Yapı Malzeme Haziran'15

Page 1














İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com

Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Yayın Editörü Elif Karahaliloğlu elif.karahaliloglu@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Hakan K urt hakan.kurt@img.com.tr

Yalıtımsız Ev Kalmasın… Merhaba sevgili okuyucularımız, Her sayısını büyük bir heyecanla çıkardığımız dergimizin Haziran sayısını da yine büyük bir özenle hazırlamaya çalıştık. Geçen sayımızda bildiğiniz gibi Yapı Fuarı’nı detaylı bir şekilde siz değerli okuyucularımızla buluşturduk. Bu ay ki dosya konumuzda yalıtım sektörü. Bildiğiniz gibi yalıtım artık sektör konumuna gelmiş durumda. Pazar payı cidden rakamlara ulaştı. Dünya ve Türkiye genelinde yalıtım artık çok önem kazandı. Sektör her geçen gün büyüyerek payını daha da yüksek rakamlara taşıyor. Gerek dünyada gerekse ülke içinde bu konuda artık ciddi yaptırımlar söz konusu.

Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com

Kentsel dönüşümle birlikte hız kazanan yalıtım sektörü, ülkemizde bilinçli bir şekilde uygulanmaya devam ediyor. Firmalar, müteahhitler, istihdam edenler ve halk yalıtım sektörü hakkında her geçen gün bilinçlenmeye devam ediyor. Hem bireysel hem de ülke ekonomisine ciddi katkıları olan yalıtım, 2011 yılında ki Enerji Verimliliği Kanunu’na göre de zorunlu tutuluyor. Dosya konusu olarak yer verdiğimiz yalıtım sektörünü bu ay daha yakından tanıyabileceksiniz.

Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr

Hareketli ve hızlı dönemleri geçirdiğimiz şu günlerde, siz değerli okuyucularımız için yalıtım sektörünü mercek altına aldık. Bu güzel ve özel haberlerimizi beğenilerinize sunuyoruz.

Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr

CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

Vakit kaybetmeden okumanız dileğiyle… Saygılarımızla…

Elif Karahaliloğlu


12 - Türkiye İMSAD’dan Uluslararası İki Dev İşbirliği 16 - Yatırımcıların Yeni Gözdesi “Öğrenci Yurtları” 18 - Votorantim Cimentos Türkiye’ye 140 Milyon Avro’luk Yatırım Yapıyor 22 - İş GYO ve Nef’in Merakla Beklenen İlk Projesi “İnistanbul Gala” Satışa Çıktı! 26 -‘Betonik Fikirler’e Rekor Katılım 28 - Hayata Yepyeni Bir Tat, Dünya’da Bir İlk; “WaterGarden İstanbul” 44 - Ankara Çankaya’da Örnek Dairesiyle Adından Söz Ettirecek 54 - “Yeni Nesil Hebo City Markasını Her Yerde Konuşturuyor” 58 -Yalıtım Sektörü 12 Milyar TL’yi Aştı 104 - Sektörün Yapı Malzeme’leri

ABS YAPI....................................................21 - 51

HEBO YAP..........................................................57

MAPEI....................................... 131 – 133 – 135

AKTİF GRUP.................................................... 141

INKJET MAGAZINE......................................... 158

NPLUS BANYO................................................ 103

ARMUTLU........................................................ 148

ISG AVRASYA ‘ 2015...................................... 149

PAREX..................................................119 – 129

BAUMIT..............................................................65

ISIDEM..................................................... 73 – 79

REHAU................................................................93

BORU & METAL FUARLARI ‘ 2017................ 155

İHLAS KOLEJİ.................................................. 152

REMMERS...........................................113 – 127

BRAAS............................................................. 137

İHLAS PAZARLAMA......................................... 156

ROCKWOOL.................................................. 2 – 3

CERMIX........................................................... 123

İNTEK KALIP VE İSKELE......................................1

SLEEP WELL EXPO ‘ 2015............................. 154

ÇİMSA................................................................33

KALE................................................................ 160

SOLAREX ‘ 2016............................................ 151

DYO......................................................................9

KARKİM......................................................... 4 – 5

TÜRKİYE HASTANESİ...................................... 157

ERYAP........................................................... 6 – 7

KİLSAN...............................................................97

VOLİ TURİZM................................................... 152

FİLLİ BOYA.........................................................89

KUZULUK........................................................ 150

YEM & YAPIFUARLAR ‘ 2015......................... 145

FUAR PRODÜKSİYON..................................... 147

LAYHER..............................................................43

YTONG...................................................... 82 – 83


I Aktüel

Türkiye İMSAD’dan uluslararası iki dev işbirliği…

Türkiye İMSAD, çevresel sertifikasyonda dünya lideri kuruluşlar UL Environment ve IBU ile stratejik işbirliği protokolü imzaladı.

Türkiye İMSAD Başkanı Fethi HİNGİNAR ve UL Verification Services Inc. İş Geliştirme Bölge Müdürü Ali Zain ASSİ

12

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Sürdürülebilir binalar inşa edilmesinin, kullanılan malzemenin sağlık ve çevresel performansına bağlı olduğunu belirten Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, “İşbirliği yaptığımız kuruluşlar UL Environment ve IBU, sürdürülebilir binalarda esas olan inşaat malzemeleri konusunda çalışan, dünyanın önde gelen belgelendirme kuruluşlarıdır. İnanıyoruz ki, bu işbirlikleri firmalarımıza rekabet üstünlüğü kazandıracak ve

ülkemizin ihracattaki başarısını destekleyecektir” dedi. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), çevre sertifikasyonları konusunda dünyanın lider kuruluşları olan UL Verification Services Inc. ve IBU (Institut Bauen und Umwelt e.V.) ile iki ayrı stratejik işbirliği protokolü imzaladı. Bu işbirlikleri çerçevesinde Türkiye İMSAD, IBU ile “Çevresel Ürün Deklarasyonları (EPD)”


konusunda, UL Environment ile de “Ürün Etiketleme ve Belgelendirme” konularında çalışmalar yapacak. İşbirliğinin ikinci adımında ise Türkiye İMSAD’ın, UL Environment ve IBU’nun Türkiye’de yetkili program operatörü olması hedefleniyor. Çevresel Ürün Deklarasyonları alanında Avrupa’nın en önemli organizasyonu olan IBU, 2010 yılından bu yana Türkiye’de önde gelen EPD Belgelendirme

Kurumu olarak hizmet veriyor. Ülkemizdeki ilk Çevresel Ürün Sertifikasyonu, IBU imzası taşıyor. Bugüne kadar Türkiye’de alınan Çevresel Ürün Sertifikaları’nın çoğunda da IBU amblemi yer alıyor. UL Environment ise, ‘Etiketleme ve Belgelendirme’ işlemlerinin yanı sıra; VOC İçerik ve Emisyon Testi, GreenGuard Sertifikası, Sağlık Ürün Deklarasyonu ile yerel malzeme ve geri dönüştürülmüş içerikleri gibi ‘Çevresel

İddiaların Onaylanması’ konularında uluslararası alanda hizmet veriyor.

Fethi Hinginar: “Türkiye İMSAD sürdürülebilir üretime rehberlik ediyor.” İnşaat malzemesi sanayinde sürdürülebilirliği, yaşam kalitesi olarak gördüklerini söyleyen Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, geçen yıl dünyada ilk defa sektörel bir sivil toplum kuruluşu YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

13


Türkiye İMSAD Başkanı Fethi HİNGİNAR ve IBU Genel Koordinatörü Dr. Burkhart LEHMANN

olarak Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI), ‘G4 rehberi’ kapsamında ‘Sürdürülebilirlik Raporu’ hazırladıklarını belirtti. Hinginar, düzenlenen imza töreninde yaptığı konuşmada, sektörün doğru gelişimi için çalışmalar yürüten Türkiye İMSAD olarak, alanlarında dünya lideri olan IBU ve UL Environment ile işbirliğine gitmekten ve böylece sürdürülebilir üretime rehberlik etmekten büyük memnuniyet duyduklarını belirtti. Türkiye İMSAD’ın bu işbirliğiyle sektörü geleceğe taşıyacak önemli bir misyon daha üstlendiğini kaydeden Fethi Hinginar, “Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sürdürülebilir malzemelerin kullanımına ve belgelenmesine talep artmaktadır. Sektörün çatı örgütü olarak, ülkemizde ihtiyacın karşılaması ve pazarın düzenlemesi için bu alanda da hizmet vermeyi görev biliyoruz” dedi. Hinginar, sözlerine şöyle devam etti: “Çevre etiketleri ve beyanlarının amacı, insan sağlığını olumsuz etkilemeyen, aynı zamanda çevreye daha az zarar veren ürünlere arz ve talebi teşvik etmek ve bu yolla çevresel iyileşme sağlamaktır. Çünkü binaların sürdürülebilirliği bugün artık büyük ölçüde kullanılan malzemelerin çevresel ve sağlık performansına bağlıdır. İşbirliği yaptığımız kuruluşlar UL Environment ve IBU, konularında dünyanın önde gelen belgelendirme kuruluşlarıdır. İnanıyoruz

14

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

ki, gerçekleştirdiğimiz bu işbirlikleri firmalarımıza rekabet üstünlüğü kazandıracak ve ülkemizin ihracattaki başarısını destekleyecektir.”

