Yapı Malzeme Aralık'15

Page 1












İmtiyaz Sahibi Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com

Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Yayın Editörü Elif Karahaliloğlu elif.karahaliloglu@img.com.tr Art Direktör İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Yusuf Okçu yusuf.okcu@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com

Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Pwlaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35

İnşaat Sektörü 2016’yı Bekliyor Yeni bir yıl… Evet, 2015’i geride bırakmamıza çok az bir zaman kala bizler de Aralık sayımızı çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2015’te inşaattan tutun da birçok sektör dâhil olmak üzere inişli çıkışlı bir sene geçirdik. İnşaat sektörü bu sene yaşanan değişikliklere rağmen sürdürülebilir gelişmesini devam ettirdi. İnşaat sektörü olarak ikinci yarıdan itibaren gösterdiği büyüme ile bir dönemi daha kapatıyoruz. Yeni dönemde inşaat sektörünün yeni bir ivme kazanarak daha da gelişeceğini düşünüyoruz. Aralık sayımızda dosya konusu olarak “İş Sağlığı ve İş Güvenliği & Şantiye Güvenliği Ekipmanları” nı anlatan röportajlara yer verdik. Sektörün yaşadığı ciddi sorunları masaya yatırdık. Gerek firmaların gerekse işçilerin yaşadığı problemleri ele aldık. İş güvenliği firmalarının bulunduğu dosya konumuzda, büyük önem taşıdığına inandığımız iş güvenliğini sizler için bir araya getirdik. Elimizden geldiği ve becerebildiğimiz kadar bu sayımızda her yeni sayıda olduğu gibi biraz yenilikler yaptık. Bir sonraki sayıda, yani yeni bir yılda daha farklı olacağımıza inanıyorum. Klasiklerden seneye görüşürüz demeyeceğim tabi ki de… Herkese mutlu, sağlıklı ve bereketli bir yıl diliyorum. Bir sonraki sayıda bir arada olmak dileği ile… Saygılarımızla,

Elif Karahaliloğlu


12 - İnşaat Malzemeleri Sanayicileri “Sürdürülebilirlik” Sözü Verdi 20 - Türkiye, Avrupa’nın Gazbeton Lideri 34 - Propa İnşaat Rezidans Anlayışını Değiştiriyor 40 -Üstün Performans, Üstün Dayanıklılık: HILTI 47 - Çimsa “2016 Türkiye ve Dünya Ekonomik Görünümü” Toplantısını Eskişehir’de Düzenledi 62 - Yeni Havalimanı’nın Hava Trafik Kontrol Kulesi İçin Dünya Devi Tasarımcılar Yarışıyor 74 - Apamet Boyler, İstanbul Showroom’u Açtı 132 - Isıdem Yalıtım Yenilikçi Ürünleriyle Dubai’de Düzenlenen Big5 Fuarına Katıldı 134 - Şişecam ‘Sürdürülebilir Gelecekte Cam’ı Anlattı

ABS YAPI ..................................................... 1 - 33 AKTİF ISI......................................................... 141 APA & APAMET..................................................79 ARMUTLU........................................................ 152 BRAAS............................................................. 121 CANON............................................ ÖN KAPAK İÇİ CERMIX..............................................................73 ÇİMSA..................................... 49 – ARKA KAPAK EAE ELEKTRİK................ 160 – ARKA KAPAK İÇİ EISENWAREN MESSE ‘ 2016........................ 145 EL – Bİ............................................................. 129 HES KABLO..................................................... 127 INKJET MAGAZINE......................................... 158

İHLAS KOLEJİ.................................................. 156 İNTEK KALIP ve İSKEL........................................1 İSG – AVRASYA ‘ 2016.................................. 153 KARKİM......................................................... 4 – 5 KİLSAN............................................................ 103 KULAK........................................................ BOSCH KUZULUK........................................................ 150 LAYHER ...................................................... 7 - 39 MAPEI.................................................................57 NET İLETİŞİM.................................................. 154 ODE....................................................................93 ONDULINE.........................................................15 ÖZLER KALIP & İSKELE............................... 8 – 9

PAREX................................................................69 PERİ KALIP ve İSKELELERİ................. ÖN KAPAK R +T ASIA ‘ 2016............................................ 133 REMMERS.........................................................65 SeSa BUILD ‘ 2016........................................ 137 SOLAREX ‘ 2016............................................ 155 TGÜB..................................................................23 TÜRKİYE GAZETESİ........................................ 157 UNICERA ‘ 2016............................................. 151 YAPI FUARI & İSTANBUL ‘ 2016.................... 149 YAPI.COM.TR.......................................................2 YAPI.TV.................................................................6


I Aktüel

İnşaat Malzemeleri Sanayicileri “Sürdürülebilirlik” Sözü Verdi Türkiye İMSAD tarafından 2009 yılından bugüne gerçekleştirilen 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi bu yıl “Sürdürülebilirlik Sözü” ile açılış yaptı.

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar

12

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi, Değişen Dünya Gelişen Malzeme temasıyla sektör liderlerinin katıldığı ve gün boyu süren dört oturumda geleceğin dünyasında inşaat ve inşaat malzemeleri sektörlerinin nasıl bir konum belirlemesi gerektiği masaya yatırıldı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Süreyya Ural, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, TürkSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez, İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, TİM Yönetim

Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi konuşmalarıyla açılan zirvede önemli mesajlar yer aldı.

Hinginar: “Yılsonu ihracatı 19 milyar dolar olacak” Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren, aynı zamanda zirveye ev sahipliği yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, inşaat sektörünün, çatısı altında topladığı yüzlerce alt dalla birlikte Türkiye ekonomisinin en değerli kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Hinginar, Türkiye inşaat malzemeleri sektörünün 2014 yılı rakamları konsolide edildiğinde 21.2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğine değinerek, şu rakamsal değerlendirmelerde bulundu: “Bu rakam 2013 yılında 23 milyar dolardı. Bu yıl, özellikle de yakın çevre-


mizde cereyan eden siyasi karışıklıklar nedeniyle yılsonu ihracatımızın 19 milyar dolar seviyelerinde tamamlanacağını tahmin ediyoruz. Kısa vadeli dönemde bu tür ufak dalgalanmalar normal karşılanabilir. Ancak 2023 vizyonuyla 500 milyar dolar ihracatın gerçekleştirilmeyi hedefleyen ülkemizde, bizlerin inşaat malzemesi sanayicileri olarak, 20 milyar dolar seviyelerinde olan ihracatımızı 5-10 yıl gibi kısa bir sürede 50 milyar dolara, hatta 100 milyar dolara çıkarmamamız için hiçbir neden yoktur. Biz, sektör olarak bu gücü ve vizyonu kendimizde görüyoruz.” Türkiye inşaat malzemeleri sektörünün dünyada 5. sırada olduğuna değinen Hinginar, gerekli siyasal ve ekonomik koşullar sağlandığında mevcut pazarın 2-3 katına çıkmasının hayal olmadığını söyledi. Hinginar, Güney Kore örneğinden yola çıkarak, “Günümüzdeki gelişmiş ülkeler, bu gelişmişlik seviyesine yarattıkları güçlü sanayi, eğitim, nitelikli iş gücüne, Ar-Ge’ye yatırım yaparak; inovatif üretimi destekleyerek, global pazarda rekabet edebilecek şirketler yaratarak ulaştılar” dedi.

Ural: “Sorumluluklarımızın bilincindeyiz” TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Süreyya Ural, “Teknolojide elde edilen ve hızlanarak devam eden gelişmeler, dünyamızın ekolojik düzeninin korunması ile ilgili artan kaygılar, verimlilik, sürdürülebilirlik, ekonomiklik gibi öne çıkan gelişmeler ve yaklaşım farklılıkları şüphesiz ki inşaat sektörünün her alanında kullanılan en temel malzemelerden çimento-agrega gibi, en son detay ürünlere kadar tüm ürünlerde yenileşme, değişim ve gelişimi zorunlu kılmaktadır” diyerek, dünyada süren gelişmelerden ülkemizin sadece malzeme ithalatçısı, veya lisanslı üretici firmaları olarak değil, Ar-Ge depart-

manları ile bu süreçte önde ve önder olan üreticileri ve tasarlayıcı/uygulayıcıları olarak herkese önemli görevler düştüğünü belirtti.

Ge ve inovasyon yılı olarak geçti. 2016 ve sonrasında umutluyuz” diye konuştu.

İtez: “Üniversite ve sanayi ortaklıkları gerek” “Tasarımı en üst düzeylere çıkararak, nitelikli yapılar üretmeye devam edeceğiz” diyen TürkSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez ise, “Biz mimarlar olarak, değişen dünyanın gerektirdiklerini benimseyerek ve avantajlarından faydalanarak tasarımlarımızı uygulayacağız. Üniversite ve sanayi kuruluşlarının Ar-Ge odaklı iş birlikleri ile bilgi alışverişi yaparak yeniliklerin öncüleri olacağız” dedi.

Mertöz: “2016 ve sonrası için umutluyuz” İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, yapı sektörü olarak Afrika’yı çok önemsediklerini belirterek, son dönemde bu bölgede gerçekleştirdikleri faaliyetleri ve dünya genelinde katıldıkları fuarları anlattı. Türkiye’de yapı sektöründe yabancı ürünlere çok fazla eğilim olduğunu dile getiren Mertöz, “Bunun sınırlandırılması gerekiyor. Kamu ihalelerinde ve yapı malzemeleri konusunda Türkiye’nin kalitesinin bilinmediğini düşünüyoruz. Yapı ihalelerinde, Avrupa ülkeleri dâhil dünyanın her yerine ihracatını yaptığımız ürünlerinin yerine yabancı ürünlerin isimleri görüyoruz. Bunlar çıkartılmalı” diye konuştu. Mertöz, bu yıl inşaat malzemelerinde ihracatın az da olsa düştüğünü kaydederek, “2015’i kaybettik ama bu dönem Ar-

Kalsın: “Dünyanın geleceğini şekillendiren değişim ve dönüşümü hissediyoruz” İçinde bulunduğumuz zaman diliminde dünyanın yeniden inşa edildiğine ve geleceğinin şekilleneceğine dikkat çeken İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, “Etkinliği ve güvenilirliği yüksek, fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleri daha üstün olan inşaat malzemeleri, dünyanın geleceğini şekillendiriyor. İşte bu değişim ve dönüşümü İnşaat sektöründe ve kullandığımız malzemelerde çok yakından hissediyoruz. Bu zirvede ortaya çıkacak fikir ve öneriler, sektörün geleceğine ışık tutacaktır” dedi.

Büyükekşi: “Kaliteli, inovatif ve rekabetçi malzeme üretimiyle Türkiye’nin gelecek hedeflerine daha fazla katkı sağlayacağız.” İnşaat sektörü ve sektörün girdisini arz eden inşaat malzemeleri sektörünün istikrarlı bir gelişim göstermesinin ekonomi için büyük bir kazanç olduğunu belirten TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Türkiye’de inşaat sektörünün büyüklüğü ve birçok sektörle bağlantısı bu sektörü ülkemiz için stratejik ve oldukça önemli kılıyor. Özellikle inşaat malzemesi sektörünün, içinde bulunduğumuz çağın gerektirdiği niteliklere fazlasıyla sahip, kalite ve tasarımıyla fark yaratan ürünleriyle dış pazarda sürdürülebilir ve yüksek rekabet gücüne sahip olması sektör için olYAPI MALZEME - ARALIK 2015

13


duğu kadar tüm ekonomimiz için önem arz ediyor. Bu sebeple, ihracatçı ailesi olarak her zaman vurguladığımız yenilikçilik ve Ar-Ge faaliyetleriyle, stratejik önem taşıyan bu sektörde gelişimin her zaman daha iyi seviyelerde gerçekleşmesini hedefliyoruz.’’ açıklamasında bulundu. I. Oturum – Değişen Dünya: Yeni Sanayi Devrimi, Sürdürülebilirlik, Değişim Yeni sanayi devrimi, sürdürülebilirlik ve değişim konularının işlendiği ve Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan Ercan Çelik ile Hürriyet/Radikal Ekonomi Yazarı Uğur Gürses’in katıldığı birinci oturum inovasyon ve sürdürülebilir yaklaşımlar üzerinde yükseldi.

bir araya getiren sistemlerdir. Bu çözümleri başarı ile uygulayan firmalar pazarda fark yaratıp, rekabette öne çıkacaklardır” dedi.

Çelik: “Kurumsal ve ulusal sürdürülebilirlik stratejisi hayata geçirilmeli” İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı (SKD Türkiye) Canan Ercan Çelik ise, 2050’de 9 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun çoğunun gelişmekte olan ülkelerde yaşayacağına, kente göçün artarak devam edeceğine ve en önemlisi iklim değişikliğinin yarattığı sorunların hepimizin yaşamını daha çok etkileyeceğine dikkat çekti. Çelik, “Sosyal politikaları gözden geçirmediğimiz ve küresel çevresel bileşenler olan iklimi, ozon tabakasını,

temlerini masaya yatırdı. İkili sosyal ve gezegensel angajmanları arttırmak ve sürdürülebilir, yaşama dönük geleceğin çözümlerine yönelik vizyonel bakış açılarını katılımcılarla paylaştı.

II. Oturum – Değişen İhtiyaçlar: Dünyadaki Değişimin Yapılaşmaya ve Yapılara Etkileri Zirve’nin “Değişen İhtiyaçlar: Dünyadaki Değişimin Yapılaşmaya/Yapılara Etkileri” konulu ikinci oturumunda Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri NSMH Kurucusu Nevzat Sayın, Özyeğin Üniversitesi, Makina Bölüm Başkanı / Enerji, Çevre Ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof. Dr. Pınar Mengüç ve Kentsel Strateji Proje Geliştirme ve Danışmanlık Kurucu Ortağı, Şehir Plancı A. Faruk Göksu konuşmacı olarak yer aldı.

Kentleri Yeniden Düşünmeliyiz

Kansu: “İnşaat sektörü, inovasyonla kabuk değiştiriyor, gelişiyor” İnşaat sektörünün inovasyonla ortaya çıkan yeni malzemelerle sürekli kabuk değiştirdiğini ve geliştiğini söyleyen Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, “Sektöre baktığımızda, yapı malzemeleri üretimi ve dağıtımı ile başlayan ve hem mühendislik & mimarlık hem de inşaat alanlarındaki becerimizle Türk firmalarının uluslararası alanda ciddi oyuncular olmaya başladıklarını gözlemliyoruz. Toplam kalite vazgeçilmez. Firmalar en az fire ile en mükemmel ürünü, en hızlı şekilde müşterilerine, tam zamanında sunacak mükemmel bir tedarik zinciri kurmalı; değişken ekonomik şartlarda şirketin rotasını ve kaynaklarını optimumda dengelemeliler. Teknolojinin rekabette en önemli araçlardan biri olduğu günümüzde ERP/CRM çözümleri firmanızın en önemli kaynağı insan gücünüz ile süreçlerinizi ve teknolojiyi

14

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

ekolojik yaşam çeşitliliğini gözetmediğimiz takdirde ulusal ve bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliği de bir soru işareti olarak kalacak. Ülkemizin küresel ekonomide yerini sağlamlaştırabilmesi için kurumsal ve ulusal sürdürülebilirlik stratejisinin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi gibi, kalkınma açısından kritik bir sektör olan inşaat sektörünün liderlerini bir araya getiren bir platformun sürdürülebilirliği gündemine taşıması son derece önemli ve sevindirici bir adım” dedi.

İnşaata Sanat Çerçevesinden Bakış İlk oturumun ardından Avrupalı tasarımcılar Pinar&Viola tarafından yapılan Future Human Habitat konulu özel sunumda inşaata sanat çerçevesinden bakış açısı yorumlandı. Tasarımcılar Pınar Demirdağ ve Viola Renate, inşaat sektöründeki ve onun ötesindeki günümüz zorlukların üstesinden gelinmesi için ihtiyaç duyulan yeni tasarım sis-

Kentsel Strateji Kurucu Ortağı A. Faruk Göksu, yaptığı konuşmada kentlerin geleceğe hazırlanması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kentlerimizin pek çoğunun kompakt gelişimi ile kontrolsüz büyümenin ortaya çıkardığı sorunların bugün başta ulaşım, standartları düşük çevreler, açık alan yetersizliği gibi önemli sorunların yanı sıra kentlerin yönetim sorununu da ortaya çıkardığını belirten Göksu, ‘Kentlerimizin kontrolsüz büyümesi akıllı büyüme ve akıllı kent kavramının önemini son yıllarda gündeme taşımıştır. Akıllı kent kavramının en temel ilkesinin iyi yönetim ve kaynakların etkin kullanımıdır. Maalesef, yerel yönetimler akıllı kent kavramını teknoloji odaklı projeler olarak algılamakta ve akıllı bina ölçeği olarak ele almaktadır. Aksine bölge ve kent sistematiği içinde vizyon, tasarım ve sosyal etki temalarının öncelikli ele alındığı yeni kent yönetim modelleri tartışmaya açılmalıdır.”

Nanoteknolojik ilerlemeler çığır açacak Eldeki malzemeye dayanan geleneksel mühendislik tasarımlarının değiştirilerek, malzeme tasarımından yola çıkan bir anlayışa dönüşmesi gerektiğine değinen Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof. Dr. M. Pınar Mengüç, “Özellikle nanoteknolojideki ilerlemeler yeni malzemelerin istediğimiz özelliklerde üretilmesine imkân verebiliyor. Bence bilimsel olarak üst düzeyde yapılacak olan çalışmaların kullanıcıya taşınması ile enerji kullanımında, harmanlanmasında ve verimliğinde oldukça köklü değişiklikler bekliyor olacağız. Bu değişiklikler tüm dünyada binalarda ve endüstriyel uygulamalarda bir çığır


mir Aktepe ve Emrez Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Alanı Kentsel Tasarım ve Mimari Fikir Projesi ile Mimarlar Büşra Al, İlker iİğdeli ve Berrin Özdemir ile projeyi yarışmaya açan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ödül verildi. Kentin önemli bir bölümünde mevcut olan imar planının yürürlüğünü durdurarak, yarışma yöntemi ile kentsel tasarımla yeni bir planlamanın oluşmasına fırsat tanıyan ve kısıtlı olanaklarla bu süreci gerçekleştirerek “Söke Belediyesi İmar Planlamasına Esas Kentsel Yenileme Eksenli Fikir Projesi Yarışması”nı düzenleyen Söke Belediyesi’ne ise Juri Özel Ödülü verildi.

SBE16 ISTANBUL Ekim 2016’da açma yolunda. Aynı gelişmeleri ülkemizde de yaygınlaştırmamız bu konulardaki bilgi birikimini ve üniversite-sanayi işbirliklerini arttırarak gerçekleşecektir” diye konuştu.

kanı Dr. Şadi Yazıcı’nın katılımıyla gerçekleştirilen son oturumda değişim ve gelecek yönetimi yerel yönetimler açısından ele alındı.

III. Oturum - Değişen Beklentiler: Malzeme Sektöründen Beklentiler

Sürdürülebilirliğe verdiği önemi paylaşmak ve toplumu sürdürülebilir bir geleceğe taşımak için, inşaat malzemesi sektörünün bu hedefi sahiplenmesini ve iyi uygulamaları yaygınlaştırılarak sektörün katkısını artırmayı anahtar olarak gören Türkiye İMSAD, zirve konuşmalarının ardından “Sürdürülebilirlik Sözü”ne imza attı. Bu bildirge ile Türkiye İMSAD üyeleri “Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik İlkeleri”ni benimseme sözü verirken Su Yönetimi, Enerji Yönetimi Verimliliği ve İklim Değişikliği, Sorumlu Üretim, İşgücü ve İstihdam ile Ürünler ve Sistemler parametrelerine uyumluluk vaadi vermiş oldu.

7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nin üçüncü oturumunda ise malzeme sektöründen beklentiler gündeme taşındı. GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Sur, Ural Mühendislik İstanbul Grup Direktörü Süha Öneş ve Öncüoğlu Mimarlık Yönetim Kurulu Üyesi Önder Kaya oturum konukları oldu.

Sur: “Malzeme üreticileri yeşil ve doğayı destekleyen malzemelere yönelmeliler” Her konuda olduğu gibi inşaatta da zaman içinde tüketici alışkanlıklarının değiştiğini söyleyen GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Sur, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “ Dünyada nüfus hızlı bir şekilde artıyor. Var olan nüfusun %50’sinde kentleşme, diğer yarısında kırsallaşma hakim. 2020 yılında kentleşme oranı %70’leri bulacak bu da kaynakların git gide azalacağının göstergesi. Kaynakların azalması ise yeşil bina ihtiyacını artıracak bu da yeşil binaların değerini artıracak. Yabancı yatırımcılar bunun farkında olacaklar ki, yeşil binaya çok daha fazla yatırım yapıyorlar. Bu algıyı Türkiye’de oluşturmak için inşaat sektörüne çok iş düşüyor. Yeşil Binanın özellikleri, ne gibi yararları olduğu halka anlatılarak bu bilinç aşılanmalı. Malzeme üreticileri ise yeşil ve doğayı destekleyen malzemelere yönelmeli.”

Sürdürülebilirlik için imzalar atıldı

Tasarımın en iyileri seçildi Kentsel mekân kalitesinin ve yaşanılabilirlik düzeyinin arttırılmasını yarışmalar aracılığı ile desteklemek ve özendirmek amacıyla düzenlenen bu yıl ilk kez Türkiye İMSAD Kentsel Tasarımda Kalite Ödülleri de Zirve kapsamında sahiplerini buldu. Seçici Kurul tarafından yapılan değerlendirme sonucu, Gazie-

Zirvede Türkiye ilk kez Türkiye İMSAD’ın organizatörlüğünde gerçekleştirilecek SBE16 ISTANBUL Konferansı’nın da lansmanı yapıldı. 2000 yılından bu yana dünyada 50’den fazla ülkede yapılmakta olan The Sustainable Built Environment Conference Series çerçevesinde SBE16 ISTANBUL Konferansı, 13-15 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Ana teması “Akıllı Metropoller – Sürdürülebilir ve Akıllı Binalar ile Akıllı Şehirler için Entegre Çözümler” olarak belirlenen konferansa ilişkin bilgiyi konferanslar serisinin uluslararası direktörü Nils Larsson verdi. Konferans çerçevesinde; hükümetler arası iklim değişikliği raporunda 2050 yılına kadar Akdeniz bölgesinde ortalama sıcaklıkların 1°C ila 2°C, Türkiye’de ise 2,5°C ila 4°C artacağı öngörüsüne karşılık olarak Türkiye’nin iklim değişikliği kapsamındaki ulusal vizyonu sunulacak. Türkiye bu kapsamda iklim değişikliği politikalarını kalkınma politikalarıyla entegre etmiş, enerji verimliliğini yaygınlaştırmış, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını arttırmış ve iklim değişikliğiyle mücadeleye özel şartları çerçevesinde aktif katılım sağlayan ve yüksek yaşam kalitesiyle refahı tüm vatandaşlarına düşük karbon yoğunluğu ile sunabilen bir ülke olma vaadinde bulunacak.

IV. Oturum - Değişimi ve Geleceği Yönetmek Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak ve Tuzla Belediye BaşYAPI MALZEME - ARALIK 2015

15


I

Aktüel

Emrullah Eruslu: “Faturaları Düşürmenin Yöntemini Yanlış Biliyoruz” XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği’nin TNS Global işbirliğiyle Eylül ayında yaptırdığı kapsamlı araştırmanın sonuçları açıklandı. Araştırma sonuçları Türkiye halkının yarıdan fazlasının ısı yalıtımı konusunda yeterince bilinç sahibi olmadığını ortaya koydu.

XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu

16

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Araştırmayı değerlendiren XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, “Sonuçlar Türkiye genelinde ısı yalıtım bilincinin geliştirilmesi konusunda tam bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. Zira enerji tasarrufu denince vatandaşın aklına ilk önce halen A sınıfı beyaz eşyalar, tasarruflu ampuller ve kullanılmayan odaların radyatörünü kapatmak gibi konular

geliyor.” dedi. XPS yalıtım levhası üreticisi sanayici ve işadamlarından oluşan XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği’nin TNS Global’e yaptırdığı enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı bilinci konulu kapsamlı anket araştırmasının sonuçları açıklandı. 2015 yılının Eylül ayında, 18 ilde 1560 denekle yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmada çarpıcı sonuçlar gözlendi.


Enerji Tasarrufu Algısında Isı Yalıtımı Üçüncü Sırada Sonuçlara göre “enerji tasarrufu sağlayan ürün” dendiğinde ankete katılan deneklerin aklına gelen ilk nesnenin, yüzde 48 ile “A sınıfı beyaz eşya” olduğu raporlandı. Enerji verimliliği sağlamak için ısı yalıtımı ve mantolamanın öneminin algısı ise yüzde 10’da kaldı. Oysa bir binada % 50-60 enerji tasarrufu, ancak binanın ısı yalıtımlı olması ile sağlanabiliyor. Yine söz konusu sonuçlara göre vatandaşın doğal gaz faturasını azaltmak için en çok yaptığı eylemin yüzde 61 ile “kullanılmayan odadaki kaloriferlerin kapatılması” olduğu gözlenirken, ikinci sırayı yüzde 48 ile “kaloriferi kısma” aldı. “Isı yalıtımı ve mantolama” yüzde 41 ile ancak üçüncü sırada kendine yer bulabildi.

“Kaloriferi Kısarak Enerji Tasarrufu Yapamayız” Doğalgaz tasarrufu için radyatörü kısmanın ya da kapatmanın ciddi bir etkisinin olmayacağını ifade eden Eruslu, “Sanıyorum bu yanılgı, sobayla ısınılan ve sobanın tek bir odada yandığı dönemlerden kalma bir alışkanlık. Hâlbuki kışın ve yazın konfor şartlarını korumak için en verimli yöntem mantolamadır. Kışın ısıtılan havanın havaya uçmaması, korunması sadece ısı yalıtımı ile mümkün. Yaz koşullarını ve sıcak iklim bölgelerini de unutmamak lazım. Yazın da ideal iç ortam sıcaklığını korumak, yani klima ile soğuttuğumuz odanın yeniden ısınmaması için, duvarlarda ısı transferini önleyecek levhalar ile yapılmış ısı yalıtım uygulamalarına ihtiyaç var. Tüm Avrupa ülkelerinde ve dünyada enerji verimliliği binaların

çatı, duvar ve zeminlerine levhalarla yapılan ısı yalıtım uygulamaları ile çok daha verimli sistemler hedefleniyor. Standartlara uygun, doğru malzemelerle ısı yalıtımı olmadan enerji verimliliğinden bahsetmek mümkün olmaz” diye konuştu.

“Konutlarda Enerjinin Yüzde 85’ini Isıtma ve Soğutmaya Harcıyoruz” “Bu sonuçlar, örneğin Türkiye’de konutların ısıtma ve soğutması için harcanan enerji miktarının, toplam tüketimin yüzde 85’ine denk geldiğinin bilinmediğini gösteriyor” diyen Eruslu, “Yani hane halkının elektrik ve doğalgaz faturası olarak ödediği enerji harcamasının büyük bir bölümü evlerimizin ısıtmasına ve soğutmasına harcıyoruz. Kalan yüzde

10-15‘lik bölümü ise elektrikli ev aletleri ve aydınlatmada kullanıyoruz. Fakat araştırma raporunun gösterdiğine göre tasarruflu ampul kullanarak veya A sınıfı beyaz eşya kullanarak daha fazla verimlilik hedeflendiği yanılgısı var. Üstelik bilindiği gibi ısı yalıtımında kullanılan levhaların kalınlığı arttıkça enerji tasarrufu, yalıtım maliyetine oranla çok daha yüksek oranlarda artıyor. Ancak şunu da belirtmek gerek ki, yapılan araştırmada ısı yalıtımı için kullanılan ürünler arasında akla gelen ilk ürünün yüzde 64 oranla ‘renkli köpük levha’ yani XPS tipi ürünler çıkması umut verici ve sevindirici bir veri. Bu durum vatandaşın yalıtım malzemesi olarak XPS ürünlerini ısı yalıtımı amacıyla benimsediğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Enerji Kimlik Belgesi Mi, O Da Ne? Yapılan araştırma ayrıca, 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren tüm binalar için taşıması zorunlu bir belge olacak olan “Enerji Kimlik Belgesi” hakkında vatandaşın neredeyse hiçbir bilgisinin olmadığını ortaya koydu. Sonuçlarda deneklerin sadece yüzde 4’ünün Enerji Kimlik Belgesi hakkında bilgisi olduğu gözlenirken, oturduğu binanın Enerji Kimlik Belgesi’nin olup olmadığını bilenlerin oranı ise yüzde 18 olarak gerçekleşti. Enerji Kimlik Belgesi konusundaki bilinç seviyesinin, yaş, eğitim ve gelir grubu büyüdükçe artması da bu konudaki bir başka dikkat çekici unsur oldu. Enerji Kimlik Belgesi’nin ne olduğu konusunda en bilinçli kesimin yüzde 6 ile orta-üst sosyoekonomik sınıfı temsil eden C1 sınıf olduğu gözlemlenirken, “Binamızın Enerji Kimlik Belgesi var” cevabını en çok veren denekler ise, toplumun en üst sosyoekonomik sınıfı olan AB sınıfı ile YAPI MALZEME - ARALIK 2015

17


(Soldan sağa) Ertuğrul Feyzi Yörük, Dernek Başkanı Emrullah Eruslu, Başkan Yard. Gökhun Kurt

55 yaş ve üstü gruptan denekler olduğu anlaşıldı. “Sonuçlar Oldukça Vahim Ancak Ümit Verici” Isı yalıtımı bilinci açısından Türkiye genelinde ortaya çıkan tablonun Türkiye’de enerji verimliliği konusunun gerçekten doğru bilinmediğini ortaya koyduğunu söyleyen Emrullah Eruslu, XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği’nin 2006’dan bu yana yaptığı çalışmaların ne kadar gerekli ve isabetli olduğunun bu çalışmayla daha net bir biçimde ortaya çıktığını ifade etti. Eruslu, “Özellikle enerji tasarrufu ve faturaların düşürülmesi noktasında ısı yalıtımının en son sıralarda görülüyor olması, doğru uygulanan ısı yalıtımının yüzde 50’den fazla enerji tasarrufu sağladığı gerçeği-

18

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

ni de göz önünde bulundurduğumuzda, bizim açımızdan son derece dikkat çekici bir veri” diye konuştu. “Yalıtım Bilinci İçin Seferberliğe İhtiyaç Var” Türkiye’nin enerji ithal eden, yüzde 75 oranında dışa bağımlı bir ülke olduğunu hatırlatan Emrullah Eruslu, “Özellikle doğal gaz ithalatı noktasında, 2013 yılı verilerine göre dünyada en çok ithalat yapan ilk 5-6 ülkeden biriyiz. Halen enerji üretimimizin yaklaşık üçte birini ise doğal gaz çevrim santrallerinden sağlıyoruz. Rusya ve İran gibi komşu ülkelerden satın aldığımız doğal gazın da cari açığa da etkisi oldukça yüksek. Dolayısıyla vatandaşın yalıtım konusunda bilincinin artırılması hem hane halkı ekonomisini hem de ülke ekonomisini

olumlu yönde etkileyeceği apaçık bir gerçek olarak önümüze çıkmış durumda. Özellikle araştırma sonuçlarına göre vatandaşın Enerji Kimlik Belgesi konusunda bilgili olmadığını gözlemliyoruz. Oysa yaşadığımız binaların ne kadar enerji tükettiğini, ısınmak için ne kadar doğalgaz, elektrik harcadığımızı ölçümleyebilirsek, verimliliği arttıracak hedeflerden de ancak o zaman bahsedebiliriz. Enerji Kimlik Belgesi, satın alacağımız ya da kiralayacağımız evin, ısınma-soğutma için ne kadar enerji harcadığını belgeleyen bir sertifika. Dolayısıyla bu konuda vatandaşın bilinçlendirilmesi çok büyük önem taşıyor. Kısacası halkın ısı yalıtımı hakkında bilinçlendirilmesi konusunda deyim yerindeyse tam bir seferberliğe ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı. Eruslu, bu seferberlikte kamu otoritesine ve özellikle de medyaya büyük görevler düştüğünün altını çizerek, “Örneğin ilgili bakanlıkların hazırlatacağı kamu spotlarının televizyonlarda yayımlanarak vatandaşın yalıtım konusunda farkındalığını artırmak, ulusal basında yalıtımla ilgili dosyalar veya özel ekler hazırlamak, derneğimiz gibi sivil toplum kuruluşlarının sesini duyurmak, vatandaşın yalıtım konusunda bilinç düzeyini artıracaktır. Bundan başka okullarda ilgili derslerin müfredatlarına yalıtımla ilgili konular eklenmesi de gelecekte enerji verimliliği açısından daha bilinçli nesillerin yetişmesine olanak sağlayacaktır” dedi.


I

Aktüel

Türkiye müteahhitlik sektörü, Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) öncülüğünde uluslararası arenadaki gücünü artırmaya devam ediyor. Fransa’da yapılan Genel Kurul’da TMB temsilcisi Prof. Dr. Doğan Altınbilek, WWC Başkan Yardımcısı seçildi. Konseydeki Türk guvernör sayısı da 4’e yükseldi.

Türkiye, su konusunda dünyanın en etkin sivil toplum kuruluşlarından Dünya Su Konseyi yönetiminde güçlü konumunu sürdürüyor. Fransa’nın Marsilya kentinde 12-14 Kasım tarihlerinde düzenlenen Dünya Su Konseyi (World Water Council-WWC) 7. Genel Kurul Toplantısı’nda 4 Türk üye Guvernör seçilerek yönetimde yer aldı.

Prof. Dr. Doğan ALTINBİLEK

Türkiye Müteahhitler Birliği Temsilcisi WWC Başkan Yardımcısı Seçildi

WWC Başkan Yardımcılığı’na ise yeniden, Türkiye Müteahhitler Birliği temsilcisi olarak toplantıya katılan ve Meslek Kuruluşları ve Akademik Kuruluşlar kategorisinde en yüksek oyu alarak Guvernör olarak seçilen Prof. Dr. Doğan Altınbilek getirildi. 2012 yılından beri WWC Başkanı olan Benedito Braga’nın (Brezilya) görev süresinin 2018 yılına kadar uzatılmasına karar verilen Genel Kurul’da, Türkiye’den 3 isim daha “WWC Guvernörü” seçildi. Hükümetler ve Kamu Kuruluşları kategorisinde DSİ Genel Müdürü Ali Rıza Diniz, Özel Sektör ve Şirketler kategorisinde Özaltın İnşaat firmasını temsilen İrfan Aker, Sivil Toplum Kuruluşları ve Su Kullanıcıları kategorisinden SUEN Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mete Saatçi WWC’deki yeni isimler oldu. Böylece Türkiye’nin Dünya Su Konseyi’nde Guvernör sayısı da ilk defa 4’e yükseldi. YAPI MALZEME - ARALIK 2015

19


I

Aktüel

Türkiye, Avrupa’nın Gazbeton Lideri 5 milyon metreküp üretim kapasitesi ve 4 milyon metreküp tüketim hacmi ile Türkiye, Avrupa’nın gazbeton lideri oldu. 25. Yıl kutlamalarında konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar: “Türkiye gazbeton konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktaydı, 2015 itibarı ile ise lider ülke olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi. TGÜB Yönetim Kurulu Başkanı Fethi HİNGİNAR

20

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği’nin 25. Kuruluş Yılı kapsamında İstanbul’da düzenlediği etkinliklerde Türkiye’nin Avrupa gaz beton liderliği hakkında açıklamalarda bulunan TGÜB Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar: “Türkiye, gaz beton alanında dünya standartlarında üretim yapan, önemli Ar-Ge çalışmaları ile inovatif ürünler geliştirebilen, küresel çapta lider ve öncü bir aktör konumunda. Ülkemizin bu noktaya gelmesi uzun yıllara dayanan bilgi, birikim ve dayanışmanın bir sonucudur. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan toplam 13 adet üretim tesisi ile gaz beton sektörü, bugün 5 milyon metreküpe yakın üretim kapasitesi ve 4 milyon metreküp tüketim hacmine ulaşmış durumdadır. Bu rakamlar Türkiye’yi Avrupa’nın lider gaz beton üreticisi yapmaktadır.” dedi. Gazbetonun 1950’li yıllarda Almanya’dan ithal edilerek kullanıldığına dikkat çeken Hinginar: “Türkiye’deki ilk gazbeton fabrikasının temelleri 1963 yılında atıldı. 1980’lerin sonuna doğru ülkede gazbetonun önemi daha çok anlaşılmaya başlandı ve yeni yatırımcılar gerçekleşti. Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği de bu yıllarda kuruldu. O zamanlarda Türkiye’de üretilen toplam gazbeton miktarı 600 bin metreküp civarındaydı. Yıllar içinde deprem güvenliği, yangın güvenliği ve ısı yalıtımı konularında ülkemizdeki bilincin artması ve gazbetonun modern dünyanın duvar malzemesi olarak bu alanlarda fark yaratan özelliklerinin anlaşılması ile gazbeton kullanımı da giderek yaygınlaştı, üretici sayısı ve üretim hacmi arttı. 2015 yılı yani TGÜB’ün 25. Kuruluş Yılı itibariyle, Türkiye dünyanın önde gelen üreticilerinden olarak, Avrupa’nın lider gazbeton üreticisi konumuna geldi. Bu süreçte gazbeton sektörü olarak insanımıza, doğamıza ve ülke ekonomimize önemli katkılar sağladık. Ülkemizde bugüne kadar toplam 50 milyon metreküp gazbeton üretilerek, yaklaşık 4 milyon sağlıklı ve çağdaş yapının inşasında kullanılmıştır. Bu yapıların sağladığı birikimli yakıt tasarrufu ise 20 milyar doların üzerindedir” dedi. Avrupa liderliği başarısında TGÜB ve üretici firmaların rolünü vurgulayan Hinginar: “Ülkemizde gazbeton sektörünün tüm paydaşları dünya standartları ve üzerinde üretim yapabilmek, inovatif ürünler geliştirebilmek adına önemli çalışmalar yürüttüler. Nitekim bugün Avrupa lideri olmamız tüm bu çalışma ve emeklerin bir meyvesidir. Gerek TGÜB’ün gerekse üretici firmalarımızın


en büyük motivasyonu; insanımızın güvenli, sağlıklı ve çağdaş yapılarda yaşamalarıdır. Bundan sonra da çalışmalarımız bu doğrultuda devam edecektir” dedi.

