telif hakları
KIZILAY GÖKDELENİ’NİN BAŞINA GELENLER “...Türkiye’nin ve Avrupa’nın bir zamanlar en yüksek binası olan Sapphire’in cephesi, el değiştirmesinin ardından yeni sahipleri tarafından değiştirildi Yapının giydirme cephesi söküldü ve fiber katkılı beton elemanlarla yeniden kaplandı Osmanlı motifleri eklendi ve alçak kütle üzerine kat çıkıldı...”
Hasan Özbay
Böyle bir şey asla olmaz deyip, sayfayı çevirmeyiniz! 1964 yılında hizmete giren, açıldığı zaman Türkiye’nin en yüksek binası olan, Ankara’nın merkezinde bulunan “Kızılay Gökdeleni” olarak adlandırılan Emek İşhanı’nın başına gelenler, yukarıda hayali olarak anlattıklarımdan çok farklı değil. Ankara’lıların “gökdelen” diye adlandırdıkları yapı, 1957 yılında açılan sınırlı mimari proje yarışması ile projelendirildi(1). Yarışmada birinci olan Enver Tokay’ın tasarımı yerden kopartılmış yatay bir kütle ve üzerinde yükselen dikdörtgen formlu yüksek bloktan oluşmaktadır.(2) Dönemin “Uluslararası mimarlık” üslubunda tasarlanmış, yalın bir prizma yapının mimari karakterini oluşturur. Alt kütle doğu ve batı yönlerine açılan giydirme cephelerle biçimlendirilmiştir. Diğer iki cephe ise brüt beton sağır yüzeylere sahiptir. Kuzey cephesindeki kıvrımlı yüzey ayrıca girişi de tanımlamaktadır. Alt kütle katlı mağaz olarak tasarlanmış ve bodrum, zemin ve 2 katan oluşmaktadır. Zemin katta ayrıca iki adet banka şubesi ve ptt yer almıştır. Alçak kütlenin teras katında bir kafeterya yer almaktadır. Bu kafeteryaya yüksek kütlenin merdiveninden ulaşılmaktadır. Burada ilginç bir detay vardır. Teras katına kadar çıkan merdiven, kova değiştirir ve merdiven yan aksta devam eder. Büro olarak tasarlanan yüksek kütle, alçak kütleye benzer şekilde iki yüzü giydirme cephe, iki yüzü de sağır, brüt beton olarak tasarlanmıştır. Ancak bu kez yüzeylerin yönleri alçak kütlenin tam tersidir. Kuzey ve güney cepheleri giydirme cephe iken, doğu ve batı cepheleri sağırdır. Yapı en üst katta bulunan, kütlenin üzerinde zarifçe uzanan saçak ile sonlanmaktadır. 1959-1964 yıllarında inşa edilen yapı, açıldığı yıllarda büyük bir ilgi ile karşılanmış ve kentin hayatına hızla girmiştir. Katlı mağaza alışverişin merkezi olmuş, teras kafe sosyal hayatın odağına yerleşmiştir. Hatta büro ve kafeteryanın girişini oluşturan camlı alan, “akvaryum” diye adlandırılmış ve Kızılay’da buluşma mekanı işlevi görmüştür. 2008 yılında Emekli Sandığı, binanın mülkiyetini elinden çıkardı. Yapıyı satın alan Talip Kahraman kapsamlı bir tadilata girişti ve yapıya duyarsızca müdahalerde bulundu. Ancak Türkiye’nin bu ilk gökdeleninin başı daha önce sorunlarla karşılaşmıştı.
24 ▲ telif hakları