http://tudoksad.org.tr/assets/Turkcast/Turkcast.12

Page 1


Baþkandan Yaylalı Günay Değerli Meslektaşlarım, Dünyada olduğu gibi, tüm tesislerimizde de dur-kalklarla geçen yarım üretim kapasiteleri ile yürütülen bir yaz dönemi geçirdik. Yılın son çeyreği ile yeni yılda, eldeki stokların bitmesi, alınan tedbirlerin meyvelerini vermeye başlaması ile az da olsa bir hareketlenme bekleniyor. Birkaç istatistikî gösterge de bunu belgeliyor. Önemli olan, bu hareketlenmelerin somut siparişler olarak bizlere ne zaman ve nasıl döneceği. Daha önce de çeşitli vesileler ile belirttiğim gibi, ABD’de 2010’un başı, Avrupa’da 2010’un ikinci yarısında imalat sektörünün tekrar harekete geçmesi hesaplanıyor. Çok derin bir dipten çıkılacağı için, her türlü kıpırdanma bizlere umut getirecek. Umut ederim ki, bu rölanti döneminde, tesislerinizde, üretim sistemlerinizde, süreçlerinizde yeni düzenlemelere gitmişsinizdir. “Yılın son çeyreği ile yeni yılda, eldeki stokların bitmesi, alınan tedbirlerin meyvelerini vermeye başlaması ile az da olsa bir hareketlenme bekleniyor. Birkaç istatistikî gösterge de bunu belgeliyor.” Elemanlarınızın eksik yönlerini tamamlayıp, yeterli eğitimlerini vermişsinizdir. Seri üretimin yoğunluğu altında tüm bunlara vakit bulmak, her işletme için zor olduğundan bu fırsatların “işletme mükemmelliğine” yaklaşmak için iyi değerlendirmesi gerekir. Tesislerinizin bakımı, temizliği, elemanlarınızın eğitimi, yönlendirilmesinin ötesinde, işletmelerimizdeki hammadde, yedek parçalar, ara üretim stokları, bitmiş üretim stokları, ürün geçiş süresi gibi işletme sermayenizi etkileyecek hususlar üzerine eğilme fırsatı verdiği, kendi kendimize çeki düzen olanağı yarattığı için, bana göre, krizlerin endirekt yararları da oluyor. “Türkiye, Hindistan ve Çin gibi ülkeler haricinde, mühendis olmak isteyenlerin sayısında önemli bir azalma var. Bunun ötesinde mastır veya doktora yapanların sayısı da gittikçe azalıyor.” Satış ve talebin yavaşladığı yerlerde, kapanan, iflas eden, el değiştiren birçok firma olmasına rağmen, komple yeni yatırımdan iyileştirici kısmi yatırımlara giden birkaç Avrupa ve ABD firma var. Bu firmalar, innovatif döküm fabrikalarını düşük maliyetlerle üretim yapmak üzere kurup, rekabet güçlerini arttırmaktadırlar. Almanya, Fransa ve ABD’de bu şekilde yatırım yapan ve önemli kapasitelere ulaşan 15’in üzerinde döküm fabrikası var. Türkiye’de de bu fırsattan faydalanan sadece birkaç örneğimiz var. Bu firmalar, işler toparlandığında, düşük fiyat ve masraflarla kurulmuş oldukları veya revize etmiş oldukları fabrikalar ile rekabet güçlerini arttırma olanağına ulaşmış olacaklar. Döküm sektörü adına, uzun vadeli görüşlü bu meslektaşlarımızı tebrik ederiz. Döküm sanayini çevre problemlerinin hem Türkiye’de, hem de dünyada sonu yok. Konu her platformda tartışılıyor. Hem çevreciler, hem

de üretim tesisleri haklı görünüyor. Önemli olan asgari müştereklerde buluşmak. Özellikle AB ülkelerinde, çıkmış olan kanunlara, bölgelere göre geçici veya sürekli geçerli ek yönetmeliklerle rahatlama sağlanıyor. Döküm sanayinde çevre hususunu, Aralık başında Döküm Sanayi ve Çevre sempozyumunda tartışacağız. Bu toplantılara işletmeci, bakımcı (özellikle enerji ile ilgili), ve yöneticilerinizle (patronlarda lütfen katılsınlar) birlikte katılıp, fikirlerinizi belirtmenizde yarar var. Kısa süre önce, yurtdışında katılmış olduğum bir toplantıda, 21. Yy’ın mühendislerinde beklenilen özellikler ve mühendisliğe azalan ilgi tartışıldı. Türkiye, Hindistan ve Çin gibi ülkeler haricinde, mühendis olmak isteyenlerin sayısında önemli bir azalma var. Bunun ötesinde mastır veya doktora yapanların sayısı da gittikçe azalıyor. Buna tedbir olarak, Almanya’da 55 yaş üstü mühendislerin emekli olmamaları için özel finansal ve eğitim desteği verilmesi gündemde. 21. Yüzyıl mühendisinden beklentiler çok. Belki de bu nedenlerle gençler, psikoloji, dil bilim, tarih, estetik, spor hocalığı gibi kendileri için daha zevkli ve kolay eğitimlere yöneliyorlar. “21. Yüzyıl mühendisinden beklentiler çok. Belki de bu nedenlerle gençler, psikoloji, dil bilim, tarih, estetik, spor hocalığı gibi kendileri için daha zevkli ve kolay eğitimlere yöneliyorlar.” 21. yüz yılın mühendisi: a) Çok şey bilecek ve bu bilgilere nasıl en kolay ulaşılacağını bilecek. b) Birçok işi kısa bir eğitimle becerecek yetenek ve esnekliğe sahip olacak. (Yani üretici, satıcı, satın almacı, dizayncı, eğitmen olabilecek) c) Her yerde, her takımda, her ülkede çalışabilecek karakterde olacak. d) İnnovatif bir beyine ve düşünme yapısına sahip olacak. Sadece hayal etmenin yeterli olmadığı, düşüncelerin uygulamaya ve süreçlere dönüştürüldüğü bir kapasitede olacak. “21. yüz yılın mühendisi innovatif bir beyine ve düşünme yapısına sahip olacak.” Dünyada, özellikle Almanya’da ve Hindistan’daki bazı üniversitelerde eğitim bu yönde geliştirilip, yarının parlak, yaratıcı ve düşündüğünü uygulamaya çeviren, yani “Walk the Talk” anlayışında genç mühendisler yetiştirilmekte. Darısı, Türkiye’deki belirli klişeler, ezber ve kürsü otoritesinin hakim olduğu üniversitelerimizin yeni düzene bir köşesinden de olsa uymasıdır. Selam ve Saygılarımla,


Sayı

12

Bu Sayıda

52-59 İçimizden Biri "Celal Ramazanoğlu" Cevher Döküm’e VolksWagen’den Ödül

6-7

Yıl: 4 Sayı: 12 Temmuz - Ağustos - Eylül 2009

TürkCast/TürkDöküm Tüdöksad`ın 3 aylık yayın organıdır. İmtiyaz Sahibi Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği Adına Yaylalı GÜNAY Yönetim Kurulu Bașkanı

Akdaş’da Tek Parça 53 000 kg Döküm Yapıldı

Sorumlu Yazı İșleri Müdürü Kubilay DAL Genel Sekreter

14

Dizgi/Editör Ayşegül KUM Yayın Kurulu Mehmet ATIK Uğur KOCAOĞLU Uğur DEMIRCI Seyfi DEĞIRMENCI Dr. Can AKBAȘOĞLU Prof. E. Sabri KAYALI M. Erhan İŞKOL Can DEMİR Yönetim Yeri Yasemin sok. Birlik Apt. No: 7/3 34349 Gayrettepe - İstanbul Tel: 0212 267 1398 Fax: 0212 213 0631 www.tudoksad.org Grafik Tasarım: Prestij Yayıncılık Basım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Baskı: Golden Print Ofset Basım&Yayıncılık 100. Yıl Mah. Matbaacılar ve Ambalajcılar Sit. 1. Cad. No:88 34560 Bağcılar/İST. Yayın Türü: Dergi/Bülten Yerel ̦ Süreli yayındır. Ücretsiz olarak dağıtılır. 3 Ayda bir- Yılda 4 kez yayınlanır. Yazılardaki sorumluluk yazarlara aittir. İlan ve Reklamlarda sorumluluk ilgililerine aittir. Bültenimizdeki yazılar kaynak gösterilerek kısmen veya tamamen yayınlanabilir. Baskı Tarihi: Ekim 2009 Türkcast 2009 Sayı 12

4

Pervaneci Artaki Usta

26-30


Başkandan.............................................................................................................. 3 İSO 500 Büyük Sanayii Kuruluşunu Açıkladı........................................................... 8 2009 Yıl Ortasında Türkiye Ekonomisi ve Döküm Sektörü................................ 10-12 3.Uluslar Arası Döküm ve Çevre Sempozyumu.......................................................15 Konya Sanayii ve Döküm..................................................................................16-17 İğrek Krizi Fırsata Çevirdi......................................................................................18 TİM İlk 1000 İhracatcı Firma Listesini Açıkladı ................................................20-21 69. Dünya Döküm Kongresi...................................................................................22 Uluslararası Dökümhane Fotoğraf Sergisi..............................................................24 Alüminyum Döküm Teknolojileri............................................................................25 Hannover Messe 2010......................................................................................32-33 Anadolu Tarihinde Dökümcülük..............................................................................34 Aluexpo............................................................................................................36-37 Alüminyum Sempozyumu ................................................................................38-40 Almanya İfo İş İKlimi Anket Sonuçları...................................................................42 Neden Dökümü Tercih Etmeliyiz............................................................................43 Kongreden Seçtiklerimiz...................................................................................44-47 Hammadde Fiyatları......................................................... ...............................48-49 Bilgi Çağında Usta Çırak İlişkileri..........................................................................51

REKLAM İNDEKSİ Akdaş..............................23

Marmara Metal ..................19

Aveks .......................arka kp.

Nurol Teknoloji...................31

Heraeus.............................13

Prestij Yayıncılık.................41

HWS.....................Arka kp. içi

Ümit Döküm........................9

Inductotherm.....................35

Tosçelik Granül.........Ön Kp. içi

5

Türkcast 2009 Sayı 12


haber

news

Cevher Döküm’e Volkswagen’den Ödül

Cevher Döküm Sanayi A.Ş. Volkswagen’e Üstün Performansı İle Kazandırdığı Başarı Sayesinde, 2009 Volkswagen Grup Ödülü’ne Layık Görüldü

C

evher Döküm A.Ş., VW için gerçekleştirdiği silindir kapağı üretiminde sergilediği olağanüstü performans ile, VW’in yılın en iyi motoru ödülünü kazanmasını sağladığı başarıya katkılarıyla, 19 Haziran 2009 tarihinde VW Grubu’nun Wolfsburg Bilim Merkezi “Phaeno”da düzenlenen törende, VW Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. F. J. Garcia Sanz’ın Cevher Grubu adına Haluk Özyavuz’a takdimiyle, Volkswagen Award 2009’a layık görüldü.

Vw 2009 Yılının En Iyi Motoru Ödülünü Aldı. Küresel kriz nedeniyle tüm dünyada satışların düştüğü bu dönemde, VW’in 1.4 litre araba motoru beklentilerin üzerinde ilgi görerek, satış rekorları kırdı. Cevher Döküm’ün üstün tedarikçilik hizmetiyle gerçekleştirilen üretimler sayesinde Volkswagen, 2009 yılının en iyi motoru ödülünü de aldı. Cevher Döküm, VW’e tedarik ettiği hafif metal jantı ve alüminyum döküm komponentleri içinde, motorun en temel ve karmaşık parçalarından biri olan silindir kafasını da üretmektedir. Cevher Döküm’ün Volkswagen için 2008 yılında

Türkcast 2009 Sayı 12

6

üretmekte olduğu EA 111 1.4l TSl / TFSl silindir kapaklarına olan ihtiyacının müşteri talebindeki beklenmedik artışına istinaden, proje başlangıcında sipariş edilenin on iki kat fazlasına varan adet üretimini, bir yıldan kısa bir zamanda, tüm müşteri beklentilerini kaliteden ödün vermeden karşıladı. Cevher Döküm, VW’in söz konusu kapasite artışı nedeniyle, üretim alanında ve ilgili makine ve kalıp ekipmanlarının parkında kapsamlı genişletme çalışmaları gerçekleştirdi. Cevher Grubu Genel Müdür Çağan Dikmen, VW Grubu Yön. Kur. Üyesi ve Global Satınalma Bşk. Dr. Francisco Javier Garcia Sanz, Cevher Grubu Yön. Kur. Bşk. Ve CEO Haluk Özyavuz, VW Satınalma Bşk. Dirk Hornickle ve Audi Satınalma Bşk. Heiner Lanze’nin katıldıkları Volkswagen Group Award 2009 töreninde yaptığı konuşmada F. Javier Sanz, yenilik, ürün kalitesi, uzman proje yönetimi, geliştirme yeteneğinin yanı sıra daha fazla verimlilik için işbirliği ve çevre koruma bilinci ödülleri verilirken değerlendirmelerde önemli rol oynayan kriterler olduğunu söyleyen Sanz, ödül sahiplerine “Sizde başarılı ve güvenilir partnerlerden fazlasını bulduk. Otomobil dünyasını derinden etkileyen köklü değişikliklerin içinde bulunduğu bir zamanda, size bu yolla, ürünlerinizin ve hizmetinizin güvenilirliği ve ortak iş-


haber

news

kazanmasında büyük önem taşıyan ZF Sachs Race Enginering GmbH, yürütme alanındaki iki geliştirme çözümü; “Hidrolik Amortisör” ve “Üç Levhalı Seramik Debriyaj” için özel ödül almıştır. Lamborghini, Bugatti, Bentley, Audi, Seat ve Skoda nın da aralarında olduğu dokuz marka ve dünya çapındaki 62 lokasyon ile, 25.000 tedarikçi firması bulunan ve 100 kuruluşunu premium lig takımı olarak belirleyen Volkswagen, Cevher Döküm A.Ş.’nin yanı sıra, en iyi 18 tedarikçisini de ödüllendirdi.

birliğiniz için teşekkür etmek, bizim için büyük anlam taşımaktadır” dedi.

kapak üretiminin % 70’ini gerçekleştirmektedir.

Sektörünün Ege Bölgesi’ndeki ilk ihracatı gerçekleştiren, alüminyum alaşımlarından silindir kafaları, motor blokları, emme manifoldları, hafif metal jantları, yağ karterleri, volan muhafazaları, motor taşıyıcıları gibi “powertrain” olarak adlandırılan gücü üreten, aktaran ve yürüyen ünitelere ait parçaların ilk üreticisi, öncü kuruluş olarak ülkemiz sanayine 1955 yılından bu yana hizmet veren Cevher Döküm, VW için 1.4 TSI/TFSI motorlarının silindir

Yüksek kaliteyi uygun maliyetle birleştirerek, partneri VW Grubu’nun projeyle ilgili tüm isteklerini kusursuz karşılayan Cevher Döküm, 2009 sonbaharda VW için yeni projesi 1.2 l TFSI Silindir Kafası’nın seri üretimine başlayacaktır. Törende, mükemmel ürün ve yenilikçi geliştirme veya hizmet için ödül alan, küresel alanda iş yapan 17 firmanın yanında, Dakar Rally’sinde Race Tourage 2’nin

Törende Cevher Döküm ile ödülü paylaşan diğer dünya markaları, Robert Robert Bosch GmbH, Benteler AG, Hella KGaA Hueck & Co., Bridgestone Corporation, MediaCom Holdings Ltd., Fuyao Glass Group, Panasonic Corporation, United States Steel Corporation, Key Safety Systems, Inc., Leopold Kotsal GmbH & Co. KG, Eisenwerk Brühl GmbH, Schenker Automitove RailNet GmbH, OJSC TransContainer, Eldor Corporation S.p.A., Orsenigo-Como, Fujikura Ltd., Angell-Demmel Europe GmbH, ZF Sachs Race Engineering GmbH’dır. Tüdöksad Notu: Aluminyum döküm sektörümüzün öncü ve lider kuruluşu Cevher Döküm’ü başarılı sanayicilikleri için tebrik ediyor, başarılarının devamı ile ülkemiz kalınmasına değerli katkılarının devamını diliyoruz.

7

Türkcast 2009 Sayı 12


haber

news

İstanbul Sanayi Odası “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu”nu Açıkladı! milyon TL ile de Ford Otomotiv izledi.

İ

stanbul Sanayi Odası’nın oluşturduğu, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının 2008 yılı sonuçlarında yer alan, içerisinde TÜDÖKSAD üyelerinin de bulunduğu firma listesi açıklandı.

İSO’nun Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2008 yılı Raporu’na göre, TÜDÖKSAD üye firmalarından 11+8 üye listeye girmeyi başardı. Türk sanayinin yapısını bozan faizin etkisinin azalması, üretim, satış ve karların yükselmesi ve böylece Türk

sanayinin krizi atlatıp toparlanma sürecine girmesi, İSO’nun araştırma raporunda fark edilmektedir.

İSO Raporuna göre Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında yer alan üyelerimiz İSO’nun, ilk defa 1968 yılında 100 Büyük Sanayi Kuruluşu olarak başlattığı ve kendini geliştirerek 41 senedir sürdürmekte olduğu Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasının 2008 yılı sonuçlarında, Tüpraş 27.7 milyar TL’lik üretimden satış hacmiyle ilk sırada yer aldı. EÜAŞ 6.2 milyar TL ile ikinci, Ford Otomotiv 6 milyar TL ile üçüncü oldu. En fazla ihracat yapan ilk özel kuruluş sıralamasında Tüpraş birinciliği korudu.

İLK 500 2008 yılı Sıra No

2007 yılı Sıra No

Kuruluşlar

Üretimden Satışlar Net (TL)

61

38

BMC Sanayi ve Ticaret A.Ş.

681.250.108

111

111

Componenta Döktaş Dökümcülük Ticaret ve San A.Ş.

452,684,024

178

166

CMS Jant ve Makina Sanayii A.Ş.

288,948,025

360

406

Demisaş Döküm Emaye Mamulleri San. A.Ş.

149,818,138

414

446

Trakya Döküm San. ve Tic. A.Ş.

130,660,623

422

403

Elba Basınçlı Döküm Sanayii A.Ş.

128,074,025

424

331

Samsun Makina Sanayii A.Ş.

127,009,175

455

386

Cevher Döküm San. A.Ş.

117,480,130

456

-

Hisar Çelik Döküm San. ve Tic. A.Ş.

117,212,808

471

483

Erkunt Sanayi A.Ş

111,564,786

480

460

Çukurova İnşaat Mak. San. ve Tic. A.Ş.

108,035,558

İKİNCİ 500

Tüpraş 4.5 milyar dolar ile ihracat sıralamasında ilk sırada yer alırken, Ford otomotiv 3.7 milyar dolar ile ikinci, Oyak Renault 3.3 milyar dolar ile üçüncü oldu. En fazla kar eden kuruluşlar listesinde 1.8 milyar TL ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) birinci oldu. TPAO’yu 729.2 milyon TL ile Philip Morris, 616.5

Türkcast 2009 Sayı 12

8

2008 yılı İkinci 500 Sıra No

2007 yılı İkinci 500 Sıra No

Kuruluşlar

Üretimden Satışlar Net (TL)

3

-

Ferro Döküm Sanayi A.Ş.

103,000,000

59

227

Cevher Jant Sanayii A.Ş.

93,701,078

71

219

Akdaş Döküm San. ve Tic. A.Ş.

91,907,764

255

269

Yılmaz Redüktör San. ve Tic. A.Ş.

65,157,483

324

402

As Çelik Döküm İşleme San. ve Tic. Ltd. Şti.

57,807,437

376

327

Çelikel Alüminyum Döküm İmalat San. ve Tic. A.Ş.

52,523,813

404

332

ARFESAN Arkan Fren Elemanları San. ve Tic. A.Ş.

50,513,649

424

-

Ego Elektrikli Aletler San. A.Ş.

48,651,102

439

407

Silvan San. A.Ş.

47,777,865


9

T羹rkcast 2009 Say覺 12


araştırma investigation

2009 Yıl Ortasında Türkiye Ekonomisi ve Döküm Sektörü Her yıl CAEF üyeleri tarafından hazırlanan ve üyeler arasında paylaşılan ülke ekonomi raporu, bu yıl da ülkeler tarafından düzenlenip yayınlandı. Bütün dünyayı etkisi altına alan ve ülkelerin dengesini değiştiren küresel kriz, raporların başlıklarını oluşturdu. TÜDÖKSAD tarafından düzenlenen Türkiye’nin bu yılki raporu, Türkiye’nin ekonomik durumuna genel bir bakış sağlamasının yanı sıra; hükümetin krize karşı aldığı önlemleri, Türkiye sanayi üretim endekslerini, Türk döküm sanayiinin durumunu ve elektrik, doğalgaz ve hammadde fiyatlarındaki değişimleri konu almaktadır. Bu sayıda Türkiye’nin 2009 yılı ilk yarısına kadar süren genel ekonomisinin ve döküm sanayiinin istatistikî değerlendirmesini paylaşıyoruz. TÜRKİYE’NİN GENEL EKONOMİK DURUMU Türkiye 5 yıl ardı ardına % 5 gelişme göstermesine rağmen, küresel kriz Türkiye ekonomisinde ciddi bir etki yaratmış ve 2008 yılının GSMH’sında % 0.9, 2009’un ilk yarısında ise % -10 düşüş sergilemiştir. 2009 yılının ikinci çeyreğindeki gayrisafi yurtiçi hasılası cari fiyatlar üzerinden, % 4.4 ile 228.817 milyon TL, sabit fiyatlar üzerinden, % 7.0 ile 23.513 milyon TL düşüşe uğramıştır. 2008 yılındaki senelik gayrisafi yurtiçi hasılası cari fiyatlar üzerinden, % 12,7 ile 950.098 milyon TL, sabit fiyatlar üzerinden, % 0,9 ile, 102.164 milyon TL artmıştır. 2008 yılında kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hâsılası 13.367 TL, cari fiyatlar üzerinden 10.436 US Dolardır.

2004

2005

2006

2007

2008

2009Y1

Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) %

15,4

2,7

10,55

6

8,1

7,34%

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) %

9,4

7,7

9,7

8,4

10,1

9,08%

Toplam İthalat US $ bn

97

116

137

162

194

62

Toplam İhracat US $ bn

63

73

85,1

115,3

141

48

Cari işlemler dengesi US $ bn

-15,5

-23

-31,3

-38

-41,6

Cari işlemler/ GSYİH%

-5,1

-6,4

-8

-5,8

-6

Nominal faiz oranı % (Avg)

24,9

16,2

20,75

16,5

16,5

GSYİH % YoY

9,4

8,4

6,89

4,67

0,9

Hükümetin krize karşı aldığı önlemler: •Mülk ve gayrimenkullerde: KDV %18’den 8’e düşürülmüştür. •Bütün yeni arabaların satışlarında özel tüketim vergisinin oranı 3 aylık bir süre için, % 39’dan % 18’e (1600 cc’nin altına) düşürülmüştür. •Beyaz ve kahverengi eşyaların özel tüketim vergileri düşürülmüştür. •Kısa çalışma mevzuatı uygulamaya geçirilmiştir.

TÜRKİYE’DE SANAYİ ÜRETİMİ Şekil 1. GSMH değişimi

Dünya piyasasındaki bütün ülkeler gibi, Türkiye de küresel ekonomik krizden büyük ölçüde etkilenmiştir. Otomotiv, demir-çelik ve tekstil gibi temel sektörler GSMH’ın önemli kısmını oluşturmaktalar. Bu sektörler ürünlerinin % 65 – 80’ini ihraçetmektedir. EU ve ABD’nin yerel piyasasının küçülmesiyle, Türk endüstrisi ve ticareti gerilemiştir. Türkiye’nin son yılların ana ekonomik durumu şekil 1 ve 2’de verilmiştir.

Türkcast 2009 Sayı 12

10

(-10)

Şekil 2. 2009 ekonomik veriler

Aylık sanayi üretim endeksi, 2009 yılı temmuz ayında 2008 yılı temmuz ayına göre, % 9.2 azalış gösterirken, bir önceki aya göre, % 0.9 artmıştır. NACE Rev.1.1’e göre hesaplanan 2005=100 temel yılı Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2009 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre % 9,2 azalarak 110,3 olmuştur. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2009 yılı temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre Madencilik ve Taşocakçılığı sektörü endeksi % 0.9 artarak 145,8’den 147,2’ye yükselmiştir; İmalat Sanayi sektörü endeksi % 10.5

azalarak 118,6’dan 106,2’ye, Elektrik, Gaz ve Su endeksi ise % 3,2 azalarak, 135,4’ten 131,2’ye gerilemiştir. Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına göre, 2009 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş, % 22.7 ile Sermaye Malı İmalatında görülmüştür. Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına göre diğer gruplar incelendiğinde, Aramalı İmalatının %10,8, Enerjinin %4,4, Dayanıksız Tüketim Malı İmalatının %2,7 oranında düştüğü, Dayanıklı Tüketim Malı İmalatının ise %3,5 oranında arttığı görülmektedir. İmalat Sanayi Alt Grupları incelendiğinde, en yüksek düşüşü oranı Diğer Ulaşım Araçlarının İmalatında gerçekleşmiştir. İmalat Sanayi Üretim Endeksi alt gruplarının 2009 yılı Temmuz ayında 2008 yılı aynı ayına göre yüzde değişim oranları incelendiğinde, en yüksek düşüş oranının %36,0 ile Diğer Ulaşım Araçlarının İmalatında gerçekleştiği görülmektedir. Bunu, %27,3’lük düşüş ile Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı Römork İmalatı takip etmektedir. Bununla birlikte, Radyo,TV, Haberleşme Techizatı ve Cihazları imalatında ise %36,5’lik artış gerçekleşmiştir.


araştırma

işyerinden derlenen verilerin analiz sonuçlarına göre, 2008 yılı Ağustos ayında 76,2 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı, 2009 yılı Ağustos ayında 69,7 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Şekil 3. Sanayi üretim endeksi

Takvim Etkisinden Arındırılmış Aylık Sanayi Üretim Endeksi 2009 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 9,4 azalış gösterirken, Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Endeks bir önceki aya göre % 0,8 artış göstermiştir. Takvim Etkisinden Arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 2009 yılı II. dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre % 6,6 azalış gösterirken, Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla bir önceki döneme göre % 7,1 artış göstermiştir.

İç pazarda talep yetersizliği, işyerlerinin tam kapasite ile çalışmamasının en önemli nedenidir.

investigation

leri imalatı (%1,57) alt sektörleridir. Buna karşılık ham petrol ve doğalgaz çıkarımı (%-15,72), elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı (%-4,20), iletişim teçhizatı imalatı (%-2,68), tekstil ürünleri imalatı (%-1,29) bir ay önceye göre endekslerin en fazla gerilediği alt sektörler olmuştur.

İm alat Sanayi Aylık Kapasite Kullanım Oranı 100 95 90 85 80 75 70 65 60 1

2

3

4

5

6 2008

7

8

9

10

11

12

2009

Şekil6.İmalat sanayi kapasite kullanım oranı

2009 Ağustos ayında, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliği ilk sıradadır. İç pazarda talep yetersizliği %52,2 ve dış pazarda talep yetersizliği %29,8 oranında etkili olmuştur. Mali imkansızlıklar %3,7, yerli mallarda hammadde yetersizliği %3,6 ve ithal mallarda hammadde yetersizliği %1,8, işçilerle ilgili meseleler ise %1,2 oranında etkili olmuştur.

ÜFE’de aylık değişim %0,42 olarak gerçekleşti. Şekil 3.a) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endeksler

Şekil3.b) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYİH 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Yıl/Ay 1 2008 80,3 79,3 81,2 81,7 82,4 82,3 80,0 76,2 79,8 76,7 72,9 64,7 2009 63,8 63,8 64,7 66,8 70,4 72,7 72,3 69,7

Tablo 1. Aylık Kapasite Kullanım Oranı

İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı, geçen yılın aynı ayına göre 6,5 puan, bir önceki aya göre de 2,6 puan azalarak 69,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. NACE Rev.1.1’e göre Aylık İmalat Sanayi Eğilim Anketi'ne cevap veren 4904

2009 yılı Ağustos ayında 2003=100 Temel Yıllı Üretici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %0,42, bir önceki yılın Aralık ayına göre %2,97 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %-1,04 düşüş ve on iki aylık ortalamalara göre %4,19 artış gerçekleşmiştir. Aylık değişim tarım sektöründe %0,02, sanayi sektöründe %0,50 olarak gerçekleşti. Tarım sektörü endeksinde, bir önceki yılın Aralık ayına göre %8,01, bir önceki yılın aynı ayına göre %2,03 ve on iki aylık ortalamalara göre %0,90 artış gerçekleşmiştir. Sanayi sektörü endeksinde ise bir önceki yılın Aralık ayına göre %1,88 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %-1,70 düşüş ve on iki aylık ortalamalara göre %5,00 artış gerçekleşmiştir.

ÜFE sonuçları sanayinin alt sektörleri bazında değerlendirildiğinde en yüksek aylık artış %7,45 ile metal cevheri alt sektöründe gerçekleşti Üretici Fiyatları Endeksi Yıllık Değişim Oranları (%) 20,00

18,41

17,03 16,53

16,00

14,67

14,56 12,00 8,00

12,49

13,29 12,25

10,50 8,11

8,15

7,90

6,43

6,44 4,00

3,46 -0,35

01

02

03

04

-4,00

05 06-1,86 07 -2,46

-1,04 08 09 -3,75

10

11

12

Aylar

Sanayinin üç sektöründen imalat sanayi sektöründe %0,91 artış, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %-3,00, elektrik, gaz, su sektöründe %-3,21 düşüş gerçekleşmiştir. Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler, metal cevheri (%7,45), kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı (%6,94), ana metal sanayi (%3,50), suyun toplanması, arıtımı ve dağıtımı (%2,47), kağıt ve kağıt ürün-

2008

2009

Şekil 7. Üretici fiyatları endeksi (ÜFE), değişim oranları

2009 yılı Ağustos ayında endekste kapsanan 768 maddeden; 197 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 262 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 309 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşmiştir.

11

Türkcast 2009 Sayı 12


araştırma investigation

büyük baskı yapmaktalar. Resmi depolama alanları olmadığından, dökümhaneler kullanılmış kumlarını atamadıkları için, üretimini durdurmaları gerekmiştir. Bu durum birçok dökümhanenin, kum temizleme ekipmanları ya da kumu farklı metotlarla tekrar kullanmalarına yol açmıştır.

TÜRK DÖKÜM SANAYİNİN DURUMU 2008 yılına ait bilgiler TÜDÖKSAD tarafından toplanmış verilerle hesaplanmış olup, şekil 8 de verilmektedir. Döküm üretimi son 10 yıllık dönem içerisinde 2008 yılında önceki yıla göre ilk kez % 4,5 düşmüştür. 2006 ton 2007 ton

2008 ton 2008H1 2009H1 Değişim %

Pik Döküm

586.000

623.000

565.000

350.000 255.000

(-27)

Sfero Döküm

368.000

394.000

400.000

240.000 160.000

(-33)

Temper

6.500

6.500

5.000

3.700

1.000

(-73)

Çelik

132.000

144.000

140.000

85.000

60.000

(-30)

117.000

149.000

155.000

89.000

55.000

(-38)

1.209.500 1.316.500 1.265.000 767.700 531.000

(-30)

DemirDışı Toplam Çalışan Sayısı

34.000

35,000

29.000

Dökümhane sayısı

2006

2007

2008

34.000

27.000 2009

Mikro

750

600

550

550

450

Orta

430

480

450

450

400

Büyük

126

146

150

150

147

1.306

1.226

1.150

1.150

997

Toplam

(-20)

•REACH mevzuatında Türkiye’nin AB ülkesi olmadığı ve döküm ürünlerinin kapsam dışı olması ile şimdilik çözülmüştür. •Türkiye Kyoto anlaşmasını 2009 yılı Aralık ayında imzalamıştır.

Hammaddeler:

Şekil 8. Türkiye 2009 döküm üretimi verileri Fiyatlar

Birim

Eylül 2008

Aralık 2008

Şubat 2009

Nisan 2009

Ağustos 2009

Elektrik

€¢/kwhr

10,0

8,5

8,3

6,6

7,13*

Doğalgaz

€¢/kwhr

3,5

3,9

3,7

2,8

3,1

Paketli hurda

€/ton

300

221

231

208

262

Düşük mng çelik piki

€/ton

550

368–462

312–408

230–300

220-275

Şekil 9. Hammadde fiyatları (* + %10 Ekimde)

2008 yılı 3. Çeyreğinde, Türkiye Döküm üretimi yerli araba, TIR, traktör ve makinelerin satışı ve ile paralel olarak düşüşe başlamıştır ve ihracat piyasasının siparişleri düşmüştür. 2007 yılı ve 2008’in ilk çeyreğine göre, hacim % 30 – 65’e kadar düşüşe uğramıştır. Döküm sektöründeki işgücünün yaklaşık toplam % 30’u ya işsiz kalmıştır, ya da işi küçültmüşlerdir. Toplamında 10.000 işgücü etkilenmiştir.

Hammadde fiyatlarında büyük düşüş olmuştur. Beklenmeyen düşük üretimlerle stokta yüksek değerli hammaddeler bulunmaktadır.

•Kriz sanayinin bu dalını, müşterilerinden de en çok otomotiv sanayiini ( -%60 üretim düşmüştür), ağır etkilemiştir.

Elektrik Fiyatları:

•Birkaç yeni HPDC makine dışında yeni yatırım bulunmamaktadır.

Grafik Euro olarak sanayilerin elektrik fiyatlarını belirtmektedir. Devlet Ekim ayından beri % 10 büyüme olduğunu açıklamıştır.

