KIRIM TÜRKLERİ KÜLTÜR VE YARDIM,-.,AŞMA DERNEGİ GENEL MERKEZi YAYINLARI No: 1
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
1917 KIRIM TATAR MİLLİ İSTİKLAL
HAREKETİNİN HİKAYESİ
Osman Kemal HATİF
Yeniden Yayma Hazırlayan : Doç. Dr. Hakan KIRIMLI
Ankara 1998
Birinci Baskı MART 1998
ISBN 975 - 96488 - 1 - 4
Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı'nın maddi katkılarıyla çıkarılmıştır.
İsteme Adresi : Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi Meşrutiyet Cad. No: 20114 06640 Kızılay/ANKARA Tel: (0.312)41947 49Faks: (0.312)41947 51
41947 50
E-Posta: kirim@ada.net.tr
Dizgi Baskı Kapak:
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Tel: (0.212)511 10 06 - 411 18 33 İSTANBUL Şafak Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Tel: 229 57 84 ANKARA Haluk Bosut I Genç B üro Tel : 418 76 64 ANKARA
TAKDİM 1783 yılında Kırım Hanlığı ortadan kaldırılarak Kının Rusya İmparatorluğu'na ilhak edildi. İlhakı müteakip Rusya'nın Kırım' da takip ettiği politikalar esas itibarıyla burayı ebedi bir Rus-Slav toprağına dönüştürmeye yönelikti. Bu ise ancak yarımadanın yerli halk olan Kının Tatarlarından tamamen veya büyük ölçüde temizlen mesiyle mümkün olabilecekti. Bir taraftan Kırım Tatarlarının maruz bırakıldıkları siyasi, idari, askeri ve iktisadi baskılar bu halkı muazzam kitleler halinde Osmanlı İmparatorluğu topraklarına göç etmeye mecbur bırakırken, diğer taraftan Kırım'ı boşaltan bu kitle göçleri Rusya Hükumeti tarafından (büyük iktisadi felaketlere yol açmadıkça) daima teşvik ediliyordu. Böylece XIX. yüzyıl boyunca yüz binlerce Kırım Tatar muhaciri Anadolu ve Rumeli'ndeki Osmanlı topraklarına aktı. Geride kalanlar ise bir millet olarak kendisini muhafaza edebilecek ve geliştirebilecek hemen her türlü kurumdan ve imkandan mahrum, git gide eriyen bir tarihi halk kitlesi manzarasını arz etmekteydi. Böylesine umutsuz gözüken bir zeminde ortaya çıkan İsmail Bey Gaspıralı adındaki bir Kırım Tatarı olağanüstü bir-milli dönüşüm ve yeniden doğuş hamlesinin ateşleyicisi oldu. Kınm'ın Rusya tarafından ilhakının tam yüzüncü yıldönümünde, yani 1883' de yayınlanmaya başladığı
Tercüman gazetesi ve ortaya attığı milli reform programı
4
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
mahiyetindeki yeni maarif sistemi (usfil-ü cedid) ile Kının Tatarlanrun aydınlanma dönemini başlattı. Gaspıralı'run hareketi esasında Rusya İmparatorluğu'ndaki (hatta onun haricindeki) Türk/Müslüman halkların bütününün kültür ve maarif refoımlan yoluyla milli birliğinin teşekkülünü hedef alıyordu. Diğer bir ifadeyle, bu hareket bir Türk ve Müslüman halla. olarak Kının Tatarlarını elbette ki içine almaktaydı, ancak yalnızca onlara münhasır değildi. Gaspıralı'run reformları ve fikirleri oldukça losa bir süre i ç in d e Rusya İmparatorluğu dahilind eki bütün Türk/Müslüman halkları arasında şaşılacak ölçüde yayıldı ve b e n im sendi. XX. yüzyılın başlarında, Rusya İmparatorluğu'ndaki Türk/Müslüman halkların milli-kültürel uyanış dönemi Gaspıralı'nın fikir ve uygulamalanrun büyük katkısıyla artık kesin olarak başlamış ve önemli mesafe kaydetmiş durumdaydı. Bu durum tükenmenin eşiğindeyken bir anda yeniden doğuşun modeli haline gelen ve Ttirk ve İslam dünyalarındaki yerlerine tekrar sahip çıkan Kırım Tatarları için de geçerliydi. Gaspıralı'run Türk ve Müslüman kimlik unsurlarının altını çizmesiyle başlayan Kırım Tatarları arasındaki milli hareketler Rusya ve Osmanlı İmparatorluklarındaki siyasi ve fikri gelişmelerden de etkilenerek onların tecrübelerinden ilham aldı. Böylece 1905 Rusya İnkılabı'ru müteakip, özgün bir milli Kınm Tatar kimliğini siyasi boyutlarda ve emelleriyle ortaya koymaya çalışan "Genç Tatarlar" hareketi oluştu. Bunun fikri ve pratik mirasını ise önce İstanbul' da tahsil gören bir grup Kırım Tatar talebesinin arasında doğacak ve daha sonra Kının daki genç Kının Tatar intelligentsiyası tarafından da benim senecek olan yeni bir milli hareket devraldı. Ôzeğinde İstanbul'da kurulmuş olan gizli "Vatan Cemiyeti"nin yer '
OSMAN KEMAL HATiF
s
aldığı bu yeni hareket olayların gelişmesiyle milli istiklal talebine kadar varan bir çizgi izleyecekti. 1.
Dünya Savaşı ile tam bir krize giren Rus Çarlık sistemi 1917'nin Mart (eski takvime göre Şubat) ayında patlak veren ihtilalle çöktü. İhtilalin doğurduğu otorite boşluğu ve kaos içinde, Rusya İmparatorluğu'nun her yerinde bir anda su yüzüne çıkan sayısız siyasi, milli ve sosyal gruplar gerek bütün imparatorluk çapında, gerekse mahalli ölçeklerde iktidara sahip olma yolunda harekete geçtiler. Kının da bu kavganın en tipik şekilde yaşandığı ülkelerden biriydi. İhtilalin patlak vermesinden çok kısa bir süre sonra, 7 Nisan 1917'de, Kının Tatar halkının tamamına şamil "Kırım Müslümanları Vekilleri Kongresi" Akmescit'de toplandı. Kırım'ın her yerinden yaklaşık 1500 delegenin katıldığı bu Kongre'nin müteşeb bisleri "Vatan Cemiyeti" üyeleri veya onun temsil ettiği çizgiyi benimseyen genç Kırım Tatarları idi. Nitekim, Kongre'de seçilen ve bundan böyle en yüksek Kırım Tatar milli organı durumunda olacak "Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi"ne de bunlar hakimdiler. Böylece, kimsenin hatta kendilerinin bile beklemedikleri bir hızla yarımadadaki bütün Kının Tatar işleri ve milletin liderliği genç milliyetçilerin bilfiil kontrolüne geçmişti. Bunu Kırım Tatarları arasında her seviyede ve sahada yeni bir teşkilatlanmanın süratle gerçekleştirilmesi takip etti. Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi siyasi çizgisini kesin bir şekilde ortaya koyarak Kırım için milli muhtariyet talep ediyor ve nihai olarak da milli istiklali hedef alıyordu. Henüz resmen dağılmamış olan Rusya İmparatorluğu dahilinde benzer taleplerle ortaya çıkan diğer milletlerin milli organlarıyla ve birleşik teşkilatlarla da dayanışma içinde hareket edilmekteydi.
6
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Bu yönde atılan çok önemli bir adım I<ınm Tatar Par lamentosu olan "Kurultay"ın toplanması kararıydı. Kurul tay I<ınm Tatar istiklalini ilan edecek olan müessese idi. 7 Kasım 1917'de Petrograd'da Geçici Hükfunet'in Bolşevik darbesiyle yıkılması ve böylece sadece rejimin değil Rusya İmparatorluğu'nun da çökmesi, I<ınm daki gelişmelere hız kazandırdı. 30 Kasım 1917'de Kurultay seçimleri yapıldı. Kadın-erkek ayırımı olmaksızın erişkin yaştaki vatan daşların tamamının seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu bu seçimler gizli ve doğrudan oyla gerçekleştirildi. I<ınm Tatar Milli Kurultayı seçimleri gerek Türk, gerekse İslam dünyasında tam demokratik usfillerle gerçekleştirilen ilk parlamento seçimleriydi. 9 Aralık1917'de Kırım Hanlığı'run eski başşehri Bahçesaray'da I<ınm Tatar milli bayrağı olan "Gökbayrak"lar altında törenle toplanan Kurultay derhal bir anayasa hazırlanması ve hükumet teşkili çalışmalarına girişti. 26 Aralık 1917'de Kırım Tatar Kanun-u Esasisi kabul edildi. Bu Anayasa'ya göre her milletin kendi kaderini kendisi tayin hakkı kabul ediliyor ve "Kırım Ahali Cumhuriyeti" (Kırım Demokratik Cumhuriyeti) esası ilan ediliyordu. Aynı gün ilk Kırım Tatar Hükumeti de Numan Çelebi Cihan'ın başbakanlığında (orijinal tabiri ile, "başmüdürlüğünde") teşkil edildi. '
Yeni Kırı� Tatar hükumeti kısa süre içinde Kırım topraklarının büyük kısmında hakimiyeti eline aldı. Kırım'a sevki başarılan eski Çarlık ordusundaki Kırım Tatar birliklerinin önemli bir kısmı Kurultcıy'ın emri altına girerek, yeni milli hükumetin askeri gücünü oluşturmuşlardı. Bolşevikler dışındaki Rus gruplarının esasen askeri güçten mahrum bulunmaları d a milli hükumetin işini kolaylaştırmıştı. Ancak Karadeniz Filosu'nun ana üssü olan Akyar (Sivastopol)
OSMAN KEMAL HAlİF
7
şehri tamamen Bolşevik tesirindeki Rus bahriyelilerin hakimiyetindeydi. Milli hükumetin otoritesi bu büyük askeri üsse ulaşamadığı gibi, her iki güç arasında bir çahşma kaçınılmaz görünüyordu. Nitekim, Kırım Tatar birlikleriyle Bolşevik bahriyeliler arasında yer yer başlayan silahlı çatışmalar 23 Ocak 1918'de Bolşeviklerin Bahçesaray'a doğru ileri harekata geçmeleriyle tam bir savaşa dönüştü. Ezici sayı ve silah üstünlüğüne sahip olan Bolşevik kuvvetleri 26 Ocak'da Bahçesaray'ı, ertesi gün de Kırım'ın başşehri olan Akmescit'i ele geçirdiler. Böylece Kırım Tatar milli hükumeti yıkılarak, Kırım'da ilk Bolşevik idaresi kurul du. "Tavrida Sovyet Cumhuriyeti" adını alan Kırım Bolşevik iktidarı yarımadanın gerek Kırım Tatar gerekse Rus ahalisi için tam bir terör dönemini başlattı. Binlerce insanın öldürüldüğü bu kanlı dönemin kurbanları arasında Kırım Tatar milli hükumetinin başı olan Numan Çelebi Cihan da bulunuyordu. . Alman ordusunun 19 Nisan 1918'de yarımadayı işgale başlamasıyla Kırım'daki Bolşevik idaresi çöktü. Nisan sonuna kadar Kırım'ın tamamı Bolşeviklerden temizlen di. Bolşevik idaresinin ortadan kalkmasıyla Kırım Tatar Milli Kurultayı tekrar toplanma imkanını buldu. Ancak Alman askeri işgal idaresi Kırım Tatar milli hükumetinin tekrar Kırım' da idareyi devralmasına izin vermedi. Bunun yerine Litvanya Tatarlarından General Süleyman Sülkeviç'in başbakanlığında Kırım Tatarlarından, anti Bolşevik Ruslardan ve Almanlardan oluşan bir karma Kırım hüku�eti teşkil edildi. Bu dönemde Kurultay'ı temsil eden "Kırım Tatar Milli İdaresi" de mevcudiyetini sürdürerek, özellikle Osmanlı Devleti nezdinde teşebbüslerde bulundu ve Kırım Tatarlarının kendi kaderini tayin
8
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
hakkının Almanya ve müttefikleri nezdinde tanınması yönünde yoğun çabalara girişti. Bu yönde İstanbul'da etkili bir Kırım Tatar lobisinin oluşturulduğu ve özellikle Osmanlı kamuoyundan büyük bir destek elde edilerek kayda değer bir takım siyasi başarılara ulaşıldığı görülmektedir. Ne var ki, 1. Dünya Savaşı'nın Osmanlı Devleti'nin de içinde bulunduğu İttifak Devletleri tarafından kaybedilmesi Kırım Tatarlarının bu umutlarını tamamen sona erdirdi. Alman ordusunun Kırım'dan çekilmesiyle Sülkeviç hükumeti dağıldı. Kısa bir süre Rus liberal gruplarının idaresinde kalan Kırım daha sonra İtilaf Dev letleri kuvvetleriyle General Anton Denikin'in kumandasındaki Beyaz Rus ordularının hakimiyetine girdi. Artık Kırım Tatar milli idaresinin son kalıntıları da ortadan kaldırılmıştı. Bunu 1919 baharında Kırım'ın iki aylık kısa bir süre için tekrar Bolşeviklerin eline geçmesi, daha sonra General Peter Wrangel idaresinde kurulan son Beyaz Rus askeri hakimiyeti ve nihayet Kasım 1920'de Bolşeviklerin yarımadayı kesin olarak ele geçirmeleri ve Sovyet iktidarını tesis etmeleri izleyecekti. Görüldüğü gibi, 1917'deki Kırım Demokratik Cum huriyeti henüz teşekkül safhasında iken ortadan kaldınlmışb. Ancak, pek kısa bir zaman süresi içine sığan bu gelişmeler, yukarıda da kaydettiğimiz gibi, Türk ve İslam dünyalarında modem bir milli-demokratik devlet teşkilatlanmasının (rüşeym halinde de olsa) ilk örneğini teşkil etmiştir. Kırım Hanlığı'run tarihi hatırasını ve uzun yabancı hakimiyetini içeren bir sürecin diyalektiğine uygun olarak modem manada "milletleşen" Kırım Tatarlarının milli istikametleri ise 1917 olaylarında en belirgin bir _ şekilde ortaya konmuştur. Diğer bir ifadeyle, bu yeni
OSMAN KEMAL HA1İF
9
millet geçmişinin hatırasına sahip çıkıyor ve o geçmışı kendi tasavvurundaki geleceğinin meşruiyet kaynağı olarak vurguluyordu. Ancak uğrunda ayağa kalkılan gaye kabaca geçmişin restorasyonu değildi. Kırım Tatarlarının genç temsilcileri, çağlarına ve yeniden yorumladıkları kimliklerine uyarlanmış çok farklı bir idealle milli devletler çağında emsallerine denk bir hukuka sahip olma talebini gündeme getirmekteydiler. 1917 Kırım Tatar milli hareketinin herşeyden önce kendi dışındaki faktörlerden dolayı kalıcı olamayan tecrübesi yalnızca Kırım Tatarları için önemli değildir. Bu aynı zamanda gerek umum Türk veya Müslüman toplumlar da, gerekse yabancı hakimiyetinde kalmış başka halklar da tezahür etmiş olan milli "yeniden uyanış" olgusunun özgün bir örneğini de temsil etmektedir. Buna rağmen, üzülerek belirtelim ki anılan tarihi olaylar büyük ölçüde karanlıkta kalmıştır. Bu konuda bir tek istisna haricinde· şumullü ilmi çalışmalar mevcut olmadığı gibi, çağdaş kaynaklar ve belgeler de ya ortadan kaybolmuş ya da ulaşılması çok zor hale gelmiştir. Bugün adeta unutulmuş gözüken, ancak konuya ilişkin başka yerde bulunmayan çok önemli bilgileri içeren çağdaş bir kaynak da Osman Kemal Hatif'in yeniden yayına hazırladığımız Gökbayrak Altında Millf Faaliyet adlı kitabıdır. 1918'de Kütüphane-i Sudi neşriyatı meyanında Matbaa-i Orhaniye'de (İstanbul) basılan ve 1917 Kırım Tatar milli istiklal hareketini konu alan bu küçük hacimli kitap elbette ki bir akademik çalışma değildir. Bununla birlikte, kitap gelişmelerin hemen akabinde, olaylara katılanların verMünhasıran 1 91 7-1 918 Kırım Tatar milli istiklal hareketi hakkında yazılmış yegane geniş kapsamlı akademik çalışma Edige Kırı mal'ın Der Nationa/e Kampf der Krimtürken (Emsdettentwest falen, 1952) adlı klasik eseridir.
10
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAAUYET
dikleri doğrudan malumata ve orijinal belgelere dayanarak yazılmışhr. Kitabın 1918'in ikinci yarısında özellikle Kırım Tatar milli meselesine destek temini için Osmanlı kamuoyunu ve devlet ricalini aydınlatmak amacıyla kaleme alındığı anlaşılıyor. O sıralarda İstanbul'daki Kırımlılar Cemiyet-i Hayriyesi (ki kısa bir müddet sonra Kırım ve Kazan Cemiyet-i Hayriyesi ismini almıştır) gayet etkili bir Kırım Tatar lobisi gibi çalışmakta ve bu konuda birinci elden haber kaynaklarından mah rum olan Osmanlı basınına gelişmeleri sıcağı sıcağına ve Kırım Tatar bakış açısından sunarak adeta bir haber a j a n s ı v a z i f e s i görmekteydi . 1918-1919 yıllarında İstanbul'da çıkan Kınm Mecmuası da Cemiyet'in bilfiil yayın organı durumundaydı. 1918 yılında Osmanlı basınında ve kamuoyunda Kırım'a yönelik büyük bir ilgi ve sempati atmosferinin meydana getirilmesinde Kırım' daki Kırım Tatar Milli İdaresi ile tamamen bağlantılı olarak çalışan Cemiyet'in faaliyetlerinin birinci derecede payı olmuştur. Kırımlı olan Osman Kemal Hatif ise Kırımlılar Cemiyet-i Hayriyesi'nin kurucu başkanı ve Kınm Mecmuası'nın da baş yazarlarından biriydi. Nitekim Gökbayrak Altında Millf Faaliyet kitabından bazı parçalar yazarın imzasıyla Kınm Mecmuası'nın muhtelif sayılarında da kısmen dere olunmuştur. Gökbayrak Al tında Millf Faaliye t'in dili tabiatıyla o
günün standart Osmanlı Türkçesidir. Bu günümüzün okuyucusu için biraz ağır görünmekle birlikte, kitap pek çok yönden otantik bir belge mahiyetinde olduğu için, eserin hazırladığımız bu yeni yayınında orijinal diline ve metnine her hangi bir şekilde müdahale etmeyi doğru bulmadık. Yalnızca metinde geçen yabancı özel isimlerin imlasında o yabancı dilin Latin harflerindeki standart
OSMAN KEMAL HATİF
11
imlasına uyduk. Kitabın elimizdeki baskısında bizzat yazarın kendisinin eliyle sonradan düzeltilen bazı tashih ve tertip hatalarını ise elbette ki düzeltilmiş şekilleriyle verdik. 1917 yılında gerek Osmanlı Devleti'nde gerekse Rusya'da Jülyen esasına göre takvimler kullanıldığından, bu ayrıntıyı gözden kaçırabilecek okuyucuların yanılması amacıyla metinde geçen tarihlerin halen geçerli olan Gregoryen takvimine göre karşılıklarını dipnotlarla ver meye çalıştık. Gökbayrak Al tında Millf Faaliyet'in bu yeni yayınının araştırmacılara ve genel okuyucuya yararlı olmasını diliyor, konuya ilişkin yeniden yayınlanmayı bekleyen pek çok diğer kaynağın da yakın gelecek içinde neşri için bir başlangıç olmasını ümit ediyoruz. Doç. Dr.
Hakan
Kırımlı
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİ YET
Osman Kemal Hatif
Kütüphane-i
Sudi
İstanbul 1334 (1918) Matbaa-i Orhaniye
Mazide Kının Kırım Hanlığı tarihinin ebedi sahifelerinde pür şan ve şeref bir nam bırakan İslam hftkumetlerinden biridir ki: Kıpçak Hanlığı duçar-ı inkısam olunca ortaya çıkan beş hanlıktan dördü Rusların eline geçtiği halde Yaş Mua hedenamesine kadar idame-i mevcudiyet edebilmişti. Kırım devleti kırk-elli sene kadar tamamen müstakil olarak yaşadıktan sonra Fatih Sultan Mehmed zamanında Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye ile irtibat peyda etmiş ve o vakitten beri gerek sürur ve gerek kederde taliini Dev let-i Osmaniyye'nin taliine raht eylemişti. Kırım hanları merkez-i hilafetden nasb olunur ve Kırım ordusu her harbde Osmanlı ordusuyla birlikte düşmana karşı mu harebe ederek büyük yararlıklar gösterirdi. Bahusus Kırım süvarileri Rusya'ya karşı olan muharebatda pek büyük bir şöhret kazanmışlardı. Kırım akıncıları Rus ya'nın ta içlerine Lehistan ve Litvanya'ya kadar gider lerdi. Fakat Kırım yalnız harb ve darb vadisinde kesb-i şan ve şöhretle iktifa etmemiş, aynı zamanda terakkiyat-ı medeniyye ve umfu-u maarife de pek çok ehemmiyet vermiştir. Bugün Kırım'ın her tarafında Rusların se nelerce devam eden tahribatına rağmen büyük bir Türk medeniyetinin asar-ı umranı görülür. Vaktiyle Kırım' da yetişmiş ulema da saha-yı ilim ve maarifetde pek büyük ve müstesna bir mevki ihrazına muvaffak olmuşlardı.
16
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
Kırım Hanları nev-umma Devlet-i Osmaniyye'nin ve hilafet-i lslamiyyenin taht-ı himayesinde bulunur ve pa.: dişahan-ı Osmaniyye'nin emriyle azl ve nasb edilirdi. Fakat Kırım devleti makarn-ı hilafete ne kadar can-u-gö nülden merbutiyet göstermiş ise Devlet-i Osmaniyye de Kırım'ın hayat-ı milliyye ve hususat-ı dahiliyyesine o kadar riayetkar olmuştur. Kırım hanları ilan-ı harbe ve akd-i sulha, hatta kendi namlarına sikke darbına ve hut belerde halife-i 1slamiyyenin isimlerinden sonra kendi isimlerini zikr ettirmeğe salahiyetdar idiler. Kırım müstakil kalarak cesur akıncılara malik oldukça Rusya'nın Türkiye hakkındaki amal-i istilacuyanesini sa ha-yı husô.le isal etmesi müşkülata uğruyordu. Binaena leyh Rusya evvela Kınm'ı ortadan kaldırmağa ve bu suretle bu kavi maninin izale-i vücuduna karar verdi. Doğrudan doğruya ilhakı mümkün görmediğinden evvela Kırım'a zahiri bir istiklal temin etmek istedi ve bu istiklali Hükumet-i Osmaniyye'ye kabul ettirmeğe ça lıştı. Hükumet-i Osmaniyye Rusya'nın maksad-ı hafisine vakıf olduğundan mevcudiyetiyle Kınm'ın muhafazasına sarf-ı gayret etti ve Kırım'ın Devlet-i Osmaniyye'den ta maıniyle fekk-i rabıta etmesinin imkansızlığını iddia ve müdafaa etti. Fakat ne çare ki o devirlerde Devlet-i Os maniyye zaafı hasebiyle Rusya'ya söz geçiremiyordu. Fa kat bu zaafına rağmen yine harbi gözüne aldı ve Kırım'ın hayat ve mevcudiyetini muhafaza yolunda kan döktü. Fakat tali-i harb kendisine yar olmadığından neticede Yaş Muahedesi mucibince Kırım'ın Rusya'ya ilhakını ka bule mecbur oldu. Devlet-i Osmaniyye ve Kırım o vakte kadar yekdiğe rine bir baba ile evlad gibi merbut idiler. Binaenaleyh Rus cebir ve şiddetinin taht-ı tesirinde olarak husule
OSMAN KEMAL HATIF
17
gelen bu iftirak her iki taraf için pek feci oldu. Senelerce rical-i Osmaniyye'nin kalbinde Kınm'ın vaziyet-i elimesi iltiyam bulmaz bir yara gibi kanadı ve Kırımlılar ma kam-ı hilafetden aynlarak Rusya'run dest-i tahakkümüne düşmüş olmalarından dolayı ağladılar. Devlet-i Osmaniyye hiç bir vakit Kırım'ı unutmadı. Hatta bir kaç defalar Kınm'ın istihlası için harb tasav vurlarında bile bulundu. Kırımlılar da bu müellim vazi yette kalmaya razı olmuyorlardı. Bir çoğu "Aktoprak" dedikleri Memalik-i Osmaniyye'ye hicret ettiler. Kışın kar ve fırtınalar, Karadeniz' in dağlara çıkan dalgaları, Rusların bu vicdanı, riyasız merbutiyet ve muhabbete karşı olan adavetleri ve Kırım Karaimleri nin bir çok hilelerle zavallı safdil Müslümanları arazi ve mameleklerinden mahrum bırakmaları bu akına bu arzu-yı vicdaniye mani olmadı. Kırım'ın Türk ahalisin den hiç olmazsa dörtte biri Memalik-i Osmaniyye'ye can attı. Diğer üçü ise Kırım'da kaldı ve bir gün şanlı bir atide kendilerinin Memalik-i Osmaniyye'ye hicre tine değil, Türklerin Kırım'a gelmelerine ve bu necat gününün hululüne en samimi bir iştiyak ve arzu ile intizar etti. Senelerce pür ümid gözlerinin nurlarını bu halas yoluna döktü. Rusya hükumet-i zalimesine Kırım Türklerinin bu amali meçhul değildi. Pek iyi biliyordu ki: Türkiye biraz fazla kesb-i şevket eylese Kırım'ı dü şünecek ve Kırım Türkleri de Devlet-i Osmaniyye'den görecekleri müzaheretle Rusya'ya karşı isyan eyleye ceklerdi. Rusya bu tehlikeyi daima takdir ederdi. Bu Rusya için büyük bir tehlike idi. Zira Kırım'ın ar kasında daha uzaklarda mühib, kuvvetli bir Türk kit lesi yaşıyordu. Rusya'nın temelleri bu suretle harab o lacaktı.
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
18
İşte buna mani olmak için Rusya Kırım Türkleri hak kında tazyikata başladı. Yüz binlercesini ve bilhassa Pe rekop berzalunın haricindeki Nogayları idareten nefy eyledi, mülklerini Rus muhacirlerine ve yahut desyati nası** yirmibeş kapik gibi gayet gülünç bir fiyatla koca köyleri Rus asilzadegaruna, imparatoriçelerin aşıklarına tevzi eyledi. •
Rusya bu suretle o taraflarda Türk nüfuzunun, Türk muhabbetinin izalesine çalıştı. İdareten nefy olunanlar bilmecburiye gidiyorlardı. Fakat diğer kısmı Rusların bü tün mezalimine bütün itisafatına rağmen yerinden kımıl danmıyorlardı. Onlar, büyük "yarın"a, halas gününe iman ediyorlar, büyük Türk dünyasının bir gün gelip tekrar iade-i satvet eyleyeceğini ve Rus istibdadının devrilece ğini sarsılmaz bir kanaatle bekliyorlardı. Kırım Türkleri enzarıru daima cenuba tevcih ederek istihlasını Devlet-i Osm.:ı.niyye'den bekledi. Devlet-i Osmaniyye'nin göster diği asar-ı terakki ve intibaha sevindi. Duçar olduğu mağlubiyet ve kederleri, ve bütün acıları kalbinde duydu. En güzide evlatlarını makam-ı saltanat ve hilafetin ila-yı şanı için Osmanlı ordusuna gönüllü gönderdi. Fakir zen gin bütün ahalisi Hicaz demiryolu ianesine iştirak etti. Balkan Harbi esnasında Devlet-i Osmaniyye en felaketli günlerini yaşarken Kırım Türkleri mevcudiyetleriyle bu elim hezimetler için mahmul yeis ve elem gözyaşları döktüler. Bütün Rus istibdadı o vakit onların istediği gibi akın akın gönüllü gitmelerine mani oldu. Fakat Kırımlılar kaçtılar, ellerinden geldiği kadar Osmanlı saflarını sık laştırmaya çabaladılar ve gizli teşkilat sayesinde Hilal-i Ahmer için ianeler dere edip gönderdiler. •
••
Orkapı (Hazırlayanın notu). 1 desyatina 1 ,09 hektar (Hazırlayanın notu). •
OSMAN KEMAL HATİF
19
Kırım terakkiyat-ı ilmiyyeyi, feyz-i maneviyi Türki ye'den aldı. Kırım'ın münevver gençlerinin ekseriyet-i azimesi makam-ı hilafetde tahsil gördüler Devlet-i Os maniyye onlara karşı mühim vazifelerle mükellef ol duğunu takdir etti ve binaenaleyh bu maarif ve intibah cereyanını tergib ve teşvik eyledi. Bu suretle Kırım tarihan, ilmen merbut bulunduğu Devlet-i Osmaniyye ile aralarında müessis olan ihtisasat ve muhabbet-i mü tekabileyi idrak ve bütün felaketlerine rağmen muha faza eyledi. lrkan ve dinen yekdiğerine merbut olan bu iki memleketten Devlet-i Osmaniyye aynı zamanda merkez-i hilafet de olmak haysiyetiyle bir baba ve Kı rım da bir evlat olarak yekdiğerini sevmekte devam etti. Bugün menhus istibdadının devrilmesiyle her iki tarafın sabırsızlıkla intizar eylemekte bulunduğu ati-i feyzdar hulul etti. Devlet-i Osmaniyye kendisine şanlı bir mazi ve bilhassa felaketlerin takviye eylediği bir muhabbet-i medide ile, ırk ve din münasebetleriyle merbut bulunan Kırım'ın halas yolundaki azimkarane adımlarını büyük bir samimiyetle takip etmektedir. Kendisinin bu kadar alakadar olduğu bir memleketin saadet-i müstakbelesinin teminine ise bütün kuvvet-i mevcudiyetiyle gayret edeceği ve Kırım' a dest-i mu avenetini uzatacağı şüphesizdir. Devlet-i Osmaniy ye' nin Kırım' ın istiklal ve i'tilasına bezl-i makderet etmesi Kırım kadar Osmanlı Türkleri için de pek mühim bir mesele-i hayatiyedir ki makam-ı hilafet ve saltanatın bu hususda son derece çalışması, ırki, dini, tarihi revabıt ve mecburiyetlerden sarf-ı nazar temin-i istikbal nokta-i nazarından şayan-ı itina bir vazife-i esasiyedir.
Gök Bayrak Altında Milli Faaliyetler: Rusya Müslümanlan1 Rusya devleti iki-üç asırdan beri aynı siyaseti takip etmektedir ki, bu siyaset, Türk ve Müslüman düşmanlı ğından ve onlann hayat ve istiklalini yok etmekten iba rettir. Bu siyaset evvela Kazan, Kırım ve sair şimal han lıklarının ortadan kaldırılmasıyla başladı, bilahire Rusya ı
Fakat Lehülhamd Çar Aleksandr'ın "hasta adam" dediği Türkiye, Çar'ın zu'munca "zinde adam" olan Rusya'yı Harb-i Umumi'deki faaliyeti ve bilhassa Çanakkale müdafaası ile devirmiş ve aynı hareketle Rusya'nın asırdide siyasetine hatme çekdiği gibi, bunun netice-i tabiiyyesi olarak Rusya Müslümanları için yeni bir devre, bir devre-i inkişaf ve i'tila açmıştır. Evvelce Rusya tarafından Balkan lslavları vasıtasıyla Devlet-i Osmaniye'nin inhitat ve izmi halini ihzar suretinde tecelli eden cereyan-ı tarihi bugün artık tamamıyla tevkif etti. Ve belki tamamen aksi bir istikameti takip etmek istidadını gösterecek bir şekle girdi. Bu Türkler şimalde Kazan, Ufa, Orenburg havalisinde, Volga bo yunda, Sibirya'da, Türkistan'da ve Litvanya'da ve cenupta ise Kırım'da ve Kafkasya'da meskundurlar. Taht-ı mahkumiyetde bulunan bu milyonlarca insanlar az çok bir hürriyete nail olunca derhal etraflarına atf-ı nazar eylemiş ve bütün Rusya Türklerinin menafiinin bir noktada olduğunu takdir ederek umumi kongreler yapmışlar ve hukuk-u siyasilerin! mu hafaza emeliyle elele vermeye gayret etmişler, Rus istibdadının kendilerinden ayırmış olduğu cahil kardeşlerini tarik-i selamete ircaa calışmışlardır. Her türlü muavenet-i resmiyyeden mahrum bu Türk alemi 1 905-1906 inkılabında biraz serbesti-i hareket elde edince Rus misyonerlerin bir tarafdan cebir ve şiddet, diğer cihetden her nevi teşvik ve tergib ile Hristiyanlığa sureta celb etmiş oldukları yüz binlerce Müslümanı tekrar din-i mübine irca etmişlerdir.
