Teneffüs Dergisi

Page 1

YIL : 2015 SAYI : 1


İÇİNDEKİLER

01

Müdürümüz

02

Editörden

Emeği Geçenler

Yayın Sahibi Cumhuriyet İlkokulu Adına

03

İlçemizin Tarihçesi

04

Okulumuzun Tarihçesi

05

Kurucu Müdürümüz İle Röportaj

Mehmet ÖZDEMİR Okul Müdürü

Yazı İşleri Müdürü Demet KARABAŞ 4-B Sınıf Öğretmeni

Yayın ve Seçme Kurulu

06

Milli Eğitim Müdürü İle Röportaj

07

Rehberlik Köşesi

10

İngilizce Köşesi

11

Bir Yazar - Bir Film - Bir Kitap

13

En Genç Profesör

14

Minik Kalemler

15

Zeka Oyunları

16

İlginç Zeka Soruları

17

Özlü Sözler- Bunları Biliyormusun

18

Bilmece & Karikatür

19

Okulumuzdan Haberler

22

Sınıflarımız

Ahmet KÜTÜK Zehra KISKAÇ Meyrem GÖRĞEN HİLAL ŞARE ARDA ERTUĞ

(4/A) (4/B) (4/A) (4/B) (4/B)

Yayın İnceleme Kurulu Demet KARABAŞ 4/ B Sınıf Öğretmeni Mehmet BALCI Müdür Yardımcısı Memet TOPSOY 3/A Sınıf Öğretmeni Habibe ARASLI İngilizce Öğretmeni

Tasarım Uğur İRENDELİ www.ugurirendeli.com Baskı FOTO ŞAHİN www.fotosahin.net 0416 781 65 46 - 781 73 76


İSTİKLAL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl, Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl! M. Akif Ersoy


Okul Müdürümüz

Cumhuriyet İlkokulu olarak, uzun süredir çıkarmayı düşündüğümüz 'Teneffüs' isimli dergimizin ilk sayısıyla sizlere merhaba diyorum. Dergimizin hazırlanmasındaki asıl amaç, okulumuzun sesini duyurmak, öğrencilerimizin eğitim öğretimdeki başarılarını dile getirmek ve onlara sosyal-kültürel alanda yeni ufuklar açmaktır. Okulumuzda Türk Milli Eğitimi'nin amaçları doğrultusunda ilkeli, dürüst, kendisiyle ve toplumla daima barışık olan, yaparak ve yaşayarak öğrenen, üretken genç beyinler yetiştirmek amacıyla Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, çağdaş bir eğitim ve öğretim yapılmaktadır. Okulumuz öğrencilerinin başarıları, küçümsenmeyecek değerde ve onur vericidir. Bu başarıların elde edilmesinde emeği geçen saygıdeğer öğretmenlerime, öğrenci velilerine, başarılarıyla örnek olan öğrencilerime yürekten teşekkür ediyorum. Derginin hazırlanmasında gece gündüz demeden uğraş veren idareci, öğretmen ve öğrencilerime de, ayrıca teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Mehmet ÖZDEMİR Okul Müdürü

Sayfa

01


Editörden

Demet KARABAŞ 4/B Sınıf Öğretmeni

DİLİMİZİN DÖNDÜĞÜ KADAR.. Dilimizin döndüğü kadar duygularımızı anlatmak istedik kelimelerle, okulumuzda olup bitenleri, öğrencilerimizle yaşadığımız güzel anları, paylaştıklarımızı, öğrendiklerimizi, sizin de bilmenizi istedik. Biraz heyecan, biraz tedirginlik, çokça emek ve özveri sığdırdık dergimizin sayfalarına… Eğitim yuvamızın eski yolcularından hala bizimle olan, aramızdan ayrılan ve bu yuvada yeniden görev alan yolcularla dolu dolu bir seneyi daha geride bırakmak üzereyiz. İstedik ki yapılanlar, güzel birer anı olarak dergimizle hayat bulsun. Bu işin zorluğuna, yoruculuğuna inat, azimle hayalimizin peşinden koştuk. 'Bir işe başlarken en zor adım, ilk adımdır.' diyerek çıktık yola. Zor oldu, güç oldu, ama hedefe varmış olmanın tadı her şeyi unutturdu. Bu sebeple döktük içimizdekileri dergimize, hepiniz, ilk adımımıza Teneffüs'e hoş geldiniz.

Sayfa

02


İlçemizin Tarihçesi

iz

İlçem ı ş a Gölb 1958

Gölb aşı İ 198 lçemiz 9

Gölbaşı İlçemiz 2015

İlçemizin tarihi önemi, coğrafi konumundan kaynaklanmaktadır. İlçemizde kayda değer sur, kale, tapınak gibi benzeri tarihi yapılar az ise de, çeşitli yerlerdeki mağaralardan buranın iskân alanı olduğu görülmektedir. Gölbaşı İlçesinin en önemli tarihi yönü, yol kavşağında bulunmasıdır. Bu yol Cumhuriyetin kuruluşundan sonra ilçemizden geçen Devlet Demiryolu ve Doğu - Güneydoğu - Akdeniz bağlantı yolu olan kara yolu ile pekişmiş ve özellik belirginleşmiştir. Çünkü ilk çağlarda Gölbaşı'ndan geçen transit yol " Bağdat Yolu " , " Savaş Yolu" , " Halep Yolu" , "Murat Yolu" gibi isimlerle anılmıştır. İlçe, Türkiye'mizin idari yapılanmasında değişik illerin sınırlarına (Adıyaman- Malatya ) girmiştir. 1958 yılında Besni ( Behisni ) ilçesinden ayrılarak, Adıyaman iline bağlı bir ilçe olmuştur. İlçenin tarihi durumunu incelerken, elbette Adıyaman'ın tarihi seyri içerisinde değerlendirme yapılmıştır. Çünkü çeşitli devletler bu topraklarda hâkimiyet sürerken, aynı özellik ilin diğer ilçeleri için de geçerlidir. Bu doğal bir tarihi gelişmedir. Cumhuriyet Dönemi İlçemiz Gölbaşı, Cumhuriyet döneminde Besni ilçesine bağlı "KARAÇALIK " olarak anılan mevkide bir köydür. 01.04.1958 yılında ilçe oldu. Besni'den ayrılarak Adıyaman İline bağlandı. Yerleşim alanının genişliği, coğrafi konumu halkın kültürel ve ekonomik yapısı, ilçenin hızla gelişmesine etken olmaktadır.

Sayfa

03


Okulumuzun Tarihçesi

2

Cumhuriyet İlkokulu Eğitim-Öğretime İlkokul olarak açılış tarihi 1976'dır. Okulun toplam alanı 3848 M 'dir. Okulun yapıldığı alan şahıs arazisi olup 1975 yılında Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından istimlak edilmiştir. 03/05/1977 tarihinde Gölbaşı Özel İdaresine devredilmiştir. Okulumuz 3 binadan oluşmaktadır. A Blok Gölbaşı Özel İdaresine ait 3848 M2 lik arsanın batı bölümüne 1976 yılında 5 derslik 1 çok amaçlı salon 2 idareci odası, 2 katlı betonarme bina olarak yapılmıştır Bu tarihte okulumuzun ilk binası olan A Blok binanın tabelasına Cumhuriyet İlkokulu olarak yazılmıştır. Halen A Blokta 8 derslik, öğretmenler odası ,müdür ve müdür yardımcısı odası bulunmaktadır. Okulumuz, ismini bulunduğu Cumhuriyet Mahallesinden almıştır. İlçemizin ulaşım zenginliğinden kaynaklanan özelliğinden dolayı zamanla nüfusu hızla artmıştır. Nüfus artışına paralel olarak mahalle sayısında da artış olmuştur. O dönemde okulumuz, adını aldığı Cumhuriyet Mahallesi sınırlarında bulunuyor iken yeni düzenlemelerle okulumuz Fatih Mahallesi sınırlarına dahil edilmiştir. Zamanla artan mahalle nüfusundan dolayı eğitim ihtiyaçlarına karşılık vermek amacıyla 1989 yılında birinci binanın kuzey yönünde 2 derslik 1 araç-gereç odasına sahip ek bina ( B Blok) yapılmıştır.