•Böylece küçük kapatılmaktadır.

çaplı

dökümhaneler

Demir Döküm

2001 yılında orta büyüklükte bir kriz atlatıldığında, Türkiye’nin banka sistemi, kredi daralmasından yüksek derecede etkilenmemiştir. 2009 yılındaki bazı çözülmemiş orta dereceli problemler:

Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği, Nisan 2008’den başlayarak, metal hammadde fiyat artışlarının endeks araştırmasını gerçekleştirmiştir. Aşağıdaki grafik Ocak 2004’den Ağustos 2009 arasındaki metal hammaddelerin fiyat değişimlerini (Euro olarak) göstermektedir.

12

Demir Dışı Hafif Metallerin Dökümü

•2009’un 1. yarısında AB’de ve Türkiye’de hurda arabaların vergi avantajı ile küçük bir canlanma olmuştur.

Hammadde Zamı:

Türkcast 2009 Sayı 12

•Yeni bir düşüş, 2009 yılında yaşanmıştır. •Gemi yapımı, rüzgar sanayi ve top dökümünde sırada bekleyen siparişler azalmış, yeni siparişler durmuştur. Bu sektörlerde kriz 2010’da, yani alınan siparişler sevk edildiğinde hissedilecektir. •İki yeni döküm projesi projeleri ileri tarihlere ertelenmiştir. •Bir yeni sfero demir fabrikası için çalışmalar 2010 yılında başlayacaktır.

Hammadde girdilerinin fiyatları (bütün dökümhane kapılarına teslim edilmiş olanlar) aşağıdaki gibidir.

Bazı küçük dökümhaneler ya işyerlerini kapatmış ya da iflas etmişlerdir. Orta ve büyük dökümhaneler kısa mesailerle çalışmaktalar.

•Döküm kumu, filtre tozu ve curuf kullanımı, özellikle büyük belediye arazilerinde önemli bir sorun teşkil etmektedir. AB çevre yasaları, açıklamasız ve tolerans vermeden tercüme edilerek uygulanması konusunda

Şekil 11. Metal hammadde fiyatları

Şekil 10. Elektrik fiyatları

Sfero Demir Döküm •2008 yılının ikinci yarısında başlayan sfero demir üretimi düşmüştür. 2007’de 394.000 ton, 2008’de 400.000 ton, 2009’un ilk yarısında 140.000 ton.)

Hızlı düşüşler 2010 yılının küçük siparişleriyle önlenecektir. Bütün çelik dökümhaneleri ya haftalık çalışma süresini kısaltışa geçmiş ya da belirli dönemlerde üretimlerini durdurmuşlardır. Kapasite kullanımı % 50 saptanmıştır. İlerisi şu an için belirsizdir.

azaldığı

Tedarikçiler •Döküm üretimine paralel olarak, hammaddelerin satışı da büyük çapta azalmıştır. •Fiyatlar devamlı düşüş içerisinde olup, 2009’un 4. çeyreğinde yükselişe geçmeye başlamıştır.



haber

news

Akdaş’da Tek Parça 53 000 kg Döküm Yapıldı

faaliyetlerini sürdürmektedir. 42 ton sıvı maden kapasitesi ile Türkiye'nin en büyük döküm fabrikalarından olup, yıllık 18.000 ton üretimin 65%'den fazlasını ihraç etmektedir.

B

ir hafta kalıplaması süren döküm parça GS20Mn5 olarak döküldü. Dökümden bir hafta sonra kalıptan çıkarıldı.

Üyelerimizden Duyurular

Akdaş, toplam kapladığı alan 34.200 m² kapalı ve 52.000 m² açık alan olmak üzere iki dökümhane ve bir adet talaşlı imalat fabrikası olmak üzere üç tesiste üretim

Akdaş, otomotiv, çimento, inşaat, enerji, gıda, makina imalatı, madencilik ve taş kırma, denizcilik ve demir-çelik sektörlerine ürünler üretmektedir.

8. Uluslararası Basınçlı Döküm Teknolojileri Fuarı EUROGUSS 19-21 Ocak 2010, Nürnberg Almanya 2008 yılında 173’ü uluslararası 403 katılımcı ve toplam 7093 uzman ziyaretçisiyle toplam 10.201m2 üzerinde katılım gerçekleşmiştir ve iki senede bir düzenlenmektedir.

Satılık HWS KALIPLAMA HATTI Özellikler: HWS-SINTO, EFM-S4 Derece Boyutları: 720x640x230/230 Üretim Tarihi: 1984 İletişim:

EUROGUSS muhtemelen sadece basınçlı döküm ve basınçlı döküm ile ilgili konulara odaklı tek fuardır. Bu esaslı fuar profesyoneller tarafından profesyoneller için tasarlanmaktadır. Geçen yıllar içinde Nürnberg fuarı gelişmiş ve sektör için önemli bir buluşma yeri olmuştur.

İĞREK Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Kötü ekonomik duruma karşın, şu an ki katılımcı yoğunluğu iyi seviyelere ulaşmıştır

Tel:+90 224 243 16 06 Faks:+90 224 234 13 20 İlgili: M. Kamil İĞREK

Katılımcılar 2008 yılında aşağıdaki oranlarla ziyaretçi kabul etmişlerdir;

Türkcast 2009 Sayı 12

14

•81% Oto Yan Sanayi •69% Basınçlı Dökümhaneler •61% Otomobil Üreticileri •41% Kalıpçılık Endüstrisi •40% Makine ve İşletme Mühendisleri •31% Elektrik ve Elektronik Endüstrileri

2008 Yılı EUROGUSS’a aşağıdaki firmalar katılmıştır: •Arslanlar Pres Döküm. San.ve Tic. Ltd. Şti. •Ayhan Metal Pres Döküm •Componenta Döktaş Dökümcülük •İstanbul Ticaret Odası •Tuğçelik Ltd. Şti. Fuar hakkında daha detaylı bilgi www.euroguss.de ve www.ask-EUROGUSS.de adresinden edinilebilir.


haber

news

3. Uluslararası Döküm ve Çevre Sempozyumu

S

empozyum organizasyon çalışmaları devam etmekte olup taslak programı belli olmuştur. Kesinleşen program kongre internet adresinde yayınlanacaktır. Tüdöksad olarak Avrupa’daki Dökümcülerin karşılaştıkları çevre sorunlarıyla ilgili çözümlerin aktarılması üzerine, İsveç Döküm Birliği ve Swerea SWECAST AB Enstitü Başkanı ve WFO 4. Çevre Koruma Komisyonu Başkanı Mats Holmgren, sempozyuma davet edilmiş ve geleceğini teyit etmiştir. Holmgren, Avrupa’daki kullanılmış döküm kumu, maça kumu ve filtre tozları, atık kontrol kriterleri, test limitleri ve tehlikeli katı atıklar ile ilgili mevcut yasa uygulamaları hakkında detaylı bilgileri, ayrıca atıkların çimento sanayisinde ve karayollarında kullanımı ile ilgili yaptırımlar hakkında derlediği bilgileri bizlerle paylaşacaktır.

üretilmiş düktil demirlerde mikroyapı çalışmaları •Magnezyum alaşımlarının basınçlı dökümünde proses parametrelerinin incelenmesi •Yüksek basınçlı döküm kalıplarının tasarımında bilgisayar destekli tasarım ve mühendislik uygulamalarının kullanılması •Microstructure evaluation by computer simulation of die casting •Kuma Dökülen Etial 110 Alüminyum Alaşımında Modelleme ve Döküm Yöntemleri ile Maşi Bölgesi Geçirgenlik Sınırının Belirlenmesi •Küresel grafitli dökme demir dökümlerinde modül ve kimyasal bileşimin katılaşma ve hacimsel değişime etkileri. •Besleyicisiz döküm yöntemi ile dökülen bir küresel grafitli dökme demir dökümün ince-

lenmesi. •Küresel grafitli dökme demir dökümlerinde simülasyon tekniği ile besleyici tasarımı ve uygulamaları. •Mg-6Al Alaşımının sıkıştırma döküm yöntemiyle üretilmesi, yöntemin simülasyon incelemesi ve sonuçlarının karşılaştırılması •Ötektik tek kristal Al16Ti5O34 seramiğinin oksihidrojen yakıtlı potasız döküm teknolojisi ile üretimi •Polyacrylates as ecological binders for moulding sands •Çimento bağlayıcılı genleşebilen dereceli hassas döküm kalıbı tozu üretimi •Studies of bio-polymeric compositions as binders for moulding sands. www.bcact.yildiz.edu.tr

Sempozyuma Çevre Bakanlığı bürokratları da katılacak ve yeni mevzuatlar hakkında sektörümüzü bilgilendireceklerdir.

Sunulacak Bildiri Başlıkları ve Taslak Programı •Çevre Mevzuatı ve Standartları: •Çevre için en uygun kireç üretim teknolojilerinin araştırılması. •Bir hurda bakır ve pirinç malzeme geri dönüşüm tesisinin değerlendirilmesi. •Bir hurda akü geri dönüşüm tesisi değerlendirilmesi. •Türkiye’nin rüzgâr enerjisi türbini ihtiyacı ve kalın kesitli rüzgâr türbin rotor göbeğinin sfero dökümden üretilmesinin prensipleri •Besleyici gömleklerinin üretimi için çevreye duyarlı yeni bir yöntem •Air pollution control systems for metal casting industry •Intelligent dust extraction and ventilation systems in foundries •Foundry and Nature-No-Bake Foundry Environment •Dökümhanelerde Enerji Yönetimi: •Ergitme işlemleri ve Katkılar: Bu başlık için gelen bildiri bulunmamaktadır. •External reuse of waste from foundries-experince, limits and laws in EU •Beyaz dökme demirden üretilmiş maden kırıcılarının mekanik özelliklerine bor katkısının ve ısıl işlemin etkisi •Reclamation of used foundry sands as a process decreasing negative influence of foundry plants for the natural environment •Mechanical and thermal reclamation of chemically bonded sands •İş Sağlığı ve Güvenliği: •Savurma (Santrifüj) döküm yöntemi ile

15

Türkcast 2009 Sayı 12


araştırma investigation

Konya Sanayii ve Döküm

K

onya, 2007 rakamlarına göre 1,6 milyon nüfusa sahip, Türkiye’nin 6. büyük şehri ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın yayınladığı 2003 Türkiye sosyo-ekonomik raporuna göre 6. gelişmiş şehridir. Konya’da döküm sektörü 1950’li yıllarda İstanbul Caddesi’ndeki Panos Usta’nın dökümhanesinde başlamış, 1960’lı yıllarda Mecram Sanayinde üretimi devam etmiştir. 1980 yılından sonra 1. Organize Sanayide üretim hızlanmış, burada indüksiyon ocakları kullanılmaya başlanmış, bugün yaklaşık 200 civarında indüksiyon ocağı, 100 civarında kupol ocağı ile pik, sfero ve çelik dökümhaneleri üretimine devam etmektedir. Geçen sene yaklaşık 180.000 ton döküm parçası üretilmesine rağmen, Konya 400.000 ton olan üretim kapasitesini kullanmamaktadır. Konya, tarım merkezi olmasının yanı sıra, birçok sektörde faaliyet göstermektedir; -Otomotiv yedek parça imalatı; motor parçaları, fren parçaları, kamyon parçaları, hidrolik kaldırma, vinçler, traktör parçaları ve özel parçalar, -Makine parçaları; CNC, değirmen makineleri ve ekipmanları, -Metal eşya parçaları, -Fabrikasyon metal parçalar, LPG tankları, boyler, güneş enerji sistem parçaları, -Yiyecek ve içecek işlemesi ve üretimi, hububat, un tuz dahil olmak üzere, yağ, şeker, süt ve süt ürünleri yemek üretimi, -Mobilya sektörü, •Deri ve ayakkabı üretimi, •Plastik ürünler, PVC, yiyecek ve içecek sektörüne yönelik plastik, •Tekstil ve tekstil ürünleri, ev tekstili, •Ağaç ürünleri, •Kağıt ve kağıt ambalaj ürünleri, -•Cam ve cam ürünleri; Konya’da iki büyük organize sanayi bölgesi (25.000.000m²) ve dokuz sanayi bölgesi vardır. Kent ihracat odaklı bir iş çevresine sahiptir. 2001 yılında toplam 462 kayıtlı ihracatçı, 107 milyon USD ihracat yapmıştır. Bu rakam 2007 yılında çok büyük bir artış göstererek 700 milyon USD’ye ulaşmıştır. Bu süre zarfında kayıtlı ihracatçı sayısı da iki katına çıkmıştır. 2008 yılında Konya TÜİK rakamlarına göre, toplam 888 milyon USD ihracat yaparak 2007 yılına göre %24 lük bir ihracat artışı sağlamıştır. Bu trend ile 2009 yılının sonunda Konya’nın ihracat rakamı, 1 milyar USD’yi geçebilir.

Türkcast 2009 Sayı 12

16

Döküm Kümesi Tedarikçileri: •Modelciler •Hammadde tedarikçileri (pik, reçine vs…) •Kum üreticileri •Refrakter malzeme satıcı •Yüzey temizleme maddeleri (değirmentaşı) •Ambalaj malzemesi üreticisi •Lojistik •Dökümhane makine üreticileri •Laboratuar ekipmanları (test ekipmanları, termo kopullar vs…) •Bakım firmaları •Otomasyon ve mühendislik firmaları •Isıl işlem firmaları Konya’da 12 üretim endüstrisi bulunmaktadır.

Sektör

İhracat ($)

Konya Döküm ve Döküm Alt Sektörü İhracatı Döküm Dışı İhracat

559.909.504,79

Toplam

887.607.653,39

327.698.148,60

Kaynak: TİM İhracat Rakamları – 2008

Fakat Konya Döküm Sanayii, bölgenin ihracat artış oranına paralel bir oranda büyümeye sahip değildir. Konya döküm ihracatı 2004 yılında %55’ten 2008 yılında %63’e yükselmiştir.

İhracat Pazarı Kaynak: TİM İhracat Rakamları – 2008

Döküm sektörü; otomotiv sanayi, makine sanayi, demir ve demir-dışı metaller ve çelik sanayilerini içermektedir. Konya döküm ihracatının; % 37’si makine sektörüne, %33’ü otomotiv sektörüne, %27’si demir ve demir-dışı ürünlere, % 3’ü çelik sektörüne yapılmaktadır. Konya Döküm ve Döküm Alt Sektörü İhracatı

İhracat ($)

Otomotiv parçaları

182.771.251,33

Makine parçaları

205.833.620,20

Demir ve Demir-dışı ürünler

151.239.341,55

Çelik ürünleri

20.065.291,71

Toplam

559.909.504,79

Konya döküm sektörü ihracatında AB ülkeleri önemli bir paya sahiptir. 2008 yılında AB ülkeleri döküm ihracatında % 49’luk paya sahipken, ABD sadece %1’lik bir pay almış, %50’lik kısım ise diğer ülkelere ihraç edilmiştir.AB ülkelerine olan ihracatın büyüklüğü, ABD’de yaşayan ve daha sonra Avrupa’ya da yansıyan küresel kriz sebebiyle olumsuz etkilenmiştir. Ülke

İhracat ($)

ABD

7.094.476

AB

260.037.393

Diğer

260.424.337

Toplam

527.556.206

Kaynak: TUİK İhracat Rakamları - 2008

Kaynak: TİM İhracat Rakamları – 2008

2008 yılında Konya toplam 887 milyon USD ihracat rakamına ulaşmıştır. Döküm ve döküm alt sektörü toplam 560 milyon USD ihracat ile toplam ihracatın %63’ünü oluşturmaktadır.

2008 yılında ihracat pazarlarına baktığımızda, en büyük payı İtalya almıştır. Yunanistan, Almanya ve İran sıralamada İtalya’yı takip etmişlerdir. Son üç yılın ilk çeyrek ihracat rakamlarını kıyaslarsak, 2008 yılı ilk çeyreği ile 2009 yılı ilk çeyreği arasında %11’lik bir düşüş gözlenmektedir. Birçok ülkenin tahminine


araştırma

eksikliği ve uygulamada yaşanan problemler

göre küresel krizin etkileri 2010 yılı ilk çeyreği itibari ile düzelme eğilimine girecektir.

Ülke İtalya Yunanistan Almanya İran Ege serbest böl. Rusya Irak Bulgaristan Mısır Suudi Arabistan Suriye B.a.e. Avusturya Libya Kazakistan İngiltere Diğer Toplam

İhracat ($) 57.518.457 52.669.236 33.304.918 32.586.786 26.357.492 26.150.609 20.563.879 17.197.820 16.118.991 15.984.785 15.155.944 12.646.935 11.506.356 11.039.463 10.958.810 10.384.936 157.410.789 527.556.206

Kaynak: TOBB Sanayi Envanteri – 2009

Kaynak: TOBB Sanayi Envanteri - 2009

Konya Sanayi Odasına kayıtlı 1508 firmanın 327 tanesi dökümhanedir. 2008 yılı toplam 887 milyon USD ihracatın, 560 milyon USD’si döküm ve döküm alt sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir.

Yıl 2007 Q1 2008 Q1 2009 Q1 Toplam

İhracat ($) 92.735.489 124.404.316 111.042.210 328.182.015

Eğer Döküm Kümelenme oluşumu gerçekleşirse, döküm sektörünün gelişimi hız kazanacak, bundan da bölge ihracatı ve istihdamı etkilenecektir.

Sektörde Yeni Yönelimler

Kaynak: TOBB Sanayi Envanteri – 2009

Konya’da Otomotiv Yan Sanayi kümelenmesi olması sebebiyle OEM’lere yönelik çalışma konusunda firmaların istekli oluşu ve bu konuda çalışmalarda bulunması, bu sektöre yönelik direk iş yapan döküm sektörünün de bu konularda çalışmalar yapmaya zorlamaktadır.

Döküm İhracatının Önemi Konya, 130 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirmekte ve ihracatı bölgeye 1 milyar USD’lik bir ekonomik getiri sağlamaktadır. Bölgenin ihracata olan ilgisi özellikle son 10 yılda artan bir şekilde devam etmekte ve ihracatla birlikte artan kalite ve üretim artışı özellikle otomotiv sanayine yansımaktadır. Bu sanayinin artması dolaylı olarak döküm sanayine de yansımaktadır.

Küme İhtiyacı Küme Firmalarının Analizi

investigation

Türkiye’de bulunan dökümhanelerin %25’i Konya’da yer almaktadır. Fakat Konya dökümhaneleri, Türkiye üretiminin % 12,5’ini karşılamakta, 400.000 tona yaklaşan üretim kapasitesinin ancak yarısını kullanabilmektedir. Bunun sebeplerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz: •Büyük dökümhanelere göre rekabetçilik yönlerinin zayıf olması •Toplam kalite bilincinin eksikliği •Ürünlerde uluslararası standartların uygulanmasında yaşanan sıkıntılar •İleri teknoloji kullanımının az oluşu sebebiyle katma değeri yüksek ürünler üretilmemesi •Üretim ve üretim prosesinde inovatif yaklaşım eksikliği •Büyük döküm parçaları üretebilecek dökümhane yatırımlarının olmaması •Pazarda ve dünya piyasasında farkındalık yaratılamaması •İleri döküm teknikleri hakkında bilgi

İnsanların “mobil” olma tutkusu sonucu gelişen otomotiv sanayi ile birlikte, dünya döküm sektörünün üretimi yıllık 95 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. Bu büyümede klasik pik döküm yerine geliştirilen, çelik, sfero ve hafif metal malzemelerin dökümü de önemli bir rol oynamıştır. Dünya döküm fabrikalarının ürettiği bu malzemelerin yıllar itibariyle geçirdikleri değişimlere bakıldığında, önemli değişiklikler izlenebilmektedir. Aşağıdaki değişiklikler Konya için de geçerli olabilir: •Pik döküm sürekli Pazar payı kaybetmekte, yerini sfero döküm almaktadır •Temper döküm sürekli bir şekilde azalmakta, kısa bir gelecekte spesifik fittings işinden başka pazarlarının kalmayacağı düşünülmektedir •Çelik döküm, özel alaşımlar haricinde, pazarın önemli bir bölümünü sfero dökümüne kaybetmektedir •Otomatik kalıplama sistemlerinin kullanımı artmaktadır •Dökümhane fire oranları hızla düşmekte, PPM beklentileri çok küçük rakamlara ulaşmaktadır •Işıl işlem, her ürün için istenen bir proses olmaktadır •Yarı-mamul üretiminden, son ürün üretimine doğru kayma mevcuttur •Test laboratuarları ve kalite kontrol süreci müşteriler tarafından istenilmektedir •Müşteriler AR-GE ve inovasyon yapan firmaları tercih etmektedir •İş sağlığı ve güvenliği açısından olivine kumu tercih edilmeye başlanmıştır •Ortak girişim (joint venture) anlaşmaları dünya döküm sektöründe hızla yayılmaktadır. Özellikle büyük firmalar, stratejik öneme ve pazarda önemli paylara sahip küçük firmalara yatırım yapmaktadır.

17

Türkcast 2009 Sayı 12


haber

news

İĞREK Krizi Fırsata Çevirdi, Yeni Yatırımlarla Üretim Kapasitesini Arttırdı ursa Organize Sanayi Bölgesi’nde 1946’dan beri model, döküm ve talaşlı imalat hizmetleri veren İĞREK A.Ş., yeni yatırımlarıyla üretim kapasitesini arttırarak, kriz dönemini avantaja çevirdi.

B

2 kat büyümesini sağladı. Ayrıca üretimde daha fazla verim sağlamak amacıyla optimizasyon çalışmaları gerçekleştirerek, dökümhane ve ergitme ocakları alanında iyileştirmeler yaptı ve üretim sürecinin daha akıcı hale gelmesini sağlandı.

gibi dünya markası otomobil üreticilerinin tedarikçilerinden olan İĞREK A.Ş., model yapımı, döküm ve talaşlı imalatı tek çatı altında toplamanın avantajlarını üretimine yansıtarak, müşterilerine İSO 9001:2000 kalite standardında hizmet sağlıyor.

İĞREK A.Ş. bünyesine kattığı yeni binalar sayesinde, kapalı üretim alanını 30.000 m² ’ye genişleterek, döküm kalıplama alanının

İĞREK’te CNC Kapasite Arttırma Çalışmaları

İĞREK’te Ergitme Kapasitesi Artıyor

Her geçen sene CNC işleme makine parkuruna yeni tezgâhlar ilave eden İĞREK A.Ş., 2009 yaz sonu itibariyle, 4 yeni makine yatırımı daha gerçekleştirdi. Fabrikanın tesisine katılan ve işleme kapasitesini 6.000 saat/ ay’a çıkaran yüksek kapasiteli yeni makineleri sayesinde, firmanın çok yönlü yelpazesine 5 eksenli ve hassas toleranslı işleme özellikleri de eklendi.

İĞREK A.Ş.’nin hedeflerine devam ediyor. 2009’da yeni Inductotherm indüksiyon ergitme ocağı tamamen devreye alarak ergitme kapasitesi artıracak. Üretimde parça başına 30 ton ağırlığına kadar döküm üretimi yapılması planlanıyor.

İĞREK A.Ş.’nin ana hedefi; büyük döküm parçalarını, ince ve hassas işlemelerini tamamlayıp, montaja ya da direkt kullanıma hazır ürün olarak müşteriye ulaştırmaktır. 5 metre ene ve boya sahip döküm parçalarının CNC işçiliğini kendi bünyesinde gerçekleştiren İĞREK, (Otomotiv, Makine, Enerji v.b.) birçok sektöre hitap ediyor. Ferrari, Mclaren gibi özel spor araçlara ve Audi, VW, BMW, Renault, Dacia, Fiat Endüksiyon Ocağı

Güç (kW)

Kapasite (kg/saat)

Inductotherm

2.500 kW

2 x 5.000

Inductotherm

2.500 kW

7.000

AEG

300 kW

500

Junker

800 kW

1.500

Junker

250 kW

6.000

2.000 kW

3.500

AEG

Ergitme Kapasite Tablosu

Türkcast 2009 Sayı 12

18

İĞREK 2009’da Isıl İşlem Fırını Kapasitesini Yükseltti İĞREK 2009 yılında tesisinde bir yenilik daha yaparak, Bursa bölgesinin birçok firmasında bulunmayan 5.000 x 4.000 x 3.000 mm ölçülerindeki ısıl işlem fırınının montajını ve denemelerini tamamlayarak, üretime hazır hale getirdi.


19

T羹rkcast 2009 Say覺 12


haber

news

2008 Yılı İlk 1000 İhracatçı Firma Çalışması ve Listesi

TİM Tarafından Açıklandı

T

ürkiye İhracatçılar Meclisi, 2002 yılından bu yana yaptığı İlk 1000 İhracatçı Firma çalışmasını ve listesini, 2008 yılı için de açıkladı. TİM’in istatistiklerine göre, 2007 yılında 107,2 milyar dolar olan Türkiye ihracatı, 2008 yılında 132 milyar dolara ulaştı. 2008 yılında gerçekleştirilen 132 milyar dolarlık ihracatın yüzde 67,5’ini ilk 1000 ihracatçı firma gerçekleştirdi. İlk 1000 ihracatçı firmanın 89,1 milyar dolarlık ihracatın yüzde 78,2’sini ilk 500 ihracatçı karşılarken, yüzde 22,8’lik bölümünü ikinci 500’ü gerçekleştirdi.

Türkcast 2009 Sayı 12

20

2008 yılında ilk 500’ünü içeren firmaların çalışan sayısı 702 iken bu rakam ikinci 500’de 257’ye geriliyor. 1-99 arasında işçi çalıştıran firmalar ortalama 78 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken çalışan sayısı 1000 ve üzeri olan firmalar ortalama 330 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

yabancı sermayeli şirketlerin karlılığı yüzde 5,97 oldu. Bu yıl 503 ihracatçısı ile en başarılı il İstanbul oldu. Ancak İstanbul 32 ihracatçısını kaybederek yüzde 6 kayıp yaşadı. İstanbul’u İzmir, Bursa, Ankara ve Gaziantep takip etti.

İlk 1000 ihracatçı firmanın gerçekleştirdiği ihracatın yüzde 69,49’luk bölümünü sanayi mamulleri oluştururken, işlenmiş petrol ürünlerinin oranı 13,91 oldu. İlk 500 içerisindeki ihracatçı firmaların ortalama karlılığı 2007’de 5,35 iken, ikinci 500’de rakam 4,9’a geriliyor. İlk 1000 ihracatçı firmanın ortalama karlılığı 2007’de yüzde 5,14 iken,

Bölgesel olarak bakıldığında, ilk sırada 632 firma ile Marmara Bölgesi yer alıyor. İkinci sırada ise 130 firma ile Ege Bölgesi geliyor. 2008 yılında ihracat gerçekleştiren firmaların yüzde 75’i üretici ihracatçı, yüzde 16,5’i grup dış ticaret firması ve yüzde 8,5’i dış ticaret şirketi oldu.


haber

21

news

T羹rkcast 2009 Say覺 12


haber

news

Çin Hangzhou’da Düzenlenecek 69. Dünya Döküm Kongresi İçin Bildiri Çağrıları Başladı! 16 – 20 Ekim 2010 tarihler arası Çin’in Hangzhou şehrinde gerçekleşecek olan 69uncu Dünya Döküm Kongresi için bildiri çağrıları başladı. Çin Makine Mühendisleri Birliği, Döküm Enstitüsü tarafından organize edilen kongre için başvuru detayları aşağıdaki gibidir. The 69th World Foundry Congress Hangzhou, China October 16 – 20, 2010 The 69th World Foundry Congress (WFC2010) is to be held at Hangzhou in China in Oct. 2010. The Foundry Institution of Chinese Mechanical Engineering Society (FICMES) is keen to invite papers for presentation during the congress. The overall theme of the WFC 2010 is “Green Foundry”, while papers can be in any of the following topics, we expect the papers are sought on the following:

3.Procedure for sending papers: Abstract shall be sent by e-mail before Sept. 30, 2009 to the following address: paper@wfc2010.com Abstract should be limited to 500 words in format. Abstract should summarize the work carried out and give the main conclusions and findings of the work. There shall be no graphs and pictures in abstract.

-Perspective on the foundry industry; -Management in the foundry industry; -Non-ferrous casting production and metallurgy (aluminum, magnesium, titanium, other non – ferrous, alloy development and metal – matrix composites); -Ferrous casting production and metallurgy (grey and ductile cast iron, alloy irons, steels and alloy development); -Control of quality, foundry engineering, market for castings; -Simulation and modeling; -Mould and core making technology; -Patternmaking and tool making; -Robotics and automation; -Heat treatment, post production processing, finishing and inspection; -Energy saving and environment protection technology; -Die casting production technology; -Lost foam; investment casting; -ERP in foundries; -Technology transfer and knowledge management; -People and skills for today’s industry; -Innovation and application for castings; -New refractory Technologies for foundries.

You will get an acknowledgement by mail for having received abstract. In case you mail with the abstract is not acknowledged, do send a reminder/ give phone call to the Secretariat of the Congress. Tentative acceptance of paper shall be intimated to the author(s) by e-mail. The full paper shall be in A4, font 12; double spacing, inclusive of title page, text pictures, graphs, reference work etc. Guidelines and template for paper format will be given in website/ intimated to authors directly. The full text shall be sent by Jan, 31. 2010. Papers shall be sent to the following Address: Foundry Institution of Chinese Mechanical Engineering Society (FICMES) (Congress Secretariat) Add: 17 South Yunfeng Street, Tiexi District, Shenyang 110022, P.R. China Tel: +86 – 24 – 25851598 Fax: + 86 – 24 – 25855793 E – mail: paper@wfc2010.com Website: www.wfc 2010.com

Rules for Authors of Technical Papers: Authors of technical papers are asked to kindly follow the few rules given hereafter for the preparation of technical papers. Please send written manuscripts and if possible the corresponding disks – program: Word of Windows, one electronic copy in CD ROM to all those attending the congress. The organizers reserve the right to reject papers that have not been prepared according to these rules. 1.Technical Aspects Papers must be original. They must either report original research work or be a detailed description of the latest technology or knowledge within a specific field or of related industrial process engineering. The subject must be of interest to an International Audience. 2.Language The papers must be written and presented in English.

Türkcast 2009 Sayı 12

22


23

T羹rkcast 2009 Say覺 12


haber

news

ULUSLAR ARASI DÖKÜMHANE FOTOĞRAF SERGİSİNE DAVET (69. Dünya Döküm Kongresi ile eş zamanlı düzenlenecektir) 16 – 20 Ekim, 2010 Hangzhou Çin 69. Dünya Döküm Kongresi ile eş zamanlı olarak, 16 - 20 Ekim 2010’da Çin’in Hangzhou şehrinde düzenlenecek Uluslararası Dökümhane Fotoğraf Sergisi için başvurular başlamıştır. Foundry Journal Agency’nin organizatörlüğünde, Çin Makine Mühendisleri Birliği, Döküm Enstitüsü tarafından düzenlenecek fotoğraf sergisi, “Dökümhanelerin İnsanoğlunun Uygarlığına ve Gelişimine Teşviki – (Foundry – Promotes the Civilization and Progress of Human Being)” temasını ele almaktadır. Sergilenecek fotoğraflarda istenilen kriterler: 1.Döküm sanayiinde bilimsel araştırma ve üretime (v.b.) özgün enstantaneler 2.Dökümcülüğün ruhunu yansıtan fotoğraflar 3.Unutulmayacak eski fotoğraflar

Türkcast 2009 Sayı 12

24

4.Benzersiz ve estetik döküm fotoğrafları (Sanat dökümünü de kapsamaktadır) 5.Folklorik ve doğal enstantaneler 6.Diğerleri Sergiye katılım için başvurular 30 Haziran’a kadar sürecek olup, Bayan Zhang Chunyan’a, aşağıdaki adrese yapılmalıdır. Foundry Journal Agency No. 17 Yunfeng Str. (South), Tiexi District, Shenyang 110022, China Tel: +86 24 25847830-3 Faks: +86 24 25611880 e-mail: zcy@foundryworld.com Website: www.foundryworld.com


makale article

Alüminyum Döküm Teknolojileri Tanıtımı Yarı-Katı Döküm / Semi-Solid Casting (SSC)

Liquid alloy Resim 4. Rheocasting Proses Şeması

Can Demir Kalite Sistem ve Arge Müdürü Componenta Dökümcülük A.Ş. Alüminyum Tesisleri - Manisa Resim 2. Thixocasting Proses Şeması

T

ürkcast dergisi; 6.sayıda alüminyum döküm teknolojilerini, 7.sayıda alüminyum döküm malzemeleri, 9.sayıda yüksek basınç dökümü, 10.sayıda alçak basınç dökümü, 11.sayıda kokil dökümü tanıtmıştım. Bu sayıda ise, yarı-katı döküm teknolojisini tanıtmaya çalışacağım.

Resim 5. Dendritik yapı (geleneksel döküm) / Küresel yapı (yarı-katı döküm)

2.Rheocasting Prosesi:

Yarı-katı Döküm: Yarı-katı döküm, metalin sıvı-katı faz değişiminde dendritik bağların kırılması ile oluşturulmuş malzemenin dökümü prosesidir. Özel bir yapıya sahip (dendritik bağları kırılmış) metal külçeler yarı-katı faz ortamına kadar ısıtılır ve bir kovan içindeki piston ile kalıp boşluğuna preslenir. Bunun için iki tip proses geliştirilmiştir: Resim 1. Thixocasting ve Rheocasting Prosesleri Sıcaklık-Zaman Diyagramları

Resim 3. Thixocasting Proses için üretilmiş külçeler bıçakla kesilebilir

1.Thixocasting Prosesi: Proses adımları şunlardır:(Resim 1 ve Resim 2) •Dendritik bağları kırılarak üretilmiş (Resim 3 ve Resim 5) külçelerin satınalımı, •Uygun boyutlarda kesilmesi, •İstenilen oranda katı faza sahip olacak şekilde katı-sıvı sıcaklığına ısıtılması, •Kalıp içine enjekte edilerek dökümü

Proses adımları şunlardır: (Resim 1 ve Resim 4) •Sıvı metalden dendritik bağları kırılmış yarıkatı metalin hazırlanması, •İstenilen oranda katı faza sahip olunacak sıcaklığa soğutulması, •Kalıp içine enjekte edilmesi.

