2015 Aprilia RSV-4 RR
/10
Kenan SOFUOĞLU’ndan çifte zafer Hatice GEDİKLİ MotoGp Austin Marquez zaferi Hatice GEDIKLİ
/22
MotoGp Arjantin’de Rossi zaferi Hatice GEDİKLİ TT Custom Barbekü Partisi Hande BOLATA
/28
/ 31
Gezgin Hikayeler-İRAN 3 Deniz & Elif KILIÇ Harley-Davidson 1. Antalya Rally Özden Özdüğün
/32
/40
Serez’ de Pist Heyecanı Türkiye Atv Şampiyonası İstanbul’da yapıldı.
/42 /46
Bodrum Sujeti Şampiyonası yaıldı Imola ‘da bir zafer daha Malisiklet Tuncay SALKIM
/24
/26
TT Custom Tarhan TELLİ Hande BOLATA Lorenzo’ dan ilk Galibiyet
/16
/47
/48 /49
Kastamonu Doğu Avrupa sınavını geçti.
/50
Salihli Festivali -Gitmem gerek Şule Özürün BENDLER Motokross sezonun 3. Ayağı yapıldı.
/54
Tmf Pist 3. Ayak İzmir’de yapıldı. Hamok ‘‘Aladağlar Kampı’’
/70 /73
İlk Kampım-Tenere-1 Şule Özürün BENDLER Röportaj Avcrom Exhaust Nihat ALAN
/66
/68
SRİ LANKA Pınar SARUHAN Lorenzo’dan 2. Zafer
/59
/60
Moto sağlık Motosiklette güneş Çarpması Hukuk Kadının Soyadı Selçuk DEMİRCİ
/55
/56
Kenan Sofuooğlu Zirveyi sevdi. Sinan’ın Rüyası ‘‘Edirne’’ Sinan Örs
/52
/74
/76
Afrika yolları Taştan-1 Deniz & Elif KILIÇ
/80
Nihat ALAN
Hande BOLATA
Hatice GEDİKLİ
Değerli okuyucularımız. Derginin adı MOTOKEYF SAHİBİ Denka Yayıncılık Otomotiv Tekstil ihr.ith. San. Tic Ltd Şti. Mehmet Ufuk DEMİRCİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sema YILDIZ DEMİRCİ Hukuk Selçuk DEMİRCİ Mali İşler Tuncay SALKIM Editör Sinan ÖRS Yazarlar Tuncay SALKIM Selçuk DEMİRCİ Deniz&Elif KILIÇ Özden ÖZDÜĞÜN Sinan ÖRS Nihat ALAN Pınar SARUHAN Hatice GEDİKLİ Hande BOLATA Grafik & Tasarım M.Ufuk DEMİRCİ Yönetim Yeri Yenişehir mah. Şefika sokak Dumankaya Flex B blok d 132 Pendik/İSTANBUL
Reklam Rezervasyon M.ufuk DEMİRCİ ufuk@denkayayincilik.com 0216 999 32 78 Baskı
Yayın Türü Aylık Ulusal
Motokeyf dergisinde yayımlanan ilan ve yazıların yasal sorumluluğu ilan sahiplerine ve yazarlara aittir. Dergide kullanılan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilse dahi kullanılamaz.
Motokeyf Haziran 2015 sayısında bir kez daha sizlerle olabilmenin mutluluğu içerisindeyiz. Motokeyf Ailesi olarak sizlere, sıra dışı bir sayıyla daha merhaba diyebilmenin mutluluğu içerisindeyiz. Bu sayımızda da sizlere, birbirinden eğlenceli başlıklar hazırladık. İşte karşımızda sezonun ilk sayısı; Haziran 2015 sayımız. Yurt dışı pistlerinin nabzını tutan, yarışları çok yönlü olarak masaya yatıran analiz uzmanımız Hatice GEDİKLİ, bu sayıda iki farklı yarış takibiyle bizlerle. Motogp’ de son durumlar, sıralamalar ve kazananlarıyla bütün bir ayın, “iki teker” özeti sizlerle. Geçtiğimiz günlerde yapılan Konya Drag yarışında fırtına gibi esen Nihat ALAN ve ekibi, bu sayıda yeniden bizlerle. Yüzde yüz yerli üretim Avcrom egzozlarını derinlemesine inceleyen yazarımız, bizlere bu ürünün yol haritasını ve başarı öyküsünü bizzat yaratıcısının ağzından anlatıyor. Sinan Örs yurt içi gezi öykülerine bir yenisini ekliyor ve bizleri Balkanlara götürüyor. Sultanların şehri “Edirne”yi tarihi güzellikleri ve efsaneleri ile satırlarına taşıyan yazarımız. Şehrin anlamları üzerine düşsel bir yolculukta bizlere eşlik ediyor. Özden Özdüğün, bu sayıda bir etkinlik ile bizlerle. Geçtiğimiz günlerde katılmış olduğu Chopper etkinliklerinin, fotoğraf ve hikâyelerini okuyucusuyla buluşturuyor. İki teker camiasının ağır abileri olan Harley & TT üzerine, elinizden düşüremeyeceğiniz bir yazı ile! Mutluluk perimiz, Pınar Saruhan ise bu hafta dünyanın başka bir noktasına kanat çırpıyor. Dünyanın aykırı güzelliği “Sri Lanka” ile okuyucu karşısına çıkan yazarımız, yakın tarihte gezip gördüğü bölgenin, sıcağı sıcağına aktarımlarıyla yeniden bizlerle. Kadın istersen diyen yürekli dostumuz, göz bebeğimiz Şule Bendler ise bu sayıda Adala’da. Katılmış olduğu motosiklet festivalinden izlenimlerini aktaran yazarımız, kış aylarının geride kaldığı bu günlerde, hepimize unutmaya yüz tutturduğumuz çadırlarımızı hatırlatıyor. Festivalde geçirdiği birbirinden eğlenceli aktiviteleri, yarışmaları, dostlukları ile kamp için gaza gelmeye hazır olun! Bu sayımıza yer alan Hamok 4. Aladağlar Kış kampı etkinliği gezi raporunu bizlerle paylaşan Hatay Motosiklet Kulübü Başkanı Sıtkı Güven’e ve diğer kampı dostlarımıza da canı gönülden teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sözlerime son verirken Konya Drag Yarışlarında üstün başarı gösteren Sorgun Motor Sporları Kulübü’ne ve özelikle yazarımız Nihat ALAN’ a tebriklerimizi gönderiyor, yeni başarılarla göğsümüzü kabartmalarını bekliyoruz. Şimdi sizleri bu güzel sayımızla baş başa bırakıyorum. Hepinize keyifli ve güvenli sürüşler diliyorum. Sinan ÖRS Motokeyf . 7
Motokeyf . 10
Yeni Aprilia RSV4 RR, 6 yılda 7 dünya şampiyonluğu kazanarak Dünya SBK şampiyonasını başarıyla domine eden ve tüm zamanların en iyi superbike modeli olarak kendini ispat eden devrim niteliğinde bir projenin doğal dönüşümünün eseridir.Aprilia RSV4, sportiflik ve performans açısından dünya çapında bir referans noktası olup Aprilia'nınki gibi kısa tarihinde 54 şampiyonluk kazanan başarılı bir Yarış Departmanının değerli deneyimlerinden faydalanarak neler başarılabileceğinin en iyi örneğidir.
Motokeyf . 11
ABS sistemi Bosch 9MP ABS, 3 harita ayarı, devre dışı bırakılabilir RLM (Arka teker kaldırma önlemi) stratejisi ile. Arka tekerlek 3 direkli 6” x 17” alüminyum alaşım teker.Lastik: 200/55 ZR 17”
Sele yüksekliği 840 mm Arka süspansiyon Çift taraflı alüminyum kasnak; sırtta tekli Sachs amortisör, ayarlanabilir yay ön yükleme, dingil mesafesi ve hidrolik basınçlı damper ve sekme damperi. APS aşama mafsallı bağlantı. 130 mm tekerlek hareket mesafesi
Motor Aprilia 4 silindirli, 4 zamanlı, sıvı soğutmalı 90° yatay V çift motor ve üstten çift kam milli/DOHC), silindir başına dört sübaplı. Ride By Wire ve 3 motor haritası (Spor, Yarış, Pist)
Arka Fren Ø 220mm disk. Brembo Ø 32 mm 2 izole piston kaliperi.Dahili depo ve metal şerit borulu pompa. Motokeyf . 12
Max Güç 13.000 devir/dk’da 201 beygir gücü (148 kW) Max Tork 10,500 devir/dk’da 115 Nm
APRC (Aprilia Performans Sürüş Kontrolü) sistemi
Soğutma Sıvı
Yakıt deposu hacmi 18.5 litre - 4 yedek yakıt
Ön süspansiyon Sachs baş aşağı çatal, 43 mm kollar. Tamamen ayarlanabilir yay ön yüklemesi, hidrolik sekme ve basınçlı. 120 mm tekerlek hareket mesafesi
Egzoz çıkışı Euro 3
Ön tekerlek 3 direkli 3.5” x 17” alüminyum alaşım teker.Lastik: 120/70 ZR 17”
Hacim 999.6 cc Ön Fren Ø 320 mm yüzer ikili disk ve alüminyum flanş. Brembo M430 4 pistonlu tek gövdeli radyal kaliperler. Radyal pompa ve metal şeritli fren borusu Motokeyf . 13
TEKNOLOJİ Aprilia RSV4 RR ile standart donanım olarak gelen aPRC şunları içerir: aTC: Aprilia Çekiş Kontrolü;son derece ince ayarlı bir çalışma mantığına sahip olan, gidonun sol tarafındaki pratik kumanda koluyla kranktan 8 farklı ayar yapılabilir (gazı açmak gerekmez); aWC: Aprilia Tekerlek Kontrolü, üç ayarı vardır, seviye 1'de (en az kısıtlayan ayar) maksimum performans için yeniden kalibre edilmiştir; aLC: Aprilia Başlatma Kontrolü - pistte kullanım için sadece 3 ayarlı yardımcı başlatma sistemi; aQS: Aprilia Quick Shift elektronik vites kutusu; gazı kapatmadan veya debriyajı kullanmadan ultra hızlı vites değiştirin. Aprilia RSV4 RR üst düzey bir teknik platforma sahiptir ve sürücüye "yarış benzeri" bir performans ve his verir. Standart donanım olarak daha önce sadece RSV4'ün fabrika versiyonunda olan tüm özelliklere sahiptir. Örneğin, magnezyum harici muhafazalar, yağ karteri ve başlık kapakları, çok çeşitli şasi ayarları ve değişken ayarlı giriş kanalları. Aprilia RSV4 RR her ikisi de siyah ve gri zeminde mat olan iki çekici renk şemasına sahiptir(Bucine grisi ve siyah Ascari) ve içinde hafif dövme alüminyum tekerlek jantları ve daha sofistike Öhlins süspansiyon (amortisörler, çatal ve direksiyon amperi)yer alan bir “Race Pack” de mevcuttur. Yeni RSV4'ün gelişini kutlamak için, Aprilia Race Pack ile standart olarak gelen RSV4 RF adıyla 500 numaralı birime ve "Superpole" adında özel bir grafiğe sahip bir limited edition sunuyor. Motokeyf . 14
APRC TEKNOLOJİSİ
Dinamik kontrol takımı doğrudan dünya Superbike serilerindeki kazanan teknolojiden alınmıştır ve piyasadaki mevcut en eksiksiz ve gelişmiş sistemdir. Bu dinamik kontrol takımı halen otomatik kalibrasyon ve wheelie kontrolü sunmada türünün tek örneğidir ve şunları kapsar: aTC (Aprilia Çekiş Kontrolü), aWC(Aprilia Wheelie Kontrolü), aLC (Aprilia Kalkış Kontrolü) ve aQS (Aprilia Quick Shift).
Motokeyf . 15
SOFUOĞLU’NDAN
Motokeyf . 16
ÇİFTE ZAFER
Bu sayıda sizlere Sofuoğlu'nun 12 Nisan'da İspanya Aragon Pisti'nde ve 19 Nisan'da Hollanda Assen Pisti' nde gerçekleşen mücadelelerinden bahsedeceğiz.
Motokeyf . 17
Dünya Supersport Şampiyonası'nda sezonun 3. ayak yarışı 12 Nisan'da İspanya’da gerçekleşti. Milli sporcumuz Kenan Sofuoğlu yarışa 2. sıradan start alarak başarılı bir yarış çıkardı. Bu şampiyonada 30 puan ile ikinci sıradan başladı. 5.077 metre uzunluğundaki Aragon Pisti' nde 16 turluk mücadelede 10. turda liderliğe oturmayı başardı. Bu yarış bu yılın ilk birinciliğiydi ve şampiyonluğun temelleriydi. Çok iyi bir moral ile sezonun 4. yarışında da zafere imza atan Kenan Sofuoğlu, “Motivasyonumuz çok iyi. Geçen hafta benim öğrencim SuperStock 600’de ben de Supersport’ta kazandım. Biz takım olarak Assen için tamamen motive olmuş durumdayız. Motosikletimin orada çok iyi çalışacağına inanıyorum. Hollanda’da Kawasaki ile henüz bir yarış kazanmış değilim. Şimdi biz Kawasaki Ninja ZX-6R ile orada ilk galibiyet için mücadele edeceğiz" demişti. Öğrencisi Toprak Razgatlıoğlu ile birlikte sonuna kadar mücadele etti ve bayramızı gururla dalgalandırdı. Toprak Razgatlıoğlu yeni sezonda Superstock 600'e geçip, Aragón'daki 11 Nisan' da gerçekleşen ilk yarışta podyumun zirvesine çıktı. Sıralama turlarında beşinci en iyi dereceye ulaşan ve ikinci çizgiden start alan Toprak, 11 turluk yarışın başından sonuna kadar zirveyi zorladı ve son turda yaptığı atakla İtalyan Michael Ruben Rinaldi’yi arkasında bırakarak zafere ulaştı. Toprak, aynı başarıyı Hollanda' da da devam ettirdi.Kawasaki Pucetti takımı adına Avrupa Superstock 600 Şampiyonası'nda mücadele eden 18 yaşındaki Türk motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu’nun Motokeyf . 18
öğrencisi olduğunu hatırlatan Sofoğlu, “Yetiştirdiğim öğrencim Toprak Razgatlıoğlu üst üste iki yarışta hem İspanya’da hem Hollanda da birincilikler kazandı. Onun bu başarısıyla da gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu. Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Dünya Supersport Motosiklet Şampiyonası'nın İspanya'daki Aragon Pisti'nde düzenlenen 3. ayağını kazanan Kenan Sofuoğlu için tebrik mesajı yayımladı. Bakan Çağatay Kılıç’ın tebrik mesajı şöyle: “Motosiklet sporunda ülkemizin adını en ön sırada duyuran kardeşimiz Kenan Sofuoğlu bugün elde ettiği birincilikle kendini bir kez daha ispatlamış, bu sayede ülkemizin kazandığı marka değerini artırmıştır. Kendisini örnek alan binlerce genç motosikletçi kardeşlerine başarılarıyla yol gösteren Sofuoğlu’na spor kariyerinde başarılarının devamını diler ve adını hep ilk sırada görmeyi temenni ederim. Şahsım ve milletim adına kendisini tebrik ederim.” İspanya' da ilk beş: 1. KENAN SOFUOĞLU TÜRKİYE Kawasaki Puccetti ZX-6R 16 TUR 2. PJ Jacobsen USA Intermoto Kawasaki ZX-6R +3.224s 3. Kyle Smith GBR PATA Honda CBR600RR +5.695s 4. Gino Rea GBR CIA Insurance Honda CBR600RR +11.281s 5. Lorenzo Zanetti ITA MV Agusta RC F3 675 +11.334s YARIŞ DIŞI Jules Cluzel FRA MV Agusta RC F3 675 6 TUR Martin Cardenas COL CIA Insurance Honda CBR600RR 9 TUR Lucas Mahias FRA Intermoto Kawasaki ZX-6R 11 TUR Marco Faccani ITA Kawasaki Puccetti ZX-6R 12 TUR Ratthapark Wilairot THA CORE Thailand Honda CBR600RR 12 TUR
Motokeyf . 19
İspanya' daki yarışın hemen ardından 19 Nisan'da 4. ayak yarışı Hollanda' nın 4 bin 542 metre uzunluğundaki Assen Pisti'nde 18 tur koşuldu. İspanya'da lider olan Sofuoğlu sıralama turlarındaki başarısıyla ilk çizgiden başlamaya hak kazandı. Ancak 4. sıradan başlayan Kyle Smith ilk virajda lider konuma geçti. Onun arkasındaki Motokeyf . 20
üçlüyü oluşturan Kenan Sofuoğlu, Jules Cluzel ve Patrick Jacobsen liderlik için kıyasıya mücadele etti. Üçüncü turda Cluzel, Sofuoğlu' ndan ikinciliği aldı. Smith 4. turdaki hatası Cluzel ve Sofuoğlu' nun mücadelesini önlere taşıdı. Sofuoğlu sekiz tur kala atak yaparak Cluzel' i solladı. 16. turun sonunda Cluzel Sofuoğlu' nu geçtiyse de 17.
