Yapı Malzeme Eylul'15

Page 1












İmtiyaz Sahibi Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com

Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Yayın Editörü Elif Karahaliloğlu elif.karahaliloglu@img.com.tr Art Direktör İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Yusuf Okçu yusuf.okcu@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com

Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

Hazır & Beton Sektöründe Lale Devri Merhaba sevgili okuyucularımız, Yeni bir mevsime geçiş yaptığımız şu günlerde, fuar sayımızla karşınızda olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Malum “Turkey Build Yapı Fuarı” na bu seferde Ankara ev sahipliği yapıyor. Meraklısına ve katılımcısına büyük fırsatlar sunan Yapı Fuarı, bu seferde büyük ses getireceğe benziyor. Her ay büyük özenle hazırladığımız dergimizde, bu ayda iki dosya ile karşınıza çıkıyoruz. Kentsel dönüşüm ve devlet altyapı yatırımlarıyla birlikte lale devrini yaşayan “Hazır Beton Sektörü” ilk dosya konumuz olarak sizlerle buluşuyor. Türkiye’nin gerek Avrupa gerekse dünyada ki başarısı sektör liderleri tarafından değerlendiriliyor. Firmaların yatırımları, başarıları, sundukları ürün ve hizmetler Hazır Beton dosyamızda yer alıyor. İkinci olarak yer verdiğimiz dosya konumuz ise “Cersaie 2015” fuarı. Hepimizin de bildiği gibi Cersaie, dünyanın en büyük seramik fuarı. Türk firmaları için büyük önem taşıyan Cersaie Fuarı, her yıl binlerce kişiyi İtalyan’nın Bologna kentinde misafir ediyor. Gerek firmalar gerekse katılımcılar açısından son derece verimli geçen fuar, sektörün liderlerini bir araya getiriyor. Yapı Malzeme dergisi olarak ayrıntılı şekilde yer verdiğimiz dosya konularımızı siz değerli okuyucularımız için bir araya getirdik. Keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz bu sayımızda, haberlerimizi enine uzununa işleyip sizlere sunmaya çalıştık. Bir sonraki sayıda bir arada olmak dileği ile… Saygılarımızla,

Elif Karahaliloğlu


14 - Türk Yapı Sektörü Kenya İçin Atakta 20 - Akçansa’nın Altı Aylık Satış Geliri 710 Milyon TL Oldu 30 - Kbahat Termik Santralinde İntek Kalıp İmzası 34 - Kuveyt Uluslararası Havalimanı’na Limak İmzası 36 - Sivas’a 200 Milyon TL’lik Yeni Avm Yatırımı 40 - Dünyanın En Büyük Terminali DOKA Güvencesinde 44 - THBB, Dünya Standartlarının Üzerinde Hizmet Veriyor 62 - Henkel, İkinci Çeyrekte Güçlü Bir Performans Sergiledi 80 - Iglo Architects, Cityscape 2015 Mimarlık Ödülleri Finalinde… 106 - BTM Grubu Kazakistan’da Büyüyor…

ABS YAPI ELEMANLARI........................... 21 – 29

FİLLİ BOYA.........................................................89

PERI KALIP ve İSKELELERİ................. Ön Kapak

ARMUTLU........................................................ 157

INKJET MAGAZINE......................................... 158

REHAU............................................................. 129

BALKO – SVEZA DECK........................................7

ISAF & SECURITY ‘ 2015............................... 151

REMMERS...................................................... 105

BAUMIT..............................................................59

İHLAS KOLEJİ.................................................. 154

SeSa BUILD ‘ 2016........................................ 143

BRAAS............................................................. 137

İHLAS PAZARLAMA......................................... 156

SLEEP WELL EXPO ‘ 2015............................. 155

BTM.......................................... 107 – 109 – 111

İNTEK KALIP ve İSKELE......................................1

THE BIG 5 SHOW ‘ 2015............................... 141

CERMIX........................................................... 123

KARKİM......................................................... 4 – 5

VOLİ TURİZM........................................................8

CANON .............................................Ön Kapak İçi

KİLSAN...............................................................77

YAPIMALZEME.COM.TR......................................2

ÇİMSA ........................................39 – Aka Kapak

LAYHER........................................................ 3 - 49

YAPIMALZEME.TV................................................6

DENGE BİMS.....................................................85

MAPEI.............................................................. 117

YEM & ANKARA ‘ 2015.................................. 145

EAE ELEKTRİK................... 160 – Arka Kapak İçi

ONDULINE...........................................................9

YEM & İZMİR ‘ 2015...................................... 149

EGE SERAMİK....................................................95

PAREX............................................................. 119

YTONG................................................................69


I Aktüel

Uluslararası İnşaat Sektörü Rekabetinde En Büyük 43 Müteahhit İle Dünya İkinciliğine Devam Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR’ın (Engineering News Record) müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayınladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 2013 verilerine göre 42 olan Türk müteahhitlik firması sayısı 2014 yılı verilerine göre 2015 yılında 43’e yükseldi.

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat YENİGÜN

12

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Bu sayı ile Türkiye, 65 firma ile listede birinci sırada yer alan Çin’in ardından dünyada ikinci sıradaki yerini korudu. Üçüncü sırada ise 32 firma ile ABD bulunuyor. Küresel ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerin başında yer alan uluslararası inşaat sektöründe, önümüzdeki döneme ilişkin belirsizliğin gün geçtikçe artması ve denge noktasının sağlanamamasının etkileri görülmeye başladı. En büyük 250 Uluslararası İnşaat Firmasının pazar büyüklüğü 2014 yılında bir önceki yıla göre %4,1 azalarak 521.6 milyar ABD Dolarına geriledi. ENR’ın “Belirsizlik Piyasaları Gölgelendiriyor” başlıklı bültenin açılış cümlesinde kaydettiği, “Düşen petrol fiyatları, siyasi kargaşa ve Avrupa’dan Çin’e tüm dünyayı saran ekonomik aksamalar uluslararası firmaları kaygılandırıyor”

değerlendirmesi, konjonktürü özetliyor.

Türk müteahhitlerin performansı arttı Böylesi bir konjonktürde Türk müteahhitlik firmalarının yurtdışında gösterdiği performans kayda değer oranda arttı. ENR listesindeki 43 Türk firmasının 2014 yılı gelirleri toplamı geçen yıla göre %43,4 artışla 29,3 milyar ABD Doları olarak gerçekleşti. Bu rakamlarla Türk firmalarının toplam gelirde 2013 yılı rakamları ile %3,8 olan payı 2014’de %5,6 olarak gerçekleşti. Türk müteahhitlerin bölgesel gelirlerdeki payı tüm dünyada artış gösterdi. Türk müteahhitlik firmaları Kuzey ve Latin Amerika pazarlarında neredeyse hiç yer almazken rekabetin en çetin olduğu Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında payını artırıyor.


“Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” Listesindeki Türk Firmaları SIRASI

Çin 65 firma ve toplam pazardan aldığı %17,2’lik pay ile en büyük pazar payına sahip olurken, İspanya’nın pazar payı 2014 yılında 2013’e kıyasla dünya genelinde %14,7’den %13,1’e gerilemiş durumda, ABD’nin 32 firmasının pazar payı ise dünya genelinde %13’den %11,4’e gerilemiş bulunuyor.

Yenigün: “Toplam gelirdeki büyük yükseliş memnuniyet verici” Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, ENR listesinin açıklanmasının ardından yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Tüm dünyada takip edilip bir kalite güvencesi olarak algılanan bu listeye; aralarından 37 tanesi Türkiye Müteahhitler Birliği

üyesi olan, toplam 43 firma ile damga vurmak ve firma sayısıyla tam 8 yıldır dünyada Çin’den sonra ikinci konumda bulunmak bizim için büyük övünç kaynağıdır. Ayrıca firmalarımızın toplam gelirden aldığı payı büyük oranda yükseltmiş olmaları memnuniyet vericidir. Ortaklık kültürü ve güç birliği, uluslararası rekabette firmalarımızın önünü daha da açacaktır.Yurtdışında gösterilen performans, küresel belirsizlikle birlikte keskinleşen uluslararası rekabete; mevcut konjonktürün Türk müteahhitlerin ana pazarları Libya ve Irak’ta yaratmış olduğu sorunlara ve petrol fiyatlarındaki gerileme ile Rusya pazarında son dönemde yaşanan yavaşlamaya rağmen kazanılmış kayda değer bir başarıdır.”

2015

2014

FİRMA ADI

18

-

ÖZTÜRK

37

53

RÖNESANS

62

85

POLİMEKS

65

52

ENKA

82

83

TAV

89

157

ÇALIK

90

101

TEKFEN

92

107

ANT YAPI

107

184

İLK

111

127

YAPI MERKEZİ

116

116

NATA

121

103

İÇTAŞ

123

132

YÜKSEL

125

153

ATLAS

133

206

GAMA

139

179

NUROL

145

163

LİMAK

151

-

KUZU

157

161

DİA

158

138

ONUR

159

169

KAYI

164

176

ESER

168

194

ASLAN

169

146

CENGİZ

177

172

MAPA

179

224

DOĞUŞ

183

191

BAYBURT

184

162

ALARKO

192

230

STFA

200

187

SUMMA

205

212

YENİGÜN

208

247

GÜLERMAK

209

195

KONTEK

214

203

RASEN

223

228

GÜRBAĞ

229

245

AE ARMA ELEKTROPANÇ

230

215

LOTUS

232

-

DORÇE

233

242

ZAFER

236

200

METAG

240

219

KOLİN

242

-

PREKONS

248

217

TEPE YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

13


I Aktüel

Türk Yapı Sektörü Kenya için Atakta

İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi Başkanı Serdar URFALILAR

14

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Türk Yapı Komitesi 2015 yılında Dünya’nın en çok büyüyecek 3 ekonomisinden birisi olan Kenya pazarından pay almak için atağa kalktı. Sektörün çatı kuruluşlarından olan İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi bu kapsamda 01–04 Eylül 2015 tarihleri arasında Kenya’ya sektörel ticari heyet düzenliyor. 2014 yılında bölgeye 45,1 milyon dolarlık ihracat yapan sektörün hedefi ise Kenya’dan aldığı payı çok daha yukarılara çıkarmak. Kenya Pazarı hakkında değerlendirmelerde bulunan İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar, “Kenya’nın yapı malzemelerindeki ithalatı toplamda 650 milyon dolar. Sek-

tör olarak bizim Kenya’ya gerçekleştirdiğimiz ihracat ise çok düşük. 2013 yılında 55,2 milyar dolarlık bir gayri safi milli hâsıla ile Afrika’nın en büyük 9. Ekonomisi olan Kenya, Bloomberg tarafından yapılan bir analizde 2015 yılında en fazla büyüyecek 3. Ülke olacak. Nüfusunun yüzde 70’ini 35 yaş altı oluşturduğu için bu bölgede sürekli yeni yatırıma ihtiyaç var. Kenya hükümetinin yıllık 250 Bin konut yapma projesi var. Bu projeler Türk Yapı Sektörü için çok büyük fırsatlar ” dedi. Yapı malzemeleri komitesi olarak Türk yapı sektörünün Kenya pazarından çok daha fazla pay alması için çabaladıklarını aktaran Urfalılar şöyle devam etti:


İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi, Bloomberg’in yapmış olduğu bir araştırmada 2015 yılının en çok büyüyecek 3 ekonomisinden biri olacak olan Kenya pazarı için atağa kalktı. Bu pazarında ki payını arttırmak isteyen Türk Yapı Komitesi, Kenya’ya ticari heyet düzenliyor.

“01–04 Eylül 2015 tarihleri arasında Kenya’ya düzenlenecek olan sektörel ticari heyet ile Kenya’nın ithalatından aldığımız payı çok daha yukarılara çekeceğiz. İhracatçılar üzerinde uzak algısı olan bu pazara biz İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi olarak kısıtlı sayıda gerçekleştireceğimiz bu ticari heyette sektörün önde gelen firmaları ile yer almayı planlıyoruz.”

“Kenya yatırım yapmak için doğru bir yer” Kenya’nın yatırım yapmak için Afrika’da ki en doğru lokasyonlardan biri olduğuna vurgu yapan Urfalılar “Kenya’ya yatırım yapan firmalarımız, 125 milyonluk Doğu Afrika Topluluğu (EAC) ve 406 milyonluk COMESA pazarına ihracat yapma imkânına sahip olacaklardır. Müteahhitlik hizmetleri

alanında, ülkenin bilhassa kuzey bölgelerinin kuraklık tehdidi ile karşı karşıya bulunması, sulama, drenaj ve kanal inşaatları alanlarında yüklenici firmalarımıza iş olanakları sunmaktadır. Kenya Sahra altı Afrika’nın 5. büyük ekonomisine sahip Doğu ve Orta Afrika’ya açılan kapı konumundadır. Hem COMESA’ya hem de Doğu Afrika Topluluğu’na (EAC) üye olması sebebiyle, Kenya’da yatırım ve ticaret yapacak işadamlarımız toplam 531 milyonluk bölgesel bir pazara da giriş imkânını elde edebileceklerdir. Küresel krizin etkisini yitirmesiyle, Kenya’nın gelirlerinde ve alım gücünde artış olacağı; bu ülkeye olan ihracatımızın ve yatırımlarımızın artacağı düşünülmektedir. İki ülke arasında iktisadi ve ticari alandaki yasal alt yapının (KEK Protokolü, STA, Çifte Vergilendirmenin Önlen-

mesi Anlaşması, Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması vs.) tamamlanması ile ticaret hacminin ve yatırımların daha üst seviyelere çıkacağı değerlendirilmektedir” diye konuştu.

“Türk yapı sektörünün başarısı anlatılmalı” Türk yapı sektörünün başarısını Kenyalılara anlatacaklarını söyleyen Urfalılar, “Yabancıların Türkiye’deki yapı malzemesi kalitesinden hiç haberleri yok. Her fırsatta sektörün büyüklüğünü ve kalitesini vurguluyoruz. Biz inşaat demiri ihracatında dünya birincisiyiz. Seramikte, doğal taşta, çimentoda, boruda ve pek çok üründe dünyada öndeyiz. Bunları anlattıkça insanlar şaşırıyor. Gerçekleştirdiğimiz bu sektörel ticari heyetler ile bu farkındalığı yaratıyoruz” dedi.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

15


I Focus

Kayseri’nin Trafik Sorununa Çözümde PERI İmzası!

Proje hakkında genel bilgiler: Proje: Kocasinan Bulvarı Üzeri 3 adet Ard-Germe Köprü İmalatı ve Bağlantı Yolları Yapım İşi Yeri: Kocasinan Bulvarı Merkez / KAYSERİ İşveren: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Ana Yüklenici Firma: Yapı Tesis İnşaat&Barankaya İnşaat İş Ortaklığı Proje Bedeli: 52.000.000TL+KDV Kalıp sistemleri: PERI PD8 Döşeme Yük Kuleleri, PERI ST100 Döşeme Yük Kuleleri Servis: PERI Ankara

16

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

BARANKAYA İNŞAAT HARF. TAAH. AKARY. MADEN GIDA SAN. TİC. A.Ş. 1993 yılında altyapı çalışmalarıyla iş dünyasına ilk adımını atmıştır. Kurulduğu yıldan itibaren, insanı en önemli kaynak ve yatırım olarak gören BARANKAYA İNŞAAT eğitimli kadrosu ve çağdaş çalışma prensipleri ile iş dünyasının örnek işveren kurumlarından biri olmuştur. Tüm çalışanlarının aile havasında, büyük bir uyum ve özveri içinde çalıştığı kuruluşta, firma ilkesi güven-kalite-hizmet anlayışının tüm faaliyetlerinde eksiksiz yer almasını sağlamaktır. Kuruluşunda altyapısını tamamlayarak modern işletmeciliğin başarılı örneklerinden birini oluşturan BARANKAYA İNŞAAT HARF. TAAH. AKARY. MADEN GIDA SAN. TİC .A.Ş. girdiği tüm sektörlerde gücünü kanıtlayarak hizmet vermeye devam etmektedir.

BARANKAYA İNŞAAT VE TAAH. A.Ş., Hem Türkiye’de hem yurtdışında her türlü bina ve altyapı projelerine ilişkin hizmet grubunda çeşitli uzmanlık ve tecrübeye dayalı faaliyetlerini etkin olarak sürdürmektedir; yüksek binalar, alışveriş ve ticaret merkezleri, oteller, tatil köyleri, sanayi tesisleri, baraj ve sulama tesisleri, tüneller, karayolları, atıksu ve içmesuyu, arıtma tesisleri, zemin stabilizasyonu, hazır beton tesisi, beton mamülleri üretim tesisi, geoteknik ve temel kazık işleri bu kapsamdadır. Her branşta, seçkin uzmanlardan oluşmuş ve 100’ü aşkın teknik ve idari kadrosuyla, teknik donanımını, dönemin teknolojik gelişmeleri doğrultusunda geliştirmeye devam etmektedir. Bugün yaklaşık 3000 kişiye istihdam olanağı sağlayan BARANKAYA İNŞAAT, her geçen gün büyüyen sermayesi ve makine parkı


ile ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. BARANKAYA İNŞAAT kamu ve özel sektör müşterileri için çalışırken gerçekleştirdiği projeler ile yerel ekonomilerin büyümesine yardımcı olmuş, toplumların ve bireylerin hayat standartlarını iyileştirmiştir. Proje, yoğun araç trafiğinin yaşandığı Mustafa Kemal Paşa Bulbarı ve Kocasinan Bulvarı üzerinde 3 adet Ard-Germe köprü imalatı ve bağlantı yollarının yapım işini içermektedir. Proje kapsamında, *Kocasinan Bulvarı ile Osman Kavuncu Bulvarı kesişiminde, Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü mevkiinde 9 açıklıklı L=312mt uzunluğunda, *Kocasinan Bulvarı üzerinde, TCDD tren garı önü mevkiinde 21 açıklıklı L=738mt uzunluğunda, *Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üze-

rinde, Mustafa Kemal Paşa Bulvarı ile Kocasinan Bulvarı kesişiminde Kayseri Sanayi Odası mevkiinde 20 açkılıklı L=678mt uzunluğunda, 3 adet ard-germe köprü inşaa edilecektir. Köprülerde ortalama açıklık L=36mtdir. Tabliye genişlikleri 2127mt aralığında değişmektedir. Köprülerde gövde beton kalınlığı açıklık bölgelerinde 70-104cm aralığında, mesnet bölgelerinde ise 140-174cm aralığında değişmektedir. Köprü gövdesini, köprü ayaklarına mesnetleyen takozlar, yüksek sönümlemeli kurşun çekirdekli mesnet takozları olup art-germe malzeme ve ekipmanlarıyla birlikte yurtdışından tedarik edilmiştir. Ard-Germe köprüler imalat prosedüründe, uzun sureli teknik çalışmaları, birbirini takip eden zorlu imalat aşamalarını içermektedir.

Bu aşamaların en önemli bölümü köprü taşıyıcı gövdesini imalatıdır. Köprü gövde kesitinde 70-174cm aralığında değişen gövde kalınlığı m² de 1,82 – 4,53 ton arasında beton yükü oluşturmaktadır. Bu yüksek yüklerin taşınmasında PERI PD8 ve ST100 yük iskeleleri kullanılmıştır. Açıklık bölgelerinde kullanılan PD8 sistem yük kuleleri 150x150cm karelasyon planında kurulmuştur. PD8 yük kulelerin yüksek yük taşıma kapasitesi sayesinde, az malzeme ile yüksek yük kapasitelerinin emniyet ile taşınması sağlanmıştır. Mesnet bölgelerinde ST100 sistem yük kuleleri, ST100 kulelerin standart ve tek tip olan 100x100cm karelasyon planında kurulmuştur. Mesnet bölgelerinde m² de 4,00 – 4,53 ton arasında ki yüksek beton yükü, ST100 sistem kulelere taşıtılmıştır. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

17


Örnek Kesit

PROJEDE KULLANILAN PERI KALIP SİSTEMLERİ HAKKINDA TEMEL BİLGİLER PD8 SİSTEM MASA ve YÜK KULESİ PERI PD8 sistemi; temel olarak standart 150cm genişliğinde R110 (110 cm yüksekliğinde), R150 (150 cm yüksekliğinde) ve R180 (180 cm yüksekliğinde) çerçevelerden oluşur. Taban plakaları ve çerçeveler arasındaki bağlantı, ayarlanabilir spindle adı verilen bağlantı elemanı ile sağlanır. Spindelleri ayarlanabilmesi bize şantiyede çok hassas yükseklik ayarı yapmamıza olanak sağlar. Karşılıklı çerçeveler arasındaki bağlantı ise 1.25m ile 3.50m arasında değişen boylardaki diagonallerle sağlanır. Sistem üst tarafına monte edilen sırasıyla; panel, haçvarikafa, spindel ve de spindel ayarı için kullanılan jack-nut(somun) ile bir ünite haline gelir. PD8 in temel özelliği; ana taşıyıcıların çerçeve veya diğer taşıyıcı ayaklara, tali taşıyıcıların da ana taşıyıcılara ara elemanlarla tesbit edilerek rijit ve tek parça haline getirilmesidir. PERI PD8 şantiyede tek bir sis-

temle 3 ayrı çözümü sunar. Her biri için tip ruhsatlar, DIN ve EURO normlarına göre düzenlenmiş abakları mevcuttur.

1. PD8’ İN MERDİVEN KULESİ OLARAK KULLANILMASI: PERI PD8 100 m’ye kadar olan yüksekliklerde bile güvenli bir merdiven kulesi olarak kullanılabilir. PD8 merdiven kulesinde kullanılan parçalar diğer standart PD8 elemanları ile aynıdır. Sadece merdiven modülü ilave olacaktır.

2. PD8 MASA TİPİ DÖŞEME KALIBI: PERI PD8 alt ve üst spindle ların maksimum açılma boyuna ulaştığı durumlarda bile ağır yük taşınması gerektiği

zamanlarda rahatlıkla kullanılabilir. PD8 ile oluşturulan döşeme kalıbı sisteminin uzunluğu ve toplam yüksekliği ayarlanabildiği için şantiyede çok büyük kullanım kolaylığı sağlar. Masa kalıbında PERI GT24 Kafes kirişleri ile VT20K dolu gövdeli kirişleri mahya ve veya ızgara olarak kullanılmaktadır. Bu sayede projenin elverdiği ölçüde büyük masa modülleri yapmak mümkündür. Tek bir ayak 8 tona kadar emniyet ile yüklenebilir. PD8 Masa Tipi döşeme kalıbı sistemi, ön montajla hazır hale getirilen 15-20m2 lik kalıplarla zaman ve işçilikten ekonomi sağlanmaktadır Ayrıca PD8 yatayda, ayaklarına takılan tekerlekler yada krikolu özel arabalar sayesinde, düşeyde ise vinçle taşınabilmektedir. Kirişli döşemelerde, zaman ve işçilik kaybına neden olan kiriş yanakları, masaya tesbit edilerek büyük avantaj sağlanmaktadır. Tecrübe ile ayda üç defa devredilebilir. Statik olarak müsade edildiği sürece masa aralarına bırakılan erken söküm bantları ve dikmeleriyle aylık devir sayısı dahada artırılabilir.

3. PD8 YÜK İSKELESİ: PD8 sistem; masa kalıbının dışında döşeme kalıbı iskelesi olarak da kullanılabilir. Özellikle köprü, santral, sanayi ve su yapısı gibi kalın ve düzensiz planlı döşeme imalatlarında yüksek taşıma gücü, kolay ve hızlı kurulumu sayesinde tercih edilmektedir. İskelenin kurulmasını takiben PERI GT24 ve VT20K kirişleri ile döşeme ve/veya kiriş kalıbı iskelesi teşkil edilir. Gerekli yatay ve rüzgar yükü tedbirlerinin alınması koşulu ile her türlü yükleme değerine cevap verecek şekilde dizayn ve hesap edilebilen son derece flexible bir sistemdir.

ST 100 SİSTEM AĞIR YÜK İSKELESİ PERI ST 100, şantiyelerin dikme ve iskele ihtiyaçlarında etkili ve ekonomik bir yöntemdir. Sadece 5 sistem elemanı (Diagonal gerekmeyen durumlarda 4 tanesi ) her yükseklikte yeterlidir. Diagonal kullanılmayan sistemlerde dahi çok yüksek taşıma kapasitesine sahiptir. Sistemde diagonaller ilaveten taşıma gücü kapasitesini maksimize etmektedir. Öte yandan ST 100 sadece yüksek döşeme türü yapılarda değil, kiriş veya konsol gibi daha küçük kesitlerde dahi ekonomi sağlayabilen bir sistemdir.

Yük Taşıma Kapasitesi: Montaj yüksekliği ve spindle uzama boyuna olarak değişir.Maksimum taşıma kapasitesi kule başına 21 tondur.

18

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


Ölçüler: Plan : 1.00 x 1.00 m Yükseltme Eleman Yüksekliği : 50 cm Taban çerçevesinin yerden yüksekliği : 33 cm

Ağırlık: Taban Çerçevesi: 17kg, Yükseltme elemanları : 7kg Sistemde parça ağırlıkları göz önüne alındığı zaman ( Yükseltme elemanları : 7 kg) kurum ve söküm işlerinde vinc vs. ihtiyacı gerekmez. Dikey ve yatay olarak kurulabilir veya istiflenebilir. ST100 sisteminde her 1 m yükseklik için sadece 4 sistem elemanına gereksinim vardır.Yatay olarak montaj yapılırken,meydana gelecek çekme gerilmesini karşılayacak diagonallerin montajı unutulmamalıdır. Öte yandan söküm aşamasında yana yatırıldığı zaman oluşacak riskler göz önüne alınırsa sistemin sökümünün dikey konumda yapılması daha emniyetli olacaktır. ST 100 Bileşenleri (yükseltme elemanı,spindle,diagonal vs.) boşluklu ve muhafazalı ST100 paletleri üzerinde satılır ve nakledilir.Taban , üst ve diagonal spindle’ları aynı zamanda kasalı paletlerde de satılabilmektedir.

sağlayacağı montaj kolaylığı ve basit parça birleştirme özelliği ile işgüvenliğini de arttırmış olur. Yanda ki resimde paletler ST 100 için

düzenli tutulmasına katkı sağlamaktadır. Bütün ST100 elemanları galvanize olarak üretilir.Bu nedenle defalarca kullansanız dahi ,tamir ve bakım ihtiyacı gerektirmez. PERI ile Başarılı İnşaatlar…….. ! Proje Müdürü Ali Zafer EREN

Taban ve üst çerçeveler stoklardan verilir. ST100, kurulumu yapacak elemanların sistemi öğrenme safhasında dahi

özel olarak geliştirilmiş ve vinç ile çalışma durumu da düşünülmüştür.Paletler görev dağılımına ve inşaat sahasının Kayseri trafiğine çok büyük rahatlık sağlayacak projemiz, zorlu imalat methodları ve köprü imalatında ki yüksek estetik talepleri içermektedir. Firmamızın proje kapsamında estetik ve emniyet kaygıları , iş güvenliğindeki hassasiyeti, titizlikle yürüttüğümüz çalışmalarda kalıp ve iskele alanında PERI ile çalışmamızda etken sebeplerden biri olmuştur. Kaliteli ürünleri, hızlı ve emniyetli teknik çözümlemeleri ile bize her daim yardımcı olan PERI’ ye teşekkür ederiz.

YAPI MALZEME - - EYLÜL 2015

19


I Sektörel

Akçansa Genel Müdürü Mehmet HACIKAMİLOĞLU

Akçansa’nın

Altı Aylık Satış Geliri 710 Milyon TL Oldu Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2015 yılının ilk 6 aylık döneminde 710 milyon TL satış geliri elde ettiğini açıkladı. Şirketin 2015’in ilk yarısındaki dönem net karı ise 147,4 milyon TL oldu.

20

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2015 yılının ilk altı aylık finansal sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Buna göre 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla Akçansa, yılın ilk yarısında 710 milyon TL net satış geliri elde etti. Şirketin Brüt Karı 208,7 milyon TL, Dönem Karı ise 147,4 milyon TL olarak gerçekleşti. Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, “Akçansa olarak, geniş bir perspektifle geleceği kurguluyor, yatırımlarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Geçen yılı iyi kapattık. Bu yılsonuna kadar satışlarımızı artırarak kontrollü bir büyüme hedefliyoruz” diye konuştu.

Müşteri ve pazar odaklı yaklaşım sonuç getirdi Son birkaç yıldır Akçansa’da önemli bir dönüşüm yaşadıklarını belirten Hacıkamiloğlu, “Üreten ve müşteri bekleyen bir şirket olmaktan öteye geçmeyi hedefledik. Son yıllarda ağırlık verdiğimiz müşteri ve pazar odaklı yaklaşım sayesinde müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını daha doğru takip ve analiz ediyoruz. Böylece pazar ihtiyacına cevap verecek nitelikte ürün ve hizmetler geliştirmeyi sürdürüyoruz. Akçansa olarak, bu yaklaşımı ürün portföyümüze de taşıyarak, Ar-Ge ve inovasyon gücümüzü artırdık. Sektörde bu anlamda fark yaratmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.



I Röportaj

Türkiye’de bitümlü su yalıtım ürünleri kullanımını yaygınlaştırarak bu ürünlerin mevcut pazar payını arttırmayı hedefleyen BİTÜDER Başkanı Kemal Çolakoğlu, su yalıtımında doğru ürün seçimi ve doğru uygulamanın hayati önem taşıdığını söylüyor.

Doğru Ürün, Doğru Zaman, Doğru Uygulama… Türkiye’de tüm polimer bitümlü örtü üreticilerini birleştirerek, su yalıtımının kalite standartlarını yükseltmeyi ve sektörün sağlıklı büyümesini amaçlayan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER)yeni Başkanı Kemal Çolakoğlu, Yapı Malzeme dergimize konuk oldu. Yeni dönemde BİTÜDER’in hedef ve faaliyetlerinden bahseden Çolakoğlu, su yalıtımın önemine dikkat çekti. Çolakoğlu, derneğin yeniden yapılanması kapsamında daha fazla polimer bitümlü su yalıtımı üreticisinin kapsamaya çalışılacağını, sektördeki tüm üreticilerin temsil edilmesinin amaçlandığını, bu amaçla yeni açılımlarla, üreticilerin sorunlarını ele almak için daha fazla sayıda Sanayicinin BİTÜDER’in çatısı altında buluşarak, problemlerin çözümü için hep birlikte çalışılacağını belirtti.

BİTÜDER Başkanı Kemal ÇOLAKOĞLU

22

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Öncelikle BİTÜDER’in faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? BİTÜDER 2006 yılında, bitümlü membran üreticileri tarafından kurulmuş bir dernektir. Faaliyetlerine de 2006 yılında başlamıştır. Şu an da 8 üretici üyesi bulunmaktadır. Türkiye’ de ki membran pazarının da büyük bir çoğunluğu temsil etmektedir. Bitümlü su yalıtım örtülerini kapsayan bir dernek çerçevesinde faaliyetlerini sürdürüyor. Faaliyetlerimizde ana hedefimiz bitümlü membran sektörünün ve pazarının büyütülmesi, geliştirilmesi, bilinçlendirilmesi ve bilinçlendirme içerisinde üreticilerin kalite standartlarının üstünde üretim yapmasını sağlamaktır. Kullanıcıların, profesyonellerin, uygulayıcıların ve uygulama firmalarının da ürünleri doğru uygulaması sağlamaya yönelik bilinçlendirme çalışmalarını gerçekleştirmek de bizim hedeflerimiz arasında. Aynı zamanda ilgili dev


let sektörümüzün, konuyla alakalı devlet birimlerinin ve kamu birimlerinin de bu anlam itibariyle bilinçlendirmek, onlarla birlikte şartnameler, yönetmelikler, uygulama normlarını beraber oluşturmak gibi faaliyetlerde bulunuyoruz.

BİTÜDER’in öncelikleri ve yeni yönetim faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu dönemdeki önceliklerimiz mevcut üretici sayımızı artırmak, bunun için derneğimiz dışında kalan üreticilere birebir açık davetlerimiz şu an söz konusu. Bunlarla ilgili de olumlu dönüşler almaya başladık. Yani pazarın tamamını temsil eden bir plan. Yine tüzüğümüzde olan fakat geçmiş dönemlerde daha öncelikli olan işlerimizden dolayı ihmal ettiğimiz tedarikçilerimizin de derneğe üye olmalarını sağlıyoruz. En büyük ve en öncelikli hedefimiz de su yalıtımının zorunlu hale getirilmesiyle ilgili çalış-

malarımızı sonlandırmak istiyoruz. Bakanlıkla ilgili beraber yürüttüğümüz bir çalışmanın son aşamasındayız. En kısa sürede bu son aşamayı da gerçekleştirip, su yalıtımının zorunlu hale gelmesiyle ilgili olan yönetmenliğin yayınlamasıyla ilgili bekleme sürecindeyiz şu an itibariyle. Çok geç kalınmış bir yönetmelik bu aslında. 1999’dan beri deprem yönetmeliği çerçevesinde hemen yapılması gerekiyordu. Ama Türkiye’de ki süreçler istediğimiz hızda ilerlemiyor. Ama 2006’dan beri faaliyetlerimizin bir neticesi olarak da bu yönetmeliği yakın zamanda devreye gireceğini umut ediyoruz.

Yalıtım sektörü çok geniş bir sektör. Su yalıtımı olarak sektörde ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz? Aslında inşaat sektöründe karşılaşılan sorunların aynısını su yalıtımı sektörün-

de, özellikle bitümlü su yalıtımı sektöründe karşılaştığımız sorunlar paralel olarak aynı sorunlar. Bilgi eksikliği en büyük sorun. Su yalıtımının öneminin yeterince herkes tarafından algılanamaması. Çünkü su yalıtımı bir bina için, bir yapı için konut, iş yeri fark etmez, olmazsa olmaz konulardan bir tanesidir. Ama günümüzde ki bilgi eksikliğinden dolayı kullanıcılar ve profesyoneller tarafından yeterince önem verilmiyor. En büyük problemlerimizden bir tanesi bu. BİTÜDER olarak binaların en büyük sıkıntısının su izolasyonun yapılmamasından dolayı oluşan korozyon olduğunu belirtiyoruz. Korozyon dediğimiz betonun içerisindeki demirin paslanmasıdır. Bu paslanma korozyon neticesinde de, işlevini 10 yıl kadar düşürüyor. Örneğin; 1999 depreminden sonra Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı araştırmaya göre, yıkılan binaların yüzde 64’nün yıkılma nedeninin korozyon olduğu tespit

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

23


mesi gerekiyor. Bizim ürünlerimizin Denetimi ile ilgili kurum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Piyasa Gözetim Denetim Birimi. Bu birimin ve TSE ‘nin yaptığı denetimler yetersiz kalıyor. Özellikle CE Prosedürünün denetimi çok önemli. Her inşaat malzemesinde olduğu gibi Bitümlü Örtülerde de üretici beyan ettiği performans değerlerini sağlamak zorunda. Bu değerleri sağlayamadığı zaman tüketici, yani yapı kullanıcısı yanıltılmış oluyor. İşte denetimler bunun için önemli. Ancak Piyasa Denetleme Kurulu’nun yaptığı kontrollerde CE Belgesi kapsamında kontroller gerçekleştiriyor. Bu doğrultuda yaptırımlar söz konusu. Bitüder olarak kendi ürün grubumuzun piyasa denetimi ile ilgili, Bakanlığın Piyasa Gözetim Denetim Birimi ile işbirliği çalışmaları yaparak merdiven altı ürünlerle mücadele ediyoruz. Yeni dönemde de bu çalışmalara ara vermeden devam edeceğiz. Hem ürünün tanıtımı, uygulama şekilleri ve kalite – kontrol kriterleri ile ilgili eğitici seminerler gerçekleştirdik. Bu eğitimler sonucunda da çok faydalı dönüşler aldık Ayrıca ne kadar kaliteli malzeme olursa olsun uygulama ve işçilik çok önemli. Bu anlamda Bakanlığın yeni uygulaması Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğunu çok olumlu karşılıyoruz. Bununla ilgili su yalıtım ustaları da bu kapsam içerisinde

BİTÜDER olarak üniversiteler ile iş birliği gerçekleştiriyor musunuz?

edilmiştir. Eğer binalarda su yalıtımı yapılmış olsaydı, depremde o binalar yıkılmayacaktı.

Su yalıtımının temel öğesi olan bitümlü malzemeler ne gibi avantajlar sağlıyor? Bitümlü malzemeler su yalıtımında tüm dünyada kullanılan bir üründür. Yeni bir ürün olamamakla birlikte, geçmiş yıllardan bugüne kadar kendisini kanıtlamış bir üründür. Bugün Avrupa’da su yalıtımında kullanılan malzemeler içerisinde bile en büyük pazar payına sahip üründür. Bitümlü örtü kullanımı, Avrupa ülkelerinde ki toplam su yalıtım ürünleri içerisinde büyük çoğunluğa sahiptir. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi malzemenin uzun ömürlü olması. Uygulama detayları çerçevesinde de uzun koruma sağlayabilme özelliğidir. Örneğin; bohçalama dediğimiz uygulamayı kimyasal ürünlerle sağlayamıyorsunuz. Bohçalama demek, binayı bir kılıf altına almak demek. Dolayısıyla hem bitümlü örtünün uzun ömürlü olması

24

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

hem de uygulama performansı ve ürünün mukavemet değerlerinin yüksek oluşu bize avantaj sağlıyor. Mukavemet değerinin yüksek olması, binanın esneme, oynama, zemin hareketlerine bağlı olarak zaman zaman duvarlarda ve benzeri bağlantılarda çatlaklar oluşmasına sebebiyet verir. Örtü bu noktada koruyuculuk vazifesi görür.