Avantajları / Dezavantajları: Yarı-katı malzemeleri düşük çekinti ve vizkosite özelliği nedeniyle, bu teknoloji yüksek basınç döküm teknolojisine göre bir çok avantaja sahiptir: •Bir lamine (yığılmalı), kalıp doldurma sağlanır. •Kalıb enjeksiyonunda türbülans oluşumu engellenmiş olur. •Parçalar daha ince yapı (Resim 4) ve porozitesiz üretilebilinir ve bu nedenle daha yüksek mekanik özelliklere sahiptirler. •Üretilen parçalara ısıl işlem ve kaynak işlemi uygulanabilinir. •Bu avantajları nedeniyle, bu döküm teknolojisi özellikle yüksek mekanik özellikler ve iç hatasız üretimi zorunlu kılan emniyet parçalarının üretimi için uygundur. •Bununla beraber özel üretim gerektiren külçelerinin fiyatının yüksekliği dezavantajdır.

25

Türkcast 2009 Sayı 12


makale article

PERVANECİ ARTAKİ USTA Vecdi Çıracıoğlu Bu öykü, TESK ve Türkiye Edebiyatçılar Derneği’nin birlikte düzenledikleri ‘Esnaf Öyküsü’ yarışmasında 228 öykücünün 384 öyküsü arasından birinci olmuştur.

M

ühendisliğe yeni başladığım yıllardı. Yaz tatilinde tanıştığım, şehirler şehri İstanbul’u çok merak eden Belçika’lı arkadaşım ziyaretime gelmişti. Galata Köprüsü’nün altına oturmuş, Boğaz’a gidecek olan Çingene Vapuru’nun kalkış saatini bekliyorduk. Arkadaşım büyülü şehirde bir dakikasını bile boşa geçirmek istemiyordu. “Yakınlarda ilginç bir yer biliyorsan, beni oraya götür, nasılsa zamanımız var” dedi. Çevreme göz gezdirdim. O kadar çok gidilebilecek yer vardı ki... Gözlerim bir Galata Kulesi’ne, bir Yeni Cami’ye gidiyordu. Nedense o anda aklıma Perşembe Pazarı ve Artaki Usta’nın dökümcü dükkânı geldi. UNESCO’da çalışan arkadaşım için, görülecek daha ilginç bir yer olabilir miydi? İstanbul’un göbeğinde, esamesi kalmamış Altın Boynuz Haliç’in tam dibinde, el becerisiyle ve çok eskilere dayanan teknikle çalışan dökümcüleri gösterecektim ona. “Gel” dedim, “sana öyle güzel bir yer göstereceğim ki, hiç bir zaman unutamayacaksın.” Ayna gibi parlayan boryağı karışmış pis suların menevişlenerek biriktiği sokaklardan geçerek, tornacılar sokağına geldik. Küçük bir dükkânın önünde durduk. Yarısı

Türkcast 2009 Sayı 12

26

dükkânın dışına taşmış, kendi yaptığı kopyalı krank taşlama tezgahıyla bir usta, kaynakla doldurulmuş devasa bir krankı taşlıyor, arkadaşım memleketinde ancak çok büyük işletmelerde görebileceği bu olayı hayretler içinde izliyordu. Yersizlikten ve olanaksızlıktan sokaklara bırakılmış paslı torna tezgah bankoları, çapalar, iri gemi zincirleri, torna talaşı, çöp dolu bidonlar, arada sırada bunların aralarından çıkan kedi, köpek ve içleri akla hayale gelmeyecek yiyeceklerle donatılmış seyyar satıcıların arabaları, tombalacılar, arkadaşımın fotoğraf makinasına misafir oldular. Tornacılar sokağı bitip de köşeyi döndüğümüzde ortalığı yanmış kömürtozuyla karışık eriyik metal kokusu sardı. Dükkânlardan kalıpları taşan pik dökümcüler, sokaklarda ancak bir keçinin yürüyebileceği kadar yer bırakarak her yeri kalıplamışlardı. Sokak yeni dökülmüş asfalt gibi siyah ve duman tütüyordu. Dökülen kalıpların kırmızı ve bir kısmı soğumuş mor yollukağızları bir tülbente sıra sıra işlenmiş oya gibiydiler. Arkadaşım şaşkın şakın bakınırken, çevreden, “Hop hemşerim dikkat et, işlere basmayın” uyarıları geliyordu. Birara yanımızdaki hanın üçüncü katından bir ıslık sesi geldi. Yukarı baktık. Belden yukarısı çıplak vücudu kömür tozu ve ise bulaşmış, vücudu terden pırıl pırıl göbekli bir adam sokakdaki arkadaşına seslendi: “Boş derecen var mı? Maden arttı da...”

Cevap hemen geldi, “Gönder. Kalıptan bol ne var, zaten benim karaoğlan da şişmişti.” İki çırak, su yerine eriyik metal taşıyan tulumbacılar misali, hanın üçüncü katına kömürle demir eriten ve sokakta adı karaoğlan olarak anılan kara kupol ocaktan, yetmişbeş kiloluk çatal potayla üç sefer yaptılar. Kalıplar söndürülmüştü! Bu işi yaparlarken, ağızlarında sigara ve alışkanlığın verdiği umursamaz bir tavırla kalıplanmış işlere itina göstererek, tamponlara basıyorlardı. Dökümünü bekleyen boş derecelerin yolluklarına ucu kızarmış cüruf demiri tuttulduğunda önce bir patlama, ardından harlayarak yanan döküm gazı infiale kapılan bir yanardağ ağzı gibi harlıyordu. Bir sihirbaz yaptığı sihirli numaradan sonra aldığı alkışlara nasıl konuşmadan gülücüklerle karşılık veriyorsa, dökümcüler de yüzlerinde, onlara göre basit ama ilk kez gören biri için ilginç gelen bu hareket sonunda birbirlerine gülümseyip, izleyenlerden bihabermişcesine yan gözle makinaya poz veriyorlardı. Bir sinemadaydık sanki. Elektrik kesildi. Jeneratörden yoksun sinamanın perdesindeki sokak karanlıklara büründü. Az sonra ay doğmaya başladı ve ışığının vurduğu perdede bir hayalet parıltısıyla tek ayağı üzerinde duran mendirek kuşları gibi ağaçlar dizilmeye başladı! Hava bir cam şişenin dibi gibi saydamlaştı ve buz kesti. Soğuk havada yapraklarını dökmüş hayalet kuş ağaçların kuru dalları üzerine serpiştirilmiş mor renkli ham ve kırmızı osurukhurmaları göz kırpmaya başladılar. Tan yavaş yavaş ağarmaya başladı. Az sonra sabah oldu ve güneş çıktığında bütün hurmalar kararmıştı. Elektrik geldi ve film kaldığı yerden devam etti. Döküm bitmişti. Herkes birbirine ‘geçmiş olsun’ diledi. Sinema dağıldı. Biraz yürüdükten sonra “Sarı ve Kızıl”


makale article

dökümcüler sokağına geldik. Artaki Usta’nın dükkânı daha da küçülmüş gibi geldi bana. Eğilmiş, elinde pürmüz, yağlı grafitle boyadığı kalıpları kurutuyordu. Beni görünce güldü ve el sıkışmak için yumruk yaptığı bileğini uzattı. Yumruğunu yakaladım, açtım ve sıkı sıkı tokalaşırken, “Usta” dedim, “hani elin kiri, işin pisi olmazdı?” Kırlaşmaya başlamış saçlarının süslediği beyaz yüzü pembeleşerek, “Aferin ulan unutmamışsın” dedi. Arkadaşımın yabancı olmasını anlamasına karşın, gene de sesi cılızdı. Nereli olduğunu sordu. “Belçikalı” dediğimde, “sor bakalım. Bu çöplük gibi yer oralarda da var mı?” Çaylar içildi, konuşuldu, karşılıklı sorular soruldu, komşu dükkânlardan arkadaşlar geldi, geçmişten bahsedildi, eskilerde yapılan komik mesleki hatalar anlatıldı ve bunlara karşılıklı güldük. Meraklı arkadaşım, “Ne diyorlar, ne diyorlar?” diye sorarak, konuşmaları kendisine çevirmemi istiyordu. Dilim döndüğünce açıklamama karşın bu dünya ondan uzak ve farklı olduğundan hiçbir şey anlayamıyor, sadece nezaketen, kahkahalara gülücüklerle meclise katılıyordu. Ne zaman ve nasıl ısmarlandığını anlayamadığımız kebap ve baklava geldi, afiyetle yedikten sonra çaylar içildi. Kalkma zamanımız gelmişti. Herkes dükkânına döndü. Ustayla sarıldık. Giderken, “Mühendis, bizi sakın unutma” dedi. Vapurun kıçında Karaköy’den beyaz köpüklerle uzaklaşırken Perşembe Pazarı’na baktım. Üzerine bulutlar çökmüş, Karaköy biraz daha karalara bürünmüştü. Sanayi sitesinde arabamdan inip, kapısını kilitlerken hatırlayıp hatırlayamayacağını ve hatırlarsa nasıl karşılayacağını düşünürken, üzerimden havalanan bir sürü kuşun kanat çırpmasıyla irkildim. İki katlı dökümhanenin yan bahçesine açılan üst kat kapısının aralığından güvercinler teker teker havalanarak, öğle saatlerinde süren yağmurlu havadan sonra, bulutların arasında yer bulmaya çalışan maviliklere uçtular. Yağmurun ardından, kararlı sıcaklığıyla parlayan gün süpürücüsü güneş ışıklarıyla oynaşıyordu! Güvercinler, mavi zemin üzerinde kar taneleri gibi biraraya geliyor, beyaz bulutların arasında kayboluyorlardı. Ara sıra, seyredenlerden haberdarmış da, onların yüreklerini ağızlarına getirmek istercesine kendile-

rini bir taş parçası gibi aşağıya bırakıyorlar, yere yaklaştıklarında tekrar göğe doğru tırmanıyorlardı. Kanat gerip süzüldüler. Tekrar tekrar takla attılar. Gözlerim yukarıda, olanları seyrede seyrede dökümhanenin kapısına yaklaştığımda, gökyüzünün çok küçük bir bölümünü ele geçirmiş maviliklere uçarlarken, daha da yukarılara çıkmak ve sonsuzda kaybolmak ister gibiydiler. Yıllar geçmiş, bir zamanlar İstanbul sanayisinin kalbi olan Perşembe Pazarı yıkılmıştı. Bu, onu mühendis olduktan sonra ikinci arayışımdı. Birbirini hızla kovalayarak geçen seneler hiç yaşanmamışçasına hafızamdan silinmişti. Onunla ilgili geçmişte kalan hatıralarla, tesadüfen öğrendiğim adresinin önüne geldiğimde, demir kapısına tebeşirle çiziktirilmiş “ARTAKİ” yazısını gördüm. Bu yazının, ömrünün elli yılını verdiği Perşembe Pazarı’ndaki küçük dükkânının kapısına çiziktirilmiş olan ismiyle bir farkı vardı. ‘K’ harfi ters yazılmıştı. Griye boyanmış demir kapının telini çekerek içeri girdim. Yerler ıslaktı. Arkası dönük genç bir adam, yeni yıkadığı arabayı kuruluyordu. Yüzünü döndü. Ben daha sormadan, üzeri kıymetli taşlarla süslenmiş künyeli eliyle merdivenleri işaret ederek, “Usta yukarıda” dedi. Dökümhanenin duvarına yaslandırılmış taş merdivenleri ağır ağır çıktım. Arkası dönüktü ve eğilmişti. Güvercinlerin yem ve su kabını sırasıyla eline aldı ve ters çevirerek, tel örgülü küçük kümesin kenarına vurdu. Elini içlerinde gezdirdi. Doldurduktan sonra duraksadı. Doğrulurken iki eli belindeydi. İzlenilme içgüdüsünden olacak yavaşça arkasına döndü. Yaşlanmıştı. Saçları ve birkaç günlük sakalı

beyazdı. Pencereden vuran gün ışığı gözlerimi kamaştırıyor, onu tam seçemiyordum. Düzelttiği gözlüğünün üzerinden derin derin baktı. Karşımda, çocukluğumda seyrettiğim, hücresinde kuşlarıyla uğraşan, siyah beyaz çekilmiş “Alcatraz Kuşçusu” filminin en güzel sahnelerinden biri vardı! Yaklaştı ve gözlerini dikerek, “Mühendis, sen misin?” dedi. Unutmamıştı. Oysa ben unutmuş, ustanın ikazıyla hatırlamıştım. O, beni hep bu isimle çağırırdı: “Mühendis...” Zaman zaman, “Bu iş mektepte öğrenilmez, bu işin mektebi de, üniversitesi de burası...” diye söylenmesine karşın, elimde kitaplar, akşam derslerini kaçırmamak için dükkândan her çıkışımda gözlerinin içi çakmak çakmak olur, “Harçlığın var mı?” sorusunu yapıştırırdı. Eskilerde, çalışmaya âşık olduğu zamanlarda, değil dükkânının önünde oturmak, bir dakika bile boş durmak nedir bilmezdi. Sabahın ilk ayazında, tan ağarmadan, Balat’daki dededen kalma evinden sefertasısıyla çıkar, yürüye yürüye Galata Köprüsü’nü geçip dükkânına gelirdi. Dükkânını her ne olursa olsun kendi açardı. Bir kez çıraklarından birine anahtar verdiğini görmemiştim. Ne zaman ondan önce dükkâna gitmek için alelacele Perşembe Pazarı’na koşsam, kan ter içindeki halimi görüp, “Bir dükkân sahibinin en büyük ayıbı, işçisini kapı önünde bekletmesidir” derdi. Buna yüksünmez, güler yüzle her seferinde yinelerdi. O, patlamış perlitle karışık cüruf

27

Türkcast 2009 Sayı 12


makale article

“Bulamadım!” diye yanına gittiğimde, “Kıç cebimdeymiş” dedi. Ertesi gün, her zaman olduğundan daha da erken gelerek işi bozmuş ve sağlam çıkan uskurun yolluk ile bağlantı yerini çoktan kesip taşlamıştı. O gün, Ne Artaki Usta ne de dükkânda çalışanlardan biri ustayla dökümün sağlam çıktığı konusunda konuşmadı. Metal eriten bir insan için bilinmezlik bir girdaptı. Onun, sakat çıkan bir dökümün sonunda hüngür hüngür ağlayıp kömür tozuna bulaşmış ellerini yukarıya kaldırıp,

kokan karanlık küçük dükkân saraylı, potalarda erittiği metal dünyasının da kralıydı. Muhakkak işbaşını giyip çalışırdı. Büyük pervane derecelerini kaldırıp indirmekten kalınlaşmış pazulu kollarını sıvar ve dünya ile ilişkisini keserdi. Bu, onun bir ibadet şekliydi de! Arada bir başını işten kaldırarak, senelerdir çok önemli bir şey arayıp da bulamamış bir insanın mahzun yüz ifadesindeki delici derin bakışlarıyla çevresine yarım bir göz gezdirir, sonra kömür isinin karalığının içinden, ikiz dolunayıyla potalardaki ergimiş metalin kızıllığını arar bulurdu. O an sanki içi boşalır, derin derin nefes alarak tüm yorgunluğunu unuturdu. Gün boyu, belli aralarla, ergimiş metali hayran hayran seyrederdi. Ateş yakmak ve onu koruyarak devamını sağlamak mağarada yaşayanların bile ilk ve en son kutsal görevi değil miydi? Çünkü, ateş gökkubbeden geliyordu! Bir kere çakıp hemen kayboluyordu. Ateş biterse karanlık gelecekti. Ateş, aydınlık ve gündüz demekti ve herşey gündüzde hakimdi. Gece ise korkuların barınağı ve bilinmeyenlerin limanıydı. Onun bağrında yıldızlar çakar ve sonsuzlar konuştuğunda insanlar düşler görürlerdi. Düşler ise öteki dünyaların kapılarıydı... Her dökümcü gibi bildiklerini kolay elde etmemişti Bu iş için ömrünün yarısını verdiğinden öğrendiklerini saklamayı ve kıskanmayı çok iyi biliyordu. Cesaretli insandı. Cesareti, güçlükle sipariş aldığı bir işi kalıplayarak, metali ergiterek içine akıtmak ve ardından sağlam döküm almaktı. Bu, yaşayarak ve deneye deneye çok pahalıya malolan bir ömrün adanışıydı. Yaşayarak öğrendiği Kaşıkçı Elması değerindeki her yeni bilgi, ne kadar cahil olduğunun ve daha çok çalışması gerektiğinin işareti olup, dibi gözükmeyen, sonuna varılamayan ve insanı

Türkcast 2009 Sayı 12

28

fazlasıyla bağrına çeken dibsiz bir kuyuydu. Bir dökümcü ustası için kalıplamada en önemli yer yolluktur. Çünkü, ergitilmiş metal oradan kalıbın içine girecektir. Bir insanın beslenmesi için ağzının önemi ne kadar büyükse, kalıp için de yolluğu öyledir. Bir gün döküm sonunda gözü yaşlı, sakat çıkmış büyük bir uskurun başındaydı. Uzun geçen sessizlikten sonra, “Usta” dedim. “Bir şey söyleyeceğim ama kızmayacaksın.” Ses çıkarmadı. “Bir dahaki sefere kazboynu yolluk verelim. Alttan girelim. Metal çabuk girer, dereceyi tavlamaz, böylelikle de metale kum düşmez.” “Nereden biliyorsun?” dedi. “Yabancı bir kitapta çizimi var. Avrupa’da öyle döküyorlarmış.” Bütün hıncını benden aldı. Demediğini bırakmadı. Hiçbir şey söylemedim. Hatırladığım, “Kondosa (Boyu küçük, bodur adam) bak, adam olmuş da bize iş öğretiyor” dediğiydi. Uskur oksijen ile tavlanarak, bin bir güçlükle kırıldı ve eritilmek için ocağa yerleştirildi. Aynı işi kalıplıyordu. Yolluğunu nasıl açacağını merakla izliyordum. Bu işi öğle paydosuna bırakmıştı. Aç kalma pahasına tabldota gitmedim. Yan gözle beni takip ediyordu. Yanına her yaklaştığımda bir iş bahane etti. En son olarak, ispatisini (bir tarafı kaşık, diğer tarafı mala küçük dökümcü el aracı) dizinin altına sakladı, “Mühendis, ispatiyi bulamıyorum, arka tarafa bir bakıver” dedi. “Peki usta” deyip arka tarafta geçip onu izledim. Yolluğu kazboynu açtı ve dereceyi hemen kapattı.

“Ne olur, ey bizi ve yeryüzünü yaratan Tanrım... Metali dökerken beni kalıbın içine sok. Sok ki, metal beni de eritsin, içine alsın, onunla kaynaşayım ve orada neler olup bittiğini göreyim. Ve göreyim ki, bir daha aynı hatayı yapmadan dökümlerimi sağlam alayım” diyerek dua ettiğini çok kere görmüştüm. Kalıplama bittikten sonra, derece özenle kapatılıyor ve metal bin bir güçlükle eritilerek içine akıtılıyor. Bu kabaca böyleydi ama metal kalıbın içine girdikten sonra katılaşırken orada neler oluyordu? Ergimiş metal nasıl katılaşıyordu? Ona göre metalin içinde dostunu düşmanını bilmeyen bir çok ordu vardı ve bu ordular, dur durak tanımadan kıyasıya birbirleriyle savaşıyorlardı. Temiz bir alan ve huzurlu bir ortam yaratmak için onları orada uzlaştırmak gerekiyordu. Birbirlerine düşman ordular uzlaştıklarında onları barındıran eriyik metal sakin ve yarı uyur durumda kendine gelerek kalıbın içinde katılaşıyor, bozulduğunda ortaya sağlam bir döküm çıkıyordu. Eriyik metal katılaşırken birbirleriyle çarpışan ordular, dökümdeki dengelerdi. Yeryüzüne düştüğünden bu yana insanın doğasında yer alan ve hiçbir evresinde de yok olmayacak lavın varlığı, çocukluğunda başladığından bu yana hep aklındaydı. İnsanın doğası ergitmek isterdi, ergitici ise ateşi kucaklamak. Bu istek en içine kapanık insanda bile var olan bilinmezliğin verdiği hüzünden başka bir şey değildi. Bilinmezliğin verdiği hüzün, ateşle uğraşan insanı bilir, onun içini dışa vurur ve onu anlatırdı. Tanıdığı dökümcülerin neredeyse yarısı aşırı dinine bağlı, yarısı da içkici ve tanrıtanımazdı. Döküm bozulmadan önce, dinine bağlı olanlar dua eder, diğerleri ise bir şişe içki açıp beklerdi. Artaki Usta, içkici ve tanrıtanımazlara hep üzülürdü! Siperliğinin kenarı yağlı grafitli elle tutula tutula kirlenmiş kasketini çıkardı. Kasket saçlarında iz yapmıştı. Sonra tekrar başına oturttu. Elini yavaşça omuzuma götürdü. “Gel bakalım. Neler yapıyorsun? Ne kadar zaman geçti aradan?.. Anlat bakalım” dedi. Plastik, beyaz rengi kararmış hafif sandalyeleri altımıza çektik. Aşağıya seslenerek, iki bardak çay söyledi.


makale article

“Ben” dedim, “büyük bir fabrikanın işletme müdürlüğünü yapıyorum.” Meraklı gözlerle, “Büyük mü, çok mu büyük?” diye sordu. Heyecanlanmıştı. “Evet usta “dedim, “hem de çok büyük. Aklın hafsalan alamayacak kadar büyük.” “El kalıbı var mı?” “Yok” dedim, “radyatör, küvet, soba yapıyoruz. Her şey otomatik, bilgisayara bağlı. Onbir saniyede bir kalıp dökülüyor.” “Vay, vay, vay!” dedi. Gözleri bir yerlere dalıp giderken, geçmişte ağzından düşürmediği, “Peseftikos kosmos!” (Yalancı dünya) demeyi ihmal etmedi. Çocukluğunda aç susuz haftalık almadan nasıl çalıştığını, yorgun düştüğü her dökümün sonunda anlatırken uzaklara dalardı. Bir kez bile haftalıklarımızı geciktirmemişti. Cumartesi sabahı, bir gece öncesi akşamleyin evinde hazırladığı alacak listesiyle dükkândan çıkar, paydos olmadan dönerdi. Her cumartesi akşamüstü dökümhanenin kapısından tok sesle çektiği bir merhabayla –ki bu, onun dolu döndüğünün ve ‘merak etmeyin!’in duyurusuydu- kolunun altındaki bir kutu baklavayla girerken, yüzü her zamanki gibi gülümserdi. Hafta sonları baklava yenilir ve ardından bir kenara alınmış ramat cürufunun üzerinde demlenmiş çay içilerek paydos edilirdi. “Perşembe Pazarı yıkıldıktan sonra buralara taşındık. Bir sitede oturuyorum. Taşınmadan önce Köroğlu öldü de rezilliğimizi görmedi. Balat’daki evi sattım. Her şeyim, hatıralarım orada kaldı. Perşembe Pazarı’na değil gitmek, önünden geçmediğim seneler çok oldu. Bir insan yeni bir yere taşınırsa, eskisine zor dönermiş meğer. Bunu da bu yaştan sonra öğrenmiş olduk. Eski işler de kalmadı. Nerede o eski günler?

edep yerlerini karıştırıyorlar. Gelenlerin ilk sordukları kaç lira haftalık vereceksin oluyor. Bir saat sonra da bu iş çok kirli, ben çalışmam diyerek kaçıyorlar. Artık herkes çalışmadan para kazanmak istiyor. Eskiden millet kızını dökümcüye, tornacıya vermek için can atardı. Artık imamın kayığına binsem, yerimi dolduracak insan yok!” “Üzülme usta, bak kapıda yine ARTAKİ yazıyor” dedim. “Yazıyor ama bu sefer ‘K’ sı ters. Gerçek kondosun kendimin olduğunu artık anladım. Evet gerçek kondos benmişim de haberim yokmuş. Buraya taşınınca anladım.” Usta, belki de son azizliğini ‘K’ harfini ters yaparak kendine yapmıştı. “Çöplüktü, möplüktü ama iş vardı. Paraya para demezdik. İşlerin hep böyle tatlı gideceğini sandık. Çocuklarımızı bile işin okuluna göndermedik. Okuma-yazma öğrendiklerinde hemen yanımıza aldık. İnsan gücü lazımdı bize, beyin değil. Sana okuyor diye ne kadar gizli gizli gıpta etsem de yine de içimden, ‘beyin sakatatçıda da var, gerekirse gider alırım’ deyip, için için gülerdim. Para, nasıl olsa geliyordu ya... Geliyordu kardeşim para bok gibi...” Son cümlesi ağzından çok yavaş çıktı. “Her akşam yattığımda huzurlu uyuyorum. Boşver şimdi paramız olmasın. Ustam yetmiş yaşında öldü. Namuslu adamdı. Biz dürüstlük ve iş terbiyesi gördük ondan. Artık benim bu şartlar altında dükkâncılık yapma-

mam lazım ya. Bir ömür geçti, sıfıra sıfır, elde var sıfır. Dayanacağım ve ne olursa olsun satmayacağım dükkânı.” Ardından tane tane konuşarak devam etti: “Biz ustalarımızdan çektik ya, çocuklarımızın da çekmesini istedik. Ne kadar büyük hata yapmışız. Kendimizi biliyor sandık. Bir dökümcü değil dökmeciymişiz! Şimdi düşünüyorum da, o zamanlar her kalıp yapan kendini bu işin şahı zannediyormuş. Cezvede kahve kaynatıp fincana dökmek kadar basit gördük bu mesleği.” Perşembe Pazarı’ndaki dükkanının duvarları ahşap pervane modelleriyle doluydu. Gelen müşteriye, teknesinin boyunu, enini sorar, içindeki motorun beygir gücünü öğrendikten sonra, modellerden birini seçerek alır ve elini cetvel olarak kullanırdı. Önce nasırlı ve kalın parmaklarını açarak, model pervanenin kanatları arasındaki mesafeyi ölçer, ardından gözlerini kapatarak parmaklarını huşuyla üzerinde gezdirirdi. O anda ustanın neler hissettiğini pek anlamasam da, parmakları ile pervane arasındaki meşum aşk hareketinin kanat hatvelerinin eğimini anlamak için yaptığını sanırdım. İlk model, bu kalite kontrol hareketinden sonra muhakkak beğenilmez, yerine asılır ve yenisi denenirdi. Böyle birkaç denemeden sonra birinde karar kılan usta, pervaneyi kanat ucundan müşteriye havada döndürerek öyle bir uçurturdu ki müşteri onu yakalamakta zorluk çekerdi. Geri dönmez bumerangı her fırlatışından sonra,

Gördüğün gibi güvercinlerim var. Onlarla vaktimi geçiriyorum. Oğlan zaten kendi havasında. Bir kuyumculuktur tutturmuş gidiyor. Gözü dükkânda. Satmamı istiyor” diyerek, başıyla aşağıyı işaret etti: “Varsa yoksa araba ve altın takı.” “Hayret” dedim. “Ne kadar da büyümüş?” “Eşek kadar oldu kondos. E, zaman durmuyor, akıp geçiyor. Öyle bir geçiyor ki, arkasına bile bakmıyor...” “İkinizden başka kimse yok galiba dükkânda?” diye sorduğumda, derin bir iç geçirerek, “Eskiden çocuklarını elleriyle getirirlerdi babalar sanat öğrensin diye. Babam beni sanata getirdiği zaman ‘eti senin kemiği benim’ demişti. Ustamın karşısında hazırolda dururduk. Şimdikiler ustalarının karşısında

29

Türkcast 2009 Sayı 12


makale article

“Dükkân sahibi olmak, her şeye mutlak olmak değildir!” diyerek, karşı gelirdi. O, usta bir öğretmendi. Usta sürekli anlatıyor, ben dinliyor, bir yerlere dalıp dalıp çıkıyordum. Sitede ne kadar kaldığımı hatırlamıyorum. Kalkmam gerektiğini belirttiğimde hiçbir şey söylemedi. “İşlerin çok değil mi?” diye sordu. Başımı salladım. Merdivenlerden inemeyeceğini, onları sadece işe gelirken ve giderken kullandığını söyledi. Ardından, “Yaşlılık mühendis, yaşlılık... hükümetin beni artık müzeye koyması ve insanımızın da eskisi gibi sanatı sevmesi gerekir” diye ekledi.

“Senin teknenin pervanesi işte bu” der, gevrek gevrek gülerdi. Ondaki ölçü; el terazi göz nizamdı! En son alınan dökümden sonra sıcak ocağın kenarına konan iki tane gaz tenekesinde su ısıtılır, usta eline ve ayağına suyu

değdirmeden, kimse yıkanmaz, beklenir, ardından en son dükkândan çıkılırdı. Diğer dükkâncıların, en küçük çırağa el ve ayaklarına su döktürmelerine karşın, o yüzyıllardır süren bu geleneğe,

Vecdi Çıracıoğlu Kimdir?

B

ursa’da, 9 Aralık 1953 tarihinde doğdu.Bursa Erkek Lisesi’nden sonra İTÜ Metalurji Fakültesi’ni bitirdi.Lisanslı sporcu olarak uzun yıllar futbol oynadı. Yerleşmiş olduğu -İstanbul’un o zamanlar şirin bir Boğaz köyü olan- Rumeli Hisarı’nda balıkçılık yaptı.

7.Uluslararası Rastgele Balıkçılık Festivali, DenizÖyküsü Yarışması’nda “Oltacı Miran ve Sarıkanat” adlı öyküsüne 1.lik ödülü verildi.

Yurdun çeşitli kentlerinde kurulu demir-çelik dökümhanelerinde mühendis ve yönetici olarak çalıştı.Çeşitli edebiyat dergilerinde öyküleri ve gazetelerde röportajları yayımlandı. •“Kara Büyülü Uyku” adlı romanıyla, Can Yayınları İlk Roman Ödülü’nü, ilkinin verildiği 1999 yılında kazandı. • “Cimri Kirpi” adlı ikinci romanı yayımlandı .(2002) • 2002 yılında, TESK’in Türkiye Edebiyatçılar Derneğiyle birlikte düzenlediği “Esnaf Öyküsü” yarışmasında, Artaki Usta adlı öyküsüne birincilik ödülü verildi. • “Nehirler Denize Kavuştuğunda” adlı ilk öykü kitabını yayımladı. (2002) •“Serseri Standartları Sempozyumu” adlı üçüncü romanını yayımladı. (2004) •“Sarıkasnak, Denize Dair Hikayât” adlı uzun hikâye kitabını yayımladı. (2006) •“Rafetçe” adlı biyografik derleme kitabını yayımladı. (2007) •2007 yılında, Foça Belediyesi,

Pervaneci Artaki Usta olarak tanınan pervane dökümhanesi kapandığından bu güzel makaleyi süsleyecek görselleri İmes Sanayi sitesinde bu zanaati devam ettiren Eriş Döküm dökümhanesinde kendimiz çektik. Kalıplama ve döküm esnasında fotoğraf çekmemiz konusunda yardımcı olan Şakir Eriş’e teşekkür ediyoruz.

Türkcast 2009 Sayı 12

30

Yazar, TYS, PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği, BESAM üyesidir.

Aşağı kata indiğimde yer ıslaklığını koruyordu. Ortalıkta ne araba, ne de evlatlığı vardı. Havayı kokladım, Perşembe Pazarı’ndaki dökümhane gibi değildi. Dışarıya çıktım. Kapıyı sessizce kapadım. Hava yine kapatmıştı. Yüzüme iri bir yağmur tanesi düştü. Gökyüzüne baktım. Giderek artan kara bulutların arasında bir tek güvercin bile yoktu.


31

T羹rkcast 2009 Say覺 12


haber

news

HANNOVER MESSE 2010 (19 - 23 Nisan) HANNOVER 2010 FUARINDA TÜDÖKSAD ÜYELERİ İÇİN GRUP KATILIMI ÇALIŞMALARI BAŞLADI! Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği olarak 2000 yılında başladığımız Grup Katılımı Organizasyonlarımıza her sene artan ilgi ile devam ediyoruz.

•80’in üzerinde farklı ülkeden yaklaşık 210.000 kişi HANNOVER MESSE 2010’u ziyaret edecek. •2010 yılının partner ülkesi seçilen İtalya, fuarda ülkesinin farklı teknolojik yeniliklerini göstermeyi ve diğer ülkelerle iş ilişkilerini arttırmayı amaçlıyor. •Mobilite teknolojisi ihtisas fuarı “MobiliTec”, 2010’da düzenlenmeye başlayacak.

Katılımcı sayısı açısından da HANNOVER MESSE; dünyanın lider teknoloji etkinliği olma unvanını açıkça kanıtladı. Bu sene 61 ülkeden 6.150 katılımcı 224.800 m² alanda ürünlerini sergileme imkânı buldu. 4.000’in üzerinde yeni ürün fuarda ilk defa sunularak, bir rekor sağlandı. HANNOVER MESSE 2009, pek çok ülkeden gelen farklı katılımcılarıyla da farkını gösterdi. Katılımcıların yaklaşık yarısı yurt dışından geldi. İtalya, Çin, Güney Kore, Türkiye ve Hindistan, Hannover’de bu sene en yüksek katılımcı sayısına sahip ülkelerdi.