Ali Zain Assi: “Çevresel sertifika, ürünün şeffaflığı ve güvenilirliğini teyit eder.” UL Verification Services Inc. İş Geliştirme Bölge Müdürü Ali Zain Assi de, törendeki konuşmasında, ürün güvenliğinin sadece kullanımdan doğacak tehlikeleri değil, ürünün yaşam döngüsü boyunca çevresel, insan sağlığı ve sosyal refahına etkilerini de kapsadığını söyledi. 98 ülkede, 64 yetkili laboratuvar ile firmaların yeşil bina, yönetmelik ve tedarik politikalarına ilişkin gereksinimlerini karşıladıklarını belirten Ali Zain Assi, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çeşitli yeşil yönetmelikler, standartlar ve satın alma politikalarıyla birlikte UL’nin uyum onayları, firmaların ürün görünürlüğünü geliştirmekte ve pazarda ürüne olan talebi artırmaktadır. UL Environment Çevresel Ürün Beyannamesi ve UL Environment Çevresel İddia Onayları, ürünün şeffaflığı ve güvenirliğini teyit etmektedir.” Assi’nin verdiği bilgiye göre, UL’ın, yüzyıl süren güven mirası üzerine kurulan UL Environment; test, onaylama ve sertifikasyon hizmetleriyle, üreticilerin uluslararası pazara girmelerini sağlıyor. UL Environment tarafından geçerli kılınan

ve/veya sertifikalandırılan ürünler, karar vericilerin çok sayıda yeşil bina, yönetmelik ve tedarik politikalarına ilişkin gereksinimleri karşılamalarına yardımcı oluyor. Bu programlar ise; LEED® (Yeşil Bina Sertifika Sistemi /Leadership in Energy and Environmental Design), GSA Advantage!®, Yüksek Performanslı Okullar İşbirlikçisi (CHPS), Uluslararası Yeşil İnşaat Kodu (IgCC) ve Avrupa Birliği standart kural ve yönergelerini içeriyor.

Dr. Burkhart Lehmann: “Çevresel açıdan şeffaflık pazarda ürüne değer kazandırıyor.” IBU Genel Koordinatörü Dr. Burkhart Lehmann da konuşmasında, IBU’nun uluslararası standartlara dayanarak onay veren Almanya’daki tek organizasyon olduğunu söyledi. Çevresel Ürün Deklarasyonu (EPD) ile ürün ve hizmetlerin çevresel performanslarının incelendiğini ve çevresel açıdan şeffaf üretim politikasının beyan edildiğini belirten Dr. Burkhart Lehmann, deklarasyonun, pazarlama açısından da ürün kalitesinin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Dr. Lehmann, “EPD belgeleri; enerji ve kaynak verimliliği konusunda eko-tasarım yaklaşımlarının temelini oluşturmaktadır. Firmalar, bu beyanları ile çevreye duyarlılıklarını, kurumsal sorumlulukları olarak sunmaktadırlar” dedi.


I Sektörel

Uluslararası Kimlik Kazanacak Seramik Yarışmasında Ödüller Dağıtıldı Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Seramik Tasarım Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Türkiye seramik sektörünün uluslararası rekabet gücünü artıracak genç tasarımcıları keşfetmek amacıyla düzenlenen yarışmada, 12 ödül ve 150 bin TL para ödülü dağıtıldı. Yarışmaya yapılan 296 başvurunun arasından dereceye giren profesyonel tasarımlar için Türkçe ve İngilizce olarak digital sergi de yapılacak. Törende konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, “Ülkemizin ihracatçı 26 sektörünün 20’si tasarım yarışması düzenliyor. Bu yarışmalar, Türkiye’nin tasarımcı bir ülke olduğu ve ihracatını dünya standartlarında gerçekleştirdiği imajını da ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

Uluslararası olacak yarışma, 2023 ihracat hedefine katkı sağlayacak

ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Kayan, Türkiye seramik sanayinin ithalat bağımlılığı olmayan ve ihracata net katkı sağlayan stratejik bir sektör oldu-

ğunun altını çizdi. Sektörün 1,1 milyar dolar olan ihracat rakamını 2023 yılında 3,5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerin söyleyen Kayan, “Bu yarışma ile hedefimiz; genç tasarımcılarımızın üretilebilir, yenilikçi, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir tasarımları ile Türkiye seramik sektörünün rekabet gücüne ve 2023 hedefine katkı sağlamaları. Gelecek yıl bu yarışmanın uluslararası kimlik kazanmasını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin (ÇCSİB) düzenlediği Seramik Tasarım Yarışması’nda, sağlık gereçleri kategorisinde Mehmet Behzat Birtane, seramik kaplama malzemelerinde Aslı Erkun birinciliğe layık görüldü.

Çantalar için askılık yaptı

Yarışmanın sağlık gereçleri kategorisinin birincisi Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı öğrencisi Mehmet Behzat Birtane’nin “Hook” tasarımı, yalın formu, fonksiyonel ve yenilikçi olması nedeniyle birinciliğe layık görüldü. Seramik kaplama malzemelerinde birinci olan Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı öğrencisi Aslı Erkun’un “Strop” isimli tasarımı ise; geleneksel bir karo formatı olan altıgenin üretilebilir bir şekilde modernize edilmesi nedeniyle seçildi. YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

15


I Aktüel

Türkiye genelinde son yıllarda hızla artan üniversite sayısı yurt ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Fakat mevcut sayının, talebi karşılayamaması gayrimenkul sektöründe gözleri öğrenci yurtlarına çevirdi.

Avrupa Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ediz GİRAY

16

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Yatırımcıların Yeni Gözdesi “Öğrenci Yurtları” Geçtiğimiz yılın verilerine göre İstanbul’da 9’u devlet, 41’i özel üniversite olmak üzere toplamda 50 adet üniversite yer alıyor. Bu rakamlara göre Türkiye’deki üniversitelerin %29’u İstanbul’da. Üniversitelere her yıl yenileri eklenirken; yeni fakülteler ve yeni bölümler de açılıyor. Bu da öğrenci sayısında büyük bir artışa sebep oluyor. Fakat artan talebe rağmen öğrenci yurtları yetersiz kalıyor ve talebi karşılaya-

mıyor. Ya da niteliksiz öğrenci yurtları sebebiyle sunulan hizmetler öğrencileri başka alternatifler aramaya itiyor. İşte bu durum, gayrimenkul sektöründeki yatırımcıları atağa geçirdi. Uzmanlar, uygun lokasyonda ve profesyonel bir yönetimle yatırımı yapılan yurtların yerli ve yabancı yatırımcıları da cezp ettiğini belirtiyor. Modern mimari tasarımı, dekorasyonu ve sunduğu hizmetler ile Türkiye’nin en


konforlu özel öğrenci yurdu olan Konforist Edu Suites’i hayata geçiren Avrupa Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Giray, “Üniversitelerin yoğun olarak yapılandığı her yer potansiyel taşıyor. Önemi henüz anlaşılamamış olan öğrenci yurtları, orta vadede yatırımcıların gözdesi haline geldi. Fakat binayı inşa etmek yeterli olmuyor. Bu alanda var olan talebi canlı tutabilmek için öğrencilerin beklentilerine göre nitelikli hizmet vermek şart” dedi.

Üniversitenin Olduğu Her Yer Potansiyel Yurt ihtiyacına ve yapımına dikkat çeken Ediz Giray, “Tam olarak önemi anlaşılamamış olan öğrenci yurtları, yatırımcılığı yüksek potansiyeli ve henüz arz oranının talebin çok altında olması nedeniyle orta

vadede yatırımcıların gözdesi olacaktır. Mevcut talebin en fazla % 30’u civarında bir arz mevcut ve vasıflı öğrenci yurtları konusunda ciddi bir pazar açığı bulunuyor. Üniversitelerin olduğu her yer potansiyel taşıyor ” dedi.

konfor ve sosyal imkanlar göz önünde bulundurularak hizmet sunan Konforist, öğrencilerin görüş ve talepleri üzerine tasarlandı.