BİTÜDER olarak devletten beklentileriniz nelerdir? Devletten beklentilerimiz noktasında, ilk beklentimiz bakanlıktan biran önce su yalıtımını zorunlu hale getirmesi. Bunun ardından ise hâlihazırda denetimlerinin ve kontrollerinin yapılmasını istiyoruz. Hem üretici firmaları kontrol etmesi hem de uygulama tarafında müteahhit firmaların, profesyonel kullanıcıların ürünleri doğru şekilde kullanıp kullanmadığını, doğru ürünlerin, doğru kalitede olup olmadığının denetlenmesi gerekiyor. Şu anda bir zorunluluk olmadığı için denetlemelerde boşluk söz konusu. Bu sorunun biran önce gideril-

Yeterli olmamakla birlikte bu tür eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Özellikle Kocaeli Üniversitesi – Yalıtım Bölümü var. Bu bölümde de dernek olarak olsun, üyelerimizin de kendi faaliyetleri çerçevesinde bu eğitimleri veriyoruz. Hem üreticilere hem de ustalara yurdun çeşitli yerlerinde, çeşitli zamanlarda seminerler düzenleniyor. Bunu hem üniversite bazında hem de piyasadaki iş yapan gerçek uygulayıcılarla, aktif uygulayıcılara yönelik olarak da gerçekleştiriyoruz. Biz BİTÜDER olarak bu eğitimlerin daha çok kurumlar tarafında yoğunlaşmış durumdayız. Üniversiteler, devlet kurumları, devlet kurumlarının ilgili birimlerin faaliyetlerine daha çok ağırlık veriyoruz. Uygulama bayisi olarak tabir edilen, uygulayıcı firmalara ve çalışanlarına yönelik üyelerimiz ciddi anlamda eğitim katkısında bulunuyor. Fakat burada en büyük problem şu; bu tür seminerler düzenlediği zaman olması gereken katılımcı sayısı gerçekleşmiyor. Ne demek olması gereken katılımcı sayısı? Vasıflı ve kalifiyeli eleman sıkıntısını herkes söylüyor. Ama bunun ortadan kaldırılması için hiç kimse bu noktada adım atmıyor. Dolayısıyla yeterli sayıda


olmamasından kastımız budur. Aksi takdirde seminerlere katılım her geçen gün artıyor. Potansiyeli düşündüğüm zaman bu kadar az olmaması gerekiyor. Fakat geçmişe kıyasladığımız zaman talepte bir artışın olduğunu görüyoruz. Ayrıca bazı üniversitelerle, Örn. Yıldız Ünv. İnşaat Fakültesi ile Bitüder olarak ortak yaptığımız bazı proje bazında çalışmalar var. Piyasadaki su yalıtımı amacıyla kullanılan tüm malzemelerin, performans değerlerini, su geçirimsizliklerini test ederek, üyelerimiz için hazırladığımız özel bilgi dosyaları halinde paylaşıyoruz. Üyelerimize bu tür enformasyon hizmeti de veriyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Su yalıtımının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Diğer konu ise su yalıtımının gerekliliği kadar bunun ne şekilde, nasıl yapılacağı da çok önemli. Doğru ürünü, doğru yerde, doğru şekilde uygulamak çok önemli. Yoksa tek bir ürünü her yerde kullanmak doğru değil. Dolayısıyla gerekliliği kadar nasıl yapılacağı, hangi ürünle yapılacağı çok önemli. Her sektörde olduğu gibi piyasa arz edilen ürünler çerçevesinde bir kalite farklılıkları mevcut. Bizim sektörümüzde de üretilen ürünlerin hepsi aynı kalitede değil. Ama bu noktada altını çizmek isteriz, biz BİTÜDER üyeleri olarak, BİTÜDER üyelerinin ürettiği ürünleri tüm kullanıcılar güvenle ve rahatlıkla kullanabilirler. Kullandıkları zamanda çok yüksek performans alacaklarını göreceklerdir. BİTÜDER üyelerinin hepsi belirli şartları ve standartları, belirli belgeleri sağlayan üretici firmalardır. Fakat bu belgelere sahip olmak başka bir şey, bu belgelere uygun kalitede ürün üretmek başka bir şey. Yeni dönemde hedefimiz, sadece üretici firmalar değil, üretici firmalarla birlikte sektöre hizmet eden tedarikçi diye isimlendirdiğimiz firmaları da dernek çatımız altında toplanmasına gayret gösteriyoruz. YAPI MALZEME - - EYLÜL 2015

25


I Sektörel

Faresin Building Türkiye’de ABS Yapı Elemanları olarak yenilikçi çözümlerimize bir yenisini daha ekliyoruz. İtalyan Geoplast SpA’den sonra bir Dünya devini daha Türkiye ile buluşturduğumuz duyurmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

26

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Ocak 2015’de tek yetkili Türkiye distribütörü olduğumuz, Avrupa Birliği standartlarında çelik ve alüminyum panel üreticisi İtalyan Faresin Building Türkiye’de! 2015 yılının başından bu yana Türkiye’de olan Faresin Building’i yakından tanıyalım.

Faresin Building Hakkında Çoğu şirket gibi bizimki de talihli bir önseziden doğdu. 1987’nin sonuydu: İtalyan üretim dünyasının meraklı ve dikkatli bir gözlemcisi olan Guido Faresin, talep arttığı halde inşaat sektörünün kaliteli üretici eksiği yaşadığını fark etti. Kalıp üretimi işine başlayarak bu eksiği bizzat gidermeye karar verdi. Bu, Guido Faresin’in diğer dört kişiyi de dâhil ettiği girişimci bir meydan okumaydı: bir tasarımcı, bir satıcı ve iki işçi. Acaba bu bahis kazanılır mıydı? İlk cesaretlendirici sinyaller Mart 1988’de, Faresin markalı kalıpların aksesuarları ile birlikte eksiksiz şekilde tedarik edilmesiyle geldi. Bu dakikadan sonra heyecan verici büyüme devam etti: iş arkadaşlarının güveni ve profes-

yonelliğiyle birleşen Guido Faresin’in önsezisi ve ileri görüşlülüğü, küçük bir girişimci mucizeye yirmi yıldan fazla hayat verdi. Başarının anahtarı, harekete geçmek ve ürünlerin piyasa analizlerini titizlikle yapmak ve inşaat firmalarının ihtiyaçlarına yeni teknolojiler kullanarak somut çözümler sunmaktır. Tasarım, araştırma ve geliştirme yatırımlarımız zamanla bize, çeşitli uluslararası piyasaların ihtiyaçlarını karşılayan tam takım ürünler yaratma imkânı verdi. 2004 yılında, yapılan işin ciddiyetinin ve kalitesinin onayı olarak şirketimiz prestijli ‘Kalite İşletim Sistemi ISO 9001: 2000’ sertifikasını kazandı. Kuruluşundaki manevi değerlerini ve çevresi ile olan bağını sıkıca sürdürerek, merkezimiz hep aynı yerde kaldı; idari, yönetim, ticari ve teknik ofisler bugün hala Breganze (Vicenza)’dadır. Bu alan aynı zamanda depo ile bitişik sevk departmanına ve İtalya’nın en büyük ekipman kiralama parkına da ev sahipliği yapmaktadır. Bugün kendimizi İtalyan endüstriyel kalıp ve sistem-


lerinin önde gelen üreticilerinden biri olarak dünyadaki ilk 5 firmanın içinde görmekten gurur duyuyoruz.

Faresin Grubu Faresin Grubu’nun hikâyesi 1973’te Guido ve Sante Faresin kardeşlerle başladı. Girişimci ruhları sayesinde, Breganze’deki (Vicenza) tarihi Laverda mühendislik ve motorsiklet işlerindeki uzman pozisyonlarından vazgeçtiler. Kendi başlarına risk almak istediler ve birlikte Officina Meccanica snc di Faresin Guido e Sante’yi kurdular ve kendilerini üçüncü kişiler için mekanik yapısal malzemelerin üretimine adadılar. İki kardeş, daha sağlam bir temelle pazarda mücadele etmek için 1992 yılında iki şirketi birleştirdi: bu FARESIN’in, teknik, ekonomik ve finansal sinerjilerden faydalanmasından güç alan ve gelişmesini ulusal ve uluslararası alanda kolaylaştıracak evrenin başlangıcı oldu. Üretim departmanlarının ayrılması ile 1999 yılında FAR SERVIZIO LAMIERE oluştu. Leonzio Rosa tarafından işletilen bu şirket, müşterinin belirlediği istekler için lazer ve plazma gibi yeni teknolojiler kullanarak üçüncü şahıslar adına levha metal işleme işinde özelleşti.

Takip eden yıllarda Faresin kardeşler liderliğindeki şirketler grubu pazarda çok önemli bir hacim elde etti ve 2002 yılında holding şirketi FARESIN Spa’yı kurmaya karar verdiler: • FARESIN BUILDING DIVISION Spa: kalıp ve endüstrileşmiş yapı sistemleri. • FARESIN AGRI DIVISION Spa: hayvan yetiştirme için kıyıcı-mikser arabaları. Grup aynı zamanda iki diğer markanın doğuşuna da şahit oldu: • FH FARESIN-HANDLERS Spa (2002): teleskopik vinç/asansörler ve endüstri, inşaat, çiftçilik ve hayvan yetiştirme sektörleri için çok amaçlı makinalar; • MB MECCANICA BREGANZESE srl (2001): çene hareketli kovalı kırıcılar üretimi sektöründe uluslararası lider Azzolin ve Faresin kardeşlerin fikrine dayalı bir şirket. 2008 yılında, Faresin Agri Division ve Handlers FARESIN INDUSTRIES Spa ile birleşti. Bugün Faresin kardeşler, hepsi Vicenza ilinde 40,000 metrekarelik alanda 9 üretim tesisi, 250 çalışan ve 5 İtalyan şirketinden oluşan gruba başkanlık ediyorlar.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

27


Üretim Müşterilerimizle paylaşıma ve yapıcı iletişime inanıyoruz. Bu, tam da, mühendislerimizin ve araştırmacılarımızın, müşterilerin belirli ihtiyaçlarını esas alarak çalıştıkları planlama aşamasında başlar. Proje kısmından başlayıp şantiyede tamamlanana kadar, işin zaman ve maliyetini, şantiyedeki güvenliği her an garanti edecek şekilde azaltarak, ürünlerin kullanımını en uygun hale getirmek amacıyla en uygun ekipman setini -hem tip hem de miktar bakımından- tespit edebiliriz. Gelişmiş makinelerin artan kullanımı, üretim döngüsünün daimi kontrolüyle tüm sürecin gerçek zamanlı olarak izlemesini garanti ederek üretimimizi tamamen otomatikleştirilmiş hale getirdi. Sonuç olarak, müşterilerimiz kalitesi belgelendirilmiş güvenilir ürünler kullanabilir hale geldiler.

Şirket Felsefemiz Bizler uluslararası liderleriz ve de öyle devam etmeyi umuyoruz. Yapı ekipmanları üretimi hususunda güvenilir ve takdir edilen bir sabit marka olarak kalmaya kararlıyız. Biz, boyutu ne olursa olsun bize başvuran her inşaat firması için güvenilir, hazır ve verimli bir takım

28

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

olmayı taahhüt ediyoruz. İşte bu yüzden ürünlerimiz piyasanın ve müşterinin belirli ihtiyaçlarına adapte edilebilir olmalı ve seçenlere, diğerleriyle gerçekten rekabet edebilecek avantajlar sağlayan, müşteriye özel tasarlanmış çözümler sunmalıdır. İşimizi çabukluk, profesyonellik ve en üstün standartlarla desteklemek istiyoruz; yüksek vasıflı personelimiz şantiyedeki her türlü ihtiyacın üstesinden gelebilir. Ekonomik büyümemiz yalnızca bir neticedir, aktivitelerimizin sonu değildir: bizim gerçek hedefimiz aslında çalıştığımız ülkelerin ve ortaklarımızın başarısını ve gelişimini garantilemektir.

Misyonumuz Tasarımdan inşaat alanına, her inşaat yüklenicisine gelişmiş teknolojili ürünler ve ekipman temin etmek ve bütün süreç boyunca yüksek kalitede destek vermek istiyoruz. Her zaman inşa edenlerin hizmetinde; dürüst, güvenilir ve yetenekli.

Türkiye’de Faresin 8 ay gibi kısa bir sürede birden çok şantiyede kullanılmaya başlandı. Bunlardan biri olan ve Eylül ayında inşasına Eliz Mühendislik tarafından başlanan

Çukurova Balkon projesinde kullanılan Perde Kalıplarımız ile ilgili bilgiler vermek istiyoruz.

Perde Kolonları: Çerçevesi 10 cm kalınlığında çelik kutu profil kullanılarak imal edilen Faresin kırmızısı kalıplar, perde ve benzeri yapıların ciddi maliyet tasarrufu ile inşa edilmesini sağlar. Kalıplar, paralel ve karşılıklı olarak dikey veya uzunlamasına yönde, yapılacak perdenin modeline göre monte edilir, hizalama kelepçeleri veya pimlerle karşılıklı olarak birleştirilir. Tekrar kullanılabilir dişli çubuklar ve levhalar sayesinde beton dökümü sırasında bile 60/ 80 KN/ m2’ye varan basınç dayanımı sağlanır. Metal çerçeve nervürlerle kuvvetlendirilmiştir ve 18 mm Finlandiya menşeli fenolik ahşap kontrplak (plywood) sayesinde mükemmel derecede düz beton yüzeyi elde edilir REF: Eylül 2015 | Çukurova Balkon | Kartal, İstanbul | Eliz Mühendislik Toplam 35.000 m2 inşaat alanında çekirdek perde ve kolon inşası için Faresin Building Panel Kalıpları tercih edilmiştir.



I Proje

Kbahat Termik Santralinde İntek Kalıp İmzası Proje Adı: Khabat Termik Santrali Plant Unite 1 ve 2 Ana Yüklenici : POSCO E&C Alt Yüklenici : Gama Güç Sistemleri Mühendislik ve Taahhüt A.Ş.Betonarme İşleri Alt Yüklenicisi: Akon Grup Proje Müdürü : Turgut ÇİMEN (Gama Güç Sistemleri) Kerem ONAR (Akon Grup) Proje Yeri: Erbil / Irak

30

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Proje Hakkında Genel Bilgi:

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Elektrik Bakanlığı için Erbil’de 2 x 150 MW elektrik üretim kapasitesinde 2 Fuel Oil/Dizel Fuel Oil Kazan ve 2 Buhar Türbini-Jeneratör Seti ile elektrik üreten termik elektrik santrali EPC pro-

jenin yapımını POSCO E&C ana yüklenici olarak üstlenmiştir. GAMA Güç Sistemleri POSCO E&C firmasının alt yüklenicisidir. Kazan, Buhar Türbini, Kondenser, FGD ve Kazan besi suyu pompaları tasarım ve satınalmaları POSCO kapsamındadır.


Ana buhar ve kondensat/Kazan besi suyu sistemleri tasarımı POSCO’da olmakla beraber boru ve ekipman satın almaları GAMA kapsamındadır. Bu sistemlerin haricinde santralin mekanik ve elektrik BOP sistemlerinin tasarım ve satın alması, tüm bina ve altyapı işlerinin tasarım ve satın alması ve sahadaki yapım-montaj işleri GAMA kapsamındadır. Santralin tamamlanması ile yıllık 1,600 GWh enerji üretimi Irak’a önemli bir katkı sağlayacak, ülkedeki enerji güvenliğini iyileştirecektir.

Projede Kullanılan İNTEK Kalıp Sistemleri ve Miktarları:

Proje kapsamında yer alan Tribün 1 ve Tribün 2 Binaları, Su Giriş Yapısı, Elektrik Binası, Kontrol Binası, Pompa Odası, Atık Su Arıtma Binası, Kablo Galerileri, Trafo Binası ve Kalker Boşaltım Binası için aşağıda belirtilen kalıp ve iskele sistemleri kullanılmıştır.

HD 150 Yük Taşıyıcı İskele Sistemi ve Döşeme Kalıbı:

736 cm yüksekliğe, 230 cm ile 343 cm arasında değişen döşeme kalınlığına sahip olan Türbin 2 Binası ile 1050 cm yüksekliğindeki Pompa Odası ve 460 cm ile 950 cm arasında değişen yüksekliklere sahip olan Atık Su Arıtma Binasının döşemeleri HD 150 sistemi ile çözülmüştür. Pompa Odası ve Atık Su Arıtma Binasında döşeme kalınlıkları 25-30 cm kalınlığındadır. Türbin Binasında döşeme kalınlıklarının 230 cm ile 343 cm arasında değiştiği dikkate alındığında, HD 150 sisteminin farklı yüksekliklerde ve farklı döşeme kalınlıklarında ne kadar esnek bir sistem olduğu ortaya çıkmaktadır. Projede kullanılan HD 150 yük taşıyıcı iskele sistemi ve döşeme kalıbı miktarı aşağıda belirtilmiştir. H= 736 cm – A= 319 m² - döşeme kalınlığı d= 230-343 cm H= 460-1050 cm – A= 1620 m² - döşeme kalınlığı d= 25-30 cm

kele sistemi ve döşeme kalıbı miktarı aşağıda belirtilmiştir. H= 736 cm – A= 319 m² - döşeme kalınlığı d= 230-343 cm H= 605 cm – A= 670 m² - döşeme kalınlığı d= 25 cm

İnteva Geniş Yüzeyli Perde ve Kolon Kalıbı:

Plywood, H 20 ahşap kiriş ve çelik kuşakların şantiyede pano haline getirilmesi ile oluşan İnteva perde ve kolon kalıpları, Türbin 1, Türbin 2 Binaları, Elektrik Binası, Kontrol Binası, Kalker Boşaltım Binası ve Su Giriş Yapısı gibi, projedeki yapıların birçoğunda kullanılmıştır. Projede kullanılan İnteva perde ve kolon kalıbı miktarı aşağıda belirtilmiştir. H= 480-736 cm – A= 2640 m²

Panex Çelik Çerçeveli Elle Taşınan Panel Kalıp

Gerek elle gerekse vinçle taşınabil-

me özelliği, çerçeveyi oluşturan S 355 kalite çelik profillerin yüksek dayanımı, plywoodun kenarlarını dış etkilerden ve sudan koruyan geometrisi, az sayıda kilit kullanarak kolay kilitlenebilme özelliği gibi birçok avantajı bünyesinde barındıran Panex panel kalıp sistemi, Türbin binalarının temellerinde ve döşeme alınlarında, Kablo Galerilerinde ve Trafo Binasında başarı ile kullanılmıştır. Projede kullanılan Panex panel kalıp miktarı aşağıda belirtilmiştir. H= 85-450 cm – A= 713 m²

150A / 200A Tırmanma Sistemleri:

Dış cephede yer alan perdelerde, hem perde kalıplarının oturtulabileceği hem de işçilerin güvenli olarak çalışabileceği bir platforma ihtiyaç vardır. Bu platformlar 150A ve 200A Tırmanma Konsolları ile oluşturulmuştur. Elektrik Binası, Kontrol Binası ve Kalker Boşaltım Binasında toplam 130 metre tül tırmanma sistemi kullanılmıştır.

CLK (Cup Lock) Çanak İskele Sistemi ve Döşeme Kalıbı:

Türbin 2 Binası ile aynı projeye sahip olan Türbin 1 Binası, iş programı gereği eş zamanlı olarak yapılmıştır.Bu nedenle bu bina için ayrı bir kalıp ve iskele sistemi alınmıştır.İskele stoklarında çeşitlilik yaratmak amacı ile Türbin 1 Binası için CLK sistemi tercih edilmiştir.Gerektiğinde çalışma ve cephe iskelesi olarak kullanılabilme ve daha kolay stoklanabilme özellikleri CLK sisteminin en önemli avantajları arasında yer almaktadır.Sistem, Türbin 1 Binası tamamlandıktan sonra Elektrik Binasında kullanılmıştır. Projede kullanılan CLK (Cup Lock) isYAPI MALZEME - AĞUSTOS 2015

31


I

Proje

Türkiye’nin En Yüksek Binasına En Hızlı ve En Güvenli Çözüm

Doka’dan

32

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


Mimarisi ile sadece İstanbul’un değil, Avrupa’nın da simge yapılarından biri olacak Skyland İstanbul projesinin de tercihi, DOKA.

304 metre yüksekliği ile tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek binası olacak Skyland İstanbul Ofis Kulesi’nde en güvenli sistem DOKA SCP otomatik tırmanır kalıp sistemi kullanılıyor. “İstanbul’un kalbinde hepsi bir arada” sloganı ile Türkiye’nin metropolü İstanbul’da bir proje dikkatleri üzerine çekiyor. Tamamlandığında 304 metre yüksekliğe varacak olan Skyland İstanbul Ofis Kulesi projesi gelişiyor. Doka, Skyland İstanbul Ofis Kulesi’nde otomatik tırmanır kalıp sistemi SCP ve Xclimb 60 Koruma perdesi sistemleri ile binanın oluşumu sırasında hızlılık ve güvenlik konularında tüm gereksinimleri sağlıyor. Kalıp teknolojisi açısından ortaya çıkan ana iki zorluğa da Doka sistemleri kesin çözüm sunuyor. Doka, 3 köşeli ana kesitten oluşan bina yapısı nedeniyle kalıp teknolojisinin

Özet bilgiler: Proje: Skyland İstanbul Ofis Kulesi Yer: İstanbul, Türkiye Ana Müteahhit: Eroğlu Müteahhit Firma: Alcen İnşaatın başlama tarihi: 2013 Öngörülen tamamlama tarihi: 2016 İnşaatın türü: Ofis binası İnşaat yüksekliği: 304 m Kat sayısı: 71 kat Kullanılan sistemler: Platform SCP, Geniş yüzey kalıbı Top 50, Kolon Kalıbı Top 50, Framax Xlife, Xclimb 60 Koruma Perdesi Hizmetler: Kalıplama planlaması, yerinde eğitim, kalıp eğitmeni hizmeti

zorluğuna çok iyi tasarlanmış otomatik tırmanır kalıp sistemi SCP ile cevap veriyor. Yüksek binaların çekirdeği için kullanılan bu modüler kalıp sisteminin yeni sürümü ile her türlü ana kesit, hızlı, esnek ve güvenli biçimde çözümleniyor. Diğer yandan İstanbul’un deprem riski de statik konusunda çok özel gereksinimler oluşturuyor. Doka, sunduğu teknolojik çözümleri ile projenin deprem yönetmeliğine uygun bir yapı olması için, bina çekirdeğinin döşeme seviyesine kadar kirişlerle beraber dökülmesine yönelik ihtiyacını eksiksiz bir şekilde karşıladı. Ayrıca sistem, çepeçevre örtülen çalışma alanı ile güvenli ve hava koşullarına karşı korumalı bir çalışma sağlıyor. Platformun üstündeki devasa alan, demir donatıların ve şantiye ekipmanının konulması için en ideal çözümü üretmiş oldu.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

33


I Yatırım

Kuveyt Uluslararası Havalimanı’na Limak İmzası Limak, Kuveyt Uluslararası Havalimanı yeni terminal inşaatı ihalesini kazandı.

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat ÖZDEMİR

34

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Kuveyt Merkezi İhale Komisyonu (CTC), Kuveyt Uluslararası Havalimanı yeni terminal binası yapım ihalesinde Limak İnşaat’ın verdiği 1.312 milyar dinarlık (4.34 milyar dolar) teklifi onayladığını açıkladı. Limak İnşaat’ın kazandığı bu ihale, Türk müteahhitlerin yurt dışında tek pakette kazandığı en büyük ihale olma özelliğini taşıyor. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “Kuveyt yeni terminalinin inşaatı uzun zamandan bu yana ta-

kip ettiğimiz bir projeydi. Yurtdışında bu ölçekteki bir projeyi bir Türk şirketi olarak aldığımız için son derece mutlu ve gururluyuz. İhale onayının bize tebliğ edilmesi ve gerekli prosedürlerin tamamlanmasının ardından üstün bir kalitede ve en hızlı şekilde bu terminal inşaatını tamamlayarak hizmete açacağız” diye konuştu. Limak’ın global bir Türk markası olma yolunda hızla ve kararlı adımlarla ilerlediğini belirten Özdemir, “Havalimanı


inşaatı ve işletmesi konusunda son yıllarda çok önemli projelere imza attık. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı yeni terminal binasını inşa ettik ve işlettik. Kosova’da Priştine Havalimanı’nı terminalini inşa ettik ve işletiyoruz. Mısır’da Kahire Havalimanı’nda ikinci terminal binasının inşaatına devam ediyoruz. Son olarak Rusya’da Rostov Havalimanı’nda yeni terminal binası inşaat işini kazandık. Dünyanın en büyük havalimanı olacak olan İstanbul Üçüncü Havalimanı’nı inşa eden ve işletmesini yapacak olan konsorsiyumda yer alıyoruz. Limak olarak Türk bayrağını bu anlamda dünyada dalgalandırmaya devam edeceğiz” dedi.

ardından operasyona geçiş süreci de yürütülecek. Uluslararası Havacılık Örgütü (IATA) standartlarına göre çok üst düzeyde yolcu memnuniyeti ön planda tutularak tasarlanan yeni terminal binası çevre konusunda da oldukça hassas

Çatıda 12 Mw’lık Güneş Paneli Çatısı güneş panelleri ile kaplanacak olan yeni terminal binası Leed Gold sertifikası alarak çevrecilik alanında bu düzeyde akreditasyonu olan ilk yolcu terminali olmayı hedefliyor.

Toplam 700 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olacak yeni terminal binasının çatısına konulacak olan yaklaşık 66 bin güneş paneli 12 MW’lık Kurulu güce sahip olacak. Projenin mimari dizaynı Foster & Partners tarafından yapılırken inşaat süresince ortalama 5,000 kişiye istihdam sağlanması bekleniyor. Projeyle birlikte Kuveyt mevzuatının izin verdiği ölçüde Türkiye’den de önemli miktarlarda mal ve hizmet tedariki gerçekleştirilecek. İhale sürecinde Limak İnşaat’ın Kuveyt’teki temsilciliğini ise Kharafi National Company yaptı.

Yolcu Kapasitesi 13 Milyon İlk etapta 13 milyon yolcu kapasiteli olarak inşa edilecek olan Kuveyt Havalimanı yeni terminal binasının kapasitesi daha sonra yapılacak iyileştirmelerle 25 milyona kadar çıkarılabilecek. Bütçesi tamamen devlet tarafından karşılanacak olan Kuveyt Uluslararası Havalimanı yeni terminal inşaatı projesinde ana yüklenici olan Limak İnşaat, devrin ardından iki yıl süreyle bakım ve onarım hizmeti de verecek. Öte yandan terminal inşaatının tamamlanmasının YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

35


I Yatırım

Sivas’a

200 Milyon TL’lik Yeni Avm Yatırımı 15 ülkede 2,5 milyar dolardan fazla gayrimenkul yatırımı bulunan Prime Development, Sivas Yatırım Ortaklığı AŞ iş birliğiyle yeni alışveriş merkezi(AVM) projesinin temelini Sivas’ta attı. 200 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilecek Primemall SivasPark AVM, Sivas şehrinin ilk AVM’si olacak. 35 bin metrekare kiralanabilir alana sahip Primemall SivasPark, 2016 yılının üçüncü çeyreğinde 120 mağaza ile hizmet verecek.

Prime Development CEO’su Dr. Artuğ ÇETİN

36

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

2007 yılından bu yana Türkiye’de alışveriş merkezlerine yönetim, kiralama ve danışmanlık hizmeti veren Prime Development, sahip olduğu tecrübe ve birikimini farklı projelerde devam ettiriyor. Prime Development ve Sivas Yatırım Ortaklığı AŞ, Anadolu’nun en köklü kentlerinden Sivas’ın ilk alışveriş merkezi Primemall SivasPark için düğmeye bastı. Toplam perakende hacmi 711 milyon avro civarında olan Sivas’ta, Primemall SivasPark alışveriş merkezi kapsadığı hizmet alanıyla 650 bin kişiye ulaşacak. Toplamda 35 bin metrekare kiralanabilir alana sahip proje içerisinde; süpermarket, yerli ve yabancı markaların bulunduğu mağazalar, sinema ve restoranlar, eğlence alanları yer alacak. 2016

yılının üçüncü çeyreğinde 120 mağaza ile hizmet vermeye hazırlanan projenin mimari tasarımı A Tasarım tarafından yapılıyor. Sivas şehrinin simgesi haline gelen Selçuklu mimarisine ait motiflerden esinlenerek tasarlanan projede yerel dokuya ait izleri görmek mümkün. Ortak alanlarda iç bahçeleri, teras alanları, doğal gün ışığı alan koridorları ile ferah ve konforlu bir ortam sunulacak. İç Anadolu bölgesinin güçlü kentlerinden Sivas’ta, stratejik bir noktada yer alan Primemall SivasPark, Ankara – Erzincan Çevreyolu ile Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarı’nın arasında, Farabi Caddesi’nin üzerinde bulunuyor. Sivas’ın ilk alışveriş merkezi olarak şehre değer katacak olan proje, farklı zaman geçir-


yatırımımız olacak Primemall SivasPark projesi bizim için farklı bir öneme sahip. Uluslararası bir yatırım grubu olarak ilk kez yerel bir yatırımcı ile ortak bir projeye imza atıyoruz. Türkiye’de buna benzer ortaklık yapılarının gelişebilmesi için bu güç birliğinin örnek teşkil edeceğini düşünüyoruz. Prime Development’ın bilgi birikimine ve profesyonel bakış açısına güvenen ve yerel gücünü bizimle birleştiren Sivas Yatırım Ortaklığı AŞ’ye teşekkür etmek istiyorum” dedi. Sivas’ın ilk alışveriş merkezi olacak Primemall SivasPark’ın hem Prime Development hem de Sivas için büyük önem taşıdığını ifade eden Çetin “200 milyon TL’lik yatırım bedeli bulunan yeni AVM projemizi hızla tamamlayarak 2016 yılının üçüncü çeyreğinde hizmete açmayı hedefliyoruz. 35 bin metrekare kiralanabilir alana sahip olacak 4 katlı alışveriş merkezimizde yaklaşık 120 mağaza ile hizmet vereceğiz’’ diye konuştu.

1 milyar dolarlık yatırım hedefi me olanakları ile kentin sosyal hayatına renk getirecek.

En büyük pay Türkiye’ye Primemall İskenderun, Primemall Antakya ve Primemall Gaziantep alışveriş merkezi projelerinin ardından Sivas’a gerçekleştirilen yeni yatırım ile ilgili Prime Development CEO’su Dr. Artuğ Çetin; ‘‘15 ülkede 2,5 milyar dolarlık gayrimenkul yatırımları bulunan Almanya merkezli grubun Türkiye ayağıyız. Grup şirketimiz bugüne kadar yatırımlarının en büyük kısmını Türkiye için kullandı.’’ dedi. Çetin; Anadolu’da artan AVM talebine yanıt vermek için yatırımlarına bir yenisini daha eklediklerini söyleyerek “Prime Development olarak dördüncü

Primemall SivasPark alışveriş merkeziyle Sivas’ın ekonomisine, sosyal ına ve istihdamına katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirten Çetin; ‘‘25 milyon ziyaretçi, 500 mağaza ve 5 bin kişilik istihdam rakamları ile kapattığımız 2014 yılının ardından 2015 de yeni yatırımlarımız ile birlikte çok verimli geçiyor. Prime Development olarak yaptığımız alışveriş merkezi yatırımlarında alanında uzman ekiplerle başarılı ve fark yaratan çalışmalara imza atıyoruz. Türkiye’de kiralama, merkezi yönetim, mimari projelendirme alanlarında görev almış, perakende sektöründe tecrübeli bir ekiple çalışmak bizim en büyük avantajımız. Bu yatırımlarımızı önümüzdeki yıllarda da devam ettirmek ve 10 yıllık süreçte Türkiye’de 1 milyar dolarlık AVM yatırımı gerçekleştirmek istiyoruz ’’

dedi. Çetin, Prime Development olarak şirket politikası gereği yatırım yaptıkları illerde yerel yatırımcıların da mağaza kiralayabilmesi amacıyla “Franchise Günleri” düzenlediklerini anlatarak bu çalışmaya Sivas’ta da devam edeceklerini kaydetti. Çetin “Sanayi ve Ticaret Odası’nın da desteği ile mağaza kiralamak isteyen yerel yatırımcılarla ulusal markaları buluşturuyor ve bayilik almak isteyen yatırımcılara imkân yaratıyoruz” ifadelerini kullandı. Dr. Artuğ Çetin’in ardından Sivas Yatırım Ortaklığı AŞ adına konuşan Osman Yıldırım “Sivas için bu proje çok büyük önem taşıyor. Yatırımın şehrimize yapılmış olması hem ekonomik açıdan hem de yaratacağı istihdam olanakları açısından çok kıymetli. Prime Development ile işbirliğimize ileriki dönemde farklı şehirlerde, farklı projelerde devam edebiliriz. Bu proje ile Alman bir yatırımcıyı Türkiye’ye getirdik. Bu girişim Anadolu’daki diğer yatırımcılara örnek teşkil etmeli. Anadolu’nun duygusallığı ile Avrupa’nın profesyonelliğini bir araya getirdik.” dedi.

Prime Development’tan ödüllü projeler Prime Development’ın yatırımını ve yönetimini üstlendiği Primemall Antakya 2009 yılında, CNBC International Property Awards tarafından “Best Retail Development of World‶ ödülü aldı. 2013 yılında ‘farklı’ mottosuyla açılan ve farkını ortaya koyan Primemall Gaziantep Avrupa Gayrimenkul Ödülleri tarafından Avrupa’nın ‘En İyi Perakende Geliştirme’ ve ‘En İyi Perakende Mimari’ ödüllerine layık görülmüştü. Türkiye’nin önde gelen firmalarının katıldığı ‘Sign of the City’ ödülü ile 2014 yılında bir kez daha ödüllendirildi. Primemall İskenderun projesi ise PerAModa 2014 Ödülleri’nde “Anadolu’da Yılın En Başarılı AVM Projesi” ödülünü aldı. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

37


I Sektörel

Çimsa, İlk Yarıyıl Sonuçlarını Açıkladı Türkiye’nin önde gelen çimento ve yapı malzemeleri üreticilerinden Çimsa, 2015 yılının ilk 6 ayında satış gelirinin 564 milyon TL’ye ulaştığını açıkladı. Şirketin dönem karı ise 129,6 milyon TL olarak gerçekleşti. 40 yılı aşkın süredir Türkiye’deki çimento sektörünün öncüsü olan Çimsa, 2015 yılının ilk 6 aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla şirketin cirosu 564 milyon TL oldu. Sürdürülen faaliyetlerden vergi öncesi kar 161,8 milyon TL olurken, dönem karı ise 129,6 milyon TL olarak gerçekleşti.

Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay: Hedefimiz, operasyonel performansımızı istikrarlı bir şekilde sürdürmektir Çimsa Genel Müdürü Nevra ÖZHATAY

38

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Hedeflerinin, ilk yarıyılda olduğu gibi yılın ikinci yarıyılında da operasyonel performanslarını istikrarlı bir şekilde

sürdürmek olduğunu belirten Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay, Çimsa’nın bu dönemde satış gelirini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artırarak 564 milyon TL’lik ciroya ulaştığını vurguladı.Sürdürülebilirlik yaklaşımının getirdiği bakış açısıyla; finansal hedeflerle çevresel ve sosyal etki arasında bir denge kurmaya çalıştıklarını belirten Özhatay, “Şirketimizin organizasyon yapısına, iş yapış süreçlerine, ürün ve hizmetlerine de bu anlayış yansıyor. Ülke ekonomisi için yarattığımız doğrudan katma değerin yanı sıra enerji verimliliğini sağlayan ve atıktan enerji üretme yoluyla gerçekleştirilen faaliyetlerle çevresel etki azaltılarak sektörümüz için örnek teşkil ediyoruz.” dedi.



I Proje

Dünyanın En Büyük Terminali DOKA Güvencesinde Tamamlandığında dünyanın tek çatı altındaki en büyük terminali olacak Abu Dabi Havalimanı Midfield Terminal Tesisleri’nin yapımında DOKA kalıp sistemleri tercih edildi.

40

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Abu Dabi’nin 2030 ekonomik vizyonunun ana taşlarından birini oluşturan ve 3 milyar dolara mal olması beklenen tesisin tamamlandığında yılda 27 milyon yolcu ağırlaması öngörülüyor. 2017’de açılması planlanan terminal 1,1 km uzunluğuyla 700.000 m2’lik bir alanı kaplayacak.

Sıra dışı tasarıma özel çözümler “X” görünümü ile sıra dışı bir tasarıma sahip olan terminal binası, 1.5 km uzaklıktan bile görülebilecek. Bu sıra dışı tasarım ve devasa iskeleler nedeniyle tesis, özel çözümlere de ihtiyaç

duyuyor. DOKA, bu özel ihtiyaçlara en uygun sistem ve güvenlik çözümlerini sunuyor. 65’e yakın uçak ve A-30 Airbus tipi büyük uçakları taşıyacak güçte tasarlanan devasa iskeleler DOKA uzmanlığı ve kalıp sistemleri ile destekleniyor. Taşıyıcı yük iskelesi Staxo 40, 11.000 m2 döşeme kalıp gerektiren döşemenin dökülmesi için gereken kalıp sistemine yönelik ideal çözümü sunarken; geniş yüzeyli kalıp Top 50 ve 6400 m2 çerçeveli kalıp Frami Xlife; perde ve kolonların dökülmesi için gerekli kalıp ihtiyacını karşılıyor.


Proje: Midfield Terminal Tesisleri, Abu Dabi Uluslararası Havaalanı Yer: Abu Dabi, Birleşmiş Arap Emirlikleri İnşaat firması: TAV-CC-Arabtec İş Ortaklığı İnşaat başlama tarihi: 2013

Staxo 40, DOKA’nın çok katlı yapıların inşaatı için kullanılan taşıyıcı sistemlerinden biri. Sistem, Abu Dabi Havalimanı projesinde, 11.000 m2 alanlık döşeme kalıbın güvenli bir şekilde taşınması amacı ile tercih ediliyor. Ayrıca çalışma platformuna da sahip olması böylesi büyük bir projede iş güvenliği açısından son derece önemli. Sökümü ve montajının da çok kolay olması işçilik ve zaman tasarrufu sağlıyor. Projelere özel tasarlanan Geniş Yüzeyli Top 50’de, elemanların şekli, ebadı, ankraj düzeni ve kalıp yüzeyi her ihtiyaca göre uyarlanabilmesi tüm mimari taleplerin yerine

Planlanan bitiş tarihi: 2017 Kullanılan sistemler: Ürünler: Çerçeveli kalıp Frami Xlife, Yük taşıyıcı kule Staxo 40, Geniş Yüzeyli Kalıp Top 50 Hizmetler: Kalıp çalışmalarının planlaması, Kalıp sistemlerinin planlanması, Kalıp eğitimi, İnşaat alanında mühendislik desteği

getirilmesini sağlıyor. Bu nedenle Geniş Yüzeyli Top 50, tasarımı ile farklılık yaratan terminal binası için tercih edildi. Boyutlandırma işlemi her taze beton basıncına göre kolayca yapılabildiği için betonlama hızı istenildiği şekilde düzenlenebiliyor. Ayrıca yeri değiştirilecek üniteler büyük ve optimum boyutlarda olduğundan vinç ihtiyacını da minimum düzeye indiriyor. Çift kollu payanda, kaldırma ve yeniden konumlandırma elemanları gibi kullanışlı aksesuarları sayesinde kalıp, güvenli ve kolay bir şekilde kullanılabiliyor. Frami Xlife, dikdörtgen ve kare kolonların dö-

külmesi için gereken kalıbın değişik ölçülere adapte edilebilmesi nedeniyle tercih sebebidir. Elle ya da vinçle taşınabilen çok amaçlı panoların kullanışlılığı kolon, köşe, alın kalıbı ve duvar bağlantılarının çok kolay bir şekilde yapılmasını sağlıyor. Üstün kaliteli Frami Xlife levhalar, sıcak daldırma galvaniz kaplama çerçeveleri sayesinde de uzun ömürlü. DOKA, Abu Dabi Havalimanı Midfield Terminal Tesisleri’ne sunduğu özel çözümlerinin sahada eksiksiz ve güvenle yerine getirilebilmesi için ayrıca kendi teknik ekibi ile projeye bizzat yerinde de destek sağlıyor. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

41


Hazır Beton Sektörü 2015’de de İddialı Beton üretiminde Avrupa birinciliğini devam ettiren Türkiye, dünyada ise Çin ve ABD’nin ardından üçüncülüğünü korumaya devam ediyor.

Bugün itibariyle yaklaşık 10 milyar TL ciroya sahip olan hazır beton sektörü, kamu altyapı yatırımları ve kentsel dönüşüm ile birlikte daha da hız kazanmaya başladı. Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından hayata geçirilen, “Kentsel Dönüşüm Projeleri Kapsamında Oluşan İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Hazır Beton Sektöründe Yeniden Kullanım Potansiyelinin Araştırılması Ar-Ge Projesi” ile birlikte İstanbul’da çevresel sürdürülebilirliğin artırılmasını ve doğal kaynakların korunmasını sağlamak amacıyla atık beton geri kazanıldı. Gerek yapılan Ar-Ge çalışmaları gerek firmaların beton sektörüne yönelik gerçekleştirdiği yatırımlar gerekse devlet yaptırımları Hazır Beton sektörünü bugünkü konumuna getirebilmeyi başarmıştır. Kentsel dönüşümün son derece önemli olduğu bugünlerde bizler de Yapı Malzeme Dergisi olarak Eylül sayımızda Çimento & Beton ve Katkı Maddeleri dosya konumuzu siz değerli okuyucularımızla buluşturuyoruz. Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörü ve onun en temel kolu olan hazır beton ile ilgili hazırladığımız dosyamızda sektör yeniliklerini, gerçekleştirilen yatırımları, Ar-Ge çalışmalarını bir araya getiriyoruz.

