Yaşar Arısan - Sovyet Casusluk Ağı

Page 1



ORKUN

YAYlNLARI

Cemberl i taş Büyük B irol Iş Hanı 8/1 - 1 03 I stanbul Yazışroo Adresi P. K. 1098 Sirkeci 1 Istanbul


Yayı n Nu: 3 - Ek i m 1 976-

* * * ·* *

Film :Hayri Ofset Ka pa k : Yaşar ARISAN Dizgi: Kardeş Matbaası Baskı : E R TU Matbaası Kapa k Baskısı: ARI- SAN Ofset •


SOVYET CASUSLUK. AGI

Haz ı rlayan :

Yaşar ARISAN


iCiND E KiL E R

5

ÖN SÖZ 1

-

Meşru (legal) ve Gayrımeşru (illegal) 7

Şebekeler 2 - Sovyet Casusları Nasıl Yetiştiriliyer

11

3 - Sırlar Evi

38

4 - Gozete Müvezzii ve Oyuk Para

56

5 - Dikkatli bir casus

59

6 - Sorge - üstad casus

90

7 - Diplomatik kisve . . .

97

8

istenmeyen şahıslar

109

9 - Peygamberin Aktbeti

112

10

-

-

1 21

Suikastler

1 1 - Şarkıcı Casus

1 32

12

1 66

-

Acaip Bir Haber Ajansı

13 - Gaczyna (Gacuna) - Müstesna bir

cas us okulu

...

...

...

1 70

...

14 - Türkiye'de bir Sovyet C<:ısusu . . .

...

200

1 5 - Sovyet Casusluk Ağının Amerikadaki Gelişimi

227

16

245

-

Parçalanmayan Ağ

1 7 - Bazı Komünist Terimlerine Ait Sözlük . .

247

1 8 - KAYNAKLAR

256

.


Ö N S Ö Z

i kinci Dü nya Savaşı sırasında ve Savaştan son­ ra, d ünya n ı n her tarafında b ir çok me mleketlerde Sovyet casusl uk olayları vuku buldu. Ka nada'dan Yunan ista n 'a - Japonya 'dan Norvec'e - Uruguoy'­ da n Burma'ya - Orta Doğ u 'd a n Avustra lya 'ya kadar her tarafta careyan eden bu casusluk olaylarının ay­ nı özelli kleri taşıdı kla- r ı gör ü l müştür. Sovyet Elcil iği� nin veya temsi lciliğ inin, TASS Ajansının (Sovyet res­ mi haberler ajansı) ya da Komünist Partis inin mevcut olduğu her memlekette, faal olmoso b i l e pota nsiyel b ir casus l u k şebekesi mevcuttur. Ingiliz tersanelerinde calışan iki g örevlin i n do­ nanmaya a it sırlar ı , bilehere bun ları M oskovaya ulaş­ tıran a j a n iara verdi kler i ni ortaya koyan 1 961 yılı in­ g i l iz Ad m iraltisi Casusluk Davası, d ünyayı sara n ca­ susluk ağının tek bir ipliğ inden başka b ir sev değ i l ­ d i r . Casuslu kla itha rn o l u n a n 5 0 yaş ında ki kitap sa­ tıcısı ile karısının, Sovyet Rusya hesabına casusluk yapmaları dolayısiyle Ameri ka Birleşik Devletlerinde 1 953 senesinde idam edilen J u lius ve Ethel Rosen­ berg ve yine A merikada ki espiyonaj şebekesinin ba ­ şı olup 1 957 senesinde 30 sene ha pse mahku m edi­ len Al bay Rudolf lva novitch ile ilgisi bul unduğu ma h­ kemede meydana çıkmıştır. Bu a ğ , Rosenberg'den Kla us Fuchs ve Al ien Nun May ile birl i kte Moskova'ya atom bom basının sırları­ n ı gönderen David Greenglass'a kadar uzanır. Bu ağın mazi ile lrtibatlqrı ayni zama nda istik5


bale de uzanır ve h ür d ü nyada kontrespiyonaj ser­ visler i n i deva m l ı olarak meşgul eder. Rus d i plomatları. m ü lteciler. Kom ü n ist Partiler i ­ n i n mal u m v e g i z l i üyeleri v e Kom ü n izm sempatiza n ­ ları, d ü nyanın ta nıdığı en büyük isti hbarat s istemi içinde profesyonel aja nlarla 'bir l i kte casusluk olayla­ rı nda rol oynarlar. Sovyetler Bir l i ğ i n i n ilg i lendiği istihbarat konula­ rının nevil er i çok değ işi ktir. Dış Işleri Ba ka n l ığ ında ca l ışan b ir a jandan, o memleketin m ü ttefikleriyle te­ eti ettiğ i ve m üsta kbel pol itikasını gösteren vesika­ lar ı n kopya larını çıkarması istenebi l ir. U çak endüstri­ sinde tekn isyen olarak ça lışa n başka b ir a j a n ise, yeni tip b ir motor veya radar s istem ler i n i n planlarını ça lmakla görevlend irilebilir. Tersanel erde çal ışan ca­ suslar. yen i tip bir torpido tüpünün teknik teferruatı­ n ı ele g eçirebilecek bir mevkide olabi l irler. iç işleri Ba ka n l ığı nda a ja n olara k bul unan memur, pol isin o bölgedeki Sovyet casusl uk şebekesi ve ajan ları hak­ kındaki b i l g i l er i ihtiva eden g izli dosya larını görmek i m kô n ı na sahiptir. Sovyet isti h baratı n ı n l iderleri Kom ü n ist Partileri­ nin yard ı m ı olmaksızın işler i n i tam yürütemezler. Par­ ti üyelerinin eğitimi, d isiplini ve taassubu onları bu şebekenen en m ü kemmel u nsurları hal ine getirir. H ür dünyada i kinci Dünya Savaşından beri ortaya çıkarı­ lan en mühim Sovyet casusluk olaylarında önde ge­ len casusların ya Komü n ist Partisi üyesi b u lund ukları ya da Parti i le ya kın işbirliği yapan kimseler olduk­ ları gör ü l m üştür. Hazırla d ı ğ ı m ız b u kita pta sovyet casusluk teşki­ latlar ı n ı , sovyet casus tiplerini, bunların Türkiye ve d ünyada·k i faa liyetler i n i belgelerle vermeyi amaçladık. M i l li menfaatler i m ize h izmet edebiidiysek m u tl uyuz. 6


M EŞRU (L EGAL) V E GAYRIM EŞRU (iLL EGAL) Ş EB EK EL ER

Bütün habera lma h izmetleri, bi lhassa Sovyet ha­ bera l ması deva mlı bir faa l iyet ve gel işme halinded i r. ..)rgün habera lma maksatlarına uyg u n yeni tekn i k v e i l m i buluşlar tatbi k mevkiine kon maktad ı r. Bir hay­ lı za mandanberi Moskova a j a n ları ta rafından m i kro­ fotoğraflar ve kısa dalga l ı telsizler kullanılmaktadır. Dem irperde gerisine kolayl ı kla ul aştı rılmak üzere g iz­ li vesika l a r ve ra porlar m i krofi l me a l ınma ktadır. Çıp­ lak gözle bakıldığ ı nda nokta hali nde gözü ken b i r ye­ re, büyültüğünde okuna b i l i r bir mesaj sığdırılma kta­ dır. ·

Sovyetl er Birliği casus l u k şebekesi n i i ki katego­ riye ayı rmaktad ı r: Meşru ve Gayrı meşru . Meşru şe­ beke; direktifleri n i Moskovadan a la n ve ekseriya bir elc i l i k mensubu olara k d i plomati k masuniyeti haiz bir " başka n" ya da o memlekette mukim b i r k i mse tara­ fından sevk ve idare olunur. Bununla beraber, faa l i ­ yet Sovyet D ı ş işleri Ba ka nlığından v e o n u n elçi le­ r i nden g izlice ve m üsta k i l olara k gösteri l i r. Gayrı m eşru şebeke ise ; ba h i s konusu mem leket­ tek i Sovyet Elci l i ğ i ile ilgisi bulunmaya n b i r k i mse tarafından sevk ve idare olunur. I kinci Dünya Savaşı sırasında Batıya siyasi m ü l ­ teci olara k s ı ğ ı n a n R u s istihba rat su bayı Albay is­ mail A h m edof bu konuda şunları söylemiştir : "Gay­ rı meşru mukim ler Amerikc:rı tebaalı, i n g i l iz tebaalı, 7


Türk tebaalı yo ba ncılordır. Kend i asıl isim ve pasa­ portları n ı kullanabildikleri nden sa hte bir hüviyete ih­ tiyaçları yoktur. Bunlar h ü ku mette yü ksek bir mevki sahi' b i de olab i l irler." Sovyetler Birl iğini haberalma alanınde asıl bu kadar teh l i kel i ya pa n , gayrı meşru casusluk şebekes i­ d i r. Demokras ilerde Komün ist Parti leri esas olarak Sovyetler Birliğinin bir beşinci kolu şek l i nd e fa al iyet göstermekte ve yıkıcı faaliyetler icin a j anlar, sabo­ törler ve casusları tem i n eden b ir ikmal kaynağ ı ma ­ hiy<?t:i:dedirler. Meşru casusluk şebekeleri ise; elçili kler, temsi l ­ cilikler ve konsolosluklar, Sovyet ticaret v e kültür heyetler i , m i l letlerarası cephe teşkilatları veya TASS ofisler i tarafından sevk ve idare olunurlar. Bütü n dün­ yada Sovyet Elçil i klerinin şu ü ç hususiyeti d i k• k ate çarpar: a) Ka laba l ı k b ir kadro, b) Yer l i personelderı fayda lanmamo, c) Diplomatla rının fazla n ispette bu­ lundukları memleketten ç ı karılmalar ı . Sovyet haber­ alma servislerinin i htiyaçlar ı , Sovyet m isyonları nlll n iç i n bu kadar ka labalık olduklarını izah eder. Zira, elcili kteki politi k sekreter zama n ı n ı n yarısını h aber­ alma faal iyetlerine hasrederse, m ü nhasıra n diploma­ tik görevleri görmek üzere ilave personele ihtiyaç ha­ sıl olur. Bunun yanısıra, fotoğrafçı , telsizc i, şifreci g i­ bi daha az önemli haberalma aia nları kadroları şişi­ rirler. Sovyet Elçili< k lerinin akserisinde iki ta ne resmi ha'beralma a janı vardır : a) Savunma Ba kan l ı ğ ı Idari Ha beralma Reisi (G RU). b) Elçi l i k sekreterlerinden, müşavirler i nden ya do ateşelerden b iri tarafından temsil ed ilen Devlet Güvenl i k Komitesi a ja n ı (KGB) . Dış Ticaret Ba ka nlığı gibi diğer Sovyet dairele­ rine mensupmuş gibi gösterilmek üzere, bir kısım 8


a j a n lar elci l i k kadrolarına a lınmaktadır. Bu ajanlar resmen elc i l i k mensubu, hatta ekseriya d!plomati k mesun iyeti haiz olma kla beraber, elciden tamamen müsta kil olarak Moskovadaki şefler i n i n d irek emri a l­ tındadırlar ve h er birin i n kend ine mahsus kadrosu. kodları, bütçeler i ve diğerlerine acıklıyamıyacağı sır­ ları vard ır. Bir ajanın resmi diplomatik statüsünürı hiç bir önerr.i yoktur. Bir kapıcı veya şöförün aslında kıdem­ l i haberalma a ja n ı ve d i plomatik a m irlerinin mahalli aja n larla irtibatı sağl ıyan h a berciler olması mümkün­ d ür. Sovyet haberalmasının değ i şmez b ir prensibi vardır : Cas usluk yapma kta ki gayesi ne ol ursa olsun bütün a j a n iara ü cret öde n i r. Ya nlış yola sapm ış bir ideal ist, casusluğu para icin yapmasa b i l e Moskova­ nın vereceği parayı a l maya teşvik ed i l ir. Ajan kısa za­ manda muntaza man ya pılan tediyelere a l ışır. Böylece bir madun mevkiine düşer, emirlere itaat eder ve fa ­ a l iyetini d urdurmak isted i ğ i takdirde kendi imzasını taşıya n tediye ma kbuzları ortaya cıkarılarak şantaj yapılır. Artı·k o, Moskovanın "ağı"na d üşmüştür. Ajaniara verilen para lar fazla olmamakla bera­ ber Moskova tarafında n sağlanan teçıh izatın tedari ­ kinde h i ç b ir masraftan •kaçın ı lmaz. Bu teçhizat m eya­ n ı nda, bin lerce kilometre mesafeden a l ı p verecek ta ­ katte telsizler, en hassas m i nyatür fotoğraf makina­ ları ve m i krosıkoplar, gizli h ü creler ihtiva eden kutu­ lar ve cakmaklar, dolma kalem veya s igara paketi şeklinde taba nca lar bul unur. Kıymetlend irilmek üzere bu casusluk şebekes inin merkezi ne gönder ilecek ha­ berler i n yol u üzerinde h i ç b ir engel ka lmamalıdır. Sovyetler Birliği dışında habereima ve kontren­ te l l i jans icin tekbir birleşik teşkilat yoktur. Sovyet


Pol isi, Sovyet Silôhlı Kuvvetleri ve Sovyet Kom ü nist Pa rtisinin ayrı ayrı teşkilotları mevcuttur. r-akat dı­ şa rda ki g iz l ı radyoları n sevk ve idaresi genel olarak polisin Devlet Güven l i k Şubesince yapılır. Prensip olara k Devlet Güvenlik cı'hazının ( KGB) askeri ha ber (deniz ve hava dah il) toplama işini S i lô h l ı Kuvvetler Ba ka n l ı ğ ı Askeri Habera l m a Başkanlığına bırakması gereki r; fa kat pratikte, bilhassa ekonomik, i l m i ve pol itik alanlarda teda h ü l le r vuku bul ur. 1 947- 1 951 a ra­ sı nda kısa bir m ü ddet icin, bu i k i teşki lôtın faal iyet­ lerini Sovyet Sosya l ist Cumhuriyetler Birl i ğ i Ba kan­ lar Konseyine bağ l ı b i r Enformasyon Komiı:esi kana­ l iyle koordine etmek teşebb üsünde bulunulmuşsa da bilehere bunda n vazgeçi l miştir. Sovyet haberal masındaki başarısızl ı kl a r ekseriya neticede tek bir a ksaklığa hamledileb i l i r. Ajanlarının bir çoğ u , katı ve değ işmez bir düşü nce tarzı na sa hip olmaları dolayısiyle h ü kü m leri n i kaçını lmaz şekilde değişi'k bir açtdan veren inanmış Kom ünist lerd ir. Ger­ ci bu h usus, askeri , ekonomik ve endüstri istatisti k­ l eri ha kkında doğ ru haber verme kabil iyatıerine tesir etmezse de, m üstakbel gelişmeler ve morcil gibi ko­ nularda verd i kleri raporla rda ciddi tena kuzlara düş­ melerine sebep olma ktadı r.

10


SOVYET CASUSLARI NASIL YETIŞ.TiRiLIYOR

e YARININ AJANLARININ SECiMi :

Daha SOVYET GiZLi S E RViSI'nin kurulduğu gün­ lerden itiba ren a na ka ide, dahili veya harici ağı il­ gi l end i rdiğine ba•kıl maksızın m ü sta kbel casusların see i m i nde uza k g örüşlü davranmak ve böylece a jan a ng a j esi nde m ü m kü n olduğu kadar « M üstakbel ça­ lışmaları da zuhuru melhuz en zor ve beklen med i k d u rumlara mukavemet edecek ölçüde mönen v e f i ­ zikman kuvvetli olma ya n kimselerin g ü nlin birinde m eyda na getirecekleri ya n lış tutumlardanıı sakınmak­ tadır. ( 1 ) Bunu sağ lamak icin müstesna ve ciddi tedbirler tatbik olunara k, daha başlangıcından, fevka löde uy­ gun namzetler bulunur ve eğ itim safhası nda hiç za­ man heba edi l mem iş ol ur. Buna uyulara'k, MOSKO­ VA GiZLi SERVIS karargôhına, yarı n ı n g üvenilir a ­ janla rına a i t ü stün b i r l iste sunabilmek icin ş u mer­ h a l eler g eçiri l i r: SOVYET RUSYA'daki her komünist parti hü cre­ s i n i n pa rt i organ izatörü, Pa rti Bölge Sekreterl iğinin Baş organ izatörü tarafınd a n veri l m i ş şu en kesin em­ rin a ltındadır : «Her yoldaşın özel h ayatına, akraba ­ l a rına, dost ve aşinaları na, ödet ve özel meşgalesine a it. tam teferruattan, b i l g i l i ve emin olmak icin, parti dışındaki yaşayış ve kara kterinden ( kız, erkek) ışık 11


olaca k bütün detayı b i lmek gere ktir.» ( 1 ) parti orga­ n izetörleri. parti ü yeleri n in ·kabi l iyet. sada kat ve iti­ mat değer oldu kları hususları n ı tesbit için on ları de­ va m l ı olara k göz a l tında tutma emri n i a l m ışlardır. Bütü n bu bilg iler tamamlandı ktan, kontrolü ve m u ­ k a b i l kontrölü yapıldı k ta n sonra pa rti organizetörleri. şa:ıse n soru mlu old ukları müfredatlı raporları parti Bölge Se kreterl iği Baş Organizetörüne sunarlar. Pa rtin i n bel kemiği d uru mund a olmalarına. hepsi g üvenilir ve teker teker derlen mi ş b irer pa rti robotu {pa rtiye körü körüne muti) bulunmalarına rağ men parti organ izatörleri n i n işbu raporla rı Bölge Sekreter­ l i kleri organ izasyonu l iderleri ta ra fından yeniden kontrol ed i l i r. Daha sonra tama men ayni i şlem. SOV­ YET RUSVA komü n ist partisi Merkez komitesi n i n kadro komitesi tarafından da tekra rlanır. Kadro ko­ m i tesi başkan ı n ı n şahsi sorum lusu olduğu nihai l iste neticeden MOS KOVA Gizli Servis karargahının a nga­ je d a i resine veri lir. M üstakbel Gizli Servis a j a n ı n ı n seç i m i n i n marhalesi dahi henüz tamamlanmış değildir.

ilk

Gizli Servis .A.nga j e Da i resi; Parti Organ izetörle­ ri, Bölge Lide rleri ve Kadro Komitesi tarafından a l ı n­ mış tedbirleri ve sarfed i l miş olan üstün d i kkat ve ih­ timamı ta mamiyle bilmesine rağmen. munza m tah ki­ kata girişmed i kce meZ!kOr part i l i lerin angajr edilme­ ğ e, tekl ife uyg u n l u kları ve sağlam bir i nceleme ya pıl­ dığını kabul edemezler ve «en çok g üven i l i r, uy­ gun» kad ı n ve erke klerin l isteleri özel ta h k!kçiler ta ­ rafından hakları nda yeni raporlar tanzim edilmek üze­ re, Angaje Da i res inden KGS'ye havale olunur. Bu C ll 1960 MOSKOY A basımh Sovyet Gizli Servisi zasyon

12

CORGBUROl

talimnamesinden.

organi­


KGB subayları pek s ı k olara k mustakbel Gizli Servis a janlarınıda n biri veya d iğeri için «Fevkalôde şa rtlar altında 1kabil iyet ve güven irl iğ i denenmel( gere ktirıı şeklinde şüphe kaydı düşerler. Anca k nihai KGB ra ­ poru G izl i Servis Karargôhına ula ştığı ve bu rapor şahsı, G izl i servise intisop için tes kiye ettiğ i ta kd ir­ de ba h is konusu namzetin a ngaj es i i m kônı d üşü nQ­ Iebi l ir. M OSKOVA Gizli Servis karargahı nın yukarda a n a hatları ile gösterilen usulü gösteriyorki. emni­ yet yönü nden ittihaz olunm u ş olan bu uzun vadeli ted birler ve d i k ka t dolayısıyla, her SOVYET casusu hak�katen işi icin ..ıkadın veya erkek- en iyi bir k im­ sedir. Zaman, insan gücü ve ma liyet bahis konusu değildir. S OVYET istihba rat otoriteleri bidayetteki se­ cim icin sarfedilen zamanın gelecek hesabına kaza­ n ıldığına, cün: k ü uygun olmayan kişilere öğretmaleri­ nin kıymetli za manlarını boşuna h a rcama kta n kend i ­ l erini tamamen masun ·kı l d ığ ına inan maktad ı rlar. Dünyadaki pek çok istihba rat servislerinin «iyi casus. d ü nyaya casus ola·rak gelend ir» şeklindeki d üşüncelerinin aksine ola ra k RUS Gizli Servisi «Bir kadın veya erkek, bu y ü ksek ihtisas mesleği icin doğ­ ru olara k secilmişlerse, bu şekildeki 'bir şa h ıs öğre­ tim yol u ile ha• k i katen m uvaffa k bir baş casus ola­ bilir» inancınd adırl a r. ( 1 ) Şimdiye kadar parti organ izatörlerinin, bölge sek­ reterlerinin, kadro kom itesin in ve KGB'n in, onları Giz­ l i Servis ajanlığına uygun d iye teskiye etmeden evvel haklarında her h ususu öğrenmek için katlandı kları güclü klerden tamamen h a bersiz olan parti üyeleri neticeden M OSKOVA Gizli Servis Anga je Dairesinde bu işe kabul ed il ince, her birinin parti organizatörü, 13


terden on ları çağıra ra k, genel olara k a şa ğ ı da·ki söz­ lerle h itapta bulunur : <<iVAN PETROVICH. parti uza k görüşl ü l ü k ve a kı l l ı l ı kla sizi özel tahsil icin seerneğe karar vermi ş bulun uyor. Partinin bu yaptığında n büyük şeref ve mem n u n l u k d uyacağına. çok iyi b ir. öğrenci ve ya­ rı n ı n veri m l i bir vazifelisi olara k m uvaffa k bir misal teşkil etmek icin bütün gücün ile her şeyi yapacağı­ na ve partinin sana karşı besled i ğ i büyük ü m i d i suya düşürm iyeceğ i ne e m i n i m . . . » (2) Bu a nsızın ve beklenmedik «Şeref» seçilmiş yol­ daşı ister haki keten memnun etsin, i ster etmesin ay­ rı m eseledir. Parti herhangi bir üyes i n i , nerede ve ne zama n olursa olsun. bir vozifeye gönderrneğe karar­ lı her hangi bir noktai noza r bel irtmeye, hatta tees­ sür ha lin i n bel· i rtilmes i n e m üsade ol unmaz. Çok hal l erde. a crk havada bir gök gürültüsü gi­ bi çı kagelen bu emirler hayatını ekseriya tah ri p ile bozar. a nca· k d isipl i n l i parti ü yeleri başka b i r şek i l düşü n meden itaat etmeğe mecburdurlar. Genel olamk müsta kbel a ia na özel emrin veri­ lişi için bir mü det geçer. fakat n i hayet emri geli nce bunları n . g id i len yolda i l k marhaleler olduğu, bu mer­ halelerin şahsı daha y ü ksek Giz l i Servis tahsil ve eğ itimine götüreceği a n la ş ı l ı r . i l k hedef daima. M OSKOVA y a k ı n ı nda·ki GORKY'­ de bulunan MARKS-EN GELS oku l u d u r. ismi nden d e a nlaşılacağı g ibi bu okul; talebenin kendisini Partideki müsta kbel y ü kselişine hazırlan(2)

1960 ne

d a MOSKOYA'da basılnuş !Parti Organizatörleri­

talimatı

isimli eserin •Namzetler özel eğitim için

nasıl haberdar edilir• isimli bölümünden misal.

14


ması ıçın lüzumlu bilgileri ed indiği, a lellide bir parti müessesesidir. Bu okul: Parti Merkez Komi tesi tara­ fından idare edi l en ve müsta kbelen pa rti icracıları n ı yetişti ren MARX- ENG ELS enstitüsü ile karıştırı lma­ malıdır. Hakikat halde bu okul, MOSKOVA Gizl i Ser­ vis ka ra rgahının Angaje Da iresinin idare ettiği, yarı­ nın casuslarının ilk eğ itim leri nin kamufle edild iği bir yerdir. Buna rağmen bu i ptidai öğretim ve eğitim süre­ si nce öğrenci m üsta kbel pa rti kariyerleri için ta hsi l görd ü kleri i ntibaı altında, ısrarla bulund uru l ur.

TEMEL CASUS EGiTiMi GORKY'de ki MARX- ENGELS Oku l u , caddeden hayli geride bulunan binalardadır. Etrafı yü ksek ve görüşe môn i tuğla d uva rieric cevrilidir. Her g i riş ye­ ri iç kısımdan, silôhlı devlet emniyet su bavları tara­ fından m u haf.aza a ltına a l ı nmıştır. Talebe, MARX-ENGELS Okuluna gelince, g ı rış kartla rı n ı n s ı kıca kontrol edi leceği kabul salonunda topla n ı rlar. Her öğrenci kend isine a it parti üye l i k kartını, geçiş kartı n ı vesair şahsi dokümanını teslim etti kten sonra tam ve uzun bi r sorgulama başlar. Bu sorgulama sonuc ları derhal; öğrencinin aylar­ ca evvel çağrı ldığı ve parti n i n özel eğ itim i ne tabi tu­ tulacağ ı kend isine anlatıldığı zaman, pa rti organ iza­ törünün huzurunda doldurup imzaladığı sorgu l iste­ siyle ·karşılaştırı l ı r. Eğer evvelce dolduru lrr.uş olanla bu yen i cevaplar a rasında en ·küçük bir ayrl ı k varsa-ekseri halde benzerl i k, herhang i bir sorunun her i k i cevapta da ayni teferruatla bel i rti lmemiş ol­ masından i barettir-öğrenci derhal g üvenil mez teşhi­ s i n i yer. 15


Sorgula mala rı a rasında benzersizlik görü l miyen taHhl i ler. da h i l i deneme altına a l ı n ı rlar. Bu; verilecek tahs i l i yararlı kılma · k için şahsın manevi ve fikri ha­ zırlığını ölçmeyi hedef a lan normal bir g enel bilg i yokl amasıdır. Ya l n ız tecrit edilmiş odacıklar öğren­ ciyi ü rkütürse d e 'bu g ibi durumla rda, isti kbôlin casusları na. ô n i ve i leri teste a l ışma şansı verilmiş olur. Şimdi a rtık öğrencr kabul edilmiş ve onlar Sov­ yet Gizli Servis karyelerinin i l k safhası başl a mıştır. «Bu «şerefl i » öğ rencinin gerisinden okulun ka­ pısı. okul sonuna kadar olmak üzere şah�ın -kız ve­ ya e rkek- özel hayatına kapa n ı r. Eğer RUSYA'da özel hayat diyecek bir meseleden b �hsed ilebilirse . .. Ge­ nel olara k 4 ay deva m eden bu i l k kursun de­ vam ınca MARX - ENGELS Okulu n u n öğrencisi da i ­ m a okulda bulunur. Esasen p e k nôd iır olamk ve­ rilen özel m üsaadeyi h a iz olmadıkça okul çevres i n i terketmesine müsaade olunamaz. Öğrenci. binaları n e n üst katlarında bulunan v e beheri 20-40 öğ renci n i n istirahatına elveren ıb üyü·k yata khanelere taksim edil­ m işlerdir. Bütün hayatları kollektif esaslara gör:e düzenlen­ m i ştir. Kurumun idaresi hususu öğrencinin zihni meş­ gales i h a l i n e geti rilmiştir. MARX E N GELS Okulunun her öğrencisi daha başla ng ıçta, okul ha kkında her n e su rette, şekilde, tarzda ve yolda olursa olsun h iç ki mseyle hiçbir za­ man muhabere etm iyeceğ ine, kabil iyatlerin i n bütCınü i l e çal ışoca klarına ve nakledi lecekl eri başka sahalard a başarı l ı !bir uzman olma k için kuwet ve kudretlerinden tasarruf etmiyecekleri n e d a i r a yrıca bir senet a l ı n mış bulunur. 16


Dört a ·( s ü res i nce ogrenciye y a l n ızca «Dünya i şçi Hare ketleri n i n Tari h i » ve «SOVYET RUSVA Ko­ mü nist Partisinin Tarihi» öğretil ir. H ayatları : Sabah 07,00'de ka l k ı p a kşam 22.30'da yatmayı g erektiren ve 'her işi zomono ayırmıı;; ola n bir i ntiza m içinde geçer. Rej im, ençok d isipline ed i l m i ş p a rti üyesini esas olara k, her öğrenci n i n so'bohtan g ece ya rısına kadar neleri yapmağa mecbur olduğ u n u o ç ı·kça bel i rtir. B u a kı llıca tertiplan m i ş usül, müta a kıp ma ksat­ Ic ra u l a ş ı l ma k icin konm u ştur. a . Öğrenciyi, kendilerinin özel b i r parti okulun­ da bulundukl a rı tesi ri a ltında tutma k . b . H er öğrencinin komünist ideoloj isi nde sağ lam b i r eğ itim gördüğünd en emin buluna rak onların ge­ rek düşünce ve gerek h a re kette, Klôsi k Bolşevikten başka türlü olmad ıkianna kendilerin i tamamen inan­ dırmak. · Süphesiz öğrenciye giz l i servis a j an; olma ları i çin tetki ke tôb i tutuldukları hakkında hiçbirşey söy­ lenmiş d eğildir. Z i ra on l a r halô o entri kalı mesleğe u yg u n l u klarının tesbitine môtuf bir müşahede a ltında b u l u ndurma ktad ı rl a r. MARX-ENGELS Okulundaki hiç­ bir öğ renci. kız olsun erkek olsun, kend isinin bir ca­ sus n a mzeti olara k seçi l m i ş bulunduğunu ta hmin ede­ mez. RODION GEN RYKH OVİCH OPLATKOV (3)'ün iza(3) OPLATKOV

1960

Aralık ayında Batı Almanya'daki ca­

sus şebekesinin baş operatörlerinden biri olarak Doğu Almanya'ya gönderilmiş ve Doğu Berlin'den sevk idare etmişti. Maınafi

1961

ve

Şubatında I,.EİPZİG yakının­

da bir yol kazasında öldü. Yol kazasının,

Rus Gizli

Servisi kontrol ajanlarından biri tarafından yaratıldı­ ğı, çünkü Oplatkov'un içtiği zaman çok konuşan bir kimse olarak tanındığı dedikodusu yayıldı.

F. 2

17


hotına göre kendi lerinin MARX- E N G E LS Okul unda b u l undu kları dört ay süresince öğre n c i . partinin icra unsuru olmak üzere eğitime tôbi tutu l d u kları na inan­ dırıl ır. H a k i katte de kurs, hepimizin zaman za man ma ha l l i parti kursları n da öğre n d i klerim izden pek fark­ l ı olmamakla beraber. hayl ice yüksek seviye l i i d i . OPLATKOV; üstü n organ izasyon sebebi i le MARX-ENGELS Okulunda, okul devreleri içinde her­ hangi bir şekilde özel hayat i ç in va kit kalaca ğ ı n ı za n­ netmed i ğ ini iddia etmesine rağ men erkek öğrenci n i n , okulda hayli güzel k ı z öğrenci de b u l u n d uğu için gü­ zel vakit geç irme. i m kônma sahip oldu klarını bel irt­ m iştir. Fa kat aşk meseleleri n i g iz l i yollarla yürüttük­ ler i n i, z i ra kat'i usul lere göre «dış i l g i l erin ça lışma­ larına engel ol maması için öğre n c i . yakın şa hsi m ü ­ na sebet içinde b u l unmama l ıdır şekl inde b i r ka ide b u ­ l u n d uğ u n u i lôve etm işti. OPLAT KOV 'un m ü tolôa s ı ; b ir bütün olara k MARX ENG ELS Okul unda öğretile n leri n , m üsta kbel parti ic­ ra cıları için iyi bir başl ang ıç old u ğ u m erkez i nd ed i r . OPLATKOV 4 ayın sonunda, k i m i n i n üstün, k i m i n in iftihar i l e imti hanları geçtiklerini» ve h i çbir öğrenc i ­ n i n dönmed iğini bel irtme kted ir.

PRATiK EGiTiM Bu eğiti m i n i l k devresi ta m a m land ığ ı zaman her öğ renciyi gizl i , fakat .s ı k ı bir n ezaret a l tına a l m ı ş b u l u n a n MARX - E N G E LS Okul unun idareci ler i , öğren­ cinin her b irini n aşağı yukarı hang i m üstakbel vaz i ­ feye u y g u n oldu kları hakkında b i l g i l i o l m uşlardır. Durum b u olması n a rağmen. Sovyet Gizli Servis ka idelerin; n i ha i ayırı m ı n (derece lend irmenin) ancak hangi öğrencinin h a n g i pra tik göreve ençok uyg un

18


Jlduğu anla şı ldıktan son ra yapılabileceğ i n i a m i rd i r. 3u sebeple, 4 ay sonra kurs sonra erince i l k eğ i­ :imin ikinci devresi başlar. Öğrenci i mtihanlarını geçince, KAZAN'dan orta­ ama 140 Km. mesafede bulunan VE RKOVNOYE'de Julunan LEN i N Teknik Okuluna gönde ril irler. Bu okul fATA R SOVYET CU M H URiYETi hududuna ya kın ve �ayrimeskun bir yerde kurulmuş olup ancak özel Jir yol i l e g i d ileb i l i r. Bu g iz l i servis tes isi, i l g i l i olma­ yan bir kimse için hemen hemen ya klaşıl maz bir yer Jlduğu g i b i , k i lometre karelerce sahayı kaplıyan mu­ azzam ve ka rışık olan bu tes is yüksek tuğla duva r­ lario çevrelenmiş ve iç kısı mları da iç ta rafta n silôhlı devlet emn iyet subayları tarafından sıkı muhafaza altına a l ı n m ı ştır. Öğrenci, MARX-ENG ELS Okulundan VE RKHV­ NOYE'ye ulaştığında, evvel k i okulda olduğu g i b i . ev­ velô kon trol salonuna alm ı r. Fa kat bu defa çok. sıkı emi nyet kon trol ünden geçiril mez ve doğ ruca KGB vastasiyle d ışarda n kimsenin sızmasına imkô n verme­ den öğ renim görecekleri yere sevkedi l i rler. Bu okul hayli modern binalardan m üteşekkil ol­ masına rağ men, yaşama ta rzı aşağı yukar eski tip MARX- ENGELS Okulunda k i n i n aynıdr. Burada da öğ­ renci binaların en üst katlarındaki geniş yata khane­ lere ta ksim edilm iş, bu enstitüde de yaşama re j i m i . üstün bir organ izasyona göre cereyan etme kted ir. Başlıca fark burada politik konuların öğ retiımeyişidir. Bütü n kurslar. ya l nzı pratik eğitimle ilgilidir. Ve haki­ kat şudur ki, öğ renci, burada bulu nd urul dt.:ğu 12 ay­ lk s ü rede, sık ça lışma çizelgesi onları ça lşımalariyle meşg ul ol maya zorladığı ve sabahtan gec�ye kadar meşgul kıldığı için nôd iren fırsat bularak, burada da mevcut olan öğ renci kul übü nde radyo veya grama19


fon l a dans edere k veya M OS KOVA'dan eğlen meleri için gönderilmiş ola n tilimieri sayrederek hoşça va ­ k i t gecirebilirler. Sivi lden ziyade a skeri bi r kara kter a rzeden rej i ­ m e rağ men ogrenc i , ilginç ve fayd a l ı konular öğretildiği için burada n memnun k a l ı r. Okul komuta ­ n ı v e öğretmenler MVD ü n iforması g iyerler. H ô l ô da, özel bi lgilerin uzm a n öğretmenler ta rafından öğretil­ mesi gerçeğ ine rağ men öğrenci , kendileri n i n gizli servis okulund a bulundu klarından ş ü pheye düşmez­ ler. Akraba v e arkada şlarına LEN I N Tekn i k Okulunun ismini v e yerini bildi rmemek, adres olara k bir gizli a d res kullanmak yol undaki kaideye de uydukları hal­ de. . . Rus parti üyeleri disipl i n l i k i mselerd i r ve parti n i n «Devleti, düşma ndan korumak i c i n m ü h i m bilgileri e l ­ d e etmek üzere en ciddi tedbirler a l ı n m a lıd ı r» koide­ s i n e uyarlar. a . Fizi k eğ itimi : LEN i N Tek n i k Okulunda ki 1 2 a y l ı k kurs , daima bir a y süreli fiz i k eğ itimi ile başlar. Ruslar anca k m ü kemmel b i r fiz i k yapıda, tam bir manev i ve fikri uyanı klı k b u l u n acağ ı na i n a n ı r ve sıkı bir fizi k eğiti m i nde bu yüzden isra r ederler. Fil­ h a k i ka , iptidai tek n i k eğ itimin bu böl ü m ü bütün kurs devresi içi nde en m ü h i m mesele vasfını mu hafaza eder. Çünkü, daha ilerd e casus na mzeti gizli servis ca l ı şmaları için gayri m üsait bulunursa, ü ç gün eği­ timle celi kleştiri lmiş o kız veya erkek v ü cudu başka bir fayd a l ı i ş icin kullanmak m ü m kü n ol ur. Fiz i k eğ itim k u rsu, d iğer memleketlerdeki g ibi, özel görev komandoları n ı n eğitim i şeklinde yapı l ı r. Kurs süresi nce kız ve erke k öğrenciler «başlıca teh­ l i ke l i d u rumlara» a l ıştınlmak maksadiyle : 20


Dik tepe, duvar vesair umu lmadık yerlere tırma n­ mak, Hatı rı sayılır yü ksekl ikten atlamak, Ta m giyinik olara k camurl u yerlerden, bata klık­ tan, nehir vesa ir güc a raziden gecmek, Yüksek yerlerden, vahşi dağ geçitlerinden ve di­ ğer teh l i keli yollarda n gecmek, Ağır teçhizatı taşıya ra k çetin bölgeleri a şmak ve uzak mesafelere gidebi lmek ta l i m etti ri li r. VORKHOVNOY'de küçük veya büy ü k cıçüde ya­ ralanmalara müncer olmuş herha ngi bir fizik eğitim kursu olma masına rağ men kadın ve erkek öğrenci v ü cutlarını çel ikleştiren bu işin büyük öneminde müt­ tefi ktirler. b . Nefis müdefaası : Fiz ik eğ itiminden sonra n efis müdefaası öğreti­ mi gel ir. Öğ retimin bu böl ü m ü, JYU-J iTSU taa rruz ve sa­ vunma yollarını öğ retme kten ibarettir. Ayrıca klôsik olm ıyan boks ve g üreşi ihtiva ederki, kadın ve erkekten en yü ksek sta n da rt ister. Okul, öğrenciyi herha n g i bir durumda kend isini tam olara k koruya­ bilecek vaziyette olduğuna itimat edecek şekilde ye­ tiştirir. Rus i l k ve orta okullarında boks veya güreş öğ­ retildiği ve sonra fa brika ve da ire ka d ı n ve erkek iş­ çile ri mu nzarn eğiti m görrneğe mecbur oldu kları için, bu kurs, öğ rencinin, b u ndan evvel · k i kursları kadar sürmez. Günde 6 saat teksit edilmiş olara k 25 gün devam eder. c. Si lôh eğitimi : '

1 2 ayl ı k kursun bundan sonra k i dönemi, ateşli hafif s i l ô h la r üzerindeki i htisas eğ itim i n i i htiva eder. 21


Kadı n ve erkek öğrenciler bu kursta; rovelver, taba nca , tüfek ve makinalı tabanca üzerinde uzma n a tıcı olara k yetişti rilir. Kursun bu böl ü m ü b i r hafta sürer ve bütü n öğrenci en yüksek n u mara ile geçer. Bu yüksek sta ndartı n sebeb i, el silohiorı n ı n her çeş it tarifleri ni öğretmek üzere parti üyeleri n i n ve diğer mutemet Sovyet Vptandaşları n ı n bu kurslara mu nta­ zam gel meleri ve kurslorın, onların ca l ışma yerleri n ­ d e organ ize edilmesidir. Atışta n başka kursta, her çeşit infilôk maddesi kullanma da öğreti l i r. Okuidaki d iğer kurslar gibi ya l ­ nız nazari bilgil eri i htiva etmiyen b u konu 5 hafta l ı k sürenin çok kısmında pratik öğ retime yer verm iştir. infilôk maddeleri n i n kullanılmasını öğretmenin i l k hedefi öğrenciye b i r sabotaj olayı n ı n nası l gerçek­ leşti rild iğ i n i , bir köprü n ü n . bir bina veya sair strate­ jik önemi haiz hedefin nasıl atılacağ ı n ı öğ retmekti r. Dinami t, TNT ve d iğer patlayıcı maddeleri n kullan ı l ­ malarına a i t bilgiler veri l mesine para lel olarak sabo­ taj ve terör yaratma maksatlı (ev yapısı bomba ) imali de öğreti l i r. Kursun bu böl ü m ü esas iti bariyle, asıl bianlardan mün.asip .emniyet mesafes iyle uza kta ve okulun ku­ zey bölümü nde bulunan {patlayıcı eğitim a!a n ı ) 'ında cereyan eder. Burada ta hrip icin seç i l m iş hedefin e n müess i r yeri n i n neresi olduğunun n a s ı l bulunaca ğ ı za ma n l ı bomba ve diğer patlayıcı nesnelerin nası l g iz­ lenip yerleştirileceğ i , uyg un mesafeden nasıl patlotı­ laca kları hususlarında prat ik yapma ları için özel he­ defler i n şa olunmuştur. Pa tlayıcı eğitim a lanında ayni zamanda za manlı bombaların ve d iğer patıayıcı nes­ neleri n nasıl teh l i kesiz kılınaca kları hususu da öğre­ til ir. Bu eğ itim dönem i n i n patla yıcı işler ile ayni dere22


cede önemli olan d iğer kısmı kil itlerin, STRON G­ ROOM ka pıları n ı n ve hatta h ı rszıl ığa karş! koruma terti batl ı emn i yet hususları n ı n açı lmas ı n ı n öğretimi­ d i r. En son model STRON G - ROOM kapı ve kil itleri üzeri ndeki çalışma lardan başka öğ rencilere özel va ­ zifeler için en m ü nasip pa tlayıcı madden in cinsinin nasıl tayin ed i leceğ i ve patlama g ü rü ltüsünün nasıl gizleneceğ i öğretil ir. Kursun son böl ü m ü nde; sigara taba kalcrına, ça kJ ma klara, dolma kalem lere, kibrit kutula rına. el fener­ lerine ve hergün kullanıla n diğer eşyaya bel l i olmı­ yaca k şeki lde, çok küçü k fa kat tes iri çok büyük pat­ layıcı modelerin nası l yerleşt iril eceğ i hak kında tefer­ ruatl ı i htisas bilgi leri ve ri l i r. Pratik eğ itim, m üsta kbel casusların herha n g i b i r olay karşısında mücehhez o l ­ maları ba kım ından v e m ü m k ü n olabilen en i y i sonu­ ca ulaşma n ı n garantisi olduğ undan büyü k önemi ha­ izdir. V ERKHOVN OYE'deki LE NiN Te knik Okulu öğ­ renci leri artık, yabancı ü l kelerle Sovyet aja nı olcır.:ık ça lşacokları, za man başaraca, k ları operasyonlar ıçın l üzumlu daha i nce bilgi leri ve tatbiki eğiti m i yapabi lecek durumdad ırlar. Fa kat bu işe giriş­ meden kad ı n ve erkek öğrencinin iştirak edece kleri bir ara kursu daha vard ı r. Bu, içkilerin, çikolata ve yiyecekleri n, sigara ve s igaraları n i löçlanmaları ve zeh irlenmeğe hazırlanma lar!nı a n lata n ve tatbiki ola ­ ra k öğ reten bir i htisas eğ itimidir. Öğrencilere. özel maksatla r için hangi llöçların en m üessir olduğu, kur­ banın zehi rlenmasinden sonra ne süre deva mlılık gös­ terd i ğ i ve şahsın a ksülamellerin neler olab ileceğ i öğ­ retil i r. M uayyen k urba nların ilöçlama ve zehirlenmesi işi, yurt dışı nda çalışan Sovyet aja n ı faa liyetleri n i n oldukça m ü h i m bir kısmını teşkil eder. 23


d . Tek n i k monta j : Bund a n sonra öğren ciler telefon hatları n ı n din­ lenmes i ; d uvarlara, döşeme keno rlarıno , pen cere ke­ narlarına ve ev veya da i re n i n sa i r uyg u n yerlerine yüksek kuvvette « BÖCEK» tipi mikrofon ların g izl ice yerleşti ri l mesi h ususları nda yetiştiril irler. M ütaa kıp ay, teletona veya sair kor.uşma lara bağlanmış ses kayıt veya te lekayıt c i haziarı n ı n na­ s ı l kullanı laca klarını ve b u cihazia rı n nasıl ta nzim ed i l ecekleri n i öğrenirler. Cos us na mzetlerine, bant­ lar üzeri nde uğraşara k yen i bantlar meyda na getir­ meleri için e kada r m ü kemmel ta tb i k i usul ler öğretilir k i spi keri n konuşurken kasdettiği esas a n la m ve söz­ lerden tamamen fa rkl ı olara k meydana getirilen bu terkibin b i r düzmece olduğ unu, hatta uzmanlar d� h i a n l amoya m uvaffa k ola mazlar. Bu i mkôn d ı şarda ça l ışan bir operatörü, bantla­ rı şa n ta j vasıtası olara k kulla n m a k suretiyle, seçtiği kurba n ı n para l ı veya pa rasız haberci ol ması için zor­ lamağa yarar. Şayet herhangi bir sebeple fayda l ı bir düzmece bant, m i m lenmiş bir habere i n i n angajesi maksadiyle kullanıl mıyaC<Iksa bundan propaganda veya başka ma ksatla rla istifade olunur. Sovyet Gizli Servisi küçük mi krofon lara (SÖ­ CEK) ve hassaten tel l i kayıt inşasına geniş önem ve­ rir. Düşman arazisinde çalışan ajan ı n . özel m i krofon ve cep ses kayıt cihazı, standart ma lzemes i d i r. Bu tek n i k yardım bazan öyl e fayda l ı ol u r ki. a jan. b u küçük mikrofonu, bitişik oda n ı n duvarın"J veya uy­ gun başka bir yere koyma k suretiyle bir görüşmeyi tes-bi t edeb i l i r, d i n l i yebilir. Keza kol saati veya düğ­ m e g ib i görünen veya b i r bulüz veya etekliğin altın­ da belirs izce yerleştirilmiş ola n ve küçücük bir cep tele kayıt c ihazı i l e irtibatlandırılmış bulunar: gizli m i k24


rotonlar vasıtasiyle a ja n l a r sezilmeden ve şüphele­ n i l m eden herha n g i b i r m ü kô lemeyi , hatta 5 saate ka­ d a r tesb i t ed i lebi l i rler. e. Radyo muha beresi : LENiN Tekn i k Okulundaki pratik öğ retim kursla­ rının her konusu hayati önemde kabul ed i l mesine ve a ra i mtihan larında her öğrencinin tam numara alma­ sı isten mesine rağ men; portatif alıcı-verici radyonun nasıl kullanılacağ ı ve i htisas fotoğ raflarının nasıl çe­ kileceğ i h ususla rının gösterildiği i k i d evre, kursun en önemli kısmı olarak d eğerlendirilm işti r . . Portatif alıcı-veric i radyonun işletilmesi eğ iti m i sırasında öğren c i ya ln ız, z o r şartlar altında radyo me­ sajla rı n ı n nası l a l ı nacağ ı n ı ve gönderi leceğini tatbik i olara k öğrenmekle kal maz. fakat ayni zamanda, ken­ dilerine özel yüksek s ü ratl i neşriyat ya pabi l me ve do­ layısiyle mesajları bir son iye içinde bitirme ve bu su­ retle yaba ncı kontr espiyonaj servis i n i n neşriyatlarını ya ka larnala rına i m kôn vermeme maksa dına yaraya n (özel ilôve c ihazın) nasıl kullanı lacağı n ı da öğren i rler. f. Şifre : Keza şifre ve d eş ifre prati ğ i üzerinde eğ itim gö­ rür ve hassaten «Yaba ncı servis a ja n ları tara fı nda n d üzenlenmesi mümkü n mesa jların, karo rgôhta n veri­ l iyorm uş zanned i l mes i , yani a l da n ı lması ihtima l i n i berta raf etmek i c i n mümkün h e r tedbirin . a l ı n ması» keyfiyetin i öğ ren i rler. Normal ve yüksek s ü r'atl i telsiz muhaberesi . şif­ re ve deşifre, çağırma işaretleri n i ve d iğer ta limat i şa retleri n i mu ntazam okuma meselelerine bağlı tek­ n i k konulardan ayrı olara k öğrenci alıcı-verici radyo­ n u n m uh temel bozulma halind e bakımı ve mümkün 25


olan sür'otle tekrar faaliyete geçirilmesi r.ususunda da eğitim görür. Eğitim süresince

geleceğin

ı

ope1 menzilli uzun ratörleri sık sık bu küçük fakat kudretli alıcı-vericiyi sökerek ve yeniden terkip e?.erek ciha-1

1

1

Boylece her­ zın herbir parçasını tedricen tanırlar. hangi bir arızoyı derhal gidererek işletmeye mukte-,

dir olurlar.

ı

g. Fotoğrafçılık:

1

1 2 aylık bir kursun son devresi pratik fotoğraf-j

çılık ve develope işleri için ve lüzumlu işe herhangi!

bir fotoğrafı, hilesiz olarak, kolaylıkla anlaşılabilecekl şekilde büyütmek ve renklendirmek maksadiyle sarf-

j

edilir.

Şüphesiz asıl eğitim;

öğrenciyi dokümanların ..

teknik resimlerin harita vesairenin mükemmel kopya-

ı

film makinaianna hôkim kılma işine teksit edilir. Ke-

1

larını alabilmek üzere tam ehil kılmak üzere, mikro­

za mikrofilmierin kopyalarını alarak ve doküman ve

mesajları küçülterek mikrodot haline getirmek

1 ve,

bunları, tahrip edilmeden zarflar üzerindeki posta puH

larının altına yapıştırma a!ışkanlığı kazandırmak içini

öğretim yapılır..

Dışarda çalışacak bütün Sovyet

olarak imal edilmiş

bu

çok

küçük

ajanları. özel ve

kudretli

mikrofilm makinaları ile teçhiz ediliyorlarso da gene

de başka tip mikrofilm makinaları üzerinde de, ken­

dilerininkilerine herhangi bir şey olduğu zaman müşJ külôta uğrarnamaları için, eğitim görmektedirler. VERKHONEYE'deki okulun kayıtlarına göre.

12

1.

aylık kursun son imtihanında, her öğrenci ciaima mu-;

vetfak olmaktadır. Bu hayret edilecek birşey değildir, i zira, kurs devamınca. imtihan zamanına kadar

konu tamamlanmadan ewel o konunun r:azari

26

her

J

ve�

ı


arneli bilgileri verilmekte ve bu suretle herhangi bir

öğrencinin her konu üzerinde

muayyen standarda

ulaşıp ulaşmadığı tesbit edilebilmektedir. Şu veya bu sebeple okulun istediği seviyeye erişememiı,; olan öğ··

renci, diğerlerinden daha fazla-daha uzun zaman-ca­

lışmağa mecbur tutulmaktadır. Netice, bu geri kalan­ ların kısa zamanda diğerlerine yetişmesini ve not almasını sağlamaktadır.

tam

Bir haftalık çalışma ile tamamlanan son imtihan

okuldaki

12 aylık kursun sona erdiğini gcsteriyorsa

da öğrenci elan otomatik şekilde Sovyet Gizli Servi­

sine geçme durumunda bulunmamak ; tadır. Filhakika.

LENiN Teknik Okul idarecileri, öğrencinin herhangi

birinin böyle bir vazife icin düşünüldüğünü söylemez­

ler, onlardan istenilen her birinin müstakbel kudret­

lerini tesbit etmeleridir. Böylece, alınan numara açı­

sından, idareciler yalnız sonuc imtihanının neticesine bağlı olmayıp

12 aylık kurs süresince dikkatlice tet­

kike mecbur olan öğretmenierin her hafta vermeleri gereken inkişaf raporlarını dikkatte tutarlar. Bu stan­

dart tatbikat, MOS.KOVA Gizli servis karargôhının her

öğrencinin inkişaf ve kabiliyeıleri hakkında tam bir fikir sahibi olmasını sağlar.

Öğrenci henüz gizli servis vazifesi için tetkik al­

tında �ken, gizli servis karargôhının seçim kurulunun

kendileri hakkındaki kararlarını vermelerinden sonra Kafkas

Da@larında

KYSLOVODSK

membalarında

OKTYOBR dinlenme evine, bir aylık bir tatil için gön­ derilirler.

iKi VAZiFE Öğrencinin sıkı nezaret altında,

rındaki membada

tatil yaparken,

Kafkas Dağla­

MOSKOVA Gizli

27


Servis karargdhının Angaje dairesinin seçme bürosu

namzetleri teker teker incelemektedir.

MARX-ENGELS Okulunun ve LENiN Teknik Oku­

lunun son imtihanlarını geçmiş bulunan bir öğrenci «Özel faaliyetler» için nddir hallerde gayrimüsait bu­

lunur. Böyle istisnai bir durum ilgililere KAFKASYA'­

daki eğiendirme merkezindeki ikametlerinin sonunda söylenir ve böylece kendilerine ne gibi bir vazife ve­ rileceğinin söyleneceği evvelki işlerinin başına dön­

meleri sağlanır.

Hakiketen bunların pek çoğu, az veya çok za­

man sonra bir casus namzetliği devresi geçirmiş ol­ duklarından habersiz bulunarak,

statüsüne yükseltilirler.

parti organizatörü

«Dışarda hizmete uygun» olanlar MOSKOVA Giz­

li Servis Karargahındaki «inceleme vazifeleri» ne, «İc hizmetlere uygun» olanlar da MOSKOVA'da KGB ka­

rargôhına atanırlar. Bu durumda da sonradan pek az

değişiklik beklenmelidir. 1960 yılı rakamları

gösteriyor ki bu yıl LENiN

Tekni'k Okulunu bitiren 1024 öğrencinin 698'i MOS­

KOVA Gizli Servis Karargôhının Hariciye Direktörlü­

ğünde «inceleme vazifeleri» ile, 326'sı da KGS'de gö­

revlendirilmişlerdir. Hariciye direktörlüğünün muhte­

lif dairelerinde; her bir namzetin, çeşitli bronşlardan hangisine ençok yatkın olduğu tesbit edilir.

VETiŞTiRiLEN SOVYET CASUSUNUN iLK STAJ DEVRESi : Sovyet Gizli Servisinin, diğer memleketlerinki ile

esaslı farkları bulunduğunu anlatabilmek için; okuyu­ cunun, bu dünyanın en geniş ve karmaşık casusluk 28


siste m i n i n teşkilatı n ı a n laması maksadiyle etmflıca bir açı klama yapmak lazımdır. Sovyet Gizli Servis i n i n esaslı öze l l i klerinden b i ri böl ü mlerin (1 nci, 2 nci ve 3 ncü Müdürlüklerini müs­ tesna elôstikiyete sah ip olmalarıdır. 1 nci M üdürl ü k, Hariciye Müdürl ü ğ ü d ü r. 2 nci M üdürlük, Devlet Emn iyet M üd ürlüğ ü d ü r. 3 ncü Müdürlük, isti " h barata Ka rşı Koyma M ü dürl ü ğ üdür. B i RI N Ci MÜDÜRLÜK «HARiCiYE M Ü DÜ RLÜGÜ» YEDI ANA DAi REDEN M ÜTEŞEKKiLDiR

a) BiRiNCi DAiRE (Hariciye) şu görevleri yerine getirmekle mükelleftir. -

1 2 3 icin b i l g i 4

-

-

-

-

5 6

-

-

b)

-

Gizl i a janl a rı kontrol eder. istihbarat a ğ ı icin d i rektif ve rir. M ünferit mu kim operatörlere istenilen işler veri r. Haberleri toplar. Toplanan haberleri n anal izini yapar. istihbara t raporlarını dağ ıtır.

iKiNCi DAiRE (Hariciye).

1 A ja nları seçer. 2 Istihbarat a ğ ı n ı n stratejisinin ve statüsünün deva m ı n ı sağlar. 3 Aja nlarla merkez istihbaratını yapar. 4 ister m ü n ferit mukim olsu n , isterse Sovyet Sefaret, Konsolosluk, Tica ret delegeliği veya diğer m isyonl a ra bağ l ı özel olsun, bütü n a j a n la rı görevle­ rine göre organize eder. 5 Bütün dü nyaya yaygın istihbarat faa liyetle­ ri n i kontrol eder. 6 Komünform tal i matı ile calışan yaba ncı -

-

-

-

-

-

29


Komünist partiler tarafından «istihbarat Fcaliyetleri

için Uzman» olarak yetiştirilecekleri seçer, kurslara tabi tutar eğitir.

c) - ÜCÜNCÜ DAiRE (Gizli Daire) Bu dairenin de faaliyetleri :

1 - Yabancılara ait hakiki ve sahte

ler temin etmek, düzenlemek.

2

-

hüviyet­

Opratörler veya hükumet daireleri için ge­

reğinde verilmek üzere sahte vesika imôl ve temin etmek.

3

-

Ajanların dış vazifelere çok mükemmel ha­

zırlanmış (Dokümante)

mak.

olarak gönderilmesini sağla­

d) - DÖRDÜNCÜ DAiRE (irtibat ve Nakliye) 1

2

-

--

Nakliye işlerinden sorumludur.

Bir ajan veya başka mühim bir yardımcının

tehlike halinde emniyetle kaçırılmasını düzenlemek.

e) - BEŞiNCi DAiRE (Seçme) f) - ALTlN CI DAiRE (Anğaje) g) - YEDiNCi DAiRE (Haber ve şifre dairesi) Elektronik bölüm bu daireye bağlıdır. iKiNCi MÜDÜRLÜK DEVLET EMNiYET MÜDÜRLÜGÜDÜR.

Ancak, totalitler

kurumdur.

devletlerde

görülebilecek

bir

1 . Profesyonel katil ve sabotajcı yetiştirir ve kul­

lanır.

2. Kaçırma, cinayet ve terör faaliyetlerini orga-.

nize eder.

Bitinci Müdürlükte olduğu gibi birçok ve karışık

30


tôli daireleri vardır. Bilhassa belirtilmesi irap eden­ ler (kaçırma, cinayet ve teröriı.m) bölümleridir.

Mamafih, (Kişilik Dairesi) diye adlandırılan bölüm

Sovyet Gizli Servis casus kontrol merkezidir. Vazifeleri:

o. Yurt dışındaki bütün Sovyet tôbiiyetlerine ne­

zaret.

b. Diplomatlar, resmi zevat ve ticaret delegele­

rine nezaret.

c. Casuslara karşı casusluk yapmak. Yani, di­

ğer gizli servisler ajanlarını sıkı nezaret altında bu­

lundurmak.

ÜÇÜNCÜ MÜDÜRLÜK iSTiHBARATA KARŞI KOYMA DAiRESiDiR

1 . RUSYA'nın askeri ve stratejik sırlarını muha­

faza,

2. Dışardan askeri ve stratejik

mak.

Bu daire aşağı yukarı

edilmiştir.

Başlıca farkı

istihbarat yap­

1 nci Md. lük gih; organize

1 nci Md. lüğün genel istihbarat ile 3 ncü müdürlüğün askeri

meşgul olmasına mukabil

ve stratejik istihbarat ile uğraşmaya ayrılmış bulun­

masıdır.

Şimdi bu karmaşık ve müstesna Sovyet Gizli Ser­

vis kuruluşunu öğrenince, müstakbel ajanların daha

yüksek casus okullarına ve netice olarak da yurt dı­ şına gönderilmezden evvel

muhtelif merhalelerden

geçrneğe mecbur tutulmaları daha kolaylıkla anlaşı­ lacaktır.

MOSKOVA'da Gizli Servis korargôhındaki «ince­

leme vazifeleri» hemen daima

10-12 ay sürer. Acemi­

ler gruplara bölünür ve her dairenin rutin işlerinin ta-

31


mo m ı n ı öğrenmeleri böylece tem i n olunur. Ve b u , M OSKOVA'daki karargôhın Angaje 'Da i resi n i n seçme böl ü m ü ne, her bir no mzetin d u ru m u no en u yg u n d ü ­ şen bra nşı v e keza g önderilecekleri en uyg u n mem­ leketi daha doğru olara k tesbit edebilme (d üşünme) i mkônı verir. Acemi ler, özel böl ü m lerde ta ma men uzma n su­ boyları n rutin vazifelerinde değ il. m uhte l if memleket­ lerdeki S OVYET a j a nlarının g ü nlük ve teksit edilmiş raporları üzerinde de ca lışırlar. Ayrıca, kendileri n i , dünya nı n m uhtel i f memleketleri n i n şartlarına a l ıştı­ rırlar. M OSKOVA karargôhındaki bu « i nceleme vazife­ leri>ıni bu gizli o j a n namzetleri, görd ü kleri eğ iti m i n en yorucu bir bölü m ü olara k kabul ederler. Fa kat b u özel ka riyere h e r bolşevikin seci l meyi arzu lamasına ka rşı l ı k, kendi leri seçi lmiş oldu kları için şeref kaza n ­ mışlardır. Na mzetlerden M i RON GI RiGORYEViCH PRAKH­ CHENKO'nun b u konuda yazd ı ğ ı şudu r : « . . . . . . . . . . . . Hariciye d a i resinde a şağı yukarı 1 2 a y s ü ren görev:m s ü resinde herg ü n karşılaştığ ı m özel vazifeler ve d u rumları n muhtelif hallerini terkip ve ta hayyül etmek istey ince daha başlang ıçta, her ak­ şa m bazı mazlemeyi eve götürmem gerekeceğ i n i a n ­ lam ıştı m. Serbest o l a n h e r gecemi, çalışma kla gecir­ d i m . Memnunum ki, d iğer a rkadaşla rı mla ilgili m üta­ a k ı p misa llerde olduğu g ibi, ben i i mtihanlarda m uvaf­ fa k kılan ve şimdi de tahsile d eva m ı m için tekl if ed il­ memi sağl ıyan b u muntazo m gece çalışmalarına ka­ ra r verm işim . . » .

Yayınlanan i kinci baskıda tabi'in notu: PRAKH­ CHENKO'nun beya n ı n ı genişleterek, «ince leme vazi ­ fesi nde bulunan diğer acemi leri n P RAKHCHEN KO'32


nun yazısı n ı n kend i l eri n i de i lzam ettiğ i nin bilinmesi­ n i arzulad ı kları n ı bel i rtiyordu. Sovyet Gizli Servis kurucusu FELi KS EDM UN­ DOViCH DZH iERZHiNSKY d er ki: « H a kiki ÇEKACI sağlam ve çelik g ib id i r. H içbir şey onu bükemez.» Bu hôlô geçer a kçed i r. B u g ü n ü n teker teker toplanan, g üven i l i r Sovyet Gizli Servis ağının elemanları öyle bolşevi klerd i r ki, aldıkları vazifeyi gözleri kapa lı ola­ ra k yapa rlar ve onlardan daima kend i le ri n i Sovyet Birl i ğ i n i n Elit taba kasına y ü kselten kimselere sada­ kat g östereceklerine inan m a k lôzı md ı r.

YAPMACIK TEVKiFLER Aşağı yukorı 2.5 yı l s ü ren bir başlangı ç eğ iti min­ den son ra M OSKOVA G izli Seıvis Patronları, m üstak­ bel oja nla· rı n ı n herbiri n i n d uruma tamamen i ntibak ettrklerine emin olurlar; h er biri tehdit ve tazyi kl ere na ­ sıl ka rşı d uracaklarını bilirler; her ya ba ncı I.K.K.* sor­ g u cusu n u n , aynen RUSYA'daki muka·billeri gibi çalış­ tığı na; bey i n yıka m a usulü, «üçüncü derece» vesair modern metodları kullanara k , zaman zaman tevkifini sağ ladıkları casusları itira fa sevketrneğe ve onla rdan haber sızdırmağa çalıştıkia nna emind i rler, Sovyet casus yetiştiricileri, öğrencilerinden h er hangi biri n i n m u kavemetinin kırı l ı p k ı rı l m ıyacağ ı n ı a n la ma k i ç i n b ü ­ tün i m kônları n ı sarfederler. M OS KOVA karargôh ı n ı n Angaje Dairesinin See ­ me B ü rosu n ihai karara varmazdan ·kısa bir zaman ewel öğrenci ler ya pmacık olarak tevkif ed i l i rler. M ev­ kufla rd a n h içbirinin o sırada, b i r başka denemeye tô­ bi tutulaca ğ ı hakkında bilgisi ·yoktur. (*)

F.3

İstihbarata karşı koyma.

1

33


Talimat icapları daima

tatbik olunur. Asla değişmez.

standart bir şekle göre

Şaşkın gizli servis namzetleri terden tevkif edi­

lir ve hiç birisi başka birinin kendi akibetini paylaşıp

payiaşmadığını bilmez. Tevkifleri için bir açıklama ve­

ya sebep söyleme olmaksızın teker teker Devlet Em­ niyet Karargahına gönderilirler. Orada sorgulama bö­

lümüne alınarak. yüzleri duvara dönük ve hareketsiz

ayakta durmağa mecbur edilirler. Bu yumuşak, birin­

ci derecedeki tazyikin tesirini arttırmak için Ruslar.

şahısların mukavemetini gevşeteceğine inendıkların­

dan mevkufların ellerini enselerinde birleştirmelerini

emrederek, hakiketen mukavemet ve metanetini mu­

hafazoyı ve o şekilde duruşunu çok güç hale getirir­ ler.

Yüzü duvara dönük olarak saatlerce ayakta ve

ayni pozisyonda durmoğa mecbur kalmamış bir kim­

se, bunun ne demek olduğunu anlryamaz. Şahsen de­ nemekle iki eller, kollar,

ayaklar ve baş her dakika

ağırlaşmakta ve vücudun her parçasında pormakla­

rın her matsalında ağır bir halsizlik ve zayıflık hisse­

dilrneğe başlanmoktadır. Birdenbire bir uyuşukluk ya­

yılır. Bütün vücut tahammül edilmez şekilde kesilir. Şahıs, uyuşu-kluğunu giderme

zorunluğu hisseder,

fakat hareketleri takip eden nöbetçi, beynıni patiat­

makia tehdit eder. Daha fazla tahammülün imkansız

olduğuna inanır, fakat tahammül de edersiniz. Saat­ ler geçtikçe acı ve uyuşukluk yavaş yavaş yayılır.

Sorgucu, tatbik edilen bu «yumuşatma işlemi»­

nin kafi olduğuna karar verdiğinde mevkuf, sorgucu­

nun odasına götürülür. Orada; kendi büyüklerini kıy­ metli haberlerle beslemek için gizli servisin içine so­ kulmuş bir yabancı casusu

olmakla

suçlanır. Her

münferit olayda mücrim şaşkına çevrilir, kendisine

34


karşı böyle berbat bir ithamın nasıl yapılabildiğini an­

lıyamaz, doğru söylemekte direnir ve herşeyi redde­ der.

