Yapi Malzeme Aralık'14

Page 1












İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Ahmet Kızıl ahmet.kizil@img.com.tr Yayın Editörü Ahmet Faruk Koyuncu faruk.koyuncu@img.com.tr Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Hakan K urt hakan.kurt@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe Müdürü Mürsel Gürler mursel.gurler@img.com.tr Abone Zekeriya Aydoğan zekeriya.aydogan@img.com.tr CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51

10

YAPI MALZEME - OCAK 2013

İnşaat sektörü markalaşarak büyüyor İnşaat sektörü ülke ekonomisinin lokomotifi olan bir sektör. Bu bağlamda her geçen gün yapılanların bir adım daha sağlıklı bir şekilde taşınması için sektör markalaşmaya daha büyük önem veriyor. Burada sürdürülebilir bir kalkınma için markalaşmanın da önemi büyük. Ve sürdürülebilir bir kalkınma için girişimcilik ekonominin tam merkezinde yer alması gerekiyor. Artık insanlar için bir değer ürettikten sonra para kazanmak çok zor değil. İnsanların bir sorununa çözüm getirmeniz de önemli. Ve yeni dönemde girişimcilerimizin daha fazla değer üretmesi gerekmektedir. Sürdürülebilir bir kalkınma oluşturulmak istiyorsak muhakkak girişimciliğin ekonomik gelişimin merkezine yerleştirmesi gerekiyor… Günümüzde artık ‘Yumruk yedikçe ayakta kalabilen” girişimcilerin sayısının ise artmasını temenni ediyoruz. Çünkü rekabetin kaçınılmaz olduğu günümüz dünyasında artık girişimcilerimiz, inandıkları iş için uzun süre ısrar ederek, vazgeçmeden, karamsarlığa kapılmadan çalışmaya devam ediyor… Çünkü girişimci sürekli yumruk yiyor. (Rakiplerinizden, aynı kulvarda koştuklarınızdan v.b) Fakat iyi girişimci, yumruk atmasıyla değil, yediği yumruklar karşısında yıkılmadan ne kadar uzun süre ayakta kalması ile ilgilidir. Ve şu da bir geçek ki; Artık girişimci kendisi dışında kimseye kendisini ispat etmek zorunda da değildir. Yaptıkları kendisini anlatmaya yetmektedir… Sektörümüze bakacak olursak, bir dizi yeni projenin 2014’te gün yüzüne çıktığını söyleyebiliriz. Bunlar arasında özellikle İstanbul’da; Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü gibi birbiri ardına hızla ilerleyen projelerle dev yatırımların hayata geçirildiği ve devam ettiği bir yıl oldu… Bu seyir aynı şekilde 2015’te de devam edecek gibi görünüyor. Ayrıca Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan inşaat sektörü, markalaşma yönünde hızla ilerlemesini devam ettirecek bir dönem olacak… Sektöre pusula görevi üstlenen dergimiz Yapı Malzeme yeni dönemde aynı hızla daha =hızlı bir şekilde koşmaya devam edecek… 2015’in sağlık, mutluluk aynı zamanda başarılar getirmesini temenni ediyorum. Bir sonraki sayıda bir arada olmak dileği ile. Saygılarımızla,

Ahmet Faruk Koyuncu


16 - Bakan Güllüce: “ İnşaat sektöründe dünya birincisi olacağız” 38 -Yangın ile aranıza duvar çekin 50 - Mimarlardan 20 mm’lik yeniliğe ödül 66 - Dış cephe ısı yalıtım sistemleri yangın testinden tam not aldı 80 - THBB, kentsel dönüşümde yenilecek 8 milyon konut için harekete geçti 90 - Geleceğin renk ve trendleri İstanbul’da belirlendi

ABS YAPI ELEMANLARI .......................... 19 – 29

EGE YILDIZI .......................................................71

NET İLETİŞİM ......................................124 – 125

AJANS PRESS................................................ 112

ERYAP............................................................... 43

PENCERE FUARI 2015 .................................. 123

AKG GAZ BETON............................................... 53

GOLDMASTER ..................................................83

PERI KALIP ...................................................... Ö.K

ANGERMANN LÜDERS/NETBİLD .....................9

HES KABLO....................................................... 77

R+T ASIA 2015 .................................................73

ARMUTLU ....................................................... 118

İHLAS KOLEJİ ................................................ 116

REMMERS........................................................ 39

BALKO &SVEZA – DECK................................ 2- 3

İHLAS PAZARLAMA ........................................ 122

SOLAREX 2015 ............................................. 119

BAU 2015 FUARI................................................ 7

İNTEK KALIP&İSKELE........................................ 1

THE BIG 5 SAUDI 2015................................... 35

BOYSAN.................................................. 93 – 99

İSKELE&KALIP FUARI 2015......................... 117

TOIRENT ......................................................... 111

BRAAS ............................................................ 105

KARKİM ........................................................ 4 – 5

TURK BARTER ............................................... 113

CERMİX............................................................. 49

KİLSAN.............................................................. 59

TÜRKİYE GAZETESİ ....................................... 114

ÇİMSA 2...................................................... 5 - A.K

LAYHER ......................................................... Ö.K.İ

UNİCERA 2015 .................................................65

EAE A.K.İ - ...................................................... 128

MİMSAN ISI TEKNOLOJİLERİ........................... 89

YEM YAPI FUARI 2015 .................................. 115

YAPI MALZEME - OCAK 2013

11


Başbakan Ahmet Davutoğlu: “2 milyon 700 bin çalışanımıza mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getireceğiz”

12

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


İş güvenliği konusunda genel olarak alınan tedbirleri açıklayan Davutoğlu, “Birçok tehlikeli işlerde çalışanları 2 milyon 700 bin çalışanımıza mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getireceğiz. Yani bundan sonra inşaat işçisi diye bir kavramı veya amele şuradan gelen işçiler değil, işçilerimizin profesyonel olarak yaptığı iş ile ilgili mesleki formasyonu, sertifikası olacak” dedi

Başbakan Ahmet Davutoğlu

Yeni İş Güvenliği Paketi ve yapılan reformlar hakkında bilgi veren Başbakan Davutoğlu, ”İç güvenlik alanında ciddi yapısal çalışmalara girdik. İkincisi aşamada, hükümet programı güvenoyu aldığı gün ortaya çıkan asansör kazasından sonra ilk Bakanlar Kurulu’nda iş güvenliği konusunu detaylı şekilde ele aldık. Daha sonra sektör temsilcileri ile bir araya geldik. İş güvenliği konusunda yapılacak çalışmaları geniş bir istişare zemini içinde tamamladık. Yapılan reformlar hakkında bilgi veren Davutoğlu, her şeyden önce işçi ve işverenlerin zihniyet dönüşümü sürecine girmesi gerektiğine dikkati çekti. Davutoğlu, “Uluslararası ve evrensel standartlardaki çalışma hayatı kurallarını uygulayabilmek için ILO’nun 167 ve 176 sayılı maden ve inşaatlarda iş sağlığı ve güvenliği gibi sözleşmeleri ile ilgili yasal süreci hızlandırdık” diye konuştu.

CAYDIRICI VE EĞİTİCİ YAPTIRIMLAR Davutoğlu, “Ne tedbir alınır onun üzerinde sonuca ulaşmaya çalıştım.

Birincisi, zihniyet ve eğitim ile ilgili bilinçlendirme, sosyal farkındalık, işçilerimizin ve işverenlerimizin, bu önemli bir alan. İkincisi süreç yönetimi, yani bir madende iş üretimi başladığı andan kapanması ve kapanmasından sonra da geniş bir süreç yönetimi var. Projelendirme, rehabilitasyon var. Bir kriz çıktığında o krize müdahale edebilme kabiliyeti var. Zihniyet meselesi insan faktörü ile ilgili husus. Üçüncüsü de yasal süreç, gerekli kanuni düzenleme. Caydırıcı ve eğitici yaptırımların, onları bir başka olayda dikkatli olmaya sevk eder. Esas itibarıyla bugün size açıklayacağım hususlar bütün bu ana parametrelere hitap eden bir reform paketi. Sadece yasal düzenlemeleri yapalım demekle işi bitirelim demiş olmuyoruz” şeklinde konuştu.

İŞ GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ALINAN TEDBİRLER İş güvenliği konusunda genel olarak alınan tedbirleri açıklayan Davutoğlu, “Bir, çok tehlikeli işlerde çalışanları 2 milyon 700 bin çalışanımıza mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu

getireceğiz. Yani bundan sonra inşaat işçisi diye bir kavramı veya amele şuradan gelen işçiler değil, işçilerimizin profesyonel olarak yaptığı iş ile ilgili mesleki formasyonu, sertifikası olacak. Bu çerçevede meslek liseleriyle üniversitelerin ilgili işçilerimizin mesleki formasyonu sertifikası olacak. Bu çerçevede meslek liseleriyle ilgili bölümlere zorunlu iş sağlığı ve güvenliği dersi koyacağız. Daha eğitimin ilk aşamalarında öğrencilerimiz iş sağlığı ve güvenliği alanında bilinçlendirilecek. Üç, yapı denetim firmalarına iş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluk getireceğiz. Yapı denetim firmaları işin sadece mekanik kısmıyla ilgilenmeyecekler, iş sağlığı ve güvenliği konusunda da bilinçlenecekler. Dört inşaatlarda şantiye şefi, madenlerde güvenlik uzmanı bulundurma zorunluluğu getireceğiz. Şantiye şefi olacaksınız ama bir de ona diyeceğiz şantiye şefi olacaksınız, iş güvenliği uzmanı olacaksınız aynı zamanda. İş güvenliği uzmanları yine olacak. Şantiye şefi bir işyerine girdiğinde nerelerde iş güvenliği aksamaları olduğunu görecek YAPI MALZEME ARALIK 2014

13


altyapıya sahip olacağız. Şantiye şefi işin bir an önce bitirilmesine odaklanmayacak, iş güvenliğine de odaklanacak ve bu sertifikaya sahip olmayanlar şantiye şefi olamayacaklar” dedi.

“İŞ KAZASI OLAN İŞYERLERİNE EKSTRA İDARİ CEZALAR GETİRECEĞİZ” Bundan sonra ödül-ceza yaptırımının geldiğini anlatan Davutoğlu, “İş kazası olan işyerlerine ekstra idari cezalar getireceğiz. 3 yıl içinde birçok tehlikeli işyerlerinde işsizlik sigortası primi işveren payını yüzde 2 yerine yüzde 1 olarak tahsis edeceğiz. Hiçbir iş kazası gözükmüyor, her şey kuralına uygun yapılmış, işveren de sorumluluğunu yerine getirmişse işsizlik sigortası primini (kesilen prim) yüzde 2 yerine yüzde 1 olarak tahsis edeceğiz. Aynen takip eden yılda, bir başka işyerinde ölümlü iş kazası meydana gelirse aynı primi yüzde 3 olarak tahsil edeceğiz. Ölümlü iş kazasında da prim yükselecek. Altı, idari para cezalarında ciddi artışlar getireceğiz. Yedi, hiçbir bahaneye fırsat vermemek için iş sağlığı ve güvenliği konusundaki harcamaların kamu ihale sözleşmelerinde yer almasını sağlayacağız” diye konuştu.

“ÖZEL SEKTÖRDE RÖDOVANS OLMAYACAK” Davutoğlu, “Sekiz, rödovans kiralama veya götürü usulü ile ihale edilen işlerde üretim zorlamalarının engellenmesi için uygun planlama yapılacak. Kimse üretim zorlamasında bulunamayacak, bulunursa sözleşmeyi feshedeceğiz. Dokuz, rödovans sürelerini 15 yıldan az olmayacak şekilde uzatacağız. On, kamuda rödovans olacak ancak bütünüyle bir başka taşerona devredemeyecek. Özel sektörde ise rödovans olmayacak. Bir kere kiralama yapıldıktan sonra bütünüyle iş başkasına devredilmeyecek, dolayısıyla biz kamuda kime işi vermişsek muhatabımızı bileceğiz. On bir, standartlara uygun kişisel koruyucu donanım sağlamayan işverene idari para cezası uygulanacak. On iki, acil durdurma halleri müfettişin inisiyatifine bırakıl-

14

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

On yedinci madde olarak maden ve inşaat sektöründe iş sağlığı güvenliği teftişlerinin görüntülü ve fotoğraflı yapılacağını açıklayan Davutoğlu; “Müfettiş gidip de detaylı bir teftiş yapmadan sadece kağıt üzerinden bir şey yapmışsa artık buna imkan olmayacak. Bir önceki ve sonraki teftişte durum nedir, süreci takip edebileceğiz. Kendisi yanındaki elemanla bunun bir kaydını alacak. Hiç kimseye hiçbir ayrımcılık olmadan, suçlu ve kusurlu olan cezalandırılacak” dedi madan mevzuatta açıkça belirtilecek. Burada müfettişlere güveniyoruz, ancak müfettiş şu eksik diye tespit edebilir, belli alanlarda o sağlanmamışsa iş durdurma otomatik olacak. On üç, işverenin ölümlü iş kazasında kusurlu bulunması halinde TCK’ya göre alacağı cezaya ilave olarak 2 yıl boyunca kamu ihalelerinden men edilecek. Kamu İhale Kurumu sitesinden duyurulacak. İdari olarak, biz de hükümet olarak benim açtığım ihalelere 2 yıl katılamazsın diyeceğiz. Tabiri caizse bir tür sicil olacak” şeklinde konuştu.

“YILDA BİR OLAN ACİL PLAN TATBİKATLARI 6 AYDA BİR YAPILACAK” On yedinci madde olarak maden ve inşaat sektöründe iş sağlığı güvenliği teftişlerinin görüntülü ve fotoğraflı yapılacağını açıklayan Davutoğlu, “Müfettiş gidip de detaylı bir teftiş yapmadan sadece kağıt üzerinden bir şey yapmışsa artık buna imkan olmayacak. Bir önceki ve sonraki teftişte durum nedir, süreci takip edebilece-

ğiz. Kendisi yanındaki elemanla bunun bir kaydını alacak. Hiç kimseye hiçbir ayrımcılık olmadan, suçlu ve kusurlu olan cezalandırılacak. On sekiz, yılda bir olan acil plan tatbikatlarının 6 ayda bir yapılması. Bu da kayda alınacak. Tatbikat yapıldı diye bildirimle yetinilmeyecek. On dokuz, acil çıkışın sağlanması için fosforlu hayat hattı kurulacak. Bir anlamda acil çıkışta nereye doğru yürümesi lazım, panik halinde onun muhakemesini hissetmeden fosforlu hayat hattı kurulacak. Yirmi, madenlerde daha zor şartlarda olduğu için ayrı bir düzenleme yapılacak. Yirmi bir, kömür madenlerine yönelik ayrı bir mevzuat çalışması için arkadaşlara talimat verdim. Kömür madenleri ile ilgili özel bir mevzuata ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. İş güvenliği ve madenler ile ilgili üç husus var, Üretim tamamlanmış olanın rehabilite edilmesi, iki işlemekte olan madenlerin modernizasyonu ve az insan çok mekanizasyon esasına göre, üçüncüsü de yeni üretime ulaşacakların standardizasyonu” dedi.

DAVUTOĞLU: “(HAYAT SİGORTALARI) ONUN İÇİN BİR GEÇİŞ, KADEME KOYDUK. TARİHLENDİRME YAPACAĞIZ, BUNUN ÇALIŞILMASI LAZIM” Başbakan Ahmet Davutoğlu, hayat sigortalarına ilişkin, “Onun için bir geçiş, kademe koyduk. Tarihlendirmesini yapacağız. Bunun çalışılması lazım. Ancak bunun getireceği fayda, diğer düzenlemelerin tümü kadar önemli, çünkü bu sefer bir özdenetim olacak” dedi. Başbakan Davutoğlu, hayat sigortalarına ilişkin, “Onun için bir geçiş, kademe koyduk. Tarihlendirmesini yapacağız. Bunun çalışılması lazım. Ancak bunun getireceği fayda diğer düzenlemelerin tümü kadar önemli. Çünkü bu sefer bir özdenetim olacak. Sadece biz de öyle bir şey var ki bunu yıkmamız lazım; devletin yasalarını delmek doğal hakmış görüldüğü durumlar oluyor. Polisi bir atlatayım emniyet kemerini çıkarırım, zihniyet problemi bu. Bu toplumsal kültürü değiştirmek gerekiyor. Özel bir sigorta


şirketi bu işi üstlendiğinde o da ayrı bir denetim yapacak ve ikinci bir denetimle kart kontrolleri artacak ve bir kayıp halinde de adaletsizliklere yol açabilecek devlet yardımı yerine her yere aynı ölçekte yardım yapmamın da bir sınırı var. Hayat sigortası geldiğinde her bir işçi, yine devlet yardım yapabilir ama kayıp olduğu zaman bir gelecek kaygısı olmadan aileyle ilgili bir destek söz konusu olacak. Dolayısıyla bizim için olumlu anlamda radikal bir dönüşüm sürecini beraberinde getirecek. Bu konuda kararlıyız” diye konuştu.

ÇELİK: “BÜTÜN KESİMLERE İŞ SAĞLIĞI VE ELEMANI ALMA VE BULUNDURMA ZORUNLULUĞU GETİRDİK” Çalışma Bakanı Çelik, “İş sağlığı ve güvenliği düzenlemesi ilk kez Türkiye Cumhuriyeti mevzuatına bir müstakil yasa olarak girdi 2012’de. İş sağlığı hizmetini alma ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğunu 1 Ocak 2014’ten itibaren yürürlüğe koyduk. Bu ne kadar bu alanda yasal mevzuatımızın yeni olduğunu görmemiz açısından son derece önemli. Bütün kesimlere iş sağlığı ve elemanı alma ve bulundurma zorunluluğu getirdik. Şu anda işyerlerini biz 3 kısma ayırdık, tehlikeli, çok tehlikeli ve az tehlikeli. Tehlikeli ve çok tehlikeli iş yeri sayımız 680 bin. 680 bin işyerimiz var, 1 Ocak 2014’ten bu güne 205 bin işyeri iş güvenliği ve sağlığı uzmanından hizmet alımı ile ilgili sözleşme yaptı. 470 bin iş yerinde halen iş güvenliği ve sağlığı uzmanı ile ilgili sözleşme yok” açıklamasında bulundu.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

15


Bakan Güllüce: “İnşaat sektöründe dünya birincisi olacağız”

16

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, inşaat sektöründe dünya birincisi olma iddialarının olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de inşaat sektöründeki işçiler mesleki yeterlilikle ilgili 2017 yılına kadar eğitilecek. 2017 yılından sonra hiçbir sertifikasız işçi çalışamayacak” dedi

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, bir dizi ziyaret ve programa katılmak üzere Konya’da açıklamalarda bulundu. Ziyaret ettiği 3. Organizesi Sanayi Bölgesi’nde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı iş güvenliği paketi ile ilgili yöneltilen soruları yanıtlayan Bakan Güllüce, “Kazalar olmasın diye teknik çalışmalar yapılıyor. Her gün gelişen şartlar oluşturulmaya çalışılıyor. Yasaların açıkları nelerdir, teknik eksiklikler nelerdir bunlar tespit ediliyor. Buna göre yeni konumlar alınıyor. Ülkemiz geliştikçe hukukta ve mevzuatta da değişiklikler ihtiyacı doğuyor” dedi.

“2017’DE SERTİFİKASI OLMAYAN İŞÇİ ÇALIŞMAYACAK” Bakanlık olarak da bu paketle alakalı yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Güllüce, “Türkiye’de inşaat sektöründeki işçiler mesleki yeterlilikle ilgili 2017 yılına kadar eğitilecek. 2017 yılından sonra sertifikası olmayan hiçbir işçi çalışamayacak. Mutlaka kurs almış, eğitimden geçmiş, iş güvenliği eğitimi almış mesleki yeterlilik sertifikası olacak. 2017’ye kadar da biz yüz binlerce insana eğitim yaptıraca-

ğız. Bir taraftan Çalışma Bakanlığı, bir taraftan da bizim bakanlığımız bu çalışmaları yapacak” diye konuştu.

“İNŞAAT SEKTÖRÜNDE DÜNYA BİRİNCİSİ OLMA İDDİAMIZ VAR” İnşaat sektörünün dünyada en iddialı oldukları alan olduğunu kaydeden Bakan Güllüce, “Bu alanda Çin’den sonra biz geliyoruz. İnşallah biz inşaat sektöründe birinci olacağız. Çok kaliteli inşaat sektörümüz var, çok kaliteli inşaat ürünlerimiz var. Dünyaya açılmış durumdayız. Çalışanlarımızın da vasıflarını geliştirerek hem iş güvenliği açısından hem de yaptığı işi kalitesi bakımından bir çalışma içerisine giriyoruz. Bu iş başlamıştı zaten bunu da daha da hızlandıracağız. İnşallah 2017’den sonra sertifikası olmayan hiç kimse inşaatlarda çalışamaz hale gelecek. Bu hem iş güvenliği açısından hem de işin kalitesi açısından gerekli olan bir şey. Dünya’nın birincisi olma iddiamız var. Bunu tekrar tekrar söylüyorum. Birinci olmanın yolu ise vasıflı işçi, vasıflı elemandır. Bunun içinde gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı. YAPI MALZEME ARALIK 2014

17


Yapısal Çelik Sektörü 15. Yapısal Çelik Günü’nde bir araya gelecek Yapısal çelik sektörünün en büyük buluşması olan İstanbul Marriott Hotel Asia’da düzenlenecek olan 15. Yapısal Çelik Günü’ne 600’e yakın kişinin katılması bekleniyor. Açılış konuşmasını TUCSA ve aynı zamanda ECCS Başkanı da olan Prof. Dr. Nesrin Yardımcı’nın yapacağı bu özel günde, sektörün geldiği nokta ve sorunları masaya yatırılacak 15. Yapısal Çelik Günü, 18 Aralık Perşembe günü İstanbul Marriott Hotel Asia’da düzenlenecek. Yapısal çelik sektörünün temsilcilerini bir araya getirecek olan güne 600’e yakın kişinin katılması bekleniyor. 15. Yapısal Çelik Günü’nün açılış konuşmasını Türk Yapısal Çelik Derneği’nin (TUCSA) yanı sıra Avrupa Yapısal Çelik Birliği’nin (European Convention for Constructional Steelwork- ECCS) de Başkanı olan Prof. Dr. Nesrin Yardımcı yapacak. Bu özel günde, TUCSA Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yener Gür’eş de 60. Yılında ECCS’i anlatacak.

KALİTE KONUSU TARTIŞILACAK 15. Yapısal Çelik Günü’nde düzenlenen panelde ise sektörde çok konuşulan kalite konusu masaya yatırılırken, “Çelik Yapılarda Kalite Ama Nasıl? sorusuna cevap aranacak. Moderatörlüğünü Uygunluk Değerlendirme Derneği’nden

(TUCSA) yanı sıra Avrupa Yapısal Çelik Birliği’nin (European Convention for Constructional SteelworkECCS) de Başkanı olan Prof. Dr. Nesrin Yardımcı

18

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

Ayfer Adıgüzel’in yapacağı panelde Sabri Paşayiğit Tasarım Ofisi’nden Sabri Paşayiğit, Teknik Proje’den Ahmet Topbaş, Atak Mühendislik’ten Halit Levent Akbaş ve Szutest’ten Mehmet Işıklar görüşlerini açıklayacak.

BAŞARILI ÇELİK YAPILAR ANLATILACAK 15. Yapısal Çelik Günü’nde büyük beğeni toplayan çelik yapılardan da örnekler verilecek. Futbol topu şeklinde tasarlanan ve yerden ısıtmalı olarak inşa edilen Konya Stadyumu, Cihangir’de çok dar bir alanda çelik strüktürle inşa edilen ve büyük ilgi gören Noxx Apartmanı mimarları tarafından anlatılacak. Yapısal çelik sektörünün tüm oyuncularını buluşturan bu özel günde 2014 Sektör Ödülleri’de törenle sahiplerini bulacak. Ayrıca etkinlik boyunca 25’e yakin sektör kuruluşu salon fuayesinde katılımcılarla deneyimlerini paylaşacak.



Tan Oba Lojistik Depo Projesi ‘’PERI’’ İle Yükseldi Projenin Adı : Tanoba Barakfaki Lojistik Depo İnşaatı Projenin Yeri : Gürsu / Bursa Alt Yüklenici : Lizor İnşaat San. Tic.ltd. Şti. Proje Müdürü : Yücel Doğan

20

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

Projede Kullanılan PERI Kalıp Sistemi KOLON KALIPLARI : VARIO GT24 PERDE KALIPLA : VARIO GT24


PROJE İLE İLGİLİ BİLGİLER Lojistik alanında çalışmalarını sürdüren ve Türkiye’nin birçok noktasına yük taşımacılığı yapan Tan Oba Lojistik Ltd. Şti. Bursa da ki yeni depo inşaatını Gürsu ilçesi Barakfaki Sanayi sitesi içerisinde gerçekleştirmektedir. Bu özel projenin hayata geçirilmesi, kalitesiyle Bursa ve çevresinde çeşitli önemli projelere imza atan LİZOR İNŞAAT tarafın-

dan gerçekleşmektedir. Depo binası projesi ile birlikte toplamda, 11.000 M2 metrekare kapalı alana sahiptir. Proje kapsamında bina çevresinde arazinin de uygun hale getirilmesi için yüksek istinat perdeleri (H= 8 M.) yapılmıştır. Üstlendiği projelerde tecrübeli ekibi ve profesyonel çalışma anlayışı ile LİZOR İNŞAAT Bursa ve çevresinin gelişimi için yapılan bu projede birlikte yer al-

maktan gurur duyar, başta Sayın Nazım LİZOR, Proje Müdürü Sayın Yücel Doğan, Şantiye Şefi Özgür Özata ve LİZOR İNŞAAT SAN. TİC.LTD. ŞTİ. ailesine bu özel projede bizleri tercih ettikleri için çok teşekkür ederiz.

