Ah Saçıma Gelenler Fidan Çobanoğlu Kaplan Çizer: Duygu Cigal
Ah Saçıma Gelenler
Yayın Yönetmeni Yunus Bekir Yurdakul Yazar Fidan Çobanoğlu Kaplan Çizer Duygu Cigal Grafik Tasar›m Rifat K›r›toğlu Baskı Özden Ofset Matbaacılık ve Ambalaj San. Koll. Şti. İZMİR / 15.04.2009 ISBN: 978 - 605 - 5742 - 34 - 8 SERTİFİKA NO: 12172 © Her hakkı saklıdır ve Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi’ne aittir. Yazıları ve resimleri başka bir esere aynen veya değiştirilerek alınamaz ve yayımlanamaz. Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde bandrol taşıması zorunlu değildir.
Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Nu. : 38/Z-1 Konak İZMİR - www.top.com.tr Telefon: 90.232.4257963 Belgegeçer: 90.232.4459112
rum: Adımı çok seviyo a bazen m A l… e z ü g e N ” “Gülüş! or ki yüzüm canım öyle sıkılıy r kayboluyor. le k ü c lü ü G . r o y lı ası biri adımı Ya tam o sırada ! Önce öğrenmek isterse cük atıp kocaman bir gülü ş.” derim. lü ü G ım d a im n e “B sıkan her Sonra da canımı ararım. lu o y m ü z ö ç ir b neyse
Erken kalkmayı sevmiyorum. Özellikle kışın… Sıcacık yorganın altından çıkmak gerçekten çok zor. Bunu anneme de babama da söyledim. Ama annem, babam hatta kardeşim hiç zorlanmadan erkenden uyanıp kahvaltı yapıyor. Sabah kahvaltısı olmasaydı belki daha da zor çıkardım yataktan. Yaz kış fark etmez, güzel bir kahvaltı için biraz daha erken uyanabilirim. – Gülüş, haydi kahvaltı hazır! İşte yine o güzel ses beni çağırıyor. – Geliyorum anne! Babamdan önce banyoya girmeliyim. Yoksa ben daha yüzümü yıkamadan omletim buz gibi olur. 3
Önce banyoya gidip sonra yatağımı toplasam… Ama anneme söz verdim bir kere; kalkar kalkmaz yatağımı toplayacağım. Hem de her sabah, hafta sonları bile. Onun neden bu kadar düzenli olduğunu bir türlü anlayamıyorum. Uyku saatim gelince nasıl olsa yeniden yatacağım. Böylece yatak yine dağılmış olacak. Bu düşüncemi anneme söylediğimde “Peki Gülüş, çarşıya çıktıktan bir süre sonra eve dönüyoruz değil mi? Öyleyse neden çarşıya çıkıyoruz?” dedi. Neyse yatak da tamam, şimdi doğru banyoya… Yaşasın! Banyo boş. Babamdan önce banyoya girdim, şanslıyım. Zaten çok kalmayacağım. Ama kahvaltı hazır olmasaydı bir iki sayfa kitap okurdum belki. Babamın banyoda okuma alışkanlığı sonunda bana da geçti. Evde tek banyo olması çok garip. Kimse odama ya da mutfağa girmek için sıraya girmiyor. Ama ban4
yodaki kuyruk bir türlü bitmek bilmiyor. Neyse ki bugün sıra beklemeyeceğim. – Aaaaa! Bu da ne, saçımda bir şey var! Böcek, bir böcek var! Annneeeee, annneeeee, anneee! Büyük, beyaz bir böcek beni yok etmeye çalışıyor ama annem hâlâ yardımıma gelmedi. – Baba! Babaaaaaaaaa! Sadece iki defa “baba” dedim ve babam hemen geldi. Büyük bir cesaretle ellerini saçıma soktu. Beni kurtarmak için kendini tehlikeye attı. Eğer bu büyük beyaz böcek beni öldürmezse babamın yaptıklarını asla unutmayacağım. Babam kan ter içinde beni kurtarmaya çalışırken annem sadece şöyle seslenmekle yetindi. – Ne var, ne oldu Gülüş? Hemen gelmezsen omletin buz gibi olacak. 5
Karnım ne kadar aç da olsa şu anda omleti nasıl düşünebilirim ki! Eğer bu böcekten kurtulabilirsem anneme şöyle diyeceğim: – Saçında çok tehlikeli beyaz bir böcek varken omlet yiyebilir misin? Babam çok uğraştı. Sonunda böceği aramaktan vazgeçti. Ellerini yıkarken bana baktı ve şöyle dedi: – Böcek falan yok Gülüş, saçına sakız yapışmış. – Sakız mı? Nasıl yani, böcek değil miymiş? O zaman şu güzelim omleti daha fazla soğumadan yiyebilirim demektir. Peki, saçlarım ne olacak? Babacığım sakızı çıkarabilir misin? Babam mutlaka bir çözüm bulur, ben canımı sıkmayayım. 6
– Çıkarabileceğimizi sanmıyorum Gülüş. Saçlarının neredeyse tamamı sakıza yapışmış. Dur! Dur bir dakika, saçında bir değil iki sakız var. – İki mi? Nasıl olur, dün akşam sadece bir sakız çiğnemiştim. Yatakta kitap okurken sakız çiğniyordum, sonra… Sakızı ne yaptım acaba? Hatırlamıyorum. Ama ikinci sakız? Onun nereden geldiğini hiç hatırlamıyorum, hem de hiç… Babamla sakızların saçıma nasıl yapışmış olabileceğini bulmaya çalışırken annem seslendi: – Ne var, ne oluyor, ne bu gürültü? Oyalanıp duruyorsunuz. Omletlerinizi soğuk da olsa yiyeceksiniz, hiç karışmam! O harika omlet birkaç dakika için aklımdan çıkmış. Bir an önce şu beladan kurtulmalıyım. 7
Dünyada benim yaşımda kaç çocuk olduğunu merak ediyorum. Acaba onlar da benim gibi büyükleri anlamakta zorlanıyor mudur?
Ah Saçıma Gelenler
ap
n Fida
Ço
lan
O sabah uyandığımda kötü bir sürprizle karşılaştım. Babam hemen yardımıma koştu. Annemse “Kahvaltı hazır, omletin soğuyor.” diye seslenmekle yetindi. Kim başında - aslında saçında - büyük bir bela varken omlet yiyebilir ki! Peki, kim başında büyük bir bela varken omlet yapabilir ki!
banoğlu K
ISBN 978-605-5742-34-8
www.top.com.tr
9 786055 742348