Bu yıl Hannover Messe fuarında 210.000 civarında ziyaret gerçekleşti. Bunların dörtte birini yurt dışından profesyoneller oluşturdu. Yabancı ziyaretçilerin % 70’i Avrupa, yaklaşık % 19’u Asya ve % 7’den fazlası da Amerika’dan geldi. Ev sahibi Almanya haricinde en büyük ziyaretçi grupları sırasıyla Hollanda, Avusturya, Belçika, Hindistan, Danimarka ve İtalya’dan geldi.

Türkiye’den de fuara değişik sektörlerden toplam 192 firma katıldı. Bu firmalardan bir kısmı, Hannover Messe International İstanbul’un ve İstanbul Ticaret Odası’nın Yan Sanayi, Enerji ve Hidrolik & Pnömatik alanlarında düzenlemiş oldukları milli katılım organizasyonları kapsamında fuara iştirak etti. Toplamda 5.677 m² alanda boy gösteren Türkiye, bu sene katılım metrajı bazında yurtdışından

HANNOVER MESSE Sektörü Hareketlendiriyor

en yüksek katılımı yapan ülkeler arasında 4. sırada yer aldı. Hannover Messe 2010 fuarında organize edilecek ihtisas fuarları fabrika, proses ve bina otomasyon çözümlerine yönelik olan INDUSTRIAL AUTOMATION, yazılımları ve bilgi işlem çözümlerini içeren DIGITAL FACTORY, yenilenebilir enerji, enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı ile ilgili ENERGY, uluslararası güç kaynağı POWER PLANT TECHNOLOGY, mikro ve nano teknoloji konulu MICRONANOTEC, hibrit ve güç üretim ve aktarım elemanları ile ilgili MOBILITEC, araştırma ve geliştirme konularını içeren RESEARCH & TECHNOLOGY, döküm, dövme otomotiv yan sanayi konularına yönelik INDUSTRIAL SUPPLY fuarları gerçekleştirecek. Eskiden Subcontracting olarak tanıdığımız yan sanayi ihtisas fuarı 2010 yılı itibariyle INDUSTRIAL SUPPLY olarak anılacak. HANNOVER MESSE 2010 fuarına Türkiye’den bu güne kadar 3.500 m² ile 50 firma katılımını teyit etti. ENERGY ihtisas fuarına 40 firmamız, INDUSTRIAL AUTOMATION fuarına 5 firma, INDUSTRIAL

Türkcast 2009 Sayı 12

32


haber

news

SUPPLY’a ise 5 işletmemiz katıldı. Seneye tekrar döküm, enerji ve yan sanayi konularında milli katılımlar yapılması planlanıyor. 2010 yılı milli katılımları onaylanır onaylanmaz katılımcı sayılarımız hızla artacak. 2010 yılının partner ülkesi İtalya olacak. Birçok farklı sektörden bir kaç yüz İtalyan firması katılımcı olarak bekleniyor. İtalya’nın partner ülke katılımıyla amacı, ülkedeki farklı teknolojik yeniklikleri göstermek ve diğer ülkelerle olan iş ilişkilerini güçlendirmek. Bu güne kadar İtalya’nın en önemli iş ilişkisi olduğu ülke Almanya’dır. 2007 yılında İtalya’nın Almanya’dan ithalatı %7.1, Almanya’ya ihracatı ise %7.4 büyüme gösterdi. İtalya’nın toplam ihracatının %13.1’i Almanya ile gerçekleşiyor. İtalya özellikle mekanik mühendislik, kimya endüstrisi ve enerji sektörleri ile tanınıyor. 19-23 Nisan tarihleri arasında organize edilecek HANNOVER MESSE 2010 fuarı yine tüm sanayi sektörünü çatısı altında toplayacak.

2010 Yılının Özel Programları: •Suppliers’ Convention: Konularında lider uluslararası konuşmacıların yan sanayi endüstrilerinin gelecek stratejilerinin tartışıldığı platformdur. Bu platformun bir parçası olabilirsiniz. •NEW!: Themed presentation “Lightweight Construction”: “Less is more” mottosuyla, konularında önde gelen uzman üreticiler, kurguladıkları hafif ürün tasarım yaklaşımlarını sergileyecekler. Burada herkes kendi kurgusunu sergileme şansını elde edecek. •Themed presentation “gegossene Technik”: Her yıl olduğu gibi, Alman Döküm Federasyonu (BDG) tarafından organize edilen “dökülen teknik” temalı sunuşta, “Made in Germany” etiketli bütün ürün, proses ve hizmetlerden oluşan mükemmel bir seçim spektrumu sunulacak. (TÜDÖKSAD katılımı bu serginin yanında yer alacaktır.) •Themed presentation “Solid Forming”: “Katı şekillendirme” temalı sunuş size şu soruyu soracak: Neden sizin markanız, ileri teknolojili hafif ürünlerle, örneğin otomotiv sanayiine tedarikçi olmasın?

33

Türkcast 2009 Sayı 12


haber

news

ANADOLU TARİHİNDE DÖKÜMCÜLÜK Türk Tarih Kurumunun yayınladığı Prof. Erdoğan Merçil tarafından hazırlanan “Türkiye Selçuklularında Meslekler” adlı kitaptan Dökümcü/Demirci mesleği ile ilgili derlenmiş metinleri dergimizde yayınlıyoruz. öpsün diye demirci, yüzünü simsiyah etmiştir. Sen, nasıl ululuğa aşıksan bir sanatkâr da meselâ demirciliğe aşıktır. Çünkü demir zincirleri demirci kırabilir, bir adam zindanın temelini kazıp duvarını yıkabilir. Demirci, demir döverken yırtık pırtık bir elbiseye bürünse halk yanındaki itibarı eksilmez ki, Demircilik sanatını bilmiyorsan demirci ocağından geçerken sakalını, bıyığını yakarsın. Demirci, demire hakimdir, mimar âlete hakim. Demir birkaç gün demircinin dükkanında eziyet çekmeyince, cevheri onun yüzünde belli olup değer kazanmaz. Terzinin düşüncesi terziye doğru… demircinin ki demirciye doğru… gelir. Aşıklık, tunç işçiliğine, yahut da demirciliğe benzer; bu sanatlarla uğraşanların yüzleri, daima karadır. Tunç işçisinin, demircinin yüzü, külhandan, kazadan kararır; fakat kazanın çevresi de tamamıyla kararır gider. A terzi demircilik senin elinden gelmez, işin değil senin; mademki nalın yok, ateşler yakma. Önce demircilerden öğren; yoksa öğrenmeden girişme o işe. Sultan I. Alâeddin Keykûbad, Âmid şehrine hakim olmayı çok istemekteydi. Bu maksatla bir demirciye mancınıklarda kullanmak üzere 2, 3, 5 ve 10 men ağırlıkta yuvarlak taşların kalıplarını yaptırmıştı. (1236) El-Umeri’ye göre, Karamanoğulları’nın idaresindeki Ermenek İli’nde demir madeni (ocağı) vardı. Konya’daki Sırçalı Mescid’i XIII. yüzyıl sonlarında es-Seyyid el-Hac Ahmed b. Abdullah el-Arif bi-Demürci Hacı yaptırmıştı.

Prof. Erdoğan Merçil – Türkiye Selçuklularında Meslekler Demirci: (Blacksmith, a dealer in iron) Bu meslek için Farsça ahenger, Arapça haddâd kullanılmaktadır. Selçuklu döneminde deyim sayılabilecek birçok cümlede demirci zikredilmektedir, söz gelişi, “Her işin bir aleti, her sanatın bir usulu vardır. Hiçbir zaman demircilik aletiyle hallaçlık yapılamaz”. Demirciler de dükkânlarda çalışırlardı. Cacaoğlu’nun vakıfları arasında görünen İskilib’deki mevcut dükkân demirci Kanglı’ya âitti. Demirci esnafı aynı zamanda çarşı olarak da bir araya toplanmışlardı. Söz gelişi o dönemde Sivas’da Demirciler Çarşısı bulunmakta idi. Demircinin ocağı: Mevlana’nın ifadesinden anlaşıldığı üzere ocağı (ateşdan) körükleyen

Türkcast 2009 Sayı 12

34

bir körüğü, örsü (sindan), kerpeteni ve tokmağı (kudin) vardı. Demirci mesleği gereği demir döver, demir zincirleri kırabilirdi. Sultan II. İzzeddin Keykavus ölüm döşeğinde iken oğlu II. Gıyaseddin Mes’ud’a yaptığı vasiyette; aşağılık kimseleri yüksek mevkilere getirdiğini, onun bayağı adamları kendinden uzak bulundurmasını tenbih etmiştir. Sultanın saydığı bu aşağılık kimseler arasında demirci de zikredilmiştir. Demirci için özellikle Mevlana’nın eserlerinde birçok ifadeler bulunmaktadır: Kuyumcunun hüneri demirciye gitmez, bu güzel huylunun huyu, öteki kötüye malolmaz, Demirci zenci olursa yüzü, dumanla isle aynı renktedir, Fakat beyaz adam demirciliğe kalkışırsa yüzü yer yer kararır kızarır. Gece gelsin de ay (yüzlü sevgilinin) yüzünü

Türkiye Selçukluları’nın son zamanlarında yaşamış olan bu meslek mensuplarından Muhammed (Mehmed) el-Haddâd Aksaray’da Sine mezarlığı için bir musalla hediye ve vakf etmiştir (709/1309-1310).

Kaynaklar: Wulff; Kettanî; Arapça metin II ve Trk.trc. II; Kafesoğlu; I., Türk Millî Kültürü, İstanbul 1983; Tura, “Sivas Şehri”; Bayram-Karabacak; Mesnevî, V; Dîvân-ı Kebir (Gölpınarlı), I; Ögel, Türk Kültür Tarihi, IV; Ebû Hanife Abdülkerim; Ateş; Dîvân-ı Kâmil, II; Riyâhî; İbn-i Bibî (Tıpkıbasım); Sipehsalar; Fîhi Mâfih; Atçeken, Selçuklu Yapıları; Oral, M.Z., “Aksaray’ın Tarihi Önemi ve Vakıfları”; Konyalı, Aksaray Tarihi, II; Turan, “Selçuk Devri Vakfiyeleri III”, Devellioğlu;


35

T羹rkcast 2009 Say覺 12


haber

news

ALUEXPO 2009 AÇILIYOR… 19 Ülkeden 200 ü aşkın firmanın temsil edileceği fuar 15 Ekim 2009 saat 11:00 de yapılacak açılış törenini takiben ziyaretçileri ile buluşuyor.

A

luminyum sektöründe yıllardır beklenen buluşma sonunda gerçekleşiyor ve sektör ALUEXPO fuarı ile ihtisas fuarına kavuşuyor. ANKIROS fuarının organizatörü olarak tanıdığımız Hannover Messe Ankiros Fuarcılık AŞ’nin düzenleyeceği ALUEXPO 2009 fuarı 15 – 18 Ekim 2009 tarihlerinde Atatürk havalimanı karşısındaki İstanbul Fuar Merkezi’nin 9 – 10 nolu hollerinde 19 ülkeden 201 firmanın katılımı gerçekleştiriliyor. Uzun süredir kendi sektörlerinde bir ihtisas fuarı hedefleyen TALSAD – Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği’nin desteği ile organize edilecek fuar kapsamında; TALSAD, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası ve Tubitak işbirliği ile 4. Alüminyum Sempozyumu da düzenlenecek. Yoğun bir katılımın gözlemlendiği fuarın birincisi gerçekleştiriliyor olmasına rağmen uluslararası firmaların da sergileme yapıyor olması dikkat çekiyor. Ülkemizin alüminyum sanayinde son yıllarda gösterdiği gelişmeler fuara ilginin ve katılımın artmasına neden oldu. İçinde bulunduğumuz olağanüstü ekonomik koşullara rağmen üretim artışını sürdüren sektörün Aluexpo ile yeni bir ivme kazanacağı ve fuarın ziyaretçi açısından oldukça hareketli geçmesi bekleniyor. İki holde düzenlenecek olan fuarda hollerden biri Alüminyum ürünlere diğeri ise sektörün tedarikçilerine tahsis edilecek. Aluminyum sektörünün büyük desteği ile gerçekleştirilecek fuarda stand alanlarının tamamı sahiplerini bulmuş durumda. HM Ankiros AŞ’den İbrahim ANIL’ın tarafımıza bildirdiğine göre, hem üreticilere ayrılan 9 numaralı holde hem de tedarikçilere ayrılan 10 numaralı holde boş stand kalmadı ve fuara katılmak isteyen firmaların oluşturduğu bir bekleme listesi oluşturuldu. Fuar 15 Ekim 2009 saat 11.00 de gerçekleştirilecek açılış töreni ile ziyaretçilere açılacak ve 17 Ekim 2009’e kadar her

Türkcast 2009 Sayı 12

36

gün saat 09:30 – 18:30 saatleri arasında açık olacak ve 18 Ekim saat 17:30’da kapanacaktır. Fuara giriş paralı olmayıp davetiye sahibi sektörel ziyaretçiler kabul edilecektir. Davetiyesi olmayan sektör ilgilileri davetiyelerini fuar girişinden ya da www.aluexpo.com adresinden temin edebilecektir. Tüdöksad üyeleri için fuar davetiyelerini adreslere göndermiş olup, ziyarete gelecek üyelerimizin Tüdöksad standından da davetiye temin edebileceklerini tekrar hatırlatıyoruz.

HM Ankiros Fuarcılığın Metalurji sektöründeki geçmişi 1992 yılına dayanıyor. HM Ankiros Fuarcılık, metalurji sektöründeki ilk fuarı Ankiros’u 1992 yılında Türk demir-çelik ve döküm sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda Ankara’da organize etti. Daha sonra Metalurji sektörünün tamamını kapsamak amacı ile Ankiros fuarının yanına Annofer fuarı ve ardından da TürkCAST fuarı ilave edildi. Ankiros fuarı sadece demir-çelik ve döküm konusunu işlerken, demir dışı metalleri içeren Annofer ve döküm ürünleri sergilenen TürkCAST’ın katılımı ile bu sektörde çalışan firmalara dünya pazarlarına ulaşma imkanı sağlandı. Kendi konusunda dünyanın önde gelen fuarlarından biri haline gelen Ankiros/Annofer/ TürkCAST, ayrıca Avrasya bölgesinde en büyük Metalurji fuarı olma özelliğini de elinde bulundurmaktadır. Dünyadaki metalurji sektörünün fuarlarının gelişimine paralel olarak alüminyum sektörü Ankiros/Annofer/Türkcast fuarlarından ayrıldı ve ALUEXPO ismiyle aluminyum endüstrisinin beklediği platform oldu.

Eş zamanlı kongreler ALUEXPO 2009 fuarı ile eş zaman ve mekanda; TALSAD, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası ve TÜBİTAK – Marmara Araştırma Merkezi işbirliğiyle 4. Alüminyum Sempozyumu organize edilecek. 14 oturumda 50 bildirinin sunulacağı sempozyumda teknolojik gelişmeler anlatılacak, uygulama ve üretim tecrübeleri paylaşılacak, sektörel sorunlar masaya yatırılarak alüminyum sektörü her boyutta tartışılacak. Sempozyumun detaylı programını da ileriki sayfalarda bulacaksınız.

Tanıtım faliyetleri ve Alım heyetleri Birçok ülkedeki sektörel yayınlarda sürekli çıkan fuar reklamlarının yanında, dünyanın bir çok köşesinde gerçekleştirilen fuarlarda yer alınmış ve Aluexpo’nun tanıtımı yapılmıştır. Dünyanın bu sektördeki en önemli dergileri ve internet portalları fuar ile ilgili özel yayınlar yayınlamış ve fuar katılımcılarına özel imkanlar yaratılmıştır. Yurt içi ve yurt dışında 80,000 den fazla davetiye dağıtılmış ayrıca sektörel dergilerde basılan davetiyeler birçok ilgili sektöre de ulaştırılmıştır. Sektörün özellikle güçlü olduğu Anadolu illerinden otobüs seferleri organize edilmiş ve ülkemizin her köşesinden fuarlara ulaşımı en kolay hale getirmek için büyük çaba harcanmıştır. Özellikle paketleme, inşaat, enerji, otomotiv ve benzer birçok sektörün hedeflendiği ürün kısmının ziyaretçisine yönelik olarak radyo ve tv reklamları yapıldığı ve geniş bir kitleye ulaşılmak istendiği tarafımıza bildirilmiştir

Destekleyici dernek ve kuruluşlar Sektörün ilgili kuruluşlarının desteğini alarak yola çıkan HM Ankiros Fuarcılık, fuara verilen desteğin artma eğiliminde olduğunu belirtti. Aluexpo fuarı; •TALSAD – Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği •TMMOB – Metalurji Mühendisleri Odası •KOSGEB-Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı •DTM-T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından desteklenmektedir. Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği, Aluminyum Döküm Sanayi Sektörünün de en üst düzeyde temsilcisi olarak sektörü bu önemli fuarında standı ile üyelerini temsil ederek destek olacaktır.

ALUEXPO Fuarındaki Standımıza Bekliyoruz… Hol 9 A8


haber

37

news

T羹rkcast 2009 Say覺 12


haber

YANGIN ÇIKIŞI/FIRE EXIT

YANGIN ÇIKIŞI/FIRE EXIT

HALL 10 ALUM. TIMES

FOS. YEJ.

A11

SİMGE

CHEMETAL

A9

A10

A8

GÖKSAN MAKİNA

A7

REPAMET

NOKTA METAL

A6

ARIKAN

A4

A5

F3

TERMO LİNE

A3

A14

19x11

B1

B2

METAMAK 11x10

C2

A1

HALL 10

ATIE UNO INFOR MATICA

D1/F

F18

ZYTELEPATİ ALLOYS

F14

F13

EU CAST

F12

TEK MAK

BWF END.

F11/A F11

E2/A

E4

SKC KARBON

F10/A

CO METAL

F10

URJA MİKRO ARUN TECH/ ACAR TEK. SİS. PVT TEK. YILDIZ ANALİZ F7

F9

F8/A

F8

F7/A

D3

E1

MEGA REF.

F6

A2

10x10

D4 11x10

KURTOĞLU ALÜMİNYUM

FENİŞ

18x12 C1

12x11

C2

C3

12x10

C4 6x12

18x10

B1

TALSAD

A4 CARGO ENTRY/ YÜK GİRİŞİ

ERDOĞANLAR ALÜMİNYUM B4

B2

ÇAKIR

A5 ALÜMİNYUM

ABAC AYİD TUDOKSAD ILAR A7 A8

A6

HAS ALÜMİNYUM

15x10

Havaalanına ve raylı sisteme yakınlığı nedeniyle problemsiz ulaşılabilecek fuara İstanbul’un çeşitli yerlerinden aşağıda programı verilen düzenli servis seferleri de organize edilmiştir.

Türkcast 2009 Sayı 12

38

Taksim Atatürk Kültür Merkezi 15 - 18 Ekim Kalkış: 08:30-09:30-10:00-10:30 Dönüş: 17:30-18.30

A19

A18

A17

WIN

A9 ART

SUB CON

A10

AJANS MİK

A11

A

Bakırköy Deniz Otobüsü İskelesi 16 - 18 Ekim Kalkış: 10:15-11:15 Dönüş : 17:00-18.00

A15 A14

B5

MAIN ENTRANCE/ ANA GİRİŞ

Ücretsiz servis organizasyonu

C4/A

F17

A16

ÇUHADAROĞLU

A3

CARGO ENTRY/ YÜK GİRİŞİ

28/08/2009

ASSAN

A1

F3

BEFAY

E1/C

HTT

F2

AKM /KA

E1/A

KUHMICHEL

E2

D2 11x10

ZAHİT ALÜMİNYUM

GAL SİD

HİDRO TEKNİK UÇAK METAL

E6

PMS METAL ALÜMİNYUM

MESAN 6x10

ALMEKS

E7

EKSAL KALIP

E1/B

F1

GALMAK ALÜMİNYUM ALU-TV

KİND ÇELİK

E5

ALTEK

BİL. UNİ.

F16

E3

SÜPER ATEŞ

CMS MAKİNE

PMS POSLU

YÜZEY İŞLEM

F17

F16

TEKBAŞER/ TEKNİK ALÜMİNYUM

ASET D.Ç ALÜMİNYUM .STORE

D1/B

E5

RESERVED PİRESTİJ

D2

E4

AK ALÜMİNYUM

ABS TEK.

D2/B HUAS HENG D2/C

D4

18x10

10x10

E3

REGAL ALFA C4/B METAL

KARMA KİMYA

D5

11x10

SMS D1/A

AL ALÜMİNYUM

FORM ATILIM

D2/A

ASAŞ D1

ULUSAN ALÜMİNYUM

ASTAŞ ALÜMİNYUM E2

ETAL ALÜMİNYUM

F9

HALL 9

TMMOB EKSAŞ INDUC METALURJİ MÜHENDİSLERİ TOTHERM ALPER IS.İŞL. ODASI

BİLEŞİM

ANADOLU

PROWIN DÖKÜM MAK. D7 D9

F19

HÖCKER

AYDINLAR REFRACTERY 6x14

NEDAL

İZOREF

F20

D3

SİSTEM ALÜMİNYUM

VİG

DÖRT EL MAKİNA KALIP D6 D8

PYROTEK REFRAKTER REFSAN

F21

F15

F1

C1

C1/A

F8

ATLAS ALÜMİNYUM

5x10 C3

C5

F7

VİZYON ALÜM. YAPI

C7

POLİTEKNİK MUNK GmbH

SİSTEM TEKNİK

5M ELEKTRO MEKANİK

C9

EKSEN

C4 KALIP

MARMARA METAL

A19

TEKNO THERM

EGES

ADASU

C6

FETAŞ VULCAN

METAL SAN

İŞ YATIRIM

SAG ALUM.

ALMİN EDS BOR BILLET DÖKÜM ALÜMİNYUM ALÜMİNYUM

18x10

ETİ ALÜMİNYUM

PERO FER

BVA

C8

F6

ARSLAN ALÜMİNYUM

F2

E1

A2

A17

A18

F5

GÜNHAN OSTİM ALÜMİNYUM

B4

B6

A2/A

JUTESAN ALÜMİNYUM

ALMESAN

F4

MESEK ALÜMİNYUM

B7

ATILIM TEKNİK

RESTAURANT CAFETERIA

INTEG ROL

BURAK ALÜMİNYUM

YANGIN ÇIKIŞI/FIRE EXIT

HALL 9

AYDE ALÜMİNYUM

B10

A16

YÜZEY KORUMA

B3

EGE END.

EKSTEK

B5 AKKURT MAKİNA

EKSTEK

KALAYCIOĞLU MAKİNA

DMG

ALUMINIUM BAHRAIN

AKKURT MAKİNA

A15

YANGIN ÇIKIŞI/FIRE EXIT

ETAL ALÜMİNYUM

ÇALIŞKAN PRES

A12

ALUEXPO 2009 15-18 October 2009 İSTANBUL FUAR MERKEZİ

MİM BARANSAN MEDYA ALÜMİNYUM

ÖZDEMİR KEÇE

HUZUR MAK

A13

<

news

RES.

A12

A13

DEMSAŞ


haber

news

4. ALÜMİNYUM SEMPOZYUMU

4

. Alüminyum Sempozyumu, 15 -16 Ekim 2009 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi, Yeşilköy-İstanbul’da Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ve TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası işbirliği ile düzenlenecek. 4.Alüminyum Sempozyumu ile eş zamanlı olarak, HannoverMesse Ankiros Fuarcılık A.Ş. tarafından ALUEXPO Alüminyum Teknolojileri Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı da düzenlenecek. Sempozyum, alüminyum üretim teknolojilerini ve her boyutuyla alüminyum sektörünü akademik dünya ile aynı platformda bir araya getirecek. Sempozyum, sektörü ekonomik, teknolojik ve bilimsel alanlarda irdelemeyi, yeni gelişmeler hakkında bilgilendirmeyi ve Türkiye’nin alüminyum dünyasındaki yeri ve geleceği için bir vizyon oluşturmayı amaçlıyor. Aluminyum Döküm konusu ile iştigal eden tüm firmalarımızın ilgi göstereceği bu sempozyuma katılım ile ilgili bilgilere www.metalurji.org.tr/aluminyum internet adresinden ulaşılabilmektedir.

4.ALÜMİNYUM SEMPOZYUM PROGRAMI 15 EKİM 2009 / PERŞEMBE 09.30 – 11.00 Kayıt 11.00 – 12.15 Açılış konuşmaları •İbrahim ANIL/Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. •Wolfgang LENARZ/Deutsche Messe A.G. •Atamer GİYİCİ/4.Alüminyum Sempozyumu Yürütme Kurulu Başkanı •Mehmet DEMİREL/TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi •Cemalettin KÜÇÜK/TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası •Ali KİBAR/Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği Açılış Bildirisi Dünyada ve Türkiye’de Alüminyum Pazarı ve Ticareti •Bahadır ÖZER/Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği •Nihat ERGÜNSanayi ve Ticaret Bakanı 12.15 – 12.30 Fuar Açılışı 12.30 – 13.30 Öğle Yemeği 19.00 – 21.00 Açılış Kokteyli Plaket Töreni Tarih: 15 Ekim 2009 Perşembe Salon: Pamukkale Oturum 1: Yüzey İşlemleri Oturum Başkanı: Eyüp Sabri KAYALI 13:30 Yüzey Mikroyapısının Alüminyum Korozyonuna Etkisi Kemal Nişancıoğlu/Norwegian University of Science and Technology, Norway 14:00 Alüminyum Yüzey İşlemi – Kendi Sınıfında Bir Yüzey Frank Munk /Aluminyum Anodizers Council & MUNK GmbH, Germany 14:30 Alüminyumun Nanoteknolojik Uygulamalardaki Yeri Mustafa Ürgen /İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye Oturum 2: Yüzey İşlemleri Oturum Başkanı: Mustafa URGEN 15:20 Alüminyumun Korozyon Özelliklerine Galyumine Êlemnetinin Etkisi

Esma Senel, Kemal Nişancıoğlu/Norwegian University of Science and Technology, Norway 15:40 Ticari Alüminyum Levha Malzemelerde Yüzey Aktivasyonu Köksal Kurt, Kemal Nişancıoğlu /Norwegian University of Science and Technology, Norway 16:00 Sert Eloksal Kaplanmış 2014 Alüminyum Alaşımının Fretting Yorulma Karekterizasyonu Selçuk Atasoy, Recep Sadeler, Mehmet Gavgalı /Atatürk Üniversitesi, Türkiye 16:20 Eloksallı Alüminyum Profillerde Korozyon Hasar Analizi Feriha Birol¹, Yücel Birol²/¹Arçelik A.Ş., ²TÜBİTAK MAM Oturum 3: Yüzey İşlemleri ve Geri Kazanım Oturum Başkanı: İsmail DUMAN 17:00 Mikroark Oksidasyon Yöntemiyle 2017A Alüminyum Alaşımı Üzerine Yapılan Kaplamaların Yapısal ve Tribolojiksel Özelliklerine Sodyum Silikat Miktarının Etkisi Aytekin Polat¹, Metin Usta¹, Murat Makaracı², Salih Durdu¹ ¹Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ²Kocaeli Üniversitesi, Türkiye 17:20 İkiz Merdane Döküm Teknolojisi (İMD) İle Üretilen 7072AA'ların Korozyon Davranışı Aziz Dursun, Beril Çorlu, Murat Dündar, Canan İnel, Rasim Erdoğan/Assan Alüminyum Sanayi AŞ., Türkiye 17:40 Alüminyum Talaşının Geri Kazanımı ve Uçucu Kül Takviyeli Alüminyum Matrisli Kompozit Üretimi Harun Mindivan¹, Hüseyin Çimenoğlu², E.Sabri Kayalı² ¹Atatürk Üniversitesi, ²İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye 18:00 Hurda Araçlarda Alüminyum Geri Kazanımı ve Çevresel Etkileri Mert Zorağa, Melek Cumbul Altay, Nüket Sivri, Burcu Onat, Cem Kahruman/İstanbul Üniversitesi, Türkiye Salon: Kapadokya Oturum 1: Alüminyum Sektöründe Ar-Ge ve Toplam Kalite Oturum Başkanı: Ekrem SELÇUK 15:20 İş Sağlığı ve Güvenliğinde TPM Yaklaşımı Hakan Özer/Assan Alüminyum Sanayi A.Ş., Türkiye 15:40 ASAŞ Alüminyumda TPM Uygulamaları ve Etkileri Sadık Mutlu Ayan/ASAŞ Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş., 16:00 Kapalı Hücreli AlSiMg Köpüğü Üretiminin Deney Tasarımı ile İncelenmesi Sedat İhvan, Feyza Denizli, Özgül Keleş, Yılmaz Taptık İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye 16:20 Alüminyum Silindir Kafasında Kalıntı Gerilme Ölçümü Onur Baran¹, Osman Çakır¹, Bülent Ünüvar², A.Aslan Ebrinç², Yücel Birol¹/¹TÜBİTAK Marmara Arastırma Merkezi, ²Ford Otosan, Oturum 2: Ekstrüzyon Oturum Başkanı: Metin YILMAZ 17:00 Ekstrüzyon Teknolojisindeki Son Yenilikler Tayfun Çetinkaya, Sadık Mutlu Ayan, Emrah Fahri Özüdoğru, Fahri Baz/ASAŞ Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş., Türkiye 17:20 Isıtma Soğutma Sistemli Modern Ekstrüzyon Kovanlarında Dizayn ve Çelik Seçim Kriterleri Candan Ayhan/Kind Çelik Endüstri Malzemeleri A.S., Türkiye 17:40 Ekstrüzyon Pres Ekipmanlarında Tanılar ve Tecrübeler Werner Haehnel, Klaus Gillmeister/Kind&Co Edelstahlwerk, Germany

39

Türkcast 2009 Sayı 12


haber

news

16 Ekim 2009 Cuma Salon: Pamukkale Oturum 4: Alüminyum Kullanım Alanları Oturum Başkanı: Murat SEZER 10:00 Sert Lehim Uygulamaları İçin Sürekli Döküm Tekniği İle Üretilmiş Folyo Üretimi Cengiz Konya, Aziz Dursun, Beril Çorlu, Murat Dündar/Assan Alüminyum Sanayi A.S., Türkiye 10:20 Kullanılan ve Gelistirilen Havai Hat İletkenlerine Genel Bakış Hicran Tecer¹, Mehmet Gündüz² ¹Coreal Alüminyum Kablo, ²Erciyes Üniversitesi, Türkiye 10:40 Otomotiv Sanayinde Alüminyum Profil Uygulamaları Yücel Birol/TÜBİTAK Marmara Arastırma Merkezi, Türkiye Oturum 5: Alüminyum Pazarı ve Ticareti Oturum Başkanı: Bahadır ÖZER 11:30Alüminyum Döküm Şirketlerinde Yeniden Yapılanma Zorunluluğu Şener Muter/CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş., Türkiye 11:50 Sürdürülebilir Bir Alüminyum Endüstrisi İçin Gelecek Stratejileri ve Tahminler Metin Yılmaz/Çuhadaroğlu Metal Sanayi ve Pazarlama A.Ş. 12:10 Sürdürülebilir Kalkınma ve Alüminyum Erman Car/Det.Al Alüminyum Ltd., Azerbaycan Oturum 6: Alüminyum ve Alaşımlarının Kaynağı Oturum Başkanı: Murat DÜNDAR 13:30 Uçak Sanayinde Lazer Işın Kaynaklı Alüminyum Alaşım ve Tasarımlarında Yeni Gelişmeler Mustafa Koçak/Gedik Holding, Türkiye 14:00 AW- 5754 Alüminyum Alaşımının Direnç Nokta Kaynak (RSW) ve Sürtünme Karıştırma Nokta Kaynak (FSSW) Yöntemleri İle Birleştirilmesi ve Bağlantı Özeliklerinin İncelenmesi Erdinç Kaluç¹, Barbaros Kahraman¹, Mehmet Halil Coşkun² ¹Kocaeli Üniversitesi, ²7.Bakım Merkezi Komutanlığı, Türkiye 14:20 Farklı Metallerin Birleştirilmesi: Alüminyumun Çeliğe Kaynağı, Kullanılan Yöntemler ve Kaynaklı Bağlantı Özellikleri Emel Taban¹, John C. Lippold² ¹Kocaeli Üniversitesi, ²The Ohio State University, Türkiye, USA Oturum 7: Plastik Şekillendirme Prosesleri Oturum Başkanı: Timur ULUCAK 15:00 Orta ve Yüksek Mukavemetli Alüminyum İşlem Alaşımlarında Homojenizasyon Prosesinin Şekil Değiştirme Gerilimi ve Sertleşebilme Kabiliyetine Etkisi Sefer Asa¹, Zeki Akbulut¹, Emre Şahin¹, Tuna Yıldız¹, Yasar Akça¹, Yaman Eraslan², Mustafa Çiğdem² ¹Burak Alüminyum Sanayi, Yıldız Teknik Üniversitesi², Türkiye 15:20 6061 Alüminyum Alaşımı İnce Plakaların Mukavemetinin Aşırı Plastik Deformasyonla İyileştirilmesi Alp Aykut Kibar¹, Göktürk E. Uzunçakmak², Evren Tan³, C.Hakan Gür³ / ¹TÜBİTAK, ²Borçelik A.S., ³Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 15:40 Ticari Saflıkta Alüminyum Mikron Altı Boyutta EKAP Yöntemiyle Üretiminin Optimum Koşulları Nilüfer Evcimen¹, Yahya Bayrak¹, Selda Üçüncüoğlu², Ahmet Ekerim¹ / ¹Yıldız Teknik Üniversitesi, ²TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Türkiye 16:00 5083-H111 Alaşımında Ön Gerilmenin Geri Esnemeye Etkilerinin İncelenmesi Fahrettin Öztürk, Serkan Toros, Remzi Ecmel Ece, Emre Esener Niğde Üniversitesi, Türkiye