Ek binanın dersliklerinden bir tanesi 2008 yılında Fen laboratuarına dönüştürülmüştür. 1997 yılında 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesiyle eğitim ihtiyacına cevap vermekte zorlanan okulumuza yeni bir binaya daha ihtiyaç duyulmuştur. Aynı tarihte okulumuzun adı Cumhuriyet ilköğretim olarak değiştirilmiştir. 8 yıllık kesintisiz eğitim ihtiyacının karşılanması için 2002 yılında A Blok binanın kuzeydoğu yönünde 3 katlı 10 derslikli ikinci bina yapılmıştır.

2'

Okul binaları toplam 828 M lik alan kaplamakta olup, oyun alanı ise 3028 M2'dir. Kurucu okul Müdürümüz Yusuf ÖZDEMİR 'dir. Daha sonra sırasıyla Abidin BİNGÖL, Müslüm VURAL, Mustafa ERKENEKLİ, Hacı Mehmet AKBAŞ, Yusuf UÇAR, Adem KÖRDİŞ müdür olarak görev yapmıştır.05/12/2014 tarihi itibariyle okulumuz müdürlüğüne Mehmet ÖZDEMİR atanmıştır. Halen bu görevini sürdürmektedir.

Sayfa

04


Kurucu Müdürümüz İle Röportaj Gölbaşı Cumhuriyet İlkokulu öğrencileri, okul adına çıkaracakları dergi için Belediye Başkanı Yusuf Özdemir ile röportaj yaptı. Cumhuriyet İlkokulu Müdürü Mehmet Özdemir, Öğretmenler Habibe Araslı, Demet Karabaş ve ilkokul öğrencileri, okul dergimizin ilk sayısı için Gölbaşı Belediye Başkanımız ve aynı zamanda okulumuzun kurucu müdürü Yusuf Özdemir' i makamında ziyaret ettiler. Cumhuriyet İlkokulu Müdürü Mehmet Özdemir, "bu anlamlı ziyaret için değerli vakitlerini bize ayırarak okul hakkındaki samimi fikirlerini bizimle paylaşan , öğrencilerimizi hediyelerle sevindiren ve eğitime katkı amacıyla hazırladığımız dergimizde bize desteklerini esirgemeyen Sayın Belediye Başkanımız Yusuf Özdemir 'e teşekkür eder saygılar sunarız. "

de, ne kadar için diye eğitimin 1) Sizce Bele ndadır? ne kadar dışı

m Belediye olarak ta Başkan Özdemir: lunan eğitim tayız. İlçemizde bu ak alm r ye e nd içi eğitimin ilmektedir. tça bize başvurab ha ra da nu ko r he kurumları isteklerini geri inde okullarımızın İmkanlarımız dahil ıyoruz. çevirmemeye çalış rk ve bahçe e düzenlemesi pa Okullarımızın çevr tayız. oranda karşılamak ihtiyaçlarını büyük

2) İlçemizde öğrencilerin daha fazla sosyal etkinliklerle zaman geçirmeleri ve zararlı alışkanlıklardan uzak kalmalarını sağlayabilmek için çalışmalarınız var mı? Başkan Özdemir: Belediyemiz bu konuda çok duyarlıdır. Öğrencilerimizin sosyal etkinliklerden faydalanması konusunda oldukça büyük çabalarımız her zaman olmuştur ve olmaya devam edecektir. Yakın zamanda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle ilçemizde öğrencilerimize yönelik çocuk tiyatrosu düzenlenmiştik. Ayrıca Ramazan ayı etkinliklerimiz için de hazırlıklarımız vardır.

4) Sizin öğrencilik yıllarınızda en sevdiğiniz ders hangisiydi? Neden?

Başkan Özdemir: Benim öğrencilik yıllarında en sevdiğim ders matematik dersiydi. Bunun en büyük nedeni matematik dersini eğlenceli bulmam ve ezber gerektirmeyen bir ders olmasıydı.

Röportaj sonrasında ise öğrenciler Belediye Başkanı Yusuf Özdemir'e çiçek takdiminde bulunarak teşekkür ettiler, Başkan Özdemir ise geldikleri için teşekkür ederek başarılarının devamını dileyerek öğrencilere çeşitli ikramlarda bulunuldu.

üdürü u kurucu m yet İlkokul ri hu m Cu 3) yla ruluş yılları umuzun ku ul ok , ak olar tersiniz? söylemek is ilgili neler

n İlkokulu ilçemizi ir: Cumhuriyet Başkan Özdem rulmuştur. 1976 yılında ku 4. Okulu olarak görev aldığımda müdürü olarak Okulun kurucu du. Gerek ulaşım dışında kalıyor okul ilçenin çok rtları açısından k okul binası şa açısından gere bahçe duvarı n değildi. Okul öğrencilere uygu boyanması, i duvarlarının ek nd içi ul Ok u. yokt la mevcut ın örülmesi, ha bahçe duvarların payım vardır. esin de bizzat ağaçların dikilm ren en önemli en bana güç ve Bunları yapark ,ikincisi ise i çocuk sevgim duygular birincis olmuştur. yeşili sevmem

Sayfa

05


Milli Eğitim Müdürü İle Röportaj Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mehmet Köseler ile okul dergimiz için yaptığımız röportaj: 1)ilçemizdeki eğitim hakkında neler düşünüyorsunuz?

İlçemizde eğitim açısından çok iyi bir yerdedir. İlçemizin kadrosu oturmuş bir yapıdadır. Okullarımız gerek fiziki şartlar gerekse teknolojik açıdan oldukça iyi durumdadır. Öğretmen kadromuzda eksik bulunmadığı için hemen hemen boş geçen ders yoktur. Ayrıca Ortaokullarımız TEOG sınavlarında çok başarılı sonuçlar almıştır. Özellikle bu sene birinci dönem ve ikinci dönem yapılan sınavlarda ilçemiz il çapında birincidir. Öncelikli hedefimiz eğitim. Eğitime çok önem veriyoruz. Erdemli Birey Projesi kapsamında yapılan çalışmalar okullarımızda titizlikle yürütülmektedir. Bu projenin temeli eğitime dayalıdır. Bizim için de önce eğitim sonra öğretim gelir. 2) Sizce ilçemizde eğitim adına en önemli sorun nedir?

Eğitimdeki sorunlarımızın başında teknolojik sorunlar yer almaktadır. Fiziki yönden Adıyaman il genelinde en öndeyiz. Birçok yerde hala sınıf mevcutları 30 kişinin altına düşmezken ilçemizde bu ortalama 25 civarındadır. İlçemizin Mimar Sinan Mahallesi'nde yeni bir okula ihtiyaç vardır. Bu mahalleye okul yapılacaktır. Ayrıca ilçemizde birkaç okulda hala ikili öğretim devam etmektedir. Bu konuda da önemli girişimlerimiz vardır. Önümüzdeki yıl bu sorun çözülecektir. Bunun dışında ilçemizin çok fazla bir eksiği yoktur. 3) Milli Eğitim Müdürü olmanın avantajları ve dejavantajları nelerdir?

Milli Eğitim Müdürlüğü sorumluluk gerektiren bir makamdır. Fazla avantajı yoktur. Özellikle eğitimi yönetmek sorumluluk isteyen bir durumdur.

4) İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak geleceğe dönük projeleriniz var mı?

Hedefimiz ilçemizdeki eğitimle ilçemizi markalaştırmaktır. Okul idarecilerimiz bu konuda oldukça duyarlıdır. 5) Öğretmenlik mesleğini özlüyor musunuz?

