Altin makasima ne oldu web

Page 1

ALTIN MAKASIMA NE OLDU? İmren Tübcil Çizer: Görkem İşme



ALTIN MAKASIMA NE OLDU? İmren Tübcil Çizer: Görkem İşme


ALTIN MAKASIMA NE OLDU? Yazar İmren Tübcil Çizer Görkem İşme Genel Yayın Yönetmeni Özlem Tortop Akkaya Başeditör Yunus Bekir Yurdakul Grafik Tasarımcı Bora Çokdinleten

IISBN: 978-605-4634-49-1 Sertifika No: 12172 İzmir, 18 Nisan 2014 Baskı: Özden Ofset Matbaacılık ve Ambalaj San. Koll. Şti. Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Atatürk Mahallesi Gazi Bulvarı No: 148-B Kemalpaşa / İZMİR

Sertifika No: 15666 © Her hakkı saklıdır ve Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketine aittir. Yazıları ve resimleri aynen veya değiştirilerek alınamaz ve yayımlanamaz.

Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Nu. : 38/Z -1 Konak İZMİR - www.top.com.tr Telefon: 0232 425 79 63 - 445 91 12 Belgegeçer: 0232 489 37 37



İmren Tübcil, yazar 1976’da, Denizli’de doğdu. Çocukluğu kitap okuyup resim çizerek ve sokakta oynayarak geçti. Çiçekleri, ağaçları, hayvanları, doğayı çok sevdi. Çocukken evinde önce bir muhabbetkuşu, arkasından bir balık, sonra bir ördekle paylaştı günlerini. Derken bir sürü hayvan arkadaşı oldu. Dedesinin bahçesinde, bir asmanın üzerinde otururken ne çok hayaller kurdu! İlkokulda yazmanın keyfiyle tanışınca bunları hikâyelere dönüştürdü. Gazeteci olma hevesiyle Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümüne girdi. Haberler yazıp röportajlar yaparken film yapım sektörüne geçiş yaptı. Masallarla yolculuğun tadına varınca “Kayıp Yıldız” ve “Altın Makasıma Ne Oldu?” doğdu. Çizgi film izlemeyi ve çizgi roman okumayı çocukluğundan beri çok seviyor. Kedileri Çakıl ve Püsküüt ile birlikte yeni hikâyelerin peşinde koşuyor. Görkem İşme, çizer 1992’de Akhisar’da doğdu. Babasının ona altıncı yaşgününde aldığı boya kalemlerini o kadar çok sevdi ki evde boyanmadık duvar bırakmadı. Bu nedenle boya kalemlerinden ayrılmak zorunda kaldı. Çok ağladı, özür diledi, söz verdi ve sonunda boya kalemlerine yeniden kavuştu. O tarihten bu yana boya kalemlerinden hiç ayrılmadı. İlkokula başladı ve en çok resim dersini sevdi. Hayatı boyunca hep çizmek istedi. Çok hayalperesti. Her zaman hayal ettiklerini çizdi. Ve halen çizmeye devam ediyor.




Güneş gülümseyerek kafasını tepenin arkasından çıkardı. İki kolunu da uzatıp tepeye sarılınca her yer aydınlanmaya başladı. Bir taraftan da esniyordu. Bütün gece nöbet tutmuş olan Baykuş Kocagöz, güneşe gülümseyerek, “Günaydın!” dedi. “Bugün biraz geç kaldın. Seni merak etmeye başlamıştım.” Güneş esneyerek cevap verdi. “Evet Kocagöz, uyuyakalmışım kusura bakma. Haydi, sen de yuvana gidip uyu artık.” Kocagöz yuvasına doğru uçarken “İyi günler. Yarın görüşürüz.” dedi. Kocaman bir ağacın dalındaki yuvasına girdi. Hemencecik de uykuya daldı. Baykuş Kocagöz bir gece bekçisiydi. Geceleri nöbet tutar, güneş doğana kadar hiç uyumazdı. Güneş biraz daha yükselip Şımşırak Gölü’nün üzerine ışınlarını gönderdi. Gölün üzerinde parıltılar oluşmaya başladı. 7