TGÜB 25. Kuruluş Yılı Etkinlikleri Yoğun İlgi ile Takip Edildi TGÜB’ün 25. Kuruluş Yılı etkinlikleri kapsamında, Avrupa Gazbeton Üreticileri Birliği (EACAA) üyeleri İstan-

bul’da buluştu. EAACA Yönetim Kurulu ve Teknik Komite toplantıları 17 ve 18 Kasım 2015 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. TGÜB’ün 25. Kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında, 19 Kasım 2015 Perşembe günü Deniz Müzesi’nde Avrupa Üreticileri Birliği üyelerinin de katılımı ile bir panel ve fotoğraf sergisi düzenlendi. “Yapılarda Fark Yaratmak” teması ile düzenlenen ilk panelde; yapılarda yan-

gın güvenliği, enerji verimliliği, kent planlaması ve sürdürülebilirlik başta olmak üzere birçok konu, inşaat ve gazbeton sektörünün önde gelen isimleri ile ele alındı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yürütülen ve 2 yıl süren “Gazbeton malzemelerinin deprem karşısındaki davranışları” konulu araştırmanın sonuçları ise Gazbeton ve Deprem Paneli’nde açıklandı. Panellerin ardından, İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) işbirliğinde düzenlenen, hayata renk katan yapılara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen “Fark Yaratan Yapılar” konulu Fotoğraf Yarışması’nın ödül töreni ve sergisi Deniz Müzesi’nde yapıldı. TGÜB 25. Kuruluş Yılı etkinlikleri kapsamında 17 Aralık’ta Ankara’da da bir etkinlik düzenlenecek.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

21


I

Aktüel hareket beklediklerini açıkladı. Yavuz Işık, bu yılın ilk 10 ayında yeni konut satışının geçen yıla göre %11 artarak 473.659 olarak gerçekleştiğini, geçen yılın aynı döneminde ise bu rakamın 427.582 olduğunu belirtti. Seçim sonrası istikrar ortamının getireceği canlanma ile birlikte üçüncü çeyrekte yaşanan daralmaya rağmen Kasım ayından itibaren inşaat sektörüne ilişkin öncü göstergelerin pozitife döndüğünü belirten Işık, şunları söyledi: “Yılın ilk on ayındaki rakamsal göstergeler, inşaat ve hazır beton sektörünün 2016 yılına hızlı bir giriş yapacağının sinyallerini veriyor. Yılın 3. çeyreğinde yeni konut satışlarında, inşaat güven endeksinde ve inşaat faaliyetlerinde yaşanan daralmanın etkisi ile hazır beton satışlarında %2’ye yakın bir daralma yaşadık. Bu dönemde inşaat sektörü yeni yatırımlara başlamaktan imtina ederken devam eden yatırımlarını tamamlarken de aceleci davranmadı. Ancak konut satışlarında aynı dönemde yaşanan artış, sektörün stoklarının erimesi açısından önemli oldu”

Yapı ruhsatı sayısında daralma var ancak konut satışları umut verici

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz IŞIK

Türkiye Hazır Beton Birliği:

“İnşaat Sektörü 2016’ya Hızlı Bir Giriş Yapacak” Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, 2015’in ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yeni konut satışlarındaki artış oranının %11’e yakın olduğunu açıklayarak sektörün 2016’ya hızlı bir giriş yapmasının beklendiğini belirtti.

İki seçim ve sıcak para baskısına rağmen inşaat sektörünün ivmesini kaybetmediğini belirten Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, yılın son çeyreğine yeni konut satışlarında %13’lük artış ile girildiğini ve 2015 yılının son çeyreğinde de konut yapımında ve satışında

22

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Yüz ölçüm bazında değerlendirildiğinde verilen yapı ruhsatı sayısının 2015 yılının üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %16 oranında azaldığını ifade eden Yavuz Işık, “Yılın ilk dokuz ayı ele alındığında bu daralmanın %25’e çıktığını görüyoruz. 2015 yılının her üççeyreğinde de yapı izinlerinde bir azalma görüyoruz. Ancak buna rağmen sektörün öncü göstergesi olan konut satış rakamları, inşaat güven endeksi ve hazır beton satışları incelendiğinde, seçimler sonrasında 2015 yılının son iki ayında sektörün toparlanarak 2016 yılına iyi bir başlangıç yapmasını bekliyoruz” dedi.

Seçim sonuçları sektöre umut verdi 2015 yılının üçüncü çeyreğinde -geçen yılın aynı dönemine göre- inşaat güven endeksinde minimal düzeyde gerçekleşen gerileme ve inşaat faaliyetleri endeksinin sabit kalmasının, 2015 için toparlanmanın son çeyreğe kaldığına işaret ettiğini belirten Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, “Ekim ayındaki inşaat sektörü güven endeksinin 73,16 ile son 34 ayın en düşük değerini alması, seçimler öncesindeki belirsizliğin ne derece etkili olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Kasım ayındaki 84,29 değeri ise genel seçim sonrasında bir anda pozitife dönen algının en net göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. İnşaat güven endeksinde Kasım ayındaki gelişme, sektörün 2016 yılına pozitif bir başlangıç yapacağına işaret ediyor” dedi.



I Focus

Endüstriyel Projelerdeki Tercih PERI’nin Mühendislik Çözümleri İşin Adı: TUFANBEYLİ TERMİK SANTRALİ Yeri: TUFANBEYLİ / ADANA Ana Yüklenici: SK ENGINEERING & CONSTRUCTION CO. LTD. Alt Yüklenici: EFE MÜHENDİSLİK İNŞAAT VE YAPI MALZEMELERİ TİC. LTD. ŞTİ. Yönetim Kurulu başkanı: Ercan Fatih EROLTU

24

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

PROJEDE KULLANILAN PERI KALIP SİSTEMİ: Köprü kalıbı: VARIO KIT Kolon perde kalıbı: VARIO GT24 Perde kalıbı: DOMİNO Tırmanma platformları: CB 160 Tırmanma platformları: KG 130 Yük ve çalışma iskelesi: PERI UP Yük iskele sistemi: ST 100


Yatırımcı firma ENERJİSA Enerji Üretin A.Ş. olan Tufanbeyli Termik Santralı; Adana ili, Tufanbeyli ilçesi, Yamanlı-Kayarcık-Taşpınar köyleri arasında yer alan linyit kömürüne dayalı olarak çalışacaktır. Akışkan yatak teknolojisi ile çalışacak santralin kapasitesi 450 MW’tır. Proje ana yüklenici SK Engineering & Construction Co. Ltd. dir. Efe Mühendislik 2000 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Efe Mühendislik profesyonel kadrosu tecrübeli mühendisler, mimarlar, tekniker, formen ve idari personelden oluşmaktadır. Firma çatısı altında oluşan bilgi, tecrübe ve beceri çoklu disiplinli projelerin gerçekleşmesi tecrübelerine dayanmaktadır. Efe mühendislik Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ve Ortadoğu ve Orta Asya’da faaliyetlerini sürdürmektedir. Endüstri tesisleri, altyapı ve üstyapı projelerinde

eşsiz tecrübe ve birikime sahiptir. Proje kapsamında, alt yükleniciliği EFE Mühendislik İnşaat ve Yapı Malzeme-

leri Tic. Ltd. Şti. Tarafından yapılan „Limestone Silo“ ve „Flyash Silo“ yapılarında PERI Kalıp ve İskele Sistemleri

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

25


kullanılmıştır. Kireçtaşı silo (Limestone) yapısında imalata, iç yarıçapı 26,40 m olan dairesel silo içerisinde, tabanı zeminden 6,20 m yüksekte bulunan h=3,00 m’lik 8 adet perde dökümü ile başlamıştır. Projede, perde kalıbı olarak Vario Kit Sistem, yük iskelesi olarak da PERI Up Rosett sistem kullanılmıştır. Ayrıca iç bölümde tırmanma platformu olarak RCS sistem kullanılmıştır. Projede bulunan 8 adet perdenin yükseklikleri yaklaşık 20 m’dir. İkinci 3,00 m’ lik perdenin dökümünden sonra 8 adet perde, alt iç yarıçapı 2,60 m, üst iç yarıçapı 27,40 m olan konik perdeler

26

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

vasıtası ile birbirine bağlanmıştır. Konik perdelerin düşeydeki döküm yüksekliği 3,00 m olarak yapılmış olup tüm sistem toplam yedi dökümde tamamlanmıştır. Konik perdenin ilk dökümü yapıldıktan sonra, kalıp malzemesi zemine indirilmiş, ikinci 3,00 m’lik döküm için gerekli olan iskele sistemi oluşturulmuştur. İkinci 3,00 m’ lik döküm yapılırken, ilk dökümün malzemeleri, ek malzemelerle takviye edilerek üçüncü dökümün kalıpları hazırlanmış; üçüncü döküm yapılırken, ikinci dökümün malzemeler, ek malzemelerle takviye edilerek dördüncü dökümün kalıp malze-

meleri hazırlanmıştır. Bu döküm sırası izlenerek hem işin daha hızlı ilerlenmesi sağlanmış, hem de kalıp malzemeleri tam verimlilikle kullanılmıştır. Yapılan bu özel projede %95 oranında standart PERI ürünleri kullanılarak malzemelerin kiralanması sağlanmış, bu sayede yüklenici firmanın kalıp ve işçilik maliyetlerinde büyük oranda tasarruf etmesi sağlanmıştır. Verilen kalıp ve iskele sistemlerinin hesap, 3-D modelleme ve montaj çizimleri PERI Gaziantep teknik ofisimizce yapılmıştır. 3-D modellemeye göre oluşturulan ahşap negatif çizimleri yüklenici


firmaya ayrıca verilmiş olup, yüklenici firma tarafından CNC tezgâhlarda kesilmiştir. Montaj çalışmalarında da süpervizör desteği verilmiştir. Gaziantep Bölge depomuzdan tüm malzemelerin lojistik operasyonu kısa sürede ve uygun bedellerle yapılmıştır. Kül silo (Flyash) projesinde 4 adet 18 m çapında 52 m yüksekliğinde silodan oluşmaktadır. Perde kalıbı olarak Vario VT 20 sistem kullanılmıştır. Daireselliği sağlamak için plywood ve Ahşap kiriş arasına ahşap negatifler konularak standart kalıp sisteminden dairesel kalıp imalatı yapılmıştır. Tırmanma konsolu olarak dış tarafta CB 160 sistem kullanılmıştır. Sistemdeki düşey destek kuşakları sayesinde perde kalıbı platform ile birlikte hareket etmesi sağlanmıştır. İç tarafta da KG 130 sistem çalışma platformu kullanılmıştır. Silo içerisindeki döşemede ST 100 sistem yük iskelesi kullanılmıştır. Her iki limestone ve flyash silolarında Tırmanma platformlarına çıkış için PERI Up Rosett sistem merdiven kulesi kullanılmıştır. İşletme yapım aşamasında da iş güvenliğine çok önem verilmiş ve standart malzemeler kullanılmasına dikkat edilmiştir. PERI Up sistemleri TS EN 12810 ve 12811 e uygundur. Proje kapsamındaki tesisat kanallarında da ön yüzü plywood kaplı Domino sistem perde kalıbı kullanılmıştır. Elle taşınabilecek ağırlıktaki panellerden oluşması sebebiyle vinç kullanılmayacak bölgelerde avantaj sağlanmıştır. Bu mühendislik yapısında çok zor yapılar ile karşılaştık. Ancak proje grubu ile yaptığımız toplantılar ve paylaşımlar ile başarıyla üstesinden gelinmiştir. Efe Mühendislik Yön. Krl. Bşk. Sn. Ercan Fatih Eroltu, Genel Müdür Sn. Yavuz Üçüncü, Proje müdürü(üstyapı) Ayhan Yeter, Proje müdürü(altyapı) Şahin ACAR ve Şantiye şefi Sn. Hüseyin Avcıoğlu’na işbirlikleri ve PERI kalıbı tercih ettikleri için teşekkür ederiz.

İnş. Müh. Ercan Fatih EROLTU Yön. Krl. Bşk. Firmamız; teknik personelinin endüstriyel tesis, altyapı ve üstyapı projelerinde çalışmasının verdiği tecrübe ile bu önemli projenin de üstesinden başarı ile gelmiştir. Kalıp ve iskele sistemleri konusunda tercihimizin PERI olması, işin planlama ve imalat konusundaki uyumu ile başarımızı desteklemiştir.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

27


I Proje

İş GYO’nun Ege Perla ve İFM Projeleri Yoğun İlgi Gördü İş GYO İzmir’de hayata geçirmekte olduğu Ege Perla ve İstanbul Finans Merkezi projeleri ile 15. Perakende Günleri’nde yerini aldı. 50 ülkeden 5700+ katılımcıyla perakende sektörünün en büyük buluşması olan Perakende Günleri, dünyaca ünlü konuşmacıları ve markaları ağırlıyor.

İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes

28

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

25-26 Kasım tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda bu yıl 15. kez düzenlenen Perakende Günleri’ne katılan İş GYO, burada İzmir Ege Perla ve İFM projelerini sergiledi. Büyük bir gelişim potansiyeline sahip, kentsel dönüşüm kapsamında pek çok yatırımla yepyeni bir dönemin başladığı İzmir’de, İş GYO’nun 180 milyon dolar yatırım değeri olan Ege PERLA proje-

sinin bugün itibariyle yüzde 70’lik bölümü satıldı. Kaba inşaatı %90 oranında tamamlanmış olan Ege Perla projesinde m2 fiyatları konutlarda yaklaşık olarak 3.159$, ofislerde ise 3.740$ şeklinde. İş GYO’nun Perakende Günleri’nde sergilediği bir diğer projesi ise İstanbul’un Ümraniye ilçesinde satın aldığı yaklaşık 5 bin metrekare arsa üzerinde geliştireceği 18 katlı, ofis ile ticari alanlardan


oluşan İstanbul Finans Merkezi projesi. 2007-2013 yıllarını kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planında yer alan Finans Merkezi (İFM) projesi bölgesel ve küresel finans odağı olma yönünde hızla mesafe kat ediyor. Projenin öncelikleri arasında nitelikli işgücünün İstanbul’a çekilmesi, vergilendirme alanında yapılacak düzenlemelerle, ülkemizin rekabet gücünün artırılarak finansal işlemlerin Türkiye’de yapılmasının sağlanması yer alıyor. İş GYO’nun, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’ndeki projesiyle yerel olduğu kadar uluslararası kimliğinin de altını çizmesi ve yeni finans merkezine değer katacağı belirtiliyor. Konuyu değerlendiren İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, “Kuzey Marmara Otoyolu, Çanakkale ve İzmit Körfez geçişleri bölgenin gelişimine katkı sağlayarak, başta gayrimenkul olmak üzere tüm sektörleri olumlu yönde etkileyecek yatırımlardır. Yeni ulaşım aksları sayesinde artması beklenen turizm, gıda, lojistik, sanayi ve limancılık gibi pek çok sektör yatırımı doğrultusunda güvenle bildirmek isteriz ki, İzmir’in bölge içindeki değerli konumu ve inşaatı devam eden Ege PERLA projemizin yatırım değeri her geçen gün yükselmektedir. İstanbul Ataşehir’de gerçekleştireceğimiz İstanbul Finans Merkezi projemiz ise Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek uluslararası nitelikteki bir finans merkezi içerisinde yer alması ve yakın çevresinde düzenli yaşam alanlarının bulunması bakımından son derece değerlidir. İFM projesi ülkemiz ve İstanbul adına pek çok yenilik ve gelişmeye fırsat tanıyacaktır. İstanbul’un bölgesel ve küresel finans merkezi olması ülkemizde istihdamın ve uluslararası fon girişinin artmasına yardımcı olacak ve ekonomik büyümeye kayda değer bir katkı sağlayacaktır.” Dedi.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

29


I Proje

360 Kurtköy Projesi Geopanel Star Kolon Kalıpları ile Yükseliyor! REFERANS: Proje: 360 Kurtköy konut projesi Yatırımcı: Demirbaş yapı – Hanesel yapı Müteahhit: Mim Dekor Grup Ürün: Geopanel Star Miktar: 15 takım kolon Açıklama: Az katlı ve geniş oturuma sahip olan çok sayıdaki konut yapıları, hafif ve hızlı bir imalata olanak sağlayan Geopanel Star kolon kalıpları ile son derece güvenli ve vinçsiz olarak inşa ediliyor. 102.000 m² inşaat alanına sahip projede yapıların tamamında yatay ve/veya dikey tüm taşıma operasyonları insan gücü ile yapılmaktadır.

30

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

GEOPANEL® STAR - Ayarlanabilir tekrar kullanılabilir modüler plastik kolon kalıbı GEOPANEL STAR, betonarme kolonların inşa edilmesi için yüksek dirençli ABS plastikten imal edilmiş, ayarlanabilir ve tekrar kullanılabilir modüler kalıp sistemidir. Paneller, değişik ölçülerde kolon, perde, kaide vb. inşa etme olanağı sağlayan “yıldız” formunda bir araya getirilirler ve hızlı kilitlenir plastik kollarla birbirlerine sıkıca bağlanırlar. GEOPANEL STAR tarafından sunulan en büyük yenilik; ayarlanabilir panellerin farklı ölçülerde kolon imalatına imkân tanımasıyla, panel sayısından, dolayısı ile ilk yatırım maliyetinden sağlanan tasarruftur.

Kalıpların ortak özellikleri: • Plywood gibi çabuk eriyen kalıp yüzeylerine kıyasla defalarca (en az 100 döküm) problemsiz bir


şekilde tekrar kullanılabilir. • En ağır panelin 11 kg olduğu sistem, kule vinç ihtiyacı duyulmadan panellerin eforsuz bir şekilde yatay ve düşeyde elle taşınabilmesine ve kalıbın yerinde kurulumuna imkan verir. • Kalıp ve kalıp işçiliği birim maliyetleri toplamı, en basit alternatif olan kereste+plywood’un bile en az %35 altında kalır. • Yüksek dayanımlı ABS plastikten imal edilen kalıplara beton yapışmadığından kolay sökülür, bir sonraki döküm için su ile kolayca temizlenir, zamandan büyük tasarruf sağlar. • Malzemenin ahşap ve metal ürünlerin tersine nemden etkilenmemesi, hafif ve istiflenebilir olması depo, şantiyeler arası lojistik maliyetlerini ciddi oranda azaltır. • Genel olarak, işlevsel ve kolay kullanımı sayesinde şantiyedeki imalat sürelerini ciddi oranda kısaltarak genel giderlerden tasarruf sağlar. • Duvar kalıpları aynı zamanda döşeme imalatında da kalıp olarak rahatlıkla kullanılabilirler.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

31


I Sektörel

Ağaoğlu’ndan Alman Yatırımcılara ‘Ortak Konut Projesi’ Daveti

Almanya Ekonomi Konseyi’nde Alman yatırımcılara seslenen Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Dr. Önder Halisdemir, Ağaoğlu’nun inşaat sektörünün dijital lideri olduğun hatırlatarak, “Dijitalleşmeyen şirketlerin geleceği yok. Alman yatırımcıları özellikle yaşlılar için Türkiye’de konut projeleri üretmek üzere ortak yatırıma davet ediyorum” dedi.

32

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Almanya Ekonomi Konseyi’nin “Geleceğin Sektörleri ve Türkiye-Almanya İşbirliği – Dijital Altyapı ve Dijital Ekonomi” başlıklı panelinde “Büyüme ve Gelişmenin Şartı: Dijital Hizmetlerin Oluşması ve Gelişmesi” konulu konuşma yapan Ağaoğlu CEO’su Dr. Önder Halisdemir, Ağaoğlu’nun inşaat alanındaki dijitalleşme sürecini paylaştı. Dr. Halisdemir, finanstan ulaşıma pekçok alandaki dijital tecrübelerini bugün Ağaoğlu’nun akıllı ev teknolojisini de içerisinde barındıran dijitalleşme süreci için kullandığını aktardı.

“Dijitalleşme eski işin yeni teknoloji ile yapılması değildir” Dijitalleşmeden beklenen faydanın mevcut işin uygun maliyetle ve daha az aracı ile ve daha hızlı yapılması olduğunu belirten Dr. Halisdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi ile Accenture ve Vodafone ortaklığında hazırlanan Türkiye’nin “Dijitalleşme Endeksi”nde Ağaoğlu inşaat sektörünün lideri oldu. Dijitalleşme endeksinde 10 puanlık iyileşme yüzde

1,5’lik EBITDA artışına yol açıyor. Müşterilerimizin hayatını her anlamda kolaylaştıran CRM Sistemi, satışçılarımıza her an her yerde satış yapabilmesi imkânı sunan Satış Entegrasyon Sistemi, yapı güvenliği için gerçekleştirdiğimiz Stres Testi çalışmalarımızdan bazıları. Şu an odağımız ise akıllı ev sistemleri... Müşterilerimizin tecrübeleri ile zenginleştirdiğimiz, pazar analizlerimizde dijitalleşmeyi ön planda tuttuğumuz çalışmalarımız neticesinde Ağaoğlu’nun yeni evlerinde artık ortam ışığından su sıcaklığına her şeyin ayarlanması bir telefon ya da tablet uzaklığında.”

Alman emekliler için ortak konut projesi Eczacıbaşı Holding CEO’su Erdal Karamercan, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün Samsung Türkiye Başkan Yardımıcıs Tansu Yegen ve Motorola Solutions Türkiye Ülke Müdürü Bora Gürcay ile birlikte katıldığı panelde Alman yatırımcılara açık davette bulunana Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Dr. Halisdemir, “Almanya’ya açık bir işbirliği çağrısında bulunuyorum. Gelin özellikle yaşlılar için konut projeleri üretmek üzere ortak yatırımlar gerçekleştirelim. United Nations of Ağaoğlu mottomuzla, projelerimizde 81 farklı milletten insanı huzur içerisinde yaşadığı mesajını veriyoruz. Onlara ‘Yanlız değilsiniz’ diyoruz. Türkiye ve Almanya arasındaki 2014 yılı verilerine göre 32 milyar euro’luk toplam ticaret hacmini arttıralım ve bu ilişkileri daha da güçlendirmek için üzerimize düşeni yapalım” dedi.



I Proje

Propa İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Can Reşit ÖZÇİÇEK

Propa İnşaat Rezidans Anlayışını Değiştiriyor Propa İnşaat, gayrimenkul sektöründeki 43 yıllık deneyimini son eseri Propa Plus Residences ile bir kez daha gözler önüne seriyor. Şehrin kalbinin attığı Zincirlikuyu’da yükselen Propa Plus Residences’da kalite, konfor ve lüks bir arada sunuluyor. Rezidans anlayışına yeni bir boyut getiren proje, özel mekânlarıyla pek çok ayrıcalığı barındırıyor. Tüm detayların düşünüldüğü Propa Plus Residences, özel ödeme koşulları ile de fark yaratıyor.

34

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Hayatı kolaylaştıracak detaylarla donatılan Propa Plus Residence’da ev, iş ve yaşam üçgeninin bir arada sunulduğunu söyleyen Propa İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Can Reşit Özçiçek: “Propa İnşaat güvencesiyle hayata geçirdiğimiz tüm projelerimizde koşulsuz müşteri memnuniyetini amaçlıyoruz. Son projemiz Propa Plus Residences eşsiz konumu, çok amaçlı kullanımı ve özel mekânlarıyla bir rezidanstan fazlasını vadediyor. Daireler isteğe bağlı olarak ev, ofis ya da home office olarak kullanılabiliyor. Projemizi hayata geçirirken yaşayan bir proje olmasını düşledik. Levent-Zincirlikuyu mevkiinde yer alması kapıdan çıkar çıkmaz hayatın içine dahil olmayı sağlarken, dairele-

ri ise şehrin tüm karmaşasını unutturmak üzere tasarladık” dedi.

Sabit kur avantajıyla rezidans fırsatı… Propa Plus Residences’ın sadece yaşamak için değil yatırım yapmak için de son derece doğru bir proje olduğunu belirten Can Reşit Özçiçek: “Projemizde büyüklükleri 69 ile 156 metrekare arasında değişen 38 özel rezidansın 1+1, 2+1 ve 3+1 seçenekleri bulunuyor. Propa Plus Residences çok yoğun ilgi görüyor. İlk ayda 390 talep aldık ve sekiz dairemizi sahipleri ile buluşturduk. Daire sahiplerinin kurdaki dalgalanmadan zarar görmemesi için kuru 2.75 TL’den sabitledik ve yüzde 5


peşinat oranıyla 36 ay faizsiz vadelendirme yaptık.” Projeyi bir rezidanstan beklenen tüm konforun yanı sıra daire sahiplerinin kendilerini ayrıcalıklı hissedeceği detaylarla donattıklarını söyleyerek açıklamalarına devam eden Özçiçek: “Betonların arasında yeşil bir bahçe, terasta şehir manzaralı yüzme havuzu, günün yorgunluğunun atılacağı SpA, terapi, masaj ve bakım hizmetleri, sağlıklı ve dinç bir yaşam için spor salonu,

pilates ve yoga stüdyosu, tüm iş trafiğinin yönetilebileceği toplantı odaları, 7 gün 24 saat concierge ve Plus House Car özel şoförlü transfer hizmetleri de mevcut” dedi. Propa Plus Residence Projesi; Zincirlikuyu Kore Şehitleri Caddesi’nde, Zincirlikuyu Metro istasyonuna 250 metre, Zincirlikuyu Metrobüs durağına ise 250 metre mesafede yer alıyor. İnşa çalışmalarının başladığı projede teslimler ise 2017 yılının Mayıs ayında yapılacak.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

35


I Sektörel

Emaar Properties’in Net Kârı 2015’in İlk 9 Ayında 830 Milyon Dolara Ulaştı! Dünyanın en büyük gayrimenkul geliştirme şirketlerinden biri olan Emaar Properties, konutun yanı sıra alışveriş merkezi geliştirme, perakende, turizm ve eğlence sektörlerinde gösterdiği kesintisiz yüksek performans sayesinde 2015’in ilk 9 ayında kârını 830 milyon dolara yükseltti.

36

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Dünyanın en büyük gayrimenkul geliştirme şirketleri arasında yer alan Emaar Properties, net kârının 2015’in ilk 9 ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artarak, 830 milyon dolara ulaştığını açıkladı. 2015’in ilk 9 ayında gelirlerini de, geçen yılın aynı dönemindeki 2,148 milyar dolar seviyesinden yüzde 25 artışla 2,681 milyar dolara yükselten Emaar dikkat çekici bir büyüme kaydetti. Emaar’ın; perakende, alışveriş merkezleri, turizm ve eğlence sektörlerindeki faaliyetlerinden elde ettiği gelirler ise 1.142 milyar dolarla şirketin 2015 ilk 9 aylık toplam gelirinin %43’ünü oluşturuyor. Dünyanın en büyük alışveriş ve eğlence destinasyonu olan The Dubai Mall’un da aralarında bulunduğu Emaar’ın geliştirdiği alışveriş merkezleri ilk 9 ayda ulaştığı 90 milyonu aşkın ziyaretçi sayısıyla geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ziyaretçi oranında %11’lik bir artış sergiliyor. Şirket, Türkiye’nin de içinde bulunduğu uluslararası pazarlarda geçtiğimiz yılın

aynı dönemine göre %21’lik bir gelir artışı sağlayarak uluslararası alanda da gücünü ortaya koyuyor. Turizm, eğlence ve konaklama sektöründe de büyümeyi sürdüren Emaar, The Address Hotels + Resorts ve Vida Hotels and Resorts markalarıyla Türkiye’nin de aralarında bulunduğu uluslararası pazarlarda yatırımlarına devam ediyor. Emaar Properties Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Alabbar, “Emaar’ın güçlü performansı, hem Dubai, hem de uluslararası pazarlarda yapı kalitesi ve hizmet mükemmelliğinde en yüksek standardı yakalamaya odaklanarak, birinci sınıf projeler geliştirme stratejimizin başarısını ortaya koyuyor. Paydaşlarımız için uzun vadeli değer yaratmayı taahhüt ediyoruz. Güçlü sürekli gelir kaynaklarımız ve uluslararası operasyonlarımız, farklı sektörlerdeki faaliyetlerimizle bizi güçlü finansal temellere sahip bir kuruluş olarak konumlandırıyor” diyerek Emaar olarak 2015 yılını pozitif sonuçlar ve büyümeyle kapatacaklarını açıkladı.


I Sektörel

Doka Türkiye Genel Müdürü Ender ÖZATAY

İnşaat Yatırımcılarının Azalan Kar Marjlarına Çözüm Doka’dan Geldi. “Otomatik tırmanır kalıp sistemleri, inşaat maliyetlerinin aşağı çekilmesinde yatırımcı firmalara büyük katkıda bulunuyor. “

Doka Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay, inşaat sektöründe ister küçük ister büyük ölçekli projeler olsun, kar marjlarındaki düşüşlerin firmalara ekstra bir yük getirdiğini, bunun nedeninin ise artan maliyetlerin yoğun rekabet nedeni ile son fiyatlara yansıtılamaması olduğunu belirtti. “Gerek inşaat malzemelerinin birim fiyatlarındaki gerekse arsa fiyatlarının artış ve işçilik fiyatlarının yükselmesi, kalifiye işçi bulma konusunda yaşanan sıkıntılar maliyetlerin artmasına neden oluyor. Diğer bir sıkıntı ise iş kazalarının yol açtığı maddi ve manevi kayıplar. Biz inşaat firmalarına işin daha hızlı ilerlemesi, işçilik maliyetlerinin düşmesi ve iş kazalarının engellenmesi yönünde bir reçete sunuyoruz; bu da Endüstriyel kalıp. Yatırımcı firmalara, “daha temel atılmadan projenizi otomatik tırmanır kalıp sistemiyle dizayn ederek, yatırım aşamasında maliyetlerinizi azaltabilirsiniz” diyoruz. Çünkü özellikle otomatik tırmanır kalıp sistemleri ile çok katlı yapılarda kat çıkma hızı 3 güne kadar düşürülebiliyor. İşçilik maliyetleri de %70’e kadar azaltılabiliyor” dedi. Dünyada Burj Khalifa dâhil en yüksek binaların dahi birinci tercihi olan otomatik tırmanır kalıp sistemlerinin Türkiye’de özellikle İstanbul’da pek çok projede kullanıldığını belirten Özatay, maliyet konusunda da basit bir hesaplama ile açıklama getirdi. “Şöyle bir hesap yapılabiliriz: Aylık gideri 1 milyon TL olan 30 katlı bir binayı ele alalım. Otomatik tırmanır kalıp sistemiyle her bir kat için yapım süresi 5 gün kısalıyor. Toplamda ise 150 gün, yani 5 ay azalıyor. 5 ay erken biten 30 katlı bir yapıda, aylık 1 milyon TL’den 5 milyon TL tasarruf sağlanabilir. Otomatik tırmanır sistem için bu yapıda kabaca 2 milyon TL ek yatırım yapılması gerektiğini düşünürsek, yapımcı firma buradan 3 milyon TL kar edebilir. Böyle bir projede metrekare satış fiyatını 5000 TL alırsak bu 600 metrekare konutun satış hasılatı kadar ek bir kar demek. Bu da yatırımcı için 100 metrekareden 6 konutun satış hasılatı kadar ek kar anlamına gelir.” YAPI MALZEME - ARALIK 2015

37


I Proje

Proje Müdürü Ersin BALCI

Vadistanbul Bulvar Layher ile Yükseliyor 60.000m2 metrekare alana kurulan Vadi İstanbul projesi, Bulvar etabında Layher İskele Sistemleri’ni tercih etti. Layher İskele Sistemleri bu etapta 30.000 m2 Layher Şimşek iskele kullandı.

38

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

İstanbul’ da yapılan Vadi İstanbul projesi 40 milyon TL bütçeli, 60.000 m2 alana kurulu bir projedir. Projede, Mod iskele aracılığıyla toplam 30.000m2 Layher Şimşek iskele kullandık. Aynı zamanda 1.129.289 metre kare alana kurulu, Proje bir defada inşa edilmiş dünyanın en geniş sağlık kampüsü olan Ankara’da bulunan Dia Holding Bilkent Hastane kompleksi projesinde de Layher İskele Sistemlerini tercih ederek 25.000m2 şimşek iskeleyi halen kullanmaktayız. Proje Müdürü Ersin BALCI; ‘’Vadi İstanbul Bulvar etabı şantiyemizde de Mod iskele-

den aldığımız Layher iskele Sistemleri ile çalışmaktayız. Şimdiye kadar iki blokta çalışmamız oldu, devam eden işimizde iki blokta yine aynı çalışma sistemiyle yapılacaktır. Layher iskele kullanmamızın sebebi, şirketin kiralama sonrasında da sürekli verdiği destektir. Kolay kurulumu ve tam güvenlik konusundaki verdikleri garanti ile çalışan personellerimiz gönül rahatlığı ile çalışmaktadır. Verdikleri desteklerden dolayı çözüm ortağımız olmuş ve işlerimizi kolaylaştırmışlardır. Sizin nezdinizde emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunarız ” diye konuştu.



I Röportaj

Üstün Performans, Üstün Dayanıklılık: HILTI Merkez ofisi İstanbul Ataşehir‘de bulunan Hilti; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Adana Bölge Müdürlükleri’nde görev yapan 200’ün üzerinde çalışanı ile faaliyetlerini sürdürüyor. Alışılmışın dışında bayi ağı olmadan büyük başarılara imza atan Hilti’nin 2020 stratejisi içinde gelişmekte olan dinamik marketlere yönelik bir takım çalışmaları bulunuyor. Bizler de Yapı Malzeme Dergisi olarak, bu çalışmaları ve Hilti’nin Türkiye faaliyetleri hakkında bilgi almak için Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Banu ÇETİNKOL ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Banu ÇETİNKOL

40

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Öncelikle bize Hilti’den ve üretim kapasitenizden bahseder misiniz? Bir dünya şirketi olan Hilti Grup, 1941

yılında Martin Hilti tarafından Lihtenştayn Prensliği’nde küçük bir aile şirketi olarak kuruldu. 160 kilometrekarelik yüzölçümü ile dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan ve İsviçre ile Avusturya arasında yer alan yaklaşık 35 bin nüfuslu bir prenslikten doğan Hilti Grup, bugün global inşaat endüstrisine ileri teknoloji ürünlerle çözümler sunuyor. Dünya genelinde yaklaşık 22 bin çalışanıyla 120’den fazla ülkede faaliyet gösteren Hilti‘nin Avrupa, Güney Amerika ve Uzak Asya’da üretim tesisi bulunuyor. Hilti’nin genel olarak kaba inşaat, ince işler, mekanik, elektrik, mühendislik yapıları, enerji ve endüstri, çelik ve metal işkollarında ürünleri bulunuyor. Çivi çakma sistemlerinin mucidi


1997 yılından itibaren Türkiye’de faaliyet gösteren Hilti, kaba inşaat, ince işler, mekanik, elektrik, enerji ve endüstri sektöründe çalışan profesyonellere yönelik ürün ve hizmetler sunmaya devam ediyor.

olan Hilti’nin ürün gamı içinde; akülü sistemler, direkt tespit sistemleri, delici-kırıcılar, dübel sistemleri, elmaslı delme-kesme sistemleri, barutlu ve gazlı çivi çakma sistemleri, kesme ve taşlama, vidalama çözümleri ve lazerli ölçme sistemleri ile yapılarda yangın güvenliği amacıyla kullanılan pasif yangın durdurucu ürünler yer alıyor. Hilti Türkiye olarak Türkiye‘de 1997 yılından beri faaliyet gösteriyoruz. Ancak Hilti markası, bir partner aracılığıyla 80’li yılllardan beri Türkiye’de mevcut ve sektörde biliniyor. Hilti Türkiye olarak kaba inşaat, ince işler, mekanik, elektrik, enerji ve endüstri sektöründe çalışan profesyonellere yönelik ürün

ve hizmetler sunuyoruz. Türkiye’nin her noktasına yayılmaya çalışıyoruz. En farklı ve önemli özelliğimiz ise müşterilerimize direk hizmet sağlıyor olmamız. Bir bayi ağımız bulunmuyor ve bu da bizi son derece farklı kılıyor. 2011 yılından bu yana da Hilti Türkiye’ye bağlı olan Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Moğolistan, Kırgızistan, Ermenistan, Gürcistan, Tacikistan, Moldova ve Kuzey Irak olmak üzere 10 ülkenin operasyonlarını yönetiyoruz. Merkez ofisi İstanbul Ataşehir‘de bulunan firmamız; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Adana Bölge Müdürlükleri’nde görev yapan 200’ün üzerinde çalışanı ile faaliyetlerini sürdürüyor.