PERI KALIP SİSTEMİ İLE İLGİLİ BİLGİLER Kolon kalıplarında VARIO GT24 Sistem YAPI MALZEME ARALIK 2014

21


ile 120x120 ebatlarına kadar olan kolon beton dökümlerinde panel içerisinden tie-rod kullanılmadan 80kN beton basıncı, yapılan statik hesaplamalara göre yapılan dizaynlar ile daha estetik ve güzel bir yüzey elde edilir. Proje kapsamında depo binası içerisinde 26 adet 100x100 ve 112 adet

22

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

90x90 h=8m ve h=6,0m yüksekliğe sahip kolon bulunmaktadır. Şantiyede kolonlar arası yapılan perde imalatı için VARIO perde kalıpları en ekonomik ve hızlı çözümü sunmaktadır. Proje kapsamında yaklaşık olarak 175 mtül h=8,00m yüksekliğe sahip kolon perdesi imalatı PERI VARIO sistemleri ile yapılmıştır. Gerek mimari görünüm, gerek hızlı ve farklı perde-kolon uygulamaları VARIO’nun modüler yapısı ile kolayca çözülebilmektedir. VARIO GT24 Perde Kalıbı sistemi en genel anlamda; PERI Kafes Kirişi GT24 ‘ün SRZ (çekmeye ve gerilmeye dayanıklı yatay kuşak) çelik kuşaklara kuvvet aktarabilen HB24 Köprülü kancalar ile bağlanması ve bu şekilde oluşan karkasın 18 ve/veya 21 mm lik kalıp kontraplağı ile kaplanması ile


oluşur. Yukarıda bahsedilen şekilde oluşturulan kalıp panelleri VKZ ve/ veya GKZ ara birleştirme parçaları yerleştirilerek birbirine kamalanır. Panellerin birleştirilmesi kamalı olduğundan kullanımda (söküm ve kurum) büyük kolaylıklar sağlar. Perde kalıbının her iki yüzüne gelen basınçlar kalıp içine bırakılmış pvc borudan geçen ve DW tarafından imal edilmiş saplamalarla karşılıklı aktarılır ve taşıtılır. Bu ankrajlama sisteminin emniyetle 90 kN

çekme yükü taşır. Sistemi oluşturan panolar birkez monte edildikten sonra tek parça standart eleman olarak kullanılır. Sahadaki mevcut vinç kapasitesinide aşmamak kaydıyla vinç ile bir defada taşınırlar Bu sayede son derece hızlı hareket edilebilir ve işçilik azaltılmış olur. Kullanılan ara parçalar (filler-plate) yani adaptörler sayesinde her türlü projeye ve projenin farklı kısımlarındaki geometrilere rahatlıkla adapte edilebilir.

Kalıplar tek bir yüzlerine konulan ancak 2 kollu payandalarla; yani birincisi aks payandası AV ve ikincisi ayar payandaları RSS veya RS tipi payandalarla düşeyde şaküle getirilir. Perde kalıplarına ait statik hesaplar Alman DIN 18218 ‘e göre yapılır. Projedeki farklı beton döküm yüksekliklerinde perde kalıbı; eğilme momenti aktaran GT24 Uzatma Elemanı kullanılarak son derece hızlı, güvenli ve doğru bir şekilde yükseltilebilir.

Yücel Doğan’ın Yorumu: Şantiyemizdeki zorlu şaftları en basit şekilde çözümleyerek kurulumunu süpervizör destekleri ve engin tecrübeleri ile bize projemizde destek oldukları için Peri Kalıp ve İskeleleri’ne teşekkürlerimizi sunar. Bundan sonraki projelerimizde de birlikte çalışmaktan gurur ve mutluluk duyarız.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

23


Çimsa’nın

İş Ortakları Buluşması gerçekleşti Çimsa’nın İş Ortakları Buluşması, 160 iş ortağının katılımıyla gerçekleştirildi. Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay, “Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada Çimsa markasını daha da güçlendirmek için çalışıyoruz” dedi

Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay

Çimento ve yapı malzemeleri sektöründe 40 yılı aşkın süredir fark oluşturan çalışmalara imza atan ÇİMSA’nın İş Ortakları Buluşması, 5 Kasım Çarşamba günü Kozyatağı Hilton Oteli’nde gerçekleştirildi. 160 iş ortağının katılımıyla gerçekleştirilen buluşmada, katkı ve desteklerinden dolayı 45 iş ortağına plaket verildi.

“ÇİMSA’YI DAHA DA GÜÇLENDİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Toplantının açılış konuşmasını yapan

24

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay, çimento sektörünün, birbiri ardına gerçekleştirilen konut, AVM gibi büyük inşaat projeleri, dev altyapı yatırımlarının yanı sıra hız kazanan kentsel dönüşüm sayesinde büyümesini sürdürdüğünü vurguladı. Buna bağlı olarak Çimsa’nın müşteri memnuniyetine öncelik verdiğini belirten Özhatay, “Müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik özel ürün ve hizmetler geliştiriyoruz, sadece iç pazarla kalmayıp dünyanın geniş bir coğrafyasında 61’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Dünyada ve Türkiye’de Çimsa’yı daha da güçlendirmek için çalışıyoruz” dedi.

“TÜM FAALİYETLERİMİZİN ODAK NOKTASINDA’İNSAN’ YER ALIYOR” Çimsa’nın sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk duyduğunu söyleyen Özhatay, “Çimsa olarak, tüm faaliyetlerimizin odak noktasında ‘insan’ bulun-

maktadır. Bunun için yenilikçi ürünler üretiyoruz. Çünkü gelecek nesillere yakışır binalar ve yaşam alanları yapılmasını istiyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında hızla yükselen prestijli projelere iş ortağı olarak katkıda bulunma isteğimiz de bu anlayışımızın bir parçası. Hedefimiz, yaşam kalitesini artıran ürünler ve iş ortaklarımıza sunacağımız çözüm ve hizmetlerin iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yapmaktır” şeklinde konuştu. Özhatay ayrıca şunları ekledi: “Rekabet koşullarının ve müşteri beklentilerinin sürekli değişimi, aslında yeni fırsatlar oluşturuyor. Biz bu rekabetten ve değişen müşteri beklentilerinden besleniyoruz. Tüm bu gelişmeleri, gelecek nesillerin ihtiyacı olan yaşam alanları ve gerekli altyapının tesisi için değerlendiriyoruz. Her türlü durum ve şartta, tüm zorlukların üstesinden gelmemizi sağlayan esnek bir çalışma modeline sahibiz.”



ABS Yapı Elemanları’ndan pratik ve işlevsel ürünler 2012 yılından beri Türkiye’de İtalyan Geoplast ürünlerinin tanıtım ve pazarlamasını yapmakta olan ABS Yapı Elemanları, pratik ve işlevsel ürünleri ile sektöre çözüm önerileri sunuyor

26

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


YENİ ELEVETOR - BETONARME YÜKSELTİLMİŞ DÖŞEME VEYA NİTELİKLİ DOLGU İÇİN KÖR KALIP SİSTEMİ YENİ ELEVETOR ile 0’dan 250 cm’ye kadar değişen yüksekliklerde her türlü dolgu yapılabilir veya yükseltilmiş döşeme oluşturulabilir. Ürünler ‘kör kalıp’ olarak kullanılırlar ve betona şekil vererek döşemeyi taşıyan yüzlerce be-

tonarme kemer, kubbe ve onları destekleyen sütunlar oluştururlar. Büyük açıklıklarda minimum imalat ile döşemeyi taşıyan sistem oluşturulur. Dolgu amaçlı kullanıldığında, alternatiflerine kıyasla benzersiz nakliye, yatay-dikey taşıma ve yer tasarrufu sağlar. Örneğin; 50 kamyon gazbetonluk bir dolgu, 1 kamyon kör kalıpla yapılabilir. Kolay ve hızlı (20 m2/adam-saat) kurulumu sayesinde inşaat süresi ciddi oranda

kısalır. Döşeme imalatında kullanılan beton, demir ve diğer tüm dolgu malzemelerinden tasarruf sağlanır, tüm yapı hafifler. Kör kalıpların oluşturdukları boşluklar, havalandırılabilir ve her türlü mekanik/elektrik tesisat geçişi yapılabilir. Kesilerek ayarlanabilen PVC sütunlar sayesinde her türlü kademe ve rampa yapılabilir. Geri dönüşümlü polipropilen ile üretilen kör kalıplar projeye LEED puanı da kazandırırlar. YAPI MALZEME ARALIK 2014

27


REFERANS Mayıs 2014 | Sheraton Oteli | Samsun | Ege Yapı

İHTİYAÇ Elevetor kör kalıpları kullanılarak gerekli alanlar dolduruldu.

ÇÖZÜM - Uygulama alanı: 900 m2 - Yapıya ekstra yük bindirmeden hafif bir uygulama yapıldı. - Elevetor hızlı kurulumu sayesinde zamandan tasarruf sağlandı. - Katta bulunan tüm farklı kotlar güvenli, ekonomik ve hızlı bir uygulama ile dolduruldu. - Dolgu malzemesinin katlar arasında ve kat içinde taşınması çok kolay oldu, zaman ve maliyet tasarrufu sağlandı.

28

YAPI MALZEME - ARALIK 2014



Soldan sağa: Schneider Electric Genel Müdürü Bora Tuncer, Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, Marka Danışmanı Temel Aksoy, Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Hakan Gürdal ve Olmuksan International Paper Genel Müdürü Ergun Hepvar.

2. Akçansa B2B Pazarlama Zirvesi düzenlendi Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Akçansa B2B Pazarlama Zirvesi, iş ve pazarlama dünyasından çok sayıda profesyonelin katılımıyla gerçekleşti Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, Schneider Electric Genel Müdürü Bora Tuncer, Olmuksan International Paper Genel Müdürü Ergun Hepvar, Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Hakan Gürdal ve, Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, B2B Pazarlama’ya bakış açılarını ve önde gelen uygulama örneklerini paylaştı. Teknoloji ve Trend Editörü M. Serdar Kuzuloğlu ile Fütürist / M-Gen Dijital Ajans Başkanı Ufuk Tarhan’ın konuşmalarıyla renk kattığı zirveye ilgi yoğundu. Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen B2B Pazarlama Zirvesi, 18 Kasım Çarşamba günü Sabancı Center Hacı Ömer Sabancı Konferans Salonu’nda iş ve pazarlama dünyasından çok sayıda profesyonelin katılımıyla gerçek-

30

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

leşti. Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu ve Marka Danışmanı Temel Aksoy’un açılış konuşmalarıyla başlayan zirve, Teknoloji ve Trend Editörü M. Serdar Kuzuloğlu’nun “B2B’de Sosyal Medya ve Dijital Pazarlama”; Fütürist / M-Gen Dijital Ajans Başkanı Ufuk Tarhan’ın “Fütürizm ve Yeni Trendler” başlıklı konuşmalarıyla devam etti. Moderatörlüğünü Marka Danışmanı Temel Aksoy’un üstlendiği “B2B’de Örnek Uygulamalar” adlı panelde ise; Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, Schneider Electric Genel Müdürü Bora Tuncer, Olmuksan International Paper Genel Müdürü Ergun Hepvar ve Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Hakan Gürdal, kendi şirketlerinden en iyi B2B uygulamalarını katılımcılarla paylaştı. Katılımcılar ayrıca; geleceği nasıl

gördüklerini ve değişimi nasıl yönettiklerini de dinleyicilere aktardı.

HACIKAMİLOĞLU: “AKÇANSA’DA PAZARLAMAYI ‘İNSANDAN İNSANA’ İLİŞKİ OLARAK GÖRÜYORUZ” Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu zirvede yaptığı açılış konuşmasında, Akçansa’nın B2B pazarlamayı ‘şirketten şirkete’ olmaktan ziyade ‘insandan insana’ ilişki olarak gören bir kurum olduğunu söyledi. Hacıkamiloğlu, “Dijital devrimin hızla geliştiği bir dünyada yeni trendlere ayak uydurmamak mümkün değil. Şirketlerin, yeni tüketicinin algısını, artan ve yenilenen pazarlama kanallarını ve sosyal medyayı takip etmeden, ayakta kalması pek mümkün görünmüyor. Bugün şirketler


kendilerini anlayan, kendileri gibi konuşan, karşılaştıkları sorunları birlikte çözecek, birlikte yenilikler ve inovasyonlar yapacak tedarikçilere artık daha fazla ihtiyaç duyuyorlar” dedi. Hacıkamiloğlu, büyük şirketlerin tedarikçileriyle girdiği ilişkinin sıradan bir ticaret ilişkisinden stratejik ortaklık yapısına dönüştüğünü vurgulayarak şöyle söyledi: “Bu dönemin, fiyat rekabeti ötesinde, müşterisinin iş süreçlerine entegre olup onunla birlikte yaşayıp, onunla birlikte içgörü geliştirerek değer yaratabilen tedarikçilerin dönemi olduğunu biliyoruz. Fakat ‘insan’a dokunan, ‘insandan insana’ ilişki kuran herkesin başarılı olması kaçınılmaz.” Mehmet Hacıkamiloğlu’ndan sonra sunum yapan Teknoloji ve Trend Editörü M. Serdar Kuzuloğlu, markalar için yeniliklere ayak uydurmak kadar doğru kanallarda olmanın ve ulaşılabilir olmanın önemine değindi. Kuzuloğlu, kurumların ellerindeki verileri çok iyi yorumlayarak iletişim stratejisi geliştirilmesi gerektiğinin de önemle altını çizdi. Fütürist / M-Gen Dijital Ajans Başkanı Ufuk Tarhan ise; geleceği anlamanın ve yorumlamanın önemine değindiği sunumda, pazarlamada B2B ve B2C yerine artık insandan insana ilişkinin esas olduğunu vurguladı.

GÜRDAL: “İNOVASYONU ÇİMENTO SEKTÖRÜNE DE TAŞIDIK” Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Hakan Gürdal: “İnovasyonu çimento sektörüne de taşıyarak süreç ve hizmet inovasyonlarıyla kendimizi yeniledik” Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Hakan Gürdal ise iş dünyasının hızla değiştiğini ve oyunun kurallarının birkaç yılda bir yeniden yazıldığını belirten Gürdal, sözlerine şöyle devam etti: “Son yılların moda kavramı olan inovasyonu çimento sektörüne de taşıdık. Ama bunu sadece ürün inovasyonu olarak düşünmedik. Aynı zamanda süreç ve hizmet inovasyonlarıyla da kendimizi yeniledik. Akçansa olarak markalaştırdığımız ve ödül kazandığımız ürünlerimiz ön plana çıkmaya devam edeceğiz.”

“B2B DÜNYASININ DİNAMİKLERİ KÖKTEN DEĞİŞTİ” Marka Danışmanı Temel Aksoy ise, “Aynı ürünü üreten şirketlerin çoğalmasıyla rekabetin her geçen gün artması ve dijital devrimin hızla hayatımıza girmesiyle birlikte herkesin bilgiye ulaşımının kolaylaşması, fiyatların düşmesine ve karlılığın azalmasına neden oldu. Bu da B2B

dünyasının bütün dinamiklerini kökten değiştirdi. Bu nedenle şirketlerin rekabet üstünlüğü sağlamaları için birçok iyiyi aynı anda yapmaları gerektiği bir döneme girdik” şeklinde konuştu. Panelde söz alan Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem; “Enerji zaten B2B ağırlıklı bir sektör. Yaptığımız işi daha iyi yapmak, daha iyi hizmet sunmak ve farklılaşmak için teknolojiden yararlanmak önemli. Teknoloji sayesinde, müşterilerin ihtiyacını görüp ona göre hizmet sunma şansı elde ediyoruz” dedi. Schneider Electric Genel Müdürü Bora Tuncer ise; “Enerji sektöründe şehirleşmenin gözlemlenmesi önemli. Şehirleşme arttıkça, enerji tüketimi de artıyor. Sürdürülebilirlik ve karbon salınımı üzerine bir strateji söz konusu. Sürdürülebilirlik ayrıca, B2B ve B2C ilişkileri de değiştirecek” şeklinde konuştu. Olmuksan International Paper Genel Müdürü Ergun Hepvar panelde, halka gerçeği açıklığıyla anlatmanın önemli olduğunu söyleyerek; “Pazarlamanın temeli müşterinin top mind’i olmak üzerine. Tedarikçi ve müşteri birbirini geliştirerek dönüştürüyor” şeklinde konuştu.

Soldan sağa: Schneider Electric Genel Müdürü Bora Tuncer, Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, Fütürist / M-Gen Dijital Ajans Başkanı Ufuk Tarhan, Marka Danışmanı Temel Aksoy, Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Hakan Gürdal ve Olmuksan International Paper Genel Müdürü Ergun Hepvar.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

31


Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu

Akçansa’nın Biyoçeşitlilik Proje Yarışması’nın kazananları açıklandı Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, iştiraki olduğu HeidelbergCement’in faaliyet gösterdiği ülkelerde uzun yıllardır düzenlediği ve maden sahalarının biyolojik değerlerini artırmayı amaçlayan ‘Biyoçeşitlilik Proje Yarışması’nı, bu yıl ilk kez Türkiye’de gerçekleştirdi 8 üniversiteden toplam 15 projenin katıldığı yarışmanın birincisi Ege Üniversitesi’nden Cemal Onur Alpay ve Hülya Karadoğan olurken, ikinciliği Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Habib Güçlü, Mustafa Tokoğlu ve Onur Vardar kazandı. Üçüncülüğü Sabancı Üniversitesi’nden Serra Örey alırken, mansiyon ödülü Hacettepe Üniversite-

32

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

si’nden Sevda Cengiz’e verildi. Akçansa’nın, üniversite öğrencileri tarafından maden sahalarının biyolojik değerini artırmayı amaçlayan projeler üretilmesi ve öğrencilerin bu yöndeki farkındalıklarının artırılması amacıyla düzenlediği Biyoçeşitlilik Proje Yarışması’nın kazananları belli oldu. Akçansa’nın ortağı HeidelbergCement’in faaliyet gösterdi-

ği ülkelerde uzun yıllardır düzenlediği, bu yıl ise Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen Biyoçeşitlilik Proje Yarışması’nın sonuçları, 24 Kasım Pazartesi günü Wyndham Grand İstanbul Levent’te düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Törene, Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza


Tanas, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hamdi Yıldırım ve UNDP Türkiye Portföy Müdürü Dr. Katalim Zaim’in yanı sıra Biyoçeşitlilik Proje Yarışması jüri üyeleri, akademisyenler ve finale kalan öğrenciler de katıldı. Üniversitelerin maden ve çevre mühendisliği, peyzaj mimarlıığı, biyoloji ve ekoloji bölümlerinde okuyan öğrencilere yönelik düzenlenen ‘Biyolojik çeşitliliği artır, doğal hayata değer kat’ konulu yarışmaya 8 üniversiteden 15 proje katıldı ve 4 proje finalde yarışmaya hak kazandı.

BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ 5.000 EURO OLARAK BELİRLENDİ

Yarışmaya sunulan projeler; Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Levent Turan, UNDP Türkiye İklim Değişikliği ve Çevre Portföy Müdürü Dr. Katalim Zaim, REC Türkiye Direktörü Rıfat Ünal Sayman, Türkiye Madenciler Birliği Başkanı İsmet Kasapoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hamdi Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Tanas ve Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Hakan Gürdal tarafından değerlendi-

rildi. Üniversite öğrencilerinin yenilikçi ve yaratıcı fikirlerle katılım gösterdiği Biyoçeşitlilik Proje Yarışması’nın birincisi, “Doğal Yaşam Kampüsü” isimli projeleriyle Ege Üniversitesi’nden Cemal Onur Alpay ve Hülya Karadoğan oldu. Öğrenciler, birincilik ödülü olan 5.000 Euro’luk çeki Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hamdi Yıldırım’ın elinden aldı. İkinciliği Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Habib Güçlü, Mustafa Tokoğlu ve Onur Vardar Bozalan Maden Sahasında Biyoçeşitlilik Odaklı Rehabilitas-

YAPI MALZEME ARALIK 2014

33


da değinen Hacıkamiloğlu, “Türk çimento sektöründe sürdürülebilirlik raporu yayımlayan ilk şirket unvanına sahip olmaktan büyük gurur duyuyoruz” açıklamasında bulundu. Akçansa’nın son olarak, 2012-2013 yıllarında kaydettiği performansı içeren Sürdürülebilirlik Raporunu tamamlayarak paydaşlarının bilgisine sunduklarını açıklayan Mehmet Hacıkamiloğlu, “Üçüncü Sürdürülebilirlik Raporumuz, GRI’ın yayınladığı yeni G4 ilkelerine uygun hazırlanarak onaydan geçti. Böylece çimento sektöründe G4 ilkelerine göre yayımlanan ilk raporlardan biri oldu” diyerek, Akçansa Sürdürülebilirlik Raporu’nun öneminin altını çizdi.

yon Planı isimli projeleriyle kazanırken, Sabancı Üniversitesi’nden Serra Örey, Doğa için Harekete Geç ve Öğren isimli projesiyle üçüncü olarak yarışmayı tamamladı. Mansiyon ödülünü ise Hacettepe Üniversitesi’nden Sevda Cengiz Modern Truva projesiyle ile aldı. İkincilik ödülünü kazan öğrenciler, 3.000 Euro değerindeki çeki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Sayın Ali Rıza Tanas’ın elinden alırken, 1.500 Euro değerindeki üçüncülük ödülünü ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı Sayın İsmet Kasapoğlu takdim etti. Mansiyon ödülü kazanan Sevda Cengiz’e ise; Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu tarafından iPad Mini Air hediye edildi. Biyoçeşitlilik Proje Yarışması’na kabul edilen tüm projeler, aynı anda hem ulusal hem de uluslararası ödüller için yarıştı. Uluslararası alanda başarı elde eden yarışmacılar 10.000 Euro değerinde para ödülü

34

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

kazanacak. . Uluslararası yarışmanın büyük ödülü 30.000 Euro tutarındaki büyük ödülün kazananı ise Aralık ayında Prag, Çek Cumhuriyeti’nde yapılacak törende açıklanacak.

AKÇANSA’NIN ÜÇÜNCÜ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU GRI G4 UYUMLU YAYINLANDI

Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, Akçansa olarak sürdürülebilirliği, sosyal, çevresel ve ekonomik boyutlarıyla ele aldıklarını söylediği konuşmasında, “Sürdürülebilirliği, yönetim anlayışımıza, çalışma kültürümüze entegre etmeye çalışıyoruz. Bu yolculukta hayata geçirdiğimiz ve sektörde öncülük ettiğimiz birçok çalışma ve proje var” dedi. Akçansa’nın gerçekleştirdiği tüm çalışmaları ve projelerden elde edilen performansı şeffaf bir yaklaşımla hazırladıkları Sürdürülebilirlik Raporu ile kamuoyuyla paylaştıklarına

MEHMET HACIKAMİLOĞLU: “AKÇANSA, BİYOÇEŞİTLİLİK YÖNETİMİNİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STRATEJİSİ KAPSAMINDA ÖNCELİKLİ 6 KONUDAN BİRİ OLARAK BELİRLEYEREK, 2020 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFLERİ ARASINA ALMIŞTIR”

Mehmet Hacıkamiloğlu, ödül töreninde yaptığı konuşmada, gençlerin fikirlerini ve yaratıcılıklarını desteklemeyi görev kabul ettiklerini belirterek, yarışmanın sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlayacağına inandığını söyledi. Biyoçeşitliliğin korunması için bugün atılan adımların, hem insanlığın hem de sektörün geleceğini ilgilendirdiğini söyleyen Hacıkamiloğlu, “Bu bilinçle çalışan Akçansa, biyoçeşitlilik yönetimini sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında öncelikli 6 konudan biri olarak belirleyerek, 2020 sürdürülebilirlik hedefleri arasına almıştır. Bu kapsamda, doğaya yeniden kazandırma projeleri hazırlayarak yetkili mercilerin onayını almayı ve üretimin bittiği maden sahalarını rehabilite etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuşmasını tamamladı.