turda Sofuoğlu karşı atakla liderliğe oturdu. Böylelikle kariyerinin 29. , sezonun ikinci zaferini kazanmış oldu. Rakibi Jacobsen ile aeadaki farkı 25 puana çıkardı ve toplamda 80 puanın sahibi oldu. Cluzel ikinci, Smith üçüncü bitirdi. Dünya Supersport Şampiyonasının 5. ayağı 10 Mayıs' ta İtalya' nın İmola Pisti' nde koşulacak.
MotoGP' nin ABD Gran rüzgarı esti. 12
Austin pistinde dördüncü sırada Movistar Yamaha pilotu Lorenzo, beşinci sırada Ducati pilotu Andrea lannone yer aldı. Dani Pedrosa ise bu sezon yarışta yer almadı. Katar Grand Prix' inde yaşadığı kol sakatlığı nedeniyle 6. sırada bitirmişti. Bu sakatlığın devam etmesi üzerine MotoGP' den gelen açıklamaya göre sağ kol dirseği ile bileği arasındaki ağrıları arttığı için Pedrosa ameliyata girecek ve bir aydan fazla süreyle pistlere ara verecek. 2. sezonda Pedrosa yerine aynı takımdan Japon test pilotu Hiroshi Aoyoma geçecek. Motokeyf . 22
nd Prix'sinde Marquez 12 ve 19 Nisan'da sırasıyla MotoGP' nin 2. yarışı koşuldu. 5 bin 513 metrelik ABD' nin Teksas eyaletinde bulunan Austin pistinde 21 tur mücadele verildi. Podyum mücadelesi Dovizioso, Marquez ve Rossi üçlüsü arasında gerçekleşti. Repsol Honda' nın İspanyol pilotu Marc Marquez pole pozisyonu ile başladıysa da ilk beş turdan sonra öne geçebildi ve rakiplerle arasını açtı. Genç şampiyon Marquez, Dovizioso ile liderlik mücadesinde 43.47.150'lik derecesiyle ilk sırayı aldı. Dovizioso, liderin 2.354 saniye gerisinde yarışı ikinci bitirdi. Onun hemen arkasında Rossi üçüncü olarak lider Marquez' e 3.120 saniye kala yarışı tamamladı. Movistar Yamaha pilotu bu sezonda üçüncülükle yetindiyse de sert lastikleriyle üçüncü sezona daha avantajlı bir giriş yaptı.
Motokeyf . 23
Motokeyf . 24
Sezonun 3. Grand Prix’ine 19 Nisan da Arjantin’ deki 4,8 kilometrelik pistte 25 tur mücadele verildi. Sıralama turlarında yaptığı 1:37:802’ lik dereceyle Marc Marquez pole pozisyonuna hak kazandı. Poleyle başlayan Marquez liderliğini birkaç tur sürdürdü. Bu sırada Rossi sekizinci cepten kalkmasına rağmen on tur yaralanırken ikinciliğe yükseldi. Rossi, rakiplerinden farklı olarak sert hamurlu lastik kullanmanın avantajıyla Marquez ile mesafeyi 0,5 saniyeye indirdi. Rossi’ nin Marquez’ in arka lastiğine temas etmesiyle Marquez pist dışına sürüklenerek koşuya veda etti. Böylece 41:35:644’ lük bir dereceyle Rossi 3. sezonda 1. oldu. İlk sezonun açılış yarışında birinci olan Rossi' nin ikinci başarısı Arjantin Grand Prix' i oldu. 3. sezon lideri Rossi' nin 5,6 saniye arkasında ikinci bitiren Dovizioso, 8,3 saniye arkasında ise üçüncü bitiren Cal Crutchlow vardı.
Motokeyf . 25
25 Nisan Cumartesi günü, TT CUSTOM BROTHERHOOD ‘un ev sahipliği yaptığı Kızıltoprak TT Custom Choppers’taki barbekü partisinde İstanbullu motorseverler buluştu.
Motosikleti olsun olmasin tüm meraklılarına evsahipliği yapan Tarhan Telli gün boyu hiç sönmeyen barbekü ile partinin hakkı verdi. Chopper motosiklet tutkunlarının yakından tanıdığı Mimar Şefik Kabaş, Galatasaray SK Yönetim Kurul Üyesi Cem Kınay ve CMR Başkanı Arif Civelek de partiye katılan isimler arasındaydı. Partide TT Custom Choppers’ın 3 tekerlekliye çevirdiği Harley Davidson Road Glide modeli de oldukça ilgi gördü. Eşsiz görsellikte Customlarla misafirlerini mest eden barbekü partisinden kareler;
Motokeyf . 26
Motokeyf . 27
TT CUSTOM CHOP TARHAN
Tarhan TELLİ (TT) Tellioğlu ailesinin 11. kuşaktaki tek varisi olarak 21 Haziran 1980’ de İstanbul’da dünyaya gelir. Dedesi Turhan Telli’nin kendisi gibi TT olan ve eşbenzerim diyebildiği gözbebeği küçük TT, bütün okul öncesi dönemini alınan oyuncakları parçalayıp değiştirerek, kendi kendine yaptığı araçlarıyla oynayarak geçirir. Oyuncaklarını parçalayarak kendi hayalindekilere ulaşmaya çalıştığı ilk zamanlarından itibaren içinde taşıdığı farklı olanı aramaya, yapmaya yönelik tutkular, davranışlaMotokeyf . 28
rında ona yön veren dinamiklerin kaynağını oluşturur. 15 yaşlarında çok sevdiği çocukluk arkadaşlarından birine bekle ben bu işi yapacağım der ve 16’sında birlikte haftalıklarını biriktirerek ailelerinden gizli bir motosiklet alıp, 3 yıl boyunca Etiler’de bir oto yıkamacıda saklayarak kullanmayı öğrenirler.Babası İrfan Telli; TT 16 yaşında iken ona hurdalıktan bir Amerikan arazi taşıtı alır. TT ehliyetini alana kadar 2 yıl boyunca bütün zamanlarını, oto sanayiinde kendi tabiriyle bu araçla oynayarak geçirir, 4
silindiri 8 silindir yapar, düz vitesi otomatik vitese çevirir, rengini döşemesini değiştirir, motorunu çıkarıp takarken üzerine düşürüp kaburgalarını bile kırar, özetlersek mümkün olan her türlü değişikliği yaparak deneyim kazanır. Oto sanayiinde geçirdiği bu zaman sebebiyle arkadaşları bir oto tamir ustasının kızına aşık olduğunu bile düşünürler oysa onun aklında ve kalbinde tek bir şey vardır, kendi hayalindekini yapmak ve başarmak.
P PERS’IN YARATICISI TELLİ Küçükken alınmış yeni oyuncaklarını kırarak elde ettiği parçalarla kendi araçlarını yapan TT’nin şimdi de hayatında vazgeçilmez olduğunu hissettiği en önemli şey bu tutkuyu yaşam stiline dönüştürerek varlığını sürdürmektir. Ne istediğinden emin olan TT inandığı yolda yürümek için görsel tasarım eğitimi alması gerektiğini düşünür; bunun için liseden sonra Bahçeşehir Üniversitesi Görsel Tasarım ve İletişim Bölümünü tercih eder. Aynı zamanda araçlar üzerinde kişiselleştirme, modifikasyon ve tasarımla ilgili deneysel çalışmalarına uygulamalı olarak devam eder. Bütün bu süreç boyunca hayatındaki insanlarla hayallerini ve yapmak istediklerini paylaştıkça karşılaştığı olumsuz yorumlar ve inançsızlıklar, onu daha da motive eder ve bu düşüncelerin yanlış ve faydasız olduğunu ispat etmek için “Onlarla aramızda ne fark olduğunu görmek istiyorum” diyerek üniversite bittik-
ten sonra Amerika’ya gider. “Bana çok farklı bakıyorlardı, kapılarında biri var, sizinle çalışmak istiyorum beni işe alın diyor, üstelik bunun için size para öderim diyor. Onlar için Meksikalı bir Türktüm…’’ İşe alıyorlardı, çalışıyor, üretimin inceliklerini öğreniyordum, istedikleri zaman yerlere paspas bile yapıyordum ama ben de motor yapacağım dediğimde deli Türk deyip gülüyorlardı, şimdi o yanında çalıştığım firmalar fuarlarda benim yanımda stand almaya çalışıyorlar… diyen TT’nin tek amacı gözlem yapmak deneyim kazanmak, ne yaptıklarını görmektir ve bunun için günlük 14 dolar 75 sent parayı iş yerlerine, işverenlere ödeyerek 2,5 yıl boyunca ABD’nin çeşitli eyaletlerdeki motosiklet üreticilerinin yanında çalışır ve büyümüş hedefleriyle geri döner. Yıllardır basit bir yedek parça da bile dışarıya bağımlı olmamızın saçma olduğunu düşünen ve aramızda
ne fark olduğunu görmek için giden TT döndüğünde, hiçbir eksiğimiz olmadığı gibi daha iyisini yapabileceğimizi, çok daha zeki olduğumuzu ve bütün bunları başarmak için kendimize ait markamızı var ederek globalleşmemiz gerektiğini düşünür. Müşteriyle birebir ilişki kurarak kişiselleştirmenin Chopper ruhuna daha çok yakıştığını deneyimleyen TT, 2005 yılında TT Custom Choppers’ı kurar.
Motokeyf . 29
Lorenzo'dan sezonun ilk galibiyeti!
Motosiklet yarışlarının en önemli organizasyonu MotoGP'de sezonunun 4. mücadelesi, İspanya'nın Jerez kentiyle aynı adı taşıyan 4,4 kilometrelik pistte 27 tur üzerinden yapıldı. Yarışa "pole" pozisyonunda başlayan Lorenzo, kalkış anında yerini korumayı başardı. İlk tur sonunda Repsol Honda'dan İspanyol Marc Marquez ikinci, yarışa 5'incilikten başlayan Movistar Yamaha'nın İtalyan pilotu Valentino Rossi ise üçüncü sırada yer aldı. İlk turun ardından şekillenen ilk 3 sıradaki motosikletçi, bitiş çizgisini de bu sırayla geçti. Yarışın başından itibaren üstünlüğünü koruyan Lorenzo, 44.57.246 dakikalık derecesiyle bu sezon ilk, kariyerinin 55. zaferini elde etti. Lorenzo'nun 5.576 saniye gerisinde son iki yılın şampiyonu Marquez 2. sıranın sahibi oldu. Bu sezon iki yarış galibiyeti bulunan Rossi ise liderin 11.586 saniye arkasında 3. olarak kariyerinde 200. kez podyuma çıktı. Motokeyf . 31 . 31 Motokeyf
R E L YE IÇ A İK KIL H İN LİF G E Z GE İZ & N DE
Motokeyf . 32
18 ARALIK CUMA Esfahan 24.Gün Hava yağmurlu olduğu için bugün de Esfahan’dayiz. İnternet kafeye kapandık. Deniz de dayanamadı gitti iki tane şemsiye aldı. Bizde yürüyerek Si-o Seh Köprüsünü ziyaret ettik. Sonra da İmam Meydanı’na gittik. Meydanda bir sanat galerisini ziyaret ettik. Deniz bir resme bayıldı. Pazarlık ettik ama alamadık. Biz de resmini çektik. Yarın Şiraz’dayız.
İran’da ucuz benzin alabilmeniz için kartınızın olması gerekiyor. Çipli bir kart. Aylık, devletin belirlediği bir limitiniz var. Nerdeyse benzincilerin tamamında kartlarını kullandılar bizim için. Hatta bazen bu sabah olduğu gibi para bile almak istemediler. Kibar insanlar canim.
