MEHMET EMiN RESULZADE
AZERBAYCAN PROBLEMi
ÇEViRENLER Perihan
METE
-
Sebahattin
ŞİMŞİR
SUNUŞ Azerbaycan Kültür Derneği, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin sosyal, ekonomik ve siyasal meselelerini çeşitli yönleriyle ele alirken kültürel yaym/ara da gerekli ağtrliğl vermeye devam etmektedir. Derneğimiz, bu ça/1şma döneminde de kültürel yaymfar1m bir program çerçevesinde sürdürecektir. Azerbaycan Milli Demokratik Cumhuriyeti'nin banisi önder Mehmet Emin RESULZADE'nin bas1/1 eserlerinin yeni bask1far1m
yapmağa, yabanci dillerde olanlari tercüme etmeye, gazete ve dergi sahifelerinde yer alan yazlfar�m, araşt1rmafar1m kitap haline getirerek Türkçemize kazandmlmasma devam edilecektir. Mehmet Emin RESULZADE'nin önderliğinde hürriyetçi demokrasinin Azerbaycan'da hakim o/mas1 mücadelesini sürdüren istiklal ve Hürriyet kahramanfarlmlz, k1sa bir dönem de, bu rejimin tatbikatç1s1 olmuşlardi. Komünist Rus işgalinden sonra, bu vatanseverler muhaceret hayatmda da Müsavat Partisi Lideri Mehmet Emin RESULZADE'nin önderliğinde, Azerbaycan'm yeni den istiklal ve Hürriyete, bağ1ms1z devlet hayatma kavuşmasi mü cadelesini şeref/e sürdürdü/er. Milli kültür ve siyasetimizi içeren sambal/1 eserler verdiler. Zor şartlar altmda büyük çabalar sarfederek Azerbaycan'In içinde bulunduğu komünist Rus sömürüsünü dünya kamuoyuna anlatmaya çallŞtiiar. Siyasi muhaceretin yaym/ad1ğ1 gazetelerde, dergilerde bu konulari kapsayan makale/erini, yaz1farlm, araşt�rmalar�m, şiir ve hikaye/erini, hat1ralar1m yaym/ad1/ar. Azerbaycan Kültür Derneği, imkanlarmm el verdiği ölçüler içinde bunlari kitap haline getirerek hafk1m1zm istifadesine sunmaya çalişti. Nitekim 40'dan fazla eseri de bugüne kadar yaym/ama imkamm buldu ve istifadeye sundu. Azerbaycan Kültür Derneği, Müsavat Partisi Lideri büyük önder Mehmet Emin RESULZADE'nin Almanca yazd1ğ1 ve 1938 y1fmda Berlin'de bas1fan "Azerbaycan Problemi" ad/1 eserini, Saym Perihan METE - Sebahattin ŞiMŞiR'e tercüme ettirerek Türkçemize kazandJrmaya çaf1şt1. Böyle güzel ve değerli bir eseri bizlere kazandiran 9 Eylül Üniversitesi mensubu her iki güzide arkadaş1m1za teşekkür borçluyuz. Azerbaycan Kültür Derneği, kültürel yaymfar1m sürdürme kararmdadtr. AZERBAYCAN KÜLTÜR DERNEGi MERKEZ YÖNETiM KURULU
3
ÖNÜNÇ
19 17 ihtilalinden sonra, Kafkasya'da meydana gelen yeni durum karşısında Mavera-yı Kafkasya Konfederasyonunun Gürcüler tarafında bozulması neticesi, Azerbaycan'ında müstakil bir cumhuriyet olduğunu ilan etmesini sağlamıştır. (28 Mayıs 19 18)
Bulunduğu mevkii itibarıyle Türk Dünyası'nın geçiş yerinde ve büyük bir stratejik öneme sahip olan Azerbaycan'ın bu mutlu günü 27 Nisan 1920 tarihinde Rusların ülkeyi istilası ile sona ermiştir. Bu dönemin en önemli şahsiyeti kuşkusuz, önce cumhuriyetin ilanına vesile olan, daha sonra da devlet başkanlığı görevini üzerine alan Mehmet Emin Resulzade olmuştur. Cumhuriyet'in istilasındarı-· · sonıa muhacerene· de Azerbaycan Türklerinin liderliğirii devam ettiren Resulzade, Aierrbaycan'ın te�n�L istiklalini kazanması için başta yayın sahasında Qlfll�� _Q��r� muhtelif alanlarda mücadeleyi devam� e�!rr:niştir. Işte_ ö'nu12_�uhacer�tte kaleme.. aldığı_ eserl_��çj_eı:ı _ �. : ld.ş_çhan adı �il� J9:'3JL. _tarıhınd� bınşı_ d_� l)aş_ _Erof)1em... ."PıSJflJJ Berlin'de bC:t_ş_ılrrıi..§!J.r. Biz, üzerinden uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen bugüne kadar Türkçeye kazandırılmamış bulunan, hacimce küçük kıymet itibarıyle büyük olan bu eseri Türkçeye çevirmeye çalıştık. Tercüme hatasından kaynaklanacak hatalardan dolayı şimdiden özür dilerken, bu hatalarımızın diğer baskılarda düzeltilmesi dileğiyle de uyarılarınız için şimdiden teşekkür ederiz. ·
_
_
__
_
Azerbaycan'ın tekrar bağımsız olarak yaşadığı bir zamanda eserin Türkçeye çevrilmesi ise mutlu bir tesadüftür. Bu vesile ile, Azerbaycan'ın istiklali için mücadele edenleri saygı ile anarken, kitabın yayınianmasını sağlayan, başta Azerbaycan Kültür Derneği olmak üzere, Dr. Mehmet KENGERLI Bey'e teşekkürü bir borç biliyoruz. Çevirenler
29 Eylül 1995 s
YAZAR HAKKINDA
kuruluşunun Azerbaycan Milli Cumhuriyeti'nin üzerinden 20 yıl geçti. 28 Mayıs 1918 de bağımsızlığını ilan ettiğimiz ülkenin bağımsızlığının kutlanması milli düşüneeye sahip olan herkes, yurt dışında ve hatta kanunsuz bir şekilde kendi memleketinde neşeli bir şekilde kutlanmıştır. Tarih açısından önemi büyük olan bu gün gazetelerde olduğu gibi değişik kitaplarda da yer almıştır. Bu kitapların önemini alman dilinde de ifade etmek için, Berlin'de yayınlanan Kurtuluş (Die Befreiung) dergisi (elinizdeki) bu kitabı yayınlamaya karar verdi. Bu kitabın içeriği Milli Hareketin lideri olan Mehmed Emin Resulzade'nin geçen yıl Mayıs ayında Berlin'de Hunboldt Kulüb te çok sayıda davetlinin huzurunda yaptığı konuşmadır. Bu konuşma o zaman büyük gazetelerde de yer almıştı. '
Geçen yıllarda Azerbaycan'da ortaya çıkan durumlar konuşmacı tarafından ileri sürülen tezleri tam anlamıyla onaylıyor ve milli hareketin ne kadar canlı olduğunu ispatlıyordu. Umarız birçok resimle donattığımız bu yazı, Alman halkını milli savaşımızia bağdaştırabilir. Almanların kültür problemierimize ilgi göstermeleri çok değerli bir moral kaynağı olacaktır. Davamızda şu anda bize yardımcı olan bütün arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi iletir, bu yazının yayınlanması ve içinde bulunan fikirlerin aniatılmasını rica ederiz.
KURTULUŞ Azerbaycan Milli Hareketinin Yayın Organı
6
ÖNSÖZ Azerbaycan problemi kanlıdır, fakat aynı zamanda bu mücadele halkın hürriyet ve bağımsızlığı için bir şanstır. Bu halk milliyetçiliğe önem veren insanları arkadaş olarak kabul edip, kızılları, yani insanlık değerlerini ayaklar altına alan ve ideolojileri komünizm olan insanları ise düşmanları olarak kabul ederler. Bunlarda liderlerinin sözü üzerine insanlığın ilk düşmanı olarak tanımlanmıştır. Bir Milletin Milli Mücadelesini Almanya'da açıklamak, bu ülke için de çok özel bir anlam taşır; Almanya'da, milli bağımsızlık, milli şeref ve var oluş mücadelesi sergilenmektedir. Çünkü bunlar kültür tarihinin ruhunu ortaya koymakta ve aynı zamanda bu ülkede yıkıcı olan bolşevizme karşı da mücadele bayrağı yükseltilmektedir. Problemlerimizin ideolojik ve politik temellerini öne sürmeden önce sizlere Azerbaycan'ın sınırlarını kısaca tasvir etmem lazım.
Bir ülkenin bazı gerçekleri ve sayılarını bilginize sunmadan önce klasik metodları uygulayarak bilinmeyen büyüklüklerle karşılaştırarak dikkatinizi bazı noktalara çekmek istiyorum. Ateş Ülkesi: Azerbaycan. Bu isim Azerbaycan'a sahip olduğu tabii ateşten dolayı verilmiştir. Biz kültür tarihinde ateşin etkisini tanıyoruz. Aynı zamanda prometheus'un Kafkas Dağına bağlandığını biliyoruz. Asi Tanrıça'nın gökten çalıp insana verdiği ateşin efsanesi, söndürülemeyen ateşin kaynağı ile sıkı bir bağlantı içindedir. Bu kaynak Azerbaycan'daki kafir tapınağında ve her an patlamaya hazır bir şekilde Bakü çevresinde bulunmaktadır. insanların ateşe taptığı dönemlerde, Azerbaycan'ın sembolü kutsal ateşti. Fakat şimdiki Azerbaycan'da motor ve endüstri döneminden kaynaklanarak sembol petrol olmuştur. Bu aynı zamanda Azerbaycan'da ateş kadar eskidir. Belki Azerbaycan'ı bilmeyenler vardır, fakat Bakü petrolünü bilmeyen yoktur. Azerbaycan'ı dünyaya tanıtan bu semboller dışında, bu ülkeyi Almanya ile bağdaştıran ve değeri daha üstün olan başka bir sembol daha vardır. Eminim Mirza Şefi'yi tanıyorsunuz. Ona Alman şairi Friedrich Bodenstedt büyük değer vermiştir. Alman tarih araştırmacısı olan Müller'in islam'm Tarihi adlı eserinde önce tamamıyla reddettiği Gence filozofuna, sonra da entrika ve yalan arasında arabuluculuk yapan Iran'lı Şair Şirazlt Sadl ye yer vermiştir. Fakat yinede çoğunuz Mirza Şefi'nin nerden geldiğini bilmiyorsunuz. Müller'in de söylediği gibi Gence'de yaşayan bir Azerbaycanlı'dır. Böylece Azerbaycan kutsal ateşin, petrolün ve Mirza Şefi'nin memleketidir.
