Necip Hablemitoğlu - Çarlık Rusyası'nda Türk Kongreleri

Page 1


Dr.

Necip Hablemitoğlu

ÇARLIK RUSYASI'NDA TURK KONGRELERI ••

(1905 - 1917)

TOP�UMSAL DÖNÜŞÜM YAYlNLARI


Toplumsal Dönü§üm Yayınlan:

286

�tırma İnceleme Dizisi: 106 Dr. Necip Hablemitoğlu ÇARLIK RUSYASI'NDA TÜRK KONGRELERİ

1. baskı: Ankara, 1997 2. baskı: Toplumsal Dönü§üm Yayınları Ocak 2005 ISBN

975-6448-83-0

Yayınevi kurucusu: Hayri Bildik Genel yayın yönetmeni: Hatice Bahtiyar Kapak tasarımı: Sait Maden Baskı, cilt: Can Matbaacıhk

Genel dağıtım: KARDAK kardak@Sistemd.com

Narlıbahçe Sokağı No. 6, Cağaloğlu-İstanbul Tel:

(0212) 519 84 85, 528 66 89

toplumsaldonusum@supcronlinc.com


KlRlM DERGİSİ TARİH ARAŞTIRMALARI SERİSİ NO: 1

ÇARLIK RUSYASI'NDA TURK KONGRELERI (1905 . 1917) 00

o

Dr. Necip

HABLEMİTOGLU

iSTANBUL- 2004


Bu kitabın baskı masraflarını karşılayan Ahmet Veli MENFER Vakfı Yönetim Kurulu'na teşekkür ediyoruz. KJRIM DERGiSi

ISBN : 975 - 904903 2 3 -

-


Içindekiler

ÖNSÖZ KISALTMALAR GİRİŞ BÖLÜM: YiRMiNCİ YÜZYlLA GiRERKEN RUSYA TÜRKLERİ'NİN GENEL DURUMU A- RUSYA TÜRKLERİ VE MERKEZi YÖNETİM İLİŞKİLERİ B- PANSLAVİZM VE MiSYONERLİK TEHDiDi KARŞlSlNDA RUSYA TÜRKLERİ C- DiNi TEŞKİLATLANMA AÇlSINDAN RUSYA TÜRKLERİ D- BASlN VE YAYlN FAALİYETLERİ AÇlSINDAN RUSYA TÜRKLERİ 1- İlk Basın Faaliyeti

2- İlk Yayın Faaliyeti E- KÜLTÜREL FAALİYETLER AÇlSINDAN RUSYA TÜRKLERİ

1- İlk Yenileşme Hareketleri 5


a) idii-Ural'da Yenilc�me Hareketleri b) Kırım'da Yenile�me Hareketleri c) Kafkasya ve Azerbaycan'da Yenile�me Hareketleri d) Türkistan'da Yenilc�me Hareketleri

2- Yenilc�me Hareketlerine Tepkiler 3- Eğitim Kurumları

4- Eğitimde Reform Hareketleri 5- Dil ve Edebiyat Alanındaki Gcli�meler F- RUSYA TÜRKLERİ'NİN SOSYO-EKONOMİK YAPISI

1- Kırım'da Sosyo-Ekonomik Yapı 2- Kafkasya ve Azerbaycan'da Sosyo-Ekonomik Yapı 3- İdii-Ural ve İç Rusya'da Sosyo Ekonomik Yapı 4- Türkistan ve Kazak-Kırgız Steplerinde Sosyo-Ekonomik Yapı G- RUSYA TÜRKLERİ'NİN DEMOGRAFiK YAPlSI 2.

BÖLÜM: RUSYA TÜRKLERİ'NİN SİYASAL KONGRELERİ VE SONUÇLARI A- I 905 iHTiLALiNDE RUSYA TÜRKLERİ

1- İdii-Ural Türkleri ve 1905 i htilali 2- Azerbaycan-KafkasyaTürkleri ve 1905 ihtilali 3- Kırım Türkleri ve 1905 ihtilaLi 4- TÜRKİSTAN TÜRKLERİ VE 1905 iHTiLALi

B- RUSYA TÜRKLERİ'NİN BİRİNCİ KONGRESİ

(15.8.1905) 1. Kongrenin Hazırlık �aması 2. Kongre Faaliyetleri ve Alınan Kararlar C- RUSYA TÜRKLERİ'NİN İKİNCİ KONGRESİ

(13-23 OCAK 1906) 6


1. Kongrenin Hazırlık Aıjaması 2. Kongre Faaliyetleri ve Alınan Kararlar D- RUSYA TÜRKLERİ'NİN ÜÇÜNCÜ KONGRESİ

( 16-21 AGUSTOS 1906) 1- Kongrenin Hazırlık Aıjaması 2- Kongrenin Faaliyetleri ve Alınan Kararlar E- "RUSYA MÜSLÜMANLARI İTTİFAKI"NIN FAALiYETİLERi VE SONU F- RUSYA TÜRKLERİ'NİN DÖRDÜNCÜ KONGRESİ

( 15-25 HAZİRAN 1914) 1. Kongrenin Hazırlık A�aması

2. Kongrenin Faaliyetleri ve Alınan Kararlar G- 1917 iHTilALİNİN RUSYA TÜRKLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ H- BÜTÜN RUSYA TÜRKLERİ I. KONGRESİ ( 1 - 1 1 MAYIS 1917)

1. Kongrenin Hazırlık Aıjaması 2. Kongrenin Faaliyetleri ve Alınan Kararlar İ- BÜTÜN RUSYA TÜRKLERİ II. KONGRESİ

(20-31 HAZİRAN 1 917) VE DiGER KONGRELER 3. BÖLÜM: RUSYA'DAKİ TÜRK KONGRELERİ'NİN

"ANADOLU-TÜRK DEVRİMİ"NE ETKİLERİ

A- SOSYO-KÜLTÜREL ETKiLEŞiM B- SİYASAL VE İDEOLOJİK ETKiLEŞiM

1- Türkçülük 2- İslamcılık 3- Sosyalizm C- KONGRELERiN ANADOLU-TÜRK DEVRiMi'NE DOLAYLI KATKILARI

7


D- ATATÜRK'ÜN RUSYA TÜRKLERİ'NE BAKIŞI SONUÇ BÖLÜM DiPNOTLARI BİBLİYOGRAFYA FOTOGRAFLAR BELGELER İNDEKS

8


Ith af ÇARLIK RUSYASI'NDAKi MİLLİ UYANIŞIN VE AYDlNLANMANIN BÜYÜK ÖNCÜLERİ

Gaspıralı İsmail Bey Fatih Kerimf Hasan Bey Zerdabf Zeynelabidin Tagi Musa Camilah Ali Merdan Topçubaşı Ayaz İshakf Münewer Kari Gani Bay YusufAkçura Mahmut Hoca Behbudf Zeki Vetidi (Togan) Şefika Yusufbeyli (Gaspıralı) Muhlise Bubi Alimcan Barudf Ve diğer adsız kahramanların aziz hatıralarına . . .

9



Onsöz Sovyetler Birliği 'nin dağılmasından sonra ortaya çıkan Azerbay­ can, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan Cumhuriyetleri ile Rusya Federasyonu içinde kalan kısmen özerk Türk topluluklan ara­ sında, ortak üst kültür kimliğini yansıtacak dayanışma ve girişimler, maalesef heniiz söz konusu değil. Türkiye 'nin öncüliiğiinde periyodik olarak bir araya gelen devlet başkanlannın "Ergenekon" kutlamala ­ nnda temsili "örs üzerinde çekiç sa/lama/arı" dışında somut bir birlik­ telik gösterdikleri söylenemez bile. Ahıska (Mesket) ve Kırım Türkleri­ nin ya da Karabağ Türkleri 'nin dramına, Kıbns sorununa, Çin işga­ lindeki Doğu Türkistan Türkleri'ne yönelik insanlıkdışı baskı/ara kar­ şı ortak bir tavır henüz hiç oluşmamış. Tarihsel sürecin aksine ger­ çekleşen bu ata/etin ve duyarsızlığın irdelenmesinde göriiiecek tek ne­ den, söz konusu Türk topluluklannın Sovyet rejimi altında geçen yet­ miş yılı aşkın süre içinde öz tarihlerini unutma konumuna getiri/me­ /eridir. Tarihlerine zorunlu olarak diyalektik açıdan baktırılmış Rusya Türkleri, Sovyet öncesi döneme ait bilgi noksanlığmı giderecek bilim ­ sel araştırmalara gereksinim duymaktadırlar. Diğer taraftan, Türk Tarihi'nin bütünlüğü perspektifinden bakıldı­ ğında, Türkiye dışındaki Türk toplııluklarımn da tarihine ilişkin bi­ limsel araştınnalann gerekliliği görülür. Mesela, Çarlık Rusyası 'nın son döneminde yer alan ve çağdaş/aşmayı ifade eden "usul-ü cedit" hareketi ile gelişen siyasal Türk hareketi, kaçınılmaz olarak Osmanlı ll


devletini de etkilemiştir. Karşılıklı etkileşim, Türkiye Cumhuriyeti 'nde de izler bırakmıştır. Bu açıdan yakın Türk Tarihi üzerinde çalışacak araştırmacıların, sadece Türkiye sınırlan içinde kalmaları beklene­ mez. "Çarlık Rusyası 'nda Türk Kongreleri (1905-191 7)" başlıklı bu çalışma, tümüyle orjinal arşiv belgelerine dayanılarak hazırlanmış, ilk defa olarak da Batılı ve Sovyet tarihçilerinin eserleri ikincil kaynak olarak dipnotlannda yer almıştır. Böylece, Türkler aleyhine önyargılı yaklaşım ve hatalı bilgilerin karşılaştırılması hedeflenmiştir. Bu çalışmanın oluşumunda ve yayımındaki büyük katkıları için Ahmet Veli Menger Vakfı Kurucu Başkanı Sayın Safiye İmre Hanı­ mefendi ye, Doç. Dr. Yusuf Oğuzluoğlu 'na "KJRJM' dergisi yönetici­ leri Sayın Av. Ünsal Aktaş, İnş. Müh. Muzaffer Akçora ve Tezcan Er­ gen Beyefendilere; sımsıcacık katkılarından dolayı sevgili babam Adem Hablemitoğlu ile sevgili eşim Şengül ve sevgili kızlarım Kanije ve Uyvar'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Dr. Necip HA BLEMİTOGLU

12


Kısaltınalar a.g.e.

: Adı geçen eser

a.g.m.

:Adı geçen makale

ATASE

:Genel Kurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd

A.Ü.

:Ankara Üniversitesi

Ba�kanlığı bkz.

: Bakınız

c.

:Cilt

s.

:Sayfa

DTCF

: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi

E.Ü.

:Ege Üniversitesi

Gn. Kur.

:Genel Kurmay

Mat.

: Matbaası

N.H. Ar�ivi : Necip Hablemitoğlu Ar�ivi TDEK

:Türk Dünyası El Kitabı

TOK

: Türk Dil Kurumu

TK

: Türk Kültürü

TKAE

:Türk Kültürünü Ara�tırma Enstitüsü

TTK

:Türk Tarih Kurumu

Üniv.

:Üniversitesi

vb.

:Ve benzeri

13


vd. Yay. yy. TBMM

: Ve devamı : Yayını :Yüzyıl : Türkiye Büyük Millet Meclisi

14


GİRİŞ 1552'de Kazan Hanlığı, 1556'da Astırahan Hanlığı 1558-1582 arasında Sibir Hanlığı, 1593- 1604 arasında Sibirya'nın tamamı, 1604'de Nogay bölgesi, 1628'de Yukarı Yenisey, 173 1 'de Küçük Cüz (Kazak) bölgesi, 1783'de Kırım, 1859'da Kuzey Kafkasya, 1865'te Ta§kent, 1880- 1884'te ise Türkmen bölgesi Ruslar tarafın­ dan ele geçirildi. 1868'de Buhara Hanlığı, 1873'te Hive Hanlığı ve 1876'da da Hakand Hanlığının Rus hakimiyeti altına girmesiyle birlikte, tarih literatüründe yeni bir deyim kullanılmaya ba§landı: Rusya Türkleri ! ... XX. yüzyıl ba§larında Osmanlı Devleti'nin ya�adığı fırtınalı olaylar, dünyanın ba�ka büyük devletlerinde ve bu arada Rusya'da, ba§ka �ekillerde ya�anmı�tır. Bu durumun genel sebebini, dünya­ nın özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısında geçirdiği siyasi ve eko­ nomik geli�melerin hızında aramak gerekir. Balkanlardaki slav un­ surları ile Anadolu'daki Ermeni unsurunu her fırsatta Osmanlı İmparatorluğu'na kar�ı koz olarak kullanan Çarlık Rusyası, XX. yüzyılın ba§larında, uyguladığı tüm kolanizasyon ve asimilasyon metotlarına kar�ın, Osmanlı Devleti'ne sempati duyan ve her �ey­ den önce de siyasi organizasyonlarla sesini duyurmaya çalı§an di­ namik bir Türk topluluğunu kar�ısında bulmu�tur. Bu konudaki geli�meler, önce 1905 ihtilali'ni ya�ayan ve sonra da 1917 ihtilali ile tarihe karı�an Çarlık rejimini ilgilendirdiği kadar, bu ülkenin 15


ezeli dü§manı ve edebi kom§usu Anadolu Türkleri'ni de ilgilendir­ mektedir. Bu döneme ait Osmanlı-Rusya ili§kileri hakkında yapı­ lacak bilimsel bir çalı§mada, Çarlık Rusyası'nın son dönem geli§­ melerine doğrudan etkide bulunan bir Türk azınlığın mevcudiyeti­ ni değerlendirmernek olanaksızdır. Kaldı ki, Rusya Türkleri ile Osmanlı Türkleri arasında, ırki, tarihi, dil ve din gibi mü§terek bağların yanı sıra, XX. yüzyılın ba§ı itibariyle ortak bir yön daha bulunmaktadır: Her alanda gerilik, cehalet ve bağnazlık!. .. Yeni­ le§me yolunda ilk devrim hareketleri, her iki toplumda da a§ağı yukarı aynı dönemde ba§lamı§tır. Aynı §ekilde, her iki toplumun bireylerinin benzer siyasal akımlarından etkilenmeleri hususu da, konunun Türk Devrim Tarihi kapsamına girmesi için yeterli ne­ dendir. Kaldı ki, kar§ılıklı etkile§im hakkında pek çok örnek mev­ cuttur. Çarlık İmparatorluğu'nun yıkılınası ile Rusya Türkleri'nin, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılınası ile de Anadolu Türklerinin silahlı milli mücadeleye girmeleri, a§ağı yukarı aynı yıllara rastla­ maktadır. incelediğimiz bu konu, hem dönemi açısından, hem Atatürk tarafından yeniden yapılandırılan Türk Devleti'nin bir bakıma benzer §artlar içinde bulunması yönünden ve hem de Rusya Türk­ Ieri ilc Anadolu Türkleri'ni ilgilendiren siyasi geli§melerin zaman zaman paralellik arz etmesi bakımından bizim için önemlidir. Üs­ telik, ara§tırmamızda incelendiği üzere Rusya'daki Türk hareketi­ nin, Atatürk'ün önderliğinde gerçekle§tirilen yeni Türk inkılabına dalaylı katkıları da olmu§tur. Bu ara§tırma, orjinal dökümanlara ağırlık verilmek suretiyle hazırlanmı§tır. Şahsi ar§ivimdc, Rusya'daki Türk hareketinin en önemli iki liderinin, Şefika Gaspıralı ile Ali Merdan Topçuba§ı'nın orjinal ar§iv malzemeleri mevcuttur. Bunlar arasında, çqitli kong­ relere ait tutanaklar, matbu kongre kararları (Rusça ve Türkçe), ba§lıklı ve mühürlü kağıtlara el yazısı ya da daktilo ile yazılmı§ önergeler, kanun teklifleri, Rus hükumetine gönderilen talepleri havi Rusça dilekçeler, bildiriler, el ve duvar afi§lcri, el yazması, ha16


tıralar, kongrelere, toplantılara ve önemli şahsiyetlere ait orjinal fotoğraflar, protokoller, nizamnameler, programlar, cemiyet ra­ porları, Rus Duması'ndaki (Parlamento) Müslüman Fraksiyo­ nu'na ait raporlar, kongre davetiyeleri, yaka kartları ve kartvizitler, mahalli liderler arasında yapılmış muhaberata ait orjinal pul ve zarfıyla yüzlerce mektup, telgraflar, "Tercüman", "Hayat", "İrşat", "Vakit", "Kaspiy", "Folos Tatar", "Bakinski Raboçi", "Tanğ Yıldızı", "Alem-i Nisvan", "Alem-i Sibyan", "Millet", "Beyan-ül Hak", "Ülfct" gibi çok sayıda gazete ve periyodiğin yüzlerce önemli nüshası bu­ lunmaktadır. Bunların yanı sıra, Milli Kütüphane aracılığı ile ken­ di arşivimde ve Türkiye'deki kütüphanelerde bulunmayan "Tercü­ man" ve "Vakit" gazetelerine ait nüsnaları mikrofilm halinde "Bri­ tish Library", "Bibliotheque Nationale" ve "Bibliotheque de I'Universite de Helsinki"den temin ettim. Ayrıca, Abdürreşid İbra­ him'e ait "Çulpan Yıldızı", "Devr-i Alem", Gaspıralı İsmail Bey'e ait "Avrupa Medeniyetine Bir Nazar-ı Muvazene", Fatih Kerimi'ye ait "Kırım'a Seyahat" ve "İstanbul Mektupları", Burhan Şeref tara­ fından hazırlanan "Gani Bey", Musa Carullah Bigi tarafından ha­ zırlanan "Islahat Esasları" gibi söz konusu dönemi aydınlatan kay­ nak eserlerin asıllarından ya da fotokopilerinden yararlandım. Ay­ rıca, orjinal dökümanların yanı sıra, Prof. Serge A. Zenkosvky'nin (Pan Turkism and Islam in Russia), Prof. Alan Fisher'ın (The Cri­ mean Tatars), Richard Pierce'ın (Russian Central Asia 1867-1917), Edward Lazzarini'nin yayınlanmamış doktora tezi olan (!smail Bey Gaspirinskii and Muslim Modernism in Russia, 1878-19143) ile Gerhard von Mende'nin (Der Nationale Kampf der Russlandtürken) ve Dr. Edige M. Kırımal'ın (Der Nationale Kampf der Krimtürken), Prof. Dr. A. Beningsen ve C.L. QueiQu­ ejay'ın birlikte hazırladıkları (La Presse at le Mouvement National Chez Les Musulmans de Russie Avant, 1920) v.b. gibi temel ya­ bancı literatürü değerlendirme imkanı bul�um. Keza, Türk bilim adamlarından Prof. Dr. Ahmet Temir'in son derecede kıymetli makalelerinden, Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat'ın (Rusya Tarihi), 17


(Türkiye ve Rusya) adlı eserleri ile makalelerinden, Prof. Dr. Yu­ luğ Tekin Kurat'ın çevirilerinden, Tcmürbek Devlet�in'in (Sovyet Tataristanı) adlı eserinden, Abdullah Battal Taymas, Mirza Bala, Cafer Seydahmet Kırımer ve Dr. Ediye Kınmal'ın eser ve makale­ lerinden de istifade ettim. Terminoloji konusuna gelince, Rus ve Batılı ara�tırmacıların eserlerinde, "Tatar", "Kazak", "Kırgız" gibi boy adlarının millet ye­ rine kullanıldığı bilinmekte. Mesela Ruslar, İdii-Ural Türkleri için, Kırım Türkleri için "Tatar" kelimesini kullanırken, Azeri Türkleri için de "Tatar" tesmiyesinde bulunuyorlardı. Bu karı�ıklık ve hatalı kullanım diğer Türk boyları için de söz konusuydu. Türkistanlılar -hiçbir ilgi olmadığı halde- İdii-Ural Türkleri'ni "Nogay" olarak ad­ landırıyordu. Buna kar�ılık da, Türkistanlılar için -yine yanlı�lıkla­ "Sart" tesmiyesinde bulunuluyordu. Keza, XIX. yüzyıl yayınlarında "Türk" adına rastlanmazken, XX. yüzyılın ba�larından itibaren "Türk-Tatar" birle�ik adı kullanılmaya ba�lamı�tı. Ancak, genel olarak "Rusya Müslümanları" deyimi kullanılmaktaydı. Soy olarak Kafkasya'daki önemsiz sayıda bazı etnik grupların (Çeçen, İngu�, Osetin v.d.) ve Taeikierin dı�ında kalan ezici çoğunluk Türk oldu­ ğu halde, Türk" adının kullanılmasından ısrarla kaçınılması, ancak birtakım siyasal ve ideolojik gerçeklerle açıklanabilir: Öncelikle, Rus misyonerleri ve devlet adamları, amaçladıkları "panslavizm" ideali kar�ısında Türk soylu toplulukların birliğine yol açabilecek ortak paydaları silme, yok gösterme gayretindeydiler. Bunun için de önce "Türk" adının unutturulması; yerine "Kazak", "Kırgız", "Tatar" gibi boy-kabile· isimlerinin ikame edilmesi; her lehçe ve hatta �ivenin apayrı bir dile dönü�türülmesi; boy milliyetçiliğine göz yumularak Türk toplulukları arasında yapay dü�manlıkların ve ayrılıkların yaratılması gibi ince taktiklere ba�vurmu�lardı. Daha sonra, Sovyet rejiminde bu taktikler çok daha geli�tirilerek uygu­ lanmı�tı. Örneğin, "Sovyetler Birliği Komünist Partisi - K.G.B." kö­ kenli tarihçiler için "Türk" adını kullanmak -politik bir tercihi fara­ za pantürkizmi çağrı�tıracağı için- söz konusu bile değildi. "Türk" 18


adına bu düşmanlık, Sovyetlerden Batı'ya sığınmış Slav asıllı tarih­ çilerde ve keza "Radio Liberty -C.I.A." bağlantılı çevrelerde de gö­ rülmekteydi; onların da literatüründe "Türk" adr yerine salt boy adları egemendi. Nitekim, Türk toplumunun geleceğine yüzyıllar öncesinden ekilen kara tohumlar, maalesef meyvalarını vermekte. Bağımsızlığına kavuşan ya da Rusya Federasyonu içinde özerkliği­ ne sınırlı olsa da sahip olan Türk toplulukları arasında "dilde, fikir­ de, işte birlik" amaçlayan etkin organizasyonların olmayışı, "Türk­ lük" bilincinin henüz gelişmemesiyle izah edilebilir. Çarlık Rusyası'ndaki Türk önderlerinin bu tehlikeyi çok önec­ den görerek, kendilerini " Rusya Müslamanları" ya da Rusları daha az işkillendirmek için "Türk-Tatarlar" deyimiyle tanımlamalarını saygıyla karşılamak gerekir. Nitekim, Türk Dünyası'nda "Türkçü­ lük" hareketinin ve çağdaşlaşmanın öncülerinden Gaspıralı İsmail Bey, "Türk" adını ve "Türklük".bilincini en sık vurgulayan lider ola­ rak, "Müslüman" adının dini bir tcrim olarak "Milliyet"i ifade ede­ rneyeceğini savunmaktaydı. Klandan başlayarak millete ulaşan sos­ yolojik gelişim evreleri gerçeğini hiçe sayarak, bugün dahi hala milliyeti ifade için "Müslüman" ya da boy adlarını kullanmanın bi­ limsellikle ilgisi olmadığını kabullenmek icab eder. Bu çalışmada, "üst kültürel kimlik" olarak Türklüğü vurgulamak için "Rusya Türkleri" deyimini kullanmayı yeğledim. Ancak, alıntılara da sadık kalarak dönemin deyim ve terimlerine de aynen yer verdim. Dilde geriye dönüş olmayacağı gerçeğinden hareketle, hem yeni türetil­ miş kelimeleri, hem de dilimizde yaşayan ya da artık unutulmakta olan eski kelimeleri birlikte kullandım. Aynı şekilde, Rusya'da isiınierin sonuna eklenen (ov, ova, nski) gibi takılan orjinal kulla­ nırnın dışına çıkmamak için parantez içinde vermeyi yeğledim. Bu bakir alanda çalışan ya da çalışacak olan araştırmacılara katkı sağ­ lamak açısından da orjinal metinlerde sadeleştirmcden mümkün olduğunca kaçındım ve önemli gördüğüm -çoğu hiç yayınlanma­ mış- belgeleri, ekte kısmen çevrilmiş olarak ama hepsini tıpkıba­ sım olarak sundum.

19



ı.

YIRMINCI YUZYILA GIRERKEN RUSYA TURKLERI'NIN GENEL DURUMU .

.

.

..

.

..

1905- 1917

.

.

yılları arasını kapsayan ve Rusya Türkleri için mil­

li-medeni, siyasal, dinsel, sosyal ve kültürel sahalarda uyanışın gös­ tergesi olarak kabul edilen "Kongreler Dönemi", gerçekte XIX. yüz­

yılın ikinci yarısında kendini gösteren "ceditçilik"1 temeline dayanır. Bu temel bilinmeden ve Rusya Türkleri'nin

1905

ihtilali öncesi ge­

nel durumu göz önüne alınmadan, "Kongreler Dönemi" layı kıyla anlaşılamaz, değerlendirilcmez. Zira, çarlık yasalarının önünde "ya­ bancı" statüsüne sahip Rusya Türkleri'nin

XX. yüzyıla girerken için­

de bulunduğu esaretten kaynaklanan tüm sorunları ile Çarlık Rus­ yası'nın antidemokratik devlet yapısından kaynakianan sorunlar,

söz konusu kongrelerin gündemlerini, kararlarını ve sonuçlarını doğrudan ctkilemi§tir.

A. RUSYA TÜRKLERİ VE MERKEZi YÖNETİM İLİŞKİLERİ 3 2 XX . yüzyıla girerken, dvoryanları , köylüleri ve giderek sanayileş­

me ile birlikte sayıları artan işçileri ile farklı sosyal sınıt1ara sahip

21


Rusya'da, bir de "inorodetsi"4 adı verilen, toplumdan dışlanmış, eği­ tim ve dini kurumları baskı altında tutulup asimile edilmek istenen milli topluluklar söz konusudur. Temel hak ve hürriyetler ile vatan­ da§lık hukukunun kullanılması açısından Ortodoks Ruslarla eşit tu­ tulmayan bu milli topluluklar içinde ilk sırayı, büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Rusya Müslümanları almaktadır.

1552'de Kazan §ehrinin işgali ile başlayan Rusların Türk ille­ rindeki yayılınacı siyasetinin karakteristiği, "yerlilerin üst tabakası­ nı, asil zümreyi ve ruhani sınıfı imha etmek, Müslümanlığı ez­ mek... Ortodoksluğa çevirmek"5 idi. Kazan'ın ilk işgal yıllarında 300-400 bin Türk'ün öldürüldüğü;6 pek azı dışında şehir halkının ta�raya sürüldüğü;7 aynı akıbete ilk 15 yılda 206 Türk köyü ve 60 büyük çiftliğin sakinlerinin de uğratıldığı;8 böylece şehrin çevresin­ tleki 30-40 km. sahada "güvenlik" mülahazası ile Türk nüfusunun bırakılmayıp gasp et.lilen arazinin Rus göçmenlerine tahsis edildi­ ği9 bilinmcktet.lir. Baskıların devamı sonucunda, bölge Türkleri, Başkurt ve Sibirya topraklarına göç etmek zorunda kaldı. 10 Başta camiler olmak üzere, Hanlık dönemini hatırlatan tüm escr­ lcr-gözetlcme kuksi olarak kullanılan "Süyümbikc Minaresi" ha-. riç- imha cdildi.11 Bu suretle kısa bir zaman içinde Kazan §Chri, ki­ lisclcri, kuleleri, manastır ve Rus yapısı binalarıyla tam bir Rus şehri haline getirildi. 12 Müteakip yıllarda Ortodoksiuğu kabul eden Türkler'e Ruslar'la eşit haklar tanındı. 13 Ortodoksluğa geçen bey­ ler, mirzalar ve tarhanlara küçük çaplı askeri görevler verildi.14 Sonra t.la Müslüman halkın zorla din değiştirmesi için her türlü baskının uygulanmasına girişildi.15 Bu iş için Rusya'nın tüm devlet imkanları misyonerler emrine tahsis edildi.16 Bt:nzeri uygulamalar 1556'da Asıırahan Hanlığı'nın işgalinde ve takip eden yıllarda Sibirya'da, Nogay ve Kırgız illerinde, Kı­ rım'da, Kuzey Kafkasya ve Azerbaycan'da, Türkistan'da şu veya bu şekilde ama kolanizasyon ve asimilasyon politikasından taviz verilmeksizin cercyan etti.17 Çarlık hükfımetleri, işgal ettiği tüm bu topraklarda yaşayan Müslüman ahaliye "inorodctsi" damgasını vu-

22


rup, vatandaşlık hak ve nimetlerinden Ruslarla eşit biçimde fayda­ Ianmalarını önleyici tedbiri aldı. 18 Panslavizm ideolojisinin bayrak­ tarlığını yapan misyonerler vasıtasıyla "Hristiyanlaştırarak Ruslaş­ tırma" programları geliştiri Idi. 19 Müslümanların milli-medeni ve kültürel sahada canlanmalarının önüne geçrnek için eğitim kurum­ Iarı çok sıkı denetim ve kontrol altında tutuldu; 20 sayıca çok zayıf olan basın içinde sansür engeli çıkarıldı. 2 1 Rusya Türkleri'nin merkezi yönetim açısından durumunun an­ laşılabilmesi, Çarlık hükumetlerinin tüm sahalarda Türk azınlığa müdahale metotlarının bilinmesi ile mümkündür. Bu itibarla, Rus­ ya Türkleri'nin - 1 905 ihtilali öncesi- demografik, ekonomik, dini, kültürel ve sosyal durumlarının ortaya konması gerekir. Net ve te­ ferruatsız bilinmesi gereken bir diğer gerçek de, bu dönemde Rus­ ya Türkleri'nin hiçbir siyasi faaliyetine izin verilmemesi olgusudur.

B. PANSLAVİZM VE MiSYONERLİK TEHDİDİ KARŞlSlNDA RUSYA TÜRKLERİ Panslavizm adı her ne kadar terminolojide XIX. yüzyıldan iti­ baren kullanılmışsa da, gerçekte çok daha önceleri, adı belirtilme­ den bu ideal, Çarlık Rusyası'nın yöneticileri tarafından kabul gör­ dü, aksiyona geçirildi. 2� Tüm Slavları siyasi bir birlik altında topla­ ma ideali, Ortodoks olmayan tüm teb'ayı Ortodoksiaştırma ama­ cıyla bütünleşti. XVI. ve XVII. yüzyıllarda zorla gerçekleştirilmeye çalışılan Hristiyanlaştırma işlemleri, daha sonraları yerini daha in­ ce tekniklerle yürütülen misyoner faaliyetlerine bıraktı. Zor kullanılarak Hristiyanlaştırmanın ilk adımı, Kazan Başpis­ koposu Gürii tarafından 1555'te atıldı.23 Şekten Hristiyanlık'a ge­ çenleri asimile için ağır cezai yaptırımlar getirildi. 24 Rusça "kres­ ceny", Türkçe "kreşin" namıyla tesmiye olunan bu "yeni Hristiyan­ lar", diğer Müslümanlardan tecrit edildi, baskı altında tutuldu. 25 Müslümanlar'dan kız alıp vermek; kreşin çocuklarını eğitmek ya23


saklandı.26 Bütün bunlara rağmen, 1763 itibariyle Kazan vilayeti sı­ nırları içinde yaşamakta olan 1 10.264 Müslüman'dan ancak 13.61 5'i Hristiyanlık'a geçmişti.27 XIX. yüzyılın başı itibariyle "as­ Jen Hristiyan olanlar"ın miktarı 17.369, "eski dinlerine dönmeye hazırlananlar"ın sayısı ise 13.777 idi.28 Aynı asrın sonlarında Ufa ve Samara vilayetlerinde krcşinierin sayısı IO.OOO'i geçmekteydi. 29 Ço­ cuklarını Müslüman okullarına göndererneyen kreşinler, Ruslaş­ mak korkusuyla Rus okullarına da göndermediklerinden acınıla­ cak ölçüde cehalet içindeydiler.30 Nitekim "zahiren hristiyan ve ba­ tınen Müslüman" krcşinierin 40.000 kadarını ı 7 Ekim ı 905 mani­ festosunun tanıdığı kısmi hürriyetden istifade ile Müslümanlığa geçişlcri, misyoncrlerin "başarı" ölçüsünü ortaya koyması açısından düşündürücüdür.31 Sözkonusu girişimler, her ne kadar ı 8 1 1 - 1827 tarihleri arasında yapıldıysa da, Çar I. Nikola, müslamanlığa dönüş taleplerini kesinlikle reddetmiş, "hristiyanlıktan izinsiz ayrılanların �ğır cezalara çarptırılacakları tehdidinde de bulunmuştu."32

Zorla Hristiyanlaştırma metotlarının kullanılması, sadece iç Rusya bölgeleri ile Kırım'da yaşayan Müslümanlar'a münhasır bir vakıa değildi. Tüm Müslüman bölgelerinde camiler imha edildi, yeni camiierin yapımına ise çok uzun yıllar sonunda izin verildi.33 Hristiyanlığın yayılması uğruna özellikle Türkistan'da akılalmaz yollara başvuruldu; canİ ve katiller için "Hristiyanlığı kabul etmek kayıt ve şartıyla" suçlarının affı yoluna gidildi.34 Keza, Müslüman olmayan Sibirya Türk boylarına da "papaz-polis" ikilisi ile din de­ ğiştirerek Hristiyan olmaları sağlandı.35 "Deli Petro zamanından itibaren Yakutlar, zorla kitle halinde vaftiz edilmeye başlandı . ı859 yılında Moskova'da Yakutça bir İncil basıldı. .. Ne var ki, Ya­ kutlar arasındaki Ortodoksluk, vaziyete uymak gibi basit bir inti­ bak hareketinden ileri gitmiyordu.36 .

.

Ne var ki, söz konusu baskılardan genel anlamda bir asimilas­ yon sonucuna varılamazken, başta toprak ve diğer imtiyazlarını kaybetmek istemeyen pekçok "zadegan" aile, gerçekten Hristiyan­ lığı kabul ile Ruslaştı. Rusya'nın siyasi hayatında önemli rol oyna-

24


yan Uvarov, Saburov, Apraksin, Rastopçin, Glinsky, Golovin, Lo­ puhin, Matyuşkin, Yusupov, Kuragin, Narişkin, Bibikov, Çirikov, Sasanov, Meşçerskiy vd; edebiyat alanında Dostoyevski, Turgen­ yev, Derjavin, Yazikov, Deniz Davidov, Zagoskin, K. Leontief, Ogarif, Kuprin, Artsibaşef, Zamiatin, Bulgakof vd; müzik ve güzel sanatlar alanında. Kimskiy-Korsakov, Mendeleev, Meçnikof, Ti­ miryazef, Kantimir, Karamzin, Hanikov, Tretyakov, Pavlova, Ula­ nova, Spesivtseva, Skryabin, Taneef, Şişkin vd; Kuzey kutbu ara§tı­ rıcılarından Çeliuskin ve Cirikof. İki Çar Boris ve Feodor Fodunof ile be§ Çariçe Salarniye Saburova, Yelena Glinskaya, İrina Godu­ nova, Natalya Nari§kina, Marfa Apraksina, Yevdokiya Saburova ayrıca, Knez Yri Mişçerski, Andrey Serkizof, Apraksin, Yermolof, Dahturof, Matiuşkin, Mardvinof, Yepançin, Biriulof, Jilinski, Şir­ baçog ve daha pek çok ünlü general ve amirat Rus ordusunda isim yapmış Rusla§an Türkler arasında idi.37 Mesela, tanınmış müşte§­ riklerden Nikolay A§marin Çuva§ 38 ve Prof. N.F. Katanov Altay'ın Sagay Türklerindendi.39 Hatta, Ortodoks "evliyası" olarak kabul edilen Rusla§mış Türkler'e de rastlanıldı. 40 Hristiyanlaştırarak Rusla§tırmanın çok sınırlı sonuçları, "zorla­ ma" metotlarının yanında organize olmu§ misyoner faaliyetlerini gündeme getirdi. 1707'de Kazan Ba§piskoposu Tihon tarafından, yeni din deği§tirenlerin çocukları için ilk eğitim kurulu§u tesis edil­ di. 4 1 Burada yetişen gençler Tatareayı çok iyi konu§an Hristiyan misyonerleri olacaklardı. Ancak bu giri§imin sonu gelmedi, okulun "zorla yola getirilmi§" sadece otuz iki öğrencisi olmu§tU. Ertesi yıl, 1 709'da okul kapatıldı. Ancak 13 Mart 1723'te aynı rahip bir yeni dinsel okul daha açtı ve 1728'de din deği§tiren Tatarlar için bir "se­ miner" düzenledi. Tatar kökenli ilk yerli papaz o yıl göreve ba§la­ dı.42 1 742'de İmparatoriçe Anna İvanovna'nın emriyle "Yeni Din Değiştirenler Dairesi" kuruldu. Eğitim ve baskı metotlarına ilave­ ten bu yeni teşkilat, Müslüman halka kar§ı şiddet hareketleri baş­ lattı. H Ayrıca, "din deği§tiren Tatarlardan yeni Hristiyan öğret­ menleri yetiştirmek amacıyla okullar açtı. Zamanla bu öğretmen25


!erin mollaların yerini almaları ve yeni din deği§tirmi§ Tatarları birle§tirici bir rol oynamaları bekleniyordu."44 Ne var ki misyoner­ ler, molla ve imamların Müslüman cemaati içindeki nüfuz, prestij ve fonksiyonlarını iyi değerlendiremediklerini kısa süre içinde an­ layacaklardı.�5 Zira, ilibarın kaynağı, ilmi ve idari mevkilerinden daha ziyade İslam dininde idi. Yoğun faaliyet gösteren misyoner okullarının yanı sıra, aynı amaca hizmet eden dernekler devreye konuldu. 46 "Papaz okulların­ da Rus öğrencilerine Tatarlar arasında papazlık yapabilmeleri için Tatar dili öğretilmeye ba§landı.�7 Ayrıca, Kazan'daki ilahiyat Fa­ kültesi bünyesinde bir "Misyonerlik Dairesi" olu§turuldu.�8 Bu da­ ire, Tatar, Çuva§, Çeremi§ Mari ve Moğol asıllı öğrencilere 4 yıl süreyle özel bir misyonerlik eğitimi programını uyguladı: Hz. Mu­ hammed'in hayatı, İslamiyetİn kaynakları, Müslümanların örf ve adetleri ve onlarla pedagojik yönden nasıl ili§ki kurulacağı husus­ ları, söz konusu eğitim programının özünü olu§turdu. Öğrencilerin dil eğitimine özel önem verildiği için, matematik, fen vb. dersler için muafiyet tanındı.4 9 Yalnız, bu ve bunun gibi misyoner eğitimi veren kurulu§ların en büyük sorunu, öğrenci temini konusundaydı. "Müslüman çocukları zorla ... yollanıyordu."50 Bazen akılalmaz yol­ lara ba§vuruluyordu. Mesela, 1892'de, Müslümanların yoğun ola­ rak ya§adığı iç Rusya ve Türkistan bölgelerinde vuku bulan açlık sırasında, bazı Müslüman aileler çaresizlikten çocuklarını "satmak" zorunda kalmı§tı. En büyük mü§teri ise seminaryalar yani misyo­ ner yeti§tiren ruhani okullar idi. Bunlardan sadece Ufa Scminar­ yası, satın aldığı "180 balayı terbiye kıldı"51 yani Hristiyanlık propa­ gandisti olarak yeti§tirdi. Hatta, öğrenci temini uğruna "çocuk hır­ sızlığı" bile yapıldı. 5 2 Özellikle Türkistan'da, cinayet ya da ba§ka ağır suç ݧleyen canilere "Hristiyanlığı kabul" §artı ile hürriyetleri­ nin verilmesinden murat, bu ki§ilerin Hristiyanlığa kazandırılma­ sından daha çok, bunların çocuklarımn otomatikman adı geçen se­ minaryalara öğrenci olarak alınmasıydı. 53 26


Çarlık Rusyası'nda misyonerlik alanında en sivrilmiş kişi olarak temayüz eden Nikolay İvanoviç İlminski 54 asimilasyon politikasına katkı sağlamak üzere yeni teori ve projeler geliştirdi. İlminski, sert misyonerlik metodunun, yani zoraki vaftizierne ve Rus eğitimi ye­ rine, hassas bir sistemle din okullarında yabancı dilde yani Rusça­ dan başka öğrenime başlayarak uygulanan bir metot denedi ... Her boyun şive özelliklerine göre Rus harfleriyle ayrı ayrı hazırlanmış kitaplar basma fikrini savundu. Projesini hayata geçirmek için 1864'tc Kazan'da vaftiz olmuş Müslüman çocukları için bir okul açtı. 26 Mart 1870 tarihli hükumet tedbirleri ile ilminski'nin görüş­ leri yasal bir temele oturtulup devlet politikası haline dönüştü. 55 Mukaddes Sinodun yöneticisi K. Pobedonostev, Ortodoks kilisesi­ nin tüm imkanlarını İlıninski lehinde kullandı ve Müslümanlar ve diğer azınlıklar için yüzden fazla okul açılmasına katkıda bulun­ du. 56 Mesela, 26 Ekim 1872'de Kazan Öğretrrien Okulu'nun açılış töreninde bir konuşma yapan okul müdürü İlminski, bu tür okulla­ rın amacını şu cümlelerle özetledi: "Kazan Muallim Mektebi'nin yakın gayesi, Rus ve diğer milletierin köy mekteplerine öğretmen yetiştirmek, uzak ve umumi gayesi ise, Rus olmayan milletleri, ma­ arif yolu ile Ruslara yaklaştırmaktır."5 7 İlminski, N. Ostromuov, 58 W.Radloff59 ve daha birçoklarının çalışmaları, hükfımete verdikleri uyarı raporları, amaçlanan asimile hedefine ulaşılmasına yetme­ di. 60 İlminski, bizzat kaleme aldığı rapor ve mektuplarında, Müslü­ manların Hristiyanlığa geçişleri şöyle dursun, daha önce Hristiyan­ laştırılmış azınlıkların giderek kitleler halinde Müslümanlığa dön­ düklerini acı bir dille itiraf ve şikayet etmekte idi. 6 1 Çarlık Rusyası'nın yöneticileri ile misyonerlerin, gözardı ettik­ leri ya da anlamaya çalışmadıkları bir gerçek vardı: "Müslüman toplumu, hiçbir alanda, dini ve kültürel haklarının suiistimaline karşı geldiği kadar spantane tepki göstermemiştir."62 Kazan'da63 , Kırım'da64 , Kat'kasya ve Azerbaycan'da65 , Türkistan'da66 ve İç Rus­ ya'da Müslümanların çıkarmış oldukları çok-sayıdaki iç isyan, göç27


Ier67 ve diğer direniş hareketleri, genellikle dini kökenli hükumet baskılarından kaynaklandı ve Rusya'nın düzenini olumsuz yönde etkiledi. 1905 ihtilali öncesinde, Rusya Türkleri'ne siyasi mahiyette söz, düşünce, toplantı ve gösteri ile teşekkül kurma gibi temel hak ve hürriyetlerin hiçbiri -asgari düzeyde de olsa- tanınmamıştı. Basın ve yayın faaliyetleri ilc eğitim ve dini faaliyetleri ise Çarlık hüku­ metlerinin çok sıkı baskı ve denetimi altında idi. Ne var ki, bütün bu yasaklama ve kısıtlamalara kar�ı Türklerin tepkisi, Hristiyanla�­ tırmak suretiyle asimile politikası çerçevesindeki misyoner faali­ yetlerine gösterilen tepkinin yanında -müteakip bölümlcn.Jc de gö­ rüleceği üzere- hiç denecek seviyede gerçekleşmişti. Çarlık yöneti­ cilerinin İslamiycte kar�ı yürütmüş olduğu "düşmanca" politika, beraberinde Rus milletine ve devletine "düşman" nazarı ile bakan ve savunma zorunluluğunu hisseden bir birleşmiş Müslüman top­ lumunun ortaya çıkmasına sebep oldu. Müslümanlık kavramı, çe­ şitli boylardan oluşan Rusya Türkleri'nin -ve bazı Türk olmayan Müslüman topluluklarını Tacikler, İnguşlar, Osetinler vd. de içine alacak biçimde- milliyet kavramıyla özdqlcşti. Etkiye karşı tepki kuralı çerçevesinde, asimilasyon makinasının dişlisi olarak öngörülen Rus okullarının fonksiyonu yetersiz kaldı. Çoğunlukla da bu dişli tersine dönmek suretiyle, Hasan Bey Zer­ dabi68, İsmail Gaspıralı69, Ali Merdan Topçubaşı70, Nasib Yusuf­ beyli7 1 , Dr. Hüseyinzade Ali Bey, Ahmed Ağaoğlu72 , Ahmed Bay­ tursun73, Mağcan Cumabay74 , Ali Han Bökeyhan75, Ayaz İshakf6, Abdürreşid Mehdi77, Musa Carullah Bigi78 ve daha pek çok "milli­ yetçi-rcformcuyu" yetiştirmişti. Bütün bu kişiler, 1905- 1 9 1 7 "kong­ reler dönemi"nin lider kadrosunu oluşturması açısından ayrıca öneme haizdi. Aynı şekilde, kendi istekleriyle Müslümanlığa geçen Rusların durumu da bir başka çelişkiyi ortaya koyuyordu.79

28


C. DİNİ TEŞKİL.\TLANMA AÇlSINDAN RUSYA TÜRKLERİ Rusya Türkleri, Çarlık hükumetlerinin zorla Hristiyanla§tırma politikasına tepki olarak çok sayıda isyan çıkardılar80 ve de geni§ kapsamlı isyanlara i§tirak ettiler. 81 Söz konusu isyanların içinde en gcni§ sahaya yayılanı, Pugaçof isyanı idi. Rus hükumetine kar§ı, Yemilan Pugaçof liderliğinde Hristiyanların katılımı ile ba§layan bu halk hareketine 1773-74 Ka­ zan ve Ba§kurt bölgelerindeki Müslümanlar da i§tirak etti. 82 "Puga­ çev ayaklanması esnasında, ki bu yalnız bir köylü hareketi değil, fakat din bakımından azınlıkların da ba§kaldırmasıydı -eski müte­ kitler gibi Müslümanlar da- Rus ruhanileri misyonerlik çabaları yüzünden ağır darbe yediler. Yalnız Kazan ilinde yüz otuz iki pa­ paz öldürülmü§tü."83 Ayaklanma, Ba§kurt ve �azan Türkleri için adeta bir "milli mücadele" halini almı§tı.84 Pugaçof isyanında "Kazan Türkleri ve Ba§kurtların aynadıkları rol meydanda olduğundan, hiç olmazsa hükumete sadık kalan bazı zümreleri mirzaları memnun etmek icab ediyordu. Aynı zamanda tüccar olarak kendilerini göstermeye ba§layan Kazan Türkleri'nde, Kazak ve Kırgızlar'la ticaret münasebetlerinde faydalanmak ihti­ yacı da, onlara dini cihetten bazı müsamahalar yapılmasını icab et­ tiriyordu. Petersburg'da Rus hükumet mahfillerinde, 'Kazak ve Kırgızlar arasında İslamiyetİn tahkimi sayesinde Rus idaresini tak­ viye etmek' görü§ü kuvvet bulmu§tu. Rus hükumetine sadık 'Tatar mollaları' vasıtasıyla Kazak ve Kırgızlar'a tesir yapmak imkanları dü§ünülmekte idi. Bunun neticesinde 1 785 tarihlerinde Kazak sı­ nırlarına yakın §ehirlerde Rus hazinesi hesabına mescitler in§asına ba§landı. Bu cümleden olmak üzere Orenburg ve Troitsk §ehirle­ rinde de büyük camiler yaptırıldı. 85 ݧbirliği ya da yumu§ama dönemi olarak adlandırılan Il. Kateri­ ne döneminde, dini baskıların hafifJetilmesi 1764 yılına dayanır. Önce, 20 Şubat 1764 Ukazi'yle86 "Yeni Din Deği§tirenler Kurulu29


şu" kapatıldı. 8 7 Ayrıca, Müslümanların din değiştiren karde§lerinin yerine vergi ödeme yükümlülüğü kaldırıldı.88 Cami İn§aasına ve medrese tesisine kısmen de olsa izin verildi.8 9 1784 Ukazı ile de "Tatar asillerin" hakları iade edildi. 90 Müslüman tüccarlara, sadece doğu sınır bölgeleri ile değil, aynı zamanda bütün Rusya'da da tİcarct yapma k musaa dcsıo tanınd ı. 91 00

İşte bu siyasi ve ekonomik mülahazalarla, İmparatoriçe II. Kate­ rina, 22 Eylül 1788 tarihli bir ferman yayınladı. "Mollaları ve diğer Müslüman ruhanilerini tayin ve Rusya'da yaşayan Müslüman ruha­ ni görev sahiplerini idare <.:tmek için, Ufa şehrinde bir ruhani meclis kurmak hakkında"91 Orenburg Valisi Baran İgclstrom'a hitaben ya­ zılmış bu ferman, müftülük makamına yıllık 1500 ruble maaşla Kar­ galı Said İmam-ı Muhammed Can Hüseyin'in atanmasını; maiyetine ise Kazan ulemasından üç kişinin yıllık 120 ruble maa§la getirilmesi­ ni; Kırım vilayetinin Tavriçe§ki Oblast ayrı dini idaresi olması dola­ yısıyla yetki sınırları dı�ında tutulmasını içeriyordu. 93 "Müftü" tayini hakkındaki karar Senatoca da tasvip edildi. 94 Çariçe'nin söz konusu fermanı çevresinde, Baron İngelstrom tarafından, 1789'da, Ufa §ehrinde "Orenburg Müslüman Ruhani Meclisi" tesis edildi. 95 Çariçe'nin fermanında ınüftü ile Mahkeme-i Şeriyye'nin üyelerinin 96 seçimi veya tayini usulü hakkında hiçbir kayıt yoktur. Ancak, müftü, Müslümanların seçimi ile değil de Rus hükumetinin tayiniyle i§ba§ına getirildi ve bu durum 1 9 1 7'ye kadar aynı usulde sürdü gitti. 97 İlk müftü Muhammed Can Hüseyin, Rus hükumetinin siyasi emellerine hizmet ettiği için, bu makama tayin edilmeden çok çok önceleri bile Rus hazinesinden aylık aldığı ve taltif edildiği malum olan bir molla idi. 98 Sonraki ınüftülerin ve ka­ dıların atanma usullerinden de anla§ıldığı üzere, bu kişilerin Rus hükumetleri nezdinde alelade bir Rus memurundan farkları bu­ lunmamaktaydı. 99 Atanmadaki başlıca kriter, "ilmi vukuf' yerine "Rus devletine sadakat" idi. İkinci müftü Abdulselam bin Abdülra­ him, müteakiben ise Abdulvahiddin Süleyman, Selim Gerey Mirza Tetkilef, Mirza Muhammed Yar bin Muhammed Şerif ve Safa Be30


yazid hep bu sadakat kriteri ile müftülük makamına getirilmi§ler­ di. Dini bilgi ve ilmi kariyer atamalarda dikkate alınmıyordu. Bu durum, a§ağı yukarı kadılar için de söz konusuydu. 1 00 Ba§langıçta Orenburg valisine bağlı olan Dini Merkez, sonraları Rus Dahiliye Nezaretindeki "Yabancı Mezhepler Bürosu"na bağlandı. Müftüle­ rin tayininde "Mukaddes Sinod" Ortodoks Kilisesi'ni idare eden en yüksek makam ve Dahiliye Nazıriarının görü§leri ağır basar ve da­ ima "emin", yani Ruslar'a tamamİyle sadık kimselerin tayinine dik­ kat edilir, namzedin ilmi seviyesi asla dikkat nazarına alınmazdı. Bundan ötürü Çarlık devri Müftüleri cahil kimsclerdi. 1 0 1 Böylece, Dini Merkez, Dahiliye Nezareti'nin emrinde, tatbikatta, hükume­ tin onun vasıtasıyla Müslüman nüfusunu kontrol ettiği bir organ mesabesinde idi. 102 Bu suretle tüm imam tayinleri tam bir kontrole alınmı§, hem de Müslüman ahalinin din ve kültür faaliyetleri hak­ kında mühim bir ar§İV malzemesi toplanmaya ba§lanmı§tı. 1 03 Bü­ tün bunlara kar§ılık Müslüman din adamları ile Rus papazları ara­ sında -sahip oldukları hak ve hukuk açısından- büyük bir uçurum bulunmaktaydı. Müslüman din adamları, "Rus kanuniarına göre yine de alelade bir 'köylü' (krestiyanin) muamelesine tabi olmakta devam ettiler." 1 04 Müslüman din adamları, Hristiyan ruhhanları gi­ bi beden cezalarından muaf değillerdi; Müslüman ve Hristiyanla­ rın ya§adıkları meskun mahallerde, köy ve kasabaların ba§ına sa­ dece Ortodokslar getiriliyordu; camilerde din görevlilerinin sayısı, Müslümanların Dini Meclisince değil, Çarlık makamları tarafın­ dan tayin ediliyordu. 1 05 Rus hükumetlerinin bütün kısıtlamaianna kaT§ılık, Dini Mer­ kez ya da diğer adıyla Mahkeme-i Şer'iyye, "İslamiyete dahi hiz­ met etmi§tir."106 "Din i§lerinde sınırlı da olsa hukuki bir güvenlik sağlamı§tır.'"07 Dini Merkez'in kurulmasından en çok istifade eden Türk boyu; göçebe Kırgızlar oldu. Cehaletten kurtulma yolunda önemli adım­ lar atıldı. Dolayısıyla, Kırgızları Rusla§tırmak üzere Kırgız sahrala31


rına gönderilen özel misyoner ve papazlar, etkisiz kaldı, hatta böl­ geye iskan edilen Ruslardan Kırgızla§anlar oldu. 108 Ekonomik ne­ denlerle Kazak-Kırgız topraklarına büyük ilgi gösteren, bunun için de step sınırlarında camiler ve medreseler açtıran Il. Katerina, bölge Müslümanları için ayrı bir dini idare kurdurmadığı gibi ürenbmg'daki Dini Merkez'e dahil olmalarını da istemedi. 109 Asi­ milasyon çarkının tersine dönmeye ba§ladığı anla§ılınca, "hüku­ met-i müstcbidenin desise-i melanetkarisi" ile de Kazaklar Dini Merkez'den koparıldı. 1 1 0 Dini Merkez, Rus hükumetlerinin kontrolü altında birtakım düzenlemelere gittiyse de, "rü§vet" ve "iltimas"ın önüne geçmek mümkün olmadı. 1 1 1 Zira, müftü ve kadılara hükumet tarafından ödenen aylıklar, rü§veti özellikle te§vik eder mahiyetteydi. Mesela, 1885 yılı itibariyle müftülük görevine getirilen Muhammed Yar Sultan'ın "yükseltilmi§" maa§ı -yıllık olarak- 5.000 ruble iken, Pe­ tersburg Metropoliti'nin maa§ı 269.000, Novgorod Metropoliti'nin maa§ı 307.000, kiyev Metropoliti'nin 84.000, Kazan Metropoli­ ti'nin 50.000 ruble idi. 1 1 2 Maa§ aziğından gerçek ulema, kadılık gö­ revine talip olmak istemiyordu. 1 1 3 Rü§vetin bu müesseseyi yozla§­ tırdığını gören Kazan tüccarları, 600 ruhielik ek ödemeyi üstlendi­ ler. Kazan'dan Muhammed! Kadı ile Şakir Kadı bu suretle görev üstlenenler arasındaydı. 1 1 4 Aynı §ekilde, ünlü misyoner İlminski, "Mukaddes Sinod"un yöneticisi K. Pobedonostev'e gönderdiği mektup -raporda: "Orenburg Müslüman İdaresi'ne Kazan mollala­ rından Salihof Kadı sayiandı seçildi. Kadılık maa§ı pek az oldu­ ğundan, Kazan tacirleri bu mollaya senede 600 ruble ciyub topla­ yıp verecek oldular. Bu halde mezkur molla kadılığı kabul etti. Şimdiye kadar böyle bir alarnet görülmemi§ idi. Taeirierin bu gay­ retleri §ayan-ı dikkattir. Bu Müslümancılık ve ittihad-ı İslam, Gas­ prioski ile §urekasının politikasındandır" demek suretiyle §ikayet etmekte ve hedef göstermekteydi. 1 15 tr-2>Çar Il. Aleksandr ile birlikte İslam'a kar§ı yürütülen kar§ı kampanya yeniden yürürlüğe kondu. 1 1 6 Misyonerierin Orenburg 32


Dini Merkezi'ne saldırıları arttı. ı 1.,7 Kapatılması için fırsat kollan­ maya başlandı. 118 Temsil ettikleri Müslüman kitlesinin yerine, hü­ kumetin çıkarlarını kollayan müftülerin aşırı pasif tutumları, Orenburg Dini Merkezi'nin kapatılmamasında en önemli etken­ Ierden biri oldu.ıı9 Rusya'da yaşayan Müslümanların tek dini merkezi üren­ bmg'daki Mahkeme-i Şer'iyye ya da bir diğer adıyla İdare-i Ruha­ niye değildi. ı20 İkinci Dini Merkez, "Mavera-i Katl<az Müftülüğü" olup, Tiflis'te bulunuyordu ve bölgedeki Sünni Müslümanları içine alıyordu.ı2ı Üçüncü Dini Merkez, "Mavera-i Katl<az Şeyhülislamlı­ ğı"dır ki, Şii Müslümanların bu üst dini merkezi de Tiflis'te yer alıın yordu. -Dördüncü Dini Merkez, Kırım'ın Akmescid (Simferopol) şeh­ rinde bulunuyordu. Kırım'ın Rusya'ya ilhakı ile birlikte, ilhak bil­ dirisinin şartlarına uygun olarak, ulema korunmuş ve kollanmış­ tı. ı23 Bu cümleden, Müftü Musalar Efendi ile kadıasker Seyid Mehmed Efendi'ye 2.000 ruhielik yıllık maaş bağlandı. 1 24 "1791 'de Müftü Musalar Efendi'nin ölümüyle ... Kırım Valisi'nin tavsiyesi üzerine kadıasker Seyid Mehmed Efendi müftü oldu. Vali yeni müftünün 'tahta karşı sadakatla dolu, görevine bağlı, zeki ve adil kişi' olduğunu söylüyordu. Yeni müftünün tavsiyesi üzerine vali kadıaskerlik makamını ... Kırım ulemasının üst kademesinden 'iyi seçilmiş' 6 üyeden meydana gelen ve yeni bir 'dini makam' haline getirdi." 1 25 1796'da bu makama birtakım hukuki yetkiler tanındı; ı26 183 1 fermanı ile de Tavrid Vilayetindeki ve Rusya'nın batı bölge­ lerindeki bütün Müslümanlar ona tabi kılındı. ı27 Hatta müteakip yıllarda, küçük çapta olsa da bazı olumlu düzenlemeler görüldü. ı 28 Fakat yetkileri gerçekte sadece lafta kalıyordu ve bütün rolü sade­ ce Kırım Müslümanları'nı temsil etmekti. Yerli halk tarafından se­ çilmiyor, aksine İçi§leri Bakanı'nın teklifi üzerine Çar tarafından tayin olunuyordu. ıı9 Çarlık idaresi, müftülük makamına hep cahil, 33


kendisine sadık mirzaları getiriyordu. Bunların dinden, din esasla­ rından ve felsefesinden değil, okuma yazmadan bile nasipleri yok­ tu. Kırım müftüsüne, nasıl o makama geldiği sorulunca, "Ben do­ ğarken müftü doğdum." hezeyanında bulunan bile vardı. 1 30 Tavrida müftüsünün asli icra organı olması gereken Müslüman Uleması İdaresi, sadece çok sınırlı hususlarda söz sahibiydi. 1 3 1 Sadece kü­ çük dereceli din adamları ile imamlar cemaat tarafından seçiliyor, ancak bu seçimin de vilayet makamları tarafından tasdiki gereki­ yordu. En önemlisi de, vilayet makamları, imamları görevden al­ mak yetkisine sahipti. Ayrıcalıklı Ortodoks din adamlarının aksi­ ne, imamlar devletten parasal yardım görmüyorlar; geçimieri ta­ mamen cemaatleri tarafından karşılanıyordu. Bunun yanısıra, Müslüman din adamlarının büyük bir kısmı din adamları sınıfına dahil edilmiyor, "köylü" olarak kabul ediliyorlardı. 1 3 2 Bütün bun­ lar, Kırım Türkleri'nin dini hayat ve dini kurumlarının Çarlık tara­ fından kısıtlandırılmış yönlerini ortaya koymaktaydı. Yukarıda adı geçen dört "Dini Merkez"in müşterek sıkıntısı, sadece yetkilerinin aşırı "kısıtlandırılması" değildi; aynı zamanda İslamiyet aleyhine yürütülen iftira ve karalamalara karşı hiçbir müdahclcdc bulunmamaktı da. Misyoncrlerin -hükumetten des­ tekli- İslamiyet aleyhtarı yayınlarına, ki bu yayınlar arasında sade­ cc 187 1-1886 yılları arasında 54 kitap çıkmıştır. 1 33 Cevap olmak ya­ ni İslamiycti savunmak üzere organize hiçbir müdahale söz konu­ su olmadı. Ayrıca, hükumetin ağır sansür uygulaması, Rusya Türk­ leri'nin din ve diyanetini öğretecek kitapların yayımını engellediği gibi, bu tür kitapların İstanbul'dan ya da komşu diğer Müslüman ülkelerden gctirtilmesini imkansız kılmaktaydı. Bu yüzden Türkler arasında göç fikri doğmuş, hatta göç edenler olmuştu. 1 34 Tüm bu sorunlar, 1905 ihtilali sonrasında Rusya Türkleri'nin siyasal kongrelerinin gündeminde ağırlıklı olarak yer alacaktır.

34


D. BASlN VE YAYlN FAALiYETLERİ AÇlSINDAN RUSYA TÜRKLERİ Çarlık Rusyası hükümetlerinin Rusya Türkleri'ne yönelik asi­ milasyon politikasının bir sonucu olarak, azınlığa oldukça uzun bir süre basın ve yayın alanında serbesti tanınmadı. Rus hükümetleri­ nin Arapça hurufatlı matbaa tesisi ile Türk dilinde gazete ve dergi yayımı hususunda çıkardığı zorluklar, hiç �üphe yok ki, ezici ço­ ğunluğunu Türkler'in olu�turduğu Rusya Müslümanları'nın siyasi sahada olduğu kadar, kültürel, sosyal ve hatta ekonomik sahada uyanışlarını; bir milletten olma bilinciyle organize olmalarını en­ gellemeyi amaçlıyordu. I.

İlk Basın Fooliyeıleri

Rusya Türkleri arasında ilk Türkçe gazete olan "Ekinci", 1875'te, Bakü'de, ünlü bir eğitimci olan Hasan Bey Zerdahi tara­ fından çıkarıldı. 1 35 "Ekinci" adı, Rus asıllı valinin "ekin ve ziraatten söz edecek" bir gazete kanaatİyle izin vermesini sağlama amacına yönelik olarak verilmişti. Zerdabi, yayın iznini aldıktan sonra, mat­ baa humfatını temin etmek üzere İstanbul'a gitti. Ağır mali güç­ lükler içinde, gazetesini üç yıl boyunca yaşatmaya muvaffak ol­ du." 1 36 Rusya Türkleri için ilmin ve eğitimin öneminin her fırsatta vurgulandığı "Ekinci"nin, 1877 yılı itibariyle 200'den az müşterisi bulunmaktaydı. m 1877'de Türk-Rus Savaşı dolayısıyla uygulanan sıkı sansür ve Zerdahi'nin iç Rusya'daki bir okula tayini sebebiyle, "Ekinci" yayın hayatından çekildi. 1 38 "Ekinci"den çok daha önceleri, Rusya Türkleri arasında gazete çıkarmak girişiminde bulunanlar olmuştu. 1 39 Mesela, 1870'1i yıllar­ da ünlü ulemalardan Abdülkayyum Nasıri'nin Türk dilinde gazete çıkarma niyeti bilinmekteydi. 1 40 O'nun 1896'da "Tanğ Yıldızı" adlı bir gazete çıkarmak için yaptığı resmi başvuru, hükümet tarafın15


dan geri çevrilmişti_ı4ı Petersburg İmaını A.Beyazid (ov)'un "Yıl­ dız" adıyla bir gazete çıkarmak için 1 886'da yaptığı başvuru da aynı makamlar tarafından kabul edilmemişti. ı4 2 Türkistan'da yaşayan Türkleri asimile etmek amacıyla, ünlü misyoner Ostromuovı43 ta­ rafından yönetilen "Türkistan Vilayetinin Gaziti" adını ta§ıyan ga­ zete, 1 870'te yayın hayatına başlamış ve 48 yıl boyunca, "Sart leh­ çesi"ni, diğer Türk lehçelerinden (Tatarca ve Kazakça) bağımsız bir "!isan" haline getirmeye çalışmıştı. ı44 ilminski'nin geliştirmiş ol­ duğu "ne kadar küçük olursa olsun her boyun şivesini ayırma siste­ mi" w çerçevesinde hareketle Taşkent'te yayınlanan söz konusu gazete, finanse edildiği Türkistan Genel Valiliği'nin resmi yayını statüsünde idi.ı46 Ayrıca, 1870'tcn itibaren Rusça olarak yayın ha­ yatına giren "Kaspiy", "Bakfı'de ünlü Türk zenginlerinden Hacı Zeynelfıbidin Tagi (yev)inı4 7 mali desteğinde Kafkasya ve Azerbay­ can Müslümanları'nın menfaatlerini temsil ediyordu.ı4 8 "Ekinci"den sonra, Tiflis şehrinde Ünsizadc Sait ve Celal Bey­ ler bir matbaa tesis ilc "Ziya" gazetesi için resmi izin almayı başar­ dı.ı49 "Ziya", 1884'e kadar 76 sayı yayımlandı. Aynı karde§ler, so 1880'dc "Ziya-i Kafkasya" ve "Keşkül" mccmualarını yayımladı. ı Kafkasya ve Azerbaycan'da ya§ayan Müslümanlar'a eğitim konu­ sunda yönlcndirici yayın yapanısı ve ilminski'nin aksine, Azeri­ cc'nin "!isan-ı Türki'nin bir §ubesi" olduğunu öne sürerekı5 2 sade bir Türkçe ile okuyucularına hitap eden Ünsizade kardeşler, Gas­ pıralı İsmail Beyin ilk eserlerini matbaalarında basma cesaretini de gösterdiler. ı53 Ünsizade Sait ve Celal Bcylerin "Türkçe eğili­ mi"ı54 ve cesareti, Çar hükumetinin takibat ve soruşturmasına se­ hep olunca, bu iki kardeş Kafkasya'yı terk ederek İstanbul'a yer­ lc§ti.ıss Bu da adı geçen gazete ve mecmuaların sonu oldu. 1905 yılına kadar Rusya Türkleri'nin "tck süreli gazetesi" ı 56 olan "Tercüman", Kırım'ın Bahçesaray şehrinde, 10 Nisan 1883'te yayın hayatına başladı. "Tercüman"ın kurucusu ve başyazarı Gaspı­ ralı İsmail Bey, gazete çıkarma izni almak amacıyla resmi makam­ lara ilk başvurusunu 1 879'da yaptıysa da, gerekli izni alamadı. ıs7 36


"Ahaliyi bir yoklama ve tecrübe muradıyla" Gaspıralı, 8 Mayıs 1881 'de Tiflis'te "Tonguç" isimli ilk risalesini (broşür) yayınladı. 1 58 Sadece 500 adet basılan "Tonguç"u, aynı yıl içinde 1000 adet bası­ lan, "Şafak" ve diğer risaleler "Kamer", "Günq", "Yıldız", "Mirat-ı Cedit" gibi toplam 12 risale izledi. 159 Bu risalelerde, "bütün Türk-Müslüman Dünyası'nın kültürel canlanma gerekliliğini öğüt­ leyen Gaspıralı, bunları başlıca olarak Kırım dışında yaşayan Müs­ lümanlar arasında dağıtmakta idi."1 60 Söz konusu risalelerde Gas­ pıralı, Rusya Türklerini bir tek "umumi lisan"da birleşmeye çağrı­ yar, ayrı lehçelerin kullanılması yerine, "temiz Türki dil" kullanma­ larını tavsiye ediyordu. 1 61 Yine aynı yıl içinde "Mektep" ve "Faydalı Eğlence" adında iki ayrı gazete çıkarmak için hükfımete başvuran Gaspıralı, yine olumlu cevap alamadı. 1 62 Bütün bu girişimlerinin yanı sıra, "Tavrida" gazetesinde tefrika halim.lc yayınladığı Rusça makalelerini 1881 yılı içinde "Russkoye M�ulmanstvo" ( Rusya Müslümanları)163 adı altında bir risalede toplayan Gaspıralı İsmail Bey, uzun bir mücadckden sonra bir matbaa tesisi için resmi izin alabildi. 1 64 Matbaa makinaları ile çıkarmayı aklına koyduğu gazc­ tenin finansmanı için Kırım dışına çıkan Gaspıralı, Kazan'da dü­ zenlediği "Edebiyat Gecesi"nde umduğunu bulamadı. 1 65 Nij­ ni-Novgorod'da düzenlenen fuarda 100 kadar abone toplayabilen Gaspıralı, Volga boyunca bir ay kadar dolaştıktan sonra Kırım'a döndü. Tüm bu temasları sonucu posta yoluyla gelenler dahil, top­ lam 250 civarında abone bulabilmişti. 1 66 Bu arada, gazete için res­ mi izin alabilmek ümidiyle birkaç kere Petersburg'a giden Gaspı­ ralı, finansman için katkısı olur düşüncesiyle, yanına iki sepet fın­ dık, kızılcık ve benzeri meyve almak suretiyle, bu şehrin meyvecilc­ rini dolaşarak "müşteri" aradı. 1 67 İhracat yoluyla ticaret girişimle­ rinden bir sonuç alamayan Gaspıralı eşi, Zühre Hanım'ın1 68 mü­ cevher ve kıymetli eşyalarını rehin vermek zorunda kaldı. 1 69 Yine de gerekli para denkleşmeyince, Zühre Hanım'a ait sandıklar do­ lusu ipekli ve yünlü kumaş, şal, dantel gibi eşyaları, gaye belirtil­ rnek suretiyle, zengin ve nüfuzlu mirzalara satıldı. 170 Satılan eşyalar 37


arasında, Gaspıralı'nın annesinin hatıraları da bulunmaktaydı. 1 7 1 Nihayet, toplanan parayla, Petersburg'dan eski b i r matbaa maki­ nesi satın alındı; 17 2 İstanbul'dan da hurufat getirtildi. İki işçi ile ufak bir matbaa faaliyete geçirildi. m ... Bir tarafı Rusça, bir tarafı Türkçe olarak bir gazete neşrine karar verdik. Bu gibi gazeteden az olarak Türkçe bilen Ruslar, az olarak Rus 'a bilen İJ/ômlar istifade eder/erdi. Bu sebepten gazetenin adına "Tercüman" dedik. 1882 senesi ağus­ tosunda İçişleri Bakanı Graf Tolstoy hazret/eriyle görüşmeye nail olup, "Tercüman" için dilekçe verdik. Dört-beş ay sonra, 1883 senesi yaz başmda "Tercüman" gazetesinin neşrine gerekli imtiyaz ve ruhsat verildi. 1 74

"Tercüman (Perevodchik), Kırım'ın Ruslar tarafından işgalinin 100. yıldönümünde, 10 Nisan 1883'te yayın hayatına girdi. İsmail Bey, "Tercüman" sütunlarında başta Rusya Türk ve Müslümanları olmak üzere Türk-Müslüman dünyasına ait en aktüel siyasi, sosyal, iktisadi, kültürel, milli ve dini problemleri aydınlatmakta idi. 175 Bu gazete, Kırım'dan başlayıp, Kafkasya, Kazan, Urallar, Sibirya, Tür­ kistan Türkleri arasında okunuyor; Doğu Türkistan, İran ve Mı­ sır'da bile okuyucular buluyordu. Il. Abdülhamid'in müsaadesiyle bir müddet Türkiye'de dahi satılıyordu. 176 Önceleri haftalık olarak çıkan "Tercüman"ın, 1885 yılı itibariyle 1000 abonesi vardı. 177 Çok geçmeden, sadece İstanbul'da 5-6 bin okuyucuya sahip olmuştu. 1 78 Hindistan'dan bile abone kaydedilmişti. 1 79 Dolayısıyla, "Tercü­ man", kısa sürede etkisi ve etki alanı en geniş ve kuvvetli periyodik olarak temayüz etmiş, üstelik Gaspıralı'nın çok temkinli ve akılcı yayın politikasının sonucu olarak, misyonerierin haskılarına rağ­ men kapatılmasını gerektirecek bir açığı büklımete göstermemişti. Takip edilen yıllarda, "Daha Vilayeti'nin Gaziti" 1888'de Omsk'ta! 80 "Mir'at" 1902'de Petersburg'da! 8 1 "Şarki Rus" 1903'te Tiflis'te! 8� "Nur" 1 904'te Petersburg'da1 83 ve "Hayat" 1904'te Ba38


kfı'da yayın hayatına girdi.184 Türkistan Türkleri'ne ise 1 905 yılına kadar gazete çıkarma müsaadesi hiçbir §ekilde verilmedi. 185 Rus idari makamlarının gazete ve dergi çıkarma iznini vermede �ın mü§külat çıkarmasının yanı sıra, sansür te§kilatının yürürlük­ teki sansür yasalarını çok sıkı biçimde uygulaması, Rusya Türkle­ ri'nin basın alanında daha fazla faaliyet göstermesine engel te§kil eden iki önemli faktördü. Buna rağmen, Rusya Türkleri'nin "Ter­ cüman" ile "Kaspiy"in ya§aması yolundaki gayretleri az değildi. 186 Özellikle, Ruslar arasında Türk azınlığı lehine kamuoyu olu§tur­ mak gibi önemli bir gayeye hizmet eden "Kaspiy"in desteklenme­ sinde, Yusuf Akçura'nın telkin ve tavsiyelerinin rolü oldu. 187

1905 ihtilali ile birlikte basma uygulanan baskı politikasının bi­ raz gev§emesi, Rusya Türkleri'nin gazete ve dergilerinin sayı ve ti­ raj itibariyle patlamasına yol açtı. Bu sonuç, hiç §üphesiz, Türk azınlığın 1905 sonrası siyasal nitelikteki kohgrelerini etkileyecek, hatta yönlendirecek ölçülerdeydi. ı.

İlk Yayın Faaliyetleri

Rusya'da Arap harfleriyle basım i§lerinin ba§laması, 1 7 10- 1 1 yıllarına (Petersburg'da) rastlar. 1764'te basım i§leri, hususi bir matbaanın kurulmasıyla daha da geli§tirildi. Hükumet tebliğleri ile hükfımetin te§ebbüsü sonucu basılan yayınlar arasında ilk Türkçe telif eser, Sait Halfin'in Tatar Tili Elitbas1 (Moskova Akademisi Matbaası, 1774, 52 s.) adlı risalesiydi 188• İlk Kur'an-ı Kerim ise 1785-1787 yılları itibariyle basıldı 189• Özellikle Kazan Müslümanla­ n, din kitaplarının sansür elinde tahrife uğraması endi§esi ile190, Il. Katerina'nın diğer §ehirlerde de matbaa açılmasına izin veren 15 Ocak 1783 tarihli emimamesine191 dayanarak, Petersburg'daki "Asya Matbaası"nın Kazan'a nakledilmesi için dilekçe ile hükfıme­ te müracat ettiler192 Çeyrek asırlık bir mücadeleden sonra, "Kur'an ve dini kitaplar basma" iznini aldılar. Böylece söz konusu matbaanın iki tezgahtan ibaret bölümü, Kazan Gimnaziyumu yö•

39


netiminde ancak 1801 'de faaliyete geçirilebildi. 1 93 "Asya Basmaha­ nesi" adıyla bilinen bu matbaa, 28 yıl boyunca Kazan Türkle­ ri'nden Buraş (cv) ve Yunus Apanay (ev) ilc Ubaydullah Muham­ med Rahimoğlu Yunus'un idaresinde kaldıktan sonra, 1829'da Kazan'da açılan -daha geliştirilmiş- Üniversite Matbaası'na devre­ dildi 1 94. Buna karşılık, ilk özel matbaa 1841 'de kuruldu ve bunu 1844'te ikinci ve üçüncü matbaalar takip etti. 1 95 Her çeşit idari en­ gellemelere 1 96 ve sansüre rağmen, mesela 1801-1805 yılları arasın­ da ise toplam 207 çeşit kitap, 600.000'i a§an tiraja ulaştı 1 9 7. Sadeec 1853-1859 yıllarında 82.300 nüsha "Kur'an-ı Kerim", 165.900 "Hef­ tiyek" 1 98 ve 77.500 nüsha "İman Şartı" yayınlandı 1 99 . Bu rakamlar, Rusya Müslümanları'nın kitaba olan "susuzluğunu" göstermesi açı­ sından olduğu kadar, kültürel hayata katılım açısından da önem ta§ımaktaydı. Bir başka örnekle, 1 801- 1855 yılları arasında bütün Rusya'da basılan toplam 1 .463 kitabın 577'sini, yani üçte birinden fazlasını Arap hartleri ile basılı kitaplar oluşturuyordu200. Hatta, 1860 yılında taşbasma olarak Avrupa ilc Asya'nın kara haritaları da basıldı20 1 . Kazan'daki bu matbaalar, Türk azınlığı için bir yenilik olduğu kadar, fikir hareketlerini kuvvetlendiren, hızlandıran bir faktör ol­ du. Mollalar, talebeler birçok kitabı elle yazma külfetinden kurtul­ du.202 Özellikle, özel matbaaların ucuz kağıda basılı kitaplarının, halkın eline -üniversite matbaasına nispeten- daha ucuza geçmesi, Türkler arasındaki okuma-yazma oranının artışında önemli etken oldu.203 1829'dan itibaren, "Tatar dili ders kitaplarının basılması"20 4 Türkler arasında eğitimi hızlandırdı. Kazan'da yayımlanan eserler yalnız Rusya Türkleri arasında yayılmıyor, aynı zamanda Türkis­ tan'a, Hiyve, Buhara ve hatta Hindistan'a da ihraç ediliyordu.205 Dini ağırlıklı kitap ve risalelerin çeşit ve tirajında ortaya çıkan söz konusu "patlama", zorla Hristiyanlığa geçirilmiş krcşinleri de doğrudan etkiledi.206 Söz konusu yayınları sadece Müslümanlar edğil, "Hristiyanlaştırılmış Tatarlar da okuyorlardı." 207 Çarlık yöne­ ticileri, kitleler halinde Müslümanlığa dönmek için resmen başvu40


ran kre�inlerin bu taleplerini geri çevirdiği gibi, birtakım cezai mü­ eyyideleri de uygulama alanına koydu. 208 Bütün bu ikna te�ebbüs­ lerine ve polis memurlarının tehditlerine rağmen, onları Hristiyan­ lık'tan alıkoyma gayretleri ba�arısızlığa uğradı; kre�inler, eskiden olduğu gibi, "dı�tan Ortodoks ve içten Müslüman" olma özelliğini sürdürmeye devam etti. 209 Daha sonraki yıllarda, Kazan'dan sonra, Orenburg ve Ufa'da da matbaa kuruldu. 2 10 Bu geli�meyi takiben, Bahçesaray, Titlis, Baku ve diğer �ehirlerde de pe�pe�e matbaalar açıldı. Bu matba­ alarda yayınlanan kitaplar, 1905 öncesi Rusya Müslümanları ara­ sındaki "milli-dini" nitelikli kıpırdanma hareketlerinin fikri temeli­ ni olu�ttirdu. Zira, Osmanlı İmparatorluğu'ndan gönderilen kitap­ lar ve gazeteler, hangi �ehre göndcrilmi§ olurlarsa olsun, önce doğrudan Tiflis'teki Sansürhane'ye gitmekte, ancak sakıncası ol­ madığı tespit olunanlar gerçek adreslerine göhderilmekteydi. 2 1 1 Bu önemli engel açısından, Rusya'daki Türk matbaalarının fonksiyo­ nu tartı�ılmazdı. Özellikle, eğitime yönelik kitap ve risale yayımı açısından -çe�it ve tiraj itibariyle - Gaspıralı İsmail Bey'in yöneti­ mindeki "Tercüman Matbaası", ba�lı ba§ına bir kültür merkezi ko­ numundaydı. Bu konumun sürekliliğinde, Rus misyonerlerinin olanca tepkilerine rağmen 2 1 2, Çar sansürünü kullandığı ihtiyatlı dil ile atiatmayı ba�aran Gaspıralı'nın rolü son derece de büyüktü 2 1 3•

E. KÜLTÜREL FAALİYETLER AÇlSINDAN RUSYA TÜRKLERİ Rusya Türkleri, bilim ve teknik açıdan "geri" oldukları içindir ki Çarlık Rusyası'nın yayılınacı politikası kar§ısında "zayıf' kalmı§­ Iar; Kazan, Astırahan, Kırım derken tamamı bağımsızlıklarını kay­ bederek Rus esaretine girmi�lerdi. Orta Osya'da binlerce yıllık göz kama�tırıcı kültür geçmi�ine sahip olan Türkler, XVI. yüzyıldan sonra bu kültür birikimine sahip çıkmak �öyle dursun, skolastik bir 41


eğitim düzeni ve tevekküle dayanan bir dünya görüşü içinde orta­ çağı bir türlü aşamamışlardı. Rusya Türklerinin kültürel hayatına hakim olan bu "atalet", sömürü ve asimilasyon politikasını sürdür­ mek ve problemsiz sonuçlandırmak isteyen Rus hükumetleri için büyük bir avantaj oluşturmaktaydı. Yeni fikirlere ve yenileşme ha­ reketlerine kapalı, eğitimsiz, siyasi · amaçlara ve teşkilatlara sahip olmayan, milliyet bilincine ulaşamamış bir azınlık olarak Rusya Türkleri, "uysal teb'a" kalıbına harfiyen uymaktaydılar. Bu yüzden Rus hükumetleri, Türk azınlığı arasında siyasi hareketlere olduğu kadar, kültürel canlanmaya set oluşturacak her türlü idari, hukuki ve ekonomik tedbiri -müeyyideleri ile birlikte- yürürlüğe koydular. Rusya Türkleri'nin kültürel faaliyetler açısından karşılaştıkları tek engel, Rus hükumetleri değildi: Coğrafi uzaklıklar; lehçe, mez­ hep ve yerleşik-göçebe kültür farklılıkları; parçalanmış topraklar ve özellikle Batı'da birbirinden kopuk, çoğunluğu teşkil eden slav unsurları içinde azınlıkta kalma problemleri de, en az "hükumet", "taassup", "kabilecilik-boyculuk" kadar kültürel gelişmeleri olum­ suz yönde etkilemekteydi. Kısaca "ceditçilik" ya da "cedidizm" olarak tanımlanan yenileş­ me hareketleri, işte bu şartlar içinde, sayıca çok az ama etki alanı itibariyle çok geniş etkinliğe sahip Türk aydınları tarafından başla­ tıldı. Daha sonra eğitim alanına kaydırılan reformlarla bu hareket kısaca "usul-ü cedit" adıyla tanımlanmaya ve bilahare de ortak bir dil ve edebiyata sahip olma yolundaki çalışmalarla kültürel anlam­ da bir devrime yöneldi. 1. İlk Yenileşme Hareketleri

Rusya Türkleri arasında ilk olarak XIX. yüzyıl ortalarında gö­ rülmeye başlanan yenileşme hareketleri, geriliğe, cehalete, kısaca "eski düzen eğitime" tepki olarak doğdu; zaman içinde de eski du­ rumun devamı ndan yana olan Çarlık yöneticimieri ile her türlü ye42


niliğe kar§ı katı tavır koyan mutaassıp ulema ve mollalara yani "ka­ dimcilere" kar§ı siyasi, edebi ve toplumsal karakter de kazanarak geli§ti. Ba§langıçta deği§ik bölgelerde, deği§ik zaman dilimlerinde ferdi olarak ortaya çıkan yenile§me hareketleri, ancak 1 905 ihtila­ li'nden sonra ba§layan "Kongreler Dönemi" ile birlikte organize hüviyete büründü. a) İdil-Ural'da Yenile�-me Hareketleri

Kazan Türkleri2 1 4 arasında uyanı§ hareketinin önemli temsilcisi olarak adından ilk olarak söz ettiren Abdünnasır Kursavi, "yalnız Rusya Türkleri çerçevesinde değil, umumiyetle bütün İslam dün­ yası ölçüsünde yeni fikirler ortaya atmak cesaretini gösterdi. 215 Bir­ takım İslami bilgilerle ilgili olarak köhne sapiantıları cesaretle te§­ hir etti. 2 1 6 Dolayısıyla da kadimcilerin hücumlarına maruz kaldı2 1 7• Daha önce de özellikle din tesiri altındaki �:�debiyat alanında tema­ yüz eden alimler söz konusu olduysa da, bunların hiçbiri Kursavi kadar iz bırakmadı.2 1 8 Abdüi-Kayyum Nasıri ise, "geçen asrın ikinci yarısında esaretin §iddeti altında üç yüz yıldan beri ağır baskıya karşı yalnız din kuv­ vetiyle dayanan Kazan ahalisini ilim ve irfan ışıklarıyla uyandırma­ ya muvaffak olan bir muallim, ders kitapları yazan bir terbiyeci, mütefekkir, muharrir, filolog, tarihçi, etnograf ve folklorcu olarak muayyen bir metodla çalışmış olan ve hakkında yazı yazanların ço­ ğunun fikirlerine göre bir ansiklopedist idi."2 1 9 Nasıri'nin çe§itli ko­ nularda 50'ye yakın kitabı yayınlanmıştı.220 idil-Ural bölgesindeki yenile§me hareketleri çerçevesinde adın­ dan en çok söz ettiren ve taraftar toplayan reformcu, hiç §Üphesiz ŞiMbeddin Mercani idi. 221 O, "evvela ilahiyat bilgini ile din ıslahat­ çısı; ikincisi de Rusya Müslümanları arasında ilk defa olarak tarih ilimlerinde Avrupai metotlar uygulamı§ olan tarihçi"222 olarak ta­ nınmaktaydı. Bu büyük reformcu, modern bilimlerin medreselere girmesi için büyük mücadele vermiş; yüzlerce öğrenci yetiştirmiş­ li. m Telif eseri olarak 24 eseri bulunan Mercani, vatanda§lık hak43


larından Müslümanlar'ın geregınce faydalanabilmesi için Rusça öğrenmenin gerekliliğine her fırsatta i�aret etmi§, ancak bu dilin öz Iisana karı§tırılmamasını; öz Iisanın elden geldiğince saf ve te­ miz tututmasını istemi§ti. 214 Hiç §Üphesiz, etkisi çok büyük olmu§­ tu. zz s Mercani'nin öğrencilerinden Hüseyin Feyizhani, özellikle geri durumda bulunan medrt!selerin ıslahı yolundaki yayınları ve müca­ delesi ik dikkatleri çekti. 126 Medreseterin Avrupa'daki okullar gibi düzenli programa sahip olması ve çqitli bilim dallarını müfredatı­ na alması gerektiğini savunan Feyizhfıni, öğretmenierin aydın ve kültürlü olmaları durumunda ancak faydalı olabilecekleri görü§ü­ nü yaymaya çalı§tı. Hocası Mercani ile birlikte hazırladıkları bir proje ile bir Tatar Üniversitesi'nin kurulması; kurulacak bu üni­ versitede dini bilimlerin yanı sıra dini olmayan bilimlerin de oku­ tulması yolunda mücadele verdi. m Rusya Müslümanları'nın sosyal problemlerini aydınlatacak bir gazete yayınlama giri�imlerine, hü­ kumet izin vermedim. Medreselcre ili§kin projelerinin üren­ bmg'daki Hüseyniye, Kazan'daki ünlü Muhammediye Medresesi gibi büyük medreselerde uygulandığını görerneden genç ya�ta öl.. d u. 229 İdii-Ural bölgesinde yenile�me hareketine katkıda bulunanlar arasında, İbrahim Half(in),230 Rizaeddin bin Fahreddin, 23 1 Zahir Bigi, 232 Musa Carullah (Bigi),m Abdürre§id İbrahim 234 gibi çok sa­ yıda alim ve edebiyatçı yeraldı. xx. yüzyıla girilmesiyle birlikte de, Alimcan Barudi, A.Hadi Maksudi, Şakircan Tahiri, Sadri Maksu­ di, Ayaz İshaki, Fatih Emirhan, Abdullah ve Ubeydullah Bubi, Fa­ tih Kerimi ve daha yüzlerce "ceditçi", yenile§me hareketinin can­ lanmasına, Türk toplumuna mal olmasına hizmet etti. b) Kırım 'da Yenileşme Hareketleri

Kırım'ın 1 783'te Rus hakimiyetine girmesiyle birlikte, Gt!neral Potenkin'in gerçekle§tirdiği katliamlar ve hemen arkasından gelen toprak müsadereleri, 235 stratejik öneme haiz olan bölgedeki Türk 44


çoğunluğunun azınlığa dönü§mesine yol açtı. Osmanlı ülkesine ya­ ni "ak topraklara" doğru geli§en kitlesel göçler, Rus hükumetinin açık asimilasyon politikasına tepki idi 136 . Ne var ki, bo§alan köyleri Rus göçmenleri doldurmakta, zengin tarih ve kültür eserleri ise bu arada acımasızca yok edilmekteydi. 136 1880'1erde çok geri durumda bulunan l l medrese kalmı§tı. 237 1 805'te 1 .558 olan cami sayısı da XX. yüzyılın ba§ları itibariyle 700'e inmi§ti. 238 Her cami yanında bir ibtidai mcktebin bulunduğu dikkate alınırsa, bu tablo, Kırım Türkleri'nin eğitim alanında içinde bulunduğu feci seviyeye tipik bir misal olu§turmakta idi. 239 Hükumetin çe§itli baskılarıyla sindi­ rilmi§ bir azınlık görünümündeki Kırım Türkleri, dolayısıyla 1800'1i yıllara kadar, her türlü yenilik ve geli§meye kapalı bir zihni­ yetle ya§antısını sürdürmekteydi. Kırım'da yenile§me tikrinin doğmasın�a ve tiiliyata dönüşme­ sinde; yenile§me hareketinin Kırım'dan sonra tüm Rusya Müslü­ manları'nı da kapsayacak biçimde organize olmasında en önemli ro­ lü oynayan Gaspıralı İsmail Bey, "Rusya Müslümanları'ndaki hare­ ket-i tikriyenin mucidi, birinci usulü cedit mekteplerinin ilk üstadı, milli cemiyeti hayriyeler tesisinin mür§idi, Tatar gazeteciliğinin ba­ bası, Rusya müslümanlarının büyük ıslahçısı ve umum Türk-Tatar dünyasının büyük bir kahramanı idi."240 185 1 'de Kırım'da (Bahçeseray-Avcıköy) doğan Gaspıralı, bir süre Moskova'daki askeri bir okulda eğitim gördükten sonra, Zin­ cirli Medresesi'nde Rusça öğretmeni olarak işe ba§ladı. 1 872-74 yılları arasında Paris'te bulunduğu sırada Batı kültürü ve medeni­ yetini tanıma ve araştırma imkanı bulan Gaspıralı İsmail Bey, bir yıl da İstanbul'da kaldıktan sonra Kırım'a döndü. 24 1 Bir süre Bah­ çesaray Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Gaspıralı, 1 881 'de "Tavrida gazetesinde Rusça olarak yayımlanan "Rusya Müslüman­ ları" adlı seri makalesinde, öngördüğü programını ortaya koydu. Gaspıralı, ömrünün sonuna kadar taviz vermeksizin takip ettiği bu programda: 45


nı;

1. Milli okulların geliştiritmesini ve eğitimde reform yapılması-

2. Milli eğitim merkezlerinin maddeten desteklenmesi için "Ce­ miyet-i Hayriye" kurulmasını; 3. Bütün Türkler'e ortak dilde hitap edecek milli basının faaliyete geçmesini; 4. Müslüman hayat tarzının modernleştirilmesini; 5. Müslüman kadının hürriyete kavuşturulmasını; 6. Milli aydınlar zümresinin yetiştirilmesini, talep etmektey­ di. 2 4 2 Gaspıralı İsmai_l Bey'in kültürel sahada yenileşmeyi öngören porgramı, tüm Rusya Türkleri'ni içine alan bir sloganda ifadesini buldu: "Dilde, fikirde, işde birlik ... " Gaspıralı'nın çabaları sonucu, Kırım'daki Türkler arasında kül­ türel canlanma belirtileri görüldü. Özellikle zemstvo 2 43 teşkilatının her çeşit imkan ve fırsatlarından faydalanıldı. 2 44 Hasan Samri Ay­ vaz( ot), Osman Nuri Akçokraklı, Cafer Seydahmet, Dr. Ahmet Özenbaşlı, Harndi Giraybay, Bekir Efendi Emektar (ot) ve daha pek çok aydın, yenileşme taraftarı olarak bu dönemde yetişti. c) Kafkasya ve Azerbaycan 'da Yenileşme Hareketleri

Çarlık yönetimi, Kafkasya ve Azerbaycan'da yenileşme hare­ ketlerine paralel olarak milli faaliyetlerin de ortaya çıkmasını iste­ mediğinden, göreceli imtiyaziara sahip toprak sahibi-zadegan sınıf ile İran kültürü tesiri altında, dini hurafelerle yetişmiş mollaları -her türlü yenileşme akımiarına karşı- koz olarak kullandı. "Rusya bu iki unsuru ustalıkla kullanarak, Azerbaycan'daki hakimiyetini kökleştirmeye çalıştı."2 45 Bu arada üçüncü bir Azerbaycan grubu daha vardı ki, "milletperest" olarak anılmaktaydılar. Bu grubun içinde halktan kimseler olduğu kadar, zadegandan veya Rus okul­ larından yetişmiş münevverler de bulunmaktaydı. Bunların takip ettikleri gaye, Azerbaycan Türkü'nün ekonomik seviyesini yükselt46


rnek milli bir basın yaratmak, milli dili canlandırmak ve nihayet geniş halk kitlesine milli terbiye ve milli şuuru aşılamaktı. 246

XIX. yüzyılın ilk yarısından itibaren başgösteren yenileşme ce­ reyanının ilk isimleri arasında, Türkoloji alanındaki çalışmaları ve hizmetleri ile tanınan Mehmet Ali Mirza Kazım Bey,247 ünlü tarih­ çi, yazar ve eğitirnci Abbas Kulu Ağa Bakıhanlı, 24 8 Rus zulmüne ve esaretine karşı mücadelese ile bilinen şair Kasım Bey Zakir, 24 9 eği­ timci, şair ve yazar olarak -ama özellikle Mirza Feth-Ali Ahundza­ de'nin hacası olarak- tanınan Mirza Şefi Vazch,250 ile yazar İsmail Bey Kutkaşınlı 25 1 yer aldı. Azerbaycan kültür hayatında en önemli rol oynayan reformcu­ lardan biri olan Mirza Feth-Ali Ahundzade, nesir sahasında açtığı çığırla, modern Azerbaycan edebiyatının kurucusu olarak nitelen­ dirildi.252 Mütefekkir, ıslahatçı ve dram türü .tiyatro eserleri ile ta­ nınan Feth-Ali Bey, taassuba, batıl itikatlara, istibdada, zulme ve haksızlığa mücadele açtı ve birçok eserler verdi. 1863'te Arap harf­ lerinin terk edilip -daha kolay ve çabuk öğretilmesi açısından- La­ tin alfabesinin kabul edilmesi konusuyla ilgili olarak İstanbul'a ge­ len Ahundzade, devrin Sadrazaını Fuad Paşa'ya bir dilekçe ile baş­ vurdu. Temaslarındaı'l bir sonuç alamayan Ahundzade, İran'da da benzeri bir girişimde bulunduysa da başarılı olamadı. Bu yüzden mutaassıp çevrelerin şiddetli hücumlarına maruz kalan Mirza Feth-Ali, "kiifir" kabul edilip dışlandı; hatta, cenazesine kimse gel­ mediğinden, cenaze namazı kılınınadı ve dramatik bir biçimde gö­ müldü. 253 Rusya Türkleri arasında ilk Türkçe gazete olan "Ekinci"yi çıka­ ran Hasan Bey Zerdabi, tek bir edebi dilin oluşturulması, batı me­ deniyeti ile hürriyetin iki önemli hedef olarak kabul edilmesi yo­ lunda büyük çaba harcadı. "Cemiyet-i Hayriye" ve tiyatro tesisi ko­ nularındaki girişimlerinden çok, eğitim alanında büyük başarı gös­ teren Zerdabi, Azerbaycan ve Kafkasya'daki yenileşme hareketleri 47


ile milli faaliyetlerin öncüsü oldu. Halk üzerindeki yapıcı ve birteıı­ tirici etkisi o kadar büyük olmuııtu ki, muhteşem bir törenle topra­ ğa verildiği gün, milli matem ilan edilmiş, bütün çarııı-pazar ka­ panmıştı. 254 Tanınmııı eğitimci Hacı Seyid Azim Şirvani'nin usul-ü cedid üzere yazdığı ders kitapları ile ııiir külliyatı, onun kayda değer eserleri arasındaydı. Azerbaycan fikir ve kültür hayatında önemli yere sahip olan Sultan Mecit Ganizade, Sabir ve daha pek çok ce­ ditçi, Şirvani'nin okulunda yetiıımiııti. 255 XX. yüzyılın baııtarında, Azerbaycan ve Kafkasya'da giderek getiııen yeniteııme hareketleri çerçevesinde, sayıları giderek artan aydınlar arasında Ali Merdan Topçubaşı, Hüseyinzade Ali, Ahmet Ağaoğlu, Nasip Yusufbeyli, Haşim Vezirli, Ali Ekber Sabir Tahir­ zade, Mehmet Emin Resulzade, Necef Vezirli, Üzeyir Hacıbeyli ve daha niceleri yer aldı. d) Türkistan 'da Yenileşme Hareketleri

Türkistan'da yenileşme hareketlerinin baıılamasında ve geli§­ mesinde, Gaspıralı İsmail Bey'in "Tercüman" gazetesinin yanı sıra, usul-ü cedit okullarının açılmasına öncülük eden Kazanlı ve Azer­ baycanlı aydınların da büyük rolü oldu. 256 Kültürel açıdan Rus hükumetlerinin kasdi politikası sonucu geri bırakılmı§ olan Türkistan'da, Kazak Türkleri'nin ayrı bir kültür zen­ ginliğine sahip bulunduğunu Manas Destanı'na ilişkin ara§tırmalarla ortaya koyan Çokan ve Velihan (ov) Cengizoğlu, kısa hayatında kay­ da değer hayli eser verdi. 257 Rus askeri akademisinde öğrenim gör­ mesine rağmen, milli kültüre hizmeti daha büyük oldu. 258 Modern anlamda Kazak edebiyatının kurucusu olarak kabul edilen Abay Kunanbay (ev), Batı ve Rus edebiyatı ile ilk ilgilenen müslüman aydınları arasındaydı. 259 Abay, şiirlerinde, vatan ve mil­ let sevgisi ile ilim ve sanatın öğrenilmesinin önemi gibi temaları iş48


ledi. O, Rus dil, kültür ve yaşayışını öğrenmeyi tavsiye etmekle be­ raber, eğitimin yerel lehçede yapılmasını istiyordu." 260 Eğitimci yazar İbrahim Altınsarı(n), Kazak lehçesinde ders ki­ tapları, şiir ve hikayeler kaleme aldı. 26 1 Başlangıçta, ünlü misyoner ilminski'nin etkisi altında eserler veren Altınsarı(n), bağımsız bir Kazak yazı dili oluşturulması amacına hizmet etti. 262 Ne var ki, da­ ha sonra hatasını anlayan Altınsarı(n), Kazak Türkleri'rtin kültür hayatına kişisel katkıda bulunmayı sürdürdü. 263 Kazak falklorunun zenginliğini ortaya çıkardı. 264 Hive Hanlığı'nda, Genç Hiveliler hareketinin öncüsü olan Baş­ bakan İsmail Hoca265 ile Buhara Hanlığı'nda Ahmet Daniş 266 tara­ fından başlatılan rcformculuk, kısa sürede geniş bir taraftar kitlesi­ nin oluşmasına yolaçtı. Türkistan'da ceditçilik akımının esas gelişmesi ve taraftarları­ nın yetişmiş bir kadro oluşturması, ancak XX. yüzyıla girilmesin­ den sonra mümkün oldu. "Çok farklı Iehçelcrin üzerinde ortak millet ve milliyet kavramı yer etti. Aydınlar arasında Osmanlı (İs­ tanbui-N.H.) Türkçesi kabul edildi, dil birliğine gidildi." 267 Mah­ mud Hoca Behbudi, Ahmet Baytursun, Abdurrauf Fıtrat, Abdül­ hamid Süleyman (Çolpan), Mağcan Cumabayoğlu, Mir Yakup Dulat (Devlet), Abdürreşid Münewer Kari, Abdullah Avlani, Sad­ reddin Ayni ve daha pek çok ceditçi bu devrede yetişti.268 2. Yenileşme Hareketlerine Tepkiler

Rusya Türkleri arasında cehalet ve geriliğe tepki olarak doğan ve gelişen yenileşme hareketleri, XX. yüzyılın başlarına kadar, or­ ganize bir · hareket olmayıp daha ziyade kişisel bir görünüm taşı­ maktaydı. Yenileşme taraftarları, bir başka ifadeyle ceditçiler ara­ sında bütün Rusya Türkleri'ni içine alacak biçimde bir pogramı ilk geliştiren, Gaspıralı İsmail Bey idi. O, coğrafi uzaklıkları, lehçe ve mezhep farklılıklarını, bölgeeilik ya da kabileciliği hiç dikkate al­ mamış; "Tercüman" gazetesinin başlığına ekiediği "Dilde, Fikirde, 49


işde BiRLiK" düsturu ile Rusya Türkleri'ni tam bir birliğe davet etmişti. Rusya Türklerinin önce kültürel sahada olmak üzere tüm sahalarda kalkınmasının gerekliliğini savunan Gaspıralı, bu tezi ilc, ccditçilik hareketinin organize görünümlü olmasında ve siyasal kimlik kazanmasında büyük rol oynadı. Gaspıralı'nın olgunlaştırdı­ ğı fikirsel temeller üzerinde, ancak 1 905 ihtilali'ni takiben "Kong­ reler Dönemi" ile birlikte örgütlenme aşamasına geçilebildi. Yenileşme hareketlerinin kısa süre zarfında katettiği bu mesa­ fe, hiç şüphe yok ki önce Çarlık hükumetlerinin tepkisine neden oldu. Kazan Hanlığı'nın işgal edildiği 1552'den beri sürdürülen "Hristiyanlaştırarak asimile etme" politikası ile "cahil bırakarak idare ile sömürme" politikası, ccditçilerin muhalefeti sonucu, etki­ sini giderek yitirmek durumunda kaldı. Bu gelişmeyi önlemek iste­ yen Çarlık hükumetleri, Arap hurufatı ile Türk dilinde çıkarılmak istenen gazete ve dergilerle birlikte kitaplara da uyguladığı "izin" engeli ile birlikte sansürü; okulların Maarif Bakanlığı'na bağlan­ masını; hapis ve sürgün cezalarını ve daha pek çok tedbiri, sürekli olarak gündemde tuttu. Mesela, ceditçilik hareketinin çok taraftar bulduğu, "usul-ü cedit" üzere eğitim yapan okulların en yaygın ol­ duğu Kazan ile civarında yaşayan Türkler'in Türkistan'da "gayri­ menkul sahibi olmalarının hükumet emri ile yasaklanmış olma­ sı"269 hiç şüphe yok ki, Türkistan'daki Türklerin, iç Rusya Türkleri­ nin -ceditçilik açısından- nüfuzu altına girmemesi amacına yönc­ likti.270 Keza, ilminski'nin Gaspıralı İsmail Bey başta olmak üzere ceditçileri ihbar eden raporları, misyonerierin bu konudaki endişe­ lerini yansıtması açısından özel bir önem taşımaktaydı. 27 1 Yenileşme hareketlerine tepki gösterenler, sadece Çarlık hü­ kumetleri ile misyonerler değildi. Usul-ü cedit hareketine karşı olarak eski usul yani "usul-ü kadim" tezini savunan mutaassıp moi­ Ialar, müderrisler ve hocalar, yenilik taraftarlarını dinsizlik ve ka­ firlikle itharn etmekteydi. 272 Mesela, Tontar müderrisi, İşmehmet Hazret, ceditçilik hareketinin önderlerinden Gaspıralı İsmail Bey için, "Gaspirinski benim indimde kafirdir, çünkü usul-ü ecdidi tak50


viye ediyor" 273 diyordu. Gaspıralı ise, kadimcilerin bu muhalefetin­ den, " ... Bilmezsiniz, kendi dinda§larımı, benim din aleyhinde gizli hir maksactım olmadığına inandırmak için ne kadar mü§külat çek­ t im. Beni millctime ve hatta dinime ihanet etmekle itharn ettiler ve Rus'tan ziyade Rusçu diye tavsif ettiler" 274 sözleriyle §ikayet edi­ yordu. Çağda§ bilime ve bilimin tüm yeniliklerine kar§ı olan bu skolastik zihniyetli çevre, usul-ü cedit hareketinin geli§mesine pa­ ralel olarak muhalefetinin dozajını arttırdı; eğitim alanındaki re­ formlara, çok evliliğin yasaklanması giri§imlerine, "ba§lık" adetinin kaldırılmasına ili§kin tekliilere ve kısaca söylemek gerekirse, mo­ dernle§me yolunda atılan tüm adımlara kar§ı çıktı. Bu muhalefet, cahil ve mutaassıp halkı kı§kırtmak değil, Rus hükumeti ve polisi ilc i§birliği boyutlarına ula§tı. XX. yüzyıla girdiğinde, kadimcilerin scsi, Petersburg'da yayımlanmaya ba§lanan "Nur" gazetesi vasıta­ sıyla daha etkili biçimde duyulmaya ba§laqı. 275 Özellikle, 1 9051 906 Rusya Müslümanları Umumi Kongreleri (Syzed) sonrasında, ilerki bölümlerde de değinileceği üzere, cedit okullarının kapatıl­ masında; Bubi Kardqlerin hapis cezasına, Alimcan Barudi'nin sürgün cezasına çraptırılmasında kadimcilerin önemli rolü oldu.2 76 Hiç §üphe yok ki, Ruslara ve Rus devletine hizmet etmeyi İslam dinine "küfür" sayacak kadar katı fanatizme sahip Veysi tarikatı ilc Nak§ibendi tarikatı mensupları, Rusya'dan olduğu kadar Avrupa ülkelerinden gelen tüm yeniliklere ve bu yeniliklere açık müslü­ man aydınlarına kar§ı tutum içindeydi. 277 Kadimcilerin yenilik dü§manlığı konusundaki mütecanis yapısı­ nı, ceditçilerde görmek hiçbir zaman mümkün olmadı. Özellikle, 1905 ihtilali ile birlikte ceditçilik hareketi süratle geli§irken, ka­ dimcilerin ba§lıca dayanağı olan medreselerde bile "El-Islah" hare­ keti, ceditçilik hareketi ile bütünle§ebildi. 278 Ne var ki, ceditçiler de Rusya'daki diğer ideolojik grupla§malar doğrultusunda "türkçü", "panislamist", "tatarcı", "solcu" (men§evik, bol§evik, es-er, trudovik vd.) gibi farklı politika izleyen siyasal gruplara bölündü. Zaten, 1905- 1917 yılları arasında cereyan eden Rusya Türkleri Umumi 51


Kongreleri, farklı siyasal grupların uzlaşması amacına hizmet et­ mek üzere toplanmış siyasal organizasyonlardı. 3. Eğitim Kurumları

XX. yüzyıla girerken, Rusya Türkleri'nin iptidai eğitim veren

ilkokulları (mektep) ile medreselerinden başka eğitim kurumu bu­ lunmamaktaydı. Sadece Kur'an-ı Kerim'in ve bazı lüzumlu dini bilgilerin öğretildiği mektepler, son derecede iptidai usullerle eği­ tim vermekte ve genellikle de cami ve mcscitlcrin yanında tesis olunmakta idi. Bu mekteplerin muallimliğini yani öğretmenliğini yürüten cami hocalarının eşleri de, kız çocuklarının eğitimlerini üstlenmişlerdi. Yine sadece ilahiyatla ilgili eğitimin verildiği med­ reseler, modern anlamda bilime ve çağdaş yeniliklere kapalı bir görünüm arz ctmektcydi. Bu medreseler özellikle Buhara'da yo­ ğun olarak bulunmaktaydı. Mesela, 1R8 1 itibariyle Rusya Türkleri'nin yaklaşık 16.000 ma­ halle mektebine sahip olduğu kaydedilmekteydi. 279 1 874 yılı itiba­ riyle, saedce Orenburg Dini Merkezi sınırları içinde 6.000 kadar mektup bulunmaktaydı. 280 Bu sınırlar içinde yer alan Orta Volga sahası ile güney Urallar bölgesinde 1860 yılı itibariyle 1 859 mektep mevcut olup, yalnız Kazan ilinde 408 adet mcktep faaliyet göster­ mekte idi. 28 1 Ayrıca, yine aynı bölgede -özellikle köylerde- resmi kayıtlara girmediği için sayıları bilinmeyen "Sabak öye"ler yani "ders evleri" oldukça etkindi. Az çok okuma yazma bilen bir köy sakininin evinde, ev sahibi ihtiyari olarak, komşuluğunda yaşayan erkek ve kız çocuklarına pek de muntazam olmamakla beraber · ders veriyordu. Bu arada, "birçok çocuk, bir dereceye kadar yazmayı da öğreniyordu. 'Ders evleri' ilkokullar sayısına girmiyordu. Bu 'evlerin', öğrencilere okuma yazma öğretmenin yanı sıra, onla­ rın ahlaki ve manevi eğitiminde de büyük önemi vardı."282 Keza, 1903 yılı itibariyle bir başka Türk yurdunda, Kırım'da 2.000 kadar mektep bulunmakta idi. 283 Azerbaycan ve Kalkasya'da mekteple52


rin durumu sayısal açıdan hiç de içaçıcı değildi. Mesela, 1890'Iarda 3.000 Rus'a 1 okul isabet ederken, 1 7.300 Azeri Türküne 1 okul düşmekteydi. ıs� Eğitim alanında Türkistan'ın durumu ise tam bir rccaattı. Rus Hükumeti, Türkistan'ı cahil bırakma politikasını tür­ lü metodlar geliştirerek sürdürmekteydi. 285 Nitekim, bu politikanın 286 en önde gelen uygulayıcıları, bizzat Rus mülki makamları idi. Asimilasyon amacına hizmet için açılmış resmi Rus okuHanna ilgi gösterilmemesinin başlıca sebebi ise, müslümanların misyonerler­ den duyduğu korkuydu. 287 Mesela, Türkistan Genel Valiliği sınırları içinde, 1886 yılı itiba­ riyle, tüm resmi okullarda 326'sı Türkistanlı olmak üzere sadece 2.075 öğrenci öğrenim görmekteydi. 288 Buna karşılık, eğitim sevi­ yesi itibariyle çok geri olan 4.000'den fazla ibtidai mektebin mcv­ cudiyeti, bizzat Rus makamları tarafından tespit olunmuştu. 289 Ön­ lem olarak oluşturulan "Rus-Yerliler Okulu' sistemi de işlemedi. 1896 yılı itibariyle, "Rus-Yerliler Okulları"na sadece 650 müslü­ man çocuğu gidiyordu. 290 "Rus-Kazak Okulları"nın durumu da di­ ğerlerinden farksızdı; 1905 ihtilali sonrasında - 1 9 16 yılı itibariyle­ sayısı 500'e, toplam öğrenci sayısı ise 13.000'e ulaşan bu okullarda, müslüman öğrenciler sürekli azınlıktaydı. 29 1 İlgi oranı ne olursa ol­ sun, "Çarlık Rusyası idaresi eski usul mektep ve medreseterin orta­ çağlardan kalma usullerle, hiçbir ısiahat yapılmadan devamını ve devlet parasıyla yalnız Rusça öğretmeyi ve Rus kültürünü aşılama­ yı hedef tutan, Rus-Yerli okulları açmayı, kendi sömürgcci menfa­ atlerine daha uygun buluyordu." 292 Rus hükumetlerinin tavizsiz sürdürdükleri bu eğitim politikasına rağmen, iç Rusya ve Sibirya gibi nüfus açısından tenha ve hatta geri bölgelerde yaşayan Türk­ lerin durumu, Türkistan Türkleri'nin eğitim durumundan daha iyi sayılırdı. Mesela, 3.000 Türk'ün yaşadığı Tomsk şehrinde, 3 mek­ tep bulunmaktaydı. Keza, Tomsk'a bağlı 25 köyün hepsinde de Türk mektebi mevcuttu. Tipik bir örnek olmak üzere, Kaltay Kö­ yünde, çoğunluğu teşkil eden Ruslar arasında, sadece 21 hfıneden ibaret Türkler'in müstakil bir mektebi bulunmakta ve bu mektepte 53


45 öğrenci öğrenim görmekteydi. 193 Aynı ıjekilde, Sibirya'daki ha­ pishane ve sürgün köylerinde bile, Türk çocukları için mektepler ' açılmıştı.-94 Söz konusu mekteplerdeki eğitim usulleri, "'usulsüzlük' denile­ cek kertede eskimiş, bozulmu§ bulunuyordu ... başlıca 'okuma' öğ­ retimi önde tutulur, 'yazma' hünerine pek o kadar önem verilmez­ di. Hele kız çocuklarına yazı öğretmek kesin olarak yasaktı. Mek­ tcp kitabı diye bir §ey bulunmazdı; öğrenciler sınıtlara bölünmez­ di. Hayat bilgileri katiyen öğretilmezdi." 195 Rusya müslümanlarının sahip olduğu bir diğer eğitim kurumu olan medreselcrin genel se­ viyesi ise son derece de dü§üktü. Sırf dini bilimlerin -son derece çağdı§ı usullcrle öğretildiği bu medreseler, Türklerin dini merkez­ lerine değil de, Maarif Nezarcti'ne bağlanmakla, hem Çar hüku­ metlerinin kontrol ve denetimi altına girmi§ ve hem de azınlığı ca­ hil bırakma politikasına hizmeti sağlaını§tı. Medreselcrin yoğunluğu ve eğitimi açısından, Buhara, cazibe merkezi olma özelliğini muhafaza etmi§ti. Burada, 200 kadar med­ rese ile bu medreselerde eğitim gören 27.000 öğrenci bulunmak­ taydı. 196 Her yıl, Ağustos ayından Şubat ayına kadar geçen sürede verilen yetersiz eğitim, medrese müderrislerine haksız çıkar sağla­ manın ötesinde, ancak bazı lüzumlu dini bilgilerin verilmesi ile sı­ nırlı bir fonksiyon yerine getirmekte idi. 297 "Skolastik ve mugalata­ da yarı§ma merkezi haline gelen Buhara, Timur'un devrinde oldu­ ğu gibi gerçek ilmin merkezi olarak eski önemini yitirmekle birlik­ tc, bilgiye susamı§ müslüman gençleri kendine çekmeye henüz de­ vam ediyordu. Geri öğrenim usullerine, dini istisnaiyet ve taassu­ hun hüküm sürmesine rağmen, orada Arap ve Fars dillerini öğre­ nen öğrenciler, isim yapmış bilginierin derslerini dinlemek ve en önemlisi, zengin kütüphanelerden yararlanmak ve büyük doğulu düşünürlerin öğretilcrini incelemek imkanına sahip bulunuyorlar­ dı."198 Gerek ulaşım zorluğu, gerekse "Damulla" (büyük imam) ün­ vanını alabilmek uğruna Buhara'da en az 10 yıl çekilen maddi sı­ kıntı nedeniyle, Rusya'nın çeşitli merkezlerinde alternatif "yerli" 54


medreseler tesis olundu. 299 Mesela, 1 77 1 'de Kazan'da iki medrese varken, XIX. asrın ortasında bu sayı 57'ye yükselmişti. 300 "İptidai", "rüşdi", "idadi" ve "ali" eğitimin hepsini bünyesinde toplayan med­ reselerden en ünlüleri, Kazan'da "Muhammediyye", 301 Ufa'da "Medrese-i Aliye-i Diniyye", 302 Orenburg'da "Hüseyniye"303 idi. Köylerde açılan medreselerin ise en ünlüsü "Bubi Medresesi" Kı rım ' ın Ba hçesaray' ınd an,Jo5 H azar-o o ı up, Jo4 · · tesı B o·· ı gesıne;·306 Taşkent'ten307 Sibirya'nın içlerine kadar pek çok medrese şehirler­ de ve köylerde tesis olunmuştu. 308 Gerek Kazan'da ve gerekse Tür­ kistan'da mevcut medreselerin önemli bir bölümü, eski usul üzere (usul-ü kadim) eğitim yapmaktaydı (XX. yy.'a girerken). 309 Türkistan medreselerinde tahsil 20 seneye kadar varan uzun bir devre devam ediyordu. Hiçbir fen ve tatbiki ilim dalının ders olarak yapılmadığı bu mektep ve medreselerde okutulan mevzula­ rın çoğu İslam dinine ait bulunuyordu. Bazı ldersler de Arapça ve Farsça idi. Talebeler, bütün bu dersleri ezberleyerek okuyup öğre­ nirdi. Fakat öğrendiği Arapça ve Farsça'nın Türkçe karşılığını bil­ mezldi. 3 1 0 Keza, "Tatar medreselerinde öğretim, Buhara medrese­ lerindeki aynı prensipler üzerine düzenlenmişti. Ne kesin olarak tayin edilen programlar vardı, ne de kesin öğretim müddetleri; öğ­ retim hayattan uzak ıskolastik metotlarla yapılıyordu; her türlü özel düşüncenin belirtisine imkan vermeyen dini dogmatizm hü­ küm sürüyordu."3 1 1 Hiç şüphe yok ki, "bu (eski usul) medreselerde öğrenim metotları ne kadar geri olursa olsun, bunlarda öğretim, öğretmenierin ihtisas seviyesi ve saire bakımından, en çok İslam dini konusunda genel bilgiler verilen ve bu arada öğrencilerin ka­ biliyetlerine göre ana dilinde okuma yazmayı öğrendikleri eski usul ilkokullardan çok daha üstündüler."3 1 2 Gerek medreselerde ve gerekse mekteplerdeki çok geri öğre­ tim metotlarına ve oldukça düşük eğitim seviyesine rağmen, Rus­ ların da kabul ettikleri bir gerçek vardı: Okur-yazarlık oranı bakı­ mından Rusya Türkleri'nin, Ruslar'a ve diğer azınlıklara oranla daha ileride olmasıydı. Mesela, Kırım'ı da içine alan Tavrid eyale.

55

.


tindc, 1867 yılı itibariyle, "Rus ahalisinden 66, 1 kişi başına ancak 1 öğrenci düştğü halde, Kırım Türkleri, 27,9 kişi başına bir öğrenciye sahip olmuşlardı."3 13 Aynı şekilde, 1870'Ierde Kazan vilayetinde her 1 1 9 çocuğa bir okul (medrese) düştüğü bilinmekteydi.3 1 4 Ünlü Türkolog Hermann Vambery'nin yazdığına göre, "Tatarlar arasın­ da okuma yazma bilmeyenierin sayısı, hatta İngiltere ve Fran­ sa'dakilerden daha azdır." Bu arada Vambery, Tatarlar (Kazan ya da İdii-Ural Türkleri kastediliyor- N.H.) arasında okuma yazma bilenlerle böbürlenmek değil, okur-yazar olmayanları hor görmek adetinin hakim olduğunu kaydediyordu. 3 1 5 Bir başka Batılı bilim adamı K.Fuchs'un ifadesine göre Tatarlar, "Hatta bazı Avrupa halklarından daha tahsillidirler. Okuma yazın abilmeyen bir Tatar, hemşerileri tarafından küçüınsenmekte, ... ona saygı gösterilme­ mektedir." 3 16 Hiç şüphesiz, Rusya Müslümanları arasında okur ya­ zarlık oranı en düşük olan Kazak-Kırgız boyları arasında eğitimin yayılmasında İdii-Ural Müslümanları'nın -hocası, muallim ve mü­ derrisi, maarifperest zengini vd.- rolü büyük olmuştu. 3 1 7 Keza, Si­ birya'daki müslümanların eğitimine Buharalı müslümanların kat­ kısı inkar edilemezdi. 3 1 8 4.