19 ARALIK CUMARTESİ Esfahan-Shiraz 25.Gün Sabah saat 9 gibi harika bir havada Esfahan’dan ayrıldık. Şehirden 5 km kadar uzaklaştık ki oda ne sise doğru gidiyoruz. Gittik gittik gittik, haydaa her yer yine kar olmaya başladı. Yahu hani güneye indikçe havalar ısınacaktı? Hani burası çoldu bu kar ne arıyor? Simdi kutup ayısıyla karşılaşırsak şaşırmayacağım artık. Yollar çamur kar karışımı. Deniz'in kaskının cami içi dışı yine dondu. Uzunca bir sure vizor acık gitti. Bir ara kirpikleri, kaşları da buzlanmıştı. İnanamadık.... İkimizin de montlarının kolları buz tutmuştu. Bu da yetmezmiş gibi bir ara asfalt bayağı buz oldu. Bizim Triumph "Katerina Witt" tadında figürler yapıyordu.Deniz benzinliğe girmek istediğimizde anayolla benzinlik arasındaki yaklaşık 100 metrelik mesafeyi karla kaplı görünce beni motordan indirdi, karları yararak pompaya yanaştı. Ayakta durmak bile zordu. Güneye indikten sonra Tahran a geri dönmeyi planlıyorduk. Deniz eğer hava böyle devam ederse motor üzerinde dönmemek üzere yemin etti. E siz düşünün bugün ne kadar kotuydu. Bütün bu zorlukları unutursak en güzel manzaralı gundu. Ne yazık ki manzaranın çok fazla fotoğrafını çekemedik. Güneş batarken Shiraz'a girdik. Şimdilik Tahran’dan sonra en modern şehre benziyor. 3 gece buradayız. Deniz yarın motorla ilgilenmek istiyor. Ön tekerlekten gelen ses yine dillendi. Ve motorun çamur girmeyen yeri yok. Persepolis’in acelesi yok yarından sonra gidicez. Ben en çok orayı merak ediyorum. Bugünün km’si: 493 Toplam km: 4529
Motokeyf . 33
20 ARALIK PAZAR Shiraz 26.Gun Deniz bugün motorun bakımıyla ugrasti, lastikleri degistirdi. Ben de otelde çamaşır yıkayıp dinlendim. Kulesinin biri yan gelmiş Karim Han Kalesi'ni gezdik. Sonrasında da Eram Bahçesi’ni ziyaret ettik. Bayağı tembel bir gündü.
21 ARALIK PAZARTESI Shiraz-Persepolis-Shiraz 27.Gun Sabah kahvaltı sonrası Persepolis' e yola koyulduk. Persepolis sapağını kaçırdık. Persepolis’ten sonra ziyaret etmeyi düşündüğümüz Naqsh-e Rajab da bulduk kendimizi. Her işte bir hayır varmış, Kuruş isimli oradaki görevliyle tanıştık. Kokartlar yine işe yaradı. Hatta Kuruş Persepolis kapıdaki arkadaşı rehber Şabani'yi arayıp bizimle ilgilenmesini söyledi. Naqsh-e Rajab’in yaklaşık 2 km karsısında Naqsh-e Rostam var. Persepolis öncesi bir de ona baktık. Darius abinin mezarı da orda(Xerxes’in babasi). Bunlardan sonra Persepolis e gidip, Şabani’yi bulduk. Sağ olsun bizi çok güzel ağırladı. Ziyaretimiz sonrası Persepolis girişteki otelin restoranında yemek yedik (Şabani’nin tavsiyesiyle)Yemek çok güzel ve fiyat mantıklıydı. Ve bir de yaptığımız bir hatayı fark ettik. Persepolis Shiraz’ın 58 km dışında, Esfahan yolunda. Yani önceki gün Esfahan’dan gelirken burada konaklamalı, sabah normal kıyafetlerimizle rahat rahat Persepolis’i gezmeli ve sonra Shiraz’a gitmeliydik. Peki, biz ne yaptık. Fazladan 120 km ve motosiklet kıyafetleriyle(pişerek) Persepolis’i gezdik. Aklınızda bulunsun. Otelin havuzu bile var. Öğleden sonra Shiraz’a döndüğümüzde yine çok güzel bir cami ziyaret ettik: Vakil Camii. Bugünün km’si 144
Toplam km: 4673
22 ARALIK SALI Shiraz-Kerman 28.Gün Dun aksam Bandar Abbas tan motoru bir gemiye yükleyip gezmeye devam etmekten vazgeçip İran da 1 hafta daha kalmaya karar verdik. Bütçe mevzuları. Sabah 8 gibi Shiraz dan Kerman’a doğru yola çıktık. Yaklaşık 9 saat motor üstünde kaldık. E biraz yorulmuşuz. Çok güzel güneşli bir gündü. Ve keyifli yoldu. Bir ara köyün birinde Deniz benzinciye yanaştı. Yaklaşık 10-15 tane araç vardı. Ve sadece bir pompa çalışıyordu. Üstelik bazı insanlar bidonlar getirmiş onlarda sırada bekliyordu. Deniz 1-2 dakika bekledikten sonra vazgeçip, dinlenmek için pompaların biraz ötesine park etti. Yedek bidonlardaki benzini kullanacaktı. O kadar kalabalığın arasından pompacı isini gücünü bırakıp bizim yanımıza geldi sıradaki herkes bize bakıyordu. Deniz'e pompayı gösterip bir şeyler söyledi. Deniz de sıranın çok fazla olduğunu almaktan vazgeçtiğini bir şekilde anlattı. Adam ısrarla Deniz’i pompanın yanına çağırdı. Bekleyenler sırasını bize verdi. Onlara teşekkür ettik. İran’da ucuz benzin alabilmeniz için kartınızın olması gerekiyor. Çipli bir kart. Aylık, devletin belirlediği bir limitiniz var. Nerdeyse benzincilerin tamamında kartlarını kullandılar bizim için. Hatta bazen bu sabah olduğu gibi para bile almak istemediler. Kibar insanlar canim. Bugünün km ‘si: 566 Toplam km: 5239
Motokeyf . 34
23 ARALIK ÇARŞAMBA Kerman-Rayen-Kerman 29.Gün Kerman’a 200 km uzaklıkta Bam adında bir şehir var. Şehrin nerdeyse tamamı "çamurdan" yapılmış. Fakat 2003’de büyük bir depremle yerle bir olmuş. Depremde çok hasar gördüğünü, dolayısıyla oraya gitmememizi tavsiye ettiler. Onun yerine Rayen’i önerdiler. Bizde öyle yaptık. Biz çok beğendik. Tabelalardaki adi Arg-e Rayen. Dönüşte de 1800’lerin sonunda dönemin şahı tarafından inşa edilen çölün ortasındaki sarayı ziyaret ettik. Akşam da Kerman’ in pazarını dolaştık. Bugünün km’si: 241 Toplam km: 5480
Motokeyf . 35
O
24 ARALIK. PERŞEMBE Kerman-Yazd Motokeyf 36
30.Gün Bugün biraz geç yola ciktik,9.30 gibi. Hava harika. Yaklaşık 300 km dümdüz gittik, gittik, gittik solumuzda Abarkuh Çölü, sağımızda Anjir Çölü... Yol boyunca istisnasız bütün kamyoncular bizi selamladı. Tam da İran’da bizi şaşırtacak şehirler artık kalmadığını düşünmeye başlamışken, Yazd’a geldik. Fotoğrafların birinde o kule gibi görünen binalar "Doğal klima sistemleri”. Sadece onlar bile eşsiz. Sokaklar daracık, Mardin tadında. Ama evler taş değil çamurdan. Bu akşam kalacağımız otelde. www.silkroadhotel.ir/ Bu linki tıklarsanız bu aksam nerde uyuyacağımızı görürüsünüz. Laf aramızda oradaki fiyatların yarısından daha azını ödüyoruz. Bugünün km’si: 356 Toplam km: 5836
Motokeyf . 36
Yazd'a geri döndük. Bu seferki ziyaret yerimiz ise; Zerdüşler'in ölülerini öylece toprağın üzerine bıraktıkları "Sessizlik Kuleleri". Bu isim bizim çok hoşumuza gitti. Ölülerini gömmüyorlar, yakmıyorlar. Ne toprak kirlensin ne de hava. Öylece kurtlar kuşlar yesin.Eyvallahhh bize uyar. Akşam ise bizim için dumur olay; otelin avlusunda yapılan organizasyondu .Hayatımızda ilk defa Kırismisi(Christmas) kutlarken üstelik bunu birkaç Molla ve Avrupalı'yla İran'da gerçekleştirmek ... Ne diyelim kısmet . Bugünün km’si: 230 Toplam km: 6066
25 ARALIK CUMA Yazd-Chak Chak-Yazd 31.Gün Zerdüştlerin şehrindeyiz. Bugün onların en önemli tapınaklarından birini ziyaret ettik. Çölün ortasında kayalıkların içinde bir mağara. Ben diyim 100 siz diyin 200 basamak çıktık. Tam mağaranın önüne geldik,bir soluklanalım dedik,üzerimizdeki birkaç kat giysiyi çıkardık, koyucak yer arıyoruz, fotoğraftaki yakışıklı abi mağaraya kilidi basıverdi. Beş basamak daha çıkıcaz, uğruna o kadar yol yaptığımız yeri görücez,ama o mağarayı kilitledi. Öğle tatiliymiş... Adam saatini göstererek bizden 1 saat 15 dakika kadar beklememizi istiyor. Deniz sinirlendi, çıktığımız merdivenleri gösterdi, bir seyler anlatmaya çalıştı, adam sırtını döndü gitti. Bir çanta açtı içinden domates, patates gibi şeyler çıktı, onlarla ağır ağır bir salata yaptı, afiyetle yemeye başladı. Biz o sırada bu rituelini bitirmesini bekliyorduk. 2 çift gelip (muhtemelen halimize acıdılarki) onlar ziyaretlerini tamamlamış gidiyorlardı, bizi aşağıdaki piknik sofralarına davet ettiler. Gül yüzlü(!) amca 45 dakika sonra geldi, kapıyı açtı. Toplam 5 dakika magaranın içinde kalıp genç çiftin yanına aşağıya indik. On numara kebaplar, bir de nargile. E daha ne olsun...Teşekkür ettik.
Motokeyf . 37
27 ARALIK PAZAR Kashan-Ouzvin 26 ARALIK CUMARTESİ Yazd-Kashan 32. Gün Artık dönüş yolundayız diyebiliriz. Geçtiğimiz yerlerden yeniden geçmeye başladık.Yarın nereye gidecegimize henüz karar vermiş değiliz. İran'da son 10 gündür"Kerbela Katliamı"nı anıyorlar.Ülkede yas var diyebiliriz. Her yer siyah bayraklarla dolu,erkekler hep siyah giyiyor(kadınlar zaten karalar bağlamış).Bizim için bu konuyla ilgili "son nokta" ise bugün geldiğimiz şehirdeki sus havuzlarından Kerbela'da akan kanı simgeleyen kırmızı sıvıların akmasıydı. Bugünün km’si: 387 Toplam km: 6453
33. Gün Dönüş yolunda olduğumuzu söylemiştik ama hava raporları biz sinirda olacagimiz zaman Turkiye tarafinda kar gosteriyor.Biz de o zaman biraz daha dolasip Carsamba ya da Cuma gunu Tebriz den Turkiye ye gidecek olan trene binelim dedik.Ve sabah daha once gormedigimiz Hazar Denizi kiyisindaki Sari kentine dogru yola ciktik.12:00 gibi Tahran daydik.Ama bir turlu Sari ya giden otoban ayrimini bulamadik.Tahran da her yerde metro calismasi var.Ustelik birde bugun 10 gunluk Kerbela Anma gunlerinin en hareketlisiydi. Sanirim son gunuydu.Sokaklari kesip kortej halinde yuruyorlardi(zincirlerle kendilerine vurarak).1,5 saat gibi bir vakit kaybettik.Bize Tahran dan Sari nin yaklasik 5 saat surecegini söylediler.Gozumuz yemedi,biz de bildigimiz yola sapip Quzvin e geldik. Yolda gelirken Istanbul plakali 2 tane kamyon vardi.Ilk defa Turkiye plakali birilerini gorduk.Cok sevindim,motorda cilginca onlara el salladim.Memleketi mi ozledim ne?...Deniz bu halime guldu.Ee kuşu altin kafese koymuslar... Bugunun km’si:427 Toplam km: 6880
28 ARALIK PAZARTESI Quzvin - Rasht 34. Gün Sabah yola çıkmak için hiç acele etmedik.Sallana sallana kahvaltı yaptık,keyif kahvesi içtik.İnternette hava durumunu son kez kontrol ettik.Her şey yolunda ve biz yola koyulduk. Rasht'a doğru yollar çok keyifli.Onların 4 günlük tatilinin sonu olduğu için dönüş yolu trafik vardı,herkes dönüş yolundaydı.Bitki örtüsü birden değişti.Karadeniz kıyıları gibi olmaya başladı.Manzaralı harika yollar. Zeytin ağacı bile gördük.Yemek için mola verdiğimiz yerde siparişlerimizin yanında enteresan mezemsi bi şey verdiler.Ben önce arnavut ciğer sandım.Sos içerisinde zeytinmiş. Rahst'a vardığımızda 3 otel gezdik.Üçüncüsünde karar kıldık.Hemen duşumuzu alıp sokağa attık kendimizi.Küçük Han'ın heykelini arıyoruz.Abi mühüm şahsiyet.Şaka değil ,Sovyet Sosyalist İran Cumhuriyeti'ni kurmuş.Ama Cumhuriyet'in ömrü 1 yıl sürmüş.Küçük Han'ı da idam etmişler.Heykelini bulduk,saygılar abi......Çok karanlıktı,fotoğraf çekemedik. Bruschetta adında sadece 4 masası olan bir italyan restorantı bulduk.Sahipleri İranlı bir karı-koca. Kadın 4 sene İtalya'da kalmış.Sonra dönüp bu dükkanı açmış.Kocası da mühendis ama iş bulamamaktan şikayetçi. Spagetti,pizza,sarımsaklı-domatesli ekmek ve tabiki espresso.Perfekto. Bugünün km’si: 227 Toplam km: 7107 Motokeyf . 38
1st. Harley-Davidson Antalya Rally – 2015 4 ülke 280 motor, 450 Harley Davidson tutkununun katilimlariyla gerçekleşen etkinliğin takvimi şu şekildeydi;
23 Nisan -Harley Davidson Antalya'da karşılama ve otele yerleşme -Anadolu Park'da hoş geldin yemeği ve partisi. Yemekte HOG Antalya Chapter Üyesi Aycan Dağıstanlı ve ekibi sahne alarak eğlenceli bir gece yaşattı. Sahneye motoru Harley-Davidson ile şarkı söyleyerek girmesi de ayrı bir sürpriz oldu.