OSMAN KEMAL HATİF
21
Çar Aleksandr'ın "hasta adam" diye tesmiye ettiği Türk saltanatının ortadan kaldırılmasını ve Rus taassub-u di niyyesini tatmin için İstanbul'un Ayasofyası üzerine hilal yerine haç dikilmesini, boğazların zabbru istihdaf ile ve "Büyük Petro'nun vasiyeti" namı verilen bu imha planı nın her fırsatdan bilistifade tatbikine çalıştı. Rusya, yukarida arz olunan tarihi planını takip ederek ekseriyet-i azimesi Türk olan büyük bir İslam kitlesini ribka-yı esareti altına aldı. Resmi Rus istatistikleri bu İslam anasırının adedini yuvarlak hesap olarak yirmi milyon olarak göstermekte ise de bu Rus istatistiklerinin ciddiyetine inanmak katiyen doğru olamaz. Rusya, eli altında bulunan Türklerin adedini her vakit az göster meye, onların arasında ittihad-ı milli husulüne mani o labilmek için onları seksen türlü kabile ve kavme taksim eylemeye bir kısmını cehaletlerinden bilistifade Müslü man oldukları halde Hristiyan göstermeye ve cebren Or todoksluğa sevk eylemeye çalıştı. Binaenaleyh Rusya'nın resmi istatistiklerini la-akall yüzde elli noksan addetmek ve Rusya'da otuz milyon İslam anasırı mevcud olduğunu iddia etmek caizdir. 1906 senesinde Nijniy Novgorod'da ictima eden üçüncü "Bü tün Rusya Müslümanları Kongresi" Rusya Müslümanla rının adedini takribi olarak yirmi beş ile otuz milyon arasında tahmin eylemekte idi. Bu otuz milyon Müslüman'ın la-akall yüzde doksan beşi Türk anasırına mensuptur. Rusya, bunları Tatar, Nogay, Kırgız, Başkurt, Çuvaş vesaire ünvanlarla bir çok taksimata ayırdı ise de bun ların arasında gittikçe inkişaf eylemekte olan milli mef kt'.'ıre sayesinde hepsinin bir milliyete mensubiyeti hak kındaki efkarın terakki ve tevsiine mani olamadı.
22
GÔKBA YRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Rusya, bunların hususi şivelerini teşvik etmiş, Türk lisanının ittihadına hızmet edecek olan neşr-i maarife mümanaat eylemiş ve tarihlerini unutmalarına pek ziya de ihtimam göstermiştir. Rus istibdadının, Ortodoks misyonerlerinin her vec hile tazyikine maruz kalmış olan bu koca Türk aleminde resmi vesait-i müdafaadan tamamen mahrum olan Türk milletini, Müslüman dinini metin bir vicdan-ı milli, kavi bir itikad-ı dini kurtarmıştır. Rusya Türkleri arasında hayat-ı fikriye bundan takriben otuz sene kadar evvel başlamıştır. Ondan evvel btinlar büyük bir gaflet içinde bulunmakta ve Rusya hükumeti her vasıta ile onların uyanmalarına mani olmakta idi. Yukarıda arz olunduğu vechile, Rusya bunları bir çok zümrelere ayırmış idi ve onların yekdiğerinden ayrı birer dini cemaat şeklinde kendi amaline hızmet eder cahil mollalar elinde kalmalarına çalışmıştı. Bu büyük Türk kitlesi hayat-ı siyasiyye ve edebiyyeden tamamen uzaktı. Fakat hayat-ı iktisadiyyenin az çok bir mevkii vardı ki, bu mevki gittikçe kesb-i ehemmiyet etmiş ve Rusya Müs lümanlarının Rus iktisadiyatında mevzii de olsa mühim bir rol oynamalarına, büyük servetler elde etmelerine sebep olmuştur. Fakat aralarında teşkilat-ı ictimaiyeleri madum hükmünde idi. Birer Rus memurundan başka bir şey olmayan memurin-i şeriyye, kendilerinin yed-i veda'atinde bulunan cemaatin hukukunu müdafaa hu susunda bir pare cesaret göstermekten acizdi. Esasen hal kın hiç bir talebi mesmu olamazdı. Otuz sene mukaddem koca Rusya Müslümanları arasında tek bir gazete bile yokhı. Esasen okuyup yazmak bilenlerin adedi de pek azdı. Tabii bu şerait tahtında mevcudiyet-i milliyye me selesi tamamen metruk bir halde bulunuyordu.
OSMAN KEMAL IIA1İF
23
Şu ahval karşısında, bazı azimperver zevat muhitin her türlü tesirat-ı tahribkaranesine mukavemete karar verdiler ve Rusya Müslümanlarını az çok bir intibah-ı milli husulüne yardım edecek faaliyetlere sevk ettiler. Bilhassa bütün Rusya Müslümanları için bir büyük mür şid vazifesini görmüş olan merhum İsmail Bey Gasprins kiy Kırım' da, Bahçesaray şehrinde Tercüman-ı Ahval ve
Zaman gazetesini neşre başlamıştı. Bu gazete ihtida on beş günde, ayda bir intişar ederdi ve vesaiti pek azdı. Fakat İsmail Bey merhum her türlü mevani' e göğüs gerdi ve gazetesini idameye muvaffak oldu. Merhum-u müşa rünileyhin faaliyet-i milliyyesini hakkıyla ifade ve tasvir etmek mümkün değildir. Fakat o zamanlar müşarünileyh tarafından çalışılmamış olsaydı, bugün Rusya Türklerin de görülen intibah-ı milliyyenin husul bulmamış yahud husulü pek çok dfıçar-ı tehir olmuş olacağını söylemek Türk dünyasına ifa ettiği hizmetin büyüklüğünü takdir için kafidir. İsmail Bey merhum bir cihetten gazetesini neşrederken diğer cihetten de avam halkın anlayabileceği ufak risa lelerle basmakta ve bilhassa din-i İslam' ın muhafazasına çalışarak kütüb-ü diniyye tabına gayret eylemekteydi. Merhum-u müşarünileyh faaliyetinde her vakit iki noktayı istihdaf ediyordu: Evvelen: Şimalde ve cenupta sakin olan bütün Rusya Müslümanlarının aynı millet olduğunu ve Osmanlı Türk leriyle din ve kan kardeşi bulunduğunu isbat etmek. Saniyen: Her tarafta medarisi ıslah ve yeni mektepler küşadıyla maarifin terakkisine gayret etmek. İsmail Bey merhum bir milletin inkişaf-ı medenisi için ilim ve irfanın ehemmiyet-i fevkaladesini idrak eylemiş
24
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
ve buna sa'yi yettiği kadar çalışmıştır. En ziyade mekteb-i ibtidaiyeye ehemmiyet vermiş ve mekteb-i mezkCırede talim olunacak kitaplar ta)> eylemiştir. Büyük Gasprinskiy, Rusya bütün nüfuz ve satvetine malik bulunduğu zamanlarda, hiç bir taraftan Rusya Türkleri için bir istikbal-i milli ümidi olmadığı senelerde faaliyetine fütur getirmeyerek devam etmişti. Onun bu şayan-ı tebcil faaliyeti Rusya'nın o zahiri şevketinin te zelzüle uğramasıyla netayicini göstermeye başladı.
1905
inkılabı üzerine Rusya Türklerinde büyük bir hareket baş gösterdi. Derhal bir çok gazeteler Baku'de Hayat, Kazan'da Yulduz ve Kazan Muhbiri, Orenburg' da Vakıt ve ilh. saha-yı intişara çıktı. Rusya Türkleri vaziyet-i icti maiyelerini ıslah için bir kaç kongre akdettiler ve bu faaliyetin neticesi olarak her tarafta ibtidai, rüşdi ve hatta idadi mektepler açtılar. Namus ve istikametleri sayesinde büyük servetler iktisap eylemiş olan Rusya Müslüman zenginleri bilatereddüd bu milli teşebbüslere milyonlar veriyorlardı. Bu fedakarlığı hakkıyla tasvir mümkün de ğildir. Buna yalnız bir misal iraesiyle iktifa edeceğim. Orenburg'da Mahmud Bay Hüseyinov tarafından idadi derecesinde bulunan Medrese-i Hüseyniyye küşad olun muş ve bittabi bu yolda bir fedakarlık ihtiyar edilmiştir. Üç yüz elli bin rubleye mal olan mektebin binası, on bir muallimiyle müdir mubassırlarının maaşı ve dört yüz elli kadar talebenin iaşe ve ilbası yalnız bir kişinin (Mah mud Bay Hüseyinov'un) himmetiyle temin edilmişti. Merhum-u müşarünileyhin biraderi Ahmet Bay Hüseyi nov da Kazan'da Medrese-i Muhammediyye'yi ihya ey lemişti. Bu zevat mekteb-i mezkureyi tesis eyledikten sonra onların suret-i daimide idarelerine kafi gelecek miktarda varidatı da baligan-ma-belağ vakf eylemişlerdir.
OSMAN KEMAL HATiF
İşte
1905-1906
25
inkılabı esasında Rusya Türklerinin
meskiln bulundukları her şehirde aynı fedakarlık, aynı milli intibah meşhud olmakta idi.
1906
senesinde Rusya Türkleri tarafından on beş kadar
yevmi gazete ve beş altı risale-i mevkuta neşredilmekte idi ki, bunlardan Kafkasya'da Molla Nasreddin, Orenbur g'da Çükiç mizah mecmuaları neşrediliyordu. Rusya Türklerinin akd eylemiş oldukları bir kaç kong renin asıl büyük faidesi Duma meclisi intihabatında gö rüldü. İlk Duma meclisi intihabatı az çok serbesti dahi linde cereyan ettiği cihetle Rusya Müslümanları oraya
46
mebus göndermişlerdi. Bu kırk altı mebusun teşkil
ettiği fırka "Musulmanskaya Fraktsiya" ünvanını almıştı. Birinci Duma meclisi Çar tarafından pek az zaman sonra dağıtılmamış olsaydı, bu Müslüman fırkası diğer fırkalarla teşrik-i mesaisini pahalıya satacak ve Türklerin hukukunu müdafaa eyleyecekti. Mamafih bunlar yine Türklerin hukuk-u medeniyye ve siyasiyyesini müdafa adan hali kalmadılar ve Duma' da bulundukları az bir müddet zarfında Rusya Müslümanlarının sesini işittirdi ler. Fakat böyle büyükce milletlerin müdafaa-i hak ve mevcudiyet vadisinde ref-i avaz etmelerinin Rusya'nın tamamiyet-i mülk.iyesi için büyük bir tehlike teşkil eyle yeceğini takdir 'eden hükumet ikinci ve üçüncü Duma saylavlarında (intihabatında) Türklerin hakk-ı intihabım pek ziyade tahdid eyledi. O kadar ki, son Duma'da otuz milyon Rusya Müslümanının ancak altı mebusu vardı. Fakat artık ok yaydan çıkmıştı. Rusya Türkleri gözle rini açmışlar ve terakki sahasında ilerlemeye başlamış lardı. Menasıb-ı resmiyede gözü olmayan ve esasen ora-
26
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ Jt"'AALIYET
}ardan her vakit uzak bulundurulan bu anasır ilim ve irfana, ticaret ve iktisadiyata dört el ile sarıldı. Müslüman kadın ve erkek doktorlar, avukatlar, milyoner tacirler, büyük fabrikatörler meydana çıktı, hatta Türk sermaye leriyle bankalar tesis eylediler ve bu faaliyet sayesinde Rusya Müslümanları umıir-u iktisadiyyede kendilerine pek mühim bir mevki temin ettiler. İşte hayatta lazım gelen maddi ve manevi vesait ve avamil-i ictimaiyyeyi bu suretle elde etmeye başlayan Rusya Türkler:
1917
Rus inkılabında önlerine birden bire
açılmış büyük bir saha-yı faaliyet buldular. Müslüman münevverlerinden bir çoğu daha Harb-i Umumi'nin bi dayetinde Rusya'da gayri-kabil-i ictinab bir surette büyük bir inkılabın husule geleceğini takdir eylemişler ve ha zırlanmaya başlamışlardı. Rusya'da büyük inkılap olup da bizzat Ruslar evvela her milletin haiz-i muhtariyet olmasını ve bilahare Bolşevikler milliyetlerin Rusya'dan tamamen müstakil olarak ayrılmasını kabul edince, Rus ycı Türkleri için pek vasi bir ümid-i istikbal görünmüş bulunuyordu. Zira bunlar evvela bir çok yerlerde ekse riyeti teşkil etmekte, saniyen milli vicdana sahip bulun makta ve salisen terakkiyat-ı iktisadiyyeleri sayesinde kuvva-yı maddiyyeyi de haiz olmakta idiler. Rusya istibdadının bütün tazyikatına rağmen onlar hiç bir vakit şanlı tarihlerini unutmadılar ve mazide müs takil bir mevcudiyete malik olduklarını her vakit hatır larında tutarak daima kendileri için yine müstakil bir hayat ümidini beslediler. Binaenaleyh zemin ve zamanı müsait bulunca Rusya Türkleri kendi milli hayatlarını tanzime her tarafta ibtidar ettiler. Tabii Osmanlı ordusunun Çanakkale müdafaa-i kah ramananesi ve müttefiklerimiz Alman ve Avusturya-Ma-
OSMAN KEMAL HATİF
27
caristan hükumetlerinin şark cephesindeki kati darbele riyle duçar-ı inhizam olan Rusya'da bila-kayd-ü-şart bü tün mevad-ı sulhiyyeyi kabul eden anasır meyanında pek çok Rus milliyetperestleri, pan-İslavistler vardı. Bun lar hiç bir vakit Rusya'da milliyetlerin kesb-i istiklaline, hatta haiz-i muhtariyet olmalarına kalben razı değildiler. En müfrit fırka olarak meydana çıkan ve hatta din ve milliyet hislerini külliyen terk etmiş olduklarını iddia eden Bolşevik efradı bile Rusya'nın birliğini muhafazaya gayret hususunda en müfrit milliyetperestler kadar azim göstermişler ve kendilerinin resmen kabul etmiş olduk ları esasata tevfikan milli hayat tanzimine teşebbüs ey lemiş olan Ukrayna, Finlandiya ve ilh. memleketleri kan içinde boğmuşlardır. Rusya içerilerinde bulunan Kazan, Ufa, Orenburg gibi Müslüman merkezleri, tanzim eyle dikleri hayat-ı müstakileyi Bolşevik tecavüzatı karşısında kaybetmişlerse de, Kırım gibi Almanya ordularına ve Kafkasya gibi Osmanlı ordularına yakın olan Türk mer kezleri bu milli teşebbüslerini -velev büyük zarar ve zi yanlar pahasına olsun- kurtarmağa muvaffak olmuşlar dır. Fakat bu büyük inkılap tabii tesirsiz kalacak değildi. Evvela bugün bütün Rusya Türkleri arasında milli, harsi ittihad vücuda gelmiş ve bunlar yekdiğerine karşı daima muavenet edebilecek bir vaziyet almışlar ve aralarında bir tesanüd vücuda getirmeye muvaffak olmuşlardır. Bi naenaleyh siyasi istik.lali şimdilik nazar-ı itibara almasak bile, harsi ve medeni istiklal onlar için temin edilmiş demektir. Bu muazzam inkılapdan sonra Rus istibdadının bir daha eski kuvvet ve şiddeti ile avdet eylemesi bittabi mümkün değildir.
Rus İnkılabının Esbab ve Netayici Dünyaya zahire anbarlığı edecek kadar vasi ve mün bit-i feyyaz saha.ta sahip olan Rusya'da arazi meselesi pek fena bir surette tanzim edilmiş bulunuyordu. Çarlar kendilerine yararlık göstermiş olan erkana ve Katerina gibi Çariçeler dahi kendi üftadelerine bir çok vasi arazi tevzi etmişlerdi. Bu suretle başlı başına bir vilayet kadar mühim araziye sahip olan asilzadegan yanında bir karış toprağa malik olmayan ve ashab-ı arazi elinde esirden farkı bulunmayan köylülerin miktarı milyonlara baliğ oluyordu. Rusya hükumeti bu ictimai yarayı evvelden görmüş ve bu hususta bazı teşebbüslerde de bulunmuştu. Fakat hiç bir vakit o yaranın çare-i tedavisini bulup da hakkıyla tedavisine imkan bulamamıştı. Rus hükumetinin bu teşebbüsatına en ziyade mani olan keyfiyet, sünfıf-u aliyye-i ictimaiyyenin mukavemeti idi. Binaenaleyh Çarlar için köylüleri ahval-i perişanile rini düşünmekten men etmekten başka çare kalmıyordu. Çarlık hükumeti bunu "vodka" ile elde ediyordu. "Vodka" Rus köylülerini tesmim eden ve ıslahat emel ve temennilerine mani olan bir ibtila-yı mühliktir. Aynı za manda Rus amelesi de pek perişan bir halde bulunmakta idi. Rus hükumet-i müstebidesi amelinin ıslah-ı ahvali için müessir tedbirler ittihaz edemiyordu. Gerek köylüleri ve gerek ameleyi oyalamak için Pet rograd hükumetinin zahiri bazı tedabiri vardı. Mesela
OSMAN KEMAL HATİF
29
onlar için bazı mektepler açıyorsa da, bu mekteplerin programı köylü ve amelenin fikren terakkisine hızmet etmekten pek uzakh. Orada efkan tenvirden ziyade Rus sarfının o bitmez tükenmez kavaidinin ezberletilmesine gayret olunurdu. Binaenaleyh Rus milletinin terakkiyat-ı fikriyyesini hükumetden beklemek abes idi. Rus gençleri, efkar-ı mü nevvere ashabı bu ümniyyenin husulüne bizzat çalıştılar. Darülfünun'dan çıkan gençler -erkek ve kadın- hükume tin vaadettiği parlak istikballere ehemmiyet vermeyerek köylülerin ve amelenin içine sokuldular ve onların tenvir-i efkarını temin suretiyle Rusya'da büyük bir in kılap esaslarını hazırlamaya başladılar. Asıl Ruslar bu suretle gayri-memnun oldukları bir sırada, Rus olmayan milliyetler de hükumet-i müstebi denin Ruslaştırma siyasetinin ağır tazyikatı altında inle mekte idiler. İşte Rusya İmparatorluğunu teşkil eden kitlelerin her biri bir suretle müşteki bulunduğu bir sırada Harb-i U mumi çıktı. Hükumet matbuat vasıtasıyla öyle mahirane neşriyatda bulundu ki, en derin düşünen tabakat-ı icti maiyye bile Rusya'nın kendini müdafaa halinde bulun duğuna ve harici düşmanların Rusya'ya hücum etmiş olduklarına kani oldu. Rus siyaseti bu suretle dahili hoş nutsuzları ibtal ve efkar-ı umumiyyeye başka bir cereyan vererek bütün kuvvetleri bir arada toplamağa çalıştı ve bunda muvakkaten muvaffak oldu. Harb-i Umumi'nin ilanı üzerine bütün sünftf-u ictimaiyye hükumetin dave tine icabet eyledi ve Rus münevveranı inkılabı, hüku metle olacak hesabı sonraya bırakmaya karar verdi. Hatta harbin ilk zamanlarında bir çok Darülfünun talebesi Rus ordusuna gönüllü olarak girdi.
30
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
Fakat harp devam ettikçe ve Rus ordusu için acı mağ lubiyetler temadi eyledikçe Rus münevveranı, köylü ve ameleyi düşünmeye başlamışh. Zira bunların sefalet-i ic timaiyyesi bir kat daha artmakta idi. Rusya dahilinde zinde kuvvetler düşmanın haricde değil dahilde olduğu na en sonra kanaat ettiler. Evvelce ref-i şikayet etmek isteyen amele harekatını, inkılap teşebbüsatıru hükumet şiddetli idare-i örfiyelerle basbnrdı. Fakat Harb-i Umunünin üçüncü senesinde artık yaralar kangren olmuş, deşilmişti. Muhit tamamen nahoşnud idi. En ufak bir fırsat en kavi zannolunan koca çarlığı devirmeye kifayet etti. Fakat inkılap rüzgarı durmadı. İfrata vararak fırtına halini aldı ve en sonra yalnız çarlık değil Rusya da asırdide şekve ve saltanatıyla devrildi. Rusya çarlığı devrilir devrilmez mevki-i iktidara Kadet fırkası geldi. Bu fırka Rusya'nın sermayedarlarından ve ashab-ı yesarından mürekkepdi. Kadetler kanun-u esasi ile Ruslara bahş olunan hürriyet ve müsaadattan sair anasırın da istifade eylemesini kabul ediyorlardı. Fakat kısm-ı azamı arazi sahibi ve büyük fabrikatörlerden iba ret bulunduğundan köylü ve amelenin metalibini isafa meyyal görünmüyorlardı. Kadetlerin zamanındaki hürriyet-i matbuat ve ictimai den bilistifade Rus münevveranı tazyikden kurtulan a mele ve köylüler arasında ictimai haksızlıklar hakkında propagandalar yapmaya başladılar ve Çar ile tevabiinin Rusya milletleri için ne kadar muzır olduklarını izah eylediler. Kadetler harbin devamına taraftar idiler. Fakat Kadet nazırlarından Harbiye Nazırı Guçkov Rusya or dusunun inhilalinde ilk adımı atmıştır. Bunun bir tahrir at-ı umumiyesi üzerine zabitlerle askerler beynindeki şi raze-i intizam bozulmuş ve orduya giren darülfün1ln ta-
OSMAN KEMAL HA'IİF
31
lehe ve talebatı askerin efkarını zehirlemiştir. Kadetler bir kaç ay muhafaza-yı mevki eylemişler ve nihayet on ların yerine sosyalist hükumeti, Kerenskiy ve tarafdararu gelmiştir. Kerenskiy Rusya dahilinde yaşayan milletler için muhtariyet esasını ilan etmiş ve kuvvetini bu muh tariyetlerin ittihadından almak istemiştir. Rusya' nın a sırlardan beri tazyik altında yaşamakta olan milliyetleri için bu kafi idi ki, derhal ahval ve vaziyetlerinin ıslahı için teşebbüsata başladılar ve kuvve-i bahriyye ve ber riyyede de milliyet cereyanları husule geldiğinden gay rı-Rus milletler müstakil ordular, alaylar teşkiline mu vaffak oldular. Kerenskiy evvela akd-i sulh vaadiyle mevki-i iktidara geldiği halde bilahare o da İtilaf Devletleri'nin entrika larına kapılarak harbe devama karar verdi. Fakat millet artık harpten tamamıyla bıktığından sulh istiyordu. İşte Kerenskiy'nin zamanında ufak bir fırkadan ibaret bulu nan Bolşeviklerin derhal her tarafı ellerine alabilmelerinin sır ve hikmeti, milletin sulh arzusundan başka bir şey değildir. Lenin ve Trotskiy tarafdaranı amele ve köylü arasına sokulmuşlar ve Bolşevikler mevkii iktidara gel diği takdirde millete sulh temin edeceğini ve ameleye fabrikalarını ve köylülere de araziyi tevzi eyleyeceklerini vaadetmişlerdi. Bütün köylü ve ameleye ifası muhal vaadlerle mevki-i iktidara gelmiş olan Bolşevikler "her milletin kendi mu kadderatını bizzat tayin etmesi" esasını kabul ve ilan ettiler. Bolşevikler avamın bütün şikayatını iyice teşrih etmişler ve onlara serbesti-i tam bahş eylemişlerdi. Asır larca tazyik neticesinde avamın sünuf-u saireye karşı bes lediği hiss-i intikam artık serbest serbest tatmin olabili yordu.
32
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Rusya'nın her tarafında efkar-ı münevvere ashabı, ser mayedaran kati olunmaya başladı ve binnetice bütün memleketi bir anarşi istila etti. Fakat şimdiye kadar cihanda görülmemiş derece müf rit bir programla meydana gelen ve din ve milliyet his siyatını tamamen reddederek hiç bir şahsı, hiç bir milleti kendi arzusu hilafında olarak Rusya idaresi altında bu lundurmayacaklarını resmen ilan eden Bolşevikler de, mevki-i iktidara geldikten sonraki hareketleriyle göster diler ki, Rusya'nın res-i karından bulunanlarda yalnız eşhas ve esami değişmiştir. Diğer milliyetleri tazyik ve onlara zulmetmek prensibi ise baki idi. Her milletin kendi mukadderatını bizzat tayin ederek istiklal derecesinde Rusya'dan ayrılması esasını kabul eden Bolşevikler, kendi ihtiyarlarıyla hiç bir milletin Rusya'dan ayrılmasına mü saade etmediler. Bilihtiyar ilan ettikleri prensibi ancak cebir ve şiddet karşısında tatbike razı oldular. Taht-ı hü küm ve nüfuzlannda gördükleri zayıf yerlerde ise istiklal kesbetmek değil, ahval-i ictimaiyyesini azıcık ıslah eyle mek isteyen milletleri ezdiler ve istibdad zamanında çar lığın bile vahşet addedeceği mezalim ve itisafat altında halaskarlan öldürdüler ve bu cereyanlara kanla, cidal ve kıtfil ile nihayet verdiler.
Kınm'daki Faaliyet-i Milliyye Rusya' da çarlık usulünün sukutunu müteakip, hiç bir vakit parlak mazilerini unutmamış olan Rusya Türkleri arasında milli faaliyet başladı.
1905-1906
inkılabı esnasında olduğu gibi Rusya Müs
lümanları bu milli faaliyeti umumi bir merkezden idare etmek maksadıyla derhal yekdiğeriyle muhabereye baş ladılar ve bu teati-i efkarın neticesinde ve
1917
senesi
Mayısı ibtidasında Moskova' da bütün Rusya delegelerin den mürekkep bir kongre ictima etti. Bu kongreye Rusya Türklerinin hayat-ı ictimaiy yede en zi-nüfuz olan zevatı iştirak eyledi; yüzden fazla da kadın aza vardı ki, bunlardan onu dava vekili, bazısı doktor, muallime ve saire ve içlerinden biri de Türkistan Müslümanlarının müntehibi olan bir mühendise idi. Kongre hükumet-i merkeziyye nezdinde Müslüman akvamın mümessili olmak üzere Petersburg' da bir komite teşkiline karar verdi ve Rusya Müslümanları için yeni bir mesele olan kadınların hukuk-u siyasiyyesi meselesini de tetkik eyledi. Rus inkılabı bütün kadınlara erkeklere müsavi hukuk-u siyasiyye ve medeniyye vermişti. Bunu kabul mü yoksa red mi icab ediyordu? Kongre bu hususu terakkiyat-ı milliyye için bir hayat ve memat meselesi telakki etti ve kadınların da intihabata iştirak ederek, rey vermesini kabul ve tasvib eyledi. Zira aksi takdirde her tarafta Ruslar kadın ve erkek ita-yı rey edebilecek ve
34
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Müslümanların ise yalnız erkekleri rey vereceğinden Türkler ekalliyette kalacaklardı. Kadıye (Muhlise Hanım Bubi) de bulunan Rusya Müs lüman uleması kongresi meselenin bu şekilde halline razı oldu. Rusya Müslümanlarının bu umumi harekatına Kırım lılar da iştirak eylemişlerdi. Mamafih bunlar aynı zaman da mahalli faaliyeti de elden bırakmıyorlardı. Zira Rus ya'nın bir ihtilal ile tamamıyla inhilal edeceğini biliyorlar ve her. inkılap esnasında olduğu gibi temin-i hukukun sözle değil belki kuvvetle kabil olacağını pek iyi takdir ediyorlardı. Mamafih Kerenskiy hükumetine ve daha doğrusu Temmuz-Ağustos aylarına kadar Kırımlılar da ihtiyatlı hareket ediyorlardı. Zira tabiatıyla inhilal edecek olan Rusya hükumet-i merkeziyyesi henüz lüzumu derecede zayıf düşmemişti. Bundan dolayı Kırımlılar milleti istik bale hazırlamaya atf-ı ehemmiyet ettiler ve büyük Gasp rinskiy'nin irşadatı neticesinde husule gelen intibah-ı mil liyi tevsi ve teyide gayret ettiler. Kırım'da harekat-ı mil liyye her halde sair yerlerden daha kolaylıkla nail-i muvaffakiyet olacaktı. Zira: Evvela: Gazete okuyup anlayacak adam daha çoktu. Bir hayli senelerden beri gerek Rus darülmualliminlerin den çıkan ve gerek İstanbul'da ikmal-i tahsil eyleyen gençler milleti maarif hususunda terakki ettirmeğe mu vaffak olmuşlardı. Evvelce yüzde S'i, 3'ü tecavüz etmeyen okuyup yazmak bilenlerin adedi son zamanlarda yüzde 40'ı, SO'yi bulmuştu. Saniyen: Mahalli Türkler kitle halinde bulunuyordu. Bir kaç büyükçe şehir istisna edilecek olursa Kırım'ın Türk köyleri ekseriyet-i kat'iyye ile Müslümanlarla meskundu.