42

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


YAPI MALZEME - - EYLÜL 2015

43


I Hazır Beton

THBB, Dünya Standartlarının Üzerinde Hizmet Veriyor Türkiye Hazır Beton Birliği, Hazır Beton ile ilgili ürünlerin denetim ve belgelendirmelerini yapmaya, ulusal ve uluslararası standartlara olan uygunluğunu denetlemeye devam ediyor.

THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz IŞIK

44

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Türkiye Hazır Beton Birliği’nin kuruluşundan bu yana değişmeyen temel misyonu, topraklarının tamamına yakını deprem kuşağında bulunan ülkemizde, güvenli ve dayanıklı yapıların inşası için standartlara uygun, yüksek dayanım sınıflarında, kaliteli beton kullanımının artması ve tekniğine uygun, doğru beton uygulamalarını yaygınlaştırmaktır...

Eğitim, Denetim ve Belgelendirme, Yapı Malzemeleri Laboratuvarı, Teknik Araştırmalar, Uluslararası Çalışmalar, Standart Mevzuat Çalışmaları ve Çevre - İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği gibi faaliyetlere öncelik veren THBB, Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık’ın röportajı ile dosya konumuza konuk oluyor.


Öncelikle bize THBB’nin kuruluşu ve tarihçesinden bahsedebilir misiniz? THBB’nin faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? İnsanlık tarihinin önemli buluşlarından biri olarak 1903 yılında yapı teknolojisinin gelişiminde bir çığır açan hazır betonun Türkiye’ye ulaşması ancak 75 yıl sonra mümkün olmuştur. Ülkemizde Selçuk, Bizans ve Osmanlı geleneğinden gelen, simgelerinden biri de “Horasan Harcı” olan köklü bir yapı kültürü bulunmasına, ilk çimento fabrikamızın 1911 yılında açılmasına karşın, betonu 1970’li yılların sonuna kadar “elle karıştırarak” üretebiliyorduk. 80’li yıllara gelinirken bazı inşaat firmalarının kendi ihtiyaçları için şantiyelerde başlattıkları deneme üretimleriyle hazır beton Türkiye’ye adım attı. Seksenli yılların ikinci yarısından itibaren Türkiye’de hazır beton üretiminin yaygınlaşmasıyla, 1988 yılında Birliğimiz kuruldu. 1991 yılında, Avrupa Hazır Beton Birliği’ne (ERMCO) üye olan Birliğimiz, sektöre ve ülkemize sağladığı

katkılar nedeniyle, 1995 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla “Türkiye” sıfatını taşımaya ve ülkemizi yurtdışında temsil etmeye layık görüldü. Türkiye Hazır Beton Birliği olarak, üyelerimizden ve değerli paydaşlarımızdan aldığımız güçle ülkemizde kaliteli betonun üretilmesi ve kullanılması için 1988 yılından beri özveriyle çalışıyoruz. Birlik olarak, Hazır Beton ile ilgili ürünlerin denetim ve belgelendirmelerini yapıyor, ulusal ve uluslararası standartlara olan uygunluğunu denetliyoruz. THBB kurulduğunda ülkemizde henüz bir hazır beton standardı bulunmuyordu. THBB ve TSE’nin işbirliğiyle TS 11222 Beton - Hazır Beton Standartı 1994 yılında hazırlanmış ve 2000 yılında EN 206 Avrupa Beton Standartı paralelinde gözden geçirilerek yayınlanmıştır. TS 500 Betonarme Yapıların Tasarım ve Yapım Kuralları Standartı 2000 yılında THBB’nin katılımıyla revize edilerek yayınlanmıştır. THBB, 2004 yılında yayınlanan TS EN 206-1 Avrupa Beton Standartı ile 2009 yılında yayınlanan ‘‘G Yönetmeliği” ve uygulama tebliğlerine katkı sağlamıştır. Ülkemizde kaliteli beton üretimini sağlamak için 2007 yılında akredite olan örnek bir “Yapı Malzemeleri Laboratuvarı” kurduk. Laboratuvarda tüm beton, çimento, agrega, su, uçucu kül ve kimyasal katkı deneyleri yapılmakta, kalibrasyon hizmetleri verilmekte ve bir okul gibi sektöre kalifiye eleman yetiştirmek amacıyla laboratuvar teknisyenleri için yetiştirme kursları düzenlenmektedir. Yapı Malzemeleri Laboratuvarı başta THBB üyeleri olmak üzere tüm inşaat sektörüne hizmet vermektedir. Birliğimizin sektör mensuplarına ve kamuoyuna yönelik olarak gerçekleştirdiği eğitim çalışmaları, hiç kuşkusuz, hazır betona dair doğru bilgiyi yaymak açısından özel bir önem taşımaktadır. 1994 yılından bu yana sektörde çalışan pompa ve transmikser operatörleri, santral operatörleri ve laboratuvar teknisyenleri sertifikalı eğitimlerden geçmekte ve sektörün kalifiye eleman ihtiyacı karşılanmaktadır. Üyelerimizin tesisleri, standartlara uygun üretim yapılması için KGS - Kalite Güvence Sistemi tarafından sürekli denetlenmektedir. THBB’ye üye olacak şirketlerin tüm hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapılması, Kalite Güvence Sistemi (KGS) ile sürekli ve habersiz denetimlere tabi olunarak KGS Uygunluk Belgesi alınması, uygun laboratuvar bulunması, teknik, çevre, iş sağlığı - işçi güvenliği, yasal ve etik kriterlerin eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur. Güvenli, sağlam ve dayanıklı yapıların inşası için, standartlara uygun beton üretilmesi, standartlara uygun beton uygulamaları için, özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yüksek daya-

nım sınıflarında beton kullanılması için uğraş veriyoruz. Amacımız; toplum üzerinde farkındalık yaratmak. Her geçen gün bu konuda bir adım daha ilerlediğimize inanıyoruz. 30.000 kişiye istihdam sağlıyoruz. Bugüne kadar 15.000 kişiye eğitim vermiş bulunuyoruz, eğitimlerimize ara vermeden devam ediyoruz. Bunların yanı sıra, 1998 yılından beri üyemiz olan şirketlerin çevreye uyumlu üretim yapmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiğimiz Yeşil Nokta Çevre Ödülleri, THBB üyesi beton tesislerinin bağımsız ekipler tarafından denetlenmesi sonucunda kriterleri yerine getiren toplam 10 tesise veriliyor. Sektörümüzün çevreye olan duyarlılığı bizi yaşanabilir bir dünya için umutlandırıyor. Çevre bilinci yüksek üretimi teşvik etmek için üye tesislerimiz bağımsız denetçiler tarafından A’dan Z’ye denetleniyor. Yeşil Nokta Çevre Ödülleri’ni kazanan tesislerimiz aynı zamanda Uluslararası Temsil Ödülünü de almaya hak kazanıyor ve bu tesisler Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) tarafından da Türkiye’yi temsilen ödüllendiriliyorlar. Aynı zamanda iş kazalarını önlemek, insan sağlığına, insan hayatına verilen değerin altını çizmek adına “Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’nı” düzenliyoruz. “Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği” kapsamında ve “tehlikeli sınıf” kategorisinde olan hazır beton sektöründe yaklaşık 30 bin kişi çalışıyor. Son yıllarda hızla büyüyen hazır beton sektörü için birçok konuyla birlikte iş güvenliği konusu da önem arz ediyor. Yarışmaya katılan firmalar, işletmelerinin iş güvenliği ve ilgili mevzuat açısından da ne durumda olduklarını görerek, eksikliklerini giderme yolunda da hizmet almış oluyorlar. Tüm firmaları tesislerini denetimlerimize açmaya davet ediyorum. 1991 yılından beri Avrupa Hazır Beton Birliği’nin (ERMCO) tam üyesiyiz. Birliğimiz üyesi tüm hazır beton tesislerinde, TS EN 206 Beton Standardı’na uygun üretim yapılıyor. Üyelerimizin, tüm tesisleri teknik, çevre, iş sağlığı - işçi güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getiriyor. THBB üyesi tesisler uzun yıllardır Avrupa standartlarında üretim yapıyor. Hatta tesis, ekipman vb. birçok noktada birçok ülkeden daha ileride olduğumuzu söyleyebiliriz. THBB olarak, 23 yıl boyunca ilk kez, ERMCO politikalarının oluşmasında çok önemli bir yeri bulunan Başkanlık Komitesi’ne dâhil edildik. 1967 yılında kurulan ERMCO (Avrupa Hazır Beton Birliği) hazır beton alanındaki en büyük uluslararası kuruluş. Üye ülkeler arasındaki üretim, standart, kalite, teknolojik yenilikler gibi konulara ilişkin işbirliğini teşvik edip, pekiştirerek hazır beton sektörünün gelişmesini sağlayan ERMCO aynı zamanda, söz konusu ülkeler arasında diğer alanlarda da yakınlaşma YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

45


ve işbirliği olanaklarının doğmasına zemin hazırlıyor. Bu noktada, sektörümüzü sadece düzenlediğimiz fuarlar ve eğitimlerle yurt içinde temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda yurt dışında da temsil ettiğimizi belirtmek isterim. Bildiğiniz gibi 4-5 Haziran’da 17. ERMCO Kongresi’ne ev sahipliği yaptık. Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeden 400’ü aşkın katılımcıyla başarı ile tamamladığımız kongrede beton çözümlerinin sürdürülebilirliği, betonun topluma katkısı, beton konusundaki gelişmeler, betonun pazarlanması ve yönetimini ele alan dört farklı oturum düzenlendi. Betonun gurusu olarak bilinen çok değerli akademisyen Surendra P. Shah’ın “50 Yılda Beton Bilimindeki Gelişmeler” başlıklı sunumuyla kongremize konuk olması betonun geleceği için çok aydınlatıcı oldu. Ayrıca eş zamanlı olarak betonun üretimine ve test edilmesine yönelik malzemelerin, ürünlerin ve ekipmanların sunulduğu bir sergi de yer aldı. Hazır beton sektörü Türkiye’de her gün gelişme gösteriyor. Avrasya Tüneli, İzmit Tüneli ve 3’üncü köprü gibi mega projeler sektörümüz adına büyük fırsatlar sunuyor.

Hazır beton sektörü 2015 yılında nasıl bir performans gösteriyor? 2016 yılı için neleri hedefliyor? Dünya geneline kıyasladığımızda sektörünüzün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de sürekli gelişen inşaat sektörüne paralel olarak çok önemli bir yapı malzemesi olan hazır beton da aynı miktarda hem hacim hem de kalite olarak miktarını artırıyor. Hacim olarak Türkiye’de hazır beton üretimi 2013 yılında 100 milyon m3’üaştı. 2014 yılında ise 107 milyon m3 beton üretildi. Türkiye’nin büyüme performansıyla beton üretiminde, bizim getirdiğimiz standartlar sayesinde de hazır beton kalitesinde Avrupa’nın önüne geçti. Avrupa birinciliğini 2009’dan bu yana korumaya devam ediyoruz. Dünyada ise Çin ve ABD’nin ardından üçüncü en büyük hazır beton üreticisiyiz. Türkiye’deki kamu kaynaklı projeler, 3.havaalanı inşaatı, 3.köprü, Avrasya Tüneli, İstanbul-İzmir Otoyol projesi gibi büyük projelerimiz var. Ayrıca kamu hastaneleri projeleri ve Türkiye’nin gündeminde olan kentsel dönüşüm projelerinin hepsinde çok ciddi miktarda beton kullanılacak. Aynı zamanda işin sevindirici tarafı, Türkiye’de beton teknolojisi ve bu teknolojiye bağlı olarak makine ekipmanları da her gün yenileniyor. Bunların bir kısmı da ihraç ediliyor. Türkiye beton ekipmanlarında önemli bir ihracatçı ülke konumuna geldi.

46

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Sektörün gelişimini hızlandırmak adına firmalara düşen görevler neler olabilir? Birlik olarak, sektörün gelişmesi adına en önem verdiğimiz konu beton üretiminin kalitesi ve üretilen kaliteli betonun kullanımının yaygınlaşmasıdır. Merdiven altı üretimleri engellemek için hazır beton firmalarını, tesislerini denetime açmaya davet ediyorum. Avrupa standartlarına uygun beton üretimi ile sektör kendine ivme kazandıracaktır. Biz, sektörümüzde bilgilendirmeye ve alanında uzman, kalifiye personel yetiştirilmesine özellikle önem veriyoruz. Bu kapsamda eğitim, seminer, etkinlik programları düzenliyoruz. Sektörel bilgimizi paylaşmak için elimizden geleni yapıyoruz. THBB olarak asıl hedefimiz, üretim gücümüze paralel olarak teknolojik altyapı ve AR-GE çalışmaları ile dünya standartlarının üzerinde bir kalite standardını yakalamaktır. Buradan hareketle firmalarımızın kurumsallaşması, AR‐GE faaliyetlerine daha fazla pay ayırması, yeni teknolojileri ön plana çıkartan projeler geliştirilmesi, böylelikle yurt dışında gelişmiş ülke pazarlarınada girilebil-

mesi sektörümüzün gelişmesi adına önemlidir.

Sektörün sorunlarını ele alırsak, çözüm önerileriniz ile birlikte açıklar mısınız? Son yıllarda inşaat yapımlarının da artması sonucu hazır betona olan talep de artmıştır. Bu hızlı büyüme ve talep artışı tabi ki önemli sorunları da beraberinde getirmiştir. Sektöre beton konusunda fazla bilgisi olmayan birçok kişi girmiş, bu firmalar hiçbir denetime tabi tutulmadan üretime başlamış ve sektöre girişte teknik yeterlilik istenilmemiştir. Kalitesiz ve merdiven altı üretimi engellemek için beton üreticilerinin sürekli denetlenerek ürettikleri betonun kalitesini belirli bir standart altına almak gerekiyor. THBB olarak, Üyelerimizi “Kalite Güvence Sistemi (KGS)” denetimlerine tabi tutup, standartlara uygun hazır beton üretilmesini sağlıyoruz. Ancak üreticilerin bir kısmı üyemiz değil, KGS tarafından denetlenmiyor ve kontrolsüz hazır beton üretiyor. Ülkemizde beton üretiminde tek etkin denetim KGS tarafından yapılmaktadır. Bu denetimlerde, beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra haber-


tonun %65’i üyelerimiz tarafındanüretilmekte ve KGS – Kalite Güvence Sistemi denetiminden geçmektedir. Ülkemizde beton üretiminde tek etkin denetim KGS tarafından yapılmaktadır. Bu denetimlerde, beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra habersiz ürün denetimleri de yapılmaktadır. KGS, Türkiye’deki ilk sektörel öz denetim sistemidir. Bilimsel ve bağımsız denetim olması için üniversitelerle işbirliği içinde yürütülüyor. Kuruluş hedefi, hazır betonun ve onun katkı maddelerinin standartlara uygun olarak üretilmiş olmasını sağlama ve üretim sistemi denetlenmiş olan bu betonun, depremin hayatın bir parçası olan ülkemizde kullanımını yaygınlaştırmaktır. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden bu konuda en yetkin öğretim üyelerinden oluşan 30 kişilik bir Tetkikçi ekibi bulunmaktadır. KGS tarafından üretim yerlerinden gerçekleştirilen sistem tetkikleri bu tetkikçiler tarafından yapılmaktadır. KGS ile tesisleri sürekli ve habersiz denetimlere tabii tutuyoruz. Güvenli, sağlam ve dayanıklı yapıların inşası için standartlara uygun beton üretilmesi, standartlara uygun beton uygulamaları için ve özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yüksek dayanım sınıflarında beton kullanılması için uğraş veriyoruz. Buna rağmen denetimi yapılmayan birçok tesis bulunuyor. KGS’nin 20. yılında, tüm firmaları tesislerini denetimlerimize açmaya tekrar davet ediyorum. siz ürün denetimleri de yapılmaktadır. Her yıl bir tesis 6 kere denetlenmektedir. Hazır betonda kaliteli üretim için KGS’nin uyguladığı denetim sistemi esas alınarak tüm tesisler ciddi bir şekilde denetlenmelidir. Deprem Yönetmeliği hükümleri uyarınca, deprem bölgelerinde C20 dayanım sınıfının (200 kg/cm2 mukavemet) altında beton kullanılamaz. Ancak bu dayanım sınıfı durabilite açısından yeterli değildir. Yapıların uzun ömürlü olması ve depreme karşı dayanımlarınıkoruması için Deprem Yönetmeliği’nin bu hükümleri değiştirilerek, taşıyıcı sistemlerde kullanılacak asgari beton dayanım sınıfı C30’a yükseltilmelidir. Bildiğiniz gibi Türkiye halkının %95’i deprem bölgelerinde ını sürdürüyor. Buna rağmen 7 milyondan fazla konut depreme dayanıksız. 17 Ağustos Depremi’nin üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen Türkiye’de hala bir deprem bilinci oluşturulamadı. Oysa Kentsel Dönüşüm çalışmaları deprem araştırmalarına uygun olarak bir an önce hızlanmalı ve KGS belgeli kaliteli hazır betonun kullanımı yaygınlaşmalıdır. Çünkü tehlike sanıldığından daha büyüktür. THBB olarak hem üyelerimiz hem de kamuoyu

için depreme dayanıklı yapı tasarımı ve hazır beton uygulamalarını konu alan bilgilendirmeler yapıyoruz. Diğer taraftan ise üyemiz olan şirketlerin çalışanlarını olası bir depremde acil müdahale edebilmeleri için eğitiyoruz. Son olarak İstanbul Kalkınma Ajansı’nın deprem sonrasında müdahale kapasitesini geliştirmek amacıyla verdiği fon kapsamında AKUT tarafından üyelerimize 128 saatlik 7 farklı başlıkta verilen eğitim sonucu üyelerimiz için bir tatbikat düzenledik. Hazır beton sektöründeki araçların trafik saatleri uygulamaları da sektörümüz adına önemli bir problemdir. Uzun ömürlü ve depreme dayanıklı yapı üretim için, betonun inşaatlarda zamanında ve tekniğine uygun şekilde işlenmesi gerekmektedir. Şöyle ki: kolon, kiriş vb. Taşıyıcı yapı elemanlarının beton dökümlerinin bir seferde yapılması gerektiği için trafiğe çıkış saatlerinin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi düzenlenmesi gerekmektedir.

Sektörü kalite ve standartlar bakımından yeterli görüyor musunuz? Türkiye’de üretilen 107 milyon m3 be-

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Hazır beton sektörü 2010-2014 yılları arasında sırasıyla %19,9, %13,5, %2,9, %9,6 ve %4,9 oranında büyürken aynı yıllarda inşaat sektörünün sırasıyla %18,3, %11,5, %0,6, %7,4 ve %2,2 oranında büyüdüğünü görüyoruz. Hazır beton sektörü inşaat sektörünün en temel kolu ve büyüme verileri benzerlik göstermektedir. 2014 yılında inşaat sektöründe büyüme hızı yavaşladı ve 2014 yılı büyüme oranı yüzde 2,2 olarak gerçekleşti. 2015 yılının ilk çeyreğinde ise sektör %3,5 daralma kaydetti. İnşaat sektörü için bir daralma söz konusu olmakla beraber, henüz inşaat sektörü ve alt sektörler için yakın vadede bir tehlike görünmemektedir. Türkiye’de bina inşaatlarının yaklaşık %75’ini konut amaçlı kullanılan binalar oluşturmaktadır. Altyapı, kamu binası ve mesken ihtiyacı olan birçok kentimiz var ve bu ihtiyaçlar büyük kentlerde dahi tamamen karşılanmadı. Bu önümüzdeki en az on yıllık dönemde Türkiye’de inşaat faaliyetlerinin devam edeceğinin bir göstergesidir. YAPI MALZEME - - EYLÜL 2015

47


I Sektörel

Depreme Dayanıklı Binalar için ‘Su Yalıtımı’ Şart Yapı kimyasalları sektörünün öncü firması Kalekim, depremde meydana gelen büyük yıkımların önemli nedenlerinden biri olan korozyona karşı en etkili yöntemin ‘su yalıtımı’ olduğuna dikkat çekiyor. Su yalıtımı için geliştirdiği güçlü ve kaliteli ürünleri ile her türlü yapı için teknik çözümler sunan Kalekim, dünya standartlarındaki ürün ve uygulamalarıyla yalıtımlı binaların sayısının artırılması için önemli adımlar atıyor. Su yalıtımı konusunda her kesimin sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Sektörün öncü kuruluşu olarak, sunduğumuz yenilikçi ürünlerimizle birlikte ustalara yönelik düzenlediğimiz seminerlerle yalıtımın önemine dikkat çekmeyi görev edindik. Yalıtımsız binaların sayısının çok yüksek olduğu ülkemizde, su yalıtımının hayati öneminin yeterince anlaşılmadığını görüyoruz. Depreme dayanıklı yapılara sahip olmamız için, tüm binalarımızda su yalıtımı uygulaması şart” diye konuştu.

Su yalıtımı olmayan binalar depreme dayanıksız hale geliyor

Kalekim Genel Müdürü Altuğ AKBAŞ

48

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Yapılara sızan suyun yol açtığı korozyon nedeniyle yapıların depreme karşı dayanıksız hale geldiğine dikkat çeken Altuğ Akbaş, “Su yalıtımı bulunmayan binaların taşıyıcı sistemi, korozyon (paslanma) nedeniyle 10 yıl içinde başlangıçtaki taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybediyor. Bu da binanın erken yaşlanmasına, en önemlisi de depremin yıkıcı etkilerine davetiye çıkarıyor. Oysa su yalıtımı yapılmış bir bina hem

korozyona karşı senelerce direniyor hem de depremin yıkıcı etkilerine karşı korunmuş oluyor” dedi.

Güvenli ve sağlıklı binalar için eksiksiz denetim yapılmalı Korozyonun olumsuz etkilerinin ülkeye her açıdan önemli kayıplar yaşattığının altını çizen Altuğ Akbaş, şunları söyledi: “Binalara sızan su, korozyonla birlikte, insan sağlığına zararlı küf, mantar ve benzeri organik maddelerin oluşumuna sebep oluyor. Gerek yapı güvenliği, gerekse sağlık ve konfor şartları açısından binalarda mutlaka standartlara uygun malzemelerle su yalıtımı uygulanmalı. Ayrıca su yalıtımı yapılırken, malzeme ve uygulamaların standartlara uygunluğu da sıkı bir şekilde denetlenmeli.”

Yüzde 79’u hasarlı çıkan binaların yüzde 64’ünde korozyon tespit edildi 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından 55 bin 651 konut ve işyerinde yapılan kontrollerde, korozyon tehlikesinin somut olarak ortaya çıktığını kaydeden Altuğ Akbaş, bu araştırma kapsamında incelenen binaların yüzde 79’unun hasarlı çıktığını ve bu binaların yüzde 64’ünde su ve nemin yol açtığı korozyon tespit edildiğini söyledi.



I Hazır Beton

ÇİMSA, İnovasyonla Büyüyor Türkiye Çimento sanayisinin önde gelen kuruluşları arasında yer alan Çimsa, pazar odaklı yaklaşımı ve geniş dağıtım ağıyla müşterilerinin ürün ve hizmet ihtiyaçlarını eksiksiz ve zamanında karşılayarak faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. ÇİMSA Genel Müdürü Nevra ÖZHATAY

50

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


Kârlı bir şekilde büyümeyi ve yaşanabilir bir gelecek için sektöre öncülük eden uluslararası bir çimento ve yapı malzemeleri şirketi olmayı, önümüzde ki 3 sene içerisinde kendisine hedef koyan ÇİMSA, Hazır Beton & Katkı Maddeleri dosya konumuzda özel röportajıyla yer alıyor. ÇİMSA Genel Müdürü Nevra ÖZHATAY’ın değerlendirmelerinin yer aldığı özel röportajımızı siz değerli okuyucularımızla buluşturuyoruz.

Öncelikle bize firmanızın kuruluşu ve kısa tarihçesinden bahsedebilir misiniz? Çimsa, bugün adını Türkiye çimento sektörünün ve sanayisinin öncüleri arasına yazdırmış bir şirket.1972 yılında

Mersin’de kurulan Çimsa’nın zaman içinde hayata geçirdiği yatırımlar bugün sahip olduğu başarının en önemli unsurudur.1990 yılında Mersin’de dünyada ilk kez isteğe bağlı değişebilen gri/beyaz klinker üretim hattı devreye alındı.1995 yılında Kayseri’de değirmen/paketleme tesisi satın alındı.2000 yılında, 600 bin ton kapasiteli yeni klinker hattı devreye alındı. Bu üretim tesisinin de eklenmesiyle Mersin Fabrika tek çatı altında dünyadaki en büyük kapasiteye sahip beyaz çimento fabrikası oldu. 2005 yılı ise Çimsa için büyüme yılı oldu. Kayseri’de klinker hattı devreye alındı ve Standart Çimento’nun satın alınmasıyla Eskişehir Fabrika ve Afyon Öğütme Tesisi bünyemize dâhil edildi. 2007 yılında ise Niğde Fabrikası devra-

lındı. Son olarak 2012 yılında Afyon Çimento Sanayi ve T.A.Ş.’nin hisselerinin %51’i satın alındı Çimsa’da, gri çimentonun yanı sıra beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimentosu gibi özel ürünler de üretiyoruz ve inovasyon konusunda sektörümüze öncülük ediyoruz. Piyasa beklenti ve talepleri doğrultusunda genişleyen ürün gamımızla müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler ve alternatif yaklaşımlar sunuyor, projelerinde değer yaratıyoruz.

Firmanızın ağırlıklı çalışma bölgesi neresidir? Mersin, Eskişehir, Kayseri, Niğde ve Afyonkarahisar’da 5 entegre fabrikamız, YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

51


Ankara’da bir öğütme tesisimiz, Marmara terminalimiz ve Malatya Çimento Paketleme tesisimizle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Hamburg (Almanya), Trieste (İtalya), Sevilla ve Alicante (İspanya), Gazimagusa (KKTC), Köstence (Romanya) ve Novorossiysk’de (Rusya) bulunan 7 terminalimizle aynı zamanda uluslararası bir çimento üreticisi kimliğine sahip bulunuyoruz.

Çimento sektörüne yönelik ürettiğiniz ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Ürün gamımıza 2015 yılı itibarıyla baktığımızda; beyaz çimentoda özel ürünlerin de yer aldığı 6 ayrı üründen oluşan bir portföye sahibiz. Ayrıca kalsiyum alüminat çimentosu için de 2 ürünümüz bulunuyor. Gri çimentoda 4’er çeşit ürünün üretimine devam ediyoruz. Çimsa’yı sektörde ayrıştıran en önemli özelliği, inovasyon yaklaşımıdır. Mersin’de 2000 yılından bu yana faaliyet gösteren Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezimiz, tam anlamıyla bir ‘inovasyon üssü’. Bu merkezde, katma değeri yüksek ve özel ihtiyaçlara yönelik özel ürünler geliştiriyoruz.

52

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Örnek vermek gerekirse; bu merkezde dünyada bir ilke imza atarak, Anti bakteriyel Beyaz Çimento geliştirmeyi başardık. İstanbul Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı işbirliği ve 2,5 yıllık çalışmanın sonunda ortaya çıkan ürünümüz, havuzlarda zamanla meydana gelen yosun ve mikroorganizmaların üremesini engelliyor. Bir diğer özel ürünümüz de ileri teknoloji kullanarak geliştirdiğimiz Türkiye’nin ilk ‘Kendini ve Çevreyi Temizleyen Beyaz Çimentosu’… Üretiminde kullanılan nano ajanlar güneş ışığı ile temas ettiğinde çimentonun foto katalitik özelliği aktif hale gelmekte ve bu üstün özellik sayesinde bu çimento ile üretilen ürünler hem kendi dış yüzeylerini hem de çevreyi temizliyor.

Türkiye’de ve dünyada hazır beton ve çimento sektörünü nasıl görüyorsunuz. Hangi ürünler ön planda? Dünya çimento tüketimi, 2014 yılında yüzde 2,5’luk artışla 4,1 milyar ton düzeyine ulaştı. Türkiye ise 64,5 milyon ton çimento tüketimi ve 10,7 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile Avrupa’nın

en büyük ve dünyanın en büyük 5. çimento üreticisi konumunda… Sektör, ülkemizde GSYİH ile paralel bir büyüme sergilerken, kişi başına çimento tüketimi 835 kiloya ulaştı. Türkiye’de büyüme, genç nüfus, kentsel dönüşüm ve mega altyapı projeleri, çimento talebini destekliyor. İç talebin üzerinde oluşan kapasite fazlası dış pazarlarda ihraç edilmeye devam ediliyor. Benzer bir büyüme trendi, hazır beton sektörü için de geçerli. İnşaat sektörüne paralel olarak çok önemli bir yapı malzemesi olan hazır beton da aynı miktarda hem hacim hem de kalite olarak miktarını artırıyor. Hacim olarak Türkiye’de hazır beton üretimi 2014 yılında 107 milyon metreküp olarak gerçekleşti. Avrupa Hazır Beton Birliği’nin (ERMCO) temsil ettiği Avrupa sektörünün üretimi ise yaklaşık 250 milyon metreküp. Bunun yaklaşık yarısı Türkiye’de üretiliyor. Türkiye, Fransa, İngiltere ve Almanya ile birlikte birliğin en önemli üyeleri arasında yer alıyor. 2015 yılında Dünya’da çimento tüketiminin %2,5-3 artacağı öngörülmektedir. Önümüzdeki yıllarda İstanbul’da 3. Havaalanı ve 3. Köprü inşaatları, Avrasya


Tüneli yapımı, İstanbul-İzmir Otoyol projesi hızlı tren projeleri gibi büyük projelerin yanı sıra Türkiye genelindeki diğer kamu kaynaklı projeler ve kentsel dönüşüm nedeniyle çok ciddi miktarda beton ve çimento ihtiyacı var. Bütün bu yatırımlar, önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte sektörün büyüyeceğini ve hazır betonun en fazla kullanıldığı ülkelerden birinin Türkiye olacağını gösteriyor.

2014 yılı sektör değerlendirmeniz ve önümüzdeki yıllara ait planlarınız nelerdir? Çimsa olarak 2014 yılını binden fazla çalışanımızla başarılı bir performans göstererek kapattık. Şirketimizin yurt içi geliri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artarak net 804 milyon TL olarak gerçekleşti. Yurt dışı gelirimiz ise yüzde 16 artışla net 290 milyon TL oldu. Böylelikle 2014 yılı toplam gelirimiz, 2013 yılına göre yüzde 15 artarak 1.094 milyon TL’ye yükseldi. Yatırımlarımız geçen yıl da devam etti. En başta sürdürülebilirlik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği olmak üzere yenileme/ idame ve modernizasyon yatırımlarına toplam 14,4 milyon ABD Doları yatırım harcaması gerçekleştirdik. Bu rakamın 6,7 milyon doları sürdürülebilirlik, çevre ve İş Sağlığı ve Güvenliği konularıyla ilgilidir. Çimsa’da operasyonel performansımızı ve yatırımlarımızı istikrarlı bir şekilde sürdürmek, temel hedefimiz… Bu doğrultuda Afyon’da yeni bir fabrika yatırımımız söz konusu. 2012 yılında bünyemize kattığımız Afyon Çimento Fabrikamızı, modern teknolojilerle donatılmış yeni bir üretim tesisine taşıyacağız. 165 milyon dolar tutarında yatırımla Afyon’da şehir dışında, Halımoru köyünde yeni bir fabrika kuruyoruz. İnşaatına geçtiğimiz aylarda başladığımız fabrikanın açılışını, planlamalarımıza göre 2016 yılının Mayıs ayında yapacağız. Yeni kurulacak fabrikamızla Afyon Çimento’nun yıllık üretim kapasitesini ilk etapta 3 katına çıkarmayı ve yılda 1,5 milyon ton klinker kapasitesine ulaşmasını hedefliyoruz.

Referanslarınızdan ve üretim kapasitenizden bahsedebilir misiniz? Toplam 5,5 milyon ton klinker üretim kapasitesine sahibiz. Çimsa olarak önemli alt yapı ve üst yapı projelerinde müşterilerimizin çözüm ortağı oluyoruz. Örneğin; Eskişehir-Ankara hızlı tren hattının devamı olan İnönü-Köseköy arası demiryolu projesine hazır beton temini sağladık. Proje kapsamındaki alt geçit, üst geçit, tünel ve viyadüklerin yapımında Çimsa’nın hazır betonu kullanılmıştı.

Sektörü kalite ve standartlar bakımından yeterli görüyor musunuz? Türkiye’de üretilmekte olan çimentoların tamamı CE belgesine sahiptir. Fabrikaların kalite kontrol birimleri tarafından rutin olarak yapılmakta olan analizler ve ürünler, yılın belirli dönemlerinde kalite yönünden akredite firmalar tarafından denetlenmektedir. Yine çimento fabrikalarında üretilen çimentoların tamamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından piyasa gözetimi ve denetimine tabidir. Bu soruya Çimsa özelinde cevap vermemiz gerekirse; Dünya’da 60’dan fazla ülkeye ihraç etmekte olduğumuz beyaz çimento ve kalsiyum aluminat çimentomuz CE belgesinin yanı sıra gittiği ülkelerdeki kalite kuruluşları tarafından da denetlenerek satışa sunulmaktadır. Ürün belgelendirilmesine ek olarak sistem belgelendirme alanında; ISO 9001, ISO 18001 ve ISO 14001 sistemleri de yine sektörde yer alan çimento şirketlerinin

toplam kalite, iş sağlığı ve güvenliği ile çevre alanlarında sahip olduğu belgelerdir. Bu belgelere ek olarak Çimsa Eskişehir fabrikamız bu yıl çimento sektöründe ilk kez ISO 10002 “Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi” belgesi alan fabrika olmuştur.

Son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Çimento, bildiğiniz gibi enerji hammadde yoğun bir sektör. Bu nedenle doğal kaynakların en verimli şekilde kullanılması, sektörümüzde sürdürülebilir kaynak kullanımı açısından büyük önem taşıyor. İklim değişikliği ve yüksek maliyetleri de göz önünde bulunduracak olursak; çimento üretiminde daha az enerji tüketen daha verimli ekipmanlar kullanılması, kırma, yanma ve öğütme, proses optimizasyon çalışmaları ve enerji geri kazanım yatırımları ile enerji azaltımları

giderek daha büyük önem kazanıyor. Sürdürülebilirlik odaklı yatırım ve çalışmalar, Çimsa’da son dönemde odaklandığımız konular arasında başı çekiyor. İş süreçlerimizde kaynakları verimli kullanmak, atıkları enerji ve hammadde olarak geri kazanmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, yol haritamızın önemli maddelerini oluşturuyor. Şirketimizin adının sürdürülebilirlik ile özdeşleşmesi, sürdürülebilirlik denince akla Çimsa’nın gelmesi için adımlarımızı hızlandırıyoruz. Sürdürülebilirlik alanında yapmış olduğumuz yatırımlar son 4 yıl içerisinde büyük hız kazandı. Bu dönemde yapmış olduğumuz yatırımlar 76 milyon doları aşarken, bunun içerisinde geri dönüşüm için harcadığımız tutar ise 38 milyon dolar oldu. Sürdürülebilirlik konusunda sosyal platformlardaki konumumuzu ve üzerimize düşen sorumluluğu oldukça önemsiyoruz. 2013 yılından bu yana Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WB-

CSD) himayesi altında faaliyet gösteren Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi’ne (CSI) katılan ilk ve tek Türk çimento şirketi unvanını taşıyoruz. Bir anlamda, çimento sektöründe şampiyonlar liginde yer alıyoruz. Diğer yandan geçen yıl Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni (UN Global Compact) de imzalayarak, iş dünyasındaki ortak kültürün bir parçası olduk. Sürdürülebilirlik yaklaşımının getirdiği bakış açısıyla; finansal hedeflerle çevresel ve sosyal etki arasında bir denge kurmaya çalışıyoruz. Şirketimizin organizasyon yapısına, iş yapış süreçlerine, ürün ve hizmetlerine de bu anlayış yansıyor. Ülke ekonomisi için yarattığımız doğrudan katma değerin yanı sıra enerji verimliliği politikası ve atıktan enerji üretme yoluyla gerçekleştirilen faaliyetlerle her yıl yurt dışına önemli bir enerji faturası ödeyen ülke ekonomisine dolaylı katkıda bulunuyoruz. YAPI MALZEME - - EYLÜL 2015

53


I Hazır Beton

Sürdürülebilir Bir Gelecek için BASF... Türkiye’de ilk satışını 1880 yılında gerçekleştiren ve 135 yıllık bir geçmişe sahip olan BASF, birçok endüstriyel sektöre kimyasal ürün sağlamayı sürdürüyor ve cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türk ekonomisine katkıda bulunmaya devam ediyor.

Türkiye ve Orta Asya Yapı Kimyasalları Pazar Yönetimi Direktörü Emrah ERTİN

54

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Türkiye ve Orta Asya Yapı Kimyasalları Pazar Yönetimi Direktörü, Emrah Ertin, BASF’ın Katkı Sistemleri ve Yapı Sistemleri’ni hazır beton

dosya konumuzda değerlendiriyor. Ar-Ge çalışmalarına öncelik veren BASF, beton katkıları ve yan ürünlerinde oldukça iddialı.


tırıcıları ve Derz Dolguları, Onarım ve Güçlendirme Sistemleri, Tarihi Eser Onarımı ve Mimari Yüzey Koruyucu Sistemleri ve Zemin Kaplama Sistemleri ile geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Bunların arasında, binalarda enerji verimliliğine ve sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak, binaların daha konforlu ve daha uzun ömürlü olmasını sağlayacak ürün ve sistemlerimiz de yer alıyor. BASF Yapı Kimyasalları Bölümümüz, global markamız ‘Master Builders Solutions’ı, BASF’nin inşaat sektörüne olan bağlılığının bir işareti olarak, daha önce 30 değişik marka altında satılan pek çok yapı kimyasalı çözümünü ve ürünlerini ‘tek global marka’ bütünlüğü ve çatısı altında sektörün hizmetine sunmaktadır. Master Builders Solutions markası altında 60 ülkede 130 üretim tesisinde (Kuzey Amerika, Avrupa, Afrika, Asya Pasifik) ürünlerimizi inşaat sektörüne sunuyoruz. Türkiye’de merkez ofisimiz İstanbul haricinde İzmir, Ankara, Bursa, Antalya, Trabzon ve Adana olmak üzere yedi ofis üzerinden sektöre hizmet veriyoruz. Türkiye yerel pazarımız haricinde Türkmenistan, Gürcistan, K.K.T.C., Ermenistan, Kuzey Irak, Arnavutluk ve Türk inşaat firmalarının etkin olarak çalıştığı bazı Afrika ülkelerine Türkiye organizasyonumuz üzerinden ihracat yapıyoruz.

Türkiye’deki hazır beton & katkı maddeleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Türkiye hangi konumda yer almaktadır?