24 Nisan -Ulupınar'a sürüş. -Ulupınar'da yemek -MAxx Royal'e sürüş ve Max Royal'de çay - kahve molası -Nashira Park'a sürüş ve Akşam Yemeği -Free Time -Tudors Pub'da Rally Eğlencesi. Yine HOG Antalya Chapter Üyesi Aycan Dağıstanlı sahne aldı. Alkol alınacağı için, misafirler motorlarını otelde bırakarak, servisler ile Kaleiçine getirildi. Motokeyf . 40
25 Nisan -Side'ye sürüş -Side kent meydanında free time -Antik Kent'de fotoğraf çekimi -Manavgat'a sürüş ve Bot Turu -Bot da yemek molası -Antalya'ya sürüş -Free Time -Jolly Joker Concert Hall'da Rally Eğlencesi
26 Nisan -Sabah Harley Davidson Antalya'da kahvaltı ve uğurlama...
Amerika’da düzenlenen Sturgis Motosiklet Festivali ise 7.500 yerel sakini olan kasabaya her sene 750.000’den fazla Harley-Davidson tutkununu ve milyonlarca turisti çekmektedir. Düzenlendiği şehirlere büyük marka değeri katan Harley-Davidson Rally’ler aynı zamanda milyonlarca dolarlık bir katma değer yaratmakta ve turizm için önemli fırsatları bereberinde getirmektedir. Harley-Davidson Amerika, Antalya'yı resmi Rally planına dahil ederse biz de diğer ülkeler gibi her yıl uluslararası platformda düzenlenen Rally ile ülkemizde binlerce Harley tutkununu misafir edeceğiz…
Günümüzde 130 ülkede 2 milyondan fazla üyesi bulunan H.O.G. Rusya’dan Suudi Arabistan’a, İzlanda’dan Japonya’ya, dünyanın dört bir yanında, 1.500 Chapter’ı ile en saygın ve önemli motosiklet grubudur.Kurulduğu günden itibaren dünyanın en saygın organizasyonlarını gerçekleştiren H.O.G. düzenlendiği etkinlikler ile de bulunduğu kentlere çok önemli katkılar sağlamaktadır. Her yıl belirli ülkelerde resmi organizasyon programları ile duyrulan Harley-Davidson Rally etkinlikleri yüzbinlerce Harley-Davidson tutkununu ve çok sayıda turisti düzenlendiği şehre çekmekte ve bir cazibe merkezi yaratmaktadır. Avusturya’nın küçük bir göl kasabası olan Faaker See 2014 senesinde düzenlenen Harley-Davidson Rally’de 100.000’den fazla Harley-Davidson motosiklet tutkununa ve 250.000’e yaklaşan ziyaretçi katılım sayısına ulaştı. Motokeyf . 41
Serez’de Pist Heyecanı Tam Gaz!
Y unanistan'ın Serez pistinde yapılan Türkiye Pist Şampiyonası'nın 2. Ayağı çekişmeli
anlara sahne oldu.
Türkiye Pist Şampiyonası Yunanistan'ın Serez Pisti'nde (3.186 mt) 94 sporcunun katılımıyla güneşli ve sıcak bir havada koşuldu. On farklı sınıfta start alan yarışçılar, Serez Motokeyf . 42
Pisti’nde zorlu ve çekişmeli yarışlara imza attı. Özellikle TMF GP sınıfındaki yarışlar büyük heyecana sahne oldu. TMF GP1000’de Tolga Uprak yarışı birinci sırada bitirdi. Uprak’ın
arkasından Leone Ciro ikinci Erdal Karabulut’ta üçüncü oldu. TMF GP600’de ise Aras Özkaçar birinci, Nuri Yılmaz ile Emrah Kıygan’da ikinci ve üçüncü sırayı paylaştı.
1000cc A sınıfında Bulgar yarışçı Angel Karanyotov birinci olurken, Erdal Karabulut ikinci ve Tolga Uprak’da üçüncü oldu. 600 A sınıfında genç sporcu Aras Özkaçar damalı bayrağı ilk sırada gördü Bu sınıfya ikinci ve üçüncü sırada Nuri Yılmaz ile Muammer Karakaya yer aldı. Oktay Mert’in (KNN54) birinci olduğu 1000cc B sınıfında Ali Durmaz ikinci, Selahattin Durmaz’da
üçüncülüğü elde etti. 600 B sınıfında ilk iki sırayı Aytuğ Ekerve Ahmet Karadaşaldı. 1000cc C sınıfında ise Hasan Erkan Anlar birinci, Mehmet Gençikinci ve Fatih Türüdü’de üçüncü oldu. 600cc C sınıfında ilk sırada Görkem Korucuyer alırken, Korucu’yu Ali Efe Yeğin ve Abdullah Aykut Eker takip etti. Üç bayan sporcunun yarıştığı Bayanlar Kupası’nda Funda Batay yarışı tamamla-
yamazken, bu sınıfta podyumu Ayşe Aydoğan ve Bener Gülşah Yeğin paylaştı. 125 cc kategorisindeki kupalara Öncü kardeşler adeta ambargo koydu. Pistte ilk kez yarıştıkları sezonun ikinci yarışında Can Öncü birinci olurken kardeşi Deniz Öncü üçüncü, Yiğithan Onganer’de ikinci sırada kendine yer buldu.
Motokeyf . 43
Türkiye Atv Şampiyonası 2. Ayak İstanbul’da yapıldı.
Türkiye ATV Şampiyonası’nın ikinci ayak yarışı İstanbul’da kadına yönelik şiddete “hayır” sloganıyla start aldı. Bu sene ilk kez düzenlenen Türkiye ATV Şampiyonası'nın ikinci ayağının startı İstanbul Sancaktepe’de verildi. Yarışçılar, Meydan Parkı’ndan Sancaktepe Belediye Başkan Yardımcısı Tarık Yusuf Uçar tarafından dünyada en yaygın insan hakkı ihlalleri arasında yer alan “Kadına Yönelik Şiddete Birlikte #DurDiyelim” sloganıyla start aldı. Aydos Ormanı’na kadar kortej halinde gelen atvlere vatandaşlar da destek verdi. Motokeyf . 46
Bodrum Su Jeti ve Flyboardla Renklendi.
Türkiye motosiklet Federasyonu (TMF) tarafından yapılan Su Jeti ve Flyboard Türkiye Şampiyonası 1'inci ayak yarışları çok büyük çekişmeye sahne oldu. Bodrum'un Kumbahçe sahilinde 3'ü kadın 30 sporcunun katılımıyla iki gün devam eden yarışlarda kadınlarda Şenay Vasfiye Cankur birinci oldu. Erkeklerde standart jet 0-110 beygirde Atakan Atmaca, 180 beygir ve üzerinde Kahraman Aktaş birinci olurken milli sporcu Ali Komşusu, standart jet 111-179 beygir, Freestyle, Pro Open, TMF Kupası ve Flyboard'da
birincilik kürsüsüne çıktı. Dereceye giren sporculara ödüllerini Bodrum Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan, TMF Asbaşkanı Hamit Dizman ve yönetim kurulu üyeleri verdi.
GECE ŞOVUNA İLGİ BÜYÜKTÜ Gündüz jetsiki ile sıralama yarışları start alan şampiyona gece ise Flyboard gösterileri ile renkli görüntüler oluştu. Gece gösterisinde görsel
şölene dönüşen şampiyonada Flyboard şovu büyük ilgi gördü. Gece ışıklı kıyafetlerle gösteri sunan Flyboard hocası birbirinden ilginç şovlarıyla dikkatleri üzerine çekti.
TMF Asbaşkanı Dizman, "Dilerim gelecek sene tekrar burada yarışırız. Gösterilen ilgiden binaen teşekkür ederim. Bu spora ilgi her önceki gün artıyor. Daha önce 10-15 sporcumuz vardı, bu sayı 30 oldu" diye belirtti . Geçen sene Sırbistan'da yapılan Balkan şampiyo-
nasında dereceleri mevcut bulunan ve Flyboard'da birincilik alan milli sporcu Ali Komşusu ise amacının bu spora gönül verenlere örnek olmak ve daha iyi yerlere gelmelerini sağlamak olduğunu belirtti . Bu arada yerli ve yabancı turistlerin çok büyük ilgi gösterdiği flyboard kategorisindeki yarışlarda, Ali Komşusu'nun gösterisi çok büyük beğeni topladı. Komşusu, Onuncu Yıl Marşı eşliğinde göğsünden çıkardığı Türk Bayrağı ile gösterisine devam ederken izleyenler ayakta alkışladı.
Sahile toplanan yerli ve yabancı turistler fotoğraf çekmek için bir biri ile yarıştı. Yalı kafe önünde düzenlenen gösteri sonunda vatandaşlar tarafından uzun süre alkış çaldı. Motokeyf . 47
2015 Dünya Supersport Şampiyonası’nın 5. ayağını Kenan Sofuoğlu kazandı. Sıralama turlarını ikinci sırada tamamlayan Milli Motosikletçimiz, yarışın ilk bölümünü Cluzel’i takip ederek geçirdi. Yarışın bitimine 15 tur kala en hızlı turu kaydeden Sofuoğlu, en hızlı tur zamanını geliştirmeye devam ederek Cluzel ile arayı yavaş yavaş kapatmaya başladı. 11. turda fark iyice kapandı ve Sofuoğlu son virajda Cluzel’e içten bir atak yaptı. Buna karşılık Cluzel start düzlüğünde yerini geri aldı. Ancak Sofuoğlu pes etmeyerek 9 tur kala Rivazza virajında yaptığı atak ile beraber yeniden liderliği eline geçirdi. Sofuoğlu güçlü temposunu ilerleyen turlarda da koruyarak yarışın bitimine 4 tur kala en hızlı zaman turunu kaydetti ve fark iyice açıldı. Milli Motosikletçimiz son turlarda da yerini koruyarak zafere ulaşan isim oldu. Böylece oğlu Hamza’nın hastalığı nedeniyle zor günler geçiren Sofuoğlu son 3 yarışı art arda kazanmış oldu. Motokeyf . 48
Motokeyf . 49
Kastamonu Doğu Avrupa Sınavını Geçti
Kastamonu'nun Azdavay ilçesi Doğu Avrupa Enduro Şampiyonası'na ilk kez ev sahipliği yaptı. Balkan Şampiyonası’nda Türkiye takım halinde ikinci oldu. Türkiye Motosiklet Federasyonu, Kastamonu Valiliği ve Azdavay Belediyesi’nin düzenlediği, Doğu Avrupa Enduro Şampiyonası Kastamonu’nun Azdavay ilçesinde tamamlandı. Suğla yaylasında yapılan yarışlarda sporcular 37,5 km.’lik özel etapta 4 tur atarak toplamda 150 km.’yi bitirmeye çalıştılar. Yarışlara Türk sporcuların yanı sıra Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Fransa, İran ve İngiltere’den 148 endurocu katıldı. Ekstrem, kros, orman, dere yatakları ve dağ etaplarında sporcular doğal engelleri geçerek finişe ulaşmaya çalıştılar. Takım puanlamasında Türkiye ikinci olurken, Yunanistan birinci ve Romanya’da üçüncü sırayı aldı.
Motokeyf . 50
Türkiye Motosiklet Federasyonu başkanı Bekir Yunus Uçar, “Geçen sene ulusal yarış yaptıktan sonra, burada uluslararası yarışmak için söz vermiştik. Bunu tutmaktan dolayı gururluyum. Burası çok güzel bir merkez oldu. Sayın Valimiz Şehmus Günaydın’a çok teşekkür ediyorum. Bize güven verdi ve kendisinin desteğiyle burada güzel bir şampiyona yaptık. Kastamonu Milletvekillerimize, Azdavay Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, Gençlik ve Spor İl Müdürümüze ve burada büyük emek harcayan Yönetim Kurulu Üyeleri arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim” diye konuştu.
E1: Michalis Ntouzenis-Yunanistan (Honda), Sinan Memnun-Türkiye (Husqvarna), Kunter Kuşçu-Türkiye (Husqvarna) E2: Andrew Noakley-İngiltere (KTM), Trigkas Giannis-Yunanistan (Beta), Zoras Alexsious-Yunanistan (KTM) E3: Siafarikas Vasileos-Yunanistan (Honda), Andrei Botoaca-Romanya (Husqvarna), Burak Özdemir-Türkiye (KTM) Junior: Teodor Kabakchiev-Bulgaristan (KTM), Artemios Sfinanolakis-Yunanistan (Husqvarna), Shevki Shevkiev-Bulgaristan (TM) Veteran: Gkagkantsios Thanasis-Yunanistan (KTM), Tahir Tugayoğlu-Türkiye (Husaberg), Murat Kızak-Türkiye (Husqvarna) Women: Burcu Tugayoğlu-Türkiye (Husaberg), Şule Öztürk-Türkiye (KTM), Nazire Peker-Türkiye (KTM) Motokeyf . 51
www.ulkekokusu.com
Sezonun festival takvimi Ocak-şubat ayı gibi açıklanmaya başladığında genelde buraya katılacak olan motosiklet sevdalıları önceden gidecekleri festivallerin programlarını yapmaya başlarlar. Bir önceki seneki organizasyonun başarısı, festival alanın bulunduğu yer, gelecek olan sanatçılar, yapılacak etkinlikler bu festivallere katılım için bir etkendir.