OSMAN KEMAL HATİF
35
Salisen: Hissiyat-ı feda.kara.ne, gayret-i milliyye daha ziyade müzahir-i inkişaf olmuştu. Kırım' da harekat-ı mil liyye başladıktan sonra tabii muvaffakiyet temini için en ziyade paraya ihtiyaç olduğundan Kırım'ın en fakiri bile milli istikbal uğruna yüzlerce ruble iane vermişlerdi. İşte bu şerait tahtında muvaffak olmak ihtimalini kavi gören gençler, başlarında Çelebi Cihan Efendi merhum, Cafer Seydahmet ve Ahmet Özenbaşlı ve Hasan Sabri Ayvazov olduğu halde Rus idare-i merkeziyyesinin zaaf ve inhilali nisbetinde saha-yı faaliyetlerini tevsi eylediler. Henüz Kadetler mevki-i iktidarda iken Kırım gençleri yalnız harsi işlerle iştigal eylemişler ve cemaat-i İslamiy yenin teşkilatını tensik etmişlerdi. Bu suretle Bahçesa ray' daki Zincirli Medresesi ıslah olunarak muallimler ye tiştirilmeye ve bilhassa süratle yetiştirilmeye gayret o lundu ve memlekette mevcut ibtidai mekteplerinin adedi tezyid edilerek hemen her nahiyede ibtidai mektepleri açıldı. Baş müftülüğe fart-ı hamiyetiyle maruf Çelebi Cihan Efendi merhumu getirmişlerdi. Çelebi Cihan Efendi teş kilat-ı diniyyeye ve milli maarife dört el ile sarılmış ve vakit geçirmeksizin müftü ve kadıları, hatip ve imamları bilimtihan, bunlardan liyakatsiz olanları azlederek yerle rine genç fikirli münevver zevatı tayin eylemişti. Merhum mektep meselelerinde dahi aynı usulü takip ederek mu allim ve muallimeleri imtihan ve bir kısmını ibka ile diğerlerini tebdil eylemişti. Bu tebeddülat efkcir-ı umu miyede pek ziyade hüsn-ü tesir hasıl etmiş ve bütün ahali muallimin ve eimmenin etrafında ictima ile milli bir mevcudiyete hazırlanmaya başlamıştı. Kırım'da ev velce yalnız Gasprinskiy Bey'in Tercüman gazetesi intişar ederken yeniden bir kaç gazete daha ve ezcümle edip
36
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Hasan Sabri Bey Ayvazov'un riyaset-i tahririyyelerinde Millet2 ve Kırım Ocağı namındaki ceraid intişar eylemiş tir. Bilahire bunları Gökbayrak, işçi Halk, Albayrak gaze
teleri* takip etmiştir. Kırım Müslümanları kendilerini aynı zamanda Rus efkar-ı umumiyesine karşı da mü dafaa edebilmek için Rusça olarak Golos Tatar gazetesini çıkarmışlardır. Kadetler sukUt edip de mevki-i iktidara Kerenskiy geçince Rusya hükumet-i merkeziyyesi bir derece daha zayıflaşmış bulundu. Kerenskiy her tarafta kendini Rus ya' nın zaafı nisbetinde kuvvetli olarak göstermekte olan milli cereyanlara tabii mukavemet edemedi ve büyük Rusya cumhuriyetinin tamamiyet-i mülkiyesini muhafaza etmek şartıyla Rusya dahilinde yaşayan milletlere ilan-ı muhtariyet hakkını bahş eyledi. Hükumet-i merkeziyye bu prensibi ilan ederken Rus ordusu inhilale yüz tutmuş ve vaki olan telkinat sayesinde orduda milli kıtaat te şekkül eylemeğe başlamıştı. Rusya ahali-i İslamiyyesi de bittabi bu cereyan hari cinde kalmamış ve Rusya Müslümanları Tatar askerleri ve ulema-yı İslamiyye cemiyetleri murahhaslarından mü rekkep olmak üzere 1917 Temmuzu esnasında Kazan'da umumi bir kongreye Bünyamin Ahtemov reis intihab olunmuş idi. Moskova' da müzakerat neticesinde atideki mukarrerat ittihaz oluıunuştu: 1. Kazan' da Umum Rusya Müslümanları Merkezi Ko mitesi'nin teşkili, 2 •
Bu gazete bilahare Kırım hükumet-i milliyyesinin resmi gazetesi ve naşir-i efkarı olmuştur. Burada bir yanlışlık vardır. Kırım'da Gôkbayrak adında bir gazete yayınlanmadığı gibi, işçi Halk ve Albayrak gazeteleri de 1 91 B'de Kırım'da ilk Bolşevik hakimiyeti döneminde Bolşevikler tarafından yayınlanmışlardır (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATİF
37
2. Cephe arkasında bulunan Müslüman asakirinin Müslüman şehirlerinde ictimaı ve cephede bulunanların da ayrı fırkalar ve Ruslardan ayrı askeri komiteler teşkil eylemeleri. 3. Meclis-i Müessisan intihabatında teşkilat-ı milliyye ye müsait sosyalist fırkalarıyla birlikte hareket edilmesi, 4. İslamiyet esası üzerine siyasi ve medeni müsavat-ı hukukiyye talebi, 5. Arazi meselelerinde İhtilalci Sosyalistler' e takarrüb edilmesi, 6. Milli ve harsi muhtariyetin istihsali zımnında derhal her yerde işe başlanılması. Kırımlılar bu umumi Müslüman cereyanına iştirak et mekle beraber Kerenskiy'nin ilan ettiği prensipleri kendi memleketlerinde tatbike başlamışlar ve ilk tedbir olmak üzere Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi'ni teşkil ederek Kırım Müslümanlarına ait umurun rüyetini kendi ellerine almışlardı. Min-el-kadim Rusya'da iştihar eyle miş olan Kırım Süvari Bölüklerini Kırım' a celb eylemeye gayret eylemişlerdir. Esasen Kırımlıların imtiyazat-ı sa bıkası mucibince Kırım Müslümanlarından alınan asker ler Kırım' da talim ve terbiye görecekler ve orada kala caklardı. Halbuki Harb-i Umumi'nin keşmekeşi üzerine şaşırmış olan çarlık hükumeti Kırım Süvari Bölüklerini de Ukrayna cephesine sevk eylemişti. Kırım' da milli bir mevcudiyet gösterilebilmesi kuvve-i askeriyyeye mütevakkıf bulunduğundan Cafer Seydah met Bey yolların bozuk olmasına bakmayarak bin müş külat ile Kiev şehrine gitmiş ve oradan -Kırımlıların ha rekat-ı milliyyesine mümanaat arzusunda bulunan Rus ların şimendifere askerleri kabul etmemek ve saire gibi
38
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAAUYET
ika ettikleri mevani-i adideye rağmen- süvari alaylannı ceste ceste Kırım' a sevk etmeye başlamışhr. Aynı zamanda Romen cephesinde bulunan Kırım kı taatı ve sair Müslüman askerleri de ayrılıp 28 bin kişilik bir ordu teşkil eylemişlerdi. Bunlann da tedricen Kırım' a nakli tekarrur eylemişti. Fakat bu kolordunun bulunduğu nukatın uzak bulunmasına ve Rusların gerek Kerenskiy ve gerek Bolşevikler zamanında ilan ettikleri prensiplere rağmen Müslümanların inkişaf-ı milli yolunda gösterdiği arzulara her vechile mümanaat fikrini takip etmekde ol malanna binaen bu ordunun Kırım' a nakli mümkün o lamamıştır. Yalnız bunun cüz'i bir kısmı, pek geç olarak yetişebilmiştir. Mamafih bu kolordu, Rusların sair ordu ları inhilale uğrarken salabet-i diniyye ve milliyyesini tamamen muhafaza eylemiş ve bütün zabitarunı Müslü manlardan intihab ederek karargahı Odesa'ya nakl eyle miştir. Rusların Kerenskiy'nin mevki-i iktidarda bulunduğu müddetce "her milletin kendi mukadderatına hakim ol ması" ve Bolşevikler zamanında da "her milletin arzu ederse tamamen iktisab-ı istiklal eylemesi" suretinde ilan edilen prensipler, hakikat-i halde, cebir ve şiddet ibraz edilmedikçe tatbik olunmamıştır. Bilakis evvelce muha fazakar, nasyonalist, Kadet ve sair meslek erbabı ve Rus ya' run tamamiyet-i mülkiyyesinin herçi-bad-abad muha fazası taraftarı olan anasınn kısm-ı küllisi tabiatıyla or tadan kalkmayıp ancak bunlar fırka-yı haki.meye inkıyad ve dehalet eylemiş olduklarından bu prensipleri zahiren kabul ile beraber hakikatte, saha-yı faaliyette buna mu halefet ve mümanaat eylemekte bulunmuşlardır. Meslek-i siyasilerini değiştirmeyenler Russkie Vedo mosti gazetesinde "Rusya taksim olunuyor" avaze-i şika-
OSMAN KEMAL HATIF
39
yetini yükseltirken tebdil-i meslek eyleyenler bile Rus ya'run tamamiyet-i mülkiyesini muhafaza için bin türlü tertibat düşünmekten fariğ olamamışlardır. Mesela bunlar her tarafca tekamül ve inkişafa başlayan milli cereyanları iptal için burjuvazi ve proletarya kavgalarını çıkardıkları gibi, diğerleri de federalizm fikrini ortaya sürmüşlerdir. Federalistler, milliyetlerin Rusya' da kuvvetli bir idare-i merkeziyyenin iade-i teşekkülüne kadar, tamamen teza hürüne mani olmayı arzu ediyorlar ve muhtelif anasırı Rusların hakimiyeti tekrar kuvvet buluncaya kadar cema hir-i müttehide halinde yaşatmak istiyorlardı. Hatta müf rit sosyalist kisvesine bürünmüş Rus vatanperveraru bile muhtelif milletlerin ayrılmasına mani olabilmek için "devlette merkeziyet olursa sermaye bir yerde toplanır, bu hal ise işçi takımının mukadderatının tayinine daha müsaittir. Zira amele fırkası kuvvetli olur" nazariyesini ortaya sürüyorlardı. '
Binaenaleyh görülüyor ki, hakiki Rusların efkarı her ne olursa olsun Rusya'nın tammiyet-i mülkiyyesini mu hafaza eylemekti. Bunlar milli muhtariyetlere ve hatta Bolşeviklerin her milletin kendi mukadderatına sahip ol ması nazariyesine her vakit muvakkat, arızi tedbirler na zarıyla bakmışlardır. Tarih ve mazilerini unutmayan Müslüman ve Türkler ise Rusya inkılabından azami istifadeyi temine karar vermiş olduklarından Rusların kabul eyledikleri pren sipleri layıkıyla tatbike gayret ediyor ve Türk anasırı üzerindeki Rus tazyikinin azalmasına çalışıyorlardı. Bundan dolayı Bolşevikler res-i kara gelinceye kadar, hatta Bolşevikler zamanında da Rusya Türkleri vasi bir federasyon fikrini kabul eylemişler ve bu fikirden istifa deye çalışmışlardır.
40
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Her ne kadar Rusların menvi-i zamirine vakıf olmayan bazı cahil Müslüman gençleri federalizmin aleyhinde bu lunmuşlar ve bunu demokratizm ve sosyalizm nokta-i nazarından tenkid eylemişlerse de Türk efkar-ı umumi yesi milletin hakiki menafiini düşünenlere her vakit zahir ve tarafgir olmuştur. ·
Moskova kongresinde Kafkas delegeleri mahalli muh tariyetler esasını daha ziyade takviye etmek için "fede rasyon isteyen yalnız biz değiliz. Rusya' daki mahkum milletlerin kaffesi bu taleptedir" demişlerdi. Binaenaleyh Ruslar ister istemez diğer milliyetlerin mahalli muhtari yetlerini ilan ve tanzim eylemelerine -hiç olmazsa mu vakkaten- rıza göstermişlerdi. Kırımlılar Rusya'yı idare etmekte olan bu muhtelif cereyanlar içinde kendi emel-i millilerini layıkıyla tayin etmiş bulunuyorlardı. Binaenaleyh henüz teşkilat-ı diniy yelerini muhafaza etmekte olan Kırım Müslümanları Kı rım asakir-i milliyyesini bir yere cem' etmeye devam ediyordu. Fakat hiç bir vakit memleketteki kuvvetli sos yalizm cereyanlarına rağmen anasır-ı hakim olmak fik rinden fariğ olmayan Ruslar bu gibi harekatı arzularına muvafık bulmuyorlardı. Milli ordular teşkili prensibi resmen kabul edilmiş ve tatbike başlanmış olduğu halde Kerenskiy'nin Kırım mu rahhası Bogdanov 1917 senesi Temmuz'unun yirmi ü çünde Başmüftü Çelebi Cihan Efendi merhum hakkında müdde-i umumi vasıtasıyla takibat icrasına başlamış ve Çelebi Cihan Efendi'yi tevkif ettirmiştir. Bu tevkif key fiyeti Kırım' daki hareket-i milliyyenin inkişafı itibarıyla pek mühimdir. Zira bu hal Kırımlıların azm-i millilerini teşdid eyledi ve her taraftan Kerenskiy hükumetine pro testolar yağdırılmaya başlandı. Başmüftü efendinin ka-
OSMAN KEMAL HATİF
41
nun hilafında olarak tevkif edilmesinden dolayı heyecan ve galeyana gelen umum Kırım Müslümanları tarafından gerek Müftü efendinin serbest bırakılmasını, gerekse bu haksız işe sebep olanların mesul edilmesini talep için Akmescit şehrine Kırım'ın her tarafından murahhaslar gönderilmişti. Haziran'ın 24'ncü 25'inci günlerinde Ak mescit' de mahkeme-i şeriyye binasında ictima etmiş olan murahhaslar Kırım murahhası Bogdanov'un işten el çek tirilmesi hususunu Hükfımet-i Muvakkate' den talebe ka rar vermişler ve bu kararlarını telgrafla Kerenskiy' e bil dirdikleri gibi Millet ve Golos Tatar gazetesiyle de neşr etmişlerdi. Kırım'da bu avaze-i itiraz yükselirken Kazan' da hal-i ictimada bulunan Rusya Müslümanları, Rusya Müslü man Askerleri ve Rusya Uleması Cemiyetlerinin murah haslarından mürekkep kongre reisi de Kerenskiy' e 25 Haziran 1917 tarihli atideki telgrafnameyi keşide eyle miştir: "Kazan' da Rusya Müslümanları, Rusya Müslüman As kerleri ile Ulema Cemiyetlerinden mürekkep üç kongre nin müşterek meclis-i müşavereleri, Akmescit' de Kırım Müftüsü ile Müslüman askeri batalyonu kumandanının tevkifiyle heyecana gelerek onların tevkif olunmaları es babını serian ilan hususunda Hükfımet-i Muvakkate'ye müracaat eyler ve mahalli memurlarının bu hareketleri muhalif-i kanun olduğundan müsebbiblerinin kat'i surette taht-ı mesuliyete alınmalarını ve mahbusların ser'ian tah liye edilmelerini talep ederler. Rusya Müslümanları bu tevkifatı inkılaba karşı bir aks-ül amel telakki eyleyerek cevaba intizar ederler. Reis Bünyamin Ahtemov"
42
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Aynı zamanda Kazan'daki kongre Petersburg'a da ayrı bir heyet-i murahhasa göndererek protestosunu şifahen de tekid eylemiştir. Fakat Ruslar ne yaptıklarını biliyorlardı ve aralarında Müslüman ve Türklere hukuk-u siyasiyye verilmemek ve nazariyat itibarıyla verilse bile onlardan istifade et melerine müsaade eylememek hususunda ittifak-ı tam vardı. Binaenaleyh Kırım'daki Rus gazeteleri Bogdanov'u müdafaa ettikleri gibi Kırım eyaleti umfı.r-u mahalliyesini idare etmekte olan komiserlik heyeti de Kırım Müslü manlarının taleplerinin gayri-muhikk olduğuna karar verdi. Kırım komiserliği Müslümanları Rusya aleyhinde su ikast tertip etmekle itham ediyordu. Komiserlik heyetine Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi murahhası sıfatıyla gitmiş olan Cafer Efendi Seydahmet Müslüman İcra Komitesi'nin ne maksatla teşekkül ettiğini ve ne gibi emeller takip eylemekte bulunduğunu lisan-ı münasiple izah eylemiş ve Bogdanov ile hempalarının Kırım'ın mil let tarafından müntehip ilk Müftüsünü ve İcra Komite si'nin reisini tevkif ettirmekle Kırım Müslümanlarının vicdan-ı millisini tahkir eylemiş olduğunu müessir bir lisan ile izah eylemiş ve Kırım Müslümanlarının Bogda nov'un işten el çektirilmesi hususunda ısrar eylediklerini beyan etmiştir. Cafer Efendi bir saatten fazla süren be yanatına şu suretle nihayet vermiştir: "Biz bu talebimizle şimdiye kadar çiğnenen Müslüman vicdan-ı millisini ar tık çiğnetmemek ve hukuk-u milliyye ve diniyyemize taarruz edenleri cezasız bırakmamak istiyoruz. Kırım Müslümanlarının vicdan-ı millisinin verdiği bir kararı, biz yıkılacağız, belki öleceğiz fakat mevki-i icraya koya cağız"
OSMAN KEMAL HA1İF
43
Bogdanov Kırım Müftüsü'nün tevkifiyle alakadar ol madığını ileri sürerek kendisini tebriye etmek istedi ise de, Kırım Müslümanları Bogdanov' a karşı olan kin lerini unutmadılar ve Müftü'nün tevkif meselesi etra fındaki müzakerat, yukarıdan beri izah ettiğimiz fırka ihtilaflarına rağmen Ruslar arasındaki milli ittihadı bir daha ve pek bariz bir surette izhar eyledi. Asker ve amele vekilleri cemiyetleri bile Kırım Müslümanlarına karşı bir çok iftira ve isnadat da bulundular. Komiserlik müzakeratına iştirak eden dava vekili Jirov gibi hak şinas kimselerin itirazatı da dinlenilmedi ve en sonra komiserlik ictimaı Müslüman azalara rey vermemek gibi büyük bir haksızlık ve hakkı teslim eden bir çok kişinin de istinkafı sayesinde Bogdanov' a beyan-ı iti mad eyledi. Fakat Kırım Müslümanları böyle bir tazyike tahammül edebilecek mahiyette değildiler. Binaenaleyh Kerenskiy hükumeti'nin sukUtu üzerine derhal fırsattan istifade et tiler ve o sırada Rusya' nın bazı cihetlerinde teşekkül etmekte olan Vatan ve İnkılabı Tahlis Komitesi'ne ken dileri de iştirake davet edildiklerinden mezkur komiteye Bogdanov ve komiser muavini Bobrovskiy dahil bulun dukça iştiraklerine imkan olmadığını beyan etmişler ve belediye dairesindeki ictima esnasında atideki ithamna meyi kıraat eylemişlerdir: "Kırım Müslümanları İcra Komitesi vilayet komiseri Bogdanov'u atideki maddelerle itham ederler: 1) Bugün Melitopol'de baş göstermiş olan anarşi ancak Bogdanov'un basiretsizliği ve dirayetsizliği sayesinde meydana gelmiştir. Melitopol' de böyle anarşi çıkacağından Bogdanov' un haberi var mıydı? Var ise bunun önünü almak için ne
44
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
gibi tedbirler ittihaz etti? Bu hususda izahat vermesini talep ediyoruz. 2) Kırım Müslüman İcra Komitesi reisi, memlekette ve Kırım' da anarşi çıkmak ihtimalini ta Mayıs ayında düşünerek vilayet komiserine müracaatla o zamandan çaresine bakılmasını ve icab eden tedabirin ittihazını talep eylemiş ve aynı zamanda Kırım Atlı Polku'nun· arkada bulunan kısmının da Kırım' a getirilmesi hususunda lazım gelen yerlere müracaatla istida da bulunmuştu. Fakat Bogdanov Müslüman Komitesi reisinin bu müracaatını nazar-ı dikkate almamış ve Kırım Atlı Polku'nun Kırım'a gönderilmesine çalışmıştır. 3) 24 Haziran vak' ası yani Kırım Müslümanları İcra Komitesi ve Tavrid vilayeti muvakkat müftüsünün tevkifi Bogdanov'un teşebbüsü eseridir. Bu vak'a o zaman he men hemen bir anarşi tevlid edecekti. Fakat teşekkür olunur ki Kırım Müslümanlarının müdebbirane hareket leri ve inkılap teşkilatında ihtiyatkarane davranmaları sayesinde memlekette anarşiye meydan verilmedi. 4) Umum Kırım Müslümanları o zaman ittifak-ı ara ile Bogdanov' a adem-i itimad beyan eyledikleri gibi şim di de bu adem-i itimadları berdevamdır. Eğer "bütün milletlerin ittihad dahilinde çalışması" düsturu ileri sü rülüyorsa bu şerait dahilinde hiç bir idare memuru iş başında kalamaz. 5) Bogdanov hakiki bir Kadet olduğu için mensup olduğu fırkanın programı mucibince hareket etmeye mec burdu. Halbuki onların programları inkılapta demokrasi programına tamamen zıttır. Bu suretle biz hiç bir sosyalist •
Kırım Atlı Polku: Çarlık ordusundaki ünlü Kırım Tatar Süvari Alayı (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATiF
45
fırkasının Kadetlerle beraber iş görebileceğine ihtimal vermiyor ve imkan görmüyoruz. 6) Geçirmekte olduğumuz heyecanlı saatler bizim iti madımızı ve teşkilatlar arasında ittihadı istilzam eder. Müslümanlar ise Bogdanov' a itimad etmedikleri için o vilayet komiserliğinde kaldıkça ve Vatan ve İnkılabı Tah lis Komitesi azası meyanında bulundukça biz, Bogda nov'un adem-i iktidarı şaşkınlığı ile meydana gelerek vahim netayic tevlid edebilecek olan hadiselerin mesu liyetini üzerimize almak istemediğimiz gibi diğer taraftan da Kırım' da inkılabın hürriyetin müdafaası ve sulh ve asayişin muhafazası uğruna mezkur inkılap heyetinde kalamayacağımızı ve eğer Kırım' da anarşi çıkarsa kuv vetimiz yettiği kadar onunla mübarezeye sulh ve asayişin muhafazasına, inkılap ve hürriyetin müdafaasına müsta kilen çalışacağımızı beyan ederiz. Siz ve arkadaşlarımız bilmelidir ki, bizler bugünden itibaren Kırım' da baş gös termiş olan ihtilale ilan-ı harp ediyoruz. Bizim fikrimize iştirak eden arkadaşların bize muavenete koşmalarını ta lep ve rica ederiz." Kırım Müslümanlarının bu itharnnamesi okunduktan sonra Müslüman İcra Komitesi azası meclisi terk etmişler ve Ukraynalılarla Karadeniz donanması vekilleri dahi Müslümanların meclisi terk etmelerini müteakip meclis ten Müslümanlarla çıkıp gitmişlerdir. Baladaki ithamname siyasi fırkalar üzerine büyük bir tesir hasıl etmiş ve bunun üzerine vilayet komiseri vekili Biyanki ile Amele-Asker Cemiyeti reisi Novitskiy resmen Başmüftü ve Kırım Müslümanları İcra Komitesi reisi Çe lebi Cihan Efendi'yi ziyaret ederek mezkur komitenin talebi mucibince Bogdanov'un inkılap komitesinden ihrac edildiğini ve vilayet komiserliğinden çıkarılacağını söy-
GÔKBAYRAK ALTINDA MiLLi FAALIYET
46
}emiştir. Kınmlılar bu suretle ilk siyasi galebeyi temin etmeye muvaffak olmuşlardı. Kırım Müslümanlan umum Rusya Meclis-i Müessisanı intihabatında haklannın kayıp olmaması için muntazam teşkilat ile ara-yı milliyyeyi idareye gayret ediyorlardı. Kının Müslümanlarının Meclis-i Müessis.in namzetleri şunlardı:
1)
Cafer Seydahmet. Hukukşinas ve İcra Komitesi
azasından.
2)
Ahmet Ôzenbaşlı. İcra Komitesi azasından
3)
Seyitcelil Hattatov. İcra Komitesi azasından ve Bah
çesaray belediye reisi.
4)
Hasan Sabri Ayvazov. İcra Komitesi azasından ve
Millet gazetesi sermuharriri.
5)
Hüseyin Abdürrefi Badaninskiy. İcra Komitesi
azasından ve Hansaray müdürü. Fakat bu intihabata hazırlanmakla beraber Kınmlılar artık vaziyeti tamamen takdir etmişlerdi. Merkezi İcra Komitesi'nin mürevvic-i efkan olan Millet gazetesi vazi yeti şu suretle tasvir ediyordu: "Dahilde baş göstermiş muharebe harici düşmanla olan muharebeden daha millilik, daha kahhar, daha yıkıadır. Umum Rusya idaresinin kendisine bağlı olduğu mer kez makinesi darmadağın edilerek, bütün vilayetleri mer keze bağlayan ipler, damarlar artık koptuğu gibi Rusya'nın vücuduna kan ve can veren ve Rusya'nın kalbgahı olan Moskova dahi bugün kanlara boyanıyor, top gülle leri altında yıkılıyor, kurşun ve mitralyöz yağmurlarıyla yanıyor. Demek, Rusya devletinin başı makamındaki Pet rograd düşmüş,
yüreği makamındaki Moskova dahi sek
te-i kalbe uğramış bulunuyor. Başı kesilmiş, kalbi parça-
OSMAN KEMAL HATİF
lanmış bir vücud
nasıl
47
mahkfun-u fena ise bir devletin
merkezinin sukuhı kan ve can damarlarını besleyen bir noktasının' zevali de böyledir. Evet artık eski Rusya öldü.
Yüz
yetmiş milyon insanla meskiln bir çok vilayetleri bir
merkezden idare etmek i.mkan haricine çıkh. Merkeziyet-i idare artık bir daha avdet etmemek üzere mazinin karan
lıklarına gömüldü gitti. Bunun iadesine çalışmak bugün Rusya'yı ateşler, kanlar, felaketler içinde bırakan anarşiyi yaşatmaya hizmet etmekten başka bir netice vermez. Rusya bütün manasıyla anarşi içinde kalmıştır. Rus ya'yı bu ağır, bu feci, bu elim vaziyetten kurtarıp ona can ve hayat verecek bir çare varsa o da hemen her millete istediğini vermek, her millete öz emellerini ya şatmaya müsaade etmektir" (Millet, numara 94) Görülüyor ki Kırım Müslümanları hal ve mevkii layı kıyla takdir etmişlerdi. Binaenaleyh teşkilat-ı milliyyele rini daha ziyade tensik için lazım gelen tedabiri ittihaz ederek atideki "Mahalli Komiteler Talimatnamesi"ni neş retmişlerdir:
Müslüman Fırkası Programı Esası Müslüman fırkasının isteklerini haklı gören herkes bu fırkaya Müslüman fırkası tarafından yardım göreceğine emin olmalıdır. ***********
Şehirde ve köylerde teşkil olunan mahalli komitelere mahsus talimatnamedir. Geçirmekte olduğumuz hal-i hazırın icabatıyla Rus ya' da bütün milletler ve partiler uyuşarak aralarında ken di emellerini yaşatabilecek, öz ihtiyaçlarını temin ettire-
48
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
cek siyasi fırkalar teşkil ve tertip ettikleri bir zamanda biz Kırım Tatarları elbette bu vak'a ve cereyanlara karşı seyirci sıfatıyla kalamazdık. Eksikleri ve ihtiyaçları başka milletlerden az olmayan biz Kırım Tatarları da harekete gelip özlerini siyasi ve milli maksat ve gayelerini husule getirebilmemiz için azaları milletin emniyet ve itibarını kazanmış zatlardan mürekkep "Kırım Müslümanları Muvakkat İcra Komitesi" namıyla bir komite meydana getirdik. Kırım Müslümanlarının ileride olacak işlerini meyda na getirmek ve birlik olarak bir yoldan gitmek üzere "Kırım Müslümanları Muvakkat İcra Komitesi" Kırım'ın sair mahallerinde komiteler teşkil etmeyi lazım gördü. Muvakkat mahalli komitelerin gideceği yollar ve göreceği işler hususunda düstur şunlardır: 1) Umumi Kırım Müslümanları komitesinin teşkil et tiği mahalli şubeler halkın ele aldığı hürriyeti saklamak ve pekiştirmek için Muvakkat Hükumet' e her türlü ça reler ve fedakarlıklar ile yardım ederler. Bununla beraber şunu nazar-ı itibare almak lazımdır ki, bizim "Muvakkat Hükumet'e" gösterecek emniyet ve yardımımız bu hüku met amele ve asker vekilleri şurasının taleplerinden ay rılmayıp ilan ettiği siyasi programını (deklaratsiyasını) tamamen icra ettiği müddetçe olacakhr. 2) Ahaliyi yeni usul üzere olacak şehir, volost" ve zemstvo.. ve bunun gibi Kurultay, yahut Meclis-i Mües sisan'a hazırlamak. *
Volost: Çarlık Rusyası'ndakl hemen hemen nahiyeye tekabül eden bir mahalli idari birim (Hazırlayanın notu). Zemstvo: Çarlık Rusyası'nda 1 864 sonrasında kurulan ve seçimle iş başına gelen bir tür sınırlı mahalli idare (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATİF
49
3) Kırım Tatarlarının Muvakkat İcra Komitesi Tatarla rın gaye ve maksatlarını husule getirmek için Rusya' da ne gibi bir idare usulü kurulması lazım olduğunu mü zakere edip "Federasyon Avam Cumhuriyeti" taraftarla rına koşulup birlikte iş görmeye karar verdi. Mahalli şube ve komiteler Kırım Tatarlarının Muvakkat İcra Ko mitesi tarafından makbul görülmüş bu nev'i cumhuriyeti kabul edip bu cumhuriyetin ne olduğu ve bu cumhuriyet esasları üzerine kurulacak ne gibi idare usulünün ne yolda olacağını ahaliye anlatılmalıdır. 4) Mahalli şube ve komiteler Kırım Tatarlarının Mu vakkat İcra Komitesi tarafından verilecek talimat mucibi hareket ederler. 5) Arada rabıta ve münasebeti üzmeme�· ve hem de bir amirinin işlerinden haberdar olmak ve birbirlerinin hareketlerine aşina olmak için mahalli şube ve komiteler icap ettikçe Kırım Tatarlarının Muvakkat İcra Komitesi'ne öz taraflarından vekiller gönderirler. 6) Mahalli şube ve komitelerde bazı anlaşılmamazlık yahut başka sebeplerden ötürü işe keder verici.. haller çıktığı takdirde Kırım Müslüman Muvakkat İcra Komitesi azalarından birini gönderip işi yerinde teftiş ettirir. 7) Kırım Tatarlarının Muvakkat İcra Komitesi mahalli şube ve komiteler tarafından vaki olacak davetlere binaen yahut özlüğünden olarak lazım gelen mahallere lektsi yalar okumak, siyasi ve ictimai meseleler hususunda lazım gelen beyanatda bulunması için öz azalarını gön derir. •
••
Üzmek: Koparmak (Hazırlayanın notu). Keder verici: Zarar getirici (Hazırlayanın notu).
50
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALiYET
8) Mahalli şube ve komiteler Kırım Tatarlarının Mu vakkat İcra Komitesi tarafından verilen defterler mucibi Kırım Tatarlarının millet sandığına para cıyarlar •.
9) Mahalli komitelerin herşeyden evvel bir belli yol ile giden adamları saylamaya çalışmaları lazım gelir. Ko miteler öz aramızda iki yüzlü, iki yollu kişiler ile siyasi umô.rdaki Kadetlerin bizim geleceğimiz için en büyük zararlar getireceklerini unutmayıp onları iş başına getir memeye çalışmalıdırlar. 10) Mahalli komiteler, iktisadi umô.rumuzu düzeltmek için cemaat dükkanları açmaya ve bu uğurda halkı bir leştirmeye gayret etmelidir. 11) Mahalli şube ve komite azalan komite teşkil olunan yerler ahalisi tarafından saylanırlar. Azaların miktarını her dairenin ahalisi özü tayin eder. 12) Mahalli şube ve komite azaları öz aralarından reis ve reis muavini, hazinedar, katip saylarlar. 13) Mahalli şube ve komitenin toplaşmaları (ictimaları) reisin davetiyle veya ki azalarından hiç olmazsa üç ki şinin arzusuyla olur. 14) Azalardan yansından ziyadesi hazır olduğu tak dirde mahalli şube ve komite meclisi kanuni sayılır. 15) Meclisde müzakere olunan meseleler ekseriyet-i ara ile (çoğunun razılığı ile) hallolunur. 16) Hastalıktan, bir yere gitmekten veya bu gibi meşru sebeplerden dolayı reis öz vazifesi başında bulunmazsa reislik vazifesini reis yardımcısı görür. 17) Yine bu sebeplerden dolayı (yani 16'ıncı madde deki sebeplerden ötürü) mahalli komiteler azalan gelme •
Cıymak: Toplamak (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATİF
Si
dikleri takdirde gelemeyenler yerine kandidatlar· geçer ler. 18) Reisin vazifesi: Mecliste bakılacak işleri tayin et mek, meclisleri açmak, meclise başcılık etmek, komite işlerinin doğru gitmesine dikkat etmek, vaki olacak su allere cevap vermek komite tarafından etrafa gönderile cek kağıtları imza etmek ve saire.... 19) Hazinedarın vazifesi: Millet vergisi, iane, yardım ve buna benzer gelen akçeleri kabul edip deftere yazmak, akçe mesarifi işlerini görmek, gelir ve mesarif defterlerini tutmak, gelirler ve mesarifler hakkında ay başlarında meclise hesap göstermektir. 20) Serkatibin vazifesi: Yazı işlerini göçürmek, proto kolları yazmak, komite tarafından yollanan kağıtlara re isin imzasını takviye edip el koymak, komitenin gördüğü işler hakkında umumi tahrirat defteri tertip etmektir. 21) Her bir komitenin özüne mahsus mührü olur.