PonceBloc 2014’ün En İyi Yapı Malzemesi seçildi

Arkas’ın yapı sektöründeki iştiraki PonceBloc, Arkitera tarafından düzenlenen törende En İyi Yapı Malzemesi Ödülü’ne layık görüldü

36

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


Türkiye pazarına girdikleri günden bu yana, farklı tip projelerde tercih edilen PonceBloc ürünleri sektöründe inovatif özellikleri ile dikkat çekmeye devam ediyor. Kullanıldığı prestijli projeler ile adından sıkça söz ettiren, özgün Pazarlama çalışmaları ile fark yaratan PonceBloc, bu kez de 2014’ün Raf Yapı Malzemesi Ödülünü Taşıyıcı Sistemler, Kaba ve İnce Yapı Bileşenleri kategorisinde almaya hak kazandı. İlk defa 2008 yılında dağıtılmaya başlanan ve bu sene altıncısı verilen ödül, ürünün performansı, üretiminde kullanılan malzemelerin özellikleri, standartlara uygunluğu, zamana ve dış koşullara dayanımı ve çevre etkisi ile fiziksel çevreye kattığı değer kriterlerine göre veriliyor. 1920 Kasım’da Four Seasons Bosphorous Hotel’de düzenlenen ARKIMEET’in kapanışı Arkitera Ödülleri’nin sahiplerine sunulduğu ödül töreni ile yapıldı. Levent Çırpıcı, Bülent Güngör, Gül Güven, Serter Karataban ve Aslıhan Tavil’in oluşturduğu seçici kurulun değerlendirilmesi sonucunda ödüle layık görüldü. Türk inşaat sektörünün yeni yapı elemanı olarak hafifliği ile devrim yaratacak olan PonceBloc; Fransız know how’ı, Alman teknolojisi ve dizaynı ile Kayseri’de üretiliyor. Ponzadan üretilen PonceBloc, hafifliğinin yanı sıra çevreci, yüzde yüz geri dönüştürülebilir doğal bir ürün. Üstün ısı ve ses yalıtım performansına sahip PonceBloc, kolay uygulama imkanı ve uzun yapı ömrü ile de fark yaratıyor.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

37


Yangın ile aranıza duvar çekin Türk Ytong, yüksek kalitede ve yenilikçi ürünleriyle yapı malzemesi sektörüne yön vermeye devam ediyor Yapılarda iç ve dış duvarların oluşturulmasında kullanılan Ytong Duvar Blokları, konuttan ticari ve sosyal yapılara, AVM’lerden sanayi tesislerine tüm yapılarda üstün özellikli duvar malzemesi olarak tercih ediliyor. Çevre ile dost ve nefes alan duvarların oluşturulmasına olanak sağlayan Ytong Duvar Blokları, üstün ısı yalıtım özelliğinin yanı sıra yangına dayanıklı yapısı sayesinde, yangın duvarı yapımında güvenilir çözümler sunuyor. Sektöründe ilklerin öncüsü Ytong’un, Duvar Blokları, her türlü yapıda güvenilir bir

38

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

çözüm olarak tercih ediliyor. Taşıyıcılık, darbe dayanımı, ses yalıtımı ve difüzyona açık olma özelliklerini bir arada sunan üstün bir yapı malzemesi olmasının yanı sıra, duvar örümünü kolaylaştıran ve işçilik hatalarını en aza indiren yapısı sayesinde inşaatlara hız kazandırıyor. Tüm Ytong ürünlerinde olduğu gibi yüksek ısı yalıtım özelliğine sahip olan Duvar Blokları, her mevsim dengeli bir iç ortam sıcaklığı elde edilmesini mümkün kılıyor. Ytong Duvar Blokları, A1 sınıfı hiç yanmaz ürün sınıfında olup bu özelliği sayesinde

yapılarda yangına karşı dayanıklılık sunuyor. Ytong Duvar Blokları bu özelliği ile yangın anında, yangının daha da büyümesini önlemek amacıyla uygulanan ve hayati önem taşıyan yangın duvarlarında özellikle tercih ediliyor.

ÇEVRE ETİKETİNE SAHİP Tamamen mineral esaslı çevre dostu içeriği ile ekolojik yapıyı da koruyan Ytong Duvar Blokları, aynı zamanda Türkiye’de Çevre Etiketi alan ilk ürün olma özelliğini de taşıyor.



Wooler’la

yapılara altın değerinde yatırım Eryap, ülkemizdeki yapıların modern, güvenilir ve sağlıklı standartlara ulaşmasını sağlamak için sektörün ihtiyaçlarına yönelik en doğru seçenekleri 2001 yılından bu yana yenilikçi marka ve ürünleriyle inşaat sektörünün gelişimine yön vermeyi sürdürüyor Eryap, Türk yapı sektörünün dış cephe ve yalıtım alanında öncü ve yenilikçi kimliğiyle dikkat çeken, büyüme ivmesini sürekli artıran, ürettiği lider markalar ile katma değer sağlayan güçlü bir kuruluştur. Eryap, ülkemizdeki yapıların modern, güvenilir ve sağlıklı standartlara ulaşmasını sağlamak için sektörün ihtiyaçlarına yönelik en doğru seçenekleri 2001 yılından bu yana yenilikçi marka ve ürünleriyle inşaat sektörünün gelişimine yön vermeyi sürdürmektedir. Eryap, Wooler ürün

40

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

grubunda ürün gamına eklediği 4 yeni ürün ile taş yünü sektöründe iddiasını sürdürüyor. Wooler Desibel (Alçı Kaplı Taşyünü Levha), Wooler Dökme (Dökme Taşyünü), Wooler Premium F (TR ≥ 7,5 kPa Mantolama Levhası) ve Wooler Premium R (CS ≥ 35 Teras Çatı Levhası) ürünleri ile ara bölmeden dış cepheye, teras çatıdan çelik yapılara kadar farklı kullanım yeri ve amacına göre geniş bir alanda hizmet edecek tamamen yerli ve doğal kaynaklar kullanılarak üretilen çözümler sunuyor.

ISI, SES VE YANGIN YALITIMINDA 3’Ü BİR ARADA ÇÖZÜM: WOOLER TAŞ YÜNÜ Yapı sektörünün öncü şirketi Eryap’ın uzmanlığının yüksek teknolojiyle birleşmesinden doğan Wooler taş yünü, her aşamada karbon ayak izini azaltmaya yönelik çevresel bakış açısı ile üretilmektedir. Eryap’ın son ürünü olan Wooler taş yünü; ısı, ses ve yangın yalıtımının üçünü birden sağlayarak diğer yalıtım ürünleri arasında fark oluşturuyor. Wooler; ısı yalıtımı özelliği sayesin-


de; ısıtma ve soğutma masraflarında % 50’ye varan tasarrufun yanı sıra yaşam alanlarındaki konfor ve hijyenik şartları arttırıyor. Wooler taş yünü; ses yalıtımı özelliği sayesinde; kentleşmenin doğal bir sonucu olan gürültünün özellikle hastane, okul, ofis vb. ortamlarda günlük hayatımızda sağlığımızı ve konforumuzu tehdit eden boyutlarını en aza indiriyor. Yangın yalıtımı özelliği ile yangının yapı içinde ve komşu binalara yayılmasını engelleyen Wooler, kişilerin yangın alanından güvenle ayrılmasında yardımcı oluyor.

LEED GOLD ADAYI RÖNESANS OFİS PARK TERCİHİNİ WOOLER’DAN YANA KULLANDI Rönesans Holding, 47 bin 500 m2 brüt kiralanabilir alana sahip Küçükyalı Ofis Park projesinde Wooler GOLD PLUS BLACK ürününü tercih etti. Anadolu Yakası’nın son zamanlarda gözde ofis projesi olan, LEED GOLD sertifikası adayı Rönesans Ofis Park’ın 12.500 m2’lik metraja sahip dış cephelerinde 120 kg/m³ yoğunluğunda siyah cam tüllü Wooler GOLD PLUS ürünü kullanılıyor. Yüksek yoğunluğunun yanı sıra 10 cm gibi Türkiye ortalamasının üzerinde bir kalınlıkta kullanılan Wooler

GOLD PLUS, siyah cam tülü kaplaması sayesinde koruyucu herhangi bir ek önleme ihtiyaç duymadan her mevsim uygulama yapılabilmesine olanak sağlıyor. Havalandırma boşluklu ve havalandırmasız giydirme dış cephe duvarları için kullanılan Wooler GOLD serisi cam tüllü dış cephe levhaları, giydirme cephelerin çıkmalı dış duvarlarında

mükemmel bir ısı yalıtımı sunar. A1 sınıfı yanmaz malzeme olan Wooler GOLD serileri, üstün ses emici özelliği sayesinde dış ortamdan gelebilecek tüm gürültüyü emerek yapıların yaşam konforunu arttırmaktadır. Su itici özelliği ile tercih nedeni olan Wooler GOLD, prestijli projelerin tercihi olmaya devam etmektedir.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

41


BTM en büyük inşaat fuarı’nda yeni nesil ürünlerini sergiledi

BTM İhracat Müdürü Kubilay Özcan, yeni nesil su yalıtım ürünlerinden Alfa Hibrit’in ıslak zeminlere doğrudan uygulanabilme özelliği ve şeffaf olarak da üretilebilirliği nedeniyle tercih nedeni olarak öne çıktığını belirtti

Duabi Big 5 Fuarı 17-20 Kasım 2014 tarihleri arasında World Trade Center’da gerçekleşti. Orta Doğunun en büyük İnşaat Fuarı’nda BTM de standıyla yerini aldı. Fuarda BTM SEAL yeni nesil Su yalıtım ürünleri ve restorasyon projelerinde güvenle tercih edilen Renova serisi ürünler

42

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

büyük ilgi gördü. Fuar boyunca BTM standını başta Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan, Umman, Lübnan, ve Suudi Arabistan olmak üzere 31 ayrı ülkeden profesyonel ziyaret etti. BTM İhracat Müdürü Kubilay Özcan, yeni nesil su yalıtım ürünlerinden Alfa Hibrit’in ıslak zeminlere doğrudan

uygulanabilme özelliği ve şeffaf olarak da üretilebilirliği nedeniyle tercih nedeni olarak öne çıktığını belirtti. Kendinden yapışkanlı Renova UNO ve DUE’nin ise şalümo alevi ile yapıştırılmadığı için tarihi binalarda ve yenileme projelerinde aranan ürün olduğunu vurguladı.



Termo Teknik Merkezi Isıtma Sistemleri Müdürü Hasan Akça

Duvar tipi yoğuşmalı kazanlar ile yüksek verimlilik ve tasarruf sağlanıyor Termo Teknik Merkezi Isıtma Sistemleri Müdürü Hasan Akça, duvar tipi yoğuşmalı kazanların avantajlarını ve Termo Teknik’in Evomax çözümünü anlattı Isınma ve sıcak su elde etme maliyetlerinin her geçen gün yükselmesi, Türkiye’nin yıllık 55 milyar dolara ulaşan enerji açığı faturası, enerji verimliliği ve enerji tasarrufunu daha da önemli hale getiriyor. Isı sistemleri üreticileri daha verimli kombi ve kazanlar geliştirmeye çaba gösterirken, Enerji Bakanlığı da yasal düzenlemeler ve bilgilendirme kampanyaları ile enerjinin verimli ve tasarruflu kullanılması için çaba sarf ediyor.

44

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

YOĞUŞMALI KAZANLARIN AVANTAJLARI Binalarda Enerji Performansı (BEP) yönetmeliği ile 2010 yılından sonra toplam kullanım alanı 2.000 m2’den büyük olan binalarda merkezi ısıtma sistemleri zorunlu hale geldi. Merkezi ısıtma, kullanım kolaylığı ve enerji verimliliği açılarından müteahhit ve kullanıcılara avantaj sunuyor. Yönetmelik, merkezi ısıtma sistemlerinde yoğuşmalı kazan-

ların kullanımını teşvik ediyor. Gelişmiş teknoloji ile üretilen duvar tipi yoğuşmalı kazanların yer tipi çelik kazanlara göre minimum yüzde 20’ye varan verimlilik avantajı bulunuyor. Yaklaşık bir kombi büyüklüğünde olan duvar tipi yoğuşmalı kazanlar ayrıca; dar alana kolay kurulum, kolay bakım, kolay yönetim, düşük ses düzeyi, uzun ömür gibi avantajlara sahip.


TERMO TEKNİK’TEN EVOMAX ÇÖZÜMÜ Isıtma sistemleri devi İngiltere merkezli Ideal Stelrad Group’un (ISG) iştiraki olarak Türkiye’de faaliyetini sürdüren Termo Teknik, aynı grubun Kraliçe Ödülü’ne sahip (The Queen’s Award) Ideal Heating tesislerinde 6 Sigma kalite yönetim sistemi ve sıfıra yakın hata ile üretilen duvar tipi yoğuşmalı kazan EVOMAX’ı etkili bir çözüm olarak Türkiye’de inşaat şirketleri ve son kullanıcılar ile buluşturuyor. EVOMAX; ileri teknoloji teknik tasarımı ve gelişmiş kontrol aksesuarları sayesinde, sabit verimlilikte çalışarak istenen sıcaklığı yakalayabiliyor ve bu sayede minimum enerji tüketimi ile maksimum konfor sağlıyor. EVOMAX, 42, 65, 90, 105, 125, 160 kW ısıtma kapasiteleri ile farklı büyüklükteki ısıtma ihtiyaçları için de kullanılabiliyor. Talep edildiğinde gelişmiş tek kontrol paneli ile 15 adet kazan birlikte kaskad (sıralı) çalışarak 2400 kW’a varan ısıtma kapasitesine ulaşabiliyor. Alüminyum Silisyum alaşımlı döküm eşanjörü ile EVOMAX’ın termal şoklara, ısıl gerilmelere ve korozyona dayanıklılığı arttırılıyor. EVOMAX kazanlar, işletme maliyetlerini düşük tutmak için yüzde 110 verim oranına kadar kısmi yükte çalışabiliyor. EVOMAX, yüksek kapasiteye ihtiyaç duyulan konutların yanında otel, tesis gibi ticari alanlar için en uygun çözümü sağlıyor. EVOMAX’ta gürültü seviyesi en yüksek kapasiteli kazanda bile 56 dB’ye yani fısıltı düzeyinde kalıyor. Kazan dairesinin yaşam alanına yakın olduğu durumlarda dahi konfor sağlayan düşük ses seviyesi, mekan sahiplerine kazan dairesinin varlığını unutturuyor.

rebiliyor; kullanımı basit kontrol paneli ile istenen değerlere ayar yapılabiliyor.

ya kadar e-posta ile bildirilmesi sağlanabiliyor.

SERVİS

VERİMLİ ÇALIŞMA, KOLAY MONTAJ

Termo Teknik, EVOMAX kazanların uzun yıllar daha verimli ve sorunsuz kullanılabilmeleri amacıyla, müşterilerine kazan bakım sözleşmesi opsiyonu da sunarak sistemin periyodik kontroller ve bakım ile kontrol altında tutulmasını sağlıyor. Türkiye çapındaki Termo Teknik servisleri EVOMAX kazanlara ilk çalıştırma ve bakım hizmeti sunuyor. EVOMAX kazanlar, 3 yıl parça ve

Çelik kazanların kurulum aşamasında yaşadıkları alan ve taşıma, bakım zorlukları; korozyona dayanıksızlıkları; ses seviyelerinin yüksekliği ve verimlerinin düşüklüğü ile kıyaslandığında duvar tipi yoğuşmalı kazanlar, çelik kazanlar ile kıyaslanamayacak bir kurulum ve kullanınım kolaylığına ve yönetim esnekliğine sahip. Duvar tipi yoğuşmalı

YENİLENEBİLİR ENERJİ DESTEĞİ Güneş kolektörü ile de entegre çalışabilen EVOMAX, maksimum enerji tasarrufu sağlayabiliyor. İlave kontrol paneli gerektirmeden kaskad kontrol paneli ile güneş kolektörlerindeki sıcaklık değerlerini okuyabiliyor; boyler için ihtiyaç duyulduğu taktirde kazanları devreye sokabiliyor. EVOMAX’ın Sınıf 5 değerinde ve 40mg/ kWh değerinin altında düşük NOx emisyonu sağlayan çevreci bir ürün olması, yenilenebilir enerji kullanımına uyum sağlaması Termo Teknik’in çevreye ve enerji tasarrufuna verdiği büyük önemin bir göstergesi.

KONTROL PANELİ Hem ısınma hem de sıcak su konforunu birlikte sağlayan EVOMAX, tüketici ve teknik servise kullanım kolaylığı sunan geniş Türkçe menülü kontrol ekranı özellikleri ile de öne çıkıyor. Tüketici tüm sıcaklık değerlerini ekrandan gö-

bakım garantisine sahip ve herhangi bir arıza durumunda ilk 24 saat içinde teknik servis hizmeti sunuluyor. Projede devreye alma işlemi gerçekleştirildikten sonra merkez servis, sistemin ve kurulan otomasyonun sorunsuz ve verimli çalıştığının düzenli kontrolünü sağlıyor.

UZAKTAN KONTROL Bağlantıların doğru şekilde yapılmasından sonra, dünyanın herhangi bir yerinden EVOMAX kazan dairesine erişim sağlanabiliyor ve kontrol panelinde yapılan ayarlamalar bilgisayar veya akıllı telefonlar üzerinden de gerçekleştirilebiliyor. Sistem hatalarının dört kullanıcı-

kazanların basit devreye alma ve bakım özellikleri de uygulayıcıların ve servislerin işini kolaylaştırıyor. Çelik kazanlar, kazan dairesine genellikle vinç ve benzeri ekipmanlar ile yerleştiriliken, duvar tipi yoğuşmalı kazanlar kombiye yakın boyutları ile kolaylıkla çok dar bir alana duvara veya yere monte edilebiliyor. Yoğuşmalı kazanlar en çok kullanılan 30-50°C aralığında en verimli çalışma değerlerine sahipken, standart yer tipi kazanlarda 55°C’nin altında çalıştırıldıklarında içlerinde oluşan yoğuşmadan dolayı kazanda zamanla çürüme meydana gelebiliyor, bu da cihazın ömrünü kısaltıyor. YAPI MALZEME ARALIK 2014

45


Vefa, “Yapıcı Fikirleri ile MÜSİAD Fuarı’nda İstikrarlı büyümesini 1990 yılından bu yana sürdüren ve son yıllarda birçok yatırıma imza atan Vefa, 26 Kasım tarihinde ziyaretçilerine kapısını açan MÜSİAD Fuarı’nda 102 ülkeden gelen 7 bin iş adamı ile buluştu Prefabrike ve çelik yapı sektörünün güçlü markalarından Vefa, son yılların en büyük iş buluşması olarak nitelenen MÜSİAD Fuarı’nda “Yapıcı Fikirleri” ile yerini aldı. Bugün itibariyle faaliyetlerini 10 şirket ve 12 marka ile sürdüren Vefa, 26 – 30 Kasım tarihleri arasında CNR Expo Center’de gerçekleştirilen MÜSİAD Fuarı’nda 102 ülkeden gelen 7 bin işadamı ile bir araya geldi. Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit, MÜSİAD Fuarı’nı özellikle son yıllardaki pazar hedefleri içinde yer alan

46

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

bölgelerden gelen ziyaretçiler nedeniyle önemli bir fırsat olarak gördüklerini söyledi. Yurtdışı portföylerine ekledikleri yeni ülkelerin büyük bir bölümünün Ortadoğu, Körfez ülkeleri, Afrika ve Orta Asya’da yer aldığını hatırlatan Turan Koçyiğit, MÜSİAD Fuarı’nın bu bölgelerdeki potansiyellerine önemli katkı sunacağını düşündüklerini kaydetti.

ENTEGRE ÇÖZÜMLER SUNUYOR Prefabrike ve çelik yapı sektörünün önde gelen markalarından Vefa, üretim

tesisi ve teknoloji yatırımları, yeni şirketleri ve yeniden yapılanması ile birlikte dünyaya entegre çözümler sunmaya da başladı. Vefa’nın dünyaya sunduğu çözümlerin yanında artık teknolojisini ve üretim altyapısını da ihraç etmeye hazırlandığını belirten Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit, “Bugün itibariyle sadece sunduğumuz çözümleri değil, üretim altyapımızı ve kullandığımız bize özgü teknolojilerimizi de ihraç etmeyi konuşuyoruz. Rusya’da, Suudi Arabistan’da, Afrika ülkelerinde


önemli görüşmelerimiz var. Bu başarının ortaya çıkmasındaki en önemli faktör ve anahtar kavramın inovasyon olduğunu çok iyi biliyoruz. İnovasyonu Vefa’nın kurum kültürünün bir parçası haline getirdik. İnovatif ürünlerimiz, sürekli yenilediğimiz üretim teknolojileri ve AR-GE yatırımlarımızla ekonominin inovasyon raporu olan ve TİM Akademi tarafından hazırlanan AR-GE 250 Araştırması’nda da listeye girdik” diye konuştu.

SEKTÖRDEKİ GÜCÜNÜ ARTIRIYOR Üretimlerini Dilovası, Sultanbeyli, Bilecik, Adapazarı ve Tuzla’daki üretim tesislerinde 70 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 150 bin metrekarelik alanda sürdürdüklerini ifade eden Turan Koçyiğit, idari ve teknik kadroların yanı sıra dünya çapındaki uygulama ekipleri ile 2 binin üzerinde kişiyi istihdam ettiklerini kaydetti.

Son yıllarda birçok yatırıma imza atan Vefa’nın son olarak bu yatırımlara Samsun’da hizmete aldığı showroomu da eklediklerini söyleyen Koçyiğit, 25 yıllık tecrübe ve birikimlerini Samsun aracılığıyla tüm bölgeye taşıdıklarını belirtti.

SAĞLAM VE EMİN ADIMLAR Sektörde sağlam ve emin adımlarla yollarına devam ettiklerini söyleyen Turan Koçyiğit, “Lokomotif şirketimizle İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı Türkiye’nin en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu listesinde 79. sıraya yerleştik. Böylelikle sektördeki liderliğimizi de tescilledik. Bugüne kadar 72 ülkeye çözümlerimizi ulaştırdık. İhracatımız toplam ciromuzun içinde bu yıl itibariyle yüzde 71’e ulaştı. Bu performansımızla Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından hazırlanan ilk 1000 ihracatçı firma arasına da adımızı yazdırdık” diye konuştu.

Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit

YAPI MALZEME ARALIK 2014

47


Kale Mantolama’dan ‘Taşyünü’ ile dört dörtlük yalıtım Her türlü iklim ve olumsuz hava koşullarına karşı 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisi sunduğu mantolama sistemi ile binaları koruma altına alan Kale Mantolama, ‘Taşyünü’ ısı yalıtım levhası ile dört dörtlük bir yalıtım sağlıyor. ‘Taşyünü’, ısı yalıtımının yanı sıra, ses ve yangın yalıtımı da sağladığı yapılarda üst düzey konfor ve güvenlik sunuyor ‘Kale Mantolama’ ile gerçekleştirdiği yalıtım sistemini, 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisiyle sunarak Türkiye’de bir ilke imza atan Kalekim, tüketici ve sektör profesyonelleri için yenilikçi çözümler geliştirmeye devam ediyor. Isı yalıtımında, sistemin bütün olarak performansına önem veren Kalekim; ‘Kale Mantolama’ sistemi ile binaları her türlü iklim ve olumsuz hava koşullarına karşı koruyarak, önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlıyor.

sağlandığını belirten Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Enerjisinin yüzde 75’ini ithal eden bir ülke ülkemizdeki yaklaşık 19 milyon konutun yüzde 85’inde ısı yalıtımının olmaması, enerjimizi nasıl boşa harcadığımızı ortaya koyuyor. Oysa ısı yalıtımı uygulamasının maliyeti bir binanın toplam inşaat maliyetinin yüzde 3 ila 5’i kadar. Yalıtım sistemi, elde edilen tasarrufla, 3 ila 5 yılda maliyetini karşılayıp, binanın ömrü boyunca tasarruf sağlamaya devam ediyor” dedi.

BİRKAÇ YILDA MALiYETiNi KARŞILAYAN YALITIM SiSTEMi iLE UZUN ÖMÜRLÜ TASARRUF

ISI, SES VE YANGIN YALITIMI İLE KONFORLU BİNALAR

Isı yalıtımı ile doğalgaz ve elektrik faturalarında yüzde 50’ye varan tasarruf

‘Taşyünü’, ısı yalıtımının yanında; elyaflı-açık gözenekli bir yapıya sahip

48

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

olması sayesinde ses yalıtımı, yanmaya karşı A tepki sınıfında olmasından dolayı da yangın güvenliği sağlıyor. Yanmaz yapı malzemesi kategorisinde A1 sınıfında (yangına dayanıklılıkta en üst seviye) yer alan ‘Taşyünü’nün, erime noktası 1000 dereceden daha yüksek olduğundan, yalıtımda güvenilir bir malzeme olarak özellikle tercih ediliyor. Isı, ses ve yangın yalıtımında benzersiz bir malzeme olarak öne çıkan Taşyünü, uygulandığı yapıları, ses emici ve akustik özelliği ile gürültü kirliliğinin olumsuz etkilerinden koruyarak, sağlıklı ve konforlu yaşam alanları oluşturulmasını sağlıyor.



Mimarlardan 20 mm’lik yeniliğe ödül Arkitera’nın mimarlık alanında her yıl düzenlediği en büyük etkinlik olan ARKIMEET 2014 ödül töreninde seramik sektörünün genç ve yenilikçi markası BİEN 20 mm kalınlığındaki full body teknik porselen karoları ile ödül aldı

Arkitera tarafından 21. Yüzyılın mekânsal ve sosyal değişimlerinin tüm boyutları ile ele alındığı Arkimeet 2014 etkinliğinde dijital tasarım, akıllı kentler, gibi konular 60’ı aşkın konuşmacı ile birlikte değerlendirildi. İki gün süren etkinliğin son gecesinde Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından her sene verilen ödüller dağıtıldı. ‘’ Genç Mimar, İşveren ve Yapı Malzemesi ‘’ başlıkları ile verilen ödüllerde bu yıl BİEN ‘’ Yapı Malzemesi’’ kategorisinde “İnce Yapı Bileşenleri “ ödülünün sahibi oldu. Tür-

50

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

kiye’de ilk kez ve sadece Bien teknolojisiyle üretilen 20 mm kalınlığındaki full body teknik porselen karolar Arkimeet 2014 etkinliğinde ödüllendirilerek farklılığını göstermiş oldu. Çatlamaya ve kırılmaya karşı dayanıklı karolar hem iç hem de dış mekânlarda kullanılabiliyor. Balkon, teras, bahçe ve havuzlarda tercih edilen karolar kalın ve dayanıklı olması nedeniyle iş yerlerinde ağır malzemelerin taşındığı mekânlarda, giriş rampalarında otopark ve garajlar da kullanılabiliyor.