Öncelikle bize BASF Yapı Kimyasalları’ndan kısaca bahseder misiniz? BASF Yapı Kimyasalları; Katkı Sistemleri ve Yapı Sistemleri olmak üzere iki segment altında sektöre hizmet veriyor. Katkı Sistemleri segmenti altında Beton Katkıları, Çimento Katkıları, Beton Yan Ürünleri ve Tünel ve Maden Yeraltı Yapıları inşasına yönelik kimyasal ürünler yer almaktadır. Yüksek sınıflı ve dayanımlı beton imalatının yanı sıra beton içerisinde çimento miktarını azaltmaya ve dolayısıyla karbon salınımını düşürmeye katkı sağlayacak Green Sense Concrete (Yeşile Duyarlı Beton) konseptini ve ilgili beton katkılarını sektöre ve müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz. Yapı Sistemleri segmenti altında ise; Su Yalıtım Sistemleri, Seramik Yapış-

2014 verilerine göre Türkiye, 107 milyon m3 hazır beton üretim hacmi ile Avrupa’nın birinci, dünyanın dördüncü hazır beton pazarı. Bu rakamlar Türkiye kimyasal beton katkı pazarının hangi ölçeklerde olduğu konusunda bir fikir verebilir. Türk inşaat şirketlerinin, Avrasya ve Afrika ülkelerindeki faaliyetleri de, Türkiye’deki beton katkı ve yapı kimyasalları pazarını daha da büyük kılıyor. Son beş yılda Türk müteahhit firmalarının yurt dışında aldıkları 2000’in üzerindeki projenin değeri 125 milyar doları aştı. Bu kadar büyük rakamların konuşulduğu ve yılda takribi 2 milyon kişiye istihdam sağlayan inşaat sektörüne hizmet veren yapı kimyasalları pazarına giren yerel ve global üreticilerin sayısı özellikle son beş yılda katlanarak ve sektörün büyüme oranlarının çok üstünde arttı. Sektörde onlarca üretici ve yüzlerce üretici-dağıtıcı değişik oyuncu var. Bu sebeple beton katkı kimyasalları ve yapı kimyasalları pazarının alt segment pay dağılımları çok kırılımlı.

Beton katkı maddelerine yönelik Ar-Ge faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Ar-Ge çalışmalarınıza istinaden son zamanlarda gerçekleştirdiğiniz projeleriniz nelerdir? Ar-Ge çalışmalarına önem veren bir firma olarak, 2014 yılında 1.88 milyar Avro Ar-Ge yatırımı yapıldı. Dünya genelinde 70 ayrı lokasyondaki Ar-Ge merkezlerimizde yaklaşık 10.700 kişi çalışıyor. Bu sayı, BASF bünyesinde istihdam edilen her 10 kişiden birisinin Ar-Ge alanında çalıştığını gösteriyor. BASF’nin yalnızca 2014 yılında 1.200 patent başvurusu bulunuyor, yani her ay 100 yeni patent başvurusu yapılıyor. Patent Asset Index’e göre dünyanın bir numaralı lider Ar-Ge şirketi olan BASF, arka arkaya altı senedir birinci sırada yer alıyor. Beton katkıları ve yeraltı yapıları kimyasalları pazarlarında hem sektöre ilk giren köklü firmalardan biri olmamız hem de Ar-Ge laboratuvarlarımızda müşterilerimizin ihtiyacına yönelik ‘terzi yapımı’ özel ürünler ve çözümler çıkarabilmemizden dolayı pazarın en önde gelen firmalarından biriyiz. Performans groutları, onarım ve güçlendirme, zemin kaplamaları ve su yalıtım sistemleri, hem teknolojik ürün portföyümüz hem dağıtım ve uzman uygulamacı bayi ağımız sayesinde, pazarda önemli bir yerimizin olduğu diğer alt segmentler olarak sayabiliriz. Sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratan bir şirketin Yapı Kimyasalları birimi olarak, inşaatlarda ve binalarda sürdürülebilirlikten anladığımız; binaların inşası esnasında kullanılan yapı malzemelerinin, süresindeki enerji verimliliğine olan katkısı ve çevreye zarar vermeyecek, çevre ile uyumlu olan hammadde ve malzemelerden oluşmasıdır. Bunun için de Yapı Kimyasalları alanındaki ürünlerimiz ile enerji verimli binaların/yapıların inşasına katkıda bulunacak ürünler üretiyoruz. Bu konudaki önemli Ar-Ge çalışmalarımızdan bir tanesine örnek verebiliriz. Yukarıda bahsettiğim Yeşile Duyarlı Beton konseptinin dünyadaki en önemli örneklerinden biri New York’ta inşa edilen Yeni Dünya Ticaret Merkezi binasının betonlarıdır. Bu projede Yeşile Duyarlı Beton sayesinde doğaya salınan CO2 miktarı 15.300 ton azalmıştır.

Hazır beton & katkı maddeleri sektöründe firma sayısının çok olduğu bir ülkede BASF bu rekabette nasıl farklılaşıyor, ne gibi stratejiler yürütüyor? Beton katkıları ve yapı kimyasalları sektöründe farklılaşmanın yolunun, YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

55


uzmanlık, teknolojik öncülük, kalite sürekliliği ve doğru yer ve zamanda hizmet vermekten geçtiğine inanıyorum. Bu değerlerin hepsini tutarlı ve sürekli bir şekilde sağladığınız zaman müşteriler sizi tercih ediyor ve sektör sizi lider konuma koyuyor. Hazır beton ve inşaat sektörünün önde gelen firmaları stratejik ve uzun soluklu iş birliği kurabilecekleri, beraberce teknolojik ve çevreci proje üretebilecekleri ve sektörde farklılık yaratabilecekleri, kimyasal katkı ve yapı kimyasalı üreticileri ile çalışmak istediklerinin bilincindeyiz. Satış, pazarlama, Ar-Ge ve teknik servis bölümlerimizi bu doğrultuda düzenliyoruz ve çalışıyoruz. BASF Yapı Kimyasalları olarak, enerji verimli, yüksek dayanımlı ve sürdürülebilir binalar ve yapılar inşa etmek isteyen firmalarla, tasarımcı ve yüklenici firmalarla proje aşamasında irtibatlarımızı kuruyoruz ve üzerimize düşen katkıyı sağlamak üzere çalışmalarımızı yapıyoruz. Binanın ve ilgili yapının inşası aşamasında da malzemelerimizin uy-

56

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

gulamalarının doğru ve uygun bir şekilde yapılması için gerekli teknik desteği sağlıyoruz ve takibini yapıyoruz.

Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz? 2050 yılı itibariyle dünya nüfusunun yüzde 70’ten fazlası şehirlerde yaşayacak. Asya’daki gibi mega şehirler ortaya çıkıyor. İnşaat, yerleşim ve binaların yıkılması, global enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını ve sera gazı emisyonlarının ise yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Geleceğin şehirlerinin inşa edilmesinde kaliteli ve ekonomik konutlar yapılması önemli rol oynayacak. BASF’nin geliştirmekte olduğu çözümler hızlı ve düşük maliyetli inşaat, kolay bakım, yalıtım malzemeleri, kızılötesi-yansıtıcı boyalar gibi konulara odaklanmaktadır. Bunların uygulanması, inşaat süreci içerisinde zaman, enerji ve paradan tasarruf sağlatmaktadır ve beton yapıların dayanıklılığını arttırmakta ve böylece bakım maliyetlerini azaltmaktadır.

Kalite politikanız ve vizyonunuz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Öncelikle; müşterilerimizin, tedarikçilerimizin ve çalışanlarımızın memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı hedefliyoruz. Müşterilerimizin değişen ve gelişen ihtiyaçlarını karşılamaya büyük bir önem veriyoruz. Çevre dostu ürünlerimizle topluma ve çevreye duyarlı olmak kalite politikamızın en önemli unsurlarından biridir.

Çevreyi korumak ve iş güvenliği hassasiyetleri adına ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz? Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak, “Sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratma” misyonu doğrultusunda çalışmalarımızla sürdürülebilirlik alanında örnek olmayı hedefliyoruz. Tüm dünyada doğal kaynakların korunması, sağlıklı su-gıda tüketimi, hastalıklardan korunma gibi birçok konuda sosyal sorumluluk faaliyetleri yürütmemizin yanında çevreci sorumluluğumuzla ilerliyor, çözümlerimizi buna


göre üretiyoruz. Çevresel unsurlar göz önüne alındığında iklim değişikliği, en önemli sorunlardan biri olarak karşımızda duruyor. BASF, her açıdan verimli ve ekolojik olarak etkili bir şekilde küresel iklim koruma konusunda kararlılığını

sürdürüyor. Müşterilerimizin çevresel ve sosyal konuları ticari başarıyla uyumlu hale getirmesine daha iyi yardımcı olabilmek için sürdürülebilirlik kriterlerine dayanan yeni bir süreç geliştirdik. Bilindiği üzere sera gazı emisyonları iklim sisteminde daha fazla ısınmaya ve uzun

süreli değişikliklere neden oluyor. İnşaattan otomotive kadar birçok sektörde kimyasal çözümler üreten BASF’nin ürünleri kullanıldığında karbon salınımı neredeyse yarı yarıya azalıyor. Bunun yüzde 11’i doğrudan BASF çözümleri sayesinde gerçekleşiyor.

YAPI MALZEME - - EYLÜL 2015

57


I Yatırım Aksa Enerji tarafından temeli 2012 yılında atılan, yerli kömür kullanarak enerji üretecek olan Aksa Göynük Enerji Termik Santrali’nin açılışı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin katılımıyla gerçekleştirildi.

Aksa’dan Yerli Kömüre 390 Milyon Dolarlık Yatırım Türkiye’nin lider serbest elektrik üreticilerinden olan Aksa Enerji, yerli kömürden enerji üreteceği Aksa Göynük Enerji Termik Santrali’ni tamamlayarak açılışını yaptı. Türkiye’de yerli kömür kullanarak özel sektör tarafından devreye alınmış iki santralden biri olan Aksa Göynük Enerji Termik Santrali, 270 MW enerji üretim kapasitesiyle Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 1’ini karşılayacak. Aksa’nın yakıt karmasına ilk kez linyiti eklediği santralde yılda 1 milyon 800 bin ton yerli kömür kullanılacak. Türkiye’nin özel sektör tarafından yatırımı yapılarak devreye alınan ve yerli kömür kullanılan iki santralinden biri olan Aksa Göynük Enerji Termik Santrali’ne 390 milyon Amerikan Doları yatırım yapıldı. 270 megawatt (MW) kapasiteye sahip Türkiye’nin ilk rödovanslı yatırımı olan santral, yılda 2 milyar kilowattsaatlik (kWh) üretim yapacak. Aksa Enerji’nin 390 milyon Amerikan Dolarlık yatırımla faaliyete geçirdiği Aksa Göynük Enerji Termik Santrali, aynı zamanda Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun (TKİ), linyit kömürü sahalarını özel sektöre açmasıyla birlikte Türkiye’nin ilk rödovanslı yatırımı olması nedeniyle de büyük önem taşıyor.

Dışa bağımlılığımız azalacak Elektrik üretiminde yerli yatırımı destekleyen santral ile ilgili Aksa Enerji Yö-

58

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

netim Kurulu Başkanı Cemil Kazancı “Türkiye’de bir ilk olarak rödovans yöntemiyle yerli linyitten üreteceğimiz elektrik, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltarak ekonomiye önemli ölçüde katkı sağlayacak. Yıllık 2 milyar kWh elektrik üretimi yapacağımız Göynük Termik Santrali, doğrudan ve dolaylı başta bölge halkı olmak üzere bin kişiye de iş imkânı sağlayacak” dedi. Linyit yatırımlarına devam edeceklerini açıklayan Cemil Kazancı, Afrika’da Gana Cumhuriyeti ile 370 MW’lık enerji santrali kurulumu ve enerji üretimi için imzaladıkları yeni anlaşmayla, enerji ve altyapı yatırımı ihtiyacı bulunan Afrika ülkelerine giriş yaparak, şirketin karlılığını ve döviz bazlı satışlarının hacmini artırmayı hedeflediklerini belirtti. Bolu Göynük Termik Santrali’nin açılış töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bu santral sayesinde Türkiye’nin her yıl doğalgaza 100 milyon dolar daha az para ödeyeceğini belirterek “Her yıl milyarlarca dolarlık doğalgaz ithal ediyoruz. Bu yıl 80-100 milyon dolar daha az ödemiş olacağız. Bütün bunları kömürün iyi değerlendirilmesi ile hem de yerli kaynakları kullanarak yapmış olacağız. 800 kişiden fazla kişi de santral de istihdam edilecek“ dedi.



I Yatırım

Votorantim Cımentos’dan 140 Milyon Euro’luk Yatırım Dünyanın en büyük çimento üreticilerinden biri olan Brezilya merkezli Votorantim Cimentos’un Sivas’a kuracağı 140 milyon Euro değerindeki yeni çimento fabrikasının temeli atıldı.

Votorantim Türkiye CEO’su Mustafa Şefik TÜZÜN

60

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Dünyanın en büyük sekizinci çimento üreticisi olan Votorantim Cimentos, 2012 yılı sonunda girdiği Türkiye pazarına duyduğu güveni Sivas’ta temelini attığı 140 milyon Euro değerindeki yeni çimento fabrikası ile bir kez daha ortaya koydu. 5 kıtada, 14 ülkeye yayılmış olan Votorantim Cimentos, Türkiye’deki kapasitesini Sivas’taki fabrikasına yapacağı yatırım ile arttırmaya karar verdiğini Mayıs ayında duyurdu. Sözkonusu fabrikanın temeli, 26 Ağustos Çarşamba günü, şirketin Brezilyalı ve Türk yöneticileri ile Sivas’ın önde gelen isimlerinin katıldığı bir törenle atıldı. Sivas’a yapılan en büyük özel sektör yatırımı olan yeni çimento fabrikası, Votorantim Cimentos’un da Amerika kıtası dışında yaptığı en büyük yatırım oldu. Temel atma töreni Votorantim Cimentos Yönetim Kurulu Üyeleri ve

Brezilya ve İspanya’dan gelen en üst düzey yöneticilerinin katılımıyla yapıldı. Firma yöneticileri Votorantim Cimentos’un önümüzdeki 10 yıla ilişkin yol haritasının belirleneceği büyük yönetim kurulu toplantısını da Türkiye’de gerçekleştirdi.

Sivas Yatırımını Yakından İncelediler 140 milyon Euro’luk yatırım değeri ile Sivas’a yapılan en büyük özel sektör yatırımı olan yeni Sivas Çimento Fabrikası’nın temel atma törenine, Votorantim Cimentos Yönetim Kurulu Üyelerinin yanısıra Votorantim Cimentos CEO’su Walter Dissinger ve Avrupa, Asya ve Afrika Bölgesi Başkanı Erik Madsen, Votorantim Türkiye CEO’su M. Şefik Tüzün ile şirketin Brezilya ve İspanya’daki üst düzey yöneticileri katıldı.


Hem Sivas’ın Hem Votorantim’in En Büyük Yatırımı 140 milyon Euro değerindeki Sivas Çimento Fabrikası, sadece Sivas’ın gördüğü değil Votorantim Cimentos’un da Amerika kıtası dışında yaptığı en büyük yatırım olacak. Votorantim Cimentos CEO’su Walter Dissinger – “Sivas’a yaptığımız bu büyük yatırım, bizim Türkiye ekonomisine duyduğumuz güveni göstermektedir. Bu yatırım uzun vadede, özellikle İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde olan varlığımızı da güçlendirecektir.” dedi. Tören sonrasında hem mevcut fabrikayı hem de yeni kurulacak fabrikanın inşaat alanını gezen yöneticiler, Sivas yatırımı hakkında ayrıntılı bilgi aldı.

Yeni Fabrika İle Çimento Üretimi Üç Katına Çıkacak Sivas Çimento Fabrikası yatırımı, fabrikanın mevcut üretim kapasitesini üç kat arttırarak yıllık 0,6 milyon tondan 1,8 milyon ton çimentoya çıkartacak. Türkiye’de üretim kapasitesinin tamamını kullanan Votorantim Cimentos, Sivas yatırımının ardından pazardaki gücünü daha da arttıracak. Halen, Votorantim Cimentos’un Türkiye’deki toplam 3 milyon ton çimento üretim kapasitesi içinde %19 paya sahip olan Sivas Fabrikası’nın bu oranı, yeni yatırım ile birlikte yüzde 42’ye yükselecek. Votorantim Türkiye CEO’su Mustafa Şefik Tüzün de “Sivas yatırımı, Votorantim Çimento olarak Türkiye’deki pozisyonumuzu güçlendirmeye yönelik kararlılığımızın en önemli göstergelerinden birisidir. Bu yatırım ile son teknolojiye

Votorantim Cimentos CEO’su Walter DISSINGER

sahip, verimliliği yüksek ve çevre dostu bir fabrikamızı daha ülkemize kazandırmış olacağız.” değerlendirmesinde bulundu. Fabrika, sadece yapım aşamasında 700 kişiye istihdam sağlayacak ve çimento üretimine 2017 yılında başlanacak.

Votorantim 2025’e Giden Yol Haritasını Türkiye’de Belirledi 140 milyon Euro’luk yatırım ile Türkiye ekonomisine duyduğu güveni kanıtlayan Votorantim Cimentos, 2025 yılı Strateji Planını ele alacağı büyük Yönetim Kurulu Toplantısını da Ankara’da yaparak Türkiye’ye verdiği önemi bir kez

daha gösterdi. Votorantim üst yönetimi Ankara Hasanoğlan Fabrikası’nda gerçekleştirdiği Büyük Yönetim Kurulu toplantısında 2025 Strateji Planı’na son şeklini verdi. İki gün süren toplantıda Votorantim’in hem dünya hem de bölgesel ölçekli olarak 10 yıllık yol haritası çizildi. Votorantim yöneticilerinin Türkiye gündemiyle gerçekleştirdiği geniş katılımlı toplantıda da firmanın Türkiye pazarında 2012 yılı sonunda bu yana gösterdiği performans değerlendirildi; önümüzdeki döneme ilişkin beklenti ve yeni yatırım planları ele alındı. Heyete, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve tahminlerine ilişkin bir saatlik sunum yapıldı.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

61


I Sektörel

Henkel, İkinci Çeyrekte Güçlü Bir Performans Sergiledi

Henkel zorlu piyasa koşullarına rağmen yılın tamamına ilişkin hedeflerini onayladı.

Henkel CEO’su Kasper RORSTED

62

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Henkel CEO’su Kasper Rorsted “Henkel süregelen zorlukların söz konusu olduğu pazar ortamında, ikinci çeyrekte genel olarak güçlü bir performans sergiledi. Gerek satış gerekse gelirler anlamında bir kez daha çift haneli büyüme gerçekleştirdik. Bunun ana nedenleri, güçlü organik büyüme, geçen yılki satın almaların etkisi ve her şeyden önce Amerikan dolarının gücü oldu. Gelişmekte olan pazarlardaki organik satışlar güçlüydü. Bu durum, büyümemize bir kez daha ortalamanın üzerinde bir katkı sağladı” dedi. Henkel’in 2015’in ilk altı ayındaki performansına atıfta bulunan Rorsted “2015’in ilk yarısında satışlarımızı yaklaşık 1,1 milyar Euro artırarak 9,1 milyar Euro’nun üzerine çıkarmayı başardık. %3’lük organik büyüme, %16,2’lik düzeltilmiş vergi öncesi kar marjı ve %12,3’lük düzeltilmiş imtiyazlı hisse senedi başına kazanç (EPS) artışı ile yılın tamamına ilişkin hedeflerimizde ulaşma yolunda ilerliyoruz.” şeklinde konuştu. 2015 mali yılı hakkında açıklamada bulunan Rorsted şunları söyledi:

Global ekonomide mevcut zorlu ortamın devam edeceğini düşünüyoruz. Piyasadaki yüksek volatilite sürecek. Bu bağlamda, çeviklik ve esneklik kilit başarı faktörleri olarak öne çıkacak. Bu nedenle, yapı ve süreçlerimizi değişen piyasa koşullarına uygun olarak uyarlamaya ve daha da basitleştirip hızlandırmaya devam edeceğiz.”

2015 hedefleri onaylandı Henkel CEO’su Kasper Rorsted, dev kuruluşun mali yıla ilişkin tahminlerini onayladı. Rorsted, “2015 yılında, %3 ila %5 organik büyüme hedefine ulaşmayı bekliyoruz. Düzeltilmiş satış kazancımızın %16’ya yükseleceğini öngörmenin yanı sıra, düzeltilmiş imtiyazlı hisse senedi başına karda yaklaşık %10 artış beklentisi içindeyiz.” dedi.

2015’in ikinci çeyreğindeki satış ve kar performansı 2015’in ikinci çeyreğinde, satışlar bir kez daha çift haneli büyümeyle %13,5 oranında artarak 4 milyar 695 milyon


ponya hariç) ve Latin Amerika bölgeleri yine çift haneli büyüme kaydetti. Afrika / Orta Doğu olumlu bir organik büyüme kaydederken, Doğu Avrupa güçlü bir satış performansı sergiledi.

2015’in ikinci çeyreğindeki bölgesel performans

Euro oldu. %7,3’lük olumlu kur etkileri açısından düzeltilen satışlar %6,2 oranında iyileşti. Döviz kuru, satın alma ve elden çıkarmaların etkisinden arındırılmış olarak organik büyüme %2,4 oranında arttı. Çamaşır ve Ev Bakımı iş birimi %4,3 gibi güçlü bir organik büyüme kaydetti. Beauty Care iş biriminde ise %1,9’lik olumlu bir organik büyüme gerçekleşti. Yapıştırıcı Teknolojileri iş biriminde de % 1,7’lik olumlu bir organik büyüme bildirildi. Azınlık paylarının düşülmesinden sonra çeyrek döneme ait düzeltilmiş net gelir %11,8 artarak 499 milyon Euro’dan 558 milyon Euro’ya yükseldi. Çeyrek dönem için bildirilen net gelir %19,1 artarak, 446 milyon Euro’dan 531 milyon Euro’ya yükseldi.

2015’in ilk yarısındaki üstün iş performansı 2015’in ilk yarısında, Henkel’in satışları 1 milyar 59 milyon gibi önemli bir artış göstererek 9 milyar 125 milyon Euro’ya ulaştı. Bu rakam, 2014 yılının ilk yarısına kıyasla, yüzde 13,1’lik bir artıştı. Kur

etkileri açısından düzeltilen satışlar %6,5 oranında büyüdü. Döviz kuru, satın alma ve elden çıkarmaların etkisinden arındırılmış olarak organik büyüme Henkel’in tüm iş birimlerinin sağlam bir performans sergileyerek, katkıda bulunmasıyla %3 oranında arttı. İş birimlerinin 2015 yılı ikinci çeyrek performansı Çamaşır ve Ev Bakımı iş birimi 2015’in ikinci çeyreğinde karlı bir büyüme sağlamaya devam etti. Satışlarda yıllar içinde görülen %4,3 organik büyüme sonucu ilgili piyasalarda üstün performans gösterdi. Bu durum pazar payı kazanımlarına neden oldu. Nominal olarak, satışlar bir kez daha çift haneli büyümeyle %15,3 oranında artarak, 1 milyar 314 milyon Euro’ya ulaştı. Beauty Care iş birimi de 2015’in ikinci çeyreğinde karlı büyüme kaydetmeye devam etti. %1,9 ile organik büyüme yine ilgili pazarların üzerinde bir oran sergileyerek pazar paylarında yeni artışlara neden oldu. İş biriminin gelişmekte olan pazarlardaki başarılı gelişimi, güçlü bir organik büyümeyle devam etti. Asya (Ja-

Henkel’in Batı Avrupa bölgesindeki satışları %7,9 oranında artarak, 1 milyar 564 milyon Euro oldu. Son derece rekabetçi pazar ortamında, organik satışlar önceki yılın çeyrek dönemindeki seviyeye ulaştı. Fransa ve Almanya’nın yanı sıra Güney Avrupa ülkeleri olumlu gelişmeler bildirirken, Kuzey Avrupa ülkeleri ve İsviçre’deki satışlar azaldı. Doğu Avrupa bölgesindeki satışlar, önceki yılın çeyreğine ait 739 milyon Euro’ya kıyasla 707 milyon Euro’ya şeklinde gerçekleşti. Kuzey Amerika’daki satışlar 703 milyon Euro’dan 934 milyon Euro’ya yükseldi. Organik olarak, satışlar %0,3 oranında büyüdü. Latin Amerika’da satışlar %12,7 oranında artarak, 292 milyon Euro oldu. Asya-Pasifik bölgesindeki satışlar 666 milyon Euro’dan 826 milyon Euro’ya yükseldi. Güçlü organik büyüme nedeniyle satışlar %3,7’lik bir iyileşmeyle güçlü bir iş performansı sergiledi. Bu güçlü organik büyüme hızının nedeni özellikle Çin, Japonya ve Hindistan’ın performansı oldu. Doğu Avrupa, Afrika / Orta Doğu, Latin Amerika ve Asya’nın (Japonya hariç) gelişmekte olan pazarlarında, satışlar %11’lik önemli bir artışla 2 milyar 47 milyon Euro oldu. Organik satışlar, tüm iş birimlerinin etkisiyle %5,1 artarak, Henkel Grubu’nun organik büyümesine bir kez daha ortalamanın üzerinde bir katkıda bulundu. Gelişmekte olan piyasaların satış payları 2014’ün ikinci çeyreğine kıyasla biraz azalarak, %44 oldu. Gelişmiş pazarlarda satışlar %0,4’lük organik artışla 2 milyar 617 milyon Euro oldu.

2015 yılında Henkel Grubuna genel bakış Henkel 2015 mali yılında %3 ila 5’lik bir organik büyüme gerçekleştirmeyi bekliyor. Henkel, Yapıştırıcı Teknolojileri ile Çamaşır ve Ev Bakımı iş birimlerinin her birinin bu yelpazede bir organik büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor. Beauty Care iş biriminde, Henkel yaklaşık %2’lik bir büyüme öngörüyor. Henkel ayrıca gelişmekte olan pazarlardaki satış paylarında istikrarlı bir gelişim hedefliyor. 2014 rakamlarına kıyasla Henkel düzeltilmiş satış kazancının (EBIT) yaklaşık %16 oranına yükselmesini ve imtiyazlı hisse başına düzeltilmiş karda yaklaşık %10’luk bir artış bekliyor. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

63


I Sektörel

Dübel Deyip Geçme! İnşaat el aletleri sektörünün global jenerik markası Hilti, ülke tarihinin en acı olaylarından biri olan 17 Ağustos 1999 depreminin 16. yıldönümü kapsamında “Türkiye’de Deprem Gerçeği ve Yapı Güvenliği” konusuna dikkat çekti.

Yüzölçümünün yüzde 92’si deprem kuşağında yer alan ülkemizde, binaların depreme karşı güvenli olması hayati önem taşıyor. Ancak bilinenin aksine

64

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

bu güvenlik sadece binanın depremde yıkılmaması anlamına gelmiyor. Hayati risklerin ve yaralanmaların önlenmesi için binanın sağlamlığı kadar elektrik


tesisatı, asansör, dış cephe gibi yapı elemanlarını sabitleyen dübellerin ve taşıyıcı sistemlerin sağlamlığı da önemli. Bu konudaki inovasyonu ve ileri teknolojisi ile global inşaat sektörüne yön veren ve Türkiye’de de depremle bağlantılı ürün ve hizmetlerinin yanı sıra üniversiteler ve STK’lar ile gerçekleştirdiği ortak çalışmalarla dikkat çeken Hilti, 17 Ağustos depreminin yıldönümü öncesinde düzenlediği basın toplantısında binaların güvenliğine yönelik hayati önem taşıyan konuları masaya yatırdı. Hilti Global Teknik Pazarlama Müdürü Jorge Gramaxo’nun da konuşmacı olarak katıldığı basın toplantısında, İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, İnşaat Teknik Değerlendirme ve Bilimsel Araştırma Kurumu (İTBAK) Genel Müdürü ve Avrupa Teknik Değerlendirme Kuruluşları Birliği EOTA’nın Türkiye Temsilcisi Sinan Somer ve Hilti Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Çotur, deprem ülkesi Türkiye’de yapı ve bağlantı elemanlarının güvenliği konusunda kalite standartlarının yükseltilmesinin önemini vurguladılar.

Can kayıplarının yüzde 10’u yapısal olmayan nedenlerden kaynaklanıyor

geçmişte yapılan bazı çalışmalar, incelenen spesifik depremlerde can kaybı nedeni olarak yaklaşık yüzde 10 oranında yapısal olmayan nedenleri sıralıyor. En çok göze çarpan yapısal olmayan ve yapısal uygulama örnekleri ise cephe kaplamaları, asansör rayları, mekanik-elektrik bağlantılar veya filiz ekimi (yani mevcut bir taşıyıcı betonarme elemana ek olarak yapılan yapı elemanı gibi) uygulamalarıdır. Ankraj çözümleri bu elemanların yapıya sağlıklı bir şekilde sabitlenmesini sağlar” dedi.

Onaysız dübellere dikkat! Hilti olarak ilk C2 belgeli bazı dübellerin üretimini de gerçekleştiren, bu sistemin öncü firmalarından biri olduklarının altını çizen Çotur, “Bu konu Avrupa’da 2013 yılında ortaya çıkarak C2 belgeli dübel kullanımına zorunluluk getirildi. Biz de Hilti olarak, yapıların temel taşlarından biri olan ve Türkiye gibi bir deprem ülkesinde ortaya çıkacak kayıp ve hasarların giderilmesi açısından kritik düzeyde önem taşıyan doğru dübel kullanımı konusuna dikkat çekmek istiyoruz. Ülkemizde yapılan profesyonel ankraj uygulamalarının büyük bir kısmı standartlarda belirtilen testlere tabi tutulmamış ve ilgili onaylara sahip olmayan ürünler kullanılarak yapılıyor. Bu duruma en önemli sebep ise maalesef standart, yönetmelik ve şartnamelerde ankrajlara ait bölümlerin bulunmaması ve sahada ankraj uygulamalarının kontrolünün zayıf olması. Bu sebeple hali hazırda “sembol” olarak tanımlanan büyük projeler dışında çok fazla dikkate alınmayan doğru ankraj tasarımı ve uygulaması bilincinin ülkemizdeki tüm yapılarda oluşmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Çünkü ankrajların öneminin göz ardı edilmesi durumunda, deprem sırasında bina içinde gerçekleşen bir kaza, domino taşı etkisiyle maalesef pek çok kazayı beraberinde getiriyor” dedi.

Hilti’den depremle ilgili çalışmalara destek Toplantının açış konuşmasını gerçekleştiren Hilti Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Çotur, Hilti’nin Türkiye’de önemle üzerinde durduğu deprem ve yapı güvenliği konusunda doğru dübel kullanımının ne kadar belirleyici olduğuna dikkat çekmeyi hedeflediklerini vurguladı. Çotur, “Kullanım amacı ve tasarımlarına göre değişmekle birlikte günümüzde inşa edilen yapıların tamamında, daha teknik olarak “ankraj” adı verilen, genelde “dübel” olarak bilinen yapısal ve yapısal olmayan bağlantılar yapılmak zorundadır. Bu alanla ilgili net bir istatistiki çalışma olmasa da

AR-GE’ye ihtiyaç var

Hilti olarak Türkiye’de depremle ilgili alanlarda yapılabilecek çalışmalarda daha da etkin bir şekilde yer almayı amaçladıklarını vurgulayan Çotur, “Bugüne kadar Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) koordinasyonu ile yürütülen yeni deprem yönetmeliği çalışmasında kendi alanımız ile ilgili katkıları sağladık. Bundan sonra da hem üniversiteler hem de İnşaat Teknik Değerlendirme ve Bilimsel Araştırma Kurumu’nun (İTBAK) bu alanda yapacağı çalışmalarda yer alarak elimizden gelen desteğin en iyisini vermeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Toplantıda, İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, ülkemizdeki pek çok yapının deprem dayanımının yetersiz olduğunu ve güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Güçlendirme uygulamalarında ankrajlar son derece yaygın kullanılıyor ve güçlendirmenin etkinliğinde hayati önem taşıyor. Ancak gerek ankraj tasarımı gerekse uygulaması konusunda ülkemizde bilgi düzeyi yeterli değil. Ankraj tasarım ve uygulaması konusunda meslek içi eğitimlere ağırlık verilmesi, yapılacak güçlendirme çalışmalarının etkinliği sonucu can ve mal kayıpların minimize edilmesi açısından son derece önemli” dedi. Ankraj tasarımı ve uygulaması konusunda ülkemizde standart ve yönetmeliklerin henüz yeterli düzeyde olmadığının altını çizen Prof. Dr. İlki, “Ülkemize has koşulları da dikkate alan tasarım ve uygulama kurallarının oluşturulması ve standartların hazırlanması için AR-GE çalışmalarına ihtiyaç bulunuyor. Bu konuda üniversite-sanayi işbirliği için İTÜ ve Hilti arasında görüşmeler devam ediyor. Bu işbirliğinin sağlanması halinde, gerek AR-GE gerek standartlaşma prosedürleri gerekse meslek içi eğitim konusunda önemli adımlar atılabilmesi mümkün görünüyor” diye konuştu.

Belgesiz ve denetimsiz ürünlerin artması endişe verici İnşaat Teknik Değerlendirme ve Bilimsel Araştırma Kurumu (İTBAK) Genel Müdürü ve Avrupa Teknik Değerlendirme Kuruluşları Birliği EOTA’nın Türkiye Temsilcisi Sinan Somer ise Türkiye’de hızla gelişen yapı malzemeleri sektöründe ürün çeşitliliği ve yenilikçi ürünler arttıkça, belgesiz olan ve denetimsiz kullanılan ürünlerin de aynı hızla arttığına dikkat çekti. SoYAPI MALZEME - EYLÜL 2015

65


ankrajlı bağlantıların özenle tasarlanması gerektiğini belirtti. Güçlendirme projelerinde de son derece yaygın olan ankrajlı bağlantıların tasarımının oldukça önemli olduğunu söyleyen Jorge Gramaxo, “Avrupa’da yakın zamana kadar, ankrajlı bağlantıların deprem yükleri altında uygunluğunu belirleyecek bir standart bulunmuyordu ve dolayısıyla AB yönetmelikleri çerçevesinde onay belgesi verilemiyordu. ETAG 001 Annex E’nin 2013 yılında yayımlanmasıyla birlikte, ankrajların deprem durumundaki yeterliliği konusu Avrupa’da düzenlemelere girdi. Bu yeni test yöntemlerine göre değerlendirilen ankraj malzemeleri, artık deprem tasarımı için

Türkiye’de C2 belgeli dübel kullanılması şart olmalı! Gramaxo, “Deprem ivmesinin (ag.S) 0,05g’den yüksek olduğu durumlar için yapısal elemanlardaki ankraj uygulamalarında her zaman C2 deprem performans kategorisinin gözetilmesi önerilir. Bu noktada deprem ülkesi Türkiye’de de C2 deprem performans sınıfında olan dübellerin kullanılması gerekiyor. Deprem anında binalardaki beton elemanlarda çatlaklar oluşur. Beton elemanlara sabitlenen dübeller ise herhangi bir çatlak oluşsa bile sabitlenen elemanları taşımaya devam etmelidir. C2 sismik bölgesinde yer alan Türkiye’deki binalarda, sabitlenecek elemanların bağlantı performanslarının

mer, “Özellikle bir deprem bölgesi olan ülkemizde olası bir depremden birinci derecede etkilenmesi beklenen beton ankraj üreticilerinin artması sevindirici, bu üretimlerin belgesiz yapılması ve kullanılması ise bir o kadar endişe verici. Bu konunun önemine dikkat çekmek için yapılacak deney ve belgelendirme süreçlerini teşvik etmek kurumsal üreticilere, kullanıcılara ve proje yönetimi ile yapı denetimi yapan kuruluşlara; denetim ve mevzuata aykırı kullanımların önlenmesi ve denetlenmesi görevi ise kamu kuruluşlarına düşüyor. Konunun önemi kurumsal üreticiler, yönetim ve denetim kuruluşları ile birlikte tüketicinin de bilinçlendirilmesini zorunlu kılıyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’ye özgü bir belge hazırlanabilir

Hilti Global Teknik Pazarlama Müdürü Jorge Gramaxo, bir binanın deprem yükleri altındaki yapısal stabilitesini sağlamak veya cephe kaplamaları, asansör rayları, mekanik-elektrik bağlantılar gibi yapısal olmayan bağlantıların zarar görmesinden kaynaklanabilecek hasarlardan korunmak için

66

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

gereken teknik değerleriyle birlikte ETA (Avrupa Teknik Onayı) belgelerini alabiliyor” dedi. Gramaxo, Avrupa’da yürürlüğe giren güncel dökümanın daha kapsamlı ve Türkiye’nin deprem şartlarına daha uygun bir içeriğe sahip olduğunu ifade ederek, “Ankraj üreticilerinin sorumluluğu, tasarımcılara ve yapı endüstrisine yeni Avrupa test yöntemlerine göre sismik tasarım değerlerini sağlamaktır. Maalesef, Türkiye’de ankrajların statik veya sismik test ve tasarımıyla ilgili hazırlanmış yönetmelikler bulunmuyor. Akademisyenlerin ve ilgili kamu yetkililerinin konuya önem vermesi bekleniyor. Bu, kısa vadede, mevcut standartlarda yabancı yönetmeliklere yapılan yönlendirmelerle sağlanabilir. Uzun vadede ise ülke şartları gözetilerek, akademik çalışmalarla Türkiye’ye özgü bir belge hazırlanabilir. Unutulmamalıdır ki Türkiye deprem ülkesidir” diye konuştu.

C2 sismik bölgesinde öngörülen koşullar altında test edilmesi bu nedenle önemlidir. Tasarımcılar ancak bu test sonuçları ve sonrasında verilen onaylar ile öngörülen deprem koşullarında dübellerin çalışıp çalışmayacağına karar verebilir ve bu bilgiler ışığında tasarımlarını tamamlar” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Hilti büyük projelerde ürünlerini kontrol ediyor Hilti’nin deprem konusunda tasarım standartlarının ve test metodolojilerinin oluşturulması için ilgili komisyonlarda teknik uzmanlarıyla yer aldığını ve üniversitelerle ortak çalışmalar yürüttüğünü anlatan Gramaxo, “Hilti, kendisine ait laboratuvarlarda test ve AR-GE çalışmaları yürüterek C1 ve C2 onayına uygun ürünler geliştiriyor. Ürün yelpazesinde deprem durumunda güvenle kullanılabilecek hem kimyasal hem de mekanik ankrajlara sahip. Ayrıca,


onaylar için gereken test prosedürünün dışında gerçek davranış gözlemlerinin yapılabildiği büyük projelerde de ürünlerini kontrol ediyor. Mühendislik ekipleriyle, tasarımcı ve uygulamacının hesapsal sorularını çözüyor. Seminer ve eğitimlerle doğru tasarım ve uygulamanın yapılabilmesi için yol gösteriyor” diyerek sözlerini tamamladı.

C2 sismik onaylı Hilti dübeller Hilti, sismik konusu ile ilgili AR-GE çalışmalarına, henüz Avrupa’da bile bu konu hakkında yeterli standartlar yokken, 2000 yılında başladı. Dübellere sismik konulu şartlar getirilmesi ve onay mekanizmasının oluşturulması aşamasından itibaren bu konunun içerisinde olan Hilti, böylece dübeli sadece

üretmekle kalmadı, aynı zamanda onay mekanizmasını da geliştirdi. İlk C2 sismik onaylı dübelini 15 Mart 2013 yılında alan Hilti, 2013 yılından bu yana Türkiye pazarına da C2 sismik onaylı ürünlerini sunuyor. Şu anda HST, HY 200+HIT-Z ve HDA dübelleriyle C2 sismik onayına sahip olan Hilti, yeni dübellerin eklenmesi için test çalışmalarına devam ediyor.