Salihli Enduro ve Touring Motosiklet Kulübü O gün İnternetimi açtığımda festival takviminin en başına yeni bir etkinlik eklenmiş olduğunu görüyorum. Bunlarda kimmiş daha önce hiç duymamışım ki. Grubun ilk festivali, zira kulüp 2012 de kurulmuş. Bu sene önce hem kendilerini tanıtmak hem de olan biteni anlamak için sadece bir kamp fikriyle yola çıkmışlar. Sonra çevredeki arkadaşları ve yerel yöneticilerden aldıkları olumlu konuşmalarla ‘’ dostluk her zaman kazanır ’’sloganıyla festival yapmaya karar vermişler. Festival başlangıç tarihi Cuma günü başlıyor olmasına rağmen grup hazırlıklarını pazartesi tamamlamıştı bunu Facebook sayfalarından görüyordum. İnsanlar Salı gününMotokeyf . 52
den itibaren kamp alanına yerleşmeye başlamıştı. Ben de İşlerimi ayarlayıp Cuma sabahı yola çıktım. Uşak-İzmir otoyolu üzerinde Salihli’ye yaklaşık 10 km kala sağdan yol Adala’ya ayrıldı ve yaklaşık 10 km sonra pat diye kendimi festival alanında, kayıt masasının önünde buldum. Katılımcı kaydını yaptırıp iki parçalı, üzerinde adımın yazılı olduğu kuponun birini boynuma takıp diğer parçayı daha sonra yapılacak hediye çekilişi kutusuna attım. Kayıt yaptırmak için güzel bir fikir. Çünkü genelde bu kayıt işini savsaklar hatta bazen yaptırmadan bile döneriz. Durun henüz kayıt masasındaki işimiz bitmedi. Bir de üstüne yörenin meşhur kuru
üzümünün, boyun anahtarlığının, buff ve grubun stickerlarının olduğu bir de hediye paketi verildi. Utanmasam daha başka ne var diye sorasım var. İlk defa bir kamp alanının köyün içinde olduğuna şahit oldum. Köprülerle köye bağlı olan kamp büyük bir çay bahçesi aslında. Oldukça geniş alanda çadırlarımızı rahatça kurduk. Neydeyse her ağaca elektrik ve priz çekilmiş. Var olan tuvaletlerde yığılma olmasın diye ayrıca tuvalet eklenmiş. Meşhur odun köfteci ve orada ki Cafe ile de herkesin rahatça yiyip içebilmesi için anlaşma
yapılmış. Tabi ki bu işler yerel idarelerin yardımlarıyla hem daha sorunsuz hem de daha organize olur. Salihli belediyesi ve ticaret odasının yanında otuz iki sponsor firma daha vardı-Üşenmedim sponsorlar brandasında saydım-Aynı zamanda Salihli ilçe jandarma ve ilçe emniyeti güvenlik konusunda sürekli destek verdi. Gayet güzel bir ses düzeni ile hazırlanan bir platform sahnede iki gece, iki grup yaptıkları müzikle katılımcıları coşturdular. Bu arada motorcular yalnız değildi onu da söylemeden geçemeyeceğim. Adala halkı ile iç içe oturduk, birlikte eğlendik. Sevgili başkan ayrıca festival alanına bir de cross pisti hazırlatmış ki bu da farklı bir etkinlik oldu. Enduro Garaj’ın crosscuları harika gösteriler yaptılar. Tabi ki daha sonra pisti isteyenler kullandı. Cuma günü kamp alanına geldiğim zaman henüz çoğu motosiklet sevdalısı gelmemiş olmasının
avantajıyla kulüp başkanı Caner Akçakaya ile de hem tanıştım hem de biraz sohbet etmek için zamanımız oldu. Kulüp hakkında anlattıkları beni çok mutlu etti. Kulüp olarak eğitime çok önem veriyorlarmış. Öle ki eğitim almadan hiçbir üye kabulü olmuyormuş. Öyle mütevazı bir başkan ki bir an kalkıp yanımızdan uzaklaştı bir de baktık ki elinde çay tepsisi ile ‘arkadaşlarım çok yoruldu’ diyerek elleriyle çay servisi yaptı. Cuma günü öğleden itibaren Türkiye’nin her yerinde motosiklet sevdalıları bazen gruplar halinde bazen de münferit gelmeye başladı. Nerdeyse bildiğim tüm motosiklet grupları vardı. Pazar günü katılım durumunu sorduğumda kendilerine cumartesi akşamı 700 olan katılımcı kartlarının kalmadığını, sayının çok daha fazla olduğunu öğrendim. Festivalde özellikle Salihli’nin tanıtımı ön planda tutulmuş. Daha önce sayısız kez önünden geçti-
ğim Salihli’yi hiç bilmiyormuşum, utandım.Lidya Krallığı’nın başkenti Antik Sardes kenti Salihli-İzmir yolunda. Ve 2.gün sabahı kortej sürüşüyle birlikte bu antik kent için profesyonel bir rehber eşliğinde buraya ve Adala kanyonuna bir gezi yapıldı. Gündüz yapılan yarışmalar, gece yapılan konserler ve pek tabi katılımcı gruplara plaket verilmesi, hediye çekilişleriyle dolu dolu 3 gün geçirmiş olduk. Sevgili Caner başkanı ve tüm kulüp üyeleriyle birlikte ailelerini tebrik ediyorum. Katılımcıların, uzun geçen kış mevsiminden sonraki ilk festival diyerek geldikleri Setmok festivali beklentilerin çok üstünde bir başarıyla işin üstesinden gelmiş bence. Böylelikle gelecek sene yapacakları festival çıtasını da yükseltmiş oldular bana göre.
Motokeyf . 53
Motokros’ta Sezonun 3. Ayağı Çekişmeli Geçti.
Türkiye Motokros Şampiyonası'nın üçüncü ayak yarışı Pazar günü İstanbul Çatalca’da yapıldı. Türkiye Motokros Şampiyonası'nın üçüncü ayağı Çatalca’daki Spor Toto Motokros Parkuru'nda yapıldı Sezonun Üçüncü Ayak yarışına İstanbul, Ankara, İzmir, Muğla, Antalya, Sakarya ve Bursa başta olmak üzere 65 sporcu katıldı. Yeditepe Motor Sporları Kulübü tarafından Çatalca Nakkaş mahallesinde yapılan yarışları motokros severler de ilgiyle takip etti. Çatalca’daki Spor Toto Motokros Parkuru'nda yapılan yarışlarda dereceye giren sporcular şöyle; MX1: Ulukan Ulu-YMK, Batuhan Demiryol-SMSK, Fırat Şahin-AVMK MX2: Asrın Rodi Pak-UBSK, Mustafa Çetin-YMK, Batıkan Ulu-YMK MX2 Junior: Asrın Rodi Pak-UBSK, Mustafa Çetin-YMK, Batıkan Ulu-YMK MX2 Junior B: Yasin Karaböce-FOSK, Ozan KoçkanMotokeyf . 54
lı-MMK, Mehmet Can Çelik-BOBSK MX: Şakir Şenkalaycı-AVMK, Murat Başterzi-YMK, Murat Salgın-UMOK 50cc: Alp Ömer Berker-MMK, Bora Sarp Kaya-ADA, Salih Yiğit Teker-STMOK 65 A: Murathan Çetin-GDMSK, Ares Stefan Bengiç-SMYRNA 65 B: Taha Cambazoğlu-GDMSK, Mustafa Sinan Altuner-MMK, Sina Ender Kitapçı-MMK 85 A: Yiğit Mehmet Danışman-UMOK, Emircan Şenkalaycı-AVMK, Muhammed Hamza Zengin-SMSK 85 B: Ozan Gökçayır-FOSK, Furkan Valimaki-AVMK, Batuhan Demir-STMOK ATV: Volkan Özgür-STMOK, Yasin Cihangir-YMK, Erdal Demiryol-SMSK Veteranlar: Koray Uysal-YMK, Ceyhun Kalfalı-YMK, Hüseyin Neziroğlu-YMK
İzmir Park’ta Kupalar Sahiplerini Buldu.
Türkiye Pist Şampiyonası'nın 3. Ayak yarışı bir yarışlık aradan sonra İzmir Ülkü Yarış Pisti'nde yapıldı. Yunanistan’da yapılan ikinci ayağın ardından Türkiye Pist Şampiyonası'nın üçüncü ayağı İzmir Park’ta yapıldı. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 87 yarışçı Ülkü Yarış Pisti’nde büyük çekişme yaşadı. Üçüncü ayak yarışında derece giren isimler şöyle; 1000 A: Tolga Uprak, Sinan Şenel, Altuğ İnan 600 A: Aras Özkaçar, Furkan Eryılmaz, Muammer Karakaya 1000 B: Fatih Ahi, Özgür Çiçek, Harun Akgün 600 B: Tolga Dede, Serkan İşbilir, Özgür Güllü 1000 C: Mehmet Genç, Fatih Türüdü, Yavuz Tahmaz 600 C: Ali Efe Yeğin, Abdullah Aykut Eker, Hakan Çorlu-KNN54 125 cc: Can Öncü, Bahattin Sofuoğlu-KNN54, Deniz Öncü Bayanlar: Ayşe Aydoğan, Halide Kübra Urgancı, Funda Batay TMFGP 600: Aras Özkaçar, Muammer Karakaya, Tolga Dede TMFGP 1000: Sinan Şenel, Burak Albayrak, Fatih Ahi Yarış hakkında bilgi veren Türkiye Motosiklet Federasyonu Pist Branş Sorumlusu Bahadır Batır, "İzmir Ülkü Yarış Pistinde, Motosiklet Pist Şampiyonası’nın üçüncü ayağını düzenliyoruz. Yarışın birinci ayağı yine burada yapıldı. İkinci ayağı Yunanistan’da yaptık. Türkiye Motosiklet Federasyonumuzun desteği ile tüm yarışçılarımızı Yunanistan’a götürerek, oradaki yabancı yarışçılarla beraber yarıştırdık. Üçüncü ayağı tekrar İzmir’de yaptık. Bir ayak daha yine yurt dışında yapmayı planlıyoruz. Bununda en büyük sebebi yarışçılarımızı değişik pistlerde, değişik yarışçılarla özellikle Avrupa’daki daha hızlı daha tecrübeli yarışçılarla yarıştırıp onların tecrübelerini, hızlarını, yarış görüşlerini almalarını amaçlıyoruz" dedi.
Motokeyf . 55
Bu yıl, gelenekselleştirdiğimiz Aladağlar Kış Kamplarımızın 4.sünü gerçekleştirdik. Hamok olarak kamp yapmayı seven bir motosiklet grubuyuz. İlk faaliyetlerimiz 2005 yılına dayanır. 2010 yılında HAmok (Hatay Motosiklet Kulübü) adını aldık. Sadece kulüp olmakla kalmayıp dernekleştik ve TMF kayıtlı bir kulüp olduk.
Etkinliklerimizi sitemiz www.hamok.org'ta paylaşmaktayız. Sitemizde Türkiye’nin değişik illerinden 500'ün üzerinde üyemiz var. Sitemizin yanı sıra birçok motosiklet sitesinde de paylaşımlar yapmaktayız. Aladağlar Kış Kampı Hamok için, yılda bir kez yapılan extrem bir kamp olmasından dolayı özel bir yere sahiptir. Doğal ortamlarda olmayı, motosikletlerimizle sert doğa koşullarıyla mücadele etmeyi, sınırlarımızı zorlamayı seviyoruz.
Bu yıl tarihimiz, 13-14-15 Mart 2015 Aslında 20 Şubat olarak belirlediğimiz kış kampımızı, o tarihte yoğun kar yağışının ülke genelinde karayollarını aşırı etkilemesi sonucu ileri bir tarihe, 13 Mart'a ertelemiştik.
Motokeyf . 56
Motokeyf . 57
TUR BAŞLIYOR Vakit geldi çattı ve yağmurlu bir mart sabahında yola çıktık. Adil Berk Oğuz İstanbul'dan, Ahmet Hamderi Kayseri'den, Sıtkı Güven, Fuat Bahadır ve Sertaç Kaya Hatay'dan yola çıkarak Kayseri'nin Develi İlçesi'nde buluştuk. Sonrasında Yahyalı'ya geçip alışverişimizi yaptık ve çıkışa başladık.
Katılımcılar; 1-Sıtkı Güven (CRF 250 L) Hatay 2- Fuat Bahadır (XT 125) Hatay 3- Adil Berk Oğuz (KTM 350exc-f sd) İstanbul 4- Sertaç Kaya (CRF 250 L) Hatay 5- Ahmet Hamderi (KLX 250) Kayseri
Motokeyf . 58
Donington Park Pisti’nde pole pozisyonunda start alan Sofuoğlu, yarışın başlarında MV Agusta'nın Fransız pilotu Jules Cluzel’e kaptırdığı liderliği çok geçmeden geri aldı ve bir daha arkasına bakmadan finişe kadar birinci sıradaki yerini korudu. Cluzel ise ikinci sırayı alarak 20 puanın sahibi oldu. Şampiyonluk yolunda bir virajı daha geçen Kenan Sofuoğlu’nun bir sonraki hedefi ise 7 Haziran’da Portekiz’de kazanmak olacak.
Motokeyf . 59
Sinan ÖRS
EDİRNE
Asırlık bir medeniyetin ilk İstanbul’una yolculuğa çıktığımız gün kalbimiz bir başka heyecan ile çarpmakta idi. Motosikletlerin bakımını tamamladıktan sonra bir gece yarısı ani bir karar ile yollarda bulduk kendimizi. Hedefimizde Balkan mülkleri ve ilk durağımız Edirne! Birkaç saat süren yorucu İstanbul geçişinin ardından, Edirne sınırlarına girdiğimiz vakit, imparatorluğun kalbinin halen Edirne’de attığını hissettik. Buram buram tarih kokan bu eşsiz kenti,bir kaç saat içerisinde gezebilecek kadar küçük bulunca şaşkınlığımız epey uzun sürdü.
İlk durağımız Mimar Sinan’ın eşsiz eseri Selimiye Camii oluyor. Eşsiz sözcüğüne hiçbir mübalağa eklemeniz gerekmeyen bu devasa caminin neredeyse her taşında hayretler içerisinde kalıyorsunuz. Motokeyf . 60
Motosikletleri güvenli bir alana park ettikten sonra grup halinde Selimiye’ye giriyoruz. Kapılarda üçgen biçiminde gerilmiş zincirler çıkıyor karşımıza. Bunlara epey anlam veremesek de cami avlusunda tanıştığımız macun satan
amcadan pek çok bilgi edinme imkânımız oluyor. Bu zincirlerin geriliş amacı insanların camiye girerken edep ile eğilmesini temin etmek imiş.