Normal olarak mahpus kadın veya erkek bir ha­

ta yapılmış olduğunu aniatmağa caiJşır, fakat bu sor­

gucunun, mücrimi tehdit edişini ve iti rafa sevketmeyi

sağlamak icin daha yüksek bağırmalarına yol acar.

Mücrim. sorgucunun bağırma ve tehditlerine al­

dırmayıp

itirafta

bulunmayı (4)

inatla

reddet­

tiği ta'k irde, kadın veya erkek olsun, hücreye konur

ve kilitlenir. Fakat bitik mahpus oturur oturmaz ve­

ya uykuya dalar dalmaz kapının deliğinden gözetie­

rnekte olan muhafız hücreye dalar ve mahpusu yeni­

den sorgucunun karşısına götürür. Bu defa sorgucu,

mahpusun vücudunu,

onun

gözlerini dolduran kuvvetli bir ışığın karşısına gele­

cek gibi bulundurur. Muzafferane bir eda ile; mücri­

min itiraf edip etmemesi hususunda daha fazla uğ­

raşmıyacağını, çünkü şimdi, mücrimin suc ortağı ta­

rafından imzalanmış bir itirafnameye malik buluno u ­

ğunu ve bunun haini hatta itiraf etmese bile öldür­

mek icin kafi delil olduğunu beyan eder.

Yapmacıktan tevkif edilmiş olan he rkesin vücu­

du sarsılır. Tam güvenilir ve inanmış bolşevikler ola­

rak, kendilerine karşı yapılmış böyle bir isnada kimin

ve nasıl inanacağını bir türlü anlıyamazlar; aniatmağa çalışırlar, fakat sorgucu masayı yumruklıyarak ve ba­

ğırarak tehditlerine devam eder.

Bu tarzdaki sorgulama, umumiyetle 24 saat de­

vam eder. Sorgucu her birkoc saatte değişir. Fakat ( 4 ) MOSKOVA'da intişar eden bilgilere

göre şimdiye

ka­

dar yapmacık tevkiflerde hiç bir kimse yanlış bir iti­ rafta bulunmayı kabul etmemiştir.

35


mahpus, yorg u n l u k ve bitkinf iğe d üşerek hü credeki yata ğ ı na uykuya dalocağı sırada yeniden sorgulama­ ya alınır. Bazı sorguculor mu kavemet kı rma k icin fiziki tesir icrasını emrederler. Gizli servis ta li mnamesine göre bu b i r yapma c ı k tesir değ i l-d ir. Ta l i mname diyor ki; « M ukavemet a rttırma ma ksadiyle denemeye tabi tutulan na mzetlere, a l ı ştırma maksadiyle hakiki vü­ cut eziyeti yapıl ı r. Ya rının casusla rı nda , kendileri n i n , hatta en büyük tazyikl ere mu kavemet etmek i c i n kôfi maddi ve ma nevi güce sahip oldu kl a rı h ususunda yerleşecek inanışın zedelenmesine m üsaade olun­ maz. « Fa ka t tal im na me:» Fiz i ki tazyik maıksadiyle mu­ ted i l tedbirler oldukca muvafıktır . ıi d iyerek yarının gizli servis ajanlarının, yabancı sorg ucular elinde taz­ yiklere mu kavemet edebilmelerinin temin edil mesi hu­ susunda mutabıktı r. Bu mavkutlar yapmacık beyin y ı kama arnel iyesi­ ne tôbi tutulmadan, eğer hazı r itirafna rneyi i mza et­ mezlerse, sorgusuz olara k öldürecekleri tehd idine muhatap tutulurlar. Geçmiş d enemelerden kuvvet a l a ra k namzetler reddederse bi rkoc a d ı m geride du­ ra n silahl ı bir devlet emniyet s u boyı mevkufu �ekra r hücresine götürür. Mevkuf şimd i beyin y ı ka ma arnel iyesine hazı rd ı r. Işlem 'bu sahadaki uzmanla r ta-rafı nda n yapı.rı r. Beyi n yıkama metodları halen b i l inmekte olduğundan, bu safh a n ı n detayını a n latmak lüzumsuz bulunmuştur. M OSKOVA istatisti klerine göre; 1 957'den beri, beyin y ı kanmasına tôbi tutulan h iobir müstakbel g izli servis ajanı, şahsi kontro l ü n ü kaybetmem işti r. Bu çetin sorgulama safhası sona e rince ve sor­ g ucukır na mzetterin -mukavi m- bulunduklarına kana.

36


at getirince yapmacıkton tevkif edilirler. Doha sonra bir toplantı odasına sevkedilerek orada Sovyet Gizli

Servis başlarırıdan birinin karşısına çıkarılırlar. Bura­

da kendilerine herşey teferruotlı olarak izotı edilir ve garipsenmemelidirki bu işkenceye tabi tutulmuşların hiçbi risi gördükleri bu fiziki eziyetten ve beyin yıka­

masından ötürü bir i k rah duymazlar.

Aksine böyle

korkulu rüya gibi bir tecrübe kazandı kları için mem­

nundurlar. Bütün bu tedbirlerin kendi menfaatleri için al ındığına inanmışlardır.

Bu toplontıyı dağı tmodan evvel herb i r

namzet,

tahsillerinin bu safhasını (ileride bu testin, ilgili olo­

cakların bilgisi dışında yapılması için) ailelerinden ve

en yakın arkadaşlarından - bir ilôhi sır - olarak gizle­ yeceklerine dair yemin ettirilirler.

Bu durumu kuvvetlendirrnek üzere de her birin­

den - hudutsuz bir gizlili k - sorumluluğunda bulunduk­

ları yolunda imza a lınır.

Artık kabiliyyet ve itimat testleri sona ermiş, ya­

rınki servislerini tespit işi ve nihai mezuniyet tamam­

lanmıştır. Seçilmiş kadın ve erkek namzetler. Sovyet · G izli Servis subayı olmuşlar ve tam bir cas us şefi olmadan evvel, ekseriya 1 0 yıl sürecek olan uzun sü­ reli b i r tahsil için hazır hale gelmişlerdir.

37


SIRLAR EVi

1 961 yılının 7 Ocak g ü n ü öğ leden son ra saat 4.30 sularında Lond ra n ı n Vic Tiyatrosu cıvarındaki Water­ Ica Sokağı fazla ka laba l ı k d eğ i l d i . Soka kta n aşağı doğ ru yürüyen orta yaşl ı adamla kad ı n ı n ya nına yak­ l aşan g en ç bir adam kol la rı nı onların om uzla rı na a ta ­ ra k b i r kaç metre birlikte il erledi v e sonra kad ı n ı n elind e k i paza r cantasını a ld ı . Tam b u sırada peyda olan üçüncü b i r şahıs üçlü g rubu d u rdura ra k : "Sizi tevkif ed iyoru m . Ben pol ise mensubum .. ! " , ded i . B i rb i rlerinden ayrı l a n ü ç k i ş i üç pol is arabası na bind i rilerek derhal Scotland Yard'a sevked i l d L Bu suretle a l t ı aydan fazla za ma n önce başlıyan bir ta kip sona eriyord u. Polis aynı g ü n daha son ra , Lon d ra n ı n b i r ba n l iyö evinde yaşıyan b i r k ad ı n la bir erkeği tevkif ederek, i n g i l iz Dona n masına ait bir tec­ rübe üssünden ed i n i le n g i z l i bilgi leri doğrudan doğ ru­ ya M as kevaya gönderen b i r casus şebe kes i n i n faa l i· yetine son verd i . Ethel Elizabeth Gee (Bunty) 4 6 yaşında geç k i n b i r kızdı v e içinde A d m i ra ltiye ait b i r hayli g i z l i ca lış­ maların yapıldığı Sua ltı Silôhları Tesislerinden b i r i n ­ de on senedenberi ça l ışmakta i d i . Görevi , gizli plan­ lar ve broşürleri alara k bunları n kopya ları n ı çıka rm a k v e sonra i a d e etmekti. B u suretle kend isi de bu v e ­ s i ka ların emniyetine kısmen katı lmış oluyord u. i şte bu kad ı n 1 952 senesinde b i r adamla ta n ı şaca k , bila­ here n i şa n l a nacağı bu adam onu Old Ba iley mahke -

38


nıes i n i n suclulara mahsus pa rmaklıkl a rı arkasına gö­ türecekti. 55 yaşındaki Henry Frederick Houghton ise, harp 1 945 yılınd a sona erdiği zama n donanmadcr 23 yıl h iz­ met etm işti. Bu ta rihten sonra muhte l i f görevler a l ­ m ı ş , nihayet 1 952 senesinde yukarda z i krettı ğ i m iz S u ­ altı Sildn l a rı Tesisine g i rm i şt i . Houg htonun. Komünistlerin a ğ ı n a n e zaman ve nerede g i rdiği veya düşürüldüğü bili nmemekted i r. Bi­ l i nen yegône şey, Houghtonun kend i ifa desiyle de so ­ bit olduğu üzere, Kanadalı bir şi rket müdürü sahte hüviyetiVIe dolaşan fa kat hokikatte bir Rus gizli a ja n ı olon 3 7 yaşındaki Gordon Arnold Lonsdale de dah il olma k üzere 1 957 senesindenberi casus şebekesi n i n mensuple riyle mu ntozo mon bul uştuğudur. Şebeken i n elebaşısı Lorisdole idi. Ası l ismi ve geçm işi, şimdi bile kendini cosusluk yapmak üzere yollıyan Moskovadaki örniri nden ba şkası tarafındon bili nmeme kted i r.

Lonsdo le'e I ng i liz dona n masına ait sı rları veren Ethel Gee ve Henry Houghton

39


Asıl hüviyeti m ükemmel şek i ld e g izlenmişti r. 1 942 senes i n i n 7 Ağ ustosunda Kanada'da Ontario eya le­ tind e Coba lt'da doğan Gordori Arnold Lonsdale, ba­ basından ayrı lan a n nesiyle birlikte 1 925 senesinde Finland iya 'ya gelmiş ve bundan son ra b i r iz bırak­ madon ortadan kaybolmuşl a rd ı . tki nci " Lonsdale" i n Ka nada'ya 1 954 senesi nde girdiği ta h m i n edil mekted i r. Profesyonel bir casus ola n Lonsdale, karısı Ga!yuşa 'yı ve a i les i n i Sovyetler Birl i ğ i nde bı rakmıştı . Bulunan mektuplarc naza ran ke ndileri n i bundan sonra bir daha görmemiştir. Ha· kiki Gordon Lonsda le'in Kanada 'da n a l ı n m ı ş n üfus kôğ ı d ı n ı n bir kopyasını elde etmek basit bir işti . Bu­ n u bir Ka nada pasaportun u n çıka rtı lması ta kip ett i . V e n ihayet 9 M a rt 1 955 g ü n ü , kend i n i Gerdon Lans­ dole olara k ta nıtan kimse ingi ltere'ye ayak bastı . Lonsda l e Houghton i le her b u luşuşunda aldığı bilgi leri doğruca Moskova'ya göndermek üzere Lon d ­ ra ' n ı n Kuzey ba n l iyösü ndeki ten ha bir sayfiye ev ine gid iyord u . "Sırlar Ev i " olarak adlandırılan bu sayfiye evi, 50 yaşı nda k i kitapcı Peter John Krcger ile 47 ya­ şındaki karısı Helen Joyce Krcger'in işga l i nde i d i . Krcgerler de sahte h üv iyet taşıyorlard ı . H a k i k i isi m l eri Morris v e Lona Cohen ola n b u çift Kom ü n ist­ tiler ve bütün d ü nyadaki emn iyet kuvvetleri 1 950 se­ nes i ndenberi kendilerini a rıyorla rd ı . Morris Cohen, d iğer adiyle Peter Kroger, ispa nya iç Savaşı sırasın­ da M i l l etlera rası Tugay'da asker olara k savaşmıştı. Kendisi ve karısı Birleşik Amerika'da Rosenberglerle i l g i l i görü l m ü şler, fa kat a leyhlerinde k ifayetli del i l ler toplanmadan önce ortadan kaybolmuşl a rd ı . J u l i us ve Ethel Rosenberg, Sovyetler B i rl i ğ i he­ sabına casus l uk yapmak sucu ndan 1 953 senesinde idam ed i l m işterd i . Fakat, bunlarla Cohe n'ler a rası nde 40


hayati i rtı batın bulunduğu ancak dört sene sonra tes­ ı:;>it ed i l ebildi. Bu da, diğer b i r casus şebekesinin ya­ kalanı l masından sonra öğ re n i ld i . Bu son casus şebe­ kesi, Amerika'daki Sovyet casusluk teş kilôtı idi ve l i ­ deri olan Albay Rudol f iva novitch Abel muha kemes i sonunda 30 yıl ha pse mahkum olmuştu. Albay, 1 954 yılında nberi Amerika'da faa l iyette b u l u n uyordu .

l1'·�)ıi.� i����! 1i \

Şebeke n i n k a ra rgô h ı n ı ça l ı şt:ran Peter ve

. Helen Kroger (Cohen 'ler)

« S ı rlar Evi» şebekes i n i n

casus

elebaşısı.

Lonsdale, Gee ve Houghton ' u n 7 Ocak'da tevk if­ leri sırasında Lonsda le'in Gee'den aldığı paketin için­ den, 4 Adm iralti b roşürü i l e ince b i r film çıktı . F i l m banyo edildiği nde "Harp Gemi leri n i n H ususiyetleri" adlı 2 1 2 sayfalık kita b ı n fotoğrafının çekilmiş olduğu görüldü. Ayrıca i ng i ltere'nin il·k n ü kleer denizaltısı "Dreod noug ht" o ait bazı teçh izatın pla n lariyle 58 sayfal ı k Adm ira ltı Don a n ma Em irleri n i n fotoğrafları da alın mıştı. 41


Helen Krcger'in çantasınd a n çıkan ve Sovyetler B i r­ l i ğ inden Lonsdale'in karıs! ta rafından kocasına h ita ­ ben yazıların mektubun b i r · kısmı. i c kısımda, bu gibi mektu pla rı yazmak i ç i n kullanılan mikrodotların bir i nç '-e n ispetle büyüklüğü görülmektedi r. 42


Tevkiften sonra Pol is ayn ı g ü n a kşa m gee vakit Londra n ı n Kuzeyinde Ruislip bölgesinde Cra n ley Dri ­ ve'da, Krcgerierin evine bir bask ı n yaptı. Dedektifler ken d i leriyle birli kte polis merkezine kada r birli kte gelmelerini söyledi kl erinde, Mrs. Kroger ma ntasun u g iyip eline b i r çanta a larak dön müş ve aşağ ıya kalo­ riter kaza n ı na kada r i n i p kömür atıp atomıyaca ğ ı n ı sord u . Ya rd ' ı n Özel Şu besine mensup b a ş dedektif George Smith müsadeyi vermiş, fakat evvelô ça ntayı muayene etmek iste mişti. M rs. Kroger ça ntavı ver­ mek iste memiş, fakat e l i nden zorla alınıp içi nden be­ yaz b i.r zarf çıkarıldığında "ateşe kömür atmakta n · ' vazgeçmişti. Zortın içinden, el yazısı i le yazılmış altı sayfa l ı k Rusça b i r mektupla şifre l i bir mesaj veya kod olduğ u tah m i n ed ilen daktilo ile yazılmış ra kkarn iarı havi bir kôğıt çıktı. Ayrıca cam pa rçaları a rasında üç adet mikrodot ( 1 .5 X 1 m m . e bodına küçü ltülmüş fotoğ raf­ lar) bulundu. Büyütüld üğ ü nde bun ların demirp&rde geris inde ka lan bir eş tarafından kocasına ( Lonsdale) g ön derilen Rusca mektu b u n sayfa ları olduğu görü ldü. Krogerler, herha n g i b i r kimsenin habers iz ola rak binaya g i rmelerini ön l iyece k her tedb i ri a lm ı şlard ı . Ön ka pıda bir yale kilidi, bir zıvana içine yerleştiril miş ki­ lit ile ü st ve a l tta z i ncirli sürg ü le r vard ı . Mutfak kapı­ sına da s ü rg ü l erle iki asma kilit ta k ı l m ış, ba l kon ka ­ pıları ise dört sürg ü ve iki kilit tertibatiyle emn iyet altına a l ı n m ışlard ı . Uzunboylu bir araştı rmadan sonra bütün b u em· n iyet tedbirleri n i n sebebi anlaşı ld ı . Banl iyö evi bir ca­ susluk karargôhıyd ı . 43


Krogerleri n evinde b u l u n a n bir çakmağın alt kısm ı n ­ daki g iz l i gözden h aberleri kod l amoda kullanıla n vasıto l a r ç ı ktı. 44


Lonsdale'in Londra 'dakı apartı ma n ı naa ouıunan. za­ h iren zararsız traş pudrası kutus u. Içinde, bir mikro­ dot okuma cı:hazı ile m i k rodot filmleri saklıyan iki gizli göz bulunmuştur.


Krogerlerin M utfağındaki buzdolabı n ı n a l tındaki bir kapa k tan ( üstte) zemi ndeki bir h ücreye i n i l iyord u (sağ üstte) . Burada moloz ve topra k altına g izlenmiş (sağ a ltta ) ve Moskova 'ya haber gönderebi lecek ta katte bir telsiz cihazı bulu ndu (sağ a l tta çerceve içinde) .

46


47


Rus h abera l ma ajanları ta rafından mikrograf fo­ toğ raflar cıka rma k icin kullanılan b i r n evi film lncil içine gizlenm işti. B i r teyp üzerine alınan morsun çıp­ lak gözle okun ması n ı m ü m kü n kılan b i r nevi toz, bir kutu n u n g izl i göz ü nd e bulundu. B i r aseti len lômbası içinde d e gizli b i r göz va rdı . B i r ça kmağı n ta ban kısmı ndaki g iz l i gözde i k i k ü ç ü k s i ya h n egatifle mesa j ları ·kodl a mak üzere mk­ k a m ve 'harfleri havi üç küçük bas kı l evhası bulundu. Bir radyo, dünya n ı n herhangi bir ta rafından gön­ d eri lecek haberleri a labi l ecek takatta bir ba ntla tak­ viye edilmişti. Ayrıca. radyoda ki bir a na htar tertibatı hopa rlörü devreden çıkarara k kulaklı kları kulla nmak i mkô n ı n ı sağl ı yor ve bu suretle işitilrnek teh l i kesi n i ö n l üyord u . Ka ra n l ı k oda olara k kul lanılab i l en ba nyoda, üze­ rinde "Üç Çiçek Tal k Pudrası" y az ı l ı , masum görü­ n üş l ü b i r kutu bulundu. Kutu n u n i k i tarafında aşağı­ ya doğru bire r gizli göz vard ı ve bunlardan b irinden teleskopa benzer bir m i krodot okuyucusu crktı. , En b üy ü k şaşkı n l ı ğ ı mutfa k yarattı . Buzdolab ı n ı n altındaki bir kapa kta n zeminle teme l l er a resı nda 1 1 5 cm. y ü ksekliğinde bir boşl uğa i n i l iyordu. Burada b i r beton parça s ı n ı n a ltında moloz larla örtü lmüş, kırmı­ zılı siya h l ı bir pazar cantası bu lundu. i çinden , made­ ni b i r kutu ya kon muş bir verici telsiz cıhazı çı ktı . Mos­ kova 'ya haber göndereb ilecek takatta olan te lsiz cı­ hazı. tica·ri modeliere uygun olmadığı g i b i ima lôtcıs ı n ı belirten ·bir işareti d e yaktu. Ayrıca, d inlenme v e yeri­ n i n tespit ednmesine karşı h aberleri seri gönderen b i r otomatik maniple cıhazı da vard ı . Bir ca kma ktan ç ı ka n ve b u l uşma frekanslarını, zaman ları n ı , dalga uzunl ukları n ı ve çağırma işaretle­ rtn i gösteren haberleşme plônlmı n ı n tetkiki ve gelen 48


mesa j ların kestirme ci haziariyie d i n l e n mesi neticesin­ de, bu h aberlerin M oskova hava l isinde bir yerden gönderi ldiği tespit o l u n d u . K rogerlerin casus şebEıikes i n i n m u h a bere merke­ zini idare etti kleri, Moskova 'dan ta l i ma t a ldıkları ve telsiz ya da mikrodotlarl a Moskova 'ya bilgi ulaştır­ d ı kları a ç ı k şekilde a n laşılm ıştı . Evde b u l u n a n ta kri ­ ben 4.000 sterl i n g tutarı n da ki pa ra , Krcge rierin aynı zama nda şebeke n i n m a l i işleri ne baktı k ları n ı d a gös­ teriyord u . Lonsdale'in apartı manı nda yapı lan a raştı rma da, iki evmk 'kutus u n u n g izli gözleri nd e 1 .800 dolar para ile b i r çakmak b u l u n d u . Bu çakmağ ı n d i p kısmı nda Sovyet habero l ma serv isleri n i n kulla ndığı bir nevi yük­ sek derecede gerektiğ i nde yanabilen fil mler ve fil m ­ Ieri n üzerinde d e ra k ka m l a r vard ı . Houghton'un evinde bahçe sundurmas ı n ı n altın­ da b i r yağ l ı boya vari l i n i n içi nde, plasti k torbaya i<on­ muş 650 sterl i n b u l u n d u . Gee'n i n evinde b u l u n a n b i r el cantasından çıkan l istede, kend i lerinden bilgi a l ınaca k oniki kişinin ismi ç ı ktı . Mevcut d iğer ü ç el ca ntası nda yeku n u 4.747 sterl i n i b u l a n para, bono ve senet d u ruyord u . Gee'nin h afta l ı k kaza ncı 10 seterli nden ibaretti . Houghton m u ha keme edilmes i n i beklediği sıra­ da, delilleri vereceğ i n i ve suç orta kları a leyhinde şa­ h itl i k yapa cağ ı n ı bildirdi. Temasta olduğu ve i ngilte­ re 'de b u l u n a n elçili klere mensup Rus ve Polenya l ı l a rı fotoğraflarından teşh is edebileceğ i n i ifade etti. Fakat te klifi kabul ed ilmedi. Davaya, 1 3 Mart 1 961 günü Old Bailey ' i n meşhur bir n u ma ra l ı ma hkemes inde başla n d ı . M a h kemen i n deva m ettiği sekiz g ü n boyu nca savcı l ı k. şebekeden i l k şüphen i l meye başl a n d ığ ı nd a n itibaren mensu plarıF. 4

49


n ı n d eva mlı ta kip ve göza ltında b u l u nd u ru l ması n eti­ cesinde elde edilen bütün delilleri m a h kemeye sundu. Gee ve Houghton ' u n şahit alera k ifade vermele­ rine m üsaede ed i l mesine m u ka b i l Lonsdale ve Kro­ ger'ler suclulara mahsus yerden m u h a keme edild i ler. Böylece son u nculam savcı tarafı ndan sorgu sorula­ m a m ı ştır. M iss Gee, Lonsd a le'in kendine Houg hton ta ra­ fından Ameri k a n Ba h riyesine mensup Alex Johnson olara k tanıtıldığ ı n ı söyledi. Gee. görmesi ve fotoğraf­ larını çekmesi i c i n Houghton'a bazı broş ü rler geti rme­ yi kabul ettiğ i n i , fa kat b u n u n l a yanlış b i r h a rekette bulunduğunu d ü ş ü n mediğ i n i ifad e etti . Tevkiflerine tekadd ü m eden 6 Oca'k günü res m i bir za rr içine yed i ta n e b roşür koymuş ve Admiralti üssünder. ayrı l m ış­ tı. B u ise, Houghton'a broşür teslim ettiği ilk ve ye­ gône olayd ı . Bununla beraber, Başsavcı S i r Reg inald M a n n i gham-Buller kend isini sorg uya cekince, daha öncele ri de Houghton 'la birli kte ihanette bulundukla­ rı n ı kabul etti. Houg·hton veyo Lonsda le'den para a l ­ m a iddiasını reddetti v e evinde b u l u n a n parayı v e se­ netleri, 1 O s teri i n i iık h a fta l ığ ından yaptığı tasarruflarla ve intikal eden küçük bir m i ras n etices inde edindiği­ n i ifade etti. Houghton vetanına i h aneti tazyi k a ltında yaptığı­ n ı söyledi. Pa ra icin i ha neti reddett i . 1 957 senes i n i n Oca k ayında b i r g ü n L i m a n Yar­ dımcı Tamir Birl iğ i nd ek i ofisi nde ça l ı şı rken. ke n d isi­ n i " N i1k k i " d i ye ta n ıta n ve eski kız a rkadaşları ndan bi­ rini tanıdığ ını iddia eden b i r şa hıs telefon etm işti . Ko­ n uşma son u n d a , dı şarda Dulwich Art GaHery'de bu­ l u şmaya kara r vermişlerd i . Bul uştu k l a rında Nikki ken­ dis,nden Dona n maya a it ufa k tefek bilgi istemiş, bun­ ları vermediği ta kd i rde kendi ve karısı ha k k ı nda fena 50


olaca ğ ı n ı söylem işti . Art ı k H oug hton i ç i n bu adamla tekra r buluşmakton başka ca re yoktu. Ara l a nnda ka­ ro rloştırdı·klorıno göre, tekra r b � luşma l a rı gerektiği ta kdirde, H oug hton posta kanal iyle kend isine gönde­ rilen bir re klôm broşü rü alaca ktı . 1 957 senesi sonba h a rmda Houghton broşürü aldı ve Londra cıva rında K i ngston geçidindeki Toby Jug meyhanesinde N i k k i ile bul uştu . Bu bul uşmada, söz a rasında Troçki'nin ismi geçmiş ve N i k k i şöyle de­ mişti : "Yirmi sene son ra, Meksiko'da ka le g i bi bir yerde ya şad ığı halde h a kkından geld i k. Sen i n hakkın­ d a n çok daha kolaylıkla gelebili riz". Bundan sonra buluşmak i ç i n vaki i k i davete ol­ d ı rmomış, fakat bundan ötü rü fena halde dövü lmüş, bubi tuza kları ve açıld ı ğ ı nda infilôk eden posta pa­ ketleriyle tehdit edil m i şti. Lonsdale, 1 960 senesi Hazira nı nda H oughton'un evi n e gelerek ve kendi n i Amerikan Deniz Ateşe Mua­ vini Alex Joh nson d iye tan ıtorak sah neye çıkmıştı. Houghto n , daha ziya ret g ü n ü n ü n o·kşa m ı nd o "Joh­ nson " u n Amerikalı olma d ı ğ ı n ı a n l a m ı ş olduğunu söy­ led i . E k i m ayında Joh nson , Cebe l itarık boğazı ndan den izaltı ların keşfed i l m eden geçmelerine i m kôn ver­ miyen b i r ta k ı m d i n l e m e posta l a rı n ı n Afri ka sahille­ rinde bulunmadığını sorm uştu. Bu sırada, gerek ken­ d isi gerek M iss Gee örtü l ü şekilde tehd itlere ma ruz kalm ışlard ı . Johnson ta rafından verilen fotoğ raf makinası i l e çektiği resi m lere geli nce, d a i ma fena fo kus ayarı yapmış, bu suretle ha ritaları n ve broşürterin bel l i baş­ lı teferrua tı n ı n deşifre edebi l mesin i önlemişti. Houg hton savcı ta ra fındon sorguya ce k i l i nce, mu htemel b i r d üşmana fayda l ı olabilecek bilgileri bi­ l e bile verd i ğ i n i ve i dd i a na meye göre suçlu olduğunu 51


kabul etti. Lonsda le'in şah itlere mahsus yerden ifade ver­ memesi, m i l l iyeti n i n soru larna masına sebep oldu. Fa­ kat gerek ifadesi g erekse ifadeyi veriş ta rzı, Rus a s ı l l ı o l d u ğ u h a k kı ndaki i na n ç ları k uvvetlendird i . Lonsdale, 1 955 senesi ndenberi ta n ı dığı Kroger­ lere, g eçen üç sene zarfı nda yaptığı s ı k ziya retler do­ layısiyle g ittiğ i "Sırlar Evi" nde b u l u n a n her şey i n so­ rumluluğunu kabul eti . Krogerlere 200 sterl in kıyme­ tind eki Pra ktika fotoğraf makinas ı n ı , muhtelif fotoğ­ rafçı l ı k teçh izatı n ı ve d iğer bazı ma lzemeyi, bunları a pa rtımanı nda koyacak yeri olmadığı için verm işti. Lonsdale ifadesi n e şöyle d evam etti : "Geçen se­ ne Temuz ayı nda a laiade birer ev eşyası gibi görü­ nen b i r ça kmokla bir çift ta hta k ita p ra f desteğ i ver­ dim. Görd ü ğ ü n üz g i b i , bu rada sergi h a l i nde teşh ir edilen bu ma lzernede gizl i gözler mevcuttur. Sathi bir tetk i k gösterecekt i r ki, bu gözlerde bulunan ha ­ berleşme planları apartımanı mda b u l u n a n planların yede k b i r ta kım kopyasından başka b i r şey değ i ldir. "Kısaca açıklamak isterim k i , b u rada teş h i r ed i­ len Ronson ça kmağı m i kroskop, kutu, elektrik fen eri, ta l k kutusu, b u l u n a n m u htelif kağıtl a r ve çatıda ele geçirilen 2.563 d olar para ya bana a itt ir ya da taro­ tımd a n Krogerlere veri l m i ştir". "Krogerlerin ba nyo odasını sık sı k kara n l ı k oda olara k kullandım. Evde b u l u n a n ki myevi maddelerin bir ·kısmı bana a itti r. Bir zamanlar m i krofotoğ rafçı l ı k­ ta bazı tecrübeler yapıyordum . . . Sel ofa n şeridi bu tecrübeler netices ind e elde ettim . . . "Bir defasında Krogerler evde yokken evin te­ mel k ısmı nda b u l u n a n g izli h ücreyi hazırladım ve uzun m üddet kalacak şekilde verici telsizle d iğer m a lzemeyi oraya sakladım. B u m a lzemenin orada 52


b u l u n d u ğ u n u gösterecek en ufa k b i r iz bıra kmamağa büyük itina gösterm işti m . . . Bu rada b u l u n a n teçh izat m eydana cıka rı l acak olursa M r. ve M rs. K rcger' i n ciddi surette müşkül mevkide kalacaklarını bil iyor­ dum. . . "

" Böyle b i r şeyin v u k u u nd a Krcgerler tarafından kulla n ılabi lmesi ici n sahte pasaportla r tem i n ettim. Mr. ve Mrs. Krcger' i n b i rka ç fotoğ rafını aldım ve bun­ ları pasaportıcra koyd u rttum. Pasaportları Krcgerie­ rin evi nde g izl ice deri b i r sümen içine gizled i m . . . Lonsdale ifades i n i şöyle bitirdi : " Durumu dü­ zeltmek i ç i n artık geç olduğunu b i l iyorum . . . Fa kat. mevcut şartla r tahtında yapabileceğ i n i te k şeyin de, şahs ı m için ne a k ibet tevl i t ederse ets i n , ha reketle­ rimin bütün mes'ul iyeti n i kabul etmek olduğ u n u bili­ yorum . . » K rogerler Lonsd a l e ' i n ifadesiyle m utabı k oldu kla­ rı n ı bi ldird i le r. "

.

Koca şöyle konuştu : "Gizli hücrelerden ve buna benzer şeylerd e n haberimiz yoktu. Kitaplara ve göz­ lere neler g izlend iğ i n i kat' i olara k b i l m iyord u k . . . "Kanada pasaportla rından d a h a berimiz yoktu. Orada k i res im l er tarafımızda n kan madığı gibi imza­ lar da aşıkö r olarak bizim değildir." Karısı i fadesinde şunları söyled i : " Evimin h iz­ metini görüyor ve işind e koca ma yard ı m ed iyordum. Casusluk ha kkı nda b i r şey b i l m iyorum ve bu işlerle h i ç b i r a lö ka m yoktur . » J ü r i n i n kararı vermesi uzun sü rmed i . 86 dakika­ lık b i r müza kereden sonra beşi d e suçlu bulundu. Suçluların, ma h keme n i n . ha klarında verdiği hükmü te myiz talepleri 8 Mayıs 1 961 tari h inde üç temyiz h a k i m i tarafından reddedildi. Profesyonel Rus casusu Lonsdale'i 25 sene hap. .

53


se mah kum eden mahkeme başka n ı Lord Parker moh kuma şunları söyledi : "Casusluk teh l i keli b i r m eslektir v e sen i n gibi bu m eslekte bulunan bir k i m ­ se yokala ndığ ı zama n akı beti ne katlan maya h a z ı r olmalıdır. " Casuslu'k şebekesi n i n beyn i o l a n Lonsda le, so­ n u n a kada r bir m u a m ma kalaca ktır. Şebekenin m ey­ dana cıka rıl ması işini idare etmiş olan Baş Müfettiş Smith bu konuda, "Henüz hüviyeti tespit edilememiş­ tir. Fa kat emi n i m ki, kendisi iddia ettiğ i kimse değ i l ­ d i r. Bence o . R u s habera l ma servisine mensup b i r Rustur", dem iştir. Krcgerierin herbiri 20 şer sene hapse ma h ku m old u l a r. Lord Pa rker. Krcger'inde p rofesyonel casus ol­ d u ğ u n u ; Lonsdale'den fark ı n ı n , şebekeyi idare etme­ m i ş ve ondan daha yaşlı b u l u n ma kta n ibaret kaldı­ ğ ı n ı ifade etti . H elen Krcger'in kocasından kalır yeri yoktu. B u nd a n sonra sıra , vata n i a r ı n a ihanet eden i k i kişiye geldi : Bol para sarfeden e s k i bah riyel i H a rry Houg hton ile sessiz, a ğ ı rbaşl ı geekin kız Bunty Gee. 15 seneye m ahkum olan Houghton h a k kında h a k i m Lord Parker şöyle kon u ştu : "Bir k i msen i n hapisha­ n ede ölmesini tevlit edebilecek uzunlukta bir ceza veril m esi i ngiliz ada l eti n i n p rensipleri n e a ykırı oldu­ ğ undan, sana bund a n daha fazla bir hapis cezası ve­ rilmem işti r". Haki katta Houghton en fazla cezaya lö­ yı·k ki mseydi. 15 seneye mahkum olan Gee'ye hakim şöyle h i ­ tap etti : "Bulunduğun görev, n a m us l u ve itimatlı edi­ l i r bir kimse old uğ u n düşüncesiyle s a na verilmişti. Sen b u itimoda ihanet ettin". H a k i m Houg hton'la mu54


kayese yaparak, Gee ' n i n daha kuvvetli b i r karaktere sahip old u ğ u n u bel i rtm iştir. H a k i m son olara k ş u n l a rı söyledi : "Bu dava . ma h kememizin şimdiye kadar baktığı en şerefsiz d a ­ va olmuştur". Böylel i kle Rus casu s l u k şebek eleri n i n b i ri n i n da­ h a son u gelmiş oluyord u . Fakat davayı ta kip edenle­ rin m ah kemed en ayrı l ı rla rken ken d i kendilerine sor­ duktan b i r soru vard ı : Dünya hakimiyetin i gerçek l eş­ tirmek m a ksadiyle muhtaç olduğu s ı rları casus l u k yol u l a ele geçirmeye çalışan Sovyetler Birl iğ i n i n d a ­ h a n e kadar casus l u k şebekesi fa a l i yetted i r?

55


GAZETE MÜVEZZii VE OYUK PARA Birleşik Ameri ka'da dokuz yıl faa l iyet gösteren ve yed i sene sonra da Old Bai l ey'de başka b i r casus­ l u k davası dolayısiyle beş k i ş i n i n m u h a kemesi s ıra­ sında bahis kon usu olan bir casusl u k şebekes i . 1 3 yaşında b i r gazete m üvezz i i i l e 3 7 yaşındaki b i r Rus g iz l i a j a n ı arasında geçen bir a l ış veriş neticesinde meyd a na çıka rı l d ı . J a mes Bozart adı ndaki b u m üvezzi cocuk. 1 953 y ı l ı n d a Brook lyn'de kendi bölgesinde gazete leri da­ ğ ıtırken m ü şteri leri nden birinden a l d ı ğ ı b i r madeni parayı yere düşürd ü . Para derh a l en lemesine i k i par­ çaya ayrı l d ı ve b i r ta ratmdan b i r m i krofi l m ç ı ktı. Ço­ cu k tarafı ndan pol ise götürülen film oradan da Fe­ ' dera l Tah k i kat Bürosuna ( Federa l Burea u ot l nves­ tigation - FBI) sevked i l d L Böyleli kle, dört yıl sonra 5 5 yaşınd a k i A l bay Rudolf lva novi tch Abel'in 30 sene hapse mahkum iye­ tiyle son bu laca k ta kip ve ta h k i kat başla mış oluyor­ du. Reino Hayhanen ism i ndeki Rus gizli a j a n ı 4 M a ­ y ı s 1 957 g ü n ü . Pa ris'te k i Ameri kan Elçiliğine g i riyor ve beş sene müddetle Ameri ka'da casusl u k şebeke­ s i n i idare eden Ameri·ka 'da otura n şefi n ya rdımcı l ı ­ ğ ı n ı yaptığ ı n ı itiraf suretiyle Abel ' i n a k ibetini hazırlı­ yord u . Kendisi Amerika 'ya götürü l d üğünde patronu Abel ' i teşh is etti. Hayhanen Sovyet G izli Pol is i tarafından 1 952 yılında Amerika 'ya gönderi l d iğ i n i söyled i . Ayl ı k 400 dolara i l ôveten masraflar karşılığı 1 00 dolar ve gön56


derd iği her haber icin 5.000 dolar a l ıyord u . Hayhanen Abel 'den a l d ı ğ ı ta l i mata uyg un olara k bütün meml eketi dolaşmış, m u htel if a j a n larl a temas etm i ş ve onlarla b i l g i teatisi nde bulunmuştu. Her sene Moskova 'da n ta kriben kod l u yedi mesa j a l m ı ş yirmi ta ne de gönderm işti . H aber göndermek için kullanılan metod larda n biri n i , mesa j ı n , New York'un River Side Drive Par­ kındaki otu rma sıralarından b i ri n i n m uayyen bir cıva­ tas ı n ı n içine bıra k ı l ması teş k i l ediyord u . Ayrıca Abel ta rafınd a n Central Pa rk'taki posta kutula rına ma nye­ ttk ( m ı knatıs l ı ) kutular kon uyord u . Gizlenme mahal­ leri Sovyet Delegasyonu tarafı ndan tespit ed i l iyor­ du. Sovyet casusluk ağının merkezinde bulunan ve J u l ius-Ethel Rosen b'erg ç ifti i l e Morris ve Lona Co­ hen'e ( Krogerler) kada r bütün a j a n l a rla irtibatı b u ­ l u n a n Albay Abel. karıs ı n ı v e kızı n ı Sovyetler Birli­ ğ i nde bıra k m ı ş olara k ilk defa 1 948 senesinde Ame­ ri ka'ya ayak bastı . Kendisini san 'atkör olara k tanıttı ( ha tta bir m i kta r res i m sattığı tespit ed i l m iştir) ve 1 953 senesinde Brookleyn'de tek oda l ı bir fotoğ raf stüdyosu sa h i b i oldu. M a n hatta n'da küçü k bir otelde Mart i n Col lins ve Emil Goldfus isim leri n i kulla na ra k ka l d ı . 1 902 y ı l ı nda i k i aylı kken ölen Goldfus ismi nde­ ki bir cocuğun n ü fus kôğ ıdını taşı yord u . Sovyetler B i r l i ğ i i le Amerika a rası nda bir harp vukuunda, Abel stüdyosundan Ameri ka 'da ya pılaca k sa bota j la rı idare edece kti . Stüdyos unda a�keri sırları ta şıya n m i krofil mler çı­ ka rıyor, kısa da lga l ı telsizle b i l g i ulaştı rıyor ve Mos­ kova 'dan ta l i mat a l ıyord u . Ayrı ca, fi l m leri ve kodlan­ m ı ş müzik nota larını koymak üzere dolma kalem lere, 57


küpelere ve cıva talara burada g izli gözler ve oyu k­ l a r a çıyord u . Şebeke içindeki ad ı " Mark" i d i . Hayhanen Batıya sığındı kta n yedi hafta sonra Abel , M u hacceret Da iresine mensup memurlar tara­ fından 21 Haziran 1 957 g ü n ü tevkif edildi. Evvelô memleketi terke d avet ediidiyse de, tah k i kat son u n ­ da Sovyet Emn iyet H izmetindeki rütbesi meyd a n a ç ı ktı. Otel odasında yapılan a ra ştırma son u nda , şifre a nahta rları, !kısa dalgalı b i r tels iz ve kod l u haberleri göndermek üzere kullanılan b i r nevi gra fi k kôğıdı b u l u ndu. Tabietiyle Amerika'dan cı karıl ması için başl a n ­ m ı ş m uamele d u rd uruldu v e Abel "Amerika Birleşik Devletleri dah i l i nde savunma bilgileri n i h a iz s i l ô h l ı kuvvetler m ensupları n ı casusluğa sevketmeye" te­ şebbUsle itharn olund u . Asıl hetlef, atom sırla rı n ı ele geçirmekti . Birçok profesyonel casuslar g ib i Abel d e m a h ke­ mede kend isini şah i t m ev ki i nden sav u n madı . Casus­ l u k sucuyle ve ölüm cezası iste n m e k suretiyle bir Amerikan sivil m a h kemesine sevked ilen ilk ya bancı olan Abel, neticede 30 sene hapis cezasına çarptı­ rı ldı. Bütün m uhakeme boyunca gösterdiği soğ uk ­ kanlılığı, h ü k ü m o k u n u rken de muhafaza etti.

.58


DiKKATLi BiR CASUS

Reg i n a l d Kenneth Osborn e, LON DRA'da iş ada­ m ı ismi a ltında görü nen başka bir casustu . Yaztha­ nes i , o blokta·ki diğerleri nden fa rksız, ôdetleri d e ay­ nen melon şapkalı şeh i r tipinin benzeri idi. Özel ha­ yatı orta yaşlı, muteber bir iş a d a mı n ı n k i n i n aynı idi. LON D RA' n ı n batı böl ü münden, modern b i r blokta i k i oda l ı , g üzel tefriş edi l m i ş bir yazıhane işgal et­ mekte ve sessiz, aynı zamanda g üzel konuşan bir centi l men olara k ta n ı n m a ktc · idi. Osberne hakkında kimse, b u ndan başka bir şey bilm i yord u . Samimi dostu yoktu ; kend isi ile mu nta­ zaman genel yerlerde ve restora n larda karşılaşan arkadaşları da Osborne hakkında ancak "6 yıl evvel. önemli b i r i ng i l iz-AVUSTU RALYA tica ret kumpanya­ sının soru m l u müdürl ü ğ ü n ü yapmakta i ken S i D N EY'­ den LON DRA'ya geldiği ve kendi işini düşünen içine kapan ı k bir tip olduğ u " n u söyleyeb i l i rd i . Geçen yılbaşı nda Osberne m a l u m kahvehaneye ve loka n ta ya gelmerneğe başlayınca dostları hiç şüp­ helenmediler; bunla rdan bazı ları Osbome'un AVRU­ PA'ya uzu n . bir iş gezisi yapacağ ı n ı söylemiş old uğu­ n u hatırladı lar. Evinin v e y azıhanesinin telefon n uma­ rasını bilen bazı ları da b u numara l a rda n, Osberne'un iş ici n I N G i LTERE dışına çı ktığı cevabını a ldılar. Os­ borne PARiS'e u cmadan evvel gerek evi n i n ve .ge­ rekse yazıha n esi n i n b i rer yılirk kira larını da peşinen ödemiş bulunuyordu. Birkaç g ü n geeince Osberne h atırlanmaz oldu. 59


H erkes onun restoran ve kahveha nedeki yeri n i a l a n d iğer kimselere a l ıştı v e g ü n l ü k h ayatları d a değ i ­ şi k l i k ol maksızın a kıp g itti. Osberne'un bu ani ayrı l ı ­ ş ı n ı n . I n g i l iz-AVUSTRALYA ticare t ku mpa nyas ına a i t b i r i ş fa liyeti i l e i l g i l i olmadığını bilô kis bu sess iz ve m ü tevazi, bôriz b i r AVUSTRALYA şivesi ile kon uşan ki msen i n hakikatte i N G i LT E RE'deki Sovyet casus ağını i şleten b i r baş casus old u ğ u n u k i mse tahayy ü l etmedi. * **

Reg i na i-d Kennerh Osberne is i m l i b i r ki mse bir za m a n l a r h a k i keten yaşa m ı ş ol ma kla beraber "0"­ n u n <JSıl ismi değ i l d i r. Bu kon uya son rada n yeniden döneceğiz. Osberne'un hakiki h üviyeti , 1 91 9 da MOSKO­ VA, n ı n SO KOLN i KY böl ü m ü nd e doğ m u ş Gen nadyi M a ksrmovich Glazu nov olarak b i l i n m e ktedir. H a k i ­ katte de babas ı , RUSYA ihtilôl inde, i c h a rpte faa l rol oyn a m ış, son rada n "Sovyet devl eti n i n k u ru l uşu"nda kom ü n ist gidişine uydurulmuş olan eski bir bolşevik id i . Kom ü n ist Genel i k kol u n u n ve son radan Rus Ko­ m ü n ist Partis i n i n b i r faa l ü yes i olması ve «Zeki ve ta­ mamiyle şaya n ı itimad" b u l u n ması sebebiyle, gene Gennadyi 1 937 y ı l ı n d a , Sovyet Gizl i Servis Kara r­ ga h ı n ı n anaje servisi tarafı ndan. i h tisas tahs i l i icin seç i l d i . M usta kbel g izli Servisi a j a n l a rı n ı n deva m et­ ti kleri ih tisas temel eğiti m i n i " i fti har"ile ta mamla­ ya ra k , MOS KOVA'daki Gizli servis 'ka ra rgô h ı n ı n « ha­ ric iye d i re ktörlüğü l l nci Dairesinde h izmet etmek ü­ zere. b u raya gönderi ldi. i n g i l iz dili üzerindeki m ü kemmel b i l g isi dolayı­ siyle "Angla -Saxon memleketleri ndeki ka rışık şart­ l a r" üzerindeki a n layışı n ı n , bunları a n l a mayı b i r ço­ ğ u n u n pek güç buldu kları diğer Rus a rkadaşlarından 60


çok üstü n olduğu bel i rl e n m ekle Kennadyi. gelecekte fN GtLTERE'de Gizli Servis mukim operatörü ol ma k üzere eğ itime tôbi tutu l m a k i c i n a yrıld ı . Gazcyna 'daki ( I ng i l izce konuşan ôleme casus yetiştiren b i r fabrika demek olan) Özel G izli Servis K u ru m u n da 10 yıl sürecek eğitime Gennadyi 1 939 yı­ lında başl a d ı . Fakat Gazcyna 'ya gönderi l i r gönderil mez d e h ü ­ viyeti Reg inald Kenneth Osborne'a cevri l iverd i . Rus Gizli Servisi. h a k i k i b i r Regi n a l d Kenneth Os­ borne'un AVUSTRALya 'da N EWCACTLE'de yaşa m ış ve b i r C i N ticaret gemisine bi nerek memleketini te rk­ etm iş b i r k i mse olması d olayısiyle bu ismi izafe etti­ ği i c i n d u ru mda n e m i n ve memn u n i d i . H a k i k i Osbor­ ne b i n d i ğ i bu ÇIN gem isinden, altı ay sonra ŞAN ­ GAY 'da b i r RUS gemisine geçmiş, fakat bu RUS ge­ m isi Vi LADEVOSTAK'a geld iğinde, h üviyetinin ilerde kıymetl i olabileceği mülôh azası i l e yakalanara k sıkı b i r kontro l a l tına a l ı nm ı şt ı . Sonra Sovyet Gizli Ser­ visi tekrar, tekra r maha l l i tetki kler yapara k Osborne isi m l i bu Avustralya l ı n ı n gaip ol ması n ı n hiç d ikkati cekmediğine, k i mse ta rafı n dan a ra n ı l ma·d ığına ka na­ a t geti rd i . i şte bu hal M OSKOVA G izli Servisi Kara r­ gôh ı n ı , Osberne'un hüviyetinden a j a n olamk istifa­ de ed i lebi l eceğ i sonucuna götürmüştür. Gazcyn a 'da k i eğ itim s ü resi nce Glazunov (Os­ borne) deva m üzere en y ü ksek n u ma ra a l d ı . 10 y ı l ­ l ı k eğ itim i nden sonra , son i mtihanı da geçi nce G iz l i Servis kariyerine g i rm i ş old u . * **

1 949 Ara l ı k ayında sahte Osborne, b i r Sovyet tica ret gemisi ile, uzak d oğuya d oğ ru yol land ı . Sov­ yet Gizli Servisi her ted b i ri o kad a r g üzel a l ı r k i , Os­ borne da gem iye Devlet Emn iyet Subayları ta rafından 61


gizl ice yerleştirilmiş ve m üsta hdem d a h i fa rkı n a va­ ra m a m ı ştır. Sovyet gemisinde olmasına rağmen, uzun seya hat boyu nca karnarasında kapand ı , kaldı. Karşılaştığı k i mseler yalnız, yemeğ i n i getiren ve göz­ den saklı olması n ı sağlaya n i k i Devlet Subayı idi. 1 950 yılının Oca k ayı son u nd a Ruslar Osborne'u AVUSTRALYA'ya başa rı ile çrkardılar. Emn iyetle ve haylice para i l e mücehez olmasına rağmen "Umul­ madık fırsatlar zuhur etse da h i g izli faal iyetlerle a n ­ g a j e olmaması" ( a k s i n e olara k kend isini AVUSTRAL­ YA hayat ta rzına i ntibak etti rmek yol u nda gayret sa rfetmesil konusunda emir a l mış b u l u n uyord u . Böylece Osborne N EWCAST LE'a i n tikôl etti. Gazcyna'da plan ve fotoğraf üzerinden şehri ezber­ lemiş olduğu için şimdiki işi şehrin m evki leri üzeri n ­ d e etüd yapmaktı . Osborne'a N EWCASTLE'ı ta n ı ma k ve ken d i n i i ntibak ettirmek i ç i n b i r hafta yetti. Fa kat bu kısa za­ man içinde, tesa d ü fen h a k i k i Osbern e ' u n a rkadaşla­ rı n d a n biri ile, ka rşı laşma korkusuyl a , kend i n i hiç em­ n iyette h issetm e m i şti. Böy le bir karşı laşma ihtima l i ­ n e karşı, bir kazada ha fızasını kaybettiği şeklinde kandırıcı bir h i kôye d e hazırd ı . O n u asıl end işeye sevkeden h usus ise : Boyunun biraz kısa ve çe hre­ sinin h a k i k i Osborne'unki nden fa rkl ı o luşu idi. Fa­ kat b u doğ u m yeri ( : ) nde şans o n u n safında b u l u n ­ d u , kimseye rastlamadı. * **

S i D N EY'de, M OS KOVA kara rg a h ı ndan gelmiş b i r şifre l i emir Osborn e ' u bekl iyord u . Bu nda " M u te­ ber bir yaşama tarzı sağlanması ve bir i n g i l iz-AVUS­ TRALYA Ticaret Kumpanyası kurması" e m redil iyor­ d u . Bu e m i rde aynı za m anda " M ütea k i p e m re ka dar g iz l i faaliyetlerle i l g i le n memesi, bütün g ücünü m u te62 ·


ber Avustura l ya l ı la r üzerine teksit ederek, büro h iz­ metlerindeki iş m u vaffa kiyeti için yard ı mcı olabi le­ cek g üven i l i r Avustra lyalıyı b u l mağa çal ışması" be­ l i rt i l iyordu . H oşa g iden görün üş v e davra n ı şı, serbestçe pa­ ra sarfetme i mkan ı Osbome'a. S i D N EY ' i n bir çok iş odamı ve tica ri seyya hlar a rasından birçok dostu kolayca kaza ndırd ı . i ş a rkadaşı olara k kend isine, b i r öğretmen olan flörtü n ü n e rkek kardeşi n i seçti . Bu cocu k bir AVUS­ TRALYA ithalet ve i h racat ku mpanyasını meneceri iken, bir patran olma düşüncesi ne pek sevi ndi. Os ­ bome iyi bir seçim ya pmıştı . Ortağı yen i kuru l a n fir­ maları n ı kısa za ma nda veri m l i b i r hale getiriverd i . MOSKOVA pek m e m n u n d u . Zira · Osbome'un Avustra lyadcr tanınmış b i r firma n ı n orta ğ ı olması. onu n Brita n ya 'ya gitmesi ve bir LON DRA şubesi aç­ ması i ç i n iyi bir sebep olm uştu. Osbome eğ i t) me to ­ bi tutulduğu ma ksat için i ! k a d ı m ı n ı atm ı ş ol uyord u . Osbome d a h a Gizli Servise intisa b ı n ı n başı ndan itiba ren i n g i lteredek i casusluk şebekes i n i n başı ol­ mak üzere yetiştiri ldiği ve şimdi de faal iyetini LON D­ RA'ya intikal ettirmesi için temel taşı kon ulduğu hal­ de MOSKOVA ona, za manı gel inceye kadar SiD­ N EY'de i kômetini uzatması emrini verd i . Plönın böy­ lece teh ri ne sebep, beklen meyen bir olayın ya n i Avustra lyadcr bulunan v e AVUSTRALYA contr-espi­ yono j servi s i n i n ta kibine maruz b u l u nduğuna inanan bir başka Sovyet casus u n u n a cele olarak Avustra ! ­ yayı terketmeye mecbur kol ı ş ı n ı n vukuu id i . Boşlu­ ğ u n dalduru lması gerekti. Koça n ı n yerine b i r yen isi gönderilinceğe kada r bu işi Osbome 'un a l ması em ­ red i l mişti. 63


Osberne üç yıldan fazla bir za man MOSKOVA G izl i Servis patraniarını tatm i n edecek şekilde çalış­ t ı . Şöhret l i ve iyi döşeli ticaret k umpa nyası na ma l i k oluşu n u n ; g izl i mesa j ların a l ı n m ası v e gönderilmesi için müstesna bir i m kôn sağla mış olması ve d iğer casus ve h aberci l eri ile d i rekt temas yapmaması se­ bebiyle şüphe çekmeksizin h izmeti n i yürütm üştü . I ş m u h itinde, Avu kat çevrelerinde h atta pol i s m u h i ti n ­ de, gazetec i l er ve kendi leri ile s ı k s ı k gece k u l ü b ü v e ote l lerde eğlenceler yaptığı n üfuzlu k i mseler a ra ­ sında yü ksek b i r itibar sa h i b i ol m u ştu. . M OSKOVA'dan AVUSTRALYA 'yı terk etmesi hu­ susunda emir a ldığı za man, onun b i r Avustralya l ı de­ ğ i l b i r Rus casusu olabi leceğ i n i a klından dahi geçir­ memiş olan ortağı Osberne'un b i r LON DRA şubesi açma k ve teş kil etmek yol u n d a k i te klifini memnun­ lukla ' karşılad ı . Hele Osborne ona f i rmayı bıraktığını söyled iği ve orta ğ ı na g üvend i ğ i n i i lôve ettiği za man m evki i ve itibarı ortağı nazarında daha da yükseld i . 1 953 Eyl ü l ü nde Osborne, m uteber v e meşh ur i N G I NTERE 'ye S i D N EY'li bir i ş ada m ı hüviyetiyle, geld i . Tecrübeli bir baş casus old uğunu bil iyor ve L.:ON DRA'daki i kametini başarı i l e d eva m etti receğ i h ususu nda nefis itimadı besl i yord u . lnglliz-Avustralya-Asıa ticaret kumpanya s ı n ı n Birleşi k Kra l l ı k şubes i n i tesis edeceğ i m ü nasip b i r y a ­ z ı h a n e ile kendisi icin bir k a t bulması u z u n sürmed i . LON D RA'da b u l u n d uğu sürede d e SiDN EY'deki gibi pek çok çalıştı. Yazıha nesi n i orada da gelen ve g iden g izli mesa j la r i c i n posta k u tusu olara k kullan­ d ı ve ajan ve h aberci lerle d i rekt temas yapmama i h ­ tiya d ı nı d eva m ettird i . Kısacası casus o k u l u nda ne öğretiidiyse bu nları sı kıca uygulad ı . Fa kat S I DN EY v e LON DRA'da baş casus olara k 64


on yıl h izmet ede n ; muteber ve iyi davra n ışlı olarak ta n ı nan ve M OSKOVA Gizl i Servis kararg a h ınca " E n çok başarı l ı v a veri m l i b i r operatör" olara k sınıflan­ d ı rı l a n Osborne. birden b ire pan iğe kap ı l d ı . Habercilerden b iri ingi liz G izli Servisinin "Ken­ disini göza ltına a ld ı ğ ı n ı ve yakında tevkifi n i planla­ dıkları n ı " , haber verm işti Rusyadaki çeşitli casus oku llarında öğretilenleri hatı riayara k i h barın doğ ru ­ luğ unu öğrenmek için beklernes i lôzım · i ken. hemen iNGILTERE'yi terketrneğe karar verdi. Başlang ıçta Akl ı n ı kullana ra k. ha bere i n i n daha fazla d etayl ı bilgi toplaması icin on u s ı kı ştırmadı . l hbarı n kendis i n i ilgi­ l end irm ediğ i n i . b i ldi ren M OSKCVA üstel ik de onu uyard ı . M OSKOVA'n ı n söylediğine göre tehl i ke iN­ G I LTERE'deki başka bir RUS Baş casusu ile onun işbirl iği h a l i nde bulunduğu g u ruba m ü teveccihti. Osbo rne'un

uyarı ldığı

sırada

ti lhakike

ingi­

l i z Gizli Servisi bir RUS casusu ile şebekesi için, tev­

kif hazırlıyord u . Fakat bahis konusu ola n iktisadi is­ tihbarat ile meşg u l ola n Osborne'un g u rubu değil, Den iz isti h ba ra tı ile görevlendirilmiş v e başka b l r Rus cas us şebekes i n i n başı ola n Gordon Lonzdale'in teş­ kilôtı idi. Haberci mahalli kontrol a ja nı ndan aldığı kod lu teh l i ke mesa j ı nı ya n l ı ş o n la d ı ğ ı ve ya n l ı ş kimseyi ha­ berdar ettiği için bu garip d u ru m m eydana gelmişti. Fa kat Gizl i Servis Karargahı i ndinae b u " Osborne"un pa niğe ka pılma s ı ve böylece büyük bir ya raya sebep olması affedilir bir şey değildi". Reg inald Kenneth Osborne Birleşi k Krallı kta n ayrı ldı. Gordon Lonsda l e, ka rı ve koca Peter ve Helen Grogar ve diğer kilit mevkiindeki Sovyet casusları ve F. 5

65


teşki latı zamanında ingi lterevi terk edem iyerek tev­ kif ve mahkemeye tevdi olundular. i n g i l i z Gizli Servisi Rus casus ağında s ı k s ı k böyle yara l a r acar fa kat MOSKOVA Gizli Servis K a ­ ra rgahı bu manialardan a s l a yıl maz, MOSKOVA'ya göre bu boşluklar geçicidir ve dold urulmak üzere başka baş casuslar gönderi l i r. Bütü n dü nyayı kapla mış olan Sovyet Gizli Ser­ vis teşkilatı, diğer bütün memleketlerin inte l l i i ans servislerinden esaslı şekilde fa rklıdır. Dünya n ı n en büyük espiyonaj sistemi olan Rus Gizli Servisini a n ­ l a m a k için, yarı n ı n a j a n l a rı n ı n Rusya'da n a s ı l yetiş­ tirild i k lerini b i l m e k ve u n utmamak kafid i r.

BU OLAYlN iNCELENMESiNDEN CIKARILAN SONUCLAR : 1.

CASUS TiPi :

Hangi mem leket hesabına çalışırsa çal ışsın, ca­ susluğun bir meslek olduğu ve binaen a leyh kend i ne has b i r tipi bulunduğu şek i l deki a n layış ya n l ıştır ve haya l d i r. Kolaylı kla kabul ed ilebilir k i . böyle olsa i d i casusları teşh is etmek hemen m ü m kü n olurd u . Bu ba kımdan casusun tipi ile i l g i l i açıklama fayd a l ı ola­ caktır. a. Casusun yapacağı görev ister son derece ba ­ sit, çok kısa süre l i ve küçük h edefl i olsun ; isterse uzun süre devam edece k ve geniş b i r konuda sü­ re k l i olara k bilgi derlenmes i n i gerektirecek deri n l i k­ te bul unsun, casusu görev len d i ren makam için asıl ola n . casusun yakalanma ması ve nelerin öğre n i l m e­ sine çalışıldığ ı n ı n b i l i n memes id i r. Şu halde yaka l a n 66


mamak için gerekl i bütün koşulların yeri n e getirile­ ceği kabul edilmelidir. b.

Tiple i l g i l i koşu l l a r s ı n ı rs ızdır. Bir fikir vermesi ba k ı m ı ndan şöylece bel i rtilebi l i r.

( 1 ) Cas usluk. s ı n ı ra yakın yerlerde ve belirli bir me­

sel eyi öğ re n m ek m a ksad ı i le , kısa s üreli ol a ra k yaptırıl ıyorsa casus tipi n i ya ratmak kısmen az bir çalışmanın veri m id i r. Şu h a lde, böyle bir gö­ revin sah ibi olan casus : (a) S ı n ı rda yaşıya n l a r ı n kıyafetini taşır. Kıyafet­ le ayrı l ı k l a r daha çok detaylardadır. i ç ça­ maşır, çorap, mendil bazen de aya kkabı g i ­ bi eşya o yerde k u l l a n ı l a n l a rdan farklı ola­ b i l i r. (b) Sınırda yaşıya n ların i htiyaç maddeleri n i kul­ l a n ı r. Çoklukla sa rma sigara içilen yerlerde, hazır sigara kulla n ı l ması ya da sigara sar­ moda ace m i l i k ; sigara ba ndrol larında zama­ n ı geçm iş fiatl a r ve yaz ılar; o bölgede pek görül meyen kibrit çeşi tleri ; ağızlık ve siga­ ra taba ka l arındaki d eğ i ş i k l i kler; çakmak ve fiti l l i taş kullanma kte ki fa rkl a r; k u l l a n ı l a n iç­ ki ve tercih edilen yemek çeşi tleri, çay, ka h ­ ve, ı h l a m u r, gazoz bira, su v e benzerleri g i ­ bi çeş itli içeceklerden o bölgede genel leş­ m iş ola nların yerine. daha az k u l l a n ı lan lara düşk� n l ü k ve a l ı şka n l ı k ; böl genin özelliğine aykırı cinsi davra n ışlar; çeş itli madeni ve kağ ıt para ları a i ı p verme·de tereddüt ve ace­ m i l i k , ihtiyaç maddelerini ku l la n moda yapı ­ l a ca k hata l arın b i r kısm ıdır. (c) S ı n ı rda yaşıya n ların hayatını yaşa r. Yaşayış­ ta aykırı l ı k l a r: O bölgenin genel d u ru m u n 67


d a n aykırı l ı k gösteren erken ya da geç yat­ m a . erken yada gee k a l k m a ; g ü n l ü k ve haf­ tal ı k vücut tem izl i ğ inde d eğ i ş i k alışka n l ı k­ lar; gazete ve kita pl a ra . değ işik derecede i l ­ g i ; bölgenin ç o k v e a z ilgilendiği konular­ da ters ora nda a l ö ka gibi h ususlard ı r. (d) Sınırd cr yaşıya n ların d i l i n i konu şur. Sınırın iki ta rafında yaşıya nların d i llerinde karşı lık­ lı olara k , b i ribiri ne y a k ı n l ı k l a r bulun ur. Bu ba k ı mda n kısa süreli ve küçü k a m açlı ca­ susların konuştukları d i l ler; maske ola ra k kullandı kları işlerine v e b u n l ara bağ l ı olara k geldikleri n i söyle d i k l eri kasabalara g ö re fa rklı ola b i l i r. işte bu fark; ifadeterindeki ce­ l işme sebebiyle bir şüphe esası olab i lir. (e) Sınırdcr karşılaşılan bir işin sahibidir. Büyük

b i r i şletme inşaatında ça l ı ş maya gelmiş; b i r firma n ı n reklamcısı kimliğine bürünmüş; n i ­ yet. koku satan, çeşitl i işporta malları n ı ucuz vererek i l g i toplayan seyya rcılığı iş ed i n mi ş ola b i l i r. Sürekli b i r görev, deva m l ı bir i ş , geçici casuslu k vazifeleri i ç i n eiveriş­ s izd ir. (2) Casusl u k s ı n ı ra yakın ya da uzak yerlerd e bel irli kon u l a rd a s ü rekli olara k yaptı rı l ıyorsa ; casus ti­ pini yaratma k çok uzun ve çok ciddi bir ca lışm a sonunda e l d e ed i l i r. Böyle b i r görevi n sahibi olan cas u s : (a) I çinde yaşıvacağı stand a rd ' ı n kıyafetini ta­ şır. (Yetiştiri lme m a ksad ı n a göre, casusluğu icin maske ola ra k kullan acağl görevi n o memleke t o l a n ı ndaki genel sta n da rdına uy­ gun bir g iy i n iştir.) Serbest m eslek sahibi, 68


mesela b i r ithalater maskesi a ltında ço l ışa­ caksa. memleketim izde bu meslek sahiple­ r i n i n , yurd u n her tarafı nda tabii karşılanan b i r kıyafeti vardır. ista nbuldaki bir ithalatçı, iş ilişkisiyle; · Samsu n a , Adenaya ya da Kar­ sa g i tse. o durumu i ç inde. kıyafeti yad ı rgan­ maz. i yi yetişti ri l m iş bir casusda b u yönden ta �k l ı l ı k görmek i m kô nsız denecek kadar g üçtür. (b) i çinde yaşıyacağı sta ndard'ın ihtiyac madde­ leri n i k u l l a n ır. En ücra bir merkezde geçici olara k b u l u n u rken. maskes i n i n standard ı na uyg u n düşen yeme. içme ve benzeri a l ışka n­ l ı kları n ı d evam ettirir. (c) i çinde yaşadığı sta ndard ı n hayatı n ı yaşa r. Genel olarak, yer değiştirmelerde. geçici olara k g ittiği yerin hayat tarzına intibak et­ mez. Yaşa ma a l ışka n l ı k ları b u l u nduğu yer­ dekinden tamamen fa rklı da olsa. onları ko­ rur. Mahalli yaşayışa zora ki ayak uydu rma gayretleri, şüphe ile karşılanab i l i r. (d) i çinde yaşadığı ve maske ola ra k k u l l a n d ı ğ ı h üviyetinin gerektirdiği d i l i ko n u şur. Aksan farkı n ı n büsbütü n ortadan kald ı r ı l ması ç o k güc. hatta di kkat l i b i r mu hatap için i m kô n ­ sız o l a n d i l imizin, casus şüphesi kurulması n ­ da öze l b i r avanta j ı vardır. i yi eğitim gör­ m ü ş bir casus. bu pek küçük zaafını da b i l ­ d iğ i icin a kso n fa rkı n ı ç o k kerre muhaceret­ le. ya da doğ u m yeri i le izah eder. (Kırı m Tü rkleri nden. Ç i n Tü rkleri m uhacirlerinden; Kafkas Bulgarista n - Roma nya , Yugoslavya, Y u n a n istan göçme n lerinden ; ebeveyn i Arap memleketlerinde asker veya sivil olara k gö69


revl i i ken, oralarda doğ m u ş ve okumuş; uzun yıllar dışarda eğ itim ya pmış . . . . . . g i b i ) . Bu iza h yol u n u n gerektirdiği bilg iye geniş şe­ ki lde sa h iptir. (e) Maske ola ra k k u l l a ndığı işin ehl idir. Zira. s ü ­ rekli görev yapma n ı n ve şüphe çekmemen i n belli başlı koşu llarından b i ri , tutu lan işde k i yatkı n l ı k v e bilgid i r. Bu yatkı n l ı k . o kon uda verilmiş ciddi bilgi sebeb iyle, d i kkat çek me­ yecek olg u n l u ktadır. Tutu lan iş bir büro 'yu gerektiriyorsa bu h usus, gercek bir yerl i ' n i n ­ k i n i n düzeni ndedir. Bir bar işle tiyorsa, piş­ kin bir bar sahibi yapısı, casusda şek i l len­ miştir. i şindeki falsolardan ötürü bir casus teşh isi. kısmen kader meselesidir. Casus hesabına ta l i hsiz tesadüfler ya da iha netler başlıca şüphe ba şla ngıçlarını teşkil eder. c.

Bu olaydaki casus tipi :

Osborne, sürekli h izmet yapaca k . bir casus tipi olara k , çok ustaca hazırla n m ı ştır. Şöyleki : ( 1 ) Lon dra 'da s ü rekli vaz ife görmesi başiangıç­

ta n itibaren d ü şü n ü l mesine rağmen, Londra­ da bulunuşunu son dereced e tabii göster­ mek amacı ile Avustra lya 'ya yerleştiri l m iştir. (2) Avustra lya'da yad ı rganmaması içi n , kaçırı l ­ m ı ş (Avustra lyadaki lere göre tica ret maksa­ d ı ile memleket dışına ç ı k m ış) bir Avustra l ­ ya l ı 'n ı n hüviyeti i l e cihazland ırıl mışd ı r. (3) Avustral yada evvela Newcaste'a yerleşmiş ve h üviyet i n i taşıdığı h a k i k i Avustra lyalı'nın muh itinde. uzun yılla r sonra . · va rl ı ğ ı n ı gös­ term i ştir. 70


(4) Sonra Sid ney'e na kl etm i ş ve ticaret hayatı­ na atı l m ı ştır. N ewcastle'da n g el m iş bir Avus­ tra l yalı h üviyeti , onu Sidney'de hiç ya dırgat­ mamıştır. (5) Rusyada, Avustra l yada i ka met sırasında. ya­ ba ncılığından şüphelen i l memesi için; d i l . ma­ halli mevkiler, adetler ve i l işkiler üzerinde 10 seneyi aşa n b i r süre eğitim görmüş; Avustralya 'nın sa n k i b i r ma ketinde yıllarca yaşamıştır. (6) Sid neyde kend i n i tamamen ticaret hayatına vermiş ve hiç bir suretle istihbaratla ilg ilen­ memiştir. (7) Lon d raya g idişini kuvvetli bir daya nağa oturtmak ici n , yü kselrnek ve pa rlamek ihti­ rası olan bir ortak ec' i n m iş. ithalat ve i h ra ­ c a t i ş i n i de genişletm işd i r. (8) işi genişleyince Lond ra 'da b i r şube acmağa yöne l m iş. Sid neydeki bü �oyu ortağına b ı ra k­ makla. h ı rs l ı ortağını tatm i n ettiği gibi ken­ d is i ne de borç l u ve bağ l ı . kılm ıştı r . (9) Avustra lyayı terk etmek üzere i ken, herkesin g üven i n i kaza ndığı Sid neyde casusluk yap­ mo k gibi b i r şans ona . gül müştü . Bu b i r ba­ k ı ma Londra d a k i icraatı icin sta j demek ola ­ ca ktı . ( 1 0) Lon dradaki büros unu açtığı za man. Avus­ tra l ya l ı a ksanı i l e geem işini çok iyi örtmüş ve davranışları. yaşayışı ile çevresi ne uy­ muştu. Bu d erecede yerl i , itiba rl ı ve şüpheden uza k b i r k i m s e n i n cas usluğu n a s ı l a n l aşılır? Bu. son derece­ de güc cevaplanacak b i r sorudur. 71


2.

CASUS HAYAT I :

Bir memlekette sürekli g örev ya pmak üzere yer· l eştirilen bir casus; y ı l l a rca deva m edecek b i r eğ i­ tim, öğretim ve tatbi ki yaşayışte n son ra , vazife gö­ receği memleketin d i l , adet, a n 'ane. g iyiniş ve yaşa­ yışına, ta m bir yerli kadar kend isini uydurmuş da ol ­ sa; yaşayacağ ı h ayatı n iki yüzlü ol ması , onu, yerl i ­ lerden görü n ü r veya görün mez şekilde farklı k ı l a r . idea l a n l a md a ta m b i r yerl i olabilmek, ta m bir yerl i kada r iş-güç sahibi olmakla m ü m k ü n d ü r. Şöyle ki; bir ticaret fi rması sa h i b i n i n ; ticeretre ticari kuru­ l uşlarla, h u kukçu lar ve avukatlarl a , g ü m rü kcü ve nak­ l ı yecilerle d evam eden bir iş hayatı; evli ise evinde, bekôrsa başka çevrelerde g eçen bir sosya l hayatı ; adet h a l ine gelmiş b i r eğlence hayatı vard ı r. N etice i ti ba riyle bel i rli zamanlarda da istirahat eder. Bu hüviyetteki bir casus, ayni d u rumdaki yerl i ­ n i n yu kardaki hayatını deva m ettirecektir k i , yerl iden fa rklı olmas ı n ; üste l i k casusluğun icap ettirdiği ha­ re ket ve faa l iyetleri gösterecekti r k i , görev i n i yap­ m ı ş olsu n . i şte bu h a l . casusun zekô, kurnazlık ve inceliğ i n e göre onun hayatı n ı kaçı n ı l maz şekilde fark­ l ı la ştırı r. Z i ra bu derecede yetiştirilmiş bir casusun bütün vazi fes i ; b i r dans sırasında, da m ı n ı n , kulağına fısı ldıyacağı bi rkaç sözü zapded mekten ibaret değ i l ­ d i r k i , zaman v e çalışma gerektirmeden ya pılabilsin. En azından çeşitl i ta l ı motlar alacak, b u n ları açaca k (deşifre edecek) a j a n ları i l e ya b u l uşaca k ya da m u ha bere edecek, yeni elema n l a r elde etmek için gayret gösterecek ( b u ela ma n l arı işlerine ve yerleri­ ne göre seçecek, ha kları nd a n soruşturma yapaca k, şahsen ta n ışma zem i n i hazırl tyaca k veya a racılarla temas kuracak) buluşmala rla , posta kutuları ile, di72


rekt yazışmatarla elde ettiği b i lg i leri; fotoğ raf. m i k­ rofi l m, m i krodot. bant, p l a k ve emsa l i teknik alana intiköl ettirmek için bir la boratuvar çalı şması yapa­ cak; yazıl a rı kod l ayacak. norma l posta yol u ile ya da bul u şacağı kuryelerle yeri ne u laştıraca k, �cil h a l ler için açık veya · g iz l i telsiz, telgraf, telefo n m u habere ­ si yolları ndan fayda lanaca ktır. Ana hatları ile belirtilen ve yerl i bir k i msenin, normal çal ışması ndan bel l i şekilde ve e k olara k fark­ l ı b u l u n a n bu h izmetler elbette, e m n iyet veren bir mekö n a , ihtiyaca yetecek bir zamana ve soru m l u n un zorlu çal ı ş masına l üzum gösterecektir. Osborne. Lon d ra 'da k i ( i ng i l iz-Avustra lya -Asya ticaret kumpanyas ı n ı n ) şubes i n i idare eden , ithalôt ve i h racat ile uğraşan bir tücca r idi. Casusluk yol u n ­ daki şahsi prensipleri ş u n l a rdı : Yazı h a n esi n i , gelen ve giden gizli mesa j l a r için posta ku tusu olara k k u l l a n ı yordu, Aja n ve ha berci lerle d i rekt temas yapm ıyordu, i k i oda l ı , güzel döşenmiş b i r a pa rtman da iresin­ de i ka me t ed iyord u . H a k k ı nda b i l inenler m a hd u t, d evam ettiği bira­ hane ve loka nta bel i rl i , dostl u kları m esafeli ve seya ­ hatl eri d i kkati çekmiyecek derecede terti pli id i . Osberne ' u n bu şa hsi prens iple ri n i ; b i r cosusun gerçek yerl iden fa rklı ve e kstra calışmaları hakkın­ daki açıklamalarla karşılaştıra ra k değerlendirel i m : o. Yazrha nes i n i gelen ve giden g iz l i mesa j l a r i ç i n posta kutusu olara k kullanıyord u . Casus h a berleşmesinde b i l inen yol lar, yerine gö­ re, yara r ve za ra rl a r verirler : ( 1 ) Gizli posta kutusu : H a beri a l a n ile veren a rasında, zaman tesbit edi­ lere k karşılaştırıl m ı ş, g izli bir yerd ir. (Şe h i rler73


a rası yol larda bel i rl i bir k ilometre taşı n ı n d i b i ; b i r avi a n ma bölgesinde, tarafla rca ta nınan b i r a ğ a c ı n oyuğu veya kovuğ u ; posta h a nelerde ki posta kutula rı ; köprü veya su men tez lerinin g izli köşe leri g i b i . .. ) Haberi verecek kimse, vereceğ i n i daha önce tes ­ pit ed i len böyle bir yere kararlaştırı l mış a l ma ta ­ rih inden pek kısa zama n evvel koyar ve dikkati çekmiyecek bir işaret yapar. (Avl a n m a k için g itti­ ği orm a nda, belirli ağacın kovuğuna haberi kOya r ve mesela ağaca çakı ile bir ra kam veya harf kazı r) ha beri a lacak kimse, kara rlaştı rılan za ­ manda aynı yerden ha beri a l ı r ve kend isinin a l ­ dığına d a i r b i r işaret yapa r. (Ağacın kovuğ undan haberi alır ve mesela çakı i l e, kaz ınmış ra ka m ı i ki ler) . Bu suretle haberi veren , kontrol ziya retin­ de haberin alıcının eline geçmiş olduğuna ka n i o l u r. Osborne, bu y o l u kullan ma-m ıştır. i ş i , sos­ yal durumu ve içinde bulunduğu çevrenin a l ı ş­ ka n l ı kları , buna elvermiyord u . {2) Başka adresle posta kutusu : Haberi a lacak olan hesabı na. iş ye rini ya da ika ­ metgahını kendi a d ı ve adresi i l e kullandıra n bir a racı n ı n posta kutusu vazifes i, görmesi başka bir yoldur. I ş adamı işine yakışır bir başka sının bürosu­ nu, o şahsı faal iyetine orta k edere k, bu ma ksat­ la kullanır veya iş orta k larından birine böyle bir büro a çtırır. ( i thala tc ı , ithalat işlerinden ötü rü deva m l ı ve norma l teması bulunduğu bir avuka­ tın, bir gümrü k kom isyon cusu n u n . bir nakl iyeci­ n i n bürolarını bu ma ksatla k u l l a n ı rsa d i kkati çek­ miş ol maz) . Osobrne, bu yol u da kulla n m a m ı ştır. Z i ra . cas us74


l uğa i ştirakci çoğald ı kça emn iyet zayıflamasoda güçleşir.

(3) Açık posta kutusu : Bu deyi mden. şa hıs a d ı na kira l a n m ı ş en ya kın posta hanedeki posta kutusu, büroların bulundu­ ğu bina ların ya da işhanları n ı n g i rişlerindeki pos­ ta kutuları, büroları n açık ve doğru iş adresleri i cabında , a n laşılma m a l ı d ı r. büro katipleri n i n , odacıların kapıcıların y a da iş ta kipcileri n i n gön­ deri lecekleri ve içindekileri alıp getirecekl eri bu posta tarzı açıktır ve geniş ha berleşme yapa n bürolar için uygundur. Anca k muha beratı açan ve m uhtevayı d eğ erlend irip ceva pları veren k i m ­ seleri n , casusluk faa l iyeti ne orta k olmadıkları a hvalde, gerek evra kı , gerek zarfları n ı büro şe­ fi n i n kontroi!Jnde bulundurma za rureti . Çok ciddi ve a l ışılmış bir maskeye sığdırılmalıdır. Osborne, bu yolu seçm iştir. Firma n ı n şubes i n i kend isi aç­ tığı için, işletme siste m i n i yeniden kurmuş ve çalışa n ları buna a l ı ştırmıştır. Avustra lya'ya ka­ d a r uzanan geniş bir ithalôt ve ihra cat yazı şma­ ları; şü phesiz kod l u , işine uygun meti n l i mektup­ lam, telgraflara dayandığı için d i kkati ' çekecek· şüphe verici bir h a l göstermeni iştir. Fakat Osborne, çok a lôkalı ve d1 kkatli bir çev­ ren i n gözünden kacmıyaca k olan şu fark l ı ça lış­ madan kendisini asla kurta rama m ıştır. (a) Bir kısım mektupları ya n ı nda d a ha uzun müd­ det tutmuştur. (M uhtemelen kod açm a k içi n ) . ( b ) B i r kısım muha beratı bizzat kaleme alrnış ya da di kte etmiştir ( kodlu ya zmış veya d i k kat çekmernek için kod lu yazıya d i kte etmiştir) . 75


(c) Yanı nda uzun müddet tuttuğ u yazılar. çok kerre aynı mahreçliler ol muştur. (d) i n g i ltere d ı şından gelen daha uzun müddet kalan yazışmatarl a i l g i l i olara k, ingi ltere i ­ ç i n d e m u h abere ya pmıştır. (e) Mektupları n p u l l c r ı n ı . zarfı yırta ra k ç ı ka rm a k a l ışkanlığındad ı r. (e) Bazı zarfları. p u l l a m a k itiyatındadır. ( Pu l l a ­ rın a l tı, kıymetli b i r b i l g i s a k l a m a v e gönder­ me verid i r. ) ( g ) Calışma saatla rı d ı şında, uzun sü rmeyen bir süre, bü roda yalnız çal ışma ktadır. ( h ) Bazan sa bahları büro'ya geç gel mekte. bu hal, cok kerre gece geç yattı ğ ı günlere rast­ l a m a ktad ı r. (Öze ! l i k le o gece geç yatma kta ve sabah normal za manda ka l ktığı halde, şahsen meşg u l ola ra k vakit geçi rmekte. geç k a l ktı ğ ı görü n ü şü ile b u ekstra durumu örmek­ ted i r.) ( i) Radyo, telefon, teyp g i b i te k n i k cihazlardan a n l a m a kta d ı r. Özel b i r mera k gibi görünen bu hali yüzünden bazen te:< n i k yedek parça a l ı m ı ile meşg u l ol ma ktad ı r. l i ) Çöp sepeti daima boştur. Baza n da buruş­ turu l m u ş kağıtl a r atm ıştır. Ticari işlem lerin g iz l i l iğ i ifadesiyle. büroda k i lerin kendi gibi davra n m a l a rı n ı isterd i . ( k ) K i mseden karbon kôğ ıdı v e kôğıt istemez herkes i n , i htiya c ı n ı kendi ya n ında ve e l i a l ­ tı nda b u l u ndurmasını tavsiye ederd i . ( 1 ) Fotoğrafa v e res i m çek meye mera k l ı d ı r. Çok

g üzel res i m çeker ve bir mera k olara k ban­ yo yapa r ve kendi yaptığı banyotarla d ışarda 76


yaptırdı klarını m u kayese eder ve iftiharla gösterird i . ( m ) Ticari yazı Ş maların cevapları n ı n geçikmesin­ den, veri l mem�i nden üzü l mez, tenkit et­ meyi h iç sevmezd i . ( n ) Son aylar içinde telaşsız, fa kat d ü şü neel i ve dalgındı. b . Ajan v e habarcilerle d i rekt temas yapmıyordu. Baş casus'un, kendisi nden isteni len görevleri ye­ rine getirabi l mesi içi n bazı elemanlara m u htaç old u­ ğ u a paçı ktı r. Bu yard ı m c ı l a r çok adette ve yaygındır­ lar. Birbirlerini ta nımaz ve bil mezler. Fakat hepsi n i n bağ l ı olduğ u "orta boş"lar vard ır. B u orta baş'lar çok adette d eğ i ld i r. Ya rdımcı d ed i ğ i m iz h a berciler ve m u ­ temed ler vaz ife a l ma ve haber verme işl eri n i , "orta baş i l e temas ederek sa ğla rlar. Orta başlar, genel olara k baş casus ile tema s h a l inded irler ve sayı ları az da olsa , birbirleri n i tan ı mazla r. Bunların sevk ve idare ettikleri ağın büyüklüğüne göre a j a n ya da baş ajan ola ra k isim aldı kları malu mdur. Baş casus 'un, en yakın yard ı mcısı olan ajan ve­ ya baş a j a n ile teması icin çeşitli yol l a r vard ı r: (1 ) Şahsi temas: şa·hsi temas, casus i l e baş a j a n ı . yczı l ı alışveri­ şin m u h temel teh l i kelerinden koru r. Görüşme se­ b eb l eri kandırıcı bir i l işkiye d a ya n d ı rıld ı kça bu çeşit temas pratiktir. Firma sa h ibi b i r iş a d a m ı i c i n baş ajaniara u y g u n iş m ü nasebetleri sağ­ l a ma k zor sayılmaz. Osborne, casuslu k m u habere s istem i n i o kadar tekn i k şeki lde i şletiyordu k i a j a n ve baş aja niarta da h i d irekt temas sağla ma mış, fa kat tabietiyle bu hal haberleşme trafi ğ i n i a rttırm ı ştır. Geniş bir 77


sa haya yayı l m ı ş haberci şebekesi ile d i rekt te­ mos, böyle bir baş casus i ç i n e l bette ba his ko­ n usu olamazdı. (2) Vasıtalı temas:

Bu şe kildeki temas .. çeşitli muhabere vasıtaları­ n ı n a rac ı l ı k ettiğ i temastı r. Mektup, telgraf. tele­ fon , gazete i lanları bu çeşit te mas ı n başlıca a raç­ ları d ı r. Yaz ı l ı muha bered e çok titiz bir kod ve ince b i r te k n i k deva m l ı şekilde uygul andığ ı ; telg­ rafları, yürürlü kteki işin ived i l iğ i ile ora ntı l ı oldu­ ğu; telefon görüşmeleri, d i n leyenl ere dudak b ü k­ tü recek şekilde kapa l ı cereya n etmed iği ha lde mnksadı sağladı ğ ı ; gazetelerdeki çeşitl i i l a n l a r ( kayıp, seya hatten avdet. hasta. kabul. vesi ka kay bı g i b i . . . ) kötü k u l l a n ı lmadığı ta kd i rde, uzun süre başarı ile yürütülen haberleşme yol ları olurlar. Osborne, titiz b i r çalışma isteyen bu yolu terc i h e t m i ş v e yıllarca bu şe kildeki tema sı yürütmüş­ t ü r. Fa kat. çok a la kalı ve di kkatli b i r çevre Os ­ borne'un şu davra n ışları n ı m a n a l a nd ı ra bilird i : (o) i n g i ltere ve hatta Londra dah i l i ne yazdığı ve b u m l a rdan a ldığı mektu p; çok a l a ka la n d ı ğ ı v e m u hakkak kendisinin açtığı v e kapadığı (muhaberattı.) (b) i n g i ltere ve hatta Londra da h i l i ne gönderdiği yaz ı la rı , çok kere b i r isti rahat devresi so­ n u nda gönderiyordu. (Saba hları ve öğleden sonra la rı işe başla rken ve öze l l i k le hafta ta ­ til lerinden son ra k i i l k çalışma g ü n ü ) . (c) i n g i l te re ve ha tta Lon d ra da h i l i n den gelen yazı ların b i r kısmı ceva psız ka lıyor veya ya l ­ n ızca kopyo ları son ra d a n yerl erine kon uyor­ d u . (Osborne cevapları b i r ta til g ü n ü posta 78


kutusuna bizzat atıyor ve kopya i m i ş g i b ; hazı rlad ığı b i r benzeri n i dosyasına koyd uru­ yo·rd u . ( d ) P u l kolleksiyonu yaptığı b i l i n m ekle beraber; aynı yerlerden gelen me ktupların hep ayn ı olan yüzlerce p u l u n u zarfı ile birl i kte kopa rı ­ yor ve bir zarfa koyuyord u . ( e ) Taahhütlü mektup, b ü ronun kullanmadığı b i r şekil i d i . Osborne, posta s iste m i n i n çok dü­ zen l i ve emniyetl i o i d u ğ u bu medeni ü l keler­ de. masrafı arttırma kta n başka bir işi o l m a ­ yan taa h h ü tl ü yazışma keyfiyeti n i n l ü z u m ­ s u z l u ğ u n u sav u n u rd u . ( f ) A l d ı ğ ı tel g raflara te lgrafla ceva p vermek iti­ yadında değ i l idi. Kôh telgrafla cevap verir. bazan mektupla ceva plar, bazan da büsbü­ tün ceva psız bıra k ı rd ı . ( g ) Özell ikle tel g ra f a l masından sonra (şüphesiz her telgraf için değ i l ) o g ü n lerde elde ol­ mayan b i r işi, yen i den hatırla m ı ş gibi ortaya s ü rer, hazırl ı kl a r yaptı rır. dosya l a r hazırlat­ tım ve çok kere bu hal bir küçük seya hatin hazırlığı olurd u . ( h ) Çeşi tli gazete a l ı r v e büroda kısa zamanda gözden geçi rir, toma r h a l i nde ev ine götür­ meyi i h môl etmezd i . Bürosunda da i ma i k i gazetey i b i rden mütalôa etmeyi, d i kkati çek­ m i yecek bir tertipte yapard ı . (eli nde tuta ra k okud uğ u ve masası üzerinde açı k tuttuğu i k i gazete h iç şüphe vermezdi. H a k i k,a t te el inde t uttuğu ve baş yazı larını okur göründüğü gazete b i r şeki lden ibaretti ; masası üzerin­ d eki gazete n i n , öylece kalmış h i ssi veren d u ru m u na d i kkat edilse da i ma i lôn sah i fele79


rinin a ç ı kta olduğu görü l ü rd ü ) . ( i ) Bürosunun kapısı k ı ş v e yaz kapa l ı durur; masası, kapı acılı nca derhal görü l m i yece k , aykırı b i r köşede bulunurdu. Gazete m ü ta ­ lôası s ı rasında, yüzü n ü n kapıya dönük oldu­ ğu muha kka ktı .

( j ) Telefon görüşmeleri cok d i k katli ve bürod a k i c ö r i duru ma uygun cereya n ederd i . Osborne. telefonu a cı n ca muhata b ı n ı n konuşmasını beklemek kendisini ta kdim etmemek itiya­ dında idi. Norma l sesle konuşur, karşısında­ kinin ismini kullanma mağa itina ederek ilti­ fatlar savururd u . Baza n , büroda bulunan bi­ rinin alelöde işini. telefonda k i muhatabına çok m ü h i m gibi göstererek ya b i ra z sonra aranması n ı ister. ya da kend isinin arayaca­ ğını söylerd i. (Şimdi o kad a r meşgulim ki. .. ) diye başlayan sözü nü, telefonu kapayınca m i m i klerle süsler ve içerdeki şahsın işi i le ciddi şekilde ilgilen irdi. (k) Telefonda verdiği cevaplar iki ta rafı da aynı zama nda d i nlemek m ü m kü n olsa d i k katten kacmıyaca k derecede garipti. Karşı tarafın "Ça rşamba günü saat 1 7.00'de Ticaret Ba ­ ka nlığınca buluşup şu l isans işini hal led iver­ sek olmaz mı?" deyişine "dur b i r dakika ta kvimi ma bakayım Haa, el bette olur o gün boşum, Pazartesi günü saat 21 .00'de Noter­ de buluşmamıza hiç de m a n i yok" d iye ce­ vap verir ve tetk i k ed i l mesi m ü mkün olsa kendi söylediği saatte ve noter sözü nün kar­ şılık olduğu yerde görüşme yap ı l ı rd ı . ( 1 ) I ki oda l r , g üzel döşenmiş b i r apartman daire­ s inde i kömet ediyordu, .eo


Cas us haya tında özel yaşayışın önemi büyüktür. Bir yerl iden farkl ı olmaması lôzımdır. Osborne. b i r yerliden ta mamen farksız b i r özel hayat s ü rüyord u . i ş hayatı n ı n dışı nda çeşi tl i mera k ları b u l u nan tipik b i r i n g i l iz bekôrından fa rkı h i ç yoktu. Son derecede g ü ç olara k an laşılacak farkları ise şun lardır: l1 ) MEŞGALELERI: ta ) Ev i n i n banyosu ile yata k odası arasındaki koridor köşes i n e b i r " ka ra n l ı k oda" yapmış­ tı. Bu· kara n l ı k odada yaptığı banyoların so­ n uçlarını, özellikle g ü neşli tatil g ü n lerinde, görü n ü r yerlerde kuru maya terk ederd i . (Ca­ susl u k maksad ıyla a l ı n m ı ş resi mlerin nega­ tifleri, fotokopileri ve büyütmaler şüphesiz, bu mas ke a l tında içerde kurtul u rd u . ) (-'b) Kara n l ı k oda n ı n bitişik vil lôya bakan pence­ res i n i zaman za man açara k havalandım ve bu g i b i hallerde içers inde, amatör bir i nsan için lüzumlu eşya ve tesislerden başka şey g ö rü n mezd i . ( Pencereden göremiyece k kö­ şede, bavu lların içine rahatça yerleşti rilebile­ cek eb'atta ki sağlam m uvakka kutularda hem tek n i k c i hazlar, hem de işlenmiş dokü­ manlar b u l u n u rd u . ) ( c ) Yatak odası, s o n derece mu n tazam. te miz ve iyi döşenmiş i d i . Ga rdrop iki kapı l ı ve sağlam ya pılıyd ı . Deri n l i ğ i d ışa rda n ve içer­ den ölçüleb i l d i ğ i ta kdirde, bariz şe kilde fark­ lı id i . (Gardrop' u n geri sa thı iki levha h a l i n ­ de fd i v e o rasındaki boşl uk belli ol mayaca k şeki lde ç ı talan mış b i r g izl i dolap vazifes i n i görüyordu) . F. 6-

81


(d) Yata k odası muntaza m şek i lde hava landırı ­ l ı r ve i ç i n i n gizliliğ ine h i ç ö n e m veri l m iyer­ muş in tibaı veri l i rd i . ( e ) Otu rma odası, Osbom e ' u n ya kın veya uza k a rkadaşı i l e birl i kte h i ç oturmadığı bir yerd i . Pencere önünde bir masa üzerinde ç o k ba­ sit a letler b u l u n u r ve Osbome, çok kerre b i r radyo üzerinde a l enen çalışırken g ü ndüz v e g ece dışardan görü l e b i l i rd i . (Teyple r üzeri n­ deki çalışmalarını burada yapar ve her zaman pencere ö n ü ndeki ça l ışmas ı n ı bitird i kten son ­ ra bu işe g eçerd i . Bu ça lışma başlad ı ğ ı za ­ man yata k odasındaki radyo b i raz yüksek sesle çalar ve başucundaki gece lômbası , dışarıya h a fifçe ışık sızaca k şekilde ya n a r b u l u nd u r u l u rd u . ) (f) Pu l kolleksiyonları, komşuların b i l e uza ktan mera kı n ı çeke rd i . B u n l a rı küçük cımbızlarla tanz i m ed işi, açı kta ve uzun, uzun deva m ederd i . (Kendi a l eminde p u l ların altına yer­ leştird iği m i k rodotlarla m üh i m haberler u ­ laştırı r, pulların a l tı ndan i tina i l e çıkard ı ğ ı mikrodotlerden önemli ta l i matlar a l ı rd ı . ) (g) Paza r sabahları kil iseye, ne ç o k b ü y ü k b i r a lôka. ne d e çok i h ma l kôr bir istemez l i k göstermiye rek, g ider, iane kutularına müte­ vazi bir uta ngoçl ıkla atacağ ı n ı atard ı . (·h) M a ka lelerdek i sosyal teşek k ü l l erle fiilen va­ zife a l ma m ı ş ve resmi tekl ifleri cömertce moddi ya rd ı mlario karşı layarak, şahsen sıkı dostl u k k u rmak yol lannı kapam ıştı. (i) Gecen�n belirli bir saatinde Osbome'un evi kara n l ığa gömü l ü rd ü . (En küçük ışığın b i l e s ız­ masına i m kôn vermeyen b i r örtü altında Os�

82


borne , evdeki isted i ğ i yerde kôti ışık a l tı nda calışırd ı ) . ( j ) Tatil g ü n l erinin sabahlarında, herkes i n mey­ da na çı ktığ ı saatlerde "o" da yen i görü n ür. fakat b u n u n evve l i nd e. m utlak bir sessizlik i ç i nd e saatlerce çal ışmış ol u rd u . (k) Tatil g ü nlerinde g ü n eş l i hava larda balkonda ; yağ m urlu hava l a rd a pencere önünde mek­ tuplar yaza r ve görü n ü r şekilde zarflard ı . ( Bu n l a r haki keten dost mektupları i d i , fa­ kat kapa l ı yerlerde yaz ı l mış i ş mektupları i le b i rl i kte atı l ı rd ı . Mektup yaza rken boşuna ka­ lem aynattığı o l u r ve boş kağ ıtları zorticdığı böy lece mektup aded i n i örtülediği tah m i n e­ d i lemezd i . ) C i N Si HAYATI : (a) Evlenme cağ ı nda k i g en e kızlario h i ç alôka­ la n mo d ı ğ ı kanaatını m u h itine a lıştı rm ıştır. , ( B u n l arın en a l ımlısına o kad a r bigône idi ki, kısa zamanda ha kkı nda uydurulonlar ve uy­ d u ranlar tarafından bile i na n ı la n bir h i kôye onu sayılan bir tip d u ru m una sokmuştu. Bu h i kôye'ye göre "Osborne, Avustralya'da, g ü ­ z e l l i ğ i i l e ü n s a l m ı ş b i r kıza gön ü l verm iş v e onu n la evlen meğe n iyetl e n m i şt i . O nadide m a h i O k tamtı ndo n o derecede kötü şekilde ve b i r ya k ı n ı ile a ld atıldığını gözleri görmüştü l< i , a rtık, ondan g üzeli b u l u n mayaca k olan kızlario a rkadaşlık etmiyor ve geçm işin ha­ t ı rasını öylece taşıyord u " . Haki katte ise Os­ ·borne gene kızların aşkları. kıskançlı kları, tecessüsleri ve çok sıkı a lôkaları ile kend i 83


h a k i k i işine mani olaca kları d ü şü ncesiyle v� iradi olara k bu tab i i arzusuna gem vuruyor­ du. ( b ) Hemen hemen daima paza r a kşa m la rı , ak ­ şam yemeğ i nden sonra evine beraberinde değişik bir kad ı n olduğu halde gel iyord u . Be­ raberi ndeki kadınfar gene. güzel, çok iyi g i ­ y i m l i v e p e k serbest oluyorlard ı . Gece yarısı kadı nları kend i a rabası ile götü rüyor ve son­ rad a n ya l n ız olara k ev i ne avdet ed iyord u . (Dönüşferine rağ m en bu kad ı n l a r, seçi l m iş u m u mi kadınlard ı . Osberne b u n larla b i r kaç saat yatak odasında ka l ı yor ve geceleyin götürmek s u retiyle de hem kad ı n la rı n uzun zaman evde kalıp faubafifeşmefe rini önlüyor, hem de m u h it i n e geceyi dışarda geeire rn iye­ cek hanım farfa düşüp ka l ktığı i n tibarını ve­ riyord u . Pazar a kşa m f a rı n ı secişi, boş olduğu o g ü n ü n öğleden son rası nda her i htimôle ka rşı evi n i , şüphe verecek detaydan temiz­ lemek idi.) (c) Evinde h izmet eden tipik bir I n g i l iz kad ı n ı de­ vam l ı ola ra k bulunurd u . Osberne'un yaşı nda görünen bu ka d ı n . sert hatl ı ve ası k çeh rel i bir k i mse id i . O kadar m u n tazam ve kusursuz bir vücudu vardı ki Osberne'un onu bu meziyetinden ötürü m u ­ hafaza ettiği d e rivayetler a rası nda i d i . Ka­ d ı n ı n Osborne'a saygısızlık ettiğ i , ha tta ba­ zan cıkıştığ ı d uyuluyor, fa kat Osberne'un ba­ · zan sert, baza n yumuşak karşı l ı kianna ra ğ ­ men e v i terk etm iyord u . Geceleri Osberne ' u n evinde kal d ı ğ ı h i ç hatı rla n mıyord u . Saba h l a , r ı , Londra n ı n varoşları ndan b i r yerden erke n -

84


den gel iyor ve a kşa m. Osberne eve döndük­ ten son ra ayrıl ıyord u . ( H a k i kat şu idi k i , Os­ borne'un h a k i k i faa l iyeti n i bilen ve onunla i şb i r l i ğ i yapa n . kend tsi ile d i rekt temasta bu­ l u na n , fakat m u hafazadan başka b i r görev yapmıyan tek m a h i O k bu kad ı n d ı . i n g i ltere­ ye bir nes i l evvel yerleşti rilm iş, Osborne kı­ l ı ğ ı ndaki b i r Rus casusunun kızı idi. Osbor­ ne'a seks a rkadaşlığı ya ptığı muhakkaktı. Fakat küsta h l ı ğ ı , terbiyesizl i ğ i hep m ü rettep i d i . Osborne b u l u nmadığı s ü rece, kıya met kopsa evi terk etti ğ i görü l mem iştir. Osborne seya hate çıkı nca o. böl ü mde açıklanan şe­ k i l d e davra n ı rd ı . Telefon ça l ı nca acar ya l n ız d i n ler, Osberne'un sesi deği lse. söylenenler a n l aşılm ıyorm uş gibi cevap vererek telefonu kopard ı . Kapı calını nca herhalde evvelô di­ kiz penceres i ' n i a ralar. posta c ı , gazeteci ve s ü tcü i le böyle kon uşurd u . Çok serbest g i ­ y i nd i ğ i i ç i n kapıdaıki erkek l eri «göğsüme ba­ kacağına süt şişes i n e ba ksa n daha iyi eder­ s i n " şek l i nd e i ftira halinde azarlar, böylece kapıyı d i kka t etmeden açmayı ş ı n ı , erkekleri n kötü n iyeti nden korkusuyla izah etmek ister­ d i . Bu kadın, Osberne ' u n cidden en ya k ı n yardımcısı i d i ) .

(3) SEVAHATLAR: Osberne'un seyahatları çok ince tertiplanmiş he­ saplı şeylerd ir: (a) Seyahatten evvel ilôn vermeyi ihmal etmezdi. ( B u s u retle, posta yol u i l e bildiri l m i ş olma­ sına rağmen, her i htimale karşı e m i n b i r va85


sı ta i l e teyid e tmiş olurd u ) . (b) Seyahata fazla bav u l l a cıkar ve değ işik e l ­ b i s e götü rürd ü . ( E n az b i r, baza n i k i bav u l l a , evde ka lmasını istemediği tekn i k cihazla r yerleşti ri l m i ş o l u rdu. Ağ ı rl ı klarıncı çok itina ed il ird i ) . (c) Evdeki Ingiliz kad ı n ı , Osberne'un seyahatin­ d e n ötürü sevincin i adetô bel l i eder. o s ü re­ ce kendisi d e izi n l i o l u r ve Osberne'un ha­ rek etinden ewel. temizleyiciye ve camaşır­ cıya verilecek b i ri km i ş b i r çok eşyayı pa ket­ ler götü rürd ü . (Bunların b i r kısmı, şüphesiz Osberne'un götüremed iği tôl i ehemm iyette k i c i h a z ve malzeme id i ) . (d) Osbome'un ovdetinden en az b i r g ü n ewel eve u ğ ra r ve mubal ôg a l ı temizlik yopa r­ dı. (e) Osbome'un e l i nden h i ç b ı ra kmadığı d om uz derisi ca n tası. seya hatta da e l i nd e b u l u n u r­ d u . (Bu ccı n tcı i çinde g izli g öz ü bul u n a n v e h i ç b e l l i olmoya n b i r yapıda i d i . B u g iz l i gözde Osberne'un e n hcıya.ti değerd e dokümanı b u l u n u r, a ç ı k gözde de ticari ev­ mkı adeta görü n ü rd ü . Bu centayı itinalı şe­ kilde bir kaç d efa u n u ttuğ u v e hemen cı kcı ­ b i nde telôzsızccı aldığı görül m ü şt ü . Böylece k ı ymetl i ticari m uamelôtı m u htevi bir çanta olduğuna, bütün ya k ı n l arı e m i n idiler) . d . H a kkı nda bi l i n enler mcı·hdut, d evam ettiği bira­ hane ve lokcıntcı belirl i , d ostl u kl a rı mesafeli idi.

Casusun en dikkatli olduğu meseleler, kendisinin daha çok konu,masını gerektirecek ilişkilerdir. ( 1 ) Osberne'un dev a m ettiğ i b i re h a n e ve lokcı ntcı mcı·hd u t o lunca, m üh i m bir kon u çöz ü m lenmiş olu-

86


yor. Evvelô bu hal, i n g i l iz tica ret erbab ı n ı n adet­ lerine uygundur. Sonra, şahıs ha kkınd a öğre n i r ­ rn ek istenen b i l g i l e r y e n i tan ı şı klarda çok müsait bir ortama kavuşmuş o l u r. Tan ışılan personel ma·hd u tsa, başlangıç görüşmeleri atiatıidı ktan sonra , g eçmişe ait sorul a ra yer ka lmaz; böylece, isted i ğ i kadar iyi maskerenmiş olsun, sonradan ed i n i l m i ş olan hüviyetin derin leştikçe s ı rıtoca k çatia kiarına i nmek i mkônı kal km ı ş olu r. (2) Dostlukları mesafeli tutabilmak genel olara k i k i şekilde başa rı lır: (a) Kişi, doğuştan b u ya ratıl ı şta dır. Kibirli değ il­ dir a ma tatlı şekilde kusurlud ur; soğ u k de­ ğ ildir a ma . hemen sıkı fıkı olan çok sıcak ka n l ı da değtl d i r; daima şaşa n bir tip deği l ­ d i r, a m a , dostlu kları derin l eştire n kon ularda a laGildiğine g eveze de değ ildir; herkese kar­ şıdan bakmaz a ma . bir veya b i rkaçı i le ö­ zel bir samirni yet de kurma maokta d ır. Bu tipin dostl u kları da ima mesafelidir. (b) Kişi bu hasleti eğ i t i m l e kazan ı r. Osborne bu t i ptir. Muayyen bir h edefe ulaşmak için h is­ s i n i , fikri n i ve i radesi n i a h enkli şeki lde kul­ lan mağa a l ışmıştır. Deva m üzere nefis mu­ h asebesi yapar. Dostl ukları mesafeli bulun­ d u rmağa m uvaffa k olup olmadı ğ ı n ı ken d in ce kontrol eder. E n küçük şüphe hal lerinde şahsı b ir s ü re görmemek i ç i n zem i n hazır­ l a r.

(3) M u hasebede Osborne, büyük h ü ner sa h ib i d i r. Ge­ nel olara k kon u şt uğ undan çok d i n l er, itina etti­ ği h ususlardan b irkaçı şunlard ı r: (a) Tamamen ticari ve kendi a la n ı n a a i t konu­ lard a en çok kon uşurd u . Bu halinin, daima 87


d i n leyen b i r i nsan damgası ve şüphesi al­ tı nda kalma ktan k u rtulmak maksa d ı n ı sağ­ ladığı aşika rd ı r. (b) Şahıslar konuşurken son derece d i·k kat le d i n ­ lerd i . O kad a r k i , çeşitl i kon uşmalarında zıt­ l ığa dü şenler, onun tamamen malumu i d i . i l ­ g i l endiği meselelerde d üşü l m ü ş zıtlı kları, çok naz i k şekilde hatırlatı r v e karşısındakini böylece daha çok konuştururd u . ( c ) E l d e etmeğe çalıştığı b i l g i lere temas eden b i r konuşmada , onu derin leşt i recek kon ular sor­ ma kta n ustaca kac ı n ı rd ı . Fakat d i kkat e d i l i r­ se, aynı şahsı başka zem i n ve zama nda, mera klandığı konuya yenfden getirmek için, kayıtsızm ışcasına soru sora rd ı . " Geçen gün bahsetti ğ i n i z o iş çok enteresa ndı . . . " şeklin­ de başlayarak . . . . . .

3.

i N C E L E M E N i N SON U C U ve MAKSA D I :

Osberne olayı n ı oldukca deri n l i ğ in e i ncelemiş bu­ l u n u yoruz. Okuyucu bu s u retle casus tipi ve hayatı üzerinde geniş b i r fiki r edinmiş olmalıdır. Şu h ususu teredd ütsüz ka b u l etme l id i r : En az i k i iş yapmağa mecbu r bir i nsa n ı n ; aynı pozisyonda olan fa kat tek iş yapa n i nsa ndan h erha lde farkı ola ­ ca·ktır. Bu farkı her insanda a ra maya ça l ışma k, kişile­ ri kus ursuz, ra hatsız, şüpheci ve antipatik ya pa r. Dik· kat ise şüphenin teşe k k ü l ü n e yol açaca ğ ı icin beliriJ kişilere yöner meyi sağlar. U n u t u r mayaca k i k i nc i h usus. casusun da bir i n ­ s a n o l d u ğ u keyfiyetidir. H is l eri vard ı r. şu h a l d e h issi a ldanma ları olaca ktır. Zekası ve f i kirleri vard ı r, fikri 88


yanlışlıkta r yapabilecektir. i rade soh i b id i r, fakat i ra­ dede s onsuzluk. ya retı kiara nasip olmam ıştır. Şu h a ld e bu h us us larda ki aldanmalar ve ya n l ış­ l ı kl a r da casusu ya ele vereb i l i r, ya da ç a l ı şamaz hale getireb il ir. Osbome'da böyl e o l m u ştur. On sene başarı i le casus l u k yaptığ ı h a l d e bir g ü n b i r h a be rcisinden aldığı kod l u b i l g i Osbome'u telaşa d üşürd ü . Aldığı haber " I n g i l iz Gizli Servis i n i n . bir Sov­ yet casusu a ğ ı için tevk if hazırla d ı ğ ı " merkezi nde id i . Bu b i l g i , tecrübel i b i r casus'un telaşa düşmesi için yeters izd i r. M a mafih, Osbome'un böyle bir telôşı başka b i r n i yetiyle de iza h ed ilebil ir. Tevkif başkası için d e o l ­ s a onu korkutmuş v e 1 0 y ı l d ı r yaptı ğ ı çeti n h izmet de onu çok yorduğu i c i n , b i r felôketle ka rşı laşmadan bu dereyi o tla tma k iste m iş olabi l i r. Ne türlü o l u rsa olsun Osbome b i r panik i şa reti verm i ştir. Bu devra n ışına rağ men Rusya'ya dönebil­ mesi şa nslı olduğunu gösterir. Moskova' n ı n onu geri çekme kara rı ise cok yerinded ir. Z i ra artık, eski h a l i g ibi calışa mazd ı .

89


SORGE - ÜSTAD CA SUS

Alma n asıllı ve gayet mutaassıp bir Komü nist o­ lup 7 Kasım 1944 tarihinde Tokyo'da asılan Dr. Ri�> hard Sorge. Sovyetler Birliği hesabı na calışan gel­ miş gel miş casusları n bel ki de en başarı l ısıdır. Kızıl Ordu Dördüncü Da ire Başka n ı General Bel ­ din, 1 933 senesinde Tokyo'daki casuslarını itimat e­ d i l mez ve gayrifaal bulmuş; Japonya'da yeni bir ca­ susluk şebekesi kurmaya karar vermişti. Halledeceği i l k problem bir l ider secmekti. Uzak Dağ uyu bilen ve geçmişi Sovyet espiyonaji i le olan irtibatı ·ha kkında kat'iyyen şüphe yaratmıyacak. si­ ni·rleri çelik kadar kuvvetli ve mutla·k sadakat göste­ recek birine i htiyac va rd ı . General 38 yaşındaki Dr. Sorge ile kon uşmasın ı bitirdiği zaman muhtaç olduğu ada m ı artı k bul muştu. Sorge 1 91 9 senesinde Komün ist Partisine g i rmiş­ ti. M oskova'da "Komüntern " hesabına dört ve Şang­ hay'da da Dördüncü Da ire hesabına üç yıl hizmet gör­ m üştü . Entel lektüel vasfı çok kuvvetli idi . Uza k Doğu meseleleri üzerinde i htisası vard ı . Fakat e n kuvvetli tarafı b i r zırh arkası na gizlen­ miş geçmişiyd i. Geemişini nasıl g izled iği, hikayen in hôlô en g izli kalmış tarafıdır. Hitlerin i ktidara gelme­ sinden önce Alma nya'daki Komünistlik faaliyetleri te­ ferruatıyla bilin iyordu. Moskova'daki Alman arkadaş­ larına faa l iyetini· açı kca anlatmıştı . Ve nihayet. hak­ kında Alman Polisince tutulmuş epey yüklü bir dos­ ya vard ı . Kendisi hüviyetin i saklama·k icin bir tedbire 90


lüzum g örmed i . Muayyen b i r riski g öze a tm ıya ve b ü ­ t ü n geçmiş i n i u nutmuş g örü nmeye karar verd i . Sorge ewelô Almanya 'ya g itti v e N azi Partisine kaydol m a k için m ü racaat etti. Sorg usuz sualsiz ka­ bul edildi. Aynı zamanda " Fra nkfurter Zei tung" ile d i ­ ğ e r ü ç Avrupa gazetes i n i n a kredite m uhabiri i kieri n i sağladı . Tokyo i c i n b u n la rdan daha mü kemmel b i r h üviyet ola ma zd ı . Nazi Uza k Doğ u uzma n ı ndan ve gazete m u h a birinden Sovyet casus şebekesi l ideri o­ larak kim şüphe edeb i l i rd i ki? Sorge 1933 yı l ı Eyl ü l ü nd e Tokyo'ya vard ı . Beld i n tarafından seeil en d i ğ er iki m uavini bilehere Tokyo'­ ya geldiler. Bunlard a n birincisi, Paris'de yaşıyan 29 yaşınduki Yugoslav a s ı l l ı ve Kom ü n ist Bra n ko d e Vou kelitch id i. M i ya k i Yotoku ismindeki i kinci m uavin ise, Ka l iforn iya'da yaşıya n 30 yaşında k i b i r Japon san 'at,kôrı id i . Tokyo'ya ha reket etmeden önce, M iycgi'ye gö­ revin i n üç ay sü receğ i n i söyl em işlerd i . Bu sebeple karısı n ı , şahsi eşyası n ı ve parasını Kal iforn iya'da bı­ ra kmıştı. Fakat geriye dönmek nasip olmadı. Sorge Tokyo'da ü ç a y h iç bir faa l iyet g östermedi. J·apon Gizli Pol isinin şüphesini u yandırocak herhan­ gi bir h a re kette bulunmadı. Alman a rkadaşları ve ya­ ,bancı basına mensup arkadaşiariyie ohba plığını iler­ letti. B u n l a rdan bazıları Sorgeden nefret e diyord u . O­ nu, kend i n i beğenmiş, kavgacı bir Nazi: s i l i k ve sinir­ l erine h a k i m olam ıyan biri olara'k buluyorlardı . Bak ı m ­ sız k ı yafetinden ve sefih davra n ışından hoşla nmıyo r­ lardı. Fazla m i ktarda içmes i n i ve ahlôkını tenkit edi­ yorl a rd ı . Fa kat d ü şman l a rı bile, m ü kemmel ve müs­ tesna d e recede b i l g i l i bir gazeteci old u ğ u ndan m ütte­ fiktiler. Kısa zamanda, ya bancı m uhab i rl erle m ü na-


sebette olan J apon res m i şa hsiyetleriyle m ü kemmel b i r onlaşma havası yaratmaya muvaffa k old u . 1 933 senesi son ları na doğ ru Sorge, a s ı l işine baş­ l amaya hazırd ı . i ki yard ı mcıs ı n ı kolaylıkla buldu ve Voukel i tch vasıtas iyle Kızıl Ord u 'da eğ itim görmüş telsiz oparatörü Bern hardt i le b u l uştu. Bernhardt'da s iya h b i r evra k çantasına sığdırı l ­ m ı ş, yüksek ta katta b i r telsiz cı hazı vardı ve c ı haz her ya ytndan sonra ba şka bir g izlenme yerine görü­ rül üyord u . Bern hardt, Sorg e ' u n verd i ğ i yığınla haberi Sovyetler Birliğine ta kriben altı g ü nde bir; Sibirya '­ daki b i r a ra ista syonu vasıta s iyle na kled iyord u . Sorge ulaştırma i ş i n i hallettikten sonra casusluk şebekes i n i tevsi etmeye başlad ı . Be l d i n kend i s i n i n , a s ı l casus kaynağı ola n .Japon Komün ist Pa rtisi i l e d i rek temasta n menetmişti . Bu sebeple Kom ü n ist Partisiyle irt i bat, a ra c ı l a r vasıtasiyle sağ land ı . Şebe­ keyi b i ri hariç hepsi Kom ün ist olmak üzere, 20 kadar deva m l ı şekilde h izmette ça l ı şacak ( i kisi kad ı n ) ca ­ susla ted ricen büyük b i r teşkilôt ha l i n e geti rd i . Şebekede. g iz l i b i r Kom ü n ist o l a n Oza ki H idemi en mühim şahsiyetti. Otuz yaşkırını henüz idrak e­ den, zeki bir gazeteci olamk zaten büyük b i r şöhretti Selôhiyetle yazı l m ı ş beş kitabın yaza rı olduğu g i b i , b i l e h ere Başbaka n l ığa gelen Prens Koneye i l e de ya­ kın m ü nasebeti va rd ı . Koneye Başba kan olunca, a r­ tık ka bine sırları n ı ve her nevi res m i vesikaları öğ­ ren m ek i m kônına kavuşmuş, hatta bazı hal lerde h ü ­ kumeti n poi i t i kasına tes i r edeb i l i r hale gel m i şti. Ko­ neye muhalefete geçtiğ inde bile, Oza ki Tokyo'da k i çok k i şiden fazla sahne arkası pol i t i kadan haberdar oluyord u . Fakat en m ü h i m haber kaynağına bizzat Sorge sah i pti . Seneler önce Almanya'da b i r m i ma r ve ka rı -

92


s iyte ohboplık tesis etmişti. Kadın ş i md i Tokyo'da Alman E lç i l iğ inde evvela As keri Ateşe M uavini , son­ ra As keri Ateşe ve n ihayet H i tler' i n E l e isi olan Eugen von Ott ismi nde bir Wehrmacht s u boyı ile evli bulu­ n uyord u . Sorge a h ba p l ı ğ ı tazeledi ve yen i koca nın iti mad ını çabuca k kaza nıverd i . Japon meseleleri nde­ ki b i lg isi ve n ü fusu sayes i n de Ott üzerinde n üfuz sa­ hibi o l d u . Sorge kısa zamanda E l ç i l i kte k i kontra ns­ Iara iştira k elciyle m u ntaza man kahveltı eder ve g iz l i dosyolario Berl i n 'e gönderilen raporların çoğ u n u o k u r hale gel d i . B u ndan sonra da resmen elç i l i k mensubu oldu. Casu s l u k şebekes i ta mamlan mıştı. En yü ksek J a pon çevrelerine a i t b i l g i l er Ozoki 'den gel iyord u . A l ­ ma nya i l e Japonya'nın m üştereken sah ip old ukları s ı rları ise. bizzet Sorge efde ediyord u . A rt ı k b i r Fra n ­ h esabına ça l ı şmaya başlıyan De sız res m i a j a n ı Vou kel i tch'den de Fran sız d i plomatik çevreleri ne a it g i z l i haberler gel iyord u . N i hayet, b u nl a ra i lôveten 0za ki ve M iyagi a raları n da ta l i derecedeki maha l l i ca­ susla rın faa liyetleri n i ida re ediyorlardı. Şebeke. Dördüncü dairen i n rhtiyacları n ı mükemmelen karşılaya ca k şekilde teşkilôtlan m ı ştı . Sekiz sene ra­ hatsız ed i l m eden foal iyet gösterd i ve d ü nya gerg i n ­ l i ğ i a rttı kca gönderd i ğ i ra porl a r Kreml in i ç i n b-ü yük bir kıymet kaza ndı. 1 936 senes i nd e Sorge. h ü kümetin iş boşında u­ za·klaştırılması ve Japo n m i l i ta ristle ri n i n d u ru m la r ı n ı kuvvetl endi rmeleriyle s o n b u l a n O r d u H a reketi ne d a ­ ir i l k h a k i k i ve ta fsilôtlı ra poru · M oskova 'ya gönderd i . B u ndan b i r kaç a y son ra b i r Sovyet g enera l i S ib i rya '­ dan kaçtı ve J a ponya'ya i l ti ca etti . H i tler. g enera l i n sorg usu ndcr b u l u n m a k üzere Berl i n 'den Tokyo'ya b i r subay g önderd i . Sorge bu s u b e y ı n g iz l i raporu n u

93


von Ott'dan ola-ra k fotoğ rafı n ı çı·kard ı ve f i l m i Mos­ kova'ya yolladı. Bu i ş Kızıl Ordu Ka ra rgôh ı n ı mem n u n ett i . Z i ra , Sovyetler m ü l teci genera l i n ifşa ett i kleri n i b i l d i k l erinden Uzak Doğu kuvvetleri n in yerleri n i de­ ğ i ştird i l e r ve tuza•klar haz ı rladıla r. B u ise. m ü tea k i p y a z mevs i m i n d e h u d u t boyu nca b i r k a ç a y s ü ren h u ­ d u t çarpışma ları pa t l a k verdiğ i n d e, J a pon ların b ü y ü k ölçüde zayiata u ğ ra rna larına sebep old u . 1 939 y ı l ı nda i kinci Dü nya Savaşı başlad ığı za­ man, Sovyet li-d e�leri Sorge'un casus şebekesine da­ ha muhtaç b i r hale geldi ler. i ki soru n u n cevabı onla r i ç i n çok önem l i i d i : H i tler aca ba Sovyetler B i rl iğine h ü c u m edecekmiydi? Ve bu ta kdirde, J a pon l a r Doğ u ­ d a i k in c i cepheyi açaca klar mıydı? B u n ların b i l in me­ s i Sovyetler bakım ı nd a n b i r hayat memat meselesiy­ di. 1 94 1 y ı l ı N isa n ı nda Sorge, A l m a n l a rı n Sovyet h u ­ dudunda yapt ı kları 1 50 tümenlik yığı na kta n Mosko­ va'yı haberdar ett i . Mayısta taarruz u n muhtemel o l ­ d u ğ u n u b i l d i rd i . Bundan sonra ki haberinde. tespit e ­ d i len taa rruz tarih i n i n 2 0 Hazire n o l d u ğ u n u z i kredi­ yord u . i k i g ü n son ra Almanların Sovyetler B i rl i ğ i n ı is­ tilôsı başlad ı . Sorge bundan sonra faaliyet i n i . Japonların n i yet­ leri ha kkı nda bilgi topla maya hasrett i . Hazira n ayında gönderd i ğ i raporda , i m�&aratorlu k Saraıyı nda yap ı l a n g iz l i b i r konfra n sta. A l m a n i şga l i iyi geliştiği takd i r­ de Japo n l a rı n Sovyetler Birl i ğ i n e taa rruzu m u htemel olmakla beraber, a s ı l Pasifi kte b u l u na n i n g il i z ve A­ meri kan idaresindeki adalaro h ü c u m u n ka ra rlaştırıl­ d ı ğ ı oçı klo n ıyord u . Fo·kat, Ağustosdçı Alman i şga l i n i n yavaşlaması üzerine Sorge teh l i ke n i n geçtiğ i n e d a i r Moskova'ya tem inat verd i . Gönderd i ğ i mesa jda kat'i olara k , "Japonya Sov-

94


yetler B i rl iğ i ne harp açmayacak, fakat Güneyde Ame­ rika ve i ngiltere'ye h ü c u m edecektir", d iyord u . E k i m ayı nda, Pasifi kteki savaşı tah m i n eden son mesa j ı n ı gönderdi. Uzma nlar o zamand a n b eri, Sorge' u n raporla rın ı n M os kova'yı N a z i Orduları tarafından m uhasa radan k u rtarmada büyük rol oynadığını i l eri s ü rmüşlerd ir. Bu ra porla r sayes inde Rus genera l leri Doğ u hududun­ dan a l a b i ld i·kleri kuwetlerle Batı cephes i n i ta kviye etm işlerd i r. Bu ta kviyeler ol masaydı M oskova m u hak­ kak s ü rette düşerd i . 1 94 1 E ki m i geldiğ i nde. Sorge Tokyo'da k i görev i­ nin artı k bitt i ğ i n i dü şü nd ü . Japonya a rt ı k kat' i suret­ te Pasifik horb ine g i recekti ve bu ndan böyle Sovyet­ ler B i rl i ğ i n i tehdit edemezd i . Şimd i A l manya'da ça l ı ş­ ması d a ha faydalı olaca ktı . Bu sebeple, n a k l i n i te klif eden b i r m esa j ı M oskova 'ya yol ladı. Fakat bu me­ sa j yerine g idemedi . Japon polisi n ihayet iz i n i keşfet­ mişti. Sorge hiç b i r za ma rı kadı n casuslara itimat et­ memişti. "Dünyada hiç b i r kad ı n casu s l u k yapmaya elverişli değ ild i r", d erd i . Başına gelen. hükmünü doğ­ rulad ı . Şebekes inde cal ı şa n rki kad ında n b i ri ona i­ hanet etmişti. Bu M iyag i 'nin a rkadaşı olan Bayan K itabayashi idi. Gizli Pol isçe yapılan rut i n bir a raştır­ ma s ı rasında sorguya c ek i l d i ğ i zaman , M iya g i ' n i n ca­ sus o l d u ğ u n u açıklad ı . M iyag i d e Oza ki 'yi ele verd i . Oza ki h e r şeyi itiraf etti v e 1 8 Ekimde pol i s Sorge'u, Vou kel itc h ' i ve Bern h a rd t'ın yerine gelen telz isciyi ya­ kala d ı . Alman E l ç i l i ğ i olayı h emen protesto ederek Sor­ ge'un d erhal serbest b ı ro kı l masını talep etti. Elçi von Ott, Japon Başba ka nına şi kôyette b u l u nd u ve derhal Sorge i l e görüşme k istedi ğ i n i b i l d i rd i . Görüşme vuku 95


buldu ve von Ott protestosu n u geri aldı. B i r hafta l ı k sorgudan son ra Sorge konuştu. B it­ kin b i r halde, b i r yapra k köğ ı t isted i . ü zeri ne. " 1 925 denberi enternasyonal b i r Komünistim ve halen de öy­ ley i m " , diye yazd ı . Von Ott olayı Berl i n 'e b i l d i rd i ve H itler tarafından derha l görev i nden atıldı. Sorge üç sene sonra haya ta veda etti. Ö l ü n ceye kadar Japon pol i s i n e h aya t ı n ı n tafs i lötlı b i r m uhase­ bes i n i yazd ı . Kızıl Ord uda Albay rütbes i n i ihraz etti­ ğini ve Krem l i n'deki b i r çok liderlerle a rkadaş oldu ­ ğ u n u i leri s ü rd ü . Görevi a rtık tama m l a n d ı ğ ı i ç i n , s ı r­ ları n ı n Japon lar ta rafından öğren i l me s i n i n mu hteme­ len bir kayıp olm ıyaca ğ ı n ı d ü ş ü nü yord u . Ayrıca, Ja­ ponya ve Sovyetler Birliği a rasında harp hali olma d ı ­ ğ ı nd a n , Mos kova' n ı n ta h l iyes i n i n tem i n edeceğ i n i de ü m i t etm iş olabilir. Fa kat Moskova'dan ses seda çık­ mad ı . Şebeken i n 1 3 mensubu m uh tel if hapis ceza ları a l d ı . Diğer b-i r kısm� m u h a ke me o l modan hapiste öl­ d ü . Sorge ve Oza ki ise, 7 Kas ı m 1 944 günü Sugamo hapishanes i nd e osı l m ok s u retiyle ida m ed ildi ler.

96


Di PLOMATIK KISVE

Rus diplomatları, normal olara k casusları n kar­ şılaşmak zorunda koldı kları tehli kelerden diplomatik masun iyet z ı rh ı i l e kendileri n i korurlarken. hoinleri ve­ ya leke l i kimseleri şa ntaj yol u ile kendi casus l u k şe­ bekelerine sokmaya ca l ışan od i birer a j a n seviyes i ­

ne i n mektedi rler

.

Amerika Birleştk Devletleri Kongresi Amerika n Aleyhtarı Feciiyatleri Toh kik Komitesinin 1 959 sene­ sinde yoyınkıdığı bir rapordan alı nan yuka rda·ki pasa­ jın doğruluğu, Rusya'da Komünistleri n i ktidarı ele ge­ cirmelerindenberi mllhtel if vesilelerle teyid ol unmuş­ tur. Sovyetler harp esnasında Ameri·ko'n ı n müttefiki i ken, Montana'oa Great Fa l ls'da bulunan hava mey­ da ri ı n ı . bir yığ ı n bilgiyi d iplomatik kanaldan gönder­ mak üzere adeta bir transit üssü olarak kullan dılar Diploma ti k yüklerin hacmi öyle bi·r mddeye vard1 ki, Amerikan H ükumeti buno itiraz. zorunda kald ı . Fa ­ ka·t Savaş sonuna kado r hal böyle devam et ti. Great Faı ts'da Ruslar nezdinde irtibat subayı o­ lomk görevlend i ri len Amerıkan Ordusu s ubayla rından Binbaşı George R. Jordan, en ucuz cins ma lzeme ile yaoılmış ve kordon ile ağzı ndan bağlanara k kı rmızı mumla müh ü rlenmiş çok fazla sa·yıda bavulların SO\­ yet Rusya 'ya gönderildiğ i n i söylemiştir "Şorısi bagaj" etiketini taşıya n bu bavuiiGrın ba­ zan 50 l i k partiler hal i nde ve iki tonluk yükle bir uça­ ğ ı n yük komp artrmanını tornamen dok:lurdukları g� .

"

"

.