Global ve Türkiye’deki, el aletleri sektörü hakkında yorumlarınız nelerdir? Türkiye hangi konumda yer almaktadır? Bundan birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’de bizim sektörümüzde haksız rekabetin çok yoğun olduğunu, markasız ve ucuz ürünlerin rağbet gördüğünü söyleyebilirim. Ancak artık bu durum değişiyor. Çünkü Türkiye’de inşaat sektöründe yukarı doğru giden bir trend var. Hem Türkiye’de hem de Orta Asya’da kalkınma modeli inşaat sektörü üzerine kurulmuş durumda. Bu durum bizim için heyecan verici. Ayrıca Türkiye’deki büyük inşaat firmaları Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Moğolistan ve Kuzey Irak gibi ülkeYAPI MALZEME - ARALIK 2015

41


lerde önemli projelerde görev alıyorlar. Yıllarca Rusya’da, Libya’da veya Türkiye’de geliştirdikleri bilgi birikimini ve rekabetçiliği orada da gösteriyorlar. Bunun için de hepsi hem kaliteli ve konforlu yapılar hem de güvenli yaşam alanları inşa etmeyi amaçlıyorlar. Bu da kalite standartlarını yükseltiyor, çünkü bu firmalar Hilti gibi sürekli katma değer yaratan, patentli ürünler sunan markaları tercih ediyorlar. Gelecek dönemde Ar-Ge’ye yatırım yapan inovatif ve kaliteli markaların daha da büyüyeceğini düşünüyoruz.

wEl aletleri sektörüne yönelik Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Ar-Ge çalışmalarınıza istinaden son zamanlarda gerçekleştirdiğiniz projeleriniz nelerdir? Hilti’nin Lihtenştayn’da bulunan merkezinde Ar-Ge departmanımız mevcut. Hilti, 2014 yılında Ar-Ge çalışmaları için 222 milyon CHF’lik (569 milyon TL) yatırım gerçekleştirdi ve bu yatırımı her yıl yüzde 5 oranında arttırmayı planlıyor. Ar-Ge’ye verdiğimiz önemin sektörün lider firmalarından biri olmamıza sağla-

42

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

dığı katkı çok büyük. Bu yatırım elbette bizim her yıl büyümemize de katkı sağlıyor. Her yıl ortalama 30 ürün lansmanı yapan Hilti, satışlarının yüzde 30’unu yeni ürünlerinden sağlıyor. Hilti, kullanıcı sağlık ve güvenliğini korumak için durmaksızın yeni teknolojiler geliştiriyor. Bugüne kadar ekstra güvenlik ve kullanıcının daha uzun süre konforlu bir şekilde çalışmasını sağlayan birçok patentli sistem geliştirdi. Bu sistemlerin içinde, delici ucun sıkışması halinde anında gücü kesen Aktif Tork Kontrol (ATC), kullanıcının daha sağlıklı ve uzun süreli çalışmasına olanak sağlayan Aktif Titreşim Azaltma (AVR), direkt ve etkili bir şekilde tozu yok eden güçlü Toz Toplama Sistemi (DRS) de yer alıyor. Hilti’nin 2020 stratejisi içinde gelişmekte olan dinamik marketlere yönelik bir takım çalışmaları bulunuyor. Bu Ar-Ge çalışmalarına hem pazarlama ekibimiz olarak hem de müşterilerimiz ile birlikte katılıyoruz. Müşteri kabul testleri de burada gerçekleşiyor. Dolayısıyla biz de Ar-Ge’ye kendi müşterilerimizin geribildirimleri ile dâhil oluyoruz.

El aletleri sektöründe firma sayısının çok olduğu bir ülkede Hilti bu rekabette nasıl farklılaşıyor, ne gibi stratejiler yürütüyor? Hilti’nin her şeyden önce bir marka sözü bulunuyor. “Hilti. Üstün Performans. Üstün Dayanıklılık.” marka sözümüzün tüm ürünlere yansımasını da görüyoruz. “Üstün Performans” ile el aletleri, deli-


ci ve kırıcılar, çivi çakma sistemleri ve diğer bütün sınıflarda en yakın rakibimizden daha performanslı olduğumuzun garantisini veriyoruz. Örneğin, eğer delim yapıyorsak daha hızlı deliyoruz, kırım yapıyorsak daha çabuk kırıyoruz. “Üstün Dayanıklılık” sözümüzde de en yakın rakibimizin ürünlerinden en az yüzde 50 daha uzun ömürlü olduğumuzu vurguluyoruz. Rakip ürünün ömrü 3

sene ise Hilti ürünlerinde en az 4 buçuk senedir. Bu iki taahhüdümüzde de oldukça iddialıyız. Hilti Türkiye olarak pazarın lider firmalarından biriyiz. İnovasyon, güvenlik ve müşterilerimizin çözüm ortağı olmak stratejimizin temelini oluşturuyor. Hilti’yi tüm bu yönleri ile ürün, hizmet, insan kaynakları gibi her alanda farklılaşan bir marka olarak konumlandırıyoruz. Hedefimiz inşaat el aletleri sektörü içinde farklılaşma yoluyla, inovatif ürünlerimiz ve çözüm odaklı yaklaşımımızla öne çıkmaya devam ederek her yıl inşaat sektörünün üzerinde sürdürülebilir büyümek… Son yıllarda ortalama olarak yıllık yüzde 30 büyüme kaydeden Hilti Türkiye olarak, 2014 yılında yüzde 35 büyüdük. Hilti Türkiye, 2013 yılında da yüzde 34 büyüme oranı ile META Bölgesi’nde (Middle East, Turkey and Africa / Ortadoğu, Türkiye ve Afrika) en fazla büyüyen ülke oldu. Müşterilerinin çözüm ortağı olmak ve sürdürülebilir değer yaratmak amacı ile 2013 yılında “Hilti Champion 2020 Stratejisi”ni geliştiren Hilti, 2014 yılı itibariyle bu stratejiyi hayata geçirdi. Hil-

ti Türkiye olarak bu kapsamda bölge stratejimizi geliştirdik ve bu stratejinin önemli unsurlarından biri olarak satış ekibinin sayısını arttırarak iş kolları bazında tekrar organize ettik. Buna göre mevcut satış ekibimizi yüzde 25 oranında artırıldıktan sonra Kaba İnşaat, Çelik Metal, İnce İşler, Mekanik-Elektrik iş kollarında segmente ettik. Hilti Türkiye, 2014 yılı başında hayata geçirilen bu yapı ile müşterilerine, doğru ürün ve hizmeti sunabilmeyi ve müşterilerinin taleplerini en iyi şekilde karşılamayı hedefliyor. Hilti Türkiye olarak global düşünüyor, yerel hareket ediyor ve her zaman ‘Yenilik ve Kültür Yolculuğu’ çerçevesinde kalarak ortak değerleri, vizyon ve hedefleri paylaşıyoruz.

Malzeme kalitesine önem veren ve çözüm odaklı üretim yapan bir firma olarak, yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda nasıl yer alıyorsunuz? Hilti ürünlerinde kaliteden asla ödün verilmiyor ve bu konuda hem çalışanlarımızın hem de müşterilerimizin bilinçlenmesini sağlıyoruz. Tabi bu noktada global bir firma olmanın avantajı çok büyük. Dolayısıyla dünya ile birlikte YAPI MALZEME - ARALIK 2015

43


gelişen bir iş yapıyoruz. Bayi sistemi ile çalışmadığımız için direkt olarak kendi çalışanlarımızla pazara katkı sağlıyoruz. Bayileri tek elden yönetmek pek mümkün değil. Dolayısıyla bayi çalışanları müşterileri yeteri kadar bilgilendiremeyebiliyor. Bizim de başarımız bu noktada ortaya çıkıyor. Çalışanlarımız müşteriler ile bizzat ilgileniyor. Dünyadaki Hilti çalışanlarının üçte ikisi, satış organizasyonlarında ve mühendislik alanlarında doğrudan müşteri için çalışıyor. Hilti geliştirdiği teknoloji ve ürünlerdeki başarısını, dünya çapında her gün gerçekleştirdiği 200 bin müşteri ziyaretine borçlu.

de oldukça yorucu bir sektör. Ancak doğru ürünler rahat çalışma imkanı ve üstün verimlilik sağlar. Bu ürünler, çalışanları yoğun titreşim gibi durumlara maruz kalma sonucu ortaya çıkabilecek mesleki hastalıklardan korur. Kullanıcıların da el aletlerinden bu yönde önemli beklentileri var. Bu noktada ise teknoloji, inovasyon ve dolayısıyla bizim de yaptığımız gibi Ar-Ge’ye yatırım devreye giriyor.

Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz? Bu noktada iki konuya dikkat ediyoruz. İlk olarak, üretirken daha uzun ömürlü olmasına özen gösteriyoruz. Dolayısıyla buradan müşterilerimize bir fayda sağlıyoruz. İkinci olarak, hiç kimsede olmayan eşsiz bir servis hizmeti sağlıyoruz. Servis hizmetini de tek elden yürütüyoruz. Makinelerimizde “2 yıla kadar masraf yok“ uygulamamız bulunuyor. Satın alındıktan sonraki 2 yıl içerisinde makine bir sorun çıkarırsa, bakım veya değişim hizmetlerini ücretsiz olarak biz karşılıyoruz. Bahsettiğim direkt satış organizasyonun önemi aslında bu noktada ortaya çıkıyor. Hem ürünümüze güveniyoruz hem de bu tür bir hizmeti bayi aracılığı ile değil kendi ekibimizle gerçekleştiriyoruz. Biz bu hizmete Türkiye’de 2006 yılında başladık. İlk etapta müşteriler böyle bir hizmetin olduğuna inanmıyordu. Zaman içerisinde müşteri sayısının artması ile birlikte hizmet kalitemiz de büyüdü. El aletlerinin üstün teknoloji ve donanımla kullanıcıların işlerini kolaylaştıracak, hızlı ve verimli çalışmalarını sağlayacak ve öncelikli olarak çalışan güvenliğine ve sağlığına yönelik özelliklere sahip olacak şekilde tasarlanmış olması gerekiyor. Çünkü inşaat hem çok riskli hem

44

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Kalite politikanız ve vizyonunuz hakkında neler söyleye¬bilirsiniz? İsmimiz, sağlam ve kalıcı ilkeleri temsil eder: kalite, değer, dürüstlük. Müşteri memnuniyeti için çaba sarf ederiz. Bu ilkeler ilişkilere dayanmakta olup müşteriye her bir ihtiyacı için uygun bir Hilti irtibatını sunduğumuzdan emin oluruz. Bu bir satış temsilcisi, bir Hilti Merkezi temsilcisi, bir müşteri hizmetleri temsilcisi ya da Hilti Online üzerinden bir elektronik varlık olabilir. Ürünlerimizin kalitesi, dayanıklılığı ve kolay kullanımı nedeniyle duyduğumuz gururun yanı sıra, müşterilerimizin verimliliğini arttırmamızın tek yolunun bunlar olduğunu da biliyoruz. Misyonumuz bu hedefleri gerçekleştirmektir. Şirketimizin bir diğer amacı tutku ile coşkulu müşteriler ve daha iyi bir gelecek yaratmak. Bu noktada tutkudan kastımız ise çalışanlarımızın Hilti’ye bağlı olması. Yaptığı işten keyif alan bir ekip bizim için çok önemli. Dolayısıyla her şey bizim çalışanımız ile başlıyor. Müşterilerimizin memnuniyeti ve bize sadık olmaları da bizim için çok önemli. Niha-

yetinde müşterilerimiz için bir değer yaratmak istiyoruz. Daha iyi bir gelecek yaratmak kısmında da, müşterilerimiz, çalışanlarımız, tedarikçilerimiz ve Hilti Vakfı aracılığı ile farklı coğrafyalardaki ihtiyaç sahibi insanlara yardım sağlamak için bir takım projelerimiz var. Bu amaçları gerçekleştirebilmek için çalışanlarımızdan beklediğimiz 4 temel değerimiz var. Bunlar dürüstlük, cesaret, takım çalışması ve adanmışlık. Takım çalışmasını sağlamak için de ”Hilti Kültür Kamplarımız” var. Dünyadaki 20 bin çalışanın aynı programdan geçtiği bir sistem. Türkiye’deki tüm çalışanlarımızı yılda 4 iş günü İstanbul dışında, bir araya getirip hedeflerimizi anlatıyoruz. 4. değerimiz olan “adanmışlık“ kapsamında da çalışanların işe gönül bağı ile bağlanıp, elinden gelenin daha da fazlasını yapmasını bekliyoruz. Marka taahhüdümüz de kalite politikamız, vizyonumuz, pazara ve insanlara bakışımızı şekillendiriyor.

Çevreyi korumak ve iş güvenliği hassasiyetleri adına ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz? Hilti olarak ürünlerimizi iş güvenliği hassasiyetlerine uygun olarak üretiyor, konforu, dayanıklılığı ve dolayısıyla inovasyonu ön planda tutuyoruz. Hem çalışanlarımızın hem de müşterilerimizin iş güvenliğini önemsiyoruz. Bununla ilgili olarak belirli periyotlarda tüm çalışanlarımızı iş güvenliği eğitimlerinden geçiririz. Bütün güvenlik ekipmanlarımızın, çalışanlarımızın devamlı yanında bulunmasını istiyoruz ve takip ediyoruz. Müşteri tarafındaki iş güvenliği için de müşterilerimizin doğru şekilde faydalanabileceği tüm eğitimleri kendilerine veriyoruz. Yapı güvenliğine de katkı sağlamaya çalışıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çıkardığı bir takım yönetmelikler bulunuyor. AFAD, İstanbul Teknik Üniversitesi, İSTKA ile çalışmalar yürütüyoruz. Böylece toplumdaki bilinci artırmayı hedefliyoruz. Hilti, çevreyle ilgili alınması gereken tüm önlemleri


de alıyor. Bütün gereklilikleri sağlayan, bütün sertifikasyonlara sahip bir şirket.

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Son olarak el aletleri ile ilgili trendlerden bahsetmek isterim. Son zamanlarda kablosuz el aletleri oldukça ön planda. Dünya çapında her firma kablosuz ürünlere yönlenmiş durumda. Daha büyük makinalarda da kablosuz ürün seçeneği üzerinde çalışıyoruz. Kablo çekme derdine son veren bu ürünler kablo kopması nedeniyle yaşanan maliyeti sıfıra indiriyor. Şantiyelerdeki en büyük zaman kayıplarından biri elektrik çekmek. İş kazalarına da sebebiyet verebildiği için kablosuz ürünler hem verimlilik hem de güvenlik açısından oldukça önemli. Hilti de bu konuda çok hızlı ilerliyor ve büyüyor. Hilti Türkiye olarak ise 2014 yılında kablosuz ürün gamında yaklaşık yüzde 86 gibi yüksek bir büyüme yaşadık. Her kulvarda farklı rakiplerle yarışıyoruz. Sadece el aletlerinde değil, başka alanlarda da Hilti olarak bir gelişme ve büyüme içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Hilti Türkiye olarak sürdürülebilir, kaliteli bina üretimine katkı sağlamak için yenilenen mevzuat ve yönetmeliklerle ilgili olarak üniversite ve devlet kurumları ile

çalışmalar yapıyoruz. Deprem ve kentsel dönüşüm konusunda da üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalara imza atıyoruz. Bu doğrultuda, İstanbul’daki mevcut yapıların olası bir depremde gösterecekleri performansı analiz etmek için İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından gerçekleştirilen ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından desteklenen Mevcut Yapılarda Deprem Performansının Saptanması Projesi’nin de çözüm ortakları arasında yer aldık. “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” için ilgili kurumlar ile çalışmalar gerçekleştirerek Türkiye’de yangın bilincinin oluşmasına ve risklerin azaltılmasına da destek oluyoruz. Geçtiğimiz Ağustos ayında, ülke tarihimizin en acı olaylarından biri olan 17 Ağustos 1999 depreminin 16. yıldönümü kapsamında “Türkiye’de Deprem Gerçeği ve Yapı Güvenliği” konusuna dikkat çektik. Yapı elemanlarını sabitleyen dübellerin ve taşıyıcı sistemlerin yapı güvenliği konusunda ne kadar belirleyici olduğunu anlatmak amacıyla bir basın toplantısı düzenledik. Hilti Global Teknik Pazarlama Müdürü Jorge Gramaxo’nun da konuşmacı olarak katıldığı basın toplantımızda, İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.

Alper İlki ve İnşaat Teknik Değerlendirme ve Bilimsel Araştırma Kurumu (İTBAK) Genel Müdürü ve Avrupa Teknik Değerlendirme Kuruluşları Birliği EOTA’nın Türkiye Temsilcisi Sinan Somer ile birlikte deprem ülkesi Türkiye’de yapı ve bağlantı elemanlarının güvenliği konusunda kalite standartlarının yükseltilmesinin önemini vurguladık. Deprem ülkesi Türkiye’de C2 deprem performans sınıfında dübel kullanımının yasal zorunluluk olması gerektiğini anlattık. Bugüne kadar Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) koordinasyonu ile yürütülen yeni deprem yönetmeliği çalışmasında kendi alanımız ile ilgili katkıları sağladık. Bundan sonra da hem üniversiteler hem de İnşaat Teknik Değerlendirme ve Bilimsel Araştırma Kurumu’nun (İTBAK) bu alanda yapacağı çalışmalarda yer alarak elimizden gelen desteğin en iyisini vermeye devam edeceğiz. Bu yıl bizi çok mutlu eden bir başka gelişme daha yaşadık. Great Place to Work Enstitüsü tarafından açıklanan Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2015 listesinde 50-500 arasında çalışanı bulunan şirketler kategorisinde geçtiğimiz yıla göre altı basamak birden sıçrama kaydederek 3. olduk. Ayrıca Yaşam Boyu Öğrenme alanında Özel Ödül’e layık görüldük. YAPI MALZEME - ARALIK 2015

45


I Sektörel

Çimsa’nın “2016 Türkiye ve Dünya Ekonomik Görünümü”

Başlıklı Toplantı Eskişehir’de Düzenlendi sek döviz pozisyon açığı risk arz ediyor. Neyse ki bankacılık sektörü bilançosu ve kamu maliyesi bunu dengeleyebiliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Öne Çıkanlar:

Türkiye’nin önde gelen çimento ve yapı malzemeleri üreticilerinden Çimsa, “2016 Türkiye ve Dünya Ekonomik Görünümü” toplantısını Türkiye’nin önde gelen stratejistlerinden Fatih Keresteci’nin katılımıyla Eskişehir’de düzenledi.

46

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Gri çimentonun yanı sıra beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimentosu gibi özel ürünlerle de inovasyon konusunda Türkiye’de çimento ve yapı malzemeleri sektörüne öncülük eden Çimsa, ekonomik dengeler açısından yeni bir döneme girileceği beklentisiyle karşılanacak 2016 yılı öncesinde, iş ortaklarının katılımıyla “2016 Türkiye ve Dünya Ekonomik Görünümü” toplantısı düzenledi. Toplantıda, HSBC Türkiye Hazine Direktörü Fatih Keresteci gelecek yıla ışık tutarken, sunumunun ardından 2016’ya dair ekonomide merak edilen soruları cevapladı. Fatih Keresteci, 2015 yılı ve öncesi dönemde Dünya ve Türkiye piyasalarındaki gelişmeleri değerlendirdiği toplantıda, ekonomik büyümenin önemli ama kaliteli-nitelikli büyümenin daha da önemli olduğunun altını çizerek, 2016 ekonomi görünümüne ilişkin görüşlerini paylaştı. Keresteci, “Türkiye’nin kayıtlı ve ekonomik tasarrufları göreceli olarak OECD ülkelerine göre düşük kalıyor. Son yıllar için ekonomik büyüme verilerine baktığımızda da büyümenin dış kaynaklı para girişleri ile sağlanabildiğini görüyoruz. Finansman anlamında dışa bağımlılık dış borçta artışa yol açıyor. Türkiye, aynı büyüme için geçmişe oranla daha fazla cari açık veriyor. Özel sektör borçluluğu ve yük-

• Türkiye ekonomisi genel yapısı itibariyle birçok gelişmekte olan ekonomiye oranla daha kuvvetli. • Çin kaynaklı büyüme endişelerinin neden olduğu emtia fiyat düşüşü, aslında, Türkiye’nin lehine. • FED’ faiz artırımı, fonlama maliyeti üzerinden Türkiye’yi olumsuz etkileyebilir. • Türkiye’nin mevcut sorunu, yatırımcı iştahının sert bir şekilde durmasına yol açan ortam yaratması. • Ancak temel sorun, Türkiye üreten bir ülke olma hedefinden her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor. • Üstelik düşük ‘‘kayıtlı ve ekonomik tasarruf oranları’’ ile dış finansmana bağımlılığı artmış bir şekilde. • Türkiye’nin bu risklerden uzak durması için yapısal reformları ivedilikle hayata geçirmesi ve gündemi siyasetten ekonomiye taşıyabilmesi gerekiyor. • Aksi durumda, önümüzdeki birkaç yıl, darboğazdan geçmesini zaruri kılabilir. Özellikle de özel sektör üzerinden. • Bununla birlikte, Türkiye ekonomisi için 2001 benzeri bir tablonun yeniden gündeme gelme ihtimalini göz ardı edilebilecek düzeyde görüyoruz. • Her alanda temkinli ve tedbirli politikalar izlenmeli, riskler bertaraf edilmeye çalışılmalıdır. Çimsa, Afyon’da yılda 1,5 milyon ton klinker kapasiteli yeni çimento fabrikası yatırımının ardından, 2015 yılının ikinci büyük yatırımını geçtiğimiz aylarda Eskişehir için açıklamıştı. Çimsa Eskişehir Fabrikası’nda yapılacak, 55 milyon ABD doları bedele sahip yatırım için çalışmalar 2015 yılının son çeyreğinde başladı. Çimsa Eskişehir Fabrikası’nda 2017 yılının birinci çeyreğinde tamamlanması planlanan yatırım ile mevcut durumda gri klinker üreten Eskişehir Fabrika I. Üretim Hattı’nın hem gri hem beyaz klinker üretecek şekilde (convertible) modifikasyonunun yapılması planlanıyor.


I Sektörel

Çimsa ‘Usta Etkinliği’ Kayseri’de Düzenlendi

Türkiye’nin önde gelen çimento ve yapı malzemeleri üreticilerinden Çimsa, Kayseri Kadir Has Kültür Merkezinde, hazır beton sektörü çalışanlarının katılımıyla Usta Etkinliği düzenledi. Çimsa Müşteri Destek ve Kalite Yönetim Müdürü Erman Derin tarafından verilen eğitime Hazır beton sektörünün temsilcilerinin yanı sıra, akademisyenler ve Çimsa Kayseri-Niğde Hazır Beton Bölge Müdürlüğü yöneticileri katıldı. Beton uygulamasında dikkat edilmesi gereken noktalar ve uygulama hataları üzerinde durulan eğitimde, fazla suyun betona zararı, taze betonun bakımı ve kürü, sıcak ve soğuk havalarda beton dökümü, betonun yerleştirilmesi ve betonda görülebilecek problemler için uygulamaya yönelik görseller ile an-

latımlar yapıldı. Çimsa, hazır betonda müşteri odaklı yaklaşımıyla geliştirdiği uygulamaları ve ürün çeşitliliğini müşterilerinin hizmetine sunuyor. 1988 yılında Adana’da, Zeytinli Hazır Beton Tesisi ile üretime başlayan Çimsa Adana, Mersin, Kayseri, Osmaniye, Kahramanmaraş, Nevşehir, Aksaray, Karaman, Konya, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Denizli, Afyon ve Sakarya illerinde toplam 27 hazır beton tesisi bulunuyor. Pazar odaklı yaklaşımı ve geniş dağıtım ağıyla müşterilerinin ürün ve hizmet ihtiyaçlarını eksiksiz ve zamanında karşılama prensibiyle çalışan Çimsa’da, paydaşlarının güvenilir bir iş ortağı olarak, gelecek nesillere uzanacak yaşam alanları ve altyapıları için gerekli malzemeleri sağlanıyor.

Çimento ve yapı malzemeleri sektöründe 40 yılı aşkın süredir fark yaratan çalışmalara imza atan Çimsa, hazır beton kullanıcılarına yönelik Kayseri’de ‘Usta Etkinliği’ düzenledi.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

47


I Sektörel Son yıllarda giderek artan karayolları onarım masraflarına ve harcanan zamana etkili etkili bir çözüm olarak karşımıza çıkan ‘Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yollar’, Betonsa ve Samsun Belediyesi’nin iş birliğiyle Samsun’da hayata geçti.

Betonsa, ‘Silindirle Sıkıştırılmış Beton’ ile Yolların Ömrünü Uzatıyor Çimento Sektörü Hazır Beton Meslektaşları Toplantısı, Betonsa’nın ev sahipliğinde Samsun’da yapıldı. Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği temsilcilerinin yer aldığı toplantının gündeminde, giderek önemini artıran beton yollar konusu ön plana çıktı. Toplantı öncesinde Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol Uygulama Sahası’na bir teknik gezi düzenlendi. Ardından SASKİ Konferans Salonu’nda bir araya gelen katılımcılara, Samsun’un yanı sıra Kocaeli ve Denizli’den de örnek beton yol uygulamaları hakkında bilgiler verildi.

Samsun’da 700 kilometreye yakın Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol yapılacak Betonsa ve Samsun Belediyesi’nin iş birliğiyle Samsun’da hayata geçen Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yolların önemini vurgulayan Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yurt, “Kent yerleşkesinin amfi tiyatroyu andırması sebebiyle asfalt yollar yağmur ve selden etkilenerek oldukça zarar görüyordu. 5-6 yıldır beton yolların yapımıyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Bugüne kadar Samsun’da yirmiye yakın köy yolunu bu metotla düzelttik. Köy yollarının dar olması sebebiyle yapım esnasında yollar kapanmadan çözüm sunduk. Önümüzdeki 3 yılda 1.200 kilometre yolun

48

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

betona dönüştürülmesini hedefliyoruz. Bu da 1,5 milyon metreküp beton anlamına geliyor. Tamamının yerli malı ve döviz girdisi olmadan yapılacak yolların yüzde 60’ının Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol olmasını planlıyoruz” dedi.

Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol, hem maliyet hem işgücü avantajı sağlıyor Son yıllarda giderek artan karayolları onarım masraflarına ve harcanan zamana etkili bir çözüm sunduklarını belirten Akçansa Hazır Beton ve Agrega’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Musa Keşaplı da “Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yollar; özellikle ağır taşıt trafiği bulunan yollarda, belediyelerin kontrolü alanındaki şehir içi yollarda ve il özel idareleri yetki alanında bulunan köy yollarında yapım yöntemlerindeki kolaylık, ekonomiklik ve kalıcılığı ile önemli bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Asfalt ve geleneksel beton yollara kıyasla maliyet olarak daha ekonomik, buna karşılık mukavemet ve dayanıklılık açısından çok daha güçlü olan ve derz gerektirmeyen bu yollar, hızlı uygulaması ve onarım gerektirmeyen yapısı ile iş gücü açısından da yaklaşık yüzde 50 tasarruf sağlıyor. Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yolların gelecekte tüm Türkiye’de kullanımının artmasını hedefliyoruz” diye konuştu.



I Röportaj

Birlikte Gelişiyor, Birlikte Büyüyoruz Toplam 1000’e yakın çalışanı ve 90’ı aşkın ihracat potansiyeli ile sektörde öncü olmanın mutluluğu yaşayan Hekim Holding, sorumluluk ve bilinç ile her zaman daha iyiyi hedeflemeye devam ediyor.

Prefabrik Yapı A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Mustafa TOLUNAY

50

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Müşterilerine ve iş ortaklarına beklenenin de ötesinde ürün ve hizmet sunarak gelişen Hekim Holding, kaliteden ödün vermeden büyüyor. Hekim Holding’in kalite ve sürdürülebilirlik özlüğü; bünyesindeki şirketlerinin ve entegre tesislerinin her aşamasında kalite olgusunun benimsenmesi, dinamik ve çok boyutlu ele alınması temel kavramları arasında yer alıyor. Prefabrik Yapı A.Ş Genel Mü-

dür Yardımcısı Mustafa TOLUNAY da Hekim Holding’in sürdürülebilir başarısını bizlerle paylaşarak, sektöre bakış açısını değerlendiriyor.

Öncelikle Hekim Holding ’in faaliyetlerinden bahseder misiniz? Hekim Holding kendi bünyesinde her biri alanında profesyonel ve sektörde marka değerine sahip, Prefabrik Yapı A.Ş., Özge


Yapı A.Ş., Hebo Yapı A.Ş., Hekim Süt A.Ş., Hekim Yapı A.Ş., Hekim Boya ve Plastik Ltd., Piraziz ForeignTradeCo. şirketleri, Hekim Madencilik, HekimBoard, HekimPanel, HekimPor, Hekimpan, HekimPlast, Hekim Profil ve Steelin işletmeleri ile başarılarını kanıtlamış olup, 1000’e yakın çalı-

şanı, 170.000 metrekare üretim alanı, 17.000 metrekare hazır yapı tanıtım alanı, 42.000 üzerinde referansı,yurtiçi ve yurt dışında 100’den fazla bayisi 90’ı aşkın ülkeye ihracatı ile global alandaki saygınlığını geliştirmiştir. Ar-Ge &Ür-Ge faaliyetleri ile sektöre yeni teknolojileri kazandıran, Türkiye’nin ilk ve

tek otoklavlı fibercement ve kaynaksız yapı üretim teknolojileri ile ilklere imza atmıştır. Hazır yapı sektöründe birçok entegre tesisi ile kendi malzemesini üreten Hekim Holding, teknoloji, tesis, üretim, yüksek kapasite ve geniş ürün yelpazesine sahip, dünyanın sayılı kuruluşlarından biridir.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

51


Türk Yapı Sektörü içerisinde çelik inşaat oranı düşük seviyelerde. Bunu neye bağlayabiliriz? Çelik yapıları iki ayrı bölümde ele almak gerekmektedir. Birincisi klasik sistem çelik yapılar, ikincisi ise hafif çelik ile imal edilen hafif çelik yapılardır. Hekim Holding olarak; her iki yapı grubuna hitap etsek de ağırlığımız hafif çelik sistem yapılardır. Ancak Hekim Profil ve Hekim Panel markalarımız klasik sistem çelik yapılara da hizmet vermektedir. Ancak burada bir ayrıntı var ki bizleri üzmekte. Türkiye’de prefabrik yapı ne yazık ki tam olarak doğru algılanmıyor. Prefabrik bina denilince ucuz ve kalitesiz bina algısı oluşmuş.

52

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Özellikle konut noktasında bu çok daha belirgin bir hal alıyor. Oysaki doğru firma ve projelendirme ile prefabrik yapılar kullanılarak birçok açıdan betonarme binalara göre üstün yapılar yapmak mümkün. Tabi bu negatif algıda alışkanlıklarımızın da önemli bir payı var. Türk halkı geleneksel olarak betonarme binalara meyilli. Avrupa’da ise resim bizden çok farklı, birçok avantajından dolayı prefabrik yapı teknolojisi daha çok tercih ediliyor. Bizler tüm dünyanın bizden talep ettiği hafif çelik yapıların doğru bilinçlendirme çalışmalarıyla önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de hak ettiği değeri göreceği inancı içerisindeyiz.

Hekim Holding’in, bildiğimiz kadarıyla, yurtdışında pek çok başarılı uygulaması var ve firma, geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda. Yurtdışına da yayılma girişimi nasıl başladı? Üretimimizin %70’ini yurtdışına ihraç ediyoruz. İç pazar satışımızın bir kısmı müşterilerimiz üzerinden yurtdışı projelerinde kullanılmak üzere ihraç ediliyor. Yurtdışında 6 kıtada 90’dan fazla ülkeye direkt ihracatımız var ve bu rakam her geçen yıl artıyor. Bu da bize dünya genelinde faaliyet gösterme imkânı sağlıyor. Her kıtada bizim için majör konumda olan ülkeler, birimlerimiz tarafından tespit edilmiştir ve bu bölgelerde yoğunlaşmaya devam edeceğiz.


Teknolojik açıdan gelişmiş ülkelerin üye olduğu Avrupa Çelik Birliği’nde yapısal çelik kullanımı açısından Türkiye’nin imajı nedir?

Türkiye hafif çelik prefabrike pazarının yapısı hakkında bilgi verir misiniz? Sektör pazarın ne kadarına hâkim?

Her ne kadar Türkiye’de çelik yapı oranı az olsa da Avrupa Çelik birliğinde son derece başarılı bir şekilde temsil ediliyoruz. Bunun bir nedeni Türk Yapısal Çelik Derneğinin başarılı çalışmalarıdır. Bir diğer nedeni de bizler gibi uluslararası hizmet veren köklü firmaların hafif çelik yapılar konusundaki başarılı çalışmalarıdır.

Sadece Türkiye’de değil dünya genelinde uygulama alanı bulan “Kentsel Dönüşüm” projelerini sektörün önündeki büyük bir fırsat olarak görüyoruz. Bununla beraber hem Türkiye hem de çevre ülkelerde özellikle son dönemde çok katlı binaların giderek daha tercih edilir olmasının aynı zamanda prefabrik bina sektöründe de paralel talepleri beraberinde getireceğini düşünüyoruz. Bu noktadan hareketle Türkiye’de bir ilk olan 8 katlı hafif çelik bina yapımı üzerine tüm hazırlıklarımızı tamamladık ve üretime geçme aşamasındayız. Betonarme yapılara rakip değiliz. Yapı sektöründe betonarmenin ayrı, çeliğin ayrı ve hafif çelik yapının ayrı yeri vardır. Biz sadece alternatif üretiyoruz. Bina ne kadar hafif olursa depreme dayanımı o kadar güçlü olur. Ülkemiz deprem bölgesi ve çelik yapılara gereğinden fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bundan dolayı özellikle İstanbul’un riskli bölgelerindeki kamu kurumlarına tanıtım yapacağız. Özel sektörden de ilgi geleceğini düşünüyoruz. Bunu sadece lojman ve apartman olarak düşünmüyoruz. Sekiz katlı hastane, otel, askeri lojman, yurt gibi yapılarda yapabiliriz. Çeşitli bölgelerden ciddi talepler alıyoruz.

Türkiye’de çelik yapı endüstrisi, tüm yapı sektörü içinde kendine daha geniş bir yer nasıl edinebilir? Her zaman sürdürülebilirliğin önemini anlatmış kurum olarak bazı şeylerin bir anda değişebileceğini düşünmüyoruz. Ancak çalışmalarımız yansımalarını vermeye başlayacaktır. İhracat yaptığımız 90 ın üzerindeki ülke arasında; İzlanda, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa gibi Avrupa’nın önde gelen ülkeleri vardır. Yurtdışında gelişmiş ülkelerde yaptığımız projeler ülkemize de örnek olacaktır. Ayrıca Kamunun desteği / teşviki olması halinde son derece ivmeli bir şekilde Çelik yapıların oranı artacaktır.

Sizce yapısal çeliğin kullanılmasına teşvik etme konusunda öncelikli olarak hangi meslek grubuna yönelik çalışmalar yapılmalı? Özellikle deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde konut ve endüstriyel projeler kapsamında yapısal çeliğin inşaat sektöründe daha fazla yer alması, teknik özellikleri bakımından farkındalık yaratarak daha yaygın kullanılması beklenmektedir. Mimarlar, İnşaat Mühendisleri ve Müşavirlik firmalarına detaylı tanıtımlar yapılmalıdır ve iş birlikleri kurulmalıdır.