YAPI MALZEME - - EYLÜL 2015

67


I Sektörel

Onduvilla ile Yeni Dalgayı Yakalayın Onduline Avrasya ile özdeşleşen ürünlerden biri olan Onduvilla, kiremit görünümlütasarımıyla çekici, estetik, dayanıklı ve güvenli bir çatı sistemi sunuyor. Onduvilla, metrekarede çatıya sadece 4 kilogram yük veriyor ve bu özelliğiyle dünyadaki en hafif çatı kaplama malzemelerinden biri. Hafifliğiyle fark yaratan bu ürün, su geçirimsizliği ve esnek yapısı sayesinde en zor hava şartlarında dahi sizi yarı yolda bırakmıyor. Özel bir altyapıya gereksinim duymadan aralıklı döşenmiş kaplama tahtası üzerine de uygulanabilen sistem, altyapı maliyetinde, OSB, kontraplak veya sürekli tahta kaplama gerektiren malzemelere göre %50’ye varan tasarruf sağlıyor. Gerektiğinde falçata ve testere ile istenilen açı ve boyda kesilerek, kolay ve hızlı uygulamaya imkân veriyor. Çatıya çıkmayı gerektiren durumlarda ise,

68

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

üzerinde rahatça yürünebiliyor. Çatılarda karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olan yoğuşma, Onduvilla’nın oluklu yapısıyla artık bir sorun olmaktan çıkıyor. Onduline Avrasya’nın kusursuz çatı sistemi, her yönüyle benzersiz olmanın yanı sıra ısı ve ses yalıtımına da katkı sağlıyor. Güvenilir ve üstün nitelikli bir çözüm olan Onduvilla, yağmur sesi, hava trafiği, ağır vasıta trafiği gibi dış sesleri önemli ölçüde azaltarak, iç mekân konforunu da üst düzeyde tutuyor. Her bir aksesuarı ana ürün ile aynı malzemeden üretilen Onduvilla, 10 yıl su geçirimsizlik garantisiyle, kusursuz bir çatı için gerekli olan her şeyi geniş bir yelpazede sunuyor.



I Sektörel

Baumit, Artaş Group projelerine dış cephe ısı yalıtım sistemlerinden zemin sistemlerine kadar farklı ürün grupları ile katkıda bulunuyor. Baumit’in kalite standartları, teknik servis ve süpervizör hizmetleri de projelerde markanın tercih edilmesinde önemli yer tutuyor.

Artaş Group Projelerinde Baumit Kalitesi Artaş Group’un Tema İstanbul, Avrupa Konutları Atakent 2-3, ArenaPark AVM, Avrupa Konakları Florya, Avrupa Konutları Ispartakule 1-2-3. Etap, Avrupa Konutları Saklı Bahçe ve Avrupa Konutları TEM projelerinde Baumit’in dış cephe ısı yalıtım sistemleri kullanılıyor. Tema İstanbul ve Avrupa Konutları Atakent 2-3. etaplarında taşyünü ısı yalıtım sistemi tercih edilirken diğer grup projelerinde Pro Isı Yalıtım Sistemi kullanılıyor. Avrupa Teknik Onaylarına uygun olarak ETAG 004 Normu’nun tüm kriterlerini yerine getiren, test edilmiş ve belgelendirilmiş ısı yalıtım sistemleri, sistem performansının en üst seviyede olduğu garanti altına alıyor. Baumit’in ince sıvıları, makine sıvaları, zemin şapları, ıslak mekânlar için seramik yapıştırıcı ve derz dolguları da yine projelerde kullanılan ürün gruplarından.

70

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


Baumit’in ince sıvaları, zararlı madde içermeyen ve doğal alkali özellikleri ile küflerin barınamayacağı ortamlar yaratıyor. Bu nedenle beyaz çimento esaslı Baumit GlemaBrillant, projelerin neredeyse tamamında tercih edilen ürünlerden biri oldu. İç ve dış mekânda sıva üzeri uygulamalar için geliştirilen bir ürünün saten dokusu ile daha pürüzsüz yüzeyler elde edilebiliyor. Baumit PerlaRoyal ise su buharı difüzyonu sağlaması, su itici özelliğe sahip olması ve çalışması kolay bir ürün olduğu için kullanılan ürünlerin arasında yer aldı. Ürün, ince sıva ve/veya boyadan önce, çimento esaslı sıvalar ve ısı yalıtım kaplamaları üzerine düzeltme katı olarak kullanılıyor. Baumit sıva ürünleri içinde özellikle Pri-

mo 1 iç mekânda kaba sıva olarak en yüksek fiyat-performans seviyesine sahip ürün olması; C20-F5 sınıfı bir ürün olan E225, yüzer, kayar ve melez şap uygulamalarında ve herhangi bir katkı maddesi ilavesine gerek kalmaksızın uygulanabilmesi açısından sıklıkla kullanılan ürünler. Seramik yapıştırıcılar ürün grubunda ise FlexTop ve FlexUni, yine her projede yer alan ürünlerden. Flex grubunda yer alan bu ürünler, polimer modifiye dolguları içeren, su geçirimsizlik ve donmama özelliği geliştirilmiş ve düşeyde tutunma özelliği artırılmış özellikleri ön plana çıkıyor. Dona ve suya dayanıklı, flex (esnek), yer ve duvarlarda kullanıma uygun, CG2 sınıfı yüksek mukavemetli derz dolgu harcı olan Pre-

miumFuge ise, mutfakta, banyoda, terasta veya alttan ısıtma sistemine sahip mekânlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Baumit derz dolgu ürün grubunda ise 24 farklı renk seçeneği bulunuyor.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

71


I Sektörel

Enerji Tasarrufu İçin Tesisat Yalıtımı Şart Havalandırma kanalları ve tesisatlarda enerji kaybını en aza indirip, enerji tasarrufu sağlamak için yalıtım artık büyük bir zorunluluk haline geliyor. ISIDEM Yalıtım, havalandırma kanalları ile tesisatlarda enerji kaybını en aza indirip, enerjinin daha verimli ve tasarruflu kullanılması amacıyla tesisat yalıtımına dikkat çekiyor. Tesisat yalıtımı, doğru malzeme ve doğru yalıtım kalınlığıyla, tesisatlardan geçen akışkanın, dış ortam koşullarından etkilenmeden ısı kazanımını veya ısı kaybını engellemeyi mümkün kılıyor. Ayrıca Tesisat yalıtımı enerji kayıp veya kazançları dışında, hattı oluşturan boruların yoğuşma sebebiyle korozyona uğramasını da engelliyor.

Tesisat Yalıtımı, Doğru Ürün ile Yapılırsa Yatırımdır

ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat ERENOĞLU

72

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Enerji kaybı veya kazanımı; yalıtım yapılacak alana, akışkanın cinsine ve kullanılacak malzemelerin özelliklerine bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu “Tesisat yalıtımında kullanılan malzemelerde aranan temel özellikler; ısı iletkenlik katsayısı,

buhar difüzyon direnç kat sayısı, yangına olan tepki sınıfı, uygulama kolaylığı ve servis sıcaklığı olarak sıralanabilir. ISIDEM Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü ürünlerimiz bu kriterlerin hepsini maksimum oranda karşılıyor. Ayrıca ürünlerimizin Avrupa standartlarına uygunluğu ve bağımsız akredite laboratuvarlarından aldığı test raporlarıyla kalitesi onaylanmıştır. Bunun yanı sıra 1,5 metre genişliğinde levha seçeneği ile özellikle havalandırma kanallarının yalıtımında fireleri ve işçilik maliyetlerini en aza indiriyor.” dedi. Mekanik tesisatlarda ki uygulama hatalarına da dikkat çeken Murat Erenoğlu “Endüstriyel tesislerdeki iletim hatlarında genelde yalıtım yapılmakta, fakat vana vb. mekanik ekipmanlarda yalıtım yapılmamaktadır. Bu da büyük oranda enerji kayıplarına neden olabiliyor. Bu sebeple yalıtımsız olan vana vb. mekanik ekipmanların da yalıtılarak enerji tasarrufunda maksimum elde edilebilir” ifadelerini sözlerine ekledi.


I Sektörel

ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat ERENOĞLU, İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki POYRAZ ve ISIDEM Yalıtım Teknik Direktörü Ayhan GÖKBAĞ

İsib Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Poyraz, Isıdem Yalıtım Tesislerini Ziyaret Etti İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Poyraz ISIDEM Yalıtım’ın Eskişehir tesislerini ziyaret ederek, ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu ile bir dizi görüşmelerde bulundu. ISIDEM Yalıtım firmasında düzenlenen toplantıya; İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Poyraz ve İSİB yönetim kurulu üyelerinden Mehmet Şanal’ın yanı sıra ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu ve ISIDEM Yalıtım Teknik

Direktörü Ayhan Gökbağ katıldı. Toplantı sırasında İSİB heyetine, ISIDEM YALITIM’ın faaliyetleri konusunda detaylı bilgiler verildi. Sektör ile ilgili değerlendirmeleri, yaşanılan problemleri ve bu problemlerin çözümlerine yönelik önerileri dinleyen Salih Zeki Poyraz, ihracatı arttırmak amaçlı ARGE/ÜRGE çalışmaları, teşvik ve destekler konusunda fikir alışverişinde bulundu.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

73


I Sektörel

Park Afyon Avm Afyonkarahisar’ın şehir merkezinde gerçekleştirilen Park Afyon Alışveriş Merkezi, Afyon halkı için alternatif bir sosyal alanı olmaya hazırlanıyor.

Proje Adı: Park Afyon AVM Projenin Yeri: Afyon Karahisar Şehir Merkezi Uygulayıcı Firma: Özgür Yapı A.Ş. Toplam Arsa Alanı: 29.331 m2 Su Yalıtımında Kullanılan Malzemeler: 7000 m2 Tyvek Housewrap Firecurb Satışı Yapan Firma: Mardav Yalıtım Bayisi Telekoğlu İnşaat

74

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

AVM’nin lokasyonu ve konsepti ile ilgili şu bilgilere yer verdi: “Park Afyon Alışveriş Merkezi, Batı Anadolu’da bir kavşak noktası olan Afyonkarahisar’ın şehir merkezinde, eski otobüs terminali arazisinde hayata geçecek. 45 bin metrekare kiralanabilir alan üzerinde yaklaşık 160 mağazadan oluşacak projede, ulusal ve uluslararası moda markaları, çok katlı mağaza, hipermarket, teknoloji market, sinema, eğlence üniteleri ve 2 bin kişi oturma kapasiteli yeme içme alanının yanı sıra dünya mutfağından örnekler sunan seçkin kafe ve restoranlar da yer alacak. Projede Dupont Tyvek Housewrap Firecurb nefes alan yalıtım örtüleri kullanılmıştır. Klasik bir şekilde yalıtım

malzemesinin dış kısmına uygulanan veya duvar yapı sisteminin içine entegre edilen ve kurulum süresince de koruma sağlayan DuPont™ Tyvek® FireCurb™ nefes alan su yalıtım örtüleri, binalar gibi uzun vadeli ve önemli yatırımların korunmasında mükemmel bir çözüm sunmaktadır. Su yalıtım örtüleri havalandırmalı yüzeylerde, yağmur koruma sistemi olan cephelerde (open rain screen cladding), ahşap iskeletlerde ve çatılarda kullanıma uygundur. DuPont™ Tyvek® FireCurb™ yapılarda göstermiş olduğu yüksek performanslı yangın durdurma özelliğiyle nedeniyle Yalıtım dergisinin her yıl düzenlenen Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödüllerinde Yılın Cephe Sistem Bileşeni alanında 2013 yılının en iyi cephe malzemesi seçilmiştir. Dupont Tyvek Housewrap Firecurb yapılar için alev geciktirici nefes alan yalıtım örtüleri üretimini mümkün kılan devrim niteliğinde yeni bir teknoloji geliştirmiştir. Bu yeni patentli teknolojiyle üretilen DuPont™ Tyvek ® Firecurb sektörde alanında ilk ve tek TS EN 13501-1’e göre Euroclass A2-s1,d0 sertifikasına sahiptir ve yangın esnasında duman çıkarmaz ve damlama yapmaz. Bu Tyvek ® Firecurb ‘u Binaların Yangından Korunması Yönetmeliğinde yer alan 21.5m ve üzeri yapılarda yangın dayanım özelliği minimum A2-s1,d0 şartını sağlayan ilk ve tek malzeme olmasını sağlamıştır.


I Sektörel

Yeni Yangın Yönetmeliğine Mardav Mantoloma Sistemlerinden Çözümler Yeni yönetmelikle beraber Türkiye’deki mantolama kültürü biraz değişecek. Bu değişimle kullanılan malzeme kalitesi artacak ve yangın konusunda önlemler alınacaktır. Yeni yönetmelikle beraber ETAG 004’ de belirtilen 13501-1+A1:2013 yangın testinden geçemeyen paketler kullanılamayacak. Bu da demek oluyor ki toplama paketler mantolamada kullanılamayacak. Bir diğer husus da bina yüksekliklerine göre getirilen yangın önlemleriyle ilgili; Bina yüksekliği 28,5 metreden fazla olan binalar hiç yanmaz malzeme ile mantolanmalıdır. Bina yüksekliği 6,5 metre ile 28,5 metre olması durumunda eps veya xps ile yapılan mantolomanın pencere yan kenarları 15cm genişliğinde ve üst başlığı da 30 cm genişliğinde hiç yanmaz malzeme ile yangın bariyeri yapılmalıdır. Buna ek olarak zemin kotundan yukarı 1,5 metre mesafe hiç yanmaz malzeme ile kaplanmalıdır. Mardav Mantoloma sistemleri olarak yangın testinden başarı ile geçmiş bulunmaktayız ve aşağıdaki çözümleri sektöre sunuyoruz...

Mardav Yalıtım İş Geliştirme ve Ürün Müdürü Eray DOĞAN

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

75


I Sektörel

Depremin Ne Zaman Geleceği Belli Olmaz, Binanızı Bugünden Koruyun! Türk yapı sektörünün dış cephe ve yalıtım alanında öncü kuruluşu Eryap Grup CEO’su Emrullah Eruslu dünyanın en etkin deprem kuşaklarının birinde yer alan ülkemizde sık sık şiddetli depremlerin olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’yi yasa boğan 17 Ağustos Kocaeli depreminin ardından 16 yıl geçmesine rağmen ülkemizde deprem ve güvenli yapılar konusunda alınması gereken acil önlemlerin alınmadığına dikkat çeken Eruslu “Su yalıtımı da acilen zorunlu hale getirilmeli, aksi takdirde bir deprem ülkesi olan Türkiye’de can ve mal kayıpları ne yazık ki kaçınılmaz olacak. İnşaat aşamasındaki bir binaya su yalıtımının uygulanmasının maliyeti, toplam bina maliyetinin yalnızca yüzde 3’üne denk geliyor ve binanın güvenliği söz konusu olduğunda bunun ek bir maliyet olarak görülmemesi gerekiyor. Son zamanlarda gündemde olan kentsel dönüşüm sürecinin de bu açıdan önemli bir fırsat olacağına inanıyoruz. ‘’ dedi.

Su yalıtımsız bina depreme karşı dayanıksız

Eryap Grup CEO’su Emrullah ERUSLU

76

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Yalıtımda yapılan eksikliklerin, yapılarda korozyonun oluşmasındaki en önemli sebep olduğunun altını çizen Eruslu, “Yapılar; doğal hava koşulları, toprak tarafından emilen yer altı suları ve banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerde su kullanımı nedeniyle suya maruz kalıyor. Yapıya sızan su, yapıların taşıyıcı donatıları korozyona yani paslanmaya uğratarak kısa sürede yük taşıma kapasitesinin ciddi miktarlarda düşmesine, beton bütünlüğünün bozularak çatlak ve kırılma-

ların oluşmasına yol açıyor. Bir yapıdaki donatı 10 yıl sonra başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık olarak yüzde 66’sını korozyon nedeniyle kaybediyor ve donatının başlangıçtaki hesap değerlerini karşılayamamasına neden oluyor. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı sistem içindeki donatı demir yıllar içinde içten içe çürümeye başlıyor. Bu da olası bir depreme karşı binanın dayanıklılığını düşürüyor. “ diye konuştu. Su yalıtımında doğru ürün seçimi ve doğru uygulamanın hayati önem taşıdığına da değinen Eruslu, yapısı gereği su geçirmezliği en üst düzeyde olan, en sağlam malzemenin bitümlü su yalıtımı örtüleri olduğunu belirtti. Bitümlü su yalıtımı örtüsü yapıları suya ve suyun olumsuz etkilerine karşı koruyarak yapıların ömrünü uzatıyor. Ürün seçimi yaparken mutlaka CE Belgesi bulunan kaliteli ürünleri tercih etmek ve işin uzmanlarına uygulama yaptırmak gerektiğini vurguladı. Focus Membran, yapıların dayanıklılığını azaltarak ömrünü kısaltan su tehdidini ortadan kaldırırken, yapıların daha sağlıklı, güvenli ve konforlu olmasını sağlıyor. Binaların su yalıtımında suya karşı üstün koruma sağlayan Focus Membran ayrıca, çatı, temel, bodrum, bahçe ve teraslarda da su sızıntısı riskini tamamen ortadan kaldırıyor.



I Sektörel

3M Cam Filmleri ile UV Işınlarından Korunma ve Enerji Tasarrufu Bir Arada 3M, cam filmi teknolojisi ile 40 yıldan beri daha konforlu ortamlar yaratılmasını sağlıyor. Güneş kontrolü sağlayan 3M Bina Cam Filmleri, güneşin fazla ısısını tutmanın yanı sıra solma, parlama ve yansımayı azaltıyor. Zararlı UVA ve UVB ışınlarının neredeyse tamamını bloke eden 3M Prestij serisi, üstün kaliteli bir cam filminin sağladığı ayrıcalıkları, camların görünümünü değiştirmeden sunuyor.

İnovatif çözümleriyle hayatı kolaylaştıran ve yenilikçi binlerce ürün geliştiren 3M, cam filmi teknolojisi ile 40 yıldan beri daha konforlu ortamlar yaratıyor. 3M’in bina cam filmleri iki temel grup halinde satışa sunuluyor: Güneşten koruma sağlayan 3M Cam Filmleri, güneşin fazla ısısını tutmanın yanı sıra parlamayı, yansımayı ve mobilyalarda solmayı azaltıyor. 3M Güvenlik Filmleri ise doğal afetlere, hasarlara, hırsızlık ve bombalama gibi durumlara karşı binalarda yaşayan insanların hayatını korurken; binanın ve eşyaların da zarar görmesinin önüne geçiyor. Bir binanın toplam işletme giderlerinin önemli bir bölümünü ısıtma, havalandırma ve aydınlatma oluşturuyor. Yaz aylarındaki güneş ısısı kazanımı, bir binanın ısı yükünü yüzde 60’a kadar artırabiliyor. 3M inovasyonu, görünmez bir güvenlik, koruma ve güneş kontrolü yaratıyor. 3M Cam Filmleri’nin etkili kullanımı, güneş ısısı kazanımını yüzde 77’ye kadar düşürebiliyor. Havalandırma, ısıtma ve aydınlatma giderlerini önemli ölçüde düşürürken, daha etkili sıcaklık kontrolüne katkıda bulunuyor. 3M Prestij serisi, üstün kaliteli bir cam filminin sağladığı ayrıcalıkları, camların görünümünü değiştirmeden sunuyor. 3M Prestij Serisi’nin nanoteknolojisi, ısı kazanımını belirgin bir ölçüde azaltıyor. Ayrıca havalandırmaların iş yükünü azaltarak enerji giderlerinden tasarruf edilmesini sağlıyor. Metalize olmama özelliğiyle sinyal bozukluğu ve korozyon ihtimalini önlüyor. Parlamayı azaltan 3M

78

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


Prestij serisi, cilde zarar veren, mobilya ve halı renklerinde solmaya neden olan UVA ve UVB ışınlarının neredeyse tamamını bloke ediyor. Nanoteknoloji kullanan 3M Prestij serisi, patentli çok katmanlı yapısı sayesinde daha uzun garanti süresi ve kullanım ömrü sunuyor. Hidrofobik (suyu emmeyen) sert kaplama ile camın dış yüzeyinin daha temiz görünmesine yardımcı olan filmler, ayrıca kırılan camdan yaralanma riskini de azaltıyor. Dışarıdan uygulama imkanı sunan Prestige Exterior serisi ise uygulamada sağladığı kolaylık nedeniyle tercih ediliyor.

3M Ultra Series Güvenlik Cam Filmleri ile evde ve iş yerinde güvenlik artıyor. Cam kırıklarının etrafa hızla saçılması patlamalara bağlı yaralanma ve ölümlerin en öenmli nedenlerinden biridir. 3M™ Scotchshield™ Ultra Series Güvenlik ve Cam Filmleri, bu gibi durumlarda insanları etrafa sıçrayan camlardan korumak üzere tasarlandı. Ayrıca, cam kırarak eve ya da iş yerine girmeye çalışan hırsızların camı kırmalarını zorlaştıran ve evinizi sevdikleriniz için daha güvenli hale getiren, varlıklarınızı koruyan 3M™ Scotchshield™ Ultra Series Güvenlik ve Cam Filmleri, diğer 3M cam filmlerinde olduğu gibi sunduğu ısı yalıtımıyla enerji tasarrufu da katkı sağlıyor. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

79


I Mimari

Iglo Architects, Cityscape 2015 Mimarlık Ödülleri Finalinde...

Mimar Zafer KAROĞLU

80

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Mimarlık ve gayrimenkul sektörünün öncü firmalarını 8-10 Eylül 2015 tarihleri arasında bir kez daha Dubai’de bir araya getirecek olan Cityscape Global Fuarı kapsamında düzenlenen “Cityscape Awards for Architecture 2015”te finale kalan projeler açıklandı. Türkiye’de ve yurt dışında birbirinden farklı fonksiyonda ve ölçekte nitelikli projeler üreten Iglo Architects’in tasarladığı ve halen inşaatı sürmekte olan Parsan Sanayi Kampüsü içerisinde yer alacak olan Parsan Genel Müdürlük ve İdare Binası, Cityscape Awards for Architecture 2015 finalde, “Geleceğin Ticari Yapıları” kategorisinde yarışacak projeler arasına girmeye hak kazandı. Dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda projenin başvurduğu ödüller, 6 Eylül 2015 tarihinde Conrad Dubai’de düzenlenecek olan sunumların ardından,

görkemli bir ödül gecesiyle sahiplerini bulacak. Ayrıca finalist olan tüm projelerin yer aldığı sergi, fuar süresince uluslararası yatırımcı ve mimarların ziyaretine açık olacak.

Parsan Genel Müdürlük ve İdare Binası Cityscape Global Fuarı ödüllerinde finalde jüri karşısına çıkacak olan Iglo Architects tasarımı Parsan Genel Müdürlük ve İdare Binası toplam 16.000 metrekarelik kapalı alan hacmine sahip olacak. Yapı içerisinde yönetim ofisleri, sergi salonu, 600 kişilik konferans ve eğitim salonları, yemekhane, 1800 kişilik soyunma ve duş alanları, 1000 kişilik ibadethane, 150 araçlık otopark ile revir fonksiyonları yer alıyor. Monoblok bir gövde içerisinde yer alan birimlerden oluşan yapı,


Farklı niteliklerde mimari ve iç mimari projeler tasarlayan Iglo Architects’in, otomotiv yan sanayi sektörü tedarikçilerinden Parsan Makina için tasarladığı, uygulandığında dünyanın en büyük üç sanayi tesisinden biri olarak anılacak Parsan Sanayi Kampüsü projesi içerisinde yer alan “Parsan Genel Müdürlük ve İdare Binası”, Cityscape 2015 Mimarlık Ödülleri’nde “Geleceğin Ticari Yapıları” kategorisinde finalist oldu.

fonksiyonel ve bütüncül yaklaşımlarla ele alınmış ve hem tesis içerisinde kendini fark ettirecek, hem de tesisin dışa açılan yüzü olabilecek kriterlerde tasarlanmış. Yapı içerisinde önemli birimlerden olan toplantı odaları bir kanyon etrafında gruplanmış. Bu birimin üzerinde yer alan sergileme alanı ise üç katlı ofis birimlerini de içine alacak şekilde, çelik strüktürle kurgulanan ve camla örtülen bir galeriyle körfez manzarasına yönlendirilmiş. İçerisi ve dışarısı kavramlarının birlikte ve birbirini güçlendirecek niteliklerle ele alındığı Parsan Genel Müdürlük ve İdare Binası’nda kurgulanan iç bahçeyle yapının kurduğu şeffaflık etkisi güçlendirilmiş. Aynı zamanda bu iç bahçe, konferans salonu fuayesinin bir parçası olarak ele alınmış ve açık hava sunumlarının da yapılabildiği amfiye ve üst kottaki par-

ka bağlanacak şekilde kurgulanmış. Parsan Sanayi Kampüsü içerisinde, genel müdürlük ve idare binası ile bağlantılı olacak şekilde kurgulanan ve aynı zamanda dışarıdan da kullanılabilecek 30 metrelik seyir ve saat kulesiyle, ziyaretçilerin kampüsün tamamını görebilmeleri için bir olanak sunulmuş. Mimar Zafer Karoğlu, Parsan Genel Müdürlük ve İdare Binası projesinin ana fikrinin, fonksiyonların doğal akışı içerisinde iç içe veya farklı uzaklıklardaki yapıların kullanımının tek bir çatı altında toplanması ve her nitelikten kullanıcının ihtiyaçlarına cevap verebilen bütüncül bir yaklaşım olduğunu dile getiriyor. Iglo Architects tarafından tasarlanan Parsan Sanayi Kampüsü, 180.000 metrekarelik bir alana yayılıyor ve tesisin ilk etabının 2015 yılı içerisinde, tamamının ise 2020 yılında kullanıma açılması planlanıyor.

Mimar Esen AKYAR YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

81


I Sektörel

Deprem Korkusuna “Çelik Yapı” ile Son Depreme karşı güvenli bir yapı sistemi olan çelik yapının deprem kuşağında yer alan Türkiye’de kullanımının artması gerektiği vurgulanıyor. Çelik yapıda oturanlara deprem anında dışarı çıkmamaları önerilirken, çelik binaları inşa eden ve tasarlayan teknik kadro sayısının artması gerektiği kaydediliyor.

Steelife Genel Müdürü Mimar Bülent AYDIN

Marmara Depremi’nin yıldönümünde Türkiye’de çelik yapı kullanımının yaygınlaşması ve sistemin teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) ve Türk Yapısal Çelik Derneği Başkanı, Yeditepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı Tiryakioğlu dernek olarak çelik yapıların doğru kullanımını teşvik etmeyi amaçladıklarını kaydetti. Tiryakioğlu, “Çelik yapıların özellikleri göz önünde tutulduğunda deprem bölgelerinde ya da çürük zeminlerde çelik kullanımı avantajlıdır. Bu bölgelerde güvenli betonarme yapılar da inşa edebilirsiniz, ancak çoğu kez bu yapı ekonomik olmaz ve deprem sırasında veya sonrasında acil kullanımı gerektiğinde kontrolü ya da güçlendirilmesi daha çok zaman alır” diye konuştu.

Deprem anında çelik yapıdan çıkmayın!

Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) ve Türk Yapısal Çelik Derneği Başkanı, Yeditepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı TİRYAKİOĞLU

82

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Türkiye’nin hafif çelik sistemle üretilen ilk binasını kuran Steelife’ın Genel Müdürü Mimar Bülent Aydın da, çelik yapının Türkiye’de yaygınlaşması gerektiğinin altını çizdi. Hafif çelik ya-

pının esnekliği ve hafifliği sayesinde depreme karşı güvenli bir yapı sistemi olduğunu kaydeden Aydın, “Çelik sistem ile üretilmiş binalarda yaşayanlara deprem anında evlerinde kalmalarının çok daha güvenli olduğunu söyleyebiliyoruz” dedi. Avrupa ve Amerika’da yoğun bir kullanıma sahip olan çeliğin Türkiye’de 1999 Marmara Depremi’nden sonra daha fazla kullanılmaya başlandığını belirten Mimar Bülent Aydın, Avrupa ve Amerika’da çelik yapıların kullanım oranı yüzde 40’larda iken Türkiye’de yüzde 0,3 gibi çok küçük bir oranda kaldığını söyledi. Bu oranın artması gerektiğinin altını çizen Aydın, “Çelik binaları inşa eden ve tasarlayan teknik kadrolar arttıkça çelik yapılara talep de artacaktır. O nedenle üniversitelerde çelik yapı tasarım ve üretim yöntemlerinin daha fazla işlenmesi gerekiyor. Bizlere de iyi bir yapı inşa edebilmek için tasarım, estetik ve ekonomiklik açısından çeliğin doğru bir yapı malzemesi olduğunu her platformda kullanıcılara anlatmak kalıyor” görüşünü kaydetti.


I Sektörel

Vefa Sürdürülebilir Büyümede Yükselişe Geçti

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde gerçekleştirilen yarışmada Vefa Prefabrike Yapılar San. Tic. A.Ş. Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi arasında yerini alarak sürdürülebilir büyümedeki yerini tescilledi.

Vefa Holding’in lokomotif şirketi Vefa Prefabrike Yapılar San. Tic. A.Ş., sektörünün taşıyıcısı olmaya devam ediyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde TEPAV ve All World Network işbirliğinde yapılan Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketleri yarışmasında ilk 100’de yer alan Vefa Prefabrike Yapılar, sektördeki başarılarıyla sürdürülebilir büyümedeki yükselişini tescillemiş oldu.

Vefa, en hızlı büyüyen 100 şirket arasındaki yerini aldı Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit, son dört yıldır Türkiye’nin en büyük İkinci 500 Sanayi Kuruluşundan biri olmanın ve 2011-2013 yılları arasındaki performansı ile Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi içinde yer almanın şirketleri adına istikrarlı büyümenin

göstergesi olduğunu belirtti. Grup olarak özellikle ön üretimli yapılar alanında sektörün taşıyıcısı konumunda olduklarını ve sektörün yüksek kapasiteli üreticilerinden biri olarak çözümlerini entegre bir şekilde sunduklarını belirten Koçyiğit, bu başarının gruba bağlı şirketleri; hızla büyüyen, bu büyümeyi sürdürülebilir hale getiren ve sektörü sürükleyen bir konuma yükselttiğini söyledi. TOBB öncülüğünde, TEPAV ve AllWorld Network işbirliği ile gerçekleşen yarışmanın ödül töreninde, en hızlı büyüyen 100 şirketten biri seçilen Vefa Prefabrik Yapılar’ın ödülü Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit’e takdim edildi. Koçyiğit ödülünü, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kopuz ve DEİK İş Adamları Konseyi Üyesi Murat Kolbaşı’dan aldı. Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı Turan KOÇYİĞİT YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

83


I Sektörel

Türkiye’nin alanında lider üreticilerinden URTİM Kalıp ve İskele Sistemleri A.Ş., yıllardır ürettiği güvenli iskeleleri, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) TS EN 12810 Ürün Uygunluk belgesini de aldı.

URTİM’in Güvenli İskeleleri TSE Tarafından Onaylandı TSE tarafından belirlenen, malzeme deneyleri, konfigürasyon - statik değerlendirme, taşıyıcı unsurlar, platformlar, kaynaklar, ankraj, güvenlik ağları, kaplama kriterlerini yerine getiren URTİM Kalıp ve İskele Sistemleri A.Ş. güvenli iskelede tüm standartları tamamlamış oldu. Ayrıca URTİM üretim standartları açısından önem taşıyan TS EN 3834 Kaynaklı İmalat Yeterlilik belgesini de tüm üretim tesisi için alarak ürün kalitesini bir kez daha ispatladı. Hatırlanacağı üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı inşaatlarda kullanılan bina dış cephe iş iskeleleri için standart getirerek, tebliğ yayımladı. 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren tebliğ ile dış cephe iskelelerinin TSE Belgeli olması zorunluluğu getirildi. Bu belgeye sahip olmayan iskele sistemleri ile cephelerde çalışma yapılamayacak. Belgesiz iskele kullanıldığı

84

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

tespit edilen firmaların inşaatları durdurulacak. URTİM A.Ş. güvenli iskele sistemi olarak bilinen “Alman İskele Sistemi”ne yıllar önce tescilli markası Euroscaf güvenlikli cephe iskele sistemi ile geçmişti. Euroscaf güvenlikli cephe iskele sistemini Türkiye’de ilk üreten firma olarak URTİM A.Ş., ürün kalitesinde Avrupa standartlarına ulaşarak Türkiye başta olmak üzere 35’i aşkın ülkede iskele kalıp sistemleriyle Dünya’ya adını duyurmuştur. URTİM A.Ş.’i, Euroscaf Güvenlikli Cephe İskele Sistemi haricinde SCAFSET Flanşlı Cephe İskele Sistemi ve SCAFSET Fincan Tipi İskele Sistemleri için de TS EN 12810 ürün uygunluk belgesini almıştır. En son Venezia, Tema İstanbul, Çamlıca Camii ve Star Rafinerisi gibi önemli projelerde kullanılan URTİM Güvenli İskeleleri ile projeler güvenle yükselmeye devam ediyor.



I

Mimari

Alper Derinboğaz ARCHMARATHON’a Davet Edildi…

Mimar Alper DERİNBOĞAZ

86

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Mimarlığı farklı sanat dallarıyla birlikte ele alarak nitelikli ve farklı projelere imza atan Alper Derinboğaz, Akdeniz ülkeleri kapsamında düzenlenen ARCHMARATHON 2015’te finalist olarak davet edildi. Mimarlık alanında düzenlenen en ilginç ve prestijli etkinliklerden biri olma özelliğini taşıyan ARCHMARATHON, özgün ve benzersiz formatıyla dünyanın farklı ülkelerinden 42 mimarlık ofisini ağırlıyor.

Uluslararası ödüllere sahip mimari projeleri ve mimarlık/sanat arakesitindeki çalışmalarıyla dikkat çeken Alper Derinboğaz, ilki 2014’te Milano’da düzenlenen ve büyük ses getiren, bu yıl ikinci kez Lübnan’da gerçekleştirilecek olan ARCHMARATHON yarışmasına davet edildi. Hiçbir başvurunun alınmadığı, uluslararası mimar ve tasarımcılardan oluşan jüri tarafından finalistlerin belirlendiği yarışmada yer alma başarısını gösteren Alper Derinboğaz ARCHMARATHON’da, “Public Spaces” kategorisinde, İstiklal Caddesi üzerindeki mimari öğeleri ses ve görsel sanatlarla yeniden yorumladığı Augmented Structures ile jüri karşısına çıkacak. Publicomm öncülüğünde, (FLE) Lübnan Mühendisler Birliği tarafından 8-10 Ekim 2015 tarihleri arasında Lübnan’da gerçekleştirilecek olan ARCHMARATHON’da, 42 uluslararası mimarlık stüdyosu tarafından üretilen projeler değerlendirilecek ve toplam 11 kategoride ödüller verilecek. Etkinliğe katılan tüm projeler, üç gün boyunca sunumlarla anlatılacak ve (UIA) Uluslararası Mimarlar Birliği, (UMAR) Akdeniz Mimarlar Birliği’ den seçilen ana jüri ile ödüller sahiplerini bulacak. Alper Derinboğaz tasarımı Augmented Structures daha önce de, İtalya merkezli mimarlık dergisi The Plan tarafından düzenlenen The Plan Awards’da “İnovatif Mimarlık” ödülüne layık görülürken, dünyanın en prestijli uluslararası mimari ve iç mimari paylaşım portalleri arasında gösterilen Architizer tarafından düzenlenen Architizer A+ Ödülleri’nde de mansiyon ödülünü kazanmıştı ve UCLA (University of California, Los Angeles)‘da 20 Nisan’da açılan Drawn sergisinde de yer alma başarısını göstermişti. Augmented Structures projesinin ilk ürünü olan Acoustic Formations/Grand Rue Pera’da, mimari öğelerin ses ve görsel sanatlar eşliğinde yeniden yorumlanarak, farklı bir deneyim eşliğinde yansıtılması amaçlanmış. İstiklal Caddesi’nin ses hafızası önce mimari bir yüzeye aktarılmış ve elde edilen katı form dinamik bir görsel performansa dönüştürülmüş. Ortaya çıkan performansın disiplinler arası etkileşimlerle, mekânsal deneyimi en gelişmiş seviyeye taşıması hedeflenmiş. Ses matematiğe, matematik mimariye, mimari ise canlı bir yapıya dönüşürken, çok katmanlı, sesi çıkan, hareket eden ve nefes alan bir mekân deneyimi izleyicilere sunulmuş. İstanbul’un en popüler ve en canlı caddelerinden İstiklâl Caddesi’nde, kentin simgelerinden biri sayılan Yapı Kredi Kültür Merkezi’nin Galatasaray’a bakan cephesinde izleyiciyle buluşan enstalasyon, çok katmanlı ve yere özgü karakteriyle kentsel deneyimin parçası olarak yorumlanmış. Alper Derinboğaz’ın mimarlık ve diğer sanat dallarının etkileşimiyle ortaya koymuş olduğu Augmented Structures projesi, kullandığı teknik ve ölçek bakımından halen dünya da bir ilk olmaya devam ediyor.


I Mimari

Türkiye’nin uluslararası mimarlık ofisi, gayrimenkulün bu en önemli küresel buluşmasında yıllardır olduğu gibi bu yıl da varlığını devam ettiriyor

Türkiye mimarlığının küresel ofislerinden Tabanlıoğlu Mimarlık, gayrimenkul sektörünün dünyadaki en önemli buluşmalarından Cityscape Global 2015’te de gelenekselleşen varlığını sürdürüyor. Dubai’de gerçekleşen bu önemli global buluşmaya 12. kez katılacak Tabanlıoğlu Mimarlık, üç projesi ile üç farklı kategoride Cityscape Awards’da da finalistler arasında yer alıyor. Tabanlıoğlu Mimarlık, Dubai ve Doha’daki ofisleri ile geliştirdiği projelerle, bölgeye değer katıyor. Dünyanın en önemli uluslararası gayrimenkul platformlarından Cityscape Global 2015 için geri sayım başladı. 8-10 Eylül 2015 tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleşecek olan, ülkemizden birçok gayrimenkul projesinin ve şirketin yer alacağı Cityscape Global 2015’te yine Türkiye rüzgârının esmesi bekleniyor. Türkiye mimarlığının küresel ofislerinden Tabanlıoğlu Mimarlık, gayrimenkulün bu global platformunda bu yıl da ulu-

Tabanlıoğlu Mimarlık 12. kez Cityscape Global’de sal ve uluslararası ödüllerle tescillenen mimarı yaklaşımlarını S3A30 numaralı standına yansıtarak, ziyaretçilerinin beğenisine sunuyor. Gayrimenkul dünyasının bu en önemli küresel buluşmasında yeni projelerini de ziyaretçilerle paylaşacak olan Tabanlıoğlu Mimarlık ayrıca Cityscape Awards’da geleneği bozmadı ve üç projesi ile üç ayrı kategoride finalistler arasında yer aldı. Tabanlıoğlu Mimarlık imzasını taşıyan Astana Train Station – “En İyi Ticari Proje”, Dakar Congress Center – “En İyi Toplumsal, Kültür & Turizm Projesi” ve Qent İstinye ise “En İyi Konut Projesi” dallarında finale kaldı. Tabanlıoğlu Mimarlık; İstanbul merkez, Ankara ve Londra ofislerinin yanı sıra Dubai ve Doha ofisleri ile mimarı açıdan öne çıkan bölgede de projeler yürütüyor. Tabanlıoğlu Mimarlık, imza attığı Dubai’deki otel & konut ağırlıklı karma projeleri ve Doha’daki kültür odaklı projeleri ile Türkiye’nin entelektüel üretim kapasitesini ve mimari başarılarını bu önemli coğrafyaya da taşıyor.

Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel Tabanlıoğlu

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

87


I Sektörel

li bir yere sahip. Filli Boya renk uzmanları tarafından oluşturulan bu palet ile şehirli hayatın renklerini yakalamak ve mekânlarınıza taşımak mümkün.