Türkcast 2009 Sayı 12

40

Oturum 8: Isıl İşlem Oturum Başkanı: Erdinç KALUÇ 16:40 Çift Merdaneli Sürekli Döküm Yöntemi ile AA5049 Alaşımlı Levhaların Üretimi Mithat Marmara/Teknik Alüminyum Sanayi A.Ş., Türkiye 17:00 Al-Mg-Si Alaşımlarında Homojenizasyon Derecesi Endeksi Oluşturulmasına Yönelik Bir Model Ergün Keleşoğlu/Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye 17:20 6061-O Alaşımında Ara Verilerek Yapılan Yaslandırmanın (Interupted Aging) Malzeme Mekanik Özelliklerine Etkisinin İncelenmesi Hasan Demirtaş, Fahrettin Öztürk, Mahmut Aklan Niğde Üniversitesi, Türkiye 17:40 Yarı-Katı Halde Şekillendirilmiş AlSiCuFe Alaşımlarının Aşınma Davranışları Yücel Birol¹, Feriha Birol² ¹TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, ²Arçelik A.S., Türkiye Oturum 3: Alüminyum Döküm Teknolojileri Oturum Başkanı: Niyazi ERUSLU 10:00 Alüminyum Dökümünde Bekletme Fırınının Döküm Kalitesi Üzerine Etkisi Derya Dışpınar¹, Freddy Syvertsen¹, John Campbell² 10:20 Alüminyum Üretim Süreçlerinde Kullanılan Ergitme ve Tutma Fırınlarına Genel Bir Bakış Erman Car /Det.Al Alüminyum Ltd., Azerbaycan, 10:40 Otomatik, Özel Tasıma ve İsleme Ekipmanları Sayesinde Alüminyum Dökümhanelerinde Güvenliğin Geliştirilmesi ve Verimliliğin Arttırılması Giovanni Magarotto/Tomorrow Technology Systems and Equipment for the Metal Industry, Italy Oturum 4: Alüminyum Döküm Teknolojileri Oturum Başkanı: Yücel BİROL 11:30 Al-Si Alaşımlarında Kalıp Dizaynı ile Mekanik Özellikler Arası İlişki Derya Dışpınar¹, Mustafa Ekelik², John Campbell³ 11.50 AA 5083 Alüminyum Alaşımının Gaz Giderme İşlemi İle Metal Kalitesinin Kıyaslanması Koray Turbalıoğlu/Eti Alüminyum A.S., Türkiye 12:10 Ergimiş Alüminyumun BORTEK 11 Üzerindeki Islatma Davranışı Yapıncak Göncü¹², Nuran Ay² ¹BORTEK Bor Teknolojileri Ltd.Şti., ²Anadolu Üniversitesi Oturum 5: Alüminyum Döküm Teknolojileri Oturum Başkanı: Mustafa ÇİĞDEM 15:00 Alüminyum Alaşımının Yarı-Katı Halde Dökümü İçin Kontrollü Soğutma Yücel Birol/TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Türkiye 15:20 Alüminyum ve Alaşımlarının Döküm Kalitesinin Belirlenmesi Derya Dışpınar¹, John Campbell² / ¹SINTEF Materials and Chemistry, ²University of Birmingham, Norway, UK 15:40 Alüminyum ve Alasımlarının Dökümü Sırasında Gaz Giderme İşlemi ve Döküm Kalitesi Üzerine Etkileri Derya Dıspınar¹, Arne Nordmark¹, Marisa Di Sabatino¹, Lars Arnberg² / ¹SINTEF Materials and Chemistry, ²NTNU Department of Materials Science, Norway 16:00 Al-Si Alasımlarında Çiftfilm (Bifilm) ve Modifikasyon Teorilerine Elestirel Bakış Fevzi Yılmaz/Sakarya Üniversitesi, Türkiye


haber

Oturum 6: Alüminyum Döküm Teknolojileri Oturum Başkanı: Fevzi YILMAZ 16:40 Alüminyum Döküm Alaşımlarında TiB ilavesi ile Tane inceltmede Bekletme Zamanının Tane Boyutuna Etkisinin incelenmesi Ramazan Kayıkçı, Murat Çolak/Sakarya Üniversitesi, Türkiye 17:00 İkiz Merdane Döküm Yöntemi ile Üretilen AA5XXX ve AA6XXX Serisi Alüminyum Alaşımlarında Görülen Segregasyonların İncelenmesi ve Elektrik İletkenliğine Olan Etkileri Zeynep Sirel¹, Metin Usta² ¹Sarkuysan Elektrolitik Bakır Sanayi A.S., ²Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Türkiye 17:20 Alüminyum Dökümlerinde Tane İnceltmenin Masi Bölgesi Geçirgenliği Üzerine Etkisinin İncelenmesi Ramazan Kayıkcı, Yalçın Yurtseven, Aykan Karayazı/Sakarya Üniversitesi, Türkiye

news

17:40 Yüksek Basınçlı Kalıp Dökümde Kovan Ömrünü Sınırlandıran Faktörler ve Yeni Nesil Çözümler Nazım Özkan Asan¹, Ahmet Karaarslan², Zafer Özmen³ ¹Tamçelik Isıl islem ve San.Tic.A.S., ²Yıldız Teknik Üniversitesi, ³UKD Makine,Türkiye 18:00 AlSi7Mg Alasımından imal Edilen Jantların Mekanik Özelliklerinin Bölgesel Olarak İyileştirilmesi Önem Denizeri / Hayes Lemmerz Alüminyum Jant, Türkiye

17 Ekim 2009 Cumartesi TEKNİK GEZi 09:30 Kalkış - İstanbul Fuar Merkezi 11.00 Teknik Alüminyum Sanayi A.S. Fabrikası Gezisi Alüminyum Sanayi A.S. Factory 12.00 Öğle Yemeği 13.00 Kurtoğlu Bakır Kursun Sanayi A.S. Fabrikası Gezisi Bakır Kursun Sanayi A.S. Factory 14.00 Geri Dönüs

Size Özel Çözümler...

Prestij Yayıncılık olarak 1993 yılından beri imalat sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak üzere Türkiye’nin alanındaki en etkin sektörel ve teknik dergilerini yayınlamaktayız. Son projemiz, Euroindustry Alıcı Rehberi Türk imalatçılarının yurtdışındaki önemli fuarlarda en etkin tanıtım aracı olmuştur.

Prestij Yayıncılık Ltd.

0212 267 10 11

41

Türkcast 2009 Sayı 12


araştırma investigation

Almanya Ifo İş İklimi (Business Climate) Anket Sonuçları Hans-Werner Sinn Ifo Enstitüsü Ekonomi Araştırmaları Başkanı, Münih Üniversitesi

E

ylül 2009 İfo Almanya iş anket sonuçları açıklandı. Sonuçlar, bu yılki iş ikliminin önceki yılın aynı döneminden daha olumlu olduğunu gösteriyor.

Almanya ekonomisinin endüstriyel Ifo iş iklimi eylül ayının sonlarına doğru açılmaya başladı. Durum ve beklentilerde iyileşme söz konusu. Fakat görüşülen firmaların büyük bir kısmı halen iş durumlarını zayıf olarak nitelendiriyor. Ancak önümüzdeki altı aylık gelişmeler için iyimserler ve kötümserlerin beklentilerinin arasında hemen hemen bir denge yakalandığı söylenebilir. Son on iki aydaki felaketler ışığında, bu haber oldukça iyi sayılır. Üretim sanayiindeki iş iklimi az da olsa kendini düzeltti. Sanayiciler bugünkü iş potansiyelini, bir önceki ayınki kadar olumsuz görmüyorlar. Şirketler ayrıca önümüzdeki yarıyılın daha canlı geçmesini bekliyorlar. Dış ticaretin de canlanma-

Türkcast 2009 Sayı 12

42

şuan ki durumlarından neredeyse önceki aylardaki kadar hoşnutsuzlar. Buna karşın perakendeciler iş durumlarının Ağustos’a nazaran az da olsa daha tatmin edici olduğunu belirtiyorlar. sıyla kuşkularının neredeyse hiç kalmadığı söylenebilir. Fakat yine de birçok firma işçi sayısını düşürmeyi planlıyor. Toptan ve perakende satışta iş iklimi endeksi yükseldi. Yapılan anketler, iki oyuncunun da önümüzdeki yarıyıl için daha az endişeli olduğunu gösteriyor. Fakat toptancılar

İnşaat sektörü de biraz karamsar bakanlardan. Şirketler güncel durumlarını Ağustos ayından farksız olarak değerlendirseler de, önümüzdeki 6 aylık süreç için iş potansiyelinin değerlendirmesinde çekimser olduklarını söylüyorlar.


araştırma

investigation

Neden Döküm Tercih Etmeliyiz? (3) Üretilen Parça: Döner Tabla (Rotary Table) Eski Kaynak Yöntemi Yerini Döküme Bıraktı!

2

.650 mm çapındaki döner tabla, ayakkabı üretiminde kullanılmak üzere makine ekipmanı olarak tasarlanmıştır. Döner tablalar eskiden kaynak yöntemiyle üretilir ve birçok parçadan oluşurdu. Dolayısıyla kaynak yöntemiyle yapılan üretimde gecikmeler ve kullanımda ciddi

teknik problemler meydana gelirdi. Kaynak tekniğinde ± 10 mm boyutsal sapma görülürdü. Döner tabla günümüzde, GJS-400-15 sfero döküm ile tek parça olarak üretilmektedir ve yarı mamul hali en fazla ± 3 mm sapmayla düzlem paralelliği ve hassasiyeti

sağlamaktadır. İşleme esnasında bu sapma problemsizce düzeltilebilmektedir. Döküm işlemi, düşük üretim maliyetinin yanı sıra, daha yüksek paslanmazlık ve daha fazla işlemeye elverişlilik avantajları sağlamaktadır.

Eskiden

Günümüzde

43

Türkcast 2009 Sayı 12


makale article

Kongrelerden Seçtiklerimiz

Dökme Demir Üretiminde Curufun Etkileri S. Katz S. Katz Associates, West Bloomfield, Michigan AFS 113. Metal Casting Congress, Las Vegas, ABD, Nisan 2009, Amerika Dökümcüler Birliği, Modern Casting, Ağustos 2009 www.moderncasting.com Trakya Döküm Mühendislerinden Serdar Atafırat tarafından tercüme edilerek özetlenmiştir. Makalenin tamamına Modern Casting internet sayfasından ulaşılabilir. GİRİŞ BÖLÜM 1: CURUF PROBLEMLERİNİN YAPISI VE ÇÖZÜMLERİ (GENERAL NATURE AND SOLUTIONS ABOUT SLAGGING PROBLEMS) ALAŞIM KAYIPLARI (ALLOY LOSS)

C

urufta fazla miktarda FeO varsa bu daha sonra metaldeki C, Si ve Mn gibi elementlerle reaksiyona girerek alaşım elementlerinin verimini düşürür. Reaksiyonlar aşağıda verildiği gibidir. MnO, FeO’in bir ürünü olmasına rağmen daha sonra C ve Si’i oksitleyerek diğer pek çok probleme de neden olur.

Al2O3 MgO SiO2

11% 5% 40%

Tablo2. 1500°C’de oksitlerin FeO içerisinde çözünürlüğü

KÜKÜRT GİDERME (DESULFURIZATION) REFRAKTER PROBLEMLERİ (REFRACTORY PROBLEMS) FeO slag + C iron = CO + Fe

(1)

FeO slag + Si iron = 1/2 SiO 2 slag + Fe

(2)

FeO slag + Mn iron = MnO slag + Fe

(3)

Hemen hemen bütün metal taşıma veya tutma kapları refrakter bir malzeme ile astarlanmıştır ve refrakterler curuf tarafından aşındırılmaya maruz kalır. Diğer durumlarda da curuflar astar malzemesi ile birleşerek üretimi aksatacak yapışmalar/kütleler oluşturur. Sonuç ise refrakter problemi, üretim kaybı ve astar yenileme maliyeti olarak karşımıza çıkar. Bu nedenle refrakter astar ömrü, dikkate alınması gereken önemli bir parametredir. FeO potalar ve fırınlardaki curuflarda bol miktarda yer alır. Maalesef FeO en iyi refrakter çözücüler arasındadır. Özellikle silika refrakterler için çok iyi bir çözücüdür. FeO etkisiyle refrakterlerin hasarlanması, kaba olarak saf FeO içerisinde çözünen refrakterler tarafından belirlenir. Tablo2’de görüleceği gibi 1500°C’de MgO çözünürlüğü en düşük olan, silika ise en yüksek olan bileşiktir (birleşendir?). Nitekim silika refrakterler FeO etkileşimine

Türkcast 2009 Sayı 12

çok daha duyarlıdır. Bu sebeple maliyet açısından çok düşük olmalarına rağmen silika refrakterlerin kullanımı gittikçe azalmaktadır.

44

FeO içerisinde en düşük çözünürlüğü olan oksit MgO’dir. Temel bir oksit olmasından dolayı asidik curuflar içerisinde kolaylıkla çözünür ki bu tip curuf dökümhanelerde en sık görülen curuftur. Bu nedenle de dökümhanelerde MgO refrakterler çok sıklıkla kullanılmaz. Alümina refrakterlerin popülaritesi artmıştır. Çünkü alümina, silikaya göre FeO’ten çok daha az etkilenmekte ve asidik curuflara karşı da yeterince dayanıklı olabilmektedir. Popülarite kazanan bir refrakterde SiC içeren alümina refrakterlerdir. SiC’nin FeO ile reaksiyona girmesine rağmen, refrakterin başarısı yüksek ısıl iletimden gelmektedir. Bu da metal - refrakter ara yüzeyinde sıcaklığın curufun donma sıcaklığının altına düşmesini sağlamaktadır. Refrakter katı bir curufla kaplanmakta ve bu da sıvı curufa göre çok daha az aşındırıcı olmaktadır. Tablo 3’te görüleceği üzere MnO, FeO’den çok daha zayıf çözücüdür. Bu nedenle de ciddi refrakter problemlerinin kaynağını oluşturmaz. Ergitme sıcaklığı ocak sıcaklığından fazla olan oksitler, ocak duvarına yapışma, ocak ve/veya potalarda daralma, birikme, kullanılabilir kapasitede azalma, elektrik kullanım verimliliğinde azalma gibi pek

çok problemlere neden olurlar. Bu problemlerde en etkin olan oksitler CaO, MgO ve Al2O3’dır. Al2O3 MgO SiO2

0% 0% 25%

Tablo 3. 1500°C’de oksitlerin MnO içerisinde çözünürlüğü

DÖKÜM HATALARI (CASTING DEFECTS) Kalıp içerisine giren curuflar inklüzyonlar oluşturur. FeO inklüzyonları açısından zengin olan curuflar, C ile reaksiyona girerek CO porositeleri oluştururlar (Reaksiyon-1). FeO olarak zengin curuflar aynı zamanda aşılayıcı malzemeyi oksitleyerek düzenli grafit çekirdekleşmesine de engel oluştururlar (Reaksiyon-7). FeO curuf + Ba aşılama= BaO curuf + Fe

(7)

CURUF PROBLEMLERİNİN AZALTILMASI (MINIMIZING SLAG PROBLEMS) Curuf problemlerinin azaltılmasına yönelik yaklaşımlar; 1) Curuf oluşturan özellikle de FeO oluşturan koşulları asgariye indirilmesi veya 2) Curuf atağına dayanıklı malzemelerin ve koşulların/şartların kullanılması Genelde tavsiye edilebilecek bazı öneriler Tablo 4’te verilmiştir.

Tablo 4. Curuf oluşumunu asgariye indirecek temel araçlar •Passız şarj malzemesi kullanımı


makale article

•Çok iri veya çok küçük ebatlı şarj malzemesi kullanımından kaçınılması •Pisliklerin şarj edilmemesi •Hurda malzemelerin aşırı ön-ısıtmaya tabi tutulmaması •Hava ile sıvı metal temasının minimuma indirilmesi -Metal transferlerinin minimuma indirilmesi -Metali çalkantılı karıştırmalardan kaçınılması (Turbulent stirring) -Metal dökümlerinin, transferlerinin sakin olmasının sağlanması -İnert atmosfer kullanın -Metal akışı olan yerlerin üzerini kapatın -Potaları ve metal haznelerini kapakla örtün •Curufa dayanıklı refrakter kullanın Hangi metodun pratik olacağı dökümhaneye bağlıdır. Kimi dökümhaneler daha pahalı malzemelerin daha ekonomik olduğunu görmüştür. Galvanizli çelik hurda kullanımını bırakmak çevre maliyetlerini azaltmıştır. Otomatik döküm ocaklarında inert atmosfer oluşturulması, Mg kaybını önemli ölçüde azaltmıştır. Daha pahalı olan Alümünia/SiC refrakterler kupol ocaklarının ergitme bölgelerinde kullanılabiliyor. Nüvesiz elektrik ocaklarında SiC kullanımı ocak astar ömrünü arttırmaktadır. Metal hazneleri kapakla örtülüyor. Kupollere refrakter astar ilavesi yapılıyor. Kupollerde kullanılan havanın nemi alınıyor ve akan metalin üzeri kapatılıyor. Alaşımlama ilavesi kupol ocağı sonrası yapılarak, alaşım verimi yükseltiyor.

BÖLÜM 2. MAKİNE VE TESİS KAYNAKLI PROBLEMLER (CONSIDERATION OF EQUIPMENT SPECIFIC PROBLEMS) KUPOL OCAĞI (CUPOLA) NÜVESİZ ENDÜKSİYON OCAĞI (CORELESS INDUCTION FURNACES)

Şarj malzemelerine yapışan kumlar (SiO2) Kirli malzemeler (Fe2O3/SiO2) Paslı hurda (Fe2O3) Şarj malzemelerinin yüksek ön ısıtma sıcaklığına maruz kalması (Fe2O3) Tablo 7. Curuf oluşturan Dış kaynaklı malzemeler

Çünkü metal ile curufun temas yüzeyi daha az olduğundan, süre olarak, alaşım elementleri ile FeO’in reaksiyon girme süresi daha kısıtlıdır. Raporlanan alaşım kayıpları %5 ile 10 arasındadır. Kayıplar, ocak çap/yükseklik oranı ile doğru orantılı, ocak frekansı ile de ters orantılıdır. Daha düşük frekans metalcuruf arayüzeyinde daha yüksek metal hızını meydana getirir. Netice olarak da, 60cps’de çalışan ocaklarda, yüksek frekanslı ocaklara göre daha fazla alaşım elementi kaybı olur.

Kükürt giderme (Desulfurization) Curuftaki daha yüksek FeO seviyesi, curufun asisdik doğası ve karıştırmanın olmaması kükürt eksilmesine engel olur.

REFRAKTER AŞINMASI (Refractory Erosion) Nüvesiz tip ocaklarda karşılaşılan en büyük curuf problemi, dökümhanelerde uluslar arası kullanımı olan silika refrakterin aşınmasıdır. Alümina bazlı refrakter, FeO olarak zengin curuflar içerisindeki düşük çözünürlüğünden dolayı, çok daha az aşınmasına rağmen, fiyat farkından dolayı hemen hemen bütün dünyada silika bazlı astarlar kullanılmaktadır. FeO açısından zengin curufların içerisindeki FeO’i almak için kurban olarak, curufun üzerine atılan SiC kullanılır. Bu aşağıda verilen reaksiyonlar ile gerçekleşir. 3FeO curuf+ SiC= SiO2 curuf+ CO+ 3Fe (11) FeO curuf+ SiC= Si iron+ CO+ Fe (12)

Curuf oluşumu (Slag Formation) Nüvesiz tip ergitme ocaklarında, kupol ocağına göre oldukça az kimyasal reaksiyon olur. Endüksiyon ocaklarında kupole göre 1/3 oranında curuf oluşur. Kupol ile kıyaslandığında kireç taşı kullanılmaz, çimento bağlı alaşım elementi kullanılmaz, kolayca oksitlenen talaş malzemesi kullanılmaz ve kükürt gidermeye yönelik bir çalışma yapılmaz. Curuf oluşturan dış kaynaklı malzemeler Tablo7’de verilmiştir.

Alaşım kayıpları (Alloy Loss) Metal ile atmosfer temasının daha az olmasından dolayı daha az FeO oluşur. Mutlak FeO miktarının daha az olmasına rağmen, curuftaki FeO miktarı daha fazladır.

SiC yoğunluğu (3,2g/cm3), curuf yoğunluğu (3,5g/cm3) ile hemen hemen aynıdır. Netice olarak, SiC curufta asılı kalır ki buda reaksiyonun maksimumda olması için daha uzun süre sağlar. SiC kullanımı 1 ton metal için 2,5-5kg arasındadır. Curuf atağını geciktirecek diğer bir teknikte, curuf kalınlaştırıcı ilavesidir ki bu FeO’in refrakter yüzeye difüzyon hızını geciktirecektir.

TUTMA OCAKLARI VE POTALAR (HOLDING FURNACES ANDLADLES) Tutma ocaklarında ve potalarda metal daha durağan/hareketsiz olduğundan daha az curuf oluşur. Netice olarak da, ergitme ocaklarına

göre, daha az alaşım elementi kaybı meydana gelir ve refrakter üzerindeki atak/hasar daha yavaştır. Kükürt giderici curufların ocağa girmesiyle tutma ocağı refrakterinin aşınması hızlanır. Magnezyum gibi reaktif elementlerin oksitlenmesi veya endüktördeki yüksek sıcaklık metal içerisinde çözünemeyen malzemeleri oluşturabilir ki bu da ocak içerisinde birikimlere neden olur. Çinko kaplı çelik kullanımından dolayı, çok ciddi refrakter problemleri yaratılmıştır. Alaşımların oksitlenmesi, kapaklı ocaklarla, daha da iyisi, kapaklı ve inert atmosferli ocaklarla minimize edilebilir. Potalarda uygulanan 2 önemli işlem vardır: Kükürt giderme ve alaşım ilavesi. Alaşım ilavesi, analiz ayarlama amaçlı ve metali aşılama amaçlı aşılama malzemesi olarak yapılır. Alaşım ilavesi daha eksik olan malzemeyi tamamlamak için kimi zaman da kupol ocağında olduğu gibi alaşım elementleri kayıplarını azaltma amaçlı yapılır. Aşılama ise kalıba döküm yapılmadan önce istenen mikroyapının elde edilmesi için ilave edilir. Kükürt giderme ve aşılama proseslerinin her ikisi de curuflar tarafından ciddi etkileşime uğratılır. CaO/CaF2 veya CaC2 kullanılarak yapılan potada kükürt giderme işlemi, kükürt miktarını, en iyi kupol pratiğinde bile elde edilemeyecek olan %0,002 değerlerine kadar düşürür. Daha önce de belirtildiği gibi, kükürtün azaltılmasındaki en önemli problem kükürt giderici malzemenin curuflardan dolayı topaklanmasıdır (Figure1). Curuflar potaya metal aktarımı sırasında ocaktan kaçabilir yada pota içerisinde oksitlenmeden dolayı oluşur. Problem 3 adımda çözülebilir. 1-Kupol curuflarının akan metali kirletmesini engelleyiniz. 2-Havanın metali oksitlemesini önlemek için daha derin tabakada kükürt giderici kullanın. 3-Optimum 1mm büyüklüğünde kükürt giderici malzeme kullanın. Tane ebatının büyüklüğü, CaO/CaF2 malzemesi için Fig10’da gösterilmiştir. Tane büyüklüğü CaO içindir. Küçük taneler çok az miktardaki curuflardan dolayı bile topak haline gelecektir. Optimüm tane boyutunun 1 mm olduğu görülmektedir. Bu abatlarda giren ve çıkan tane boyutları aynı olmakta ve curufa duyarsız olmaktadır. Çünkü, kükürt giderici katmandaki hareketten dolayı parçacıklar birbirinden ayrılabilmektedir. Bu durum daha büyük ebatlar için de geçerlidir. Ancak, 1mm’den büyük ebatlarda, partikülün yüzeyhacim oranı azaldığından kükürt giderici

45

Türkcast 2009 Sayı 12


makale article

etkisi azalmaktadır. Bu çalışma laboratuvar şartlarında yapılmış olmasına rağmen pratikteki uygulamalar da bunu doğrulamıştır.

emekler boşa harcanan emek olmayacaktır.

METAL TRANSFERİ (IRON TRANSFERS)

CaO/CaF2 ile kükürt indirgemede kullanılan potaları bir curuf tabakası sarar. Ancak bu tabaka oda sıcaklığına düştüğünde oluşan yeni fazlardan dolayı kolayca ufalanır.

Curuf metal bir üniteden diğerine transfer edildiğinde oluşur. Bazı sfero dökümhanelerinde, ergitme ile döküm arasında metal 6 defaya kadar transfer edilmektedir. Metal transferlerindeki ana ürün FeO’tir. Bu da alaşım kayıplarına ve refrakter aşınmalarına neden olmaktadır.

Hata oluşumlarındaki çok önemli rolünden dolayı döküm potalarına özel bir ehemmiyet verilmelidir: İnklüzyonlar, gaz boşlukları ve zayıf aşılama. Bunlardan 2 tanesi aşağıda verilen örnekte anlatılmıştır.

Oksitlenme, transferlerde metal akışının daha sakin yapılmasıyla ve akan metalin üzeri kapatılarak hava ile temasının azaltılmasıyla minimize edilebilir.

Bir dökümhane potaya önce Ba/Ca/Al bazlı aşılama malzemesi ilave ediyor ve sonra da potaya metal veriyordu. Kararlı bir şekilde Aşılama Durumu

Resim 2. Kupol ocağında düşen demir oksit (beyaz) ve demir (siyah) gösterilmektedir.

Curuf Analiz % Baryum

% Kalsiyum

% Alüminyum

% Demir Oksit

İyi aşılama

11,1

3,3

7,7

34,6

Kötü aşılama

39,3

9,7

12,3

9,2

Tablo 8. Başarılı ve başarısız aşılamadaki curuf kompozisyonu

iyi aşılama elde edilemiyordu. İyi aşılama elde edildiğinde ise parçalarda gaz hatası çıkıyordu. Tablo8’de verilen iyi ve kötü aşılamadaki pota curuf analizleri nedeni ortaya koyuyor. İyi aşılamada curufda fazla miktarda FeO ve az miktarda baryum (Ba) aşı malzemesi vardır. Kötü aşılamada ise tam tersi söz konusudur. Bu göstermektedir ki pota curufu normal olarak yüksek miktarda FeO içermektedir. Curuf miktarı çok fazla olduğunda, curuf ve aşılamanın temasta olduğu süre yeterli olduğundan baryum oksitleniyor (7 nolu reaksiyon). Curuf miktarı az olduğunda ise aşılama oksitlenemiyor. Sonuç olarak da kalıba giren curuflar FeO olarak zengindir ki bu da gaz hatalarını meydana getirmektedir (reaksiyon1). Bu durumda FeO sadece aşılama kaybından oluşan maliyetin değil aynı zamanda üretilen yüksek orandaki firenin de nedenidir. FeO curuf + Ba aşılama = BaO curuf + Fe ( 7) FeO curuf + C demir = CO+ Fe(1) Curufların kalıba girmesi engellenirse, döküm hatalarında önemli bir azalma sağlanabilecektir. Bunu başarabilmek için de döküm potalarından daha sıklıkla curuf almak gerekir. Otomatik döküm ocakları, daha seyrek curuf almadan dolayı, elle döküme göre daha fazla problem yaratmaktadır. Kalıba konulan filtreler kısmi bir çözüm üretmekte fakat tamamen çözüm getirmemektedir. Etkili bir çözüm metodu, curufa kalınlaştırıcı ilevesiyle bunların metal akısına girmesinin engellenmesi olabilir. Sonuç olarak, daha gelişmiş pota dizaynları için harcanacak

Türkcast 2009 Sayı 12

46

ÖZET (SUMMARY) Özet olarak, döküm endüstrisindeki yüksek finansal stresin olduğu günümüzde, her yere yayılabilen FeO olarak zengin curuflardan kaynaklı maliyetlere daha büyük dikkat sarf edilmelidir. Çözümlerin pek çoğu daha pahalı malzemeler gerektirebilir fakat bunlar büyük mali harcamalar değildir. Maliyet/Fayda çalışmaları, maliyetlerin ne kadar düşürüldüğünü ve kalitenin ne kadar iyileştirildiğini açık olarak ortaya koymalıdır.

Resim 4. Ergitme sonrası demir döküm briketlerindeki atık silikon konsantrasyonları ve kupol ocağındaki silikon geri dönüşüm kıyaslaması.

Resim 5. Alüminyumlu (0’dan +4 saate) ve alüminyumsuz (-4’ten 0 saate) ergitme kupol zamanı ve konsantre silikon kıyaslaması.

Resim1. CaO/CaF2 kükürt giderici üretim reaktöründen çekilmiş orta boy aglomerasyon

Resim 2. Kupol ocağında düşen demir oksit (beyaz) ve demir (siyah) gösterilmektedir.

Resim 6. Resim 5’de tarif edilen operasyondaki zaman ile demir sıcaklığı kıyaslaması. Curuf karışımının curuf havuzuna giriş anını gösteren teorik çizelge.


makale article

Resim 7. Curuf ile silika (kapalı devreler) ve alümina (açık devreler) konsantrasyonunun zaman ile karşılaştırması. Curuf karışımının curuf havuzuna giriş anını gösteren teorik çizelge.

Resim 8. Kükürt konsantrasyonu ile yaklaşık %10 curuf ve reaksiyon 2 ve 3 için kimyasal denge karşılaştırması.

Resim 9. Curufun içindeki MnO ve kükürt konsantrasyonu.

Resim 10. Reaktör laboratuarındaki kükürt giderme işleminden önceki (di) ve sonraki (df) CaO/CaF2 ortalama parça çapı.

Hayırsever Dökümcü Şevket (Usta) Demirci Vuslata Erdi Binlerce kitaplık kütüphanesi, konukseverliği ve babacanlığıyla tanınan Şevket Demirci, yaptığı hayırseverliklerle de herkesin sevgilisi olmuştu. Haktaş A.Ş., Haytaş A.Ş., Birtaş A.Ş. ile Gönül Yolu Eğitim ve Kültür Vakfı'nın Hamisi; 20.07.1942 Kastamonu/Çatalzeytin-Samancı köyü doğumlu Usta dökümcü Şevket Demirci 08.07.2009 tarihinde Hakk'ın rahmetine kavuştu. 11.07.2009 tarihinde, doğduğu Çatalzeytin-Samancı Köyü'nde toprağa verildi.

Herkese kapısı ve sofrası açıktı. Konukseverliği ve babacanlığıyla herkesin sevgilisi olmuş örnek bir insandı.

Şevket Demirci dökümcülük mesleğine 15 yaşında Çatalzeytin'den İstanbul'a geldiğinde, Perşembe Pazarı Kalafat yerindeki Ahmet Uzunoğlu Dökümhanesi'nde başladı. Yaşamı boyunca kendisini meslek sahibi yapan ustasına saygı ve ilgisini eksik etmedi. Kısa sürede usta olmuş ve kendi dökümhanesini kurmuştu. İsmi "iyi dökümcü'ler" arasında yer alırdı.

Örnek bir hayata imza atan, tanıyanların “Hayatının hepsini yazmaya kalkışsak ciltler dolusu kitap oluşur, ve O'nu tanıyıp anlayabilmek, onunla birkaç yıl beraber zaman geçirdikten sonra başlayabilir” dediği Şevket Demirci dostları tarafından sağlığında hitap edildiği üzere; "Ebuzziyafe Şevket'i (ziyafetin babası), zamanın Hatem-i Tai'si, Pehlivan Şevket'i, Usta Şevket'i, Devletli Şevketli, Hem Malum Hem Meçhul Şevket Ağbi'si, Şeker Baba'sı, Üstad'ı" gibi lakaplarla, sevenleri tarafından anılmaya devam ediyor.

İlkokul mezunu olmasına rağmen kitap, ilim, bilim ve teknoloji aşığı idi. Kitap aşkı Muhyiddin-i İbn-i Arabi'nin Füsüs-ul Hikemin'in baskısını ararken başlamış ve bu sırada tasavvufa ilgi duymuştu. İstanbul, Kastamonu ve Çatalzeytin'deki kütüphanelerinde 150 000 adetlik kitabı ve bir o kadar da kitap bağışı, hediye etmişliği ile bilinirdi. Şevket Demirci; insan sevgisiyle tanınırdı. Gönlü geniş, cömert, hayır ve ikram sahibiydi. Herşeyi yakından takip eder ve yeniliklerle ilgilenirdi. Türkiye'nin her kesiminden insanları bir araya toplama özelliğine sahipti. Siyasilerden öğretim üyelerine, işadamlarından tasavvuf erbabına kadar, kitap yazarları ve okurlarını araya getirme, tanıştırma ve dostluk oluşturma özelliği takdir edilir, bilinirdi.

Haytaş ve Haktaş dökümhanelerinin kurucusu, Ramazan, Müjdat ve Cihanay DEMİRCİ’nin babaları muhterem Şevket DEMİRCİ’ye Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

47

Türkcast 2009 Sayı 12


araştırma investigation

TÜDÖKSAD Hammadde Fiyat Endeksi

2

Hepimizin bildiği üzere 2008'in son çeyreğinden itibaren anlamsız yükselmiş olan malzeme fiyatları olması gereken seviyelere gerilemeye başlamıştır.

008 yılının Nisan ayında uygulamaya başlanan metalik malzeme fiyat farkı endeksi Dökümhaneler ve Döküm alıcıları arasında doğan sıkıntıları ortadan kaldırmış olup, Avrupa'da olduğu gibi değişen hammadde fiyatları konusunda tüm taraflara bir temel bilgi sağlamaktadır.

tabloya her ayın ilk haftası www.tudoksad.org internet sayfasından ulaşılabilmektedir.

Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği üyesi firmalardan toplanan güncel bilgiler ile oluşturulan

Tablo 1. Hammadde fiyatları TL/Ton TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ

Açıklamalar

Dökümhanelerde Kullanılan Metalik Hammadde Fiyat Değişimleri

Malzeme Fiyatı (TL/Ton) Güncel Piyasa Sözleşme fiyatları; Dökümhane teslimi, nakliye, navlun, gümrükleme, spor klübüne yardım, bağış, fire, prim, ceza dahil, KDV Hariç

Dönem

2003 2003 2004 2005 2006 2007

Haz Yılık Ort Yılık Ort Yılık Ort Yılık Ort Yılık Ort Ara-06

2007 Oca-07 Şub-07 Mar-07 Nis-07 May-07 Haz-07 Tem-07 Ağu-07 Eyl-07 Eki-07 Kas-07 Ara-07 2008 Oca-08 Şub-08 Mar-08 Nis-08 May-08 Haz-08 Tem-08 Ağu-08 Eyl-08 Eki-08 Kas-08 Ara-08 2009 Oca-09 Şub-09 Mar-09 Nis-09 May-09 Haz-09

Hurda

Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max

Türkcast 2009 Sayı 12

Hematit Piki

Çelik Piki

H1-H2

Ç1-Ç2

Sfero Piki

(1)

(2)

373 407 483 453 490 471 495 484 500 520 540 531 560 501 547 459 494 462 494 475 503 487 516 485 500 482 500 487 510 492 526 509 524 561 588 715 746 867 910 870 900 805 857 636 725 548 600 426 601 452 520 460 510 497 543 491 525 470 519 465 470 468 590

472 515 587 541 650 558 652 573 656 616 706 606 683 583 659 598 676 584 646 594 662 579 678 598 630 562 609 622 717 671 757 742 795 826 887 904 1,043 1,076 1,222 1,213 1,345 1,334 1,390 1,210 1,250 1,012 1,150 928 1,170 865 1,025 960 1,605 880 1,340 869 1,350 810 1,070 696 900 645 850

4% 3% 7% 2% -6% -8% 1% 3% 3% 0% -1% 1% 1% 3% 10% 27% 21% 0% -7% -21% -14% -22% 6% 2% 8% -1% -4% -1% 1%

48

KOK

3.1% 2.7% 7.5% -1.6% -3.8% 2.6% -2.3% 1.7% -2.5% 3.3% -6.0% 10.7% 7.9% 10.6% 11.3% 9.4% 19.0% 12.7% 10.0% -9.3% -16.4% -8.3% -6.8% 11.0% -8.3% -1.3% -6.8% -14.1% -7.3%

(3)

(4)

574 558 620 571 628 597 635 622 632 621 640 612 641 614 641 583 614 596 631 594 619 574 615 557 588 584 614 659 705 706 740 820 883 977 1,056 1,127 1,274 1,247 1,400 1,312 1,416 1,105 1,170 1,018 1,250 940 980 900 985 975 1,010 822 992 723 756 657 710 655 670 610 700

471 428 462 521 479 541 494 550 517 575 530 575 543 564 537 554 533 548 528 588 524 570 533 592 506 539 496 524 507 530 596 623 633 657 756 797 915 965 1,039 1,183 1,146 1,227 1,180 1,203 1,003 1,101 960 1,221 644 800 670 740 765 840 678 840 664 707 568 650 543 600 504 563

2.3% 4.6% 4.2% -0.2% -1.4% 0.3% -5.0% 2.2% -0.3% -3.4% -3.0% 4.8% 12.8% 7.1% 16.1% 19.1% 15.4% 10.6% 5.2% -15.8% -7.9% -7.7% -4.3% 8.3% -15.7% -12.0% -9.1% -0.3% -6.9%

(5)

3.1% 4.7% 2.5% 2.5% -1.1% -0.7% -0.9% -0.8% 1.7% -5.1% -2.0% 2.2% 17.6% 6.2% 19.4% 21.0% 13.6% 10.3% 3.0%

461 510 465 510 460 500 461 500 470 520 470 525 470 525 470 525 470 525 491 550 505 560 495 550 510 570 510 570 607 680 607 670 610 700

(1) Hurda Fiyatı Çolakoğlu Metalurji A kalite fiyatı ve Türkiye genelindeki dökümhanelerce satın alınan paketli veya dökme, kaplamasız, DKP sac hurdalarının maliyet fiyatlarının günlük hesap edilmiş, ağırlıklı aylık ortalaması

(2) Sfero Piki İthal kaynaklardan temin edilen Sfero pikinin güncel fiyatlar ve bağlanan sözleşmeler ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması

(3) Hematit Piki İsdemir ve İthal kaynaklı pikin güncel fiyatlar ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması

-15.0% -4.3% -32.9% 4.0% 14.2% -11.4% -2.1% -14.5% -4.4% -7.2%

(4) Çelik Piki İsdemir ve İthal kaynaklı pikin güncel fiyatlar ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması


10

49

19.67

6.70

0

-20

H 09

20

H 09

E nde x De ğişimi (% aylık)

M 09

300

-7.97

Ağu-09

Ma y-09

Ağu-09

Ma y-09

Max

M 09 -10.56

A 08

E 08

-20%

A 08

-10

-14.38 -6.34 -14.85

Ş ub-09

K a s -08

Ağu-08

Ma y-08

0.4

E 08

Ş ub-09

K a s -08

Ağu-08

Ma y-08

Ş ub-08

Tl/Kg A ylık Ortalama

H 08

M 08

A 07

E 07

H 07

M 07

A 06

E 06

Ş ub-08

K a s -07

Ağu-07

Ç olak oğlu Hur da F iyatlar ı

H 08

M 08

A 07

E 07

H 07

M 07

A 06

E 06

H 06

M 06

E uro / t

H 06

M 06

A 05

K a s -07

Ağu-07

Ma y-07

Ş ub-07

K a s -06

0.8

A 05

30

E 05

H 05

500

E 05

M 05

A 04

Ma y-07

Ş ub-07

K a s -06

40%

H 05

M 05

A 04

550

E 04

H 04

M 04

A 03

E 03

H 03

-40%

E 04

H 04

M 04

A 03

E 03

H 03

araştırma investigation

Ort

0.7

0.6

0.5

0.380

0.3

0.2

Ç olak oğlu Hur da Fiyatlar ı De ğiş im i %

20%

0% 9% 2%

-6% -5%

C AE F Avrupa Metalik Malz eme F iyat E ndeks i

Index June = 100 520.23

450

400

350

250

266.73

200

150

100

50

Türkcast 2009 Sayı 12


Tüdöksad Yayınları

Bu kitap XV. Yüzyıldan başlayarak Osmanlıların top döküm faaliyetlerini gerçekleştirdiği Tophane – i Amire binasının ve XIX. Yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı top döküm faaliyetlerinin, arşiv belgelerinin ışığı altında araştırılmasına ve incelenmesine dayanıyor. Fiyatı: 10TL

TURKCAST DERGİSİ ABONE FORMU Firma: İsim: Adres:

………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………… Telefon: …..… ………………………. / Fax: ..…… ……….……………... E-mail: ……………………………….. / Web: ……………………………….

TURKCAST DERGİSİ REKLAM VERMEYİ DÜŞÜNÜYORUM Firma: ………………………………………………………………………………… İsim: ………………………………………………………………………………… Adres: ………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………… Telefon: …..… ………………………. / Fax: ..…… ……….……………... E-mail: ……………………………….. / Web: ……………………………….

Türkcast 2009 Sayı 12

50


makale article

Derneğimiz üyelerinden, CMS Grubu Emekli Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Sn. Şener Muter’in Yeni Asır gazetesinde yayınlanan şirketlerdeki usta-çırak ilişkisine değindiği köşe yazısına, bu sayımızda yer veriyoruz.

Bilgi Çağında Usta-Çırak İlişkileri Şener Muter CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi smuter@cms.com.tr

U

sta-çırak ilişkisi eski bir kavram. Ancak bu kavram günümüzde de büyük bir önem taşıyor. Günümüzde eğitim, eğitim kuruluşlarında tamamlanamıyor. İş başında öğrenilen bilgi ve kazanılan deneyimin mesleki gelişime daha çok yararları oluyor. Genç kuşakların yetişmesinde usta-çırak ilişkilerinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. İş yaşamında başarılı ve deneyimli bireyler gördüğünüzde bilin ki onların yetişmesinde yıllarca katkıda bulunmuş olan yetenekli ustalar ve yöneticiler var. ÖĞÜT VERME Yeterli düzeyde mesleki bilgi ve deneyim kazanan bireyler, usta olarak tanımlanıyor. İşe yeni giren ve uygulama deneyimi az olan gençlere de çırak unvanı veriliyor. Bir yöneticinin öncelikli görevleri arasında iş hedeflerini ve performans kriterlerini belirlemek, çalışanların bilgi ve yeteneklerinin gelişmesine katkıda bulunmak, işi sevdirmek ve başarıyı ödüllendirmek bulunuyor. Herkesin yaşama bakış açısı farklı. Sadece konuşarak ve öğüt vererek sonuç almak kolay değil. Yöneticilerin çalışan elemanlara iyi örnek olmaları ve çalışanlara katkıda bulunmaları daha olumlu sonuçlar veriyor. Eğitim, emek ve istek olmadan kalite ve verimlilik sağlanamıyor. İş yaşamında ileriye dönük hep daha iyi işler yapma tutkusuna gereksinim duyuluyor. Sürekli gelişme amacı olmayan bireyler yenilik yapamıyor ve verimlilik artışı sağlayamıyor. Bu nedenle de iş yerlerinde genç kuşağın yetişmesi için bilgi ve deneyim paylaşımı öncelik kazanıyor. Geleneksel kültürümüzde usta-çırak ilişkileri önemli bir konuma

sahip bulunuyor. Her mesleğin bir çıraklık dönemi var. Çıraklık yapmadan usta olunamıyor. KİŞİSEL KOÇLUK Amerika Birleşik Devletleri'nde yaygın bir uygulama alanı bulan kişisel koçluk (mentor) kavramı da bizdeki bir çeşit usta-çırak ilişkilerini anımsatıyor. Kişisel koçluk kavramı, iş yaşamında deneyimli bir bireyin kariyerine yeni başlayan bir gence öncülük yapması ve daha önce kendisi de aynı yollardan geçtiği için o genci kendi deneyimlerinden yararlandırması anlamına geliyor. Kişisel koçluk süreci batı dünyasında eğitim gören öğrencilere de yararlı katkılarda bulunuyor. Kişisel koçluk bir bireyin önceden planlanan kariyer yolunda yeteneklerini geliştirmesini desteklerken, aynı zamanda o bireyin kişisel ve sosyal yaşamda da başarılı olmasını sağlıyor. Usta-çırak ilişkileri kavramı günümüzün yoğun rekabet ortamında her alanda yararlanılması gereken etkili bir dayanışma yöntemi. Sadece iş yaşamına yeni atılacak gençler için değil iş dünyasındaki çeşitli süreçlerde çalışan elemanlar, sporcular, müzisyenler, sağlık görevlileri, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve kamu çalışanları için de kişisel koçluk yaklaşımı yeni fırsatlar sağlıyor. Ülkemizde çalışan her bireyin topluma bir borcu olduğunu söyleyebilirim. Bireyler kendilerini yetiştiren toplumdan yıllar boyu aldıklarını, kendilerinden sonraki kuşakların daha iyi yetişmeleri için, az da olsa, geri verme sorumluluğunu da taşıdıklarını düşünüyorum. Bilgi çağında usta-çırak ilişkilerini ya da kişisel koçluk uygulamalarını daha iyi değerlendirmeliyiz.

51

Türkcast 2009 Sayı 12


röportaj interview

Dergimizin Bu Sayısında Sektörümüzde Uzun Süre Döküm Yapmış Derneğimizin 76 Numaralı Üyesi Celal Ramazanoğlu İle Kartal’daki Fabrikasında Gerçekleştirdiğimiz Söyleşiyi Yayınlıyoruz.

Kubilay Dal: Sayın Celal Ramazanoğlu biliyorsunuz dergimizin her sayısında sektörümüze yön veren meslektaşlarımız ile yaptığımız söyleşileri yayınlamaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda sizin de çocukluktan başlayarak günümüze kadar meslekteki geçmişiniz paylaşmanızı bekliyoruz. Celal Ramazanoğlu: Öncelikle bana gösterdiğiniz ilgi ve bu fırsatı verdiğiniz için Döküm Sanayicileri Derneği’ne ve bu konuda katkıları olan sizlere sonsuz teşekkür ederim. Ben Adana 1942 doğumluyum. Gençliğimiz Adana’da geçti. Adana’nın yerli ailelerinin çoğu doğal olarak çiftçidir, toprakları vardır. Bizim de, dedemin de 6 bin dönüm geniş bir toprağı vardı. Biz de tabii ki, talebeliğin dışında boş zamanlarımızda da çiftçilik ile meşgul olurduk. O zamanlar Adana’da baraj ve dolayısıyla sulama yoktu. Fakat Adana ovası gayet düz ve geniş bir araziye sahiptir. Yani bu binlerce dönüm düz araziyi hiçbir yerde bulamazsınız. Ama sulama olmadığı için, topraktan alınan verim pek yüksek değildi. Ova bir de daima sel tehlikesine maruzdu. Yağışların biraz fazla olduğu yıllarda Seyhan

Türkcast 2009 Sayı 12

52

ve Ceyhan nehirleri taşar ve su tehdidi oluştururdu. Tepebağı adında tepelikte yüksek bir semt vardır, o zamanlar Adana’nın yerlilerinin bütün evleri ordaydı. Zaten nüfus da azdı. Tabi bu kadar göç olayları da yoktu. Seyhan barajı yapıldıktan sonra, Adana’ya büyük bir gelişme geldi. Gerçi barajın inşası sırasında bir çok politik değerlendirmeler yapıldı ve bu projeyi destekleyenlerin yanı sıra, muhalefet yok bu toprak barajıdır, bunu fareler deler gibi rivayetler söylenmişti. Tabi bunların hepsi simdi gelmiş geçmiş birer hatıradır. Gençliğim Adana’da geçti, Adana Lisesi’nden mezun oldum ve ardından İstanbul Teknik Üniversitesine intikal ettim. O zamanlar lise yıllarımızda aklımızda, hangi okula gideriz, ne yaparız gibi sorular vardı. Ancak Adana’nın kendine has bir hayat mektebi vardır. İşte efendim, iyi bir delikanlı, yürekli, arkadaş canlısı, hoş sohbet olunacak ve insanlar sevilecek gibi kendine has bir hayat mektebi var Adana’nın. Adana’da o zamanlar arazi bol ve nüfus fazla olmadığı için de insanlarda bir

bolluk var. Ne yiyeceğim, ne içeceğim diye düşünülmüyordu. Herkesin ufak tefek bahçesinde sebze ve meyvesi vardı. Dolayısı ile insanlar sosyal irtibatlara, kültür faaliyetlerine, hatta siyasi sohbetlere önem veriyorlardı. Nitekim birçok pratikten yetişen yazarlarımız, şarkı sözleri yazarları, sanatçılarımız hep Adana’dan gelip geçmiştir. Ve halk arasında da sanatçı düzeyinde espritüel insanlar bulunur. Ben hala gittiğimde o insanları bulur sohbetlerini keyifle dinlerim. Çok yaratıcı şeyler ortaya koyar, çok nüktedandırlar. Tahsil seviyelerine rağmen ümit etmediğiniz sohbet düzeyleri ortaya koyarlar. Adana böyle bir nev’i şahsına münhasır şehirlerimizden biridir. Baraj yapıldıktan sonra tesviye ve sulama kanalları açıldı ve ovada sulama faaliyetleri başladı. Biz dekardan 30 -40 kilo pamuk alırdık. Hatta bir kısmını kurtlar yerdi. Zirai mücadele de pek etkin değildi o zamanlar. Ama sulama başladıktan sonra 450 kilo pamuk almaya başladık. Bu çok büyük bir rakamdı. Çok ciddi bir gelişme başladı tarımda. O zaman Türkiye pamukta kendi ihtiyacını karşılar, ciddi ihracat-


röportaj interview

lar yapardı. Onun yanında sanayi yatırımları da başladı. Fakat üzüldüğüm taraf, bu sanayi tesislerinin, çok verimli tarım arazilerinin bir kısmının üzerinde yapılmış olmasıdır. Tarım yapılamayan çorak topraklar vardı hâlbuki, oralara doğru gidilebilirdi. Ki şimdi yeni sanayi bölgelerinde bunu gözetiyorlar. K.D.: Üniversite tahsiliniz nasıl yönlendi? C.R.: Bulunduğumuz dönemde, ‘nereyi kazanırsam’ düşüncesi hakimdi, çünkü üniversiteler imtihanla alıyordu ve hiçbir şey garanti değildi. Liseyi Adana’da bitirdikten sonra, üniversiteye giriş imtihanından geçtik. O zamanki imtihanlar şimdiki gibi sistematik ve formüle edilmiş değildi. Klasik metotlarla bizi imtihan ederlerdi. Her talebenin kendi üslubuna göre problem çözüş şekli vardı. O zaman Teknik üniversite revaçtaydı, çünkü teknik eleman azlığı vardı. Bu tarihlerde mühendislere 10195 sayılı kararname çıkardılar ve yevmiye üzerinden bayağı ciddi paralar verirlerdi. Hatta genç mühendislere bu kadar para verilmesi bazı tenkitlere de maruz kalmıştı. Fena paralar değildi ve mühendisler o elde ettikleri paralarla tasarruf mu yapayım, ev- araba mı alayım diyerek, orta sınıf teşkil ediyordu. Üniversite imtihanında, İstanbul Teknik Üniversite’ne isabet ettirdim. Puanım inşaat fakültesine tutuyordu, fakat proje çizmek pek tercihim değildi. Aynı zamanda da akrabamız olan muhterem Kemal Kafalı hocamız vardı, bana maden fakültesini tavsiye etmişti. Tavsiyesi üzerine maden fakültesine girdim. Genel maden derslerinin içinde metallerle ilgili dersler de vardı. Stajlarımızı maden ocağında yaptırırlardı.

birimiz derse gelmediği zaman, hoca hemen fark eder ve sorardı nerede olduğumuzu. Son sınıflara geldiğimizde, o derece hocalarımız ile iyi diyaloglar içindeydik ki, problemi olan bir arkadaşımız için, profesörümüzün yanına giderdik. Allah hepsinden razı olsun, bizi yetiştirdiler. Kültür düzeyleri, insani değerleri ve mesleki bilgileri çok yüksek hocalarımız vardı.

Bu dersi de 3 sınıf birden görüyoruz. Bizim bir alt, bir üst sınıfımız ve biz. Çok kıymetli talebeler de var aramızda. Nitekim şimdi çok önemli mevkilere gelmiş, ülkeye çok katkıları olmuş talebeler. Ben de orta halli bir talebeyim. Gençliğin verdiği enerjiyle de, talebeliğin yanı sıra, gezeyim, tozayım, biraz da hayatı yaşayım diye bir anlayışım var ve spora da çok meraklıyım.

Hepsi çok iyi ve değerliydiler ama Veli Aytekin hocamın yeri de başkadır. Benim en çok sevdiğim, hürmet ettiğimiz ve unutamadığım hocamızdır Veli Aytekin. Çok beyefendi ve üstün nitelikleri olan bir eğitimciydi. Bizlere çok şeyler katmıştır. Veli hocam ile akrabaymışız. Bunu da tesadüfen okulu bitirdikten sonra öğrendim. Veli hocanın yeğeni benim bir amcazademle evliymiş.

Derslere giriyoruz, Ali Bey de dersleri çok iyi anlatıyor, ben de ilgiyle dinliyorum. Hocamız bir gün vize imtihanı yaptı. Notları okuyor, sıra benim numarama geldi. “Bu arkadaşınız kim?” diye sordu. Şimdi millet münasip mi? Münasebetsiz mi bir şeyler bekliyor. Çünkü hocalar benimle pek ilgilenmezdi, ben de arka planda, yavaş yavaş kendi yolunda gitmeyi kendine usul edinmiş bir talebeyim. Hoca kalktı ve “Bu arkadaşınız tam not aldı.” dedi. Bütün sınıf birden hayrete düştü, bu nasıl olur diye. Tabi hocanın güzel anlatması ve benim de konuya ilgi duymamdan kaynaklanıyordu. Sınıfın da çok ileri düzeydeki ve diğer talebeleri orta ve zayıf not almışlar.

K.D.: Veli hoca ile de aslında röportaj yapacaktık ama rahatsızlığı nedeniyle gerçekleştiremedik. C.R.: Çok sık giderdim Veli hocanın yanına, ama artık gönlüm kaldırmıyor, rahatsızlığı beni çok üzüyor. Bir gün son sınıftayız, bize modern fizik diye bir ders koydular. Çok teorik bir ders, elektron grupları, atomlar, muhteşem bir ders; hoca da Ali Sümer Bey. Çok değerli bir hocamız. Ama biz de korkuyoruz, ders çok zor ve artık mezun olacağımız için, “ya bu dersten geçemezsek?” diye endişe ediyoruz. Biraz da lüks bir ders gibi geliyor bize. Hocalarımıza gidip, dersi kaldırmalarını rica ettik. Artık bir defa konduğunu, bunun geri dönüşünün olmadığını söylediler.

Biz daha sonra okul bitirme imtihana girdik ve Ali Bey de hakikaten bazı arkadaşlarımızı bıraktı modern fizik dersinden. O arkadaşların da başka kaldıkları dersler de yoktu. Ali Bey’ in yanına gidip, arkadaşların başka kaldıkları derslerinin olmadığını ve haddimiz olmadan anlayış göstermesini istemiştik. O zamanlarda da çoğumuz burs alıyor ve herkesin çalışmaya ihtiyacı var;

Hepsi ülkemizin doğal zenginlikleridir ama; maden ocağını gidip görünce, bana uygun olmadığını fark ettim. O dar havalandırmasız nemli koridorlarda, insanda korkunç bir bunaltı ve terleme oluyordu. Maden ocağında çalışanları ve madenciliği çok takdir etmekle birlikte, bana uygun olmadığını fark ettim ve maden fakültesi bünyesinde açılan metalürji fakültesine girdim. Fakat çok genel dersler okuduk. O zamanlarda diğer bölümlerin hocaları, metalürjide benim de bir dersim olsun diyerek, bize paleontoloji, stratigrafi ve maden yatakları derslerini de koymuşlardı. Böylece çok genel kültürlü talebeler olarak metalurjiye intikal ettik. 20-25 kişilik herkesin birbirini ve hocaları tanıdığı bir aile ortamı oluşturmuştuk. Mesela

53

Türkcast 2009 Sayı 12


röportaj interview

kabul etmedi ve bunun üzerine biz de Veli Hocamızın yanına gittik. O her zaman bizi yaşımıza ve konumumuza göre değerlendirmeden, bize kişilik sahibi bir insan muamelesi yapmıştır. Veli hocamıza derdimizi anlattık ve bizim adımıza elçi olarak Ali Bey’e bir ricada bulunmasını istedik. Düşündü, “peki Celal gideyim” dedi. Gerçi durumu kendi süzgecinden de geçirmiştir ama, bir talebenin sözü ile bunu istemesi çok saygıdeğer bir davranıştı. Ali Bey’e ricada bulundu. Biz de heyecanla bekliyoruz. Döndü, “Ali Bey maalesef geçirmiyor” dedi. Yapabileceğimiz başka bir şeyin olmamasına üzülmüştük. Her derdimizi paylaşabilecek kadar samimi bir aile ortamımız vardı. Arkadaşlık değerlerimiz her şeyin üzerindeydi. O zamanlar okulda siyasi hareketler de olurdu, hiçbir zaman bir siyasi görüş ayrı diye, arkadaşlar birbirlerini kırmıyordu. Sonra kısmetmiş okulu bitirdik. K.D.: O arada sanayii takip ediyor muydunuz? İleriye dönük projeleriniz var mıydı ve buna yönelik stajlarınızı nerde gerçekleştirdiniz? Nerelerde çalışırız diye düşünüyor muydunuz? Stajlarımızı Karabük’te, C.R.: Silahtar’da Bahariye sıcak çekme fabrikalarında yaptık. Bir taraftan staj yapıyor, diğer taraftan ders çalışmaya çalışıyorduk. Kaldığımız dersler de oluyordu. Oralarda metal sanayini biraz dışarıdan görmüş olduk. Mezun olduktan sonra iş imkânı araştırırken, Veli hoca bizi Ereğli Demir Çelik’e gönderdi. Oral Özden ile beraber iki arkadaş gittik. Bize ilgi gösterdiler fakat, “sizi hemen mühendis kadrosuna alamayız, torba kadromuz var, önce oraya alacağız.” dediler. Öyle deyince ben de askere gitmeye karar verdim arkadaşım ise orada çalışmaya başladı. Eğitime Ankara’da muhabere okuluna gönderildik. Genelde elektronik elektrik mühendisleri alıyorlardı, fakat her meslekten biri olsun diye, bizi de muhabere okuluna aldılar. 6 ay hakikaten muazzam bir elektronik ve haberleşme üzerine eğitim gördük. Eğitimden sonra, kıtamıza intikal ederek, Kayseri muhabere destek bölümüne gönderiler bizi. Askerliğimizi orda sürdürdük. O arada Kıbrıs olayları oldu. Ben muhabere merkez komutanıydım. Çok hassas bir hizmettir, haberleşme aksadığı an herkesi karşınızda bulursunuz. Tabi

Türkcast 2009 Sayı 12

54

teknik imkânlar da o kadar geniş değildi o zamanlar. Telsizlerimiz, hatlarımız ve santrallarımız vardı. Bunları arıza yapmadan idare etmek bayağı zor ve ciddi işti. Askerliği bitirdikten sonra planlama teşkilatında çalışmak istedim. O zamanlar Turgut Özal ağabeyimiz oranın müsteşarıydı. Gittim, müracaatımı yaptım fakat bir türlü olmadı. Ankara’da olduğum dönem Makine Kimya ile temasa geçtim. Sonuçta bir işe girmek, elim bir iş tutsun istiyordum. Makine Kimya’ya girdim. Beni tesisler grup müdürlüğünde çelik çekme boru fabrika projesine aldılar. Rahat çalışıyorum, her şey güzel ve memnunum. Bize yardımcı olan kıymetli müdür ağabeylerimiz de var, fakat okuldan yeni mezun olmuşum, biraz daha tatbiki bir iş yapmak istiyorum. O arada da Makine Kimya’ya görevli gidip geliyor, Kırıkkale’deki tesisleri görüyorum. Orda fabrikada bir pik temper dökümhanesi vardı, top fabrikasının içinde. Dökümhanede de okuldan da bir arkadaşım çalışıyordu. Dökümhane ilgimi çekti. İngilizler tarafından yeni kurulmuş bir tesisti. Çok idealist arkadaşlar çalışıyorlar ve zamanın ilk teknolojik dökümleri yapılıyordu. Ben de kendimi yetiştirip, tatbiki bir şeyler öğrenmek için, fabrikaya naklimi istedim. Uygun gördüler, top fabrikası dökümhanesine mühendis olarak geldim. Geldim ama, o zamanlar teknik bilgi ve Türkçe dokümanlar çok azdı. Yapılan işler de üst düzey teknolojileriydi. Türkiye’de ilk defa 4 ve 6 silindirli motor bloğu dökülüyor. Dökümhanede bütün otomotiv ve traktör parçaları ve bir de Makine Kimya’nın Fritz Werner lisansı altında ürettiği takım tezgahlarının bütün gövdelerinin parçaları dökülüyor. O zamanların şartlarına göre, çok bilinçli, güzel ve tüm incelikler düşünülerek kurulmuş bir dökümhane. Örneğin, Türkiye şartları incelenerek modern kupollar yapılmıştı. Buradaki büyük bilgi kaynağından faydalanma ihtiyacı hissederek, gündüz bir işçi gibi devamlı çalışıp, geceleri de yabancı literatür getirmek suretiyle eksikliklerimi tamamlamak için büyük gayret gösterdim. Hakikaten bir müddet sonra kendimize güvenimiz geldi belirli bir bilgi düzeyine geldik, araştırmacı bir hüviyetimiz oldu. Yani “karşıma hangi konu çıkarsa çıksın, ben onu inceler çözerim” diyebiliyordum.

K.D.: O dönemde bilgili eğitimli mühendislerden oluşan bir kadro mevcut muydu, yoksa sizlerle beraber mi başladı? C.R.: Benim bir alt sınıfımdan bir arkadaşım vardı, ben askere gittiğim dönem o benden evvel intikal etmiş. Bir de iki alt sınıfımdan, çok iyi yetişmiş, gerçekten iftihar ettiğim arkadaşlarım var. Dünya standardında çok üst düzeyde dökümcü oldular. Tabi o zamanın döküm şartları, döküm işletme malzemeleri, döküm hammaddelerinin bir kısmı, teknolojik olarak henüz çok gelişmiş değildi. Dökümcü olarak siz bu malzemeleri seçmek, kontrol etmek hatta tedarikçinizi eğitmek durumundaydınız. 70’li yılların başında Türkiye’de seri imalatta teknolojik düzeyde üretim yapan bir fabrika vardı. Fakat onun dışındaki fabrikalar henüz otomotiv sanayi tam teşekkül etmediği ve diğer teknoloji isteyen emniyet parçaları üreten sanayiler tam teşekkül etmediği için teknik düzeyde imalat yapmak gelişmemişti. Dökümcüler, kendi hammaddelerini çok iyi kontrol etmek, iyisini bulmak, geliştirmek ve teorik bilgi edinmek durumundaydılar. Biz de, demin bahsettiğim parçaların ilk motor bloğu ve otomotiv sanayi parçalarının dökümünde yoğun bir tecrübe edinmek durumunda kaldık. Mecburduk, bütün bunlar hakkında karar verebilmeniz için, ciddi teorik bilgilere ihtiyacımız vardı. Bunu tamamlamaya çalıştık, böylece bir seviyeye gelmiş olduk. Demin de bahsettiğim gibi, dünya standardında iftihar edebileceğim iki-üç arkadaşımız yetişti bu şartlar altında. (İsim önemli değil, onlar kendini bilirler.) Bu arkadaşlar daha sonra oradan ayrılıp, özel sektörde iyi işlerin başına geçmişlerdir. Mesela o zaman en önemli şey kumdu. Dökümhaneye girdiğiniz zaman yere atılmış siyah bir kitle görürsünüz. Bu kum üzerinde konuşacak, ben kumu biliyorum, kuma hakim olurum diyecek bir mühendisin en az 2 bin sayfa yabancı literatür veya ilgili yayını okuyup, iki sene de laboratuarda çalışması gerekir ki, o kuma hakimim diyebilsin. Ayrıca dökümde çok parametre vardır. Mesela bir döküm arızasına beş, altı parametre sebep olabilir. Dolayısı ile bunları iyi bilmek ve hâkim olmak gerekir. O zamanlar Erdek’ten kum getirtirdik. Dökümcülükte tercih edilen kum tanesi ne kadar yuvarlak, tane dağılımı


röportaj interview

ne kadar mütecanis (homojen) olursa, daha az bağlayıcı ile fiziksel özellikleri ve diğer özellikleri daha yüksek kum yaparsınız. Mesela bizim elimizdeki Erdek kumu böbrek taşı gibi bir kumdu, girintili çıkıntılı. Biz o kumla kalıbımızı yapar, motor bloklarını, takım tezgahı parçalarını dökerdik. Hakikaten de gaz boşluğumuz yok denecek kadar azdı. Hiç unutmam, o zamanlar maça bağlayıcıları da büyük problemdi. Daha modern maça bağlayıcıları çıkmamıştı, çıkmış olsa bile daha Türkiye’ye intikal etmemişti. Döviz problemimiz vardı. Bezir yağlı maça ile biz motor bloğu yapardık. 60’a yakın maça vardı. Bunlar ayrı ayrı üretilir, birbirine monte edilir, mastarlanır, monte edildikten sonra tekrar mastarlanır sonra da boyanırdı. BMC’den İngiliz bir heyet gelmişti. Bu şartlarda ve bu şekilde üretim yapamayacağımızı bile düşünmüşlerdi. Nitekim biz bu şekilde % 10 -15 arası fire ile motor bloğu üretiyorduk. Bunun büyük bir başarı olduğunu şimdi çok iyi anlıyorum.Teknik eleman olarak bir de gördüm ki; iş bölümünün geliştiği işletmelerde ileri teknolojideki teknik elemanlar bizim kadar her işi öğrenmek zorunda değiller. Kendi konularını çok iyi biliyorlar. Fakat biz her şeyi öğrenmeye çalışıyor ve bunun altında yorulup eziliyoruz. Benim bahsettiğim tabii ki, bu günün şartlarında değil. Artık elemanlarımızın da iyi şartlarda kendilerini yetiştirmeleri için şartlar oluşmuş vaziyette. K.D.: Ama şu an teknolojik ekipmanlar ve tesisler de çok iyi şartlarda. Avrupa’nın en gelişmiş techizatları mühendislerimizin elinin altında. C.R.: Tabii ki. İyi bir noktaya değindiniz. O zamanlar bizim için laboratuar çok önemliydi (en önemli şey laboratuardı). Ama laboratuar sonra gelirdi; bir metalürjist ocağın başında bazı şeyleri çok iyi izlemek ve hissetmek durumundaydı. Çünkü ocakta metal erimiş beklerken, bazı elementlerin analizlerinin neticeleri, laboratuardan ertesi gün çıkardı. Bir tek karbonu hemen alabilirdik. Biz de pratik çil deneyleriyle metalin analizini tahmin ederdik, laboratuar sonuçlarını beklemeden tahminlerle döküme geçerdik. Bu iş usta bir aşçının işine benzer. Ayarını kaçırırsanız yemeğin tadı bozulduğu gibi maden de bozulur. Onun için usta aşçı gibi hassas olup işi hissetmek zorundasınızdır.