Eğitimde Reform Hareketleri

Çar hükumetlerinin Rusya Türkleri'ni cahil ve geri bırakma yo­ lunda izlemiş olduğu sömürgeci eğitim politikasına karşılık olarak, Kırım'dan Türkistan'a ve Sibirya'dan Hazar Ötesi'ne kadar uçsuz bucaksız bir sahada açılmış binlerce mektep ve medresenin mev­ cudiyeti, hiç şüphe yok ki, asimile olmamak için direnen bir mille­ tin iradesini yansıtıyordu. Rusya Türkleri'nin fedakarlığı son dcre­ ce de büyüktü; Türkler'e ait mektep ve medreseler, -Ufa ve Bah­ çesaray'ın dışında- resmi okul olarak kabul edilmediğinden, ne hü­ kfımetin ve ne de zemstvo idaresinin mali yardımını alamamaktay­ dı. Gerek İslamiyet'teki vakıf geleneği ve gerekse Hacı Zeynelabi­ din Tagi (yev), Hüseyin(ov) ve Reıni(ev) kardeşler gibi çok sayıda 56


zcngının, eğitim yolundaki büyük fedakarlıkları söz konusuydu, ama yine de en büyük fedakarlık, fakir ve ihtiyaç içindeki sade Türkler'e dü§mekteydi: Mektep ve medresenin tesisi, hoca ve mu­ allimin maa§ı ve eğitimle ilgili tüm harcamalar, köy ya da mahalle sakinleri tarafından kar§ılanmaktaydı. Örnek vermek gerekirse, Si­ hirya'nın küçük ve fakir bir köyünde, 45 çocuğu eğiten bir rnekte­ bin 550 ruble gibi azımsanmayacak bir meblağa ula§an yıllık mas­ rafını, sadece 21 hane arasında payla§makta idi.3 1 9 Ne var ki, bunca emeğin ve fedakarlığın kar§ılığı tam olarak alınamıyordu. Ye­ di-sekiz yıllık eğitimin sonrasında hala okuma-yazmayı sökememi§ iiğrenciler; ezberledikleri metinlcrin dı§ında Arapça ve ,Farsçayı okuyup anlayamayan mollalar, çağın çok çok gerisinde kalmı§ eği­ tim düzeninin göstergesiydi. 320 Özellikle medreselerde mutlak reform yapılması gerektiği yo­ lunda bilinen ilk teklif, Kazanlı ceditçilerdei\ ünlü tarihçi ve ilahi­ yatçı Şehabeddin Mercani'den geldi. Medreselerde skolastik muh­ tevalı eski ve yararsız kitapların kaldırılması; dini olmayan bilimle­ re müfredat programında yer verilmesi ve hatta Rus dilinin oku­ tulmasma itiraz edilmemesi gibi o devrin §artlarına göre oldukça rasyonel ve cesaret isteyen teklifleri öne süren Mercani'yi, onun öğrencisi olan Hüseyin Feyizhani izledi. 32 1 Aynı §ekilde dünyevi derslerin de müfredat programına alınmasını savunan Feyizhani, ıslah projesi ile mektep ve medreseleri, Rus okuları seviyesine çı­ karmayı hedef aldı. Nitekim, geç de olsa, "Muhammediyye Medre­ sesi", "Bubi Medresesi", "Resuliye Medresesi" gibi birçok önemli ve seçkin medrese, esas itibariyle Hüseyin Feyizhani'nin projesin­ den esinlenerek tesis olundu. 322 Rusya Türkleri'nin eğitim kurumlarında ve eğitim zihniyetinde köklü deği§ikliklere yol açan en önemli reform, Gaspıralı İsmail Bey tarafından gerçekle§tirildi. Sosyal-pedagojİk çalı§malarına ilk olarak 1868'de Bahçesaray'daki ünlü Zincirli Medresesi'nde Rus­ ça muallimi olarak ba§layan Gaspıralı, burada edindiği acı tccrü­ belerinm ı§ığında, kafasındaki yeni öğretim metotlarını sisternalize 57


edip uygulamaya koyabilmek için 1884 yılına kadar bekledi. Gaspı­ ralı'nın öne sürdüğü, "usul-ü cedit" ya da "usul-ü savtiye" diye de bilinen öğretim metodu, fonetik metodun ta kendisiydi; harfleri değil, sesleri öğretmek esasına dayanıyordu. 3 24 Gaspıralı İsmail Bey, bu yeni öğretim metodunu bütün Rusya Türklerine tanıtmak amacıyla, önce "Tercüman" gazetesinde seri yazılar yayınladı. Son­ ra, yeni metodu uygulayacak mekteplerde kullanılmak üzere ilk al­ fabe kitabını "Hoca-i Sibyan"ı bizzat kaleme alarak "Tercüman Matbaası"nda bastırdı. Daha sonra da, 1884 yılı içinde "Birinci Mekteb-i Cedidi", Bahçesaray'ın Kaytmaz Ağa mahallesinin hara­ be mektcp binası içinde faaliyete geçirdi. Sadece 12 çocuğun kay­ dını yaptırdığı bu mektepte, 45 günlük eğitimin hemen ertesi günü yapılan halka açık imtihanda, bütün öğrencilerin Türkçe okuyup yazabildikleri görüldü. 325 Usul-ü kadim yani eski tip eğitim meto­ dunun kalmasından yana olanların hücumlarına rağmen, önce öğ­ renci sayısı 40'a çıktı, sonra ikinci cedit mektebi açıldı. Gaspıralı, lehte kamuoyu oluşturmak amacıyla, Bahçesaray pazarındaki bir kahvehanede yirmi kadar hammal ve çırak için "Akşam Mektebi" tesis etti ve 40 gün içinde hepsinin okur-yazar olmasını sağladı. 326 Gaspıralı'nın yeni metoduna göre, Arap alfabesinin öğretilmesi bile farklıydı. Buna göre, önce harflerin telaffuz şekileri, takiben kelime içinde kullanılış biçimleri, sonra da bu kelimelerin cümle içinde nasıl kullanıldıkları öğretilecekti. İlave olarak da yazı yaz­ maya en baştan öncelik verilecekti. 317 Özetle söylemek gerekirse bu yeni metotta, dayak, falaka ve küfür yoktu. Sıhhi bina ve ders­ lik, teneffüs zamanı ve tatil süresi, her sınıfla 30'u aşmayan öğren­ ci sayısı, günde 4 saat üzerinden haftada 6 günlük ders programı, aritmetik ve Türkçe gramerin de yer aldığı zenginleştirilmiş müfre­ dat gibi pek çok ayrıntı, bizzat Gaspıralı tarafından hüküm altına alınmıştı. 318 Eğitimin başarılı sonuçları, başta "Tercüman" olmak üzere diğer müslüman gazetelerinde duyurulunca, Rusya'nın he­ men her tarafından bu yeni metodu öğrenmek isteyen mollalar, Bahçesaray'a gelmeye başladı. Böylece, "Birinci nümune mektebi, 58


hem mektep, hem de bir dereceye kadar 'Darü'l-Muallimin' vazi­ fesini ifa ediyordu."329 Burada bir iki ay kadar kalıp yeni metodu öğrenen mollalardan -yiyecek ve yatacak parası dahil- bir tek ku­ TU§ bile alınmıyordu, hatta "kuru dua" bile kabul edilmiyordu.330 Bütün bu hizmetlerin kar§ılığında Gaspıralı'nın bir tek isteği vardı: "Öğrendiklerini iki adama öğretmeye, usGI-ü savtiyye'yi gös­ termeye, kendi mekteplcrinden maada iki mektebin daha ıslahına · çalı§maya söz veriyorlar, yani vicdanen borçlu ediliyorlar idi. Böy­ lece birbirinden öğrenmek usulü ile muallim yeti§tirmek çaresi bu­ unmu§ idi."331 Gaspıralı, yeni metotla öğretimin propagandası için sık sık gezilere çıktı, davetler ve toplantılar düzenledi. Özellikle de zengin tüccarların mali desteğini, bu yeni metot üzere eğitim veren mektepler üzerine çekmeyi ba§ardı. "BakCılu Hacı Zeynelabidin Tagi (yef), Orenburglu Hüseyinoğlu, Sibiryalı Hacı Nimetullah gi­ bi yüz-iki yüz mektebin masrafına para ve1rmi§lerden sarf-ı nazar Akçuraoğulları, Apanoğulları, Abdülmennanoğulları gibi onar, onbe§er mektep te'sis eden Türkler az değildi."332 Oysa, 1 890'lı yıl­ larda, müslüman zenginlerin eğitim ve hayır i§lerine ilgisizliğinden §ikayet edilmekteydi.333 Halkın da bu okulların masraftarına katılı­ mıyla; usul-ü cedit mekteplerinin sayısı kısa sürede çığ gibi arttı. Ancak, Orta Asya'da hiçbir geli§me görülmemesi üzerine, Gaspı­ ralı İsmail Bey, 1893'te bu bölgeye gitti. Türkçeden çok Farsçanın geçerli olduğu Semerkant §ehrinde, ünlü zenginlerden Abdülgani Bay Hüseyin (ov)'un evinde misafir olunan ve bu sayede §ehrin ile­ ri gelenleri ile toplantı yapma imkanına kavu§an Gaspıralı, usul-ü cedit mekteplerinin faydalarını anlattıktan sonra, ev sahibinin ha­ nesinde 20-30 kadar çocuğun devam edeceği bir numune mektep açtı. Yol arkada§ı Bakulu Sultan Mecid Ganizade bu mektebin eğitim sorumluluğunu üstlendi.334 "Gelen gidene usul-ü savtiyenin asanlığı gösterildi. imtihan ile sabiyanın derste olan terakkileri ta­ yin edildi. Mektebin §Öhreti her tarafa cayrap tiz öğrettiğine göre Türkistanlılar bu mektebe kendilerince münasip bir isim verdiler. Bu da 'ma§inalı mektcp' idi."335 Ne var ki, mektebin §öhretinin ya59


yılmasıyla birlikte, üç ay sonra resmi makamlar tarafından kapatıl­ dı. Ancak, maksada ulaşılmıştı; Taşkent ve Fergane'de de benzer mektepler tesisine girişilmişti. 336 1905'te Kongreler Dönemi'ne gi­ rilirken, Rusya'da usul-ü cedit üzere eğitim veren okulların sayısı 5.000'i bulmuştu. 337 Yeni eğitim metodunun başarısı, sadece kabul gördüğü mek­ teplerin sayısı ile sınırlı değildi: Eğitimde Arapça, yerini Türkçe'ye bırakmış; 338 dolayısıyla dilde birliğe doğru önemli bir adım atılmış­ tı. Bu da yeterli değildi. Reformun çerçevesi oldukça geniş tutul­ muştu: "İlkokul medreseden ayrılacaktı (eskiden bunlark arışıktı ); öğretmen 'sadaka' değil, aylık alacaktı (eskiden böyle bir şey yok­ tu); ilkokulun kendine has öğretmenleri olacaktı; kız çockuları için ayrıca ilkokullar açılacak ve onlara da erkek çocuklara öğretilen bilgi ve marifetler öğretilecekti; öğretim bir programa göre yapıla­ cak, her yaşa göre ders kitapları kullanılacaktı."3.l9 Bu gaye doğrul­ tusunda Gaspıralı İsmail Bey, söz konusu mekteplerin ihtiyacı olan ders kitaplarını, diplama vs. gibi matbu evrakı da kendi mat­ haasında basınayı ve dağıtımını üstlendi. 34 0 Görüleceği üzere, "İlkin Türk çocuklarına Elitba'yı, daha o za­ man Batı dünyasında eskimiş olan ve bizce 'cedid' (yeni) sayılan usulle öğretim davasıyla 'usul-ü cedid' hareketi, sonraları, çeşitli zamanlarda Rus istilasına uğrayan ve çarların obuscurantist (ceha­ let taraflısı) idaresi altında uzun devirler bilim ışığı görmeyen Türk kavimlerinin, bir maarif ve kültür davasına dönüştü."34 1 Bu arada medreseler de ihmal edilmedi. XX. yüzyıla girerken, başta Alim­ can Barudi'nin idaresindeki "Muhammediyye" medresesi olmak üzere, Bahçesaray'daki Zincirli Medresesi ve daha pek çok medre­ sede reform hareketleri görüldü. 342 Mercani ile başlayan bu yeni­ leşme, Gaspıralı'nın yeni eğitim metodunun geniş tabanlı kabulü ile daha çok medresede kendini hissettirdi. Ancak, Rus yöneticile­ rinin türlü engellemeleri sonucunda, 1 894- 1905 yılları arasında bu yeni metot üzere eğitim veren 9 yeni medrese kurulabildi.w Hiç şüphe yok ki, sayımın bu kadar yetersiz olmasında, Çarlık yönetici60


lerinin idari ve hukuki engellemelerinin yanı sıra, medreselere ye­ ni metodun girmesine şiddetle karşı çıkan molla ve müderrislerin, kısaca kadimcilerin büyük rolü oldu.344 Yeni metodun öngördüğü, Türk dili ve edebiyatı, fizik, kimya, psikoloji, sağlık bilgisi, Rusça ve Fransızca gibi zorunlu dersleri vermek ya da verilmesine müsa­ masaha göstermek, kadimcilerin köhnemiş ilim zihniyetine ters gclmekteydi.345 Ancak, sınırlı sayıda da olsa, yeni metot üzere eği­ tim veren medreseler, Rusya Müslümanları'nın kültürel hayatına önemli katkılar sağladılar. 346 1 905 ihtilali ile başlayan "Kongreler Dönemi", usul-ü cedit üze­ re eğitim veren mektep ve mcdreselerin sayısında adeta bir patla­ maya yol açtı. Sayısal artış ise beraberinde milli kültürel canlanma­ yı getirdi; eğitimin kalitesi yükseldi ve bunun sonucunda bağımsız­ lık talebine giden yolda mücadele veren kadrolar yetişti. Ayrıca ilave etmek gerekirse, müslümanları asimile etmek amacıyla açıl­ mış "Yerli-Rus" okullarından yetişen Türk gençleri de -pek az istis­ nayla- bu kadroların içinde yer aldı.34 7 Ama özellikle eğitim alanın­ da usul-ü cedid hareketine omuz veren ve hatta Gaspıralı İsmail Beyin programına katkıda bulunan aydınları belirtmek gerekirse, idii-Ural'dan Hadi Maksudi, 34 8 M. Fatih Kerimi/4 9 Alimcan Baru­ di,350 Abdullah ve Ubcydullah Bubi/5 1 Azerbaycan ve Kafkas­ ya'dan Sabir352 Hacı Seyit Azim, Sultan Mecit Ganizade Habib Bey Mahmutbeyli, Mirza İsmail Kutsi, Hasan Bey Zerdabi ve eşi Hanife Hanım, Türkistan'dan Münevver Kfıri, 35 3 Sabircan Rahimi, İşan Hoca Hani, Semi Kiiri, Selimhan Tillehanoğlu, Mahmud Ho­ ca Behbudi/54 kayda değer ceditçi eğitimciler arasında yer aldı. 5. Dil ve Edebiyat Alanındaki Gelişmeler

Rusya Müslümanları, Tacikler ve Kafkasya'da yaşamakta olup sayıca önemsiz bazı etnik gruplar (Çeçenler, İnguşlar, Osetinler v.d.) dışında, ezici çoğunluk itibariyle Türk soyundan gelmekteydi. Ancak, çok geniş bir coğrafi sahaya yayılmış olmaları, çok sayıda 61


boydan oluşmaları, şive farklılıkları gibi bir dezavantajı da berabe­ rinde getirmişti. 355 XIX. yüzyılın sonlarında başgösteren kültürel reformlar öncesinde son derecede geri ve kapalı bir hayat ya§ayan Rusya Türkleri'nin, lehçe ve şive farklılıklarını gidermek suretiyle millet bilincine ulaşmaları elbette düşünülemezdi. "Muhamme­ dan" tabiri ile anılan Rusya Türkleri, milliyetlerini ifade için de "müslüman" kelimesini tercih ile kullanmakta idi. Ayrı bir Türk milletine mensup oldukları gerçeğini anlamaları; Kazak, Tatar, Kırgız, Azeri gibi çeşitli adlarla anılan müslümanların Türk soyun­ dan geldiğini kabul etmeleri için güçlü bir propaganda ve sürekli eğitim gerekliydi. Ne var ki, Çarlık hükumetlerinin -başta sansür uygulaması olmak üzere- asimilasyon politikasını iflas ettirecek bir azınlık milliyetçiliği propagandasına ve eğitimine izin vermeyecek­ leri de tabiiydi. Üstelik, misyoner İlminskiy'in resmi makamlar ta­ rafından kabul gören metodunun esasını, Kiril alfabesini Türk leh­ çelerinde kullanmak ve bu suretle Rus kültürü ve Ortodoksluk po­ tasında eritmelerini sağlamak tezi teşkil ediyordu. İkinci aşamada ise, "mü§tcrek bir Türk-Tatar dili yerine, her bir boy için boy şive­ sinin ana dili olarak kabul ettirilmesi" gelmekteydi. Nitekim, Ka­ zaklar arasında, İ lminskiy'in bizzat hazırlamış olduğu Kazak gra­ merinin de etkisiyle, "Kazak milleti, dili ve edebiyatı" oluşturulma­ sı yolunda teşcbbüslere rastlanıldı. Mesela, İbrahim Altınsarı(n), İlminsky tarafından kullanıldığını anladıktan sonra, bu yolda eser vermeyi bırakmıştı. Rusya Türkleri arasında "dilde birlik" sağlama yolunda en etkili adım, diğer reform hareketlerine damgasını vuran Gaspıralı İsmail Bey tarafından atıldı. Onun bu alandaki prensipleri şöyle özetlene­ bilir:356 1 ) Türkçeden, mümkün olduğu kadar yabancı dil ve kaideleri çıkarmak, 2) Okur yazarlar tarafından aniaşılmayan Arabi ve Farisi tabir­ leri kaldırmak, 62


3) Her §ivede pek kaba olmayan mahalli kelimeleri Osmanlı­ Türk tasrifine uydurarak kullanmak. Gaspıralı İsmail Bey'e göre, Rusya Türkleri'ni "dilde, fikirde, i�de birlik" haline getirmenin en önemli a§aması, yani millet olma bilincinin temeli, ortak bir yazı ve konu§ma dilinin hakim ve geçer­ li kılınmasıydı. Gaspıralı'nın bu amaca ula§madaki en önemli vası­ lası ise, "Tercüman" gazetesi olmu§tU. "Tercüman'ın lisanı, Ka­ nın'dan Kafkasya'ya, Kırım'dan Türkistan'a kadar anla§ılıyordu ... Türkler her yerde anla§maya ba§lamı§lardı."357 Keza, "Türkçülüğün Esasları"nda Ziya Gökalp, "Tercüman gazetesini Şimal Türkleri anladığı kadar da Şark Türkleri ile Garp Türkleri de anlardı. Bü­ tün Türklerin aynı lisanda birle§melerinin kabil olduğuna bu gaze­ lenin vücudu canlı bir delildir."358 demek suretiyle, Gaspıralı'nın hu alandaki ba§arısını takdis ediyordu. "Osmanlı dili, Türk §iveleri­ nin biridir ve en büyüğüdür, edebiyatça en ziyade ilerlediğidir." 359 diyen Gaspıralı İsmail Bey, Türk Dünyasının mü§terek edebi dili olarak kabul ettiği sadele§tirilmi§ İstanbul lisanını kullanan §air Mehmet Emin Beye (Yurdakul) gönderdiği tebrik mektubunda:360 ... Türk atemine dediğim mübalciğa zannolunmasın... çünkü şiirle­ rinizi Edirne, Bursa, Konya, Ankara, Erzurum Türkleri anlaşıp, lez­ zetlenip okuyacaklan gibi, Tiflis, Tebriz, Şirvan, Horasan, Türkistan, Kdşgar, Deşt-i Kıpçak, Sibirya, Kazan ve Kırım Türkleri de okuyacak­ tır ki, bu şerefe Fuzulf ve Nabi nail olamadılar. Kırk elli milyonluk ve otuz asırlık bu aleme iptida bir kaşık oğul balını yediren siz oldunuz ki size şereftir, bize saadettir. . . Tebrik ediyorum... "Tercüman"ında ça­ baladığı bu yolda hizmettir. Sade ve "kaba" lisandır ki, Dersaadet 'in harnal ve kayıkçılanna, Çin dahilinde bulunan Türk devecilerine ga­ zeteyi tanıtmıştır; Kazan 'da, Sibirya 'da olduğu gibi, Tebriz 'de ve Ho­ rasan 'da da Bahçesaray dilini öğrenmeye meyil doğurmuştur. İstan­ bul edebiyatının mesleksiz devamından ve tuti kuşu lisanından usan-

63


ml§, kararml§tım. Şiirleriniz ek büyük teselli oldu. Bunun için de Al­ lah sizden razı olsun. . .

Cümleleriyle, dil birliğinin siyasi sınır tanımazlığını ve kapsamı­ nı veciz bir üslupla dile getiriyordu. Usul-ü cedid hareketi ile bir­ likte kullanım alanı da genişleyen "müşterek edebi dil" yani sade­ leştirilmiş, halkın anlayabileceği saflıkta İstanbul Türkçesi, "Tercü­ man" gazetesinin sütunlarını aşmak suretiyle, Kazan'da, Kırım'da, Kafkasya'da, Türkistan'da yayınlanan 35'i aşkın gazete ve mccmu­ anın sütunlarında da yer almıştı. 36 1 Bunların içinde etki ve tiraj iti­ bariyle en önemli olan ikisi, Orenburg'da yayınlanan "Vakit" gazc­ tesi ile Kazan'da yayınlanan "Beyan-ül Hak" gazetesi idi. Ayrıca, "Tercüman" İdaresi tarafından yayınlanan kitapların yanı sıra, Ka­ zanlı Musa Akyiğitzade'nin "Hüsamettin Molla" adlı hikayesi 1886'da, Za�ir Bilgi'nin "Güzel Hatice" adlı romanı 1 896'da, Os­ man Akçokraklı'nın "Hikayeti Minkecan Hanım Türbesi" adlı hi­ kayesi 1899'da, Scyid Abdullah Özenbaşlı'nın "Olacağa Çare Ol­ maz" ve Hasan Sabri Ayvaz (ov)'un "Neden Bu Hale Kaldık" adı piyesleri ve "Nasıl Tedris" eseri, "Tercüman" dilinde idi. Aynı şekil­ de Ayaz İshaki'nin bazı hikayeleri ile Abdullah Tukay'ın bazı şiir­ leri, Sadri Maksudi'nin "Maişet" hikayesi ve Fatih Kerimi'nin bü­ tün yazıları, "müşterek edebi dil" ile yazılmıştı.362 Gaspıralı İsmail Bey'in önderliğinde yürütülen "dilde birlik" hareketi, yüzyrilar öncesinde kaleme alınmı§ "Köroğlu", "Ahmediy­ ye", "Letaif-i Hoca Nasrettin", "Seyitbattal", "Aslı ve Kerem", "Aşıkgarip"den öteye gitmeyen edebiyatın gelişmesine de büyük katkıda bulundu. Kazan Türkleri'nin yeni edebiyatma ve o edebi­ yatın yeni lisanına damgasım vuran Abdülkayyum Nasiri ile Azeri lehçesinin işlenmesinde önemli rol oynayan Mirza Fethali Ahund­ zade, dil sorununa "mahalli lehçecilik" perspektifinden bakmışlar, Çokan Velihan(ov), İbrahim Altınsarı(n) ve Abay Kunbay(ev)'de aynı perspektiften Kazak edebiyatma katkıda bulunmuşlardı. Do­ layısıyla, "umumi edebi dil yanında mahalli lehçecilik cereyanı da 64


hüttn Türkler'de canlanıyordu."363 Bu iki cereyan, her ne kadar hirtiirleriyle çeli§se de, XX. yüzyıla girerken Rusya Türkleri'nin Batı ve Rus edebiyatıyla tanı§masına, kendi edebiyatının çağda§ örne)(lerinin ortaya çıkmasına yol açtı. 364 lXX. yüzyıla girerken, "Hristiyanla§tırılmı§ Kazanlılar, Yakutlar ve Sibirya'da yaşayan bazı ufak Türk kabileleri ... Rus harfleri kul­ lanıyorlardı ki, bu yazı onlara Ortodoks mezhebi ile birlikte intikal ctmi§ti."365 İşte bu sonucun alınmasında en önemli rol oynayan İl­ minskiy'in 25 Mayıs 1 876 tarihli teklifi, "Çeşitli işaretieric hareket­ lcn.mi& Rus alfabesinin Müslüman Türklerin kullandığı ayrı lehçe­ lere uygulanmasıydı." 366 Ne var ki, çeşitli siyasi sebeplerle Çarlık hükfımetleri, İlminskiy'in söz konusu teklifini -sadece Ortodokslu­ ğa geçen Türk boyları üzerinde pratiğe geçirebildi. . Arap alfabesinin öğretiminde karşılaşılan güçlükler, öğrenilme­ si çok daha kolay olan Kiril alfabesinin Ru'ıilaştırma politikasının .bir vasıtası olarak kullanılması gerçeği karşısında, birtakım Türk aydınlarının alternatif alfabe aramalarına yolaçtı. Bu, Latin alfabe­ siydi. İlk olarak Mirza Fethali Ahundzade, " 1857'de Azerbay­ can'da ve 1853'te İstanbul'da Türk dili için Latin harflerinin kabu­ lü ile ilgili projeler ortaya atmı§"367 ve projesini İstanbul'da Sadaret makamına bizzat vermiş idi. Ahundzadc'nin projesi, kendisinin de katıldığı "Cem'iyyet-i İlmiyye-i Osmaniyye"nin toplantısında görü­ şülmüş, somut bir karara varılamamıştı. Buna rağmen, söz konusu 8 toplantıda Ahundzade'nin teklifi hayli taraftar bulmuştu. 36 Ahundzade, projesinin desteklenmesi için Namık Kemal'den de yardım istemişti. 369 Arap harfleri yerine Latin harflerinin ikamesi teklifi, daha sonra Tiflis'te "Şark-ı Rus" gazetisinin yayıncısı Mu­ hammed Şahtakin(skiy)370 ile Kazan'da Said Rem37 1 tarafından ye­ niden gündeme getirildi. Ama sonuç değişmedi; Çarlık rejimi sü­ resince Arap bartleri hiçbir ıslahata gidilmeksizin Rusya Türkleri­ nin yazısı olmakta devam etti.

65


F. RUSYA TÜRKLERİ'NİN SOSYO-EKONOMİK YAPISI Çarlık Rusyası kanunları önünde "yabancı dinden uyruk" statü­ sündeki Rusya Türkleri, tıpkı kültürel sahada olduğu gibi, ekono­ mik ve sosyal sahada da geri durumda idi. Banka kredileri ba�ta olmak üzere, tarım, ticaret ve sanayii te�vik tedbirleri, Türkler için geçerli değildi. Örneğin, banka kurma izni verilmiyordu. Keza, ve­ rimli toprakları ellerinden alınan Türkler, daha kıraç topraklara sürülüyor, yerlerine Rus göçmenler iskan ediliyordu. Ama bütün bunlara rağmen, yine de Türkler hatırı sayılır zenginlere sahipti. Buna kar�ılık, birden çok kadınla evlilik, "kalın" adı verilen acıma­ sız ba�lık adeti gibi pek çok hususlar, Rusya Müslümanları'nın sos­ yal açıdan geriliğinin göstergesiydi. Ba�ta "cemiyet-i hayriye"ler ol­ mak üzere, Rus mülki makamlarının izin verdiği ölçüde açılan sos­ yal yardımla�mayı amaçlayan dernekler, i�sizlik, açlık, cehalet gibi sosyal yaraları sarmaya çözüm yolları aramaktaydı. 1. Kırım 'da Sosyo-Ekonomik Yapı

Kırım'ı da içine alan Tavrida vilayetinin Genel Valisi'nin 1891 'de yaptırdığı bir ara§tırmanın sonucuna göre, müslümanlara ait toprakların üçte ikisi, çe§itli hileli yollardan, sahte belgelerden yararlanılarak Rus hazinesine devredilmi§ ve Rusların mülkiyetine geçirilmi§ti. 371 Bu durum, ba§lıca geçim kaynağı tarım olan Kırım Türkleri için açlık ve sefaJet anlamına gelmekteydi. Toprakların gasp edilmesi, az topraklı köylüleri olduğu kadar, Hanlık Döne­ minden intikal eden çok topraklı mirza sınıfını da olumsuz yönde etkiledi. 373 Şehirlerdeki Türklerin durumu hiç de içaçıcı değildi; sadece Bahçesaray'da Belediye Te§kilatı'nda Türklerin söz sahibi olmaları ve bir ölçüde zenaatkarların geleneksel" lonca sistemini" devam ettirmeleri, tüm olumsuzluklar içinde görülen sadece iki olumlu geli§meydi. m Vakıf arazilerinin tamamına yakını müsade66


re edilmi§ti.375 Ve bu §artlar altında, tüccar ya da sanayici olarak isim yapan kayda değer bir Türk zengininden bahsetmek mümkün değildi. Bütün Türk kadınlarının ortak sorunu olan "teaddid-i zevci'ıt" yani çok evlilik, Kırımlı Türk kadınlar için de söz konusuydu. Aynı �ekilde, eğitim açısından erkeklere oranla daha geri olan Türk ka­ dınları, XIX. yüzyılın sonlarına doğru, fedakarlık ve çalı§kanlıkta /.ühre Gaspıralı örneğine sahip oldular. Gaspıralı İsmail Bey'in eşi olan Zühre Gaspıralı, kadınların da erkeklerle birlikte yanyana mücadele verip kazanabileceklerine dair canlı bir timsal olarak dikkat çekti.376 Daha sonra bu imajı, kızı Şefika Gaspıralı (Yusuf­ hcyli) "Alem-i Nisvan" (Kadınlar Alemi) mecmuasını yayınlamak suretiyle peki§tirdi.377 Usul-ü cedid mekteplerinin yaygınla§ması ile birlikte, "Türk kız ve erkekleri Rus lise ve üniversitelerine devama ha§lamı§lardı. Şöyle ki 1897'de yapılan nüfuıi sayımı, İdil boyu ve Kırım müslüman kadınları arasındaki okur yazarlık nispetinin, Rus kadınlarınınkinin üstünde olduğunu ortaya koymu§tu."378 Vakıf topraklarının tamamına yakınına hükumet tarafından el­ konmu§ olması nedeniyle, Kırım'da müslümanlararası dayanı§ma­ yı sağlayacak sosyal yardımla§ma cemiyetlerine büyük ihtiyaç du­ yulmaktaydı. Bu alanda da ilk adım Gaspıralı İsmail Bey tarafın­ dan atıldı. 1878'de dört yıllık süre için Bahçesaray Belediye Ba§­ kanlığı'na seçilen Gaspıralı, hayır i§leri doğrultusundaki pekçok gi­ ri§iminde sert muhalefetle kar§ıla§tı. 379 Daha sonra, "Cemiyet-i Hayriye"lerin tesisi için kamuoyu olu§turma gayreti gösteren Gas­ pıralı, Bahçesaray'daki "Yetimler Müessesesi"ne i§lcrlik kazandır­ mak amacıyla, §ehrin tüccar, esnaf ve diğer ileri gelenlerine daveti­ yeler gönderdi ve bu suretle hayır i§lerine geni§ çaplı katılım için ilk fırsat ortamını hazırladı. 38° Kısa bir süre içinde Kırım'ın hemen her kasabasında "cemiyet-i hayriye"ler tesis olundu. 3s ı Mesela, Ak­ mescit Cemiyet-i Hayriyesi 'nin 1 895'te toplanan 1 . Kongresine, �ehrin mirzaları ile mutcber ki§ilerinin tamamı kat ı lını§tı. 382 Sö;,. konusu cemiyetler, fakir-fukaraya yardımın yanı sıra, başta Rusya h7


olmak üzere, İstanbul, Lozan, Paris gibi merkezlerde Türk öğren­ cilerin yüksek öğretim görmeleri gibi çok yüce anlamlı bir görev de üstlenmişti. 3�.1 Rusya Türkleri içinde Türkoloji alanındaki çalışma­ ları ve eserleri ile ün yapan Prof. Bekir Sıtkı Çobanzade/84 birinci­ likle mezun olduğu rüşdiye mektebi boyunca Karasubazar Cemi­ yet-i Hayriyesi'nin maddi desteğini almış, aynı cemiyetin yardımla­ rı ile İstanbul'a -öğreniminin devaını için- gönderilınişti. 385 Sadece "Yalta İslam Cemiyet-i Hayriyesi"nde fakiriere yapılan yardımlarm yanısıra, 2'si yüksek öğrenimde olmak üzere, 99 erkek ve 56 kız ço­ cuğu na karşılıksız burs verilmekte, okullara parasal yardımda bu­ lunulmakta idi. 386 2. Kafkasya ve Azerbaycan 'da Sosyo-Ekonomik Yapı

Kafkasya ve Azerbaycan'daki Türklerin çoğunluğu topraksız köylü durumunda idi. Bölgenin Rus işgaline girmesinden sonra, Çar'ın 1 841 tarihli fermanı ile "sadık olmayan" büyük toprak sahip­ lerinin (bcg ve ağalar) toprakları müsadere edilmiş; 1846 tarihli ferman ile de Türk köylüler, Rus muöikleri gibi kulluk-kölelik sis­ tcmine katılmıştı. Her ne kadar 1 870'tc çıkarılan yeni bir ermanla kulluk-kölelik sistemi iptal ediidiyse de, topraksız Türk köylülerin durumunda olumlu hiçbir gelişme olmamıştı. 387 Öte yandan sana­ yileşmenin ve özellikle Baku'daki petrole dayalı sanayiin tabii bir sonucu olarak, Türk işçilerin sayısında önemli artışlar oldu. Bu arada Hacı Zeynelabidin Tagi(yev), Şemsi Abdulla(yev), Musa Naki(ycv), Ş.Asadulla(yev), A.Rıza(yev), H.Dadaş( ov), İ.Haeı(nsk) gibi hatırı sayılır sermaye ve işletme sahipleri ortaya çıktı. 3RR Keza, Azerbaycan'ın orta halli ve daha yüksek çapta top­ tancı tüccar sınıfı, Türkler'den oluşmaktaydı. Azeri sanaycileri, "sadece Rus sermayesi ile değil, Rusların desteklediği Ermeni en­ düstrisi ... ile de mücadele etmek... zorundaydı."389 Kafkasya ve Azerbaycan'da Sünni ve Şii mezhebine mensup Türklerin sahip olduğu iki ayrı dini merkeze rağmen, Türk kadın68


ların ekonomik, sosyal, siyasal ve hukuki alanda geriliği, eşitsizliği lıcp aynıydı. özellikle "teaddid-i zevcat" fıdeti, Türk kadınların en onemli sorunu olmakta devam ediyordu. Çarlık hükuınetleri, bu lıukuksuzluğu giderecek tedbirleri almak şöyle dursun, mekteple­ ıe, öğrencilerin bağdaş kurup oturınaları yerine iskemle ve kara t ahta hediye eden yani çağdaş görünüme küçük bir katkıda bulu­ ııanlara -iki yıl- hapis cezasını layık görüyordu. 390 Bazı yüksek nkullara Türk öğrencilerin girmelerine izin verilmiyor; izin verilen yüksek okuHardan mezun olanlar ise, "votkanın sertlik derecesini t ayin etmenin dışında, -öğretmenlik dahil- hiçbir görev alamıyor­ lardı."39 1 Bu olumsuz şartlar altında, Türk kadınının layık olduğu �,"ağdaş seviyeye gelmesi, eşit hukuka kavuşması için ilk adım, bü­ yük reformcu Hasan B<!y Zerdabi ve eşi Hanife Hanım tarafından atıldı. Hasan Bey, "Kadınların Azerbaycan Türk toplumunda öz değerli yerlerini tutabilmeleri için, onların d<\ okumaları gerektiği­ u c inanıyordu. Bu amaçla bir kız okulu açmak için bir dilekçe veri­ yor; dilekçe en sonunda Çar'ın vezirler heyetine (Bakanlar Kurulu N.H.) gidiyordu. Bu meselc sinadda görüşülürken sinod savcısı ınqhur Pobedonostsev'in, 'İslam yedi başlı dev gibi bir heykelc benzer, bu heykelin bir ba§ını kl:ssen yerine yüzü biter. Biz bunla­ rın erkeklerinin okumasından korkuyoruz. Kadınları da okursa on­ lara karşı durmak olmaz.' gerekçesiyle reddedilmişti."39 � Zerdabi, red cevabından yılınadı ve tekrar aynı mcalde dilekçe verdi. An­ cak, I I . Nikola'nın taç giyme gününü fırsat bilen ünlü zengin Hacı Zeynelabidin Tagi(yev), ekonomik nüfuzunu kullanmak suretiyle, hükumetten bir kız okulu açmak iznini aldı. Bu okulun tüzüğünü Hasan Bey Zerdahi hazırladı, ınüdüreliğini ise C§i Hanife Hanım üstlendi. Tagi(yev) ayrıca, Türk kadınlarının temel görgü ve hukuk bilgisine sahip olmaları amacıyla hazırlattığı "Terbiye-i Nisvan" ri­ salelerini ücretsiz olarak dağıttırdı. m Bölgedeki vakıf topraklarının büyük bölümü, işgal sonrasında Çarlık hükumetleri tarafından gasp edildi. 39� Fakir ve yctiınlere yardım amacıyla ilk dernek kurma te§ebbüsü, 1 872'de Hasan Bey ·

69


Zerdahi tarafından gerçekleştirildi ve gerekli izin resmi makamlar­ dan alındı. Baku'da faaliyete geçen bu "Cemiyet-i Hayriye", Zerda­ bi'nin yorulmak bilmeyen çalışma temposu sayesinde, özellikle fa­ kir öğrencilerin okutulması hususlarında parlak sonuçlar elde et­ tiyse de, ilerki yıllarda yardımların kesilmesi sonucu kapandı. 395 Bu tür hayır cemiyetlerinin kurulabilmesi, ancak 1 905 ihtilali sonra­ sında mümkün oldu. "Kongreler Dönemi"nin başlaması ile birlikte "Saadet Cemiyeti"396 , "Kafkas Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi" 397, "Titlis Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi", 39� "Necat Cemiyeti", 399 "Neşr-i Maarif Ct:miyeti"400 ile "Sefa Cemiyt:ti" ve "Edep Yurdu"401 gibi çok sayıda kültürel-politik dernek bölge müslümaniarına hiz­ met vermeye başladı. Bu suretledir ki, Azt:rbaycan ve Kafkasya'da sosyal-kültürel hayatta canlanma, milli-medt:ni uyanış söz konusu olabildi. 3. İdii-Ural ve İç Rusya 'da Sosyo-Ekonomik Yapı

Kazan Hanlığı'nın işgalinden sonra topraklarının büyük bölü­ mü Ruslar tarafından gasp edilen Türkler, Rusya'nın iç bölgeleri ile Sibirya'ya kadar uzanan bölgelerde yeni yerleşim merkezlt:ri kurmuşlar, özellikle Kazak-Kırgız stepleri ve Türkistan ile olan ti­ cari ilişkilerde, dil ve din avantajı ile Rus tüccarlarından daha ba­ şarılı olmuşlardı.402 Daha 18. yy.da Kazan şehri ve civarında fabri­ ka ve imalathanesi olan Türklerin sayısındaki artı§ dikkati çek­ mekte idi. Ahmed, Gani ve Mahmud Hüseyin(ov)'lar, Ort:n­ burg'dan Şakir ve Zakir Remi(ev)'ler, Sibiryalı Nimetullah Hacı Seydak(of), Bubi'den Hacı Muhammcdcan, Troyski'den Ya­ U§(ev)'ler, Kızılyar'dan Murad(ov) Tü min(ov)'lar, Si biryalı Şeyhul­ lah ve Zahidullah Kardeşler kayda değer zenginler arasında sayılı­ yordu. "1812'dt: Tatarlar Kazan'da on büyük sanayi tesisinin doku­ zuna sahipti ve 1 890'da oradaki bütün sanayiin üçte biri ellerinde idi. Akçura, Agişef, Apanaef, Burnabaef, Yunusof ve Rahmetullin doğu Rusya dokuma ürünlerinin ve sabun ve deri sanayiinin ... 70


Urallarda altın madeni ve orman i§lerini üzerlerine almı§lardı."403 Çarlık hükumetleri, özellikle Türk tüccarların Türkistan ve Ka­ zak-Kırgız steplerindeki ticaret tekelini kırmak amacıyla bir dizi tedbirler aldı. 404 Hatta daha da ileri gidildi ve Tatar tüccarlarına Türkistan'da mülk edinme yasağı getirildi,405 kredi açılmadı ve bü­ yük §irket kurmaları engellendi.406 Bu geli§meler üzerine Türk tüc­ car ve sanayicileri, Rus "emperyalizmine kar§ı", kendi bölgelerinin dı§ında, Rusya Türk topluluklarının tamamını içine alacak biçimde bir milli-dini birlik idealine sarıldılar. "Çünkü Rus rakipleriyle sa­ va§abilmek için bu sınıfın önünde tek bir hedef vardı: Dil akrabalı­ ğı ve din birliği."407 Gerçekten de müslüman zenginler, dar bölge­ sel menfaat hesapları yerine, Rusya'daki ceditçi harekete yardımcı oldular, okullara, hayır derneklerine büyük bağı§larda bulundular ve Rusya dı§ına öğrenci gönderdiler. Ayrıca, gazete ve dergi çıka­ rılmasına parasal imkan sağladılar.408 idii-Ural'da ya§ayan Türk kadınlar, sosyal hayat itibariyle Tür­ kistan'da ve Kafkasya'da ya§ayan müslüman kadınlarından daha ileri seviyedeydi. Daha çok okuma yazma oranının yüksekliği ile Rus okullarından ve üniversitelerinden mezun olan Türk kadınla­ rın sayıca üstünlüğünden kaynaklanan bu nisbi avantaja rağmen, "Rusya Müslüman halklarının birlikte hareket etme fikrinin en za­ yıf noktasını, Tatarların devamlı olarak üzerinde durdukları ve ça­ lı§tıkları kadın meselesi te§kil ediyordu. Bunun sebeplerini, ayrı ayrı Müslüman halkların aile ve toplumunda kadının bulunduğu çe§itli durumda aramak gerektir. Daha eski zamanlardan beri hatı­ rı sayılır hürriyetten yararlanan Tatar kadınının azatlığı Şubat ihti­ lali'nden önceki son yarım asır içinde oldukça ilerlemi§ bulunuyor­ du."409 Bir kere, kızlar okullarda erkek çocukları ile e§it olarak okuyorlardı. "Tatar öğretmeni Tatar kadın öğretmeniyle el ele ve­ rerek çalı§ıyordu. Tatar tiyatrosunda erkek hiçbir zaman kadın ro­ lünü oynamamı§tır, Tatar kadını kendisi sahneye çıkıyordu. 1905 ihtilalinden sonra periyodik basın meydana çıkınca birçok Tatar kadınları gazete ve dergilerde çalı§maya ba§lamı§lardı. .. Tatar ka71


dınları hem Rus, hem de dı§ memleket üniversitelerinde öğreni\ll yapıyorlardı. .. Kadın öğretmen ve gazetecilerin yanı sıra kadınla,r arasında hekimler, di§çiler ve orta tıp personeli vesaire ortaya çık"r mı§tı."4 10 Nitekim, 1917 kongrelerinde İdii-Ural'ı Müslüman kadın-· lar, tüm Rusya Müslüman kadınlarını yönlendirebilecek kadroya ula§mı§lardı. 4 1 1 İdii-Ural bölgesi ile iç Rusya'da Müslümanlar'ın yoğun olarak ya§adığı §ehirlerde görülen sosyal faaliyetler, diğer bölgelerle mu­ kayese edildiğinde oldukça ileri düzeyde idi. Mesela, Kazan'daki "Şark Kulübü", fonksiyonları itibariyle bütün Rusya'da tekti ve ba§ta tiyatro olmak üzere çe§itli kültürel ve sanat faaliyetlerinin organizasyonunu gerçekle§tirmekteydi41 2 "Cemiyet-i Hayriye"Ier ise, pekçok yerle§im merkezinde kurulmu§ olup, fakir ve yetimle­ re, fakir öğrencilere yönelik yardımla§mayı organize etmekteydi­ ler. Yüzyılın hemen ba§larında ( 1903), bütün Rusya'da nizami ola­ rak kurulmu§ sadece 8 Cemiyet-i H ayriye bulunmaktaydı. 4 1 3 Ama kısa süre içinde, sadece İdii-Ural ve iç Rusya'da kurulan yardım­ la§ma dernekleri, bu sayıyı birkaç kat azlasıyla geçti. Mesela, sade­ ce Orenburg vilayetinde 18 cemiyet faaliyet göstermekte idi ve bunların yarısı köylerde kurulmu§tU ( 18-20 köyün birle§mesiy­ le). 4 14 Bu cemiyetler, ünlü hayırsever Ahmet Bay Hüseyin(ov) adı­ na kurulan vakıftan her yıl için 100.000 ruble yardım atmaktaydı­ lar. 500.000 Türk'ün ya§adığı Orenburg vilayetinde bu kadar çok sayıda hayır cemiyetinin mevcudiyetine kar§ılık, 1 .500.000 Türk'ün ya§adığı Ufa vilayetinde sadece 3 hayır cemiycti (Ufa Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi, Ufa Müslimeler Cemiyeti ve Sterlitamak Ce­ miyeti) bulunmakta idi. 800.000 Türk'ün ya§adığı Kazan vilayetin­ de ise en büyük cemiyet, "Kazan Müslüman Cemiyet-i Hayriycsi" olup,4 1 5 Han Kirman'daki "Han Kirman Cemiyet-i Hayriyesi"4 16 ile Petersburg'daki "Ne§r-i Maarif Cemiyeti" ve "Petersburg Cemiyet-i Hayriyesi"4 1 7 bütçe ve etkinlikleri ile kayda değer cemiyetler ara­ sında sayılmaktaydı. Ayrıca, "Çilebi Cemiyet-i Harbiyesi", hayır ݧ­ Ierinin yanı sıra bir de "hüner mektebi" açmı§tı.4 18 Troysk Cemi72


yet-i Hayriyesi ise, sınırlı bir kurulu!} gayesinin ötesinde, "Tercü­ man" gazetesinin 20. yıl jübilesine "ıjükran ifadesi olarak" temsilci göndermi§ti. 4 19 Hacı Tarhan ııehrindeki "Şura-i İslam" ise, siyasi ni­ teliği olan organizasyonlara teııebbüs etmi�ti. 4 20 Ünlü hayırsever­ lerden Şeyhullah Efendi tarafından idare olunan "İrkutsk Cemi­ yet-i Hayriyesi" daha çok eğitim alanında Sibiryalı fakir Türk ço­ cuklara büyük imkanlar sağlıyordu. 42 1 Hiç §üphe yok ki, tüm bu ge­ li§meler "millet olma bilinci"ne doğru atılan önemli adımiardı ve söz konusu bölgelerde ya§ayan Türkler, "Kongreler Dönemi" ve sonrası için tüm Rusya Türkleri'ni yönlendirecek kadroyu -söz ko­ nusu dernekler çerçevesinde- hazırlıyordu. 4.

Türkistan ve Kazak-Kırgız Steplerinde Sosyo-Ekonomik Yapı

Türkistan ve Kazak-Kırgız steplerinde }'a§ayan Türk asıllı müs­ lümanlar, yerle§ik ya da göçebe, geleneksel hayat tarzlarını sürdür­ mekteydiler. Önemli ölçüde hayvancılık ve tarımla geçinen bölge Türkleri, XX. yüzyıla girerken, batı uygarlığı ile ancak Rusya'nın kolonizasyon politikası sonucu yüzyüze gelebilmiıılerdi. Ne var ki, bunun bedeli Türkler için son derece yüksek olmu§tu: Rus hükı1metleri, verimli topraklara el koymuıı ve buralara Rus göçmenler iskan etmi§ti. 4 22 Ayrıca, Rusya'nın tüm ihtiyacını sağlamak üzere, Türkistan'ın tarıma uygun topraklarında pamuğa dayalı tek ürün mecburiyeti getirildi. 4 23 Bu geli§meler, zaten ekonomik açıdan ye­ tersiz olan bölge müslümanlarını daha da yokluğa itti. Türkler ara­ sında millet bilincinin olu!jmaması için, özellikle Kazak Türkleri arasında "Kazak Milleti" bilincinin olu§ması yolundaki yoğun pro­ pagandaya yönelik giriııimler, Türkler arasında ikiliğe neden ol­ du.4 24 Rus yönetimine karııı çe!jitli nedenlerle ayaklanmalar vuku­ buldu. 4 25 Hiç §Üphc yok ki, Türk direni§inin zayıf olmasında en önemli neden, çağa ayak uyduramamaktı; okuma yazma oranı yok denecek ölçüde dü§üktü ve hala geçmiıı yüzyılların silahları ile at üstünde sava§ıyorlardı. Cehalet, esaret ve açlığı sürekli kılıyordu. 73


1905 ihtilali ile ba�layan "Kongreler Dönemi"nin kendileri için ne anlam ifade ettiğini anlayamadıkları için ilgilerini esirgeyen bölge Türkleri, usul-ü cediD mekteplerinin yaygınla�ması ile ortaya çı­ kan milli-medeni uyanı� ve kültürel canlanmanın sonucunda, 1917'deki kongrelere topyekun katıldılar; esarete kar§ı mücadele . . yerı erını a Id ı I ar. 4 -'6

Türkistan ve Kazak-Kırgız steplerinde ya�ayan Türkler'le Rus göçmenleri arasındaki ekonomik ve siyasi e�itsizlik ne ölçüde böl­ gedeki huzursuzluğun kaynağıysa, Türk kadınları ile erkekleri ara­ sındaki C§itsizlik ve hukuksuzluk da, Müslüman toplumundaki sos­ yal yaranın ba�lıca kaynağıydı. Yüzlerce yıla dayanan ve "kalın" adıyla bilinen ba�lık adetine göre, kız çocukları daha çok küçük ya§tayken, "kalın" kar§ılığı kendilerinden çok ya§lı erkeklere satıl­ makta (evlendirilmekte) idi. Bu acımasız adet, İslami gelenekiere dayandırılan "teaddid-i zevcat" ile birle�ince, müslüman kadınların her türlü hak ve hukuktan yoksun kölelerden farkı kalmıyordu.4 27 Rus idari makamları, söz konusu hukuksuzluğa kar§ı hiçbir tedbir alma yoluna gitmiyordu. 428 "Alem-i Nisvan" mecmuasına gönderi­ len bir mektupta çok veciz biçimde anlatılmı�tı: 4 29 Bizler şu surette uyumuşıız ki... zamanımızda Sartiya müslimeleri­ nin ancak yüzde biri oku-yaza bilüb, doksan dokuzu ferace astında, ntimahrem karab yürümekten başka h üner bilmiyorlar. . . Bizler kadar dünyada hukuksuz müslime hanımlar hiç yok desek caizdir. Bizlere erierimiz şu kadar zulum kılır/ar ki tilim tavsifden, ka­ lem yazudan ticizdir... tarih sahifelerinde yalnız namımız kalub bütün tilem-i müslimelerinin bizi nefretle ytid etmelerine m üstehiik olacağı­ mızı kati bilelim de ibret alub hallerimizi ısiaha çalışalım ve kızlan­ mızın Nogay kız mekteplerine yürütüb oku (talım)...

Nitekim, 1917 yılına gelindiğinde, Türk kadın ve kız temsiclile­ ri, kongrelerde kendi meseleleri görü�ülürken "kongre divanını" ve 74


"kongre binasının kapılarını" tutacak kadar bilinçlendiklerini orta­ ya koyacaklardı.430 Diğer taraftan, Çarlık hükumetleri tarafından gasp edilen vakıf topraklarının iadesi konusu, Türkistanlılar tarafından sürekli gün­ demde tutuldu. 43 1 Ant:ak, Türkistanın mülki idare yönünden farklı yapısı yani bir üst düzeyde generalvalinin idaresi çerçevesinde -ya­ sal yollardan olsa da hak arama yolları alabildiğine kısıtlanmıştı. 4 32 Bu yüzden, amacı sadece sosyal yardımlaşma olan ilk "Cemiyet-i Hayriye"nin açılmasına gerekli izni alabilmek için 1 906'ya kadar beklemek gerekmişti.4 33 İlki Taşkent şehrinde açılan bu cemiyetler, " .. :gizlice, ilkokulları bitirdikten sonra, Türkiye'ye, Orcnburg, Ufa ve Azerbaycan'a gönderilen öğrencilere yardım işini başarmakta idi."4 34 Ayrıca, Türkistan Genel Valiliği'nin ceditçilere karşı müca­ delesinde destek sağlayan "Şura-i İslam" cemiyeti de kadimciler ta­ rafından kurulmuştu.435 Kısaca söylemek gtrekirse, Türkistan ve Kazak-Kırgız steplerindeki sosyal faaliyetler, İdii-Ural ya da Kı­ rım'a nispetle son derece de durgundu.

RUSYA TÜRKLERİ'NİN DEMOGRAFiK YAPISI

XX. yüzyılın başı itibariyle, Çarlık Rusyası'nın toplam nüfusu 1 28.924.289 olup, resmi istatistiklere göre Türklerin toplum nüfu­ su ise yaklaşık 12.5 milyon olarak ilan edilmişti.436 Resmi istatistik­ lere göre toplam nüfusun yaklaşık % lO'unu oluşturduğu öne sü­ rülen Rusya Türkleri'nin gerçekte sayısı ve toplam nüfus içindeki yüzdesi daha yüksekti. Eldeki kaynaklar çerçevesinde gerçek sayıyı ispatlama imkanı bulunmasa da, Türk nüfusu hakkında 1 6-40 mil­ yon arasında tahmini rakamlar öne sürülmekte idi. 4 3 7 Zira, 1897 Genel Nüfus Sayımı'nın438 sonuçları, Türkler açısından "Güvence­ siz ve düşük rakamlara" dayanmaktaydı.4 39 Bunun sebebi de, "müs­ lüman Rusya Türkleri'nin hükumet yöntemlerine karşı takındıkla­ rı şüphcci tutumdan ileri gclmekteydi. Zira, sayımın ardından vaf­ tiz yapma (Hristiyanla!jtırma) ve askere çağırma kampanyaları um75


dukları için, imkanlar dahilinde geri durmayı tercih etmişlerdi."440 Tipik bir örnek olmak üzere, Orenburg Dini Merkezi'nin yetki ala­ nı içinde tutulan mitrike defterleri (doğum, ölüm, evleome gibi olayların muntazaman imamlar tarafından -zorunlu olarak- kayde­ dildiği defterler) ilc resmi istatistik sonuçları arasında yaklaşık 2,5 milyonluk bir fark görülmekteydi, yani resmi İstatistikler, İdil yöre­ sinde yaşamakta olan 7,8 milyon Türk'ü 2,5 milyon eksiği ilc göstermıştı. 4 4 1 .

Rusya Müslümanları arasında ortak bir millet bilincinin oluş­ masında "geciktirici" sebeplerden birini, müslümanların çok geniş bir coğrafi sahaya dağılmış olmaları teşkil etmekteydi. Kırım, Azerbaycan, Türkistan gibi bölgelerde, Türkler çoğunluğu oluştu­ rurken, İdii-Ural ve Rusya'nın iç bôlgelerinde azınlık duruınun­ daydılar. 4 4 2 "Türk topluluklarının yerleşim merkezleri, tabiattan kaynaklanan Hazer Denizi ve bozkırlar gibi manialarla birbirinden ayrılmış ve sınırlanmış olup, batıya yaklaştıkça yabancı yani Rus (Belorus, Ukraynalı vs.) yerleşim merkezleri tarafından aralanmış veyahut birbirlerinden kopartılmışlardı. Türk tarafının (pozisyonu­ nun) en zayıf noktası da topraklarının parçalanmış olmasından ile­ ri gelmektedir. Gerçi yerleşim merkezlerinin birbirinden uzak ol­ ması aralarındaki sürtüşmeyi önlcyip, Rus baskısı var oldukça bu baskıya karşı beraberliklerini sağlamaktadır. Ancak, beraberliği sağlayan savunma, negatif bir misyondan pozitif bir misyona döne­ şerek, Rusya Türkleri'nin tek bir Türk milleti olarak birleşınek ta­ lepleri düşünülürse, toprakların bu parçalanmış hali organik bir bağlantı kurmaya tersi düşecektir. Çünkü bu unsur (toprak parça­ lanmı!jlığı) Türk toplulukları arasındaki ırk, dil ve kültür farklarını kapamakta engelleyici olmaktadır."m Hiç şüphesiz bu gerçek, özellikle 1917'deki Türk kongrelerinde, delegeterin "federalist" ve "ünitarist" taraftarı olarak ikiye bölünmesine yol açacaktı. w

XX. yüzyıla girilirken, Rusya Türkleri'ni doğrudan ilgilendiren birtakım demografik hareketler henüz sona ermiş değildi. Çarlık hükümetleri, Osmanlı İmparatorluğu'na sınırı olan stratejik bölge76


lerde (Kırım ve Kafkasya) yaşayan Türklerin sayısını azaltınayı te­ mel politika edinmişti. Kırım'ı işgal eden General Paternkin'in gerçekleştirdiği toplu katliamlar445 ile Şeyh Şamil'in liderliğindeki Kuzey Kafkasyalı müslümanların çıkardıkları ayaklanmaların ten­ kiJi sırasında gerçekleştirilen toplu katliamlar,446 daha sonra yerini "askere alma", "açlık ve kıtlık", "idari baskılar" ve "dini baskı" gibi zorlama usullerinin yürürlüğe sokulmasından kaynaklanan dış göç­ lcre bıraktı. Milyonlarca Kırım ve Kafkas Türkü, 1 790'1ı yıllarda başlamak üzere "aktopraklar"a yani Osmanlı ülkesine göç etti. Son derecede olumsuz şartlarda gerçekleştirilen bu göç esnasında ve daha sonra iskan yerlerine uyumsuzluk gibi nedenlerden dolayı, yüz binlereesi canından oldu. Kırım ve Kafkasya'da köyler boşaldı, binlerce yıllık uygarlığın izleri Rus göçmenleri tarafından hunhar­ ca yok edildi ve geride kalanlar da azınlık durumuna düştü. w Me­ sela, 1784-1800 yılları arasında yarım mii}Un Müslüman, Kırım'ı terk ederek göçe teşebbüs ettiyse de, ancak 300.000'i Anadolu ve Dobruca'ya ulaşabildi. 448 Daha sonra, 1815, 1 8 1 8, 1 829, 1860-6 1 , 1864, 1 874, 1890-93 yılları arasında büyük göç dalgaları vuku bul­ du ve Kırım'daki Türk nüfusu - 1 783 'te 1 .500.00 iken- XIX. yüzyılın sonlarında 280.000 kişiye indi.m Çar Il. Aleksandr, Kırım'daki yet­ kililerden, gizli ve açık göçlcre engel olunmamasını, Türklerin kendi istekleriyle yaptıkları göçlerin, memleketi (Kırım'ı) bu "za­ rarlı halktan" temizleme için en iyi bir fırsat olduğunu, dolayısıyla gereğinin yapılmasını istiyordu.4 50 Zira, Türklerden boşalan yerle­ re, Rus, Ukrayna, Alman, Bulgar, Çek ve Eston kolonİstleri yerleş­ tiriliyordu. 4 51 Kırım'ın Militopol, Dneprovsk gibi birçok ilçesinde, bu göçler neticesinde Türk nüfusu sayısı, Slavlara kıyasla %2'ye in­ mişti.45! Kısaca, binlecre yıllık Türk vatanı Kırım, aşağı yukarı yüz yıllık bir süre içinde süratle Ruslaşıyordu. Kırım'ı bu korkunç aki­ betten kurtarmak amacıyla ilk teşehbüse geçen kişi, Gaspıralı İs­ mail Bey oldu. O, "Tercüman" gazetesinde yazdığı seri makalele­ rinde, Müslümanları göç felaketinden vazgeçirmek için sürekli mesajlar vermekteydi: 77


Rusya 'dan olan muhaceretin Devlet-i Osmaniye 'ye faydası olma­ makla beraber bunun, Rusya 'da kalanlara da büyük ziyanı vardır, çünkü her aileden biri, ikisi hicret ettiği halde geride kalanları "biz de gideriz" fikri/e yurtlarında misafir gibi kalıp luzım olduğu derecede iş tutmayıp, iktisaden pek çok ziyanlara uğruyorlar. Böylece ne camiye kandil oluyorlar, ne kiliseye m um!... doğrusunu söylüyorum, eğer be­ nim elimde olsaydı Rusya 'dan bir tek Türk oğlunu yerinden kımıldat­ mazdım, çünkü giden bir Türk 'on Türk 'e daha tesir ediyor, da/ulette bırakıyor ve kendi ise muhacerattan necut bulamıyor; yurt bozuluyor, fakat yurt kurulmuyor, hiç kimsenin kurı yok herkese zarar. . . 453 Kardeşim Cafer!. . . Kış geldi, su toprak buz/adı, kar ile örtüldii. Cümle mahlukat yerine, yuvasına kapandı, soğuktan, kıştan kaçtı. Sen ise bir elinde sabi ve sabiyelerin, öbür elinde aya/in, bu zemherire karşı göğüs gerip hicret yoluna düşüyorsun... Kudwmuş deryaya ken­ dini emanet ediyorsun, kardeşim bu acele ne luzım ?!... 454

Gaspıralı İsmail Bey'in bu yazı kampanyası, Kırımlı Türkler üzerinde oldukça etkili oldu ve toplu göçler asgari seviyeye indi. 4 55 Ancak bu suretledir ki, 1917'de kendi cumhuriyetini ilan edip ken­ di geleceğini eline alacak kadar Türk topluluğu Kırım'da kalabildi. Osmanlı ülkesine ayrıca idil-Ural ve Sibirya boylarından "izinli­ pasaportlu" göç hareketleri de oldu. Ne var ki, sayı itibariyle bu göç hareketleri oldukça sınırlı idi.456 Aktopraklara göç, tam anlamı ile "dış göç" kapsamına girerken, bir de "iç göç" olgusu dikkat çeki­ yordu. Kazan Hanlığı'nın yıkılmasından itibaren, Kazanlı Türkler, "toprakların ellerinden alınması", "dini baskı", "iktisadi yağmalar" gibi sebeplerden dolayı güneydoğuya Urallar yönünde ve kuzeydo­ ğuya ormanlık bölgelere kaçmışlar; Rus baskısı arttıkça ve sürüp gittikçe de onlar bu yönlerde yayıldıkça-yayılmış, alabildiğine da­ ğılmışlar. Daha sonraları, Başkurt ve Kazak Türkleri ile ticaret yapmak üzere doğuya açılan Kazanlı tüccarlar, Urfa, Orenburg, Troyski, Kızılcar-Petropavlovsk gibi birçok �ehir ve kargalı gibi ka­ sahada yerlcşmi�, cami ve medreseler açnıı�lar, Müslüman mahal78


lcleri kurmuşlardı. Ayrıca, Urallarda, Kırgız-Kazak steplerinde ve Batı Sibirya'da köyler kurup tarımla uğraşan Kazanlı göçmenlere de rastlanıyordu: Ancak Kazanlılar'ın merkezden muhitlere doğru açılması, yayt ­ lip-dağılması yalnız bu yönlerde de olm� değildir. Şöyle ki son Rus ihtilallerinden önceki yıllarda bu halkın dağı/ış manzarası şu idi: Bal­ tık denizinden taa Pasifik kıyı/anna dek; şimaldeki Beyaz deniz do­ laylanndan güneydeki Karadeniz sahillerine dek olan yerlerdeki; Urallar'daki, Kuzey ve Güney Türkistan 'daki adeta bütün şehir ve ka­ saba/arda zanaatçı, işçi ve esnaf tüccar sıfattyla çalışan Kazanlı göç­ men mahalleleri bulunmaktaydı. 457

Sonuç itibariyle, ister "dış göç" ve isterse "iç göç", olan binlerce yıllık Türk yurdu Kazan'a olmuş ve 1897 yıı. Genel Nüfus Sayımı­ nın verilerine göre Türkler bu şehirde % 28.75'1ik bir oranla azın­ lık durumuna düşmüşlerdi. 458 Ve tabii olarak boşalan yerleri Slav göçmenler doldurmuşlardı. Çarlık hükumetlerinin Kırım, Kazan, Kafkasya ve Azerbay­ can'da uyguladığı kolanizasyon politikası, XIX. yüzyıldan itibaren Türkistan ve Kırgız-Kazak stepleri için de geçerli oldu. "Bakir Topraklar" olarak nitelendirilen bölgede, Rus Hakimiyeti'nin sağ­ lamlaştırılması için önce tarıma elverişli araziler devletleştirildi; toprakları ellerinden alınan Türkler, bozkırlara sürüldü.4 59 Sadece Kazak Türkleri'nin elindeki 40 milyon dönümlük arazi Rus göç­ menlerine tahsis edildi. 460 Kırgız Sahrası'nda yer alan Ural, Tur­ gay, Akrnolla ve Semipalatinsk'te 330.000 km � araziden sadece 72.000 km� 'lik kısmı Türkler'e bırakıldı. 46 1 Rus hükumetleri, bu su­ retle zahmetsizce ve masrafsızca gasp ettiği topraklara, Rus ve Uk­ raynalı göçmenlerin gelmelerini sağlamak için, en iyi toprakların yanı sıra, tüm yol masranarını ve iki yıl süreyle yeni iskan bölgesin­ deki yiyecek-içecek ihtiyacını kar§ılamayı tahhüt ediyor, ayrıca 1 0 46� yıl süreyle askerlik muafiyeti tanıyordu. Tüm bu teşvik tedbirlc79


ri, idari ve ekonomik mülahazalara olduğu kadar, stratejik müla­ hazaya da dayanıyordu. Mesela, Başkurt arazisi ile Kazak arazisi arasına tampon bir Rus vilayeti sokmak için milyonlarca hektar araziye cl konmuş ve bu uğurda Kazaklar yurtlarından sürülmüş­ tü. 463 1 893 yılına gelindiğinde sadece Kazak bölgesine iskan edilen Slav unsurunun sayısı 200 bini bulmuştu. 464 1897'de ise bu rakam 493 bine, 191 l 'de ise 1 .544.000'e ulaşmıştı. 46 5 Dolayısıyla slav göç­ menler, toplam bölge nüfusunun %40'ını teşkil etmekteydi.466 Bu durum her yerde bir olmayıp, bazı yerlerde Rus göçmenlerin lehi­ ne bir görünüm kazanmıştı. Mesela, Akınolla Obiastı'nda Slavlar, toplam nüfusun % 58'ini oluşturuyordu. Bu arada, Türk nüfusu ise, Çarlık hükumetlerinin pamuk ve iskan politikası yüzünden ya stepin içlerine çekilmek ya da "suni açlık" ve diğer idari baskılar gi­ bi nedenlerle sürekli azalma kaydetmekteydi. 1 89 1 -92'deki büyük açlık sırasında Türk nüfusu kırılırken, çok sayıda Türk aile, çocuk­ larını satarak kurtarınayı çözüm olarak görmüşlerdi. Bu çocukların baş alıcıları da Rus misyonerleriydi.467 Başlangıçta, Rus göçmenleri kanal açmayı ve artezyen kuyusu kazınayı bilmediklerinden, alışmadıkları bir iklimde "evvelkinden daha sefil sergerdan kaldılar. Bir kısmı tekrar eski vataniarına döndü, diğer bir kısmı kendine daha bahtiyarane bir çare buldu ki o da Kırgızlar arasına karıştılar."468 Yeni iskan yerlerini terk ede­ rek dönenierin oranı %60'ı bulmaktaydı. Slav göçmenlerini yerle­ rinde tutabiirnek için, her türlü hukuk kuralları çiğneniyor, yerli Türkler'e karşı cinayet suçu işleyeniere kesinlikle dokunulmuyor­ du."469 Bu suretle "dinini ve dilini değiştirerek Kırgızlaşan Slav göç­ menlcri"4 70 olgusunun önüne geçme pahasına, "Müslüman düş­ manlığı" bizzat resmi makamlar tarafından tahrik ile körükleniyor­ du. Bu düşmanlık ve hukuksuzluk sonucunda çıkan Türk isyanları da her defasında kanlı biçimde bastırılıyor, katliamlarla Türk nü­ fusunun azaltılması amaçlanıyordu. 47 1 XX . yüzyıla girilirken, Tür­ kistan'daki kolonizasyona hız verildi. Rusya'nın tüm pamuk ihtiya­ cını karşılayan Türkistan'da Slav göçmenlerin sayısal artışı, steple80


re göre daha yavaş cereyan etti. Türkistan Genel Valiliği sınırları içinde 6.493.000 toplam nüfusun ancak % 6'sını yani 407.000'ini Slav göçmenleri olu§turmaktaydı.4 72 Sir Derya, Fergana, Semer­ kand ve Hazar-Ötesi obiastiarında bu oran, toplam 5.29 1 . 1 52 nü­ fusa 202.290 idi.473 Şu halde, doğuya gidildikçe Slav göçmenlerin toplam nüfus içindeki oranı azalıyordu. 474 Tabii olarak bu koloni­ zasyon politikası, "Kongreler Dönemi" arasında, Rusya Türkleri'ni en fazla ilgilendiren konulardan biri olacaktı. Ardı arkası kesilme­ yen Rus göçmenleri kafileleri; yurtlarından edilen, açlıktan kırılan ve katliamlara tabi tutulan Orta Asya Türkleri !. .. Bu konuyu sü­ rekli olarak kongrelerin gündeminde tutmak, Rusya Türkleri açı­ sından hem milli ve dini, hem de insani bir görev olarak kabul edi­ lecekti. Kısaca söylemek gerekirse, XX. yüzyıla girerken Rusya Türkle­ ri'nin genel durumu hiçte iç açıcı değildi. Nt var ki, birtakım kül­ türel reformların etkisiyle, milli-medeni anlamda uyanı§ı söz konu­ su olmaya başlayan, aydınlar kadrosu yeni yeni yeti§en bir azınlık görüntüsü, gelecek açısından ümitler vaad ediyordu. Çünkü, sö­ mürenlerle sömürülenler -e§it olmayan şartlarda- birbirini, kültü­ rünü ve amacını tanımış ve öğrenmişti. Ve bu yeni yüzyılda, milli benliğini muhafazadan bağımsızlığa, yasal platformda mücadele­ den silahla sava§a uzanan çizgide ardarda deği§imler ve gelişimler Rusya Türkleri'ni bekliyordu. ݧte tüm bu belirsizlikle "Kongreler Dönemi"ne girildi.

81



2 RUSYA TÜRKLERİ'NİN SİYASAL KONGRELERİ VE SONUÇLARI (1905-1917) 1

1905 me§rutiyetine kadar Rusya'da "sakıncalı" olarak kabul edi­ len kişi ve gruplara, mülki İdareler, toplantı ve gösteri iznini kesinlik­ le vermemekteydiler. Aynı şekilde mahkemeler de, hükfımete ve re­ jime "muhalif' olduğu kanısını veren ki§İ ve gruplara dernek kurma iznini söz konusu bile etmemekteydiler. Muhalif bir siyasal partinin kurulması ise zaten kesinlikle mümkün değildi. İlk olarak örgütlü bi­ çimde "ihtilal" denemesi, doğrudan Çar I. Nikola'ya yapıldığı için, tepki de son derecede sert olmuş, "Dekabristler Hareketi" kanlı bi­ çimde bastırılnııştı. 1 Bu suretle siyasi hayata egemen olan "polis dev­ leti" imajı, Çar I. Nikola'nın 30 yıllık istibdat yönetiminden sonra tahta geçen Il. Aleksandr döneminde ( 1 855- 1881) iyice perçinlendi: Genellikle topraksız köylülerin kaynağını oluşturduğu ihtilalci ve te­ rörist hareketler ile bilhassa "Nihilizm" akımı taraftarlarının eylemle­ ri tüm Rusya'yı sarstı. 2 Rejime karşı hareketler, Çar I I I. Alcksandr (1881-1894) ve Il. Nikola (1894- 1917) dönemlerinde de devanı etti. Bu defa, rejim akyhtarı kitleye aydınlar da katıldı. Puşkin, Gogol, 83


Belinski, Turgenev, Tolstoy gibi yazar, şair ve düşünürlerin eserleriy­ le katkıda bulundukları muhalefet, baskı altındaki azınlıkların ve di­ ni grupların desteğinc de sahipti. Liberal grupların yanı sıra, rejim aleyhtariarının esas eylemci gücünü sosyalist gruplar (Sosyal De­ mokratlar ve Sosyal-İhtilfılciler "Es-Er") oluşturmakta idi. 3 1904-1905 Rus-Japon Savaşı'nın Rusya aleyhine sonuçlanması üzerine, ülkenin içine düştüğü ekonomik bunalımın şiddeti ile grevlcr ve kitlesel ey­ lemler her tarafı sardı. � Örgütlü halk ayaklanmasının üstün gelme ih­ timali karşısında Çar l l . Nikola, 17 (30) Ekim 1 905 tarihli "Manifes­ to"yu ilan zorunda kaldı. 5 Buna göre, "kişi dokunulmazlığı ile temel hak ve hürriyetlcrin halka bağışlanması; daha önce seçme-seçilme hakkına sahip olmayan sınıtlara bu hakkın verilmesi; Duma ve Dev­ Jet Şfırası seçimlerinin yapılması; yasama organının yetkilerine teca­ vüz edilmemesi" gibi pekçok hususu Çar I I . Nikola kabul ile taahhüt etti. 6 Bu gt:li§me, bütün Rusya'da genel bir hürriyet havasının doğ­ masına yol açtı. Ardarda kurulan siyasi partiler, dernekler; yayın ha­ yatına giren binlerce gazete ve dergi ile tiraj patlaması; siya­ si-ideolojik kitap basımındaki olağanüstü artış gibi gelişmeler, hiç §Üphesiz Rusya'daki Türk azınlığı da etkileyecekti ve nitekim etkile­ di de.

A. 1905 İHTİLALİ'NDE RUSYA TÜRKLERİ ihtilal öncesinde, ülkenin en çok baskı altında tutulan ve hiçbir siyasi hakkı bulunmayan azınlığı konumundaki Türkler için, elbet­ te "bir araya gelme hürriyeti" de söz konusu olamazdı. Çok sıkı po­ lis takibi altında p.izli toplantılarda bir araya gelmek de son derece riskli bir davranış olurdu ki, bu da mümkün değildi. Sadece, siyasi amacı olmayan birkaç toplantının gerçekleştirildiği bilinmekte. Bunların ilki, 1 896'da "Bozoluk" şehrinde gerçekleştirilen "Mual­ limler Ciyuluşu" yani toplantısı olup, resmi izin alınıp alınmadığı bilinmiyor. Usul-ü savtiye üzere eğitimde birlik sağlamak üzere 84


25'ten fazla muallimin katılımı ile gerçekle§en bu toplantının, Ga­ ni Bay Hüseyin(ov)'in isteği ve Alimcan Barudi ile Rızaeddin Bin Fahreddin(ov)'un te§vikleri sonucu olu§turulduğu kaydedilmekte. 7 20 Haziran 1898'de ise, Ufa §ehrinde " 1 . Edebi Ciyulu§u" gerçek­ le§tirildi. Mekteplerin ıslahı, imla konuları, ne§r-i maarif ve Türk lisanının ıslahı hususlarında ara§tırma ve müzakerelerin yapıldığı bu toplantıda da ünlü hayırsever zengin Gani Bay'ın hazır bulun­ duğu anla§ılıyor. 8 "Til tüzemek, cemiyet, mektebni ıslah ve nqr-i maarif sözleri §Ol vakitdeki memurları hakkında alug cinayet gibi hesap edildiğinden cemiyet, resmi surette değil, belki gayrıresmi idi".9 Bu toplantıdan önce, aynı yılın Ocak ayında ön hazırlık top­ lantısı yapılmı§tı. 6 Ocak 1898'de gerçekle§tirilen bu özel toplantı­ da bir "cemiyet" kurulması kararına varıldı, hatta cemiyetc "reis ve idarege azalar hem de hazinevi ile yazucu saylanub nizarnı tayin edildi ve hayli azalar kaydedildi.'' 1 ° Cemiyc,tin Ba§kanı HayruHalı Alıund olup, 20 Haziran 1 898'deki toplantının tutanakları ve ka­ rarları, çoğaltılmak suretiyle katılan üyelerc verildi ve sonradan da yayınlandı. Ne var ki, cemiyet için resmi izin verilmesi §öyle dur­ sun, görevli memurların adet dı§ı i§güzarlıkla konunun üzerine git­ meleri üzerine bir daha toplantı yapılamadı ve gayrıresmi olarak seçilmi§ yöneticileri de hiçbir ݧ göremedi. 1 1 Rızaeddin Bin Fah­ reddin, ayrıca 190 1 Kasım'ında bir "Uiema Meclisi"nin toplantısın­ 2 dan sözetmekteyse de ayrıntısına girmiyor. 1 Orenburg'd'l Mah­ mud Bey Hüseyin(ov)'un evinde yemekli olarak yapılan ve çok sa­ yıda tanınmı§ ulemanın katıldığı bu toplantı hakkında ba§ka bir kaynakta bilgiye rastlanılamadı. Yukarıdaki nitelik ve nicelik yönünden son derece yetersiz top­ lantı giri§imlerinin dı§ında, Rusya Türkleri'nin ileri gelenlerinin katıldığı iki büyük ve önemli toplantı daha olmu§tur: "Tercüman" gazetesinin 1893 ve 1903 yıllarındaki 10. ve 20. yıl jübilelcri ... Her 5 yılda bir yapılan normal, 10 yılda bir yapılan büyük jübilelcr, "Tercüman" gazetesinin reklamından çok, Rusya Türkleri'nin hatı­ rı sayılır §ahsiyetlerinin tanı§ıp kayna§malarını sağlamaya yönelik85


ti. 1 3 Gaspıralı İsmail Bey, jübilelere, özellikle dikkat çekmemesi için yüksek rütbeli Rus bürokral ve askerlerini de davet etmektey­ di. Mesela, 10 Nisan 1893'teki 10. yıl jübilesine Bahçesaray Polis Müdürü de katılmış, ayrıca Gaspıralı İsmail Bey'e kutlama hediye­ si olarak altın yaldızlı ağır bir gümüş kalem hediye etmişti. 1 4 Tören için takdim olunan çok sayıda kıymetli hediyenin yanı sıra, Tercü­ man Matbaası'nın tevsii ve tamamlanması için açık tutulan "iane-i milliye" kutusunda 1.000 ruble toplanmıştı. 1 5 Ama, "asıl büyük ka­ zanç, Rusya Müslümanlan'nın edibinin, muharririnin, ulemasının, muallim ve soldaıının (asker) bir araya gelebileceğine dair ümit ve heyccanın doğmasıydı, misafirlerin 'kırk yıllık dost' gibi kaynaşma­ sıydı.'" 6 En geniş davetli topluluğunun katıldığı ve sonuçları açısın­ dan en muhteşem biçimde organize edilmiş jübile 20. yıl jübilcsiy­ di. Jühilenin ilk tertip fikri, Rusya dışında, Paris'te doğmu§, Yusuf Akçura ve Sadri Maksudi (Arsal) tarafından uygulamaya konul­ muştu. Bu iş için hazırlanan 26 sahifelik broşür Cenevre'de basıl­ mış ve Rusya Türkleri'nin ileri gelen şahsiyetlerine posta ile gön­ derilmişti. 1 7 Gerçekten de Rusya'nın hemen her tarafından en mu­ tcber zevfıtın iştirak ettiği jübilede, Abdürreşit İbrahim(ov), M. Fatih Kerimi, Nasip Yusubek(ov), Hacı Abdurrahman Ahmer(ov) da hazır bulundu. Rusya'nın hemen her tarafından gelen telgratla­ rın yanı sıra, Çin Türkistan'ından, Cenova'dan, Hive'den, İran'dan, Mısır'dan, Bulgaristan'dan, Paris'ten ve New York'tan da kutlama telgratları geldi. Çok kıymetli hediyeler takdim olundu. l B "Bu tören ve toplantı Rusya Türkleri'nin ilk milli kongresi ma­ hiyetini aldı. Bu içtimada türlü vilayetlerden gelen münevver Türkler, ilk defa olarak, Rusya'ya tabi Türkleri alakadar eden milli meseleler, milli kültürü yaşatma çareleri ve Çarların Ruslaştırma siyasetiyle mücadele için alınması lazım gelen tedbirler hakkında görüşmüş oldular. Tercüman'ın jübilesi Rusya Türkleri'nin milli uyanış tarihinde yer alan bir vak'a oldu." 1 9 Jübileler, gösterişli birer kutlama töreninden ibaretti; polise de, savcıya da, halka da açıktı, 86


dolayısıyla toplantı iznini gerektirmiyordu. Üstelik, törende Rusya' ııın milli mar§ı çalınıyor; Çar için de hayır-dua ediliyordu. Kısaca, C iaspıralı İsmail Beyin olağanüstü ihtiyatlı politikası ile maksat ha­ sıl olmu§tU ve arzu edilen sonuç alınmı§tı. Bu tecrübeler, Rusya Türkleri'nin 1905 ihtilali'nde çok i§lerine yarayacaktı. 1. İdil-Ural Türkleri ve 1905 İhtiltili

1 905 ihtilali öncesinde, İdii-Ural Türkleri arasında siyasi faali­ yetler son derece sınırlıydı. ihtilal süresince Kazan §ehri ile Ural­ lardaki demir ve altın madenierinde çah§an Türk i§çilerin grev ve gösterilere katıldıkları öne sürülüyor. 20 Hatta, ihtilal sırasında, Türk mahallelerinin bizzat Türkler tarafından hükumet tanınmak­ sızın- 3 gün süreyle idare olunduğu; bu süre içinde boykot eylemle­ ri ile toplantılar yapıldığı ve gazete ne§redildfği de biliniyor. 2 1 ihti­ lal sırasında idil-Ural Türkleri arasında dikkat çeken dört ayrı si­ yasal grup ve dolayısıyla eğilim mevcuttu: "İttifakçılar" 22 , "Islahçı­ lar" 23 . "Tanğcılar", 24 "Sosyal Demokratlar" 25 • Bütün bu gruplar, ihti­ lal atmosferinde ve sonrasında Türk azınlığı yönlendirmek amacıy­ la çe§itli siyasal faaliyette bulundular. 2. Azerbaycan-Kafkıısya Türkleri ve 1905 İhtiltili

Bölge Türkleri arasında görülen ve eylem gücüne sahip ilk ör­ güt olarak bilinen "Himmet" grubu, ki daha sonra siyasi parti ola­ rak ortaya çıkan bu örgüt, Rus Sosyal Demokrat Partisi'ne bağlıy­ dı, 1 904 yılından itibaren adını duyurmu§tu. 26 Neriman Neri­ man(ov), Efendi(yev) ve Mqhedi Azizbek(ov) bu örgütün liderle­ ri arasında idi. 27 Yine 1 904'te ortaya çıkan bir ba§ka gizli siyasi parti, "Hürriyet" adını ta§ıyor ve özellikle de aynı adı ta§ıyan gaze­ 28 tesi vasıtasıyla Türkleri Rus ordusundan firara te§vik ediyordu. Bu partinin programı milliyetçilik ilkesine dayanmakla idi . Bu ara­ da, 1 905'teki Ermeni saldırılarına kar§ı Türkleri'n silahlı savunma87


sını üstlenmek amacıyla bir de gizli "Difai Partisi" kuruldu. 29 Azer­ baycan'da Türkçülük akımının önderlerinden Ahmet Ağa(yev) ta­ rafından kurulan bu gizli parti, Ermeni komitelerinin taşkınlıkları­ na son verdiği gibi, ihtilal sırasında uzla§ma ve birlikte hareket et­ me teklitlcrinc de yol açtı. 30 Ayrıca, Ali Merdan Topçubaşı, Ahmet Ağa(yev), Dr. Hüseyinzade Ali Bey, Ferruh Bey Vezir(ov), Şemsi Asadullayev, Hacı Zeynelabidin Tagi(yev) ve diğerleri ise "İttifak­ çı"ların ileri gelenleri olarak, ihtilalin ilk aylarında toplantı ve di­ lekçe yollarına başvurdukları gözlendi. 3 1 3. Kırım Türkleri ve 1905 İhtiliıli

ihtilal döneminde Kırım'da "Genç Tatarlar" hareketi, Türk azınlığın Çarlık istibdadına karşı reaksiyoner duygularının ifadesi olarak ortaya çıktı ve gelişti. Liderliğini Abdürreşit Mehdi(yev)'in yaptığı "Genç Tatarlar", her zümreye mensup ihtilalci tlkirli genç­ Ierden meydana geliyordu. 3 2 Hareketin merkezi, K.Jrım'ın Karasu­ hazar şehri idi. Hareketi maddi yönden destekleyen Karasubazarlı zengin Süleyman Alimolla(yev), öğretmen Menseyid Cemil, Ha­ san Çergi(yev), Hüseyin Şamil Tahtargazi gibi şairler, yüksekokul öğrencileri, tüccarlar ve mirzalar, grubun dinamik gücünü oluştur­ maktaydı. 3J Örgütün ayrıca Bahçesaray'da, Evpatoria'da, Feodo­ sia'da, yarımadanın güney sahilinde şubeleri ve K.Jrım köylerinde hücreleri vardı. "Genç Tatarlar", daha önce hükumet tarafından gasp edilmi§ toprakların, topraksız köylülere -ki o sıralarda 50 bin topraksız Türk köylü bulunmaktaydı- dağıtılması; vakıf toprakları­ nın yağmasına son verilmesi; adil vergi düzenlemesi; Ruslaştırma politikasına son verilmesi; Türkler'e Ruslar'la tam eşitlik sağlan­ ması gibi radikal talepler öne sürüyorlardı. 34 Toprak konusundaki görüşleri, Es-Er'lerin toprak politikası ile benzerlik göstermektey­ di. Ama bu grup, hedetlerine ula§mak için Rusya'daki bütün ihti­ lalci güçlerden faydalanmaya çalı§tı. 35 Mesela, "Kanlı Pazar" olayı (9 Ocak 1905) vukubulduğunda, -dayanı§ma amacıyla- "Genç Ta88


tarlar" çeşitli grevler düzenlemişlerdi. Yine aynı yıl içinde Akınes­ cil şehrinde ilk "açık gösteri" gerçekleştirilmişti. Grubun "sol kana­ dı" ise özellikle köylüleri ayaktandırmak için çaba sarf etmişti. 36 "İttifakÇı"ların lideri Gaspıralı İsmail Bey ile "Genç Tatarlar" hareketinin taraftarları arasında ideoloji ve strateji açısından önemli farklılıklar olmasına rağmen, 37 Gaspıralı ile "Genç Ta­ tar"ların lideri Abctürreşit Mehdi(yev) arasındaki samimi diyalog hiçbir zaman kopmamıştı. Gaspıralı, Mehdi(yev) hakkında "yolu­ muz bir, taktik ayrı" demekte idi. 38 Kısaca söylemek gerekirse, "Kongreler Dönemi" için Kırım Türkleri her yönden hazırdı. 4.

Türkistan Türkleri ve 1905 İhtilıili

Kazakistan'da "Genç Tatarlar'a benzer, gizli yahut açık şekilde faaliyet gösteren pek çok grup yer alıyordu. �9 Rus okullarında, ce­ ditçi Kazanlıların açtıkları okullarda öğrenim görenlerin sayısında­ ki artış; İstanbul ile temas; "Tercüman" gazetesinin etkisi; demir­ yollarının inşası ile dış çevreyi tanımanın kolaylaşması gibi faktör­ ler, muntazam siyasi partiler kurmaya yetecek kadar olmasa da, Türk entelektüellerin çoğalmasında etkili olmuştu. 40 İşte bu yüz­ den, 1905 ihtilali, Türkistan ve Kırgız-Kazak steplerinde yaşayan Türkler arasında heyecan yaratmıştı: 1905 Haziran'ında Karkaralı Tümeninin Kuyandı Panayınnda 14.500 Kazak Türk'ü bir araya geldi. 4 1 Alihan Bökeyhanoğlu'nun başkanlığındaki bu açık hava toplantısında, "Rusya hükumetine toprak, mülk, din hürriyeti ve medeniyet meselelerine ait bir petetion (dilekçe) gönderilmesi"42 kararı alındı ve temsilciler seçildi. Toplantıya katılanların "Türkçü" ve "Batıcı" olarak ikiye ayrıldığı, "Türkçü" grubun çoğunluğu teşkil etmesi nedeniyle, kararlarda bu grubun etkisinin daha fazla oldu­ ğu, bizzat Alihan Bükeyhanoğlu tarafından ifade edilmekteydi. 4 3 Yine aynı yılın son aylarında Orunbor şehrinde bir başka toplantı­ nın yapıldığı, toplantı başkanlığını yine Alihan Bükeyhanoğlu'nun yaptığı öne sürülmekteyse de, toplantının kararları ve kesin tarihi 89


hakkında herhangi bir bilgiye ya da toplantıyı doğrulayan ikinci bir kaynağa rastlamak mümkün olmadı.44 Yine 1 905 yılı içinde bir grup Kazak aydını ile kabile ya§lılarından olu§an bir heyetin Pe­ tersburg'a gittiği ve Çar I I . Nikola'dan "Kazak steplerinin sömü­ rülmesinin durdurulmasını ve Kazak dilinin mahkemelerde ve ida­ relerde Rusça yanında kullanılması için izin istedikleri" biliniyor. 45 istekleri yerine getirilmesc de, Kazak Heyeti'nin en büyük kazan­ cı, Duma seçimleri öncesi liberal "Kadet" Partisi ile ili§ki kurup uz­ laşma sağlamaları oldu. "Kadet"Ierle işbirlği kararı, Aralık 1905'te düzenlenen bir Kazak Konferansı'nda alınan kararla desteklendi. 46 Buna benzer bir ba§ka karar da, M. Tanışbay(ev) ba§kanlığındaki Verny (Alma-Ata) mitinginde Doğu Kazak liderlerinin temsilcileri tarafından alındı. 4 7 Güney Türkistan'da ise, Rus demiryolu i§çileri ile askerleri ara­ sında çıkan olaylara Türkler karı§madı. Ta§kent Türkleri'nin ileri gelenleri, 10-15 Mart 1905 tarihleri arasında iki ayrı evde bir araya gelip, hükumete verilmek üzere kaleme aldıkları bir dilekçeyi Tür­ kistan Genel Valisi'ne teslim ettiler. Ta§kent Polis Müdürü'nün iz­ nini aldıkları her fırsatta toplantılar düzenleyen Türkler, kendileri­ nin ıkiliyet kesbeden sorunlarının çözümünü öngören bir talepna­ me hazırladılar. Öteki §ehirlerde de -hatta Amu Derya'nın Çımbay §ehri dahil- benzeri toplantılar gerçekle§tirildi. 48 Kısaca söylemek gerekirse, Türkistanlı Türkleri yönlendirecek yeti§mi§ bir kadro­ nun mevcut olmayı§ı ile kültürel hayata hakim olan cehalet, ihtilal­ den kaynaklanan fırsatların değerlendirilemeyi§inde iki önemli et­ kendi.

B. RUSYA TÜRKLERİ'NİN BİRİNCİ KONGRESİ (15.8.1 905) 1905 ihtilaline kadar Rusya Türkleri'nin tek muntazam çıkan uzun ömürlü gazetesi "Tercüman" idi. İhtilalin getirmiş olduğu gö90


receli hürriyet ortamında, yeni yeni periyodikler yayın hayatına girdi. Kazan'da Seyidgerey Mirza Alkin'in yönetiminde "Kazan Muhbiri" 29 Ekim 1 905'te;49 Petersburg'da Abdürre§id İbra­ him(ov)'un yönetiminde "Ülfet" 15 Aralık 1 908'de 50 ve yine aynı yıl içinde Uraisk'da "Fikir" gazetesi, Türk basınında yerini aldı. Buna kar§ılık, Zakir Tahir(ov) tarafından Kazan'da çıkarılmak istenen "Hürriyet" gazetesine izin verilmedi. 5 1 Keza, 1 905'te Kırım'da "Ter­ cüman"ın dı§ında yeni bir gazete yayınlanmadı. Azerbaycan'da ise aynı yıl içinde Baku'da "İr§ad" gazetesi yayın hayatına girdi. 5 2 1904'de yayın hayatına giren "Hayat" Ali Merdan Topçuba§ı'nın yönetiminde yayınma devam cdiyordu. 53 Ayrıca, illegal "Himmet Partisi"nin aynı ismi ta§ıyan dergisi de illegal surette yayınlanarak dağıtımı yapılıyordu. 54 1905 itibariyle, Kazakistan'da yayın hayatı­ na giren herhangi bir gazete ya da dergi söz konusu değildi. Mü­ newer Kari Abdürre§id tarafından "Hur§id'' isimli bir gazete çıka­ rılmak için müracaatta bulunulduysa da, "yayıncının Rusça bilme­ mesi" gerekçesi ile bu istek geri çevrilmi§ti. Bunun üzerine Ta§­ kent'teki ceditçiler, bir Rus'un yönetiminde "Orta Asya'nın Umur Güzarlığı-Terakki" isimli gazete için izin almı§larsa da gazete 8 hafta sonra kapanmı§tı. 55 Gazete ve dergi yayını itibariyle her ne kadar bölgelerarası dengesizlik söz konusuysa da, özellikle "Tercü­ man", "Ülfet", "Kazan Muhbiri" ve "Hayat" gazeteleri, Rusya'nın hemen her tarafına dağılıyor, kolaylıkla okuyucu buluyordu. Yu­ karıdaki dört büyük gazetenin sorumlu yayıncıları, Gaspıralı İsma­ il Bey, Abdürre§id İbrahim(ov), Yusuf Akçura ve Ali Merdan Topçuba§ı, hemen hemen aynı dünya görü§ünü payla§makta, Rus­ ya Türkleri'nin sorun Larına aynı bakı§ açısı ile yakla§maktaydılar. Dolayısıyla, Rusya Türkleri'nin "umumi bir kongre"ye olan acil ih­ tiyaçları konusunda kamuoyu olu§turulması hayal sayılmazdı. Söz konusu gazeteler, Türk kamuoyunun dikkatlerini hep aynı -mü§terek- sorunlar üzerine teksif etmekteydiler: "Yeni milli mek­ teplerin tesisi; dini merkezlerin ve vakıfların idaresinin müslüman­ lara bırakılması (halkın seçimi esası ile); sosyal ve kültürel amaçlı 91


derneklerin kurulmasına izin verilmesi; Belediye ve Duma seçim­ lerinde Rustarla tam e�itliğin sağlanması; vatanda�lık ve ehliyet hakkının her yönden müslümanlara dahi te�mili ve müslümanların siyasi ve mülki haklar bakımından diğer vatanda�larla e�it tutul­ ması v.s."56 Bütün bu sorunlar, alı�ılmamı� bir scrbestlikle ve her fırsatta vurgulanırken, çözümü için mutlaka bütün Türk temsilcile­ rinin bir araya geleceği bir kongrenin gerekliliği fikri i�leniyordu. Kısacası, bir kongre için kamuoyu oluşturma ve bunun gündemini tespit şerefi, tamamiyle Türk basınına aitti. Kongre fikrinin olu�umunda, ihtilal hareketleri ile birlikte Rus­ ya Türkleri'nin en barı�çı yolu tercih suretiyle hükumete gönder­ dikleri dilekçelerden hiçbir sorun çıkmayı�ı da etkili oldu. Mesela, 1905 Nisan'ının sonlarına doğru Kırım'ın Akmescit (Simferopol) �ehrinde gerçekle�tirilen büyük bir toplantıda, "Ruslarla her hakta c�itlik; okul ve cami yapımında tam serbestlik v.s." gibi 17 önemli istekten olu�an bir talepname hazırlandı. Gaspıralı İsmail Bey, bu talepleri içeren dilekçeyi Petersburg'da hükumet yetkililerine tes­ lim edecek heyetin başkanlığına getirildi. 8 Mayıs'ta Petersburg'a varan heyet, sırasıyla Halk Eğitimi Bakanı, İçi�leri Bakanı ve Savaş Bakanı ile görü�tü. Ancak, bütün bu temasların sonucu koskoca bir "hiç" oldu. Dilekçedeki taleplerden bir teki bile yerine getiril­ medi. 5 7 Aynı �ekilde, Petersbmg Türkleri adına hükumete verilen dilekçede, "tam e�itlik ve dini baskı yasağı" istenilmi�ti. 58 1904 Ara­ lığında Troysk Türkleri adına hükumete gönderilen dilekçede, "müftülerin halk tarafından seçilmesi; Osmanlı ülkesi ile diğer dış ülkelerde öğrenim görenlere diyanet kademesinde görev yapma hakkının verilmesi; Ortodoks ruhanilerine verilmi� tüm hak ve im­ tiyazların Müslüman din adamlarına da teşmili; dini idarelerin misyonerierin kontrolü dışında bırakılması ve misyonerler tarafın­ dan yürütülen İslam aleyhtarı propagandaya karşı basında cevap hakkının tanınması; Türk dilinde her nevi mektep açma ve yine Türk dilinde gazete, dergi ve kitap gibi ne�riyatı tab ve dağıtımını gerçekleştirme serbestisinin sağlanması; zorla Hristiyanla�tırılmı�92


ların çocuklarına din seçme hürriyetinin, Kırgızlar'a ise ibadet kı­ sıtlamasının geçerli olması v.s."59 gibi taleplerde bulunulmuştu. 1905 Martında Baku'da Hacı Zeynelabidin Tagi (yev) tarafından organize edilen toplantıda60 alınan kararlar, Tiflis, Erivan, Nahçi­ van, Nuha, Salyan, Derbent, Kuba, Şemahı, Lenkeran gibi şehir­ lerden seçilen temsilcilerden oluşan bir heyetle -15 maddelik bir dilekçe halinde- Petersburg'da hükumete teslim edildi. Bu dilekçe ile Azeri Türkleri, "Müslümanlar aleyhine konul­ muş tüm resmi sınırlamaların kaldırılmasını ve Ruslarla eşit hukuk sağlanmasını; genel seçimler için Müslümanlar'a, Ruslar'la musavi seçme-seçilme hakkının verilmesini; memuriyete girmede ve mes­ lek seçmedeki kısıtlamaların iptalini; hürriyetleri yok eden olağa­ nüstü kanunların feshedilmesini" hükumetten istemekteydiler.61 Keza, Kazak stepleri ile Türkistan'daki Türkleri'n hükumete gön­ derdikleri dilekçelerde de "eşitlik ve hürtiyet" esasına dayalı ben­ zer istekler yer almaktaydı. 62 Dolayısıyla, sorunlar gibi talepler de benzerlik göstermekteydi. 63 Ne var ki, ihtilal geliştikçe tüm rejim karşıtı grup ve örgütlere siyasi nitelikli tavizler verilirken -işlenen tüm cinayetlere ve her türlü yasadışı eylemlerine rağmen- rejime yönelik hiçbir talebi ve eylemi olmayan Türkleri'n sadece vatan­ daşlıktan doğan hak ve hürriyetlerinin iadesini isteyen insani ta­ leplerine kulak verilmedi. Hükfimete verilen yüzlerce dilekçeden hiçbiri işlem görmedi. Rusya Türkleri, dilekçeler yolu ile hak ara­ manın boş bir çaba olduğunu kısa bir süre içinde anlamışlardı. Diğer taraftan Rus hükumeti, Türk azınlığın olası bir tepkisini önlemek, hem de sorunlarının çözümünde yeni alternatif arayışla­ rının önüne geçmek için, alışılmamış bir taktiğe başvurdu: "Oren­ burg Müslüman Ruhani Meclisi" (Dini Merkez) Müftüsü Muha­ medyar Sultan(ov)'dan dini nitelikli istekleri n değerlendirileceği bir "Uiema Meclisi"nin toplanması ve bir dilekçe hazırlanması iste­ nildi. Daha önce hükumete gönderilen dilekçelerde, müftünün -hükumet tarafından değil de- Müslümanlar tarafından seçilmesi gibi istekler, hükumetin sadık bir memuru olan Müftü'nün çıkarla93


rına da dokunmuştu. Bu yüzden, 1 905 Mart ayı içinde Peters­ burg'a Çar II. Nikola tarafından kabul edilmek niyetiyle gelen Müftü, burada bir heyet halinde kendisiyle birlikte Çar'ın yanına 4 gitmek isteyen ulemadan 7-8 kişilik bir grubu, tahkir ile kovdu.6 Müftü'nün Çar ile görüşmesi hakkında hiçbir bilgi bulunmamakla birlikte, Başbakan Graf Vitte tarafından kabul edildiği ve iltifat gördüğü biliniyor. Burada, "Uiema Cemiyeti" oluşturup dilekçe hazırlaması talimatını alan Müftü, çoğunluğu imam ve müdenis olmak üzere 39 kişiye Rusça yazılmış davetiye gönderdi. Adet dışı olarak, davetiyede "toplantının gayesi" belirtilmemişti ve anlaşılan o ki, isimterin tespitinde hiçbir titizlik gösterilmemişti.65 10- 1 5 Nisan 1905 tarihleri arasında Ufa'dan cereyan eden top­ lantıda, önce Rusya'da Müslümanları ilgilendiren hukuki metinler okundu. Davetliler toplantıya hazırlıksız geldiklerinden, tck bir di­ ni merkez üstüne sonuçsuz tartışmalar yapıldı. Toplantı devam ederken, Kazanlı Yusuf Akçura tarafından "Tüccar ve Ayan Layi­ hası" başlıklı bir dilekçe sunuldu: Toplantı sonuçlarının halka açık­ lanması, dini konuların yanı sıra sosyal ve siyasi meselelerin de ele alınması, toplantıya aydınların da katılması ve seçim esasları ile ol­ dukça radikal istekler yer almıştı. Dilekçenin dikkat çeken bir baş­ ka yönü de, Türkler arasında itibarı hayli yüksek şahsiyetler tara­ fından imzalanması idi. 66 Daha sonra, Rizaeddin Bin Fahreddin'in lll maddelik dilekçesi okundu. Dini Merkez'in hatalarının kişiler­ den çok sistemden kaynaklandığına dikkat çeken Fahreddin, so­ mut çözüm yollarını teklif ederken, Kırgız Türkleri'nin de Dini Merkez kapsamına alınması gerektiğini ortaya koydu. Dilekçesin­ de, Dini Merkez üyelerinin Rusça bilmelerini şart koşan Fahred­ din, kanun maddelerinde reform yapılırken, fıkıh kitaplarında, ya­ ni şeriat yönünden de reforma gidilmesinin şart olduğunu belirt­ ti. 67 Toplantıda ayrıca, Ufalı öğrenciler adına Abdullah Dibirdi ta­ rafından verilen 90 imzalı-28 maddeli dilekçede, Osmanlı eğitim sistemine benzer bir eğitim teşkilat şeması teklif ile gerçekten ras94


yonel birtakım isteklerde bulunuldu.68 Ayrıca toplantıya birkaç bi­ reysel dilekçe de sunuldu ve okundu.69 Mesela, Abdullah Dibirdi'nin 25 maddeden olu�an �ahsi dilek­ çesinde, "kre�inlere din seçme hürriyetinin tanınması; sansürün ta­ mamiyle Iağvedilmesi; din adamlarının askerlikten muaf tutulması; mülk edinme hususunda Ruslar'la e�itlik sağlanması v.s." 70 gibi hu­ suslara yer verilmi�ti. Ufa vilayeti Buri kasabası Tav köyünden İmam Şihman İshaki tarafından Ulema Cemiyeti'ne gönderilen 6 maddelik dilekçede -ki bu dilekçe 24 Ocak 1905'te Gunder Pana­ yır'ında bir araya gelen 70 din adamı tarafından da imzalanmı§tır­ ise, "Dini Merkez'in yetkilerinin arttırılması; askeri imamlar tayin edilmesi ve Müslüman askerlerin haram yiyeceklerle mağdur etti­ rilmemesi; din ve basın hürriyetinin sağlanması; Ruslar'la tam va­ tanda�lık hakkının verilmesi (profesörlük ve küçük-büyük her gö­ reve gelebilme); çoğunluğu Müslümanlar'ıh olu§turduğu vilayet­ lerde valinin de Müslümanlar arasından atanması v.s." 7 1 gibi biraz daha deği§ik hususlara temas edilmi§ti. Kadı Hasan Ata Abe§i, 49 maddelik dilekçesinde farklı olarak, "öğretmen okullarında Türk tarihi ile dilbilgisinin öğretilmesi; mahkeme kararı olmaksızın müslümanların tutuklanmaması, cezalandırılmaması ya da sürül­ memesi; mektep-mescit ve kabristanların hiçbir §ekilde istimtak edilmemesi vs." 72 gibi önemli İstekiere değinilmi§ti. Toplantıda bu­ lunan davetliler tarafından hükfımete sunulmak üzere kaleme alı­ nan 18 maddeli dilekçede de Müslümanlar'ın acilden çözümü bu­ lunması gereken sorunları sıralanmı§tı. Toplantıda okunan ve gö­ rü�ülen diğer dilekçelerde de birbirini tamamlayan çe�itli sorunla­ ra yer verilmi� ve bunların nihai dilekçede değerlendirilmesi iste­ nilmi§ti. 73 Bütün bu dilekçeleri değerlendirmek üzere bir "Redak­ siyon Hey'eti" olu�turuldu. Yusuf Akçura ve Rızaeddin bin Fah­ reddin'in dilekçeterindeki hususlar ağırlıkta olmak üzere, 19 bö­ lüm ve 90 maddeden ibaret bir kanun taslağı hazırlandı. Rusça'ya tercüme edilen bu kanun taslığı, 12 Mayıs 1905'te Müftü tarafın­ dan Ba�bakan Graf Vitte'ye gönderildi. 74 95


Ufa'daki bu toplantının kararları yayınianmadığı için halk ara­ sındaki etkisi de sınırlı oldu. Ancak, hükumet emri ile gerçekleşti­ rilen bu toplantının hemen sonrasında bazı mahalli toplantılara resmi izin alınabildi: Bunların biri, 22-24 Haziran 1905'te Ufa'da Mahdum Şakir Tukay başkanlığında 120'den fazla din adamının katıldığı toplantı olup, diğeri ise yine Ufa'daki Başkurt temsilcile­ rinin toplantısı idi. 7 � Ufa'daki "Uiema Cemiyeti", bizzat Başbakan Vitte'nin emri ve yine hükumetin küçük bir memuru mesabesinde­ ki Müftü Sultan(ov)'un kontrolünde gerçekleştirildiği için milli bir kongre değil, olsa olsa "güdümlü" bir toplantı idi. Nitekim, bu top­ lantının ve toplantıda alınan kararların hükumet nezdinde hiçbir önemi ve ağırlığı olmadığı, kısa bir süre içinde anlaşıldı. Diğer ta­ raftan, ihtilalin heyecanı bütün Türkleri de sarmıştı. Yasal yollar­ dan sorunlarının çözümü uğruna türlü yollara başvuran, ancak hiç­ birinden sonuç alamayan Rusya Türkleri'nin önünde tek bir yol kalmıştı, o da tüm Rusya çapında azınlık temsilcilerinin katılacağı milli nitelikli bir kongre toplamak!. .. I.

Kongrenin Hazırlık Aşaması

Rusya Türkleri'nin bir bütün halinde siyasi hareketlere katılı­ mının ilk örneğini, 15 Ağustos 1 905'te Nijni Novgorod'a gizli ola­ rak gerçekleştirilen "Rusya Müslümanlarının Birinci Kongresi" oluşturdu. Bu kongrenin gerçekleştirilmesinde ilk adımı atan ve dolayısıyla Rusya Türkleri'nin birliğine giden yolda olaylar zinciri­ ni başlatan kişi ise aydın bir din adamı, gazeteci, politikacı, gezgin, hatib ve yazar olan Abdürreşid İbrahim(ov) idi. Daha 1 895 yılında kaleme aldığı "Çulpan Yıldızı" adlı kitapta, Çarlık rejiminin Müs­ lümanlar üzerindeki baskılarını ve asimilasyon politikasını anlatan Abdürreşid İbrahim(ov), Çarlık rejimi aleyhine faaliyetleri76 ge­ rekçesiyle, Osmanlı hükümetinin de izniyle, Çarlık polisi tarafın­ dan 8(21 ) Ağustos 1 904'de İstanbul'da tutuklanarak Odessa'ya gö­ türüldü.77 96


Abdürreşid İbrahim'in Odessa'da hapiste tutulduğu haberi, Rusya Türkleri arasında genel bir heyecana neden oldu. Rusya'nın her tarafından gelen protesto telgratları, maddi ve manevi destek hareketleri sonucunda, 12(25) Ağustos tarihinde Odessa'da hapis­ haneye konan Abdürreşid İbrahim, 21 Ağustosta serbest bırakıldı. Bu olay, toplu dayanışmanın ve direnişin sağlayacağı faydalar hak­ kında genel bir fikir verdiği gibi, Abdürreşid İbrahim'in bu tarih­ ten sonra izleyeceği stratejinin şekillenmesine de yardımcı oldu. Odessa'dan Petersburg'a geçen Abdürreşid İbrahim, bu §ehirde İçişleri Bakanı S.P. Mirskii ile görü§tükten sonra, 22 Eylül günü "Zemstvo" idarecilerinden Satahoviç ile tanıştı ve söz konusu teş­ kilatın gizli toplantıları ve kararları hakkında bilgi ile döküman edindi.78 Abdürreşid İbrahim, Ekim ayı ba§ında Kazan §ehrine ge­ lerek, burada genç yazarlar ile "Müslümanlar'ın müşterek hareket­ leri"ne ilişkin görü§melerde bulunduktan sonra Vyatka vilayetine, oradan da sırayla Orenburg vilayetine, Troyski'yc ve Ufa'ya geçip azınlığın ileri gelen şahsiyetleriyle temaslarda bulundu. 79 Bundan sonra fikirlerini mektuplar yolu ile yaymaya çalı§an Abdürre§id İb­ rahim, özellikle Türkler arasında sözü geçerli §ahsiyetlere ulaşma­ ya çalıştı.80 Bununla da kalmayan Abdürreşid İbrahim, Sibirya'daki Türkleri genel bir harekete katılmaya ikna için Petropavel şehrine geçti, oldukça verimli temaslarda bulundu.8 1 Tekrar Kazan'a dö­ nen Abdürreşid İbrahim, burada Yusuf Akçura'nın evinde bir ön toplantı düzenledi. Bu toplantıda alınan karar gereği, ertesi gün, Kazanlı zenginlerden Ahmet Bay Hüseyin(ov)'un evinde geni§le­ tilmiş ikinci bir toplantı daha yapıldı. Alimcan Barudi, Bünyarriin Ahtem(ov), Abdullah Apanay(ev), Seyid Gerey Mirza Alkin gibi altmışa yakın önemli davetlinin katıldığı bu toplantının başkanlığı­ nı Abdürre§id İbrahim üstlendi.82 Rusya Türkleri'nin çeşitli sorun­ larının görüşüldüğü toplantıda, Kur'an-ı Kerim'in Türk diline ter­ cüme edilmesinin lüzumuna değiniidi ve en sonunda da toplantıda alınan kararların bir dilekçe ile hükfımete bildirilmesinde görüş birliği sağlandı.83 Yaklaşık 4,5 saat süren bu toplantının sonuçları97


nın verdiği cesaretle ertesi gün de bir araya gelen Abdürre§id İbra­ him, Yusuf Akçura ve arkada§ları, "Petrograd'da Umum Rusya Müslümanları isminden bir siyezd (kongre) yasamak (yapmak) içün, Kırım, Kafkas, Kazak, Türkistan Müslümanları'na davet yaz­ mak kararını da kabul ettiler."84 Alınmı§ bu kongre kararı çerçevesinde görev bölümü yapıldı: Abdürre§id İbrahim, Baku'da Ali Merdan Topçuba§ı'na bir mek­ tup yazarak kararı bildirdi ve Baku temsilcilerini Petersburg'a da­ vet etti. Yusuf Akçura ise aynı mealde bir ba§ka mektubu Gaspıra­ lı İsmail Bey'e gönderdi. Her iki mektupta da kesin bir gün belir­ tilmemekle birlikte, Mart 1 905 içinde Petersburg'da olmaları rica edilmi§ti. 85 Mektupların yazıldığı günün hemen ertesinde, bu sefer Ahmet Can Seyda§( ev)'in evinde daha da geni§letilmi§ bir toplantı yapıldı. Çok sayıda "ıslahçı" medrese öğrencisinin de hazır olduğu bu toplantıda, Ahmet Bay Hüseyin(ov)'un evindeki toplantıda alınmı§ kararlar aynen benimsendi; sadece, Petersburg'a gidecek hey'ete Ahmet Can Seyda§(ev) de dahil edildi.86 Hey'et Peters­ burg'a doğru yola çıkmadan önce, Abdürre§id İbrahim ve Bünya­ min Ahmet(ov) Kazan'dan ayrılarak Petersburg'a vardı. Onlardan birkaç gün sonra da Kafkasya'dan Ali Merdan Topçuba§ı, Ahmet Ağa(yev), Hüseyinzade Ali Bey ve daha birkaç temsilci Peters­ burg'a geldi. Ayrıca, Penze, Tambov, Simbirsk, Kazan gibi dahili Rusya vilayetlerinin temsilcileri de Petersburg'a ula§tı. Bütün bu temsilci heyetleri birkaç defa bir araya geldiyse de -özellikle Kaf­ kasyalılar ile Kazanlılar arasında- istenilen yakınla§ma sağlanama­ dı.87 Kar§ılıklı temaslar sırasında, Ali Merdan Topçuba§ı'nın yayın iznini almaya çalı§tığı "Hayat" gazetesinde Abdürre§id İbrahim'in yazı yazma teklifini kabul etmesi ile bir diyalog kurulabildi. Bu ge­ li§me üzerine fırsatı kaçırmayan Abdürre§id İbrahim, kendi evinde bir toplantı düzenledi. Kafkasyalı temsilcilerden ba§ka, toplantıda Alim Maksud(ov), Bünyamin Ahtem(ov), Lütfuilah İshaki'de ha­ zır bulundu. 88 8 Nisan 1905 gecesi gerçekle§tirilen bu toplantıda, Ahmet Ağa(yev), Sünni-Şii Müslümanlar için bir tek dini merke98


t.in te§kili fikrine kar§ı çıktı. Buna kar§ılık Ali Merdan Bey, böyle hir merkezin lüzumunu belirterek bu ݧ için umumi bir toplantının yapılmasını teklif etti. 89 Bu toplantıdan sonra Kafkasyalı temsilci­ ler Petersburg'dan ayrıldıysa da, Ali Merdan Bey kalarak temasla­ rını sürdürdü. O sıralarda Kırım Temsilcileri de Petersburg'a geldi ve deği§ik yerlerde deği§ik zamanlarda küçük çaplı toplantılar ya­ pıldı: "Umumi bir siyezd davet etmek fikri ݧte o vakit kabul kılınd ı. ., 90 Yusuf Akçura ile Abdürre§id İbrahim'in davet mektuplarında kesin bir tarih verememeleri sebebiyle, Çe§itli vilayetlerden gelen temsilcilerin bir araya gelmeleri mümkün olmadı. Ancak, umumi bir kongre yapmak fikrine kar§ı da çıkılmadı. Üstelik, bu umumi kongrenin Nijni Novgorod'da fuar zamanı yapılmasında görü§ bir­ liği de sağlandı. 9 1 Bu arada, Çistay'dan gelen temsilcilerden Zakir Hazret oğlu İbrahim Şevket, kızkarde§i Aliy� Hanım'ın 20 Mayıs 1905'te yapılacak nikah töreni için tüm temsilcileri davet etti. Bu suretle, Rusya'nın hemen her tarafından gelen temsilcilerin dikkat çekmeden bir araya gelmeleri -üstelik validen izin alıp alarnama riski olmaksızın- mümkün olabilecekti. Şayet, Ali Merdan Bey, mazeret beyan edip Baku'ya dönmese idi, Rusya Müslümanla­ rı'nın I. Kongresi, Çistay'daki bu nikah töreni sırasında gerçekle§­ tirilecekti. 92 Ali Merdan Bey, Nijni Fuarı'nda gerçekleştirilecek bu umumi toplantıya Kafkasya vekilieri ile katılacağına dair söz verdi. Aynı söz Gaspıralı İsmail Bey'den de alındı. Bunun üzerine, Ab­ dürre§id İbrahim ve diğer temsilciler, Çistay'a müteveçcihen hare­ ket ettiler. 93 Çistay'daki toplantı, her ne kadar umumi toplantı ka­ bul edilmesc de, katılanların sayısı ve şahsiyetlerin önemi açısın­ dan oldukça büyük bir toplantı sayılırdı. Rusya Türkleri'nin acil çözüm bekleyen meselelerinin çözüm yollarının tartışıldığı bu top­ lantıda, Abdürreşid İbrahim, "Ne§r-i Maarif Cemiyeti" kurulması teklifini getirdi. Ona göre, cemiyetin adı ve gayesi siyasi olmadı­ ğından, büklımetin resmi izin vermesi kuwctlc muhtcmcldi. Top­ lantıda, Nijni Fuarı 'nda toplanma kararı tekrarlandı ve azınlığa 99


ilan edildi. 94 Daha sonra, Nijni'de Türk kongresi yapılacağına iliş­ kin kamuoyu olwjturulması faaliyetlerine girişildi. Bu konuda Ab­ dürreşid İbrahim'in "Hayat" gazetesinde yayınlanan seri makalele­ rinin etkisi büyük oldu. Ayrıca, kongre kararının alınmasında etki­ si büyük olan önderler, Rusya Türkleri'nin saygın şahsiyetlerine birer davetiye göndererek kongreye iştirak etmelerini istediler.95 Nijni-Novgorod Fuarı'na kongre hazırlıklarına katılmak üzere erken gelen temsilcilerden yaklaşık on beş kişi, bir restauranda toplanarak resmi izin için valiye başvurmayı kararlaştırdılar Vali, şehirde yürürlükte olan sıkıyönetimi gerekçe göstererek izin tale­ bini reddctti. 96 Oysa, Ağustos'un lO'una doğru Rusya'nın hemen her tarafından temsilciler şehre ge lmeye başlamışlardı. Gaspıralı İsmail Bey, Ali Merdan Topçubaşı, Ahmet ve Gani Hüse­ yin(ov)'lar, Zakir Rami(ev), Veli Yauş(ev), Kutluğ Mirza Tek­ fil(ev), Alimcan Barudi, Şah Haydar Sırtlan(ov), Seyid Gerey Al­ kin, Selim Gerey Cantüre, Abdullah Apanay, Muhammed Fatih Kerimi, Yusuf Akçura gibi pek çok davetli, Rusya'nın hemen her tarafında yaşayan Türkleri temsilen Nijni'ye gelmişler ve kongreyi beklemek üzere yerleşmişlerdi. 12 Ağustos'ta Rus Sosyal Demok­ ratları'nın sempatizam Türk öğrencilerin "acemice" gerçekleştir­ dikleri bir toplantı vukubuldu. 13 Ağustos'ta ise, Molla Ali Ya­ uş(ev) tarafından Germanya Oteli'nde "Baku muteberanı şerefine" bir yemek verildi. Yemektc hazır bulunan 25 seçkin davetli97 Türk­ ler arasında mutlaka bir "ittifak"ın lüzumundan bahisle, valiye ye­ niden adam gönderip izin isteme kararı alındı. Ancak, Vali bu ta­ lebi yine aynı gerekçeyle reddetti. 14 Ağustos'ta ümitsizlikten kay­ naklanan sıkıntı ve çaresizlik had safhada iken, Abdürreşid İbra­ him'in orjinal bir teklifi gündeme geldi, derhal de tatbikine geçildi. Buna göre, Oka Nehri üzerinde yolcu taşıyan bir vapur kiralandı. Rusların gizli siyasi polis örgütü "Ohranka"nın ve sosyal demokrat gençlerin bu yolculuktan haberleri olmaması için gizliliğe riayet edildi. Toplantıya katılacak kisilere aynı gece gerekli mesaj iletildi. .

100


Ayrıca, davetsiz olarak toplantıya katılmak üzere gelenlerin de ka­ lıııl edilmesinde prensip anla�masına varıldı.98 15 Ağustos 1905 günü saat 8.00'de limana gelen Abdürre�id İb­ ı ahim, toplantıya tam anlamıyla gezi süsü verebilmek için yiyecek ve içecek ikmalini yaptırdı. Yakla�ık bir saat sonra da davetliler �etmeye ba§ladı. Vapurun kalkmasına 15 dakika kala, yani 9.45'te vapur acentasından bir yetkili, "Ohranka'nın �üpheleri" konusunda ııyarıda bulundu. Bunun üzerine, derhal limandan hareket edildi. Yapuru kaçıran davetliler ile 20 civarındaki "solcu" öğrenci, ufak hir motora binrnek suretiyle vapura yerle§tiler ve kabul edildiler. 99 ݧte, Rusya Türkleri'nin bu tarihi I . Kongresi, en elveri§siz §art­ lar altında, olanakların sonuna kadar zorlanmasıyla, "Gustav Stru­ vc" vapuru üzerinde ba�layabildi. 1 00 2. Kongre Faaliyetleri ve Alınan Kararlar

"Gustav Struve" vapuru, limandan ayrılır ayrılmaz, Vladikafkas İmamı Sadık Rahimkul'un okuduğu Kur'an-ı Kerim ile birlikte yolcular-delegeler-üst kata çıkarak daha önceden hazırlanmı� sıra­ larda yerlerini aldılar. Kongreye ba§kanlık görevi, oybirliği ile Gaspıralı İsmail Bey'e tevdi olundu. Gaspıralı, açı� konu§masından sonra ilk sözü Ali Merdan Topçuba§ı'na verdi. Toplantıya katılanlar arasında koltuk havasının dağınasına vesile olan bu konu§mada Ali Merdan Bey, alı�ılmamı� bir üslupla: Biz Türk evlatları aslımız bir, neslimiz bir, dinimiz birdir. Magrip­ ten maşriklere kadar topraklar babalarımızm mülkii idi. Babalarımız o kadar kahraman bir millet olduklan halde bugün Kafkasya dağ/a­ rında, Kırım 'm bağ/arında, Kazan 'm kırlarında ata babalarımızın miilkii öz vatanımızda, öz toprağımızda kendi ihtiyaçlarımızı danış­ ma hiirriyetinden yok.sımuz. Şükürler olsun Hudfı ya, bunca desise ve gadirierine bakmayıp, sular üzerinde yüreklerimizi açıp birbirimizi yüz

101


be yüz görüp kucak/aşıp, sevişmeye bugün muvaffak olduk. Şimdi ben katiyyen eminim; bundan sonra eğer bize sular üzerinde danışma yeri vermezler ise göklere çıkar, yıldızlar üzerinde Jıer buluruz da, yine 101 şu günkü bayramı icra ederiz.

Dedikten sonra, sözü ba§ka konu§macılara bıraktı. Oka Nehri üzerinde yakla§ık 13 saat -sürekli hareket halindeyken cereyan eden bu Kongre'de, dört maddeden ibaret bir karar, görü§ülerek kabul edildi. Kur§un kalemle yazılmı§ bu karar, Rusçası'ndan ter­ cüme edilmi§ a§ağıdaki metinden olu§maktaydı: Nijni Novgorod'da Oka nehri üzerinde "Gustav Struwe" vapurun­ da memleketin her tarafından, Müslümanların tüm tabakalarından, toplanmış bir cemaat devletin bugün içinde bulunduğu hal dolayısıy­ la oluşmuş meseleleri ve bugünkü ahval noktasında kendi ihtiyaç ve işlerine ait bütün meseleleri müzakere edip, bilaittifak aşağıdaki kara­ n kabul etmiştir: 1. Bugünkü yaşam dolayısıyla doğmuş siyasi ve sosyal işlerin hal­ linde Um um Rusya Müslümanları 'nın birleşmesi zaruridir.

2. işbu maksat/ann fiiliyafa geçirilmesi yolunda Rusya Müslü ­ manları Rusların terakk.iperverleri ile hemfikir olup halkın ihtiyariyle seçilmiş olan vekilieri devlet idaresi ve kanunların vaaz edilmesi işle­ rinde, onların iştiraklarına dayandırılmış "nizam hukuku"nu tesis et­ mek yolunda iş görürler. 3. Rusya Müslümanlan tüm haklarda Ruslar'la eşit kılınmaz ise, 2. Madde 'de beyan edilmiş maksat/ara ulaşmak hiçbir vakit müm­ kün olmaz. Bunun kanaat hasıl edip, siyasi, içtimai, dini hakiann her birinde Ruslar'la her cihetten musavi olmak ve bugünkü yasalarda hükümet memurlannın kararname ve uygulama biçimlerinde Rusya Müslümanları 'na yapılmış tahditler ve kısıtlama, istisnaları refetmek için Rusya Müslümanları meşru yollar ve çareler/e elbette içtihat ede­ ceklerdir.

1 02


4. Rusya Müslümanlan tüm içtihatlarını devletin bugünkü ve is­ tikbalde olabilecek ihtiyaçlarına göre tevcih ederler. Devlet durumla­ nnın gereksinimlerinde vaki olabilecek yeni nizamlara, yeni hayata Müslümanları hazırlamak amacı ile, Müslümanlan her cihetten ter­ hiye vazifelerine itina ederler. Buna göre her yerde ihtiyaca göre her nevi mektep tesis edip, kitaplar, gazeteler, mecmualar, kütüphane ve kıraathane/er halktan toplanan iane ile günümüz hayatının ilmi meb­ /ağlannı halk arasında yaymak vazifelerinde içtihat ederler.

5. Yukandaki dört maddede gösterilmiş maksat/ara erişmek yolla­ nnı kolaylaştırmak için her yerde Rusya Müslümanları 'nın münave­ beli kurultaylan iamesi ile idare edilecek mahalli meclisler teşkil kılı­ Joı mr.

"Tercüman Lisanı"na yakın bir dil kullanarak Rusça aslından tercüme edilen kararlardan da anlaşılacaği\ üzere, 1. maddede, o günkü hayat şartlarının Rusya Türkleri'ni siyasi, sosyal ve kültürel işlerinde birleşmelerini zorunlu kıldığı ifade olunmaktadır. 2. Madde'de, Rusya Türkleri'nin bu amaçlarına ulaşmak hususunda Rus ilericileriyle aynı fikir doğrultusunda, halkın oyu ile seçilen vekillerin devleti yönetme, yasaları hazırlama ile yetkili kılınması esasına dayanan "hukuk" düzenini te'sis etmek yolunda faaliyette bulunacakları, belirtilmektedir. 3. Madde'de, Ruslar'a verilen hak­ lar aynen Türkler'e de verilmezse, ikinci maddede belirtilen amaç­ lara ulaşmak asla mümkün değildi, denilmekte ve Rusya Türkle­ ri'nin bu kanaatte olduğu, siyasi, sosyal ve dini haklarda tam anla­ mıyla eşit duruma gelinceye kadar, halen yürürlükte olan kanunla­ n, hükumet kararnamelerini, yönetim biçimlerini, azınlığa konmuş sınırlamaları, istisnaları ortadan kaldırmak yolunda-meşru amaçla­ rına ne şekilde olursa olsun erişmeye çalışacakları söylenmektedir. 4. Madde'de, Rusya Türkleri'nin faaliyetlerine, devletin şimdiki ve gelecekteki şartlarına göre yön verecekleri; kendilerini devlet yapı­ sında olacak değişikliklere, yeni şartlara, hayat tarzına uygun bir şekilde hazırlamak için itina gösterecekleri; buna göre her yerde 103


ve kendi ihtiyaçlarına uygun her çeşit okul te'sis edecekleri; kitap, gazete, dergi yayınlayacakları; kütüphane, kıraathane açacakları; halktan toplanan ianelerle halkı bugünkü çağdaş şartlara göre ye­ tiştirmeye çalı§acakları gibi hususlara yer verilmiştir. Bu dört ana maddeye ek 5. Madde'de ise, ilk dört maddede zikredilen amaçla­ ra ula§mayı kolayla§tırmak için, azınlığın belli zamanlarda toplana­ cak kongreleri tarafından verilecek talimata göre hareket edecek mahalli meclisierin olu§turulacağına değinilmiştir. 120 delegenin katıldığı bu "Suüstü Kongresi"nde, bütün Rusya Türkleri'nin bir "İTTiFAK" kurmaları esası kabul edildi, ancak bu­ nun henüz bir siyasi parti mahiyeti alıp almayacağına açıklık geti­ rilmedi. Sadece, Rusya'daki Türk Bölgeleri'nin 16 şubeye taksim kılınması, her şubenin merkezden gelecek talimata uygun iş gör­ mesi, prensipte kararla§tırıldı. 1 03 Ayrıca, bu büyük ve tarihi kong­ renin hatırasına olmak üzere, 1 5 Ağustos gününün milli bayram olarak kabul edilmesi, bunun yanı sıra her yılın 15 Ağustos günü yine Nijni Novgorod'da umumi bir kongre yapılması karar altına alındı. 1 04 "Suüstü Kongresi", Rusya Türkleri'nin birliği ve işbirliği yolun­ da bir başka "ilk" özelliğine daha sahipti: O güne kadar birbirine selam bile vermeyen sünni ve şii temsilciler, yüzyılların anlamsız küskünlüğünü ve düşmanlığını bırakarak, mü§terek gelceklerinin kavgasına birlikte girmeye "ittifak" ettiler. 1 05 Gece saat 23.00'e doğru müzakereler tamama erdi. Vapur li­ mana yaklaşırken, Rus polisinin tertibat alma ihtimali değerlendi­ rildi. Kongrenin kurşun kalemle yazılmış kararlarını muhafaza et­ mek üzere yanına alan Abdürre§id İbrahim, kaptana düdük çalma­ dan sessizce limana yana§masını tembih etti. Yarım saat kadar sonra vapur limana yanaştı ve tedbir amacıyla hazır tutulan araba­ ya binen Abdürre§id İbrahim ve beraberindekiler, bu tarihi kong­ renin tarihi karar metnini selametle tehlikeli bölgeden uzakla§tır­ dılar. 1 06 104


I. Kongre'nin bu suretle gerçekle�mi§ olması, Türkler arasında hi.iyük heyecana yol açtı. Azerbaycanlı milyoner Hacı Zeynelabidin Tagi(yev), Kafkasya Şeyhülislamı ve Kafkasya Müftüsü gibi önemli kişilerden tebrik telgratları geldi. 16 Ağustos ak�amı Kafkasyalı temsilcilerden �urbek( ov), temsilcileri �erefine "Salaviyov Ote­ li"nde büyük bir ziyafet verdi. Burada yapılan konu§malarla, dost­ luk ve dayanı�ma duyguları perçinlendi. 18 Ağustos'ta ise Kafkas­ yalı temsilciler §erefine bir ziyafet verildi. 1 50 davetlinin katıldığı hu ziyafeti, polis son anda yasakladıysa da, Abdürre�id İbrahim'in "himmetiyle yahut hilesiyle" 1 07 anla�ma sağlandı ve ziyafete devam edildi. 20 Ağustos 1905'ten itibaren temsilciler Nijni-Novgorod'dan ayrılarak kendi bölgelerine dönmeye ba�ladılar.