Yoğun İlgi İkinci Yurdu Getirdi

Kızlar İçin Kuaför ve Hamam, Erkekler İçin Playstation ve Maç Keyfi

Türkiye’nin en konforlu özel öğrenci yurdu Konforist Edu Suites, geçen yıl İstanbul’da açtığı kız öğrenci yurdunun gördüğü yoğun ilgiden sonra ikinci yurdu erkek öğrenciler için hizmete sokuyor. “Akıl Konforu”, “Edu Suites” ve “İşlevsel Tasarım” temalarıyla inşa edilen Konforist öğrenci yurtları, geçici bir barınma ve konaklama alanı değil tam bir yaşam ve motivasyon merkezi. Yurt tercihindeki en önemli etkenler; hijyen, sağlıklı beslenme, güvenlik,

Konforist yurtları, beş yıldızlı otel konforunda ve bir ev sıcaklığında, öğrencilerin başarılı olması için her detayın düşünüldüğü yüksek standartlara sahip bir yaşam alanı olarak inşa edildi. Kız yurdunda kız öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda kuaför, jakuzi, Türk hamamı ve kapalı havuz gibi alanlar mevcutken; erkekler için playstation ve TV odaları, bilardo, masa tenisi gibi oyunların bulunduğu Game Park, Gentelman Club ve Barbekü Bahçesi bulunuyor.

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

17


I Sektörel

Votorantim Cimentos Türkiye’ye 140 Milyon Avro’luk Yatırım Yapıyor Haziran 2015’te temeli atılacak yatırım ile şirketin Sivas Fabrikası’nın üretim kapasitesi üç kat arttırılacak.

Votorantim Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Çağan ALPAS

18

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Dünyanın en büyük sekizinci çimento üreticisi olan Votorantim Cimentos, Sivas fabrikasının kapasitesini arttırma projesi kapsamında bugün 140 milyon avroluk yatırım kararını duyurdu. Sivas’ın da bugüne kadar gördüğü en büyük yatırım olan Sivas Çimento Fabrikası, fabrikanın mevcut üretim kapasitesini üç kat arttırarak yıllık 0,6 milyon tondan 1,8 milyon ton çimentoya çıkartacak. Türkiye’de üretim kapasitesinin tamamını kullanan Votorantim Cimentos, Sivas yatırımının ardından pazardaki gücünü daha da arttıracak. Halen, Votorantim Cimentos’un Türkiye’deki toplam 3 milyon ton çimento üretim kapasitesi içinde %19 paya sahip olan Sivas Fabrikası’nın bu oranı, yeni yatırım ile

birlikte yüzde 42’ye yükselecek. Temeli Haziran ayında atılacak fabrika, sadece yapım aşamasında 700 kişiye istihdam sağlayacak ve çimento üretimine 2017 yılında başlanacak. Votorantim Cimentos’un sektörünün en çok talep gören ürünleri olan CEM I ve CEM II çimento üretimi, çimento pazarındaki gelişmeler ve talep doğrultusunda Sivas Fabrikası’nda yapılacak.

Votorantim Cimentos’un yeni yatırım paketi kapsamında Amerika kıtası dışında yapacağı en büyük yatırım Votorantim Cimentos 2015-2018 dönemi için 1.61 milyar avroluk yatırım paketini açıkladı. Bu yatırım paketi kapsamın-


da, şirket Brezilya’da beş, Bolivya’da bir yeni fabrika yatırımı ile birlikte Sivas’ta olduğu gibi mevcut tesislerinin kapasite artırımını ve modernizasyonu hedeflemektedir. Votorantim Cimentos’un Sivas’ta yapacağı 140 milyon avroluk bu yatırım, aynı zamanda bu yatırım paketi kapsamında şirketin Amerika kıtası dışındaki en büyük yatırımı olacak. Votorantim Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. CEO’su Mustafa Şefik Tüzün, “Votorantim Cimentos, Türkiye inşaat sektöründeki potansiyeli görmektedir ve bu yatırım Türkiye pazarındaki varlığımızı güçlendirmek yönündeki kararlılığımızın en önemli göstergelerinden biridir. Sivas yatırımının Türkiye çimento sektörüne de büyük bir dinamizm ve rekabet getireceğine inanıyoruz” dedi Avrupa, Afrika ve Asya bölgesinde, Çin hariç tutulduğunda Votorantim Cimentos’un toplam üretim kapasitesi içinde Votorantim Türkiye %29’luk paya sahiptir.

Votorantim Cimentos Hakkında 2012 yılından beri Türkiye çimento sektöründe yer alan Votorantim Cimentos, iştiraki olan VCEAA (Votorantim Cimentos Avrupa, Afrika ve Asya) ile Avrupa, Afrika ve Asya kıtalarında faaliyet göstermektedir. Votorantim Cimentos ’un üyesi olduğu Votorantim Grup yüzde yüz Brezilya sermayeli uluslararası bir şirkettir ve 20’den fazla ülkede çimento, metal, çelik, enerji, kağıt ve konsantre portakal suyu sektörlerinde faaliyet göstermektedir. 1933 yılından itibaren yapı malzemeleri (çimento, beton, agrega ve alçı) sektöründe yer alan Votorantim Cimentos, yıllık 54,5 milyon ton çimento** üretim kapasitesi ve 2014 yılındaki 4.14 milyar avroluk satış geliri ile sektörünün en büyük şirketlerinden biridir. Votorantim Cimentos en önemli ve en hızlı büyüyen pazarlarda stratejik konumlanması bulunan bir network ağında faaliyettedir. Votorantim Cimentos Brezilya dışında 13 ülkede faaliyet göstermektedir. Bunlar; ABD, Arjantin, Bolivya, Çin, Fas, Hindistan, İspanya, Kanada, Peru, Türkiye, Tunus, Şili ve Uruguay’dır.

Votorantim Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. CEO’su Mustafa Şefik TÜZÜN

Türkiye’de Votorantim Cimentos Votorantim Cimentos 2012 yılı sonunda girdiği Türkiye’de çimento, beton ve agrega sektörlerinde; Votorantim Sanayi ve Tic. A.Ş. Yibitaş Yozgat İşçi Birliği İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Votarantim Nakliyecilik Ticaret ve Sanayi A.Ş. olarak faaliyet göstermektedir. Şirketin, Türkiye’de Ankara-Hasanoğlan, Yozgat, Çorum ve Sivas’ta 4 entegre çimento fabrikası, Nevşehir ve Samsun’da 2 çimento öğütme paketleme tesisi ile yıllık toplam 3.0 milyon ton çimento üretim kapasitesi; İç Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde yer alan 16 hazır beton tesisi; Ankara-Lalahan ve Kayseri-Bünyan’da 2 adet agrega tesisi bulunmaktadır.

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

19


17. Avrupa Hazır Beton Birliği (Ermco) Kongresi Sona Erdi

I Sektörel

Bu yıl, Türkiye Hazır Beton Birliği’nin İstanbul’da ev sahipliği yaptığı 17. Avrupa Hazır Beton Birliği Kongresi (ERMCO) 400’ü aşkın katılımcıyla tamamlandı.

