100. Yıl Çanakkale zaferi

Page 1

Tarihimizi Araştırma Dizisi - 1

Yıl Dönümünün 100. Yılında ÇANAKKALE ZAFERİNİ ANIYORUZ ENSAR TURGUT TEKİN



Tarihimizi Araştırma Dizisi - 1

Yıl Dönümünün 100. Yılında ÇANAKKALE ZAFERİNİ ANIYORUZ

ENSAR TURGUT TEKİN

KARTOPU YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTET ŞİRKETİ Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Nu.: 38/104 Konak - İZMİR Telefon: (0 232) 425 79 63 - 445 91 12 / Belgegeçer: (0 232) 489 37 37 / www.top.com.tr

1


Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanları

6

Mustafa Kemal Atatürk

İsmet İnönü

Celal Bayar

1923 - 1938

1938 - 1950

1950 - 1960

Cemal Gürsel

Cevdet Sunay

Fahri Korutürk

1960 - 1966

1966 - 1973

1973-1980


Kenan Evren

Turgut Özal

Süleyman Demirel

1980-1989

1989-1993

1993-2000

Ahmet Necdet Sezer

Abdullah Gül

Recep Tayyip Erdoğan

2000-2007

2007-2014

2014 -

7


Sunarken Ensar Turgut Tekin Çanakkale, Türkiye’nin bir ulusal kahramanlık destanıdır. Bu kutsal topraklar üzerinde, Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı çarpışmalarından biri yaşanmıştır. Düşman, dünyanın en güçlü donanması ile Çanakkale Boğazı’nı zorla geçmek için bütün, gücüyle yüklenmiş Türk savunması karşısında 18 Mart 1915 tarihinde günümüzden tam yüz yıl önce ağır kayıplara uğrayarak, geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu yıl, 18 Mart 2015’te bu zaferin yüzüncü yıl dönümünü ulusça, bütün dünya ile birlikte barış içinde kutlayacağız. Düşman kuvvetleri, Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyeceklerini anlayınca karadan, geçmeye karar verdiler. En az üç kolordu düzeyinde bir kuvvetle 25 Nisan 1915 te üç ana koldan Gelibolu Yarımadası’nın güney burnu kıyılarına çıkartma yapmaya başladılar. İşgal ettikleri bölgelerden, yarımadanın kuzeyine doğru saldırılara geçerek ilerlemeye başladılar. Ama denizde olduğu gibi karada da başarıya ulaşamadılar. Türk askerinin süngüsü karşısında karaya çıktıkları kıyılardan tekrar denize döküldüler. 8


Bu savaşlarda Türk askeri, yurtlarını savunmak amacıyla seve seve ölüme atılmış, savaş buyunca 250 bin seçkin ve yetişmiş evladını şehit vermiştir. Bütün dünya halkları, Türklerin bu kahramanlığına hayran olmuştur. Bu topraklardaki Arıburnu, Conkbayırı, Mestantepe, Kocaçimentepe, Kirte, Kerevizdere, Kemalyeri, Alçıtepe ve burada sayamadığımız savaş alanlarında dünyaya parmak ısırtan kahramanlık destanlarını bu topraklar üzerine kanları ile yazmışlardır. Çanakkale, ulusumuz için bir dönüm noktasıdır. Ulus, çökmüş bir yönetim altında bile Atatürk’ün önderliğinde Ulusal Egemenlik ve Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış, genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur. Mustafa Kemal, Çanakkale’de, Anafartalar’da üstün bir askerî deha olduğunu dünya uluslarına kanıtlamıştır. Bugün, Çanakkale Boğazı Hisarlıktepe sırtlarında göklere doğru yükselen “Çanakkale Şehitleri Zafer Anıtı”; bu topraklar için toprağa düşmüş 250 bin askerin kahramanlık destanını bütün dünyaya, anlatacaktır! Bu öykünün, bu türkünün, bu destanın manasını nesilden nesile aktararak Türk Ulusunun kalbinde yanan bu meşaleyi hiç sönmeden aydınlatacaktır. Gençlerimize ve evlatlarımıza Çanakkale ruhu ve saygısını her an yüreklerinde yaşatacaktır. Çanakkale Zaferi’mizin tarihe altın harflerle yazılmış en özgün tarihi olacaktır. Her 18 Martta, onların genç ve körpe dimağlarına bu türküyü fısıldayarak “Sakın beni unutma!” mesajını verecektir. Yine devam edecekler: “Bizler hayatımızın baharında daha başak vermeyen gök ekin gibi biçilip toprağa düştük. Ama size çok güzel bir vatan bıraktık. Sizler de bu cennet vatanın değerini bilerek, onu sonsuza dek yaşatınız! Onu koruyup ve yüceltiniz!” diyecekleridir.

Ruhları şad, vatanları cennet olsun! -Söke 2015. 9


TARİH BİLİNCİNE SAHİP OLMAK

Ensar Turgut Tekin Konuya başlamadan önce Ayhan İnal’ın bir dörtlüğüne yer vermek istiyorum. Şair dörtlüğünde şöyle sesleniyor: “Külden değil, közden ol, Yüzden değil, özden ol. Hayır yok, sağdan-soldan, Gel kardeşim, bizden ol!” Şairin, “biz” dediği kim? Elbetteki Atatürkçü Türk halkı. Zaten şiirin başlığını da “Atatürkçülere Çağrı” olarak vermiş. Söylemek istediği, az sözle çok şeyler anlatmak. Anlatmış da. Bu ülkeye yabancı olan sağ ve sol ideolojilerden yarar değil, hep zarar geldi. Bir başka şairimiz Oğuz Kazım Atok, yazdığı son şiirine “Baş Döndürücü” başlığını vermiş. Bu şiiri ile halkımıza şöyle sesleniyor: “Bak şu yozlaşan insanlığa yedisi birden Sarılır boğazımıza yedi yerden. Çınlar Mustafa Kemal’den gür bir ses Kesilir bir göz bir kulak herkes! Başlar yediden yetmişe Mustafa Kemal’e katılış, Her yerde dirençli savunma, yürekli atılış. Sonra çarpıcı değişimler, dönüşümler, Parlar dizgeye sığmayan ışığımız her gün, Uygarlığı aşmaktı ereği Atatürk’ün.” *** Bazıları, “ Bu iki ufak şiiri buraya neden almış?” diyebilirler. Doğru, şiirler ufak ama anlamları çok büyük. Yazımızın başlığını “Tarih Bilincine Sahip Olmak” diyerek koyduk. Elbette şiirler de tarih ile alakalı olacak. Ben, başlangıcından günümüze kadar yazılmış olan birçok Türk ve Osmanlı tarihini okudum ve inceledim. Gençlik yıllarımda rahmetli Yılmaz Öztuna’nın 12 Ciltlik “Büyük Türk Tarihi’ni” okuyup inceledim. Daha önce ve daha sonra çıkmış olanları da okudum, inceledim. Daha sonra bir başkalarının yazdıklarını derken en az yirmi çeşit Türk Tarihi ile alakalı kitap okudum. Hepsi sıradan kitaplardı, bilimsel verilere ve tekniklere uygun değillerdi. Bunların bir çoğu gazetelerin siyasi görüşleri doğrultusunda yazılmış yanlı, ideolojik kitaplardı. Oysa, bunların hiç biri benim anlayışıma uygun değillerdi. Halbuki, rahmetli Atatürk, böyle masalımsı kitaplar değil; belgelere dayalı, yansız, bilimsel tarih kitaplarının önce araştırılmasını, sonra da yazılmasını istiyordu. Bu amaçla “Türk Tarih Kurumu” nu kurdu. Yine dilimizi yabancı kelimelerin işgalinden kurtarmak, sade-