Gerçekten de hepimiz boyumuzun çok aşağısında kalan zincirlerden geçebilmek için başlarımızı öne eğerek camiye giriş yapıyoruz. Avluda karşımıza çıkan şadırvan ise oldukça farklı bir mimari ile inşa edilmiş. Mimarın bu şadırvana, caminin krokisini işlediği bilgisini sonradan ediniyoruz. Yazımıza başlık olarak seçtiğimiz Sinan’ın rüyası ise tarihi bir gerçekliğe dayanıyor. Ayasofya’nın kubbe yüksekliğinin batı mimarlarınca “mucizevi” olarak nitelendirilmesine alınan Mimar Sinan, bu yapının kubbe
Selimiye Belediyesi’nin logosunda yer edinecek kadar ünlü bir de öyküsü var. Hikâye şu şekilde: Selimiye’nin inşa edileceği bölgenin -içerisinde laleler yetişen- bir arazi olduğu zamanlarda Mimar Sinan, böl-
yüksekliğini yapacağı bir eserde geçmek niyetiyle yıllarca hazırlık yapıyor. Vakit tamam olduğunda Selimiye inşaatına başlanıyor ve yapımı tamamladıktan sonra ölçülen kubbenin Ayasofya’dan tam 46 cm daha yüksek olduğu anlaşılıyor. Sinan’ın rüyası gerçekleşiyor ve mucize olarak nitelenen Ayasofya’nın eşsizliği böylelikle tarihe karışıyor. Selimiye’nin her taşı farklı menkıbe, farklı bir efsane gibi. Cami içerisinde bulunan muazzam akustik sistemi, halen bir mikrofon yardımına ihtiyaç duyulmayışından kolaylıkla
genin cami yapmak için en uygun yer olduğunu söyleyince tarla sahibi araştırılıyor. Arazinin gayrimüslim bir kadına ait olduğu öğrenilince aracılar vasıtası ile satın almak için pazarlık yapılıyor. Fakat kadın kendi dinine ait olmadığı
anlaşılıyor. Öyle ki cami içerisinde kendi aranızda fısıldaşarak sohbet dahi etseniz, bir başkası sizi uzak bir köşeden rahatlıkla duyabiliyor. Bu bağlamda çözülmesi mümkün olmayan bir sır perdesi oluşturan Selimiye’nin bir başka özelliği ise “Ters Lale”. Caminin orta bölümünde bulunan müezzin bölmesinin sol ön ayağında bir lale işlemesi var. Mermere oyulmak suretiyle işlenmiş bu lalenin bu gün
gerekçesiyle araziyi satmaya bir türlü yanaşmıyor. Sonunda Mimar Sinan bizzat devreye girerek araziyi almak için kadınla görüşüyor. Motokeyf . 61
Kadın ikna ediliyor ancak bir de şart koşuyor. Yapılacak camide öyle bir işaret istiyor ki camiye gelen herkes onu ansın, hatırlasın. Sinan sözünü tutuyor fakat lale motifini ters olarak işletiyor. Kadının durumu anlamak için sorduğu soruya cevaben ise şu efsanevi sözcükleri söylüyor: “Bize ettüğün terslüklerle de hatırlanasun” Selimiye’nin hemen alt bölümüne cami içinden doğrudan inilen merdivenler inşa edilmiş. Bu yolla çıkılan Selimiye çarşısında ise pek çok hediyelik eşya dükkânı var. Buradan sevdiklerinize Selimiye ile ilgili pek çok biblo, kartpostal vb. alabilmeniz de mümkün. Selimiye’den sonra ikinci durağımız hemen karşıda bulunan Hat Camii. Burada boyutları 3- 6 metre arasında değişen hat çizimleri mevcut. Öyle ki altlarına geçip fotoğraf çektirmek istediğinizde, harflerin yanında oldukça küçük kalıyorsunuz. Edirne içerisinde dolaşırken bazı tarihi yapılarla da karşılaşma imkânınız var. Tarihi bir yangın kulesi,
Motokeyf . 62
eski Osmanlı sarayı (şimdi askeriye alanı), tarihi ahşap Edirne evleri bunlardan sadece bir kaçı. Edirne’nin görülmesi gereken bir diğer yeri ise “Kırkpınar” Tarihsel dayanağı olan bir hikâyeye göre: Türk akıncılarından Ali ile Selim, savaş öncesi konakladıkları Kırkpınar Meydanı’nda antrenman amaçlı bir güreşe tutuşuyorlar. Fakat yiğitlerin gün doğana dek süren amansız güreşi, ikisinin de şehit olmaları ile son buluyor. Ve o bölgeye gömülüyorlar. Yıllar sonra aynı bölgeden geçen Türk akıncıları, burada eşsiz bir pınarın akmaya başladığını görüyor ve buraya “Kırkpınar” adını veriyor. Tarihi dayanağından yola çıkılarak her yıl Kırkpınar Meydanı’nda yağlı güreşler yapılması da gelenek haline getiriliyor. Yemyeşil çayırları bulunan bu meydanı görmeden Edirne’yi gezdiğinizi sanmayın! Bulgaristan’a doğru olan yolculuğumuzda karşımıza son çıkan yapı “Uzun Köprü” Bu yapının muazzam mimarisi izleyenleri büyülüyor ve fotoğraf meraklısı arkadaşlarımızı bu yapıdan uzaklaştıra-
bilmek epey vaktimizi alıyor. Yolculuğumuzun son noktası ise Bulgaristan sınırında bulunan “Kapıkule” sınır kapısı. Gerekli kontrolleri yaptırdıktan sonra motosikletlerin yönünü soğuk balkan memleketlerine doğru çeviriyoruz. Tarihsel bağlamda bir imparatorluk kenti olan bu şehrin hakkında bilmeniz gereken son ve en önemli bilgi ise şu: Eski dilde “Edrine” olarak bilinen bu kent, yaygın bir inanışa göre “Dünyanın Nadide Yayı” anlamına geliyor ve bu kenti toprakları içerisinde bulunduran krallığın, tüm dünyaya hükmedeceğine inanılıyor. Bir sonraki sayımızda “Selçuklu’nun İzinde” başlığıyla Konya kenti izlenimlerimizi aktaracağız. Okuduğunuz için hepinize teşekkürlerimi sunuyor: Herkese keyifli ve güvenli sürüşler diliyorum. Sinan ÖRS
Motokeyf . 63
Bulgaristan’a doğru olan yolculuğumuzda karşımıza son çıkan yapı “Uzun Köprü” Bu yapının muazzam mimarisi izleyenleri büyülüyor ve fotoğraf meraklısı arkadaşlarımızı bu yapıdan uzaklaştırabilmek epey vaktimizi alıyor. Yolculuğumuzun son noktası ise Bulgaristan sınırında bulunan “Kapıkule” sınır kapısı. Gerekli kontrolleri yaptırdıktan sonra motosikletlerin yönünü soğuk balkan memleketlerine doğru çeviriyoruz. Tarihsel bağlamda bir imparatorluk kenti olan bu şehrin hakkında bilmeniz gereken son ve en önemli bilgi ise şu: Eski dilde “Edrine” olarak bilinen bu kent, yaygın bir inanışa göre “Dünyanın Nadide Yayı” anlamına geliyor ve bu kenti toprakları içerisinde bulunduran krallığın, tüm dünyaya hükmedeceğine inanılıyor. Motokeyf . 64
Bir sonraki sayımızda “Selçuklu’nun İzinde” başlığıyla Konya kenti izlenimlerimizi aktaracağız. Okuduğunuz için hepinize teşekkürlerimi sunuyor: Herkese keyifli ve güvenli sürüşler diliyorum.
Motokeyf . 65
Motosiklette Güneş Çarpması Sıcak hava moduna geçmek gerekir. Ne zaman? 32 derece celsius sıcaklıkların üzerindeki motosiklet seyahatlerimizde. Donanım tam olmalıdır. Ceket, pantolon, deri ceket ve botlar. Boynunuz içinde örgü bir boğaz bandı. Suyu daha uzun müddet esen kızgın rüzgara karşısında buharlaşmadan muhafaza ederler.
Motokeyf . 66
Zaman içinde vizörünüzü kaldırarak çenenizden aşağı su sıkıp vizörü kapatınız. Buradan boyun bağınızı ve iç çamaşırlarınıza sızarak ıslatan su vücut ısınızın bir kısmını alacaktır. Su stokunuz azaldıkça gerekli yerlerde durarak suyunuzu tamamlayın hatta buz alarak torba içinde elbisenizin içine koyunuz. Vücut termostatımız sıcak kasmasına karşı ana organlarımızı korur.
Bunu terlemeyle, vasolidasyonla, nabzı yükseltip kalp atışlarını düşürmeyle yapar. Şayet bunlar yeterli olmazsa o zaman işaretler vermeğe başlar. Kramplar başlar eğer bunu dikkate almazsanız iş ciddileşerek güneş çarpmasına doğru gider.
Isı krampları: Isı kaynaklı adale krampları çoğunlukla bacaklar ve alt karın bölgesinde etkili olur. Sonra kollara geçer. Bu durum vücut elektrolitlerinin tükenmeğe başladığının göstergesidir. Bu adale kramplarını boş vermek akıllıca olmaz. Gölge bir yer bulunup oraya sığınılmalıdır. Su yudumlatarak kramp olan yerlere masaj uygulamak gerekir. Ağrılar hala devam ederse yarım çay kaşığı sofra tuzunu bir bardak suyla karıştırıp her 15 dakikada bir içiniz. Bayılacak gibi hissediyorsanız sırt üstü yere yatıp ayaklarınızı kalp bölgenizin üzerinde olacak şekilde bir yere koyunuz. İyileşseniz bile böyle bir travmadan hemen sonra ki iki gün güneşe çıkmayınız. Genellikle böyle bir durumun arkasında alttan ve üsten kusmalar ve çıkarmalar olur. Özetlersek: Hararet bastı ve üstünüzü çıkardınız. Eğer dış ısı vücut sıcaklığınızdan düşükse serinlersiniz ama yüksek ise o zaman daha fazla ısınırTerleme: Bedende cilt rutubetini muhafaza etmek ile görevli ter bezleri vardır. Terleriz ve bu ter cildimizde buharlaşırken cildimizin ısısı emerek havaya verir. Tabi ter sıvı olarak vücudumuzdan aldığını bizden tekrar geri koymamıza gereksinim duyar ki bu işlem devam edebilsin. Bu yüzden bol su içmemiz gerekir. Her saat başı yarım litre içilmelidir. Bunu rağmen otobanlarda kızgın güneş altında hızla gidiyorsak er bezlerinin üretebildiği terin kapasitesini aşabiliriz. Buharlaşma o kadar hızlı olur ki soğutma tam gerçekleşemez ve ter üretimi buharlaşmaya ayak uyduramaz ve yetersiz kalır.
sınız. Çünkü bedeniniz bu ilave ısıyı da direk ısıya, güneşe maruz kalarak emecektir. Bu yüzden eğer dış ısı 37 dereceden fazlaysa fermuarlarınızı dahi iyice kapatarak, havalandırmaları da kapatarak izolasyon sağlamak şarttır. Çöl çobanları uzun kollu, uzun bedenli ve bol yün giysiler giyerler. Bu hem terleyen bedeni gölgede tutar hem de dış ısıyı içeriye sokmaz. Yine bu ısılarda kaskınızın vizörünü tam kapalı tutunuz. Dış ısı, güneş ışınları cildinize değmesin. Dış ısı 47 dereceyse kaskınız içinde bunalsanız dahi açmayın çünkü bu sizi 47 dereceden korur. Belki o an kaskın içi 40 derecedir ve siz vizörü açıp ısıya cildinizi direk temas ettirmekle o ısıyı da cildinize emdirmiş olursunuz. Çünkü kaskın dışarıda tutmakta kullanılmaktadır. Rüzgarda eğer siz 10 km hızdan daha fazla bir hızla gidiyorsanız cildinizi rahatsız edecektir. Bu durumda da cildinizin örtülmüş olmasına ve ısıyla direk temasının engellenmesine çalışılmalıdır. Vazodilatasyon: Vücut içini soğutabilmek için kan damarları genişler ve daha fazla kanı cilde pompalayarak ısıyı çekirdek organlardan dışa (cilde doğru) taşır. Burada dış çevrenin ısısı vücut ısısından düşük ise fazla olan ısı soğuk çevre ısısınca emilir. Ama dış ısı daha yüksekse artmış olan kan dolaşımı havadan daha fazla ısı emerek bunu vücudun içine basar. Nabız ve Kan Dolaşımı: Kalbimiz ısı yükselişine reaksiyon gösterir. Nabız atışlarını yükselterek daha fazla kanı genişlemiş kan damarlarına basar. Hava sıcaklığı yükseldikçe nabız atışları normal atım hızına göre %50-70 oranında yükselebilir. Artan akış kan basıncı-
Boyun bölgesi damarların en çok geçtiği bir bölge olarak özellikle havlu türü su tutan kalın örme ıslak kumaşlarla serinletilmeli ve bu kumaş kurudukça tekrar ıslatılmalıdır. Sıcak havalarda alkollü içki alımından kaçınılmalıdır. Alkol anormal kalp atışlarına sebep olur. Kalbin pompalama faaliyetini kötü yönde etkiler ve gerçekten bedenin kurumasına sebep olur. Not: Buharlaşma kuru sıcaklarda olur. Şayet sıcak havalarda rutubet oranı %90nın üzeriyse buharlaşma olmayacağından soğutmada olmayacaktır. Bu durumda sizin üzerinizi ıslatmanızın da bir anlamı kalmayacaktır. Burada yapılacak şey ise mümkünse güneş doğmadan önce yada güneşin batımından 2-3 saat sonra seyahat etmek, cildinizi direk güneş ışınlarına maruz bırakmamak, daha sık olarak mola vermek ve sık su içmektir. nı düşürür. Düşmede kanı adalelerden, beyinden çekerek cilde yönlendirir. Tabi bunların sürücü üzerinde etkileri vardır. Düşük kan basıncı düşük adale kontrolü ve düşük beyin aktivitesi demektir. Bu durumda kanın çoğu cilde basılıyken birde kaza yapıp cildinizi yol sürtünmelerine maruz bırakırsanız işte çifte felaket. Felaket işaretleri: İnsan bedeni içsel ısı yükselmesine tahammül edemez. Fazla ısındığını önce bacak krampları, adale bitkinliği, baş ağrısı ve dönmesi hatta bayılır gibi olma halleri ile belli eder. Böylelikle size pişmekte olduğunuz hatırlatılır. Motokeyf . 67
Avk. Selçuk DEMİRCİ
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinde; “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadını kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir” şeklinde düzenlenmiştir.
medikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalıp kocasının soyadını taşımaya devam edeceği öngörülmüştür. Bu durumda kadının kocasından aldığı soyadı ancak yeniden evlenmekle veya kendi isteğiyle babası kütüğüne dönmekle değişebilir. Bunun haricinde kocası ölen kadın için soyadı değiştirmenin mümkün olmadığı açıktır.
Koca, koşulların değişmesi halinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir.” Şeklinde kadının boşanma halinde kişisel durumu düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin altında yatan amaç; boşanan kadının bekarlık soyadı yerine, evlenmeden önceki soyadını kullanmasında yararının olabileceği, örneğin; dul iken evlenen ve daha sonra boşanan kadın dulluk soyadını yani evlenmeden önceki soyadını almakta yarar sahibi olabileceği, zira dul kalmasına yol açan evlilikten doğan çocuklarının soyadı ile aynı soyadını taşımak isteyebileceği göz önüne alınmıştır.