B
AZERBAYCAN PROBLEMi
Coğrafi ve iktisadi Durumuna Kısa Bir Bakış
Azerbaycan Transkafkasya'nın doğusunu oluşturmakta ve Hazar Denizi'nin kıyısında bulunmaktadır. Bu ülke iran Azerbaycan'ından ayırmak için, daha çok Kafkas Azerbaycan'ı olarak da bilinmektedir. 92.000 km2 alanı olan Azerbaycan'ın 3.5 milyon nüfusu olup, bunlardan % 75'i müslüman Türktür. Başkenti Bakü şehri olup, aynı za manda Hazar Denizi'nin en büyük şehridir. Amerika'dan sonra ikinci büyük petrol yatakları Bakü ve çevresinde bulunmaktadır. Aynı zamanda dünya üretiminde Bakü'nün petrol kaynakları ikinci duru mdadır. Bu ülkenin ekonomik duru munu göster mek için Azerbaycan'ın bütün doğuda tanınan ikinci is mını ifade etme miz yerterli olacaktır: Neftland. Şunuda ifade etmeden geçemeyeceğim, petrol kaynakları haricinde birçok kullanılmayan zengin maden yatakları da mevcuttur. Azerbaycan ekonomisini ayakta tutan ve bol miktarda bulunan madenler, bakır, demir, alimünyum, manganez, kro m, brom, iyat, kükürt, asbest, ye mek tuzu, çinko, nikel, altın, gü müş, linyit kö mürü, taş kö mürü vs... Aynı zamanda bunlar dünya endüstrisi için mükemmel imkanlar sağlar. Fakat Azerbaycan endüstrisinin gelişimi sadece bu yeraltı madenierine bağlı değildir. Ayrıca Azerbaycan endüstrisi dünya ekonomisine çok sayıda başka öne mli mahsuller de sun maktadır. Örneğin yün , keten ve ipek yıllık olarak 100 bin ton üretilmektedir. Türkistan'dan sonra Azerbaycan tü m Sovyetler Birliğinde ikinci büyük yün üreten ülkedir. Bunun haricinde Azerbaycan Mısır ve Pirinç ile birlikte tü m tahıl çeşitlerini üret mektedir. Aras ile Kür nehri arasında kalan bölgeyi Mısır'daki Nil nehri ile karşılaştırabiliriz. Çünkü Nil'de olduğu gibi burada da yılda iki kez mahsül almak mü mkündür. Kür ve Aras arasındaki bölge aynı zamanda Azerbaycan'ın en fazla yün üretilen bölgesidir. Bu yünün kalitesi Amerikan yününden daha aşağı kalma maktadır. Meyve ve üzü m üreti mi bu ülkenin ekono misi 9
ıçın büyük önem taşı maktadır. Önceleri şarap ve kanyak üretimi Alman müstemlekelerinin elinde idi. Bunlardan Forer ve Hummel firmaları. Azerbaycan'ın en önemli firmaları arasında yer almaktadır. Azerbaycan'ın tabii zenginlikleri bunlarla bitmemektedir. Hayvancılık ve Balıkçılık da bu ülkenin ekono misi için büyük önem taşımaktadır. Karabağ eyaletinin at'ları Azerbaycan dışında bile tanınmaktadır . Avrupa'da Astarhan havyarı adı altında bilinen balık mahsulleri tamamıyla Azerbaycan'dan gelmektedir. Bu ülke hayatta, endüstrüde ve ekonomide gerekli olan hemen hemen bütün tabii mahsullere ve kıy metli hazinelere sahiptir. Aynı zamanda Azerbaycan coğrafi durumu itibarıyle transit bir ülke olup, en mükemmel eşyaları değiş tokuş etme imkanına sahiptir. Bu ülkenin eşsiz ekonomisine tek bir örnek verecek olursak petrolün yıllık üretimi 22.000.000 ton ve yün üretiminin ise 150.000 ton olduğunu söylememiz yeterlidir. Savaş öncesi alışveriş 700.000.000 Mark'a ulaşmıştı, ancak Azerbaycan üzerinden Iran ve Rusya daha ziyade Türkistan ve Kafkasya arasında yapılan transit ticaret 200.000.000 Mark olarak tesbit edilmişti. Bu zenginlikler sayesinde Azerbaycan'ın mevcut olan endüstrisi on yıldan beri gelişmektedir. Eğer şu anda Azerbaycan bugün olduğu gibi yabancı ellerde olmasaydı modern endüstrinin bütün kolları gelişecekti. Azerbaycan'ın ipek endüstrisi, petrol kaynakları, halıcılık, kumaş üretimi vs. gibi bazı ekono mik alanları yüzyıllardan beri bilinmektedir. Günü müzde Avrupa ülkelerinde Iran halıları adı altında tanıdığımız Kuba, Kazak, Karabağ ve Şirvan halıları Azerbaycan eyaJetlerinin adları ile dokunmaktadır. Azerbaycan ekonomik bir anlama sahip olduğu gibi aynı zamanda büyük tarihi ve kültürel bir geçmişe de sahiptir. Bu ülkenin ekonomik olduğu kadar coğrafi durumu da önemli bir faktördür. ll 10
ll AZERBAYCAN'IN SIYASi TARiHiNDEN
�zerbaycan tarihi boyunca değişik isimler altında bir devlet hayatı sürmüştür. Azerbaycan Med Imparatorluğu zamanında Atropatene adını taşıyan büyük bir devletti . Roma Imparatoru Augustus, Trayan ve Oktavian döneminde Azerbaycan Albanya adını taş ıyordu; Roma istilasına karşı kuvvetli bir mukavemet göstermişlerdir. Araplar karşılarında kendi kendini idare eden bir devlet bulmuşlar ve ona Arran adını vermişlerdir. Selçuklu Türklerinin hakimiyeti zamanında Iran ve Anadolu'da Şirvanşah Hanedanı'nın yanında Azerbaycan'da kendi kendini yöneten bir devlettir. Bu devletin başkenti bugün de bilinen ve Bakü'den çok uzak olmayan Şirvan şehridir. Şirvan hanedanının yıkılışından sonra, Azerbaycan'da Azerbaycanlı Atabek Hanedanı hakim olmuştur, sonra bunların yerini Akkaoyunlu ve Karakoyunlu hanedanları almıştır. Bu zaman içinde büyük değişilikler sadece hanedanlarda olmuş olup, devletin yapısında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Bu dönem içinde Azerbaycan'ın coğrafi alanı genişlemiştir/ Mesela, 1 146 tarihinde Azerbaycan Atabeği ildeniz hakimiyetinde Gence şehri başkent yapılmış ve bu devlet aynı zamanda yakın doğunun en güçlü devleti idi. Hanedanını kuran (Atabek lldeniz) in oğlu Cihan Mehmed Pehlivan idaresinde, devlet bugünkü Iran, Azerbaycan sınırlarına ulaşmıştır. Tebriz o zamanlarda genç hükümdar tarafından başkent ilan edildi. Azerbaycan Pehlivan Haneda nı'nın hakimiyeti altında bir yüzyıl sürekli gelişti. Pehlivani Hanedanından 6 kişi bu ülkede hakimiyet sürmüştür. / Şirvanşah Hanedanı zamanında dahi Azerbaycan hızlı bir gelişme göstermiştir. 1 2. yüzyılda Pehlivanilerden sonra gelen Şirvanşah Hanedanı Hükümdarları Azerbaycan'ı kuzeyden Rus ve güneyden Selçuklu saldırılarına karşı korumuşlardır. Şirvanşah dönemi bu ülke için kültürel ve ekonomik gelişme açısından parlak bir dönemdir.. Azerbaycan'ın bütün kısımlarında Şirvanşahlar döneminden kalma kültürel yapı kalıntılarına rastlanmaktadır. O zamanlar Azerbaycan'm Gürcistan ile olan bağlantısı Transkafkasya'nın 11
korunmasını sağlıyordu. Bakü'deki muhteşem Han Sarayi nın da dahil olduğu bu dönemin mi mari kültür eserleri 12. yüzyılda yaşa mış Azerbaycanlı mimarların eserleridir. 19 18 yılında milli bağı msızlığın ilanından sonra Milli Azerbaycan mimarisinin anıtları Çar Ordusunun atları için ahır olmaktan ve onların tecavüzünden kurtarıldı. 18. yüzyılın başlarında Azerbaycan'ı ziyaret eden Beresin adlı Rus, Azerbaycan mimari anıtlarının güzelliklerini dile getirmek için '
Adiiye Sarayına Taş Musiki adını ver miştir. Bu dönemde Azerbaycan sadece Türk - Isla m mimarısının önemli temsilcilerini değil, bilakis doğu edebiyatı ve felsefesini de ön plana çıkar mıştır. Şirvanlı Hakani, Feleki ve Nizami o za manki Azerbaycan'ın en büyük şair ve filozofları sayılmış ve bunların ünü Azerbaycan sınırlarını aş mıştır. A /16.
yüzyıldan itibaren Kafkasya, Türkiye, iran ve Rusya arasında Uçlü bir mücadele sahası olmuştur. 19.· yüzyıldan sonra bu mücadele Rusya'nın galibiyeti ile neticelenmiştir�,.__ /"18. yüzyılda Azerbaycan kendi kendini yöneten ve yarı bağı msız haniıkiardan oluşmaktaydı. 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar sürmüş olan Türki ye ve Iran arasındaki mücadele sonucunda, bu devlet in gücü zayıfladı. Böylece Azerbaycan tek tek haniıkiara bölündü. Mesela, Kuba'da Fethali Han veya Şek i'de Çelebi Han gibi bazı Azerbaycan Hanları bu devletin birliğini tekrar kur maya çalışmışlardır. Fakat hem Os manlı Devleti tarafından hem de iranillar tarafından bu engellen miştir. !Rusya Azerbaycan;ı işgal et meye başladığında bu ülke dokuz küçük hanlıktan oluşuyordu. Fakat bu haniıkiardan hiçbiri kolayca mücadele etmeden teslim olmadı. Azerbaycan'ın ta ma mının işgal edilmesi yaklaşık 20 yıl sürdü! Çünkü hanlıklar Ruslara karşı koydular. Mesela, Gence Han'ı Cevad Han'ın karşı koy ması sonucu elde ettiği kahramanlığı Azerbaycan'da unutulmadı ve Azerbaycan şairlerinin eserleri ıçın malze me olmuştur. Cevad Han'ın askeri gucu Ruslarınkinden daha zayıf olmasına rağmen Rus önerilerini reddetti. Han'ın kendisi savaş alanında şehit düştü. Şehre giren Rus askerleri tü m halkı, hatta ca miye sığınan yaşlı, kadın ve çocukları kılıçtan geçir miştir. _.,
12
lll AZERBAYCAN KÜLTÜRÜNÜN TARiHi VE ÖNEMi
5. yüzyılda Kafkasya'ya yerleşen Türkler, burada ve daha ziyade Azerbaycan'da aynı soydan gelen topluluklarla iç içe yaşa maya başlamışlardır. Böylece Azerbaycan Türkleri yüzyıllar boyu kendi kültürlerini oluşturmuşlardır. 8. yüzyılda dahi kendi şiveleriyle mükemmel eserler ortaya koyan büyük şairlere sahiptiler. Azerbaycan şair ve şaireleri tü m �9JJi Edebiyatının en mükemmef temsilcileriydi. 1 Ş. ygz:yıl klasils.. Türk-· E"deblyatı'nıri· en büyük temsilcUerindeii· sayılan ingiliz Türkolog Gibb'n de Anadolu'nun en büyük şaırı olarak tanımladığı, istanbul'lu Tür�olog Prof Dr. Köprü/üzade de Fuzuli'nin Azerbaycanlı olduğunu beyan etmektedir. Shaksepere'nin Romeo ve juliet adlı eserine benzeyen leyla ile Mecnun Fuzuli'nin ölümsüz kişiliğini daha da belirginleştirmektedir. 1 8. yüzyıl Azerbaycan şairlerinin eserlerinin bir bölü mü tanınmış araştırmacı Adolf Berge tarafından toplanıp, 1 848 1 850 yılları arasında Leipzig'de yayınlanmıştır. Eski Türk Halk Edebiyatı'nın en büyük eserleri Dede KorkuC f(öroğlu�V.f? benzerleri Azerbaycan'da ortaya çıkmıştır. Mödern · türkoloji bunlara büyük değer vermiş ve bunları genel Türk Edebiyatı için önemli bir kaynak olarak görmüştür.