Hekim Holding olarak Prefabrike üretiminizin bölgelere göre dağlımı nedir? Hafif Çelik Prefabrike sektöründen ne kadar pay alıyorsunuz? Maalesef ki bunu ölçebilecek bir kuruluş bulunmamaktadır. 42 binin üzerinde müşteri portföyüne sahibiz. Ürünlerimize ihtiyaç duyan her kişi, kurum ve

kuruluşa hizmet veriyoruz. Yurtiçi ve yurtdışında devlet kuruluşları da referanslarımız arasında yer almaktadır. Irak, Libya ve İzlanda’da prefabrikten yaptığımız oteller bulunuyor. Hollanda’da belediyelere sosyal tesisi alanları yaptık ve kullanılmaya devam ediyor. Şu ana kadar 91 ülkede gerek özel sektöre gerekse devlet kurumlarına çeşitli yapılar sunmuş bulunmaktayız.

Sektörün sorunlarından bahsederek çözüm önerilerinizi açıklar mısınız? Türkiye’de sektörün önündeki en büyük sorun kalite ve etik değerleri kontrol edebilecek bir dernek/birlik yapısının olmaması. Diğer bir büyük sıkıntı ise hafif çelik prefabrik yapılar üzerine henüz resmi bir standardımızın bulunmaması. Bu belirtilen sorunlar da beraberinde hem haksız rekabeti hem de müşteri nezdinde kalite algısının düşmesine yol açıyor. Çözüm olarak önerimiz bizim de yönetim kurulunda olduğumuz İMSAD altında bir birlik oluşturularak ilgili resmi kurumların, sektör temsilcilerinin ve üniversitelerin içerisinde bulunduğu bir kurulun çalışmaları doğrultusunda uluslararası normlar ülkemize adapte edilebilir.

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Hekim Holding olarak sektörde öncü olmamızın vermiş olduğu sorumluluk ve bilinç ile her zaman daha iyiyi hedefliyor, bu yaklaşım ve anlayış doğrultusunda hareket ediyoruz. Müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın beklentilerinin ötesinde ürün ve hizmet sunarak, kalitemizden ödün vermiyoruz. Birlikte gelişiyor, birlikte büyüyoruz.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

53


I Mimari

TSMD’nin İkinci Durağı Trabzon Oldu

TSMD’nin geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği “Ankara’yı Değiştiren Projeler” panel serisi, tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde genişletilirken, yeni panel serisinin ikincisi Ankara’dan sonra Trabzon’da gerçekleştirildi. Seranit Grup markalarından Vanucci’nin sponsorluğunda düzenlenen panelde spor yapıları masaya yatırıldı.

Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin (TSMD) geçen yıl düzenlediği ‘Ankara’yı Değiştiren Projeler’ panel serisi tüm Türkiye’ye yayılırken, yeni panel serisinin ikinci adresi Ankara’dan sonra Trabzon oldu. Seranit Grup markalarından Vanucci’nin sponsorluğunda gerçekleştirilen ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen panelin başlığını ise Spor Yapıları oluşturdu. İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Ayhan Usta’nın moderatörlüğünü üstlendiği panelde Azaksu Mimarlık’tan Adnan Aksu, Toplu Konut İdaresi Projeler Daire Başkanı Mustafa Levent Sungur, Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Asasoğlu ve Y. Mimar, EPP Emlak Planlama İnşaat Proje Yönetimi ve Ticaret A.Ş. Etüd Proje Müdürü Bora Soykut konuşmacı olarak katıldılar. Türkiye Projeleri Panel Serisi ile TSMD üyelerinin Ankara dışında yapmış oldukları farklı yapı türlerindeki güncel projeler incelenerek, tartışmaya açıldı.

Türkiye Projeleri yurda yayılacak Panelin açılış konuşmasını TSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez gerçek-

54

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

leştirdi. TSMD’nin faaliyetlerine ilişkin bilgi veren Aytek İtez, “TSMD 1987 yılında Ankara’da bir grup serbest çalışan mimarlık ofislerinin bir araya gelmesi ile kuruldu. Dernek olarak mesleğimizin sorunlarına çözüm arayışlarımızın yanı sıra sosyal alanlarda mimarların toplumsal rolü ile ilgili kamuoyu bilincini artırmak amacıyla etkinlikler yapıyoruz. Türkiye Projeleri panelleri de bu etkinliklerimizden birisi. Ankara’da Eğitim Yapıları ile başlayan ve Trabzon’da Spor Yapıları ile devam eden panellerimiz farklı yapı türlerindeki konu başlıkları ile sürecek” şeklinde konuştu.

Niteliğin niceliğe tercih edildiği bir ortam şart Açılışta konuşan Seranit Grup Proje ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Uçak ise, TSMD ile uzun soluklu bir yolculuğa çıktıklarını belirterek, “Ankara’da 40’ın üzerinde eğitim yapısını nitelikli, hızlı ve iyi bir mimari ile ayağa kaldıran grubu izledik. Bugün de burada spor yapıları için bir araya geldik. Türkiye Projeleri panellerimizin niteliğin niceliğe tercih edildiği bir ortamın artmasına vesile olmasını umuyoruz” dedi.


Mimar algısı artmalı, tartışma zemini oluşturulmalı Panelin moderatörlüğünü üstlenen İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Ayhan Usta ise, konuşmasına “Mimarlık kültürünün yaygınlaşması, eleştirel ortamın sağlanarak nitelikli yapıların değerlendirilmesi adına TSMD önemli bir işlevi üstleniyor” sözleri ile başladı. Mimar algısının artması ve tartışma anlamında bir zemin oluşturulmasının gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Ayhan Usta, “Özellikle son 10 yılda sektör aktörleri mimarlar ve diğer paydaşların bu zeminin oluşmasında katkıları var. Mimarlık tarihine baktığımızda aslında en eski yapılar spor yapılarıdır. Kökleri antik Yunan ve Mezopotamya’ya kadar uzanır. İnsanın doğa ile mücadelesi günlük hayatlarını idame etmeleri anlamında avlanmaları, koşmaları vs. bunların hepsi zaman içerisinde spora dönüşmüş. Antik kent karakteristiğinin en önemli farklılıkları hipodromlar ve stadyumlardır. Trabzon da bu anlamda önemli bir şehir” diye konuştu.

Spor tesisleri sadece spor yapılan alanlar olmamalı Panelistlerden Azaksu Mimarlık yetkilisi ve Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Aksu, Trabzon’daki Hayri Gür Spor Salonu, Mehmet Akif Ersoy Yüzme Havuzu ve Akyazı Stadyumu’nun projelerini hazırlayan isim. Panelde yaptığı konuşmasında bu projeler ile ilgili bilgiler veren Adnan Aksu, bu yapıların hepsinde de tek bir malzeme kullanıl-

dığını ifade ederek, “Trabzon gibi coğrafi yapısı gereği karmakarışık olan bir şehri çok iyi okumak lazım. Biz bu yapıların tamamında teneke malzemesi kullandık. Yağmurlu bölgelerde genellikle bu malzeme kullanılır. Sade bir malzemedir. Pahalısını tercih etmekten ise, malzemeyi basitleştirip yüceltmeyi arzu ettik” dedi. Yapıların tasarımlarında çevre ile diyaloğun kurulabilmesini de istediklerini ifade eden Adnan Aksu, “İnsanların mekânlarda bir arada iken diyaloglarını başka eylemlerle kurması, sorgulama ve yaratıcı düşünceyi geliştirir. İnsanlarımızın daha etken olmalarını istiyorsak, yapıların kullanıma açık ve onların diyaloğuna müsait olması gerekiyor. Spor tesisleri sadece spor yapılan yerler olmamalı. Bunlar şehirlerin sosyal ortamlarıdır. Bu araçları çok iyi kullanmamız lazım. Kamusallık sadece kent meydanlarında olmaz” dedi.

Spor yapıları simgesel ürünlerdir Panelistlerden Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Asasoğlu ise, mimarların sadece bina yapmadıklarını, boşlukları da iyi değerlendirmek durumunda olduklarını belirterek, “Spor yapıları simgesel ürünlerdir. Anlamsal yükleri vardır. Antik kentler genellikle spor yapıları ile anılırlar. Spor alanları sadece spor yapıları olmayıp, sosyal ilişkilerin de kurulduğu alanlardır” dedi. Trabzon’un doğası gereği oldukça fazla yağmur aldığını, bu nedenle de heyelan bölgesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ali Asasoğlu, “Bu nedenle de özellikle

Şehirler artık çemberine sığmıyor Y. Mimar, EPP Emlak Planlama İnşaat Proje Yönetimi ve Ticaret A.Ş. Etüd Proje Müdürü Bora Soykut ise, panelde yaptığı konuşmasında önümüzdeki 20 yıl içerisinde dünya nüfusunun yüzde 70’inin şehirlerde yaşayacağı bilgisini paylaştı. Bora Soykut, “Dolayısıyla şehirler artık çemberlerine sığmıyor. Trabzon da bunlardan bir tanesidir. Bazı şehirlerin tahammül alanları vardır. Ama Trabzon ve İstanbul gibi bazı şehirlerimizde maalesef bu yoktur. Şehrin içindeki yapılar kendi alanlarını artık taşıyamaz hale gelmişlerdir. Bunun için de bu alanların artık fonksiyonlarının çeşitlendirilmesi lazım” dedi.

mezuniyetinden bu yana çeşitli mimarlık sergilerine, ulusal ve uluslararası mimari proje yarışmalarına katıldı ve çeşitli ödüller kazandı. Yurt içi ve yurt dışında kongrelere bildiri ile katılan Usta’nın çeşitli dergilerde basılmış makaleleri bulunmaktadır. Usta halen İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Ayhan Usta (Prof. Dr.) 1962 yılında Ordu’da doğdu. KTÜ Mühendislik Mimarlık fakültesi Mimarlık Bölümünden 1985’de mezun oldu. Aynı yıl Bina Bilgisi ana bilim dalında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1988’de yüksek lisans tezini, 1994’de “Anadolu Türk Mimarlığında Form Analizi” konulu doktora tezini tamamladı. 2012 yılına kadar aynı anabilim dalında öğretim üyesi olarak görev yapan Usta,

Adnan Aksu 1961 yılında Osmancık’ta doğdu. 1984 yılında Gazi Üniversitesi, Mimarlık Mühendislik Fakültesi, Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. 2012 yılında doçentlik derecesini aldı. Halen aynı üniversitede akademik çalışmalarını sürdürüyor. Kurucularından olduğu “azaksu mimarlık” işliğinde tüm paydaşlarının tasarım,

ağır yapılarda denetim oldukça önemli. Yağış alan bir bölgedeyiz ve dolgu alanlarımız oldukça fazla. O nedenle bu alanlarda yapılan yapıların, yoğun denetimli olmasında fayda görüyoruz” dedi. Panelde konuşan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Projeler Dairesi Başkanı Mustafa Levent Sungur ise kamu yapıları ve kamu idaresi ilişkilerine değindi. Kamuda alınan tüm hizmetlerin kanunlar çerçevesinde yürütüldüğünü belirten Mustafa Levent Sungur, “Kamu ihale kanunu usulleri bellidir. Ancak spor yapıları için bazı istisnalar vardır. TOKİ olarak, üstlendiğimiz yapılar ile ilgili, öncelikle işin projelendirme aşaması vardır. Sonra ise kontrolörlük ve ardından da işin teslim ve kabulü gelir. Bunları danışmanlık hizmetleri adı altında tanımlıyoruz” dedi.

uygulama ve araştırmalardan edindikleri deneyimleri çalışma alanına aktararak özgün tasarım yaklaşımları geliştirmeye çalışıyor. Tasarladığı yurt içinde ve yurt dışında uygulanmış projeler ve yarışma ödülleri yanında, tasarım eğitimi, mimari kuram ve kılgısı, özellikle de spor yapıları üzerine çeşitli araştırma ve yayınları bulunmaktadır.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

55


Komisyonu, Türkiye Projelerinde Tasarımcı Mimar/Takım Lideri olarak çalıştı. 2005 yılında İBB Kentsel Dönüşüm Proje Müdürlüğü bünyesinde MIPIM 2006/Cannes Uluslararası Gayrimenkul Fuarı, İstanbul Vizyon projelerinde danışman mimar olarak çalıştı. 2007-2014 yılları arasında YTÜ Mim. Fak. Davetli Öğretim Görevlisi olarak proje stüdyoları yönetti. 2009 yılından beri EPP Emlak Planlama İnş. Prj. Yön. Ve Tic. AŞ’de Etüd ve Proje Müdürü olarak görev yapmaktadır.

Bora Soykut / Yüksek Mimar 1969 yılında İstanbul’da doğdu. 1994 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi’nde Mimarlık Lisans eğitimini tamamladı. 2006 yılında YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimari Tasarım Dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. 1996-1999 yılları arasında YTÜ Mimarlık Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2000-2004 yılları arasında kendi mimarlık stüdyosunu açarak mesleki çalışmalarına devam etti. 2004-2007 yılları arasında Avrupa Mustafa Levent Sungur / İnşaat Mühendisi Mustafa Levent Sungur, 1981 Trabzon doğumludur. İlk ve orta öğrenimini sırasıyla Dumlupınar İlkokulu, Trabzon Anadolu Lisesi(Ortaokul), Trabzon Yomra Fen Lisesi’nde tamamlamıştır. İnşaat Mühendisliği lisans eğitimini Ortadoğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde tamamlayan Sungur, 2003 yılında İnşaat Mühendisi olarak mezun olmuştur. Meslek hayatında yurtdışında ve yurt Prof. Dr. Ali ASASOĞLU / Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü 8 Aralık 1960 Ankara doğumludur. 1985 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık Bölümü, Bina Bilgisi Anabilim Dalı’na Araştırma Görevlisi olarak atandı. 1988 yılında aynı üniversitede Yüksek Lisans eğitimini ve 1994 yılında Doktora çalışmasını tamamladı. 1996’da Yardımcı Doçent, 2002’de Doçent olarak atanan Asasoğlu, akademik ve eğitim çalışmaları yanında bu süre içe-

56

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

içinde çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra, 2006 yılında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nda uzman olarak çalışmaya başlamıştır. Sırasıyla Statik, Zemin Araştırma ve Altyapı Şube Müdürlüğü görevlerinden sonra Mayıs 2009’da Toplu Konut Projeleri ve Araştırma Dairesi Başkanı olarak atanmıştır. Halen bu görevi yürütmekte olan Sungur, çok iyi derecede İngilizce, az seviyede ise Farsça ve Almanca bilmektedir. Mustafa Levent Sungur evli olup, 2 çocuk babasıdır. risinde çeşitli komisyon başkanlıkları, jüri üyelikleri, ulusal ve uluslararası proje çalışmaları gerçekleştirdi, idari görevlerde bulundu. 2005 yılında KTÜ Mimarlık Fakültesinin kuruluş döneminde dekan yardımcılığı yaptı. 2011 yılında aynı üniversitede Profesör oldu. 2012 ve 2013 yıllarında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Kurucu Dekan vekilliği görevini yürüttü. Halen Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümünde çalışmalarını sürdürmektedir.



I Röportaj

“Türkiye, Gazbetonda Avrupa Lideri”

TGÜB Genel Sekreteri Gülay ÖZDEMİR

58

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

TGÜB, inovatif ve teknolojik bir ürün olan gazbetonun inşaat malzemeleri alanındaki önemine dikkat çekmeyi bu yıl etkinliklerinde ön plana çıkarıyor. Birlik, yıllık 4 milyon metreküplük tüketim hacmi ile gazbetonda Avrupa lideri olan Türkiye’yi çalışmaları ile daha da ileriye taşımak istiyor. Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) Genel Sekreteri Gülay Özdemir ile TGÜB’ün 25. yılı ve gazbeton üzerine konuştuk. Üstün özellikleri ile muadillerine göre yapılarda fark yaratan gazbeton, yüksek ısı yalıtımlı özelliğinin yanı sıra hafif ve yanmaz bir malzeme olmasıyla dikkat çekiyor. Gazbeton, deprem güvenliği ve enerji verimliliği özellikleriyle son yıllarda yapılarda sıklıkla kullanılıyor.

TGÜB’ün 25 yılını özetleyebilir misiniz? Bu süreçte TGÜB inşaat sektörü ve ülke ekonomisi adına neler gerçekleştirdi? TGÜB olarak Türk inşaat sektörünün yasal ve teknik altyapısına doğru katkılar sunabilmek ve Avrupa Birliği’yle olan ilişkilerde kurumsal olarak yer alabilmek amacıyla 1990 yılında kurulmuş bir organizasyonuz. AKG, BTG, Nuh ve Türk Ytong olmak üzere dört üyemiz var. Ülkemizde toplam 13 fabrikada, 5 milyon metreküpe yakın üretim kapasitesi, 4 milyon metreküp de tüketim hacmi bulunuyor. 13 fabrikanın 10 tanesi üyelerimize ait. Bu rakamlarla ülke olarak Avrupa’nın lider gazbeton üreticisiyiz. Türkiye gazbetonla 1960’lı yıllarda tanışmıştı. 1990’lı yıllara gelindiğinde ise gazbetonun önemi daha çok anlaşıl-


Türkiye inşaat malzemeleri sektörünün köklü ve saygın kurumları arasında gösterilen Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB), kuruluşunun 25’inci yılını kutluyor. 25. yıl kapsamında farklı şehirlerde çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek.

maya başlandı ve piyasadaki talebin artmasıyla birlikte yeni yatırımcılar devreye girdi. Türkiye’de gazbeton üretiminin yapıldığı ilk yıllardan itibaren en büyük hedeflerimizden birisi, Avrupa Gazbeton Üreticileri Birliği (EAACA)’ne üye olmaktı. Fakat önümüzde iki engel vardı. İlk engel, Avrupa Gazbeton Üreticileri Birliği’ne sadece ilgili ülkelerdeki gazbeton üreticileri birliklerinin üye olabilmeleriydi. Diğer engel de, ülke olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmamasıydı. Fakat yıllar geçip Türkiye’deki üretici sayısı artmaya başlayınca, ilk engel olan Birlik olma engelini 1990 yılında Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği’ni kurarak aşmış olduk. İkinci engeli de, sadece AB’ye üye ülkelerin değil, aday ülkelerin de bu Birliğe üye olabileceği maddesini

EAACA’nın yönetmeliklerine sokarak aştık ve 1994 ‘de Avrupa Gazbeton Üreticileri Birliği’ne üye olduk. O zamanlarda Türkiye’de üretilen toplam gazbeton miktarı 600 bin metreküp civarındaydı. Yıllar içindeyse ısı yalıtım bilincinin artmasıyla gazbeton kullanımı da giderek yaygınlaştı, üretici sayısı ve üretim hacmi arttı. Enerjinin verimli kullanılması gerektiğinin anlaşılmasının ardından gazbetonun bu kapsamda ciddi bir fayda oluşturduğu görüldü ve talep her geçen gün yükseldi. Türkiye’de gazbeton üretiminin başlamasından bugüne toplam 50 milyon metreküp gazbeton üretilerek, yaklaşık dört milyon sağlıklı ve çağdaş yapının inşasında kullanıldı. Bu da 20 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geliyor. Avrupa ülkeleri yapı yönetmeliklerini

tümüyle revize ediyorlar. Enerji tüketimini mevcut ve yeni yapılacak binalarda çok ciddi şekilde kısıtlıyorlar. Hedefleri, sıfıra yakın enerji tüketecek konutlar üretilmesi. Türkiye’de ise mevcut yapı stoğumuz Avrupa’daki mevcut binalara göre yüzde elliye yakın fazla enerji tüketiyor. Yani aramızda uçurum var. TGÜB olarak bu standartların Türkiye’ye adaptasyonu konusunda da çalışmalar yürütüyoruz. Özelikle gazbeton ve yapı malzemelerini ilgilendiren standart ve yönetmeliklerin hazırlanma süreçlerinde kamu kurumları nezdinde TGÜB’ün ciddi ve kabul edilir bir kurum olmasını sağladık. Nitekim şu anda yapı malzemeleriyle ilgili çıkan her türlü yönetmelik veya standart değişikliklerinde mutlaka TGÜB’den görüş alınıyor. TS 825 Isı YAPI MALZEME - ARALIK 2015

59


Yalıtım Standardı, Isı yalıtım Kılavuzu, Yangın Yönetmeliği ve Deprem Yönetmeliği çalışmalarının içinde olduk ve katkı sağlamaya çalıştık.

TGÜB’ün 25. yılında, Türkiye gazbeton tüketiminde Avrupa Lideri oldu. Bu konu hakkında neler söylersiniz? Gazbeton tüketiminde Avrupa lideri ol-

mak gerek bizim için gerekse ülkemiz için çok önemli bir başarı. Bunun 25. yılımızda gerçekleşmesi bu yıla ayrı bir değer kattı. Türkiye gazbeton üretiminin yanında Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ile de Avrupa ve dünyada önemli bir ülke konumundadır. Bunların yanında, gazbeton kullanımı ülkemizde her geçen gün artmaktadır. Bu durumun oluşmasında gazbetonun sahip olduğu

üstün özellikleri ile yapılarda bir çok açıdan fark yaratması en önemli etkendir. Gazbeton yapılarda %50’ye varan enerji tasarrufu sağlamaktadır. Sağladığı deprem güvenliğinin yanı sıra A1 sınıfı hiç yanmaz ve çevre dostu bir malzemedir. Bunun yanında hafif, kolay işlenebilir ve uygulayıcılara ekonomik çözümler sunabilmektedir. Bu nedenlerle önümüzdeki yıllarda gazbetonun daha da değer kazanarak kullanımının artacağını düşünüyorum.

TGÜB’ün 25. yıl ve orta vade gündeminde neler var? Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği üyeleri Türkiye’ye yeni ve teknik ürünler kazandırmayı hedefliyor ve bu konuda çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalarla ısı yalıtım değeri çok daha yüksek gazbeton üretmeyi amaçlıyoruz. Hâlihazırda gazbeton sektöründe, taşyününün ısı yalıtım değerlerine eşdeğer gazbeton yalıtım levhaları üretiliyor. Bu malzemelerin Türkiye’de üstün özellikleriyle inşaat sektörüne ciddi bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. TGÜB olarak Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi

60

YAPI MALZEME - ARALIK 2015


ile çok ciddi ortak bir Arge çalışması yürütüyoruz. Bu kapsamda, gazbeton malzemelerinin deprem karşısındaki davranışlarının bilimsel olarak ortaya konulması için bir çalışma içinde yer alıyoruz. İki yıldır devam eden çalışmanın yılsonunda tamamlanması planlanıyor. Bu çalışmaya gerek bizim açımızdan gerekse Türkiye’de deprem güvenli yapı stokuna ulaşmak açısından çok değer veriyoruz. Çalışma Avrupa’da da takip ediliyor. Hatta İstanbul Teknik Üniversitesi bu araştırmayı Almanya’dan da katkı alarak yürütüyor. 25. yıl kutlamalarımızla birlikte Kasım ayında Avrupa Gazbeton Birliği’nin Teknik Kurul ve Yönetim Kurulu toplantılarını da İstanbul’da yapacağız. Ayrıca, ülkemizde fotoğraf sanatı ve sanatçılarına katkıda bulunmak ve yaşadığımız, çalıştığımız, her gün önünden geçtiğimiz ve fakat fark edemediğimiz hayata renk katan yapılara dikkat çekmek amacıyla “Fark Yaratan Yapılar” Fotoğraf Yarışması düzenledik. Yarışmanın ödül töreni ve sergisi ise İstanbul Deniz Müzesi’nde yapılacak. Aynı gün Panel oturumlarımız da olacak, ilk oturum Gazbeton ve Deprem başlığını taşıyor ve iki yıla yakın süredir sürmekte olan ARGE projemizin sonuçlarının kamuoyuna sunuşunu içeriyor. İkinci Panel oturumu ise, Yapılarda Fark Yaratmak teması altında gerçekleşecek ve yapılarda güvenlik, sağlık ve konfor başta olmak üzere birçok konuyu inşaat ve gazbeton sektörünün önde gelen isimleri ile ele alacağız.

Gazbeton yapıya, yükleniciye ve kullanıcıya ne tür katkılar sağlıyor? TGÜB üyesi gazbeton üreticileri, inşaatlara kalitesi garanti edilmiş malzemeler sunuyorlar. Enerji verimliliği açısından yüksek ısı yalıtım özelliği olan yanmaz malzemeler üretiyoruz. Yani gazbeton, yapı malzemeleri içinde yanmazlık özelliğiyle de öne çıkan bir malzeme. Yine gazbeton, hafifliği dolayısıyla binaların toplam yükünü de hafifleterek, deprem yüklerinin etkisini azaltıyor ve yapının deprem güvenliğine katkıda bulunuyor. Ayrıca gazbetonun ana hammaddesi olan kum, nihai üründe hacim olarak ancak yüzde yirmilerde bir pay alıyor. Nihai ürün olan gazbetonun yüzde sekseni ise hava kabarcıklarından oluşuyor. Yani yarattığımız katma değerin yanında tabiattaki ana hammaddeleri de çok az kullanıyoruz. Az hammaddeyle hacimli ürünler üretiyoruz. Ayrıca yapı malzemeleri üreticileri arasında ilk EPD sertifikalarını alan firmalar, üyelerimiz arasında bulunan gazbeton üreticileri, bu da gurur kaynağımızı oluşturuyor.

Gazbeton pazarıyla ilgili gelecek tahminleriniz nelerdir? Gazbetonun, ısı yalıtım değerleri ve yanmazlık özelliği ile geleceğin vazgeçilmez yapı malzemelerinden birisi

olacağına inanıyorum. Ayrıca, kullanıcılar açısından her geçen gün artan ısı yalıtım, yangın ve deprem güvenliği bilinci, gazbeton tüketimini arttıracaktır inancındayım.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

61


I Mimari

Yeni Havalimanı’nın Hava Trafik Kontrol Kulesi İçin Dünya Devi Tasarımcılar Yarışıyor İstanbul Yeni Havalimanı’nın ‘Hava Trafik Kontrol Kulesi’ için dünyanın alanında önemli isimlerinden Zaha Hadid, Moshe Safdie, Grimshaw-Nordic, Massimiliano Fuksas, Pininfarina-Aecom, RMJM Architects Türkiye’ye özgü simgelerden esinlenerek hazırladıkları tasarımları ile yarışıyor

İGA CEO’su Yusuf AKÇAYOĞLU

62

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

İGA, İstanbul Yeni Havalimanı’nın ‘Hava Trafik Kontrol Kulesi’ için dünyanın önde gelen tasarımcılarını davet ederek bir tasarım yarışması başlattı. Yarışmaya; Zaha Hadid, Moshe Safdie, Grimsaw-Nordic, Massimiliano Fuksas, Pininfarina-Aekom, RMJM Architects gibi tasarım dünyasının çok önemli isimleri hazırladıkları projelerle katıldı. Toplam 5000 metrekare inşaat alanına sahip, 95 metre yükseklikte yapılması planlanan İstanbul Yeni Havalimanı’nın Hava Trafik Kontrol Kulesi için; Zaha Hadid semazen dönüşlerinden, Moshe Safdie Osmanlı geometrik desenlerinden, Massimiliano Fuksas minarelerden, Pininfarina-Aekom lale çiçeği formun-

dan, RMJM Architects İstanbul’un martılarından esinlenirken Grimsaw-Nordic ise terminal binası ve genel havaalanı tasarımıyla bütünlük sağlayacak bir konsept ile hazırladıkları tasarımları paylaştı. İGA CEO’su Yusuf Akçayoğlu “Yerel mimariden ilham alan, eşi olmayan bir proje geliştiriyoruz. Hava Trafik Kontrol Kulesi tasarımının da İstanbul Yeni Havalimanı’na simgesel anlamda çok şey katmasını amaçladığımız için böyle bir yarışma düzenledik. Katılacak firmalarda Türkiye’nin simgelerinden esinlenilmesini özellikle istedik. Paylaşılan projeleri değerlendiriyoruz. En kısa sürede sonuçları paylaşacağız” dedi.


MİMARLAR

Zaha Hadid; 1950’de Bağdat’ta doğmuştur. Londra Architectural Association okulunda mimarlık okumadan önce Beyrut Amerikan Üniversitesinde Matematik Bölümünü bitirmiştir. Mezuniyetinden sonra okulundaki hocaları ile 1977’de ortağı olduğu Office For Metropolitan Architecture’da çalışmaya başlamıştır. Şu anda Viyanada uygulamalı sanatlar üniversitesinde profesörlük yapmaktadır. 2004’te Pritzker Mimarlık Ödülü’nü alan ilk kadın mimar olmuştur. 2008’de Forbes dergisinin “Dünyanın En Güçlü 100 Kadını” listesinde 69. olmuştur.

Moshe Safdie; 1938 Hayfa doğumlu olan Safdie genç yaşta ailesi ile Kanada’ya göç etti. 1961 yılında mezun olduğu McGill üniversitesinden sonra, ünlü mimar Louis Kahn ile çalıştı. Projesi Türk Mimarı SUNGUR INCESULU tarafından hazırlanan kendisinin de danışman olarak hizmet verdiği Quebec Uygarlık Müzesi, Kanada Ulusal Galerisi, Vancouver Kütüphanesi bulunmakta. Tüm bunlar Safdie’nin çok çeşitli kurum ve kişilerle çalışmasıyla gerçekleşti. Singapur’da, üç dikey binayı yan yana dizip üzerine bir şapka geçirdi. Proje üç ayrı kule binasından oluşan ve çatılarından birbirine bağlanan bir otel, casino ve rezidanstan oluşan dikey binalar ile önünde kongre merkezinin yer alacağı yatay bir binadan meydana geliyor. Projenin maliyeti 50 milyon Singapur doları tahmin ediliyor. Mimarisi 6 ay boyunda Safdie dışında 30 sanatçı tarafından hazırlandı.

Grimshaw-Nordic; 400 personelin üzerinde istihdamın olduğu, New York, Londra, Melbourne, Sydney ve Doha ofisleri ile dünya çapında faaliyet gösteren Grimshaw, 1980 yılında Sir Nicholas Grimshaw tarafından kurulmuştur. Grimshaw uluslararası portföyü ile belli başlı tüm sektörleri kapsayan ve prestijli Lubetkin Ödülü de dâhil olmak üzere 170 üzerinde uluslararası tasarım ödülleri ile onurlandırılmıştır. Şirketin çalışma güçlü kavramsal okunabilirlik, yenilik ve detaylandırma için titiz bir yaklaşımla, insani ilkeleri ile desteklenen tüm kalıcı ve sürdürülebilir tasarımı ile karakterizedir.

Massimiliano Fuksas; Litvanya kökenli Massimiliano Fuksas 1944’de Roma’da doğdu. Roma ofisini 1967’de kurdu ve mimarlık diplomasını 1969’da Roma La Sapienza Üniversitesi’nden aldı. Uzun yıllar, özellikle varoşları etkileyen kentsel problemler üzerine çalışmalar yaptı. 1998’de 7. Buenos Aires Mimarlık Bienali’nde Vitruvio Internacional a la Trayectoria ve 1999’da Grand Prix d’Architecture Française ödülüne layık görüldü. Kazandığı pek çok yarışmanın içinden; Roma-Eur’da yapılacak olan İtalya Kongre Merkezi için 2000 yılında açılan uluslararası yarışmada, birinciliği kazanan projesi dünya mimarlık gündeminde büyük yankı uyandırdı.

Pininfarina-Aecom; dünyanın en karmaşık sorunlara yenilikçi çözümler geliştirmek ve uygulamak için müşteriler, topluluklar ve meslektaşları ile çalışan uzmanlardan oluşan küresel bir yapıdır. Temiz su ve enerji teslimi, Ikonik gökdelenler inşa etmek, yeni şehirler planlanması, hasarlı ortamları geri yükleme, yollar, köprüler, tüneller ve transit sistemler, çocuk oyun parkları tasarımı gibi alanlarda faaliyet göstermektedir. AECOM daha iyi bir dünya sunmak için oluşturulmuştur.

RMJM Architects; “RMJM” dünya çapında bağımsız firmaların adanmış profesyonellerden binlerce müşterilerine seçmek için Mimarlık, İç tasarım ve Kentsel tasarım ile ilgili hizmetleri sağlamak için işbirliği altında kurulmuş markadır. RMJM mirasına layık bir Mimarlar ailesi oluşturmuştur. Hayatın her alanında kalitesini artırmak, binalar tasarlamak için tutku ile karakterizedir.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

63


I Sektörel

American Siding Yangın Testini Başarıyla Geçti Eryap Grup’un polimer dış cephe kaplama ve mantolama sistemi American Siding, yenilenen Yangın Yönetmeliği’nin gerektirdiği ve Türk Standartları Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen yangın sistem performansı dayanıklılık testini başarıyla geçti. Yeni yönetmelik zorunlu tutuyor

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Deney ve Kalibrasyon Merkezi Başkanlığı Makine ve Yapı Malzemeleri Grup Başkanlığı bünyesinde bulunan Yapı Malzemeleri Yangın ve Akustik Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen testte American Siding, yönetmeliğin gerektirdiği sonucu elde ederek testten başarıyla çıktı. American Siding Paket Sistem Uygulaması şeklinde yapılan testte firmanın American Siding Tekne Baskı Dış Cephe Kaplama ürünü ve yardımcı malzemeleri kullanılırken, sistem altyapısında Wooler Gold Plus serisi ürünlerinden optimum kalınlıkta taşyünü levha kullanıldı.

“Sonuçlar beklediğimiz gibi”

Eryap Grup CEO’su Emrullah ERUSLU

64

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Konuyla ilgili konuşan Eryap Grup CEO’su Emrullah Eruslu, “Yakın zamanda değiştirilen ve geçtiğimiz Temmuz ayında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, bu

tip ürünlerde yangın dayanıklılık testini zorunlu tutuyor. American Siding ürünümüz için bu testi gerçekleştirdik. Sonuçlar beklediğimiz gibi olumlu çıktı. Güçlü laboratuvar altyapımız ve yaptığımız ArGe çalışmaları sayesinde ürünümüzün kalitesini her geçen gün artırıyoruz.” diye konuştu.

Estetik Yalıtım: American Siding

American Siding sistemi uygulanmış binalarda yüzde 55’e varan enerji tasarrufu sağlanırken, binanız dış hava şartlarına karşı daha dirençli kılınıyor. Hafifliğinin yanı sıra eksiksiz bir yalıtım olanağı sunulurken estetik ve nostaljik görüntüsüyle yaşam alanlarınızı güzelleştirerek de binanıza değer kazandırıyor. Alt yapısında Wooler taş yünü ısı-ses-yangın yalıtım plakalarının yanı sıra nem bariyeri de kullanılarak dış mekândan cephe yüzeyine olası su geçişine engel olunurken, aynı zamanda zeminden çatıya kadar ısı köprüsü oluşturmadan, maksimum düzeyde ve kesintisiz ısı yalıtımı sağlanabiliyor.



I Mimari

Konut Projelerinde “Yerden Göğe” Mimari Bakış Açısı Mimari projesi İki Derece Mimarlık ve Lejant Proje tarafından yapılan Uptown İncek ‘in mimarı Yaman Pamukçu inşaat sektörü ve tasarıma yönelik soruları cevapladı.

İncek Yumrutepe bölgesinin ilk teslim edilecek projesi olan Uptown İncek’in proje mimarı Yaman Pamukçu, projenin detaylarını ve tasarım anlayışını anlattı.

1- Birçok yönüyle öne çıkan Uptown İncek projesinin tasarımında hangi fikirden yola çıktınız? Uptown İncek bulunduğu bölgenin biten ilk konut projesi olma özelliğini taşıyor. Yapılma aşamasında da nerdeyse bölgede bir ilkti. Biz bundan yola çıkarak beraber yaşamanın tanımlanabileceği bir yapı oluşturduk. Böylelikle farklı yaşam biçimlerini, farklı daire tiplerini projemizde kullandık. Konseptin ‘Yerden Göğe’ diye bir başlangıç noktası vardı bizim için. Bu nedenle bahçe katı dairelerden 36.katta teras dublekse varan, birçok yükseklikte farklı keyifler sunan bir projedir Uptown İncek.

2- Güneş ışığından yararlanmak adına projenin tasarımında nasıl bir yol izlediniz?

:Mimar Yaman PAMUKÇU

66

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Nerdeyse tüm daireler, baza bahçe bölümü grubu hariç güneye bakmakta. Bunun ile birlikte oval bir yapının olması da manzara ve güneş cephesinin genişlemesi ve görüş açısının artması için yapılmıştır.

3- Mogan ve Eymir Gölleri’ne nazaran yükselen Uptown İncek’in bu manzarasından yaralanmak adına yaptığınız çalışmadan bahseder misiniz? Uptown İncek bölgenin en yüksek noktasına oturmaktadır. Bu nedenle önünün kapanması da söz konusu olmamıştır. Bizim oval yapı ile oluşturduğumuz cephe, tüm dairelere farklı ebatlarda balkonlar kazandırırken aynı zamanda panaromik bir manzara sağlamaktadır.

4- Projede kullanılan malzeme seçiminde tercihiniz ne oldu? Uptown İncek’in en önemli özelliği neredeyse hiç seramik kaplama olmadan doğal etkisini korumak amacı ile mermer kullanılmasıdır. Bu süreçte böyle büyük bir projede oldukça zahmetli ve değerli bir noktadır.