En sevdiğim şey öğretmenlik mesleğidir. Çok fazla yapamadım, yaklaşık 5 buçuk yıl kadar öğretmenlik yaptıktan sonra şube müdürlüğü görevime başladım şu anda da mesleğimin 38. Yılını bitirdim. Ancak o yılları özlüyor ve arıyorum. Benim için çocuklarla iç içe olmak ayrı bir keyiftir. Öğretmen öğrenciye bir şeyler öğretmenin tadını almaktır. 6) Dergimiz hakkında neler düşünüyorsunuz?

Fikir ve düşünce geliştiren ülkeler zor ufukları açar. Bir düşünce ortaya atmak, o fikirle bir şeyler üretmek ve bununla mutlu olmak önemlidir. Böyle ülkelerde eğitim gelişir. Sizin bu çalışmanız da umarım okulunuzda ki öğrencilere örnek olur.

Sayfa

06


Rehberlik Köşesi Çocuğumu Bilgisayarın Başından Kaldıramıyorum !!! Son zamanlarda ise, Internetin günlük yaşama girmesi sanal ortamda iletişim olanaklarının artması hepimizi ve çoğunlukla da çocukları bilgisayar başına adeta bağladı. Milyonlarca lira ödenerek alınan bilgisayarların yalnızca chat (sohbet), oyun, surf (Internette gezinti) amacıyla kullanılması ise anne babaları endişelendirmeye başladı. Çok iyi bilinmelidir ki, bilgisayar kullanmak ya da Internetten faydalanmak tek başına kişinin yaşamına asla olumsuz etkide bulunmuyor. Olumsuz etki ancak kişinin bilgisayarı veya Interneti ya da chat gibi iletişim araçlarını yanlış kullanması sonucu ortaya çıkabiliyor. Eğer bilgisayar başında geçirilen zaman kişinin yaşamında bazı güçlükler yaşamasına, örneğin derslerinde başarısız olmasına, sosyal yaşamdan uzaklaşmasına neden oluyorsa, bu durumda bilgisayar başında çok fazla zaman geçirildiği düşünülebiliyor. NEDEN ? İletişim kurmada kolaylık sağlıyor: Chat günlük yaşamda kolay iletişim kuramayan çocuk ya da gençlere iletişim ve bir çok kişiyle tanışma olanağı sunuyor. Sanal ortamda bireyler kendilerini daha kolay ifade edebiliyorlar. Günlük yaşamda kendilerini ifade etmekte güçlük çekenler bile sanal ortamda kendileri veya başkaları ya da tanınmak istedikleri gibi olabiliyorlar. Sosyal ortam sunuyor: Interaktif araçlar (iletişim araçları) aracılığıyla sunulan iletişim olanağı bireylere bir gruba ait olduklarını hissettiriyor. Bireyler üye oldukları gruplar içinde bir yerleri olduğunu hissediyorlar. Bu durum günlük yaşamda iletişim kurmada ve sosyal ortamlara katılmada güçlük yaşayan bireylere kolaylıklar sağlıyor. Bireyler bu gruplar içinde onaylandıklarını, kabul edildiklerini hissediyorlar.

NE YAPMALI? Sanal yerine doğal ortam: Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirebilir, onlara yeni olanaklar yaratabilirsiniz. Yaz kampları, hafta sonu doğa yürüyüşleri, evde ve bahçede yapılabilecek etkinlikler, hobiler, spor karşılaşmalarının izlenmesi gibi aktif ve doğal etkinliklere katılmasına yardımcı olabilirsiniz. Spora yönlendirme: Spor çocuklar ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimleri için son derece gerekli bir aktivitedir. Çocuğunuza uygun bir spor çalışması seçebilir ve haftanın 2-3 gününü spor yaparak geçirmesini sağlayabilirsiniz. Arkadaşlık ilişkileri desteklenmeli: Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini desteklemeniz, O'nu, varolan arkadaşlık ilişkilerini sürdürmek ve yeni arkadaşlık ilişkileri kurması için yüreklendirecek, böylece çocuğunuz bilgisayarda çok uzun ve gereksiz zaman geçirmek yerine arkadaşları ile olmayı seçecektir. Sosyal Beceri Eğitimi: Çocuklar ve gençler kendi akran grupları içinde iletişim kurmaya özendirilebilir. Eğer çocuk ya da genç iletişim kurmada, iletişimi başlatmada ve sürdürmede güçlük çekiyorsa, sosyal beceri eğitimlerinden faydalanılabilir. Bu konuda çocuğunuza, okulunda bulunan psikolojik danışman yardımcı olabilir ya da "Sosyal Beceri Eğitim Grupları" yapan özel psikolojik danışmanlık merkezlerinden yardım alınabilir. Profesyonel Yardım: Bunları yaptığınız halde çocuğunuzun giderek bilgisayar oyunlarına, bilgisayarda sohbet etmeye bağımlı bir hale geldiğini gözlüyorsanız ve bu durum çocuğunuzun okul başarısını, sosyal yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir psikologtan yardım alabilirsiniz.

İnsanlarla daha yakın ilişkiler kurmayı sağlayabiliyor: Internetin sunduğu iletişim olanağı bireyleri günlük yaşamda olduğundan daha çok yakınlaştırabiliyor. Bireyler bu ortam içinde içlerinden geldiği gibi iletişim kurup yakınlaşabiliyorlar. Internette yüzünü görmedikleri insanlarla dertleşmek daha kolay olduğu için bireyler daha derin ilişkiler kurabiliyorlar. Çocuk ya da genç, olmak istediği kişi gibi davranabiliyor: Internet aracılığıyla hayallerindeki kişi olmak çok kolay. Bir insan, sosyal ilişkiler kurmada zorlanan, utangaç ya da yeterince kendine güvenli olmayan biri olsa bile, Internet ortamında olmak istediği kişi gibi davranabiliyor. Gerçeklerden kaçabilmeye yarıyor: Bilgisayar oyunları ya da Internet üzerinden sunulan içerik çok renkli, hızlı, görsel ve işitsel efektler tarafından zenginleştirilmiş olduğu için çocuğun ya da gencin, bilgisayar başında keyifli uzun zaman geçirmesine yardımcı oluyor. Bu da günlük sıkıntılar ya da sorunlardan uzaklaşmak isteyen çocuk ve gençleri bilgisayar başına çekiyor.

Sayfa

07


Rehberlik Köşesi

EN İYİSİ OL

Dağ tepesinde bir çam olamazsan, Vadide bir çalı ol. Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.

BALIK TUTMASINI ÖĞRETMEK Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın, Ama yüz yıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit. Bir kez ürün verir ekersen tohum, Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı. Balık verirsen bir kez doyurursun halkı, Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.

Çalı olamazsan bir ot parçası ol, bir yola neşe ver. Bir misk çiçeği olmazsan bir saz ol. Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın. Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya mecburuz. Dünyada hepimiz için bir şey var. Yapılacak büyük işler, küçük işler var. Yapacağınız iş, size en yakın olan iştir. Cadde olamazsan patika ol. Güneş olamazsan yıldız ol. Kazanmak yahut kaybetmek ölçü ile değildir. Sen her neysen, onun en iyisi olmalısın. Douglas MALLOCH

Kuan-Tzu (Çinli ozan) (M.Ö. 1000)