PRATİK VE HIZLI UYGULAMA Son derece dayanıklı olmasının yanı sıra ürünün en önemli özelliklerinden biri zahmetsizce döşenebilmesi. Karolar yalnızca yere bırakılarak, yani kuru olarak uygulanabiliyor. Yapıştırıcı, sıva, derz ve işçilik gerektirmeyen zeminler de hemen kullanıma hazır hale geliyor. 20 mm’lik Bien karoları ayrıca taşıcıyı aparatlar üzerine de yerleştirilebiliyor. Böylece altlarına sulama ve aydınlatma sistemleri döşenebiliyor, gerektiğinde kablo ve borular kolaylıkla kontrol edilebiliyor. Yükseltilmiş döşeme sistemi ayrıca ısı ve ses yalıtımını da artırıyor. Dış mekânlarda taşıyıcıların kullanılması hem çimlere zarar verilmesini engelliyor hem yağmur sularının seramiklerin altından akıp gitmesine imkân sağlıyor. Zemin eğrilikleri ve çökmeler de taşıyıcılar sayesinde sorun olmaktan çıkıyor.

SÖKÜLÜP YENİDEN KULLANILABİLİYOR Döşenmesi kadar seramiklerin sökülmesi de kolay. Usta gerektirmeden yerinden çıkarılabilen karolar, taşınıp başka bir yerde tekrar kullanılabiliyor. Seramiğe dair tüm bildiklerinizi değiştirmek için Bien kalitesiyle üretilen 20 mm seramikleri aynı zamanda çevre dostu ürünler.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

51


Şehrin içinde konforlu yaşam MESA KOZA 66 Konutun referans markası MESA’nın, Ankara’nın en gözde semti Gaziosmanpaşa’daki yeni projesi MESA KOZA 66’nın temeli atıldı. Ankara’nın prestijli bölgesi Koza Sokak’ta yükselen MESA KOZA 66, Başkentlilere, şehirden kopmadan konforlu yaşam olanakları sunuyor Türkiye inşaat sektörünün ve konutun ‘kalite’ ve ‘güven’ ile anılan markası MESA’nın, Ankara Gaziosmanpaşa’daki İlbank arazisinde hayata geçirdiği yeni projesi MESA KOZA 66’nın temel atma töreni yapıldı. Başkentin en prestijli bölgelerinden biri olan Koza Sokak’ta yer alan projenin temel atma törenine, MESA Holding Yönetimi Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri, üst düzey yöneticileri ile İlbank Genel Müdürü Mehmet Turgut Dedeoğlu ve İlbank yetkilileri katıldı. Gaziosmanpaşa’da hayata geçirdiği projeler ile bölgenin bugünkü değerine ulaşma-

GAZİOSMANPAŞA’DA BİLİNEN MESA KALİTESİ Gaziosmanpaşa’ya bir kez daha MESA imzasını taşıyan MESA KOZA 66, Koza Sokak’ta çok özel bir konumda yer alan 8.766 metrekarelik bir arazi üzerinde yükseliyor. Zemin + 35 katlı kule blok ve zemin + 8 katlı yatay blok olmak üzere iki bloktan oluşan MESA KOZA 66, iki farklı alternatif yaşam biçimini bir arada sunuyor. MESA KOZA 66, “Kule”de 156 ve “Yatay Blok”ta ise 50 daire olmak üzere, çeşitli tip ve büyüklüklerde sunduğu toplam 206 konut alternatifiyle tüm ihtiyaçlara yanıt veriyor. Kule ve Ya-

panoramik bir kent manzarası hediye ediyor. MESA KOZA 66’nın “Kule”sinde; büyüklüğü net 76 ile 264 metrekare arasında değişen büyüklüklerde, 2+1’den 6+1’e kadar farklı tipte zengin daire seçenekleri bulunuyor. Proje arazisinin güneydoğusunda, geniş bir vadi manzarası görecek şekilde tasarlanan “Yatay Blok”ta ise daireler, bulundukları kata göre farklılaşan teraslara, geniş balkonlara ve bahçelere sahip. MESA KOZA 66, şehrin merkezinde bahçeye, büyük bitkiler ve çiçeklerle süslenmiş geniş balkonlara özlem duyanlara, gerçek anlamda arzuladıkları yaşam alanlarını sunuyor. MESA KOZA 66’nın ‘Yatay Blok’unda yer alan net 66,5 ile 144,5 metrekare arasında değişen büyüklüklerde, stüdyo tipinden 3+1’e kadar farklı tipteki daireler; içindeki galeriler, iç boşluklar ve esnek yaşam alanları sayesinde kişilere, ‘kendi tercih ve yaşam alışkanlıklarına göre evini tasarlama’ ayrıcalığı sağlıyor.

DIŞARIDA DOĞA, ALTTA İSE SPOR BULUŞTURACAK

MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, İlbank Genel Müdürü Mehmet Turgut Dedeoğlu, MESA Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Müdür Can Aynagöz

sında MESA’nın gerçekleştirdiği önemli katkılara dikkat çeken Erhan Boysanoğlu, “Mükemmeliyetçi bir yaklaşım ve kalite önceliğiyle 45 yıldır imza attığı birçok projede ürettiği milyonlarca metrekarelik inşaat alanı ve on binlerce konut ile Türkiye’ye sayısız değer katan MESA, şimdi de Ankara’daki yeni projesi ile bölgedeki yaşam standartlarını daha da yükseltiyor. Başkentin gözdesi Gaziosmanpaşa’da hayata geçirdiğimiz MESA KOZA 66 projesi ile Ankaralılara, konfor, prestij ve şehrin tam kalbinde ayrıcalıklı yaşam alanını bir arada sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

52

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

tay Bloklardaki konutların farklı büyüklük ve konseptlerde tasarlandığı MESA KOZA 66’da; ‘sunulanlarla yetinmek’ yerine ‘kendi yaşam tarzına ve tercihlerine göre seçim yapma’ olanağı sunuyor.

‘KULE’DE EŞSİZ PANORAMİK KENT MANZARASI, “YATAY BLOK”TA DOĞA İLE İÇ İÇE ESNEK YAŞAM ALANLARI Koza Sokak yönünde tasarlanan dikey blok “Kule”; bir yandan yaşam alanında daha kompakt ve klasik çözümler sağlarken, diğer yandan ise gökyüzüne uzanan yapısı, saydam cepheleri ve yumuşatılmış hatları ile içinde oturanlara

MESA KOZA 66’da yatay ve dikey konut blokları, dışarıda güçlü peyzajı ve doğal bitkiler ile süslenmiş bir avlu; içeride ise kapalı yüzme havuzu ve fitness salonu birleştiriyor. Sadece site sakinlerinin kullanımına açık olacak bu tesisler, aynı zamanda konfor ve prestij odağında kurgulanan bu seçkin yaşam kompleksinin kalbini de oluşturuyor.

SEÇKİN YAŞAMA DAİR HER DETAY KALİTE İLE ŞEKİLLENDİ Yüksek standartları ile dikkat çeken MESA KOZA 66’da, 24 saat çok noktalı kameralı izlemesi ve şifreli elektronik sistem ile güvenlik en üst seviyede tutuluyor. Araç ve yayalar için dört ayrı cephede giriş kapıları bulunan MESA KOZA 66’da, giriş ve çıkışları 3 ayrı kotta düzenlenen 322 araçlık kapalı, 50 araçlık da açık otopark bulunuyor. MESA KOZA 66’da her daireye en az bir, büyük konutlara ise 3 araçlık park yeri düşüyor. 2016 yılında teslim edilecek olan MESA KOZA 66 konutları, prestiji, yatırım değeri ve kaliteli tasarımı ile şehrin ve hayatın tam kalbinde seçkin yaşam fırsatları sunuyor.



Mimar Aydan Volkan “Hızlı destek alabildiğim için AKG Gazbeton’u tercih ediyorum” AKG Gazbeton’un “Tasarımın Binbir Yüzü” etkinlikleri çerçevesinde İzmir’de bulunan mimar Aydan Volkan, “Gazbeton denildiğinde aklıma AKG Gazbeton geliyor. Ve AKG Gazbeton ürünlerini, hafif ve kolay işlenebilir olduğu için de tercih ediyorum” dedi İzmir’deki dikey yapılaşmaya da değinen Volkan, “Yüksek yapı merakı İstanbul’dan İzmir’e sirayet ediyor. Ancak arazi maliyetlerinin yüksekliği İzmir’de yatay yapılaşmayı zorluyor” diye ekledi. Türkiye’nin en büyük yerli gazbeton üreticisi AKG Gazbeton, ülkemizin önemli projelerine imza atan mimar Aydan Volkan’ı İzmir’de sektör temsilcileri ve gazetecilerle bir araya getirdi. İlk olarak basın mensuplarıyla

54

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

buluşan Volkan, Türkiye’nin son dönemdeki yapılaşma sürecini eleştirdi. “Son 12 yıldır istisnalar dışında Türkiye’de mimarlık icra edilmiyor, sadece “imar” ediliyor” diyen Volkan, yaşam alanların insanlara empoze edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. İzmir’de ve özellikle Bayraklı bölgesindeki dikey yapılaşma sürecine yönelik soruları da yanıtlayan Volkan, “İstanbul’daki yüksek yapı

talebi İzmir’e de sirayet ediyor. Arazi maliyetinin yüksekliği İzmir’de yatay yapılaşmayı zorluyor” dedi: “Yaşanabilir kent, ancak planlı kentle mümkündür. İnsanı merkezine almayan, kamusal alanı olmayan kentler sürdürülebilir yaşamı taahhüt edemez. Kent kimliği ise tıpkı kişisel kimlik gibidir. Bu nedenle de kentlerimize kimlik kazandırmak, o kentte yaşayan herkesin sorumluluğundadır.”


TÜRKİYE’NİN İLK YEŞİL KAMPÜSÜ Kreatif Mimarlık’ın kurucu ortaklarından Aydan Volkan, basın sohbet toplantısı ardından “Tasarımın Binbir Yüzü Etkinliği”nde İzmirli sektör paydaşlarıyla buluştu. Türkiye’nin ilk yeşil kampüsü Piri Reis Üniversitesi projesini anlatan Volkan, “İlk defa bir İşveren bize sürdürülebilir bir yapı talebiyle geldi. 2008 yılında bizim için süreci başlayan proje için 1 yıl boyunca özellikle denizcilik alanında faaliyet gösteren dünyadaki üniversiteleri ve tersaneleri gezdik, gemilerde yaşadık. Edindiğimiz tecrübelerle, geçen yıl eğitim hayatına başlayan Piri Reis Üniversitesi’nde gemi üzerindeki sürdürülebilir yaşamı üniversiteye aktardık” dedi. Gri su toplama sistemi, deniz suyundan ısıl enerji kazanımları, yağmur suyu depolama güneş enerjisi kullanımı, deniz suyundan domestik su temini, ısı ve soğutma enerjisinin yüzde 50’si ve tesisin elektrik ihtiyacının yüzde 50’sinin karşılandığı trijenerasyon sistemi ile mühendislik sistemlerinin doğru kurgulandığı bir kampüs olduğunu belirtti. Volkan, iyi tasarlanmış mimarlık ürününün yeşil bina kriterlerini zaten kapsadığını, yatırımcıların ve kulllanıcıların mühendislik verilerine olan inancı ve güveni ile bir gün tüm yapıların bu kriterlere göre yapılacağını, hatta oluşan bilinç ile gelecekte sertifikalara gerek kalmamasını umut ettiğini söyledi.

AKG Gazbeton Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman ve MimarAydanVolkan

“DOĞRU BİLGİYİ EN KISA SÜREDE AKG GAZBETON’DAN ALIYORUM” Kreatif Mimarlık’ın 1995 yılından bugüne yaklaşık 1,5 milyon m2’lik projeye imza attığını hatırlatan Volkan, “Gazbeton denince akla AKG Gazbeton geliyor. Çünkü doğru teknik bilgileri AKG Gazbeton’dan en kısa sürede alabiliyorsunuz” dedi. AKG Gazbeton’la mevcut işbirliklerinin süreceğini belirten Volkan, “Gazbetonu tercih ediyoruz çünkü hafif ve özellikle kolay işlenebilen bir malzeme” sözleriyle neden gazbetonu tercih ettiklerini paylaştı.

Tasarımın Binbir Yüzü Etkinlikler dizisinin ikinci konuğu olan Aydan Volkan’a sektöre sağladığı katkılardan dolayı verilen teşekkür plaketiyle verildi. AKG Gazbeton adına söz alan Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman ise “Aydan Hanımı ve projelerini dinlemeye doyamadık, 2015 yılında ortak projelerimizi arttırıp, paydaşlarımıza ve sektörümüze daha fazla katkı sağlayacağız” dedi. AKG Gazbeton’un Bahadır Kul ile başlayan, “Tasarımın Binbir Yüzü” anlatıları 10 Aralık’ta İstanbul’daki Trump Towers projesinin mimarı Brigitte Weber ile devam edecek.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

55


Hakan Demirel’e “Altın Genç Mimar” ödülü Hakan Demirel, Architecture+Design & CERA Ödülleri’nin TSMD, İstanbul SMD ve İzmir SMD’nin katkılarıyla düzenlenen Türkiye ayağında “Yılın En İyi Genç Mimarı” seçildi

Bu başarıyla Architecture+Design & CERA Ödülleri’nde Türkiye’yi temsil etme hakkına sahip olan Hakan Demirel, yarışmanın uluslararası ayağında da “Altın Genç Mimar” ödülüne layık görüldü. Hindistan merkezli köklü mimarlık dergisi Architecture + Design tarafından, uluslararası vitrifiye markası CERA’nın katkılarıyla Güney-Doğu Asya ülkelerinde düzenlenen, 11. Architecture+Design & CERA Ödülleri 15 Kasım Cumartesi akşamı, İstanbul’da

56

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

Park Bosphorus Hotel’de yapılan törenle sahiplerini buldu. Yarışmada Türkiye’nin En İyi Genç Mimarı olarak ülkemizi temsil eden Suyabatmaz Demirel Mimarlık ortaklarından Hakan Demirel, Architecture+Design & CERA Ödülleri’nde “The Golden Emerging Architects” (Altın Genç Mimarlar) ödülünü alma başarısını gösterdi. Bu sene Türkiye’nin ilk kez katılım gösterdiği ve aynı zamanda ev sahipliği yaptığı Architecture+Design & CERA Ödülleri’nin

Türkiye ayağı TSMD, İstanbul SMD ve İzmir SMD’nin katkılarıyla gerçekleşti. Süha Özkan’ın başkanlık ettiği ve Celal Abdi Güzer, Enis Öncüoğlu, Hasan Çalışlar ile Derya Akdurak’ın yer aldığı jüri heyeti, yaptıkları değerlendirme sonucunda Hakan Demirel’i Türkiye’nin En İyi Genç Mimarı olarak seçti. Hakan Demirel, böylece yarışmanın uluslararası ayağında “The Golden Emerging Architects” (Altın Genç Mimarlar) olarak seçilen 5 mimardan biri oldu ve


törende ödülünü William J R Curtis’in elinden aldı. Architecture+Design & CERA Ödülleri’nde, “The Golden Emerging Architects” (Altın Genç Mimarlar) kategorisinde Hakan Demirel ile birlikte ödül alan diğer 4 ülke temsilcisi genç mimar ise şunlardı: Malezya’dan Mohd Razin Mahmood, Sri Lanka’dan Narein Perera, Tayland’dan Patama Roonrakwit, Singapur’dan Chang Yong Ter. Çağdaş mimarlık ortamının Asya ülkelerini kapsayan önemli ödüllerinden biri olan “Architecture+Design & CERA Awards” uluslararası vitrifiye markası CERA’nın katkılarıyla, Yeni Delhi’de, Burda Group bünyesinde 30 senedir yayın hayatına devam eden prestijli mimarlık dergisi Architecture + Design tarafından 2001

yılından beri düzenleniyor. Hindistan’ın ardından, Sri-Lanka, Tayland, Singapur ve Malezya’dan sonra, bu yıl Türkiye’nin de katılımıyla daha küresel bir formata bürünen “Architecture+Design & CERA Awards” ödül seremonisi her sene katılımcı ülkelerden birinde, farklı bir şehirde gerçekleştiriliyor.

AVRUPA’NIN EN İYİ 40 GENÇ MİMARINDAN BİRİ “Architecture+Design & CERA Awards”ta aldığı ödül, SuyabatmazDemirel Mimarlık’ın başarılı ortağı Hakan Demirel’in kariyerindeki ilk ‘genç mimar ödülü’ değil. Demirel, 2011 yılında, 40 yaşın altındaki başarılı mimarlara verilen Europe 40 Under 40 Ödülleri’nde de Avrupa’nın en başarılı 40

genç mimarından biri olmuştu. “The European Centre for Architecture Art Design and Urban Studies” ile “The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design” kurumları tarafından, dünya mimarisinin geleceğine ışık tutacak yeni jenerasyonu teşvik etmek amacıyla, her yıl Avrupa ülkelerdeki en başarılı genç mimarlara verilen Europe 40 Under 40 Ödülleri’nde jüri, yarışmaya katılan mimarların farklı kategorilerdeki projelerini, çağdaş mimariye gösterdikleri yenilikçi yaklaşımları, son inşaat teknolojilerin kullanımı, farklı materyallerin araştırılması, enerji tasarrufu, çevre duyarlılığı ve inşa edilecek bölgeyle uyumluluk gibi kriterlere göre değerlendiriyor.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

57


Türkiye’nin en yüksek kapasiteli güneş enerjisi santraline ‘Anel Grup’ İmzası Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali projesiyle adından söz ettiren Anel Grup ,Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’ndeki Güneş Enerjisi Santrali’nin kurulumunu başarıyla tamamladı. Anel Grup, bu proje ile Turgut Özal Tıp Merkezi’nin elektrik ihtiyacının yüzde 33’ünü karşılayacak Anel Grup, Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi 5,3 MWp Güneş Enerjisi Santrali Projesi’nin yapımını tamamladı. Proje, Türkiye’nin en yüksek kapasiteli güneş enerjisi santrali projesi olmasıyla dikkat çekiyor.

‘YILDA 4 BİN TON KARBON SALINIMININ ÖNÜNE GEÇECEK’ Türkiye’de bugüne kadar yapılan en büyük kapasiteli fotovoltaik güneş enerjisi santrali projesi olarak da adlandırılan, çevre ve canlı hayatına son derece duyarlı olan Turgut Özal Tıp Merkezi 5,3 MWp güneş enerjisi santrali ile yılda 4 bin ton karbon salınımının önüne geçilecek ve Turgut Özal Tıp Merkezi’nin elektrik ihtiyacının yüzde 33’ü karşılanacak. Ayrıca santral, yıllık 8,5 GWh elektrik üretimi sonucunda yıllık yaklaşık 2,25 milyon m3 doğalgaz tüketimini önleyecek.

58

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

YILDA 8,5 GWH BÜYÜKLÜĞÜNDE ELEKTRİK ENERJİSİ Turgut Özal Tıp Merkezi’ne yılda 8,5 GWh büyüklüğünde elektrik enerjisi olarak katkı sağlayan güneş enerjisi santrali, görsel kirliliği de minimize edecek şekilde tasarlandı. Taşıyıcı sistem üzerinde bulunan, yerden sadece 1,8 metre yüksekliğe sahip olan güneş panelleri, bölgede meydana gelen sert rüzgâr yükünü karşılayacak şekilde projelendirildi. Anel Grup, imalat aşamasında 90 yerel saha çalışanına istihdam sağlayan güneş enerjisi santrali projesinin tamamlanmasıyla birlikte toplamda 7 tam zamanlı çalışanı da bünyesine kattı. Diğer üniversitelere ve kurumlara örnek teşkil edecek nitelikte öncü bir projeye imza attıklarını belirten AnelEnerji Proje Yöneticisi Enver Kır: “Lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelik çerçevesinde gerçekleşti-

rilen bu projemiz, üniversite kurumu tarafından yaptırılan Türkiye’deki en yüksek kapasiteli güneş enerjisi santrali olma özelliğini taşıyor. Ayrıca ihtiyaç fazlası enerjinin satışı yapılarak kar elde etmek amaçlanmadığından, üniversitelere tanınan haklar gereğince 1 MW üzerinde kurulu güce sahip tek lisanssız santral. AnelEnerji olarak, birçok açıdan örnek teşkil edecek bu projenin önemini benimsedik ve santralde kullanılan tüm ekipmanlar için yüksek verimliliğe sahip ürünleri tercih ederek kurulumun her aşamasını büyük bir titizlikle tamamladık. Ayrıca projemizde, santral sahası içerisinde inşa edilen idari binada bulunan Scada sistemi odası ile kapsamlı veri izleme, kaydetme ve haberleşme yapılıyor. Proje bu özelliği ile de farklılıklarından birini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.



Özgün ve estetik tasarımlar Seranit Grup’ta hayat buluyor Türkiye yapı sektörünün önde gelen şirketi ve yine sektöründe köklü bir geçmişe sahip olan Seranit Grup, girdiği her ortamda estetik bakış açısı ve teknik çözümleriyle dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor Seranit Granit Seramik Sanayi Ticaret A.Ş. Türkiye’nin ilk Teknik Porselen üreten fabrikası olarak Bilecik Organize Sanayi Bölgesinde 1992 yılında kurulmuş, 1993 yılında üretim faaliyetine başlamıştır. 55 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplamda 102 bin metrekarelik bir alanda faaliyetini sürdürmekte olan Seranit’in kapasitesi 8,5 milyon metrekareye ulaşmıştır. Sahip olduğu üretim teknolojileri ile dünya teknik porselen üreticileri arasında saygın bir

60

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

yer edinen Seranit, bünyesinde gerçekleştirdiği Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları sayesinde birçok ilke de imza atmıştır. Sürekli bir gelişim içinde hareket ettikleri söyleyen ve bu bağlamda 2015 yılı için bizim de bir planımız var. Seranit Porselen’de yine Türkiye için tasarımlarda yeni dokunuşlar hazırlayacağız diyen Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba’dan başarılı çalışmaları hakkında bilgi aldık.

Türk seramiğinin dünyadaki en önemli markalarından Seranit Grup’un gelişim sürecini hakkında bilgi verir misiniz? “Seranit Grup’un yükselme ivmesi 2001 yılında Sinpaş’ın bünyesine girmesi ile birlikte başladı. Sinpaş Seranit’i ele almaya başladığı andan itibaren de yükselişimizi sürdürüyoruz. O zamanlar tek marka ile porselen alanında sektöre hizmet verirken, geldiğimiz noktada 4


farklı şirketi bünyesinde barındıran bir yapı grubu haline dönüştük. Gelişim sürecimiz iki kanalda oldu, öncelikle hacimsel bir büyüme yaşadık. 2011 yılında 1.5 milyon metrekare olan üretim kapasitemizi 18.5 milyon metrekareye çıkardık. Bizim amacımız üretim hacmimizi katlayarak büyütmekten ziyade, daha niş, daha butik ve üst segment ürünleri üretmek ve bu alanda kariyer yapmak. Bu doğrultuda da biz elbette pazarın gerektirdiği kadar üretimsel hacimde büyüme halindeyiz, ama bunun yanı sıra özellikle teknolojide, ürün kalitesinde ve tasarımlarda lider olmayı hedef edindik.”

2014 Seranit Grup açısından nasıl bir yıl olarak geçiyor? Yeni döneme ilişkin öngörüleriniz nelerdir? “2013 yılı inşaat sektörü anlamında, özellikle iç piyasada, çok parlak bir yıl olmadı. Ciddi bir konut stoku oluştu ve bu hala devam ediyor. Doğal olarak da sektörün büyüme ivmesi yavaşladı. Seranit Grup bu süreçten etkilendi mi, derseniz, hayır. Bunun iki nedeni var; bir tanesi bizim zaten önceden bağlantılı satışlar yapıyor olmamız. İkinci neden ise ürünümüzün gerçekten de satıldıktan sonra üretiliyor olması. Dolayısıyla sektördeki bu dalgalanmalar bizi etkilemedi. Bizi etkileyen en temel faktör döviz kurundaki hareketliliktir. Bu her zaman bizim için bir tehdit unsurudur. Çünkü tedarikçilerimiz hep yurtdışından. İthal hammadde kullanıyoruz ve makine parklarımız da yurtdışından ithal. Kilimizi Ukrayna’dan alıyoruz. Yani biz dövize endeksli bir grubuz. Buna paralel olarak, devletimiz doğalgazı ithal ediyor. Haliyle dövizdeki artış

Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba

enerji maliyetlerine de yansıyor. Bu alandaki artış bizim maliyetlerimizi 2 kat artırıyor. 2013 yılında kurlarda yaşanan hareketlenme, birçok sektörde olduğu gibi, bize de zarar verdi. 2014 yılı ise hedeflerimiz çerçevesinde gerçekleşiyor. Her ne kadar geçen

yılın durağanlığı bu yılın ilk 6 ayına yansımış olsa da, şu anda sektörümüz tekrar rutine döndü. 2015 yılında ise yine Haziran ayına kadarki süreç dövizin yüksek seyredeceği varsayılırsa, yine piyasanın temkinli hareket edeceğini tahmin ediyoruz.”