13
IV AZERBAYCAN'DA ÇARLIK DÖNEMi
�dl1L b.lLi,iJkede hakim olabilmek için Kafkasya'da hıristiyanlığLt]_. ko1����su ve Avrupa· kultUr -·ve medeniyetının temsilçjsi olarak ortaya çık mıştı'r. Fakat 9er çek·. �fnlamaa zamana kadar bağımsız olan ��ristiy�.oJ_!ğ_ı__u�Of\.:J.m�J. o müslü man Türklerin ve lranlıların hareketierT ile·-ı:;aglmsız Gürcü kilisesinin bağı msızlıklarının tamarrieri ortadan kaldırılması ve Rus haki miyetinin kurulm��( :�Kirnae Y�2.!!r.n.Cl.�.!.ctdır. Kafkasya'daki Rusların o zamana kadar sadece Azerbaycan'ın değil de, tü m Kafkasya müslü man topluluklarının yabancı olduğu ve Avrupa'nın tü m kültür toplulukları tarafından nefret edilen kölelik siste mi, Azerbaycan'da Rus me murlar tarafından zorla yürürlüğe konul maya başlanmıştı. Rusya, bu dini ve sosyal hareketlerle o zamanlar gerçek Avrupa'yı hatırlatan unsurları belirte memişti. Rusya'nın ortaya koyduğu siste min o zamanın kendi kendini yönetebilen Azerbaycan chanatının politik, sosyal ve ekono mik idaresinden daha iyi olduğu hiçbir şekilde ileri sürülemez. Sadece askeri olan Rus idaresi genelde Azerbaycan'ın şimdiye kadar yaşadığı en kaba ve geliş memiş dönem ol muştur. Azerbaycan'da Avrupa'yı temsil ettiğini ileri süren çarlık, chanatın doğu desp ot/uğundan şu şekilde ayrılmaktadır. Önceden Azerbaycan'da fiziksel bir ceza tanımayan kadınlar bundan böyle Rus idaresi altında baskıya maruz kalmışlardır. Rusya'nın Avrupa medeniyetini başlattığı fikri Azerbaycan'da yaşayan Rus Tschinomiks'ler tarafından kırbaç, Sibirya'ya sürgün, Rus zulü m ve vahşiliğinin her çeşidi olarak anlaşıl maktadır. Rusya işgal etmeden önce her çiftçinin kendi toprağını işlediği Azerbaycan'da işgalden sonra daha iyi bir yöneti me sahip olamayacağı ve bir adım daha ilerleyemeyeceği baştan belli idi. Kısa za manda Ruslar Azerbaycan'ın her yönüyle Rusya'dan daha ileri olduğunu anladılar. Azerbaycan'ın çiftçisinin kullandığı toprak sistemi Rusya'dan ileri idi. Rusları hayret içine düşüren nokta ise, Azerbaycan'ın çiftçisinin kullandığı sulama sistemi idi. Aynı ·
.._
------
_ _ _ _
. .
_
_
14
za manda Azerbaycan'ın naftalin üreti minin yüksek oluşu da Rusları hayret içine düşür mekte idi. Endüstri için öne mli olan Azerbaycan'ın naftalin üretiminin geliş mesinde Rusların katkısı 19. yüzyıla kadar hemen he men hiç olma mıştı. Genelde Azerbaycan'ın her alanda geliş mesinde Rusların herhangi bir payı yoktur. Bu daha ziyade ülkenin ekonomik geliş mesini kapsamakta idi. Mesela petrol endüstrisine yatırılan sermayenin büyük bir bölümü Rus olmayan Nobel, Rothschild ve ingiliz Oleum gibi şirketlere ve Azerbaycan'da petrol ocağı sahiplerine (Takizade, Nagiev, Muhtarov gibi) aittir. Petrol endüstrisinde Rus ser mayesi % 3'ün üzerine çıkma mıştır. Yüzyılın sonlarına doğru sosyal ve idari refor m Rusya'da da uygulan maya başladı. Fakat Kafkasyanın müslü man kesiminde ve tabiki Azerbaycan'da uygulanmadı. Azerbaycan'ın hemen hemen bütün politik ve diğer hakları ellerinden alındı. Azerbaycanlıların disiplin gibi kuralları uygulamalarını istemeyen Ruslar, onları askere almıyorlardı. Hiçbir Azerbaycanlı devlet memuru ola mıyordu. Azerbaycanlılar Belediyede fazlaca görev alamıyorlardı. Milli bir okul kurul masına ve Ana Dili Türkçe olan ülkede Devlet dilinde (Türkçe) gazete çık masına ızın verilmiyordu. Azerbaycan topluluğu aynı zamanda kendi din adamlarını dahi kendisi seçe miyordu. Azerbaycan'daki Çar hakimiyetinin nasıl bir ilerle me gösterdiğini, 1917 yılına kadar endüstri şehri olan Bakü ile çevresinde bulunan köyler arasında dahi haberleşmenin ol mayışından anlayabiliriz. Azerbaycan'daki Çar politikasının karakterine rağmen , halkın tabii milli gücü gelişmeye başlamış ve kısa za manda büyük mesafe katetmiştir. Milli Azerbaycan kapitalizminin hızlı gelişiminin esas nedeni , daha ziyade Bakü'nün petrol üretimi ile eyaletlerdeki yün üretiminden kaynaklan maktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısında başlatılan demiryollarının yapımı ülkenin gelişimine büyük katkıda bulunmuştur. Milli ekonominin gelişiminde Bakü şehri önemli bir rol oynamaktadır. Şehrin coğrafi duru mu onu ticaretin odak noktası yap makta ve böylece milli Azerbaycan ticaretine yüzlerce milyon ruble kazanç sağla maktadır.
15
V KÜLTÜREL
MiLLi UYANlŞ
·
Azerbaycan halkının milli uyanışı Avrupa'nın diğer ülkelerinde olduğu gibi 19. yüzyılda Milli Edebiyat akımının ortaya çıkmasıyla başlamıştır. rylirza Fethali Ahund�e modern milli Azerbaycan Edebi'i§Jtı��!n kurucusu ve ünlü temsilcisidir. Mirza Şefi'li Fredrich Bodenstedt ekolüne mensubtur. Ahundzade sadece Azerbaycan değil, tüm Türk ve hatta islam dünyasının il)< . . dram edebiyatçısı olarak bilinmektedir. Ayrupalı eleştirmenler ona doğunun Moliere adını verirken, Rus ·omm ad�nıları onda AzerbaycanTIGcigol'u görmekteydiler. Birçok Avrupa ve Anadolu dillerine ve hatta Almancaya çevrilen Ahunzade'nin tiyatro eserleri bugüne kadar Azerbaycan tiyatrosunun en önemli malzemesini teşkil etmektedir. ·
Ahundzade'nin ismi sadece Azerbaycan Edebiyatıyla bağlantılı değildir. Çok yönlü yetişen bu kişi Arap Alfabesinin kaldırılmasını destekiemiş ve şimdi on yıldan beri Türkiye'de yürürlükte olan Latin Alfabesinin kullanılması gerektiği fikrini ortaya atmıştır. Türk Islam Dünyasında ilk olan Azerbaycan sahneleri Ahunzade'ye göre, ünlü, kabiliyetli ve milli dram edebiyatçıları sayesinde gelişmiştir. Azerbaycan Tiyatrosu ve Milli Azerbaycan Operası zengin bir gelişme tarihine sahiptir. Ve savaştan önce uzun süre beğeniyle izlenmiştir. Birçok müslüman ülkede ne tiyatro ne de tiyatro eserlerinin olmadığı bir dönemde kendi milli Azerbaycan sahnelerinin reperatuvarında aynı zamanda Shakespeares, Schiller, Moliere, lbsen ve diğer Avrupa yazarlarının eserleri yer almaktaydı. lik Türk Operası dahi Azerbaycan'dn �urulmuştur . Ünlü Opera bestekarı olan ve Fuzuli'nin Leyla ve Mecnun'unun müzrğini besteleyen Üzeyir Hacıbeyli milli opera'nın kurucusu ünvanını taşımaktadır. · Azerbaycan opera ve operetinin bestecileri en kısa zamanda komşu Gürcü ve Ermenilerin sempatisini üzerlerinde toplamış ve bugün dahi bu çeviri Tiflis 16
ve Erivan'da sahnelenmektedir. Azerbaycan bestecilerinin eserleri Türkiye, Iran ve Balkan topluluklarında da sahnelenmiştir. Notalarla ifade edilen bazı müzikal eserler (Örneğin Arşın Mal Alan v.b. gibi) aynı zamanda Rusça, Ingilizce ve Fransızcaya çevrilmiştir. Azerbaycan'ın büyük bir bölümünü kapsayan Azerbaycan Edebiyatı ve müziğinin önemini bir iki kelime de ifade et mek imkansızdır. Modern Azerbaycan Edebiyatı'nın bütün edebi eserlerinin ortak a macının barış için savaş düşüncesi olduğunu günümüz edebiyatı için de söylenebilir. Yurd dışında yaşayan Azerbaycanlıların modern Azerbaycan Edebiyatında asıl konu olarak , barış ve bağımsızlık için Milli Mücadele'nin görülmekte olduğuna çok kısa da olsa değinmek istiyoruz.