20

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Türkiye Hazır Beton Birliği’nin ev sahipliğini yaptığı 17. Avrupa Hazır Beton Birliği Kongresi 4-5 Haziran 2015 tarihleri arasında İstanbul Askeri Müze’de gerçekleştirildi. Kongreye İngiltere, İtalya ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkeden 400’ü aşkın hazır beton sektörü temsilcisi katıldı. Yurtdışından 38 ve yurtiçinden 23 toplamda 61 bilimsel bildirinin sunulduğu kongrede, beton çözümlerinin sürdürülebilirliği, betonun topluma katkısı, beton konusundaki gelişmeler, betonun pazarlanması ve yönetimini ele alan dört farklı oturum iki ayrı salonda düzenlendi. Kongrede de eş zamanlı olarak betonun üretimine ve test edilmesine yönelik malzemelerin, ürünlerin ve ekipmanların sunulduğu fuarın yanı sıra National Geographic’in dünyanın en iyi 25 harikası arasında gösterdiği Jason De Caires Taylor’ın su altı beton heykellerinin fotoğrafları da ERMCO 2015 Kongresi kapsamında sergilendi. Hem yurt içinden hem de yurt dışından akademisyenleri, kuruluşları, beton ve beton ekipmanları firmalarını buluşturan kongre 4 Haziran’da Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık ve ERMCO Yönetim Kurulu

Başkanı Stein Tosterud’un açılış konuşmalarıyla başladı. Yavuz Işık konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye’de sürekli gelişen inşaat sektörüne paralel olarak hazır beton sektörü her gün gelişme gösteriyor. Avrasya Tüneli, İzmit Tüneli ve 3’üncü köprü gibi mega projeler sektörümüz adına büyük fırsatlar sunuyor. Diğer taraftan Birliğimizin üyelerinin tesisleri standartlara uygun üretim yapılması ve insanlarımıza çok daha güvenli yaşam alanları yaratmak için KGS - Kalite Güvence Sistemi tarafından sürekli denetlenmektedir.” Kongrenin Ana Sponsoru IMER-L&T’nin Satış ve Pazarlama Sorumlusu Burcu Uygur, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ve Prof. Dr. Ali Taşdemir’in konuşmalarıyla devam eden açılış, çok değerli akademisyen Surrendra P. Shah’ın “Son 50 Yılda Beton Bilimindeki Gelişmeler” sunumuyla ilk oturumunu bitirdi. Öğleden sonraki oturumlarda betonun sürdürülebilirliği ve betonun topluma katkısı konuları kapsamında konusunda uzman konuşmacılar Avrasya Tüneli Projesi’ni ve 3. Köprü Projesi’ni değerlendirdi. Kongrenin ilk günü Su Ada’da düzenlenen ve Fatih Erkoç’un sahne aldığı gala yemeğiyle tamamlandı. Kongrenin son günü 3 oturumda gerçekleşti. Konusunda uzman birçok isim, betonun farklı yapım teknikleri, ülkelere göre beton sektörü ve beton sektöründeki pazarlama ve satış stratejileri hakkında önemli bilgiler aktardı. Çağlar boyunca birçok farklı uygarlık ve kültüre ev sahipliği yapan İstanbul’da düzenlenen Kongre, plaket töreniyle son buldu. 17. ERMCO Kongresi kapsamında 6 Haziran 2015 tarihinde Avrupa ve Asya yakalarını denizin altından geçen bir karayolu tüneliyle birleştirecek olan Avrasya Tüneli Projesi’ne (İstanbul Boğazı Tüp Geçit Projesi) teknik bir gezi düzenlendi.



I

Proje

İş Gyo Ve Nef’in Merakla Beklenen İlk Projesi “İnistanbul Gala” Satışa Çıktı! İstanbul’un en gözde yaşam merkezlerinden Topkapı’da hayat bulacak İnistanbul Gala projesi, 1+1’den 4+1’e kadar değişen 788 ünitesi, zengin sosyal olanakları, yeşil alanları ve avantajlı ödeme seçenekleriyle göze çarpıyor.

22

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015


egemen olduğu bir alandı. İş GYO ve Nef olarak bu araziyi, yenilikçi dokuların ağırlıkta olduğu bir projeyle şehir yaşamına dâhil edeceğiz. Projemizin titizlikle hazırlanan master-plan”ı, ulaşım, altyapı ve üstyapı gibi kavramlara dair tepeden tırnağa tüm ayrıntıları içeriyor. İnistanbul Gala ile zaman ve huzur gibi şehir yaşamının bilindik keşmekeşinde yitirebildiğimiz değerleri çevresel zenginlik, teknoloji ve gelecekle birleştireceğiz.”

“Aileler, öğrenciler, profesyoneller ve yatırımcılar kazanacak” Nef Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur ise şunları söyledi: “Nef ve İş GYO olarak kentsel dönüşüm ve sanayi dönüşümü sürecinde geleceğe yönelik kalıcı değerler bırakma hedefiyle yola çıktık. Amacımız, şehre değer katacak, geliştirilebilir ve şehir yaşamı açısından sürdürülebilir projeler hayata geçirerek, hem sosyal yaşamın zenginleşmesine katkıda bulunmak hem de değer kaybetmeyecek yatırımlar yaratmaktır. İnistanbul Gala bu anlamda çok önemli bir misyon üstlenirken, gelecekte Topkapı’da gerçekleştireceğimiz projelerimizin de portresini şimdiden çizecek ve son dönemin değerli yatırımlarından biri olarak farklılaşacak. Küçük bir şehir boyutuna sahip bu projemizde aileler, öğrenciler ve profesyoneller, sunacağımız esnek ödeme planı ile hayal ettikleri yaşam alanına kavuşacaklar.”

Üniversitenin karşısında, metronun hemen yanında

Türkiye’nin öncü iki gayrimenkul markası İş GYO ve Nef’in, şehir yaşamına örnek teşkil etmesi amacıyla birlikte gerçekleştirecekleri İnistanbul Gala projesinde satışlar başladı. Ön talep döneminde 7.000’den fazla başvuru alan proje, henüz temeli bile atılmadan yatırımcıların ve ev sahibi olmak isteyenlerin yoğun ilgisini topladı. İnistanbul Gala’nın, 2017 yılının Aralık ayında tamamlanması hedefleniyor. Projede şu ana kadar 618 ünite satıldı. Bu işbirliği kapsamında İstanbul Topkapı’da, eski Şişecam fabrikasının bulunduğu 80 dönümlük arsa üzerine 470 milyon dolarlık bir yatırım yapılması planlandı. Bu dönüşüm alanı üzerin-

deki ilk proje olan İnistanbul Gala; 1,5 yıl süren detaylı hazırlık süreci, küçük bir şehrin inşasını temel alan ayrıntılı “master-plan”ı, İstanbul’un merkezine ve gözde yerleşim alanlarına yakın konumu ve yatırımcılara yönelik kazançlı seçenekleriyle ön plana çıkıyor.

“Özlediğimiz değerleri geleceğe taşıyoruz” İnistanbul Gala tanıtım toplantısında Nef ile yaptıkları iş birliği hakkında konuşan İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes şunları söyledi: “Sektörün iki büyük firması olarak çok önemli bir birlikteliğe imza atıyoruz. Projenin inşa edileceği arazi, geçmişte sanayinin

İnistanbul Gala, şehrin yaşamsal damarlarına olan yakınlığıyla cazibesini artırıyor. 35.000’e yakın işletmenin yer aldığı, günde ortalama 1,3 milyon kişinin ziyaret ettiği bir bölgede yapılacak olan proje, alışveriş merkezleri, genişleyen ulaşım ağı, spor ve kültür tesislerinden oluşan verimli yaşam hattına olan yakınlığıyla yatırım değerini artırıyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa kampüsünün hemen karşısında, Davutpaşa metro istasyonuna 100 metre uzaklıkta inşa edilecek proje, tramvay ve metrobüs hatlarına da doğrudan bağlantı içeriyor, Zincirlikuyu, Çağlayan, Yenikapı, Bakırköy, Ataköy ve Atatürk Havalimanı gibi merkezlere yakınlığıyla fark yaratıyor.

Dünyaca ünlü mimarlar tasarladı Mimari tasarımını 1935’te kurulan ve 24 farklı ülkede ofisi bulunan dünyaca

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

23


ünlü tasarım ve mimarlık firması Perkins+Will’in üstlendiği İnistanbul Gala, tüm alt ve üstyapı ayrıntılarının yer aldığı master-plan’ıyla da öne çıkıyor. Perkins+Will, geçtiğimiz ay içinde Nef New York projesi ile dünyanın en iyi projesi ödülünü kazandı. Projenin ortak alanları ve daire içleri ünlü Türk tasarım firması Autoban tarafından, Foldhome üniteleri ise Coca Cola, Starbucks, Sony, Samsung, Bent-

24

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

ley gibi markalar için çalışan dünyaca ünlü endüstriyel tasarımcılar tarafından tasarlandı. Peyzajından şebeke sistemlerine, küçük bir şehrin inşasının sahip olduğu ayrıntı seviyesinde tasarlanan İnistanbul Gala, 4 blok dâhilinde toplamda 788 üniteyi içerisinde barındıracak. İnistanbul Gala 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 olmak üzere 48 metrekareden 308 metrekareye kadar farklı büyüklüklerde daireleri içinde bulunduruyor.