Home Ofis ve Ofisler İçin Düşünsel & Entelektüel Tonlar Filli Boya’nın düşünsel ve entelektüel renkler olarak tanımladığı bu grup, ofislerde koyu ve orta tonlar ile açık kontrast kullanımları yaratıcı çözümler arasında yer alıyor. Koyu derin tonlar yaratıcılığı arttırırken, açık tonlar ile yaratıcılığınızın sonuçlarına giden yolda temiz bir zeminden hareket edilmesini sağlıyor. Bu grubun tonları kırık beyaz, gri mavi, kuvarz, toprak tonları…

Ortak Paylaşımlı Mekânlar İçin Ilımlı Tonlar Hem dinlenme hem de ortak paylaşıma izin veren en önemli bölümlerden biri salon. Burada ılımlı tonlarda renkler hayatın akışına eşlik ediyor. Kum rüzgarı ile başlayan, bej ve gri mavi olarak adlandırdığımız özel griler, kuvarz, ay taşı, gün sarısı, mavi derinliklerden hoşlanıyorsanız, kadet mavi ve tonları.

Çocuklar Renkleri Bir Yetişkin Gibi Ele Almalı

Filli Boya’dan “Şehre Dönüş” Renkleri Filli Boya, renk kavramını yeniden yorumladığı Coloration projesi özelinde 70 renk içerisinden “Şehre Dönüş” olarak tanımladığı sezon renklerini açıklıyor. Şehre dönüşün ve sonbaharın sıcak-serin atmosferini yansıtan bu renkler, özellikle salon, ofis / home ofis ve çocuk odaları için özel renk tonlarından oluşuyor.

88

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Şehre dönüş ile birlikte eğitim ve üretim dönemine girerken; fikirlerin paylaşımı, yeni fikirlerin ortaya çıkması ile yaşanılan mekânın verdiği enerji önem-

Çocukların rengi doğru kullanmayı küçük yaşlardan öğrenmesi, bir yetişkin gibi ele alması gerektiğini vurgulayan Filli Boya renk uzmanları, kız ve erkek çocuk ayırımı yapmadan onların yaratıcılıklarının gelişimine destek veren renklerin seçilmesi gerektiğini söylüyor. Kısaca kolay olmayan kimlikli renkler, çocuklar adına sempatik kararlar yerine, çocukları birey olarak ele alıp, kimliklerine yaratıcı etkiler kazandıracak renkler, tonlar. Daha cesur renk seçimleri için kuvarz ve pembe kuvarz, tatlı bej tonlarından krater, kum rüzgârı, gün sarısı, mavinin derinliklerinden gelen kadet mavi, mavi gri, ay taşı ve vizon.



Türk Seramik Sektörü ‘nün Kalbi Cersai’da Atacak

Her yıl İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen Cersaie fuarı, bu yılda seramik sektörüne damgasını vuracak. 28 Eylül – 2 Ekim 2015’de kapılarını açacak olan fuar, başta lider firmalar olmak üzere sektörün bütün profesyonellerini ağırlayacak. Geçen yıl 53 ülkeden 200 profesyonel firmanın katıldığı Cersaie Fuarı’na bu yılda katılımın yüksek olacağı belli. Her yıl düzenlenen ve ihracat pazarı açısından büyük önem taşıyan Cersai Fuarı, 2015’de de büyük ses getirecek. Tasarım ve Ar-Ge’nin ön plânda olduğu ürünlerin sergileneceği Cersaie Fuarı meraklılarını bekliyor. Yapı Malzeme Dergisi olarak bizler de Cersaie Fuarı’na katılacak olan bazı firmaları bir araya getirdik. Fuarda sergilenecek olan ürünlerin, yeni tasarımların, onları yurtdışında ki müşterilere ulaştırmanın ve pazar arayışlarının yer aldığı firma haberlerini siz değerli okuyucularımız için toparlayarak küçük bir dosya hazırladık. Dünyanın en büyük seramik fuarı olan Cersaie Fuarı’nda Türk Seramik Sektörü ’nü temsil edecek olan firmaların gururunu siz değerli okuyucularımız ile paylaşıyoruz.

90

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


YAPI MALZEME - - EYLÜL 2015

91


CERSAIE Fuarı’na Damga Vurmaya Hazırlanıyor

Seramiksan,

I Cersaie 2015

Her yıl Eylül ayında seramiğin dünya başkenti Bologna’da düzenlenen uluslararası seramik fuarı CERSAİE, 28 Eylül-2 Ekim tarihlerinde seramik sektörü profesyonellerini ağırlayacak.

92

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


Türk seramik sektörünün, teknoloji, tasarım ve yenilik konusunda istikrarlı markası Seramiksan, karo ve vitrifiye ürünlerini uluslararası sektör profesyonellerinin beğenisine sunacak. Dünyanın en büyük uluslararası seramik ve banyo aksesuarları fuarı CERSAIE heyecanı başladı. İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen ve seramik sektörünün global profesyonellerini bir araya getiren fuarda Seramiksan, Türk seramik sektörünü temsil edecek. 28Eylül-2Ekim 2015 tarihlerinde Bologna Fuar Merkezi’nde 32’incisi düzenlenecek olan CERSAIE’de, dünyanın en ileri teknolojisini kullanarak ürettiği koleksiyonu ile dikkatleri bir kez daha üzerine toplayacak olan Seramiksan; kusursuz üretim teknolojisinin yanı sıra, profesyonel tasarım ekibi tarafından tasarlanan desen, renk ve modelleri ile Türkiye’nin tasarım farkını da CERSAIE’ye taşıyacak. Seramiksan 2015 Koleksiyonu’nda yer alan yeni ürün grupları da seramiğin merkezi İtalya’da sergilenecek.

Tasarım Farkını Ortaya Koyan, Göz Alıcı Koleksiyonlar Seramiksan, digital üretim teknolojisi ile full lappato, sırlı porselen karo, nanotech olarak ürettiği, tasarım farkıyla dikkat çeken Asia, Teak, Ornament ve Beyoğlu karo serileriyle fuarda yer alacak. Seramiksan yeni ürünleri ve ebatlarıyla da dikkat çekecek. Porselen karolar 15x90,50x50, 60x60,60x90 cm ebatlarıyla, yer karoları 40x40 cm, duvar karoları ise 30x60 cm ebatlarıyla farklı alternatifler sunuyor.

Seramiksan Cersaie’de Hall 18 Stand D2’de Ürünlerini Sergileyecek Sektörde geleceğin üretim teknolojisi olarak görülen robot teknolojisi ile üretilen Seramiksan vitrifiye grubunda, suyun doğallığına yakışan bir estetik sunan Luna, Silva ve Aqua serileri ile CERSAIE’de yer

alacak. Seramiksan, modern tasarımları ve kusursuz üretim teknolojisinin yanı sıra su tasarrufu sağlayan çevreye duyarlı ürünlerle Türkiye’nin tasarım ve sanayi gücünü İtalya’da sergileyecek.

Türkiye’nin Sanayi ve Tasarım Gücünü İtalya’da Temsil Eden Marka: SERAMİKSAN Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan’nın karo ve vitrifiye ürünlerini yenilikler ile birlikte CERSAIE’de sergileyeceklerini belirten İhracat Müdürü Rıfat Noyan “İtalyan seramik markası Ceramica Rondine’nin %50’ sini alarak seramiğin dünya başkentinde yerimizi çok önce almıştık. Ceramica Rondine’nin sektöre yön veren karo modellerini Hall 16 Stand B42- C39’da sergileyeceğiz. Bu ortaklıkla Seramiksan, uluslararası pazarda dikkatleri üzerine çekti. İhracat yaptığımız ülke sayısı 50 ve bu sayıya her geçen gün yeni ülkeleri eklemeye devam ediyoruz. Farklı teknik ve nitelikteki ürünlerimizin çokluğu, ebat, renk ve desen çeşitlerimizle Amerika’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Asya’ya, Uzak Doğu ve Arap ülkelerine kadar farklı beğenileri olan pazarların taleplerini karşılayabilmemiz ihracatımızı olumlu yönde etkiliyor. Her yıl üst üste artan bir ilgi ile CERSAIE Fuarı’nı tamamlıyoruz. Bu sene de bu ilginin artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz. CERSAIE, ayrıca Türk seramik sektörünün geldiği noktayı dünya çapındaki profesyonellere sergilemek için en doğru platform. Fuarda ileri teknoloji ve estetik tasarımları buluşturduğumuz ürünlerimiz ile Türk seramik sektörünü temsil etmekten gurur duyuyoruz. Teknolojimiz ve ürünlerimizle dünya çapında 1000’e yakın firmanın katılacağı CERSAIE’de farkımızı gözler önüne sereceğimize ve karo ve vitrifiye ürünlerimizin büyük beğeni toplayacağına yürekten inanıyoruz” diyerek fuar ile ilgili görüşlerini bildirdi. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

93


I

Cersaie 2015

Ege Seramik Cersaie’de İddialı sektörünü yeni pazarlara ulaştırmak ve yeni alıcılarla buluşturmak adına CERSAIE Fuarı’na yeni ürünlerimiz ve ekibimiz ile 16.salon A56-B51 stantlarında çıkarma yapacağız” diyerek sözlerini noktaladı. Fuarda sergilenecek ürünler ise şöyle sıralandı;

HİMALAYA Doğallığın zirvesine yolculuk Doğal Onyx mermerinden üretilen ve ekstra işlem görmeden kendinden parlaklık özelliğine sahip HİMALAYA serisi ile mekânlar, farklılık ve doğallığı bir arada yaşayacak. Özgün tasarım çeşitleriyle modern zevklere hitap eden HİMALAYA serisini sizde alanlarınıza taşıyın.

SAVANNAH

Ege Seramik, 28 Eylül – 2 Ekim 2015 tarihlerinde İtalya’nın Bologna kentinde gerçekleşecek olan seramik, banyo mobilyaları ve vitrifiye üzerine dünya fuarları arasında birinci sırada sayılan CERSAIE Fuarı’na katılarak Türk seramik sektörünü gelmiş olduğu noktayı müşterilerine kanıtlamaya hazırlanıyor.

Ege Seramik Genel Müdürü Göksen YEDİGÜLLER

94

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Dünya’nın en büyük seramik fuarı olarak nitelenen CERSAIE Seramik Fuarı bu yılda yerli yabancı birçok tasarımcı, sektör temsilcisi ve profesyoneli ağırlayacak. Sektörün önemli yeniliklerinin sergileneceği fuara 2015-2016 koleksiyonundan 14 ürün ile katılacak olan Ege Seramik, yurt dışı taleplerini yakından takip edecek. CERSAIE Fuarı’na, Ege seramik olarak aylar öncesinden hazırlanarak uluslararası pazarda tüm yeni ürünleri tanıtmak, onları yurt dışındaki müşterilere ulaştırmak ve yeni talepler toplamak için çalıştıklarını belirten Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, “Üretimde en son teknoloji kullanarak, pazarımızı yakından takip ederek katma değeri yüksek ürünler imal etmeye çalışıyoruz. Portföyümüzde bulunan ürünlerimizi son kullanıcımıza erişebileceği, makul fiyat ama kaliteden asla ödün vermeyen bir strateji ile ulaştırıyoruz” diyerek sözlerine devam etti. “Her yıl yenilikçi ürünler üretmek adına yatırımlar yapıyoruz. Bu konuda sektörün en hızlı hareket eden firması olduğumuzdan eminim” Türk Seramik sektörünü Avrupa’da temsil etmekten gurur duyduklarını belirten Yedigüller, Bu yıl İtalya’daki fuardan daha fazla beklentimiz var, Türk Seramik endüstrisinin geldiği noktayı artık tüm Avrupa’ya hatta dünyaya gösterdik. Türk seramik

Tabiat ayaklarınız altında Ahşap dokuların modern dokunuşlarla dans ettiği yeni serimiz SAVANNAH ile mekânlar egzotik, bir o kadar da gizemli bir yolculuğa çıkıyor. Geleneksel çizgilerin ötesinde doğal ağaç görünümlü mermerin zarafetini ak, hayal ettiğiniz sade mekânlara alternatifler sunmak için Ege Seramik SAVANNAH dokunuşunu tercih edin.

CAMPUS Sıra dışı bir görünüm Doğal taş Mozaik görünümlü yeni CAMPUS serimiz ile mekânlarınız artık sıra dışı. Doğa ve orman gibi uyumlu alanlardan esinlenerek geliştirilen ürün, Ege Seramik kalitesi ve farkı ile alanlarınızı mükemmelliği taşımanın ilk adımı olacak. Tüm beğenilere göre dizayn edilen renk ve ebat çeşitleri ile CAMPUS serisine sahipseniz, yorucu alışkanlıklarınıza biraz mola vereceksiniz.

CONCORDE Anılarınıza yeni anlamlar katacak Doğal mermer ve parlak görünümlü CONCERDE serimiz farklı ebat ve renk seçimleri ile hayallerinizi anılarınıza çeviriyor. Doğanın masum yüzünü sofistike renk seçenekleri ile birleştiren ürün, alanınızda göz alıcı bir uyum yaşatıyor. Evinizdeki doğallığın yeni adı CONCERDE olacak.



Cersaie 2015 firması olduğunu vurgulayan Kale Yapı Ürünleri Grubu Batı Yarı Küre İhracat Direktörü Şebnem Birol, “1987 yılından bu yana Cersaie Fuarı’nda yer alan Kaleseramik’in, İtalya’daki seramik endüstrisi ile uzun yıllara dayanan köklü işbirliği, ülkenin seramik üssünde yaptığı marka yatırımıyla daha da güçlendi. İtalya’nın en prestijli ve köklü markalarından ‘Edilcuoghi’, ‘Edilgres’ ve ‘Campani’yi, satın aldıktan sonra Avrupa’nın kalbinde oluşturduğumuz lojistik merkezimizle, gelişmiş pazarlarda payımızı artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Uluslararası pazarda geniş bir ürün yelpazezesiyle yer alıyoruz

Kale, Cersaie’nin Yenilikçi Yüzü Oldu

Uluslararası seramik pazarında, değişen tüketici tercihlerine daha geniş bir ürün yelpazesiyle hitap ettiklerini belirten Şebnem Birol, “Trend belirleyici, işlevsel, çevreye dost, kaliteli ve özgün tasarım anlayışını simgeleyen yenilikçi ürünlerle Cersaie’ye farklılık getiren Kaleseramik; bugün Avrupa’da 3’üncü, dünyada da 12’nci sırada yer alarak Türkiye’nin global marka yaratma yolundaki en önemli oyuncularından biri olarak sahaya çıkıyor” diye konuştu.

Kaleseramik’in fuarda sergilediği en yeni serilerinden bazıları şöyle:

Türkiye seramik sektörünün lideri Kaleseramik, dünyanın en büyük seramik fuarı Cersaie’de, en yeni koleksiyonlarını sergiledi. Dünyanın seramik vadisi Bologna/İtalya’da 28 Eylül-2 Ekim 2015 tarihlerinde düzenlenen Cersaie Fuarı’na, Türkiye ve İtalya’daki tesislerinde tasarladığı seramik koleksiyonları ile katılan Kaleseramik; toplam 700 metrekarelik iki ayrı standında, yapıların her türlü ihtiyacına yönelik işlevsel ve estetik çözümlerini sergiledi. Fuara katılan Türk firmaları arasında en büyük alana sahip olan Kale stantlarının tasarımı, İtalyan mimar Paolo Cesaretti tarafından yapıldı. Ünlü İtalyan tasarımcı Massimo Ferri tarafından geliştirilen 12 üst segment ürünün de içinde bulunduğu 2015-2016 koleksiyonuna ait 32 yeni serinin dünya lansmanı da Cersaie’de gerçekleştirildi. ‘Çanakkale Seramik’, ‘Kalebodur’, ‘Edilcuoghi’, ‘Edilgres’ ve ‘Campani’ markalarının yer aldığı stantlarda, ziyaretçiler için rahat dolaşım alanları oluşturan Kaleseramik; sergilediği ürün ve serilerin alternatif kullanım alanlarından da örnekler sundu.

İtalyan seramik endüstrisi ile köklü işbirliğimiz daha da güçlendi Kale Yapı Ürünleri Grubu Batı Yarı Küre İhracat Direktörü Şebnem BİROL

96

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Kaleseramik’in, seramik sektörünün dünyadaki en önemli buluşma noktası olan Cersaie Fuarı’na katılan ilk Türk

Çanakkale Seramik; Santorini, Tribeca, Etoile, Marmoles Brillo, Nuxe, Mediterraneo, Pure Elegance, Dune. Kalebodur; Materia, Stromboli, Silver Stone, Mandarina, Komodo, Kalesinterflex. Edilcuoghi; Move, Superlativa, Antigua, Haus. Edilgres; Stone Gallery, Tracks, Quarzite, I Calchi, Bernini, Statuario. Campani; Pietra di Valle, Concreta, Metropoli. KALEBODUR

Silver Stone, gerçek doğa hissini getiriyor Kalebodur, yeni tasarım ve alanı çözümleri sunmak için, doğanın yaratıcılığını yenilikçi teknolojilerle birleştirmeye devam ediyor. Silver Stone, kaya, kum, traverten gibi farklı doğal süreçlerde oluşan yapıların yüzey hareketlerini bünyesinde taşıyor. Orijinal gümüş rengi, koyu gri ve bej renk seçenekleriyle hem zemin ve hem de duvarlar için ideal olan Silver Stone serisinin ayırt edici özelliği, sadece doğada var olan rüzgar ve suyun şekillendirme gücünü porselen karoya yansıtmasıdır. Natural kaya, grip yüzeyi ve diagonal dokusuyla kapalı ve açık alanlar arasında sınır tanımayan sürekliliğe izin verirken, büyük ve modüler ebatlarıyla gerçek doğa hissinde sofistike mekanlar oluşturuyor.

Mandarina ile özgün dekorlar Mekanlarında yalınlığı hissetmek isteyenler için Mandarina Serisi ile porselen seramikte, çimento dokusu vücut buluyor. Çimentonun çarpıcı beş renk


alternatifi ile mekanlarınız derin bir ambiyans kazanıyor. Mandarina’daki özgün çimento dokusu fluluğun ve derinliğin bir araya geldiği dört özgün dekoruyla yeni bir ruha bürünüyor. 80x80 ebadı ile mekanlarınız, çimentonun modernliğinin aynası oluyor. Stromboli mekanlara özel bir stil katıyor Geniş renk ve yüzey seçeneklerinin yanı sıra barındırdığı zamansız öğeleri ve tipojisiyle her tarzı kombinleme şansı sunan seri alanlarına özel bir stil katıyor.

Materia’dan modern ve minimal çözümler Porselen karo uzmanlığı ile geliştirilen seri mekanlarda metaliğin olağanüstü efektlerini yansıtırken farklılaştırılmış ve modern dekor alternatifleriyle de sofistike mekanlar ve minimal çözümler sunuyor. Kalesinterflex, mimarlara yaratıcılık sağlıyor Dünyanın en büyük, en esnek ve en ince porselen seramiklerinden Kalesinterflex, 1x3 metrelik ebadı, 3 ve 5 mm’lik inceliği sayesinde mimariye özgürlük kazandırdı. Kalebodur’un uzmanlığı ile üretilen Kalesinterflex, alanlarının en çok tercih edilen mimari ürünü oldu. Tek bir karoda zemin, duvar ve cephe uygulamalarında geniş alanların kaplanmasına imkan sağlayan Kalesinterflex; hafifliği sayesinde diğer seramiklerin üçte biri oranında olan ağırlığıyla binaya binen yükü azaltıyor. Yine hafifliği sayesinde taşıma ve montaj kolaylığı sağlıyor. Esneklik özelliği ile diğer seramikler için mümkün olmayan oval uygulamalara imkan veriyor. Büyük ebadı sayesinde binadaki derz miktarını minimuma indirgiyor. Fotokatalitik özelliği ile dış cephe bakım ve temizleme maliyetlerini düşürüyor. Kolay işlenebilmesi ile şantiye ortamında kolaylık sağlıyor. Yıllar içerisinde rengi solmuyor, yüzey düzgünlüğü bozulmuyor. Antibakteriyel ve kimyasallara dayanımı sayesinde de iç mekanda; hatta laboratuvarlarda bile kullanılabiliyor.

ÇANAKKALE SERAMİK Marmoles Brillo ile görkemli mekanlar Farklı mermer tipolojilerinin buluştuğu koleksiyon Marmoles Brillo… İtalya’nın Toskana Bölgesi’ndeki Carrara şehrine özgü ünlü Calacatta mermeri, İspanya’da Santa Magdalena’nın ünlü mermeri Pulpis, Türkiye’de çıkarılıp işlenen butik mermerler arasında olan Mocha Perla, Kanada’nın ünlü doğal taşı Eramosa… Bu zengin koleksiyonda 30x90 rektifiyeli duvar karoları ve 60x60 rektifiyeli yer karoları ile kullanıcılar, birbirinden farklı mermer seçeneklerini kullanarak mekanlara görkem katıyor.

Etoile, bahar etkisini mekanlara taşıyor Enerjik renkleri ve narin fırça efektleri ile mekanlarda canlı ama armonik ortamlar sağlayan Etoile serisi, aydınlık ve şık alanlarında baharın pozitif etkisinin günün her anında hissedilebilmesi için tasarlandı.

Akdeniz’in ışıltısı Santorini ile geliyor Sanatsal dokunuşlar ile mekanlara atölye kavramını getiren Santorini serisi, modern dekorları ve rengi ile alanlarınıza Akdeniz’in ışıltısını getiriyor. Tribeca’nın doğal tonları ile etkileyici görünüm Klasik endüstriyel bir yaklaşım ile tasarlanan Tribeca serisi, mekanlarınıza atölye kavramını taşıyor. Serinin doğal tonlarının suluboya etkisindeki dekor-

larıyla buluşması alanlarında etkileyici bir görünüm yaratıyor.

EDILCUOGHI Move, kent havasını mekanlara taşıyor Modern çimento dokusundan ilham alınarak geliştirilen ve ton sur ton renk geçişleri ile geniş bir ürün yelpazesi sunan Move serisi, mekanlarınızda metropolitan bir dünyanın havasını yaşattırıyor.

Superlativa mermerin estetik etkisini yansıtıyor Sayısız çizgileri ve doğallığı yansıtan detayları sayesinde mermerin mutlak titizlik ve estetik etkisini seramik yüzeylerle ve yer karolarıyla, mekanlarınızda belirgin hale getiriyor. Ev ve ticari projeler için ideal bir seçenek: Haus Haus serisi, yumuşak renkleri ve tonlarındaki doğal geçişleri ile çağdaş bir tarzı harmanlayarak hem evler hem de ticari projeler için ideal bir kullanım sağlıyor.

EDILGRES I Calchi, özgün dekorasyon seçenekleri sunuyor Kullanılarak eskitilmiş antik ahşap ve kireç yüzeylerden esinlenerek geliştirilen I Calchi serisi, bu iki öğenin seramiklerinize yansımasıyla çağdaş ve minimal alanları yaratıyor. I Calchi, bu iki farklı ancak tamamlayıcı etki ile mekanlarınız için birleşik ya da özgün dekorasyon seçenekleri sunuyor.

Taşların doğal etkisi her daim hissettiren seri: Tracks Porselen yüzeyler taşın baskın karakteri ile derinleşerek mükemmel tonları ve doğal enerjisiyle Tracks serisinde ön plana çıkıyor. Mekanlarınızın yerleri için kendisini 4 farklı tonda gösteren bu seride taşların doğal etkisini her daim hissetmek mümkün.

Stone Galery, doğal taşları porselen yüzeylere yansıtıyor Güncel mimari ihtiyaçların da cevabı olan taşlar, Stone Gallery serisi ile porselen yüzeylere yansıyor ve mekanlarınızda hayat buluyor.

CAMPANI Concreta, betonun gizemli cazibesini mekanlara taşıyor Güncel bir akım olan çimento etkisi Concreta serisi ile porselenlerinize de yansıyor. Aynı zamanda çağdaş çimento diye de adlandırılan Concreta’nın yüzeyi, mekanlarınızı betonun gizemli cazibesi ile zenginleştirirken dinamik bir ruh da katıyor.

Pietra Di Valle mekanlara hareketlilik kazandırıyor Maddelerin derin ve doğal yüzeylerinin çağdaş bir yaklaşım ile yorumlanmasıyla ortaya çıkan ilgi çekici porselen karo zeminler Pietra Di Valle serisi ile mekanlarınıza hareketliliği ve taşın ruhunu getiriyor.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

97


I Cersaie 2015

Graniser Seramik Dünya Sahnesinde

Dekorasyonda fark yaratan çekici ürünlere imza atan Graniser Seramik, sektörün dünya çapındaki fuarlarının başında gelen Cersaie Fuarı’nda boy göstermeye hazırlanıyor.

28 Eylül - 2 Ekim 2015 tarihleri arasında İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenecek dev fuarda sektör profesyonellerine iddialı koleksiyonlarını tanıtacak olan Graniser Seramik, mevcut koleksiyonlarının yanı sıra 2016 yılının yeni koleksiyonlarını da fuar katılımcılarının beğenisine sunacak. Bu yıl Cersaie Fuarı’nda sekizinci kez boy gösterecek olan Graniser Seramik, fuarda yer, duvar ve sırlı porselen karoları, özgün banyo, mutfak ve diğer alanlarında fark yaratan tasarımları ve yeni serilerini Avrupa’nın ve dünyanın önde gelen sektör profesyonellerine tanıtacak.

Tasarım ve teknolojisiyle farklılık gösteriyor

Graniser Seramik Genel Müdür Yardımcısı Baybars GENÇ

98

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Tasarımlarını İtalya ve İspanya’nın önde gelen tasarım ofisleri ve tasarımcılarının yanı sıra bünyesinde bulunan deneyimli tasarımcı kadrosunun özenli çalışmaları sonrasında oluşturan Graniser

Seramik, cirosunun yüzde 52’sini dünya ülkelerine gerçekleştirdiği ihracatla sağlıyor. Bugüne değin katıldığı uluslararası fuarlarda büyük ilgi gören Graniser Seramik, ihracatının önemli bir bölümünü İsrail, Kanada, Amerika, Kuzey Avrupa, Yunanistan ve Almanya’ya gerçekleştiriyor. 2015 Cersaie Fuarı’na güçlü tasarımlarla ve iddialı ürünlerle katılacaklarını ifade eden Graniser Seramik Genel Müdür Yardımcısı Baybars Genç, dijital baskı teknolojisinin geldiği son noktayı doğanın saf renkleri ve dokularıyla buluşturduklarını ve yaratıcı tasarım gücüyle dünya genelinde fark yarattıklarını belirtiyor. Seramik sektöründeki yeni trendleri yenilikçi bir yorumla değerlendirdiklerini ifade eden Genç, fuarda geniş bir ürün yelpazesiyle yere alacaklarını, farklı beğeni ve segmentlere uygun ürünlerle uluslararası tüketicinin beğenisini kazanacaklarını belirtiyor.


I Cersaie 2015

VitrA, Yeni Porselen Karolarını Cersaie Fuarında Tanıtıyor 28 Eylül-2 Kasım 2015 tarihleri arasında, İtalya’nın Bolonya kentinde düzenlenecek fuarda, seramik ve banyo sektöründe dünyanın önde gelen kuruluşları, en yeni ürünlerini sergileyecek. 2003 yılından bu yana fuara katılan VitrA’nın bu seneki standında; uzman ekibinin tasarladığı seramikler, profesyonellere yönelik oluşturulan PRO yaklaşımı altında malzemeden ilham alan Nature, geniş renk dünyasıyla Arkitekt Color ve farklı yüzey özellikleriyle projelerde esneklik ve özgürlük sağlayan Matrix serileri sergilenecek. Farklı beklenti ve zevklere uygun tasarlanan seriler, mimarlara ve iç mimarlara geniş seçenekler sunmayı hedefliyor. VitrA’nın Arkitekt Color koleksiyonunda, renklerin mükemmel uyumunu ve yarattığı etkileri mekânlara taşıyan porselen ve duvar serileri sergileniyor. ı çeşitlendiren, mekânlara anlam ve değer katan renkler, VitrA Arkitekt Color dünyasında mimarlara ve iç mimarlara ilham vermesi için yeniden düzenleniyor. 4 seriden oluşan koleksiyonda; kırmızı, mavi, yeşil, siyah ve beyaz gibi ana renklerin hakim olduğu Arkitekt Basic, havuz ve spa için tercih edilen mavi ve turkuvaz tonlarının yer aldığı Arkitekt Aqua, en çok tercih edilen nötr renk-

VitrA, yeni karo serilerini, dünyanın en büyük seramik ve banyo fuarı Cersaie’de tanıtmaya hazırlanıyor.

lerden bej ve gri tonlarıyla üretilen Arkitekt Neutral, ilhamını güncel trendlerden ve moda renklerden alan Arkitekt Mood ziyaretçilerle buluşuyor. Doğallığı ve yarattığı sonsuz olasılıkları mimarlara ve iç mimarlara ilham veren VitrA Nature Koleksiyonu, doğanın sürekliliğinden kopmayan, her gün yeni ve taze hissettiren alanları yaratıyor. Doğadan esinlenen koleksiyonda; mermer, taş, ahşap, metal, beton ve seramik gibi temel yapı malzemelerini farklı ebat, renk ve desenlerle zenginleştiren, zamandan ve trendlerden bağımsız seriler yer alıyor. Evlerden restoranlara, alışveriş merkezlerinden havaalanları ve otellere kadar her türlü mekânda kullanılabilen seriler, farklı ihtiyaç ve beklentiler için yenilikçi çözümler sunuyor. VitrA’nın Matrix koleksiyonunda ise farklı yüzey özellikleriyle yaratıcılıkta yeni ufuklar açıyor. Matrix koleksiyonu, porselen dünyasında teknik ve yaratıcılığa geniş imkân veren ürün gamına ilham vermek, renk ve zenginlik katmak amacıyla tasarlandı. Toplam 6 yüzey bulunan Matrix koleksiyonu, 3 farklı ebat ve renk seçeneğiyle alanlarına farklı bir tarz katıyor. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

99


I Cersaie 2015

Yapı sektörünün köklü kuruluşlarından Seranit Grup, dünya seramik sektörünün önde gelen temsilcilerinin yer aldığı ve Avrupa seramik sektörünün en büyük fuarı olarak kabul edilen Cersaie’ye katılıyor. Seranit Porselen ve Serra Seramik markalarıyla fuara damgasını vurmaya hazırlanan Seranit Grup, 2016 yılına özel trendleri ile katılımcıların gözlerini kamaştıracak.

100

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Seranit Grup, Cersaie Fuarı’nda Dünya Devleriyle Yarışacak Türk seramiğinin dünyadaki en önemli temsilcilerinden Seranit Grup, her yıl olduğu gibi bu yıl da Avrupa seramik sektörünün en büyük buluşması olan Cersaie Fuarı’na katılacak. Her yıl İtalya’nın Bologna kentinde dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen sektör profesyonellerini buluşturan Cersaie Fuarı’nda Seranit Grup, Seranit Porselen ve Serra Seramik’in birbirinden özel yeni ürünlerini yurtdışı pazarlarında görücüye çıkaracak. 28 Eylül – 2 Ekim 2015 tarihleri arasında düzenlenecek fuarda, Seranit Porselen’in doğal taş, beton ve ahşap etkisi verilmiş ürünleri ile Serra Seramik’in de en çok ilgi gören özel tasarımlı ürünlerini tanıtacak olan Seranit Grup, 2016 yılının trendlerini belirleyecek.

Türk seramiğini dünyada temsil ediyor Sektör profesyonellerinin büyük ilgi gösterdiği ve 2016 yılının trendlerinin belirlendiği fuar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba şunları söyledi: “Cersaie Fuarı her yıl düzenlenen ve Avrupa seramik sektörünün kalbinin attığı bir organizasyondur. Bu nedenle bu fuarda olmak bizim için büyük önem taşıyor. Özgün, yenilikçi tasarımlar ile doğa dostu mimari çözümler sunan ürünlerimizle geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da hayli iddialıyız. Fuara katılımımız Türk seramik sektörünün ve tasa-


Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece CEYLAN BABA

Seranit Grup 19. Hall’de ziyaretçilerini bekliyor

rımlarının uluslararası alanda tanıtımına destek olmamız açısından da bizi onurlandırıyor. Seranit Porselen ve Serra Seramik markalarımızla gerçekleştirdiğimiz dünya standart-

larındaki tasarım ve üretimimiz ile bu fuarda oluşturduğumuz işbirliklerimiz her yıl bizi daha da iyisini ve en kalitelisini yapmak için teşvik ediyor.”

Modern, teknolojik, kaliteli ve Avrupai tasarımlarıyla dikkat çeken Seranit Grubu bu yıl sektör profesyonellerini 19. Hall’de yer alan C10 ve D9 No’lu standlarında ağırlayacak. Seranit Grup, bu yılki fuarda Serra Seranit’in Auroa, Pulpis ve Solemare ürünlerini, Seranit Porselen’in ise Hormigon, Beton, Code 519 Filigran, Havana, Cotto, Festival, Valor, Code 514 Alcantara, Code 511 Camelia, Code 512 Romantica, Code 581 Victorian, Code 542 Sephora, Code 561 Beton, Fibre, New Wood, Marwood, Code 524 Cosmo, Code 513 Armoni, Morn, Code 515 My Skin serilerini tanıtacak.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

101


I Cersaie 2015

Türkiye’nin dünyaca ünlü doğal taşlarından trend yaratan koleksiyonlar üreten Tureks Stone, sektörün dünya çapındaki fuarlarının başında gelen Cersaie Fuarı’nda boy göstermeye hazırlanıyor.

Tureks Stone Trend Tasarımlarıyla Dünya Vitrinine Çıkıyor

28 Eylül - 2 Ekim 2015 tarihleri arasında İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenecek dev fuarda sektör profesyonellerine iddialı koleksiyonlarını tanıtacak olan Tureks Stone, dekorasyonda farklılık gösteren koleksiyonlarını dünya vitrinine çıkarıyor. Bugüne değin katıldıkları uluslararası fuarlarda yoğun ilgi gördüklerini kaydeden Tureks Stone yöneticileri, 2015 Cersai Fuarı’na yine iddialı koleksiyonlar yer alacaklarını belirtiyorlar.

Dünya bu doğallığı seviyor 33 yıldan bu yana Türkiye’nin mermer sektörünün önde gelen firmalarından biri olarak faaliyet gösteren Tureks Stone, başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya genelinde tercih edilen üstün kaliteli mermer, karo, plaka, mozaik gibi ürünlerini müşterilerinin beğenisine sunuyor. Türkiye’nin dünyaca ünlü taşlarını en ileri üretim teknolojilerini kullanarak spesifikasyonlarına uygun olarak işleyen ve yenilikçi tasarım anlayışıyla trend yaratan koleksiyonlara imza atan Tureks Stone’un referansları arasında New York Trump Plaza, Miami Merrick Plaza, Las Vegas Bellagio Casino gibi yapılar bulunuyor.

102

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


I Cersaie 2015

Yurtbay Seramik CERSAIE Seramik Fuarı’na Katılacak Yurtbay Seramik, dünyanın en büyük seramik fuarı olarak nitelendirilen CERSAIE Seramik Fuarı’na katılacak. İtalya’nın Bologna Fuar Merkezi’nde 28 Eylül – 2 Ekim 2015 tarihlerinde düzenlenecek CERSAIE Seramik Fuarı’na bu yıl 130 metrekarelik bir stant ve 21 yeni ürün ile katılım sağlayacak olan Yurtbay Seramik, ihracata yönelik mermer, ahşap, taş ve beton dokulu doğal görünümlü ürünlerini 16. Hall, B61-B66 stantta sergileyecek. Cersaie Fuarı’nın seramik sektörünün global profesyonellerini bir araya getirdiğini belirten İhracat Müdürü Gürkan Peker; “Cersaie, Türk Seramik Sektörü’nün geldiği

noktayı tüm dünyaya göstermek için doğru bir platform. Yurtbay Seramik olarak fuara aylar öncesinden hazırlanmaya başlıyoruz. Her yıl trend belirleyici olmak için çalışıyoruz. Bu yıl yer ve duvar grubunda mermer, beton, ahşap, taş dokulu ürünlerimizi sergileyeceğiz. En yeni tasarımlarımıza yer vereceğiz. Yurtdışındaki müşterilerimize ulaşacak, yeni talepler toplayacağız. Avrupa’da ülkemizi temsil etmekten gurur duyuyoruz” diyerek fuar ile ilgili beklentilerini paylaştı. YAPI YAPIMALZEME MALZEME- -EYLÜL EYLÜL2015 2015

103 103


I Sektörel

Uluslararası Antalya Havaalanı’nın Güvenliği Bosch Güvenlik Sistemleri’nin Kontrolünde Bosch Güvenlik Sistemleri, Antalya Havaalanı’nın iç ve dış hatlar terminallerinde kurulacak olan entegre yangın algılama ve acil anons sistemleri için tercih edildi. 180 havayolu şirketine hizmet eden uluslararası Antalya Havaalanı, yolcularına 600 farklı uçuş bağlantısı sunmakla beraber her yıl 25 milyondan fazla yolcuyu ağırlıyor.

104

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Bosch’un iş ortaklarından Ateksis firması, terminallerde 6 adet IP tabanlı Modüler Yangın Paneli 5000 Serisi ile bağlantılı olarak çalışan 3,500 adet 420 serisi otomatik yangın dedektörünün kurulumunu yaptı. Bu sistem, iki tekrarlayıcı panelle uzaktan yapılandırılarak çalışma özelliğine sahip. Kurulan yangın algılama sistemi aynı zamanda PRAESIDEO Dijital Genel Seslendirme ve Acil Anons sistemi ile entegre olarak çalışıyor. Sistem, 1,800’den fazla korna ve tavan hoparlörlerinin yanı sıra 300 adet ses projektörü ile terminal binalarındaki birçok bağımsız bölgeyi kapsayarak acil durumlarda istenilen bölgeye kesin tahliye bilgilendirmeleri yapılması-

na olanak sağlıyor. PRAESIDEO sistemi; 2 ağ denetleyicisi, 48 güç amflikatörü, 25 çağrı istasyonu ve binadaki gürültü seviyesine göre otomatik olarak ses ayarı yapan ses kontrol mekanizmasını içeriyor. Bunun yanı sıra, uçuş bilgi sistemi ile de entegre olarak çalışabiliyor. Yangın algılama ve sesli tahliye sistemleri, merkezi kontrol ve işletim olanağı sunan Bosch Bina Entegrasyon Sistemi (BIS) aracılığıyla entegre edildi. Sistemin açık ve modüler mimarisi sayesinde güvenlik çözümü, ihtiyaç duyulduğunda genişletilebilir ve farklı marka video gözetim, kartlı geçiş ve kontrol sistemleri ile entegre edilebilir.



I Yatırım

BTM Grubu Kazakistan’da Büyüyor Sektörde 40. yılını dolduran Türkiye’nin öncü yalıtım şirketi BTM, yeni yatırımlarla hızla büyüyor. BTM Grubu şirketlerinden Polpan KZ’nin Kazakistan fabrikasının açılışı törenle yapıldı. BTM Grup Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, “Bu yatırımımızla üretim kapasitemizi 95 milyon dolara çıkardık” dedi.