22) Mahalli şube ve komitenin işlerini, gelir ve mesa rifini tayin etmek için üç azadan ibaret bir teftiş komis siyası- ve azadan hastalık ve başka bir özür ile "toplan mada" hazır bulunmayanlar yerine geçmek için iki tane de kandidat (namzet) ayırırlar. 23) Teftiş komissiyası her ayda bir teftişat icra ederek neticesini komitenin gelir-gider defterine kaydeder. Kırımlılar bu talimatnameyi derhal tatbik ile beraber milis piyade teşkilatına da başladılar. Bu sırada Ruslara Kırım Müslümanlarının ehemmiye tini layıkıyla takdir ettirecek bir vak'a cereyan eyledi: •
••
Kandidat: Aday (Hazırlayanın notu). Komissiya: Komisyon (Hazırlayanın notu).
52
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
Melitopol şehrinde bazı yağmagirler ispirto fabrika ve mahzenlerine ateş vermişler ve şehri yağmaya başlamış lardı. Rusya'nın cenubunda ise böyle na-beca harekata mani olacak ve asayişi muhafaza edecek Kırım Müslüman sü vari alaylarından başka bir kuvve-i askeriyye yoktu. Bi naenaleyh Tavrida Eyaleti komiserliği Odesa' daki İdare-i Askeriyye'ye müracaatla Bahçesaray' daki Kırım Müslü man süvarilerinin Melitopol'e hareketini emretmesini rica eyledi. Odesa İdare-i Askeriyyesi Müslüman alayına o yolda emir gönderdi. Fakat Kırım Müslümanları İcra Ko mitesi Müslüman asakirine kumandanı eden Rus zabit anını çıkarmış ve yerine Müslüman zabitan tayin eyle mişti. Binaenaleyh Müslüman zabitan ancak Kırım Müs l ü m a n l a r ı İ c r a K o m i t e s i ' n i n e m r i y l e h a re k e t edebileceklerini ve bir Rus idare-i askeriyyesi tarafından verilen emre itaat etmeyeceklerini bildirdiler. Bunun ü zerine vilayet komiserliği icabeden emri vermesini İcra Kornitesi'nden rica etti. Fakat Müslüman İcra Komitesi Kırım süvarilerinin Kırım' da muhafaza-i asayişe lüzumu olduğunu ve Rusların şibh-i cezire haricinde kalmış olan süvarilerin avdetine müsaade etmemelerine binaen bu taleplerinin Müslümanlarca tervic olunamayacağını be yan eyledi. Kırım İcra Komitesi'nin etrafında bütün millet toplan mış, milli maksadın uğruna en fakiri bile yüzlerce iane vermeye başlamış ve milis piyade teşkilatına büyük bir rağbet gösterilmişti. İcra Komitesi neşrettiği bir beyanname ile anarşiye duçar olmuş olan Rusya'nın zaafından milli gaye uğrun da istifade maksadıyla Kırım Müslümanlarını ittihada ve milli vazifeye davet eylemiştir.
OSMAN KEMAL HArtF
53
Aynı zamanda Bahçesaray'da üç müessese-i milliyye nin resm-i küşadının icrası Kırım' da hissiyat-ı milliyyenin galeyan ve inkişafını bir kat daha tezyid ve tesri eyledi. Zira Kırım Müslümanları Rusya inkırazının husule ge tirdiği anarşi arasında bir taraftan istiklal-i milliyi hazır layan teşkilat-ı idareye teşebbüs eyledikleri gibi, diğer cihetten maarifi de düşündüler. Bu cümleden olarak Kı rım'ın her tarafında mekatib-i ibtidaiyye küşad edildiği gibi Kırım'ın eski payitahtında da üç milli müessese mey dana getirildi. Bunlardan birincisi İsmail Bey Gasprinskiy Darülmuallimini, ikincisi Hüner ve Sanayi Mektebi ve üçüncüsü de Hansarayı'nda tertib olunan Milli Müze idi. İsmail Bey Gasprinskiy Darülmuallimini' nin tesisine da ha Ağustos' da teşebbüs olunmuş ve İcra Komitesi bunu atideki beyanname ile millete bildirmişti: İsmail Bey Gasprinskiy Darülmuallimini Muhterem kardaşlar! Her millet bugün ulvi maksatlarını şanla yaşatırken, dirilikle tarihlerinin dilediğini saadetlerinin temelini ku racak hakları bütün nurluğuyla sahifelerine kayd ederken acaba bizim istenildiği kadar kavilikle emellerimize doğ ru ilerlememize ne mani oluyor? Bize bugünün büyüklüğünün, bu dakikaların kıyme tinin derecesini hakkıyla takdir ettirmeyen nedir? Bizi bu mühim saatlerde bir milli ideal etrafında kavi bir imanla yüksek bir fedakarlıkla, sarsılmaz bir azimle top lamayan nedir?! ... Bunun tarihi, ictimai sebepleri çoksa da buna herşeyden ziyade bizim cahilliğimizin en büyük amil olduğunu hepimiz tasdik ederiz.
54
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
İşte Kırım Müslümanları İcra Komitesi ilimden, nur dan öksüz kaldırılan zavallı Tatar halalarını esaslı malumatla, hakiki terbiye ile ince hislerle yükseltecek muallimler yetiştirebilmek için büyük millet hadimi öl mez İsmail Bey namına layık bir darülmuallimin aç maya karar verdi. Acaba millet bu kararı nasıl karşıla yacak? Acaba millet kendisinin otuz senelik muallimini bu gün de, yarın da mualim olmak sıfatıyla görmek istiyor mu? Millet ve İsmail Bey namı peder ve evlat kelimeleri gibi yakın ve müteradiftir. Tatar evladı bugün kendisine yüksek ve muhteşem bir darülmuallimin tesis etmek is tiyorsa emin olsunlar ki o arzu onların ruhunda yanan bir ulvi emel, yine İsmail Bey'in fikri ve millete serpmiş olduğu tohumlarının neticesidir. Binaenaleyh İsmail Bey'i seven bir millet onun fikir ve iradesiyle yükselen bir millet, onun emel ve gayesine doğru terakki etmek maksadıyla çırpınan bir millet yine o büyük üstadın en büyük emeli olan bir darülmuallimin tesisini kendisine en mukaddes bir vazife tanır ve bu vazifenin kendisi için en sehl-ül-icra bir hizmet olduğuna kani olarak işe sarılır. Millet! Sen asırlardan beri tamamıyla kendi emelin aleyhine milyonlarca paralar sarf ettin! Yüz binlerce ev ladını kurban ettin. Bir çok zamanlar da hatta öyle da kikalar oldu ki, kendi tarih-i millini lekedar edecek kadar kendi arzularına karşı sa'y ve amelde bulundun. Fakat yaptığın bütün fedakarlıklar, döktüğün kıymetli kanlar sarfettiğin ulvi gayretler pekala bilirsin ki bugün bize muhteşem, nurlu müessesat-ı ilmiyyeler değil rutubetli, karanlık hapishaneler bıraktılar.
OSMAN KEMAL HATİF
55
Yüzlerce, binlerce alim ve mütefekkirler değil, onlarca, yüzlerce provokatörler yetiştirdiler . . . Şanlar, şerefler de ğil, sefaletler serptiler... Mazinin bu çirkin siyasetini, bu siyah ve sefih istihlakatını gören, anlayan ey yüksek mil let! Artık bütün kuvvetini topla, bütün sa'y ve gayretini cem' et. Bütün ruhunla, bütün benliğinle çalış... Yalnız ilim ve maarif müesseseleri tesis etmek için uğraş! Evet, sana fabrikalar da lazım, mermer sütünlu yüksek ve müzeyyen tavanlı sofalar, çelikden kasalar, bankalar ve ticarethaneler de gerek, siyah ve kudurmuş dalgaları cehennemi gürültülerine geçirerek Bahr-i Muhit'in bir tarafından diğer tarafına uçan beyaz vapurlar da lazım. Lakin bütün müessesat-ı iktisadiyyeyi, ticariyyeyi mey dana getirecek maşina, en mükemmel bir fabrika varsa, o da darülmuallimindir. Bu ana kadar söylediğimiz bütün sözleri, halisane arz etmiş olduğumuz bütün fikirleri ke mal-i samimiyetle kabul eden ve derin bir muhabbetle fedakarane surette icrasına teşebbüs eden gerek Kırım' da ve gerekse bütün Rusya'daki Tatar milleti kat'i surette diyebiliriz ki etfal-i millete beşikten de lazım olan bir darülmualliminin meydana getirilmesine büyük bir hava hişle sarılır; elinde, fikrinde maddi, manevi ne varsa bir emel-i mukaddesle tarihimizi nurlandırmak isteyen ka mitetimize kuvana, kuvana gider teslim eder. Kırım Müslümanları İcra Komiteti Darülmuallimin Tesis Heyeti Millet bu beyannameye cevaben binlerce ruble iane verdi ve bu iane ile hakikaten İsmail Bey Gasprinskiy'nin namına layık olmaya çalışacak bir darülmualliminin e sasları vaz' edildi.
56
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALlYET
Millet gazetesinin o günlerdeki Kırım Müslümanları nın heyecan-ı millisini hakkıyla ifade ile bu üç müesse seden bahseden makalesini bervech-i ati naklediyoruz:
"Biz bu müesseselerin açılmasıyla umum Kırımlıları, bilhassa Bahçesaraylıları kemal-i hararetle tebrik ederek bunların her birinden beklenilen maddi ve manevi fay daları görmelerini bütün ruhumuzla, bütün mevcudiye timizle temenni ederiz. Bu müesseseler sayesinde, yüz elli seneden beri zul metler içinde kalmaya mahkum olan koca Bahçesaray' a giden nurlanıp, yeniden canlanıp, yeniden hayat bulacak ve tedricen, bir zamanlarda olduğu gibi umum Kırım için yine medeni, ilmi bir merkez olacakhr. Beş-on sene sonra Bahçesaray bu milli ilmi ve sınai müesseseler sayesinde nur, ziya, bilgi çokrağına dönerek Kırım'ın her noktasını aydınlatacak, her köşesini canlan dıracak, her bucağına hayat verecektir. •
Üç sene mukaddem, bir çok manilerden dolayı tarihi Zincirli Medrese-i Aliyyesini ıslaha muvaffak olamayan Kırım Müslümanı bugün mezkur medreseden maada, ilmi, sınai ve tarihi üç müessese daha açıyor. Hiç şüphe yok, ki yakın bir zamanda Kırım Müslümanı en büyük, en mukaddes, en ali emellerine dahi nail olarak, çok geç meden milli darülmuallirnatlar, darülfünt1.nlar, milli encü men-i daruşler, mükemmel milli sahneler ve diğer ilmi, fenni, medeni ocaklar dahi açmaya muvaffak olacak ve bunlar sayesinde şanlı tarihini tekrar diriltecek. Yüz elli sene mu kaddem söndürülmüş hayat-ı istiklaliyesinin şfilesi tekrar parlayacak, bir buçuk asır mukaddem mahkum edilmiş Kırım Müslümanı bütün manasıyla yine hakim olacak; *
Çokrak: Kaynak (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HA11F
kirli
ellerle canavarcasına
dolacak.
Elhasıl I<ınrn
boşalblnuş
57
kütüphaneleri yine
Müslümaru kendi iradesine ken
disi sahip, kendi hakiıni kendisi olarak yine muazzam şevketiyle, yüksek medeniyetiyle hür yaşayacaktır. Devletler, hükumetler ve insanlar ölüyor, mahvoluyor. Fakat milletler hiç bir zaman ölmüyorlar. Milletler, ka vimler yalnız mahkum oluyor, yalnız esaret altına alını yorlar. Madem ki milletler ölmüyor, bu halde o milletlerin bir zaman mahkumiyetten kurtulup tekrar hakim olma ları tabiidir. Buna misal istenilirse Rusya'da Lehistan, Finlandiya, Ukrayna ve diğer kavimler gösterilebilir. Biz bununla dernek istiyoruz ki, Kırım Müslümanı dahi bir millet olduğundan, istiklaliyetinin alınması, ha kimiyetinin zabt edilmesi, elinin ayağının zincirlenmesi, dili ve ağzının kilitlenmesiyle, hatta "uyanmasın tarihini unutsun" diye kütüphanelerinin bile boşaltılmasıyla da ölmediğini bugün göstermekte olduğu asar-ı hayatla müsbettir. Kırım Müslümanı yüz elli seneden beri mah kumiyetler, mahrumiyetler, esaretler içinde yaşamış, en küçük müstebidlerden en büyüğüne varıncaya kadar hepsinden bir çok tahkirler görmüş, hukuksuzluktan, topraksızlıktan sebep hicretlere mecbur olmuş ise de o her zaman baasübadelmevtine inanıyor ve bu imanla müteselli oluyordu. İşte Kırım Müslümanının bugün Bahçesaray'da top lanması ve bir kereden üç milli, ilmi ve tarihi müesseseler açması onun baasübadelrnevtinin geldiğini gösteriyor. Kı rım Müslümanının bugün hürriyet ve hakikat bayrağı altına toplanması, milliyet ve diyanet habl-i metinine sarılarak hepsinin bir yol, bir emel, bir hedef takip etmesi şanlı ecdadlannın hakiki ahfadı olarak onların miraslarını yaşatacağını gösteriyor.
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
58
Kırım Müslümanı ecdadlarının bir ellerinde kalem-ü belagatları, diğer ellerinde seyf-ü-şecaatları olarak iş gör düklerini hakkıyla anladıklarından bugün bir taraftan ilmi ve medeni müesseseler açtığı gibi, diğer taraftan da milli asker alayları teşkil ediyor. Evet, artık Kırım hür olarak bütün manasıyla millet olarak yaşamak istiyor. O artık buna hak kazandığını, yaşamak istidadına malik olduğunu işiyle hareketiyle gösterdiğinden bundan böyle kendisinin şimdiye kadar başka milletlere gösterdiği hürmetin bugünden sonra kendisine de gösterilmesini, kendisinin de arzularına ta leplerine hürmet olunmasını istiyor ... İnşallah, buna mu vaffak olacaktır; inşallah bugünü, diğer mahkum millet lerle beraber görecektir ... " Üç milli müessesenin açılması büyük milli tezahürata ve Kırım Müslümanlarının itimad-ı nefslerinin tezayü düne hizmet ediyor. Kırım Başmüftüsü Çelebi Cihan Efendi merhum resm-i küşadda bulunarak atideki parlak nutku irad eylemiştir: "Millet! Bizler şanlı ecdadımızın harabeleri içindeyiz. O ecdad ki mert idi, adil idi, yüksek idi. Evet, büyük ecdadımızın mukaddes abideleri arasındayız. 'Dirileri yaşatan ölüler dir' Ölülerin asarıdır. Bizler ölmüş dedelerimizin şanla şerefle kazandıkları servet-i mılliyyeyi hüsn-ü istimale karar verdik, bunun için de milli müzehaneyi açmaya teşebbüs ettik. Bu milli asar-ı atika müessesesine bir me'va olmak üzere de en mukaddes bir kaşanemiz olan Hansarayı'nı zabt ettik ... Biz ecdadımızın şanla şevketle etrafta bırak tığı ne kadar asar varsa hepsini toplayıp oraya koymaya karar verdik.
OSMAN KEMAL HATIF
59
Sanatkarlarımız sanayi-i nefiselerini, hattatlarunız nefis yazılarım, ressarnlarınuz tersim ettikleri ince ve nefis lev halarıru, nakkaşlanmız nakışlarıru nasıl orada, o milli ve muhteşem kaşanede açılan müzahaneye takdim ediyorlar sa, alimlerimiz eski kitaplarım, erbab-ı sanaatimiz ellerinde bulunan milli mamulat-ı atikayı, siyasilerimiz dahi şanlı ecdadımızdan kalan Timurlenklerin, Cengizlerin müesse se-i siyasiyyelerini oraya koyuyorlar. Evet siyasilerimizin doğurduğu Kurultayı da onun içinde bulundurmaya karar verdik. (Alkışlar) Bir zamanlarda cihanın her tarafında, karalarda, denizlerde şanla, şevketle ve adaletle sayeban olup da bir buçuk asırdan beri mahkum ve mahbus bir halde bulunan milli Gökbayrağımızı da onun üzerinde dikmeye and ettik! (Sürekli ve hararetli alkışlar) A caba biz neden herşeyden mukaddem milli müze haneyi açmaya bu kadar acele ettik? Çünkü vatanımızın ihyasına müstaid olduğumuzu gös termek için ihtida milli varlığımızı gösterecek ne kadar asar-ı medeniyye ve milliyyeye malik bulunduğumuzu is bat etmek ve bu servet-i milliyyeden istifade eylemek lazım idi. Bunun için edebiyattan, sanayi-i nefiseden başlamak gerek idi. Çünkü milli varlığın esası ancak şiir, sanat, ede biyattır. İşte biz milli varlığııruzı göstermek, şanlı bir tarihe, milli bir medeniyete, parlak bir ananata malik olduğu muzu herkese göstermek için şiir namına, sanat ve sanaat namına, edebiyat ve ilim namına ne kadar asar-ı milliy yemiz varsa hepsini o milli müzehanede toplayıp enzar-ı umumiyyeye takdim etmek istedik. Milletlerin medeniyette ilerlemesi için dört merdiven den geçmesi lazımdır ki, bunlar da edebiyat ve ilim, ve ticaret ve sanaat ve siyasettir. Milletler ancak bu dört unsurla yaşayabilirler. Bunlardan hiç biri diğerine takad-
60
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
düm edemez, ederse gayri-tabii olur. Gayri-tabii olan bir şey ise payidar olamaz, yaşayamaz. İşte biz bu gayri-ta biilikten kurtulmak için şanlı ecdadımız edebiyat-ı hase ne, şiir, bedii, sanat ticaret namına ne kadar asar bırakmış ise onların hepsini toplamaya ve hepsini (eliyle Hansa rayı'nı göstererek) şu mukaddes kaşaneye, şu muhteşem saraya koymaya karar verdik. (Alkışlar) Milli edebiyat tesis etmek için ecdadımızın mazideki şiirlerine, resimlerine, yazılarına, asar-ı nefisesine müracaat elmek lazım olduğundan şiir, edebiyat ve sanat erbabına rica ettik. Ellerinde bulunan asan şuraya getirsinler. Okumak ve kitap yazmak için ecdadımızın kitaplarına, levhalarına, ilme dair bütün eserlerine müracaat ile ken dimizde bir mefkure doğurmak lazım idi. Bunun için de onların fazail-i mefkuresini anlamak lazım olduğundan ecdadımızın eserlerini tetkik etmek vicdani bir borcumuz idi. İşte bunun için onların ilme ait ne kadar eserleri varsa onları da oraya toplamaya karar verdik. Edebiyattan, ilimden sonra sanaat ve ticaret gelir. Çün kü milletler sanaatsız, ticaretsiz yaşayamazlar. Bizler milli bir sanaat, milli bir ticaret ihdas ve tesis etmek için ecdadımızın eski işlerinden arayıp bulacağımız esaslar lazımdır. Eğer bu esasları bulmadan işe başlarsak yine taklitçilikten kurtulamayız. Vaktiyle Kırım sanayii, Bah çesaray mamulatı cihan-ı medeniyette en mümtaz bir mevki işgal ediyordu. Niçin onların bu mamulatı, bu sanayii revac bulmasın? Eğer sanatçılarımız, tüccarları mız, mamulat-ı milliyyemiz bugünkü halinde kalırsa bu millet yaşayamaz. Tedricen inkıraza doğru gider ve ölür. Zira bir millette sanaat tedenni ettikçe, sönmeye yüz tut tukça ticaretin de ölmesi mukadderdir. Biz buna meydan vermemek ve bunun önünü almak için de çareler aradık.
OSMAN KEMAL HATİF
61
Lazım olan tedabiri ittihaza karar verdik. Sanaatımızı terakki ettirmek ve ona milli ve zarif bir şekil vermek ve taklitçilikten kurtulmak için de sanaat nanuna ecda dımızın bıraktığı ne kadar eserler varsa onları da toplayıp şu kaşanade bulundurmaya karar verdik. Eğer biz sanaat ve ticaretimizi yükseltmezsek servetimiz, servet-i milliy yemiz de tedricen batacaktır. Kırım'ın öz serveti, öz pa rası Kırım' da kalmalıdır ki Kırım canlanabilsin. Kırım' ın mamur ve abadan ve bütün manasıyla medeni ve zengin bir memleket olması için Kırım' da yaşayan bütün mil letler Kının için çalışmalı ve Kırım için yaşamalıdırlar. (Alkışlar) Edebiyattan, ilimden, sanaat ve ticaretten sonra siyaset gelir. Kırım siyasileri ahval ve zamanın kendilerine davet ve ihdasını mecbur ettiği Milli Kurultay'ı da şu tarihi kaşanenin içerisinde bulundurmaya karar verdiler. Aca ba, bu Kurultay niçin gerek idi? Onu yalnız haiz olduğu tarihi bir ehemmiyetinden için mi kurmak istediler? Yok sa ihtiyacat-ı milliyye ve siyasiyye neticesi olarak mı Kurultay'ı çağırmaya ve onu da bu sarayda bulundur maya karar verdiler? Millet, bilirsiniz ki, eski, menfur idare herşeyimiz gibi yüz elli sene mukaddem müessesat-ı siyasiyyemizi de almıştı. Heyet-i siyasiyyemizi esir eylemişti. Fakat esir ve gasp ederken Kırımlıların perişanlığından intizamsız lığından bahsederek bizlere intizam ve adalet, ilim ve marifet vaad ediyordu. Herşeye saffet ve samimiyetle bakan Kının Müslümanı buna da inanmıştı. İnanarak tam bir buçuk asır sabrettik. Bir buçuk asır edebiyatsız, ilimsiz, sanatsız, ticaretsiz ve siyasetsiz olarak mahkumi yetler, mahrumiyetler içinde yaşadık. 1905 senesi inkılabı mahkum milletlerde bir kurtuluş ümidi doğurmuş idiyse
62
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
de, bilahare bu inkılabın doğurduğu hürriyetle beraber mahkum milletlerde uyanmış ümitler de kırıldı ve gitgide eski idare yeniden hüküm sürmeye başladı. Acaba, 1905 senesi inkılap ve hürriyeti Kırımlıların hayat-ı ictimaiyesine ait bir şey doğurdu mu? Hayır. Asla; o bizim için ne bir mektep, ne bir medrese, ne bir ticari ve ictimai müessese meydana getiremedi. Yine ce haletler, yine mahkumiyetler, yine mahrumiyetler içinde kaldık. Perişan, berbad olduk. Açılan mektepler kapatıldı. Muallimler sürüldü. Milletimiz harabeye ve inkıraza mahkum edilmişti. Buna şu (Hansarayı'nı göstererek) ha rap ve perişan kalan milli cenaze canlı bir şahittir. İşte bunun için idi ki Kırım Müslümaru ta iki sene mukaddem inkılap bayrağını kaldınnışh. 'Buna ilim, buna bilmek, buna okumak lazım!' şiarını yükseltmişti. Onun bu inkılabı gittikçe büyüdü. Haksızlığa karşı isyan eden vicdaru küçük bir fırsat buldukça feryadıru yükseltiyordu. Vakta ki 27 Fevrar inkılabı eski idareyi temelden yıkıp mahvetti. Bizler artık Rusya'ya nizam ve intizam gele ceğini ümid ettik. Bekledik kırmızı bayrak altında mil letimiz dahi 'Ben var olacağım, ben de yaşayacağım! Ben de yükseleceğim, bütün milletlerle ben de beraber ola cağım' dedi .... Fakat, aylar, bir çok aylar geçtiği halde ne ilim ve marifet ne de sanat ve sanaat, ne de intizam ve adalet ... Milletin beklediği şeylerden hiç biri doğmadı. Nizam ve intizam daha ziyade bozuldu. Emniyet-i umu miyye daha ziyade ihlal edildi. Doğan bir şey var ise o da her tarafda bir hiçlik, hem de korkunç bir hiçliktir ... *
Fevral: Şubat; Rusya'da o zaman geçerli olan Jülyen esaslı tak vimin 27 Şubat'ı 8 Mart'a tekabül etmektedir. Burada söz konusu olan 1 9 1 7 Şubat (Mart) inkılabıdır (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HA1İF
63
Merkezden iş beklerken bütün nizamsızlık, bütün ka rışıklık oradan doğdu. Sabrettik. Belki bir gün gelir oradan bir şey doğar diye bekledik, fakat bu bekleyişler boşa gitti. Derken merkezde anarşi baş gösterdi. Muvakkat Hükumet ortadan kaldınldı. Umum memleket hükfunetsiz, zabıtasız, nizamsız ve intizamsız kaldı. O zaman bizler: - Millet, sen işe Müslüman gibi bak! Merkezden iş bekleme, merkeziyeti artık kendinde yaşat! (Alkışlar) dedik ve Kırım'ı anarşiden kurtarmaya karar verdik. Ci han muharebesinin kanlı, kara felaketlerinden emin kal mış Kırım' ı dahili muharebeden dahi saklamak için, Kı rım' ın umum Kırımlıların malını, canını, ırzını, namusu nu saklamak, ihtilallerin önünü almak için bir Kırım inkılap erkan-ı harp heyeti teşkil ile Oktyabr 30' da* a narşiye karşı resmen ilan-ı harp ettik. Petrogradlar, Mos kovalar top ateşleri altında yanarken, merkeziyet ve hükumet yıkılırken, memleketin hemen her vilayetinde bütün manasıyla anarşi hüküm sürerken biz Kırım' da çıkacak ihtilallerin önünü aldık. Kırım'ı ve Kırımlıları muhafaza ettik. Anarşiye karşı açtığımız bir muharebe den tam muzafferiyetle çıkmak için diğer vatandaşları mızı da davet ettik. Katiyen eminiz ki biz bu şanlı mu harebeden şanla şerefle muzaffer olarak çıkacağız. Mu zafferiyetten sonra şüphesiz ganaim-i harbiyye alacağız. Bu ganaim umum Kırımlıların olacak. Zira Kırım Kırım' ı saklayanlarındır. Yaşasın adem-i merkeziyet! ... (Büyük ve hararetli alkışlar). Kırım Müslümanı Kırım'ı daha mükemmel, daha muntazam bir surette muhafaza etmek kendi kanununu *
Oktyabr: Ekim; Jülyen takvimine göre 30 Ekim 1 2 Kasım'a tekabül eder (Hazırlayanın notu).
64
GÔKBAYRAK ALTINDA MiLLi FAALiYET
kendisi tertip eylemek için Kurultay'ıru açmaya karar verdi. Çünkü Kurultay, o mukaddes heyet-i kanuniyyedir ki, Türk ırkına asırlarca intizam ve adalet temin etmiştir. Yalnız Türklere değil onlara beraber bütün milletlere dahi, bütün cihana bile saf ve temiz birer şaşaa-i adalet serpmiştir. Çünkü Kurultaydır ki en kuvvetli hükümdarları bile kendi yasasının önünde hürmetle inkıyad ettirmiştir. Bi naenaleyh biz nizam ve intizamat-ı umumiyyeyi temin etmek istiyorsak, eski kanunları, yasaları, eski heyet-i kanuniyyeleri kurultayları canlandırmak, onların canlı e saslarından esas almak temel kurmak iktiza eder. İşte, bakınız Kurultay niçin açılıyor. Fakat milletimiz bunu yalnız kendisi hüküm sürmek için açmıyor; belki Kırım' da yaşayan bütün milletlerle beraber el ele, baş başa çalışmak için onu açıyor. Milletimiz adildir. O yalnız kendisini düşünenlerden, yalnız kendi saadetini temine çalışanlardan değildir. Milletimiz başka milletleri dahi kendi omuzuna almaya karar verdi. O müessese-i siya siyye kurbanı değildir. (Alkışlar) O kuvve-i ictimaiyye aşıkıdır. Milletimiz bütün işlerini Kurultay'la yapagelmiştir. O pek çok fedakarlıklar pek büyük alicenaplıklar yaptı. Bu na onun parlak ve şanlı tarihi şahittir. O hürdür, hürriyet ve cumhuriyeti sever, hürriyet ve cumhuriyete perestiş eder. O kendi hukukunu ne derece mukaddes tanırsa diğerlerin hukukunu da o kadar takdir eder. O hürriyet ve cumhuriyet uğruna bir zamanlar Kırım'ın yalılarında yaşayan Ceneviz cumhuriyetini kurtarmak için kendi kan ve din kardeşleriyle bile muharebe etmeden, kan dök meden çekinmedi ve bu uğurda hatta kendi istiklaliyetini bile feda etmiştir.
OSMAN KEMAL HA1İF
O
65
bugünkü yirminci asırda dahi başka milletleri o
kadar sayıyor, onların hukuklarını o derece takdir ediyor, onlara büyük hürmet besliyor. Eğer o milletler, işçi a damlar becerikli halklar ise onlarla beraber işleyecek, onlarla beraber çalışacak, onlarla birlikte mesut olacaktır.
O Kırım'a,
Kırımlılar arasına onlarla beraber nur ve ziya
serpecek onlarla birlikte umumi bir güzellik, umumi me sut bir hayat yaşatacaktır. (Alkışlar)
Millet! Kırım yarımadasında türlü renklerde bir çok zarif gül ler, şebboylar, zambaklar, !fileler vardır ve bu latif ruh-nevaz çiçeklerin hepsinin kendilerine mahsus bir güzelliği, ö� lerine mahsus latif kokulan var.
Bu güller,
bu çiçekler
Kırım' da yaşayan milletler: Müslüman, Ru�, Yahudi, Rum, Nemse ve başkalarıdır. Kurultay'ın
maksadı bunları
bir yerde toplayıp hepsinden bir güzel nefis buket yap maktır. Güzel Kırım adasında
hakiki, medeni
bir İsviçre
tesis etmektir; millet Kurultayı yalnız Müslümanları de ğil, asırlardan beri onlarla beraber kardaşça yaşayagelmiş diğer milletleri de düşünüyor. Onları da işe davet ederek onlara beraber kolkola verip gidecektir. işte bir amir değil, belki bir müteşebbis,
Milletimiz bu yalnız bir inis
yatörlük vazifesini icra edecektir. Milletimiz kendisini tanımayan, ya
başka renklerde
ki tanıyıp da onu
göstermek isteyenlerin dediği gibi
Bunu Kırım Müslümanlarının 4-3 yüz senelik saltanat ve hakimiyeti göstermektedir. Her milletin hukukunu tanımış, tanıyor ve tanıyacaktır. Kurultay Müslümanların emel ve maksatları ile beraber kendileriyle yan yana yaşayan Kırım' daki umum millet lerin de amalini yaşatacaktır. Kurultay diğer milletleri hodbin (egoist) değildir.
