1 minute read

Siıyın Çiller' den Karar Bekliyoruz

SAYIN ÇİLLER' DEN KARAR BEKLİYORUZ

20 Temmuz 1 994

Kıbrıs B arış Harekatı 'nın 20. yıldönümünü yaşıyoruz. Eğer Türkiye Cumhuriyeti 20 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri' ne çıkarma emri vererek, güneydeki menfaatlerini teminat altına almasaydı, Kıbrıs Türk' ü bugün Boşnakların yaşadığı dramdan çok daha korkunç bir soykırımla karşı karşıya bırakılacak ve belki de Ada' da bir tek Türk kalmayacaktı. 1 699'dan, yani İkinci Viyana Seferi'ni takip eden yıllarda, bir devşirme paşayla kabileci duygulara esir düşen Kırım

Hanı'nın ihanetleri sebebiyle imzalamak zorunda kaldığımız Karlofça Antlaşması ' ndan sonra, ilk huruç hareketimiz olan Kıbrıs çıkarması sayesindedir ki; hem Yunan kuvvetlerinin Türkiye'yi güneyden kuşatması önlenmiş, hem de Kıbrıslı ırkdaşlarımızın jenosite tabi tuttularak yok edilmesine mani olunmuştur.

Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyada pek az ordunun başarabildiği çıkartma harekatını gerçekleştirip, adayı kontrol altına aldıktan sonra Kıbrıs'ta kan dökülmemiştir.

Kan dökülmemiştir ama, B irleşmiş Milletler ve d!ğer milletlerarası kuruluşlar sanki adaya sulh ve sükunun egemen olm as ı n d a n rahatsızlık duyuyorlarmış g i b i , Türkiy e ' nin ve

Kıbrıs Türk'ünün yakasını da bırakmamışlardır. Ve Türkiye, Birleşmiş Milletler' le birlikte hareket etmediği için yani sisteme rağmen çıkarma kararını verdiği için feci şekilde cezalandırılmak istenmiştir. 20 yıldan beri Türkiye'ye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet i ' ne uygulanan ambargoların da, adada kimsenin bumu kanamadığı halde Güvenlik Konsey i' nin sık sık aleyhimize karar alışının temel sebebi de budur!

This article is from: