ı-5 r a l l a as M nt
Ke
Kurbağalıkent’in Prensi Özlem Kılınçarslan Sözbilir Resimleyen: Yassir S. Rasan - Anıl Tortop
Kent Masalları - 5
Yazar Özlem Kılınçarslan Sözbilir Çizer Yassir S. Rasan - Anıl Tortop Yay›n Yönetmeni Yunus Bekir Yurdakul Grafik Tasar›m Rifat K›r›toğlu Baskı Özden Ofset Matbaacılık ve Ambalaj San. Koll. Şti. İZMİR / 15.05.2009
ISBN: 978 - 605 - 5742 - 28 - 7 SERTİFİKA NO: 12172 © Her hakkı saklıdır ve Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi’ne aittir. Yazıları ve resimleri başka bir esere aynen veya değiştirilerek alınamaz ve yayımlanamaz.
Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde bandrol taşıması zorunlu değildir. Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Nu. : 38/Z-1 Konak İZMİR - www.top.com.tr Telefon: 90.232.4257963 Belgegeçer: 90.232.4459112
2
Bir gün yolda giderken bir kurbağa zıplayıverdi önüme. Korkudan rengim kaçtı. Bunu gören kurbağa, “Korkmayın bayan, yalnızca bir kurbağayım ben!” diyerek beni sakinleştirmeye çalıştı. Bu sözleri işitince iyiden iyiye uçtu rengim. Ne de olsa ilk kez karşılaşıyordum konuşan bir kurbağayla. Korkudan mı, şaşkınlıktan mı bilmem; ben tir tir titrerken konuşmayı sürdürdü geveze kurbağa. – Nereden gelip nereye gidiyorsun? Dilim tutulmuş halde şaşkın şaşkın bakarken “Ben Kurbağalıkent’ten geliyorum. Masalımı anlatacak kişiler arıyorum.” dedi. Ve başladı anlatmaya: 3
– Bir zamanlar ülkelerin birinde Kurbağalıkent adında bir yer varmış. Bu kentte huysuz mu huysuz, sabırsız mı sabırsız bir prens yaşarmış. Anne ve babası her isteğini yerine getirir, bir dediğini iki etmezmiş. Ancak prens, her şeye kusur bulur, hiçbir şeyden hoşnut olmazmış. Prensin bu huysuzluğu kral ve kraliçeyi üzdüğü kadar, saraydakileri de canından bezdirirmiş. Geçimsizliği yüzünden hep yalnız oynarmış. Bir gün sarayın bahçesinde kendi kendine oynarken topu gül fidanlarının arasına kaçmış. Dikenleri hesaba katmadan fidanların arasına dalınca, her yanı çizik içinde kalmış. “Bu aptal şeyleri ne diye dikerler ki!” diye öfkeyle bağırmış. Sesini duyan hizmetkârlardan biri koşarak prensin yanına gelmiş. 4
Prens, “Şu aptal bitkilerin dikenlerini yok edin!” diye buyurmuş. Hizmetkâr “Emredersiniz efendim.” demiş ve tek tek temizlemeye koyulmuş dikenleri. Bu sırada prens yerde duran topu öfkeyle tekmelemiş, “Zaten top oynamaktan da nefret ederim.” diye söylenmiş. Canı sıkkın halde dere kenarına doğru yürümüş, derenin üzerindeki köprüde oturup balıkları, kurbağaları izlemeye başlamış. Bir süre sonra balıklardan birine seslenmiş: – Bütün gün tek yaptığınız derede yüzmek, bıkmıyo… Prensin sözünü tamamlamasına fırsat vermeden önüne atılan kurbağa, “İyi günler prensim! Affedersiniz, her ne kadar iyi günler diledimse de pek de iyi bir gün olmadığını görüyorum.” demiş. 5
Kurbağalıkent’in Prensi Mutluluk nerede olabilir? Bir sandık dolusu şekerlemede mi? Belki de bir haber anonsunda: “Sayın seyirciler, Eğitim Bakanlığının son açıklamasına göre, bundan sonra tatiller 7 ay sürecek.” Belki de mutluluk aynadaki bir çift gülen gözdedir. Konuşan bir kurbağanın size oynayacağı tuhaf bir oyunda bile olabilir. Merak edenler! Kurbağalıkent’te buluşmak üzere...
ISBN 978-605-5742-28-7
www.top.com.tr
9 786055 742287