C. RUSYA TÜRKLERİ'NİN İKİNCİ KONGRESİ (13-23 Ocak 1906) I. Kongre sonrasında, Rusya'daki siyasi geli§melerin -özellikle terör eylemlerinin- tırmanı§ kaydetmesi, ülkedeki siyasi §artların da deği§mesine neden oldu: Çar Il. Nikola, toplumsal bir patlama­ nın önüne geçebitmek için, istibdad rejimini, yayınlamı§ olduğu fermanlar, kararnameler ile tedrici surette gev§etme politikası güt­ tü. 108 Temel hak ve hürriyetlerde bu suretle hissedilen görece!i ser­ bestlik, Rusya Türkleri'ni de etkiledi. Mesela, Abdürre§id İbra­ him, Petersburg'a döndüğünde, "İTTiFAK" kurmanın zamretini açıklamak üzere, "Binüçyüz Senelik Nazar" adlı bir eser kaleme al­ dı. Bu eser, "sansürün kur§un kaleminden iizad olub, tab kılınmı� Türki eserlerin en birincisi" 1 09 idi. 1 905 Ekim'ine gelindiğinde, ihti­ lal hareketleri bütün Rusya'yı sarsarken, Kafkasya ve Azerbay­ can'da da Ermeni kornitacıların Türkler'e yönelik insanlıkdı§ı ey­ lemleri ise had safhaya ula§tı. Bu yüzden olacak, "İTTİFAK"ın Ba­ kfı'daki geçici merkezi, kayda değer hiçbir faaliyet gösteremedi. 1 1 0

105


Buna kar§ılık, Ali Merdan Topçuba§ı ve Ahmet Ağa(yev) Peters­ burg'da Abdürre§id İbrahim ile temas kurmak suretiyle "İTTİ­ FAK"ın hem Nizamnamesini ve hem de Programını kaleme aldı­ lar. Sık sık bir araya gelmek suretiyle son §eklini alan Program ve Nizamname, "İTTİFAK"ın gayrıresmi olacağı varsayımına dayanı­ larak hazırlandı. Daha da önemlisi, bu metinler kaleme alındığın­ da, Rusya'da siyasi parti yoktu ve "İTTiFAK" gayrıresmi bir parti olarak illegal faaliyetlerle Rusya Türkleri'ni örgütleme iddiasın­ daydı. 1 1 1 Dahası, üye kaydına mahsus, merkez-i i dareye mahsus, §u belere mahsus alametler ile §ifre kodları tespit olundu. 1 12 Her­ hangi bir olayda, bu özel §ifre kodu ile "organizasyon, kararlar ve İttifak'ın programı ile ilgili yazı§malar Rus yetkililerince farkedil­ meyecekti." 1 13 Ekim ayına kadar Müslüman basınında "İTTiFAK" ile ilgili herhangi bir habere rastlanmadı, çünkü anla§ıldığı kadarı ile hükumet takibatından çekinilmekteydi. Ama 17 Ekim Manifes­ tosu ile birlikte, siyasi partilerin kurulması söz konusu olunca, "İT­ TİFAK" konusu, Türk basınında yer almaya ba§ladı. Hatta, 26 Ekim 1 905 tarihinde, Kırım'ın Bahçesaray §ehrinde konu ile ilgili bir danı§ma toplantısı yapıldı. Şehir salonunda yapı­ lan bu toplantıyı lOO'ü a§kın ki§i izledi. Bizzat Gaspıralı İsmail Bey'in yönettiği bu toplantıda, konu§macı olarak İsmail Le­ man(ov) ve Mustafa Mirza Davidoviç de hazır bulundu. Toplantı­ nın gündemi oldukça kısaydı: Türkler kendi politik organizasyon­ larını kurup, bağımsız bir politika mı izlemeliler, yoksa hazır kuru­ lu bir siyasi partiyle i§birliğine mi gitmeliler? Toplantıya katılanla­ rın kararı net ve açıktı: "Rusya birliğinin temelinde Liberal Partiye prensipte katılmak için Nijni-Novgorod'daki Müslüman Kongre­ si'nin kararlarını desteklemek!. .. " 1 1 4 Ne var ki, Rusya'daki siyasi deği§im günbegün sürmekteydi. Bahçesaray toplantısından, 19 Aralık'taki Akmescit toplantısına gelindiğinde, Rusya'daki siyasi ağırlığın ibresi çoktan sağcı "Oktobristler" ile solcu "Kadet"çiler le­ hine dönmü§tü. Akrnescit Toplantısı'nda, aynı hataya dü§ülmedi, bu konuda herhangi bir karar alınmadı. ı 15 106


Duma (Parlamento) seçimlerinin yapılacağının açıklanması ile birlikte pe� pe�e kurulan siyasi partiler, belli ki, ülkedeki 20-30 milyonluk bir Türk potansiyelinin farkında idi. Bunun için de açık rekabete girmi�ler ve Türk toplumunu etkilemek için "İTTİ­ FAK"ın ileri gelen �ahsiyetlerine yönelmi�lerdi. Mesela, "İTTİ­ FAK"ın Kazan �ubesi, "Kadet" Partisini tercih etti; bu partinin programı "Kazan Muhbiri"nde tercüme edilerek yayınlandı. Oren­ burg grubu da kararını aynı doğrultuda verdi. 1 1 6 Kadet (Konstitüs­ yonelist Demokratlar) Partisi, Türk azınlığa önem verdiğini gös­ termek açısından, Yusuf Akçura'yı ilk kongresinde partinin Mer­ kez Komitesi'ne aldı. 1 17 Aynı §ekilde, 10 Aralık gecesi Peters­ burg'da Cemiyet-i Hayriye binasında iki büyük parti sözcülerinin kar�ı kar�ıya geldiği toplantıda, Kadet Partisi ağırlığını hissettir­ di! 1 8 Bütün bu geli�meler, yani Kadet Partisi'nin güdümünde ha­ reket etme kararları, bağımsız "İTTiFAK� Partisi'nin canlandırıl­ ması ve Il. Kongre'nin toplanması niyetine engel olmadı. Çünkü, herhangi bir büyük partinin desteklenmesi, daha çok Türk millet­ vekili çıkarmak açısından rasyonel bir yakla�ımdı. Zira, "İTTİ­ FAK"ın yasal bir parti haline dönü�mesi, Rusya Türkleri'nin ya�a­ dığı çok geni� coğrafi alanda örgütlenmesi ve seçimlere girmesi için oldukça zaman gerekmekteydi. Oysa, seçimler iyice yakla�mı�­ tı. B u�artlar altında, Türkler arasında "birlik" bilincinin doğması ve seçimlerde azami sayıda milletvekili çıkarılması için Il. Kong­ re'nin resmi ya da gayrıresmi ama mutlaka yapılması gerekiyordu. 1. Kongrenin Hazırlık Aşaması

Il. Kongrenin yapılması zarureti, "Üifet" gazetesinde Abdürre­ �id İbrahim tarafından sık sık anlatılmaktaydı. Gaspıralı İsmail Bey de aynı görü�ü payla�maktaydı. Daha Kasım ayı ortalarında Gaspıralı, kongrenin gündemine ili�kin görü�lerini maddelemi�ti bile: 1) Rusya Müslümanları ittifakı'nın yönetim �ekli nin tayini, 2) İ�birliği yapılacak Rus siyasi partisinin belirlenmesi, 3) Devlet Du107


ma'sına en fazla Türk milletvekili seçilmesinin yollarının görü�ül­ mesi, 4) Türk topraklarının korunması, 5) Türkleri'n hak ve huku­ kunu kısıtlayan, sınırlayan kanunların feshedilmesi, 6) Kırgız ve göçebelere Dini Merkeze tabi olma hakkının verilmesi, 7) Hristi­ yanla�tırılan müslümanlara din seçme hürriyetinin tanınması, 8) Müslüman din adamlarının, hristiyan ruhanileriyle aynı hak ve im­ tiyazlara sahip olması, 9) Modern hayatın ve �eriatın �artlarına uy­ gun mekteplerin tesisi, 10) Öğretmen okullarının ve medreselcrin açılması, l l ) Kabiliyetli ve ehliyetli ki�ilerin Dini Merkez ba�ına getirilmesi. 1 1 9 Gaspıralı, kongrenin -gerekli hazırlıkların tamamla­ nabilmesi için- Mart sonunda ( 1906) ve Moskova'da yapılmasını teklif ediyordu. 1 20 "Üifet" gazetesinde ise, tarih teklif edilmernekle birlikte, Moskova ya da Petersburg'da yapılabileceği -politik etki açısından öne sürülüyordu. Diğer Türk gazetelerinde de bu tür ha­ berlere ağırlık verilmesi, bütün vilayetlerden temsilcilerin bu kong­ reye katılacakları yolunda kararların alınmasına neden oldu. Kısa­ ca, gözler "İTTİFAK"ın Kazan �ubesine çevrildi. Zira, kongrenin tarihini, yerini tespit etmek, davetiyeleri göndermek, gündem ha­ zırlamak gibi görevler, Kazan �ubesine dü�mekteydi. 1 2 1 Aralık 1905 günlerinde bütün Rusya Türkleri kongre meseleleriyle me�­ guldü. Mesela, "Kazan Muhbiri'nde, Orenburg Müslümanları is­ minden gönderilen bir telgrafta, Pctersburg'un uygun görüldüğü kaydedilirken, Gaspıralı İsmail Bey "Tercüman"da Ocak 1906 so­ nunda Moskova'da olabileceğini yazmaktaydı. "İTTİFAK"ın Ka­ zan �ubesi, bu tartı�malara son vermek üzere, Il. Kongre'nin 12 Ocak 1906'da Moskova'da yapılacağını telgratlarla her tarafa ilan etti. 122 İlanın üstünden iki gün sonra, hükumet Moskova'daki karı­ �ıklıklar nedeniyle toplantı iznini geri çekti. 1 23 Bunun üzerine Ka­ zan delegasyonu, ikinci bir ilanla, kongrenin 15 Ocak 1 906'da Pe­ tersburg'da olacağını duyurdu. Kongre için Kazan'dan seçilmiş 7 kişilik delegasyon, hükumet­ ten resmi izin almak ve salon bulmak için Petersburg'a birkaç gün 108


öncesinden geldiler. 1 3 Ocak'tan itibaren de Rusya'nın her tara­ fından Türk temsilciler şehre gelmeye başladılar. 1 24 2. Kongre Faaliyetleri ve Alınan Kararlar

14 Ocak 1906 günü, Petersburg'a gelmiş yüzü aşkın temsilciye, Damolla Carullah Akçura tarafından büyük bir ziyafet verildi. An­ cak, 20 Kazak temsilcisinin davete uymadığı görüldü. Tüm ısrarla­ ra rağmen ancak bir kişi ziyafet meclisine gelebildi. Anlaşıldığı ka­ darı ile hükfımete yakınlığı ile tanınan Kazak soylularından Gene­ ral Cengiz, Kazak delegasyonunu tehdit ile şehri terk etmelerini is­ temişti. Bu olay, "İTTiFAK" taraftarlarının Petersburg'da aldıkları ilk darbe oldu. 1 25 17 Ocak günü Kırım Müftüsü Adil Mirza Karaşay(ski) ve Ka­ zasker Hacı Ömer Efendi'nin gelmesi ile kongre nisabına ulaşılır. Tüm delegasyonlar gelmiştir ve aynı gün kongrenin toplanması beklenilir. Ancak, Kazan şubesinin organizasyonu son derecede berbattır; çünkü hiç kimseye toplantının yeri ve saati konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Daha doğrusu, şehir yetkililerinin top­ lantı izni vermedikleri haberi temsilcilerden saklanmıştır. 1 8 Ocak günü "Novoe Vrcmya" gazetesinin muhabirinden öğrenilir ki, top­ lantı için izin verilmemesi, bizzat bir Müslüman din adamından, Petersburg İmamı Ahund Bayezid(ov) tarafından, başsavcıdan ta­ lep edilmiştir. 126 Bu arada izin talebi için randevu almaya çalışan üc kişilik temsilci heyetini İçişleri Bakanı kabul etmemiştir. 127 Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen, Abdürreşid İbrahim'in gayretiyle, tüm delegasyonlar Pctersburg Cemiyet-i Hayriye bina­ sında bir araya geldi. İzinsiz gerçekleştirilen bu toplantıda, günde­ mi tespit etmek üzere her vilayetten ikişer temsilci seçilip bir ko­ misyon oluşturuldu. Ayrıca, İçişleri Bakanı'ndan yeniden toplantı izni talep etmek üzere yeni bir heyet teşkil olundu ve bu sefer de izin alınamazsa, toplu halde Finlandiya topraklarına geçilip kong­ renin orada yapılmasına karar verildi. 1 28 1 8 Ocak günü İçişleri Ba109


kanlığı'na giden heyet yine kabul edilmedi. Bu defa, randevuyu en­ gelleyen General Cengiz, "izin" sağlama için açıktan 1 .000 ruble rü�vet talep etti, sonra da vazgeçti. 1 29 İzin almak ümidi bu suretle yok olunca, "Ermitaj Oteli"nde kongre çalı�malarına ba�landı. Tam mevcutla dört-be� defa toplanıldı. Hatta bir defasında, Pe­ tersburglu Türkler'den Hasan Habibullah'ın evinde 200'e yakın temsilci saatler süren müzakerede bulundu ve de herhangi bir po­ lis baskını olmadı. 1 30 Söz konusu oturumlarda ele alınan konulardan biri, bu toplan­ tıların kongre niteliği ta�ıyıp ta�ımadığı idi. Sadece Gaspıralı İsma­ il Bey'in muhalif olduğu, oy çokluğu ile alınan kararla, bu toplantı­ lar kongre kapsamı içinde mütalaa edildi. 13 1 Ve kongrenin tuta­ naklarını tutan Musa Carullah'ın da ifadesiyle, "Petrograd'da Yan­ var içtimaları, her ne kadar tela�ları büyük, kavgaları kob (fazla), meşakkatleri gayet zor (çok) içtima olmu� ise de, Rusya Müslü­ manları'nın İkinci Nedvesi (kongre) idi. Ekseriyctin kararıyla da şöyle itibar kılındı. Bununla "İTTiFAK" te'kid kılındı. Umum Rus­ ya Müslümanları'na siyasi bir partiya olur ümidiyle, "İTTiFAK", "RUSYA MÜSLÜMANLARI'NIN iTTiFAKI" ismiyle tesmiye kılındı." 1 3 2 23 Ocak günü, Petersburg'lu Türkler'den Alim Efendi'nin evin­ de yapılan toplantıda, Duma seçimleri konusu görü§üldü. Gaspıra­ lı İsmail Bey, Duma'da Türkleri'n nüfusuna mütenasip milletvekili verilmezse, seçimlerin boykot edilmesini teklif etti. "Devlet Duma­ sı'na boykot virmek şu gün bizlere zarar gibi görünebilir ise de, §U hareketimizin ahiri hayır olacak." 133 diyen Gaspıralı'nın teklifi red­ dedildi. Müzakerelerin sonunda, "boykot" dı§ında, Devlet Du­ ma'sına Türkleri'n nüfusuna mütenasip kontenjan tanınması husu­ sunun hükumete bildirilmesinek arar verildi. 1 34 Aynı toplantıda, "İttifak'ın Nizamnamesi" okundu ve aynen a§ağıdaki haliyle ittifak­ la kabul edildi:

1 10


RUSYA MÜSLÜMANLARI İITİFAKI'NIN NİZAMNAMESİ

(1) Rusya Devleti'nde Müslüman var vilayetler on altı rayonga tak­ sim kılınır. Rayonlar hem de rayon merkezleri §Unlardır: 1) Kafkas Rayonu 'nda - Baku 2) Kınm Rayonu 'nda - Simperapal

3) Petersburg Moskova Rayonu 'nda - Petersburg 4) Litorski Rayonu 'nda - Minsk 5) Tobin Volga Rayonu 'nda - Astrahan 6) Yukan Volga Rayonu 'nda - Kazan 7) Ufa Rayonu 'nda - Ufa 8) Orenburg Rayonu 'nda - Orenburg 9) Türkistan Rayonu 'nda - Taşkend

10) Sibirya Rayonu 'nda - İrkutsk

ll) Dala Rayonu 'nda - Uraisk

12) Omsk Rayonu 'nda - Omsk 13) Simipa/at Rayonu 'nda - Simipa/at 14) Yedisu Rayonu 'nda - Almata 15) Akmola Rayonu 'nda -Petropavel 16) Zakaspiyeski Rayanıt 'nda - Aşkabad Bu merkezlerin her birinde rayon meclisi tesis olunur. Rayon meclislerini umumi nedvelerde saylanmı§ adamlar tesis eder. (2) Umumi nedvelerde saylanm� adamlar selahiyerli hem itinali aza ­ lar cem edip bilatehir Rayon meclisleri tesis ederler. lll


(3) Rayon meclislerine azalar cem etmek daimi kalem idaresi tesis et­ mek gibi işler hemmesi rayon meclislerinin öz ihtiyarlarına tabşınl­ mıştır.

(4) Her rayon meclisi özünün rayonunda ldzım urun/arda mahalli meclisler tesis eder: Mahalli meclisler rayon meclislerinin redbirine muvafik iş görürler.

(5)

Umumi nedvenin tayini hasebiyle, rayon meclislerinin biri nöbet ile baş meclis vazifelerini eda eder.

(6) Rayon işleri hususunda rayon meclisleri muhtarı müstakillerdir; mahalli hususiyatını itibare alıp, her işde umumi mas/ahatlarını et­ mek şartıyla. (7) Rayon meclisi umumi nizamlarının birinden adul edip emel etme­ mek ister ise baş meclisinin ilmuhaberi ileğine edebilir. (8) Azalar hacat hasebince içtima edip meclis yasarlar: Reis efendi meclis için porgram hazır eder; azalarının /dak/ nısfi hazır olur ise meclis münakid hesab kılınır. Hemme meseleler ekseriyeti ara ile hal olunur; her iki taraf müsavi olsa reis tarafı galebe eder. (9) Rayon meclislerinin umumi nedvelerinin kararlarını eda etmek, azalarının her birine lazım vazifedir.

112


(10) Mahalli meclislerinin kararlanndan işlerinden şikayetler rayon meclislerinde karalur; rayon meclislerinden şikayetler umumi nedve­ /ere verilir.

(l l)

Her mecliste bir "maye sunduğu" olur; azalannın her biri elli lin­ den beş rubleye kadar azalık parasını verirler. (12) Azalarının öz/eri arasından sayianmış meclis haznı azii/ık parası­ nı vermiş her bir adama hattı senet verir. (13) Azii/ık paraları üstüne meclis ehli hayratdt!n hiida yoluna verile­ cek hayratları kabul eder. (14) Paralar meclisinin kararına muvaftk surelde sarf edilir. (15) Her bir rayon meclisi öz kasasından her sene umumi nedveye he­ sab verir; artık kalmış sermaye umumi hacetlerini eda kılmak için za ­ hire suretinde umumi kasaya koyu/ur. (16) Her sene 15 Ağustos 'tan evvelden tayin kılınmış urunda Müslü­ manları 'nın umumi nedve/ere davet olunur. Baş meclis nedve için program hazır edib nedvenin her işini tertib ve idare eder. (1 7) Nedvelerde rayon meclisleri özlerinin hizmetleri hem de kasalan­ nın sermayeleri hakkında hesap verirler; baş meclis hemme rayonlar-

1 13


da işlemin suret hareketi hizmetlerinin umumi pldnı, en mühim mu­ talebeler, Müslümanlar hayatında en büyük vakalar hakkında bir hü­ tasa beyan edib öz tarafından tedbirler gösterir. (18) Nedvelerde ilmi, tarihi, edebi yahud müslümanlannın haline aid dukladlar okunmasına rnhsat var; lakin mukaddema başmeclis ki dukladnın tamamını göstermek yahud hCılasasını beyan etmek şartıyla. (1 9) Umumi nedve gelecek nedvenin mahallini özü tayin ider. (20) Lazım olan taktirlerde Başmeclisin davetiyle yahud ldakel üç rayon meclisinin kararıyla, meclis vekilieri içiima idüb nedve akdederler. Bunun gibi hususu, nedvelerin zamanı, mekanı Başmeclis tarafından tayin kılınır. (21) Her sene 15 Ağustos nedvesine hem de hususi nedvelernin her kayusuna rayon meclisleri ik�er, mahalli meclisler birer vekil gönderir/er. Nedvelerde hazır adamlarının her biri müşavere avazını malik iseler de, vekilierden başkaları akd-ı avazını malik imesler. (22) Başmeclis lazım takdirlerinin her birinde rayon meclislerine kararlar, ildnlar, mektuplar neşr ider, mahalli meclisiere malum kılıb on/an idare itmek için.

(23) Her bir adam şu heyet-i hfizıraya duhulüyle heyetnin tekliflerine kanunianna ilaatı iltizam itm� olur; kezalik heyetnin kararname/e-

1 14


rinde, programlarında gösterilmiş, hem gösterilecek mutalebelerini tahsil hususunda bütün kuvvet ile içtihadı öz uhdesine almt§ olur. 134

Rusya Müslümanları i ttifakı'nın Nizamnamesi, tıpkı Progra­ mı'nda olduğu gibi, 1904 yılının Eylül ve Ekim aylarında Peters­ burg'da Ali Merdan Topçuba§ı, Ahmet Ağa(yev) ve Abdürre§id İbrahim'in katıldığı toplantılardaki müzakereler sonucunda kale­ me alındı ve Ali Merdan Bey'in yardımlarıyla basıldı. Yukarıdaki Nizarnname metni ise, Rusça aslından Musa Carullah Bigi(yev) ta­ rafından, "tercüme tekniği dı�ında" tercüme edilerek Kongre'ye sonuldu. 1 35 Daha sonra sıra, "Program"ın müzakeresine geldi. "Program" metni, bazı ufak tadilatlarla kabul olundu: RUSYA MÜSLÜMANLARININ İITİFAK IfALK PARTİSİ PROGRAMI (I) Siyasi Asıl Mattaplar I) "İttifak"ın Matlabı: Zamanın ah va lin iktizatanna hem de şu programın maddelerine muvafık surelde siyasi, iktisadi, içtimai, dini işleri ıslah etmek için hemfikir Rusya Müslümanlannın erne/i içtihat­ ta birleştirmek/ir.

2) Siyasi medeni hayatların nizam/arını hü"iyet, hakkaniyet ve in­ saniyet esasianna göre tesis etmek için halkın hemmesine, müslü­ manlara da, medenilik insanlık hukuklarını vermek, hem de devletin idare usullerini kanun esası üzerine bina etmek, yani teşrii, idare, hü­ küm vazifeleri (mahkeme) ve halk vekilieri elinde olmak lazımdır. (2) Ahali Hukuku

3) Hemme ahali er/ik (erkek/ik), hatunluk, din, kabile kavmiyel farkı kılınmayıp, kanun kaşında (karşısında) beraberdir.

4) Sınıf imtiyaz/arı, dinlere, cinsiyetiere nisbette kanun !ahditleri, istisnalan hemmesi fesh kılınır. 115


5) Her bir adamın şahsı masumdur, kanım hududunda hürdiir. Hakimin devlet kanımiarına muvafik hiikmii bu/unmadıkça hi�· adam hapis kılınmaz, tevkif kılınmaz, mahküm olmaz, cezalanmaz. Birfmz bir adam hapis kılınsa, şehirlerde mahkemesi var yerlerde yir­ mi dört saat içinde, amma başka yerlerde iki tav/et (gün) içinde elbet­ te azad kılınır, yahud mahkeme ihtiyarına teslim kılımr. Nizamda mukadder müddetden ziyade, yahııd aslı yok şüphe töhmeti ile hapis kılınmiŞ adam hapis etiidileri mes 'u/ etmek hem de bu hapis yiiziin­ den vukua gelen zarariann bedellerini devlet hazinesinden taleb et­ mek haklarına malik olur. 6) Her bir adamm meskeni emindir. Hıtsıısi meskenlere izinsiz girmek, eşyalannı teftiş edip aramak, mektublan açmak yalnız ka­ mmda tayin kılınmış suretlerde, yalnız mahkeme kararıyla caiz olur. 7) Her adamın miilkü mıık.addestir. Umumi ihtiyaç yahud umu­ mi hay1r bulunmad1kça, hem de adilane değeri önceden verilmedikçe, hiçbir adamın hiçbir cemaa/m meşrıı mülkii elinden alınmaz. 8) ikame/ yeri seçmekte, memleketin dahi/ine, haricine sefer et­

mek hususlarında lıer bir adam mııhtar olur. Pasapmt nizarnı tarna­ miyle atiiır, tebaal1k (tabiiyet) mecburiyeli ref ktl1mr. 9) Kanım hııdudwıda, her bir emel, ticaret, sanat ile iştigal hiir olur. 10) Hemme adamlara kanun kaşında selahiyetlerine göre, mii/ki askeri memuriyetler, devlet yahud cemaat hizmetleri, istisnasız bila­ fark aç1k olur.

ll) Her bir insanm vicdanı, dini ibadetleri hiirdiir, muhterenıdir, kanım himayesiyle temin kılımr.

12) Dinin, vicdamn hürriyeti muhterem olduğu kadar, her bir in­ sanın fikri de, sözü de /isanda yaz1da başında hiir olur. Matbuata ne­ zaret usullerinin her nevi kökünden feshedilir. Sözde, yazıda, basında kanun hudutlanndan Çikmış adamlar yalmz mahkeme huzurunda mes'ul olabilir.

1 16


13) Her yerde, açık meydanlarında, evlerde toplanmak içtima da­ vet ihtiyamıa her hir adam maliktir. 14) Her bir adam, izin almadan, ittifak şirket akteder. 15) Her bir cemaat, her bir şirket, her bir adam, her bir hususta dilekçe vennek, arize takdim etmek hukukuna malik olur. 16) Şu fasılda mezkur hukuku miilk�ve devletin "Esas Ka­ nun"lannda tesbit kilımh mahkeme himayes�vle temin olunur. (3) Devlet Şekli

1 7) Rusya 'da şu giinkii alı va/ iktizasına en miinasip şekli (Devlet) "İttifak"ın reyine göre kanım hem parlameni esasiurma temin kilma­ cak monarşidir. Böyle mmıarşide monarlım hem hukuki hem iktidarı "Kanım Esası" ile tehdit kılmıp en biiyük kuvvet, Devlet Duması 'nın koyduğu kanım esası etrafında döner ve onunla amel olunur. Mo\ narh kendisi de hem vekilier elinde olur. 18) Halk vekilieri Rusya 'da var olan biitiin halkın olmak şartıyla devlet duması yahud Rusya Parlamenli isminde olacak, yalnız bir meclis olmak üzere teşkil kılınacak, vekiller umumi, gizli, müsavi ve bilavasıta usul ile seçilecektir. Müslümanların vekilieri (genel nüfus) sayı/arına mütenasip olur. Kayıt: Hatunlarmda iştirakleri mümkün olmak için seçim kanun­ ları bu hususu göz önünde tutarak hazırlanacaktır.

19) Vekiller kamınlan koyarlar, devletin gelir ve giderlerini tertib ederler, büyiik küçük idarelerin lıizmetlerinin kanun/arına, maslahat­ lara uygıınlııklarma n'!zaret ederler. 20) Vekiller kamm vazettirmek hukukuna maliktirler.

21) Karar, tasamıf, emir, fennan gibi işlerin hiçbiri, kimden sa dır olursa olsun, her ne ad konursa konsun, vekiller heyetince kabul kı­ lınmadıkça, kanun kuvvetinde olmaz. 22) Vergiler, gümrükler, devlet ihtiyaçları için alınacak istikrazlar nfizırlar heyet-i rızası olmadıkça alınamaz:

117


23) Devletin bütçe hesapları, bir yıldan ziyade olmamak şartıyla, nazırlar heyet-i rızası bile tayin olunur. Her gelir ve her gider, istisna­ sız, divanı muhasebede kaydolunur. 24) Vekiller heyeti arasından seçilerek monarh tarafindan kabul ve tasdik kılınacak nazıriann her biri uhdelerine düşen işler için vekil­ /er heyeti huzurunda m es 'u/dür. Vekiller gerekirse minisıir/erinden izahat ve açıklama isteyebilir/er.

(4) Dini Nizam/ar 25) Hemme dinler, hemm e mezhepler hür kanun kaşında müsavi, hükümet nezaretinden azad olunur. Her din muhteremdir. Dinler ili­ katlar içinde, dinleri mezhepleri tedbil veya terk içinde hiçbir surette takibat yapılamaz. Ceza kanuniarına muhalif değilse, ibadetleri eda etmek vazifelerinde, hem mezhep ta/im/erini, neşir hususlarında her insan hür olur. 26) Her bir dini cemaatin dinlerine münasip dahili nizamları, öz­ lerinin ihtiyarında olub, hükümet müdahale etmez. 27) Rusya Müslümanları 'nın özlerinin ihtiyarlarında bulunan hak ve hukuk/arı: 1- Bir kişiden veyahud bir heyetten ibaret tesisat-ı ruhaniye inşa etmek, 2- Bütün ruhanileri cemaat anusu ile ya muvakatta veyahud kay­ dt hayat şartiyle seçebilmek, 3- Ruhanilerin, dini müessese/erin, hemme işlerine nezaket hakkı cemaatın kendi elinde olmak, 4- Mescitlerin, mekteb ve medrese/erin, hayat yurtlarının, türbele­ rin, vakıjların, mülkleri müslümanlarm elinde bulunmast.

(5) Mahalü Muhtariyet 28) Devletin hemme yerinde, er/ik (erkek/ik), hatunluk din, cinsi­ yet, kavmiyel fark ktlınmayıp, umumi musa vi gizli ve vasıtasız seçimle küçük muhtariyetler tesis olunur.

118


29) Birkaç ufak muhtariyetler toplanıp, nüfusun sayısına, yerleri­ nin genişliğine göre orta muhtariyetler teşkil ederler. Orta muhtariyet liyelerinden vilayet meclisi kurulur. Vilayet meclisleri ya muvakkat ya da daimi ittifak yapabilirler. 30) Mahalli muhtariyetin hemme işleri, hatta emniyet asayiş zabı­ tası da, muhtariyet idarelerinin elinde olur. Meğer şu günkü ahvalin iktizası olarak merkez elinde toplanması gereken işler istisna kılınır. Devletin umumi gelirlerinden bir kısmı mahalli muhtariyet idareleri­ nin ifadesine teslim kılınır. 31) Fakiriere iane etmek, kimsesiz çocuklara, ikizlere, ona lmaz, hastalara bakmak, zayıf ihtiyarlan gözetmek, hususi hayatlara neza­ ret etmek işi mahalli muhtariyet uhdesinde olur. 32) Hükumet-i Merkeziye tarafindan tayin kılınan mahalli me­ mur/ann vazife/eri: Mahalli muhtariyet hizmetlerinin devlet kanunla' nna muvakkatleri cihetlerine nezaret etmekten ibaret olub, şu hususta iki taraf arasında çıkabilecek ihtilaflar adli mahkemeler tarafından hal ile fesholunur.

33) Vilayet meclisi aziilan vilayetin mahalli mas/ahatiarına ait mesele/erde kanun koymak hakkına malik olur. 34) Bir vilayete ait mesele/erin hemmesi, umuru maliyesi de ma­ halli muhtariyet idarelerinin selahiyetlerine, iktidarianna göre, vilayet meclislerinde müzakere kılınıp, hem hal kılınıp, devletin kuvve-i icra­ iyesiyle infaz olunur. 35) Bir vilayette nüfusça çoğunlukta olan (etnik) kavmin lisanı, devletin lisanı gi�i, şu vilayetin hemme idarelerinde umumi /isan olur. Rus lisanı, umumi devlet lisanı olmak sıfatıyla, İdare-i Merkezi­ ye '/erin, deniz ve kara kuvvetleri askeri idarenin lisanı olur.

36) Hemme halkın, medeni siyasi hukuklarda her cihetle beraber­ likleri üstüne, devletin esas kanunlan halkın hernmesine kültürel hu­ kuk/an da temin eder. Yani her dili ve her mahalli ağzı kullanmak, mekteb medreseleri inşa edip çocuklan terbiye etmek, dil ve edebiyat

119


cemiyet/eri, müesseseleri kurmak hususlannda milletierin her birine k/ımil hü"iyetleri verilir. (6) Mahkeme

37) Şimdiye kadar mevcut olan ve halkı sınıfZara ayırarak imti­ yaz/ı şahıslara göre kurulmu!j olan bütün umumi ve olağanüstü mah­ kemeler fesh olunur ve kaldınlır. Memleketin her yerine 1864 Noyabır 20 tarilı/i kanımiara göre sulh ve adiiye mahkemeleri kurulur. 38) Mahkeme/erin her birilu/e şu esaslara riayet olunması gerekir; 1- Hüküm infaz edilmekle tamamlanır. 2- Kanım karşısında bütün halk beraber olur.

3- Eh/�yetli hakimin kanunianna göre uygun hükmü bulunmadık­ ça hiçbir adam cezalanmaz. 4- Hakim azlolunmazsa, müstakil olur, her bir müdalıe/eden azad olur, adiiye nezareti de hiçbir suretle müdalıele etmez. Hatıra göre ha­ reket etmek mecburiyelinden azad olmak için hediye almak, rütbe ka­ bul etmek hakimiere yasak olur. Hakimierin çoğunluk tarafindan se­ çilmedikçe hiç kimse hakimlik vazifesine tayin edilemez.

5- Malıkernelerde hüküm açık olur. 6- Ceza tayin etmek yetkisi yalnız hakimiere ait olur. İdare (admi­ nistratsiye) tarafindan nakdi ceza vermek hapis ve sürmek gibi yetki­ ler kaldm/ır ve fesholunıır. 7- Kazai vazife görenlerin hepsi genel esaslara uyacakları mesele­ sinde birbirlerine kefil olurlar.

39) Seçilmiş sulh hakim/eri, seçilmiş adiiye encümeni müessesele­ memleketin hemme vilayetlerinde kurulur. Mahkemede hakinı/ik ve ad/�ye encümeninde üyelik için mali duruma bakılmaz (zen�:inlik aranmaz). ri

40) Adiiye endimeninin iktidarı ve nüfuzu geniş/eti/ir, suçlarm cinsi ile değil, belki cezalarm miktarı itibariyle her i!j adiiye eoıcümeni mahkemesine (bölgesi) teslim kılınır. Umum devlete ait yahud basına ait suç/ann hepsi adli mahkemeterin yetkisine tabidir.

120


41) Mahkemelere mahsus zabıta teşkilatı kurulur. 42) Lüzumen icra kılınacak nizamlar: 1- Birinci derecede himaye müdahalesi, 2- Heyet-i İttihamiye 'de müdafaa esası,

3- İbret olwn için tecilli hükümler, 4- Mahkılmiyet müddeti bitmeden eyi ahlak dolayısıyla salıverme, 5- Cezalarını çekmiş ve bilirmiş olan kimselere tahliyeden sonra şerefli ve hür yaşayabilme/eri için iş imkfınlan yaratma, 6- Ceza evlerini ıslah ederek, terbiye ve ahlaki yön doğrultusunda ıslah ıısulünü yenileme, 7- Hür ve müstakil barolar teşkili, 8- Temyiz mahkemesinin birlik kaidesi, 43) Medeni ve siyasi hürriyet esaslarını temin etmek maksadıyla hukuki bütün kanunlan ve bu arada ceza kahun/annın ivedilikle göz­ den geçiri/erek yeniden tanzimi lazımdır. 44) Müslümanların aile hııkuku nikıih, ta/ak, miras, nafaka gibi mesele/erin hemmesi mahkemeyi şeriyelerde ahkamı şeriye ile hal ve fesholunur. 45) Halk için en yakın mahkeme/erin yani sulh mahkemelerinin lisanı etnik çoğttnluğun lisanı olur. Bıına göre birinci derecede kazai mahkeme/erin hakimleri bu dili bilen hakimlerden seçilir.

(7) Maarif 46) Mutlaka ve geciktirmeden memleketin her yerinde ana dilinde ilkokullar öğrenimi balaların (çocukların) hepsine mecburi olub ve parasız yapılır. 47) İlkokul öğrenim işlerinin hemmesi şu saat (hemen) mahalli muhtariyet idaresine teslim kılınır. Her yerde ilkokul terbiyesi ana di­ linde ve milli harflerle olur. 48) Sınıf geçme işlerini kolaylaştırmak için bütün okullarm sınıf­ ları arasırıda özüne uygun irtibat kurulur.

121


49) Mektebler medreseler tesis etmek, ta/im ile i§tigal etmek her­ halde her yerde umumiyetle hür olur. 50) Sanayi mekteblerini her yerde mümkün olduğu kadar arttır­ mak vazifelerine özellikle dikkat etmek elbette zaruridir. Sanayi de el­ bet meccanen ta/im kılınır. Orta derece mektebleri de gereği kadar her yerde artırmak, mümkün kadar az ücretle ta/im etmek lazımdır. Ta­ /im terbiye işlerinin tertip/erine, yollarına mahalli idareler her cihetle müdahale edebilir. 51) Kül/iye/er, yüksek mektebler dahili nizam/annda tedris i§lerin­ de tamamen hür olur. Sayılan gereği kadar çoğaltılarak, ders ücretleri mümkün olduğu kadar azaltılır. Halkın çoğunluğu yüksek okullar­ dan faydalansın için bu okulların binalan geni§ tutulur. Studentlerin (öğrencilerin) cemiyetleri hür olur. 52) Yaşlılar mektebi, ilkokul/ar, il okuma oda/an, il kütüphane/e­ ri, il üniversiteleri gibi ilmi müesseseler kurmak, ister ana dilinde, ister şark dillerinde ta/im ve tedrisat yapmak, yabancı devlet tebalanndan muallimlik ve müderrislik vazifelerine ehliyetli olanları davet edebil­ mek, milli hurufat ile hür bir dilde gazeteler, dergiler yayıniayabilmek tercüme edilen veya telif kılınan kitaplar ve risaleler neşretmek, keza­ lik bunların ticaretini yapmak i§lerinde Rusya Müslümanları tama­ men hür olur. (8) Mali işler

54) Devletin iktisadi ve mali siyaseti temelinden değiştirilecek. Lü­ zumsuz israflan kaldınlıp, halk ihtiyacına özellikle ilim ve maarifyol­ larına devlet hazineleri önemli tahsisat ayırarak devlet bütçesine kök­ lü inceleme ve değişiklik yapılacak. 55) Umumi hazine emltikinde tasarruf hakkı, bir merkeze bırakıl­ mayıp, mahalli muhtariyet idareleri arasında tevzi olunacak. 56) Genellikle vergileri indirmek, halkın zaruri ihtiyacı olan mal­ lardan vergi almayı en az dereceye indirmek, ticarelle himaye nizam­ larını kaldırmak ve feshetmek lazımdır. . 122


57) Doğru vergi nizam/an ıslah olunur, gelir arttıkça vergi arttın/ır usulü yüksek kazançlar ve miras vergisine kaydın/ır.

(9) Toprak Mesekkri 58) Öz emeği ile toprak hizmetlerini i§levci köylülerin hemmesine, hayvan yardımıyla günlük i§ini gören çiftçilere kesi/me yerlerden, sa­ ray yerlerinden, miri yerlerden ihtiyacı kadarınca toprak verilmesi, hem de kıymet-i adilesi devlet hazinesinden ödenmek suretiyle özel mülk olan topraklann alınarak ihtiyacı olan köylü/ere pay/aştınlması lazımdır. Ancak özel mülkler idare amirleri ve memur/ara hediye yolu ile veya bir meşru sebep olmadan verilmişse bedelsiz alınarak tevzi edilir. 59) Toprakla uğraşanlan her cihetçe temin etmek, her bir vilaye­ tin topraklann o vilayetin muhtaç çiftçileri arasında paylaştırmak esası kabul olunur. Toprakla uğraşan çiftçile'rin ürün verme güçlerini artırmak için ve her türlü i§lerini intizamla görmek için mahalli muh­ tar idareler her türlü tedbiri alır. Bu esasların gereği gibi tatbik edile­ bilmesi için (Rus) göçürme işi durdurulur ve eski sahiplerinden gasp edilerek alınan topraklar sahiplerine geri verilir. 60) Devlet hem de mahalli muhtariyet idare/eri, bütün imkanları ile toprak meselesi ve hayvan yetiştiriciliğini teşvik ve himaye eder. Tarım okullan açmak, Tanm Kredi bankaları kurmak, çiftçilere kre­ di vermek, tarım şirketlerine, birliklerine müsaade eder nizarnname/er çıkarmak, bütün tedbirleri almak ve tarım i§lerine nezaret etmek için gereken kurulları yapmalan lazımdır. 61) Çiftçiler toprakla olan münasebetleri yönünden toprak ağalı­ ğının tahakkümünden kurtanlır. Toprak işçilerini himaye etmek için bugünkü nizam/ar değiştirilir, arnele kanun/an, sınai i§çi hakları, ta­ nm işçilerine de teşmil edilir. 62) Çiftçilere tevzi edilen topraklara sınır tayin edilir ve miktarı belirlenir. Göçmez (taşınmaz) mallar için rehin edilerek kredi alma i§i bir nizama sa/ınır. Toprağın icar bedeli belirlenerek tayin edilir.

123


Borç için yani borç karşılığında köylü/ere iş gördürrnek usulü tarna­ miyle feshedilir. 63) Sulama işleri ıslah olunur ve teftişe tabi tutulur. (10) Anıele Meselesi

64) Anıeieierin ittifak/anna, cemiyet/erine, grevierine tam hün-iyet

verilir.

65) Olağan iş gününün haddini tayin etmek. 66) Müddetten fazla çalışmayı, zarüret olmadıkça gece çalışması­ nı yasak etmek.

67) Kadıniann ve çocukların işgücünü korumak vazifesine dikkat etmek, sağlığa zararlı işlerde erkeklerin de işgüciinü himtiye eder ted­ birler almak. 68) Anıelenin her birinili hastalığı, kazalardali doğan tedavileri ve hizmet ettiği işten ileri gelen hastalık/ann tedavisi, devlet kuvvetiyle iş­ verenler tarafindan temin edilir.

69) Öz gücüyle hayatını temin eden her bir adamın yaşlılık., ticiz/ik halleri devlet hesabına temin kılınır. 70) İşgücünü himliye etmek için cezai müeyyideler tayin kılınır. 71) Anıele kanunlan ile gözeti/meyen işlemlerde işçilerle işverenler arasında çıkacak ihtiliiflar için adilöne halledilebilecek yarısı işçi temsilcilerinden yarısı sermaye sahiplerinden olmak üzere kurulacak sulh mahkemeleri lazımdır. 72) Arnele kanunlarını tatbik ve işçilerin güçlerini himaye etmek ü;in miistakil müfettişler görevlendirilir. İşçi menfaatlerini himaye 11" edecek müfettişler heyetine işçi miimessilleri de dahil olur.

Kongre, "İttifak Programı"nı kabul etmekle birlikte, "İTIİ­ FAK, heme (bütün) Rusya Müslümanları hakkında umumi hey'et-i siyasiye ise de, hazırgi Programı umum hakkında mecburi tügildir (değildir), gelecek siyezdlerin (kongrelerin) müzakereleri­ ne kararlarına kadar muvakkatdır." 137 §erhi de karara eklendi. 124


23 Ocak günü Muhammed Alim Maksud( ov)'un evinde yapılan oturumlarda ayrıca, "partilerden biriyle blok meselesi" de karara hağlandı. Gaspıralı İsmail Bey'in, Kadet Partisi ile müşterek hare­ ketin sakıncalarını belirimesi üzerine, sadece iç vilayetlerde (Ka­ zan, Perm, Orenburg, Ufa v.s.) milletvekili seçimlerinde Kadet Partisi ile işbirliğine gidilmesi hüküm altına alındı. 1 38 Bununla da kalınmadı, kongreye resmi izin vermeyen hükfımetin protesto edil­ mesine de karar verildi. 1 39 Daha sonra söz alan Fatih Emirhan'ın "ulfım-u maarif neşretmek, mektep-medreseleri ıslah etmek tuzu­ mu" hakkındaki müzakere teklifi ilc Mustafa Lütfi Şirvanf'nin "ru­ hani idareleri ıslah etmek lüzumu" hakkındaki müzakere teklifi, vakit yokluğu gerekçesiyle 3. Kongreye ertelendi. Bu arada, Azt:r­ haycan ve Kafkasya 'da devam etmekte olan Ermeni vahşetini "Bü­ tün Rusya Müslümanları" narnma protesto ile bu konuda hükfıme­ te bir dilekçe ile temsilci göndermek bırarı da kabul olundu. Kongrenin bu son oturumunun bitimine yakın söz alan Damolla Carullah Akçurin, kongrede hazır bulunan temsilcilerden bazıları­ nın dönüşlerinde mahalli Rus makamlarınca takibata uğrama, hat­ ta hapsedilme tehlikesi ile karşı karşıya olabileceklerini belirtti ve tedbirinin belirlenmesini istedi. Bu teklif üzerine, böyle bir durum vukubulursa maddi yardımla dayanışma göstermek kararına varıl­ dı. ı4o Yaklaşık beş saat süren bu son toplantı ile Rusya Türkleri'nin l l . Kongresi tamamlanırken, Ali Merdan Topçubaşı, temsilcilere hitaben teşekkür mealinde bir konuşma yaptı. Ayrıca, kongre ka­ rarları ile birlikte iTTiFAK'ın Program ve Nizamnamesinin Rus­ çadan Türk diline tercümesi ile basılmasına nezarct görevi Musa Carullah'a verildi. ' 4 1 Keza, Müslüman azınlığın dini işleri ile ilgili komisyona, azılı misyonerierin seçilmiş olması ile ilgili olarak iki kişi tarafından verilen müzakere teklifi kabul edildi ve Başbakan Vittc'ye bir heyet gönderilmesi ve dilekçe takdim olunması karar . altına alındı. 1 4 -' Kongrenın en son alınmış kararı ıle ITTIFAK'ın idare merkezi olmak görevi yeniden Bakfı temsilcilerine verildi. 143 •

1 25

.

.


Kongre, Alimcan Barudi'nin duası ile sona erdi ve toplantının ka­ rarları Rusça bir dilekçe ile hükumete bildirildi: KARAR Il. Bütün Rusya Müslümanları (Petersburg) Kongresi Rusya 'nın çeşitli şehir ve bölgelerinde yaşayan müslümanlar 15-23 Ocak tarihle­ ri arası'ndaki toplantılannda aşağıdaki kararları aldılar:

Geçen yıl ilan edilen İmparator Hazretlerinin 1 7 Ekim Manifesto­ su ve 12 Aralık tarihli fermanına binaen müslüman/ar, Rusya İmpa­ ratorluğu 'nun başşehrinde, İmparator hazretlerinin, yüce hükümetin, Rus halkının ve basının önünde müslümaniann dini ihtiyaç/arım tes­ pit ile ilgili meseleleri halletme ve Devlet Duması seçimleri hakkında fikirlerini açıklamaya karar vermişlerdir. Rusya çeşitli sosyal grupları, hüki'tmetten izin alarak yaptıkları kendi kongrelerinde kendi fikirleri­ ni bildirdiler. Fakat, biz, kanuni hakkımıza dayanarak diğer vatan­ daşlar gibi, kongre yapmak için hiikumete müracaat ettikse de ma­ alesefricamız bugüne kadar neticesiz (cevapsız) kaldı. Hükümetin bu haksız davranışı karşısında biz müslümanlar 13-22 Ocak tarihlerinde düzenlenen mecliste (toplantıda) bir Nizarnname (tüzük) hazırladık Buna göre, Devlet Duması seçimlerine çok az bir zaman kaldığından bütün Rusya Müslümanları "Kontitüsyon Demokrat Panisi" (Meşru­ iyetçi Demokrat Panisi) ile işbirliği yaparak, bu parti çevresinde se­ çimlere katılacaklardır. Bunun dışında Rusya müslümanları Duma seçimlerine kendi nüfusları nisbetinde üyenin seçilmesinin sağlanma­ sı gerektiğine dair kararlarını gerçekleştirmek için imkan verilmesini talep etmektedirler. 144

II. Kongre'de alınan, "Bodiloviç Çerevanski'Ierin kararlarını yürürlükten kaldırma" kararı gereği, daha önce seçilmi§ yedi tem­ silci Ahund(ov); Gaspıralı, Tukay, Topçuba§ı, Sırtlan(ov), Sadık Osman ve Arif Rami bir araya geldi. Ba§bakan Vitte'ye hey'etle 126


gitme kararı alınıp, verilecek dilekçeye son ııekli verildi. II. Kongre kararı olarak hazırlanan bu dilekçe aynen §öyle idi: 1905 sene içinde size her taraftan arizalar gönderiilüb, müslü­ manların dipotailan da (vekilleri) huzurunuza bir nice defa kabul kı­ lınub, müslümaniann dini hallerine tiid nizam/an ıslah itmek hem de heme (bütün) hukukda müslümanları Ruslar'la beraber itmek hak­ kında özlerinin kat'i taleblerini size beyan itmişler idi. Arizaları teftiş idüb, yad (yabancı) dinler hakkıda yeni zakon proyketlerini (kanun tasanlannı) te 'lif itmek vazifesi hükumet tara­ fından İgnatiyef Komisyesine virilüb; müslümanların işleri Komisye (komisyon) tarafından Çervanski ihtiytirına hava/e kılınml§ idi. Çervanski gibi hem İslamın, hem müslümanların, düşmanı bir adam ihtiytirına dini işlerini teslim itme/c, Rusya müslümanlarını ra­ hatsız itdi. Şu hususda bütün müslümanlamı şikayetlerini size beyan ideriz. Devlet Duma 'sında İs/iim vekilieri huzurunda müzakere kılı­ nub, kabul kılınmadıkça, Rusya Müslümanları 'nın özlerine ya dinle­ rine aid hiçbir kanun neşr kılınmasa idi. 145

Aralarında İbrahim Akçurin, Ziikir Rami(yev)'in de bulunduğu Hey'et, 29 Ocak 1906'da Baııbakan Vitte ile görü§tü, meseleleri sözlü olarak anlattı ve dilekçeyi bizzat kendisine teslim etti. Vitte ise, yirmi dakika süren görü§mede azınlık temsilcilerine vaadlerde bulundu, te'minat verdi. 1 46 Ancak, bu temas da yeterli görülmemi§ olacak ki, Rusya'nın hemen her tarafından Türkleri'n protesto telgrafları söz konusu oldu. Ba§bakanhğa gönderilen bu §ikiiyet ve protesto telgraflarının da etkisiyle, 26 Mart 1906'da Vitte, kendi imzasıyla bir açıklama yapma lüzumunu duydu. Bu açıklamaya gö­ re, "Devlet Duması tarafından kabul kılınmadıkça hiçbir proje, ka­ nun tasarısı müslümanlara te§mil olunamaz.'. ı 4 7 Ne var ki, aradan be§ gün geçmeden, 3 1 Mart Pravilası yürürlüğe konuldu. Eğitim bakanı ivan Tolstoy tarafından azınlıkların (inorodetsi) ibtidai mektepleri hakkında 37 maddeden ibaret bu metne göre, Türk il127


kokullarında eğitim Kiril alfabesi ile yapılacaktı. Misyoner İlmins­ kiy'in hayatı boyunca gerçekleşmesine gayret gösterdiği bu önlem, onun ölümünden sonra, hem de her çqit siyasal, dini ve kültürel serbestlikterin verildiği ortamda söz konusu edilmi§ti. Rus anar­ şistlerine, rejim muhaliflerine tüm istekleri doğrultusunda politika izlenirken, Türkler'e tam tersi, ihtilal öncesinde bile uygulanması­ na cesaret edilemeyen asimilasyon politikasının izlenmesi, Çar Il. Nikola'nın ve Rus hükümetinin gerçek niyetini ortaya koymu§tU. Hem de Il. Kongre için hükfımetin resmi izin vermemesinin teme­ linde yatan "düşmanlık" faktörü ortaya çıkmıştı. "31 Mart Kuralla­ rı"nın yürürlüğe konulmasıyla birlikte, Türkleri'n de tepkisi çok büyük oldu. Protesto mektupları, telgratları ve Türk heyetleri Pe­ tersburg'a adeta "yağdı". Sonunda hükumet, Kiril alfabesini zorun­ lu tutan 13. maddeyi uygulamaktan vazgeçti. 14 8 ݧte bu tepkiler, Türklerdeki dinarnizınİ daha da açığa çıkardığı gibi, III. Kongre için fırsat ve zemin olu§turdu.

D. RUSYA TÜRKLERİ'NİN ÜÇÜNCÜ KONGRESİ (16-2 1 AGUSTOS 1 906) Il. Kongre'nin sonrasında, Müslüman basınında olağanüstü bir geli§me görüldü. I 906 yılı itibariyle, sadece Kazan'da "Azat", "Azat Halk", "Beyan-ül Halk", "Tanğ Yıldızı"; Astırahan'da "Burhan-ı Terakki"; ürenbmg'da "Vakit"; Kırım-Karasuhazar'da "Vatan Hfı­ dimi", Bahçesaray'da "Millet"; Azerbaycan'da "Küç-Davet", "Tcka­ mül"; Orta Asya'da "Terakki" ve "Hurşid" pe§ peşe çıkan gazetele­ rin başlıcaları idi. Yine aynı yıl içinde çok sayıda dergi de yayın ha­ yatına girmişti. Kısaca, coğrafi açıdan çok dağınık yerleşim bölge­ lerinde yaşayan Türkler arasında, basının gelişmesi ve güçlenme­ siyle birlikte, iletişim kopukluğu da asgariye inmiş; kamuoyu olu§­ turulması mümkün hale gelmişti. Rusya Türkleri, İTTİFAK liderlerinin kontrolü altında girilen Devlet Duması seçimlerinde-hükfımetin tüm engellemelerine rağ128


men- tam 36 milletvekili çıkardı. 1 49 Il. Kongre sonrasında yapılan genel seçimle olu§turulan I. Duma, ilk açılı§ toplantısını 27 Nisan 1 906'da yaptıktan sonra 9 Temmuz 1 906'da Çar Il. Nikola'nın em­ riyle dağıtıldı. 150 Çar'ın bu keyfiliğine tepki olmak üzere, kapatılan Duma'nın 200 milletvekili, Finlandiya'nın Viborg §ehrinde toplan­ dı ve "Viborg Beyannamesi" olarak bilinen belgeyi imzaladı. Halkı pasif direni§e (vergi vermemek, ݧi yava§latmak, askere gitmemek vs.) davet eden bu beyannameyi imzalayan milletvekilleri arasında 9 müslüman milletvekili de vardı. 151 Haklarında takibat açılan "im­ zacı" sabık milletvekillerinin bir sonraki seçimlere katılmaları ya­ saklandı. Esas önemli olan sonuç, Rusya Türkleri'nin parçalanma­ dan bütün halinde politik harekete ve seçimlere katılmasıydı. İkin­ ci önemli sonuç, Duma'da ayrı bir "Müslüman Fraksiyonu"nun ku­ rulmasıydı. 1 52 Üçüncü önemli sonuç ise, cezai yaptırımı ne olursa olsun, Viborg Beyannamesi'ne imza atma ceşaretini gösteren Türk milletvekillerinin, baskı ve keyfiliğe kar§ı direnebileceklerini "ey­ lem"le rotaya koymalarıydı. I. Duma'nın çok kısa bir faaliyet döneminden sonra kapatılması ya da Müslüman Fraksiyono'nun bu kısa sürede kayda değer bir fa­ aliyet gösterememi§ olması, Rusya Türkleri açısından önemli bir ka­ yıp te§kil etmedi. Zira, Türk toplumu, yüzyıllar sonra ilk defa siyasi bir güç olarak mevcudiyetini hissettirdi. Mesela, Kadet Partisi, pan­ türkİst faaliyetlerini bildikleri halde Yusuf Akçura ve Abdürre§id İbrahim'i Merkez Komitesi'ne alırken, Parti Programında da müs­ lümanlara cazip geleceği umulan deği§iklikleri gerçekle§tirdi: "Müs­ lüman dini idaresinde tam otonominin kabulü; Müslüman mukad­ desat ve örf kanunlarının (§eriat ve adet) hazırlanmasının kabulüy­ le, Rus sivil ve ceza kanunlarının bunu müteakip gözden geçirilme­ si, Rus olmayan milli unsurların ya§adıkları bölgelerde mahalli dil­ lerinin maarifte esas alınması ve bundan böyle okullarda kullanıl­ ması." 1 53 Kadet Partisi'nin bu tavizleri vermesindeki sebep, I. Duma seçimlerinde net biçimde anla§ıldı. Mesela, Orenburg'dan çıkacak toplam milletvekili adedi 12, vilayetin toplam nüfusu ise 2.000.000'u 129


alimaktaydı. Türkleri'n oranları ise l/4'ü te�kil etmekteydi (yakla§ık 500.000 ) .1 54 Kesin seçim sonuçları açıklandığında, 12 milletvekilliği­ nin de Türkler tarafından kazanıldığı görüldü. Rus ahalinin oyları­ nın çok sayıda parti arasında bölünmü� olması ile ayrıca Ruslar ara­ sında okuma yazma oranının çok dü§ük olması, seçim sonuçlarını etkilemi�ti. Buna kar�ılık, müslümanlar arasında %60 civarındaki okuma yazma oranı, Perm ve Orenburg gibi vilayetlerdeki Türkler için % 100'e yakla�maktaydı_ Yani Türkler nizarni oy kullanılmasını biJirken bir de tek Iisteyi desteklemek suretiyle seçim sonuçlarını kendi Iehlerine çevirmeyi başarmı�lardı_ 155 lll. Kongre öncesinde artık bir gerçek iyice anla§ılmı�tı: XX. yüzyıla girildiği sırada siyasal anlamda en küçük bir hareket yapa­ mayacak kadar sindirilmi�. temel hak ve hürriyetlerinin elinden alınmasına ses çıkaramayacak kadar korkutulmu§, topraklarının ve mal-mülkünün gasp edilmesine kar�ı koyamayacak kadar ezilmiş bir azınlık görüntüsündeki Türkleri, arada geçen sadece altı sene zarfında, tam anlamıyla kabuk deği�tirdiler. 1900'den 1906 yılına gelindiğinde, Türkler kendi milli basınına, modernle§me sürecin­ deki eğitim kurumlarına, Duma'da milletvekilierine sahip olmu§; rayonlardan vilayetlere, obiastiardan volastiara kadar tüm idari bi­ rimlerde ve hatta Duma'da örgütlenmi�; grevler, i�galler, protesto­ lar, izinsiz toplantı ve hatta kongretere katılmak suretiyle gerçek potansiyelini ortaya koymu�tu ... 1. Kongrenin Hazırlık A§aması ll. Kongre'de alınan kararların uygulanması ve zaman gelince III. Kongreyi organize etme görevi, Baku'daki "Muvakkat Mer­ kez"e bırakıldığı halde, buranın kayda değer hiçbir faaliyeti görül­ medi. Kafkasya ve Azerbaycan'daki Müslüman basınında "İTTİ­ FAK"a ili§kin haberlere yer verilmedi. Mesela, Duma'dan sonra ikinci yasama meclisi olan Devlet Şura'sının yapısını yeniden de­ ğiştiren 20 Şubat I 906 tarihli kararname ile Polonyalılar'a bile 6

130


temsilci kontenjan tanınırken, Türkler'e hiç tanınmayı§ı vakıasında bile "İTTİFAK"ın Muvakkat Merkezi hiçbir tepki göstermediği gi­ bi, Duma seçimleri ile ilgili olarak talimat talep eden temsilcilere de gereken ehemmiyeti vermedi. 1 56 I I I . Kongre'nin toplanması gerektiği fikri, ilk defa I . Du­ ma'daki Müslüman Fraksiyonu'nda olu§tU. Hükumetten resmi izin almak görevi de, I. Duma milletvekillerinden Mirza Seyid Gerey Alkin'e verildi. İçi§leri Bakanı izin vermeyince de, bu görevi Ab­ dürre§id İbrahim, Alim Maksud(ov) ve Lütfuilah İshaki üstlendi­ ler. 1 57 "İTTİFAK"ın asıl gayesi ve kongrenin gerçek gündeminin belirtilmesi halinde resmi izin almanın mümkün olmadığını kesti­ ren müracaatçılar, İçi§leri Bakanını ikna edebilecek gaye ve gerek­ çelerin yer aldığı bir dilekçe ile Nijni Novgorod'da yapılması dü§ü­ nülen toplantıya (kongreye) izin verilmesi talebinde bulundular: '

... Rusya mutlakiyetinin en sadık bendeleri olan biz Rıısya Müslüman/arı, panis!amizm fikrinin ve halkın geleceğini tehlikeye sokan sosyalizm, anarşiszm gibi yıkıcı düşüncelerin geniş halk kitlesine nü­ fuz etmesinden endişe ederek ve bu fikirterin İslamiyet 'in kurallarına da aykırı olduğunu gözönüne alarak, bu nevi akımlarla mücadeleye karar verdik. Rusya Müslümanları dıştan gelen yeni fikirlerden uzak­ tır/ar. Biz çarımız ve tahtına, atalarımız gibi panislamizm gibi fikir/e­ rin yayılmasına karşı aşağıdaki hususları görüşmek üzere bir toplantı yapabilmemiz için müsaade/erinizi rica ediyoruz: 1. Basında şeriata aykırı çıkan görüşlerle mücadele; 2. Molla, müftii ve şeyhülislamiarın halk tarafindan seçilmesi ve din adamlarının mali durumunun ıslahı; 3. Mekteb ve medrese/erin mollaların ellerinden alınarak halkın idaresine verilmesi ve ıslah edilmesi; 4. Din adamlannın maddi durumlarının düzeltilmesi için gereken meblağı toplama, eğitim için yapılacak teberrıılar ve vakıflar mes 'elesi. 1511

131


İçişleri Bakanı'nın böylesine "masum" gündem maddeleri ilc toplantı izni isteyen böylesine "sadık" bir teb'anın dilekçesini red­ detmesi elbette mümkün değildi. Nitekim, öyle oldu ve l l Ağustos 1906'da resmi izin verildi_ı 59 Bu geli§me üzerine, Rusya'nın hemen her tarafındaki azınlık ileri gelenlerine telgratlar çekilip 16 Ağus­ tosta Nijni Novgorod'da hazır bulunmaları istendi. 2. Kongre Faaliyetleri ve Alınan Kararlar

"Umum Rusya Müslümanları III. Kongresi", 16 Ağustos 1906 günü, Nijni Novgorod'un Esnaf Kulübünün Büyük Salonunda saat 12.00'de yapılan muhte§em bir törenle ba§ladı. Yakla§ık 800 del­ genin ve davetlinin katıldığı açılış töreninde, önce Kur'an-ı Kerim okundu, sonra ilk konuşmayı Abdürre§id İbrahim yaptı. Kongreye izin alabilmek uğruna hile yoluna saptığını, aslında dilikçede belir­ tilen ifadelen� kalben inanmadığını söyleyen Abdürre§id İbrahim, "Maksadım yalnız müslümanları cem itmek (toplamak) idi. Nail oldum; şükür iderim." dedi ve kongreden özür diledi. 1 60 Bu konu§­ ma ilc, daha önceden dilekçcdeki görüşlere ve gündeme tepki gös­ terip, hatta bu "gericilcr toplantısı" haline sokulmak istendiğini dü­ �ündükleri kongreye katılmak konusunda tereddütleri olan Gaspı­ ralı İsmail Bey, Ali Merdan Topçuba§ı, Seyid Gcrey Alkin gibi li­ berallcrin kırgınlığı da gideritmiş oldu. 1 6 1 Hazırlık Komisyonu sözcüsü Fuat Tuktar( ov), Ba�kanlık Diva­ nı için 12 ki§ilik liste tcklif etti. Kabul edilen listede, Gaspıralı, Topçuba§ı, İbrahim, Alkin, Bigi, Barudi gibi sevilen, sayılan ve bir­ leştirici özelliği olan şahsiyetterin yeraldığı görüldü. İlk Toplantı 1 62 Ba§kanlığına ise Ali Merdan Topçuba§ı seçildi. Daha sonra söz alan ünlü din alimi Alimcan Barudi, her alanda ittifakın önemi ve li.izumundan bahsettikten sonra, ittifakın dinin gereği olduğunu vurgulayarak kongreye mesaj verdi. Bu konuşmayı takiben, ihtisas komisyonları üzerine mi.izakcreye geçildi. Toplantının sonunda ya132


pılan seçimlerle, "Mekteb-Medrese Komisyonu" ile "Ruhaniyet Komisyonu"na 15'er üye seçildi. 1 63 Kongrenin ikinci gününde (17 Ağustos) gündemdeki konuların görü§ülmesine geçildi. Ahdürre§İd İbrahim, ilk ݧ olarak "Rusya Müslümanları i ttifakı" isminde resmi bir Türk partisinin kurulma­ sını teklif etti. 1 64 Il. Kongrede kabul edilen İttifak Programı, müza­ kerelerden sonra yeterli bulundu ve partinin tqkili ile ilgili a§ağı­ daki karar alındı: 1. Şimdi bu Nedve (kongre) 15 kişiden mürekkeb bir İdare-i Mer­ keziye intihab itmelidir (seçmelidir). İdare-i Merkeziyenin 3 kişilik Heyet-i Daimesi olmalıdır. 2. İdare-i Merkeziyenin. .. içtimat (toplantı yeri) Petersburg şehri olub, Heyet-i Daime daima orada bulunmalı; ve diğer azalar icabm­ da orada içtima etmelidir. 3. Daimi işler fakat Heyet-i Daimenin kararıyla işlenebilir. 4. Heyet-i Daime azalarının her birine senevi 2400 ruble maaş. . . tahsis kılınacaktır. 5. İşbu mesarif-i hizhin (partinin masrafları) azalık (üyelik) para ­ sı olan 50'şer tin (0. 50 rııble) ile hem iane, neşriyat, kıraat, ders vesair varidatla tesviye olunacakdır. 6. Heyet-i İdareyi Rusya Müslümanları 'nın 3 'nci Nedvesi ve He­ yet-i Dairneyi işbu Heyet-i İdare intibah edecektir. 7. İttifakın, Nizamnamenin, Programın resmiyetlerini hükümetten tasdik itdirmek vazifesi de işbu Heyet-i İdareye tefviz olunmuşdur. u..s

Daha sonra, Kırım Müftüsü Mirza Adil Giray Kara§ay(ski) ile Zakafkasya Müftüsü Hüseyin Efendi Gaib(ov)'un tebrik telgrafları okundu. Görü§melere geçildikten sonra, Gaspıralı İsmail Bey, IV. Kongre'nin çok vakit geçmeden iki, üç ay içinde yapılmasını iste­ di. 1 66 Söz alan konu§macılar, gündemde siyasi konuların yer alıp almaması konusunda farklı görü§ler bildirdiler. 167 Bilahare, İslami133


yet aleyhine faaliyet gösteren misyoneriere karş ımüslümanların İslamiyeti savunma hakkı bulunmadığı hususu dile getirildi ve "la­ zımdır ki misyonerierin İslamiyet'e teaddiyatı bitsün; hürriyet esas­ ları umum Rusya'da icra olunsun ... şu kararımız ilan olunub, hü­ kumete telegram çek.ilsün'. ı 68 kararı oybirliği ile kabul olundu. He­ men arkasında da, Divan Başkanının siyasi parti kurulmasına ili§­ kin keklifi kabul olundu. 1 69

18 Ağustos'ta toplanan kongrenin bu üçüncü gününde, "Mek­ tcp-Medrese Komisyonu"nun raporu, Komisyon Başkanı Abdullah Apanay(ev) tarafından okundu, uzun müzakerelerden sonra bazı deği§tirme ve eklentilerle kabul edildi: MEKTEBLER HAKKINDA 1) Her kariyede (köyde) ibtidai mektebler. 2) Mümkün urun/arda (yerlerde) rüşdi mektebler.

3) Ana lisanında Arabi harufat (Arap alfabesi) ile ta/im. İbtidai mekteblerde Rus /isanı cebri olmaz; rüşdi mekteblerde Rus lisanı ders cedvelinde bulunur. 4) Yaşı sekize varmamış bala ibtidai mekteb/ere kabul olunmaz. 5) İbtidailer, rüşdiler dört senelik olur. Kariyerlerde Oktabr bir'den May bir'e (1 Ekim-l Mayıs) kadar dersler tamam ider. 6) İbtidai malamatdan haberi olmayan bala/ar, rüşdi mektebelere kabul olunmaz. 7) Müslüman mekteblerinin her birinde, mümkün ise umumi bir program. 8) Umumi program tertib itmek içün, Kazan, Petropavlovsk, Taş­ kend, Bahçesaray gibi büyük şehirlerde, gelecek 1 907 sene May ayın­ da Muallimler Cemiyeti tayin olunur. 9) Her cemiyet vekiller intihab idüb (seçip), (1907) sene Avgust ibtidiisında (Ağustos başında) Kazan 'da olacak Umumi Meclis-i Mu-

1 34


a/limine irstil iderler. Şu meclisde programlar birbirine mukabele kı/ı­ nuh, umumi bir program kabul olunur. Şu cemiyetler Rusya 'da ehli İsitim muallimlerinin ittifakına bir mukaddeme gibi olur. 10) Mekteblerin binası, ders tertibi hıfz-ı sıhhat kavaidine mııvafık olur.

ll) Mektebler nafakası devlet, zemstvo, şehir hazinesinden olur. 12) İbtidai terbiye her bir halaya cebri (zorunlu) olur.

13) Mektebler idaresi nezareti ehl-i İs/ama mahsus darülmııalli­ minler olur. 1 7) Muallimeler hazır itmek için Kazan, Baku, Bahçesaray gibi büyük şehirlerde darülmua/limatlar olur. 18) Ehl-i İsitim talebesi, muallimleri heme (bütiin) hukukta Rus talebelerine muallim/erine beraber olur. 1 9) Gimnazya gibi orta mekteblerde tahsil iden balalar içii.n, mümkün urunlarda, malumat-ı diniye, /isan, kitabet, kıraat ta/im ider /ey/i (yatılı) mektebler olur. 20) 1907 sene Avgııstta balacak (olacak) Meclis-i Muallimin mekteb kitabiarı intihab itmek için, mekteb dersine en muvafık telif olunmuş kitabiara mükafat virmek içün bir komisyon intihab ider. 21) Müslüman bala/anna Rusça muallimler hazır itmek iç ün, te­ sis olunmuş mual/imin şkolasında (okulunda) ulum-u diniye, lugat-ı Türkiye dersleri ziyade olunsun.

MEDRESELER HAKKINDA 22) Medreselerde maişet ve tedris cihetleri ıslah kılınub, her birin­ de lazım olan ulum-u diniye ve maarief-i umumiye dersleri olsun. 23) Maarif Nezaretinde (Eğitim Bakanlığı), hem de Nezaret şube­ lerinde ehl-i İslamdan azalar olsun.

135


24) Medreseler fakat dini itibar olunub, ehl-i İsitım ruhaniyeti elinde olsun. 25) Ruhani idareler huzurunda bir hey 'et-ilmi teşkil olunub med­ rese içün zamana muvaftk kanun/ar, dini, ilmi muntazam program­ lar tertib olunur. 26) Medrese talebesi orta derece Rus mektebleri talebelerine... hukukda beraber olur. 2 7) İmamat imtiyazı, tedris imtiyazına kafi olmaz. 28) Medreseler mahsus hey 'et nezaretinde olur. 29) Medreseler intihab hem imtihan o/unub, ruhaniyet idaresi ta ­ rafindan tasdik olunur. 30) Medrese nafakası vakıflardan, hususi hayratlardan, talebeden alınacak paralardan sarf olunur. 31) Arnele eviadı içün hocalar mekteb tesis iderler. 32) Talebe isiifadesi içün, mekteb medreselerde kütübhaneler 1 711 olur.

Müzakercler, daha çok ibtidai ve rü§di mekteplerin süreleri üzerine cereyan etti, büklımetin müslümanları cahil bırakma poli­ tikası ve tedbirleri üzerinde duruldu. 1 7 1 Gaspıralı İsmail Bey'in a§ağıdaki gerekçcli teklifi kabul edi Ierek karara eklendi: _ Bizler umumen Türkler, aslımız birdir, neslimiz birdir. Zamanlar mekanlar ihtildftyla şivemizde, adatımızda ihti/afpeyda oldu; gittikçe tefavüt artdı. Birimiz diğerimizin lisanınt anlamamak derecesine gel­ dik... Mekteb-i Medrese Komisyonu hazır etmiş dukladda (rapor) ib­ tidai mekteb derslerine dört sene tayin olunmuşdur. Üç senesi sade mahalli !isan ile olsa, dördüncü sene de umumi bir Lisanda yazılmt� kitab tedris olunsa, tedrican /isan birleşür idi. 172

Bu karar, 33. maddede "İbtidai"de yahud rü§di'de heme Rusya 136


Müslümanları arasında anlaşılan umumi Türk lisanı tedris olunur." ibaresiyle yeraldı. 1 73 Kararın 7. maddesine ise, "heme Rusya müs­ lümanları usul-ü cedidiye ittifaken kabul itdiler" ibaresi eklendi. 1 74 "Mekteb-Medrese" meselelerine ait kararların son şeklini al­ masından sonra, "Ruhaniyet Komisyonu"nun 13 maddelik raporu okundu ve bazı değişiklikler ile kabul edildi. Buna göre, önce Solı­ raniye (Orenburg Dini Merkezi) reforma tabi tutulmalıdır (madde 1 ). Rusya'daki müftüler (Kırım, Kafkasya, Orenburg, Türkistan, Kırgız müftüleri) beş yıl müddetle seçileceklerdir (madde 2). Her müftülükte mevcut Mahkeme-i İslamiye'ye 3 ya da 6 kadı ile bir de hukukçu seçilmek suretiyle tayin olunacaktır (madde 4 ). Bütün Müslüman din adamları, Hristiyan din adamları ile eşit hukuka sa­ hip olmalıdır (madde 8). Yedisu ve Türkistan vilayetleri için de bir Mahkeme-i İslamiye kurulmalıdır (madde 1 0). 1 75 Maddeler üzerin­ de görüşmeler devam ederken, Gaspıra\ ı İsmail Bey, seçilecek müftünün sadece iyi bir din adamı olmasının yeterli olmayacağını, aynı zamanda siyasi yönünün de bulunması gerektiğini söyledi. "Rusya'dır bu memleket!" diyerek özel şartlara dikkat çeken Gas­ pıralı, müftünün din alimi olmasını, yardımcısının da hukuk­ çu-siyasi niteliğini taşımasını; kadıların da aydın ulema arasından seçilmesini teklif etti. 1 76 Hadi Atlasi'de, misyoner İlminskiy'in kal­ dırılmasını istediği Sobraniye'ye (Mahkeme-i İslamiye) sırf bunun için sahip çıkılınasını ve önem verilmesini istedi. 177 Uzun müzake­ relerin sonunda, Orenburg Türkleri tarafından Dr. Cihangir Bay­ burio vasıtasıyla gönderilen önerge okundu. "Umum Rusya Müs­ lümanlarının hukuklarını himaye edebilecek Rusça büyük bir İs­ lam ceridesini (gazetesini) Petersburg'da neşretmek lazımdır." tek­ lifi kongre kararı olarak kabul olundu ve diğer teklifler ilgili ko­ misyonlara gönderildi. 1 78 Sonra da "Program Komisyonu"nun ra­ poru okundu ve görüşmelere geçildi. Tartışmaların uzaması üzeri­ . ne, Programın kat'i surette kabulü IV. Kongre'ye ertelendi. 1 79 Kongrenin 20 Ağustos günü başlayan 5'nci toplantısında, önce 137


çe§itli yerlerden gelen kutlama telgrafları okundu. Son gün olması dolayısıyla ardarda önemli kararlar alındı. Buna göre: 1. İITİFAK'ın İdare-i Merkeziyesi'ne dü�en en önemli görev, bir siyasi parti haline dönü§mektir. Partinin resmileşmesine çalı§­ mak, üye kaydederek partinin bilfiil ortaya çıkmasına yardımcı ol­ so mak bu görevin dahilindedir. ı 2. Müslümanlar ittifakı'nın yayın organı olarak biri Türkçe, di­ ğeri Rusça iki gazetesi olacaktır. İdare-i Merkeziye bu iki gazete­ nin de Petersburg'da çıkması için çalışacak; Rusya müslümanları­ nın hak ve hukukunu muhafaza etme gayesiyle İITİFAK'ın fikir. ıerını yayacak tır. ıs ı 3. Umum Rusya Müslümanları'nın I V. Kongresi, 10 Ağustos 1 907'de Nijni Novgorod'da toplanacaktır. ı82 4. Kongre oturumlarının tutanakları ve kararları, mümkün ol­ duğu kadar tez vakitte İdare-i Merkeziye tarafından yayınlanacak, 183 elde edilecek gelir İITİFAK'ın kasasına girecektir. 5. Il. Kongre'de muvakatten kabul edilmiş olan İttifak Progra­ mı, III. Kongre'de de muvakaten kabul edildi. 1 84 6. İran'da Millet Meclisi'nin açılması ve genel seçimlere gidil­ ıss mesi dolayısıyla, İran Şah'ına bir kutlama telgrafı gönderildi. 7. Zakafkasya'da devam eden Ermeni vah§eti dolayısıyla Erme­ ni katillerini ve işbirlikçi Rus Generali Guluşçapov'u protesto eden telgraf, kongre adına ilgili yerlere gönderildi: .

Umum Rusya Müslümanları 'nın Nedvesi (kongre) Zakafkasya 'da Müslüman ve Ermeniler arasında devam idegelmekte olan fitne ha­ berlerini ağır bir teessür ile dinledi. Petersburg'da şu sene Yanvar (Ocak) ayında, içtima itmiş Umum Rusya Müslümanları 'nın ikinci Nedvesi bu gibi fitneler inkıtaına ne kadar gayret itmiş ise de, maateessüffaide virmedi. Şu son zamanlarda Zakafkasya 'nın bazt nekatında Müslümanlar ile Ermeniler arasında fitneler kesb-i istidad itdi. Er olsun, hatun ol-

138


sun, yaş (genç) olsun, karı (yaşlı) olsun, fark kılınmayub Müslüman­ lara Ermeniler tarafından vahşiyane hücum itmek, Müslümanların mallarını, hanelerini tahrip itmek, mescidlerini her tür/i şeyler ile tah­ kir itmek haberlerini gazitelerde deh§et ve hayret ile okuduk. Şuşa şehrinin müslümanlar ile meskun kısmı, kezalık Şuşa üyez­ diyle diğer üyezdlerin kariyeleri toplar tüfenkler ile tamamen tahrib kı ­ lındığını yüreklerimize son derece ağır bir tesir ile işitdik. Bütün bu kadar deh§etli fitnelerin yegane sebebi General Gulıış­ çapov 'dan Müslümanların gördükleri mezalim o kadar çokdur ki, biz onlara inanmak istemezdik Lakin, mezkur Generalin aziini taleb idüb, Kafkaz Canşini narnma Umum Kafkazya Müslümanları tara ­ fından mütemadiyen gönderilmekde olan şikayet/er, General Guluş­ çapov 'nun adaletsiz tarafgirane zulümlerine Müslüman karındaşları­ mızın kurban olmakla idiğini yakmen bizlere isbiıt itdi. '

Şu fıtnelere Cemiyet-i İslamiyete protesto idüb ümid ider ki Canşin Hazretleri, değil yalnız mezkur Generali, belki asırlardan biru sulh ile rahatlıkda ömür itmiş iki millet arasında, fitneler oygatmıya dahli olan heme memurları azil ider. Bunun ile beraber Um um Rusya Müslümanları 'nın Nedvesi her iki milletnin ruhiini/erine ehli ilimlerine müracaat idüb, rica eder ki, insaniyel narnma hem de hürriyet hareketlerinde her iki milletin men­ faatieri iştirakı narnma iki milletin beynini ıslah itsün; iki arada de­ vam eden fitneler kat 'itsün; iki milletin kuwetlerini birleşdirüb hürri­ 1116 yet-i medeniye ve siyasiye tahsiline say itsün.

8. Kongre adına, Başbakana " 1 7 Oktabr Manifestosu"nun getir­ mi§ olduğu hürriyetlerin müslümanlara da te§milini isteyen bir telgraf gönderildi: Nijni Novgorod'da resmi surette mün 'akid olan Umum Rusya Müslümanlarının Nedvesi, meclis programının 1 'nci maddesini mü­ zakere iderek görmüşdür ki:

139


Kanunlarda, hükumet tasa"uflarında, idari 4/erde ehl-i is/amın din� umumi hukukiarına koyu/muş tarlık (dar/ık-kısıntı/ık) sahasın­ da misyonerler her türlü fitneler ikfız idüb, ehl-i islam daima rahatsız iderler idi. Misyoneriere her suretle hükumetin itinesini körüb, müslü ­ manlarda rahatsızlık ziyade olur idi. Medeniyetin en mühim te 'm inatından olan hü"iyet-i vicdan, hür­ riyet-i matbuat yokluğuna köre, misyonerierin teaddiyatına müslü­ manlar umumi yahud dini matbuat ile mukabele identezler idi. Şu hii"iyetler 1 7'nci Oktabr Fermanıyla vaad olunmuşlar ise de, henüz vücuda gelmem4ler. E�ki usul-ü idareden nihayetsiz zulümler körüb, misyonerler taraftn­ dan her türlü teaddiyata uğramış müslümanlara, btib-ı timtil Devlet Du­ ma 'sının kapanması, yeniden emniyetsizliği, rahatsızfığ ıziytide itdi. Heme ehl-i vatanı son derecede rahatsız iden şu ağır hallerden ne­ ctit bulmak içün yegane çare, Devlet Duma 'sının biltirehir davet olun­ ması, hem de 1 7 Oktabr Fermanında vaad olunmuş hü"iyet esasları­ 187 nın tamamen ifti olunmasıdır.

9. Son olarak İdare-i Merkeziye üyelerinin seçimine geçildi. Al­ dıkları oylarta birlikte aşağıdaki isimler seçildi: Abdürreşid İbrahim (219 oy), Yusuf Akçura (216 oy), Seyid Gerey Alkin (209 oy), İsmail Gaspıralı (200 oy), Ali Merdan Topçubaşı ( 199 oy), Abdullah Apa­ nay(ev) ( 189 oy), Alimcan Barudi (181 oy), Sadreddin (Sadri) Mak­ sudi ( 1 78 oy), Şah Haydar Sırtlan(ov) ( 149 oy), Musa Bigi(ycv) ( 146 oy), Abdullah Bubi ( 129 oy), Hadi Maksudi ( 103 oy), Mustafa Davi­ doviç (89 oy), Şahmerrlan Kuşçıgulov (81 oy) ve Selim Giray Cantü­ rin (78 oy). Bu suretle, Umum Rusya Müslümanları'nın IV. Kongre­ sine kadar İTTİFAK'ı yönetecek, III. Kongrenin almış olduğu karar­ ları uygulayacak ekip seçilmi§ oldu. 188 Kongrenin kapanış konuşmasını yapan Abdürre§id İbrahim, hükumetin müslümanları Ruslaştırma çalışmalarına dikkat çektik­ ten sonra, kongreler önceki Müslüman toplumu ile kongrelerarası 140


Müslüman toplumu arasındaki büyük farkı örnekleriyle dile getir­ di. Gayrıresmi yapılan I l . Kongre'de alınan kararların daha geni§ Müslüman ve Rus kitlesince de öğrenilmesi için İttifak Programı­ nın 5.000 Türkçe, 5.000 Rusça hasıldığını ve dağıtıldığını kaydeden Abdürre§it İbrahim, hükumete verilen izin dilekçesinin içeriğin.­ den çok, amaca ula§ılmasının önemi üzerinde durdu ve verilmeye­ cek hesabı olmadığını belirtti. Abdürre§id İbrahim, bu be§ gün sü­ ren kongreyi "Tatar Parlamentosu" mesabesinde saydığım ifade ile katılanlara te§ekkür etti. 1 89 Daha sonra Kur'an-ı Kerim okundu ve . kongre sona erd ı. 1 90 Kongre tutanaklarından da görüldüğü üzere, daha çok ençlerin olu§turduğu "solcu" grup, rahatlıkla ve demokratik teamüllere uy­ gun surette muhalefet görevini yürüttü. Tartı§malar, hiçbir zaman kavga ölçüsüne varmadı. En önemlisi de, Rusya Türkleri'ni ilgilen­ diren pek çok hususta, ittifakla karar alındı. İllo iki kongre ile kar­ §ıla§tırıldığında I I I . Kongre, yönetimi, komisyonları, serbest müza­ kereleri ve oylaması ile tutanak tutmak üzere sekretaryanın görev­ lendirilmesi gibi nizami üstünlüklere sahipti. Anla§ılmı§tı ki, Rus­ ya Türkleri bu i§i de öğrenmeye ba§lamı§tı.

E. "RUSYA MÜSLÜMANLARI İ'ITİFAKI"NIN FAALİYETLERİ VE SONU Bütün Rusya Müslümanları'nın III. Kongresi'nde seçilmi§ olan İdare-i Merkeziye, ilk toplantısında İttifak Ba§kanlığı'na Ali Mer­ dan Topçuba§ı'yı getirdi. Gerek Türk basının desteği ve gerekse İTTiFAK narnma Ali Merdan Bey'in tanıtım amaçlı gezileri 191 so­ nucunda, Kazan §Ubesinin yanı sıra Türkistan'da ve daha ba§ka §e­ hirlerde gayriresmi §Ubeler açıldığı ve İTTİFAK adının ve mahsus 1 mührünün kullanıldığı biliniyor. 92 İdare-i Merkeziye, Kasım 1906'da sekiz gün sürecek toplantıları­ nı Moskova'da gerçeklqtirdi. İTTiFAK'ın siyasi bir parti olarak 141


resmi hüviyet kazanması için hükumete verilecek dilekçenin içeriği, Nizamnamenin son §eklini alması, Rusça bir gazete çıkarılması ve son olarak da Petersburg'da Genel Merkez'in yerle§eceği daimi bir büronun tutulması, bu toplantıların gündeminde yeraldı. 193 18-26 Kasım 1906 tarihleri arasında gerçekle§tirilen bu toplantılarda, Ali Merdan Topçuba§ı'nın III. Kongre sonrası son §eklini verdiği Ni­ zamname hakkında da karara varıldı. 194 Ayrıca, İdare-i Merkezi­ ye'ye, "Vakit" gazetesinin yazarlarından tanınmı§ ceditçi Muham­ med Fatih Kerimi, I. Duma Üyesi, hukukçu İsmail Han Ziyad­ han(ov) ve Türkistanlı ceditçilerden Kadı Mahmud Hoca Behbudi asli üye olarak kabul edildi. 195 Ayrıca, Türkçe ve Rusça gazetelerin mali problemlerini hal için çe§itli tedbirler görü§üldü. İttifak Ni­ zamnamesi'nin cemiyetler i§ine bakan özel mahkemeye a§ağıdaki §ekliyle tasdik olunmak üzere gönderilmesine karar verildi: MÜSL ÜMAN İITİFAKI CEMİYETİ'NİN Nİ7AMNAMESİ (Cemiyetin İsmi, Dairesi, Maksadı ve İş Görmesinin Yolu) (1) Cemiyet 'in ismi "Müslüman ittifakı" (Partiyası) olub, Rusya dahi­ linde iş görür. (2) "Müslüman ittifakı" Cemiyeti 'nin Maksadı: Kanun yolu ile Rus­ ya 'da idarenin meşrutileştirilmesi için 1905 'inci sene 1 7'inci Oktabr Manifestinin muhkemleştirilmesini ve terakkisini taleb hususunda Rusya Müslümanları 'nın siyasi ve içtimai hareketlerini birleştirmek­ ten ibarettir. (3) Bu maksadı husule getirmek için "Mü.slüman İttifakı"nın Cemiyeri aşağıda mezkur şeyleri işler:

142


1) Rusya Hükümeti 'nin siyaset mese/elerini, içtimal ve iktisadi iş­ lerini muhakeme eder. 2) Bu meseleler hakkında yol gösterici programlar neşreder. Hem de bu mesele/ere ve başka hükümet işleri hakkında nizarn layıhaları tertib ile neşreder. 3) Cemiyetin maksadına hizmet edecek gazeteler ve risa/e/er gibi türlü şeyler basıb neşreder. 4) Devlet Duması için intihab cemiyetleri ve umumiyerle cemiye­ tin fikir ve maksadiarının neşr için başka türlü içtimaalar ve hareket­ ler yapar (Mesela: Leksiyeler okur, umumi malumatlar !verir):

Hem intihab harekelerine iştirak eyler. (4) Cemiyete Dahil olmak ve O 'ndan ihraç Olunmak

Cemiyete aza olmak isteyen adamlar İdare-i Merkeziye (Santra/i­ ni Komitit) yahud İdare-i Maha//iye (Mistanti Komitit) tarafından kabul o/unurlar. Nizama göre hakkı olmayan adamlar cemiyere aza olamazlar. (5) Aza olan adam cemiyetden çıkar şo/ vakitdeki: Eğer bunu özü is­ tese yahud azalık parasını iki sene içinde cemiyete rediye etmezse. (6) Özlerinin münasebetsiz hareketleriyle aşikaren yahud gizli surelde cemiyere zararlı olan azalar İdare-i Merkeziye 'nin kararıyla cemiyet azalığından çıkarılır/ar. Böyle aza/ar, eğer öz/eri istese, İdare-i Merke­ ziye 'nin bu kararı üzerinden Diligat/ar Esyizdi 'ne (Umumi Delge/er Kurultayı) şikayet edebilirler. (7) Cemiyetin her bir azası İdare-i Merkeziye kazasına her sene (50)

143


kapikden az olmamak üzere para verir. Bu para İdare;i Merkezi­ ye 'nin özünün mahalli idaresi veyahud onun vekilieri vasıtasıyla tedi­ ye olunub buna karşı cemiyet tarafından mahsus sened verilir. Top­ lanmış paranın ne mikdannı İdare-i Merkeziye ve İdare-i Mahalliye masraftanna tutmak mümkün olduğu, bunların ihtiyaçlan nisbetinde olarak Umumi Diligatlar Esyizdi tarafından tayin olunur. (8) Cemiyetin İdareleri Cemiyetin idareleri (organları) bunlardır: 1) Diligatlann Umumi Esyizdleri 2) Şube azalannın Umumi Esyizdleri 3) İdare-i Merkeziye 4) Mahalli İdareler (9) Diligatların Umumi Diligatlar Esyizdi en azı senede bir defa top­ lanacak ve bu esyizde gelecek adamlar mahalli şube/erin diligatlann­ dan ibaret olacakdır. Diligatlar mahalli şube/erin umumi esyizdlerin­ de her 50 aza başına bir adam intihab olunacak ve herhalde mahalli şube/erin her biri umumi diligatlar esyizdine bir aza göndermeye' mec­ burdur. Esyizde diligatlardan başka dahi sada vermek hakkına malik olarak, bunlar bulunabilir/er: 1) İdare-i Merkeziye Azaları 2) Esyizd olmuş yerdeki mahalli idare azaları

(lO)

Umumi Diligatlar Esyizdi, İdare-i Merkeziye 'nin özü tarafından, yahud beşden az olmamak üzere mahalli idare/erin istemeleri (hiiheş­ leri) ile davet olunur.

144


(ll)

Umumi Diligatlar Esyizdi 'nde cemiyetin işine veyahud onun şube­ lerine mütea/lik olan meseler hal olunur; İdare-i Merkeziye azalan in­ tihab edilir. İdare-i merkeziye 'nin hesaplan ve prihot ve rashotlan (gi­ riş ve çıkışları), ismita/arı (hesap/an) bakı/ıp tasdik olunur, hem de cemiyetin hususen İdare-i Merkeziye 'nin yakmda göreceği işleri hak­ kında karar verilir, cemiyetin idare/ere olan talimatı tasdik olunur; cemiyetin para meselelerini temin etmek için lazım gelen tedbirler icra edilir, senevi Diligatlar Esyizdi'nde hal edilmesi lazım gelen meseleler tayin olunur. (12) İdare-i Merkeziye (Santralni Komitit) Cemiyetin idaresi (praviliniyesi) Petersburg'da bulunan, İdare-i Merkeziye 'sinden ibaretdir. İdare-i Merkeziye<nin azaları birer sene müddet/e her sene olan, Umumi Diligatlar Esyizdi tarafindan intihab olunur/ar. Bunlar cemiyet aztllan arasından intihab olıınup miktarı esyizd tarafindan tayin olunur ve herhalde 15 'den az olmaz, intihab kapalı balatirofka usulü ile olur; en çok seda alanlar intihab edilmiş sayılır/ar. İdare-i Merkeziye azalığına inıihab olunmuş adamlardan sonra en çok seda alan ve onlar adedince olan adamlar kandidat (aday) hesab o/unurlar. İdare-i Merkeziye azalarından birisi çıktığı vakit onun yerine kandidatlardan en çok seda alanları tertib ile aza ola varır/ar. Birinci Umumi Diligatlar Esyizdi 'ne kadar İdare-i Mer­ keziye azalan muvakkat olarak cemiyetin müessisleri tarafindan inti­ hab olunur. (13) İdare-i Merkeziye heyeti intihab edilmiş azalardan başka dahi özünün davet ettiği adamlar ile de artdınlabilir. Fakat bunların mik­ dan İdare-i Merkeziye azalannın üçde birinden ziyade olamaz.

145


(14) Mahalli kornitillerin reisieri Petersburg'da bulundukları vakit İda­ re-i Merkeziye 'nin meclislerine iştirak ederler. (15) İdare-i Merkeziye 'nin vazifeleri bunlardan ibarettir: Cemiyetin umumi işlerini yürütü1� Umumi Diligatlar Esyizdi 'ni toplar, Umumi Diligatlar Esyizdi ve İdare-i Merkeziye kararlarının ic­ ra olunmasına dikkat eder, hem verilmiş kararları özü icra eyler, bü­ tün mahalli idareler ile münasebetde bulunur, talimat ve tanzimatlar yapar, cemiyet isminden türlü akdler (akidler) ilan eder, cemiyetin naşir-i efkan olan gazete ve şair matbualına emirler verir, cemiyetin mülklerini ve kasasını idare eder, Diligatlar Esyizdi 'ni hazırlar ve hal edici sedaya malik olub büronun azaları şunda iştirak ederler, her ne­ vi mahkemeler, daireler ve jirkalar huzurunda cemiyet tarafindan iş görür, Devlet Duması 'na intihab hareketlerini teşkil eder, velhasıl sulh ve kanuni olan her türiii yol ile cemiyetin matiabını meydana ge­ timıeğe gayret eder. İdare-i Merkeziye hükümet huzurunda umumi daireler hem başka cemiyetler indinde cemiyetin vekili tanı/ır, cemiye­ tin daimi büroya ve mahalli idare/ere olan talimatını tasdik eder. (16) İdare-i Merkeziye 'nin dahi teşkilatın, mesela "Daima Büro" teşki­ li, türiii meseleler hakkında komisyalar yapılması ve İdare-i Merkezi­ ye 'nin öz azalan arasmda işlerin taksimi gibi şeyler bu Nizamname'ye muvaftk ve Umumi Diligatlar Esyizdi 'nin kararı dairesinde özü tara­ ftndan tayin olunur. (1 7) İdare-i Merkeziye reisi ile sikretarı öz azalan arasından özü inti­ hab eder.

146


(18) Akdler, dökumintler, cemiyet için mecburi olur yalnız şol vakitde: Eğer bunlar İdare-i Merkeziye aziilarınm la-akel (en az) tarafından imza edilseler. (19) Mahalli Şubeler Cemiyetin en azı on azası olan Gubernalarla Obiastiarda yahut payitaht gıtberna üyezd şehirlerinde işbu nizanıname mu vafık iş gör­ mek üzere cemiyetin "mahalli şube/eri" teşkil olunur ve bunların teşkil olunmaları İdare-i Merkeziye ye haber verilir. (20) "Mahalli Şubeler" özlerinin dahili teşkilatlarmı işbu nizamnameye muvafık hem Diligatlar Eşyizdi ve İdare-i Merkeziye 'nin kararianna muhalif olmayacak surelde öz/eri tertib ederler. (21) Özünün münasebetsiz hareketi ile cemiyetin ışıne zarar getiren "Mahalli Şube"nin işini durdurmağa, yahud büsbütün kapanıağa İda­ re-i Merkeziye 'nin hakkı vardır. İdare-i Merkeziye 'nin bu hareketinden razı olmayanlar Umumi Dilgatlar Esyizd'ine şikiiyet edebilirler.

(22) Mahalli Şube Aziilan ile Mahalli İdare Aziilan 'nın Umumi Cemiyetleri Cemiyet aziilannın gubemalarında, obiastiarda yahud şehirlerde senede bir mertebe toplanan umumi esyizdleri şol yerdeki Mahalli Şu­ be 'nin işleri hakkında yol gösterir ve lazım olan emirleri verir.

(23) Bu esyizdlerde gubema, oblast, yahud şehirlerde olan mahalli ida­ re/erin azilları intihab olunur. Bunların mikdarını esyizd özü tayin

147


edib, cemiyetin aziilan arasından bir sene müddet/e ve kapalı balatirof­ ka usulü ile intahab eylerfakat herhalde üçden az intihab olunmaz. (24) Gubema, ob/ast veyahud şehirlerde olan mahalli şubeler hakkın­ da bu nizamnamenin 12-16 'ncı maddelerine hem İdare-i Merkezi­ ye 'nin kararına muvafık hareket ederler. (25) Bir okrak (sancak) dahilinde olan bir nice mahalli idare/erin işle­ rini birleştirmek için şol okrakda olan mahalli idareler tarafından ve­ kil/er intihab olunarak mahsl!S bir komitit (intihab dairesinin komiti­ ti) yapılır. (26) Mahalli idareler özlerinin işleri, halleri hem de özlerinin heyetle­ rinde hasd olan tebeddüler hakkında aymda bir mertebe "okrak ko­ mititi" ne ve İdare-i Merkeziye ye haber vere durur/ar. (27) Diligatlann Mahalli Esyizdleri Diligatlann mahalli esyizdleri iki türlü olub biri oblastnoy, biri gub­ rinskidir. Oblastnoy Esyizdi bir nice gubemadan davet olunur şol gu­ bemalarının seçilmiş kornitit/erinin razılikları ile Gubernski Esyizd (Vilayet kongresi) şo/ gubemada olan kornitit/erin razılıklan ila davet olunur. (28) Oblastnoy hem Gubernski Esyizdlerde cemiyetin şol daireler dahi­ linde olan meseleleri müzakere olunur. (29) Hesab Görmek Tertibieri

148


Varidat ve mesarifleri hem de öz nezaretlerine verilmiş mülkierin idaresi hakkmda mahalli idare/er, mahalli şubeterin umumi esyizdine hesab verirler. İdare-i Merkeziye ise Umumi Diligatlar Esyizdine he­ sab verir. (30) Nizamnamenin Değiştirilmesi Hakkmda Bu nizamnamenin değiştirilmesi İdare-i Merkeziyede bakı/dıktan sonra Umumi Diligatlar Esyizdi 'nde mevcud olan aza/ann üçden iki kısmmm kararıyla vaki olur. J<)(ı

"Rusya Müslümanları ittifakı İdare-i Merkeziyesi", 30 Kasım 1906'da yukarıdaki Nizamnameyi -tüm üyelerin imzası ile- mezkfır mahkemeye gönderdi. Ne var ki mahkeme, bazı resmi sebepleri öne sürerek Nizamnameyi, dolayısıyla İttifak'ı '\ resmi b ! r parti ha­ line gelmesini reddetti. Mahkemenin gerekçeli kararı, Ittifak Ida­ re-i Merkeziyesi'ne ancak 6 Nisan 1907'de tebellüğ edildi. Gerek­ çeli kararda öne sürülen red sebepleri, İttifak yöneticileri tarafın­ dan oluşturulan bir komisyonda yeniden değerlendirildi ve gerekli değişiklikler yapılarak resmi izin için aynı mahkemeye başvuruldu. İttifak'ın İdare-i Merkeziyesi'nin aşağıda yeralan 30 Nisan 1 907 ta­ rihli raporuna göre, mahkemenin kararı olumlu olur da İTTiFAK resmi bir siyasi parti haline dönüşürse, IV. Kongrenin (Birinci De­ Iegeler Kurultayı) tarihi, Temmuz ya da Ağustos 1 907 olacaktı. 1 97 İdare-i Merkeziye, bu gelişmeleri yukarıda adı geçen raporla azın­ lığın ileri gelenlerine bildirdi. Yine aynı tarihli bir mektupla da, III. Kongrenin kararı gereği, Petersburg'da çıkarılacak Türkçe ve Rusça gazetenin finansmanı ile, müslümanların kültürel kalkınma­ sına katkı sağlayacak kitapların basımı ve dağıtımı işini üstlcnecek bir "Kitap Şirketi" kurulması ile ilgili bilgiler verildi, parasal destck istendi. 1 98 Yukarıdaki "rapor" ve "mektup", İTTiFAK ile ilgili elde olan en son belgeler olup, İTTiFAK İdare-i Merkeziyesi'nin başkaca il149


kgal faaliyeti olup olmadığı hususu bilinmemekte. iTii FAK'ın resmilik kazanamamış olması, hiç şüphesiz "Kitap Şirketi"nin de henüz girişim aşamasında kalmasına neden oldu. Zaten 1907 yıl ı içinde, Rus hükumetinin istibdad dönemine dönüş politikası, her alanda uygulanmaya başlamıştı: 20 Şubat 1 907'de açılan I l . Duma da -ki 39 müslüman milletvekili seçilmişti- 3 Haziran 1907 tarihin­ de Çar I l . Nikola'nın emriyle kapatılmıştı. 199 Arkasından yapılan genel seçimlerde, Türkistan ve Kazak Müslümanları seç­ mek-seçilmek haklarından tamamıyla mahrum cdilmişlerdi. Bu su­ retle I I I . Duma'da ( 1 907- 1 912) sadece 10 müslüman milletvekili seçilebilmişti. 200 Baskılar sonucunda başta "Ülfet" olmak üzere, pek çok gazete kapanmak zorunda kalmış, yeni müracaatlara da izin verilmemişti. 20 1 Usul-ü cedit üzere eğitim veren mektep ve medreselere "teftiş" gerekçesiyle baskılar yoğunlaştırılmış; bu cüm­ leden Abdullah ve Ubeydullah Bubi ilc Alimcan Barudi gibi ecdit­ çiler hapis ya da sürgünle cezalandırlımıştı.202 Bütün bu gürültü arasında "Rusya Müslümanları ittifakı" unutuldu gitti. Ta ki, 1917 yılına gelinceye kadar... F. RUSYA TÜRKLERİ 'NİN DÖRDÜNCÜ KONGRESİ

(15-25 Haziran 1914)

1 907 yılı ile birlikte yoğunlaşan hükumet baskıları, sadece Rus­ ya Müslümanları ittifakı'nın resmileşemeden dağılmasına değil, aynı zamanda, Abdürreşid İbrahim, Yusuf Akçura, Ahmet Ağa(yev), Hüseyinzade Ali Bey gibi Rusya Türkleri'nin lider sevi­ yedeki şahsiyetlerinin Rusya'yı terk etmesine yol açtı. İlk üç kong­ renin organizasyonunda baştan sona hizmeti olan bu kişilerin yok­ luğu, 1 907-1914 yılları arasında kongresiz bir dönemin yaşanma­ sından da anlaşılmaktaydı. Her ne kadar, bu üç genel nitelikli kongrenin dışında, mahalli nitelikli toplantılar yapılmışsa da, bunların hiçbiri ses getirecek çapta olmamış; genel anlamda bir fayda da sağlamamıştı. Mesela, 150


Ağustos 1906'daki "Öğretmenler Kongresi (Bakfı)"/03 Ocak . .. ?04 1906'da Petersbur'da "Şura-ı Ummet", - 10 Mayıs 1906'da "Tatar Öğrencilerinin I. Toplantısı"205, yine 1906'da Kazalı ve Carkent'de yapılan toplantılar/06 2-4 Mayıs 1 907'de Bubi'de "Öğrenci Toplan­ tısı"207 mahalli seviyede idi. Bunların içinde en geni§ kapsamlısı, sa­ dece Orenburg Türkleri'nden 3.000 ki§inin katıldığı, resmi izinli, 1 Ekim 1910 tarihli toplantıydı. Sadri Maksudi (Arsal), Fatih Kerimi gibi İttifakçıların konu§macı olarak katıldıkları bu toplantının gün­ demindeki tek madde, Duma'da görü§ülen "ibtidai talim hem yeni nizarn meselesi" hakkında Orenburg Türkleri'nin görü§lerinin be. "'8 ı.ırıenmesıydı. -0 20 milyonu a§kın nüfusuyla Rusya Türkleri'ne ba§ta "dernek kurmak", "toplantı-kongre yapmak", "gösteri düzenlemek" gibi te­ mel hak ve hürriyctlerin kesinlikle söz konusu edilmeyi§i dolayısıy­ la, bu sessizlik döneminde pek çok illegal örgütün ortaya çıktığı ve illegal faaliyetlerin gerçekle§tirildiği bilinm� kte. Mesela, K.J­ rım'daki "Genç Tatarlar" ve "Vatan", 209 Azerbaycan'daki "Him­ met", "Difai" ve "Musavat"/ 1 0 idii-Ural'da "Sosyal Demokrat" ve "Es-Er partileri içindeki faaliyetler, 2 1 1 Türkistan'daki siyasi te§ki­ latlanmalar11 2 baskı rejiminin neden olduğu Türklük tepkisinin ifa­ desiydi. Kısaca, ilk üç kongreden sonra dördüncü bir kongre, Rusya Türkleri'nin en önemli isteğiydi. Ve tabii, kongrenin legal olması için de hükfımetin izni gerekmekteydi. Bunun için de, Ağustos 1906'dan, Haziran 19 14'e kadar yakla§ık sekiz uzun yıl beklene­ cekti. 1. Kongrenin Hazırlık Aşaması

IV. Kongre'nin toplanması yolunda yapılan müracaatların biri, K.Jrgızlar'a ait olup, 1 907 Mayıs tarihini öngörmekteydi. 2 1 3 Il. Du­ ma'daki Müslüman Fraksiyonu'na yapılan bu müracaatlar sonu­ cunda, Fraksiyon Sekreteri Abdürrc§id Mehdi(ycv)'in Gaspıralı

151


İsmail Bey'e gönderdiği bir raporda kongre beklentisi ifade olunu­ yordu. 2 14 Zaten, İttifak'ın İdare-i Merkeziyesi de -şayet resmi izin çıkarsa- kongre tarihini Temmuz-Ağustos 1907 arasında düşün­ müştü. 2 1 5 "Tercüman" gazetesinde de kongrenin Nijni Novgo­ rod'da yapılması, hatta bir bina alınması yolunda kamuoyu oluştu­ ran yazı ve haberler çıkmıştı. 2 1 6 Ancak, İttifak'ın resmileşemeden dağılması ile kongre teşebbüsleri de yarıda kalmıştı. Rusya Müslümanları ittifakı'nın dağılmasıyla birlikte, Rusya Türkleri'ni üst düzeyde temsil eden tek merkez, Duma'daki Müs­ lüman Fraksiyonu idi. Farksiyonun Başkanı Kutluğ Muhammed Tcvkil(ev) ile Fraksiyonun diğer üyeleri Ebussuud Ahtem(ov), Abdüllatif H. Bayterek(ov), M. Yusuf Cafer(ov), G.H. Yeni­ kc(ev)'in müşterek gayretleri sonucu, hükümetin de uygun görme­ siyle 15-25 Haziran 1 9 14'te Petersburg'da "Bütün Rusya Müslü­ manları'nın IV. Kongresi"nin yapılacağı ilan olundu. 2 1 7 İlanın aka­ binde, "Tercüman", "Vakit", "Yıldız" gazeteleri başta olmak üzere Müslüman basınında, kongre gündeminde olması gereken konular üzerine çeşitli yazılar ve haberler çıktı. Rus hükumetinin I . Dünya Savaşı'na girmeden az önceki bir dönemde bu kongreye izin vermesinin düşündürücü nedenleri ola­ bilirdi. Önce, hükumetin savaş sırasında bir de "iç cephe" açılması ihtimalini gözönünde tuttuğu muhakkak. Zira, savaş fırsatından 20 milyonu aşkın Türk azıniğın istifade etmesi ihtimali söz konusu olabilirdi. Tüm savaş boyunca "vatanseverlik" propagandasının yo­ ğunlaştırıldığı gözönüne alınacak olursa, bu kongreye izin vermek­ Ic Rus hükumetinin Türk azınlığı "gözboyama" ya da "oyalama" taktiğiyle de olsa hoşnut etmeye çalıştığı söylenebilir. Kongreye resmi izin veren hükumetin, en azından savaş süresince, azınlığın fıcil problemlerini ve isteklerini bilmesi, siyasal olgunlaşma süre­ cindeki azınlığın kontrolü ve "dizginlenmesi" açısından da önem taşımaktaydı. Dolayısıyla kongrenin müzakereleri ve kararları, hü­ kumet açısından istihbari değer taşıyacaktı. Ayrıca, Türk liderleri­ nin "ne yapmayı düşündükleri" hususu da sır olmaktan çıkacaktı. 152


Kaldı ki, bu istihbari bilgilerin Müslüman Fraksiyonu vasıtasıyla elde edilmesine karar verilmişse de, sahanın genişliği, vaktin azlığı ve Fraksiyonun sadece 6 müslüman milletvekilinden oluşması yani sayısal yetersizlik gibi nedenlerden vazgeçilmiş, kongre fikri bu su­ retle aksiyona dönüşmüştü. 2. Kongre Faaliyetleri ve Kararları

Rus hükumeti, kongrenin Türkler arasında genel bir heyecan uyandırmaması için, gazetecilerin kongre salonuna alınmaması gi­ bi artniyetli ve antidemokratik bir kısıtlama getirdi. Ayrıca, kong­ redeki müzakerelerin ve kararların Rusya Türkleri tarafından -tüm açıklığı ile- öğrenilmemesi için de kongre tutanağının tutulmasına izin verilmedi. 1 ı5 Haziran ı9ı4'te Petcrsburg'da yapılan kongreye -ki kongre ilanında ve matbu metinlerinde, İttifak'ın devamı niteliğinde ol­ madığının vurgulanması amacıyla, "IV. Kongre" ibaresinin kulla­ nılmasından kaçınılmıştır- resmen 40 kişi delege sıfatını haiz ola­ rak davet olunmuştu. Bunların 6'sı Duma üyesi sıfatıyla kongrede hazır bulundu. Geriye kalan delegelerden 3'ü Ufa'dan, l 'i Bele­ bey'den, ı 'i Sterliba§'dan, 3'ü Kazan'dan, 2'si Orenburg'dan, ı'i Kargalı'dan, l 'i Troyski'den, l 'i Simbirsk'den, l 'i Samara'dani, l'i İrkutsk'dan, 2'si Kırım'dan, 2'si Baku'dan, 2'si titlis'den, ı 'i Gen­ ce'den, ı'i Grozni'dcn, 2'si Uralsk'dan, 2'i Taşkent'ten, 1 'i Türkis­ tan'dan 2'si Sir-Derya'dan, 4'ü Petersburg'dan ve ı 'i de Pavlov­ darsk'tan gelerek kongreye katıldı. 2 1 8 Bunlar arasında, daha önceki kongrelerde sorumluluk alan ya da yönlcndirici rolü olan Ali Mer­ dan Topçubaşı, Ebusuud Ahtem(ov), Şakir Tuka(yev), Sadri Mak­ sudi, Keşşaf Tercüman!, Rızaeddin Fahreddin(ov), İbrahim Akçu­ rin, Alihan Bükeyhan(ov), Mustafa Mirza Davidoviç, Sahib Gerey Yenike(yev), Selim Gerey Cantürin, Musa Carullah Bigi(yev) ve İsmail Leman(ov) gibi isimler dikkat çekmekteydi. ı53


l l gün süren kongrede, en dikkat çeken konu�ma, İTTiFAK hareketinin ünlü lideri Ali Merdan Topçuba�ı tarafından yapıldı: "Kongrenin birtakım kısıntılar altında toplanmı� olması yüzünden herhangi bir talep ileri sürülme ve karara bağlamanın imkansız ol­ duğunu" belirten Topçuba�ı. "Biz, milyon defa belirttiğimiz gibi, Rusya Müslümanları'na tam dini hürriyet verilmesini istiyoruz. Rus hükumetinin Müslüman teb'asını baskı altında tutmasının ve onları "Ruslaştırmak" istemesinin manası yoktur"2 1 9 dedi. Psikolo­ jik baskı altında kaldıkları açık olan delegeler, konu�malarını ağır­ lıklı olarak dini idareler ve meseleler üzerine yoğunla�tırdılar. İç­ lerinden sadece Sadri Maksudi, Türk okullarının meselelerine de­ ğindi. Ayrıca, Petersburg'da üniversite öğrencisi Türk kızlarının Kongre Divan Ba�kanlığı'na sundukları dilekçe de görü�me konu­ su oldu: "Nikahta her iki tarafın rızası alınması, nikahı kıyacak imarnın doktor raporu talep etmesi, kocaya varacak kızın nikah �artlarını ve zevcin arasındaki hukuk-u �eriyeyi bilmesi, bilmediği takdirde nikah esnasında �ahitler huzurunda bu hususların izah edilmesi, 1 3 - 1 5 ya�ındaki kızların evlendirilmemeleri" rica olunu­ yordu. Siyasi konulara girilmemesine rağmen, kongrenin üç gün süreyle uzatılınası talebi geri çevrilince aşağıdaki tavsiye kararları alındı: 1 . Hükumet Müslümanlar'ın dini hususiyetlerini nazar-ı itibara alarak, onlara Hristiyan bayramlarında dükkan kapattırıp, kendi bayramlarında açmayı mecbur etmesin (Kazan'da olduğu gibi). 2. Kafkasya'da 1913 yılında Müslüman dini idarelerinden alına­ rak, adli mahkemelere devredilen Müslümanlar'a aid nüfus kağıt­ ları, tekrar dini idarelere iade edilsin. Çünkü adli mahkemeler _bu i�Ie gereği gibi uğraşmıyarlar ve onlardan nüfus kağıdı almak çok zor oluyor. 3. Nikah esnasında evlenecek erkeğin sıhhatli olduğunu göste­ rir belge aranmalıdır. 4. Müslüman öğretmenler yeti�tirmek için özel okullar (darül­ ınuallimin) kurulsun. 154


5. Türkistan ve Daha (Bozkır) vilayeti "Kırgız (Kazak)", müslü­ maniarına da Devlet Dumasına temsilci gönderme hakkı tanınsın. 6. Askerlik görevi yapan müslümanların dini işlerini düzenle­ yen bir nizarnname hazırlansın. 7. Kırgız ve Başkurt camilerine ait olacak özel bir mahal, top­ rak verilsin. 8. Kur'an-ı Kerim ve başka dini kitapların baskı hakkı dini ida­ relere verilsin. 9. Kafkasya Müslümanları resmi yerlere girdiklerinde serpuşla­ rını çıkarmak zorunda bırakılmasınlar. 10. Yabancı ülkelerde tahsil görenlerin Müslüman mektep ve medreselerinde öğretmenlik ve müderrislik yapmalarına müsaade edilsin. l l . Müslüman talebelerin çok olduğu hüı.umet (Rus) okulla­ rında İslam kaidelerini öğretmek gayesiyle Müslüman öğretmenler bulunsun. 12. Kırgızlar (Kazaklar) Orenburg dini idaresine tabi olsunlar. 13. Müslümanlar'a, kendi vecibelerine göre hayvan kesmeyi men eden nizarnname kaldırılsın (bu hususta kurultaya SOO'den fazla telgraf gelmi§ti). 220

Kongre boyurica alınan toplam karar sayısı 120 idi. Mek­ tep-Medreselerle ilgili olarak 15 karar alınmıştı (mad. 106-1 20). Tam 1 1 bölüm ba§lığı altında toplanan bu kararlarda, ayrıca Müf­ tüye yıllık 6.000 ruble, vilayet meclisindeki kadıya yıllık 2.000 ruble maa§ ödenmesi gibi ayrıntılı tekliilere de yer verilmişti. 22 1 Ayrıca, büklımete sunulmak üzere, dini idareyi yeniden düzenleyen bir ka­ nun teklifi de hazırlanmıştı. 2 22 Kongre süresince dini koriular üzerinde ağırlıkla durulması223

ve siyasi konulardan kaçınılmasına rağmen, büklımetin üç günlük ek süre talebini reddetmesi, kongreye katılanlar üzerinde olumsuz etki yarattı. Kongrenin kapanı§ konu§masında Ali Merdan Topçu155


ba§ı, bu olumsuzluğu ifade ile, " ... M. Cafer(ov) meclise hitaben de­ di ki, kaza ve bahtsızlık görmü§ sair kavimler ve milletierin vekilie­ ri de bulunsa idi, §Üphesiz onlar da bizimle bir ağızdan konu§urlar­ dı. Hükumet kendisinin uzağı görmeyen siyaseti ile müslümanları hilafkar eyledi. Ben ise hükumetin bu İrticakarane siyasetini tebrik ediyorum. Çünkü bu sayede ağırlık çeken milletler birle§irler." 224 diyerek hükumeti cesaretle ele§tirdi. IV. Kongre bu suretle sona erdikten sonra, alınan kararlar ve söz konusu kanun teklifi matbu olarak yayınlandı ise de uygulama­ da hiçbir sonucu olmadı. Bütün bu kararlar ve kanun teklifi, Du­ ma'nın gündemine girmediği gibi, ilgili bakanlıklar tarafından da değerlendirilmedi. Sadece kağıt üzerinde kaldı. Mesela, kongre kararı çerçevesinde Müftü'nün Türk azınlığı tarafından seçilmesi söz konusu iken, hükumet, kongrenin akabinde, halk tarafından kesinlikle tasvip edilmeyen S. Beyazıd(ov)u müftülük görevine atadı. 225 Bu atama, Rusya Türkleri'nin en hassas olduğu dini konu­ larda bile Rus hükumetinin kayıtsızlığını ve IV. Kongre kararlarını hiçe sayı§ını göstermesi açısından tipik bir örnekti. Rus hükumeti­ nin bu kayıtsızlığı ve Müslüman azınlığı hafife alı§ı hakkındaki ör­ nekleri arttırmak elbette mümkün. Mesela, Saratov Duması'nın Rusya'daki tüm vatanda§ların e§itliğini öngören bir kararı, bizzat vali tarafından bozulmu§tU. 226 Gerçekte vatanda§lararası e§itsizlik, Rus olmayanlar azınlıklar arasında da yine Türkler aleyhine farklı­ Iık göstermekteydi; tipik bir misal olmak üzere, Ermenilcr'in, Po­ lonyalılar'ın, Yahudiler'in ve hatta Rusya'da toplam mevcudu 12-13 bin olan Karaimler'in bile Devlet Şurası'nda temsilcisi bulu­ nurken, 20 milyonu a§kın nüfusuyla Türkleri'n bir tek temsilcisi dahi bulunmamaktaydı. 227 Tüm bu e§itsizlik ve hükumetin baskılarından bunalan Orta Asya Türkleri, sorunlarının çözümü için ba§langıçta IV. Kong­ re'den medet ummu§lar ve samimi bir tebrik telgrafı göndermi§­ lerdi. 228 Kongrenin sonuçsuzluğunu görünce de, askerlik v.s. gibi yeni meselelerin ortaya çıkmasıyla birlikte, 1916 yılı boyunca toplu 156


isyanlar gerçekle§tirmi§lerdi. Dolayısıyla, sava§ süresince Alman orduları kar§ısında sürekli gerileyen Rus Genelkurmayı, bir de Or­ ta Asya'da iç cephe açmak ve batı cephesinden bu yeni cepheye as­ ker kaydırmak durumunda kalmı§tı.229 Artık Çarlık rejiminin hü­ kfımetleri, Rusya Türkleri'nden sadakat bekleyemezdi. Nitekim, 1917 ihtilali, Rusya Türkleri için tarihi bir fırsat oldu ve yeniden -ama bu sefer daha hür- kongreler dönemi ba§ladı.

G. 1917 iHTiLALİNİN RUSYA TÜRKLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ 9(22) Ocak 19 17'de "Kanlı Pazar" olaylarının yıldönümü dola­ yısıyla ba§layan gösteriler, geni§ çaplı grevlerle de desteklenince, Rusya'nın her tarafından ihtilal heyecanı ba§ghsterdi. Halk direni­ §ini kırmak üzere ihtilalcilerin üzerine gönderilen askerlerin de ih­ tilalin yanında tavır almaları üzerine, Çar II. Nikola, tedbir olmak üzere Duma'yı fesh etti. Bu sefer de Duma üyeleri, Meclis binası olan "Tavrida Sarayı"nı i§gal ettiler. İhtilalciler, silahiara el koydu­ lar, Petersburg Hapishanesi'ne baskıola mahkumları serbest bırak­ tılar. 2( 15) Mart günü, ihtilalciler tarafnıdan Knez L'vov'un ba§­ kanlığında "Geçici Hükümet" ilan edilince, Çar II. Nikola'da aynı gün tahttan kardqi lehine feragat etti. Böylece Çarlık rejimi tarihe karı§tı. 230 �5 Mart 19 17'de Kırım'ın her tarafından gelen 1 500 Müslüman temsilcisi Akmescit'de (Simferopol) toplandı. 23 1 "50 Ki§iden olu§an 'Kırım Müslümanları İcra Komitesi' kurulması ve ba§kanlığına Nurnan Çelebi Cihan'ın getirilmesi; Kırım'da muhtar bir idare için Kurultay'ın toplanması, bunun için de genel seçimlere gidilmesi vd." gibi önemli kararların alındığı bu toplantıda, ayrıca Ba§müftü­ lüğe Çelebi Cihan'ın getirilmesi kararla§tırıldı. 232 Geli§melerin de­ vamı üzerine, Kırım Genel Valisi Bogdanov Çelebi Cihan'ı tutuk157


(attırdı. Ancak, Kırım Türkleri'nin olağanüstü tepkisi sonucunda Cihan serbest bırakılırken 233 , Genel Vali de görevinden alındı.234 "İdii-Ural"da ilk ihtilalci hareketler, Sosyal Demokrat Partisi ile Es-Er Partisi'nin çatısı altında kurulan müslüman komiteleri ile ortaya çıktı.235 14- 1 7 Nisan tarihleri arasında Ufa'da "I. Ufa İli Müslüman Kongresi" toplandı. Bünyamin Ahtemov'un yönetimin­ deki kongrede, eğitimin öz lisanda yapılması; devlete, çara ve kili­ selere ait toprakların topraksız köylülere dağıtılması" gibi kararlar alındı. 236 23-24 Nisan tarihleri arasında Kazan'da toplanan bir baş­ ka kongrede ise, "Tatar halkının milli kaderini tespit ve tayin hak­ kını elinde tutacak bir "Milli Şura'nın kurulmasına karar veril­ di."m Yine Kazan'da 20 Nisan'da I Rusya Müslimeleri Kongresi" toplandı ve önemli kararlar alındı. 238 Rusya'nın her tarafından 400'den fazla kadın delegenin katıldı­ ğı bu kongrede, iTTiFAK'ın eski liderlerinden Musa Carullah Bil­ gi(yev) ve M.Fatih Kerimi önemli rol oynadı. 2·19 Türkistan'da, 16-23 Nisan tarihleri arasında Taşkent'te topla­ nan ilk Türk Kongresi'nde, Rusya'nın gelecekteki idare şekli husu­ sunda "federasyon tezi" öne sürüldü. 24° Kongre, daha önce gasp edilmiş toprakların eski sahiplerine geri verilmesi hususunda da tavsiye kararı aldı ve "Milli Merkez" adıyla da bilinen "Müslüman Merkezi Şurası"nı oluşturdu.24 1 Yine Nisan ayında Orenburg'da Alihan Bükeyhan(ov)'un yönetiminde "I. Kazak Kongresi" topland ı. 24 2 "

.

Kuzey Kafkasya'da 1917 Mayıs'ında ilk Dağlılar Kongresi top­ landı. 243 3 Mayıs'ta toplanan bu kongreye 500 temsilci katıldı.244 Kongre, "Kuzey Kafkasya'nın ayrı bir ünite sıfatıyla gireceği Rus­ ya'nın federal cumhuriyet esasları üzerinde yeniden kurulmasını ve Rus hazinesinin kendine mal ettiği Kuzey Kafkasya toprakları­ nın iadesini talep ediyordu."245 1 9 1 7 Nisanı'nda ise, Baku'da I. Kaf­ kasya Kurultayı toplandı. Kuzey Kafkasya, Azerbaycan, Ermenis­ tan ve Gürcintan'daki Türk temsilcilerinin katıldığı Kurultay'da, "Türkçü", "İslamcı" ve "Süsyalist" görüşler çerçevesinde müzakere1 58


ler cereyan etti. Alınan kararlar içinde en dikkat çekeni, federas­ yonlar esasına dayalı bir cumhuriyet sisteminin Türkleri'n çıkarına daha uygun olacağı yolundaki karar idi. 246 Müslüman dininde ol­ mamakla birlikte Yakut Türkleri'nde de ihtilalle birlikte milli nitc­ liktc hareketler görüldü. 24 7 Kısaca söylemek gerekirse, ihtilalin verdiği hürriyet havasının nimetlerinden faydalanmak, yani kendi siyasi teşkilatlarını kurmak suretiyle kendi geleceklerini tayin hak­ kını elde tutmak amacına yönelik olan bu kongreler, Rusya Türk­ leri açısından büyük önem taşımaktaydı. Mahalli nitelikteki bu kongrelerin yukarıdaki amaca ulaşınada yeterli olmadığını bilen azınlık liderleri, genel nitelikte bir kongrenin toplanması ve Rusya Türkleri'nin bir bütün olarak hareket etmesinin sağlanması gaye­ siyle Petersburg'da, Moskova'da, Orenburg'da ve diğer büyük şe­ hirlerde harekete geçtiler. Söz konusu kongrenin hazırlık çalışma­ ları sırasında izlenen yöntemler, 1905-1906 yıllfırı arasında yapılan 1., II. ve lll. kongreleri hatırlatmaktaydı. Ancak, 1917'de şartları, o dönemin şartları ile kıyaslanamayacak ölçüde hürdü.

H. BÜTÜN RUSYA MÜSLÜMANLARI I. KONGRESİ ( 1 - 1 1 May•s 1917) IV. Devlet Duması'ndaki Müslüman Fraksiyonu üyeleri ile kendilerine yardımcı olmak üzere Fraksiyon Bürosu'nda çalışan aydın müslümanlar, 248 genel bir kongre düzenlenmesi amacıyla, 15-17 Mart 1917"de bir araya geldiler. 24 9 Bu danışma toplantısında, Kafkasyalı Ahmet Salih( ov) başkanlığında 27 kişiden oluşan "Rus­ ya Müslümanları'nın Geçici Merkez Bürosu" kuruldu. 250 Büro, kongre için Rusya'nın her tarafındaki Müslüman toplulukları ile onların dernek, komite v.s. temsilcilerini davet kararını aldı. Faali­ yetleri hakkında Türk azınlığa sürekli bilgi vermek amacıyla da "Rusya Müslümanları Geçici Bürosu'nun Haberleri" adlı bir bül­ ten de çıkarmaya başlayan bu büro, belli başlı merkeziere gönder-

159


diği davetiyelerde, nüfus miktarı ile mütenasib delege gönderilme­ sini, ayrıca da kongre gündeminde yeralması istenilen konuların ve sorunların bildirilmesini istedi. 25 1 Büro'nun "Rusya Müslümanları Kongresi"nin toplanması hakkındaki bildirisinde §öyle denilmek­ teydi: a) Müslüman siyasi teşekkü//eri tarafından seçilen şahıs/ar, b) Müslüman Grubu Üyeleri, c) Geçici Merkez Bürosu üyeleri kongreye katılabilirler; siyasi teşekkül/erin bulunmadığı yerlerden delege/er, Müslümanların kültür ve eğitim ve diğer her türlü dernek ve teşekkül­ ler tarafından gönderilebilir... Sloganımız şudur: Müslüman vatan­ daşlar teşkilatlanınız!.. 252 .