10


leştirerek halkımızın anlamalarını kolaylaştırmak için de Türk Dil kurumunu kurdu. İşte bu iki kurumdan biri tarihimizi, diğeri dilimizi inceledi. Bunlar, birçok bilim adamının yardım ve destekleri ile uzun yıllara dayalı olarak araştırmalara başladı. Biz, bu yazımızda “Türk Tarih Kurumu”nun ortaya koyduğu dev bir çalışmadan söz edeceğiz. Evet bu kurum 11 cilt ve 8000 sayfadan oluşan “Büyük Osmanlı Tarihi” adlı yapıtı ortaya koydu. Bu dev eserin ilk altı cildini Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzun Çarşılı hocamız hazırladı. Bütün ömrünü harcadığı bu geniş boyutlu dev eser, 6 cilt 4000 sayfadan oluşmaktadır. 1071 Malazgirt Savaşı’ndan 1789 yılına kadar olan dönemleri kapsıyor. Hoca, hakkın rahmetine kavuşunca devamını Türk Tarih Kurumunun da başkanı olan Ord. Prof. Enver Ziya Karal devam ettirdi. Enver Ziya Karal’ın çalışması ise 1789 tarihinden 30 Ekim 1918 tarihine kadar olan zamanı içeriyor. Bu ikinci bölüm ise beş cilt ve 3000 sayfadan oluşuyor. Bu dev eserin bütünü 11 cilt 8000 sayfayı buluyor. Bu eser, Türk Tarih Kurumu’nun ortaya koyduğu Türk halkının bir yüz akıdır. Hiç bir milletin, böyle muhteşem bir tarihi yoktur. Biz Sarıkamış’a, Çanakkale’ye kadar, hep saltanat sahipleri için savaştık. Öyle bir saltanat sahipleri ki Türk halkından olmalarına rağmen, kendilerine Türk demeyen, Osmanlı diyen bir saltanat sahiplerine tam 620 yıl boyun eğdik, köle ve kul olduk. Ama ne yazık ki bu saltanat sahipleri bizi 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması ile, Birinci Dünya Savaşı’nın galip devletlerinin insafına bıraktılar. Bu bırakışa başkaldıran Mustafa Kemal ve Türk halkı, başlattıkları Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı’nı başarılı bir biçimde yürüterek başta saltanat sahipleri olmak üzere o mağrur savaş galibi devletlere baş eğdirip ülkemizden kovdular. Bu tarihi zaferi, 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetle taçlandırdılar. İşte tarihimizin Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nın başlangıcı ve en görkemli yanı ise burasıdır. Buna, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi adını veriyoruz. Bazı cahil ve tarih bilincinden yoksun olanlar, bugün bile kendilerine Türk diyemiyor da başka adlar yakıştırıyorlar. Oysa Atatürk’ün Türklük anlayışı, bir kafatası ırkçılığı anlayışı değildir. Ona göre Türk sözcüğünün anlamı, çok geniştir. Misakımillî sınırları içinde bulunan, Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı’na katılan, destek olan her yurttaş Türktür ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşıdır. Birinci sınıf bir vatandaş olup asla azınlık değildir. Devletimiz ise bu felsefe üzerine üniter bir devlet olarak kurulmuştur. Bugün ulusal sınırlarımız içinde yaşayan Anadolu insanının bağlı olduğu en büyük ilke vatan bütünlüğüdür. Kökeni, dili, dini her ne olursa olsun bu vatanın evladı, bu devletin sahibi, birinci sınıf vatandaşıdır. Bu da devletimizin, milletimizin, cumhuriyetle beraber halkına tanıdığı en geniş özgürlüklerden oluşur. Anadolu, medeniyetlerin harman olduğu bir ülkedir. Altı bin yıldan beri bu topraklar üzerinde birçok devletler kurmuş, yaşamış ve çeşitli medeniyetler yaratmıştır. Hititlerden cumhuriyete kadar kurulan devletlerden kalma şu anda içimizde yaşayan vatandaşlarımız vardır. Cumhuriyeti kurduğumuzda bu insanları yurttan atıp, onları ikinci, üçüncü sınıf vatandaş ya da azınlık mı sayacaktık; yoksa kılıçtan mı geçirecektik? Atatürk, bunları bile bu devletin bağrına basarak Etibank, Sümerbank gibi onlara ait isimler de vererek onurlandırdı. Cumhuriyetle birlikte kabilelerden geniş anlamlı

11


devlet yarattı ki bu insanlar bir kardeş olduklarını, aynı vatanın, aynı devletin evlatları olduklarını anlasınlar; dünya ulusları içinde onurlu yerlerini alarak, başkalarına uşak, kul ve köle olmasınlar. Kendi vatanlarında kendi bayrakları altında, özgürce yaşasınlar. Bundan daha iyi bir rejim, bundan daha iyi bir devlet felsefesi olur mu? Şimdi bazıları çıkmış oy uğruna bu devleti parçalamaya, bölmeye çalışıyorlar. Halkımızın geniş olan mozaik yapısını Yörükler, Türkmenler, Kürtler, Lazlar, Abazalar, Çerkezler, Gürcüler, Çeçenler, Arnavutlar, Makedonlar, Boşnaklar, Araplar, Zazalar, Acemler diye parçalamaya çalışıyorlar. Ey gafiller, bunların hepsine birden Anadolu Türkü denir. Sizin bunları parçalamaya, başkalarına kul ve köle yapmaya gücünüz yetmez. Bunların hepsi, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birer onurlu vatandaşlarıdırlar. Bizim geçmişte çok yüce bir tarihimiz vardır. Ağaçları nasıl ki besleyen kökleri ise, insanları besleyen de tarihleridir. Çünkü tarih, insanların geçmişte yaptıkları işleri anlatır. Savaşların, medeniyetlerin, antlaşmaların kaynaklarını anlatır. Bizler, tarihimizi çok iyi bilmeliyiz. Eğer tarihimizi iyi bilirsek kendimizde güç ve kuvvet buluruz. Bunu yapabilmek için de bol bol tarihi kitaplar okuyacağız. İncelemeler yapacağız. İşte o zaman tam anlamı ile bir tarih bilincine sahip oluruz. Çünkü tarih bilincine sahip olmayan halklar ise millet olamazlar, başkalarının çizmeleri altında ezilip köle ve uşak olurlar. Yıl 1915. Birinci Dünya Savaşı’na Almanların safında katılıyoruz. Düşman, bütün kuvvetleri ile Çanakkale Boğazı’nı geçmek için yükleniyor. Fakat Türklerin süngüsünden ve özverili savunmalarından sonra başarı elde edemediler. Sonunda yenilerek çekilip gittiler. Bugün, 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale Savaşı’nın 100. yılındayız. Elinizdeki okumaya başladığınız kitabın ana amacı, Çanakkale Zaferinin ana hatlarını anımsatmak; bu savaşın Türk ulusuna neye mal olduğunu, bu vatanı nasıl savunduklarını, genç nesillere anlatmak; evlatlarımızın hayatlarının baharında bir gök ekin gibi toprağa nasıl düştüklerini hatırlatmaktır. Bu nedenle geçen 100 yıl içinde Çanakkale Savaşları ile alakalı olarak bilgi veren önemli yazılarla belgelerden seçmeler yaptık. Çanakkale Savaşları’nı ve oradaki şehitliklerimizi ziyaret edenleri bilgilendirmek, Çanakkale ruhunu yansıtabilmek için örnekler verdik. İstedik ki o toprakları gezip görenler, o mübarek ve kutsal insanların vatan sevgisi anlayışlarından ve özverili yurt savunmalarından yoksun kalmasınlar. Gençlerimiz ise Çanakkale ruhunu kalplerinde yaşatsınlar. O hâlde amacımızı özetleyelim.

12


SONUÇ Bu kitap, bir akademik amaçla değil, tanıtım ve klavuz amacı ile yazılmıştır. Konulara tam anlamı ile derinlemesine inilmeyecek, akademik bilgiler verilmeyecektir. Bu kitaba, bir tarih kitabı gözüyle bakmak doğru değildir. Bu bir anma ve tanıtma kitabıdır. Bunu, Çanakkale’yi ziyaret eden herkes yararlansın, gençlerimiz tarih bilinci kazansınlar diye yazdık. Öyle sanıyorum ki bu kitabı okuyan gençlerimizin tarihimize bakış açıları değişecektir.

13


İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm ................................................................................ 17 Babıali Baskını .............................................................................................18 Çanakkale Savaşları’nda Başbakan Olan Talat Paşa Kimdir? .............................25 Ermeniler Talat Paşayı Neden Öldürdüler? ......................................................26 Dikkat Edin Develer Oynamasın! ...................................................................26 Savaşı Yaratan Adam ...................................................................................28 Ahmet Cemal Paşa Kimdir? ..........................................................................30 Otto Liman Von Sandres ..............................................................................32 Çanakkale Savaşları’nda Savunma Düzenleri ve Planlar ....................................33 Türklerin Savunma Düzeni ve Planları ............................................................33 Esat Paşa 3. Kolorduyu Nasıl Planlamıştı?.......................................................33 Uygulanan Liman Paşa’nın Planı ve Düzeni ....................................................34 Düşmanın Çıkartma Hazırlıkları ve Planı .........................................................34 Osmanlı Devleti’nin Diğer Kuvvetleri Marmara Bölgesi’nde Nasıl Savunma Düzeni Almıştı? ......................................................................................................36 Osmanlı Devleti’nin Marmara Bölgesindeki Askeri Gücü ..................................36 Çanakkale Savaşlarında Görev Yapan Birlikler ve Komutanları ..........................38 Düşman Denizaltılarının Verdiği Önemli Kayıplar.............................................43 Hamilton İan Standish Monteith ....................................................................48 Resmi Tarihimize Göre Çanakkale Kara Savaşları’nın Gerçek Yönü ...................50 Ord. Prof. Enver Ziya Karal (1906-1982) .......................................................53 Yüz Yıl İçinde Yazılanlardan Seçme Yazılar......................................................55 Savaştan Önce Osmanlı Ordusu ve Kuvvetler Toplamı .....................................56 Ordu Kuruluşları ..........................................................................................56 Komuta Heyeti ............................................................................................57 Ekonomik Gücümüz Neydi? ..........................................................................58 Savaş Cepheleri ...........................................................................................59 Savaş Planları ..............................................................................................59 Hafız Hakkı Paşa’nın Planı............................................................................60 Çanakkale Savaşları .....................................................................................60 Düşmanların Çıkartma Hareketleri ve İlk Çıkartmalar .......................................62 Düşmanın Yaptığı Çıkartma Noktaları ............................................................66 İkinci Çıkartma Hazırlıkları ............................................................................67 14