66
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
de teşrik-i mesaiye davet edecektir. Yaşasın umum mil letlerin emelini yaşatacak Kurultay! İşte 24 Noyabr' de* açılmasına karar verdiğimiz milli Kurultay'ı hakiki bir heyet-i teşria yapabilmek ve bu heyetten neşet edecek kavanin-i ictimaiyye ve siyasiyye nin kuvvet ve hükmünü yükseltmek için, nizam için Kırım' da mükemmel bir adalet temin eylemek arzusuyla kendi agU.şunda şiir, edebiyat, sanat ve ticaret esaslarıyla beraber milli Kurultay'ı da yaşatacak olan milli müzemizi küşad ettik. Yaşasın milli müzemiz ve bu müessese-i milliyye ve ilmiyyenin üzerine de saye-i sübhaniyyesinde asırlardan beri milyonlarla milletleri toplamış olan mu kaddes Gökbayrağı rekz etmeye and ettik. O bayrak ki şimdiden sonra, karalarda, denizlerde hatta semalarda bile yükselecektir. Yaşasın Gökbayrak. (Alkışlar, hararetli ve medid). " Kırım Hükumet-i Milliyyesi'nin mürevvic-i efkarı olan Millet gazetesi.
Bu heyecan-ı milliyyenin tesiri altında milis piyade bölüklerinin kadrosu süratle dolmuştu. Bunlardan Birinci Kırım Müslüman Taburu kumandanı mülazım-ı evvel Ahmet Bayburtlu imzasıyla neşr olunan bir tebliğde mezktir tabur asakiri adedinin iki bin beş yüze çıktığı ilan ediliyordu. Aynı zamanda ise Rusya' da Bolşevik tufanı ve anarşi gittikçe tezayüd eylemekte idi. Kırım gazetelerinden biri bu hali şu suretle ifade eylemekte idi: "Hal-i hazırda hükumet yok, kanun yok, nizam yok, amir yok, memur yok ..... Ahali aç, ordu aç, halk çıplak, asker silahsız, ordularda kumandan emirlerine itaat, *
Noyabr: Kasım; 24 Noyabr: 7 Aralık (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATIF
67
mülki ahalide kanun ve nizama hürmet kalmadı. Ordular yavaş, yavaş harp hattından gidiyor. Açlıktan önüne rast geldiği kasabaları, köyleri yağma ediyor. Bolşevikler taraftarları olan askerler, Hükfımet-i Mu vakkate'ye sadık kalmış askerlerle muharebe ediyor. Mi lislerin kimi kaçıyor, kimi tevkif ediliyor. Muharebe-i ha zırada oldukça yararlıklar gösteren büyük kumandanlar Moskova' da sokak ortasında kurşunla vuruluyor. Posta lar, telgraflar işlemiyor. Bu yerlere yolcu ve erzak taşı mıyor.. Gazeteler çıkmıyor. Memlekette sulh ve asayiş bozuldu. Nizam ve intizam tamamen çığırından çıktı. Herkes kendi bildiğine gidiyor, vatanın gittiği, memle ketin tehlikeler içinde kaldığı kimsenin umurunda değil, şenlikler devam ediyor. Eğlence mahalleri sabah, akşam dolu ... Gfıya memlekette herşey yolunda, çığırında gi diyormuş gibi ahali hiç keyfini bozmuyor, uykusunu ka çırmıyor ... Memleketin her tarafında işsizlik, başsızlık, çaresizlik, baskınlık, yağmagirlik, haydutluk. Mal yok, fakat alıcıdan çok satıcı. Herkes, kimi gizli kimi aşikar her gün askerler kendi vazifelerinden ziyade ticaretle uğraşıyorlar. Nefer lerden her biri alış veriş ediyor. Alıyor, satıyor, bütün memleket yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı, enine boyu na ticaretle meşgul! .... Fakat imal eden, ihzar eden, ihdas eden, ibda eden var mı? Her tarafta 'amele inkılapları' var. Fakat fab rikalar mamulat çıkarmıyor. Her tarafta 'ziraatçiler ko miteleri' mevcut, lakin sayıcılık eden, buğday çıkaran yok. Her tarafta 'amele ve askerler şuraları', her tarafta 'inkılap ve vatanı tahlis komiteleri' teşkil edildi. Fakat bunların yaptık.lan iş nedir? ...
68
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET 1
'
Evet, bugün Rusya'run her tarafında yalnız yıkmak, yalnız yakmak, yalnız istihlak etmek, yalnız mahvetmek kanunu hüküm sürüyor. İnşaat yok, imalat yok, ihzar.it yok ... Böyle memleket anarşiye mahkum olmaz da ne olur? Böyle millet aç ve çıplak kalmaz da ne olur? Böyle devlet tehlikeler içinde çırpınmaz da ne olur? Böyle bir mem leket anarşilere, cinayetlere, kıtallere manız kalmaz da ne olur? ... Böyle kendi gereğini kendisi ihzar edemeyen, kendi kendisini idareden aciz olan, ahalisi nizam ve intizamdan ziyade ihtilal ve anarşiye meyyal olan bir memleket par çalanmaz da ne olur? ... Petrograd' da, Moskova'da meydana gelmiş kardeşler muharebesinin tedricen umum Rusya'ya sirayet edeceği r ek muhtemel olduğundan buralarda toplar atılırken, mer kezi hükumet azalarından bazıları tevkif, bazıları teb'id edilirken payitaht caddeleri al kanlara boyanırken, sokak larda yaralı ve ölüden geçilmez iken, Petrograd' da amir, memur kim olduğu malum olamaz iken, umum Rusya'yı anarşi sarıp her tarafta kıtaller, cinayetler baş gösterip Rusya ahalisi gerek askeri ve gerek mülki yekdiğerine karşı ilan-ı harp edip boğaz boğaza gelerek çarpışırken, Ukrayna Merkezi Radası kendi memleketini bu ateşten, bu anarşi afetinden kurtarmak için bir Ukrayna Halk Cumhuriyeti ilan ederek öz memleketinde nizam ve in tizam kurmaya hayat-ı ticariyye, iktisadiyye ve ziraiyye sini yoluna koymaya sulh ve asayişi muhafazaya çalış maya başlamıştır. Eğer Petrograd hadiselerinin doğurduğu anarşinin ö nü tezlikle alınamazsa, umumun itimad ve emniyetini haiz sahib-i nüfuz bir hükumet teşkil edilemezse, pek
OSMAN KEMAL HATİF
69
ihtimaldir ki, Rusya'nın siyaset-i hariciyye işlerinde dahi Ukrayna büyük rol oynayacaktır. Bu, kısmen Merkezi Rada'nın manifestinde dahi bildirilmiştir. Eğer Ukrayna Halk Cumhuriyeti, manifestinde dediği gibi tezlikle sulh akdedilmesi hususunda merkezi hüku met vasıtasıyla muharip devletler üzerine icra-i tesir et mek için ittihaz edeceği kati tedbirler semeresiz kalırsa, o zaman Ukrayna Devlet-i Cumhuriyyesi kendisinin bita raflığını ilan ederek, doğrudan doğru düvel-i ecnebiyye ile münasebat-ı siyasiyye ve ticariyyeye başlaması pek muhtemeldir. Evet, Ukrayna Devlet-i Cumhuriyesi'nin bunu ancak bütün tedbirleri ittihaz edip de sulh müzakeratına baş lanılması hususunda merkezi hükumete icra-i tesir ede mediği takdirde yapması muhtemeldir. Şayet bizim bu ihtimal üzerine yazdığımız fikir doğru çıkarsa Ukrayna Devlet-i Cumhuriyyesi harp mesarifinden de kurtulmuş olacaktır. Fakat Ukrayna Halk Cumhuriyeti Rusya ile iyi geçinmek istediğinden mümkün olduğu kadar siyaset-i hariciyyede Rusya ile beraber gitmeye çalışacaktır. Eğer bu husmsda yapacağı bütün teşebbüsler ve ittihaz edeceği bütün tedbirler neticesiz kalırsa, ihtimal o vakit bugün kendi cumhuriyetini ilan ettiği gibi kendi bitaraflığını da ilana mecbur olsa gerektir. Evet, Petrograd' da, Moskova' da Rusların medar-ı if tiharı olan en nefis ve ince bir sanatla yapılmış asar-ı nefise ve asar-ı atikaları, umum Rusya tarih-i medeni sinin bir timsali olan saraylar, kiliseler, muhteşem bi nalar müthiş top gülleleriyle yıkılırken, asırların, sene lerin meydana getirdiği asar-ı medeniyye ve asar-ı be d i a t a h r i p e d i l e r e k m a m u r, z e ngin şehirlerde, darülfünunlar, darülirfanlar, tiyatrolar, muazzam sahne-
70
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
ler, encümen-i danişler yanında elektrik ziyaları altında insanlar yekdiğerini canavarcasına öldürdükleri geniş muntazam ve granit taşlarıyla döşenmiş Moskova ve Petrograd caddeleri kanlarla yıkanırken, yüz elli sene den beri hürriyetleri ve iradeleri kendi ellerinden alın mış, hukukları gasp edilmiş kütüphaneleri yağma o lunmuş bir çok zulüm ve cebirlerden sebep, kırıla kırıla bir avuç kalmış Kırım Tatarları medeniyetden, şaşaadan uzak, binaları eski, sokakları dar ve intizamsız, fakat Tatar nazarında pek mukaddes olan Bahçesaray' da de delerinin kendisinde yaşadıkları Hansaray' da Tatar asar-ı medeniyye ve tarihiyyesini, Tatar asar-ı nefise ve bedayiini gösteren bir milli Tatar müzehanesi açtık ları gibi, yine Bahçesaray' da bir darülmuallimin, bir sa nayi mektebi ile bir de çoktan beri ıslahına çalışılıp da türlü manialardan sebep ıslah edilemeyen koca Zincirli Medrese' sini de açmıştır. Evet, Moskova ve Petrograd' da asar-ı nefise mahve dilirken küçük Kırım' da asar-ı atikanın muhafazasına, asar-ı nefisenin yaşatılmasına hizmet edecek müesseseler açılıyor. Merkezde idare darmadağın edilip payitahtlar ve bir çok vilayetler anarşi içinde çırpınırken, Kırım' da anarşi çıkarmamak için Kırımlılar tarafından Kırım in kilap heyetleri teşkil ediliyor. Kırım'ı daha mükemmel, daha muntazam bir surette idare etmek için 24 Noyabr' de Kurultay (Meclis-i Milli) davet ediliyor. Merkezi Rusya' da nizam ve intizam yıkılırken, payi tahtta mevki-i iktidara geçmek uğrunda kanlı muhare beler olurken, Baku' de umum Kafkasya adem-i merke ziyetçilerinin ictimaları oluyor. Bu ictimada şekl-i hüku met, tarz-ı idare koyarak diğer mühim meseleler hallediliyor.
OSMAN KEMAL HArlF
71
Rus harp hatlarındaki ordular açlıklara sefaletlere ma kalarak, itaatden, disiplinadan çıkarak memleketle rine avdet ederlerken, harici düşmanlar orduları aldıkları ganaim-i harbiye ile tok ve şen olarak muvaffakiyetten muvaffakiyete gidiyorlar. İtalya' da Udineleri, Venedik ya lıboylarını ve umum Venetsiya'yı' işgal ediyorlar. Rus ya'run her tarafında yeisler,matemler çökerken, düşman memleketlerde muzafferiyet debdebeleri, muvaffakiyet şenlikleri yapılıyor.... ruz
İstanbul'u almak, Ayasofya üzerine salip dikmek ve umum Türkiye'yi taksim etmek sevdasıyla muharebe e denlerin bugün, nedense kendi memleketleri parçalanı yor. . . Akdenizlere serbest çıkabilmek için 'boğazlar, bo ğazlar' diye kıyametler koparanlar bugün tamamen de nizsiz kalmak derecesine geliyorlar.... Evet, niyet nasıl idi de netice nasıl oldu! Maksat ne idi de ne oldu .. Büyük tezad! Ne garip hal... H. Sabri" Kırım gençleri dahilde bu ruhu, bu teşkilatı hazırlar ken diğer cihetden de Rusya' daki milletlerin umumi ha rekatına iştirakden feragat etmiyorlar ve Kiev' de ictima eden federalist kongresine iştirak eden Cafer Seydahmet Efendi de Kırım meselesini Kırımlıların arzusuna muva fık bir surette halline çalışıyor ve bunu Ukrayna Merkez Radası reisi Hruşevskiy' e kabul ettiriyordu. Aynı kongreye milli elbisesiyle Kırımlıların hukukunu müdafaa eylemeye giden Ayşe Hanım İshakova dahi kongrede irad eylediği bir buçuk saatlik parlak bir nut kuyla Kırım Müslümanlarının hakkını umuma teslim et� *
Venetsiya: Venedik (Hazırlayanın notu).
72
GÖKBAYRAK ALTINDA MiLLi FAAUYET
tiriyordu. Ukrayna Radası dahi Kırımlıların faaliyet-i mil liyyesini takdir ediyor ve Umt1r-u Harbiye Komiseri Petl yura imzasıyla Rada tarafından kabul olunan mukarreratı havi bir beyanname 9 Teşrin-i Saru 1917 tarihinde telsiz telgrafla ber-vech-i ati neşrolunuyordu: "Ukrayna milleti! Sen, bize kardeşlerimiz Ukrayna milletleriyle beraber mübareze ile senin hakkını alıp sana nizam ve intizam vermek ve kendi toprağımızda, saadetimizi temin etmek vazifesini vermiştin . İşte biz Ukrayna Merkezi Radası . kendi memleketimizde senin idareni yaşatmak ve umum Rusya'yı kurtarmak namına bugünden itibaren Rusya Cumhuriyeti'nden ayrılmak ve onun tamamiyetini mu hafaza etmek şartıyla Ukrayna Ahali Cumhuriyeti'ni ilan ediyoruz. Aynı zamanda Rusya'ya yardım etmek ve Rusya Cum huriyeti'nin müsavi ve hür milletlere bir federasyon ha line getirilmesi için kendi toprağımızda pek kavi olarak birleşmeliyiz. Meclis-i Müessisan açılana kadar bizim toprağımızda hükmetmek, nizam ve intizam kurmak, kanun çıkarmak, idare etmek ancak kendi Radamıza, kendi hükt'.lmetimize aittir. Biz kendi toprağımızda kendi kuvvet ve hükumetimizi tanıdığımız için yalnız kendi hukuk ve inkılabımızın de ğil belki umum Rusya'nın muhafazasına çalışacağımız dan, kendilerinin ekseriyetini Ukrayna ahalisi teşkil eden Kiev, Podolya, Volıniya, Çernigov, Harkov, Poltava, Ye katerinoslav, Herson vilayetleri tamamen Ukrayna Ahali Cumhuriyeti'ne girdiği gibi Tavrida Eyaleti'nin şimal kıs mı Melitopol, Berdyansk ve Dnyepr Uyezdleri de Uk-
OSMAN KEMAL HATfF
73
rayna Cumhuriyeti'ne dahil oluyor. Kınm yarımadası ise Kırımlılara kalıyor. Ukrayna Cumhuriyeti hudutlarının kat'i olarak tayini, yani Kursk, Holm, Voronej Vilayetlerinin de bir kısmının Ukrayna'ya ilhakı meselesi ileride bakılacaktır. . . Ukrayna Ahali Cumhuriyeti Umur-u Harbiyye Komiseri Petlyura"
Bu beyanname Kının Müslümanlarının ikinci ve mü him bir muvaffakiyet-i siyasiyyesi idi. Zira bu suretle ileride Kınm üzerinde iddialarda bulunabilecek bir dev letten tahriri bir vesika sadır olmuş bulunuyordu. Yalta sancağının Büyük Özenbaş kariyesinde bir nü mune mektebi açıldığı gibi İcra Komitesi yine Teşrin-i Saru esnasında Akmescit' de inas mekteb-i idadisini açmış ve müdüriyetine Ayşe Hanım İshakova'yı tayin eylemiş tir. Ruh-u milliyi teheyyüc için tiyatroya da ehemmiyet verilmiş ve Akçokraklı Osman Efendi tarafından tertip olunan Kınm Geray Han piyesi Bahçesaray' da mevki-i temaşaya vaz' olunmuştur. Teşrin-i Saru'nin on yedisinde eskiden beri Kınm'a getirilmeye çalışılan Müslüman Atlı Polku Akmescit şeh rine vasıl oldu. Bu milli kahramanlar Rusların bütün suiniyetine, şimendiferde yer vermemelerine, her türlü mümanaatlarına rağmen aç ve susuz kalarak Kınm' a vasıl olmuşlardı. İcra Komitesi bu askerin parlak bir su rette istikbal olunması için icabeden her türlü tedabiri ittihaz eylemişti. Akmescit' de bulunan Müslüman asker leri ellerinde milli bayraklar ve önlerinde muzıka olduğt.t halde şehrin haricine çıkarak Müslüman polkunu karşı lamışlar ve Kırım' daki bütün Müslüman müessisat de-
74
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
vairi vekillerinden mürekkep bir heyet tarafından atlı polka hitaben nutuklar irad edilmiştir. Atlı polk komiseri Ayvasıllı Seydahmet Efendi polk namına cevaben şu nutku irad eylemiştir: "Biz üç seneden beri vatanımıza karşı borçlu olduğu muz harici vazifemizi yaptık. Şimdi de Kırım Müslü manları İcra Komitesi'nin daveti üzerine dahili vazifemizi yapmaya geldik. Ben bütün polk namına diyorum ki inkılap ve hürriyete karşı gidecekler kim olursa olsun atlarımızın ayakları altında ezilecektir. Biz hürriyetin, in kılabın yaşatılmasına, Kırım' da nizam ve intizamın, sulh ve asayişin muhafazasına, Kırım federatsiyasının husule getirilmesine çalışacağız. İcabederse bütün polkumuz bu uğurda feda-yı cana hazırdır. Yaşasın Kırım Cumhuriye ti!" Seydahmet Efendi'nin nutku hitam bulduktan sonra önde Müslüman Piyade Batalyonu, bade otomobiller ve müstakbelin ve arkada da atlı polk olduğu halde Ak mescit' e girilmiş ve atlı askerler Mahkeme-i Şeriyye ve İcra Komitesi'ne giderek Çelebi Cihan Efendi merhumu selamlamıştır. Merhum-u mumaileyh polka hitaben şu nutku irad eylemiştir: "Askerler, aziz kardaşlar, biz altı aydan beri sizi Kı rım' a getirmeye çalıştık. Rusya'da baş göstermiş anarşi nin Kırım'a girmemesi için sizin buraya gelmenizi istedik. Fakat düşmanlar bize karşı gittiler. Sizlerin buraya gel memenize her türlü yollarla çalıştılar. Fakat diğer işlerde olduğu gibi bu işte de onlar muvaffakiyet görmediler. Bugün sizin gelmenizle onların bütün mesaisi atlarınızın tuyakları altında mahvolup gitmiştir.
OSMAN KEMAL HATİF
75
Şanlı asker! Biliyorsunuz ki bugün Rusya anarşi için dedir. Bu anarşinin Kırım'a sirayet etmemesi ancak sizin elinizdedir. Biz sizleri ancak Kırım'a ve Kırımlıları anar şiden kurtarmak onların ve doğmuşlarınızın namuslarını, mallarını ve canlarının saklamak için getirdik. Ben emi nim ki sizler üç buçuk seneden beri harp meydanlarında, dağlarda, okoplarda· yar ve ağyara karşı kendi vazifenizi nasıl icra etmiş iseniz, vatanınızı da dahili karışıklıklar dan öyle muhafaza edersiniz. Asker kardaşlar! Hepinizi umum Kırım Müslümanları namına selamlıyorum. Yaşasın Kırım Atlı Polku, yaşasın Tatar askeri! " B u nutku müteakip bütün ahalinin "ura" sadaları a rasında atlı polk kendisine tahsis olunan kışlalara gidip yerleşti. İcra Komitesi bir müddet sonra bu süvarileri birer miktar Kırım'ın her şehrine taksim etmiş, bu suretle Rusya'nın cihan-ı sairesinde icra-yı tesir eylemekte olan Bolşevik beliyyesinin Kırım'a girmemesine sarf-ı gayret eylemiştir.
•
Okop: Siper (Hazırlayanın notu).
Kırım Kurultayı Kırım Başmüftüsü Çelebi Cihan Efendi Bahçesaray' daki üç milli müessesenin açılması münasebetiyle irad ettiği nutukda Kırım Müslümanları İcra Komitesi'nin milli Kurultay'ı açmaya ve Hansarayı'run üzerine "Gök bayrağı" rekz eylemeye karar verdiğini beyan eylemişti. Komite, Çelebi Cihan Efendi'nin taht-ı riyasetinde 11 Teşrin-i Saru tarihinde ictima ederek Kırım Kırımlılanndır düsturunu resmen kabul ve 15 Teşrin-i Saru' de bunu bir beyanname ile ilan etti. Meseleden bütün Rusya Müslü manlan haberdar olarak Kınm'ın bu· hareket-i istiklal karanesi Temirhan Şftra'dan Dağıstanlılar namına milli ko mite reisi Miralay Hacıyev ve H�rson' daki Kının atlı as kerleri icra komitesi ve Türk federalistleri namına Kiev' den Kafkasyalı Vezirov ve sair zevat tarafından tebrik olundu. Fakat Kınmlılann bu hareketi, anasır-ı sairenin hakk-ı istiklalini bile tasdik ettiklerini resmen ilan eden Bolşe vikler zımnında hoş görülmedi. Binaenaleyh daha bida yetinde bunun aleyhinde propagandalar yapılmaya baş landı. Resmen ilan olunan prensiplere tevafuk etmeyen bu e�trikalar her halde Rusların bu prensipleri tatbik ettirmeyi arzu etmediklerini ispat eder. Rusların yalnız avam tabakası değil, belki en münev ver-ül-efkar takımı bile yalnız resmen ilan edilmiş olan prensipleri mevki-i tatbike vaz' etmekten başka bir şey yapmayan Kırım Müslümanları hakkında türlü türlü if tira ve şayialar çıkarıyorlardı.
OSMAN KEMAL HAliF
77
"Müslümanlar Rusya'ya hakim olacak, bankaları ve diğer devlet müesseselerini zabt eyleyecek, Müslümanlar diğer milletleri mahkum etmek ve kurultay açmak isti yorlar. Biz buna mani olacağız" yolunda isnadat ve işaata başlandı, hatta bunlar yalnız dedikodu şeklinde de kal madı. Kırım' daki Rus müesseseleri Müslümanların ha rekat-ı ahraranesine mümanaat etmek maksadıyla umum şehir ve zemstvolar vekillerinden mürekkep olarak Ak mescit'de ictima akdeylediler ve bunda hakimiyeti kimin tarafından olursa olsun tanımayacaklarını beyan eyledi ler. Halbuki Kırımlılar hiç bir vakit hakimiyeti yalnız ken dilerine hasretmeyi düşünmemişlerdi ve bunun için Kı rım' da hükumetin bütün mevcud milletlerin iştirakıyla teşkil olunmasına karar vermişlerdi. Fakat artık merkez yoktu. Kırım yarımadası merkezden tamamen ayrılnuştı. Binaenaleyh Rus müfrit milliyetperverlerinin Kırım'ı hala Rusya'nın taht-ı hakimiyetinde bulundurmak yolundaki mesaileri er geç akamete mahkumdu. Kırımlı Müslümanlar vatandaşlar hakkında hiç bir va kit suifikir beslememişler ve onlara karşı itidali elden bırakmamışlardı. Hatta Kırım İcra Komitesi'nin basiret karane hareket ederek şibh-i cezire derununda sulh ve asayişi idame etmiş olmasından dolayı bütün diğer milletlerden teşekkürnameler almışlardı. Bunu yalnız Rus şovenistler ve bilhassa Kadet Fırkası inkar ediyor ve Müslümanlara karşı sebepsiz bir husumet izharında devam eyliyordu. Fakat Kırım Müslümanları da Rus ların hakimiyetinin devamına muarızdılar. Onlar Rus inkılabının kabul ettiği esaslar dairesinde kendilerinin de icra-yı hakimiyete teşrik olunmalarını talep ediyorlar dı.
78
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Kırım İcra Komitesi' nin mürevvic-i efkarı olan Millet gazetesi mezkur komitenin nokta-i nazarını şu suretle izah eyliyordu: "Eğer vatandaşlarımızdan bazılarının dedikleri, iste dikleri gibi Kırım' da inkılap ve hürriyet devrine kadar olduğu gibi yalnız bir milletin hakimiyeti yaşatılması hususunda ısrar edilecek olursa, merkezde olduğu gibi burada hakimiyet münazaaları, vlasf kavgaları çıkarsa, bilmiş olalım ki o güne kadar her türlü ihtilal, her türlü anarşiden masun kalmış güzel ve sükunetli Kı rım' da da sulh ve asayiş bozulacaktır. Nizam ve inti zam gidecek, hayatın her sahasında bir çok müşkülatlar çıkacaktır. İşte buna meydan vermemek, Kırım'ın sükunet ve asayişini bozmamak, Kırım' a Kırımlılardan başkasının sa hip olmaması istenilirse her türlü hissiyat-ı milliyye ber taraf edilerek Kırım' da yaşayan umum milletler birleş meli ve Kırım' da müşterek bir hakimiyet tesis edilmelidir. Yoksa Kırımlılar, bugün sahipsiz, hükumetsiz, idaresiz, zabıtasız, nizamsız, intizamsız, kanunsuz kalmış Kırım' da hakimiyet, vlast kavgası ile uğraşacak olursa Rusya'nın dahili ve harici işleri böyle aksine gittiği müddetçe, dün Lehistanlar, Litvanyalar, Kurlandiyalar nasıl ecnebi eller eline geçmiş ise Kırım da yarın ecnebilerin taht-ı idaresine geçmesi ihtimal haricinde değildir. Tekrar ediyoruz: 'Kırım Kırımlılarındır' şiarı umum Kırım milletleri tarafından kabul edilip tezlikle Kırım' da nizam ve intizamı sulh ve asayişi muhafaza edecek, her milletin hukukunu tanıyacak, her milletin amal-i milliyye ve siyasiyyesini yaşatacak bir idare kurulmalıdır. Kırım' Vlast: İktidar (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATiF
79
da kurulacak şekl-i hükumet ve yaşatılacak tarz-ı idare ise halk cumhuriyeti esasına müstenid olmalıdır. Bizim bundan başka bildiğimiz yol, bundan başka tanıdığımız idare yoktur. Kınm'ı Kırımlıları bilatefrik-i din ve millet memnun ve mesut edecek, Kınm ve Kı rımlıları necat ve selamete götürecek, ancak her milletin hukukunu tanıyan, her milletin emellerinin yaşatılmasına hizmet eden idare-i cumhuriyyedir. Bundan böyle Kırım yarımadası ne komiserlik ne Sovyetler tarafından idare olunamayacağı gibi yalnız bir millet tarafından da idare edilemez. Bir çok milletlerin mukadderatı yalnız bir mil letin eline teslim olunamaz. İşte Kırım Müslümanları İcra Komitesi meselenin bu cihetlerini pek güzel düşündüğünden 'Kırım Kırımlıla rındır!' şiarını kabul ve ilan ederek umum Kırımlıları işe davet etti. Bu davete icabet edilmelidir. 'Bizi Tatar çağı rıyor, Tatarın davetine icabet etmek, Tatarın teşebbüsüyle yapılan bir işe iştirak eylemek izzet-i nefs, gurur-u milliye dokunur... ' dememelidir. Böyle işlerde Tatarlık, Rusluk, Ermenilik, Yahudilik, Rumluk, Nemselik ileri sürülme meli; zira bugün ortada bir Kırım var, bir Kırım' da ya şayan Kırımlılar var. Bunların hepsi vatandaşça, kardaşça, arkadaşça bir yere toplanıp ittihad etmeli, elele vererek, baş başa gelerek Kınm'ın tarz-ı idaresi meselesini hallet melidir. Biz eminiz ki eski idarede bizimle beraber mah kumiyetler, mahrumiyetler içinde çekişen umum milletler nasıl kardaşça yaşamışlar ise bugün daha ziyade bir mu habbet, daha büyük bir samimiyetle yaşarlar. Dünkü gün Kırım Müslümanları İcra Komitesi tara fından umum milletlere hitaben Rusça neşredilmiş hitap nameden sonra artık dedikodulara mahal kalmaz zanne deriz.
80
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
Yaşasın 'Kırım Kırımlılarındır' şiarı! Yaşasın Kırım cumhuriyeti enamı! ... " Fakat Ruslar hiç bir vechile Kırım Müslümai:tlanrun hukukunu tanımamaya hakkaniyet ve insaf göstermeme ye evvelden karar vermişlerdi. Rusların mürevvic-i efkarı olan Yujnıe Vedomosti ga zetesi 16 Teşrin-i Sani 1917 tarihli nüshasında Kırım Müslümanlarının "Kırım Kırımlılarındır" düsturuna mukabil hiç utanmadan "Kırım Rusyanındır" düsturu nu ileri sürüyor ve "İlan edilmiş olan Ukrayna Cum huriyeti kağıt üzerinde kalmazsa o zaman Kırım Rus ya' dan kesilmiş olacak. Fakat böyle olsa bile yine Kırım Rusya'nın bir parçası olarak yaşar. Kırım kendi başına idare edilemez. Kırım herşeyden mukaddem Rusya'nın bir cüzü değil midir? Ukrayna ayrıldıktan sonra Kırım yine böyle olmayacak mı? Kırım Rusyasız kendi taliini tayin edebilir mi? ... " diyor ve Kırım'ın şimdiye kadar mahsulatıyla Rusya'yı nasıl besledi, ab ve havasıyla Rus hastalarını nasıl tedavi etti ise şimdiden sonra da aynı vazifede devamı lazım geleceğini beyan eyli yordu. Fakat Kırım Müslümanları Ruslarla bu suretle müna zara ile vakit geçirildiği takdirde ileride sulh esnasında Kırım'ın mukadderatının halli meselesinin büyük bir teh like altında kalmış olacağını takdir ederek Kırım' da ayrı bir hü�umet teşkili meselesinde ilk adımı atmış olmak için Milli Kurultay'ı toplamaya karar verdiler ve intihabat 17 Teşrin-i Sani 1917'de başladı. Kurultay intihabatı esnasında müntehiplere hitaben Hasan Sabri Ayvazov imzasıyla neşrolunan bir beyanna mede şu suretle beyan-ı fikir olunuyordu: "Bugün Kırım yarımadasının her tarafında Kırım Ta-
OSMAN KEMAL HA1İF
81
tarları asırlardan beri kendisinden mahrum bulunduk.lan Milli Kurultay'larına vekil saylıyorlar. Bugün, bir buçuk asırdan beri istibdadın, zulmün, hakaretin, esaretin her nevini görmüş, menfur, melun sabık idarenin her türlü darbesini yemiş, muhtelif vası talarla inkırazına, mahvına çalışılmış Kırım Tatarı: - Ben yine varım ve var olacağım; - Ben yine yaşıyorum ve yaşayacağım; - Ben ölmedim, ölmemeye ant ettim ve ölmeyeceğim! diye varlığını göstermek, asırlardan beri mesdud bu lunan Kurultay'ını açmak için mebuslar intihap ediyor. Bugün Kırım Tatarı, kendisini kendisi idare etmek için, kendi milli yasasını, kendi milli kanun-u esasini tailz im edecek Kurultay'ının esasını atıyor. Geçen seneye kadar Rusya Duması' na bir vekil gön derebilmekte bile büyük müşkülat çeken Kırım Tatarı, bugün Umum Rusya Meclis-i Mebusanı'na çifte vekiller çıkarabileceği gibi öz kanununu özü tanzim etmek, öz idaresini özü yaşatabilmek kendi hakimane sözünü ken disi söyleyebilmek için öz Kurultay'ını, öz parlamento sunu açmaya muvaffak oluyor. Kırım Tatarı, bir buçuk asırdan beri ağladı, bağırdı, feryad etti, imdad istedi, her kapıya müracaat etti. Fakat onun gözyaşları görülmedi. Onun feryadları işitilmedi. Onun istimdadkarane sayhalarına kulak verilmedi. Onun iniltilerinden müteessir olan bulunmadı. Müracaat ettiği kapılardan kovuldu.... Petrograd'a gönderdiği arizalar hasır altında bırakıldı� feryadnameleri nazar-ı dikkate alınmadı. Kırım Tatarı kendi sesini ne Dumaların gerisinden, ne matbuatda yaz-
82
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
dığı makaleleriyle işittiremedi. O bağırdıkça ağzını daha ziyade kapadılar. O kendi derdini yazdıkça kalemlerini kırdılar. Kırım Tatarı herşeye tahammül etti. Asker dediler, verdi. Vergi dediler, verdi. Harbe git dediler, gitti. Kar daşına karşı silah çıkar dediler, çıkardı. Hiç bir zaman yapmaya borçlu olduğu vazifelerin icrasında kusur et medi. Fakat hukuku tarulmadı. Varlığı tasdik edilmedi. Kendisi her işi yaptığı halde kendisine bir şey yapılmadı ve yaptırılmadı. Harp zamanlarından maada kendisine vatan evladı denilmedi. Onun vatan evladı, Rusya graj danı· olduğu yalnız harp meydanlarında, top ateşleri al tında, okoplar.. içinde anıldı .... Maarif vergisi verdi, fakat kendisine, milletine, dinine muvafık mektepler açılmadı. Kendi mektep açtı, kapat tılar. Muallimler yetiştirdi, nefy olundular. Muharrirler meydana getirdi, zindanlara, menfalara atıldılar. Kitaplar yazdı, basılmasına sansürler müsaade etmedi. Ana lisa nından okumak, kendi edebiyatını öğrenmek, kendi ta rihini bilmek istedi 'Tatar Rusya'dan ayrılmak istiyor' diye karşısına çıkıldı. Tatar bir buçuk asırdan beri mahkumiyetler, hukuk suzluklar, yoksulluklar, mahrumiyetler içinde, esaretler, zulümler, tahkirler, işkenceler altında tutulduğu halde kendisine terettüp eden bütün vatani borçlarını ifa etti. Umum vatandaşlarıyla hoş geçindi. Herkese, herkesin, her milletin hukukuna, şahsına hürmet etti. Fakat kendisi hiç hürmet görmedi. Rusya'run her tarafında Tatar üvey evlat taruldı. *
Grajdan: Yurtta ş (Hazırlayanın notu).
