Baloncu

u c n o l a

BHabib Bektaş

Anıl Resimleyen:

Tortop

Baloncu Yazar Habib Bektaş Çizer Anıl Tortop Yayın Yönetmeni Özlem Tortop Akkaya Editör Yunus Bekir Yurdakul Grafik Tasar›m Ozan Tortop Baskı Özden Ofset Matbaacılık ve Ambalaj San. Koll. Şti. İZMİR / 12.04.2012 ISBN: 978 - 605 - 5742 - 98 - 0 SERTİFİKA NO: 12172 © Her hakkı saklıdır ve Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi’ne aittir.

Yazıları ve resimleri başka bir esere aynen veya değiştirilerek alınamaz ve yayımlanamaz.

Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde bandrol taşıması zorunlu değildir.

Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Nu. : 38/z-1 Konak İZMİR - www.top.com.tr Telefon: 90.232.4257963 Belgegeçer: 90.232.4459112

2

O gün bayramyerine akın akın çocuklar geliyordu.

Küçüklerin yanında anneler babalar da vardı.

Ama onlar o kadar da çok değildi doğrusu.

Köşede ihtiyar bir teyze pamukhelva yapıp satıyordu. Pembe, beyaz pamukhelva topaklarının görünüşü çok güzeldi, rüyalarımız gibi.

Pamukhelvacının yanı başında küçücük bir çadır tiyatrosu vardı. Çadırın içinden coşkuyla masal anlatan bir adamın sesi geliyordu.

Karşı köşedeki yükseltide ise şakacıktan çarpışan otomobilleri süren çocukların sevinç çığlıkları yükseliyordu.

Bayramyerinde neler yoktu ki!

Yiyecek içecek satılan tezgâhlar...

Kader kısmetçiler...

Palyaçolar...

Dondurmacılar...

Ve uçanbalonlar satan bir baloncu.

3

Ama bu, bir başka baloncuydu. Daha önce gördüklerimize hiç benzemiyordu… Balon kafalı bir balon satıcısıydı.

Her iki omzunda balonlar yükseliyordu. İpi kısa olan en alttaki balonlar baloncunun başının hizasındaydı. Baloncu, omuzlarına iliştirdiği rengârenk balonlara insan yüzleri çizmişti: Kızlar, oğlanlar, kadınlar, adamlar, nineler, dedeler... O yüzlerin içinde yeşile boyadığı kendi yüzü kaybolup gitmişti. Yüzüne baktığınız zaman ağzı, burnu, gözleri ve kulakları olan bir balon görmüş gibi bir duyguya kapılıyordunuz.

4

Melisa babasıyla birlikte gelmişti bayramyerine.

Efe ise annesiyle.

Balon başlı baloncuyu gören Melisa küçücük bir sevinç çığlığı attı. Ve baloncunun karşısında çakılıp kaldı.

Oysa evde babasıyla birlikte çadır tiyatrosuna gitmeyi kararlaştırmışlardı.

Baloncunun önünde dikilen Melisa’ya, “Hadi,” diyordu babası, “geç kalacağız.”

Babası ne dese boşunaydı. Melisa’nın gözleri baloncunun balona benzeyen başından başka bir şey görmediği gibi oradan ayrılmak da istemiyordu.

Annesinin elinden tutmuş yanında dikilen Efe’yi bile görmüyordu.

5

Efe, baloncunun balona benzer başını görmemişti daha. Bir korku filmi izler gibi bakıyordu balonlara. Annesine döndü: “Baloncunun başı yok!”

Annesi gülümsedi: “Var ama balonlara benzetmiş, balonların arasında kaybolmuş.”

Melisa gözlerini balonlardan ayırmadan konuştu: “Baloncunun balondan başı da uçar mı?”

Baloncu duymuştu. Balonların arasından sesi geldi: “Uçmaz mı hiç! Kafamda hayallerim var.”

6

Baloncu

Yüzünü balonlarına benzetmiş, öyle boyamış olan baloncu, o kocaman desteden iki balonun ipini ustaca çözdü. Maviyi Melisa’ya, kırmızıyı Efe’ye uzatırken iplerin ucuna bağladığı kâğıtları gösterdi: “‘Küçükhanım’, dedi Melisa’ya, ‘Küçükbey’ dedi Efe’ye, ‘gökyüzündeki meleklere dileklerinizi iletmek isterseniz, buraya yazabilirsiniz. Benim balonlarım meleklere ulaşır!’ İki çocuk bakıştı, güldüler usulca.”

Bir masanın iki ucuna yerleşip dileklerini yazdılar. Ve balonlarını bıraktılar gökyüzüne...

ISBN 978-605-5742-98-0

top.com.tr 9 786055 742980