Dünyada bir ilk: Foldhome Yeşil alanları ile dikkat çeken İnistanbul, iki tarafı ağaçlı yürüyüş parkurları, koru ve piknik alanı, eğlence adası ve yarı olimpik yüzme havuzu gibi sosyal ve çevresel donatıların yanı sıra, Nef tarafından birçok projede başarıyla uygulanan Foldhome konseptine de ev sahipliği yapıyor. Foldhome sisteminde, daire sakinleri müzik odası, fitness salonu, oyun odası, sinema odası gibi


kişiye özel 24 farklı kullanım alanını sabit aidat ödemeden yalnızca kullanılan zaman kadar bir ücret ödeyerek kullanabiliyorlar. Bu sayede ev sahipleri, konut dışında da kullanabilecekleri kişisel alanlara sahip olabiliyor.

İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. hakkında 1999 yılında T. İş Bankası A.Ş.’nin sermayedarlığı ile kurulan ve aynı yıl içinde halka arzını tamamlayarak Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlayan İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. (İş GYO), gayrimenkullere ve gayrimenkul projelerine yatırım yapmak üzere kurulmuştur. Değişimin mimarı olarak yola çıkan İş GYO, yatırımlarını ve kaynaklarını etkin bir biçimde değerlendirerek çağdaş insana ve kentlere yakışan mekânlar oluşturmaktadır. Tüm çalışmalarında istikrarlı büyüme ve yüksek karlılık ilkesiyle ve hissedarları için yarattığı değeri sürekli kılmak misyonuyla hareket etmektedir. İş GYO’nun ağırlıklı olarak ticari gayrimenkullerden oluşan portföyü lokasyon, gayrimenkul

tipi ve sektör bazında çeşitlendirilmiştir. Şirketin portföy yatırımlarının değer bazında yaklaşık % 33’ü ofis, %23’ü alışveriş merkezi ve hipermarket, %1’i otel, %1’i arsa, %39’u proje, %3’ü para ve sermaye piyasası araçları şeklindedir. Ticari gayrimenkul sektöründe İş Kuleleri Kompleksi, Kanyon AVM, Ankara İş Kulesi, Maslak Binası, Ankara Merkez, Ankara Kızılay, Sirkeci ve Antalya Banka Hizmet Binaları, Güneşli Operasyon Hizmet Binası, Taksim Ofis Lamartine, Real Hipermarket, Mallmarine AVM, Marmara Park AVM, Kapadokya Lodge Otel portföyünde yer alan gayrimenkullerdir. Daha fazla bilgi için http://www.isgyo. com.tradresini ziyaret edebilirsiniz.

6 ülkedeki büyük metropollerde sektörel ihtiyaçları analiz etmek için uzman kişi ve kurumlarla çeşitli anketler ve araştırmalar yapan Nef, hedef kitlenin beklentilerine en uygun şekilde tasarımı odak noktası haline getirerek çalışmakta ve gayrimenkul sektörüne yeni bir soluk kazandırmak için satıştan pazarlamaya bütün katma değer zincirini yeniden tasarlamaktadır. Dünyanın en iyi 10 mimarlık firmasından 3’ü ile aynı anda çalışan dünyanın sayılı gayrimenkul firmasından biri olan Nef, projelerinde iç mekân ve dış cephenin yanı sıra seramiklerinden kapı kollarına kadar en ince ayrıntılarda bile tasarımı ön planda tutmakta ve dünyaca ünlü tasarımcılarla çalışmaktadır.

Nef hakkında Nef, Timur Holding’in bünyesi altında yer alan bir gayrimenkul markasıdır. 2010 yılından bu yana en küçük alanları değerlendirerek yaşama katan ve insanlar için ince düşünülmüş yaşam alanları tasarlamayı amaçlayan Nef, bu hedefle çıktığı yolda kısa sürede büyük işlere imza attı. Türkiye’de ve dünyada

Proje Künyesi: Arsa Alanı: 25.564m2 Toplam Peyzaj Alanı: 20.764 m2 Blok Adedi: 4 (A-B-C-D) Ünite Adedi: 788 Konsept Mimari: Pekins + Will İç Tasarım: Autoban

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

25


I Sektörel

‘Betonik Fikirler’e Rekor Katılım Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Betonik Fikirler Proje Tasarım Yarışması’nın ödül töreni, Sabancı Center’da gerçekleştirildi.

Akçansa Genel Müdürü Mehmet HACIKAMİLOĞLU

26

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa tarafından üniversite öğrencilerini yaşadıkları şehirleri kendi sürdürülebilir fikirleriyle dönüştürmeye teşvik etmek için bu yıl altıncı kez düzenlenen Betonik Fikirler Proje Yarışması’nın sonuçları, 12 Mayıs Salı günü Sabancı Center’da düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Törene, Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gürdal, Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu ve Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Timur’un yanı sıra Betonik Fikirler Proje Yarışması jüri üyeleri ve finale kalan öğrenciler katıldı. Betonik Fikirler Proje Yarışması Ödül Töreni’nde, geçen yıl yarışmada birinci olan Enerjik Beton adlı proje de konuklara tanıtıldı.

Betonik Fikirler, 2015’te 44’ü aşkın üniversiteden 316 öğrencinin katılımıyla rekor kırdı Bu yıl da tüm Türkiye’den üniversite öğrencilerinin katılımına açık olarak düzenlenen yarışmaya, 44’ü aşkın üniversitenin 41 farklı bölümünden 316 öğrenci başvurdu. Gruplar halinde yarışan öğrenciler, bu yılki ana tema gereğince, yaşadıkları şehirleri kendi sürdürülebilir fikirleriyle dönüştürebilecekleri projeler geliştirdi. Yarışmaya sunulan projeler, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Dr. T. Cüneyt Evirgen, Marka Danışmanı Temel Aksoy ve Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu tarafından değerlendirildi.


Betonik Fikirler ’in birincisi Grup Buy Beton, Akçansa’da staj yapacak Jüri değerlendirmesi sonucunda 6. Betonik Fikirler Yarışması’nın birincisi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencilerinin birlikte oluşturduğu Grup Buy Beton oldu. İkinciliği Erciyes Üniversitesi’nden Grup Alfa Kimlik alırken, İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Grup Betonarge yarışmayı üçüncü olarak tamamladı. Grup Buy Beton üyeleri, hem birer iPad hem de Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa’da staj imkânı kazandılar. Ayrıca HeidelbergCement Almanya tesislerine bir teknik ziyaret gerçekleştirme şansını elde ettiler. 2. ve 3. gruplara ise iPad mini hediye edildi.

Gürdal: “Bilginin yeniden egemen olduğu günümüzde gençlere büyük rol düşüyor” Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gürdal, ödül töreninde yaptığı konuşmada, bilginin yeniden egemen olduğu yeni düzende, gençlere büyük rol düştüğünü söyledi. Gürdal, “Günümüzde teknoloji hâkimiyeti ve gelişmiş üretim yeteneği yeniden ön plana çıktı. Eğitimde sağlanabilecek pozitif gelişmeler üniversitelerin bilgi paylaşım yeteneklerini ve stratejilerini belirler-

lerken, sürdürülebilir bir gelecek için de çevre bilincinin yaygınlaşmasında önemli bir rol olmaya başladı. Tam bu noktada, geleceğimizi emanet edeceğimiz genç yetenekleri çok önemsiyor, onların fikirlerini ve yaratıcılıklarını destekliyoruz. Bunun en güzel örneği olan Betonik Fikirler Proje Yarışması’yla Akçansa, her yıl yıl gençlerimize ve sektörümüze katkı sağlamaya devam edecektir” dedi. Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu ise “Betonik Fikirler Proje Yarışması her yıl çığ gibi artan bir ilgiyle gerçekleşiyor. Bu yıl yarışmamıza 44’ü aşkın üniversiteden 316 öğrenci katıldı. Bu ilgi bize gösteriyor ki, ‘Y’ kuşağı diye tanımladığımız gençler; fikrine önem verilmesini isteyen, girdiği ortamda eksiklik ve aksaklıkları hemen fark eden, dünyanın geleceği için endişelenen ve bunu düzeltmek için istek duyan kişilerden oluşuyor. Dolayısıyla biz Akçansa olarak, onları geleceğin liderleri, geleceğin yetenekleri ve geleceğin Akçansa’lıları olarak görüyor, yanımızda olmalarını istiyoruz. Betonik Fikirler Proje Yarışması da hem gençlerin seslerini duyurmalarına vesile oluyor hem de bizim aradığımız genç ve yetenekli bireyleri karşımıza çıkarıyor” diye konuştu.