Sayfa

08


Rehberlik Köşesi Çocuklar Nasıl Beslenmeli Ders çalışırken, çocuklarınız beslenmelerine yeterince özen gösterebiliyorlar mı? Yoksa bir yandan şeker, kuruyemiş atıştırıp, diğer yandan asitli içecekler mi yudumluyor? Enerjilerini arttırmak, zihinlerini kuvvetlendirmek elinizde. Nasıl mı?.. Anneler zaman zaman ders çalışan çocukları için endişe ederler. Uykusuz kalan, sınavlar yüzünden stres altında olan çocuklarına enerji kazandırmak için kah tabaklarına bol kepçe yemek koyar, kah zihinleri açılsın diye fosfor açısından zengin yiyecekler hazırlar. Balığın zihin açtığını herkes bilir. Ancak, beyin hücrelerinin gerekli maddeleri özümlemeleri her zaman kolay olmayabilir. Bu nedenle alınan gıdaların niceliğinden çok niteliği, yani kolaylıkla emilebilmesi önemli. Sınav zamanı öğrenciler, bir gün içinde tüm kitabı çalıştıkları takdirde asla başarılı olamayacaklardır. Derslerini iyi organize eden, bölümler halinde çalışan öğrenci ise fazla yorulmadan sınavında başarı elde edebilir. Sizin amacınız, ders çalışan çocuğunuza her zaman ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılamasını sağlayacak yiyecekler hazırlamak olmalı. Abur cuburdan uzak durması, asitli ve kafeinli içecekleri fazla tüketmemesi konusunda uyarılarınız da çok önemli. Öğünleri atlamadan, doyurucu olduğu kadar besleyici gıdalar alan öğrenciler, son derece sağlıklı yetişeceklerdir. Beynin Düşmanları Yatıştırıcı ve uyuşturucu ilaçlar kısa sürede refleksleri zayıflatıp, zihni köreltir. Unutkanlık, dalgınlık ve halsizliğe neden olabilir. Aşırı derecede tüketilen alkol, sinir dokuları üzerinde tahribat yaptığı gibi hücre zarını da zedeleyecektir. Sigara ise beyne zarar verdiği gibi uyku düzenin bozulmasına da sebep olur. Uyku düzensizliğini gidermek için de öğrenciler, zamanla yatıştırıcılar almaya başlayabilirler. Ayrıca nikotin, beyindeki hücreler arsı alışverişi de olumsuz yönde etkiler. Asitli içecekler, şeker, tatlı, sakız, konserve gibi çeşitli yiyeceklerde bulunan kimyasal katkılar, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu , unutkanlık gibi belirtileri olan gıda zehirlenmelerine neden olabilirler. Gençler Ne Yemeli? Çok fazla tatlı ve şekere hayır!Beyin, en iyi şekilde çalışmak için bal, şeker, meyve ve tatlılarda bulunan glikoza ihtiyaç duyar. Çünkü glikoz, sinir hücreleri için gerekli olan enerjiyi sağlar. Ancak yine de uzmanlar, şekerli gıdaları çok fazla tüketmemeleri konusunda öğrencileri uyarıyorlar.

Çünkü şeker, tüketilir tüketilmez kana karışır ve kandaki glikoz yoğunluğu artar. Bu da pankreasın insülin salgılamasına neden olur. Sonuç, ani inüsilin artışı ve bunu takip eden zihinsel yorgunluktur. Tahıla evet! Ekmek ya da makarna olarak tüketilen tahıllar, beynin temel gıdasıdır. Tahıl hazmedilirken şeker yani glikoz yavaş yavaş kana karışır. Böylelikle ani şeker artışı meydana gelmez. Gençlerin menülerinde her gün mutlaka tahıl bulunmalı. Çünkü tahıl, vücudun enerji sağlayan en önemli yakıtlarından biri kabul ediliyor. Aşırı yenmemeli Dengeli beslenmenin, çok yemekle sağlandığına inanan ve kas gücü ile zihinsel gücü birbirine karıştıran bazı anneler, sabah, öğle, ikindi ve akşam yemeklerinde çocuklarını tabaklar dolusu yemek yemeğe zorlarlar. Oysa ders çalışmak, oyun oynamaktan daha az enerji kaybına neden olur. Ders çalışan çocuk saatte 1.5 birim kalori harcar. Oysa parkta dolaşırken ya da oyun oynarken harcayacağı kalori saatte 2.9 birimdir. Yani kas gücü ile zihinsel güç birbirine eşit değildir. 14 yaşındaki normal kilolu bir erkek çocuğun günlük kalori ihtiyacı 2700 kalori olarak düşünülmelidir. Hafızayı Güçlendirmek İçin Neler Yapılmalı? Okul döneminin başlangıcından itibaren dengeli bir beslenme programı izlenmeli. Çünkü kötü beslenme alışkanlıkları ve dengesiz beslenmenin zararlarının telafisi çok kolay değildir. Son anda alınan önlem yeterli olmayabilir. Beyinde varolan fosforun yanı sıra balık, soya gibi yiyeceklerle alınan fosfor zekayı güçlendirir. Ayrıca soya, taze süt, yumurta, meyve suları da beyni güçlendiren minerallere sahiptir. Sofrada Yapılan Yanlışlar Bazı gençler okula giderken hazırlanacak vakit bulamadıkları ya da canları istemediği için sabahları kahvaltı yapamıyorlar ya da birkaç lokma ile geçiştiriyorlar. Sonuç, konsantrasyon eksikliği ve isteksizlik. Sabahları bir bardak süt ile geçiştirilen kahvaltı da yeterli olmayacaktır. Yaklaşık 500 kalorilik bir kahvaltı, güne daha zinde başlamasını sağlayacaktır.Öğle yemeğinden önce veya ikindide yenilen ara öğünler çok doyurucu ve kalorili olmamalı. Meyveli yoğurt, meyve salatası veya meyve suyu en ideal seçenekler.Öğün saatleri düzenli olmalı. Öğrenci, gelişigüzel saatlerde, mesela çalışırken canı sıkıldığı için yemek yememeli. Yemek aralarında çok tatlı, çikolata gibi gıdalar tüketilmemeli.

Sayfa

09


HAZIRLAYAN HABİBE ARASLI İngilizce Öğretmeni

İngilizce Köşesi

2

3

6

5

4 10 7 9 8 1 11

Numaralı Verilen Renkeri Sayıların İngilizcesini Yazınız

İngilizce 20'ye Kadar Sayılar Türkçe Olarak Verilen Sayıları İngilice Olarak Yazınız

7

8 10

11 13 14

15

16

17

18

Solda Sağa 1. On İki 5. Dört 6. Beş 7. Sifir Yukarıdan Aşağıya 10. Dokuz 1. İki 11. Üç 2. Onbir 13. On Üç 4. On Yedi 14. Yedi 5. On Dört 16. On Sekiz 8. Bir 17. On 9. On Altı 18. On Dokuz 12. On Beş 13. Yirmi 15. Sekiz Sayfa

10


Bir Yazar- Bir Film Bir Kitap 100. YILINDA ÇANAKKALE ve MEHMET AKİF ERSOY Dergimizin ilk sayısında, Türk tarihinin onurlu, şerefli, belki bir o kadar hüzünlü sayfası olan Çanakkale Harbinin 100. Yılı olması nedeniyle, 'Bir Şair Köşesi'nde, Çanakkale denince hemen herkesin aklına gelen ve bu savaşı görmeden yaşamışçasına, destansı bir şekilde anlatan Milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY'u anmak istedik.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'yaKaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi; 'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi. Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. 'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif ERSOY Sayfa