YAPI MALZEME ARALIK 2014

61


2014 yılında Seranit Grup, Dünya Ekonomik Forumu(WEF)’nun dinamik, hızlı büyüyen, içinde bulunduğu sektörü şekillendiren ve dünyanın gelişmesine katkı yapan şirketlerden oluşan özel platformu “Küresel Büyüme Şirketleri” (Global Growth Companies) arasına seçilmeyi başardı. Bunun altında yatan gelişmeler nelerdir? “Oldukça gurur verici ve önemli bir hikâyesi var bu ödülün. Türkiye’de görev yapan uluslararası danışmanlık şirketleri var. Bu şirketlerden biri de Ernst &Young’tır. Bu şirketler her yıl Dünya Ekonomik Forumu için önerilerde bulunurlar. Geçen yıl Ernst & Young tarafından düzenlenen yılın girişimcisi yarışmasına katılmıştık. Bu vesile ile de defalarca denetlenmiştik. Dolayısıyla Ernst & Young bu yılki Dünya Ekonomik Forumu için bizi önerdi. Sonrasında da bu kez Dünya Ekonomik Forumu yetkilileri tarafından denetlendik ve neticede 2014 yılında bu platforma Türkiye’den seçilen tek Türk şirket olduk. Ayrıca Dünya Ekonomik Forum’unda şimdiye kadar seçilen ilk Türk sanayi şirketi oldu.”

62

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

Seranit Grup ürünlerinin doğa dostu mimari çözümler sunan bir yapısı da var. Bu çözümler nelerdir? “Öncelikle ürettiğimiz ürünlerin tamamı ekolojik ürünlerdir. Geri dönüştürülebilir ve hammaddesi doğa olan, kil, toprak ve su gibi ürünler. Bütün reçetelerimiz doğal malzemeler üzerine yazılıyor. Ve gerçekten insan sağlığına zarar verebilecek hiçbir kimyasal kullanmıyoruz. Burada bir maddenin altını çizmek lazım: Kurşun Kadmiyum… bu piyasada nano teknoloji olarak bilinen, leke tutmayan, su itici gibi ek faydalar sağlıyor diye, porselenden, ahşaba ve tekstile kadar birçok üründe kimyasal olarak kullanılıyorlar. Bu maddeler yüzde 100 zehirli. İnsan sağlığı için ciddi anlamda radyoaktif madde taşıyor. Kansere yol açıyor ve hücrelerimizi zehirliyor. Rakiplerimiz arasında bu maddeleri kullanmayan yok. Biz ise kesinlikle kullanmıyoruz. Hatta öyle abartıyorlar ki; ürünün üzerinde bebeğin gezdirildiği reklamlar yapıyorlar. Biz her ortamda bu konuya dikkat çekerek, uyarıyoruz. Bizim için insan sağlığı çok önemli.”

Seranit Grup markalarından olan “Seranit Porselen ve Serra Seramik” markalarının pazardaki seyri nasıl? “Biz markalarımızın tamamında üst segmenti hedefleyen, gustosu ve ürün kalitesi yüksek olan tasarımları tercih ediyoruz. Bu söylemimizin her zaman arkasındayız. Bunun yanı sıra müşteri memnuniyeti bizim için oldukça önemli. Ürünümüz ile ilgili çıkan sorun anında düzeltilir, telafi edilir. Yüzde 100 müşteri memnuniyetini sağlayana kadar gereken ne ise yaparız. Bir markanın önünde seyreden en önemli unsur itibardır. Bunun farkında olan bir grubuz.”

Seramikte 2014 trendleri neler? Tüketicilerin renk model ve ebatlarda tercihleri nasıl şekilleniyor? “Tasarım trendlerinde 2012 yılında başlayan ve doğal malzemelere, doğal dokulara bir dönüş görüyoruz. Bu tüm dünyada böyle. Doğal ahşap, beton veya keten… Olabildiğince soft renkler, toprak tonları… 2012 yılından beri bu böyle. 2013 yılında buna ek olarak bir de işlenmemiş ham olma hali ya da


fosil olma hali eklendi. Kalıntılardan ve buluntulardan esinlenildi. Tasarımlarda ağacı testere ile kestiğinizde aldığınız doku değerli hale geldi. Ürünler ham hali ile evlere girmeye başladı. Eskiden çimentoda şapı döker, seramik ile kaplardık. Şimdi insanlar bitmemişlik istiyor. Her şey işlenmeden ham hali ile sunuluyor. Bu dekorasyonda da böyle otomobilde de. 2014 yılında ise bu yaklaşımın uzatmalarını yaşıyoruz. Ahşap ve çimento beton ve tuğla… Doğal taşların desenleri ön planda. Mesela tuğla rengi oldukça öne çıktı. 2015 yılında da aynı trend devam edecek. 2015 yılı için bizim de bir planımız var. Seranit Porselen’de yine Türkiye için tasarımlarda yeni dokunuşlar hazırlayacağız. Doğal taş desenini kopyalayarak porselen karo üzerine yansıtmak, teknolojik anlamda çok kolay. O zaman biz de dedik ki taşın kendisi varken neden seramik veya porselen kullanılsın. Doğalı varken neden işlenmişini kullanalım, diyenler için farklı bir tasarım sunacağız. 2014 - 2015 trendini birleştirerek, doğal dokular üzerine hikayeler yazacağız. 2015 yılında Seranit’in vizyonun da bu var. Doğal dokuların üzerine Seranit dokunuşları yapacağız.”

Son dönemdeki inşaat sektörünün büyümesi seramik sektörünü nasıl etkiler? “İnşaat sektöründe nerede büyüme yaşandıysa, onu incelemekte fayda var.

Özellikle büyük hacimli toplu konut üretimlerinde işlemin hacmi büyüdükçe kalitesi de düşmeye başladı. O nedenle seramik pazarının bu süreçte büyüdüğünü söylememiz yanlış olur. İnşaat sektöründeki bu hızlı genişleme yapı malzemeleri sektörüne zarar veriyor. Kaliteyi düşürüyor.”

Sektörde yenilikçi ve inovatif ürünlerin pazara sağladığı katkılar nedir? “Yenilikçi yaklaşıma verdiğimiz önem, Ar-Ge’ye sektörde en çok pay ayıran grup olmamızdan da anlaşılıyor. İnovatif ürünler hazırlayarak pazara sunmak bizim öncelikli hedefimiz. İkinci önceliğimiz de pazarda hiç olmayan ürünleri geliştirmek. Üretim tesislerimizi olabildiğince güncel tutuyoruz. Yeni teknolojileri hızla adapte ediyoruz.”

“AR-GE VE ÜR-GE YATIRIMLARINA HIZ VERİLMELİ” İlgili gelişmeler ve sektörde yaşanan problemlerden bahseder misiniz? “Türkiye seramik sektörünün dünya pazarlarında haklı yerini alması için tasarımların kopyalanmamasının yanı sıra Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımlarına hız verilmeli. Bu süreçte tesislerin yenilenmesi, modern teknolojiye ayak uydurulması, en önemli kaynağın ‘insan’ olduğunun

unutulmaması ve çok üretmek yerine kaliteli üretme vurgunun yapılması gerekiyor. Yurtiçi piyasalarda tüm markalar arasında fiyatla rekabet ön plandadır. Seranit Grup olarak asla fiyatla rekabete girmedik. Her zaman ürünlerimizin ve hizmetimizin kalitesine güvendik. Dolayısıyla fiyat indirmek uğruna malzemeden asla kısıtlamaya gitmez ve kalitemizden asla ödün vermeyiz.”

Seranit Grup’un satış ve pazarlama organizasyonundan bahseder misiniz? “Seranit Grup olarak satış ağımızı ana ve tali bayi yapılanması üzerinden yapıyoruz. Bugün Türkiye’nin her ilinde satış noktalarımız bulunuyor.”

Toparlayacak olursak sektörünüzün bir değerlendirmesini yapar mısınız? Türkiye ve dünyadaki durum nedir? Sektör şu an nerede ve nereye doğru gidiyor? “Dünya liginde Türkiye ilk 3 ülke arasında yerini alıyor. Pazarın ilk 2 sırasında bulunan İspanya ve İtalya’daki üreticiler tesislerini kapatmaya ve daralmaya başladılar. Bu nedenle gözler tamamen Türkiye’ye çevrilmiş durumda. Bu da ülkemizi Türkiye’nin seramik sektöründeki başarısı ile “Türk Malı” markasının dünyada kabul görmesine neden olan araçlardan biri haline getiriyor.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

63


Ege Seramik’ten Beverly Serisi Evinizin dekorasyonunu değiştirmeye veya daha çekici görünümler kazandırmaya seramiklerinizi değiştirerek başlayabilirsiniz

Ege Seramik, sıra dışı mekânlar için klasik mozaik görünümü ile çiçek desenlerinin birleşiminden oluşan Beverly serisini öneriyor. Digital Tile teknolojisi ile duvar karosu olarak üretilen seri, 2 farklı ebat ve renk seçeneği ve duvar kağıdı şıklığı ile alışılmışın dışında cesur mekanlar yaratmak isteyenlerin tercihi olmaya aday.

MODERN, ZARİF VE DİKKAT ÇEKİCİ BİR SERİ; GİO Özel tasarımlarını takipçileri ile buluşturmaya devam eden Ege Seramik, portföyünde yer verdiği her tarza ve zevke uygun ürünleri ile mekanlara estetik ve zarafet katmaya devam ediyor. Yaşam alanlarınızda yeni hayaller kurmanıza yardımcı olacak Gio serisi, duvar kağıdı görünümü ve çiçek desenli tasarımı ile soğuk kış günlerinde bile

64

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

bahar havasını mekanlarınıza taşımayı başarıyor. Digital teknolojisi ile duvar karosu ve sırlı granit olarak üretilen seri, feminen duruşu, farklı ebat ve renk seçenekleri ile dikkat çekiyor. Seride yer alan Lola ve Code madalyonları ve Jamaica bordürü alternatif döşeme imkanı sağlıyor.

SANTİAGO İLE MERMER ZARAFETİNİ MEKANLARA TAŞIYIN Özgün tasarımları ve iddialı teknolojisi ile seramik sektörünün lider markaları arasında yer alan Ege Seramik, zengin ürün portföyünü tanıtmaya devam ediyor. Doğa kadar gerçek doğa kadar dayanıklı serileri ile dikkat çeken Ege Seramik, Santiago serisi ile mermerin doğal görünümünü ve gücünü bir araya getirerek mekânlara taşıyor. Digital Tile

teknolojisi ile sırlı granit olarak üretilen seri, tam parlak yüzeyi ile mekânlarda göz alıcı bir şıklık oluşturuyor. Seride yer alan 60x120 ve 80x80 ölçülerindeki büyük ebatlı karolar, geniş mekanlarda minimalist bir konsept oluşturuyor.

MERMER DOKULU YÜZEYİN SERAMİKLE BULUŞMASI; VARNA SERİSİ Ege Seramik, doğa kadar gerçek doğa kadar dayanıklı serileri ile mekânlara hayat vermeye devam ediyor. Mermerin doğal dokusunu evinize taşıyan Varna serisi, şıklığı ve zarafeti aynı mekânda buluşturuyor. Digital Tile teknolojisi ile hem duvar hem de sırlı granit olarak üretilen seri, Rona, Espanola ve mozaik dekorları ile döşeme alternatifi sunuyor. 60x60 ebadındaki tam parlak sırlı granit zeminler, kalite ve şıklığı tüm iç mekânlara taşıyor.



Dış cephe ısı yalıtım sistemleri yangın testinden tam not aldı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Dr. Robert Murjahn Enstitüsü Bilimsel Araştırma Merkezi (RMI - Türkiye) işbirliğiyle, dış ısı yalıtım sistemlerinin yangın performansını ölçmeyi amaçlayan “Full Scale” yangın testleri ülkemizde ilk kez gerçekleştirildi

66

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin, TSE temsilcileri, akademisyenler ve çeşitli sektör temsilcilerinin katılımıyla Kayseri İncesu Organize Sanayi Bölgesinde gerçekleştirilen testlerde ülkemizde yaygın olarak kullanılan dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin yangına olan dayanımı Türkiye’de ilk defa “gerçek bina ölçekli bilimsel metotlar” ile test edildi

NEDEN YANGIN DAYANIMI, NEDEN GERÇEK ÖLÇEKLİ YANGIN TESTLERİ? Binalarda kullanılan malzemeler bir yangın esnasında kuşkusuz ki yangının ilerlemesini hızlandırmaktan ziyade, yavaşlatıcı, geciktirici veya engelleyici rol oynamalıdır. Yangının binanın bölümleri arası ilerlemesini geciktirici malzemeler ve uygulama teknikleri mevcut. Ancak uygulanan her teknik veya kullanılan her malzemenin belirli bir ek maliyetinin olmasının yanı sıra, bunlar binanın ömrü, dayanımı veya güvenliği açısından ek sakıncalar doğurabiliyor. Bu sebepten dolayı, binaların yangına karşı güvenliğini teknik olarak “en azami” seviyede kılan uygulamalar yerine, teknik ve ekonomik olarak “en optimum” seviyede kılan uygulamaların tespit edilmesi gerekiyor. En optimum malzemelerin ve uygulama tekniklerinin tespit edilebilmesi için, yangın testlerinin gerçekçi ol-

ması, malzemeleri doğru değerlendirmesi gerekiyor. Ülkemizde yürürlükte olan standartlar bu anlamda yeterli olmamasına karşın, birçok Avrupa ülkesinde yaygın olarak yapılan “gerçek bina ölçekli yangın testleri” sayesinde doğru değerlendirmeler yapılabiliyor ve en optimum malzemeler ve uygulama teknikleri tespit edilebiliyor.

BİR İLK: DEVLET - ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİ İLE YANGIN TESTLERİ 7 Kasım 2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Dr. Robert Murjahn Enstitüsü işbirliği ile yapılan yangın testleri, devlet - özel sektör işbirliği ile yapılmış, doğru malzemeleri ve uygulama tekniklerini bilimsel metotlar ile tespit etmek için yapılmış bir çalışma olması itibarı ile Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Bakanlık, sorumlu olduğu yönetmelik düzenlemelerinde doğru adımlar atabilmek için bilimsel testleri referans almış ve sonuçları doğru değerlendirmek için testlere bizzat iştirak etmiştir. Bu işbirliği, Bakanlığın yaptığı titiz çalışmanın ve bilimsel sonuçlara olan inancının göstergesidir. Testlerde çeşitli tipte dış cephe ısı yalıtım (mantolama) sistemlerinin yangına tepkisi tespit edilmiştir. Yaklaşık 5 saat süren testleri titizlikle takip eden ve sonrasında açıklama yapan Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin, “Biz burada enerji verimli, sürdü-

rülebilir, güvenli bir bina için özellikle dış cephe sistemlerinin güvenilirliğini test etmiş bulunuyoruz. Bu deney sonucunda elde etmiş olduğumuz verilerle de düzenleyeceğimiz kanun, yönetmelik ve mevzuatlarda değerlendirmede bulunacağız” dedi. Selami Merdin devamında “Farklı kombinasyonlarda uygulanmış dış cephe sistemlerinin yüzey yangın yürümesini gerçekleştirmediğini, yangının yayılmasına katkı vermediğini gözlemlemiş bulunuyoruz” açıklamasında bulundu.

TÜKETİCİLER SPEKÜLASYONLARA DEĞİL BİLİMSEL SONUÇLARA İTİBAR ETMELİ Ülkemizde ilk kez bu kadar büyük ölçekte yapılan testlerde her biri 25 metrekare ve toplamda 100 metrekare büyüklüğündeki dört farklı tip mantolama sistemi Avrupa standartlarına göre yangın testine tabi tutuldu. Test esnasında 5,5 metre yüksekliğindeki test yüzeylerinin sıcaklığı ve cephede alev ilerlemesi olup olmadığı gözlemlendi. İlk testte 5 cm EPS, ikinci testte ise 5 cm taşyünü içeren mantolama sistemleri yaklaşık 30’ar dakika boyunca test edildi. Test sonucunda 5 cm EPS sistem ile 5 cm taşyünü sistem aynı yangına dayanım performansı sergiledi ve testleri geçti. 10 cm EPS ve yangın bariyerli olarak 12 cm EPS içeren diğer mantoma sistemleri de diğerleri YAPI MALZEME ARALIK 2014

67


ile aynı performansı sergiledi ve testleri geçti. Dr. Robert Murjahn Enstitüsü Bilimsel Araştırma Merkezi (RMI - Türkiye) Müdürü Güneş İnan, test sonrası yaptığı açıklamada, “Mantolama sistemlerin yangın karşısında gösterdiği dayanım, sadece kullanılan ısı yalıtım malzemesine indirgenmemeli. Yaptığımız testler, yangın performansının ağırlıklı olarak cephenin en dış katmanını oluşturan sıva ve güçlendirme amaçlı sıva içine gömülü file tarafından belirlediğini gösteriyor. Bu sonuçlar, tüketicilerin mesnetsiz bilgilere değil bilimsel sonuçlara itibar edilmesinin önemini ortaya koyuyor” dedi.

DOĞRU MALZEME, DOĞRU UYGULAMA Güneş İnan devamında “Bu testler bize Türkiye’de son 15 yıldır doğru malzemeler ve doğru uygulama teknikleri ile yapılan milyonlarca metrekarelik mantolama uygulamalarının yangın açısından güvenli olduğunu işaret ediyor. Test sonuçları, EPS içeren mantolama sistemlerinin yükseklik sınırı veya bina tipi kısıtlaması olmadan tüm binalarda güvenle kullanılabileceğini gösterdi.

68

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

Ülkemizde son yıllarda uygulama standartları ve mesleki yeterliliklerin belgelendirilmesi konusunda çok önemli adımlar atıldı, ancak bunların yaygınlaştırması için hem devletimizin hem de özel sektörün üzerine düşen görevler var. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı Yeni İş Güvenliği Paketi’nde Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla yapılan mesleki belgelendirmeye verdiği destek son derece anlamlı. Mantolama uygulamalarının belgelendirilmiş uygulamacılar tarafından yapılması, hem uygulama kalitesini hem de uygulama esnasında iş güvenliği kurallarına uyulması yönünde kişisel bilinci artırıyor. Bu bağlamda, doğru malzemelerin belgelendirilmiş uygulamacılar tarafından uygulanması konusunda ısrarcı olmalıyız. Doğru uygulamalara olan güvenin de, doğru olmayan uygulamalar veya bilimsel dayanağı olmayan bilgiler dolayısı ile erozyona uğramasına izin vermemeliyiz” dedi.

İNGİLTERE ÖRNEGİ Büyük çaplı “full scale” testlere duyulan ihtiyaç konusunda sorulan soruya Güneş İnan “Ülkemizde ve Avrupa’daki standartlar, mantolama sistemlerinin

gerçek yangın dayanımını tespit etmek için yeteri değil. İngiltere, Almanya, Avusturya gibi birçok ülkede bu tür büyük ölçekli testler uzun yıllardan beri yapılıyor. Ülkemizdeki mantolama sistemlerinin de bu testlerden geçmesi ve Bakanlığın hazırladığı yönetmelikler vasıtasıyla, özellikle yangın riski yüksek olan binalarda bu testlerde başarılı olmuş sistemlerinin kullanımına izin verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. İngiltere’deki yönetmelikler 18 metreden yüksek binalarda sadece bu tür testlerden geçmiş cephe sistemlerinin kullanılmasına izin veriliyor. Bilimsel yöntemlere ve testlere dayalı benzer düzenlemeler ülkemizde de olmalı” dedi.

ALANIMIZDA TAKİP EDEN DEĞİL, TAKİP EDİLEN OLMAK İSTİYORUZ Türkiye mantolama pazarı son 10 yıl içerisinde hızlı bir büyüme sonucu Avrupa’nın en büyük mantolama pazarı haline gelmiş durumda. Avrupa Isı Yalıtım Sistemleri Derneği EAE’ye göre Türkiye’de 2013 yılında 63 milyon metrekare mantolama uygulaması yapılmış olmasına karşın, en yakın takipçileri arasında


yer alan Polonya’da 40 milyon metrekare, Almanya’da ise 36 milyon metrekare mantolama uygulaması yapıldı. Konuya ilişkin açıklama yapan Güneş İnan, “Mantolama pazarının ulaştığı büyüklük, ülkemizde enerji verimliliğine verilen önemin göstergesi. Bu son derece memnuniyet verici. Ulaştığı pazar büyüklüğü dolayısı ile ülkemiz Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri tarafından örnek gösterilir konuma geldi. Bu da son derece memnuniyet verici. Biz ancak bununla yetinmek istemiyoruz. Ülkemizin pazar büyüklüğü olarak elde ettiği liderliği, teknik alanlarda elde edeceğimiz liderlikler ile sürdürülebilir kılmak istiyoruz. Biz her alanda takip eden değil, takip edilen olmak istiyoruz. Kanun ve yönetmelikler de buna dahil” dedi. Ülkemizin 2023 yılı Enerji Verimliliği hedeflerine ulaşabilmek için önemli bir yere sahip olan dış cephe ısı yalıtım sistemleri son kullanıcılara ekonomik kazancın ötesinde birçok fayda sağlıyor. Yangın testini başarıyla geçen dış cephe ısı yalıtım sistemleri ayrıca sağladığı fayda ve avantajlar konusunda da ön plana çıkıyor.

DIŞ CEPHE ISI YALITIM SİSTEMLERİNİN FAYDA VE AVANTAJLARI - Isı yalıtımı binadan dışarıya ısı kaybını azaltıyor, enerji tasarrufu sağlıyor.

- Ortalama % 50 yakıt tasarrufu sağlıyor ve kendini 2 ila 5 yılda amorti ediyor. - Sadece kış aylarında yakıt giderlerini değil, yazın da soğutma giderlerini azaltıyor. - Mekânlarda ısının dengeli dağılımını sağlıyor. - Konut içindeki dengeli ısı dağılımı sayesinde, yaşanan mekânlarda rutubetsiz, sağlıklı ve konforlu yaşam ortamı oluşmasını sağlıyor. - İç yüzeylerde terleme sonucu küflenme, siyah leke oluşması ile sıva ya da boyaların kabarmasını engelliyor. - Yapının dayanıklılığını sağlayarak ömrünü uzatıyor. - Binanın onarım masraflarını azaltıyor. - Binanın dış cephesini güzelleştiriyor. - Atmosfere giden karbondioksit miktarını azaltarak, hava kirliliğinin azalmasına ve çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor.

DR. ROBERT MURJAHN ENSTİTÜSÜ BİLİMSEL ARAŞTIRMA MERKEZİ (RMI TÜRKİYE) Dr. Robert Murjahn Enstitüsü Bilimsel Araştırma Merkezi (RMI - Türkiye), boyalar, kaplamalar ve dış cephe sistemleri üzerine akredite bir laboratuvar olarak test hizmetleri vermek ve araştırma-geliştirme faaliyetleri yürüt-

mek üzere 2007 yılında faaliyete geçmiştir. Bir araştırma ve test merkezi olarak RMI – Türkiye’nin faaliyetleri, uzmanlık alanı dahilindeki ürünlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin tespit edildiği laboratuvar analizlerinden, bu ürünlerin reel boyutlarda ve reel iklim koşulları altında sahada gösterdiği performansın ve dayanımın laboratuvar ortamında canlandırıldığı büyük çaplı testlere kadar uzanmaktadır. RMI – Türkiye, sektörün ihtiyacına göre yeni test metotları geliştirmek amacı ile ulusal (TSE) ve uluslararası (CEN) standardizasyon kurumlarının ilgili çalışma gruplarında görev almakta ve ciddi katkılarda bulunmaktadır. Sektörden elde ettiği tecrübeyi bu kurumlara aktarmakta, bu kurumlardan elde ettiği tecrübe ile de hizmet kalitesini en üst seviyede tutmayı sağlamaktadır. RMI - Türkiye, sektörün ihtiyaç duyduğu birçok testte, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akredite olmuştur (Akreditasyon No: AB-0169-T/30 Mayıs 2008). RMI -Türkiye yürüttüğü faaliyetler ve sektörde edindiği konum ile mevcut teknolojilerin gelişimine ve sektördeki ürünlerin niteliğinin ve çevreye karşı duyarlığının artmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

69


Ege Vitrifiye Mythos Serisi ile tasarımın gücünü fonksiyonellikle buluşturuyor Ege Vitrifiye’nin zengin ürün portföyü ile banyolarınızı baştan oluşturabilirsiniz. Vitrifiye sektörünün lider markalarından Ege Vitrifiye şimdi de Mythos serisi ile banyolarda. Mythos serisinde yer alan asma klozet ve duvara tam dayalı klozet modern ve özgün tasarımlarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Minimal tasarımı ile banyolara yeni bir soluk getirmesi için tasarlanan seri, fonksiyonel yapısı ile öne çıkıyor. İnce ve zarif yavaş kapanabilen kapağı, dayanıklılığı ve sessiz çalışma özelliği ile tüm banyolarda rahatlıkla kullanılabiliyor.