1. Kongrenin Hazırlık A§aması

Kongre tarihinin 1 Mayıs 1 917, yerinin de Moskova olduğu ilan edildikten sonra, "Kazan, Ufa, Orenburg, Troysk, Ta§kent, Semer­ kant, Bakfı, Akmescit, Bahçesaray gibi öz Türk §ehirlerinden ba§­ ka Moskova, Petrograd, Odessa, Samara, Nijni-Novgorod gibi Rus merkezlerinde ya§ayan Müslüman-Türk unsurları mahalli kongre­ ler tertibine ve delegeler seçimine giri§tiler. Her taraftan hatta bü­ yük köylerde mollalar, muallimler ve halk mümessilleri toplana­ rak, Moskova'da yapılacak Kongre'ye sunulacak 'dilek'leri müza­ kereye ba§ladılar. Bu cümleden olmak üzere Kazan §ehrinde mu­ allimler ve talebeler, ulema mümeslilleri ve halk tarafından gönde­ rilen delegeler bir Kongre akdettiler ve bazı kararlara vardılar." 253 Orenburg Müslüman Bürosu'na, sadece Orenburg çevresinden gönderilen "dilek"Ier tasnif edildiğinde, 109 maddeden olu§an bir teklif listesi elde edildi: "Rus dili hangi hakka haizse Türk dili de aynı hakka malik olsun (mad. 2); din hükumetten ayrılsın, misya­ nerlerin faaliyeti durdurulsun (mad. 3-4); sansür kaldırılsın (mad. 16); mahkemelerde Türkçe yazılar kabul edilsin (mad. 3 1 ); Türkçe yazı dili kabul edilsin (mad. 39); Devlet Şfırası'na da müslümanlar 160


seçilebilsin (mad. 46); harbe son verilsin (mad. 97) vb. dikkat çeki­ ci ' dilek'lerin yeraldığı görülmekteydi."254 "Rusya Müslümanları Geçici Merkez Bürosu" kongre yeri ola­ rak, Azerbaycanlı milyoner Şemsi Asadulla(yev)'in Moskovalı Türkler'e hediyesi olan Cemiyet-i Hayriye binasını hazırladı. Dele­ gelerin yatacak yer ve ia§eleri ise Moskovalı Türkleri'n evlerinde misafir edilmeleri biçiminde kar§ılanacaktı. 255 Davetiyeler gönde­ rildi, 256 delegelere verilecek "ya ka kartı" bastırılıp hazırlandı. 257 2. Kongre Faaliyetleri ve Kararları

1 Mayıs 1917'de kongre salonunda, Rusya'nın her tarafındaki Türk topluluklarını temsilen 900 delege hazır bulunmu§tu. m Sade­ ce 450-500 delege beklenirken259 bu kadar büyük katılımın gerçek­ le§mesi, Rusya'nın siyasi platformunda dikk� tlerin Türk azınlığa çekilmesine neden olmu§tu. Bu kongre ile Türkler, her çe§it siyasi kongre ve toplantıların yapıldığı Moskova'da bir gövde gösterisi yapma imkanına kavu§mU§Iardı. Kongre, gündüz saat 1 5.00'te Ahmet Salih(ov)'un ba§kanlığın­ da açıldı. Kur'an-ı Kerim okunduktan sonra ilk söz Musa Carullah Bigi(yev)e (Petersburg temsilcisi) verildi. Bilgi, bu kongrenin ger­ çekte müslümanların V. Kongresi olduğunu ifade ile elde edilen hürriyet nimetlerinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyle­ di. 260 Daha sonra Kongrenin Ba§kanlık Divanı'na, Ahmet Sa­ lih(ov)'un teklifi ile "İbrahim Ahtem(ov), Ayaz İshaki, Ahmet Sa­ lih(ov), Halil Dostmuhammed(ov), Ali Merdan Topçuba§ı, fatih kerimi, Abdullah Hoca(yev), Selime Yakub(ova), Hasan Ata Abe­ §i, İlyas Alkin, Cafer Seydahmet ve Musa Carullah Bigi(yev)" oy­ birliği ile seçildiler.26 1 Kongreye Geçici H ükumet adına katılan Yabancı Dinler Da­ iresi Ba§kanı Prof. Kotlayarski, hükumet adına tebriklerini sun­ duktan sonra, tam anlamıyla din seçme hürriyetinin tanınacağı bir 161


kanun tasarısı üzerinde çah§ılmakta olduğunu müjdeledi. Prof. Sergey Andreviç Kotlayerski, müslümanların dini taleplerini içe­ ren tüm dökümanlara (kongre kararları, kanun teklifleri ve dilek­ çeler) sahip olduklarını ifade ile Rusya'nın bölünmeye izin verme­ yeceğini ve bölünülmemek gerektiğini söyledi. 262 ilerki konu§ma­ larda söz alan Ayaz İshaki, hükumet temsilcisine cevapla, Rusya Müslümanları'nın tek meselesinin sadece dini mesele olduğunu öne sürmenin yanh§ olduğunu belirtti ve bunun hükumet erbabına anlatılmasının müslümanlara dü§en bir borç olduğunu vurguladı. İshaki, büyük alkı§ alan konu§masını, " ... Eihasıl Rusya'da ya§ayan 30 milyon müslüman halkının kıblegahı §U Müslüman Siyezdi. 30 milyon müslümanın bütün ümidi sizge bağlangan." diyerek bitir­ di. 263 Daha sonra, Letonya, Polanya, Litvanya milli te§kilatlarınd-ın gelen temsilcilerin tebrik konu§maları yapıldı. Arkasından, "'4-27 Nisan'da Kazan'da düzenlenen Kadınlar Kongresi adına Zahide Burna§(ova)'nın konu§ması dinlendi. Ali Merdan Topçuba§ı, 10-20 Nisan tarihleri arasında Baku'de cereyan eden Kafkas Müs­ lümanları'nın Birinci Umumi Kurultayı'nda §ii §eyhülislamı ile sünni müftünün kucakla§tığı, mezhep ayrıhğının artık ortadan kalkması gerektiğini söyledi. 264 Kongreye Dağıstan Müslümanla­ rı'nın dertlerini anlatan Albay Hacı Murat'ın arkasından Müslü­ man Basını adına Fatih Kerimi söz aldı. "Dilde, Fikirde, ݧde Bir­ lik" §iarının hayata geçirilmesi için tüm §artların olgunla§tığını önesüren Fatih Kerimi, Gaspıralı İsmail Bey'i ve Hasan Bey Zer­ dahi'yi hizmetlerinden dolayı saygı ile andı. Ayaz İshaki ise, Gaspı­ ralı İsmail Bey'in kızı Şefika Hanım'ın salonda bulunduğunu hatır­ lattı ve kongrece saygı gösterilmesini rica etti. 265 Birinci günün en son konu§macılarından Osman Tukumbet(ov) Müslüman Askerle­ ri Merkezi Sovyeti adına yaptığı konu§mada, "Umumi Rusya Müs­ lüman Askerlerinin Siyezdi"nin bir gün önce (30 Nisan) sona erdi­ ğini hatırlatarak, müslümanların Ruslardan sonra en büyük toplu­ luk olduğunu ve tüm hakların alınması gerektiğini ifade etti. "Rus­ ya Müslüman Okutucularının Siyezdi" adına söz alan Siyezd 162


(kongre) Ba§kanı Ahmetcan Mustafin ise kongreyi tebrik etti ve kuvvetin kılıçta değil organizasyon ve birlikte olduğunu vurgulad ı. 266 2 Mayıs günü saat 12.45'te Fatih Kerimi'nin ba§kanlığında açılan oturumda, tebrik telgrafları okundu ve temsilcilerin tebrik niteliğin­ deki konu§maları dinlendi. Bunlardan biri olan, "Turgay Obiastı Si­ yezdi"nin temsilcisi Urazbay Aksakal, Kazak lehçesinde yaptığı ko­ nu§manın sonunda " ... Bir evimiz Kafkas, bir evimiz Kırım, bir evi­ miz Tatar, bir evimiz Sart olmayık. (Aikı§). Barımız bir ki§i bolayık. (Alkı§.)" 267 dedi. Daha sonra Ba§kanlık Divanı, "Türkistan Siyez­ di'nin Ba§kanı" sıfatıyla Hoca(yev)'e söz verdi. O da, Türkistan müslümanlarının hukuksuzluğu ile geriliği hakkındaki sebepleri dile getirdi. 268 Konu§malar arasında, Ba§kanlık Divanı tarafından hazır­ lanan İç Tüzük (15 madde) ile Kongre Programı (13 madde) okuna­ rak kabul edildi. Daha sonra a§ağıdaki komisyonların sedmine gi­ dildi: "Memleket Usul İdaresi Komisyonu", "ݧçher Meselesi Komis­ yonu", "Yer-Su meselesi Komisyonu", "Hatun-Kız Meselesi Komis­ yonu", ''Maarif Meselesi Komisyonu" ve "Mahalli İdareler Meselesi Komisyonu". Kongre, yukarıdaki dokuz komisyonun kurulmasını oybirliği ile kabul etti. 269 Sonra, Prof. Kotlayerski'nin cevaplaması isteğiyle çe§itli sorular soruldu. Müzakerelerin devam ettiği sırada söz alan Kırım Delegasyonu Ba§kanı Cafer Seydahmet, "Bizim Ta­ tarların elinde bir al bayrak var. Maksadımıi da onun altında top­ la§maktır" dediği konu§masında, Geçici Hükumet'ten milletin hak­ larının istenmesi gerektiğini belirtti.270 Yedisu Kazak ve Kırgızla­ rı'nın ihtilal sonrasında uğramı§ oldukları katliamlar ve açlık tehli­ kesi üzerinde duruldu. Kongre adına Geçici Hükumet'e ve diğer il­ gili yerlere acil yardım telgrafı çekilmesine karar verildi.27 1 Kongre'nin üçüncü gününde, Rusya'nın gelecekteki siyasi ida­ resi hakkında konu§malar yapıldı. Ahmet Salih(ov) tarafında:-ı ve · rilen karar tasarısında - bizzat Salih(ov) tarafından Rusça olarak kongreye okunmu§tur- " 1 ) Rusya üniter parlamenter halk cumhu­ riyeti olmalıdır; 2) Müslüman halkların milli ve kültürel muhtari163


yeti Rusya Anayasası'na kabul edilmelidir." tezi i§lenmekteydi. Sa­ lih(ov), gerekçe olarak, müslümanların coğrafi açıdan çok geni§ bir alana yayılmı§ olmasını; toplam 96 vilayetin ancak 15'inde %50 oranının üstünde nüfus çoğunluğuna sahip olup diğerlerinde azın­ lık te�kil ettiğini öne sürmekteydi. Ahmet Salih(ov) ve aynı tezi sa­ vunanlara göre, federasyon esası kabul edilecek olursa, ortak kül­ türün olu�ması engelleneccği gibi, müslüman topluluklar ayrı ayrı yollarla geli�meye başlar ve parçalanırlar, siyasi bakımdan zayıflar­ lar. Federasyon sisteminde azınlık teşkil eden bölgelerde yaşamak­ ta olan Müslümanlar'ın Rusla�maları kaçınılmaz olacaktır. Üste­ lik, müslüman toplumunda devlet yönetme tecrübesini haiz kadro sıkıntısı mevcut olup, bu sıkıntı Orta Asya Müslümanları için had satl1adadır. 272 Daha sonra, Acara temsilcilerinden Lord Kipanidze'nin usul idare hakkındaki projesi okundu. 273 Federasyon tezini savunan Mehmet Emin Resulzade, ayrı ayrı müslü-nan toplulukların idari muhtariyetieri esası üzerinde Rusya federal düzenini savundu. Re­ sulzfıde, 170 milyon nüfusa sahip olan ve yerküresinin altıda birini teşkil eden muazzam bir ülkede merkezden yönetim ilkesinin ba­ şarılı ve geçerli olamayacağını öne sürdü. Resulzade konu�masın­ da, "Rusya denilen evde her halk kendi odasına sahip olmalıdır."; "Biz Türk-Tatar eviadı ve o milletin balalarıyız biz Türkoğlu Tür­ küz, bununla iftihar ederiz ... 30 milyon müslümanın 29 milyonu Türk'tür. Biz, milli-mahalli muhtariyet esasına göre, Azerbaycan, Dağıstan, Türkistkan vb. gibi ayrı mahalli hususiyetlere malik olan Türk kavimleri için muhtariyet istiyoruz"; "Biz, büyük Türk halkı­ nın çocuklarıyız, ama bununla beraber İdilboyu Tatarları, Türkis­ tanlılar, Kazak ve Kırgızlar, Azerbaycanlılar kendi milli özellikleri­ ne, edebiyatiarına sahip bulunuyorlar. Bu özellıkleri ortadan kal­ dırmaya ne gerek var, ne de bunda bir yarar var. Ayrı ayrı ırmaklar varsın kendi yataklannda aksın, onların bir araya gelecekleri deniz var, bu da büyük Türk denizidir." derken, azınlık ha!inde kendi 1 64


bölgelerinde ya§amak zorunda kalacak müslüman toplulukları hakkında §U değerlendirmede bulundu: Biz Azerbaycanlı/ar, Dağıstan/ı/ar, Türkistanlı/ar, Ktrgtzlar gibi Türk kabileleri için içişlerini kendilerinin yönetebilecek/eri muhtari­ yetler al7u ediyoruz. Böyle olmakla beraber bütün Rusya Türk halkla ­ nnın milli ve kültürel işlerinin koordinasyonu için Milli Şura vücude getirilecektir. Tarihin suçu yüzünden topraklanndan mahrum edilen İdilboyu ve Kmm Tatarlan için milli ve kültürel nıuhtariyet kunılabi­ lir. Fakat onlar da, diğer Türkler gibi ortak Milli Şiira :va gireceklerdir. Türk kabilelerinin birliği, kendi ifadesini şunda bulacakttr: İlkokul­ larda ve halka mahsus edebi yayınlarda yerli lehçeler kullanacakttr; mtaokullarda Türk dili öğrenilecektir, belki aynı zamanda bazı ders­ ler de bu dilde verilecektir; yüksekokııllarda öğretim ortak Türk dilin­ de yapılacakttr. Müslüman halkiann dini ve k(iltürel meselelerinin koordinasyonu için tek Dini Şiira 'nın kuntlması imkan dahilindedir.

Rcsulzade, konu§masının son bölümünde, I. Kafkas Kurulta­ yı'nda alınan usul idare meselesi hakkındaki kararı okudu. 274 Daha sonra söz alan Zeki Vetidi (Togan), Rusya Müslümanları'nın de­ mografik durumu ile ilgili bilgi verdi; dil, tarih ve diğer hususiyct­ Ieri açısından tahlillerde bulundu. 275 Bu arada İç Tüzük gereği, "üniterizm" ve "federalizm" taraftarlarından pekçağuna lehte ve aleyhte konu§ma hakkı verildi. 7 Mayıs'ta yapılan oturumda, karar için seçimlere gidildi. Meh­ met Emin Resulzade'nin federalizm esasını öngören teklifi, a§ağı­ daki §ekli ile Kongre kararı olarak 271 aleyhte oya kar§ılık, 446 lehte oyla kabul edildi: MEMLEKET USUL İDARESi HAKKINDA KURULTAY TARAFINDAN KABUL EDİLEN KARAR A- Müslüman milletlerinin menfaatlerini korumak için en muva­

ftk olan usulü-idare-belli ülkeleri olmayan milletler için- milli menfa 165


at esaslarına bina edilmiş, milli medeni muhtariyet temin eden halk cumhuriyetidir. B- Rusya 'da oturan Müslüman milletlerinin bütün ruhani ve mede­ ni i�lerini terlip içinde devam ettirmek ve Müslümaniann birlik ve hare­ ket etmelerini temin için kanun çıkarma hakkına malik Umum Rusya Müslümanlan 'na mahsus merkezi bir müessese oluşturulur. Bu mües'­ sesenin şekli, heyeti ve yapacak işleri, muhtar Müslüman vilayetlerinden 276 toplanmış vekillerin ilk kurucu kurultayınca belirlenir.

Yukarıda kabul edilen karar, milli ittifak ve toprak muhtariye­ tine dayanan ve belli toprakları mevcut olmayan milletiere de mil­ li-medeni muhtariyet sağlayan bir halk Cumhuriyetini öngörmek­ teydi. İkinci maddede ise Rusya'da ya§ayant üm müslümanların milli-medeni i§lerini yürütmek ve kendileri ile ilgili kanunları çı­ karmakla görevli bir merkezi te§kilat (Milli Şura) kurulması karar­ la§tırılmı§tır. Elbette, kongrede alınan bu kararın bağlayıcı hiçbir yönü ve müeyyidesi bulunmamaktaydı ve sınırları da gösterilmemi§ti. Kongre'nin dördüncü gününde Rusya Müslümanları'nın "sava­ §a kar§ı tutumları" ve "milli maarif meselesi" üzerine müzakereler ba§ladı. Ömer Tirigul(ov), Çar hükumetlerinin müslümanları Rus­ la§tırmağa muvaffak olamarlığını söyledi ve usul-ü cedid üzere eği­ tim veren mektep ve medresclerin bile geri kaldığını, müslümanla­ rın ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldiğini öne sürdü. 8 Mayıs­ taki toplantıda müzakereler devam etti ve a§ağıdaki 24 maddeli karar kabul edildi: KÜLTÜR VE EGİTİM İŞLERİ HAKKINDA

KURULTAY TARAFINDAN KABUL EDİLMİŞ KARAR 1- Eğitim ve kültür işleri her milletin öz idaresinde olacaktır. 2- Her milletin kendisi tarafından seçilmiş bir kurumun idaresin­ de olacakır.

166


3� İptidai mekteplerde ders dili her kabilenin öz anadili olur. Or­ tam ekteplerde umumi (ortak) Türk dilinin okutu/ması mecburi ola­ caktır. Ali mekteplerde ders dili Türk-Tatar kabileleri için Türk dili olacaktır. 4- Malum bir yaşa gelen tüm çocuklar için iptidai mekteplerde okumak mecburi olacaktır. 5- İptidai mektepler tek tipte olup, dini ve dünyevi diye ayrılmaz­ lar. 6- Mekteplerimizin düzeni iptidai mektepten orta mektebe, orta­ dan ali mekteplere sınavsız girecek şekilde olacaktır. 7- Mekteplerimizde Rus dili bir dil olarak yine okutulur. 8- Rusya 'da tüm mektep/erin öğrenci ve öğretmenleri hukuk bakı­ mından her yönden eşit olacaktır. 9- Her milletin kültür ve eğitim için sarf edi/�cek paralar devlet ve mahalli idareler tarafından temin edilir. 10- Milli orta mekteplerimizi bitiren öğrenciler Rus ali mektepleri­ ne sına vsız girebilirler. ll- Mekteplere her köyde en az 6 disetina yer tahsis edilir.

12- Yerine göre erkek ve kız çocukların bir arada okumalan mat­ lupdur. 13- Başka milletierin mekteplerinde okuyan Müslüman çocukla­ rın sayısı 8'e varırsa, hazine ve mahalli idareler hesabından kendileri­ ne mahsus din ve anadili öğretmeni tayin edilir. 14- Dini Medrese/er: bu medrese/erin öğretim kadrosu Dini İdare­ ler Nezareti 'nde olacaktır. 15- Müslümanlar için açılmış hükümet, şehir Zemstvo okullan ve mahalle mektepleri 1 91 7-1918 okuma yılının başından itibaren milli mekteplere dönüştürülür. 16- Mekteplerden önce mektepler dışı terbiyeyi idame, milli mües­ sese ve Müslüman mekteplerine öğretmen yetiştirmek için Darülmu­ allimin ve Darülmuallimatlar, ta/im ve terbiye kursları açılır.

167


1 7- Müslümanlar için açılan öğretmen okulları, seminaryalar ve kurslar için tayin edilen tüm varidat, bina ve mülk yerli Müslümania ­ nn eline geçer. 18- Mümkün olan yerlerde bu yıldan itibaren Müslüman orta mektepleri ve ihtisas mektepleri açılacaktır. 19- Orta mekteplerimize acele öğretmen yetiştinnek için Ali kurs­ lar ve Rus Ali mekteplerinde kürsüler açılacaktır. 20- 191 7-1918'nci okuma yılından itibaren milli mekteplerin her çeşidinde öğretmenler kendi derece/erindeki Rus mekteplerinde öğret­ menler ile her hukuku eşit kabul edilip, bunlarla aynı vazife almaya başlayacaktır. 21- Yabanct devlet tebalarından olan öğretmenierin Müslüman mekteplerinde ders vermelerine hiçbir yönden engel olunmaz. 22- İl Kurultayında milli medeni muhtariyet, otonomi ve federas­ yon meselesi halledilene kadar geçici bir vakit için Zemstvo ve şehir mekteplerinin idaresi için milli heyetler meydana getirilir. 23- Öğretmen yetiştirmek için açılan kurumlardan dip/oma almış yahut bunlar veya yukanda mezkur 3 müessese huzurunda sınanmış kişiler yine mekteplerimizde okutma hakkına sahiptirler. 24- Savaş ve sivil savunmadaki Müslüman öğretmenierin derhal serbest bırakılma/arı gerekmektedir. 277

Kongre'nin 6 Mayıs tarihli toplantısında, Rusya Müslümanla­ rı'nın dini ve medeni muhtariyetieri hakkında görü§melere geçildi. Bu konuda yazılı telif sunan Seyid Gerey Alkin, kongrede yaptığı konu§mada "müftünün hükumet tarafından tayin edilmesine son verilmesi gerektiğine" değindi. Dini Şura'ların kurulmasını ve bun­ ların da dört §ubeden ibaret olmasını savunan Seyid Gerey Al­ kin'den sora, Ke§§af Tercüman! önergesini sundu. Bütün dini ida­ relerin bir tek merkezden yönetilmesini teklif eden Tercümani, yepyeni bir te§kilat yapısının (merkezden mahallelere kadar) olu§­ turulmasını istedi. 278 Kongre, aynı konudaki müzakerelere 9 Mayıs 168


ta�ihli toplantısında da devam etti. Ruhani ݧler Komisyonu'ndan Kadı Salihcan Orman(ov), önergesini sunarken yaptığı konu§ma­ da, Çarlık zamanında Orenburg'daki Dini Merkez'in Mahkeme-i Şer'iyye değil, bir hükumet müessesesi olduğunu söyledi. 5 milyon Müslüman'ın dini hizmetlerini yerine getiren bu merkeze (dört di­ ni merkezden en büyüğü) sadece 7.000 ruble tahsisat verildiğini önesüren Orman(ov), ayrıntılı önergesini okudu. 279 Daha sonra a§ağıdaki yedi bölümden ibaret karar kabul edildi: DİNİ VE RUHANİ İDARELERİN GEÇİCİ TEŞKiLATI HAKKINDA KURULTAYCA KABUL EDİLMİŞ KARAR I Orenburg Mahkeme Şer'iyyesine tabi Müslüftıanların ve şimdiden tabi olmaya istekli Kazakların dini ihtiyaçlanm karşılamak gayesiyle Orenburg Mahkemei Şer'iyyesi için muvakkat yeni bir heyet oluşturul­ ması ve görevlerinin belirlenmesi gerekmektedir. 2- Gelecekte din işleri hükümetten aynlsa ve ayrılmasa dini idare­ lerimizin ne şekilde ve nerelerde olacakları m tesbit etmek. II

Mahkeme-i Şer'iyye 'nin muvakkat işleri: 1- Devamlılık arz eden işler 2- Müslümaldarın dini veeibe/erine nezaret (mesela imam ve mü­ ezzinleri tasdik, onlan görevlerinden az/etmek, mahalle açmak, mes­ çit inşa nıhsatı vermek, mektep, medrese, Rus mekteplerinde ve umu­ men dünyevi malumat veren mekteplerde din derslerine nezm·et, Müs­ lüman askerlerin dini veeibelerini yerine getirmek için imarnlara ne­ zaret etmek). 3- İslam dinini kabul edenler hakkında gerekli tedbirleri almak 4- Vakıflan tasdik etmek

169


5- Mahkeme-i Şer'iyyece tespit edilen Cuma ve başka dini, milli ve vatani bayram günlerinin tutu/masını sağlamak. 6- Mahkeme-i Şer'iyye kendi içinde ve onun ile Müslümanlar ara­ sında olan borç kaydı ve yazışma ktiğıtlannın Türk-Tatar dilinde ya­ pılması. Rus mahkemelerine intikal eden ktiğıtlann Rusça tercümesi ile intikali. 7- Mahalle teşkilatını kurma işlerine hemen başlanması. III Bugüne kadar yapılmış Müslüman kongre ve danışma yerlerinin karar ve dileklerini ve halihazırdaki hizmetlerinin çokluğunu itibara alıp, kongrenin Mahkeme-i Şer'iyye 'nin muvakkat heyeti aşağıdaki şekilde olması için karar çıkardı: Mahkeme-i Şer'iyye 'nin muvakkat heyeti: 1- Bir müftü ve 6 kadıdan birisi iç orda Kazaklarından, birisi ka­ dın-kız/ardan seçilir. 2- Müftü ve kadılar şimdiden işbu kongrede seçilecektir. 3-- Din mektep ve medrese/ere nezaret için müftü ve kadı/ann me­ suliyeti tahtından uzman kişiler çağn/ır ve bunlann iştiraki ile eğitim işlerine dair danışmalar yapılıp, kararlar çıkartılır ve bu kararlar mu­ cibince amel edilir. Yukarıda sayılmış hizmetler Mahkeme-i Şer'iyye'ye intikalden sonra mahalleler/e aralarında vasıta olmak üzere bir idarenin gerekli­ liği anlaşıldı. Bu idareye tahminen her 50. 000 nüfusa (100 mahalle veya 10 mahalle olması mümkün). Bu idarenin imam ve mütevellile­ ri tarafından bir muhtesip atanıp, Mahkeme-i Şer'iyye 'ce tasdik edilir. Her muhtesibe bir sekreter verilir, eğer bu daireye bağlı halkı gerekli bulur ise muhtesibe yardım etmek üzere birkaç muavin seçilir. Muhtesibin vazife/eri: 1- Mahkeme-i Şer'iyye 'nin her emir ve tedbirini mütevellilere ilet­ mek, nüfus defterlerini dağıtmak ve toplayıp Mahkemei Şer'iyye 'ye in-

170


tikal ettirmek, tasdik edilmiş imam ve müezzinlere Mahkeme-i Şer'iyye 'ce gönderilen emri, din mektep ve medrese/erin nezareti gibi işlerden gayn aile arası anlaşmazlık/an, tereke taksim meseleleri hak­ kında Mahkeme-i Şer'iyye'ce verilmiş talimatlar mucibince amel et­ mek. 2- Vakıflara nezaret etmek, hesapiann kontrolü ve Mahkeme-i Şer'iyye 'ye intikali. V Mahkeme-i Şer'iyye için muhtemel masraflar: Müftünün yıllık vazifesi için

6.000 som (ruble)

Kadı/ara

4.800'den 28.800 som

Sekreter ve eğitim uzmanianna

14. 000 som

Mahkeme-i Şer'iyye 'nin hademelerine yaka�ak, ısıtma, /ojmana ve başka masraflara Ceman

65.000 som 113.000 som

VI Muhtesiplere maaş: Her daire başına bir muhtesibe maaş Mahkeme-i Şer'iyye 'ce veri­ lir. 600 mahalleye tahminen 60 muhtesip gerekecektir. Bunlara 1200 sorndan 72. 000 som, muhtesibin sekreter ve muavin/erine, on/an seç­ miş daire halkı bizzat vazife verir. Tüm masraflar takriben 185.000 ila 200. 000 som olacaktır. VII Akçe (kaynak) bulma yollan: 1- Nikdh 25 tiyinden eksik olmamak şartıyla basılan mühürden som başına 1 tiyin vergi alınır. Yılda 60-70. 000 nikiih olduğuna göre tahminen 80. 000 som beklenmekte. (İç Rusya Türkleri 'nde ruhieye "som", kapike "tiyin" denilmektedir. N.H.).

171


2- Mahkeme-i Ser'iyye nezaretinde olan vakıfiann getirilenlerin­ den Mahkeme-i Ser'iyye'ce her soma 5 tiyin kar alınır. Bundan da 20.000 sam beklenmekte. Köy mahallelerinden 10, ilçe şehirlerindeki mahallelerden 25, il şehirlerindeki mahallelerden 50 sam vergi alınır, bundan da100. 000 sam gelmesi beklenir, ceman 200. 000 sam bekle­ nir. Bu 200. 000 sam u Mahkeme-i Şeriye ye tabi 5 milyon Müslümana taksim eder isek, 25 Müslümana 1 sam düşer. m

7 Mayıs tarihli toplantıda karar altına alınan konulardan biri, "müslümanların sava§la olan münasebetleri" idi. Ahmet Salih(ov) bizzat hazırlayıp okuduğu karar suretinde: "Müslüman halkların her yerde emperyalizmin kurbanları olmaları dolayısıyla biz, Müs­ lüman olarak her türlü emperyalist siyasitini protesto ediyoruz; biz Geçici Hükumet'in sava§ hakkındaki 27 Mart tarihli beyanını, ihti­ lal öncesi hükumetin emperyalist politikasının reddi yolunda ilk adım olarak kabul ediyoruz v.s." 280 denilmekteydi. Söz konusu tek­ lif, Kongre tarafından müzakeresine bile lüzum görülmeden oybir­ liği ile kabul edildi. Ayrıca bu kararın Stockholm'de yapılmakta olan sosyalistlerin kongresine telgratla gönderilmesi hususu da hü­ küm altına alındı. 28 1 Kongre'nin 8 Mayıs tarihli toplantısında söz alan Dr. Oruç( ev), "Çanakkale ve İstanbul'u ele geçirip Ayasat'ya Camii'nin alemindeki hilalin üstüne haç koymayı ve daha ba§ka Türk topraklarını ele ge­ çirinceye kadar savrujmayı" hedef edinen Kadet Partisi yöneticileri­ nin, halihazırdaki Geçici Hükümet'te de görev aldıklarını hatırlattı ve Rus emperyalizminin tarihi temellerini ispatlamak için Çar Deli Petro'nun ünlü vasiyetnamesini okudu. Dr. Oruç(ev), Prof. Katta­ yerski'ye güvenilmemesi gerektiğini ve onun müslümanlar arasına Sünni-Şii ihtilfıfı sokabileceğini söyledi. 282 Çe§itli konu§malardan sonra, Ali Merdan Topçuba§ı gündemdı§ı söz aldı ve ba§ta Nuha ol­ mak üzere, Kafkasya'da Ermeni zulüm ve vah§etlerine dair çarpıcı örnekler verdi. Kongre, konuyla ilgili temaslar yapmak üzere Pe­ tersburg'a 6 ki§ilik bir heyet ile ilgili yerlere telgratlar gönderilmesi172


ne karar verdi; Ali Merdan Topçubaşı, Hayrülnisa Ahund(ova), AI­ bay Hacı Murad, Selimgerey Cantürin, Mirza Esadulla(yev) ve Sul­ tan Mamlı(yev) 9 Mayıs'ta Petersburg'a hareket etti. 283 Ayaz İshaki'nin Divan Başkanlığı yaptığı 9 Mayıs tarihli otu­ rumda, "işçiler meselesi"nin müzakeresine geçildi. Mehmed Ha­ cı(yevski)'nin Rusça önergesinin okunmasından sonra Ömer Tiri­ gul(ov)'a söz verildi. Tirigul(ov), müslümanlar arasında işçilerin sayısının giderek arttığını, müslüman köylerinin boşalmakta oldu­ ğunu ve cehalet nedeniyle de müslümanların vasıfsız kol işçisi du­ rumuna geldiklerini anlattı. Bu kongrenin işçilerin ekonomik me­ selelerini halletmese bile milli ve dini ihtiyaçlarını gözönünde bu­ lundurmasını isteyen Tirigul(ov), işçilere ait meselelerin ancak işçi kongrelerinde çözüme bağlanabileceğini, ne var ki işçilerin eğitim gibi konuların umumi bir ݧ olduğunu ve ancak böyle umumi bir kongrede halledilebileceğini söyledi. Müslül\lan işçilerin meselele­ rinin ancak müslümanları ilgilendirdiğini, Sosyal Demokrat Partisi ile Es-Er'lcrin bu konuyla ilgilenmcdiklerini hatırlatan Ömer Tiri­ gul(ov), Rus okullarının sayısında artış söz konusu olsa, bu artıştan müslüman işçilerin de yararlandırılmasını istedi. 284 Daha sonra söz alan Mustafa Tumin(ov), azami 8 saatlik ݧ sü­ resinin kararda yer almasını istedi. Buna komisyon adına cevap ve­ rildi. Başkan, Komisyon Raporu'nu oylamaya koydu ve aşağıdaki karar alındı: iŞÇi MESELESi HAKKINDAKi KARAR İşçiler hakkında kongre tarafindan kabul edilmi�· karar: I. İşçiler meselesi monlann kendilerine ait bir mesele olduğu için iş­ çiler kongresinde halledilir. Lakin işçilerimizin okuma/okutulma işçi­ leri Türk- Tatar halkı için umumi olduğundan, aralarına kü.ltiir ve

173


maarif dağıtmak tüm Müslümanların vazifesidir. Bu sebepten Milli Şura Müslüman i§çiler arasında okuma-okutulma i§lerini tertibe ko­ yup, on/ann faydasına halletmeye gayret eder. Il.

Memleketin iktisadi gücünü büyütmek işinde işçiler sınıfının ehemmiyetli bir yer i§gal etmesini ve bu sınıfın aşağı/anmış ve kapita­ lizm tarafından ezilmi§ olduğunu dikkate alıp bütün Rusya Müslü­ manları'nın umumi kongresi, işçilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere aşağıdaki maddeleri önemli buldu: 1- Hizmete alınan her i§çinin çalışma vakti 24 saatte 8 saatten fazla olmaz. 2- İşçi/ere her hafta kesintisiz 24 saatten eksik olmamak şartıyla bayram tatili (istirahat) verilir. 3- 24 saatte 8 saatten fazla çalışmayı gerektiren bir iş dahi olsa, memnu olması gereklidir. 4- İşçilerin öz müesseseleri tarafından gerekli ve lüzumlu olarak kabul edilmeyen işte, gece mesaisi akşam 9. 00 'dan sabah 6 ya kadar sürer. 5- 16 yaşına gelmeyen, çocuklar işe alınmaz. 16 ile 18 yaş arasın­ daki gençlere 24 saatte 6 saatten fazla mesai yaptırılmaz. 6- Kadın kızlar, sıhhatlerine zararlı işlere koşulmaz. Kadınlara hamile vakitlerinde 4 haftadan 6 haftaya kadar tatil verilir. Bu vakit için aldıkları iş hakları a/ıkonulmaz. 7- Kadın kızların çalıştığı işyerlerinde emzikli çocuk/ann muhafa ­ zası için beşik/er yapılır. Çocuk emzirmek için analar 3 saatte bir iş­ ten affedilirler. 8- İşçilerin ihtiyarlık/annda veya iş için gereken gücü tümden veya kısmen kaybettiklerinde bunları işe almış olan patraniardan hususi vergi alınıp toplanmış sermayeden işçiler sigorta edilir. 9- İş hakkı yalnız para ile ödenip hiçbir vakit mal ile ödenmez. İş hakkı her hafta ödenip mesai saatleri belirlendiğince olur.

1 74


10- İş hakkı hiçbir zaman ve hiçbir sebeple patronlar tarafindan alıkonulamaz. ll- İşçiler hakkındaki kanuniann yerlerine getirilmesi, işçilerin

üzerinde nezaret kurmak için bütün işyerlerine (memleket ve hükü­ met işyerleri de istisna edilmeden) denetçi tayin edilir.

Kadın kıziann hizmet ettikleri aşhanelere kadıniann kendileri ara­ sından denetçi seçilir. Türkistan ve Kafkasya gibi yerlerde bu madde­ ye bilhassa itibar edilmesi gerekir. Denetçilerin vazifesi hükümet tara­ findan verilip, bunlar işçiler tarafından seçilmiş bir heyete karşı mesut olurlar. İşçiler heyeti işlenmiş mala iş hakkı koyma, işlenmiş malı ka ­ bul etmek ve işçilerin işlerine nezaret etmeye karışır. 12- Müslüman işçilerin çoğunlukta olduğu işyerlerinde patronlar hesabına mescit ve mektepler kurulur, bunların idamesi ile patranlar tarafindan üst/enilir. 13- Müslüman işçilerin çoğunlukta olduğu 'işyerlerinde yukarıda adı geçen denetçiler Müslümanlardan veya sayı/arına münasip bir şe­ kilde her milletin öz kişisinden birer kişi koyu/ur. 14- İşyerieri binalan ve işçilerin yatıp kalkacakları yerler hıfz-ı muhite uygun olmalıdır. İşçilerin tıbbi yardım ve ilaçları patranlar he­ sabından ödensin. 15- İşçileri himaye eden kanunların ihlali hallerinde kanunlar hükmeder. 16- Müslüman işçilerin, istedikleri yerde ve mümkün olduğunca kendilerine Müslüman bayramlarını icra imkanı verilir. lll

1 - Müslüman işçiler arasında teşkilatianma ve bu hizmeti yerine getirmek üzere Rusya Müslümanlarının Şura 'sında işçiler şubesi ku­ rulur: 2- Rusya Müslümanları Şura 'sının işçiler şubesi Tüm Rusya Müs­ 285 lüman işçilerinin kongresini yapmaya teşebbüs eder.

175


Yukarıdaki kararın alınmasından sonra, "yer meselesi" üzerin­ deki müzakerelere geçildi ve komisyon raporu okundu. Komisyon sözcüsü Muhammedyar(ov), yer meselesi ile ilgili olarak tanınmı� tüm kongre ve toplantı kararları ile önergeleri incelediklerini ve değerlendirdiklerini söyledi. Şakir Muhammedyar( ov), vakıf yerle­ ri hakkında kararın ileriye bırakılmasının uygun görüldüğünü söz­ lerine ekledi. Kongre, yer meselesi hakkında a�ağıdaki kararı oy­ çokluğu ile aldı: ARAZİ MESELESi HAKKINDAKi KARAR Arazi hakkında kongre aşağıdaki kararlan çtkardt: 1- Tüm hazine, kabine, manasttr ve hususi mülk olan yerler hak­ kın öz eline geçip, araziye hususi mülk tapılSit verilsin, eski sahipleri­ nin hususi mülk tapıtsıı iptal edilip, arazinin alım sattm/an menedil­ sin 2- Öz giicü ile arazi işletmeye istekli tüm kişiler araziden faydalan­ ma hakkına sahip olsunlar. 3- Bu hakka ayrı ayn kişiler, işçi şirketleri ve cemiyetleri de malik olsunlar. 4- Araziyi tasarruf etmek, toprak işleyen cemaatin öz elinde olsun. Orman/ar, otlaklar ve umumi önemi haiz yerler geniş çaplı esaslara dayandırılmış mahalli idareler tasarrufunda olsun. 5- Arazinin halk eline geçmesinden zarar görecek/ere muvakkat yardım edilir. Bıı yardımın ebadını mahalli idareler tayin ederler. 6- Arazinin husıısiyeti veya şehir ya da demiryoluna yakınlığı gibi dummlardan kaynaklanan fazla faydalar cemaat masraftanna tutu­ lur. 7- Arazi alım ve işleyenler, hayvan beslenen mahalli halkın hakla­ n öncelikle görülsün, fazla arazilerini başkalanna verecek olanlar mahalli halkın, "Bıı yerlerin kan kardeşlerimize verilmesi uygun olur­ du. " şeklindeki dilekleri yerine getiri/sin. " Kw1ıcu meclis ve meselesi

176


halledilene kadar Kırgız/ann manastır, kaplıca/ar için kanunsuz zapt edilen yerleri ve ekin için yararlı olmayan araziler, kiracılan tarafin­ dan terk edilen topraklar, hayvan beslemek için uzun müddet kiraya verilen araziler iade edilsin. Kırgız sahralarına göç yazılma işi durdu­ ru/sun Kırgızlar'ın yerleri ve üzerlerinde hazine yazlıkları inşa edilmiş yerlerde yeniden hudutlar çizilip, Kırgızlar'ın kendilerine iade edilip, işbu hazine yazlıklannda ot biçrnek ve hayvan bakma ücretsiz olsun. Kırgızlarm hayvan beslemeden kesbi (kazanç) yer işleme kesbine (ka­ zanç) esas kılınsın. 8- Devlet ve mahalli idareler arazi gelirinin, kiirlılığının terakkisi­ ne, ilerlemesine her türlü yardımda bulunmak durumundadır. Bunun için ziraat mektepleri açılıp, işin kolaylaştırılması gerek. Halkın top­ rak işi için en gerekli aletleri, ekin makineleri imalatı yapan fabrikala­ ra çeşitli materiyol ve tohumluk elde edilecek yerler yapılmalı. Hubu­ bat işine yardım etmek için demiryollan, şoseı yolları yapılmalıdır. Ekinciler Cemiyeti 'nin kooperatifiere ve onların birleşmelerine yardım edilsin. Halkın iktisadi meselelerinde köy zenaati işinde türlü teşebbü­ satta bulunmasına ve halkın birleşerek iş yapmasına yollar açılsın. Ekin ekmenin mümkün olmayan ormanlardan faydalanan halkın menfaati gözde tutulsun. Bataklık ve sazlıklar kurutıdup, kumluklar faydalı hale getiri/sin. Ekincilerin tecrübeleri ve numune için mahsus ayrılmış küçük yerler ve kültür bağlarının bekası temin edilsin. Yeni yerlere göçeniere hazineden yardım edilsin, velhasıl toprağı işleyen halka az meşakkat karşılığında çok gelir sağlansın. 9- Toprak meselesi tüm halkın faydasına kurucu meclise tam ma­ nasıyla hal/edilecektir. 10- Bundan dolayı bütün Rusya Müslümanları Kurultayı tüm yer­ lerde Müslümanların tertibi koruyup, sakin oturmalarını tavsiye et­ mekte. ll. Toprağa taalluklu mesele/erde Müslümanlar bütün Rusya

Köylüleri Kongresi 'nde kabul edilen kararlara önem verirler.

12- Müslüman köylüler her yerde kendi aralarında birleşik ekinci-

177


ler cemiyeti kurarlar. Bu cemiyetler mahalli Müslüman umumi büro­ ları ve Rus köylü komiteleri ile blok halinde iş yürütür. Bu cemiyetler bir merkezde birleşip Müslüman Köylüler Birliği oluştururlar. Bu bir­ liğin vekilieri bütün Rusya Müslümanlan Şurasında temsil edilirler. 286

Kongre ayrıca, "Türkmen ve Nogay topraklatı hakkında" hükı1mete 6 maddeden ibaret bir müracaat dilekçesi gönderme kararı aldı. 287 Daha sonra Ba§kurt temsilcilerinin yer yani toprak meselesi hakkında 3 maddeden ibaret dilekçeleri okundu. 288 Daha sonra gündemdı§ı söz alan Muhammed Emin Efendiza­ de, Rusya'daki Osmanlı sava§ esirlerinin maruz kaldıkları zulum ve baskıları dile getirdi. "Unutmamalıyız ki biz Türk bayrağı altın­ da toplanacağız. Kanun üzerinde onlara baksunlar ve hissi surette muamele itmesünler." diyerek alkı§ alan Efendizade, son derecede rutubetli yerlerde 12 saat müddetle ve eziyet altında çalı§tırılan Türk esirlerinden 200'ünün 15 gün içinde hayatını kaybettiğini biz­ zat kendisinin tespit ettiğini söyledi. Bu konu§manın arkasından esir Türk askerleri tarafından Kongre'ye gönderilen dilekçe okun­ du. I. Ordu'nun 8'inci Alayı'na mensup İzmit-Sapanca Mürettep Taburunun yedeksubayı ve arkada§ları tarafından gönderilen bu dilekçe büyük bir teessüre neden oldu ve derhal Harbiye Bakanı Kerenski'ye kongre adına bir telgraf çekilmesine karar verildi. 289 Kongre'nin 9 M ayıs tarihli gece oturumunda ilk olarak, "Mer­ kezi Milli Şura" hakkında Ömer Tirigul(ov)'un önergesi okundu. Daha sonra "hatun-kız meselesi"nin müzakerelerine geçildi. Kong­ reye sunulan üç önergeden önce 24-27 Nisan'da Kazan'da vukubu­ lan "Müslimeler Siyezdi"nin kararları, i lhamiye Tuta§ Tuktar(ova) tarafından okundu. 290 İkinci olarak, Hatun-Kız Meselesi Komisyo­ nu sözcüsü Fatma Tuta§ Kulahmed(ova), komisyon raporu üzerin­ de durdu. 29 1 Bu meseleye §erait açısından bakan Musa Carullah Bi­ gi(yev)'de, erkeklerle kadınların §eriata göre e§it olduklarını öne178


sürdü. 292 Serbest müzakerelere -lehte ve aleyhte- geçildiktcn sonra söz alan konuşmacıların büyük bölümü, kadınlarla erkekler arasın­ da tam eşitliğin İslam dinine de uygunluğu üzerinde durdular ve "teaddid-i zevcat" yani çok evliliğin yasaklanmasım istediler. Buna kar§ılık, Nimetullah Timuş(ev), nikah öncesi doktordan sağlık ra­ poru alınması teklifini eleştirirken, hazır hürriyet ortamında er­ keklerin ikinci hanım alma hürriyetinin kısıtlanamayacağını öne" sürdü. 293 Müzakereler sonunda a§ağıdaki karar kabul edildi: "HATUN-KIZ" MESELESi HAKKINDAKi KARAR Kurııltay kadın kız meselesini araştırdıktan sonra Kazan da 24-27 Nisan 'da toplanan Müslimeler Kongresi 'nin 10 maddelik kararını ek­ seriyetle kabul etti. I 1- Şeriatın hitaplannda erkekle kadın eşittir. 2- Kadıniann siyasi içtimai işlere kar!!jma haklan şeriarta kabul edilmiştir. Bundan dolayı kadınların seçim işlerine iştiraklarıda şeri­ ata uygundur. 3- Kadınlara hicap şeriatta yoktur. ll

Ancak kadıniann eşit hukuk/u olduklan milletler güçlü oldukla­ nndan ve kadıniann eşitlik/erine, ancak kendilerinin haz1r bulunduk­ lan mahkemelerde geçerlilik kazand1nnak imkanı olduğundan, Miis­ limelerin bütün siyasi haklarda erkekle eşit olmalan gereklidir. Ka­ dınların ilk kuru/tayına seçme ve seçilme haklan olsun. lll

Seçme seçilme işleri Müslimeler için yeni bir iştir. Bir kere kadın­ lar: "Biz bugüne kadar içtimai işlere karışmayı öğrenmediğimizden ve erkeklerin kadınlarının seçim yerlerine gitmelerine karş1 bir tutum iz­ leme ihtimalinden halkımızın yansını teşkil eden kadınlarm oylarının

1 79


kaybolmaması için: İl kuru/tayına seçimler vaktinde tüm Müslimele­ rin seçimlere iştiraki borç olsun ve Müslimelere oy/ama için erkekler­ den ayrı bir yer tahsis edilsin. " w

Rusya Müslümanlan arasında kız ve erkeğin rızalığından ayrı ni­ kah okuma sık görülen bir iş, aile hayatının huzursuz olmasına ve böyle bir ailede büyüyen çocukların bahtsızlığına sebep olduğundan nikôh vaktinde güvey ile kızın kendilerinin bulunma/an. V Ailede er ile kadın huzursuz olduğunda çok vakitler kadın koca­ sından ayrılmayı istese de kocası kadını ayınnadan azap içinde bıra­ karak, ailede sıkıntı içinde yaşamasına, bu durum ailedeki çocuk/a­ nn terbiyesine de zarar verdiğinden kuru/tay, kadınların hukukunun ve gelecek nesillerin terbiyesini dikkate alıp işbu kararı çıkardı: Kadının, eşini beğenmeme durumunda kocasından ayrılma hak­ kının olması, nikôh defterine yazılsın. VI Türkistan ve Kafkasya 'da ve Kazakistan 'da 1 1-12 yaşındaki sabi kızlan kocaya verme adeti; bu iş kadınların zayıflanmalarına, vakitsiz ölümlerine ve zayıf çocuklar yetiştirerek gelecek nesillerin zayıf ve güç­ süz olma/anna sebep olduğundan kuru/tay, Rusya 'nın kuzey ve güne­ yinde 16 yaşından küçük kızlara nikah okutulmaması kararını çıkar­ dı. Vll

Millet çocuklannın güçlü ve sağlam olmalan için ve de aile baht­ sızlıklannm birçoğunda erkek veya kadının bulaşıcı hastalıklara müptela olmaları, bu tür bahtsızlıklar ile güreşrnek için kurultay ni­ kfıh vaktinde güveyin de kızın da bulaşıcı hastalıklan olmadığına dair ellerinde şehadetname/erinin (rapor) mevcudiyetini karara bağladı.

180


VIII

Çok vakitler erkeklerin bir kadın üzerine 2. bir kadın alma işini önemserneme/eri ve önceki kadınların usçsuz olduğu halde ayrılıp göndermeleri adet olduğundan, bu işin suistimaliere sebep olduğunu dikkate alıp kuru/tay, nikah vaktinde güveyin elinden bir kadın üsbtii ­ ne 2. bir kadın almayacağına dair yazı almasını. Eğer herhangi bir se­ bepten 2. bir kadın gerekirse, kart eşinden ayrıldığında nafaka veril­ mesini karara bağladı. IX Kazakistan 'da kız çocuklarını ataları küçiik iken "kalın" (başlık parası) karşılığında satmaktalar. Son günlerde kadın ayrılmayı diledi­ ğinde kalın malı iade etmeye mecbur olmakta. Bu kalın meherden farklı bir nesne olup kızın babasından satın alındığında yapılan bir ödemedir. Bu sebepten dolayı kumitay kazak �ızlarının hukuklarını dikkat alıp "Kazak kızları evlendiklerinde karşılıklarındak alın malı alınsa da öz rızalanndan başka söz verilmiş kişilerine varmamaya haklı olsunlar" kararını kabul etti. X Birçok kadınlar muhtelif sebeplerden dolayı fuhuşhanelere girme­ ye mecbur kalmaktadır. Bazıları buralardan kurtulmak için çareler arasalar da guhuş yatağında geçerli kurallar onların ömür boyıı haht­ sızlıklarına sebep olmakta. Bundan dolayı fııhıışhaneler ve fuhuş hakkındaki kurallar iptal edilsin.

(Bu on maddeden ibaret karar olduğu gibi Kurultay'da kabul edildi. Daha sonra Fa tma Tuta§ Kul ahmed( ova) tarafından "Hfı­ tun-Kız Meselesi S•.:ksiyonu"nun sözcüsü sıfatıyla takdim ettiği iki maddeli karar teklifi, daha önce kabul edilen 2'nci maddedeki "ka­ nun bilen" sözünün kaldırılmasını öngörmekteydi. Teklif kabul edildi ve a§ağıdaki karar daha önce kabul edi len on maddeye dahil edildi). 181


XI 1. Müslimeler siyasi ve vatandaşlık haklarında erkeklerle eşit ol­ sunlar. 2. Teaddid-zevcut, insaniyel ve adalete aykırı olduğumjan kati şe­ kilde bitirilsin.

9 Mayıs gecesi kabul edilen kararlardan biri de, "askeri te§ki­ lat"a dair olanıydı. Bu konuda ilk önerge veren Albay Ali(yev)'in Rusça yaptığı konuşmadan sonra söz alan Abdülaziz Münasip(ov), Rus ordusunda hizmete alınan müslüman askerlerin çektikleri sı­ kıntılara değindi. Sava§ın ba§laması ile birlikte askere alındıklarını kaydeden Münasip(ov), dil bilmedikleri için uğradıkları eziyetleri ve haksız yere çarptırıldıkları cezalara örnekler verdi. Müslüman askerlerin 5 hafta gibi çok kısa bir sürede Rusça öğrenmelerini şart ko§an emirnameler çıkarıldığını ve sırf bu yüzden ağzını, kula­ ğını ve ayağını bilerek, isteyerek sakatlayanların görüldüğünü; ne var ki, böylelerinin "çürüğe çıkarılmak" yerine Sibirya'ya sürgün cezasına çarptırıldıklarını anlatan Münasip(ov), halihazırda ihtilii­ lin bah§ettiği hürriyetlerden yararlanarak isteklerinin yerine gel­ mesi yolunda ümitleri olduğunu söyledi. Geçici Hükfımetle birlik­ te, Minsk ve Kiyev'de asker kongrelerinin yapıldığını ve bu kong­ relerde Rus, Polonyalı ve diğer azınlıklara mensup askerlerin yete­ rince durumlarını düzeltitklerini ve haklarını elde ettiklerini kay­ deden Abdülaziz Münasip(ov), bunların hiçbirinin müslüman as­ kerler için söz konusu edilmediğini, tüm yetkilerin i{ıısların elinde olduğunu ve üstelik sürekli olarak "eşitlik-kardqlik" mesajlarının verilmesine rağmen aynı sıkıntıları çekmeye devam ettiklerini söy­ ledi. Ölülerinin, askeri imam olmadığı için hayvan misali gömüldü­ ğünü, dini bayramların ve cuma ibadetinin söz konusu olmadığını vurgulayarı Münasip(ov), müslümanlardan ayrı birlikler olu§turul­ masını; kütüphaneler açılmasını istedi. Münasip(ov) konu§masının sonunda, "Bize kıblegah olduğunuzu ispat ediniz." dedi. 295 Daha sonra oylamaya geçildi ve a§ağıdaki karar kabul edildi: 182


ASKERi TEŞKiLAT HAKKINDAKi KARAR Askeri teşkilat hakkında aşağıdaki kararlar kabul edilmiştir: 1- Askerliğe alınma işi tümden bitiri/sin. Hangi şekilde olursa ol­ sun militarizm e karşı tutulacak daimi asker milli olsun. 2- Savaş bittiğinde ayrı Müslüman Askeri Fırkaları oluştutulsun. 3- Bu fırkaların kumandanları ve subaylan Müslümanlardan ol­ malıdır. 4- Bu askerler, askere alındıklan öz yerlerinde hizmet etsinler. 5- Şimdiden savaştaki Müslüman askerler, bir devizdekiler aynı tümenin bir alayında toplansın. Ön saf garnizonundaki Müslüman askerleri de bir alayda toplansın ve her bir alay için Müslüman aşha­ neler yapılsın. 6- Müslüman askerlerinin toplandık/an her1 alaya her pop 'un sa­ hip olduğu hukukta alay maliası atansın. 7- Müslüman askerlerine yardım için ayn Müslüman Tıbbi Fırka/ar oluştutu/sun. 8- Her sıhhiye trenine 2-3 Müslüman hastabakıcı konulsun. 9- Cehpeye yakın hastanelerde Müslüman haderneler bulunsun. 10- Bu karariann 5, 6, 7, 8 ve 9. uncu maddeleri geciktirilmeyip bugünden işieve konulsun ve bu talep/e Harbiye Nezareti'ne müracat edilsin. 296

10 Mayıs'ta gündüz oturumunda ilk konuşmayı Buhara temsilcisi Birdi(yev) yaptı. Hayli uzun süren konuşmasında Birdi(yev) Buha­ ra'nın ihtilal öncesi ve sonrası durumu hakkında geniş bilgi verdi. 297 Daha sonra, "hatun-kız meselesi" hakkında evvelce alınnuş karara itiraz eden dilekçeler okundu. 298 Arkasından, Türkistan Müslüman­ ları'nın yer meselelerine dair bir başka dilekçe oku ndu. 299 "Milli Şura"nın kurulması hakkında Ayaz İshaki'nin dilekçesi okundu. 300 Sonra müzakerclere geçildi. Gece oturumunda "Kuru­ cu Meclis" için seçimlerde izlenecek taktik hakkında 3 maddelik 183


karar alındı.301 Bilahare, "Milli Şura" hakkındaki karar kabul edil­ di: "MİLLİ ŞURA" OLUŞTURULMASI HAKKINDAKi KARAR 1. Bütün Rusya Müslümanlan 'nın Kurultayı, Rusya Müslümanla­ n içindeki bütün siyasi grup ve partilerinin müşterek hareketle, müşte­ rek bir yol izlemelerini gerekli buldu. 2. Kuru/tay, müşterek hareket ve müşterek yol idealini hayata ge­ çirmek için bütün sınıf ve boylamı (kabile/erin) temsilcilerinden olu­ şan "Milli Şura " (Sovyet) seçinıleriili gerekli gördiL 3. Kuru/tay, "Milli Şura "nuı otuz üyeden oluşmasını kabul etti ve üye dağılınıını aşağıdaki esaslara göre kararlaştırdı: a. Türkistan, Buhara, Hiyve 'den yedi, Kafkasya 'dan beş, Kı­ rım 'dan iki, Kazakistan 'dan beş, Litva Tatarlarından bir, dahili Rus­ ya ve Sibitya Tatarlarından on. b. Söz konusu seçimlerin her bir ülkenin inisiyatifinde (bağımsız olarak) yapılmasını gerekli buldu. c.

Kuru/tay, her ülkeden (bölgeden) seçimlere yeterli kadar hanı­ katılarak seçilmesini lüzumlu gördü ve bu işi her bölgenin özüne Jıvale etti. nun

4. Kuru/tay, müşterek yolun izlenmesinde, İl Kurultayı 'na ( UçJidi­ telni Sabraniye) kadar tüm görevi "Milli Şura ''ya verdi.

5. Kuru/tay, İl Kwultayı 'na kadar tüm yerli grup (siyasal nitelikli mganizasyonlar) ve hiziplerin "Milli Şura "nın kararlamlll tabi olması­ m liizıınılu buldu. 6. Kuru/tay, "Milli Şura" içinden 12 kişilik bir Başkanlık Komitesi oluşturulmasını lüzunılıı buldu ve keyfiyeti "Milli Şura '�va Jıavale etti.

7. Kuru/tay, Başkanlık Komitesi ile iilke ve yerli komiteler arasın­ daki ilişkilerin yönteminin belirlennıesini ve işlerliğini "Milli Şuhı ''ya yiikledi.

1 84


8. Başkanlık Komitesi 'nin yeri Hükumet merkezinde olacaktır. "Milli Şura"nın diğer üyelerinin nerelerde oturacağı (görevlendirilece­ ği) Şura karanna bırakılmıştır. 9. Kuru/tay, İl Kurultayı 'na seçim taktiklerini belirlemek için 25 Ağustos 'tan önce Rusya Müslüan/arı temsilcilerinin İkinci Kongre­ si 'ni yapmayı lüzumlu buldu ve bu görevi "Milli Şura''ya verdi. 10. Kunıltay, "Milli Şura''ya "Rusya Müslümanları Şurası" adını verdi.3111

l l Mayıs'ta yani kongrenin son günü, müftülüğe ve kadılığa

adaylar belirlendi. Müftülük için Alimcan Barudi, Musa Bigi(yev), Abdullah Bubi, Ziyaeddin ei-Kemali, Sadri Maksudi ve Hasan Ata Abe�i aday gösterildi. Seçimler sonucunda, Alimcan Barudi 257 aleyhte oya kar�ılık 292 lehte oyla dini m�rkez liderliğine yani müftülüğc seçilmi� oldu. Kadılık için ise 38 ki�inin adaylığı söz ko­ nusuydu. Yapılan seçimlerde 6 ki�i bu göreve seçildi: 1. Ömer ei-Kira�i oybirliği ilc (Bökey Ordası) 2. Salihcan Orman(ov) 489 lehte, 90 aleyhte (Ufa) 3. Abdullah Süleyman! 423 lehte, 166 aleyhte (Nijni-Novgorod) 4. Ke��af Tercüman! 354 lehte, 2 1 3 aleyhte (Kazan) ya)

5. Hacet el-Hakim Mahmud( ov) 364 lehte, 2 I 9 aleyhte (Sibir­ 6. Muhlise Bubi 207 lehte, 280 alcyhte (Bubi). 3 03

Bu seçimlerle, Rusya Türkleri'ndeki demokrasi özlemi açığa çıktı: Muhlise Bubi'nin İslam Tarihi'nde kadılık makamına seçimle gelen ilk kadın olması, Rusya Türkleri'nin kadimcilik batağından kurtulduğunun tipik bir göstcrgesiydi. Tük erkeği ile kadının e§itli­ ği yolunda en önemli adım bu suretle atılmış oldu. Hasan Ata Abqi'nin yedek üyeliğe seçildiği bu seçimlerde, 4 kadı'nın daha seçimi, 4 Kazak obiastının müslümaniarına bırakıldı. 185


Kadı seçimlerinden sonra Milli Şura üyelerinin seçimlerine ge­ çildi. 20 aday arasından a§ağıdaki isimler seçildi: 1. Ahmed Salih(ov)

(Moskova)

2. Fatih Kerimi

(Orenburg) (U fa) (Petrograd) (Petrograd) (Kazan) (Petropavei-Kızılyar) (Orski) (Moskova)

3. İbrahim Ah te m(ov) 4. Zahid Şamil 5. Musa Carullah Bigi 6. İlyas Alkin 7. Musa Tumin(ov) 8. Şakir Muhammedyar(ov) 9. Sadri Maksudi Yedek Üyeler

(Petrograd) (U fa) (Kazan)

1 . Sultan Namlı(yev) 2. Bünyamin Ahte m( ov) 3. Fuat Tuktar( ov)

Türkistan, Kazakistan ve Kırım Müslümanları "Milli Şura"ya memleketlerine döndükten sonra asli üyelerini yollayacaklarını, §imdilik geçici olarak a§ağıdaki üyeleri seçtiklerini belirttiler: Türkistan 'dan:

1. Abidullah Hoca(yev)

2. Zeki Yelidi

3. Kulbay Tugus(ov) 4. İbrahim Caynak( ov) 5. Kukanbay Abdülhalik(ov) 6. Molla Kemaleddin Rahmanbirdi(yev) 7. Molla Sultan Arınbay(ev) 186

(Ta§kent) (?) (Ta§kent) (Alma Ata) (Semerkand) (Hokand) (Hokand)


Kazakistan 'dan:

1 . Kurbanali Kuşçugol(ov) 2. Kulmuhammed Uraze(yev) 3. Cihanşah Dosmuhammed(ov) 4. Veledhan Tanaç(ov) 5. Akkağaz Duscan Kızı

Akrnolla) (Semipalatinsk) (Ural) (Bökey) (Turgay)

Kmm 'dan:

1 . İsmail Leman(ov) 2. Hüseyin Badanin(ski)

(Bahçesaray) (Bahçesaray)

Kafkasya ve Litvanya temsilcileri "Milli Şfıra" üyeliği için kim. seyı seçme d'l ı er.304 Seçimlerin bu şekilde sonuçlanmasından sonra, Ayaz İshaki, Zeki Velidi, Hadi Atiasi ve arkadaşları tar� fından kaleme alınmış "Nefretname" okundu. Bu metinde, milli hareketlere §ahsi çıkarı için engel olan, millet yolunda çalı§anların haksız yere cezalandı­ rılmalarına katkıda bulunan 1 90 kadimcinin, görevlerinden alın­ maları ve kongre narnma nefret beyan edilmesi istenmekteydi. 305 Daha sonra Fatih Kerimi, Ayaz İshaki, Ahmed Salih(ov) kısa ko­ nu§ma yaparak kongreye katılanlara te§ekkür ettiler. Yapılan dua merasiminden sonra, Ayaz İshaki bütün delegeleri ziyafete davet etti ve kongre sona erdi.

İ. BÜTÜN RUSYA MÜSLÜMANLARI II. KONGRESİ (13-20 Ağustos 1917) VE DİGER KONGRELER "Bütün Rusya Müslümanları'nın I. Kongresi"nde alınan ilke ka­ rarı çerçevesinde, kısa aratarla Kazan, Ta§kent, Bakfı gibi büyük §ehirlerde de umumi kongrelerin tekrarlanması gerekrnekteydi.306 İşte bu karar çerçevesinde Milli Şfıra İcra Komitesi, Il. Kongre'nin 20 Temmuz'da Kazan'da yapılmasını kararla§tırdı ve tüm hazırlık­ ları tamamladı.307 Ancak, mesafenin uzaklığı, iç sava§ın ba§lama1 87


sıyla yolların güvenli olmayışı gibi zahiri nedenlerden kongreye ilgi çok az oldu. Kırım, Azerbaycan, Kuzey ve Güney Türkistan ve Başkurt illerinden delegeler yok gibi idi. ihtilal başdöndürücü bir hızla yürüdüğünden; Rusya İmparatorluğu'nun temelleri sarsılma­ ya başladığından ve bundan dolayı Rus'tan başka kavimler, hele onların imparatorluğun kenar bölgelerinde §U veya bu ölçümde çoğunluk teşkil edenleri kendi memleketlerini kurtarmak gayesiyle te§kilatlanmaya giri§tiklerinden, yukarıda adları geçen Türk ülke­ leri de fırsatı kaçırmamak dü§üncesiyle aynı yola girdiklerinden "bütün Rusya müslümanları" adına toplanacak olan bu ikinci kongreden fazla bir şey ummamış olacaklar ki, Kazan Kongresi'ne hatırı sayılır heyetler göndermemi§lerdi. 308 İlginin sayısal açıdan az olmasının bir ba§ka nedeni de, aynı tarihler arasında "I. Bütün Rusya Müslüman Askeri Kongresi" ile "Din Uleması'nın Kongre­ si"nin cereyan etmektc olmasıydı. II. Kongre'de her çe§it siyasal görü§ün temsiclileri, kendi fikir­ leri doğrultusunda delegeleri etkilemek için büyük çaba sarf etti­ ler. Kongre çalı§malarında "Kurucu Meclis" seçimlerine hazırlık sorunu büyük bir yer işgal etti. Müslümanların seçim kampanya­ sındaki siyasi programı kabul edildi. 309 22 Temmuz 1 9 1 ?'deki otu­ rum, Kazan'da devam etmekte olan üç kongrenin mü§terck katılı­ mı ile açıldı. Sadri Maksudi'nin projesi doğrultusunda, 15-20 bin davetlinin ve delegenin huzurunda "İç Rusya Müslümanları'nın Milli-Medeni Muhtariyeti" kabul ile ilan edildi.1 1 0 Ayrıca, "Uçridi­ tclni Sabraniyage Saylav ݧine Katı§ur İçün Kirekli Teşkilat Hak­ kında", "Taktik Hakkında", "Milli Şura ve Ba§karuçi Kemitit Hak­ kında", "Hatun-K.Jz Meselesi Hakkında", "Mahkeme-i Şer'iyye Hakkında" önemli kararlar alındı. 31 1 Kongre, ayrıca mali konular­ da a§ağıdaki kararı kabul ile ilan e tti. (Sadeleştirilmemiş orijinal metin):

188


RUSYA MÜSLÜMANLARININ İKİNCİ UMUMi ESYİZDİNİN KARARI Bu yıl şehr-i Kazan 'da 20-JJ 'nci A vgustda bolgan Rusya Müslü­ manlan 'nın ikinci umumi kuru/tayt hür Rusya 'da müslümanlar bü­ tün siyasi, içtimai, dini ve milli işlerin öz/eri alub banmga tiyiş tabup, bu işleri müslümanlar fakat muntazam ve güçlü teşkilatlan bolgan­ dağına a/ıb barac0;klannı bi/üp özümüznün ihtilalden son yasa/gan birinci umumi esyizd tarafindan Türkistan, Kafkas, Kmm, Sibir ve Sahra ülkelerinden kelgen min/eb vekilierimiz tarafindan vücudu ke­ rekli tabulgan "Merkezi Milli Şura 'mızın ve anın "Başkaruçi Kıımiti­ ti"nin milli yolga tutulacak mesarifleri için bütün milletni iane ve da­ vet ederge bo/du. Şehirlerde, avul/arda millet agalarının, millet bala­ lannın er ve hatunlarının her kayusının bu milli vazifede iştirak edip mümkün kadar kinrek ve to/irak rüşde milli .fermaye ciyarga gereklik hakkında bir ağuzdan karar çtkardı. İkinci Kurultay bütün Rusya Müslümanlan arasında "Milli Şüra" gereğine akçe ciyar için mahsus bir gün tayin etdi. Bugün deyib tayin­ /edi. Bugün müslümanlar bolgan her tiyuş. Bunun tür/üce ciyarga mümkün. Mahsus kağıtlarga yazub, yasarını krujkalar bile orambar­ ga mağazalarga ve yurtlarga yürgezub ciyarga mümkün. Her bir müs­ lüman balası özün ün milli ve medeni gayelerinin fiiliyetke çuguvun ti­ lese milletinin kilecekde ziya/ı, bilim/i ve kuvvetli bolub yaşavun tilese elbette özüniin milli organizatsiyalarının yaşavun alarnın yevmi me­ sariflerge kısulub turmayınca maddi yokdan kısnıklık ve mani/er his etmeyince özlerinin büyük örenlerde büyük dairelerde büyük milletge münasib rüşde hidmet ide alu/anna yardırnka gelirke tüyuş. Milli Şü­ ra azalannın ayrım aza/arı, hiçbir türlü yardtmka muhtaç kişiler tü­ gil/erdir. Milli sermaye, milli hazine, milli yardım milletke, milli işleri­ miznin terakkisine gerekdir. Bunu bir vakitde de unutmasakla gerek. Rusya Müslümanlan 'nın Merkezi Milli Şüra 'sı, elli nice milyon/u müslüman milletinin barlığın, birliğin görsetüb turucu milli şüranın yaşavı barçamız içiinde gereklidir. Anın yaşavı milletinin ianesi arka-

189


sındagına millet özünün na/ugun virgüsün öz ihtiyarı bile millet isna­ dığına salgandagına mümkün bolacakdır. Rusya Müslümanları 'nın ikinci umumi isyizdi şunu bin yahşi bil­ genge "Milli Şura''ya işbu hitabename ile halkka müracaat iter ki tab­ şırdı. Hem bu iane ciyu işin şehirlerde, üyezde ve avul/arda milli ka­ mitetler bizge borç itüb tabşırdı. Gubrinski milli şura/ar, karnitit/er ve başka organizatsiyeler iyd-inin ikinci gününde milli şura gereğine ganujkalar bile akçe ciyu işin organizavat iter ki tiyişli. Sonra bu ianani hesab/ar ıbile birge Pet­ 312 rograd 'ga Milli Şura 'nın ismine yıbanırga tiyişli. I l . Kongre'de ayrıca Ahmet Salih(ov) tarafından verilen "Uçri­ ditelni Sabraniya'da Müslüman Fraksiyesi Te§kil İtü Hakkında" önerge de müzakere konusu edilmi§ti3 1 3 ve Sadri Maksudi Ba§kan­ lığında Muhtariyet Komisyonu'nun 12 üyesi seçilmi§tir. 3 1 4 Alınan kararlar itibariyle, II. Kongre, bütün Rusya Türkleri'ni temsil eden genel bir kongre olmayıp, iç Rusya ve Sibirya Türkleri'nin "mahal­ li" nitelikli bir kogresi görüntüsündedir. Bu itibarta kararların ve müzakereterin ayrıntısına girilmemi§tir. 1 9 17 yılı içinde gerçekle§en ihtisas kongrelerinin ikisi, yukarıda söz edilen "1. Bütün Rusya Müslüman Askeri Kongresi" ile "Din Uleması Kongresi" idi. 20-3 1 Temmuz 1 9 17'de Kazan'da toplanan her iki kongre de, mensupları açısından radikal kararlar aldı. 3 1 5 Di­ ğer mahalli nitelikli kongretere de kısaca değinmek gerekirse, 21-26 Temmuz 191 7'de Ba§kurt ve Kazak Türkleri'nin ayrı ayrı kongreleri toplandı. 3 1 6 2 1-26 Temmuz 1 917'deki "Umumi Kırgız Kurultayı"3 1 7 8-13 Aralık 1917 Hokand Kurultayı / 1 8 26 Kasım 1917'deki Kırım Milli Kurultayı, 3 19 ayrıca Türkistan'daki diğer ku­ rultaylar, ba§lı ba§ına topraklı muhtariyet" amacına yönelik idi. Kı­ saca, dağınık müslüman toplulukları, I. Kongre'nin "birliği" öngö­ ren kararlarını uygulamak yerine, kendi ba§larının çaresine bakma yolunu tutmu§lardı. 1918 yılına gelindiğinde bu kongreler devam

190


etmi§, "topraklı muhtariyet" amacı, bağımsızlık amacına dönü§­ mü§tü. Nitekim, bu mahalli bazda ba§gösteren geli§meler kar§ısın­ da, "Milli Şura" kendi kendini feshedecekti. 320 Birliğe yönelik bir üst organizasyonun yokluğu, birkaç yıl içinde çok acı biçimde his­ sedilecekti; Kızılordu genç Türk Cumhuriyetleri'ni birer birer i§gal etmeye ba§ladığında "Milli Şura"nın yokluğunun dayanı§masızlık, güçsüzlük ve çaresizlikle e§ anlamlı olduğu anla§ılmı§tı, pi§manlık için artık çok geçti !. .. Bu defa Sovyet esareti dönemi ba§lamı§tı! ...

191



3 RUSYA TÜRK KONGRELERİ'NİN ANADOLU-TÜRK DEVRİMiNE ETKİLERİ Dil, din, tarih gibi pek çok mü§terek bağlara sahip Rusya'daki Türkler'le, Osmanlı İmparatorluğu'nda ve bilahare Türkiye'deki Türkleri'n birbirleriyle kaçınılmaz temasları sonucunda kar§ılıklı olarak etkilendikleri bilinen bir husus. XX. yüzyıl ba§larına kadar Rusya Türkleri için Osmanlı ülkesi, hem hilfıfetin bulunduğu bir İslam devleti ve hem de zorda kaldıklarında göç edebilecekleri "aktoprak" olarak biliniyor, kabul ediliyordu. 1883'te Bahçesa­ ray'da "Tercüman" gazetesinin yayın hayatına girmesiyle birlikte, Rusya Türkleri, ba§ta Osmanlı ülkesi olmak üzere, tüm İslam Dünyası hakkında muntazam haber alma imkanına kavu§tular. Bu suretle, Rus basınında Osmanlı Devleti aleyhine ve Balkanlar'daki Slav azınlıklar lehine yer alan haberlere alternatif bilgi edinme im­ kanı doğdu. Bu da Rusya Türkleri'nin gözünde İstanbul'un cazibe merkezi haline gelmesi sürecinin ba§langıcı oldu. Gaspıralı İsmail Bey'in ki§isel çabalarıyla yürütülen "umumi ya­ zı Iisanı", sadele§tirilmi§ İstanbul Türkçesi idi.1 1905 ihtilali'nden 1 93


sonra geliıımeye baıılayan Türk basınının önemli bir bölümü de ''Tercüman"ın kullandığı sadeleııtirilmiıı İstanbul Türkçesi'ni tercih etti. Böylece, aradaki lehçe farklarının giderilmesinde, yani Rusya Türkleri ile Osmanlı Devleti'nin kültürel anlamda yakınlaıımasın­ da ikinci önemli adım atılmııı oldu. 2 Bu suretle arada tesis olunan "köprü"den karııılıklı geliıı-gidiııler baııladı. Mirza Fethali Ahundza­ de, Gaspıralı İsmail Bey, Abdürreııid İbrahim gibi siyasi-kültürel nitelikte temasta bulunmak üzere İstanbul'a gelenlerin sayısı -XIX. yy.'ın ikinci yarısında- pek azdı. Bunun dıııındakiler, sadece Hac farizasını yerine getirmek üzere giderlerken İstanbul'a uğra­ maktaydılar. Oysa, XX. yüzyıla girildiğinde, sosyal amaçlı Cemi­ yet-i Hayriye'ler ve maarifperver müslüman zenginleri, fakir ama kabiliyetti Türk çocuklarını öğrenim için İstanbul'a göndermeye baıılamııılardı. Hatta, Rus hükümetinin ku§kulanmaması için öğ­ renci gönderme iıılemleri gizli surette yürütülmekteydi.3 Daha son­ ra, A. Cevdet gibi pek çok öğretmen İstanbul'dan Rusya'nın çeııitli §chirlerindeki okullara ve medreselere davet ile istihdam olundu. Özellikle Azerbaycan'da mektep-medreselerin teııkilat yapısı (ipti­ dai, rü§di, idadi, ali) Osmanlı mektep-medreselererinin teııkilat ya­ pısına uyduruldu. 1905 ihtilali ile birlikte baıılayan "Kongreler Dönemi", Rusya Türkleri'nin Osmanlı İmparatorluğu'na duymakta oldukları bağlı­ lık hislerinin açığa çıkmasına neden oldu. Mesela, KADET Parti­ si'nin Genel Kurulunda Sadri Maksudi ııu konuıımayı rahatlıkla ya­ pabildi: Beyler, biz Müslüman/ar, biraz ewel Rodiçefin İstanbul ve Bo­ ğaz/ar hakkında söylediği sözler üzerine, sizleri heyecana getiren hisle­ re iştirak etmiyoruz. Türkiye 'nin yok edilmesine, tarümar edilmesine biz asla razı değiliz. Türkiye 'nin vücut ve bekosına aykın olan siyasete iştirak etmek bizim dini ve ırki his/erimize mııgayirdir. Biz müslü­ manlar her milletin kendi mukadderat�na sahip olmasına taraftarız...

1 94


Biz Müslüman/ar, Türkiye 'nin payitahtının ve Boğazlar'ın Türki­ ye 'nin elinden alınmasının sulh şartları arasına girmesine katiyen razt değiliz. Biz bunu protesto ediyoruz. 4

Özellikle 1912 yılı içinde Balkan Sava§ı ile ilgili olarak Rus ba­ sınında yeralan Osmanlı-Türk düşmanlığını içeren haberlere ve yazılara kar§ılık, "Tercüman", "Vakit", "Yuldız" gibi Türk basınında da Bulgarlar, Sırplar ve Yunanlılar tarafından acımasızca katledi­ len Türkler'e dair dramatik haberler ve Osmanlı Devleti'ni haklı çıkaran yazılar yer almakta idi. 5 Mesela, Rusya'nın her yanında sa­ va§ta mağdur olan Slavlara yardım kampanyası açılırken, "Vakit" gazetesi de, "Hilal-i Ahmer"e yardım yapılması için Rusya Türkle­ ri'ne davette bulunuyordu.6 Sadece Kırım'ın Dereköy'ünde topla­ nan ve Hilal-i Ahmer'e teslim edilen para miktarı 3.000 rubleyi bulmu§tu. Yine sadeec bu küçük Türk kasab;ısından yüzlerce genç İstanbul'a geçerek cephcye gönderilmek isteğiyle Harbiye Nezare­ ti'ne başvurmuşlardı. Keza, kasabanın kadınları da kendi diıktikleri giyim e§yalarını göndermişlerdi. 7 İdii-Ural boylarından gelen Türk yardımları içinde, çok sayıda Türk kızının Hilal-i Ahmer'e müraca­ atla gönüllü hem§ire olarak İstanbul üzerinden cepheney gitmeleri dikkat çekmekteydi.8 Rusya Türkleri arasında giderek fes giyenierin sayısının art­ makta olması, İstanbul'da çıkan "Sırat-ı Müsaükim" mecmuasının cami hutbelerinden okunması9 gibi geli§meler, hiç şüphe yok ki tek taranı değildi. Osmanlı Devleti'nin de Rusya Müslümanları'na milli, dini, insani ve özellikle stratejik mülahazalarla ilgi gösterdi­ ğinin emareleri mevcuttur. Mesela, Kadı Hasan Ata Abqi, yazmı§ olduğu "Türk-Tatar Tarihi" adlı eseri dolayısıyla, Osmanlı Padi§ahı tarafından son derecede kıymetli hediyelerle ve bir de berat ile ödüllendirilmi§ti. ı o Ayrıca, Rusya hakkında istihbari bilgiler topla­ nırken, Türkleri'n durumları ve eğilimleri konusuna önem verildiği de anla§ılıyor. ı ı Kaldı ki, İttihat ve Terakki Partisi 'nin siyasi Türk­ çülük perspektifinden baktığı Rusya Türkleri için henüz 1906'lı yıl195


larda bir strateji oluşturduğu ya da oluşturmaya çalıştığı görülüyor. Henüz "cemiyet" halinde iken, 26 Mart 1906'da Paris'ten Dr. Ba­ haeddin imzasıyla "Kafkasya Müslüman Halkına" hitaben gönderi­ len mektup 1 2 ile 6 Ağustos 1906'da yine Paris'ten Dr. Nazım ve Dr. Bahaeddin imzalarıyla Gaspıralı İsmail Beye gönderilen mektup, İttihatçıların ilgi alanının siyasi sınır tanımazlığını göstermesi açı­ sından önem taşımaktadır. 1 3 Nitekim, Moskova'daki şon Osmanlı Sefiri Galip Kemali (Söylemezoğlu) ile Türkler arasındaki sıkı iliş­ ki de bu sonucu doğrulamaktadır. 14 Aynı şekilde, Rusya'daki Os­ manlı savaş esirlerinin durumları hakkında Rusya'ya gönderilen Hi!a.l-i Ahmer Heyeti'nin başına, Yusuf Akçura gibi önemli bir İT­ TiFAK liderinin getirilmiş olması da, bu açıdan önem taşımakta­ dır. 1 5 Keza, Osmanlı savaş esirlerine yardım konusunda Rusya Türkleri'nin olağanüstü gayret ve fedakarlıkları ve hatta hususi or­ ganizasyonları, yukarıdaki sonucu teyid edici mahiyettedir. 1 6

A. SOSYO-KÜLTÜREL ETKiLEŞiM XX. yüzyılın başlarında Osmanlı Türkleri ile Rusya Türkleri arasında tek fark, "hürriyet" ve "bağımsızlık" konularında idi. Her çe§it yeniliğe ve çağda§la§ma yolunda atılan her adıma körü körü­ ne kar§ı çıkan cahil ve dar görü§lü gerici kitlesi, her iki toplumda da mevcuttu. Sanayi, ticaret, sermaye ve özellikle eğitim açısından her iki toplumda gerilik belirgindi. Rusya Türkleri arasında ba§gösteren yenile§me hareketi çerçe­ vesinde Mirza Fethali Ahunzade'nin 1863'te İstanbul'a gelerek Latin alfabesinin kabulü yolundaki giri§imleri her ne kadar sonuç­ suz kalmı§sa da, 1928'deki harf inkılabının ilk adımını oluşturması açısından önemlidir. Rusya Türkleri arasında yüzyıllara dayanan Sünni ve Şii ihtila­ fı, ilk olarak Rusya Müslümanları'nın I. Kongresi'nde (15 Ağustos 1905) alınan kararla kaldırılmı§, bu husus diğer kongre kararları 196


ile pekiştirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nde ise bu husus. Atatürk'ün laik ilkesi çerçevesinde kendiliğinden halledilmiştir. Rusya Türkleri arasında kadının kölelikten kurtarılması, yani seçme-seçilme hakkının tanınması (kadılık makamı dahil milletve­ kili olmuşlardır); birden çok evliliğin (teaddid-i zevcat) ve başlık adetinin kaldırılması; nikah öncesi sağlık raporu istenmesi; kızlar için okullar açılması vs. ancak kongre kararlarında ifade bulmuş­ tur. Türkiye Cumhuriyeti'nde ise bu hususlar başta Medeni Kanun olmak üzere yasal düzenlemelerle kökten halledilmiştir. Rusya'da acımasızca sömürülen Türk işçilerin durumuna çare olmak üzere, son derecede ince detayları bile ihmal edilmeksizin bu sorun, kongrelerde dile getirilmiş ve karara bağlanmıştır (hami­ le kadın işçilerin durumundan, çocuk işçilerin durumlarına kadar). Türkiye Cumhuriyeti'nde ise bu hususlar çalışma mevzuatı çerçe' vesinde sorun olmaktan çıkarılmıştır.

B. SİYASAL VE İDEOLOJİK ETKİLEŞİM Türk devrimini etkileyen başlıca fikir akımlarından "Türkçü­ lük", "İslamcılık" ve "Sosyalizm", Rusya Müslümanları'nın da siyasi hayatında aynı derecede rol oynamıştır: 1. Türkçü/ük

Rusya Müslümanları arasında kültürel anlamda türkçülük akı­ mını ilk başlatan kişi Gaspıralı İsmail Bey olmuştur. Türk dünyası­ nın tüm sorunlarını, araya siyasi sınır koymaksızın gazetesinde -çö­ züm yolları ile birlikte- dile getiren Gaspıralı'nın, Rusya Türkle­ ri'ne Müslümanlığın bir din, Türklüğün ise bir milliyet olduğu bi­ lincinin kazandırılmasında önemli rolü olmuştur. İstanbul'a geldiği çeşitli tarihlerde törenlerle karşıtanan ve burada konferanslar ve­ ren Gaspıralı İsmail Bey, "Türk Yurdu" dergisinde yazılar yazdığı 1 97


gibi aynı zamanda, " 191 1 'de İttihat ve Terakki Partisi'nin Genel Merkezi'ne seçilmiııtir."1 7 Keza, Gaspırah'nın ııair Mehmet Emin (Yurdakul) Bey'e yazdığı mektup, kendisinin İstanbul'da Türkçü çevre ilc ili§ki derecesini göstermesi açısından önemlidir. 1 8 Ayrı ııe­ kilde, Gaspırah İsmail Bey, damadı Nasip Yusufbeyli ile birlikte, İstanbul'da türkçülerin ilk resmi derneği olan "Türk Derneği"nin de üyesi idi. 1 9 "Üç Tarz-ı Siyaset" adlı eseri ile Türkçülük akımına büyük katkıda bulunan Yusuf Akçura, gerek İttihat ve Terakki bünyesinde ve gerekse "Türk Ocağı", "Türk Yurdu" ve "Türk Der­ neği" bünyesinde gösterdiği faaliyetlerle, Türkçülük akımının ta­ raftar bulmasında oldukça hizmeti oldu. 2° Keza, Akçura'nın 1905-1907 yılları arasında Rusya'daki faaliyetleri de Türkçü çizgi­ deydi. Mesela, Kazan'ın en köklü Akçura sülalesinden olan Yusuf Akçura, "Türk Yurdu" dergisinin finansmanında kullanılmak üze­ re, İdii-Uralh zenginlerden Mahmud Bay Hüseyin(ov)'dan 10.000 altın ruble bağı!j sağlamıııtı. 2 1 Kafkasya ve Azerbaycan'da Türkçü­ lük akımının önderlerinden olan Hüseyinzade Ali Bey, İttihat ve Terakki Partisi'nin Genel Merkezine seçilmi!jti. 22 Aynı ııekilde Azerbaycan ve Kafkasya'da Türkçülük akımının tutunmasında bü­ yük hizmeti olan Ahmet Ağaoğlu (Ağayev) "Türk Ocağı" çevresin­ de hayli etkin olmuııtu. Bir ba§ka Kazanlı edebiyatçı Musa Akyiğit­ zade ise, "Türk Derneği" bünyesindeki çahıımalara katılmıııtı.23 2. İsitimcı/ık

Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki panisHimist akıma az ya da çok etkide bulunan iki ki!ji, Abdürre!jid İbrahim ve Şeyh Ce­ maleddin Efgani idi. Abdürre§id İbrahim, aynı zamanda tüm İslam Dünyası'nı dotaıımı§ olmanın veridği avantajla, İstanbul, Bursa gibi merkezlerde konferanslar24 ve camilerde hutbeler25 vermek sure­ tiyle tüm müslümanların ortak problemleri ve çözüm yolları hak­ kında geni§ dinleyici topluluklarına telkinatta bulunmaktaydı. An­ cak, gerek Abdürre§id İbrahim ve gerekse Cemaleddin Efgani, 198


"milliyet" kavramını reddetmedikleri, aksine önem verdikleri için 26 Osmanlı ba§§ehrindeki İslamcı grupların içinde yer almamı§lardı. 3.

Sosyalizm

Rusya'dan gelip de Türkçü ve İslamcı çevrelerle sıkı diyaloğa girenierin yanı sıra, sosyalist çevrede ilk faaliyeti görülen Nurnan Usta idi. 1919 sonundaki genel seçimlerden sonra Osmanlı Mesai Fırkası'nın safında milletvekili olarak son Osmanlı Meclis-i Mebu­ sanı'na giren Nurnan Usta, Zeytinburnu fabrikalarındaki örgüt ça­ lı§maları ile ilk defa adından söz ettirmi§ti. 27 Yine aynı dönemde Sosyal Demokrat Fırkası içinde faaliyet gösteren Ziynetullah Nev­ §irvan, İstanbul'daki tüm sosyalist partilerin birle§ik cephe olu§tur­ ması yolundaki çalı§maları ile dikkat çekrni§ti. 28 Ziynetullah Nev­ §irvan, İstanbul'un i§gali ile birlikte Anadohfya geçmi§, Ye§il Or­ du, Türk Halk ݧtirakiyun Fırkası ve illegal TKP içindeki faaliyet­ lerde önemli rol oynamı§tı. 29 Bir ba§ka Rusya müslümanı olan Şe­ rif Manatov'da doğrudan Anadolu'ya geçmi§, Ye§il Ordu Cemiye­ ti'nin kendi gibi illegal faaliyet göstermekte olan Eski§ehir Şube­ si'ni ele geçirdikten sonra, 14 Temmuz 1 920 tarihli bir bildiri ile TKP.'nin kurulduğunu ilan etmi§ti. Aslen Ba§kurt Türkleri'nden olan Şerif Manatov, yıkıcı faaliyetleri nedeni ile Türkiye'den sınır­ dı§! edilmi§ ve gıyabında hapis cezasına çarptırılmı§tı.30

C. KONGRELERiN ANADOLU TÜRK DEVRİMiNE DOLAYLI KATKILARI Rusya Türkleri'nin 1905-1917 yılları arasındaki kongreleri, bu azınlığın "Ümmet" zihniyetinden "millet" bilincine ula§masında önemli rol oynadı. Dolayısıyla 1917 ihtilali ile birlikte, Kırım'da, Azerbaycan'da, İdil-Ural'da, Türkistan'da, Buhara'da, Ba§kürdis­ tan'da genç Türk cumhuriyetleri kuruldu. Bunlardan biri olan Bu199


hara Cumhuriyeti, Cumhurba§kanı Osman Hoca (Kocaoğlu)'yı, B.M.M. Hükümetine 100 milyon altın ruble (59.000.000 . - TL.) yar­ dımla görevlendirdi. Diplomatik temaslar sonucunda Lenin, Sov­ yet hükümeti adına bu yardımı kazasız-belasız yerine yani Anka­ ra'ya ula§tırmayı taahhüt etti. Ne var ki, bu yardımın ancak 1 1 .018.012 TL. tutarındaki bölümü nakit ya da silah-malzeme yar­ dımı olarak Ankara'ya ula§abildi.3 1 Buhara Cmuhuriyeti hükümeti adına ayrıca 3 ki§ilik bir Elçilik Heyeti Ankara'ya gelerek temas­ larda bulundu, kıymetli hediyelerle birlikte tarihi kıymeti haiz üç kılıcı Mustafa Kemal Pa§a'ya takdim etti. Mustafa Kemal Pa§a, B.M.M.'nde yaptığı bir konu§ma ile Buhara temsilcilerine te§ek­ kür etti. Kılıcın birini kendisine, diğerini İsmet Pa§a'ya verilmek üzere kabul ettiğini, üçüncüsünü ise İzmir'e girecek Türk komuta­ nına vereceğini açıkladı. Elçiler ülkelerine dönmek üzere yola çık­ tıklarında, Buhara Cumhuriyeti Kızılordu'nun i§gali sonucu yıkıl­ mı§tı bile. Artık o tarihten itibaren tüm Türkistan'da bağımsızlığı silahla yeniden kazanmayı amaçlayan "Basmacılar "hareketi ba§­ gösterecek ve 192 1 'in sonlarına doğru bu bağımsızlık mücadelesi­ ne Enver Pa§a önderlik edecekti (Ağustos 1922'ye kadar).32 Rusya'da ihtilal sonrası kurulan genç Türk cumhuriyetlerinin yıktiması ile birlikte, bu cumhuriyetierin yönetici kadrolarından kurtulabilenlere Türkiye Cumhuriyeti kucak açtı. Ahmet Ağaoğlu, Prof. Yusuf Akçura, Prof. Sadri Maksudi Arsa!, Prof. Abdülkadir İnan, Dr. Harnit Zübeyr Ko§ay, Prof. Dr. Re§it Rahmeti Arat, Prf. Dr. Akdes Nimet Kurat, Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu, Prof. Dr. İs­ mail Ertaylan ve daha pek çok aydın, Atatürk'ün sempati ve ho§­ görüsünden istifadeyle Türkiye Cumhuriyeti'ne hizmet ettiler. He­ men her meslekte zirveye çıkıp isim yaptılar. Yüksek öğrenim gör­ mü§ aydın kadrosunun tamamına yakınını sava§larda ama özellikle Sakarya'da kaybeden Türk toplumu için bu muhacir aydınlar "taze kan" değerinde idi, dolayısıyla da Türk devriminin güçlenmesine ve kökle§mesine katkıları büyük oldu. Keza, Rusya Türkleri'nin Türkiye'ye olan hissi bağlılıklarına küçük bir örnek olmak üzere, 200


30 Ağustos Zaferi'nden sonra Mustafa Kemal Pa§a'ya gönderilen kutlama telgratları gösterilebilinir. 33

D. ATATÜRK'ÜN RUSYA TÜRKLERİ'NE BAKIŞI Büyük Önder Atatürk'ün a§ağıda yoruma yer bırakmayan söz­ leri, onun Rusya Türkleri ve genel olarak Dı§ Türkler hakkındaki görü§ ve politikasını net biçimde ortaya koymaktadır: Rusya 'dan bize sığınan siyaset adamları soydaşlanmız, kardeşleri­ mizdir. Dünyanın gittikçe karışan ve gittikçe tehlikeli bir istikbale yöne­ len tutumu muvacehesinde bizim durumumuza hususi bir önem ver­ melerini beklemek hakkımızdır. Şunu da takdir etmeleri ldzımdır ki, Türk milleti Kurtuluş Savaşı 'ndan beri, hatta qt savaşa atılırken bile, mahkum milletierin hürriyet ve istiklfil davalanyla ilgi/enmeyi, o dava­ /ara müzaheret etmeyi benimsemiştir. Böyle olunca kendi saydaş/arının hümyet ve istiklallerine kayıtsız davranması elbette tecviz edilemez. Fa­ kat milliyet davası şuursuz ve ölçüsüz bir dava şeklinde mütalaa ve müdafaa edilmemelidir. Milliyet davası siyasi bir mücadele konusu ol­ madan önce şuurlu bir ülkü meselesidir. Şuurlu ülkü demek müsbet il­ me, ilmi usullere dayandınlmış bir hedef ve gaye demektir. O halde propagandalarda müsbet usullere müracaat etmek şarttır. Hareketlerin imkan sınırları ve sıralan mutlaka hesaba katı/malıdır. Türkiye dışında kalmış olan Türkler ilkin kültür meseleleriyle ilgilenmelidirler. Nitekim biz Türklük davasını böyle bir müspet ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynak/anna, zengin lehçe/erine, es­ ki Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türkle­ ri'nin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz. 34 Efendiler! Bu dünya-yı beşeriyette asgari yüz milyonu mütecfiviz nüfustan mürekkep bir Türk millet-i azimesi vardır; ve bu milletin sa­ ha-i arzdaki vüsatı nisbetinde saha-i tarihte de bir derinliği vardır.

201


... en bariz ve en kat'i ve en maddi deliıili tarihiyeye istinaden be­ yan edebiliriz ki, Türkler on beş asır ewel Asya 'nın göbeğinde muaz­ zam devletler teşkil etmiş ve insanlığı her türlü kabiliyatma tecelligôh olmuş birer unsurdur. Sefirlerini Çin 'e gönderen ve Bizans 'ın sefirleri­ ni kabul eden bir Türk Devleti, ecdadımız olan Türk milletinin teşkil ey/ediği bir devlettir. 15

202


SONUÇ Rusya Türkleri açısından "Kongreler Dönemi", yüzyıllardır esa­ ret ve cehaletin karanlığı altında kalmı§; en son teknik asimilasyon ve kolanizasyon uygulamalarıyla sindirilmi§ bir azınlığın siyasi, milli ve kültürel uyanı§ın ba§langıcı olma önemine sahiptir. ݧte bu döneme ula§ılmada en önemli faktör, Büyük Önder Atatürk'ün deyimi ile, "önce kültür meseleleri ile ilgilenilmesi" olmu§tur. Rus­ ya Türkleri, basın, söz, toplantı ve gösteri, cemiyet kurma dahil en temel hak ve hürriyetlerden faydalanamadıkları dönemlerde, siya­ sal bir ınaceraya atılma yerine, Gaspıralı ve Zerdahi gibi seçkin önderlerinin arkasında eğitimde reform i§lerine önem vermek su­ retiyle kongre a§amasına kadar gelebilmi§lerdi. Üstelik, bu sayede ı5-20 yıl gibi kısa bir sürede kendi aydın kadrolarına da sahip ola­ bilmi§lerdi. Rusya Türkleri'nin ı 905-ı 917 tarihleri arasındaki mücadelesi, önce dini nitelikli taleplerle ba§layıp, bağımsızlık sava§ına kadar giden istekler zincirindeki a§amaları göstermesi açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Resmi izin verilmediği için ı 905 Ağustos'unda I. Kongre'yi Oka Nehri üzeriilde gezinti kıyafetleriyle bindikleri bir vapurda gerçekle§tiren azınlık )iderleri, ı 917 yılı Mayısında gerçekle§tirdikleri Kongre'yi ise Moskova'da mutantan biçimde 203


organize edebilmi§lerdi. Bu ilk ve son "umumi kongre", toplam§ biçimi, müzakere konuları ve kararları itibariyle Rusya Türkle­ ri'nin sadece 1 2 yıllık bir zaman diliminde nereden gelip nereye gittiğini göstermesi açısından dikkat çekicidir. Çarlık rejimi altındaki Türkleri'n milli mücadelesi, Gaspıra­ lı'nın "Tercüman"ın ba§lığında kullandığı "Dilde, Fikirde, ݧde Bir­ lik" §iarında ifadesini bulmuştur. İlk kongrelerle birlikte dilde ve fikirde birliğe önemli ölçüde ula§an Rusya Türkleri', "İttifak" ve "Milli Şura" denemeleri ile i§te birliğe doğru adım atmışiarsa da başarılı olamamışlardır. Nitekim, müşterek bir strateji oluşturup tek bir merkezden idare olunmak yerine, güçlerini bölerek müsta­ kil hareket tarzı izleyen Kırımlı, Azerbaycanlı, İdii-Urallı, Türkis­ tanlı Türk toplulukları, yeni Sovyet rejimi karşısında kolay yutulur bir Iokma oluşturmuşlardır. Çarlık Rusyası'ndaki Türk kongrelerinde alınan kararlar, siya­ si-ideolojik akımlar, yenileşme hareketleri ve 1920'Ierden sonra Türkiye'ye sığınan yetişmiş aydın kadro, hiç şüphe yok ki Türk devrimini doğrudan ya da dalaylı olarak etkilemiştir. Özellilde Kongreler'de alınan ve sosyal açıdan büyük önem taşıyan kararlar (birden çok evliliğin kaldırılması, mecburi hafta tatili vb.), uygula­ ma alanı bulamadan kağıt üzerinde kalmıştır. Çünkü yasal düzen­ Iemeleri yapacak idare kendi ellerinde hiçbir zaman olmamıştır ( 1917 sonrasında kurulan kısa ömürlü cumhuriyetler dönemi ha­ riç). Buna karşılık, söz konusu kararlar, Türkiye Cumhuriyeti'nde Atatürk tarafından hayata geçirilmiştir. Keza, 1863'te Alıundzade tarafından ortaya atılan Latin alfabesi projesini, Atatürk, harf inki­ Iabı ile uygulama alanına sokmuştur. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, Türk Dünyası yüzyıl­ lardır özlemini duyduğu "dilde, fikirde, i§de birlik" §ansını yakala­ mı§tır. Ancak bu §ansın kullanılması, hayata geçirilmesi, yerle§miş bir tarih bilincine, akılcı bir milliyetçilik anlayı§ına ihtiyaç göster­ mektedir. Gaspıralı İsmail Bey, Ali Merdan Topçuba§ı, Fatih Ke204


rimi, Musa Carullah, Mehmet Emin Resulzade, Çelebi Cihan gibi aydın liderleri geçmi�te yeti�tiren Türk toplulukları, ergeç sapkın boy milliyetçiliğini a�acaklar, "Türklük" ortak paydasında bulu�a­ caklardır. Aynı �ekilde, Türkiye'de de, sınırlarımız dı�ındaki Türk­ ler'le ilgilenmenin "kafatasçılık, turancılık ya da fa�izm olmadığı" bilinci kökle�ecek; Avrupa Birliği, İslam Konferansı bağlamında bir Türk Toplulukları Birliği'nin olu�ması bir hayal olmanın ötesi­ ne geçecektir. Türk Dünyası'nın kurtulu�u ve kalkınması, ancak tarihin özümsenmesi, Gaspıralı İstnail Bey ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi liderlerin anla�ılmasından sonra kolayla�acaktır.

205



I. BÖLÜMÜN DiPNOTLARI 1

2

3

Abdullah Battai-Taymas, Kazan Türkleri (TKAE Yayını, 1966), s. 162'de yenileşme ve batılılaşmaya tekabül eden cedit­ çilik hareketinin belirgin nitelikleri hakkında bilgi verilmekte­ dir. 1 Rusya'nın asiller sınıfı. Rusya Devleti'nin himayesine mazhar olan bu imtiyazlı sınıfın etkinliği, 1861 fermanı ile köleliğin kaldırılması sonucunda hayli azalmıştır. Köylülerin hürriyete kavuşturulmasını öngören bu fermanın akabinde dvoryanların elindeki toprak miktannda 1/3 oranında eksilme olmuştur. Ayrıntı için bkz. Akdes Nimet Kurat, "Rus Hakimiyeti Altında İdil-Ural Ülkesi" Ankara Üniversitesi DTCF Dergisi, 23, 3-4, Temmuz-Aralık 1965, Rusya Tarihi (TTK Yayını, 1948), Galip Kemali Söylemezoğlu, Rusya Tarihi (Kanaat Yayını, 1939). 1 9 1 7'nin sonunda Rusya İmparatorluğu topraklarında nüfusun 4/S'i köylü addediliyordu. XVII. yy'ın ba§ından itibaren köylü­ ler serf durumuna düştüler. Köylü isyanlarının baskısı sonu­ cunda 186 ı ı 9 Şubat'ında Çar ll. Alekandre, köylülerin toprak köleliğinden kurtarıldığına ili§kin ferman yayınladı (Mesela, 1 858-59'da 1 .400 dvoryanın emri altında 3.000.000 köylü bu­ lunmakta idi). ı 916 itibariyle serbest köylüler devletin kontro­ lü altında bulunmayan verimli toprakların 2/3'üne büyük baş­ hayvanların da 9/lO'una sahiptiler. 207


Yabancı dinden olanlara yani Hristiyan, Ortodoks olmayanla­ ra verilen bu sıfata, ba§ta Müslümanlar ve Yahudiler girmek­ teydi. Bu statüde yer alanların dini hürriyetlerini ne ölçüde kullanacaklarına sadece bu hükümetler karar vermekteydi. 5 Kurat, agm., s. 9 1 . 6 Tatar ASSR Tarihi (Kazan: 1970), s. 95. 7 Gerhard von Mendc, Der Dationale Kampf der Russlandtürken (Berlin: 1 936), s. l l; Taymas, age., s. 45-46. 8 ASSRR. .. s. 1 03. 9 Kazan'ın i§galinden hemen sonra Çar IV ivan'ın mü§aviri Pa­ paz ivan Peresvetov tarafından tanzim edilip yürürlüğe konu­ lan bu plana göre: 1) Eski Han'lara, Han aile efradına ait arazi Çar'ın mülkü sayılacaktı, 2) Ruslar'a kar§ı mücadeleye katılan veya Rus dü§manlığıyla tanınan beyler, mirzalar, tarhanların toprakları veya harp esnasında yerlerini yurtlarını bırakıp gi­ denlerin çiftlikleri, mal ve mülkleri, Rus hazinesine verilecek ve bu gibi topraklar Ruslara dağıtılacaktı, 3) Emniyeti sağla­ mak maksadıyla Kazan §ehrinin çevresinde 30-40 km. sahada hiçbir Türk (Müslüman) köyü bırakılmayacak, bura ahalisi terk edecekti, bu tarzda bo§ kalan araziye Rus göçmenleri yer­ le§tirileceklerdi. Kurat, agm., s. 94.; Bugünkü Kazan §ehrinin 50 kın'den daha yakınında Türk-Müslüman köyü bulunma­ maktadır. Taymas, age., s. 46. 10 Göç edilen bölgeler hakkında bkz. Kurat, agm., s. 95; Mende, age., s. l l . l l Tamurbek Devlet§in, Sovyet Tataristan 'ı (Kültür Bak. Yayını: 198 1 ), s. 1 -2; Alexandre de Bennigsen, "Çarlık ve Sovyet Haki­ miyeti Altındaki Türkler" Türk Kültürü Dergisi, 24, 270, Ekim 1985 s. 3 3 1 ; Serge A. Zenkovsky, Pan-Turkism and Islam in Russia (Harvard University Press, 1967), s. 13. Ayrıca çevirisi için bkz. Rusya'da Pantürkizm ve Müslümanlık (Üçdal Ne§riyat, İstanbul: 1 980). 4

208


12 Kurat, agm., s. 92. 13 Nadir Devlet, llMsya Tür/ehri'nin MiUi Mücadek Tarihi (19051917), (TKAE Yay, 1985), s. 4. 14 Kurat, agm., s. 96. 15 Mende, age., s. l l ; Alexandre Bennigsen, Chantal Quelquejay, Sullan Galiyev ve Sovyet Müslüman/arı, Çev: Nezih Uzel, (Hür Yayını: 1981), s. 2 1 . 1 6 Mesela 1555'de Kazan Ba§piskoposluğu'na geni§ araziler tah­ sis edildi. XVIII. yy. ortalarına doğru 400'den fazla köy buraya ait idi. Bennigsen, Quelquejay, age., s. 19-2 1 ; Kurat, agm., s. 95. 1 7 Türk "illerinde Rus yayılması ve Ruslar'ın kolanizasyon politi­ kası için bkz. A. Zeki Yelidi Togan, Bugünkü Türkistan ve Ya­ kın Tarihi (Enderun Yayınevi: 1 98 1 ); Muhabay Engin ve ark., Kazak ve Tatar Türkleri (Boğaziçi Yayınev'ı: 1976); Mehmet Sa­ ray, Rusya 'nın Türk İllerinde Yayılması (Boğaziçi Yayınevi: 1975); Hüseyin Baykara, Azerbaycan İstikliıl Mücadelesi Tarihi (Azerbaycan Halk Yayını: 1 975); Türk Dünyası El Kitabı (TKAE Yayını: 1 976). 18 Devlet bürokrasisinde yüksek göreve getirilmi§ müslümana rastlamak mümkün değildir. Rus Devleti'nin çıkarlarına körü körüne hizmet ettiği için generalliğe yükseltilen Kutluğ Mu­ hammed Mirza Tevkilef hakkında bkz. Kurat, agm., s. 98; Müftülüğe getirilen Müslümanlar ile General Çingiz Hakkın­ da bkz. Abdürre§it İbrahimof, Çulpun Yıldızı (2. Baskı, Peters­ burg: 1907), s. 26-27, 48. 19 i lminski'nin mektupları hakkında bkz. Necip Hablemitoğlu Ar§ivi (K. 1 D. 9 B. 1 ); I .T. Kreindler, "Educational Polices Toward The Eastern Nationalities in Tsarist Russia: A Study of Ilminskii's System" (Yayınlanmamı§ Doktora Tezi, Colum­ bia University, 1 969), s. 86 vd.

209


20 Rusya Müslümanları'nın eğitim i§lerine Rus Hükümeti'nin baskı politikası hakkında bilgi için bkz. Mehmet Saray, Türk Diinyası 'ndıı Eğitim Reformu ve Gaspırah İsmail Bey (TKE Ya­ yını, 1987). 21 Basın için ancak 1875'de "Ekinci" gazetesi ile izin verilebildi. Hüseyin Baykara, Azerbaycan 'da Yenileşme Hareketleri (TKAE Yayını, 1966), s. 139 vd.; Ayrıca bkz. Abdullah B. Taynas, "Rusya Türkleri Arasında Matbuat Tarihçesi" Yıllık, Gazeteci­ lik Enstitüsü Dergisi, 2, 47-64, 28 Kasım 1961. 22 Panslavism'in esasları ve tarihi geli§imi hakkında bkz. Hans Koln, Pan-Siavism: lts History and ldeology (Vintage, 1960), Hans Kohn, Panislavizm ve Rus Milliyetçifiği Çev: Agah Oktay Güner, (Kervan Yayını, 1983), Kırımlı Cafer Seydahmet, Gas­ pıra/ı İsmail Bey (İstanbul, 1934), s. 14- 17/1. 23 Azade-Ay§e Rorlich, Komünist İdaresinde Volga-Ural Müslü­ manlan (ODTÜ Yayını, 1984), s. 4-10; Uısziô Rasonyı, Tarihte Türklük (TKAE Yayını, 1971), s. 273-74. 24 Yaptırım örnekleri için bkz. Taymas, age., s. 55. 25 "Bazı Kra§inler zahiren Hristiyan ve batmen müslümandırlar. İslamiyetlerini örtülü muhafaza iderler. Haftada ayda bir defa Papaz kelür, nasraniyeti talim ider nasihat ider (hidayet vir­ mez) bunların hemesinde Rusça, Tatarca isimleri resmen makbuldür. B�portlarında dahi Tatarca ve Rusça isimleri ya­ zılur. Bu kibiler yalnız U fa ve Samara vilayetlerinde on bin nü­ fusu mütecavizdir. Rusya'da bir hürriyet mezheb devri kelürse, bir künde yüz bin nüfus İslamiyet ile mü§erref olacağı §Üphe­ sizdir (1905'nci senesi 17 Oktabr'da cüzi bir hürriyet eseri ol­ mu§dı, kırkbin kadar adam İslam ile mü§erref oldı). Ve bazıla­ rı da zahiren da zahiren ve batmen hıristiyandır. Fakat yine Kr�in tesmiye olunur. Bunlara hep (Ivan Groznay) kahırı isa­ bet itmi§dir". İbrahimof, age., s. 13. 26 Ufa vilayetinin Menzele nahiyesinde 1892'de bir Kra§in çocu­ ğunun medreseye girip çıkması olayı ile ilgili olarak iki imam 210


27 28 29 30

31 32 33 34

35

müebbeden Sibirya'ya sürülerek cezalandırıldı. Bunlardan biri Ufa hapishanesinde vefat etti. İbrahimof, age., s. 13. Devlet, age., s. 4 Bennigsen, Quelquejay, age., s. 24; Zenkovsky, age., s. 14. İbrahimof, age., s. 13. Kre�inler "zahiren Hristiyan batmen Müslüman olub haftada bir defa ta'Iim-i nasraniyet (Hristiyanlık ibadet ve eğitimi) ve nasihat itmek için bir papaz gelur. Merkumlar papaz geldiği zaman boyunlarına salib (haç) gecürürlerse de papaz gittikten sonra salibierini çıkaruh nemaz, oruç ve sair taat-ı mesruaya ba�larlar': (Abdürre�it İbrahiınof, Rusya'da Müslümanlar Ya­ hud Taıa- Alevarnının Tarihçesi, Mısır: 13 18), s. 18.; M.F. To­ gay, YusufAkçura'nın Hayatı (İstanbul: 1944), s. 124-1 26. İbrahimof, age., s. 13. Devlet�in, age., s. 38. Müstecib Ülküsal, Kırım Türk-Tatarları (İstanbul: 1 980), s. 129-30. "Türkistan taraflarında cani ve katilleri dahi tensir iderlerse, Hristiyan dinini kabul iderse affolunarak bu suretle de her yıl bir iki nasrani kazanmaktadırlar. Fakat bunlar da ekseri ceza­ dan kurtulduğu gibi sureten İslamiyet'e rücu iderek ne İslam ve ne nasrani iki arada dizkinsiz hayvan kibi mezebzcb bir hal­ de iderler (kalırlar). Ama bunların evlatları dahi resmen naz­ rani eviadı gibi telakkİ olunub, papazlar pençesine teslim olu­ nacaklardır." İbrahimof, age., s. 8-9. XIX. yy ba�ı itibariyle eski dinine dönmeye hazırlanan Çuva�­ lar'ın miktarı 186.219 olarak belirtilmektedir. Bennigsen, Qu­ elquejay, age., s. 24; Abdürre�it İbrahim, Alem-i İslam'da, Omsk'dan Tomsk'a giderken bir Yakut Türkü ile sohbetini an­ latır: "Ortodoks ne olduğunu bilseler ihtimalki memnun da olurlar, bizimkiler içinde öyle anlayub bilib de Ortodoks olan­ lar bulunmaz, vaktiyle bir papaz bir polis ile gelmi�, i�te bu din 211


36 37

38

39 40 41 42 43 44 45

46 47

bu polis dimi�. bunun üzerine Ortodoks olmu�lar. Eski zaman­ larda Ortodoks mezhebini kabul idenler millet nazarında pek menfur idiler, fakat gitgide hükümet bu mesleği tervic itdi, iki Yakut dava iderse, hak kazanmak için mutlaka biri Ortodoks olmak icab itdi. Ortodoksiuğu ihtiyar idenlere ayrıca imtiyaz­ lar verildi, ihtirfımlar gösterildi, �imdi resmen umum Yakut Ortodoks olduğu gibi gayri resmi suretle �amanilik dahi baki­ dir." Abdürre�it İbrahimof, Alem-i İslam I (İstanbul: 1328), s. 70-7 1 . V . Dubrovski, "Yakut Türkleri", Dergi, 12,44:7, 1966. M. Karateev, "Tatarlar Hakkında Bazı Gerçekler", Kazan, 2,6:48, Şub' 1972, Muhammed Ayaz İshaki Hayatı ve Faaliyeti, Haz: Tahir Çağatay ve ark., (Ankara: 1979), s. 96-87. Çuva� Türkleri'nin tamamına yakınının rusla�tırıldığı (% 1 2 si hariç) Rus kaynaklarında belirtiliyor. Bennigsen, Quelquejay, age., s. 24 ve 29. Zeki Yelidi Togan, Hatıralar (İstanbul: 1969), s. 65-66. Robert A. Rupen, "Sovyet-Çin Anla�mazlığı ve Muhtemel So­ nuçları", Dergi, 1 2.44:49. 1966. Bennigsen, Quelquejay, age., s. 2 1 . B u konuda çe�itli Rusça kaynaklar için bkz. Bennigsen, Quel­ quejay, age., s. 22. Azade-Ay�e Rorlich, age., s. 5; Bennigsen, Quelllquejay, age., s. 22-23. Azade-Ay�e Rorlich, age., s. 8. Ahmet Veli Menger, "Kazan Türklerinin Milli, Medeni Faali­ yetlerinde İmam ve Tüccarların Rolü", Kazan 2,5: 6-1 1, Eylül, Kasım 197 1 . Çe�itli misyoner dernekleri için bkz. Devlet§in, age., s . 39-40; Mende, age., s. 26. Devlet�in, age., s. 40. .

212

'


48 Mende, age., s. 25; Devlet§in, age., s. 40; Sultan (S. Urfalı), "Ayaz İshaki İdilli", Dergi, 1 ,3 : l l l, Temmuz, Eylül 1955. 49 Mende, age., s. 25. 50 Mende, age., s. 24. 5 1 "Haberler", Kazan Muhbiri, (21 Ağustos 1906), s. 2. 52 Çulpan Yıldızı'nın sonunda Elnil Gazetesi'nin 477 sayılı nüs­ hasından alınan bir habere yer verilmi§tir. Habered çocuğu ka­ çırılan bir babanın çocuğunu araması ve papaz mektebinde bulması ve buradan çıkarması için verdiği amansız mücadele anlatılır. İbrahimof, age., s. 58. 53 İbrahimof, Rusya'da Müslüman/ar, s. l l . 54 Nikolay İvanoviç İlinskii (1822- 189 1 ) Kazan'da yüksek papaz mektebinde eğitim gördükten sonra burada azınlıkları Hristi­ yanla§tırmak göreviyle öğretmenlik yaptı. 185 1-54 yıllarında Sibirya, Filistin ve Mısır'da bulundu ve İs tam dinine ili§kin in­ celemeler yaptı. 186l'de Kazan Üniversitesi Türk Tatar Kür­ süsü Profesörü oldu. 1863'te giri§imleri sonucu Kazan'da Vaf­ tiz Edilen Tatarlar için bir merkezi okul açıldı. 1872'de Rus-Pabancı Semineri'nde Rus alfabesine dayalı olarak Çu­ va§, Tatar, Mari, Udmurd, Yakut vb. için alfabeler hazırladı. İlminskii hakkında geni§ bir bilgi için bkz. I.T. Kreindler, Edu­ cational Policies Toward The Eastern Nationalities in Tsarists Russia; A Study of llminskii's System, (Yayınlanmamı§ Doktora Tezi, Columbia University, 1969). 55 "Çarlık Rusyası'nın ve Sovyet Rejiminin Rusla§tırma Politika­ sı" (Haz: Şamil Alukay), Kazan, 7,20: 19-20, 1977, Mende, age., s. 25; Rorlich, age., s. 7-8; A. Bennigsten, C.L. Quelllquejay, Step'de Ezan Sesleri Çev: Nezih Uzel, (İstanbul: Selçuk Yayın­ ları, 1981), s. 12. 56 Zenkovsky, age., s. 25; Devlet age., s. 27; İbrahim, Alem-i İslam, s. 69.

213


57 "Fr. W. Radloffun Raporları" Çev: Ahmet Temir, Reşid Rah­ meti Arat İçin, (Ankara: TKAE Yayını, 1966), s. 419-20. 58 Ünlü misyoner N. Ostromuov, 1870'ten itibaren tam 48 yıl bo­ yunca Türkistan ViJa.yeti Ceridesi'nin editörlüğünü yapmı§tır. 59 W. Radloff hakkında geni§ bilgi için bkz. R.R. Arat İçin, s. 418-22. 60 "İiıninskii'nin sistemi hükümet tarafından kanunla§tırılarak 26 Mart 1 870'tc yürürlüğe girmi§ti. Kazan Türkleri'nin İlminskii ile mücadeleleri çok çetin ve senelcrce sürmesine rağmen ol­ dukça ba§<ırılı oldu. Ölümüne yakın 27 Haziran 189l 'de İl­ minskii, Pobedonostsefe §öyle diyordu: "Şimdi bizim gözleri­ mizin önünde yalnız putperestler değil aynı zamanda daha ön­ ceden Ortodoks olan Çermi§ler, V otaklar ve Çuva§lar köy köy Müslümanlığa dönüyorlar ve Türklc§iyorlar. Bu durum kanser gibi yayılıyor". Alukay, "Çarlık ... " Kazan, 7,20 20, 1977. 61 Devlet§in, age., s. 59; Alukay, "Çarlık .. ", Kazan, 7,20: 20, 1977. 62 İlerideki misyonerlik ve kongrelerle ilgili bölümlerde somut örneklere çok sık rastlanacaktır. 63 Kurat, agm, s. 1 04-14; Taymas, age., s. 73-79 ve 91-95. 64 Ülküsal, age., s. 133-42. 65 Baykara, age., s. 30 vd. Ayrıca bkz. Mirza Bala, Milli Azerbay­ can Harekatı (Berlin: 1 938). 66 Toplu bilgi için bkz. Baymirza Hayit, Türkistan-Rusya ile Çin Arasında, Çev: Abdülkadir Sadak, (İstanbul: Otağ Yayını, ı 975), s. 1 79- ı 92. 67 Çarlık Rusyası'nda Kazanlı Müslümanlar Rusya'nın iç bölge­ lerine Sibirya'ya ve Orta Asya'ya göç ederken toprakları elle­ rinden alınan Kırgız ve Kazak Türkleri de Çin'e ve kuzeydeki verimsiz topraklan göç etmekteydiler. Sadece Kırım Türkleri­ nin göçü dı§ göç niteliğinde olup Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarına yönelikti. Bu konuda geni§ bilgi için bkz. Ethem Feyzi Gözaydın, Kırım, (İstanbul: 1 948). s. 70-95. 214


68 Hasan Bey Zerdahi (1837-1907). Azerbaycanlı büyük reform­ cu, gazeteci, eğitimci ve cemiyet adamının hayatı hakkında ge­ ni§ bilgi için bkz. Baykara, Azerbaycan 'da Yenileşme.. , s. 132-48; Yusuf Akçura, Türkçülük, (İstanbul: Türk Kültür Ya­ yını, 1978), s. 87-89. 69 Gaspıralı İsmail Bey ( 1851-1914). Kırımlı büyük fikir ve aksi­ yon adamı, gazeteci, eğitimci. Hayatı hakkında derli toplu bilgi için bkz. Kırımlı Cafer Seydahmet, Gaspıra/ı İsmail Bey, (İs­ tanbul: 1934), 248 s. 70 Ali Merdan Topçuba§ı (1862-1934). Azerbaycanlı hukukçu, Duma üyesi, Rusya Müslümanları ittifakı'nın İdare-i Merkezi­ ye reisi ve gazeteci. Daha geni§ bilgi için bkz. Zeynetullah Ne­ vi§irvan, "Hürriyet Mücahidleri: Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Fevkalade Sefir ve Murahhası Ali Mentan Bey Topçuba§ef', içtihat 132: 2832-35, 28 Te§rinsani 1918. 7 1 Nasib Yusufbeyli ( 1881-1920). Milli Azerbaycan Davası'nın önde gelen liderlerinden, gazeteci ve yazar, politika ve devlet adamı. Ayrıntılı bilgi için bkz. Feyzi Aküzüm, "Azerbaycan Devlet Adamları: Nasip Bey Yusufbeyli", Azerbaycan 29,234: 7-1 2, Nisan, Mayıs, Haziran 1980. 72 Dr. Hüseyinzade Ali Bey ( 1 864-1 94 1). Azerbaycan'da Türkçü­ lük hareketinin önderlerinden doktor, eğitimci ve İttihat ve Terakki Partisi'nin yönetim kurulu üyesi. Geni§ bilgi için bkz. Yusuf Akçura, Yeni Türk Devletinin Öncüleri (Ankara: Kültür Bakanlığı, 1981), s. 158-66; Ahmed Ağaoğlu ( 1 869-1939). Azerbaycanlı hukukçu, 1918 Azerbaycan Milli Cumhuriyeti Malta Konferansı delegesi ve Kars milletvekili. Hayatı hakkın­ da bkz. Yusuf Akçura, Yeni Türk Devletinin . , s. 167-87. 73 Ahmet Baytursun ( 1873-1937). Türkistanlı §air, yazar, eğitim­ ci, dilci ve siyasetçidir. Aynı zamanda Ala§ Hareketi'nin teoris­ yeni olarak anılmaktadır. Hayatı hakkında geni§ bilgi için bkz. Hasan Oral tay, Alaş: Türkistan Türklerinin MiUi İstikldl Parola.

.

215

.


sı (İstanbul: Büyük Türkeli Yayını, 1973), s. 55-60; Baymirza Hayit, Türkistan-Rusya ile.. , s. 257/35. Mağcan Cumabay (1894- 1938). Türkistan siyasi mücadelesin­ de yer alan şair, eğitimci ve Türkçü'dür. Şiirlerinde özellikle Türkçülük esastır. Hayatı hakkında bilgi için bkz. Hasan Oral­ tay, Alaş: Türkistan ... , s. 97-109. Alihan Sökeyhan (18§9-1932). Türkistanlıların milli istiklali için mücadele amacını güden Ala§ Partisi'nin kurulmasında önderlik etmiştir. Ayrıca Rusya Türk-Müslümanlarının mer­ kezi olarak bilinen Milli Şura Teşkilatı'nın da esas kurucula­ rından biridir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Hasan Oraltay, Alaş: Türkistan .. , s. 41-48. Ayaz İshaki ( 1 878- 1954). Yazar, gazeteci ve Rusya Türklerinin Milli Kurtuluş Hareketi'nin önde gelen mücahitlerindendir. Hayatı hakkında derli toplu bilgi için bkz. Muhammed Ayaz İs­ haki: Hayatı ve Faaliyeti Haz: Tahir Çağatay ve ark., (Ankara: 1979), 351s; Saadet Çağatay, "Ayaz İshaki'den Hatıralar", Ka­ zan, 4,12: 24-28; 1974; Sultan (S. Ufalı), "Ayaz İshaki İdilli", Dergi, 1,3: 107-20, Temmuz, Eylül 1955. Abdüneşit Mehdi, "Genç Tatarlar" hareketinin lideri. Kırım'ın Karasuhazar şehrinde "Vatan Hadimi" gazetesini çıkardı. II. Duma'ya milletvekili seçildi ve aynı zamanda Duma'daki Müs­ lüman Fraksiyonu'nun sekreterliğini yürüttü. Musa Carullah Bigi ( 1887-1949). Kazanlı bir Türk-Müslüman filozofudur. Gazeteci yazar, hukukçu, eğitimcidir. Türk Müs­ lümanları'nın siyasi hareketlerine katılarak toplanan müslü­ man kongresi oturumlarında zabıt katipliği yapmıştır. Geniş bilgi için bkz. Taymas, Kazan Türkleri , s. 208 ve 210; Musa Carullah Bigi, Uzun Günlerde Oruç: içtihad Kitabı, Haz: Yusuf Uralgiray, (Ankara: 1975), s. XI-XXVI; Alimcan EI-İdrisi, "Musa Carullah Eft:ndi Bigi", Türk Kültürü, 25, 288:240-46, Ni­ san 1987. .

74

75

.

76

77

78

...

216


79 Mende, age., s. 25; Abdürreşid İbrahim, "Alem-i İslam Il" Sı­ rat-ı Müstakim, 84, 104-9, ı Nisan 1326. 80 Yalnız Kazan'da çıkan isyanda 10.000 Türk ölmüştü. Ayrıntı için bkz. Kurat, agm., s. ı04-7. 8ı Kurat, agm., s. ıo7. 82 Kurat, agm., s. 1 13-ı4. 83 Zenkovsky, age., s. ı4. 84 Kurat, agm., s. ı 13. 85 İbrahimof, age., s. 33-34. "Kazak göçebeleri bu camilere gele­ rek Tatar hoca-mollalardan vaaz dinleyecekler, medenileşe­ cekler Rus idaresine ısınacaklardır." Kurat, agm., s. ı 24; Ayrı­ ca bkz. Taymas, Kazan Türkleri, s. 97. 86 Çarlık Rusyası'nda, Çar'ın ukazlar (fermanları) kanun gücünde yaptırıma sahiptir. \ 87 Bu kuruluşun faaliyeti çerçevesinde sadece ı 740-ı 743 yılları arasında, Volga Bölgesi'ndeki 536 caminin 4ı8'i imha edildi. Ayrıntılı bilgi için bkz. Rorlich, age., s. 5; Kuruluş kapatıldık­ tan sonra din değiştirme görevi Kazan Başpiskoposluğu Mis­ yonları Yönetimi'ne bırakıldı ancak sınırlı işlevi olan bu yöne­ tim ı799'da kaldırıldı. Bennigsen, Quelquejay, Sultan Galiev ve ., s. 23. 88 Bennigsen, Quelquejay, Sultan Galiev ve.. , s. 23; Ayrıca Ka­ zan'a iskan izni verildi. Zenkovsky, age., s. ı5 89 Devletşin, age., s. 22. 90 Ne var ki toprakları iade edilmedi. Mende, age., s. 20. Sadece mirzalara resmen Rus asilzade sınıfının yararlandığı eşit hak­ . tar tanındı. Devletşin, age. s. 21. 9ı Devletşin, age, s. 21. Ayrıca vakıf kurma ve mülk satın alma hakkı tanındı. Şehrin idari işleri ile sorumlu olan Rus şehir meclisi yanında bir de Tatar Şehir Meclisi'nin kurulmasına izin verilmiştir. 92 Taymas, Kazan Türkleri, s. ıoo. .

.

2ı7


93 Fermanın Türkçe'ye tam tercümesi için bkz. İbrahimof, Rus­ ya 'da Müslüman/ar , s. 23-24. 94 Kurat, agm., 124. 95 İbrahimof, Rusya 'da Müslüman/ar.. , s. 25-26; Taymas, Kazan Türkleri, s. 100. 96 Kadı kelimesi Rusya Müslümanları arasında "Kazı" olarak kui­ Ianılmaktaydı. 97 1917'ye kadar atanan tüm müftüler ve fonksiyonları hakkında geni� bilgi için bkz. Kurat, agm., 123-25; İbrahimof, Çulpan Yıl­ dızı, s. 15-36; M.T., "Mahkeme-i Şeriye ve Müftülerimiz", Ka­ zan 4, 13: 18-23, 1974. 98 Bu konuda bkz. Taymas, Kazan Türkleri, s. 1 10; Ayrıca İmpa­ ratoriçe Il. Katerina'nın Baron Ingelstrom'a yazdığı 7 Nisan 1 785 tarihli emirnamede" U fa namestniçestvosunda Kargalı alıundu Mehmed-Can Hüseyinoğlu'nu, ehliyetinden dolayı uy­ gun gördüğünüz tarzda, aralardaki sınır i§lerinde ve dı§ ülkele­ re dair hizmetlerde kullanınız. Kendisine yıllık 1 50 ruble maa§ verirsiniz." deniyor. Taymas, Kazan Türkleri, s. 1 00-101; M.T. "Mahkeme-i Şeriye ve ... , s. 19-20. 99 İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 22; "Çarlık HükUmeti, Rus İmpa­ ratorluğu tarafından zapt edilen ülkelerdeki müslümanlar ile münasebetlerinde Dini Merkezi kendi gayesi için daima bir vasıta olarak kullanmaya gayret etmi§tir. Bunun için Dini Merkez'in ba� mevkiine umumiyetle Rus dilini bilen ve hükü­ metin itimat ettiği ki§iler tayin edilirdi. Aynı zamanda müftü nasihatlerinde imparatora itaatli olmalarını ve ona doğrulukla hizmet etmelerini müslümanlardan isterdi." M.T., "Mahkeme-i Şeriye ve ... ", s. 19. 100 İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 30, 32 ve 46-47; M.T., "Mahkeme-i Şeriye ve ... ", s. 19.20. 101 "Müftü hiç tayin edilmese ve hatta İdare-i Ruhaniye ortadan götürüise daha güzel olurdu. Lakin müslümanları ürkütme...

.