11


Bir Yazar- Bir Film Bir Kitap

BİR KİTAP Jose Mauro De Vasconcelos edebiyat dünyasının en ilginç yazarlarından biri. Nedeni ise yazarlık yeteneğini uzun yıllar keşfedememesi ve hayatın onu bir çok birbirinden alakasız işlere sürüklemesi ve yaşadıkları ile içinde barındırdığı hikayesini yazmaya karar vererek edebiyat dünyasında yeri alması .Hayatında bir çok farklı işte çalışan ve içinde kendine göre bir hikaye geliştiren yazar en sonunda bunu kağıda dökmeye karar verir ve 12 gün gibi kısa bir sürede kitabını tamamlar. Bu kitabı sayesinde de en çok satanlar listesine giren yazar bir anda kendini farklı bir dünyada bulur. İşte bu kitabın adı Şeker Portakalı. Aydın Emeç tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Şeker Portakalı okuyucularına tam bir hayat dersi sunuyor ve hayata dair gerçekleri su yüzeyine çıkartıyor. Bunu yaparken de okuyucunun kendi geçmişinden parçaları bulmasını ve hayatı daha iyi anlamasını sağlıyor. KİTAP ÖZETİ Şeker Portakalı 5 yaşındaki Zeze isimli bir çocuğun acı hikayesini anlatıyor. Çok fakir bir ailenin çocuklarından biri olan ve 5 yaşında olmasına rağmen hayal gücü ve zekası çok gelişmiş olan Zeze çok yaramaz bir çocuktur ve o yüzden mahalle için şeytan olarak anılmaktadır. Çok meraklı olan ve çevresindeki her şeyi keşfetmeye çalışan bu çocuğun diğer ilginç noktası ise okumayı çok erken çözmesidir. Bu yüzden öğretmeni tarafından sevilen ve Zeze'nin şeytan olmadığı bir tek öğretmeni kendisi gibi sarışın olan ablası inanmaktadır Zeze'nin babası işsizdir ve aile bu yüzden büyük bir fakirlik çeker. Taşınmak zorundadırlar ve bu Zeze'ye acı verir. Bu acısını azaltmak içinde Zeze'ben bir şeker portakalı fidanı seçmesi istenir. Zeze' de bir tane seçer ve kendi ağacı olduğu için ona ilgi gösterir. Fakat bu şeker portakalı fidanının başka bir özelliği daha vardır. O da Zeze ile konuşmasıdır. İkili bu sayede çok iyi arkadaş olur ve Zeze tüm gün yaptıklarını şeker portakalı fidanına anlatmaya başlar. Babasına hediye almaya karar verir. Bunun içinde ayakkabı boyama kutusu alır ve yollara düşer. İşler pek iyi gitmez ama yine de bir şekilde hediye için gerekli parayı bulmayı başarır. Hediyeyi alıp babasına verdiğinde artık ondan mutlusu yoktur. Onun içinde hem bir şeytan hem de bir melek vardır. Zeze yaramazlıklarına devam eder ve ailesi de onu sürekli döver. Artık Zeze'yi dövmek alışıla gelmiş bir hale gelir. Fakat zamanla dayağın dozu kaçar ve ablası ile babası Zeze'yi çok kötü döver. Öyle ki Zeze dışarı çıkamaz hale gelir. Bir anlamda artık ölmeyi istemektedir ve bunun için tek yok olarak da trenin önüne atlamayı düşünür. O bunun planını kurarken kötü haber gelir. Çok sevdiği baba gibi gördüğü Portekizli arabasının içinde iken tren arabasına çarpmıştır. Araba paramparça olmuştur ve Portekizli ölmüştür.

BİR FİLM Karlar Ülkesi Krallık, Karlar Kraliçesi (Snow Queen)'nin laneti sonrasında ebediyen sürecek bir kış mevsimine mahkum edilmiştir. Bu krallıkta yaşamakta olan maceracı ve iyi kalpli Anna, Karlar Kraliçesi'ni bulup laneti sona erdirmesini sağlayarak, şehrinde yaşayan insanları eski güzel günlerine döndürmeye karar verir. Masalsı bir yolculuğu çıkan Anna'nın yol arkadaşı ise usta bir dağcı olan Kristoff'tur. Başarıya ulaşmaları için Karlar Kraliçesi'ni görüp tanıyabilmeleri gerekmektedir. Görünürde basit olan bu plan, izbe dağdaki yolculuk ilerledikçe zorlaşmaya başlar. Mitolojik yaratıklar ve ürkütücü büyüler eşliğinde süren yolculuğun her dönemecinde ayrı bir tehlike ortaya çıkar. Yolculuğun asıl zor yanı ise zamanla yarışıyor oldukları gerçeğidir. Disney yapımı animasyon filmin yönetmenliğini Chris Buck ve Jennifer Lee yürütürken, başkarakterleri seslendiren isimler Kristen Bell ve Jonathan Groff.

Sayfa

12


En Genç Profosör Dünyada yeni kurulmaya başlayan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri oldu. DNA sarmalının çözelti içinde o biçimde nasıl durduğuna açıklama getirdi. Dünyanın pek çok yerinde buluşları ve kuramları ile ilgili konferanslar verdi.

Prof. Oktay Sinanoğlu Kimdir ?

Babasının (Nüzhet Haşim Sinanoğlu) Türkiye Başkonsolosluğunda görev yapmakta olduğu Bari'de doğdu. 1939 yılında İtalya'da II. Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından ailesiyle Türkiye'ye döndü. Oktay Sinanoğlu, sonradan TED Koleji olan Ankara Yenişehir Lisesi'ne burslu öğrenci olarak girdi ve 1953 yılında bu okulu birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla Kimya Mühendisliği okumak üzere ABD'ye gitti. 1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi. 1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü sekiz ayda bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. "Alfred Sloan" ödülünü aldı. 1959'da Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'de kuramsal kimya doktorasını tamamladı. 1960'ta Yale Üniversitesi'nde öğretim üyesi (asistan profesör) oldu. 1960-1961 yıllarında atom ve moleküllerin çok-elektronlu kuramı ile "Doçent" oldu. 1963'te 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında "tam profesör" unvanını aldı. 20. yüzyılda Yale Üniversitesi'nde bu sanı kazanan en genç öğretim üyesidir. 1962 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi mütevelli heyeti yalnız Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmak üzere kendisine Danışman Profesör ünvanını verdi. Yale Üniversitesi'nde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. 1973'de Almanya'nın en yüksek dereceli bilim ödülü olan "Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü"nü ilk kazanan kişi oldu. 1975'de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı. Yine 1975 yılında

1980'li yıllarda çalışmalarını kimya biliminin basit bir şekildeöğretilmesine yönelik bir kuramsal çerçeve üzerinde yoğunlaştırdı. Ancak 1988'de yayımlanan çalışmaları akademik dünyada ilgi görmedi. 1993'te Yale Üniversitesi'ndeki profesörlük görevlerinden erken sayılabilecek bir yaşta emekliye ayrıldı. Aynı yıl Türkiye'ye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nde profesörlüğe atandı. 2002 yılında bu görevden de emekliye ayrıldı.Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili görüşlerini yaymaya adadı. Eğitim dilinin resmi dil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktadır. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemektedir .Yaşamı boyunca Kuantum mekaniği'ne birçok katkıda bulunmuş bir bilim adamıdır. P.A.M. Dirac'in de üzerinde uğraştığı ancak çözümleyemediği bir problemi, "Kuantum mekaniği"nde, Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri çözdü. Böylece Kimya bilimini bu topolojik inceleme ile sağlam bir temele oturttu. 19 Nisan 2015 tarihinde hayatını kaybetti. Prof. Oktay Sinanoğlu Dünyaca Ünlü Kuramları ; Tüm akademik çalışmaları içinde en önemli 5 kuramı şöyledir: Many Electron Theory of Atoms and Molecules (1961) – Atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı[7] Solvophobic Theory (1964) – Çözgeniter kuramı[8] Network Theory (1974) – Kimyasal tepkime mekanizmaları kuramı[9] Microthermodynamics (1981) – Mikrotermodinamik Valency Interaction Formula Theory (1983) – Değerlik kabuğu etkileşim kuramı.[10].

Kitapları Göçmen Hamamı 2050'ye 5 Kala Dünyanın 105 Yıllık Tarihi İlerisi için Türkçe Giderse Türkiye Gider Bye Bye Türkçe / Bir Nev-York Rüyası Büyük Uyanış Hedef Türkiye Ne Yapmalı / Yeniden Diriliş ve Kurtuluş İçin Yeni Bilim Ufukları I Yeni Bilim Ufuklari 2 Yeni bir matematik kuramı ve onunla bazı özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü fizik kimya ilkelerinin bulunması ünvanı verildi. 1976'da Japonya'ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak Yeni Bilim Ufukları 3 Hayatın Örgüsü Elli Yıllık gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin Biyolojinin mellerini Sarsan Sorular temellerini atmıştır. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Açıklamalı Fizik, Kimya, Matematik Türk üyesidir. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü "Elena Ana Terimleri Sözlüğü Sayfa

Moshinsky" ile ödüllendirildi.