K.D.: Hep işin başında olmak gerekiyor değil mi? C.R.: Evet ve izlemek zorundasınız. Hiç unutmam, soğuk havalı kupollarımız vardı ve kömürlerimizin külü çok fazlaydı. Avrupa’ya göre kömürümüz biraz metalürjik kok kalitesinden uzaktı. Kırılgan olduğundan, örneğin kupol ocağında yüksek basınca maruz kaldığı zaman çabuk ufalanırdı. Külü fazla olduğundan çok fazla cüruf yapardı ve bunu ocaktan tahliye etmek zordu. Fakat o bahsettiğim kıymetli arkadaşlarla birlikte, biz bu kömürle dökümümüzü yapmak zorundaydık. Makine Kimya’daki dökümhaneye ve ergitme bölümüne bakıyordum o zamanlar. Sabahtan akşama kadar karbonunu hiç bozmadan, 3.20 - 3.25, GG 25 metal alırdık ve bunları doğrudan motor bloğuna dökerdik. Kupol ergitmeciliği aslında metalin kalitesi ve sağlığı yönünden çok iyi bir döküm ergitme şeklidir ama çok hassastır. Yani malzemelerinize hakim olacaksınız, cüruf analizini, baca gazının analizini bileceksiniz, ocağın rejimini izleyeceksiniz, metalin akışından ocağı hissedeceksiniz, ocak bozulmaya yüz tutunca hemen müdahale edeceksiniz, müdahaleniz doğruysa ocak 5 dakikada geri düzelir. Fakat kaçırırsanız yarım ya da 1 saat beklerseniz, tonlarca metali zayi edersiniz. Biz o zamanlar böyle bir çalışma ortamında bu işleri çıkarmaya uğraşıyorduk. Dökümcülük, bu arada bir ekip çalışmasıdır. Parametrelerle uğraştığınız

için, çalıştığınız işçiden, en baştaki yöneticimize kadar bir irtibat, uyum ve bilgi alışverişi içerisinde olmamız gerekir. Dökümcülük çok hassas bir iş olmakla beraber, şartları aksine çok ağırdır. Mesleğe ilk başladığımda, işçilerimden, ustabaşılarımdan, çalışma arkadaşlarımdan; onları izleyerek, çalışmalarına hürmet ederek, onlardan öğrendiğim çok şey oldu ve meslek hayatımda büyük faydasını gördüm. Gün geldi benim de onlara öğrettiğim çok şey oldu. Beraber çalıştığım meslek arkadaşlarımdan bir kere bile yanlış bir davranış görmedim. Çok uyum içerisindeydik. Aramızdan ayrılanları Allah rahmet eylesin, kalanları saygı ve sevgi ve hürmetle anıyorum.Makine Kimya bir devlet kuruluşuydu. Ve her fabrikanın kendine göre bir düzeni ve disiplini vardı. Ben disiplini severdim. Benim müsaademle oradaki 300 kişi 5 dakika evvel paydos ederdi. Fakat beni hiçbir zaman kırmamışlardı. Ben de bir idareci olarak onlarla uyum içindeydim. Elimde olan imkânları onların özlük hakları ve huzurlu bir çalışma ortamı için daima kullanırdım. Hiç unutmadığım, çalışma hayatımdan hatırlanması gerekenlerden bir anım var. Bir gün, müessese içinde politik bir konuma da sahip olan işçi baştemsilcisi bir mühendis arkadaşımıza nazik davranmamış. Bu arada mühendis arkadaşımızın haklı olduğunu biliyoruz ama çok üzülmüştü bu duruma. Yukarıdaki müdür de beni görevlendirerek, benden

55

Türkcast 2009 Sayı 12


röportaj interview

bu işi tatlıya bağlamamı istedi. Gençliğin etkisiyle de, haddim olmayarak, temsilciyi odama çekip kapıyı da kilitleyerek tehdit etmiştim. O da hiçbir karşılık vermeden, bana saygı göstermişti. Daha sonra bir tekniker arkadaşımız yanıma gelip bana, “Celal Bey, bu temsilci arkadaş size hiçbir şey diyemedi, neden diyemediğini biliyor musunuz? Çünkü buradaki 300 işçiden sana karşı 3 tane imza bile toplayamaz” dediğinde, nedenini anladım. Tabii ki bu bana gurur verdi. Ama ben onları bu ortamlar oluşsun diye değil, yapım gereği hak ettikleri değeri veriyordum.3seneye yakın Kırıkkale’de çalıştım, daha sonra özel sektöre geçtim. Memleket özlemi çektiğim için önce Adana’ya gittim. Adana özel bir yerdir bizler için. Orda hem dökümcülük hem biraz da çiftçilik yaptım. Fakat Adana’da döküm kuruluşları fazla yoktu. Sonra Ankara’da Döksan Döküm Sanayiine intikal ettim. Hem çelik hem pik dökümhanesinde çalıştım. İki – üç sene çalıştıktan sonra tekrar Adana’ya döndüm ve Temsa’nın çelik dökümhanesinde bir müddet müdürlük yaptım. Baktım ki çok iş değiştiriyorum ve çok istikrarlı bir eleman değilim, bari İstanbul’a gideyim, iş değiştirsem bile evi değiştirmeme gerek kalmaz dedim. Çünkü taşınmak çok külfet oluyordu. Onun üzerine İstanbul’a intikal ettim ve muhtelif müesseslerde fabrika ve genel müdürlüğü yaptım. Sonra kısmetmiş burada kendi işimizi kurduk ve 25 yıldır ölçülü şartlarda işimizi götürmeye çalışıyoruz. K.D: İstanbul’da sizi en son Haymak’ta biliyoruz. Haymak’tan sonra hangi müesseselerde, hangi metallerle ve hangi ürünler üzerine çalıştınız? C.R.: Haymak’tan çıktıktan sonra, Enka Elektrometal’i devraldığında pik dökümhanesinin başına geçtim. Daha sonralar ise serbest çalışmam devam etti. İlgili olduğum müesseseler dolayısıyla, tüm metal çeşitlerinde çalıştım. Kaliteli gri döküm, sfero döküm, temper döküm, çelik döküm, düşük alaşımlı çelik döküm, yüksek alaşımlı çelik döküm, bunların her biri ayrı bir dünyadır ve hepsinin ayrı ihtiyaçları, ayrı teknolojileri ve ayrı özellikleri vardır. Belirli sürelerde çalıştığım bütün metallerin temel özelliklerini yaşadım. Parça çeşitleri olarak; otomotiv parçaları, yürüyüş takımları, boru bağlantı parçaları üzerine, enerji sektörüne, makine parçalarında, lokomotif sektörü ile ilgili parçalarda çalıştım. Bu dönem içerisinde bütün parçalarda yaşanan zorlukları da öğrendim.

Türkcast 2009 Sayı 12

56

K.D.: Şimdiye kadar sadece iş hayatınıza değindik. Ne zaman evlendiğinizi ve çocuklarınızın eğitimlerini ve çalışma hayatınıza etkileri nasıl gelişti ? C.R.: Askerliğin sonlarına doğru 1968 yılında evlendim. İki oğlum var. Biri metalürji mühendisi oldu. Bizim fakülteyi bitirdi. Evlilik o dönemlerde bir düzen kurma açısından önemli bir ihtiyaçtı. Ve biz de büyüklerimizden öğrendiğimize göre bir aile geliştirilecekse, çoluk çocuk büyütülecekse insanın gençken bu işlerle meşgul olabileceğini görmüştük. Eşim de, sık iş değiştiren biri olduğum için, akşam kapıyı çalıp eve geldiğimde gözümün içine bakardı, acaba bu gene kavga edip işinden ayrıldı ve işsiz mi kaldı? diye. K.D.: Makine Kimya’da çalıştığınız zamanlardaki pik sfero metallerinin dökümdeki yerinden ve kullanımından bahseder misiniz? C.R.:Temper ve çelik döküm ile karşılaştırıldığında avantajları ve dezavantajları nelerdir? Sorunları yaşayan olarak, siz bunları çok daha iyi biliyorsunuzdur. Makine Kimya’da, sfero döküm yapmak üzere gece 11-12 gibi ocağın başına geçerdim, anca ertesi gün öğleden sonra saat 5’e doğru, bir ocak ana metal hazır olurdu. Bizim yerli pikleri tasviye ederek sfero ana metaline uygun bir çekirdek yapı oluşturuyoruz, indüksiyon ocağına koyar ve orda eritmeye başlardık. Tabii ki tasviye ederken bazı istenmeyen kükürt giriyor, karbonu düşerdi. Biz de tekrar karbon ilave ve desülfüre edip, biraz çelik katar, eksiklerini tamamlardık. Bu şekilde sfero döküm yapardık. O zamanlar tabi ekonomik bir değeri olmuyordu yapılan işin. Makine Kimya’da yetişen, bahsettiğim, iftihar ettiğim arkadaşlar bu işte bayağı uzmanlaşmışlardı. Ona rağmen, yerli pik kullandığımızdan dolayı manganımız yüksek olurdu. Yaptığımız sfero da muhakkak ısıl işlem gerektirirdi. Biz de bunu severek ve hevesle yapardık. Şimdi tabi imkanlar çok gelişti, sfero döküm, pik döküm yapmak kadar kolaylaştı, bu Sorel pikinin gelmesi ile oldu. Sorel piki de hakikaten döküm için önemli düzeyde uygun olan kıymetli bir hammadde. Sfero çok büyük bir teknoloji ve emniyet parçalarına emniyet getirdi. Sfero döküm gelmeden önce, otomobil parçalarında temper döküm

kullanılıyordu. Temper dökümde, tüm reçeteyi ve teçhizatı çalıştığınız zaman dökümün neticesini alıyorsunuz, fakat hassas bir dökümdür. Parametrelerinden biri şaştığı zaman temper dökümün kalitesi bozuluverir. O zamanlar parçayı ayırma ve seçme imkanınız da yoktu. Mesela Haymak’ta beyaz temper yapardık. Atmosfer kontrollü bir fırında ısıl işlem yapılırdı. Fırının atmosfer kontrolünde küçük bir hata olduğu zaman, işleme atölyesi hemen “yandık parçaları işleyemiyorum” diye, şikayet ederdi. Dolayısıyla temper döküm, sfero dökümün yavaş yavaş gelişmesiyle, yerini sfero döküme bıraktı. Hadise süratlenmiştir. Bilhassa beyaz temper dökümde çok uzun tavlama süreçleri vardı. Fırının ısınması ve soğuması ile yaklaşık 70 saati bulurdu. Siyah temper dökümde ısıl işlemi daha çabuk yapılır. Bugünün şartlarında temper döküm daha ziyade küçük bağlantı parçalarında tercih edilmektedir. Tabi parça büyüdükçe ve et kalınlığı arttıkça temper dökümü imal etmek güçleşiyor ve ekonomik olmuyordu. Temper dökümde kalite istikrarı en ufak bir ayrıntı atlandığında çabucak sapar. Sfero dökümün iyi taraflarından biri, kimyasal analize çok hassas olmamasıdır. Yani elementlerin bantları geniştir. Ben sfero dökümden korkmam. Ama kaliteli gri dökümden, bantları çok dar olduğu için korkarım. Kaliteyi izlemekte daha dikkatli olurum. Kaliteli gri dökümde biraz oynama olduğu zaman, döküm ya sert ya da yumuşak olur ve bir ısıl işlem ile düzeltilemez de. Ama çelik döküm ve sfero dökümün bazı kalitelerinde ısıl işlemle düzeltme imkanı vardır. K.D.: Özellikle büyük döküm parçalarda çelik ve sfero arasında rekabet gözlenmekte bu konuda sizin görüşünüz nasıldır ?. C.R.: İyi bir noktaya temas ettiniz. Şöyle bir durum var; çelik döküm demin bahsettiğim gibi, element yüzdelerine, konsantrasyonlarına çok hassas bir dökümdür. Yani birinde karbon 3’ün üzerinde ise, diğerinde 0.20, 0.30, 0.35’dir. Dolayısıyla bu çelik dökümün döküm sıcaklığını yükseltir. Çelik dökümde çekintiler de fazla olur. Besleme problemi daha çoktur. Mesela sfero veya gri dökümde büyük parçaları az besleyici ile döküp başardığımı bilirim. Ama çelik dökümde inanın parmak kadar bir parça dökseniz, eğer besleme sisteminiz doğru değilse içinde boşluk çıkar.


röportaj interview

Ayrıca çelik dökümün döküm sıcaklığı, kumun mukavemetini ve ateşe dayanıklılığını kaybettiği sıcaklıklardır. Ondan dolayı çelik dökümü dökmek zordur. Döktükten sonraki çelik dökümü bitirme işlemleri, yani besleyicilerin kesilmesi, kaynak tamirlerinin yapılması, ısıl işleminin yapılması çok uzundur. Dolayısı ile çelik dökümü kolay kolay kapıdan çıkaramazsınız. Mesela sfero döküm ve gri döküm yaptığımın ertesi günü kapının önüne koyabilmişimdir. Ama çelik döküm yaptığım zaman, parçayı dökümhanenin dışına çıkarana kadar, haftalarca akla karayı seçmişimdir. Onun için sfero döküm temper döküme ve çelik döküme alternatif olarak ekonomik ve diğer yönlerden büyük avantajlar ve kolaylıklar sağlamıştır. Bir de içerisinde kontrollü olmak kaydıyla grafitin bulunması parçayı şoklara karşı biraz daha dayanıklı yapma özelliği vardır. Tüm metallerin her birinin hususiyetleri vardır ve biraz daha fazla işçilik, emek ve dikkat ister. Ayrıca az ve yüksek alaşımlı çeliklere gittiğiniz zaman, bunların bazıları ısıl işlem gerektirmektedir. Isıl işlemleri çok hassas olup, bu hassasiyeti gösterdiğiniz takdirde, literatürün verdiği bütün değerleri alırsınız. Ama buna riayet etmediğiniz zaman, az alaşımlı bir çelik normal çelikten bile daha kötü neticeler verebilir. Ve bunların hepsi başlı başına bir dünyadır. Bunların içerisinde dolaşmak ayrı bir zaman, ayrı bir dikkat, ayrı bir bilgi ve çalışma gerektirir. Yaşadığım döküm çeşitlerindeki özellikleri, farklılıkları, avantajları ve dezavantajlarını sizlere dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışıyorum. Biz büyük miktarda çelik döküm yürüyüş takımları yapardık. Şimdi yine aynı parçalar yapılıyor. Hatta çok büyük paletleri bile çelik döküm yapardık. Ancak teknolojinin gelişmesiyle bazı ince parçalar doğrudan doğruya hadde mamullerinden kesilip yapılmaya başlandı. Ama çelik döküm, çimento sanayi ve tabi inşaat makinelerinde her zaman yerini koruyacaktır. Biz burada kaliteli gri döküm ve sfero dökümü çalışıyoruz. Bir de bunların biraz alaşımlı nüanslarını çalışıyoruz. Bir dökümhane içerisinde çelik ve pik çeşitlerini sokmak doğru değildir. Çünkü özellikleri, bitirme işlemleri ve teknolojileri ayrıdır. Hammaddelerin ayrı

depolanması ihtimam ister. Zaten bütün imalat sektörlerinde fazla çeşit olduğu zaman zorluk çıkarır. Bu durum sadece bizim dökümde değil genel imalatta da böyledir. Ama çalıştığım firmalarda mecburen çelik döküm ve temper döküm yaptım. Biz burada sadece sfero ve kaliteli gri dökümle bunların alaşımlı çeşitlerini yapıyoruz. K.D.: Kaç kiloya kadar döküm yapabiliyorsunuz? Hedef sektörünüz nedir? C.R.: Bizim dökümhanemiz küçük bir dökümhanedir. Yani iddialı değiliz. Birkaç 100 gramdan 50 kg’a kadar parça yaparız. Klasik sarsma basma makinelerimiz var, bunlarla yapıyoruz. Yalnız maça bölümümüz burada kuvvetlidir. Bazı makineleri bilhassa küçük maçaları seri yapacak şekilde kendimiz geliştirdik, revize ettik. Yani ayda 300 bine yakın küçüklü büyüklü maça yapıyoruz ve bunlar hep ölçü hassasiyeti taşıyan maçalardır. Shell moulding ve soğuk kutu maça makinelerimiz de vardır. İzlenebilirliğe çok önem veriyoruz, çünkü çalıştıklarımız hep emniyet parçalarıdır. Yani bir kamyon mal gönderdiğinizde onun bir tanesi hatalı ise, bütün emekleriniz boşa gider. Konuşmamın başında da benzetmiştim; dökümcülük bir lokantacılığa benzer. Her zaman iyi yemek yaparsanız, görevinizi yapmış olursunuz. Ama müşterinize bir kere olsun kötü yemek sunduğunuzda, o hiçbir zaman unutulmaz ve size kötü not vermelerinde etkili olur. Bir de bu döküm sektöründe yaşadığım en önemli sorunlardan biri parça dizaynıdır. Genellikle parça dizaynlarını makineci uzmanlar yapar, döküm parçasını da makinelerinde kullanılan tesisler sipariş ederler. Burada çoğu grupların içerisinde dökümcü olmadığı için, dökümün bütün zorluklarıyla öyle bir parça dizayn ederler ki size, sanki parçanın içinde boşluk çıksın diye dizayn edilmiştir. Siz bunu sağlama almakta çok zorlanırsınız ve olur olmaz yerlerine lüzumsuz besleyiciler koyarsınız. Bu sizin döküm bitirme işlemlerinizi zorlaştırır. Bu konuda hep müşteki olmuşumdur. Hatta son bir müşterime dedim ki, “Ya bu parçayı adeta siz içi boş çıksın diye dizayn etmişsiniz.” Biz isteriz ki, parçanın bir tarafı çabuk, diğer tarafı da geç soğusun. Geç soğuyan yere biz besleyicimizi verelim. Parça çektikçe besleyici tarafından metal çeker, sonunda da besleyici ve besleyici-

nin boynu donar. Ama bir parçada kalın ve ince kesitlerin serpiştirilmiş ve dağınık olması, sizi çok zorlar. Neticede çözersiniz ama üretim hızını azaltır ve birçok müdahaleler yapmak ve besleyiciyi korumak zorunda kalırsınız. Onun için hep tavsiyem ve temennim, makine fabrikaları ve otomotiv fabrikalarının içerisinde de döküm uzmanlarının bulunmasıdır. Zaten artık bulunuyorlar. Ama ona rağmen yine de piyasada dökmeye çalıştığımız işler arasında döküm yöntemine çok ters dizaynlar mevcut. Ama dökümcü müşterisi onu getirdiği için zor da olsa dökmek zorundadır. K.D.: Tasarım aşamasında dökümcüyle görüşerek parçanın şeklini yapsalar, bu kadar problem yaşanmaz, değil mi? C.R.: Doğrudur. Ama zaten sağ olsunlar, zaman zaman firmalar gelip, bunu nasıl dizayn edelim diye bize danışmışlardır. Ben de bilgi ve tecrübem kadarıyla, onlara tavsiyelerde bulunmuşumdur. Hakikaten de işlerini kolaylaştırmıştır. Bir de döküm sektöründe çalışma ortamı çok önemlidir. Bu hassas bir iştir ve parametrelere bağlıdır. Bir parça dökülüp ambara girene kadar, o fabrikanın üretim tesisindeki bütün çalışanları katkıda bulunurlar. Işıklarının ve hava kalitesinin iyi, çalışma ortamlarının rahat olması gerekir. Bunun yanında daha birçok şey gerekir ama dökümde de bunları temin etmek bayağı zordur, çünkü kalıp malzemelerimiz tozar malzemelerdir. Ama günümüzde artık iftihar ettiğimiz tesisler doğmuştur ve bunlara önem vermişlerdir. Onları gezdiğimde, döküm sanayiinde ideale yakın ortam

57

Türkcast 2009 Sayı 12


röportaj interview

ların meydana getirilebileceğini görüyorum. Tabi bunun yanında işçi huzuru, ekip çalışması da çok önemlidir. Bizim en çok etkilendiğimiz 70 ve 80’li yıllardaki bazı siyasi oluşumların, çalışma hayatını da had safhada etkilemeleri ve çok gergin çalışma ortamları yaratmaları olmuştur. Döküm sektörünün de ağır bir sanayi olması, ekip çalışması gerektirmesi ve insan kadrolarının fazla olmasından dolayı, döküm sektörüne çalışan iş yerlerinde işyerinin ve işçinin huzuru bu dönemler arasında arzu ettiğimiz düzeyde olmamıştır. Bazı siyasiler bunu bilerek ya da bilmeyerek yapmak suretiyle, sanayimizin verimini düşürmüş ve ekonomiyi de bozmuşlardır. Özellikle, bu huzuru en başta hak eden değerli işçilerimiz de bu hak ve huzurdan yoksun kalmıştır ve yöneticileri olarak bizi de bu konu çok meşgul etmiştir. Ama tabi biz teknik insanlar ve yöneticiler olmamız dolayısı ile onlara elimizden geldiği kadar pozitif yönde katkı vermeye uğraşmışızdır. 1980’den sonra ülkemizde bu durum süratle değişmiştir. Benim en çok işçi çalıştırdığım zamanlarda yaşanmıştı bu olaylar. Yalnız ben işçilerimden her zaman katkı ve anlayış görmüşümdür. İşçilerimi daima sitayiş ile anarım, kendilerine pozitif bir şey yapıldığı zaman, bunun kıymetini bilmişlerdir ve sahip çıkmışlardır. Bizlere de sahip çıkmışlardır. Türk işçisi daima sağduyulu, kıymetli ve çalışkandır. Ama bir şeyi iyi organize etmek zordur, bozmak kolaydır. Ülkemiz o günlerin çok zararını gördü. Döküm tesisleri tamamıyla yapılacak imalata göre kurulması gereken, malzeme akışının çok etkili olduğu kombine tesislerdir. Bu tesislerin kurulurken mümkünse ne için, ne kadar yapılacağının çok iyi tespit edilmesinde fayda vardır. Ama tabi sizin bir seri imalatınız yoksa her zaman istediğiniz işi bulamazsınız. Zamanında çok yanlış yatırımlar da yapılmıştır ama bunlar genellikle küçük tesislerde olmuştur. Örneğin o zamanlar döküm cazip görünmüştür. Hurdayı 2,5 liradan alıp, eritip, döküp, 3,5 – 4 liraya mal edip, 6-7 liraya satılıyordu. Dışardan bakılınca “Oh ne güzel iş” tir. Dolayısıyla tesisler iyi dizayn edilmemiştir. Zaten o zaman Türkiye’de uzmanlaşmış insan da azdı. Bilhassa döküm tezgâhı satan arkadaşlarımız gelip bazı tavsiyelerde bulunurlardı. Ona göre dökümhaneler

Türkcast 2009 Sayı 12

58

kurulurdu. Mesela siz bir bina içerisine ocağın karşısında kalıplama makinelerinizi yanlış yerleştirdiyseniz, o devamlı sizden bir zarar keser. Siz ondan kurtulamazsınız. Ama bunlar Türkiye’de artık çok gelişti ve ben hatta gezdiğim bazı tesislerde genel müdür arkadaşları tebrik ediyorum. Hakikaten beğeniyor ve hayranlık duyuyorum. Bizleri çok aşmışlar. Dünya çapında gerçekten çok güzel bir gelişmelerimiz ve döküm tesislerimiz oldu. Ama eskiden büyük tesislerden ziyade, küçük tesisler çoktu. Artık büyük tesisler işin daha büyük hacmini çekiyor.Tesislerimizin çoğu jobbing foundry dediğimiz siparişe göre iş yapan dökümhanelerdir. Dökümcülükte her sipariş ayrı bir meseledir. Siz aynı parçadan yılda 500 ton da dökseniz, 10 ton da dökseniz hazırlık ve deneme çalışmalarında sizi üç aşağı beş yukarı aynı derecede yorar. K.D.: Kendi tesisinizden önce çalıştığınız yerlerdeki patronlarınızın, sanayicilerin sizlere o zamanlar sanayiye bakışları nasıldı? C.R.: Tam hassas noktamı buldunuz. Şöyle söyleyeyim, dökümün parametreleri çoktur ve değişik bir imalat şekli olduğundan dolayı, derdimizi anlatmak genelde zor oluyordu. Derdimizi amirlerimize ve patronlarımıza anlatmak bizi çok yorardı. Ama bütün patronlarımız ve işverenlerimizden Allah razı olsun, ekmeklerini yedik; fakat işten ziyade, bir takım zorlukları onlara söylediğimizde bahane ediyor gibi gelirdi, bu durum enerjimizin önemli bir kısmını teşkil ederdi. Geçenlerde tesisin birinde bu derdimden bahsettim. Demek ki oradaki imalat müdürü de bu konudan çok müştekimiş; kalktı elimi öptü. Çok gülmüştük. Tesisin başındaki adam dökümün tabanından gelen bir eleman olmalıdır. Normali budur. Bir talimat verirken, bir seçim yaparken, bir politika izlerken, bütün bunlar bir sinema şeridi gibi kafanızdan aniden geçer ve siz ona göre hareket edersiniz. Ama doğrudan doğruya meslek dışı, dışarıdan başka bir sektörden gelen birinin idareci masasında oturması tabiî ki çok zordur. Bir idarecinin döküm tesisi hakkında iyi yetişmesi ve döküm tesislerinde konuya vakıf olması çok önemlidir. Zaten personeliniz de konuyla ilginizi derhal an-

lar. Hatta en basit işi yapan elemanınız bile sizin verdiğiniz talimatlardan sizin konuya ne kadar muktedir olduğunuzu tespit eder ve ona göre size saygısı, sevgisi ve itaati teşekkül eder. Böyle zor tarafları da vardır dökümcülüğün. Çalıştığım firmalarda bütün amir ve patronlarıma müteşekkir olmakla birlikte, Yılmaz Bey (Yılmaz Soyak) benim unutamadığım bir patron olmuştur. Burada söylemek isterim; her zaman çözüm getirmiştir, fikir söylemiştir ve ben onun fikirlerini kullanarak rahatlamışımdır. Bu yüzden ben her yerde onun bende ayrı bir yerinin olmasından bahsederim. Kendisi ile çalışmış olmaktan iftihar ederim. K.D.: Yılmaz Bey ile yaptığım söyleşi esnasında dökümcülüğü ne kadar sevdiğini ve ilgili olduğunu hissetmiştik. Haymak ve Trakya dökümü anlatırken bu konudaki özel alakasını hissetmemek mümkün değildi. C.R.: Bizden çok daha eski bir dökümcüdür Yılmaz Bey. Pozitif yönetim görüşü, diyalog yaklaşımı ve idareciliğin tarif edilemeyen bütün özellikleriyle mücehhezdir. Kendisi bu bakımdan her zaman sitayişle ve şükranla yad ettiğim patronum olmuştur. Geçen gün de bir görüşme fırsatımız oldu. Onu görmüş olmaktan çok mutlu oldum. Aramızda iyi bir sohbet geçti, eski hatıralardan bahsettik. Ben Haymak’tan kapanmadan önce ayrıldım. Olaylar öyle gelişti. Fakat Haymak o zamanlar mevcut teknolojiye göre seri üretim yapan iyi bir tesisti. Beyaz temper döküm yapılırdı ve döküm kalitesi de çok iyiydi. Ürün, marka olarak yapılan diğer temper dökümlerden çok farklıydı. Fırınların rejimi doğru gittiği zaman ideal bir döküm yapılırdı. Mikro yapı tablosunda görmek istediğimiz mikro yapı tamamen elde edilirdi. Beyaz temper döküm ayrıca galvanize edilen mamul olduğu için, daima iyi galvaniz tutardı. Çünkü yüzeyindeki karbon düzeyini oksidan atmosferde yavaş yavaş yakıp karbonu emerek istenmeyen karbonu yakarız çünkü karbon çinkoyu sevmez, galvaniz tutmayı yavaşlatır. O bakımdan beyaz temper döküme bir faikıyet sağlar. Bir de karbonun düşmesinden dolayı esneme kabiliyeti çok yüksektir. Derinlerdeki mekanizma da sanki siyah tempermiş gibi çalışır zaten grafit ayrışması da olur. Yani iyi bir temper dö-


röportaj interview

kümü yapmak evvela iyi bir beyaz döküm yapmaktır. Grafiti tamamen bağlı yapacaksınız, ısıl işlemle serbest hale geçireceksiniz. K.D.: Çok keyifli bir anlatımınız var, siz bu kadar güzel tecrübelerle neden bir üniversitede bunları anlatmıyorsunuz? C.R.: Siz çok güzel soruyorsunuz. Ben bunları hissederek yaşadım. Ama çalıştığımız genç arkadaşlara her zaman bir şeyler vermeye çalıştım. Onların da gençliğinden, dinamizminden istifadeye çalıştım. Ekip çalışmasını ve işi delege etmeye severdim. O şekilde bir çalışma tarzım vardı ve işim de bunu gerektiriyordu. Üst kademe yönetimdeyken daima çalışanlara bir kişilik, insan olduklarının icabı olarak bir çalışma arkadaşı konumu verdim ve böyle de hissettim, çünkü yapım böyleydi. Her zaman benimle çalışan genç teknik ve mühendis arkadaşlara, “Ben sizden mühendis olduğunuz için size ‘gelin şu konuyu çözün’ demiyorum ve sizden hiçbir şey beklemiyorum. Ben sizi şu an, öğrenmeye hazır, bir kaynak ve bir deha olarak kabul ediyorum. Ben size her tür teknik bilgiyi vereceğim ve teknik sorumluluğu da alacam. Siz yeter ki ilgi duyun, takibinizi yapın” diye-

rek, rahatlatırdım. Daima bu yolu tercih etmişimdir. Yöneticiliğin okulu da yoktur. İnsanlar da endişeye, tereddüte, başarılı olacak mıyım, olamayacak mıyım duygularına kapıldıkları an bu sefer kapasitelerini kullanamazlar. Benim şimdi bir döküm uzmanı veya döküm yöneticisi olacak kişiye, haddim olmayarak tavsiyelerimi özetlemek isterim. Dökümcülük bir doktor mesleği gibidir. Dökümü dökerken, parametreleri bir araya getirirken, içine giremezsiniz. Müdahale edemezsiniz. Ancak laboratuar bulgularınız sizin müşahedeleriniz, deneyimleriniz, kullandığınız malzemeye varıncaya kadar bunları tanımış olmanızla bir takım yorumlar yaparsınız. Bu yorumlardan sonra döküm problemlerini çözebilirsiniz. Mesela bir doktora gidersiniz. Doktor muhtelif sorular sorar. Ondan gaye kafasındaki bir takım oluşmuş noktalarla, sizin problemlerinizi birleştirmektir. Dökümcülükte de böyledir. İyi bir dökümcü olmak isteyen arkadaşlar evvela dökümhane ortamından kendini sakınmayacaktır. İşleri başından sonuna kadar dikkatle izleyeceklerdir. İşçisine yaptırdığı her işi bir defa kendisi de ucundan alıp yapacak ki, zorluğunu görsün.

Mesela geçen gün burada alınan dökümü biraz az buluyordum. Bizde elle çalışılır. O gün ben de arkadaşların arasına girdim ve biraz çalıştım. Ki bütün tecrübeme rağmen baktım ki adamlar haklılarmış. Bu iş bu şartlarda o kadar süratle olmuyormuş. Bu alanı seçmiş arkadaşlar, çok iyi gözlem yapacaklar ve diğer taraftan da muhakkak çok okuyacaklar. Özellikle yabancı literatür okuyacaklar ve yenilikleri takip edecekler. Bunları da aynı anda yapamazsınız. Gündüz dökümhanede çalışıyorsanız, ya gününüzün bir bölümünü ayıracaksınız, ya da istirahat vaktinizi ayıracaksınız. Teorik yönünüzü de geliştirmek zorundasınız. Ancak ondan sonra teknolojik bilgi gerektiren dökümleri yapma, onları yorumlama, yenilikler yapma konularında bir noktaya gelebilirsiniz. Benim naçiz tavsiyelerim bunlardır. Tabi üst kademe yöneticisi olacak arkadaşlara da daima bu kaynaktan gelmiş olmakla birlikte, bunun bir ekip çalışması olduğunu, bir takım yönlerinin çok değişkenlere bağlı olduğunu, çalışan arkadaşlara psikolojik olarak, arkadaşlarına mensuplarına ne tip rahatlıklar, takviyeler vermeleri gerektiğine hissetmeli, bilmeleridirler. Tabi bu kolay bir iş değildir. İnsanın yapısında da olmalıdır ve bu da bir dökümün başarısı için çok önemlidir. Devamlı izlemeniz ve sorumlu olduğunuz noktalara hiçbir zaman sırtınızı uzun süre dönmemeniz gerekir. Bu benim tavsiyelerimdir. Muhakkak gelecek nesiller bu işi bizden daha iyi yapacaklar ve daha iyi noktalara getireceklerdir. Gelişmek için buradan geçiyor bu yol. Pratik deneyimleri geçirmeden, deneysel faaliyetlerden, müşahede ortamında bulunmadan, masa başında çalışmak zordur. K.D.: Keyifli sohbetiniz ve bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz Celal Bey. C.R.: Ben teşekkür ederim. Dilimin döndüğü kadar anılarımı ve bilgilerimi sizlerle paylaşmaya çalıştım. Ayrıca bana bu fırsatı verdiğiniz için de tekrar çok teşekkür ederim.