70

YAPI MALZEME - ARALIK 2014



Çanakkale Seramik’ten ‘White & More’ koleksiyonu Seçkin mekanlar için estetik çözümler sunan Çanakkale Seramik, çekici ve etkileyici tasarıma sahip White & More koleksiyonu ile banyoların havasını değiştiriyor

Seramik karoda sunduğu özel tasarımlarla bilinen kalıpların ötesine geçerek tüketici tercihlerinde ilk sıraya yerleşen Çanakkale Seramik, bütünsel banyo yaklaşımıyla ürettiği koleksiyonlarında şıklığı ve görsel zenginliği bir arada sunuyor. Siyah ve beyazın etkileyici birlikteliği Çanakkale Seramik’in yeni koleksiyonu White & More ile geri dönüyor. İlham veren, ahenkli ve her dönem ilgi çeken bir tasarıma sahip olan White & More koleksiyonu, sizi rafine bir şıklığa davet ediyor. Dekorasyonda vazgeçilmez bir renk

72

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

olan beyaz, White & More koleksiyonunda farklı stillerde hayat buluyor. Romantik ve naif mekanların yanı sıra, derin siyah kombinleriyle sofistike mekanlar yaratmanıza da olanak sağlayan White & More koleksiyonu, farklı stillerde, benzersiz tasarımlarla beyazın ferahlığını sunuyor. Koleksiyonda yer alan J’adore, Fashion, Fleur, Silky, Chance ve Ashley seçeneklerinden biri stilinizi tamamlayacak. J’adore serisinde altın ve platinin siyah ve beyaz üzerinde yarattığı ışık oyunları, şıklığı ve saf asaleti yansıtıyor. Fleur serisinde

boyutlarla oynanarak yaratılan etki ile çiçeklerin kazandığı ayırt edici bir gerçeklik sunuyor. Silky serisi beyazın saflığını, floral dekorun ipeksi dokunuşuyla duyularınızı yeniden şekillendiriyor. Chance serisi de beyazın şıklığını cezbedici geometri ile yeniden yaratıyor. Fashion serisi ise modayı linen, kristal ve noa dekorlarıyla banyolarınızla buluşturuyor. Koleksiyonda yer zemin için sunulan zarif ve sofistike bir etkiye sahip siyah ve beyaz seramik karoları, Elit ve Atelier ürünleriyle mekanlarınızda bir araya getirebilirsiniz.



Prysmian Group Türkiye’yi yarınlara bağlıyor “Türkiye’yi yarınlara bağlıyoruz” misyonu kapsamında ülke çapında önemli projelerde yer alan Prysmian Group Türkiye, iki kıtayı deniz tabanı altından birbirine bağlayacak olan Avrasya Tüneli’nde kullanılan tünel kazma makinesi’nin (TBM) elektriğini, özel tasarım Prysmian Group kablosu ile sağlıyor Enerji ve telekomünikasyon kabloları sektörünün lideri Prysmian Group, Asya ve Avrupa’yı ilk kez deniz tabanı altından geçen karayolu tüneliyle birleştirecek olan Avrasya Tüneli Projesi’ne özel kablo üretti. Tünel inşaatında kullanılan Tünel Açma Makinesi’nin elektriği, Prysmian Group imzalı kablo ile sağlanıyor. Türkiye’de ulaşımdan inşaata birçok alanda kablo tedariğinde bulunan Prysmian Group Türkiye, yine önemli

74

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

bir projede etken rol oynuyor. Temeli 2011 yılında atılan, toplam uzunluğu 14,6 kilometrelik bir güzergahı kapsayan Avrasya Tüneli Projesi’nde tünel kazı işlemleri için kullanılan makineye elektrik akımı sağlayan kablo, Prysmian Group’un İtalya tesislerinde özel olarak üretildi. Türkiye’de bir ilk olan, çift katlı Avrasya Tünelini, otomobil ve minibüsler kullanacak. Avrasya Tüneli Projesi’nin uzunluğuna denk gelen

kablo, proje tamamlanana kadar kullanılacak. Proje için özel olarak üretilen kablo, esneklik, darbelere ve birden çok kez sarılıp açılmaya dayanıklılık gibi özellikleriyle öne çıkıyor. 1 milyar 245 milyon 121 bin dolar yatırımla hayata geçirilecek olan Avrasya Tüneli boyunca kullanılan kablo, 11 barlık basınç dayanımı ile dünyada ikinci sırada yer alan tünel açma makinesine uygun olarak tasarlandı.


PROJELERİN VAZGEÇİLMEZİ Dünyada ve Türkiye’de benzer birçok projeye kablo tedariğinde bulunan Prysmian Group’un son örnekleri arasında Marmaray Ayrılıkçeşme-Üsküdar ve Yenikapı-Sirkeci arasında yer alan tünelleri ve Gerede Tünelleri yer alıyor. Prysmian Group, Türkiye’nin ilkleri arasında yer alan projelere özel üretimlerini sürdürüyor. “Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz…” misyonu kapsamında ülke çapında önemli projelerde yer alan Prysmian Group Türkiye, geleceğe yatırımı sürdürüyor. Türkiye çapında ulaşımdan inşaata birçok alanda faaliyetlerine devam ederken, ülkenin yarınları için yeniliklere imza atıyor. Prysmian Group Türkiye Özel Kablolar Satış Direktörü İlhan Öztürk projede yer almalarından dolayı duydukları mutluluğu ifade ederken şu sözlere yer verdi;” Prysmian Group Türkiye olarak özel üretim gerektiren kablolar alanındaki başarılarımıza bir

yenisini daha ekledik. Yer altı projelerine sağladığımız kabloların yanı sıra bu tip büyük projelerde kullanılan özel

makinelere enerji sağlayan kablolar da üretiyoruz. Türkiye’de her gün büyüyen inşaat sektöründe teknikler gelişirken

biz de Prysmian Group Türkiye olarak yeni trendlere uyum sağlayarak ürün yelpazemizi geliştirmeyi sürdürüyoruz” Prysmian Group Türkiye; merkezi 1964 yılından bu yana, Mudanya’da (Bursa) yer alan Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. ile 2011 yılında gruba dahil olan Draka Comteq Kablo ve Ltd.Şti. ve Draka İstanbul Asansör İth. İhr. Üretim Tic. Ltd. Şti. firmalarından oluşmaktadır. Prysmian Group Türkiye bünyesinde, bugün yaklaşık 550 kişi çalışmaktadır. Prysmian Group Türkiye’nin ürün yelpazesi kapsamında 220 kV’a kadar olan tüm enerji kabloları, 3.600 çifte kadar bakır iletkenli haberleşme kabloları ile fiber optik kabloları bulunmaktadır. Ayrıca, Draka ile, sadece ana ortaklar seviyesinde gerçekleşen birleşme sonucunda, demiryolu sinyalizasyon kabloları, asansör sistemleri, stüdyo broadcast kabloları ve özel kablolar ürün yelpazesine eklenmiştir. Prysmian Group içinde öncelikli bir ihracat merkezi olan ve 2013 yılında toplam yaklaşık 822 milyon TL olan cirosunun %34’ünü ihraç eden Türk Prysmian Kablo, Borsa İstanbul’da işlem görmektedir.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

75


Viko’dan çok fonksiyonlu Multi-Let grup prizler Özel tasarımı ve askı aparatıyla Multi-let Grup Prizler, ihtiyaca göre bir yüzeye sabitlenebilme ya da asılarak kullanılma özelliğiyle evde, ofiste, atölyede ve şantiyede güvenlik ve kullanım kolaylığı sunuyor VİKO’nun en yeni ürünlerinden Multi-let Grup Prizler, pratik askı aparatı ile size kullanım konforu sağlıyor. Askı aparatı üzerinde bulunan kılavuz pimi Multi-let üzerindeki yuvalardan birine hizalayıp, hafifçe bastırdığınızda Multi-let dilediğiniz yere asılmaya hazır hale geliyor. Kablo karmaşasını gözünüzden uzaklaştırmak için Multi-let’i masanızın altına ya da duvara sabitleyebilirsiniz. Yüzeye montaj için, askı aparatının deliklerini kullanarak istediğiniz yüzeye monte edip, ardından Multi-let’i askı aparatına yerleştirip hafifçe bastırmanız yeterli. Çok fonksiyonlu askı aparatı üzerindeki özel tasarım tırnaklar Multi-let’in kenarlarındaki yüzeye geçerek

76

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

güçlü bir sabitleme sağlıyor ve sadece siz istediğinizde bırakmak üzere, Multi-let’i sıkı bir şekilde tutuyor. Multi-let grup prizler ayrıca ışıklı açma/kapama düğmesi ile kullanım konforu ve enerji tasarrufu sunuyor. Multi-let’in bir diğer özelliği ise arka kısmında daha güvenli kablo montajı için kapaklı özel bir bölüm bulunması. Sadece bu bölümü açarak kablo montajlarını kolayca gerçekleştirmek mümkün oluyor. Multi-let, güvenli bir kullanım için sağlam içyapısıyla zorlu kullanım koşullarında üst seviyede dayanıklılık gösteriyor. İsteğe bağlı sunulan 1 metre kısa kablo ile Multi-let, kablo karmaşasına da son veriyor.

ÇOCUK KORUMASIYLA İÇİNİZ RAHAT EDİYOR Hayata kolaylık katan tasarımlarıyla VİKO, grup prizlerde güvenlik için aranan bir özellik olan çocuk korumasını, yeni ürünü Multi-let ile standart olarak sunuyor. Çocuk korumalı Multi-let ile artık anne ve babalar, grup priz kullanmak zorunda oldukları alanda çok daha rahat ediyor. VİKO Multi-let Grup Prizler; ihtiyacınıza tam olarak cevap verebilmek için anahtarlı ve anahtarsız olarak 2’li, 3’lü, 4’lü, 5’li ve 6’lı ürün seçeneklerin yanı sıra kablosuz (klemensli) ya da 1, 2, 3 ve 5 metre kablolu alternatifleri ile satışa sunuluyor. Tüm ürünler siyah ve beyaz renk alternatifleriyle beğeninize sunuluyor.



Limak İnşaat K. Irak ve Türkiye’yi bağlayacak Gali-Zakho Tüneli’nin kazısını tamamladı Limak İnşaat, 2013 Haziran ayında yapımına başladığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve Türkiye arasındaki ticaret yolunu güvenli ve konforlu bir ulaşıma kavuşturacak Habur Sınır Kapısı’na 20 kilometre mesafede bulunan Gali- Zakho Tüneli’nin kazısını tamamlayarak tünelin iki tarafını birleştirdi Bölgenin ekonomik ve ticari gelişimi için büyük öneme sahip bulunan Gali-Zakho Tüneli’nin kazı birleştirme töreni, 30 Ekim Perşembe günü Irak Kürt Bölgesel Yönetimi İmar ve Kalkınma Bakanı Derbaz Kosret Resûl, 23. Dönem Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ve Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Sezai Bacaksız’ın katılımıyla gerçekleştirildi. 3.600 met-

78

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

relik iki ayrı tüpten oluşan Gali-Zakho Tüneli’nin içine Duhok ve Zakho’yu birbirine bağlayan karayolu güzergâhı olarak 2x2 şeritli karayolu inşa edilecek. 273 Türk ve 58 yerel personelin çalıştığı tünelin 2015 yılında tamamlanması hedefleniyor. Türkiye’de ve yurt dışında inşaat sektöründe büyük projelere imza atan Limak İnşaat, tasarım ve yapım işini 158

milyar Irak Dinarı teklifle kazandığı Gali-Zakho Tüneli’nin kazım işlemlerini tamamladı. Haziran 2013 tarihinde başlayan projenin kazı birleştirme töreni, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi İmar ve Kalkınma Bakanı Derbaz Kosret Resûl, 23. Dönem Ağrı Milletvekili Cemal Kaya, üst düzey bürokratlar ve Limak İnşaat yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi.


GALİ-ZAKHO TÜNELİ, BÖLGENİN EKONOMİK VE TİCARİ GELİŞİMİNE ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYACAK Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Sezai Bacaksız, törende yaptığı konuşmada, Gali-Zakho Tüneli’nin iki ülke arasındaki ticaret yolunda daha güvenli ve konforlu bir ulaşımın kurulmasını sağlayacağını ve bölgenin ticari ve ekonomik gelişimine önemli katkılarda bulunacağını söyledi. Bacaksız, “Bugün, tünel kazısının bitirilmesi ve tünelin iki tarafının birleştirilmesini kutluyoruz. Gali-Zakho Tüneli 3.600 metrelik iki ayrı tüpten oluşuyor ve tünelin içine Duhok ve Zakho’yu birbirine bağlayan karayolu güzergahı olarak 2x2 şeritli karayolu inşa edilecek. Şu anda çalışmakta olan 273 Türk ve 58 yerel personelimizle yol kaplaması, elektromekanik, havalandırma, aydınlatma, yangın söndürme ve çeşitli kontrol sistemlerinin imalatlarını da tamamlayıp 2015 yılında teslim edeceğiz” dedi. Limak İnşaat’ın dünyayla rekabet eden bir şirket olduğunu vurgulayan Bacaksız, sözlerine şöyle devam etti: “1976 yılından bu yana, Afganistan’dan Pakistan’a, Suudi Arabistan’dan Hindistan’a ve Kosova’ya kadar geniş bir coğrafyada, birçok büyük ölçekli uluslararası projeyi başarıyla teslim ettik. Halen, irili ufaklı çok sayıda projemiz devam ediyor. Limak olarak önceliğimiz, her zaman dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek, ihtiyacı iyi görebilmek, fırsatları değerlendirmek oldu. Türkiye’nin 2023 vizyonu ve hedefleri doğrultusunda gerçekleştirdiği ekonomik atılıma katkı sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

SAYILARLA GALİ-ZAKHO TÜNELİ PROJESİ Toplam 800.000 m³ kazıda 11,40 metre genişliğinde açılan kesitlere sahip tünelin toplam açıklığı 8,50 metre genişliğe sahip bulunmaktadır. Tünel inşaatında 130.000 metreküp beton, 60.000 metreküp püskürtme betonu, 2.200 ton çelik iksa, 1.000 ton çelik hasır, 250.000 metre bulon delgisi ve 196.000 metrekare su yalıtımı imalat kalemleri kullanılmıştır.

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Sezai Bacaksı

YAPI MALZEME ARALIK 2014

79


THBB, kentsel dönüşümde yenilenecek 8 milyon konut için harekete geçti 13 Ekim Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü’nde bir açıklama yapan Türkiye Hazır Beton Birliği, Kentsel Dönüşüm çerçevesinde Türkiye’de yeniden inşa edilecek 600 milyar lira maliyetindeki konutlarda beton kalitesine ve denetimin önemine dikkat çekti

80

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık

Sağlam ve sağlıklı kentleşme yolunda önemli adımlar atan THBB, dayanıklı yapılar için tüm malzemelerde olduğu gibi hazır betonun da üretim sürecinin tamamını kapsayacak şekilde denetlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bu süreçte özellikle Kentsel Dönüşüm ile Türkiye’de önemli gelişmeler kaydedildiğini hatırlatan THBB, “güvenilir üretici” , “bilinçli tüketici” vurgusu yaptı. Türkiye Hazır Beton Birliği, yeni yapılarda KGS belgeli beton kullanımının Türkiye yapı stoğunun; uzun ömürlü, ekonomik ve depreme dayanıklı olmasına katkı sağlayacağına dikkat çekti. THBB, Türkiye’de kayıtsız şartsız tüm hazır beton firmalarının kaliteli beton üretmesinin sağlanmasını sosyal sorumluluk bilinci ile üstleniyor. Bu bilinç çerçevesinde de beton üretimi yapan firmaların tamamını çatısı altında buluşmaya davet ediyor. Birleşmiş Milletler tarafından her yıl Ekim ayının 13’üncü günü ‘Dünya Afet Risklerinin Azaltılması’ günü olarak kutlanıyor. 13 Ekim günü toplumların afet risklerine karşı nasıl hazırlandıkları, neler yapmayı planladıkları konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla bir dizi toplantılar yapılıyor, konferanslar düzenleniyor.

DEPREME KARŞI GÜVENLİ VE SAĞLIKLI YAPILAŞMA Bu yıl ‘Dünya Afet Risklerinin Azaltılması’ gününde Türkiye’deki yapı riskine vurgu yapan THBB Başkanı Yavuz Işık; “Türkiye, kentsel dönüşüm ile özellikle depreme karşı güvenli ve sağlıklı yapılaşmada

önemli bir adım atıyor. Bundan sonra yaptığımız binaları sağlam ve güvenli yapalım, ülkemiz genelinde en yüksek teknik standartlara sahip betonlar üretilsin ve tüketilsin diye çalışıyoruz. Türkiye Hazır Beton Birliği üyelerinin ürettiği, Kalite Güvence Sistemi Belgeli hazır betonlarla inşa edilen yapılarımız ile sağlıklı kentleşme yolunda ilerliyoruz. Avrupa standartlarında üretimin sembolü olan KGS belgeli betonlar ile inşa edilen her yapı, depreme ve dış etkilere karşı dayanıklı ve güvenilir oluyor. Türkiye’deki hazır beton firmaları Marmaray ve İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi gibi önemli projelere beton üreterek tecrübe ve bilgilerini her geçen gün daha da arttırmaktadır. İnşaat süreçlerinin her aşamasında denetimin önemini görüyoruz. Bu nedenle biz de üyelerimizi sürekli olarak denetlemekteyiz” dedi. Kalitesiz ve merdiven altı üretimi engellemek için beton üreticilerinin sürekli denetlenerek ürettikleri betonun kalitesini belirli bir standart seviyesinde tutmak gerektiğini savunan Yavuz Işık, “Üreticilerin bir kısmı üyemiz değil, KGS tarafından denetlenmiyor ve kontrolsüz hazır beton üretiyor. Ülkemizde beton üretiminde tek etkin denetim KGS tarafından yapılmaktadır. Bu denetimlerde, beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra habersiz ürün denetimleri de yapılmaktadır. Hazır betonda kaliteli üretim için KGS’nin uyguladığı denetim sistemi esas alınarak tüm tesisler ciddi bir şekilde denetlenmelidir” dedi.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

81


Çevre dostu tasarruflu, kaynaklara saygılı aydınlatma için LED kullanın

Civa Buharı ve halinde insan ve oluşturma riski tasarruflu ampulleFloresanlar geçtiğimiz 15 yıl içinde önce endüstriyel daha sonra evlerde yaygın şekilde kullanılmıştır. Üçüncü kuşak aydınlatma yöntemidir. Daha sonra, 90’ların sonundan itibaren, bu ürünler “Tasarruflu Ampul” adı altında evlerimize, işyerlerimize yayılarak büyük ölçüde akkor ampulün yerini almıştır. Çalışma sistemi; bir cam tüp içinde düşük basınçlı civa buharından elde

82

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

Fosfor; Solunması ve/veya cilde teması hayvan vücudunda kalıcı tahribat ve kanser bulunan maddelerdir. Bu bağlamda floresan ve rin yerini günümüzde artık LED ürünler almaya başladı edilen UV ışığının yine tüpte bulunan fosfor tabakasını uyarmasıyla görülebilen ışığa çevrilmesiyle çalışan bir sistemdir. Son yıllarda bu tür aydınlatma yönteminin kullanımı kısıtlanmış ve üretimi yasaklanmaya başlanmıştır. Civa Buharı ve Fosfor; Solunması ve/veya cilde teması halinde insan ve hayvan vücudunda kalıcı tahribat ve kanser oluşturma riski bulunan maddelerdir.

Bu tür ampuller çöpe UV; gözle görülmeyen, uzun vadede göz sağlığını ve beyini olumsuz etkileyebilecek zararlı bir ışınımdır. Tüm bunlar çerçevesinde floresan ve tasarruflu ampullerin yerini LED ürünler almaya başlamıştır. Civa yok, fosfor yok! UV ve IR YOK! Çevre dostu, tasarruflu, kaynaklara saygılı aydınlatma için LED kullanın.



Emlak Sektörü 2015 yılında yüzde 10-12 büyür 2014’ün ilk 9 ayında yalnızca yabancılara 13 bin 611 adet konut satılması ve satışların bir önceki yıla oranla yüzde 80 artmasının ardından, 2015’de gayrimenkulün parlamaya devam edeceği, trendin bir kez daha yükselişe geçtiği bir yıl olması bekleniyor

Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, 2015 yılında gayrimenkul sektörünün nabzının ağırlıklı olarak yine İstanbul’da atacağını belirterek; “İstanbul’da son dönem nüfus artışı ve göçlerin etkisiyle hane halkı sayısı 1.180.000 artış gösterdi. Türkiye nüfusunun yüzde 20’den fazlası İstanbul’da yaşıyor ve son dönemdeki yabancı akınını da hesaba katarsak

84

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

gayrimenkul sektörünün nabzı ağırlıklı olarak yine burada atacak” dedi.

ALICI SEÇİM ÖNCESİNİ FIRSAT DÖNEMİ OLARAK DEĞERLENDİRİYOR Türkiye’de yalnızca inşaat ve emlak üretiminde değil emlak geliştirmede de büyük bir ivme gösterdiğine dikkat çeken Altın Emlak Genel Müdürü Ha-

kan Erilkun şunları söyledi: “Türkiye 6 milyon konut, yaklaşık 8 milyon metrekare kiralanabilir AVM alanı ve 4 milyon metrekare ofis alanı üretimini başarıyla geliştirebildi. 2015 yılı Türkiye’de 2014’teki stokların hızla tüketildiği, yeni pazarların oluşturulduğu bir yıl olacak. İstanbul’da ise Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü gibi birbiri ardına hızla ilerleyen projelerle dev yatırımların hayata geçi-


rildiği bir yıl olacak. Haziran 2015’de yapılacak genel seçimler de sektörde bir belirsizliğe ve durağanlığa yol açmayacak. Çünkü Türkiye neredeyse tamamen tek ve kuvvetli bir çizgiyi benimsediği ve giderek daha fazla tek sesli olduğu için seçimler sektörün pozitif yükselişine bir handikap oluşturmuyor. Bilakis, alıcı kitle seçim sonrası yükselişten etkilenmemek için seçim öncesi dönemi bir fırsat dönemi olarak değerlendiriyor.”

2015 TİCARİ GAYRİMENKULÜN VE TURİZM YATIRIMLARININ ÖNE ÇIKTIĞI BİR YIL OLACAK Türkiye genelinde perakende pazarının büyüme hızına da değinen Hakan Erilkun şöyle devam etti: “Türkiye’de perakende pazarının büyüme hızı yüzde 8, AVM’lerde kiralanabilir toplam alan ise 7.54 milyon metrekare. Bunun 2.17 milyon metrekaresi İstanbul’a ait. Özellikle son 5 yıldır yabancıların AVM ve ticari gayrimenkul yatırımları en az yüzde 65 oranında artış gösteriyor. Araplar başta olmak üzere pek çok AVM yabancı gruplar tarafından satın alınıyor. Turizmde de benzer bir seyir var. Her yıl 10 milyon turist ağırlayan İstanbul’da 150.000’e yakın yatak ihtiyacı var. İstanbul’da halen 60 adet 5 yıldızlı otele ihtiyaç bulunuyor. Buradaki rantı gören pek çok yatırımcı özellikle havaalanı bölgesinde Basın Ekspress yolunda turizm imarlı kesimlere otel inşaatına başladı. Aynı bölgede Capital Tower gibi çok nitelikli ticari gayrimenkul, ofis projeleri inşa ediliyor. Bölgenin en köklü AVM’si olan Kuyumcukent de bu nedenle kuyum ağırlıklı AVM’den evlilik merkezi konseptine çevrildi. AVM’de atölye bloğunda doluluk oranı yüzde 100. Emlak sektörü 2015 yılında genel itibarıyla yüzde 10-12 oranında büyüyecek, bunda en büyük dilimi ticari/turistik projeler alacak.” Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun

YAPI MALZEME ARALIK 2014

85


Enerji verimliliği için mantolama şart Filli Boya Yalıtım, kış aylarında doğalgaza gelen zamlarla birlikte enerjinin daha verimli ve tasarruflu kullanılması için ısı yalıtımının önemine dikkat çekiyor

86

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


Ülkemizde enerjinin %37,2’si binalarda, %32’si sanayide ve %20’si ulaşımda harcanıyor. Binalarda tüketilen enerjinin en büyük payı ise ısıtmadan kaynaklanıyor. Konutlarda tüketilen toplam enerjinin yaklaşık %75’inden fazlası ısıtma ve soğutma için tüketiliyor. Isı yalıtımının uzman markası Capatect, alınacak tasarruf önlemlerinin yanı sıra kaliteli bir ısı yalıtımının faturalarda kazanıma dönüşebileceğini, yalıtım yapılan binalarda yaklaşık %50 oranında daha az doğalgaz tüketilmesini sağlanabileceğini belirtiyor. Doğal gaza yapılan zamların ardından kabaran faturaların tek çözümünün ısı yalıtımı olduğunu belirten, Betek Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk,”Enerji tasarrufu sağlamak için ısı yalıtımı artık büyük bir zorunluluk arz ediyor. Türkiye’deki mevcut binaların sadece %15’inin ısı yalıtımlı olduğu tahmin ediliyor. Kalan %85 oranındaki yalıtımsız binaların tümünün yalıtılması durumunda sadece ısıtmadan elde edilecek enerji tasarrufu ile yılda 10,5 milyar $’den daha fazla doğalgaz tasarruf edilecektir. Bu nedenle “Isı Yalıtımı” enerji verimliliğinin ilk ve en etkili yöntemi olarak karşımıza çıkıyor ”dedi.

YALITIM DOĞRU YAPILIRSA YATIRIMDIR Tüketicilerin, ısı yalıtımı konusunda

dikkat etmeleri gereken en önemli konunun kalite ve ürün garantisi olduğuna da dikkat çeken Dindoruk, “Kalitesiz malzemelerle yapılan ısı yalıtımında tasarruf sağlamanın mümkün olmadığını” belirtti. Ayrıca, “Capatect Isı Yalıtım Sistemi kullanılan binalardaki doğalgaz ve elektrik faturalarında düşüş sağlandığını böylece bina sahipleri için yalıtımın, yatırıma dönüştüğünü” sözlerine ekledi.