‘Her adımda elektrik üreten’ Enerjik Beton 5. Betonik Fikirler Proje Yarışması’nda

Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Hakan GÜRDAL

birinci olan Smartcem adlı proje de bu yılki ödül töreninde yer aldı. ‘Enerjik Beton’ olarak da adlandırılan proje, atılan her adımda elektrik üretiyor. Basıncın elektrik enerjisine dönüştürülmesiyle yüzde 100 enerji tasarrufu sağlanıyor. Betonu enerji üretim sürecine entegre eden Smartcem projesi, piezoelektrik materyalinin basınçla birleşmesi halinde elektrik enerjisi açığa çıkarmasına odaklanıyor. Böylece gün boyu atılan adımlar, elektrik enerjisine dönüştürülerek aydınlatmada kullanılabiliyor.

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

27


I Proje

Ziylan Gayrimenkul, Türkiye’de sosyal yaşama yön verecek, dünya çapında bir ilke imza atıyor. WaterGarden İstanbul adıyla, Ataşehir’de, 2016 yılının ikinci çeyreğinde açılacak proje, “tadı başka” sloganıyla, yenilikçi gastronomi, eğlence ve kültür merkezi olarak dünyada ilk olacak.

Ziylan Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet ZİYLAN

28

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Hayata Yepyeni Bir Tat, Dünya’da Bir İlk; “WaterGarden İstanbul” Proje sahibi Ziylan Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ziylan; basın toplantısıyla açıkladığı bu özel proje hakkında; “İstanbul’un Anadolu yakasında, Ataşehir’e yeni bir soluk getirecek WaterGarden İstanbul projesini 750 Milyon TL yatırımla 2016 yılının ikinci çeyreğinde hayata geçireceğiz. WaterGarden İstanbul tamamlandığında sadece Anadolu yakasının değil, tüm İstanbul’un “kalbinin” attığı bir merkez olacak. Böylesi büyük rakamlarla, Türkiye’de ve dünyada ilk olması hedefiyle yola çıktığımız ve yatırım yaptığımız WaterGarden İstanbul’un inşasına başlarken içimiz çok rahat. Biz Türkiye’nin ekonomik istikrarına ve geleceğine güveniyoruz. Bu güvenle, uzun vadeli yatırımlar yapmaktan çekinmiyoruz.” dedi. Mehmet Ziylan; “Tadı Başka, Keyfi Başka, Ruhu Başka” sloganıyla hazırlıklarına başladığımız projemizin; 2016

yılına kadar sürecek inşaatı sırasında 1000, açıldıktan sonraysa 2000 kişiye istihdam sağlayacağını söylemekten de mutluluk duyuyorum.” diyerek sözlerine devam etti.

Yeme İçme ve Eğlence Sektörü Gelişmeye Açık Dünyadan ve ülkemizden yeme içme rakamlarını da paylaşan Mehmet Ziylan; NRA (National Restaurant Association) ile TURYİD (Türkiye Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği)’in verilerine dayanarak şunları söyledi; “2014 yılında, Amerika’da ev dışı yeme içme içmeye harcanan toplam miktar 600 milyar dolar. Türkiye’de ise yılda toplam 24 milyar dolarken, bu rakamın yarısını İstanbul tek başına karşılıyor. Bu verilerden yola çıkarak söyleyebiliriz ki Amerika’da yıllık kişi başı ev dışı yeme içme harcaması 1900 dolar iken,


Avrupa’da 1300, ülkemizde ise kişi başı harcama sadece 300 dolar. Bu rakamlar sektörde, ileriye yönelik gelişme potansiyelini çok açık bir şekilde gösteriyor.” Mehmet Ziylan; “Son yıllarda ülkemiz ekonomisinde yaşanan istikrar; “yeme içme” ve “eğlence” sektörünün büyü-

mesi için çok önemli katkılar sağladı, sağlamayı sürdürüyor. Ataşehir’in hızla değişen sosyo-kültürel ve demografik yapısına yeni bir soluk getirecek WaterGarden İstanbul; eğlence, kültür, gastronomi ve alışveriş alanlarıyla dikkat çekerken, içinde pek çok ilki de ba-

rındıracak.” dedi. Ziylan Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ziylan ayrıca; “Günümüzde rekabet yalnızca ürünler veya firmalar arasında olmuyor. Ülkeler ve şehirlerarasında da ciddi bir rekabet yaşanıyor. Beklentileri değişen ve gelişen yerli ve yabancı turist

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

29


taleplerine uygun olarak ülkemizde ve özellikle İstanbul’da; turizm sektörünün, dünyaya sunabileceği pek çok alternatif ürün bulunuyor. WaterGarden İstanbul; bünyesinde toplayacağı “gastronomi” ve “eğlence” markalarıyla, İstanbul’un dünyanın sayılı marka şehirlerden birisi olmasında rekabet gücünü artıracak bir yatırım olarak da önemli bir rol oynayacak.” dedi. Ziylan; Anadolu yakasının yükselen yıldızı Ataşehir’de yediden yetmişe tüm İstanbul halkının yanı sıra, yerli ve yabancı turistler için de, farklı lezzet ve eğlence seçenekleri sunacaklarını söyledi. Mehmet Ziylan; “Perakende sektöründeki tecrübemizi, gayrimenkul alanına taşıyarak, hem Türkiye hem de uluslararası arenada bir ilki hayata geçiriyoruz. Yemyeşil bitki örtüsüyle kuracağımız Park, Avrupa’nın en gelişmiş, en büyük ve en kapsamlı Show Havuzu,

30

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Türkiye ve dünya mutfaklarından özenle seçeceğimiz yeme içme mekânları, büyük küçük herkesin eğlenebileceği temalı alanlarımızla WaterGarden İstanbul’u, saat sınırlaması olmayan İstanbul’un dinamiklerine yön veren farklı bir konsepti hayata geçiriyoruz” dedi.

Avrupa’nın En Gelişmiş ve En Büyük Gösteri Havuzu Günün ilk ışıklarıyla açılıp gece geç saatlere kadar kesintisiz hizmet verecek WaterGarden İstanbul’da; 5 bin metrekare alan üzerine kurulacak Avrupa’da bir yaşam merkezi içinde yer alan “en büyük ve en gelişmiş” gösteri havuzu yapılıyor. Bu özelliğiyle dünyada bir ilk olacak WaterGarden İstanbul’da su, müzik, ateş, lazer, ışık ve eşsiz koreografi eşliğinde etkileyici gösteriler ziyaretçilerle buluşacak. Bu özel havuz, Water Garden’ın ismindeki suyu temsil ediyor.

15 bin metrekare PARK WaterGarden İstanbul’da ayrıca içinde “mini golf”, “extreme park”, “çocuk parkı” da bulunan, çok çeşitli bitkinin ve ağaçların yer aldığı, 15 bin metrekarelik Park kuruluyor. Yemyeşil bir alan olarak konumlanan ve açık alanların yarısını kaplayacak olan park; bitki çeşitliliğiyle bölgenin oksijen deposu da olmaya aday. İçinde botanik bahçesi de olacak Park; WaterGarden İstanbul’un en dikkat çekici bölümlerinden biri ve WaterGarden’ın ismindeki bahçeyi temsil ediyor.

Gastronomi Merkezi “Yaşam ve gastronomi” merkezi olarak konumlanan WaterGarden İstanbul’da; Türk ve dünya mutfağından eşsiz lezzetler, Türkiye’nin her köşesinden yöreye özgü geleneksel tatların İstanbul’daki ilk adresleri, Anadolu ilk defa yer alacak markalar, en sevilen markaların en


özel konseptleriyle restoranlar, bistrolar, kafeler, food court ve lezzet noktaları yer alacak.

Nostalji Sokağı Her biri muhteşem Show Havuzunun etrafında konumlanacak yeme içme mekanlarında,; suyun ferahlığı ve şovların görkemiyle her yemek eşsiz bir ziyafete dönüşecek. Bunlara ek olarak, projenin dikkat çeken önemli bölümlerinden; en az 50 yıllık geçmişi olan lezzetlerin bulunacağı “Nostalji Sokağı”nda, bugün hala büyük bir keyifle tüketilen her bölgeden yiyecek ve içeceklerin yer aldığı dükkânlar da yer alacak.

Organik Pazar Dünyada sağlıklı yaşam trendinin hızla artması, doğal ürünlere gösterilen talebin çoğalmasından yola çıkarak planladığımız Organik Pazar da, haftanın yedi günü açık olacak.