İkinci Çıkartma Kararları Başladı....................................................................68 İkinci Çıkartma Döneminde Tarafların Kuvvetleri .............................................70 İkinci Çıkartmanın Başlaması ........................................................................70 Cephedeki Türklerin Davranışı ......................................................................70 Mustafa Kemal’in Yeni Görevi .......................................................................72 Çanakkale Savaşları’nın Sonucu ....................................................................75 Ramazan Gökalp Arkın (1914 – 2000) ..........................................................77 Yabancılar Gözüyle Çanakkale Savaşları .........................................................79 Çanakkale Savaşları .....................................................................................79 Bu Makaleyi Yazar Doğru mu Yazmış?............................................................89 Emekli Korgeneral Fahri Belen ......................................................................90 Türklerin Başarısı .........................................................................................91 Bir Değerlendirme .......................................................................................94 Çanakkale Savaşları .....................................................................................95 Çanakkale’de Parlayan YıldızMustafa Kemal Atatürk ......................................100 Mustafa Kemal Çanakkale’de ......................................................................103 Birinci Dünya Savaşı’nın Anlamı Neydi? .......................................................106 Birinci Dünya Savaşının Etkileri ..................................................................107 Çanakkale Savaşının Sonuçları (Tablolar) ......................................................108 İkinci Bölüm ............................................................................... 113 Öyküleştirdiğim Çanakkale Anıları ...............................................................114 Kanlı Sırta Dikilen Sancak ..........................................................................116 Çanakkale Savaşları “Özel Süngü Taburu”ndan Öyküler ................................121 Topal Başçavuş ..........................................................................................123 Süngü Hücum Taburunu Nasıl Kurduk? ........................................................128 Düşmana İlk Hücum Nasıl Oldu? .................................................................130 Taarruz Başladı ..........................................................................................131 İngilizlere Unutamayacakları Bir Süngü Dersi Verdik ......................................135 Anzaklar Kimdi ve Nereden Gelmişlerdi? ......................................................139 Anzaklar Çok Şaşırmışlardı .........................................................................144 “Topalın Dölü” Ne Anlama Geliyordu? .........................................................147 15


Üçüncü Bölüm ............................................................................. 151 Vatan Sevgisi.............................................................................................152 Türklere “Vatan Sevgisi Bilincini” Namık Kemal Verdi ....................................152 Namık Kemal Kimdir? ................................................................................152 Vatan Şairi Namık Kemal ............................................................................154 Romancı ve Tiyatrocu Namık Kemal ............................................................154 Türklerde Vatan Düşüncesi Nasıl Gelişti? ......................................................156 Namık Kemal’den Mustafa Kemal Paşa’ya Vatan Düşüncesi............................160 Türkler’de Şehitlik ve Gazilik Anlayışı ...........................................................161 Bizde Millet Olma Bilincini Yaratan Büyük Türkçü Ziya Gökalp .......................165 Anadolu’da Üç Büyük Türk Kumandanı ........................................................167 Sultan Alpaslan .........................................................................................168 II. Kılıçaslan ..............................................................................................169 Mustafa Kemal Paşa ...................................................................................171 Türklerde Bayrak Sevgisi ............................................................................173 Devletimizin ve Bağımsızlığımızın Sembolü Bayrağımızdır ...............................174 Dördüncü Bölüm ......................................................................... 179 Çanakkale’de Nereleri Gezeceksiniz? ...........................................................181 Çanakkale’de Gezip Görülecek Ve Ziyaret Edilecek Önemli Alanlar. ................184 Türk Ve Müslüman Şehitlikleri: ....................................................................184 Yabancılara Ait Mezarlıklar:.........................................................................185 Anıtlar ve Abideler: ....................................................................................187 Yazıtlar (Kitabeler): .....................................................................................188 Eski Kaleler: ..............................................................................................188 Düşmanın Çıkartma Yaptığı Koylar ve Kıyılar: ...............................................189 Bayır, Dere ve Tepeler: ...............................................................................189 Önemli Burunlar: .......................................................................................191 Yerleşim Alanları ve Müzeler: ......................................................................191 Tabyalar, Bataryalar ve Mevziler: .................................................................192 KAYNAKLAR ............................................................................... 203

16


Birinci Bölüm

17


Çanakkale Savaşlar ’nda Başbakan Olan Talat Paşa Kimdir? Türk devlet adamı olan Talat Paşa, 1874 yılında Edirne’de doğdu. Edirne Posta ve Telgraf örgütünde kâtiplik yaparken daha genç yaşta siyasetle ilgilenmeye başladı. Asıl adı Mehmet Talat’tır. II. Abdülhamit’in baskı rejimine karşı yapılan çalışmalara katıldığı için 1895 yılında tutuklandı. 1998 yılında Selanik’e sürüldü. Selanik Posta ve Telgraf Müdürlüğünde önce gezici memur, sonra başkâtip olarak çalıştı. Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin (Kuruluş, sonradan İttihat ve Terakki Fırkası adını aldı.) kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1906 yılında özgürlük ve devrim Talat Paşa propagandası yaptığı gerekçesi ile saraya jurnal edildi. Saray, onu Anadolu’ya sürme kararı aldı. Bu sürgünden Başmüfettiş Hüseyin Hilmi Paşa’nın yardım ve desteği ile kurtuldu. İki kere İstanbul’a giderek İttihat ve Terakki’ nin şubesini kurarak 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edilince Edirne Millet Vekilliğine seçildi. İkinci Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinde 1901-1911 yılları arasında İçişleri Bakanlığı, Sait Paşa kabinesinde ise 1902 yılında Posta ve Telgraf Bakanlığı yaptı. Gönüllü olarak Birinci Balkan Savaşına katıldı. Babiali baskınını düzenleyenler arasında yer aldı. Edirne, Bulgarların eline geçince orduyu harekete geçirerek kentin geri alınmasını sağladı. İstanbul’da yapılan barış görüşmelerinde baş delege olarak Osmanlı Hükümeti’ni temsil etti. 1913 yılında ikinci kere Sait Halim Paşa kabinesinde içişleri bakanlığına getirildi. 4 Şubat 1917 tarihinde Sait Halim Paşa, baş25


Savaş Yaratan Adam

“Savaşı Yaratan Adam” başlığı ile verdiğimiz Enver Paşa, Edirne’yi düşman işgalinden geri aldıktan sonra kabına sığamaz olmuştu. Amacı, Osmanlı Devleti’ni yeniden şahlandırmak, Anadolu’yu Kafkaslar üzerinden Orta Asya’ya bağlayıp Türk Coğrafyası’ nda yaşayan bütün Türkleri bir bayrak, bir vatan ve bir devlette birleştirmekti. Ama ne yazık ki şansı yaver gitmedi. Hayal ettiği bu büyük ülküsüne ulaşamadan savaş alanında şehit oldu. Şimdi size bu adamın kısa olarak biyografisini özet hâlinde vereceğim. Çünkü Enver Paşa’yı tanımadan Çanakkale Savaşı’nı anlamak mümkün değildir. Bu yazı, Sabah Gazetesi yayınlarından Enver Paşa (G.İ.A.) alınmıştır: “Türk subayı ve siyasetçisi (İstanbul 1881-Tacikistan 1922). Harp Okulunu ve Harp Akademisini 1902 yılında bitiren Enver Paşa, Üsküp, Selanik ve Manastır dolaylarında eşkıyaların ve komitacıların ortadan kaldırılmasında görev aldı. Vatan ve Hürriyet Cemiyetine, Mayıs 1906 yılında kayıt oldu. Daha sonra da İttihat ve Terakki Cemiyetine, 1907 de girdi. Talat Paşa ile tanışarak dost oldu. Talat Bey’in sürgüne gönderilmesine karşı çıkarak Hüseyin Hilmi Paşa’yı kandırarak sürgün emrini uygulatmadı. Selanik merkez komutanı Albay Nazım’ın, İttihat ve Terakki üyelerinden biri tarafından öldürülmesiyle üstüne Selanik’ten kaçarak Abdülhamit II’ yi Meşrutiyet’ e zorlamak amacıyla dağa çıktı. İkinci Meşrutiyet ilan edilince 1908 Makedonya genel müfettişliği, Berlin askeri ateşeliği (1909) yaptı. Wilhelm II’den yakın ilgi gördü. 31 Mart Olayı’nda İstanbul’a dönüp Harekât Ordusu’na katıldı. Trablusgarp 28


Ahmet Cemal Paşa Kimdir?