17
VI POLiTiK DOGUŞ : AZERBAYCAN CUMHURiYETi'NiN KURULUŞU
18. yüzyılda Avrupa düşüncesinden ilha m alan Mirza Fethali Ahunzade'nin edebi faaliyeti politik bir a maç güt müyordu. 1875 yılında Bakü'de Zerdabi Hasan Bey tarafından kurulan Ekinci adlı gazete Ahunzade'nin edebi görüşüne siyasi bir yol gösterdi. Bütün Rusya Türklüğünün ilk milli gazetesi olma şerefine erişen Ekinci gazetesi, Ahundzade'nin açık ve eleştirici fikirlerine karşı sabırlı olan Çarlık tarafından Zerdabi'nin faaliyetlerine ayn ı anlayış gösterilmediğinden ( Ekinci Gazetesi) yayın hayat ının ikinci yılında yasaklandı. Böylece Ruslar Azerbaycan'da her türlü siyasi faaliyetleri takib etmeye başlamışlardır. Siyah Rus tepkisi burada sert bir sansür uyguladı. Çar memurları politik açıdan şüpheli görülen Azerbaycan'ın her teşebbüsünü insafsızca engelledi. Bu engellenme ilk Rus ihtilaline kadar sürdü. Azerbaycan ile birlikte ezilen Çarlık döneminin diğer halkları, özellikle Tatar Türkleri Petersburg harekatının sürekli darbelerinden Rus - Japon harbinden sonra yeni yeni kurtuluyorlardı. Tabiki Azerbaycan da bu fırsatı değerlendirmeye çalıştı. lik za manlarda günlük gazetelerde, milli okullarda, cemiyetlerde ve özellikle siyasi partilerin kurulmasında Rusya idaresine karşı ülkenin her tarafından siyasi bir hareketlilik göze çarpmaktadır. Bakü tü m ülkenin fikri, siyasi ve kültürel merkezi olmuştur. Rus idaresine karşı kesin hedefe ulaşıncaya kadar yapılan Milli Savaşın geçtiği arenaya Azerbaycan ilk kez bütün gücüyle girişti. Bu savaş 1905 ten itibaren daha net milli bir şekil almıştır. Rus ol mayan halkın milli savaşı esnasında, aralarında Azerbaycanlılarında bulunduğu, sayısız Rus liberal ve devrimci akımlarıyla kuvvetlendirilen eski çarlık döneminin Tatar Türklerinin Azerbaycanlı kardeşleriyle omuz o muza yaptıkları savaş kesin olarak ayrılma eğili mi göster mekteydi, liberal ve devrimci Rus partilerinin çarlığa 18
vurdukları darbeyi bu yüzden, eski hanlığın Rus olmayan halkı sevinçle karşılıyordu. Azerbaycanlılar ve onlarla birlikte Rusya tarafından ezilen halklar, Rus devrimcilerinin başarısında devletin sonunu hissetmekte, hatta birgün bu yıkıntılar arasında, daha sonraki tarihlerde bilindiği gibi bir dizi milli bağımsız devletlerin oluştuğunu gördüler. 1905 tarihinde Nijni Novgorod'da düzenlenen Türk Tatar kongresinde Rus devrimi esnasında Azerbaycan Milli Savaşı'nın amaçları kesin sonuca ulaşmıştır. Bu kongrede Azerbaycanlılar siyasi açıdan ve hukuk karşısında Ruslarla eşitlik ilkesini öne sürdüler, yukarıdaki teklif tam anlamıyla kültürel bağımsızlık ve milli bir gelişme anlamına geliyordu. Daha sonraki yıllarda siyah tepki bütün gücüyle Nijni Novgorod kongresindeki teklife karşı çıkmıştır. Birinci ve Ikinci Rus devrimi arasındaki zaman Azerbaycanlıların en büyük takiblerini birlikte getirmiş olsa bile, bu milli gelişmeye engel olamamıştır. 19 17 devriminden sonra Azerbaycan'ın istekleri milli mülkiyet özerkliğinin en üst noktasına ulaşmıştır. Mayıs 1917'de Moskova'da ikinci Türk Tatar Kurultayı gerçekleşti. Milli Azerbaycan Partisi "Müsavat" Moskova Kongresinden bir ay önce yapılan Bakü'deki Kafkasya Türkleri mülkiyet özerkliği konusunda yaptığı teklifle kendi siyasi proğramında sabitleşen ve diğer bölgelerde yaşayan Türk Tatarların da milli mülkiyetlerine sahip olmalarını tekrarladı. Nijni Novgorod Kongresindeki kültürel özerklik ile Bakü ve Moskova kongrelerindeki mülkiyet özerkliği üzerine yapılan teklif, Azerbaycan delegeleri tarafından istendi ve çoğunluk tarafından kabul edildi. Milli vi_cdan'ın sözcüsü olarak halkın politik ���_çl_a�ıııı kesin bir şekilde ifade eden Müsavat Partisi en kısa zamanda Azerbaycan'ın en geniş halk tabakasını etrafında topladL -Halk Müsavat Partsinin Rus Kafkasya'sında bulunan müslüman halkı nasıl koparıp almak için emin adımlarla yürüdüğünü ar· i@d _ ı. Bu nedenle ( 1917) de yapılan Rus Milli toplantısında seçimlerde Müsavat Azerbaycanlıların oylarının büyük bir bölümünü aldı. Bilindiği gibi Lenin, yakın zamanda, milli 19
toplantıyı açılışından hemen sonra dağıttı. Fakat bundan dolayı ortaya çıkan siyasi durum Azerbaycan milliyetçilerine tatlı bir sürpriz yaparak uzun zamandır beklenen Azerbaycan'ın bağımsızlığını ilan etme fırsatı verdi. Müsavat Partisinin oy çokluğuna sahip olduğu Azerbaycan Milli Meclisi 28 Mayıs 19 18 de Milli Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etti; ve böylece 116 yıl süren Rusların hakimiyeti sona erdi. Azerbaycan hür idi! Cumhuriyetin geçici başkenti, bir zamanlar 700 yıl önce tanınmış, Azerbaycan Atabek hanedanının başkenti olan ve o zamanlar ülkenin tarihinde önemli bir rol oynayan Gence idi. Azerbaycan asıl başkenti ve ülkenin kültürel merkezi olan Bakü o zamanlar 3 1 Mart 19 18 de katliamcı Bolşeviklerin ve onların askerlerinin elinde idi. Bu nedenle 15 Eylül 1918 de bu şehrin düşmanların elinden tamamıyla kurtarılmasından sonra Bakü Milli Hükumetin merkezi haline geldi. Cumhuriyetin Milli Bağımsızlık dönemi ne yazıkki sadece iki yıl sürdü. Fakat yine de Bakü Hükumeti Cumhuriyet'in bazı devletler tarafınndan tanınmasını sağlamıştır. Milli Hükumet hemen hemen Avrupa'nın tüm büyük devletleriyle diplomatik münasebet kurdu. Genç Cumhuriyet'in güçlendirilmesi aynı zamanda iç politikada da büyük gelişmeler göstermiştir. Zengin ülke Hükumetin en kısa zamanda gerekli olan reformları yapmasını istiyordu. Ve bunun meyvaları da çoğu bölgede görüldü. Milli ordunun kurulması, parlamentonun açılması, Bakü Üniversitesi'nin açılması, çoğunun Almanya'daki Yüksek Okullarda eğitim gördüğü genç öğrencilerin Avrupa'ya gönderilmesi, bunlar Azerbaycan'ın kısa bağımsızlık döneminde hükumetin başardığı işler arasında sayılabilir.
20
VII BOLŞEVi K iŞGALiNE KARŞI MiLLi SAVAŞ
Ortak güçlerin yıkılması ve bunu takiben Türkiye'deki olaylar, o zamanki duru mu pek güçlü olmayan Türkiye'nin bolşeviklerin Kafkasya'daki e mperyalist amaçlarını kullanmak için fırsat hazırladı. Azerbaycan'ın iki güney komşusu olan iran ve Türkiye Moskova ile samimi bir münasebet kurmak zorunda idi. O zamanlar oluşan Baltık Devletleri ve Batılı güçlerin ilgileri aynı olduğundan, Baltık Devletlerinin kızıl emperyalistlere karşı mücadelelerinde maddi ve manevi olarak destekleyenlerin başında kendi kendine yeten tüm Kafkasya Cumhuriyetleri arasında Azerbaycan da bulunuyordu. Kafkasya'da Alman - Türk bjrliklerinin yerine, geçen müttefikler savaştan yorgun düşmeler ve Türkiye'deki şartlardan dolayı geri çekilmeleri üzerine böylece genç Kafkasya Cumhuriyeti yaklaşmakta olan Kızıl Rus ordusuna karşı tek başına ve kendi zayıf güçleri ile karşı koymak zorunda kaldılar. Bu zamanlarda Milli Ordular Azerbaycan'ın Karabağ eyaletinde Ermeni ayaklanmalarıyla uğraşıyorlardı. Kızıl Rus ordusu 60.000 kişilik bir kuvvetle bu fırsattan istifade ederek hiçbir savaş ilanı yapmadan Azerbaycan sınırını aşarak 27 Nisan 1920 de Cumhuriyet'in başkentini işgal ettiler. Kızıl işgalciler güya Azerbaycan'da geçici olarak bulunduklarını ve Mustafa Kemal'in Batı Avrupalı emperyalistlere karşı mücadelesine yardım etmek için Anadolu'ya gitmek istediklerini söyleyerek, bu gibi bahanelerle işgallerini örtbas etmeye çalıştılar. Moskova'nın yalancı propagandası işe yaramadığından bolşevikler Bakü'deki Azerbaycan proleteryasına, onları baskı altında tutan kapitalist ve müsavatizme karşı bir ayaklanma yaptıklarını ve bu arada Lenin'in kızıl ordusu'nu yardıma çağırdıklarını açıkladılar. Bakü'yü işgal ettil<ten sonra, Azerbaycan'ın diğer bölgelerini de işgale başlayan Kızıl Ordu, her tarafta büyük bir dirençle karşılaştı. Moskova'nın sürüleri Azerbaycan'ın en önemli şehirlerini ve en stratejik noktalarını ele geçirinceye kadar aylar geçti. Halka açılan Sovyet istatistiklerine göre 21
sadece Gence'de 8500 kızıl ölmüş. Kızıl Ruslar Azerbaycan'ı işgalde daha çok kayıp verdi. Azerbaycan milli ordusunun direnci ve ülkenin tüm bölgelerinde sayısız ve tekrarlanan ayaklanmalarla halkın sert tepkisinin gösterdiği gibi yinede Lenin'in ordusu bu olaylardan beklediği başarıyı sağlayamadı. Karabağ, Lenkeran, Nuha, Zakatala gibi Azerbaycan eyaletlerinde meydana gelen ayaklanmalar Moskova işgalcilerini aylarca oyaladı ve bu arada birçok kayıp verdirdi. Azerbaycan'ın iç işleri komüseri, 1925 teki Azerbaycan Komünist Partisi kongresinde, az önce adı geçen ayaklanmaların sayısının 64 e ulaştığını belirtti. Eğer biz bu konuşma çerçevesi içinde aynı zamanda kızıl ordu tarafından barbarca yapılan işgaller ve Azerbaycan'ın tüm değerlerinin sistematik bir şekilde yok edilmesini ele alsak çok daha uzun sürerdi. Bolşevizmi bilenler Çeka terörü'nün kapsamı içerisinde kızıl ordunun ortadan kaldırıcı korkunç yönetimi ile zengin Azerbaycan'da nasıl uygulandığını kolaylıkla tahmin edebilirler. Moskova yönetimi yıllar boyunca dış ülkeler ve özellikle Azerbaycan halkına Cumhuriyet'in bağımsızlığını hiçbir zaman yok etmediklerini ve Azerbaycan'ın Sovyetize edilmesinin sadece yerli proleteryanın isteği üzerine yapıldığını isbat etmek için birçok diplomatik Aksionlarda bulunduğunu şu ta hminle belirtebiliriz. ilk etapta Azerbaycan halkının çiftçi ve işçilerinin kızıl ordu işgallerine karşı yaptıkları sürekli ayaklanmalar üzerine Azerbaycan proleteryasının yardım çağrısının efsanevi bir şekilde nasıl geliştiğinin bir örneğidir. Kızıl Ordu ile halk arasında baş gösteren Azerbaycan ayaklanmaları, içinde eski can düşmanı olarak gördüğü ( Rusya), şimdi de Azerbaycan'da kızıl maske altında ortaya çıkan savaşın karekterini taşımaktadır. Sadece kısa bir süre yani Lenin'in yenı ekonomik politikası (N E P) döneminde ayaklanmaların gucunun azaldığı izlenimini vermektedir. Moskova bu dönemde ra hat nefes aldığını sanmıştı, fakat hemen ardından hayal kırıklığına uğradı. Kısa N E P dönemi içerisinde kendini topariayan Azerbaycan halkı bu esnada 1929 - 1931 yılları arasında genel kollektif hareketin başlaması üzerine büyük bir kuvvetle ortaya çıkacak olan ayaklanmalar için güç toplamıştır. Azerbaycan için kanlı 22
olayların oluştuğu esnada bir sıra şehir ve köy haftalarca ayaklanan köylülerin elinde kalmıştır. Kızıl Ordu ve G. P.U. nun icra teşkiidtı ayaklanmaların üzerine uçak ve gaz bombaları ile yürüdüler. 10.000 den fazla Azerbaycanlı bu ayaklanmada hayatını kaybetti. Binlerce Azerbaycan köylüsü Çeka'nın baskısından dolayı Türkiye ve iran'a sığınmaya çalıştılar. Köyleri yerle bir edildi. Fakat yine de Ruslar amaçladıkları başarıyı elde edemediler. Çünkü aykianmalar daha sonra küçük bir savaş halini aldı ve dağlarda yürütüldü. Azerbaycan'daki Sovyetler bu yıllarda kollektivizmi sık sık titizlikle uyguladı. Çünkü ayaklanmalar bundan itibaren aynı zamanda komşu cumhuriyetleri de kargaşalığa sürükledi. Transkafkasya, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerinin sıksık hepsinin birden kargaşalığa sürüklendiği oluyordu. Moskova'lı yöneticilerin o zamanki Azerbaycan'ın duru munu bilmemeleri, bu ayaklanmaların kapsamı ve karakteri, zamanın Gürcistan Sovyet Cumhuriyeti Eliawa'nın başkanla rının konuşmalarından yola çıkılarak, Tiflis'teki Komünist Partisi'nin üyeleri önünde Azerbaycan'daki halk ayaklanması hakkında şunları söylemiştir: "Ayaklanmalarda dil ve din farklılıkları gözetmeksizin Ermeniler, Azeriler ve Gürcüler eski insafsız düşmanları Azerbaycan'daki Sovyetlere karşı birleş tiler. Örneğin Şemkir? bölgesindeki Azerbaycanlı din adamı Hıristiyan ve Müslüman isyancıları birlikte yemin ettirmişti. " Kafkasya halkının bu birliği kızıl işgalcileri ayaklan malardan daha çok tedirgin etti. Bunun üzerine bölge bölge komünistlerin isyancılara katılmaları tedirginliği daha da arttırdı. Azerbaycan köylülerinin Sovyetlere karşı yaptıkları sava şa entellektüel halk tabakası illegal siyaseti ile katıldı. Sovyet basını bu olayları gizlemediği gibi, hayatın her alanında kendi antisovyet ve milli çalışmalarını sürdüren Müsavat Parti'sinin de faaliyetlerine son verildiğini sıksık yazdılar. Sovyet basınının teryadına göre Müsavatçılar resmi kurumlara gizlice girmişler. Azerbaycan komünist basınına göre, bunlar basına, okullara, fabrikalara, yönetimlere sayısız 23
ukonornik, sosyal ve belediye'ye ait kuruluşlara, genç komünistler teşkilatına ve hatta Komünist Partisine sızmışlardır. Azerbaycan halkının gözünde milli vicdanını ortaya koyan v� _rT]jllty_Eltçili�I�L- eş anlamda olan MOsavat Partisi, komünizmin en büyük düşmanı ve Azerbaycan'ın kizif Rus işgalcilerinin en acımasız rakibi olduğunu yine en iyi şekilde Sovyet basınında . ifade edilmektedir. Tarafsız izleyicilerin Müsavatın rolü ve önemi üzerine olan objektif kararlarınndan yola çıkarak sıksık Bakü ve hatta Moskova basınında, özellikle Azerbaycan Komünist Partisi üyelerinin kendi kaleminden yazılmış her seferinde yeni belgeler ortaya çıkmaktadır. Komünistlerin bu partiye olan can düşmanlığına bu nedenle şaşılmamalıdır. Sovyetlerin kısa bir süre önce kötü bir ünü olan sürgün yeri Solofki hakkında bir kitap yazan Kiselew - Gromow adlı Rus, eserinin birçok sayfasında savaş isteği ve Sovyetlere olan düşmanlığın tanığı olarak gördüğü Müsavatçılarla ilgili birçok ilginç ayrıntıya yer vermiştir. G PU'nun Soletki'deki vahşi davranışiarına karşı ifade edildiği gibi sürgündeki binlerce kişi arasında sadece Azerbaycan Müsavatçılarının açlık grevi ile protesto etmeye ve böylece sıksık amaçlarına ulaşmak için gösterdikleri cesaret yayıncıyı çok etkiledi. Milli Azerbaycan Edebiyatı ve 17 yıllık işgalin politik kronoğine göre, Azerbaycan Müsavatçılarının cesur davranışları ve tükenmez savaş arzusu gibi örnekler arasında, Bakü'deki G PU'nun gözü önünde Soletki'ye sürgün esnasında dahi çekinmeden Azerbaycan Milli Marşlarını söylemeleri gösterilebilir. Kuzeye sürülen müsavatçıların arasında aynı zamanda ünlü politikacılar, yazarlar, şairler, eski milli basın mensupları ve sayısız yüksekokul profesörleri, öğrenciler ve öğretmenler de bulunuyordu. Azerbaycan Milliyetçiler ıçın sadece Solofki, Sibirya ve Kuzey Rus Cehenneminin diğer bölümleri değil aynı zamanda Mavi Hazar Denizi'nin soğuk suları da Moskovalı cellatlar tarafından Kurban yeri olarak kullanıldı. Buralarda bugüne kadar Ruslar binlerce, tek suçları vatanlarını yabancı işgaline 24
karşı savunmak olan, yok ettiler.