Gölün kenarında Tultuslu adında bir kuş kasabası vardı. “Ü- ürürü-üüüüüüüüüüüüüüüüüüü!” Hah, kasabanın başkanı horoz Moribik de ötmeye başladı. Her sabah güneşin ilk ışınlarıyla beraber uzun uzun öterek kasabadaki herkesi uyandırır. Kuşların hepsi bu ötüşü duyar duymaz yeni günün başladığını anlayıp yataklarından kalkarlar. Baykuş Kocagöz hariç. O, gece bekçisi olduğundan gündüzleri uyur. Herkes uyandı. Kasaba meydanı da yavaş yavaş hareketlenmeye başladı artık. Bakkal güvercin Kınıfır kepenklerini gürültüyle kaldırdı. Daha önceden pastanesini açan dodokuşu Dodik Hanım, Kınıfır’a el salladı. “Günaydın Kınıfır.” “Günaydın Dodik Hanım.” Karşılarındaki berber dükkânının sahibi kelaynak Tepetep esneyerek geldi. 8


Kapıyı açıp içeri girecekken Kınıfır, “Günaydın Tepetep. Bu sabah selam vermeden içeri giriyorsun?” dedi. “Günaydın. Kusura bakmayın daha tam uyanamadım da. Size de günaydın Dodik Hanım.” “Günaydın Tepetep. Nasılsın bu sabah?” “Çiçek gibiyim çiçek. Ama biraz uykum var. Sizler nasılsınız?” “İyiyiz. Çok teşekkürler. “ “İyi çalışmalar size.” “Sana da Tepetep.” Tepetep dükkânına girdi. O sırada okula giden küçük serçe Sırçik, haylaz martı Gümüşgaga ve süslü ağaçkakan Kakari bakkala geldiler. Hep bir ağızdan bağırarak, “Günaydın Kınıfır Amca!” dediler. Kınıfır da onlara gülümseyerek “Günaydın yavru kuşlarım. Okula mı gidiyorsunuz?” diye sordu. 9


Yine hep bir ağızdan cevap verdiler. “Evet. Bugün ilk günümüz. Kalem almaya geldik.” “Gelin gelin. İçerde her renk kalem var.” Dördü birden bakkala girdiler.

Tepetep’in berber dükkânında ise yeni güne hazırlık yapılmaktaydı. Kelaynak Tepetep her yeri gözden geçiriyordu. Çırağı taklacı kanarya Çanori yerleri süpürüp etrafı silmeye başlamıştı. Bunları yaparken sık sık takla atıyordu. Bu onun en belirgin özelliğiydi. Bu yüzden ona ‘taklacı kanarya’ diyorlardı. Tepetep alet kutusunu açtı. İçindekileri çıkarıp temizlemeye başladı. Kutudan, pırıl pırıl 10



Şımşırak Gölü’nün kıyısında yerleşik kuş kasabası Tultuslu’nun sakinlerinden berber kelaynak Tepetep, baba yadigârı altın makasını bulamaz. Güzelim makas tüy olup uçmuş, su olup akmıştır sanki. Gün boyu çalışmaktan ayaklarına kara sular inmişken dinlenmek istediği akşam saatlerini de altın makasını aramakla geçirir Tepetep. Dükkânın her yerine yeniden yeniden bakar. Bu arada kimi komşuları makasın çalındığından neredeyse emindirler. Ve onlara göre bu işi kimin yaptığı da bellidir. Ertesi gün karga Karakat ve oğlu Kömür, sabah erkenden kasabayı terk ederler. Sahi neredir Tepetep’in altın makası?

ISBN 978-605-4634-49-1

9

786054 634491


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.