Türk subayı ve devlet adamı. 1872 yılında Midilli’de doğdu. 1922 yılında Tiflis’te Ermeni komitacıları tarafından şehit edildi. 1895 yılında Harp Akademisini bitirip orduda görev aldı. Daha sonra, İttihat ve Terakki Cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı. Ahmet Cemal Paşa’ya, tarihte “Büyük Cemal Paşa” da denir. Örgüte subaylar arasında taraftar kazandırma işi ile görevlendirildi. 1908’de ikinci meşrutiyet ilan edilince İttihat ve Terakki genel merkezi temsilcisi olarak Babıali’yle görüşmek için Talat, Cavit, Hakkı ve Hafız Beylerle birlikte İstanbul’a geldi. 31 Mart ayaklanmasından sonra 1909’da İstanbul Mutasarrıflığı yaAhmet Cemal Paşa pıp Çukurova’ daki Ermeni ayaklanmasını bastırmak üzere görevlendirildi, sonrasında Adana valiliğine atandı. Daha sonra 1911 yılında Bağdat Valiliğine getirildi. Balkan Savaşı’na katılmak üzere İstanbul’a döndü. 1912 yılında Konya Redif Fırkası Komutan vekilliğine getirildi.1912 yılında Bulgarlar tarafından Çatalca’ya kadar geri çekilmeğe zorlandı. Ağır bir hastalık nedeni ile İstanbul’a geri döndü. İyileşince menzil müfettişliği yaptı. Ordu idare reisliğinden sonra İttihatçılar Babıali’yi basarak 23 Ocak 1913 ‘te Mahmut Şevket Paşa’yı başbakan yaptılar. Mahmut Şevket Paşa başkanlığında Mahmut Şevket Paşa kabinesi kurulunca 1913 yılında İstanbul Muhafızlığına getirilen Ahmet Cemal paşa, daha sonra sırası ile Nafia Nazırlığı, bir ay sonra da Bahriye nazırlığına getirildi. İstanbul’da Bahriye nazırlığı yaparken Osmanlı donanmasını güçlendirdi. Fransa ile bir anlaşma yapmak üzere Paris’e gitti. Fransızlarla an30


laşamayınca Almanya’ya gitti. 2 Ağustos 1914 yılında Almanlarla bir anlaşma yaptı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca Bahriye Nazırlığı’ nın yanı sıra ikinci ordu komutanlığı görevini de üzerine alarak Suriye’de güvenliği sağlamak, Mısır’ın İngilizlerin ellerine geçmesine engel olmak için Dördüncü Ordu Komutanlığına getirildi. 12.000 kişilik Osmanlı Ordusu, Süveyş Kanalı’na kadar ilerledi. Ne var ki lojistik destek yetersizliğinden 1916 yılında geri çekilmek zorunda kaldı. Arapların, Yahudilerin ve hırıstiyanların ihanetine uğrayınca İngilizler’in Suriye ile Filistin’i 1917 de almalarına engel olamadı. Hiçbir hatası olmadığı hâlde görevden uzaklaştırıldı. İstanbul’a dönünce suçlu olmadığını kanıtladı. Savaştan sonra Berlin’e giderek kısa bir süre kaldıktan sonra Münih’e yerleşti. İngilizler ile savaşmakta olan Afgan ordusunu silahlandırmaya çalıştı. Dostu Karl B. Radek’in yardımıyla Rusya’ya gidip Türkistan’a dağılan tutsak Türk subaylarını topladı. Enver Paşa’nın Türkistan’a ulaşmasından sonra Afganistan’a gitmek isterken, Ermeni komitacıları tarafından Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te 1922 yılında şehit edildi. Cemal Paşa, tarihimize ışık tutacak olan anılarını ölmeden önce yazdı. 19131922 yıllarına ait olan bu değerli anılar öldükten sonra yayımlandı. Birinci baskısı 1923 ve ikinci baskısı 1959 yıllarında basılan bu kitaplarda “ÇANAKKALE SAVAŞLARI VE BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI DA” anlatılmaktadır. Meraklılarına tavsiye ederiz.

31


Otto Liman Von Sandres

Alman

generali.

1855

yılında

Stolp

Pomeranya’da doğdu. 1929 yılında Münih’te öldü. 1874 yılında Alman ordusunda göreve başladı. 1911 yılında Tümgeneralliğe yükseldi. Otto Liman Von Sandres, Osmanlı ordusunda yapılacak olan ıslahat çalışmaları için Almanya’dan İstanbul’a gönderilen ıslahat heyetinin başında geldi. Birinci Dünya Savaşı başında, müşir (Mareşal) rütbesi ile Çanakkale’de ki V. Ordu komutanlığına, Çanakkale Boğazı’nı savunmak amacı ile atandı. Yanlış kararları yüzünden Türk ordusunun kayıplarının artmasına neden oldu. İngilizlerin Çanakkale’de durdurulması, ancak ye-

Otto Liman Von Sandres

rine Mustafa Kemal’in atanması ile başarıldı. 1917-1918 yıllarında Filistin’i savunmakla görevli ordular grubunun komutanlığına getirildi ise de burada da başarılı olamadı. Filistin cephesi Allenby’nin saldırısı karşısında çözülmesini önleyemedi. 1918 Mondros Mütarekesi’nin ardından bir süre İstanbul’da gözaltında kaldıktan sonra Almanya’ya geri döndü. Almanya’nın Münih kentinde yaşarken 1929 yılında öldü. Yayımlanmış anılarında, Türkiye’den ve Türklerden söz etmektedir. Özellikle Çanakkale Savaşları ve Türk askerinin özverili görev yapması, vatan sevgisi üzerinde durur. Çanakkale Savaşlarını daha iyi anlamak için Sandres’ in “TÜRKİYE’DE BEŞ YIL” adlı hatıralarını okumakta yarar vardır. 32


Çanakkale Savaşlar ’nda Savunma Düzenleri ve Planlar

Türklerin Savunma Düzeni ve Planlar 5 Mart 1915 savaşından sonra İtilaf Devletleri, Çanakkale Boğazı’nı karadan geçmeye karar verdiler. Bu amaçla boğazın karşısındaki adalara (Limni-İmroz) 40 bin Fransız, 50 bin İngiliz askeri çıkardılar. Bunu haber alan Osmanlı Devleti, Çanakkale Boğazı bölgesindeki 3. Esat Paşa Kolordusuna bağlı seyyar kuvvetleri 5. Ordu adıyla Alman Mareşali Liman Von Sandres Paşa’nın emrine verdi. Ayrıca buna 3. ve 6. Piyade Tümenleri ile bir süvari alayını da ilave ederek mevcudunu 74 bin kişiye yükseltti.

Esat Paşa 3. Kolorduyu Nas l Planlam şt ? Liman Paşa, 13 Mart 1915’te Gelibolu’ya gelerek 5. Ordu Komutanlığına resmen başladığı zaman, boğazın kara savunma düzenini aşağıdaki biçimde bulmuştu: 1 ) 5. Tümen: Saroz bölgesinde ve Yeniköy, Bayramiç, Kadıköy ve Kuru Çeşme çevrelerinde konuşlanmıştı. 2 ) 7. Tümen: Bolayır, Gelibolu ve Yeniköy bölgesinde. 3 ) 9. Tümen: Bir bölüm kuvveti ile Anafartalar ve Seddülbahir bölgesinde, kalan bölümü ise Kumkale, Hamidiye ve Yenişehir arasında. 4 ) 19. Tümen: Maydos ve Sırafım civarında yedekte idi. 5 ) 11. Tümen: Beşike Limanı gerisinde. 6 ) 126. Alay: Çanakkale’nin güneyinde. Çanakkale Seyyar Jandarma Taburu: Taraklı’da konuşlanmıştı. Esat Paşa, 3. Kolordusunun sahile karşı düzenini, düşmanı karaya çıkarmak görüşüne göre kurmuştu. Tehlike anında takviye olanağı olmayan sahil kısmına daha fazla ağırlık, gözlenmesi kolay düşmanın çıkma olanağı az olan noktalarına da az kuv33


Ýmroz

Triumph

Ceyhan

Br.

MARMARA DENÝZÝ

Bandýrma Baba

e e

Üsküdar

ra

Br

.

Müttefik Gemileri

Türkler

Turquoise tarafýndan batýrýlan

Geniþlik 226 mm, Yükseklik 125 mm

Türk Gemileri

Müttefikler

Despina tarafýndan batýrýlan

Harita74 Muttefiklerin ve Turk Gemilerinin Batirildigi Yerler

ASYA

Ýzmit

KARADENÝZ

Peleng-i Derya Sivri Ada Büyükada Yelkenkaya Br. Dil Br. Ýzmit Krf.