Boşanan kadının kişisel durumunun düzenlenmesine gelince TMK.nun 173. maddesinde; “Boşanma halinde kadın, evlenme ile Kadının soyadını kullanması kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, sırasında; kadının kocasının ölmeevlenmeden önceki soyadını yeniden alır. si halinde TMK.nun 187 ve soyadı Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse nizamnamesinin 17, 18. Nüfus Hizmetleri Kanununun 23. maddelerinde hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. düzenlenen koca ölse de kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının Yasa maddesinde düzenlenen diğer bir aile kütüğünde kalacağı, ancak dilerse Kadının, boşandığı kocasının soyadını kul- durumda; kadının; boşandığı kocababasının kütüğüne dönebileceği, lanmakta menfaati bulunduğu ve bunun ko- sının soyadını kullanmakta menfati Nüfus Yönetmeliğinin 67. maddesinde caya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar ise kocası ölen kadının yeniden evlen- üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına vermeyeceği ispatlanması karşısında medikçe izin verir. Motokeyf . 68
boşandığı kocasının soyadını kullanabilecektir. Bunun ispat külfeti de davacı üzerindedir. Kadının boşandığı kocasının soyadını taşımaya devam etmek istimesi halinde bu talebini ya boşanma davası içinde, yada boşanmadan sonra müstakil bir dava biçiminde ileri sürmesi gerekir. Bu davanın açılabilmesi içinde; Medeni Kanunu’nun 178. maddesinde, evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakkının boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle bu bir yıllık süreye dikkat etmek gerekmekle birlikte hak düşürücü süre olarak göz önüne almamak gerekir. Böyle bir davanın açılması sırasında koca sağ ise kocaya, ölü ise miras-
çılarına karşı bu davanın açılması gerekmektedir. Bu tür davanın açılması durumunda Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus Memurunun davaya katılmaları gerekmemektedir. Boşanan kadının kocasının soyadını kullanmakta menfati olduğu ve bu nedenleri ispatlanması gerekecektir. Boşanan kadının, evliliğin sona ermesinden sonra kocasının soyadını taşımasına imkan tanıyan bu hükmün amacı, kadının sosyal durumunu korunmasını sağlamaktır. Bir başka ifade ile kadın evlilik soyadı ile tanınmış ve isim yapmış ise kocanın soyadını kullanmakta menfaati olduğunun kabulü gerekir.
tezlerinde, katılım belgelerinde, sertifikalarında, bankacılık işlemleri ile emeklilik işlemlerinde evlilik soyadını kullandığı varsayıldığında ve kadının davalının soyadını kullanmasının davalıya bir zarar vermeyeceği ispatlanmışsa, davalının soyadını kullanılmasında kadının menfatinin bulunduğu varsayılır. Ancak her halükarda davacı kadının, boşanmış olduğu kocasının soyadını kullanmakta haklı ve menfatini gerektirir sebeplerin oluşup oluşmadığına koşullara gore hakim karar verecektir.
Örneğin tarafların 26 yıl evli kaldıkları, kadının bu süre içinde çeşitli üniversitelerden mezun olduğu ve diplomalarında, yüksek lisans Motokeyf . 69
“Atman kendi içinde değil miydi onun, yüreğinde o gerçek, o ilk pınar akmıyor muydu? Onu bulmak gerekiyor , kendi Ben'inde bu asıl pınarı bulmak ,onu bulup özümsemek gerekiyordu! Başka türlüsü aramaktı yalnız, dolambaçlı yoldu, yolunu şaşırmaktı.” Siddhartha-Hermann Hesse Pınar SARUHAN
M.Ö 3000 yıllarına dayanan geçmişinde Toprobane, Seylan gibi isimlerle anılan Sri Lanka’nın özgür ruhlarını en cezbeden ismi, : “Serendip; Beklenmedik şeyler ülkesi “ . Geziyi planlarken, aylar öncesinden araştırmalar yapanlara imrenirken, bir yanım sokaklarında gezerken kaybolup keşfetmeyi istiyor. Yeni rotamızı belirlerken kararsız kaldığım anda doğasına, gülümseyen insanlarına, tapınaklarına doyamayacağımız rengarenk bir ülkeye , Sri Lanka’ya gitmek için yola koyuluyorum. En büyük şehir olan Colombo’ya vardığımda ilk yaptığım şey elimdeki parayı Sri Lanka Rupisine çevirmek. Havaalanındaki döviz Motokeyf . 70
büroları çoğu zaman zorluk çıkardığı için zaman kaybetmeden bir ATM bulmakta fayda var . Otobüse atlayıp, Colombo Fort Tren istasyonuna vardıktan sonraki plan hazır. Hostele eşyaları bırakıp, günü değerlendirmek zir Colombo için ayırdığımız vakit bugün ile sınırlı. Kendinize hostel bulmadan önce Couch Surfing’e de bakmak şehir hakkında daha fazla bilgi sahibi olabileceğiniz yeni insanlarla tanışmanızı sağlayabilir. Günün ilk durağı Ulusal Tarih Müzesi. Girişte bilet almak yerine kapıdaki görevliye bir miktar para vermek daha hesaplı olabiliyor. Mimariye olan merakım beni Pettah bölgesindeki Jami-Ul-Alfar ( Kırmızı Cami)’a sürüklüyor. Yapımına 1909’da başlanmış ve bazı bölümleri için hala inşa halinde olduğunu söylemek
mümkün. Eminönüne benzeyen sokakların arasında günü tamamladıktan sonra eski başkent olan Anuradhapur’ gitmek için hazırlıklara devam edebilirim. Sabah erken saatlerde yola çıkmış olsam da ,trafiğin yoğunluğu arasında uzun süre kaybolup gidiyorum. Neyse ki Türk olmanın avantajları arasında bu strese katlanmayı öğrenmek yer alıyor(!). Her köşe başında Buda ve İsa heykelleri ve dua eden insanları görmek mümkün. Anuradhapura’da sizi karşılayan dünyanın en eski ağacı Maha Bodhi, dallarını dilekleriniz için açmış durumunda.
Rengârenk kumaşlar ve iplerle Her zaman yalnız gezmek içinde tehlikeinancın gücünü yakalamaya çalı- ler barındırır lakin Kandy için biraz daha şan insanların arasına bende ka- dikkatli olmakta fayda var. Tamil Kaptıldım! Her tapınağın yanında bir lanları ve Hükümet arasında 1983’ten Bodhi ağacı bulabilirsiniz, çünkü beri süren iç savaş etkisini sürdürüyor. gölgesinde Buddha’nın meditas- İçimdeki korkuyu bir kenara bırakıp, yon yapıp nirvanaya ulaştığı ağaç şehre anlam katan Kandy gölünü keşfe olduğu kabul ediliyor. Zamanınız çıkıyorum. varsa diğer tapınakları gezmek Yaklaşık 5 kmlik bir alanda, 1810 yılında için araç tutabilirsiniz, girişlerde kraliyet ailesi için yapılmış. Günümüzde ayakkabılarınızı çıkarmayı unut- yürüyüş parkuru ve çeşitli kültürel etkinlikler için kullanılıyor. mayın !
Gölün kıyısında dolaşırken Buddha’nın dişinin bulunduğu “ Sacred Temple of the Tooth Relic” ‘te buldum kendimi. Buradaki ilk kural, eğer kısa bir şeyler giydiyseniz, dizlerinize gelecek şekilde hırka yahut yağmurluğunuzu yanınızda taşınanız.Yoksa görevli polis çantanızı didik didik aramakla kalmayıp , sizi içeri almamak için çaba gösterebilir.
Motokeyf . 71
Yağmurluğumun dizlerimi kapatacak kadar uzun olmasından faydalanarak içeriye giriyorum. Şanslıyım ki, rahiplerin seremonisi ve dişin ziyaret saatlerine denk geldim. Bir süre daha bekleyip rahipler eşliğinde tapınağın geri kalanını gezdikten sonra, kocaman bir fil heykeliyle karşılaşıyorum. İçtenlikle verilen bir selamın ardından kapıdaki görevliye yakalanmadan kaçış zamanı. Sri Lanka’ya nisan ayında gelmenin yararlarından biri de yeni yıl festivaline katılmak.Her yıl 13 Nisan’da Sinhala ve Tamiller yeni yılı rengarenk ve büyük bir coşku ile karşılıyorlar. Yeni yılı ülkemde yeni kutlamış sayılmama rağmen bu fikri sevdim. Her yeni yıl; yeni mutluluklar, yeni düşünceler, planlar demek. Sürekli yenilenmek için yılın çeşitli zamanlarında kutlamalara katılmaya devam edebiliriz. Yağmurdan uzak durayım,sıcak iyidir diyenlerdenseniz en büyük festival sizi bekliyor : Esala Perahera ! Rengarenk giyinen ,dans eden insanlar ve filler ! Bununla birlikte, yılın bütün aylarında bir çok festival yapılmakta, hangi mevsim giderseniz giden eğlence sizi bekliyor. Dışarıda yemek yeme alışkanlığı pek yaygın olmayan yerel halkın pirinç ve köriden oluşan yemeklerinden pek hoşlanmazsanız,çevrede yeterince fast food zinciri bulunmakta. Lakin yeni tatları keşfetmek için pek çok restoran bulunuyor.Dönüş yolcuğu için , bavulunuzda buda heykellerine ve takılara yer açın ! Geziye çıkarken, az malzeme alınmalı aslında, ihtiyaç olunan şeyler yoldan da alınabilir.Yoksa , yeni aldığınız şeyler için vazgeçmeniz gereken giysileriniz olabilir. Yolculuk için ; bir sırt çantası , 30 USD’ye internetten alınan bir vize ve aktarmalı uçak biletine ihtiyacınız var. Plan mı ? Beklenmedik şeyler ülkesinde planlanacak pek bir şey yok ! Ya hayaller ? Onlar hep bizimle ! Düşlemeye ve hayata koşmaya devam ! Motokeyf . 72
MotoGP'de Jorge Lorenzo’dan 2.zafer.
MotoGP Dünya Şampiyonası'nın 5. yarışı Fransa Grand Prix'sini kazanan Movistar Yamaha takımının İspanyol pilotu Jorge Lorenzo, sezonun 2. galibiyetini elde etti Motosiklet yarışlarının en önemli organizasyonu MotoGP'de sezonunun 5. mücadelesi, Fransa'nın Le Mans kentindeki 4,2 kilometrelik Le Mans 24 Saat Pisti'nde 28 tur üzerinden koşuldu. Yarışa "pole" pozisyonunda başlayan Repsol Honda'nın İspanyol sürücüsü Marc Marquez, kalkış anında yerini koruyamadı. İyi bir çıkış yapan Lorenzo, birinciliği rakibinden devralarak ilk turu lider tamamladı. Lorenzo'nun ardından Ducati'nin İtalyan pilotları Andrea Dovizioso ve Andrea Iannone sıralandı. Kalkışta yaptığı hata sonrasında ilk turu 4. sırada geçen Marquez, 5. turda bu kez virajı kaçırarak 6. sıraya geriledi. Movistar Yamaha'nın İtalyan motosikletçisi Valentino Rossi ise 7. sıradan başladığı yarışta agresif bir performans sergileyerek üst sıralara tırmandı. "Doktor" lakaplı sürücü, 10. turda Iannone'yi, 13. turda da Dovizioso'yu geçerek ikinciliğe yerleşti. Yarışın başından itibaren üstünlüğünü koruyan Lorenzo, 43.44.143'lük derecesiyle bitiş çizgisini ilk sırada geçerek bu sezon üst üste ikinci, kariyerinin 56. zaferini elde etti. Lorenzo'nun 3,8 saniye gerisinde Rossi ikinci, liderin 12,3 saniye arkasında Dovizioso ise üçüncü oldu. Son 2 yılın şampiyonu Marquez ise "pole" pozisyonundan başlamasına rağmen 6'ncılığa kadar gerilediği yarışı, son turlarda yaptığı ataklarla 4. sırada tamamladı. Şampiyona lideri Rossi, yarış sonunda puanını 102'ye çıkardı. İtalyan sürücüyü, 87 puanı bulunan Lorenzo ve 83 puanlı Dovizioso izledi. Sezonun 6. yarışı İtalya Grand Prix'si 31 Mayıs'ta koşulacak.
Motokeyf . 73
Motosiklet sürmenin en güzel yanlarından biri de kamplara katılmak bana göre. Ülkemizde ciddi anlamda kamp organizasyonlarından birini Tenere Türkiye grubu tarafından düzenlemekte. Temelde Yamaha xt660z Tenere kullanıcılarının tanışmaları ve bilgi paylaşımları için grup kurulmuş. Zamanla tüm uzun yol sürücüleri farklı motorlara sahip olsalar da takip eder , merakla bekler olmuşlar. Ben de bunlardan biri oldum.
www.ulkekokusu.com
İlk kamp 2013 yılında Ulubey Kanyonunda düzenlenmiş. Grubun kurucusu aynı zamanda sıkı bir uzun yol sürücüsü Erdem Önen. İkinci kamp Kütahya-Simav da gerçekleşmiş. Kamp tarihleri genelde ya yazın bittiği yada kışın bittiği tarihlerde olması sebebiyle,ve seçilen yerlerin coğrafik olarak zorlu yerlerde olması hava şartlarının sertliği bu kampların gerçek enduro meraklılarının tutkusu haline getirmiş. Bu güzel birlikteliğe sonradan Yamaha Motor Türkiye'de destek vermeye başlamış. Motokeyf . 74
İlk Kampım-1 Ben bu kampla, 3.sü olan 2014 ekim ayındaki Frig buluşmasıyla tanıştım. Frig'de olduğunu duyunca inanılmaz sevinmiştim nede olsa bana yakındı. O sene henüz motorumu yeni satmış ve daha yenisini alamamıştım. Aslında biraz buruk ta olsam kampa katılmayı çok istiyordum. Kamp için gelen arkadaşlarım önce kafeye geldiklerinde çoğunun kamp eşyaları motoruna anca sığmış olduğunu, bana yer olmadığını görünce üzülmüştüm. Ama eşim akşam üzeri ben seni götürürüm arabayla, sen üzülme karıcım derken, aslında yolun binek araba için bu kadar kötü olduğunu bilemezdi. Karanlığa kalmıştık.Ağaçlarda işaretler vardı ama karanlıktan göremiyorduk. Yolun nereye gittiğini bilmeden arabanın altını vurarak ve eşimin söylenmelerinden ufaktan tartışarak Erdem’i arıyorum. Allah'ım telefonda çekmiyor. Orada lastiğimiz patlasa yardım bile isteyemeyeceğiz. Ne adar o yolda gittik bilemiyorum,tam artık dönelim bulamayacağız dediğimde bir traktör görüyoruz ve ona soruyoruz.Meğer hemen yanındaymışız kampın.Eşim beni bırakıyor ve geri dönüyor ama aklım onda kalıyor. salim eve ulaştığının mesajını alıyorum da rahat bir nefes alıyorum.Herkes çadırını kurmuş.Ben de aceleyle arkadaşlarımın yanına kuruyorum çadırımı.Ve yakılan kocaman kamp ateşinin yanına çoğu ile sadece sosyal medyada tanıştığım arkadaşlarımı bulmaya gidiyorum.Geç saatlere kadar süren sohbetten sonra herkes çadırına yatmaya gidiyor.