F. 7


rülm üştür. Bu s u bay , " Göz ü m ü n önünd e ton larca mal­ zeme Sovyetler Birliğine ta şın ıyor ve ben bunların n e old u ğ u n u b i l m i yordu m " , demiştir. i k i nci Dünya Savaşının sona erişindenberi Ka na­ da, Avustra lya ve B u rma'da meydooa çıkan olaylar, d i plomatik masun i yetten fayda lanan Sovyet casus­ luk şebeke leri n i n nasıl faa liyet gösterd i-klerine d a i r misalleri teşkil etmektedi rler . •

1 945 y ı l ı nda Ottowa 'doki Kanad a l ı vatandaşlar harp s ı rasındaki m ü ttefikleri Sovyetler B i r l i ğ i n i n elçi­ lik b i na s ı na saygı i l e bakma·kta i d i ler. B i nanın d ı ş ı n ­ dan her şey, buronın ta mamen d i plomatik b i r karar­ göh olduğunu göstermekte id i . Kanad a l ı l a r duvarla­ rın a rkasında , daimi şekild e büyük bir titizl ikle mu ha­ faza edi len atom sı rları da dahil olma k üzere savaş boyunca Sovyetler Birl iğ ine en g iz l i bilg ileri sağlayan ve bir değ i l fakat ayrı ayrı tam beş casus l u k şebe­ kes i n i n g iz l i olduğunu tabietiyle b i lemezlerd i . Ottawa E l ç i l i k b i na s ı n ı n b i r kanad ı, i l g i l i lerden gayrıs ı n ı n g i rmes i n i i m könsızloştıracak şek ilde demir parmaklıklar ve çel i k pa ncurla rla teç h iz edilmiş b i r ç i f t kapı i l e binanın g eri kalan k ı s m ı ndan ayrı l m ı ştı . B u rası cas u s l u k şeb ekeleri n i n beyni mesa bes indey­ di. i şte burada ça l ışan i gor Gouzenko ismind e k i şifre m e m u ru , 1 943 senes inde Moskova 'dan Ottowa'yo ta ­ yin olunduğunda, i l k d efa h ü r d ünya i le temasa gel­ m i şti. Kana d a 'da-ki hayatı n , o zamono kadar Gouzen­ ko' n u n n ormal kabul ettiği Kom ü n izm baskısını gör­ mesine s ebep olması, Sovyetler Birliği için h a k i keten

98


bahts ız l ı ktı . Gouzenki. 1 945 y ı l ı E y l ü l ünde Kanada 'ya s iyas i m ü l teci olarak kabu l ü n ü ta lep ett i . Gouzenko Kanoda makamiarına e l i boş gelmed i . Sa m i rn iyeti n i ispat i ç i n E l ç i l i ğ i n g iz l i kanadındaki dos­ ya lardon alınmış v es i ka l a rı da birl i·kte getird i . Bu ve­ s ! kalar E l ç i l i ğ i n , geçm işte ve halen. Ka nada 'da ki ve d i ğer memle ketlerdeki s istematik ve geniş Sovyet habera l ma teşki lôtları n ı n perdesi n i teşk i l ettiğ i n e da­ i r beya n ı n ı büyük çapta doğ ruladı. Gouzen ko. E l ç i l i kteki haberalma bro n şlarından ya lnız A l bay Zabotin idaresindeki askeri b i l g i leri top­ lama kla görev l i branşa a i t d i re k b i l g i lere sahipti. i fa­ desi nde, ken d i b ranşından başka. bir E l ç i l i k i kinci Sekreter i n i n uhdesinde gizli polisle (eski N KVD, yen i MVD) i l g i l i b i r bronş da dahil olma k üzere daha dört branşın b u l u n d u ğ u n u b i l d i rd i . Her b ranşın kendine mahsus kod la rı , sahte i s i m ­ l e r i ve ş ifre memurları va rd ı . Ki mse Elçi l i kte ca l ışan arka-da şları n ı n gördüğü muayyen işi b i l m i yord u . Bü­ tün g i z l i i şler, E l c i l i kten tecri t e d i l m i ş 1 2 odada yü­ rütü l ü yo rd u . Mevcut h a bera l ma bro nşlarından biri ne mensup ol maması dolayı siyle Elçi b i l e bu kısma g i re­ m iyord u . Gouzenko, Zabot i n i l e Devlet Güve n l ik Branşı ( KG B ) başkanı Pavlov o ra s ı ndaki n üfuz mücadele­ s i nden de ba hsetm i ştir. Başka n l a r norma l d iplomatik ünva n i a rı ha izd i ler ve h a k i ki d i plamotlara ta nınan muafiyetten faydalan ıyorla rd ı . Diğerleri ise E l ç i l i ğ i n normal kad rosunu dold u ru yorlord ı . Ya l n ız, meselô, Askeri Ateşenin şöförü fotoğrafç ı l ı k labo ratuvar tek­ n iğ i n d e yetiştirilmiş Y üzbaşı rütbesinde b i r Sovyet s u bayı i d i ve yine s u bay olan i ki kapıcı ise, gizli dos­ yaları tutmakla görevlendiri l m işlerd i . Sovyetler Haber 99


Ajansı TASS'ı n muhabiri bunlarla işbi rl iği yapıyor­ d u. Şebeke 1 942 senesindenberi faa l iyetteyd i. Gcuzenko'nun Batı'ya i lticası neticesinde ·i lk a ­ tom casusu Dr. Allan N u n n May d e d a h i l otma k üzere on kişi hapis cezalarına carptırı ldı lar. Olayı tdh kik etmek üzere kurulan bir komisyon , Zabotin'in casusluk şebekesini şöyle tarif ediyordu: "Doğuştan hobis olan bu teşk11ôtın nerelere kadar nüfuz ettiğ i ni bilmemekle beraber, d a ima ha reket ve inkişaf hal inde ve yer altında g izli faa l iyet göstermek suretiyle yabancı bir memleket tarafından Kanada n ı n emn iyet v e menfaatlarına karşı old uğu tespit edilmiş­ tir. Bu teşkilôtta cal ışan Kanada'l ı vata ndaşlar. mem­ leketlerine kalben bağlanmamışlar ve hak+katte sa­ da kat g östereceklerine namus sözü verd i kleri s ı rları sa nki bu veta n ı n evlôtları olara k değ il de o memleke­ tin vatandaşları imişcasine kend ilerin i ·kaptırdıklorı fi­ kirlerin en mükem mel temsilcisi oldukla rına inand ı k­ ları bu yabancı devlete teslim etmişlerd ir". Komisyon, raporunda Gouzenko'n u n şu ifadesi­ ne de temos ediyord u : " Memleket dışına çıka n bir çok Sovyet vatandaşları, d emokrati k memleketlerde­ 'ki Komünist Partilerin çok uzun bir süreden beri po­ litik bir parti olma hal i nd en Sovyet H ü kumetinin bir ajan şebekesi haline dönüştüğü nü, bir ha rp ha linde gerekli faal iyet için bir beşinci kol h a l i ne geld iğini ve Sovyet H ü kumetinin elinde huzursuzl u k ve karışık­ l ı klar cı·karmak icin bir vasıto old uğunu açı kca gör­ mekted irler". Sovyet Elcilik mensupları n ı n Ka nada Komünist Partisinin "olgunlaşm ış" üyelerine karşı gösterd ikle­ ri a lô ka, Rusça "NASH" kelimesiyle en iyi ifade olu­ nabil ir. Zabotin'in not d efterinde, bu parti mensup1 00


larından baz ı l arı i ç in bu kel i me k u l la n ı lm ı şt ı r ki, tam tercümesi "bizimki", ya ekı " b izden" a nla mına gel­ mekted i r. •

Görü n üşe göre b i r d i plomat. haki·katte Sovyet Gizl i Pol isine mensup bir Albay olo n Vla d im i r M i·khai­ lovich Petrev da usta casus l a rdon biriyd i . Avustra l­ ya 'daki bütün Sovyet a ja n ları onun emri nde bulunu­ yord u . 3 N isan 1 954 g ü n ü Ca nberra 'da·ki Sovyet E l ç i l i ­ ğ i nden dışa rı ç ı kan Petrov, Avustralya ma kamiarına siyasi mü lteci olara k s ı ğ ınd ı . Bir koc gün sonra ka­ rısı da d ra mati k şekilde kendine katı l d ı . i da resi nde­ ki ca susl u k şebekes i n i n h i kôyes i n i anlattığı zaman bütün Avustra l ya şaşkı n a döndü. Petrov. daha Avustra l ya i l e Rusya müttefik i ken, 1 953 senes i nden ibbare n . TASS'ın yard ı m c ı l ığ iy l e ca­ susl u k ağını k u rma k i ç i n Canberro 'da ki E l c i l i kten fay­ dalanm ıştı . Petrev ta rafı ndo n veri len b i l g i leri ta h k i k l e görevl i komisyon Avustra lya 'da geniş b i r cas u s l u k şebeke­ s i n i n faal iyet gösterd i ğ i n i meydana çıkard ı . Devlet da irelerinde ca lışan bazı memurlar fa rkında olara k veya o l m a ksızın Sovyet a janlarına b i l g i le r vermişler­ d i . Avustra lya Komün ist Partisi Moskova'da n m a l i yar­ d ı m a l ı yord u . T a h k i kat ayrıca. yal n ız Avustra lya 'da değ i l fa kat d ü nya nın her tarafında Sovyet habera l ­ m a ve d iplomasis i n i n kulla ndığ ı metod ları da ortoya cı·kard ı .

1 951 senes inde Sovyet Gizli Pol isinde Yarbay o­ l a n Petrov, Ca nberra'daki Sovyet Eleisi Lifo nev nez­ d inde " kô tip" olara k görevlendirilm işti. Rütbesi (bila101


Burnüı.da Amerikalılara iltica eden ve Moskovanın Sovyet casusluk faaliyetlerini

açıklayan Rangoon'daki

tihbarat Memuru A. U.

1 02

Kaznacheev

<

sağd.a ı

Sovyet

is­


Diplomat kocası Vladimir'in (yuvarlak çerçeve içinde) Batı'ya i l ticas ı ndan son ra silöhlı Sovyet ajanları Ma­ dam Petrov'u Sov yetl e r B frl iğine geri götürmeye ça­ l ı şı rlarken . Uca k benzi n i km a l i icin Da rwin'e i nd i ğ i n ­ de M adam Petrov da s iyasi mül teci olara k Avustra lya'ya sığındı.

103


here A fbay olm uştur) ve yapacağı iş, bizzat elçi hariç. elçi l i kteki herkesten g izlenmişti. Petrov ve yardımcı­ larını Moskova 'daki MVD kara rgôhı tayin etmişti ve bu y üzden bun lar Dış i şleri Ba ka n l ı ğ ma d eğ i l fa kat MVD ye ka rşı soru m l u idi ler. Petrov d irektifleri n i d i ploma t i k k u rye ile al ıyor­ d u . Tal im a t Rusça " Ö içüler ve Tartı lar Da ires i ' ' n i n başha rflerini ta şıyo n zarflard a gel iyord u . Tal i mat, ı ş ı k geçi rmez kôğıtlaro sarı l m ış banyo ed i l me m i ş film ler üzerinde gönderiliyord u . Bizzat Petrov bunları banyo ed ip basıyor ve kod u n açı l ması i ç i n ka rısına veriyord u . Negatifler ya k ı l ı yord u . Her to­ l i motın bir kopyas ı n ı o n �ki ay m ü ddetle kasas ı nda sakl ıyor ve sonra i mha ed iyord u . Petrov' u n görevi ; Avustralya'daki R u s v e peyk memleketler m uhaci rleri nin faa liyet l eri n i ta h k i k ve b u n l a rdan casuslar tem i n etmek. olôlade birer m u ­ ha cir h üv i yeti nde gelen M V D a j a n la rı n ı iste n i len yer­ lere yerleştirmek, Sovyet E l ç i l i k memurl a r ı n ı n ticaret heyet ve m isyonla rı n ı n ve Avustra lya 'yı z iyaret eden veya burada yaşıyan diğer Sovyet vata ndaşları n ı n h a l v e tav ı rla riyle pol i t i k ba kı mdan kend i lerine ne dere ­ ceye kada r itimad ed ilebi leceğ i ha kkı nda raporla r ver­ m ekti. Petrov. 1 933 y ı l ı nd a OGPU 'ya şifre memuru o­ lara l<: g i rd i ğ i ndenberi Sovyet Gizli Servisi hesabına ça lı şıyord u . MVD deki görevinden başka Avustra l­ ya 'da daha üç resmi ünvona sa h ipti. Avustra lya 'ya gel.işi n i m üteaki p kend isine üçüncü sekreterl ik ü nva­ n ı veri l d i ki, böylel i kl e hem d iplomatik mas u n iyete sahip oluyor hem de Canberro'daki res m i sosyal ha­ yata g i riyord u . Ayrıca, E l ç i l iğ i n Konsolosluk kısmına başko n l ı k ed iyor ve VOKS'u (şimdi yerine başka btr 104


teşkilôt i ka me edilen Sovyet Kültür Propoganda Teş­ k i latı) tems i l ed iyord u . Değ işik görevleri dolayısiyle, isted iğ i yere sea hat edebilen Petrov. Avustra lya'daki hayatı ndan m uhak­ kak ki çok memn u nd u . Ca nberra'da ki Elçi l i k binas ı n ­ da oturmuyord u . Arkadaşiariyie b u l u şabi l eceğ i ve on­ ları a ğ ı rlıyabi leceğ i ayrı bir evi vard ı . Ba l ı k avı ve avet l ı k g ez ilerine çı kıyor, Sydney, M el bourne ve Bris­ bane'e seyahatlar yapıyord u . H ü r d ün yad a k i bu zevk­ li hayat ta rzı. bel k i d e Batı 'ya sığınma ka ra rı n ı a l ma ­ sı nda rol oyna mıştı r. E l ç i n i n , kendisi ve karısı hak­ kındaki tenkitkar ra porla rı d a kıs men a m i l olmuştur. Petrov. Rusya 'ya dönd ü ğ ü nde öld ürül mekten kor·km uştu. Bu konuda Avustra lya makam iarına şöy­ le dedi : "Sovyetle r B i rl iğine dönmek a rzusunda değ i ­ l i m. Dönd ü ğ ü m takd i rd e öldürü leceğ i m i biliyoru m . " MVD'de Y üzbaşı rütbes i n i ta şıyan karıs ı . resmen E l ç i n i n muhasibi sekreteri id i . Sovyet G iz l i Servi s i n i n muhte l i f b ronşlannd a yed i s e n e h izmet görd ü kten sonra 1 940 y ı l ı nda Petrov 'la evlenmiş ve birli kte i s­ veç'e g itmişlerd i . Orada da MVD hesabına d a kti lo. m u hasip şi fre me muru ve teknik asistan olara k ça­ l ışm ıştı . 1 947 y ı l ı nda Moskova'ya dönd ü kten sonra . 1 951 y ı l ı nd a kocasiyle Avustra lya 'ya gönderil ineeye kadar Ska n d i na vya'da ha bera lma faa l iyetlerini idare eden d a i rede hizmek görmü şt ü . Kocası Ca nberra 'd a k i Elç ink binası n ı bir daha d ö n mernek üzere terketti ğ i zaman Boyan Petrov ev­ vela Sovyet hizmetinde ko lmıya karar verd i . Fa i<at, korkudan çabuca k f i k r i n i değ iştirdi. i ki sila h l ı kurye Sydney hava a l anında n Moskova'ya yapacağı seya­ hatte kend isine reto-kat e d i yorlard ı . Uça k Kuzey A­ vustrolya'da Da rwi n ' e benzin ikmali için i nd i ğ i za-

1 05


man, Bayan Petrov m u hafıziarın e l i nden bir yol u n u b u lara k kaçtı v e siyasi m ü l teci olara k kabu l ü n ü iste­ d i . Ta l ebi kabul ed i l d i kten son ra ş u n l a rı söyled i : N i ­ ha yet Avustra lya'da kal maya karar verd i m . B u ka­ rarı o l ma m a sebep, elçil ikte bana yapılan muamele ve Sovyetler Birliğine döndüğ ü mde n e olacağ ıma da­ ir bes l ed i ğ i m kork u d u r" . Petrov i l ti ca etmeden önce, Avustra lya emn iyet maka mları mensuplarından ·bi riyle b i r seri gizli buluş­ ma ya ptı . B u n u n netices i nde kend i s i ne , h i maye ve siyasi iltica hakkı ile b i rli kte Avustra l ya kanun iarına ka rşı işlediği suçlardan dolayı tam bir af vaded i l m i ş­ tL Petrov Elçili kten ayrılırke n , m u ha fazasında-ki ve­ sikalardan bir kısmını ya n ı n a a l m ıştı . Bunlardan 6 Haziran 1 952 ta ri h i n i taştyan b i rinde, m u h temel b i r savaşa karşı hazırl ı kl ı b u l u nması v e c a s u s l u k faa l i ­ yetleri bakı m ı ndan nas ı l ha reket etmes i g erektiği hak­ kında Mos kova ' n ı n verm iş olduğu ta l i ma t vard ı . Buna göre, habera l ma i şl eri rad ikal şekilde yeniden teş­ k i lôtla ndırı l acak ve her türl ü şera i t a l tında deva mlı ve m ü essir b i r şekilde faa l i yet gösterecek b i r şebeke derhal faa l i yete geç irilecekti . "MVD'nin Avustra lya şubes i . a j a nların olağanüs­ tü h a l l erde çal ı şacak şekilde yetişti rilmesi için derha l prati k tedbirler alacaktır . . . Olağan üstü h a l i n zuhurun­ da, her a j a n ı n göreceğ i m ua yyen görev kend is i ne önceden veri lmeli ve ancak kat'i şa rtların taha•kk!Jku halinde teşk ilôt veya grup başka n l a riyle temas et­ melid ir . . . "Şimd i l i k h i ç değ i l se a j a n ted a r i k işine boşla­ manız icabetmekted ir. Evvelö, kontrente l l i ja n s servis­ lerince tan ı na n Kom ü n istlerin teşkilôta a l ı n ma s ı ndan kaç ı n ı i m a l ı ve hedef, devlet h izmetinde g izl i i şlerde

106


çalışo n larla politik pa rtilerde ileri mevki leri işgal e­ d i p bize kıymetl i b i l g i leri verebi lecek d u rumda bulu­ n a n la rı tetkik ve a j a n olarak tem i n etmek olmalıdır. Ajan t em i n i işi basiret ve d i rayetle yürütü lmelidir" . Petrov 'un geti rd i ğ i ves i kalar v e açıkladıkları. Tahki ka t Komisyonunun bu casusl u k şebekes i n i n na­ s ı l teşki lôtla ndırıldığını ve faa l i yet gösterd i ğ i n i mey­ dana ç ı ka rmasına ya rd ı m etti. Kom isyon Rusların. Avustra l ya ' l ı ları bu yola na­ s ı l alçakca metod l a rla s ü rükled i ğ i n i de meydana çı­ ka rd ı . Bu metod l a r baza n rüşvet olmakla beraber. co­ ğu za m a n . şa hısların özel hayatiarına ait s ı rları ele geçirmek ya da pol i t i k ba kımd a n şüpheli işler yap­ maya sevkederek sonrada n bunlar üzerinde elever­ mek tehdid iyle baskı yaratma k g i bi usta l ı k l ı h i leleri de ihtiva ed iyord u . Rapor ayrıca. casus l u kla doğruda n doğruya ve­ ya bi lvasıto i l g i l i olan bütün şa h ı sların ya Komün ist Partisi üyeleri ya h u t eski üyeleri ya do Kom ü n izm sempatizanları bulundu klarını ve bun la rda n bazıları n ı n parti kademelerinde yüksek mevkiler i şgal ettikleri n i de bel irtmiştir. Petrov' u n Batıya s ı ğ ı n ması netices i nde Avustra l ­ ya-Sovyetler B i r l i ğ i diplomatik m ü nasebetleri 1 954 yı­ l ı n ı n N isan ayında kes i l d i ve 1 959 yılında tekra r tesis ed i l i neeye kadar öyle kaldı . •

1 959 yı l ı nda Ameri ka B i rleşik Devletlerine siyasi m ü lteci olara k kabul ed i len Rangoo n 'daki Sovyet E l ­ ç i l i ğ i Enformasyon Memuru A . U . Kazna cheev. Ra n ­ goon Sovyet E l ç i l i ğ i gölgesinde "büyü k b i r casus l u k a ğ ı " olara k vasıfla n d ı rd ı ğ ı teşki lôtın iç y ü z ü n ü açıkla ­ dı. 1 07


i n g i l izce ve Su rmacayı kon uşa bilen Kaz nacheev' i n görev leri arası nda ,bilg i toplamak ve ücret l i b i rer Sovyet a j a n ı ha l i ne getirmek maksad iyle Surmalı po­ l iti kacılarla arkadaşlık tes is etmek de va rd ı . En önem­ li işi, Sovyet Pol i t i k Habera l ma Servis i n i n ( KGS n i n b i r şubes i ) Rangoon g rubu tarafından elde ed ilen g iz l i ves ikalarla d iğer habera l m a malzames i n i Sur­ ma d i l i nden Ruscaya tercüme etme kti . Sovyet Pol iti·k Haberalma Serv i s i n i n d iğer bir faa l i yeti de, sahte vesi kalarla milli l i derler ve pol itik part i l er arası nda a n laşmaz l ı k to humlarını ekmekti. Bir defası nda Kaznacheec'e Burma d i l i n e tercüme ve sonra Bu rma klavyel i b i r dakti loda yaz ı l m a k üzere Moskova'da n henüz gelmiş bir ves i ka verild i . Burma Hüku meti n i n bir üyesi ne h itaben yaz ı l a n bu mektuba, güya Mandalay'da ele geçi ri len bir ta k ı m vesa i k ve fotoğraflar eklenmişti. Tabietiyle vesoik ve fotoğ raf­ lar Moskova'da i ma l ed i l m i şierdi ve asıl gaye Burma H ükumet çevrelerinde ihtilôf yaratmaktı. Kaznacheev ' i n işleri arasında, h ü k ü mete muhalif yera ltı m u kavemet grupları n ı n raporları n ı tercüme de mevcuttu.

1 08


tsTENMIYEN ŞAHlSLAR

Sovyet Elçili klerind eki "diplomat" l a rın b ir ço­ ğ u n un faa l iyetleri meyda na çıkarıldığı zama n resi m ­ l eri dünya gazetelerinde çıkmaz. H emen hemen da i­ ma "gayrı muteber şahıs" ilôn edi l i rler ve memleketi terke davet olun urlar. Amerika Birleşik Devletl erinin Birleşmiş M i l let­ lerdeki Temsilcisi Mr. H enry Cabot Lodge, 1 960 yılın­ da New York'da Birleşm iş M i l letler teşki lôtı na, 1 950 senesind enberi Amerika ropra klarında ha kiki mah i ­ yeti tespit ed i lmiş o n b i r R u s d i plomatik cosusuna a i t b i l g i verd i . Ya rbay Leonid Yegorovich P.ivnev bunlara tipik bir misal teşki l etmekted ir. Sovyet Hava Ateşe Muavi ­ ni ola rak 1 7 Mart 1 950 senesind e Amerika 'ya g irm iş­ ti. Amerika 'ya va rışından kısa bir müdde t sonra ken­ di na rnma gelecek posta n ı n bırakı lacağı yer ola rak Washington' l u bir iş adamının a d resini kullanmaya teşebbüs etti. Iş adamına. g elecek mektupların ha­ yali bir kimse namıno yazıldığı mazeretin i söylemiş­ ti.

24 Mart 1 954 ta rihinde, Virg i nia'da hava fotoğ­ raflan cıka ra n bir firma i le Chicago'nun hava harita­ ları icin takriben 8.000 dolar üzerinden mutabı k ka l ­ dı lar. Ayrıca, Washington, D. C. ile cıvarın ı n 33 parça hava fotoğ rafın ı da satın a l d ı . Bu firma ile temasta i ken kend isini "George" ismiyle tanıttı Aradan a ltı hafta geçttkten sonra, bu sefer ken disini, New York ş ehri bölgesinin hava fotoğ rafla rını .

­

1 09


a l m a k arzusunda b u l u na n özel b i r firmanın m ü mes­ s i l i , George T i n ney olara k ta n ı tara k Wash ington'lu bir fotoğrafçıya m ü racaat etti. Bu t i p fotoğra flar ti­ cari olara k mevcut değ i l d i ve Pivnev bunla rı n çe k i l ­ mesi i ç i n ·fotoğ rafçıya 1 000 dolar ü cret ödemeyi ka­ bul etti . Kısmi ted i ye olara k da 400 dolar ava n s ver­ di. Pivnev, 2 0 M a y ı s g ü n ü fotoğrafları a l m a k üzere fotoğ rafçıya g iderken Federa l Ta h k ikat B ü ros u ( Fe­ deral Bureau of l nvertig ation FBI) nun özel a j a n ları tarafından ya kaland ı . Dış i şleri Baka n l ı ğ ı tarafından "Gayrı muteber şa hıs" ilôn ed ilen Pivnev. 6 Haziran 1 954 ta rihinde Rusya'ya dönd ü . Başka b i r d i plomati k casus. A l bay Iva n Al eksa n d ­ rov i tc h Bubch i kov d a . Sovyet Askeri Ateşe Muav i n i olara k 1 Ara l ı k 1 954 ta rihi nde A me ri ka 'ya g i rd i . 1 955 senes i Tem muzundan m ü tea kip sene n i n Mayıs ayına kadar, Rus asıllı fakat A merika'da doğ muş bir satış mü hendisiyle temaşta bulundu. Bubch i kov 1 955 Temmuzu nda b i r g ü n gece geç va kit bahis kon usu mühendisin evine gelerek kendi­ s inden jet ya kıtı. atom deniza ltıları ve havacı l ı k hak­ kı nda b i l g i toplamada i şb i rl i ğ i ya pmas ı n ı isted i . Bu g i b i m a i Omat karşı l ı ğ ı nda muazza m meblôğl a r öde­ meyi tekl if etti. Bu faal iyeti ta kip eden Dış i şleri Baka n l ı ğ ı , " bu memlekette bulu nmasiyle tel i f ed i l m iyecek şe kilde cas u s l u k fa al iyetine gi rişmes i" dolayısiyle Bubchi­ kov ' u " m uteber olmayan şa h ıs " ilôn ett i . 4 Hazira n 1 956 ta rihinde Bubchi kov Amerika'yı terketti . B i rleşm iş M i l letler Teşk i lôtında çalışan R usların da casusluk ya ptıkları görü l m üştür. 1 1 Eylül 1 958 ta ri h i nde A me rika 'ya ayak bas a n Vad i m A leksandrovitçh Kirilyuk, B i rleşmiş M i l letler

1 10


Sekreterl i ğ i nde Vesayet Altı nda k i Memel eketler Ve­ sayet ve Enformasyon Da i resinde ça lışmak üzere gö­ revle n d i r i l mişt i . 1 959 Senes i N is a n ı nd a , b i r Ameri kan vata n daşı Sovyet Ü n iversitelerinden biri nde bir burs tem i ni m a ksadiyle Mex ico Gity'deki bir Sovyet res mi şa h­ siyet ine müracaat ett i . Bu şahs iyet, Ameri kan Ord u ­ sunda h izmette i k e n kri ptograti ma kinala rı n da ve servisleri nde çalışmak da da hil olma k üzere, Ame­ rika l ı n ı n bütün gee m i ş i n i öğrendi. Kend i s i n i "Georg e" olara k ta n ı ta n Kirilyuk, Mexico G i ty'den Amerika 'ya dönen Ameri ka lıyı bul­ d u . B u n u beş bul uşma daha ta k i p etti . Bu bul uşma­ larda Kiriyuk Ameri ka lıdan kripograt m a k i na ları hak­ kında bilgi ve m ü h i m devlet d a i relerinden birinde gö­ rev a l masını isted i . Bu faa l iyeti Birleşmiş M i ll etler Ge­ nel Sekreterine b i l d i ri l d i ve böylelikle K i ri lyu k ' u n gö­ rev i sona ermiş old u. 10 Oca k 1 960 ta ri h inde karısiy­ le b i rl i kte Ameri ka 'yı terketti. Victor lvanovitch Petrov, Birleşmiş M i l l etler Teş­ kilôtı emrinde çalışa n d iğer bir Rus'tu. 1 7 Şuba t 1 953 tari h i nd e , Birleşmiş M i l letler Sekreterl iği nde tercü­ ma n l ı k ya pmak üzere N ew York 'a geld i . Teşki lôtta işe başlad ı ktan hemen sonra , Ame r i ka n ı n en büyük ucak fabri ka larından b i rinde çalışa n bir havac ı l ı k de­ s i natörün ü n bir New York gazetes ine verd iğ i kısmi çalışma i lô n ı n ı ceva p l a nd ı rd ı . Bir m üddet çal ıştıktan sonra ressa mdan Amerikan ucakları ha kkında bi l g i vermes i n i isted i .

1 1 1-


« PE YGAMBE R» i N AK lBE i T

Şi mdi isveç'de bir hapishanede mücebbet hapis cezasım çekmekte olan isvec Donanmasına mensup Ernst H ikl i ng Andersson 'un bir hain ve Komünist ol­ ması icin ma ntı·ki hiç bir sebep yoktu. Fakat, m uha­ kemesinde casusluk sucunu mazur göstermek için sakat "mantık" do n faydalanmaya kalktı . �svec'in mes'ut bir memleket, demokratfk siste­ m i n isveç l il ere en uyg u n görünen bir idare tarzı ve isvec'teki şa rtları n Sovyetler Birliğ inden çok daha i­ yi olduğunu tesl im ediyordu. Arkasında n , "Fa·kat". diyord u " m evcut Ş<Jrtlara göre hüküm veremeyiz. Bizler çok ilerisini d ü şünerek çalışmak mecburiyetin­ deyiz. Sovyetler Birtiği hesabına ça l ışma ·kararı mı. bu konuda kanaat g etird ikten son ra verdim. Bu ise. mantı·ki neticeydi". Andersson'un mantığı o kadar a fa ki. o kadar nazari ve hakikatten o kadar uzaktı ki, a ilesinin saa­ detin i , şahsi başarıs ı n ı , vata n ı n ı n refa·h ve emniyeti ni da hi nazarında kıyınetsiz ve ehemmiyetsiz yaptı. Dıştan •ba kıtacak ol u rsa, hiç •kimse, bu ken d i n e g üveni o l a n , başa rı l ı , tevka lade doğ ru ve hayatından memnun olduğunu açı kça g österen denizciden, muh­ temel bir casus ola ra·k daha az şüphe çekebil i rd i . Halbuki, lsveç Genel Kurmayına göre o, "bu asrın başındanberi bu memleketten çı kmış casus ların en tehl ikelisi" fdi. 1 909 yılmda dü nyaya g elen Andersson, 1 927 yı­ l ında lsveç Donanmasına g i rd i . Esmer, kısa geniş

112


yap ı l ı , sessiz; daha ziyade i nz ivayı seven bu gencin zorluklarla dolu bir cocukl u k hayatı vard ı . Roma tiz­ madan k ı m ı ldayamoz bir halde olan babası. az olan emekl i maaşiyle a i lesi n i g eç i n d i rem iyord u . Ai l edeki sekiz coc uktan b i ri veremden öl müş, d iğer bir tane­ s i de tımorha neye g i rmişti. Andersson bu şo rtlar a l ­ tında o n i k i ya·şındayken o k u l u bırakmak mecburive­ tinde ka l m ıştı. Fa kat zorl u kl a rdan y l ı m ıyan bu zeki cocuk, Dona n ma ya g i rmek ve ya rıda kalan tahsi l i n i ta mamlamo-k üzere evden ayrı l d ı . Bu yolda ya ptığı h e r h a m l ede ba şa rı kaza nd ı . Gö­ n ü l l ü olara k katı ldığı bütün Don anma uzm a n l ı k kurs­ larını üstün başrı ile bitird i . N i hayet Ma·kina Suba y Namzetl iğine kadar yükseldi ve 24 sene l i k h izmeti zarfında b i r kerre bile kötü sicil a l ma d ı . Boş za manla rında i l i m , felsefe, astronom i , ma­ tematik, i n g i l izce, Al manca ve Rusça gibi cok değ i ş i k konu l a r üzerinde ça l ı şıyord u . Ayrıca , Len tn ' i n Marx'­ ve Sta l i n ' i n eserle r i n i de oku muştu. Andersson 'u başta n Komü nizme cezbeden şeyin ne olduğu b i l i nmemekted ir. Fokat, 1 928 senes i nde "Gene Kom ü n istler Lig i " ne katı l mış ve ertesi sene de, denizc i ler a rasında yıkıcı propaganda ya pan "Torpedo" ismindeki mecmuaya i mzasız makaleler yazmaya ba şlamıştı. "Torpedo" mecmuasiyle i l g i l i b u l u no n lar a rasın­ da, 1 931 senesinde Dona nmadan a yrı l d ı ktan sonra ispa nya ic Savaşında döğüşmüş m i l iton b i r Komü nist olan Sixten Roğby de vard ı . Andersson bu adamla a rkadaş oldu ve i spa nyadon dön d ü kten sonra da arkadaşl ı kla rı deva m etti .

And ersson fikirleri n i gemi a rkadaşlarından sak­ lamıyord u . Arkadaşları, muvaffa k b i r s ubay no mze­ d i n i n M a rx ' ı n teoril eriyle bu kada r meşgu l olmas ı n ı F. 8

1 13


hoş ·ko r�ılampma kl a beraber, bun lJ11 bir zaror da ver­ mediği ·kanaatindeydi ler. Bu yüzden kendisine "Pey­ ga mber" adını taktılar. 1 946 yı lının sonları na doğru Andersson i l k ve tehtikeli adı m ı a ttı. O g ü n Stocholm deniz üssündak i iş!ni b itirdi kten sonra Sixten Rogeby'nin apartıma n ı­ na doğ ru yola koyuldu. Apartı mondo, oturma odasın­ da yoboncı biri be·kliyord u . Rogeby teklifsiz şekilde yaboncıyı takdim ett i : "Yoktaş!, s ize Sovyet Elçiliğ i n ­ d e n Birinci Kôti p Yoldaş Contantin Cinogradov'u tak­ d i m ediyorum . . . Bu bu�uşma tesadüfi değild i . Kabil iyetti bir muıh ­ bir olon Rogeiby, V�nogrodov'a Andersson'un isveç' i n hayati savunma sırla rını elegeç irebilecek mevkide bulunan, tekntk vasıfları yü ksek bir subay ve bir Ko­ m ü n tst olduğunu ewelden haber verm�şti. Bu vasıfla riyle Andersson, Ruslar için çok önem­ li idi. Bundan sonra Andersson . Stockholm'un en mutena semtleri nden b i ri nd e oturan Vinogradov 'un lüks dairesine g itti ve havyarlo başlıyan zeng in bir sofraya oturdu�ar. B i rinci kôtip, "kolp kifayetsizl iği" dolayısiyle mazeret beya n edip içmezken, Andersson' un kadeh i n i yedi sekiz kerre çok kuvvetl i ve renksiz bir lsveç iç kisi olan "schnapp" ile doldurdu. Yemek­ ten sonro bir yandan ewelô kahve ve l i kör, a rkasın­ dan yine kuvvetli bir isveç içkisi içmişler, diğer yan­ dan da uzun bir sohbete dalm ışlardı. "

Konuşma gecen i n geç saatlerine kada r devam etti. Rus, konuşma n ı n seyrini tedricen Andersson 'un dona n mada·ki işine intikal ettird i . O gece sona er­ m eden önce, Andersson artık kend isinden ne isten­ diğini ta m ola ra k bil iyordu. Böylece oosusluk hayatı başlamıştı. Bundan sonraki safha. kendi saflarımı katı lan bu 1 14


casusu müstoıkbel patranuna tan ıtma ktı . 1 947 yılı başları nda, Vinogradov Andersson'u tekra r apartıma­ n ına davet etti. Bu rackı kendisiyle, Stocholm 'da TASS muhabi ri kisvesi altında faal iyet gösteren Sovyet Giz­ l i Servisine mensup Victor Pavlovich Anissimov is­ minde gene bir a da m ta n ıştırı ldı. And resson Vinogradov'u bir daha görmedi . Fa­ kat, An issi mov'l a bir hayl i bul uştu. Stockholm dışın­ daki boş ormanlarda yapılan uzun bisiklet gezileri ve pi knikler s ı rasında, Andersson Moskova'da Haberal­ ma Sersivierinin hakkında·ki dosyayı tama mlamaları­ na yetecek kadar kendinden bahsetti. Tekrar ve tek­ rar hayat hi kôyesini a n lattı, donanmadan aldığı muhtelif sertiHka ve takdi rnarneleri gösterd i ve fotoğraf­ ları n ı n ceki l mesine müsaede etti. Bu müddet za rfın­ da, parolala rı n , kod ları n ve görünmez m ü re kkebin nasıl kullanılacağını öğrendi. Bu ilk haz ı rl ı k devresi tamamla ndı ktan sonra, Anissimov artık birli kte ortada görün memeleri gerek­ tiği n i söyled i . Bu ma ksatla, Stocktıolm dışında gizl ice bul uşabilecekleri bir ta·kım yerler tespit ettiler. Andersson'a ilk görev, 1 949 yılı Kasımında veri l­ d i . Bir başlangıç olara k şu üc soruyu cevapland ı rması istendi : a) Hangi harp gem ileri Stockho l m deniz üs­ süne bağ l ıdır ve b u n ların durum ları ned ir? b) Bu ge­ m ilerin i lerde m uhtemel görevleri ned ir ve hangi plan­ lar kullanı lacaktır? c) lsveç'in Ba ltı k Dona nmasının kadrosu ve tertibi nedir? Bunlard a n bir kıs m ı n ı zaten biliyordu . Bilmedik­ lerini, arkadaşlarına kurnazca sorular sorarak, bazen kasten ya nlış idd ialarda bulunara k onları doğru söy­ lemeye tahrik suretiyle öğrend i. Raporu n u i k i haf­ tado hazırkıd ı : fa ka t , Aniss i mov raporu eks i k bul a ra k tenkid etti. Bunun üzeri ne yeni b i r rapor hazırladı ve 115

·


Ara l ı k ayınd a , g iz l i bir ra ndevuda Ruslara tevd i etti. Artık bundan s on ra Stockhol m deniz üssundeki her m ü h i m gelişm eyi Ruslara ra porlar vermek suretiyle bildirecekti. Ruslar Andersson 'u bir casus h a l i n e getirdi kten sonra, tea m ü l e uyg u n o l a rak ted iyede b u l u n m a k iste­ d i ler. Andersson paraya karşı alôka göstermed i . E­ ğer Rusla r kendisine pa ra vermek istiyorlarsa. bu on­ ların bi leceğ i b i r işti. Yoksa , bu öneml i b i r h usus de­ ğildi. Casusluğa başlad ı ktan son ra g eçen i ki sene zarfı nda 340 sterl i n a l d ı . Fa kat i fades inde, bu meb­ lağın cas u s l u k yapa rken zaruri masra fla r için sar­ fettiğinden az olduğunu söyled i . Andersson 'dan istenen bilgi ler, Ruslar için a ncak bir faraziyen in ka bulü hal inde kıymetl i olab i l i rd i : Krem l i n ' i n a skeri planları a rasınd a isveç'in işga l i d e vard ı . . . Andersson b u n u b i l mes i n e rağ me n aldı rmad ı . Casusluk işi n i , donanma görevlerinde gösterdiği ar­ zu ve l iyakatla ya pmaya devam e tt i . isveç ' i n Güney sa h i l i ndeki d e n i z ü s s ü Karlskro­ ne'ye yaptığı b i r seya hat s ı rasında, 800 gizli tes i s i n yerleri n i gösteren tats i latlı bir harita ta nz i m etti. Ke­ şifleri n i n bOzılarını, üsse yakı n adalarda mantar top­ larken yaptı. Stockholm'e dön ünceye kadar bunları çok kuwet l i olan hafızasında tuttu . Bununla da ye­ tinm iyerek çizmeleri n i n içine sa kladığı dört satl ifel i k n o t da a l d ı . Andersson'a e n teh l ikeli casus l u k görev i , bir ma ­ yın tarayıcısı ile Kuzey isveç sah i l lerine yaptığı seya ­ hat s ı rasında veril d i . Ann iss imov kendisi nden, bura­ lardaki tah ki mat, sav u n ma mevzileri, l i ma n l a r ve uy­ gun ç ı ka rma yerleri ne dair tafs ilötlı b i l g i i sted i . Bu g ibi yerler gayet g iz l i moh a l lerd i ve isveç harp ge­ m il eri h a riç, herkese kapa l ı idi. Andersson bura l a ra

1 16


d a i r bir yığın kı ymetl i b i l g i topladı ve fırsat ı n ı b u l ­ d uğu hal lerde m ü h i m noktaların fotoğrafları n ı çekti . isveç' i n savu nma siste m i n i n merkezi sayılan Bo­ den m üstahkem mevkiinde bi lhassa büyü k gayret sa rfetti. B u rada, b i r sıra d a ğ la rı n çerçeveled iği böl ­ gede, ato m bombasına karşı uzunluğu 80 kilometre­ ye varan daya n ı k l ı yera ltı depoları ve galerileri vard ı . Gemi a rkadaşiariyie birli kte burayı rehber reta katin­ de gezd i . G i ri şte fotoğraf makinaları toplan ıyord u . Fa­ kat, Andersson bura n ı n teferruatlı b i r pla n ı n ı hafıza ­ s ı na na kşedebi ldi. 1 8 Mayısta gemi Stock ho l m 'e d öndü ve Anders­ son bir çok fotoğraf ı il i şt i rd iğ i 1 2 sayfa l ı k bir rapor hazırladı. Anissi mov'un b u l u n madığı hallerde Andersson'la temos görevini, Sovyet Deniz Ateşesi n i n şöförü hü­ viyetindeki Rus habe ra l ma suboyı N icholas Petrovich O rlov üzerine a l ıyordu .

5 Haz i ra n g ü n ü Andersson , Orlov'la Stockholm caddelerinden birinde bul uşma k üzere bir telefon a l ­ d ı . Ande rsson, ucundan b i r rule kôğ ı d ı n göründüğü bir evra k ca ntası ta şıya cakt ı . Kend isini görd ü ğ ü n ­ de. Orlov sordu: «- 42 n um a ra l ı otobüs bu istika mete g idermi ? » Andersson : « - Hay ı r! B u i stiko mete yalnız 55 n u ma ra l ı oto­ büs g ider . . . » O rlov: «- Ester nas ı l ? » A ndersson : «- Halen M a l mö'de bul unuyor . » Bu s uretle buluşmuş old ular ve A ndersson kO. .

1 17


ğıtları teslim ederek mutad old uğ-u üzere parasını aldı. Andersson'un. ya ka la nmasiyle neticelenen son görevini a l ması şöyle oldu. 1 1 Ekim 1 951 günü a kşamı, Orlov bisikletle Sovyet Elciliğinden ha reket ederek merkez istasyo­ nu cıvarı ndaki kalaba l ı k Tegelbacken tra mvayı köp­ rüsünün bulunduğu yere geld i. Köprü n ü n a ltında l i ­ monata sata n kulüben i n köşesindeki park yerindeki askıya bisi kleti ni bıra ktı ve mhatlıkla yürümeye baş­ ladı, Ertesi günü Andersson d a Tegelbacken'e pi­ si kletle geld i . Sisi kieti aynı askıya dayayara k Orlo­ vunkini a l d ı ve şehri n güneyindeki d ı ş maha llelere doğru yola koyuldu. Burada bisiklet i n edevat canta­ sını a ça ra k içinden mavi ve sarı renkli şeride (isvec'­ in milli ren kleri) sarı l ı rule halindeki iki yapra k 'kÔ­ ğıdı ald ı . Kağıtlar, yapı laca k iş hakkınd a ki talimatı ihtiva ediyord u . Ayrıca, a ras ı n a 1 .200 isvec Kronu (ta kriben 70 sterl in) kôğ:! para kon muştu. Ertesi sabah Andersson Orta isvec'de, Nassjo'­ da cı·kan a cil c i l evi bir iş için beş g ü n l ü k izin a l d ı . Doğru istasyona giderek Karlskrone'ye hareket eden eksprese bindi. üs bölgesind e gördükleri ta limatta yazı l a n ı doğ ruluyord u : Bir destroyer, bir depo ge­ misi, bir muavin gemi ve dört denizaltıdan müte­ şekkil bir i ngiliz filosu üssü ziyaret ediyordu. Oumartesiye tesadüf eden ertesi gün rıhtıma gi­ derek kıyıya bağlanmış Zambesi destroyerin•n tayfa­ lariyle konuştu. Aynı gün öğ leden sonra üzeri nde sivil elbiseleri olduğu ha lde depo gemisi Montclare'i ziyaret edenler aras ına karıştı. Bir a rkadaşı ta rafın­ dan özel su rette davet ed i ld iğini söyliyerek gem inin zivaretçilere gösteril meyen kısımları n ı gezmeye mu­ vaffak old u. Sonra kıyıda, Za m besi 'nin ma ki nistle-

1 18


rinden biriyle ahbapltk tesis ederek destreyerin her tarafını gezmeyi becerdi. A ndersson 1 6 Eylül Pazar a kşamı Stockholm'e döndü ve Pazartesi sabohı deniz üssündaki göre­ vine başladı . Ertesi Salı günü aynı brsi•klet değ·işti rme işi vu­ ku buldu. Or!Qv bisikletini sabahl eyin ·köprü a l tı na pa rketti ; ö�leden sonra Andersson bisi·kleti yerinden a larak edevat çantasına görünmez mü rekkeple ya­ zılı sekiz sayfalık raporunu koydu ve tekrar eski ye­ rine parketti . Bir casıı s ol� rok Andersson, aklın olamıyacağı derecede tacibirsiz davrarımıştı . Bisi·kf.etlnin çerçe­ vesi üzerinde, yanındon geçen herhangi biri tarafın­ dan kolaylıkla fa rkedilebUecek şekilde iri beyaz ha·rf­ lerle rütbesi, ism i ve sicil numarası yazıiı idi. Şimdi açı kca anlaşılmaktad ı r ·kt ta kip edileceğ ini hatırın­ dan bile geçi rmemiştl. Hoki kotte, lsveç GIZli Servisine meooup ajanlar haftalard a n beri izindeydi l er ve Karlskrone işi onla­ ra son del i l i de sağlom�tı . Andersson ertesi serbatı görevine gid erken yol­ da tevkif ed'i.di ve sorgusu yapılmak üzere doğruca Stockholm polisi ka rargOhma götürüld ü . Beş g ü n müddetle casusluk hokıkındoki b ü tü n itharnları şid­ detle reddetti . N ihayet, son raporu ve ekieri kend i­ sine gösterilince itiraf zoru nda ka ldı. Artık işin in kôr edi lecek tarafı yoktu. Davaya 6 Ekim gOnü, mahkeme solonu 20 mem­ leketten gelmiş müşa·h it gazeteci ve diplornatla do­ lu olduğu ha1de Stockhol m'de başlandı. Salonda bir Rus dahi yoktu. Bu sırada Orlov lsveç'den çıkarıl­ mıştı.

1 1!9


Andersson, hareketlerinin tevlit ettiği neticeleri ta m e m iyle müdrik old uğunu ifade etti . i na n mış, ide­ oloj iye bağ l ı bir Kom ün ist old uğ u n u ve memleketi a leyh i ne Sovyetler Birl iği hesa bına casusluk yapma­ s ı n ı n , kıyme t verd i ğ i bir davaya hizmet olduğuna inandığ ı n ı söyled i. Suçlu olduğunu ka bul etti ve ma h­ keme isvec'te en ağır ceza ola n müebbet hapis ce­ zas ı n ı verd i .

120


SUiKASTLER

H ü r d ü nya m i l letleri casus l u ğ u be lki de mazur görmek temayü lü nde olab i l i rler . Fakat Kızıl Ağ ı n bir kol u n u teşkil eden sui kast teşkilötı, yah ut tam ola­ ra k kend i ünvaniyle «Ted h i ş ve Yıldı rma Da i res i » n i n g i riştiği faa liyetleri kat' iyyen tasvip etmezler. Hal­ buki, Sovyet ha bera �ma a rş ivlerinde, b i r çok mem­ leketlerde Komün ist a j a n l a rı tarafnda n kaçı rı lan ve­ ya ö ld ü rülen kad ın ve erkek k imselere ait sayısız dosya mevcuttur. Ted h i ş ve Yıld ı rma Da i res i n i n kara rgah ı , bir za­ ma n l a r Gheka ' n ı n kora rgôhı olan Lubyanka binası­ d ı r. Moskova'da b u l u no n bu d a iren i n özel ajanları ise, Turna n ins ky Pereu lok binası nda yetiştiril mektedir. Ayrıca , Sovyetler Birl i ğ i d ışı nda kolları da olduğu bi­ l i n mekted i r. Bunlardon biri, Berl i n ' i n Sovyet Bölge­ sinde Karlshorst'da bul unma ktad ı r. Diğer biri, Avus­ turya ' n ı n Sovyet işg a l i a l t ı nda bulunduğu zaman lar­ do, Viyana yo k ı n ı nda Baden'de, evvelce i mpa rator­ l u k yazl ı k köşkü olan b i r b i nada faa l iyet göstermek­ te i d i . Berl i n merke z i , Al manya, Batı Avrupa ve Skandi navyo'daki i şler için a jan yetişti rmektedi r. Ay­ rıca, Ameri ka 'ya ve Batı yarım küresine gönderi lecek a j a n l a r i c i n transfer m a h a l l i olara k da kullanı lma kta­ d ı r. Beden merkezi ise, Güney Doğ u Avrupaya, Yu­ goslavya'ya, Yunanista n 'a, Türkiye.'ye, l talya'ya ve Afr�ka'ya gönderilecek a jan lar için k u l l a n ı l ma ktayd ı . Bu ci nayet teşkilatı n ı n faa l i yetine a i t haberler . hür d ü n yoda ilk defa 1 954 yıl ı nda duyuldu. Komün ist a leyhtarı bir Rusu katietmek üzere Batı Alma nya 'ya

121


gönderilen 30 yaşında·ki gözlüklü Yüzbaşı . N icolai Evgenyevich Khokhlov, ·ku rba n ı n ı •katletmedi ve su­ ika stı a ç ı klad ı . Söyledi·klerini ispat i ç i n sui,kastte kullanacağı silah ları gösterd i . Bu si lôh la r. a nca k d ehşet roman­ ları yazan bir yazarın m uhayyelesinde mevcut ola­ bilirdi. Bunlardan biri, a l ôlade bir sigara mahfaza­ sıyd ı . üst kısma yerleşti ril miş si-gara uçlarının arka­ sı nda n . her biri 0.032 gra m potasyum siyan id ihtiva eden d u m d uım kurşunları ateşlenebiliyord u . Diğeri ise, 1 0 cm. uzunluğunda ve 9 cm. yüksekl iğinde, el içine g izlenebilecek büyüklükte va patlad ı ğ ı nda par­ mokları şıklatmakta n daha fazla gü rü ltü yapma ya n . elektri kle ateşlenir mi nyatü r b i r tabanca i d i . Khokhlov, Sovyet RlJ'Sia rı Birl iğ i Tesa nüd a l eyh­ tarı ha reketi (NTS) l ideri Georg i Okolovitoh 'i Fra n k­ furt'da öldürmek üzere üç �işi n i n görevlandirild iği­ n i açıkladı. Doğ u Almanya'da ve diğer peyk mem­ leketl erdeki Kızıl Ordu a skerleri ve memurlar a ra ­ sında Sovyet aleyhtarı propagandayı başarı ile yürüt­ mesinden dolayı, Moskova bu teşkilôttan hem kor­ kuyor hem de nefret ediyordu. Bu propagandayı m uhtevi milyonlarca el ilônı Sovyet askerlerinin ba­ mka ları n a g izl ice sokuluyordu. N rhayet, Moskova li­ derin tasfiyesine karar verdi . İ ki nci Dünya Savaşı ndan önce Kızıl Orduya g i­ ren Khokhlov kısa zamanda subaylığa yü kseldi ve Nazizmle M ücadele Pol is kuvvetine gOnOIIü olara k katı ldı. Harpten sonra görevine MVD'de devam etti.

1 953 yılı Eylülünde Khokhlov'a, şefi Albay Lev Aleksa ndrovitch tarafından. Batı Alma nya 'da önem l i b i r görev ifa etmek üzere seçi ldiğini söyled i . Ken­ disine « Rhine Operasyon u» hakkında en ince tefer1 22


ruatıno ka·dor planlamış dört büyük mavi dosya ve­ rild i. Khokhlov dosyoları okuduktan sonra özel b i r «muharebe ·kursu)) no tab i tutu�du. Sovyetler Birl iği 1 951 -53 judo şampiyon u ndan sildhsız boğ uşma ders­ l eri gördü ve Moskova cıvarı ndaki Kuchin ko Özel Si­ lôhlar laba ratuvarında Sovyetler Birliği eski hafif si­ l ôhlar şampiyonlarından Ya rbay N icholai Godlovski tarafı nda n eğ itime tabi tutu l d u . Khokhlov, s u i kastta kul lanacağı s ilôhları i l k de­ fa Kuoh inko'da görd ü . iki elektri kli tabanca ile iki asigara mo hfazasıJ bu silôhları teşkil ediyordu. Si­ gara mahfazası ile a teşlenan dum d um kurşunları içindeki siya nid, doğrudan doğruya ka na zerked ildi­ ğ i zaman bir kimseyi öldü rmeye yetecek miktarı n yüz misli idi. «Sigara mahfaza ları » n ı n dış kısmı stan­ dart Doğ u Alma n ya mamulôtı . idi . içinde siga ra ta·k­ l itleri vardı ve yanları ndan basınca kurşunlar ateşle­ n iyordu. Tabaneolar ve mermiler, aside mukevim temiz bir ambalôj içinde, hudut aşırı nakl iye h izmetlerin­ de ku llanılan bir araban ın a kü mülôtôrü ne yerleşti­ ril m i şti. Kasım ayı başlarında eğitimini ta mamlayan Khokh lov, uçakla Doğu Berl in'e geldi ve Karlshorst merkezine müracaat etti. Burada ·kendisine birl ikte çalışaca kları, Kurt Weber ve Hons Kukovitsch is­ mind eki i'ki Alman Komünist ta•kdim ed i ldi. Weber ve Kukovitsch, Ispa nya 'da Enternasyonal Tugay'da dö­ ğüşmüşlerdi ve halen de MVD nin kadrosunda bulun­ makta id iler. Hep birlikte eğitim görmek üzere 1 0 Kasım ' da uçakla Moskova'ya dönd u ler. Khokh l ov izin alarak karısı n ı n ve çocuğunun yantno g itti. Veri len sui kast

1 23


görev inden bahsed i nce. ka rısı , Demi rperde dışı na çı­ kar ç ı k maz tes l i m olması için kocası n ı i k n a etti . Khokhlov izni s ı rasında, Fra n kfurt ' u n ha rita la­ riyle NTS ' n i n ka rargô h ı ve Okolov i tch 'e a it res i m leri tetkik etmek üzere m üteod d i t kerreler Kuchinko'ya çağrı l d ı . B u rada ki eğ i t i m i n bir kısmı, Khokhlov'un « fazla çalışma ktan s i n i rleri bozulmuş yaşlı b i r kız» olara k tarif ettiği topoğ rafya uzma n ı B i n başı Tama­ ra N i celayeva iva nova ta rafından i d a re ed i l m i şt i . A l b a y Stud n i kov a yrıl mada n önce Khokh lov'a, işi başa rd ığı takd i rde terfi edeceğ i n i ve mu htemelen mada lya i le taltif olunaca ğ ı n ı ve operasyo n u n Dev­ let G üven l i ğ i Baka n ı Genera l Krug lov tarafından emred i l d iğ i n i açıkl ad ı .

2 9 A ra l ı kta Berl i n 'e dönen şebekeye, Batı Al­ ma n ya 'yo Berl i nden değ i l fakat değ i ş i k bir yoldan g i recek leri söylend i . Sa h te ves i kalo r taşıyo n iki Al­ man evvelô Viyona 'ya, oradan da Baden merkezine g itti ler. Fa ka t Khokh lov on lara i ltihok etmeden önce M os kova 'ya çağrı l d ı . Moskova operasyo n u n ta l i k i n i uyg u n görmüştü : Zira , Berl i n 'd e Dörtl ü Kon fera ns başla ma k üzereyd i ve bu s ı roda bir s u i kastın ya pıl­ ması uyg u n b u l u n mo m ıştı. N ih ayet 1 3 Oca k'ta uçakla Viyana 'ya g i tmesi Khokh lov'a emred i ld i . Orada, Berl i n Kon fera ns ı n ı n a ka mete uğ ra masından sonra . « R h i ne O perasyonu » nun tat b i k mevki ine konması i ç i n h i ç bir engel i n ka l ­ mod ı ğ ı 8 Ş u b a t tari h i ne kad a r bekled i . Khokh lov hava yolu i le Zürih'e g i tti v e orada 1 3 Şubat g ü n ü , Avustu rya pasa portla rını h a m ilen trenle gelen i k i Almanlo bu l u ştu. Khokh lov, iki Alma n ' ı Fra n kfu rt'o gönderd i v e dört g ü n sonra do kendisi hareket etti. Ça l ı n m ı ş bir isviçre posaportu i le «Joseph>> is1 24


m i n i k u l l a na ra k seya hat eden Khokh l ov, 1 7 Şubat'ta Fra n kfurt'a muvasa lat etti . �ki gün sonra ya l n ız ba­ şına M r. Okolovitch ' i n a pa rtı mo n ı na gitti ve yapı la­ ca k s u i kastı kendisine açı klad ı . Ameri kan emniyet kuvvetleri keyfiyatten d erha l haberdar ed i l d i ve b u n ­ dan sonra Khokh lov verilen ta l i mo to uygu n olara k h a re k e t ett i . Khokh lov, d iğer Sovyet ajanları ta rafınd o n gö­ zetl end i ğ i n e emin olduğundan. onları n e l i n-de ölmek­ ten korkuyord u . Fa kat, M oskova 'do kararlaştı rı ldığı üzere, Bede n 'den gelecek kuryeden cinayette kul la ­ n ı laca k s i lô hları a lmak üzere i k i Alma n ' ı Augsbu rg 'a gönde rm iştL N i ho yet, silôhlı Amerrka n emn iyet mensupları tarafından g özaltında b u l u nduğ·u halde, 25 Şuba t gü­ nü Weber ve Ku kovitsch ile buluştu ve onları d o bu işten vazgeÇmeye i koo etti . Son radan ya pılan res m i oçı·kla modo, suçlu o d ­ d ed i l m iyecekleri v e emn i yetler i n i n garanti altına a l ı ­ nacağı ha k k'ı nda ken d i l erine tem i na t veri ldiğinde, iki A l m a n ' ı n « işbi rl i ğ ine derh a l raz ı olduklorı >ı belir­ ti ldi. Khokhlov, Ayrıca Sovyet habero l ma teşki lôtı ve Avrupa n ı n b i r çok kısımları ndoki aja n şebekeleri ha k­ kında Batı 'ya hazine değari nde bi lg,i ler verdi .

1 25


Khok hlov Batı 'ya sığı ndtkta n so nra yaptığ ı bası n top­ la ntıs ında, geride Sovyetler B i rliğinde bıraktığı karı­ sının ve çocuğunun resmini gösterirken.

1 26


Batı Alma nya 'da·ki b i r Rus mü ltec i teşkilôtı n ı n l ideri n i katietmek üzere Yüzbaşı N icola i Khokhlov'a MVD tara fından verilen zeh i r l i kurşunlu, sigara mahfazası şek l i ndeki tabanca. Khokh!ov, veri len s u i·kast görevi­ ni ifa e tmek yerine kurba n ı na duru m u a ç ı kladı ve Batı 'ya siyasi mülteci ola ra-k sığındı.


Khok h lov'a bağ l ı a j a n l a r ta rafı ndan m uhazo ta hrip sandığı

Yangın fitilieri 1 28

edilen


Çeşitli infilôk tahrip ıkalıpları

F. 9

1 29


Üzerine san iyel i fitil a teşleme düze n i 450 Gr b i r TNT k a l ıbı

ye rleşti ri l m i ş

I nf. fit i l l e ateşlerneye hazı rla n mış 450 G r. lık n i trosta rc tah rip ka l �bı

1 30


Ç i ft saniye l i fitil a teşleme d üzeni i le ateşle rneye hazır­ lanmış bir tah r i p kalıbı

131


ŞARKlCI CASUS i N G i LT ERE'de SCOLAN D YARD Özel Bürosu ­ nun, Casus Dr. GEOFFREY N OBLE'i yakaladığı sıra­ larda, AMERIKA'da, MASSAOH USETTES eyaJeti n i n BOSTON şehrinde bir otele, normal bir tarifle yakı­ şıklı ve 36 yaşında bir adam yerleş iyord u . ismini. W i L­ LiAM ARTH U R M ORTi M ER ola ra k verd i . BOSTON'a iş bulmak için gelrneğe mecbur o l m u ştu. . Mr. M ORTi M ER. 1 9 1 7 SIVASTAPOL doğ u m l u Y U R i OSiPOViOH KARAKOV idi. 1 940 senesi nde, M OSKOVA M üzi,k Akademisini 'bitird i ğ i za ma n on un Parti o rgan izatörü; V U RYi'nin Gizli servis çalışmala­ rı na löyı k olduğ unu teklif etmesi nden onüç a y sonra b u b a pta ki temel eğ itimi görmek üzere MARKS - EN­ GELS Entitüsüne S-430901 / 1 1 2-G n u marasiyle ·kay­ ded i ld i . Eğitim s ü resi nce devkalöde kab i l iyeti v e elösti­ kiyeti» sebebiyle amirlerinin teveccühünü kaza ndı ve n ihai J mtihanı da geçtikten sonra, m üsta kil bir baş casus olara k ça l ışma k üzere g izlice B i rl eşik Ameri­ ka'da vazifelend i rildi. Bu itibario BOSTON, M ORTI M ER için, m u h i te i n ­ tibak edeceğ i bir yerd i , musta kbel «Avlanma bölge­ Si» ise N EWYORK olaca ktı . Çok hareketli bir Ameri·kan şehri olan Boston 'da b irkaç g ü n 'ka ldı ktan son ra Moskova'ya yazdığı b i r raporda: Halen ta memiyle muh ite i ntiba k ettiğ i ni ve memnun olduğunu, kıym etli va·kitleri daha fazla heba etmek istemed i ğ i n i bel i rterek N ewyork'a intikö l i için müsaade ta lep etti. Fa kat «verilecek em re, kada r Bos1 32


ton'da oturması ve çok m ükemmel bir maske tes is etmes i » yol u nd a da emir a ld ı . Bunun üzerine; kuvvetl i bir pa ra i htiyatı ol masına rağ men M ortimer, en iyi maske n i n , iş a raştırmak o­ l acağ ı n a karar verd i . Fevkalôde bir piyan ist olması ve GACZYNA'da bulunduğ!-1 zamanlar iştira k ettiği sayısız sosya l topluluklarda eğ lend i rici olara k göster­ d iğ i başarı lardan kuvvet a l ması dolayısiyle, Amerika' da da piya nist ve şarkıcı olara k başarı kaza naca ğ ı n ı düşündü . M a m a f i . tecrü be l i bir müzisyen ola ra·k ge­ ç i n mes i n i n , hôlen geçer a kçe olan popüler şarkıları b i l mesine bağ l ı olduğ u n u hesap ederek birkaç gün dans hcllerine ve d iğer eğlence yerle rine deva m et­ mek s uretiyle çeşitli şark ı c ı l a r ı n ta kdim ettiği çok m i kta rda ve muhtel i f stilde şarkı h ı fzett i . Ra porları n ı n bi rinde; muhte l i f eğlence yerleri ne s ı k sık g id i şl eri n i n ona verd i ğ i i n a n ı şa göre, en emni­ yetli maske n i n h i ç şüphesiz, Amerikan h ayatı ndaki eğlence bronşında çalışmakla sağlanaca ğ ı n ı bel i rtti. Onu bu ka naalla götü re n ; yanl ızca kend i s i n i n de. d i n ­ lendiğ i Amerika l ı piya n ist ve şarkıcılar kadar bu işi bi lmesi değ i l da nsetti ğ i k a d ı n l a r arası nda sevild i ğ i n i de a n l a m ı ş olmasıyd ı . Mortimer, kısa zamanda iş b u l d u . i k i n c i s ı n ı f b i r gece klübu ona , içki ve yiyecekten a lacağı ko misyo n h a riç, haftada 50 dol a r tekl if etti . Vazifesi , serbest yôni enstrumana bağ l ı ol maya n piya n istl i k yapmak ve kova iyesiz kadın m isafirlerle dans ederek onların çok içmeleri n i ve yemeleri n i temi n etmek olaca ktı . M ü tea k i p raporları n ı n b i ri nde, k l ü p s a h i b i n i n ken­ disi nden çok memnun olduğ u n u , hafta l ığ ı n ı 10 dolar artırd ı ğ ı n ı a yrıca misafir ve m üşterileri n de piyano çalışını ve şarkı söyley işini beğen d i kleri n i bel irtiyor­ du.