**
Okop: Siper (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATiF
83
Tatar bunların, bu zulümlerin, bu hakaretlerin, bu a daletsizliklerin hepsine, hepsine dayandı. Hepsin� ta hammül etti. Çünkü bu haksızlıkların, bu adaletsizlikle rin, bu cinayetlerin, bu gayri-tabii ahvalin ilelebed devam edemeyeceğini ve bütün bu kara günlerin, bütün bu uzun kara gecelerin nurlu bir sabahı, parlak bir güneşi doğa cağını biliyordu ve bu ümitle her haksızlığa, her felakete tahammül ederek yaşıyordu. 'İnkılab eyler zaman muktedir bir heyet gelir, Müstebidler mahvolur her ferde hürriyet gelir' mısramı teganni ediyordu .... Öyle de oldu. 27 Fevral inkılabı fırtınası, eski idareyi bütün karanlıkları, bütün zulmetleri, bütün haksızlıkları, bütün adaletsizlikleri, bütün esaret ve Ruslaştırmak si yasetleriyle beraber sildi, süpürdü. Mazinin ebedi karan lıklarına atarak orada gömdü ... Bunun yerine 'her millet kendisini kendi idare etmelidir' şiarını ileri sürerek yalnız bir milletin hakim, diğerlerinin mahkum olmasına niha yet verdi ve dedi: - Her millete hürriyet! Her millet bundan böyle ken disini kendi idare edecek. Her milletin hakkı tanılacak, her milletin hukukuna riayet edilecek! ... İşte Tatar dahi bir millet, hem de tarihi şanlı, an' anatı parlak, yaşamak istidadı müsbet olan bir millet olduğun dan el ve ayaklarındaki zincirleri, dil ve ağzındaki kilit leri silkinerek kırdı ve: - Ben de varım, benim de yaşamaya hakkım var! Beni de tanıyınız! Benim de mevcudiyetim tanılsın! Benim varlığıma, hukukuma da hürmet edilsin!... dedi ve Mart 25' den itibaren idare-i milliyyesini eline alarak işe baş ladı. Mahkeme-i Şeriyye' sini ıslaha teşebbüs etti. Ecda-
84
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
dırun bıraktığı vakıfların idaresini kendi idaresine aldı. Diniye, adliye, maliye, maarif işleri için muhtelif şubeler açtığı gibi, siyasi işler için de İcra Komitesi namında bir idare-i milliyye ve siyasiyye tesis etti ve bugüne kadar her işini bu müesseselerle idare edegeldi. Fakat bir taraftan gittikçe ihtiyacat-ı maliyyenin ar tması, diğer taraftan Rusya vaziyet-i siyasiyyesinin gün den güne değişmesi Kırım Müslümanları İcra Komitesini düşündürdü. O düşündü, taşındı nihayet bir milletin hakkıyla idare olunabilmesi, bundan böyle mezkur mü essese-i milliyye ile mümkün olamayacağını kati olarak derk ettiğinden Tatar' ın Kanun-u Esasi'sini tanzim ede bilecek Kurultay'ın çağınlmasını münasip gördü ve bu fikrini Oktyabr 1 ve 2' de inikad eden Umum Kırım Tatar Vekilleri Syezdine tasdik ettirdikten sonra Noyabr 22' de Kurultay' ın toplanmasına karar verdi. İşte Kırım Tatarı bugün mezkur tarihi kararı kuvveden fiile getirmek için Kırım' ın her köşesinden kendi ihti yacatını hakkıyla is' af edebilecek kanunlar tanzimi için daire-i teşriiyesine vekiller saylıyor; kendi yasasını, kendi Kanun-u Esasi'sini tanzim için Kurultay'ına mebuslar in tihap ediyor, ve Cenab-ı Hakk'ın inayetiyle 24 Noyabr' de Tatar kendi Kurultay'ını büyük bir debdebe ve tantana ile açıyor! .... Kırım Tatarı artık kendi halini anlatmak kendi derdini söylemek, kendi hastalığını arzetmek için eski idaredeki gibi sisli Petrograd' a, titiz, müstebid ministerlere müra caat etmeyecek; bir mektep açmak, bir cemiyet-i hayriyye tesis etmek gibi en adi işler için de gubernator· kapıla rında sürünmeyecektir. *
Gubemator: Eyalet (gubemiya) valisi (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL.HATiF
85
Arhk Kırım Tatarı her işini, her derdini, her hastalığını kendi vekilleri vasıtasıyla kendi Kurultay'ında söyleye cek, her türlü ilaç ve dermanı da Kurultay'ından görü lecektir.... Artık Tatar kendi Kurultay'ının tanzim edeceği yasasıyla yaşayacak, kendi idare-i teşriyyesinin vazede ceği Kanun-u Esasi' siyle idare olunacaktır. Yaşasın Tatar Kurultayı!. .. " İntihabat doğrudan doğruya ve rey-i hafi ve müsavi ile icra edildi ve buna yirmi yaşını ikmal eylemiş olan kadın-erkek herkes iştirak eyledi. Neşr olunan namzet listelerine mebusluk için kadınlar da yazıldı ve "Kırım Kadınları Merkez Komitesi" la-akall on kadın mebus o larak intihap ettirilmesine çok çalıştı. Bilhassa merhum İsmail Bey Gasprinskiy' e bir hürmet-i mahsusa olmak üzere kerimesi Şefika Hanım bir kaç yerden namzet gös terildi ve intihap edildi. İntihabat icrasına dev�m olunmakla beraber toplana cak Kurultay meclisine bir mahall-i mahsusa bulunması da ayrı bir komisyona havale olundu. Fin Mimari Aka demiyası azasından Fomin, Kırım Müslüman İcra Komi tesi azasından Hattatov, Ablayev ve Badaninskiy Efen dilerden mürekkep olan mezkur komisyon Bahçesaray' daki Hansarayı'nı teftiş ederek Kurultay'ın yalnız birinci ve son celselerinin mezkur sarayın Divan-ı Ali odasında olmasına ve Hansarayı usul-ü mimari itibarıyla dünyada yegane bir bina olduğundan, onun hüsn-ü muhafazası nokta-i nazarından diğer ictimaların başka yerlerde ak dine karar verildi. İntihabat hitama erdikten sonra Ku rultay meclisinin resm-i küşadı Hansarayı'nın Divan-ı Ali salonunda kemal-i debdebe ile icra olundu. Öğle namazı Han Camii'nde eda olunduktan sonra mebuslar Grafskiy salonunda ictima ederek Divan-ı Ali
86
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALiYET
odasına gittiler. Mebusların geçeceği yollarda Müslüman askerleri ve mektep ve medrese talebesi dizilmiş ve bun ların da arkalarında ahali toplanmıştı. Mebu_slar geçmeye başlayınca zabitanın kumandasıyla askerler selama dur dular ve muzıka hürriyet marşını çaldı. Ahalinin "hurra! " sadaları arasında mebuslar yerlerine oturdular v e samiin mahall-i mahsusda ahz-ı mevki eylediler. Kırım Müslümanları İcra Komitesi namına Kırım Müf tüsü Çelebi Cihan Efendi atideki nutk-u iftitahiyi irad etti: "Muhterem mebus efendiler; Bugün bir buçuk asırdan beri kapanmış olan tarih-i siyasiyyemiz tekrar açılıyor. Bugün bu Bab-ı Divan' da toplanan Kınm Kurultayı meclisi Rusya hükümet-i mut lakası tarafından öldürülen Tatar irade-i milliyyesini ye niden canlandırıyor. Bugün Tatar milleti tekrar doğuyor. Yirminci asra, ka dar hükumet-i mutlakasının ananat-ı milliyye ve ruhiye timize düşmanlıkla maarif-i umumiyyemiz, askeri ve mali hayatımız hususunda yapmış olduğu zulüm ve is tibdadın hayat-ı ictimaiyyemizde açtığı cerihalar hala ka nıyor. Sene 1917 Fevral 27 tarihi hukuk-u beşere 'müsavat-ı milele' hayat vererek Rusya'da dahi adalet-i hakikiyyeyi yaşatmak için açılan mukaddes ve ulvi inkılap bayrağı kendisinin saye-i sübhaniyyesinde bütün milletlere kendi mukadderatlarını kendi iradeleriyle yazdırmaya başladı. Kırım yarımadasında yaşayan Tatar milleti de adaletin temeli olan bu ulvi hakkı, bu kanun-u mübecceli can landırmak için siz muhterem mebusları vatanın tarih-i siyasisi başına topladı.
OSMAN KEMAL HATİF
87
Müsavat-ı beşeriyeyi esas ittihaz eden Tatar milleti de başka milletlerin bayrağıyla beraber olan rayet-i milliy yesini kendi Kurultay'ırun zirve-i balasına rekz etti. Da ima uhuvvet-i milel amal-i mukaddesini yasa tanıyan Tatar nesl-i necibi bugünden itibaren kendi hukuk-u e sasiyyesini ancak kardaşlık kanunları ile çizecektir. Milletimizin uhdemize tevdi etmiş olduğu mebusluk vazifesini kelimenin bütün manasıyla icra etmemizi bu gün vicdan-ı milli bize emrediyor. Ve yarın da tarih-i milli ve siyasiyyemiz tehdidkarane tenkitleriyle bizi takip edecektir. Kırım Tatar inkılabiyunu tarafından teşekkül eden mu vakkat Kırım Müslümanları İcra Komitesi uhdesine almış olduğu emanet-i milliyyeyi sekiz aylık siyasi ve ictimai faaliyetten sonra bugün milletin müntehip vekillerine tes lim etmekte şerefyab oluyoruz." Nutk-u iftitahinin sonunda, zulüm ve istibdadın Müs lümanların hayat-ı milliyyesinde açmış olduğu cerihala rın komite tarafından sarsılmaz bir azim ve metanetle sarılmasına gayret olunacağı ve mebusların da bu vazife-i milliyyeye kemal-i ehemmiyet ve icabetle sarf-ı mesai etmeleri temin olundu. Badehu mebuslardan en yaşlısı olan Kapishorlu Hacı Ali Efendi mevki-i riyaseti işgal ederek ilk celseyi idare etti. Divan-ı riyasete Cafer Seydahmet, Çelebi Cihan, Ab dülhakim Hilmi, Hacı Bedreddin Efendilerle Şefika Ha nım Gasprinskaya intihap olundu. Badehu Hansaray'ın avlusuna çıkılarak orada tebrikat kabul olundu. Ruslar namına Hacivanov ve Yahudiler namına da Amalinskiy "Kınm"da hak, adalet ve hürriyet yaşatacak olan Kurul tay meclisini selamladılar.
88
GÔKBAYRAK ALTINDA MiLLi FAALiYET
Bu nutukları müteakip süvari ve piyade asakiri önle rinde Gökbayrak olduğu halde mebuslar huzurunda bir resm-i geçit yaptılar. Ertesi günü Kurultay kitabet heye tine İsmail · Lömanov, Ali Badaninskiy, Halil Çapçakçı ve Yakup Kemal Efendiler intihap olundular. Ukrayna Radası tarafından Kurultay'ı selamiamaya me muren gönderilen vekil Kınrn Müslümanlarının tayin-i mu_ kadderat hakkını istimal eylemiş olmalarından dolayı be yan-ı memnuniyet ve Ukrayna'nın Kırım ile dostane ge çineceğini ifade eyledi. Kurultay meclisi evvel-emirde bir kanun-u esasi" tan zimine atf-ı ehemmiyet eyledi ve herşeyden evvel bu kanunu ihzar etti. Fakat tanzim edilen kanun-u esasi bir devlet kanun-u esasisi değildi. Henüz ortada bir Kırım devleti olmadığı için devlet için kanun-u esasi tanzim edilemezdi. Fakat Rus merkez hükumeti her milletin ken di mukadderatını tayin eylemesi esasını kabul eylediğin den yani her millet kendisine göre bir kanun-u esasi yaparak kendisini idare eyleyebileceğinden Kırımlılar da bundan istifade ettiler. Zirde sureti münderic olan Kanun-u Esasi merhum Çelebi Cihan Efendi, Cafer Seydahmet Efendi ve Cafer Ablayev Efendi' den mürekkep bir heyet tarafından tan zim olunm uş ve buna "Kavarun-i Esasiyye Layihası" namı verilmişti. Kurultay meclisince bazı yerleri tadil ve bazı "tenbih"ler ilave olunduktan sonra atideki şekilde kabul olunmuştur: "1- Kurultay, her milletin kendi irade-i milliyyesi ile hayat-ı millisini kurması esasıru kabul eder. 2- Her milletin hayat-ı millisini tanzim eden kanunları çizmesi ile milli işleri, rey-i şahsilerden ziyade, irade-i
OSMAN KEMAL HATİF
81>
milliyyeye tevfikan icrası temin edileceğinden Tatar mil letinin de ilelebed kendi hayatını kendi iradesi ele ku rabilmesi için serbest, gizli, müsavi ve doğrudan doğruya bütün milletin (kadın ve erkek) reyi ile saylanan Meclis-i Mebusan'ın devamını kabul eder. 3- Kurultay, hayat ve ruhu milletten doğan ve ancak anın değişmesi ile tebeddül ve tagayyür eden kanunların ictimai ömürde semeredar olabileceklerini kabul ettiğin den Meclis-i Mebusan'ın üç senede bir saylanmasını el zem addeder.
Tenbih 1- Kurultay, memleketin bugünkü sarsıntılı ha linde yeniden Meclis-i Mebusan'ın saylanmasının büyük müşkülata uğrayacağına inandığından Kurultay azaları nın bir sene müddetle Parlamento'yu teşkil etmelerini kabul eder. Tenbih 2- Kurultay, Tatar Parlamentosu'nun beş ila yedi bin candan mebus saylanarak teşkil etmesini kabul eder. 4- Meclis-i Mebusan'ın alelade ictimaları kendi tara fından tayin edilir. Fevkalade ictimalar ise Parlamento azasının üçte birinin riyasetten resmen talepleri ile top lanır.
5- Tatar Parlamento azası her türlü taarruzdan masun ve askerlik mecburiyeti oldukça askerlik mükellefiyetin den muafdır. 6- Meclis-i Mebusan Tatar milletinin ilmi, dini, adli, askeri, mali, siyasi işlerine ve icabı takdirinde ticari, zirai ve sınai işlere taalluk eden kanunları vaz' etmek ile mü kellefdir. Meclis-i Mebusan' da her şube için hususi ko misyonlar ayrılacaktır. 7- Kurultay, kuvve-i teşriiyye, kuvve-i icraiyye, kuv ve-i adliyyenin her birinin tamamı ile istiklalini kabul
90
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
ile milli idarede her şubenin kendi dairelerinde hukuk-u tammeye malikiyetlerini kabul eder. Tenbih 1- Kurultay, Milli İdare Azalan Şfuasıru kabul eder. Tenbih 2- Kurultay, bütün Müdürlüklere birer Müdür saylanması esasını kabul etse de lüzumu takdirinde bir Müdür'ün iki Müdürlüğe saylanrnası ve her Müdürün Müdürler Şurası kararına tevfikan birbirine vazifelerini tevkil etmelerini kabul eder. 8- Tatar milletinin milli işlerinin muntazam bir surette idaresi için milli işlerinin her şubesine ayrı kanunlar ik tiza ettiği kadar da onlara ayn daireler elzemdir.
Tatar İdare-i Milliyesi: Maarif, Diniye, Maliye ve Vakıf, Adliye, Hariciye ve Başmüdürlük dairelerinden ibarettir. a) Maarif İdaresi: Bütün milli mektep, medreseleri ve Kırım Ahali Cumhuriyeti'ne tabi ulum ve fünun ocakları ile Tatar milletinin olacak münasebatını tayin eder ve müntehap ilmi teşkilat ile birlikte bütün ilim ocaklarının muhtariyeti esası üzerine layihalar hazırlar. b) Diniye İdaresi: Tatar milletinin hayatına taalluk e den itikadat ve ibadete ait mesail-i diniyyede şeriat-ı Muhammediyyeye tevfikan ahkam ve tebligatın ita ve icrası ile mükelleftir. c) Maliye ve Vakıf İdaresi: Bütün milli vergileri top lamak ve bütün İdare-i Milliyye bütçesini hazırlayarak Meclis-i Mebusan' a takdim etmekle mükelleftir. Maliye idaresinde vakıfların ıslahını temin edecek ve vakıf köy lerde yaşayan Tatarların iktisadi hayatlarını düzeltecek çareleri hazırlayacak bir şube bulundurulacaktır. Tenbih - Kurultay, Tatar Milli İdaresi mesarifütını te min için Parlamento'nun kabul ettiği esaslara tevfikan milletten milli vergiler alınmasını kabul eder.
OSMAN KEMAL HATIF
91
d) Adliye İdaresi: Tatar milletinin hukuk-u adliyyeye taalluk eden deavisini, gerek şeriat-ı İslamiyye'ye ve ge rek Tatar adat ve hayat-ı ictimaiY;Yesine tevfikan rüyetle mükelleftir. Binaenaleyh Müftülük mesnedinin lağvı ile yerine Adliye Müdürlüğü tesis olunur. e) Hariciye İdaresi: Tatar milletinin şehir ve zemstvolar teşkilatı ile olan münasebetlerini, askerlik mecburiyeti devam ettikçe askeri hayatına ait işlerini ve başka mil letlerle olan siyasi, medeni, iktisadi, ictimai münasebatını tanzim ve icra edecek şubeleri haiz olacaktır. _ f) İdare-i Milliyye Reisliği: Bütün İdare-i Milliyye şu abatına esas olmak üzere tertip edilen kavaninin tatbik olunduğunu tetkik ve bütün İdare-i Milliyye' de yaşata cağı ahenk.le onu bir emel-i milliye doğru götürmek.le mükelleftir. 9) Tatar İdare-i Milliyyesi şuabatından her biri kendi dairesi kanunları layihasını tertiple Meclis-i Mebusan'ın tasdikine takdime mecburdur. 10) İdare-i Milliyye şubeleri reisleri, yani kuvve-i ic . raiyye meclisi, mebusanın ekSeriyetinin emniyetini kaza nan bir İdare-i Milliyye Reisi tarafından Meclis-i Mebusan azalarından saylanırlar ve Meclis-i Mebusan'ın ekseriyet-i reyi ile verilen itimat ile vazifelerini icra edebilir ve ancak Parlamento önünde mesuliyete çekilebilirler. 11) Meclis-i Mebusan, millet vekillerinin dörtte birinin ve on kişiden eksik olmamak üzere her fraksiyonun talebi üzerine İdare-i Milliyye ve kuvve-i icraiyyeden istediği zaman istizahatta bulunmak hakkına maliktir. 12) Kurultay, her kıtanın şek.l-i idaresi, orada yaşayan ahalinin ekseriyet-i mutlakası arasını canlandıran dört esasa tevfikan saylanan Meclis-i Müessisan'ın vereceği
92
GÔKBAYRAK ALTINDA MfLLI FAALİYET
kararlarla takarrur edeceğini kabul ettiğinden Kının şekl-i idaresinin ancak Kınmlılar Meclis-i Müessisanı tarafından halledileceğini kabul eder ve Tatar Parlamentosu'nu her halde en kısa bir zamanda Kının Meclis-i Müessisanı'nın ictimaıru temin ile mükellef kılar. 13) Kurultay, Kırımlılar Meclis-i Müessisanı toplandık tan sonra memleketin hayatına taalluk eden iktisadi, mali, siyasi kanunların, toprak meselesinin ve milletler müna sebetlerinin ancak Kırımlılar Meclis-i Müessisanı tarafın dan halledilmesini tanır. 14) Kurultay, Kırım hayat-ı siyasiyyesine dair her ne rede bir hüküm verilecekse orada Kırımlılar Meclis-i Mü essisanı'nın Kırım'ın şekl-i idaresine dair vereceği kara rını ve Kırım Meclis-i Mebusanı'nın mevzu-i bahs olan meselelerde verdiği hükmünü tebliğ için vekiller gönder mesini tanır. 15- Tatar Kurultay'ı, her kıtanın her sulh konferansın da diplomatların kararlarından ziyade oralarda yaşayan milletlerin reyi ile mukadderatının hallolunması düstu runu kabul ettiğinden sulh ile alakadar olan kıtaların ve milletler vekillerinin sulh ve her türlü konferanslara ka bullerini talep eyler. 16- Kurultay gerek hayat-ı ictimaiyyede yaşatılması elzem olan şahıs, ikametgah, kelam, vicdan, ittifak, icti ma, matbuat, tatil-i eşgal hürriyetlerini ve hayat sigorta sını temin ve gerekse ekalliyette kalan milletlerin hukuk-u milliyye ve siyasiyyeleri ile Kurultay tarafından Tatar hayat-ı milliyyesinin temelleri olarak kabul edilen kavarun-i esasiyyenin ancak ahali cumhuriyeti ile yaşatılacağına inandığından Kırım Ahali Cumhuriyeti esasını kabul ve ilan eder.
OSMAN KEMAL HATİF
93
17- Kurultay, Kırım'da Tatarlar arasında bulunan mir zalık, beylik, çelebilik, duhovruylık, dvoryanlık, knyazlık, meşçanlık, poselyanlık gibi ünvanları ve onların verdiği imtiyazları fesh eder. 18- Kurultay, müsavat-ı beşer esasını kabul etti ğinden kadınların da erkeklerle beraber aynı hukuka malik olduklarını tasdik eder ve bu müsavat esası üzerine bir kanun yapılmasını Meclis-i Mebusan'a ha vale eder. "
Kurultay baladaki Kanun-u Esasi'yi kabul eyledikten sonra kendisini parlamento olarak ilan eyledi. Keyfiyet-i ilandan sonra riyaset heyetinin tekrar intihab olunması icap eylediğinden muvakkat riyasete mebusan meyanın dan en küçük yaşlısı olan Osman Kalgay Efendi geçti ve bade ita-yı rey usulüyle parlamento için daimi üç reis intihab olundu ki, onlar da: 1) Hasan Sabri Ayvaz.ov 2) Cafer Ablayev 3) Abdülhakim Hilmi Efendilerdi.
Parlamento'nun Rusça kitabetine Ali Efendi Badanins kiy ve Türkçe kitabetine de Seytömer Efendi Tarakçı intihap edildi. Bunu müteakip hükumet-i milliyyenin teş kiline ibtidar olunarak, yalnız Başmüdür'ün Meclis-i Me busan' ca intihap olunması ve refiklerinin mumaileyh ta rafından gösterilerek parlamentoca kendilerine itimad re yi verilmesi takarrur eyledi. Rey-i hafi usfilüyle Başmüdürlüğe sabık Kırım Müf tüsü ve Kının Müslümanları İcra Komitesi Reisi Çelebi Cihan Efendi intihap edildi.
94
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
Teşrin-i Sani 13· akşamı Çelebi Cihan Efendi teşkil eylediği HükCimet-i Milliyye azasını birer birer Meclis-i Mebusan' a takdim ile parlamentonun itimadını istedi. Hararetli münakaşalardan sonra Hükftmet-i Milliyye'ye yirmi rey-i muhalife karşı kırk rey ile beyan-ı itimad olundu. Hükfımet-i milliyye zevat-ı atiden mürekkepdi: Hükfımet-i Milliyye Reisi ve Adliye Müdürü: Çelebi Cihan Efendi Harbiye ve Hariciye Müdürü: Cafer Seydahmet Efendi Diniye Müdürü: Ahmet Şükrü Efendi. Maarif Müdürü: İbrahim Ôzenbaşlı Efendi Maliye ve Vakıf Müdürü: Seytcelil Hattatov Efendi Müslüman taburları kumanda heyeti Harbiye Müdürü Cafer Efendi'yi tebrik ederek askerin hak ve adalet da iresinden çıkmayarak memlekette sulh ve asayişi muha fazaya çalışacağını temin eyledi. Meclis-i Mebusan Hükfımet-i Milliyye'ye beyan-ı iti mad eyledikten sonra Şubat ibtidasında ictima eylemek üzere bir buçuk ay müddetle tatil-i müzakerat eyledi. Ukrayna Radasıyla Kiev şehrinde Rusya'daki milletler mukadderabru prensip itibarıyla halleylemek üzere Kaf kas ve kitaat-ı saire delegelerinden müteşekkil kongre Kurultay meclisine keşide ettikleri telgrafnamelerde mü zakerat-ı sulhiyyeye ibtidar edildiğini ihbar ederek Ku rultay' ın da sulh murahhasları göndermesini tavsiye ey lemişlerse de, o vakit Ukrayna Bolşeviklerin istilasına uğramaya başlamışb. Binaenaleyh Kırım HükCimet-i Mil•
Bu tarihde bir yanlışlık vardır. 1 3 Kanun-u Evvel (Aralık), yani bugün kullanılan takvimle 26 Aralık olması gerekir (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATİF
95
liyyesi bu müşkülattan dolayı Brest-Litovsk şehrine sulh murahhası gönderemedi. Kurultay hükumeti sulh mese lesini tecil ile Krilenko tarafından teyid olunan o emre bin.,en Romen cephesinde teşekkül eylemiş olan Müslü man Kolordusu'nu Kırım'a naklettirmeye gayret etti ve kuvve-i hükumeti bu kuvve-i askeriyyeye istinad ettir meyi kararlaştırdı. Başkumandan Krilenko'nun emriyle Romanya cephe sinden dağıtılan bütün fırkaların bütün levazımatı Müs lüman Kolordusu'na verilmiş ve 37nci Kolordu'nun ku mandanı General Süleyman Sülkeviç Müslüman Ordusu kumandanlığına ve. topçu kumandanlığına yine LitYanya Müslümanlarından General Milkovskiy tayin edilmişti. · Otuz İkinci İhtiyat Alayı'nın da Müslüman Alayı olma sına karar verildi ve muvakkaten alayın birinci taburuna mülazım Kaytazov ve dördüncü taburuna da mülazım Seytcelil İbrahimov tayin olundu. Odesa'daki Kolordu'nun Kırım'a gelmesi mukarrer ol duğundan onun için icap eden kışlaları hazırlamak üzere müteaddid komisyonlar teşkil edilerek Kırım' ın muhtelif şehirlerine gönderildi. Mezkur kolordunun bir kısmı yola çıkarıldığı halde Rusların ve Ukraynalıların ihdas eylediği bir çok mevaru hayluletiyle bunların Kırım'a gelmesi nasip olmamıştır ve bu hal Kınm'ın Bolşevikler tarafından istila edilmesine pek çok yardım etmiştir. Bolşeviklerle Kırım Müslüman larının mücadelesi tamamen ayrı ve büyük bir kitap ha linde yazılmak icap eder. Biz burada bundan tabiatıyla muhtasaran bahsedeceğiz. Kırım' da esasları vaz' edilmekte olan Türk ve Müs lüman devletinin meydana çıkması Bolşeviklerin hiç işine gelmiyordu. Onlar Rusya'nın (Bolşevik tamamiyet-i mül-
96
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
kiyyesi) için mevcut olan tehlikeyi görmüşlerdi. Binae naleyh bazı yerlerde, mesela Aleksandropol'de Kırımlı asakire hücum etmeye başladılar. Arada hayli kanlı bir mücadele oldu. İki yüzden fazla Bolşevik telef ve bir Müslüman süvari neferi şehid oldu. Aynı zamanda Göz leve' de ötede beride bazı hadiseler oluyordu. Bolşevikler Müslüman alaylarının teslihini istemiyorlardı. Fakat tabii bunların bu arzulan hükfımet-i milliyyenin gayesine ta mamıyla muhalifti. Etraftan baş gösteren tehlike karşı sında acilen silahlanmak lazım geliyordu. Binaenaleyh Hükfımet-i Milliyye Gözleve' de bulunan iki vagon silahı Akmescit' e getirdi. Sevastopol' de Bolşevik inkılap komi tesi bu teslihatın esbabı.tu resmen ve tahriren sorduğu gibi alınan silahların da iadesini talep etti. Harbiye Müdürü vaziyetin vahametini görüyor ve derhal tedabir ittihazına başlıyor. Tensikat-ı askeriyyede Bolşevik mezaliminin mennine taraftar olan bütün Rus zabitleri de Kırım milli ordusuna dahil oluyorlar. Kuvve-i askeriyye tezyid ve bir tayyareci mektebi küşad edilerek Müslüman tayyareciler yetiştirmeye gayret olunuyordu ve Cafer Seydahmet Bey Bolşevik tehlikesine karşı bütün kuvva-yı askeriyyeye hitaben bir beyanname neşrediyor ve de "Silah başına! Memleketimizde büyük anarşi dal gaları kabarıyor. Milletimizin, bütün vatandaşlarımızın hayatı, namusu tehlikededir. Bugüne kadar kendi kanla rıyla askerlik tarihinde bir çok şerefli sahifeler yazan asker kardaşlanmızın ruhları, sizlerden onun lekelenrne mesini diliyor. Atalarınız, kardaşlarıruz, bütün vatandaş larımız memleketin rahatlığını, teminini bekliyorlar. Her vakitten ziyade saflarınızı sıklaşınız. Her zamandan zi yade vazifenize, nizam ve intizama riayet ediniz." diyor du.