Azerbaycan bağımsızlık savaşcılarını
Adı geçen takipler ve sürgünlere rağmen komünistlerin kendi ifadelerinden şunları öğreniyoruz! Azerbaycan'daki Müsavatçıların varlığı aslında zayıflatılmamış, tam tersine idareci seviyeye doğru yükseltilmişlerdir. Sakinski Raboci Gazetesi'nin ilk sayılarından başka ifadelerimizin isbatı için daha kesin olarak , "26 Nisan 1937 tarihli sayıda Müsavatç1 Karş1 Devrimciler Azerbaycan Halkmm En Kötü Düşman/an" başlığı altında şunları yazmıştır: "Sovyet Rusya'dan Azerbaycan'ı ayıran Müsavatçı karşı devrimciler iki yüzlü Trotskistleri hemen tanıyarak, onlarla birlikte, ispiyon, yıkıcılık ve Komünist Partisinden ayrılanlar, Müsavatçıların etkisi altında kalarak, tüm milli Sovyet entrikalarında görev almışlar ve Azerbaycan'da olduğu gibi Kafkasya'yı da büyük Sovyetlerden ayırmaya çalışmışladır." Adı geçen gazete müsavatizm ile birlikte Trotkizmi aynı kabul ederAk, Müsavatçıları suçlu buluyor, çünkü petrol endüstrisindeki tarafından onlar yapıldığı, sabotajın müsavatçıların propagandaları ile Stachanof harekatının torpilledikleri ve işçileri devlete karşı ayaklandırdıkları kanısındadır. Müsavat'a karşı sinir krizlerinde yalnız kalmayan Bakiski Raboçi'den şimdilik bu kadar. Azerbaycanın ve hatta Transkafkasya'nın diğer komünist gazeteleri dahi, zaman zaman Moskova'dan gelen öneriler çerçevesinde G PU'nun en son kanlı terörlerine yol açmak için Müsavatçılara karşı her türlü iftiralar atmışlardır.
25
VII I SiYASi MÜLTECiLiGiN FAALiYETLERi
Azerbaycan, kızılların yeniden kanlı ayaklanma ve bitmek bilmeyen işgalleri üzerine, yabancı hakimiyeti karşısına burada yaptıkları büyük savaş, yurt dışında da durmaksızın devam etmiştir. Azerbaycanlıların siyasi iltilacılığının amacı ilk etapta, bu büyük savaşı ideolojik olarak desteklemek, politik, diplomatik ve taktik olarak yürütmek ve böylece Azerbaycan'ın bağımsızlığının fikri temelini sağlamlaştırmak idi. Azerbaycanlıların siyasi ilticacılığının tarihi amacı, bu nedenle planlı olarak birbirine paralel iki ana yönde gelişmektedir. Bunlardan ilki politik - diplomatik ve diğeri de fikri propagandacılık. Azerbaycan'da olduğu gibi muhacerette de, bu hareketin temsilcileri ve fikirterin taşıyıcıları müsavatistlerdir. Bunlar 17 yıldanberi Sovyetlere karşı hareketlerin ve bağımsızirkları için verdikleri mücadeleterin asıl yöneticilerdir. Azerbaycanlı siyasi ilticaeriarın temsilcileri ve yöneticileri ile komşu Kafkasya halkının siyasi temsilcileri arasında organizasyonlarda benzer yönleri vardır. Amaçlarının aynı oluşu Azerbaycan'ın siyasi ilticacrlığınr aynı zamanda, Azerbaycan soy ve kültür açısından akraba oldukları tüm Türk Tatarlar etkili siyasi organizasyonlarda birleştirmiştir. Azerbaycanlı siyasi mülteciler aynı zamanda Sovyet tarafından baskı altında tutulan ve Rus olmayan diğer halklarta (mesela Ukrayna gibi) birlikte hareket etmektedir. Adı geçen halkların siyasi organizasyonlarıyla birlikte Azerbaycanlı siyaseteiter dünya görüşlerini problem ve mücadelelerini dünyaya anlatmak amacındaydılar. Sürgündeki Azerbaycanlı �asi ___teşkila1..__§9va_Ş!ı:ı_ diğ_�r bir_ _yü_�Q_!1_Q-=de: pj.QQ.�9�noa- Yf3 ]�ir olarak kullanmrşlarçür:: _§u amaçla 192 3 yılında lstanbufçja_ Azerbaycan harekatı olarak Yeni Kafkasya -adlı merk�zi_ bir_ dergi faaliyS!_t�_ �@._ Derginin çıkmasından kısa bir süre sonra Sovyet basını ve Bakü'deki resmi ·-Sovyet idarecileri lst�i'nbul'da açılan Müsavat Partisine karşı histerik o1r Çiğlıkla tepki gösterdiler ve her türlü diplomatik yollarla da Y�r.ıJ. T<afkasya dergisini engellemek için Türkiye üzerinde -bir--baskı uyguladılar. _
26
Moskova uzun bir uğraştan sonra amacına 19 3 1 yılında ulaştı ve bu yüzden bu tarihten sonra Milli Azerbaycan Harekatının temel organları Berlin'de yayınlanmaya başladı. Azerbaycan Milli Harekatının temel organının karekteri ve anlamı üzerine bu yazı çerçevesi içinde fazla bir şey söylenemez. Bu yayın üzerine kısaca şunlar söylenebilir; Milli Azerbaycan Harekatının yayın organı bazı olayları ve Azerbaycandaki hayatın tüm safhalarını dikkatlice takip etti, analiz etti, üzerinde konuştu, aydınlattı, bolşevistlerin yalanları, Moskova'nın işgalciliği, Rus baskısı ve yok etme politikasını gerçek belgelerle Türk okuyucusunun gözü önünde açıkladı ve Azerbaycanlılara karşı Moskova'nın hareketlerini tesbit etti ve açıkladı. Azerbaycan fikrinin anlamını düşmanlarımız doğru anlasınlar diye, bir konuyu anlatmadan geçemeyeceğim. Yeni Kafkasya Türkiye'de yayın landığında, Bakü'de sıksık komünistlerin halka açık olarak dergiye karşı protestoları yapılmıştır. Protesto toplantılarından bir tanesinde o zamanki Yabancılar Halk Komüseri Çiçerin ayağa kalkarak Moskova ve Ankara arasında Türkiye'deki Mü savat basınının yasaklanması konusunun görüşüldüğünü söy leyerek halkını sakinleştirdi. (*) Basınımızdan ve propaganda mızdan Sovyetlerin korkusu bilinmeyen olayların açıklanması o zaman için Bakü Gazetesinde teferruatlı olarak okunabilirdi. Yurtdışında yayınlanan Müsavat basını sadece Bakü'de değil, Tiflis, Moskova ( Pravda), Kazan, Taşkent ve Kırım'da da Komünistlerin sinirlerini bozmuştu. Bu bölgelerin kızıl ya yınları bizim yayın organımıza, yani Azerbaycan ilticacılarının Müsavatçı yayıniarına karşı güçlü polemiklerle saldırdılar. Azerbaycan ilticacılarının yayınının etkisinin ve Müsavat Partisi'nin Azerbaycan'daki komünistlere karşı sürdürdükleri mücadelenin ne kadar kuvvetli olduğunu şuradan da anlayabiliriz; 1932 yılında Bakü'de yapılan Azerbaycan Komünist Partisi kongresinde Genel Sekreter Polenski'nin önerisi üzerine, "Müsavat Partisine karşı yapılan baskı sadece Azerbaycan'da değil, dış ülkelerde de bütün kuvvetiyle artırılmasına" karar verildi. (Komunist, Nr. 16; 68?.1. 1932)
( ) Bakü'de
yapılan, Protokolüne bakınız. *
4.