Yeþilköy

k yü Bü

ec

Ýstanbul

Darýca Eskihisar

Samsun Saraylar Hoþköy E20 Nur-ül Koyu Katýrlý Mürefte Yarhisar Bahir Marmara (Esenköy) Hayrullah Marmara Þarköy Ad. i Hanefiye z rfe Ýmralý Ýmralý s Kö Plevne Avþa Ad. Boz Br. Armutlu Saro Bolayýr Ad. Kapýdaðý Kestanelik Kapaklý Karacaali Barbaros AE2 Yarýmadasý Paþalimaný Gemlik Kios Halep Erdek Krf. Gelibolu . Bosporus r Haliç Ad. B Biga Kurþunlu Despina le Sakliz Bandýrma Ka Mudanya Gelibolu

Ýpsala

Tekirdað Hünkar Marmara Ereðlisi Ýskelesi Barbaros Tecilli Nara

m Çe k

ec k çü Kü

Silivri

Ma

Turquoise Mariotte Çanakkale Joule Saphir Majestic E15 E14 EGE Mesudiye Irresistible D E N Ý Z Ý Tavþan Ad. Bouvet Beþiðe Koyu Ocean Goliath Bozcaada

Samothraco

Dedeaðaç

Ferejik

Uzunköprü m Çe k

BULGARÝSTAN

Tavþancýl

44 Tuzla

AVRUPA

Müttefik ve Türk Gemilerinin Batırıldığı Yerler

0

S

20

30

40

1 cm ~ 20 km

10

E

50 km

Ölçek ~1/2.000.000

W

N

Denizaltılar Tarafından Batırılan Türk Gemileri ve Batırıldıkları Yerler


Denizaltılar Tarafından Batırılan Türk Gemileri ve Batırıldıkları Yerler Tarih

Batırılma yeri

Tonaj (ton) 9200

Türü ve Adı

13.12.1914

Çanakkale Boğazı

01.05.1915

Mürefte yakınlarında

198

ganibot - Nur-ül Bahir

23.05.1915

Bakırköy yakınlarında

585

gambot - Peleng-i Derya

24.05.1915

Tekirdağ yakınlarında

474

buharlı gemi - Naga

24.05.1915

Tekirdağ yakınlarında feribot

28.05.1915

Silivri

474

buharlı gemi - Bandırma

02.06.1915

Venedik Kayalıkları’nda

390

buharlı gemi - Tecilli

07.06.1915

Çanakkale yakınlarında

3510

buharlı gemi - Ceyhan

25.06.1915

Mudanya yakınlarında

144

Haliç feribotu - Haliç I

02.07.1915

Tekirdağ

93

10.07.1915

Mudanya

469

buharlı gemi - Biga

27.07.1915

Şarköy

139

buharlı gemi - Hayrullah

08.08.1915

Gelibolu yakınlarında

10 060

22.08.1915

Hoşköy yakınlarında

124

25.08.1915

Gelibolu yakınlarında

3304

buharlı gemi - Kios

25.08.1915

Gelibolu yakınlarında

3648

buharlı gemi - Halep

25.08.1915

Gelibolu yakınlarında

3564

buharlı gemi - Bozcaada

14.08.1915

Hoşköy yakınlarında

275

mayın gemisi - Samsun

19.08.1915

Erdek

142

koruma gemisi - Sakız

438

buharlı gemi - Kesendire buharlı gemi - Hanefiye

20.09.1915

-

savaş gemisi - Mesudiye

Hünkar İskelesi

römorkör - Bülbül

savaş gemisi - Barbaros römorkör - Dofen

20.10.1915

Şarköy

506

20.10.1915

Şarköy

1154

15.11.1915

Çardak Limanı

774

buharlı gemi - Despina

26.11.1915

Erdek

284

buharlı gemi - Gelibolu

03.12.1915

Dil Burnu yakınlarında

300

destroyer - Yarhisar

04.12.1915

Bandırma yakınlarında

2995

Toplam

buharlı gemi - Plevne

buharlı gemi - Bosporus

43 244

45


Ord. Prof. Enver Ziya Karal (1906-1982)

Tarihçi, öğretim üyesi. 1906 yılında Kosova’da doğdu. 1982 yılında ise Ankara’da öldü. Edirne’deki ortaöğrenim yıllarından sonra Fransa’ya gönderilerek Lyon Üniversitesinin Tarih ve Coğrafya Bölümünde okudu. 1933 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesindeki asistanlık görevinden doçentliğe yükseldi. Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesine geçerek orada 1941 yılında profesör oldu. 1942 yılında Türk İnkılap Tarihi Enstitüsünü kurdu. 1944-1948 yılları arasında dekanlık, 1948-1950 yılları arasında rektörlük yaptı. 1960 yılında ordinaryüs derecesine yükseldi. 1961 yılında Kurucu Meclis’te Anayasa Komisyonu başkanlığı görevinde bulunOrd. Prof. Enver Ziya Karal du. 1973 yılında seçildiği Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevini, ölüm tarihi olan 1982 yılına kadar kesintisiz olarak sürdürdü. Özellikle 19.Yüzyıl Osmanlı Tarihi üzerindeki uzmanlığı ve aydınlatıcı yorumlarıyla tanınıp uzmanlaştı. Karal’ ın bu uzmanlığı, dünya üniversiteleri tarih uzmanlarınca da kabul edilmiştir. Bugün yayımlanmış birçok eseri vardır. Bunların bazıları şunlardır: 1 ) Fransa-Mısır ve Osmanlı İmparatorluğu 2) III. Selim’in Hatt-ı Hümayunları, 2 Cilt 3 ) Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 53


4 ) Atatürk’ten düşünceler. 5 ) Büyük Osmanlı Tarihi. Bizim üzerinde duracağımız bu dev eserin aslı 11 cilttir. Bu çalışmaya, Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı başladı. İlk 6 cildini o yazdı. Ömrü yetmeyip vefat edince devamını Ord. Prof. Enver Ziya Karal tamamladı. Tamamı 11 cilt olan bu dev tarih yapıtı, bir ulus ve millet için gerçekten onur verici bir yapıttır. Yeryüzünde bilinen devletlerin hiçbirinde böyle görkemli bir tarih varlığı yoktur. Çanakkale Savaşları ile ilgili olan “Resmi Tarih Bölümünü” bu değerli hocamızın yapıtından aldık. Çünkü bu yapıt, “Türk Tarih Kurumu” tarafından denetlenmiş, incelenmiş ve eksikleri giderilerek, “BÜYÜK OSMANLI TARİHİ” adıyla basılmıştır. Ord. Prof. Enver Ziya Karal, bu yapıtta yer verdiği “Çanakkale Savaşları”nı yerli ve yabancı birçok tarihçinin yazılarından ve birçok arşivin belgelerinden ve savaşa katılmış komutan, politikacı ve askerlerin anılarından yararlanarak yazmıştır. Bize göre tarafsız ve bilimselliği yanında güvenilirliği ile de son derece başarılı bir performansa sahip olan bu eserden vermek en doğru seçenekti. İstedim ki bu muhteşem savunmanın yüzüncü yılında Türk ulusunun yüzünü ak edecek, güldürecek bir kaynaktan seçilmiş olsun. Burada Çanakkale şehit ve gazilerini anarken, onların ruhları böyle muhteşem bir eserle taçlansın. Aynı zamanda bu eseri ortaya koymak için sonsuz bir mesai veren bu iki büyük Türk bilginin ruhları da Çanakkale şehitleri ve gazileri gibi şad olsun. Hepsine Allah’tan rahmet dilerim.

54


Yüz Y l İçinde Yaz lanlardan Seçme Yaz lar

Çanakkale Savaşları’nı, monotonluktan ve tek yönlü anlatımdan arındırmak amacı ile konuyu anlatanlardan seçmeler yaparak buraya aldık. Bundan amacımız, böyle anlamlı olan bir konuyu derinlemesine ele alarak okuyucuya doyurucu bilgiler sunmaktık. Kaynaklarını ve yazarlarını vererek, yazanları ve yayınlayanları saygıyla anarak görüşlerinize sunuyoruz. (Ord. Prof. Enver Ziya Karal’ In Osmanlı Tarihi-5’ Ten Yaptığımız Alıntı: Birinci Dünya Savaşında Çanakkale Cephesi.) Ord. Prof. Enver Ziya Karal Parlamento yönetimi görünürde devam ediyordu. Fakat liderleri aracılığı ile sarayı, parlamentoyu, hükümeti ve orduyu İttihat ve Terakki Partisi liderleri denetimi altında tutuyorlardı. Parti liderleri Enver, Cemal ve Talat Paşalardı. Karakterlerinde ortak yönler vardı. Üçü de halk arasından çıkmış ve sivrilmişlerdi. Dedeleri arasında devlet adamı, ayan ve eşraf yoktu. Kendi kendilerini yetiştirmişlerdi. Cesur, enerjik, iradeli ve en ümitsiz durumlarda bile soğukkanlı idiler. Enver Paşa, en gençleri idi. 32 yaşındaydı. Başkomutan vekili ve Harbiye Nazırı idi. Ayrıca sarayın damadı ve padişahın özel yaveri idi. Meşrutiyet’in duyurulmasında, Trablusgarp’ın İtalyanlara karşı savunulmasında, Balkan Savaşı sırasında Kâmil Paşa Kabinesi’ nin devrilmesinde ve Edirne’nin geri alınmasındaki başarılarıyla orduda ve halk arasında ün salmıştı. Cemal Paşa; Bahriye Nazırı, Birinci Ordu Komutanı ve İstanbul Muhafızı idi. Askerlik mesleğinde yetişmiş, klasik usullere bağlıydı. Disiplinci ve teşkilatçıydı. Politika kariyerine de yatık idi. Sertlikle uysallığı, yerine ve sırasına göre kullanmasını bilirdi. Talat Paşa, Dahiliye Nazırı idi. Aynı zamanda İttihat ve Terakki Partisi’nin de gizli başkanı idi. Bu partinin kurucularından olduğu için partililer arasında şöhreti ve oto55