OSMAN KEMAL HATİF
97
Artık bütün kuvva-yı milliyyeyi bir araya toplamak, Müslüman efkar-ı umumiyyesini kanlı mücadeleye ha zrrlamak icap ediyordu. Bunun için, Hükumet-i Milliyye Akmescit'de parlak bir resm-i geçit münasebetiyle Kırım Hükumet-i Milliyyesi Hariciye ve Harbiye Müdürü Cafer Seydahmet Efendi huzurunda atlı ve piyade askeri Ka nun-u Esasrye, millete, vatana sadakate ve kanlarının son katresini milli vicdan yolunda ityan etmekten ve her türlü fedakarlıktan çekinmeyeceklerine yemin ediyorlar dı. Tahlif merasimini müteakip resm-i geçit başladı: Saat on birde Akmescit' de bulunan bütün Tatar as kerleri kumandan ve zabitanıyla beraber Kırım Atlı Polk lanrun kışlaları meydanında toplanarak bölük bölü� ay rılmış ve murabba-üş-şek! bir -vaziyet alarak Harbiye Mü dürü Cafer Efendi'nin gelmesine muntazır bulunmuştur. Saat on bir buçukta Cafer Efendi Seydahm� t maiyetinde bir kaç zabit bulunduğu halde tahlif ve resm-i geçit ma halline gelir gelmez umum askerler kılıçlarını çıkarıp Harbiye Müdürü'nü selamlamışlar ve askeri muzıka da selam marşını çalmış hr. Harbiye Müdürü sırayla bütün bölükleri gezerek "Merhaba arkadaşlar" demiş ve askerler de hepsi birden "Ya merhaba" sözleriyle mukabelede bulunmuşlardır. Bundan sonra kumandanın emriyle bütün askerler dar halka şeklinde ve halkanın ortasına Harbiye Müdürü Cafer Seydahmet, Kınm Parlamentosu Reisi Hasan Sabri Ayvazov, Vilayet Komiseri Ahmet Ôzenbaşlı, Parlamento azasından Kadı Mustafa Sıdkı, Yalta uyezdi zemstvosu reisi Hasan Balcıyev, Doktor Halil Çapçakçı ve askeri imam Seytmehmed Efendi girmişlerdir. Kadı Mustafa Sıdkı Efendi askerlere hitaben müessir bir nutuk söyleyerek vatan, millet hakkında ve bunlara
98
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
karşı askerlerin vazifeleri hakkında uzun malumat ver dikten sonra, adalet ve hakkaniyet dahilinde yapılan askerliğin en büyük ibadet olduğunu anlatarak itaat ve nizamdan çıkmamalarını, zira Rusya'yı bugünkü ha le getiren amillerden birinin de Rus ordularındaki pe rişanlık, itaatsizlik olduğunu pek açık bir dil ile beyan etmiştir. Mustafa Efendi'nin nutku askerler tarafından şiddetle alkışlanmıştır. Bade Doktor Halil Efendi Çapçakçı asker lere hitaben şu sözleri söylemiştir: "Biliniz ki artık sizler bizim oldunuz, bizler de sizin olduk. Dokuz ay mukkaddemine gelinceye kadar sizler bizlerden ayrı olduğunuz gibi, bizleri de sizden ayırmış lardı. Eski idareyi ve mutlakiyeti tacıyla tahtıyla beraber yıkan 27 Şubat büyük inkılabı sizleri bizden, bizi sizler den ayıran zincirleri de kırdı. Sizi bize, bizi size kavuş turdu. Artık siz bize, biz size bağlandık. Artık sizi bizden ayıracak hiç bir kuvvet yoktur. Kırım Kurultayı, bundan böyle bizleri yekdiğerimiz den ebedi olarak ayırmamak, bir daha hiç bir milletin taht-ı esaretine vermemek, hepimizi hür ve mesud etmek için mukaddes kanunlar çizdi. Bu kanunları yaşatmak için mukaddes vatanımızda emniyet-i umumiyyenin, sulh ve asayişin temini lazımdır ki bu mukaddes vazifeyi de siz icra edeceksiniz. Artık halk ayrı, asker ayn değildir. Halk da asker, asker de halktır. Siz de milletin oğulları, halk da milletin evladıdır. Artık ayrılık gayrılık yok, arbk esaret, mahkumiyet yok, arbk mahkum, mazlfun, hukuk dan, hürriyetten mahrum Tatar yok. Belki hür, hakkına malik bir milletimiz var ki, buna sizler de, bizler de dahiliz. Yaşasın hür Tatar milleti! Yaşasın hür, kahraman askerimiz!"
OSMAN KEMAL HATİF
Badehfı. askeri imam Seytmehmed Efendi tarafından yüksek sesle yeminname okunmuş ve umum asker ta rafından yüksek sesle tekrar edilmiştir. Harbiye Müdürü, askerlerin başı üzerinde dalgalanan milli Gökbayrakların altına gelerek hülasaten bervech-i ati dere ettiğimiz nutku irad etmiştir: "Arkadaşlar! Kırım askeri ilk defa olarak kendi milleti, kendi vataru, kendi kanun-u esasisine sadık kalmak için and etti. Bu güne kadar olan yeminlerin hepsi başkaları, yabancılar içindi. Çünkü Kırım istiklalini kaybettikten sonra, yaban cılara hizmet etmeye, Rus hükumet-i mutlakasına and etmeye, müstebidlerin, emperyalistlerin keyf ve zevkleri için kurban vermeye mecburdu. Bugün ise Kırım Müs lümanları ilk defa olarak kendi milletine hizmet etmek, kendi vataruru saklamak, kendi kanun-u esasisine sadık kalmak, kendi milletinin saadeti uğrunda can vermek için and etti. Kırımlılar istidadsız değildi, onun eli, ayağı bağlı idi. Esaret zincirleri kırılınca önünde büyük ecdadının gittiği adalet, hak, hürriyet yolunu buldu. Koca Rusya devleti anarşiler, ateşler içinde yandığı, yüz yetmiş milyonluk Rusya ahalisinden elli kişinin bile hayatı tehlikeden salim olmadığı, her tarafta katiller, baskınlar, cinayetler icra edildiği, Rusya'nın hayat-ı umumiyyesi tehlikeler fela ketler içinde kaldığı, Rusya'nın her yeri kana boyandığı, Rusyalıların hukuk-u şahsiyye ve medeniyyesi ayaklar altına alındığı bir zamanda Kırım Müslümanları Kırım' da sulh ve asayişi, nizam ve intizamı muhafaza ile emniyet-i umumiyyeyi saklamış ve Kırım' ı ve Kırımlıları ezdirme miş tir. Koca Rusya'nın her tarafından hükumetsizlik, ka nunsuzluk, adliyesizlik, adaletsizlik, itaatsizlik hüküm
100
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
sürdüğü bir zamanda Kının Müslümanı umumi, müsavi, gizli ve bila-vasıta esaslar üzerine sayladığı vekillerden mürekkep bir Kurultay toplayarak kanun-u esasi çizdik ten sonra, Meclis-i Müessisan'ı Meclis-i Mebusan'a tahvil ederek, bir Hükfunet-i Milliyye teşkil etti. Bugün umum Kırım'ı muhafaza eden, Kırım'da emniyet-i umumiyyeyi yaşatan Kınmlılann hayat, namus, mal ve canlannı sak layan işte bugünkü Kırım HükCımet-i Milliyyesi' dir. Bu nun böyle olduğu bugün yar ve ağyar tarafından tasdik edilmiştir. Tatar milleti arbk kurtuldu, o artık çizdiği kanun dairesinden çıkmayacak, ileriye atbğı kat'i adımı geri almayacak. Kırım artık kurtuldu. Rusya'da ne gibi tebdilat olursa olsun, Kının ve Kınm Müslümanlan kendi iradesiyle tayin ettiği yoldan katiyen dönmeyecektir. Bunu umum Kının işitsin, yalnız Kırım değil, bütün Rusya işitsin, hayır, yalnız Rusya değil umum cihan işitsin, umum dünya görsün. Kırım Tatan hodperest değildir, idealisttir. Askerimiz şanlı şerefli ecdadlan zamanında bile başka lanrun saadeti için ölmekten çekinmemiştir. Kının askeri İsfahan kapıları altına mı gitmedi? Viyana etraflarında mı at oynatmadı, onlann bu hareketi başkalarının saadeti için idi. İşte bunun için Kınmlı bugün de yalnız kendisini, yalnız menafiini, kendi saadetini temin etmekle kalma yacak, o umum Kınmlılan muhafaza ettiği gibi Türk-Ta tar aleminin beşiği olan koca Türkistan'ı da, İdil boyunu da düşünüyor, oralara da ruh ve hayat vermeyi kendisine bir ideal ittihaz etmiştir. Asker kardaşlar! İşte milletimiz, işte bugünkü vaziye timiz, işte sizin ve bizim takip edeceğimiz gaye ve mak sat. Eğer sizler şanlı ecdadımızın hakiki evladı iseniz, o emel ve maksada vasıl olmak için çalışmaktan, icap etse
OSMAN KEMAL HATİF
101
ölmeden sakınmayacaksınız ve itaatten, sadakatten asla ayrılmayacaksınız. Bilirsiniz ki, Rusya'nın bugünkü ha line gelmesine ordularının itaatsizliği sadakatsizliği sebep olmuştur. Arkadaşlar! Ben Kırım Parlamentosu tarafından Askeri İşler Müdürü saylandım. Bu hususda Parlamento bana tam vekalet verdi. Eğer aranızda gerek zabit, gerek nefer benim vereceğim emre itaat etmeyecek, o emirleri red dedecek varsa bugünden aramızdan çıksın. Zira onların benim emirlerimi dinlememesi milletin iradesini çiğne mek demektir, işte bunun için tekrar olarak diyorum: Eğer aranızda öyle zabit ve askerler varsa hemen ara mızdan çıkıp gitsinler. Askerler! Tekrar ediyorum, milletimiz artık kendini kurtardı. Kanun-u Esasi'sini çizdi. İdaresini kurdu. Bun dan böyle ona hiç kimse dokunamayacaktır. Ona uzana cak el, gerek yukarıdan, gerek aşağıdan, gerek sağ ve soldan olsun kırılacaktır. Ben kimseden korkmuyorum. Milletime, milletimin Kanun-u Esasi'sine, milletimin ida resine tecavüz edeceklerin karşısına göğsümü siper ede rek çıkacağım. Eğer sizler de böyle hareket edecek olur sanız saflarımızın önünde her vakit beni göreceksiniz." Harbiye Müdürü Cafer Seydahrnet Efendi'nin bu nut ku umum asker ve ahali üzerinde büyük bir tesir icra eylemiş ve hararetle alkışlanmıştır. Bundan sonra Atlı Müslüman Polku kumandanlarından an-asi Rus Petro polskiy, Harbiye Müdürü'nün müsaadesiyle askere hita ben şu nutku irad eylemiştir: "Kıymetli Kırım askerleri! Sizleri bugün ettiğimiz yeminden dolayı tebrik ederim. Sizde vatana muhabbet, millete sevgi, Allah'a iman var. Bugün Kanun-u Esasi'nize yemin ettiniz. Vatana muhab-
102
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
bet, millete sevgi ve Allah' a imanınız sayesindedir ki, umum Rusya baştan başa ateşler içinde yandığı halde, sizler vatanınız olan bu güzel Kırım'ı ve umum Kırım lıları kurtardınız. Ben eminim ki, siz bundan sonra da Kınm'ı muhafaza eder ve Kınm'da emniyet-i umumiy yeyi temin edersiniz. Ruslarda vatan, millet, milliyet mu habbeti, hakka, Allah'a iman kalmadı. Bugün Rusya'nın içinde yuvarlanmakta olduğu başlıca sebepleri budur. Ne mesud milletsiniz ki, vatanınıza, milletinize muhabbeti niz, hak ve hukuka imanınız var. Sizi tekrar kavanin-i esasinize ettiğiniz andtan dolayı tebrik ederim. Kahraman askerler! Harbiye Müdürü Cafer efendinin nutkunu dinlediniz. Hepimiz onun vereceği emirlere bilatereddüd itaat etme ye ve o emirleri hemen icraya borçluyuz. Geliniz Harbiye Müdürü'müzün sağlığına 'Ura' bağıralım. Ona sağlıklar, uzun ömürler temenni edelim" Bunun üzerine umum askerler kılınçlarını çıkararak bir ağızdan "Ura" diye bağırmışlardır. Badehu a�kerler resm-i geçit vaziyeti almış ve atlı polk muzıkası "Sere monyal" marşını çaldığı halde resm-i geçide başlanmıştır. Nihayetinde ahali şen ve şatır şehirde dağılmışlardır. Kırım Müslüman askerlerinin yüz elli seneden beri ilk defa olarak kendi milletine, kendi Kanun-u Esasi' sine sadakat yemini etmesi ve resm-i geçit yapması bütün Kırım' da büyük bir tesir icra eyledi. Bolşeviklerin tecavüzatı artmaya başlıyor ve bunlar dan iki torpido 19 Kanun-u Evvel'de Yalta'ya gelerek Kırım süvarilerinin taht-ı muhafazasında bulunan şehr-i mezkurun Bolşeviklere teslimini talep ediyordu. Aynı za manda Koreiz' de Bolşevikler tarafından bir çok mezalim yapılıyor. Sevastopol' de Hacıbey namını taşıyan torpido
OSMAN KEMAL HATiF
103
kendi zabitarundan beşini şehir haricine çıkararak kur şuna dizıyor. Şehirden kaçmak üzere istasyona hücum eden zabitan, efkar-ı münevvere eshabı tevkif ve bade itlaf olunuyordu. Sevastopol'deki Bolşevik komitesine Gözleve'deki silahla rın nakli meselesine dair Hükumet-i Milliyye' den atideki cevap verilmişti: "Sevastopol Harbi İnkılap Komiteti'nin Gözleve gar nizonunun silahları alınmasının kat' edilmesini talep et mesine karşı, ültimatomda serd olunan kaziyye ve fikir leri red ve tekzib ederek, Kırım Hükumeti Harbiye Vekili sıfatıyla ilan ediyorum: 1- Evvela Tatar Parlamentosuyla Tatar Milli Hükumeti tarafından tesis olan Kırım Askeri Ştabı. Kırım' da en ali harbi idare sayılıp, Halk Vekilleri Şurası ve Odesa Harbi Dairesi tarafından tasdik olunmuştur. Yoksa Sevastopol Harbi İnkılap Komiteti'nin iddia ettiği gibi yalnız Tatar milletinin harbi hükumeti değildir. Sevastopol komiteti nin bundan milli bir kavga çıkaracağı iddiası da doğru değildir. Binaenaleyh Sevastopol Harbi İnkilap Komite ti' nin talebinin esası Kırım' da hükumet-i harbiyyenin teş kilatını bilmemekten neşet ediyor ve binaenaleyh hüküm den sakıt oluyor. 2- Yine bu sebebe binaen Sevastopol Harbi İnkilap Komiteti'nin kan dökmekten korktuğu da esassızdır. Kı rım Askeri Ştabı'nın Gözleve'de bulunan silahlardan bir takımını Akmescit' de nakl etmek teşebbüsü, Gözleve gar nizonun silahını almak olmayıp, bir skladdan diğer skla da silah nakletmektir ki, bu da Sevastopol' de vukua gel**
*
**
Ştab: Kurmay (Hazırlayanın notu). Sklad: Depo (Hazırlayanın notu).
104
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAAUYET
mekte olan vahşice kan dökmelerden Kırım ahalisini hıf zetmek lüzumuna mebni Merkezi Rada'nın, Kırım Halk Vekilleri Şurası'nın, Akmescit Amele ve Asker Vekilleri Şurası' run, Ödesa Harbi Dairesi nezdinde bulunan Rada vekillerinin 'Volya' zırhlısının muvafakat ve müsaadele riyle icra edilmiştir. Binaenaleyh, ahalinin ve demokratiyanın arzuları hila fında milletler kavgası, kan dökülmek korkusu gibi söz lere de mahal yoktur. Sevastopol Harbi İnkılap Komiteti, Kırım Askeri Şta bı' nı, Gözleve garnizonunu silahtan tecrid etmekle itham ederken, silahları Gözleve'ye nakledilen aksam-ı askeriy yenin hemen yok derecesinde olduğundan hiç bahsetmi yor. Halbuki, yirminci Ukrayna bataryasında yalnız iki zabitle bir çavuş bir de Kapitanarmos tarassud mekte binde yirmi askerle az miktarda zabit kalmıştı. Tertibatları tam olan yirminci ve altıncı sahil batarya larıyla sahil karakol bölüğü ise bütün silahlarıyla olduğu gibi bırakılmıştır. 3- Sevastopol Harbi İnkılap Komiteti'nin kan dökmeyi kat' etmesi ise provokatsiya tabiatını haizdir. Çünkü Kı rım' da kan dökülen bir yer var ise o da Sevastopol' dür, başka bir yer değil. Kırım'ın başka yerlerinde Kırım Askeri Ştabı'run faa liyeti sayesinde istirahat ve asayiş kemalinde, ahali huzur ve istirahattedir. 4- Sevastopol Harbi İnkılap Komitesi'nin Gözleve ya lılarının silahsız ve müdafaasız kaldırıldığı hakkında da vası da doğru olmayıp, açıktan açığa yalandır. 5- Gözleve' den silah nakledilmesine bütün Sevasto pol'ün hiddet ettiği de açık yalandır. Bir avuç katiller
OSMAN KEMAL HATİF
105
tarafından tedhiş olunan Sevastopol bütün ümid nazar larını Kırım hükumetine ve Halk Vekilleri Şurası'na dik tikten maada, filonun en kuvvetli gemilerinden biri olan 'Volya' zırhlısı da 24 Dekabr'de0 Gözleve'den Akmescit'e silahların nakl olunmasına muvafakat etmiştir. 6- Bütün Kırım da demokratiya ve ahaliyi müdafaa ve muhafaza nokta-i nazarını meslek ittihaz eden Kırım Askeri Ştabı, b· nlann arzusunu icra ederek şimdiden sonra da Kırım' ın istirahat ve emniyetini muhafaza uğrunda çalış maya katiyen azmetmiş olduğundan açıktan açığa ilan eder ki, bütün Sevastopol'ü tahvif ve tedhiş eden ve bütün Karadeniz Filosu'nu kıyrnet-i harbiyyeden düşüren bir avuç vicdansızların Kının Askeri Ştabı'nı itham etmeye haklan olamaz. Kırım Askeri Ştabı'na verilen ültimatom ve tehdid, Kınm'ın bütün ahalisine karşı tehdid, kanlı hadise mey dana getirmek için atılan yeni bir adım, yeni bir kan içmek arzusundan başka bir şey değildir. '
Lakin bilmelidir ki, ittihad sayesinde kuvvetini mu hafaza eden ve Sevastopol hadiseleriyle hiddet ve tehev vüre gelen Kırım halkı, her tarafta kendilerini müdafaa için yekvücut olarak kıyam edecekler ve Sevastopol gasıpları, Kırım halkı aleyhine silah kaldırdıkları saat, gasıpların kendileri için dehşetli bir saat olacaktır. Kırım milletleri azimlerinde kat'idirler. Binaenaleyh onların mübarezeleri de sarsılmaz bir azim ve şiddetle olacak ve bir tanesi mahvolursa yerine yirmi kaim olup onun intikamını alacaktır. Kırım Askeri Ştabı, bütün yazdıklarımıza Sevastopol Harbi İnkılap Komitesi'nin nazar-ı dikkatini celb ederek ilan ediyor ki, demokratizm esası üzerinde sarsılmaz bir azim ile sabit olan ve mem*
Dekabr: Aralık; 24 Aralık 1 9 1 7: 6 Ocak 1 9 1 8 (Hazırlayanın notu).
106
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
leketin siyasi, iktisadi ve ictimai hayatlarda esaslı ıslahat icrasının bir lüzum-u tarihi olduğuna ve hiç bir vechile tehiri caiz olmadığına kani olan Kırım Askeri Ştabı, Sevastopol' de akıl ve muhakemelerini kaybetmiş olan bir avuç kardaş katilleri tarafından tatbik etmek istenilen kanla mesele halletmek usfilünü hiç bir vechile tecviz edemez. Kırım Askeri Ştabı, şeref, akıl ve fikirle temayüz eden ve medeniyet ve ürnraru meydana getiren beşeriyetin bü yüklüğünü ve kıymetini pek iyi takdir ettiğinden
Kırım
inkılap tarihinin şanlı sahifelerini sonki Sevastopol kanlı hadiseleriyle lekeleyen bir avuç bagilerin yapmakta olduk ları tahribata lakayd kalamaz. Kırım Askeri Ştabı, her ne rede olursa olsun Sevastopol kanlı hadiseleri tekerriir e derse, her hakiki demokrat ve inkılapçı için menfur olan bu hadiseleri elinde olan bütün vesaitle bastırmaya, sön dürmeye ve insanların hayat ve şahıslarıyla oynatmamaya çalışacak. Ve süngülerinin keskinliğine güvenerek irtica ve istibdadın yeniden temel atmasına, inkılaba ve halkın asır larca ızdırapla ve azaplar neticesinde nail olduğu ıslahata mezar kazmaya çalışan bu insan avcılığı kahramanlarına karşı duracaktır. Millet ıslahah, asırlardan beri mahkemesiz, teftişsiz adam avcılığı eden ve Sevastopol cellatları sure tinde temessül eden inkılap mezarcılarından değil, bütün Rusya'nın en iyi adamlarından, sağlam dimağlarından ve ızdırap ve zahmet çeken Rusya' nın kalbinden bekliyor. Kırım Askeri Ştabı hiç bir türlü mania önünde tevak kuf etmeyerek memleketi mahalli Meclis-i Müessisan'ın ictimaına kadar alıp gitmeye bütün kuvvetiyle bütün vesaitiyle çalışacaktır.
O
Meclis-i Müessisan ki, Kırım
milletlerinin hakiki arzu ve maksatlarını meydana koya cak ve siyasi, iktisadi ve ictimai meseleleri, süngü ve kurşuna ve zabit kisvesi taşıyan insanlann canını almakla
OSMAN KEMAL HATİF
107
değil, milletin müntehibleri ağzıyla, milletin kendi reyi vasıtasıyla halledecektir. Harbi İşler Müdürü Cafer Seydahmet" Bu esnada Sevastopol' de tüyleri ürpertecek derecede vahşiyane hadiseler cereyan eylemekte idi. Bu hadisahn .Kırım Hükumet-i Milliyyesi tarafından protesto edilmesi üzerine Bolşeviklerle mücadele büsbütün kızışmıştır. Her tarafta Kırım süvari ve piyade asakiriyle Bolşevikler a rasında muharebat başladı ve Müslüman asakiri her ci hette büyük fedakarlıklar gösterdiler. Mesela bir avuç Kırımlı genç Yalta şehrini, adeden pek faik düşmandan bir kaç kere istirdad eylemişler, ancak kuvva-yı bahriy yenin müdahelesi üzerine dağlara çekilmeye mecbur kal mışlardır. Bolşevikler Sevastopol' den trenlerle on bin mü selleh neferi Akmescit üzerine sevk etmişler ve kati mu harebat Akmescit ile Sevastopol arasında vaki olmuştur. Müslüman kuvvetleri Belbek istasyonu karibinde Bolşe vikleri mağlup ederek Sevastopol' e doğru sürmüşlerse de, ellerinde kafi derecede mühimmat bulunmadığından Sevastopol'ün alınmasına jlZ bir şey kaldığı sırada ricate ve kurşunlarını tamamen bitirdikten sonra da dağılmaya mecbur kalmışlardır. Bu esnada Akmescit'de Kırım Hükumet-i Milliyyesi'n de bir buhran zuhur eylemişti. Hükumet-i Milliyye, A mele ve Asker Şurası'run taht-ı işgalinde bulunan Narod nıy Dom· binasını kendisine almak istediğinden mezkur şfuaya bir mahall-i diğer teklif etti. Fakat Rusların eski den beri Müslümanlara olan kin ve adavetini layıkıyla izhar edecek tarzda tahkiramiz bir cevap aldı. Kendilik*
Narodnıy Dom: Halkevl (Hazırlayanın notu).
108
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
!erinden teşekkül etmiş bir şuranın tahkirahnı millet ta rafından ita-yı rey suretiyle teşekkül eden ve milletin mümessili olan Hükumet-i Milliyye hazmedemediğinden Narodniy Dom Kırım Müslüman askeri tarafından 3 Kanun-u Saru 1918 sabahı işgal olundu. Fakat bu işgal Ruslar arasında pek büyük bir heyecan zuhnruna sebep oldu ve derhal Akmescit şehrinin her tarafı Rus amelesiyle doldu. Bunlan teşvik ve tahrik et mekte bulunan Amele ve Asker Şurası Narodnıy Dom daki Müslüman karakolları kaldırılmadığı halde Kırım' da harp başlayacağını bir ültimatomla bildirdi. '
O esnada Yalta' da bulunmakta olan Cafer Efendi Ak mescit' e avdet ettiğinden müdürler meclisi toplanıp ek seriyeti Narodnıy Dom' dan sarf-ı nazar olunmasına karar verdi. Bu karar üzerine Çelebi Cihan Efendi istifa etti. Cafer Seydahmet Efendi karakolları kaldırttı. Fakat bu vaka Kırım' da Bolşeviklerden maada Rusla rın da Müslümanlara karşı açıktan açığa izhar-ı husumet etmelerine sebebiyet verdi. Parlamento heyet-i riyaseti bu hal üzerine yeni bir Hükumet-i Milliyye teşkili zım nında acilen Parlamento azasını Akmescit' e davet etti. Fakat Parlamento ictima ederken Bolşevikler de etrafı istila ediyorlardı. Akmescit şehrine girmiş olan Bolşevik ler orada bir çok Müslüman zabitanı şehid ve Rus zabitan ve münevveranını da itlaf etmişler ve Başmüdür Çelebi Cihan Efendi'yi Bolşevikler reisi Miller tevkif ederek o tomobil derununda Sevastopol'e sevk eylemiştir. Orada Çelebi Cihan Efendi gaddara.ne bir surette şehid edilmiş ve Bolşevikler tarafından denize atılmıştır. Merhum tev kifi esnasında hazır bulunan ahaliye karşı bütün aşk-ı millisini döktüğü müheyyic bir nutuk irad eylemiş ve "Kının Hükumet-i Milliyyesi ve Kınmlılar mutlaka tekrar
OSMAN KEMAL HArtF
109
yaşayacaklardır" demiştir. Kurultay meclisi dahi Bolşevik istilası karşısında da ğılarak ömr-ü milliyyenin rüyetini bir icra komitesine terke karar verdi. Fakat Bolşevikler bu icra komitesini tanımadılar. Bolşevikler bu suretle Kının' ın her tarafını istila ettiler. Evvelce yalnız Sevastopol amele ve asker heyeti reisi olan Miller umum Kırım Bolşevik reisi oldu. Bolşevikler her yerde olduğu gibi Kının'da da mu vakkat hakimiyetlerine pek kanlı faaliyetle başladılar. Milli Kurultay azasının masuniyetini kabul ettikleri halde buna da riayet etmediler. Rus ve Müslüman zabitanından bulabildiklerini her tarafta itlaf ettiler, efkar-ı münevvere ve servet ashabı da Bolşeviklerin kurban-ı mezalimi oldu. Ahali-i saire üzerinde de tüyleri ürpertecek zulümler ya pıldı. Herhalde bu istila harekatı, en ali efkar-ı insani yetkaraneye taraftar olduğu iddia olunan Bolşevizm ile taban tabana zıd idi. Bolşeviklerin harekatında muayyen ve sarih bir şey vardı ki, o da herçi-bad-abad büyük Rusya'run muhafa zası emeli idi. Onlar, her milletin serbestçe tayin-i mu kadderat ve istiklali düsturuna rağmen yalnız bir gayeye hizmet ediyorlardı, o da Rusya'run tamamiyet-i mülkiy yesini muhafaza idi. Tabii bu tamamiyet-i mülkiyye a narşi ve vahşet ile muhafaza edilemeyeceğinden Bolşe vikler Ukrayna'da olduğu gibi Kırım' da ve sair memleket lerde de muvaffak olamadılar. Fakat hiç olmazsa büyük Rusya düyfin-u umumiyyesinin mümkün olduğu kadar hirnaye-i menafii için büyük Rusya hazinesi namına ihrac olunan banknotların ekseriyet-i azimesini topladılar ve bu nun için Kınm'ın her şehrine, her köyüne milyonlara bfiliğ olan tazminat-ı harbiyye vaz' ettiler. Sözde bilaistisna her-
110
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
kesin sa'y-i zatisiyle ternin-i hayat etmesi esasını kabul eden Bolşevikler, böylelikle büyük servetler cem' eyledikleri gibi, kendileri otomobil ve arabadan inmez oldular. Kırım'ın istiklaline ve ahali-i İslfuniyenin istiklfilini temine çalışan fedakarlar bu vaziyet karşısında Kının' da bir şey yapı lamayacağını takdir ettiler. Çünkü Perekop berzahından ilerisi de Bolşeviklerin istilasına maruz bulunuyordu. Bi naenaleyh Kınm'ın mukadderatı için artık haricte çalış mak icap edeceğine kani olarak her biri bir tarafa gitmeye ve Devlet-i Osmaniyye' den, Almanya' dan, Rusya' daki a hali-i İslamiyyeden istimdada karar verdiler. Genç fedakarlar meyanında Kırım Hariciye ve Harbiye Müdürü Cafer Seydahmet Bey bahren Memalik-i Osma niyye'ye gitmeyi düşündü. Fakat bunun için imkan ol mayınca tebdil-i kıyafetle Kiev'e azimete ve oradan Al manya ve Devlet-i Osmaniyye'ye nida-yı istimdadı işit tirmeye karar verdi. Yollarda bir çok müşkülata tesadüf ederek, Bolşevikler tarafından bir çok defa soyularak, ölümle tehdid edilert!k Ukrayna'nın payitahtına geldi. Fakat o esnada Kiev şehri Bolşevik güllelerine maruz bulunuyordu. Rada reisi Hruşevskiy Kiev'i son dakikaya kadar müdafaa etmek için orada kalmıştı. Cafer Seydah met Bey Hruşevskiy ile görüştü. Fakat oradan haricle muhabere mümkün olmadığı ve telsiz telgraf istasyonu tahrip edilmiş olduğu cihetle Brest-Litovsk ile muhabere edilemeyeceğini acı bir infial ile öğrendi. Fakat kat' -ı ümid etmedi. Yine bir tacir sıfatıyla mevcut nakdini kun duraları derununda muhafaza ederek ve Bolşevikler ta rafından her şehirde cebindeki mevcut parası alındıktan sonra Kafkasya ve Trabzon tarikiyle Dersaadet' e geldi. O artık vazifesini ifa eylemiş ve kardeş bir devletin Kırım meselesinde müzaheretini temin ettiği gibi buradan dü-
OSMAN KEMAL HATİF
111
vel-i müttefikaya da Kırımlıların şikayatını bildirmek im kanını istihsal eylemişti. Rusya Müslümanlarından istimdada giden Kurultay azasını Kazan' daki ve Umum Rusya Müslümanları Şura yı Harbisi ve Ufa' daki Millet Meclisi ile görüşerek Alman ve Avusturya orduları tarafından işgal edilmiş olan 0desa şehrine nakl-i faaliyete ve oradan Kırım için çalış mağa karar verdiler. Binaenaleyh Kurultay meclisi azasın dan ve Şura-yı Harp ile Ufa Millet Meclisi azasından bazı zevat Odesa'ya gelerek orada Kırım'ın 1stihlasına Matuf Müslüman Teşkilat Şurası'nı tesis eylemişlerdir. O esnada Kınm şibh-i ceziresi Alman ordusu ve bir miktar-ı kalil Ukrayna asakiri tarafından işgal edilmeye başlanmıştı. Ukrayna hükumeti evvelce Kırım'ın kendi sinden tamamen ayn olduğunu kabul ve tasdik ettiği halde, Alman ordusu tarafından Bolşeviklerin kahr ve tedmirine ibtidar edildikten sonra bu hatt-ı hareketini değiştirmiş ve Kınm'a salahiyet-i gayri-mahdude ile bir hetman tayin eylemişti. Binaenaleyh Kırım'ın ıstihlasına Matuf Müslüman Teşkilatı Şurası yalnız Bolşevik belası ile uğraşacağını zannederken karşısına bir de Ukrayna tehlikesi çıkmıştı. Derhal Şura azası akd-i ictima ederek bir protestoname kaleme almış ve bunda Ukrayna'nın taahhüdat-ı sabıkasını irae eden bütün vesaiki ta' dad ettikten sonra bu yeni taarruza meydan verilmeme sini Devlet-i Osmaniyye ve müttefiklerinden talep ey lemiştir. Protestonameyi aynen atiye dere ediyoruz: "Devlet-i Osmaniyye'ye ita olanacak protestoname Kı rım Milli Kurultayı azasından Bekir Sıtkı Efendi vedaa-
112 ·
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
hyla Dersaadet'e isal edildiği gibi Ukrayna, Almanya ve Avusturya'ya verilecek protestonameler de bir heyet-i mah susa ile Kiev şehrine gönderilmiş ve orada Rada'ya ve Almanya ve Avushırya sefarethanelerine tevdi edilmiştir. Ştira aynı zamanda Ukrayna tehlikesine karşı ne su retle hareket edilmesi icap ettiğine dair Kırım' a da bir heyet-i mahsusa göndermiş ve Kırım ahali-i İslamiyyesi, Ukraynalı Hetman Mesnikov'un Ukrayna bayrağı keşi desine dair beyannamesi hilafına olarak her yerde milli Gökbayraklarını keşide etmişlerdir. Kırım' a Alman ordusuyla birlikte girmek isteyen bir kaç yüz Ukrayna askeri Alman kumandanı General Kosch tarafından silahlan alınarak Perekop berzahından geri çeyirilmişti. Kınm lstihldsına Matuf Müslüman Teşkilat-ı lctimaiyesi Şürası
Numero '41' 12/25 Nisan 1918 Odesa Bahriye idaresinin 6/19 Nisan tarihli ve "31" numerolu emimamesiyle Ataman Mesnikov Kırım şibh-i ceziresi muhafaza atamanı, Sevastopol kalesi kumandanı ve hal-i harpde filo kumandanı hukuku ile hal-i hazırda Kırım' da bulunmakta olan filo atamanı tayin edilmiştir. Vazifesine ibtidar ederken Ataman Mesnikov 9/ 22 ve 10/23 Nisan tarihlerinde 1, 2, 3 numerolu emirname lerini isdar eylemiştir. Bir numerolu emirnamesiyle A taman Mesnikov vazifesine ibtidar eylediğini ihbar ey-
OSMAN KEMAL HArtF
113
lerken bu emirnamesini yalnız filoya değil belki Sevas topol kalesine ve hatta bütün Kırım sevahiline de ilan eylemektedir. İkinci emirnamede Ukrayna bayrağının yalnız sefain üzerine değil belki kale burçlarına ve karada bulunan muhtelif ebniyeye de dikilmesi emredilmiştir. Üç numerolu emirnamede Ukrayna Ahali Cumhuri yeti, onun memurini ve emvali aleyhinde gerek eşhas ve gerek teşkilatlar tarafından vaki olacak teşebbüsat-ı müs liharun haydutluk addolunacağını ilan eylemektedir. Ataman Mesnikov'un emirnameleri Ukrayna Ahali Cumhuriyeti'nin nokta-i nazarına tamamen tevafuk ey lediği takdirde bu hal Ukrayna Ahali Cumhuriyetinin: 1- Kının şibh-i ceziresi arazisinden bir �smıru fiilen işgal eylemek. 2- Böyle bir işgale mümanaat zımnında eşhas ve teş kilatlar tarafından vaki olacak her türlü teşebbüsah hay dutluk addetmek fikrinde olduğuna delalet eylemektedir. Ukrayna Ahali Cumhuriyeti'nin bu suretle hareketi: 1) Kırım ahali-i İslamiyyesinin kendi arazisi üzerin deki hukukunu inkar eylemek. 2) Meşru bir surette kendi arazisini işgal eylemekte bulunan milletle tesadüfen hariçten gelme Bolşevik çe teleri arasını tefrik etmemek demektir. Halbuki evvelce gerek Merkezi Rada ile Kırım hüku meti beynindeki bilavasıta münasebatta ve gerek Merkezi Rada'run Universal'Ierinde* mezkur Rada müteaddid de falar Kırırn'ın Ukrayna'dan tamamen müstakil olduğunu *
Universal: Ukrayna Merkezi Radası'nın anayasa hükmünde olan kararları (Hazırlayanın notu).