Eğlencenin Yeni Adresi Ataşehir’de konumlanacak WaterGarden İstanbul’da; ayrıca 11 salonlu ‘sinema kompleksi’, yerli ve yabancı sanatçıların, grupların, orkestraların sahne alacağı ve açık hava sineması olarak da kullanılabilecek 4000 kişilik etkinlik alanı, ‘tiyatro salonu’, “eğlence kulüpleri”, çocuklar ve yetişkinlere hizmet verecek ‘mutfak sanatları okulu’, “spor merkezi”, “bowling salonu”, “çocuk oyun alanı”, “çocuk yuvası” ve yer alıyor.

Çocuk Yuvası WaterGarden İstanbul’da kurulacak

çocuk yuvasının en büyük özelliğiyse, aileler burada vakit geçirirken, çocuklarını gönül rahatlığıyla, uzman ve deneyimli eğitimcilerin bulunacağı yuvalara bırakabilmeleri...

Sıradışı bir konsept, eşsiz bir lokasyon İstanbul’un en modern ve yüksek nüfuslu semti Ataşehir’de, Uluslararası İstanbul Finans Merkezi’nin yanında yer alan WaterGarden İstanbul milyonlarca İstanbulluya, yerli ve yabancı turistlere eşsiz bir deneyim sunacak. 2012 yılında Uluslararası Modern Şehircilik Ödülü’nü kazanan, yüksek gelir grubuna ait lüks rezidansların ve gökdelenlerin yer aldığı, merkez ofisler ve iş yerlerinden oluşan Ataşehir; aynı zamanda İstanbul’un en önemli iş ve ticaret merkezlerinden biri konumunda. WaterGarden İstanbul; birincil kapsama alanında 1 milyon, ikincil kapsama alanında 2 milyonu aşkın İstanbullunun çekim alanının merkezinde yer alıyor. Genç nüfusuyla dikkat çeken, orta ve üstü gelir seviyesi olan Ataşehir bölgesinin eğitim seviyesi çoğunlukla üniversite mezunlarından oluşuyor. D-100 karayolu ve TEM otoyolunun kesişim noktasında bulunan Ataşehir, Boğaziçi Köprüsü’ne 15 dk., Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne 17 dk., Bağdat Caddesi’ne 10 dk. ve Sabiha Gökçen Havalimanı’na 25 dk. uzaklıkta yer alıyor. Çok yakında hizmete girecek Ümraniye, Ataşehir, Göztepe raylı sistem hattı, Marmaray ve diğer metro hatlarıyla entegre olacak bölge ulaşım kolaylığıyla da önem kazanıyor.

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

31


I Sektörel

Çimsa, İlk Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı Türkiye’nin önde gelen çimento ve yapı malzemeleri üreticilerinden Çimsa, 2015 yılının ilk çeyreğinde satış hasılatının 234 milyon TL’ye ulaştığını açıkladı. Şirketin dönem karı ise 42 milyon TL olarak gerçekleşti.

40 yılı aşkın süredir Türkiye’deki çimento sektörünün öncüsü olan Çimsa, 2015 yılı ilk çeyrek döneme ilişkin finansal sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, geçen yılın aynı dönemine göre satış hasılatı %4 artarak 234 milyon TL’ye ulaşmıştı. Şirketin ilk çeyrek net dönem karı ise 42 milyon TL olarak gerçekleşti.

Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay: Çimento sektörü ve Çimsa ilk çeyrekte büyüme trendini devam ettirdi

Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay

32

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Deneyimi, geniş ürün yelpazesi, insana ve çevreye saygılı yaklaşımıyla çimento ve yapı malzemeleri sektöründe fark yaratarak sürekli büyüyen Çimsa’nın bu dönemde satış gelirini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artırarak 324 milyon TL’lik satış hasılatına ulaştığını vurgulayan Özhatay, Çimsa’nın operasyonel performansını her yıl istikrarla

artırdığını açıkladı. Afyon Çimento fabrikamızı modern hale getirerek üretimi daha verimli hale getirmek için yatırım yapacağız Sektörün önemli bir oyuncusu olarak, büyümeyi sürdürülebilir kılmak, değişen dünya koşullarında geliştirilen ürün ve hizmetlerle hızlı bir şekilde çözüm üretmek hedefiyle çalıştıklarını belirten Özhatay, “Ülkemize, toplumumuza ve sektörümüze daha fazla fayda sağlamak amacıyla yatırımlarımıza istikrarlı bir şekilde devam ediyoruz. Bu yıl için bizi heyecanlandıran bir organik büyüme projemiz var. 2012 yılında bünyemize kattığımız Afyon Çimento Fabrikamızı, modern teknolojilerle donatılmış yeni bir üretim tesisine taşımak yönünde Yönetim Kurulumuz karar aldı. Çimento fabrikamızı modern hale getirerek üretimi daha verimli hale getirmek için yaklaşık 165 milyon dolar tutarında bir yatırım gerçekleştireceğiz” dedi.



I Proje

“Tema İstanbul’da Yaşam Başlıyor”

Avrupa’nın en büyük, Türkiye’nin ilk master planlı özel sektör gayrimenkul projesi Tema İSTANBUL’da, Temmuz ayında gerçekleşecek teslimatlar öncesinde “Tema İSTANBUL’da Yaşam Başlıyor” kokteyli düzenlendi.

34

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

“Tema İstanbul’da Yaşam Başlıyor” kokteyli, konut sahipleri ve ailelerinden oluşan yaklaşık 5.000 kişilik dev katılımla gerçekleşti. Tema İSTANBUL’un eşsiz atmosferinde sosyal tesiste gerçekleşen gece, Jale ve Berkay Özideş solistliğindeki Kürşat Başar ve Orkestrası’nın zengin repertuvarı ve başarılı sahne performansıyla, adeta bir müzik festivaline dönüştü. Ritim Grubu’nun efektif ve hareketli müziğiyle coşan Tema İSTANBUL sakinlerinin gönlünce eğlendiği gece, adeta bir şölen havasında geçti. Yapılan şovlar, farklı etkinlikler ve gösterilerle birbirinden renkli görüntülere sahne olan “Tema İSTANBUL’da Yaşam Başlıyor” kokteyli, projeyi hayata geçiren MESA, ARTAŞ-AVRUPA KONUTLARI, ÖZTAŞ, KANTUR-AKDAŞ Ortak Girişim Gurubu üst yönetiminin ev sahipliğinde gerçekleşti. MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, ARTAŞ-AVRUPA KONUTLARI Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, KANTUR-AKDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur ile Tema İSTANBUL Genel Müdürü Mesut Arslan’ın hazır bulunduğu ve Tema İSTANBUL yönetimi de tam kadro olarak yerini aldı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz’in yanı sıra Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya’nın da katıldığı gecede, Tema İSTANBUL’da konut sahibi olan ailelerden oluşan yaklaşık 5.000 kişi, sunulan yeni yaşam kültürü ve müstakbel komşuları ile tanıştı

Mega projenin tüm süreçleri Tema İSTANBUL belgeseli ile tanıtıldı “Tema İSTANBUL’da Yaşam Başlıyor” kokteylinin açılış konuşmasını yapan Tema İSTANBUL Genel Müdürü Mesut Arslan, Tema İSTANBUL’un eşsiz özelliklerine, Türkiye’nin dünya çapındaki mega karma projesinin ilk gününden bu yana tüm süreçlerini özetleyen belgesel ile vurgu yaptı. Mesut Arslan, “Böylesine güzel bir akşamda, Tema İSTANBUL’un eşsiz atmosferinde, bu onur gecemizde birlikte olduğunuz için teşekkür ediyor ve hepinize hoşgeldiniz diyorum. Böyle muhteşem bir projeye doğrudan ve dolaylı olarak katkısı bulunan herkese teşekkür ediyorum” diyerek, konut seçiminde yaptıkları doğru tercihten dolayı Tema İSTANBUL sakinlerini de tebrik etti.

Mimari tasarım, Ortak Girişim Grubu’nun katkıları ve Tema İSTANBUL konutlarını tasarlayan İki Design Group kurucu ortağı Murat Kader de, Ortak Girişim Grubu yönetiminin, benzersiz tecrübeleri ile yaptıkları katkıları ve işbirliğine vurgu yaparak, “Tema İSTANBUL’un mimari tasarım sürecinde, yaklaşık 80 hafta boyunca bizim ofiste ekranlara kâğıtlar yapıştırarak önemli katkılarda bulundular” dedi. Murat Kader, bir mimar olarak burada son kullanıcılar ile bir arada bulunmaktan duyduğu mutluluğu da dile getirdi.