13


Minik Kalemler

İLKBAHAR Yaza hazırlık başlar, Cıvıl cıvıl kuşlar, Daldan dala uçarken Yakında gelir ilkbahar.

Canım Annem

Annem, benim canımsın Her derdime ilacımsın Sen benim canımsın İyi ki varsın!

Seni Seviyorum Anne

Sen vardın hep yanımda İlk adım attığımda Ben gülerken sen de gülersin Ben üzülünce üzülensin

Sen kötü günümde de İyi günümde de yanımda oldun Seni seviyorum anne

Kusurumu görmezsin Sen beni hep sevensin İyi ki varsın! Annemsin

Anne gel yanıma Kocaman kanatlarını aç Sarıl bana

Sen benim hem annem Hem de Meleğimsin Seni seviyorum anne

Gül,zambak,nilüfer, Sarmış kokuları etrafı, İşte geldi ilkbahar, Hayata yeni bir sayfa açar. Meryem Görğen 4/A

Fadime Yetişgen 4/B

ZEHRA KISKAÇ 4-B

ANNEM Öyle şeyler konuşur dilim Ne sen susturabilirsin,ne de ben, Yüreğine öyle bir korku çöker Yüzüne söyleyemediğim Bütün özlerimi kaybedersin. Ben yapamam bilirsin, Ne üzebilirim,ne de söyleye bilirim Ölümüne sevdiğimi Ama yüreğim söyler Senin için dünyaları vereceğimi. Buse Polat 4/A

Etrafta uçar arılar, Çiçeklerimiz açar, Güneş yüzünü gösterdi, Canlandı bütün doğa.

ÇANAKKALE

Çanakakle orası vatanımın kalbinin attığı yer, Düşmanların gemilerinin battığı yer, Askerlerimizin kanının aktığı yer, Birlikte hürriyet zevkini tattığı yer Değerini bilelim unutmayalım onları Canı pahasına savaştı türk milleti, Kadını,erkeği,yaşlısı,genciyle. Mücadele verdi kahramanca Ahmet KÜTÜK 4/A

Sayfa

14


Zeka Oyunları

Mikado Mikado, ince ve renkli tahta çubuklarla oynanan bir zeka ve el beceri oyunudur. Eski Çin'den bugüne gelen oyun, günümüzde pek yaygın değildir. Kurallar Mikado 41 çubukla oynanır. Oyuncu sayısında kısıtlama yoktur. Çubuklar bir demet olarak dik tutulup yere bırakılır; böylece masa üzerinde gelişigüzel bir şekilde yayılırlar. Amaç, diğer çubukları kıpırdatmadan bütün çubukları teker teker toplamaktır. Oyuncu bir çubuğu alırken diğer bir çubuğu oynatırsa, sıra bir sonraki oyuncuya geçer; aksi takdirde bir tane daha almaya çalışmaya hak kazanır. Önceden toplanmış olan bir çubuk yardımcı olarak kullanılabilir. Oyun sonunda puanlama çubuklarının üstündeki renkli şeritlere göre yapılır. Çubuklardan genelde mavi çizgili olanı mikadodur ve en yüksek değere sahiptir. Yerdeki çubukların hepsi toplandığında oyun sona erer ve en yüksek puanı toplayan oyuncu oyunu kazanır. Tarihi Efsaneye göre, eski Çin'de yaşayan bir prens orada yaşayan ejderhayı eğlendirmek için bütün oyunları denemiş; fakat bu yeterli olmayınca yanındaki kürdanları yere atmış ve mikado bu şekilde ortaya çıkmıştır. Diğer bir görüş ise bu oyunun adının üretici firmanın adından geldiği ve 20.yüzyılda Avrupa'dan dünyaya yayıldığı yönündedir.

Domino Oyunu Hakkında Domino, iki ya da daha çok kişi arasında "pul", "kart", "domino" gibi adlar verilmiş 28 tane dikdörtgen, yassı taşla oynanan bir salon oyunudur. Her taşın bir yüzü enlemesine çizgiyle ikiye ayrılmış ve üzerine sayılar tıpkı zarda olduğu gibi, boş kareyle belirtilen 0-0 'dan 6-6 'ya kadar noktalarla işaretlenmiştir. Oyunda amaç uç sayıları ortak olan taşları eşleştirerek dizmektir. Örnek verilecek olursa, 6-1 taşı ile 1-5 taşı, birler uç uca gelecek biçimde konulur.

Oyuna başlarken taşların yüzleri yere dönük olarak karıştırılır. Oyun iki, en fazla dört oyuncuyla oynanır. Oyuncular "banka" ya da "bahçe" adı verilen takımdan birer taş çeker. En yüksek sayılı taşı çeken oyuncu oyuna başlama hakkını kazanır. Taşlar tekrar karıştırılır ve her oyuncu yedişer taş çeker. Geriye kalan taşlar oyun boyunca birer birer oyuncular tarafından çekilir. İlk oyuncu taşlarından en yüksek sayıda olanı ya da çiftli taşını yüzü üste gelecek biçimde masaya koyar. İkinci oyuncu bu taşın yanına, taşın iki ucundaki sayılardan biriyle eşleşen taşını yerleştirir. "Çiftler" genelde öbür taşları dik kesecek biçimde konulur ve bazı oyun türlerinde oyuncuya ikinci bir kez oynama hakkı kazandırır. Elinde eşleyecek bir taş olmayan oyuncu uygun bir taş gelinceye kadar bahçeden taş çeker. Oyunculardan biri elindeki bütün taşları bitirdiğinde "domino" der ve oyunu kazanmış olur. Diğer oyunculara, ellerinde kalan taşların toplam sayı değeri kadar ceza puanı yazılır. Hiçbir oyuncu elindeki taşı bitirememişse, oyunu elinde en az sayı olan oyuncu kazanır. Tarihi 3. yüzyıl'da ilk olarak Çin'de oynanmaya başlanan dominonun Avrupa'ya gelişi 18. yüzyıla rastlar. Toplam 28 taşla oynanır. Her oyuncu 7 taşla başlamaktadır. Kalan diğer taşlar Banka'da kalır. Eğer oyuncun elinde, oynayacağı taş yoksa, Banka'dan taş çekebilir. Domino oyunun başlangıcında, elindeki en yüksek çifte taş bulunan oyuncu birinci oynar. Her oyuncu tahtaya (masaya) taş koyarak oyuna katılır. Oyuna yeni taş sadece yerdeki karşılıklı taşa konabilir. Örneğin, ilk oyuncu 4:1 oynadıysa, sonraki oyuncunun koyacağı, taşın bir yanında 4 ya da 1 bulunması gerekmektedir. Eğer oyuncunun elinde koyabileceğı taş yoksa, Banka'dan taş çekmesi gerekir. Sonra sıradaki oyuncu oynar. Banka'da taş kalmadıysa ve oyuncu oynayamaz'ise sırasını kaçırır. Oyun biter ne zaman ki oyuncular'dan birisi 7 skor kazanır (skor verililr her kazanılan dönge için). Ne zaman bir oyuncu ya da bir takım kazanırsa 50, 100, 250 veya 500 skor oyun bıter ve skoru yapan oyuncu ya da takım oyunu'da kazanmış olur

Sayfa

15


İlginç Zeka Soruları

Aşağıdaki soruları tam 1 dk. içinde yanıtlamaya çalış. Bir kâğıt kalem al ve yanıtlarını not et ve her soruya bir defa bakmaya çalış. Oldukça ilginç zeka soruları… 1. Bazı aylar 30, bazıları 31 çeker; kaç ayda 28 gün vardır? 2. Doktorunuz size 3 hap verir ve bunları yarımşar saat arayla almanızı tavsiye ederse, ilaçların tamamını bitirmeniz ne kadar sürer?