Azerbaycan
Sovyetinin
Kongresi
27
IX SOVYET AZERBAYCAN'INDAKi MiLLi AYRlCillK
Milli Azerbaycan bağımsızlık hareketinin daha önce adı geçen ik i cephe haric inde, bolşevik argosondan m illi ayrılık adı ver ilen üçüncü bir cephes i daha var. Milli ayrılıkçılar adı altında Sovyetler Birliği'ndek i şu komünistler, Komünist Part isi'nin legal üyesi sayılan fakat m ill i cumhur iyetteki Moskova soygun pol itikasına, iiE:rleyen merkezileştirmeye, milli cumhur iyetlerde Moskova'nın Ruslaştırma çabasına ve Moskova'nın yok etme düşüncesini destekleyenlere karşı olanlar kastedilmiştir. Bu hareket Azerbaycan'da işgal dönem inin başlarında meydana gelmiştir; bu hemen hemen işgalin kend is i kadar eskid ir. Bu hareketin baş temsilcisi Hanbudakof Azerbaycan Komünist Part is i'nin ikinci Genel Sekreteri kadar değersiz değildi. Halen komünist teorisine, yani Lenin otoritesine dayanan Hanbudakof hareketinin temel iddiaları şunlardır: 1. Moskova Azerbaycan'ında iç inde bulunduğu milli cumhuriyetler üzer inde aşırı isteklerde bulundu. Vasilik görevinden vazgeçmelerini söyledi. ·
2. Moskova tarafından görevlendirilen Azerbaycan Komünist Part isi'nin Genel Sekreterleri, bölgesel yerli komünistleri artık sadece çevirmen ve danışman olarak görüyorlardı. Bu duruma son verilmek zorunda ve yerl i Komünist Parti'sinin yönetimi bölgedeki kendi komün istler in el ine verilmel i. 3. Milli cumhuriyetteki halklar Ekim ihtilalinin sonucunda kendi memleketlerini bağımsız ve yabancı bir kontrol olmadan yönetme yetkisine sahip olduklarına inandılar. Halkın bu isteği Moskova tarafından haksızca daima bölgesel milli sosyalistlik olarak damgalanmıştır. Bu tür bir istek ortadan kaldırılmak zorundadır. 28
4. idarenin Türkleştirmesi ve millileştirmesi ve Azerbaycan'ın tüm memuriyetleri değişik bahanelerle göz ardı ve ihmal edilemez. Rusça ve Türkçe konuşmayan Rus memurlar Azerbaycan memuriyetine dahil değillerdir. Söz verildiği gibi idarenin Türkleştirilmesi yani millileştirilmesine hemen başlanmalı. 5. Sovyetlerin durumu milli cumhuriyetiere hesaplanmalı ve buna göre değiştirilmelidir.
göre
6. Azerbaycan'ın belirli kaynaklarından elde edilen gelirler Azerbaycan'da kalmalı ve orada kendi ihtiyaçları için kullanılmalıdır. 7. Rus çiftçilerinin Azerbaycan'a sun'i yerleşimlerine hemen bir son verilmeli. ( Bakinski Raboci ve Komunist, Nr. 265, 1927.) Tiflis'teki Komünist Gazetesi Zorya Vostoka Azerbaycan'daki Milli Ayrılıkçılar ın faaliyetlerine büyük ilgi göstererek tehlikeyi bildirdi ve birçok makalesinde "Müsavat ajanlarının tamamıyla ortadan kaldırılmasını" ifade etti, bu düşünce, o zamanlar Transkafkasya'nın komünist gazete lerinde, Azerbaycan'ın Milli Ayrılıkçıları için kullanılmıştır. Zamanın Azerbaycan Komünist Parti'sinin Genel Sekreteri Leon Mirzayan partinin merkez komitesine sunduğu aynı gazetedeki (*) milli ayrılıkçıların faaliyetleri ve isteklerini konu alan haberde şunları belirtti; Mahalli komünistler hükumetten yağma ekonomisi yerine planlı rasyonal endüstrileşmenin kullanılmasını istiyorlar, çünkü amaçları bunun sayesinde ülkenin tamamıyla ekonomik bağımsızlığını sağlamak olacaktır. Azerbaycan'da toplanan vergilerin tamamı ülkenin kendi ihtiyaçları için kullanılmaktadır. Azerbaycan'ı Rusya'ya bağımlı hale getiren münasebetler gevşetilmeli, Rus müjikler dışında kalan özellikle Azerbaycanlılarla aynı soy ve kültür birliğine sahip olan Türk - Tatar çiftçiler (Volga'daki açlık çekilen bölgede bulunan) Azerbaycan'a göç edebilirler, çünkü Azerbaycanlılar kuzeydeki kardeşleriyle daha iyi ve dah<l
çabuk kaynaşabilirler ve ayrıca ülkenin etnegrafik böyle bir göç sayesinde ihlal edilmemiş olur. Azerbaycan'daki ibaretti.
milli
ayrılıkçıların
istekleri
özelliği
bunlardan
Moskova kendi öğrencilerinin isteklerine cevap olarak hemen bu harekete karşı bütün güç araçlarını uyguladı. Uzun zaman Moskova, göreve getirdiği Rus ve Türk olmayan diğer Genel Sekreterler tarafından Azerbaycan Komünist Partisini kontrol altında tuttu. Partide temizleme harekatı, devlet, belediye ve diğer dairelerde yıllarca milli aynn!Jkçllara karş1 mücadele paraolasıyla yapıldı. Fakat, milli ayrıcalıklar karşılıksız kalmadı ve Lenin ile Stalin'in milli politikasına karşı mücadelelerini sürdürdüler. Sık sık iki taraf arasında çarpışmalar oldu. Bu çarpışmalarda Azerbaycanlı yoldaşlar Rus Komünistlerine halka açık toplantılarda siz yabancısınız ve emperyalistsiniz, defalun gibi terimlerle haykırıyorlardı. Türkçe yayınlanan Komünist Gazetesi'nin başyazarı Habib Çebiyef ile Rusça yayınlanan Sakinski Raboci Gazetesi'nin yöneticisi Maltusof arasındaki neşeli tartışma tüm Azerbaycan'da biliniyordu. Azerbaycanlı komünist Çebiyef Rus arkadaşı Maltusofu emperyalist olarak adlandırınca, milli ayrılıkçı olarak partiden ve diğer dairelerden uzaklaştırıldı. Bu yabancı işgalcilere karşı yapılan, komünistler tarafından da sömürgeci adı verilen bu muhalafeti daha ziyade gençlik ve uyanık Azerbaycanlılar anladı. Sık sık işe yaramaz diye tanımlanan okul kitapları, partinin ele aldığı teftiş içerisinde sürekli olarak milli ayncal1klann yardlmJYia aşilanan müsavatizm düşüncesini tesbit ettiler. Okul kitaplarında olayların lekelenmesi sonucunda Azerbaycan okullarındaki durum vahim; gençler aylarca kitapsız kalmakta ve söz verilen Aritmetik, Coğrafya, Zooloji, Botanik ve diğer kitapların saf Lenin düşüncesiyle yayımianmasına kadar bekletmektedir ler. Orta dereceli okullarda ve üniversitelerde öğrenciler derslerde Rus diline karşı olduğundan dolayı daha ziyade üniversitede sıksık kavgaya kadar varan tartışmalar oluyordu. Türk öğrencileri öğretmenlerine; Biz Rusça , öğrenmek istemiyoruz, burast Azerbaycan, biz burada Türk olan bir 30
ülkedeyiz şeklinde hitap öğrencileri utanmadan; Hay1r, ihtiyac1m1z olacak, devrimci olma/1 ve bu da Lenin ve dilidir şeklinde cevap verdiler.
edince, bunun üzerine Rus burasi Rusya, Türk Diline mçm Sovyetler Birliği bir dile sahip Stalin'in eserlerini yazd1ğ1 Rus
Azerbaycan'da hiçte nadir olmayan bu kargaşa ve taşkınlıklar sonucunda bildiğimiz gibi bazı tasfiyeler olmuştur, bu tasfiyeler sonucu bazı okullar zaman zaman boşaltılarak terkedilmişlerdir. Okul gençliği arasında büyümekte olan milli düşüncenin karekteristik ayrıntıları Tifliste yayımlanan Zarya Vostaka ( 1 1.9.28) de açıklanmıştır. Sovyet Gazetesi'nin belirlenmesinden sonra milli düşünce komsomollar sıralarına ulaşmıştı. Azerbaycan komsomollarının teşkilat kongresi hakkındaki haberde, Azerbaycan (milletlerine göre saf Türk) da komsomolların adı geçen kongrede partiye şu soruyu yönelttikleri söylendi: Petrolümüz nereye gidiyor? Pamuğumuzun başma neler geliyor? Kim aliyor? ipeklerimiz, havyanm1z ve zengin Azerbaycan'm diğer değerli ürünlerini nereye götürüyor/ar. Azerbaycan Komünist Partisi'nin yukarıda yöneltilen soruya hemen cephe alan, o zamanki Genel Sekreteri Leon Mirzoyan, gençler arasındaki zarar/1 eğilimlerin dağılmasına karşı en keskin önlemlerin alınmasını istedi. 1928 yılında Bakü'de yapılan parti kongresinde bu konu üzerinde şu sözleri sarfetti. Bu tür ekonomik eğilimler bizi ister istemez tamamwta bağimSiziiğa götürebilir, yani diğer bir deyişle Azerbaycan pro/etar Rusya ile olan münasebetlerini sona erdirmek zorunda.
Sadece küçük komsomollar Azerbaycan'ın Rusya tarafından işgalinin farkında değildi, hatta Bakü'de neşrolunan Komünist ( Nr. 183 - 184) Gazetesinde ifade edildiğine göre, büyük komünistler de, örneğin Azerbaycan Komünist Partisi'nin merkez komitesinin üyeleri de farkındaydı. Adı geçen Gazetenin redaktörü Habib Çebiyef üzüntüyle müsavat 31
komünistlerinin etkisi kapitalist - demokrat düşündüklerini farketti .