218


rnek için bu i§e bir hayli daha sabır etmek lazımdır. Bu halde §imdilik İdare-i Ruhaniye kadılarından Maksudof Müftü nasb edilse yah§irak olurdu, çünkü bu adam ke§b-i ticaret ile me§­ guldür. Müftü i§lerine kulak vermez. Bunun nasbı mümkün ol­ mazsa mutaassıb bir mollanın nasbı Rusça bilen ki§iden efdal­ dir veya hususen ziyah bilinen müslümanın müftü edilmemesi lazımdır". İlminskii'nin Pobedonostsev'e gönderdiği Şubat 1885 tarihli mektup. Gaspıralı İsmail Bey'in el zayısı tercümesi için bkz. N.H. Ar§ivi, K. 10 D. 9 B. 3; Ayrıca bkz. Kurat, agm., s. 124-25; Bkz. Abdürre§it İbrahim, Alem-i İslam /, s. 44-�5. 102 Devlet§in, age., s. 24; Mende, age., s. 29. Çevirinin orjinal üstu­ bu için bkz.: 1 905 SENE A VGUST 15 KARARININ TERCÜMESi

Nijni Novgorod'ta Oka Nehri üzerinde "Gustav Struve" vapu­ runda, memleketin her tarafından Müslümanların heme taba­ kasından toplanmı§ cemiyet, devletin §U küngi halleri iktizasıy­ Ie çıkarılmı§ meseleleri hem de §U küngi ahval noktasından öz­ lerinin hacetlerine maslahatlarına dair bütün meseleleri müza­ kere kılub, §U kararı bilaittifak kabul itdi: 1) Şu küngi hayat iktizasıyle çıkmı§ siyasi, içtimai, ilmi i§lerin hemesinde Umum Rusya Müslümanları'na birle§mek zaruri­ dir. 2) Şu maksatlarını fiiliyetke çıkarmak yolunda Rusya Müslü­ manları Rusların terakkiperverleriyle hemfikir olub, halk ihti­ yariyle saylanmı§ vekilleri, devleti idare itmek, kanunları vaz' itmck vazifelerinde i§tirakleri esaslarına kurulmu§ "nizam hu­ kuku"nu tesis i tmek yolunda ݧ körürler. 3) Rustarla heme hukuklarda Rusya Müslümanları her cihetle beraber kıhnmaz ise, ikinci maddede beyan kılınmı§ maksadla­ ra nail olmak hiçbir vakit mümkün olmaz. Buna kanaat hasıl idüb; siyasi, içtimai, dini hukukların her birinde Rustarla her cihetJe musavi olmak; hem de §U küngi zakonlarda (yasalarda) büklımetin administratörlerinde pratikalarında (hükumet ka219


ramamelerinde ve uygulama biçimlerinde) Rusya Müslüman­ Iarına aid tahdidleri, darlıkları, istisnaları ref itmek yolunda Rusya Müslümanları meşru tarikierin muvafık çarelerin her biriyle elbette içtihad idecek. 4) Rusya Müslümanları özlerinin heme içtihadlarını, devletin şu küngi hem olabilecek ihtiyaçlarına tafsillerine köre, tevcih iderler. Hem de devlet hallerinin iktizasıyla vaki olabilecek ye­ ni esaslara, yeni nizamlara, yeni hayata müslümanları hazırla­ mak emeliyle, müslümanları her cihetle terbiye vazifelerinde itina iderler. Buna köre, her yerde özlerinin ihtiyaçlarına göre her nevi mektepler tesis idüb; kitaplar, cerideler, jurnaller, kü­ tübhaneler, kıraathaneler halk... ianesiyle, şu küngi hayatın il­ mi mebda'larını halk arasında neşr itmek vazifelerinde içtihad iderler. 5) Şu dört maddede kösterilmiş maksadiara irişrnek yollarını asanlaşdırmak içün, her yerde, Rusya Müslümanları'nın nö­ betçi siyezdleri ianesiyle idare kılınacak mahalli meclisler teş­ kil kılınur. 103 Kurat, agm., s. 1 14. 104 Kurat, agm., s. 125. 105 Devletşin, age., s. 24. 106 "Mahkeme-i Şeriye'nin kurulması hükümetin bir desise-i siya­ siyesi iken bilahare bu mahkeme İslamiyet'e dahi hizmet et­ miştir". Abdürreşitk İbrahim, Alemi İsüım I, s. 43; Ayrıca bkz. Kurat, agm., s. 124. 107 Mende, age., s. 19. 108 İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 34; Kurat, agm., s. 124. 109 "Rus hükumeti Kazak-Kırgızlar için ne ayrı bir dini idare kur­ muş, ne de onları Orenburg dini meclisine ilhak etmiştir. Çün­ kü öteki, hükumet hesabına cami ve medreseler tesis etmeler, Ruhani Meclis kurmalar hepsi yalnız henüz Rus boyunduruğu altına düşmemiş olan Müslüman Türkleri avlamak gayesiyle 220


alınan siyasi tedbirlerden başka bir şey değildi." Taymas, Ka­ zan Türkleri, s. 10ı-2. 1 10 İbrahimof, Alem-i İslıim I, s. 44; Bennigsen, Quelquejay, Sultan Galiyev ve..., s. 23. ı ı 1 "Kazı lar arasında rüşvet hovarlık bir zamanlar çok ş ai olmuş, kazılar da envai maharetler köstermişler. Bazı kazılarının hu­ susi mllaları varmış adeta agintlik hidmetini körürmüşler. Her nerde bir cahil molla imamlığa saylanırsa anın yirinde bu mol­ la imtihana kelürmüş. Celal Kazı zamanında bir mala on sekiz kere imtihana kelmiş. Kazılar bu suretle dahi ticaret itmişler". İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 32. 1 12 "Bazı Hesablar", Ülfet, 82; 3, 26 Mayıs ı907. ı ı3 İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 32. 1 1 4 İlminskii'nin Pobedonostsev'e gönderdiği ı884 tarihli mektu­ bu. Gaspıralı İsmail Bey'in el yazısı terqj.imesi için bkz. N.H. Arşivi, K. 10 D. 9 B. 1. ı ı5 N.H. Arşivi, K. 23 D. 4 B. 1 . 1 1 6 Bennnigsen, Quelquejay, Step de Ezan. ., s. ı 1 . 1 1 7 N.H. Arşivi, K. 25 D. 4 B . 2 . Ancak bu bilgi başka bir kaynak­ tan teyid edilemedi. 1 1 8 Bennigsen, Quelquejay, Sultan Galiyev ve... , s. 28. 1 1 9 "Şu suretle bu mahkeme yarı hayat içünde yuvarlanmış. Rusla­ rın cehaleti de bunun bekasını muavenet itmiş. Kelime-i tevhi­ di çeke çeke bugüne kadar gelmiş. Müslümanların kuvve-i ına­ neviyeleri de barikulade olarak bu sayede devam itmişdir. Fir­ mabad umum Rusya Müslümanları iççün bir merkez tasavvur olunursa yine burasıdır". İbrahimof, Alem-i İslıim I, s. 44-45. ı20 İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. ı5-35. ı2ı İbrahimof, Alem-i İsldm I, s. 40-41 . ı22 İbrihamiof, Alem-i İslıim I, s . 40-4ı . ı23 "Diğer taraftan çarlık hükumeti dini meselelere olağanüstü bir dikkat gösteriyordu. Katerina'nın Çarlık'ta İslamiyete uygula­ dığı münevver siyaseti devam ettiren yeni rejim dini haskılara '

22ı

.


giri§medi. Kırım'da müstemleke idaresi altında ya§amalarına rağmen İslam uleması rejimin bir parçası oldular. Hayatları hükfımetçe düzenlenip, gelirlerinin çoğunu Ruslar'dan temin edip, çarlık sistemine destek oldular (Şahin Giray Han'ın dev­ rinde mevcut olan Müslüman ulemanın i§gal ettikleri makam­ larda kalıp, eski selahiyetlerini muhafaza edeceklerini) bildi­ ren ilhak bildirisinin neticesi olarak hükumet sürekli §ekilde Kırım ulemasının inisiyatiflerine büyük ölçüde müsaade etmek siyasetini takip etti." Alan Fisher, "Kırım Tatarları IX", Emel, · 126: s. 14, 198 1 ; "Kırım uleması ilhak esnasında müftü, kadıas­ ker ve kadı gibi en yüksek hükümet makamlarının çoğunu i§­ gal ediyorlardı. Yüksek tahsil sisteminde ulema öğretim ve idari pozisyonların kontrolünü elinde tutuyordu. Buna ilave­ ten sayıları da çok büyüktü. 1783'te tam kontrolü 153 1 cami, 21 tekke, 25 medrese ve 35 mektep (lise ve ilkokul) vardı." Alan Fisher, "Kırım Tatarları VII", Çev: E§ref Bengi Özbilen, Emel, 123: s. 29, 1981 ; "Kırım Müslümanları'nın dini hayatı ba­ §ında Tavriya müftüsünün bulunduğu Müslüman Ulema İda­ resi tarafından yönetiliyordu. Dini ba§kan olarak tayini 1794 yılında oldu. 1796'da mürninler arasında ortaya çıkan hukuki ihtilat1arı §eriat esaslarına göre halletmesine müsaade olundu ve 183 1'de Tavriya Vilayeti'ndeki ve Rusya'nın batı bölgelerin­ deki bütün müslümanlar ona tabi kılındı." Edige Kırımal, "Kı­ rım Türklerinin Milli Mücadelesi I l", Çev: E§ref Bengi Özbi­ len, Emel, 1 25: s. 27, Temmuz, Ağustos 198 1 . 124 Alan Fisher, "Kırım Tatarları VII", s . 29. 125 Alan Fisher, "Kırım Tatarları IX", s. 14-15. 126 "1796'da mürninler arasında ortaya çıkan hukuki ihtilafları §e­ riat esaslarına göre halletmesine müsaade olundu." Edige Kı­ nma!, agm., s. 27; Alan Fisher, "Kırım Tatarları IX", s. 15. 127 Edige Kırımal, agm., s. 28-29; Ayrıca bkz. Alan Fisher, "Kırım Tatariarnı IX", s. 15. 128 Alan Fisher, "Kırım Tatarları IX", s. 16. 222


ı29 Edige Kırımal, agm., s. 28. 130 Cafer Seydahmet K.ırımer, "Bazı Hatıralar", Emel, 26: 58, Ocak, Şubat ı965; Fatih Kerimi, Kırım 'a Seyahat, (Orenburg: 1904 ), s. ı o. 1 3 ı Edige M. K.ırımal, "Kırım Türklerinin Milli-Kurtulu§ Hareke­ ti", Dergi, 13, 47: 68, ı967; Ayrıca bkz. Edige K.ırımal, "Kırım Türklerinin ... " s. 28. 132 Edige K.ırımal, "Kırım Türklerinin... ", s. 28. 133 İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 36. 134 İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 45, Mende, age., s. 30. 135 Yusuf Akçura, Türkçülük, s. 87-88; Abdullah Battal Taymas, "Rusya Türkleri Arasında Matbuatın Tarihçesi ve Bugünkü Durumu", Yıllık, 2: 55, 28 Kasım ı96 1 . 136 Baykara, Azerbaycan 'da , s . 1 37-ı44. 137 "Mektubat", Ekinci, ı8:3, ı Eylül ı877. 138 Baykara, Azerbaycan 'da . , s. ı 44. 139 Bennigsen, Quelquejay, La Presse Et Le Mouvement National Chez Les Musulmans De Russie Avant 1920 (Paris: Mouton and Co., ı964), s. 22; Re§it Rahmeti Arat, "Kazan Türklerinde Pe­ riodik Matbuat", Kazan, 5. ı6: 7, ı975. ı40 Taymas, Kazan Türkleri, s. ı67. ı4ı " ı886'da Petersburg İmamı A. Bayezid'in Yıldız adında bir ga­ zete çıkarma te§ebbüsü muvaffakiyetsizlikle neticelenmi§ ol­ duğu gibi ı896'da K. Nasiri de Tanğ Yıldızı için müsaade ala­ mamı§, ı905 ile ı9ı7 yılları arasında da 8'i Rusça olmak üzere muhtelif Türk §ivelerinde ne§redilmek istenen 36 gazete ile 13 mecmua da aynı akıbete uğramı§tır." Re§it Rahmeti Arat, "Ka­ zan Türklerinde ... " s. 8. ı42 Re§it Rahmeti Arat, "Kazan Türklerinde ... ", s. 8 ı43 Nikolay Petroviç Ostromuov. Kazan ilahiyat Akademisi'nde profesör, ı877'de Türkistan vilayetine okullar müfetti§i olarak yailandı. ı883'te Ta§kent Rus Lisesi'ne müdür olarak tayin edildi. . . .

.

.

223


144 Mende, age., s. 28; Zenkovsky, age., s. 68; Seydahmet, ifte., s. 36. 145 Mende, age., s. 28; Zenkovsky, age., s. 25-26. 146 "Türkistan Vilayeti Gaziti" için bkz. Bennigsen, Quelquejay, La Presse et. ., s. 25-27. 147 "Hacı Zeynelabidin Tagi (yev)" için bkz. "Azerbaycan'da Pet­ rol ve Zeynelabidin Tagi(yev)", Kazan 6, 17: 46-50, 1976: 148 "Kaspiy" için bkz. Bennigsen, Quelquejay, La Presse et. .., s. 3 1 -32; Kaspiy'in başyazarı Ali Merdan Topçubaşı hakkında bkz. N.H. Arşivi, K.9 0.4 (İçtihat, s. 28-34). 149 "Ünsizadeler" için bkz. Abdullah B. Taymas, "Rusya Türkleri Arasında ... ", s. 55-56; Akçura, Türkçülük, s. 89-90. 150 1 884'e kadar Ziya-i Kafkasya 97 sayı yayınlandı. 1883'de yayın hayatına giren Keşkül ise 189 1 'e kadar yayın hayatını sürdür­ dü. Geniş bilgi için bkz. Bennigsen, Quelquejay, La Presse et .., s. 30-3 1 . 1 5 1 "Terakki-Makus", Keşkül, s. 1, 15 Ekim 1890. 152 "Numune-Lehçe-i Azerbaycan", Keşkül, s. 1 -2, 25 Ekim 1890. 153 Akçura, Türkçülük, s. 9 1 . 154 Taymas, "Rusya Türkleri Arasında ... " , s. 56. 155 Akçura, Türkçülük, s. 89. 156 23 Şubat 1918'e kadar 35 yıl çıkmıştır. Edige Kırımal, İsmail Bey Gaspıralı, Dergi, 62, 62:62, 1970. 157 Şefika Gaspıralı'nın el yazısı notları. N.H. Arşivi K.10 0.7 B.l. 158 İsmail Gaspıralı, "İfade-i Hal", Çev: Ertuğrul Kara§, Emel, 150: 10, Eylül, Ekim 1 985; Necip Hablemitoğlu, "Gaspıralı İsmail Bey", Bizim Anadolu, 21 M art- 15 Nisan 1967 1 . 159 Edige Kırımal, "İsmail Bey ... ", s. 62. 160 Osman Akçoraklı, "İsmail Bey Gaspıralı'nın Yaratıcılığına Ait Belgeler", Okul İşleri Dergisi, 2: 6, Simferopol, 1925. 161 Seydahmed, Gaspıra/ı İsmail Bey, s. 37-38. 162 Gaspıralı, "ifade-i Hal", s. 10. .

.

224


163 Kırımer, age., s. 29-33. 164 Gaspırah, "ifade-i Hal", s. 10. 165 Kırımer, age., s. 45-46. 166 Gaspırah, "ifade-i Hal", s. l l . 167 Şefika Gaspırah'nın el yazısı hatıra defteri. Bkz. N.H. Arşivi, K. l l D. 8 B. 1 ; Mende, age., s. 14. 168 Zühre Hanım için bkz. Kırımer, age., s. 23-24-25. Ayrıca bkz. N.H. Arşivi, K.9 D.9 B . l K.l l D.4 B . l K. l l D.7 B. l K.1 6 D.4 B.l. 169 N.H. Arşivi, K. ll D. 8, s. 8. 170 N.H. Arşivi, K. ll D.8, s. 8-9. 171 Kırımer, age., s. 6 1 . 172 Kırıme r age., s . 6 1 . 1 73 Gaspırah, "ifade-i Hal", s . ı ı . 174 Gaspırah, "ifade-i Hal", s. l l; Ruhsat taril\i 30-3. 1 883 hakkında bkz. Tercüman, 1 : 1 , 10,4-1883. 175 Edige Kırımal, "İsmail Bey Gaspırah", s. 62. 176 Taymas, "Rusya Türkleri Arasında ... ", s. 58. 177 Fisher, "Kırım Tatarları IX", s. 22; Bennigsen, Quelquejay, La Presse et . ., s. 37-42. 178 Mehmet Saray, "Türkiye Dışındaki Türklerin Basın Hayatı (XIX. Asır)", Türk Kültürü, 25,287: 136, Mart 1987. 179 Fisher, "Kırım Tatarları IX", s. 22. 180 Kazak lehçelerinde çıkarılan bu gazete 1902'ye kadar yayınını sürdürdü. Hükumet adına çıkarılıyordu. Hakkında bkz. Ben­ nigsen, .Ouelquejay, La Presse et.. ., s. 43-44. 181 Rus makamlarının gazete çıkarmasına izin vermediği Abdür­ reşit İbrahim'in "Mir'at" seri risaleleri, "yalancı içerikli basın yapraklarından" başka bir şey değildi. Tayması, Kazan Türkleri, s. 167-1678; Arat, "Kazan Türklerinde Periodik Matbuat", s. ll. 182 Azeri Türkçesi'nde yayınlanan b u siyasi gazete Mart 1903 ilc Aralık 1904 yılları arasında yaşayabildi. Mehmet Ağa Şahtah.

225


tin(skiy)'in yönetiminde olan bu gazete, siyasi konuların yanı­ sıra dil ve edebiyat meselelerinde dikkat çekmekteydi. 183 Petersburg Ahundu Atauna Bayezid(ov) tarafından çıkarılan bu gazete, Rus hükumeti ile m�terek olarak, ceditçilerle mü­ cadele eden kadimistlerin yani softa grubunun yayın organı durumundaydı. Atauna Bayezid(ov) Rus çevrelerinin güveni­ ne mazhar olduğundan dolayı ölünce, yerine oğlu Sofu Baye­ zid(ov) tayin edildi (Petersburg imaını ve ahundu olarak). Bi­ lahare 1915'te müftülük makamına getirildi. Gazete 1914'e ka­ dar yayınını sürdürebildi. 184 Ali Merdan Topçuba§ı'nın yönetiminde çıkan "Hayat", Ocak 1904'te yayın hayatına girmi§, 1 906 sonbaharında kapanmı§tır. Muhtevasında Pantürkİst görü§ün ağır bastığı hissedilir. Ah­ met Ağa(yev) ile Dr. Hüseyinzade Ali Bey gazetenin etkili ya­ zarları arasındadır. 185 İbrahim Yarkın, "Türkistan'da Yeni Usül Öğretimin Kurucusu ve Milliyetçi Rehber Münevver Kari", Türk Kültürü Araştırma­ lan,2, 1 -2; 166, 1965. 1 86 N.H. Ar§ivi'nde "Tercüman" ve "Kaspiy" idarehanelerine, Rus­ ya'nın hemen her tarafından gelmi§, "haber", "te§ekkür", "mu­ habirlik talebi" vs. konularını içeren yüzlerce mektup bulun­ maktadır. 187 N.H. Ar§ivi, K. 18 D. 9 B. 1, K. 20 D. 6 B. 1, K. 7 D. 8 B. 1 . 188 İsmet Binark, "Kazan Türkleri'nde Matbaacılık Sahasındaki Çalı§malar", Kazan, 6,18: 13, 1976. 189 Ahmet Temir, "Kazan ve Şimal Türk Edebiyatının Eski Kay­ - nakları Il", Kazan, 2,5: 18, Eylül, Kasım 197 1. 190 Din kitaplarında tahrifat konusu ve halkın tepkisi ile ilgili ge­ ni§ bilgi için bkz. İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 43-45. _ 19 1 Temir, "Kazan ve Şimal...", s. 18. 192 Devlct§İn, age., s. 36.

226


193 Abdullah B. Taymas, "Kazan Türkleri'nde Milli Davranı§lar", Dergi, 6,22: 29, 1960. 194 Binark, "Kazan Türklerinde ... ", s. 15. 195 Devlet§in, age., s. 36-37. I 96 1802'de "din dı§ı kitap bastı" gerekçesiyle takibata uğrayan Abdülaziz Tuktamı§oğlu Bura§(ev), 1805 yılına gelindiğinde matbaa yöneticiliğinden uzakla§tırılmı§tı. Gcni§ bilgi için bkz. "Ebra Kerimullin", Kazan Tatar Matbagaçılığı Tarihinnan, Ka­ zan Utları, 7: 134- 146, 1968 "'den, Devlet, age., s. 13. 197 Kerimulin, "Kazan Tatar ... ", s. 145 'ten, Devlet, age., s. 14. 198 "Heftiyek", Kuran-ı Kerim'in yedide birine verilen isimdir. 199 Devlet§in, age., s. 37; Taymas, Kazan Türkleri, s. 105; Kuran-ı Kerim "Tercüman" matbaası ile Kazan'da Haritanov matha­ asında basılıyordu. Bkz. Şefika Hanım'ın el yazısı notları. N.H. Ar§ivi, K. lO D.2 B. 1. 1 200 Kerimullin, "Kazan Tatar. .. ", s. 145'ten, Devlet, age., s. 14. 201 Söz konusu haritalar Abdülhalim Abdürre§idoğlu tarafından çizilmi§tir. Binark, "Kazan Türklerinde Matbaacılık... ", s. 16. 202 Karl Fux, "Statik ve Etnografik Bakımdan Kazan Tatarları", Kazan, s. 23-24'den, Taymas, "Kazan Türkleri'nde Milli Davra � nı§lar", s. 29. 203 Şefika Gaspıralı'nın el yazısı hatıraları. Bkz. N.H. Ar§ivi, K.9 D.S B. 1 204 Taymas, Kazan Türkleri, s. 103. 205 Devlet§in, age., s. 37; Bu yayınların etkileri için bkz. Yarkın, "Türkistan'da Yeni Usul...", s. 163. 206 Taymas, Kazan Türkleri, s. 106-8. 207 Devlet§in, age. , s. 37. 208 Öğütçü papazlar, polisin de yardımıyla öğütleri yerine getiril­ mezse, i§kence, manastır veya ?.indan hapsi, Sibirya'ya sürgün gibi cezaları uygulama yetkisine sahiptirler. Bkz. Taymas, Ka­ zan Türkleri, s. 106-7. 209 Taymas, Kazan Türkleri, s. 108. 227


210 Binark, "Kazan Türkleri'nde Matbaacılık... ", s. 19; Hatta Kas­ piy Matbaası'nın yanısıra Petersburg'da İlyas Mirza Barağans­ ki'nin Rusça matbaası bulunmaktaydı. Basma ilgi açısından bu konu önemlidir. N.H. Ar§ivi, k. 10 D. 2 B. 1 . 21 1 Kırımer, age., s . 83-84. 212 N.H. Ar§ivi, K . 23 D. 4 B. 1, 2, 3, 4; Ayrıca bkz. Kreindler, Educational Policies Toward.. ., s. 109- 1 10; Mende, age., s. 17-18; Seydahmed, Gaspıra/ı İsmail Bey, s. 47-49. 213 Kırımer, age., s. 50-5 1 . 2 1 4 Batı medeniyetinin esintilerini ta§ıyan Kazan §ehrinde ba§gös­ termi§lerdir. Milli uyanı§ın ilk müjdecileri olan Ş. Mercani, K.Nasiri, Hüseyin Feyizhan, İbrahim Halfi bu §ehirde sivrii­ dikleri gibi, Usul-ü Cedid fikriyatçılarının sesleri de Kazan'da yükselmi§ ve bu sesler uzak muhitlerde yankılanmı§tır. Yeni mektepler için ders kitapları hazırlayan A.Hadi Maksudi, Şa­ kircan Tahiri bunlardan olduğu gibi, yeni mektepler için öğret­ menler yeti§tiren A. Barudi, yalnız bununla yetinmeyip, islah edilmi§ medresenin yanında bir örnek ilkokul da devam ettiri­ yor ve bazı ilkokul kitapları hazırlamakla da uğra§ıyor. Tay­ mas, Kazan Türkleri, s. 160. 215 Devlet, age., s. 10. 216 Ahmet Temir, "Abdünnasir Kursavi (1771/1772- 18 12)", Kazan, 1,4: 44-45, Haziran 197 1 ; Zenkovsky, age., s. 2 1 ; Devlet§in, age., s. 32-33. 217 Abdünnasir Kursavi (1765-1812). Kazan'da ilk uyanı§ hareke­ tinin önemli ki§ilerindendir. Zamanında pek anla§ılmamasına rağmen reform adımını atanlardan ilkidir. Devlet, "Şehabed­ din Mercani", Kazan, 2,7-8: 75, Mart, Ağustos 1972; Hakkında geni§ bilgi için bkz. N.H. Ar§ivi, K.23 D.3 B. 1; Quelquejay, Abdül Kayyum El-Nasıri 19. Yüzyılda Bir Tatar Jslahatçı, Çev: Deniz Bozer (ODTÜ Yayını 13, 1984), s. 3. 218 Söz konusu alimler için bkz. Taymas, age., s. 121 vd. 228


219 Saadet Çağatay, "Abdül-Kayyum Nasıri ( 1825-1902)", A.Ü. DTCF Dergisi, 10,3-4; 147, Eylül, Aralık 1952. 220 Abdül-Kayyum Nasıri hakkında bkz. Devlet§in, age., s. 53-55; Quelquejay, Abdül-Kayyum.. ; Taymas, Kazan Türkleri, s. 121-8; Ayaz İshaki, "Abdül-Kayyum Nasıri", Türk Yurdu, 2, 1 1 : 409-13, Ağustos 134 1 ; Zenkovsky, age., s. 22; Saadet Çağatay, "Ölümü­ nün 70. Yıldönümü Dolayısıyla Abdül-Kayyum Nasıri ve Eser­ leri" Kazan, 3,9: 3-17, Eylül-Kasım 1 972; Ahmet Temir, "Ab­ dül-Kayyum Nasıri'nin Hayatından Yapraklar", Kazan, 3,9: 18-23, Eylül, Kasım 1972; Taymas, "Yeni Kazan Türk Edebi­ yatma Ku§bakı§ı 1", Kazan, 8,21 :8-1 0, 1978. 221 Şihabeddin Mercani ( 1818-1889). Hakkında bkz. Taymas, age., s. 128 vd. 222 Devlet§in, age., s. 44. 223 Mercani'nin eğitim reformu ile ilgili esas tezleri için bkz. Dev­ let§in, age., s. 49. 224 Mende, age., s. 35; Zenkovsky, age., s. 2 1 . 225 Mercani'nin Rusya Türkleri üzerindeki etkisi hakkında bkz. Taymas, Kazan Türkleri, s. 128-3 1 ; Taymas, "Yeni Kazan Türk Edebiyatına... ", s. 10- 1 1 . 226 Mahmut Tahir, "Hüseyin Feyizhani", Kazan, 8,22: 49; Zenkovsky, age., s. 22. 227 Mende, age., s. 38. 228 Devlet§in, age., s. 52. 229 Hüseyin Feyzhani'nin (1828-1 866) medreseler ve radikal gö­ rü§lerinin değerlendirilmesi hakkında bkz. Mende, age., s. 38. 230 İlk defa tarih sahasında eser veren İbrahim Half(in) ( 1778-1829) Kazan lisesinde ve üniversitesinde Tatarca ve Arapça öğretmeni olarak çalı§tı. Tatar dilinin gramerini hazır­ ladı. Genݧ bilgi için bkz. Devlet§İn, age., s. 34-35. 23 1 Rizaeddin bin Fahreddin ( 1858- 1936) için bkz. Taymas, Ka­ zanlı Türk Meşhurlarından Rizaeddin bin Fahreddinoğlu, (İstan­ bul: 1958); Taymas, Rus İhtilıilinden Hatıralar (İstanbul: Ötü.

229


ken Yayınevi, 1 968), s. 32-33; Mahmut Tahir, "Rizaeddin B. Fahreddin ( 1858-1936)", Emel, 153: 12, Mart, Nisan 1 986; "Ri­ zaeddin bin Fahreddin ( 1 859- 1936)", Kazan, 1, 4: 39-43, Hazi­ ran 1971. 232 Musa Akyiğitzade'nin arkasından Kazan lehçesinde hikayeleri yayıniayan (ilki 1 887'de) Zahir Bigi (1870-1902), ünlü din bil­ gini Musa Camilah'ın karde§idir. Geni§ bilgi için bkz. Taymas, Kazan Türkleri, s. 135-36. 233 Musa Carullah Bigi ( 1 875- 1949). Ünlü din alimi, gazeteci, ya­ zar ve siyasi mücadele adamı. Geni§ bilgi için bkz. Taymas, Kil­ zanlı Türk Meşhurları Musa Camilah Bigi, (İstanbul: 1968); Uralgiray, Uzun Günlerde Oruç, 242 s., Naile Binark, "Musa Carullah Bigi", Kazan, 5, 16: 27-29, 1975. 234 Abdürrqit İbrahim ( 1 853-1944). Rusya Müslümanları arasın­ da ilk ·siyasi te§kilatlanma tqebbüslcrinde bulunan din adamı, gazeteci, seyyah ve yazardır. 1905-1 906 arasındaki kongreler­ deki çalı§maları ve Ülfet gazetesi ile yaptığı hizmetieric ünlü­ dür. İslam dünyasındaki seyahatlerini "Alem-i İslam" adını ta­ §ıyan 2 ciltlik kitabında toplayan Abdürre§id İbrahim'in "Çul­ pan Yıldızı", "Tercüme-i Halim", "Devr-i Alem" gibi yayınla­ nan kitapları bulunmaktadır. 1944'te Tokyo'da vefat etmi§tir. 235 Ülküsal, age., s. 128. 236 XX. yy. ba§ına kadar Kırım'dan a§ağı yukarı 1 .200.000 ki§inin Ak Topraklara göç ettiği önce sürülüyor. 1 785-1 790, 1815, 18 18, 1829, 1 859-1864, 1 874- 1875 ve müteakip kitle göçleri hakkında geni§ bilgi için bkz. Ahmet Özenba§lı, Çarlık Zama­ nında Tatar Hicretleri Yahut Kırım Faciası, (Akrnescit: 1926); Ethem Feyzi Gözaydın, Kırım, Kınm Türklerinin Yerleşme ve Göçleri (İstanbul: 1948). 237 Devlet, age., s. 15. 238 Mirza Bala, "Kırım", İs/dm Ansiklopedisi, 6, 758. 239 Geni§ bilgi için bkz. Ülküsal, age., s. 133. .

230


240 Abdullah Battal, "Zor Vak'a", Tercünuın, 200: 1 Te§rinewel 1 9 14. 241 Gaspıralı İsmail Bey'in Rusya dı§ındaki faaliyeti hakkında bkz. Kırımer, Gaspıra/ı İsmail Bey, s. 1 9-22. 242 Edige Kırımal, Der Nationale Kamp/Der Krimtürken, (Emsdet­ ten: 1952), s. 9- 10. 243 Zemstvo, 1864'te Rusya'da olu§turulan ve milli mahalli düzey­ de sosyal dayanı§ma ve eğitim faaliyetlerini üstlenen bir ku­ rumdur. Yöneticileri ve meclisi halkın oyları ile seçilmektcydi. Rusya Müslümanları'nın istifadesine hizmet veren tek zemstvo (Kırım zemstvoları hariç) Ufa Zemstvosu'dur. 244 Zemstvoların Kırım Türkleri'nin eğitim ve kültür hayatına kat­ kısı hakkında geni§ bilgi için bkz. Fisher, Kırım Tatarları IX", s. 1 7-18. 245 Abdülhaluk Çay, "Azerbaycan Dosyası", Tercüman, 13 Şubat 1988. 246 Caferoğlu, "Azeri Edebiyatında ... ", s. 426-27. 247 Mehmet Ali Mirza Kazım Bey (1802-1870) hakkında geni§ bil­ gi için bkz. Baykara, Azerbaycan 'da Yenileşme .. , s. 66-7 1 . 248 Abbas Kulu Ağa Bakıhanlı hakkında, Fuat Köprülü, "Kafkas Türkleri arasında İslam kültürünün Rus istilasından sonra ye­ ni Avrupa medeniyeti telakkisiyle birle§mesinden meydana ge­ len §air ve muharrir tiplerinin en mühimlerinden biridir" de­ mektedir. Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, 1 ;39, 1 935; Ayrıca geni§ bilgi için bkz. Baykara, Azerbaycan'da Yenileşme , s. 71-90; Abdülvahab Yurtseven, "Abbaskulu Ağa", Azerbaycan, 2,3: 14-15, Haziran 1953. 249 Azerbaycan'ın milli §airi Kasım Bey Zakir hakkında bkz. Bay­ kara, Azerbaycan'da Yenileşme , s. 90-103. 250 Mirza Şefi Vazeh (1794- 1852) hakkında bkz. Baykara, Azer­ baycan 'da Yenileşme , s. 103-6. 251 İsmail Bey Kutka§ınlı hakkında bkz. Baykara, Azerbaycan 'da Yenileşme , s. 106-10. .

...

...

...

...

23 1


252 Yurtsever, Mirza Feth-Ali AhunzAde..., s. 10, 18. 253 Çay, "Azerbaycan Dosyası", s. 2; Caferoğlu, "Azeri Edebiya­ tı'nda ... ", s. 24-25. 254 Baykara, Azerbaycan'da Yenileşme... , s. 148. 255 Şirvani hakkında geniş bilgi için bkz. Baykara, Azerbaycan'da Yenileşme. .., s. 170-72. 256 Yenileşme çabalarında, Kazan (Volga) Türkleri, özellikle rol oynadı. Buhara'da olduğu gibi Volga bölgesinde medreseler meydana geldi. XVIII. ve XX. yy arasında Buhara'da 60 Volga Türkü (Tatar) tahsil gördü. Bunlardan Buhara'da okumuş Şe­ habeddin Mercan! buranın durumunu iyi biliyordu. Yabancı bir kimse olmadığı için fikirleri Türkistan'da çabuk yayıldı. Bundan sonra Gaspıralı İsmail Bey'in fikirleri Türkistan'da ya­ yıldı. Baymirza Hayit, age., s. 195. 257 Abdülkadir İnan, Makaleler ve İncelemeler (Ankara: TTK Yayı­ nı, 1968 ) , s. 99-164. 258 Çokan Velihan hakkında bkz. Nicholas P. Yakar, "The Belo­ russian People Between Nationhood and Extinction", Ethnic Minorities in The Soviet Union, Edit: Erich Goldhagen, (New York: Frederick A Praeger, 1 968 ) , p. 230; Zenkovsky, age., s. 53-5 4. 259 Togan, Bugünkü Türkili Türkistan..., s. 493-95. 2fı0 Geniş bilgi için bkz. Zenkovsky, age., s. 55. 261 İbrahim Altınsarı(n) için bkz. Zenkovsky, age., s. 55. 262 Togan, Bugünkü Türkili Türkistan ..., s. 490-91 . 263 Hoca Mahmud Behbudi'nin Müslüman Fraksiyesi'ne 7 Kasım 1907 tarihli mektubu (Orijinal), N.H. Arşivi, K. 15 D. 4 B.2; Ayrıca Rus muhaceretine ve misyonerlik faaliyetlerine ilişkin bilgi için bkz. Togan, Bugünkü Türkili Türkistan. ., s. 491 ) . 264 Togan, Bugünkü Türkili Türkistan.. ., s. 490-91 . 265 Geniş bilgi için bkz. Hayit, age., s. 195. 266 Buhara'da kültür geriliğini reddederek eğitim, yönetim ve soso

232


yal hayatta modernleşmenin gerekliliğini savunan Ahmet Da­ niş (1827- 1904), özellikle "Nevadır-fıl-vekai" ve "Tercüme-i Alıval-i Emiran-ı Buhara-i Şerif' adlı iki kitabı ile tanınmıştır. Geniş bilgi için bkz. Hayit, age., s. 195-96. 267 Edward Allworth, "The Nationality Idea in Czarist Central Asia", Ethnic Minorities.. , p. 236-37. 268 Türkistanlı ceditçiler hakkında bkz. Baymirza Hayit, Türkis­ tan 'da Öldürülen Türk Şairleri, (Ankara: 197 1 ), 52s; Y.T., Tür­ kistan 'da Türkçü/ük ve Halkçı/ık, Haz: A. Oktay, (İstanbul: 1954), 80 s. 269 İbrahim, Alem-i İsldm I, s. 24-25. 270 Bir diğer amaç da bölgedeki Kazanlı Müslüman tüccarların asırlık ekonomik nüfuzunu kırmaktır. 271 Mende, age, s. 20-21 ve 60. 1 272 Usfıl-ü Kadim'in tarihçesi hakkında geniş bilgi için bkz. Taymas, "Usul-ü Kadim", Türk Kültürü W, 1 965-66, s. 403- 10. 273 Kırımer, Gaspıra/ı İsmail Bey, s. 5 1 . 274 Kırımer, age., s . 52. 275 1 904'te yayın hayatına girdi. Bennigsen, Quelquejay, La Presse et.. , s. 3 12. 276 Kurat, agm., s. 162. 277 Mende, age., s. 30. 278 Kurat, agm., s. 158. 279 Beşir Ayvazoğlu, "Gaspıralı İsmail Bey: Dilde, Fikirde, İşde Birlik", Türk Yurdu, 8,353: 14, 7 Ağustos 1 987. 280 Sadri Maksudi'nin Duma'da konuşması, bkz. Caferoğlu, "Sad­ ri Maksudi Arsal'ın Aziz Anısına", Türk Kültürü V, 1 966-67, s. 311. 281 Zenkovsky, age., s. 23. 282 Devletşin, age., s. 64-65. .

.

233


283 Kırım'daki 2 bin mektepte 1 00 bin kadar öğrenci ve 300 bin Türk nüfus vardır. Geni§ bilgi için bkz. K.ırımal, "Çarlık Rusya­ sı Hakimiyeti Altında Kırım", Dergi, 12,46: 60-6 1, 1 966. 284 "Terakki-Makfıs", Keşkül, 1 14: 1 -2, 15 Ekim 1 890. 285 Geni§ bilgi için bkz. Yarkın, "Türkistan'ın Ceditçi Devri Sima­ larından idealist Öğretmen ve Te§kilatçı ݧan Hoca Hani", Türk Kültürü V, 1966-67, s. 7873-77; Semerkand vekilinin Du­ ma konu§ması için bkz. "Duma Meclisleri", Ülfet, 8 1:2, 18 Ma­ yıs 1907. 286 İdii-Ural Türkleri'nin en zenginlerinden olup, servetini Türk azınlığın eğitim yolunda kalkınması uğrunda sarf eden Gani Bay, karde§i Ahmed Bay'a yazdığı 20.2. 1898 tarihli mektupta Kazak çocuklarının Türk diline mahsus mektep açılmasına Rus valisi (gubernatör) ve resmi makamlarının engellemelerini anlatmaktadır. Burhan Şeref, Gani Bay, (Orenburg: 1913), s. 57.(?) Fotokopiden sayfa no. okunamadı ). 287 İbrahimof, Alem-i İslam I, s. 14, 1910 yılına gelindiğinde bile milyonlarca müslümanın ya§adığı Türkistan'daki resmi ilko­ kulların sayısı 476'yı , öğrenci sayısı da 29.944'ü geçememi§tir. A. Oktay, "Türkistan'daki Maarif ve İrfan ݧlerine Uzaktan Bir Bakı§", Dergi, 5, 17: 85, 1959. 288 Hayit, age., s. 165; Elizabeth E. Bacon, Esir Orta Asytı, Çev: ·· Tansu Say, (Tercüman 100 1 Temel Eser: ,1 97-9), s. 93-96 . . 289 Hayit, age., s. 1 65. 290 Hayit, age., s. 1 65. 291 Hayit, age., s. 166. 292 Yarkın, "Türkistan'da Yeni Usül...", Türk Kültürü Araştırmala­ rı, 2, 1 -2; 1 65, 1 965. 293 Geni§ bilgi ve diğer örnekler için bkz. İbrahim, Ale;,._; İslam I, s. 76 vd. 294 İbrahim, age., s. 103 vd. 295 Taymas, KLızan Türkleri, s. 161-62. 234

·


296 İbrahim, Alem-i İsldm I, s. 16; Saray, Türk Dünyasında Eğitim Reformu , s. 43-44. 297 Geniş bilgi için bkz. İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 32.35. 298 Devletşin, age., s. 28. 299 Devletşin, age., s. 29-30. 300 Devletşin, age., s. 29-30. 301 Kazanlı ünlü din bilgini" Alimcan Barudi'nin idaresindeki bu medresede dini derslerin yanı sıra matematik ve Rusça dersle­ ri de mecburi tutulmuştur. Usul-ü cedit üzere eğitim vermiştir. 302 Eğitim sistemi itibariyle Buhara'dan çok İstanbul'dan etkilenmiş olan bu medrese devrine göre "ilerici" sayılacak özelliklere sahiptir. Usul-ü cedit üzere eğitim vermݧtir. 303 idii-Ural'ın maarifpcıver zenginlerinden Alııııı..: J Bi.ty l l use­ yin( of) ve kardeşlerinin te§ebbüs ve h \mm e t iyl e kurulan bu medrese, Usul-ü ccdid üzere eği tim vermi�ıir. Modern hir h i naJa, ıııoJern hilinıler i n Je okutluduğu bu medrese Rusya � Türk.lı..: ri arasında oldukça ünlüydü. 304 Ahdullah ve Ubeydullah Bubi karde§ler tarafından Vyatka eyaletinin İşbubinsk köyünde Usul-ü cedid üzere eğitim ver­ mݧ bu medrese, Rus hükUmetinin dikkatini çekince, 1910'da kapatılmış, kurucuları olan Bubi kardeşler mahkum edilmi§­ ;�rdir. Geniş bilgi i<;in bkz. Ahmed Veli Menger, "Bubi Medre­ sesi ve Bubi Kardeşler", Kazan 1 ,3: 33-40, Mart 197 1 . 305 "Markov, Yevgeni, Oçerki Krıma (Moskova-Petersburg: 1 902), s. 99-103 '"den, Kırımal, "Çarlık Rusyası Hakimiyeti ... ", s. 60. 306 Bugün Türkmenistan adıyla bilinen bu bölgede 1910 yılı itiba­ riyle 66 medresede 9 1 1 öğrencinin okuduğu biliniyor. İstoriya Türkmen , s. 375'ten, Devlet, age., s. 188 ve 226. 307 Taşkent'de 23 medresede 8 1 5 hoca mevcuttur. "MJ., I INI, 1912, s. 376 "'dan, Devlet, age., s. 225. 308 XIX. yy'ın sonlarına doğru Türkistan'da 400 medrese mevcut­ tur. Türkistan'da Rus resmi istatistiklerine göre 1 9 1 1 itibariyle ...

­

...

235


328 medrese mevcuttur. Medreselerin 3 1 'i, Siri Derya Oblas­ tı'nda, 204'ü Fergana Obiastı'nda ve 93'ü Seme·rkand Obias­ tı'nda idi. Türkistan medreseleri Çimkent, Evliya Ata gibi §e­ hirlerde mevcut olduğu gibi Zengiata, Pekent, çinaz gibi köy­ lerde de medreseler vardır. Medreselerin en me§hurları: Med­ rese-i Mir, Medrese-i Cami, Medrese-i Miraj Alim, Medrese-i Hakim Alim, Medrese-i Sultan Murad Bek, Medrese-i Tüm-Katar idi. Devlet, age., s. 224-25; Kazak-Kırgız Bölgesi ile Azerbaycan'daki medreselerin mevcudiyeti hakkında kaydade­ ğer bir bilgiye rastlanılamamı§tır. Azerbaycan'daki medresie­ rin tesisinin ancak 1905 İlıtiliili sonrasında gerçekle§tiği bilini­ yor. Medrese-i Saadet vb. medreseler, çe§itli hayır dernekleri­ nin himayesi altındaydı. Bakü 'da Müslüman Ruhani "Saadet" Cemiyeti'nin Üç Senelik (1907-10) Hesabı, (Baku: 1910), 43s.; "Saadet" BakU Müslüman Ruhanilerinin Saadet Cemiyeti'nin Ni­ zamnamesi, (Baku: 1907), 16s., Tiflis'te Oruçof Biraderler'in matbaasında tab olundu. 309 İdil-Ural'daki medreseler hakkında bkz. Kurat, agm., s. 175 vd.; M.T., "Kazan Türklerinde Tahsil Bilim", Kazan, 1,3: 53-54, Devlet, age., s. 1 88-95, Taymas, Kazan Türkleri, s. 1 18-19. 310 Saray, Türk Dünyasında Eğitim Reformu ve ... , s. 4 3; Ayrıca ge­ ni§ bilgi için bkz. Yarkın, "Türkistan'ın Eğitim ve ... ", s. 137-45, Togan, Bugünkü Türkili Türkistan . , s. 188 vd.; Hayit, age., s. 164-66. 3 1 1 Devlet§in, age., s. 30. 3 1 2 Devlet§in, age., s. 3 1 . 3 1 3 Markov, Yevgeni, Oçerki Krıma, (Moskova-Petersburg: 1902), s. 306'dan, Kırımal, "Çarlık Rusyası. .. ", s. 60. 314 "H. Vambery, Das Türkenvolk in seinem Ethnologischen und Ethnographischen Beziehungen, (Leipzig: 1885), s. 430 '"dan, Devlet, age., s. 3 4. 315 "Vambery, age., s. 430 '"dan Devlet§in, age., s. 40. ..

236


3 1 6 Devlet§İn, age., s. 4 1 . 3 1 7 Devlet§İn, age., s . 29. 3 18 İbrahim, Alem-i İs/dm I, s. 34 vd. 319 İbrahim, Alem-i İs/dm I, s. 79. 320 Zenkovsky age., s. 66-67; Mende, age., s. 61; Temir, "Hüseyino­ ğulları", Kazan, 2,7-8: 61-63, Mart, Ağustos, 1972. 321 Mercani'nin reformer görü§leri için bkz. Devlet§İn, age.� s. 49-50. 322 Hüseyin Feyzıhani için bkz. "Hüseyin Feyzıhani", Kazan, 2,7-8: 84-85, Mart, Ağustos 1 972; Feyzıhani'nin Mercani ile birlikte Tatar Üniversitesi kurma projesinde çalı§tıkları biliniyor. Dev­ Iet§İn, age., s. 50-51 ; Feyzıhani Avrupai tarzda lise açılmasını da öngören genݧ kapsamlı projesini "Islah-ı Medaris" adlı ese­ rinde yayınlamı§tır. Bkz. Devlet§İn, age., s. 51-52. \ 323 Zincirli medresesinde reformİst fikirleri nedeniyle ölümle tehdit edilen Gaspıralı, "Bizde ilk tedris ve terbiyenin olmadığını mektepe, dini mekteplerimizin korkunç geriliğini ise daha son­ ra Zincirli'de tamamİyle öğrendim ve bunun için daha bu de­ virlerde her §eyden önce bu esasların ıslah edilmesi gerektiği­ ne inandım". Be§İr Ayvazoğlu, "Gaspıralı İsmail Bey Dilde, Fi­ kirde, ݧde Birlik", Türk Yurdu, 8, 353: 13-5 Ağustos, 1987. 324 "Aslında İsviçreli eğitimci Heinrich Pestallozi'nin pedagojİk sisteminde ifadesini bulan bu öğrenim metodu Rusya'nın her tarafından benimsenip uygulanmı§, hatta eskimi§tir". Kırımal, "İsmail Bey Gaspıralı", s. 63. 325 Şefika Gaspıralı'nın el yazısı hatıraları ve notları. N.H. Ar§ivi, K. 10 D. 7 B.2. 326 İsmail Gaspıralı, "Türk Yurducularına", Türk Yurdu, 1,7: 191, 1912. 327 E.J. Lazzerini, İsmail Bey Gasprinskii and Muslim Modernism in Russia, 1878-1914, (Basılmamış Tez, Univ. of Washington: 1973 ) , s. 1 87. 237


328 Lazzerini, age., s. 187. 329 Gaspıralı, "Türk Yurducularına", s. 19; Birinci nümune rnekte­ bin ilk muallimi Gaspıralı'nın öğrencisi olan Bekir Emektar'dı. 1887'de Bekir Emektar'ın Rezan Vilayeti Han Kerman belde­ sine "ikinci nümune mektebi" tesis etmek üzere ayrılmasıyla yerine Mahmut Takatuka geçti. Bkz. Şefika Hanım'ın el yazısı notları, N.H. Arşivi, K. 10 D. 7 B.l. 330 Şefika Hanım'ın el yazısı notları, N.H. Arşivi-, K. 10 D.4 B.2; "İsmail Gaspirinski ile Mülakat", Tasvir-i Ejkiir, 27 Haziran 1908, s. 3-4. 33 1 Gaspıralı "Türk Yurducularına", s. 191 vd. 332 Gaspıralı, agm., s. 193; Diğer maarifperver zenginler hakkında bkz. Şefika Hanım'ın el yazısı notları, K. 10 D.7 s. 3. 333 "Terakki-i Makus", Keşkül, 1 14; s. ı . 15 Ekim 1890. 33-t �cfika Haııım"ııı d yazısı ııu Lları. N.l l . Ar�ivi. K 10 0.7 s . -ı. . .B'i H.�t:rd .4 hdiilgani Hii.,·eyitwj'un Terceme-i HiUi hem Hü.ı;eyinof­ .

.

lar Firma.,·t 'mn Turilıi.

l Orı:: ı ı h urg:

ı Q ı .> ) ,

s.

1 2�-(?)

.Btı M. Ta h i r. "Gaspıralı İsmail Iky ve Ganibay Hüseyinov", Emel,

14H: 1 1 Mayıs, Haziran 1985. 337 Kırımal, "Kırım Türklerinin Milli ... ", s. 66.; Kırımal, "İsmail Bey Gaspıralı", s. 63; Mende, age., s. 61 . 338 Zenkovsky, age., s. 30-31 . 3 3 9 Taymas, Kazan Türkleri, s . 162; Taymas, "Kazanlı Fikir Adamı ve Terbiyeci Alimcan Barudi", Dergi 4, 13: 17, 1 958. 340 Tercüman'ın hemen her nüshasında, Tercüman idaresinden satışı yapılan düşük bedelli kitap ve diğer matbu evrakın liste­ sini içeren bir ilan yer almaktaydı. Mesela, Gani Bay, Gaspıra­ lı'ya gönderdiği 21 Mayıs 1898 tarihli mektubunda bir rnekte­ bin ihtiyacı için toplam 1250 ders kitabı ile ücretsiz olarak da 1500 adet diploma ve takdirname evrakı göndermesini istiyor. B.Şeref, Abdülgani Hüseyinof. .., s. 1 13-14. 341 Taymas, Kazan Türkleri, s. 161. 238


�42 Gaspıralı, "Türk Yurducularına", s. 238-39. 343 Mende, age., s. 39; İbrahim, Alem-i İslıim I, s. 58. 344 Çarlık yöneticileri Gaspıralı'nın 1881 'de verdimi§ olduğu eği­ timde reformu öngören projesini i§leme bile gerek görmeksi­ zin geri çevirmi§tir. Lazzerini, age., s. 191-92. 345 Yeni metot üzere eğitim veren medreselerin ders müfredatı için bkz. Lazzerini, age., s. 195. 346 "Usul-ü cedid medreselerindeki bu az rakama rağmen, bu eği­ tim müessesesinin bulunduğu bölgedeki müslümanların orta ve yüksek öğretim ihtiyaçlarının mühim bir kısmını kar§ıladığı­ nı Rus kaynakları dahi itiraf etmi§lerdir. Saray, Türk Dünya­ sında Eğitim Reformu. , s. 57. 347 Taymas, Kazan Türkleri, s. 1 18; Yerli-Rus ya da Rus okulların­ dan mezun olan ve daha sonra Rusya Müslümanları'na önder­ lik edenlerin içinde Gaspıralı İsmail Bey, Ali Menlan Topçu­ ba§ı, Ahmed Salih( of), Abdürre§it Mehdi(yev), Mirza Mustafa Davudoviç, Ahmed Aga(yev), Ali Bökey Han(ov), Ayaz İshak) sayılabilir. 348 Kazanlı ünlü eğitimci ve gazeteci Hadi Maksudi ( 1 854-1 94 1 ), Gaspıralı İsmail Bey'e yakın olan ccditçilerdendir. Bahçesaray' daki Zincirli Medresesi'nde de müderrislik yapan Maksudi, bi­ limsel değer ta§ıyan gramer kitapları ile de tanınmaktadır. 1906-17 yılları arasında "Yuldız" gazetesini çıkarmı§tır. Geni§ bilgi için bkz. Taymas, Kazanlı Türk Meşhurları 'ndan İki Mak­ sudiler (İstanbul: 1959). 349 Fatih Kerimi hakkında geni§ bilgi için bkz. M.Tahir, "Muham­ med Fatih Kerimi", Emel, 149; 15- 16, Temmuz, Ağustos 1985, Taymas, Rus İhtilıilinden Hatıralar, s. 3 1 -32; Fatih Kerimi", Ka­ zan, 1 ,2: 35-36, 1 970, Taymas, "Yeni Kazan Türk Edebiyatma Ku§bakışı 1", s. 12-13. 350 A.B. Taymas, Kazanlı Türk Meşhurlarından lll. Alimcan Baru­ di, (İstanbul: 1958), 77 s.; Taymas, Ben Bir Işık Arıyorum, (İs ­ tanbul: Tan Yayınevi, 1962), 209 s. ..

239


35 1 Abdullah Bubi için bkz. "Abdullah Bubi (1867?-1922)", Kazan, 2,6: 20-22, Aralık 1971, Şubat 1972. 352 Mirza Ali Ekber (Tahir-Zade) Sabir ( 1 862-191 1 ) ayrıntılı bilgi için bkz. Mirze Elekber Sabir, Hophopname, Haz: Mecit Doğ­ ru, (Ankara: 1 975), 493 s. 353 Yarkın, "Türkistan'da Yeni Usiil Öğretimin Kurucusu... " s. 161-72; İ. Yarkın, "Türkiskan'da Uyanı§-Milli Hareketler ve Münewer Kari", Türk Kültürü W, 1 965-66, s. 9 10-17; Hayit, age., s. 245-46; Togan, Bugünkü Türkili Türkistan , s. 355, 357, 362, 406-407, 503, 506 ve 520. 354 1 903'te Semerkant'ta usul-ü cedid mektebini açan Müftü Ho­ ca Mahmud Behbudi (1874-1919) "Semerkand" ve "Ayna" ga­ zete ve dergisi ile Türkistan Türkleri'nin milli-medeni uyanı­ §ında önemli roller oynadı. 1 9 17'de Türkistan-Müslüman Mer­ kez Şfırası icra organında asil üye olarak hizmet"veren Behbu­ di 1907'de III. Dumada Müslüman Fraksiyonu üyelerine ve İt­ tifak-ı Müslimin, İdare-i Merkeziyesi'ne gönderdiği nizarnna­ me teklifi ile Türkistan'ın acil meseleleri ve İdare-i Ruhani­ ye'ye olan ihtiyacı konusunda dikkat çekmek istemi§tir. Son derecede önemli ve hiçbir yerde yayınlanmamı§ bu 20 sayfalık orjinal el yazısı belge için bkz. N.H. Ar§ivi, K. 15, D.4 R 1 ; Bu­ hara emrinin irticacı taraftarları tarafından öldürülen ( 1 919) bu aydın din adamı hakkında bkz. Y.T., Türkisıanda Türkçü/ük ve Halkçılık ll, Haz: A. Oktay, (İstanbul: 1954), s. 22-24; -Yar­ kın, "Türkistan'daki Ceditçilik Devri Rehberlerinden Edip ve Siyaset Adamı, Mahmut Hoca Behbudi", Türk Kültürü VII, 1968-69, s. 4 10-14. 355 R.R. Arat, "Türk Milletinin Dili", Türk Dünyası El Kitabı, (TKAE Yayını, Ankara: 1976), s. 13 1-4 1 ; Temir, "Kuzey Türk­ çesi", Türk Dünyası El Kitabı, s. 297-304. 356 Kırımal, "Kırım Türkleri'nin Milli... ", s. 65-66. ...

240


357 A.Ağaoğlu, "İsmail Bey Gaspirinski", Türk Yurdu, 6, 12: 35963, 1 914. 358 Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları (İstanbul: B§bk. Kültür Müs. Yay., 1972), s. 9. 359 N.H. Ar§ivi, K. 2 D. 6 B. 2. 360 "Büyük Türk Mualliminin Büyük Türk Şairine Bir Mektubu", Türk Yurdu, 6, 12: 358-59, 1914. 361 Kırımer, age., s. 74-75. 362 A.S. Levent, Türk Dilinde Sadeleşme Evre/eri, (Ankara: TOK Yay., 1972), s. 294-96. 363 XIX. yy'ın sonlarına doğru, Kıpçak grubu sahasında iki yazı dili meydana geldi: 1) Tatarca, 2) Kırgız-Kazakça, Tatarca'nın yazı dili olarak ortaya atılmasında Abdülkayyum Nasıri'nin hizmeti büyük oldu. Kazakça'yı yazı dili olarak meydana getir­ ınede bu ulusun zengin halk edebiyatını J milyonlarca nüsha basılıp yayılması önemli rol oynadı. Rahmetli Gaspıralı, Ka­ zan'da çıkan gazetelerin çok dar ve yerli Kazan Türkçesi'ne çatıyar ve Türk birliğine zararlı bir harekette bulunduklarılll iddia ediyordu. Bütün Rusyalı Türkler'in aydınları arasınJa Türkçülük ve Tatarcılık konusu üzerine akademik bir tartısma açıldı. Kazanlı muharrirlerin de büyük bir kesimi bu tallı:;ııııa­ da Türkçülük'ün na§irlerinden yana oldular. Abdülkadir Inan, "Dı§ Türklerde Kırk Yıl Önceki Yazı Dili Meselesi", Türk Dili Belleten, 12-13: 9, Ocak, Aralık 1948, A. Caferoğlu, "Azerbay­ can Edebiyatı", Türk Dünyası El Kitabı, s. 465-83. 364 Geni§ bilgi için bkz. Baykara, Azerbaycan İstiklô.l . , s. 59-61 , 65-66; Baykara, Azerbaycan 'da Yenileşme . , s . 148 vd., Ülküsal, Kırım Türk Tatar/an. ., s. 252-71 ; Y.T., Türkistan 'da Türkçü/ük ve. ., s. 3 1 -59; Mir Yakub Devlet, Uyan Kazak, (Ankara: Ya§ Türkistan Yay., 1971), 120 s.; Abdurrahman Sa'di, Tatar Ede­ biyatı Tarihi, (Kazan: Tataristan Devlet Basması, 1 926); Te­ mir, "Kuzey Türk Edebiyatı", Türk Dünyası El Kitabı, s. 505-21 . .

.

.

.

241

.

.


365 Temir, "Dı� Türklerde Dil ve Yazı", Türk Dünyası El Kitabı, s. 1392-93. 366 Saray, Türk Dünyasında Eğitim. . ., s. 28. 367 Temir, "Dı� Türklerde Dil ve Yazı", Türk Dünyası . . ., s. 1393. 368 AS. Levent, Türk Dilinde Sadeleşme Evre/eri, s. 156. 369 Şefika Gaspıralı'nın el yazısı notları, N.H. Ar�ivi, KU D. 9 B. ı.

370 Şefika Gaspıralı'nın el yazısı notları, N.N. Ar�ivi, K. 9 D.8 B.3. 371 Temir, "Dı§ Türklerde Dil ve Yazı," Türk Dünyası . . ., s. 1393. 372 Ülküsal, age., s. 128; Kırımal, "Kırım Türklerinin ... ", s. 26-27; Fisher, "Kırım Tatarları, VIII", s. 12. 373 Fisher, "Kırım Tatarları VIII", s. 14-16. 374 Fisher, "Kırım Tatarları VIII", s. 20. 375 Kırımal, "Kırım Türklerinin .. ,", s. 28-29. 376 Zühre Gaspıralı hakkında geni§ bilgi için bkz. Rızaetdin B. Fcıhretdin, "Zehre Hanım", Haz: M. Tahir, Emel, 153: 13-14, Mart, Nisan, 19R6. ?ı77 Avrınlılı bilgi iı;in kz. Mcnde. age., s. 55-56. 37� Kırım kadınlarının geı;in.Iiği gdi�me evreleri hakkında bkz. FahredJin Tunguç, "Kırım Kadınlığı", Kırını Mecmuası, 3: 53-58. l9 I X. 37!J Örneğin cahil ya§lılar için teklif ettiği okuma yazma kursları kömür masrafı, �ehir sokaklarını aydınlatma giri§imi ise müs­ riflik olarak nitelendirilip reddedilmi�tir. Kırımer, age., s. 22-33. 380 Söz konusu toplantının orjinal davetiyesi için bkz. N.H. Ar�ivi, K.8 D.2 B . l . 381 Gaspıralı İsmail Bey'in Tercüman gazetesinin 20. yıl jübilesi dolayısıyla Bahçesaray'daki törende yaptığı konu§ma için bkz. M.F. Kerimi, Kınm'a Seyahat, (Orenburg: 1914 ) , s. 85. 382 Kerimi, age., s. 15. 383 "Bahçesaray", Emel, 1 12; 35 Mayıs, Haziran 1 9791. 242


384 Bekir Sıtkı Çobanzade ( 1 893- 1938). Hayat için bkz. Şevki Bek­ töre, "Prof. Bekir Sıtkı Çobanzade", Kırım, 1 1(23; 1 75, Mayıs 196 1 . 385 Bektöre, agm., s . 175-233-63. 386 "Yalta İslam Cemiyet-i Hayriyesi", Sırat-ı Müstakim, 84: 1 12, ı Nisan 1326. 387 XIX. yy'da Azerbaycan'da toprak rejimi için bkz. Baykara, Azerbaycan İstikliil . , s. 30-37. 388 "Azerbaycan'ın en ünlü zenginlerinden biri olan Hacı Zeyne­ labidin Tagi(yev)'e Ruslar bazen istihza yolu "Baku Ham" der­ ler. Bu tabii büsbütün yanlış değildir". Rusyayı Tanıyan Bir Ziıt Tarafindan Rapor, (Dersaadet: Matbaa-ı Askeriye, 1 333), s. 78. 389 Bennigsen, Quelquejay, Step 'de Ezan Sesleri, s. 30. 390 Ge nce milletvekili İsmail Han Ziyathan( ov)'un Duma 'da söy­ lediği nutuk ( ı 906) hakkında bkz. Baykaı'a, Azerbaycan İstik­ liil..., s. 139-40. 391 Kafkasya'da görev alan tek yüksek öğrenim görmüş müslüman bir sulh hukuk hakimi idi. Baykara, age., s. 140. 392 Baykara, Azerbaycan'da Yenileşme Hareketleri, s. ı47. 393 Türkistan'ın Han Orda'sından, Lütfuilah Oraz(ov) tarafından "Terbiye-i Nisvan" gönderilmesine dair orjinal 1 .3. 1903 tarihli mektup (Kaspi İdarehanesi'nden Ali Merdan Topçubaşı'na hi­ . taben yazılmış) N.H. Arşivi, K. 2ı D.3 B. 1 . 394 İsmail Han Ziyathan(ov)'un nutkundan Baykara, Azerbaycan İstikliil.. , s. 139. 395 Zerdahi'nin gayretleri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Bayka­ ra, Azerbaycan'da Yenileşme , s. 135-36. 396 Aynı zamanda müdürlüğünü Dr. Hüseyinzade Ali Bey'in yap­ tığı "Saadet Medresesi"ni tesis ile yaşatan bu cemiyet hakkında bkz. "Saadet", BakU Müslüman Ruhanilerinin Saadet Cemiyeti Nizamnamesi, (Baku: ı907): "Saadet Cemiyeti'nin Raporu", Taze Hayat, 1 60: 3, ı Kasım ı907; BakU'da Müslüman Ruhani .

.

.

...

243


"Stuıdet" Cemiyen'nin Üç Senelik (1907-10) Hesabı, (Bakfı: 1910). 397 Geniş bilgi için bkz. Ka.fl«ıs Müslüman Cemiyet-i Hayriye'sinin Ka.nunniimesi, (Tiflis: 1908). 398 Tiflis'teki Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi'nin yetimler yurdu için hastırdığı yardım makbuzu (Orjinal), N.H. Arşivi, K. 8 D. 9 B.l. 399 A. Caferoğlu, "Azerbaycan'da Maarif Hareketleri", Türk Kül­ türü, 2,189; 136, 1964. 400 "İstoriya Azerbaycana, s. 802" 'den, Devlet, age., s. 215. 401 Baykara, Azerbaycan İstikldl..., s. 59; Diğer dernekler için bkz. s. 60. 402 Taymas, Kazan Türkleri, s. 1 14; Devletşin, age., s. 20-22. 403 Zenkovsky, age., s. 18-19; Ayrıca istatistiki bilgiler için bkz. Bennigsen, Quelquejay, Sultan Galiev . , s. 25; Sultan (S. Ufa­ Iı), "Ayaz İshaki İdilli", s. 1 10-1 2. 404 Türkistan'da pamuk üretimini mecburi tutan Rus hükfımetle­ ri, tren yollarının yapımı ve muazzam miktarda Rus sermayesi­ nin akıtılması sonucu, müslüman tüccarların ticaretini büyük ölçüde engellemişlerdir. Bkz. Zenkovsky, age., s. 19-20. 405 İbrahim, Alem-i İslam I, s. 1 25; Mülk yasağını öngören hüku­ met kararnamesi 1886 tarihini taşıyordu. Ayrıca anonim şirket kurma da yasak kapsamındaydı. Bkz. Bennigsen, Quelquejay, Sultan Galiev ... , s. 27-28. 406 Zenkovsky, age., s. 20. 407 Bennigsen, Quelquejay, Sultan Galiev ... , s. 33. 408 Hatta Mahmud Bay Hüseyinov, Türk Yurdu mecmuasının masrafına katkıda bulunmak üzere Türk Ocakları Merkez İda­ resi'ne 10.000 altın ruble bağı§ yapmıştır. N.H. Arşivi, K. 10 D. 9 B. 1. 409 Devletşin, age., s. 124. 410 Tipik örnekler için bkz. Devletşin, age., s. 154/48. .

244

.


4l l idil-urallı müslüman kadınların siyasi ve dini platformdaki et­

kinliği hakkında fikir vermek için, 1 - 1 1 Mayıs 19 17'de Mosko­ va'da yapılan "Umumi Rusya Müslümanları Kurultayı"nda toplam 6 ki§ilik Kadılar Kurulu'na İslam tarihinde ilk defa ola­ rak, Muhlise Bubi'nin (307 leyhte, 3820 alehte oyla) kadı ola­ rak seçilişini öne sürmek yeterlidir. Bkz. Bütün Rusya Müslü­ manlarının 1917'nci Yılda 1-11 May 'da Meskevde Bulgan Umumi Siyeıdininq Protokol/eri, (Moskova: 191 7), s. 450. 412 Şark Kulübü'nün faaliyetleri hakkında bkz. A. Kerem, "Şark Kulübünde Tiyatr ve Muzıka", Mevsiminen Yekfınen, (1912- 13); Ayrıca Rusya'da müslüman tiyatroları için bkz. M . Tahir, "Kazan Tiyatrosu hakkında 2 . Tiyatro Oyuncuları ve Kurucuları", Kazan, 5,15: 9- 15, 1975; A.V., Menger, "Tatar Ti­ yatrosu Hakkında", Kazan, 4, 12: 48-51 , 1974. 413 M.F. Kerimi, Kınm 'a Seyahat, s. 34-35. 414 Burhan Şeref, "Orenburg Gubirnasında Müslümanlar-İçtimai hem iktisadi mesele-, 2: 30, 1 Ocak 1913. 415 B. Şeref, agm., s. 30. 416 "Rusya", Sırat-ı Müstakim, 84: l l l, 1 Nisan 1326; Ayrıca bkz. "Han Kirman Cemiyet-i Hayriyesi", Vakit, 22: 3 ve 5,20 Ağus­ tos 1906. 417 Petersburg Cemiyet-i Hayriyesi'nin etkinlikleri hakkında bkz. "Petersburg Cemiyet-i Hayriyesi", Ülfet, 23: 5, l l Mayıs 1906. 418 Çilebi Cemiyet-i Hayriye'sinin hüner mektebi (sanat okulu) açma ilanı. Vakit, 1586: 4, 17 Eylül 1332. 419 Gaspıralı İsmail Bey'i tebrik ve §ükran ifadesi olmak üzere Abdurrahman Ahmed(ot), Bahçesaray'a gönderilmi§tir (Nisan 1903). F. Kerimi, Kırım 'a Seyahat, s. 27 ve 23. 420 Müslüman ittifakı'nın Azerbaycanlı liderlerinden Ali Merdan Topçubaşı'nın Hacı Tarhan'ı ziyareti ile ilgili olarak "Şura-ı İs­ lam" çok büyük ve gösteri§le bir kar§ılama töreni tertiplemi§­ tir. Bunun için §ehir müslümaniarına dağıtılan el ilanı için bkz. N.H. Ar§ivi, K. 2 D. 10 B. 1 . 245


421 A. İbrahim, Alem-i İsldm I, s. 97-100. 422 Hayit, age., s. 160 vd. 423 Zenkovsky age., s. 68-69. 424 Zenkovsky, age., s. 58-59. 425 Ayaklanmalar hakkırı.da bkz. Hayit, age., s. 182-92. 426 Geni§ bilgi için bkz. Oraltay, Alaş ., s. 28-124; Togan, Hatıra­ lar, s. 152 vd. 427 Evlenme yaşı l l -12 olarak uygulanmaktaydı. Bkz. "Müslüman Hatunları", Kazan MuhJıiri, 137: 2, 21 Ağustos 1 906. 428 A. Caferoğlu, "Sadri Maksudi Arsal'ın Aziz Hatırasına", Türk Kültürü, 5,53: 3 1 1 , 1966. 429 "İdarcye Mektuplar", Alem-i Nisvan, 36: 573-74, 16. 1 1 . 1906. 430 Gcni§ bilgi için bkz. Şefika Gaspıralı'nın cl yazısı notları, N.H . . Ar§ivi, K. 1 D.7 B.5. 43 1 1905-6 kongreleri ilc 1917 kongrelerinde bu mesele müzakere edilmiş, ancak kongre kararlarının müeyyidesi olmadığından bir sonuca ulaşılamamıştır. Türkistan'ın ceditçilerden Müftü Mahmud Hoca Behbudi, Semerkant İttifak-ı Müslimin adına Duma'daki Müslüman Fraksiyesi'ne gönderdiği 24 Nisan 1907 tarihli dilckçede aynı talebe yer vermiştir. N.H. Arşivi, K. 15 D. 5 B. 1. 432 Geniş bilgi için ve genel valilerin isimleri için bkz. Hayit, age., s. 157 vd. 433 "Türkistan", Kazan Muhbiri, 137: 3, 21 Ağustos 1906. 434 Yarkın, "Türkistan'da Yeni Usül...", s. 165. 435 Geniş bilgi için bkz. Taymas, Rus İhtildlilulen Hatıralar, s. 43-44. 436 Devlet age., s. 227. 437 Gaspıralı İsmail Bey, 1881 'de topladığı malumata göre Rus­ ya'da 16 milyon müslümanın yaşadığını öne sürüyor. Bkz. Gas­ pirinski, "Türk Yurducularına", s. 192; Abdüneşit İbrahim(of) ise Rusya'da muntazam istatistik olmadığından bahsi ile otori..

246


telerin Buhara dahil Rusya'daki müslümanların 30 milyon ol­ duğunu söylediklerini, kendisinin ise (tüm Rusya'yı köy köy gezdiği ve ayrıca kadı olarak Orenburg Dini Merkezi'nde gö­ rev yaptığı için) 40 milyon görü§ünde olduğunu iddia ediyor. İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 2. 438 Genel sayımın sonuçlarının ve diğer sayıma ili§kin bilgilerin idii-Ural'da anla§ılması için bastırılan Tatarca matbu yönerge, N.H. Aqivi, K. 10 D. 7 B. 9. 439 İbrahimof, Rusya Müslüman/arı, s. 2; Gence'de Türk ve Erme­ ni nüfus istatistikleri N.H. Ar§ivi, K. 6 D. 8 B. 2; Kırım'daki Müslüman ve Slav nüfusu hakkında bkz. Kırımal, "Kırım Türk­ lerinin Milli... ", s. 71-72. 440 Mende age., s. 2. 441 Ayaz İshaki İdil-Ural, (Paris: 1 933), s. 47. 442 Müslümanlar Çarlık Rusyası'nda mevcut 96 büyük vilayetin sadece 6'sında % 90'ın üzerinde ekseriyet te§kil ederken, % 60'ında % 1 'in çok altında azınlıkta idiler. Bkz. "Bütün Rusya Müslümanları ... , Protokoller, s. 101 vd. 443 Mende, age., s. 5. 444 "Bütün Rusya Müslümanları ... Protokoller", s. 101 vd. 445 E.F. Gözaydın, age, s. 64-66; Rus orduları Kırım'da 1 783-84 yıllarında 30.000 Kırım Türkü'nü imha etmi§lerdi. Kırımal, "Çarlık Rusyası Hakimiyeti ... ", s. 54. 446 1859-64 senelerinde Kırım Türkleri ile göç eden Çerkez ve Nogayların sayısı 700-800 bini buldu. Kafkasyalı göçmenlerin % 75'i yollarda öldü. Ayrıntılı bilgi için bkz. İsmail Berkök, Tarihte Kafkasya, (İstanbul: 1958), 257 s.; A.H. Hızal, Kuzey Kafkasya, (Ankara: Orkun Yay., 1961), 3 12. s. 447 Kırım'da camiierin sayısı 1805-1914 yıllarında 1556'dan 729'a indi. Kırım Türkleri'nin maddi kültürü kısa bir zamanda önemli decerede tahrip edildi. Ayrıca Batılı ve Rus yazar ve seyyahlarının tespitleri için bkz. Kırımal, "Kırım Türkleri", Dergi, 16,59; 12- 13, 1970. 247


448 Gözaydın, Kırım , s. 7 1 . 449 Kırımal, "Kırım Türkleri", s . 6 ; Kırımal, "Çarlık Rusyası Haki­ miyeti ... ", s. 56; Kırım'dan göçler hakkında bkz. Gözaydın Kı­ rım , s. 70-98; Ülküsal, age., s. 133-42. 450 Quelquejay, "Kırım Tatarları", Çev: Ulvi Adalıoğlu, Ocak, 5: 59/17, Kasım 1972. 45 1 P. Nikolski, "Ot Krımıkogo Hanstva do Naşih Dney", Krım-Putevoditel, Simferopol, s. 193-230 "'dan, Kırımal, "Çar­ lık Rusyası Hakimiyeti ... ", s. 56. 452 Kırımal, "Çarlık Rusyası Hakimiyeti ... ", s. 56. 453 İsmail Gaspirinski, "Muhaceret-i Muntazama", Türk Yurdu, 23, 20.9. 1328 '"den, Kırımer, Gaspıralı , s. 162-163. 454 Gaspirinski, "Dost Tavuşu", Tercüman, s. 1 , ll Temmuz 1902. 455 Gözaydın, Kırım... , s. 103. 456 Güleryüz, "Anadolu'da Yaşayan Kazan Türkleri'nde Halk Edebiyatı", Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, (Erzurum: A.Ü. Ed. Fak. Türk Dili ve Edebiyatı, 1976). 253 s. 457 Taymas, "Kazan Türkleri'nde Milli Davranışlar", s. 26-27. 458 Katkasyalı Ahmet Salihorun 1-1 1 Mayıs 1917'de Bütün Rusya Müslümanları'nın Moskova'daki I . Kongresi'nde yaptığı ko­ nuşmanın (3 Mayıs 1917), daktilo edilmiş Rusça metni (23 s.), N.H. Arşivi, K.5 D.5 B. l , s. 7, Ayrıca İdii-Ural ve İç Rus­ ya'daki Türklerin ve diğer etnik grupların nüfus istatistikleri için bkz. M.F. Kerimi, Kırım 'a Seyahat, s. 2-4. 459 Geniş bilgi için bkz. Togan, Türkistan, s. 286-305. 460 Süleyman Tekiner, "Azerbaycan ve Kazakistan Sovyet Cum­ huriyetleri'nin 50 Yılhğı", Dergi, 16,62: 9, 1970. 46 1 "Katkasya ve Asya-i Vusta ... ", s. 35 ve 37. 462 Abctürreşit İbrahim, Devr-i Alem, (Kazan: Beyanül Hak Mat., 1909), s. 16. 463 Togan, Hatıralar, s. 38. ...

...

...

248


464 M. Rywkin, Asya'daki Rusya, Çev: Behzat Taç, (İstanbul: Bo­ ğaziçi Yay., 1975), s. 25 vd. 465 Olaf Caroe, Sovyet İmparatorluğu-Sömürülen Milletler, Çev: Zerhun Yüksel, (İstanbul: Tercüman 1 0 1 Temel Eser), s. 249. 466 R. Pierce, Russian Central Asia 1867-1917, (Los Angeles: Berkley, 1960), s. 137. 467 Rusların Akınolla Obiastı'nda çoğunluğu sağlamaları 1 9 1 1 yılı istatistikleri ile anla�ılmı�tır. Devlet, age., s. 229; Açlık dolayı­ sıyla çocuk ticareti gibi açtığın deh�etli sonuçları ve istismarı hakkında bkz. "Açlık", Kazan Muhbiri, 137: 2, 21 Ağustos 1906. 468 Kırımlı Çobanoğlu Bekir Sactıki, Yeni Uyanan Tatar/ık, (Gök Kitab, İstanbul: 1335), s. 89. 469 İbrahim, Alem-i İstarn 1, s. 33-35. 470 İbrahimof, Çulpan Yıldızı, s. 34. , 471 Hayit, age., s. 179-91 ve 206-12; "Akınolla Kırgızları 'nın Yerle­ ri Hakkında Nakazı", Ülfet 82; 3, 26 M ayıs 1907; Togan, Bu­ günkü Türki/i... , s. 336-45; J. Castagne, , Türkistan MiUi Kurtu­ luş Hareketi, Çev: Abdülhaluk Çay, (İstanbul: Orkun Yay., 1980), s. 89-90; Zenkovsky age., s. 107-19; A. İnan, "Türkis­ tan'da 1916 Yılındaki Ayaklanma", Türk Kültürü, 1, 12: 26 vd., 1963; Togan, Bugünkü Türki/i. . ., s. 306-45. 472 Hayit, age., s. 161-63. 473 1 9 1 1 yılı itibariyle E. E. Bacon, Esir Orta Asya, s. 98. 474 Geni§ bilgi için bkz. Togan, Bugünkü Türki/i. .., s. 236-91 ; M. Engin, F. Agi ve ark., Kazak ve Tatar Türkleri, (İstanbul: Boğa­ ziçi Yay., 1976), s. 75.

249


II. BÖLÜM DiPNOTLARI 1

2

3

4

Rusya'da ilk ihtiıaJ denemesi olan bu teşebbüs, Aralık ayında yapıldığı için Rusça "Dekabr" olması hasebiyle "Dekabristlt:r Hareketi" denmiştir. AN. Kurat, "XIX. yy. Rus ihtilali'nin Ka­ rekteri ve 1 9 17 Rus Şubat (Mart) ihtilali", Dergi, The First Russian Radical Alexander Radishchev (1749-1802), (London: Ruskin House, 1959), s. 14, 101, 1 32, 176, 254, 273, 276, 278; Kurat, Rusya Tarihi, s. 3 1 7-19. N i hi list l e r , R u sya"tla kurulu düzenin her �cyini rcddediyorlar, h a t t a fe lst: ft:, �iir ve güzel sanatların lüzuınsuzluğunu öne süc rüyurlaruı. Amaca ula�ınada kabul ettikleri tck geı;crli yol te­ rördü. Ayrıca Narodniçestvo (popülizm) akımı da köylüleri ayaklandırıp Rusya'ya hakim kılmaya çalışan güçlü bir h a reket olarak-özellikle- suikastlerle adlarını duyurdular. Çar II. Ak­ xandr'ın öldürüldüğü suikast bu akım taraftarlarınca gerçek­ leştirilmiştir. Sosyal Demokratlar ve Es-Er'ler hakkında bkz. Kurat, Rusya Tarihi, s. 365-69; Albert L. Weeks, The First Bolshevik, (New York: New York Uni. Press, 1968), Ayrıca Es-Er'lerin halka dağıttıkları bildiri örneği için bkz. N.H. Arşivi, K. 12 D.9 B.l. 9(22)0cak 1905'te tarihe "Kanlı Pazar" olarak geçen olaydan sonra (ki bu olayda 500 kişi öldü ve binlerce yaralı vardı) is­ yancılara destek vermek üzere Rusya'nın her tarafından yüz­ binlerce (440 bin) işçi greve gitti. İsyancılara 14(27) Haziran 1905'te Paternkin zırhlısındaki denizciler de katıldı. Ekim ayı­ na gelindiğinde grevler ve terör olayları had safhaya çıktı. Özellikle Petersburg'da sokakları dolduran cesetlerin halk 250


5

6 7 8

9 10

ll

12 13 14 15 16

sağlığını tehdit etmesi ile ilgili olarak valilik resmi bildiriler ya­ yınladı (Bu bildirilerin birinde Petersburg valisi cesetlerin na­ sıl toplanacağı konusunda halka bilgi vermekte ve talimata uy­ malarını istemekteydi). Bkz. N.H. Arşivi, K. 12 D. 10 B . l ; Ay­ rıca Rus-Japon Savaşı hakkında bkz. Nicholas V Riasonovsky, A History of Russia, (New York: Oxford Uni. Press, 1963), s. 444-47. Çar II. Nikola'nın manifestoyu yayımlamasında Başbakan . Kont Witte'nin tesiri vardır. Abdülhah1k Çay, "1905 Me§ruti­ yetinde Rusya Türkleri", Türk Kültürü Araştırma/an, 1 -2; 59/3, 1979-83. Manifestosunun tam metni için bkz. Bay kara, Azerbaycan İstik­ liil..., s. 1 13. İmam Ali Asgar Gafuri, "Bozoluk'ta Muallimler Ciyuluşu", Gani Bay, Nii§ir: Burhan Şeref, (Orenbu�g: 1913), s. 142. M. Fatih Kerim(ov), "Karagı Tatar Göğünün Yaktı Yulduzla­ rından Mirisi Merhum Abdülgani Hüseyinof', Gani Bay, s. 204.(?) Rızaeddin Hazret Fahreddin(ov), "Hacı Abdülgani Efendi Hakkında Bulgan Hatıralardan Bazıları", Gani Bay, s. 166. (?) Fahreddin(ov), Gani Bay, s. 167-68. (?) Toplantının tutanakları ve kararları, Fatih Kerimi tarafından "Andan Mından" isimli mecmuada yayınlanmı§tır. Fahred­ din(ov), Gani Bay, s. 171. (?) Fahreddinov, Gani Bay, s. 176-78. (?) Şefika Hanım'ın hatıraları (12.5.1972), Kabata§/İstanbul, N.H. Ar§ivi, K. 10 D.6 B.4. "On Senelik Yevm-i Dua", 10 Nisan 1893 tarihli Tercüman'ın özel eki (Türkçe-Rusça), s. 1, N.H. Arşivi, K.2 D.3 B.3. "On Senelik Yevm-i Dua", s. 1 . Şefika Hanım'ın hatıraları (12.5.1972), Kabataş/İstanbul, N.H. Ar§ivi, K. 10 0.6 B.4 251


17 Sadri M. Arsal, "Dostum Yusuf Akçura", Türk Kültürü, 15, 1 74: 26-34, Nisan 1977. 18 F.Kerimi, Kınm 'a Seyahat, s. 69 vd. 19 Arsal, "Dostum ... ", s. 350-5 1; F. Kerimi, "İsmail Bey Gaspirins­ kiy- Tercüman Gazetesi ve Yirmi Senelik Davanın Dua Mecli­ si", Emel, 149:9, Tem, Ağ., 1985. 20 Zenkovsky, age., 39. 21 İbrahim, Alem-i İs/dm I, s. 7. 22 Abdürre§id İbrahim, Yusuf Akçura, Fatih Kerimi, Musa Ca­ rullah Bigi, Alimcan Barudi gibi idii-Ural'ın önde gelen §ahsi­ yetlerinin temsil ettiği bu grup "Kongreler Dönemi"nin kaderi­ ni de etkilemi§tir. 23 İlk olarak 1904'te Muhammediye Medresesi'nde ortaya çıkan bu grubun özel adı "El-Islah" idi. Sosyalizme açık olan bu grup medreselerde köklü bir reforma gidilmesini ayrıca kültürel ge­ li§me yollarının açılmasını talep ediyorlardı. Bu grup daha sonra 1907'de Kazan'da "Islah" gazetesini çıkarmı§tır. Geni§ bilgi için bkz. Rorlich, age., s. 10; Taymas, "Kazan Türkleri'nde Milli Davranı§lar", s. 30; Kazanlı Türk Meşhurlanndan III. Alimcan Barudi, (İstanbul: 1958), s. 25�26. 24 Liderliğini Ayaz İshaki'nin yaptığı Fuat Tuktar, Abdurrahman Devletçin, Şakir Muhammedyar(ov) Tanğcılar Grubu, ba§lan­ gıçta Rus i htilalci Sosyalist Partisi'ni desteklemekteydi. Daha sonra Eylül 1 906'da Tanğ Yıldızı isimli bir gazete çıkardılar. Ayrıntılı bilgi için bkz. Bennigsen, Quelquejay, Step'te Ezan Sesleri, s. 65-66; Zenkovsky, age., s. 46; Rorlich, age., s. 65, Taymas, agm., s. 30-3 1 . 25 Diğer sosyalist grupların v e partinin faaliyetleri hakkında bkz. Bennigsen, Quelquejay, Sultan Galiev .., s. 42-44; Rorlich, age., · s. 1 1 ; Bennigsen, Quelquejay, Step'de Ezan Sesleri , s . 65, Tay­ mas, agm., s. 30-3 1 . 26 Himmet Partisi hakkında e n derli toplu bilgi için bkz. Tadeusz Swietochowski, "The Himmat Party- Socialism and The Nati.

...

252


27 28 29

onaJ Question in Russian Azerbaijan 1940-20", Chaiers du Monde Russe et Sovietique, 19, 1 -2; 1 19-42, 1978. Zenkovsky, age., s. 85. C. Warren Hostler, Turkism and The Soviets, (London: 1957), s. 1 32. Gizli Difai Partisi hakkında bkz. Naki Keykurun (Şeyh Za­ manlı), Azerbaycan İstikhil Mücadelesi'nin Hatıraları, (İstanbul: 1964), s. 10 vd.; Baykara, Azerbaycan İstikhil. , s. 132-34. Örnek te§kil etmek üzere bkz. Ermeni Ta§nak Komitesi'nin 1 2 Dekabr 1905'te Müslümanlar'a (Himmet v e Baku Tatar Parti­ si'ne) barı§ müracaatları, orjinal (Rusça ve Ermenice) ve mat­ bu: " ...Birle§erek ileride yeni hayat §artlarına adım atmamız gereklidir. Yeter kan ! Yeter gözya§ı! Bütün Rusya'da iyi ne varsa onu ayağa kaldırmamız lazım." N.H. Ar§ivi, K.5 D. 10 B. 1 ; Ayrıca ihtiHilde Türk, Rus ve ErmJni toplumları arasın­ daki barı§ı sağlamak ıçın üç ayrı dilde (Türk­ çe-Rusça-Ermenice) yazılmı§ matbu beyanname. N.H. Ar§ivi, K. 2 D. 9 B. 1 . Söz konusu toplantılar ile dilekçelerin muhtevası için bkz. Baykara, age., s. 120-21, 124-26. Bennigsen, Quelquejay, Step'te Ezan Sesleri ... , s. 61-62; Fisher, "Kmm Tatarları IX", s. 34, 35. "Genç Tatar" kadrosunun ileri gelen isimleri için bkz. Kırımal, "Kırım Türklerinin Milli Mücadeleleri I I", s. 3 1!34-32. Abdürre§id Mehdi(yev), "Sefaletimiz zenginliklerimizin, mali kaynaklarımızın ba§kalarının cebinde olduğunu ispat ediyor... Halkırnın mensupları arasında 50.000 topraksız köylü vardır, bu sebepten de vakıf, devlet ve hanedan toprakları az ürün ve­ rip, sadece az sayıda imtiyazlı ki§iyi besliyorlar. Bu toprakların hepsi geçmi§te Tatar halkına aitti, bunların hepsi §imdi ba§ka­ larının eline geçmi§tir." demekteydi. Bennigsen, Quellquejay, La Presse et , s. 1 4 1 ; XX. yy ba§larında Kırımlı Müslümanla..

30

31 32 33 34

...

253


35 36 37

38 39 40 41 42 43 44 45

rın toprak durumuna ili§kin istatistiki bilgiler için bkz. Kırımal, "Kırım Türkleri'nin Milli-Kurtulu§ Hareketi", s. 67. Kırımal, agm., s. 33. Kırımal, agm., s. 32. Gaspıralı İsmail Bey, prensipte sosyalizme kar§ıydı. Onun Av­ rupa seyahati ardından yazdığı Avrupa Medeniyetine Bir Na­ Zilr-ı Muvazene adlı eseri aynı zamanda Türk Dünyası'nda sos· yalizmi esaslı surette ele§tiren ilk kitap olarak tanınıyordu. Bkz. İsmail Gaspirinski, Avrupa Medeniyetine Bir Naztlr-ı Mu­ vazene, (İstanbul: Matbaa-i Ebuzziya, 1302). Şefika Gaspıralı'nın hatıraları (elyazması), N.H. Ar§ivi, K.9 D.8 B.6. Bennigsen, Quelquejay, Step'te Eztln Sesleri.. ., s. 62. Türkistan'da geli§meyi etkileyen faktörler hakkında bkz. To­ gan, Bugünkü Türkili ... , s. 346. Togan, age., s. 3426; M. Engin ve ark., KaZilk ve Tatar Türkleri, s. 78. Toga n , age., s. 346. I L Orallay, Aia.)" s. 45. "The Histuı) uf Tlı� K.ız:ı kh Prco;o; I Y00-20". Ce�ıtral Asia Review, !:'\u: ::!'clt'n· ( )ı all.ıy , agr. . " 4S. ...•

/.e n kuvııh.) , ug(·.,

.tG Zenkuvı.h.} , age.,

�.

"1.!

" · "�-

.t7 Z..:nkuvsky, age., s. 5X. 48 Togan, age., s. 347-48. 49 İttifakçtiarın sözcüsü pozisyonundaki Kazan Muhbiri, ilk yılla­ rında Yusuf Akçura tarafından yönlendirilmi§ ve bütün Rusya Türkleri'nin siyasi, iktisadi, sosyal meseleleri ile me§gul olmu§­ tu. Gazete kapandığı 1910 yılına kadar sadece İdii-Ural'da de­ ğil, Rusya'nın her tarafındaki Türkler tarafından okunmakta idi. 254


50 Bennigsen, Quelquejay, La Presse et , s. 63; "Fikir gazetesi" Uraisk'da 1905 yılı içinde, Kamil Mut'i yönetiminde haftada üç defa çıkmaktaydı. Devlet, age., s. 172/398. 51 Devlet age., s. 1 83/447. 52 İr§ad, Hayat gazetesinin yayın politikasındaki bir anla§mazlık sonucu Ali Merdan Topçuba§ı'na ters dü§erek ayrılan Ahmet Ağa(yef) tarafından kuruldu. Mehmet Emin Resulzade, Dr. Neriman Ncrimanov, İsa A§urbeyli gibi etkili kalemlerin yer aldığı bu gazete 1907'de kapatıldıysa da 1908'de yeniden yayın hayatına girdi. 53 Bennigsen, Quelquejay, La Presse et .., s. 107 vd.; 54 Geni§ bilgi için hkz. Tadeusz Swietochowski, Müslüman Cı:mu · atten Ulusal Kimliğe Rus Azerbaycan 1905-1920. (_:ev. N u nıy Mert (Bağlam Yayını. İstanbul: 19HS), s. HO Yd. 55 Ayrıntılı bilgi için bkz. R.R. Ara l , "Math4at", İsitim . tm.ildupc disi VII, 389; Gazete izni almak uğruna yöneti mine Ivan Gri­ goryev adlı bir Rus'un getirildiği "Terakki" gazetesi için hkz. Bennigsen, Quelquejay, La Presse et. . , s. 161. 56 Mirza Bala, "Rusya i htilalinde Türkler", Dergi, 3, 9:5, 1957. 57 Lazzerini, age., s. 58-59. 58 Dilekçenin tam metni için bkz. M.C. Bigi, Isiahat Esasları, (Pe­ tersburg: 1915), s. 1 52-54. 59 Troysk ve Petersburg Müslümanları'nın dilekçelerinin tam metni için bkz. Bigi, age., s. 155. 60 Baykara, Azerbaycan İstikldl.. ., s. 120. 61 Dilekçenin tam metni için bkz. Bigi, age., s. 159-62; Ayrıca Eli­ savetpolski vilayeti (Gence) · Müslümanları'nın dilekçesinin tam metni (Rusça) ve tercümesi için bkz. N.H. Ar§ivi, K. 22 D. 10 B. 1 . 62 Togan, age., s. 3467-47. 63 Bigi, age., s. 1 62. 64 Müftü Sultan(ov) bu görü§mede öfkesini alamamı§, ayrıca he­ yetten aksakallı Zahidullah Efendi'ye elindeki bastonla arka...

.

.

255


65

66 67 68 69

70 71

72 73

74 75

76

dan vurmu§tur. Zahidullah-Müftü skandalı, Petersburg'da res­ mi temaslar yapmak isteyen Müslüman heyetleri üzerinde §Ok etkisi yapmı§tır. Geni§ bilgi için bkz. Bigi, age., s. 8-9. Toplantının gayesi davetiyede yazılmı§ olsaydı, davetiiierin ha­ zırlanıp teklifler hazırlayarak gelecekleri tabii idi. Ama hazır­ lıklı bir toplantının güdümü elbette zor olacaktır. Bigi, age., s. 13. Dilekçede Yusuf Akçura'dan ba§ka yer alan isimler için bkz. Bigi, age., s. 49. Dilekçenin tam metni ve değerlendirilmesi hakkında bkz. Bigi, age., s. 53-76. Bigi, age., s. 79-82. Toplantıda okunan ferdi dilekçeler arasında Ebusuud Ahtem, Abdullah Apanay, Samara Alıundu Şehabeddin Minu§'un di­ Iekçeleri de bulunuyordu. Bigi, age., s. 105-106. Bigi, age., 84-85, 106-107. Söz konusu dilekçe daha sonra 200'e yakın ki§i tarafından im­ zalanarak Ba§bakan Vitte'ye gereği için gönderilmi§tir. Metni için bkz. Bigi, age., s. 86-90. Bigi, age., s. 99- 105. Toplantıda bulunanlar tarafından hazırlanan 18 maddelik di­ Iekçe Rusya'daki e§itsizlik ve hukuksuzluğun boyutlarını gös­ termesi açısından son derece de önemli ve orijinaldir. Tam metni için bkz. Bigi, age., s. 83-84. Redaksiyon heyeti için bkz. Bigi, age., s. 1 12-35. Ufa'da Ba§kurt temsilcilerinin toplantısıda Ufa'daki Ulema Cemiyeti'nde alınan 90 maddelik karara 23 madde daha ek­ lenmi§tir. Bigi, age., s. 1 36-39. 1853'te Tara'da doğan Abdürre§it İbrahim, Kazan'daki Koç­ kar Medresesi'nde öğrenim gördükten sonra 1 87 1 'de İstanbul üzerinden Hicaz'a gitmi§tir. Hicaz'da bir süre kaldıktan sonra İstanbul'a dönen İbrahim(ov) burada Namık Kemal, Ali Su256


77 78 79

avi, Ahmet Vefik Paşa, Ahmed Mithat gibi Türk şair ve yazar­ Iarı ile tanışmıştır. 1882'de Tara'ya dönen ve burada usul-ü ce­ did mektebi açan İbrahim(ov), 1 892'de, müftü ile dini ve idari konularda ba§gösteren fikir ayrılığı nedeniyle bu görevden ay­ rılmı§tır. 1895'te yeniden İstanbul'a geçen İbrahim, Çarlık Rusyası'nın Müslümanları asimile politikasını anlatan Çulpan Yıldızı (Çoban Yıldızı) adlı bir eseri kaleme alarak yayınlamı§­ tır. Bu eser Rus sansürü tarafından yasaklanmasına rağmen, gizli yollardan Rusya'ya sokulması ve Alıdürreşit İbrahim'in ününün kısa sürede yayılmasına neden olmu§tur. 1896'da Av­ rupa seyahatine çıkan İbrahim, 1902-1903 yılları arasında İs­ panya'da Rusya aleyhine temaslarda buunmu§tur. Bu arada her ne kadar adı yazılı değilse de Çulpan Yıldızı ile büyük çap­ ta aynı konu ve hatta cümlelerin yer aldığı Rusya 'da Müslü­ manlar Ydhud Tatar Alevarnının Tarihçesi, l\fısır, 1318 adlı kitap da İbrahim'e aittir. Söz konusu kitabın mevcudiyeti ve dağıtı­ mı da Çarlık hükumetinin Osmanlı hükumetinden tutuklama talebi nedenleri arasında sayılabilir. Bigi, Rusya Müslümanlan ittifakı 'nın Nizamnamesi, (Peters­ burg: 1906), s. 2. Bigi, age., s. 2-3; Isİahat Esas/an, s. 3. Geni§ bilgi için bkz. Bigi, Isiahat Esasları, s. 4; Rusya Müslü­ manlan'nın , s. 3. Bigi, Rusya Müslümanları 'nın. . , s. 3-4. Abdürre§it İbrahim'in temasları sonucu §ehir Müslümanları sorunları ile ilgili olarak Ba§bakan Vitte'ye toplu bir dilekçc göndermi§lerdir. Bigi, age., s. 4. Bigi, Isiahat Esasları, s. 4-5. Bigi, doğrudan Çar Hazretleri hitabıyla ba§layan 28 Ocak 1905 tarihli muhtıranın ( 1 2 büyük boy sayfa) metni hakkında bkz. A. Temir, "Yusuf Akçura ve Dı§ Türkler", YusufAkçura Tebliğ­ leri ( 1 1-12 Mart 1 985), (Ankara: TKAE Yayını, 1987), s. 99-100. ...

80 81

82 83

.

257


1{4 Bigi, Rusya Müslümanlan 'nın..., s. 4. 85 Musa Carullah Bigi'nin Rusya Müslümanları i ttifakı'nın Ni­ zamnamesi adlı risalesinde, toplantı tarihi Şubat (s. 4), Isiahat Esasları adlı eserinde de Mart (s. 6) olarak verilmektedir. 86 Bigi, Isiahat Esasları, s. 6-7. 87 Bigi, age., s. ıo. 88 Bigi, age., s. 1 O. 89 Bigi, age., s. ı 0- ı 1 . 90 Bigi, Rusya Müslüman/arı , s . 5. 9 ı Bigi, age., s. 5. 92 Bigi, Isiahat Esasları, s. ı 1 . 9 3 Bigi, age., s . ı 1. 94 Bigi, age., s. ı63- l64; Rusya Müslümanları ..., s. 5. 95 Bigi, Isiahat Esasları, s. ı66. 96 Nijni-Novgrad (bugünkü Gorki)'da o sıralarda ihtilalci örgüt­ lerin eylemleri dolayısıyla sıkıyönetim ilan edilmi§tir. Bkz. Lazzerini, age., s. 6 ı , Kurat, agm., s. 135. 97 Yemekteki davetliler için bkz. Bigi, age., s. ı 66. 98 Abdürre§it İbrahim dahiyane bir çözümle, üstelik dikkat çek­ meden ve kontrol edilme riski olmaksızın günlüğü 300 ruble­ den kiraladığı vapurla, kongreye bağlanan ümitler ve temsilci­ lerin Nijni'ye gelmek için yaptığı masrafları kurtarmı§tır. Bkz. Bigi, age., s. ı67- 168. 99 Yapura alınan solcu öğrencilere (tanğcılar) "Burası sosyal de­ mokratlar meclisi değil, ittifak meclisidir. Burada bo§boğazlık yok!" tembihinde bulunuldu. Bigi, age., s. 168- ı69; Tanğcılar grubunun faaliyetleri için bkz. M. Ayaz İshaki, s. 23. 100 Batılı ara§tırmacılardan E.Lazzerini, I. Kongre terimi yerine, "Sudaki Kongre" terimini kullanıyor. Lazzerini, age., s. 62. 101 Konu§manın metni için bkz. Bigi, age., s. 1 70; Kongre Diva­ nı'nın as ba§kanlıklarına da Abctürreşit İbrahim ve Yusuf Ak­ çura seçildi. Zenkovsky, age�, s. 36. Orijinal cümleleri için bkz: ...

258


"Biz Türk balaları; aslımız bir, neslimiz bir, dinimiz birdir. Magrib'den maşriklere kadar bizim babalarımızın mülki idi. Babalarımız o kadar kahraman bir millet oldukları halde, §U gün Katkasya dağlarında, Kırım'ın bağlarında, Kazan'ın kırla­ rında, ata babalarımızın mülkü olan öz vatanımızda, öz topra­ ğımızda, öz ihtiyaçlarımızı danışmağa ihtiyarımız kalmadı. Şü­ kürler olsun Hüdii'ya ... , şu kadar mekrlerine, gardrelerine bakmayıp, sular üzerinde yüreklerimizi açub birbirimizi rı1be­ rı1 görüp, kucaklaşub, sevişıneye bugün muvaffak olduk. indi artık ben kat'iyyen eminim: Bundan sonra eğer bize sular üze­ rinde danışmağa vakit virmezler ise, göklere çıkarız, yuldızlar üzerinde yer buluruz da, gine şu küngi bayramı İcra ideriz." 102 Bigi, age., s. ı 76-77. 103 Bigi, age., s. 1 70; Gaspıralı İsmail Bey, bu kongre öncesi Ter­ cüman'da bir Tatar Terakki Partisi'nin k�rulması yolunda ka­ muoyu oluşturmaktaydı. Bkz. Lazzerini, age., s. 60; Ayrıca Hü­ seyin Baykara Sovyet kaynaklarına yaptığı atıfla kongrenin 200 ki§iyle başlayıp, 500 ki§iye çıktığını söylemektedir. Vapurun kapasitesi ve Bigi'nin yazdıkları düşünülürse gerçek olamaz. Baykara, Azerbaycan İstiklal..., s. 176; Kaldı ki kongrenin ertesi gün ve oturumlarda 800 ki§inin katılmı§ olduğunu varsaymak mümkün değil. Çünkü izin yok ve kongre bir tek gün. Sonrala­ rı sadece yemek verilmi§, görü§mc ve konu§malar var, karar yok. 104 Bigi, age., s. 1 7 1 . 105 Bigi, age., s. 1 69, 1 7 1 , 175. 106 Bigi, age., s. ı 72. 107 Bigi, age., s. 175. 108 Şubat 1 8 Fermanı (1905), Danışma Meclisi'nin toplanmasıyla ilgili vaadleri içermekteydi. Nisan 17 Kararnamesi ( 1 905) Müslümanlara ve diğer yabancı dinden olan vatanda§lara tanı­ nacak kısmi serbestlikleri getirmekteydi. Haziran 25 Kararna­ mesi (ı905) dini suçluların cezalarını hafitletme ve durumları­ nı iyile§tirmeyc ilişkindi. Ağustos 1 Kararnamesi, Avgust 6 259


Manifestosu ve Oktabr 1 7 Manifestosu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Bigi, age., s. 187-90. 109 Bigi, age., s. 178. 1 1 0 Baykara, age., s. 123. l l l Rusya'da 17 Ekim 1905 Manifestosu'yla birlikte l l siyasi parti kurulmuştur. İsimleri için bkz. Devlet, age., s. 94/163. 1 12 Bigi, age., s. 1 79. 1 13 Lazzerini, age., �- 63. 1 14 İsmail Leman(ov)'un teklifi çoğunluğun desteğini almıştır. Bkz. Lazzerini, age., s. 65. 1 ıs Lazzerini, age., s. 65. ı ı6 Bigi, age., s. 202; Lazzerini, age., s. 66-67. ı 17 Bigi, age., s. 203. 1 1 8 Toplantıdaki konuşmaları için bkz. Bigi, age., s. 202-203. ı 19 Lazzerini, age., s. 68; Ayrıca bkz. Bigi, age., s. 204. ı20 Lazzcrini, age., s. 67. 12ı Bigi, age. , s. 204. ı22 Bigi, age. , s. 205. ı23 Lazzerini, age., s. 68. 124 Petersburg'a gelen temsilcilerin isimleri ve vilayetleri 6 No'lu ''ılfet gazetesinde yayınlanmıştır. Bkz. Bigi, age., s. 205. 125 Bigi, age., s. 205-206. 126 "Haberler", Kazan Muhbiri, 137: 2, 2ı Ağustos ı906; Kongre­ nin sosyal demokrat Müslümanlar tarafından yapılacağı ihba­ rında bulunan Bayezid( ev)'in oğlu, Sultan(ov)'un ölümüyle müftülüğe getirilmiştir. 127 Bigi, age., s. 209. 128 17 Ocak günkü bu ilk toplantıda içişlerine gitmek üzere seçi­ len heyette, hükumet nazarında da itibarları olan Kırım Müf­ tüsü Adilgiray Mirza Karaşayski, Alimcan Barudi, Ahmed Mirza Müftüzade, Ali Merdan Topçubaşı gibi seçkin isimler yer almıştı. 260


129 Knez General Cengiz, rü§vet vermek üzere dairesine giden İs­ mail Gaspıralı ve Ali Merdan Topçuba§ı'nı kabul bile etme­ mi§tir. Bigi, age., s. 210. 130 Bigi, age., s. 2ı2. 1 3 1 Karar 23 Ocak tarihli toplantıda kabul edilmi§tir. Bigi, age., s. 216. 132 Bigi, age., s. 23. 133 Bigi, age., s. 218. 134 Rusya Müslümanları ittifakı'nın Nizamnamesi, (Rusça'dan çe­ viren Musa Carullah Bigi(yev), 8 Mart 1906, Orenburg. Sade­ le§tirilmi§ metin için bkz:

RUSYA MÜSL ÜMANLARI İITİFAKI'NIN NİZAMNAMESİ ,·

1- Rusya Devleti'nde Müslümanların bulunduğu vilayetler ı6 bölgeye taksim kılınır. Bölge ve bölge merkezleri: ı) Kafkas bölgesinde Bakü 2) Kırım bölgesinde Simferopol 3) Petersburg Moskova bölgesinde Petersburg Minsk 4) Litorski bölgesinde Astrahan 5) Tuben (A§ağı) Volga bölgesinde 6) Yukarı Volga bölgesinde Kazan 7) Ufa bölgesinde U fa Orenburg 8) Orenburg bölgesinde 9) Türkistan bölgesinde Ta§kent 10) Sibirya bölgesinde İrku tsk ı ı) D ala bölgesinde Uraisk 12) Omsk bölgesinde Omsk Semipalat 13) Semipalat bölgesinde 14) Yedisu bölgesinde Almata ı5) Akınola bölgesinde Petropavlovsk 16) Zakaspi (Hazar ötesi) bölgesinde A§kabat 26 ı


Bu merkezlerin her birinde bölge meclisi tesis olunur. Bölge meclislerini umumi kongrede seçilmiş kişiler tesis eder. 2- Umumi kongrelerde seçilmiş kişiler selahiyetli ve seçkin azalar toplanıp, bilatehir bölgesel meclisleri kurarlar. 3- Bölge meclislerine azalar toplamak, daimi kalem idaresi te­ sis etmek gibi işlerin tümü bölge meclislerinin öz ihtiyarlarına verilmiştir. 4- Her bölge meclisi kendi bölgesinde gerek gördüğü yerlerde mahalli meclisler tesis eder, mahalli meclisler bölge meclisleri­ nin direktiileri doğrultusunda iş görürler. 5- Umumi kongrenin tayini hasebiyle bölge meclislerinden hiri nöbetieşe baş meclis vazifelerini eda eder. 6- Bölge meclisleri kendi bölgelerinin işleri hususunda muhtar ve müstakildirler (şöyle ki mahalli hususiyetler dikkate alınıp umumi direktitlerin istikametinde olmak şartıyla). 7- Bölgesel meclis umumi nizamlarının birinden çekilip, amel etmemek isterse baş meclisinin ilmühaberine gerek vardır. 8- Üyeler ihtiyaca göre toplanıp meclis oluştururlar. Reis efendi meclis için program hazır eder, azalarının en az yarısı kadar olur ise meclis akdedilmiş kabul edilir. Tüm meseleler ekseriyetle hallolunur. Her iki taraf eşit olursa reis tarafı galip gelir. 9- Bölge meclislerinin umumi kongre kararlarını eda etmesi üyelerinin her birine düşen vazifedir. 10- Mahalli meclisierin karar ve işlerinden şikayetlere bölge meclislerinde bakılır, bölge meclislerinden şikayetler umumi kongrelere intikal ettirilir. l l- Her mecliste bir "maya sandığı" olur. Üyelerin her biri 50 tiyinden 5 ruhieye kadar üyelik aidatı öderler. 12- Azaların aralarından seçilmiş kasadar aidat parasını öde­ miş her kişiye tahsilat makbuzu verir. 262


13- Aidat paralarından gayrı, meclis, ehli hayrattan Hfıda yo­ luna verilecek hayratları kabul eder. 14- Paralar meclisin kararlarına uygun surette sarf edilir. Her bölge meclisi öz kasasından umumi kongreye hesap verir. Arta kalan sermaye umumi ihtiyaçlarda kullanılmak üzere umumi kasaya konulur. 15- Her senenin 15 Ağustos'undan önce tayin kıhnmı§ yerde Müslümanların umumi kongrelerine davet olur. Ba§ meclis, kongre için program hazırlar, kongrenin her i§ini tertip ve ida­ re eder. 16- Kongrelerde bölge meclisleri yaptıkları hizmetleri ve kasa­ Iarında mevcut sermayeleri hakkında hesap verirler. Ba§ mec­ lis tüm bölgelerdeki bölge i§lerinin hareket ve hizmetlerinin umumi planını, en mühim istekleri, Müslümanların hayatında en büyük vakalar hakkında hülascten beyan edip, tedbirler gösterir. 17- Kongrelerde ilmi, tarihi, edebi yahut Müslümanların hallc­ rine ait bildirilerin okunmasına ruhsat vardır. Fakat daha ön­ ceden ba§ meclise raporun tamamını göstermek veya hülasası­ nı beyan etmek §artıyla. 18- Umumi kongre, gelecek kongrenin mahalini bizzat tayin eder. 1 9- Lazım olduğu takdirde ba§ meclisin davetiyle yahut 3 böl­ ge meclisinin kararıyla meclis vekilieri içtima edip, kongre ak­ dederler. Bu gibi hususlar, kongrelerin zamanı, mekanı, ba§ meclis tarafından tayin edilir. 20- Her sene 15 Ağustos kongresinde ve hususi toplantıların her birine bölge meclisleri iki§er, mahalli meclisler birer vekil gönderirler. Kongrelerde hazır bulunan ki§ilerin her biri da­ nı§ma yetkisine sahip iseler de vekilierden ba§kalarının oy hakkı yoktur.

263


2 1 - Baş meclis, lazım olduğu takdirde mahalli meclisiere ma­ lum kılıp, onları idare etmek için bölgesel meclisiere kararlar, ilanlar ve mektuplar neşreder. 22- İşbu hazır heyete duhulü ile her bir kişi heyetin teklif ve kanuniarına itaati iltizam etmiş olur. Keza heyetin kararname­ leri ve programlarında gösterilmiş ve gösterilecek taleplerini yerine getirmek hususunda bütün kuvvetiyle içtihadı öz uhde­ sini almış olur. (sadeleştirenler: Safiye İmre ve Dr. Mahmut Alukay) 135 Nizarnname III. Kongre'de de değişikliklere uğramıştır. 136 Rusya'da Müslüman ittifakı Halk Partisi Programı, (Musa Ca­ rullah Bigi'nin Rusça'dan tercümesinden sadeleştirerek alın­ mı§tır), (Petersburg: Ülfet Mat., 10 Nisan 1906 ) , 36 s.; Progra­ mılı müzakereleri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Bigi, age., s. 233-36. 137 Bigi, age., s. 217. 138 Bigi, age., s. 218; Yusuf Akçura'nın sözleri için bkz. Çay, 1905 Meşrutiyetinde.. ., s. 63; Bennigsen, Quelquejay, Sultan.. ., s. 46. 139 Bigi, age., s. 289; Lazzerini, age., s. 66-67. 140 Bigi, age., s. 219. 141 Bigi, age., s. 220. 142 Bigi, age., s. 238-39. 143 Bigi, age., s. 240-41 . 144 Rusça'sı için bkz. Bigi, age., s. 237. Ayrıca tüm kararların matbu Rusça metni için bkz. N.H. Arşivi, K. lO D . 1 B . l . 145 Bigi, age., 237-38. 146 Bigi, age., 239. 147 Bigi age., s. 240. 148 3 1 M art Pravilası' (kararları)nın maddeleri ve müslümanların tepkisi için bkz. Bigi, age., s. 243-57. 149 I. Duma ile Müslüman Fraksiyonu'nun faaliyetleri hakkında bkz. Kurat, Rusya Tarihi, s. 391-94; Ahmet Salikov, Uçriditelni 264


Subraniye'de Müslüman Fraksiyesi Teşkil İtü Hakkında, (Kazan: Maarif Mat., ı9ı7), s. ı2- 13. ı50 "Petersburg 26 May", Ülfet, 82; ı , 26 Mayıs ı907. 1 5 1 Aralarında Seyid Gerey Alkin, Selim Gerey Cantürün, Alihan :ı Bökeyhan(ov), Ebusuud Ahtem(ov)'un da bulunduğu protestocu 9 müslüman milletvekili ve Viborg Beyannamesi'nin içe­ riği ile etkisi hakkında bkz. Lazzerini, age., s. 7ı-73; Oraltay, Alaş , s. 43; Salikov, age., s. ı3; Riasanovsky, age., s. 454-58. Ayrıca Viborg Beyannamesi'nin Tercüman'da basıtması olayı ile ilgili olarak Şefika Gaspırah'nın el yazması hatıraları için bkz. N.H. Ar§ivi, K.9 D.8 B. ı; K.9 D.2 B. ı ; K. 2 D. 24 B.4. ı52 Ancak etkin bir koordinasyon söz konusu olmadı. Açıh§ta bile ancak 24 milletvekili bulundu. Yani 36 milletvekili hiçbir zaman biraraya gelemedi. Geni§ bilgi için bkz. Salikov, age., s. ı2. ı53 Çay, "ı905 İhtiıatinde Türkler... ", s. 64. \ ı54 Burhan Şeref, "Orenburg Gubirnasında Müslümanlar", Anğ, 2: 29, 1 ocak ı9ı3 (ı9ı2 Yılına ait istatistik.). 1 55 Abdürre§it İbrahim, "Alem-i İslam", 2 Nisan ı326'da İstan­ bul'da verdiği konferans, Sırat-ı Müstakim, 85: 1 19, 8 Nisan 1326. ı56 Bigi, Isiahat Esasları, s. 241 . ı57 Devlet, age., s. 98. 158 Rusça dilekçenin Türkçe'ye çevrilmi§ metni için bkz. Devlet, age., s. 98-99/ı73, (kaynak belirtilmemi§). ı59 1906 Sene 16-21 Ağustos'da İçtima itmiş Rusya Müslümanla­ rı 'nın Nedvesi, (Kazan: Mat. Kerimiye, 1 906), s. 2. Bu kaynak bundan sonra dipnotlarda sadece "Tutanak lll", olarak geçe­ cektir. ı60 Tutanak lll, s. 5-6. Açıklamayı yeterli bulan Gaspırah İsmail Bey' in, "özrü zapta geçsin" isteği için bkz. s. ı I . 1 6 1 Abdürre§it İbrahim'in kongre açı§ konu§masının metni için bkz. Tutanak III, s. 3-8. ...

265


162 Ba§kanlık divanında Rusya'nın hemen her tarafından üye bu­ lunması amacıyla, Türkistan ve Kazak Müslümanları'ndan Emincan Efendi İlhamcan(ev), Şahmerdan Ku§çıgul(ov) ile Ali İskender A§ur(ov) sonradan divan tarafından seçildi. Tuta­ nak III, s. 13. 163 Mektch Medrese Komisyonu Ba§kanlığı'na Abdullah Apa­ nay(ev) ile Ruhaniyet Komisyonu Ba§kanlığı'na Alimcan Ba­ rudi getirildi. 164 Tutanak III, s. 24. 165 Tutanak III, s. 27. 166 Tutanak III, s. 32. 167 Tutanak III, s. 3 1 -51 . ı68 Tutanak I I I , s. 56. ı69 Tutanak III, s. 57. ı 70 Tutanak III, s. 60-62. ı 7ı Tutanak III, s. 63 vd. ı 72 Umumi Iisandan kastedilen, aynı zamanda "Tercüman"da kul­ lanılan sadele§tirilmi§ İstanbul Türkçesi idi. Amaç, yazı dilini "Umumi Lisan"da birle§tirmektir. Tutanak III, s. 77. ı 73 Tutanak III, s. 84. 174 Tutanak III, s. 88. 175 Tutanak III, s. 100-103. 176 Tutanak III, s. 104-105. 177 Tutanak III, s. 108. 178 Tutanak I II , s. 1 1 1-12. 179 Tutanak I II , s. 120. ı80 Tutanak I II , s. 139; Kongre daha önce de "İslam'da ayrılık ol­ masın, bu Sünni bu Şii, bu Hanefi bu Şafii denilmesin. Şiilik, Sünnilik yok. İhtilaf bitsin" mealinde mezhep farklılığını red­ deden bir karar almı§tır. Tutanak III, s. 133-36. 181 Tutanak III; s. 139-40. 182 Tutanak III, s. 140. 266


ı83 Tutanak III, s. ı40. ı84 Tutanak III, s. ı56. ı85 Tutanak III, s. ı57. ı86 Tutanak III; s. ı58-59; Sol grubun hazırlamış olduğu "Müslü­ man bir, Ermeni bir, Rus bir" mealinde Ermenileri, katilleri ve işbirlikçi Rusları hiç suçlamayan telgraf metninin kongre adı­ na çekilmesi kabul edilmedi. Tutanak III, s. ı66-67. ı87 Tutanak III; s. ı60. ı88 Tutanak III, s. ı68-69; "Müslüman Siyezdi", Vakit, 66: 3, 26 Ağustos 1 906. ı89 Tutanak III; s. ı65. ı90 Tutanak III; s. ı69; Kararların Rusça'sı için bkz. N.H. Arşivi K. 16 D. 1 B. 1 19ı Ali Merdan Topçubaşı'nın İttifak Reis\ sıfatıyla Hacı Tarhan şehrine yaptığı ziyaret için düzenlenen töreniere halkın katılı­ mı için dağıtılan el ilanı. Bkz. N.H. Arşivi, K. 2 D. 10 B. 1 . ı92 Mahmud Hoca Behbudi tarafından Müslüman ittifakı İdare-i Merkeziyesi'ne ve Müslüman Fraksiyonu üyelerine gönderilen 7 Kasım 1907 tarihli dilekçede, İttifak-ı Müslimin Semerkand Şubesi yazılı mühür bulunmakta idi. N.H. Arşivi, K. 15 D. 4 B. ı-2 (20s.). ı93 Lazzerini, age., s. 86; Azerbaycan'da İttifak'ın Petersburg Bü­ rosu'nun açılması için iane toplanmaktaydı. "Dahili Haberler," Taze Hayat, ı60: 2, ı Kasım 1 907. ı94 Nizarnname taslağı 23 maddeden 30'a çıkarıldı ve Abctürreşit İbrahim'in Petersburg'daki matbaasında basıldı. Proy­ ket-Müslüman ittifakı Cemiyeti'nin Nizamnamesi (Türkçe ve Rusça), (Petersburg: ı907), 16s. Ayrıca bkz. Temir, "Yusuf Akçura ve Dış Türkler", s. ıül-102. 195 Rusya Müslümanları ittifakı İdare-i Merkeziyesi'nin Rus­ ya'nın ileri gelen müslüman zengin ve aydınlarına Peters­ burg'tan gönderdiği 30 Nisan 1907 tarihli matbu mektup, s. ı 267


tarihi açıdan önemi büyük olan matbu mektup için bkz. N.H. ar§ivi, K. 22 D. 5 B. 1. ı96 Rusça daktilo edilmi§ orijinal nüshası ile teksir edilmi§ Rusça nüshası için bkz. N.H. Ar§ivi, K. ı4 D. 7 B. 1 -2 (daktilo nüsha­ sı 8 s., teksir nüshası 10 s.). ı97 Rusya Müslümanları ittifakı İdare-i Merkeziyesi'nin, İttifak üyelerine 30 Nisan ı 907 tarihli matbu raporu, Petersburg. Söz­ konusu matbu rapor için bkz. N.H. Ar§ivi, K. 22 D. ı B.l. ı98 N.H. Ar§ivi, K. 22 D. 5 B. ı, s. ı -3; Ayrıca, ı7 Kasım ı907 tari­ hinde Rusya Müslümanları ittifakı'nın Nizamnamesi (tüzüğü) yeniden gözden geçirilerek hazırlanmı§, toplam 68 maddeye çıkarılmı§tır. Bkz. N.H. Ar§ivi, K. 15 D. 3 B. ı (ı4 s., Rus­ ça-daktilo ). ı99 I. Duma sadece 3 ay ı2 gün ya§ayabilmi§tir. Geni§ bilgi için bkz. Kurat, Rusya Tarihi, s. 394-95; Riasonovsky, A History of Russia , s. 456-57. 200 Kurat, age., s. 397-98. 20ı Bu dönemde Müslüman basınının durumu hakkında tek kay­ nak eser için bkz. Bennigsen, Quelquejay, La Presse et , s. 63 vd. 202 Kurat, "Kazan Türklerinin Milli... ", s. 160-62. 203 Bilgi için bkz. Baykara, Azerbaycan 'da Yenileşme . , s. 147; "Müslüman Esyizdi", Vakit, 66: 3, 26 Ağustos 1906. 204 "Gazetelerden", Vakit, 66: 2, 26 Ağustos 1906. 205 Saadet Çağatay, "Fatih Emirhan", Türk Kültürü, 24,279: 43 1, Temmuz 1986. 206 Togan, Bugünkü Türki/i..., s. 348-49. 207 Toplantıda alınan 7 maddelik kararlar için bkz. "Bubi'den Mektub", Ülfet, 82:4, 26 Mayıs ı907. 208 "1910 Orenburg Ciyulı.i§u", Vakit, 675: 2, 3 Ekim 1902. 209 Geni§ bilgi için bkz. Ülküsal, age., s. 171, dpn. 2ı0 Mirza Bala, age., s. 6 ı -87. ...

...

.

268

.


2 1 1 Devlet, age., s. 124-25. 212 Togan, age., s. 354-55. 213 "Müslüman Fraksiyesi", Ülfet, 8 1 : 3, 23.5.1907. 214 "Abdürreşit Mehdiyev'den", Tercüman, 5 1 : 2, 3 Ağustos 1 907. 215 Rusya Müslümanları ittifakı İdare-i Merkeziyesi'nin 30 Nisan 1907 tarihli matbu raporu. N.H. arşivi, K. 22 D. 7 B. 1. 216 "Bahçesaray Avgust 3", Tercüman, 5 1 : 2, 3 Ağustos 1907; Ayrı­ ca bkz. Lazzerini, age., s. 104-105. 217 Salikov, age., s. 14-15, Ayrıca bkz. Proekt, (Petersburg: 1 914), 28s. 218 Katılanların tam listesi için bkz. Proekt, s. 3. 219 "A. Arşaruni-0. Gabidulin, Oçerki ... ", s. 47-48 "'den, Devlet, age., s. 238. 220 Söz konusu kararların Rusça orijinali için bkz. (toplam 1 10 ' madde) Proekt, s. 3-17. 221 Proekt, s. 18. 222 Proekt, s. 18-28. 223 Kongre tarafından Duma'ya sevk edilmek üzere Müslüman Fraksiyesi'ne "Rusya Müslümanları'nın Kültür ve Ruhani İda­ releri Hakkındaki Proje" (Rusça) bkz. N.H. Arşivi, K. 13 D. 10 B. 1. 224 "Türk Yurdu, No. l l , 1330, s. 2396 vd."dan Devlet, age., s. 240. 225 "Müslüman Fraksiyesi ve Bizim Vazifelerimiz", Tercüman, 189: ı , 26.8.1915. 226 "Milletlerin Müsavatı", Tercüman, 189: 2, 26.8. 1915. 227 "Onlar Ne İçin Öyle de Bizler Böyle", Tercüman, 1 98: 1-2, 5 Sentabr 1915. Telgrafın Rusça aslı için bkz. N.H. Arşivi, K. 8 D. 1 B. 1. 228 229 Hayit, age., s. 206-12; Pierce, age., s. 268-93. 230 1917 ihtilali'nin safalıatı için bkz. P. Fedenko, "Rusya'da Ekim Darbesi'nin 50. Yıldönümü Üzerine", Dergi, 14,5 1 : 10, 1968; Riasanovsky, age., s. 502- 12; Robert V. Daniels, Russia, New Jersey: Englewood Cliffts, 1964), s. 72-82; Mareel Lİebman, ·

269


Rus İhtilıili, Çev: Semih Tiryakioğlu, (İstanbul: 1918), s. 1 1 7-356; Kurat, Rusya Tarihi, s. 435 vd. 23 1 M. Alaç, "Tarih Suallere Hangi Cevabı Verdiriyor?" Emel, 1 19; 18, Tem., Ağus., 1980; Ülküsal, age., s. 169. 232 Kırımal, "Kırım Türkleri'nin 1917-20 ihtilal Yıllarında Milli Kurtuluş Hareketi", Dergi, ı 1 ,48: 55, 1967. 233 Kırım Müslümanları İcra Komitesi'nin halka dağıttığı "birlik" ve "her evden ı 'er ruble (fakirler hariç)" konulu orijinal bildi­ riler. Bkz. N.H. Arşivi, K. 30 D. ı B. 1-2; Ayrıca, Çelebi Ci­ han'ın hapiste tutulduğu Sivastapal Garnizon Komutanlığı'nın Deniz İstihbaratı Subayı tarafından doldurulan "Akmescit'e kadar yol izni" belgesinin aslı. N.H. Arşivi, K.7 D.2 B . l . 234 Ülküsal, age., s . 170. 235 idii - Ural'daki müslümanlar arasında "solcu" faaliyetler ve ör­ gütlemeler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Bennigsen, Quel­ quejay, Step 'de Ezan Sesleri, s. 89-92, Sultan Galiev. .. , s. 55-6 1 ; Rorlich, age., s . 1 2 ; Taymas, Kazan Türkleri, s . 187. 236 T. Devletşin, "Sovyet Tataristan'ı", Emel, 132: 4-5, Ey., Ek. 1982. 237 Devletşin, agm., s. 5. 238 "1. Rusya Müslimeleri Kongresi" hakkında orijinal belgeler için bkz. N.H. Arşivi, K.3 0.7 B.2 (kongre kararları), K.7 0.7 B. l (kongreye davet telgrafı ), K. 9 0.5 B. 1 (kongreye Kı­ rım'dan katılanlar), K. l l D.9 B.3 (kongreye tüm katılanlar), K. ı5 D. 7 B. I (kongre davetiyesi). 239 Kongrede Fatih Kerim! ve Musa Camilah'ın konu§maları için bkz. N.H. Arşivi, K. lü D. l O 8 . 1 -2. 240 Oraltay, Alaş ., s. 52. 241 Togan, Hatıralar, s. 149-55; Bennigsen, Quelquejay, Step'de Ezan Sesleri, s. 65. 242 Togan, Bugünkü Türki/i.. , s. 356-57 vd., Bennigsen, Quelqu­ ejay, Step'de Ezan Sesleri, s. 83. ..

.

270


243 Bennigsen, Quelquejay, Step'de Ezan Sesleri, s. 86. 244 7 Mayıs'a kadar süren kongre hakkında bkz. Hızal, Kuzey Kaf­ kasya .., s. 57; A. Magoma, "The Northern Caucasus", Problems of The Peoples of The USSR, 6: 9- 13, 1960. 245 B. Baytugan, "Kuzey Kafkasya", Dergi, 14,6 1 : 8, 1970. 246 Bala, age., s. 80; "Rusya ihtilali'nde Türkler", Dergi, 3,9: 3-4 ve 9-10, 1957; Ayrıca kurultay ile orijinal belgeler için bkz. N.H. Ar§ivi, K.13, 0.3 B . l-10 (mektep-medreseler hakkında), K.9 D.9 B. l (usul idare hakkında), K. 14 D.3 B.2 (dini te§kilat hak­ kında), K.6 D.2 B . l (medreselerin tesisi hakkında). 247 V. Dubrovski, "Yakut Türkleri", Dergi, 12,44: 8, 1966. 248 "Ayaz İshaki", Yana Milli Yol, 5: 4-5, 1937'den Devlet§in, age., s. 90-8; Togan, Hatıralar, s. 148-49; Müslüman Fraksiyonu'nun ݧ Bürosu'nda 12 ki§i görev yapmaktaydı. Bkz. Şefika Gaspıra­ lı'nın el yazısı hatıraları. N.H. Ar§ivi, � l l D. 9 B.3. 249 Bala, agm., s. 9; Oraltay, age., s. l l l; Kurat, "1917 Şubat ihtila­ li ve Rusya Türkleri", Kazan, 5, 14: 4-5, 1975. 250 Büro'nun 5 maddede ifade olunan görevleri için bkz. Devlet­ §in, age., s. 82-83; Toplantıda kongre gündemi ve temsilci da­ vetiyesi hakkında tavsiye kararları alındı. Devlet§in, age., s. 83-84. 25 1 Devlet, age., s. 270. 252 Devlet§in, age., s. 84. 253 Kurat, agm, s. 5; Kazan İl Kongresi ve I. Kazan İl Kadınlar Kongresi ve diğer kongreler için bkz. Devlet§in, age., s. 86. 254 Kurat, agm., s. 6-1 1 . 255 Devlet§in, age., s . 92. 256 Şefika Gaspıralı'ya 1 Mayıs 1 9 1 7'de Moskova'da yapılacak kongreye delege olarak davet yazısı. Bkz. N.H. Ar§ivi, K. 4 D. IO B. l (Rusça orijinal). 257 I. Kongre için delege giri§ "yaka kartı" (Şefika Gaspıralı adına doldurulmu§). N.H. Ar§ivi, K.2 D.5 B. l . .