Düşmanlar n Ç kartma Hareketleri ve İlk Ç kartmalar

N W

E

S a ro s K ö rf e z i

S

Bakla Burnu

Nisan

1 - Eskihisarlýk 2 - Kirte 3 - Kumlimaný 4 - Arýburnu 5 - Küçükkemikli Burnu 6 - Düztepe 7 - Conkbayýrý 8 - Kocaçimentepe 9 - Yusufçuktepe 10-Büyükkemikli Burnu 11-Sarýsýðlar Koyu 12-Kilye Koyu 13-Akbaþ Limaný 14-Teke Burnu Ki

9

S 4

Avusturyalý ve Yeni Zelandalýlarýn Kaba Tepe Taarruzlarý

B

7

n

Anzak Koyu

k 8

6

Ç

Aðustos

a

13

10

12

Nara Burnu

Ölçek 1/475.000

Eceabat

0 2,5 5

Maltepe

Hamilton'un karargah gemisi

Lapseki

a k

ýr

ay

ýb ar

e a l

z ý

Müttefiklerin taarruzlarýný püskürtmek için gönderilen Türk birliklerinin ilerlediði yönler

pe

Stopford'un karargah gemisi

25

Gelibolu

te reç

5

Nisan

Marmara Denizi

a

Müttefiklerin en çok ilerledikleri hat Aðustos Suvla 6 Koyu 10

3

Kilitbahir

Çanakkale

Türk birliklerinin ilerlemesi

14

Seddülbahir Fransýz Taarruzu

Mart

Aðustos

18

6

Nisan Ýngiliz Taarruzu

25

1

Nisan

25

Nisan

25

Ýntepe

11

Deniz Taarruzlarý

Mayýn tarlalarý Eþyükselti eðrileri her 20 m için ( ) ince, açýk kahverengi renkte, 100 m ve katlarý içinde ( )kalýn ve kahverenginde gösterilmiþtir

Müttefiklerlerin ilerleyebildiði hat Çýkartma yapýlan yerler Nisan

25 Çýkartma tarihleri Müttefiklerin karargah gemileri

BB Harita75 Dusmanlarin Cikartma Hareketleri ve ilk Cikartmalar Düþmanlarýn Çýkartma Hareketleri ve Ýlk Çýkartmalar (Canakkale_Zaferi_100Yil(62-63)) Geniþlik 155 mm, Yükseklik 155 mm

62

15 km

Türk bataryalarý

Alçýtepe 2

10

1 cm ~ 4,75 km

Sarýtepe Hunter Weston'un karargah gemisi

Bolayýr

ð

D E N Ý Z Ý

Yýldýz Koyu

o

E G E

Birdwood'un karargah gemisi

25


N W

E S

S

r Kö

s aro

fez

i

Ý ORDU

BÝRÝNC

1

Gelibolu

5

4

Ý

Tayfur

Z

Mürettep

5

Kireçtepe

Tekketepe

2

B.Anafarta

E

11

7

Sarýbayýr

13

Av.

Av.

Ç

8 Kocaçimentepe 19

Av.

E

16 11

a

n

a

a kk

le

B

o

ð

Ý OR

D

Yalova

4

Arý Burnu

Av.

ANAFARTALAR GR.

12

a

DU

10

6

ÝNC

N

Tuzla L.

9

Eceabat KUZEY GR.

BEÞ

Ý

53

Lapseki

Kavaktepe

54

G

Kilitbahir ÇANAKKALE

Alçýtepe

Kirte

E Ýng.

13

10

Ýng.

14

6

Ýng.

Hint

I. G. Gr. 1 GÜNEY GR.

42

Teke Burnu

Fr.

1

Seddülbahir

Fr.

2

Kumkale Truva

ÇANAKKALE SAVAÞLARI Aðustos 1915 sonu

3

Yeniköy 2

A ASY

.

GR

Türkler Ýtilaf Kuvvetleri

0

Ölçek 1/370.000 2

4

6

8

1 cm ~ 3,7 km

10 km

25 Nisan 1915 Günü Düşmanın Karaya Çıkartma Yaptığı Anlar Canakkale 100 yil haritasi Sayfa 60 ÇIKARTMADAN SONRA ETTÝKLERÝ TUTTUKLARI KÖPRÜBAÞLARI Düşman, 18 MartÝÞGAL 1915 günü, boğazdanALANLAR geçemeyerekVE yenilince, bu kere karadan geçmeyi deGeniþlik 155 mm, Yükseklik 190 mm nedi. Bu saldırılara, yukarıdaki haritada da görüldüğü gibi saldırılara başladı. Bu çıkartma saldırılarını ikisi gösteriş çıkartması, diğerleri ise gerçek çıkartmalardı. Gösteriş çıkartmalarının birinci kolu Anadolu yakasında bulunan Yeniköy sahillerine yapılırken ikincisi ise Saroz Körfezi Bolayır kıyılarına yapıldı. Bu gösteriş çıkartmalarının amacı, Türk ordusunu meşgul etmek, yaygın tutmak ve oyalamaktı.Gerçek çıkartmalar ise Seddülbahir ve Anzak koyuna yapıldı. Seddülbahir Morto Limanına Fransız ve ingiliz kuwetleri çıkarken, Anzak Koyuna ise Hintli, Avustralyalı ve Yeni Zellandalı askerler çıktılar.

65


yük bir bunalım yarattı. 7 Ağustos’ta düşman Conkbayırı’na doğru ilerlemeye başlamış ve Arıburnu cephesinin tümden düşmesiyle sonuçlanacak bir tehlikeli durum yaratmıştı. Bu sıralarda Conkbayırı ile Kocaçimen savunmasını, 9. Kolordu üzerine almış bulunuyordu. 8 Ağustos’ta düşmanın denizden ve karadan Conkbayırını şiddetli ve sürekli ateş altına alması, genel bir saldırıya geçeceği gerçeğini ortaya koymakta idi. Ama ne var ki 9. Kolordu’da da çözülme başlamıştı. Bu Kolordu birliklerinin komutanlarından kimileri raporlarını Mustafa Kemal’e göndermeye başladılar. Şikâyetler, sanki yağmur gibi yağıyordu. Bir birliğin komutanı raporunda şunları yazmıştı: “Tabur komutanlarını arıyorum, bulamıyorum. İş karışık, vaziyet fena. Rapor yok, haber yok!” Bir başka birlik komutanı da şöyle yazmıştı: “Durum hakkında hiçbir bilgi alamadım. Subayların çoğu şehit ve yaralı. Hatta bulunduğum yerin adını bile bilmiyorum. Bölgeyi iyi bilen bir subayın atanmasını, vatanın selameti adına rica ederim.” (Aydemir Uluğ).24. Alay Komutanı Nuri (Conker) de: “Conkbayırı’na hareket ve oradaki düşmana saldırı emri aldım. Grup komutanlığından tamamlayıcı bilgi istedim. “Fazla söze lüzum yok” cevabını aldım. Oradaki durum hakkında beni aydınlat. Ortada komutan yok!” (İbid) demekteydi. Mustafa Kemal, eski arkadaşı olan Nuri Bey’e, hızla Conkbayırı’na gitmesini yazdıktan sonra, “Olaylar, komutanı tayin edecektir!” (ibid) diyordu. 71


Ramazan Gökalp Ark n (1914 – 2000)