1 33


1 953 Tem m uzunda Mos kova dan a ld ı ğ ı b i r e m i r üzerine Morti mer, Newyork'a i ntikôl etti . Mortimer, Bostan klüp sa h i b i n i n tavsiyesi i l e Newyork'ta G R EENWiCH Vi LLAG E 'de b i r a pa rtı rnan da i res i tutarak, uyg u n b i r yaşa m a şa rtı elde etti. i k i ha fta geçmeden de b i r g ece · klübünd e piyan istl i k bul­ du. Bazı müdavim m ü şterilerin u yg unsuz d u rumlarını kısa zamand a a:n ladığı ve k l ü pte m uh temel b i r a rbede çıkması h a l i n de pol isle s ı k ı tanışı k l ı k k u rmayı a rzu et­ med i ğ i için bu klüpte uzun z a ma n k a l mad ı . M os kova ka ra rg ô h ı . Morti mer'in b u n ôd i r bulu­ n u r m a s kesine s ı k ı ca bağla n ması d ü şüncesinde old u ­ ğ u i ç i n ona . devamı konusunda cesaret vermekte i d i , M orti mer d e d a h a müsait b i r iş a raştırdı v e Newyork eğlenceler mah a l lesi n i n birinci sınıf b i r gece klübün­ de, o rkestra retakatinde şarkı söyleyeceğ i bir iş b u l ­ du. Bu iş o n a , espiyo n a j faal iyetleri ile meşg ul olmak i ç i n çok za man b ı ra kı yord u . Gelişinden beş ha fta son­ ra kendi espiyonaj çemberi için a j a n a n ga jesine baş­ ladı. Newyork'u ta nıma devres i nd e Morti mer; Mosko­ vadan gönderi l m i ş bir foto kop i n i n ya rd ı m ıyla, ken d i ­ lerine ya klaşı l ması m ü mkün insa n l a rı n i s i m ve adres­ leri n i öğrendiğtnden, bu gü rültülü .şeh i rde doğ ru b i r keşif yapmış bulunuyord u . Lôk i n d i k ka tl i v e uza k gö­ rüşlü bir baş casus ol ma k i ti ba riyle bu şah ısları işe sevketmeden ewel , h a k lerınd a daha çok b i l g i edin­ mek i stemişt i . B u n a rağ m en i l k a ngajesi, m a l u m keşif g ez i nti­ lerin i n bi rinde B rooklyn'd e tesa d üf ett i ğ i , ta ma men yepyeni b i r kimse oldu. Alaba ma l ı gene bir kara su­ bayı olan bu şah ı s Ba r'da Mortimerle kon u ş maya baş1 34


ladı ve Morti mer'in bir şeyler içmek için yaptığı da­ veti derhal kabul etti. içkiler biri b irl erini tôkip etti, kısa zama nda Mor­ timer «Arkadaşı n ı n . N ewyork'ta kısa bir izinle bulun­ d u ğ u n u ve Gizli Silôhlar tecrübe birliğinde vazife gör­ düğünü ve a d ı n ı n Patrick old u ğ u n u , ·karı s ı n ı n ve bir çoc u ğ u n u n b u l u nduğu n u » öğ ren iverd i . Casus, bu a ­ damm b e l k i en mühim haberci lerden biri h a l i n e geti­ rilmes i n i n mümkü n olacaği n ı h issetmes i n e rağ men, acele etmerneğ e ve biribi rin i daha iyi a n l a ma la rı icin biraz daha bekleyerek doğruca ya-klaşma k suretiyle a nga j esi ci hetine g itmeyi tercih etmeğe karar ver­ di. Başla n g ı çtan i tibaren, o işlerle meşgu l b i r subay elde ederek, ihtiyac zam a n ı nda vazifeyi doha kolay yapabilmey i düşünmekte old uğund a n subaya , g eceyi beraber geçirmeleri ni tekllf etti ve o n u n kabulü üze­ rine de, birl i kte bir dancing'e g itti ler. Bu gün şa ns Mortimer'i n safında id i . Potrick de­ vam üzere. a l ı ml ı iki esmer kad ı nla i l g i lenmekle kısa zama nda , sadı k ·bir koca olmaktan uzak bul u nd u ğ u n u g österiverd i . Daha sonra Mortimer h e p birli kte k e n ­ d i apartıma n ı na g itmeleri n i te klif ed i n ce, partiyi b u ­ rada bıra kma k i c i n va kit pek erken old u ğ u c ih etle, a r­ kadaşları hep birl i kte b u n u m uvafı'k buldular. Bu da­ vetten ha kiki maksatı n ı n ; Genç koca n ı n , ka rısı n a sa­ d o ka tsızlığını tevsi k etmek ve i h tiyaç h a l i nde, i leri bir tarihte bunu bir şa n taj vas ıtosı olara k kullanmak ol­ d u ğ u n u Patrick'in anla masına asla im kôn vermedi . H içbi r şeyden şüphelen memiş olon subayın, b u dost e v s a h i b i n i n davran ışlarmdon d uyd uğu memn u n ­ l u k bariz olara k görünüyordu . N i tekim e rtesi g ü n Mor­ tirnar elektron i k b i lg is i n i n noksan l ı ğ ı yüzünd e n işinde karşı laştığı müşkül ôtton şi kôyetle, bu konuda m ü kem-

1 35


mel As·keri kitaplar b u l u n ması gerekeceğ i n i ta h m i n ettiğ i n i e kl iyere k, Patrick'in geti rem iyeceğ i i ç i n esef ettiğ i n i , fakat bir ya rd ı m olma k üzere, Orduda k u rs ­ t a b u l u n d u ğ u s ı rada tuttuğ u n o t defteri n i , iade kay­ d iy l e kendisine get i rebileceğ i n i söyledi. i ki ha fta son ra patrick gene N ewyork'a bir hafta son u tati l i için indiğ inde söz ü n ü tuta ra k B i l l 'e-Morti­ mer'i böyle çağı rıyord u -not defteri n i , derhal fotoko­ p i l er i n i n a l ı nacağından habersiz olarak, verd i . Morti­ mer'in Cumartesi geces i n i dışa rda geçirmeleri n i için yaptığı daveti d e tekra r kabul etti. Ertes i paza r g ü n ü öğleden sonra. başı yerine ge­ l i nce şok da gel d i . M orti mer Patrick'i istihfaf ile o n a , çalıştığı birliğin denemelerini yaptı ğ ı g iz l i silôhlar h a k k ı nda b i l g i iste­ d i ğ i n i söyledi, aynı za m.a nda, kıymet l i dokümanlar ı­ cin çok para vereceğ i n i bel i rtti. Patrick bu teklifi red edince casus onu; Gizli not defteri n i n fotokopileri n i , komutanına v e F. B . i . (Amerika Giz l i Servisi) ne gön­ derme,k ve kendi a pa rtı m a n ı nda o esrnar kadınla çe­ k i l m iş, aralarını aca b i lece·k. fotog rafları da karısına göndermekle teh d i t etti. Patrick büyü k b i r şa şkın lığa u ğ rad ı . Korkusun­ da n , komuta n ı n a veya FBi 'ye g iderek durumu ön le­ rine sere rek, casusun faa liyetine d e son vermek, ak­ l ı na b i l e gel med i . Buna karş ı l ı k, Mortimer'ln 1 000 do­ ları saya ra k b u n u n «yü ksek d e recede g iz l i not def­ teri n i n fotog raf ı n ı a l masına i m kan verişine» karşılı l< olduğunu beli rtmas i n e uydu ve sened i d e i mza et­ ti. Bu s uretle b u genç subay, M orti mer'in ilk kıymet­ li habercisi old u . Çok g eçmeden casus daha bir çok ya rd ı m c ı l a r da angaje etti. Bunları n ; Kara, Deniz ve Ha va Ord u l a rı icin yeni gizli plônların modelleri n i n 1 36


gel iştiri l d i ğ i ve imal ettiri l d i ğ i iş yerleri n i m uhtevi ve çok iyi m uhafaza a l tı n d a k i iş yerleri nde ça l ışan kim­ selerd i . Diğerleri d e çok gizli planla r iç i n angaje ed i l ­ m işlerd i . Newyorık'a varışı n ı n a ltı ncı ayında popü ler caz şarkıcısı M oskova'da; B irleş i k Amerika'da nü kleer g i z l i l i klerini elde etmek üzere teşk i lat kurmuş olan Calenel Rudolf j vanovich Abel ile aynı aya rda değer­ lend i rilm işti. La k i n Birleşik Ameri kada a y n ı casus şe­ bekele ri n i n başları olan bu i k i Sovyet ba ş casusunun ikisi d e N ewyorkta ça l ı ştığ ı halde, herhangi b i r işti­ ra kleri yoktu. H a k i·kate n , i kisi de müsta k i l operatör­ ler old u k l a rı için ne ya kdiğeri n i n k i m l iğ i n i , ne de ha­ rekat a la n ları n ı bilmiyorla rd ı ve Sovyet g iz l i servisi­ nin kat' i koidesine göre d e birbirini bil meden ve ta ­ nımadan çal ışmağa mecburd u l a r. Morti me r faa l iyetleri n i g ü nden g ü n e gen işletti. Gerek kadın ve gerek erkek Ameri,kalı mühim bi rçok kişiyi hayli kolay a ng<tje ve bu sayede m ü h i m haber­ leri m u ntazaman elde ett i . Moskovadaki a m irlerine gönderd i ğ i raporların ı n birinde d iyor k i : « Eğer i y i seç i m yap ı l ı r v e iyi yaklaşma yol u b u l u ­ n u rsa, aşa ğ ı yuka rı h e r Ameri kalıyı angaje etmek m ü mkü n d ü r. Bu yanlız ferd i n_ mazisine ve mah iyetine n üfus etmek, ' kendisine e m niyetle ya:klaşı l ı p ya·klaşıl­ mıyaca ğ ı n a kara r verme meselesi d i r. B i r kere şa hsın a ngajeye müsait olduğu bel i rle­ n i nce mesele ya l n ızca, işe nasıl y a tı rma:k ve ne m i'k­ ta r pa ra te klif etmek keyfiyatine daya n ı r. Bel i rtmek önemlidir ki ya n l ı z erkekler değ i l kad ınlar d a paraya ka rşı açtırlar. Hususile bura da , d iğer memleketlerden d a h a m üsait kad ı n işti rakçiler a ng a j e ed ilebi l i r. M ortimer en cömert, yerleşi k operatör i d i . O Gaczyn a 'd a eğ itimde belJetilen « Eğer ha berc il ere ve

137


yard ı mcı a j a n iara iyi ödeme yapı l ı rsa o n lar bu g e l i r­ leri n i faa l i ye tleri n i a rttı rma ları i c i n bir teşv i k ma hiye­ ti nde te lôkki ederler>> yol u ndaki ifadeye k ısaca bağ l ı i d i . E kseriyet, m ü h i m plônlar, g iz l i doküman v e sair ha berler i c i n 1 000-2500 dola r ödüyord u . Bu sebeple «masrafl a rı n ı n a l ı şılandan daha fazla olması» M os­ kova ' n ı n isteyerek onun tcılepleri n i , beş ra kamlı ta h­ s isatla karşıla n mosına yol açıyord u . Ha riciye d i rek­ törl ü ğ ü n ü n M ortimer h a k k : n do k i kayıtla rı «yü ksek bir operatör, m ükemmel sonuclar elde ediyor şe kli nde idi. M os kova ile m u ha beratı artı nca Mortimer; m i k­ rofilm leri Grawich Wil lage'deki a partma n ma geti rt­ mes i n i n ve m i krodot mesa j ları n ı da bura da i môl et­ mes i n i n veya daha fazla posta a l ması n ı n uzun za­ man e m n iyet l i alamıyaca ğ ı n ı ta kdir ile b i r» ça l ı şacak dü k kô n » ara mağa g itti . Çok geçmeden uyg u n bir adam b u l d u . Bronx se mtinde pek g österişli o!maya n bir fotog rafhanen i n sa hibi i d i . Mort i m er b u orta yaşlı d ü kkôn sah i b i n i a ngajeyi basit gördü z i ra a nnesi Polanyad o n Birleşik Arneri kaya kızker. muhacir ola ra·k gelmişti. Masrafları a yrıca ödemek kayd i yle d ü kkônc ıya hafta­ da 250 dola r teklif etti. Böylece fotografcı d ü kkônı ol­ ması sebebiyle her çeşit fotograf makinesi ve malze­ mesi k u l la n ma n ı n pek ta b i i karşılanacağı bu a nlaşma­ sı i le, en müsait bir çalışma yeri sağlamış old u . Bronx'daki küçü k d ü k kô n ; çok g izli plônların, do­ kümo nların, mesa jların Vs. nin m ikrofilm ve m i krodot­ ları n ı n ya pı lacağı en ehemmiyetli i m a lôtha nelerden b i ri s i h a l i n e gelm işti. Ayrıca bu d ü k kô n ; Avrupa mem­ leketlerinden gönderi lecek çok sayıdaki norma l görü­ nüşlü mektubun. herh a n g i bir teh l i ke ve şüphe uya n ­ ct ı rmadan a l ı nabilmes i i ç i n. bir posta k u t u s u g ibi k u l 1 38


lanılabi lmek maksadiyle M orti mer aja nları na ; Ameri­ kan ve d iğer gazete ve mej mua l ora ıı fotograf tab ve teksi rleri ithal ve i h racı yap ı l m a k üzere faa l i yeti n ge­ n i şletil d i ğ i ıı yolunda i lanlar vermeleri n i emretti. Hareketi doğru id i , n iteki m reklam i ç i n bol para sarfetti kten sonra , d ü nya n ı n her tarafı ndan, m üra­ caatlar başlad ı . Bu hal ya n l ı z develope i şleri n i değ i l a l ı n a n mektu p v e kartpostal m i ktarı n ı o ölçüde coğalt­ tı k i , bu posta işlem i a kışı, en d a l g ı n bir F.B.i. tah ­ k i katcısı n ı n b i le d ikkati n i çekecek h a l e geld i den ile­ b i l ir. Ve M orti mer b i l m i yord u k i , Newyork'ta k i d iğer Sovyet g izl i servis baş operatörü Colonel Rudolf (Va­ novich Abel de. aynı m ü lö hazalarla fotografc ı l ı ğ ı ken­ disi i c i n maske olara k see m i ş b u l u n uyord u . 1 957 se­ nes i nde Colonel Abel tevkif ed i l d i ğ i ve faa l iyetleri nden bazıları acığa vuruld u ğ u vakit, Morti mer, ta nıma d ı ğ ı b u me s lektaşının a y n ı maskeyi k u l l a n d ı ğ ı n ı d a h a ev­ vel b i l emed i ğ i ve b i lseydi kendi ca l ı şma metod u n u değiştirmek i c i n başka şeyler d üş ü n rneğe i m kön b u ­ l a ma mı ş o l d u ğ u icin ç o k üzüld ü . Tab i i hölö devam ediyord u . Gece k l ü b ü nd e çok sevi l i yar ve ya l n ı z klüp patronu ve m üsta hdemler de­ ğil aynı zamanda birçok müdevim m ü şterilerle de dostl u k m ü nasebetleri n i devam ettiriyord u . Fa,kat ca­ susluk faal iyetleri deva m l ı olarak a rttı ğ ı ndan bir çok mutavassıtı haberc i l eri ve yard ı mc ı a janları ile m u n ­ tazam şahşi temasları n ı m u hafaza etmekte h e r g ü n daha ç o k g ü c l ü k b u l ma ktayd ı . B i r m üddet d e elema nları yle, 4 2 n c i cadde bo­ yunca saat 7 30 da ; Times Sq uare ile Eight Avennue a ra s ı nd a hal,kı n adeta omuz omuza bul u nara k sine­ mal a rı n acılmasını bekled i kleri saat 8 00 suları nda b u ­ luşmağa başlad ı . Kend i g r u p u n a m ensup adamlarla, 1 39


evvelden tesbit ed i l m iş ia n devula rda ve g ü ndüzün kalaba l ığ ı arasında buluşmayı ideal olara k görüyordu . Fa•kat, zama n geçince mu hte l i f kad ı n v e e rkek lerle aynı m ı ntıkalarda s ı k s ı k buluşması n ı n F.B. i . a j a n ­ l a rı n ı n d i kkat nazariarını çekmes i nden end işe etmeğe başl a d ı . Morti mer ya n l ız 4 2 nci caddede a j a n larıyle b u ­ luşm uyord u . Onlardan bazıla rıyla tiyatro l a rda ya n ya ­ na otura mk b i r kısm ıyla M etrola rda lokanta ve otel gazinolarında, parklarda ve sa i r uyg u n yerler.de gö­ rüşüyord u . M ü m k ü n olan ve a kla gelen her tedbiri a l masına ra ğmen h i ç b i r za m a n ; tesadüfen FBi a j a n ­ ları n ı n , tecrim ed ici b i r görüşmes i n i za ptetme leri ve­ ya m u ntaza m şekilde gazete, mecmua veya kitapla­ ra sa rı l m ı ş plôn ve d okümanları ellerine geçirmeleri kork usu nda n sıyrı l m ı ş olara k yaşıyam ıyord u . Daha emn iyetl i b i r bul uşma yeri olmağa elveriş­ li, az h a reket l i b i r iş yeri b u l m a k i ç i n a raştırmağa başla m a k üzere karar verme kte idi ki k l ü pte , patro­ n u n b i r başka yer daha tutmak tasavurunda olduğu­ n u ve şimdiki müesseseyi işletrneğe deva m edecek uyg u n bir şef a radığ ı n ı öğ ren d i . O a n d a klübün, a ­ j a n larıyla buluşma i ç i n em i n bir yer ola b i l eceğ i i m ­ kôn ı n ı görerek patronu görrneğe g itti . B ida yette patronun b u ummadığı te kl iften mem­ nun olmadığı bel l i old u . Patron Morti meri sevd i ğ i n i ve kulübü m uvaffa k iyetle idare edeceğ i n e i n a n d ı ğ ı n ı be­ l i rtti kten son ra , kulüp m üdürlüğ ü n ü kend is i n e tevd i edem iyeceğ i n i , z i ra şerefl i b i r i mz a n ı n tem i natı k i mse a radığ ı n ı söyled i . Fakat, c a z şarkı cısı, b i r müddet evvel b i r m i ktar pa ra m i ra s ı n a konduğu yol u nda i n a n d ı rıcı bir h i·kiye icôt ed iverere k 1 0.000 dolar i le muta b a katın m ü m k ü n olup olmayaca ğ ı n ı soru nca a n l a şmaya vard ı la r. 1 40


Bu a n laşmayı ya nlız M orti mer değil M oskova ka­ ra rgôhı d a çok ôlô bul muşlardı. Böylece Morti mer, k u l üb ü n m enejeri olduğu 1 954 yazı nda n taa, Co lonel Rudolf Abel ' i n tevkifi tarihi o­ lan 1 957 sonbaharına kada r ajan larıyle temasların en kü çük bir şüphe bel i rtm eyecek şekilde yürüttü . Ş i md i m ü stesna b i r d üzene m a l i kti . Gree nwich Vii iage'deki muteber dairesi nde ya n­ l ız b i rka ç a rkadaşı ile b u l u şuyord u . B u n ların arasında ona, m u n taza ma n gizli ve m u h i m haberler getiren ve karşı l ı ğ ı nda m ü h i m m i ktarda para kazanan, i l k haber­ c i s i Kara S u ba.yı Patrick de bulunuyordu. Ayrıca, bir Ameri ka l ı H ü kü met adamının Macar asıllı n işa nlıs ı o­ lan ve M orti meri fırsat a şkı i l e seven, verd i ğ i kıymetli haberlere karşılı·k M orti merden cömertçe para a l m ı ş b u l u n a n E rzh ı ka 'd a bunlar a rası ndayd ı . D i ğ e r mun ta­ zam z iyaretci de; kom ü n istlere ve Rus casuslarına karşı a l ı na n ve a l ınacak olan emniyet ted birleri n i a­ cı·kla m a k icin cok büyük para a l mış bulunan ve bir Senatörü n özel kôtibesi olon b i r kad ın id i . Apartmanı seçtiği casuslar icin em i n b i r yer o l ­ m a n ı n ya n ında başka maksoda da yarıyord u . Gizlen­ miş bir film m a k inesi monte e d i l m iş, i nfra-rouge fi l m v e ı ş ı k l a teçh iz ed i l miş, ses kayıt ci·ha�ına bağ l ı mi·k­ rofon l a r i rtibotlandırılm ıştı. Bu tes islerden zaman za­ m a n , m u htaç oldu kca şanta j vos ıtas ı olara k kullan­ m a k üzere, ihtilôf yarata ca k doküman tesbiti icin foy­ da lanıyordu . Fotog rof o telyesinde de s ı k s ı k ya rd ı mcı a jan larla bul uşma kle bera ber tekni k yönden buradan ancak tamamen tekn i k maıksatlar i le fayda lanıyord u . Bu mü­ tevazi fotograf o telyes i n i - k i i thal ve ihraç tica reti m u n tazo mon gelişiyord u-em i n bir posta kutusu ola­ ra k muhafaza etmek en ehemmiyet l i tarafı idi.

141


Gece k u l ü bünü işlet meye de, es kiden olduğu gi­ bi aynen, deva m etmekte idi. Kötü ta n ı nmamak i ç i n uygunsuz ki mselerin k u l ü be g i rmelerine m üsaade et­ miyor, keyif verici maddeler satışına tolerans göster­ m iyor ve böylece pol i s i n ziyareti s ı rasında uyg u nsuz bir h usus bu lmasına i m kôn olmayaca k şekilde te miz bir müessese durumunu koruyord u . M üessesen i n ida­ rec isi olmasına rağmen, şarkı söyleyerek müşteri le­ r i n i eğlendi riyor ve eğer başka k i m se yoksa deva m l ı m ü şteri h a l i ndeki ya n l ız kadın ların masalarına çökü­ yord u . Morti merin müessesey i idare ett i ğ i ü ç y ı l l ı k s ü ­ rece m ü şteri ler on u. b i r i c i k maksadı herkesi memnun etmek olan m ü kemmel b i r ev sah ibi olarak ta n ı m ış­ tl.

Gece k u l ü b ü n ü n idarecisi oluşundan hemen son­ ra b i r akşam göz ü n e kul üpte parlak mavi göz l ü ve uzun siyah saçlı çok côzip bir kadın i l işti. Kad ı n yan­ lızdı, Mortimer onun masasına g itti, kend i s i n i takd i m etti v e bütün gece onunla dans ett i . B u s u retle kad ı ­ n ı n ism i n i n Pa mela, ya şını n 3 0 su larında v e i ş i n i n d e s iv i l memu riyet old u ğ u n u öğre n d i . Bu , kes k i n casus i c i n kad ı n ı , angaje ed i l mesi muvafı klar a rası na koy­ mak i ç i n kôfi i d i , başı dönmüşces i n e cazibes ine ka­ p ı l m ı ş g i b i onunla aşk oyununa g i ri şt i . -

Arkadaşl ı kları gelişince M ortimer fevkalôde bir seçim ya pmış olduğu i ç i n kend i kend ine pek memnun­ d u . Z i ra Pamela on a , H ü k ü m ette vaz i fe l i yü ksek bir kimse n i n öze l kôtibesi old u ğ u n u , söylem i şt i . Mortimer bu kızın g ü n l ü k çalı şmada elinden geçen gizli şeyle­ rin ç ok üstün değeri old u ğ u n u a n l ı yord u , ancak, bu çeş itl i dokümanları geçiçi olara k ele geç i rebilse ve m i krof i l mlerini alabi lseydi . Lôk i n ne za man kabaca bu kon uya doku ndu ise herha ngi çepta olsa da para1 42


n ı n bu kad ı n üzerinde tesi r icra edemeyeceğ i n i anla­ m ı ştı. M ortimer Moskova karargôhına bu kad ı n ıçın «Anga jesi aşağı yukarı i m kansız» d iye rapor verdi. Mamafih geemiş raporlarından onun M os kovadaki şefleri, Pamel a ' n ı n , acele i n tiyaç olan haberlerin a ­ l ı nabileceğ i bir kaynak olabi leceğ i n i kesti rm iş olduk­ larından operatörden. m ü m k ü n ola n her çeşit meto­ du kullanara k bu kad ı n ı angaje etmes i n i isted i ler. Bu emre rağ men casus, bu son uca ul aşmak için ne e­ deceğ i nde şaşkı ndı. B i l iyord u ki teklifini açıkca yapsaydı Pamela onu FBi ye m utla k bildirecekti. O n u imana geti rmen i n tek yol u şanta j d ı . Fakat ona şantaj yapaca k hiç bir şe­ ye môl i k değ i l d i . ( N i hayet M orti me r bir plôn yaptı : (onu hômile bı­ ra k m a k, sonra ona . a rası açı k bulunan karışından bo­ şanmadı kça kend isiyle evlenem iyeceğ ini söy lemek ve onu bir kürta ja razı etmek, eğer muvafakat ederse­ edeceğ i mu ha·kka;ktı- b i r gayri ka n u ni a mel iyat yap­ tırmış olmasını şa ntaj vas ıtası olara k kullanma k) H attô M oskovadan ken disine bir evlenme cüzda­ n ı ile d iğer dokümanları te min etmeleri ni bile isted i . P l ô n işled i . Pa mela, kendisinden b i r çocu k bekled i ğ i n i g izli­ ce söyled i ğ i za man M ortimer rol ü n ü iyi oynadı. M os­ kovadan isted iği ve bundan pek kısa bir zama n önce eline geçmiş olan dokümanlar da çok kı ymetl i bi rer destek oldular, Pa melô istemeye istemeye, gözyaşla­ rı He, gayri kanuni bir ameliyata razı oldu. M ortimer pek memnundu, karargô h ı , her şeyi n p l ô n a göre cereyan ettiği yolunda derhal ha berdar etti. 1 43


M ü nasip bi r doktor bul maya ·k almada n , daha a ­ vanta j l ı b i r d u rum be l i rd i . B i r a kşam Mortimer gece kul übüne getmeden ev­ vel Pa melô n i şa n l ısını görmek üzere onun daires ine geldi ve ·kendis i n i n kulüpte bul u nacağı sıra l a rda e ­ vinde oturarak b i raz çal ışmasının m ümkün olup ol­ mad ı ğ ı n ı sordu. Ve, d a i rede o d erece m eşgul bir gün geçird i ğ i n i ve hepsi ka lmış olan gizli dokümanları yarın sabah d i ğ er da i relere g ö ndermek icin i şa retle­ rnek üzere beraberinde geti rm i ş olduğunu izah etti. Morti mer, Pamelô'nın a pa rtına nı nda d iğ er ·kızlarla m ü şterek oturduğun u ve mahremiyeti olmadığından da şi kôyetci bulunduğunu b i l iyordu. Pamelô'nın dokümanları geri götürmesinden ev­ vel onları n m tkrofilm fotografları n ı a labilme i mkô nını d ü şünerek ona, evi n i n ne zaman isterse emrine a ­ môde olduğu ceva bını verd i Düşündüğünü yapabil mek ve Pamelôyı môn i olma kta n çıka rma·k i çi n ondan ba­ sit bir i k i nd i kahvaltısı hazırlamasını rica etti. Kısa zaman kôfi idi; Pamelô mutfa kta i ken çabu ­ ca·k on u n cantasını a çtı v e ço k g izli ola n muhteva­ sının fotograflarını çekiverd i . Ondan sonra k i inkişafla r sür'atle oldu. Kızı, ev­ velô pa rladı ve FBi ye h a ber vereceğ i n i söyliyerek tehdit etti, fakat. tehdidine rağmen onun m u kaveme­ t i n i kı rmağa ve angaje etmeğe m uvaffa k oldu. Kullan­ dığı ta kd i rlerden biri , eski -ka rısı n ı n boşan maya razı olduğ u n u ve kendisin i i le evlenmek için ya·kın gele­ cekte serbest olacağını söylemesi i d i . Pa m elô kısa zamanda Mortimer casus a ğ ı n ı n en veri m l i habercis i oldu. Fa kat Morti mer yakında evle­ necekleri sözü vermesine rağ men sonradan Pame­ lô'ya, ka rısının fikrini değiştird iğ i n i ve gene mü şkülôt çıkardığını s öyledi . 1 44


Mortimer'in casus teşkilôtı çok başarı i l e çalıştı. Jack Soble, karısı ve j a col Alba m ' ı n 1 957 oca k ayı n ­ d a , espiyonaj i l e s uçlandırı la ra k tev kif edil meleri o ­ n u asgari derecede bile end işeye sevketmed i . Bil iyor­ d u k i Soble' i n casus şebekes i n i meydana çı karmış ol­ ma k FBi yi ona götü rmezd i . Fa kat Calanel Rudolf i va novich Abe l ' i n tev kifi n i n ilôn ed i l m es i ve FB i ' n i n d iğer R u s casusla rı n ı n izleri üzeri nde o l d u ğ u v e ya­ kında tevki fleri n i n beklendiğ i h a kk ı n d a k i d ed i kodula­ rın N ewyork ve bütün Ameri kada yay ıl ması Morti­ mer' in ôcil tedbirler hazırl ı ğ ı na g i rişmesi n i gerektir­ d i ğ i , h üviyeti n i değ iştirrneğe i m kôn verecek gerçek görü n ü ş l ü doküman ları da va rd ı . Mamafih ne yapması gerektiği hususunda be­ l i rl i bir e m i r a l m a k i ç i n Moskovayle tem asa kara r verd i . FBi ı n çok uya n ı k olduğ u bu g ü n l erde a l ı cıve­ rici ra dyoyu i rtibat i ç i n k u l l a n m a k teh l i keli olmakla beraber; s ü r'at esas old uğ u n d a n ve mesa jla muha-. berede bir hafta veya daha fazla beklerneğe de i m ­ k ô n olmadığından Mos kova i l e ra dyo i l e te masın teh­ l i kes i n i göze o l mağa kara r verd i . Ken d i s i , özel bir muh abere ci hazı i l e mücehhezd i . Chevrolet a ra bas ı n ı n g i z l i b i r böl ü m ü n de, portatif b i r y a z ı m a k i n esi nden b i l e küçü k bir a l ı cıverici radyo ci­ hazı b u l u n d u ruyor ve geçm işte s ı k s ı k yaptı ğ ı g i b i , y a n l ı z olara k şeh i r d ı şına çı kıyor v e yüksek h ı z l ı rad ­ y o mesa j l a rı n ı gönderiyordu. B u defa, yolda kuru l m uş olması m u h temel pol is barikatı n ı n kontröl ü h a l i nd e g ezisine, sevg i l isine şeh i r dışınd a şöyle b i r g ezinti y a ptıra n a ş ı k görün üşü ve süsü vermek i ç i n Pa mel ô ' n ı n kend isiyle gelmes i n i sağ ladı. O n u n bu işti ra k i n de işi için herha n g i b i r teh­ l i ke görmed i zi ra Pa melô ağzını açıp bir ifşada buF. 1 0

1 45


lun mıyacak d erece-de bu işlere b u la ş m ı ş bul u n uyor­ du. i kisi beraber, seç i l mi ş mevkie ulaştılar v e Mort i ­ m e r yü ksek s ü r'atl i mesa j ı n ı gönde rrn eğe m uva ffa k old u ve ceva bını da aynı yol l a , bel i rtti ğ i zaman da a l d ı . Sitreyi acınca M os kova ' n ı n , yaygın olan şü phe­ lerin Abel g u rubu üzerinde topl a n d ı ğ ı n ı kend i teşki lôtı için herhangi bir teh l i ke n i n ba h is kon usu o l madığ ı n ı ; yeni b i r emre kadar evve l k i g ib i vaz i fesi ne devam et­ mesi gerektiğ i n i em rettiğ i ni a n ladı. Böylece iti mad duyg u l a rı yen i l e n m i ş olarak k u ­ l ü b ü n e ve espiyonaj faa l iyetlerine a vdet etti. M amafih M ortimer icin m ü ş k ü l le r başgösteriyordu. A l bay Abel ve casus şebekesi h a k k ı ndaki haber­ l erin artık tavsomas ı ndan pek a z son ra , ka ra s uboyı Patrick M ortime r i . a po rıma n ında görrneğe geldi .Ve Colonel Abel için yapılan tetki·kler FBi yın, kendi bir­ l iğ i nd e de sıkı bir ta h k i ka ta başlamasına yol a çtığ ı n ı ; subay veya sivil olmasına b a k ı l ma ksızı n , birliğin bütün üyeleri n i n ciddi şeki ld e ta h k i ke tôbi tutuld u ğ u n u söy­ ledi ve söz ü n ü , FBi y ı n , herkes i n m ô l i statüsünü de i neeled i ğ i n i bel i rterek ta mamladı. Bu a rada Morti­ merd en a l d ı ğ ı para l a rın büyük b i r kısm ı n ı -aşağı yuka­ rı 50.000 dola r- bankoya yatırmış olduğunu da .itira ­ fetti Pa trick'in d ivôneye döndü ğ ü aşikôrd ı ; ban kada ki bütün paras ını çek m i ş ve hemen B i rleşik Ameri·ka dı­ şına ç ı kab i l mek için ş i m d i ya rd ım ta lebine g e l m i şti. Bu isteğ i n çok ôcil d avranmayı g erekti rd i ğ i n i Mortimer ta k d i r ed iyord u . Diğer bir gerçek şu i d i ki yaln ızca Patri c k ' i n tasarru f ede re k banka ya koyd uğu para b i ­ le F B i y ı n bu ka dar porayı nasıl elde ettiğ i n i a ra ştır­ ması için yeter bir ortamdı. Aceleyi gerektiren d iğer 1 46


b i r gerçe k de FBi y ı n B i.rl ikte tahkikata başladığı ge­ ce yarısından sonra Patri c k i n bütün parayı çekmesi ve 48 saat i z i n l e ayrı l m ı ş olması, sorg u l a maya tôb i tutu lması i c i n kôfi şü phe sebepleri id i . Morti mer, Patri ck' i n d oğru ca evi n e g e l işi ne icer­ lem işti. Bu b i l e FBi yi o n u n ev i ne yöneltebilird i . Her i h t i m a l i d üşü nerek sivil kıyafette olan Patrick'i evin arka a nt res i nden çıkara ra k , gözetlen med i k lerine e­ min o l d u kta n sonra , icabında fayda la nma k üzere yap­ tırmış olduğu badruma götü rd ü . Aynı zamanda ajan­ larına haber salara k ; FBi n ı n apartma n ı n ı gözetleyip g özet lemed i klerinden ya h u t el'an emniyette b u l u n u p b u l u n ma d ı ğ ı ndan e m i n o l m a k isted i . iki a j a n ı apartma n ı n b u l u nd u ğ u bloktc c iddi b i r keşif yapma kta v e Pa tri ck bod rumda em niyette i ken Mortimer radyo i l e Moskovayla tema s ederek, kötü d u ruma d ü şm ü ş olan h abercisinin Amerikadan ayrıl­ ması icin ôcil taşıt i m kônı ta lebinde b u l u n d u . Kısa zaman sonra aldığı ceva pta U laştırma Da i res i böyle fevka lôde zamanda ve bütün kapasiteleri ile çal ış­ m akta oldukla rı s ı rada b u n u n i m kônsız old u ğ u n u , hô­ sıl oluncaya kada r kendi başı n ı n ca resine bakmasını b i l d i riyor ve i k i hal tarzı tel k i n ediyord u . Ya Patrick, U laştı rma Da i resi i m kôn elde edene kadar, b i rkoc g ü n i c i n emn iyetl i b i r bod rumda m u hafaza ed i l me l i , ya da yedek b i r hal tarzı olara k : Morti m er, u laştı rma im­ kônı n ı beklemeyi teh l i ke l i bulursa, Patrick'in yoke­ d i lmesi i ç i n i m kôn lar a ra ştırmalıyd ı . Pa trick, kend i mukadderetı n ı kendisi tayin etti. .

'

M orti mer, Potri c k ' i n bazı h ususiyetler i n i ve Rus­ yada yaşad ığı halde b i l e kendisinden fayd a l a n ı l a ­ b i l eceğ i n i hesa p ederek U l a ştırma Da i res i n i n i m­ kôna kavuşma s ı n ı bekl emeyi düşün müyord u . Fakat.

1 47


kend i s i n i n Rusya'ya gönderilebi l m esi i ç i n bel k i b i r ha fta ya da d a h a fazla zamana i h tiyaç old uğ u n u Patrick'e söyled i ğ i z a m a n g e n e subay b ü y ü k b i r t e ­ lôşa ka p ı l d ı . Eğer o n u n derha l gözden kaybolma­ sını tem i n etmezse çok gee ka h n mış olaca ğ ı n ı . z i ra FBi ' n i n ken d is i n i yakalayacağ ı nd a n e m i n olduğunu h a y k ı rd ı . Üsteli'k, eğer elektrik sandalyasına g i der veya m üebbet h a pse h ü k ü m g iyerse ağzını kapay ıp susmayaca ğ ı n ı söyl iyerek Mortimeri teh d i t etti. Casus ona, FBi ' n i n onu yakalamasından evvel ortada n kaybol ması icin gere k l i ted b i ri a lacağı h a k ­ k ı nd a tem i na t verd i . O gece pol is devriyesi Patrick'i, b i rl iğ i ne yakın bir şeh i rler a rası yol üzerinde ve a ra­ basında v u ru l m u ş olarak b u l d u . Yanı nda bulunan ve içinde, ban kadan çekti ğ i parası ile ma kbuzu b u l u ­ nan çantas ı n ı n boş olduğunu görd ü ler. Cinayeti n i ş ­ lenme sebebi h ı rsızlı k olara k tesbit ed i l d i . E rtesi saba h Mort i mer Gizli Servis patron l a rı n a , Patrick teh l i kesi nin yok e d i l m i ş olduğu yol unda ra­ por verme i m kô n ı na kavuştu . Ta l i h i n i n , Mortimer'den uza klaşmağa başla d ı ğ ı a n l aşı lıyord u . Ç o k g eçmeden şeri kas ı Pa melô şüphe a ltına düştü ve FBi s u bayları, onun ça lışmq kta oldu­ ğ u d a i reden b i r kaca k (sızıntı) ol ması i h tima l i üzeri­ ne ta h k i kata başlayınca da paniğe u ğ ra d ı . Fakat Pa­ melô yard ı m için nişanlısına gel med i , ken d i caresine kendisi bakmağa karar verd i . M orti mer'in kend isine e n ver i m l i habercilerin­ den b i r i haline geti rd i ğ i nden beri Pa melô'nın vicda­ n ı onu ra hat bıra k m ıyord u . Hem Mortimer'i sevd i ğ i h e m de kend i n i çekern iyecek derecede batağa g i r­ d i ğ i için n işanlısına; m i krofil i m i n i a l m a k istediği her gizli doküm a n ı geti rerek, yard ı m ı n a devam etmişti .

1 48


Pamelô odasında ölü olara k bul u ndu. Y ü ksek dozda uyku hapı a l ara k, şüphesiz i n t i h a r etm iş, ge­ riye de herha n g i bir not bıra k mam ıştı. Bankadaki he­ sabı môkül bir m ikta rda idi ve orta lama olara k ay­ l ı k g e l i ri n d en yaptığı tasarrufların bi rikmesinden iba­ ret olacağı kanati n i verm işti. Aparlma n ı nd a birl i kte otu rd u ğ u kızlar ve d a i re a rkadaşları d a pol ise ver­ d i kleri ifadelerde, b i r zamandanberi Pa melô'nın dep­ resyon geçird i ğ i kanaatlerini bel i rtince, i ntihar olayı kapa n d ı . M a ma f i h b ü t ü n b u n l a r Mortimer i ç i n , Pamelô v e Patri ck olayla rının FBi 'yi o n o v e g r u b u n a yönel tme­ s i i h t i m a l i n e ka rşı , bir s ü re gizli ka lması gerekt i ğ i h ususunda i şa retler demekti. Mos kova 'da m uvafa ­ kat edince Morti mer, şahsi emn iyeti hazırlı kları n ı derhal yaptı . N evyo rk'ta b u l u nduğ u ndan beri hiç ta til yapma­ m ı şt ı ; bu sebeple bir-iki a y a yrı l ma ka ra r ı n ı vermesi , h içb i r şüpheyi dôvet etmezd i . Te k l i f i n i k u l ü p patronu da m üsait karşılayı nca gece kulbü n ü yönetmek üzere yerine, kabil iyetl i bir ya rd ımcı menecer bıraktı. Mortimer bütün işleri n i , Gizli Servis büyükleri­ n i n mutlak m uvafa katı ile yap mıştı . Onları n emri ge­ reğ i n ce keza a j a n la rı n a , haberc i l erine ve mutavas­ sı tlarına da «yeni bir habere ka dar faal iyetler i n i tô til etmeleri n i «tal imat ı n ı verd i . Anca k Bronx'da k i foto­ ğrafhane, fotoğraf maki nes i ithal ve i h racına devam ederek norma l ticaret yapmakla beraber h a l i hazı rda m i krof i l m ve m i krodot mesa j la r ı n ı n i mô l i n i , ve a l ı n ma­ s ı n ı d u rd u rd uğu g ib i , a l ı c ı veri c i radyo d a a rn n iye t l i şek i lde g izlend i . Ald ığ ı emre göre; l üzumsuz d i k katlerden sakıno­ ca k ve d u ru m sükG nete avdet edince ça l ışmaya tek­ ra r başlayabi lmek i ç i n Amerika'yı terketme mesi ve 1 49


tati l i n i de Ameri·ka dah i l i nd e tatil için e n çok gidilen yerde geçirmesi gerekl i idi. Mortimer. kend i s i n i n ve şebekes i n i n emn iyctte bulund uklarına ka n i olunca yen iden faa l iyetlerine başladı. Şebekesi de eskisi gibi işlerine devam etti ­ ler. Moskovadaki gizli servis kara rgô hından aldığı emir «Gelişmeler. calışma şa rtları nda·ki emn iyeti teh likeli b i r hale getirinceye kadar deva m ediniz.» şekl i nde idi. M ortimer başarı l ı faaliyetleri n i 1961 şubat ayı­ n a ·kadar deva m etti rd i . Sonra d i kkati ç ekmeksizin gözden kaybolara·k emniyetle Rusya'ya döndü.

1 50


ATOM CASUSLARI

Sovyet ha·bera lması konusunda i leri gelen uz· manlardan biri, ilk Sovyet atom bombas ı n ı n , Rus bil­ gin l eriyle Ing iliz, Kanad a l ı , Alma n . M aca r, !ta lyan ve Ameri ka n Komünistleri n i n müşterek gayretl eri so­ n u nda meydana getiri ld iği hakkında bir müta lôa ile­ ri sürmüştür. Bun u söylerken zihninden geçirdiği ha ­ inler l istesinin başına muhtemelen, Kom ü n izmle ili­ şiğ i bulunmadığ ı sanılan bir i ng i l izia bir Alman Yahu­ dfsi olan mü lteciyi koyma·ktaydı . •

Dr. Alan Nunn May'in ·öir casus olduğ unu düşün· mek bile ·imkônsızdı. Kısa boylu. çıplak kafa lı ve s i ­ l i k bir görünüşü o l a n May, imperial Ohem ical indus­ tr'ies'in n ükleer fizik grubunun bir üyes i idi. Sa kin, kibar tavırlı ve a ğ ı rbaşlı bir kimse olarak, ya lnız işiy­ le meşg ul, tipi·k bir a l im olarak tanı nma ktaydı. Fokat, «Aieb kod ismiyle anı lan b u adam. Sovyet g izli servisine mensup a j anlarla buluşmuş ve atom bomba sının imaline dair bilgilerden başka , bomboya konan plutonyum ve U-235 in nümuneleri n i d e vermişti . Ottawa 'daki Sovyet Elçil iği şifre memuru lgor Gouzenkonun 1 945 s enesinde Batı 'ya ilticası sıra ­ sında beraberinde getirdiğ.i vesi.kalar, Kanada 'daki cosus l u k şebekesi n i n en kıymetl i u nsurunun «Aiek» ismiyle a nılan bir Atom fizikeisi olduğunu ortaya koymuştu. Fa.kat, «Aiei<J ·kim d i ? 1 51


Vesika l a rdan biri, «Aie kıı i n i n g i l tereye g ideceğ i­ n i ve Lon d ra'da Ki ng's Col lege'de çalışeca ğ ı n ı b i ld i ­ riyord u . Londrada British M useum ö n ü n d e bir Rus a j a n iyle bul uşması karariaştı rılm ıştı . Bu bul uşmaya a i t bütün tefe rruat tespit ed i l m işti. «Aiek» sol ko iu­ n u n a l t ı nda «The T i mesıı gazetes i n i bulund uracak ve kend isiyle temas edecek a ja n ise svl elinde « Pic­ ture Postı> u tutaca ktı. M u htemel herhangi bir yaniışiiğı önlemek m a k ­ sad iyle bir de pa rola kararlaştırılm ıştı. A j :::m : «Sira nd' o giden en kısa yol hangisid ir? » d iye soraca k ; Aiek de: « Be n i m l e beraber gelin iz! . .. Ben de oraya g i d i ­ yorum . . . » d iyecekti. B u n d a n sonra , a s ı l iş ha kkında kon uşmaya geçmeden önce «Aiek» . . « M ikel ' i n selô m ­ ları var . . . » şekl i ndeki son parolayı da söyl iyecekti. i n g i l i z Özel Şube dedektifleri, ra n devu i ç i n tes­ pit ed ilen zamanda bul uşma ye rinin etrafını ken d i le ­ rini be l l i etm iyecek şekilde çevird iler. Fakat netice beklenilen şek ilde çıkmad ı : «Aiek» ra ndevuya gel­ memişti. K i ng's College'de yapılan bir tahki kat, Kanada'­ da Atom Enerjisi Proj es i n d e çalışa n ve geçenlerde College'e gelen yegône i l i m ada m ı n ı n Dr. N u n n May old u ğ u n u meydana ç ı ka rd ı . N u n n May 34 yaşında olmasına rağ men n ü kleer fizik o l a n ı n d a isim yap m ı ş bulun uyord u . 1 942 yılında ingiliz Atom Proj es i heyetine katı l mış ve Cambrid­ ge'deki Cavend ish Labaratuva rları n d a bir sene ça­ l ı ştıkta n sonra Montreal 'deki Mc Gill Ü n iversites i n ­ d e , I n g i liz-Kanada A raştırma Teşki!ôtına geçmişt i . 1 945 yılı Eyl ü l ü n de Lond ra 'ya dönmeden önce. Bi rleşik Amerika 'da m ü h i m bir n ü kleer labora tuvarı ziyaret için izin a l m ıştı. Ş ü phe yokki, bu ziya ret so­ nunda bomba n ı n i m a l i hakkındaki bilgisi a rtmıştı.

1 52


Bu laba ra tuva rda e m n iyeti te m i n le görevl i · Ge­ neral L. R. G rooves, N u n n M a y ' i n tevkifinden sonra Amerikalı b i r senetöre yazd ığı mektu pta şöyle diyor­ d u : « O n u n ( N u n n May) safl ı k ve zeng i n l i k dereces i b i l i n meyen az m i ktardaki p l utonyum ve U-235 n ü ­ m u nel eri n i selôhiyetli ol mayan b i r ki mseye verm iş ol ması m ü m k ü n d ü r. Z i ra. bu kada r az m i ktarların na­ sıl çalındığ ına d a i r izleri bulmak hemen hemen im­ kônsızdır. Ayrıca , doğ r u l u k dereceleri değ işen bilgi­ leri de ifşa etmesi m ü m k ü n d ü r . » Gouzenko'nun get i rd i ğ i ves i ka lar, işte bu N u n n May' i n Ruslara kıymet l i b i l g i l eri ve n ü m uneleri ver­ d iğ i n i vazı h şe ki lde ortaya koyuyord u . 1 946, y ı l ı Şubatında tev k i f ed i len N u n n M a y on sene hapse mahkum ed i l d i ve b i lahere 1 952 senesin­ de serbest bıra k ı l d ı . N u n n May olayında k i şaşırtıc ı ta raf, kend i s i n i n Kom ü n ist Partis i i le i l g i s i n i n b u l u n d uğ u n u n b i l inme­ mes i d i r. Pol ise verd i ğ i ve s u çl u l uğ u n u tam ola rak kabul ett i ğ i i fadesinde, memleketine iha net sebeple­ rine çok az temas ederek şöyle ded i : « B i r sene önce Kanada'da i ken, şimdi h üviyet i n i açıklıyamıyacağ ı m b i r şah ı s ben i m l e temas etti. Kendisi, Montrea l 'de Swa i l Aven ue'deki apartı manı­ ma g e l m işti. Ben im M on treal labaratuva rla rında ca­ l ı ştı ğ ı m b i l iyordu ve benden atom a raştırmalarıncı dair bilgi i sted i . <<Atom enerj isi a la n ı n d a k i gel işmelere a i t b i l g i ­ l e r i n , A m e r i k a n ı n i n h isarında ko lmaması n ı n gerekti­ ğ i ha k k ı nda kat'i b i r ko rara varma k i ç i n evvelce çok düşünm üştüm ve y i n e d e d ü ş ü n üyord u m . N i ha yet, üzüntü i le, atom enerj i s i n e d a i r genel b i l g i leri açık­ lamak ve bu i ş i ciddi s u rette yap m a k kararını a l d ı m . 1 53


Böylece. ben i ziyaret eden şa hsın tekl ifleri n i kabul etmeye kara r verd i m . « B u i l k görüşmeden sonra , Kanada 'da ka ldığım m üddet zarfında ayn ı şahısla müteaddit defalar bu­ tuştum . Hangi bilgi l eri iBtediğini tasrih ediyordu ki, b u da bana saçma görün üyordu. Bununla, bu bilgile­ ri n n için istendiğ i n i anlamada çektiğ i m g ücl üğü kos -· ted iyorum . Fakat. benden atom enerj isine ait genel b i l g i u ranyum n ümuneleri istedi. «Buluşma ları mızdan biri nde, mi kroskopik mik­ tarlarda U-233 ve U-235 verdim. Verdiğ i m U -235. gra­ mın milyo n<fa b i ri m i ktarında, küçük bir şi şeye kon ­ m u ş az mi ktarda zengi nleşti rilmiş oks idi nden iba­ retti . U-233 ise, gra m ı n on m ilyonda biri kadar olup bir platin varok üzeri ne ·kondukto n sonra kôğ ıda so ­ rılmıştı. «Ayrıca bu şahsa. atom a raştı rmaları ha kkında bildi kleri m i i htiva eden b i r raporu verd i m . Verdiğim bu bilgi ler. genel olara k o zama ndanberi ya yayın­ lanmışlard ı r ya da yayı n lanmak üzered irler. «Ayn ı ki mse benden, elektronik o l a ra k kontrol edilen Ameri·kan uco ksava r merrn ilerine ait bilgi de istedi. Bu konuda bilgim kıt olduğu icin, a crklad ı kl a ­ dı kla rım da o n ispette az oldu. « Bu şa h ıs, Veol e ism i nd eki şahsı zikrederek ken­ d isin i la baratuva rda ca lışan kimselerle tanıştı rma mı isted iyse de, b u kimse ile temas etmemes i icin tavsi­ yede bulundum. «Adam bana, ş i md i mi·kta rını hatırılıyamıyacoğım ·bir meblağı bir viski ş i şesi içind e a rzum h·ilôfına verd i . « Kanoda'dan ayrılmado n önce. Londra'ya g ittiğim za man tan ı ma d ı ğ ı m bir kimse ile temas etmem kara r­ laştırıldı. Bu temasın nasıl yapılacağı n a dair inceden i neeye tal i mat verildiyse de, şimdi bunları u nutmuş 1 54


b u l u n uyorum. Atom araştırmaları a l a n ı nd a ki b i lg i leri n resmen açı kla n mas ı ve atom enerj is i n i n m i l l etler a ra­ s ı nda tatminkör b i r şekilde kontrol i mkdnları bahis konusu olunca, a rtı k bu gizli kapaklı işe deva m ı n uy­ gun olmad ı ğ ı n ı d ü ş ün erek bul uşmaya gitmed i m . « Bütün bu olup b i t en l er ben i üzü ntüye sevket­ mekted ir. Fakat, bu işi i n sa n l ı ğ ı n emn iyetine b i r h iz­ met d i ye ya ptım. Muhakkak k i hiç bir kaza ne gayem yoktu.»

Hakim Ol iver, Nunn May'i ma hkum ederken, ha­ reketini takbih eden şu sözleri söylemekten kend ini alama d ı : «S iz·in mev·k i i n izde bul u nan bir ·kimse nasıl b u ·k ad a r kaba ve yanlış f i ki rlere sah i p o la b i l ir ? Yap­ tığ ı n ız hebaseti bir yana b ı mkın, yozılı olarak bu işi yapmıyacağın ıza da ir taa hhütte bulunduğunuz, bun­ ların memleketin en kıymetli s ı rları old uğunu bild iği­ n iz ve mem l eketi nizle ara n ızdaki m u kovereye u ygun hareket etmek üzere s enelerce maaşınızı aldığınız ve a l m aya deva m ettiğ i n iz ha lde haksız olarak bu n evi­ den bir kara r a lmaya kend i n izi nasıl i·kna edebildin iz? Bunlara rağmen ya ptığınız bu iş korkunç bir ş eyd i r Ka naati mce, şerefli b i r insa n değ i l fa kat şe refsiz bir i nsan olara k kendi nizi rezil edecek şekild e hareket et­ tiniz. Yaptığınız işin para ioin olduğu b i l i n m emekle ise de, karşıfığmda para a ld ı n ız. Bu ha ki·katen çok fen a bir dava olm uştur., May cezası n ı s ü kCın et l e karşı ladı ve iyi tavı r ve hareketind en dolayı cezasının asgarisi n i ce·kti. Serbest bırakıld ı ğ ı n ı n ertesi g ü n ü : «Yaptığ ı m ı n doğru o lduğunu za nned i yorum v e bir çok kims en i n d e ben i m g ibi düşündüğüne inanıyorum . . . , ded i . .

*

*

i kinci Dü nya Savaşından ö nce H itler rej i minden koca n ve ingilte re ye sığ ınan Alman Yahudisi Dr. Klaus 1 55


E m i l Fuchs, kendisi n i m ü lteci olarak kabul eden mem­ lekete i ha net etti. Barış sever b i r papaz:n oğ lu olan Fuchs, otuz yaş­ larında i ken Kiel 'de bul unduğu sıralard a i l k defa Ka­ m ü n'izme meyletmiş ve i n g i l tere'ye kaçışından sonra da m a h a l l i Kom ünist m u h itlere karşı ya k ı n al ôka du y­ muştu. Evvelô Bristol, sonra da Edinburg ü n i versitelerin­ de çalışmış ve harbin başlaması üzerine n ü kleer a raş­ tırma l a ra ka tılmıştı. Düşman uyru k l u ol ması dolayı­ siyle kısa b i r m ü ddet için M a n adası nda enterne edil­ m iş, fakat 1 941 y ı l ı nd a serbest bıra k ı l m ı ş ve ertesi sene de i n g i l iz va tandaşlığ ı na kabul i ç i n m ü racaatta bu l u n m uştu . Ta h k i ka t ya p ı l m ı ş, ya bancı bağları göste­ recek b i r şey bulunmamış ve neticede Fuchs'un ta lebi kabul ed i l m işti. i şte bu s ı rada bile Fuchs b i r Rus ca sus u i d i . . 1 942 y ı l ı başlarında Sovyetler . B i r l i ğ i n e b i l g i gönder­ meye başla mıştı. 1 943 yılı Ara l ı k ayında Fuchs, i n g i l iz Atom Enerj i ­ s i · Araştırma M isyonuna d a h i l b i r üye olara k Ameri­ ka 'ya gönder i l d i . Bundan sonra üç sene m ü ddetle, a­ tom projes i n i n s ı rlarına va kıf b i r k i mse olara k Sovyet­ ler B i r l i ğ i hesa bına çal ışmaya devam etti. .

O l a y meydana çı ktı kta n sonra , mesa i ô m i rlerin­ den b i ri şunları söyled i : « Fuchs'un bir Sovyet a j a n ı olara k faa l iyetleri n i n geçenlerde a ç ı k l a n m a s ı muva­ cehes i nde, bu devreye b i r göz atacak olursak onda m ü kemmel bir casusta b u l u n ması gere ken bütün va ­ sıfların şeya n ı hayret derecede mevcut olduğunu gö­ rürüz: işin genel maksadı hakkı nda b i l g i ; iste n i len bil­ g i leri en i n ce teferruatına kadar elde edeb i l me i m kô­ n ı ; ve bu bilg ilerin mah iyet i n i ta kd i r edebilme kabi l i ­ yet i . O n u n , Sovyetler B i rliğ i n i n a tom s i lôhlarını i m a l -

1 56


deki i lerlemelerine yaptığı h izmetler ve B i rleşik Ame­ rika ' n ı n emn iyeti ile d ü nya s u l h üne verd i ğ i aynı n is­ petteki zarar, kanaatı mca çok büyüktür. Şi md iye ka­ darki iha net ola yları içinde, tesi rleri bundan daha şu­ m u l l ü ve d eva mlı olan başka b i r i n i b u l m a k için i nsa ­ n ı n çok a raştı rma yapması gere k i r. ıı Fuchs 1 946 y ı l ı nda I n g i ltere'ye döndü ve Har­ wel l'deki yen i atom araştırma labaratuvarında Teo­ rik Fiz i k Şu bes i Başka n lığına getiri l d i . 1 947 Kas ı m ı n ­ da Was h i ngton'da Ameri k a l ı v e Kanad a l ı a l i m l erle yapılan kon fransta i n g i l te re'yi temsil ett i . F u c h s b ü t ü n bu m üddet zarfında Rusla ra bilgi göndermeye (sonradan bu işi a rzusu h i löfına yaptığı­ n ı i l eri s ü rm üştü r) deva m etti. Fa kat artık etrafınd a k i çember de d a ra l maya başla mıştı. 1 949 yılı nda m ü h i m bir atom sırrı n ı n açı klandığı a n la ş ı l d ı . Ta h k i kat sonunda toplanan d e l i l l e r Fuchs'u ele veriyord u . Sorg usu sonunda suçunu ta m ola rak ka bul eden uzun b i r ifade verd i . Al manya'daki çocu k l u k ve öğ re n c i l i k haya tına dair tafs i lötı a n lattıkta n son ra , kend i s i n i m ü l teci ola­ ra k kabul eden ve muhafaza eden i n g i l tere'ye ka rşı sadakatini ( ! ) . Kom ü n izme olan ba ğ l ı l ı ğ ı ile telif etme­ ye ça l ıştı . N ü kleer a raştırma görev i n i n ma·ksad ı n ı öğ rendiği zaman bundan Sovyetler Birliğini haberdar etmeyi a k l ına koymuş ve buna uyg u n olara k da, Komün ist Partisine mensup bir üye i le temas tem i n etm işti . ifadesine şöyle devam etti : « Ozamanda nberi. verilen bilgiyi Rus makamları­ na ulaştı raca klarını bild i ğ i m , fa kat başka suretle h iç tanımadığım k i mselerle deva m l ı su rette temas etti m . « B u s ı ralarda R u s pol iti kasına ta m b i r itimad ı m vard ı ; v e Al manya v e Rusya arası nda kıran k ı rana 1 57


b i r savaşa Batı l ı müttefi klerin kasten yol açtıkları na i na n ı yordu m . Bu sebeple, her neka d a r kendi çal'ışma­ ları:mı n neticeleri ne i nh isar ettirmeye çalıştıysam da, sah. i p olduğ u m bütün b i l g i !ere vermekte teredd üt et­ medim. << M a rksist telsefernden fayda lana ra k iç a l e m i md e i k i ayrı d ü nya ya ratm ıştı m . Bunlardo n b i ri nde, a rka­ daşl ı kl a r ve şahsi m ü nasebetler ku rma l ı , i nsanlarla m ünasebetleri mda ken d i şa hsi davra n ışlarımla isted i ­ ğ i m k i mse olara k yaşa mayı arzu etti m . Da ha önce, Kom ü n ist Partisine üye veya Partiye yakın a rkadaş­ ları mla bu şekilde m ünasebetleri m ol m uştu. « Başlangıçta. yapabileceği m yegône şeyin, Rus makamiarına atom bom Qası üzerinde ça l ı şmaların de­ vam ettiğ i n i bildirmekten i ba ret olacağ ı n ı d üşündüm. Onla rsa çalışma l ara da i r tafs i lôt isted i ler ve ben d e b u n l a rı vermeye razı old u m . B idayette ta bietiyle ya l ­ n ız kend i sahama a i t b i l g i le ri verd i m . «Sonra ları Harwe l l 'de ça l ı şırken, artı k yaptı ğ ı m işten pişma n l ı k d uymaya v e verd iğ i m b i l g i leri ayıkla­ maya başlad ı m . . . «Savaş sonrası devresinde. Rus pol i ti kasından şüphe etmeye başla m ıştı m . Bu f;ırada. bende mevcut b i l g i leri vermeye deva m ed i p etmeme hak k ı nda hôlô kat' i bir karara varamamıştım . . . «Yavaş yavaş. Rusya ' n ı n bütün Avru payı n ü fuzu altı na a l ması i ç i n daha çok zaman geçmesi gerektiği a ç ı kça ortaya çıkıyord u . Yaptığ ı m işin doğru olup ol­ madığı hakkı nda e m i n olmadığ ı m halde, önümdeki yıllarda da b i l g i vermeye deva m edip etmiyeceğ i m h ususunda b i r kara ra va rma m gerekiyord u . «Art ı k bu i ş e devam etmemeye karar verm iştim . . . «Hasta old uğum i ç i n ra ndevulard a n b i rine g itme­ dim ve ondan son ra k ine de g itmemeyi kara rlaştırd ı m . 1 58


Bu olaydan kısa b i r m üddet sonra bo ba m , Alma nya ' ­ n ın Doğ u bölgesine g itme i Mimal i nden bahsetti. A ra ­ d a n b i r a y geçti . . . A rtık H a rwe l l 'den ayrıl maya iyiden iyiye karar vermişim. Bu s ı rada bono, N ew York' ta casusluk ya ptığ ı ma d a i r d e l i l l erin mevcu t old uğu ha­ tırlatıldı. «Ya bu delilerin varl ı ğ ı n ı kabu l edip H a rwel l 'de kalmak y a da çekip g itmek m ecburiyeti ndeyd i m . Har­ wel l ' d e ko lacağ ı m ı pek zannetmiyord u m ; bu yüzden i dd ia l a rı reckjettim ve son ra da H a rwel l ' i terketmeye kara r verd i m . « Bu n u n l a beraber, ayrı l d ı ğ ı m takd i rde Harwel l'e ve hoşland ı ğ ı m mesaime d a rbe indirmiş aynı zaman­ do , sevd i ğ i m ar�adaşlarımm ve ben i a rkadaş olara k ka bul eden ki mselerin şüphe altı nda kalmalarına se­ bep olaca·ktı m . «0 zaman, üç ayrı fi kri t e l i f etmeye ça l ı şmak su­ retiyle bu hale d üştü ğ ü m ü ve b u n u yapma kla hata ettiğ i m i ; h a k i katte, bunların teker te ker ya n l ı ş old uk­ larını a n la d ı m . Bazı oh l ô k i telôkki ler vard ı , ki bunların d i k kate a l ı n ma ması i m kô nsızd ı . «Önceleri, şahsi dostluklar kurd uğ u m i n g i l izler­ den çoğ u n u n sol temayü l l ü old uklarını ve şu veya bu derecede aynı çeşit felsefenin tes i ri a ltında bulun­ d u klarını farkedememi ştim . « H a rwel l'e geldiğ i m g ü ndenberi, h e r taba kadan i n g i l izle ta n ıştı m ve b u n ların çoğ u n u n , dü rüst ve na­ muslu bir hayat s ü rmel erini m ü m kü n kılan köklü bir inanca sah i p oldukları n ı görd ü m . B u n u n neden tevel­ l ü t ettiğ i n i bi l miyorum ; onların da b-u n u b i l mediğ i n i z a n n ed iyoru m . Fakat, va kıa ortadadır » ...

Fuchs, 1 950 yılı başınd a başlıyan m uhakemesin­ de suçlu old u ğ u n u kabul ett i .

1 59


Başka n Goddard h ü km ü tefh im ederken şunları söyle d i : « S a n a gösteri len misafirperverliğe v e sağlanan h i mayeye en ağır şekilde iha net ett i n . 1 942 y ı l ı nda. Geno b ı h a k k ı n ilmi kon u l a rd a sana bahşettiği büyük ka bil iyetleri n i bu memleket i n hizmetine a rzetmenc karşı l ı k i n g i l i z vata ndaşlığına kabul ed i l d i n . « 0 a n d a n itibaren, yemi nlerine aldırmaksızı n, b u mem leket vatandaşları n ı n büyü k çoğ u n l u ğ u n u n men­ tur ad dett i ğ i bir politi k mezhebe h izmet ma ksa d iyle ve o zaman bütün h ü rriyet sever memleketl ere karşı hasım o l d u ğ u b i l i nen bu m ezhebi kuvvetlendirrnek ga­ yes iyle, hayati önemdeki sırlara iha nete baş l a d ı n . «Sen i n suçunun şu dört veçhes i . bence e n va him ta rafını teşkil etmekted i r: « B irincis i ; ha reketinle, şimdiye kadar bu memle­ ketin bahşetmekte olduğu iltica h a k k ı n ı teh l i keye d ü ­ şürd ü n . B u zararlı mezhebin m u a ki pleri olabilecek ve kend ileri n i besi iyen e l i ısırmak üzere. sa hte h ü v iyet l e ­ re bürünebi lecek siyasi m ü ltecileri kabul etmeye ş i m ­ d i nasıl cesaret edeb i l iriz? « i k i n c i s i ; g iz l i tutaca ğ ı n a d a i r verd i ğ i n söz m u ­ kabil i nde, bu mem leketin s a n a karş ı l ı ğ ı n ı öded i ğ i ve sen i n ra hat yaşamanı sağladığı fi kri mesa in hasılası proje ve buluşlara ihanet etmekle yetinmedin . . . Sen aynı zamanda, yalnız bu memlekette d eğ i l fa kat Bir­ leşik Amerika 'da da i l m i n b u sahasında çal ışan d iğer ki mselerin sırları no ihanet etmek suretiyle, sahte s u ­ rette a rkadaşlık ettiğ i n v e sana itimatları dolayısiyle h a kkında ya n l ı ş fikir sahibi olan şa hısların en a ğ ı r şüpheler a l t ı n d a kalmasına sebep old u n . « Üçüncüsü; m üttefik bulunan Amerika Birleşik Devletleri yle i n g i l tere aras ı n d a k i iyi m ü n a sebetleri m u htemelen teh l i keye d ü şürd ü n . 1 60


« Dörd ü ncüsü; ·hem bu m emlekete hem de Ame­ ri· ka Birleşik Devletl eri ne ta m i ri m ü mkün olmaya n . he­ sapsrz d erecede ziyanda bulundun ve ifadende d e be­ l i rttiğ i n üzere, bunu sırf politik i nan ciarı na h izmet ga­ yes iyle yaptı n . «işlediğin suçun vata n ihan"etinden cok az farkı vard ı r. Fakat bu memlekette b izler kanunlara sı·kr sıkı­ ya bağ l ı olduğumuz icin, senin davan teknik bakım­ dan vatan ihaneti added i l memiş ol u p sen de bu suc­ · la mu hakeme ed i l med i n . . . « Pa rlementon u n ka bul etti ğ i a.za mi ceza ondört sene hapistir. Sana da bunu veriyorum.>> Ha pisha nedeki iyi tavır ve hare ketinden dolayı ce­ zası a sga riye i nd i rilen Fuchs, 1 959 yılı Haziranında serbest b ı rakı ldı ve kısa b i r müddet sonra da Doğu Almanya 'ya yerleşt i . •

Dr. Bruno Pontecorvo'nun ·kaybol uşu hakkında·ki esrar perdesi hôlô ka l kmamıştır. Kend isi bir casus m uyd u , yoksa daha iyi bir iş tem i n i vad i·y le kandrrı l ı p Moskova'ya mr götürü l m üştü? hôlô bilinmemektedir. I ng i l iz uyruğuna geemiş ve Harwell'de n ü kleer fi­ Zi·k şubesinde calışmaları idare eden i ta lya n fizikeisi Penecorvo, 1 950 yılı Eyl ü l ü nde Avrupa'da ta tilini ge­ cirirken Fi nlandiya'da kayıplara kanştı. M usol ini'nin harpten önceki yah ud i a leyhtarı po­ litikası dolayısiyle italyada n kocan Pontecorvo, i ngil­ tere'de ve Kanada 'da 1 942 yılındanberi üzeri nde cal ı ­ şılan Batı atom projeleri a la n ı nda tecrübefi fizikci ola ­ rak iyi bir şöh ret yapmıştı . 1 951 yılında Pontecorvo'nun p ey·k memleketler­ deki a tom al imleri teşkilôtr n ı n başına g etirildiği ve bunların faal iyeti n i Sovyet Rusyada yapıla n araştır­ mal a rla koord ine etmek görevinin kendisine veri ldiği F. 1 1

161


öğ re n i ld i . Görev i ; el i nd e k i a l i mierin en iyileri n i seçmek ve Sovyetler B i r l i ğ i nde ke n d i d i rektifi d a h i l inde çalı­ şa cakları tesisiere göndermekti . Ertes i sene, Sovyet vatand aşlığına geçt i ğ i ve bi­ l a h are M oskova ' n ı n Kuzeyindeki n ü kleer a raştırma merkezinde çal ışmaya başladığı b i l d i r i l d i . Pontecor­ vo'n u n neş'el i b i r pa rtide çek i l m iş res m i , 1 961 yılı baş­ ları nda d ü nya basını nda çıktı. •

Atom casus l u ğ u kon usunda Sovyet habera l ması muha kkak ki kendinden be kleneni faziasiyie verm işti r:. Amerika Bi rleş i k Devletleri Kon g resi Atom Ener­ jisi M ü şterek Kom i tes i n i n ra porunda bu konu d a : «A­ meri ka B i rleşik Devletleri n i n atom enerj isi a l a n ı ndaki d u r u m u na casusluk olayı ları n ı n tev l i t ett i ğ i zararıF'l b i l i nen kadarı. münakaşa kabul etmez derecede bü­ yü ktür. Los Ala mos tesis l erim izde, atom s i l ô h ı n ı n i m a l i için bir çok muğlak v e naz i k probleml erle uğ­ raşmak za ru reti hasıl olmuş; muazzam masraflar ya­ pılmak, büyük gayret ve tek n ik i m kô n l a r seferber e­ d i lm e k suretiyle prati k ha! ca releri b u l u n m u ş i ken, bu rda elde edi len b i l g i lerin büyük kısmı daha başlan­ gıçta Sovyetler B i rl iğ i n i n e l i ne geçmiştir. Aynı şey Oa k Ridge, Hanford ve C halk River projeleri için de söylenebi l i r. «Yi ne, harp içinde atom a raştı rma larını müşte­ reken yapan Amerika. i n g i l tere ve Ka na d a ' n ı n reak­ törler i n şası ve kıymet l i radyoa ktif ( fissiona ble) mad ­ deler isti hsa l i i ç i n m uazza m engelleri aşmala rı na m u ­ kab i l . bu alanda k i tec rübelerin büyü k bir k ı s m ı . c a ­ suslar sayes i nde Rusların eline g eç m i ş t i r. . . Fuchs'un ya lnız başı na. ya lnız Amerika B i rleş i k Devletleri ta ri­ hinde değ i l fa ka t bütün i nsan l ı k tari h i nde, bu kadar büyü k sayıda insan kitleler i n i n emn iyetine tes i r etmiş 1 62


ve onu teh l i keye dıJşürmüş cas usların başı nda geldi­ ğini söylemek m ü balôğa sayılmaz.» Atom a l i m leri, casusluk kanal iyle sağlad ığı bilgi­ lerin ilk atom bombasını i ma lde Sovyet Rusya 'ya i k i y ı l kaza ndırd ı ğ ı nda müttef i ktirler. Sovyetler Bundan başka, Ba tılı larca b i lehere terked i len masraflı metod ­ ları k u l l a n ma m a k suretiyle beyhude calışmalar için sarfedeceği m i l yonla rca rubleyi tasa rruf edeb i l m iştir.

1 63


Atom casusu Dr. Klaus Fuohs bir i n g i l iz cezaevinde hapis cezasını cektiıkten sonra, h a len yaşama kta ol­ d uğu Doğu Almanya'ya gitmek üzere uçağa b i nmeden önce. 1 64


Avrupa 'da k i ta tili s ıra­ sı nda o rtada n kaybolan ve sonra Sovyetler Bir­ l i ğ i ne yerleştiği a n laşı­ lan i talyan fizi,kç isi Dr. B ru no Pontecorvo, ingi­ l iz n ü kleer a ra ştırma tes isl eri nden birinde ça l ı şıyordu.

« i nsa n l ı ğ ı n emn iyetine hiz­ met etmek maksad iyle!» a tom sırla rı nı Ruslara ve­ ren Dr. Alan N u nn ' M ay.