altmda 1 922 y1ltnda Azerbaycan '! bir cumhuriyet olarak görmeyi
Bununla birlikte şu da açıklanabilir. G PU'nun temizleme hareketi büyük ölçüde okulları ve Azerbaycan'ın kültürel kuruluşlarını da etkilemiştir. Gençler Thölmann, Caballeros veya Passionaria'nın şahisyetinde resmi siparişle yapılan, pohpohlayıcı şarkılardan hoşlanmıyorlardı. Genç nüfus Rus çocuklarının okullarda nasıl kendi yazarlarının eserlerini , örneğin Puşkin gibi, okuyup öğrendiklerini, fakat ünlü Türk şair ve yazarlarının nasıl zararlı, şövenist , antimarksist ve karşı devrimci olarak lekelendiklerini nefretle haber aldılar. Ruslaşmaya karşı yürütülen mücadele daha ziyade yüksek okullarda, Bakü Üniversitesinde ve ülkenin diğer tüm kültür müesseselerinde öğrenciler ve öğretmenler tarafından yürütülmekteydi . Bakinski Raboci Gazetesi 8 Ocak 1937 tarihinde utanmadan okullardaki zararlı şahısları ve iç düşmanların uzun bir listesini yayınladı, listenin başında da Bakü Üniversitesi'nin Doçenti Talıblı yer alıyordu. Bakü'de çıkan diğer gazete Komünist ise, kısa bir süre önce çıkardığı Müsavat tehlikesi adlı özel bir sayı ile tüm ülkeyi tehdid etti. Azerbaycan Edebiyatı'nın ve onun temsilcilerinin durumu okullarınkinden daha kötü idi. Herhangi bir şekilde Çeka ve G PU'nun kurşunlarından kurtulmuş olan eski edebiyatçılar, Azerbaycan yazarları kongresinde komünist saldırılarının daima hedef tahtası olmuşlardır. Şamar oğlanı gibi olanlar Stalin'in Ruslaştırma politikasının tüm başarısızlıklarından sorumlu tutuluyorlardı . Bu yazarların eserleri komünistler arasında beğenilmiyordu. Çünkü, partinin sıkı denetimine rağmen milli düşünceden kendilerini koparamıyorlardı. Komsomol sıralarından yükselen pa rtinin edebi öğrencilerini proletkult'un (proleter kültür) şimdiye kadar ülkeye değerli bir yazar hediye etmemesi ilgilendirmektedir. Ve böylece değerleri en aza indirlmiş ülkenin eski şöhretli edebi nesli, daha önce de olduğu gibi bir zamanlar Azerbaycan sınırlarının dışında da 32
tanınmış , Azerbaycan Türk düşünce kültürünün tek temsilcileridirler ve öyle kalacakla rdır. Sıksık Komünist Parti'nin edebi kabiliyatleri eski şairler , yaza rlar, dramcılar ve seyircileri bilgili meslektaşlarının bilgilerinden faydalanmak , da ha ziyade eserleri yayınianmadan önce rezil olmaktan korunmak için en yeni eserlerini kullanma izni vermelerini rica ettiler. Bu şekildeki bir ders ve danışman bazen gülünç sonuçlar doğurabilir. Bakü gazetesi Komünist 5.10.1929 tarihindeki acı şikayetinde edebi cephede adı altında şunları yazmıştır. Müsavat rejimi dönemini tanımayan yeni gelişmekte olan komsomollar , milli edebiyatın temsilcilerini taklit etmekte , eserlerinde bağımsız Azerbaycan'ın Müsavat problemlerini idealize etmekte , hatta sona doğru proleter Yazarlar Birliğini terk etmekte ve Milli Azerbaycan'ın üç renkli bayrağına şarkı söylemeye başlamışlardır. Pa rti'nin liderleri da hi az önce kültür ceb helerinde ifade edilen Azerbaycan'daki Stalin politikasının hatalarına karşın Komünist huzursuzluklarını saklayamadılar. Azerbaycan Partisi'nin Genel Sekreteri Bagirof tarafından 1 1. 1.1934 tari hinde verilen raporda Sovyet Edebiyatında yer alan milli düşüncelerle Sovyet kuruluşları tarafından yeteri kadar mücadele edlmediği şikayetinde bulunuyordu . Bakü Komünist Gazetesinde yer alan Fuzuli'nin 400. yıl kutlaması münasebetiyle, da ha açık olarak bir derginin önsözünde yayınlandı. içinde yer alan bazı bilgiler şunlardır : ". Sazı _ ş_a hı �l,�rl9._ t>ir 1Jl<1� _ ıs_o_m Q_r:ıi şt_ _ç.şm.perine da hil olan ye bi�L_geri kalmış bir halk olarak tanıy anlar klasik -d."Q?J:Q riün en meşhur şairi Büyük Fuzuli'ye .. ާIhip ""�*J.I}ğ�muzu görecekler!" _
Müsavatizmin bu suçlamalarından eski ma halli komünistler de nasibini aldı. işgalin ilk yıllarında Moskova'nın hücum ettiği ve Azerbaycan prolete ryasının ka hramanları olarak göğe yükseltilen tüm bu kara elementler, kısa yoldan 33
giderek, müsavat basınının ajanı olarak toplant ılarda ve gösterilerde kullanıldılar. Azerbaycan'ın bazı takma adlı komünist ler inin tüm eski e m i r ve renler i ve temsilc ilerinin ve Azerbaycan'ın Sovyetleştiril mesi Azerbaycan komünistlerinin arac ı olmadığı tam tersine d irek Moskova'dan meydana geldiği şimdi açıkça kabu l edildi. Mesela Bakü ve T iflis'teki komün ist gazetelerde son aylarda, hatta Azerbaycan Meclis Başkanı Mec it Efendizade'nin müsavatizmden dolayı suçlu bulunduğunu okuyabi liriz. Bu esnada adı geçen kişi 1904'ten beri Komünist Pa rtisine üye ve halen Azerbaycan Sovyetler Birliğinin Başkanı'dır. (**) Son aylardaki komün ist gazetelerinin yay ınlarında bu tür sansasyonel tesbitlerle ve Azerbaycan Komünist Pa rtisi'n i yöneten şahıslara yönel ik ağır saldırılar yer almaktadır. Azerbaycan Komünist Partisi'nin sıralarında hükmeden cahilliği ve korkuyu iyice aydınlatabi lmek için son aylarda Bakü'de çıkan komünist gazetelerini süsleyen bazı başlıklar arasında, mese la şunları görmekteyiz; "Azerbaycan Sovyetinde toplanan kurultay'daki karşı devrimciler Azerbaycan Meclis'inin Başkanı, Mecid Efendizade, Milli Ayrıcalıklıların Reisi - Ülkenin tüm Diyanet Işleri milliyetçilerin elindedir - Üniversite ve Pedegoji Enstitüsündeki karşı devrimcilik - Rus Dili Eğitim proğramından uzaklaştırıldı - Basın ve Yayın Organlarındaki Faşist köpekler Sovyet Bilimler Akademisi'nin Azerbaycan Şubesi'nin Pantürkistleri - Din mensupları Yeni Sovyet Anayasa'sının özerklik maddesini dini propaganda larını kuvvetlendirrnek için kullandılar - Edebi ve diğer kü ltür gruplar ı Müsavatizm, Troçkizm ve Faşizmin ajanları v.b." Bunlar Bakü basınının Ma rt ve Nisan sayılarından küçük alıntılar . Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti Halk komüseri Meclis Başkanı Yoldaş Rahmanof, Yeni Azerbaycan Sovyet · Anayasasının ta rtışılması dolayısıyla, Azerbaycan Sovyeti'nin Ma rt 19 37'deki 9. kongresine uzun bir konuşma ile katıldı ve bu konuşmada müstehcen cümlelerle Müsavat Pa rtisi'ne 34
bütün kinini kustu. Konuş macının ifadesine göre Müsavat Partisi'nin en büyük ihaneti 1 9 18 yılında Azerbaycan'ı Rusya'dan ayırması ve bu amacı bugün dahi sürdürmesidir. Bununla birlikte yoldaş başkan , kökleşmiş Sovyet demogojisi etrafında yaptığı konuş mada , Müsavat'ın Azerbaycan'ı Rusya'da sadece sonraları Türk, Alman, Ingiliz ve Fransız kapitalistlerine iade etmek ve aynı partinin bugün de Azerbaycan proleteryasını Alman , Japon ve italyan Faşistlere satmak için büyük bir güçle çalıştığına dair dinleyicilerini aydınlattı.
(*) Zarja Vostoka, 1 1 .9 . 1 928 . (**) Mecit Efendizade tahtından
indirildi ve tutuklandı. Azerbaycan'da kendine güvenin ve Moskova'nın desteğinin geçerli olduğu zamanla yapılan konuşmada, Onun haricinde 1937 ortalarından beri Azerbaycan Komünist Partisi'nin ve Bakü deki Sovyet Hükümetinin etkili üyeleri tutuklandılar, sürgün edildiler veya vuruldular . Çoğu ya iz bırakmadan kay boldular yada G PU'nun b adrumiarında intihar ettiler. Azerbaycan'da son 7 -8 ay içinde temizlenen eski komünist büyükleri arasında , aynı zamanda Azerbaycan Sovyet Hükumeti Sownarskom'un Başkanı (Başvekil) Rahmanof, Hükumetin üyeleri Dadaş Bünyadzade , Ruhuila Ahundof , Hamid Sultanof, Ali Haydar Karayet vd . .. bulunuyordu .
35
X MiLLi HAREKATlN TEMEL ÇiZGiLERi
Görüldüğü gibi Azerbaycan'ın ne geçmişteki nede günümüzdeki Bolşevik Rusy a ile herhangi bir şekilde münasebet i yoktur. Azerbaycan'ı Rusya'dan d in i, kültürel, ırki ve fikri temel ögeler ayırmaktadır. Azerbaycan'ın z ihni ve fikri açıdan da Rusya ile h içbir benzerl iği yoktur. Hiçbir sınıf kavgasına ızın vermeyen Azerbaycanlı, kalbinin en ücr a köşesiyle dahi kendi milli Türk Kültürü ve memleketinin sosyal ö rt ve adetlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Çarlık Rusya'sı tarafından yabancı hakim iyet ine karşı yürütülen on yıl savaşlarının h atıraları Azerbaycanlıların akıllarından h iç çıkmadı ve h içbir zaman çıkmayacak, çünkü bu savaşta halk ülkenin en iy i evlat larını kaybetti. Farklı güçlerin sürdürdüğü on yıllık mücadele Azerbaycan h alkının n ihayet 1918 de hürriyet in i tekrar k azanabilmek için seller g ib i kan akıtıp, sıksık mal varlığını kaybetmesine yol açtı. Çarlığın bugünkü halefleri, Petersburglu selefierinden Azerbaycan'a daha fazla sefalet, ıstırap ve şanssızlık getird i. Kızıl işgalc ilerin kan banyoları ve işkence h atıraları asla unutulamaz. Tüm h alkın bugünkü zorbalara karş ı olan nefret i artık sınır tanımıyor. Yabancı hakim iyet ine karşı olan bu sonsuz k in halkın Anavatana dah i ve mill i örf ve adetler ine karşı olan güçlü sevgis inden, mill i kültür ile olan sıkı bağlılığından nihayet m illi bağımsızlık için kesin kararından doğmuştur. Bunlar Azerbaycanlı halkın sürekl i olarak Rusya'ya karşı yürütülen savaşta güç topladığı kaynaklardır. Azerbaycan h içbir zaman Rusya'nın büyüklüğünden herhangi bir şekilde etk ilenmedi, çünkü Rusy a Azerbaycanlıların gözünde 160 milyonluk homojen b ir halk değild ir, ve ilk bakışta varsayab ileceğim iz gib i bu yüzden gerçek anlamda güçlü değildir. D aha z iyade merkezkaç elementlerinin kuvvetler inin yani Rus olmayan halkın (sayı olarak) önceki ve şimdiki hükümet in yarısından fazlasını oluşturan - yalnızca bağımsızlık amacına yöneldikleri bir ülked ir. 36
Azerbaycan'ın_I:S_afkasya ile. .. bağlantısını sağlayan, eski bir kültüre sahip, politik a çıdan oturmuş bir ülke olan Gürcistan'dır. Bu ülke , Rustaweli adında dünya edebiyatına büyük bir edebi şahsiyet hediye etmiş ve Kuzey Kafkasyalıların milli kahramanı olan imam Şamil ile 30 yıldan fazla bir süre Kafkasya'da Rus birliklerinin nefeslerini kesip , kahramanca karşı koymuşlardır. Kafkasya'nın bu üç halkı bağımsızlık için yürüttükleri mücadelede, birlikte hareket için 1934 yılında Brüksel 'de Kafkasya Konfederasyonu ile birbirlerine karşı sıkı sıkı bağlılık yemini ettiler. Birlikte yürütülen mücadele henüz dışta duran Transkafkasya'nın dördüncü halkı Ermeniler , adı geçen anlaşmayı her an imzalamaları beklenilen yer boştur. ifade edilen Kafkasya'nın halkları anavatanlarının geleceği ve mutluluğun sadece Konfederasyon fikirlerinin gerçekleşmesinde yattığından eminler. Moskova tarafından eşit derecede baskı altında tutulan ve aynı işkenceleri çeken Kafkasya'daki tüm ayaklanmalarda ülkenin halkı din ve milliyet ayrımı yapmadan omuz omuza savaşmış olup, bu yüzden Kafkasya Konfederasyonu Kafkasya halkının siyasi mücadelesini n gerçek ifadesi Sovyetler tarafından da onaylanmıştır. Kafkasyalılar artık Konfederasyon konusunu değil de, kimin en iyi konfedarist olduğunu tartışmaya başlamışlardır. Kafkasya Konfederasyonu fikri önceki eski Kafkasya Partilerinin proğramlarında da yer alsa idi, bugün tüm Kafkasya Partileri'nin ve siyasi yönlerinin ideolojik sistemlerinde sabitleşirdi. Bunun önemi Kafkasyalılara sayısız tarihi örneklerle açıklandı. Geçmişteki olaylar Hazar Denizi ile Karadeniz arasında yaşayan halkın kendi kuvvetlerini birleştirdikleri taktirde kurtarabileceklerini ve sı rf bu şekilde bağımsızlıklarını ayakta tutabileceklerini Kafkasyalılara ispatladı . Bu nedenle Kafkasya Konfederasyonu fikri Azerbaycan mültecilerinin politikasında köşe taşı oluşturuyordu. Bu önemli noktayı, yani Kafkasya halkının siyasi eşitliği ilkesinin önemini anlamış olan Stalin, böl ve yönet prensibini takib ederek, 1922'deki Transkafkasya $ovyet Cumhuriyeti Federasyonu'nu yeni Sovyet yayımında belirtti. Bir zamanlar Lenin tarafından salt propaganda amacıyla hayata 37
geçirilmeye ça lışılan ettirilmedi.