9. Musa gemisine her hayvandan kaçar adet aldı? 10. Chicago' dan hareket eden 43 yolculu bir otobüs kullanıyorsunuz. Pittsburgh' da 7 yolcu binip, 5 yolcu indi. Cleveland' da 8 yolcu indi,6 yolcu tuvalete gidip geldi ve 4 yeni yolcu bindi. 20 saat sonra Philadelphia' ya vardığınızda şoförün adı neydi?

3. Gece saat sekizde yatıyorum ve yatarken guguklu saatimi sabah dokuza kuruyorum kaç saat uyurum? 4. 30' u yarıma bölüp 10 eklediniz, kaç etti? 5. Bir çiftçinin 17 koyunu vardı. Sürüde salgın hastalık oldu,dokuzu ağır hastalandı, diğerleri öldü. Çiftçinin kaç koyunu var? 6. Sadece bir tek kibritiniz var, içinde bir gaz lambası, bir gaz sobası,ve birde mum bulunan karanlık ve soğuk bir odaya girdiniz... Önce hangisini yakarsınız? 7. Adamın biri dikdörtgen biçiminde ve her cephesi güney manzaralı bir ev inşa ediyor. Evi kocaman bir ayı ziyaret ederse bu ayı ne renk olur? 8. 3 elma vardı ikisini aldım. kaç elmam var?

ŞİMDİ YANITLAR:

)

1. Hepsinde, tüm aylarda 28 gün vardır. 2. Bir saat 3. guguklu saatler gece gündüz ayrımı yapmadığı için 1 saat. 4. 70 eder, yarıma bölmek 2 ile çarpmak demektir. 5. 9 canlı koyun 6. Kibriti 7. Ayı beyaz olur. Evin her cephesi güneye baktığına göre bina kuzey kutbundadır. 8. 2 elma 9. Sıfır, gemisine hayvan alan Nuh idi. 10. Şoför sizdiniz.

Sayfa

16


Özlü Sözler

Özlü Sözler ve Bunları Biliyor musunuz ?

Yarının bugünden daha iyi olacağı ümidiyle yetinmek yerine, hemen bugün yarın uyandığımızda kendimizi önceki günden biraz daha iyi hissetmemizi sağlayacak bir şeyler yapabiliriz Goethe

Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz

Etienne Gilson

Don Herold

Çocuğuna küçük şeylerden zevk almasını öğreten ona büyük bir servet bırakmış olur Descartes

Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin

Akıllı olmak da bir şey degil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.

Fatih Sultan Mehmet

Edward de Bono

Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim

Bunları Biliyor musunuz ? Bir bitki tohumu 200 yıl boyunca saklanabiliyor.

Bir kağıt parçası 7 kereden daha fazla katlanmaz.

Parmak izi tespiti ilk kez 1892 de Arjantin'de yapılmıştır.

Yatarak ders çalışmak tamamen zaman kaybıdır. Beyin, yatma pozisyonlarında uyku hormonu salgılar ve konsantrasyon sıfıra iner.

Dünya'nın en hızlı bilgisayarı, saniyede 15,4 trilyon işlem yapabiliyor. Gün ışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin Franklin başlatmıştır Meşe ağacı 50 yaşına gelmeden palamut vermez. Arkeologlar tarafından İşviçre'de bulunan en eski ayak izi 5200 yaşındadır. İleri doğru bir adım atabilmek için, insan vücudundaki 54 farklı kasın harekete geçmesi gerekmektedir.

Kaşları yukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmek gerekiyor. Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca eklerseniz 19 bin 200 kilometre eder. Avakado, serotonin hormonun salgılanmasını tetikler. Yani, avakado depresyon için birebirdir. İnsan gözü tamı tamına 576 megapikseldir.

İnsanoğlu ışık hızına ulaşabilseydi geçmişe gidebilirdi. Ancak üzülmeye gerek yok, çünkü ışık hızına ulaşan her şey enerjiye dönüşür. Arabayla Güneş' e yolculuk edebiliyor olsak, bu yolculuk molalar hariç, yaklaşık 150 yıl alır. Litre Kullanılmış Motor Yağı 1000 Ton İçme Suyunu Ve 15 Kişinin Bir Yıllık Su İhtiyacını Kirletir. Bilimsel verilere göre; insanın çok uzun yıllarca görmese bile, unutmayacağı tek yüz anne yüzüdür.

Sayfa

17


Bilmece & Karikatür

0102030405060708091011121314151617181920-

Ateş olmayan yerde ne olmaz? Hangi yolda trafik kazası olmaz? Yankesiciler neden modayı takip ederler? Hiç kar yağmayan hava hangisidir? Çalındığı halde görülmeyen şey nedir? Horoz nerede öter? Hangi top zıplamaz? Hangi karnede sıfır olmaz? Hangi bağda üzüm yetişmez? En güzel kokan fil hangisidir? İlk Türk bayrağını kim dikmiştir? Gözlemeyi en çok kim sever? Hangi kazanın kaymakamı yoktur? Arı ile eşek arasında ne fark vardır? Beş yıllık okulu otuz yılda bitirene ne denir? Hangi macunla diş fırçalanmaz? Kim evini kiraya vermez? Dokunmadan tutulan şey nedir? Denizler niçin tuzludur? Hangi istasyonda tren durmaz?

0102030405060708091011121314151617181920-

İtfaiye Samanyolu'nda Ceplerin yerini öğrenmek için! Oyun havası Islık Kendi çöplüğünde Kartopu Sağlık karnesinde Ayakkabı bağında Karanfil

Terzi Nöbetçi Trafik kazasının Arının eşeği vardır ama eşeğin arısı yoktur

Öğretmen Lahmacunla Kaplumbağa Oruç Balıklar kokmasın diye Benzin istasyonunda

Sayfa

18


Okulumuzdan Haberler Öğretmenlerimizden Yusuf Uçar, Kemal Özdemir ,Mehmet Kutlu, Mustafa Çiçek, Abdullah Göksu okulumuzdan ayrılmıştır. Ayrıca okulumuz kadrosuna bu sene yeni katılan öğretmenlerimiz Demet Karabaş, Mustafa Aslan, Mehmet Özdemir, Mehmet Balcı’dır. Okulumuz hijyen ve temizliğe verdiği önemden dolayı ‘Beyaz Bayrak’ almıştır. İl genelinde yapılan spor müsabakalarında Badminton dalında okulumuz il 3. sü olmuştur. İlçemizde düzenlenen ‘Geleneksel Çocuk Oyunları’ kapsamında düzenlenen Yağ Satarım Bal Satarım oyununda ilçe 1. si, Tombik oyununda da ilçe 2. si olmuştur.

∙Kütüphaneler haftası kapsamında gezi düzenlenmiştir. ∙Okulumuzda 3. Sınıf öğrencilerimiz tarafından Nasrettin Hoca piyesi düzenlenmiştir. ∙Anasınıfımız ve 1. Sınıflar Anneler Günü etkinliği düzenlenmiştir. Velilerimiz okula davet edilerek kutlanmıştır. ∙Okulumuzda 3.sınıflara yönelik ağız ve diş sağlığı semineri verilmiştir. Ayrıca obezite , sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme eğitimleri, temizlik ve hijyen eğitimleri yapılmıştır. ∙Okulumuz öğrencilerine Emniyet Müdürlüğü tarafından Şiddet ve Madde bağımlılığı ve Polis dedektifleri seminerleri verilmiştir.

Harmanlı Ortaokulu’nun, ‘Erdemli ve Başarılı Birey ‘projesi kapsamında düzenlemiş ∙Velilere yönelik '' aile eğitimi ve iletişim , verimli ders çalışma teknikleri , okulda olduğu, penaltı yarışmasında okulumuz 4. sınıf öğrencilerinden Melike ÇIRA ilçe 1.si güvenli ortamı sağlama – sağlıklı internet kullanımı'' konulu bilgilendirme semineri olmuştur. düzenlenmiştir. İlçe genelinde düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Resim yarışmasında okulumuz 4. Sınıf öğrencilerinden Mehmet Emin Çetinkaya ilçe 3. sü olmuştur. 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü okulumuzda etkinliklerle kutlanmıştır. 18 Mart Çanakkale Şehitleri Anma Günü okulumuzda etkinliklerle kutlanmıştır. Okulumuzda her sınıf düzeyinde ‘Kitap okuma anlama ve anladığını anlatma’ yarışmaları düzenlenmiştir . Öğrencilerimizin hepsine başarı belgeleri dağıtılmıştır. Velilerimizin işbirliği ve etkin katılımı sağlanmıştır.