Eğitimci ve yayıncı. 1914 yılında Malatya’da doğdu. Önce ilkokul öğretmenliği yaptı. 1940 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünün Pedagoji Bölümünü bitirerek İlköğretim Müfettişliğine başladı. Van ili Millî Eğitim Müdürü iken bu görevden 1946 yılında ayrılarak yayıncılığa başladı. Önceleri çocuk kitapları, yardımcı ders ve kaynak kitapları yayımladı. Atlas, sözlük ve öğretmenler için yardımcı ve rehberlik kitapları çıkardı. 1957 yılında Arkın Kitabevi’ni, 1962’ de de Arkın Ofset Ramazan Gökalp Arkın Basımevi’ni kurdu. 1965 yılından itibaren eğitim ağırlıklı ansiklopediler yayımlamaya başladı.1968 yılında ise Artel Neşriyat ve Ticaret Organizasyonunu kurdu. 1979 yılında ise Mer Yayınları ile daha iyi ve taksitle pazarlama olanağına kavuştu. Okul ve eğitim ağırlıklı yayınlar yaptı. Gazete makaleleri, okul piyesleri, şiirleri yazdı. Şiirlerinin bazıları bestelendi. Bestelenmiş şiirlerinden örnekler: 1 ) Saçlarıma Ak Düştü 2 ) Turnalar Uçun 3 ) Karabulutları Kaldır Aradan 4 ) Bahar Bitti, Güz Bitti 77


Emekli Korgeneral Fahri Belen

Asker ve hükümet adamı. 1892 yılında Bolu’da doğdu. 83 yaşında, 1975 yılında İstanbul’da öldü. Harp okulu ve Harp Akademisi’ni bitirdikten sonra kurmay subay olarak orduya katıldı. Birçok birlikte başarılı görevler yaptı. Türk Kurtuluş Savaşı’nın Doğu Cephesi’nde, 12. Tümen Komutanlığını yürüttü. Büyük Taarruz’ da Batı Cephesi 23. Tümen Kurmay Başkanı idi. Orduda çok değerli görevler yaparak korgeneralliğe kadar yükseldi. Korgeneral iken emekli oldu. 1950 yılında DP. saflarında politikaya katıldı. 1950 seçimlerinde DP’den Ordu milletvekili seçildi. 23 Mayıs- 23 Aralık 1950 arasında Bayındırlık Bakanlığı yaptı. Milletvekilliği görevini 1957 yılına kadar Korgeneral Fahri Belen sürdürdü. 27 Mayıs 1960 devriminden sonra, 6 Ocak- 20 Ekim 1961 tarihleri arasında Millî Birlik Komitesi tarafından Temsilciler Meclisi (Kurucu Meclis) üyeliğine getirildi. Fahri Belen’in en etken yönü, yazdığı kitapları ve ortaya koyduğu eserleridir. Askerî alanda yazılmış olan kitaplarının başlıcaları şunlardır: 1 ) 1935 yılında yayımladığı, “Çanakkale Savaşı” çok değerli bir harp tarihidir. Genç yaşında katıldığı Çanakkale Savaşları’nı bir kurmay uzman gözüyle anlatır. 2 ) 1962 yılında yayımlanan “Büyük Türk Zaferi” ise Kurtuluş Savaşı’mızın bir belgeselidir. 90


Kanl S rta Dikilen Sancak Anlatan: Ahmet Çavuşoğlu- Yazan: Ensar Turgut Tekin Bu öykü, 1970 yılında, Erzincan’da yazıldı. Çanakkale’de asker olan Ahmet Dede’yi, Çayırlı’ da tanıdım. Ahmet Dede, Çanakkale Büyük Anafartalar’da askerliğini yapmış, iri yarı bir adamdı. Askerde okuma yazması olan çavuşmuş. Bu nedenle Yüzbaşı Hasan Bey, onu bölük yazıcısı yapmış. Biraz da imamlığı varmış. Cuma günleri erata cuma namazı kıldırırmış. Bayramlarda da bayram namazı. Diğer beş vakit için zamanları yokmuş. Görev yaptığım okulda torunları vardı. Onların dersleri ile ilgilenir, ara sıra da olsa yanıma gelirdi. Hem derslerini öğrenir ve hem de kendisi bize anılarını anlatarak, o günleri yaşar gibi olurdu. Hani bir söz var ya, “Yaşlılar geçmişleriyle, gençler ise gelecekleri ile avunurlar.” O da odamda oturur, dersim olmadığı saatlerde bana Çanakkale anılarını anlatırdı. Bu öykü, onun anlattıkları anılardan doğdu. Kendisi, 1975 yılında hakkın rahmetine kavuştu. Allah rahmet etsin. *** 116


Vatan Sevgisi Türklere “Vatan Sevgisi Bilincini” Nam k Kemal Verdi

Ensar Turgut Tekin Türklere “Vatan sevgisi bilincini” Namık Kemal verdi. Namık Kemal Bey’e kadar Türkler de “Vatan sevgisi” tam anlamı ile yoktu. Nedeni şu idi: Topraklar, yani mülk padişahın, üzerinde yaşayan insanlar da padişahın kulları idi. Kulun mülkü ve vatanı yoktu. Bu düşünce teokrat yönetimlerin çoğunda vardı. Kral, Çar, Şah, Padişah, Hakan adı ne olursa olsun, Mutlakıyetle yönetilen ülkelerde her şey yönetenin, var olanlar da padişahın idi. Bizde de Tanzimat’a kadar bu durum böyle idi. Tanzimat Fermanı’ndan sonra, vatandaşlık ve vatan sözcükleri ortaya çıkmaya başladı. Fransız Devrimi, dünya halklarına bağımsızlık ve özgürlük haklarını tanımıştı. Bize de bu duyguyu Namık Kemal Bey verdi.

Vatan Şaiirimiz Namık Kemal

Nam k Kemal Kimdir? Namık Kemal, 21 Aralık 1840 yılında Tekirdağ’da doğdu. Babası Mustafa Asım Bey, annesi Fatma Zehra hanımdır. Bütün öğrenim hayatı, Valide Okulundaki öğrenciliğinden ibarettir. Asıl adı Mehmet Kemâl’dir. 13 yaşında iken dedesi ile birlikte Kars’a gitti. Orada iki yıldan fazla kaldı. Bu serhat kentinden, millî duygular kazanarak döndü. Dedesi Sofya Kaymakamlığı’na atanınca o da dedesi ile birlikte Sofya’ya gitti. Burada düşüncelerini geliştirip Arapça ve Farsçasını kuvvetlendirdi. Fransızca öğrendi. Şiirlerinin beğenilmesi üzerine Şair Eşref Paşa tarafından kendisine “Namık” mahlası verildi. İstanbul’a döndükten kısa bir süre sonra dedesi öldü. Bunun üzerine çalışmak zorunda kalarak İstanbul Tercüme odasına girdi. Burada beş yıl ça152


Anadolu’da Üç Büyük Türk Kumandan

Alpaslan

Alpaslan:

II. Kılıçaslan

Mustafa Kemal

1071 Malazgirt Savaşı ile Anadolu’da ilk Müslüman Türk devletini ku-

ran hükümdar.

II. Kılıçaslan: Anadolu’da Müslüman Türk devletini, 800 bin kişilik haçlı ordularına karşı 1176 Karamık’ta (Miryakefelon) koruyan kahraman.

Mustafa Kemal:

1922 Sakarya’da Anadolu’daki Türk devletini müstevli devletlerin işgalinden kurtaran lider.

167


Sultan Alpaslan

(Büyük komutan ve büyük devlet adamı. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile Türklere Anadolu’nun kapılarını açtı.) Hayatı ve yaptıkları ile alakalı olarak birçok yazılmış ve yayımlanmış kitaplar vardır. Biz burada onları tekrar etmeyeceğiz. Malazgirt Savaşı ile açılan Anadolu kapılarından sonra, Türkler’e vatan olan, buraları vatanlaştıranları anımsatacağız. Malazgirt’ ten sonra Alpaslan, Anadolu’ yu fethetmeleri için öncü beylerini ve kuvvetlerini gönderdi. Bunların adlarını anarsak, çocuklarımız ve gençlerimiz, merak ederek onları tanır ve öğrenirler. Malazgirt’ten önce ise şu Türk büyükleri Anadolu’ya girmişlerdi. Ama kesin bir sonuç alamamışlardı. Anadolu’ya ilk giren Türk Meliki Çağrı Bey’dir. Oğuz Türkleri’nin Kınık boyunun başkanı olan Selçuk Bey’in şehit oğlu Mikail Bey’in oğludur. Alpaslan Anadolu’ya ilk giren ilk Müslüman Türk komutanı ve Meliki Çağrı Bey’dir. Çağrı Bey’in üvey kardeşi İbrahim Yınal Bey ile Anadolu’ya ilk akınları başlattı. Bunları Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey izledi. Daha sonra Alpaslan, Kafkasları alarak Anadolu’ya geçişi kolaylaştırdı. 26 Ağustos 1071’de Malazgirt Zaferi ile Anadolu kapılarını Türkler’e ebedi olarak açtı. Anadolu’da ilk Müslüman Türk devletini kurdu.