FİLLİ BOYA YALITIM’ DAN TASARRUF SAĞLAYACAK ÜCRETSİZ HİZMET: TERMAL KAMERA Filli Boya Yalıtım Capatect, tarafından ücretsiz olarak sunulan “termal kamera” hizmeti ile siz de binanızdaki ısı kaçakları tespit edebilir çıkan raporlar sonucunda mevcut yalıtımlarını iyileştirebilir veya yalıtımsız binanızı standartlara uygun şekilde yalıtabilirsiniz. Enerji tasarrufuna ve hava kirliliğini azaltmaya katkı sağlayan ısı yalıtım sistemlerinin ihtiyaca yönelik kullanımını belirleyen bu hizmeti, Filli Boya Yalıtım tüketicilere “ücretsiz” olarak sunuyor. Filli Boya Yalıtım’ın teknik elemanları tarafından çekimler yapıldıktan sonra bilgisayar ortamına aktarılan görüntülerle binaların termik açıdan bütün zayıf noktalarını tespit etmek mümkün oluyor. Betek Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk

YAPI MALZEME ARALIK 2014

87


Würth Akülü Testere

SBS 10-A Würth Akülü Testere SBS 10-A hafif ve kompakt tasarımı sayesinde, çalışma sırasında neredeyse hiç yormaz. Ahşap, plastik, metal ve alçı kesmek için oldukça kompakt ve kullanışlı 10,8 volt olan akülü testerenin, led ışığı çalışma alanını her zaman iyi aydınlatır. 2,0 Ah Li-on pili akü şarj cihazı başına daha uzun çalışma süresi sağlar. Akü kapasitesi ve kalan kapasiteyi gösteren akıllı göstergesi vardır. Ürün herhangi bir alet kullanmadan hızlıca testere bıçağı değişimine uygundur. Boyutları 286x58x132 mm, akü dahil ağırlığı 1,2 kg’dır.

88

YAPI MALZEME - ARALIK 2014



Filli Boya Kurumsal İetişim ve Halkla İlişkiler Müdürü Selda Uzun

Geleceğin renk ve trendleri İstanbul’da belirlendi Yarım yüzyıldır Dünya çapında faaliyet gösteren Intercolor (Ulusalararası Renk Komisyonu-ICC) çatısı altında bulunan 13 ülkenin 30 temsilcisi, 2016-17 yıllarının renk ve trendlerini belirlemek için İstanbul’a geldi. Filli Boya’nın desteği, Ümit Ünal’ın kurucularından olduğu 34.Color.İst organizasyonuyla hayata geçen toplantı, Cezayir adlı mekanda gerçekleştirildi. Yaşam eğilimlerimizi şekillendirecek geleceğin trend ve renklerinin açıklandığı toplantıda, 13 ülke içerisinde Türkiye, İtalya ve Japonya en çok ilgi gören ülkeler oldu.

2016-17 YILLARININ RENGİ SİYAH, TREND İSE

90

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

MUTANT MALZEMELER VE MATERYALLER Türkiye’yi 17 yıldır Intercolor’da (ICC) temsil eden Ümit Ünal 2016-17 yıllarının renk ve trendlerini hazırladıkları bildirgeyle sundu. Ünal: ”Sessizliğin felsefesi “Synchronize”, “Re- nature”, “Artitude” 2016-17 yıllarının konseptleri. Performans ve sanat ağırlıklı derin bir dönem bizi bekliyor. Siyah ve derin koyuluklar. Dönüşüm ve mutant, tekno ve modern-klasizm önümüzdeki 2 yılda karşımıza çıkacak olan kavramlar olacak. Çok farklı seçeneklerle derin renklerin olduğu insana ait tüm yeni tanımlamalar hayatımıza giriyor. Kişisel deneyimlerin en öncelikli olduğu sezon olarak düşü-

nürsek, 2016-17’de özellikle sonbahar kış döneminde Siyah, parlak siyahlar yeni dönemin renkleri, mutant malzemeler ve mataryeller ise trendlerin başında gelecek.” Yorumunda bulundu.

YAŞAM EĞİLİMLERİMİZİN GİZLİ KAHRAMANLARI Belirlediği renklerle, tekstil, moda, mimari başta olmak üzere pek çok disiplini, akımı ve sektörü etkileyen Uluslararası Renk Komisyonu Intercolor (ICC), yaşam alanlarımızın gizli kahramanları olarak senede 2 kez Dünya’nın farklı yerlerinde bir araya geliyor. Bu yıl ilk kez Intercolor’a üye olarak katılan ülkelerden biri de: Amerika. Intercolor


Dünya’nın en önemli renk uzmanları Filli Boya’nın desteğiyle geleceğin trendlerini belirlemek için Türkiye’ye geldi ve 2016- 2017 renk ve trendleri de belli oldu

İstanbul, Amerika’nın ilk toplantısı olma özelliği taşıyor. Ticari bir varlık göstermeyen bu komisyonun şu anda 18 ülkeden toplam 40 üyesi bulunuyor. Dünyanın en önemli markalarına danışmanlık yapan üyeler, kendi ülkelerindeki sosyo-kültürel değişimleri esas alarak sunumlarını gerçekleştiriyor.

INTERCOLOR (ICC) COLORATİON’I DESTEKLİYOR Intercolor (ICC) 2012 yılından bu yana Ümit Ünal’ın yaratıcısı olduğu “Filli Boya Coloration” projesini destekliyor. Dünyadaki renk eğilimlerini yakından takip eden Filli Boya, 18 yıldır ülkemizi Intercolor’da temsil eden Ümit Ünal ile

birlikte yürüttüğü Coloration projesiyle ülkemize taşıyor.

SELDA UZUN: “TRENDLERİN RENKLE BAŞLADIĞINI, RENGİN HAYAT OLDUĞUNU BİLİYORUZ” Filli Boya Kurumsal İletişim ve Halkla İlişkiler Müdürü Selda Uzun; kaliteli ürün üretmekle yetinilemeyeceğini bu nedenle yaratıcılığın ve yenilikçiliğin peşinde olduklarını belirtti. Uzun; Filli Boya olarak 25 yıldır ürettikleri sınırsız renk, doku ve ürün seçenekleri ürettiklerini söyledi. Geleceğin önünde yer almaya çalıştıklarını söyleyen Uzun; mimarlar, tasarımcılar ve tüm kullanıcıların seçimlerine Intercolor (ICC)

desteği ile doğru referanslar üretmeye çalıştıklarını belirtti. Uzun, “trendlerin renkle başladığını, rengin de hayat olduğunu biliyoruz, desteklediğimiz Intercolor (ICC) toplantısıyla insanların yaşam eğilimlerine yön verdiğimizi hissediyoruz.’’ dedi.

TOPLANTIYA KATILAN ÜLKELER İtalya, Amerika, Japonya, Almanya, İngiltere, Çin, Fransa, Finlandiya, Portekiz, İsviçre, Güney Kore, Tayland, Türkiye İşlevsellikten uzaklaşmadan, daha yaratıcı, daha estetik ve daha iyi bir yaşam kalitesinin izinde arayışlar sunan Filli Boya, yenilikçi çalışmalarla renk otoritesi iddiasını sürdürüyor. YAPI MALZEME ARALIK 2014

91


Legrand

ile yenilenmenin tam sırası Bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman marka Legrand‘ dan Valena anahtar priz serisine özel güz kampanyası Hayatın içinden tasarımlarıyla her mekana uyum sağlayan Valena anahtar priz serisine özel oluşturduğu kampanyayla Legrand, iki ayrı fırsat paketi sunuyor. Güze özel kampanyayla 300 adet mekanizma alana 100 adet çerçeve de Legrand’ dan hediye. Dilerseniz 300 adet beyaz mekanizma siparişi vererek 100 adet beyaz çerçeve hediyesini alabilirsiniz. Dilerseniz de 300 adet bej mekanizma siparişi verebilir ve yüz 100 adet bej çerçeveyi alabilirsiniz. 80 adet anahtar, 40 adet komütatör, 10 adet vavien 140 adet topraklı priz, 10 adet kapaklı topraklı priz, 10 adet TV prizi ve 10 adet RJ 11 telefon prizinin yer aldığı mekanizma paketini aldığınız taktirde 100 adet tekli çerçeve de Legrand’ dan hediye.

92

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

LEGRAND, ELEKTRIK TEKNISYENLERI ODASI’ NIN ANTALYA’DA DÜZENLEDIĞI SEMINERE SPONSOR OLDU Bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler sunan Legrand, Elektrik Teknisyenleri Odası’ nın Antalya’da gerçekleştirdiği 15-16 Ekim tarihli seminere sponsor oldu. Etkinliğe 81 il yönetiminden 350 civarında il yöneticisi katılım gösterdi. Yaklaşık 150.000 üyesi ve Türkiye’ deki 13 adet Esnaf ve Sanaatkarlar Federasyonu’ ndan biri olan ETO, Antalya-Kemer’ deki Arma’ s Resort Hotel’ de Türkiye Elektrik ve Elektronik Federasyonu Semineri düzenledi. 15-16 Ekim tarihlerinde gerçekleşen iki günlük etkinliğe Legrand sponsor oldu. Etkinlikte Legrand Elekt-

rik San. A.Ş.’ yi Legrand Pazarlama Direktörü Özgür Sarıoğlu, Satış Direktörü Ahmet Ortaçeşme ve Kanal Geliştirme Müdürü Kayhan Kıyıcı, İstanbul Bölge Müdürü Erol Şen, Ankara Bölge Müdürü Eray Özer, İzmir Bölge Müdürü Niyazi Sağlık, Bursa Bölge Müdürü Levent Akbeniz, Adana Bölge Müdürü Haluk Başoğlu, Bölgelerdeki Perakende Sorumluları ile birlikte temsil ettiler. Geçtiğimiz aylardaki federasyon başkanlığı seçimi ile göreve gelen yeni yönetim, illerdeki oda yöneticilerini bir araya getirerek hem tanışma gerçekleştirilirken hem de temel elektrik konularında Legrand Teknik Destek ve Eğitim Yöneticisi Süleyman Özdal ile Teknik Destek Mühendisi Anıl Akçı’ nın katılımıyla eğitimler verildi.



Bouygues Construction ve BASF arasında işbirliği sözleşmesi imzalandı Dünyanın lider kimya şirketi BASF ve dünyanın önde gelen inşaat ve müteahhitlik hizmetleri liderlerinden Bouygues Construction, yenilikçi çözümlerin ortaklaşa geliştirilmesi amacıyla Bouygues Construction tarafından Paris’te düzenlenen İnovasyon Kampüsü etkinliğinde, inşaat sektörüne yönelik ortak inovasyon projeleri konusunda bir çerçeve işbirliği sözleşmesi imzaladı BASF’nin Yapı Endüstrisi Ekibi tarafından desteklenen işbirliği, her iki grubun da sürdürülebilir inşaat alanında daha fazla katma değer oluşturmasını ve gelecekteki zorlukların birlikte üstesinden gelmesini sağlayacak bir birlik oluşturdu. Bu birlik, enerji etkinliğine sahip binalar ve ayrıca inşaat alanında CO2’nin azaltılmasını da kapsıyor. Aynı zamanda geleceğe yönelik malzemelerin test edilmesini ve her iki grubun teknik uzmanlığının desteklenmesini de içeriyor. BASF Yapı Kimyasalları Av-

94

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

rupa Kıdemli Başkan Yardımcısı Philipp Kley, “Ortaklığımız, önde gelen kimya şirketinin uzmanlığını ve uygulama teknik bilgimizi, inşaat değer zinciri içerisinde global olarak çok sayıda önemli projeye sahip Bouygues ile bir araya getiriyor. Yapı sektöründe aşama atlatıcı inovasyonu birlikte gerçekleştirmek üzere Bouygues ile birlikte çalışacak olmaktan dolayı son derece mutluyuz” dedi. Bouygues Construction, ortaklarının önemli inovasyonları için genel merkezde İnovasyon Kampüsü etkin-


liğini gerçekleştirdi. BASF uzmanları, betonun viskozitesinin kontrol edilmesine yönelik yeni nesil polimerler ve özel iklim yönetimine yönelik yeni nesil yüksek performanslı yalıtım malzemeleri (Slentite ve Slentex) başta olmak üzere, mevcut ve geleceğe yönelik inovasyonların bir özel gösterimini sergiledi.

SADELEŞTİRİLMİŞ İÇERİĞİ, DAHA FAZLA DİL SEÇENEĞİ İLE BASF’NİN YENİ WEB SİTESİ YAYINDA BASF’nin yenilenen web sitesinin (www.basf.com.tr) ziyaretçileri, sadeleştirilmiş içeriği ile BASF hakkındaki tüm bilgilere daha kolay erişebiliyor. Esnek tasarımı sayesine web sitesinin formatı kullanılan cihazın ekran boyutuna göre otomatik olarak değişiyor. Ayrıca BASF’nin global web sitesi Almanca, İngilizce, Çince ve Portekizce olmak üzere dört dile sahip. BASF Grup İletişim ve Kamu İlişkileri Başkanı Elisabeth Schick, “Yeni web sitemizle müşterilerimize, yatırımcılara, gazetecilere ve iş başvurusunda bulunan kişilere çok daha iyi bir hizmet sunuyoruz. Nerede olduklarına veya hangi cihazı kullandıklarına bakılmaksızın kullanıcılar aradıkları her türlü önemli bilgiye artık çok daha hızlı bir şekilde erişecekler” dedi. BASF’nin yeni web sitesi üç kategoriden oluşuyor. Bunlardan ilki Company (Şirket) kategorisinde; BASF’de kariyer, yatırımcı ilişkileri, haberler ve medya ilişkileri hakkındaki içeriklerin yanı sıra, bu bölümde şirketin stratejisi, tarihi, AR-GE çalışmaları ve BASF’nin sürdürülebilirlik anlayışı yer alıyor. İkinci kategori olan Products & Industries (Ürünler ve Endüstriler); ağırlıklı olarak müşterileri, tedarikçileri ve diğer iş ortaklarını hedefliyor. Bu bölümde BASF’nin hizmet verdiği endüstriler hakkında temel bilgiler ve ürün bilgileri yer alıyor. Son olarak üçüncü kategoride; We create chemistry (Biz kimya yaratıyoruz) kısmı bulunuyor. Bu kategoride ise “Creating Chemistry” dergisinin çevrimiçi versiyonu ve kurumsal tanıtım kampanyaları yer alıyor. Global içeriğe ek olarak, yeni web sitesi ilk aşamada Türkiye, Almanya, Brezilya, İspanya, ABD, Çin ve Tayvan olmak üzere ülkeye özel bilgiler de sunacak. Diğer ülke web sitelerinin içerikleri de adım adım entegre edilecek.

BASF, RED DOT 2014 ÖDÜLÜNÜ KAZANDI Raum Mannheim ajansı ile birlikte BASF tasarımcılarının hazırladığı “Under the Radar” Global Renk Trendi Kitabı ödüllendirildi. Dünyanın lider kimya şirketi BASF’nin Boya Bölümü, tasarım yetkinliğini bir kez daha kanıtladı. Raum Mannheim ajansı ile birlikte BASF tasarımcıları, “Under the Radar” Global Renk Trendi Kitabı tasarımları için “Red Dot Ödülü: İletişim Tasarımı 2014” ödülünü kazandı. Red Dot Ödülü, dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden bir tanesi ve her yıl Design Zentrum Nordrheir

Westfalen tarafından veriliyor. BASF, her yıl otomotiv müşterilerine özel bir trend kitabı yayınlıyor. Bu kitap Avrupa, Asya Pasifik ve Kuzey Amerika’daki en son otomotiv renk trendlerini sunuyor. Trend kitabı ayrıca renk trendlerini belirlemek üzere, BASF tasarımcıları tarafından gözlemlenen sosyal trendleri ve gelişmeleri de anlatıyor. Hem bilgi sağlayarak hem de ilham vererek otomotiv üreticilerinin tasarımcılarına yönelik bir araç olarak hizmet ediyor.

“ÖDÜLÜ KAZANMAMIZDAN DOLAYI GURURLUYUZ” BASF Boya Bölümü Global Tasarım Ekibi’nden Astrid Van der Auwera, “Ödülü kazanmamızdan dolayı son derece gururluyuz. Bu ödül, BASF markasını

global tasarım sektöründe daha da güçlendiriyor ve geliştirmekte olduğumuz renklerle zamanın nabzını tuttuğumuzu gösteriyor. Trend kitabı ile geleceğe dönük tasarım çözümleri ve yaklaşımlarının yolunu açıyoruz” dedi. Tasarımcılar, 2012 yılında da trend kitabının bir önceki sürümü için aynı ödülü kazanmıştı. Bu sene alınan Red Dot Ödülü, BASF Boya bölümünün müşteri iletişimi alanında kazandığı dördüncü tasarım ödülü oldu. Trend kitabını bu kadar olağanüstü kılan şey, renk trendlerini orijinal olarak boyanmış renk örnekleri ile görselleştiriyor olması. BASF Boya

Bölümü Avrupa Tasarım Başkanı Mark Gutjahr, “Bu, rengin büyüsünü gerçek bir deneyime dönüştürmemizi ve müşterilerimize bir boyanın sahip olabileceği etkiyi göstermemizi sağlıyor. Trend kitabı için rengin, efektin ve yüzeyin birbirleriyle etkileşime geçme yolu önemli bir faktör” dedi. Trend kitabı ayrıca BASF’nin kültürler arası düşünme ve spesifik pazarlara yönelik boyalar sunma kabiliyetini vurguluyor. Van der Auwera, “Renk trendlerini sağlayan faktörler global olabilir; ancak biz onları renklere dönüştürdüğümüzde, onlara ilgili bölgelerde marka bilinirliği, piyasa geliştirme ve tüketici davranışı vermemiz gerekiyor.” dedi. Bu nedenle, trend kitabı her zaman için hem global hem de bölgesel renk temalarını dikkate alıyor. YAPI MALZEME ARALIK 2014

95


Marshall’dan renklerle mutluluğun kapılarını açan mobil yenilik “Renklendir Hayatı” sloganıyla hayata renk katan AkzoNobel Marshall, tüm dünyada ilk kez “Arttırılmış Gerçeklik Teknolojisi” adıyla anılan Augmented Realty Teknolojisi ile desteklenen Marshall Visualizer uygulaması mekânların dekorasyonun anlayışında bir devrim yarattı. Bu çığır açan yeni mobil uygulama sayesinde kullanıcılar ilk defa tek bir boya damlası dahi kullanmaksızın, evlerinin duvarlarını sanal ortamda renklendirerek, sonucu gerçek zamanlı olarak görme imkânına sahip oluyor. Bu teknolojiyle insanlar, hayal ettikleri halde cesaret edemedikleri renkleri, yaşadıkları mekânlarda görerek hayatlarında yeni bir sayfa açmaya başladılar. İnsanlar şimdi tek damla boya kullanmadan istedikleri renklerle sınırsız deneme yapabiliyor.

96

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


UYGULAMA, DUVARI VE MOBİLYAYI AYIRT EDİYOR Kullanıcılar tablet veya akıllı telefonu oda içinde hareket ettirirken, bu benzersiz uygulama duvar yüzeyi ile mobilya ve eşyaları ayırt edebiliyor. Yani uygulama, duvarları sanal olarak boyarken, otomatik algıladığı diğer nesneleri orijinal renkleriyle ve formları ile bırakıyor. Kullanıcı böylece seçtiği rengin mobilya ve döşemeleriyle uyumunu da görebiliyor. Marshall’ın 2013 yılında gerçekleştirdiği Küresel Renk Araştırması, katılımcıların %93’ünün “renklerin ruh halimizi değiştirme ve renkle-

rin bizi mutlu etme gücüne sahip olduğuna inandığını”, ancak dörtte üçünden fazlasının (%76) “yanlış renk seçimi yapmaktan çekindiğini” gösteriyordu. Marshall Visualizer uygulaması, insanların hayatına renk katma misyonu ile kullanıcılarının güvenle renk seçimi yapabilmeleri için geliştirildi. İster tasarımcı olun, ister boyacı, isterse milyonlarca tüketiciden biri, Marshall Visualizer uygulaması sizin için temel bir dekorasyon aracı haline gelecek. Benzersiz bir mobil teknoloji uygulaması olan Marshall Visualizer, iTunes AppStore ve Android üzerinden Google Store’dan ücretsiz olarak temin edilebiliyor.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

97


Ev otomasyon sistemlerine yeni çözüm: MYHOME

Teknoloji ve konforu buluşturan Bticino MyHOME ev otomasyon sistemi; konforlu, güvenli, çevreye duyarlı ve tüm ihtiyaçlara cevap veren çözümlerini uygun bütçelerle kullanıcılarına sunuyor Yaşam alanlarına yönelik uygun çözümler sunan Bticino MyHOME, kullanıcılarının tüm ihtiyaçlarını karşılayan ürünler geliştirmeye devam ediyor. MyHOME ev otomasyonu sisteminde kullanılan son teknoloji ile evinizin yönetimini tek noktadan gerçekleştirirken hayatınız da kolaylaşıyor. Bticino MyHOME ev otomasyon sistemi ile eviniz

98

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

size ayak uyduruyor. Işıkların ve panjurların otomasyonu, sıcaklık ayarlaması, enerji yönetimi, ses yayını, hırsız alarmı, interkom sistemleri, uzaktan kontrol gibi birçok özellik yeni nesil bir yaşam alanının donanımları arasında bulunuyor. Günlük hayatta ihtiyaç duyduğunuz kontrolleri etkili bir biçimde sunan Bticino MyHOME, tanımlayabileceğiniz

senaryolar sayesinde her odaya farklı sıcaklık ayarı imkanı sunarken, zamandan kazanabilir ve enerji tasarrufu sağlayarak bütçenize katkıda bulunabilirsiniz. Rahatınıza ve bütçenize hitap eden Bticino MyHOME ev otomasyon sistemi evinize getirdiği otomatik komutlar sayesinde tüm unutkanlıklarınızın önüne geçiyor.



AZENGAR by VMZINC, VMZINC piyasadaki öncü yaklaşımı ve lider konumunu onaylayan eksklüsif AZENGAR ürününü piyasaya sürüyor Yatırımcı : Mimar : Yüklenici :

Jules Verne Okulları, Châtenay-Malabry, Fransa Archi5prod - Charles-Henri GUETIN SP Toiture - Patrick SPAGNIUOLO

Bu yeni orijinal malzeme, prepatine (patinalı) ürünlerin geleneksel estetiğinden ayrılıyor ve çinkonun yinelenen imajını “öne çıkarıyor”. Yeni estampe (kabartmalı) yüzey, çok özel endüstriyel işlemler ve eko-tasarım mantığı ile tasarlanıyor. Çatı ve cephe kaplama pazarındaki en mat, aynı zamanda en aydınlık çinko olan Azengar ışık ve gölge oyunları için ideal bir estetik sunuyor . Bu renk ve dokudaki yeni estampe yüzey 400 uluslararası mimar tarafından gerçekleştirilen bir çalışmanın sonucu. Doğal ışığı yakalayan ve projelere ebedi bir görünüm kazandıran kabartmalı – estampe yüzey ile prestij ve estetik göze çarpıyor. AZENGAR, VMZINC markasının geleneksel mimarideki etki kapsamını zenginleştiriyor. Dünyadaki ilk ticari tanıtım, profesyoneller arasında büyük ilgi yaratan son BATIMAT fuarında gerçekleşti. 2014 Ekim ayında pazara çıkarılmadan altı ay önce Fransa ve diğer Avrupa ülkelerindeki birçok mimar tarafından deneysel projeler için kullanılmak üzere belirlenmişti. Bu projelerin bir örneği Paris’in Châtenay-Malabry banliyösündeki Jules Verne School Group’un renovasyonudur.

MİMARİ İÇİN MALZEME Farsça’da çinko anlamına gelen Zangâr’dan türetilmiş olan AZENGAR®, gizem ve yolculuk imajlarını çağrıştırıyor. Bu anlamlı isim çinkonun köklerine dönüşün ve onun otantikliğinin bir simgesi. Hafif pürüzlü dokusu ışığı yakalıyor ve güneş ışığında açık grinin göze hemen çarpmayan gölgelerini oluşturuyor. Cepheyi aydınlatarak, estetiğini dönüştürerek ve cepheyi çevreleyen malzemeleri tamamlayarak bina kimliğine hayat veriyor.

EKO-TASARIM MALZEMESİ AZENGAR® EN 988 standardı ile uyumlu. Tüm endüstriyel aşamalarında asit, atık madde ve su tüketimi tasarruf sağlayan eko-tasarım yaklaşımı kullanılarak geliştirildi. AZENGAR® Proje Yöneticisi ve VMZINC® haddelenmiş çinko iş geliştirme başkanı Vincent Kandeli “Bambaşka zevk ve ufuklara sahip 20 kişilik çalışma grubu bu yaklaşımın itibarını garantilemiş ve tasarım süresini yarıya indirmiştir” ifadelerini kullanıyor.

100

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


KURULUMU KOLAY AZENGAR® form verilebilmesi, bükümü ve lehimlenmesi kolay bir ürün ve çinkonun uygulayıcılar / montaj firmaları tarafından hızlı ve kolay biçimde kurulumunu sağlayan tüm doğal özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Parmak izi tutmayan yüzeyi yağmur suyu toplama, çatı ve cephe sistemleri için kusursuz bir yüzey sağlıyor.