∙Okulumuz öğrencilerine Meslek Tanıtımı amacıyla emniyette görevli Başkomiser Muhittin KARABAŞ okulumuza davet edilmiş polislik mesleği öğrencilere tanıtılmıştır . ∙Okulumuz öğrencilerine Üst öğrenim kurumu tanıtmak amacıyla Cumhuriyet Ortaokulu Müdürü Adem KÖRDİŞ davet edilmiştir.. ∙Okulumuza öğrencilerimizin düşüncelerini bizimle paylaşması için dilek, istek, öneri ve şikayet kutusu yapılmıştır. ∙ Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen 'HADİ HAREKETE GEÇ' kampanyası için öğretmen ve öğrencilerimizle düzenlenen yürüyüş resim ve videoları Sağlık Bakanlığı

Değerler eğitimi kapsamında panolar düzenlenmiş, öğrencilerimize slayt gösterileri izlettirilmiştir. Ayrıca hazırlanan broşür ve afişler velilere ve ilçe genelindeki kurumlara dağıtılmıştır. Diyanet İşleri Müdürlüğü’müzün Kutlu Doğum Haftası kapsamında düzenlenmiş olduğu etkinliğe öğrencilerimizin katılımı sağlanmıştır. Okul genelinde ‘Temiz Sınıf Yarışması’ düzenlenmiştir. Her hafta bir sınıf temiz sınıf olarak belirlenmektedir. Sene sonunda da en çok dereceye giren sınıf ödüllendirilecektir. Sene başında Okulumuzun yenileme ve tadilat çalışması yapılmıştır.

2/A Sınıfı Nasrettin Hoca Piyesi Sergiledi

Okulumuzda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlanmıştır. Okulumuzda her sınıf bazında ‘Ayın öğrencisi’ uygulaması yapılmaktadır. Okul öğrenci meclisi çalışmaları okul öğrenci meclis başkanımız Meryem Görgen tarafından itinayla devam ettirilmektedir. Okulumuz bayan personelinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanmıştır. Okulumuzda velilerimize ev ziyaretleri yapılmaktadır.

Tombik Yarışmasında İlçe 2.si olduk

Değerler Eğitimi Afiş Çalışmamız

10 Nisan Polis Haftası münasebetiyle İlçe Emniyet Müdürlüğü ziyaret edilmiştir. Okulumuzda İngilizce dersi etkinlikleri öğrencilerin etkin katılımı ile devam etmektedir. Okul öncesi veli bilgilendirme toplantısı düzenlenmiştir.

Değerler Eğitimi Kapsamında Başarılı Öğrenciler Ödüllendirildi.

Ağız ve Diş Sağlığı Eğitimi Kapsamında Diş Hekimi Ziyaret Edildi. Sayfa

19


Okulumuzdan Haberler

Okul Öğretmenleri Birlik Beraberlik Yemeğinde Bir Araya Geldi.

Okulumuz Beyaz Bayrak İle Ödüllendirildi

12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü Kutlandı

18 Mart Çanakkale Şehitleri Anıldı

Yağ Satarım Bal Satarım İlçe Birincisi Olduk

Kitap okuma anlama ve anladığını anlatma Yarışması Yapıldı

23 Nisan Resim Yarışmasında Mehmet Emin Çetinkaya Üçüncü Oldu.

Badminton dalında okulumuz il 3. sü oldu.

Değerler Eğitimi Kapsamında Slayt İzledik , Broşürler ve Afişler Hazırladık

Diyanet İşleri Müdürlüğünün Hazırladığı Kutlu Doğum Etkinliğine Katıldık.

Her Hafta Bir Sınıfımız Temiz Sınıf Ödülü Kazandı .

Okulumuzda her sınıf bazında 'Ayın öğrencisi' uygulamasını yaptık.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutladık

Melike Çıra Erdemli Birey Projesinde Penaltı Yarışmasında İlçe 1.si Oldu

Okulumuzun yenileme ve tadilatı Yapıldı

Sayfa

20


Okulumuzdan Haberler

∙Okul öğrenci meclisi çalışmaları okul öğrenci meclis başkanımız Meryem Görğen yürütüldü.

10 Nisan Polis Günü Nedeni İle Emniyet Müdürlüğünü Ziyaret Edildi.

8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Kutlandı.

İngilizce dersi etkinlikleri öğrencilerin etkin katılımı ile Yürütüldü.

Okulumuzda velilerimize ev ziyaretleri yapıldı.

Anasınıfımız ve 1. Sınıflarda Anneler Günü etkinliği düzenlendi.

Emniyet Müdürlüğü tarafından Şiddet ve Madde bağımlılığı ve Trafik Dedektifleri seminerleri verildi

Aile eğitimi ve iletişim , verimli ders çalışma teknikleri okulda güvenli ortamı sağlama – sağlıklı internet kullanımı'' Seminer konuları ile Veliler Bilgilendirildi.

Meslek Tanıtımı amacıyla Başkomiser Muhittin KARABAŞ okulumuza davet edildi Polislik mesleği öğrencilere tanıtıldı.

Öğrencilere Ağız ve Dış Sağlığı , Obezite , Temizlik ve Hijyen Hakkında Seminerleri Verildi.

Üst öğrenim kurumu tanıtmak amacıyla Cumhuriyet Ortaokulu Müdürü Adem KÖRDİŞ Tarafından Bilgilendirme Yapıldı.

Düşüncelerini bizimle paylaşması için dilek, istek, öneri ve şikayet kutusu yapılmıştır

∙Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen 'HADİ HAREKETE GeÇ' Etkinliğine katıldık.

Okul öncesi veli bilgilendirme toplantıları düzenlendi.

Kütüphaneler haftası kapsamında Sayfa gezi düzenlendi.

21


S覺n覺flar覺m覺z

1/A

2/A

2/C

3/B

1/B

2/B

3/A

3/C Sayfa

22


Sınıflarımız

4/B

4/A

Ana Sýnýfý

y de “ Ölçü herşe kette Neza gereklidir. azdır.” ise kaçınılm t TOPSOY

Hazırlayan

3-A Sınıfı

ve Öğr. Meme

Sayfa

23


GÖLBAŞI HABER wwww.golbasihaber.com


YG

MEDİNE NUR TEKSTİL Yazan GIDA SOBE M LEDI

M. Ali YAZAN GSM : (0546 ) 422 27 65 Fatih Mah. Gazi Caddesi Gölbaşı / ADIYAMAN

POLAT

İnşaat

Her Türlü İnşaat Malzemeleri Satışı Boya, Kartonpiyer ve Dekorasyon İşleri İtina İle Yapılır

Tel : (0416 ) 781 82 10 Gsm : 0532 500 80 76 Atatürk Bulvarı. Gaziantep Yolu Gölbaşı / ADIYAMAN

PAYAM YEDİEMİN

OTOPARK Ali PAYAM

T SAA T ME Z İ H

PAYAM

OTO KURTARICI O T O K U R T A R I C I

Gsm: 0544

924 80 81

24

TEL: 0544 924 80 81 Fatih Mah. Atatürk Bulvarı Gaziantep Yolu Üzeri GÖLBAŞI / ADIYAMAN

Polisan

"

oya

B lli

Tahsin POLAT

i

"F

CAPAROL

R

DR. KEMAL TABAK CAD. NO: 7 GÖLBAŞI / ADIYAMAN

TEL: 0416 782 02 72 0505 270 48 68 0506 504 73 74


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.