Bilgi ve umut

Page 1

Downloaded from: justpaste.it/11eyw

Yorumsal Alan Müjdat GÖKÇE

Bilgi ve Umut İslam’ın ilk emri “Oku”dur. Bilgi toplumu yoğun bilgi tüketimi ve üretimi yapan bir toplumdur. Eğitim, Türkiye'nin en çözümsüz kalmış sorunlarından biridir. Bu nedenledir ki hemen her fırsatta ve sık aralıklarla eğitim meselesi gündeme getirilmektedir. Ne çare ki bu konuda yapılan tartışmalar ve arayışlar şimdiye kadar soruna bir çözüm sağlayamamıştır. Okullarda eğitim kalitesinin, dünya standartlarının çok altında olduğu, okuyan neslin de çok düşük bir eğitim düzeyi ile mezun edildiği, bu tartışmalarda sürekli olarak dile getirilmektedir. Bu şikayetler, günümüzde Türkiye'nin yüksek sesle adeta ilân ettiği bir itiraftır. Çünkü bu durum, Türkiye'nin yakın geleceğini artık tehdit etmektedir. Bilim çağı bilim - eğitim - öğretim, ticaret, yönetim ve serbest alanlarda çalışanların çoğaldığı dönemdir. Bilgili, kültürlü, görgülü, becerikli, cesur ve ufku geniş hiçbir insan ihmal görecek bir duruma düşmez ve işsiz kalmaz. Dolayısıyla toplum ve ülke bunlardan yararlanır. Fakat kaliteli bir eğitim görmemiş, üstelik kendilerini de yetiştirememiş diplomalı kalabalıkların, toplum için ne büyük bir sorun olduğunu gidip uzman sosyologlardan ve araştırmacı ilim adamlarından dinleyebilirsiniz. Milletimize, tarihimize, insanımıza güvenmeliyiz. Çok önemli eksilerimize rağmen umutsuzluğa düşmemeliyiz. Umudunu kaybeden her şeyini kaybeder. Bilginin gücünü anlamamız, kabul etmemiz ve meselelerin çözümünde bilimin mürşitliğini hatırlamamız gerekir. Bilimi ve bilim üretenleri saygı duyulması gereken kaynaklar olarak yüceltmemiz gerekir. Bütün kurum ve kuruluşlarda, devlet dairelerinde ve özellikle üniversite ve araştırma merkezlerinde “ehliyet” prensibini, en öne çıkarmalı; serbest rekabete imkan vermeliyiz. Sağlıklı, huzurlu ve ileri bir bilgi toplumuna geçişte sadece sanayileşme sürecini tamamlama


yeterli değildir. Teknolojide, ekonomide ve maddi ilimlerde ilerlemek, tek başına ve uzun sürede huzurlu bir toplumu oluşturamaz. Bütün bunların yanında insanın kendisini tanıması, nereden gelip nereye gittiğini ve görevinin ne olduğunu bilmesi gerekir. Atomu, molekülü, maddeyi tanıdığı kadar insan, kendi ruh yapısını da araştırmalı ve tanımalıdır. İşte bu nedenle sosyal bilimler ile temel bilimler ve teknoloji arasında sağlam köprüler oluşturmalı ve bilgi toplumunun temelinde milli kültürümüzün bulunmasına özen göstermeliyiz. Bir sorunun, bir açmazın temelinde bulunan birçok neden arasında eğer bilgisizlik varsa, artık öbür nedenler üzerinde durmanın esasen büyük bir anlamı yoktur. Çünkü öbür nedenlerin hepsi genelde zincirleme olarak bilgisizlikten kaynaklanmışlardır. Onun için bilgisizlikle savaşım stratejisinde bu mantığın egemen olması gerekir. Sorunların çözümünde bu mantıkla hareket edilmediği taktirde bir yanlışı belki başka birkaç yanlışla sözde telafi etmek gibi aşılması çok daha zor olan çıkmazlarla karşılaşmak mümkündür. Bilgisizlikten ötürü bugün her alanda yaşadığımız sarsıntıların önemli kanıtlarını eğer bir liste halinde izleyecek olursak yaklaşan tehlikenin ciddiyetine inanmamız da kolaylaşır. Şu halde, Türkiye'nin çöküşüne neden olabilecek kanıtları da gerekirse ayrı ayrı inceleyelim. İşte o zaman bilgisizliğin günümüzde gerçekten bir faciaya, bir felakete dönüşmüş bulunduğunu çarpıcı bir şekilde görecek ve bu gerçeklere inanmak zorunda kalacağız. Umudunu kaybeden her şeyini kaybeder. @MujdatGOKCE


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.