106

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


BTM Grubu Şirketlerinden olan Polpan KZ, Kazakistan hedeflerindeki yatırımları gerçekleştirerek yalıtım malzemesi fabrikasının açılışını törenle gerçekleştirdi. Açılışa Kazakistan Ekonomi Bakanı, Ekonomi Bakan Yardımcısı, Almaata Şehri Valisi ve Belediye Başkanı da katıldı. BTM Grubunun tüm Yönetim Kurulu üyelerinin hazır bulunduğu açılışta, BTM Heyeti, Kazakistan Hükümetine ve Hükümet Yetkililerine sınırsız destekleri için teşekkürlerini sundular. BTM Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, “Yaptığımız yatırımla toplam yatırım miktarı 30 milyon dolara ulaşırken; üretim kapasitesimiz 95 milyon dolara çıktı. Polpan KZ’de yaklaşık 100 kişi istihdam edilecek. 2016 – 2017 yatırım hedeflerimiz yaklaşık 20 milyon dolar olarak belirledik. Bu şekilde toplam yatırımımız 50 milyon dolara ulaşacak. Üretim kapasitemiz 125 milyon dolara, istihdam kapasitemiz de 130 kişiye çıkacak. Üretimi gerçekleşen yalıtım malzemelerini, Türki Cumhuriyetler, Rusya ve İran’a ihraç edeceğiz” şeklinde konuştu. Dünyada, değişen pazar ve rekabet koşullarını göz önüne alarak, kendi teknolojisini ve ürünlerini geliştiren, bu alanda mühendislik gücüne, laboratuvar alt yapısına yatırım yapan BTM, yurtiçi-yurtdışı büyük yatırımlarıyla ülkemizin haklı gururu oldu. Uluslararası alanda araştırma kurumları ve üniversitelerle ortak projeler yürüten BTM, yarattığı ilklerle yalıtım sektörünü teknoloji dünyasında bir adım daha ileri taşımaya devam ederken yatırımlarına da hız vermiş oldu.

BTM Grubu Kazakistan Yatırımı BTM Grubu Şirketlerinden olan Polpan KZ, Kazakistan hedeflerindeki yatırımları gerçekleştirmiş, yapılan yatırımların açılışına; Kazakistan Ekonomi Bakanı, Ekonomi Bakan Yardımcısı, Almaata Şehri Valisi ve Belediye Başkanı da katılmıştır. BTM Grubunun tüm Yönetim Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleşen açılışda, Yönetim Kurulu Üyeleri, Kazakistan Hükümetine ve Hükümet Yetkililerine ayrıca teşekkürlerini sunmuşlardır. Toplam yatırım miktarı 30 milyon $’a ulaşmış olup, bu yatırımlarla üretim kapasitesi 95 milyon $’a çıkmıştır. Polpan KZ’de yaklaşık 100 kişi istihdam edilecektir. 2016 – 2017 yatırım hedefleri yaklaşık 20 milyon $ olarak hedeflenmiş olup, bu şekilde toplam yatırım 50 milyon $’a çıkacak, üretim kapasitesi 125 milyon $, istihdam miktarı 130 kişi olacaktır. Üretimi gerçekleşen Yalıtım Malzemeleri, Türki Cumhuriyetler, Rusya ve İran’a ihraç edilecektir.


I KISA KISA

İspanya’dan Gelen Öğrenciler Wilo Türkiye Fabrikasını Ziyaret Etti Öğrencilere yönelik çalışmalarıyla üniversite-sanayi arasında köprü kuran Wilo Türkiye, İspanya’daki ESCI International Business School’da İşletme Yönetimi alanında MBA yapan öğrencilere de kapılarını açtı. Wilo Türkiye fabrikasını ziyaret eden 35 kişilik öğrenci grubuna, şirketin genel yapısı hakkında bilgiler verildi. Wilo Türkiye, üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde öğrencilerle bir araya gelmeye devam ediyor. Wilo Türkiye bu kez, İspanya’da eğitimini sürdüren öğrencileri ağırladı. İspanya’daki ESCI International Business School’da İşletme Yönetimi alanında MBA yapan 35 kişilik öğrenci grubu, 1 Temmuz’da Wilo Türkiye fabrikasını ziyaret etti. Öğrenciler ziyaretleri sırasında, dünyada 70’in üzerinde ülkede faaliyet gösteren Wilo’nun, Türkiye’deki operasyonu hakkında bilgiler aldı. Pompa sistemleri sektöründe lider konumda bulunan Wilo’nun genel yapısı öğrencilerle paylaşıldı. Şirket yetkililerinin verdiği bilgilerle İspanya’dan gelen öğrenciler Wilo Türkiye’yi yakından tanıma fırsatı buldu. Wilo, öğrencilerle yaptığı buluşmaların yanı sıra, profesyonellere yönelik eğitimleri ile de sektöre yön vermeye devam ediyor.

Saint-Gobain Weber, 2015 Yapı Yaz Stajı’nda ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğrencileri ile Buluştu Saint-Gobain Weber, ODTÜ Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen 2015 Yapı Yaz Stajı kapsamında Mimarlık Bölümü 1. sınıf öğrencileri ile Weber Akademi bünyesinde gerçekleştirilen eğitimlerde biraraya geldi. Weber Akademi ekibi, öğrencilere teori ve uygulamadan oluşan iki aşamalı bir eğitim programı sundu. Programın ilk ayağında seramik uygulamaları, su yalıtım uygulamaları ve mantolama sistemleri üzerine teorik bilgiler aktarılırken, programın ikinci ayağı olan uygulama bölümünde ise uygulama uzmanları ile birlikte öğrenciler; zemin, seramik, su yalıtım uygulamaları ve mantolama sistemleri üzerine uygulamalar yaptı. Uygulama ekipmanlarının, uygulama zeminlerinin ve uygulanacak malzemelerin tanıtıldığı ikinci bölümde, tüm uygulama detaylarını Mimarlık öğrencileri ile paylaşan Weber Akademi ekibi, yoğun ilgi ve katılım ile karşılandı.

108

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Vitra Arkitekt Aqua ile Suyun Rahatlatıcı Etkisi Yer ve Duvarlarınızda! VitrA, suyun rahatlatıcı etkisini güçlendiren, özellikle havuz ve SPA alanları için tercih edilen Arkitekt Aqua serisini, mekânlarla buluşturuyor. Hijyenik, güvenli ve estetik bir çözüm sunan Arkitekt Aqua, mavi ve turkuaz tonlarındaki renk geçişlerini, beyaz ve siyahın kombinasyonlarıyla buluşturuyor. Suyun hayat veren canlılığını seramiklerin uzun ömürlü dayanıklılığıyla birleştiren seri, farklı ihtiyaç ve beklentiler için yenilikçi çözümler sunuyor.


Vadistanbul Projesinde Bir Dünya Markası “Ideal Standard” 200 yıllık köklü bir geçmişe sahip, dünyanın lider Banyo markası Ideal Standard, İstanbul’un en prestijli projeleri arasında gösterilen Vadistanbul’un banyolarına lüks ve zarif tasarımlarıyla damgasını vurdu.

Dünya markası Ideal Standard, Türkiye’nin en gözde konut projelerinde yer almaya devam ediyor. İnşaat sektörünün öncü markalarından Artaş Grup, Aydınlı Grup ve Invest İnşaat tarafından, Maslak Ayazağa’da konumlanan Vadistanbul projesinin birinci etabı Vadistanbul Teras tamamlandı. 50.467 m2 alan üzerine konumlanmış 1.111 adet daire, Türkiye’nin en büyük ofis kompleksinde geniş ve ferah ofis seçenekleri ve sosyal tesisleriyle standartları yüksek bir alanı yaratan Vadistanbul Teras’ın tüm konutlarında Ideal Standard imzası yer alıyor. Vadistanbul projesinde 1+1’den 5+1’e alternatiflerin bulunduğu dairelerde kullanıcıların hayatını kolaylaştıran ve banyolarını mükemmel bir alanına dönüştüren Ideal Standard’ın banyo dolapları ve armatürleri projenin tarzına uygun olarak seçildi.

109

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


I KISA KISA

VitrA Ve Artema’nın Sürdürülebilirlik Yönetimi Sistemi Blue Life’ın Web Sitesi Yenilendi. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu markalarından VitrA ve Artema’nın üretim, tasarım ve yönetim politikalarındaki sürdürülebilirlik anlayışını ifade eden Blue Life’ın internet sitesi yenilendi. Dünyadaki doğal kaynakları koruma sorumluluğunu da üstlenen Blue Life anlayışının yenilenen internet sitesi, yapılan çalışmaları kullanıcılara kolay bir ara yüzle anlatmayı hedefliyor. Blue Life’ın www.vitrabluelife.com adresindeki sitesinden; VitrA ve Artema’nın doğal kaynakların bilinçli kullanımı, enerjinin akıllı kullanımı, suyun sürdürülebilirliği ve geri dönüşüm konularında tasarladığı projelerle ilgili her tür bilgiye ulaşılabiliyor. İnternet sitesinde ayrıca ürün çevre etiketleri, yönetim sertifikaları ve sürdürülebilirlikle ilgili haberlere de yer veriliyor.

Mat Mermerin Doğallığı Vitra Solid Serisinde… VitrA, “Sade ve Zamansız” seramik koleksiyonunda yer alan Solid serisiyle, beyaz renkteki mat mermerin doğallığını ve saflığını mekânlarla buluşturuyor. Sadeliğin, modası hiç geçmeyecek estetiğini ve sakinliğini yansıtan Solid, yaprak desenli dekorları, üç boyutlu geometrik ve baskılı rölyefleriyle, alanlarını modernleştiriyor. Sırlı porselen seramiklerle tamamlanan serinin duvar karoları beyaz, porselen karoları ise beyaz ve gri renk alternatifleriyle sunuluyor.

110

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

FORM, Geleneksel Bahçe Partisinde Buluştu Form Şirketler Grubu çalışanları bu sene de geleneksel bahçe partisinde buluştu. Şirketin İstanbul’daki Balmumcu binalarının bahçesinde, her sene düzenlenen partide bu sene de tüm Grup şirketlerinden çalışanlar bir araya geldi. 30 Temmuz tarihinde düzenlenen bahçe partisinde çalışanlar bir araya gelip günün stresini atma imkânı buldu. Bahçe partisine Form Şirketler Grubu yöneticileri ve çalışanları katıldı. Kokteyl ile başlayan bahçe partisi barbekü ile devam etti. Langırt ve masa tenisi gibi etkinliklerle eğlenme fırsatı bulan FORM çalışanları unutulmaz ve keyifli bir gün geçirdi.


Dev Adımlar… NG Kütahya Seramik’in üstün kalite anlayışı ve çevreye duyarlı üretim felsefesi Çift Yıldız ve EPD Belgeleri ile tescillendi. Üretimin hiçbir aşamasında kaliteden ödün vermeyen NG Kütahya Seramik, bu konuda standartları dahi aşmayı başardı. Türk Standartlar Enstitüsü (TSE)’nün, standardın üzerinde kaliteli ürün üreten firmalar için başlattığı “Çift Yıldız Belgesi” uygulaması ile NG Kütahya Seramik üstün kalite anlayışını tescil ettirdi. TS EN ISO 14411 standardı kapsamında olan seramik ürünler için aranan tüm kriterleri yerine getiren işletme, TSE’den “Çift Yıldız Belgesi” almaya hak kazandı. NG Kütahya Seramik, bu önemli belgeyi; duvar ve yer seramiği, sırlı porselen seramik ve seramik ürün gruplarının tamamında almayı başardı.

Başarısını, Uluslararası Pazarda Taçlandırdı… NG Kütahya Seramik, EPD (Environmental Product Declaration - Çevresel Ürün Beyanı) belgesiyle de başarısını uluslararası pazarda taçlandırdı.NG Kütahya Seramik, EPD Belgelendirme Projesi çalışmasına geçtiğimiz yıl başlamıştı. Proje çerçevesinde NG Kütahya Seramik’in üretimini yaptığı ‘yer-duvar ve porselen’ ürünleri, İsveç’te doğrulayıcı firma tarafından incelendikten sonra The International EPD System’de kayıt altına alındı.

111

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015


I Sektรถrel

112

YAPI MALZEME - EYLร L 2015


Sektörün ’ leri Seramik Bien Seramik Ege Seramik Fantasia Seramik Graniser Seramiksan Villeroy & Boch Yurtbay Seramik Banyo Duravit Isvea Yapı Kimyasalları Baumit

Vitrifiye Ege Vitrifiye VitrA Armatür Creavit Fantasia Geberit Grohe Mutfak AGT Dupont

Boya Dyo Kale Boya

Elektrikli El Aletleri Bosch YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

113


I

Ürün

Villeroy&Boch Century Unlimited: Geçmiş Bugünle Buluşuyor Villeroy&Boch Century Unlimited karo konsepti ile kendi geçmişine dönüyor ve modern bir bakış açısıyla yorumluyor.

Şık ve modern kiremit beton görünümlü Vilbostone porselen seramik karoları, tarihi 19. Yüzyıl Mettlach karolarla birleştiriyor. Sonuçta ortaya karşı koyulmaz bir tarihi ve modern karışım çıkıyor. Zekice birleştirilen renkler ve formlar eski ve yeninin anlamlı bir karışımı adeta… Villeroy&Boch’un, 18. Yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa kültürüne yön veren kökleri olmasına karşın, bu konsept modern ve yüksek kalitede ürünleri, renkleri ve formları ile bütün talepleri karşılar nitelikte.

Tarihten ilham alan… Century Unlimited’in tarihi çok eski-

114

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

ye dayanıyor. Mettlach yakınlarındaki Nennig kasabasında 1852 senesinde bulunan Roman yer mozaiklerinden etkilenen Villeroy&Boch’un o günkü yöneticisi Eugen von Boch, bunun gibi karolar üretmek istediğine karar verir. Seramik karolar 1869 yılında Mettlach mozaik fabrikasında üretilmeye başlıyor ve dünyaca tanınan “Mettlach Karoları” haline geliyor. Dayanıklı ve çekici bu zemin karolarının sembolü haline geldiler ve ünlü mimarların projelerinde kullandığı ürünler olmayı başardılar. Köln Katedrali, Moskova Bolşoy Tiyatrosu ve Maria Einsiedeln Hac Kilisesi Mettlach karolarının bugün de görüle-


bileceği birkaç önemli yerlerden… Century Unlimited konseptinin tasarımı ve özellikle dekorları Mettlach karolarının geleneğini modern bir formla sunuyor. Villeroy&Boch tasarımcıları tarihi modellerden ilham alarak modern ve otantik bir karo koleksiyonu hazırladı. Orijinal şekiller ve tasarımlar güncellendi ve bugüne adapte edildi. Sonuç olarak, tipik şekillerde ya da rastgele kolaj şeklinde dönüşebilen 20X20cm formatında 27 porselen seramik dekor karo ortaya çıktı. Renkler mükemmellikle eşleşiyor, dekorlardaki çeşitlilik trompe l’oeil etkili de dâhil olmak üzere sonsuz alternatifler yaratılmasına olanak sağlıyor.

Dekor çeşitliliği Century Unlimited konsepti Krem, Bej ve Kahve olmak üzere 3 farklı renkte e dekor serisi içeriyor. Her 3 renk serisinde 3 farklı tasarım bulunuyor. Bu dekor konseptinde böylelikle her bir renk serisi 9 tasarımdan oluşuyor ve toplamda 27 dekoru meydana getiriyor. “Üçgenler” serisi tarihi modellerin en detaylı versiyonları. Dekorlara ek olarak, 2 açısal geometrik versiyon da içeriyor. “Daireler” serisi 3 farklı şekilde,

minimalist ve geometrik olmak üzere çeşitli dairelerden oluşuyor. “Pırlantalar” serisinin de 3 versiyonu bulunuyor. Bağımsız serilerin içindeki dekorlar yeni ve farklı şekiller oluşturmak üzere kombinlenebiliyor. Farklı dekorların renklerin kombinasyonu yeni ve yaratıcı tasarım fırsatları sunuyor. Kolaj kutusunun içinde yer alan 24 dekordan oluşan rastgele karışım ise beklenmedik tasarımlar yaratılması için kullanılabiliyor.

duvar karolarına ek olarak, 30X60cm formatında Century Unlimited Duvar karoları da geliştirildi. Karolar 2 sade ve açık renkte sunuluyor: krem ve açık gri. 2 tamamlayıcı dekor da aynı format ve renklerde mevcut. Yüzey dekorasyonuna ek olarak, 30X60cm karolar krem, gri ve renkli olmak üzere 3 çeşitte üretildi. Duvar karoları vilbostone duvar karoları ile kombinlenebiliyor ve sonuç olarak duvar ve zemin tasarımı bütünlük ve uyumlu bir görünüm yaratıyor.

Uyumlu konsept

Sonsuz tasarım ve uygulama alternatifi

Century Unlimited konseptindeki vilbostone porselen seramik karolar 60X60cm ve 20X60cm formatlarında; krem, bej ve kahve; açık, orta ve koyu gri, indigo mavisi ve kiremit olmak üzere 8 güçlü renkte sunuluyor. Krem ve açık gri renklerinde 20X20cm dekor karolar konseptin tamamlayıcısı niteliğinde. 30’lu bantlarla sunulan 5X5cm mozaikler duş alanları için ideal; 7,5X60cm süpürgelikler ise bütün temel renklerde mevcut.

Century Unlimited Duvar: mütevazi ve anlamlı duvar dekorasyonu

Century Unlimited konseptindeki çeşitlilik, her şekil odanın tasarımı için elegan alternatifler sunuyor. Sonsuz dekor kombinasyonları modüler sistem gibi çalışıyor; dekoratörler ve tüketiciler için geniş seçenekler içeriyor. Century Unlimited konsepti modern banyolar, mutfaklar, salon ve yemek odaları, girişler, merdivenler gibi tüm alanlar için çok ideal. Century Unlimited restorantlar, bistro-barlar, alışveriş merkezleri, fuar alanları, butikler gibi kamu alanları için de çekici seçenekler içeriyor. Century Unlimited ile her şey mümkün!

Vilbostone porselen seramik zemin ve

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

115


I

Ürün

Bien’le Retro’ya Geri Dönüş Gülmeyi, güldürmeyi, eğlenceyi sevenler, hayatın renkli tarafını görebilenler, yaşı kaç olursa olsun ruhu daima genç kalanlar…

Bien Seramik’in desenli karoları tam da bu duygulara hitap ediyor. Klasik yer karoları size göre değilse alanlarına farklı bir tarz katmak için desenli karoların enerji dolu dünyasını keşfedin. İlk kez 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan ve Akdeniz ülkelerinde çok sık kullanılan desenli karolar, Bien’in koleksiyonunda yeniden hayat kazandı. Bien’in tasarladığı bu özel desenli karolarla geçmişe göz kırpın ve dünden bugüne tatlı bir zaman yolculuğu yapın. Sıra dışı desenleri ve özenli işçiliğiyle dikkatleri üzerine çeken desenli karo koleksiyon-

116

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

larıyla, mutfaktan banyoya, salondan terasa, kafelerden müzelere kadar iç ve dış mekanlarda kendinize özel bir kimlik yaratmanız çok mümkün. Mekanlara sıcaklığın yanı sıra özgün bir karakter de kazandıran desenli karolar, birçok alanında ideal bir seçenek oluşturuyor. Bien’in desenli karoları bohem bir tarz yaratmak isteyenlerin de beğenileri arasında yer alıyor. Desenli karolardan dilediğinizi seçin, ister çocuksu, ister eğlenceli, ister romantik mekanlar yaratın…



I

Ürün

Yaşam Alanlarına, İstanbul’un Kalbinden Gelen Bir Dokunuş: Beyoğlu Serisi Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan, İstanbul’un köklü semtlerinden Beyoğlu sokaklarından aldığı ilhamı, yeni serisi Beyoğlu’nun desenlerine yansıtıyor. Her ürün grubunda farklı kültürlerden ve tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve alanlarında fark yaratmak isteyenlere özel seçenekler sunan Seramiksan, Beyoğlu Serisi ile İstanbul’un, yüzyılların yaşanmışlığını barındıran, tarihi ilçesinin ruhunu estetik çizgilerle evlere ta-

118

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

şıyor. Banyo, mutfak, balkon, teras gibi açık alanlarda ve ıslak zeminlerin yanı sıra konutlar gibi yaya trafiği az olan tüm alanlarında kullanılabilen Beyoğlu Serisi karolar, 40x40 ebatında, mat yüzeyli ve dijital baskı teknolojisi kullanılarak üretiliyor. Seri, colormix, kahve, bordo ve griden oluşan dört farklı renk seçeneğiyle sunuluyor. Seramiksan vitrifiye serisinden Aqua lavabo ve Ocean Klozet Beyoğlu serisi ile şık bir uyum sağlar.



I Ürün

Carmenta ile Arınmanın Dayanılmaz Hafifliği... Ülkemizde Fantasia Seramik’in temsil ettiği İtalyan Carmenta firması tarafından geliştirilen ve hem görsel olarak hem de fonksiyonel açıdan birçok ihtiyaca cevap verebilen spa ve sauna kabinleri, gelişmiş teknolojiyle harmanlanan tasarımlarıyla, düşlerdeki dinginliğe ulaştıran terapi alternatifleri sunuyor.

120

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Birçok seçkin markanın koleksiyonundan özenle seçilmiş eşsiz ürünler sunan Fantasia Seramik tarafından temsil edilen Carmenta’nın sauna ve spa sistemleri, tasarımla teknolojinin birleştiği ürünleriyle, ruhsal ve bedensel arınma için birbirinden renkli alternatifler sunuyor. İster banyolarda, isterse bir havuzun kenarında arınma terapileri düzenlemeye yardımcı olan, farklı renklerde ve niteliklerdeki malzemelerle donatılan kabinler, spesifik tasarımlarıyla da düşlerdeki rahatlamayı gerçek kılıyor. Banyo mobilyası sektöründe de önemli bir yere sahip olan Carmenta’nın geliş-

tirdiği, organik ve geri dönüştürülebilir altyapıdaki, su geçirmez ve yüksek ısı dayanımlı kabinlerin, insan sağlığına da çok önemli faydaları bulunuyor.

Tatili Banyonuza Getiriyor… Carmenta’nın geliştirdiği tuz esaslı malzemelerle donatılan kabinler, adeta deniz kenarında yapılan bir tatili ayağımıza getiriyor. Carmenta’nın tuz odaları ‘haloterapi’ uygulaması sayesinde, ciltteki oksijenin dengelenmesine ve vücuda nüfuz eden fazla nemin giderilmesine yardımcı olurken, tuz tanecikleri yardımıyla üst solunum yolunu rahatlatan nitelikleriyle de, deniz kenarında


Derinlemesine Nüfuz Eden Rahatlama… Carmenta’nın sunduğu bir başka sauna atmosferi de kızılötesi saunalar… Çıplak gözle görülmeyen kızılötesi ışınlar, Fin saunasındaki sauna odasının ısıtılması sisteminin aksine, direkt olarak vücuda nüfuz ederek dokuları ısıtıyor. Bu özelliğiyle derinlemesine bir ısınma sağlayan kızılötesi sauna, terleme yoluyla vücuttaki kiri dışarı atarak kasları rahatlatırken, kan dolaşımını da hızlandırıyor. Barındırdıkları ‘kısa dalgalı kızılötesi ışınım yapan’ Vitae lambalar, vücudun oda içerisindeki gerçek sıcaklıktan daha yüksek bir ısınma hissetmesini sağlıyor. Bu özellikleriyle kızıl ötesi saunalar, yüksek sıcaklıktan rahatsız olan kişiler için muhteşem bir alternatif olma özelliği taşıyor. yapılan bir tatilin yarattığı etkileri sunuyor. Tuz odalarındaki alternatifler arasında, arka planında RGB aydınlatmalar bulunan Himalaya tuzu duvarı barındıran kabinler de bulunuyor. Spalardaki renkli ve parlak dekorasyon önerileri arasında yer alan ve kabinleri aynı zamanda da görsel olarak çeşitlendiren bu tür tuz duvarlarında, tuz üzerinde çözünen RGB ışık çevrimi sayesinde canlı renklerle oluşturulan birçok seçenek ön plana çıkıyor. Carmenta’nın sunduğu bir diğer tuz odası olan bembeyaz ve aydınlık kabinlerde, beyaz saf tuzla kaplı duvarlar yer alıyor. Beyaz tuz odaları, tavanında yer alan LED kromoterapisi sayesinde, tuzla kaplı duvarın zenginleştirilmiş, düz olmayan yüzeyi aracılığıyla ışık ve gölge oyunlarını arınma seanslarına ekliyor.

Terapilerin Serin Finali… Carmenta’nın sunduğu terapi alternatifleri arasında, sauna hissinin tam tersi yönünde işleyen ve sıcak ya da ılık terapilerin son aşamasında kullanılan soğukluklar bulunuyor. Adından da anlaşılacağı üzere alışageldiğimiz saunaların aksine, serin ve ferah bir atmosferle, ısınan vücuttaki kan dolaşımını dengelemeye yardımcı olan ve bağışıklık sistemini geliştiren soğuk odalar, küçük dokunuşlar yardımıyla serinletiyor. Soğukluklarda, yüksek hassasiyetteki pompalar ve püskürtme sisteminin oluşturduğu soğuk sisin kullanıldığı bir soğutma sistemi yer alıyor ve bu soğuk odalarda buz pınarları da yer alabiliyor. Soğuklukların içerisinde ya da ılık odaların yakınında bulunan buz pınarı, kan dolaşımının ve bağışıklık sisteminin harekete geçirilmesi ve canlandırılması için buz parçalarının deri üzerine koyulması sürecine yardımcı oluyor.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

121


I Ürün

Doğallık Başrolde, Taşın da Ötesinde Santorini’de Doğallığın ön planda olduğu her zevke hitap eden serileri ile Yurtbay Seramik, mekânların tercihi olmaya devam ediyor.

122

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Son yılların popüler dokularından olan taş, Santorini Serisi’nde öne çıkıyor. Yurtbay Seramik, Santorini’yi alanlarında modern tarzını konuşturmak isteyenlerin beğenisine sunuyor. Modern taş görünümlü, doğal ve güçlü bir dokusu olan Santorini, zemin ve duvarlara ayrıcalıklı bir hava katıyor. Gri, bej ve

vizon renk alternatifleriyle tasarlanan seri, 45x90, 15x90 ebat seçenekleriyle mekânlara estetik ve derinlik kazandırıyor. Serinin doğal ve sağlam yüzeyi sayesinde kullanım alanı sadece modern şehir evleriyle sınırlı kalmıyor. Ticari alanlara yenilik ve çeşitlilik katma gücüyle de öne çıkıyor.



I Ürün

Türkiye’nin en büyük seramik sağlık gereçleri üreticilerinden Ege Vitrifiye, kolay erişilebilir fiyatla üstün hijyen ve temizlik sağlayan yeni ürünü, ALIA kanalsız klozeti pazara sundu.

Ege Vitrifiye‘den Maksimum Hijyen

Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter SAVAŞ

124

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Özel tasarımı sayesinde, yıkama işlemi kapalı kanallar olmadan yapılan, üstün hijyen ve kolay temizlik sağlayan yeni ürün ALIA serisi kanalsız klozetler, Hazne içinde kir veya leke kalmadan, klozetin haznesi her zaman daha parlak ve temiz görünüm sağlıyor. Ege Vitrifiye olarak portföyümüzü sürekli dinamik ve güncel tutmaya devam ediyoruz diyen Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş, “Bunun somut bir örneği de erişilebilir fiyat segmentinde piyasaya sürdüğümüz ALIA serisi kanalsız klozetlerdir. İlk tanıtımını 2014 yılı Unicera fuarında yapmış olduğumuz bu serimiz; asma klozet, tek parça duvara tam dayalı klozet, alttan çıkışlı klozet ve rezervuar, arkadan çıkışlı klozet ve rezervuar

olmak üzere 4 farklı modele sahiptir“ dedi.

Patentli “AquaSave” teknolojisi ALIA’da ALIA kanalsız klozetlerin, Ege Vitrifiye’nin patentli “AquaSave” teknolojisi kapsamında dizayn edilerek seri üretime alındığını belirtene Savaş, bu teknoloji sayesinde 3lt ve 6lt ile yıkama yerine 2,5lt ve 4lt ile yıkama yaparak, en az %30 oranında su tasarrufu sağlandığının altını çizdi. ALIA kanalsız klozetler başta Almanya, Fransa ve İngiltere olmak üzere, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarının fiyat / performans ve estetik avantajları sayesinde aranan vitrifiye modelleri arasında.


I Ürün

Ege Seramik’ten Enerji Verecek Yeni Ürün

1972 yılında kurulan sektörün öncü firması Ege Seramik’ten yeni bir ürün daha; INFINITY Sabahları sizi güne uyandıran, gün içerisinde enerjinizi yenileyen, akşamları ise yorgunluğunuzu alan yerleri yeni alanları olarak tanımlayan Ege Seramik, INFINITY serisinin sahip olduğu doğal taş görüntüsü ile müşterilerinin her yeni gününe enerji katmayı planlıyor. 30x60 ebadında soğuğa, sıcağa karşı dayanıklı ve aşınmaya karşı dirençli olmasından dolayı tercih edilen sırlı granit serinin beyaz, bej ve antrasit renk seçenekleri mevcut. INFINITY serisi ile mekânlara hareket katmaya hazırlanan Ege Seramik, yeni dönemde teknolojiye ve AR-GE’ ye yatırım ile adından söz ettirecek.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

125


I

Ürün

Sınırlandırılmış koşullar, tasarım özgürlüğünü de sınırlandırmak anlamına gelir. Oysa ayrılan alanın yaratıcı kullanımı küçük misafir banyolarını ve tuvaletlerini bile, büyük banyo kullanım alanları haline dönüştürebilir

126

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

ı k r a a Uf lanl t k p a o p y n m ar a o b n k ml içi sarı ta Çok fazla kat alanı bulunmadığında, odağın temel unsurlarda ve bunların düzenlenmesinde olması gerekmektedir – adapte edilen ve düşürülen boyutlar kilit öneme sahip bulunmaktadır. Verimli bir düzen, örneğin, konfor

odaklı P3 Comfort serimizin, 450 mm uzunluğundaki lavabosu ile elde edilebilir. Bu model ekstra kısa projeksiyonu ve yana montelenen batarya ile yerden önemli miktarda tasarruf sağlamaktadır. Vero ve 2nd floor serisindeki gibi dikdörtgen biçimler, özellikle daha küçük odalar için uygundur. Bu modeller, herhangi bir köşeye monte edilebilen, aynı ölçülerdeki dairesel lavabolara göre daha kompakt sayılırlar. Çapraz lavabosu ile Architec serisi güçlü ve iddialı bir rakiptir: Alışık


olunmayan bir geometrisi ile misafir tuvaletlerinde bir klasik haline gelmiştir. Eğer alan daha sınırlı ise, daha az girinti ve çıkıntısı olan klozetler uygun bir çözüm olacaktır. Birçok Duravit serisi, 480mm veya 485 mm ölçülerindeki alana uyum sağlayan ve duvara monte edilen klozet modelleri içermektedir. Pisuar ev kullanımı için kapak ile de kullanılarak, pratik bir ilave olabilir. Tuvalet ve pisuar, HygieneGlaze antibakteriyel seramik ile hijyeni yeni bir seviyeye taşır. Gece kalan misafirler için duş ve depolama seçenekleri ile donatılmış konuk banyoları idealdir. Yenilikçi OpenSpace B duş kabinleri, kullanımdan sonra kolayca duvara katlan-

ması özelliği ile banyoda hareket alanını arttırmaktadır. Küçük alanlardaki genel yaklaşım, duvarlardan faydalanmaktır: Uzun boy dolapları ve çok yönlü mobilya yelpazesi ile L- Cube serisi, sadece konuklar için uygun çözümü bulmakla kalmaz, aynı zamanda ikinci banyoyu değerli bir yatırım haline getirir. Detaylara dikkat etmek, tasarımlardaki gösteriş ve küçük depolama alanları, kullanım alanlarının faydasının arttırılmasına yardımcı olur. Kullanılan malzemeleri sınırlandırmak, rahatlatıcı ve uyumlu bir etki yaratır. Sabun, fırça, losyon gibi düşünceli dokunuşlar, resmi geliştirip zenginleştirirken, konuk banyosunu da evin gurur köşesine çevirir. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

127


I

Ürün

Her Detayın Düşünüldüğü Bir Banyo Hayal Edin Tasarımlarıyla fark yaratan İtalyan ISVEA, ilhamını doğadan ve sudan aldığı Sott’Aqua Serisi ile su altı dünyasının gizemini ve huzurunu banyolara taşıyor. “Doğaya Dönüş” temalı seride, Soffice ve Marino olmak üzere her zevke hitap edecek iki farklı seçenek bulunuyor.

Ödüllü tasarımcılar Nativita Design House ve Sevil Acar tarafından tasarlanan Sott’Aqua Serisi, “doğaya dönüş” temasından aldığı ilhamı İtalyan tasarım şıklığı ile buluşturarak su altı dünyasının yumuşak ve akıcı formlarını yeniden yorumladı.

Ödüllü Seri Sott’Aqua Serisi, tasarım dünyasının en önemli ve prestijli yarışmaları arasında yer alan A’Design Award, EDIDA Tasarım Yarışması ve Red Dot Design 2015’te kazandığı ödüllerle de banyolardaki tasarım kültürü ve anlayışına damgasını vuruyor.

Kendi Banyonu Kendin Tasarla Sott’Aqua Soffice Serisi; özel seperasyon sistemi ve gizli çekmecesiyle dolap

128

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

içinde düzenli depolama olanağı sağlıyor. Doğal ahşap kaplama ve lake seçenekleriyle el imalatı hassasiyetinde üretilen banyo dolapları, modüler yapısıyla kullanıcının kendi banyosunu kendisinin tasarlamasına da olanak sağlıyor.

Bornoz ve Banyo Terliğiniz İçin Özel Alan Sott’Aqua Marino Serisi; küçük hacimlerde büyük depolama alanları yaratan duvar modülleri, gizli aydınlatmalı aynası ve fonksiyonel makyaj ünitesiyle banyolara akılcı çözümler sunuyor. Ünite içi çamaşır depolama işlevini gerçekleştiren puf ve aynı zamanda kendi ekseni etrafında 360 derece dönen boy aynasının arkasında bornoz ve banyo terliği için özel aksesuarlara yer vererek detaylardaki şıklığı ile dikkat çekiyor.



I Ürün

VitrA İnovasyon Merkezi’nden Yeni Ürünler... VitrA İnovasyon Merkezi, Türk kadınının hijyen hassasiyetine uygun ürünler tasarlamak üzere durmaksızın çalışıyor.

Yaptığı araştırmalarda, klozet temizliğini Türk tüketicisinin en hassas olduğu nokta olarak tespit eden VitrA, özellikle kadınların günde en az 1 kere klozet temizliği yaptığını ve en çok zamanını bu işe ayırdığını belirledi. Böylelikle, birçok kişi tarafından kullanılan ve temizlenmesi çok da cazip olmayan klozetler için, VitrA hijyeni temel alan ürünler üretiyor. VitrA Ar-Ge tarafından hijyen konusunda yapılan araştırmalar, inovasyon alanında yol gösterici veriler elde edilmesini sağlıyor. Merkez yetkilileri, hijyen konusundaki araştırma ve çalışmalarını kesintisiz sürdüreceklerini açıklıyor. Müşterilerini dinleme yöntemlerini sürekli geliştiren VitrA, onlardan gelen öneri ve talepleri dikkate alıyor, araştırmalarını geribildirimlere göre oluşturuyor.

VitrA’nın hijyen paketinde neler var? VitrAfresh: Haznesinde deterjan var! Hijyen ve kolay temizlenme özelliklerini barındıran VitrAfresh klozetin üzerindeki hazneye koyulan deterjan, her kullanımda yıkama suyuna karışarak kirlerin kolayca temizlenmesini sağlıyor, ortama ferah bir koku yayıyor.

130

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Rim-ex:Kanalsız klozet! Kadınların, “banyoda temizlenmesi en zor alan” ilan ettikleri klasik klozetlerin iç kısmındaki girintili alanları ortadan kaldıran VitrA Rim-ex, daha az kir tutan yapısı sayesinde, tek hareketle kolay temizlik ve maksimum hijyen sunuyor. Yapılan araştırmalara göre, Türk kadını klozet temizliğine her seferinde ortalama 28 dakika ayırırken, VitrA Rim-ex banyo temizliğinin süresini kısaltarak, kadınlara konfor yaratıyor.

VitrAhygiene ve VitrAclean: Mikropsuz, pırıl pırıl banyolar… VitrA’nın, hijyen faktörlerini çoğaltmak için geliştirdiği bir diğer teknoloji VitrAhygiene… Patenti kendisine ait teknolojiyle ürettiği özel sırlı lavabo, klozet ve bideler, yüzeylerde bakteri üremesini engelliyor. VitrA hijyen ürünlerinin sonuncusunu ise banyolarda sık rastlanan su lekesi ve kireç artıkları problemini çözen VitrAclean teknolojisi oluşturuyor. Bu teknolojiyle üretilen lavabo, klozet, pisuvar ve bideler; suya dirençli özel çift sırlama kaplamasıyla yıllarca lekesiz kalıyor.


I Ürün

Seramikte Ahşap Doğallığı Dekorasyonda trend yaratan çekici ürünlere imza atan Graniser Seramik, dekorasyon ürünleriyle yüksek uyum yakalayan Kentwood koleksiyonu ile mekanlara doğal ahşap görünümün farklı renklerini taşıyor. Türkiye’de ve yurtdışında yoğun beğeni kazanan Kentwood koleksiyonu, algıda farklılık yaratan çekici bir ürün olarak öne çıkıyor.

Dört farklı ahşap desen Kentwood koleksiyonu Cream, Natural, Noce ve White olmak üzere dört farklı doğal ahşap rengi ile uygulandığı mekânların vazgeçilmez bir parçası oluyor. 15x90 cm ebatlarında üretilen Kentwood modelleri, doğal görünümleri sayesinde iç mekanların yanı sıra dış mekanlarda da farkındalık yaratmayı başarıyor. Ahşabın dalgalı ve budaklı doğal dokusunu tasarıma yansıttıklarını ifade eden Graniser Seramik tasarım ekibi, dört farklı renk seçeneği ile mobilya ve dekorasyon ürünleriyle yüksek uyum yakaladıklarını belirtiyorlar. Açıktan koyuya geçişli dört farklı renk seçeneği sayesinde aynı mekânın farklı alanlarına da çeşitlilik sunan Kentwood serisi; ofis, kafeterya, butik otel gibi mekanlar için de ideal bir seçim.

İç ve dış mekan tasarımına yeni bir boyut kazandıran Graniser Seramik’in Kentwood koleksiyonu, doğal ahşap dokusu ile fark yaratan bir estetik sunuyor.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

131


I

Ürün

Tek Kumanda Kollu Bataryalar Dünyanın en popüler batarya tipi olan tek kumanda kollu bataryalarda GROHE’nin sunduğu özellikler suyun tasarruflu kullanımını sağlayarak çevresel faydalar sunuyor.

Bataryalar, her modern banyonun fonksiyonelliği açısından hayati öneme sahiptir. İster lavaboya monte edilsin, ister küvete, isterse de duşa, batarya akıtma noktasında suyun hacim ve sıcaklığını kontrol ederek banyo kullanıcılarının refah ve konforuna da büyük katkıda bulunur. GROHE Eurosmart ise en yaygın kullanılan batarya tipi olan tek kumanda kollu bataryalar arasında dünyanın en çok satan modellerinden biri. Düşük su tüketimini rahat kullanıcı deneyimi ile bir araya getiren GROHE tek kumanda kollu bataryalar, her tip, boyut ve dekordaki banyolara uygun çok çeşitli estetik tasarım varyantları ile sunuluyor.

Bir sürdürülebilirlik aracı

Tek kumanda kollu bataryalar günlük da birçok fayda sunuyor. GROHE’nin tek elle kolaylıkla kullanılabilen bu ba-

132

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

taryalarındaki SilkMove® teknolojisi kumanda kolunun uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Kullanıcılar su hacim ve sıcaklığını zahmetsizce ve büyük bir hassasiyetle ayarlayabiliyorlar. Su hacmi ve sıcaklığının hızlıca ayarlanabilmesi değerli kaynakların daha ekonomik kullanılmasına olanak sunarken, tek kumanda kollu bataryanın, iki kumanda kollu bataryadan daha sürdürülebilir şekilde çalıştırılabilmesini de sağlıyor. Su, vakit alan deneme ve yeniden ayarlamalar olmaksızın her zaman arzulanan miktar ve sıcaklıkta akıyor. Ayrıca, birçok GROHE bataryasına önceden monte edilen akış kısıtlayıcı sayesinde daha da fazla su ve para tasarrufu yapılabiliyor. GROHE EcoJoy® ile donatılan tek kumanda kollu bataryalar, basınçtaki herhangi bir oynamaya bakılmaksızın dakikada sadece 5,7 litrelik akış hacmini güvence altına


alıyor. GROHE SilkMove® ES özellikli bataryalar, normal orta konumun aslında “soğuk” ayarda olması ile özel. Bu tasarım, soğuk suyun da gayet yeterli olabileceği durumlarda kumanda kolunun standart orta konumunda iken suyun istenmeden ısıtılmasını önlüyor. Bu basit çözüm, sudan alınan keyiften taviz vermeden daha yeşil bir gelecek için sürdürülen çabalara katkı sağlıyor.