VMZINC ÇİNKO RENKLERİNİN YENİDEN KEŞFİ VMZINC® 1837’den beri malzeme ve sistemleri sürekli olarak geliştirerek trendi belirlemekte. Şu anda 16 yüzey referansı ve 4 kalite sınıfına sahip: PREPATİNE-PİGMENTLİ ÇİNKO, LAKE ÇİNKO, TEKNİK KORUMALI ÇİNKO ve ESTAMPE ÇİNKO. Bu renkler markanın geçmişinin başlangıcına işaret eden DOĞAL ÇİNKO’yu tamamlıyor ve mimarların, zanaatkârların ve müteahhitlerin teknik ve estetik tüm beklentilerini karşılıyor. Dünya çapında 2.7 milyar m² üzerinde çinko ile VMZINC®, malzemesini “mimari bir element” olarak uygulamış bulunuyor ve uluslararası saygınlığı günden güne artıyor.

PARİS CHÂTENAY-MALABRY BANLİYÖSÜNDEKİ İLK PİLOT PROJE : JULES VERNE OKULLARI Renovasyonlar 2014 – 2016 yılları arasında birbirini izleyen üç fazda tamamlanacak. Hedef, 1960’larda yalnızca üç beton elemanı korunarak inşa edilmiş olan bir grup benzer olmayan binaya yeni bir kimlik ve bütünlük kazandırmak. Projenin başlangıcından itibaren ARCHİ5PROD şirketi orijinal ve zarif bir dış kaplama oluşturması için çinkoyu seçmiş. Cepheye ışık ve ritm kazandırmak için mimar, çinkonun üç farklı rengini şaşırtmalı kullanmayı tercih etmiş: PIGMENTO® Mavi, QUARTZ-ZINC® ve doğal çinko. Bu pikselleme ve kenet hadve çizgileri bina kılıfı için güçlü bir kimlik oluşturuyor ve aynı zamanda bir güneşlik görevi görerek binanın güney kısmında delikli bir versiyon olarak göze çarpıyor. Bu çinko kaplama, ahşap ile kaplanmış yeni kıvrımlı uzantılarla uyumlu bir şekilde birleşiyor. Proje sunulduğunda, belediye ekibinin, doğal çinkonun yüzeyinde oluşacak patianın zaman içerisinde matlaşacağı konusunda ikna edilmesi gerekiyordu. ARCHİ5PROD’ un iş ortağı olan mimar CHARLES-HENRİ GUETIN şu şekilde açıklama yapıyor: “AZENGAR® kullanılarak tasarıma aydınlık ve brüt bir dokunuş verildi ve estampe hafif pürüzlü yüzey bu sorunun çözülmesini sağladı. AZENGAR® ‘ın özel dokusu, malzeme zamanla aşınsadahi dokusundan ve etkileyici aydınlığından kaybetmiyor. Bu yeni ürün, diğer yüzey alternatiflerine göre daha otantik, dayanıklı, sürdürülebilir ve kurulum maliyeti daha düşük malzemelere dönüşü işaret ediyor.” Kurulum sırasında, SP TOITURE sözleşme ekibi AZENGAR® ‘ı şekillendirmenin ne kadar kolay olduğundan bahsediyor. Yönetici PATRİCK SPAGNIUOLO şu açıklamada bulunuyor: “Malzeme parmak izi veya makine izi bırakmaksızın taşınabiliyor ve bu doğallık sahadaki çalışmayı hızlandırıyor. Ek yerleri kenetlenirken dalgalanmalar minimize edilebiliyor.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

101


ÇATIDER, AB destekli eğitim projesi başlattı Proje, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nın “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Arttırılması Operasyonu (IQVET)” isimli hibe projesi kapsamında hayata geçiriliyor. Çatı konusunda toplumsal bilinci artırmayı ve çatı sektörünü geliş-

102

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

tirmeyi misyon edinen Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER), “İyi Eğitim, Doğru Çatı” sloganıyla çatıcılık eğitimi ve mesleğinin gelişmesine katkı sağlayacak kapsamlı bir projeyi başlattı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nın “Türkiye’de Mesleki ve

Teknik Eğitimin Kalitesinin Arttırılması Operasyonu (IQVET)” isimli hibe projesinden faydalanan ÇATIDER, bu kapsamda hayata geçireceği ‘Çatı ve Çatıcılık Eğitim Sisteminin Kurulması ve Geliştirilmesi Projesi’ için ilk adımını attı. Projeyle; ‘çatıcılık mesleki ve teknik eğitiminin cazip hale getirilmesi’,


Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER), çatı sektöründe eğitimli iş gücünün artması, çatıcılık eğitiminin geliştirilerek cazip hale getirilmesi ve iş güvenliği konusundaki duyarlılığın artırılması amacıyla Avrupa Birliği’nin desteklediği ‘Çatı ve Çatıcılık Eğitim Sisteminin Kurulması ve Geliştirilmesi Projesi’ni başlattı ‘çatı uygulama sistemleri konusundaki teknik mesleki eğitim programları teorik ve pratik açıdan güncel metot ve malzemelerle desteklenerek, sektörün ihtiyaç duyduğu eğitimli işgücünün istihdam edilmesine yardımcı olunması’ ve ‘iş güvenliği konusundaki duyarlılığın artırılması’ amaçlanıyor.

SEKTÖRÜN İŞGÜCÜ MESLEKİ EĞİTİMLE DESTEKLENECEK ÇATIDER Başkanı M. Nazım Yavuz, projenin çatıcılık mesleğinin gelişmesine katkı sağlamanın yanı sıra, Türkiye’deki eğitimli iş gücü sorununun çözümü için de örnek teşkil edeceğine inandığını dile getirdi. Yavuz, şunları söyledi: “Sek-

tördeki büyümeye paralel olarak her yıl tekniker ihtiyacı da artmaktadır. Ancak kariyer tanıtımlarının yetersiz kalması ve müfredatın güncel bilgileri kapsamaması nedeniyle meslek okullarında çatı ustası alanına yönelik talep sektör beklentileri karşısında yetersiz kalmaktadır. Teknik mesleki eğitim programlaYAPI MALZEME ARALIK 2014

103


ÇATIDER Başkanı M. Nazım Yavuz

rının teorik ve pratik açıdan güncel yöntem ve malzemelerle desteklenerek cazip hale getirilmesi de çatı sektörü için önemli bir hedef oluşturuyor. Ayrıca son yıllarda Türkiye’de yaşanan iş kazaları istatistikleri de iş sağlığı ve gü-

104

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

venliğine yeterli önemin verilmediğini gösteriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da başta iş kazalarını azaltmaya yönelik olarak tüm işçilere yönelik sertifikalandırma sürecini 2015 yılında zorunlu hale getirmeyi hedefliyor. İş kazalarıyla birlikte çatıcılık mesleğini bireysel olarak yaptıkları halde usta çırak ilişkisi ile yetişmiş çatı ustaları da ciddi bir eğitime sahip olmadıkları için hem tüketiciyi mağdur etmekte hem de iş bulmakta zorluk çekmektedir. Bu nedenle çatı ustalarının belirli bir eğitim standardına bağlı olarak sektöre hizmet etmesi çatı sektörünün ulaşması gereken bir diğer hedef olarak karşımıza çıkıyor. Çatı sektörünü temsil eden en büyük kuruluş Çatı Sanayici ve İşadamları Derneği (ÇATIDER) olarak, bu sorunlara çözüm oluşturacak çok önemli bir projeyi hayata geçirmekteyiz. Projeyle, ‘yeni teknoloji ve ürünleri bilen ve uygulayabilen’, ‘çatı kaplama malzemeleri ve yardımcı elemanlarını şartnamelerine ve kılavuzlarına uygun şekilde kullanabilen’, ‘bilgilerini güncel tutup, yaptığı işin kalite garantisini verebilen teknik personel’ gücümüz artacak.”

ÖZEL SEKTÖR VE EĞİTİM KURUMLARI BİRLİKTE YOL ALIYOR Projede iki Ortak Kuruluş (İSOV Zin-

cirlikuyu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Ankara Mimar Sinan Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi) ve bir İştirakçi Kuruluş (Almanya Dachdecker-Verband NordRhein) yer alıyor. Ayrıca proje çalışmalarına yardımcı olmak üzere, ÇATIDER temsilcileri, eğitim uzmanları, akademisyenler, tekniker ve ustalardan oluşan bir Danışma Komitesi kuruldu.

PROJE KAPSAMINDA ŞU ÇALIŞMALAR YAPILACAK - Mesleki eğitim müfredatları ile uyumlu e-öğrenme materyalleri oluşturulacak. - Okullarda kurulacak çatı atölyeleriyle uygulamalı eğitimler desteklenecek. - Saha incelemesi imkânları sağlanacak. - Özel sektör temsilcilerinin de katılacağı seminerler düzenlenecek. Sektörün önde gelen firmalarının yöneticileri, sektör konusundaki bilgi ve iş imkânlarını paylaşacak. - Sektör temsilcileri, öğrencilere birebir bilgi desteği verecek. - Teknik ve meslek liselerinde eğitim veren çatı öğretmenlerinin ve usta öğreticilerin hizmet içi eğitimlerle bilgilerinin güncellenmesi sağlanacak. - Öğrencilere yapılacak bilgilendirme çalışmalarıyla sektördeki ihtiyaçlar anlatılarak sektörün cazibesi vurgulanacak.



5 büyük kente ait veriler Konut Konferansı’nda açıklandı Gelişen Kentlerde Büyümeyi Okumak’ oturumuyla başlayan Konut Konferansı’nda 5 büyük kente ait konut araştırmasının sonuçları açıklanırken, dünyaca ünlü mimarlar da konut sektöründeki trendlere ilişkin görüşlerini paylaştı Konut Konferansı, ‘Gelişen Kentlerde Büyümeyi Okumak’ oturumuyla başladı. Konferansta 5 büyük kente ait konut araştırmasının sonuçları açıklanırken, dünyaca ünlü mimarlar da konut sektöründeki trendlere ilişkin görüşlerini paylaştı. Konut Konferansı, ‘Gelişen Kentlerde Büyümeyi Okumak’ oturumuyla başladı. Konferansta 5 büyük kente ait konut araştırmasının sonuçları açıklanırken, dünyaca ünlü mimarlar da konut sektöründeki trendlere ilişkin görüşlerini paylaştı. Yapı sektörünün bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından düzenlenerek dün gerçekleştirilen, 5. Konut Konferansı, Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Üyesi Neşecan Çekici’nin moderatörlüğünü yaptığı ‘Gelişen Kentlerde Büyümeyi Okumak’ oturumuyla başladı. Oturumda, büyüme ve geliş-

106

YAPI MALZEME - ARALIK 2014


menin paradoksal yapısı hakkında bilgi paylaşımında bulunan konuşmacılar; son yıllarda çok hızlı gelişen ve büyük potansiyel taşıyan ikincil şehirlerin ekonomik ve demografik yapılarını mercek altına alarak konut pazarındaki yatırım fırsatlarını irdelediler.

’GELİŞEN KENTLERDE BÜYÜMEYİ OKUMAK’ ‘Gelişen Kentlerde Büyümeyi Okumak’ başlıklı oturuma konuşmacı olarak Kentsel Strateji Kurucu Ortağı A. Faruk Göksu, Ankara Üniversitesi Taşınmaz Geliştirme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş ve dünyaca ünlü mimarlardan, Urban Think Tank (U-TT) kurucu ortağı, ETH Zürih Mimarlık ve Kentsel Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Alfredo Brillembourg katıldı. ‘Gelişen Kentlerde Büyümeyi Okumak’ başlıklı oturumun açılış konuşmasını yapan Neşecan Çekici, GYODER olarak düzenledikleri ve en sonuncusu Eylül ayında Kayseri’de gerçekleştirilen ‘gelişen kentler zirveleri’ne göndermede bulunarak; bu kentlerin ortak özelliklerini, önümüzdeki 10 yıl içinde 100 - 500 bin civarında nüfus artışı ve bununla birlikte ivme kazanacak konut talebi, ortalama 10 - 20 kentsel dönüşüm projesi ilan edilmiş ve üzerinde çalışılıyor olması olarak sıraladı. GYODER’in Konut Konferansı için yaptırdığı, beş büyük kenti kapsayan ve alıcı profili ile alım kararlarını tetikleyen unsurları ortaya koymayı hedefleyen konut araştırmasının sonuçlarını da aktaran Çekici; katılımcıların yüzde 72’sinin 5 yıl içinde konut sahibi olduğunu, yüzde 28’inin de önümüzdeki

5 yılda konut sahibi olmayı hedeflediğini aktardı. Kadınlarda site içi ve müstakil ev tercihinin ön planda olduğunu belirten Çekici; şehirlere bakıldığında ise Gaziantep’te apartman dairesi, Bursa ve Samsun’da site içi apartman dairesi, İzmir’de müstakil ev, Konya’da ise site içinde müstakil ev talebinin öne çıktığına işaret etti. Katılımcıların yüzde 86’sının bizzat yaşamak için konut almak istediğini söyleyen Çekici, 3 kişiden 2’sinin ise 3+1 daireleri tercih ettiğini kaydetti. Çekici, konut yapısına göre tercihlere bakıldığında ise yüzde 70 ile ara katların revaçta olduğunu, yüzde 10’un ise bahçe katı istediğini ifade etti. Binalarda ses ve ısı yalıtımı beklentisinin yüzde 97 gibi yüksek bir orana karşılık geldiğini aktaran Çekici; gaz ve yangın alarmı isteyenlerin yüzde 85, dekoratif cephe isteyenlerin ise yüzde 81 olduğunu sözlerine ekledi. Site yapılarında tüketici için öne çıkan etkenlere de değinen Çekici, anket katılımcılarının yüzde 49’unun profesyonel bir yönetim istediğini, kapalı otopark beklentisinin de yüzde 44 olduğuna dikkat çekti.

FARUK GÖKSU: BÜYÜMEYİ YOK SAYDIK “Büyümeyi okuyabildik mi?” sorusuyla sunumuna başlayan oturumun ilk konuşmacısı Kentsel Strateji Kurucu Ortağı A. Faruk Göksu, Türkiye’nin ‘büyümeyi’ yok saydığına işaret ederek; “Bizim kentlerimiz, dönüşümün dönüşümünü yaşıyor” dedi. 1960’lardan itibaren dönüşmeye başlayan Türkiye kentlerinin bugün bir ayrışma noktasına geldiğine

işaret eden Göksu; bu kentleşme probleminin biraz da Türkiye’de şehir planlama değil de imar planı yaklaşımından kaynaklandığını belirtti. Türkiye kentlerinin estetiğin, korumanın, merkezi canlanmanın öne çıktığı bir rönesansa ihtiyacı olduğunu vurgulayan Göksu; ulaşımın çeşitlendiği ve toplu taşımanın teşvik edildiği, yürünebilir, karma kullanıma dönük, konut yapısının çeşitlendiği akıllı bir büyüme stratejisi izlenmesi gerektiğini söyledi. Yaratıcı ve yenilikçi yeni yüzyıl kentleri için ortak bir akıla ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek ‘81 Kent 81 Vizyon’ ve ‘39 Kent 1 İstanbul’ çalışmalarına da değinen Göksu; makro formlara göre 75 kentin ancak 1 İstanbul edebildiğini, havlu atma noktasına gelen İstanbul ve Ankara’daki bu sıkışmanın ikincil kentlere doğru taşınması gerektiğini sözlerine ekledi. “Kentlerimizin geleceğini doğru kurgulamak istiyorsak 6K’ya dikkat etmemiz gerekiyor” diyen Göksu; bunları da ‘kimlik’, ‘kapasite’, ‘kalkınma’, ‘kalite’, ‘katılım’ ve ‘kurgu’ olarak özetledi.

PROF. HARUN TANRIVERMİŞ: BUGÜN KONUTU 20 YIL ÖNCESİNE GÖRE DAHA FARKLI OKUMAMIZ GEREKİYOR Faruk Göksu’dan sonra söz alan Ankara Üniversitesi Taşınmaz Geliştirme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş de zaman içinde farklılaşan ‘konut’ algısı ve bunun kentlere yansıması üzerinde durdu. “Konut belki 20 yıl önce başka türlü tanımlanıyordu; ancak bugün daha farklı bir okuma yapmak gerekiyor” şeklinde konuşan

YAPI MALZEME ARALIK 2014

107


Tanrıvermiş; öncesinde sadece arz tarafına odaklanılan süreçte artık tüketici beklentilerinin de göz önünde bulundurulmasının gerekliliğini vurguladı. Yaşanan kentsel dönüşüm sürecinin artık sadece ‘barınma’ ihtiyacının karşılanmasının yetmediğini gösterdiğini vurgulayan Tanrıvermiş, “Beklentilerde, konfor, ulaşım olanakları, sosyal donatılar öne çıkıyor. Konut alanların talepleri sürekli değişiyor; bunun belli aralıklarla izlenmesi, ölçülmesi önemli” dedi. Konut yatırımının sadece Türkiye için değil, Avrupa ülkeleri için de cazip bir yatırım aracı olduğunu, orta vadede de bu trendin devam etmesinin beklendiğini ifade eden Tanrıvermiş; Türkiye için balon iddialarının gerçekçi olmadığını, ancak hedef kitleye göre konut üretilmemesinin uzun vadede bir soruna işaret edebileceğini söyledi. Kentsel dönüşüm konusunda ise bütüncül bir yaklaşım olmadığı için kentlere olumlu ya da olumsuz yansımaları olabilece-

108

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

ğini aktaran Tanrıvermiş; süreçte özel sektör kamu işbirliğinin önemine vurgu yaptı.

AHMET ŞAHİN: KENTSEL DÖNÜŞÜM RANT ARACI OLARAK GÖRÜLMEMELİ TOKİ Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Şahin ise yılda yaklaşık yüzde 1 oranında kentleşen Türkiye’nin bu sürece çok iyi adapte olması gerektiğinin altını çizdi. 81 il ve 800 ilçede 3 bin 12 şantiyesi olan ve 639 bin 307 konut sayısına ulaşan TOKİ’nin artık yatay ve yerel mimariyi, mahalle kültürünü, öne çıkaran projelere yöneldiğini belirten Şahin; bulundukları kentlere değer katan projeler yapmak istediklerini söyledi.

PROF. ALFREDO BRİLLEMBOURG “AMACIMIZ, KENT İÇİN BİR ÜNİVERSİTE YARATMAK” Urban Think Tank (U-TT) kurucu ortağı, ETH Zürih Mimarlık ve Kentsel Tasa-

rım Bölüm Başkanı Prof. Alfredo Brillembourg ise Konut Konferansı 2014’te yaptığı “Ortak Zemin İnşa Etmek: Gelişmekte Olan Güney Ülkelerinde Hibrit Konut” başlıklı sunumunda, kentsel yoksulluk sorununa çözüm üreten demokratik kentler inşa etmenin ipuçlarını paylaştı. “Bugün yıldız mimarları ve ürettikleri projeleri anlatmayacağım; kentler inşa edilirken konuşmanın dışına itilen dünyanın %99’luk kesiminden bahsedeceğim” diyerek sözlerine başlayan Alfredo Brillembourg ise Urban Think Tank çatısı altında gerçekleştirdikleri Vertical Gymnasium (Caracas), Fava School (Caracas), Grotão Community Center (Sao Paolo), Metro Cable (Caracas) gibi, kamusal alan yaratarak yoksulların kentle iletişime geçmesini sağlayan projelerden örnekler sundu.

”İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ GERİYE ÇEVİRMEK İÇİN 15 YILIMIZ VAR” Zürih merkezli Urban Think Tank mi-


marlık ve kentsel tasarım ofisinde, kenti bir laboratuar olarak ele alan projeler ürettiklerine dikkat çeken Brillembourg, “Amacımız, kent için bir üniversite oluşturmak; kenti nasıl inşa edeceğimizi hep birlikte düşünmek” dedi. “Bugün dramatik bir hal içindeyiz; iklim değişikliğini geriye çevirmek için 15 yılımız var. Gecekondu gibi ‘enformel şehircilik’ örnekleri aslında çok daha az enerji tüketen yerleşim alanları” diyen Alfredo Brillembourg, toplumsal adaleti sağlayacak kentleşme modeli üzerine düşüncelerini paylaştı. Kentlerin zaman içinde yavaş yavaş inşa edildiğine, bugün pek çok Avrupa kentinde geriye kalan tarihi dokuların da bu yöntemle inşa edilmiş Ortaçağ kentlerinden parçalar olduğuna dikkat çeken Brillembourg, “elde edilebilecek en iyi mimarlık budur” diyerek, günümüzdeki hızlı inşa sürecini eleştirdi. Önümüzdeki yıllarda dünya nüfusunun 7 milyardan 9 milyara ulaşacağı öngörüsünü hatırlatan Bril-

lembourg, bu artışla birlikte kentsel yoksulluk alanlarının büyük kısmının, şu anda da en yoksul kesimi barındıran Güney yarıkürede yer alacağını söyledi. Caracas, Rio de Janeiro, Bogota, Buenos Aires, Mexico City gibi Güney yarıküredeki gelişmekte olan kentlerinden hibrit konut örnekleri sunan Alfredo Brillembourg, “İnsanlara üreticiliklerini kullanmaları için fırsat vermeli ve kendi kentlerini inşa etmelerini sağlamalıyız. Kentin doğal bir şekilde büyüyebilmesi için bu yönde bir konut tipolojisine ihtiyaç var” dedi.

DÜNYACA ÜNLÜ MİMARLAR KONUT KONFERANSI’NDA Yapı sektörünün bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi tarafından bu yıl 25 Kasım tarihinde 5. kez gerçekleştirilen Konut Konferansı, Türkiye’de yapı, gayrimenkul, inşaat, tasarım ve mimarlık alanlarının önde gelen temsilcilerini buluşturdu. Dünyaca ünlü

konuşmacı ve uzmanların AKG Gazbeton ve Çuhadaroğlu ana sponsorluğunda, Canon sponsorluğunda ve GYODER, İNDER, Piemonte Agency ve ULI Türkiye işbirliğinde bir araya getirildiği konferansta, tasarım, finansman, geliştirme, planlama, ve mevzuat başta olmak üzere birçok konu gündeme taşındı. Çağdaş mimarlığın öncülerinden Massimiliano Fuksas, görsel ve performans sanatları ile mimarlık etkileşiminde disiplinerarası tasarım sunan Diller Scofidio + Renfro ortağı Charles Renfro ve kıtalararası araştırmacı ödüllü tasarım ofisi Urban-Think Tank kurucularından Alfredo Brillembourg’un katıldığı Konut Konferansı 2014’te, Türkiye’nin konut sektörüne ilişkin güncel konuları da masaya yatırıldı. Konuşmacılar, konuşma içerikleri ve etkinlik programı ile ilgili gelişmeler www.konutkonferansi.com adresinden takip edilebiliyor.

YAPI MALZEME ARALIK 2014

109


Ari Armaturen FABA Plus Metal Körüklü Kesme Vanası Ari Armaturen Faba Plus’ın mil sızdırmazlığı, çift cidarlı paslanmaz çelik körük ve emniyet saf grafit salmastra tarafından sağlanmaktadır

Körüğün zarar görmesi halinde milde bulunan altıgen burç sıkılarak, emniyet saf grafit salmastra ile mil sızdırmazlığı sağlanabilir. Metal körüklü kesme vanası standart olarak metalik sızdırmazlık prensibine göre çalışır. Faba Plus,

110

YAPI MALZEME - ARALIK 2014

konik sit ve klape yapısına sahiptir. Bu yeni klape ve sit tasarımı düz klapeye nazaran artırılmış kısma fonksiyonunu mümkün kılar. Faba Plus’ta opsiyonel olarak 26 farklı klape seçeneği mevcuttur. Metal körüklü mil sızdırmazlığı,

volanın çevrilmesi sırasında neredeyse sürtünmesiz çalıştığı için bakım gerektirmeyen uzun ömürlü bir vanaya ulaşılmasını sağlar. Faba Plus; düz yağlama nipeli, kilitleme tertibatı, demir döküm vanalarda sfero döküm kapak, konum göstergesi, aksesuarlar için optimize edilmiş kapak, yükselmeyen volan gibi üstün standart özellikleriyle, farklı ihtiyaçlara uygun bir kesme vanası olarak öne çıkar. GÖVDE FORMU VE BAĞLANTI KOMBİNASYONLARI - Düz geçişli flanşlı - Düz geçişli alın kaynak boyunlu - Köşe tip flanşlı - Y-tipi flanşlı - Y-tipi alın kaynak boyunlu - Düz geçişli ANSI soket dişli ÜRETİM PROGRAMINDA BULUNAN GÖVDE MALZEMELERİ - EN-JL1040 (GG-25) Gri Demir Döküm - PN16 - EN-JS1049 (GGG-40.3) Sfero Döküm PN16-25 - 1.0619+N Çelik Döküm - PN25-40 - 1.0460 Dövme Çelik - PN40 - 1.4408 Paslanmaz Çelik - PN16-25-40 Rakipsiz bir esnekliğe sahip olan ürün size 17.000’den fazla varyasyon ile sunulur. Patentli tasarımı ile hattı durdurmadan limit switch montajı, tek bir vana gövdesinde yaylı gevşek klape tasarımı ile aynı zamanda bir çek vana ve bir kesme vanası olarak kullanılabilme; kuvvetlendirilerek 10.000 tam tekrara çıkarılmış çift cidarlı metal körük tasarımı, opsiyonel olarak PTFE contalı klape veya stellit kaplı sit ve klape gibi birçok üstün özelliği ile Ari Armaturen FABA Plus, uzun ömürlü ve modüler bir kesme vanasıdır.






















Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.