5- Araç kullanımında yaşanan artış şehirlerde otopark ihtiyacının yetersiz kalmasına neden oldu. Uptown İncek projesinde otopark ihtiyacına cevap verebilmek adına nasıl bir çalışma yapıldı? İncek Yumrutepe insanların kalabalıktan uzaklaşmak için tercih ettiği bir bölge ve bizde bu alanda otoparkı bir


konfor haline getirdik. Tüm dairelere yetecek miktarda otopark ve misafir otoparkları da mevcuttur.

6- Sizin için Uptown İncek’i değerli kılan en önemli özelliği nedir? Uptown İncek Ankara’da bulunan projeler arasında yatırımcıları tarafından bütününden en küçük detayına kadar dikkatli, çok sık elenmiş ve değerlendirilmiş tek konut projesidir.

MİMARİ DETAYLAR Uptown, İncek’te TED Koleji’nin yanında 18027 m² alana konumlandırılmıştır. Bölgedeki yapılaşmada en yüksek kota Uptown yerleşmektedir. Doğuda Ted Koleji, Konya Yolu, ODTÜ ve Oran Şehri yer alırken; güneyde Mogan Gölü ve Gölbaşı yer almaktadır. Mimari anlayış olarak güney, güney doğu ve kuzey batı manzara yönleri olarak kabul edilmektedir. A ve B Bloklar, paralel bir yay hareketi ile güneşi en iyi açıda

yakalayacak şekilde, birbirini kesmeden projelendirilmiştir. Konut tipolojisinde 1+1 loft dairelerden özel teraslı dublekslere uzanan farklı büyüklüklerde konut seçenekleri; bölge genel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak oluşturulmuştur. Sosyal alanlar A Blok’ta yer alırken; her daire için minimum 1 adet, maksimum 3 adet kapalı otopark alanı sağlanmıştır. Site içerisinde araç trafiği olmaması, güvenli bir yeşil alan oluşturulmasına olanak vermiştir.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

67


I

Sektörel

Tureks Stone Her Zevke Özel Seçenekler Sunuyor Tureks Stone, klasik, modern ve rustik tarzdaki koleksiyonları ile yaşam alanlarında farklılık arayanlara birbirinden farklı göz alıcı modeller sunuyor.

68

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Türkiye’nin dünyaca ünlü doğal taşlarını özelliklerine göre işleyerek dünya genelinde trend yaratan ürünler geliştiren Tureks Stone, doğal taş koleksiyonunun zenginliği ve renkliliğiyle dikkat çekiyor.

Doğadan gelen stil Tureks Stone, her zevke uygun olarak klasik, modern ve rustik stillerdeki yeni koleksiyonları ile tüketicilerine birbirinden özel alternatifler sunuyor. Açık ve koyu tonlardan karma renkli kompozisyonlarına, doğal taşların özgün dalgalı dokularından doğal düz çizgilere kadar

yüzlerce farklı kombinasyon geliştiren Tureks Stone, yaşam alanlarına ve dış mekanlara çarpıcı bir derinlik kazandırıyor. Klasik, modern ve rustik tarzlar için 67 çeşit modelden yüzlerce farklı desen ve kompozisyon üreten Tureks Stone, 16 çeşit yüzey işleme yöntemiyle doğal taşlara orijinal tasarım damgasını vuruyor. Tasarımlarında doğal taşların göz alıcı renklerini öne çıkaran Tureks Stone, klasik, modern ve rustik tarzlarda bakır, bej, beyaz, beyaz gri, multicolor, gri, kahverengi, yeşil, koyu yeşil, mor, sarı ve siyah renklerin en doğal tonlarını sunuyor.



I Mimari

Ideal Standard

İngiltere’de Türkiye’nin Önde Gelen Mimar ve Yapı Sektörü Yöneticilerini Ağırladı Türkiye’nin önde gelen yapı ve mimarlık firmaları Ideal Standard’ın İngiltere’deki en büyük showroomu Bathroom’da 2016 trendlerini ve yeni koleksiyonlarını inceledi. Ant Yapı, Artaş Grubu, Aydınlı Grup, Limak Holding, Makyol İnşaat, Melike Battal Tasarım Ofisi, Metex Design Group, Mutlu Çilingiroğlu Mimarlık, Ortadoğu Grup, Ofton İnşaat, Sur Yapı,Tekfen Emlak Geliştirme’nin mimar ve yöneticilerine showroomda detaylı bilgiler verildi.

Ideal Standard Satış Müdürü Ahmet Turan Karaca

70

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Dünya markası Ideal Standard, 27–29 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İngiltere programı kapsamında sektörün önde gelen yapı ve mimarlık firmalarını ağırladı. Ideal Standard

Satış Müdürü Ahmet Turan Karaca’nın ev sahipliğinde markanın İngiltere’deki en büyük showroomu Bathroom’u ziyaret eden katılımcılar, ünlü İngiliz tasarımcı Dick Powell ile de bir araya


gelerek banyolardaki son trendleri görme fırsatını buldular.

Tasarımcılara İlham Kaynağı Olan Bir Showroom Londra’nın kalbi olan Clerkenwell’de konumlanan Bathroom; tasarımcı, mimar ve iç mimarlar için özel ve önemli bir bilgi kaynağı konumunda. Ideal Standard’ın İngiltere’deki en büyük showroom’u olma özelliğine sahip Bathroom’da, 300’ün üzerinde Ideal Standard tasarımı sergileniyor. 2010 yılında açılan showroom’da hayallerdeki banyonun tasarlanmasına ilişkin bilgi, öneri ve ilham alınabiliyor. Mekânda bulunan Ideal Standard ekibi ise her türlü destek ve bilgi akışı konusunda yardımcı oluyor.

Geleceğin Banyoları ve Yeni Trendler Düzenlenen program kapsamında, ban-

yo ve mutfak armatürlerinden vitrifiye seramik ürünlerine, duş sistemlerinden gömme rezervuar sistemlerine, banyo mobilyasından akrilik ürünlere kadar komple banyo çözümleri sunan Ideal Standard’ın yeni koleksiyonları yapı sektörüne liderlik eden firma yetkililerinin beğenisine sunuldu. Ünlü İngiliz tasarımcı Dick Powell ise Ideal Standard’a özel olarak tasarladığı DEA serisini ve bu tasarımın hikâyesini katılımcılarla paylaştı. Konforu, zarafeti, fonksiyonelliği ve teknolojisi ile tüm banyolara şıklık getiren, adeta geleceğin banyolarının çizgilerini taşıyan DEA serisini anlatan Powel, 2016 trendleri hakkında da bilgi verdi. Dünyaca ünlü Alman tasarım ofisi Artefakt Design Studio tarafından tasarlanan ve IF Design Award 2015’te ödüle layık görülen Ideal Standard’ın Tonic II serisi de ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Tonic II, tasarı-

mındaki net çizgileriyle uyumlu şıklığın mükemmel dengesi sayesinde banyolara ayırt edici ve estetik bir görünüm kazandırıyor. Ideal Standard Satış Müdürü Ahmet Turan Karaca, Türkiye’nin en önemli yapı ve mimarlık firmalarının temsilcilerini İngiltere’nin başkenti Londra’daki showroomlarında ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek şunları söyledi: “Ideal Standard 200 yıllık geçmişe sahip, sektöre yön veren trendleri belirleyen, teknoloji üreten bir firma. Dünyadaki tüm pazarlarda liderlik ettiğimiz inovasyon odaklı ürünlerle Türk tüketicilerinin beğenisini kazanarak Türkiye’nin en iyisi olma yönünde hızla ilerliyoruz. Bu gezi kapsamında sektörün söz sahipleri ile bir araya gelerek tasarımlarımızı ve yeniliklerimizi paylaşmak bizim için gurur verici oldu.” YAPI MALZEME - ARALIK 2015

71


I Sektörel

Ideal Standard “2015 Yenilikler Semineri“ İzmir’de Yapıldı

Dünya markası Ideal Standard, İzmir’de eğitim seminerinde bayileri ile bir araya geldi. Eğitim Semineri’nde, Ideal Standard Pazarlama Müdürü Nazan Dinçer tarafından Ideal Standard’ın dünyada öncü olduğu teknolojilerle birlikte yeni ürünleri tanıtıldı.

72

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Dünyanın en büyük banyo gereçleri üreticilerinden Ideal Standard, bayi ve servislerine yönelik Eğitim Seminerini İstanbul ve Ankara’dan sonra İzmir’de gerçekleştirildi. 20 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirilen seminere Bayi yönetici ve çalışanları, yetkili servisler ve Ideal Standard çalışanları katıldı. Ideal Standard’ın dünyada öncülük ettiği teknolojilerin ve yeni ürünlerin tanıtıldığı seminerde teknik ve satış konularında eğitimler de verildi. Toplantılarda katılımcıların, yeni teknoloji ve ürünlerle ilgili görüşleri

alınarak genel değerlendirmeler yapıldı, öneriler dinlendi. Toplantıda konuşma yapan Ideal Standard Satış Müdürü Ahmet Turan Karaca; “Ideal Standard’ın 200 yıllık geçmişinden gelen güven ile Ideal Standard Türkiye olarak büyümeye, Türkiye’de yeni satış noktaları açmaya, ailemize yeni üyeler almaya devam ediyoruz. Şu an 69 satış noktamız bulunuyor. Hedefimiz bu sayıyı 100’lere çıkarmak. İstanbul ve Ankara’da düzenlenen eğitim seminerlerini diğer bölgelerde de yapmayı ve tüm Ideal Standard ailesine ulaşmayı planlıyoruz” dedi.



I Röportaj

Apamet Boyler İstanbul Showroom’u Açtı Apamet Boyler 20.000m² kapalı alanda 150 çalışanıyla birlikte ürettiği ürünleri, yurtiçine ve yurtdışına pazarlayarak sektöre hizmet vermeye devam ediyor.

İstanbul Bölge Müdürü Müh. İbrahim İZGÖRDÜ

74

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Ana merkezi Merzifon – Amasya olan Apamet Boyler, İstanbul Zeytinburnu - Demirciler Sitesi’nde yeni bir showroom açarak sektöre ürünlerini temin ediyor. Geniş ürün gamı ile müşteriye akıllı stok imkânı sunan Boyler, tüm kalite ve kontrol belgelerini alarak, en güvenilir şekilde ilerliyor. Başta Orta Doğu olmak üzere birçok ülkeye ihracat da gerçekleştiren Apamet Boyler’i İstanbul Bölge

Müdürü Müh. İbrahim İzgördü’den dinleyelim.

Öncelikle bize Apamet Boyler’in faaliyetlerinden bahseder misiniz? Apaydın Ailesi olarak ticaret hayatımızda bir asrı bulan geçmişimiz, son 20 yılda sanayi sektörü ile birleşerek hedeflerimize ulaşmamızda bizlere güç katmıştır. Şuan da sanayicilik sektörün-


de Apaydın Metal Ürünleri San. Tic. A.Ş olarak galvanizli tel ve 50 ye yakın çeşitli çit ürünlerini 20.000m² kapalı alanda 150 çalışanımızla üretmekte olup siz değerli müşterilerimize hizmet vermekte ve ülke ekonomisine sağladığımız katkının sevincini tüm çalışanlarımızla birlikte yaşamaktayız. Ürettiğimiz ürünleri

dünya piyasalarına ve Türkiye’nin dört bir yanına göndermekteyiz. Apaydın Metal Ürünleri San. Tic. A.Ş‘nin %100 iştiraki ile 2014 sonu 2015 başı yeni bir yatırımla ısı ve enerji sektörüne Apaydın Isıtma ve Enerji Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. adlı firma ile girmiştir. Apaydın Isıtma ve Enerji Sistemleri San.

Tic. Ltd. Şti. 6,000m² kapalı alanımız ile yeni fabrikamızda her türlü EMAYE KAPLI boyler üretimi yapılmaktadır. APAMET BOYLER markası ile girmiş olduğumuz ısı ve enerji sektörüne gelişen teknolojiye ayak uydurarak en iyi mühendislik kadrosu ve teknik kadro, en iyi makina parkuru ve kalite kontrol

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

75


sistemi ile bu işi en kaliteli, en güvenilir bir şekilde yaparak siz değerli müşterilerimize hizmet vermekteyiz.

Başta Boyler olmak üzere marka olarak siz bu geniş sektöre hangi ürünlerle destek veriyorsunuz? Aslında 2 segmentte ürünümüz var. Ana unsur olarak boyler; hastanelerde, yurtlarda, spor tesislerinde veya villalarda tercih edilen bir ihtiyaç üründür. Apamet Boyler; farklı ısı kaynağı veya kaynakları vasıtasıyla sıcak suyun hazırlanması, Depolanması ve depolanan sıcak suyun ısısını günlerce muhafaza etmek amacıyla kullanılır. Isı kaynaklarını, Buhar Kazanı-Isı Pompası-Güneş Kollektörü-Sıcak Su Kazanı gibi örneklendirebiliriz. Akümülasyon Tankı, Tek Serpantinli Boyler, Çift Serpantinli Boyler,65 lt’lik Kat Boyleri,65 lt’lik Termosifonik Boyler, Basınçlı Sistem Cidarlı Güneş Enerji Boylerleri ve Açık Sistem Güneş Enerjisi Boylerleri uygulaması mevcuttur. Dünyada ve ülkemizde ki yakıt fiyatlarının artışı, gerekse çevre bilinci ve enerji kaynaklarının sınırlı olması sebebiyle alternatif enerji kaynaklarının önemi artmaktadır. Her geçen gün artan çevre bilinciyle enerji

76

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

kaynakları daha duyarlı ve daha ekonomik kullanılmaktadır. Apamet boylerleri genellikle evlerinizde, villalarınızda, fabrikalarınızda, restoranlarınızda, otellerinizde, kısacası temiz sıcak suya ihtiyaç duyduğunuz tüm mekânlarınızda 24 saat kesintisiz ve sağlıklı bir şekilde kullanabilirsiniz. Apamet Boyler olarak yarım dişli manşon kullanmaktayız. 5 cm manşonlarda sadece 2,5 cm’lik kısmı dişli diğer 2,5 cm’lik kısmı ise düzdür. Emaye kaplama sırasında düz kısım emaye alır diğer kısım ise tesisata bağlanır. Bu sayede boş kalan 2,5 cm’lik kısmın zamanla paslanmasının önüne geçilmiş olur. İç kısımlarının emaye olması çok önemli bir nokta. Çünkü galvaniz veya sac olduğu zaman sağlıklı olmuyor. Emaye uzun ömürlü ve hijyenik olması açısından çok tercih ediliyor. Bunların yanı sıra çit yani tel olarak ise fabrikalarımızda işlenerek, dikenli telden tutun da panel çite kadar örme, helezon tel gibi her çeşidini ürün haline getiriyoruz. Bu alanda da ürün gamımız yaklaşık olarak 40 – 50 çeşit civarında. Bunların da aynı zamanda imalatını gerçekleştiriyoruz. Ama Apa olarak, ürünleri en iyi şekilde piyasaya nasıl arz ederiz, nasıl tanıtırız, na-

sıl pazarlarız? Bunların üzerine çalışıyor ve hizmet veriyoruz. Bu hizmeti verirken de en çok dikkat ettiğimiz nokta ise kalıcı ilişkiler kurmak. Yani karşımızdaki insanalar itibar ve güven anlamında bir boşluk oluşturtmadan, süreklilik arz ederek bu eksikliği gidermek ve onların ihtiyaçlarına göre de ürünlerimizi stoklayarak hizmet veriyoruz. Müşteri her zaman istediği ürünü bulabiliyor. Üretim kapasitemizin büyük olmasının yanında akıllı stok tutuyoruz.

Yurtiçi ve Yurtdışı pazarlarda nasıl yer alıyorsunuz? Şu anda yurt dışında Fas, Afrika Ülkeleri, özellikle Orta Doğu Ülkeleri, Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere ihracat gerçekleştiriyoruz. Ürün tanıtımı ile beraber Batı’ya da açılmayı hedefliyoruz.

Geride bırakacağımız 2015 yılını ele alırsak; kalite, fiyat ve performans sürecinizi değerlendirir misiniz? Fiyat noktasında en ucuz değiliz, hiçbir zaman da olamayız. Çünkü kaliteden ödün vermek istemiyoruz. Ama en ekonomiğiz diyebiliriz. Çünkü ekonomik farklı ucuzluk farklı kriterler. Dolayı-


sıyla en ekonomik olmaya çalışıyoruz. Yani makul olan uygun fiyatı vermeye çalışıyoruz. Sirkülasyondan kâr etme derdindeyiz. Kalite noktasında da ürünümüzün geri dönüşümü olmasın. 2 yıl garanti verdiysek hizmetimizin de iyi olması gerekiyor. Apa’nın bu noktada en önemli özelliği hizmeti en iyi şekilde verebilmek. Müşteri memnuniyeti bizim için daima ilk sırada.

ruz. Burada ön plana çıkarak zaten kendimizi gösterdik. Bu da kısa zamanda karşılık buldu. Burada 20 yıllık tanıdığı-

mız toptancı firmalar bizimle çalışıyor. Burada güven aşılayarak yolumuza devam ediyoruz.

İnovasyon alanında daha iyi hizmet verebilmek için ne gibi yenilikler yapıyorsunuz? İnovasyon alanında reklam çalışmalarında farkındalık oluşturmak. Örneğin ürünlerimizi sıfatlandırıyoruz. İnsanların aklında görsel kalsın diye, daha farkındalık oluştursun diye bazı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Pazarlama ve özellikle satış alanında inovasyon olarak yapabileceğimiz en önemli şey tanıtım üzerine yapılan inovasyondur.

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesaj var mıdır? Biz bu sektörde yer almak istiyoruz. “Biz varız” diyoruz. Artık İstanbul’dayız diyo-

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

77


I Sektörel

Aksa Jeneratör’ün Çin’e Uzanan Başarı Hikâyesi İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) iş birliğiyle 18 Kasım 2015 tarihinde “Türk Şirketleri için Çin’deki Fırsatlar” konulu seminer düzenlendi. İTO’da gerçekleşen seminerde Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker katılımcılara Çin’deki başarı hikâyelerini anlattı.

78

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

İTO ve DEİK öncülüğünde 18 Kasım’da gerçekleştirilen “Türk Şirketleri için Çin’deki Fırsatlar” semineri İTO Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Erkesim ve DEİK Türk Çin İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Mr. Gu Jingq Çin’in tercih edilme nedenleri hakkında bilgi verdi. Çin’de dünyanın en büyük jeneratör fabrikasına sahip Aksa Jeneratör’ün CEO’su Alper Peker seminerde başarı hikâyesini ve Çin’deki fırsatları anlattı. Alper Peker, “Asya – Pasifik pazarında daha etkili olabilmek ve Aksa Jeneratör’ün global hedeflerine katkıda bulunmak amacıyla 2007 yılında Çin’e fabrika yatırımı yaparak dünyanın en büyük üretim kapasitesine sahip jeneratör fabrikasını açtık. Çin yatırımından önce Çin iç pazarına yılda 1-2 milyon USD se-

viyelerinde olan satışımızı 25-30 Milyon USD seviyelerine çıkardık. Çin’de yılda 25 bin adet üretim yapan fabrikamız ile Çin’in en büyük dizel jeneratör ihracatçı firması konumuna ulaştık. ” dedi.



I Dosya

80

YAPI MALZEME - ARALIK 2015


e d in ğ i l n e v ü G ? r İş o y u l O r e l Ne İş güvenliği alanında her ne kadar mevzuatlar değişse de maalesef yeterli önlemler alınamıyor. İnşaat sektörünün en çok sorun yaşadığı iş güvenliği ve iş sağlığı gerekli denetlemeler konusunda yetersiz kalıyor. Sektör kendi içinde bu sorunu çözmeye çalışsa da çoğu zaman başarılı olamıyor. Türkiye’de her yıl 1500’ yakın ölümlü, 5000’e yakın uzuv kayıplı iş kazası yaşanıyor. Maalesef yaşanan bu ölümler ve yaralanmalar aileleri ve ileride sorunlu büyüyecek olan çocukları derinden etkileyebiliyor. Sektör her ne kadar bu sorunların önüne geçmeye çalışsa da, bilgi ve eğitim eksikliğinden kaynaklanan, çoğu zaman ölümle sonuçlanan kazaların önüne geçmek çok da kolay olmuyor. Gerekli eğitimlerin uygulanmaması, çocuk işçi çalıştırılması, önlem ve tedbirlerin alınmaması, mevzuatların yeterli derecede uygulanmaması sonu hoş olmayan manzaralarla bizleri karşılaştırabiliyor. Bizler de Yapı Malzeme dergisi olarak Aralık sayımızda, İş güvenliği ve iş sağlığı üzerine röportajlar gerçekleştirdik. Hem üretici hem de uygulayıcı olarak yer verdiğimiz röportajlarda sektöre dair gelişmeleri ve sorunları masaya yatırdık. Yapılması gerekenleri bir de sektörden dinleyelim dedik.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

81


I Dosya

Doğru ve Dürüst Bir Partner

İstanbul Ticaret İş Güvenliği A.Ş. Satış Müdürü Cem SERTBAŞ

82

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

İş Güvenliği malzemeleri konusunda Dünyanın en güçlü markalarının distribütörlüğünü yapan İstanbul Ticaret, tamamı CE onaylı ürünleri güçlü stoğu ve kaliteli servisiyle müşterilerine hizmet sunmaktadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna gösterilen hassasiyetin, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önüne geçilmesindeki etkisinin yanı sıra iş kalitesinin ve verimliliğinin artmasında da önemi oldukça büyük olduğunu daima göz önünde bulunduran İstanbul Ticaret, Yapı Malzeme dergimizin dosyasına konuk oluyor. Satış Müdürü Cem SERTBAŞ da firmanın uzun dönemde de

nasıl varlığını sürdürdüğünü ve sürekli gelişmesini bizlerle paylaştı.

Öncelikle bize firmanızdan ve üretim kapasitenizden bahseder misiniz? İstanbul Ticaret İş Güvenliği A.Ş. yaklaşık 28 yıldır faaliyet gösteren İstanbul Ticaret Hırdavat A.Ş.’nin kardeş kuruluşu olarak 2005 yılında ticari hayatına başlamıştır. Sektördeki pek çok iş güvenliği firmasının aksine hırdavat veya diğer sektörlerden ayrışarak tamamen iş güvenliği üzerine yoğunlaşmıştır. Ürün portföyüne 3M,Ansell, Dupont, Capi-


İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda hizmet veren İstanbul Ticaret İş Güvenliği Ve Endüstriyel Ürünler Sanayi Anonim Şirketi 20 yılı aşkın süredir, uzman kadrosu ile üstün hizmet anlayışından ödün vermeden müşterilerine “Çözüm Ortağı” olarak hizmet vermeye devam ediyor.

tal Safeyt, Univet vb. güçlü ve global markaları katan İstanbul Ticaret, VEO markası ile kendi ürettiği ürünleri de Türkiye pazarına sunmuştur. İstanbul Ticaret 2015 yılında Bunzl tarafından satın alınarak, ticari faaliyetlerine Bunzl İstanbul Ticaret olarak devam etmektedir.

Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz? İş Güvenliği ekipmanları tüm dünyada standartlar ve spesifikasyonlar çerçevesinde geliştirilip kullanılan ürünlerdir. Biz, İstanbul Ticaret olarak, dün-

yadaki tüm gelişmeleri takip ederek ürünlerimizi en son standartlara göre revize ediyor ve Türkiye’deki firmaların ihtiyaçlarına göre ürünler geliştirilmesini sağlayarak firmaların bu ekipmanlara ulaşabilmesini kolaylaştırıyoruz. Ayrıca firmalara iş Güvenliği konusunda eğitici ve bilgilendirici seminerler düzenleyerek, teknik konuda bilgili personellerimiz tarafından teknik destek vererek Türkiye’de hem iş güvenliği bilincinin artmasına hem de firmamızın uzun dönemde de varlığını sürdürmesini ve sürekli gelişmesini sağlıyoruz.

Malzeme kalitesine önem veren ve çözüm odaklı üretim yapan bir firma olarak, Yurtiçi ve Yurtdışı pazarlarda nasıl yer alıyorsunuz? İstanbul Ticaret Türkiye’de sadece ürün satan bir firma olarak değil aynı zamanda eğitici faaliyetleri, teknik desteği, satış sonrası hizmetleri, hızlı lojistik hizmetleri ve elbette ürün kalitesi ile müşterilerinin iş güvenliği alanında çözüm ortağı olarak hizmet sunan bir firmadır. Bu kapsamda firmamız Türkiye’de birçok kuruluş tarafından tercih edilir hale gelmiştir. İstanbul Ticaret Türkiye’de olduğu gibi diğer ülkelerde de faaliyet alanını geliştirmektedir. YAPI MALZEME - ARALIK 2015

83


2016 yılı İSG Hedef’lerinden kısaca bahsedebilir miyiz? İş güvenliği tüm dünyada ama özellik-

le Türkiye’de hala gelişmekte olan bir sektör ve Türkiye’de potansiyelinin henüz çok gerisinde. Bu doğrultuda, firmamız da

hedeflerini oluştururken ülkemizde iş güvenliği bilincini arttırmayı odak noktasına koymaktadır. 2016 yılında İstanbul Ticaretin en büyük hedefi, müşterilerine daha kaliteli ve daha yüksek standartlarda hizmet verebilmek olacaktır. Bunu sağlamak için dünyadaki birçok fuar, seminer ve konferanslara katılarak ve gelişmeleri takip ederek bu gelişmeleri Türkiye’de de uygulamaya devam edeceğiz. Sahada ki teknik personel sayımızı, satış sonrası destek birimi sayımızı artırıp, bu personellerin gerekli eğitimleri alarak daha iyi hizmet vermelerini sağlayacağız. Lojistik depolarımızı yenileyip geliştirerek daha hızlı ürün hizmeti verebilmek de hedeflerimiz arasında. Ayrıca teknolojik gelişmeleri de firmamıza adapte ederek müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmeyi hedefliyoruz. Bunlardan biri web tabanlı İSG bilgi bankası oluşturarak, bu konuda bilgiye ulaşmak isteyen herkesin yararlanabileceği bir sistemi hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

İş Sağlığı Güvenliğini sağlamada en zorlandığınız nokta nedir? Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği bilincinin henüz tam anlamıyla arzu ettiğimiz noktalarda olmaması, diğer birçok firma gibi bizim de en çok zorlandığımız noktalardan biridir. Bu konularla

84

YAPI MALZEME - ARALIK 2015


ilgili gerek İstanbul Ticaret olarak gerekse ÇSGB ile koordineli faaliyetler yürüterek çalışanları, iş güvenliği, doğru ve standartlı malzeme kullanımı gibi konularda bilinçlendirmeye çalışıyoruz.

İş sağlığı ve güvenliği teknik bir mesele midir? Ülkemizde çalışanlarla ilgili iş sağlığı ve güvenliği alanında neler yapılmaktadır? İş sağlığı ve güvenliğinin temel amacı iş yerlerinde, çalışanların maruz kalacakları tehlikeleri saptayıp bu tehlikeleri kaynağında bertaraf etmektir. Elbette bu riskleri bertaraf etmek her zaman mümkün olamıyor. İş güvenliği ekipmanları bu aşamada devreye giriyor. Risk engellenemiyor ise çalışanı ekipmanlar ile korumak gerekiyor. Tüm bu belirlemeleri yapmak ve ekipmanları sağlamak teknik çalışmalarla mümkün. Riskleri sınıflandırmak, tanımlamak, çözüm geliştirmek ve elbette çalışanları eğitmek teknik bilgi gerektiren çalışmalar. Türkiye’de iş güvenliği ilgili müfredat ÇSGB tarafından çıkartılan kanunlar ile oluşmaktadır ve ekipmanların standartları Avrupa ülkelerinin de

kullandığı EN standartlarına göre belgelenir. Son yıllarda iş kazalarını en aza indirmek için ÇSGB yeni iş güvenliği yasasını yürürlüğe koymuştur. Denetlemeler ve yaptırımlar ile de bu kanunların uygulanmasına çalışılmaktadır. Burada en önemli konulardan biri olan çalışanların eğitilmesine ise ÇSGB yanında İstanbul Ticaret gibi firmalar da düzenledikleri seminer ve eğitimler ile katkıda bulunmaktadır.

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Yeni düzenlemelere rağmen son yıllarda meydana gelen kazalar, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda nerede olduğumuzu tekrar gözler önüne seriyor. Bu noktada, sektördeki her bireye görev düşüyor. İş güvenliğini mecburiyet veya yeni bir düzenleme olarak görmemeli, bunu bir çalışma kültürü olarak benimsemeliyiz. Ancak bu kültüre uygun hareket etmeye başlandığında, düzenlemelerin uygulanmasındaki sorunlar ortadan kalkacaktır. YAPI MALZEME - ARALIK 2015

85


I Dosya

Quasar İstanbul; Önceliğimiz ve Sloganımız ‘ÖNCE İŞ GÜVENLİĞİ’ Eski Ali Sami Yen Stadyumu arazisi yanındaki eski likör fabrikası üzerinde yükselen Quasar İstanbul, ayrıcalıklı bir proje olmasının yanında, iş güvenliğinde de adından söz ettiriyor.

Viatrans A.Ş – Meydanbey Ortak Girişimi İş Sağlığı ve Güvenliği Sistem Yöneticisi Kadri Can KURBAN

86

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Viatrans Gayrimenkul Geliştirme, Kiralama ve Ticaret Anonim Şirketi ile Türkiye’de faaliyet gösteren Meydanbey İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından kurulan Ortak Girişim, iş güvenliğinde aldığı önlemler ve vermiş olduğu eğitimlerle de dikkat çekiyor. Toplam 10 ödülle rekor kıran Quasar

İstanbul, Dubai’deki Cityspace Fuarı’nda da ‘En İyi Ticari ve Karma Kullanımlı Proje ‘olarak büyük ödüle layık görüldü. İş güvenliğine gerek yetkililer gerekse çalışanlar açısından son derece önem verilen projede slogan; ‘Önce İş Güvenliği’. Yapı Malzeme dergisi olarak bizde Projenin İş Sağlığı ve Güven-


liği Sistem Yöneticisi Kadri Can Kurban ile iş güvenliği dosyamızda keyifli bir söyleşi için bir araya geldik.

Öncelikle bize firmanızdan ve projeden kısaca bahseder misiniz? Eski Ali Sami Yen Stadyumu arazisinin yanında, eski likör fabrikası arazisi üzerinde inşa edilen Quasar İstanbul projesi iki kule, tarihi eski likör fabrikası ve alışveriş merkezinden oluşmaktadır. Quasar Kulesi dediğimiz rezidans blok ve dünyaca ünlü fairmont hotel yüksek katlı yapılarımızdır. İsviçre kökenli Viatrans Gayrimenkul Geliştirme, Kiralama ve Ticaret Anonim Şirketi ile Türkiye’de faaliyet gösteren Meydanbey İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından kurulan Ortak Girişim, söz konusu arazi üzerinde uluslararası tanınırlığa haiz, nitelikli ve seçkin bir kültür, sanat ve lüks yaşam merkezi oluşturmayı amaçlamaktadır. Quasar İstanbul projesi Eylül ayında İngiltere’de gerçekleşen Avrupa Gayrimenkul Ödülleri’nde 3 Avrupa, 5 Türkiye Birinciliği yanında aldığı 2 özel takdir ödülü ile toplam 10 ödülle rekor kıran Quasar İstanbul, Ekim ayında ise dünyanın en büyük gayrimenkul fuarlarından biri olan Dubai’deki Cityspace Fuarı’nda ‘En İyi Ticari ve Karma Kullanımlı Proje’ dalında gelecekteki projeler arasında büyük ödüle lâyık görülmüştür.

Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde ölümle sonuçlanan iş kazalarının en çok yaşandığı inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir firma olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda şirketinizi nasıl tanımlarsınız? Ülkemizde iş kazalarının önüne geçebilmek için son yıllarda önemli kanunlar çıkarılmasına rağmen bu kanunlar iyi uygulanmadığından dolayı maalesef inşaat sektöründe iş kazaları giderek artmaktadır. Türkiye’de iş güvenliğinin gerçek anlamda sağlanabilmesi için yöneticilerin iş sağlığı ve güvenliği konusunu ciddiye almaları gerekmekte olup iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli bütçe parasal destek sağlanmalıdır. . İş güvenliği yönünden bizleri destekledikleri ve sonuna kadar verdiğimiz kararlarla arkamızda durdukları için Viatrans - Meydanbey olarak Proje Müdürümüz Sn. Uğur ÖZCAN, Şantiye Müdürümüz Sn. Bayram CANIBEK ve Teknik Müdürümüzün Sn. Ahmet ÖZGÜN, Viatrans AS Managing Direktörümüz ve İcra Kurulu üyemiz Sn. Pınar Aybek, İcra Kurulu üyemiz Sn. Kemal ŞENER’e teşekkür ediyorum. Bence iş güvenliğinin başarılı şekilde uygulan-

ması için en önemlisi üst yöneticilerin iş güvenliğine bakış acılarının ciddi olmasından geçmektedir. Projemizde yöneticilerimizin iş güvenliğine bakış acısı son derece ciddi olduğundan dolayı ve tüm şantiye çalışanlarının iş güvenliğine bakış acılarının ciddi olması sayesinde bizler iş güvenliği uzmanları bu projede işimizi severek yapabiliyoruz. Tarafımıza verilen yetkilerinde sınırsız olmasından dolayı iş sağlığı ve iş güvenliğini yasal kanunlara göre son derece iyi uyguluyoruz. İş güvenliği birimini bağımsız bir birim olarak görmelerinden dolayı iş güvenliği konusunda çok katı bir tavrımız olup, iş güvenliği açısından hiçbir taviz vermemekteyiz. Projemizde yapılan tüm imbatlarda yönetim ve şantiye olarak önceliğimiz ve

sloganımız ‘ÖNCE İŞ GÜVENİLİĞİ’ olmuştur.

Şirket bünyenizde iş sağlığı ve güvenliği adına ne gibi çalışmalar yapılıyor? Şirket içerisinde nasıl bir işleyiş sistemi mevcut? Şirket olarak önceliğimiz iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tüm yasal gereksinimleri yerine getirmektir ve su ana kadar bunu son derece iyi bir şekilde yerine getiriyoruz.

İş sağlığı ve güvenliği adına yapılan çalışmalar Şantiyemizde İSG denetim birimi olarak İSG Sistem Yöneticisi K. Can Kurban, A sınıf ISG Uzmanımız Yrd. Doç. Dr. Haldun TURAN ve 8 C sınıf ISG Uzmanımız YAPI MALZEME - ARALIK 2015

87


bulunmaktadır. Toplam şantiyemizde alt yüklenicilerle beraber 40 ISG Uzmanı bulunmaktadır. 30 seneye aşkın İş sağlığı ve güvenliği bünyesinde çalışma yürüten birçok projede eğitim ve danışmanlık görevinde bulunan her hafta düzenli olarak denetim ve iş güvenliği eğitimlerini gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Haldun TURAN’a Şantiyemizde verdiği destekten dolayı çok teşekkür ederiz. Günlük olarak her gün sabah alt yüklenici İSG Uzman, formen ve Ekip başlarıyla saha kontrolleri yapılmaktadır tespit edilen uygunsuzluk en kısa sürede giderilerek raporlanmaktadır. Uygunsuz çalışma yapan çalışanlar eğitim salonuna indirilir ve eğitime alınır. Tekrar etmesi durumunda ihtar ve para cezası gerçekleştirilir, uygunsuzluğun nükset-

88

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

mesi durumunda iş akdinin feshi gerçekleştirilir ve şantiyeden uzaklaştırılır. Günlük iş izin programları iş izin formları Düzenli olarak takip edilerek ve kontrol yapılarak çalışmaya izin verilir. İş izin formları sabah işe başlamadan toplanır ve tüm firmalarla paylaşılır.

Periyodik günlük kontroller Sabah denetimlerinde Yapılan uyarılara anında müdahalenin yapılması ve yerinde uygunsuzluğun en kısa süre giderilecek tarafımıza raporlanması sağlanır. Günlük Viatrans ISG birimimiz tarafından yapılan düzenli kontroller; Düzenli olarak rüzgâr şiddetinin kontrolleri ve firmalara tarafından paylaşılması 30 km/s Asma sepetlerde 45 km/s Kule vinçlerde iş durdurma • Toplu koruma önlemlerinin kontrolleri

• Elektrik pano kontrolleri ve elektrik kabloları kontrolleri • Asma sepet, İskele, Manlift. Folklift kontrolleri • Kişisel Koruyucu Donanımların kontrolleri • Elektrikli el aletleri kullanım kontrolleri • Döşeme kenar boşlukları ve çalışma alanı şaft kontrolleri • Genel anlamda saha düzeni ve geçiş yolları kontrolleri • Saha alanında bulunan uyarı levhalarının kontrolleri •Emniyetsiz çalışmalar Toplu koruma önlemleri alınmaktadır. Standartlara uygun iskelelerde çalışma yapılmaktadır. Kaza ve yaralanmalarda ilk yardım uygulamaları ve kurtarma tatbikatları düzenli olarak yapılmak-


tadır. Haftalık eğitimler düzenli olarak yapılmaktadır. A sınıfı uzmanı Yrd.Doç. Dr Haldun TURAN tarafından her hafta düzenli olarak iş güvenliği eğitimleri verilmektedir.