Sabah olduğunda Yapıldak Göleti’nin ve ortamın güzelliğinin daha önce görmediğim kadar güzel bir yer olduğunu görüp kendime nasıl daha önce burnumun dibindeki yere gelmedim diye kızıyorum. Yamaha'nın kendi motorlarına servisi burada da devam ediyor.Herkes kendi imkanlarınca yemek için birşeyler hazırlıyor,çaylar yapılıyor. Sohbet muhabbet.. ancak öğleden sonra kuvveli bir yağmur… Hadi diyorum şimdi herkes çadırlarına kapanacak derken Erkan Öztürk herkesi sönmekte olan ateşin başına çağırıyor. Hepimize tombala kartları dağıtıyor ve o yağmurun altında hayatımın en güzel tombalasını oynuyorum. Motokeyf . 75
AVCROM EXHAUST Nihat ALAN Nihat Alan: Merhaba Halil ustam Ben Nihat Alan sizinle Motokeyf Dergi adına röportaj yapmak istiyorum. Sizi yıllardır tanıyor ve takip ediyorum. Gerek sabrınızı gerekse yaptığınızın ürünlerin kalitesini takdir etmemek elde değil. Ben de ortaya koymuş olduğunuz sanat eserlerini Motokeyf ’te paylaşıp sizin ürünlerinize yeni bir yelpaze açmak istiyorum. Buna müsaade eder misiniz? Avcrom Exhaust: Tabi seve seve. Bende değer verdiğim “motor camiasında abilerim” diye tabir ettiğim sizler gibi değerli motorcu arkadaşlarımın emek ve değer vererek hazırladığı, böylesine güzel bir dergide sorularınızı tüm içtenliğimle cevaplamak isterim. Adınız soyadınız, yaşınız ve Tahsil durumunuz nedir? Nihat Alan: Avcrom Exhaust: Ben Halil Avcu. İlkokul mezunuyum.
Nihat Alan:
Bu meslek için gerekli yetenekler nelerdir sizce?
Avcrom Exhaust: Öncelikle mesleki merak ve sınırsız sabır. 1.5 ay gibi bir sürede sadece dişçi alçısı veya ahşaptan kalıp çıkarmak için geceleri ve pazar günleri sabırla hazırladığım bir kalıbı, küçük bir dikkatsizlikle kırılıp tekrar aynı süreci yaşadığımı belirtirsem, sanırım sabır konusunda bir nebze örnek vermiş olurum. Bu mesleğe kaç yaşında başladınız? Nihat Alan: Avcrom Exhaust:1978 yılında, 10 yaşında -ilkokula giderken- başladım. (İzmir’in Ödemiş ilçesinde) Bu mesleğin zorlukları nelerdir? Elde ettiğiniz karNihat Alan: marjı sizin için yeterli mi? Mesleğinizi seviyor musunuz? Avcrom Exhaust:Her işin ve mesleğin kendine özgü zorlukları vardır. Ben manevi değerlere inanan ve yeterince istemenin sihirli gücüne güvenen bir insanım. İnancım şu ki Allah hangi kuluna hangi işten rızık ve nasip murat ederse, o işi ona sevdirir. 10 yıl evvel motor, egzoz, bakım, revizyon ve isteğe özel yenileme (tasarım) işine girerken o zaman için Honda Magna gibi bir chooper motorun ilk egzozunu yaptığımda, benim nazarımda çok çılgın gibi görünen bir parayı hiç pazarlıksız üstüne de okkalı bir bahşişle yaptım. Ve müşterimin bana sözü şuydu: “Sen katıksız bir salak ve aptalsın. Bu egzozu bize 2000 TL’ye bile yapsaydın pazarlık dahi yapamadan yaptıracaktık. Bu egzoz Japon Sankei firmasında 3700 TL.” Benimse cevabım şu oldu: “Abim sen benim ufkumu açtın ve Türkiye’de de olmayan bir motor egzozunu yapmak ayrı bir bir gurur ve onur verici.” Böylelikle başladık motor egzozu ve tasarım işine. Genelde yapmış olduğum ürünlerde mümkün oldukça “Hand made custom” Motokeyf . 76
diye tabir edilen -tamamı el yapımı olduğu için kalıp ve makinalara para kaçırmıyorum- zanaatkar insan kanaatkar insan düşüncesiyle çalıştığım için -Allah bereket versin diyelim- mesleğimi aşk derecesinde seviyorum. Şöyle ki gerekirse fuar ve festivallere gittiğim de, çeşitli gazete ve dergiler bizim gibi el emeği ve zanaatıyla iş yapan ustalara haber değeri sayarak röportajlar yapıyorlar.. Mübalağasız Türkiye’nin her yerinden -gerek yanıma gelen gerekse sanal ve telefonla görüştüğüm- sayısız dostlarım var. Bunları hiç bir maddi sebeple kıyaslayamam. Uzun lafın kısası bu mesleği sevmem için çok sebebim var.
Kaç senedir bu mesleği yapıyorNihat Alan: sunuz? Bu mesleği siz mi seçtiniz? Avcrom Exhaust: 2015 yılı itibariyle tam olarak 37 yılım bu meslekte geçti. Bu mesleğin, bu kadar zevkli ve insanı sarmalayan bir yapısının olduğunu, yıllar sonra anladım. Bizler çekirdekten gelen esnaflarız ve yetiştiğimiz yıllar da yokluk ve imkansızlıklarla dolu yıllardı. Yıllarca çalıştığımız iş yerlerinde ne boru kıvırma makinaları, ne pres ne de argon ve gaz altı kaynak, polisaj sistemleri yoktu. Hiçbir kurs görmeden polisaj, argon ve gaz altı kaynaklarını alaylı tabiriyle kendi imkanlarımızla öğrendik. Hala öğreneceğimiz -meslek adına- çok şey var. İlkokul dörde giderken çok hareketli ve “yılanı bile eliyle tutar” diye tabir edilecek şekilde yaşardım. O zaman yarım gün okula giderdim ve geri kalan zamanlarda boştum. İlk mesleğim mobilya ve dekorasyondu. Ama malumunuzdur ki küçük çocuğuz. Masif ve çıta kenarlarını, kışın gazlı zımpara ile zımparalarken buz gibi havalarda ellerimiz dilim dilim çatlardı. 8-9 yaşındaki ufacık çocuk bedenlerimize bir de kalfa dayakları eklenince meslekten soğudum. Oldum olası el işlerine meraklıydım. Okulda da şansızlığım peşimi bırakmadı. Okuduğum dönemde 13 öğretmen değişti. Beşinci sınıfa giderken bu işe girdim ve devamı geldi. Nihat Alan:
Şimdi bir mesleği seçme hakkınız olsa aynı mesleği
seçer miydiniz ? Avcrom Exhaust: Daha bu sabah evde kahvaltı yaparken eşime: “Dünyaya bir daha gelsem yine aynı mesleği yapardım ama burada değil” dedim. Evet aynı işi seçerdim ama bulunduğum yer maalesef imkanları kısıtlı bir belde. Ne lazer, ne kalıpçı ne de Cnc tezgahları var. Kısıtlı imkanlarla nazımızın geçtiği tornacılara ihtiyacımız olan bazı kalıpları yaptırıyoruz. Siz de hak verirsiniz, bu beldede benim 28’inci yılım. (İzmir/Tire ilçesi) Alışkanlık var, yanıma da dışarıdan çok misafirlerim gelince kendi kendime teselli buluyorum. Taş yerinde ağırdır misali. Nihat Alan: Mesleği değiştirmek isteseniz hangi mesleği seçerdiniz? Avcrom Exhaust:Askere gitmeden önce uzun yıllar pandomim kursu, 5-6 çeşit dans bilgileri ve bağlama kurslarına gittim. Her ne kadar okuyamadımsa da bir çok insanı hayret ve gıpta ettirecek kitap birikimim var. Hala da kişisel gelişim seminerleri ve mesleki fuar ve seminerleri ziyaretlerim var. Bu meslek değil de ne iş yapmak isterdin başka dersek cevabım: “öğretmenlik” olurdu. (laf aramızda bir zaman kendi bölgemde hızlı kitap okuma birincisiydim. Dakikada 1200-1250 kelime) Nihat Alan: Günlük üretim kapasiteniz ne kadar? Avcrom Exhaust:Ben yalnız çalışıyorum. İstediğimiz gibi şekil alabilen eleman çok zor bu zamanda. İsteğe özel tasarımlar yapıyorum. Malzemeleri hazır olan egzozlardan günde 5 adet hazırlıyorum. Motokeyf . 77
Diğer fabrikasyon ürünlerle rekabet Nihat Alan: durumu nedir? Avcrom Exhaust: İthal veya yerli marka fabrikasyon ürünlerle rekabet veya yarış söz konusu değil. Dünyanın bir çok ülkesinde bu tür el emeğiyle büyümeye çabalayan şirketler, devlet desteği ve her türlü birikim ve eleman tedarik konusunda yardım alıyorlar. Bizler bu konuda yel değirmenleriyle savaşan “Don Kişot” gibiyiz. Bulunduğumuz beldede bu mesleği aktarabileceğimiz eleman, hemen hemen hiç yok. Fabrikalar tamamen her şeyi hazır olan kalıplarla günde çok adetli ürünler yapar. Bizler ise tamamı el emeği göz nuru olan bu ürünlerde günlük kapasiteyi sınırlı tutarız. Ben sıra dışı bir ürün için 3-5 gün uğraşırken firmalar bu tür işi eline almazlar bile. Kulvarlarımız farklı diyelim. Genelde sloganımız Japon’dan çok ucuz Çin’den biraz pahalı. İşimizin gereği dışardan bize gelen bir çok motosikletin revizyonu için egzozlarının iç ve dış kesitlerini açıp baktığımızda artı ve eksizlerimizi daha
iyi etüt ve analiz etme şansımız oluyor. Maliyet ve piyasa değeri açısından bir çok firmaya oranla açık ara çok daha ekonomik olduğumuz bir gerçek. Ayrıca uzun yollarda ayak yakmayan, şehir içinde sessiz, şehir dışında sesli ayarlanabilen tasarımlarımızda mevcut Nihat Alan: Günlük üretim kapasiteniz ne kadar? Avcrom Exhaust: Ben yalnız çalışıyorum. İstediğimiz gibi şekil alabilen eleman çok zor bu zamanda. İsteğe özel tasarımlar yapıyorum. Malzemeleri hazır olan egzozlardan günde 5 adet hazırlıyorum. Nihat Alan: Motokeyf Dergi hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. Size ait ürünlerin resimlerinin dergimizde yayınlanmasını ister misiniz? Avcrom Exhaust:Bir iki tanıdık motorcu arkadaşım vesilesiyle gerek Facebook’ta gerekse Motokeyf özel web sayfa sında yayınları büyük beğeni ve ilgiyle takip ediyorum. Son yıllarda şu bir gerçek: Motor kullanımı bir kültür, bir yaşam biçimi ve özellikle Türkiye’de güzel dostlukların oluşmasına sebep olduğu için bu tür dergi ve etkinlikler benimde yakından ilgilendiğim bir konu. Bu derginin hazırlanmasında emeği geçen tüm arkadaşlarımı tebrik eder ve başarıların devamını dilerim. Daha geniş kitlelerde, bu tür güzel oluşumların yaygınlaşması için, bizimde elimizden gelen her türlü katılım ve etkinliklerimiz ile yanınızda olacağımızı belirtmek isterim. Sayfalarınızda benimde naçizane ürünlerimi ve haberlerimi yayınlamanız beni ziyadesiyle memnun eder.
Motokeyf . 78
Ç I L I K F 1 İ L N E A T & Ş Z İ A T N DE YOLLARI A K İ R AF
Kaldığı yerden devam edecek hikayeye Karia sürgünü Saki. Africa'yı anlatacak size Simurglar ve yoldaşlarının adımlarıyla.Simurgların bu yolda tek kalmamalarını umarak....Afrika Valisi Saki Emre yazar,aklı eren okur.Hoşgeldiniz erenler....kalanlar resimlere bakar...... Motokeyf . 80
1.Gün Bodrum-Dalyan 25.11.2010 Ekip yani Deniz&Elif,Göksel&Berrin,Tolga&Ece ve Erol&Marit sabah 6:50 de kalk borusuyla uyandık.Bizimle Göksel'ler de jeeple geleceği için yanımıza alacağımız malzeme konusunda biraz rahat davranmışız.Haliyle malzemeyi yerleştirme işi biraz tıkıştırmaya dönüştü. Uğurlamaya gelen Sinan,Burçin&Lale,Teoman&Karen,Kenan,Ahmet,Uğur ve bize mükemmel bir kahvaltı hazırlayan Zeynep&Tahsin abi -Begonvil tayfasına teşekkürler... Hem kendimizi hem de arkadaşlarımızı ziyaret için,kısa bir yol yapıp Dalyan'da konaklamaya karar verdik.Becky'i ve lazanyasını da çok özledik.... Bugünün km si: 198 Simurglar,yoldaşları ve binekleri;Zaferin atı,Dağ aşan,Çöl gezgini ve Gergedan Caretta carettanın doğduğu kumsala kondu Simurglar,kut dilemek için binyılların deniz atasından. Zaferin atı beklerdi yağmur altında doğacak güneşi,gün ışığıyla çıkacağı yola hazırdı,hayvan ataların krallığına giden... Sabah Afrika ana çağırırdı zaferin atını savanlarda atan yüreğiyle,gel dedi evlat turna kuşuna misafir ol, Berberiler'in,Tuarekler'in,Massailer'in,daha binbir kavmin gözlerinin önünden geç,sedirime,abanozuma yaslanıp dinlen savanlarımda uyu,gölümden su iç,dağımdan yolunu bul.Zebra sana yol göster,çita çevikliğini versin,filin tecrübesini edin,orangutan krallar seni yutlarına kabul etsin. Döndü zaman çarkı yeniden aktı kum.Zaferin atı yürüdü yola,yürüdü Simurglar ve yoldaşları kutlu dostalarının uğuruyla....(Saki) Motokeyf . 81
2.Gün Dalyan-Çıralı 26.11.2010 Akşam çadırda konakladık.Herhalde alışık olmadığım için sabah her tarafım tutulmuş olarak kalktım.Bütün gece yağmur yağdı.Bizim çadır sızdırmazlık testini geçti. Göksel'le Berrin henüz triptik işlerini halletmediği için sabah erkenden yanımızdan ayrılıp Antalya'ya yola koyuldular.Onlarla Çıralı'da buluşucaz. Dalyan'dan Fethiye'ye doğru giderken İztuzu ile Sarıgerme arasındaki arka yolları kullandık.Bu yolda sisin içinde motorda olmak çok keyifliydi.Bizimkiler bu keyfi anayolda da sürdürünce radara yakalandılar ve adam başı 270 er lira ödediler.En masraflı gün olacak herhalde. Kalkan'da geleneksel Mustafa'ya ve Barış'a uğradık. Kumluca'dan geçerken gazlayıp öne geçen Erol ve Marit şehrin içine girdi.Deniz'le Tolga şehre girmeyip çevre yolundan devam edince eh haliyle Erol da kayboldu.Bizi bulsunlar diye yollara ekmek kırıntısı döktük.Erol'un ilk vukuatı. Çıralı'da Emek Pansiyon'un bahçesine çadırlarımızı kurduğumuzda saat 20:00 di.Şimdi çay keyfi... Bugünün km si: 303km Toplam km: 501km Motokeyf . 82