1 65


ACAiP BiR HABER AJANSI Len i n tarafından tesis edilen Petrograd Telgraf Ajansı n ı n ( PTA) gelişmiş şekl i olan Sovyetler Birl i ğ i Telgraf Ajansı ( TASS) . b ir çok a ç ı k casuslu k ol(lyın­ do bel l i başlı b i r rol oynamı ştı r. Statüs üne göre TASS a j ansının görev i , Sovyetler Birliği dah i l inde ve hariçte, Sovyetler B i rl i ğ i ne ve ya­ bancı mem leketl ere da i r pol iük, e kon o m i k ve d iğer cins haberleri toplamak ve dağ ı tmaktır. Fa kat, res m i bir organ ol ması dolayısiyle ya l n ız a m m e i ç i n haber derlemekle k(l lmaz, aynı Z(l manda, Sovyet propagan­ d(lsı n ı n ku lla nacağı , d i k katle seç i l m i ş haberleri ve fi­ kirleri de toplar. TASS a jansının eski umum m üd ürle­ rinden N. G . Palgu nov. teşkilatın g örev i n i n «olaylarla e·fkarı u m u m iyeyi tahrik» olduğunu söylemiş ve şun­ ları i lave etmişt i : «Gazetelerde bütün hakika tierin ve olayl a rı n çı kmasına lüzum yoktur. Anca k Komün izmin teessüsüne h izmeti geçecek h a k i ka tler ve olayl a r ha­ ber olara k seç i l melidir.» Sovyet ma kamları tarafında n TASS'ın devlete bağ l ı resm i bir organ old uğun!J g izlemek i ç i n hiç bir teşebbüste b u l u n u l m a m a ktadı r. ing i l tere'de, 1 949 se­ nes i nd e a jans a leyh i n e a c ı l a n bir dava<la Temyiz M a h kemes i , Sovyet Elcisin in voki talebi üzerine, d i p ­ �omatik masun i vetin i n va r olduğunu kabul ederek ajans l eh i ne kara r vermi şti. Memleket d ı şında TASS m uhabirieri Sovyet d i p ­ lomatik p ersonel i ile akseriye aynı b i na la rd a o l m a k üzere ya kın temGs hal inde yaşa r v e çal ışırlar. Ajans,

1 66


d i ploma ti k ku rye ve teleko m i ni kasyon i rtibatları g i b i d iplomatik i m ko n lard a n s ı k s ı k faydalanır. Ya l n ı z pol itik bakı mda n elverişli h a berlerin yayı n ­ lanması, prensibine u y g u n olarok Sovyetler B i r l i ğ i d ı ­ şındaki Tass m u ha birieri tarafı nda n gönderi len ha­ berleri n pek küçük bir kısmı Sovyet bası.n ı nda cıka r. TASS a j a n s ı n ı n gönderd iği haberleri n çoğ u , i l g i l i Sov­ yet d a i releri ta rafından faydalanılmak üzere askeri. pol itik ve ekonomik habera l ma mah iyetindedir. Bu tip açık casusluk faa l iyeti, a ja ns ı n asıl fonks i ­ yon u n u ortaya koyma ktadır. Bu teşkilôtta hakiki manada gazetec i l i ğ i n yeri çok az olduğu gibi kad­ rola rınd a ki elema nların gazetecil i k vasıfları da daima şüphe götü rü r. Orta Doğ u'daki TASS m u habiri. ev­ velce bası nda h iç ca l ışmam ış olmakla övü n ü rd ü . Ası l ihtisa s ı , M ısı r es ki eserleri a l a n ı n daydı (Egyptologyst.) Lond ra 'da TASS korosunda bir köy öğ retmen i , bir maki n ist. bir eski çiftl i k işeisi ve Devlet Güve n l i k Ba­ ka n l ı ğ ı n ı n b i r memuru b u l u n uyord u . M u habirler iç iş­ leri Ba kanlığı tarafından secil mektedi rler (MVD) . Sovyet hudutları d ışında 54 adet TASS b ü rosu vard ı r ve tereddütsüz bunların heps i n i n habera l ma ve propaganda faa l i yetiyle meşg ul old u kları söylene­ bil ir. Komü nist olmayan bir çok memleketlerde TASS mensu ple riyle maha l l i Kom ü n ist elemanlar arasında: ya kın i rtibat mevcuttu r. ikinci Dü nya Sava ş ı n ı n sona ermesi nden so n ra T ASS mu ha b i rieri n i n iştirak ettiği üç meşh u r casus­ l u k olayı vardır: Gouzenko olayı: igor Gouzenko , Ottawa 'da ki Sovyet Elçi l iğ i n i terkettiği ve Ka nada'daki casusluk şebekesini i fşa ettiğ i za ma n . 1 942 den 1 945 yılına ka ­ dar Kan ada'da TASS muhabiri olara k bulunan N i ko1 67


lai Zhevei n ov'un da şebekeye mensup old uğunu söy­ led i . Zheve inov g iz l i a ja n ların sevk ve ida resiyle meş­ guldü. An iss i mov ola y ı : Stockholm'deki TASS büros u şe­ fi olan Victor An issimov'un ismi 1 951 ve 1 952 sene­ lerind e iki casusluk olayına karışm ıştır. B u n larda n bi­ ri olan Andersson olayı nda n evvelce bahsetmiş bulu­ n uyoruz. fsveç basını An iss i mov'un faal iyetini ve TASS a j ansının sa h te davra nı şını k ı na d ı . Sosyal Demokratları n yarı resmi orga n ı Morgen Tid m i ngen şöyle yazdı: << isveç'e dair TASS tarafı nda n gönd eri ­ len ve Rus basını i l e mdyola rı nca yayı n l a n a n haberle­ rin ziyadesiyle tah rif ed i l m i ş ve sa hte oldu k larını gö­ rü yoruı. Buna m u ka b i l , ya yınianmamak üzere gönde­ rilen haberler, ya n i casus raporları hem doğru hem de teterruatl ıdır . . . Bu da gösterm ekted i r ki, TASS m uhabiri eri n i n hakiki görevleri bil inen an la mda m u ­ ha-birlik değ i l fakat, casusluk yap m a k üzere gönderi l ­ di k leri memleketler a l eyhinde propaganda faa l iyetine g i rişmektir. Bu ·konuda A n iss i mov'un halefi n i n de, se­ l eflerinden fa rklı olaca ğ ı na dair hiç b ir gara n ti mev­ cut d eğ i l di r. Pisa rev Olayı: 1 952 y ı l ı Ara l ı k ayında, Lahey'deki rASS başm uhabiri L. K. Pisarev bir Hollandal ıyla bu­ fuştuğ u sı rada tevkif edild i . Ba ka n l ı klard a n bi rinde küçük bir memur ola n bu H ollanda·l ı , daha önce po­ l ise, Pisarev'in kendisinden bilgi a l ma k için teşeb­ b üse geçtiğ i n i haber verm işti. 1 953 y ı l ı Ş ubatı nda , Pi­ sarev ma·h kemeye verilmeksizin sınır dışı ed ild i . TASS'ın g i z l i o l a n faal iyet inden çoğu meydana çı kanlamama kta ve m uhtemelen bu bütü n dü nyaya şa m i l b u l u nma ktad ı r. 1 954 y ı l ı nda Avustra lya'ya iltica eden Vlad i m i r Petrov, Tass m u ha b i rieri n i n Sovyet habera l ma sistemine da h i l oldukları n ı söyl emişti. Ca1 68


susluk olayını tahkik için kurulan komisyona do, ajansı tems i l eden personel in, MVD ka d rosunda ol­ masa b i l e mu ha kka k şekilde casus l u k faa l iyetine ya r­ dım ett i kle r i n i ocı klam ı ştı. 21 Şubat 1 961 ta rihinde «Nov osti» (Haberler) is­ m iyle veni bi r Sovyet H aberl e r a jaıısı kuruldu. Bu teş­ kilôtın da, c as usluk için bir maske olup olmad ı g ı ı ı ı za m a n g ö st ere c ektir .

1 69


GACZYNA (GAÇUNA) MÜSTESNA BiR CASUS OKULU: Sovyet casusları icin en müstesna ve d uyulma­ mış okul basitçe GACZYNA d i ye b i l inen bir i htisas teşek·külüdür. K U i BYSH ES'in takri ben 1 00 m i l g ü ney-doğ usun­ da bulu nan bu 425 m i l ka re l i k bir, sahayı kaplıyan o­ kul sa has ı . TATAR M ÜSTAKI L SOVYET C U M H U R i ­ YETi 'nin g üneyi boyunca BAŞK U RT M ÜSTA K i L SOV­ YET C U M H U RiYETi'ne doğru uza n ı r. Gizli servis m üsaadesi olmadı kça h iç 'k imse GAC ­ ZYNA 'ya ya klaşamaz; b ü t ü n a lan, d ı ş çevrenin 3 0 m i l uzağından itibaren b i r devlet emn i yet b i r l i ğ i ta rafın­ dan muhafaza a l tına a l ı n m ı şt ı r. Sovyet istihbaratı ileri gelenl eri bu çok gizli te­ şe kkülün g izli kalması için her tedbiri a l m ışlar, harita ­ larda göstermı:ım işler v e gere k R u s gerek d ü nya hal­ kına. hatta boyle bir mevcudiyeti bikl irmem işlerdir. Sovyet mü sta kbel casusları. d ı ş h izmetleri için ih tisas eğ itim i n e tô bi k ı l ı n m a k üzere 10 yıllık bir g id iş olduğ u n u bi lerek fakat ne t i p bir müessese olduğunu da asla tasuvvur edemiyerek, özel MVD uçağı i le GACZYNA'ya uçarlar. GACZYNA'ya va rd ı kla rında kend i l eri n i yaba ncı bir muhit içinde bulurl a r. Yabancı sözü. ya l n ızca sözden ibarettir. GAC­ ZYNA, ingil izce konuşan memle ketlerde çal ışaca k g izli servis m üstakbel aja nları n ı n P-ğ itildiği bir oku l ­ dur. H e r öğrenciye ingil izce kon uşa n d ü nyadakine en uygun b i r ta hsil verebil mek icin GACZYNA, şu şe­ kilde böl ü m l e n m fştir: 1 70


K u zeybatı bölgesi: Kuzey AMERiKA böl ümüne. Kuzey bölges i : KANADA böl ü mü ne, Kuzey doğu bölges i : Bi RLEŞ i K KRALLIK böl ü ­ müne, Gü ney bölgesi: AV USTU RALYA, YENi ZELANDA, H i N DiSTAN ve Güney AFRiKA böl ü m lerine ayrı l mış­ tır. Her böl ü m tamamen müsta k i l şe kilde teşkil ed i l ­ m i ştir. Ve diğer «memleketlerıı den ta m manasiyle ayrı l m ı ştır. Ma ksat şudur: Sovyet Gizli Servisine başl ayışından i tiba ren, b i l hassa kendi memleketi olaca k d evlet i n atmosfe­ r i nde ya şa ması n ı arzu etme kted i r. GACZYNA'n ı n yen i m üdavimleri. okulda öğren­ d i k lerinden veya MOS KOVA'daki seç i m devresinde katı ldı kları dil kurslarında be llediklerinden daha faz­ la i n g i l izce bil meleri n e rağmen yaln ızca ayrıl d ı kları devlet böl ü m ü ndeki d i l i , hatta kend i l eri n i ve istekle­ rini çok güç an iatma bo hosına da olsa. konu şmağa mecbur tutu lm uşlard ı r. B u na benzer kat'i b i r emre göre derh a l ve bütün gelecek için namzetler Rus h üviyet ve kişi l i kleri n i u n utmağa v e bunun yeri ne yeni hüviyetlerine uyma­ ğa mecb u rdurlar. Rus Gizli Servis başları inan ırlar ki: On ve daha fazla yıl geçi nce bir kad ı n ve­ ya erkeğ i n d imağ ı yen i h üviyetine ta mamen intibak eder. Filha k i ka bütün na mzetler; herhangi bir a j a n , ka rşı i . K . K . * teşk ilôtının e l i n e geçtiği ta kd i rde, en a ğ ı r tazyi kler de yapı l sa , beyin ytka masına da tôbi tutulsa veya doğru söyletici i lôçlar da enjekte edi lse, sonra­ dan i ktisap etti kleri h üv i yetlerinde direnmeleri ve * İstihbarata

karşı koyma

1 71


ha kiki ·h üviyetleri n i asla bildirmemeleri h ususuna i na nd ı r ı l ı rlar. GACZYNA tahs i l i n i n başa rı lı olduğu tecrübe ile sabittir. Sovyet casusları g eld i kleri n i beyan etti kleri yerden i n g i l izce konuşan mem leketlerin herha ngi b i­ rine kabul edil meyi başarmakla kal mazlar, ayni za­ manda ya kalndı kları ve sorguland ı kları zaman adap­ te oldukları hüviyetin h a k i'ki h üviyetleri olduğunda da d i re n i rler. Burada ya kın larda'ki LONSDA LE (5) duru­ mu, g üzel b i r misaldir. LONSDALE ya•ka l a n ı p sorgu­ lanma s ı ve OLD BA i LEY'deki mah kemesi sırasında SCOTLA N D YA RD özel b ü rosu , onun bir Rus oldu­ ğunu ispata m u k tedir olduğu halde deva m üzere GORDON LANSDALE olduğunda israr etmişti. Öğ re nci GACZYNA'ya va rır va rmaz, M OSKOVA Angaje Dô i res i n i n seçme bürosunun, kendilerini ta­ y i n ettiğ i « mem leket» böl ü m ü ne a l ı n ı rlar. 10 y ı l l ı k ted risat süresince bö lüm ü a s l a terketmezler. GACZYNA'nın her bö l ü m ü : So ka kları, binaları , s i n emaları. l oka n ta ve SNACK BA R'Iarı, um u mi yerle­ ri ve diğer tipik tes isleri i l e i n g i l izce konuşa n mem­ l eketlerden hangisini tems i l ediyorsa onun b i r kopya­ sıdır. Herkes bah is konusu mem leket oha l is i g i bi g i ­ y i n i r v e GACZYNA'da hayat h e r cephesiyle gercek stile uyg un cereyan eder. Sôkinler, AMERi KA, i N G i LTERE ve benzerlerin­ de olduğu gibi pansiyo n veya otel odalarında, apo r­ tıma n katları veya müsta k i l evlerde ya şamaktad ır. Böyle öğrenci, geldiği i l k g ü nden itiba ren kend i n i ti­ p i k ANGOLA -SAXON çevresinde bulur. Yaşa n ı l a n mem leketin h erb i ri n i n hayat şartlaı s ı İ ngilterede yakalanan bir · S ırlar Evi • bölümüne bakınız.

1 72

Rus casusu.

Kitabınızın


rfı nı normal şekilde ida m e ettirebil me-k icin yetişti ri­ len kad ı n ve erkek casus adayla rı GACZYNA'da aynı otel, kat ve evde ya şa rlar ve MARX-ENG I L okulunda yada LEN i N Teknik okulu nda olduğ u g ibi şahsi dost­ l u klardan men olun mazlar. Fa·ka t ya lnız ka ldı kları za­ man d a h i b i rbirl eriyle I n g i l izce kon uşma h ususunda en s ı kı mecburiyetler a ltında d ı rlar. Eğer herhangi bir öğretmen veya esKi öğrenci bu yen ilerin birbirl eriyle Rusca görüştüklerini d uyarsa derhal, itaatsiz olarak rapor ed i l i rl er. Suclu teczi ye olunur ve tekerrürü ha­ l inde kariyerine son veri leceği i·h tar edilir. GACZYNA'ya yeni gelenlerin ilk 5 y ı l ı i ngilizce d i l i üzerinde deva m l ı bir çal ışma i l e dolu geçer. Ken­ d i lerine yalnız bu dilin g rameri, düzgün cümle teşkil ve özel tab irler öğreti lmakle yetinilmez fa·kat telaffuz üzeri nde büyük ehemm iyetle duru l ur. BBC, CBC, N BC ve diğer rad yolardan ba nta alın­ m ı ş kon uşmaları d i n l i yerek l isa nlarını; 'kendi lerini do­ ğ u m yeri olara k gösteri l m iş bir memlekete mens u p erkek veya k ı z cocuklar olarak ta nınmağa uygun se­ viyeye çıkan neaya kad a r çalışırlar. GACZYNA'dO'ki d i l otoriteleri AM E RiKA. iNGiL­ TERE ve ingilizce kon uşan d iğer memleketlerden gel­ miş komü n is t parti üyeleri arasından titizli•kle seçil­ mişler, SOVYET vata ndaşı oldu kla rı za man, baş ca­ suslar için bu yüksek okulda uzma n öğretmen ol­ mak üzere m u temet kabu l ed ilm işler ve doğdukları memleket ile her çeşit bağla rı kesilm i ştir. Şüphesiz GACZYNA'da istihdam olunan yaban­ cılar ya lnız bunlar değildir. Öğrenci m ükemmel bir ANGLO-SAXON çevresinde yaşar; Garson kad ı nla r, tezg ôhtarlar, otobüs kondüktörleri ve d iğer pek çok meslek erbabı keza bah is ıkonusu memleketin eski vatandaşlarıd ı rlar. Bunlard a keza d ışarda'ki ·komün ist1 73


lerd i r ve sonrad a n SOVY ET va ta ndaşı olmuşlar ve bu özel vazifeler i c i n ayrı l mışlardır. Fakat kayd ıha­ yat şartı i l e GACZYNA'da d ı rl a r, çünkü SOVYET Giz­ l i servisi onla ra güvenemez, hatta e n çok güve­ n i l i r komünist pa rtisi üyesi de olsa b i r ya bancı yol ­ daşa. Ruslar asla tam b i r itimad bes l e mezler. Başlang ıçtan itiba ren, den i l eb i l i rk i , yen i yoldaş­ lar kend i l eri n i n i ntiba k edecekleri meml e ket i n öz ve eski vatandaşları n ı n e l i nd e , doğru telaffuzu işiterek, cümle terk i b i n i ve Rus aheng inden tama men fa rklı a he n g i d uyara k yetişi rler. Değ i l yalnız h a k i k i dil öğ­ retmenl eri fakat d iğer A N G LO-SAXON doğ u m l ularda, kız veya erkek öğ re n c i n i n hernerede b i r kel i meyi fe­ na tela ffuz etme hata s ı n ı duya rsa , on u düzeltmek için sıkı bir emrin a ltında b u l u n u rla r. GACZYNA'daki i l k aylar her öğ renci i ç i n ciddi b i r acem i l i k zama n ıd ı r. Heps i . onların «Ana» d i l i ne m ü m k ü n olduğu kada r çabuk h a k i m o l m a k azm i n ­ de o l m a k la bera ber v e kuvvet l i a rz u l a rı n a v e efort sa rfetmelerine rağ men pek yavaş i n k i şa f kaydeder­ ler. H a z ı r c ü m l eler ve yeni kel i meler öğrenmek i ç i n sa atler h a rcarl a r, özel s u rette dold u ru l m u ş plaklar­ da d i n l edikleri n i asla aynen telaffuz edemezler. i n g i l izceyi ders h a n ede, her gün ka rşı laştı kları g a rson. tezgahtar ve d iğ e r i n g i l iz a s ı l l ı okul perso­ nel i i l e konuşmak s u retiyle öğ retme GACZYNA 'da k i b i ri c i k metod değ i ld i r . Bu müstesna okulda k u l l a n ı l a n ve fevka lade sonuç a l ı na n bir usul de, popüler f i l m l e r g österil m es i ­ d i r. Bu f i l m l er batıda n , ora l a rda h a l k ı n na s ı l kon uş­ tuğ u h a k k ı n d a yarı n ı n casuslarına yard ı m etme k m a ksadıyla getiri l i r v e dershane ça l ış m a l a rı şek l i nde öğ reti l i r. Aynı zamanda na mzetlere kend i f i l mleri i ç i n

1 74


olduğu g i b i A N G LO-SAXON f i l m tekn i ğ i hususunu ta­ nıtmak m a ksad ı n ı da tem i n ederler. GACZYNA'da ki tah s i ll n ne kada r m üess i r oldu­ ğ u , Da h i l iye Vekôleti ta rafından i ç gazete ol a rak ya­ y ı n l a n a n ve ( F . K.) şekli nde b i r g i z l i s erv is öğrencisi ta raf ı n d o n i mzala n m ı ş bulunan bir maka l ede en iyi şekilde görülmekted i r: « . . . B i r k i mse ha·ki ka ten s ı kı çalışmaya azmet­ m i şse b i r yabancı d i l i n bu dereced e çabuk öğre n i l e­ b i l mesi g e rçekten hayret vericid i r. Okula g i rd i ğ i m z a m a n , i n g i l izceyi pek az b i l iyor­

d u m . Diğer b i rçok öğre n c i içi nde d u ru m aynı i d i . Fakat o k u l a g e l i n d i ğ i a nda n itiba ren Rusca ko­ nuşma n ı n yasa klandığı h a kkında k i kat'i emir, insan beyn i n i n yabancı d i l ile d ü şün rneğe zorl a n ması için hakika te n yegöne yold u r. . . . . . . B idayette çok zord u ve aşa ğ ı y u ka rı hepimiz b i rb i ri m iz l e görüşmede çok güçlük çekiyorduk. Fa kat kısa zamanda he rşey değişiyor. B i rb i r i m izle başla n ­ g ı çta b a s i t b i r i n g i l izce i l e , son rada y ü ksek b i r d i l sta n d a rdı i l e görüşme i m k ö n ı n ı elde ettik. Hayret etme kteyi m ki kısacık a ltı a y i ç i nde insan ne ka dar çok i n g i l izce öğrenebil mekted i r. Bu esas itibariyle h a k i katen m ükemmel öğ retim usulleri n i n net ices i d i r. diğer b i r gerçek de hepim i z i n b i r yaba ncı dile en kısa zamanda ve e n m ü kem mel şekilde hôkim olmak azmine sahip oluşumuzd ur. Ş i md i bizim yekd iğerimizle se rbestce konuşa b i l ­ mem ize, okuyup yazmamıza i n g i l iz radyo v e f i l m leri n i a n l a m a m ıza i m kö n veren b u mükemmel sisteme ve o ğ retmenlerim ize teşe k k ü r ederiz. Bü yükleri miz, te­ leffuzumuzun g ü nden güne tekö m ü l ettiğ i n i söylemek­ ted irler . . » .

1 75


F.K. nın yazısı m ü balôğalı değ ildir. GACZYNA istatistikleri ve MOSKOVA g iz l i servis karargôhı bu h ususu teyit ediyor. Bu tatısilin mükemmel iyeti hak­ kında daha inandırıcı ve kuvvetle teyit ed ici h usus şüphesiz; GACZYNA'da yetiştiri lmiş ve va tandaşı ol­ d u kları memlekete m uva ffa·kiyetle yerleşmeyi becer­ m i ş Dr. GEOFFOEY N OBLE, WI LLiAM ARTH UR M O RTiM ER. G ORDON LANSALE. REGI NALD KEN­ N ETH OSBORN E ve A M E RI KA. iNGILTERE, AVUS­ TRALYA, YENi Z E LAN DA. KANADA. G Ü N EY AFRi­ KA. KUZEY i RLANDA, H i N DISTAN ve Ingilizce konu­ şan alem in diğer böl ü m l erinde hizmet etmiş SOVYET G izli servis operatörl eri n i n mevcud iyetid ir. Evve �ce d e bel irtild iği g i bi Gf.CZYNA casus oku ­ l u A M E R I KA, KANADA, B I RLEŞ I K K RALLl K, AVUS­ TRALYA, YENI ZELAN DA. H I N DiSTAN ve G Ü N EY AFRi KA böl ü m l erine ayrı l m ıştır. Her böl ümde öğretim tamamen ayn ı tarzda cereyon eder. şu farkla ki her böl ü m , öğretmenleri. dük­ kCin tezgôhtarları Vs. si o memleketin eski vatandaş­ ları ndan teşe kkül etm i ş olma kla şartlar ve yaşayış o memleketi n kine ta ma men b enzeti l m iştir. Ta kriben 60 mil karel ik bir araziyi kaplayan Bir­ leşi k Kral l ı k böl ü mü ; M üsta kbel yerleşi·k operatörleri iNGiLTERE de d oğup büyüyenierin bilg ilerine eşit kılmak için, şehi-rlere kasa balara taks i m ed i l m iştir. Şehir bölgesi d ü kkaniarı kahveleri, umumi evleri . lo­ kanta ları. bankaları. posta hanes i ve sineması ile, ti · pik m erkezi LON DRA'nın hakiki bir 'benzerid ir. Dükkônla;, I N G I LTERE ma mulôtı oldu kları görü­ len maddelerle dolud u r. Ingiliz elbisesi, aya kkabısı. s igarası, şekerleme ve sair ihtiyaç maddelerinin dı­ şında, orada yaşayanla-r Ingiliz gazetesi ve m ecmua-· sı da satın alabilirl·er ve böylece kend ileri n i ingiliz ga­ zeteciliğ ine ve umumi hayatına a l ıştı rırlar. Birleşik kra l l ı k bölüm ü n ü n kadın v e e rkek ajan 1 76


adayları haftada ve ingiliz pa rası olarak 25 sterl ing alırlar. Kira ları n ı ,yiyecek ve giyecekleri ni ve môlik ol­ ma k isted ikleri her şeyi, tamamen ingi lteredeki gibi fiatianmış olara·k. kend ileri ödeyerek a l ırla r. Bu orij inal d urum müstakbel a-janları ingilterede­ ki yaşa ma ta rzı na ve hayat standardına alıştırır. LON DRA'da ki SOVYET Sefareti, GACZYNA'da, lü­ zumlu fiat in tiba·kının sağlan ması . icin MOSKOVA'yı muntazam olarak cari para borsası rn:lan bilgili kılar. Bu suretle a janlar, h er gü nün şartları ve kıymet de­ ğişikli kleri nden devam üzere bilgili olurlar. RUSYA'nın pek kısa zaman evvel tipi k SOVYET çevresi olan M OSKOVA, LEN i N G RAD, KiYEV, M iNSK ve BAKU'da yaşamış kız ve erkek cocukları kolayca yeni muh itlerine intiba k ederler. Bir müddet sonra LON DRA'nın rki katlı •k ı rmızı otobüslerine hayranlık­ larını belirtmez ve yaya kald ırımların ·kenarların­ da yuva rlak ve kırmızı ve sevimsiz görünüşlü mektup k utuları na gülmez olurlar. S i nemaların bilet gişeleri önünde kuyruk olur, ingiliz şoraptı sigara larını içerek eğlen irler. Kısa zama nda I ng il izierin serbest zaman­ ları nı öğ ren i r ve bi<ıayette hiç sevmed ikleri birayı ar­ zularlar. Her gün biraz daha Ingiliz olurlar. Kasabalar küçü k •köylere ayrılmış ve küçük bir taşra kasabası meydana getiril miştir. Her ikisi de iN­ G I LTERE'deki tipik orijinallerin i n tam bir kopyasıd ı r v e Ingiliz çevresinden GACZYNA'ya i ntika l ettirilmiş zannını verir. Burada LON DRA'nın kırmızı otobüsleri değil yeşi l vasıtaları ça l ışır. GACZYNA'nın bu halkı şehir birahanelerinde, haftalık dans yerlerinde, I N G i LTERE'nin diğer bütün yaşayış çevresinde va kit geç i rirler. Herkesi şeh ir ve kasaba hayatına alıştırmak icin öğrenci GACZVNA' -

F. 1 2

ın


da yaşayacağ ı 1 0 senenin üçte birini LON DRA seyfi­ yesi veya kuru l m u ş şeh i r ve kasaba l a rda geçirir. i ster şeh i r ister sa i r idari taksi matta yaşasın GACZYNA h a l k ı n ı n hayatı, i n g i l terede kile rin ta mamen a y n i d i r. G ü ndel i k hayatla rına; Galeta , s u cu k ve y u m u r­ ta veya ba l ı k çay, tost ve reçelden ibaret b i r kahve l ­ t ı i l e başlar, son ra oku la g itmek üzere otobüse biner­ ler. Ö ğ l e yemeğ i paydosunda yarım biralarıyle b i r a y a k loka n tası veya b i r köfteci, kahveha ne, lokanta veya i ta lyan kahvesi g i bi b i r yere g id erler. A kşa m yemeğ i n i kendi evlerinde veya bir a rka­ daş evinde yerler. Fa kat yemeğ i n ev yapısı veya lo­ ka nta i ma·l i olmasına ba kıl ma·ksızın pişiril mesi, ser­ visi ve yen i l mesi ta ma men i n g i l iz s t i l i n d e ceryan eder. GACZYNA'da hayat, bahis kon usu memlekette ki hayat tarzına her türlü teferruatı ile aynen uyg u n ge­ çer. Her böl ü mde yaşaya n l a r. adapte e d i l d i kleri mem­ leketlerin hakiki vata ndaşı h a l i n e g eti r i l m i ş olmaları na i n a n m ı ş b u l u n m a l a rı n a rağ men s ı k , s ı k halen onlara yen i ve yaba ncı gelen teferruat i l e ka rşılaşırl a r. Bu konuda en uygun tablo, GACZYNA'da ki bir k i msen i n MOS KOVA G iz l i servis kara rgö h ı haric iye M d . l üğ ü ­ n ü n i k inci böl ü m ü n deki b i r arkadaşına yazd ığı şu sözlerd i r: . . . . Birdenbire müthiş b i r d i ş a ğ rı s ı na tutu l ­ « d u m v e b i r d işeiye gitrneğe mecbu r o l d u m . Bu dişc i muayenehanesi, SOVY ET RUSYA'da şimd iye kada r gördük lerimden nekadar başka i d i . . . Beni evvelö temiz beyaz gömlekli b i r teşrifatcı ka rş ı l a d ı . i çerdeki dişçi ile görüştükten sonra bu teş­ rifa tc ı kad ı n be n i ; masa s ı n ı n üzerinde birçok gaze­ te b u l u n a n , güzel döşen m i ş bir bekleme odasına aldı. . .

1 78


Keza b i r zaman sonra d i şçi gelere k beni muaye­ ne odasına götü rd ü . Bu da h i bizim b i l d i ğ i mizden ta­ mami yle fa rklı idi. Burada b i r s ı rada 8 veya daha faz­ l a d i şçi is kemiesi d eğ i l . yalnız bir iskemle ve dişe i n i n b i r yard ı mcısı b u l u n uyord u . Dişçi b a n a d i ş i m i çekme mecburiveti nde olduğu­ nu acaba uyuşturulma isteyip istemed i ğ i m i sord u . Kend i s i n e b u işten kork ma d ığ ımı ve a n estezi ya pıl­ maksız ı n d i ş çıkartmağa a l ı şı k olduğumu söyled iğ i m zaman d i şçi, d iş i m i h e r z a m a n çektiğ i g i b i çekece­ ğ i n i söyled i . Bir a nda d i ş i m i uyuşturd u . . ıı GACZYNA'da ki b i rkaç y ı l d a n son ra batı dü nyası için ayrı l m ı ş ya rı n ı n Gizli servis a j a n l arı, batı usu l ü n ­ c e yaşamayı h a k i katen öğ re n m i ş olmaktad ı rlar. a. i n g i l iz tarz ı n ı n öğ re n i lmesi : ( 1 ) Dil : GAZYN A ' n ı n fonks iyon u A M E R i KA, i N­ G i LT ERE ve i n g i l izce kon uşa n diğer .

memleketlerde k i , espiyonaj saha larını, yarı n ı n operatörlerine 10 yıl i ç i n de öğret­ m ektir. Fa ka t i l k 5 yılda öğrenci yal n ı z A n g lo-Saxon devres i » n i yaşar. i l k y ı l ı n çalışma zama n ı n ı n dörtte üçü i n ­ g i l izce d i l i n i n b e l l etilmesi ile doludur, fa­ kat ders saa tleri her yıl eks i l t i l i r, tôki 5 nci yılda ça l ı şma saatler i n i n yarıs ı n a kad a r i n d i ri l ir. Herb i r öğ renci l isana tamamen hakim olduktan sonra , ayrı l d ı ğ ı Ang lo-Sa­ xon memleket i n i n vata ndaşı olmağa h a ­ z ı rd ı r. Ted i rsat « GACZYNA'da olmaksı­ z ı n » daha 5 yı l devam eder.

(2) Tahsil : GACZYNA ' n ı n öğrenci leri bu d i l ogre­ n i m inden başka, aynı zamanda, A M E R i -

1 79


KA, i N G i LTERE, AVUSTRALYA Vs. deki okul ve Ü n iversite öğ ren cilerin in aynı bir ta hsili de yaparlar, Tarih ve umumi · bilgiler dersleri ne katıl ı rlar, Klasikleri ve modern yazarları okumağa mecburdur­ lar, maha lli ve batı m usikisini (ha l k şar­ kıla rını ve her tipteki popüler müziğ i) gramofon pldklanndan d i n lemeleri iste­ n i r. Onları her ihtima l e karşı mücehhez kılmak için 'kend ilerine, ada pte oldukları memleket stilinde dans etmesi de öğ re ­ tilir. M üstakbel Gizl i servis operatörlerini muhtelif manza ralara, şehi rlere ve yaşa­ yışe a lıştırman ı n başka bir başarılı me­ todu; özel eğitim filmleri n i ve fotoğraf­ la rio aksettirilen dersleri ta'kip ettirmek­ tir. Öğrencinin görd üğ ü nü ve işittiğ i n i h ı fzetmesini tem in i c i n gördükleri ni v e işitti klerini sonrada n teferrüatlı olarak yazma ları veya öğ retmenler�nin ya da nezaretcilerinin huzurunda , brrbirleriyle dershanade müna ka şa etmeleri isten ir. (3) M üzeler : (Pratik öğretim ) i n başka bir metodu da her öğ rencinin GACZYNA'nın başka bir özell iğ'i olan c özel öğretim sergilerin i» ziyarete mecbur tutu lmasıdır. Müze ola­ rak bel irtil mesi uygun olan bu serg i l er öğ ­ renciye her şey i n esasını öğren meleri için mü kemmel bir kolleksiyondur. Bu (Özel öğretim sergileri) nden biri ge­ nel olara k GACZYNA öğrencisi tarafın­ dan (eskici dü kkdnı) olara k anılır ve c e-

1 80


şitli ü n iformoların sergisidir. Her üniter­ ma, gerçek eb'atl ı manık enlere g iydiril­ m iş olup yarını n Gizli servi soperatörle­ rine böylece her ü n iformayı doğru ta nı­ ma k ve h ıfzetmek i m kanı veri l mektedir. Zemin ·katı Askeri ün iforma i htiva eder. Burada, muha tızlar' ve özel alaylar da dah il olma k üzere, her çeşit kara. krali­ vet, dona nma v e hava ·kuweti üniforma­ ları b u l unur. Keza işaretleri gösterir m ü kemmel bir kolieksiyon üzerinde çalışma k uza k me­ sateden her bir h izmete a it rütbe ve işa­ reti ta n ı mayı öğreni rler. i lôve olarak, bütün madalyaları, ta ltif i şa retlerini ve rütbe a lametlerini ezbere bi lrneğe mec­ burdurlc::ır . Bu konularda imttha na tabi tutulurlar. M üstakbel operatörlerin , ·ken­ di konuları n ı bilme d urumları, GACZY­ NA'da bul undu kları sürece, zaman za­ man yapılan ô n i i mtihanl a rla tesbit olu­ n ur. i kinci katta başşe h i r polisi, subay ve mu hafızla rı nın, LON D RA şeh ir pol isin in, iNGiLTERE'n i n her eyaletine a i t polis kuvvetlerin i n ; 3 n cü katta itfaiyenin, postacı ve d e m i ryolu personelinin özel m uhafız ve e msa l i ü niformalar teşh ir e­ d i l m ektedi r. Öğrenci bunların hepsini doğru olamk bil mek zorundadır. M OSKOVA Gizl i servis ka ra rgahı h iç b i r operatörü n , b i r ü niformayı diğeriyle ka­ rıştırmasını a rzu etmez; Bilirki b eynel-

181


m il e l istihba ra tteki kayıp l a r, bu gibi ö­ nemsiz ve a ptalca hatalardan cı kar. (4) Sergiler : Bu mağazada n başka GACZYNA'da d i ­ ğ e r « Özel eğiti m serg i leri» de vard ı r. B u n ­ lar, demiryol u vagon l a rı , büfeleri v e ya­ taklı vagon ların, mü sta kbel opera törleri aşina k ı l m a k için, ted ris edild i ğ i yerler­ d i r. Başka bir serg ide LON D RA ' n ı n bel l i başl ı bölgeleri, bu a rada PICCAD i L LV C E RC U S ' u n ı şı k l ı bir örneğ i , parlemento binası n ı n , WESTM i NSTER k i l ises i n i n . i N ­ benzerleri yer a l ­ G i LTERE b a n kası n ı n m ı ştır. Başka birisi de büyü k m ağaza l a ­ rın içieri n i n mod e l i n i v e öğ re n c i n i n h a ­ tırlaması için önem l i b a z ı yerleri göster­ mekted ir. Fil mler ve dersler, h a rita l a r ve ren kleri n birl eşmesiyle bu öğretim metodu müs­ ta kbel opera törlerin, «doğ d u kları memle­ kete» ayak basmadan ewel ara s ı n ı ta m­ malarına i m kô n kaza n d ı rma kta d ı r. .(5) Spor : B u n u n kadar esasl ı bir öğretim konusu da spor ted risatıdır. Angolo-Saxon spor­ ları, tahsil konu ları n ı n herha n g i b i ri ka­ dar önemli olduğ u n d a n GACZYNA'da k i i n tibak safhasında öğrenci spor i l e b ü ­ y ü k ölçüde meşg u l olur. GACZYN A'da öğrenci sporl a , kendi te­ mel ve i k i n c i safha eğitim l eri icabı ola­ ra k meşg u l olmasına karş ı l ı k , LEN i N Tek n i k o k u l u ndaki Anglo-Saxon sporla ­ rı n ı n , kend i sporla rı n d a n esa s l ı şekilde

1 82


fa rkl ı b u l u n ma s ı n d a n ötürü , bidayette çok m ü ş k ü l a tl a karşılaşı rlo r. En büyü k müşklleri de Kriket sporu n u n tekn i ğ i n i ve ko ideleri n i kavra ma ktadır. Bidayette Kri ket üzerinde kend ilerine film gösteril mes i n e rağmen b i r RUS için Kri keti a n la m ı n ı n ve oynaya b i l m e n i n ne derece güç bir şey old u ğ u n u . SOVYET Spor gazetes i nde yayı n l a n mış olan aşa­ ğ ıdaki açıklama pek g üzel tasv i r etmek· ted ir: «. . Bir spor mera klısı ve R USYA dışı nda oyn a n a n futbol. ten is ve d iğer sporla rio i l g i l i bir ki mse olduğum h a lde bütün b u n ­ lar üzerindeki koi deleri v e oyna nış tarz­ larını b izdeki nden çok farkl ı b u l ma kta­ yrm. Mamafi e n tipik bir i n g i l iz oyu n u o­ lan Kri kete kend i m i a l ı ştırmağa karar verd i m . Fa ka t i n g i l tere'de yetişmeyen ve kendisine öğretil meye, çocukluğundan itib a re n Kriket oyu n u n u oyna ma ve sev­ mesi a ş ı l a n mıyan b i r kimsen i n bu tipik i ngiliz oyu n u n u n çok karışık kaideleri n i , kavraması ôdeta i m kônsızd ı r. B u oyu n u n fi l m leri n i seyretti m . ko ideleri n i çal ıştım ve m ü m k ü n olduğu ka da r da b u kon u­ da okud u m . Fakat bütün b u n l a r bana bir şey ifade etmedi h atta b u çok ko rı şık bir ceb i r mese l es i n i a n l a m a n ı n Kri ket a n ­ lama ktan d a ha kolay olduğunu söyle­ m e k mubalağa sayıl maz. Şu oyu n u öğ re n m i ş ve prati k eğitimi ya p­ m ı ş olmam b i l e kôfi b i r şanstır.» Bu ki mse gibi GACZYNA'daki diğer bü.

183


tün öğ renci n etice itiba riyle Kriket oyna­ ması n ı a n l a r ve öğ re n i rler a ma hiç b i r i yü ksek bir standarda u laşa maz. M üsta kbel Gizl i servis operatörlerin in öğren meyi zor buldu kları spor, yal n ız Kri­ ket de değildir. RUSYA'da Beyzbo l, Bas­ ketbol, Voleybol, Polo, Futbol , Tenis ve d ünyadaki diğer bütün sporla r yapılma­ sına rağmen öğrenci, Amerikan ve I ngi­ liz usulleri n e kend i n i uydu rmayı ve bu çok değ işik koideleri bellerneyi pek g üç bulma ktad ır. GACZYNA'daki intiba k safhası nda öğ re n ­ ciye; Yaban diyarianna yerleşik operatör olarak gönderildi klerinde m u teber bir iş adam ı hüviyeti i ktisap edebil meleri ge­ rektiğ inde vasıflı olab i l meleri için, (iş ha­ yatı) da öğretilir. Filha k i ka iş hayatı hak· kında mümkün olduğu kadar bilgi sahibi ol mo ları tüzum!ud ur. (6) iş hayatı : Yarı n ı n iş ada m ları, en çok kullanılan ste­ no'yu öğrenirler; modern yabancı yazı ma kinalarını kullan mayı öğ re n i rl er. Defter tutmayı ve normal büro m uamelatı n ı kav­ rorlor, keza i n g i l iz tekn i k teri mlerir i bel­ Iemek üzere özel kursa tobi tutulurlar. i n g i l iz büro hizmeti ve genel iş meselele­ ri öğretim i n i n dışında GACZYNA'd a k i bü­ tün öğrenci keza ba n kacılı,k, i h racat itha­ lôt, navl u n işlerini, gelir verg isi ve bir iş ada m ı icin lüzumlu diğer h ususları ve en önemli kumponya ların isimlerini öğrenir. 1 84


(7) Kanunlar : GACZYNA'daki tahsi l keza operatörleri botı dünyasının m edeni ve cezoi ka nun­ ları hakkında bilgili k ı l ı n ması için genel kanunlar üzerinde i htisas derslerin i , i hti­ va ederki bu h u kuk siste m i RUSYA'da­ kinden geniş ölçüde farkl ıdır. Bunu; Tra f i k ka nunları kursu to'kip ederki bu kursta çeşitli Amerika n ve i ng i l iz a raba­ ları n ı n nasıl kul lanı lacağı do öğretilir. GACZYNA'ya gelişleri nden iti baren öğ­ renciler i ng i l iz gibi kon uşur, öyl e düşünür ve öyle yaşarlar, ta k i onların yeni do­ �um memleketlerinin vatandaşı h üviyeti­ ni tamamen kazanabilsin ler.

1 85


YURTDIŞI CALlŞMA iCiN YÜKSEK ÖGRETiM :

a . Ş ifre : GACZYNA'da ki i kinci beş y ı l l ı k d evre za rfı nda i n g i l izce kon uşa n ölem için yetiştirilen operatörler m u n tazam ve s ı kı bir k u rsla, (Bütün öğ renciler LEN i N Te k n i k oku l u nda b i r y ı l l ı k i ka meıleri ndeki tekn i k öğ ­ ret im yol uyla bu çeşi t şeyleri öğre n m i ş olmalarına rağ men ) . şifrelamek ve şi fre çözmek, çağ ı rma işa re­ ti te kniğ i n i öğrenirler. Bu güç konuya hökim olab i l me k için buraad da y ı l l a r sa rfetme l üz u m u bu işleri öğre n c i n i n b i l hassa güç b u l masından değ i l fakat M OS KOVA ' n ı n «Bin ler­ ce tek ra r b i r hatadan d a ha iyidir» şekl i n deki isra rı n ­ dan ve y e d i kod l u gayri m untazam b i r sistemin k u l ­ l a n ı l ı şından dolayıdır. Şayet MOSKOVA, kend i ş ifre ve çağırma işareti tek n i ğ i n i n en iyi eğ itim görmüş batı l ı ş ifre uzma n ­ ları n ı n açmasına d a h i i m kö n vermed i ğ i n e ina nsa on­ ların şifre a n a htarla rı n ı elde edemiyeceklerine e m i n olsa b i l e , herha n g i b i r yabancı servis i n şu veya b u suretle b i r şifre a n a h ta r ı n ı elde etmesi i m kö n ı na kar­ şı e m n iyet olmak üzere bu yed i böl ü m l ü şifre ve çağır­ ma işareti siste m i n i k u l l anaca ktır. Sistem şöyle ça l ı şır: Her kod u n b i r ta n ı n ma ismi vard ı r - MART i N . OSLO, STEVE, K i EV, VEN Ü S , A LMA, N RTH - ve ya bancı memle ketteki operatör de birinci gelen veya g i den mes a j için bu yed iden h a n g i ş i fren in k u l lan ı l a ­ cağ ı hakkınd a k e s i n ta l i mat da a l m ıştır. Başka b i r

1 86


dey i m l e operatör meselô birinci mesa j ı n son unda. son ra ki mesa j da ka l a n l a rdan hangi şifreyi kullana­ cağ ı n ı da bel irtir. M ü tea'k i p mesa j için meselô MART i N kodu seç i l ­ m işse MOSKOVA göndereceğ i mesa jda MART i N kod u n u ku l l a n ı r. Kod l a r her m esajda değişti r i l i r ve o­ peratör d a i m a gayri m u ntazam kodlar kullanmak mecbu riyeti a ltındadır. Yed i kod ve çağ ı rma işareti s iste m i n i n herbiri b i rb i rinden farkl ı d ı r v e b i r şifre a na h tarı, d iğerleri n i deşi fre etmek i ç i n ku l l a n ı l a maz. Şifrelen m i ş G i z l i ser­ vis mesa j l a rı n ı n gönderi l m eleri n i daha emn iyetl i k ı l ­ ma k ve herhangi b i r yabancı servisin d eşifre etme i hti ma l i n i uzaklaştırm a k için MOS KOVA. b ü tü n şifre siste m i n i s ı k , s ı k değ i şt i ri r. Da i ma k u l l a n ı l a n şifrelerin a ç ı k l a n ması hal inde çöz ü m i m kô n ı ol mokla beraber b u sı ksı k değişen ve yed i kod l u . g i z l i çağırma işa retl i siste m i , SOVYET G iz l i serv i s i n i n o s ı rada mensubu olan operatör ve a j a n l a rı ndan başka b i risi n i n açması i mkônsızd ır. Bel ki çok eski fa kat en m ü essir b i r s iste m d i r bu. Bu kod. K i E L d i ye b i l i n i r ve uzun zama nda n beri d iğer memleketler tarafınd a n şöyle k u l l a n ı l ı r: Şifre a n a h ta rı o l m a k üzere m uayyen b i r kita p seç i l i r ve h e r mesa j ı n ba-şlangıcı nda sahife n u mara ­ sı belirt i l i r. Mesel a , 1 1 n c i sah ife den i l m i şse, şifrele­ m e veya çözme 1 1 nci s a h ife n i n birinci satırı n a göre yapı l m ı ş demek o l u r. Şifreleme veya çözm ed e . i k i n c i merh a l e bahis konusu k i ta b ı n , b i ld irilen sahifesinde istenile n harfi b u l m a kt ı r. Ş ifre l i mesa jda yaz ı l m ış olan her m ü nfe­ rit harf, boş l uk , virg ü l , nokta l ı v i rg ü l , nokta Vs. böy­ lece b u l u n ur. Eğer isten ilen harf o s ı rada b u l u n a ­ mazsa (O) konur. Bu b e l k i mü kerreren olur, zira her

1 87


satı rda y a l n ız b i r h a rf kulla n ı l ması ha kkı nda kes i n ka ide v a rd ı r. Şifre çöz ü l ü rken şifreci veya operatör (0) gö­ rü nce b u n u n manasını b i l i r ve mütea k i p satıra deva m eder. Bu satırdaki h a rfleri, istenen ra kama ras tl a ­ y ı n ca ya k a d a r saya r. Bu K j EL şitresi çok basit ve ocrktır, çünkü keli ­ me, v i rg ü l , nokta Vs. a rasında'ki boşl u kl a r mesa jda açıkca görü l ü r. Fa,kat şifr� a nahtarını ve mesa j ı n başlayışını gösteren ·kitap sah ifes i n i bil meyen b i r ki mse mesa j ı acamaz zira harfler a rası nda m u n ta ­ z a m b i r tekrar yoktur. Kelimeler ayrı l m a m ı ştı r. N u ­ m a ra l a r ara l ı ksız olara k d eva m edip g ider. H erha n g i b i r zaman kitabın değ i ştiril mesine ka ­ ra r veri l i rse bu husus şifre i l e bütün i l g i l i l ere b i ldiri­ l i r. Kalan 6 şif re ve g iz l i çağ ı rma işaret sistem i baş­ ka yol larla kullanıl ı r, bunların çoğ u ra kam değ i l harf ve sair kombinezon l a r esas ı na daya n ı r. S i stem i n böy­ le srk s ı k değiştiri l mes i sayesinde, herh a n g i b i r ope­ ratörü n batı l ı servisler tarafından tevkifi halinde ka­ lan 6 şifre siste m i n i n bi l i n mes i i m k ô n ı ol maz. b. Radyo ile haberleşme: GACZVNA'da öğrenciler şifre ve g i z l i çağırma i şa retleri hususunda yetişince radyo ile h a berleşme öğret i m i n e geç i l i r. Bu da 'keza LEN I N Teknik oku­ l u nda s ı kı şek i lde öğ retilen b i r ususun deva m ı d ı r, zi­ ra RUS'lar a j a n i a ra «Çalışmalarının her safhasında kendi kend i lerine yeteb i l me» i mkô n ı verinceye kadar tekrarlayıcı öğreti m yapılmasının faydasına ş iddetle i n a n ı rl a r. GACZVNA'daki radyo i l e ha berleşme eğiti m i n i n deva m ı n ca öğrenci, daha evvel boz u k l u ğ u tesb i t ve ta m i r hususları n da kôfi eğitim görm ü ş oldukları için, 1 88


bu konuda pek az zaman sarfederler. Dah a ziyade en yeni ve s ür'atli şekilde mesaj a l ma ve gönderme tek­ niği üzerinde ça l ı şı rl a r. Bu m ü kerrer eğ iti m le yaln ızca her ogren c ı n ı n (Yard ı mcı cihazları ) hakiketen i y i kulla nmalarını sağ­ lamak değil, bil hassa normal ola ra k bir kaç daki·ka­ da gönderilecek mesa j l a rı saniyeler içinde göndere­ b i l m e k için kısaltma ları öğrenmektir. Keza öğrenciye; kendi seslerini yal n ız m u hataplarına bel l i eden. ya­ bancı ları n ta n ı maları na imkôn vermeyen özel bir ci­ h az ı n k u l la n ı l ması da öğretil i r. Bu tedb irler; za pt edil­ miş bir mesaj l a yaba n cı servis i n i n , operatörün sesini teşh is ve bir banta tesbit etmes ini ve tevkifi halind e operatöre yüzleşma yapılmasına im kôn vermemek için a l ı n ı r. M a ma f i Radyo muhaberesi mesa j göndermede bir y edek usu l ola ra k kabu l edil ir. Cü n kü MOSKO­ VA; Küçük bir daktilo ma kinasında n daha büy ü k ol­ maya n bu portatif cihazla rla şeh i rler a rası yollard a v e otomobil içinden veya diğer e m i n yerlerden ya­ p ı l m ı ş da o lsa . Radyo i rtibatın ı n sı�k. s ı k kullanı lması­ nın, batı l ı servislere RUS operatörleri n i tesbit etme im kônı vermesinden da i ma korkar. c. M i,krodotlar : SOVYET Gizli servisi n i n emin telôkki ettiği mu­ h abere metodu, M I KRODOT'Iardır. En son tip ya rd ı m­ cı cihazlarla teçhiz ed ilmiş olan dışardeki operatör­ lerle M OSKOVA Giz l i servis karargôh ı , uzun mesaj­ ları bir top l u iğne ba şından da h a büyük olrnıyaca k şekilde küçültmeğe m uktedirdirler. Teferrüatl ı m esaj­ ları müteaddit sa'h ife de olsala r, m u htel if m i krodot­ la r haline küçültü l ü r ve böylece mesa j , böl ü nmeğe l üzum kalma ksızın gönderilebi lir. Deniz aşırı ajanların MOSKOVA ile temasında

189


a n a yol ( M i krodot m uh a b eres i ) olduğ u ndan GAC­ ZYNA'da ki l a ba ra tuva rlar LEN I N Te k n i k okulundan daha iyi teç h iz e d i l m i ş olup en yen i M i krodot yapma i n k i şaflarını öğrenciye iyice belietecek seviyeded ir. M OS KOVA'ya göre M i krodot mesa j l a rı alma ve göndermede en emin yol b u n ları özel veya adi iş mektu p l a rı n ı n p u l l a rı a l tında gönderme ktir. M i krodot­ l a r posta pul larn ı n a l tında böylece ta h ri pten kurtul­ m u ş ol u rl a r. Mektuplar doğruca d e m i rperdeve gön­ deril mez, şüphe çekmeyen a racılar a d resi üzerinden gö rlderilerek uzun bir yol çizer. Bu usul el bette ge­ çi kmelere yol açar lökin M OSKOVA yavaş fakat e­ min yolu terc i h eder. d. M i krofi l i mler : GACZYNA'da m i krodot tekn iğ i eğiti m i n i , plön ve g iz l i d oku m a n l a rı n m i krof i l me a l ınması h ususları n ı öğretmek ta k i p eder. E m n i yete m ü tea l l i k b u işlerin b i r çoğ u batı ser­ visleri n i n ma l u m ud u r. Fa kat b u m e tod l a r, efkörı u ­ mu miyen i n mech u l üd ü r. Ö ğ renci ha fta la rca pratik yapara k şüphe verme­ yen görü n üş, u m u m i k u l l a n ı ş ve g ü n l ü k h a l ler ile mi krof i l m ierin nasıl hazırla n acağ ı n ı öğ renmek için hayli zaman sa rfeı:ler. B i r basit c ı ng ı ra k l ı saat, m eselö uyg u n b i r giz­ leme yeri d i r. M e ka n i k yapısına ka rışma ksızın b i r ca­ sus çok gizli plönların, i l m i yayı n la r ı n . doküman ve sa i re n i n m i krofi l m leri n i n , sootın içinde uygun bir yere yerleştirebi l i r. Saat çalışmasına devam eder ve m u teber b i r yol cu gerek iş gerek d i n l e n m e için ya ­ paca ğ ı b i r seya hatte bu saati berabe rinde götürü r­ ken m u n tazaman cal ışan b i r saa tten şüphelanrnek gü m rü kçülerin ve emn iyet persone l i n i n hatırı na gel­ mez. M i krofil mleri g izlemek için çok k u l la n ı la n bir

1 90


başka alet elektri·k l i traş m a k i n es id i r; iç inde çok boş­ l u k va rdı r ve m i·krofi l m g izlendiği ta kdirde kullanana traş ol ma imkanını da verir. Pud ra kutus u, çakmak ve emsa l i n i n b i rer g izla­ me yeri olara k k u l l a n ı l ması te kniği (GO RDON LANS­ DA L E ' i n ) b i l inen OLD BA i LEY va kası nda a n latılmış­ t ı r. Bütün b u n l a r k u l l a n ı l a n sayısız adette ki tek n i ğ i n b i r kaçıd ı r. Çok k u l l a n ı l a n mi·krof i l m saklama yerleri Papuç, taban ve topukla rı, diş ma cunu tüpü, dolmakalem, kem a n , k itap cildi, e l b ise f ı rças ı , saç kıre m i veya h a n ı m krem kutuları, sigara kutusu ve şişe manta rı ­ d ır. Casusların m i krofi l m g izleme işinde acem i l i k yapma la rı n ı v e bu s u retle m i m lenmeleri n i önlemek ma ksadı yla GACZYNA da·ki öğrenciye h a tta bir ayak­ kabıva pe nçe ve topuğun nasıl ya pılaca ğ ı , elb ise fır­ çası ve m ü ma s i l i malzemen i n nasıl pa rça lanıp tek­ rar monte edi leceğ i , kitapların nasıl c i l tleneceğ i , şi­ şe ma ntarlarında nasıl yer açılacağı ve h issed i l meye­ cek şekilde nasıl kapatılacağı ve g ü n l ü k kullanılan sa i r ma lzemeden bu yolda nasıl fayda l a n ı lacağı hu­ susları a tölyelerde öğ retil i r. e. Temas : Bu kon udaki u s u l l erde SOVY ET dış operatörle­ r i n i n « H a berci ve ya rd ı m c ı a j a nl a rla d i rekt m u ha be.­ reden ka çını l ma s ı n ı » tavsiye ed i l i r. GACZYNA'da ki öğrenc iye, SOVYET G iz l i servisi bazı h ususi d u r u m ­ larda ha berci v e yard ı mcı aja nlarla d i rekt muha be­ reden kaç ı n ı l a mayacağ ı n ı b i l d i ğ i için « h aberc i lerin n a ­ s ı l a n g a j e edileceğ i» h ususu da öğret i l i r. Bu s u retle, casus ağından b i risi ile bul uşmada her tedbiri a l ­ ma k üze re lüzu m l u e ğ i t i m i n yaptı rılması i ht iyacı do­ ğar.

1 91


GACZYNA'daki bu eğitimin Hk dersi nde öğre n ­ ciye b i r vazife aldıkları zaman alelade görünüşlü ve g iyimli kişi ler tarafı nda n ta kip edi leceklerine ina n ­ maları gerektiğ i öğretil i r. Ta kip edenleri hertaraf etmedrkce ve ta kip edil­ m ediğ inden emin olmadııkça ra ndevuya icabet et­ memeleri tel kin edil i r. Bu konudaki eğitim mümkün mertebe ha kikate ya kla;ıtırmak ıçı n GACZYNA'da öğrenci, casuslara gercekten ta kibe tôbi tutul u r. Bir öğrenci randevuyo icabet ederken emniyette oldu­ ğunu sanı rken, ta kipci�inden kurtula mam ı şsa, dedek­ tif kendisi ile yüzyüze gelir ve onu aza rlar. Bu eğitim i n tkinci kısmı müstakbel bir haberci namzedine nasıl yaklaşı lacağıdır. Öğretmenler, i N G i ­ L i Z v e AMERIKAN sivil müstohdem, ô l i m v e teknis­ yen ierin d a i m a kolaylı kla boy u n eğmeyeceklerini ve kend i safları na geçmeyeceklerin i , hatta bu şerefli dav­ ra n ı şın casuslar icin çetin duru mlar ya ratabi leceğ ini bilerek öğ renciye; Onları n m ukavemetleri n i ve teh l i ­ ,keyi hertara f etmek, ·hatta gerekince sert metodlar k u l la n ma k yolların ı öğretirler. f. I mtiha n : B u on yıl l�k ağıitimden sonra ogrencı n ı n casus okulundan ayrılmasına ve d�di.Jikl a rı memlekete yer­ l·eştirilmesine 'karar verilmeden evvel, üç hafta s ü ren bir i mtihana tabi tutu l u r. imtihan heyeti her a la nd a k i uzma nlardan taşek­ kül etmiştir ve namzetlerin, ayrı l mı ş mem leketlerde h izmet etmeğe hazır olup olmad ı kları n ı veya daha bir yıl GACZYNA'da ka l ma ları gerekip gerekmediğ ine karar verirler. (6)

(6)

istatistiklere göre

ci imtihanda

1 92

muvaffak

1959

yılında 5 erkek 2 kız öğren­

ola.ma.nuştır.


i mta h a n heyetinin ka rarla rına itiraz ed i l emez. Öğ renc i n i n başka b i r m i l l iyet i·ktisa p etmeğe uy­ g u n olup olmadığına yalnız i mt i h a n heyeti karar ve­ rir ve bu heyetin üyeleri, bahis konusu memleket i n eski vata ndaşlarıdırlar. Bu sebeple kon uşma, telaf­ fuz, h a reket ve terb iye yönünden u yg u n l u ğ u ayıra b i ­ lecek d u ru mdad ı rl a r. Tam ma nasiyle i n g i l i z vatandaşı olduğu halde Sovyet vata ndaşı o l ma k i ç i n tob i iyeti n i terketm iş o­ l a n bu heyet ü yeleri a ra s ı n d a : Evvelce i n g i l iz Hariciye Vekôletinde n DONALD MACLEAN ı n karısı olup Kom ü n form öğ retmeni M E­ L i N DA MACLEA N ; B i r Amerikan şifre kôtibi BESNON M lTCH EL, Ve batıdan i l tica etmiş, fa kat sess izce ve di kkati çekmed e n d e m i rperd eve geçmiş oldukları için beynel­ milel basında z i kred i l m e m i ş b i r çok ki mse b u l u n m a k­ ta d ı r. Diğer özel istihbara t konu ları n ı n imti h a n ı , ta­ mamen i n g i l izce olara k , fa kat Rus öğ retmenler tara ­ fı n d a n yapı l ı r. N i h a i i mtihan bitince öğrenci, M OSKOVA ka ra r­ g ô h ı n d a n doğ u m mem leketlerine gönderil meleri h a ­ zırlan ı ncaya kada r, GACZYN A'da beklerler. Bel k i beklenen g ü n gelene kadar aylar geçer fakat a j a n lar, ha re ket g ü n ü n ü be kleyerek GACZYNA' n ı n Angolo Saxon bölges i nde otururlar. Rus Gizl i Servis patron­ ları, bu şa hısların hemşeh r i leri a rasına karıştırı l ması­ nın 1 0 y ı l l ı k eğiti m i n ta mamen başa gitmesine sebep olacağı i nonc ı nda d ı rl a r.

F. 1 3

1 93


CASUS AGININ ÖRÜLMESi :

Sovyet H ü k ü meti ve G izl i S ervisi i n g i l izce konu­ şa n ôle m i n kendileri n i n en büy ük pota nsiyele sahip düşma nı olduğ u n u düşünm eleri sebebiyle GACZYNA Sovyet casusluk oku llarının en öne m l i s i olmakla be­ raber. bunun bu konudak'i biricik kurum o lduğu sanıl­ m a ma l ı d ı r . Ma ksist-Le n i n is t ideoloj isinin değ işmez i­ na nışı RUSVA'ya her kapital ist mem l e k eti düşman saydırır ve bu sebeple en büyüğü nde n e n küçüğüne kadar bu blokun her parçasında s ü re k l i bir espiyo­ naj ağını devam etti rir. Sovyet Gizl i s ervis i n i n karakteristiklerinden biri şud ur: MOSKOVA : Bir çok batı m i lletleri n i n durumuna uyan şekil-de. az gelişmiş memleketlerd e mevcut olan ve iNGiLTERE, AMERiKA , FRANSA ve d iğer büyü k devletl erinki kada r testrl i ol mayan zayıf kontr espi ­ yona j ı n mevcud iyetine kapıla ra k buralarda lôlettayin a j a n l arın i ş görecekleri teoris·i n e i no n moz. En az ö­ nemli memlekette dah i , espiyona jın her alanında mu ntaz a m eğitim görm ü ş m üessi r yerleş�k casus ye­ tiştirme lüzumunda, MOSKOVA israr eder. i n g i l izce konuşan ôlem tçi n casus fabrrkası olan GACZVNA tarzında Sovyet Gizli Servis·i n i n daha bir çok casus okul ları vard ı r. Bu duyulmomış Sovyet Casus okulları, burada ta nıtılma·ktad ı r. Tedrisat ve eğiti m GACZYNA'dok i sistem g i bidi r. 1 94


o.

Kuzey AVRUPA ve BALTlK i ç i n Casus Oku-

lu :

PRAKHOVKA, ll nci Dü nya savaşından sonra ye­ n iden (7) i n şa ed i l m iştir. Beyaz Rusya Sovyet Cum­ h u riyetini n merkezi olan M i N S K 'i n , 70 m i l kuzey do ğu­ su ndadır, LATViAN Sovyet Cumh uriyeti h ududuna doğru 220 mil karel i k b i r alanı işgal eder. Gaczyna gibi bütün alan, ( Ço k Gizli tes isleri koruma k icin) Devlet E m n iyetince emn iyet a ltına alın m ı ştır, hiçbir haritada görün mez, meçh u l kalmıştı r. Bu casus oku lu N ORVEC, i SVEC. DAN i MARKA, F i N LA NDi YA için böl ü mleri havidir; HCLANDA g ü ney batıda, AVUSTU RYA ve i SV i C R E g ü n eyde, ALMANYA g ü ney ba tıda kuruludur. Ga czyna g i b i her böl ü m , bo ­ h i s kon usu memleketi n b i r m od e l id i r ve P ra-k h ovko ' ­ daki öğ ren cide, Gaczyna'd a k i g ibi eği t i l i r. b. Lôtin AVRUPA Casus Okulu : Ayn ı çapta başka b i r okul da ST i E PNAYA'dır. C H KA LOV un 1 1 0 m i l g ü neyin ded i r ve Kozak Sovyet Cumh u ri yeti h ud udu boyunca uzo n ır. Bu okul Lôti n devletleri için casus fabrikasıdır. Stiepnayo 'da, kuzey batıda FRANSIZ; kuzeyde i S PANYA, g ü ney batıda i TALYA ve güneyde PORTE­ K i Z, B E REZ i LYA, A RJANT i N ve, M EKS i KA bölg e l er i vardır. Gaczyna tipinde d aha i k i okul va rdır: B i ri ASYA ve ORTA DOGU, d iğeri de A F Ri KA i­ çind i r. 17) II nci Dünya Savaşında. HİTIER Orduları Beyaz Rusya'yı işgal edince PRAKHOVKA, STALiN'in dünya yan­ gını politikasından sonra boşaltıldı. BAŞKURT Müstakil Sov­ yet Cumhuriyetinde UFA civannda acele bir okul yapıldı. Fakat Prakhovka l947 yılında yeniden inşa edilip yeniden açıldığı eski yerine döndü.