59

Türkcast 2009 Sayı 12


haber

news

Sel ve Su Baskınları Sanayii Kuruluşlarını Olumsuz Etkiledi

T

rakya ve Marmara Bölgemizde yaşanan sel ve su baskınları sonucu ortaya çıkan elim tablo hepimizi derinden üzmüştür. Felaketin meydana geldiği bölgede bulunan bazı dökümhanelerin de zarar görmüş olması üzüntümüzü daha da artırmıştır.

16/9/2009 Çarşamba günü İstanbul Eyüp, Gaziosmanpaşa, İkitelli sanayi bölgelerindeki işyerleri de yoğun yağıştan kaynaklanan su baskınlarından etkilenmişlerdir. Derneğimize ulaşan bilgileri göre Ardöksan Gaziosmanpaşa fabrikası, Kayabaşı bölgesinde Bilge ve Yıldız döküm, Koçlar Makine ile İkitelli’de Ercan döküm fabrikalarında ciddi hasarlar oluşmuştur. Yaşanan bu doğal afetten dolayı geçmiş olsun diyor, zarar gören sanayi kuruluşlarımızın üzüntüsünü içtenlikle paylaştığımızı ifade ediyor, Can ve mal kayıplarının artmaması ve bir daha böyle acıların yaşanmamasını diliyoruz. Türkiye Döküm Sanayicileri Yönetim Kurulu

Türkcast 2009 Sayı 12

60


haber

news

Ankiros/Annofer/Türkcast 2010 Fuarlarının Tarihleri Belli Oldu 11 – 14 Kasım 2010

S

ektörümüzün en önemli buluşma platformu ANKIROS/ ANNOFER/TURKCAST fuar üçlemesinin 2010 tarihleri belli oldu. HM Ankiros Fuarcılık tarafından yapılan açıklamaya göre ANKIROS 2010 – 10. Uluslararası Demir-Çelik ve Döküm Teknoloji, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı, ANNOFER 2010 – 9. Uluslararası Demirdışı Metaller Teknoloji, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı ve TÜRKCAST 2010 – 4. Döküm Ürünleri İhtisas Fuarı 11- 14 Kasım 2010 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek.

5. Uluslararası ANKİROS Döküm Kongresi Derneğimiz tarafından geleneksel olarak Ankiros/Annofer/Türkcast fuarlarıyla aynı mekan ve zamanda organize edilen kongremiz ile ilgili olarak da ilk duyurular yapıldı ve bildiriler kabul edilmeye başlandı.

Kongrenin başarılı geçmesi için tüm üyelerimizi bildiri sunmaya davet ediyoruz. Bir yıldan fazla zaman olmasına rağmen tüm üyelerimizin bu tarihleri not etmelerini ve fuara katılmak isteyenlerin, bir an önce stand alanlarını garantiye almalarını tavsiye ediyoruz.

Detaylı bilgi www.kongre.tudoksad.org.tr adresinden alınabilecek.

2008 yılında gerçekleştirilen bir önceki fuarda yakalanan başarının 2010’da da tekrarlaması bekleniyor. İçinden geçmekte olduğumuz ekonomik darboğazın etkilerinin azalmaya başlamasının beklendiği 2010 yılının son çeyreğine denk gelen fuar zamanlaması, beklentileri arttırıyor. 2008 yılında 700’den fazla firmanın sergileme yaptığı fuar 14,000’den fazla sektör çalışanı tarafından ziyaret edilmişti. Özellikle üyelerimizin aktif olarak sergileme yaptıkları Türkcast fuarı, çeşitli ülkelerden gelen profesyonel döküm alıcıları tarafından ziyaret edilmiş ve çizimler üzerinde yapılan görüşmeler, ülkemizde yaratmaya çalıştığımız döküm ürünlere spesifik iş platformunun müjdecisi olmuştu. Bir önceki fuarın yerleşim planının büyük ölçüde korunacağını belirten HM Ankiros yetkilileri, standlar ile ilgili ilk opsiyonların 2008 yılında o stantda sergileme yapan firmaların olduğu ancak yer değiştirme ya da katılmama durumunda o standların başka katılımcılara tahsis edileceğini belirttiler. Fuar duyurusunun çok yeni yapılmasına karşın, eski standlarında sergileme yapmak isteyen firmaların posta yoluyla başvuru yapmak suretiyle yerlerini garantiye aldıkları ve bu durumun Kasım 2009 sonuna kadar devam edeceğinin üzeri çizildi.

61

Türkcast 2009 Sayı 12


ACARER DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Tübitak Yolu Barış Mah. No: 22 TR-41410 Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 646 52 77 Fax: 0262 646 54 98 acarerdokum@acarerdokum.com www.acarerdokum.com

ARDEMİR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Horozluhan Mah. Engin Sok. No:3 TR-42190 KONYA Tel: 0332 248 25 00 Fax: 0332 249 40 40 ardemir@ardemir.com www.ardemir.com

ADARAD DÖKÜM ÜRÜNLERİ SINAİ TİC. A.Ş. Organize Sanayi Bölgesi Ana Cadde TR-16400 İnegöl, BURSA Tel: 0224 714 82 00 Fax: 0224 714 82 10 info@adarad.com.tr www.adarad.com.tr

ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖK. SAN. LTD. ŞTİ. Asfaltboyu Mah No:30 Habipler Köyü TR-34180 Eyüp, İSTANBUL Tel: 0212 595 10 08 / 595 16 50 Fax: 0212 595 16 49 ardoksan@ardoksan.com www.ardoksan.com

AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş. Ankara Cad. No: 196 TR-35042 Bornova, İZMİR Tel: 0232 478 18 20 / Pbx Fax: 0232 478 18 96 info@akdokum.com.tr www.akdokum.com.tr

ARPEK ARKAN PARÇA ALUMİNYUM ENJEKSİYON KALIP SAN. TİC. A.Ş. T.O.S.B 2. Cadde TR-41490 Şekerpınar Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 658 97 44 Fax: 0262 658 97 49 arpek@arpek.com.tr www.arpek.com.tr

AKDAŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Batı Hun Cad. No: 1 Org. San. Böl. TR-06935 Sincan, ANKARA Tel: 0312 267 18 80 / 8 Fax: 0312 267 18 88 / 267 16 70 akdas@akdas.com.tr www.akdas.com.tr

AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. TİC. LTD. ŞTİ Org. San. Bölgesi Dumlupınar Cad. No:8 Kutlukent, SAMSUN Tel: 0362 266 88 47 / 266 67 90 - 91 Fax: 0362 266 67 46 info@ascelikltd.com www.ascelikltd.com

AKMAN DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Kıraç Köyü 2. San.1 Bulvarı Atatürk Cad. No:27 TR-34900 Büyükçekmece, İSTANBUL Tel: 0212 689 04 33 / 689 04 05 / 689 01 00 Fax: 0212 689 01 57 / 689 03 92 info@akmandokum.com www.akmandokum.com

AY DÖKÜM MAKİNA SAN. TIC. A.Ş. 1. Org. San. Bölg. Karamanlılar Cad. No:2 TR-06930 Sincan, ANKARA Tel: 0312 267 04 57 / 4 hat Fax: 0312 267 04 56 aydokum@aydokum.com www.aydokum.com

AKMETAL METALURJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş. Eski İstanbul-İzmit Asfaltı No:86 Tepeören TR-34959 Tuzla, İSTANBUL Tel: 0216 593 03 80 & 81 Fax: 0216 593 03 82 info@akmetal.com www.akmetal.com

AYHAN METAL PRES DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Gebze Plastikçiler Organize Bölge 7.Cad. TR-41400 Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 751 21 94 / Pbx Fax: 0262 751 21 98 ayhanmetal@ayhanmetal.com.tr www.ayhanmetal.com.tr

AKPINAR DÖKÜM MAKİNA SANAYİ A.Ş. 1. Organize Sanayi Bölgesi Avar Cad. No: 8 TR-06935 Sincan, ANKARA Tel: 0312 267 04 50 / 267 00 83 Fax: 0312 267 04 51 info@akpinardokum.com www.akpinardokum.com

BMC SANAYİ TİCARET A.Ş. Kemalpaşa Caddesi No:32 TR- 35060 Pınarbaşı, İZMİR Tel: 0232 477 18 00 Fax: 0232 477 18 83 foundry@bmc.com.tr www.bmc.com.tr

ALBAKSAN ALAŞIMLI BAKIR SAN. TİC. A.Ş. Bakır Pirinç San. Sitesi Karanfil Cad. No:20 TR-34900 Beylikdüzü, İSTANBUL Tel: 0212 875 11 43 / 876 13 20 Fax: 0212 875 11 42 sitkiuzel@albaksan.com www.albaksan.com

BURÇELİK BURSA ÇELİK DÖKÜM SAN. A.Ş. Sarı Cadde No:15 Organize Sanayi Bölgesi BURSA Tel: 0224 243 11 07 / Pbx Fax: 0224 243 21 82 / 242 63 01 burcelik@burcelik.com.tr www.burcelik.com.tr

ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş. Hürriyet Caddesi No:1, TR-41780 Körfez, KOCAELİ Tel: 0262 527 23 51 Fax: 0262 527 28 76 info@anadoludokum.com.tr / ads@tnn.net www.anadoludokum.com.tr

BURDÖKSAN DÖKÜM MAD. NAK. TİC. SAN. LTD. ŞTİ. Kayapa Sanayi Bölgesi 21. Sok. No:3 Nilüfer, BURSA Tel: 0224 493 26 06 Pbx Fax: 0224 493 26 09 info@burdoksan.com www.burdoksan.com

ARAL DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Gümüşsuyu Cad. Fatih Şehitleri Sok No:11/B TR-34020 Bayrampaşa, İSTANBUL Tel: 0212 567 51 66 / 771 45 45 Fax: 0212 612 90 33 / 771 45 43 info@araldokum.com.tr www.araldokum.com.tr

CEVHER DÖKÜM SANAYİ A.Ş. Ankara Caddesi No:208 TR-35050 Bornova, İZMİR Tel: 0232 478 10 00 / 479 23 00 Fax: 0232 478 10 10 / 479 94 60 info@cevherdokum.com www.cevherdokum.com


CMS JANT ve MAKİNA SAN. A.Ş. Kemalpaşa Cad. No: 40 TR-35060 Pınarbaşı, İZMİR Tel: 0232 399 10 00 Fax: 0232 399 10 10 info@cms.com.tr www.cms.com.tr COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC SAN. A.Ş. Göl Yolu No:26 TR-16801 Orhangazi, BURSA Tel: 0224 573 42 63 / 10 hat Tel: 0236 233 80 57 ( Manisa ) Fax: 0224 573 42 73 / 0224 573 54 58 componenta.tr@componenta.com www.componenta.com ÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş. Hastane Mah. Turgut Özal Caddesi No:25 TR-34555 Hadımköy, İSTANBUL Tel: 0212 771 45 55 / 4 hat Fax: 0212 771 20 57 info@celikgranul.com www.celikgranul.com ÇELİKEL ALÜMİNYUM DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Eyüp Sultan Mah. Kızılay Cad. No: 87 Samandra Kartal, İSTANBUL Tel: 0216 311 14 42 Fax: 0216 311 10 67 info.celikel@celikel.com www.celikel.com ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİ A.Ş. Ankara Asfaltı 12. Km TR-40100 KIRŞEHİR Tel: 0386 234 80 80 Fax: 0386 234 83 49 cemas@isiklar.com.tr www.cemas.com.tr ÇUKUROVA-İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş. Mersin -Tarsus Karayolu 11.Km TR-33004 MERSİN Tel: 0324 221 84 00 / 3 hat Fax: 0324 221 50 20 / 221 84 05 cimsatas@cimsatas.com www.cimsatas.com DALOĞLU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. D-100 Karayolu Beşköprü Mevkii No:162 ADAPAZARI Tel: 0264 275 48 07 Fax: 0264 275 14 11 daloglu@daloglu.com www.daloglu.com DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAM. SAN. A.Ş. Okçumusa Caddesi Sarkuysan İş Merkezi No:1 TR-34420 Beyoğlu, İSTANBUL Tel: 0212 251 59 15 / 8 hat Fax: 0212 251 60 74 / 249 61 79 marketing@demisas.com.tr www.demisas.com.tr DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş. 10011 Sok. No:10 A.O.S.B Çiğli TR-35590 İZMİR Tel: 0232 376 72 80 Fax: 0232 376 72 83 info@denizcast.com / info@euroklemp.com www.denizcast.com DİRİNLER DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. A.O.S.B. Mustafa Kemal Bulvarı No:57 Çiğli, İZMİR Tel: 0232 376 87 87 Fax: 0232 376 85 67 info@dirinlerdokum.com www.dirinlerdokum.com

DOĞU DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Havaalanı Yolu 7 Km ELAZIĞ Tel: 0424 255 50 77 / 255 11 79 Fax: 0424 255 56 56 info@dogudokum.com.tr www.dogudokum.com.tr DÖKSAN BASINÇLI DÖK. MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ T.O.S.B 3. Cadde No:14 Şekerpınar Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 658 29 10 Fax: 0262 658 26 69 hizmet@doksandokum.com www.doksandokum.com DUDUOĞLU ÇELİK DÖK SAN. TİC. A.Ş. Organize Sanayi Bolgesi 11. Cad. No:11 TR-19030 ÇORUM Tel: 0364 254 90 01 / Pbx Fax: 0364 254 90 04 sduduoglu@superonline.com www.duduoglu.com.tr DUYAR VANA MAKİNA SANAYİ TİC. A.Ş. Uğur Mumcu Mah. 2347 Sokak No:7 TR-34265 Gaziosmanpaşa, İSTANBUL Tel: 0212 668 18 06 Fax. 0212 594 73 42 duyarvalve@duyarvalve.com www.duyarvalve.com EKSTRA METAL DÖKÜM İZABE MAK. SAN. İTH. İHR. LTD. ŞTİ. Karamanlar Cad. No: 1 Org. San. Böl. Sincan, ANKARA Tel: 0312 267 05 56 Fax: 0312 267 05 59 ekstra@ekstrametal.com.tr www.ekstrametal.com.tr EKU FREN KAMPANA DÖKÜM SAN. A.Ş. T.O.S.B. 1. Cadde Şekerpınar Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 658 10 01 Fax: 0262 658 10 00 eku@eku.com.tr www.eku.com.tr ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. AŞ. ODÖKSAN OSMANELİ ŞB. Hasan Abdal Mevkii Osmaneli, BİLECİK Tel: 0228 461 58 30 / 5 Fax: 0228 461 58 36 odoksan@odoksan.com.tr www.odoksan.com.tr ENTİL END. YAT. TICARET A.Ş. Ankara Asfaltı 5.Km. Köy Hizmetleri Karşısı TR-26100 ESKISEHIR Tel: 0222 237 57 46 Fax: 0222 237 26 79 info@entil.com / entil@tnn.net www.entil.com ER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş. Orta Mah. Timurlenk Sok. No: 13 Kartal, İSTANBUL Tel: 0216 377 01 42 Fax: 0216 377 01 47 erdokum@erdokum.com www.erdokum.com ERGENEKON ÇELİK SAN. TİC. A.Ş. İstanbul Yolu 19. Km TR-06105 ANKARA Tel: 0312 280 86 97 / 98 Fax: 0312 280 86 99 info@ergenekon.com.tr www.ergenekon.com.tr


ERKUNT SANAYİ A.Ş. İstanbul Yolu 8.Km TR-06370 ANKARA Tel: 0312 397 25 00 Fax: 0312 397 25 07 erkunt@erkunt.com.tr www.erkunt.com.tr FERRO DÖKÜM SANAYİ TİC. A. Ş. Ankara Asfaltı Üzeri Çayırova TR-41410 Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 653 42 60 / 4 hat Fax: 0262 653 41 60 dakkaya@ferrodokum.com.tr www.ferrodokum.com.tr GEDİK DÖK. VANA SAN. TİC. A.Ş. Yayalar Cad. No: 78 TR-34916 Pendik, İSTANBUL Tel: 0216 307 12 62 / pbx Fax: 0216 307 28 68 / 69 termo@gedikdokum.com.tr www.gedikdokum.com.tr GÜRMETAL HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Orhanlı Beldesi Okul Caddesi No: 9 TR-34956 Tuzla, İSTANBUL Tel: 0216 394 33 31 Fax: 0216 394 32 88 contact@gurmetal.com.tr www.gurmetal.com.tr HAYTAŞ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. Imes Sanayi Sitesi D-Blok, 401 Sok. No:5 TR-34760 Dudullu, İSTANBUL Tel: 0216 365 10 56 Fax: 0216 314 19 80 info@haytas.com.tr www.haytas.com.tr HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş. Kutlugün Köyü Erzurum Karayolu 5 Km Pk.70 TRABZON Tel: 0462 325 00 25 Fax: 0462 325 50 44 / 325 50 57 info@hekimogludokum.com www.hekimogludokum.com HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Bağdat Cad. Öncü Sok. Büyükhanlı Konutları No: B2 / 10 TR-34740 Suadiye, İSTANBUL Tel: 0216 464 70 00 Fax: 0216 464 70 20 headoffice@hisarcelik.com www.hisarcelik.com IŞIKSAN MODEL DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ. İstanbul Yolu 30 Km. TR-06980 Kazan, ANKARA Tel: 0312 815 53 16 / 10 Fax: 0312 815 51 96 isiksan@isiksan.com.tr www.isiksan.com.tr İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş. Org. San. Bölgesi A.Ö. Sönmez Bulvarı No:10 TR- 16140 Nilüfer, BURSA Tel: 0224 243 16 06 Fax: 0224 243 13 20 igrek@igrek.com.tr www.igrek.com.tr İSTANBUL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Mermerciler Koop. 5. Cad. 11. Sok Köseler Köyü TR-41490 Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 728 13 00 / 8 Hat Fax: 0262 728 13 08 info@istanbuldokum.com www.istanbuldokum.com KARAMAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. D-100 Karayolu Üzeri İhsaniye Mevki DÜZCE Tel: 0380 537 52 67 Fax: 0380 537 52 68 info@karamandokum.com www.karamandokum.com

KARDÖKMAK – KARDEMİR DÖKÜM MAKİNA A.Ş. Kardemir Fabrika Sahası Kat:3 Müdürler Bloğu KARABÜK Tel: 0370 418 22 34 / 418 23 34 Fax: 0370 424 36 81 / 424 37 41 kardokmak@kardokmak.com.tr www.kardokmak.com.tr KAYDÖKSAN – KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Org. San. Bölg. 17. Cad. No:6 Melikgazi, KAYSERİ Tel: 0352 321 12 57 Fax: 0352 321 11 94 bilgi@kaydoksan.com.tr www.kaydoksan.com.tr KIZILIRMAK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. Ankara Yolu 7.Km ÇORUM Tel: 0364 235 03 16 / Pbx Fax: 0364 235 03 20 info@kizilirmakdokum.com www.kizilirmakdokum.com KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. Yeni Yıldız Mah. Fatih Cad. 609 Sok. No:3 Dilovası Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 754 51 77 / 3 hat Fax: 0262 754 51 80 admin@korfezdokum.com www.korfezdokum.com MERT DÖKÜM MAKİNA İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İmes Sanayi Sitesi D Blok 401. Sok. No:7 Ümraniye, İSTANBUL Tel: 0216 364 32 12 Fax: 0216 415 74 51 bilgi@mertdokum.com.tr www.mertdokum.com.tr MES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Namık Kemal Mah. Lozan Cad. No:3 Büyükçekmece, İSTANBUL Tel: 0212 886 90 00 / 01 Fax: 0212 886 54 57 mesdokum@mesdokum.com.tr www.mesdokum.com.tr NORMSAN TİCARET METAL İMALAT SAN. LTD. ŞTİ. Tuzla Mermerciler Org. San. Bölgesi Gazi Bulvarı No:47 Tepeören Tuzla, İSTANBUL Tel: 0216 593 11 61 Fax: 0216 593 05 15 normsan@normsan.com www.normsan.com OTOPARSAN OTOMOTİV PARÇA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ALKOP 14. Sok. B3 Blok No: 7-8-9-10 Hadımköy Gişeleri Mevki Büyükçekmece, İSTANBUL Tel: 0212 858 01 43 / 3 Fax: 0212 858 01 46 info@otoparsan.com www.otoparsan.com ÖNMETAL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Org. San. Bölgesi Atatürk Bulvarı 17. Cad. No:5 İkitelli-Halkalı, İSTANBUL Tel: 0212 485 48 74 Fax: 0212 485 48 73 info@onmetal.com.tr www.onmetal.com.tr ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Mersin Yolu Üzeri Hipodrom Karşısı Yeşiloba, ADANA Tel: 0322 441 07 07 Fax: 0322 441 07 08 ozdokum@turk.net www.ozgumus.com.tr PINAR DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. Kemalpaşa Asf. No:68 Pınarbaşı, İZMİR Tel: 0232 479 03 53 / 479 29 29 Fax: 0232 479 05 16 info@pinardokum.com.tr www.pinardokum.com.tr


POLY METAL METALURJİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. Ankara Asfaltı Askerlik Şubesi Yolu No:41 TR-41400 Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 641 29 09 Fax: 0262 643 11 71 admin@polymetal.gen.tr www.polymetal.gen.tr

ÜMİT DÖKÜM TİCARET SANAYİ LTD. ŞTİ. İmes San. Sitesi D Blok 401 Sokak No:11 Ümraniye, İSTANBUL Tel: 0216 499 46 46 Fax: 0216 499 46 50 info@umitcasting.com www.umitcasting.com

RUBA PRES DÖKÜM SAN. A.Ş. M.O.S.B. Ekrem Elginkan Cad. No:7 MANİSA Tel: 0236 213 08 86 Fax: 0236 213 08 08 info@rubapresdokum.com www.rubapresdokum.com

ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM MAK. YED. PAR. A.Ş. 1.Yol H-5 Parsel Org. Deri San. Bölgesi Tuzla, İSTANBUL Tel: 0216 394 03 90 Fax: 0216 394 03 95 info@unimetal.com.tr www.unimetal.com.tr

SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş. Organize San. Bölg. Yaşar Doğu Cad. No:33 TR-55267 Kutlukent, SAMSUN Tel: 0362 266 51 60 Fax: 0362 266 51 62 sms-info@aydiner.com.tr / samsunmakina@dsl.ttnet.net.tr www.samsunmakina.com.tr SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Org. Deri San. Bölg. M1-12 Parsel TR-34957 Tuzla, İSTANBUL Tel: 0216 394 23 52-53 Fax: 0216 394 23 55 serpa@serpahassasdokum.com www.serpahassasdokum.com

YAZKAN MÜH. DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ. 1. Org. San. Bölgesi Dökümcüler Sitesi 8. Sok. No:97 Sincan, ANKARA Tel: 0312 267 03 57 Fax: 0312 267 05 27 yazkan@yazkan.com.tr www.yazkan.com.tr YELKEN KALIP PENCERE KAPI AKS. METAL SAN. TİC. A.Ş. Atatürk Sanayi Bölgesi Mustafa İnan Cad. No:47 Hadımköy, İSTANBUL Tel: 0212 771 01 01 Fax: 0212 771 01 15 sales@yelken.com.tr www.yelken.com.tr BÖLGESEL KURULUŞLAR

SİLVAN SANAYİ A.Ş. Cevizli Tugay Yolu No:75 TR-34846 Maltepe, İSTANBUL Tel: 0216 399 15 55 Fax: 0216 383 31 38 info@silvansanayi.com www.silvansanayi.com SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş. Ankara Karayolu 24.Km TR-35170; Kemalpaşa, İZMİR Tel: 0232 877 02 12 / 2 Fax: 0232 877 02 17 / 877 09 87 info@superpar.com www.superpar.com

ANKARA MADENİ DÖKÜMCÜLER ODASI Dökümcüler Sit. 6.Sok. No:1/1 Organize San. Bölg. Sincan, ANKARA Tel: 0312 267 13 93 Fax: 0312 267 04 97 ankdokumoda@mynet.com www.ankara-dokumoda.org.tr İZMİR BİLUMUM DÖKÜMCÜ KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARLAR ODASI İzmir Dökümcüler San. Sit. 106/6 Sokak No:5 Işıkkent, İZMİR Tel: 0232 437 02 43 Fax: 0232 437 01 46

ŞAHİN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 6106 / 1. Sokak No:11 Dökümcüler Sitesi Işıkkent, İZMİR Tel: 0232 437 01 83 / 84 Fax: 0232 437 01 85 sahindokum@sahindokum.com www.sahindokum.com

KAYSERİ SİNAN DÖKÜMCÜLER TEMİN TEVZİ KOOPERATİFİ Anbar Mah. Dökümcüler Sit. No:17 Kocasinan, KAYSERİ Tel: 0352 326 80 00 Fax: 0352 326 89 69

ŞENKAYA ÇELİK DÖKÜM VE YEDEK PARCA FABR. Ankara Karayolu 25. Km Kuyucak Köyü Mevkii Kemalpaşa, İZMİR Tel: 0232 877 21 23 / 877 04 24 Fax: 0232 877 21 24 info@senkaya.com www.senkaya.com TAN ÇELİK DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş. Org. San. Bölgesi 7.Yol ELAZIĞ Tel: 0424 255 55 60 / 3 hat Fax: 0424 255 55 63 tancelik@tancelik.com www.tancelik.com

5M ELEKTROMEKANİK İML. İNŞ. TUR. DAH. TİC. LTD. ŞTİ. Des Sanayi Sitesi 102 Söğüt Sokak No:4 Blok 14 Y.Dudullu Ümraniye, İSTANBUL Tel: 0216 527 83 54 Fax: 0216 527 85 24 info@5mtr.com www.5mtr.com

TOSÇELİK GRANÜL SAN. A.Ş. Barbaros Mah. Sütçüyolu Cad. No:70 TR-34746 Yenisahra, Kadıköy / İSTANBUL Tel: 0216 544 36 00 Fax: 0216 544 36 06 info@toscelikgranul.com.tr www.toscelikgranul.com.tr TRAKYA DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. Büyükdere Cad. Soyak Binası No:38-2 TR-34387 Mecidiyeköy, İSTANBUL Tel: 0212 315 52 40 Fax: 0212 274 01 12 / 288 31 77 trakyadokum@trakyadokum.com.tr www.trakyadokum.com.tr

KATILIMCI ÜYELER

ACARER METAL SANAYİ TİC. A.Ş. Valikonağı Caddesi Atabey Apt. No: 81/3 Nişantaşı, İSTANBUL Tel: 0212 296 46 07 Fax: 0212 230 24 64 acarermetal@acarermetal.com www.acarermetal.com AVEKS İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş. Şehit Mehmet Fatih Öngül Sok. Eski Yapanlar Plaza No: 1/1 TR-34742 Kozyatağı, İSTANBUL Tel: 0216 410 00 60 / 540 00 60 Faz: 0216 410 00 90 / 540 00 61 info@aveks.com.tr www.aveks.com.tr


BİLGİNOĞLU ENDÜSTRİ MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş. 2824 Sokak No:26 TR-35110 1. Sanayi Sitesi İZMİR Tel: 0232 433 72 30 Fax: 0232 457 37 69 info@bilginoglu-endustri.com.tr www.bilginoglu-endustri.com.tr

INTERIMPEKS DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. Kalamış-Fener Cad. Körfez Yolu Sok. Sahil Apt. No:5/2 Kalamış Kadıköy, İSTANBUL Tel: 0216 550 69 84 / 3 Fax: 0216 550 37 25 interimpeks@gmail.com

ÇELİKTAŞ SINAİ KUMU MADEN SAN. NAK. TİC. A.Ş. Prof. Dr. Bülent Tarcan Sok. Gayrettepe İş Merkezi C Blok No:12/7 Gayrettepe, İSTANBUL Tel: 0212 275 57 13 / Pbx Fax: 0212 347 87 07 info@celiktassilis.com www.celiktassilis.com

İDEAL MODEL MÜHENDİSLİK SANAYİ TİC. A.Ş. İkitelli Org. San. Bölgesi Biksan Koop. B2 No:9 Küçükçekmece, İSTANBUL Tel: 0212 485 77 88 Fax: 0212 485 78 19 info@idealmodel.com.tr www.idealmodel.com.tr

ÇUKUROVA KİMYA END. A.Ş. Organize Sanayi BölgesiTR-45030 MANİSA Tel: 0236 233 23 20 Fax: 0236 233 23 23 info@cukurovakimya.com.tr www.cukurovakimya.com.tr EGES ELEKTRİK & ELEKTRONİK GER. SAN. TİC. A.Ş Mahmutbey Taşocağı Yolu Yelken Sok. No: 10 TR –34550 Bağcılar, İSTANBUL Tel: 0212 446 41 21 Fax: 0212 446 41 27 eges@eges.com.tr www.eges.com.tr ERVAKSAN ERDEMİR VAKFI METAL SAN. TİC. A.Ş. Müftü Mah. İlhami Soysal Cad. Ervaksan Binası No:44 Ereğli, ZONGULDAK Tel: 0372 329 65 75 Fax: 0372 323 81 81 ervaksan@ervaksan.com.tr www.ervaksan.com.tr EVREN İTH. İHR. PAZ. A.Ş. Akasyalı Sok. No: 9/4 4. Levent, İSTANBUL Tel: 0212 325 96 60 / 325 54 58 Fax: 0212 283 77 78 evrencast@gmx.net EXPERT MÜMESSİLLİK TURİZM TİC. LTD. ŞTİ. İmes Sanayi Sitesi C Blok 311. Sok No: 7 Dudullu, İSTANBUL Tel: 0216 573 38 88 Fax: 0216 573 06 28 / 29 info@expert.com.tr www.expert.com.tr FERROMET MÜMESSİLLİK VE TİC. A.Ş. Büyükdere Cad. No:155 / 12 Zincirlikuyu, İSTANBUL Tel: 0212 275 33 00 Fax: 0212 275 33 08 info@dokumizabe.com www.dokumizabe.com FOSECO DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Gebze Org. San. Bölgesi 27. Mah. 1000 Cad. 12. Sokak No:1022 TR-41480 Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 677 10 50 Fax: 0262 677 10 60 foseco.turkey@foseco.com www.foseco.com.tr HANNOVER-MESSE ANKİROS FUARCILIK A.Ş. Abdullah Cevdet Sokak No: 6/2 TR-06680 Çankaya, ANKARA Tel: 0312 439 67 92 / 4 Hat Fax: 0312 439 67 66 info@ankiros.com www.ankiros.com

KADIOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş. Yeni San. Bölgesi Kurtuluş Mah. No:78 KARABÜK Tel: 0370 424 10 50 Fax: 0370 415 66 50 kadioglu@kadioglumaden.com.tr www.kadioglumaden.com.tr KUMSAN DÖKÜM MALZEMELERİ SAN. TİC. A.Ş. Org. San. Bölgesi 3. Cad. No:1 Tepeören Köyü Mevki Tuzla, İSTANBUL Tel: 0216 593 09 57 / 58 Fax: 0216 593 09 59 kumsan@mail.koc.net MARMARA METAL MAM. TİC. A.Ş. İstasyon Mah. E-5 Karayolu Üzeri Fatih Otağı Sok. Tuzla, İSTANBUL Tel: 0216 447 29 55 / Pbx Fax: 0216 447 29 69 marmara@marmarametal.com www.marmarametal.com META-MAK METALURJİ MAK. MÜM. LTD. ŞTİ. Levent Mah. Alt Zeren Sokak No:15 1.Levent Beşiktaş, İSTANBUL Tel: 0212 270 07 08 Fax: 0212 270 08 88 metamak@metamak.com.tr www.metamak.com.tr METKO HÜTTENES ALB.S KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Bağdat Caddesi No: 333 / 5 TR-34728 Erenköy, İSTANBUL Tel: 0216 355 50 96 Fax: 0216 369 64 59 / 363 60 73 info@metkoha.com / metkodis@ttmail.com www.metkoha.com NUROL TEKNOLOJİ SAN. MADENCİLİK TİC. A.Ş. İnönü Mah. FSM Bulvarı 102 Sokak No:53 Yenimahalle, ANKARA Tel: 0312 278 02 78 Fax: 0312 278 02 76 info@nurolteknoloji.com www.nurolteknoloji.com.tr PRESTİJ YAYINCILIK BASIM HİZM. SAN. TİC. LTD. ŞTİ Ovacık Çıkmazı, Gayret Sitesi A2 Blok D:15 Gayrettepe, İSTANBUL Tel: 0212 267 10 11 Fax: 0212 274 84 36 metaldunyasi@metaldunyasi.com www.metaldunyasi.com SİLVAN DIŞ VE İÇ TİC. A.Ş. Akasyalı Sok. Konak Apt. B-Blok No: 5/8 TR-34740 Suadiye, İSTANBUL Tel: 0216 380 36 18 Fax: 0216 416 91 59 / 416 23 75 info@silvanticaret.com www.silvanticaret.com

TÜRKOĞLU MAD. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Çayboyu Mevki No:121 Alaplı, ZONGULDAK Tel: 0372 378 11 69 HERAEUS ELECTRO-NİTE A.Ş. Fax: 0372 378 31 34 1. Org. San. Bölg. Dağıştan Cad. No:15 TR-06930 Sincan, ANKARA Mturkoglu1967@hotmail.com Tel: 0312 267 08 88 / 89 www.turkoglumadencilik.com.tr Fax: 0312 267 08 87 info.electro-nite.tr@heraeus.com UNİKON METALURJİ VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. www.electro-nite.com Orhantepe Mah. Orhangazi Cad. No: 93/2 TR-34865 Dragos Kartal, İSTANBUL INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİSTEMLERİ SAN. A.Ş. Barış Mah. Ank. Asf. Yanyol 1803/2 Sok. No: 10 TR-41410 Gebze, KOCAELİ Tel: 0262 646 34 24 Fax: 0262 646 29 62 inducto@inductotherm.com.tr www.inductotherm.com.tr

Tel: 0216 399 98 68 Fax: 0216 442 11 90 unikon@unikon.com.tr www.unikon.com.tr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.