168


II. K l çaslan

(Anadolu’da Müslüman Türk devletini 800 bin kişilik Haçlı Ordularına karşı 1176 yılında Miryakefelon’da koruyan büyük Türk sultanı.) Anadolu’nun Türkler’ in eline geçmesini, burada kurulan Türk ve İslâm devletini, başta Bizans olmak üzere Avrupalılar istemiyordu. Sultan II. Kılıçaslan’ın Türk ve İslam devletleri ile çok iyi münasebetleri vardı. Haçlı seferleri, I. ve II. Kılıçaslanlar döneminde başladı. Papa’nın teşvikiyle Kudüs’ü Müslümanlardan alıp Cennet’e kavuşmak ve zengin doğu illerini yağmalamak amacıyla Avrupa’da papazların başlattığı kampanya, çığ gibi büyüdü. Piyer Lermit isminde bir Fransız papazı, topal bir merkep üzerinde, kucağında koca bir haç ile köyleri, kasabaları, kentleri dolaşarak bu sefere katılmak üzere 50 bin kişi toplamıştı. Bunlara yollarda katılanlarla sayıları 600 bine ulaştı. Böylece II. Haçlı Seferleri başladı.

II. Kılıçaslan

39 yıl babasının yolunda devam eden Sultan Mesut, düşman sürülerini yurdundan kovmanın huzuru içinde devleti kendi arzusu ile oğlu II. Kılıçaslan’a devretti. II. Kılıçaslan, Anadolu Selçukluları’ nın en şanlı dönemini başlatarak Türkiye’deki Anadolu Birliğini kurdu. Onun yönetimi ile Türkiye hem bütünleşti ve hem de refah devrine girdi. 169


Dördüncü Bölüm

179


Büyükkemikli Burnu

105

N

Yolaðzý

104

Suvla Koyu

W

Küçükanafarta

E

99

Tuzla Gölü

Küçükkemikli Burnu

S

100

101

Kumköy 98

Büyükanafarta 106 107 108 109

Ý

79 80

Z

72 73 74 75

59

69 70 71

57

Ý

55

Der

89

88

e

Yalova

87 83 84 85 86

82

81

90

77 78 76

58

56

68

54

66 64 63 62 61 60

53

N

Aðýl

110 111 112 113

91

67

Kocadere

Bigalý

96 97

Sestos

95

92 94

1

D

E

52

2

Kaba Tepe

93 3

G

E

Nara Burnu 4

E

Eceabat 5

Kum Limaný

6 7

8

9

10

11 12

Kilitbahir

14

15 16 17

18

Behramlý

ÇANAKKALE

13

23 24 19

22 21 20

50

51

Pýnariçi Koyu

49

Alçýtepe

Kepez Burnu

Kepez

l

a a

k

k

Dom uz D

30

re

29 31

Sarýsýðlar Koyu

De

47

Üç Tepeler

er

ere

28

o

a

ý

e

ng Te

48

46

B

27

26

25

ð

z

n

35

44 43 42 42 42

33

39 36 37

a

34 45

32

Ç

Güzelyalý

Seddülbahir

1

2

3

1 cm ~ 1,35 km

38

BB Harita76 Canakkale Zaferi Sayfa 183 Canakkale_Zaferi_100-s183 Geniþlik 180 mm, Yükseklik 235 mm

180

Ölçek 1/135.000 0

4 km


Çanakkale’de Nereleri Gezeceksiniz?

Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadası, coğrafi olarak çok güzel bir vatan parçasıdır. Cumhuriyet döneminde de oldukça bir gelişme göstermiştir. Ege Denizi’ni Marmara Denizi’ne bağlayan tek su yolu olması nedeniyle de gemi trafiği bakımından oldukça yoğun bir boğazdır. Denizcilik açısından önemli bir stratejiye sahiptir. Akdeniz ve Karadeniz arasındaki bağlantıyı Çanakkale ile İstanbul boğazları sağlar. Bu boğazlar sayesinde yörede ilk çağlardan beri yerleşim vardır. Çanakkale ve İstanbul Boğazları, ilk çağlarda bile önemli idi. Eski Yunan ve İonlar, bu boğazların Marmara ve Karadeniz kıyılarına ticaret kolonileri kurmuşlardı. Hatta bir söylentiye göre İstanbul’u Megaralılar; Kadıköy’ü ise Miletoslular kurmuştu. İlk çağlarda Çanakkale’de dillere destan Turuva kenti vardı. Bugün bile hayretle izlediğimiz Turuva kenti kalıntıları, İzmirli Ozan Homeros’un anlatısıyla destanlaşan Turuva Savaşları sonunda yıkılmıştır. Turuva kalıntıları ve Müzesi gezip görmeye değer. Çünkü bu yörenin kültür ve uygarlıkları hakkında bizlere çok değerli bilgiler vermektedir. Çanakkale Boğazı, Asya ile Avrupa’nın kucaklaştığı en güney noktasıdır. Bu nedenle Asya’dan Avrupa’ya ve Avrupa’dan Asya’ya geçmek isteyen kavimler, hep bu boğazdan geçmişlerdir. Dolayısıyla da Asyalılar ile Avrupalılar arasında çıkan savaşların bir çoğu bu bölgede olmuştur. Bunlardan biri belki en büyüğü de günümüzden 100 yıl önce 18 Mart 1915 tarihinde boğazın girişinde deniz savaşı, sonrasında Gelibolu Yarımadası’nın güneyinde ise kara savaşları yaşanmıştır.18 Mart 2015 tarihinde bu zaferin yüzüncü yılını kutlayacağız. Deniz savaşlarının izleri fazla kalmadı ama kara savaşlarından kalan birçok iz ve hatıra vardır. Çanakkale’yi ziyaret edenler, o günlerden kalan bu hatıraları görüyor, onları rahmetle ve dualarla anıyorlar. Çanakkale’ yi ziyaret bir Hac ibadeti kadar sevap ve yararlıdır. Zaten Çanakkale’yi gezip görmeden, orada yatan 250 bin şehidi181


Çanakkale Şehitler Abidesi

193


Şehit Onbaşı Anıtı

194


57. Alay Şehitliği

Bigali Köyü 195


Fevzi Çakmak An t

Nuri Yamut An t 196


Mecidiye Mezarl Ä&#x; 197


Seddurbahir T端rbesi 198


T端rk Askerine Sayg An t 199



Ensar Turgut Tekin 1945 Yılımda Ardahan ili Posof ilçesi Sarıdarı köyünde doğdum. İlk ve ortaokulu Posof’ta okudum. Liseyi Erzincan’da okuduktan sonra Eğitim Fakültesini bitirince Millî Eğitim Bakan1ığı bünyesinde görev aldım. Millî Eğitim Bakan1ığı bünyesinde 29 yıl öğretmenlik ve yöneticilik görevlerinde bulundum. 15 Ağustos 1993 tarihinde kendi isteğimle emekli oldum. iki kız bir erkek üç evladım vardır. Yazın hayatıma lise yıllarında başladım. Daha lisede iken “Köşebaşı” adıyla haftalık bir sanat ve edebiyat gazetesi çıkardım. Bu gazete Erzincan Lisesinin tarihinde bir ilk oldu. Ben liseyi bitirip Erzincan’dan ayrıldıktan sonra ne yazık, ki bu gazetede kapandı. Oysa bu gazete Erzincan Lisesi’nin gözü ve kulağı idi. Yazmak heveslisi olan gençlere sayfalarım ve kucağımı açmıştı. Prof. Mehmet Kaplan dahil Atatürk Üniversitesi hocaları ve öğrencileri bu gazetede yazdılar. Sanat, Edebiyat, Tarih ve Bilim konularında çok güzel araştırmalar ve makaleler yayınlandı. Sarıkamış Savaşları ile ilgili tarihi bilgiler yayınlandı. Gazetecilik, yazarlık ve araştırmalarıma öğretmenlik yıllarımda da devam ettim. Çeşitli gazetelerde bin den fazla makalelerim yayınlandı. Yirmi adet yayına hazır bilgisayar da dizilmiş roman taslağım, on adet kahramanlık öykülerim vardır. Elinizde ki yapıt, Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıl nedeniyle hazırladığım bir anma ve saygı ifade etme kitabıdır. 100. Yıl anısına, Çanakkale Destanı’nı yaratanlarını bu 100. Onur yılında ulusça hatırlayıp anmak içindir. Onlara bu mutlu yıl dönümünde aziz şehitlerimize ve yine aziz gazilerimize verilecek en büyük armağanımdır. Bu yapıtı okuduğunuzda, bu vatan için canlarını seve seve veren atalarımızın aziz ruhları için bir Fatiha okumayı unutmazsınız. Çünkü onların cennette buna ihtiyaçları vardır. Ruhları şad, makamları cennet olsun. Amin ISBN 978-975-8550-60-9

KARTOPU YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTET ŞİRKETİ Dr. Faik Muhittin Adam Cad. (850. Sokak) Nu.: 38/104 Konak - İZMİR Telefon ve Belgegeçer: (0 232) 489 37 37 www.kartopuyayincilik.com

9

789758 550609


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.