195


c . ASYA ve ORTA DOG U ca sus okulu : Asya ve Orta doğ u için olanı VASTOCZNAYA d ı r. KHABAROVSK'un ta kriben 1 05 m i l güney do­ ğ usundadı r. d . A FRi KA casus okul u : AFRIKA için olan NOBAYA olup TAŞKENT' i n 9 0 m i l g ü ney batısı ndad ı r. i kiside Gaczyna kadar büyük d eğ i l d i r a ma her yıl, d ü nyantn her tarafı ioin, iyi yetiştiri l m i ş, hatı rı say ı l ı r sayıda casus opera törü ve özel a i a n yeti şti rir­ le r. e. Sovyetl eri n , Kızıl Peyk'lerde k i cas usluk faa l i ­ yetleri: Belki inanıl maz görü n ü r a ma MOSKOVA Gizli Servis i . bütün kapitalist memleketlere büyük öl­ çüde espiyonaj tevc ihi ile yeti n mez, aynı za manda kendi peykl eri içinde m üessir bir isti hbara t ağını i ­ dame ettirir. Mamafi Sovyet idarecilerinin, kend i Rus h a l k ı n a dahi inanmadığı ve sayısız devlet emn iyet a ­ j a n ı n ı n ha l k a rasında cas usl u k yaptığı hatırianacak ol ursa . Peyk memleketl erdeki yoldaşlarına daha az itimad etmelerine hayret olunmamalıdır. H ükümette. sa nayide, i l i rnd e ve h a l k seviyesin­ de neler olup bittiği hususunda esaslı bir pa no çize­ bilme k icin MOSKOVA ya l n ız kendi m u k i m casusların­ dan ve özel ajanl arından aldığı haberlere itimad e­ d er. Kızıl Peyk meml eketlere gönderi lecek Sovyet Rus casusları da m untazama n tahsil görürler. Ca­ susluk tedrisatı n ı , Gaczyna gibi yerlerd e a l ı rlar ama, bunun süresi daha kısa ve u m u m iyetle 5 yıl kadar­ d ı r. Bu (d&mokratik ha •k ) mem l eketleri espiyonaj o-

196


kul lanndan en büyüğ ü SOYUZNAYA (8) ad ında kidir. ( 1 ) AVRUPA Peyk'leri için : Kabaca PRAKHOVKA · büyüklüğ ü nde olon SOYUZNAYA TULA'nın 85 mil g ü ney do­ ğ us u nda ve RYAZAN ' ı n aynı mesafe ka­ da r gü ney batısı nda kurul muş olup şu bö­ l ümleri i h tiva eder: Kuzey batısı CEKOS­ LAVAK'Iar, kuzeyi POLONYA'Iılor. kuzey doğusu BULGA R'Io r. güney batısı MA­ CAR'Ior, g ü neyi ROMEN'Ier ve g ü ne y do­ ğusu da ARNAVUT ve YUGOSLAV'Iar i­ çindir. Yugoslavya demi rperde blokuno dahil ol mad ığı ha lde bu dönek memleke­ ti Rusya, onun S LAV mem l eketi olması sebeb iyle Sovyet tes i r bölgesi olara k ka­ bul eder. (2) ASYA Kom ü n istleri için : i RKUTSK' u n 75 m i l g ü neyinde ve BAYKAL gölü ve MOGOLiSTAN h ududu yakın ında bulunan KYTAiSKAYA isim l i bir başka ca­ sus okulu C i N . MOGOLiSTAN ve KORE böl ü m leri n i i h tiva eder. Burada yalnız ASYA ori j i n l i Sovyet öğ rencisi bulu nur. Goczyno siste m i nd e yetişti rilmiş RUS G iz­ l i servis operatörleri n i n Peyk memleket­ l erdeki Sovyet cosus şebekesi n i ; Herbir demi rperde memleket i n i n , Sovyet kontro­ l ü a l tında yaptığı espiyonaj faal iyeti ile ka rıştırmo m a l ı d ı r. MOSKOVA' n ı n ta biri ile bu «Milli ve dahili ka mpanya » ; KGS' n i n

(Bl 1924

Yılında Kurulmuş, bir müddet kapitalist mem­

leketler için casus yetiştirmiştir.

Bu

kapitalist memleketler

Rusya tarafından kapılınca buradaki sistem !Halk demok­ rasileri l şartıanna adapte edilmiştir.

1 97


bir benzeri olarak mil l i istihbarat yapa r fa ­ kat (Ta m itirnad edil meyen Demi rperde devlet emn iyet Subayla rı ta rafında n) Cek­ ler, Polonezler ve diğer devletler tarafın­ dan icra edi•mektedir. Bu devletleri n kendi (Devlet emniyet kuv­ vetlefi) dah i KUCH I N O ( M OS KOVA ya­ kınında ) ; Di ETSKüYE SELO ( LEN I N G RAT­ TA) ; MARSKOYE (ODESA ya kınında ) ; SIGRiLDA ( RiGA ya kınında) v e KGB a­ ja nlannın yetiştirdi kleri diğer m ü essese­ lerde özel eğ itime tabi tutu l u rlar. Fakat bunlar asla 'kapital ist devletlerde yerleşik casus operatörü olamazlar. Kızıl Peyk memleketlerin herbirinde yurt dışında Çek, Macar, Polonez ve diğer Gizli servisierin a j anları n ı hazırinma k ü­ zere (Özel görev) eğitim kolejleri mevcut­ tur. Bunlar Gaczyna tipi oku l lar olmayıp, Leni n Teknik okuluna benzer şeylerd ir. Bu m ü esseseleri ikma l edenler, yabancı memleketlerdeki Sefaret veya Konsolos­ luklara bağlanara k d iplomatik masun iyet maskesi altında daimi vazifeter yapabil­ mektedi rler. H i ç ol mazsa büyük teh l i ke­ l eri göze alarak Sovyet espiyona j ı n ı n dün­ ya çapında ki ağının örü l m esine aktif ola­ mk yardım etmektedirler.

N ETICE :

1 . Düşman casusları n ı n nasıl yetiştirildikleri hakkında bu 'kadar detaylı bilgi vermenin elbette cok ehemmiyetli bir ma,ksadı vardı. 198


Tokdir olu n u r ki bu ma ksat. casus rol ü ndeki kimseleri n, ta n ı nmaianna kolaylık verecek farklı b i r durumları b u lunmad ığını a nlatma ktır. 2. Şu halde bir casusu: a. B izden farklı bir fizi k yapı sahfbi old uğu. b. D i l im izi bi.z den fa rkl ı 'konuştuğu . c. G iy i n işinde bize uymad ı ğ ı . d . Terbiyede, zevıkte. eğ lencede, yiyecekte Vs. de aykırı tarz ve sistem tatbrk edeceğ i . e . Tabiiyat işlemin i n veya aile ve soy d u ­ ru m u n u n sı rıtaca ğ ı . V e m ü masi l i farklorla teşhis edeb ileceğ i miz inancı TAMAMEN YAN LlŞTl R. 3. Görül üyorki, b u tarzda yetiştirilen casus, çok kerre. gercek bir vata nda ş h üviyet. yapı, şekil ve iti­ yadındo olaca ktır. Anca k u n utmcrmalıd ı rkl en ustaca. sahtekôrlığın bile, ori j i nale nisbetle hatası veya eksiği bul unabil ir. 4. Bi lhassa şüpheyi çeken h ususlar, tecrü beler­ le tesbit ed ileb i ld iği kadar, şöyl e olma l ı d ı r: a. Ailenin köksüzlüğü. A kraba ve ecdat ile i rti bat zayıflığı ve bu 'konu­ da görüşmelerden ·kacınma meyiL ·b. Usa nda a�ktüell i k : Maha l l i özel deyimlerin, u n utulmu ş kel i melerin kullanılması ve a ksine olomk modern kelimelerin ve kon uşma d i l i ndeki a rgo'nu n ihma l i . c . Davranış : Çok g irg i n l i k veya a ksine çok içine kapa n ı kl ı l ı k . d . Arkadaşl ı k : Sı·k, s ı k başka arkadaşlarla dostluk hal inde gö­ rünüş. f. Bütün d i,kkat ve ihtimoma rağmen, ylışayışın, saf"fi yatın ve özell i·kle eli acı killığın g el i r i le ora ntısı .

1 99


TÜRKiYEDE BiR SOVYET CASUSU

«

DiPLOMAT, MEMUR, SUBAY, BiZ H EPiMiZ SUSUZ.» Rusya'nın

askeri

dusunda ve

i stihbarat

CA­

teşkilatında,

sefaret heyetlerinde

uzun

or­

zaman

en gözde bir casus ol arak hizmet ettikten son­ ra Batı bloku i l e temasa girip memleketi aley­ hine çalışan, Batılılara çok önemli sırlan ifşa eden ve sonunda Rus gizli teşkilatı tarafından sezilip yakal anan Pankovski kurşuna

dizi l m i ştir.

Bu

yazı

16 Mayıs 1963'de serisi

onun

merika'ya kaçırılmış olan not defterinden öğ­ renilmiştir.

1

NASIL KACIRILDI? Bu son hatıra l a r, h ü rriyeti seçen bir Sovyet Gizli Pol i s i ta rafından Batıya kaçırılmış ve bu hatı raların tü m ü de « Doubleday» basın m ü essesesi tara f ı nd o n « Pa nkovsky ' n i n Köğ ıtları» adı a l t ı nda yayı n lan mış­ tır. A l bay Pa n kovsky pol i t i k ve askeri kon u l a rda ö­ nem l i Sovyet Plön ları n ı n t ü m ü n ü de Batıya bildirm iş­ ti. Pankovc ky' n i n Batıya h izmet ş itresi içind e Sovyet­ ler; Berl i n a b l u kası n ı n en şiddetli bi r şekilde tatbiki­ ne çal ışma ktayd ılar ve Berl i n duvarını i n şa ed iyorla r­ d ı . Sovyetler, n ü kleer deneme yasağ ı anlaşmasına rağ me n Küba 'da Batı ya rı m k ü resi n i tehdit eden fü­ ze üsler i n i kurma ktaydı la r.

200


ALBAV PANKOVSKV KiMDiR? Hatıra lar, Khrushchev devres i n i n daha berisine g i tme mekted ir. A l bay Pan kovsky kend i n i 1 940 y ı l ı nd a n beri Sov­ yet Kom ü nist Pa rtisi üyesi olara k ta·kd i m etmekte­ dir. H ü kümeti ta rafından 13 n işanla taltif edi len A l ­ b a y , Askeri i l i m ler ve Cas usl u k A kadem is i nden me­ zun o l m uştur. Şahsi gözlem ve d ü ş ü n celeri n i yazm a k için ge­ i kinci ç i rd i ğ i yalnız saatlerinde A l bay Pan kovs ky, Dünya Savaşından önce Kom ü n izme i m a n etm iş bir insan ol masına rağ men savaş s ı rasında bu ü nva n ı n ı n sa rsı l d ı ğ ı n ı v e son unda R u s h a l k ı için m i l l iyetç i l i ğ i n kom ün izme terc i h ed i l m es i ka n ısına vard ı ğ ı n ı bel irt­ me kted i r.

KOMÜNiZM BiR MiKROPTUR T Ü RK I Y E'de bir vazi feye tayin ed i l meden önce Sovyetler B i r l i ğ i Dışişleri B a ka n l ı ğ ı n ı n ve Büyük­ elç i l i kleri n i n önem l i yetkilere s a h i p kuru l l a r oldukları­ n ı sa n ı rd ı m . Şimd i gerçek d u ru m u öğ renmiş b u l u ­ nuyoru m . Kızıl d i ploma s is i n i n b ü t ü n ka ra·rla rı Mosko­ veda Kom ü n ist Partisi Merkez Kom itesi nde veri l i r ve e l ç i l i klerde de ya « K . G . B . » ya « G . R. U . » teşkilatları ta rafı nda n yürütülür. Büyü kel-ç i herşeyden önce Mer­ kez Komites i n i n b i r memurudur. Onun Dışi şleri Ba­ ka n l ığ ı ile i l g is i olup olmadığı son rada n düşünü lecek bir keyfiyettir. Sovyetle r B i rl i ğ i büyükel ç i l i klerinde d iplomatl a r kod resuna dah i l olomk gösterilen memurları n en a ­ zından yüzde a l tmışı y a « G . R. U . » ya da « K. G . B. ıı teşki latlarına mensup subaylard ı r. Sovyet konsolos­ l u klarında ise bu n ispet « yüzde yüz » d ü r.

201


« K. G . B . » nedir « K . G. B. » şitresi « Devlet E mn iyet Teşkilôtııı mônası na gel i r. Bu teşkilôt d evlet ida resi n i n bütün kademeleri n i ve ·hal kın g ü n l ü k hayatının her safhası ­ nı sara n kontrol eden korku nç bir g izli örgüttür ki ayni zamo nd a memleket dışında da görev a lı r. « K. G. B. » de kaç kişi ça l ı şı r? Bunu ·kimse bilmez. Yalnız herkes bilir ki « K.G.B.» Sovyetler Birliği sınırları içinde o herşeyi görü r, her­ şeyi bilir ve herşeye kad i rd i r. Bu teşkilôt Leni n za­ rnan ında'k i « Cekaıı ile Sta l i n devrindeki «G. P. U.» nun yerini a l m ıştı r [ • ] . Kruşçef' in zama n ı nda «K. G. B.» az çok insani ve medeni bir çehre a l ı r gibi old u . Fa­ kat içerdeki ve d ışardeki a janları g en e yerl i yerinde bımkıl d ı . Bu komite doğ ruda n d oğ ruya Parti Genel Merkezi ile ve « Prezi'Ci i u m ıı adı veri len en yü ksek devlet kadernesi ile temas hal i nd ed i r. Sovyetler Bir­ liğind e « K. G. B.» den çekin meyen tek kişi yoktu . « G . R. U.» ya gelince, bu ordu nun casusluk ve cosus l u ktan korunma teşkilôtıd ı r ki ben bunda va­ zifel iyim. B u teş kilôt ayni zamanda Savu nma Bakan­ lığına v e Komünist M erkez Komitesine bağl ıdır. Va­ sıta ve para bakımından çok kudretl i v e zeng i ndir. «K. G. B.» bu askeri teşkilôtı dahi taki p eder [ ** ] . Derhal bil·d i rmeliyim k i bi ri sivil, biri askeri olon b u i ki gizli Rus teşkilôtı kudret üstü n l üğ ü v e kadro ge­ n işliği baıkı mlarından A meri ka 'nın (( F. B. 1.» ve «C. 1. A.» g izli istihbarat ve casusl uk teşkilôtlarını da Ingiltere'nin « I ntel ligence Service» ini de gölge­ de bıra kır.

1*1

Stalin devrindeki tedhiş ve topluca yoketme, si­

yasi temizleme hareketlerini bu teşkilat idare ederdi.

1**1

Zaten enide sonunda Albay Pankovski'yi de bu

teşkilat yaka.lamıştı.

202


« Devlet Emniyet Kom ites i ıı n i n dal buda k sal m a ­ d ığ ı yer yoktur. Turist Teşkilôtı (intourist) Rusya T i ­ caret Oda ları Birl iği. Pos ta . Telg raf, Telefon Baka n l ı ­ ğ ı , Tas A j a n s ı , R u s Ortotoks Kilisesi Meclisi, Fen ni Araştı rma l a r Devlet Komitesi , Dış M emleketlerle Kül­ tür Temasları Kom itesi nep bire r casus yatağı d ı r. Fa­ kat asıl casus bol luğu Dışişleri Ba·ka nlığı kad roların­ da kaynar. Yukarıda d a bild i rdiğim gibi büyü kel çi l i k v e elçili·klerde diplomat maskel i casuslar kadroları n yüzde a l tm ı şını teşkil eder. üste l i k Dışişleri Ba ka n ­ l ığ ı i l e Dış Ticaret Baka n l ı kla rı n ı n d a a yrıca istihba­ rat teşkilôtları vard ı r. Ve lha s ı l Rusya'da herkes ca ­ suslu kla meşgul-dür. Bütun Ba·ka n l ı·kla r. Bütün Devlet Komisyonları, bütün fen ve plônlama heyetleri, calı şma saha larında yabancılarla karşılaşması ihti­ mali ola nla rı n h epsi casusluk yapmağa mecburdur : Biz hepimiz cosusuz! Ben fenni a raştırmala rla uğraşır g i bi gözükerek casus l u k yapıyordum. Şu notları yazmağ a başlad ı ğ ı m günlerde i k i yıllt'k b i r ca l ışma esnasınd a « Devlet Em­ n i yet Kom i tes i » nin yeni yuz a j a n ve casusunu ta nı­ dım. 1 958 denberi b u büyü k casusla r ordusunu Ge­ n eral Serof idare etmektedir 1*1 Serof, Sta l in devrinde ve o n u n ölürnund en son­ ra gizli polis kademelerind e derece derece yü ksel miş tehli•keli bir ada mdır. 1 935'den 1 945'e kadar Baltık ohalisinin U k raynal t iarı n ve Tatarların yığın yığ ı n sü­ rü l ü p yoked i l mesini idare etmişti. 1 954, 1 958 a rasında Sovyetler Birliği gizli s iyasi polisin i n tek hôkimi ol-

1*1

AJbay

Pankovski'nin yakalanmasından

az

sonra,

yani 1963 de işinden çıkanlmış, gizlice muhakeme edilmiş ve ordudan tardedilmiştir.

203


m u şt u . Ş iddet ve ci nayetlerinden ötürü Serota Mos ­ kova 'da « M üthiş iva n ıı ! * * 1 lôkabı tok ı l m ıştır. << Sovyet Emn iyet Kom itesi» sekiz genel müdür­ l ükle, sayısız şube lerden ve şef' l i kl erden mü re·kkep­ t i r. Bir özel okul örgütü va rd ı . Bu ok u l l a rda her d i l i ve h erşeyi b i l e n casuslarla h e r türlü sabota j , işken­ ce ve terör uzma n ları yetişti ri l i r. Ve biz bu teşkilôtta bütün d ü n yada casus l u k ya­ parız. Y a l n ı z düşmonlarımız a rasınd a değ i l . dost say­ d ı ğ ı m ı z memleketlerde ve Demi rperde gerisindeki H a tk Cumh u riyetlerinde de . . . Aldığımız genel ta l i mata göre onların da b i r gün bize d ü şm a n olmoları i htima­ lini göz önünde tutarız. Bokso n ıza . . . Kurulu şunu ve ilk başa rı la rını Sovyetlere borç l u olon K ızıl Cin'e!.. Bize sadece casus demek de doğ ru değ i ld i r. Çünkü biz yalnız askeri siyasi. e kono m i k ve fenni ha­ berler toplama kla yetinmey iz. Propaganda. tahri kôt, şa n ta j ve s u i kastçı l ı k ile de uğroşırız. Mr. yapmış olarak

Greville ve bir

Demi rperde

pasaportunu hayli

faydalı

gerisine b i r ç o k seyahatler

taşıdığı

batılı

hizmetlerde

devlete,

gönüllü

bulunmuştu.

Fenni

araştırmalar komitesindeki eksperlik vazifesi icabı yaban­ cılarla temas etmekte olan Oleg Pankovski, iki üç kar�ı­ laşmadan sonra Greville Vynne ile ahbaplık kunnuştu. Bir gün fırsatını düşürüp çok

güzel

konuştuğu

ingilizce

ile:

- Aziz dostum . . ded i . S izden b i r şey rica edece· ğim.

- Buyurunuz . . . - E n kısa zamo nda e n kestirme yolda n ben i i n g i l iz v e Amerikan g iz l i isti h ba ra t teşk ilôtları i l e tema­ so geçirir m isin iz? 1 ** 1 Rus Çarı.

204

Kendi oğlunu dahi öldürmüş olan pek zalim bir


Bu istek Vynne'i şaş ı rtmıştı. Acaba b i l meden , is­ temede n , bir i htiyatsızl ı k etmiş. Rus casus şebekes i n i h uylandırmış mıyd ı? Fakat telöşı uzun s ü rmed i. C n ükü b i r cevap ver­ mes i n e za man b ı ra kmadan Pa n kovs k i , b i r hayöl ele­ m i nde yaşıyormuş g ibi gözleri n i y u mo ra k yumuşak b i r ses le hemen ilöve etm i ş t i : - Ben ke ndi ha l i mde ve sivil b i r d evlet memuru değ i l i m . ASkeri casus l u k ve kontr es piyenaj teşkilo­ tının üst kaderne lerindeki ö rn i ri erden biriyim. Mem­ leketime hazırlanan korku nç fac i a l a rı ya-kından b i l i ­ yoru m v e i ns a n l ı ğ ı tehdit edet teh l ikeler tüyleri m i ü r­ pertiyor. Dostum ben bu meml ekette b i r a tom kö bu­ su içinde yaşama ktayı m. Dü nya s ü l h u n u koru mak i­ çin Lon d ra i l e Va şington'a ya rd ı m etmek istiyorum . Vyn ne bu a ra c ı l ı ğ ı kabul ediyor. Par.ı kovsk i , bir m ü ddet sonra res mi vaz ife i l e gönderildiği Londrada Amerikan ve i ng i l iz isti hba ra t teşk il otları i l e temasa geçerek « iyi n iyet s a h i b i olduğ u n u » Bat ı l ı l a m ispat ed iyor. Rusya n ı n son derece g i z l i plönları ile keş­ fett i ğ i ye n i s i l ö h l a r h akkında ço k m ü h i m b i l g i l e r veri­ yor. i ki yıl geçiyor. Bu fki yıl içind e Amerika ile i ng i l ­ tere e n modern g iz l i ha ber verme vasıtaları i le Krem ­ l i ndekilerin en m a h rem kara rl a rı n ı , ödeta , g ü n ü g ü ­ n ü ne öğ renebil iyor. Meselö Kennedi ( makt u l başka n ) bu b i l g i lere daya n a ra k 1 961 de Berl i n ve 1 962 d e K ü ba buh­ ra n l a r ı n ı geçişti riyor. Dünyanın b i r atom h a rb i eşiğ in­ d e sanıldığı g ü n lerde Krem l i n ' i n sadece blöf yapmak­ ta old u ğ u n u Oleg Pan kovski haber verm i ş o l d u ğ u i­ çin K rOçşef' i n tehd i tle r i n i u m u rsamıyor. Ve ondan sonra da Amerika d ı ş po l i tikası Pa n kovski ra porla­ rına göre ayarla nıyor; ve hiç açık verm iyor. Z i ra

205


K rem l i n ' i n hangi işde blöf yaptığ ı hangis i nde yapma ­ d ı ğ ı iyice öğre n i liyor. Savyerler Birliği gibi d ü n yaya dalbud a k sa l m ış en korkunç casusluk teşkilötıno sahip bir d evletin i l elebet tongaye düşmesi beklenemezdi tab i i . N ih ayet g ü n ü n birinde R u s teş�ilötları k i m i n ne yaptığ ı n ı öğ rendi ler ve 22 Eki m 1 963 g ü n ü Po n kovs­ ki M oskovada ya ka l a n d ı . « K. G. B . » ya n i Rusya S i ­ vil E m n iyet Grupu, sa hte tüccar i ng i l iz G raville Vyn­ ne'nin oynadığı rolü d e öğrenm i şt i . Bu zat Moskova­ do n ·kacmayı ba şara bildi ama Roma n yada saklandı­ ğ ı yeri keşfetme k güç olmad ı . Orada ya kala nacağ ı sırc:: da Maca rista na ka çtı . Fakat Buda peşte'de sı·kış­ t ı rı l d ı ; ya kalandı. Altı a y süren ve k i m b i l i r ne türlü işkencelerle yapı la n g iz l i soruştu rmalardan sonra 1 963 y ı l ı Mayıs ayı nda başlıyan a leni muhakeme uzun sürmed i . Oleg Pa n kovski ö l ü me. Vynne 16 yıl a ğ ı r hapse mahkum ed i l d iler. Kızıl a l bay derhal kurşuna d iziidi ama Vynne hapiste çok ka l m a d ı . i ng i l izierin Lond ra'da ya ­ kaladıkları b i r Rus casususu i l e m ü badele ed ildi. Gor­ don Lonsdale * ta kma a d ı n ı taşıyan bu casus yirmi beş yıla m a h k u m ed i l m i şt i . B i r a n i ç i n tekra r Oleg Vlad i m i rov iç Pan kovski'­ n i n hatıra defterine bir göz ata l ı m : Sovyetler Birliği h ud utları dışı nda vazife veri len askeri ve sivil Rus casusları na d a i ma y ü ksek d i plo­ mati k ü nvanlar veri l i r. Çok defa bunlar. eğer elç!. büyükelçi ola ra-k gönderi! memişlerse m u tla·k sefa ret m üşteşarı ü nva n ı altında çalı şırlar . Diğer vazifei iierin y üzde daksa n ı (hattö yüzde yüzü) gene ya sivil ya * *

Gordon Arnold Lonsd ale.

Sahife 38 deki Sırlar Evi bölümüne bakınız.

206


a skeri casus kad rolarına mensupturla r. Sefaretlerde ve büyük e l çi l i klerde nôd iren rastla n a n gercek diplo­ matlar, ya n i sadece d ışişleri ba:kanlığı memuru ola n ­ l a r sırf protokol bi ld�kleri i ç i n , yahut b i r nota , b i r mu htıra, b i r protesto yazmayı boşara b i l d i kleri ı ç ı n gönderilm işlerd ir. M eselô An karada, Vaşingtond a , Londrada, Son nda d u r u m b ud ur. Albay Oleg Vla d i m i rovic Pan kovski 1 961 ve 1 962 y ı l larında Amerika için « i deal casus» , eşi bulunmaz bir a ja n olm uştur. Düş ü nü n üz bir kerre . . Süper mo­ dern s i l ô h l a rda uzma n b i r komuta n , on ü ç nişanla ta ltif e d i l m i ş b u lunduğ u icin memleket i nd e gayet em­ n i yetli sayı l a n b i r vata n d aş, Rus stra te j ik plônlarını e n h u rd a noktalarına kadar öğreneb i len adam, son derece ö n e m l i b i r haber a l ma şefi, b-i lhassa Batıda casusi U'k yaparak Amerika n ı n ve i ng i l tere n i n as keri teknik s ı rları n ı a raştırmaya memur ed i l mi ş olması çok işe yarıyord u . Onun ra porla rı i l e Rusya Savunma servisleri d a i ma yanlış yolla ra sevked i l ebil iyord u . ü s­ tel i k fenni a ra ştırma l a r devlet komitesi ü yes i olara k Batı m emleketlerine gönderi l m i ş b u l u n uyordu . . . K i o nd a n g ü n ü g ü n ü ne t a z e h a be r a lmak mü mkü ndü. N erde b u l u nurd u cas us u n böylesi? O l eg ' i n suç ortağı ile m übadele e d i l en Rus casu­ su Moskovaya döndükten sonra Lond ran ı n tan ı n m ı ş kitapçıla rından b i r i n e kend i casusiU'k hôtıra l a r ı n ı sat­ mış ve bastırm ı ştır. Çok revac b u l a n b u eserde Rus casusu kend i ça lışmaları etra f ı nda gerçi fazla b i l g i vermemekted i r. Fakat A m erikan ve i n g i l iz istihbarat teş kilôtları i l e çok a l a y etmekte, hele « I nte l l igence Service» i pek g ü l ü n e bir mevkie s okmaktad ı r. Ve kita bın neşrindeki as ı l mcrksadın i n g i l i z ve Amerikan gizli servisleri n i b i rb i rine d üş ü rmek olduğu a n laşılmış­ tır. Bu kitabın Rus g iz l i pol isi ta rafınd a n bastı rıld ı ğ ı s a n ı lıyor. .

207


i ste Albay Oleg Pan kovs k i 'n i n hôtıra la r ı n ı g iz l i dala piard a n tekrar gün ışığına c ı ko ra n sebep. Pa n kovs k i ' n i n Batı casusl u k teşkilôtlorı i l e i l k temas ettiği g ü n l e rde Vynne vosıtası i l e Amerika n a ­ j a n larına tevd i ettiği hôtıra l o r, Ruslar a l eyh i ne ca l ı ş­ mak korarı verirken ko rıs ı ndan ve ·kızından g iz l i ola­ ra-k yazd ığı yaz ı l a rd ı . Ş i m d i Ameri·ka n ve i n g i l i z istih­ barat teşki lôtları b u n l a rı neşrederek Rus casus teş­ ki lôtına susturucu bir ceva p verm i ş bu l u n uyorlar­ dı. Tabii Amerika n i sti h bora tçı l a r d a Ruslar g i b i or­ taya çı kmada n , i k i n c i bir el vasıtası ile bu hôtıraları neşretm işlerdir. Şüphesiz ki O l eg ' i n hatıratından b i r k ı s m ı n ı da h ô l ô g izlemekted i rler. A m a neşred ilen k ı ­ s ı m la r. Rus casuslarından ç e k i n m e k a·k ı l l ı ğ ı n ı göste­ reni ere çoook h a k verd irecek d erecede uya rıcıd ı r. O kadar çeşitli işlerle uğraşmaktay ı m ki, g ü n ü n her saatinde o kadar yere g i rip ç ı k ı yoru m ki . . . Ya­ n ı mda daima bir çok h üviyet c üzda niarı var. Bunlar­ dan b i r ka ç ı n ı bel i rtey i m . 1 M a l iye Baka n l ı ğ ı haber a l m a m üd ü rl ü ğ ü n ü n (03763) sayı l ı vesi,kası. -

Savunma Baka n l ı ğ ı n a ve Genel Kurmay 2 Da i resine g i rebi l mesi için (024278) n u m a ra l ı c üzda­ nı. 3 Fenni Araştı rmal a r Devlet Koord inasyon Kom itesi icin k i m l i k cüzda n ı . (Bu vesi kada sivil kıya­ fette bir res m i m var. Gören ler ben i eskerl i kle h i ç ilg i l i san mazlar.) 4 Devlet Fen ve Tekn i k Kom i tesinde ekspe r o l d u ğ u m u bild fren vesi ka (Bundaki res m i m d e s i v i l ­ dir). 5 Rusya Kom ü n ist Partisi k i m l i k ka rtı . ( N o . -

-

-

-

01 ,783, 1 76) . 208


6 Kızıl ordu müvazzafının boyla rına a i t vesi ka { N o. 83 1 , 332) . Ve daha b i r sürü tavsiye mektupları v esôire ve­ sô ire . . . Rusya 'da g iz l i istihbara t s i ste m i n i n i ki ayrı örg ü tü olduğ u n u , bunlardan b i ri n in s ivi l , diğerinin ise aske­ ri olduğunu kaydetmiştim. Bu i ki kurul a ras ındaki esaslı fa rk şudur: Askeri ist i h ba rat Sevyerler Birliğ i nde h a l k ı espi­ yonlamaz. Biz ya l n ız ya bancılarla uğraşı rız ve Batı devletle ri n i n askeri kuvvetleri ve tes isleri ile uğraşı­ rız, Fa kat, tekrar ediyoru m . her i k i teşkilôt doğrudan d oğruya Sovyetler Birl i ğ i Kom ü n i s tı Pa rtisi Merkez Komitesi nd e n e m i r al ı rlar ve o raya bağl ıdı rla r. Sivil ve as keri istihbarat a rası nda temaslar da yapı l ı r, fa kat bu i k i örg ü t deva m l ı bir rekabet h a l i n ­ ded ir. Biz onlardan d a h a iyi ça l ı ştı ğ ı m ızı i d d i a ederiz, on lar da hep a ks i n i söyler. Ve onlar, kend ileri n i h iç sevmediğimizi b i l i rler. -

Sivi l istihbarat Teşkilôtı n ı n ord u içinde de, biz as­ keri casuslar a rasında da özel casusları vard ı . Bun­ l a rı tan ı rız, fa kat bu davra n ışı haysi yet meselesi ya­ pıp i t i ra z edemeyiz. Genera l Serof' un başımıza geçi­ rild i ğ i g ü ndend eri Ve sivil casus teşki lôtı askeri ca­ sus teşkilôtına mu tlaka h ô k i m bir du rumdadır. As­ keri cas uslar dem i r perde dışı nda vazife a l d ı kları za­ man sivil casusluk teşkilôtından ha.kla rında iyi rapor veri l m ezse vazife e m i rl eri derhal i pta l edi li r. Kızıl Ordu Genera l leri ve Mareşa l l a rı b i rb i rleri n i h i ç çetkemezler. Durmadan ya lan söyl erler, birb i rle­ rini a ldatırlar, merkez komitesine « j u rna l » ede iler. Velhasıl e n ya kın a rkadaşlarını a rkalarından bıcakla­ ma k için ne lôzımsa ya parl a r. Lükse pek mera k sar­ d ı rmı şla rd ı r. Fazla ve kolay para bulmak icin g izl i F. 1 4

208


polise m uhbirl i k yaparlar. Dostla rı n ı n ve ma iyyetleri n­ deki subayları n ha kkında b i n türl ü yalanlar uyd u ru r­ lar. Bun ların ai leleri ve hele cocu kla rı kom ü n ist re­ j i mden nefret etmekted i r. Ha l•ka iğrenere·k baka rlar, h a l k ile temas etmezler ve hep yaba ncı filmler seyre­ derler. Bizim Komü n istl i k ded i ğ i miz şey, ya n i Rusyada k ı rk beş yıldanberi yapılon her şey dola ndırıcı l ı kta n . sahtekarl ı kta n , haydu tlukta n başka b i r şey değ ildir. Baba larımızın · ve ağabeyleri m izin hayal etm i ş olduk­ ları ideallerin acı bir b löt olduğ u , · Rusya n ı n korkunç b i r şekilde a ldatıldığı besbellid i r. Ben Kızıl Orduyu iyi bil irim. Bir çok s ubaylar ve amirler ben im g ib i d ü şünmeıktedi rler. Fakat el birliği ile harekete g ecmekten ·korkma ktad ı rla r. Ama hepsi ayrı ayrı calışma:ktadır, herkes kend i sahasında tek başıno komü n istliğe karşı cephe tutmuştur. Bu mem ­ lekette h erkes tek başına ve yapaya l nızd ı r. Ben şu anda Sovyetler B i rl iğ i n i idare edenler a rasında yaşa­ m aıktayı m ve en sa m tmi crzuR1 heps i n i n g ebermes i­ d i r. Kruşet h ü kumeti 1 * 1 sulh bayrağ ına sarı l m ı ş ma­ ceracı serseri l er h ü kO metidir. Kruşef ha rpten vazgec­ m i ş değildir. Şa rtları müsait görd üğü a nd a en korkunç h a rbi patlatma kta n cekinmez. Kruşef'in ve Rusya n ı n bir harp c ı ka rtmasına fır­ sat vermemelidir. Ş u Mosıkovada ben bir atom kabusu içinde ya ­ şama ktayım. Yen i askeri naza riye n i n zehirin i bil iyo­ rum. En g izli vesi'kalarda yOl ı l ı olan ları da · bil iyoru m . 1*1

21 0

Ha.tıra defteri o günlerde yazılmıştır.


Rusya n ı n kararı. «fırsatı gözleyip n e bahasına olursa olsun i l k da rbeyi v u rabi l mektir.» Yeni yapı lan atom başl ı k l ı füzelerimizi yakı ndan i n celed i m ; b i l iyorum. Bu a d a m ları ( Rusyayı idare eden kom ü n istleri) yok etme l i y i m , z i ra on lar Rus m i l leti n i yok etmeğ i göze a l m ı şlard ı r. Onları yen i dostlarım ve m ütef i k­ lerim ola n onglosa kson l a rl a birleşerek kahredece­ ğim. Sovyetler Birl i ğ i n i n eng i n kayna kları n ı m utlaka sulhçu h edeflere yönetmen i n i mkôn ların b u l ma l ıyım. Batı i l e Doğ u arasında g izl i te masla r ·kurma l ıyız. Bu i ş z i rve kon fera nsları i l e olmaz. Ç ü nk ü bu çeşit top­ lantılard a Kruşçef sadece şahs i presti j kazan mağa çalışıyor. S a m i rn iyetime i n a n ma n ızı rica ederim. Bundan sonra ben sizin as·kerin i z olacağım. Benden her is­ ten ile n i yapmağa hazır bulu nacağ ı m . S i z e e l l erim boş olar a k gelm iyoru m . Sözlerin v e düşü nceleri n hareketlerle ispat ed i l mesi i c a p etti­ ğini b i l iyoru m . Bunu ya pa b i lecek d u ru mdayım. A l bay Pa n kovski, görü l üyor ki memle·keti n e fe­ d a kôra n e h iz met ederken, en güç ve en teh l i·keli vazifel eri ya parken Kızıl Rusyayı idare eden lerin korkunç emelleri n i sezm iş ve sezince de gözleri fa l­ taşı g i b i açılmış bir a yd ı n d ı r. B i r topçu subayı ola­ ra k yetiştiğ i için, Rusyada·ki a to m s i l ô h l a rı n ı n bütün i nsanlığa ve bu a rada ço'k sevd i ğ i kend i m i lletine, Rus m i l let i n e d e ne kork u n ç b i r tehdit hal i n i a l d ı ğ ı n ı an layınca d u ru mu Bat ı l ı devletlere i fşa etmekten başka çı·kar yol göremem i ştir. Bu hali ile Pan kovs ki, bir casus olma ktan z iyade i nsancıl b ir vatansever g i b i göz ü kmekted ir. Hemen hergün, g iz l i vazifesi icabı ola ra k Rus-

21 1


yaya gelen yabancılarla temas eden Pankovski Batı i le a n laşma k için kendisine ara c ı l ı k edebil ece k ada­ m ı aramış. aramış, nihayet hatıralarını ve d üşüncele­ ri ni yazmağa başladığı 960 - 61 kışından dört beş a y sonra b u labilm iştir. . 1 961 yı l ı ortalarında . . . Bir yaz g ü n ü . M os kovada. Bu adamın adı Vynrıe'dir . . . M r. Greville Vynne. Vynne, kom ü n ist bloku devletleri ile Rusya a rasında tica ret yapan bir i ng i l iz i ş a da m ıd ı r. Kızıl Ordu Genel Kurmayı Haber Alma Servisi, yani « G·. R. U.» nun b i rinci u mu m müdürl üğ ü Batı devletlerinde casus şebekesi kurm a kle uğra şı r. Bu casuslar arasında Ruslar da vard ı r, ya bancılar da. Son harpten önce Sovyetler Birliği s ı n ı rları dışında çeşitl i hüviyetler altında g izlenerek ça l ışma kta olan casusların çoğu ya boncılardı. Şimdi çoğ u n l u k Rus­ l a rdad ı r. Son yıllarda «G. R. U.» Kızıl Ord u subayla ­ rı ile devletin sivil m em u rları a ras ı nd a n ajanlar seç­ mekte ve bunları özel bir öğretimden sonra Batı memleketlerine serpiştirmektedir. Dünyanın her memleketindeki casuslar «rezi­ d a n ıı adı verilen birer daimi başkan a bağlanma kta d ı r. « Rezida n ıı lar Kremlinin en fazla önem verd iği memur­ lard ı r. Bunlar bul undu kları memleketlerde çok seya ­ ha t ederler ve yani yen i ajan lar bulmağa, kandırmağa çal ışırlar. Takındı kları diplomat maskeleri bu adam­ ları n bakonlarla ve devlet memurları ile sık s ı k te­ mas edebil melerini tem in eder. GOya g itti·k leri daire­ lerde d i plomatik vazifelerine ait i şl eri kon uşurlar. Gerçekte ise o memleketin devlet teşkilötında yen i yeni kadı n veya erkek haber vericilr bul mağa çalı­ ş ı rlar. Özel l i kle atom enerjisi, her tü rl ü end üstri , as­ keri kuwetler ve politika m uh itlerinde haber verici­ l er a rarlar.

212


« Rezidamı l a r hemen her türlü gösterileri n e katı l ı rlar. Hele kokteyl . rolara, resi m serg i lerine, konseriere mal etmezler v e kendileri de s ı k s ı k verirler.

yü ksek sosyete ba lalara , tiyat­ g itmeyi hiç i h ­ kokteyl partiler

Sovyet sefaretlerinde. ticaret ateşeli kleri nde, konsolos l u klarında verilen ziyafetlerin, parti lerin asıl hedefi yen i yeni cast,islor a raşt ı rmaktır. Davetiyeler son derece d i k katle dağ ıtı l ı r. Ajan o l m a k istidadı görd ü k leri adamı veya kad ı n ı hemen baş'ka h ususi ziyafetlere davet ederler. F i l m göstermek ba hanes i i le yapı l a n davetierin heps i b i rer öksed i r. H içbir Sovyet memuru hiçbir ya ba ncı ile şahsi dostluk k u ramaz. K re m l fn ' i n tel k i n ettiği şaşmaz pren­ sibi şud u r: , H er yabancı bir düşmandır. Haber a l ma servislerinde para ca masraftan çe­ k i n i l mez. M eselô b i r koc y ı l önce b i r Avrupa mem le­ keti nde a skeri a ja n l a rı m ıza b i r M ı s ı r elçil i k kôtibi de­ vaml ı s u rette m ü h i m haberler veriyord u . Servisimiz s ı rf bu ada m ı n casusluk raporl a rı n ı a l m a k icin özel i k i daire tutm uştu ve o memleketi n telefon idaresin­ den g iz l i olarak bu iki da i re a rasına b i r telefon hattı cekm işti . Ajanımız h a be r a l ma k za m a n ı gelince bu dairelerden kendisine mahsus ola n ı n a gidiyord u . Mı­ s ı rl ı da öteki dai reye varıp telefonla bizim kini a rı­ ' yordu ve şifre l i bir fra ns ızca i le kon u şuyorla rd ı . Bi­ zim casus subay M ıs ı rl ı n ı n evine bir kerre c i k g itme­ d i ğ i g i b i haber veren casus kôtip de bizi m k i n i n han­ g i evde ve nerede oturd u ğ u n u asla öğren memiştir. S ı rası gel m i şken, i skend inev devletleri d iplomat­ ları a rasında Sovyet ajanları bulunduğ u n u size b i l d i r­ meliyim. Sovyetler birliğini z iyarete davet ed ilen yabancı-

213


la rla tu rist olarak 'kend i hesapları na m e m l eketi miz­ de seya:hat edenlerden d e çok istifade ed ildiğini s iz­ d en g izlememel i yi m . Davetli yaba ncıların ve turistl erin gelmeleri nden cok önce ben gezinti progra mlarını hazırlarım. Kimi­ s i icin üc aylık, bir aylık, çoğ u icin d e ya l nız b i r gün­ l ılk programlar . . . Gizli teşkilôt b u ziya retci leri n v e turistlerin kim­ l i kleri n i , terceme-i ·halleri n i , şahsi ve resmi hayatla­ rı n ı n çeşitli tara flarını bana bildiri r. B en d e bu adam­ lara ne leri gösterip neleri gösterm i yeceğ i m i , kend i ­ l e r i n i n a s ı l oyalayacağ ı mı , eğlendireceğ i m i düşü n ü ­ rüm. Fazla meraklı olanları , özl ü a raştırmalara 'kal ­ kışanları önlemek i c i n şu y ed i tedbirden bi rine baş vururuz: 1 Görmek isted i ğ iniz fabrika (veya lôboratu­ var, ately'e) ta m i r ed i lmekted i r. 2 «. . . » şehrine maa.lesef g idemiyeceğiz. Çün'kü mevcut tek yol üzerindeki büyük köprü i k i 1 g ü n önce yı'kıldı. ·

-

-

. . .

3 Orada b i r hava alanı yoktur. Dem i ryolunu da ·ko r ·kapatmı ştı r. 4 Havalar cok fena . . . Dono rsınız. 5 Kasabada tek otel var. O d o boya n ma ktc ( olduğu i c i n müşteri kabul etm i yor. 6 O havo l id e veba vo k-a la rı no tesadüf ed i l i ­ yor. Karantina konm uş. -

-

-

-

7 Bütü n oteller dol u . Yer b ulamadık. Eğer bütün b u özürlere rağmen yabancı p i şkin davranır ve ısra r ederse 'kendisini m üzelerde ve kül­ tü rparklarda o kadar dolaştı rırız ki yorulur, her şey­ den bııkar, cok daha pişkin olanları ise uçağa bin­ d i ri l mez, en a ğ ı r katarlarla uzun demiryol u seyahat­ lerine zorlarız ve almış oldukları i·kô met tezkereleri-

214


n i n m üddeti n i boşu boşuna gecirtip hemen memle- · ketlerine uğurla rız. Teşkilötımız Batı mem leketleri ne casus gönder­ mek icin h i ç bir fırsatı ·kacı rmaz. H içbir mil letler a­ rası toplantı yı ehemmiyetsiz saymayız. M eselö bu yıl ( 1 961 ) Beynelm i l el Oseanografi Kom isyonuna Tüme m i ra l Cekurof i le Den iz Alba·yı Rizhov gönderil­ d i ler. Bunları n i kisi d e «G. R. U . ıı nun deniz şubesin­ d eki gözde a janlardand ı rla·r. Kızı l casus l uk teşkilötı n ı n er. m ü h im vazifelerin­ den biri de Rusya hakkında 'kasden ya lan ve yanlış haberler neşretmektir. M eselô günün bi rinde Avru­ pa ve Ameri kada gazetelerde, Ü n iversitelerd e, s i yasi m uh itlerde, genel kurmayia rda şöyle b i r haber d uyu­ lur: «Ruslar son derece mühi m bir yeni ö let üzerinde calışma·kta i m işler.» Herkeste bir mera k u ya n ı r: - Neymiş acaba bu ö let? Az son ra casus teşki lôtımız, Kremlin'in keşfet­ mek isteyip de bir türlü başaramad ı ğ ı bir yeni silöh veya bir feza vasıtası yahut b i r kimya formülü etra­ fında çok m üphem bir tarzda bazı trkirleri, gQya ba­ tı lı a·janlara kaçırır. Ba·tı devletleri n i n geniş i mkôn­ l arla ci hazla ndırılmış kültü r. hazinesi derhal harekete geçer . . . O fi'kirler üzerinde Avrupada ve Ameri'kada humma l ı bir ca lışma boş lar. M i l yarlar harcam r . . . Göz nurları dökülür. Bilgin­ ler geceyi g ü nd üze kata rcık d id in i rler. . . B u m üthiş b i r yorgunl uıktur. Zaten Rusyanın is­ tedi ğ i de bud u r: Batıyı yormak. Batın ı n zekô pota nsiyel i n i boş ye­ re harca mak Batıyı m i lyon larca dolar masrafa sok­ mak . . .

21 5


Ve şöayet, garip b i r tesadüfle bu a raştırma lar­ dan, didin mel erden , umul madı k b i r netice çıkarsa , Rusya gene memnun olur. Z ira o za manda bizim giz­ l i teşkilötı mız bu yeni keşfin bütü n plönları n ı , hesap­ larını casusla rına ça l d ı rı r. Krem l i n on para sarf et­ meden hazıra kon muş olur.

BiR COK FEZA ADAMI ÖLDÜ : Kruşçef, avaz avaz bağ ı ra rak (•) d ü nyaya ilön etmekted ir: Her ihtimale karşı hazırız! Her şeyi miz va rd ı r. Dünya n ı n öbü r ucuna kadar füze ulaştıra b i l i riz! Şu anda bu sözler doğ ru değ i ldir. Evet . . . Bizim çok uzun menzi l l i b i rkaç füzem iz va rd ı r. Bunları Birleşi k Arneri kaya kad ar fırlatabiliriz. Fa kat şu a n da b u tüzeleri hed eflerine emn iyet le sev­ kedebi lecek d u rumda değ i liz. Uza k h edefl eri ta hrip edemeyiz. . Füze Birlikl eri Başkomuta n ı Mareşal Va re ntzof'­ un dediği g ibi : - Biz Kruşçef'in böbü rlendiği kerteye henüz ulaşmış d eğ i l iz. Ama orta menzi l l i (2500 ki lometre) « R - 1 2 » işa­ retl i füzeler bol bol yapılma k tadır. Ayni za manda Ka­ ra Kuvvetle rinde ve den iza ltılarda kullanılabilecek bir başka füze de yapılıyor. Fa'kat « R - 14» dediğimiz büyük füze henüz emeklemekted ir. 4500 ki lometre menzi l l i ve atom başl�k l ı bir füze de henüz proje ha­ l i nded i r. Çok hızlı ve gözümüzü daldan b uda kta n sakı n ­ mada n çalıştığ ı mız doğ rud u r. Orduda klôsik silôhlar(*)

21 6

Albay Pankovski bu satırları 1962 yılında yazıyordu.


dan ya pılan bütün ekonomiler hep sputn ikl ere ve fü­ zelere sarfedil mekted ir. Ve bu iş hiç de kolay değ i l ­ d i r. i l k sputnik, Rusya n ı n b ü t ü n bilginlerini v e bütün te kn i·k person e l i n i uğraştırmış olan pe k yorucu bir ça lışma n ı n eseriyd i . Mareşa l Va rentzof, hususi ko­ n uşma l a rı nd a daima şöyle dert yanmaktadır: « Bu işler için muhtaç old uğu muz miktarda usta personel yetiştiremiyoruz. Füze istihsa l i m izi ka ­ l i te bakı m ı n d a n beğen miyoru m . Sonra hemen her g ü n ye n i yeni kurbanlar veriyoruz. Bir çok plônları iyice incelemeden .hemen tatbika ka l kışıyoruz. Tec­ rübeler esnası nda çeşitl i feci kaza lar oluyor. Bir çok füzeler h ed eflerine ulaşm ıyor. kasaba lara , köylere d üşüyor, fa brikaları, demiryol l a rı n ı ta hrip ediyor. B i rçok sputn i k lerde de canlı adam larla tecrübelere ka l kı ştı k. Kruşçef' i n yüzünden b i r çok gene feza adamları öld ü ler. -

MAREŞAL NEDELiN NASIL ÖLMÜŞ? Mareşal Varentzof, kend isinden önce · «Sovyet Füze Kuvvetleri Başkom u ta n ı ıi vazifesinde bul unmuş olan sel efi Mareşa l N edelin'in nas ı l öld üğünü d e ba ­ na ifşa etmiştir. Biz bu Mareşelin hasta l a narak öld üğünü sanı­ yorduk. Meğer ada m bir kazaya kurban olmuş . . . Varentzof' u n söyled iklerin i aynen bildi riyorum : <<- Kruşcef uzun zamandanberi mütehassısla­ rımızı tazyik ediyor, bugün kulland ı ğ ımız akaryakıt­ lardan vazgeçip tüzeleri atom enerj isi ile tırlotmak careleri n i a ramalarını emred iyord u . Lôboratuvarlar­ da h u mmalı bir ca lışma başl�dı ve 1 960 y ı l ı nda Orti ­ yalar ihtilôli bayra mında n (*) az önce bir n eticeye ( * ı 1917 Rus ihtilalinin bolşevik ihtilali marhalesine ulaştığı gün.

217


ulaşıld ı . Bu bölü mde ca l ı şan mütehassısl a r. Kurş­ eefe bayram hedivesi olarak «Atom la işi iyen bir fü­ ze» verrneğe zorlandılar. Geceyi g ü nd üze kata ra k cal ışıldı ve tecrübe için i l k a tomik füze hazırland ı . M a ­ reşa! Nede n l i n tecrübe g ü n ü bir cok atom bilginler i l e çeşitl i devlet fen heyetlerinden delegeler d avet eVi. F ü ze hazırlandı. Herkes sığına·klara g ird i . Fa kat atış saygocı (**) sıfı rı gösterd i ğ i zama n düğmeye basılın­ ca füze yerinden ıkı m ı ldanmad ı . Nedel i n ve davetliler sığı nakları nda onbeş yirm i dakika bekled i ler. Bütün gayretiere rağ m en füze ·havalanmayınca M a reşal sı­ ğ ınaktan çıktı . Herhalde b i r bozukluk olmal ı·y dı . . . Acaba e ksik ola n n e? Araştıra l ım şu nu . . . Demeye ka lmadan korkunç bir infilôk oldu : Füze v e füze i l e b i rlikte Mareşal ve üç yüz da ­ vetl isi berhava oluverd iler . . . Canlı ola ra k kurtulan ü c beş bilgin d e bi rkaç gün sonra hastahanade öldüler. i n filok o derece şiddetli olm uştu 'ki i l k a nda yok olan üç yüz b i l g i nd en en ufa·k b i r eser :kalmamıştı. Mareşa l N edelin ile davetli leri n in ad ları n ı taşıyan kül vazolarına ( * ) b i rer iki·şer avuç topra k ·kon muştu. izvesta ve Praneda gazeteleri b u hadiseyi kısaca şöyle ·b i ld i rd iler : « . . . M a reşal Nedelin vozife esnasında bir uçak kazasında öl müştür., Silô h konularında Rusya deva m l ı surette yalan söylemek itiyadındad ı r.

( * *l (* l

Endaht Müş'iresi. Rusyada çok defa cesetleri elektrik fınnlannda ya­

kıyorlar.

21Ş


Şu anda Rusyada o tom la işleyen füze mevcut de­ ğ i l d i r. Mareşa l Nedel in ö l ü m ü nden sonra da çalışma­ lara deva m ed ilmiş ve atom l u füze mevzuu ndo yeni i lerlemeler kayded i l m i ştir, ama Kruşcef'in söyled i ğ i gibi Rusya Ameri kayı uwkta n atomla yokedebilece·k d u rumda değ ild ir. Zaten el i nde böyle bir silôh yoktur. Bunun başlı ca sebebi Rusya n ı n ele'ktron i1k sahasında · geride ko l m ış olmasıdır. Şu ·halde bu bahsi bir neti­ ceye bağ l ıya l ı m : Bu satırları yazdığ ı m dakikada Rusya atom baş­ l ıklı bir kaç tüzeye sa hipt i r ve bunları kuzey veya g ü ­ n e y Arneri kaya ulaştırabilir. Fa kat bunlar b i rer nümu­ ned i r ve emn i yetle 'kullanıla maz. ( ** ) «Oieg Pa nkovski 1 962 Küba 'buh ram esnasında Arneri kaya uya rıcı haberler uçurmuştur. Pan kovs'ki Rusya'nın bir atom harb i ne g i rişece·k duru mda olma­ dığını bildirmiştir. Başkon Kennedi, Sovyetler Birl i ğ i ­ ne ü l timaton unu g öndermezden önce cidd i surette bir harb i g öze alıp o lma dığını anlamo·k istemiş ve Pa n·kovs ki'den bilgi ara n m ı ştı r. iş acele olduğu icin her za man kullanılan norma l emn iyet zinciri dışına cı­ kılmış ve Pa nkovski ile temas ederken bazı ihtiyatsız­ l ı klarda b u l u n ulm uştur. Kennedi'nin Kru şçef'e ültima­ tonu 25 E k i m 1 962 tarih i n i taşır. Oleg Pa n kovski'nin casus ola ra k Rusyada tevkif ed ilişi ise 22 Ekim 1 962 d i r. Ya n i a nca k üç g ü n önce . . . Ameri'kal ılar bu mü him casusu boşu boşuna ya kıp harca m ı şlar. Bununla beraber soru m l u lar bir s ilôhı tekô mül et­ tirmek için bütün gayretleri ile cal ışma·ktadı rla r. Elle­ rine geçen parayı hep « cocuk ba hçeleri» ne sarfet­ mekted i rler. Füze fab rikala rına biz a ra mızda bu adı

(**)

Newswek adlı Amerikan mecmuası son sayılann­

dan birinde ·Pankovski Küba için öldü· başlığı altında şu yazıyı neşretmiştir.

219


ta kmışızdır. Bu fabrika l a r a rasında bütün bir şehri ka plıyanlar vard ı r. Bilg i n le r, teknisyenler, i şç i ler, mu­ hafız kuvvetler ve a i lelerle ida reciler o kad a r kalaba l ı k kadrola rd ı r k i . . . ( Bunların çoğ una çeşitli n işa n l a r, madalya l a r ve para mükôfatları veri l m iştir. Ara larında Len i n m ükôfatı alanla r, Sosya list iş kahra ma n ı pôyesi veri lenler de az değ i l d i r. Lô kin gazeteler asla kendilerinden bah­ setmezler, hele resimleri hiç neşred i lemez. Size bu kadar teferruattan bahsed i ş i m i gerçek d u rumu kav­ ra manız içindir. Fa kat Rusya başa nya ulaşama­ mıştı r, d iye ba tı uy kuya dal mamalıdır. Gerçr Rusya ­ n ı n Bal istik füze tersanesi bug ü n m ü kemmel değ ildir; ama en geç i k i veya üç yıl son ra Kremlin hedefine u ­ laşa bil ir. Bu h ı z ı durd u rmak v e i l k da rbeyi vurmak fır­ satını Kruşçef'e bırakmamak için Batı bug ü n kü gay­ retini üç misli a rtırmalıdır. işte o za man Kre m l i n , ka­ rarlı bir hasım ka rşısı nda olduğ u n u anlar ve siner. Pa n kovski Moskovadaki dostları a rasında en ehem miyetl isi Ma reşal Serj Varenzoftu. Bu zat kızıl ordu füze ve topçu kuvvetleri başku mandanı idi; olay­ da Pa n kovski'yi çok h i maye etmişti. Bund an ötü rüdür ki casi.ıs kurşuna d izildikten sonra, 1 963 yılında Va­ rentzof'un rütbesi mareşallı ktan genera l l iğe indirilmiş ve füzelerle topçu kuvvetleri boş kumanda n l ığından uza klaştı rı l m ıştı. Bir m üddet sonra da emekl iye ay­ rı lmıştır. Albay Pan kovs ki, tevkif ve idam edil mesinden bir yıl önce M a reşa l Varentzof i l e olan ya kın temasları­ na hôtıralarında yer veriyor ve dola yısiyle Sovyetler d iyarındaki kızı l komün ist l iderlerin d ü nyada ki bütün zeng i n lere parma k ısırtaca k derecede debdebeli ve israfl ı olon hayat seviyelerin i bize öğretiyor. 1 961 'de, ya n i Pa n kovski'nin tevkif edil mesinden 220


bir yıl önce M a reşa l Varentzov altmışıncı yaşını kut­ lıyaca ktı r. Vereceği ziyafeti Pa n kovski hazırlar. O ge­ cey i albay şöyle h i kaye ediyor. « On beş Eyl ü l günü M a reşal Va rentzof'u Mosko­ va istasyon u nda karşı lad ı m . Len i ng rad'do n gel iyord u. 60 ncı yaşını ilk tebrik eden ben ol dum ve hediye leri­ m i ta kdim ettim. Bir elektri kli traş ta kımı, bir gümüş sigara kutusu, füze şekl inde b i r ça kma k . . . Ca kmağı Varentzof'un adını hô kkett i rmeyi d e u n utma mıştım. En çok hoşuna g iden hed iyem ise üzerindeki ta rihten kendisi ile yaşıt olduğu anlaşılan b i r şişe Fra nsız konyağ ıyd ı . Eti kette « 1 901 » ra ka m ı vard ı . Ama bu doğru değ i ld i . Cok a ra rnama rağmen anca k « 1 91 1 » den ka l ma bir şişe bulabilm iŞti m . Eti ket değ işti rmek­ ten kolay ne vardı? 1 91 1 'i 1 901 yapıverm iştim . M a re­ şal hediyeleri m i pek beğenmiş, ben i kucaklayıp öp­ müştü . . . «Yaş gecesi doçası nda (şeh i r banl iyösünde köşk) kutlandı. M i l l i Savunma Bakanı M a reşol Mancilski davetl iler a rasındaydı. Gel işi, bir koc aydanberi Va­ rentzof ile o rasında sürüp g iden bir kırg ı n l rğa son ver­ miş oluyord u . Aralarını açmış olan sebep şuydu: Va­ rentzof, emrine veri l en bazı tüzeleri beğenme m iş, Manoilski'ye haber vermeden fabri kaları Krem l i ne g iz­ l i ce şi kayet etmişti. « Biz, a i lece gelmiştik. Yaşlı anam, oğ l u m , kızım, zevcem . . . ve «ta madamı (*) bend i m . Mancilski de zev­ cesini geti rm i şti. Kom ü n ist Pa rtisi idare H eyeti üye­ leri nden Curayef'te geldi. Bu adam Kruşcefin en ya­ kın yardımcıları ndan b i riyd i . ö teki davetl iler arasıncia ise bir çok generaller ve yü ksek derecel i devlet me­ m urları vard ı . ( * ) Ziyareti idare eden.

221


M areşal Mancilski Cayka (Tehaika ) ma rka bü­ yük bir otomob i l le gelmişti. ( ) Varentzof'a hediye olarak şampa nya getirmişti. Curayef, kıymetli ağac­ larda n yontu l m u ş büyük bir karte l heykeli verdi. Bir genera l i n hadiyesi g üzel bir köpe kti. Fa kat en beğe­ n i lan hediyeler ben i mkiler old u . Traş ma·ki nesi, cak­ mak ve kutu elden ele dolaştı. Çoğu bunları nasıl te­ darik edebildiğimi sordular. Madam Va rentzof ile zev­ cem Londra 'dan yeni d önd ü ğ üm ü söyleyince b i r ge­ nera l : * *

- Haa . . . Şimd i anlaşıldı . . . ded i . Burada bulunur mu bu eşya? Konyak şişesini açtım, h epsinin kadehlerine iki­ şer pa rm a k koyd um. Mancilski tebri·k n utku n u söyle­ d rkten sonra konyak Va rentzof'un şerefine içildi. Sı­ ro bana gelince maraşa la uzun ömür d i led ikten son­ ra ; - Kend isine Len in nişa n ı veri l d i ğ i n i de şeref du­ yarok size bildiririm . . . ded i m . Çok a l kışlandım. Aka binde rnareşal Ma noilski'­ n i n şampanyaları açıldı. Onlar da biti nce daha az ki­ bar ickilere katlanıldı. «Sta rka ıı marka l ı Ermen ista n konyağ ı ile başlandı ve ôdi votkada kara r kılındı. Toplantıda herkes b i rbiriye daha iyi a n laşıp sa­ mim iyet a rtınca annem Mareşal Manoilski 'ye yakla­ şıp birdenbire sord u : - Bakan yoldaş, aziz Rodyan Yakovlevic. size bir şey sorma ma m üsaade ed i n iz . . . Acaba yen i bir harp çı kaca k m dersiniz? Bu ihtimal bizi o kada r üzüyor ki . . . Mancilski soğ u k ka n l ı l ıkla cevap verd i : l * '' l Dünyanın e n lüks arabası.

222


- Azizim Tesya Ya:kovl evna . ben i m vazifem de sadece bu soruya cevap aramaktır. Fakat size ne d iyebi l i ri m . Bir ceva p bulmak pek g üç . . . Düşmanlarımız boyun eğm iyorlar. isti kbal hak­ kında size söyl iyeb il eceğ i m anca k şudur: Her ihtima­ le ka rşı hazırız. Barutumuz kurudur. Sabahleyin erkenden Livot şehrine hareket ede­ ceği için e rken ayrılan Manoilski'den son ra Kruşçef'­ in yardı mcısı Çuroyef kade hleri sı klaştırd ı ve çok geç­ m eden zil zu rna sarhoş oldu. Sık srk ya nıma gelerek memleket dışına seyahate çıka rsa m , gitmeden önce kendisini görmemi rica etti . Karısı için Fransız lava n ­ ta ları bulmamı istiyordu . Sözlerinden a n ladığıma gö­ re Bayan Çurayef Lcnvin Arpege'i i le beş nu maralı Eha nel 'i fazla sürü nüyor . . . Öteki dôvetl iler de çeş itl i Fra nsız ve Amerikan malları isted iler. Çoğu elektri·kl i traş ma k i nasına merak sardırmış. Bir kısmını not et­ tim. Avrupaya gidersem a l ıp getireceğ i m . Gece i l erled i kçe Çuroyef'in sarhoşluğu da artı­ yortl u . Çenesi h iç d urmuyord u . Votkaları a rdarda yu­ varlıyor ve d u rmadan ·kon uşuyor. Oturduğu köşkü bir hayli medhetti. Çok büyükmüş, parkı içinde ü ç beş küçük b i na da va rmış . . . Bahçemde yirm i bin g ü l var . . . dedi . Sonra s iyasi mevzu lara atlad ı . Kıtlık yüzü nden çıkan had iseleri a nlattı : - Kafkasya 'da duru m iyi değ i l . « M i neralmaya Vod i » ile « G roz m i » a rasında bir kasabada açlar n ü ­ mayişe ka l kışmışlar. M i l isya ( komün ist za ptiyeler) a ­ teş açmağa mecbur olmuş. Çok ölü va r. Moskovoya yakın bazı kasa balarda da buna benzer had iseler ol uyor. Meselô «Mur·um» da bir g rev patladı. M i l is­ ya grevei lere ateş açtı. Netice : Elli ölü, dört yüz ya­ ra l ı ! 223


Mareşa l Varentzof, başına b i r belô gelmemesi için on u susturmak isted i . Fa kat Çurayef henüz hızı­ n ı alamamıştı. Devam etti : - ivanov şehri nde dört yüz kişi m i l i s iere hü­ cum etmekten cekinmed i . Okuduğum raporla ra ba­ karsan halk şöyle bağ ı rı yormuş: «Moskova i le Le­ n 1ngrad'da otu ranlar göbek şişi ri rken biz n eden aç oturuyoruz?» Curayef bir an durd u . Başını sa llayora k; - Olur şey değ i l ! Diye söylend i . sonra gözleri n i a ca aca i lôve etti : Bu kan l ı nü mayiş, köm ü n ist pa rtisi merkez bürosunun bul unduğu binanın pencereleri önünde ya­ pıldı. Partinin bölge komitesi sekreteri ba l kana ç ı ktı. N ü mayişçi leri tes kin etmek istedi . Ama d i n i iyen ol­ mad ı , bi lôkis ıslık çaldı lar, yuha çektiler. bunun üze­ rine m i l i s dağılma ları için halkın ayaklarına doğru yayl ım ateş açtı . Halk gene dağ ı l madı. N i hayet bir kaç bölük a skerle durum d üzeltilebildi. Onu hayretle d i n l i yord u k . Bütün bu va ka lar halk­ ta n g izleniyordu. Ha ttô ben bile, askeri istihbarat su­ bayı olduğ um halde bu.nları duymam ış. öğ renmemiş­ t i m . Curavef bu kada rla da ka lmadı: l cmeğe deva m etti ve içti kce daha azıttı. N i ha­ yet komün ist partisi merkez kom itesi üyelerinin hu­ susi hayatları etrafında dedi koduya başlad ı : - Durmadan içiyorlar. Kumar oyna m a k için bol va k1t bul uyorlar. Hepsinin g üzel kızla rdon beşer onar metresi var . . . Mareşa l Varentzof d aha fazla d i n lerniye taha m­ mül edemed i ; sa rhoşu kol u ndan tutup bahçeye cıka r­ d ı . Biraz hava a l d tktn sonra ara bası na bindirip köş­ küne yol lad ı . Duyd u kl a rı m beni pek sin irlendirm� şti . iğren iyo224


rum bu adamlarda n . Kom ün ist partis i n i n bu i mtiyazl ı erkô n ı aras ı nda dahe fazla yaşaya mam. Bug ü n m i l l et komü n ist zaptiyelere düşman kesilm işti r. (*) Fakat mi letin ord uya kafa tutacağını sanmo m . Çünkü bu ordu hem halk cocuklarından kurulmuştur. hem de kuvvetl id ir. Fa·kat ensesinde boza pişiren . servet ve refa ha gömü l müş bir halde icki, zina ve kuma ra a l ı ş­ m ı ş ola n kom ü n ist l ideriere g ü n ü n birinde kafa ·kaldı­ racağına, onları başı nda n atmak icin savaşacağına i na n ıyorum. Pankovski'nin mareşale verd i ğ i hed i yeleri gören­ ·ı er arasında bulunan yüksek rütbeli isti hbara t subay­ l a rı ve hele Çurayef. şu Kruşcef'in pek ya kını olan kom ü n ist kodaman ı , bir müddet sonra . isted i kleri eş­ ya lan a l ı p geti.rebil mesi icin 'kendisini tekrar Avru­ paya gönderiyorlar. Casus a lboy bu seyahati şöyle h i kôye ediyor: «Bu seferki vazifem Fra nsa 'yı dolaşmaktı. Önce­ leri hep i n g i l tere'ye gönderi liyordum. Paris'e g önde­ rilmem i istiyen Çurayef olm uştu. Çünkü onun zev­ cesi için i stediği ziynet eşya ları n , 'bi l hassa La nvi n ' i n v e Guarl i n ' i n emsalleri n i a n c a k Pariste bulabilirdim.ıı « Fra nsaya varı nca doğruca. Grenelle caddes in­ deki Sovyetl er Birl i ğ i sefaretha nesine g itti m . Bum­ da cal ışan mem u rların yüzde a ltmışı g izli pol is ve as­ ·keri cas u s teşkillitına ba ğ l ıd ı r.» « Önceden haber verd i ğ i m icin I ng i l iz a rkadaşım Vinne ile kolayca bul uştuk. A merikan gizli teşkilatı­ nın sırf ben i m le bu luşma•k icin Vaşi ngtondan gelmiş olan yüksek derecel i biri i le Sen Nehri üstündeki ( * ) Çarlık devrinde zulüm kuvveti olan Kazak suvari­ si ne idiyse bugün de Milisya denilen komünist

inziba.t

kuvveti odur. Öyle bir zulüm va.sıta.sıdır.