İş Sağlığı Güvenliğini sağlamada en zorlandığınız nokta nedir? Şantiyemize yeni işe başlayan işçiler başka projelerde iş güvenliği açısından baskı görmedikleri için bizim projemizde uyum sorunu yaşıyorlar. Maalesef işçilerin yeterli eğimi almamasından ve işçinin 30 yıldır ben bu işi yapıyorum böyle çalışmadım bu tür önlemleri almadan çalıştım demesiyle birlikte biz iş güvenlikçiler olarak personeli eğitmeye bilinçlendirmeye çalışıyoruz tabi bazen ne yaparsan yap eğitilemeyen bir kesim var.

İş sağlığı ve güvenliği teknik bir mesele midir? Ülkemizde çalışanlarla ilgili iş sağlığı ve güvenliği alanında neler yapılmaktadır? İş güvenliğine ilişkin uygulamaları sadece teknik bir mesele olarak görmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Konunun hukuki, sosyal, psikolojik ve kültürel boyutları vardır. İş güvenliğinin ülkemizde

iyi bir şekilde uygulanabilmesi için öncelikle uzmanlardaki sınıflandırmalar bence kalkmalıdır(A sınıfı-B sınıfı-C sınıfı) zaten su an işi bilende bilmeyende A sınıfı-B sınıfı oluyor. Önceliğimiz uzmanların gelişiminden kalifiye olmasından geçmelidir buda tecrübeyle oluşacak bir şeydir. Ülkemizde iş güvenliği uzmanlığı yapmak son derece zor bir süreçten geçmektedir işveren isg uzmanını işe alıyor ama iş güvenliği uzmanı kendisinin ekmek yediği yere yaptırım da bulunamıyor bulunduğun da işimi engelliyorsun bir bakmışın işten kovulmuşsun işte bu mantık iş güvenliğinin kaliteli, iyi sağlabilmesi için ortadan kalkmalı, iş güvenliği uzmanları devletin denetimcisi gibi çalışmalıdır. Devlet tarafından bir havuz oluşturulmalı isg uzman maaşları bu havuzdan ödenmelidir. Bana göre bir sistem kurulup tüm işçilerin durumunu o sistemden öğrenmemiz gerekir. İşçi diğer çalıştığı yerde hangi eğitimleri aldı, hangi kazaları geçirdiği, çalışanların ve firmaların iş güvenliği açısından puanlamalarını gösteren ortak bir ağ kurulmalıdır. Tüm çalışacak personeller belli başlı isg eğitim ve sınavlarını tamamlayarak işe alınması gerektiğini düşünüyorum iş güvenliği

bilincini ve ciddiyetini çalışanlara böyle aşılayabiliriz. Ülkemizde iş güvenliği uzmanları için bence bir odanın da artık kurulma vakti geldi diye düşünüyorum. Ağır ve tehlikeli işlerde minimum sallıyorum en az 10 isg uzmanı gibi bir limit koyularak denetimin artırılması ve isg uzmanlarının iş imkânlarının artırılması sağlanabilir.

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? İş güvenliği uzmanları olarak yaptığımız işin kutsallığını biliyoruz. Kendi can güvenliğini düşünmeyen kişilerin can güvenliğini düşünüyoruz. İş bitiminde bir işçi evine ailesine sapa sağlam gidiyorsa bizlerin sayesindedir. Ülkemizde İş güvenliği sektörü öyle bir duruma geldi ki maalesef 1500 TL ye uzmanlık yapan da var bu sektörde tüm meslektaşlarıma şunu demek istiyorum yaptığımız iş gerçekten zor bir iş, piyasamızı bu kadar düşürmeyelim diyorum. Bence devlet tarafından bir alt limit koyulmalıdır iş güvenliği sektörünü dengede tutmamız gerekmektedir. Tüm iş güvenliği uzman arkadaşlarıma sevgilerimi sunuyorum.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

89


I Dosya

“Yüksekte Çalışanların Evlerine Güvenle Dönmelerini Sağlıyoruz” Numeko Safety, İş güvenliği ve sağlığı sektöründe çeşitlendirilmiş ürün yelpazesinde ve hizmetlerinde, bölgede önde gelen bölgesel sağlayıcısı olmaya devam ediyor.

Numeko Safety, özellikle Telekomünikasyon olmak üzere tüm sektörlerde, dünyada işinin en iyisi firmalar ile çalışarak müşterilerine, yüksekte çalışanların düşmesini önleyici ve çalışma rahatlığını sağlayan donanım ve sistemler, iş güvenliği ekipmanları, kişisel koruyucu donanımlar, kurtarma ekipmanları, yük kaldırma ekipmanları tedariki ve montaj çalışmalarını yapmaktadır. İş güvenliği dosyamızda yer verdiğimiz Numeko Safety’i, firma Genel Müdürü Semih

90

YAPI MALZEME - ARALIK 2015


Koçak’tan dinleyerek daha yakından tanımak istedik.

Öncelikle bize Numeko İş Güvenliği’nden bahseder misiniz? Numeko İş Güvenliği, Kişisel Koruyucu Ekipman, Yaşam hatları,

yüksekte çalışma eğitimi gibi konularda son kullanıcıya ve firmalara uzman ekibiyle Tüm Türkiye’de hizmet veren genç dinamik bir firmadır. Firma olarak 3M markasının Türkiye’de yüksekte çalışma alanında temsilciliğini yürütmekteyiz.

Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz? Ürünlerimiz 3M kalite ve güvencesi altındadır. Müşteri memnuniyeti ile birleştirerek uzun yıllar bu sektörde YAPI MALZEME - ARALIK 2015

91


Genel Müdür Semih KOÇAK

hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Diğer düşüş güvenliği üreticilerinden daha fazla patentimiz, mühendisimiz ve endüstriyel inovasyonumuz bulunmaktadır. Sizlere işinizi daha kolay, güvenli ve verimli yapabileceğiniz ve tamamen sizin bir parçanız gibi hareket edebilecek en iyi aksesuarları sunuyoruz. Süspansiyonlu travma kayışlarından ergonomik destek elemanlarına, taşıma çantaları, hidrat sistemler ve D-ring uzantıları ile çok geniş bir

92

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

alanda güvenlik giysilerinizi ihtiyacınıza göre şekillendirebilirsiniz.

sunda bilinçsiz ve eğitimsiz yöneticilerin olduğu firmalarda çok zorlanıyoruz.

Malzeme kalitesine önem veren ve çözüm odaklı tedarik yapan bir firma olarak, Yurtiçi ve Yurtdışı pazarlarda nasıl yer alıyorsunuz?

İş sağlığı ve güvenliği teknik bir mesele midir? Ülkemizde çalışanlarla ilgili iş sağlığı ve güvenliği alanında neler yapılmaktadır?

Yurtiçi pazarında müşterilerimize danışmanlık hizmeti vererek önce risk ve saha analizleri yapıyoruz. Sonrasında personele gerekli farkındalık ve yüksekte çalışma eğitimleri veriyoruz. Bunun sonrasında personelin Kişisel koruyucu donanımlarını tedarik ederek uçtan uca hizmet veriyoruz.

İş sağlığı ve güvenliği bilinç ve farkındalık meselesidir. Ne yazık ki ülkemizde birçok iş alanında yeterli hassasiyet yoktur ve bunun oturması biraz daha zaman alacaktır. Türkiye’de çalışanların eğimlerinin ve bilinçlerinin artması için yapılan çalışmalar yavaş ilerlemektedir.

2016 yılı İSG Hedef’lerinden kısaca bahsedebilir miyiz?

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir?

2016 yılında İSG’nin artan grafiğine katkıda bulunmak için her sektörde çalışmalarımızı hızlandıracağız ve en önemli kısmı olan eğitime önem vereceğiz. 2016 yılı Ocak ayında Tuzla Orhanlı’da 3M Capital Safety işbirliği ile Türkiye’de tek Capital Safety sertifikalı Yüksekte Çalışma Eğitim Merkezimizi açıyoruz.

İş Sağlığı Güvenliğini sağlamada en zorlandığınız nokta nedir? En zorlandığımız nokta İş Güvenliği konu-

Bu sektörde hizmet veren firmaların daha çok önü açılmalı ve destek verilmelidir. Firma sahipleri ve yöneticileri iş güvenliğine hassasiyetle önem verip gerekli yaptırımları uygularsa çalışanlarda buna ayak uyduracaktır. Bunun için özel bütçeler ve personeller atanmalı. Gerekli eğitimler verdirilmelidir ve denetimler sıkı tutulmadır. Teşekkür ederim.



I Dosya

3M İş Güvenliği’nde Devleşiyor 3M kişisel koruyucu donanım sektöründe “yüksekte çalışma ekipmanları” konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Capital Safety şirketini satın alarak, iş güvenliği alanında güçlenmeye devam ediyor.

İş Güvenliği ve Kişisel koruyucu donanım sektöründe adından sıkça söz ettiren 3M, Capital Safety ile birlikte ürün yelpazesini genişletti. Capital Safety’nin satın alınmasıyla birlikte sektörde daha etkin konuma gelen 3M’i iş güvenliği dosyamızda, 3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürünleri Ülke Direktörü Kerem KÜRKLÜ’den dinliyoruz.

Öncelikle büyük bir satın alma gerçekleştirdiniz. 3M olarak bu satın alımdan bahsedebilir misiniz?

3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürünleri Ülke Direktörü Kerem KÜRKLÜ

94

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Capital Safety, global kişisel koruyucu donanım sektörü içinde en hızlı büyüyen güvenlik kategorilerinden biri olan yüksekte çalışma ekipmanları alanında önde gelen küresel tedarikçilerden biri. Bu satın alma, 3M İş Güvenliği Bölümünü ve portföyümüzü daha da güçlen-

dirdi. Capital Safety’nin farklı pazarlara yönelik ürünleri, Türkiye’de özellikle inşaat ve Telekom sektöründe daha etkin bir oyuncu olmamızı sağlayacak. Biz de böylece diğer ürünlerimizi daha geniş kitlelerle buluşturacağız.

Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde ölümle sonuçlanan iş kazalarının en çok yaşandığı inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir firma olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda 3M’İ ve Capital Safety’i nasıl tanımlarsınız? 3M de, Capital Safety de ürünleri pazarda yüksek bilinirliğe sahip, kişisel koruyucu donanım sektöründe önde gelen global firmalar. Capital Safety’nin sektör lideri ürün ve çözümlerinin arasında, yaygın şekilde tanınan global markaları


DBI-SALA ve PROTECTA altında satılan emniyet kemerleri, halatlar, geri sarımlı düşüş durdurucular ve özel tasarımlı sistemler yer alıyor. 3M İş Güvenliği olarak, çalışanların güvenlik ve emniyetinin iyileştirilmesine odaklanıyoruz; dolayısıyla bu birleşme ile 3M’in iş güvenliği alanındaki markası ve gücü, gerek Capital Safety’nin gerekse 3M’in müşterilerine çok daha geniş bir ürün yelpazesi ve koruma sunacak. Bu iki marka altındaki tüm çalışmalarımızın Türkiye’de inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği bilincini arttırmaya yardımcı olacağına inanıyoruz.

Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz? En büyük önceliğimiz insanların hayatlarını bilim ve teknolojimizi kullanarak her gün daha iyi hale getirmek. Dolayısıyla, ürünlerimizi kullanan kişilerin geri bildirimlerini değerlendirerek ve 3M teknolojilerimizi kullanarak ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Örneğin; zor koşullar altında çalışan ve toz maskesi kullanması gereken işçilerin daha rahat ve güvenli nefes almasını sağlayan 3M Aura Toz Maskesi 9300+, 3M biliminin en göze çarpan ürünlerinden biri. 3M Aura Toz Maskesi 9300+, sadece iş sırasında rahat nefes almayı sağlamakla kalmıyor, günlük yaşamı da daha kaliteli hale getiriyor. Bilimi hayatın içine yerleştiren bu yaklaşımımız ile 3M olarak tüm dünyada yüzyılı aşkın süredir hayatı kolaylaştırıyoruz. Uzun vadede de, AR-GE yatırımlarımızla 3M ürünlerin piyasada varlığını arttıracağını düşünüyoruz.

bilincini arttırmak. Bunun için her sene farklı etkinlikler yürütüyoruz. Örneğin; fabrikalarda İSG günleri organize ediyoruz. Bir iş güvenliği tiyatromuz var ve fabrika çalışanlarını bir yandan eğitirken, diğer yandan da güldürüyoruz. 3M internet sitemizde de yayınladığımız, hangi kişisel koruyucu donanımların nerede kullanılacağını anlatan bir oyunumuz var. 2015 yılı içerisinde 115 fabrikada İSG etkinliği organize ederek, Türkiye genelinde binlerce çalışanın iş güvenliği konusunda bilincini arttırdık. Ayrıca; “insan hayatının değerli olduğu; dolayısıyla iş sağlığı ve güvenliği sektöründe rekabet olamayacağı” felsefesiyle sektörel İSG konferansları düzenliyoruz.

ki İSG mevzuatının tam ve uygulanabilir olması ve bu mevzuat ile mevzuatın içerdiği yaptırımların uygulayacak kişiler tarafından bilinmesi gereklidir. Tabi ki en önemlisi de mevzuatları hem uygulatacak hem de uygulayacak kişilerin bu konuyla ilgili yeterli bilinç ve kültüre sahip olmalarıdır. 3M iş güvenliği bölümü olarak bu bilincin artmasına destek olmak için, İş Güvenliği Uzmanı teknik ekibimiz sadece 2015 başından beri Türkiye’de 126 adet fabrikayı ziyaret etti; İSG konusu genelinde ve kişisel koruyucu donanımlar özelinde eğitimler düzenledi.

İş Sağlığı Güvenliğini sağlamada en zorlandığınız nokta nedir?

İş sağlığı ve güvenliği teknik bir mesele midir? Ülkemizde çalışanlarla ilgili iş sağlığı ve güvenliği alanında neler yapılmaktadır?

Türkiye’de 3M İş Güvenliği bölümü olarak amacımız iş sağlığı ve güvenliği

İş sağlığı ve güvenliği sadece teknik bir mesele değildir. Öncelikle, ülkede-

Türkiye’de iş güvenliği konusunda hep birlikte geliştirmemiz gereken noktalar var. İSG’nin bir kültür olarak yayılması ile uzun vadede bu konuda çok iyi sonuçlar alınabileceğine inanıyoruz. Bunun için yukarıda bahsettiğimiz gibi sürekli çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Malzeme kalitesine önem veren ve çözüm odaklı üretim yapan bir firma olarak, Yurtiçi ve Yurtdışı pazarlarda nasıl yer alıyorsunuz? Temeli bilime dayalı bir şirket olarak; güvenlik ve reklam, tüketici, elektronik ve enerji, sağlık ve endüstriyel iş birimlerimizle iş güvenliğinden sağlığa, ofis ürünlerinden LCD’ler için filmlere kadar binlerce yaratıcı ürünle marketlerde lideriz. Dünya çapında 89.000 çalışanımızla 70’den fazla ülkede faaliyet göstermekteyiz. Ürünlerimiz yaklaşık 200 ülkede satılıyor. Global çapta 11 bin mühendis istihdam ederken, ciromuzun yüzde 6’sini Ar-Ge’ye ayırıyor, 3M olarak bilimi hayatın her anında kullanılır hale getiriyoruz.

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir?

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

95


I Röportaj

Güvenle Hep Daha İleriye… Bureau Veritas’ın yaygın küresel çalışma ağı, müşterilerine en yüksek seviyede ve geniş bir yelpazede hizmet vermeye devam ediyor. Bu geniş hizmet yelpazesi içinde, denetim, gözetim, kontrol, belgelendirme, gemi klaslama, teknik destek hizmetleri, eğitim ve dış kaynak kullandırma hizmetleri bulunuyor.

Kurulduğu günden beri büyük projelerin güvenliğini sağlayan ve İki asırlık büyük bir geçmişe sahip olan Bureau Veritas, inşaattan gayrimenkule, enerjiden denizciliğe, otomotivden taşımacılık & altyapıya kadar birçok sektörde hizmet veriyor. İş güvenliği dosyamızda yer verdiğimiz Bureau Veritas’ı İş Güvenliği Yöneticisi Avni Onur Sevinç’ten dinliyoruz.

Öncelikle bize firmanızdan ve Danışmanlığını yapmakta olduğunuz Projeden Bahsedebilir misiniz? Bureau Veritas HSE Manager Avni Onur SEVİNÇ

96

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Bureau Veritas, kurulduğu 1828 yılından bugüne geliştirdiği uzmanlığıyla, müşterilerine Kalite, Sağlık, Güvenlik, Çev-

re ve Sosyal Sorumluluk alanlarındaki standartlara ve mevzuatlara uygunluk göstermeleri için destek vermektedir. Şu anda, BV olarak dünya genelinde 940’den fazla ofis ve laboratuvarımızda pek çok farklı disiplin ve uzmanlık alanından 52.000’den fazla çalışanımızla birlikte, küçük ve yerel ölçekli firmalardan büyük ve uluslararası ölçekteki firmalara kadar 400.000’i aşkın müşterimize hizmet vermekteyiz.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz, neden Bureau Veritas? İzmir’de doğdum. Lisans eğitimimi Dokuz Eylül Üniversitesinde tamamladıktan sonra; Petkim, Johnson Controls, Cummins, Hyundai Cons. gibi uluslara-


ları ve multicultural firmalarda çalıştıktan sonra, Bureau Veritas’ta HSE Manager olarak çalışmaktayım. Bureau Veritas neredeyse iki asırdır geçmişi olan uluslararası bir gözetim ve danışmanlık yapan bir Fransız firması. Yaptığı işle ilgili olarak tarihsel gelişimin hep içinde olmuş. Sahip olduğu know how ve tecrübe Bureau Veritas’ı eşsiz bir hazane yapıyor. İnsana, çevreye, yapılan işe verilen değer ve uluslararası disiplinde bir projede çalışmak Bureau Veritas’ı tercih etmemdeki en önemli sebeblerden birisidir.

2016 yılı İSG Hedef’lerinden kısaca bahsedebilir miyiz? İSG kültürünü oluşturmak, farkındalığı arttırmak ve danışmanlığını yaptığımız projelerde Bureau Veritas olarak 187 yıllık tecrübemizi, bilgimizi aktararak işverenlerimizi, çözüm ortaklarımızı en iyi şekilde yönlendirmektir.

İş Sağlığı Güvenliğini sağlamada en zorlandığınız nokta nedir?

En zorlanılan nokta kuşkusuz, davranış değişikliği yaratmak. İşin yapılma şekline bağlı olarak çalışanların sergilediği çalışma şekli, isg bilinci ve farkındalığı arttırma gibi konularda direnç yaşamaktayız. BV olarak, sorunlara getirdiğimiz sistematik çözümlerle neredeyse iki asıra yaklaşan tecrübelerden oluşan “ best practice “ larımızla bu direncin etkisini azalmak için gereken çabayı gösteriyoruz.

İş sağlığı ve güvenliği teknik bir mesele midir? Ülkemizde çalışanlarla ilgili iş sağlığı ve güvenliği alanında neler yapılmaktadır? İşin mutfağında istatistikler, veriler, olasılıklar gibi birçok teknik meseleler yer alır. Fakat sahada durum tamamiyle insan ilişkilerine bağlıdır. Eğer temas ettiğiniz kişilerde kötü bir intiba bırakıyorsanız, İSG konusunda o kişiyi neredeyse kaybettiniz demektir. Çalışana, bu zamana kadar ki çalışma şeklinin yanlış olduğunu söylediğinizde

ki direnç kişisel olabiliyor. Konuyu, kişisel başarı ve başarısızlık olarak değerlendirebiliyor. Öğrenim ve deneyimlerinin çoğu saha da kazanmış olan birisi için değişim kolay bir şey değildir. İSG profesyonellerinin süreçleri yönetmesine olanak veren mevzutların mevcut durumlara cevap vermesi için yapılan güncellemeler oldukça önemlidir. İSG bir bakış açısı, davanış ve iş yapma şekli olduğundan süreçleri, riskleri yönetmek için gereken bilgiyi, riski tanımlamaya yönelik yapılan çalışmaların, eğitimlerin gün geçtikçe artması umut vericidir. Yaşanılan kazaların detaylı incelenmesi ve tekrarlanmaması için yapılan çalışmalar çok önemlidir.

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Zor zamanlar yaşadığımız bu dönemde, İSG kültürünün ve disiplinini arttırmak için gerek saha da gerekse için mutfağında çalışan herkese buradan teşekkür etmek istiyorum.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

97


Sektörün ’ leri

Elektrikli El Aletleri Hilti

Donanım & Yazıcı HP

Jeneratör Emsa Elektrik Viko

Gazbeton AKG


Isıtma & Soğutma Buderus Zehnder Yapı Kimyasalları Kale Betonart

İş Güvenliği 3M Seramik Seramiksan Tureks Stone Yurtbay Seramik Yalıtım Austrotherm Capatect Dupont Kale

Vitrifiye Creavit Ideal Standard

Zemin Kaplama KıbrID Material


W

I Ürün

Buderus’tan Klasik Kombi İmajını Tamamen Değiştirecek Yeni Bir Ürün Lider termoteknoloji markası Buderus’un yeni seri Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanları, fark yaratan tasarımının yanı sıra sağladığı yakıt tasarrufuyla da dikkat çekiyor.

100

YAPI MALZEME - ARALIK 2015


Geniş ürün gamı ile her türlü ihtiyaca çözümler sunan, Avrupa’nın önde gelen termoteknoloji markası Buderus, yeni seri Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanları Türkiye’de de tüketicilerin beğenisine sundu. İlk kez geçtiğimiz aylarda Almanya’da düzenlenen ISH Fuarı’nda tanıtılan Logamax plus GB172i yoğuşmalı kombi ve kazanlar, bugüne kadar Türkiye’ye ilkleri getiren Buderus’un yenilikçi

ürün gamına eklendi. Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, fark yaratan tasarımıyla tüketicilerin estetik beklentilerini fazlasıyla karşılarken, maliyet yönetimi açısından da birçok avantaj sağlıyor.

Logamax plus GB172i, ısıtma sektörüne yeni bir soluk katacak Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar’ın tanıtıldığı basın toplantısında konuşan Bosch Termo-

teknik Türkiye Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat, Buderus’un geniş ürün gamı ve her türlü ısıtma ihtiyacı için özelleştirilmiş sistem çözümleriyle sektörün inovatif ve öncü markalarından biri olduğunu söyledi. Polat, “Tasarımından teknik özelliklerine, maliyet avantajından yoğuşma teknolojisine kadar benzersiz bir ürün olan Logamax plus GB172i, hafızalara kazınmış klasik kombi imajını yeniden şekillendirecek” dedi.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

101


Türkiye’de pek yakında doğalgaz olmayan şehir kalmayacağını, uzun zamandır kullanılan kombilerinse değişim zamanının geldiğini vurgulayan Polat, bunun da ısıtma sektöründe önemli hareketlilik yarattığını kaydetti. Polat, “Her geçen yıl gelişen teknoloji, kullanıcıların tercihlerinin uzun ömürlü ve güvenilir cihazlardan yana olmasını sağlıyor. Bu doğrultuda konvansiyonel kombiler pazar payı kaybederken, yerlerini daha ekonomik ve çevre dostu yoğuşmalı kombiler alıyor” diye konuştu. Polat, yeni teknoloji ürünü Logamax plus GB172i ile ilgili, “Bizim için daha yapacak çok iş, keşfedecek çok yenilik var. Bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de insanlık için, yaşam için teknoloji üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Tarhan: “Gelecek önümüzde değil, peşimizde…” Basın toplantısına katılan, Türkiye’de fütürist akımın öncülerinden M-GEN Gelecek Planlama Merkezi’nin Başkanı Ufuk Tarhan ise gelecek için gerekenleri tasarlamanın ve anlamlandırma yetkinliği kazanmanın her zamankinden daha kritik bir hal aldığının altını çizdi. “Yenilenebilir Enerji alanında müthiş atılım ve dönüşümler arifesindeyiz. Diğer yandan yeni nesil uzay çalışmaları

102

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

ışık hızında ilerliyor. Bunların tamamını Nano ve Genetik teknolojilerdeki gelişmeler tetiklemeye devam ediyor. Gelecek önümüzde değil, peşimizde…” şeklinde konuştu.

Logamax plus GB172i: Hem tasarımı hem teknolojisi hem de sağladığı tasarrufla dikkat çekiyor Buderus mühendislerinin titiz çalışmalarıyla tasarlanan Logamax plus GB172i, öncelikle tasarımıyla dikkat çekiyor. Titanyum cam ön paneli, modern çizgiler barındıran özel tasarımı, siyah ve beyaz

olmak üzere iki renk seçeneğiyle şık ve kaliteli mekânlara hitap ediyor. Açılır alt kapağın altında gizli kumanda ünitesi bulunan kombi, baca gazı içinde bulunan su buharını yoğuşturarak konvansiyonel kombilere oranla aynı miktarda yakıttan daha fazla ısıtma enerjisi üreterek ekonomik bir kullanım sağlıyor. Ayrıca Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, Buderus mühendisleri tarafından geliştirilmiş olan eşanjör sayesinde kolay kirlenmediği gibi kolayca da temizleniyor. Böylelikle bakım aralıkları uzarken maliyetler de minimuma iniyor. Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, hem oda sıcaklığı hem de dış hava sıcaklığına göre ayarlanabilen Logamatic TC100 oda kumandası ile kullanılabiliyor. Bu kumandanın en çarpıcı özelliği, mobil telefona ya da tablete yüklenen bir uygulama ile kombiyi, istenilen yerden istenilen anda açıp kapatabilmesi. Bu uygulama sayesinde evler ya da işyerlerindeki Buderus Logamax plus GB172i Yoğuşmalı Kombi ve Kazanlar, kilometrelerce uzaktan bile istenilen ortam sıcaklığına ayarlanabiliyor. Böylece, ısıtma sezonu boyunca gerekli olan ısıtma ihtiyacı kadar ısı üretilirken, hem yakıt tasarrufu hem de ısınma konforu bir arada sağlanıyor.



I Ürün

Yeni Yıl Altın Yılınız Olsun!

Doğanın sunduğu ham maddeleri birbirinden farklı zevk ve ihtiyaçlara göre şekillendirip üreten Creavit, Çiçek ve Nokta Altın Dekorlu tasarımlarıyla yeni yılda banyosunda farklılık arayanların ilk tercihi oluyor.

104

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Creavit; Çiçek ve Nokta Altın Dekorlu tasarımlarla kullanıcıları modern zamanların ayrıcalıklı banyolarında rahatlatıcı bir yolculuğa çıkarıyor. Yaşamın itici güçlerinden olan güneş ışığının yansıması olan altın rengi; çağlar boyunca huzur, sağlık ve güç ile birlikte kullanılıyor. Altın renginin ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinden yola çıkan Creavit, ürettiği bu seçkin tasarımlarla kullanıcıların ruhuna dokunuyor. İhtişamın simgelerinden olan altını minimalist çizgilerle dengeleyen Creavit, modern banyolara kusursuz uyumu armağan etmeye devam ediyor. Çiçek ve Nokta Altın Dekorlu tasarımlar, saflığın, gücün ve zenginliğin ortak bir paydada nasıl bir araya gelebileceğinin hikâyesini anlatarak kullanıcılarını mutlu etmeyi başarıyor.


I Ürün

Seramiksan’dan Göz Alıcı Seriler: Asia ve Alaska... Her ürün grubunda farklı kültürlerden ve tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında fark yaratmak isteyenlere özel seçenekler sunan Seramiksan, Asia ve Alaska serileriyle doğal mermer dokusunu yaşam alanlarına taşıyor. Aynı mekanda kullanılan Asia ve Alaska’nın doğal olarak yarattığı kontrast etki, son derece etkili tasarımlar oluşturulmasına olanak tanıyor.

Asia 60x60 ve 60x90, Alaska ise 60x60 ve 30x60 ebatları ile hem iç hem dış mekânlarda bulundukları alana değer katıyor. Seriler parlak yüzeyleriyle de dikkat çekiyor. Serilerin, Seramiksan’ın vitrifiye grubundaki koleksiyonları ile yakaladığı ahenk göz kamaştırırken, Asia ve Alaska’nın birbirleriyle olan uyumuyla donatılan banyolar tasarımın estetiğiyle tanışıyor.

Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan, doğal mermer dokusunu barındıran koleksiyonları Asia ve Alaska ile yaşama keyif katan mekânlar sunuyor. YAPI MALZEME - ARALIK 2015

105


I

Ürün

Duvarların En Yeni Gözdesi: Paper Desen, doku ve baskı çeşitliliği ile yaşam alanlarında son zamanların gözde duvar kaplamaları seramik olarak karşımıza çıkıyor.

106

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Duvar kâğıdı kullanılan her alanda seramik rahatlıkla tercih ediliyor. Duvar kâğıdı şıklığında, üstelik kraft kâğıdı dokusunda yer ve duvar karoları sunan Paper ise duvarların yeni gözdesi haline geliyor. Modern alanlar oluşturan, kraft kâğıdı dokusu, üç farklı kumaş deseni dekoruyla mekânlara hareketlilik kazandı-

ran Paper, uyumlu renk geçişleriyle dikkat çekiyor. Duvar kâğıdı etkisi yaratan Paper, zeminde düz renkli yer döşemesiyle kombinlenebiliyor. Yurtbay Seramik’in duvar ve zemin kullanımına uygun yeni serisi Paper; mat görünümünde, kahverengi ve bej ve renklerinde, 50x50 ebatında satışa sunuldu.


I

Ürün

Ideal Standard’dan Yenilikleri ve İşlevselliğiyle Göz Kamaştıran Bir Seri “Tonic II” Dünyaca ünlü Alman tasarım ofisi Artefakt Design Studio tarafından tasarlanan ve IF Design Award 2015’te ödüle layık görülen Ideal Standard’ın Tonic II serisi, tasarımındaki net çizgilerle uyumlu şıklığın mükemmel dengesi ile banyolara ayırt edici ve estetik bir görünüm kazandırıyor. Tonic II tezgah üstü lavabo ve asma klozet, gündelik hayatı kolaylaştırmak için her ayrıntı özenle düşünülerek tasarlanmış. Tonic II serisindeki lavabolar ise tasarımındaki detayları ile dikkat çekiyor. Lavabolar, özel kapaklı lavabo süzgeci ile bütünsel bir görünüm kazanıyor.

%50’ye varan su tasarrufu sağlıyor

Tonic II Armatür, lavabo, bide, küvet ve duş teknelerini mükemmel tasarımı ile tamamlayan etkileyici batarya ve aksesuarlar sunuyor. Cool Body teknolojisi

termostatik yüzeyin hiçbir zaman aşırı ısınmasına izin vermeyerek tam bir güvenlik oluşturuyor. Ayrıca Click teknoloji ile %50’ye varan su tasarrufu sağlıyor. Tonic II küvetler de farklı ebat ve tasarımlarıyla tüm banyolar için mükemmel çözümler sunuyor

Aquablade teknolojisi ile %100 temizlik ve hijyen bir arada

Tonic II asma klozet, devrim yaratan Aquablade teknolojisi ile tasarım ve hijyeni banyolarınıza getiriyor. Microslot teknolojisi ile çalışan asma klozet, klozet haznesinin üst bölümünden doğru her bir noktayı temizleyecek şekilde suyun akmasını sağlıyor. Böylelikle klozet haznesinin arka, ön ve yan olmak üzere tüm bölgelerine suyu ulaştırarak %100 temizlik ve hijyen sağlıyor.

Banyo çözümlerinin lider markası Ideal Standard, IF Product Design 2015’ten ödül alan serisi Tonic II ile banyolarda göz alıcı bir tasarıma imza atıyor. Serideki her ürün zamansız tasarım ve üstün teknolojik özellikleriyle lüks bir banyodan beklenenlere tam olarak cevap veriyor, modernizm ve şıklığı bir arada sunuyor.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

107


I

Ürün

Yucca&Yucca Asym, Banyo Mimarisine Farklılık Getiriyor Zehnder’in benzersiz tasarıma ve fonksiyonelliğe sahip Yucca&Yucca Asym, radyatörleri mimarların beğenisini kazanacak.

108

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren Zehnder’in yenilikçi radyatörü Yucca&Yucca Asym, 700 farklı renk ve yüzey kaplama seçeneğiyle sunuluyor. Sıcak sulu modelinin yanında elektrikli modeli ve hem elektrikli hem de sıcak sulu çalışan modeli de bulunuyor. Yucca&Yucca Asym, fark yaratan tasarımı ile banyolarda adeta yeni bir dekorasyon ürünü. Transparan görünüme sahip olması sayesinde ortamla eşsiz bütünlük sağlıyor. Havluların ısıtılıp kurutulmasını sağlayan ideal bir radyatör olan Zehnder’in Yucca&Yucca Asym modeli, tek ve çift katlı olarak da üretilebiliyor.Kaynak dişlilerinin görünmemesi için radyatörün üretiminde capstan kaynak metodu kullanılmış. Zehnder’in Almanya Lahr’daki üretim tesisinde üretilen radyatörün polisajı Fransa tesisinde, krom kaplaması ise Polonya tesisinde gerçekleştiriliyor.

Verimliliğiyle de cezbediyor Banyo tasarımlarında estetik ve şıklığın tamamlayıcısı haline gelen Zehnder Yucca&Yucca Asym, bir radyatörden alınması gereken ısı veriminden de sonuna kadar yararlanılmasını sağlıyor.

Mimarların elini güçlendiriyor Yucca&Yucca Asym, zengin renk ve montaj seçenekleriyle banyo için olduğu kadar diğer alanlar için de dekoratif bir radyatör. Değişik projelere uyum sağlayabilen üretici teknolojisi sayesinde özel ebatlı üretim de yapılabiliyor. Duvara dikey montajla bir seperatör gibi de kullanılabiliyor. Ovalleştirilmiş kenarları ürüne estetik katıyor ve zarafetini her an gözler önüne seriyor. Zehnder, üretim teknolojisiyle ve fonksiyonelliğiyle sektörde farkını ortaya koyuyor.


I Ürün

Dekorasyonda Jean Modası Doğal taş ürünleriyle dekorasyonda trend yaratan tasarımlara imza atan Tureks Stone, Textile koleksiyonunda yer alan mavi mermer ürünleriyle jean modasını yaşam mekanlarının dekorasyonuna taşıyor. Açık dalgalı mavi, orta tonda dalgalı mavi ve koyu mavi renk seçeneklerine sahip olan jean desenli mermer ürünler, dekorasyonda natürel görünümü tercih edenlere özgün bir alternatif sunuyor. Açık dalgalı mavi taşlarda beyaz zemin

üzerinde mavi lekeler öne çıkarken, orta tonda mavi zemin üstünde beyaz çizgiler belirginlik kazanıyor. Koleksiyonun koyu mavi ürününde ise mavi zeminde hatlar daha koyulaşırken, beyaz lekeler çizgisel dokunuşlar olarak göze çarpıyor. Farklı dekorasyon tarzlarıyla yüksek uyum yakalamayı başaran Tureks Stone’un jean desenli mavi mermer ürünleri, ölçüleri itibariyle yaşam mekânlarının boyutlarına görsel hacim kazandırmasıyla da fark yaratıyor.

Tureks Stone, jean modasından esinlenerek jean desenli doğal mermer mavisini dekorasyona yansıtıyor. Tureks Stone’un Textile koleksiyonunda yer alan jean desenli mavi mermer ürünler, Türkiye’nin yanı sıra dünya ülkelerinde de ilgi gören ürünlerin başında geliyor.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

109


I Ürün

Doğal Dokuyu Mekânınıza Taşıyan Bolefloor Parkeler KibrID MATERIAL İle Türkiye’de...

Özgün koleksiyonları ve yenilikçi vizyonuyla mimar, iç mimar ve tasarımcıların ilk tercihi olan kibrID MATERIAL, yeni markası Bolefloor ile mekânlara yeni yorumlar getiriyor. Ağacın büyüme evresinde izlenen eğrisel uzunlukları parke döşemelerine yansıtan dünyanın ilk endüstriyel ölçekli parke üreticisi Bolefloor, mekân tasarımlarını eşsiz bir doğallıkla buluşturuyor...

110

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Uluslararası tasarım ve dekorasyon markalarının seçkin koleksiyonlarını Türkiye’de satışa sunan kibrID MATERIAL, Hollandalı Bolefloor firmasının parke koleksiyonlarıyla mekânları şehrin mekanik ve endüstriyel dokusundan uzaklaştırıyor. Firma ismini ağaç gövdesi anlamına gelen “bole” kelimesinden alıyor. Bolefloor ürün gamını genişletmek ve hayal dünyasındaki sonsuzluğu tasarımlara maksimum düzeyde yansıtabilmek amacıyla Boleform ve Curv8 opsiyonlarını sunuyor. Bu sayede ahşap dokuyu sadece zeminde değil tavan, duvar ve hareketli yüzeylerde de kullanıma uygun hale getiriyor.