271


258 Şefika Hanım'ın el yazması hatıraları. N.H. Arşivi, K. l l 0.9 B. ı; Devletşin, kongre delegelerinin 800'ü geçtiğini katılanlar­ la birlikte 900'ün üstünde olduğunu söylemektedir age., s. 92. 259 Devletşin, age., s. 92. 260 Bütün Rusya Müslümanlan 'nın 191 7'nci Yılda 1-11 May'da Mes­ kevde Bolgan Umumi Siyezdinin Protokol/eri, (Petrograd: Ema­ net Mat. ı9ı7), s. ı-3. Dipnotlarında k.ısaltma sağlamak ama­ cıyla, kongre zabıtlarının yeraldığı yukarıdaki kitap, kısaca ''protokoller" diye ifade olunacaktır. 26 ı Protokoller, s. 6. 262 Protokoller, s. 6-ı5. 263 Protokoller, s. 22-24. 264 Protokoller, s. 3 ı . 265 Protokoller, s . 33-34; Şefika Hanım, kongre kürsüsü yanına gelerek alkışiara teşekkür edip, delegeleri selamlamıştır. 266 Protokoller, s. 36-39. 267 Protokoller, s. 48-49. 268 Protokoller, s. 49-52. 269 Protokoller, s. 55-66. 270 Protokoller, s. 6ı-74. 27ı Protokoller, s. 74-75; Telgrafın metni için bkz. s. 76. 272 Ahmet Salih(ov), Rusya'da müslümanlar için geniş haklara sa­ hip dört bölgenin kurulmasını teklif ediyordu: ı) Kuzey ve Güney Kafkasya, 2) Türkistan, 3) Bozkır Vilayeti 4) Sibirya. Ahmet Salih(ov)'un konuşma metni için bkz. Protokoller, s. 82-208. 273 Protokoller, s. ı ı ı vd. 274 Protokoller, s. 1 12 vd. 275 Protokoller, s. ı54-59. 276 Protokoller, s. 250-5ı , Salih(ov)'un teklifi ise 422 aleyhte oya karşılık 29ı leyhte oyla reddedildi. Kararın orijinal dili için bkz.: 272


MEMLEKET USUL İDARESi HAKKINDA SİYEZD TARAFINDAN KABUL İTULGAN KARAR: A- Müslüman milletlerinin menfaatlerin temin itü üçün in mu­ vafık bolgan usul idare, milli ko§malık hem esaslarına bina itfılgan ve bilguli ülkeleri bulmagan milletlerge milli-medeni muhtariyet temin ite turgan halk cumhuriyetidir. B- Rusya'da tura turgan müslüman milletlerinin bütün ruhani ve medeni i§lerin tertibli suretde alub baru hem müslümanla­ rının birlik bilen hareket İtüleri üçün, öz dairesinde kanun çı­ garu hukukuna malik bolgan Umum Rusya Müslümanları'na mahsus bir merkezi müesseseye yasalur. Bu müessesenin §ekli, heyeti ve ݧleyecek ݧleri, bütün muhtariyetli müslüman vila­ yetlerinden ciyulgan vekilierinin birincisi tesis kurultayı tara' fından bilgülenür. 277 Protokoller, s. 298-300. Kararın orijinal dili için bkz.

MEDENiYET VE MAARiF İŞLERi HAKKINDA SİYEZD TARAFINDAN KABUL İTÜLGAN KARAR 1 . Maarif hem medeniyet ݧleri her milletnin öz idaresinde bolur. 2. Her bir milletnin özü tarafından saylanub tüzülgan mües­ sese kolunda bolur. 3. İbtidai mekteblerde oku tili, her kabilenin öz ana tilinde bolur, orta mekteblerde umumi Türk tilin ders itüb okutu mecburi bolur, ali mekteblerde oku tili, Türk-Tatar kabileleri üçün bolgan Türk tili bolur. 4. Malum bir ya§ke yitkan heme balalar üçün ibtidai mekteb­ lerde oku, umumi mecburi hem bolur. 5. İbtidai mektebler bir ginc tibte bolurlar. Dini dünyevige ayrılmaslar. 273


6. Mekteblerimizin tüzülişi ibtidai mektepden orta mektebge, ortadan ali mekteblerge imtihansız girürlik revişde bolurlar.

7. Mekteblerimizde Rus tili bir til itilüb yine okutulur. 8. Rusya'da bolgan bütün milletlernin okuçı hem okutuçıları hukukda her cihetten tigiz bolurlar. 9. Her bir milletnin medeniyet ve maarif üçün tutulaçak, masratları devlet ve mahalli idareler tarafından temin ütülür. 10. Milli orta mekteblerimizni tamam itkan şakirdler Rus ali mektcblerinc imtihansız kire alurlar. 1 1. Mekteblerge her avulda öz yanlarından in kiminde altı di­ seline yir birülür. 12. Örnine karabir ve kız balalarının birge okuları matlubdır. 13. Başka milletler mektebinde okuçı müslüman balalarının sanı sikizge yitse, hazine ve mahalli idareler hesabından alar­ nın özlerine mahsus din ve ana tili muallimi koyulur. 14. Dini medreseler, şol medreselernin Hey'et-i Talimiyeleri hem Dini İdareler Nezaretinde bolurlar. 15. Müslümanlar üçün açılgan hükumet, şehir, zemstva işkola­ ları hem de mahalle mektebleri 1917-18 oku yılının başından oku milli mektebge eylendirilür. 16. Mektebke kadar hem mektebden tı§ terbiyeni alub baru üçün milli müesseler ve müslüman mekteblerine okutuçılar yetişdiru üçün Darülmuallimin ve Darülmuallimatlar, talim ve terbiye kursları açılır. 17. Müslümanlar üçün açılgan Uçitelski ݧkola ve Siminarya­ lar, Kurslar tayin itilgan bütün varidat, bina ve mülkleri bilen yirli müslümanlar kolına alınur. 18. Mümkün bolgan yirlerde bu yıldan itibaren müslüman orta mektepleri hem ihsasi mektebler (profisyonalni mektebler) açılur.

274


19. Orta mekteplerimizge tizrek okutçılar yiti�diru üçün ali kurslar ve Rus ali mckteplerinde kafideralar açılır. 20. 1917-18'nci oku yılından itibaren milli mekteblernin her türlisinde okutuçılar öz derecelerindegi Rus mekteplerinde okutuçılar bilen hukukda her cihetden tigiz sanalub, �olar bi­ len bir degi vazife ala ba�larlar. 21. Çit devlet teb'alarından bolgan okutuçılarnın müslüman mekteplerinde okututarına hiç bir cihetden ınılmanaat itülmc­ si. 22. İlk Kurultayı'nda milli, medeni muhtariyet hem fidiratsiye meselesi hal itülgange kadarlı, vakitliçe, zemstvo ve §ehir mek­ teblerin idare üçün milli heyetler meydanga kitirülür. 23. Okutuçılar yiti§diru üçün açulgan müesseselerden �ehadct­ name algan, yahud �ular veya yukarıda tnezkı1r üç müessese huzurunda, sınalgan ki�iler gine mekteblerimizde okuturga haklı bolurlar. 24. Sogi� safında, hem abarundagı müslüman okutuçıları ha­ zırdan ok azad itülsünlcr. 278 Protokoller, s. 162-73. 279 Protokoller, s. 3 1 1 -16. Kararın orijinal dili için bkz.:

DiNi VE RUHANi İDARELERİN MUVAKKA T TEŞKİIATI HAKKINDA SİYEZD TARAFINDAN KABUL İTÜLGAN KARAR I 1. Orenburg Mahkeme-i Şeriyesi'ne tabi müslümanlarnın ve hazırdan tabi bolurga tilevçi Kazaklarnın dini ihtiyaçların üteb turu üçün Orenburg Mahkeme-i Şeriyesi üçün muvakkat yeni heyet tüzürge ve ana hidmetler bilgülerge. 2. Kileçekde din hükumetden ayrulsa ve ayrulmasa dini idare­ Ierimiz, ni rü§de ve kaylarda bolurga kilikni bilgülerge. 275


II Mahkeme-i Şer'iye'nin Muvakkat ݧleri: 1. Adeti i§ler. 2. Müslümanlarnın borçe dini i§lerine nezaret (Mesela; imam ve müezzinlerni tasdik, alarnı azil itü, mahalleaçdıru, mescid salurga ruhsat birü, mektcb ve medreselerge hem Rus mek­ teblerinde ve umumen dünyevi malumat bire turgan mekteh­ Ierde din derslerine nezaret itü, müslüman askerlerinin dini ihtiyaçları ütelüge imamlargu nezaret itü). 3. İslam Dini'ne kirüçiler hakkında kirekli tedbirlerni kılar.

4. Vakıflarm tasdik itü. 5. Mahkeme-i Şeriye'de tayin kılınan Cuma ve ba§ka dini, milli hem vatani bayram künlerinde yasav. 6. Mahkeme-i Şeriye öz üçinde hem anın bilen müslümanlar arasında holgan borçe yazu ve kağızlarnı Türk-Tatar tilinde yürütü, Rus mahkemelerine kite turgan kağızlarnı Rusça ter­ cümesi bilen yürütü. 7. Mahalle Te§lcilatı yasaturga hazırdan ba§lav.

III Buna kadar bolgan müslüman siyezd hem savi§çanyelerinin karar ve tileklerini ve hazırgi hidmetinin koblıgını itibarga alub siyezd, Mahkeme-i Şeriye'nin muvakkat hey'eti ݧbu rü§­ de bolsun diye karar çıgardı. Mahkeme-i Şeriye'nin muvakkat heyeti: 1. Bir müfti altı kazıdan ibaret dolu harçesi din ulemasından bol ur.

İlave: Kazılarnın birisi içlci Orda Kazakları'ndan birisi ha­ tun-kızlardan saylanur. 2. Müfti ve kazılar hazırdanok i§bu siyezdde saylanur. 276


3. Dini mekteb ve medreselerge nezaret üçün müfti ve kazılar mesuliyeti tahtında mütehassıs ki§iler çakırulur ve §ularnın i§­ tiraki bilen maarif i§lerine dair savi§çanyeler yasab kararlar çı­ garır hem §Ol kararlar boyunca amel iter. Yukaruda sanalgan hidmetler Mahkeme-i Şeriye kolına biril­ gaç anın bilen mahalleler arasında vasıtalık iter üçün mahsus bir idare kireldik tiyi§lu tabula. Bu idarege, tahminen her bir illi bin kadar nüfuske (bunda yüz mahalle hem on mahalle bolurga mümkün) §Ol dairenin imam ve mütevellileri tarafından bir muhtesib koyulur hem anı Mah­ keme-i Şeriye tasdik iter. Her muhtesibge bir sikretar koyulur. Eğer de §Ol dairenin hal­ kı kirekli tabsa muhtesibge yardım üçün bir niçe muavinler sayiab kayu alur. '

IV MUHTESİBNİN VAZiFELERİ 1. Mahkeme-i Şeriye'nin her bir emir ve tedbirlerin ve müte­ vellilerge yıtkeru, mitrika defterleri taratu ve alarnı ciyub Mahkeme-i Şeriye'ge yiberu, tasdik kılıngan imam ve müez­ zinlerge Mahkeme-i Şeriye tarafından yiberilgun ukaznı �ab§ı­ rı, dini mekteb ve medrese nezareti kibik i§ler üstine aile niza­ ları hem taksim-i tereke meseleleri hakkında Mahkeme-i Şeri­ ye tarafından birilgan talimat birinci amd kılu. 2. Vakıt1arga nezaret itü, hesabiarın karab Mahkeme-i Şeri­ ye'ge yiberu. V MAHKEME-İ ŞERiYE ÜÇÜN İSMİTA Müftiye yıllık vazife Kazılarga ................. 4800'den

277

6000 som 28800 som


14000 sam Sikretar hem maarif i§i mütehassısları Mahkeme-i Şeriye'nin hademelerine, yagu, yılta, israha vani65000 sam yesi ve ba§kalarga Cem'isi 1 1 3000 sam (Somirable)

VI MUHTESİBLERGE MAAŞ Her daire üçün bir muhtesibke maa§, Mahkeme-i Şeriye'den birülür. Altıyüz mahallege tahminen 60 muhtesib kirek bolur. ' Bolarga 1 200 sam vazifeden 72000 sam bala. Muhtesibnin sik­ reter hem muavinlerine alırını sayiab cibergan daire halkı öz­ leri vazife hirürler. Bütün ismita 185000-200000 sam çamasında bala. VII AKÇE TABU YOLLARI I.

Nikah 25 tiyinden (kopek) kim alınmay §artı ile atalgan mü­ hürden somine bir tiyin salum alınur. Yılga 60-70 min nikah bola. Mundan tahminen 80 bin som(ruble) kütüle. 2. Mahkeme-i Şeriye nezarctindc bolgan vakıflarrın kitürgan dahodlarnından Mahkeme-i Şeriye'ge samine 5 tiyin faide alı­ nur. Bundan 20 bir sam kütüle. 3. Avul mahallelerine on, üycz �chirlerindegi mahallelerge 25, vilayet §ehirlcrindegi mahallelerge 50 sam salum salunur. Mundan yüz min sam kilüvi kütüle. Cem'isi 200000 sam kütüledir. Bu iki yüz min somnı Mahkeme-i Şeriye'ge tabi bi§milyon (5.000.000) müslümanga taksim itsek 25 müslümanga bir sam togri kile. 278


280 ProtokoUer, s. 153. 281 Devletşin, age., s. 1 10. 282 ProtokoUer, s. 252-60. 283 ProtokoUer, s. 280-86. 284 ProtokoUer, s. 3 14-16. 285 ProtokoUer, s. 3 14-17. Kararın orjinal dili için bkz.:

İŞÇiLER HAKKINDA SİYEZD TARAFINDAN KABUL İTÜLG.AN KARAR I "İşçiler Meselesi, alarnın özlerigine aid bir mesele bolganga, ol İşçiler Siyezdi'nde hal itülür. Lakin işçilerimizin oku-okutu iş­ leri Türk-Tatar halkı üçün umumi bolganga alar urasına me­ deniyet ve maarif taralu bütün müslümantarnın vazifesidir. Şol sebebli Milli Şfıra müslüman işçileri arasında oku-okutu işle­ rin tertibke salub alar faidesine hal kılurga tıruşur."

II "Memleketnin iktisadi küçünü zor itü de işçiler sınıfının in ehemmiyetli urun işgal itüvini ve bu sınıfının bigrekde kimsü­ tülgan hem kapitalizm tarafından izülgan buluvını itibarge alub, bütün Rusya Müslümanları'nın Umumi Siyezdi işçileri­ nin hacetlerini üter üçün töbendegi maddelerni meydanga ki­ türürge lazım tabdı:" 1 . Yallanub işliy turgan her işçiye hidmet vakti tevligine sekiz saatten artık bulmas. 2. İşçilergc her atmada özliksiz 24 saatden de kim bolmav şartı bilen bayram tatil birülür. 3. Tevligine sekiz saatten artık işlenir, mahsus vazife bilen bol­ sa da memnu bolurga tiyiş.

279


4. İ�çilernin öz müesseseleri tarafından tiyi�li hem lazım dib tabulmagan i� hanelerde tüngı i� yani kiçe saat 9'dan irte saat 6'ya kadar i�lev kılınur. 5. 16 ya�ına yitmegan balalar i�ke alunmas. 16 bilen 18 arasın­ dagı ya� (gençlere) tevligine i� vakti altı saatten artık bulmas.

6. Hatun-Kızlarnın· selametligine zararlı bolgan i�Ierge, alarnı ko�ulmas. Hatunlarga, balaga agırgan vakitde dört atnadan altı atnaga kadar tatil birülür. Bu vakit üçün ala turgan i� hakları tutulub kalın mas. 7. Hatun-kızlar i�Iiy turgan i�hanelerde imiçek balaların koyub turu üçün bi�ikler yasalur. Bala imzürür üçün analarını i� üç saatde bir mertebe i�den bo�atulur.

8. İ�çilerge kartaygaç yahud i�ke bütünley ya ki kısmen istida­ dın cıygan çakda vazife birüb turu üçün hocalardan mahsus vergi salınub ciyulgan kapitalden i�çilerni sigorta itülür. 9. İ� hakkı yalnız akçe bilengine tülenüb, hiçbir vakit mal bilen tülenmes. İ� hakkı tülev her hafta sayun bilub, i�ler bilgülen­ gan vakitde bolur. 10. İ� hakkı, bir vakitde de ve hiçbir sebep bilende hocalar ta­ rafından tutulub kalunmas, yani i�tiraf kibi nerseler bulmas. l l. İ�çiler hakkında zakaniarnı yirine yıtkırunı ve umumum iş­ çilernin karab turu üçün bütün i�hanelerge (memleket ve hü­ kumet işhaneleri de müstesna bolmıyçe) inspiktörler koyu lur. Hatun-kızlar hidmet ite turgan aşhanelerge hatunlarnın özle­ rinden inspektörler koyulur. Türkistan, Kafkas gibi yerlerde bu maddege mahsus itibar itülürgc tiyi§. İnspektörlerge vazife hükumet tarafından birilüb, bular umumen i�çilcr tarafından saylanub koyulgan bir Hey'et ka§ında mesul bolurlar. ݧçiler Heyeti işliy turgan magle i� hakkı koyu, i�lcngen malnı kabul itü hem i§çilernin i§lerinc nezaret itüge katı§ur. 280


12. Müslüman işçileri kob bolgan işhiinelerde hocalar hesabı­ na mescid ve mektebler salınub, şularnın terbiyesi de hocalar üstünde bolur. 13. Müslüman işçileri kob bolgan işhanelerde yugarıda eytül­ gen inspektörler müslümandan yahud saniarına münasip itüb her milletnin öz kişisinden birer koyulur. 14. İşhiinelernin binaları hem işçiler tura turgan urunlar hıfz-ı muhitke muvafık itüb yasalarga tiyiş. Tıbbi yardım ve daru alu, işçiler üçün, hocalar hesabından bolsun. 15. İşçilerni himaye kıla turgan zakonlarnı bizgan üçün ogu­ luvnı zakonlar bilen hüküm itülür. 16. Müslüman işçileri özleri tilegan urunlarda hem mümkün bolganda alarga Müslüman Bayramları'n iterge imkan birülür.

III 1 . Müslüman işçiler arasında teşkilatlar tüzü hem şol hidmetni üter üçün Rusya Müslümanları'nın Şurası'nda mahsus İşçiler Şubesi ayrulur. 2. Rusya Müslümanları Şfirası'nın İşçiler Şubesi, bütün Rusya Müslüman İşçileri'nin Siyezdin yasarge teşebbüs iter. 286 ProtokoUer, s. 320-22. Orijinal dili için bkz.:

YİR MESELESi HAKKINDA KARAR Yir meselesi hakkında Siyezd töbendegi karariarnı çıgardı: 1. Heme yirler (hazine, kabinit, manastır yirleri, şolayok husu­ si mülkdegi yirler de) halkının öz kolına kögsün, yirge hususi mülk kağıdası bitürülüb, yirni satu-alu men itilsün. 2. Öz küçi bilen yir icarge tilegan' heme kişi yirbilen faidele­ nürge haklı bolsun. 3. Bu hakga ayrum kişiler bilen beraber yir işlevçilemin şirket­ leri, cemiyetleri de malik bolsunlar. 281


4. Yirmi bilev, tasarruf itü, yir igüçi cemaatının öz kolında bol­ sun. Ormanlar, bolonları hfıller, hem umumi ehemmiyetke malik bolgan yirler kin esaska kurulgan mahalli idareler tasar­ rufunda bolur. 5. Yirnin halk kolına köçüvünden zarar körüçilerge muvakkat yardım itülür, bu yardımnı mahalli idareler tayin iterler. 6. Yirnin hususiyetinde yahud §ehir ya ki temir yolga yakınlıgı gibü haletinden kılgan artık faideler cemaat mesarifi yolına tu­ tulur. 7. Yir alu da yir i§levçi, mal asravçı, mahalli halkının hakkı in elde tutulsun. Artık yirlerini ba§kalarga birirge bolganda ma­ halli halknın "bu yirler kan karde§lerimizge biriise idi" digan ti­ legi yirine yitkarılsun. "Uçriditelni Sabraniye'de" yir meselesi hal kılınganga kadarok Kırgızlarnın manastırlarga, Korurtlarga zakonsuz alıngan yir­ leri he:n icfırge yfıraksız bolu sebebli muhacirler tarafından ta§lanlangan uçastkalar, mal a§ırav üçün uzak müddet bilen icarege birilgan yirler gibi özlerine kaytarılsun. Kırgız salırala­ rına köçürürge muhcirler yazılu toktatılsun. Kırgız salırası bilen Türkistan'da bolgan yir hakkındaki iski idarelernin ݧleri toktalurga tiyi§. Kırgızlarm oturgan yirlerin­ den köçürü tokatılsun. Kırgızlarnın yirleri hem bulunları kirtilüb, hazine daçaları ya­ salgan urunlarda yeniden hududlar bilgilenüb §Ol daçalar için de kaldırılgan Kırgız yirleri özlerine kiri kaytamlsun hem bu hazine daçalarında piçen, çabu hem ka§ kuweti mal bagu üc­ retsiz bolsun. Kırgızlarnın mal asrav kesbi yir ݧlev kebbine esas kılınsun.

8. Devlet hem mahalli İdareler, yir kesbinin terakkisine, alga kitüvine her türlü yardımda bulunurga tiyi§. Munın üçün yir ݧ­ leri mektebleri açulurga İ§İ yingileyitlürge tiyi§. Halkga yir ݧi üçün in kirekli bolgan kurallar, igin ma§ınaları ݧliy turgan za282


vodlar, türlü matiryal hem urlık iskeladları yasalurga tiyi§. A§­ lık ݧİne yardım iter üçün timiryollar, §OSe yolları salınsun. Ekinciler Cemiyeti'ne (koopirativalarga) hem alarnın birle§Ü­ lerine yardım itülsün. Halknın iktisad meselesinde, kustarini pramislinnust (avul sanaati) ݧinde türlü te§ebbusatda boluvı­ na halkının birle§fıp ݧlevine yol açılsun. Yirni igü mümkün bolmagan ormanlarda kesb kılub turuçı hakların menfaati kiz­ ge alınsun. Baktuk (bataklık) sazlıklar kiderülüb kumluklar neftilsün. Ekincilerge tecrübe ve nümune üçün mahsus ayrıl­ gan kiçkene yirler ve medeni baglarnın bekası temin itülsün. Yeni urunlarga köçücilerge hazineden yardım itülsün. Elhasıl yir ݧİne §Undı yardımlar itülsün ki, yir ݧlevçi halk, az me§ek­ kat bilen kab tabı§ itsün. 9. Yir meselesi bütün halk faidesine fakat Uçriditelni Sabrani­ ye'de gine tam manası bilen hal itileçckti� 10. Şunar köre bütün Rusya Müslümanları Kurultayı heme yirlerde müslümanlarnın tertib sakiab tınç turuların tavsiye ite. l l . Uçriditelni Sabraniye'gc kadar yirge teallükli bolgan mese­ lelerde, müslümanlar bütün Rusya Kristiyanları (çiftçileri) Si­ yezdi kabul itkcn kararlarga itibar iterler. 12. Müslüman Kristiyanları, hcme yirde öz ara birle§ük Ekin­ ciler Cemiyeti tüzürler. Bu cemiyetler Mahalli Müslüman Umumi Büroları hem Rus Kristiyanları Kamititleri bilen blok yasub ݧ yürütürler. Bu cemiyetler bir merkezde birle§üb Müs­ lüman Kristiyanları sayuzı yasarga tiyi§lern. Bu sayuznın vekil­ Ieri bütün Rusya Müslümanları Ştırası'nda hem bolurlar. 287 ProtokoUer, s. 323-24. 288 Protokoller, s. 324-26. 289 ProtokoUer, s. 326-29. 290 ProtokoUer, s. 333. 291 ProtokoUer, s. 335-39. 292 Protokoller, s. 339.40 283


293 ProtokoUer, s. 344. 294 ProtokoUer, s. 354-57.

SİYEZDNİN "HATU N-KIZ MESELESi" HAKKINDAKi KARARI Siyezd "hatun-kız meselesi"ni tik§ürgenden son Kazan'da 24-27 Aprilde bolgan Müslimeler Siyezdi'nin 10 roaddeli kara­ rın bütün kilü§i kabul itdi: I 1. Şeriatnin hitabiarında ir bilen hatun bir. 2. Hatunlarnın siyasi, içtimal i§lerge katı§urga §eriat aldında hukuklar bar, §Unlıkdan hatunlarnın saytav i§lerine katı§uları §eriat boyunca da tiyi§. 3. Hatunlarga hicab §eriatde yok. II Hatunları tigiz hukuklu bolgan milletgine küçli bolub yasavı hem bu hukukda tigüzlikni hatunlarnın kanun tüzi turgan mah­ kemelerde özleri hazır bolgandagine faaliyetke çıgaru mümkün bolganlıkdan müslimeler bütün siyasi hukukda irler bilen tigiz bolsunlar, Hatunlar İl Kurultayı"na saylıy hem saylana alsunlar. III Saylav-saylanu i§leri müslimeler üçün yeni bir i§tir. Birden ha­ tunlar biz munar kadar içtimal i§lerce katu§urga öyrenmegan­ lıkdan ikinçiden irieri hatunlarnın saytav urunlarına barutarına kar§ı turu ihtimal bolganga köre halkıhıznın yartısı bolgan ha­ tunlarıbıznın tavi§leri yogalmasun üçün: İl Kurultayı'na saytav­ lar vaktinde her bir müslimenin saylavga katışuvı borç bolgan müslimclerge tavݧ bin1 üçün irierden ayrum urun bilgilcnsun.

284


IV Rusya Müslümanları arasında kız hem yiğitnin rızalığından başka nikah okuv bik kob bolub bu iş aile hayatının tınçsızlıgı­ ne ve şol ailede uskan balalanın bahtsızlığına sebep bolganlık­ dan, nikah vaktinde, kiyev bilen kız özleri hazır bolsunlar. V Ailede ir bilen hatur tatu turmaganda kob vakitlerde hatun irinden ayrılub kiterge tilese de, anı iri ayırmayça azab olab tu­ ta, tanuluksuz, ailede kısıntı turmuşda turu hatun üçün ciber, ailedegi balalanın terbiyesi üçün zararlı bolganga kire Siyezd hatunların hukukun hem kilecek boluvunun terbiyesin itibarga alub işbu kararnı çıgardı: Uşaşmagan takdirde hatunun irinden ayrılub kiterge hakkı bo­ luvi, nikah defterine kirtülsün. VI Türkistan hem Kafkas'da hem şulayok Kazakistan'da 1 1-12 yaş­ lık sabi kızlarm kiyevge biru öder hükmine kirginge bu iş hatun­ larnın zayıflenülerine, vakitsiz ölülerine hem zayıf balalar yitiş­ dirüp kileçek buvunmıznın zayıf ve küçsüzliğine sebep bolgan­ ga, Siyezd Rusya'nın kirek şimalinde kirek cenubunda 16 yaş­ dan kim bolgan kızga nikah okulmasun digan karariarnı çıkardı. VII Millet balaları taza hem saglam bolsun üçün hem de aile baht­ sızlıklarnın baytagı ir ya hatunun yagu§lu avrularga mübtela bo­ lundan kilgange kire, şol bahtsızlıklar bilen küre§ü üçün. Miyezd "nikah vaktinde kiyevnin de, kıznın da yogu§lı avruları bulmavı­ na kollarında §ahadetnameleri bolsun" kararın kabul itdi. VIII Kob vakit iriemin bir hatun üstüne ikinci hatun aluga bir ayın tüsligine gine itüb karaviarı hem evvelgi hatunların bir de ayıb285


sız halde ayrub elberfıleri adet bolub kitkanlıktan bu işnin su­ istimallerge sebep bolganlıgında itibarga alub Siyezd: "Nikah vaktinde kiyevnin kolundan bir hatun üstüne ikinci hatun al­ maska yazu alınsun, eger de indi bir sebeb bilen ikinci hatun olsa kart hatunun ayrub anar nafaka birsün" kararın kabul itdi. IX Kazakistan'da kız balalarm ataları kiçkenedenok kalun malına satalar, songi künde hatun ayrılarga tilese kalun malın kayta­ ruh birfırge mecbure bola. Bu kalun, meherdcn başka bir ner­ se bolub kıznı atasundan satub alganda birfıle turgan bir nerst: şol sebebli Siyezd, Kazak kızlarının hukukların itibarga alub: "Kazak kızları kiyevge barganda kalun malı alınub koyulgan Kazak kızları öz rızalıklarından başka cytlenfıp koyulgan kişi­ Ierine barmaska haklı bolsunlar" kararın kabul itdi. X Kob hatunlar türlü sebepler boyunca fuhuşhanelerge barub ki­ rfırge mecbure bolalar. Kaysıları andan kurtulurga çareler iz­ Jeselerte fuhuş togrusındagi kanunlar sebebli alar ömürge bahtsızlıkda kalalar. Şol sebebden fuhuşhaneler hem fuhuş togrusundaki zakonlar bitürülsünler. XI 1. Müslimeler siyasi' ve grajdanski bütün hukukda irler bilen bir tigiz bolsunlar. 2. Teadid-i zevcat, insaniyet ve adaletka muhalif bolganga kö­ re kat'i revişde bitirülsün. 295 ProtokoUer, s. 358-60. 296 Protokoller, s. 31 -62. Orijinal metni için bkz.:

286


SİYEZD TARAFINDAN KABUL İTÜLGAN ASKERi TEŞKiLAT HAKKINDAKi KARAR Askeri Te§kilat hakkında töbendegi kararlar kabul itüldü: 1. Askerlikge alınu bitünley bitirülsün. Hem nindigine revfı§de bolmasun, militarizmge kar§ı turu bilen beraber daimi asker bolub turgan müddetde asker milli bulsun. 2. Sog§ bitkaçde daimi asker bolub turgan müddetde ayrum müslüman askeri fırkaları tüzülsün. 3. Bu fırkalarnın kumandanları, ofiserieri müslümandan bo­ lurga tiyi§. 4. Bu askerler özlerinin alıngan çirlerinde hidmet itsünler. 5. Hazırdanok sogi§ safındagı müslüman saidatlarının bir di­ vizge degileri §Ol divizgenin bir polkına çiyulur. Tıldagi garni­ zandagi müslüman askerleri de bir polkga ciyulsun her bir polkda müslüman a§hfıneler yasalsun. 6. Müslüman askerleri ciyulgan her polkga polk ke§i§leri bilen bir hukukda polk mollaları saylanub koyulsun. 7. Müslüman askerlerine yardım üçün müslüman tıbbi fırkala­ rı tüzülsün. 8. Her sanitarni payizde 2-3 hidmetçi müslüman koyulsun. 9. Frontka yakın gospitallarda müslüman haderneler bolsun. 10. Bu kararlarnın 5, 6, 7, 8 hem 9'nçu maddeleri bir de keçik­ dirilmiyçe bu kündenok amelge koyulsun. Şuni taleb itüb Har­ biye Vezareti'ne müracaat itülsün. 297 ProtokoUer, s. 364-72. 298 ProtokoUer, s. 373-79 ve 381-82. 299 ProtokoUer, s. 380-8 1 . 300 ProtokoUer, s . 383-98. 301 ProtokoUer, s. 406. 302 ProtokoUer, s. 435-50. Kararın orijinali için bkz.: 287


MİLLİ ŞURA TESİS İTÜ HAKKINDA SİYEZD KARARI 1. Bütün Rusya Müslümanları'nın Siyezdi Rusya Müslümanla­ rı içindegi bütün siyasi uyu§ma ve partiyalarımıznın birge ha­ reket itülerin, müşterek bir yol tabuları n lazım tabdı. 2. Siyezd, Rusya Müslümanları'nın şol mü§terek yoldan alub baruvını fiiliyetke çıgara üçün bütün sınıf ve kabilelernin vekil­ lerinden mürekkeb Milli Şura (Sovyet) saylavnı tiyişli tabdı. 3. Siyezd, Milli Şura Azaları'nın otuzdan mürekkeb boluvini kabul itdi hem §Ol azalarm tübendegiçe taksim itüvini lazım kördi: a: Türkistan, Buhara, Hiyve'dan yedi, Kafkasya'dan beş Kı­ rım'dan iki, Kazakistan'dan beş, Litva Tatarları'ndan bir, dahi­ li Rusya hem Sibirya Tatarları'ndan on. b. Şol saylavnı her bir ülkenin özünün ihtiyarına tabşıruvunı kirek tabşırdı. c. Siyezd, her bir ülkeden mümkün kadar hatunlarımızın Milli Şura'ya saylanuvunı lazım tabdı ve şol işini her ülkenin özüne tab§ırdı. 4. Siyezd, §Ol müşterek yoldan müslüman hakliarın alub baru­ vunı İl Kurultayı'na (Uçriditelni Sabriniyege) kadar şol Milli Şura üstüne yükledi. 5. Siyezd, İl Kurultayı'na kadar bütün yirli uyuşmalarımız, or­ ganizatsiyelerimiz Milli Şura'nın her bir kararına bu i§ni lazım tabd ı. 6. Siyezd, Milli Şura'nın içinde 12 kişiden ibaret Başkariçi Ka­ mitit ayruvını lazım tabdı ve şunu Milli Şura'nın özüne tabşır­ dı.

7. Siyezd, Başkaruçi Kamitit bilen ülke kamititleri ve yirli ka­ mititler arasındagi münasebetnin usulün işlevni Milli Şura'ya tabşırdı.

288


8. Başkaruçi Kamitit'nin urnı hükümet turgan yirde bolur. Milli Şura'nın başka azaları kayda turuvı Şura kararı bilen ta­ yin itülür. 9. Siyezd İl Kurultayı'na saylav taktikalarını tayinler üçün 25'nci Avgust'tan kiçükmeyince Rusya Müslümanları vekilieri­ nin İkinci Siyezd'in yasarga lazım tabdı, şol işni Milli Şura'ya tabşırdı. 10. Siyezd Milli Şura'ya "Rusya Müslümanları Şurası" dib isim birdi. 303 ProtokoUer, s. 450-5 1. 304 ProtokoUer, s. 45 1-53. 305 ProtokoUer, s. 456. 306 Bala, age., s. 1 ı . 307 Devlet§in, age., s. 1 73. 308 Taymas, "Kazan Türkleri'nde Milli Davranışlar", s. 33. 309 Devletşin, age., s. 174. 3 1 0 Alimcan Barudi, "Makaleler", Muhtariyet, 1: 1 1-12, 19 1 7. 3 1 1 Il. Kongre'nin tüm kararları, muhtariyet idaresi tarafından matbu olarak 4 sahife halinde yayınlanmıstır. Orijinali için bkz. N.H. Arşivi, K. 16 0.5 B.l. 312 "Rusya Müslümanları'nın 2'nci Umumi Esyizdi'nin Kararı", Kazan'da basılan bu karar metni tek sahifeden ibaret ilan nite­ liğinde olup, ilk satırında yanlışlık eseri olarak Temmuz yerine Ağustos tarihi kullanılmı§tır. Orijinali için bkz. N.H. Arşivi, K.23 0. 1 B.l . 3 1 3 Uçriditelni Sabraniyede Müslüman Fraksiyesi Teşkil İtü Hakkın­ da, (1917'nci yıl 20-30 Uyulde Kazan'da Rusya Müslümanla­ rı'nın İkinci Umumi Siyezdindc Ahmed Bey Salihov tarafın­ dan Okulgan Daklad) (Kazan: Maarif Mat. 1917) 22 s. 3 14 Bilgi için bkz. Muhtariyet, 1 : 10, Oktabr, 1917.

289


3 1 5 Her iki kongre ve kongrelerin kararları için bkz. Devletşin, age., s. 179-89. 3 ı 6 Kararlar için bkz. Bala, age., s. 1 I . 3 17 Oraltay, age., s. 28-30. 3 18 Türkistan 'da Türkçü/ük ve Halkçı/ık, s. 29-30, Agi ve ark., Ka­ Zilk-Tatar Türkleri, s. 80. 3 19 Kırım Milli Kurultayı'na ait çok sayıda orijinal döküman (bil­ diri, nizamname, afiş, karar örneği, konuşma metni, fotoğraf vs.) arşivimizde bulunmaktadır. Ayrıca, 2.6. 1917'de ccreyan eden Petersburg Vilayet Meclisi Kongresi'nin tutanakları için bkz. Petrograd Milli Vıhiyeti Türk Tatarlan 'nın Birinci Vılıiyet Meclisinin Protokol/eri, (Petrograd: ı 9 ı 7), 32 s. 320 "Milli Şura" 16.3 . 1918 tarihli toplantısında kendi kendini fes­ hetti. Fesh protokolünün orijinali için bkz. N.H. Arşivi, K. 13 0.9 E. l

290


III. BÖLÜM DiPNOTLARI 1

2

3

4 5

6

7

A. İnan, "Dış Türklerde ... ", s. 7 vd.; Lazzerini, age., s. 15-16; AS. Levent, "Türk Dilinde Sadeleşme Fvreleri", s. 294-96; Seydahmet, Gaspıra/ı İsmail Bey, s. 71 -79. "Umumi Edebi Lisan"da birliğe doğru atılan bu adımı Rus­ lar'ın Türk boyları arasındaki lehçe farkını çevirme gayretleri­ nin boşa çıkmasına da katkıda bulundu. "Umumi Edebi .Li­ san", kullanan en uzun ömürlü ve yüksek tirajlı gazete "Tercü­ man" olup, ikinci sırada Orenburg'da Fatih Keriıni'nin yöneti­ mindeki "Vakit" gazetesi gelmekteydi. 1 9 17'de kurulan Kırım Halk Cumhuriyet�nin Başkan Nurnan Çelebi Cihan, Fatih Kerimi, Cafer Seydahmet, Ubeydullah Bubi ve daha pekçokları İstanbul'da öğrenim gördükten sonfa Rusya'ya dönerek müslüman azınlığa hizmet götürmüş!erdi. Ayrıca Abdürreşit İbrahimde şahsi gayretleri ile İstanbul'a öğ­ renciler getirtıneye muvaffak olmuştur. Abdürreşit İbrahim, "Alem-i İslam" (Konferans) Sırat-ı Müstakim, 85: 1 1 8, 8 Nisan 1326. "Bir Rus Parti Kongresinde Boğazları Müdafaa", Türk Kültürü, 5,53: 328. Balkan davasını takip etmek üzere İstanbul'a giden Fatih Ke­ rimi'nin "Vakit"de seri olarak yayınlanan "İstanbul Mektupla­ rı", büyük yankılar uyandırmış, gazetenin tirajının yükselmesi­ ne neden olmuştur. Bu yazı serisi talep üzerine 1 9 1 l 'de kitap halinde neşredilmiştir. "Türk Yurdu IH, s. 96"dan, Devlet "Rusya Türkleri'nde Milli­ yetçilik (Türklük) Şuurunun Gelişmrsi", Türk Dünyası Araştır­ maları, 14: 1 52, Ekim 198 1 . "Haberler", Vakit, 1080: 3,2 Dikabr (Aralık) 133 1 . 291


8

9

10

ll 12 13 14 15 16

17 18 19 20 21 22 23 24

Gönüllü hemşirelerden bazılarının cepheden gönderdikleri fo­ toğrafları için bkz. Anğ, 16: 268-69, 20 Avgust 1913 (kapak ve belirtilen sayfalarda toplam 3 fotoğraf). "Rusya Müslümanları'nda Fes", Sırat-ı Müstakim, 104: 460, 19 Austos 1326: "Samara: Akmescid Şehrinden", Sırat-ı Müsta­ kim, 103: 434, 12 Ağustos 1326. Il. Abdülhamit adına Sefir Tarhan Paşa tarafından verilen he­ diyeler, tören ve ilgi gösteren müslüman gazeteleri içiP. bkz. "Matbuat-ı İslamiye", Sırat-ı Müstakim, 84: 1 1 2, 1 Nisan 1326. Rusya 'dan Mevsuk Malümat, (İstanbul: Matbua-i Askeriye, ı 134), s. 8. Ahmed Bedevi Kuran, Osmanlı İmparatorluğu 'nda ve Türkiye Cumhuriyeti'nde İnkıltip Hareketleri, (İstanbul: 1959), s. 4 13. Kuran, age., s. 417. Kurat, Türkiye ve Ru�ya, (Ankara: A.Ü. DTCF Yay., 1 970), s. 4 1 3-30. Kurat, age., s. 440-57. Büsarnettin Tuğaç, Bir Neslin Dramı, (İstanbul: Çağdaş Yay., 1975), 235 s.; Tahsin İybar, Sibirya 'dan Serendib'e, (Ankara: Halkevleri Yay., 1950), 1 16 s. Mende, age., s. 86. Mektup için bkz. N.H. Arşivi, K.2 0.6 B. I Yusuf Akçura, Yeni Türk Devletinin ..., s. 190. Akçura, age., s. 136-57 ve 188-99. Togay, age., s. 61. Hüseyinzade Ali Bey'in İstanbul'daki Türkçülük faaliyetleri için bkz. Akçura, age., s. 158-66. Akçura, age., 167-87 ve 89. Abctürreşit İbrahim'in seri konferansiarına ilgi son derecede büyüktü. Konferans metinlerini Sırat-ı Müstakim mecmuala­ rında bulmak mümkündür. Örnek olarak bkz. "Alem-i İslam", Sırat-ı Müstakim, 82: 66-68, 17 Mart 1 326, 84: 103-109, 1 Nisan 292


25

26

27

28 29 30

1326, 85: i 18-21, 8 Nisan 1326, 86: 135-36, 1 5 Nisan 1326, 87: 152-54, 22 Nisan 1326, 95: 293-95, 17 Haziran 1326. Abdürre§it İbrahim'in Süleymaniye Camii'nde verdiği hutbeyi Mehmet Akif "Safahat"ında kullanmı§tır. Bkz. M. Akif Ersoy, Safahat, (İstanbul: İnkılap ve Aka Yay., 1975), s. 155-88. Şeyh Cemaleddin Efgani'nin hayatı ve fikirleri hakkında bkz. Hilmi Ziya Ülken, Türkiye'de Çağdaş Düşünce Tarihi /, (Kon­ ya: Selçuk Yay., 1966), s. 323 vd.; Mehmet Akif, "Cemalcddin Efgani", Sırat-ı Müstakim, 90: 207-8, 13 Mayıs 1326. Necip Hablemitoğlu, Milli Mücadelede Yeşil Ordu Cemiyeti, (Ankara: A.Ü. T.İ.T. Enst., Basılmamı§ Y. Lisans Tezi, 1 984), s. 39; Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasi Partiler (1859-1952), (İstanbul: Doğan Karde§ Yay., 1952), s. 423. Fethi Tevetoğlu, Türkiye'de Sosyalist ve ((omünist Faaliyetler ' (1910-1960), (Ankara: 1967), s. 89. Hablemitoğlu, age., s. 63-65 vd. Hablemitoğlu, age., s. 6 1-71 ve 87-90; Tevetoğlu, age., s. 477-78/292; Taymas, Rus İhtilfılinden ., 89-90; Devlet§in, age., s. 223-24; Bennigsen, Quelquejay, Step 'de Ezan Sesleri, s. 100 Togan, Hatıralar, s. 236-239. Bkz. İdari Faaliyetler, (Ankara: Gen. Kur. B§k. ATASE Yay., 1975), s. 173 vd.; Osman Kocaoğlu "Rus Yardımının İçyüzü", Yakın Tarihimiz /, s. 101. Rus Hükumeti, Buhara yardımının 47.9721.988 TL. bölümünü gaspetmi§tir. Döküm için bkz. Doç. Dr. Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, s. 329. Enver Belıman Şapolyo, "Atatürk ve Üç Kılıç", Türk Kültürü, 4,37: 84-87, Kasım 1965; İbrahim Yarkın, "Buhara Hanlığı'nın Şovyet Rusya Tarafından Ortadan Kaldırılması ve Buhara Halk Cumhuriyeti'nin Kurulu§u", Türk Kültürü, 7,76: 297-303, Şubat 1969; Çay, Türkistan 'da Milli. .. , s. 10 l vd.; Togan, Bu­ günkü Türki/i ., s. 365 vd.; Maric Broxup, Basmacılar, Çev: Yuluğ Tekin Kurat, (Ankara: ODTÜ Yay., 1984), 15 s. ..

31

32

..

293


33 Rusya Müslümanları'ndan Mustafa Kemal Pa§a'ya gönderilen tcbrik telgrafları için bkz. Bilal N. Şim§ir, Atatürk ile Yazışma­ lar I (1920-1923), (Ankara: Kültür Bak. Yay., 198 1), s. 415-25. 34 A. İnan, "Atatürk ve Dı§ Türkler", Kazan, 2,5: 4, Kasım 197 1 . Ayrıca bkz. Atatürkçü/ük-İkinci Kitap, (Ankara: Gen. Kur. 8§k. Yay., 1982). 35 TBMM Zabıt Ceridesi, c. 24, s. 305-306. .

.

.

.

SEÇILMIŞ BIBLIYOGRAFYA L

KiTAPLAR

ABDÜLHAMİTOGLU (HABLEMİTOGLU), Necip, Türksüz Kırım, Yüzbinlerin Sürgünü, İstanbul, Boğaziçi Yay., 1974. AKÇURA, Yusuf, Türkçülük, Türkçülüğün Tarihi Gelişimi, İstan­ bul, Türk Kültür Yay., 1978. ......... , Yeni Türk Devletinin Önciileri-1928 Yılı Yazıları-, Haz: Nejat Sefercioğlu, Ankara, Kül. Bak. Yay., 198 1 . ......... , Üç Tarz-ı Siyaset, Ankara, TTK., 1976.

AKÇURAOGLU, Yusuf, Türk Yılı, İstanbul, TO, 1928. AKIŞ, Ali, İdil-Ural Davası ve Sovyet Emperyalizmi, Ankara, 1963. ALLWORTH, Edward, Central Asia-A Century of Russian Rule., New York, Columbia U ni. Press, 1967, (Ed.) . ......... , Tatars of the Crime-Their Struggle for Survival, Duke Uni. Press, 1988, (Ed).

ANDERSON, Paul B. Aspects of Reliqion in The Soviet Union 1917-1967, Chicago, The University of Chicago Press, 197 1 . 294


ARSAL, Sadri Maksudi, Milliyet Duygusunun Sosyolojik Esasları, (İkinci Basım), İstanbul, Ötüken Yay., ı972. AYBARS, Ergün, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, İzmir, E.Ü., 1 984. BACON; Elizabeth E., Esir Orta Asya, Çev: Tansu Say, İstanbul, Kervan Yay. BAYKARA, Hüseyin, Azerbaycan'da Yenileşme Hareketleri XIX. YY, Ankara, TKAE, ı 966 . ....... .. , Azerbaycan İstikitil Mücadelesi Tarihi, İstanbul, ı975.

BAYSUN, Abdullah Recep, Türkistan Milli Hareketleri, İstanbul, Zaman Yay., ı945. BELENKI, S. A. MANVELOV, Rovelyutsiya 1917 g, v Azerbaydjane-Khıronika Sobyitl, Baku, ı 927. '

BENNIGSEN, A., C.L., QUELQUEJAY, The Evolution of The Muslim Nationalities of The URSS and Their Linguistic Prob­ lems, Londra, Central Asia Reseacrh Centre, 196 1 . ......... , Les Mouvements Nationaux Chez Les Musulmans De Russie, I, Le Sultangalievisme an Tatarstan, Paris, Mouton and Ort. 1960 . . . . . . .... , La Presse et Le Mouvement National Chez Les Musulmans De

Russie Avant 1920., Paris, Mouton and Co., 1964 .

......... , Sultan Galiyev ve Sovyet Müslüman/arı, Çev: Nezih U zel, İs­ tanbul, Hür Yay., 198 1 . ......... , Step'de Ezan Sesleri, Çev: Nezih Uzel, Ankara, Selçuk Yay., 1981.

BİGİ, Musa Carullah, Isiahat Esaslan, Petrograd, 1917 . ......... , İsitirniyet Elijbdsı, Berlin, Matbaa-i Kavyini, 1923 . ......... , Uzun Günlerde Oruç, Haz: Yusuf Uralgiray, Ankara, 1975

295


BROXUP, Marie, Basmacılar, Çev: Yuluğ Tekin Kurat, Ankara, ODTÜ, 1984. CAROE, Sir Olaf, Sovyet İmparatorluğu Sömürülen Topraklar, c 1-2, Çev: Zerhan Yüksel, İstanbul, Kervan Yay. (?) CASTAGNE, Joseph, Türkistan Milli Kurtuluş Hareketi, Çev: Re­ şat Uzmen, İstanbul, Orkun Yay., 1980., DANIELS, Robert V. Russia, New Jersey, Prentice-Hall, Ine., 1964. DEMKO, George 1., The Russian Colonization of Kazakstan 1896-1916, Bloomington, 1969. DEVLET, Mir Yakup, Uyan Kazak, Haz: Tahir Çağatay, İkinci Basım, Ankara, Yaş Türkistan Yay., 197 1 . DEVLETŞIN, Temurbek, Sovyet Tataristanı, Çev: Mehmet Emir­ can, Ankara, Kül. Bak., 1981 . ERDOGAN, Fahrettin, Türk Ellerinde Gördüklerim, Ankara, 1954. ERSOY, Mehmet Akif, Safahat, Haz: Rıza Doğrul, Onuncu Ba­ sım, İstanbul, İnkılap ve Aka Yay., 1975. FISHER, Alan, The Crimean Tatars, Stanford-California, 1978. Gn. Kur. (Genel Kurmay), Atatürkçü/ük (Birinci Kitap), Ankara, 1982. GOLDHAGEN, Erich, Ethnic Minorities in The Soviet Union, New York, Frederick A.Prager Pub., 1968. GÖZAYDlN, Ethem Feyzi, Kırım, Kırım Türklerinin Yerleşme ve Göçmeleri, İstanbul, 1948. GRAHAM, Stephen, Through Russian Central Asia, New York, MacMillan Co., 1916. HARRIS, George S., Türkiye'de Kominizmin Kaynakları, Çev: Enis Yedek, Üçüncü Basım, İstanbul, Boğaziçi Yay., 1 979. 296


D'ENCAUSSE, Helene Carrere, Reforme et revolution chez /es Mu­ sulmans De L'empire Russe-Bukhara 1867-1924, Paris, 1966. HAYİT, Baymirza, Türkistan, Rusya ile Çin Arasında, Çev: Abdül­ kadir Sadak, Ankara, Otağ Yay., 1975 . ........ , Türkistan 'da Öldürülen Türk Şairleri, İkinci Basım, Ankara, 197 1 . ........ , Türk Dünyasında Rus Emperyalizminin İz/eri, İkinci Basım, İstanbul, 1978.

HENRY, Mac Gahan, Türklere Karşı Rus Vahşeti, Türkmenlerin Destanı, Çev: A. Mustafa Sadullah, Haz: Muhiddin Nalban­ doğlu, İstanbul, Muhit Yay., 1970. HIZAL, Ahmet Hazer, Kuzey Kafkasya Hürriyet ve İstik/di Davası, \ Ankara, Orkun Yay., 196 1 . HOSTLER, Charles W., Turkism and Soviets, The Turks of The World and Their Political Objectives, Londra, George Alien and Unwin Ltd., 1957 . ........ , Türkler ve Sovyetler, Çev: Mithat San, Ankara, 1976.

İBRAHiM, Abdürre§it, Çulpan Yıldızı, İkinci Basım, Petersburg, 1907 . ........ , Devritilem, Kazan, Beyan-ül Hak Matbaası, 1909 . ........ , Alem-i İs/dm I, İstanbul, Ahmet Saki Bek Mat., 1328 . ........ , Alem-i İs/dm Il, İstanbul, Kader Mat., 1329-133 1 .

İBRAHİMOV, Alimcan, Tatar Studentları Hareketi Tarihinden, Kazan, 1922 . ........ , Kak Vesti Anti-Religioznuyu Propagandu Sredi Tatarok: Bach­ kirok, Moskova, 1928.

İNAN, Abdülkadir, Makaleler ve incelemeler, Ankara, TTK, 1968. 297


İYBAR, Tahsin, Sibirya 'dan Serendib'e, Ankara, Halkevleri Yay., ı950. KANDEMİR, Feridun, Enver Paşa 'nın Son Günleri, İstanbul, ı943 . ........ , Şehit Enver Paşa Türkistan 'da, Ankara, ı945.

KAYABALI, İsmail, Cemender ARSLANOGLU, Orta Asya Türk­ lüğünün Tarihi ve Bugünkü Durumu, Ankara, Köymen Yay., ı978. KEYKURUN, Naki, Azerbaycan İstiklfıl Mücadelesinin Hatıraları, İstanbul, ı 964. KIRIMAL, Edige, Der Nationale Kamp/ Der Krimturken, Emsdet­ ten, Lechete Ver., ı952. KOHN, Hans, Türk Milliyetçiliği, Çev: Ali Çetinkaya, İstanbul, 1 944 . ........ , Pan-Slavism: Its History and Ideology, New York, Vintage Books, 1960 . ........ , Panislavizm ve Rus Milliyetçiliği, Çev: A. Oktay Güner, İkinci Basım, İstanbul, Kervan Yay., ı 983.

KOLARZ, Walter, Russia and Her Colonies, New York, Praeger, 1 952. KURAN, Ahmet Bedevi, Osmanlı İmparatorluğu 'nda ve Türkiye Cumhuriyeti'nde İnkılap Hareketleri, İstanbul, ı 959. KURAT, Akdes Nimet, Rusya Tarihi Başlangıçtan 191 7'ye Kadar, Ankara, TTK, ı 948 . ........ , Türkiye ve İdil Boyu, Ankara, A.Ü. DTCF, ı 966 . ........ , Türkiye ve Rusya A.Ü. DTCF, 1970.

KUSHNER, David, Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu (1876-1908), Çev: Şevket Serdar Türet ve ark. İstanbul, Kervan Yay., I 979. 298


KUTAY, Cemal, Ana Yurtta Beş Osmanlı Türkü, İstanbul, 1962. LANG, David Marshall, The First Russian Radical Alexander Ra­ dishchev, London, George Alien and Unwin Ltd., 1959. LEVEND, Agah Sırrı, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evre/eri, Üçüncü Basım, Ankara, TOK, 1972. LIEBMAN, Marcel, Rus İhtilôli, Çev: Samih Tiryakioğlu, İstanbul, Varlık Yay., 1968. MENDE, Gerhard Von., Der Nationale Kampf Der Russtand Tur­ ken Berlin, Weidmannsche, 1 936. MIRZA Bala, M.Z., Milli Azerbaycan Hareketi, Berlin, 1938. MUHABBAY, Engin ve ark., Kazak ve Tatar Türkleri, İstanbul, Boğaziçi, Yay., 1976. ORALTAY, Hasan, Hürriyet Uğrunda Doğu 'türkistan Kazak Türk­ leri, İzmir, I 96 1. ........ , Büyük Türkçü Mağcan Cumabayoğlu, İzmir, 1965 . ........ , Alaş, Türkistan Türklerinin Milli İstikitil Parolası, İstanbul, Büyük Türkeli Yay., 1973.

ORKUN, Hüseyin Namık, Türkçülüğün Tarihi, İkinci Basım, An­ kara, Köymen Yay., 1977. PARES, Sir Bernard, The Fall of The Russian Monarchy, New York, Vintage Books, 1970. PIERGE, Richard A., Russian Central Asia 1867-1917, A Study in Colonial Rule, Berkeley, California Üni. Press, 1 960. PINCHUK, Ben-Cion, The Octobrists in The Third Quma 1907-1912, London, U ni. of Washington Press, 1974. PIPES, Richard, The Formation of the Soviet Union, Communis­ mand Nationalsim, Cambridge, Mass.; Harvard Uni. Press, 1964. 299


RAEVUORI, Yrjö, Sadri Maksudi ve Türk-Fin Münasebetleri, Çev: Aydın Yeğen, Ankara, TKAE , 1968. RASONYL, Uı.szl6, Tarihte Türk/ük, Ankara, TKAE, 197 1 . RORLICH, Azade-Ayşe, Komunist İdaresinde Volga-Ural Müslü­ man/arı, Çev: Ahmet E., Uysal, Ankara, ODTÜ, 1984 . ........ , The Volga Tatars-A Profile in National Resilience, Stanford, Hoover Institution Press, 1986.

RYWKIN, Michael, Asya 'daki Rusya, Çev. Behzat Tanç, İstanbul, Boğaziçi Yay., 1975 . ........ , Moscow's Müslim Soviet Central Asia Chal/enge, New York, 1990.

SABİR, Mirze Elekber, Hophopno.me, Haz: A. Mccit Doğru, An­ kara, 1975. SARAY, Mehmet, Rusya 'nın Türk İllerinde Yayılması, İstanbul, Boğaziçi Yay., 1975 . ........., Türk Dünyası 'nda Eğitim Reformu ve Gaspıra/ı İsmail Bey (1851-1914), Ankara, TKAE, 1987.

SAYILGAN, Aclan, SSCB ve Sultan Galiev, Ankara, 1966. SEYFEDDİN, Ömer, Yarınki Turan Devleti, İstanbul, 1958. SÖYLEMEZOGLU, Galip Kemali, Rusya Tarihi, İstanbul, Kanaat Yay., 1939. SPULER, Berthold, Die Wolga Tataren und Baschkiren Unter Rus­ siss Chen Herrschaft, Berlin, 1 949. SUAVİ, Ali, Hive Hanlığı ve Türkistan 'da Rus Yayılması, Haz: Ab­ dülhaluk Çay, İstanbul, Boğaziçi Yay., 1975. SWIETOCHOWSKI, Tadeusz, Müslüman Cemaatten Ulusal Kimli­ ğe Rus Azerbaycan 1905-1920, İstanbul, Bağlam Yay, 1988. 300


ŞEREF, Burhan, Gani Bay, Orenburg, 1913. ŞİMŞİR, Bilal N., Atatürk ile Yazışmalar Kül. Bak., 1 98 1 .

1

(1920-1923), Ankara,

TAYMAS, A . Battal, Alimcan Barudi (./(Qzanlı Türk Meşhur/arından), İstanbul, 1 958 . ........., Musa, Carul/ah Bigi, İstanbul, 1 958 . ........., Ben Bir Işık Arıyorum, İstanbul, 1 962 . ........., Kazan Türkleri, Ankara, TKAE, 1966 . ........., Rus ihtiLalinden Hatıralar, İkinci Basım, İstanbul, Ötüken Yay., 1968 . ........., İki Maksudiler, İstanbul, 1959. .

\

TOGAN, Zeki Velidi, Hatıralar, Istanbul, 1969 . ......... Bugünkü Türkili Türkistan ve Yakın Tarihi, İkinci Basım, İs­ tanbul, 198 1 .

TOGAY, Muharrem Feyzi, Yusuf Akçura 'nın Hayatı, İstanbul, 1944. TONGUÇ, Faik, Birinci Cihan Harbinde Bir Yedek Subayın Hatıra­ lan, Ankara, 1960. TUGAÇ, Hüsamettin, Bir Neslin Dramı, İstanbul, Çağda§ Yay., 1 975. ÜLKÜSAL, Müstecip, Dobruca ve Türkler, Ankara, TKAE, 1 966 . ........, Kırım Türk Tatarları (Dünü Bugünü Yarını), İstanbul, 1 980.

VALİ DO V, Cemaleddin, Otcherki Obrazovannosti Literatury Sredi Tatar do Revolyutsil l91 7 Goda, Moscova, 1933. WHEELER, Geoffrey E., Radical Problems in Soviet Muslim Asia, Londra, Oxford Uni. Press, 1960. 301


........, The Modern History of Soviet Central Asia, Londra, Weiden­ feld and Nicholson, 1964.

ZENKOVSKY, Serge A., Pan Turkiszm and Islam in Russia, Mas­ sachusetts, Harvard Uni. Press, 1967 . ......... , Rusya 'da Pan Türkizm ve Müslümanlık, Çev: İzzet Kantemir, Ankara, 1983. Kazan Türkleri'nce Arap Harfleriyle Yapılmış Neşriyatın BİBLİ­ YOGRAFYASI, Haz: M. Tahir, Ankara 1976. Kafkasya ve Asya-i Vusta ve Türkistan Vilayet/eri, Buhara ve Hiyve Hanlıkları, Dersaadet, Matbaa-i Askeriye, 1334. Rusya 'dan Mevsuk Malumat, Dersaadet, Matbaa-i Askeriye, 1334. Rusya 'yı Tanıyan Bir Zat Tarafindan Rapor, Dersaadet, Mat­ baa-i Askeriye, 1333. Türkistan Türklerinin Büyük Milliyetç( ve Yurtseverlerinden Mustafa Çokay Albümü, Haz: M. Delil, İstanbul, 1942. Kars Milli İsitim Şurdsı ve Cenubigarbi Kafkas Hükümeti Mu­ vakkata-i Milliyesi, Haz. C., Ender Arslanoğlu, Ankara, 1986. Muhammed Ayaz İshaki, Hayatı ve Faaliyeti, Haz: Tahir Çağa­ tay ve ark., Ankara, 1979. II. MAKALELER

AGAOGLU, A., "İsmail Bey Gaspirinski'', Türk Yurdu, 6, 12: s. 359-63, 1 914. AKÇOKRAKLI, Osman, "İsmail Bey Gaspıralı'nın Yaratıcılığına Ait Belgeler", Okul İşleri, 2: s. 6, Simferopol, 1925.

302


AKÜZÜM, Feyzi, "Azerbaycan Devlet Adamları: Nasip Bey Yu­ sufbeyli", Azerbaycan, 20, 234: s. 7-12, Nisan, Mayıs, Haziran, 1980. ALAÇ, M. "Tarih Suallere Hangi Cevabı Verdiriyor?", Emel, 1 19: s. 13-22, Temmuz, Ağustos 1980. ALUKAY, Şamil, "Çarlık Rusyası'nın ve Sovyet Rejiminin Ruslaş­ tırma Politikası", Kazan, 7,20: s. 19-23, 1977. ARAT, Reşit Rahmeti, "Kazan Türklerinde Periodik Matbuat", Kazan, 5, 16: s. 7, 14, 1975. ARSAL, Sadri M., "Dostum Yusuf Akçura", TK, 15, 174: Nisan 1977.

s.

26-34,

AYYAZOGLU, Beşir, "Gaspıralı İsmail Bey� Dilde Fikirde İşde Birlik", Türk Yurdu, 8, 353: s. 1 1- 15, Ağus�os 1987. BAYTUGAN, B, "Kuzey Kafkasya," Dergi, 14, 6 1 : s. 3-21, 1970. BENNIGSEN, A., "Çarlık ve Sovyet Hakimiyeti Altındaki Türk­ ler", TK, 24, 270: s. 330-43, Ekim 1985. BİNARK, Naile, "Musa Carullah Bigi", Kazan, 5, 16: s. 27-29, 1975. BİNARK, İsmet, "Kazan Türklerinde Matbaacılık Sahasındaki Çalışmalar", Kazan, 6, 18: s. 13-22, 1976. CAFEROÖLU, Ahmet, "Sadri Maksudi Arsal'ın Aziz Anısına", TK, V, s. 309-12, 1966-1 967 . ......... , "A"'-erbaycan Edebiyatı", TDEK, Ankara, TKAE, s. 465-83, 1976. ÇAÖATAY, Saadet, "Abd-ül Kayyum Nasıri (1825-1902)", A.Ü. DTCF Dergisi, 10, 3-4: s. 147- 60 Eylül, Aralık 1952. ......... , "Abdül Kayyum Nasıri ve Eserleri", Kazan, 3, 9: s. 3, 17, Ey­ lül, Kasım 1972. 303


......... , "Ayaz İshaki'den Hatıralar", Kazan, 4, 12: s. 24-28, 1974 . ......... , "Fatih Emirhan", TK, 24, 27: s. 430-35, Temmuz 1 986. ÇAY, Abdülhaluk, "1905 Meşrutiyetinde Rusya Türkleri", TKA, 1-2; s. 59-70, 1979-1983. DUBROVSKI, V., "Yakut Türkleri", Dergi, 12, 44: s. 3-15, 1966. EL-İDRiSI, Alimcan, "Musa Carullah Efendi Bigi," TK, 25, 288: s. 240-46, Nisan 1987. FAHRETDİN, Rızaetdin, B., "Zehre Hanım", Haz: M. Tahir, Emel, 153: s. 13-14, Mart, Nisan 1986. FEDENKO, P., "Rusya'da Ekim Darhesinin 50. Yıldönümü Üze­ rine", Dergi, 14, 5 1 : s. 3-12, 1968. FISHER, Alan, "Kırım Tatarları IX", Çev: Eşref B. Özbilen, Emel, 126: s. 12-27, Eylül, Ekim, 198 1 . ........, "Kırım Tatarları VII", Çev: Eşref B . Özbilen, Emel, 123: s. 21-33, Mart, Nisan 198 1 . GASPIRALI, İsmail, "ifade-i Hal", Çev: Ertuğrul Karaş, Emel, 150: s. 9- 1 1 Eylül, Ekim 1985 . ........, "Türk Yurducularına", Türk Yurdu, l , 7: s. 191, 1 912. HABLEMİTOGLU, Necip, "Rusya Türklerinin M illi Şurası", Kı­ rım, 4, 16: Temmuz-Ağustos-Eylül, 1996 . ........., "Tercüman'ın Doğuş ve Kapanış Evreleri", Kınm, 5, 17: Ekim-Kasım-Aralık, 1996 . ......... , "Gaspıralı İsmail Bey ve Çarlık Rusyası Hükumetleri", Kı­ rım, 5, 19: Nisan-Mayıs-Haziran, 1997. ........, "Tatar Partisi Programı", Kırım, 5, 20: Tem­ muz-Ağustos-Eylül, 1997. İBRAHiM, Abdürreşit, "Alem-i İslam", (Konferans), Sırat-ı Müs­ takim, 84: s. 104-9, 1 Nisan 1326. İNAN, Abdülkadir, "Dış Türklerde Kırk Yıl Önceki Yazı Dili Me­ selesi". Türk Dili Belleten, 12-13: s. 9, Ocak 1948. 304


İSHAKİ, Ayaz, "Abd-ül Kayyum Nasıri", Türk Yurdu, 2, l l : s. 409-13, Ağustos 134 1 . KARATAEEV, M. "Tatarlar Hakkında Bazı Gerçekler", Kazan, 2, 6: s. 44-49, Şubat 1972. KIRIMAL, Edige, "Kırım Türklerinin Milli Mücadelesi II", Çev: Eııref B. Özbilen, Emel, 1 25: s. 26-35, Ağustos, 198 1 . ........., "Çarlık Rusyası Hakimiyeti Altında Kırım", Dergi, 12, 46: s. 5 1-61 , 1966 . .........., "Kırım Türkleri'nin Milli Kurtulu§ Hareketi", Dergi, 3, 47: s. 63-79, 1967 . ........., "İsmail Bey Gaspırah", Dergi, 16, 62: s. 60-64, 1970. KIRIMER, C. Seydahmet, "Bazı Hatıralar", Emel, 26: s. 42-64, Şu­ bat 1965. KURAT, AN., "XIX. yy. Rus ihtilalinin Karakteri ve 1917 Rus Şubat (Mart) i htilali", Dergi, 5, 18: s. 19-3 1, 1959 . ......... , "Rus Hakimiyeti Altında İdii-Ural Ülkesi", A.Ü. DTCF Der­ gisi, 23, 3-4; s. 9 1 - 1 26, 1965 . ......... , "1917 Şubat ihtilali ve Rusya Türkleri", Kazan, 5, 14: s. 1-2, 1975. MENGER, Ahmet Veli, "Kazan Türkleri'nin Milli Medeni Faali­ yetlerinde İmam ve Tüccarların Rolü", Kazan, 2, 5: s. 6, 1 1 , Ey­ lül, Kasım 1971. OKTAY, A., "Türkistan'daki Maarif ve İrfan ݧlerine Uzaktan Bir Bakı§", Dergi, 5, 17: s. 84-92, 1959. RUPEN, Robert A., "Sovyet-Çin Anla§mazlığı ve Muhtemel So­ nuçlar", Dergi, 1 2, 44: s. 44-51 , 1966. SARAY, Mehmet, "Türkiye Dı§ındaki Türklerin Basın Hayatı", TK, 25, 287: s. 1 29-37, Mart 1987. (S. UFALI), Sultan, "Ayaz İshaki İdilli", Dergi, 1, 3: s. 1 07-20, 1955. SWIETOCHOWZKI, Tadeusz, "The Himmat Party", Cahiers du Monde Russe et Sovietique, 1 9, 1 -2 p. 1 19-42, 1 978. 305


ŞAPOL YO, E. Behnan, "Atatürk ve Üç Kılıç", TK, 4, 37: s. 84-87, 1965. ŞEREF, Burhan, "Orenburg Gubirnasında Müslümanlar", Anğ, 2: s. 29, 1 Ocak 1913. TAHiR, Mahmut, "Muhammed Fatih Kerimi", Emel, 149: s. 15 16, 1 985 . ......... , "Kazan Türkleri'nde Tahsil ve Bilim", Kazan, 1 , 3: s. 53-54, 1 97 1 . ......... , "Mahkeme-i Şeriye v e Müftülerimiz", Kazan, 4 , 13: s . 18-23, 1974. ......... , "Rizaeddin B. Fahreddin", Emel, 153: s. 12, 1986. TAYMAS, A. Battal, "Rusya Türkleri Arasında Matbuat Tarihçe­ si", Yıllık, 2: s. 47-64, 196 1 . ......... , "Kazan Türklerinde Milli: Davranı§lar", Dergi, 6, 22: s . 26-37, 1960 . ......... , "Yeni Kazan Türk Edebiyatma Ku§bakı§ı 1", Kazan, 8, 2 1 : s. 7-26, 1978. ......... , "Usul-ü Kadim", TK, IV s. 403- 10, 1965-1966 . ......... , "Kazanlı Fikir Adamı ve Terbiyeci Alimcan Barudi", Dergi, 4, 13: s. 14-24, 1958. TEMİR, Ahmet, "Fr. W. Radloffun Kazan Raporları", Reşid Rah­ meti Arat İçin, Ankara, TKAE, s. 418-22, 1966 . ......... , "Kazan ve Şimal Türk Edebiyatının Eski Kaynakları", Ka­ zan, 2, 5: s. 12-20, Eylül, Kasım 197 1 . ......... , "Abdünnasır Kursavi," Kazan, 1 , 4 : s. 44-52, 197 1 . ......... , "Abd-ül Kayyum Nasıri'nin Hayatından Yapraklar", Kazan, 3, 9: s. 18-23, 1972. ......... , "Hüseyinoğulları", Kazan, 2, 7: s. 6 1 -63, 1 972.

......... , "Kuzey Türkçesi", TDEK, Ankara, TKAE , s. 297-304, 1976. TONGUÇ, F., "Kırım Kadınlığı", Kınm Mecmuası, 3: s. 54-58, 1918. 306


YARKIN, İbrahim, "Türkistan'da Yeni Usül Öğretimin Kur _ . ve Milliyetçi Rehber Münewer Kari", TKA, 2, 1 -2: s. 1 6 1 1965 .

·

......... , "Türkistan'ın Ceditçi Devri Simalarından idealist Öğretmen ve Te§kilatçı ݧan Hani", TK V, s. 773-77, 1966- 1967. YURTSEVER, Abdülvahap, "Abbaskulu Ağa", Azerbaycan, 2, 3: s. 14- 15, Haziran 1 953. "Azerbaycan'da Petrol ve Zeynelabidin Tagiyev", Kazan, 6, 17: s. 46-50, 1976. "Rızaeddin Bin Fahreddin", Kazan, 1, 4: s. 39-43, Haziran 197 1 . "Hüseyin Feyizhani", Kazan, 2 , 7-8: s . 84-85, Mart Ağustos, 1972. III. TEBLİGLER

HABLEMİTOÖLU, Necip, "Kırım Türk Cumhuriyeti", Tarihte Türk Devletleri Sempozyumu Tebliğleri (5-10 Mayıs 1985), An­ kara, 1987. TEMİR, Ahmet, "Yusuf Akçura ve Dı§ Türkler", Yusuf Akçura Sempo:zyumu Tebliğleri (ll-12 Mart 1985), Ankara, TKAE, 1987, s. 99-107. N.

KONGRE TUTANAKLAm

Bütün Rusya Müslümanlarının 1917'nci Yılıla I-ll Mayda Mosko­ va'da Bolgan Umumi Siyezdinin PROTOKOLLERİ, Petrograd, Emanet Şirketi Matbaası, 1 917, 470 s.

307


Petrograd Milli Viliiyeti Türk Tatarlarının Birinci Vıliiyet Meclisinin Protokolleri, Pedrograd, 1917, 32 s. Rusya Müslümanlarının Nedvesi (1906- Sene 16-21 Avgustda İçtima itmiş Kazan, Matbaa-i Kerimiye, 1906, 170 s. V.

NİZAMNAMELER, PROGRAMLAR VE RAPORLAR

USTAV, Kafkas Müslüman Cemiyeti Hayriyesi'nin Kanunnamesi, Tiflis, Şirket-i Gayret Matbaası, 1908, 28 s. Müslüman ittifakı Cemiyeti 'nin Nizamnamesi, 1906, 8 s. Petersburg Cemiyet-i Hayriyesi'nin Tüzüğü, 1898, 14 s. Petersburg Cemiyet-i Hayriye-i Müsliminin Nizamnamesi, 1898, 17 s. Petersburg Neşr-i Maarif Cemiyeti 'nin Tüzüğü, 1906, 6 s. Rusya Müslümanları ittifakı 'nın Nizamnamesi, 8 Mart 1 908, Peters­ burg, 16 s. Saadet Cemiyeti'nin Tüzük Taslağı, 1912, 14 s. SAADET, Baku Müslüman Ruhanilerinin Saadet Cemiyeti'nin Ni­ zamnamesi, Tiflis, Oruçof Biraderlerin Matbaası, 1907, 16 s. Teavün Cemiyeti'nin Nizamnamesi, (Kırım Müslüman Muhacirleri­ ne), İstanbul, 1921, 16 s. Müslüman ittifakı Cemiyeti'nin Nizamnamesi (Proyket), Petersburg, Elektrik Basmahanesi, 16 s. Müslüman ittifakı, Müslüman Fraksiyesi Programı, 17 Noyabr 1907. Müslüman ittifakı Programı, Petersburg, 10 April 1906, 36 s. Rusya Müslümanlarının İkinci Nedve Kararnamesi, 1905- 1906, 16 s. Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi'nin Hesapları, Petersburg, 1 Mart 1906-1 Mart 1907, 7 s.

308


Müslüman Ruhani Saadet Cemiyeti 'nin Hesabı, ( 1907-1910), Bakü, Kaspi Matbaası, 1910, 43 s. VI. RASlLMAMIŞ TEZLER

GÜLERYÜZ, Hayrettin, "Anadolu'da Ya§ayan Kazan Türklerin­ de Halk Edebiyatı", Basılmamı§ Yüksek Lisans Tezi, (Erzu­ rum, A.Ü. Ed. Fak. Türk Dili ve Edebiyatı, 1976), 253 s. HABLEMİTOGLU, Necip, "Milli Mücadelede Ye§il Ordu Cemi­ yeti", Basılmamı§ Yüksek Lisans Tezi, Ankara, A.Ü. T.İ.T.E., 1984), 176 s. LAZZERINI, E.J., "İsmail Bey Gaspİrİnski and Muslim Moder­ nism in Russia", Basılmamı§ Doktora Tezi, Washington Univ. of Washington, 1973. KREIDLER, LT., "Educational Policies Toward The Eastern Na­ tionalities in Tsarist Russia: A Study of llminskii's System", Yayınlanmamı§ Doktora Tezi, Columbia Univ., 1969. VII. GAZETELER VE DERGiLER

Tercüman, Vakit, Millet, Kazan Muhbiri, Yıldız, Tanğ Yıldızı, Şura, Beyan-ül Hak, Vatan Hadimi, Anğ, Hayat, Taze Hayat, Ülfet, Kaspiy, Golos Tatar, Alem-i Nisvan, İrşiid.

309



""

FOTOGRAFLAR

Tiirk Dünyası'nda aydınlanma çağınlll ve Tiirkçiiliiğiin öncii�ii. iinlii gazeteci, eğitimci, yayıncı, politikacı ve aksiyon adamı Gaspıra/ı /smail Bey. . .



Türk Dünyası'nda aydınlanma çağının ve Türkçüliiğün öncü�ü, ünlü gazeteci, eğitimci, yayıncı, politikacı ve aksiyon adamı Gaspıralı /smail Bey...

313


Rusya Türkleri'nin ilk gazetesi "Ekinci"nin yayıncısı, ilk toplumsal dayanışma örgütü olan "Cemiyet-i Hayriye"nin kurucusu, biiyük reformcu Hasan Bey ZERDABİ (Me/ik)...

314


Kıızey Türklerinde usul-ii cedit hareketinin ve "ortD;k c!if' projesinin öneiiierinden ünlü gazeteci Fatih KERIM/...

3 15


Rusya Türkleri'ne İstarniye/'in "gericilik", "sofuluk", "cehalet" ve "ilkellik" olmadığını anlatan ünlü din bilgini ve tarihçi, usul-ü cedit hareketinin öncüsü, Türk kadın hareketinin en önemli destekçiferinden Musa Canıilah BİGİ...

316


Rusya Tiirkleri'ndeki siyasal hareketin önde gelen liderlerinden Prof Dr. YusufAkçııra . . .

317


İdil- Ural Türkleri'nin iinlii /ider/erinden, gazeteci, yazar ve aksiyon adamı Ayaz İSHAKİ...

318


Çarlık Rusyası 'nda Pe Osmanlı İmparatorlıığu "nda Tiirkçiiliik hareketinin ilk önderlerinden Dr. Hüseyinzade Ali Bey (ayakta) ile Ta/ibziide Abdii/rahim Bey. . .

319


Azerbaycan 'ın yetiştirdiği iinlii Tiirkçiilerden, Kongrelerin birleştirici isimlerinden biri olan ve TBMM'de milletvekilliği yapan Ahmet AGAOGLU...

320


İdii-Ural Türk leri 'nin en önenı/i siyasal /ider/erinden, II. Müslüman Fraksiyonu"nun

en

re

lll. Duma ü,ıesi,

aktif temsilcisi, daha so11ra TBMM'de

milletvekili ve İ. Ü. Hııkuk Fakültesi öğretim üyesi Prof Dr. Sadri N. Maksudi (ARSAL) ...

321


Çarlık Rusyası 'nda Türk azınlığı içinde ilk siyasal eylemi başlatan iin/ii elin adamı ı•e l·en·alı Abdiiireşit İbrahim ...

322


/CJ 1 7 Bolşel'ik Del'li nı i .m11ra�mda kuru/cm Azerbaycan Cımılı w�l'eli ·nde Başbakanlık rapa11, GaJptralı /smail Bey'in damadı Nasib YUSUFBEYLI. . .

323


l - l l Afa_n.I· J 91 Tde Moskol'(l 'da gerçekleştirilen "Biitiin Rusya Miis/iimanlarınuı I. Kurııltayı"nın etkili isimlerinden, daha sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı olan Mehmet Emin RESULZADE...

324


(J.l N Vı

...

Rnıya Türklerinin l. Konwesine katılanlardan bir grup 15 Ağustos 1905 'de, Nijni Novgorod'da iizinsiz alarak gerçekleştirilen bu kongre. fotoğraftaki 11apıır Oka Nehri üzerinde seyir hali11deyken üst güvertede toplanmqtır


326


w N ....ı

Bütün Rusya Türkleri lll. Kongresine katılanlardan bir grup, Gaspıra/ı ismail Bey ile birlikte (Gaspıralı ismail Bey, sağlam üçüncü madalyonlu). Nijni-Novgomd, /6-21 Ağustos 1906.


328


329


330


331


332


w w w

Rus Hükümeti tarafından kapatılan

"ÜLFET' gazelesinin yazarlan ve yardımcı personeli...

Ahdiirreşit ihrahim tarafindan yayımlanan ve daha sonra


....;

-

334


....:..

ı::

�ı::ı � ı.;; s

�... :::ı

� '-

·� ı:: ı::ı

1!

.s ı::

.s

� �

.s

�tıe ı::

�ı..

� E ::: <:ı

� � ı::

� ....

§" <:ı � ı:: <:ı ·�

� -� 'C � �

-.

� .,..

:::

ıs:(. " � .....

335


. !:; ...c::ı ı:: .., -.;ı ı:: ·ı:: �

� � -.;ı

i:

ı::

.s

..:.: .., ı::

·ı:: ıs

ı:: <:ı

� .s

.s

� <:ı -ı:: <::: E

ı:: "' ı::

� ı:: ...

,!:j -.;ı <::: � <::: Ci· ::ı

� ::.:: <::: -.;ı ı::

i:;

� �

:.:::

-�

('-.. ...... o-

336


w w -ı

1 9 1 7 'de Kmm 'ın Balıçe.mray şe/ıri HANSARAY balıçesinde gerçekleştiı·ilen bir Türk mitingi!.. . Siyasal olKıtnlaşmanın KÖStef[.:e.fi sayılabilecek b u mitingde konuşmacı, Kınm Müftüsü Çelebi CiHAN...


l.>l l.>l oc

Hansaray 'a Kelen Çelebi Cihan ve diğer liderler (Bahçesaray) ...

26 Kasım 191 7'de Kmm Milli Kurultayı 'nın açıl� töreni dolayısıyla Mecli.l' 'in bulunduğu


191 7'dı: Kırım Türkleri'nin siyasal kurtuluş hareketinin liderleriilden (soldan sağa): S. Celii/ Hattat, H. Sab1iAy1'0z, Çelebi Cihan l'e Cafer Seydahmet (KJRJMER) . . .

339


340


341


Cediıçilik harekerini des/ekleyen ünlü dilı iiiimierinden Miijiii A limcan Barudi. (sağ başla olwwı), Salih can Hazret (sol başta oturan) ile Abdii/lıanı it Kazak (or) ı:e A bdu/la/ı Apanay (ayakta solda).

342


w .ı::. w

Zôkir Renıi, im Müza Yenike(yev), Mahmut Bay Hüseyin, Abdülhamit Hüseyin, Fati/ı Kerimi ve Mirza Zôkir Hayır(ev)...

"Kongreler Dönemt'nin önde gelen şahsiyet/eri, din bilginleri, eğilim işlerine bağı�· yapan zenginler ve "usulu cedit" taraftarı aydınlar birarada: (Oturanlar, sağdan itibaren), Nur-u Muhammed Kadı. İnayetullah Kadı, Hasan Ata Kııdı (Abeşi), Orenbıırglıı Abdu/la/im Hazreti (İkinci sırada ayakta sağdan itibaren), Malımut Osman, Knez Hazan Akçurin,


idil-Ural Türkleri'nin ilk refonnculannda n, a)'dın din adamı, eğitinıci ı•e tari/ıçi Şiluibeddin MERC:ANİ...

344


"Usul-ii Cedil" hareketinin İdil-Ural'daki en önemli destekleyici/erinden, tamnmış din bilgini ve yazar Rıza eddin bin Fa/ıreddin ...

345


İdii- Ural Türkleri'nin yetiştirdiği önemli aydın ve Türkçü eğilimcilerden, "Yııldıız" gazelesinin ( 1906-191 7) ünlü yayınıcısı Ahmed Hadi Maksudi...

346


Türkistan 'daki "ıısııl-ii cedid" okııl/annın yaygınlaşmasında biiyük hizmetleri olan Azerbaycanlı eğilirnci Canizilde Mecit Bey...

347


.,

.

ll. Duma ve Müslüman Fraksiyon u üyesi Azeri, H.A. ismail.

348


ll. ve lll. Duma 'da Ufa 'dan millelFekili seçilen, Miisliinıan Fraksiyon u 'nun önde gelen isinı/erinden biıi olan Başkırt, Muhammed Şakir Mahdum TUKAY. ..

349


Gaspıra/ı İsmail Bey 'in ''ıısııl-ü cedit" hareketine Ufa şehrinden destek aydın, din adamlanndan müderris Hayrıtllah Efendi OSMAN. ..

350

veren


Türkistan 'daki yenilikçilerden biri olan ve Sovyet döneminde idam edilen iinlii şairAbdülhamit Süleyman (ÇOLPAN) ...

351


Sibir)'a Türkleri 'nin kiiltiirel uyanışında eğitime bağışlan ile katkı sağlayan Zalıidııllah Efendi (solda) ve Şeylıııllalı Efendi...

352


Orenbıırg'da usul-ü cedil üzere eğilim veren "Hiiseyniye Medresesi". . .

353


354


BELGELER



EK: 1

RU SYA M Ü SLÜMANLARI İTTİFAKI İDARE-İ MERKEZiYES i M UVAKKAT KOMİSYA Petersburg, Sene 1907, April (Nisan) 30 1906'nci sene Avgust (Ağustos) ayında Nijni'de olan Üçüncü Umumi Müslüman Esyizdi öz azaları arasından on be§ ki§iden iba­ ret bir İdare-i Merkeziye intihab eyledi ve "Müslüman İttifakı"nın Nizamnamesini tertib eylemeği ve tasdik ettirmek için lazım olan yere takdim etmeği de bu İdare-i Merkeziye'ye havale etti. Bu ni­ zamname proyketi İdare-i Merkeziye'nin Reisi tarafından tcrtib olundu, hem 1906'ncı sene 18-26 Noyambrda (Kasım) İdare-i Merkeziye'nin Moskova'daki 1906'ncı sene 4'üncü Mart nizamma muvafık olarak regırstıratsiye (tasdik) için bu nizarnname proyke­ tini Petersburg'da cemiyetler i§i hakkında olan mahsus mahkeme­ ye takdim etmeğe karar verildi. Şunu binaen bu proyket müessisle­ rin imzaları ile 1906'ncı sene 30'uncu Novyambrda mezkı1r mahke­ meye verildi ve ol mahkeme tarafından yalnız 1907'inci sene 28'in­ ci Fivoralda (Şubat) bakılmı§, lakin bazı bir formalini sebepler için regıstıratsiye edilmemi§tir. Nizarnname proyketinin regıstıratsiye edilmemesi ve anın sebepleri hakkında İdare-i Merkeziye bunları bakıp tahkik ettikten ve bazı bir maddelerine müteallik (ikirkri beyan eyledikten sonra bunu §Una göre ıslah edip yeniden mahke­ meye takdim etmek için öz azaları arasından intihab edilmi§ mu­ vakkat komisyaya havale etti. Muvakkat Komisya İdare-i Merkezi­ ye'nin gösterdiği suretde buna bakdı ve ıslah etti ki: Bu da tatarca tercümesiyle i§bunun beraberinde gönderilmi§ suretden ibaret ol­ du. Hem Müslüman ittifakı Cemiyeti'nin Nizamnamesi isminde 357


olan bu proyket regıstıratsiye için yeniden mahkemeye takdim olundu. Eğer nizarnname proyketi ݧbu rü§de regıstıratsiye edilse İda­ re-i Merkeziye bu sene yazın İyul (Temmuz) yahud Avgust ayla­ rında Birinci Diligatlar Esyizdi davet edecekler. İdare-i Merkeziye bu esyizdi davet etmeği kendinin birinci vazifesi bilur. Anın için ki: Müslüman ittifakı bu esyizdile tamamİyle son bir §ekilde ݧlensun, partiyeye bir program kabul edilsin, İdare-i M ahaliiyeler yapılması için lazım gelen kanunlar ve talimatların hazırlansın. Bu İdare-i Mahalliyelerin te§kil edilmesine İdare-i Merkeziye hususuyle ziya­ de ehemmiyet veriyor. Çünkü umumiyetle Müslüman ittifakı'nın ve hususuyle İdare-i Merkeziye'nin ݧ görebilmesi ve bütün muvaf­ fakiyeti mümkün kadar tezlik ve intizam üzere İdare-i Mahalliye­ ler te§kil olunmasına bağlıdır. Halbuki gayet mühim olan bu mese­ lelerin muhakeme edilebilmesi Umumi Diligatlar Esyizdi içtima­ ma tevakkuf ider, bu ise yalnız partiyenin nizamnamesi regıstırat­ siye edildikten sonra mümkündür. Bunun regıstıratsiyesinden ev­ vel siyezd davet etmeğe imkan görülmüyor. Hükümetin §İmdiki alıval-i siyasiyesine nazaran siyezdi ba§ka suretde davete İdare-i Merkeziye gine bir ümid göremiyor. Şayet eğer nizamnamenin re­ gıstıratsiyesine kadar esyizd için ruhsat atmağa bir çare bulunursa elbette İdare-i Merkeziye bu esyizdin ne vakit ve ne biyerde olaca­ ğını vaktiyle ilfm eder, hem programı hakkında haber verir. Bu sir­ külerde beyan edilmi§ §eylere müteallik malfımat haber ve cevap almak isteyen adamların a§ağıdaki adrese müracaat buyurmaları rica olunur. Adres: Peterseburg, Muvakkat Komisya. C-Petersburg, Kolomenskaya 22, KB. 7 Muhammed Fatih Kerim(ov) 358


�.�

.j >

.,.

...\ -)

,_

ı...

"

359


:.- .

;.. ,

= ...

g 1:..

:;

:::; � ""' ;.. , ....,

·. !'..

�· � · -

,,. .,

l.j .... . o.IJ

_ }:

360

;.. ,

·-

!::. ·�

i' ! l


EK 2

BÜTÜN RUSYA MÜSLÜMANLARININ III. KONGRESİ KARARLARı<·> 16-21 Ağustos 1906 tarihleri arasında Nijni-Novgorod'ta yapı­ Jan Tüm Rusya Müslümanları Kongresi, aşağıdaki karar taslağını hazırlamış bulunmaktadır: Madde 1:

1- Nijni Novgorod'da toplanmış olan Tüm Rusya Müslümanları Kurultayı'nın 1. noktasının görüşülmesinden sonra, Kongre, Müslü­ man halkın, devlet ve resmi organizasyonlar eliyle vicdan hürriyeti gibi temel vatand3.§lık haklarına ve hürriyetlerine yönelik kısıtlama işlemlerinin, halk arasında misyonerlik faaliyetlerinin, devletçe teş­ vik edildiği inancı ile huzursuzlandığını tesbit . etmiştir. Bu eski reji­ min devamı manasma gelmektedir. Bu durumda, bugüne kadar vic­ dan ve basın hürriyetinin yokluğu dolayısıyla Müslümanlara yönelik misyonerlik faaliyetlerinin, dini neşriyat organlarında ve diğer mat­ buata tatbik edilen kısıtlamamların eskiden olduğu gibi aynen devam etitğini ifade etmektedir. Gerçi 17 Ekim 1905 manifestosu yukarıda mevzubahis edilmiş hürriyetleri garantiliyar ise de şimdiye kadar bunlar gerçekleştirilmemiştir. Duma'nın eski rejim tarafından uygu­ lanan hak ve hürriyetlerdeki kısıtlamaları devam ettireceği endişesi­ ni uyandırmıştır. 20 Ağustos toplantısında aşağıdaki isimleri kapsayan bir pre­ sidiyum kabul edilmiştir. Bu durumda Kongre, normal bir vatan­ daşın hayatını tümden altüst eden bu kararlardan yegane çıkış yoc ·ı

Rusça orijinal metni 20 sayfadan olu§an Kongre Kararları, Sayın Safiye İ M R E Hanımefendi v e D r . M ahmut ALUKAY Beyefendi tarafından özetlenerek ter­ cüme edilmi§tir. Kararların orijinalini içeren kitapçık, 1906'da Kazan §ehrindc İ .N. H aritanova Matbaasında basılmı§tır.

361


lunun yeniden Duma'yı toplamak ve 17. 10.1905 tarihli manifesto­ nun §artlarını aynen tatbik etmek olacağı dü§üncesindedir. 20 Ağustos tarihli Kongre toplantısında alınmış kararların okunmasından sonra presidiyumun, Vekiller Heyetine gönderil­ mek üzere kararların bir telgrafla bildirilmesi kararlaştırılmıştır. Kongrenin presidiyuma seçtikleri: Başkan:

1- Ali �erdan Topçuba§(ev)

Başkan Yardımcıları:

2- İsmail Gaspıralı. 3- Re§it İbrahim(ov) 4- Alimcan Ali(yev) 5- Şahhaydar Sırtlan(ov) 6- Abdullah Apanay( ev) 7- Seyitgerey Alkin 8- Şahmerdan Ku§çegul(ov) 9- Emincan İlhamcan(av) 10- Ali İskender A§ur( ov) Sekreteri er:

ll- Yusuf Akçura

12- Selimgerey Cantürin 13- Musa Bigi 14- Mustafa İsmailof Şirvan(ski) 15- Abdullah İsmet(ov) Madde II: Porgramın 2. Noktası

Müslüman okulların -mektep ve medreselerin- kontrolünün, Müslüman dini idarelerin elinden alınarak cemiyet idaresine veril­ mesi konusunda Komisyonca hazırlanan rapor dinlenmiştir. Komisyon Üyeleri:

362


Abdullah Apanay(ev) - Ba§kan, Aliyar Ahund(ov), Muham­ med Ali Salih(ov), Mustafa Davidoviç, Nasrettin Cafer(ov), Fatih Sadık(ov), Azizullah Elbetk(ov), Abdurrahman Sait(ov), Hadi Maksud(ov), Abdullah Nimetullahoğlu Bubi, Ahmetcan Mustafin, Kerim Hanefiy(ev), Arif Hayrulin, İshak Kazak(ov), Niyaz Muha­ lit Süleyman(ov) 1- Bütün yerle§im bölgelerinde Müslüman çocukların okuya­ cakları ilkokulların bulunması §arttır. 2- Gerekli görülen yerlerde 2 sınıflı ortaokulların açılması. 3- Bu okullarda eğitim anadili ve arap alfabesi ile yapılmalıdır. İlkokullarda Rus dilinin öğrenilmesi mecburi olmayıp, ortaokul­ larda Rusça dersi programa alınacaktır. 8- Böyle bir programın hazıi:lanması için Rusya'nın muhtelif §ehirlerinde (Kazan, Petropavlovsk, Ta§kent, Tiflis, Bahçesaray) Mayıs 1907'de toplantılar organize edilecektir. 9- 1907 Ağustos'unda ba§ında Tüm Rusya Müslümanlarının Öğretmenler Toplantısı Kazan'da tertip edilecektir. Mayıs ayında hazırlanmı§ tüm programlar gözden geçirilecek ve bütün Müslü­ man öğretmenlerinin üye olacağı bir birlik olu§turulacaktır. 12- Her Müslüman erkek ve kız çocuğu için ilköğretim mecburi olacaktır. 13- Okulların idari, kontrolü, müdüriyetleri ve mütevelli heyet­ Ierinin Müslüman ellerinde olması gerekmektedir. 18- Müslüman okulların öğretmen ve talebelerinin askerlik hiz­ meti görmekte Ruslarla e§itlik içinde olmaları gerekmektedir. 22- Müslümanların okuduğu eğitim merkezlerinde pedagojik idareciler ve mütevelli heyetleri arasında Müslümanların da bu­ lunması gerekmektedir. 24- Medreselerin kontrolü Müslüman dini idarelerine verilme­ lidir. 26- Medrese öğrencilerinin hakları normal orta öğrenim tale­ belerinin hakları ile e§it olmalıdır. 363


29- Müderris tayini için üç şart aranmaktadır: 1- Seçim, 2- imtihan, 3- Dini, ruhani idareleri!J onayı. 30- Ortaokulların programlarında Türk edebi dilinin öğrenimi­ ne bilhassa önem verilmelidir. 3 ı- Medreseterin yanlarında mümkün mertebe çok okuma odalarının (kütüphanelerin) bulunması arzuya şayandır. Komisyon, Rus dili öğreniminin gerekli ve faydalı olacağı kana­ atİ ile birlikte, Halk Eğitim Bakanlığınca yayınlanmış 3 ı Mart ı906 tarihli şartları muhtevaları itibariyle Müslümanlar arasında kabul görmeyeceği ve hatta genelde okul düşmanlığına sebep olacağı ka­ nısındadır. Madde III:

Madde III, Müslümanların dini-ruhani konuların reorganizas­ yonu kapsamaktadır. Alimcan Aliyef başkanlığında 15 kişiden iba­ ret .bir komisyon seçilmiş. Bu komisyonun üyeleri: ı- Alimcan Ali(yev)-Başkan 2- Aliasker Hacı(yev) 3- İbrahim Zeri(yev) 4- Hayrullah Osman(ov) 5- Ke�afettin Tercüman( av) 6- Habibrahman Maksud(ov) 7- Ahmetşakir Suyunduk(ov) 8- Muhammed Hata Mansur(ov) 9- Ahmetşerif Salih( av) 10- Abdurrahman Resul( ev) l l - Sağman İsham(ov)

12- Şeybullah Şafihulin 13- Canali Alaungar(ov9 364


14- Yarullah Akçurin 15- Salihcan Orman(ov) 16- Abdurrahman Mehmet(ov) Komisyon 13 noktadan ibaret olan bildirisini 19 Ağustos'ta sunmuş ve genelde kabul görmü§tür. Madde IV:

Rusya'da ya§anan politik karga§a ve reformlar dikkate alınarak 17 Ekim 1905'de ilan edilen manifesto bağlamında Kongre, Müs­ lüman Politik Partisinin kurulması gerekliliği üzerinde durmuş­ tur.§ Bunun için 15 kişiden ibaret bir Merkez Komitenin seçilmesi ve bu 15 kişinin kendi aralarından seçenekleri 3 kişiden ibaret bir büro mensubunun ücret kar§ılığı devamlı surette Petersburg'da ikameti öngörülmüştür. Kongre, Müslüman Partisine kendine öz­ gü bir program gerektiği sonucuna ulaşır, 1 5- kişilik bir komisyon tayin edip, bu komisyona, içinde bulunan Ocak ayında, Peters­ burg'da yapılan II. Müslüman Kurultay'ında hazırlanmış olan Par­ ti Tüzük Taslağı'nı hazırlama görevini vermiştir. 75. önemli nokta­ yı ihtiva eden ve Komisyonca hazırlanmış programı (eğitim, din, ekonomik hayat v.s.) şimdilik kabul etmekle beraber nihai görüş­ menin bir sonraki Kurultay'a (yine Nijni Novgorot'ta, 10 Ağustos 1907 tarihinde yapılmasını kararlaştırılan IV. Tüm Rusya Müslü­ manları Kurultay'ı) bırakılınasını öngörmüştür. Merkez Komite Üyeleri:

1- "Ülfet-Tilmiz" gazeteleri redaksiyon şefi Reşit İbrahim( ov). 2- "Kazan Muhbiri" gazetesi yazarlarından ve Kadct Partisi Merkez Komite üyesi Yusuf Akçura, 3- "Kazan Muhbiri" gazetesi redaksiyon şefi ve eski Duma üyesi Seyitgerey Alkin 4- "Tercüman" gazetesi redaksiyon şefi İsmail Gaspıralı, 5- "Kaspi" ve "Hayat" gazeteleri redaksiyon şefi ve eski Duma üyesi Ali Merdan Topçubaş(ev) 365


6- Müderris Abdullah Molla Apanay( ev) 7- Müderris Alimcan Molla Ali(yev) 8- Hukukçu Sadri Maksudi 9- Eski Duma üyelerinden mahalli idare mensubu Şahhaydar Sırtlan(ov) 10- "Ülfet" ve "Tilmiz" gazeteleri yazarı Musa Bigi l l - Mualim Abdullah Nimatullin Bubi 12- "Yulduz" gazetesi redaksiyon §efi Hadi M aksudi 13- Bahçesaray Belediye Ba§kanı Mustafa Davidoviç 14- Şahmerdan Ku§çugul(ov), Kırgız Temsilcisi 15- Selimgerey Cantürin, mahalli idare mensubu ve eski Duma üyesi Bu ki§ilerden gayrı 5 ki§inin daha seçilmesi ve bunlardan 3'ünün Baku, Elizavetpol (Gence) ve Erivan'dan, birer kݧinin Türkistan ve Orenburg'dan seçilmesi öngörülmü§tür, zira bu böl­ gelerin temsilcileri Merkez Komitenin seçimi esnasında hazır bu­ lunmamı§lardı r .

Komisyon Üyeleri:

Ali Merdan Topç�ba§(ev), Mustafa Davidoviç, Hadi Maksudi, Sadri Maksudi, Şahmerdan Ku§çugul(ov), Cihangir Ba§burin, Mu­ sa Bigi, Yolbars Bigbay( ev), Ali İskender A§ur(ov), Şah Haydar Sırtlan(ov), Lütfullah İshak(ov), Cemalettin Huran§ın, Abdullah Ap an ay( ev) Abdullah Nimetullin, Alimcan Ali(yev) ,

Madde V.

Resmi Gaze tesinde çıkan habere göre B akanlar Kurulu tüm Rusya Müslümanlarının eğitim ve dini-ruhani konulardaki k a n u n tasarısının yakında sunulacağı öğrenilmi§tir. Komisyon, Duma'nın yeniden toplanmasında önce herhangi bir kararın alınmaması ricasını telgraf ile Bakanlar Kurulu'na iletil­ nıesini talep etmiştir. Devlet

Ba§kanlığına,

366


III� tt

l3cepocciMcxiM .Mycy JtbMaxcxiM

�'b'k3A'L·

367


EK: 3 MÜSLÜMAN SEÇMENLERE ÇAGRI<*> I I I'üncü Duma seçimleri yakla�ırken, seçimlerin önemine bina­ en Müslüman i ttifakı Merkez Komitesi tüm Müslümanlara tekrar bir çağrıda bulunmaktadır. İ�bu çağrı tüm Rusya halkının ve bu arada tabii ki Müslümanların da içinde bulundukları kritik §artlar kar�ısında yayınlanmı§tır. Bir taraftan her türlü baskı, diğer taraf­ tan ardı arksı gelmeyen tecavüz ve öldürme vakaları ülkenin ya§a­ mını çığrıodan çıkartmı�, din ve millet gözetilmeden tüm Rusya halklarını moral ve ekonomik ızdıraplara maruz bırakmı§tır. Bu durum muvacehesinde tek tek her ferdin ve umumen herkesin ül­ kenin sükfınete ba�vurmasını dilemesi tabii ve elzemdir. Elbette ki Rusya halklarının ve bu meyanda Müslümanların gerek vatanda§ olarak, gerekse din hürriyeti ve politik haklar bakımından, e§it ol­ maları �artı aranacaktır. 17 Ekim 1905 manifestosu ile temeli atıl­ mı� hürriyet, e�itlik, din ve kültürel haklar maalesef hayata geçiril­ memi§ ve hatta günümüzde Rusya'daki reaksiyoner güçler tarafın­ dan tehlikeye dü§ürülmektedir, zira bunlar kendi karanlık emelle­ rine ula�mak için her �eyi kırıp yıkmaktan ve milyonlarca insanın çıkarlarını feda etmeye hazırdırlar. Rusya'da Meşruti bir Hüküme­ tin yerle§mesini önlemeye yönelik halkı cehalet ve nefret duyguları içinde, milli ve dini farklılıkları körükleyerek birbirine dü§man et­ meye çalı§maktadırlar. Böyle bir durum Rusya halklarını ve bu arada Müslümanları tasawuru güç facialara sürükleyecektir. Mü§terek tehlikeye karşı koymak, her bilinçli insanın görevidir. Bu durumda iki alternati-f ortaya çıkmaktadır. Birinci birlik ve be­ raberlik içinde hürriyetin kurtulmasına çalı�ıp, diğer halklarla bec·ı

R usya Müslümanları İ TIİ FAKI 'nın, Rus Hükümeti tarafından resmen tanın­ madığı halde, III. Duma seçimleri için yayınladığı, seçmenleri yönlendirme ve bilgilendirme amaçlı bildirilerinden biri !. ..

368


raber dini, politik ve vatanda§lık haklarında e§itlik sağlamak veya hürriyet, ilerleme ve aydınlanmadan vazgeçip, kimsenin çıkar ve arzularını dikkate almadığı, §ekilsiz (amort) bir kitle olarak ya§amı devam etmek. Sizlerin hürriyet ve eğitimle elde edilecek aydın bir ya§am taraftarları olarak III'üncü Duma'ya progressif milletvekil­ lerinin gelmesinden yana olduğunuza §Üphe yoktur. Seçeceğiniz milletvekilierinin hangi talepleri yerine getirmeleri gerektiği Mer­ kezi Komite'nin 17 Haziran bildirisinde tafsilath olarak anlatılmı§­ tı. Aynı bildiri III. Duma seçimlerinin boykot edilmemesini önem­ le duyurmu§tu.y Her ne kadar 3 Haziran tarihli seçim kanunu ile Müslümanların 38 yerine saedce 5 ila 7 vekil ile temsil edilmeleri öngörülmü§ ise de, progressif milletvekillerin Müslümanlara dini, politik ve vatanda§lık haklarında e§itlik sağlamaya çah§ıp müsbet bir çözüm getirecekleri §üphesizdir. Bundan dolayı Müslümanların kendi seçim bölgelerinden aday gönderemeyecekleri hallerde progressif parti ve gruplarla blok olu§turarak bunların adaylarına oy vermeleri gereklidir. Şahsi çıkar ve husumetleri bir tarafa bıra­ kın parti programları ile uyu§mazlıkları unutun ve progressif mil­ letvekilierine taraf olun. Ancak bu §ekilde seçmenlik, toprak, va­ tanda§lık, eğitim, din ve politik konularda e§itlik sağlayan bir Du­ ma'ya kavu§ulacaktır. (Kısmen kelime kelime tercüme, kısmen içeriği verilmekle yeti­ nilmi§tir.)

369


II OOT .A.. H O BJIEHIH

lU acepocciiicKaro MycynbM3HCK3ro clıt3Jla H H!KHeMD-Hoaropo.nt.

Blı

lh. :ınd.o�aııiHX'L 1 6-2 1 AsrycTa 1 9 0 6 r o;ı,a xycy.ıhMıı­

t:Kill Bı:epocciltCKi lt C'Lta;ıı:'b Bblllet;'b C.il'.l;,il) lO I.Lii JI IIOCTRHOII:IeliÜl : "

ı.

06cy.lilB'l> ııepswh uyHKT'L nporpıumw ,

ll. �lloHropu,!l;t

111 e.rı. ,

ırro ,

a c epoccificxa.r

o c·ı.'h:ııa

6.�aro;ı,apa ·cyuı;ecTsyıom;RM'.b

yaaKOlletıiJIX'L ,

pa.;ıp1ımeuı ıuro ıı·ı.

llycy .ıbııaıı·ı., · c·ı.t:ı.n. Ha-

s·ı.

.Tiıltc'ra yıoıl(nx·ı. ll &,illiii­

npl\ll111'e.ilhCTBeHIILL'\""'I• "p&CIIO}lJJ<Keııiıı:x·ı.

RHı:Tpa.THBHOıt Ilp&ı.."TTIK'Iı npwrl;ı•.ueui.lllıl'L li orp&HII'leHiJUI'L OÖIUI"· rp&iK,Ilii.HCKıtx·ı. cy.�ı.M&HCKaro lle)lUB'L BCel'.l&

ıı

pe.ııııriosHhiX'h npıı.B'b llyı.:yJih;uaıı·ı. , cpe;ıı: ı ı MY ·

Hace,ıeui:I ,rkHTe.1bHOCTh XpllCTiaiiCKIIX'!, BblaLIB&JI &

ÔpOilteH i e ,

nteıfie . OCoÔeHUO DOHJITJIOe ,

eCH

y ��ı�ycy,ıh:ıı:aın.

ll

ııe�'lOBO.lhCTRi e

lllln:iıı­

]lı�al(lil ·

eC.lH JllıltTh B'L BH.lY e nc-rııRHBIIIe­

y6tJK;ı:eui e ,

•ıTo

ııHcciouepcımıı

.ıt.ıiTe:ı.b ­

ııoc·r.b noonı,p.ıı eTCJJ BCII'IeCKII npa.ııH Te.lhı.:TRO)I'ı, . ,!( o t:·HX'b nup1. , OTC)'TCTBUo T&XBX'b Ba.iltBlıiX'L

6.ıınro;ıı:apa p &ijTi lt

p11.3)'.lıiHOfi

He.:lb3JI

ÖLL1JO

HepOB'b , XOBHOit

Ka.K'L

ll)'C)'Jlbll&H&ll'l> K&CilTbCll

HeOÖXO)IJUILIX'J, COBtCTH

ra­

ll Jle'III.TI1 .

J,'hnTe.ıibHOCTll

lUICCiO­

Ha.IIp &BJieRHOİI npOTBB'b · liJCJ.Ilblıi&H'l>, B'L De'I&TJı-;ıı: y ­ H

o6ııı;eıt .

ı i · Oımı:6pH ,

•JeCK&rO

lltii3W1 1

ll

. CB06o;ı;a.

uo ,

3TH

E'L

CBOÖO.W

OÖ'l>RBJieHı.ı

M8.HH<fıecTOJI'J,

co.ııtaJrlmiıo , no KB. u e noJJ)''IH.ııı ı

ocy�eCTB;leHİJI .

3TO

pocnycıtOiıl'b rocy;ıı;apCTDeHHOA .

06CTO.IITeJlbCTDO

)�)'Hb1 ,

B'L

ıJ!&KTn­

t:BJJ3H

8& KO pOTKO e Bpe;ıı n

C'J, OK8-

aıi.B1II el!. HecoımhHHlıl.ll sacıryrıı ro cy.ı.apcTBY, BHOBb sce.ııı;ıo Tpe-

370


2 soru s·ı. cep;xua. xycy.n.:ua.ın. , CHJlı.Ho CTpıı.;ı;�m;ıı.rı. on. orpa.­ Htl'ıeBi.lt B'L npa.B&X'L ,

npOH3BOJI& H IIpıırlcReHİıt

CTaparo . pe­

:ııtR ll&, OC)ıKleHHa.ro CI\XOil BJI&CTblO .

Ilo IIpUBe,teliHblli'L

OCHOBıuriJurı.

C'Lt:Jl'L

'ITO

H&:tO.illlT'L .

e,UlHCTBeHHLill'L B LIXO.:J;olı:'L H3'L H aCTO il ll.laro Kpa.Aıte TpeBOiKII&rn ıı TaıKe.laro

rıo.

1 o�en i.n: ,

BLI6nsuıaro

selsee

U3'L KOJieıı lKR:JRI•

)lllpHLI."t"L . rpa.:ııt.l&H"L : JIBJI.IleTCJl CKOptltıuil C03LIB'L BCHHOÖ

.];ylı.ı.ı: ıı ıJıaırru •ıecKoe

rocpa.pC:T­

ocylllec:TB.ıeHie eso6o.n

.MaHH­

cjıecTa. 1 i -ro ÜKTSI6pH 1 9 0 5 roıa .

Ifo

-npo•ııne�ti·11 per)aıcuiu ımcnıoRwaıo ııocmcıHO!I.ıeıti :ı ı:;; Tb.Jch

"" JaCıbdaHiu

n-ınnpıı;ntmb

.20-ı.o ..d.U'I·.IJC?na pTI>uıu.r., n.op:tJ141'1Rb Ilp(•:ıu &iy.wy 1)

uo

me.ıeıııarftu

ıccmiı,

r.ıbdmııe.l1<1 Coflıhma .ı.1Iu'Hıu:mpnrr.•.

CP-'IJJ

ı.

ııocıt�a·uoo.rt:HiH

npPiJ­

ır . Ilo BTopolıy nyRKTy npoı·paxllLI-o ueo6xoıtu..ııocmu

uu.ıHauı

npeo6prıJOflaHiıı ıta•ıa.lbHWJ'ö .ııycy.ıl>.ıw.'H.cı:ıu• ıu.ıco..ı•-.ııeı:m eiie .,,

.ueiJpecce-11

o

nep eôa•ı1b .Jatln.ılbılla'H.i.Jı maKo���>�.ım

C-'f.IJ>Mauı:ı;aıu oıp:utte·HcmtJa Ul<LTL

u;;

C.TtlyiO IIÜR ııo.ıo;n;eRİll .I0&.1:Ua ll30JlilHifOn

lOM'L li.o:ıoıııceiıı

ı . Bn

�) :

sctx'L

u.r.

P!fKl>

P.'""' nlitu.er:mıııı- c·ı.t.Jlı,

ce.'leHİ.Il..n.

lOJI&Blil ÖLITL

uaro ol'ipaacısa.Bi.Jı: l•lJI .rf;Tetl ıryey.ııı.II&H'L .

C&lfJUI1,

uıEOJILI

.wy­

BLIC.il� ­

cı.-1;�­

H&'löl.llb ·

1) Cocr:ı.aı. D30p&BB&ro C"b1ı3.lO>ıı. n peaıı.:ıi)'lıl&: 1) np�iJcrı.iJamt!.1b c-ı.1;a.ııa D npe�ır.JI}')I:ı. .-\.ıs-M&p.l&Bı. !ltıın. Ton'IJıOamea-ı.: 1oeapUUI,U np�­ crı.iJamuR: 2) ll c :ıı aıı.ıı. 6eın. racnpRBCKiA., 3ı Pa.ıull.I"b H6p&l'lliii0B"b. 4) ra­ ;IRM.lliiD.B"b ra.ıies-ı.. �) UlaxaA:;ıapı. CwpT.:ıasoaı.. 6) A6J;y.:ı.oı:a A.Dasaeaı . . 7) Cei!Tb fupen .o-\.ı uııı.. 8) lllax:ıı ap.l&B"b Kynıery.ıon. 9) 3ııus.:ısaaı, lLıb· raııı;ıJE&sos-ı.. I O) .-\..ın HcKeıuepı. .\mypoın,; C�tep�mapu ·Cf>ooiJa ll) 10cy-$·ı, öeA: AK'Iypmı'h, 12) Ce.'IB>Ilo I'Bpetı JlınBTIIPBIID, ı:i) illye& BnMıeın., aı .My­ craıjıa Haııaıı.:ıoo-ı. IllspaaacKiO, 1!1) .\O;ıy.:ı.ııa HcxeTOB"b. 1) Coct&B"h Ko:ıı ncciıı:: Ail!ly.:ı.:ıa Anaaaeaı.. npeac1ıli&Te.ll h. A.ıı;ııuı pa Al:)'Lloaı., liyxaııı e.:rı.-ra.ııı Ca..ııuoaı., liycTaıjı:ı. ııaan;ıoau'l'b, Hacpeo;ı.;ıuın . .Ilııtaıjıapoaı., cJ>aTnliı. Ca;ıı.ııcooı.. fa.:tıı:ay.:ı.:ıa A.ıboiCTJCOB"b, AOpax:ııan C:ı.­ I'BTOB"h, run Maı;c.y;J.OB"h, .\ö;ır.ı.ıı:ı. HurııeTy.ı.m'lı. By.On. A:i:>leTaııaı. ı.ly­ CT&ıjıDB"b, Kapıuıı. Xasaıjıieaı.. I'apsıjıı. X:ı.fıpy:rsRlo, llcxa&ı. N113aı.os"h. Hiaa�o�yıı&.-ıa.ıı. Cy.ıefı)l:ınoın..

37 1


;-ı 2 . B·ı.

ııoTp e6ıı .LIX'ı.

( uace.;ıcınıı.ıx·ı.

ı.ı:tcTa.x·ı.

ııy ııKTa.x-ı. ı

]tı.lJllKHLI 6.LITL OTKp.Lii'LI cpe.ıı;H İ SJ JIIKO:JL! ., B'J, 06'LC)I'h )[BYXKiiii.C­ CJJLIX'J, yıııı.ııııırı..

il . Ü6y'leJJİC

JIIlli'L 113.LIK"h ın.

ıı:ı ı.ıxa.

ın. :1'l'IIX'l> HlKO."IıLX'J, ,lOiJ:.KHO ii ı,ı•rı,

ı·;ı, apalkıcmrı,

mı•ıa;ıı,ııı,ıx·ı,

ııııcıua.x-ı.

ııpe;ı.:ıı c·ı-ı. n o y •ı e ı ı i ıı .

4- . Th ı ı a • ı a.n.ı ı ı.ııı

KtıK'J,

ııe llo:ıııil;e

fı . h\pC'h o o y •ıeııiıı R'f, HıL1Ht;ı bHJJX'I, ll ı:plUI I I I X'L li!Kll.'Ja.X'l, y•ıe6ı ıı.ıt'ı ro.1·ı. ı ıp o ı o:l iK&eTcı ı · u·ı. ıc peuıııı x ·ı · 1:'1.

ııeTı.ıpex.l'krııi it :

1

R'J, . IIJlOI'pil.lDI}' ,

ııpıı ı ı ı ı :�r aıo·rcıı .l'hTıı

ıııı.o;ıı.ı

R :rhn .

p o,I.­

pycr.ıca.ro

a ın. c pek

ı ı eoiiıı:ıııı·e�ıı.ı ı o ,

JJJ ıW."HLX'f, Jl�Tl'Kİfi li3LIK'L HXıı.liJT'J,

IIIIX'J,

Ha

l l :n 'll'Hie

a.ııj!aBJJ'fO)ı'ı, .

ı ;ı A np·h.ı:ı

rıo

ÜKT .

ıı

ın, rıı po.lax·ı, c·L ı Ceıır.

rı ı ı

li . Th r.pe.uıi:r ııııcıı.rı.r rr ıııııııuıa.ıorr.rı Trı.ı ı.ı.:ıı

ıııclııı i:ı x�·pc·ı, ıııı'l:ı.ıı.m.ıın. ııııco.n .

ıııwTn 1Ipll113ROlll'fCH ııı ı.o.:rı.

Tn,ıeii

:ıtm .

ııpo­

Oi5y•ıcııie .ud:x'L :'tlacy.lhMaırı. Bb ıııı.ıı;ıax ·ı, ı ı ı ı Bıı:ı:�� o ;ı;­

, .

R.

,

ı :ı :\laıı .

;I.mı

1!0 0,11101'1 II J.Hll'j)i\Mlıi'J; .

BblpaiıoTıw

e.lJJIIIlfi

.1.111

Br't.x·ı.

:Mycy:ıhMa.Rr.ı.:ııxı.

nı. Pocı� i H ııpıırpa.)DII·' .w.:ı ;ımı.ı ı·ıwrouTı.ı·ıı ı"ı.'(;:ı,ıı.ı

B "L

ın.

:\ l a'); 1 9 0 i ro.1a

V 'I J J ­

p a.:mı.ıx · ı . rıı poıax·ı. Poı:ei ıı . ıcawı.

1-ia:ıınıı • . rteTponau;ıoııı:ıc·ı. , TaııılieııT'I. , Tıııfı.mı:·ı. , Eııx•ıııcapafi .

!1.

] h, ııa•ıa.,ıt. Anryc:T:t. 1 !1 0 i

Bcepoccilkxirı 111 •

liaaaını .

:ı.eJi e raTc ı>İİI

J l.a

ııeM'L

rp:L:\I)ILJ . BLipa6rıT&BHhiSl

B:I.IIİH ll

IILI J Hl O OTKII

npnrpa�uı ı.ı .

::ı

.iJ,ll.l,&IILı 1111.

·e,'lHHOJi

TiiJwıçe

ı:·ı.·Jı;ı;1·ı.

·

J'O.lil

li.LITio

pa.;ıCMOTp'Jmı,ı

y'iııTeııei ı

Mlliı l:K}IX'b l:'J,'I;3lll..\:'L . ,l!IJI ,lj)lJ nd;x·ı,

ı.ı ·h eTRO eTe li

BC't.

D(lO­

C01',1&Cı ı ­

Uplll'O;lUCıit

o6pa:ırıuaııie roıo:ıa y•ıuTe.tell ııı ycy.ı&lıa.H'L.

] ll . Üpl'UHII311.UİII

·ll

nııyrpe ıuıi ii p;ıı;nop11,10:K'I· JI'L Ul KOJi aXl•

Jlfl,llKHLJ (ıı.:ırr. ytTO.IIOB."IP.liLJ

n.

tOOJIIO,WHİe�I'L

yc.�OBİt'ı .

·ı ı .

.W.'lil\P.ın. COCTORThı·.:ı

Myr)· .ıhM&IIcKHx·ı.

Co,ıep:ıımııic

)l.o,ı:amo 6b1Th oT ı ı ec· cn o

ııpeoiipa.aye:uLJX'J,

l'llri emi'IeCKHX'h

mıqa,ıı.ıi..LIX'L

liiKOJI'L

ııa c•ıeT'ı. rory;ı,apcTua, 3eMCTBa H ro-

372


pO.lCKIIX1·

c:a.ıı oynpan.ıı cııitı ,

ı ıaro otiyqeııi.ıı .

.ı:ııı

ı 2.

l[aq:a.m.HOC

ı ;; .

Y ııpan.1 e ı ı i e

ı-:a.ll\!laro

4

;ı;o

o 6pa.a OBII.H

n

noc.ıt

iC

lO,latHO

xa..;u.'IHKa.

M)'C)'JibHaHCKaro

BRe.ıeHiH

6&ıTb

ooKaııTeJıb­

o6ıı:ıaTeJJhHO

ıı .ı;tso•ıKıı .

ıııxiı,ıamı · H au6mo;ı;eıtie iiOJili\HO

p y ı;ax'L CH.M IIX'J, ıı�·ı;y.JJ,)1 3.ll'l, , ll:l'h KO II X'h o/lpa.ayeTCll

.\ıı p eK u i ı ı

.

ll

ıiı.ıTı. B'J·

1'\ICTU.JI'L

ı .ı . Ii..ımıı:aii wee ııuıı ıı•ıeııie Hal''· WKu.ıa.Mıı sBtp:1 eı·cıı uco­

lıoli sı.ıiiopııon 113'L lrhı:Tıı ı.ıx·ı. .no;ı:etı

Ku.ı.ııcriıı .

ı 5 . Y •ıııTeJn B;L3Jıa•ı a.ıoı·cu no Bht6lıpy

:ıaKpınoil n o.ı a• ı ero ro;ıocos'L .

1 li .

Jo

.ıa

y•ıı ın•.ı c rı ,

IIOJIHI ITe.lbllLie

,UIKII

ı· ıı:iıı

ll

1 O TKpLrr i .ıı _)

yqpe;ı;leHijf

y•ııı•rı�.ı ı.cKııx·ı.

ı:eMııııaı ı i n

lOCTılTO'III&I'Iı J(O.lU'leC'l'Ha

WKO,la.\:1,

ı i . ,l;ııı UO.li'II1' 1 1 8,1CIIill

,

1

YtUITe..JJ.liiUJ;'L

J.pyrııXJ, IIUlXO.lJII U IIX'L ropo.ıax·ı, . 1 ::; . Y 'IIITe,ııı

I I LI Ô&lTh y paıı ı ı euı.t

ll

Y'l e lU I KI I

II"L

O'l'K)lLlBaiO'l'IJII �iell-

Eaıtv . Bıı..x•ıııcap:ı:l: ıı

ll�· ı�y;ıı.ltıl.HCKIIX1•

1111\li.-I'L

lU•llti ­

110

OTÖLIB&IIİIO BlliJHt't>Oit

riıı­

1'.11; il y .le·ı-ı:.

npıı3ıraıw uyatlllıl .!l 'l> .

ıııııı

llpanax·ı,

ll ;ı.pyrUX'L IIJliLBD.X'l> C'L pycCKHlılll .

ı !1 . Ih ropoıax·ı •.

rR�IIi a :ıiiiX'b

61J1'1o

J.O•l<ltHhl

113Y'13-l0CJ, fiı.ı Btpoy•ıeııie

H

Ol<OH11 11Blll i e B'L rHAIBa:JiJIX'b

<lTK]JblTLI

J,JH

K�'j)C'b , CBOliliJ.liO

peKOMell.taUill

CO'IH H eı ı i tı ,

Te;ıeil B'L . A srycrl

liaro Y'lliTe:JbCKai'O

WI.:O,l&li'L

Bcı:: por.citlcKiit

ı 90 i

UılBCİtlH&l 1

.U!Tepa.Typu:ı.:ı1i: pO,IIH O i!

O CH OB aTe;lLH I I ero noHHMa.m . 20.

.lii­

:W CTO­

ıı e ıliiXO,\II liLIX'L l;uı IIC.lH.I'lll':L llpC;UIIlTOII'L .

y•ıııTc"ıı.cı•iıı eelıııaapiH D'L KaJaın ı ,

•l }"'IDIIX'b

O'l'K}lLlBUIOTCII

.lBa K.1:1Cl':L C'L IIJleUo,lU.BII.IIieın, IJ'L lliiX'L

;qıyrııx·ı,

.HHIIJtllı:TII

ullu(et:Tııa

.l.ı ıı . ııo.troTı ın.ıı e uiıı ııeo6xo ı.umaı·o •ıı ı ı · ­

H'hCKI I."IIoi>II X'L

llpıt

lltc·rwıro

ro,la

J\,O)I HTeTII; ,

Rllll i"D

1.\0TOpbiX'J,

H3blh"L ,

B.'I&.J:ilJIII H

,leJiera.Tcxiıt

BpelleHHo, lO

B'J.

'ITOÖJ.I

Hli'L ll

ırpel!_ll(lOBa.H i ll c·ı>ka)(ı. yqıı­

y•ıpea;.,J,euiıı ocıı­

00p&3yen OC06yıo K.OIIIICCi iO .

373


21 . lh y•ıHTe.aı.cxuıı:·ı. lliKOJI&X'b C'»

pyCCXOli'L H:IIJ:Jd JI;OjfaufO ı ıJ y•ı e Hie Btpoyqeııüı

OJ((IJ1 1111BlUİC

ll'l•

CliiOC)I'J, ıı:n,ud; .

H

6LITL BlleJ;eJJ(ı

.:ı ı ıTepa.TypHar o

na

npeno.ıı;a.BIıI. ı i mıı.

6orle OCHOD&TI1,1hii0C

pO,lHoro

ıı:uı:&a ,

.:ı.auı.1

HUX'J, KJ pC1, li)'Cy.ıı;.M&IIC )IOI'.'Ifi np e n O,l&BaTI, ll&

2 2 . J.h COC1'11.B'J, ne.ıarO I'II'! CCKJfX"J,

H

IIOIIC1JIITC,;ıı.JI I,JX'J,

r.n-

1\'liT(ID'b Y'ICÖJJLIX'J> 33.RC.'lP.Il i rı •ı:ıeHiUIII Jll.'liltl l bl libiTI• JILIÖ]Jilllbl

·

ı o·ı, Tlıx·ı.

�r)·cy.ıı.)raııe

y!ıe6Hhlx:ı.

:ıaBeleHiıı.x·ı. ,

ıı·ı.

ll

�tııı-opı.ıxı.

Y•ıa.Tc·:ı �ıy rv;ıı.lraı w ı .

� :ı .

H·ı, )le.lpeccax·ı. ır

Y:r)· •ımı• ı ııı )·•ıeöwuı

1 ııı.ıcuı ııx'l.

xıı:ı:ıı'iı:TBcııııa:r

UJKOJıa..�·ı."l

'f aCTH

IL'i:'f, IIJiorpınmy ııa.y•nıLIX'L llpCl)WTOB'J,

;ımıı.rxı, .1:r:r

no:rııt.:ltllla.ro pa3RlJTİll

1\)']Jl"l , .

co

y'l'prmJPIIİ H:II 'L . :Fı .

ı ıinx·h

rpıı mıı.r

ırop�"IU.CTC'H

Ocipaayem.nııı

( . cıJ1>1'aMJl .u:ı

."(YX0BIIhl lf1,

;(yxoBHı.ıx·ı. y •rpeili.te­ I1Jla!IJI;ıa ll II JH•­

Hldpıt.iiO'fUHL!

l!e.:ı;pel'.cc .

2 fl . Ih

ll]JliBHJI.ll erisıx·ı.

:ıo.l;KHı.ı 6:ı.ıTı. npııpa.ıııı eRbl nr,ıx1.

I I I I Xl,

:mHe,1eııi :mıı ı..:o ıı­

ııpeoopa:ıoııaıııı r.ım.

UJ.ITh

ın.

Jlt'ı ıii\lı­

OKHH'flfii&IOJI(IIX'I· R'h

R bıcuııı:n.

ııpıı

;J.O.B<Iillhl

iiı.rTı.

ııııeı:eniem.

UpCIIOl&D:li i İ n .