Kafkasya ha lkının siyasi eşit liği devam
Azerbaycan'ın bir lik, Türk Kültürü ve kan bağıyla aynı topluluğa mensup o lduğunu daha önce de belirtmiştik. Dünya'daki 60 milyon Türkten b ugün 30 milyon'u Sovyet ler tarafından esaret a ltına alındı. Ayrıca b urada bahsedilen Türkistan , ldil - Ura l ve Kırım Türk leri'dir. Tüm b u ülke lerin ayrıca hepimizde ortak o lan öze lliklerinden başka kendi mil li nitelik leri vardır. Azerbaycan Türkleri'nin Rus emperya lizmine karşı yürüttükleri mücade le, Türk - Tatar kardeş lerininki ile uygun bir şekilde yürütüldü ve yürütü lmekte . Çarlık döneminde, y ukarıda belirttiğimiz Türk top luluk ları kültür, po litik ve dini hürriyet leri için yaptıkları mücadelede Azerbaycan önemli idi. R usya tarafından esir edilen ve birbirleri ile sıkı sıkıya bağlı o lan Türk - Tatarlar b ugün dahi top lu düşmanları o lan R us lara karşı e le le yürümekte ler. Kardeşler le o lan kan bağı ve kü ltür birliği Azerbaycan Milli Harekatı'nın R us bo lşevizminin yıkıcı fikrine karşı yürütülen savaşta ana silahıdır. Azerbaycan Milli Harekatı Sovyetler tarafından baskı a ltında t ut u lan top l u lukların milli harekatının bir da lıdır. Resmi istatistiğe göre Sovyet ler Bir liğinde yaşayan toplu lukların % 52 sini o l uşturmaktadır. Dr. Pa ul Rohrbach eski R usya'yı bir portakala benzetmekte çok hak lıdır. önceleri Çarlığı sembolleyen portaka lın kabuğu b ugün bo lşevizmi sembo l lemektedir . Bo lşevizmin, portaka lın tek tek parça larının halefierinden ayrılmaması için daha iyi kabuk bağladığını ispatlayamayız. Bo lşevistik kab uğun çürüdüğüne hiç kimse şüphe etmemektedir. 40 milyon Ukrayna' lı, 1 4 milyon Türkistan' lı, 12 milyon Kafkasya'lı, ldil - Ura l, Kırım, Kare li, Beyaz R usya ve benzer leri Kızı l R usya ve bo lşevizme karşı yürütülen savaşta b u l un uyor lar. Bo lşevik lerin işgalci o larak geldikleri ülkelerin çoğ u Sovyetler Bir liği'nin çevresinde bulunmaktadır . Azerbaycan'ı kızıl ord u işgal ettiğinde kızı l yetkililerin itiraflarına göre ülkedeki yerli komünist lerin sayısı 300'ü geçmiyord u. Bakü'nün gizli komünist teşkilatını tamamıyla Azerbaycanlı o lmayan ların e linde idi . Kızı l Ord u 38
aynı olaylarla diğer milli cumhuriyetlerde de karşılaştı. Moskova'nın tüm bu belirtilen ülkeleri kızıl ordu yardımıyla zorbalıkla işgal ettiği ve bu ülkelerin onlar hakkında hiçbirşey duymak istemedikleri de ispatlanmıştır. Aynı ayaklanmalar aynı milli farklılıklar , kısaca Azerbaycan'da gerçekleşen tüm olaylara birliğin diğer milli cumhuriyetlerinde de rastlamaktayız. Diğer bir ifade ile bu şu anlama gelmektedir, tamamıyla aynı kader birliği ve aynı acı yol ve bu yüzden ülkelerin milli harekatının söz sahibi yöneticilerinden durumun anlaşılması ve problemierin doğru tedavisini istiyorlardı. Bundan aynı zamanda milli hareketlerin promete çizgisinde birleştikleri, kızıl emperyalizm tarafından baskı altında tutulan halkın en büyük ve en güçlü teşkilatı ifade ettiğ i anlaşılmaktadır. Moskova promete çizgisini yok etmek için h içbir şekilde Rus olmayan-·" toplulukların siyas i qetaberliğin i bozmaya çalışmaktan çekinmediğini ifade et r;ıeye gerek yok. Moskova bu esnada kullandığı çeşitli ve ha�şas metodlara rağmen tamamen b_9_şarısız oldu. Çünkü Moskova'nın tüm dünyadaki. düşmanlar ı arasında kendisinin baskı. altında tuttuğu .. Rus olmayan toplulukların organize ettiği _ -�!yasi birlikten korktuğu bilinmektedir. Bu Moskova'nır:ı - ��L?.� yıf noktasıydı. _ _
-- -·�--
39
Xl BOLŞ EViZME KARŞI YAPI LAN SAVAŞ BAKIMI NDAN RUSYA' DAKi MiLLiYETLER PROBLEMi
Bizim olmayan Rus bağımsızlıkları için yürüttüğümüz var ;
toplulukların milli tüm mücadelenin tek bir amacı
önceleri Rusya'ya bugün de SSC B'ne ait olan bu ülke milli bir gerçek değildir. Bu büyük devlet daha ziyade birbirlerinden ırk, din, kültür, tari h, kader, dil ve medeniyet açısından farklı milli unsurlara sa hiptir. Fakat tüm bu topluluklar ortak bir amaca sahiptir : Her biri milli bir devlet oluşturmaya ve önceki milli bağımsızlığını tekrar elde etmeye kesin kararlı. Moskova tarafından baskı altında tutulan halk belirttiğimiz amacına ulaşmak ve aynı zamanda milliyetçiliğin büyük ideali ve en büyük düşmanı olarak bilinen kazmapolitik bolşevizme karşı Avrupa kültürünü savunmak için kanlarını feda ediyordu. Çünkü 20 yıldanberi var olmak için sürdürdükleri kanlı savaşta tarif edilemeyecek acılar çeken bu topluluklar bolşevik zindanlarında esir olup, onlar kendilerini kültür ve medeniyet için ortaya koyan ve bunu koruyanlar arasındadırlar. Hepimiz biliyoruzki Sovyet Hükumeti kendini dışa karşı barışsever gibi göstermekte, fakat aslında dünya barışını bozan tek unsurdur. Moskova'da Komünist Parti'sindeki iç kavgalar ve entrikalar hangi şekli alırsa alsın bolşevizm gerçekten tek tecavüzcü, komplocu ve tahrik edici güç olarak kalmakta. Kafkasya'daki petrol ve manganez üretiminin hakimiyeti ile Türkistan ve Ukrayna'daki yün ve ta hıl hakimiyeti Moskova'nın elınde olduğu taktirde bu akılsızlık dünyayı te hdid edecektir. Bu nedenle dünya'da komünizm tehlikesi söz konusu olduğu müddetçe Rusya'daki baskı altında olan toplulukların problemlerini unutmamamız gerekir. Tek konu komünizmin Rus ha lkına tecavüz ettiği değilde, Rus bolşevizminin bazı toplulukları sömü rmesidir. Ideolojik milliyetçilik ve kültürün elde tutulması için yapılan ideolojik savaş kızıl Rusya tarafından baskı altında tutulan toplulukların hayat tarzı ile yakından alakalıdır. Rus 40
emperyalizmi tarafından baskı altında tutulan topluluğun görüşüne göre, bolşevizmin bugünkü Sovyet Rusya'da tutunmas ı tesadüfi değildir, biz de bu günkü kızıl emperyalizmin dünkü çarlığın devamı olduğu fikrindeyiz. Tıpkı selef ieri gibi o da , tek amacı yabancı ülkeleri ve toplulukları yağmalamak olan gerici, askeri ve tecavüzcü bir güçtür. 19. yüzyılda milli hareket idealinin kurucuları Rus devletine itirazsız halkiann hapishanesi adını vermişlerdir. Bolşevikler , bilindiği gibi milli seçim hakkının temelinde milli bağımsızlığı sadece kağıt üzerinde kabul edip, Sovyetler Birliği'nde halkiann hapishanesi için yeni bir şekil ortaya koymuştur. Kendilerini biraz önce belirttiğimiz hapishanelerde tutuklu gibi hisseden Rus olmayan topluluklar, Rus hükumetine karşı yapılacak dış müdahalelerle kurtar ılmayı ve hür olarak yaşamayı bekliyorlardı : Bu ümitle 1904-1905 Mançurya'da yapılan savaşta Japon askerlerinin galibiyetini ve aynı zamanda, Rusya tarafından baskı altında tutulan halkların dünya savaşında merkezi güç tarafında yer almasını (Japonya) sempatiyle izlediler. ,l\zerbaycanlıların ve Rusya tarafından baskı altıoda bulunan tüm Türk - Tatarların dünya say_a şı_ _ ___ esnasında o rtagüçleri, bilakis Almanya'ya karşı · oesledikleri sempati, ve :nJfl]��-tfY.�-'6 - .üüi1a riTarı batı g üÇrerrn·e karşı l!l.ücadele ettiği veya bizim TUrk kardeşlerimize ittifak olarak_ sahip olduğundan değil de, daha ziyade Almanya'nın Rusya'ya düşman olmasından Ev�t. . bizim d.Q_şryıanlar ımız aynı idi. kaynaklanıyordu ! Sayg ıdeğer Mareşal Hindenburg Tannenberg'de yok ettiği düşman gücü, bizleri vahşi bir şekilde esaret altına alan Rusya idi. Bugün dahi Nasyonal Sosyalizm ile yönetilen Almanya'nın bolşevizme karşı yürüttüğü mücadele ülkemizde büyük ilgi ile takib edilmektedir . Çünkü biz dahi bolşevizme ve onun zorba idaresine karşı mücadele etmekteyiz. Promete ilkelerinde birleşmiş toplulukların kurtuluşu bolşevik Rus zincirinin kınlmasıyla s ıkı sıkıya alakalıdır.
41
Eminiz ki tıpkı diğer politik sanat dallarında olduğu gibi aynı zamanda Kızıl Rus sarayıda ısrarla çöküşe mahkum edilmişti. Siyasi olarak bir yüzyıldanberi Avrupa ve Asya'da gözlerimizin önünde meydana gelen olaylar, bir kültür topluluğunun zamanla esaret altına alınamayacağını bize açıkça ispatlıyor. Adolf Hitler son Reichtag (Meclis) konuşmasında 19. yüzyıldanberi Avrupa'da ortaya çıkan yeni devletleri kastederek şunları söyledi : "Ama ben, şu işlemlerin btraktlmamast gerektiğine ina myorum: Avrupa 'da son yüzytlda birçok saytda yeni milletler doğdu, önceleri parça parça ve güçsüz bir şekilde yaşayan bu milletler sadece çok az ekonomik, fakat hemen hemen hiç siyasi itibara sahip olmadt. Bu yeni devletlerin oluşmastyla tabii gerginlikler başladt. Gerçek devlet sanalt tek başma hakikat leri gözardt etmeyecek, tam tersine onu dikkate alacakttr. /talyan halkt, yeni italyan devleti bir hakikattir. Alman halkt ve Alman imparatorluğu da aynt zamanda hakikattir. Ve kendi trktaşlanm için ifade etmek istiyorum, Polanya halkt ve Polanya devleti de aynt şekilde bir hakikattir. Balkanlarda dahi milletler uyandt ve kendi devletlerini oluşturdu/ar. Bu devletlerin yaşayacaklar. "
yaşamak
halklan
istiyorlar
ve
Liderin bu kadar açık bir şekilde ifade ettiği , 19 . yüzyıldaki Avrupa topluluklarının yeniden doğuşu süreci sona ermedi ve belirgin bir şekilde Sovyetler Birliği'nde bu günde devam etmektedir. Oradaki halk da uyandı, yaşamak ve kendi devletini kurmak istiyor. Bu ümitle Azerbaycan'ın gençleri dahi bağımsızlıkları Kafkasyalı komşuları ile omuz omuza ıçın durmadan mücadele etmektedirler. Azer b.�yca �h. §ll�.! gü o_y�n !rı b _L:J g Qn e: fte.� .Y.e Ş.9QJğL_ �n kötü . �l me karşı bu büyük mücadelenin sancağında şu cümle y azılıdır : Milli hay_siy_et, 3_f!�ri�-�.f!l!l�fJ11i 'zltk iç� � . ..
_ __
_ _
_
.
.
. .
.
·
··
42
·
··
·---