Bolefloor parke döşemeleri samimi, doğal ve kişiye özgü olması istenen tüm iç tasarımlarda gerçeğe entegre edilmiş dokusuyla doğallığın hakim olduğu mekanlar oluşturuyor. Doku ve çizgilerini ağacın doğal gövdesinden alan döşeme parçaları eşsiz olup hiçbir parça bir diğeriyle benzerlik göstermiyor. “Orman başına daha fazla zemin” sloganıyla ilerleyen Bolefloor, yanlızca estetik açıdan çekim gücü yaratmakla kalmayıp, optimizasyon teknolojisiyle doğal kaynakları koruyarak doğa dostu yaklaşım gösteriyor. İşlenmemiş ve cilalanmış yüzey seçeneklerinin yanı sıra eskimiş ve yıpranmış bir görünüm isteyenler için de fırça-

lanmış yüzey seçenekleri ile kişisel zevkleriniz, konsepte uyumluluğu ve kullanım alanı göz önünde bulundurularak seçiminize sunuluyor. Bolefloor parkeler, 600-3.000 mm. uzunluğunda ve 150-350 mm. genişliğinde üretilebilmekte olup, masif parkenin kalınlığı 20 mm, lamine parkeler ise 18 mm ve 13 mm kalınlığında satışa sunuluyor. Marka Bolefloor, Boleform ve Curv8 adı altındaki üç ayrı ürün gamıyla; konutlar, ticari alanlar ve perakende satış alanları gibi birçok farklı alanda tasarımsal çözümler sunuyor. Doğa dostu misyonu ve eşsiz doğal dokusuyla mimar ve tasarımcıların beğenisini kazanan bu marka kibrID MATERIAL ile artık Türkiye’de... YAPI MALZEME - ARALIK 2015

111


I Ürün

Günümüzün en önemli gündem maddelerinden biri olan enerji tasarrufu, yapı sektörü söz konusu olduğunda daha önemli hale geliyor. Çünkü bir binanın kullanım süresi düşünüldüğünde bina ömrü boyunca tasarruf sağlayan ürünler, doğal kaynakların daha az tüketilmesine, çevreye daha duyarlı ve sürdürülebilir yapıların inşa edilmesine olanak sağlıyor.

112

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

DuPont™ Tyvek® ve AirGuard® ile Enerji Tasarruflu Binalar Enerji tasarruflu binalar için temel faktörlerden biri de optimum hava geçirmezlik özelliğinin sağlanabiliyor olması. Dünyada ve Türkiye’de yaygın olarak tercih edilen ve kalitesiyle fark yaratan DuPont™ Tyvek® ve DuPont™ AirGuard® su yalıtım örtüleri ve aksesuarları, binalarda optimum hava geçirmezlik sağlamaya ve böylece maksimum enerji tasar-

rufu elde etmeye katkıda bulunuyor. Gelişmiş nem kontrolü ve yüksek termal performans sunan DuPont™ Tyvek® ve DuPont™ AirGuard® su yalıtım örtüleri, birlikte kullanıldığında bütüncül bir çözüm sağlayarak binalarda yoğuşmayı ve ısı kaybını önlemeye yardımcı oluyor. Kontrollü hava değişimi sağlayarak bina için uygun havalandırmayı sunuyor.


Binaların koruma kalkanı Olumsuz hava şartlarına karşı binaların uzun süre korunmasına imkan tanıyan DuPont™ Tyvek® ve DuPont™ AirGuard® su yalıtım örtüleri, enerji tasarruflu binalar için geçerli olan sürdürülebilir yasa standartlarını karşılamasıyla da tercih ediliyor. Uzun süreli bina giydirme koruması için nem geçirmeyen yapısıyla iç mekan konforuna da katkıda bulunan DuPont™ Tyvek® ve DuPont™ AirGuard® su yalıtım örtüleri, boşluklardan kaynaklanan kaçakları önlemek için tasarlanan özel bant ve aksesuarlarıyla da maksimum koruma özelliğini destekliyor.

Süper ikili… Nefes alan su yalıtım örtüsü DuPont™ Tyvek®, tek katmanlı hafif yapısıyla doğal buhar geçişlerine izin verirken su geçişlerini engelliyor, binalarda

yüksek enerji tasarrufu ve dış etkenlere karşı koruma sağlıyor. Sıcak havayı binanın içinde tutmaya yardımcı olan hava ve buhar kontrol katmanı DuPont™ AirGuard® , havayı tutup su buharının su yalıtım örtüsünden geçmesine izin veriyor, hava geçirmeyen ancak buhar geçişi sağlayan yapısı ile yoğuşmayı önlüyor. İç duvarlara uygulanarak nemi yönetmeye ve hava hareketini kontrol etmeye yardımcı olan DuPont™ AirGuard® yalnızca su sızıntısını önlemekle kalmıyor. DuPont™ AirGuard® Reflective ürünleri, ısının tekrar binaya yayılmasını da sağlıyor. DuPont™ AirGuard® sıcak buharın yoğunlaşarak su damlacıklarına dönüşüp soğuk dış yüzeylere taşınmasını önlerken, DuPont™ AirGuard® Reflective ise yoğun buhar üretimi olan yapılarda su buharının tamamını kesiyor.

DuPont™ Tyvek® ve DuPont™ AirGuard®’ı ayrı ayrı kullanmak mümkün olduğu gibi bu süper ikilinin birlikte kullanılması performanslarına ciddi anlamda olumlu katkı sağlıyor.

Soğuk eğimli çatılarda DuPont™ farkı Türkiye’deki pek çok yapıda bulunan soğuk eğimli, yani tavan arası olmayan çatılarda, doğru yalıtım malzemesi uygun şekilde uygulanmadığında, bir yaşam alanı da olmadığı için yoğun nem birikmesi yaşanabiliyor. Binaların bu sorununu da önlemeye yardımcı olan DuPont™ Tyvek® ve DuPont™ AirGuard® su yalıtım örtüleri, hava koşullarının kontrolünü sağlayarak enerji tasarruflu ve konforlu evler için maksimum hava geçirmezlik ve termal performans sunuyor. YAPI MALZEME - ARALIK 2015

113


I Ürün

yalıtım sistemlerinin ihtiyaca yönelik kullanımını belirleyen bu hizmeti, Filli Boya Yalıtım tüketicilere “ücretsiz” olarak sunuyor.

Binanın Ömrü Boyunca Tasarruf Sağlıyor

Capatect, üstün performanslı ısı yalıtım sistemiyle binalardaki ısı kaçaklarını engelleyip bina ömrü boyunca enerji tasarrufunu garanti ediyor. Üstelik bu tasarruf ile 2-3 yıl içerisinde ısı yalıtımı için harcanılan masraf amorti edilebiliyor. Capatect Isı Yalıtım Sistemi, elde edilecek tasarruf oranını yükseltirken, sistemin kendisini amorti edeceği süreyi ise kısaltıyor.

Binaların ihtiyaçları gözle görülür hale geliyor!

Capatect’ten Tasarrufa Ücretsiz Hizmet: Termal Kamera

Capatect, ısı yalıtımı yaptıracak olanları gereksiz masraftan kurtaracak “Termal Kamera” hizmetini ücretsiz olarak sunuyor.

114

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Capatect tarafından ücretsiz olarak sunulan “termal kamera” hizmeti, sıcaklık ölçüm özelliği ile binaların yalıtım ve ısı sorunlarını ortaya çıkarıyor. Dış cephe ve çatılarda kızılötesi ışınlarla hava akımı veya rutubet kaynaklı sorunları tespit ederek yalıtıma ihtiyaç olan bölgeleri işaret ediyor. Infrared görüntüleme yapabilen termal kameralar sayesinde ısı yalıtımı yetersiz binalarda meydana gelen ısı kaçakları görülebiliyor. Ölçüm için gerekli ortam koşullarının sağlanması durumunda; termal kameralar ile elde edilen analizler doğru ısı yalıtım sistemlerinin farkını ortaya koyduğu gibi, ısı yalıtımsız ya da yetersiz ısı yalıtımına sahip binalarda ısı kaçaklarından dolayı enerji kayıpları tespit edilebiliyor. Böylece enerji tasarrufuna ve hava kirliliğini azaltmaya katkı sağlayan ısı

Termal kamera teknolojisi, gözle görülemeyen alanları ekrana yansıtarak sorunların ilerlemeden çözülmesini sağlıyor. Capatect teknik elemanları tarafından çekimler yapıldıktan sonra bilgisayar ortamına aktarılan görüntülerle binaların termik açıdan bütün zayıf noktalarını tespit etmek mümkün. Resimler üzerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda uzmanlar tarafından gerekli analizler yapılıyor ve konut sahipleriyle paylaşılıyor. Bu sayede tüketiciler, binalarındaki ısı kayıplarını birebir görerek alınması gereken önlemler konusunda bilinçleniyor ve yalıtım yaptırarak bu kayıpların nasıl önlendiğini daha iyi algılıyor.

Türkiye’de tüm binaların asgari standartlar da yalıtılması ile yılda 25 milyar TL tasarruf edilebilir

Uzmanlara göre, ülke çapında Dış Cepheye uygulamayabileceğimiz doğru bir ısı yalıtım sistemi ile ortalama %50 oranında enerji ve yakıttan tasarruf sağlamak ve her yıl ülke ekonomisine 25 milyar TL değerinde katkı sağlamak mümkündür. Yalıtım kalınlık ve standartlarını arttırarak bu tasarrufu da artırmak mümkün.



I Ürünl

Kale’den Daha Hafif ve Daha Dayanıklı Mantolama Çözümü: ‘Mantostone’

Kale’nin yenilikçi ürünü Mantostone, ısı yalıtım levhası yapıştırma ve sıva harcında standartların üzerine çıkarak, daha hafif, kolay uygulama ve uzun ömürlü mantolama imkanı sunuyor. Yapı sektörünün öncü markası Kale, inşaat sektörüne yönelik ürün gamında yeniliklere imza atmaya devam ediyor. Kale’nin geliştirdiği taşyünü levhası hafif yapıştırma ve sıva harcı olan Mantostone, yüzde 40 daha hafif ve daha düşük su emme özelliği ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Yüksek esneklik ve tutunma gücüne sahip, nefes alabilen, hava koşullarına, suya ve darbelere karşı dayanıklılığıyla farklılık yaratan Mantostone; uygulamada sağladığı kolaylıklarla da yapıştırma ve sıva harcı olarak sektöre yenilik getiriyor. Mantostone; sahip olduğu yapıştırma + sıva metrekarede 5,5 - 6 kg tüketim değeriyle, standart yapıştırıcı ve sıva tüketimi metrekarede 10 kg olan stan-

116

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

dart harclara göre, yüzde 40 daha az yapıştırıcı ve sıva harcı kullanma imkanı sunuyor. Taşyünü ısı yalıtım levhası ile yapılan standart mantolamanın ağırlığı metrekarede 17,5 kg’lara çıkarken; Mantostone, bu ağırlığı metrekarede 13,1 kg’a çekip, binaya metrekarede binecek yükün, yüzde 25 daha hafif uygulanmasını sağlıyor. Kale’nin bu yıl pazara sunduğu Mantostone’un standart yapıştırıcı ve sıvalara göre çok daha kolay ve hızlı uygulama kolaylığı sayesinde, taşyünü levhalar ile daha sağlam, dayanıklı ve uzun ömürlü mantolama yapılıyor. Montostone, daha az tüketim sağlamasının yanı sıra nakliye açısından da avantajlı olmasından dolayı çevreye katkıda bulunuyor.


I

Ürün

EPS ile Mantolama Esasları Isı yalıtım malzemelerinde en etkili ürünlerden biri olan EPS (Strafor), m 3 başına düşen 3 ile 6 milyar arası kapalı gözenekli hücre ve durgun havadan oluşmaktadır ve en doğal ısı yalıtım malzemesidir. İnsan sağlığına zararsız ve ekolojik olmasından dolayı okul ve hastanelerde de rahatlıkla kullanılmaktadır. EPS, Mantolamada ısı yalıtım performansı en iyi ürünlerden birisidir. Gri renkli EPS ısı yalıtım levhaları 0,032 w/mk ısı iletim katsayısı ile mantolama levhaları arasında iyi ısı yalıtımına sahip ürünlerden biridir. Özellikle Grafit katkılı EPS ısı yalıtım levhaları, Karbonlu EPS ısı yalıtım levhalarından biraz daha düşük ısı iletim katsayısı ile daha iyi ısı yalıtımı sağlarlar. EPS ısı Yalıtım Levhaları hafiftir, kolay uygulanır ve yeterince esnektir. Mantolamada kullanılan ısı yalıtım levhasının yeterince esnek ve hafif olması, kesilirken kırılıp, dağılmaması mantolama uygulamacılarının malzeme seçiminde baktıkları en önemli kriterlerdir. EPS Isı Yalıtım Levhaları üretiminde kullanılan her 1 litre petrole karşılık, bina ısı yalıtımında kullanılan EPS ısı yalıtım levhaları sayesinde ürünün ömrü boyunca, bina ısı yalıtımı sayesinde 200 litre petrol tasarrufu sağlanıyor. EPS ile yapılan mantolama doğru kalitede ürün ve işçilik ile uygulandığı takdirde

bina ömrü boyunca binanın cephesinde kalır ve bina dış duvarlarının ısı yalıtımını sağlar, binanın donatısını korur, bina ömrünü uzatır. EPS termoplastik (ısı ve basınç altında özelliklerini koruyan) bir malzemedir. Bina dış duvarlarına sıvalı sistem olarak uygulanan EPS ısı yalıtım levhaları bina ömrü boyunca boyut kaybına uğramadan, ısı yalıtım performansı değişmeden bina duvarlarının ısı yalıtımını sağlar. EPS, eko performansı yüksek bir üründür. Yani ekonomik olmasının yanında ısı yalıtım performansı en yüksek ürünlerden biri olması nedeniyle Mantolama uygulamalarında en çok tercih edilen Isı yalıtım levhalarından biridir. EPS Isı Yalıtım Levhası, Nefes alır. Bina duvarlarından su buharı geçişine direnci çok azdır. Malzemenin su buharı geçişine engel olmaması, halk arasında nefes almak olarak adlandırılmıştır. EPS ile yapılan mantolama uygulamalarında bina duvarlarından su buharı geçişi engellenmez. EPS ısı yalıtım levhalarının su buharı geçiş katsayısı 20-40 arası olup, pencere doğramalarında kullanılan Ahşap malzemesinin su buharı geçiş katsayısı ile aynı veya daha iyidir. Standart bir Betonun su buharı geçişine gösterdiği direnç ise EPS ısı yalıtım levhasından daha yüksektir.

EPS ‘den (Genleştirilmiş Polistiren Sert Köpük) üretilen Austrotherm Yalıtım Malzemeleri, 50 yılı aşkın bir süredir ev ve büro binalarının, okulların, hastanelerin ve soğuk hava depolarının; çatılarında, duvarlarında, tavan ve zeminlerde yalıtım etkisini en iyi şekilde kanıtlamıştır.

Austrotherm Pazarlama Müdürü Doğal İNALLI

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

117


I Ürün

Panel Ürünlere Türkiye’de İlk CE Belgesi AKG Gazbeton’a Verildi Türkiye gazbeton üretiminin öncülerinden AKG Gazbeton, ürün ve üretim kalitesinin uluslararası standartlarda olduğunu bir kez daha kanıtladı. AKG Gazbeton, sektörde bir ilki daha gerçekleştirerek, tüm işletmelerinde ürettiği blok ve tutkal ürünlerinden sonra “Panel Ürünleri” için de CE belgesini aldı. Türkiye’nin en büyük gazbeton üreticilerinin başında yer alan AKG Gazbeton, çözüm odaklı yenilikçi ürünleriyle sektöre öncülük ediyor. Ürün kalitesinin uluslararası standartlarda olduğunu aldığı belgeler ile kanıtlayan AKG Gazbeton “Panel Ürünleri” TS EN 12602 standardının tüm gerekliliklerini yerine getirdiğini başarıyla tamamlanan testlerle ortaya koydu. 2005 yılında yapı malzemeleri sektöründe ilk CE belgesini blok ürünleri için alarak bir ilke imza atan AKG Gazbeton, 2015 yılında da panel ürünlerine CE alarak yine bir ilki gerçekleştirdi.

AKG Gazbeton “Panel Ürünleri” nin güvenliği Avrupa onaylı AKG Gazbeton Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Sırrı GÜVENÇ

118

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

“Avrupa Uygunluk Belgesi” anlamına gelen CE işareti, panel ürünlerinin

uluslararası standartlara uygun şekilde üretildiğinin bir güvencesi olmakla beraber, insana ve çevreye olan etkilerinin en aza indirgenmiş şekilde üretildiğini ve bunu garanti altına aldığını gösteriyor. Bu gerekliliklere, istikrarlı bir şekilde tam uyum sağladığını, 2014 yılında Panel ürünlerine aldığı TSE Uygunluk Belgesi- TS EN 12602 ile zaten kanıtlamış olan AKG Gazbeton; Alman TUV Rheinland- LGA Belgelendirme Merkezi’nin yaptığı kapsamlı ürün testlerinden ve denetimlerinden başarıyla çıkmanın gururunu yaşıyor. Türkiye dışında birçok ülkede prestijli projede kullanılan AKG Gazbeton, 2014 yılında Lento ürünü ile sektörde ilk TSE Belgesi’ni; 2015 Mayıs ayında ise Avrupa Teknik Değerlendirme kuruluşunun Türkiye’de görevlendirdiği belgelen-


dirme kuruluşu olan İTB Araştırma Kurumu tarafından verilen ilk ETA Belgesi’ni Minepor Isı Yalıtım Plağı ile aldı. AKG Gazbeton Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Sırrı Güvenç; “AKG Gazbeton olarak Türkiye’ye ilkler yaşatmaya devam ediyoruz. Geniş ürün yelpazemiz, sahip olduğumuz ve geliştirdiğimiz ileri teknoloji ve esnek üretim anlayışıyla, yapı malzemeleri sektöründe farkımızı ortaya koyuyoruz. Amacımız, iç pazarda ve Avrupa’da sektöründe lider bir şirket haline gelmek. Ürünlerimizin uluslararası standartlara sahip olduğunu aldığımız kalite belgeleriyle kanıtlamaktan dolayı mutluyuz. Avrupa bir kez daha bize uygunluk verdi ve panel ürünlerimiz için CE belgesini sektörde ilk alan firma olduk. Bu da bizim için yurt dışı atılımlarımızda itici güç olacak. Bu güçle, ürün kalitemizi yeni belgelerle taçlandırmaya devam edeceğiz.”

CE ve TSE Belgeli Panel Ürünler Yatay ve Düşey Duvar Panelleri: AKG Gazbeton Yatay ve Düşey Duvar Panelleri, her türlü betonarme, çelik, ahşap ve prefabrike yapının iç ve dış duvarlarında kullanılabiliyor ve TS EN 12602 standartlarına uygun olarak üretiliyor. Çatı Paneli: Donatılı, taşıyıcı, büyük boyutlu prefabrike yapı elemanları AKG Gazbeton Çatı Panelleri; başta sanayi yapıları ve konut tipi yapılar olmak üzere çatı döşemeleri için TS EN 12602 standartlarına uygun olarak üretiliyor. Döşeme Paneli: AKG Gazbeton Döşeme Panelleri, tüm taşıyıcı sistemlerin ara kat ve yürünebilir çatı döşemelerinde kullanılmak üzere TS EN 12602 standartlarına uygun olarak üretiliyor.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

119


I Ürün

Ücretsiz Uzaktan Erişim ile Teknoloji Emrinizde!

Sektörün 40 yıllık lider firması Emsa Jeneratör bir ilke imza atarak 1 yıl boyunca ücretsiz sunduğu uzaktan erişim sistemiyle müşterileri için gerçek değer üretirken, hem servis maliyetlerini aşağı çekiyor, hem de erken teşhis ile kesintisiz enerji sunuyor.

120

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Yoğun bir rekabetin sürdüğü Jeneratör pazarında fark yaratmanın yolunun kusursuz satış sonrası hizmet ve her koşulda müşteri memnuniyeti sağlamaktan geçtiğine inanan Emsa jeneratör, ürünün yer ve konum bilgisinden, yakıt eksikliğinin oluşturabileceği risklere, basit yönlendirmelerle çözülebilecek durumlar için servis maliyetlerinin minimuma indirgenmesi gibi pek çok hususu bu yeni teknoloji ile takip edebiliyor. Teknolojiyi yakından takip eden bir firma olarak Turkcell ile ortak geliştirilen bir proje ile şimdi tüm Emsa ürünleri, üretim sırasında ürünün içine yerleştirilen bir sim kart sayesinde, uzman teknisyenler tarafından 1 yıl boyunca “ÜCRETSİZ” ve online olarak uzaktan takip edilebiliyor. Bu sistemle cihazın yeri ve durumu ile ilgili tüm bilgilere anlık olarak erişim mümkün. Aynı zamanda jeneratörlerin yaklaşan bakımları müşteriye haber verilebiliyor, erken teşhis ile oluşabilecek arızalar önceden tespit edilerek anında müşteri bilgilendirilerek müdahale ediliyor. Ayrıca bu yöntem akaryakıt

istasyonları, marketler vb zincir uygulamalarda tüm zincirin uzaktan test edilmesine, ürünün uzaktan yeniden başlatılabilmesine ve yönetilmesine de imkân sağlıyor. Bu uygulama hızlı müdahale ile servis sürecini azaltırken, gerekmeyen servis ziyaretlerini de ortadan kaldırıyor ve servis maliyetlerini en aza indirerek müşteri memnuniyetinin en üst seviyeye çıkartılması hedefleniyor.

Üstelik müşteri talep ettiği takdirde bu hizmetten jeneratörün ömrü boyunca faydalanabilmekte. Türkiye’nin dört bir yanında çalışmakta olan on bine yakın cihazını Turkcell Makineler arası İletişim Platformu üzerinden takip ederek doğru zamanda doğru müdahale imkânı sağlayacak bu projeye imza atan Emsa Jeneratör 2015 yılı sonunda Eskişehir Organize Sanayi bölgesinde yeni üretim tesislerine taşınacak ve kapasitesini beşe katlayacak. 1977’de kurulan Emsa Jeneratör, hâlihazırda 78 ülkeye ihracat gerçekleştirmekte ve uzaktan erişim projesini ihraç pazarlarında da uygulamaktadır.



I Ürün

Dekoratif Sıva Kale Betonart, Mekânlara Estetik Bir Görünüm Kazandırıyor

Türkiye’de ilk kez Kale tarafından geliştirilen brüt beton görünümlü Betonart ile yapılar özüne dönüyor. İç ve dış cepheler için kapsamlı çözümler sunan dekoratif sıva Betonart, yapıları dinamik ve estetik bir görünüme kavuşturuyor.

122

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Yapı kimyasalları sektörünün lider markası Kalekim bünyesinde faaliyet gösteren Kale, boya ve sıva alanında ürettiği yenilikçi ürünleriyle, tüketiciler ve profesyoneller için kapsamlı çözümler sunuyor. Kale’nin Türkiye’de ilk kez geliştirdiği brüt beton görünümlü, kullanıma hazır sıva Betonart, modern mekânlar için vazgeçilmez bir seçenek haline geliyor.

Farklı cepheler için estetik ve uzun ömürlü çözüm Kullanıma hazır olarak kova ambalajlarda satışa sunulan Betonart, başka hiçbir katkı malzemesine ihtiyaç duyulmadan, mala ile kolayca uygulanabiliyor ve mekânları estetik bir brüt beton görünümüne kavuşturuyor. İç ve dış cephelerde kullanıma uygun olan Betonart, kara sıva, beton, çimento levha gibi mineral

yüzeylerin yanı sıra alçı sıva, alçıpan, sabitlenmiş kontrplak ve eski boyalı yüzeylere uygulanabiliyor. Mala ile desen verilen, dekoratif, hazır renkli bir sıva olan Betonart, nefes alan, alkali ve suya dayanıklı yapısı ile uzun ömürlü kullanım sunuyor. Dışarıdan içeriye su geçirmediği gibi, içerideki nemi dışarıya atabilme özelliği ile binaların nefes almasını sağlayan Betonart, çimento içermediği için uygulama sırasında ve sonrasında da tozuma gibi bir problem oluşturmuyor.

Mükemmel uyumlu dekorasyon malzemesi Bugüne kadar bir yapı malzemesi olarak kullanılan brüt beton, Betonart ile mimarlar başta olmak üzere profesyoneller için özel bir dekorasyon malzemesine dönüşüyor. Brüt betonun kattı-


arayanlar için de estetik ve yenilikçi bir çözüm sunuyor. Dekoratif kaplamanın en doğal duruşu ile öze dönüşü simgeleyen Betonart, sadece mağaza, restoran, sanat galerisi ve ofisler değil aynı zamanda stil sahibi lüks evlere kadar pek çok mekânda kullanılabiliyor. Betonart, kullanıldığı mekânlarda, brüt beton görünümü ile malzemeyi kendi kimliğinin dışına çıkararak, dokunma ve ulaşma isteği yaratan, doğal, estetik bir atmosfere büründürüyor. Brüt beton görünümünün aksine betondan çok daha hafif olan Betonart, UV ışınlarına dayanıklı farklı renk alternatifleri ile sektöre yepyeni bir soluk getiriyor.

‘Betonart Fresh’ ile mekânlarda kötü kokulara son Türkiye’de ilk kez Kalekim tarafından geliştirilen Betonart Fresh ise Betonart’ın sahip olduğu dekoratif özelliklerin yanı sıra, özel formülü sayesinde kötü kokuları giderdiği mekânlarda estetik ve sağlıklı bir atmosfer yaratıyor. Ortamın nem dengesini sağlayıp içerideki nemi dışarıya atabilme kabiliyetiyle yapılara nefes aldıran Betonart Fresh, başka hiçbir katkı malzemesine ihtiyaç duyulmadan, mala ile kolayca uygulanabiliyor. Akrilik emülsiyon esaslı Betonart Fresh, çimento içermediği için uygulama sırasında ve sonrasında da tozuma gibi bir problem oluşturmuyor. Betonart Fresh, ekonomik ve kolay uygulanabilir olmasının yanı sıra, solvent içermeyen su bazlı yapısı ile insan ve çevre sağlığına dost bir ürün olarak öne çıkıyor. ğı doğal görünüm sayesinde özellikle ahşap, cam ve metal gibi unsurlar ile mükemmel bir uyum sağlayan Betonart, çelik konstrüksiyonu çıplak bırakılmış yapılar için vazgeçilmez bir dekoratif malzeme özelliğine sahip.

Ekonomik, kolay uygulanabilir ve çevre dostu Sektörde bir ilk olan Betonart, uygulandığı ortama kattığı dinamizm ile kurallara bağlı kalmadan mekânın özgün yapısını korurken, yılın moda trendine estetik bir katkı sağlıyor. Betonart, ekonomik ve kolay uygulanabilir olmasının yanı sıra su bazlı yapısı ile insan ve çevre sağlığına dost bir ürün olarak öne çıkıyor.

Mekânlarda doğal ve estetik atmosfer Betonart, mimarlar ve tasarımcılar için olduğu kadar mekânlarında farklılık YAPI MALZEME - ARALIK 2015

123


I Sempozyum

Yangına Ar-Ge’siyle Dur Diyor! İnşaat sektörüne yönelik geliştirdiği ürünlerle fark yaratan Hilti’nin Türkiye operasyonu Hilti Türkiye, pasif yangın durdurucu ürünleriyle TÜYAK 2015 Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi’ne katıldı. 12 – 13 Kasım 2015 tarihleri arasında WOW İstanbul Hotels ve Convention Center’da gerçekleştirilen etkinlikte Hilti Türkiye, 4 saate kadar yangın, duman ve ısı dayanımı sağlayan Ar-Ge harikası pasif yangın durdurucu ürünlerini tanıttı ve sergiledi.

124

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı ve Yangından Korunma Derneği (TÜYAK) tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen TÜYAK 2015 Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi, sektöre yön veren birçok katılımcıyı bir araya getirdi. Yangın ve güvenlik alanında bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tartışıldığı sempozyuma pasif yangın durdurucu ürünlerini tanıtmak üzere katılan Hilti Türkiye, Pasif Yangın Durdurucular ve Sismik konulu bir sunum da gerçekleştirdi.

Ödüllü yangın durdurucular Yangın yalıtım ürünlerinde niteliklerinin yanı sıra uygulama kolaylığıyla da fark yaratan Hilti, 8 farklı sınıfta 31 yangın durdurucu ürüne sahip. Mastik, sprey, köpük, kelepçe, sargı, bandaj, boya, yastık, harç, macun ve kablo koruma boyası gibi ürün çeşitleri sunan Hilti, binaların her alanına ve her ihtiyacına inovatif ve ödüllü ürünleriyle cevap veriyor. 2010 yılından bu yana alanının önemli ödüllerine sahip olan Hilti’nin, yangın

yalıtım ürünleri ailesinde yer alan Hilti Yangın Durdurucu Esnek Tuğla ürünü, 2014 yılında 11.’si düzenlenen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde En İyi Yangın Yalıtım Ürünü 2013 Ödülü’nün sahibi oldu. Patenti Hilti’de bulunan bir inovasyon ürünü olan Hilti Yangın Durdurucu Esnek Tuğla, yangın anında genleşerek 4 saate kadar yangın, duman ve ısı dayanımı sağlıyor. 2012 yılında Yangın Durdurucu Derz Dolgu Spreyi ile Yılın En iyi Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödülü’nü, 2011 yılında ise Yangın Durdurucu Manşon ile Yılın En İyi Yangın Yalıtım Ürünü Ödülü’nü alan Hilti’nin yangına “DUR” diyen ürünleri birer inovasyon harikası olarak dikkat çekiyor.


I Ürün

Zorlu Kesimlerde Pratik Çözüm Dünyadaki tecrübesini Türkiye’ye de taşıyan Hilti, inovatif ürünlerine bir yenisini daha ekledi. İnşaatlardaki zorlu uygulamalar için güçlü bir performans gösteren yeni nesil Hilti SC 55W Kablolu Daire Testere, dayanıklı yapısıyla daha uzun bir ömür ve daha düşük tamir bütçesi vadediyor. 2 saniye gibi çok hızlı bir sürede bıçak durdurma özelliği ve kesim çizgisini görmeyi kolaylaştıran LED ışığı ile maksimum güvenli bir performans sağlayan Hilti SC 55W Kablolu Daire Testere, her türlü günlük kullanım için ideal bir ürün olmasıyla tercih sebebi.

55 milimetre kesme derinliğine, patentli kesme açısı ön seçimine ve kesme derinliği ayarı için hassas ölçeğe sahip olmasıyla kullanım kolaylığı sağlayan Hilti SC 55W Kablolu Daire Testere, yoğun uygulamalarda dahi tüm parçaları için yüksek dayanıklılık sunuyor. 4.4 kilogram ağırlığı ve dönebilen toz çıkış noktası bulunan Hilti SC 55W Kablolu Daire Testere’de, düşmelere karşı daha yüksek dayanım için geliştirilmiş bıçak altı koruyucusu da mevcut. Tüm Hilti rayları ile uyumlu döküm alt plakaya sahip olan Hilti SC 55W Kablolu Daire Testere, dar, dayanıklı ve ergonomik yapısıyla güvenli ve kolay bir kullanım deneyimine imkan tanıyor.

İnşaat ve el aletleri sektörüne inovasyon harikası ürünler kazandıran jenerik marka Hilti, yeni ürünü SC 55W Kablolu Daire Testere ile yoğun ve zorlu uygulamalarda bile yüksek dayanıklılık ve kolay kullanım imkânı sunuyor.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

125


I Ürün

3M Speedglas Kaynak Başlıkları Konfor, Geniş Görüş Olanağı ve Üstün Koruma Sunuyor

3M’in geliştirdiği 3M Speedglas kaynak başlığı serisi başa göre şekil alabilen baş bandı ile kullanımda rahatlık sunuyor. Ürün, şeffaf, koruyucu, geniş kavisli vizörü sayesinde geniş görüş alanı sağlıyor. Kullanan kişilerin gözlerini ve yüzünü radyasyon, ısı ve kıvılcımlardan koruyarak rahat ve verimli çalışma olanağı veriyor. İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması amacıyla, çeşitli sektörlere yönelik üstün kaliteli ürün ve çözümler üreten 3M’in geliştirdiği 3M Speedglas kaynak başlığı serisi profesyonel kaynakçılara işleri sırasında üstün konfor, artırılmış denge, mükemmel lensler sayesinde daha geniş görüş olanağı sunuyor. 3M, 35 yılı aşkın bir süre önce İsveç tersanelerinde ortaya çıkan kör edici parlamalardan korunmak için kaynak maskelerini sürekli indirip kaldırmalarına çözüm sunmak için çalışmalarına başladı. Bugünkü 3M Speedglas teknolojisinin temelinde 1981 yılında piyasaya sunulan çığır açıcı, otomatik kararan kaynak başlığı yer alıyor.

Başa göre şekil alabilen baş bandı Bütün Speedglas kaynak başlıklarının ayarlanabilir, rahat baş bantları kullanan kişilere gün boyu rahatlık sağlarken, başa en yakın şekilde tutma olanağı veren tasarımı sayesinde dengeli kullanım sunuyor. Yumuşak yukarı-aşağı merkez hareketi yukarı pozisyonda kilitleniyor ve hafif bir aşağı çekme hareketi ile başlık tekrar aşağı iniyor.

Geniş görüş alanı ve üstün koruma Tüm 3M Speedglas™ kaynak başlıkları görüş alanında minimum kısıtlama ve eşit gölgeleme özelliği ile mükemmel optik kalite sunuyor. Her iş için doğru ayar seçilmesi, göz rahatsızlığını azaltarak tüm kaynak işlerinin kalitesini arttırıyor. Şeffaf, koruyucu, geniş, kavisli vizör sayesinde yukarıyı, aşağıyı ve yanları çok iyi görme olanağı sağlayan 3M Speedglas™ kaynak başlığı serisi, kullanan kişilerin gözlerini ve yüzünü radyasyon, ısı ve kıvılcımlardan koruyarak rahat ve verimli çalışma olanağı sağlıyor.

126

YAPI MALZEME - ARALIK 2015



I Ürün

Dünya Genelinde 30.000 Latex Yazıcı Kuran HP, Başarısını Kutluyor! HP bugün, 2008 yılında tanıttığı Latex Yazıcılarının kurulumunun 30.000’e ulaştığını ve dünya genelinde yazıcı hizmet sağlayıcılarının çözüm tercihi olma niteliğini daha da artırmaya devam ettiğini duyurdu.

HP, Geniş Formatlı Baskı Dünya Pazarlama Direktörü Joan Perez Pericot, “30.000 adet Latex yazıcı, olağanüstü başarımızın bir kilometre taşıdır. HP Latex teknolojisinin çok işlevselliği, müşterilerimizin duvar kaplama, perde baskıları, yer döşeme gibi iç mekân dekorasyonuna dair kar marjı yüksek uygulamalarda öncü bir rol oynamalarını, Solvent ve UV-teknolojisini kullanmayı tercih etmeyen ve bu konuda hassas olan birçok kurumsal firmaya da daha yüksek marjlarla çözüm sunabilme alternatifi sağlıyor. HP Latex yazıcılar yeni endüstri standardı kabul ediliyor ve malzeme sağlayıcıları bu eğilimi 72’den fazla malzeme tedarikçisi ve HP Latex yazıcılar için sertifika çıkaran 360’ı aşkın farklı malzeme ile destekliyor.

HP Latex portföyü HP Latex 310, 330, 360 ve 370 yazıcıla-

128

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

rı, solventin giremediği iç mekânlara yüksek hız, yüksek kalite ve aynı gün teslimatla ulaşarak daha sağlıklı üretim ortamları kurmanın yanı sıra, müşterilerin yeni geniş formatlı uygulamalara başarılı bir şekilde geçiş yapmalarına yardımcı oluyor. HP Latex 3100 ve 3500 yazıcılar, hizmet sağlayıcılarına kısa iş-dönüş süreleri içinde çeşitli uygulamaların zamanında teslim edilmesi için etkili ve yüksek hacimli üretim yolları sağlıyor. HP Latex 3500 yazıcılar, yüksek hacimli standart iş akışları için tasarlandı. Bu da bu ürünü özel uygulama üretimi için ideal kılıyor ve üretkenliği artırdığı gibi üretim maliyetlerini de düşürüyor. HP Latex 3100 yazıcı ise farklı iç mekân ve dış mekân uygulamalarında yüksek görüntü kalitesi sağlıyor ve geniş tabela ve PSP (Baskı Hizmet Sağlayıcıları) görüntüleri için ideal bir çözüm olarak ön plana çıkıyor.