2 - L l l a6.ııcucıı i e rıa.n :�� e.l pen: e , ımx·ı.

• I •e<"C" İoııa.ıı.ı ı ı.Dr ı t ,

:w:ı;ım:ı

e'h

ll

olbi'CITil.X'J,

)''ICIUIICll

lle;ı.pen·e

ııııenııTn.ı ı mıxa.Mıı cpelım:n. y•ıe6-

a:ıııe.ıeHilı .

:l i . �BaH i e

npenoJJ,anaTe.lıı

o·ı.

)IC.lpeece

;lOjiJımo

ii ı.ıTh

ııpaııa

clh!TI•

OTl'h;m :ıw oı·ı, asaııiJI npııxoııcı..:aro mıaAıa ıı noT Oll )' o.�Ho TO.lh­

ıw

COCTOIIHİt'

lBI<LMO�I'L

l!.1H

X &ThlOO�I'I·

He

;ıae'f'J,

Jlry;ta.pnccoll·r, .

2 8 . :.VleJJ,peeee

mıınr OB'b •

ıı

i(O.ilııtııı.ı

uı.ıTı, nep e;uıııı.ı

n oııe •ııı Ten eli ııo ,ııı.ıoop�· Haııo;ıa .

374

ıı·ı.

:ıas·Jı.ıı: M aauir.


(j no.ıı y 'leııin

29 o ;ı:mı

TpH

�o c.:ıoa iH :

1)

:ll)'�&pHı:cu

ııpııa·ı.

ııaopımi e ,

2)

,l,poııııuro Coop&Hin ı JlpaueHi.a)

3K.'laMeııı.ı

ıı

yı:·raııaBJJHB&toTCJı

3 ) yTBePJI'.ıı;e Hie

o

:1 0 0 O coll oe mımıanie .'lll•lJKHO O.biTh u o p &l l.l ell o

ııie >liiTC]J&T)"pHal"ll Typeu:&a.ıou R:l.biKil ,

WIW•lLXob , a r.(!;

HO:lMUlt>IIU

3 l o Cpe.ıt:TRa:ıı ıı :taH

xy•jıı.ı , ll tl'iO)J'I.o

C'l,

ll

( 3-X'J,-2 -X"L

BOL IUL'IIL..ll> l llol X'b

co.ıe}JJKaH ia

)"'leHUKOR'L o

113)"'1�­

EOTOptUI)" oi'Jıı­

OO)''ICH i e

JilTM.biJO ;ı..;ın :ıt)'C)"JJLMIUI'h BoJ, cpelJJJIXOL

Ili\

K..l&CCIILIX'h )

JllKOJJ&Xoho

xeıp eı:cı� c.1ptan

Ka­

;1 :2 o i}\.eJHLTCJibllll OTKp .biTİ e HO:IliO:.K.IHl oo;ıı.IIIUI'IJ 'l lll:.ila 11 11 -

T:L'JelloL ııpıı �ıe;ı;peı:ce .

;{ :L Il p ıı ıjıa6pHKax·r, ıı aaııo.ı.ax·.ı. c"L .wı:Ta.To•mı.ılı·r. ıwıuı­

•ı eı:Tou:�� ·ı. M!' CJ:IJ.M&HI:KIJ.X'L J'hTeii liiKOJIMI&J'O nu:ıpa ı:Ta .10•1.iKHL! OWTh OTKpLIThl t'IIOTniıTı:TJI)'IOIIIİil WKOo'llıl o

Jl(J ı}(J'IIUI·o lbHUolli, 1{1,

OiiC.'fModeHi'U

fiC/I,:ı;;,

.'Ji:J 1/..IJHIWII/Itü .11/llntl ıJo­

Ja.cwJmıiJı.ı·ı, 18 u. 1 Y A"'!Jcımı, t:"ofb.lfib Hıı.ı"eo l " 1tpeo­ ola"��'ollt.LII Ku.lllllo('ieu oll11tjJN .'fli(}(JoletnHO'pH'IInt.ll.l/lt . Ha3"J1Jitllll�lf.Mi·

ı;.maf!.

. /11)111jU!fiıHIIJIU-H..II'io

U.

HaHNt

/l{}t;/ll ltJI.IIItU /1, o

HUI'IIIII}JoJin:HI/11

•ımor)ı.t

o oll.'fCYolb.llaHö 1 ,on:ıu

u

.Hn'

ı.ı/XOtiH.IIIJI

Hl'lbJ7,

tı;lfC!JII'bJIQHf'KUJ7,

OI:Oiiu

ofiyoıeHi.t·

tio1JI

HeH.it• o-I'IIIO'Ul

llpaooıeHilt - wtpıcyoıHP�«•

lj?JJ'IIIIHIJl.llö oiUU(I.'II b

.'111bt:7111l bl.ll'io

o

o>.. u' ı H/I.JIOrn caw ıf(,pa.ıo·

dtJI>o�ad;, offll0111ô 11pUHJITIIbo -}fp n on/WMi, . . '1/tali:JH'C' 11peılo llt.JH't!1ıit! /i'o.lllll.'rill 11 IIIOo'd';; _. ııltlt"'ll,i.JI . •ll/oi'IJfiHtılıı o'J'fPt!:JI(otJnı.iH- , (ıf:l'll111ttılX

Ht:71J.I/i,

Gao\1111'

. l.nD.I1b oL

I IJIIIHJU/1(1

ıneıwpı.

CofipaHiH

tt;,

Cfihmrii

IIO.IoiU.ılle/1/I'R

atni}Ü 1'1l>ol1l

111pt'(IQIJIJ.Ht JI

117,

fi03)JIIC'm1h

mm,

1tp11t.la1UII·I'oiiN.17o

.II.IJol-oll'o .

()mlf'llrniCtiiii_IJ'IOIIlr. l�lfJ'CHIHIIIJI

Jtpo:ut Toro , Korıı rıı ucı:ix

o:J.tJ'li'IHill

8 00 J ;j o77bm7,o

d;ıpo1J(JH'b/J7. . ol1114i·

Hll

npı•tl'lnımot1l

O ııeu6.rtJI)UMOC1/W

U.. /11

:Ja o

.111'1'

Hlt

1/I'IJt'nii.I­

HinUo

iıo llDCO.li>HLtrıt'L :ııonpocaMı.

uı�1·ıı ­

BOBIJJlH CI• ııa " IIpaBH•l&.X"& o Ba'la.1J.IILIX'L )''IHJUIIJI&.X'!. .ilJIJl HIIO­

po�eın. , atHBYIJIIIX'L B'L BOCTO'IHOtl .H .ıorosoCTO'Ulolt Pocciu u., !TJiepa;,ıı;eHHiıiX'L MHHıtt:TepcTROM'I· Hapo.ı;Haro IIpoca1ımeHisr J'fJ o

Ha. TojJCTr.ııı·ı. :l l Ma]mL cero

ro.ı:a o

375

B"L I}'YHKTa.xı.

4, 6, H,


n,

i

11 ,

ı 4,

1 7 , 2 6 . :l 2 .

n

35,

3 ü ıı J.P . ııpone.ıeııı.ı ııo.l o ­

;ı;eııis , oeo6cıııın ııpoTI!nop·Jı•ıauön npınıı.uıuy • ıeH i ıı:

na pO,lHmn, ıı:ıwX't .

. ı e:ııiı.un anuiiıııc ııii y •ıcnie 1 !l ll !i

)JapTa

o6y­

PJCcxo;uy

n:ıı.ıxy ,

1\.o;ııııı:cia

mı.w;ı a .

� l ııımı:TpOli'L H apo;ı:Haru l l pocırl;ıueı ı i ıı ııpa­

•ıTo yTuepjı•.ıeııııı..ı :ı

IIH.lll 3 1

ııa.•ıu.1ı.ııaro

II p ıı aııa Ban ııyjKnı.ı;ırı, ıı aecı.. lıa no­

rı ı.ıa

cnJ.epııtaı ıiıo r ıı n e lı y ,

ııo

ıırniieı ı ı ı ı ı

ııo u·l:.ııı , KıiTtıpıuı muı ııpec;rt..ıyeTcn ı ı c npıı.ll'hıııuı.ı.ı ıı oı:yııle­

ı:Tu.ıeııie ııx·ı.

ı:pe.lH

ııııopıı.ı•ı ecKaro

ıııı co.ıeııia

nı.ı:a ı..ı ıı:ıı\T'ı,

ıı

IIIJ:ıı.ıne·l"b ııey;ıo RO.:JhCTHie ll OTPIIU&TC.l b H f l e OTI I OlUeH i e 1\'J, ıımo,TJ;

llıJOUII{e l ) .

13-ı. :JTJIX'I•

ııı.ıpa.:JJıTı. ı ı o ;ıw;ııu ı i e

l'lll:t ll

ll)lC.l.lmKI' I I i l'

l l n ııı ıı ıpıın

:)TO

Ji.OllliCCi.H

Hll,l&.'\:'J,

oo'L

llTlı tı ı ·J;

ı:•r."l;:ı.ltJ.II'L

nı .

n

ıwoprn ıııı:ıauiıı

xımııı.ıllıı

.rh;UDI II

ll)'l:)'.1hl1U ll'J, ,

·ı·peTı.Rrı.ı

ı ı y H KTa .

ıııı.:ıp·kweııııoll

p

ıı:ı� aııa · Ii ınnırciıı

T!',llıCTBO.\l'J,

ı ·T:I H II .lll

.My.uı�

ı:·ı.,·J;;qy

. 1 11 ııolpoıiıw

li]HJIII!TI I .

.ltll\.;l:l..l'b

n·ı.

npnrpa.mı ı..ı .

IU'lı

I"J.'hJ .l Y

.\ l a p:ra ı \I (J i i

ııı:ero xJ;.ıa �· ııpaB;ı c ıı i :ı .ly ­

Cll.IC]l<I•a.ııi ı�

ı:·ı..·hJ.\ıı:ıı · ı..

ı:·ı..taıa no ıı.

l 'ıLlll)llili.U H a ra.lieaa..

CHı ı it

:ı ı

COCT&R.llllOIIlCll)'

ı ıı:n 1 5 •ı,leııon·ı..

p:ı.:ıı�lıı ı·rp·Ja ı Lı

II]JC.l<ltlili l i ,'HI

ııpa.ıııı.n

R.oınıı�C'i ıı

öı.ı.l<L

ııpe.lı:t.1:ı­

:ıTa

npe.ı­

1 3 ll:flllı:TO R'Io , 1\IITOJlbl l' lıLJ­

:ıaı:'lıllLIIi ı ı

ı çı

A ıır�· ı:Ta .

Ha ı ı l!;ı :\ı�·ı·y:ıbı�arıı·l\arri t"'Dt.a.aa �ı e)&.l_r ı ı po'l tDI ' Iı lıı.ı:ı;ı ıtP:ı�··ıt�Ha ı, ·r�:I�I"Jlii.\1:\U\ ::ıa JII)J1JIIı':I�H npı•;tl'TQDJJTf!.1P.Ü ll �·ı��·:ı r,)IH.H'IJ l 'p:o.fUJlT• ' I ı � n n W R nlı­ .ı:u•T J I ı ··ı , U bi JI&•I•�ııita:'rl'l. H&J.e;li;lM, 'fTO C1i'Ji3J:1• ı''h ı · uoı�Jl ı:TOptJBhl llpUt'IJ,..­

npur••• ·ry ')ıyı:r.'ıh:waa:ı. n pornn'b )lll lfffl�tepcı;ııx'b upaıııı;n. :i l \l•prıı TIIOii 1'. B·b armn. ııı:e <"ll biC.:J'I; C'b'I;�JlY •iı.ı.n. npe.1cta/IJIP.H'b cwnoıbıiı ;ıııı;.ıa_ıı. Opı�ırı,yprrKUX'h ' \lyı·y.ıı.M&H'b. uocTa.ıwıtRHUtiil:"& ua )t no ronıu.JHı'l)ll, ı•ı ıı'ıpnHill f'Rılf�!tt 'h ırpOTı'�TOIUITlo ll ()OTOII"b JlfıJUt�HeBiR 3TUX'Iı UpO.sn:rL. J\po:wt. 1'0rfJ. lıhi;H) l'(h)ÖWt•Ho. 'fTt• n·ı. ll"bı;OTOp&ı:Xl• M"J;ı'T:\X'b 1 nı. l'lı" TIJ(liiUn:uı.ueı\1', u . l p . ) yqetiaı.M:ı.n, ııa't.:ı.:l bCTHo�ı-h 11pe�'b no�ııuı iıo OlıJııpnklT­ hı ı>rı. ltr:ı�ı·ı, no.ıııncKn oıYı. uıin:ulTc•:rı,au�, . .ıon�·weRiıı uı, )1 ycy:r ı.)ıtaııı:Ki:ı )ıi�J.IH''t�ı·ı· yııııTc:ı ı • fı pyı:cı�aro Rau.ı�a. ( ı n p i o eTa Aos;ı:e ui n TILJ\Oro pllcnop,.ı;Ke­ Hi:ı y'le•'Haı·" ııa•ıa:ıı.cna nnpe.�ı. :ıo n o.ı H a ro nepeC)JOTpa no:ıo:ı;ı� ıı i rı u M)'<'Y-1h)J 8 H I:JOIX'Io ,'l)'X<.tHJINX'h )''lltillllll flX'J, ııpeaU.JİYliOM'b C'b113.Ja OTnpaB;J�lla r. �hu ı n ı ·T py ı ı a p ı ı.tıruro npoı·ıJ1illlt.'ll i n ·rr":ı ı�rpınnra rooTnt.teTuyıouHırn co­

.liiiiJITe.ll ı;ı,

.JPJı�:auiıı. 2) CorTıt.ın. 1\0)JJICciıı: r�ımı.:ıı&aH'b l'n:ıiea· ı , ll ıw;ıcı;;ıan · :ı ı . . ra:ıia· n:aııı. Xa,ıııtieın • . l l•ipnrnm. :.iaKiea·ı,, Xafıp)·;ı:ıa Yı:)ıaııOD'b. Kaıııaı�ı·.:ı.:ıııııı. Tap.ııKıuıaııou·b. Xııoı ıı(ıpax!>lan'b lolacuy.:ıoD'b . .-\xM e.J'b lllaı.ııp·b l ' .l 'hlli.l)'J>OB'b. )I)'XR >II'.Th l'ııTu �laRı·.ypoaı.. .\XMP.l'b lllapH•1rı. Ca.ıııxnaı.. Ao.ıpnx•maı, Paı: r:ııııı'b. ı·anı aHı. . Hı:aKua·ıı. lllıı.lix)·:ı;ıa IUa<tı Hry;ı;ı ııaı . . .J:ıtaıııı.:ı ıı .\.ı.ıayH· : ıa.ırı, :\hHıt"•Tna·ı,. I'R Jl•>tn,. H p y.:ı:ın _-\ ı�':O' p n H ·ı•. f'a.ınx·ıı.:flırh Yp?tranoın,, .\6:r p a o

376


- 8 -

IlyHKTLI STH C.'Ii>.lyıoııde : 1.

f 'eı!ıO]lll:t

upeıı6pıı:ıosımiıı ıı

,,yxı ıımaro :,JI;;ııı.

ııı.ıı ıi;

·

1 I pan.ıe ı ı i tı . Tıı:ı ı.&ı•

ı:·ı.

UlolTJ,

HH.'IaTa

c·; .

. �yxo:ııını.ı:t'L Col'ipaHiıı

ıra�rlmeııielt'L aalioıra

o

.wxoaıın11n.

y )IY<'Y.l:.)ııı.ıı·ı .. )ıoa:cn. oı.nı. y.l�· ·ıllleHo ı r ı ı.ıo;ıı r. ıı i ••

YIIJııın.ı r. ı ı i ı ı

n.

Jlll'(iCTt

l\'XUBE'IIt"J'II:I ll

I I Li iı

,'{l}:Jli.:Ha

c y ıı�eı"l'Ry ınıı(ıı x·ı.

rl;m. llll,l i i!IT'J, ]JC. I I Il'in:IJIO-II]l:l HrTrıeıı­

ypnnc ı ı ı . ·'· �·ı·y.ıı.)ı ; ı ı rı . .

:2 .

'l'<ı.&ı ı ıw :

llpeoiipa:ıııııa ı ı i e ın

ıırt Jıyı.fıri ı ı

y•ıpe;ı>.V!ııi ti .w.nmo iiı.n·ı.

.l)'XuKıı.ı.ıx·L

( .ma na J ı:ıırıı.a:ıt ,

Pııı:ei ıı

OpeııG)·pr­

rliili . TaspıPı cı·ı;itı ıı 'l' qıKeı·raHc.ı.iıı ı .ııı.""" ''' l'ildTL ııı.ı ii o p ı ı ı.uııı

Jlll

ll

JIIO)'IIII

Bııı ı.ıırl;

i:ııı ıiiıı:ı ı ı u !'ı

.ırı.

ı;mı ıı eTeıı-rııı.ıx·ı.

Hpe•JJ I I I I I

I I J I:I III'.'J'IICI I I I I II'TII

RJliDI E'IIllllli ııuıa ı ı ıı .

Il c.ı:DııJ ıı

npır

nı ı;r(;

:'l l �·ıjl'riıı

ııJonıı:ı ıuTcıı

)J rıjıriııxı .

uı.ı ııa ıı ı·ıT:ı

ın.

ll

ııa

),Yxı ımıı.ı:ı

:IJIU.IillllbiX.'J,

();ıa rııTJiılj)l l'l'l'. l l o i i Lı : J .

l \ı"io ııı•. ı ı ı r i ı ı:m ı.ı:ı .l'l;. rn

pa:ıp·i>uıerı i P .

)ıı>ııt•rerı ıi

1

)!ı'ıpeıTf! .

11

II).I İ �ıı·ı.::tlli<'

ı:ıuPp;ı;aHin H1

\'BC.lii11CHİII rı

ıı e•ı erdı

Jı�n·!;.lh! H a ı ı i e

ll X'h .

y-rrıep;.K,lerıie

l l lJ a M i lR'J , .

ırı. ıı

y n ı ı.ıı. r r r. ı ıir.

I L,_., ,

IIJlll

ııı.ı ırJ;

liıHıııereıwiıı

ııx·r. pnr.ııpo­ ı�·xııHıııı­

.

.II �T.y:rı •.ltU.H'L , ' ım\f;·r,-rı.ı : 1

lıeıpecee.

·

'-

ı:-1y •ıu.ııx·ı. .

rr x·ı. o.rı.:p ı.ıri c ,

Kar;yıjıııı.uıH

cpCli'TR'J,

ıııwl'JıııeKı.

.l.'lll OTI.:]ll�'l·i:ı ll

mı y u ıeı:rna.)Jil ıı :tıı6fl'ra u61.

ın. llll'rpciiııu ırL

)1�'.1U.p)l 1 1 1:11U'I, .

s·ı. Hielixy.,ı.

ıı . l lpiuı,ıeılİII ııeııe ı Dı ı• ı r ı ı ­

ı ı e ııiixıı:uı.ıı wx·ı.

ı ı ı�ı ılı.\.ıJlllliLIX'J, 11

ıi c: ı ) ­

'l')JE'fiOIIilllİJUlll r ı ı ­

llyı: y.lı.ııaırı.-pr..m riıı:ırr ı.ı:ı .

�· • ı ı •ıo l l hlll

:ı .

C'J,

Cyıı(ecrnyıuıı.ı,iu ;ı;e

Cııii p:ıı ı i ıı

ıı:ı

a ı

JI:I'L . I I IU1• .

ıııı upucu.x·ı, .

ııepeıuıeHı ıııı,ıuu.ıoTı:ıı

3 ;ıtrı..

.\ l :ı,·ma:ıı:ı - ıı - l l c-.ı; nı i a : ıırt .rt.na

ll YI' ). •'JL)I311'J,

pe:ı ı ı riu:ıHLJ x·ı.

ı"rııa rı :ıf:'Tr:ı ll

IIC'):x·ı.

)J �TII,"J.HDI IIB'J,

Ko.m•ıecrn·ı; . ıı·ı. aııa.ıri ııx·ı:. ll

ll)':i:ı:HIJiUB'I , .

it

T:Uwt;C

l l f' l ' l l .liiOCTI I .

;l l na6.ı ıo;ıcıı i r :ı:ı 6.ıan ı yerpı ı iıı:.·ı·Hulı·ı. ııeıı.ere ı"ı ıı xe;tpccc.e . e ı pa:ı 6ııp·ı.

BOJı ı r,ıli'L .

·ı·ırJ�:I'i·ı, ıı cııopnH·ı.

no

ııar.ıt.u:rne ı ı ı ı ı.uı·r. ır .l(I�Tıuı·ı.

377

lipıı.'lırL!lii'L . ,6 pıı.xopaa­

pe.uıı·i oaııı.ı.M·r.

.�·Jı.;uuıı 'L


9

-

B'lı,u.ıoTCR

-

ocao6olK,l&JOTCII oorı. ıııliınıa­

MaxK&JI&-.u-Hcııa•iır H

Te.ıı ı:.cna .qıyrHX'I> Dp&BHTe.ııı. CTBeHHlıiX'b yııpe&;leHilt .

' npuMn.'IGHie. Y

n6ııır.cTD1> K&ın. ·K Rxaııı.ı oOııaaaı.ı ot;r'laTı. ,:ı1ırel'ı: npıı KD Y'IBT0.1LCXOA .l1111Te.n.IIOCTII a·ı. ııx·ı. B8.3B&'I&8MW ocooı.rn r'IHT�UI·MY ra.ıı -

KHPI'B3'ı.

·aı.

xaııı.ıo:ıı ·ı. ayııı.uolrı.

.:IO.:ı&BO ii.biTL 110 OIIBOII M8'16TH H .MeKTeOe.

y

.lpyrn:ı:ı. :ıı ,·cy.:ıı.ııaa'L,

11eCOOC00BOCTB Bll&liOB"lo npBXOllW ll();J:&KW .:ııuu.ı.

OWTb

4 . Ilpn K&3QOll'h .\laX&IlliiL-11-liC.liJ.lti.s

KOHC)'.lbT'L H3'L Jıı yr.�',ll•li31M, p8.30B&HieMı. ll 110 3-6 ;reriıı

uaı.

i'iııpnıon ;j .

r.'L

( CliOTPJI

Y

COCTOJtTL

DO 118,ı106JIOCTJI ) •ı:ıeiJOB'L .KO.l·

ıı

IJ!r.yjJhlf&Jie 110,1-leata.rıtHX'L OKp)'T'IIB'L .

11p11 Me'J eTIIX'L !l :ıı e,t ­

peccc, · ı·oo6pa.3y.ıı ı·.ı. ııpıı null'L c:'L .uoaııo.ai.ıııı ıı K&'leCTBIUill

.ımı-ı. ıyxosıınro

Blıl6p&HOhiX'L :

ynpaıı..ıeıriR

IIO,ItBeprıı.CTL

ı:.ı-Jıııın

ıı

;ıu

naı•oııeu'L

u

ııpaocTBeH­

ilO•liKBOCTUlılX'h

aa npocT-ynxıı H ynyu�eHiır

cııtaniıo B'L pn)l'l; ııpe,l.)'llp ei&)leBill 1 Blıll'OBOpıı., paHeUill

.ıpyrHX'h Rbl­

Bhl6paHHhiX'L ou.ıue­

)'TBepiK,l&eT'L

t"riiOli'I• •�OJii&Jiı)CTIIIdX'I. 110 WTilTJ .•JHI�'L ııı.ıııu

ıopUC'L­

lOplll'JI'Jer.KUM'J, o/'i­

Br.JCllJIUI'J,

piL1BII1'1>1X'L .l.JXOBH:ı.ıxı. JJHil'L. T·Jıx1.

Ma..xım:�� ıı.-ıı-Hı:.ınMin

BBX"L,

yao.ııı:.ueııi11

ıın

B3hl­

BpelleHHO.rO ycT­

,J.o.ı;xımr.Tıı ,

vr.olienıın

ııe.ıuı · orı!'ıerxnlt ;ltııTeJiı..noeTı.ın lryr&.l.llllJOII'h ıı ll)' ­ ıı

.lappııcon'L ıı rıpaacToetıııu-aııcuımıTc.ı ı. ııuıo

ııpuııııo·lö.ıııır•ı eı:Kı ııc:ı

.'t"lıllTeJIJıHOCTJıJO ' ·Hllllli OB'L .

6 . Bct .:ı;yxoaırr.ı11 lleRTeli e rı :��e.1per.ce D011.J e;ımT'l. n·hı·J;­

ıriıo Ma.::tıca.;va-H-Ilc.ıaııi n . KOTOplı1Jl nporp&ıoıw , CTBytOT'L

ycTa.aas.aaB&lOT'I. ,J;.'IJI nHX'L

cor.:ıacıı:o Tpe6oB&HiBlıi'L pc.ıııriıı ır ıray ım , cnor.oii­

p8.3ııııTiıo

n-ıra, , pyxooo;ıııT'L · e.Kei'O.nrw�ı ı ı

yqe6anro

:ıı.::ıurenu.ıı:H ıı npeno;ıaB&Hie:ın. B'L mxo.ıı&x'L .

7 . ı\Iıı.xıcrur a-n-Hc.:ı&ııis o6puyıoT'L ır:ı·ı.. .:ı;oeTolhır.ıx·r.

ııosı. , a..ı:y�:�onı.

· .

rytlepacBie

H

opr&IUıi ,ır;yXOBHO.l'O . ynpa.BJJeHilJ,

yiıa.ıuıwe

mın­

xe;ım.ıırc u-ır.k cTHiıiC

KOTOplıle

pyıcoBOlllTCII

!K&aa­

JÜnmı Ma.uıwa-H-Hc.'l&lliH .

B.

Bce

'!ılycy.lbli&Kcxoe

.1.)'-l:oseucTBo

onpen.ııeHHoe H �orT&T01JRoe co.ı:epiltll.n ie

ıı

np&BB..'t'l> C'b np&BOl'.l&IIHiılli'I· ;'l)'XOBeHCTBOX'h .

378

.ıomımn

noJI�''lıı.Tı.

ypaııııeno Rcı liC'kx·ı,


10

llieöxy.a.ı.

9.

co stn

C03Jı.JB&IOT"h

n

llc.ıı uı.ı

B'lo

CBoıırı.

o:ır:pyrarı.

ezero,uıo

H3Gpa&ıu.ıx'lo B&pOJ,OII'h A)':XOBBiıolrJ, H

H31.

CBtTCKJIX'Io

.iiHII'L

3H 3JCOMLU'Io

C'L HJa.ilUIB HaceJleıtia.

KOJIH'I6CTBiı

15

OT'L

5.0

;1,0

'16JIOBiın

1 O . ,lL.lJI TypxecT&Ha ıı CellHpt'leueııott o6JI&CTB yıqıuı­ .ı�aeTeıı: oco6oc Ma.u&Ma-u-llcJI&Iıliıı: C'lo ·IDeilxyJII> P!CJI&IIOII'Io so rJIIuıt

.ıı;o6 as.ıeııi e

B'L

Ta.spR'Iecxoııy

ıı ;ısy»'lo

· c�eCTB)'JOIIIl'lo lll

K'lo

aa

Opea6yprcxoııy ,

KaBKaa1ı oıtpyr&ll'lo .

l l . Ha;ı'lo sct:ım 5 maıtxyJib Hc.ııaııaJIH Y'IJie&,ll&eTCR AOJilKHOCTL sı.ıcmaro B'l. Pocciu ıı:ycyJıı.II&Hc:ııaro ;cyxos&aro

•1HII&-Paucy.1ı. Y.ıaJıı a , :a:oe111 y , KaK'Io r.ıasHo»y upe.ıı;cT&BBTeJIJO ıı Jaıı:ı;JITHHKY ;ı;y:ı:osaı.ı:n

C)'.1LH&HcTsa,

ıınTepeeos1.

scero

Poceiıte:ııaro :ıry­

.;r.0.1lli.JIO 6LITL npe;tOCT3S.leHO llp&BO JlU'IIIIıol:rL . ,j10-

K.18.,il0D'.b rocy;ı.a.pıo HxnepaTopy o uya.;r.ax'L

Oy;r.y'IH

cy.ıı.-Y.ıa.ıı a ,

r.1a.Boıt

Pocciıı , OTJIH'Iamıııittrıı:

X)'C)'.'IJ.JıiO.H'L .

::ıı ycyJl.bllla.ııcxai·o

Paıı­

�yxoseHCTB& B'L

cso eıt upascTBeHHott 'IJIC'l'OTOfi , rJıy6o­

KHM'I. 3Hı&Hi8ll'lo ffiıı.pi&Ta H BC8CTOpOHHe O.GpaaOBUJIHJı.Jit, ,H3 6H­

paeTCR aa 12.

XOBHlılll'lo

.ı;oıı.ııtROCTb ııyc.yJıı.II&HaJill Bcel PocciH.

.li:JIH

COBtiii&Hİ&:

no

BODpOC&Iıl'lo H AJIJI

B&alllılll'lo Blılpa60TKH

)Wl

JIYCJ"Jl.bll3.11'l.

;ı.y­

p&3'1o­

pJKOBO,mıiUlrb

&:C!leHilt no euopııı.ılt'lo ıı sı.ıaı.ısaıoiiiH.Il'!. COIIIB'kırie noJio.ııteHÜlll'!. P &H cyJiı. -Y.;ıaııa

co6upae'l"L

sciın llleöxy.ı.ı.-IICJIDOB'Io. CJI)'.ııtHT'L

111 eH1ıe

Yup&BJieuie

o.t;Horo paaa npıı

. B'!.

roxı.

Pauey.aı.-YJI&xa

;dıaTe.ııı.BaCTH Ma.x:a:&��&,u-HCJI&IIin , m ettx:yJiı. -HCJJ&II &X'L ' a .TU.ııte ' JTB�p&.�&e'l"L B&H6a IDeiixyJiı.-'Jilc.ıı&Ma (sıuıiıCTDTeJIJI) H

o6·ı.e;urBDTeJJe.lıl'lo

COCTOJIIIUlX'Io

n

ue

ııpu

;ı,oJI.ııtHOCTU'I.

:ııaa ies1o .

1 3 . B'l> 1 9 0 6 ro;ır;y BblemiJı: A)'XOBIIJı.JB :yııpe&,�;eu:iıı:-.n:y­ . ır Ilp&B.IIeuia-,�;oJI3WIIıol coCT&BHTb ııporpıunıy

XOBJW.II Co6paıWr

HcmtTa.ırilt llJIJI JIBll'lo , lOIIOT&IOIIIHXCH 3Bamft BllaJIOB'!., pHCOB'Io,

.lıl)'8

JIHKOB&H& ·-H

38HHOB'L

.lıl)',ll&p­

H lP . llporpaıoı:a 8T& ,!I;OJI:IKH& 6IıiTb ony0-

p330CJI&II&

BC1ıll'h

MJ;J;&ppllC&li'L.

D;eDTp&JibHJı.Jlt

KoınıTeT'L cııtJ.HT'L sa ıımıoııneııieK'L aroro TpellosiLHin .

379


- ll Ilo

HOUUA'Ii

npuHRn cıınsoa

oiJo6peHiu

ooı>.faOo "aiC'Il

.A . M.

rıpeoArY.HCeHHbln rıo:.ıo�euiü, cıı nsa�

Ko..ııucciıı no oy:rotJH'blM'Ii o6w,ee 6.

nOAo�eHie,

dnAa.M'Il

tıHereuHoe

nocma ­

y-ınuepdıtmb,

Ifpe.iJcnoameAeJıö

Tun•ıu6a?MellbiM'Il npeoAo:ııceHie o mo.Mö, cyu�e­

C'Ini!!JIOIU,iıı pa3.i"II'IÜI ."H erHCiJ.y . omdn.II>HblJ!tı pe.ttııiOJHt>IJ!tt oeıtma,mt

Henpeocmatı.ısl7omcll u.ıınıo�ıuıu sHa•ıeuie u He ·Moıym� CAy'J/Cumı, np emımcmllie.m

cıı

mO'lıcıt

o6ıu,uxo y·ıp�iJeHi·u

0.111

cy,ııı.ııam Pocciu.

B'L

3p1l>Hi.Jı . pe..tuıiu t1'll dn.lt'b ycmpoücm11a saBnotıtllaHiJI ·oytr:oiiHt>t..ııu. on.1a.ım My­ ıv .

Bıuy uepeınuBa.�M:r.ı:x·r. Pocciett co6ı.ı'l'i tt rro.mTıı'lecKaro p eı�opM'b

. xa.paKTepa u npe�pııHınıa.el!LlX'L

1i

nuıfıecTa

1 9 0 5 ro.ıı.a ;

ÜKTn6pa

na ocuoRaniıı Ma­

C'bta,ı;'b , up u o6cyıK;ı.eııi u

ııepBıti"O UJHKTU· nporpalrUI J.l , OCT3HOBU,1Cll ·aa. BOUpOCt 06'b 06-

pı.aOD&Hİ ıı noııpoc'L, ;ı;uııı:r.ı:M'b

Mye.�·-�ı.)ıancxon uo.ıuTııtıecxo:lt napTiR . 06cy;ı.HB'b BTOT'L c'L'Iı3l'L B'b ·aaciı;ı.ani H ı i ABrycTa npHana.ııor, ueo6xo­ MYCJJihM&HCKOıt nonnTH'I ecKott napTin ıı

·oprauııaa.uiıo

)" 'lpe.K;ı.eu ie

ueuT}laJiı.Haro

JIIIU'b , 'C'b rlıt'L, cpe;u,ı 1136pa-1H me

MaucKa.ll

TaKoit

'IJl eHOB'b

napTiR

JI3'I.

15

'KOID!TeTa H3'b CBOe:lt

IIOCTOllliHOe · C) ıopo ll3'b TpeX'l. JlliU'b , IIOj[)''IO.IO­

�Th B03ll:ı.rpiWI>leHİ e

Tor.ıı.a

KoMııTeTa.

'ITOÖLI !'!Til 1 5 ll

IIOCTOllHUO ':i&JJBYll.(IIX'b B'b lieTep6yprl;.

c'bt3.l'lı , · , ııpnauaıı'b Heo6xo;ı.nııı.ıM'L , 'IT06:r.ı: ııı ycy,lb­

ıı ap'l'i. 11 · Hıtt.;ıa.

CBOIO

nporp8Jılll j' ,

na6pa.ıı'L

oco6yıo

Ro!ılHcciıo ll3'b 1 5 · ııuırı.; nopytt HB'b Komıccio o6cy.ınTb " ııpor­

pa.ıoıy

'll ycy.ıı.ııa.BcKott

11apo.-:aott · napriıı " ,

Bı.ıpa6oTamı yıo

n

O,!l.06peBHJIO Ha BTOpOM'b . C'bt3,!l':k li)'C)'Jilı!ıi&H'I:ı B'l:ı rumapt cero

ro,ıı;a B'b lleTep6yprt . KoMucci.a: aTa 1) BReCJia. CJit,ıı;yıoıı:ı;ee npe,ıı;­ .ııomeHie . B'b·;'C'Liıa,ıı;'b : HH'l'b,

1 ) Cocr&B'h Ji.O)IIICCilı: A.ııı.llapııau'b

Xa;ıa

Ca.;ıpexııı.uı.

;ıon-ı;, Jlıııe.urnpı. · ' BI\II Oy pnuı. , 'Myea

Ton'I.B6aweaı., Mycrafjıa .Uasıı.ııo­

MaKCJOTOB'i>,

lllaxııap..:ıaoı,

Kowery­

Burbes'b, JO,ı 6apcı. BnK6oesı.. A.:ıH· Hcı>oR;ıepı. Auıypoaı •. lllaxallııapı. Cı.ıpT;ıaııoıı"L. Jlyı-ıjıy.:ı.:ıa .llcK&ı>OB'b, .Uııuıa· Jierıınıı;, Xypıuıınııın., Ao;ıy.�.u AnaHaeııı., AO,ıı. y.ı.ıa HnrııeTyll.ıtBB'b u fi\.:J IDI,ll!U\H'b fa.ıie&'b. .Maı>c-ıoTOB"L,

380


- 12 " B1> aact.:ı;auiH

1 i ABrycTa ııycy.ıı &tııı.ucıtitl cı.t3,ıı;ı. DpR­

HHJI'l> npe.ır;.ııomeHie ııpeaıı.ır;iy:ııı a

.ır;.ıııı: :ıııycyJIJJ ­

o Heo6xo.ıuı:ııı oc'lu

aııı.ıı·ı, , B'h BH.:r;y ııepeıımua.eııhln co6LITi tt , ·o6pasoBaıri.ır Mycy.ıı& ­ :ıı aııcıwl1

llOJliiTJf'feCKOÜ

npııHJITİJl ll.liH 3TOit D&pTin

na.pTİli-H

onpe.ır;t.ıı eHuon nporpaM�hl .

" LITo6hl opı·a.uııaonaT.ı. aTy napTiıo, cı.·hu'l> HaııJeJI'l> .Heo6-

xo;ı;ııMLIM'l> o6pa:ıoBaııie Tenepı. me li,eHTpa..aı.ua.ro 1\.oııtHTeTa B'h

lleTepoypr"l; ll3'L 1 fı .IIHfi'L ,

I:TO H H I I O e

6ıopo

113'L KOJfX'l> Tpoe COCT8.BJ1JllO T'b llO­

<&HB)'T'b IIOCTOJIHHO B'L fieTep6yprJı, llOJI)'­

ll

'III.ll 311. CBOÜ Tp )'.TL ünpe,l't..leHIJOe BOJHarpa.ıK�eHie. Ha.

TOM'L

ıı•e . aıı.c·Jı.ır;auüı

c·r>ha�·ı. nopJ'I'HJI'L 1 5 JlJIUS.ll'l> .

U36paHnr.!ll'l> C'I>Iı3�0�1'L TOI'�a a.:e , pa:iC:UOTptTL .npOl'})ll.llll )'

C)'.llı:II :J.HCIWfi c·.ı.ta;r];

IIO.lHTil'feCXOH

llJC)'.llıllall'L

B'L

U&Jrriıı ,

IleTep6ypr];

0�06peııııyın

lB'l> .ll flBap·J; ) .

ı ıa

)1)'­

1 1 -m.

n''llllCCİH

ata pa.ac:ıı uTp·Jı.;ııı. BCIO nporpa.ıı::ıı y ıı . ııaın.ııa. ee ııo.�xo.�ıııllell. �.nı �'

ııycpı.lıa.uc.&oi1 nap·riıı . B1> Bıı;ı;y il!-ıe ro ro ,

tıro

.ıı: e·ra..ı&uoe o6-

cy;.ı•,�eHie aron nporpa;uııbı , cocronııı,en ııaı. i i'ı ııyHxroB·.ı. , na"L KOHX'L OOJILmll BCTBO

COB'L

ı,;aca.e·rCJl

BeCb:U& E8.p;J;l!Hı).;!LRI.IX'L BODpO­

OÖll.\eCTDeHllO-l'I)C)';ı;a.pC'l'BCUHOÜ,

ri03HO.Ii.,

:n:oııo:ıı u •ıecı.ui:i . "m:ııııı ,

npOCB'kri!TC.IlbHOit, pe.ııı­

ııe npc;ı;ı:·ra.u.:uıeTcıı BOJlJOii\­

Ha llliO!'O.liO,�IIOl!'l. c·ı,'l;;ı;ı;"!ı, .&UTOphiiİ D'f, 'I'UKUli'L c.:ı�· •ıa'l; . oı.ı e llle ı ı a 4-ii ;ı;nen, -Kuxııcci:ı ııpeA-ılarıı.eT'ı.

HLı:ıı·L

:ıal'HKy;ıcıı

ııporpa.;ıuı:y 3TY no Ka ııpıı:rınTı. , Wl.K'L pyKoBO.lHlll i n upaaiLla ;ı;.ı.ıı yqpeııt.:ı.ae;ııanı

n

UeTepliyprt l�eHTpa;ı.ı.mıru 1\.ııliJITeTıı. c·ı. no­

CToıınııhlııı:'L oıopo. lJ,eHTpll.ilbHWİ �Olll l'reT'ı. , coo(ıpu.ano C'L ,ll;& H­ IILUJ.II onı.rTa ll iltii3Hld,

rl ııa:ır.lıHeııi:ı ,

cax'L na.pTiıı.

ı.ıı·ruphlıı

Kf,

CJl'lı-'YWlliC:ıl)' C'L'Iıa;ı;�· ı mrlıTUT'l> BC'h

oıtıı.;ı.:yrc.a: ueııöxo.-ıı:ıı: M ıııı B'L HHTepe­

3T01"L ııopa;ı;oı.:·ı, npıur.lıaııeTcıı ·oôı:ıı: KHOBCIIHO npu

o6pa30BaJiill BCli:KOli rıapTÜI ,

.HOO Kll. ItaH 6LI HH OhiJia BLı:pu.6o­

·raııa ııporpa1ıuıa., noc.rl;;ı,uruı acer.:ı.a ııo;ı;.ıea.:ııT'L ııa:ıı·.lıueai.rı;ıı:ı. no yKll.aaHia:ırı. enı.ıTa H ;r.uaHH B'h - HHTepecaxı. ııa.priu " . •

�1TOT'l> ;ne 1\.0!Il!Te'r-ı, 03&00TUTCH B'l> c.ıyqa•J; tf8..WÖHOCTH,

o .1era.ıuaaıliıı napriıı, pecax'l> :ııycy.1Jılıa.m.

BO

a

T&ıti�>:e ııpıı:ıı en. set M'hpıd D'b ıııi·re­

ııpc�ı:r rıpc;ıcTonıı(cfi nLıı'iopııoii a.rwraı(i ıı "

381


- 13 -

llpeiJ.,o:JIC8Hie smo o6C.'!:ı/CfJa.tocb BO JaCrbiJaH.i.u :JO .A�tıynıw . "oııwpo.ırn . nocmaHorutmO np·tı-HIWı-b . npeo. ıu�eni.e .IW.ıwcciu ııOAHOrmıı.l() ıı ıu.Jliptınıb 'f/71 cocınarr.. · IıeHmpa.-ıı.Hu-ıo .Ko.ımmmrıu no;pıni-u. ltı •ıe.lfJif'TM.ö , .,.oıı ca.ııu .ıam11>..ıız tt:�fie-p,l!!flü #ucnıumıH"'

Ha

6ıopo

-ıt3ö

aımucıı

S .cmı�

maÜCJMOIIıl lnı,

u

•ueHtilfô

Bı.ı6oııı;ı

:ıır.a..ıouaHııe.wo, -IIOP.I/'IIfli;,

. . ıeı.a.ııt3a�iu 9mu-ti �ıpu·ıp cı.ıı.wı.ı

Ko.H·u·m.ew-:lf ıı

mıpmi.u.

;fOQu­

ur.;. oım.:pıt�n/ 1 "

lbeHOB'Iı D;eHTpa..ın. Ha ı· o RoM ııTeTa . ııpuucxo.lıı.ııı

u& TOli'L me aa.c·klıtHin

no :ıaKpı.tTOli 6a..ı.ııoTııpıısıd; .

BD D;eHTpll.lLHı.Iti JWM11TeT'ı.:

Tı P ellJ,lm ı p·ı. PILU111�1ı HöparBllOB'L.

113;1 .

2) CoTpYlHHino

, Y;ıı.ıJıa'l·ı. "

ra:ıeTı.ı .

ı·a:ıeTLL

l·h6vnaı.r

.. Tıı.1ı.)ıtı� ·ı. ­

, 1\.aaa.ıı·ıı-MyxiSııpıı "

ıı

•ı;ıeırb

I�eUTpn..ıu.u&ro 1\o:ıı . R . -:ıı; . u&pTiıı 10cyıp·.ı. AKtıypımı. .

3 ı llp.

ll os . , Pe.a;a.ETop·.ı. 113.:1. ra.ae·rı.ı.

'1.1eH'l•

6ııpu " , :owB.

A;ıKIIH'L. 4 ) Pe,lu.ETOJl'lo ııa.l. fı ı

fncıxpHHCKİil .

l l pı ı c:

.

.la-re.:ıL

ıwıı . ,

nı.i .

l'a3e·rı.ı

" IIeııeBOl'IHX'L " ,

peıa.xTop·ı. ua.1 . r ıı.:ı

" fi.a.:.ıaH·ı.-Myx-

['ocy.ı,ap . .J;)'lllol C'eHT'L rııJ.Iell

. .

nc)fa.ll.1'b

Kaı:riüı ·

ıı

fell't'L " ÖLJ:Dlll . lLleli'lı I'Ol',\'lU-I W'rlltıi!IIOfl

�)'lllil , :A.;ıll;;�iıı.p�&H'L 6eıc.ı. Toıı'lıı6a.wes·ı. .

6 ) .My.ııa.ppuc•ıı

A6Ay;ı.ııa lly..ı.ııa Aııa.uacıı·.ı. .

i ) ll3Btı.'TliL1İi ' .M)'l&})pHC'L ra.1Jili,Ui.8Jl'b :ıı �·.lJla Ta.:ı ieB'Io .

R) ' CıqpellHH'L

.MaxcJOTOB1· , ıopHC'l"L .

!l) 3eııcı; . ,J.i;.ıJTe.lb 1 ıı ı.ı: .

6b1Blll .

'l.leH'b ruı· y .ııı.pCTBeHHOii ,Il.� ­

lll a.xnıtAap'b Cı.ıpT;ıa.ıtoB'L.

l O ) l\'lyca. ·Em'iıeB'b , eoTp�·lHlllt'h

rıı :ı .

Y.ı b•J•eTr;" , . Tıı.ıL-

Mil3'b - ll BOJI&BOC.ilymaT . )'HHBepCRTeTa .

l l ) ·A6;ı;y.1.m HHrMeT)'.!JIHU'L Eyön ,

:ıı ya..umı'L .

1 2 'ı X:ı,w ::\Iaı.crros·ı. , pe:ıı;aKTop"I. ra:ıenı " IO.ı;ı;p·ı, " .

1 3 ) :6ax·ı�ı·apıınrxitt roııo.'lrKoh roJJOJIU , MycTa.ıfııı ,II.a.ınt­ ilOBII'I'Iı .

382


- 14 1 .ı ) Dla.na.p.la.trı· fioıl\ery.Jos·ı. 1 ııpc.lCTABHTeJJh on rua-ı. .

ı 5) Ca.;unı'L I'Hpelt .i(JıtaHTIDpııııı. 1 aexcxin

1Lıen-ı.

rııcy.ıo.pcTIIeııııoA ,ll.yııw .

xi;JlTe.lı.,: CiLtBm.

H eı ıTpa..ıı. uaro

1 5 •ucuon·ı.

Csepx·ı. :ıT�tx·ı.

fio�ıııTeTII. no­

ı�TaHııa.:ıeuo KOOII'fiiJIOB&Tio CIJ(e ii 'l le H OB'L : Tpcx•r,

M <IH'b ryl'ie p H ill

fııo

H

f)aKHHCKOti ,

ımp­

KJııı:ıa.ııeTOOOJibCEOA H

n:I'L

ll)'Cy.�r.­

:-lpiiiiii.IICKIIÖ

ll,lıııı;ıı y oı-ı. ıcıwı•.:ı.oll 1 1 11 ıı x-ı. ııı.ı6opy ı 1 o;ı;Horo ıı:n T yp KeCTU I IU

0.11101'0 aa·ı. .ÜpeHiıypra, TD.K'L Ka.K'J, DJ>Ci(CT&B � ITC.lll :mtX'b 00-

."IUC:TCi! IlC ('i ı,r,lll II[JII lllol clUp·J; l'Ol'T&DU J leHTP&.lLIIJl.I'O �IIIIIITCTa. ] h,

IIHK'); -

V.

.l&TC.lb ('.oıı·lıT& �1 ı mn cTpo u ı. ı rpı

ı eKTı.ı 1

aaı.ııH ııııııoeKTı.ı

u

IILIX1·

· ııııocı(�,

•.

ıı

aı.

Con·lıTa

aı · e ı o

·

flpe.-C'J;­

Coıı·hı-ı. ac-I; . .:mxouo­

· :ıı ycy,Jblıi&H'I• , ;C'ı.•Jıal'L ·

Con·bTa MııHııcTpoB'L

Ih.ııa..x'L lıycy.n• .ıı:&H'L ne ııaap1;­

.ı�·xonıı ı.ı X'L

CO;JLIB& l'OCy.l&pı:TBeHBOÖ

I I peJ,ı:t,laTe.ırıo

cR:ıı H

l l p&BilTUhCTBCliiiiilt:'L B'JıCT­

'ITU B'b, CKOpOII'h BpexeHH

ı.acı.ı ıoıı(ier.JI .l)"XOHHLIX'J, ,ı1ı;:ı'L l l JlC.lC'hi!,a:re.JH ı ı pıw ııT ı. r

ııoc-raanıııı.'I'L

ı aTı. ,1,11

' II'L

· JIK.lY · ·DIUIDKRWII.l'O

COOI'ill{eıtiıı O TO K'L .

;J;yli;N, '0

.\'I HIIHCTPOB'L

· ı·uı:-ra.ıııı. n peaıuiyxa .

uo

'lelıi'L .K

COOCiJI(UT'b

1'.

'l'e.ıeı·paı�y :ııı • 'llo;ı:nu­

VI.

l l ı ı I I )'HI\T�· •ıı.l'rııeıı·ro:wy ııporpa.M :ııı.ı , xıı caıııııı,ellJC'Jı .ıeıımı;­ C)JClCTII'J, ,

.l!X!IBCHCTBII

ll

ıreıı6XO)lHKLIX'J, �Ul

peopr

ıı.iıHaa.uiH

l l ) ' . : ı:'Iolı:ıJl'L IIOL'Til.HOHII.l'L : 11011)>OC'L

lllEO.l'L 1 U

H

�eKelli­

IIJ.IX'L CJle.li'-TBIL.X'L H, B'l• '11LCTHOCTI1 1 OO'J, IIL'T!I'IHIIJı:aX'J, l'peAcTB'J,

.�.ıH upe.�IIJliiHııMaeııN:\"'L ııepe.lıı.Tı. Hıt .�eT:ı.lı.ııoe 1\oııHTeTa .

R'L ımTepeca.x·ı,

e

VII.

C.'!'hJl)'lOIIÜil-'leTBepTı.ıll

ı:y.lbxaııcxin

llycy;:ıı.:�ıaH·ı. ııe4ıopıı·ı.

uoı:y"'JleHie ıı:ı6paımaro l l ııT p a..lı.Haro

c·ı.·k:ı.ıı:·ı.

Heııı.-Jlosropo.t1;

1

uo

uo cT&HOBJieao

0-ı·()

asrycı-.ı

cıreTy- IJcepocciücKill

1 !) 0 7 ro,1a.

383

ııy­

yeTpııııTı. TII.KlKe n·ı. H IliK·


P E 3 0JI IO U H 1 lll-ro BcepocciitCHaro MycynbMaHcHaro c"bt3Aa BD HM�HBM"b-HoaropoAt .

ııw.n.

lll)

ı.

ffıJUJIOC.'J

11;,

ıır.upı-ı;patı�a11rıt�"U;I.'f'JI

ll

l.'llltı.IJ.'H06f"HiÜ .lle'JH't}y ap.IIXHII,liH

pe.IO.IHJU,·i.ta: r.1 y6oxııx'L ıırop'leıt i e m.

1/blHI':(:h l'.ıJh d:rJIO'Il(.'J'IO Oı.

.'JcıKattK0.1frll•

III'C'Ut/'111-

.ll.'}f'.IJ,Ib.liUHıt.liU

ıı yı:y:ıMuı.ııcıciti

t;�/1,.11/n

Bı:epo cc ı ı ı ­

cKilt C'l>lı3,1;'b BLICJIYlli8.1'L coo6ı.ıı;e Hie U 11pU;l0JllKII.IOW:II XCJJ KHOBeHİJI.X:'L ap!llıiHı.

ll&

nTOpOAI'J.

cı.

llycy.ıu.M&Hıuıı ı

M)'l'-!'•1blla.HCKO�'L

l'ıld.'IO ·HLıpaJK6RO

C'Lt:ı.ıı,t

liOliCeJia.Kİe

I'UJ>ll1166

CTı ı jJ ­

3ıı.xa.axa:ıb·l; . Eı ıte H'J, flııaap•J; cero l'OlU. U ıı pe xpaı.ıı;e H i H :ITIJX'L B'L

t:TO.'IKIIOBeHiit, OlHIIII.KOBO ıraı·�·i'iıı ı.IX'L ,Lilll OÖt ii X'L H&pO.ii iiOCTeİi .

f\.'L ÖOJiblliOM�· eO.J\a.JJt. HİI0 1 ll'h H'hKU'fll)l WX1•

II YIIKTII.X'L

3a.Kmı­

xıı.paKTep'J, , ' K&K'L

H&D)lll­

IWI.3L.Il :ııı. ::ITII Bpeıwı CTo.lKHOBeı ı iıı MellC.il'J' U.]HUIIIII.MH ll )ty,cy.ıı,­ li&H&II II IIpliHJ[,lll

rlp'L

l'k

.

a·ı,

H ii.P .

6eımo

uco

ropo,rl; III ym·J; c-ı.

OC'l'pLllt

y·J;:ı)loM·r. . ıı·ı.

r'L y;ıroCOM'L · ll Lı 1111Tli.JIII

Jl'lo

:�aırre:ıypcKO)I'L yt.a­

l'&:16T&."':'L ODHC&Ilie .�e:ı­

'le.'IOBt'IHaro o6 paııteui.ıı cı. �ycy;u..M&HII.li i L 6eaı. pa.:ı.ıı ı l'ıiıı no.:ıa

ıt

an:ıpacTa ,

ııx'h .ıı;o ııoııı. ,

JlllTpe6JieHin

C·ı>

ocKuepııe uiı� xe'leTd .

.ıı:ycy.�LM&HCKaR 'IRCTh ropo.ıı;a

DliiiiC Ka.rO 06CTp1ı.'Iy

ıı

H3ı.

;ı;p1THX'I·

'ITO

ııı,

<m:ıeK)'IliHM'L ıı

ll

l{k;ıı.ııı

ee,l eH i K

ltÜCTBi.IIX'b ,

l Hy­

l!Ll HC XOT'hJIII

O

liBHO He­

RaKili

np1UIB­

OTHOilleH i l l !ılyCy.'ILHRII'b l'OJ>O.Il& lliYDlH 1! H83JI&HH IJX'L

)''h3Jl01l'J, retıepll...Tb roJIOiltU.fiOB'L 1 npocı.ı1 ı.ı

no;ı;uepı·amıcı.

rOBOpHJltlCh H DHC&.'lOCb

CDpa&e,I;JIHBLIX'b ll ııpHCTpaCTHidX'b

.1Jl.'Iı.

c..1ı.m.ıa.1H ıcaı•'L

n�·rııeın.. ll'L aTOM'!> OTHOilleBiH

ırfıpHTL BC6M)' TOMY 1

CKOTa ,

.ııı: ı.ı

lli)'WH

)"ba,I;OB'L

H

ıı Myııı.e eTB'b

6ııJJı.ıo B'ı> .:ı:yw·J;

:ı.:ax·ı.

ll'lıCTHLIX'b

Ciıaepımro KaHım:ıa

:ıı

JH>

JIU.CTOti•nıBblll

liYC)'.Th)Iıt.ıı'L .

.II:nre cTaııa ,

384

T:tK'ı>

oöpaııı. e ııııı.ııı

ır

ı-.:·ı.

il>8.ı106LT

ll

Myc yJiı.xaırı. H a:M'IıCTRR-


xy

na

l li -

Ji:ınxıı.1·);

ııııc·ı.

B'h

nl'i·ı, y,tiL.iletıiıı

'ITO

YB'lıpeıınnc·n ,

reHeJlll.ıl& naıuıı

J'o.DOII.IIı.tıoaa

ylöa.\IL.\:'1• .:I'I'..Ja.JI I I'I• iltCpTRallll ,tkll CTBIITe.iiLHO

are.ın.ııı

s·ı.. Ill yw·t. H B'J,

6pııtbJI

ııecnpaBCl;ıJIBWX·ı.

H TlpUCTp&cTHLIX'l• H'L OTHIIWeJJill :ıi)"I'YJihliiUI'L piWUOpH;ı;eııili ll ll pııTeCT}'.H

l'ktır.TRiİI renepa.:ıa l'n�lUII.IU.IJOB&. ;rtllctoi n .

ıra

c·ı.·t:ı.1·ı. ııa;rlıc·rı:ıı, 'lTO

1\.ıLBKU..'\'Iı

HnpnHilOli'J,-,,auıxoB'h,

rpaı]n

c�nııaucJ:ın ııLI)I"J, ;ı.ıı.ıulin:ırı, ;\I)' CY."Jhlıaıı·ı,

.10B'ı.,

)'.1a.UITL ııe 'l'll•lhKO

.lO;ı;ımOCTtlhiX'L .Hil..\'L ,

npııctpnctııı.ılııı

reHepfıa ll

dlKliiiiLX'L

.rhiiı:'raiıuııı

B:ıı·J;cı-J;

c·ı..

f:ı·o

Bn

ı·opn;uı. III)·wıı

ııeox.ıy

.ıo .wı.

ıi

ıı

x·ı.

)"1ıa­

Bl''hx·ı,

eBOIUII1 .

.1n y.:ıı :ı

ıınıw.ıa.\l ıı .

ı-Inn. C'L'ka.t•ı. C'IIITaeT'L .to,ı roM'L

oopıı.tııtı.c:ı

.1:VXO.II I IIol.ll"h ll eB'}\TI:l.Uli'J,( llpe,tCT&BilTe.ln:\1'1.

;t(I D'L

Rıııı:ıı a ııie

IIO.Ue�HBILIOIIIHX'L

pn;ıııı.

TUKUX'J,

BE.nt'IECTU.I

fO.iiOII�lUICIBII . HO

Jl')lJ-:3llll ;ımliUIII;\111 B'J, lUrp•J; . K'h

DpOTHB'L

Haıl'lıCTHHK'b

OOIIllX'L

ııapo­

n·ı. uı:n6eıııınr.tıı-ap:ıı ııtı·ı..-:-'jııı.cuo.ıara.ıoııuııııı l'iu.ıı,wıı :ıı·ı. •11ıc-­

III ITe.ı:ıı ı ı·eııı(i u ll 60.li>W IIli'L K0.11l'leCTBilll1• CpUCTD'h 1- IIJıtT ! ·

:JaKaBKa3CIWX"J, ll�· ­ •ıc.ıon·hKn.ııuc'liıı. ıııı mı:ı

R1, I'HUII p y ım ;rt.lll B:mii .IIH&r<ı ll[liiYHpeHiH c"L

c- y.ıı,lfaJI"I,

ıııiınHoctıı Te.nııolı·.ı.

ıı.ını:nıllll ıı

ıı

liHTepecun·r. nC"hx·ı.

.1nıı;ı.:eaiıı

uo

llllll

H apo.ıoB·r. Pcırciıı

upeıı:.patuTı. saaıuıuyıo po.ı.�rııııo

cn.ıauıı t·o.rtınCTaoııatı. ycTa.ııoa;ıeai)(l B'b ııa HA'In.ııı:t·ı.

R'ı,

rpıım..ıatıcxıın

Poccin

O!'Bvoolıı­

ıı

utiıUWilll

pıı.:•�· lltwrı ·:.ı>ııamı

ıı no.ıuTB qecxoil r.an6o.ııJ .

n.

Ha •ıpeJtJI>I'taiıuo II(I.:JI(·Hve Hı :Nt.'ıt,mıı "" Jf,.Jil'i" ,·,r.ı.mı;,. ltC'IIIJfU.ItiÜI' Hfl. "ll :ıf111h h'IHIC»ıtıın:lfi.ÜOHHUW O{jplıJU tıpiiO.If'H·iJh\IIJ­ Cy.tı,.\IU.HCiı,.jÜ. t7J'Tb:Jfh

mn.ı>..UIIW!J.IC/1

· '/II.(IKü."

Upe,tt'TO.BHTMll .U&lll&TIIliiiJI.lionHa.ro

ce.;ıeııiıı

aa Bceılocciıtcxirı

!\lycy.ııMıııııcı.iJI

ropoxlı , t:•.ı. 60•lhWllli'J. III a.x1> iiJlJI

C·ı.ta;ı:ı.

ıJHT)'3İ8311011'L

Jl'ı.

ııa­

mnıepiıı

1-IH..-ııeıı·ı.-llos­

H p�OCTMO

BJole,ıyma..IH

cJ!upıı&Ht , KOHn Illaxı. II epciH Mysa4ı&Jl'L-3J.lHH'l> )' npanJieaiJı CTp&Hofi yqpe.ıı;n.ııı. BwcıuiA aw6opııı.ııt

coo6meııie o

CoRtn .

li)'CJjJbll&Hcxaı·o

J 'cH·ciıı , co6paawııcı. Hn pasıı.w..-,:1> oö.aacterı

385


- l i -

3Tıuı'L

&ETtl M'L

Illa.rı.

H&'l.a.ııo

ııo.ıı oıswı'b

ııpe;(cTa.ııHTeııL­

ııaro o6paaa npaıı.ıeHiJr B'L ııepcıu;CKOM'L

roc}·.ır:apcTnt .

'flllll&fOCJI olh HnTepeoarı. caoero Hapo;ı;a ,

ırtiu ,

Ka'IC CTB&

D]lOJIBIIJl'b Hıllf.'l')''I.Uıiır

CT'L

OfiLIT'h

H CTO]Ji .H

BC'i;:>,"i,

B'L

JII.KOHO,l&TC.'IhCTR'Iı

CT'L ,l'kÖ CTB HTe .U,HO e )''l&l'·Tie

llpCJlCT&IIJITe;ıeÖ •

.\lı.ı ,

ııocTL , 'ITO l!To.ıı.

:ııycyoıLM&Be

ı:;ı;h.ıı ııııawii

lty;ıpı.ırı

llepciıı

·ll

Hll.pO)(OB'L ,

ıtaıc'T.

wan.

ll ynpii.BJleHill

B e Ch .

Poccin,

ıı:ı.

ııo;ıuyıo

nu.;ıı.;ı y

n.ıo.ıı:uTnopııwe

. IIIIOJnrf;

EOHCTIIT)'UiOHHWl'h

ll)' ;ı;pOt.'Tb llia::ı:: a

ll

�· lo B;ıeTB OpllBWllX'L H&3p'kBWİB

jite.J&uİB

HLiiİ

ll CJI&BH.ı.rti

IIJTL

C&lıiOCTOHTe.llbHOİI

CTB CH HO Ö ııtlf:JHH Ha ll&'la..l&X'L

rJJotioıı;bl .

,:ı:,ııı

HII.JIOJlO:Il'L ll

reııi a...lbHLIX'h

ll ,

naırı.

er o ii.lHa.a.ÜWHX'L

U)lllBtTCTBy eJıt'L uepCIUCEİA H&pO,:ı:'L ,

nıı.pu,1a

pe3)'JILTaTLt

Cl'lı,ıaıı­

CTllHCT'L

roC)'l&)>CTBOM'h .

C'I&CT,lHBOiİ H 6ıJ t'llTOfi .

ll JIOl':l&B:UlK

y a·Iıpeı ı ­

cııoe ·o

npeE]JU.CHaR CT)l&Jia, Co CIIOCUllllLUI'b C'L BLICOKon K)'·� bT)'}llli L C03Jl&Bweit

ÔTorcı oTb . .:ı:ywıı <KeJiaeın. e.:ı: ıı ıı o a·lı pHo fı

Ut)

BO

KOTO}l&l'O ll)lliiiiUI&­ B'L ,nurJ; CBOHX'J.

BLiptl.iKae.n·L

Ill a.xult'L

.lii.CT'L

HaiJO,ii;'L

UOaTt!B'L li Up&BHTe.>ıeA , ·· - BHOBb B0 3e illeTh CJ18.110il

JIOOI\J,

noKa:ıLınıı­

():ı:ı.roJleiiCTBiflaı'T,

aT&

ellle He)la.BHO

JUJirh

nın

OTB OliJ CÜ iJIXi ll03\eT'L 110Jlb30BıL'l'I>GJf TOJlbKO 'fO rocy.�a.p­

Bı:tX'L l:'fBO ,

Il

11

MoHapxa, .ıı:lıRCTRIITe.:ıı.lltı aauo­

ı:-rpaırl;

u,

Cı ıH'h'fHHKOB'L .

H&pO,lOB'b ,

DUC1'U!Iııteıı­

BCTymıBmirt

H& ııtp­

o6ıuecTBeHHO-l'OCYJl:l.p­

UOJUlTR11eCKOR

ll

rpıwi\JII.liCKOH

III . m

Boa.li..IJmWtutee

e.tb(,"'\Oe

yGiüc1fltJO

1/Cibr..

lfıı�ıtuınıeii.Ha .'11.1fCy.ı�ıMaHCiflıW c:;,103iJa . ..lf.

JJ..

•ıeı-m·u.wxo ·ıpM�Cdau:;, Pocci u

llbtıruıaıo

'Lıtma

8tılatJaAo

•r:ıeHa

npe.da­ AYMW

. nuiJyKJW,ee co6o.ın.ıHOtJauie

c.

B cepocci it CKill Ct.1ı3)1;1. B'L Hmımeıı·ı,-lloıı­ aııoJl'i;HCKII.rO y6iÜCTB8· ÖLIB­ l' oC)'A&p cTBeHHO:Ii AYHLI Mııxa.ııJia HKoı:ı,ıenH'Ia

Myey.ııbM.a.ncxiit

rııp o.ırJ; , r.ıı y6oKO ııero,ı;yır npOTHB'b

nıaro

rocyıJapcmtJeHHOÜ

386


- 18 repiJ.ClllllTCitHa.,

BC33.lıi'BHHll3.fO

arpa.pHhiX'b BOUpOCOB'L ,

aH3.TOK3.

BKOBOJIHIJCCKHX'L

Caı!OOTRCpJK.CHH&ro 6opua 33.

ll

ıueliıu.ıır

H:l'Ja.Jl3. I'OillJCMCIDIOİİ 4tH3HI1. C'IHT3.CT'L Hp&BCTBCHHiıUl'L JI:OJITO.M'.b Dblp a.311'1'1 • o,ı;on·l; UOKOihıa.ro 'IJDCTB& HCKpCHHIJI'O C060.'I'R3HOB&IIİII ,

floCTO.IIOJljJt!I!İe 3Tü 110 TCJl CI'p&!h H3.UpaBJICHO pe.ıı;aımi lllıi'L

IlcTcpı'iy prcxııx·r. raaeTı. : P.h•ıı., Mocxoııeı-;Hx·.ı. rınfıT'L :

l l )'Tl· .

H OB!ııil

ÜKo ,

ıı

CTpaııa

P yccxiJı Hlıi!OMOCTH ,

T o oapH ın·ı. ıı

Pyccıwı>

n P � BôTCT B I R

· C.1oııo ır

·

M OTBtTHbiR TenerpaMMbl lll MYCYilbMaHCHaro BcepocciitCHaro

cı.t3Aa. l l o nu so.1:

ııtMy•ıeııııı.ıx·L

Te;ıerpa.HM'.b

C'L

uımn'hTı:Tniaını

l"'Jı'toJ,!I,'L B.b1pll.1 11.TL BC'İUl'J, llp11B1iTCTBOB&RWH1ıi'L C1ıt3JI:'L ll C'O'f)'B­

<'TB�'IOllUI.ll'J,

CJ'Iı

li'SjJlUJ'L np113H3.TCJJhiiOt:Th .

npoırJ; TOI'o . no lli>JlY'ICliİJO c·ı.·h;ı.la OTllpli.BjJCHiıl OTB'BTII.bl:l

Tc.aerpall.ıı ı.ı :

li

:�aı>a.n&a:ıeKıllıl)' .\[ yı!ıTİIO f'ytdiııa :·)!Jıeli;(H J'aHOOB)' s·ı.

T H ııı�IIJC'L : •

:Mvry.�ı.�ıaıırKiı"ı

c:·ı,·J;:ı,;ı:ı.

lbıı.rO;lapıtTı.

ııyscTBa • .

2 ı f fııHLH) : ı e tiı ıp a Pıı.c)'ıeııy

D'L

:ıu

ııı.ıpıı..meıınlıi:ı

TpoıııUC'r.:

. ;\!YC )'.lLM<Uır Kİİi scepocciAcxilt <:'L'Iı:ı,ı'b c'L y;ı.o s u;ıı.c�TII i eın .

rıı.ıc"ıvııııı.s1. Banıe ııpııs·h-rcTni e , nı.ıpa.aı.a.eTı. Baıı·.ı. 6:ıa.ı·o.ııa.)JHOcTı. " . ;) 1

r.;ı.ı ıiien ; _

rı pe.ıc1;.1a.TeJJHı ııöıl.lena.ııxa..1cKa.rıı ı:ı.tJ;ıa y •ı ıı re..1eil I'a­ :\l e.lıınıııı)· B'L liaK�· :

}hcy.lı,)ıaııcxilı

:mTyJia;HIIlM'J, npllll.IU'b )'1fJIT!'.1etı

Bcepo r r i iH'ı>in c·ı.·t:ı;l.'L ,

Up HR'IıTCTB İ e

B'i. D OJIJIOJi 113...1C.llt,ı;t. :

'ITO paÖOTJ.I

387

n.

ôn,lı.l11Hlı'ı.

flÖII(CKll.BK&:ICKa.I'O

C'b'lı:ı.m

060HX1. C'b't:J..10B1·


- 20 110

niKOJJhHLIM'L

80DpOC3K'L

C:O:J,J.&l)'Th ,JtiUl

K'JCYJJJ>JI&H'L

Tlll'L l

oc�paauoso.ro MeKTeile tıa. polHO:II'L ıı:ıı.ıxt. H no u,:ı;nopo.nıon npc ı­

rpıunıt .ı.uı nı:t.x·ı. ırycy.ıı.ıum·ı. Pocclıı •

.

� � npe,ı.dl:li\TC.JIO Ollıueı'TB& HHl&a,ll'L ,I.OKTOPJ Ceuaı6e-

1WBY n·ı. Baxy : n

_ �h cpMıa.ııcxill

Rcepocci11c:ıci ll

c-ı.t:ı,!l'L

ııpH

wylllllılX'L

,wopeHiıı:xı. nı.ı�rynıa.ırı. ııpııs·IıTcTnie 0 6 ıuecTna. C'L HH,Ilza;ıı;'L no­

jj\C.:ıaııi Hllll npoııs·lıTaı ıin 06ııı;ecTBa. npecJit,ıı.y ıoıuaro K)'JJLT)'pHo­

ııpocn·kTııTe,ıı.uhl:ı n1ı.;ııı ııa no..:ıı.a�·

,1;.1:1

.ıı:yı:yJiı.ııau·ı. " .

pıı.CXO.IOB'L DO )'CTJIOICTB)' ·llycy.ııı. K&HCK&l'O c-ı.ta,;ı;ıı. ,(O , C'I,'Iı.X&BllllUlHCH R'L llH&HCII'L-HODropo;ıı;t �-­

OTJ;)lhJTiH C'L'iıa;ıa.

t:!".lLMO.HaJıiH 6hl,ııı. 06p&30B&H8. KOlıi.II CCi J! HS'L H'hC.KOJILKHX'L C60p­

I U11KOJI'L npıı

Dc1;

pınıont.

ı· . ll

xaaaHcxoıı'L xymı;t

coilp &IOihlıt

Ha

c"Lta;ct;

Ma.roueT,!lat&Hiı Ka­

.ı.eıu.rH

H&."o;uı.JHcı.

"

Kap Ktı:ona, nx.ııoııa.ıı cıo;la noi&epTBoBaHiıı: oT;ı;!ı.Jı.ııLIX"L .IB�ı.

CÖOJl'I• OT'L ll}lll.10.i&H

c ..ı.·J;a.;ı.a .

xoı'ıı.lacı. 'IOBa

1 fı

KaJ Ha•ı et

IJu.;ıeTOB'b

Bre upelıH npo,ıı.o,T•Keni ıı uıı.

OTB'hTcTBemrocTıı

ır

11pii.BO B:S:O,ta

ı:ı.ta,!l,ıı. ·;ı;eueııtHıııı

n·ı. pacnopıı:iKeHirı

B'L 3&.:rb

ııaCTir Ha­ r.

Kıı pıı­

H C60p1UHKOB'L ll H36)J&HBLIÜ H& C'L'hJ1l'll lıpealUİ)":II'I,

,nlU'L

IIHlici.I-iOI"Il 1>3CiLTC.lLCTBa

I l C IUI'k.l'h . J l u OKOH'Iii.HiH C'L'.l;;ı;ı,a

II O.ljJOOHhll\

ı ı hl.X'h

Ha

no

OT'IC'l''L

r-ı>l;:l.lY

ıl

K'L

1' .

DOCTytiBBmDX'h

ıılı·ı.. pac.xo.1ax·ı.

pa.:ır.ıın;ıı y Jicı!t! Jil"CTY .

l\.ap lllWII'L

:ıaıTBIIJI'h , 'ITII

.�eHh r&X'h · IJ II J!OIJaBe,ileH ·

ily .teT"ı. ııııc;ı,c·raıı:ıcııı.

JlHTo·T Hnorpa4JI• H . H. X.IPHTOHON, KDIH�.

388

HJ'L

ıfılJIIO.IICOBOit CTOpOirt .J;'Jı:ıa

Ueı:T­


EK: J MÜSLÜMAN SEÇMENLERE ÇAGRı<·ı III'üncü Duma seçimleri yaklaşırken, seçimlerin önemine bina­ en Müslüman i ttifakı Merkez Komitesi tüm Müslümanlara tekrar bir çağrıda bulunmaktadır:. işbu çağrı tüm Rusya halkının ve bu • arada tabii ki Müslümanların da içinde bulundukları kritik şartlar kar§ısında yayınlanmı§tır. Bir taraftan her türlü baskı, diğer taraf­ tan ardı arksı gelmeyen tecavüz ve öldürme vakaları ülkenin yaşa­ mını çığrından çıkartmış, din ve millet gözetilmeden tüm Rusya halklarını moral ve ekonomik ızdıraplara maruz bırakmıştır. Bu durum muvacehesinde tek tek her ferdin ve umumen herkesin ül­ kenin süki'inete başvurmasını dilemesi tabii ve elzemdir. Elbette ki Rusya halklarının ve bu meyanda Müslümanların gerek vatandaş olarak, gerekse din hürriyeti ve politik haklar bakımından, qit ol­ maları şartı aranacaktır. 17 Ekim 1905 manifestosu ile temeli atıl­ mış hürriyet, eşitlik, din ve kültürel haklar maalesef hayata geçiril­ memiş ve hatta günümüzde Rusya'daki reaksiyoner güçler tarafın­ dan tehlikeye düşürülmektedir, zira bunlar kendi karanlık emelle­ rine ulaşmak için her şeyi kırıp yıkmaktan ve milyonlarca insanın çıkarlarını feda etmeye hazırdırlar. Rusya'da Me§ruti bir Hüküme­ tin yerleşmesini önlemeye yönelik halkı cehalet ve nefret duyguları içinde, milli ve dini farklılıkları körükleyerek birbirine dü§man et­ meye çalı§maktadırlar. Böyle bir durum Rusya halklarını ve bu arada Müslümanları tasawuru güç facialara sürüklcycccktir. Müşterek tehlikeye kar§ı koymak, her bilinçli insanın görevidir. Bu durumda iki alternatif ortaya çıkmaktadır. Birinci birlik ve be­ raberlik içinde hürriyetin kurtulmasına çalışıp, diğer halklarla be<">

R usya Müslümanları İTIİFAKI'nın, Rus Hükümeti tarafından resmen tanın· madığı halde, III. Duma seçimleri için yayınladığı, seçmenlerı yönlendirme ve bilgilendirme amaçlı bildirilerinden biri! ...

389 .


raher dini, politik ve vatanda§Jık haklarında e§itlik sağlamak veya hürriyet, ilerleme ve aydınlanmadan vazgeçip, kimsenin çıkar ve arzularını dikkate almadığı, §ekilsiz ( amorf) bir kitle olarak ya§amı devam etmek. Sizlerin hürriyet ve eğitimle elde edilecek aydın bir ya§am taraftarları olarak I I I'üncü Duma'ya progressif milletvekil­ lerinin gelmesinden yana olduğunuza §Üphe yoktur. Seçeceğiniz milletvekillerinin hangi talepleri yerine getirmeleri gerektiği Mer­ kezi Komite'nin 17 Haziran bildirisinde tatsilatlı olarak anlatılmı§­ tı. Aynı bildiri III. Duma seçimlerinin boykot edilmemesini önem­ Ic duyurmu§tu.y Her ne kadar 3 Haziran tarihli seçim kanunu ile Müslümanların 38 yerine saedce 5 ila 7 vekil ile temsil edilmeleri öngörülmü§ ise de, progressif milletvekillerin' Müslümanlara dini, politik ve vatanda§lık haklarında e§itlik sağlamaya çalı§ıp müsbet bir çözüm getirecekleri §Üphesizdir. Bundan dolayı Müslümanların kendi seçim bölgelerinden aday gönderemeyecekleri hallerde progressif parti ve gruplarla blok olu§turarak bunların adaylarına oy vermeleri gereklidir. Şahsi çıkar ve husumetleri bir tarafa bıra­ kın parti programları ile uyu§mazlıkları unutun ve progressif mil­ letvekilierine taraf olun. Ancak bu §ekilde seçmenlik, toprak, va­ tanda§lık, eğitim, din ve politik konularda e§itlik sağlayan bir Du­ ma'ya kavu§ulacaktır. (Kısmen kelime ·kelime tercüme, kısmen içeriği verilmekle yeti­ nilmi§tir.)

390


Hıı, aafiapaTeJI.aıtıı, MJCJJI�MIBBM1t. ....

3 - ıı:ı

la61p&TenRIIlo• IIJCJIIIoUI&IIı.

cı.

npal!na•uıadaca

aw6oplıl

Bo11, lTI TO OÖIIlll

TOpu OIIHIIIOBO

roc:yaap• .lıJIIJ 06111ı1NIIIn. J.tiHTp. 1011.

IIJC:JIIIoii&IICII&ro CO IliM IIIOIIo Ol!p&TITioCI ııı.

meHia. Taıı oe

rpe6oaaııle

ICTICTIOIIIIO

U1o

Blo at.ııt. oO�eııa weııla ııa apa111 aw6o·

3 ll roı:JA· .lıJMJ. H e Aapollı. ııapoAHU aoroeopııa rna·

CIT1o, 'ITO HCC'I&CTiol OÖ�CAIIHIIT'Io lllll •

TlrocTIIIrO

.ııca . H

ııaca.. Hie Poc:clıı, 11o ro•ı. uc.ıı\ 1 llfJCJIIIoii&Ha: ocraıı:ımlaca aı. aoUAJ · ı;ant. acaaoa•o•ııw• penp eccla, cı. ·oa­ ııoA CTOpoHiıl, 1 IIORpOIIp&JIII IIIIIliaCI yi!IACTN 1 HICinll, C'lo ApyroA-KOII• IIOpii&JUoii08 11011.. ,

crpaııw

NCTIIAII

llp&ICTIIHHiıll

lll ..cıı.lıı CTpaJIAHII.

Bı.

TUDII'Io

noııo•eHII

IIIıl•1o •enaHie•,.

aon•ııo

ewn

act.ı:ı.

ycaoııoOH ie

AOCTilKIIIO TOIIIoiiO

111:

1

llliNIO·

•HCR'Io 11pa:ı\ K KJII�T I I I pOIITio

erp&llıl, uo JCAO·

II1-

1 IIORITI'III:IOI

rp&*A&III:IIII

ncııla opna.

Sra 111'1111&

u+ocrt.

ı7

llllll

1 QOIIITI•

npoaoarııa ııı a Hiıl aı. Ma·

oına6p1

lll> HIC ... CTI111

ı 905

ro11,

ıto,

Hl"'llll aTI lll TOIIIoiO

H e IIOAIIilıl

ll> • KlK Io,

HO C&IIO·

IJ CJIQICTIOiaHIII Ulo, .... Poccla . rpo,.n.--"l!aaCHOCTıı.. -�o CTOpOHY-aUı:...­ T\:Ilo pe&IIUIOIIHiıiZ'Io lnOIIIIITOI1o, Ko­ TDplıle rOTOIIıl 11o CIOU1o palpJIUI­ TIIIIIolllıiZ1o ll1ıllll1o ROlKCpTIOIIJii IIITI· pCCIIII CDTNI lllnlll011011o

ı;a

ITII IIIOI1ılll l l 'lepHWI IIWCIII 1 0111•

_ 1Uıl .Jiaı:%ıı&ma:ı:� . aparoa�

C I060Aii, Altı. 1ct.111o 1111. OAIIIIIOIIıll pen&riOIIIIıll,

CC:lll

JIOTio 11o Hellon�moA "'ICTI OCJIIICCTIIT­

ycrpoa rı. •••Nı. NapoAOI1o Pocc;la,

'IIII U1o rpa•A&III:IIOII,

poaııı. ••·

uloııanı.ııyıı • p c u rloeHJIO

l'lo TOII'Io •acnt. 1 IIJCJRiolllll1o, lll

•e•

ICCllll HI·

)lf.IJ OTA\II�IIWIIII II&POIIIIDI:TIIII,

ııa•a•ro

npa OIIIOII'Io

Hencraalil

liOI\KOHCH&IIICTHK'ICCTBO,

IAIICTMII­

1

ocyııı c cunı:a

CTpOMILitiiZCI UPlK&Tio CTp&HJ l'lo Dpe·

111.

pw 1 Hauloııanı.wocra, nopeııoc:an. ııe·

IC.ICIIIIIIıll

eı:ıııı

BOlKAilli.HII p caıı ı.ıiOHIIIıiJ: ıı.. lliiiiiHTOilo,

ICU1o

o6waaraaea Poecla, llo11o paunla a\­

CTpoa, 1

. p011o Blo

aepe•aaaan. aca

,..n nı.ıto awl!anıı •n w ı.

Poccla IIOIICTITJUIOHHirO

IIOllaH& CliJlKIITio NOfJ 'I I M 'Io CTIIIJliOM'Io

awraxun.

ııpaAHO

aono•ewıa, xotopoe

IIQ­

1 JllpO'tllill

poHHIIIIII'Io JCTIIIOiliiHII

11o

11p111ı11011ı. O H006ZOAIIIOCTI llpGIIIO­ HII Kı. Ai.IIJ DpCACTOI JII U1o ·llıii!Opon c:a•aro cepı.eeııaro, I.RJII .. I&ro orııo·

ODICHOCTio,

rpO.. Tlo ICi.ll'lo CTO·

liiiACA.

391

no ISJAITlo t\111o

Poccıa; TO· , ııec•aı:ri­

otlllli Mlo

IDM1o, :IJlKI IIOTOparo Alli

HlpOAHOCTII

Poccla, 11. Toııı. ncııto 1 Alli ııyc:rııı.­ UIIlo, TPJIHO Dpiii:TIBUio.

H J&l OlUII IOIIIO.HOI:Tio HICTJIIlll • 1111 IIOA06Hir0 OÖJII&ro HCC.'IICTII 110•

••n 1 Aoıı•ııa o61oeaaHarı.

aı:\11. 1

KA•Aaro, IlAllll i fO CAIHI:TIOHHOt 1:111· I:CHie 1:Tp1Hiıl llo

ııla

ııopeııHOII'Io 1111\HI·

oll111ecraeHııo - rocyupı:noııHaro

I:TpOI HI

Hl'tiiiiJilo

rpa•AIHI:IIOA

noniiTB'ICCKOA

C&OtiOIIW,-

1

HI

ıjı&IITI'IC·

pallllTil IIOHI:nTJI.IIOKHiiZlo

rapaKTIA

cııo111o ocyıııecraneııl• • &allı.Ht.AweMl> IIIHI.IC.Ta }7•rO OIITI6pl Sr1111o TO

Ka .. na•,.

·1905

roA&.

reoepı. rpo­ I & Tlo 60lllolll & l OOICHOCTio, H& HIIZlo 11\ • naıı:ın

H&aaııeHie • ııa•e

IJI1o IOICI JIII'ITO)If.ITio.

col!apaıır··•

K ı. ...,., aporpeccııaııwc IIJCJllloHa­

HI, ııı.ı ollpaı.Q&ellcl a roaopa111o:


ııııa aııı aoıı•ııııı

APJ •H iılll l

yca.nla· c�:ılloaııı • apoca�ıııe ııla ı&apoaa • roııı.11o llo ra · IOIIlo CIIJ'II� IIO*ITI paaC•IniHTı. HI OAIIIIIIOIIıll ll OCTI.II I. IIIıllll HipDAllll peııarloaıı ııı a , rpa•uııcııla 1 aoıııır• · •ecıı la apaaa, 1.11 11 •e llıl ADII*IIIıl OTUUTI.CI QTlo aaea aporpecca, ı;aolloaııı 1 apoca �lllo ­

-" '10IIo'lı. ., ..� ,.�1•

ııla 111poaa • ollpeu eel!• ııa rııllenı. • a poaoıı a1n . ocraurı.ca rol 6u­ apaaııoA llllpTII OA II&CcoA, Clo IKTI· peca111 1 aeııa ııl••• 11oropoA ııe apa­ ııno c••rancal... Jd1ı1 J6�*111111, "'TO llıl, Ulllo CTO· po11111111 npoca\llle Hııoll 1 puyııııo­ Cio6oaııoA aaaııa, JAecan pare umıı caııııı , '1To6ııı ııa 11ı1ll opa a -ı. llo IJ.J•J Ha AlTı. rop aecnoun pcaııqlo111paıc-ı. • IC�IIlo I00611ll lpOTII H IIIIINlo r111lo c1o6oaııı . ·

A�lcnoaan

lll epr• oı ıı o,

ll

Ipi•

1c\ııa ao­

aao.nellııııı ıı a cpeacTIIIII ıı o6-..e aııııeıı­ ııııı llıı CIDilll - IOTlo 'lero HI 11110 ll· 61ı111Tı., 'ITOIIIıl • POIICTI llo 3 ll ro­ CJ &a pc;TL TITOBlo.

JJ.j iiJ

porppCIIM C MJ)

Kaııaıı-.. . rpe5Öaa ll laıclo ao.aaııııı

ayı­ JAO­

a.aenopnı. nma aen)'rarııı -o6-.. no11-ı. U. K. noapo6ııo roeopaıı-ı. llo CIOIIIlo IOII UIIII lllo II JCJIII. II &H­ CIIINlo 1161p1TI.II I Nlo OTlo 17-ro llllll

ccro roaa.

Blo ITOIIlo aa 101,111111 U. K. l lıl · CIIUIIICI ll Dpcr1'1Blo 6oA II OTa 11160· pOBlo 'IICIIO

Blo 3·11 roc. AJIIJ, a 6o, :ı:ou IIJCJIII.IIHCIIUlo AIDJT&TOilo

aa6apareııı.ııwıı-.

uııoııoıı-ı. 3 - ro 111111

coııpaıııc ııo aa ıııı H IIIJııa a rencpı. IIJ· CJDı.N I H C llliıCTO 38 6J AJTlo llliıTı. KC

5--7 apcacraaıncııcli, acc-•e D p i CJTCTI IC 1 IICIIII'IITDIII.IIIrO 'IICIII rac. Ayıı\ apeac n · IIJCJII Io lll lllo .... B.II U TCR llco6:ı:o.CIIIIıllllo Blo q\ııa:ı:lo Co811\CTHOA pa6oTW CO aceA nporpCCCIB· NDi 'IICTIII AIDJTITOU. 3"11 .ll J IIW. H '1\ıı-... 6onı.mc 6yaer-ı. a-... .llJ ıc\ aporpccc IIIHW:Ilo. ICDJTITQilo, T\lllo, ııoııe•ııo, raıılc aoapocw, ııaıı-.. apoAo­ craa.neıılc 1 IIJCJ.II Iolll llllllo OAIHIIIOU· ro 116ap1reııı.iım ·:ap..a • aoo6ıııe

6o.n1ıc

oıet:ııaro pllııonpaala,-aoiiJ'IITlo cııo­ poe • llııaroaplarııoe Alli •JcJııı.ııa ıı-.. paap\ıaeııle.

BoTlo DO"'IIIJ. 1palııe J&aHo,

r\:llo

•rollw

•JCJ.III.IIIHI llo lllllpiTIII�HW:Ilo OlpJ razlo, llo IOTOptmlo 0111 lll No­ I'JT-ı. paacoııırwaarı. a paaecr• .... IIHIIIAUOilo llllo IIJCJIIIoii&R..,

crao1aıııı llw 111 1w6opa:ı-..

�·

npo_rpecc uııım a ll

Ar•r

a\1· conaaapHo

aaprlaııa • rpJ n

.1111111 1 CIOI I'OliGCa U IIIIIIIIAITOilo' DlpTil 1 rpJDDlo, lO• Noraoııı uca 4ıaırra.. CIIIro OCJIII• · cnaaHII 11111 piiHOPpalll act.z-.. ll• DINI

poaoa-.. Poccl•, llo TOIIlo ••c.at. • •J·

CJIIIoiiiHlo, n otrOIIJ •JCJIII.IIIIII HI IIOI'JTlo 1 HI AOIIIIIIW OTIIOCITı.CI 6el· J 'IICT H O lllo 11ı16op11ol lUTUWIOCTI

nap r i A : llllo Hlo6J:Ollll0 ICTJ­ 1111111 · l'lo 6nOKII 1 aooe1111 a\ICTIOUTio Tan, Uo6W ptiJIIloTI• TOIIlo IIP)'IIIIWilo CG.WIAtpınl...-ıu-:­ TIIIUlo

Din

Clo

cTIII ıiıc�:ı-..

aporpecca1ııı.uı-.. aııeııeıı­

ro•-ı.-•ycJnı.Maııi .• HI IIJCJllı....-..­ lllılliO 6ııı a a6pa ıı l e aporpeccaaııarcı •• ., IIIDJ'TITa.

H

... •...... ... lll

IIC\IIlo .,...... .

cTOpGHIIIII&IIlo 1 llllliTIIIII&.lo Ol! • 1101.111111 OllllllrGCJUPÇTIIHHirG CTpol Poccla HI lll'l&naıı:-ı.. DOIIITI'IICIOI 1 rpaa.a1ııcaoA cao6oaw:

3111 raı.re IlC'lı

rGIIlo

.II I 'IIIWI

aaaıa apJr-.. e-.. · apf • C'IITW ll p&IC"'ITW ,

OCTIIIoTC IC'Iı IIWI DlpTiliiWI ll apo· rpaııııııw• paaııornacla, co lltpa rtc� c-. Clllllll, CDIIOTITICio 1 HI IPilll l.lıl · 6opo1 lo odpaaJITI OAI H 'lo IIOI'J•II ccıoaı. oporpecc aa ııw :ı:ı. IIJCJIII.IIIHlo; llo lfOIIlo IJ':IOIIIOIIlo a\1CO� CTIJITe Na a"'i6opa:ın. conaaapııo • aw6apaire aporpecca1ııw:ı-.. liDJTI­ TOilo lllo IIJCJIII.IIIIIlo, 1 ra\ troro 111111.11--ll'lo HI IIJCJIIIolllll.., Toraa 1 TOII�KCI TOr&l IW D�J"'ITI 11oo •oropol 671lJT'lo apt·

roc. D.J•J,

q6peneyL ftP"•ftMC"!'""t 1 .IMII... . on ıı oropol ac1ı ııapoaw, a-.. roıı-.. 'IICII'Iı 1 IIJCJII .. WIIII, IIOTJTlo oaiiiTI. cnpaaoıınaaaro oTitowoııla llo paap\­ meııla 1oapocoa-.. aadaparenı.ııaro apa· aa, 1rp1pHoNı., HIPOIHiro opoc1\11ll·

penıırloaıı1ro, rpaaa111cııaro • aoıııira�

1111 •

392

1oo6ııı e Fl!lllrlı:�•�•ro, ·rpe:uaH· .


lll i CTIIIIKO · rocyaaptTIIKK&ro 1 1110110-

euro " aoııatnecııaro pa1ııoapaala, Bono DO'ICIIJ IIW zonlıa�w, 'lT06W KICT08Uı.IA

ııaııı ..

apiiWI ...

6.uı ..

DIIH.. lll TOII .. IIO ıipOrJIIICCHII!IWIII

CJII.. IIIKIIIII, KO 1 IC\1111 IIWIII

IIIIIIIIKT& ..

III'IICII&ro ctpoa ııaııı ero o!luıaro OTI­

JCIIM·

oıecna; CDIIOTIITIC: .. IC' . IO.IIpJr-. 111&111111 cao6oaw • . apoca,ıııe KI!....:_ �

IIJ•

DpOrpeccal•

' C:TpiiHW,

AOI'Io Poc:cla,

8c\111o

tTOfO

acero cepawa zot••• c:ııaaaT.. : n porpei:caaKWI rpa•uııe Poccla , paunla a\pw • ııaıı.loaıan.,ıı�

81111111

c:au.ıaa ......

1

!11111111

a\ııo...

ODICKOcT.. ,. ll•

o6ııoaıı eııla oe-

1 Toraa

Talpaoı1cııaro AIDPıt& •• aeıına1o p&le,aaac.,, oaapııt.. 6naronopııw• ..

DPIACTOIIIliiA IW!IopııoA IIIIID&NII, OT'Io

CU,

AOCTOIIIWZ'Io

AIIDJTaTOI'Io

01100 tro IKillll 'IIIIOI,'IICII&ro C'laCT..I , C:IIIO co6oA IDAPJiaTCI lll 1aa1111

lll ... IIW, 1 .. COIKaHII . cep ..IIKOCTI DI· pll.lllllllaro IIOIIIKTI 1 aa•KOCTI

6ca•

IW6apaATI

IKiliiKI

TIRIIOII.. 1 CI,TOII ... IC' llpGAW Poc ·

roTOIWI KI ltiiiii •epTIW, 'ITOca'n•n PocciJD a\ltTiııteııuo ••· naııol, can ..ııoA • 6ornoA.

cia, 6w

393


EK:

4

N . NOVOGRAD YARMAKA TEATRALNU YEL. DOM İMANKULOVA, 2 UY ABDURRAHMANU İMANKULOVA EKJ NERİDAÇİ S .N. MAKSUDOV 7. İyuleya (Temmuz), 1904

Muhterem Ali Merdan Bey: Eminim ki, Rus gazeteleri vasıtasıyla siz bizim seyahatin bütün tafsilatına vakıfsınız. Binaenaleyh bu seyahat hakkında uzun uza­ dıya beyanata girmeyeceğim. Mamafih birkaç fikirvay söylemeyi boreuro bilirim. Ewela dimeliyim ki bu seyahat başından nihayeti­ ne kadar, hususu olmayıp resmi (offisialno) oldu, resmi olmaktan başka hem de siyasi oldu. Zaten bütün nutuklar, sohbetler, cnteru­ veyulaz buna şahittir. Bu nutukların bulasası Rus matbuatında dere ve neşr olundu­ ğundan bunların mazmunlarını size tercüme vazifesinden hem kendimi kurtarıyorum. Bendeniz hem birkaç defa nutuk söylemeyi mecbur oldum. Birinci Liverpul şehri Tüccar Cemiyeti (Tırgovska Komata) trafından verilen meclisde ümid ederim ki bu nutkuınu bulasasını Rus gazetelerinde neşri olunmu§tur. Nutkumun aslı Rusya'da yaşayan akvam-ı Türkinin vah§i olmayıp medeniyeti ka­ bul etmek yolunda oldukların ıbiidirmek idi. İkinci outkum Lond­ ra' da, bize Londra'da sakin ecnebi matbuat nümayendelerinin (London ex. Assosıauın Onostr. Neraj) verdiği ... de söylendi. Bu­ rada herkese Alem-i İslamiyet hem bugün medeniyet girdiğini, bü­ tün Milel-i İslamiye'de harekat intibah görüldüğünü ve bu hareka­ tı Avrupa matbuatı hürriyet medeniyet ve terakki naınına alkışla­ makla ve buna yardım itıneğe borçludur dedim. Bu iki outkum eyi uzun olup her ikisi vaktinde güzel istikbal olundular. Avrupalı bir 394


tabir kullanırsak ...ye mazhar olurlar. Başka nutuklarım ehemmi­ yetli değildir. İngiltere ahalisinin Rusya islamiarına nazarı pek fenadır. Onla­ rın fikrinde bir çoktan inkirıza mahkum bir milletiz. Bizde bir ha­ rekat bir bir hayat olabileceğini tasavvur etmeyorlar. Şimdi gelelim bu seyahatten ne fayda memuldur? Bu hakda siz için daha compe­ tant olduğunuıda bu hakda bir fikir söylemeden kaçiyorum. Lakin zan ediyorum ki, Rusya'da İdare-i Meşruta'nın yerleşmesi noktai nazarından çok büyük faideler inemuldür. Şüphesiz bu günlerde Edward VII'nin nutkunu ve ona bizim padişahın cevab nutkunu okudunuz. Bundan siz ne gibi neticeler çıkardınız? Bendeniz bun­ da hem ümitli neticeler çıkardım. Bir aydan beri (İsviçre-Sveytsariya) da bulunuyorum. Bir dere­ cc İstirahat ettim. Ve İngiltere'ye seyahatımı yazdım. Ümid ederim ki, "Yolumuz"da neşr edeceğim. On beş yirmi gün sonra Avgustun onbeşlerinde (Nijni-Novograd) da sizin senevi içtimaında bende hazır olayım. Ümid ederim ki siz hem orada bulunacaksınız. Eğer siz olmazsanız bile "matbaa" muvafık yolda birkaç kişinin görrneğe mümkün olmasa (Polojenie )yi atiatmağa ümidim var. Eğer kendi­ niz gelmeyecek olsanız bu yolda lazım ... (sateustion)ları bana neşr ile yazınız. Adresim yukarıda yazdım. Nibkemov bir nevi seyahat-ı alem yapdım, bunu bilmckte bana lazım olacaktır. Taki tekrarlar lüzumsuz (demagoka) olmasun. İsmail Bey bugünlerde İstanbul'a gitmiş imiş. Her vakit sizi samimen hürmet eden şakirdiniz. Heyreddin Maksudi Size Türkiye hakkında bir yeni kitap gönderiyorum.

395


'!1-i�i'M_•�J:����HG�/t/.( .R.� .��t"7 � , 41'J;� �� l�tüı.4� �1 .t(�a/z_... e. H. ı-ttllJUylrrj /(. ���·1rH'-t

."

..

J�u1

- ·

(!__

cA- oJU'};-

r _v;:, ��r? �.0Y "'f -'f'uf/ /( ! 1

tJI ..

A·) J 01.!/ ı &Ji>V--P � - � - t. .

.

.

�j ·f»� �)Lı - . .

(/;;) f. �)/ �� ,p.;; jJ; & ��; .

.

. p,JJZ v

c

396


. (� li,-;! <i-;J (� � .fr ·f- _i"�/e'_)}fo .sfrJ.{,;} jJ.·cAh� f:)!YrJJ.d..Jfo.(fe:: 1

;.-!: � 0-(.J

'

1 '

cJ;v

cJ�} (*'��-( tw.:4< 4u.-: ) �.1.�

. y;.b'. /�1/ �-J� u;; (�J0(J:i·. tC;p / ·-1'! 1 tl?� � lt i ,/-& V: t/;-(�' .v�W.o 0-'

Jllu.�

'

,A./;;,;y .pt),�� /.

....

f

, . rn. ,

.

(A�

· ·· . lit,,...,. ·.t{'- • u�..-.:.1.

-c).-; 1 �

.

d:� , �

. l. J J 't.t--ı-7) 17_V ciı: if v &r,-!ô �. .! •

(0>Vt (_IJ ,'i< "}� · ,;;._.ı�

,j_u

•-'

.d-,1-"/•p

��J�)� � l �b VPI;!tyr&fk�;t���JJ

397


M,'u;:'(4'"1 (' .J_� �'(ı 1/y,�_y;d; '

:

..

+;�ı/!_,;�_( cl}�? 'j_;..g·1�cJ)�j u-:-1 y� .

/

J

.;_r - j� ni !u<�� (fo' . � .., jut. ,,; c,U c).., .Lf); �}ıp - - v.:..-; - LeJ ,yi.V fJ.:,tı"J-b- '*/.�fA ?./.r ��� � :r-tJ'&I c � i ;& � u;..� (� u�- 12- 1 _�)J ('!'f{i u;;�/ )j � d)j/.,.J,J e�;, . uJ(, _�?V

/

1

..

'

,0;

J!P

1

""-r=

71f d�J; ·� f.J'�/ ci ���JJ)

398

.ıJ

tf/

lıv

A�/ ·i )�rf;


·. .

('- ��·?( ·(� )

;v/.(fo. '-:' 1 ;/

1

o .

c 1.1 11· ,��rq,;�. ��

(

!�, /.-V---: .

�1/A..�� '&-{� 0 ·a:- i/ 1

'l

�:"' 1 .ı:! 1

(;,_ı /

·iı'� 1

/

.1%// �/

/

{Y,'tb t )'.Jy,;r - J?-' · �J>: u, ı wc,;j ·l ·W coJ c1/. . .

.

.

.

.

.

.

.

399

. '" ·


EK: S 27.07.1906 Bahçesaray Pek muhterem Ali Merdan Bey Sizinle bir dü§üncemi payla§mak istiyorum. Polisten müsaade almadan kaçak olarak toplanmaktansa, Kurultay'ın açılı§ı için res­ mi bir müsaade almak daha doğru olmaz mı? Bu durumda Kurul­ tay'ı Finlandiya'da yapmayı da dü§ünebiliriz. Geçen Kurultay har ne kadar Nijni Novgorod'da, gemi üstünde çok §airane bir gezinti olarak toplandıysa da bugünkü hukuki bakımdan ciddi bir durum­ da doğru olmaz. Polis Müdürlüğü ve Valiliğin reaksiyonunun ne olacağı kestirilemez. Finlandiya'da toplanma izni alamaz isek Ku­ rultay'ı nerede olursa olsun, hatta ormanda dahi toplarız. Bugün Stolıpin'in liberal davranmaya gayret etitği bir sırada Kurultay programı kızıl olmaz ise red cevabı vermeye cüret edeceğine inan­ mıyorum. Gündeme vakıf emkakı, mektep ve medreseler, ruhani İdareler, Tatar halkının toprak gereksinimi ve benzer konular kno­ ulmalı. Kurultay devamınca program geni§letilir, o vakit de ağzı­ mızı kapatamayacaklardır. Gaspıralı denizde olduğu çin bir hafta­ dır görü§emedim. Kaçmaktansa öküzü b 9ynundan yakalamak da­ ha iyi olur fikrindeyim. Halkımızın hukuki olmayan resmi müsa­ adesi alınmamı§ toplantılara ݧtirak etmek hususundaki çekingen­ liğini göze alırsak bu §ekilde daha müspet sonuçlar elde ederiz. Vakit darsa Kurultay'ı 20 Ağustos'a atmak da mümkün olur. Sağlık ve afiyet dilekleri ile saygılarımı sunarım. imza Davidaviçe-ı ,.,

Gaspıralı İ smail Beyin, Moskova'daki Voronoj Askeri Lisesinden, Girit Türk· lerine yardım için birlikte yolculuğa çıktığ ıkader arkadaşı M ustafa Mirza Davi­ doviç!. ..

400


401


��MWo� /{rMt/IUU� � ırr/M!f/J

�- An d</�-

402


403


404


EK: 6 İsmail Gaspıralı'dan Ali Merdan Beye 26.09.1906 Bahçesaray Sevgili Merdan Mektubunu iki kere okudum ve derhal Davidoviç'in peşine düştüm. Kurultay'ın 15-29 veya 20-25 tarihleri arasında yapılması­ nı tasvip ediyoruz. Bundan sonrası sizlere bağlı. Günden progra­ mını önceden gönderirsen üzerinde düşünme fırsatınız olur. Mese­ lenin en ciddi ve ilginç noktalarına gelmiş bulunuyoruz. Küçük fi­ nansal imkanlarla büyük işlerin altından nasıl kalkacağız? Asıl so­ run bu. Senin övgü ve sitemierin bana tesir etmiyor, çünkü sen pek yakınımsın. İbragimov tarafından Nijni'de berbat edilen işlerin na­ sılsa üstünden gelirsin. onun etkisine uzun boylu kıymet vermiyo­ rume. geçen sefer ancak saf birkaç Sibiryalı'yı kandırabilmiş idi!. Hepimizi gavurların gizli ajanları olarak tanıtmaktadır. Bu kere Si­ biryalılar dahi kendisine inanmayacaklar. Şimdi milli bir parti ku­ rup, bir büro açma zamanı. Halkın Nijni'de resmiyete ve kanunla­ ra ne kadar önem veridğine bizzat tanık olmuştun. Bundan parti­ mizin resmen onaylanmasının ne kadar önemli olduğu anlaşılır. Bununla beraber hükümet Kadet Partisini ihtilalci partiler kadar önemli olduğu anlaşılır. Bununla beraber hükümet Kadet Partisini ihtilalci partiler safında görüyor. Ama tahammül edecek ve kapa­ tamayacaktır. Parti devam edecektir. Bizler kendi partimizi nasıl legalizeleştireceğiz? İşte asıl sorun burada, düşünüyorum, düşünü­ yorum da bir sonuca ula§amıyorum. Partiyi legalize etmeden faaJi­ yetimizi genişletemeyiz. Hatta mahalli toplantı ve mitingler Müs­ lümanlar için mümkün olmayacak, kaldı ki millet gayri kanuni olaylara hazırlıksız ve isteksizdir. Mesele bununla bitse, dert değil. 405


Ama işgüzar "Reşitler" mahalli idarelere daha başka taleplerle müracaat ederek, bu işde kendilerinin de tuzları olduğu görüntü­ sünü verebilirler. Olaylara dalı abaşka çözüm yollarının bulunması şart. Daha az adi ve daha az zararlı. Halenki görevimiz bunu ger­ çekleştirmek olmalıdır. İleride bize imkan ve kuvvet sağlayacaktır. Bunun üzerinde düşün.

406


��:V�.<.R � .&

çUe,.k� �hftj�At'I'.#/J�p,

��-PP ci!A(; �Y" ?�fi.ü" �

1-&l'.A��

.....

.tuı9eq._.ePd. 1 ,...;;z,

"�

��J/f?ifu-!!t'l:_

2. � �2-t..h�

��. f'.-z--.R�'�_N,

��

...(

,Lu:t..H ../P-<-

,#�$'­

� �,�p--'

���- �/l'l'J/ �

�.#1 .4.-g � c�"F�/ıJ� k,e

��� p..,-:; If.- _;.A.Ju<,JUf, ­ � � ,LA.PJ� /f "-7;r4..-{ ­ ·· · ··� � k

�..e_

ct-·_;. V/C, d/ u�.v;:;-z A.ft� E�-;E� 4..f7 � "'""'7 /fd/t',!'A ­ •

-U-< � vJPA t:_ i?.Jt.f>-tf?P /kel ,(/J�, ./u-�_d'�p..iP -tA.­

_,

�;t« �A-- . .t<.a-1-";L/IA�H"­ -JJ..,eu.ep�?--V tJ� ?Jt i.-4/ � ��rp.f/177 '}Hv( ��'1'1� -Vf &4"'--/ �� ����liA«-tMft'l'f'.q

*J' etPJ.-

?? 1

//ur-te :::..

� ÇJ_, "" "2. /lA"AAc.. 6!} tAP ,r./U

407


���� :U, - �JJ� ,\ı:�� � �cA� �· ��ır- �uı� · o-J� .\.;i Y. J u. LS:'•..� r... W"-" •

, ,. ,

.

/"':::

:E'E..zı:.A.�U.X.A:

.4 -,�{I'- .:1/'-� r .DUrtP <t c:.. - , ·J""' ;re'(..�( {.A4i!r� �( /,1(� , f!.PI!� _JA' -��t..ı: r ,-··�

..,� �{AJrıU.... cfFl �ı,fi,

�.(_

h:..� . � , n EF EB Ol � R K 'L "H'r-t �u;·· /r-J?-� ", � b Hı;uuoaı•d. '( , .(._. ll ':f!li"· 'l---L-&u -tf,t-j .eh ,('� dJ../ P111\' e ct:Pt- r;._� ,, � �i!b/1. tt-u- -:;fi v.A. .!',. �p �.-f.e.<,!'� ?r� �,;.ı ­ .���� ..r ·:u�.;- - /j�e.,..u ��t?'Jd.lru �weJ� dJr�.r. �-:/�te I'A3E1"1>1

r.

-•-

r

_

roA'I· .

t�J� -

••.

_

. � ...

'7� •U< .f 1!4 ,p".u" /lP _,--. �e.L:!.4fo1HL '"';' q,a,.._ J!JedA- , Ir CC--jf �J��u� '/. i!'# ;{'on _ __ _ _

Fe

� A .12.-

tf'� / -?i-� � e,..u,.t.�P �

---ı ��� 1'14,L A,.L.v � H'-?� &?_/� A5,.. u.tp.{ ,u....

ijVc�-;;t1!t�.Cü--

J4-, C/(..4'...-{ ��;.

., '7..- -:t:v-

ce

�d­

e!P"�-'-�' ...u"

p-��,.YI!> (�(.A� p�� 1 ,ve-et_..- �/e� .u...-cu �u..4 .

/.)�

.t�

....v<

t..k ...A

� �w}!._ :

-u8 r.-ü!J

/

�� eu�?P 6,J,--'<?.. .,), /.

..

�du � ,r,_; ,p-ı._

--1»- .

408

,a,�u,... ��


. .. �� �� , �tlM� .,., �p-

.e't.-C

� � p ,/f.f' �ll-u .!C•.ür /7: J.A., � e-w If ..u.. �ür � ,.p;J-.__ p ,-.:z:;, •

'

/i

.IH�A r /�� kt, r�� 1 u ?f;� J� d� /l� � /��qif

�� ·����--�Ad7{_l. .f.!!'� @� �er�A, � � ..� . .?r#Z-� //��� _,. � L".Ju"l'M/'__...!7

....�.18[J..V'..l'

lx...

,1

""�� l t?"" ...I.AJ_fJJ�< �

j! €AA!L���tr-

.....M. •••

t/1': - · -

� � ,t? �/�,r; /'� -

tiül 4 ,/"'::> . J •'d u. ı h � � ./' ,t,ı'""1' :/u-4'�

e-�u-:

,_ -ı;

0 /'/ / . o �� ��). � �t.-v-o u �.L, :w �'Jb «f/�L'u.- « �,y,k.-.

� � M-�.u�td ,UA'� ,.._'­ <'Jt,,t# tJiü-r'lL,.eca-_J �J!_.p tz...,o....

L-�..,.

�1/ıU� �ıth . �('�-,.� - ,r � ��f)i!dl.&;,

Çi' � �.-ı

1-1 tu- v{.-h �

pju

1 '<

f.Atı4At . )'�

J).1�

1

�(f'­

A:��-;,� (/� ...._ ,L.... ?ür-�/ ;?,�

:iii-ı; L-- Ut �

.tA��

oü:.

t --:ıı:-�

409

U ., .ve,.p_.i;;;-A-'


.;;.; e

/'" J'..n N;� ) ./ (���!l- �12-­

;1r

/ (_;A- f-, - -----

,

, �/.,tAe_ ?f� ..r P--?o '

,e,��./1;-� - -

�,..uı.p�.J ,. /t:-n--t.,V.?.. -t� .1-UL- �..u..-P-'-Il._�J. � ?>� e�O-n ?f. ("( /.-.../'-?�4/<'�, /('��#'ra!! _ •·•f/Z-e-4t--f 1�u--

/j).2_/J;; ,.

,/ "*-; -f' 1 t:-' '7

�,- �Prfr� /-f a�·.R•:- ��iit� >s';�,A� ;::3 � � c., :;:;,�,(- "r/-d;Oe-.i>.Lö- / r: ,,.v ,1:4r� (' �.-q...,( ?11{;1 ,nu'..( ';/" eh(' �2AA � 1j �,#� 'f·'L/t-'-1.�,pf._ � � �-42 ?1f..c'cA.,.U{'� ?Y g Ar . �<;,,A,.,. A , �_.a,� · /

/(..: �

llf-�''

*

r 17' n l,/ tt11

...-:ut_,.;; /

A'••.zi..,

/t.d�t7../#...

��.rı-. ;{�A � '6 Af/1·'"/'/-"?'- �u.b ,..a-?��.., ­ /f' f {('f '] tAl·M")" 9j�?1Y",t., f �-7� -

??tfltiL�" .4-A:.

?;- ,�l-tfl._�,_-

�--?.--r:

/

.l'f'

�-<- t'--

� AA-

,-r:�:J",.

ZJ?ut L-

��u .::::

-?f � .f ...ut .B. �Af",_. -'f'l� r��ff?i/"'-' ?J?/J€L_) ,/-JI-- . ,1--�.eJ;,.t..rt rtt'r ? e«t"''::. � i.(� ./'?Tr�­ Ct. ( ""'' �'

,# � .A

.

tJJ�-v'..t

/�a. u.:Ü.

�/.e--e

� � 'l .,-;n.

P�..ı

...

h ll

,

...

1

�.a-P�.,,d,/

_

�-??�� �

0 �u-r� /,J.u..._

. . .. .t.,._.e..,.,. ��-?�A'"'",

410

er:

c-k _-


(, _, jf r �·(, '_d, � � r.._rt.. � - ��� ... 1 ../ /j T

-- - - ·

-

/ //

.,

(r '-;1-

R usya Miıshıınanlan i ttifakı Heyet-i Merkeziyesi uyesi M u l ıı ı M a h mud l lo�a

Behbudi !arafından (Semcrkand) l l l . Duma"daki Miıs! uıııaıı fraksivuııu "ııa gönderilen 7 Kasım 1 907 tarihli ve 20 safile idilekçenin takdim ınckıuhu (mü­ hürlii ve aslı).

41 1


412


413


EK: 8 Yanuvariy (Ocak) gün, 1908

Kontora

Orenburg

Redangiu Gazeti "Vakit"

G. Orenburg "Vakit İ d ar esi

''

On.:ıı b urg ( Rusya)

Muhtercm Ali Merdan Bey Efendi Hazretlerine Efendim,

Neşr etmektc olduğumuz "Şura mecmuasına zati alİnizin tasvi­

rini dere e t m e k

ist iyor idik. Binaenaleyh bir kıta fotografiçeski ederiz.

kartoçkanızı yol l a m a nı zı rica

Eğer müm kü n olup da merhum Hasan Bey Melik(ov), merhum Şeyhülislam Ahdüssclam Efendi, ali Bey Hüseyin Zade cenabları­ nın da

e

de r

hin:r

idik. Biraderan

ve arz

bulup yollarsanız ziyadesiyle te§ekkür Ram i y e tl e r tarafından zatımza mahsus selam

kıta resimlerini

hulus o l u nuyor.

Baki İlıtirarn Tam "Vakit" ve "Şüra" idareleri

tarafından vekil Mehmed Fatih Kerim(av)

414


EK: 9 ı 3 . ı . ı 9m

Sayın Bay, Bu sene S-Petersburg'da Müslümanlar arasında eği timi yaymak için bir cemiyet<"> kurulmu§tur. Sunulan tüzükten de anla§ılacağı gibi cemiyetin gayesi müm­ kün olduğu kadar tam ve geniş şekilde eğitim ve kültür hizmetleri­ ni yaymaktır. Elbette bunun için cemiyet gerek fi ki r ve gerekse maddi destek yardıma muhtaçtır. Sayıları az olan Müslüman aydınlardan ki§i olarak ve kül­ tür-eğitime karşı hayırhahlı olduğunuzu düşünerek bu cemiyet siz­ den elinizden gelen her türlü yardımı ya cemiyete üye olmanızı ve­ ya parasal yardımda bulunmanızı istirham etmektedir. Komite Ba§kanı Tevlikef Finans Bölümü Üyeleri Şeuhali Sırtlanova, Z Akçurina

n

Petersburg Müslümanları Neşr-i Maarif Cemiyeti"ııe yardım için Türk aydııııla­

rına gönderilen or_jinal, matbu mektup! . . .

415

(13 Ocak 1909)


-

._

'\

� -�

� ·ı

''•

, . .. . c_-_.

c•

•••

•• •

,.

'

. .

·

::

:- .:

r .

: r :-: o ( ı l

'' · •:'

'

fJ } ,. � l 1 ;c d... .__

...,

'-"":.

o

,· 'ı'

_

o •

;

·• '\ : ..,., , :

) '

o

::::

::

'

1 -.-. ·. ı 1; '--:' ,. , ) -: , 1 ı

-;,

•,

·,

'-'

· ' ' .. "8

416

ı •ıll , , , ,\-

1

ı ı·. :· · · l ı.'•··· ·

''�T

ı

ı,ı·h �


""' ...... -..ı

u..,.ırn.

4ıı MHANCO.Wıi OTA'\JI,_

pacnpocrpaHc:HiR npocal;­ ııteHiR C peAH ıoyc:ynı.ıo�a H"b.

O S JJ..t E C T B A

C.-ITET EPBJPrC KArO

Vl j

f

' ')

(JC/Il/1//�

._lJm;yc7ap-6 (

1.-lı•.<J ,.......

1

K Yil b -

"\Y

npe!lct..u.aTell b K O M H Teia

lı '. l �tiJ..'t'. lt'll.

.TfpHO-rypec.st.THTell b H bltı H Ut.ll SI M H , HaMt.peHe ocyıiıecT BilSI-T'b 11 X . ·'BOJM;e>f\HO W H peKO H nOil He. nn sı :he r e 06-Be, K e H eY H e , Hy>KııaeTCSI B n e llıı e p >K K t. Ka K M aTepi all b H bl M H C pell CTB a M H , TaK H YMCTBe H He;1 pa 6e Te i1 . Clf HTası Bac OllH H M HJ 'i ll e H e B H e M Here'i H c n e H H e ii Mycyn b M a HcKeii . l:'f H T elln Hre H u i H H JHası B a w e 6naro­ >KellaTe1lbHoe O T I-!O W e H ie K Jlt.ll y K Yil bTypbl H n po­ CBt. u.ıeı:ı i sı . K o M H T eT 06-Ba o6 pawaeTcsı K BaM c no­ K O P,H t. H'we ,;; n p O C b 6 0 H O K a 3a T b eMy n oC H il bH Y IO nOJl­ .ıı e p � K y , TeM JlH JanHCH B 'iJleHbl 06-B � HJlH nJTe � ııeH e N. H arô.. B non bJY Here n o >K e pTsosaHısı ..

MCH,.IO'tMTeilı.Ho

npHnarae M ariD ycTClsa B bl H J BOil HT e y6t.JlHTb­

csı: 'iTO 06-Be, pyKoBOllCTBysı c b

..

B H bi H t. W H eM rolly B neTep6yprt. epraHHJeBaııec!:ı o6JJ..te CTBO lliHI pacnpocTpaHe H iR npocBt.LUeH i sı cpe.11 11 MYCYilbMaH

:'\-? Ji lu.

(_-\-;(_,,, 1"�'11"�/J�,Jt..,·'"·'"


i,j

�ı::f f­ o o L. nı aı o u :ı: nı :ı: :ı:

B

:ıı :ı: V ı:: :r

4 lX


EK lO

13. 1 1.1909

MÜSLÜMANLAR ARASINDA AYDINLANMYI AMAÇL�YA� S'f. PEJ'E�ŞJ!URG CEMIYETI'NIN TUZUGU<"> Paragraf 1- Cemiyet St. Petersburg §ehri ve civarında faaliyet göstermektedir. 1. Cemiyetin gayesi: Paragrag 2- Cemiyet Müslümanlar arasındaki kültürel seviyeyi yükseltmeyi amaçlamaktadır. Buna eri§mek için: a- Okullardaki eğitimin iyile§tirilmesi ve yaygınla§tırılması, b- Okul dı§ ıeğitim imkanı sağlanması. Yukarıda bahsedilmi§ olan gayeye ula§mak için Cemiyetin a§a­ ğıdaki hakları olacaktır: A. -Yeni okulları açmak, - Mevcut okullardaki tedrisatı iyile§tirmek, - Bayramlarda eri§kinlerin okuma yazmasını sağlayacak kursları açmak, - Umumu aydınlatıcı konularda periyodik ve periyodik olma­ yan konferanslar düzenlemek. B. ,.,

R usya Türkleri arasında aydınlanma çabalarının bir göstergesi olarak, eğitim amaçlı olarak -resimli izinle- kurulan St. Petersburg Ceıniyeti'nin matbu 1 6 sayfalık Tüzüğünün dikkatç eken i l k iki sayfasının çevirisi! ... Rus Hükümet merkezinde, 1 908'de kurulan bu cemiyet, usulu cedit amaçlı örgütle�ınenin ti­ pik bir ürünüdür.

4 19


ve ilmi popüroler gazete ve dergi yayınlamak, - Ders kitapları, - Bilginin muhtelif dalları ile ilgili orijinal ve tercüme edilen kitap ve brü§orler basmak. (Basın için geçerli mevcut kanun çerçevesi içinde) Il. Cemiyetin Bile§imi Paragraf 3- Cemiyet, kadın erkek ve dini farklılıklar gözetilmc­ den sayıca tahdit edilmemi§ üyelerden te§kil olunmu§tur. İlk ve or­ ta eğitimde olanlar, alt düzey asker ve subaylar ve mahkemece me­ deni haklardan yoksun ki§iler hariç tutulmu§tur. Yüksek okulda okuyanlar, yüksek tedrisat tüzüklerinde"göste­ rilmi§ kurallar dahilinde Cemiyete aza olabilirler.

420


YG T A B b

C. -nETEP 5 Y PrCKA r o 0 5UlECT B A ::. _-_- -

PACn POCT PA H E H 1 7l nPOCB'DW.EH 1 7l C PEllH MY C Y n b M A H b.

-

421


O np eııt.n e HieM� C.-neTep6ypr­ CKiıro Oco6aro ropoııcKoro no ııiı­ naMı. o6ı. o 6we cTBaxı. n pHCYTCTBiR o�

20

MaR

1 908

r.

aHeceHo n C . -n e Tep-

peecTpı. o 6 wecTaı. rop.

6 yp ra Ja N! 276. nonnHcanı.: H . ıı. C.-neTep6 y p rcKaro rpa.:oHa'lan bHHKa reHe­

p anı. · M a i o p ı.

'BeHooptjıı..

rep6 o e � � c 6 o pı. y nna'leH"b. CKpt.n;,.ıı.: 3aa1>ııı.ıaaıowii4 nt..ı o n p O H3BOJICTBOM"b [f!0/4iOHCNiÜ.

YCTABb c.-nerepOyprcKaro oomecna pacnpocrpaHeHiR npocatıueHiR cpe.nH MycynbMaH'b. § 1.

06LUeCTBO .at ı:icTByen,

Bb

paHOHt

ro­

po.aa C . - n eTep6ypra H e ro o K pecTH OCTe ı::t .

§ 2.

1.

U.tn b

0 6 w,ecrsa.

06 LUeCTBO CTaB HTb ce6t UtJi biO nO.UH71Tie

KYIIbTypHaro

yposHrı

Mycyn bMaHb

nyTeMb:

a)

pacnpocTpaHe H irı H ynyt.ı lll e H irı lll K O II b H aro o6pa-

...e t lll K OIIb­ 30BaH iJ:ı ; 6 ) _çsnuaHi5 H ynOE71.UO t.ı e H İ7f...� HgtrO o6pa30BaHUI.__

llnrı

.UOCTH.>KeHi71 :noH utnH yKa3aH H blMb ny­

T e M b , 0 6 LUeCTay npe.ll O CTasnrıeTcrı npaso :

422

A)

OT-


Kpl::ılBaTb HGBbiH WJ:(Ofl bl , yny�WaTb nocTaHOBKY . n.p�nÔıtaBaHiH 81:;" cyıuecTBYIOlUHXb , a TaK)f{e Op' ra_H H30BbiBaTb no . npaj)I.H HKaMb Kyp�_pı__Q_6.)::1 eHiH rpaMoTt, .ıın .s:ı B3 oc;ı:ı-���- -neptÖ.ıı H�·eCKİH H H;_ _ nepio.ıı w �eci<i;-rıe-i<uiii __iiO -iipe-.ÜMe"Ta"M� - -6 e-o6---·-- -- -..... ------ ·- · pa30BaTenbtlaro- xapaR ı epa D)..i-ıJ.ıı a saTb *Y Pıialibf- H- ra3e-T"bi·· ·iie.iiir·o-rw-ıecxie H Hay'-mo-nony­ · :ı!! !?!:f�I�-· y�e6HH -;��-H- ii 6poıiııöpbı "··na·-p·a:3- ­ flH�HbiMb OTpacnHMb 3HaHİH KaKb OpHrHHaJlb­ Hble, TaKb H nepeBOJlH bi e , cornaCHO .Il"BHCTByıo­ lUHXb 3aKOHOBb O ne�aTH .

p

��

.

.z;,

.

l l . Co cTaab · 06 �ecTaa.

§ 3. 06ıueCTBO COCTOHTb H3b HeorpaH H'-IeH­ H aro l.{Hcna �neHOBb o6oero nona 6e3b pa3nHı.ıiH stpoHcnost.ıı a HiH, 3a HCKnıo�eHie Mb y'--i a lUHXCH Bb HH3WHXb H cpe.ıı H HXb y�e6Hb1Xb 3aBeJieH iHXb, a TaK.>Ke COCTOHlUHXb Ha .ııt HCTBHTenbHOH cny>K6t, H H.>KHHXb BOHHCKHX� �HHOBb H IOHKepOBb H nHUb orpaHH�eHHbiXb Bb npaBaxb no cy.ııy . Yı.ıa­ ıuiecH Bb BbiCWHXb y�e6Hb1Xb Jase.ııe HiHXb .110 nyCKaiOTCH Bb �HCnO l.{fleHOBb flHWb H a OCHO­ Ba.HİHXD, oco6o onpeAtnHeMI:ıiXb Bb ycTasaxb no.ıı­ ne.>Kaıı..tHXb y�e6Hb1Xb 3aBe,ll e HiH . § · 4.

YneH·bl 06ıuecTsa pa3�tnHıoTc.s:ı H a: a)

423


EK: l l Orenburg 12 Nobayır (Kasım) 1910 Muhterem Ali Merdan Bey Hazretlerine, Efendim, 28 Oktabır (Ekim) tarihli mektubunuzu alarak çok müteşekkir oldum. Yazdıklarınız pek doğrudur. Tabii ki sekiz bin ruble ile hem "büro" tutmak hem de jürnal çıkarmak mümkün ol­ m az Gazete ve jurnallik organizatsiyesi fıraksiyeye teslim edilmesi de münasip bir şey değildir. Lakin ne çare ne yapmak. Başka hiç­ bir organizatsiyemiz ve iş yürütecek heyetimiz yoktur. Zaten top­ lanmış olan 5-8 bin ruble ianeyi firaksiye rasprafiniyesinden ba§ka yere verrneğe iane sahipleri razı olmayacaklardır. O ianede şimdi­ lik 8 bin değil belki yalnız 5 bin kadardır. Çünkü Mahmud Bey Hüseyinof kendi vaad ettiği 3 bin rublesini, kendi selamet vakitdc kasaya vermemiştir. imdi varisierinden bazıları onu vermek istemi­ yorlar. İşlerimiz hep şöyle herbad gidiyor. Hakimofun yalnız kendiliğinden senevi yahut altı aya 3 bin ruh­ Ic ven:ceğine ben inanıp bilemeyorum. Eğer sözü dürüst ise baka­ lım, evvela parasını fraksiyaya teslim etsun. Çünkü, ol başka yere vermez. Lakin zan ederim ki, o da şu toplanmış 5 bin rubleyi göz­ de tutup söylemiştir. Hayrullah Hazret, Petersburg'a varup geldi.§ Elbette çok i�i çıkmıştır. Mamafih Orenburglular tarafından fraksiyaya müslü· manların maksadı jurnalç ıkarmak olduğunu beyan etmesi fraksi­ yada bu hususda müzakere için öz aralarından Sadri Maksudof, Hasmehmcdof, Haydarof Sırtlanofdan ibaret bir kamisiye intihah etmiş, güya kimisiye bu hususda bir kararı gelecekde Orenburg'a haber verecek. Sonra Orcnburg'dan para gönderilecektir. Lakin bugüne kadar kamisiyedcn bir haber filan yok. Yakında olması Lla �üphclidir, zan olunur ki, bu işde şöyle böylelikle ort'ada kalır. Yakında Sadri Maksudof'un düğünü (toyu) oluyor. 20 Noyabır (Kasım) da tayin edilmiştir. Şakir ve Zakir Efendiler her ikisi bu.