F. 1 5

225


köprü lerden birinde bul uştuk Dilediği haberleri kend i­ sine verd i m . Pek me m n u n old u. Ayrı lı rken; «-- Siz Batıya çok fayd a l ı oldunuz dedi . Teşki­ lôtı mız sizin da�ha fazla yorul manızı doğru bul muyor. Çünkü artı k sizden şüphelenebil i rler. Rusya'ya d ön­ meyiniz. Fransa 'da veya Ingi ltere'de kalmanızı da teh­ l i keli görü rü m . Amerika'ya gid in iz, size lôyı k vazife­ ler bulabil i riz.» « Reddetim. Israr etti. Düşüneyim dedim. Seta­ rete dönünce gizli kızıl teşkilôt şefi i le uzun uzun ko­ n uşa-ra k bir çok yeni şeyler öğrend i m . Casus teşki­ lôtı n ı n en gizli zincirlerini. bir çok Fransız casusun ne gibi h izmetler gördüklerini bana a n lattı. Bunların co­ ğu Fransa'da yüksek mevkilerde h izmet eden d evlet memurları, orduda müh i m vazi feli ,kurmay ve gene­ ra l, yahut ta «Nato» da deleged i r. » Üç g ü n son ra b u ha berleri d e Ameri,kan şefe ulaştırd ı m . Tekrar Rusya'ya dön m ekten ceık inmemi tavsiye etti. Zevcem gebeyd i, onu. anamı ve kızı m ı nasıl yüzüstü bıra kabi l i rdim? «Hele Vinne, uçağın hareket ,a n ına ,kadar (abda l­ l ı k etme. kal burada) d iye ısrar etti. Dinlemedim.ıı Bu s eyahatten dönen Pankovs'k i a ltı ay daha Arneri kaya casusl uk etm iş, sonra yakalanmış idama mahkum ed il miştir. , «idam hükmü, tebliği-nden dokuz gün sonra kur­ şuna dizilrnek sureti ile Infaz edilmiştir.

226


SOVYET CASUSLUK AGININ AMERiKADAKi GELIŞIMi

Amerika 'da 930 larda k i ekonomi k depresyon yıl­ larında çoğu aydınlard a n müteşekkil yen i gruplar kom ü n ist hareketlerine sempati gösterm i şlerd i . Bun­ lar o za man Komünist Partisi'nin temel d i rekleri ha­ l ine gelmişlerd i . Faşist ve kapita l ist aleyhtarı d i kka­ ti çeken b i rçok sloga n ia ra 'hayran kalan b u aydınlar Amerikan komünizmi üzerinde izleri n i bırakmışlar ve böylece Amerika Komün ist Partisi, diğer Komintern üyelerine nazaran çok daha etkisiz b i r « işçi hareke­ ti» kisves ine bürünmüştü. GB, Amerika 'da yerleşen i k i haberalma teşk i lô­ tından biri olup, Ame rika topraklarına ayak basma­ siyle, Sovyetlerin bu memlekette kurd u kları ilk tica­ ret müessesesi n i n açılması b i r olmuştu. Amtorg tica­ ret şirketi 1 924 de i k i Sovyet tica ret firmas ı n ı n b i r­ leşmes iyle vücude gelm iş, GB ta rafından kontrol edi­ len, faa l ve meşru bir teşekküldü ve gayrı meşru ha­ bera lma faaliyetleri n i g izlemeğe hizmet ediyordu. GB, 1 927 - 1 928 yılına kadar mahdut bir faa liyet göstermiş ve maha l l i Amerikan personel i nden istifa­ de edilmiştir. Da i mi i ka metgôhı Amerika olan b i r ojanın i l k defa bu memlekete gönderil mesi Chatski adı nda b i ri n i n batı yarı küresine ta.y i n i ile başlar. Bu a damın b a şlıca işi Wash i ngton'un Sovyetler Birl iği'­ ne karşı ne g ib i b i r vaziyet ta:kındığını tetki k ve ge-

227


n e l l i kle Was h i ngton 'un Sovyetleri ta nıma gayretleri­ ne yardımcı alma ktı. Doğ rudan doğruya casusl u k GRU'nun vazifesi olup faa l i yetler bil hassa Amerikan havacı l ı ğ ı , ba,h ri­ yes i , silahları ve sanayi patentleri üzerinde teksit ed i l mişti. Letonyalı bir Rus komü nisti olan Alfred Tilton ve Lydio Stahl adı nda bir kad ı n Birleşik Ame­ rika 'da Sovyet casusluk teşki latı nı kura n l a r a rasın­ da idiler. Ti lton, New York'un 'l i mo n bölgesindeki de­ n izcil i k ş irketi kura ra k, kom ün ist den izcil erinin ve dok i şeileri b i rl i kleri n i n yardımı ile kurye servisin i kurmuştu. Lyd ia Sta,h l icin d e bir fotoğraf atölyesi oc­ mış. ves i kaları n fotoğraflarını orada cektirme kteyd i . Bu ves i kalar a rasında, « Roya l Oak» z ı rh l ısının plan­ l a rı da vard ı . Bu planlar Kanada 'dan Wash ington'a gönderi lmiş ve yolda 'bir gece icin co l ı nara k, foto­ ra fla rı a l ı n m ış. fakat i l g i l i ler bunun farkına var_ma­ mışlard ı r. ·

ü c sene teşki lata hizmetten sonra Tilton Mos­ kova 'ya çağrı l m ı ş Lyd ia Sta h l da 1 932 de Fra nsa'­ daki Sovyet Askeri habera lma teşkilatında görevlen­ d i rilere k Amerika'yı terk etmişti. Ameri ka 'da ki Sovyet casusluk faal iyetleri 1 932 d en i tibaren hızlanmıştı. Bu sıra l a rda GB a s keri ha­ bera l m a teş ki latı, şebekeler ku ruyor, Komi ntern a ­ janları vızır vızır Ameri ka'ya gelip g id i yorla r. sahte pasaportlarla ve çok sayıda götürü iş yapa r görü­ nenler ortalıkta dolaşıyordu. Ayn i za ma nda Ameri­ ka n komünistlerinden adetea ka barık bir grup, Rus komü n iz m i n i n «mukaddes» teşkilatına g i rmek icin can a tıyorla rd ı . M a r k Zibert, Sovyet Askeri habera lma teşkilatı­ nın bel l i başlı a j a n ı olara k 1 930'da' A merika'da i ka­ mete memur ed i l mişti. Bu adam Ispanya dah i li har228


binde d ünyaca ü n kazanmış, Napoleon 'un generalle­ rinden Jean-Baptiste Kleber müstea r ismini alara k ispanya ve cephesinde bir orduya kumanda etmiştir. New York'ta ki Amtog şirketini Londra'daki «Ar­ cos» ve Berl in 'deki «Handelsvertretung» i l e kıyasla­ yabiliriz. i l k sermaye olara k (1 00.000) dolarla işe baş­ layan şirketin sermayesi sonradan arttırı lmış ve bu sermaye Mos kova Dış Ticaret Bankası tarafı ndan, Amtorg h isselerine karşı l ı k kon muştu. Diğer iki kar­ deş şi rket gibi Amtorg'da hakiki ve meşru bir teşek­ kül olup sadece maskeleme işleriyle uğraşmıyordu. Tica ri işlerl e ciddi surette aldkadar olması da pres­ tij ine ve kuvvetlenmesine yardımcı oluyordu. Bir yıl içinde yüz m i lyonlarca dola r cirosu vard ı . Amtorg'un onbeş depa rtma nından biri havacılık işleriyle uğraşıyord i.ı. Bunun başı nda ekseriya bir as­ ker bulun uyor, Amerika'da bir tür askeri a taşe vazi­ fesini görüyor ve her za man as keri s ı rlar peşinde ko­ şuyordu. Fakat aslında Amtorg askeri haıbera l ma­ dan ziyade GB'nin faa l iyet sahası iç inde ça l ışıyordu. Roosevel t'in 1 933 de Cumhurbaşka n l ığına seeil­ mesi üzeri ne Sovyet - Amerikan il i şkilerinde bir dö­ nemeç noktası belirmişti. Sovyetler Birl iği'nin resmen tanınması olayı, gerek Amerika, gere·kse Rusya 'da m ü balağalı surette şişirilerek halled i lme safhasına girildiği kanaatini verm iş. Moskova icin 1 933 yılının i l k ayları emin olmakta n ziyade end işe verici idi. Böy­ le nazik b i r devrede Birleşik Ameri ka 'd a casus şe­ bekesi bulundurmak doğ ru mu idi? Belki de b irkoc Sovyet casususunun yetersizliği yüzünden uzun zama n iştiya kla beklenen ta nınma olayını teh l i keye düşürmek doğru muydu? Valentin Markin GB'nin temsilcisi ve çok sadık bir kom ünist 229


olara k bizza t Molotof'un huzuruna cıkmak cesareti­ ni göstererek GRU'nun Amerika'da çok fena tesirler bıra ka n hareketleri nden ya kınan bir rapor sundu. Marki,n , GB'n i n orduya ka rşı açtı ğ ı m ücadeleyi Amerika 'ya ait olmak üzere kazanmıştı. Askeri teş­ ki lôt bir zaman için faal iyetleri n i tati l etmek emri n i al mıştı . Bir casus teşk i lôtı ıı ı tamemiyle ortada n kal­ d ı rmak Sovyet polis liderleri i�in <me olur, ne olmaz, bel k i gine i htiyac h issederiz» düşü ncesi ile doğru bir şey sayı lmam ıştı . Sovyetlerin yüksek kademe habera lma ajanla­ rı ndan Vasili Zubil i n , Amerika'da 1 934- 1 935 yıl ları a­ rasında g izli faal iyetlerde bulunanların başında geli­ yordu. Ameri ka'da uzun yıllar yaşam ı ş old uğundan bu memleket ha kkı nda bilgi ba kımından G B teşkilô­ tı n ca bir otorite sayı lma ktc idi. Karısı (Helen) El iza­ veta da G B'n i n yıllanmış b i r a j a n ı idi. Bu kadının, Trotsky meseles inde Jacob Blunki n 'den iti raflar el­ d e etmek h ususunda kad ı n l ı k cazibesini son haddi­ ne kada r ·kullandığı rivayetler arasındad ı r.2 Sovyet haberalma teşkilôtı n ı n birçok görevl ileri, 1 936 - 1 938 yı l ları arasında geri çağrı ldı kları halde Zubil inler bu çağrıda n muaf tutu l m uşlard ı . GB'nin faal memurları olara k Amerika 'da lgnace Reiss cch iyanet» olayı n ı maha l l inde tahkike m e m u r edi l mişler v e Sovyet yer­ altı teş kilôtı üyeleri a rasında Reiss'e sempati besle­ yenleri meyda na cıkarm ışlard ı . Bunun m ü kôfatı ola­ ra k Vasi l i Z ubilin, Washi ngton Büyük Elcil iği üçünll Ma.ssing, This Deception,

(New Yorl{, Duel, Sloan

and Pearce 195 1 ) s, 155,

21 Alexander Hrlov, The Seeret History. of Stalinis (New York, Rondom House, 19531 s. 192-3; Bu ki­

Crimes

tapta adından •Liza G.• olarak bahsedilerek Elizaveta Zu­ bilin'in hikayesi anlatılmaktadır.

230


eü kötipliğine bir di plomat gibi tayin edi l m iş ve daha sonraları da ikinci köti pl iğe yükselti l m işti. Diplomatik muafiyetten istifade ederek, Zubilin Atom casusluğu devres inin i l k yıllarında b u faal iyeti idare etm iş; daha sonra Ağ ustos 1 944 de Moskova '­ ya dönmüştü. GB teşkilötının iki y ü ksek ajanı daha Birleşik Amerika'da Kızılhac teşkilötına sığınarak faa l iyet gösterme kte id i . lnsan iyetçi bir teşekkül olan Kızıl­ hac'ı n casusluk ajanlarına s i per edileceği güç ta h­ min edil mekte idi. Fa kat Kızılhac sembol ü altında GB için çal ışa n la rın kim l i kleri, çok çabuk meydana çıkarı l m ı ş ve olayın bütün d etayları kolayl ı kla açık­ lanmıştır. Sovyet a janları n ı n bir a lt kademesi nde 1 935 ler­ de bir hayli Amerika l ı , GB ve GRU hesa bına çal ı şı­ yordu. Cok sert bir disiplin altında ça l ıştı rılan bu A­ merikalılara 'bel irl i sahalard a iş veril iyordu . Bunlar­ dan birçokla rı hangi teşkilöt icin ça lıştıklarını bile bilm iyorlard ı . Sovyet teşki lötında calışan Anıe.-; i<alı ıardan biri C:e J. Peter.:; tJ d ı nda yor :.o ! mu K o ı l i ııez ve GB sa ı 1':' rır.­ �a çok çabuk i lerlemiş bir gençti . Peters · in birçok mıJstear ısimleri varci ı . Ona bircoı.. gizli ışler hava l o edil miş v e 1 &33 ile ·ı a4 1 urasında epeyce başa rı lar elde etm işti . Esasen bu yi:iur Bi rleşik Amerika 'da Sovyet r.asus teşki lötın·n en başarı l ı olduğu yıl lard ı r . MGcar .�'Jğ umlu bir yazar ve gazete yaz: işleri m üdürü olan Peters, Rus l iderlerinin hayra n ı olup. Kom i ntern 'in daimi ajanı Gerhard E isler' i n sağ ko­ lu seviyesinde, çok enerj i k ve şartlara göre değiş­ mesi n i beceren bir eleman olarak tan ı n ma ktadır. Komü n ist yeraltı teşkl iötının şefi sıfatı i le Peters ayn i zamanda Washington'da ki hüku met- memurl a rı 231


arasında mevc ut <(tetkik çevreleri» ile de ilg ilen mek­ te idi. Bu devre. Amerika'da « Kızıl Ccğ » devresi ola­ ra k tanınmakta ve Amerrkan ayd ı n ları arasında fa­ şizme karşı tek s i lôhın bir nevi kom ü n izm olduğuna inanıldığı zamandı. Bu a yd n ıların çoğ u için, J . Pe­ ters'in b i r sözü, onlara evrak ça lma, gizli vesikaların fotografları n ı çekme veya hut evleri n i b i rer fotograf atölyesi h a l i n e getirmek için yetiyördu. Ayd ı n lardan bazıları doğ ruda n doğruya Moskova icin çal ıştıkla­ rı ndan emin olmak istiyor, Sovyet ta klidi küçük Ame­ rika 'n ı n emrinde olmayı reddediyorlardı. Yine bazı ları bu i şlerde bir i ha net kokusu a la ra k ancak Amerikan Kom ü n ist Partisi'ne h izmeti tercih ed iyorlardı. Wh i tta ker Oha mbers' i n söyledi kleri n e nazara n; 1 936-1938 yılları arasında Sovyet casusl u k teşki latı­ na yardım eden 75 Amerika l ı memur bu l u nma kta id i. Bun lardan en önem l i l eri ve öncü leri a rasında Alger H iss. Herry Dexter White, La uch l i n Cu rrie, Frank Coe, La urence Duggan. Harold Ware ve Nothan Gre­ gory Si lvermaster ad l ı kimseler va rd ı . Sovyet teşki la­ tına tayda l ı olanlar a rası n da Abraham G lasser'de bulun uyord u. Bu adam 1 937 - 1 939 yıllar4 a rasında Adalet Ba ka n l ığı Hukuk M üşavirl i ğ i görevi nde bulu­ nuyordu.J Sovyet Rusya ile d iplomatik ilişkilerin kuru l ma­ sından sonra Sovyet casus teşkilatı icin dört hedef göze çarpmaktadr : Sanayi casusluğu ki, bu bütün m i l letlerirıı 1 Birleş i k Amerika 'da geleneksel bir meşg u l i yeti ha l i­ ne gel miştir. 2 Amerikan komün istleri orasından başka -

-

3 ) New York Times , 19 Mart 1953.

232


memleketlerde ça l ı ştırılacak elema nları tem i n et­ mek. 3 Ameri ka h ü kumeti de, deva mlı bi r habera l ­ m a taarruzuna hedef teşkil ed iyordu. 4 Amerika, bil hassa Japonya ve Cin mes'e­ leleriyle, Pasifik bölgesine a i t i şlerin in k işafı n ı ta kip için son d erece mühim bir gözetierne noktası teş kil ed iyordu. Bu önem, bil hassa Sovyet-Japon i l i şki leri­ n i n git g ide kötü leşmes inden ve «sınır olaylarııı n ı n , i l ô n edilmemiş bir harp şekl i n i a l masından dolayı b i r k a t daha artmı ştı . Sovyetl erin Amerika 'da as keri haberalma teşki­ latının başı nda, Sovyet Askeri Ataşesi ve onun em­ rinde calışan yardımcıları gel iyordu. Bu grup resmi sayı labi l i rd i . Elçiliğin tekn i k ve ka nuni i m kdnların­ dan istifade etmekle beraber, geniş bir yeraltı şebe­ kesinden faydalanan bu grup, şayet tasfiyeye uğra­ masayd ı ; Sovyetler hesabına büyük başa rılar sağ­ lanmış olaca ktı . Anca k bu tasfiye ya lnız resmi teşki­ lota değ i l A merikalı personele de tatbik edili nce iş­ ler başka bir ren k almıştı . (Amerika Dış işleri Bakan­ lığının resmi ma iOmatına göre, 1 936 da Amerika 'da vazifeli bulunan dört a skeri ateşeden h i çbiri 1 940 o kadar yerinde kalamamış; hepsi geri ce kilmişti r.) Whitta ker Cha mbers ' i n 1 938 de tes l i m olması, onun kom ü n izmle ideoloj i k bağları n ı n kes i lmesi bu tarihten uzun zaman öncelere dayanma ktadır- ve o­ nun h izmetlerinden bu suretle ma hrum ka l ı nması, Sovyet haberalma teşki latı için büyük bir darbe ol­ muştu . Chambers, Sovyet teşkilötına büyük faydala r sağla mıştı. Meselö Jol in Sherman ve Maxim Leiber ile birlikte Amerika Röportaj Yazarları Send i kası'nı kurm u ştur ki, bu Sendika gerçekte Sovyet askeri ha­ bera l ma meka n izmasının bir kolundan başka bir şey -

-

233


değ ildi. Sendika , Sovyet casus teşki latı icin bulun­ muş çok güzel bir maske teşkil ediyord u . Her ne ka­ dar resmen teşe kkül etmiş bir varl ığa sahipse de. dört başı ma rnur bir casus teşki latı olarak gel işeme­ m iştir. Cha mbers'e verilen habera lma görevl erinden bi­ ri. Boris Bykov'un gözetimi a ltında Washington'da bir grup memurları teşkilatlandırarak 'bu nlardan ma­ IOmat topla maktı. Altı sene h izmetten sonra görevi­ ni terkettiğ i zama n habera lma sırları hakkı ndaki bil­ g i l eri çok genişti. Böyle bir ajanın bilgisi ne kadar geniş ol ursa. düşmana teslim ol ması da o derece teh l i'kelidir. Chambers. on yıl ka ra rsızlık içinde yaşa mı ştı. Sonradan itira f ettiğ i gibi bir yıl da sa l<lanm ış. «gün­ düzleri uyuyara k. ta banca yah ut tüfek yan ımda bü­ tün gece biri gelip beni öldürecek d iye beklerdim. Komü n istlerin beni öldürmeleri icin makul sebepler vardı»4 diye açı klayara k h i kayesi n i a n latmak istiyor. fakat bir taraftan da a ilesinin selameti bakı mından büyük bir end işe içinde yaşıyordu. Amerika Dışişleri Bakan yard ı mcısı Adolfe Ser­ le ile görüşmeden bir yıl kadar önce Chambers, Sov­ yet h izmetinden ayrı l m ı ş bulu n uyordu. Cha mbers, itirafla rı n ı Cumh u rbaşka nı Roosevelt'e yapma k isti­ yord u . Fa kat Cumhurbaşka nı'nın sekreteri Marvin Mc l n tyre. onun M illi Emniyet işleriyle uğraşan Ber­ le'e göndermlşti . Ancak h i kayes i n i n bütününü Berle'e hernedense ifşa etmem işti. Cha mbers, komün istler­ le i l işkilerinden. bazı memurların kom ü nistlere ka rşı duyd u kları sempatiden bahsetmiş, fa kat işin casus­ l u k ta rafını ve harp gemilerinin ve askeri planların 4 l Chambers, Witness. s. 54 1.

234


ele geçirilmesi hususları n ı Berle'den saklam ıştı . Chambers, yaptığ ı açıklamada en faa l ve en öneml i i k i isimden Ha rry Dexter Wh ite v e Abmham George S ilverma n 'dan bahsetmemiş ve ifşaa tının F.B.I. ye ( Federa l Araştırma Bürosu) b i l d i ri imames i n i rica et­ m işti. Chambers genell i kle ancak ip ueları veriyor, komünist veya komü nist taraftarı olduklarını acık­ ladığı i nsanların ise hükO mette çok iyi sicil iere sa hip kimseler olduklarını ima yol l u meyda na koyuyordu. Berl e, Chambers' i n açı kla masını doğ rudan doğ ­ ruya Cumhurbaşkan ı'na bildirmeyip meseleyi sekre­ ter M c l n tyre'ye an iatmakla yeti n m iş; o da Cumh ur­ başkanına i letmiştir. Ne Berle, ne de Cumhurbaşka n ı açıklamayı c iddi karşılaya mam ışlar v e b u n d a n ötü rü h erha ngi bir ha rekete geçi l mem iştir. Hatta Berle me­ seleyi F. B.i. ile ele a lmad ı ğ ı g ibi Dışişleri Baka n lığı'­ n ı n emn iyet memurları ile de m üza kere etmemiştir. Böylece mesela uzun zaman askıda kal m ıştır. Chembers. a n ca k i k i yıl son ra , FBi teş ki lötına macerası n ı n sadece bir kısmını a n latmıştı r. Bu se­ fer de harekete geçilmemiştir. H ü ku metteki komü­ n istler yerlerinde kalm ı şlar, bazı ları terfi b i le etm i ş­ ler ve Sovyet haberal ma teşkilötı na eskisi gibi bilgi vermekte devam edegelmişlerd ir. Sava ş sona erip durum tame m iyle değ işineeye kadar Ameri ka emni­ yet makamları, ta m b i r tatbi kata g i rişmiş değ i l lerdir. Sovyetler, Amerika i l e i ttifakı h içbir zaman h issi bakı mdo n ele olmamıştır, itimat ve samirn iyet çerçe­ vesi içinde görmem işlerd i r. Bu yüzden Sovyet ha ber­ o lma teşki lötı da aynı şekilde düşünm üştür. Fa·k at Sovyet habera l ma teşki lötı b i le Amerika kapıları n ı n bu şekilde a rd ı na kadar açık bul unduru­ l a ca ğ ı n ı a n ca k Sovyet-Al m a n ha rbi başladı kta n son­ ra görmüşlerd i . Bu devre Sovyet casusla rı icin bir al235


tın devri idi. Her geçen ay Sovyetlerin Amerika'daki teşk i lötı gen işletiyor. gerek Moskova, gerek Ameri­ ka « merkezleri» g örev ve personel bakı m ı ndan tak­ viye edil iyorlard ı . 1 942 - 1 943 yıllarında b ü t ü n gözler Washington 'a d i k i l m işt i . Sefarete yüzlerce ada m gönderi l iyor, sa­ tınalma kom isyonları kurul uyor, konsolosluklar acı­ lı yor; Kanada ve Ameri ka'da bunların şubeleri hare­ kete geçiril iyord u . Gayet tabii olara k b u n lar a rasın­ da da birçok g izli Sovyet ajanı memleketin içlerine yayı lmış b u l u n uyordu . Sovyet - Alman harb i n i n patlak vermesinden b i r yıl önce, Sovyetl erin atom araştırmalarına s o n de­ rece ilgi gösterd i kleri maiOmdur. Buna sebep, bu konuda Rusların birşey b i l memeleri değildir. Hatta bunun tam a ksine olarak 1 930 lard a n beri Rus fizik bilgn ileri n i n çok i l eri b i r durumda olmala rıdır. N ü kle­ er ara ştırmalarda çia i leri olan Ruslar. d iğer mem­ leketlerdeki son tecrübe ve keşiflerden ta memiyle ve günü g ü n ü ne ha berdar ol uyorlard ı . Şu da söyle­ nebil i r ki, harp patlak verdi ğ i zama n Ruslar fen sa­ hasında çok i lerlem i ş bir durumda i d i ler. Fen Enstitü leri ve tesis leri i ç i n Sovyet bütçe tahsisatı daha 1 930 la rda b i l e muazzam raka mlara yüksel mişti. Yen i la boratua rla r kurulmuş. m ü kem­ mel ölet ve edevat d ışardan tem i n edi l m işti . 1 934 1 939 yılla rında ato m araştırmaları i l e ü n kazanan D.D. ivaneko, G . N . Temm, D.V. Skobeltsyn , LV. Mys­ tovsky, N . K. Samia nov. A .J . Joffre gibi Rus atom fi­ zikçi leri yetişmişti. Fa kat bunlar a rasında Rusya'da doğmuş Peter Kapitsa en m ü kemmeliydi. Kapitsa 1 921 yılından beri ingiliz fizikeisi Lord Ruttherford 'la birlikte Ca mbrid g e Ün iversites i'nde ça lışmış, daha >onra sırf onun deneme ve a raştırma ları icin inşa 236


ed ilen Cambridge'de Mond la bora tuarında su üze­ rinde yüksek ma nyeti k etki l eri tesbit i şleriyle uğraş­ mıştı. Bir pol itik göçmen olmad ığı için de Rusya i l e I ngiltere arasında m e k i k dokuyordu. Peter Ka pitsa 1 935 de Moskova'da bir fen kentera nsına davet e­ d i l miş, fakat sonra Sovyet h üku meti ona çı kış vize­ si vermemişt i . Bütün Batılı fen ve i l i m adamlarını muğber eden bu kara r ha kkınd a Londra 'daki Sovyet Elciliği şu açıkla mayı yapmıştı : «Sovyetler Birliği nde görü len ola:ganüstü milli ekonomi k g elişme o dere­ ce sür'atle olm uştur ki. bu gelişmeye fen adamları­ mız kOfi gel memektedir. » 6 Böylece Kapitasa Mosko­ va'd a açılan yen i Fizi k Problemleri Enstitüsü 'nde işe başlamış ol uyordu. Atom a ra ştı rma cağ ı n ı n ilk devreleri nde Atom Bombas ı a ncak birkoc i l i m adamının d i ma ğ ında sak­ lı bir s ı rd ı . Faşistlerin iktida ra geçti kten sonra Al­ man, italyan ve diğer fizikçiler Fra nsa, ingiltere ve Birleşik Amerika 'ya h icret etmeğe başlamışlar ve oralarda ayn i sa halarda ca l ışan i l i m a d a ml a rı i le bu­ l uşmuşlard ı . Bunlarda n :bazı larının ingiltere ve Ame­ rika 'd a k i fizikç i ler kadar bilgiH oldukları cak g ee­ meden anlaşıl mıştı . ita lya doğ umlu Enri co Fermi , Ncibel kazanmış fizikçi ler a rasında Amerika 'ya h ic ret eden i l k kafi­ len i n içinde idi. Maca r fizi kci l erinden Leo Szilard ve Eugene Pa ul Wigner ve Avrupa'd a n bili nen ve bilin­ meyen ıbircok fizikci ile Joliot-Curie'n i n tal ebes i Bru­ no Pontecorvo da bunla r a rası ndayd ı . i ngiltereye ge­ lenler a rasında Lisa Meitner, O. R. Srish, Rudolf Pei­ eres ve H erbart Skinnen gibi fen adamları vardı.

6l New

York Times 25

Nisan

1935.

237


Daıha sonraları yen i nesil fen ada mları ndan birçok­ ları ile gelenler a rasında Klaus Fuchs'da vardı. Hicret eden Avrupa l ı fen adamları a rası nda Av­ rupa'daki ideolojik eğ i l i m leri n i muhafaza edenler de mevcuttu. Meselô faşizm aleyhta riiğı çok sert ve şid­ detli rea ks iyonlara sebep oluyord u . Çünkü yeni ge­ len ler, a rasında nazizm ve faşizmden çok zara r gö­ renler vard ı . Bu grup arasında diğer saha lardan çok. komünist eleman ları n bul unması d ikkatli çekmekte id i . Gerek B ü y ü k Brita nya, gerek Birleşik Amerika. Avrupa l ı fen ve ilim adamlarını gizli tesislerine al­ ma kta tereddüt etmemişler ve onları n bilgisinden Batı 'nın gittikce gelişen askeri kudretin i n artırılma ­ sında yararlanmışlardır. B u tarz hareket. Atom Bom­ basının b i rkaç y ı l içinde imal inde muvaffa k olunma­ sı için lüzumlu id i . Bu grup insa nlar arasında, bir­ çokla rı solculu kta n dolayı takibata uğra m ışla rd ı . Bunların bazılarının i s e Moskova ve on un gizli teş­ kilôtı ile alôkalı olmalarını tabii görmek gerekird i .7 Bel ki d e h içıbir sanayi kol u. yahut fen a l a n ı . Sovyet casusla rı için Harwell, Cha l kriver, Los Ala mos. Oak Ridge ve diğer nü kleer tecrübe saahları derecesinde açık bulundurulmuyordu. Harp yılla rı içinde Rusya'da·ki atom a raştırma7l Henry de Wolf Smith ünlü raporunda şunlan söy­ lemektedir:

.Q zamanlar A merikan nükleer fizikçileri iş­

tigal ettikleri fen kolunun askeri maksatlarla kullanılaca­ ğı fikrini taşımadıklan için ne yapılacağını pek bilmemek­ te idiler. Bu cihetle yayın işlerinin tahdidi ve hükumetten müzaheret taleplerini; L. Szilard, E. Wigner, E. Teller, V.

F. Weisskopf ve E. Fermi gibi y abancı fizikçiler idare edi­ yorlardı.»

1945 ) , 373.

238

Reviews

of

Modern

Physics,

17,

No.

4

<Ekim


ları son derece gerilemiş bulunuyordu. Len ingrad'­ daki asıl laboratua rla r kısmen tah liye ed i l miş, Mos­ kova la boratuarı ise uzun zaman felce uğram ıştı . Rus bilginlerinin bazıları kaçmışlar. bazıları da tah­ l iye edilm işlerd i . Mühim b i r fiz i k labora tuarının bu­ lunduğu Ha rkov, Alman ordusu tarafı ndan işgal o­ lunmuş, tesisteki ôlat ve ma lzeme Ura l dağları n ı n ardına taşınmıştı. H e r n e kadar atom üzerine ça l ı ş­ malara küçük ölçüde deva m edi liyorsa da esas dü­ zen bozulmuştu. Gerçekte Amerika hüku meti, Amerika'dan u ran­ yum ihracı üzerine gene l l i k l e faz la kayıt koymuş de­ ğ i ldi. Ya n l ı ş bir görüş o!ara k şayet fazla kayıtlar ko­ nursa şüpheyi eelbedeceği ve Sovyetlerin tecessüs h islerinin keskinleşeceği ta h m i n edil iyordu. Bu gö­ rüşe daya nı lara k Sovyetler Birliğine küçük m i ktar­ larda uranyum veri l erek. bu ortağın memnun iyatini ka.za rımak ciheti sağla n ı yord u . Daıha sonra ları 1 949'da Dışişleri Ba ka n ı Dea n Acheson, veri len dört ihraç l isansı i l e 260.4 kilo u­ ra nyum oksid, 267.8 kilo u ranyum nitrat, 9,3 kilo uranyum maden i ve 1 000 g ram da ağır su; olmak üzere Sovyet Birliğ ine nü kleer madd e sevkiyatı ya­ pıldığ ı n ı açıklamıştı. Bu aldatıcı ve tehlike l i manevra ile Sovyetlere veri len atom materya l i , onların bu yolda ki fen ve sanayi casusluk hırsiarını ve ilerde atom bombasını keş if h ı rsiarını ta memiyle a rttı rmıştı r. Savaş deva mınca, Birleşik Amerika , Kanada ve ingiltere de on kada r fizikci. muhtel if tesislerden Moskova'ya mu ntazaman bilgi aktarma kta idi ler. Bu b i l i m casusla rı n ın en önemlilerinden biri, Klaus Fuchs, 1 940 da Ingi ltere ta rafından, Alman uyruklu olduğundan dolayı Kanada'da bir ka mpta ikômete 239


memur ed i l m işti. Bu adam daha son ra ingi ltere'ye cağ ı rılamk Glascow'da çalışmış, başka bir Alman m ü ltecisi eski dostu Rudolf Pieres 'in başkan oldu­ ğu atom bilginleri grubunda görev a l m ıştır. Alman kom ü n istleri n i n yard ı mıyla Fuchs, Sovyet teşkilatıy­ le temas ku rma ktc gücl ü k çekmemiş ve «Alexa n ­ der» takma a d ı i l e ta nınan teşkilat mensupları ndan Sernion Kremer ismindeki Londra Sovyet as keri a ta­ şes i n i n sekreteri ile tanışm ıştı. Sernion Kremer In­ g i ltere'deki teşkilatı n ta n ı n m ı ş a ja n ları nda ndı. Kremer ile Fuohs'un b u l uşması 1 942 yılının Ma­ yıs yahut Haziran aylarında olmuş ve temas on se­ kiz oy kadar devam etmişti. D<:ıha sonra Fuchs Bir­ leşik Ameri�ka 'ya g itmişti. Bu görüşmeler iki üc a y ara ile ol uyor, Fuchs, Kremer yahut yard ı mcısına mu ntaza man raporlar gönderiyordu. Diğer ingiliz fi­ zikçi lerile birl i kte 1 943 de Amerika 'ya g iden Fuchs ewela N ew York'ta Col umbia Ü n ivers i tes i'nde, son­ ra la rı Ağ ustos 1 944 den Haziran 1 946 ya kadar Los Ata mos atom deneme tes islerinde ça lışmıştı. Fuchs'­ un Amerika'ya gelmesiyle birl i kte Sovyetler de ö­ nemli bir habera lma a j a n ı olan Anatoli Ya kovlev'i Newyork'a konsolos ya rdımcısı ola ra-k gön dermişler­ d i . Mart 1 944 den Ara l ı k 1 946 ya ·kada r Anatoli Ya­ kovlev, B i rleşik Ameri ka ' n ı n g ü ney bölgesinde a to­ m i k casusluk işlerini idare etmiştir. Fuchs 1 946 y ı l ı n ı n orta ları nd a I n g i ltere'ye d ön­ müş ve Sovyet a janlarına b i l g i vermekte devam et­ m iştir. Ekim 1 947 d e tekrar b i r 'konfera nsa katı l ­ m a k üzere Ameri ka 'ya g itm iştir. Sovyet pol itikası ve Moskova'ya h izmetleri üzerin e bu tarihlerde göl­ g e d ü şmeye başla m ı ştır. Evvela Sovyet a j a n la rına verdiği randevularına gelmerneğe başlam ıştır. I n g i l iz otoriteleri, A meri-ka 'dan Fuchs hakkında bazı ip uc240


ları veri l mesi üzerine onu daha sıkı kontrol a ltına a l m ışlard ı r. N i hayet Fuchs açıklamala rda bulunmuş ve i ngiltere'de yargı lanara k mevcut ka nunlara göre en ağır ceza ola n 15 yıl hapse mahku m olm uştur. Ne g a ri p ta l i h ci lves idir ki. Sovyet casus teş·k i­ lôtının disipl i n l i ve mu ktedir iki a janı ola n Gold ve Yakovlev teşkilôtlarına küçük bir hata yüzü nden ağır bir darbe i ndirmiş ol uyorl a rdı. Fen alan ında mü­ h i m bir casus olan David G reenglass tarafından 1 945 yazı nda hazı rla nan bir raporu teslim almak ü­ zere Ann Siderovich adında b i r kurye Los Alamos'a gönderilmişti. Bilinmeyen bir sebepten dolayı M iss Sodorovich raporu a lmaya gidememiş ve Yakovlev'­ de Moskova 'nın dört gözle beklediği raporu süratle almak üzere Fuchs'un kuryes i Ha rry Gold'u Los Ala­ mos'a g önderm iştir. Bu hareket temasları asgari öl­ çü lerde tutma koidesine aykırı idi. Gold a ldığı emi r üzerine Los Alamos'a g iderek i l k defa d uyduğu Gre­ eng lass'da n raporu almıştır. Seneler sonra Fuchs ve Gold tutuklandı kları ve i ti raflarına başladı kları za­ man Gold, ifadesinde kendisini Yakovlev'in temasa geti rd i ğ i Geenglass'ın ism i n i de açıkl ıyor. Diğer ta­ raftan Greeng lass da J ul i us ve · Ethel Rosenberg'den bahsed iyor. Şayet temasları asgari ölçüde tutmak koidesine uyulmuş olsayd ı , belki de daha uzun za­ man Greeng lass-Rosenberg şebekesi faa l i yetlerine deva m etmiş olurdu. New Yorklu Rosen'berg , H a rry Gold ile ayni sevi­ yede b u l u n uyor ve Sovyet casus şefleriyle temasta onların g üvendi kleri ajanlar olara k a tom araştırma­ larını takip ed iyorlardı. Rosenberg komün istlerden m ü teşekkil bir m üh endisler h ücresine mensup ve yera ltı teşkilôtına strate j i k m evkilerden h izmet gör­ meye hazır bulunuyordu. Bu g rup Jacob Golos'un F'. 16

241


mura kebesi a ltında id i . Rosenberg'in i l k faal iyetleri sanayi casusluğunda başlamış, sonra pol itik ve ato­ m i k haber alma işlerine terfi ettirilmişti . Karısı Et­ hel ile birl i kte, kayınb iraderi David Greeng lass'ı da Los Alamos'da en g izli işl erde c·a l ışmaıktayken a ra ­ larına a l m ışlard ı . Rosenberg v e karısı 1 950 yazında tutu klanmış­ lar. Fuchs ve Gold'un açı klamaları i l e b i rl ikte atom casusluğunun sırları n ı n düğümü bu suretle cözü lü­ vermişti. Bundan sonra, diğer Sovyet a j a n lcırı AbrJ­ ham Broith man. M iriam Moskovitz ve Morton Sobel l a y n i zamanlarda tutu klanarak yarg ı l a n mışlard • . Ro ­ senberg çifti idama mahkum ed i l m işler, Gola ve So­ bel i 30 yıl, David Greenglass 1 5 y ı l , Abra ham Smith­ man 7 ve M i riam Moskovitz.de 2 yıl hapse hüküm giymişlerd i . J u l i us ve Ethel Rosenberg 1 953 yı l ı n ı n H Jzira­ nı nda Si ng Sing hapishanesinde idam ed iln· şlerd i . Bu iki casusdan başka, Sovyetler hesabına c !'JS · ı s ­ l u k eden lerden hiç kimse idam ed i l memiştir. Sovyet atom casusları n ı n başa rıları n ı hü lôsa edersek diyebiliriz ki; bu yolda m i l letl erarası komü­ n !zm i n , s ı rları elde etmek hususunda katkısı büyük olm uştur. Şayet Rusya atomik kara n l ığ ı n iç inde ka­ lıp kendi kendine yol bulmak zorunluğunu duysay iı ve başka mi l letierin bul uşla rından faydala namasayrjı belki de bu işl erde en azından on yıl geride k a l ırdı. Yan i Birleşi k Amerika ' n ı n 1 947 - 1 948 deki seviyesi ­ n e yetişrnek i c i n Rusya 1 937 - 1 938 atom yıllarında bul u nurdu. Kend i laboratua rları ndan elde etti klerin­ den başka , Rusya GRU'nun Moskova 'da Znamenski sdkağ ı n ı n 1 9 numarasında bulunan casusluk la bora­ tuarından a ldığı bilgilerden 'büyük fayda lar elde et­ mişti. 242


Bunda n önceki sayfalarda 1 946 - 1 947 den ev­ velki 20 yıl içinde Amerikan h ü kumetinin Sovyet ca­ sus teşkilôtı n ı mühimsemed i ğ i n i bel irtmiştik Hatta bu cas uslara karşı yumuşa k devra n ıldığı da bir ger­ çektir. Fakat bu birkoc sebepten i leri gel mekte idi. Evvelô, Rusya ikinci derecede bir devlet olara k gö­ rül üyord u . 1 9 1 7 - 1 920 arasındaki dahili ha rpten çı­ kan Sovyet Rusya'nın ma lzeme ve teçhizat bakımın­ dan asıkeri gücü çok zayıftı. Ne d eniz, ne de hava kuvveti vard ı . G ü n eyde ve batıda büyük toprak ter­ k i ne mecbu r ol muştur. Buna pa ra lel olara k n üfusun­ dan da 25 milyona ya kın bir kaybı olmuştu. Çiftl i·k­ lerin kolle ktivizasyonu dalayısile ordu ve subay kad­ rosu çok zayıfi am ış1 ı . H a l k arasında bile, b i rkoc Sovyet casusunun b u kadar zayıf bir devlete oktaro­ cağ ı sı rla rdan ne ç ı kabileceğ ini soranlar çoktu. Bir­ kaç ves i ka n ı n Krem l i n'de olup olmamasından ne çı­ kardı? ikinci sebep, Japonya ve A l manya 'ya karşı 1 930 danberi Amerika icin Rusya potansiyel bir müttefik teiôkki edil me kte idi. Bu sebeple Sovyet casuslarını afişe etmekle M oskova ted i rg i n edi l me k istenm iyor­ du. Ameri kan siyasa l bilgi öğreti m i nde ise, Sovyet polisine. d ı ş mem leketlerde k i yera ltı ve Sovyet ca­ sustuk teşki lôtına fazla önem ve yer veri l m iyord u . B u görüş tarz ı ; h e r geçen y ı l biraz d a h a artıyordu. Çünkü J a ponya ve Almanya ' n ı n m ü tecvviz d u rum­ l a rı da artma ktaydı. Za man zaman ortaya çıkan Sovyet casusluk olayları m ü nferit ve dağ ı n ı k vaka l a r ·ka bu,l ed i l iyor­ du. Genel bir reaksiyon sez i n lenm iyor, perde arka­ sında kiler hesaba katıl m ıyordu. Böylece uzun bir Sovyet casusluk silsilesi su üzerine c ı karılma kla ye­ tinil iyor ceza landırmak cihetlne gidilmiyordu.

243


Bir d emokraside halk efkôrı n ı n değ işmesi kolay işlerden d eğ i ld ir. Sovyet casuslıık olaylarının ta m manası ile a n iaşılıp ona g öre tedbirler a l ı n masına ge­ çilmesi üç yıl g ib i bir za man almış ve h ükümetin ha­ reket tarzı da böylece a ğ ı r ağır değişmişti. Bu olay­ larda dönemeç noktasına H iss-Chambers had isesi ile erişi i m i ş ve iş kong reye a ksederek, tohk i kat açıl­ mış ve b u i k i şahsın dôvası m i l l etlerorası a k islere yol açmı ştı r. Federa l Soruştu rma Bürosu , gel m i ş geçmiş, Rus casusları ha kkında tah k i katı deri n leştirerek bir çok Ameri ka l ı üzeri nde durmuştur. Merkez Istihbarat Bü­ rosu (CIA) Başka n ı General Bedel i S m ith'in 1 953 Eyl ül ünde açıkladığı g i b i Sovyet casusları, Ameri­ ka'n ı n bütün emn iyet teşkilôtına sızmışl a rd ı . Şu cihet de a n laşılmış bulunmaktad ı r k i ; Sovyet a janlarının çoğu yaba ncı büyü kelçil i klerin kadroları a rasında. kendi lerine çok iyi saklanacak yerler bul­ muşlard ı r.

244


PARÇALANMAYAN AG

i kinci Dü nya Sava şından beri g eçen zaman gös­ term iştir ki, sulh, M os kova ' n ı n casus ord usunun faa ­ liyetinde h iç bir g evşeme tevl i t etmemiştir. Dünyanı n her ta rafında zaman zaman meydana cıkarılan Ko­ münist casusluk şebekeleri, Sovyet l iderleri n i n d ü n ­ ya hakim iyeti konusundaki nihai gayelerin i n ne oldu­ ğunu mu ntaza man hatıriatmakia ka lmamakta, fa.kat aynı zamanda, «Sulh içinde beraber yaşa ma » pren­ sibinin fiil iyatta , şüphe götü rmez şekilde diğer mem­ leketlerin işlerine karışma ma k mônas ına alın madi­ ğ ı n ı da ispat etmektedir. Casusluk şebekeleri n i n za ma n zaman m eydana çı karılma larının ·kac ını lmazl ığını idrak eden Sovyetler, muhtelif şebekeleri yekd iğerinden en sıkı şekilde tec­ rit etmeye gayret sarf etmektedirler. Böylece, aynı bölgede aynı ma ksatla i ki veya ü ç şebekenin birbi­ rinden ha bersiz faal iyette bulunması m ü mkün old uğu g ib i bunlardan birinin ya kayı ele vermesi hal i nde di­ ğerleri Moskova'ya haber g öndermeye d evam edebil­ mektedirler. Sovyetler Birliği b i rçok sahalarda, g eçmişin ha­ talarında n fayda lanıldığını a çı klamıştır. Buna göre, ha bera lma metodlarının deva m l ı olarak tetkik ve ge­ l işmeye tabi tutuldukları mu hakka·ktır. Bütün tecrübe­ ler şu ha·kikati teyid etmektedi rler ki, bu günün kifa­ yetl i kontrespiyona j servisleri karşısında faaliyetine devam e debi l mek şansı na sa•h ip gizli a j a n tipi Komü ­ n izmle ilgisi olduğu bilinm eyen v e olg u n l u k cağ ı n ı n

245


başlannda bile kendisinde sa mimi bir M a rxist-Leni­ nist' i n normal d üşü nce tarzları n ı n ve bel i rl i tavrı ha­ reketin gel işmesine asla imkôn veri lmemiş k imsed ir. isvec askeri uzman larından Bi nbaşı P. Lindgren'­ in 1 959 senes i nd e bild i rd i ğ i n e göre, Ruslar U krayna'­ da «tipik bir Amerika n kasa bası» i nşa etm işler ve bu­ ra larda Amerikan hayatı n ın bütü n veehelerine uyg un şekilde müsta ·kbel casusları yetişti rmeye başla mışlar­ dır. Bu şeh irde sokaklara a rabalar park ed i l mekte, viski ve ·koka-kola satan barlar bulunmaktadır. Öğrenci-casuslar burada , Kom ü n ist propagan­ dası g örmeksizin Sovyet rıokta i naza rına göre değ i l fa·kat A m erika n görüşüne uygun olara k b ü tün Ame­ rikan l eh çeleri n i ve tari h i n i öğren mekted i rler. Binba­ şının a n lattığına göre, buradan mezun casuslar her halleriyle ( l isa n , ta hsil ·k ı l ı k kıya fet) A meri kalı lara benzemekte ve onlar g ibi hareket etmekted irler. Binba ş ı n ı n raporu şimd iye kadar n 7 teyid ne de tekzip edilmiştir. Fa ka t, Sovyetler Birl i ğ i n i n casus­ luk a l a n ı nda·ki g eçmişine bakacak olursa k, buna ina n ­ mamak i c i n sebebi n m evcut ol madığını görü rüz. SON

246


BAZI KOMÜNiST TERiMLERiNE AiT SÖZLÜK

AJAN"AKTiViST, TAHRiKCi AJAN Komünist olma­ yan teşekıküllere ve ha�k g rupları na sıza rcık onla­ rın dôvas ı n ı güdüyormuş h issi n i verip gerçekte kom ü n ist dôvaları için bu teşekkül ve g rupları n desteğ i n i kaza nmak maksad ile faal olara k çalış­ makle görevl i komü n i st. -

BOLŞEViK Çoğunlu:k mônasına gel i r. Başlangıçta , Rusya 'da Len i n ' i n ·kul'duğu Sosya l Demokrat Par­ tinin çoğ unfu k ·kanadına veri len isimdi r. Menşe­ vik'lere yani bu partin i n azınlıık ·ka nadtna g öre, daha sert ve a şırı değ işiklik isteyen Bolşev i k gru­ bu, sonunda i ktidan ele almıştır. 1 9 1 9 da BOlşe­ vik Parttsi n i n ad ı Kom ü n i st Partis i olmuştur. -

BURJUVA Orta Sınıfa a it; kom ün istlerce genel olarak, 'hususi mülk S(]lh ipliğinden doğan d u rum, h usus iyet, gelenek ve man evi kıymetiere kü­ çümsiyerek i şaret etmek için ·kullanılı r. -

BURJUVAZI Ziraatçı, sanayici, tüccar ve 'kazanç için ça l ı şan h er türlü meslek soh ibin i n teşkil et­ tiği «Orta Sınıf», Re jim lerini ancdk sınıf kavgası sayesi nde ıkura'bi lecekleri n i b i len komün istler «Orta S ı mf» ın « i şçi S ınıfı» na baskı yaptığını id­ d ia ederler. -

247


CEKA Sovyet Pol is G iz l i Teşk i lôtı 'nın i l k ismidir. Rusçada « Fevka lôde Komite» mô nasına gelen bu teşkilôt daha son raları GPU, NKVD ve şimdi MGB ad ı n ı a l m ı ştır. -

DEMOKRASi Serbest seçim yol u ile h üku meti hal­ kın kurd uğ u ida re .sistem i . Bu sistemde her sı­ n ı f hat·kı·n ida reele payı olur. Komün istler kend i hôkim iyetleri altında bulunan m i ll etierin idare s istem i n i n gerçek d emokrasi olduğu h issini ver­ mek icin kurdukla rı kom ü nist drktatöriÜ'klerine «Halk Demokrasisi» adını verirler. -

DEMiR PERDE Kom ü n is t milletierin d ış ôlemle te­ mas ve haberleşmeleri n i önlemek için bu mem­ leketlerin sınırlarını g eçilmez bir hale koyan ta h­ kimat -

DiYALEKTiK MATERVALIZM M a rks' i n prensip (doktri n ) leri n i n b i r kısm ı . Bu inan ışe göre insan topl uluğ unun d ü şü ncelerini ve sosya l mü nase­ betleri n i sadece ekonomik faktörler tayin eder. Yine bu inan ışe göre i nsan topluluğu d evam l ı b i r değ i şme halinded ir v e h e r yen i şey, i k i karşı kuwetin carpışmasından ortaya çııkar. Meselô «Sın ıfsız Topl um• . Bu rj uva Sı nıfı i l e işçi Sınıfının mücadelesinden doğar. -

DOKTRiN

-

Bir prens i p bir kısım p rensipler.

DOKTRiN AŞILAMA Ben i msed iği b i r doktri ni n çe­ l işen nokta la rını söylemiyerak ya n i taraf tutarak o doktrin i , devamlı şekilde tekra r yoluyla ka rşı­ sında,kine öğretmek ve bu yolla onu bu prensip­ Iere inandırma k . -

248


DUMA - 1905'de Rus Can ida resinde kurulan Pa rlô­ mento. EMPERYALiZM (SÖMÜ RGECiLiK) - Bir mem l eketin Siyasi ve i ktisadi bünyesine hôkim olara k veya o memleketi doğrudan doğruya istilô ederek ken­ di idaresi a ltına a l mak. Komü n istler, Batı Devlet­ lerinin, bi �hassa Amerika'nın, geri ka l mış m i l let­ l eri kom ü n izme karşı koru ma k için, onlara yaptı­ ğı yard•mlara hep sömürgeci l i k ismi veri rler. Hal­ buki Batı sömürgeci l i ğ i çoktan tarihe tarı şmış, on u n yerin e Sovyet Rusya'nın pey,kler üzerinde kurduğu Doğ u söm ü rgeciliği geçm iştir. HAKLI SAVAŞ Komü nistler, başladııkiarı veya son­ radan katı ldı kları her savaşa bu ismi verirler. Di­ ğer bir deyimle, başka bir memleketteki komü­ n is t azınlığını savunamk komü nizmi o memleke­ te yay m a k için g i rişilen sava şlar komü nistlere göre HAKLI SAVAŞLA R'dı r. -

HALK DEMOKRASiLERi Komü n istler tarafından bu is im, evve1ce hür i ken bugün kom ünist rej i ­ m i n h ô k i m olduğ u Doğ u Avrupa memleketlerine veri l i r. Macar Halk Cumhuriyeti g ibi. -

iŞCi DiKTATÖRLÜGÜ (PROLETERYA DIKTATÖRLÜ­ GÜ - Komünizme g·öre, kapita l izm ile gerçek ko­ m ü n iz m arasında b i r orta safha. Bu safhada mem l eket, sadece işçi sınıfın ı n temsilci leri tara­ fından idare edi l i r. Gerçekte bu idare Komü n ist Pa rtisi l iderlerin in elinded i r. KADRO - Komünist Partisi ve teşki lôtın bel'kemiği durumu nda olan esas üyeler. Bu üyeler, Komü249


n ist Partis i pol iti kasını yü rütmek, mahalli kom ü ­ n i s t parti lerin 'ku rmak v e üyelerin resmi prog­ ra ma uymalarını sağla ma·klo görevlidir.

KAPiTALiZM Her vatanda şın toprak. mü l k ve is­ Uhscl vasıtalarına saıhip olmasına müsait olan e­ konom i k s istem . Bu sistemde. her madden i n ü ­ reti mi. dağ ıt�mı. ticoreti h ususi şahıslar v e şir­ ketler tarafı ndali reıkabet esasıno doyanılamk yapılır. -

KOALiSYON Beraber ha reket etmek icin geçici b i r a n !aşma. Komün ist partileri. ekseriya. d iğer s i ­ yasi ı:)a rti leri kend i leriyle ·koa l isyon yapmağa zor­ lar. M i l li Cephe. B irleşi k Cephe, H a l k Koa l isyonu veya Ha�k Cephesi gibi cazip isimlerle kurd u rd uk­ la rı 'koal isyonlarda. komünistler hü kCımette da i ­ m a k i l i t mevkileri n i elde etmeğe çal ışı rla r. -

KOLLEKTiFLEŞTiRME Ç i ftçiyi. ta rlayı ve tarı m a l etleri n i devlet emri nde bulu ndura n ·komü n ist ziraat sistemi . Normal ciftli:klerden çok büyük olan kollektif ciftliklerde, ç iftç i ler. devlet me­ murları n ı n emrill'de çal ışır. -

KOLI�OZ Kollektifleşti rilm i ş çiftlilkler. Bel l i başlı ü retim a raciarı n ı n kollektif mü l kiyeti temeli üze­ rine. toprağın ortaikioşa işlenmesi amacıyla ku­ rulan gönü l l ü ( ! ) �öylü ler birliği. -

KOMiNFORM Komünist Haberler Bürosunun 1kısal­ tılm ı ş ad ıd ır. M i l l etlera rası Komünist Teşki lôtı. Sovyet s i yaseti n i Mahalli Komünist Parti lerine Korni nform kanaliyle bildiri r. Komi ntern'in yeri-

250


ne g eçen Korninform teşkilötı 1956'da dağıtı l m ı ş­ tır. Mil letlerarası komünizm i n kısaltılmış şekl id i r. Kominform'un gördüğü işi ondan önce

KCMiNTERN

-

görmekte idi.

KOMÜNiST MANiFESTOSU Komü n izmin gayeleri­ ni göstermek üzere i 848 de Marks ve Engels ta ­ rafından yayı nlanan beya nname. O zaman ko­ mü nist ile sosya l ist terim leri biri d iğerinin yeri­ ne kullanıl ıyord u . Len in ile Sta l in bu terimleri fark lı tarif ederler, bunları ka rıştırmama k lözı m­ dır. -

KOMSOMOL Gençlere komünizm in nazariyasi n i ve tatbi katını öğreten ve aşılayan Komü nis t Genc­ l e r Birl iği teşkilötı. -

KOMÜN!ZM M a rks'ın ihtilölci Sosya l izm nazariyesi üzeri ne kuru lmuş, sonrada n Leni n ve Stalin ta­ rafından inıkişaf ettirilmiş bir i nanç ve prog ra m sistem idir. Komünizm. ta rihe bir sınıf kavgası gözüyle ba'ka r. Bu s ı n ı f kavgası son unda zaferi her yerde i şç i s ı n ıfın ı n kazancea ğ ı na ve bütün dü nyada i şçi Di ktatörlüğü'nü 1kuracağına inanır. Komü ni�m in gayesi, içtimai, i ktisadi, s iyasi ve kültü rel faa l iyetlere a it ·kan u n ve n·izamların ya l­ nız mutlak kudret ve 'ktJWet sah �bi yani dikta­ tör bir parti ta ra fından yürütü l mesi, 'kısacası bü­ tün dünya n ı n Sovyst Sosya lit Cumh u riyetleri Bir­ l iği haline gelmesi yani kom ü n istleşmesidir. Ger­ çekte komünizmin ıkurduğ u Işçi Di kte törlüğü de­ ğ i l Komünist Pa rtis i n i n , daha doğrusu bir 'kaç -

251


kişi n in ve EJ!kseriya bir kişi n i n d iktatörlüğdür. Aksine komünist idarede en fazla ezilen sınıf işçi s ı n ıfıd ır. Çün k ü demokrasi lerde işçi lere tan ı ­ n a n g rev hakkı komü n ist ida rede yoktur.

KREMLiN - Eski Rus çarları n ı n sa rayları. Moskova '­ d a tahkim ed ilmiş yü ksek d uvarlarla çevrilmiş bulunan bu saraylarda bug ü n komün ist d i kta­ törler oturur. Komünist idarenin merkezi Krem­ l in 'd i r. LENiNiZM - Kom ü n ist Pa rtis i n i n doktrin ve tatbi·katı ha kkında Marksizme daya n ı la mk Len i n tarafın­ dan �kon ulan hü küm ler. MARKSiZM - Marks ile E ngels'ifl lhtilôlci Sosya lizm naza riyesi . Buna göre insanilık tarihi n i n en ehem­ m iyetli mücadelesi Sınıf Kavgasıdır. Komün ist­ ler, gercek Ma rksist old u kl a rı n ı idd ia ederler. Di­ ğer taraftan b i rçok sosya l ist g ruplar, komü n is t­ l erin Marks' ı n ·koyd uğ u prensipleri i h lô l ettiğ i n i idd ia ederler. Halbuki Marks'ın •kendisi, koydu­ ğ u prens ipierin b i rçok noktalarında cel işme ha· l ine d üştü ğ ü için, haklı ola ra k M a rksizm'in bir çok çeşitleri o k:J uğu i ddia ed ilebilir. Gerçekte bu· g ü n kü komünizmin. Ma rks ta rafından düşü n ü len toplum tipine be n zeyen tarafları azd ır. MGB - ( Ruscada « i şç i leri Ba·kan l ı ğ ı ıı n ı n baş harf­ leri ) . Sovyet Gizli Pol isi. NORM - Komün ist rej i min, işçiler tarafında·n m uay­ yen za mo nda yapılmas ı n ı şart koştuğu iş m rkta­ rı. 252


OLiGARŞi Gercek kuwet ve i ktidarın bi rkaç ·kişi­ n i n el inde bulund uğu h ü kumet şekl i. -

PARTi DISiPLiNi Komü n ist şartsız, körü körü ne itaat. -

l ideri n i n

emirlerine

PEVK (UYDU) Siyasi ve i ktisadi yönden daha kuv­ vetli bir ·komşunun ha kimiyeti a l tına g i ren bir d evlet. -

POLiS DEVLETi Halkının d ü şü nce ve hareketleri­ ni gizli pol is teşki latı yoluyla kontrol ve idare ede n devlet şek l i . N azi Almanyası ve tekmil ko­ m ü n ist devletler g ibi . -

PREZiDYUM Sovyetler Birl iğ i ' n i idare eden Sov­ yet Komü n ist Partisinin en yüksek idare organı. REVKOM - Devri mci ·komite -

RUSLAŞTIRMA - Bir halkın kültürü n ü zorla Rus kül­ türüne uyd urmak. Rus carları, çarl ı k idaresinde­ ki Rus olmayan m i ll etierin kend i d i lleri n i konuş­ malarını ve kültü r g elenekleri n i tatbi k etmeleri­ ni engel leyerek bu gayeye ulaşmağa çal ı şı rdı. Bug ü n Sovyetler Ruslaştırmayı daha ince bir yolda n yapıyorlar: Genel olora:k, Rus olmayan mil letierin kend i lisenlarını konuşmasına m üaade ediyorlar. Fakat kom ün istler bu mil letiere Rus alfa bes ini ka•bul ettirme, l isa nlarına bi rçok Rus­ ca kel ime sokma, aynı d i l i kon uşan topluluklar­ da l ehçe farkı yaratma ve Rusları n azı n l ı kta ol­ duğu bölgelere Rus idareciler tayin etme yol uyla Rusla ştırmo s iyaseti n i çarlardan daha büyü k bir başarı i le tatb i k ed iyorlar. 253


SAPlK (iNHiRAFCI = DEVIATIONIST) Kom ün ist Pa rtisi ta rafından ortaya konan d üşünce ve pren­ s iplerden sapan, ayrılan ki mse, Kom ü n ist d ü şün­ ces i ne göre sapıklar. er geç ta m menasiyle b i r «Halk Düşmanı» olurlar. -

SINIF

-

E konomik ve sosya l kara kterleri aynı olan

halk g ruplarına ve rilen isi·rnd ir, Orta Sını f, Işçi

Sınıfı vesa ire gibi.

SINIFSIZ TOPLUM (CEMiYET) Komün istlerce vaa­ dedilen fakat hiçbir kom ünist devlet tarafında n gerçekl eşti rilememiş bulunan nazari, sın ıfsız bir cem iyet yapıs ı . -

SOSYALiZM Demokratik manada esas lı istihsal vcsıia ları n ı n ·demokratik idare a ltında kollektif­ leştirildiği veya bu istihsal vasıta ıarına demokra­ tik bir h ü kü metin sa'h i p bul unduğu ida re ta rzını a n lotan nazariye. Bu teri m i komünistler ekseriya satıte olara k kendi idareleri icin kullanırlar. -

SOVYET Bolşevik re j i m i n i n i �k za manla rr nda, i şç i , asker ve köylü temsilci lerinden kurulmuş bulu­ nan en yü ksek Idare Konseyi . Şimdi b u konseyin üyeleri Komü n ist Partisi ta rafından tayin ed il­ mekted i r. Bu teri m, Rusya 'ya a i t olmak üzere ekseriya komünist monosına kulla n ı l ı r. -

SÖMÜRGECiLiK SAVAŞI Komün ist olmayan mil­ letierin her hareketine ve savaşına kom ü nistler ta rafından bu isim veri l i r. S.S.C.B. Sovyet Sosya list Cumhuriyetleri Birl iği. Dünya n ı n en geniş memleketi. Bu mem leketi teş-

-

254


kil eden ona ltı cumh u riyet şunlard ı r: Rus Sovyet Federa l Sosya l ist Cumhuriyeti (memleket saha­ sının d örtte ücü n ü kaplar) . Ermenista n, Azerbey­ ca n , Gürcüstan, Kaza kista n , Kırgızista n , Taci kis­ ta n , Türkmenista n , Özbekista n , Estonya, Litvan­ ya Letonya, Fin Ka relyası, Moldavya, Beyaz Rus­ ya, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri.

STAKHANOViZM - Sovyetlerin işçiyi cal ı ştırma sis­ tem i . Bu sistemde her iş kol u için kona n Norm'­ dan yani tayin ed ilen miktardan daha fazla iş cı karan işçiler mükôfatland ı rı l ır. M eselô parça başına pa ra alan Sovyet işeisi ayl ığını tam a la ­ bi lmek için mutla k normu tutmak zorundadır. Normu geçen bir i şe i n i n yan i bir «Sta·khanovitıı in yaptığı iş mi�ktarı o zama nda n sonrası icin Norm sayı l ı r. H ü lôsa Sovyet i şeisi ayl ığını artır­ mak şöyle dursun , olduğu gibi m uhafaza edebil­ mek icin dahi b i rbirleriyle i nsan ta katı üstünde yarışma'k zorundadırlar. SÜRGÜN (Deportation) Bir kimsen in veya bir halk top l uluğunun yerinden uzaklaştırı lması. TASFiYE Bir devlet veya partiyi kirli ve sadakat­ sız kimselerden tem izlemek. Komü n ist rej i minde, l i derin istemediği ki mselerin ekseriya şiddet yo­ luyla partiden a tı l ması veya öldürü l mesi môna­ sına gel ir. -

-

TOTALiTER DEVLET Siyasi goruş ayrı lığına yer verm iyen ve m i l l et hayatının siyasi, i ktisadi, kül­ türe l v.s. gi'bi her yön ü n ü ta nzim ve kontrol eden devlet tipidir. -

255


K A Y N A K L A R Life

1952 Mayıs, Ekim, Kasım 1957 Şubat, Haziran, Temmuz, Ekim

Massing, This Deception New York 1951. Alexander Hrlov, Tbe Seeret

History of Stalins Crimes

New York 1953. Foote, Handbook for Spies Avustralyadaki

casusluk

faaliyetlerini

komisyonu vesikalan ı Temmuz

inceleyen

Kraliyat

1964.

Dr. Rudolf Lehmann, In the Case of Dr. Roeder. Dr. Manfred Roeder, Die Rote Kapelle Weisenborn, We Survived Der Spigel !Hamburg ) 31. Mart 1954. Dıtvid J. Dallin Sovyet Casuslan •

Kızıl Albay Pankovski 'nin gizli defterleri T.K.M.O. Genel Merkezi Yayınlan No. 2 Aramızda bir Sovyet Casusu Var. M.T.T.B. Neşriyatı < Bro­ ş ür) . Çeşitli Makaleler ve Tefrikalar. Nüzhet Baba S. A. Golunski ve M.S. Strogovich, Devlet ve kanuniann teorisi. Law Quarterly Review, C. Lll. Harvard Law Review, Cambridge Nu. 7. 1963 Robert Conques, Büyük Tedhiş, Çeviren Nüzhet Baba. James Burnham, Amerika - Rusya Dünya Mücadelesi ORGBURO.

(Sovyet Gizli Servisi Talimnamesi l Mos. 1960.

Parti Organizatörlerine talimat Moskova 1960 New York Times 19 Mart 1953

256



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.