Uluslararası proje sektörünün avantajları

Çevresel konular, uluslararası proje sektöründe de önemli bir rol oynuyor. Sürdürülebilir çözümler, birçok insanın su ve enerji tükettiği kamusal mekânlar ve havalimanları, oteller ve ofisler gibi yarı kamusal alanlar için son derece önemli. Kaynakları verimli şekilde kullanan GROHE EcoJoy® teknolojisine sahip ürünler, ulusal inşaat enerji verimlilik etiketlerinin ihtiyaçlarını karşılıyor ve ek yerel sertifikasyona gerek kalmadan planlamacılar ve mimarlar tarafından tavsiye edilebiliyor. Ayrıca, birçok GROHE EcoJoy® ürünü de Avrupa Valf Üreticileri Birliği’nin Su Verimlilik Etiketi’ni (WELL) taşıyor.

Lavabo, küvet ve duşlar için tek kumanda kollu armatür varyantları

Lavabolar için tek kumanda kollu bataryalar birçok farklı biçim ve büyüklükte sunuluyor. GROHE, kompakttan ekstra büyüğe, silindirden oval ve kareye kadar, tüm gereksinimlere, ortamlara ve zevklere uygun geniş bir yelpaze sunuyor. Düz lavabolarda ya da yerden veya ayaklı küvet ve lavabolarda, sıçramayı önlemek için gerekli olan çıkış ucu biçim ve yüksekliğini lavabonun biçim ve tipi belirliyor. Mükemmel kombinasyonu bulmak ise, çevrimiçinde veya uygulama olarak bulunabilen GROHE BestMatch™ konfigüratör ile artık çok daha kolay. Bu uygulama, tek kumanda kollu bataryaların sadece lavabolara değil, duvar üstü veya gömme batarya olarak küvetlerin üzerine ve duşların içine de monte edilmesine ve böylece sürdürülebilir, son derece fonksiyonel ve tasarımı uyumlu banyolar yaratılmasına da imkân veriyor.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

133


Teknoloji ile Tasarım Yeni Nesil Armatürlerde Buluşuyor

I Ürün

Fantasia Seramik’in Türkiye’de başarıyla temsil ettiği İtalyan Fantini firması, banyolara eşsiz tasarımlar sunuyor… Suyun rahatlatıcı etkisi ve teknolojinin kusursuz uyumunu yansıtan Acqua Zone, Acquadolce, Mint, MilanoSlim ve Lame, yeni nesil banyo dekorasyonlarında ilk tercih olacak…

134

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

duyuya hitap eden bir rahatlık sağlayan Acquadolce, şelale, sis, beyaz ışık, 4 renkli ışıkla kromoterapi ve hisset modlarıyla kusursuz bir rahatlama deneyimi yaşatıyor. Su, ışık ve mimarinin eşsiz sentezi olarak karşımıza çıkan sistem, duş almayı doğal ın rahatlatıcı hissiyle birleştiriyor.

Dış Mekânda Su Terapisinin Tasarım Yönü; MilanoSlim

Uluslararası markaların özgün koleksiyonlarını Türkiye’de satışa sunan Fantasia Seramik, son teknoloji ürünleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor. İtalyan Fantini firmasının her detayının tasarımla buluştuğu armatürleri, sıcak yaz günlerinde suyla buluşmayı yeniden yorumluyor. İtalyan tasarımcı Franco Sargiani imzası taşıyan Acqua Zone, Acquadolce, MilanoSlim, Matteo Thun ve Antonio Rodriguez tarafından tasarlanan Lame ile Angeletti ve Ruzza dokunuşlarından oluşan Mint, suyun dinlendirici yönünü görsel ve duyusal bir zevke dönüştürüyor. Suyun ışıkla sofistike uyumunu kusursuz bir şekilde yansıtan Acqua Zone, duş anlarının rahatlatıcı etkisini renklerle birleştiriyor. Yapısı itibariyle su akışının farklı modlarda belirlendiği Acqua Zone, renk değişimiyle de gökkuşağını andırarak suyun saflığını görsellikle buluşturuyor. Kusursuz teknik özellikleri ve sunduğu fonksiyonlarıyla kişinin duyu dünyasında gezintiye çıkmasını sağlayan Acqua Zone, parlak çelik yüzeyiyle de estetik bir görünüm sunuyor. Elektronik tuş takımının yer aldığı kumanda panosu sayesinde duş modlarının rahatlıkla seçilebildiği sistemde mavi düğmeler su fonksiyonlarını, beyaz düğmeler ise ışık kaynağının ayarlanmasını temsil ediyor. Hayallerdeki duş zevkini gerçek kılan Acqua Zone, yeni nesil banyoların vazgeçilmezi… Tasarımcısı Franco Sargiani’nin “doğallığa bir tür geri dönüş” olarak tanımladığı Acquadolce, Fantini tarafından üretilen bir diğer duş sistemi… Birden fazla

Minimalist detayları ve yüksek teknolojisiyle ön plana çıkan MilanoSlim, Fantini’nin dış mekânlar için ürettiği kusursuz bir duş sistemi… Duş ayağının burma Tik ağacından üretildiği MilanoSlim, paslanmaz çelik olma özelliğiyle çevresel faktörlere karşı yüksek direnç gösteriyor. Özel kancalar sayesinde güvenli bir şekilde duvara sabitlenen sistem, üç farklı panelden oluşuyor. Geniş bir alandan ince damlacıklar şeklinde akış sağlayan şelale modu, kullanıcısına omuzlardan başlayan etkili bir masaj hissi yaşatıyor. Düşük miktarda su tüketimi sağlayan MilanoSlim, çevre duyarlı olma özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Matteo Thun ve Antonio Rodriguez tasarımı Lame ile Angeletti ve Ruzza imzası taşıyan Mint ise suyla buluşmayı farklı boyutlara taşıyan iki ayrı armatür... Fransız Matematik Uzmanı Gabriel Lame’in elips araştırmalarından esinlenilerek tasarlanan Lame, kavisli koordinatlarıyla basit ve ergonomik bir görünüm sağlıyor. Gövde yapısıyla devamlılık hissi veren ve kromlanmış yüzeyiyle kontrast oluşturan armatür, mat beyaz ve krom olmak üzere iki farklı yüzey seçeneği sunuyor. Doğası gereği uzun süreli dayanıklılık ve zamana karşı yüksek direnç gösteren Mint ise suyla temas açısından mükemmel performansa sahip fırçalanmış paslanmaz çelik yüzeyiyle dikkat çekiyor.


I Ürün

Creavit’in Ödüllü Armatürleri Creavit, en başarılı tasarımları, tasarımcıları ve tasarım odaklı şirketleri tanıtmak ve ödüllendirmek amacıyla düzenlenen A’Design Award & Competetion’dan ödül kazanan iki ürünle banyoların havasını değiştirmeyi sürdürüyor. Dünyanın en büyük tasarım yarışmalarından biri olan ve uluslararası tasarım camiasının yakından takip ettiği A’Design Award & Competetion’da Banyo Mobilyası ve Malzemeleri dalında Altın Ödül kazanan Straw ve Gümüş Ödül almaya layık görülen Smooth, farklılıklarını yansıtan şık görünümleri kadar işlevsellikleriyle de beğeni topluyor. Uzun ömürlü seramik diskli kartuşu ve döner borusuyla kullanıcı dostu tasarımlara

sahip olan bu armatürler, banyoları keyifli ve kullanışlı mekanlara çeviriyor. Temelleri 1960’larda Zonguldak’ta atılan Çanakçılar Şirketler Grubu bünyesinde yer alan Creavit, tüketicilerine sunduğu kalite ve ürün standardını hem Türkiye’nin hem de dünyanın pek çok ülkesine ulaştırıyor. Yenilikçi bir bakış açısını benimseyen Creavit, ürünlerini uzun ömürlü ve dayanıklı olarak tasarlamanın yanı sıra, üretim sürecinde ve pazarlama aşamasında müşteri memnuniyetini ön planda tutan bir anlayışla çalışıyor. Ödüllü armatürleriyle banyolara değer kazandırma misyonunda yeni bir başarıya imza atan Creavit, ‘banyo bu tarafta’ sloganıyla özel banyolar tasarlamayı sürdürecek.

A’Design Award & Competetion’da ödüllendirilen Straw ve Smooth ile alanları özel tasarımların estetiği ve işlevselliği ile buluşuyor.

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

135


I Ürün

Modern mimarinin banyolardaki yansıması Geberit, hijyenik kullanımıyla fark yaratan yepyeni bir duş kanalı serisi tasarladı. Geberit’in son yeniliği CleanLine duş kanalı, modern duşlarda hijyenik çözümler arayanlar için hem çok pratik hem de çok estetik.

Geberit’ten Banyolara Hijyenik Dokunuş: Cleanline Banyolar için kullanışlı ve inovatif ürünler tasarlayan Geberit, kullanıcılarına sunduğu fonksiyonel ve hijyenik çözümleriyle ön plana çıkmaya devam ediyor. Hemzemin duşlar için ürettiği duş kanallarını temizlik ve hijyen konularını dikkate alarak geliştiren CleanLine duş kanalı, kullanıcılarına banyo temizliğinde büyük kolaylık sağlıyor. Duş alanlarının ortasına ya da duvar kenarına yerleştirilebilen CleanLine duş kanalları, keyifli bir duş deneyimi ak isteyenler için tasarlandı.

Temiz ve Çekici Sıradan duş kanallarının en büyük sorunu kapaklarının altında biriken kirler! Geberit CleanLine duş kanalları bu soruna ideal bir çözüm sunuyor; temizliği zorlaştıracak gizli kenar ve köşeleri ortadan kaldırıyor. Hijyenik bir kullanım sağlayan CleanLine duş kanalları, çıkarılabilen tarağı sayesinde saç veya

136

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

diğer büyük parçaları etkili bir şekilde tutarak duşlarda sıkça yaşanan tıkanma sorununu önlüyor. Şık tasarımı ve paslanmaz çelik kapağı sayesinde ise banyolara modern bir hava katıyor.

Son Derece Şık ve Pratik İsteğe göre duvar kenarında da yerleştirilebilen duş kanalının paslanmaz çelik kapağı duş alanının ölçüsüne uygun olarak kesilebiliyor. Son ayrıntısına kadar düşünülmüş kurulum ve sızdırmazlık teknolojisine sahip olan CleanLine duş kanalları tüm standart zeminlere uygulanabiliyor. Üstelik bunu yapmak sıradan zemin montajı kadar kolay oluyor. Modern görünümü ve fonksiyonel kullanımıyla banyo dekorasyonuna önem verenlerin tercihi Geberit, CleanLine duş kanalları ile hemzemin banyolar yaratmak isteyenlere şık ve hijyenik bir çözüm sunuyor.



I Ürün

Dupont™ Corian® ile Mutfaklarda Hijyen ve Büyüleyici Tasarımlar Dünyanın en çok tercih edilen yüzey kaplama markalarından biri olan DuPont™ Corian®, mutfaklarda kolay temizlik ve hijyen gibi pek çok avantajı bir arada sunuyor. Her türlü şekli alabilme özelliğiyle büyüleyici tasarımlara imkân sağlayan DuPont™ Corian® ile mutfaklarda zarif ve karakterli tasarımlara imza atmak mümkün.

138

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Kimyasallara ve lekelere karşı dirençli ve dayanıklı yapısıyla mutfaklara ekstra hijyen getiren DuPont™ Corian®, yüksek kalitesi ve ek yeri olmayan kusursuz birleşimi ile hayallerdeki mutfakların gerçeğe dönüşmesini sağlıyor. Kolay temizlenebilen, yenilenebilen ve tamir edilebilen DuPont™ Corian®, masif ve gözeneksiz yapısıyla mutfak yüzeylerinde bakteri, mantar ve küf oluşumunu da önlüyor.

Mutfaklarda inovasyon zamanı Mutfaklara estetik ve inovasyon getiren DuPont™ Corian®, zengin renk paleti,

ısıyla şekillenebilmesi ve işlevselliği ile mutfak sahibinin kişiliğini yansıtan zevkli ve büyüleyici tasarım olanakları sunuyor. Çevre konusundaki hassasiyeti ile de öne çıkan DuPont™ Corian®, üretim sürecindeki enerji tüketimini ve atık miktarını sınırlamak konusunda standartlara uygun olarak hareket ediyor.

Mutfak tezgâhlarına özel renkler Temel olarak mutfak tezgâhı ve ortak alanlardaki diğer uygulamalarda kullanılmak için özel olarak üretilen damarlı ve parçacıklı DuPont™ Corian®


renkleri cesur ve zarif görünümleriyle iç mekânlara karakteristik bir ifade katıyor. DuPont™’un Clam Shell, Arrowroot, Aztec Gold, Burled Beach, Rosemary, Sagebrush, Sonora, Juniper ve Lava Rock’tan oluşan bu özel renk koleksiyonu ilk başlarda Kuzey Amerika pazarı için özel olarak üretilse de bir süre sonra diğer ülkelerin de dikkatini çekerek büyüyen bir başarı kaydetti.

Koyu renklerde derin yenilikler Mutfak dekorasyonunda koyu renk tercih edenler ve koyu renk ile kontrast oluşturmayı sevenler DuPont™’un geliştirdiği DeepColour™ Technology ile aradıkları renkleri buluyor. Sektöre yeni standartlar getiren bu teknoloji sayesinde gelişmiş aşınma performansı, ısıyla daha kolay şekillendirme, birleşme ve parlama özelliklerine sahip daha derin, daha yoğun ve dayanıklı renklerle koyu renkli yüzeylerin tasarımı ve üretimi mümkün kılınıyor. Corian®’ın Deep Bedrock isimli kahverengi tonu ile Deep Black Quartz ve Deep Night Sky isimli siyah tonları mutfaklarda fark oluşturuyor. YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

139


I Ürün

Power Gloss’la Yeni Alanları

AGT; ürün gamını daha da geliştirme planları doğrultusunda, bu yıl Parke ve Power Gloss laklı panel üretimine de başlayarak, yatırımının ikinci aşamasını da tamamlamış oldu.

140

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Türkiye’nin sayılı tesislerinden biri olan Entegre AGT MDF fabrikası, iki aşamalı bir yatırım planı ile geçtiğimiz sene devreye girdi. Yatırımın ilk yılında MDF, MDF Lam, kağıt emprenye ve tutkal üretimi gerçekleştirildi. Ürün gamını genişletme planları doğrultusunda, bu yıl laminat parke ve Power Gloss laklı panel üretimine başlayarak yatırımın ikinci aşamasını da tamamlamış oldu. Natura Parke ile Power Gloss koleksiyonunu çok kısa bir sürede müşterilerinin beğenisine sunarak AGT, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük başarılara imza atmaya devam ediyor. Son teknoloji üretim hattında üretilen AGT Power Gloss, MDF-Lam üzerine lazer silindir ile UV (Ultraviyole) lak uygulanan yüksek parlaklığa sahip bir ürün. Ürünün en önemli özelliklerinden birisi ise yüksek mekanik ve kimyasal dirençlere dayanıklı levha olması. Bir alanını oluşturan tüm ahşap yüzeylerde kullanılabilecek olan Power Gloss muazzam parlaklığı ve çizilmezlik özelliğiyle çar-

pıcı tasarımlara imkan veriyor. Mobilya ve dekorasyon sektörünün ihtiyacını karşılamak üzere mobilya gövdelerinde, mutfak dolaplarında, banyo kapaklarında, çalışma odalarında kısaca bir alanını oluşturan ev ve ofis mobilyalarının tüm gövde ve ön yüzeylerinde kullanılabilir. Renk seçenekleri, parlak yüzeyi ile AGT Power Gloss, yeni sezon iç mekan tasarımlarında kalitesiyle fark yaratmayı amaçlıyor. Yüzde yüz UV akrilik vernik, sararmaya karşı yüksek direnç, yüksek çizilme dayanıklılığı, üstün parlaklık ve ileri teknolojide olması gibi özellikleriyle kullanıcı dostu; atmosfere VOC (uçucu organic içerik) salınımı yapmamasıyla da çevre dostu bir ürün olan AGT Power Gloss, sektörün son gözdesi. AGT, açılımı olan “Ahşabı Geliştiren Teknoloji”ye uygun olarak, sürdürülebilir teknolojik büyümesiyle, ‘%100 AGT & %100 Kalite’ felsefesinden ödün vermeden faaliyetlerini sürdürüyor.



I

Ürün

Kale Boya’dan, Kumlu, Metalik Efektli ‘İSTANBUL Orion’ ile Sihirli Mekânlar

Kale Boya, sıradanlıktan sıkılan ve alanlarını farklılaştırmak isteyenlere, İS7ANBUL Efekt serisinin yenilikçi ürünlerinden ‘Orion’ ile zengin dekoratif seçenekler sunuyor.

142

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Binlerce renk alternatifini farklı dokularla buluşturan Kale Boya, İS7ANBUL Efekt serisinin yenilikçi ürünlerinden ‘Orion’ ile ışıltılı mekanlar yaratıyor. Kumlu, metalik dokuya sahip iç cephe boyası ‘İS7ANBUL Orion’, tüketicileri alışılmışın dışında dekorasyon alternatifleri ile buluşturuyor. İlhamını yıldızlardan alan ‘İS7ANBUL Orion’, ışıltılı ve grenli dokusu ile farklı desenler oluşturulmasına imkan sağlıyor. ‘Orion’, içeride oluşan nemi dışarıya atma kabiliyetiyle binaların nefes almasını sağlıyor. alanlarını farklılaştırmak isteyenlerin özellikle tercih ettiği ‘Orion’, binlerce renkte ve fırçayla kolaylıkla uygulanabiliyor. Kara sıva, beton, çimento levha, alçı panel gibi mineral yeni yüzeylere, eski boyalı yüzeylere, cam tekstili, macun ve duvar kağıdı üzerine dekoratif etki yaratmak amacıyla uygulanan ‘İS7ANBUL

Orion’, modern evlerden kafelere, özel mekanlardan otellere kadar estetiğin ön planda olduğu her noktada karşımıza çıkıyor.



I Ürün

Yeni Sezon Renkleri ile Doğayı Evinize Taşıyın! Modern dünyanın hızlı döngüsü ve şehir ının karmaşasından doğaya sığınma vakti…

144

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Son yıllarda hızla yükselen “doğallık” akımı, 2015-2016 Sonbahar-Kış sezonuna da damgasını vuracak. Tamamen natürel ve doğanın içinden gelen renklerin hâkim olduğu bir sezon bizi bekliyor. DYO Kalite Kontrol ve Renk Sistemleri Müdürü Berna Gürsular Akal’ın önerileri ile yeni sezonun renk şifrelerini keşfetmeye ne dersiniz? Üstelik Akal, DYO’nun ‘Renksetter’ı Renk Pınarı’nın binlerce farklı renk tonu arasından belirlediği kodlarla, seçim yapmanızı da kolaylaştırıyor… Kaçış noktamız evlerimize ve yaşadığımız tüm mekânlara, doğanın huzurunu ve dengesini taşımakta zorlanmayacaksınız. Yaz bitti diye üzülmeyin çünkü güneşin içimizi ısıtan etkisini yeni sezonda sarı ve turuncunun farklı tonları ile duvarlara yansıtmak elimizde. 20152016 Sonbahar-Kış sezonunda, sarının hemen hemen her tonunu ve açık turuncu renkleri görebileceğiz. Bu renklere; toprak tonlarının yanı sıra tarçın, zencefil gibi baharat tonları eşlik edecek. Sarı ve Turuncu tonlar için DYO’nun 2090-Güz, 2626-Sınav Sarısı, J072, G071, N072, H073, J075, J078, K075, L077, K079, J079, Y113, K081, K082, S079; Toprak ve Baharat tonları için 1225-İncekum, 5579-Vizon, 7252-Alaçatı, 7962-Alüvyon, X047, K122, Y095, Y045, Y002, L084, Y044, L097, Y054, M075, Y062, X013, G110, G112, V102, X056, H104, V120, H105, G106 renklerine göz atabilirsiniz.

DYO Kalite Kontrol ve Renk Sistemleri Müdürü Berna Gürsular Akal’a göre; Sonbahar, hava değişimlerinin sıkça yaşandığı bir dönem olduğundan mavinin açıktan koyuya uzanan tonları da öne çıkıyor. Bu arada griyi unutmamak lazım… Haki yeşiller de yine sezonun renk şifreleri arasında yer alıyor. Akal; S010, X152, K004, L002, J027, N018, L027, M027, Y137, X138, M029, L001, F164, H162, J163, Y083, X092, L046, Y124, Y087, X151, Y145, K061, N063 ve M063 renkleri arasından Mavi, Yeşil ve Gri’nin zevkinize uygun bir tonunu mutlaka bulacağınızı vurguluyor. Uluslararası renk otoritesi Pantone’nin 2015 yılının rengi olarak belirlediği ve bu yıl moda ve tasarım dünyasından ev dekorasyonuna kadar hemen her alanda iz bırakan Marsala, yeni sezonda da popülerliğini sürdürüyor. Kırmızının cazibesini, toprak tonlarının doğallığı ile harmanlayan Marsala, kullanıldığı tüm mekânlara sıcaklığını yansıtıyor. Bu yönüyle özellikle salon, yemek odası ve mutfak duvarlarında ideal olan Marsala trendini; M132, L125, N128, M133, Y032, M136, N135, M133, Y160, M125 ve M131 renk kodları ile yakalamanız mümkün. O zaman vakit kaybetmeden hem dekorasyonun renkli dünyasından en son haberleri alabileceğiniz, hem de DYO renklerini keşfedebileceğiniz ‘Düşle Yap Olsun’ uygulamasını indirin. Uygulamaya, Apple Appstore ve Google Play Store’dan ulaşabilirsiniz. Detaylı bilgi için



I Ürün

Güve Konfor Arayanlara Yeni Bosch Professional 18 Volt Vidalama Delme Aleti

Bosch Elektrikli El Aletleri Professional serisi yeni delme/vidalama aletiyle profesyonel kullanıcılara güç ve konforu bir arada sunuyor. Bosch’un piyasaya sunduğu GSR 18-2-LI Plus Professional delme/ vidalama modeli daha güçlü, ergonomik ve esnek yapısıyla benzerlerinden farklılaşıyor.

Yeni geliştirilen 13 mm Auto-Lock mandren seçeneğiyle geniş uygulama aralığı sağlayan GSR 18-2-LI Professional, yüksek motor performansıyla daha yüksek tork gücüne ulaşıyor. Sert ve yumuşak vidalamalar için özel olarak tasarlanan

146

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

model, kendinden öncekilere kıyasla daha güçlü ve etkili performans elde edilmesini sağlıyor. GSR 18-2-LI Plus Professional, ahşap üzerinde 38 mm ve çelikte 13 mm’ye yükseltilen maksimum delme çapıyla


profesyonellerin en büyük yardımcısı olmayı hedefliyor. Aletin ahşap üzerinde maksimum vidalama çapı 8mm’ye ulaşabiliyor. Bu sayede marangozlar, doğramacılar, elektrikçiler ve tesisatçılar gibi profesyonel kullanım alanlarına güçlü ve çok yönlü delme/vidalama imkânı sunuyor. . 63 Newton metre tork ile daha güçlü performans . Ergonomik tasarımı sayesinde daha iyi tutuş . Elektronik Motor Koruması (EMP) ile daha uzun kullanım ömrü .Yeni 13 mm Auto-lock mandren seçeneği

ve endüstriyel üretimdeki seri uygulamalar için ideal bir alet. Elektronik Motor Koruması (EMP) sayesinde aşırı ısınmalara karşı motoru otomatik durdurarak daha

uzun kullanım ömrü sağlayan GSR 18-2-LI Plus Professional, LED aydınlatma ve kemer klipsi özelliğiyle de profesyonel kullanıcıların vazgeçilmezi olmaya aday…

Alternatif kullanım alanları, uzun kullanım ömrü Bosch’un güç ve konfor arayanlar için özel olarak geliştirdiği model, dar ve ulaşması zor alanlarında daha güvenli ve rahat bir kullanım olanağı sağlıyor. Akü dâhil 1,5 kg’lık ağırlığıyla dengeli ve hafif olan GSR 18-2-LI Plus Professional, ergonomik tasarımıyla da şantiye alanları, atölyeler YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

147


Bosch IXO ile Hayatınızı Kolaylaştırın! Birden fazla kullanım alanı için özel olarak tasarlanmış Bosch IXO küçük akülü vidalama makinesi, size hayatınızı kolaylaştıracak imkânlar sunuyor. Bosch Elektrikli El Aletleri Kendin Yap – (Do It Yourself –DIY) ürün grubu, yeni nesil Bosch IXO küçük akülü vidalama makinesi, bir elektrikli el aletinden çok daha fazlasını sunarak en büyük yardımcınız olmayı hedefliyor. Herkesin evinde bulunması gereken Bosch IXO, vidalama yapabilmesinin yanı sıra adaptörleri sayesinde şarap şişelerini açmaktan baharatları öğütmeye, mangalı alevlendirmekten kumaş kesmeye kadar birçok fonksiyonu bir arada sunuyor.

148

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Estetik ve Ergonomik Tasarım Bosch IXO, yeni estetik tasarımıyla artık daha ergonomik ve daha kullanıcı dostu. IXO ele mükemmel uyacak şekilde tasarlanmış formu ve kontrol konseptiyle aynı zamanda iş verimini de artırıyor. Değişen ileri-geri düğme sistemiyle düğme ileri kaydırıldığında IXO vidaları güçlü bir şekilde sıkıştırıyor, geriye kaydırıldığında ise gevşetiyor. Yeni IXO bu ergonomisi ve fonksiyonelliği ile kendi işini kendi yapan herkesin sağ kolu olmayı hedefliyor.

Hafifliği ve hızı sayesinde zaman tasarrufu Bosch IXO “PowerLight” özelliği sayesinde önündeki alanı aydınlatabiliyor.

Vidalama makinesinin başında bulunan LED’in iki ışık modu bulunuyor; dağınık ışık geniş açı ile spot ışık ise dar açı ile çalışma alanını aydınlatıyor. Bu iki ışık ayarı arasında hızlı ve kolay geçiş yapılabiliyor. Yeni IXO artık mikro bir USB kablosu ile üç saat içinde şarj edilebiliyor ve lityum iyon aküsü sayesinde yaratıcı fikirler için daima kullanıma hazır hale geliyor. Alet kullanıldıktan sonra IXO şarj kablosu ve on tornavida ucuyla birlikte bir el çantasını andıran özel tasarım ince şık bir kutuda, kompakt halde saklanabiliyor. Zamanını iyi kullanmak isteyen herkes için Bosch IXO tüm Bosch yetkili bayileri ve yapı marketlerde satışa sunuluyor.



I Ürün

Zeminde Sıfır Çatlak: Baumit Nivello Quatro Yapı malzemeleri alanında Avrupa’nın lider markalardan Baumit, her zemin için doğru ürün yaklaşımı ile geliştirdiği ürünleri ile kalıcı, dayanıklı ve estetik çözümler sunuyor.

150

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

Baumit’in iç mekân zeminlerinde kullanılmak üzere geliştirdiği ve şap ürün grubu içerisinde yer alan Nivello Quatro, markanın iddialı ürünlerinden biri. Özellikle hafif yüke maruz zeminlerde, yoğun trafiğe maruz kalmayan yerlerde, özellikle yaya ya da tekerlekli ofis araçlarının kullanıldığı mekânlarda çatlak ve kırıkların oluşmadığı yüksek performansı ile farklılaşıyor. Kendiliğinden çok iyi yayılan kalsiyum sülfat bazlı ve beyaz renkte bir şap ürünü olan Nivello Quatro, halı, parke ve seramik altında kullanılabiliyor. Özellikle sağlık kuruluşlarında sıkça kullanılan PVC ve benzeri yer kaplamalarının alt yüzeylerinde mükemmel düzgünlükte bir zemin yaratması nedeniyle tercih ediliyor.

Ayrıca eski zeminlerin renovasyonu için de son derece uygun. Çimento, beton, kalsiyum sülfat ve asfalt zeminlerin düzeltilmesi için geliştirilen ürünün esneme kabiliyeti sayesinde yerden ısıtma sistemleriyle de başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Kendiliğinden çok iyi yayılma özelliğine sahip olan Nivello Quattro, 20 mm’ye kalınlığa kadar uygulanabiliyor ve ürün döküldükten yaklaşık 4 saat sonra üzerinde yürünebiliyor. Oluşturduğu homojen üst yüzey ve “sıfır çatlak ”la 72 saat içerisinde üzerine döşeme yapılmasına olanak sağlıyor. 25kg’lik ambalajda sunulan Nivello Quattro, şap makinası ile de uygulanabiliyor.



I Fuar

Güvenlik Sektörünün Kalbi Bu Fuarda Atıyor Tayvan güvenlik firmaları, 17-20 Eylül tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde 19. kez düzenlenecek ISAF 2015’te dünya standartlarındaki ürünlerini üretici ve tüketiciler ile buluşturacak.

Asya’nın teknoloji merkezi, zekâ destekli akıllı güvenlik çözümleri üretiminde dünya lideri olan Tayvan’ın güvenlik firmaları, 19. kez düzenlenen ISAF Fuarı’na çıkarma yapacak. Kapsadığı sektörlerin yurt içindeki tek organizasyonu ve bölgenin en büyük etkinliği olan ISAF, 17-20 Eylül tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek.Tayvan’ın güvenlik sektörünün önde gelen şirketleri, “Toplam Güvenlik Çözümü ve Konfor” konsepti ile düzenlenecek olan ISAF Güvenlik Ticaret Fuarı’nda, dünya standardındaki ödüllü son teknoloji ürün gruplarını görücüye çıkaracaklar. Tayvan güvenlik sektörünün önde gelen firmaları olan Advantech, Plustek, Planet Technology ve Engenius gibi markalar, ISAF’ta, en gelişmiş ürünlerini Türkiye pazarına tanıtıyor olacaklar. Fuarda sergilenen ürünler arasında PLANET Technology Corporation’ın ürettiği istenilen yer ve zamanda akıllı telefonlarınızdan veya tabletlerinizden evinizi izleyebilmenize imkân veren Z-Wave Ev Kontrol Otomasyonu ürünü de tanıtılacak.

Güvenlik Sektörünün Değeri 25 Milyar Dolar Araştırma şirketi Memoori’ye göre güvenlik ve emniyet sektörünün küresel değeri, 2014 yılına kıyasla yüzde 7,5’lik

152

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

bir artışla 25 milyar ABD Doları’na yükseldi. IP video ağları ve Asya’dan gelen daha yüksek talep önemli büyüme faktörleri olurken, Tayvan markalarının önemli avantajlara sahip olduğu ulaşım, perakendecilik, sağlık hizmetleri ve eğitim alanlarında da önemli fırsatlar bulunuyor.

Milyonlarca Akıllı Uç Nokta Korsanların Hedefinde Dünya giderek daha birbirine bağlantılı hale geldikçe veri güvenliği ve gizliliğinin niteliği de değişiklik gösteriyor. Hassas veriler içeren her sensör, aygıt ve bağlantı potansiyel bir risk taşıyor. Hewlett Packard’a göre en yaygın kullanılan bağlantılı aygıtların yüzde 70’i hassas güvenlik noktaları içeriyor. En sonunda, her biri düzinelerce aktif sensörle ve milyonlarca satır kodla donatılmış olan arabalardan, kalp pillerine ve iklimlendirme ünitelerine kadar her şey dahil olmak üzere milyonlarca akıllı uç nokta olacak. Bu uç noktaların birçoğu ise bilgisayar korsanlarına hassas hale gelebilir. Ancak tam da bu noktada Tayvan’ın üstün teknolojisi, daha güvenli bir şekilde birbirine bağlı bir geleceğe katkıda bulunması uç noktaların sağlanması için


devasa bir fırsat yatıyor. ICT konusunda güçlü yönlerini geliştiren Tayvan, ekonomik büyümesinin giderek artan önemdeki bir faktörü haline gelecek olan güvenlik ve emniyet sektöründeki pazar payını büyütmeye devam edecek.

Güvenlik Sektörünün Yükselen Aktörü Tayvan Tayvan Güvenlik ve Emniyet Sektörü Birliği (TSSIA)’ya göre Tayvan, dayanıklı dikey entegrasyon ile üretim süreci sonrası montaj hatlarına tedarikte bulunan ve üretim süreci öncesi çok çeşitli üretim tesislerinden yararlanan Tayvan, emniyet ve güvenlik sektörünü karakterize ediyor. Bu sektör grubu sayesinde, Tayvan en zorlu müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayan üstün kaliteli, yenilikçi güvenlik ürünlerini sağlayabiliyor. HD ve yüksek mega pikselli güvenlik kamera sistemlerinin giderek daha fazla kullanılmasıyla güvenlik ürünlerine olan talep hızla artıyor. IMS Research’e göre güvenlik kamera sistemleri pazarındaki büyümenin kilit faktörleri konumunda olan ve gelecekte daha da büyük bir aktör olmaya hazırlanan ve 2 bin’den fazla üreticisiyle Tayvan, izleme sistemlerinin küresel pazar payının yüzde 10’undan fazlasını elinde tutuyor. Tayvan’ın yıllık CCTV ve güvenlik kameraları ve donanım ihracatı, Tayvan’ın güçlü olduğu IP’yle ilgili ürünler ve çözümler ve RFID ve IP çıkışlı çözümlerin ardından istikrarlı bir şekilde yükseliyor. Tayvan’ın aynı zamanda kaliteli ve niş pazarına yönelik kamera çözümleri sağlama konusunda geniş bir köklü kamera üreticisi yelpazesi bulunuyor.

PLANET Technology Corporation, ev güvenlik kontrolü cihazı Z-Wave duvara monte edilebilir. -İstenilen yer ve zamanda akıllı telefonlarınızdan veya tabletlerinizden evinizi izleyebilirsiniz. -900’ün üzerinde Z-wave ürünü ile entegre olabilir -Herhangi bir durum için uygulama ve kontrol pedi uyarıları -Hem iç hem dış mekân için geliştirilmiş aralık. 1983 yılında kurulan Advantech, güvenilir yenilikçi tümleşik ve otomasyon ürünleri ve çözümleri sağlamada bir liderdir. Advantech, her biri sektörün lideri ön büro ve arka büro e-işletme çözümleriyle desteklenen kapsamlı sistem entegrasyonu, donanım, yazılım, müşteri odaklı tasarım hizmetleri ve küresel lojistik desteği sunmaktadır. Advantech her zaman yüksek kaliteli, yüksek performanslı bilişim platformlarının geliştirilmesi ve üretiminde yenilikçi olmuştur. Çok farklı sektörlerde geniş çeşitlilikteki uygulamalar için

Birbirine kenetlenmiş küresel satış, pazarlama ve destek ekiplerinden oluşan ağla birlikte, teknoloji yeniliklerine yaptığı büyük yatırımlarla müşterilerine olan bağlılığını ortaya koyan Plustek, ISAF Fuarı’nda NVR Wireless Kit ürününü görücüye çıkaracak. Planet Technology Corporation 1993 yılında kurulmuştur ve yıllar içerisinde küçük ve orta ölçekli işletmeler, teşebbüsler ve SOHO pazarlarına yönelik IP tabanlı ağ oluşturma ürünlerinin ve çözümlerinin lider bir küresel sağlayıcı haline geldi. PLANET, çok çeşitli ağ kurma teknolojileri üzerinde birleştirilmiş veri, ses ve video kullanımıyla yenilikçi IP çözümleri sunuyor. PLANET; LAN anahtarları, IP tabanlı izleme veya Ağ Güvenliği gibi çeşitli hedef pazarlara yönelik aşağıdaki kategorilerde ödül sahibi, enerji tasarruflu ve yüksek performanslı profesyonel ağ oluşturma ürünleri sağlar. Planet Technology, ISAF Fuarı’nda Z-Wave e-Home Automation Control Gateway ürününü görücüye çıkaracak.

eksiksiz çözüm sağlama konusunda yardımcı olmak için ortaklarımızla yakından işbirliği kuruyoruz. Kurumsal Akıllı Bir Gezegen Sağlama vizyonumuzu gerçekleştirmek için Advantech Akıllı Şehir ve IoT Teknolojileri için işbirliğine ve Ortaklığa devam edeceğiz. Advantech, ISAF Fuarı’nda ARK-2151V In-Vehicle Full HD NVR ürününü görücüye çıkaracak. Plustek Inc. dünya standartlarında görüntüleme ve izleme çözümleri sağlayıcılarından biri olarak itibar gören ve kendini yüksek kaliteli, profesyonel tarayıcıların yanı sıra işletmelere, profesyonellere ve tüketicilere yönelik güvenlik cihazları üretmeye adamış olan Plustek, yenilikçi ürünlerini, bu ürünlerin beklentilerini karşılamasını ve aşmasını sağlamak için kullanıcılardan ve çeşitli teknoloji ve ticaret ortaklarından alınan katkı ve görüşlerle tasarlıyor.

EnGenius, vizyoner olma ve somut bir anlayışla zeki algısının yeniden tanımlanmasını planlama misyonuyla araştırma ve geliştirme konusundaki güçlü birikimi üzerine kurulan toplam bir ağ oluşturma çözümleri sağlayıcısı olarak konumlandırıldı. Lider yenilikçi teknolojisiyle EnGenius; ISAF Fuarı’nda, Kablosuz Ağ Oluşturma Sistemi (AP), Kablolu Ağ Oluşturma Sistemi (Anahtar/UTM’ler), IP İzleme Çözümleri ve İşletmelere Yönelik Kablosuz İletişim Sistemleri’nden gerçek uygulamaya uzun menzil, üstün hızlar, sağlam güvenlik ve kullanım kolaylığı getirmeye kadar çeşitli uygulama ve kritik senaryolarda İşletme ve Tüketici pazarına yönelik eksiksiz ürün gamıyla öne çıkıyor. EnGenius ISAF Fuarı’nda, EWS Dağıtık Kablosuz Yönetim Çözümüyle görücüye çıkacak.

Zekâ Destekli Güvenlik Ürünlerinde Lider Taiwan Excellence ödüllü şirketleri, Tayvan’ın zekâ destekli güvenlik ürünlerinde bir dünya lideri haline gelmesine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Taiwan Excellence, Tayvan Ekonomi İşleri Bakanlığı’nın Dış Ticaret Bürosu (BOFT) aracılığıyla oluşturduğu ve Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Kurulu (TAITRA) tarafından yürütülen bir girişim olan Taiwan Excellence’ta, AR-Ge, tasarım, kalite alanlarında istisnai sayılan ve “Tayvan’da üretilen” ürünler Tayvan Excellence ödülünü alır ve Tayvan Ekonomi İşleri Bakanlığı bu ürünlere Tayvan Excellence işaretini taşıma yetkisi veriliyor. Beş gösterge eşit önem taşımaktadır ve her biri, bütün standartların en önemlisi olan yenilik değeri üzerinden değerlendiriliyor.

KATILIMCI FİRMALAR PLANET Technology Corporation Z-Wave Ev Kontrol Otomasyonu Model no: HAC-1000

YAPI MALZEME - EYLÜL 2015

153











Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.