424


radadırlar. Hüseyin Hacı Berlin'de bir sanatariyumda yatıyor. Ka­ rısı ile ... Burada Şah Ahmedov nam bir istodinit Petersburg'da gündelik büyük bir Rusça gazete çıkarmak meselesi arkasında geziyor. 150 bin ruhielik aksiyeler çıkarmak tariki ile ݧe ba§lamayı münasib gö­ rüyor. Yarın bir gün, Kazanda, Moskova'da bir hayli adamlar ile görüşüp müzakere itmi§tir. Şimdi burada Ramiyefler ile kontl.§u­ yor. Ol hususda bir karar fikir hasıl etmeki çin anın bana gönder­ diği mektupların size yolladım. Okuduktan sonra yandurup bırak­ sanız eyi olur. çünkü luzumu yoktur. Ben kendim hu i§e pek ciddi bakıp bitiremeyorum. Çünkü pek büyük pek ağır i§tir. Bizim müs­ lümanlar çok ağır halklar, onlar ile böyle i§leri becermek kolay ol­ masa gerek. Vakti de Orenburg Müslümanları tarafından "büro" organiza­ vat itmek hakkında fraksiya reisinden gelen cevabı ve isınitaları da görmek için size gönderdim. Burada okulda ve muhakeme edildi­ ler. Lakin bir semere hasıl olmadı. Bu uzun mektup ile isınitaları kendiniz okuduktan sonra Orenburg'da Hüseyin Efendi Donskoy ismine iade itseniz güzel olur. Eğer iade idilmezse ol vakit yandı­ rup mahv etmek münasiptir. Çünkü öte beru §Üpheye sebep olmak ihtimali var. Bizim bu tarafda hiç umumi hareket, plan ve istikbal kaygıları yok. Her kim gündelik hayatı ile yaşıyor vesselam. Anlatmanın da çaresi yok, bilmem halimiz ne olur. Refikanız Hanım Efendi Hazretleri'ne ... baki ihtiramal fevkcl ademi ile hatır-ı alinizi sual ederim. Muhlisleri Fatih Kerimof Orenburg Şakir, Zakir, Burhan, Şeref, Riza Kadı ve Hüseyin Doskoy Efendiler'e size mahsus selamlar okulmaktadır. Bizim Duhavni Sabraniyede ve Medreselerde teftiş başlandı. Mühim neticeler beklen!yor. Şayed "Vakit" de görüyorsınızdır. 425


""" � � -.Jo

· ,.._,; ) �

, �J'� �.JI � ,;, ı,_,.. otl<

(,;J · (">� ,;� .:_ ,ı� .. f��- r-r� U :r...::. • · ., ,., 1 � 6-/ � · c.J.-. , j •.J' c;,i_,j • .PT.. · (� ' ,, � .Ji, & ;. , ., W ;. � . .,..... . �..,1. �/. � .___.ı . . r.

M·> , �

'=' �/ ..,.-�'/. rS) I!JJ �·, , ;,

; ;_)

. .. _: � _:.... . , ' .,.. I. ı·- ı"--_,;. ti" ; ..., · J,L:; v

·.

01/� ;.:r.-- �· � ·; � ; ı., t ,.,/ � 1 - .r ut,�l�fo..J L' l j · ,..;,;.p �hn� _.;J'Ht .;i;� . ..ı-+'" W> ;. � / ,Z,,e •-e ..:: � . . ,t , .J/..• jH' Col!--:=- •.ı ;. (ı ı _, l . /J? -: U.J I ;;.!., .:.:..; • . ,_./1.-: r -: .._, ,; �J �- .,,;./, �,./ ...;., ..t_�l ; • v..;.J � ı .J_,/,.:'--? �

-

-:

. ,,

,. J;,r)' .

,;, J;

('"':"� . :/.,�, •/_ � dJ ı,-1·�

: �:;

· v,....::. t��-= �� �::. �

v_, •

� r,..; �

r-:- ' c.- .: . ·

, -� -':: ,- ._.;_..J, •.>:,/-{. '1-•/ ..f'W g..:, ,'J';',J, ,:...- • J.> I, ""' ' ': ' ._,;.;���_,:.-,. ı ,.; ı- . ,,;.... fi.:': cf:' tr_,-! ;.JI . v..ı/';", '' ;..,Çc: �Y-"'�

"·C t,...�r .J '-' -? '; · g....;._ • a-_t:- .f-:-tJ 1 c.-, �.h, 5 J....;, C./''��t--.:,/ [J . �,.}�. w,.""*"" �...:... , / ,. / . �,. ••-'/.�r.' � ,. � ,./ ·� �,..1 . /,;..t_., · .;;.· . - �-1?.- •--:-- -?1 ,_..;,...:- . 6� ..-��/. "'-'� {,,.; ;.j',_, vf . ., : ,.)ı; �" ;..o l ...i;�. r.' � .;:. . /���'"'<!;- J.o . "'� ' r '!)).:ıf..u:.hJ� .,,� � .,. , ı .:.. -!. '

r.. ' - ı.r-: ' � ı//. c...... � .;;;J;ı �_,.., , .:....,� , ; . . . . �/. · Colf•,-:J_,...J> _..,rol �,;.>-',1 ', .;..,...,.... J-:'/.1 1 v-

-!)':;;.'/),1/ı.:.-

. _/,� 1.>1 1..;� 1 �05 · � ·�, ı;

_,..

.

._,d �

• •

'

'"':',.._,; L'l_,.../. ...,<i;<J,r. ". � � . J,n.. ' ·r.

( " '.' .... ,:.!, r. �,;ı . �l e):,/;Jr-; � �--/.

. e:/.---= � -...; � iv: .

.. ;.. �,../. �� c-u:.;,..r �,r' / �..�/.rf .:,... ,..� , .. ı.;_,.. • ..., , . ,�, /�ı.;,-ı, ,...Ji!. � �ı A-j:) c,.., f::-t/r-;-'I .::J.4:,/ Ck l.to . "'-t'!/.,.;-,.j_ . 1 •.ı"lr ..)_,.ç.,,;:_;.;,•,f.;_, �./1' ri�./. , � . ı;., ''-"' . ,;.., .,.:. �: �

··,4../ 'j-1/ t.7f'

426


· c;A; �c.uf_ l � ,,;.,.. � ..k.::./, � r.b l · -�.,; 1 1,� '-· ,.).J", c..o;l,.{-"!' . ,.t.,I�'J'� !,r. -;v,._;. � � "..;.ı.;� ı · (-'y.;-":" _

1/ .., ..;t.J,_,;./�

(,;fo:'

·

.

G/,fıJ.-....-' (:.r· ,�� � �C!l· / al� e+ ""'� . r��� � � ": � r-=-:-·� rı(,I .JY_;; c::.N/ .,.fo- 1 1- ?.' 1'j'l �-.: ; .

·

·

��,� � � eı-:: 1 '-'J I,;,.:: ı;;i . u�, .:-;.:.). ..,f' ıJI.....,.. i,. _,;-,,t � .J . ..�.Jel,.{� _, ..,,;_,; ,� 1 o � � . (""'�� ,:...c... ..--"' .f-1 e.u�-"" •.-:)� ·, �-�� �-1i,· ,;c:. .:J,.;.J;., ı ;:..:f- "!/t.:r't!-1 � .:�, ;,,� 1,.? . �,J (.J.� / � � �/ --: CJ"') ,..-:;u.-:1 t ) ı. )i ,iı 1 J . ;,)' .]'�,.., u. 1 ,.:,--' .,,(.._;,,) .,..;:. , � ._.:s/ _,;.. . ) ' .)� ı c,>) t � tt7-�� ;.,J ,..t� . ,., � t..:,. � · _,:1 ":'<-'.... ..; � ..:;,j_,

.

JL.;'C!.)J•;../p . GJ!.J),.i:'ı; J�_, �Jir �..,._,; � ·;..)r(/ . ,.JÖI,;. ;_.l � f. . t;� e---;_, � ı:f _,ı ; ( ; . t''-'-�"'.:fi �'/" ':";ı.;�/ : �·(# �I'Y "'�'( � /2 , .A;( I(:"' o.J l.JI G.; c- u!_?- I J. �

. .. . 1 . ·,

�'

..

. tP;:',,I - -'./;)

,;

·

·

,JA......J ı

,�

l',

c/

. . . (/--':' .Jf/,;}1!�� � t & -;� Jj? v_:t-P, ,/ r/C:,./ . .:.;:..-o, �,-: -./-.> · ./� . -1.) .�_,.;:. 1_}1 �� ...-�-....;..,

/.

'

427

<-'-'


EK: 12 Müslüman Fraksiyonu Ba§kanlığı'na<"> Tefkilef, Alihan Bükeyhanof, Sadvakas, Çormanof, "Reç" ve Müslüman gazetelerinin idarelerine; Kırgız halkı adına, tüm Müslümanlar Kurultayı'nın açılı§ını se­ lamlar, candan, i§lerinizin tüm Rusya Müslümaniarına faydalı ol­ m a s ın ı temenni ederiz. Kırgız halkının müftülük gerekliliğini kabul etmekle bareber, kutsal Sinod'un 26 Nisan 1912 tarihli kararına dikkatinizi celpederiz. Gayesi, Kırgız halkını Ruslar arasına yerle§­ tirip, zorbalıkla ortodoks dinini kabul ettirmek ve bu suretle en yüksek makamca, tüm Rusya vatanda§larının vicdan hürriyetlerini kısıtlayarak, ciddi bir tehlike olu§turduğunu ve Kırgız halkının yok olmasını hedeflediğini hatıriatmayı görev biliyoruz. Millet Meclisi (Duına)'da temsil edilmediği müddetçe, böyle bir kanunun, Rus halkı dı�ındaki azınlığa faydalı olamayacağına i§aret ediyoruz. temsilcileri: Ahdülmecit Ormeanbetef, Abube­ kir Kırnıanof. Şeymuhammed Kulatayef, Hasan Akayef, Hasan­ han Sınhayd, C a n a l i Alahorganof, Kasımhan Ermekof, Müstakim Maldı baycf, B ekm u h a mm c d Yakupof, Hasan· Bicanof, Ömerhan Ospa a nof, M u s a Bckhaydarof, Rahim Tocigitof, Abdullah. Kıtırba­ yef. Abdullah İ sa hc knf. Kırgız halkının

1 7.05. I 9 1 4 senesi

4. ,.,

Kongre

Biıtün Rusya Müslümanları'nın IV. Kongresi'ne Rus Devleti himayesinde yürütülen misyonerlik fa­ aliyetlerine karşı Kongrenin d i kkatini çekiyorlar ...

1\. ı rııız Tiırk tcmsilcı lerinin. çe k t i k le ri k u t l ama tclgrafı:

428


/

"'

,---�--�------------c.:-.. uon. • • • • a.

------------

17

D, ..... �

.

··· ---

r,-.....

6 4 1_· �----10 .l!Jl

•• --···· .

�� � -

t,

� .Nlı 5 1 V ! ') � -· ·� ·

--

- · · · - · ··-

v f....

·

1

c ···---

�·

·

1

Pt��pMA. ı

1

J

j

,

--u.l - w ---

o .. ,

- -�- ı

;-..

-

D

00

··-·

O · --··--

. .

.,,,. ,.____

..

--

.. . � :!!,._._ ...____ _

1=---= ··- �· -··..=·_:�- --�--� :._·_: • •

..

IIP:KB.! ı TCT.Biıt OTKP.IiT I E oııoıEım::Y Jl�ıuacR,lro Clı$3Jl.l. QT_'I>

KlfEHH ___

-

_

.

KH!'r:II3 Ç�.r_Q_ _ Ş,l.Q:8:�}:�_I� Ç1'lmll:_9_� __ıgı_�--� B�-�A-��'1> . �C KP.�H H:a;_E

IIO.UJUHII Clı.�lt.!� J'.l.BO'rli :ıı:ro OK.A3J.,llliC� IIJIO):!Q_:r,'BOPHHllll 1

liEilll.C.D JlQIIt3f___!ÇKJQ" POCC I I CXOB

IIY.lTUT'f. KH

�UR

Kırpri3CKHO

117CJ'niUHCTBi IIl'I3H.lii !B

HlPQ.)tL RLCYııt!OII UO:SX.OmOC.T 1IL__

�VOJEMA_iE QpP4TJT1 BHIJ!HIH C'l>�3!.l. Hi IIOCT!HOBIIHI�

CBJilÜII!ArO C.H!W.I._O_'l'_� _Ş_..l_��.!U! 19_!_2 .J:QJI! _:ı;I O C T.lJ!O BJIEH IB: :

8TQ _C.li.B.lf!h.b.IJ .JJ.f..Il .�J..B..IJt �JP.r.D..A..Jil> JIU..aQ_C JI.l.:IU E . �-

IIYTE!('J)

IIP1Jl11ı' li!HH1.S K'I> .J:.9.!i!..��Q�HOIIY IIOCIDHID HX'I> C'l> PYCCKKYlt H!:

rÔROP!L Q._ f.OIL'L'9TQ T lRQ.BO.I...MC.T...LH .D.RllE.H I.E....n.o.c. gru:T'Fı HA. CBOBom

·

:

!

ı,,

CO:Bf,CU .B03BErıtiHHYlJ __Clı BBCOTU UPECTOH.l ]lJIH BC$X'Fı �

. .

�-

... ..

.

429


Te.aerpunıL

T e .ı e r p a. clı 'lo Jio<ıma..ıımcKa;ı,

15.

70 2 JIHCT'Eı

ı --- --··········-··-······· ··-·· . .

--- � � · -- - --Dt•ııu_. - -

1

-- · .' - ·-----·-· ıo

Ut

_, ___ _ ___ _

,

Ng

!===�-:ı

p...... ""'....

ı

c.ı en.

� --····· "-

58;

ı

Q . 1 . . ..

- --

,.;__,. --··· ........ ..

,. .. , .. . . . .. ..

__ _

.

,.. .• ,. .,.

.. ...

.... ., _

ı --- ·

l...l Ta.ıu.KO . CEP!.l!:3HY!D Olll.CB.OCT:E. 'liTO POC.clJL.QJiQ_II.Pl!:Jl.C'l'.A.B.liHET!ı...lC

I'P03HT'D CJ.IIOMY CY:m.TI!_Q�1H IIO_ KKl'I'R3CRJ.rO HJ.PO,ll.J.

.

BWLIP.J.HI E

T Or,ıı ı HEJ"3B"IIIO B:L 'HH'IIll1lDU - -�:U.A.m- l{OJtr01l'b-- BJJlOIDiftlı--­

�O_li!KQRaı 3J.RpROJllTtrr1CTBG_B���JlCTlBJTEUıf O�� -

-

.

JmOPOliiiJ!:Bt. �� __3_gQJ!M_1 TIDBQ�'I> I.:i:�_-gı,u;ı:q H; _ı;ııı; BU!!.'Tlı. COOTBU,._ __

CTBa..B.l.ll.. .HXli HRTEPEC 1 M'lj U C'!IV 9'ErD. H..1J!!B; rORR'IiB:l!:- U.Ji!H I K- · - ­ BH,JU:TD B o �:r ,l_l!_9:BHEI!J!�t. !IP.l�Q !I)?_EJI:C:1;'1B :ırını:,ıı::ı:.ç'!,'B,L Bt. _ r OCY.Jl!P,. . : _ _

__

__

C TB_l!!_ı:! H OIL.lınlfı _QT.P. JJJIQJ'.O .l!ll.EB..'I> . _ . --- -· ---:-·---------- ---_

__

_ _

--- - 1 o

IIPEJtCT .lBHTEJI}!:_....!.P!P_r_!!;3_Ciq..r o -�!P.QJI:A, .JJ!llik!U.II3lı____.UUIW !ı --•�

CillK AHİ. _Bl!.KE.Il! J.ROB!ı.. ..lUPJWIB.ET:L .

OPJIJJISJı:TUY,-...LsUA.KHP-t.--

.EB. _ IJ..C.l!:HA._ AKAJI!BI. KJPil.lB Q».2�.RilliJ4EJl'IıKlJI.A.TJ.lı

430

X ACEHXJ.It-'r.-

J

J


'f/" T. e ı. ·

/h

!

ı

.ıı

e

4ı �

r' p a.

0.-IlemepfJypm,

r� Te.wpar/)Hcu KO'Hmbpa [[()'lfmaMmcM��, 70

H3f-- .

. .- ·--··--···

D..-

' /

---··

15.

3 JIHCTiı

Te.ııerp&mıl&.

!

------·---·--··· ·------· ·-··-·· ·

1---==-�-= ---:. .

1-- --ı

- --------· ··---···-·· ··-·---···

-----·-··

••

rtı

-------..... ----·

D.-- --......- .. .

.

.,

p�ı tiu••

can.

. .. . = .. .

.

.NQ 1/

c

·

..

. .

:·.-

··· · · - - ·-· ·

ı

'-!

11 o . _ ._ ._ ..

--

. . ......., _ _ _

,_.. . ..

t' Z i f • lıii A

..

O "' Jı ı• r

1Rfli!Jll8ll·,�WM�

oı: u.

C�J!ŞA_�"Ş_'fı _]J,_ııp.� r..!l!J�. �AJ'G ERO!l b --�!.J!LI'JI'S.A.a_ .Lli)l.A.�E�I'B:H�-�-1 KAC��.!ı(E.P.��KO B_'fı_ MYCTAlKU1> _

.

BERMUEJt'fı Juaii.QB'Iı ucg:!ı_�IAıu,ıı:_oB_t. O K.A:P�:E>JaC.l BDW.lPOB'r. P.&Pııt. 'l'ODıı::r:çO�'r. r1Jj��llA ..

-�un __Q�OB'Iı

__

_ _

llliJtlU lP EBtı .l.B;ıtlU! IC !BERO�tı

__

-

- · - - -- - ·

_ __, .. _____.... . _______ ... _ _________ ____ _ ____________

...________,___ __

__ __ ___

----- ---· ----

----...,..-- - --·---....... .. . .

43 1

-

.


EK: l3

Rusyanın Hacı Tarhan şehri nde dagıııhın bir e l afişi ! . . . tn1FAK lideri, Duma üyesi Av. Ali Merdan TOPÇUBAŞI'nın şehre gelece�ini; Şılra-i Islam Başkanı Musıafa LütfU Efendiyle birlik­ te kaulaca�ı toplanuya şehrin tüm saJc.inlerinin daveıli oldugunu bildiriyor. Türk azıniıiının örgüt· ltşme anlayışındalci olumlu değişim açısından bu el afişi önemli olsa gerek. (Bu ziyaret. 1906'nın sonu. 1 907'nin başlannda yapılmış olmalı).

t'J.{A eH'lı dOC!J aapcmoeH HOÜ �!J.fiW omı zopooa Jjaky

Q.r/.:.,,

Q//ty,fnNe-r-·rh

(.�./1/!,�,,o�ttn•l:.

Rusya müslUmanlan ITJ1FAKJ'nın liderlerinden Av. Ali Merdan TOPÇUBAŞI'nın Rusya Duma'sından (Parlamenıo) Balcil milleıvekili oldutunu gösteren kartviziıL

432


J:,�ıOKPATO sı.. � �EP A,Wı CTO�'!ı

A.j

O ·.:.O�It'b r.O CY.'!.A PCT&E.'id A rO Y!ıPJUlJıl!.d l �:

p o c l' ı it.

Bc t poo c U c ıc i ll :.ıy c y :: ; ı; o. ı. c r.i � l.;>h:.ı. ,

o h yAıı • �

fonp�

c

4ıop14� rooy.u po u c ıı;.ıı r o y:ıpı:; �. :.c H i r. Pu e o i ıı , n " c.r ıı H o .a�ı. : np�t � li 3 T � , ll 'f O ıjıopı.o!l ,l'ocy.&opOT. D C !-11\ II l' O ,)' C ! po V. C ? b!l Po c . � HIM6 �J1\e

Q6Ç3 11 C 'l ll llaıo:ıı, ��

IC H 'I' e p t C I:I u y o y JI � W I H C K II X"b i<D p O .>

KO O'I'�J 1 A 3�� � T � R le � o � p a : M II e C K P A pe c ny C J M KD HI rt� � i O H� - ­

HO�Ckcpo:He KUX'Io r e pp� T O p l 6 JI �KWXa H!48� ti X� j � � � �CW�

H�­

qi O!IIJi o H OOTil 1 ıı c ııı.ıi.ıoııı.i ıı o n p c .tı.t e ııHoi': r c p;:ı ıı � � p i ıı , :ı o;r!: ­ · ar-�o� �a 4i OHIJi o H o -�x � ; r ı p H o 2 e 3r o H oı.ıi o � .

B4 ,ılın · !'8l'.)'.ll •po:iaHiR

O QIII,II�'ı>. � l X O !! H O - KJ' ,ı b ! � p HI!.)t�

ııytyıı ı. w a Ho ıcııxı. i<cıp �r.w � o r o il Po c c i w

ıı

� :ı npo c c : -:.

c o .\:l,'l.ıt.!'H�x-ı.

:.ı x o

0'!'1n.IOHi A ,yııptJıl.il i C I C JI ,J4C H T pa ,\ o Hı.ıl 0 4 1!1 e ll y o:ı y ,t ı. U tı .� Q ıt i ;•

raıı�

�\� ııeal Poooiıı

1'1'01 td.,.H• •

::ıopı.ır• • aocnıı'l>

�w� �Ko �oA&T,Ab�Yü ���x�auM

-

=�

ıpy�ıdıı n tr_o tpraııe ) "! "' O..:lt..ıı.ııııT c f· ntp•Mıı'\t Y'���ııTc.ıı �ıu.ıı.ıo oı.�:uoıı• npc.&cra Dıı'l'�>,lt&l B ct : : � I B'I'OHOU HHXö I�M H K �� . -

{')

11

l - l l Mayıs 1 9 1 7'de Moskova'da toplanan Bütün Rusya Müslümanları 1 . Kon!!­ resi'nde kabul edilen, devlet idaresinin FEDERALİ ZM esasına dayanınası gt' ­ rektiğini bildiren karar sureti ...

433


EK: 15

Muvakkat Hükümete<"> Kazan §ehrindeki Rusya Müslümanlar Kurultayı'nın Kafkas­ ya'daki durum hakkındaki raporu: Moskova'daki Dünya Müslüman Kurultayı'nın ( 1 - 1 1 Mayıs 1917) Kafkaslar ötesinin çe§itli yerlerindeki sivil Müslüman halkı­ na yapılan baskı ve zulüm ile ilgili olarak ilk Rusya Müslümanlar Kurultayı ve Rusya Müslümanları'nın Geçici Askeri Kurulu, böl­ gedeki durumla tanı§mak ve mezalime kar§ı önlem almak için, Kafkasya ve Kafkasya cephesine özel, askeri heyet göndermi§tir. Bu endi§eli durum Müslümanların hafızasında daha önceki katlİarnı ve dü§manların Kars, Batum ve Türkiye'nin bölgelerin­ den kitleler halinde sürgün deh§etlerini hatırlattı, dolayısıyla, seçil­ mi§ heyet derhal Kurultay'ın sonunu bile beklemeden Kafkasya'ya ve Kafkasya cephesine gitti. Bu özel askeri heyet iki ay boyunca Kafkaslar ötesi ve Türki­ ye'nin i§gal edilmi§ bölgelerinde meseleyi inceledi ve dönü§te Ka­ zan'ın iki Müslüman Kurulu'nun Kurultayiarında bu konuda ko­ nu§malar yaptı. Kafkaslar ötesi Müslümanlarının durumu meğer Özgür Rus­ ya'da da hiç iyile§memi§, özellikle de Türkiye'nin ݧgal edilmi§ böl,.,

l - l l Mayıs 1917'de Moskova'da toplanan Bütün Rusya Müslümanları 1.

Kongresi'nde alınan karar gereği, Kalkasya'da ve Osmanlı Devieli'nden i§gal

edilen "Eh"iye-i Seliise"de (Kars, Balum, Ardahan ve çevresi) devam etmekte olan Ermeni vah§etini yerinde saptamak üzere yetkili bir kurul olu§turulmu§· tur. Bu kurulda, görevin önemi ve riskleri dü§ünülerek, "Bütün Rusya Müslü­ manları Askeri Te§kilatı" mensupları yeralmıştır. Araştırmalarını tamamla­ dıklan sonra Kurul üyeleri, 13-20 Ağustos 1917'de Kazan'da toplanan Rusya Müslümanları

II. Kongresi'ne katılarak raporlarını sunmu§lardır. A§ağıdaki

raporun orijinal müsveddesi, daha sonra Azerbaycan Cumhuriyeti Ba§bakanı

olan Nasip Yusulbeyli tararından e§l olan Şelika Gaspıralı'ya (Yusulbeyli) in­ tikal ellirilmi§lir. Türklük dayanı§masını yansıtan bu rapor, yakın tarihimiz açısından önemli olup Türkiye'yi de ilgilendirmektedir.

434


gelerinde oturan Müslümanlara eskiden olduğu gibi her çe§it bas­ kıyı ve maddi sıkıntı vermeyi sürdürmekte, eskisi gibi Müslüman nüfusuna cezai yaptırımlar düzenleyip, yüzlerce suçsuz kadın ve çocuğu katletmektedirler. Pirumov'un yönetimindeki 5. Ermeni taburunun tenkil müfrezesi tarafından Begri Kolu ve Sor'da 400 civarında kadın ve çocuk toptan öldürülmü§tür. Müslüman nüfu­ suna hiçbir yardım gösterilmiyar ve aç aç ölüme mahkum ediliyor. Çoğu yerlerde halk karnını sırf ot ile doyurmaktadır, fakirlik o de­ recede ki, örf adete göre kendi yüzünü bile göstermeye cüret ede­ meyen Müslüman kadınları sürü halinde tamamen çıplak gezmeye mecbur. Müslüman halkına derhal devletin yardımı gösterilmediği tak­ dirde, salgın hastalık askere de geçip, orduya onarılmaz zarar ve­ rebilecektir. Maalesef, Müslüman nüfusu teşkilatlı değil, bu yüzden canİ şe­ bekelerinin ve ordunun baskı ve yağmalarına maruz kalıyorlar. Müslümanların morali tam manasıyla, sessiz kölelerin durumuna denktir. Birkaç sene boyunca cebredilen Müslüman nüfusu o ka­ dar yıldırılmış ki, haklı dava bile de olsa cezadan korkarak kendisi­ nin din kardeşiyle dahi konuşmaya cesaret edemiyor. Bütün bunlardan Türkiye'den sava§la alınmı§ (istila edilmiş) bölgelerin idari yönetimi, general komiser Averyanov ve yardımcı­ sı doktor Zavriyants sorumludur. Görevlerini yerine getirmedikle­ rinden vazifeden affedilmeliydiler. Sınır bölgeleri komisyonunun konuşmasını dinledikten sonra, Rusya Müslümanları ile Rusya Müslümanları'nın Askeri Kurultay­ larının birle§tirilmiş oturumu oybirliği ile aşağıdaki kararları kabul etmiştir: 1- Mahalli Müslüman teşkilatlarının kendi çevrelerinden sivil üyelerini seçme hakkı ve Tiflis'te Müslüman daimi askeri heyet bulundurulmalıdır. 2- General-komiser Averyanov ve Doktor Zaveriyants'ı görev­ Ierinden alıp, Rus, Müslüman ve Ermeni olmak üzere üç komiser getirilmeli, Ermeni olanı ise Da§naksütyum Partisi'nden olmayıp, sosyal ihtilalci partiden veya sosyal demokrat olmalıdır. 435


3- Türkiye'nin i§gal altındaki bölgelerine devlet yardımı düzen­ lemek. 4- Bu bölgenin Müslümaniarına ba§ka milliyetlerle e§it miktar­ da yiyecek verilmesini sağlamak. 5- Kürt nüfusu için Müslüman komiserler atanmalı ve bunlar­ dan hiç olmazsa birinin İdil boyu Müslüman askerlerden olması gerekir. 6- Türkiye'nin i§gal altındaki bölgelerinde oturan Müslümanlar engellenıneden yerli sivil kurulu§lar kurabilmelidirler. 7- Engellerin kaldırılması talebinde bulunup, Kafkasya askeri bölgesinde ve Kafkasya cephesindeki orduda Müslüman Askeri Komiteleri kurmak talep edilmelidir. 8- Kafkasya'daki i§lerin ve olayların soru§turulmasını yapmak için karma soru§turma komisyonu olu§turulmalıdır. Yukarıdaki maddelerin dı§ında Kurultay tarafından karara bağlanmı§ olduğu halde rapora intikal ettirilmemi§ bir madde var, bunu özel olarak açıklayacağız: Kafkasya "vah§i tümen"inin (Dikaya Divizya<">), Müslümanların askeri hizmete gitmeleri imkansız görüldüğü bir zamanda, mutlak bir rejim kurulduğunu gözönünde bulundurmak lazım, §imdiki §artlarda ise halk inkılabın kazanmı§ olduğu ba§arıları savunmanın gerektiğinin §UUru içindedir, dolayısıyla birçok insan inkılap ordu· su içinde yer alabilir. Rusya Müslüman Kurultayı ve Müslüman Askeri Şurası yedek birliktelerle bu taburun takviye edilip bir tü­ menin te§ekkül etmesini gerekli buldu ve bu amaçla bu taburun birliklerini batı cephesinden memleketlerine aktarmak mümkün olurdu. Bu madde kararın en ba§ında yer almaktadır. İzahat: Çarlık zamanında Kazaklardan kurulmuş olup, bilahare de devam e l l i ·

rilen gözüpek ve acımasız tavırları ilc şöhret bulmuş olan tümen. Burada ılilc

getirilen, bu vahşi tümcnin yerine batı cephesinde savaşmış olan Kafkasyalılar· dan bir tümen oluşturup, asayişin temini ile bunları vazifelendirmek olsa gere k .

436


437


43k


43lJ


440


44 1


442


443


444


O E P B bi H !. P M EH C I< I ı1 Nl Y C Y JI b M A H C K ·ı H C 'h t 3 n 'h IX

A P M� I H. --

--

1 2- 2 1 Haziran 1 '} 1 7 'de Moskova ' d a I X . ordu Karargahında yapılan I . Müslü­

m a rı Askerl e r ı n ı n 1-;orıgn.:sirıırı k a rarl;ırırıı i ç e r e n kitapçık . ..

285 d e l e ge n i n katıl­

dıf!ı hu kongre. R usya Tur k lerindeki milli-nıedeni uyanışın boyutlarını göster­ ınesi açısından olı..lu kç;ı ilginçtir.

445


3 n e p aı.ı A A pw e AcK i A Mycyııı.waHCK i A cı.\::uıı. IX a p w i n, co381Nı. apeMeJt H bl lıl 'b Mycyıı ı.wa HcKHMı. 6 ıo p o npK tuTS6\ I X ap­ Mi H ll m l pa 3cMorp\RiA HICYill K LIX'b HYil< ıı ı. - peJJHri03 HbiX1o H A)'XO B H LI I: b, O T K p biT"b 1 2 I JO H R , cocr011n ı. H3ı. Jle.ıı e raToaı. tty­ cyıı ı. MaHı. (X a p M i H Bb19B8 H H biX'b no pac­ 'leTy: 2 orı. no.ıı K a, a rı. a p rnııup i A c ı<a ro llH B H 3i O H 3 , WTı168 H y q p e >K He H i ıi JlH B H 3 i H no 2 , w r a 6a H yq pe>KJle H i A Kop nyca no :! , O T 'b 3 : MCKJIX'b, CIHRTipHbiX'b H A py riiX'b )''f p e )f(.!f.e H i R apr.cin n o 1 . aa

Bcero .ııe ııe raroa"b 6ı.ıııo-285.

cı.1ı3.a.ı.

3ac1ııı.a H i A cı.\!Jll 6 ı.ı.ıı o 1 1 . 3ııc\Jl& K i A KOMJJcci A: BOt H HO ft - 2 C.ll iı AÇTBe H H O A

-

446

4.

npH-


5 npe3HAiVM"b COCTO.RJI "b H 3"b l J n H U"b: r1 peAC1ı.ll8 Te.'lb C"bt.S.D.a : rl p ıı ıı o p ı.it ı ı t<b !ı6i}yppaxo�taH'b. T o e a p ıı ıuH n p e n.ctn.areıuı: K a n Hr a nı. l(_vzyıuen,

n o py •ı H K 'h Tazup08 '6 ,

Cn p tu . yıır. - o ıfı H U . Ty6etld)'.II .II UH'6, ()oM Ga p .ıı. . ,1 x ..uemwpceBl>. C e K p e ra p n :

rl O J! t.ıı o n pe ll. lı .ll e�ı:c a H Of'OIIIl 'l l> , n p ıı rı o p ıU H K'h A pc.7 n H OIIb,

l l o.ıı. n opyııHı<"b MupieBö , Eı�pc iiropb Catjıu H 7ı , M n . ıfı e ii e p o

Ta.t.II R t( ..ıtynı dtılt0/1'6,

Coıı.D.aT'b 5cK'teHmacB"6. Cı..

pyerı.

co>Kaıl'l'ı n i eM'b orcyrcTB i e

c"b"kl.D.'b

M H OrHX"b

K O Hcrar H ­

.ıte.neraroeı.,

H e H M i> D UJ IIX"b BOSt.I O lK I I OCTH n pH 6 bi T I> H 113 Cbiı3.ıt'h n o 06CTOJITCJI bCTBUI"b l l e OTb H ll X "b 3 3 B H C R lUHXCR.

447


6 C-ı.�!JIOM-ı. M !'C'.ıa ıı u c.ııiı.ıı y ıo ııd e !! p H­ I'HCTB� R R I:ıi R nırtrpunn.ı : ı ) Bpu teUONY n �'UHTCJI P.CTBy. 2} BoeRHOMY MHJIRtr py KtpeRc KoMy. 3) Kal&HCKOMY aoeHHOMY coa-Bry.

4) Mycyn.,waH. ueıJTpana.H.

6ıopo.

.

5) C oa·hy Con. Pa6. H I<pecT. D.t: n .

448


7 TEJlEfP A MM A rJempozpaih. Bpe.ıuHHo.Ky !Tpaşume.tb­

cmsy. M i ll

n e p e bl ft MycynbM3HCKiA Cö�34"b IX a p­ r o p R ıı o n pHB�TCTBYeT"b BpeMeH H oe

rJ pa RII T e Ji b C T B O H BMtCTt. ·cı. TtMı., 33R B.ı ıt C T "b , ııro M y cy .ın. M a H e IX 6yJ1yr1.ı aoe-' "<ITb no H M R yKp�nne H i R CB060Abl .11 0 rtxı. n o p "b , noKa no ıta n.11erı. .ll O JI>KHbi M ı. s e n .n.eM o K pa r H qecKaR Pocc i R .

n pe.ll d .IUITeJib C"b�JAa,

npinopll.lK Kı. A 6CJyppa:�.ıtaH&,

T EJtE rPAM M A .

flenıpozpafhı BoeHHO.AtY .AtııHtıcmpy /(e­ peHcKo.�ty. n e p 3 ı.ı A Mycyn b M 3 H C K i n Cı.tJ.ll l> 9 ıı p· M i ıt ropn•ıo n p H siırcnyeT"b sı. n ı ı u"k Ba ­ ııı e M ı-. n e p uaro noeH H a ro M U H Htrpa c o u i a ­ .rı ı ı c r a ıı c o •ıyncrsyer'b actMı. B:ıw HMı. H ııı ı n ı ı a ıı i n M ı. rıo no.ll liRT i ıo 6oecnoco6H OCTII H .ll 3 JiblltA ıiıeA AeMOKp3TH33UİJI HaMı. nc�M"b aprdk.

AOporoA

n peıtdıtaTeJib C"biı3Aa , n p a n o p ı.uHKı. A 6dyppax.ıtaH'b,

449


8 T EJl ErP A MM A . /{a.:Ja Hb. /{aJa HCH 0.4CJ SOeHHO.IC)' C'blb30_v. n e p s bl fi Mycy.ı, ı.Ma ııcı.: i A cı.i;J.II.b I X :ı p ­ M i n r o p R tı O ıt p H BtTCTBYeTb ueııT p :ın h ll bi H K a J a H c ı.: i i\ aoe H u ı.ı fı co stTı. H n p o c ııTı. p a 6 orarı. He n o Knaıı.aR pyub nı. CT p e M n e ­

HiH K ı. co3..11a H i ıo tıucro Mycyn ı. M a ı ı c K H x ı. D O H HC KKX� '1 3CTeA. n peıı.ctıı.aTenı. cı.tJAa , n pa n o p WH K'h A 6cJyppa x .ıt n H 1> .

T EJl E rP A MM A , nempozpaao. mpa.AbHOe E10po.

Myc)'.fb.41(1/{(1\0C

licH -

n e p D bl H Mycyn b M 3 H C K i ii Cb ·l;l.ll'h I X a p ­ M i H ro p R tı o n pH RtTCTB) eTı. UeH Tp an bıı c e Mycynı.r.lii HCKOe o ıo p o . K3K1> ue ın p a n bıı a ro opraııa orcraıı a a ıo waro Heorı.erıtne M ııı R n p u a act.u. Mycyn b M a ı ı ı. Poc c i ıı . lle H ­ r p a n bHOe 5 ıo p o H ıı li .neT!• D b Mycy ıt b M a ­ u a xb IX a p M i H n pe ..lla H n a ro 33 lUH T J I H Ka B'b .II. O CT J U Ke H i H C B O H X'h CnpaBe.II.Jl ii R bi X'h T pC­ (; o Ba K i A . Br.ıtCTt. cı. rtMı., cı.t.JA'h n p o ­ CHTı. n epeAaTb n p K BtTCT B i R M y c yn bM 3 1t ­ C K H M l> o p ra ıtH 33UiR Mb B b ..ll p y rH X'h r o p o ­

AU'b.

npe..llC iı..ll a Te n ı. c�t3Jl3, n p a n o p u.tHKı. A 6oyppax.Ma H&.

450


T EJJErPAMMA 17cmpoıpaa&.

Coıfbnıy

CoAaamcKuxr..

Pa6oi(UX& ıı l<pecmuHCKUX& .ll e nvma.moı& . n e p s ı:.ı ı'\ Myc:yn b M 3 HC ı d ı'\ Cbt3.!J."b IX a p­ M i ll ro p 11 '4 0 n pH B"i">TCTBJeTl• C BOH X "b OCBO·

6 o !li!Tc.� e rı

Dl•

JI H U�

Cos·ha

pa6oqHxı.. ,

K peCTbR H C K H Xb H COJIA8TCKKXb Ae n J T8TODb H 3 :ı n s.rr Ren 'ITO Bb n H ut Mycyn b M S IIb IX a p M i H Co otrı. ıı a R.ııe r ı, cro ft Ka ro 38uı• T II H K3 Bb yKp�nne H i H .ll 0 6 biTOA KpOBbiO coo6o.ıı ı:.ı H Mycyn b M a H e IX apMiH roro Bt:.ı n p o.ıı o m KaTb aoRHy AO rtxb n opı., noKa Co ııtrb no Raftııerı. BO! t�O>KHbiM'b J1JIR o6el n e 'l e H I R cao1So.a.1:ı1 rpyARuı.arocR HapoAa. ••

n pe.a.d.a.ne.ıı b c'b�3.a.a . n p a n o puı,HK'b A 6oyppaxMaHr..

45 1


10

P U UIOI.llll

O C B R I M.

( n p H H RT8 1 3 i JOHR 1 9 1 7

rO.It:J ) .

1 ) noc,ıaT b R'b COCiJJ{H i R a p r.t i H

raTOBb.

TaMı.

J{e.ıe­ r.�t'k ecta. Mycyıı ı. M a H c K i e A p M e il c K i e KoM HTen.ı O H H

ueHTpaıı t. H I:ıl e ır.oııo>Knı. o pa 6oT'h Mycyıı t. M :ı H ı. I X a rı­ M i K . T:ır.tı. >Ke rır.'h H'kT'h T3 K O B I:ıl x b oıı·tı HeMe.D.JJeHIIO AOJJ>K H bl n p H C Ty n H T b K1> o p r:I H H33UiRMb liXb H. n 0 3 H 8 KO M JIT b Cb H I W H M R p a 60T 3 M H . 2) no cn a T b J{eııe r3TOB'h RO Bce p o c c i n ­ C K O e UeHTpaJJ bHOC 6 10 p 0 AJISI 3 11 :l K O M C T R a ero Cb H 3 W H M H p :ı 6 0 T J M H H O O C T :J K O D JJ e ­ H i R M H H CBR33T&CR Cb HHMb. 3) Cı. roA ·>Ke u'k.'l b JO K O M a ııAıı p o a a r b a ı. Kpyn ın.ıe r.tycyıı br.ta H C K i e ueHT p t.ı Ae.ı e · r a T O B'h, KOTO p bl e n 0 3 11 3 K O M H B W it C b Cb

n o n o>Ke nieMl> H a t.d;cta x ı. Cb n o M o m ı, ıo Jllltepat}' pbl AOKJI:J.LlO Blo Bbi R C II tf.1 1i-6LI H 3 �1 1 · 06CT3HODKJ .H T3Mb.

452


ll P u u ıo u i A o n p o c a � n ruı.NOM1o

( 1 l p H11 R TII 1 3

i ıO H R

10npoo\.

1 9 1 7 rO,U ) .

1 ) Ro octıı, •ıacTRX'b, rA1ı H e accKrH o B a N ı.ı

ı.: a K

i R JJ ı ı 6 o

c y w w ı.ı H I n p i o 6 p1ıTe H i e JJ H Te ­

pOT y p ı:,ı , 038ÖOTRTLCJI 061. OTD Y CKiı BDOJIRiı JlOCTRTO'l H hl l'b c p e.I C T B'b H8 n p i o 6 p1ıTeRie JJHre-p aryp ı..ı 11 .ın11 Mycyn ı. w & H'b.

2) I h ıı a cTRX'b, r.ıı.1ı H'kn•. H e a c c H rH O B K K , H 1 n b 3 K O H O III H'leCKHX'b cy w w ı, Mycyn ı.Ma­

ıt & M b .: B II 3 3 T bCII C'b T bi JI O M 'b npK n O W O lU K A p M e il c K a ro Cı.iılJUl H n p ocHTb o n p H ­ c ı..ı ıı ı< b ı ı e o 6 X O.ll H M O A JI HTepny p ı,ı .

3) n.11 11 ııy•ı w a ro H C n OJI Ke H i R np e.ır.na­ ra e w :ı ro >Kenaren b H O , •no6w conAar ı.ı ­ M y c yn ı. r.t a H e H C I M H n O W JI H-6Y Ha BCTpiı'ly B'b 4J o p r.d� .ll 0 6 p O BOJi b H Y X'b n o liCepT B O B a H i ft H a .'J H re p nrypy. 4) n p OC K T b

TbiJI'b n pH C J1 8 T iı ıı e K T O p O B 'b JJeKUi lt , T a K'b K8K'b >K K B O e c.ı o ao ıı y ıı w e aocn p H H H MaercH, q iı M 'b Mep­ rsaR 6y K o a . JlJI II

• n e H i ll

5) A p M e ft c K o wy Co1ı:ur.y ren e p 1ıı n p H­ cry n HT b Kı. p1ıwe R h o u o n p o c a o n o nHTH­ 'Iec K o w ı, H a n p un e H i H n Hreparyp bl , raK-. K I K'b 6 y p >K y a 3 R I R neqaTb M O>KeT'b B OCnOJib-

3083TbCR T e M ii O T O IO M il CC'b ll HCD0Ji b30 83Th sry t.ı a ccy .llJI R caoHıt'b u1ı.ıı en rtMı, 6 Jnte, 'l T O n l' 'l ıi T H O e CJIOBO Bb H 3 C TO n ıue e Bpl'MII .II.JJ R Hl'll H rd:.CT'b 60JI b W J IO CHJJy.

�TY J a.ıı. a ııy

II OBb,

ı<oropbı e

B03JI O >K H T I> a o A ııyrı,

K o MRTeTb,

453

113

sı.

T1ıxı, 'lJie­ A p w e R c t< i ft


ı :ı P U O A IO UIA . O h • o p r a H M 8 8 1.l i M

M Y C YJJ b M 3 Hlıı

( n p H H R T3 1 4 i JOHR ) 9 ı 7 r.) .

n e p a ı.ı n A p M el kK i A Mycy.ll hM3 H C K i n C1>t.3.Zlb 9 a pM i H OJl H I I R Db B O B I I H M 3 H ie , 11TO TOJi b K O n p H Ti>C H O fi C O B MtCrti O iı r:ny­ >K61\ 803MOBCHO:

ı ) Y .ioo.rıere o pe :ı i e n:1 E b p e ı m r i o 3 H LI X b norpe6 H oc r e A con.narb Mycy.rı b M a H b ·

113 OC H O B U 'h CBRW.eH H a ro Kopa H a .

2 ) 5J cH o e n O H H MaHie roro , ı:ı r o n p 'J­ H�oınno B'h nOJIHTHI:f eCKOA >K II l H I4 r o :y ­ .na p c r a a , TSKb K 8 K b lrf H O ri e Re OT.ZlaiOTb c e 6-h oneTB Blı BTOMlı aı, e:uy H e3 a a H i ı:r ryccKaro R 3 bi K 8 .

3) <tı a KTH I:f e c K o e 11 c n p a oe .ll JI Ii B O e y q a ­ c r i e B lı n o ıı H r H q e c Ko A >KH3H·H A p M i K H crp a H bl t or.u K a K'h cymecrey ıo ı u a ıı p 3 3 6 p o c aHHo cr ı. H e .ıta eTb B03M O>KHOCTH y � a CTB088TL 81> Heft . 4) Heo6xo.n.H uocn

B bl 6 o p o a 1ı

B'h

o 3 ııa Koı.ııı e H i ıı

Y q pe.n. Hre ıı & H o e

H B bi 6 0 p HblJI yqpe>K.ıte H i R.

.n.ıır

Co6p a n ;

A raJOKe .n..ırsı ycn\nı H o A 6 o p & 6 bl � ­ c a o 6o.ny H cucrle peaomou i oH ııaro na­ pOJl.a PocciR.

C l> t. Ulıı IAM H O r. U C H O n O C T B H 0 8 M Jlıı : H8M8AA8HHO

npMCTynMTb

K lıı

n o cra n t H H O M y

!lı o p ı u p o a a wlıo aı. a p M I II o co6wx1ıı •ycyAb­

M & NCKIIX"b ıı a c re A .

454


13 P e a o ı ıo tı i A

O

B O A H t.

ll

M H p �

( n p tı H RTB 1 5 i ıoıuı 1 9 1 7 r.). ı ) r ı e p s bi R A p w e n c K i A Mycy.ıı u t a ıı cı<i R cı>h3.D.b I X a p w i H n p H 3 H :ı en., 'ITO n o n y­ 'lf ı r H ıı n nı. K a c.ıı �J CTRO o o A H :ı , n o p a 6 o ­ ı ı ı e ıı i e H a p o .n H ı.ı xı. w:ıcc'h, n p o n f B ıı :ı ınne­ r('ca M b r py.n.R waro KJiacc:ı BCCrO M i p :ı .

2 ) C b 6 n a ro.n.a p ııocr h JO n p H otrcr oy en. Poc c i l! c ıcy ıo pesomouiıo . .ıı a s w y ıo soaMO.lK­ H o c n . 6 o p O T bC R � CKO piılt nı t e S3 KJIJOqe­ H i e M R pa-6es'b a n e xci lt H K 0 11T p H 6y u i fı , H a ocHos"B n paaa H a u i .iı H a c a M o o n p e ­ .ırt.ıreHie. 3) rl peJ<pall.leHie BOA H bl JlOJili! H O Jl061f­ ıı. e M o K p a r i e U H e TOJi bJ(o Pocc i ıı , ıı o H Rccn ııeM oxparie ii w i p a ; ıı.n A ; q e ro C 'l lfT:IeMb BiıpH"hR W H Mb cpeJI.CTBOMb 6 o p b · {i bl 3 3 M i p ü , BCR,eCKll B03Jl1ıll CTBOBaTı.. H a T fl)'JlODbiR MSCCLl H e n p i RTeJi bCKHX• H COJOJ­ H lJ X b C T p 8 H "b Bl> 9TOMü H a n pa sne H i H . n :ı n . c R

4) n ocn1ı OTK833 Pocc i rı c K o A .neı.ı o ­ K p a T i H on. sasoeoa H i A M bl H e 6y.neM"b ll O.D.llep>KHBITb KH 'l bHX"b 33.1 81TH bi X • crpe wne H i ft .

455


5) H a x o.ıı H M'b, q-:-o n o.nıte p ıK :ı ıı i e Ha .ıı. o .ıı ıK H o A B ı.ı coriı G o e n o n c ı ı .ı bl a p M i H H c o x p ::ı H e H i n n o psı JJ. K a Bb crpa ııt. 3 a c r a n R r 'h 1\Cl l<b N e n p i RT e Ji b C K i e , T 3 K'b H C O I0 3 1 1 hi R n p a BH ':'eJJbCTB8 C Q H Ta T b C R D b Jl.OJI >t<II Cl H M t pt. C b y c n o o i R :.c H p e Bo n !O ı d o r ı H a ro H a ­ p o..la Poc c i H . 6 ) Ü �JI !i 'UI O O O II II M S R n O.'l liT J [If(� C K O e n o n o >K e !ı i c p e o o n ıoui o ı ı ıı a ro ıı a p o.ıı. a P o c ­ c i H B b 6 o p & 6'h Cb K a n ıı r a .ıı ıı cra :.nı n c e r o tt i pa , c n a R H H a ro C 0 3H a ı ı i eM b c o o e ro c n n ­ T o ro .ıı onra, ror o n ı.r n c e M h p H o n o.n.ıı. e p · >K I I B 8 T b H noJl.q H " H T b C R �Oe BOMY n p H K d3Y CBC H X 'b H 3 p0.D.Kb1Xb BO >KJle fi .

7) Cbiı 3Jlb y B 1ı p e H b . qro rpy.D.O !I S R .D.e•t o ı< p a r i R 6y.D.eTb n p o.ıı o ıı >t<aTb C b H e ­ o c n a 6 H o t\ ::t H e p ri e R H a ııı y o 6 wyıo 6 o p ı.6y C O BC\Mb T 'lı M b, q r o OTJl8 JI ReTb SSKJI JOQe­ H i e M K pa, U06bl Jl 8 T b B O J M O >!< H OCT b rpa · >K .ıı a ıı cı \ı ı, n a ıfı p o H riı c n o ı.:o fi H o ııecrH C B O H 0 6 R 3 8 H H OCTH B O H H a - 6 orua 88 M H p b n::e r o M i p a .

456


ıs P e a o A ıo ı.ı i R no p a 6 o tt e M y a o n pocy

] 6 i JO H SI ] g ] 7

(npHHRU

n e p sbi A Mycyn b M 3 KC H i il

M i ll

Cı:lıJ.n"b I X ap­

n p n c oe.nı ı H ncrcn

sceutno

r p a M M·s

ro.na).

n a pr i H

K"b

n po ·

c o u i a .1 ııCT0 3ö-pe so.nıoui o ·

J l e pO D "b n o p a C) o � e M y 33 K O H OJ1.3Te.ll &CTBy.

P n o .ıı ıo u i A

o n o A o iM e H i M

A Y X O INblxı. J1 K I U•

rıı y r. y A & M a H ı.

( n p n ıt R r a ! 8

l ıo H n

1 9 1 7 ro.na).

ı ) O -: oo6o.nıı r ı, rı �tıı: b MJ.1.11 'b OT"b o � Hi ıt · C JICO A n o B :I H II O CT I J . 21 B o c ı uı u c MJ.MH .n 'M >K ii hl 6�:ı�rı. ıı H ­ ren H rC H T I I hi M II , K 3 K"b s ı , CMI:ılcırb J M C T I:I e H ·

11 ıı p a nc T R e n r ı :ı r o . .no.II 'K I I hl n on y 4 a r ı. >K M O ­ n a H be n a p :ı B H t C b COOTB tTCTBY IO LU II M il .ny;w n ıt bi M �I n H UU t H n p ;ı co c.ı a ıı r ı :ı ro ıı t. p o­ n c n o n h.na ıt i R ıı nNı r.Jo o a r ı.c ıı nct M H n p H · D H JI .Il e r i R M H .n a K H J .I X "b fl 0CJ1 "\ı.n H H M b . 4) Jl.n il My.ı ,n , H e 0 6 X I).nlf M O 3 H :t H i e pyccKa ro R J ı .ı ı< a , a Tıti<Jt<e yc n t m n :ı ro O K O I I 11 3 ll i R D bi C lU C it .n y ıı: o n ı ı o A W KO .Il l.ıl . 5) M y n n n , l l 3 J II 8 1feii H bi X 'b n r H cra p O M l. n p :ı s n r e n ı. c r st., HC c o o r n ·J:;rcr svıoıuıı xo c soeMy H a J n a •ı e ı ı i ıo n e p e H J 6 p a r b . 6) nmı 06C.'IJ)f(H 8 3 1 1 i R f0C O HT3. e ii , Jl 13 a p eT 0 8l, H .n p y rHxı. y4 pe)f(.ne H i ıl n"b 6 on ı:. · W H X "b rO p ii H30H U h .non>K H I:ıl 6 b1 T b ıt 3 3 ll 3 · •ı e ıı 1:ı1 ro p H HJ o ıt ıı ı:.ı e Mynıı ı:.ı . K a ro p :ı J s n r i R T 3 K"h

3) Myn n ı:.ı

·

457


16 P e a o .a ıo uiR n o a e ııı ut.MO III Y

aonpocy

( n p if H Rn 1 8 i ıo H R 1 9 1 i rn 1 a ) . n e p a bl l1 Mycy Jl b M 3 11CKi n C b lnll n IX a p­ M i H Bb ıt H T e p e c a x b oc e ro r py ıuı uı a ro c R H 8 p0Jll lf8XOJlH T"b HeO SXOJl H M hi M 'h , 'l T D :

1 ) 3eMJUI, K 3 K"b ll<! p · b 5oıt<i il . ,'lOJI>K ·13 n p H H :l.ll n e>KIT b eceMy Tpyıı.ımıe �ı y c n ıı a ­ po.ll y , o6pa6anıaaıou.ıeMy J e M ıı ıo c o 6c r a e H ­ H bllii H pyKa M H .

2) B c ıı K a ıt cneKyıı ı:� u i ll cb s e M n e il n p on a ıK a , n oKy n K a , a peıııı.a . ıı.oıı il< ı ı a 6 bı r � J ;f n pe uıe ı ı a , ııanom .ıı on >K H hl 6 b1 T b o nıt.­ ıı e ıı ı,ı . 3)

Jl'J;ca,

aoıı.tıı

cyuıccrnyıo uı i R ,

ıtay<t­

Hblıı O n bi T H bi R y ıı p e>Kıt.C II i R , T3 Kb H Ht.Jl p a 3CMJI H - ll e Jl'h nRTCR a COCT<I R JJ n iOT"b ll.O ­ CTORH i e nce ro ro ey .ll 3 per a a . :3) 3 e M JJ H

K 3 6 H n e rC K i JI ,

M O I I ;tCTbl p C I< i R ,

ı ıe p K o R ll ı,ı e , y ıı.�n bil bl e, •ıacT ı ı o anaıı:l3n b •ı e ­ c K i e .ll O A >K H hl 6 tıı r b n e p e ır. a H bl sı. 6 e J n ıı ar ­ ııoe n on b 30 a a H i e rpyııo a o r o ııa poııa.

5)

O p raHHJoaarb 3eMeJi b H bl e KO M H T e T bı

AJJR n p a a a n o n b a o aatbcR

aeMııe n .

6) 3e M n R ıtOJJ >K H a 6 b1 T b n p eıı. o c r a a ıı e H a TPYllRWeMy H a po.'ly Bb paa M 'h p a x ı, n o r pe -

6ııteıı bcKot\ ıı o p M ı:.ı .

7 ) C K o pt ıi w i li coJbt o b· Y •ı pe.ll ı ıren&ıı a ro Co6pa H i R Cb ıı pE'llOcT a oıı e ıı i e M "!. w ır p o ı<ııxı. H 3 6 ıt paTe Jl b l l hi X"b n p :ı Bb >K C I I U{H I I 3 M 'h H

Te n e p b

>Ke n pOCIITb 3eMC.1 b ii i.IC KOMHTCThl

458


17 o ııe ıı. o ıı y ıue ı ı i H c a M o n o.rı i> H hl ıı: "b J a x saTO D"b J e M e .rı b .

R) C1.t,J,nı, n p H coe.nlf H R C T C R K'b pe3o­ :ı ıo n i ıı G c e pocc i il c ı< a ro J(pccr h R II C I< ::ı ro C o ­ e·sra or"b :.! 5 M a R c c r o ı 9 ı 7 ro.na . 9) Ü T ı< p hi T b

ll! H

crnc ını ı.ı ft ı< J1 C .l1 11 T'b

pO K i it c e .ı bCI<O-:tOJn l\ ­ H :t n p i o 6 p t re H i e ;ım­

no ro H M e pr a a ro H I I R e ı ı r :ı p R ır cı.tJ.nı. ll nOJJ H'I\ I I J1 1 1 C O C,.'J.H I H I C T C R K l> pe30JJJO U i H A p ı.ı e ii c ı< :ı ro CotJ.na IX a p 'l i H - O rı pe.a.o­ C T a n:ı c H i lf lK I I BO ro I I I I Be tiT3 p R p e K B H J H p 0 8 3 1 1 1 1 :t r O y ı ı a c c .ıe ı ı i R n n e pe oo::ıı:ı • l ll hr ıı

C pCJlCT il il Bb n e p Ry tn O •ı e pc.a.b y ıt a CTII I I K O il l • 9TO ii no ii ıı bl , ı ı cııMy ll.lıt M b TPYıtR W. H M c n 6e3 n .rı a T H d .

459


18 P e a u ıouhı n o Hlll!O H U b H O M Y a o n p o c y . ( n p H H R T l 2 0 i IO R R ) !) 1 7 fO.ll <J ) .

n e p a bl lt A pııc e tk K i H Mycy.ll b M J II C" K i i\ c"L I;:ııı.o I X a pM i H nocrcı H O R H.II b 1 ) n p H 3H ITio, 'fTO 4J o p M J rocy.ıı. a pC T De li ­ I I J TO ycrpo A c"i'ea Poc c i n ı ıı:ı H 6 o .ıt.e o G e :ı ­ n e ı.ı H s a ıo uıc A HHrepecbl ıı.t ycy.ll t. M a ı ı c ıw x ı. ı ı a p o.ıı. ı ıocren. R B.II R e r c n Jl.� M o q· a r u ıı e c ı< a R p oc n y6mı K a H a rı a u i o H 3 .11 b i l o - ı� e.'le p a n ı n · H bi Xb re p pn r o p i aıı b H LI X b H a •ıa.ı .ı x ı. . rı p H ­ •ı e M 'b

H 3 1 l i 0 11 3 Jl & H O C T H ,

I l C II M t iO tU i R o n p e ­

.!l"h.ll e ii H O n n p p ıırop i H , n o .ı hJyıo rcR Ha­ ni o ıı R n i. H o - l<ynbry p H o ı't a BTO H ·W ı i e ll . 2 ) Jlmı p e ry.1 H p o aa H i R o 6 u� " X 'b .ıı. y x o a ­ H O K Y Ji b T y p l l bi X b B O il p O CO Db MYCY.II b M 3 11 C J< II X'b H a p o.ıı. H ocreA P o c c i H ı ı c o .ı H ;ı. a p ­ ıı ı.ı x b H X b B bi C T Y il .II C H i t\ , y • r p C )f( .il 3 C T C R U C H ­ T p 3 Ji b H bl lt OIS uteMJCYJJ b M 3 11 C K i ti o p ra H ı. ıı..ı R a c e n Pocc i ıı C 'b 3 3 K O H O.ll. a TeJl b H bi M H tfıY H K­ Ui R M H

3)

Bb

9TO ı't

0 6 Jl 3 C T il .

<l> O p M 8 , C O C T 3 B 'b H 4JJH K U i H 3 T 0 f0 o p ra H a o n pe.D:h.ııı ıorcH n e p s bı M'b Y •ı pe .ııı ­ r eıı bH bi M 'b cır"BJ.li.OM'b n pe.ıı. c ra n ıı r e n e il ac-Bxı. MY C Y JJ b M a H 'b aaro H O M H bi X'b e.ıı. H ı ı H uı. .

P E 3 O A tO U 1 H

•.

YlfpUMTBAbHoe C o «J p a H i e .

( n p H H A T O 2 1 i JO H R 1 9 ! 7 Mycy.ıı b u a ıı :Ki n

JX apMiH

rOJlS ),

A p ı.ı e i\ c K i A

11 0 CT ::I H O BH .I1 "L :

460

C l. "h 3 !l l·


19 1 ) C1w p t ii uı i lt C O :'i b! R b Y 'l pe .ıı H r e.11 a.ıı a ro C o G p a H i ıı ıvı ıı J a U{K T ı.ı H ı ı T e p e c o n b T p y .ıı. n ­ Ul H X C R K .ı a c c o o b H c oo 6 oıı.tta ro ı ı a ı.ı o ı uı a ro n p a s ,ı e ı ı i ıı .

2) B w 6 o p ı:.ı ob Y 'l peıı.HTe.ll b !I O e C o 6 p a ­ ıt i e .zı. o ,ı )f( H bl 6 h1 T h n pı:ı r.t o n po n o p u i a H I.II h H O J<0.1 H 'l eCToy K3 )f(li.O R ıtaı.ı.iH Pocc i H ,

3 ) n p e .zı. O C T 3 B JJ e ll i e lll H pOKHX"b H 36H p 3 -

r e .ll b H LI X b

J< a M "b ,

npanb

)f(e H Ul H H a Wb MYCY.II b �ı a ı ı ­

4 ) n peli.OCTa D JJ e ıı i e n p a n b ( H35HpB Te JI b· 11 ı.ı x ı, ) y q :ı cnıH Ka r.t-ı. H a croRıueı1 n o A H LI ı ı e CO B C p UJeiiHO ­ ll. O C T H r UH I M b r p 3 >Kli.3 H C K 3 f0 .II t. TiR.

JHeH t K i ll a o npoc-ı.. · 1 ) n p e Jı: O C T3 BJJ e n i e 1 U H p 0 1< 3 f O JlOCTy n a >Ke H IU H H 3 Mb- MY9'Jib M 3 H J< 3 M "b B"b cpeıı.H i R H BbiC lll i R y q e Ci H bi R 38 Beıte H i R . 2)

Jl n R

B3pO C JI LI X 1>

r.t ycyn b r.t :l H O J<"b

Jt O JI )f( J J W - G I J T b y • ı p e >K ıı.e H �>ı o c cı 6 hl e Kypcbl. J) l1:1 R riıc ı ı a ro o G ·L e.lle ı ı e H i R Mycyıı ı.­ r.t a H O K "b OTK p b!T b p J 3 JI H ' I H bl e O CJ UlC CTB 3 ll K PY»<KH: ıı a y •m bl e , n p ocatTHTe.'l b H LJ e , n p o ­

qı e c c; i o H a n b ii i J e H G.� a rorno pııTCJi b H Lı e. fl peı1 ocraoneıı i e Mycy.rı b M :J ti K a M ü J) ll"b n OJI H T 11 4 C C I< O A ll o 6 ıue­ Jl 3 1l H O J J p a B i R C T OC H II O A >KH3HH c r p a H bl , ıı :ı p :ı u ırh cı, M Y >K ­ '1 H H a M If . >ıo1:ıı1 b Myı:y,ı i. M 3 II O K "b 4 ı C e r.t e R H a R 1l.OJI>K II 3 Ci biT b O C H O B 3 1 1 3 Ila uı a p i :ı r · h . ,

46 1


��.,.:,:-ı' �� 1 �.).u� .ı.:Noi.J ..) ü � Y. •

. ı

·.

.a. ·

.u

_J_)t_,;

(J_,:!l n - r ; J! u,; 1 � 1 v oGI;) ı){o_,;f ô.J=:'�J _ı j..!.:ili .ı..:.1.. l _,��\..c 4f.ı.: jL,�I.., UJ:�....ı� J� _,J .) � l.,;..b

��

_,)V.., ,�IA,1i.., u •J..;� ..ı! ..ı�) JJ� l.L. _,!_,() Jf, !.ı�� �ı ö -:,L LL. t.C ,�j �� L, u•l;!..ı! ..)"?- _,1 i" o..ı•Ll.:ı.ı _,J. • J j

..ııT

u - � 1.! -.

• ö�'.(J;'.L J,�: ,:1_. JJ_, L> )�)!�(..;.:. c!i�: )j_ıl JJ.;L(I.jl ..iJ�.;.;.! J.I.;L !.j · c.:: •J lj""" ; .:�!; .:..- ;_, 0� j::- 1 -!.i� ):I. L. L-..J.)( ,..J.. i '!Jj o.l'-·�1 o.J.!_,..J , )f� .:_, ;! �_, ; ci:ı '-:-'-'n .ı..:::) 7�.:� . ı . ._,:J - Ji J JJ j _JJ J . ·_s :;.!!

"-� -J ..ı u •J •A •...s ':' i r

..

_; .J, j 4.. )

-

· c..;- -"":' •

u _; ·

L.. L.

tJ�J!":·

1

� ·

L.� l

.J

•J:_,v·

.-J .. � .: ·

J J ..! L; '

. !? ! J. :: ) u .• '

1

J ""

'' l ""':" J.: _,

�J

J�

•.C..ı_,i�l.... .ı...:�; !.t!l""'u�--'-! ..J� _, I .J j�l J"·..ı�;� j <ul ( ·,J.. ...i .ı.u! _, l.ifi _,f '":" _,J ..ı..:.("-� ;..;_,1- 1 21; ):...:.( 6 l.J.>-� J -·:i • ı [ · ./!�_J-J� - ..J Jı. \1)4� l J 1 �c 1 '� ...J Jl �l .J....!. . " Ö l &J .}o� l 1J J 1ı_ı �-ı...J .,. J:•L.C '-:-'L.. � 0 _,_1'!<. a_;G_,� :)· '-:-'_,ı_;!� ,.! ..)�..:. �-�� �·_/' ) t��ı J..ıJ...i Y ı.:.r- .C....:-:-1 dii )l:0 J ltl;)f:L.. .ı.�t�.i!_,!l..., uil:.:...ı u':' ) .

. .. ...

J ...

· t...r

..

462

� .J


L.Pj::-1 ..:.... -Jj eJ1-l j J ..

ll_,

CJ...li l(..:ı LJ.)�I j"�-'' (r . t_}._,� .!..JJjy u) G_,-L ul. Wj '-:-'L. l! J.J� ).:...! :! .ır uc:-_, )&..:.11 J.ıj_J\'Tc.J_,.�':J_,.:._,ı.:!J;)L_,.! uı. (ı • _) __,1� 1 u:�.ü o.)J�J_,ı Jl. dl;.!)�! Jj!JlLı_,.Lul • • ...ı! -_,l� d.J��)..:.I_,��l.., •il:;!.,!L.. ��ıu;) (o . ....i _,J _,i ,l(y! .ı. • :; -'1 u)..:.-�.l( u�-')A.!lı ..

....

ooıue-t.ıvcvnbMaHcHaft . nnarmooMn BeMoııpunıqecKaio H couinnHCTH�ecHaro nnoKu.

0.C:... 0.)J; l.L• • ...ı:i_, ı.:, lıı;J� I..., "Q ":i!.,!l..., u�J! ft _,1 j) u•-; ...!! '-'ı_,( JJ!.J�d"- t"' '7'-'�l; ..;._�:i �-� Y / )1:(, �·.�� _,r ' '7_,.;_,; • )J J( u••••· �;.! JL li:.J _,i "..ı _,( u_,.s"J-'; u�_,f 0 JL l.L .r.•:--' t:-J .J c..J�I :..5 � :! ·1 u�i r Jl;..u Ll.L ":-.,.) : �;..ı) J.! i �- l..__, J ii')J� J�! l ..:,)�� o.:ı) o.)l.. uf._ıj �!_,� C:u�) uj• ı...:. u J..i .f u .J'I'_,I ı..s ) ; l.L. J!"!--' "!-J .J J'l'l ( 1 rı _,, r"' _)•; 1.; -.:_, L:_;�; ,0t;_(;_,i c..}- _, � .ı..c-' _,1_,! ..:..� _) !...:.:.: .j..J J - -� ''-:-'Ji..t � i J=- • ...1 -�J .J 0\{J..; LJ)_j_,l d:_. ".J!.:ıl ı::u ,. _, l J ...ı i

..

u.. _, . o

••

..

...

..

...

.

' 11 ü ı ıı ıı R u sva 1\ l ııslııın;ııı \ ; ı rı ı ı l l ı

2.

Koııgrcsi .ıı i n

r;ı r L ı ı ( ıııc: l irı it.;ı r ı d c ozc ı k rıcl i ' J. Topl a n ı � s.

4(ı .\

u ...

( Kazan) alınış old uğu ge n e l

..J

ka­


�� ..ı.zi_, ı.:..J,o:.4; J,. ��- · . 0 � 1 r.:ı) � .cJ:Jl '-:"' _, d.i..i li ''·ul.r.Jj J.J�_,-·��r _,�T_. �_,ı�T · .r.=-� L. ._, l(.�� ..:.. :i� ll ·J�.:ı_,! ö _..:ı_,! C r c:_.l.)J _,l. ".JJ' c:ı _,s" J_,! u,. f _;,_,1 ).�� 0t4_..r 4�)_,.; _,l�l! 0..ıJ,.; ·J..:� �,,._,( '-:"'_,J l u)U,y. ��� 01� � L- ..:.. C l • u:.;_, J.l ��t_ 1\ Ö J't_,l _,�..!1 (i Ü J ..J ':J l l _,cl_.� i J+� dl�L:-�J�-�L u- ö-i Y-tl �IJ l.o. l� l JJ� .ı.(.:ı.J�J 4ct!;�l.., u'-�Jt_,,._,J ' '-:"'.J�I Jyi ı.J I _,_,�)If u..:>� (i . .J...ı.J'l . u )_,J..!I Lf1 -:'.JJ� ��;1_,; 0ı.L� J.J�ıy:, ulij�ı., 0)1�(, �.L: _,li i

.•

. ..

L

_,� .._, ..� __, _,

_,

,

...

'

..

..

••

..

d':il..r.� �--4_,,.,1J;U-_. 01!11 1 J.,� J l�_,ü�t ( 1 .Jo��- Jj!.i_,,;..C-! ! ı��r f.T � ,_ .ı.�)j_,ı •...ı:.;_, i!ı��ı J c-:; r �J"!�..rl j_,.ı Coe,ll.H HeHie cn HC KOB"b .:ı_,fl( r · ,�L._,.J&j')li 4-0)" J ..ı� l; öft_,l _,Ll.L. _,')11 Lo . '-:"'-' ..J..ı.ı J .ı ·.J_,Jy. 'oC.. _,..!J_,! J _,ı )•-:J I!_jı_ J...� _, ;0t.:ıı ..:_, ); dL; _,jj J �...ı..; l ( öc:-U')I�l "'Q '�; I.�: l... uJ�.z�..ı:_,-ı- ,ı (r ..

.. ..

..

...

.

...

•...ı.ü.J _, I _,JI� .J..! .ı.( ı� !..) _,..! ul

...

.•

..

wt...ı�5..:. L.J!! _, ( _, j _,j u �... . (-� � ,. !

JL)4--_, · c.).:J J'j ul.(i._J../ l.iıi.l�l...ı.t,Jj l(u-"'1!-· JUj O..l�T Ö .J-1l; t:.ıl..ıJT Cu-:Li ._,_,J..ı11 Jo ":"Lli t.i.!; l.., 2J�1)..:._, b öl.:.Ji ö u..! 1.! ...ı � ;_,

J.l,;):.:f � !)' ,.c ,(-��-1 . _,.J�.:..! l; '-'!_,Ll.::-..

..

464


�.J)I..!.�.J c\5....,!_, _,.!. J•» ı.s)'-'. J.l��.,Ll.L. ' !. -.J J ı.J,i.,� . o ��.ia. ı..s�::=::• l( .. � ' · )'J .J - �.:�ı • J> · ""J' J l ,·1 _, cı, - · l 1 ç..; •...41 LJ J1-· 1 1J..· � .. ��· l J"" u 't ) ..J ı•�·-'J , ll_,.. c:.ı.)•}.. U· 0G_,! a4ic. u)..:.l düG_,..:. J!� l.i. .)'Jr Lı �_,_,Lt.:.� o:!Jjl_, dJ;�_,..:. J• L..P _r. .l u• _,.� u�j \" dl�JLl.L.. • t'-!.uı...... � _;,...:1- ,j ..ı� li ô_,'i'.) _;,.il.;. v)..:.l u_� y. dli�.l( r-· 0.J.itai l..:. ) �)ı..••�ı o.J:.ı 2-JjıJ_t..:. J· ' '-:"' >ı u. ı.>il_,... �J..:H· T � l 6l�� 0.(Jj L(l�l .)t..;.c l r ' ..; t�_,� T �

...

-

...

.

t

.

••

....l.:..b:

ı..s- ..u_.

j.i u,_,.; l,;.

u-�1) _)i_yl..;. �.)_ri.-1 olJ� �,.�,.. �ı ôlaly. .�j !j; .;_!� u� J.J� u�-l;.. clJ _,.o.l:. ��j�! � u ;l::.1 1!J� _,ı :u-')� ui.J �; ı..J ..!. _, ..:. );. 1 _)i_,�!..;. eJi )...:. ! ı:!.lt,... t tiı.ı.�;�i.... u"-l�J!J 'i"JI 1 ��-'t .J I ô.Jt.Jid.l�...:. ·. c.J._y;-:. ..(,ı�� ı -=-- � �.J!..!.J ; (.ı u0 ı dJ;) LO..-j.;. 6 L(_J.J jY ...._,..._ J.c.J; u)�l ı:!l.JJ.o. l ..:.•:ilr, l... . ı.;�'.C-1 /r- )�;la oJ'-y, l i J.j;l,_ ":- "-"'.( '":"JJ l ı;,J-'"".JJ..; •

..

...

..

_

'

...

' •

u ..

uf....J .J ���

..

JJ·.!.ı. t�·ı.J.ı �� 1 .l 1 �;;. .ı

ı•r ........

.

. 1� . �

u-'�-.( I.Jj ,_;,; o_,j l.;. ı:!.li.)_;,!-1 �r ,�_,Jl « �,.� •.:....; !; ,(�( l...i. IJi li.JLl• u .. J!.. . y o�l.:ıı

u�i rv

ô..ı�j ö't;.)

'

..

..

".)�l.lclj� �i.J_,:.J) _1 t-'J�;.ıJI

6_,jl li � 0 Ji l��tJ. • · (.• 1 l 1 . J. \Ir �J � ' .)I.� Cı ' -y �.J 1

j;

..

. u�b J..r.j u;_; .ıJj_,l · J'-"'!- """. ı • -• Y ü � ıı... LJ""- ! l. u)' -'� ı "" V J 1·J J.>! ' 1'... 1•-· "r .)1. ' l ı.::.ı 0 J I .: c. l _, !� I J -'..c �u ): ı.:ı...J.>� u_,C_,j dli j� ..,ıa J...ı. J.. l..ı.tiJ ..J J

..

465


J• :!l_,:f ,.,� l _r. l u•l.:.tw4ft-'1 . .:!1J{ ��y_,j · �Jf .:, (J'> 4.� _, _,4 dlci. •_; j_r T db j.il. ,.Jj _,t f _,�l. u u , � _,�.! _,j u•l_,_,j dJ�_,!-·ui..J.o u� J_,..:._, '":"Ji J _,i o..ıi)�l ÔJ �! ' l,.� l.J J� �ru.!l _:,_,ı dJ; ji cu�l· -'�-· .:; oyla. Y. u d.!•ull!, .i; 0_,;t... dl;.),;�-1 u'l'; r , ,.;; (,;,;wi �t.) �l &:1.. r->� :l.P)•,. J_,':J).J uf....ı.; � _,� u-'!-( 1 } b)!-1 u=:oi l ..ı.;.; .. u-'t-. _ji u.>jl.. u��-' ol.l-· u,; r 0 ) , ;. !.. i � ı � ,:;.. ı; ) ..1!_. ...:. .) l9..:._, ..!.. 1 J!• dJ;)_,; 0t..J _,ta.,. y.!) ı/,�-'.:. ,,.Gr. ı-• u...!� l j ..;.Y..j J.,u; ,(J.� .:!! _,; ..ı;./ y .ul_,..!...ı lj J )� J.� '��J� _,�; -.i•�;!. '.J_, �

ı

h

ı

...

· "�

�..r- , L.s::-.a:

u'\";_,: (J..lA.j . "!�.:. U:_.s:. l.P .)!!- 1 c l.L• u.._,.ıı u'l'i T' . u..ı;�1 .)w_,..ı o!JJ,.�u)_,�;dl�).)f.!-l cl.L.u._,��tı_, · .J.)':J__,! tJ•4i J� '":'� T �-J.)J _,G .;,-_, .) u;.;l_,; �..,.....:. !.� öT; J_,� .) i�:"!'l_, _, u �..._,.) db�-""' !.!.s:. y,.!,l , _,�..ı,.;..; l .i­ uJI_; .. c:ılt4./ ��.) « � u· ...i- '� .)l.1cl Li.��':Jl .ı.4• J� ,..! _,t Ji T_,; ı:!J;,!� � 0..1..:.J U. -'� lJ ..)4'öl:/l..i.. ....ı.a.. _,� ."'="� .)l.:� ı "'-u4i J.c .,it� ol_,; JJt �ltla!- I.J _,.(-i ..:.-_, .) I�.J�T .u..u!l 0�1 O.J�I ıı

)

..

..

�, ...,.; 11",.. � �_,J.;l...l.- �J J uW.tı a....:-,o,T �� • · ••uı; _w:. � Y. ..,.Y,:...;.� .a,.�,)1 .;.,ıT .s).;.,ı u�ı ..,ı., �· ·ır�ı ..,..L,-u,;.tı ).;W- ,....,_,.) .ı'" _ ..,.,.�.ı .rı�!..� ..,.,ır �....,;l.;J-'1 ıS)ı� �,s-, � .l...ii pl..!-. .;.;;ı Y.J _

466


ı,.._, -. •,.ı} 'j�l> •ul.:-sj,.ı .�).��ı.,.,.. �.>ı uWU-ı..il,.. u.>J�l .!t;,-),1 J.I.;_,.;.L�.;.�S.f_,o• �.,ıso..,- 11�J'!', �). .:...ASi � �u..u).t:Jf ��jiy, �..t't.J I�S).i)... J.t"/ji_,;.ıalY-J. J.l.;a�lf"ıft.J )i.!.lı• Jl; 1_, .>!ı cll:.ı) �4 .;.ı. .ll:.ıJ�T .:.ı. u_,JJ,i u)J+! ·IS..._ıy, J" A I .;.,�::. .,J".,;�I .,ı. a.:., � _;ı..,.ı,ı., ..ı.;.-:,� �...; ,J.- ..,..�ı ..ıll_,:-;1 u.o.,J;, .,ı. J! �J!ü _,.. �)',ıl>, ı.s �)� ).; U�),T .>! c.ı.;.L. ..ı.Us'•,..s- .a).,� "11..; u"=''' J4 �i 4•....r . ıJ,.:. .,ı. , .�ı) ı.s_,L;W-. �J u,ıJ! ı.sL;JJ J.ı-i .r.a'• ...s· 4�· .si,r" .r.-0 • dL,.Lı.;. � u4; ..,....�:= ..:ı!.s:Y. .ı.s�lc,;..,.,.-l .:ı,s: .>! ._,,_.;.. .•).,� �...,; .si� ...;.,.,:. .aJ,ı� .-�ı .�ı�i )ıt...ı- •�.r. .1' uWJ! _,ı.;t...ı- .:ı,.s- :! .,.,�...,� .;._,;..;��' �).).a. .a_,ı.ı�,ı .lı )ls'"j,; .si,.ı.:.Lı •..,..,)\.ı �)�ls" ..,,...... -�� � ,._.ı; ..;,,� .r..:..,.ı.o �)"!l..a ..,;..;., .,ı. �),ı ..,..·· ut..ı- .>! .1' .ı;,G.. .&�4 �).,_;l_;.,.;�_,i .,t. � jJI � ı ._.ı; u,�\.ı ..,..,ı� .}ı,ıoO, � •.,1� •ulS".>! I ���J� ,�1 � ).u!.., � u_.;l...ı <J>� �..,J. ..,..,W .&)O).- ..-� .!.l;,'jl <UJ� .t:..J4 � ��,ıi �ı .;...,.;. .....:.;� ..-l.;. .J:.:J. .ı:� ·••)•)1• ..ı:� • •• _J.;_,, ı ..ı� � ))>! . -�·�,ı �ı:_ı.;... .C.,).� .,1_,,; .>! � cr)L.. I ('-�i �)L.. I IJ,:. ,;.. .._;.,..; .SJ# ·.

.j_y, .�../ �_,; J.l.;_,.)..:. ı ..,.ı. ...r.;...!. ('".J� .). �.;,;. ;. • ı.r ciJ� ,). �S./ _,oD �_.L� �.J.J ..:!lo/. .U...l.;_,.;_, l

•":!ı.__ ;. uo...:.i_, J ..,ı. ıft.J.Jji' ...,.,:;._.J,r vd� .vaJ)-ı .lli� ..:,U-. �-"*"" � .J.C ı.s-A.il..l J.I.;.;..J.. ..._,�4 Jt;T •.J::.J!'-./. U�J't.J' .,;,J,.)-ı \S.J�� c!l.;L.,.:. � .:.J. Jı IS.J�I .,j.Jf ı:rf.r-.J '* �_;,_,f .:.J. �....IJ .,;_ } .�"/y, vı::.. �.....wı.. .. ..t;,p.a. �ı .-..ı_.,.:. .,ı.. � � 41 .;,:- .s�r.-ı .,.,.. �· �);W- ..,.., � .a,r.,ı.;.,.:.,.lf",;.. ••....UJi J ••)\.ı,l u�)_..:. �l � ok i:� � ·ıl•� .SAl �1_,. ..ü!>. Jıi

...s·� ..,..::.ıl ır.�:'

.

��JJ.;� )�!.:,e;t(,T �.A.:.l.ı_,

�ls"' ·)L_,.!. ..,ı. ı.s('_:.�f .�J"�I .;.,!,fr.;�Tı:r!ı-""'�i J.ı)ls"'_j _,_,(4o,/.L.,.:.J.. ·�/ •

·

.;;.,;. .SJ,J� ...;,-1 .itı_.,.:. .,ı. .o�ı,a,.,:.,.ı .S.>! Jı crJ�'- .;.;�.&ı Y. .�,..

nnpor�·n.

:...,.;T Ur,,l ,�� .,ol· -

CMGII]:,ciiiR TOproawA 6aH..., TelyLUiı\ C'leri. ·: ' "'

Jt8121 HcnonHHTe .. Haro KOMHftT8 · • · · BcepocciAcKaro Mycyn MaMn•ro Coi\T•.

..

"--'� ..,..,-A .ap,.:..,.lf" .,ı- .,ı. ..:ı:=-ı u),.i �·�' ..-� �� �_,ı.;� �J J .. . . •L� J..• .ııı ,.ı_.:.ı ..,.:.;.;,ı ..:ı),JY. """� �Lı .a;,-_.u� .,ı. .!!;_,ı.� ·

1>-�1 1 .-\�ushıs I 'J I Td.., lo.: ataıı'da !oplanan "Rusya Müslümanları'nın l l . Kong­ Şiıra" ıçın yanlı ı ıı kampanyası açılmasına ilişkın kararı ı<·c·ı <: ll l ı ı l d ı r ı ' . ı L"sı 'nd< ;ılıııaıı " � l ılli

4(ı7


-"" 0\ ·:OC

ıır

'I JTt" Hb!

I .

.

,

cHA Ô n i_ 0 P'io .

r .

ı· .

,. ,.

·rept- r J JTo n .

}huntiit'�� ;,],!!JTII:KOUı , ,__.

I::ll e

:ır

ı.

1\ c .lC !" !<" P I!I

�. ıı ,: n ıı :"e il � I'I JIJI CI'I

i.:.l' l.'Jle e l' �

nrı� ıroPneıı iJıı

sa cnyıı• e� H i l! nrıK,ıl'lr. 0 1' a G .

aı r _ıpı c H 0

f)

ı. e aO .II IOll i •

Y1 ı .

P� o n ı o ca o r e o� r 1 H II 8:'1 f t i PI !ff! H Tj,. 8J! b Ha r o op r i'I F! tl ı.ı y c y ll ı. ­

1

c.

·! P. ıv"uı

O T1o fi O P O Jl�b�

O

C0 8 AI'I Fi i M

l!l 'lo

ıı

K 3 :ı.

� e T� o r , a n t

. �O JT JTe r i • � O CJ!O • � · .

J ; s� o c -

d c e: ,_.. o c c i � ­

ilc n o n :ı ıı T !cJi b !Vı.r o I'I.OM I! T e ·r a .ıı. e .ne r' aT o r ı.

::"' c JT y lli t'l l!l a ı-: e ao n roıt i ıo lo. ıı nJı ıı iı:: e n ı< K j: ıı r." o ı h o T aw r t

cı<a r o i:a y c y 1' ı. ı.ıa ıı c K 11 r 0 Gor t>r-&

1/

� i .ır n O C T I'I H O ! JT e H i � :

J h n ını �! � ıı� ıı .n i'I C !i , R c� rcı cc H c ı- d t1 � �·cy ıı M• 'I H r."' i l' t_;,.,,. ,_T,. I' J-J H n c ıı T » cırt; u ıo­

no

P 0 c c i ıı ,

OO' c y-;rnıH' T CII

b

L,o.Jl K r':O F 'lo .

vf' Kl- (' T!I i-

A.

.

16 /3/

, J.

� o 6 p ı H i ıı :

.'3 , tu � '' "' -� ..

r

Y''l-� 1\ffTft n b A"r n

11r:X 'I i�01' . ,

__

n f. e n ct .ııa Te JT b C T I' Y I" T lo

T y n e T y JT JT ıc ı.n. .

A.xiii'ITOP II "' lo ;

� ll. l'l lo

f.

A.

n p ı c y T C 'l' P ,Y IO'l' lo :

;

,;,.

aıı.ct.-e.ı� i .ır ;} c e ı:-o c c iii c K I'I r O ıiıy c y .rı ı. ,.. ,., ı c K " ı·o Go e 1. Te

U P O T 0 ri. O JI 1


.ı:>­ ::1\ -c

n o C Ta

Hı.

H O P M JI'Iıo 1'1 8 !1 �

'H\ C":'t:

.:: T lf T h Uf'iiTj

,ll o .ı ,- H !l.

fl ,1 h l ! l ll

' ' ';' <.;j

J 'T' o ı.ı y P j. f' UP. . ı H

n ı l" f, C'!' I'I H! l'enıı

p.ıuoıcı. Ai.ıı ı. .

,.. .. . � -

B ce pocc il' cı< ii!

o a H :.� ·H· ! t Hıu>ı.

:ı .

,1 M1fl H c.;K i ll O i r �H 11 :1 1' 1 : i If

ı: o -

n ;.. :-ı -

P C. e 1 ;ı::; c ı �i t.; ;.;i ii iı)· c.;y n h l' i! h C K i li

MI'JL.:e C 'l' f'<'l

B 'l•

H 11 Jl lt l{ HJ.: M lo C O C T'l r Q IA 'Iıo ııne ­

n n l\ t l i1 C8 1 1 iJI � :q t f\ I I CO r a r o

nrı ..

,,,_ - -

ll ı! Tı.oı·pa A� .

';;ı y cy ..ıu.ı-ıaH cK i !l v rı p 1·.T•

H U O A JII � axc JII

JI H K.8 Mf."ıt i JII A O JilP' H Pi <' H 'l'h 0 1-o n l! a P r. ı;. C H fl

• G o e t Ta ,

Ci ı.ıT ı.

l! .t ;v. e r c .�

:: ı.ı J c y n L ı.ı nn c KA r cı H 11 ce .r. � ı ı i 11 ,

e ro

vf\t hT•

n o .:: T a -

/ı (.; fl O Jll l ll T e ;a, -

Ae­

CO CTI'l !ll• u ;.; e:, o c ..; i !i CY.I!. f O i>.:,• C j Ji bilfl. I CI ·; :-o r o C D :r.tTil

Ka

ll 11.11 J! M K I'I It Ail l l i ll ]\t• JI'.I• ,

ll'lo

e cn ıı

II JlO A l'! ll.iltX'Iıo

HKnuy_ ca

O'l''leTa ,

H O !I lo

ın

ı� 11 r.l.' : : n ,-, ;ı i 11

C IIOIIX:ı. ,[l e Jt C rll':'OJ!I 'lo ,

p ı.;t

ıı

ll

c r o e c yıı.e ı.;T r o ı.ıı H i e ,

v e» 11 T •

P H K U � H i e , �TO O T BW I O M �

� c e � n c c i r c K i l'. !ıa.ı Cj' T. b lol a H c K H i

KC> H T i. n Jie M ı.

cny'l�t. .

iı•I!TC11

OI<IJU � lt ,

Be

'I T O

JI H K II K iil'l ı t i H .

;j � KT H '! e cK� n (.. f' K;.. rı. '!' Wl' b

,. _,· cy ıı b �lıt H "ı. 1 o c c.; i H

I I Cf l')

BO

T :n:. r< E' C 1' R H I\ • .ı\.'1 3riKC'l'l' l l l\ K • •:> ı ! . P. ;J :'.. n C l' " }! I' '< P I! .'';?. l ; l . Cpoı<oı.cı. n M K � :t .ıı. �"� • ' i ıı l l i'. ::! H R '-� II "" '�' cl' l -! 1 l / ..ı<ı, T A .

1\p:o!Mı:t_.

C6P t.'l'ı.

P lo

n o JI•

a a J e 1'. e H fl

Cl:ıUI8 BUIII.T.'lıo

r ct.x•

o � r !I. H o u -.

n r � H � ' ı.

b ce� O C C i � C K H i iMI \' Cj J1 J.I Hl ii CK i ;i

fl�· II CTJ fl M T h K J. C P 0 � 1·

H • ' " li .Y T n r o ,

ıt O B I! JI J.

ıu.ı � .-iı:ı ı.ı M Te Tı. nn n ı« R ı.ı

n e r ıı. T rı P 'Iıo il rı P t" JI� h .. ,

c i P C K i � � y C J ft b M � H C K i � Gnr � T - ,


.ı:. -...J :::;

-

AxMaT o:ıı ııqy K A.

HI!

,

.

Cal! !.T-ı.

no ;,.n � c HN;ı neıı ı. r ;.ı ı e ,:: ı1J· -r ;,. ·n o .;::. ı ı K c tt �ö<aı.! • •

Ki

l -ı�:' Ma;;. Ta.:

:\

Tn iC!'e

oauıa � a .

0 T R O C II '!' e J'!l> KO

-

l' 0 3H n r :

� ·"' ]l e H

i e.

ı -ı.

c-.o u 11 T e : a .

ı: ıııi .X e.!! ::.: ii .A.lo

�- �.3 Mt 1:t r. r J X :.ı1. CJf t:! H 'l r O

c.ır.• ıa.:: RMlt ,

noA­

3 . iıl wl..lliC .

c c 6 ı a H Kı:x-.

o 6 c m ao ıı Kt. , no c T all n i! ıı.ıı e'!'C11 r. e t c.ı;. a 'l' :ı:.

11-'Ie H o ı: • Acno.n HIITe;::ı:. H ar o

rıı s ctte 't' .:' , P �ı.ıı; fi •!ı

c.ıı :rqat ,

JI!Tl> Ae H ı. r u .

3 To noı: :: •Hı. e ·rc.ıı Clt!.Jia'!'Iıı

B c:e ,:- o c c i !' c ı d � � y c :; n ı.ıe. a CK i!: Goıı'l": r :, no c '!'a n o r :ı.ır. :

Kon�e r i ıı rı o cn o ı • -

.I!eı;ıam.ııl'·ı.

! lo

nn Ha.,Hı HeH i ıo .

JaK.'I!Ottıı.ıc.ı;:e e cJf

no:ıı. a�' .A :<a M J C 8 ,

llııy ::; e c '!' Bo .

•�

:ıı :.

o T n [. :u! l'l't'b ut ı:or tıw.c� · Oi. r a­

ıur J e : ; iJıı·� an 11 � ıı e H i � o H e u e;:.-e Hııo ı.ı � n .�:- e r. r- o ıı n :"'lt.e ıti :! A e H c r• .

ı :n C ıı 6 ıı;, :�ı<a r o 6 a H r<a

ll

Blıil\t ıı e H i ;c

H � 6y ıteT• co a �!! H "lo K8 i<O i' -;•a6o lti- JI" O il Ha

Co EtTa"

Jce ::o c c i '- �K i \" J.. : �J ıı .ı.ı • ıı. ı ıc K i ll ;;o, t '!' • ıı o .::T a H o r. :�.l!e'!'-:.

� y c:::x o M � .� a�:ı<t. ,

opia.Ka

� ro

B'

Koııne r i K

oTqe- .

no c Ta. H o i!JI.II eT� r:çeKı;; a'l'ıı•L'b

tı: a� t .:T i � il c e;: o cc i !l cı<n r ,., N. J C J ,1:&1.!a H c

8C.ıi! & 3l\M'tH "i :)1'0I'O

11 3i�a H ie

1

nı: eAC'l'ıu a-reıre � llo:ıoııliı: Y .

B c·eı: o cc i !' c:d f' � ; c .::ın. ua!tcKi ;ı

A•lle r lo , nçBXOlt.l!utx.xc.ıı

..

� K KaH c o:ıı ar o

<ıK Ha IICOJ!�

Uens KO • Y ·

B cep o cc iPCKi '- _ Mycy nı.KB HCK i � eo��T � upeAOCTaB�eT�

3 . ıı.Jaıı • .IIJO .

a KoKırTe � - A.

no CJJ O B � ,. _O 'Mı llo J! OJIZlııJI' ın:; liCTJnll1' lıı K·..o p e:ıı ıı 3 1 1!

-re.

Co:ıı �T�


8aRC H �� r �

f.

•.

Ter e ry.nou• .

tı:auııeeıı �

'

!ıii!.MJII . . JI :& .

ı

c;cAe ;,; Zta H ie CO

altında toplanmak yerine, ayrı ayrı

C KJ! T �

mitoğlu, "Rusva Türkleri'nin M i l li Şiırası", KI R I M , 4. 16: Te.--ri muz-Ağustos-Eylül l 996, s. 8� l .

Cuınlıuri yctkr kurmayı tercih e ınıesi üzerine, "Mİ LLi sO� A"ııın kendi ke nd in i feshelliğin i göste­ ren lô (�) Şuhat 1 9 L H t a r i h li PROTOKOLÜ. ''Protokol ü� r i_i rkçe çevirisi için bkz. Dr. Necip Hahlc­

' · ' R usya Türklerinin ulusal bir üst koordi nasyon merkezi çca. t -. s

C.

.3 .

Acx�� ! � .

A.;: • lıM!\'!' o Jl "" .... -

r �� aı.

C� OY.:A ,

l.ia.nWKOP � .

l'lo

� � Kn .

.lut e ;t �

cço Ka

ll p e.'l c:t.)t "-'l'lt.lr!ıo :

• r- euea ır •cTe�e a i .ır

• ıı� J e T � O r :;' � �ll. ır He Jr ll ii:Z !!I IIXCJr o d p!. ':'UO


,ı:. -..J 1-.l

.

··- ·

;:-.\c::?ı::; cr:c �

!!! .

r.

:.b c � :'! f. .

. ı·

TT� ;,. · •

.

� ; � •••"

-===-=- - ·

� -:- ; : :-> :<.·: :-

:� e.:: :"! � �.:; ; : ;

� .--·· _,/ - � /:::. � /1

- � w " · � · · -. . · •

...... .... , .. c �,, ...ı.. -ı· : .. .. .

C:::.:��:� i>� :! �.::..'i

:.J:r � ;"" h �, � � ;; c ;.� i !: C -i) �.. � -;��.,

roL>� i\ ?..

1"\ '

:�l!:: n c or :� -�a.o: I'� c;·:. : : ·

c e r :> ! 9 1 7 r o;:,!'. 3ı.: ıııı cı :; ::.! ! ;;

KcK� e H H O ���AaHR� 3�=�

�'"

3cepo'�.c i :: c!< i �

� - r o ;�M

H !.

TaT!!.?OKA

!rrp �JIK

. .. .

q e c Tr, c o o 6ıq�iTi. Bıo.:n. ,

.24- r o ·

..

XA..IHıif,fD ,

B Ot a n Ru sya � O e l O• e n l e rı n ı n l - l l � e y ı a 1 9 17' de � a a kav a ' yapilan I . K o n g re e l i ç i n Ş e f l ke Gaep ı ra l ı ' y e g�nd e ri l a i o re sal dAvet y a zısı.

de

'lT O

..

J{ıı�!6

Co 6p:tH i:��-;

H il ,

.

IDE:;J�:.A.

M�.�1 0 C Til'll-, rc_cy ;\�MH.ıt


Aynı Kongre için Şefıke Gaspıralı adına tanzim edilmiş delege yaka kaıtı . . .

473


ı

L_ _

l} '1 Dr-·-��---• lll

-��-::-·- lt ...-:..S.!__,::.:l.

�....ıu.•

i

· . 1. ...; ...:...:,_

__

/.

79' .

____

.

1---'----,,-

. ·· �

--

--·-

- - - - - -·--

· .

j

. .. .

. ·.s: . · .�

fa..,_:;r, p

· 7: · .\·

TEL GR A r

.

- � .- u ::.O: :__� CU .;/ &U? t �

Bahç e s er ay

Saratov

Ş e f i k e G ea p i r i n a k i

1 3 . 4 . 1917 K az an ' d a 20 Ni s an ' d a •ü a l i •a l a r i n olacak � Davetli si n i z .

topl an t ı s ı

Rehmankul ( o v a )

474


EK: 22 KIRIM TATAR KURULTAYI 1917 Sene No. 43 Bahçesaray

"ŞEHADETNAME" Meb'use Şefika Hanım Gaspirinskaya Efendi'nin Gözleve Üyezdinden sayianmış Kırım Tatar Kurultayı azası olduğu i§bu şe­ hadetname ile tasdik idiliyor. Kırım Tatar Kurultayı Reisi Kırım Tatar Kurultayı Ser Katibi Kurultay Konselasyası Müdür Mühür (Ruşça-Tatarca)

475


l<p

ri

.7

. . ,. . ·tv� .

••

,.(woiı Ta r a p ( H i ii

K Y P YJl TAH .,.. / -ll

, , ,, .,

/.'1�.;.... •·.

Y rı o c r o n L p c ı ı i c

c�IMb

Y ll O C l O A b p ::ı c r c sı ,

1!('!_7·� lttL

�(L ,'/t k . t' ·:

9a <!' jv 'll- ,J.'(,(!. /i;Y'vff___

ı ı ro

-'l

.,.,_

cocTOHTb 4nCtiOMb K p ı,ıMcı<aro T rı r cı p -

. CKafO f{ypynra�

1-:"//

yt,:nıa . IIJiı'ık ,,,,,,, ,., ,,

1' /"ol.ıt,.,. ,,.,

'/'ırııur/ıı·ı:ır.•o /i!fJI!I· " " " ·'� .

( .,. ,,., .,., ,,,, ,, .!11''1- , , , . ,

:;,,;ı;,,}!Jillllf l il ,,;,,,, . . 1 ., , , , . ,, ,,.!1/ ' '1 ,,,,_.,

476

.

O T b (I.,:.Iu .l. : ; �t.

f7/


· •-

}ili ..- }

.

: . · )' : \ _.

.

J · -'': J .i•: ı '

477

\ '-\.' V


EK: 23 Tiflis Şehri Müslüman Komitesi

l l Ağustos 1917

ACELE Bakü Müslüman Komitesine, İçinde bulunduğumuz yılın 15 ila 20 Nisan tarihleri arasında Kafkasya Müslümanları Kurultayı'nda alınmış karar bağlamında, Bakü şehrinde Kafkas Ötesi Müslümanlarının merkezini oluştura­ cak 18 üyeli Kafkas Ötesi Komitesinin temsiclileri ile Birleşik Ku­ zey Kafkasya ve Dağıstan Birliği'nin Merkezi Komitesi mü§tcrek olarak Kafkasya Müslümanları Bürosu ve Tiflis'te bu Büronun bir temsilciliğini açacak idiler. Kurultay'ın toplanmasından bu yana takriben 4 ay geçmiş olmasına rağmen Katkas Ötesi Müslümanları ile Kafkasya arasında birliğin koordine edilmesini üstlenmiş hiçbir organizasyon oluşturulmamıştır. Günümüzdeki yaşanan endişeli anlarda bunun önemi herkesı;c aniaşıimalı idi. Kafkasya Müslümanları Komitesi delegelerinin İsti­ şare toplantısı Tiflis'te toplanmıştır. Bu arada Kafkas Ötesi Komi ­ tesinin oluşturulması ile görevlendirilmiş olan Bakü Komitesine yapılmış müracaat benzeri bir müracaat yapılmış olup, Merkezi or­ ganı biran evvel kurmaları için bir uyarıda buunmuştur. 6 Ağustos tarihinde toplanmı§ olan Tiflis Komitesi en kısa zamanda Merkezi Kafkas Ötesi Müslümanları Komitesinin kurulmasını ısrarla talep etmiştir. işbu yazının kopyası Kafkas Müslümanları Komitesinin delege prezidiyumuna ve tüm Müslümanlar komitelerine iletilmesi rica edilıniştir.

478


,ı:. -.ı 1.0

-

-41rt�

·L � -

-

'

..' �7

.:

:

.

.

.

.

. •

.

:.

:

••

" · ·

.

.

· n r.

.cocTa-

!"�0�..: �: ı:ı: :·

. · Koı.cHTeTı. a-.

·. .

:... 'fC �;;;, �;.!a.;! r.; :< i u

:. · :· · . .

Sa:::: ::: c; ü •.

,

-<.

ıı:eT-ı.ıpexı.

K8.BKII.3!1.

He

xoopJIHHApo Bıı. T & H

6hiT&

. ,.

apeueHB

�a.rec�a­

cı.�aAa , Mezı­

�]Cj'JI&UII.�CKOe

ıı

O 'le -

o6'beJIH� T & .ıı t. �cTa i ıı: wycyııı:.wıı.Hlı Sa.Kıı.Bıtii.J ö : � C��op-.ıHpQ i!a.H o , XOTli i<pii.�� HRJI Heo6XOJIHWOCT & 03 -

a

co

T•<Pıtuct. .

KaBY�3CKOe

Ka.BKaaa

KowHTeTa

u ;J I'!I.HH:Ja�i ;ı , )IOJil:!BHC TBYKIJlHX:

npouo yı<a:iaHHiiXiı

wtcıu�e�7.

n

�eH TpoM:, _npe.ıı c TB.BHTane« UeHTne��pa.JI&Haro

Ct.aepHaro

H

·o 6lıe�BH.ırıa:ıı ııı.iı.

.•. : .

Halı

· ıSı.i

.

O �pas o�MO

rop:.(eB'b

��MHTeTıı..

�eMlı

u.�ı�.nc.ıı:

npe.ıı cTıı.11KTeıı::.CTBo

6UJIO

Ttı.ılı HH OJIHII. H3Iı

0Koııo

6ıopo H · · er o IIY

3axıı.BKaa&.ıı: . llpa

3L�BKII.8CKai'O

o lhe�HHeiı HhiXIı

� OJI�HO

Coıoaa

9!1.JI & Hıı.r? Ha.

IB ı:reııoBiııt'İ. , KOTO_pH�

.

�ycy�waKı.

Bt.

..

. '. · . . . . . . 3e,xuıtaacxil l)4ycy:ıu.wıı.HCKUi. . . . ı ,.

lıa.lteRHHxt> · o:gn'=i-ifall i"i-:--,.ı:. -ıı'aC'l'ORl!ltil-"Tpe!!oliUiı.ıA ' ı.iow�ıiT,;

.

-.·

·.• . ·. ı:t!?HTpa.nı:.Rııif

�/.< :· :;- �/�·;,' . 'Cı:ı rıı_a.c ı�_ô. · • n oc � a.Hoa ııeH �.ıı:. i��a� cKAro llycy.ıu.wa.Kc·icıı. ro C1ıt. ·Lt,. ;_;: �a. :rs-r62da. npt.u.ıı:. ' c . r. .:' 1·'· . .., J :.s� �� ;· � o6 ııa'a o�ucıı: Baxy . .. �

.

19ı;z..,.

)i.':. ' 1 • ' ' .,:

{' " \t;

1 . .;

�'�

u" � c � ı � , ' ; . ; ,. � ->· '•,


-ı::. oc o

.

/

BHCKa3 aJIO C .& Bl>

Cl.

6 �Bryc'!'a 1

.

.. o .

.

, IUIHsı;ı:f

.

.

·.

cı. '

--- ·

cynuai:ıcıci:l

I!oı.ıne.i''!ı •

J

Ceı<;:ıe�ao&

.- ·

. •

aro . . ·.:;�·�-ac ı::.. ��� -. ... . .-

·

. •.•

�/... ..

vl/lır.:Z

Hie

t

Be

$

ll

. . rı:e np8.ıruai

1

-� " -

ı· ·:; lıiYCYJio&le..H C iitie . .

• �• .

KOIIHTeT!ol ,

TaKıle

.

·.

Bpe-

Koı.ı�ı -

s:a· ·

3 a.Ka3Ka 3 CK i ii Jly­ ..;..,. ,

a;j.l_,lel .ner_a��·ı\· ,Mycynı.ıaRcıaı:x�

_.. . .."o._,;. ':'f_-... � . , . :""

·

Dp0Co60i Bl> B03 KOaRO

o6paTilT:

pa3c�oT9SBt. B'!. aacı�,

6'�es �s;_. �, llıı:npaBJı:eHK

:.. .. .•

no 30

BaK3 HCKin

26

BOIIpoC7a . ITOC TaH.OBH.JI'Iı

· }k<�:· \_; :·- : _:::::.� '

.

, . '! .

Hoı.ınTeTı.

Cl>

opoP,KHpoBaHie . ._ . �- : · . -- , CKOpOKl> · BpeııeHH C O a ­

OpraHt. . -: ··

BOBKOaBO ·

1

ı.ıycyJI!o&mHCKHX'!.

npOCHJIO

TH<;lJIKC1.

BOaıozeao �ı.ia,ıı oKı.- � . �:� ;... . . . - - : . -�� rcr- -.--.

,ıı yxi

Bl>

ilpe ,ll CTaBHTeJieK

COC'l'OJiBIII e ec.ır

_I{eHT_

y6�,ıtHTeJi oHO;i

. ?KOpoan; .. _BpeueHI

Cil

H i B · ' OT'S

a Toro

BH.ılY

OS Ha'le1lRII� .

·

, .r •' .

. s .

.

�...<�•-Ko;i. : i·;:;.:·

r

ı

ı

)\a'l'lı 'F! t.

:

· �npe aııdyıı-s : . . - � ;--��::r-:_. :· •. . ·' .;._ -'i· ". :. . · • . .. B . � ·; . TeTO Bla- 'KaBI!ta8a . . �nce,ıı c t,ııa Te� RoYd ��Ta .

\ ·�

iJOHJl

Ka.ıı ı<a3a

C OBt

_. KoiaTen Ila KP'l'opıı1 ;.�::: ._":"'. · if. ·:i, ;... �; . - ... ,. · :-.f:�'! � ·-. .!t:. ':' '"' : . �­ • '::fuaJIK8.8CRa.N' '-ltoKHTe'!'a ,"

_

KOKHTeTOBla

BH,Il Ha . ;\e.(I e!'aTC Koe


EK:

24

BAK Ü M Ü S LÜMAN CEMAAT TEŞKiLATI'NIN MUVA KKAT KOMiTESi TARAFINDAN Bakü M ü s lü m an Tqkilatı'nın §fır'ası bu İyon (Haziran) ayının vaki o l a n İciasında muvakkat komitenin teklifi üzerine Milli Komi t e ni n daha ziyade faaliyet gösterebilmesi için cemaat t e � kil a tı �fırasını a ş a ğ ı d aki esaslar üzerine tazeden kurulmaya ka­ rar vermi�tir.

26'sı nd:ı

(1) Bakü M üslüman Cemaat Te§ kil a tı 'nın maksadı siyasi-milli bir müessese vücuda gcti rım:k olacak ki bu müessese Kafkas Müslü­ man Kurul tayı ' n ı n gösterdiği veçhilc milletin milli-siyasi maksadia­ rını terviç cylcnı ckten v e halk arasında fikir, hürriyet, cumhuriyet, a na m i t (dc m o krat i zm) ve muhtariyeti yaymaktan ibaret olsun.

(2)

Baku Müslüman Ce m a a t Teşkil at ı , Milli Zakafkasya Komite­ si'ne t:ihi hir müessese olacak. Bu teşkilat-ı şura, komite ve heyet-i riyasetden i b aret ü ç uzuviyetc mali k hulunacaktır.

(3) Şfırfı teşkil olunacak:

1) Her

mahalle

ko m i t esi n i n birer n em ayen des in d e n,

:2) A na r hi st ve nı onarhist olmamak şartıyla her müslüman siya­ si fırkasın ın üçer ııemaycndesindcn,

3) Şe h i r müsl ü m a n kooperatiflerinin ccman ye di n e mayend e ­ sinden, 4R l


4) Her kentin kooperatiflerinden gönderilen birer nemayandc­

den,

5) Hemkadar ittifakının (profisyalni sayuz) ikişer nemayende­ lerinden, 6) Oniki promisla (maden) mahallesinden gönderilecckm bi­ rer nemayendeden,

7) Grado Naçalstva dairesinde olan kenctçilcr ittifakından gönderilen oniki nemayendeden,

8) Büyük taeiriere üç, hurda alış verişçilere de üç nc ınaycndc

vermek şartıyla tüccar ve alış verişçi sınıfından gönderilccek altı nemayendeden,

9) Medeni, maarif ve hayrat cemiyetlerinden gönderilccek iki­ şer nemayendeden, 10). Baku Garnizonu'ndaki müslüman askerler tarafındang ön­ derilecek beş nemayendcden,

l l ) Baku'da mevcut hem Vilayetliler Cemiyeri'nden gönderilc­

cek birer nemayendeden, 12) Hurda neftçilere bir, büyük neftçilere de bir yer verilmekle müslüman neftçilcrinden gönderilecek iki nemayendedcn,

Kayıt: 1) Hemkadar İttifak ve Teşkilatından ulema-i din, mu­ harrir, doktor, advukaf, mühendis, talebelere üç kere artık olar<ij<. altı; nmailimiere ise altı kere artık olarak oniki nemayencli.! ye ri ve­ riliyor.

2) Sabık Devlet Duması'nın müslüman aziisı da şuraya dahil

ediliyor.

Yukarıda gösterilen müessese ve s ı n ı fl ar ı n nemaycndeleri seçi­ lip İyul (Temmuz) ayının 12'sinde şuraya gelınelidirler. Gönderilc­ cek nemayendeler umumi iclasda gizli rey vasıtasıyla seçilmelidir.

482


r�

-l.o.lu

-�;;ı.::., �-i<!..J"ı5..J

Ate.::., �A.:.J>'-e.; JLe:A.. u

n...,;... <'':ı ''"ı:. 1-:J<--,;ı..· 'l'"'" ��...,. ı.:ıı,._, lü,� .ı.. i.. :''- tJ�l,.� ... . �··---. l� l.ı �.J"" �'u .:.... \.'"""" T.:._J.;�."\_, I.J...Jc... lü\.? ill •'-l.ı 'tı.. tW!" t,..l \.t.!'-.:..ı.l . 1 - t\. -L. J ı.:, �.J:...:, 8:1\\.,.C.. -�u �-u - ·'t.ı !\. .;_.._- l�t'-�=t,ı,.•c; ltV�f..ı""l.. !Pl--" lltıll•-W'­

!"\. ...w.:. �"ı:. �,ı...., ,._ ı,._.:. r ;.ı:. lt.��oe. d�

.Ju - .........) u .i.-ı..t,_, � ;.,.t.� ���.).ı.. (, t.Cii., \.. 1�. O... c\..�'�\.�1 �tı.:. lt'-t L. · .,._!•.:. �iu .ı., UıluJ...,ı �-�·-:· ''::ı ,, -i.-• ı,v�ı;.,. ,._ �::ı.li.:. �,. ı . · �t·P , · ;.;.:.

'tlt.U.-J!. "\__;,__ c.� Il .- �-ı, .....w ı:.

t�l .. .U.:..

IJ.:-..:,(c.•tl.... ti:\,"1) t�.. �v!ı�..Jt.ı..(,

... �...;.ı.. ı:, � ......:..

. , ), ...ı..l"�··� �\. ..,�·�(,· ·,ı TJ.-<,.....:. , .,�, ...:-=. ı,w.;_, ...,.ı,ı. , � --.. '-.b-:.0!. lt !'" o....l::...�ı:, .

lt_!l ��· .Jll.:.. �4.,il�l ·

.....wı:.

'1) �'-: �G't.�:· ... r-�_.:l!. �...ı �u w�·�G· . 'ı) 'b.� ··�=''�"'"" '\_ .. ,,ı,:, "-' �·,:.<.·<C:.·

o ) Wi\l,_ •)

''"

•;=ı..

I;;)W.:.

.

( :-_t t,..� �u .J:ti. l l::ı... ....

..ı,:...ı._,:.. ı:. ,.,.,._.J(( .. •C:.) ...ı.-�-ı:. '1, :o., ,ı-�ı.:.. !,.t ��·'ı..

V) -'.._l,t ��L=t,f �1!'-•-:!-L• tt'{l.J

't:.ı.. -:._.t.._

r.a.J�ı:,

A) 't:t� ;/ �l,_o '<31: ,., lı,:., l�..:...;,ı,.o<•ll31 ._,�,, ,,__..ı.:; ..,_.ı,ı. · ;.,.ı" T t:,_. ·u......:.....,.. ...�.:.­ ı.. -- ,,ı.� Tı;., w,:..••(. / · ,)... \.. · -h.· ·""'-'..:. -:--.:ı.,:.. c '\IL1i ı;::ı...,_ . wJ�:A..�(, v,'!\.l"'-•""ı., .....W.:, � ı._ .ı,_ı:.<-� "-<�· -:ııl:.. � W,:O:'-•"(, , ı )J-ı._•• •,�, • ..,,v,.ı,.ı'- -:-..P.c:. \_ ..,,.:.,ı:, � · \. ...ı�.,� l l ) ..,.. o.:. �,}, • "- . ... ,..� ;'-'--:-;.. ı._,,, "" !\.

. •

J )!""ıt

t !\..�· o-.I.JG .t...:.-:ı'"'' ·�t:.'\ � \��L!.I;:>__,o.ı::--- .c.G · '!� · ..., " . c.tt;t '- " T,tv� • . ...,.... '"' ..ı.ı� .ı". lt.3 ""l\.. l l'i, ltVll, ı T ı;.,: -ı,ı._. i,-• T �.,""ı , T,'i_, iıV,L ltC:. 1,::>., Ll,._, ı,.� ,,,,ı,,,. ı)-J:t., ,, .:. .,J..,� ,_ı.ı.:, ı...ı_.,,,

\.;ı..� � tL.':?.., ���·'G

•!'-: ı ) .. ,c�ı.t.... 16il,. t �..;.,.(, !\.11l!"--

�..;."!�

· t--'

..-ı..ıı,

t�� o..ı�L.·l,.. ı..

�\.'!'

c.l...:� l�*._�•v ...: �:ı" ...., 1�\L T :-:c. ı ı ..:.ı. •

483

.:.'-�,1�·

� .,1:-ı-ll,. · '\.i.t.l!J,�l!. ·-·

o.ı�.,


EK: 25

BAKÜ MÜSLÜMAN TEŞKiLATI'NIN MUVAKKAT KOMiTESi MAHALLE KOMİTELERiNE MUVAKKA T DÜSTURÜLAMEL

Mahalle komiteleri te§kilinden maksad mahalle halkı içinde ta­ ze hükümet esasını kuwetlendirmek, Cumhuriyet fikrini yaymak, halk idaresinin ne olduğunu anlatmak ve ahalini Meclis-i Müesse­ sana hazırla§dırmak ve milli siyasi meselelerde selahiyetli milli meclis ve içtimalarının ekseriyetle alınan kararını teyid ve bu ka­ rarları cemaat arasına ne§r itmekdir. Bu maksadların usül ve nizarnı dahilinde husulü için atideki te§kilat tertibi teklif olunuyor.

(1) Te§kilat 1) Her mescid mahallesi ahali arasından 5'den lO'a dek nefer­ den ibaret bir komite seçiyor. Seçgi gizli, mahli, umumi ve müsavi ses virmek usulüyle icra idiliyor. 2) Komite öz arasından hemen usül ile bir sadr, bir muavin-i sadr ve bir hazinedar ve bir katib seçiyor. Her mahalle komitesin­ den de merkezi büyüro (büro) nezdindeki şura'ya bir nemayende gönderiliyor. Bu nemayendeler sfıbık prihod nemayendclerini üvez idiyorlar. 3) Sadrın vazifesi budur: İdaslar davet itmek, hemi§e iclasa ge­ terek sadr sıfatıyla idare itmck, iclase marazeler takdim itmek ve komitenin umum işlerini aparmak, komite azalarının talebiyle her meseleye dair maJOmat virmck, üç uzvun talebiyle komite iclası ça­ ğırmak ve umumiyetle haftada bir defadan az olmamak şartıyla ic­ Iası davet itmekdir. İclasda meseleler adi ekseriyor ara ilc hal olu­ nur. Sesler beraber gelirse sadrın reyi iki ses hesab olunur ve onun 484


ses verdiği taraf giilip geliyor. Sadr iclası umumi huzurunda mes'fıldür. 4) Muavin-i sadr hemişe sadr olmadıkda onun vazifelerini ita eder ve onun bütün hukukuna malik olar. 5) Katib bütun iclaslar için beratül kavl yazıyor, umum kağıdla­ rı, evrak ve senediltı nizame sokub yakşi saklıyor, korniteye raci umum arıza şikayet ve sairlerini kabul edüb titizlikle sadra bildiri­ yor. Beratül kavl yazılarak her iclasda keçen iclasın beratül kavli okunuh tasdik olunur. 6) Hazinedar vazifesini sadr, muavin-i sadr dahi ifa idebilir. Pul meselelerinin hemesi hazinediinn elinden gelib keçiyor. (kitabi ve kabz üzere) sadrın imzası olmadıkça bezinedar bir kapik de pul bı­ rakabilmez. Hazinedar her hafta sadra hesab virmelidir. Hazine­ dar milletin her kapigine cevabdadır. Hazinedar pulu kabz ile alı­ yor ve kabz ile bırakıyor. 7) Komite her gün bir bekçi (dijorni) koyuyor. Bekçi öz uzuvla­ rından olmalıdır. Bekçi umum cari meselelere bakıyor. 8) Her mahalle komitesinin özüne mahsus mühürü olmalıdır ve umum kağıdiarı mühürlemelidir. Komitenin muayyen mcnzili olmalıdır. 9) Az bir meblağ lazım olursa sadrın imzasıyla biru kılar, umu­ miyetle pul komitenin kararıyla sarf olunur.

10) Mahalle komiteleri her ay merkezi büroya hesahat ve ma­ lfımat virmelidir.

l l ) Merkezi komite istediği zaman teftiş yapmak için müfettiş­ ler tayin idiyor. 12) İclas o vakit kanuni hesab olunur ki özünün ekaileri yarısı ishat-ı vücud itsin. Mahalle komiteleri her işi merkezi komitenin göstermesiyle görüyor. 485


(2)

Faaliyet

1 ) Mescid mahallesinin hududu nu tayin itmelidir.

2) (Muayyen üzerine) her mahallenin ahalisini (müslüınanlar) sayyahe kibi tahrir-i nüfus itmelidir. 3) M ahalle fukarasını seyyaha itmek. 4) Mahalle fukarasına maddi muavenette bulunmalıdır. 5) Fıkara-ı kasibenin ihtiyaçlarını nazara alarak onlar ıçııı ucuz a§hfme ve çayhaneler açmasına say itmek. 6) Bir kooperatifve çörekçi dükkfmları açılmasına çalı�mak. 7) Umum mahalle ahalisinden ayda b3§a be§ kapik kararıyla vergi yığmalıdır. 8) Kurban derilerini muntazaman yığmalıdır. 9) Her yıl ıyd-i fıtir-de mahalle komiteleri "fitre" adıyle viril­ mekde olan sadakayı toplayarak merkezi korniteye virmelidirlcr. 10) Umum mescidlerde ve komitelerin lazım ve muvafık bil­ dikleri noktalarda §Ubeler koymalı ve eyularda hususi nezir, sada­ ka ve sairların hemen şubelere salınması uğrunda teşebbüsler idüb cemaati ba§a salmalıdır. l l ) Her mahalleye muvakkat olarak mahalle baricine gice ka ­ ragolları tayin edilsün. 12) Mahallelerde fisk-u fücur hususen kumayirlerini öğren­ mek, umum muzır §ahısları tanımak ve merkezi koıniteye haber virmek ve umumiyetle böyle §eylere yir kalmamasma çalı§mak la­ zımdır. 13) Kitab ve defter üzerine mahallenin müdahil ve ınuricini. umum milli varidiit ve mesarifini ayrıca saklamalıdır. Hcsabct ile beraber her mahallede beratül kavl yazılmalıdır. Yazıların hemesu Türkçe olmalıdır. 14) Mahalle komiteleri Merkezi Büro'ya takdim itmck �artıy­ le iane kabul edilebilir. R< · ı r·ı

1 9 1 7, Bakiı, Matbu, 2 s.

486


-;

ı

..

__; ·

"'

�l

"")

j

.")

� o

'

·)

J

ı

i

\

.,

.j !. ·.;

\

"?

1..,

'

'ı

'1

.. ., .... "

'"ı

·}

...

J' s.

·�

; ... •) .,

.j · J

�� .,

'\ "'

'"\

J � .. ., .,

.,

4R7

•; 1

� -� )

· •ı

:.; i., ...

r ""\

- ·� 'l,

·ı

)

-:j ·

ı;

., ., '


'l

A.

• '

.,

-:}

·:. ı

ı '

, � ., .

:

,'

11 :ı

!

•i

1 .

1 ,

.1

'1 _,

·) "' �,

:j

..

·� ı.

·;ı

,

·ı

_,

r

A ;ı-

'J

i ·ı o!

-.

·i

....

·) ��

,1)· i

'1

'\

1,

.

ı

1\

'!

}

ı. .. '1

..

·ı

.,

-r

ı

..

J

1; .,

,

j J

,. ., _, •'

"J ..,

c '1

..

1

.,

., ..,

f

!-

,, .,

ı

, .,

·') '•

.ı ., ·

')

1

�. ,'\

c , )

., _ ·ı - ,

"'

' '\ .

'\

ı

�-

'Ol

, .,

"1

•·

J "

-;:.

'>

...

-.

1;

.A ' "\

_,ı :ı

l

·,

. .

,

!

�-

.}

·1 :;,

ı

ı,

�1

)

J

,

)

-.

"' . ., .,

i,

ı :ı

.A ' '\

.

J' -�

,. .

·.·...

:;�.

,

-,

488

.j c

J

ı ı

l

1

' ")

,· .,

,_ . ..,

'vJ

�,

'l.,

�-

.,

J

� ol

-\

.l �-

ı,

\

l ,

.

,.

"

·o ı'

ı _. , '\:,., )

·J' ...

..,

"

:j ' ':

'1

-, ,.

-;;; '

.Jı" •

. .,

\

·Y �

1

.

-�

l A

J )

..

'\

_,

\

.2 .

.-:- •

'

i -

....

,J· ·J'

A.

.,

1' .. ...

:\r -�

-� .... .

-,

�-

-ı,

-r

-

ı-

-. . ., ,

.

'" 1

J

.

•;

., ., �


ı. ı

)

.

' •\ .

.'

�:;

...

. �.

. i ...

.f

1:.

\_

.

·

\

'

i." ı.

t

\]

ı­ ,

-�

.r ı

f

t

-.,

·l

-�. , ..

•,

·") -.:, J

..., _

\) ,.

1

-t

1-:-

r .;·

.;·

t.. f

• r

(;., r

c

.r ı

f

\·· t.

t

! .,.

' •

l: . ı.

'·

.

.,

.......

l

f �·t� !:

,:

� '· ' · ·

'-

�. -

- ı

·'

�. ' .ı ı

'!..

ı -;!

1

.:.

r

)t'"\ı

·r

. � ...

i' ...

y

\.

.fı : f

!:-

·i·

� �.

• y

"-\

ı

ı

L

t

l

r

... -<: �

c

t..

.. . ..

l..

-<:

(• :

....

c, ·

ı..

L. �

[

.:;

4R9

. 'ı:.

E

-

...

·l [

'-!..

t

\. ı

>


.-

.,

.,.,

\o

J ':3

� ...

· '·

.

ı-

;;.. .... ' ") ..

;ı....

_,

�-

·

')

;

4.; .

-

....

J

ı-

.

-�

J 1

,

ı.. • -

J

� i' ..,

J

}.'...

' ., "

ı.l .,

\<> 'j....

t.

,

j: J

j'

'?

>

-:: ..

.

.. .

i

··ı

'ı' . ı,

1 j

3

..

·')

ı-

"l

1

,J

n

�� � .

l

-lj

·ı. ,

-1, �

J

.J

· -

l

_., ,

:1 ·

..!'.,

�.

....,.

:;...

-\

, �

ı1 .

.

ı·,

,

.

...,

J

.

J

'!'

;

,

q .

·

"

.

·'l

-;;.,

;;..

'

� .

L

� -

..

\ .....

i:

' ""::-\ �'):ı

·..

� J.. ı

-� ... .

-r

�-

' .,

.] .

... .

J

, '.

� ···ı

ı

· ')

l

J

ı

' ,

· ;, ·'\ � !

. :'�. T )

'

· ·.

'·

J'

-·,

'i

;

. .... �

l ıl, ..

5

ı,

'1 .

ı 1 1

ı·

'i , �, � ' .

. ı

-�r

:>

t... ,J J

....

.....,

· '-J ·

;;.,

1\.., ,

l...

·\

1

-\

-ı.-

.J

.

1

, " .

") ' ..

\

\.,

ı

')

l,

.

.,

,

,

.ı,

490

.

1, ı.

. ·' •:

jJ

ı .

·ı ' .J ·

J ' ")

� -t -:-

,

-

':ı

1

.

ı '

,'.

-�

.,

-

·J '

J t :J�� �

�ı

J

...

;

,

' ')

�· ; �)

\ J

1 •;

..

..

J

,

-

.

-

� '1

-') .,

.

ı

·.,

1

'

,.

�., ...> ' .

"") .... 'l

\ l:

-=�

1

...

_,

...

,

.

-=,

.

,

...

-:) .

ı

ı'• :· '

. �-

'?

- ..

..... ':-., . , ,, .., -, .... ,. " :.:

·r

, '

-J.

'i ; ..

-,

-�

... '

'

-

.

-!-' ...

J

L

!

--

·

, 1.

'!.,

r



. Dr� Necip Hablemitoğlu ·ç

·

·

·


Dr . Necip Hablemitoğlu

Yüzbinlerin Sürgünü KIRIM'DA TÜRK SOYKIRIMI

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARI


Dr . Necip Hablemitoğlu ''

••

KOSTE BE K ' '

"Cumhurıyet savcıları, Merıç kıyılannda çalışan Türk kôylüsünün kaybolan

satanlarından tutunuz da, bu yurtta yaşayanların

uğrayacaklan en ufak bır haksızlıktan, hatta Bıngöl dağlarının ıssız kuytularında nafakalarını bekleyen öksüzlenn gözyaşlarından sız sorumlusunuz! " Mahmut Esat Bozkurt

1 . Dönem Adalet Bakanı

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARI


Dr . Necip Rablernitoğlu ı·

Sovyet Rusya' da Devlet Terörü

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARI


Doç. Dr. ŞENGÜL HABLEMİTOGLU Dr. NECİP HABLEMİTOGLU

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYıNLAR!



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.