I

Ürün

Viko’nun Thea Iq Sistemiyle, Geleceğin Teknolojisi Evlerde… Teknoloji her geçen gün gelişiyor. Bilimkurgu filmlerinde hayranlık ve şaşkınlıkla izlediğimiz bir çok fenomen de birer birer gerçeğe dönüşüyor. Bunlardan biri de akıllı evler. Komut verdiğinizde ışıkları yanan, panjurları açılan ya da kliması devreye giren daireler…

130

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Şimdi siz de akıllı bir daireye sahip olabilirsiniz daha doğrusu evinizi akıllı bir eve dönüştürebilirsiniz. Yenilikçi ve üstün teknolojileri hayatımıza taşıyan ürünleri ile tanınan VİKO’nun sunduğu Thea IQ sistemiyle yaşam alanlarınız sizin yerinize düşünerek konfor düzeyini, güvenliğini ve enerji verimliliğini artırıyor. Thea IQ sistemi, ister müstakil ev, ister ofis olsun, KNX teknolojisini kullanarak ısıtmadan iklimlendirmeye, aydınlatma ve jaluzi/panjur kontrolünden güvenlik sistemleri entegrasyonuna kadar uzanan geniş bir yelpazede yaşam alanlarınıza konfor katıyor. Eviniz ya da ofisiniz merkezi olarak elektronik bir panelden rahatlıkla kontrol edilebiliyor.

Tek tuşla konfor hayatınızda… VİKO’nun Thea IQ sisteminde önceden programlayacağınız senaryolarla günlük hayatı çok daha kolaylaştırmanız mümkün. Örneğin, sadece bir tıkla oturma odanızı, sıcaklığı ve ışığı ayarlayarak şampiyonluk maçını izlemeye uygun hale getirebiliyorsunuz. Ayrıca ütüyü ya da çamaşır makinesini açık bırakıp bırakmadığınız konusunda endişelenmenize de gerek kalmıyor. Çünkü evinizin kapısını kapattığınızda otomatik olarak tüm lambalar, pencereler ve elektrik devreleri kapanıyor, panjurlar istediğiniz gibi ayarlanıyor. Tüm senaryoları Thea IQ’nun pratik ve kullanımı kolay panelinden kolayca oluşturabiliyorsunuz.


Hem doğayı hem bütçenizi düşünen sistem… Thea IQ sistemiyle enerji verimliliği sağlayarak konforunuzdan ödün vermeden %20 oranında enerji tasarrufu sağlayabilir, böylece hem bütçenizi hem doğayı koruyabilirsiniz. Thea IQ, KNX sensörleri sayesinde akıllı binaları kendi kendine yönetiyor. Isıtma, iklimlendirme, güneşten koruma, aydınlatma, havalandırma ve elektrik için tüketilen enerji, mantıksal bağlantılar arasındaki akıllı etkileşimle en iyi şekilde kullanılıyor. Böylece enerji maliyetleri azalıyor.

Thea IQ ile eviniz güvende… Evinizin ya da iş yeriniz, Thea IQ ile her zaman daha güvende oluyor. Sistem,

siz ofisinizi kapattığınızda prizdeki tüm cihazları kapatıyor, sızıntı saptadığında evdeki suyu kesiyor ya da cam kırıldığında size bilgi veriyor. Güvenlik kameraları sorunsuz şekilde sisteme dâhil edilebiliyor. Evden uzak olduğunuzda akıllı telefonunuzdan ya da bilgisayarınızdan evinizi izlemeniz olanaklı hale geliyor. Aynı şekilde hareket, gaz, su ve duman dedektörleriyle de Thea IQ güvenliğinizi sağlıyor. Dilerseniz siz evde yokken dilediğinizde ışıkları yakarak ya da yüksek sesle müzik çalarak da davetsiz misafirleri uzak tutuyor.

Tatil yaparken aklınız evde kalmasın… Özellikle tatil sezonunda evden uzun

bir süre uzak kalacaklar için Thea IQ oldukça pratik çözümler sunuyor. “Tatilde” senaryosunda Thea IQ sistemi tüm aydınlatmaları söndürüyor, ısıtma ve iklimlendirme sistemini ekonomi moduna geçiriyor, panjurları indiriyor ve güvenlik sistemini “evden ayrılış” programı olarak etkinleştiriyor. Thea IQ, ayrıca evden uzakta olduğunuz süre boyunca davetsiz misafirleri yanıltmak üzere evde olduğunuz algısı yaratıyor. Programlanan zamanlarda bitkilerinizi sulayarak bahçenizi de düşünüyor. Nerede olursanız olun, akıllı telefonunuzdan evinizi her an izleyebilmeniz nedeni ile içiniz de rahat oluyor. YAPI MALZEME - ARALIK 2015

131


I Fuar

Isıdem Yalıtım Yenilikçi Ürünleriyle Dubai’de Düzenlenen Big5 Fuarına Katıldı Teknik yalıtım sektörünün en ileri üretim teknolojisine sahip markası ISIDEM Yalıtım, ulusal ve uluslararası standartlara uygun ürünleriyle 23 – 26 Kasım tarihleri arasında Dubai’de düzenlenen Big5 fuarına katıldı.

ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat ERENOĞLU

132

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

ISIDEM Yalıtım kasım ayı başında katıldığı Paris Interclima fuarının ardından, Ortadoğu’nun en büyük inşaat fuarı olan Dubai Big 5 fuarında da yerini aldı. En ileri teknolojilerle ürettiği Coolflex (Elastomerik Kauçuk Köpüğü), Greenguard sertifikalı Flexiduct (Esnek Hava Kanalı) ve Duct Connect (Kanal Birleştirme Parçaları) markalı ürünler ziyaretçiler tarafından büyük ilgi ve beğeni ile karşılandı. ISIDEM Yalıtım’ın ilk kez 2011 yılında katıldığı Dubai Big 5 fuarının Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarları için önemli bir organizasyon olduğunu dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu

“Yüksek performanslı ve katma değerli ürünleri üretme stratejimizi sürdürüyoruz. Ürün gamımız içerisindeki en iddialı ürünümüz olan Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü, Ağırlıklı olarak HVAC boru ve kanal tesisatlarında yalıtım amaçlı kullanılıyor. Ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak üretimini gerçekleştirdiğimiz Coolflex ürünümüzle ilgili, müşterilerimizden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Önümüzdeki süreçte ürün/hizmet kalitemizi sürekli geliştirerek özellikle Türkiye’de bugüne kadar üretilmemiş katma değeri yüksek ve inovatif yeni ürünleri üretip, sürdürülebilir bir büyüme hedefliyoruz.” dedi.



I Sektörel

Şişecam Topluluğu’nun “30. Cam Sempozyumu” İstanbul Teknik Üniversitesi’nin işbirliğiyle gerçekleştirildi. Ana teması, “Sürdürülebilir Gelecekte Cam” olarak belirlenen sempozyuma, yurt içi ve yurt dışındaki 27 üniversiteden 70 akademisyen katıldı.

Şişecam ‘Sürdürülebilir Gelecekte Cam’ı Anlattı

Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet KIRMAN

134

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Şişecam Topluluğu’nun bu yıl 30’uncusunu düzenlediği “Cam Sempozyumu”, 20 Kasım 2015 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi, Süleyman Demirel Kampüsü’nde “Sürdürülebilir Gelecekte Cam” temasıyla gerçekleştirildi. Cam sektörünün uluslararası ölçekte öne çıkan 12 önemli temsilcisinin konuşmacı olarak yer aldığı ve 56 bildirinin yayınlandığı sempozyuma, yurt içi ve yurt dışındaki 27 üniversiteden 70 akademisyenle birlikte yaklaşık 300 kişi katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, 13 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri ve 22 bine yakın çalışanıyla

Şişecam Topluluğu’nun artık küresel bir güç haline geldiğini belirterek, Topluluğun dünya sıralamasında ilk üçe girme hedefiyle büyümeye devam ettiğini de vurguladı. Ekonomilerdeki öngörülemeyen dalgalanmalara karşın, ilk üçe girme hedefine giden bu yolculukta en önemli taşıyıcıların Şişecam’ın köklü geçmişinin yanı sıra her türlü gelişime ve yeniliklere ayak uydurabilme yeteneği olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Araştırma ve teknolojik geliştirme alanındaki altyapımız, kurumsal ölçekte güçlendirmeye çalıştığımız inovasyon becerimiz ve eko-sistemimiz bizi gelecek hedeflerimize taşıyacak en önemli unsurlardır” diye konuştu.


“Şişecam Topluluğu katma değerli, kaliteli ve inovatif ürünler yaratarak ve teknoloji geliştirerek büyüyor” Şişecam Topluluğu’nun daima katma değerli, kaliteli ve inovatif ürünler yaratarak ve teknoloji geliştirerek büyüdüğünü ifade eden Prof. Dr. Kırman, şöyle konuştu: “1976 yılından bu yana yürüttüğü Ar-Ge faaliyetleri ile Türkiye’de kurumsal Ar-Ge faaliyetlerinin öncülerinden olan Şişecam Topluluğu, yeni ürün ve yeni teknoloji geliştirme açısından Ar-Ge yeteneği ile dünyadaki birkaç şirketten biridir. Türkiye’de Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan şirketler arasında yer almaktadır. 2014 yılında açılışını gerçekleştirdiğimiz, yaklaşık 40 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilen Bilim ve Teknoloji Merkezimiz, 150’yi aşan araştırmacısıyla Topluluğumuzun kurumsal araştırma ve teknolojik geliştirme çalışmalarına öncülük ediyor.”

Güçlü araştırma ve teknoloji geliştirme alt yapısı ve deneyimli insan kaynağıyla büyüyen Şişecam Topluluğu’nun üretilen bilgi, beceri ve yetkinliklerin paylaşılması amacıyla 30 yılı aşkın süredir Şişecam’ın Cam Sempozyumları düzenlediğini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Kırman, “2017 yılında cam sempozyumumuzu uluslararası cam komisyonu konferansı ile birleştirerek 4 gün süreli ve 500 katılımcı ile gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Bu sempozyumu bir adım öteye taşıyacağız” diye konuştu.

pan şirket konumundaki Şişecam, araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyetleri için her yıl cirosunun yüzde 1,5’ini ayırıyor. Şişecam Topluluğu’nda Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin yanı sıra yurt içi ve yurt dışında toplam 13 ‘Bölge Laboratuvarı’nda yürütülüyor.”

“Şişecam Topluluğu Ar-Ge faaliyetleri için cirosundan ayırdığı yüzde 1,5’a yaklaşan pay ile dünya ölçeğinde yarışıyor” Şişecam Topluluğu Araştırma ve Teknolojik Geliştirme Başkanı Prof. Dr. Şener Oktik ise bu yıl 30’uncusu düzenlenen cam sempozyumu etkinliğinde yaptığı konuşmada, şunları söyledi: “Türk cam sanayinde en fazla Ar-Ge harcaması ya-

Şişecam Topluluğu Araştırma ve Teknolojik Geliştirme Başkanı Prof. Dr. Şener OKTİK YAPI MALZEME - ARALIK 2015

135


I Fuar

Isıdem Yalıtım Interclima Fuarında Sektör Profesyonelleriyle Buluştu ISIDEM Yalıtım uluslararası arenada önemli bir platform olan ve iki yılda bir düzenlenen Paris Interclima Fuarında HVAC sektör profesyonelleriyle buluştu.

ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat ERENOĞLU

136

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Yurtdışında Türkiye’yi başarıyla temsil eden % 100 Türk markası ISIDEM Yalıtım, 2 – 6 Kasım 2015 tarihleri arasında Fransa’nın Paris şehrinde düzenlenen ve dünyaca ünlü markaları bir araya getiren Interclima Paris Fuarına katıldı. Son dönemde HVAC sektörünün en önemli oyuncularından biri haline gelen ISIDEM Yalıtım, Interclima fuarında ISIDEM Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü, ISIDEM Flexiduct esnek hava kanalları ve ISIDEM Duct Connect kanal birleştirme parçalarını 3D129 nolu stantta ziyaretçilerin beğenisine sundu.

Yurtdışı hedef pazarlardaki fuar katılımlarını aralıksız sürdürdüklerini dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu “ISIDEM Yalıtım olarak 2015 yılı içerisinde 10’dan fazla uluslararası fuarda yer aldık. Geçtiğimiz ay Brezilya’da düzenlenen Febrava fuarındaydık. Kasım sonu ise Dubai Big5 fuarında yer alacağız. Amacımız sektördeki trendleri analiz etmek ve yeni işbirlikleri kurarak, yeni projelere imza atmak. Bununla birlikte önemli uluslararası fuarlarda ürünlerimizi sergilemenin marka bilinirliğimize önemli katkılar sağladığına şahit oluyoruz.” dedi.



I Fuar

Bauma 2016 fuar merkezindeki 605.000 metrekarelik alanın tamamını dolduracak. Bekleme listesindeki firmalar ilk kez Bauma kataloğunda listelenmelerini sağlayabilecek

138

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Bauma Bir Kez Daha Kapasitesini Doldurdu Dünyanın alan açısından en büyük fuarı ve her üç yılda bir iş ve inşaat makineleri, yapı malzemeleri makineleri ve madencilik endüstrilerinin en önemli etkinliği: 11-17 Nisan 2016 tarihleri arasında Münih’te 31.’si düzenlenecek

olan Bauma’dan bahsediyoruz. Bu fuarda yeni bir hizmet de yer alacak. Bekleme listesinde yer alıp da kendilerine alan ayrılamayan firmalar ilk kez Bauma kataloğunda listelenmelerini sağlayabilecek.


Bu firmalar stant alanı olmadan katılacak ama çevrimiçi (online) fuar kataloğunda temsil edilen firmalar olarak dahil edilecek ve ilgili ürün kategorilerinde listelenecek. Ayrıca özel locaya erişebilecek ve böylece fuar süresince randevu ve toplantılar gerçekleştirebilecekler. Aday müşteri yönetimine ek olarak elektronik basın odaları ve tanıtım alternatifleri gibi hizmetlerden yararlanabilecekler. Bu adımın nedenlerinden birisi Bauma’nın kapasitesini doldurmuş olması; şimdiden pek çok sektör için bekleme listeleri var. Doğal olarak Messe München CEO’su Klaus Dittrich ilgi gösteren firmaların geri dönüşlerinden çok memnun. Ancak buna ilişkin zorlukların da bilincinde: “Tıpkı 2013 yılında olduğu gibi bütün alan ve alan artırma taleplerini karşılamamız mümkün olmadı.” Hâliyle proje ekibimiz fuara mümkün olan en fazla firmanın katılabilmesi için elinden geleni yapıyor. Ancak maalesef alan açısından maksimum kapasiteye ulaşıldı. Dittrich yeni katılım alternatifinin ardındaki düşünceyi şöyle açıklıyor: “Geçmişte misafir edemediğimiz firmalara Bauma camiasının dikkatini kendilerinin ve ürünlerinin üzerine çekme ve fuar sırasında temaslarda bulunma fırsatı vermek istiyoruz.” Şu ana kadar toplam 17 firma Bauma 2016 dijital ağının bir parçası olmak için kayıt yaptırdı. Bu yeni hizmetle ilgili daha fazla bilgi almak için Bauma proje ekibiyle telefon (+49 89 949 202 65) veya e-mail exhibiting@bauma.de yoluyla iletişime geçebilirsiniz.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

139


I Sektörel Birliği (Construction Products Europe) tarafından kurulan ve Avrupa’da EN 15804 Normu uyumlu EPD belgeli yapı ürünlerinin yayınlandığı ECO Platform’a da kayıt olan ilk Türk boya üreticisi ve Avrupa’da sektöründe 3. firma oldu. Dünyayı daha keyifli, renkli ve huzurlu yaşanır kılmak vizyonu; tüketicilerin yaşadığı mekanlardan keyif alması için en yenilikçi, en fonksiyonel, en pratik, en çözümleyici ürünleri üretmek ve bu ürünleri en uygun fiyatlarla, en kolay ulaşılabilir şekilde, en anlaşılır uygulama bilgileriyle pazara sunma misyonu ile Polisan, ürün sürdürülebilirliği alanında tamamlamış olduğu ISO 14040/44 LCA çalışması ve ISO 14025 EPD belgelendirmesi ile sektöründe öncü firmalardan biri olduğunu gösterdi.

Erol Mizrahi: “Yeşil bina sertifika sistemlerinde ürünlerimiz ilave puanlar sağlayarak sürdürülebilir yapılara katkı sağlıyor”

Polisan Holding CEO’su Erol MİZRAHİ

Polisan Boya, Avrupa’dan “Çevre Etiketi” Alan İlk Türk Firması Oldu Polisan Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Polisan Boya), üretmiş olduğu 4 adet iç ve dış cephe ürünlerine tüm pazarlarda geçerli uluslararası onaylı ve Avrupa standartları uyumlu Çevresel Ürün Beyanı – Environmental Product Declaration (EPD) Belgesi’ni alabilen sektöründe Türkiye’de ilk, Avrupa’da ise ilk üç üreticiden biri olmayı başardı.

140

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Dilovası Organize Sanayi Bölgesi içinde yer alan ve dünya standartlarında üretim yapan Polisan Boya tesislerinde üretilen Elegans Extra Yarı Mat ve Natura Ambians iç cephe ile Exelans Macro ve Natura A1 Silikonlu dış cephe ürünlerine alınan EPD Belgeleri, Metsims Sustainability Consulting firması tarafından gerçekleştirilen çalışma sonucu başarı ile tamamlandı. ISO 9001, ISO 14001 ISO 18001, ISO 10002, ISO 50001, Üçlü Sorumluluk standartlarına uygun üretim yapan ve Türkiye’nin ilk solvent bazlı yağlı boyaya muadil olan su bazlı parlak son kat boyası ile insan sağlığına önem veren, çevreci ve yenilikçi kimliğini ortaya koyan Polisan Boya, EPD belgeleri ile bu farklılığını Avrupa’da da gösterdi. Polisan Boya, Avrupa Yapı Malzemeleri Üreticileri

Polisan Holding CEO’su Erol Mizrahi, “Sürdürülebilir çevre ilkeleri doğrultusunda 2013 yılında başladığımız Ürün Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi çalışmalarımızı bugün üretmiş olduğumuz 4 ürüne Avrupa normlarına uyumlu EPD belgeleri aldığımız için gurur duyuyoruz. Ürünlerine EPD belgesi alabilen sayılı Avrupa firmaları arasına girerken, aynı zamanda yeşil bina sertifika sistemlerinde ürünlerimiz ilave puanlar sağlayarak sürdürülebilir yapılara katkı sağlıyor” dedi. Sürdürülebilir Üretim Ar-Ge ve Tasarım Merkezi (SÜRATAM) tarafından yürütülen ve Türkiye’de yerleşik EPD Belgelendirme sistemi olan EPD Türkiye kanalıyla The International EPD System üzerinden yapılan belgelendirme sayesinde hem uluslararası pazarda İngilizce olarak hem de Türkiye’de Türkçe EPD belgeleri ile Türk mimar ve mühendislerine ulaşılabiliyor.

Polisan Boya EPD Belgeleri, mimar, mühendis, yeşil bina uzmanları için kolaylık sağlıyor Polisan Boya EPD Belgeleri, Türkiye Yapı Malzemeleri EPD Veri Tabanı’nda yer alarak mimar, mühendis, yeşil bina uzmanları ve danışmanları için kolaylık sağlıyor. EPD Türkiye Yöneticisi Dr. Mimar İlker Kahraman “Ürün sürdürülebilirliği konusundaki kararlılığını EPD belgeleri ile gösteren ve Avrupa’da sayılı üreticiler arasına giren Polisan Boya’yı bu başarısından dolayı kutluyor ve çalışmada emeği geçen tüm personeli tebrik ediyorum. Artık sürdürülebilir yapıların bir boyası var” diyerek EPD belgelerinin önemine dikkat çekti.



I Sektörel

2015 Tüm Zorluklara Rağmen Hedeflerimizi Gerçekleştirdiğimiz Bir Yıl Oldu BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez 2015’in son günlerinde yılın değerlendirmesini yaptı ve 2016 hedeflerini açıkladı. Levent Ürkmez konuşmasında yalıtım sektörünün içinde bulunduğu durumu ve yaşanabilecekleri de değerlendirdi.

BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez “2015 yılı her ne kadar belirsizliklerin yılı olsa da, BTM ailesi için önemli ve sektördeki 40. yılını kutlan-

142

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

ması sebebi ile anlamlı bir yıl oldu. Bu yıl, 40 yıllık bir geçmişe sahip olmamızın gururunu ve zaman içerisinde hızla büyümenin ve gelişmenin sevincini ya-


rımlar yapmayı planlamış bulunuyoruz”. Konuşmasında inşaat ve yalıtım sektörünü de ayrı ayrı değerlendiren Ürkmez şöyle devam etti; “Ekonomik anlamda 2015 yılı, dünya genelinde belirsizliklerin devam ettiği bir yıl olmuştur. Avrupa’ da ve Rusya’ da yaşanan ekonomik durgunluk ülkemizi de oldukça etkilemiştir. Ülkemizde de aynı yıl içinde iki defa seçim yapılması, siyasi belirsizlikler ve çevre ülkelerdeki siyasi çalkantılar, kurlardaki kayda değer artışlar istikrarsızlığı artırmıştır. Yalıtım sektörünün inşaat sektörü içinde kendine özgü bir trendi bulunmakla beraber 2015 yılı için parlak bir yıl oldu diyebilmemiz zordur. 2015 yılında yaşanan tüm bu zorluklara karşın firmamız %15’lik bir büyüme trendini yakalamıştır. Belirsizlik ve ekonomik durgunluğun hem yerel, hem de küresel pazarlarda devam edeceği düşüncesiyle, bundan yalıtım ve inşaat sektörünün de etkileneceği varsayımı ile 2016 yılının genelde durgun geçeceğini düşünüyoruz. Yeni binalar, mevcut binalarda yalıtım yenileme, kentsel dönüşüm projeleri, altyapı projelerinde yalıtım gibi işlerin yalıtım sektörüne yine inşaat sektöründen daha fazla bir ivme katacak olması olasıdır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre yapı ruhsatlarındaki %24’ lük gerileme haliyle yalıtım sektöründeki pozitif ivmeyi bir miktar yavaşlatacaktır. Yine, çevre ülkelerdeki belirsizlik ve gerilimler ülke ekonomimizi ve sektörümüzü etkileyecektir. Şirket olarak, yaptığımız yatırımlar ve kapasite artışlarıyla sürdüreceğimiz büyüme trendine paralel olarak 2016 yılında 360 milyon TL’lik bir Yurtiçi cirosu ile 40 milyon dolarlık bir ihracat cirosu hedeflemekteyiz”. şadık. BTM olarak 2015 yılı içinde %15 büyüdük. Grubumuz 40.yılında toplam 80 milyon dolarlık bir yatırım yaparak hedeflerine ulaştı. Bu yatırımları detaylandıracak olursak; Önceden açıklandığı üzere, 2014 ve 2015 yıllarında ilk etapta 68 milyon dolar, daha sonra ilavelerle 80 milyon doları bulan yatırım faaliyetlerimizi gerçekleştirdik. Bu tutarın10 milyon dolarlık kısmı oluklu bitümlü levha üretim tesisi olup, tesislerin bir kısmı İzmir’e, bir kısmı da Kazakistan’daki fabrikamıza kurulmuştur. Diğer iş kolumuz olan kâğıt sektöründe de 8 milyon dolar tutarında bir tevsii yatırımı ile kapasitemizi %30 artırdık. 2014 yılında başlamış olduğumuz 35 milyon dolarlık yatırımla Kemalpaşa/İzmir’de emprenye edilmiş polyester keçe tesisimiz kurulmuş olup, 2015 yazında devreye alınmıştır. Ayrıca, Kazakistan’daki fabrikalarımızı da büyütme ve bitümlü örtü üretimi çalışmaları için başlatmış olduğumuz 15

milyon dolarlık yatırımımız 2015 yazında tamamlanmıştır. Plastik membran üretimimizde 2014 yılında ihtiyaca binaen PVC ve TPO membranlar üretmek için yeni üretim tesisi bağlantılarını yaptık. Yıllık 5 milyon m2 membran üretim kapasitesi ve yatırım tutarı toplam 12 milyon dolar olan plastik membran yatırımımızı 2015 yılı sonunda devreye alarak toplam 7,5 milyon m² üretim kapasitesine ulaşarak ülkemizdeki lider firmalardan biri olmayı sürdüreceğiz. Levent Ürkmez 2016 yılı için ise şunları söyledi; “Yalıtım sektöründeki en önemli oyunculardan olan firmamızın son iki yılda yapmış olduğu ve devreye alınmış olan yatırımların katkısıyla gerek ülkemizde, gerekse dış pazarlardaki payımızı ve hâkimiyetimizi artırmaya yönelik çalışmalar içinde olacağız. Ayrıca, Kazakistan’ daki yatırımlarımıza 2017-2018 yıllarında 20 milyon dolarlık ilave yatı-

BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez YAPI MALZEME - ARALIK 2015

143


I KISA KISA

Ytong’a Yüzyılın Markası Ödülü Yapı malzemeleri arasında dünyanın en çok tercih edilen markalarından Ytong, Yüzyılın Markası seçildi. Ytong, Almanya Berlin’de Verlag Deutsche Standards tarafından en iyi ve en başarılı 250 Alman markası arasından, başta ısı yalıtım performansı, hafifliği, güvenli ve yenilikçi yapılaşmaya sağladığı katkılar sebebiyle ödüle layık görüldü. Her üç yılda bir farklı sektörlerdeki markaları ödüllendiren Verlag Deutsche Standards, üst düzey danışma kurulu tarafından belirlenen en başarılı 250 Alman markası arasından Ytong’u Yüzyılın Markası olarak yeniden seçti. Berlin’de düzenlenen törende, sağladığı ısı yalıtım ve enerji tasarrufu performansı, hafifliğiyle sunduğu depreme dayanıklılık avantajı ve çevreye duyarlı üretimi gibi önemli özellikleri sebebiyle ödüle layık görülen Ytong, geleceğin malzemesi olarak da dünya çapında en çok tercih edilen markalardan biri olarak dikkat çekiyor.

DuPont™ Corian® Charging Surface Çıktı!

DuPont, uluslararası “Endless Evolution” (Sonsuz Evrim) büyüme programı kapsamında Corian®’ın estetik ve işlevselliğini akıllı telefon ve tabletler için kablosuz şarj etme özelliğiyle birleştiren Corian® Charging Surface’i (Corian® Şarj Yüzeyi) piyasaya sunuyor. DuPont™ Corian® Charging Surface hem yaşam alanlarına hem de ortak alanlara pratik, güvenilir ve kurulumu kolay yeni bir çözüm getiriyor. Bu üründe kablosuz şarj özellikleri, indüksiyon teknolojisiyle geliştirilen modern bir cihazla sağlanıyor. DuPont™ Corian®’ın teknik özellikleri, şarjın doğruca malzeme üzerinden iletilmesine izin veriyor. Bu özellik sayesinde, sistemi kurmak için yüzeyde delik açmaya gerek kalmadan şık bir görünüme sahip entegre şarj özellikleri sunan büyüleyici çözümler üretmek mümkün. Bu çözümü konut projeleri veya ticari projelerinde kullanmak isteyen ev sahipleri, mimarlar, tasarımcılar ve firmaların DuPont™ Corian® Türkiye ile iletişime geçmeleri durumunda talepleri Corian® Quality Network iş ortakları ile birlikte değerlendiriliyor.

144

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

FORM’un, Uluslararası Toprak Kaynaklı Isı Pompası Derneği (IGSHPA) Üyeliği Yenilendi Form Şirketler Grubu’nun, Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Uluslararası Toprak Kaynaklı Isı Pompası Derneği (IGSHPA) üyeliği yenilendi. Amerika’da Toprak Kaynaklı Isı Pompası uygulaması yapmak isteyen firmalardan istenen sertifika, projelere girebilmek için yeterlilik belgesi işlevi görüyor. Sertifikanın geçerliliğini koruyabilmesi için üyeliğin her üç senede bir yenilenmesi gerekiyor. Üyeliğin yenilenebilmesi için ise firmaların yaptıkları uygulamalara ait iş bitirme belgeleri, bu konuyla ilgili katıldıkları eğitim seminerleri, atölye çalışmaları gibi aktiviteler puanlama yapılarak değerlendiriliyor. “Acredited Installer “ sertifikasını alabilmek için, Form Endüstri Ürünleri Tic. A.Ş. adına Amerika’da IGSHPA’nın öngördüğü kurslara katılan Dr. Osman Pezükoğlu, merkezi Oklahoma Devlet Üniversitesi Kampüsü’nde bulunan IGSHPA’nın düzenlediği sınavları başarıyla verdi. Bu sertifika, 2015 yılı itibarıyla, Türkiye’de yalnızca FORM’un grup şirketlerinden Form Endüstri Ürünleri Tic. A.Ş ‘de bulunuyor. Form, toprak kaynaklı ısı pompası uygulaması alanında Türkiye ve yurt dışındaki gelişmeleri takip ederek bilgi ve tecrübesini sürekli güncel tutuyor.


I Sektörel

Ustalar İçin En İyisi, Panasonic Ey7880 Kırıcı ve Delici… PANASONIC’in EY7880 kırıcı ve delici modeli, 3.85 kg’lık ağırlığı ve 319 mm’lik uzunluğu ile sınıfının en hafif ve en kompakt aletlerinden biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca tasarımı ile sınıfının lider soğutma ve toz geçirmezlik özelliğine sahip olan ürün, esneklikle kombine edilmiş dayanıklılık ve performansı da birleştirmeyi başarıyor. Farklı malzemelerde en iyi sonuçları elde etmek için sert ve yumuşak darbe modunun yanı sıra yavaş ve yüksek hızda delme modu da ürünün en önemli özellikleri arasında öne çıkıyor. Uygulamaya göre tasarlanmış PANASONIC EY7880 kırıcı ve delici modeli, müthiş tutma ve kavrama kolaylığı ile eşsiz delme/ vidalama özelliğini ikili voltaj esnekliği ile mükemmelleştiriyor. Yeni yüksek performanslı 3.0Ah Li-Ion akü seti ile kullanılan ürün, 60 dakika kullanılabilirlik ve 80 dakika tam şarj edilebilirlik özelliği ile de farkını ortaya koyuyor. VİKO by PANASONIC, profesyonel el aletlerine 3 yıl garanti verirken, Türkiye genelinde oluşturulmuş 21 yaygın servis noktası ağı ile de satış sonrası destek sağlıyor. İnşaat, elektrik tesisatı, su tesisatı ve ısınma uygulamalarının yanında vidalama, iç rötuş, çerçeveleme, kapı/cam montajı, bakım, çelik imalat

uygulamalarında da rahatlıkla kullanılabilen PANASONIC kırıcı ve delici ürünleri, performansıyla tüm beklentileri karşılıyor.


I Sempozyum

Yangına Dayanımlı İzocam Ürünleri TÜYAK Sempozyumu’nda Sergilendi İzocam, TÜYAK tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen TÜYAK 2015 -Yangın ve Güvenlik Sempozyumu’na katıldı. Sempozyum 12-13 Kasım’da ‘Konaklama ve sağlık yapılarında güvenlik’ ana temasıyla WOW Convention Center’da gerçekleşti.

İki yılda bir, yangın güvenliği konusunda uzman firmaları, akademisyenleri, mimar ve mühendisleri, uygulamacıları bir araya getiren TÜYAK, bu yılın ana temasını ‘Konaklama ve sağlık yapılarında güvenlik’ olarak belirledi. Sempozyumda iki gün boyunca akademisyen, bilim adamı ve yangın uzmanları oturum, panel ve forumlarda yangın güvenliği konusunu tartıştı. TÜYAK Vakfı ve Derneği Kurucu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç’ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği sempozyumda Yüksek Binalarda Güvenlik, Yangını Önleme ve Yangından Kurtarma, Yangın Güvenliği ve Eğitimi, Yangın Durdurucu ve Gecikti-

146

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

rici Malzemeler, Endüstriyel Tesislerde Güvenlik, Yangın Yönetmelikleri ve Standartları başta olmak üzere birçok konuya değinildi. Meydana gelebilecek olası yangınlardan korunmak amacıyla ürünler geliştiren İzocam, A1 sınıfı yanmaz yalıtım malzemeleri kullanarak geliştirdiği 120 dakikaya kadar yangın güvenliği sağlayan çözümleri ile Sempozyum sergi alanında yer aldı. Son dönemde dikkatleri üzerine çeken InWall hafif bölme duvarlar, yangın kapısı levhası, taşyünü mantolama sistemi ve Tekiz ürünlerinin tanıtıldığı stantta yangın güvenliğinde pasif önlemler vurgulandı. Yangın anında 90 dakikaya kadar ko-


ruma sağlayan InWall’un EI30, EI60 ve EI90 sertifikaları bulunuyor. InWall Bölme Duvar Sistemleri ofisler, okullar, oteller, alışveriş merkezleri gibi insanların yoğun olarak yer aldıkları alanlarda uygulamaya elverişli olmasıyla dikkat çekiyor. Yangın dayanımında

çözüm sunan sertifikalı diğer İzocam ürünleri ise Tekiz taşyünü çatı panel ile taşyünü yalıtımlı cephe paneli… Sanayi binalarının yalıtımında tercih edilen Tekiz taşyünü çatı panelinin REI120 yangın dayanımı sertifikası, Tekiz Taşyünü yalıtımlı cephe panelinin ise bütünlük

ve yalıtım kriterlerinde 60 dakika (EI60) ve bütünlük kriterlerinde 120 dakika (E120) yangın dayanımlı panel sertifikası bulunuyor. Yangın Yönetmeliğinde yüksek binaların cephelerinde aranan yanmazlık özelliği ise İzocam Manto Taşyünü sistem ile sağlanıyor.

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

147


I KISA KISA

Akçansa’nın, Hazır Beton ve Agrega Genel Müdür Yardımcılığına

Musa Keşaplı Atandı Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa’nın Hazır Beton ve Agrega Genel Müdür Yardımcılığına Musa Keşaplı getirildi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olan Musa Keşaplı, 1 Kasım 2015 tarihi itibariyle Akçansa’nın hazır beton faaliyetlerini yürüttüğü markası Betonsa’nın Hazır Beton ve Agrega Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı. Keşaplı, daha önce yurt içi ve yurt dışı pazardaki mevcut konumunu güçlendirmek amacıyla yeni yatırımlarına devam eden Akçansa’nın Kuzey Marmara Çimento Bölge Satış Müdürü olarak görev alıyordu.

Aksa Jeneratör İran Pazarına Yöneldi Dünya’nın en önemli jeneratör üreticilerinden Aksa Jeneratör, İran’da 15. Uluslararası Elektrik Sergisi Fuarı’na katılarak bölgedeki fırsatları değerlendirme fırsatı yakaladı. 8-11 Kasım tarihleri arasında İran’ın başkenti Tahran’da gerçekleştirilen ve dünyaca ünlü markaların yer aldığı fuarda Aksa Jeneratör de ürünlerini sergiledi. Elektrik sektörünü 15. kez bir araya getiren İran Uluslararası Elektrik Sergisi Fuarı, yerli ve yabancı önde gelen enerji şirketlerini, ekipman üreticilerini ve satıcıları bir araya getirdi. 8-11 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleşen fuarda Aksa Jeneratör ürünlerini tanıtırken bir yandan da potansiyel iş fırsatlarını değerlendirdi. 15. Uluslararası Elektrik Sergisi Fuarı, sektörle ilgili yeni teknoloji ve teknikleri paylaşarak elektrik sektörü profesyonellerini ağırladı. İran pazarında yer alan Aksa Jeneratör, yeni atılımlarıyla uluslararası fuarlarda ön plana çıkmaya devem edecek.

148

YAPI MALZEME - ARALIK 2015

Alarko Carrier,“Data Center Dynamics Converged Türkiye 2015”e sponsor oluyor. İklimlendirme sektörünün öncü markası Alarko Carrier, RC GROUP SPA işbirliğiyle bir kez daha, Türkiye’nin en büyük veri merkezi etkinliği “Data Center Dynamics Türkiye 2015” kongresine sponsorluk desteği veriyor. Haliç Kongre Merkezi’nde 8 Aralık Salı günü yapılacak, içeriği veri merkezi tesis yönetiminden sanallaştırma ve bulut altyapısına kadar geniş bir yelpazede gerçekleştirilecek etkinlik; sektörün önemli oyuncularını ve uzmanlarını bir araya getirecek. Alarko Carrier, bu sene 6.sı düzenlenen konferansta kendisine ayrılan standda RC GROUP SPA ürünlerinin tanıtımını yaparken, ziyaretçilere veri merkezi ve sistem odalarının soğutma çözümleriyle ilgili bilgi verecek. Ayrıca, etkinlik kapsamında yapılacak “Solution Stage” oturumunda, RC GROUP SPA’nın yeni nesil veri merkezleri için ürettiği X-TYPE hassas kontrollü iklimlendirme cihazını da tanıtacak.
















Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.