114
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
ve Kırım Cumhuriyeti'nin serbest ve müstakil bir devlet olmak üzere hakk-ı mevcudiyetini tasdik eylemiştir. Ez cümle: 1917 senesi Teşrin-i Saru'sinde Merkezi Rada Kırım Müslüman İcra Komitesi azasından Cafer Seydahmet ve Ahmet Ôzenbaşlı vasıtasıyla mezkur komiteye Ukrayna' run Kırım şibh-i ceziresinde hiç müddea-yı mülkiyyesi olmadığını tahriren bildirmiştir. Yine mezkur 1917 senesi Teşrin-i Sani'sinde Merkez Radası tarafından üçüncü Universal ısdar olunmuş ve bunda Ukrayna Ahali Cumhuriyeti'nin arazisi tayin olu narak, harfiyen suretler beyan-ı keyfiyet olunmuştur. [Uk rayna Ahali Cumhuriyeti'ne ekseriyet itibarıyla Ukray nalılarla meskun arazi yani Kiev, Podolya, Volıniya, Çer nigov, Poltava, Harkov, Yekaterinoslav ve Kırım dahil olmaksızın Tavrida eyaletleri dahildir.] 1917 senesi Kanun-u Evvel' inde Kırım'da bilavasıta ve hatta ita-yı rey usulüyle intihap olunmuş olan Kurul tay meclisi Kırım Cumhuriyeti'nin teşekkülü Merkezi Ra da'ya ihbar olunduğu vakit, Merkezi Rada tarafından buna hiç bir itiraz serd olunmamış bulunduğu gibi, buna cenup sancağıyla Kırım şibh-i ceziresinde iki gradona çalnikliğin· Kırım hududu dahilinde bulunduğunu kabul eylemiştir. 1918 senesi Mart'ında Ukrayna Ahali Cumhuriyeti'nin hududlarına dair Almanya Hariciye Nezareti Müsteşarı von dem Bussche cenaplarına izahatı havi olarak keşide kılınan telgrafnamede vilayat-ı saire meyanında Kırım •
Gradonaçalnlkllk (Gradonaçalstvo): Çarlık döneminde özel statü deki şehir idaresi; Kırım yarımadasında biri Akyar (Sevastopol) diğeri Kerç olmak üzere iki gradonaçalstvo mevcuttu. Metinde de bunlar kasdedilmektedlr (Hazırlayanın notu).
OSMAN KEMAL HATiF
115
dahil olmaksızın Tavriya eyaleti zikrolurunuştur. 18 (5) Nisan 1918 tarihinde Rus Harbi Şura azasından Osman Tokumbetov ve Yusuf Muzafferov Efendilerle o lan mülakat-ı resmiyesinde Ukrayna Ahali Cumhuriyeti Hariciye Nazırı Lubinskiy beyanat-ı sairesi meyanında Ukrayna'nın Kınm şibh-i ceziresi üzerinde hiç bir müd deası olmadığını ve olamayacağını ve zira Ukrayna hu dudlannın üçüncü Universal ve Brest-Litovsk sulh mua hedenamesiyle tamamen tayin edilmiş bulunduğunu i fade eylemiştir. Ukrayna Ahali Cumhuriyeti hükumetinin bu maksad ve teminatını mezkur hükumetin tedabir-i ahiresi ile mu kayese ederek biz Kırım'ın İstihlasına Matuf Müslüman Teşkilat-ı İctimaiyeleri Şurası işbu protestonamemizle be yan ederiz ki: 1- Ukrayna Ahali Cumhuriyeti hakimiyetinin Kırım şibh-i ceziresine velev kısmen olsun teşmiline karşı Rusya milletlerinin kendi mukadderatını bizzat tayin eylemesi hakk-ı mukaddesi namına bütün milletler huzurunda protesto ederiz. Ukrayna Ahali Cumhuriyeti hakimiyeti nin onun hududları haricine teşmili bizzat Ukrayna'nın da mezkur tayin-i mukadderat hakkına ibtinaen teşekkül etmiş bulunmasına binaen daha ziyade gayri-kabil-i tecvizdir. 2- Kırım ve Ukrayna hükumetleri beyninde daha ev velce bir itilaf husulünden evvel Ukrayna Cumhuriyeti' nin Kırım şibh-i ceziresi arazisinin her hangi bir kısmında olursa olsun bayrağını rekz eylemesi hakkını reddeyler. 3- Ukrayna Cumhuriyeti hakimiyetinin memurin- i hükumet tayini ve Ukrayna bayrağının müstakil Kınm Cumhuriyeti hududu dahilinde rekz olunmasını emretmek
116
GÖKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
suretiyle Kırım şibh-i ceziresi üzerine teşmiline biz şiın diye kadar Rusya Müslümanlarına dost bulunan bir dev letin bir hareket-i tecavüzkaranesi nazarıyla bakarak Uk rayna Ahali Cumhuriyeti' nin bu surette hareketine karşı protesto etmekle beraber cumhuriyet-i mezkurenin tama men müstakil olan Kırım Cumhuriyeti hukukuna karşı her türlü tecavüzden sarf-ı nazar eylemesini talep eyliyor. Ukrayna Ahali Cumhuriyeti' nin Kırım Cumhuriyeti' ne karşı bu tecavüzkarane hareketi Kırım'la mütesanid bu lunan bütün Rusya Müslümanlarına karşı meydan oku mak demektir. İşbu protestoname aynı zamanda:
1) Alınan Hariciye Nazın 2) Avusturya-Macaristan Hariciye Nazın 3) Devlet-i Osmaniyye Hariciye Nazırı 4) Bulgaristan Krallığı Hariciye Nazın hazeratına ve sabık Rusya arazisi dahilindeki:
1) · Tatar-Başkır Cumhuriyeti 2) Alaş Orda Kazakistan 3) Kafkas ve Mavera-yı Kafkas Müslümanları Cum huriyetleri 4) Muhtar Türkistan hükumetlerinin nazar-ı ıtlaına vaz' olunur. Şura Reisi Kırım Parlamentosu Azasından Bekir Mehmedov"
Hukuk-u Düvel Nokta-i Nazarında Kının Devleti Bugün Kırım Müslümanlarının bir buçuk asırlık bir esaret-i siyasiyyeden sonra tekrar bir hayat-ı istiklale a tılmaya çalıştıklarını görüyoruz. Orada, vicdan-ı millisi mevcut, lisan hususunda ay niyyet, menafi ve hissiyatta müşareket ve uzun bir ma zinin vücuda getirdiği bir imtizac ile ittihad eylemiş olan bir "millet"in bulunduğu şüpheden varestedir. Kırımlılar Rus boyunduruğu altına girdikten sonra son hanları Şa hin Geray ile birlikte hürriyet-i siyasiyyelerini kaybet mişler, bir devlet halinden çıkmışlar ve Rusya'ya ilhak edilmişlerdi. Fakat hiç bir vakit bir "millet" olmaktan geri kalmamışlardı. Bizzat Ruslar bunu her vakit kabul ve tasdik etmişler ve onlara bazı imtiyazat-ı hususiyye dahi bahı eylemişlerdi. Binaenaleyh, Kırımlılarda devletin an asır-ı selasesinden biri olan "millet" vardı, fakat "arazi-i muayyene-i müştereke" ve bir "hükfı.met-i muntazama-i hususiyye" yok idi. Onlar, vaka-i ahire esnasında, Rus ya'nın dalmış olduğu kargaşalık deryası içinde devletin bu diğer anasırını da az çok ihraz ve tayin eylediler. "Hükumet-i muntazama-i hususiyye"nin mebnası olan Kanun-u Esasi'nin sekizinci maddesi Hükfı.met-i Milliyye' nin hudud-u asliyyesini çiziyor ve hükumet-i mezkurenin (1) Maarif, (2) Diniye, (3) Maliye ve Vakıf, (4) Adliye, (5) Hariciye ve Harbiye ve (6) Başmüdürlük dairelerinden i baret olacağım tayin ediyor. Tabii bu Kanun-u Esasi bütün
118
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
Kının' a şamil değildi, fakat Kırım'da gerek hukuk-u ta rihiyye ve milliyyesini idrak ve gerek ona istinaden ha yat-ı siyasiyyesini tanzime teşebbüs etmiş yegane unsur Kınm Müslümanları olduğundan, Kurultay bu Kanun-u Esasi'yle bütün Kırım'a şamil bir Meclis-i Müessisan'ın cem'ini on ikinci maddede kabul ettiğinden Kurultay meclisince kabul edilmiş olan Kırım Müslümanları Ka nun-u Esasisi'ne bütün Kınm hayat-ı siyasiyyesini müs takil bir şekilde tanzim yolunda atılmış ilk ve kat'i hatve olarak bihakkın bakılabilir. Esasen bu Kanun-u Esasi on altıncı maddesinde Kınm Ahali Cumhuriyeti'ni de res men ilan etmiş ve binaenaleyh beynelmilel bir mevcudi yet-i siyasiyyenin temel taşını vaz' eylemiştir. Kanun-u Esasi hür, hafi, müsavi ve bilavasıta ara-yı umumiyye (kadın ve erkek) ile intihap olunmuş bir "Ku rultay" tarafından kabul ve neşrolunduktan sonra mun tazam bir hükumet teşkilatı yapılmış ve kuvve-i icraiyye de taksim-i vezaif hususu tayin olunarak umur-u milliy yenin rüyetine ibtidar olunmuştur. Şurası da ayrıca şayan-ı kayddır ki, Kırım Hükumet-i Milliyyesi yalnız Müslümanların umurunu rüyetle mükellef bulunduğu halde, Rus idaresinin tezebzübü hasebiyle, daha umumi Kırım hükumeti teessüsüne intizar eylemeksizin milel-i saire de kendi işlerini Hükumet-i Milliyye'ye rüyet et tirmeye şitaban olmuşlar ve haiz-i salahiyet vekilleri li sanıyla Hükumet-i Milliyye'yi kabul ve tebrik eylemiş lerdir. Milli Kırım hükumeti derhal asayişi temine gayret etmiş ve milli süvari ve piyade asakiri Kırım'ın her ta rafında gerek Müslim ve gerek gayri-müslim kaffe-i nasın hayat, namus ve malını muhafaza eylemiştir. İşte bu su retle Kırımlılar devletin ikinci unsurunu da vücuda ge tirmiş bulunuyorlar.
OSMAN KEMAL HATiF
119
Devletin üçüncü unsuru olan arazi-i muayyeneye ge lince, bu Kurultay tarafından ve Kurultay ile Kiev Radası arasındaki muhaberat ve itilafatda ve beynelmilel vesaik ile tayin edilmiştir. Kurultay, Kanun-u Esasrsini kabul ederken "Kırımlı lar" tabirini kullanmakla amal-i siyasiyyenin şibh-i cezire dahiline inhisar eylediğini tasdik eylemiş bulunuyordu. Her ne kadar Kırım Hükumet-i Milliyyesi mesela Alek sandrovsk' da Ukraynalıları da kendi milli Müslüman as keriyle müdafaa etmiş ve hatta bu hareketleri Kiev hü kümetinin izhar-ı minnetdarisine vesile olmuş ise de, asakir-i milliyyeyi asıl Kırım şibh-i ceziresi dahilinde te min-i inzibat ve asayişde istihdam eylemiş ve umur-u hükumeti yalnız şibh-i cezire dahilinde eline almıştır. Kırım vahdet-i siyasiyyesinin hududu "Kurultay" ta rafından şibh-i cezireye hasredildiği gibi Kırım Hüku met-i milliyyesi ile Kiev Radası arasındaki muhaberatta da keyfiyet bu vechile hallolunmuştur. Ukrayna Merkez Radası Reisi Hruşevskiy ve bilahare Hariciye Nezareti'ne geçen Mösyö Lubinskiy Ukrayna'nın Kırım üzerinde hiç bir hakkı olmadığını ve Kırım umuruna atiyen de mü dahale etmeyeceğini gerek Kırım Hükumet-i Milliyyesi mümessili Cafer Seydahmet Efendi'ye ve gerek Kiev' de Umum Rusya Milletleri Federalist Kongresi'nde ictima etmiş olan Rusya Müslümanları murahhaslarına şifahen ve tahriren beyan eylemiştir. Rada mümessilerinin bu teminatı Rada'nın kendisince de kabul edilmiş ve Uk rayna Kanun-u Esasisi olmak üzere ve ayn ayn levhalar şeklinde neşrolunan Universal1erin birinci ve üçüncüsün de Ukrayna hududları tayin olunurken Kınm'ın Ukrayn<:l arazisinden hariç bulunduğu Ukrayna Ahali Cumhuriyeti namına resmen ve alenen tasrih olunmuştur. Rada'nın
120
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
bu mukarreratıru Umum Rusya ahalisine tebliğ için Uk rayna Cumhuriyeti Umur-u Hariciye Başkomiseri Petl yura imzasıyla çekilen telgrafmlmede keyfiyet ol vechile ifade olunmuştur. Ukrayna Radası tarafından işbu Uni versal'Iere tevfikan neşrolunan resmi haritalarda dahi Kı rım yarımadası Ukrayna toprağından tamamen ayn ola rak gösterilmiştir. Ukrayna Ahali Cumhuriyeti bu Ka nun-u Esasi ile Kırım'ın kendinden ayrı olduğunu tasdik eylediği gibi Ukrayna Meclis-i Müessisaru intihabatında da bu nokta-i nazara riayet etmiş ve intihabat Kırım şibh-i ceziresinden hariç mahalllerde icra olunmuştur. Binaenaleyh Kırımlılar hukukan Ukrayna'dan ayrıldıkları gibi fiilen de ayrı bulunmuşlardır. Kırım' ın bu tecrid-i siyasiyyesi ecnebi vesaikında kay dolunmuştur. Ezcümle Brest-Litovsk' da Almanya ile Uk rayna arasında sulh akdolunduktan sonra Ukrayna'nın hududlarına dair izahatı havi olarak Almanya Hariciye Nezareti Müsteşarı Mösyö von dem Bussche tarafından çekilen telgrafnamede Kırım'ın Ukrayna'dan hariç bu lunduğu işaret olunmuştur. Kırım bu anasır-ı esasiyeyi Ukrayna'dan evvel vücuda getirmiştir. Brest-Litovsk müzakeratı esnasında Ukrayna hududu gayri-muayyen bir devlet-i mutasavvare halinde idi. Kırım şibh-i ceziresi ise gerek vesaik-i resmiyye ve gerek tabiaten taayyün ve tavazzuh etmiş mahdud bir arazi olduğundan üçüncü unsur olan arazi meselesi de halledilmiş bulunuyordu. Kırım' da Hükumet-i Milliyye teşekkül etmiş ve bazı muamelat-ı beyneddüveliyyede bulunmuştur. Bu itilafat mevki ve vaziyet hasebiyle yalnız Ukrayna ile akdolun muştur. Bunların şifahi bulunması mahiyeti-i hukukiy yelerini selb etmez. Herhalde gerek Kırım ve gerek Uk-
OSMAN KEMAL HATİF
121
rayna mümessilleri bu itilafatta ayrı ve müstakil mevcu diyet-i siyasiyye suretinde hareket etmişler ve Kırım Hüktimet-i MilJiyyesi kendi hesabına bu itilafatı tatbik eylemiş ve bu itilafat mucibince, mesela Aleksandrovsk' da Ukraynalılara muavenet-i askeriyyede bulunmuş ve Akmescit' de Ukrayna' ya karşı hareket etmek üzere mürur eden Bolşevik trenlerini tevkif ve onların silahını da almışlardır. Kırımlılar Baltık' dan İran' a kadar Rusya' dan ayrılmış sair milletler gibi "her milletin tayin-i mukadderatının kendisine ait olması" esas-ı hukukisinden istifade eyle mişlerdir. Bu esas evvela Kerenskiy hükumeti tarafından ve fakat muhtelif Rusya milletlerinin muhtariyet-i mah susa ile iktifa ederek hükumat-ı müttehide teşkil eyle meleri şeklinde kabul edilmiştir. Prensibin ilk devresinde Kırımlılar teşkilat-ı milliyyelerine başladıkları gibi Ke renskiy' den milli ordu teşkili esasını da koparmışlardı. Bolşevikler mevki-i iktidara gelince velev kavlen olsun her milletin istiklal-i tamma kadar tayin-i mukadderat hakkını resmen kabul etmişlerdir. Her ne kadar bunlar fiiliyatta bu haktan hiç bir milletin istifade eylemesine razı olmamak istemişlerse de bu hal Rus hükumet-i mer keziyyesinin taahhüdatıru iptal edemez. Aynı prensip Brest-Litovsk sulh müzakeratında bey nelmilel bir resmiyet iktisab eylemiştir. Rus murahhasları sulh müzakeratırun mebadisinden dermeyan ettikleri tekliflerin üçüncü maddesinde "harpten evvel müstakil olmayan milletler bu veya şu memlekete iltihak etmek veya müstakil olmak arzusunda bulunduk larını beyan edecek bir vaziyete konulacaklardır" dedik leri gibi, her milletin tayin-i mukadderat hakkını bila kayduşart kabul etmişlerdir. Brest-Litovsk müzakeratının
122
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
Kanun-u Sani 1918 tarihli celsesinde Ukrayna heyet-i murahhasası hükumet-i metbuasının akd-i sulh hakkında kavaid-i esasiyyesini resmen teklif ederken, beyanname sinin ikinci fıkrasında "her hükumetteki en küçük ak vama bile katiyyen kuyudata gayri-tabi olmak üzere ken di mukadderatına bizzat hakim olmak hakkı temin edil miştir" ve üçüncü fıkrasında dahi "milletlere arzu ve iradelerini hakiki bir surette izhar ve beyan etmek im kanını verecek teminat-ı münasibe bahş olunmuştur" e sasatını dermeyan eylemiştir. Bu esas düvel-i müttefi kaca da kabul edilmiş ve nitekim ecza-yı Memalik-i Osmaniyye' den iken Çarlık tarafından gasp edilmiş olan üç sancağın tayin-i mukadderatı için ahaliye müracaat usulü dere olunmuştur. 10
Kırım Kurultayı dahi bu esası Kanun-u Esasi' sinin on beşinci maddesinde kabul etmiş ve tayin-i mukadderat eylemiş milletlerin beynelmilel konferanslarda vaziyet-i siyasiyyelerini müstakilen takrir eylemesi kaidesini vaz' eylemiştir. Kırım' da Hükumet-i Milliyye Bolşevik taarruzatına uğramakla aynı Ukrayna, Finlandiya ilh. gibi mevcudi yet-i hukukiyyesini kaybetmiş değildir. Onun mevcudi yet-i siyasiyyesi düvel-i müttefikaca zımnen kabul edil miş ve tabii tasdik-i resmiyyesi muamelat-ı resmiyye-i lazımenin ifasına ta'lik olunmuştur. Hükumet-i Milliy ye' nin mevcudiyeti hukuk-u beynelmilele tamamen mu vafık bulunduğu cihetle er-geç Ukrayna ve sair devletler tarafından da kabul ve tasdik olunacağı şüphesizdir. Osman Kemal Hatif
İNDEKS Şahıs isimleri Abdülhakim Hilmi [Arifzade) 87, 93 Ablayev, Cafer 85, 88, 93 Ahmed Şükrü Efendi 94 Ahtemov, Bünyamin 36, 41 Akçokraklı, Osman 73 Aleksandr il, Çar 20, 21 Amalinskiy 87 Ayvazov, Hasan Sabri 35-36, 46, 71, 80, 93, 97 Badaninskiy, Ali, 88, 93 Badaninskiy, Hüseyin Abdürrefioğlu 46, 85 Balcıyev, Hasan 97 Bayburtlu, Ahmet 66 Bekir Sıtkı, bak [Odabaş) Biyanki 45 Bobrovskiy 43 Bogdanov, N. N. 40-45 Bubi, Muhlise Hanım 34 von dem Bussche, Hilmar von dem 114, 120 Cafer Seydahmet, bak [Kırımer) Cengiz Han 59 Çapçakçı, Dr. Halil 88, 97-98 Çelebi Cihan, Noman 6, 35, 40-41, 43, 45, 58-66, 74-76, 86-88, 93-94, 1� Denikin, General Anton İvanoviç 8 Fomin 85 Gaspıralı [Gasprinskiy), İsmail Bey 3, 23-24, 34-35, 53-55, 85 Gaspıralı [Gasprinskaya), Şefika Hanım 85, 87 Guçkov, Aleksandr fvanoviç 30 Hacı Ali Efendi, Kapishorlu 87
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLi FAALİYET
124
Hacı Bedreddin 87 Hacıyev, Miralay 76 Hacivanov 87 Hattatov, Seytcelil 46, 85, 94 Hnışevskiy, Mihaylo 71, 110, 119 Hüseyinov, Ahmed Bay 24 Hüseyinov, Mahmud Bay 24 fbrahimov, Seytcelil 95 fshakova, Ayşe Hanım 71, 73 Jirov 43 Kalgay, Osman 93 Katerina [Yekaterina) il, Çariçe 28 Kaytazov 95 Kerenskiy, Aleksandr Fyodoroviç 31, 34, 36-38, 40-41, 43, 121 [Kırımer), Cafer Seydahmet 35, 37, 42, 46, 71, 87-88, 94, 96-97, 99-108, 110, 114, 119 Kosch, General 112 Krilenko95 Lenin, Vladimir 1lyiç [Ulyanov) 31 Lömanov, İsmail 88 Lubinskiy 115, 119 Mehmedov, Bekir 116 Mesnikov, Ataman 112-113 Milkovskiy, fskender 95 Miller, Jan 108-109 Mustafa Sıtkı, kadı 97-98 Muzafferov, Yusuf 115 Novitskiy 45 [Odabaş), Bekir Sıtkı 111 Özenbaşlı, Dr. Ahmet 35, 46, 97, 114 Özenbaşlı, lbrahim 94 Petlyura, Simon 72-73, 120 Petro 1, Çar 21 Pelropolskiy 101 Seydahmet Efendi, Ayvasıllı 74
OSMAN KEMAL HAliF
125
Seytmehmed Efendi 97, 99 Sülkeviç, Süleyman 7, 95 Şahin Geray Han 117 Tarakçı, Seyitömer Efendi 93 Tımurlenk 59 Tokumbetov, Osman 115 Trotskiy [Bronstein], Lev Davidoviç 31 Wrangel, General Peter 8 Vezirov 76 Yakup Kemal 88
Yer İsimleri Akmescit (Simferopol] 5, 7, 41, 73-74, 77, 96-97, 103-105, 107-108, 121 Akyar [Sevastopol) 5-7, 96, 102-109, 112 Aleksandropol 96 Aleksandrovsk 119-121 Almanya 8, 26-27, 110-112, 120 Avusturya 26, 111-112, 116 Bahçesaray 6, 23, 35, 46, 52-53, 56-57, 60, 70, 73, 76, 85 Bakü 24, 70 Belbek İstasyonu 107 Berdyansk 72 Brest-Litovsk 95, 110, 115, 120-121 Bulgaristan 116 Büyük Özenbaş 73 Çanakkale 26 Çemigov (Çemihiv] 72, 114 Dnyepr 72 Finlandiya 27, 57, 122 Gözleve [Kezlev; Yevpatoriya] 96, 103-105 Harkov 72, 114 Herson 72, 76
GÔKBAYRAK ALTINDA MİLLİ FAALİYET
126
Holm 73 İran 1 21 Isfahan 100 İstanbul [Dersaadet) 21, 34, 71, 110, 112 İtalya 71 Kafkasya 20, 25, 27, 40, 70, 110 Kazan 20, 24, 27, 36, 41-42, 111 Kazakistan 116 Kiev 37, 71-72, 76, 94, 110, 112, 114, 119 Koreiz 102 Kurlandiya 78 Kursk 73 Lehistan 15, 57, 78 Litvanya 15, 20, 78, 95 Macaristan 26-27, 116 Mavera-yı Kafkas 116 Melitopol 43, 52, 72 Moskova 33, 36, 40, 46, 63, 67-70 Nijniy Novgorod 21 Odesa 38, 52, 95, 103-104, 111 Orenburg 20, 24-25, 27 Osmanlı Devleti (Devlet-i Osmaniyye) 1-2, 7�, 15-21, 110-111, 116, 122 Perekop (Orkapı) 18, 110, 112 Petersburg [Petrograd) 28, 33, 42, 46, 63, 68-70, 81-84 Petrograd, bak Petersburg· Podolya 72, 114 Poltava 72, 114 Romanya 38, 95 Sevastopol, bak Akyar Sibirya 20 Tatar-Başkır [Başkurt) Cumhuriyeti 116 Temirhan Şura 76 Trabzon 110 Türkistan 20, 33, 100, 116 Udine 71
OSMAN KEMAL HATiF
127
Ufa 20, 27, 111 Ukrayna 27, 37, 57, 68-69, 71-73, 80, 88, 94, 104, 109-116, 119-122 Venedik [Venetsiya) 71 Viyana 100 Volga 20, 100 Volıniya 72, 114 Voronej 73 Yalla 73, 97, 102, 107-108 Yekaterinoslav 72, 114
Özel (Millet, Kurum, Teşkilat, Yayın, vs.) İsimler Alaş Orda 116 Albayrak 36
Almanlar 7-8, 26, 65, 79, 111-112, 116 Amele ve Asker Cemiyeti Balkan Harbi 18 Başkurtlar 21 Bolşevikler 6-8, 26-27, 31-32, 38-39, 66, 75-76, 94-96, 102-103, 107-111, 113, 121-122 Çuvaşlar 21 Çükiç 25
Dağıstanlılar 76 Duma 25, 81 Ermeniler Golos Tatar
Halk Vekilleri Şurası 103-105 Hayat 24
Hilal-i Ahmer 18 ihtilalci Sosyalistler (SRler) 37 lsmail Bey Gasprinskiy Darülmuallimini 53-55 işçi Halk 36
Kadetler 30-31, 35-36, 38, 44-45, 50, 77
GÔKP . iRAK ALTINDA MiLLl FAAUYET
128
Kafkasyalılar 40, 76, 94 Karadeniz Filosus 6-7, 105 Kazan Mulıbiri 24
Kırgızlar 21 Kırım Askeri Ştabı 103-106 Kırım Atlı Polku 44, 73-75, 97, 102 Kırım Hanlığı 1, 15, 20 Kırım Müslümanları Merkezi icra Komitesi 37, 42-46, 48-55, 73-80, 84-87, 93, 114 Kınm Ocağı 36
Kurultay 6, 48, 59, 61, 64-66, 70, 76-77, 80-81, 84-95, 98, 100, 108, 111, 114, 118-119, 1 22 · Millet 36, 41, 46, 47, 56, 66, 78 Molla Nasreddin 25
Müslüman Fırkası [Musulmanskaya Fraktsiya] Müslüman Kolordusu 95 Narodnıy Dom 107-108
Nogaylar 18, 21 Rumlar 65, 79 Ruslar 15, 28-30, 33, 37-40, 51, 65, 69, 71, 76-77, 79-80, 83, 95-96, 99-100, 102, 108-109, 117, 120-121 Russkie Vedomosti 38
Sevastopol Harbi İnkılap Komitesi 103-104 Tercüman-ı Alıval ve Zaman (Tercüman) 3, 23, 25
Ukrayna Merkezi Radası 68-69, 71-72, 88, 94, 104, 110, 112-114, 119-120 Ukraynalılar 45, 95, 114, 121 Umum Kırım Tatar Vekilleri Syezdi 84 Umum Rusya Milletleri Federalist Kongresi 119 Universal 113-114, 119 Yujnıe Vedomosti 80 Yulduz 24
Zincirli Medrese 35, 56