Tema İSTANBUL, ayrı bir önem ve anlam taşıyor MESA, ARTAŞ-AVRUPA KONUTLARI, ÖZTAŞ, KANTUR-AKDAŞ’ın ulusal ve uluslararası başarılarına dikkat çeken MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu ise Ortak Girişim Grubu’nun tüm üyeleri için Tema İSTANBUL’un çok önemli bir proje olduğunu, ayrı bir anlam taşıdığını vurguladı. Mega karma proje ile uyuma bölgesi olan Atakent’in kaderini değiştirerek, her yönü ile bir şehir merkezine dönüştürmeyi amaçladıklarını belirten Boysanoğlu, “Tema İSTANBUL konut bölgesi de bunun ilk adımıydı. Tema İSTANBUL’un bundan sonraki etapları olan Tema WORLD ve

Tema PLAZA ile bu dönüşümü tamamlayacağız” şeklinde konuştu. Bugün bizim onur gecemiz, eğlence akşamımız diyen Boysanoğlu, “Bu çok özel projede, hepinize huzurlu, sağlıklı ve uzun bir yaşam diliyorum. Bu güzel Tema İSTANBUL akşamında da iyi eğlenceler diliyorum” dedi.

Tema İSTANBUL’un ilk site yöneticisi Süleyman Çetinsaya 2013 senesi Temmuz ayında gerçekleştirilen lansman ile projeyi duyurduklarını ve 24 ay gibi kısa sürede teslim edeceklerini belirten ARTAŞ-AVRUPA KONUTLARI Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya da, “MESA, ARTAŞ-AVRUPA

KONUTLARI, ÖZTAŞ ve KANTUR-AKDAŞ olarak sözümüzü tuttuk. 1 Temmuz’dan itibaren ve birinci bloktan başlamak üzere ayın sonuna kadar 3.531 konutun tamamı teslim edilecektir. Bu konuda gününü gecesine katan herkesi kutluyor ve teşekkür ediyorum” dedi. Süleyman Çetinsaya, “Bu sitenin ilk yöneticisi de benim. Burada 1.5 sene sizlerle beraber, mutluluğunuz için, huzurlu bir yaşam için birlikte olacağız” dedi. Süleyman Çetinsaya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapılan mutabakat ile birlikte proje içinde yer alan ve yapımını üstlendikleri Tema Metro Durağının yapımının da 2018-2019 yıllarında tamamlanmasının planlandığını açıkladı.

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

35


Tema İSTANBUL’da ilk kahkahaların kaynağı, Ali Kantur “Bana söyleyecek söz kalmadı” diyerek başladığı konuşmasında yaptığı esprilerle Tema İSTANBUL sakinlerini kahkahaya boğan KANTUR-AKDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur da, “Tema İSTANBUL sakinlerine, mutlu ve huzurlu bir yaşam dilerken, hep böyle güle güle oturun diyorum” şeklinde konuştu. Kokteyle katılan Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz ile Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya da, yaptıkları konuşmalarla Tema İSTANBUL’un benzersiz özelliklerine ve bölgeye yaptığı katkıya değinerek, emeği geçen herkese teşekkür ettiler.

Kaliteden taviz verilmeden rekor sürede tamamlanıyor Türkiye’nin en büyük konut şantiyesinin kurulduğu Tema İSTANBUL’da toplam 3.531 konut, sosyal tesisler, donatılar, kreş ve TED Atakent Koleji’ne evsahipliği yapan eğitim kampüsünün yapımı, tek seferde ve 24 ay gibi rekor bir sürede gerçekleştirilecek. Kaliteden ödün verilmeksizin günlük ortalama 5 dairenin anahtar teslim şekilde tamamlandığı Tema İSTANBUL, adeta bir konut üretim fabrikasına dönüşerek, eriştiği olağanüstü hızla bu alanda da rekora imza attı. Fiziki ilerlemenin %100’e yak-

36

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

laştığı Tema İSTANBUL’da, bazı konutlarda beyaz eşya montajları sürüyor, büyük bölümünde ise temizlikler yapılarak, Temmuz ayındaki teslimatlar için son hazırlıklar tamamlanıyor.

İstikrarlı sıra dışı satış başarısı ile sektörüne referans oldu Türkiye ve Avrupa’nın en büyük özel sektör gayrimenkul projesi Tema İSTANBUL, istikrarlı ve başarılı satış performansı ile de fark yarattı. Tema İSTANBUL, yakın zamana kadar günde yaklaşık 4 konut olan satış hızını, teslimatların yaklaşması ve yeni tanıtım faaliyetleri ile birlikte günde 5 konutun da üzerine taşıdı. İstikrarlı ve sıra dışı konut satış hızı ile de benzersiz bir performans sergileyerek Türkiye gayrimenkul sektörüne referans olan, moral veren Tema İSTANBUL’da bugüne kadar 2.800’ün üzerinde konut satışı gerçekleşti. Tema İSTANBUL’un olağanüstü performansı ile çok önemli katkılarda bulunduğu Küçükçekmece - Atakent çevresi, en hızlı konut satışı gerçekleşen bölgesi konumuna ulaştı. - Yaşam için öne çıktı, yatırım için değer kazandı Sahip olduğu eşsiz özellikleri cazip fırsatlar sunan Tema İSTANBUL, yaşam için öne çıkmasına karşın yatırım açısından da değer kazandı. Kalite/değer

endeksi en ideal seviyede yer alan Tema İSTANBUL, eşsiz özellikleriyle yatırım için gelenleri dahi yaşam için ikna ediyor. Türkiye’nin sembol projesi Tema İSTANBUL, konut sahiplerine henüz yapım aşamasındayken dahi çok büyük avantajlar sundu. Tema İSTANBUL, benzersiz nitelikleriyle müşterilerine en hızlı satış kararı aldıran proje konumuna da ulaştı. Daha ilk görüşmede satış oranı %20 olan Tema İSTANBUL konutlarında, ikinci ziyaretlerdeki %43’lük oranla birlikte, satın alma kararını ilk üç görüşmede veren müşterilerimizin oranı ise %88 oldu. Konutların %30,4’ünün peşin satıldığı Tema İSTANBUL konutlarında, müşterilerin %72’si lisans ve lisansüstü eğitime sahip, %23’ü ise lise mezunu. Bu oranlar da; Tema İSTANBUL’un ‘yaşanacak proje’ olarak öne çıktığını, ancak yatırım değerini de halen koruduğunu ortaya koyuyor.

Hem mevcut ve hem de gelecekteki ulaşımın tam merkezinde Türkiye’nin dünya çapındaki projesi Tema İSTANBUL, mevcut ve gelecekteki ulaşım olanakları açısından da çok önemli bir noktada yer alıyor. TEM’e cephesi bulunan Tema İSTANBUL, E-5, Sahil yolu ve Atatürk Havalimanı’na doğrudan ve hızlı ulaşım sağlıyor, Boğaziçi


ve Fatih Sultan Mehmet köprülerine de eşit uzaklıkta bulunuyor. İnşaatı devam eden 3’ncü havalimanının yanı sıra Kanal İstanbul projesinin olası güzergâhı açısından da avantajlı konumda olan proje, 3’üncü boğaz köprüsünün de bağlantı noktasında yer alıyor. Yakın gelecekte tamamlanması planlanan M6 metro hattındaki Olimpiyat Stadı Durağına kolay ulaşıma sahip proje sınırları içinde M7 metro hattındaki Tema Durağı da yer alıyor. Tema İSTANBUL, mega proje Kanal İstanbul’un olası güzergahı açısından da çok avantajlı bir konumda yer alıyor.

Türkiye’nin sembol projesi Tema İSTANBUL fark yaratıyor İstanbul Atakent’te 1,5 milyon metrekarelik devasa büyüklüğü ve güçlü fonksiyonlardan oluşan karma yapısı ile Tema İSTANBUL, hayata geçirdiği birçok ‘ilk’ ve ‘en’ ile Türkiye’nin sembol projesi konumunda. Türkiye’nin ilk master planlı ve en büyük karma projesi olan Tema İSTANBUL, yeni bir yaşam kültürü sunan Konut Bölgesi, sosyal buluşma merkezi Tema PLAZA ve Türkiye’nin gerçek anlamdaki ilk temalı eğlence parkı Tema WORLD olmak üzere üç ana fonksiyondan oluşuyor. Eğitim, sağlık, turizm ve ticari tamamlayıcı fonksiyonların da yer aldığı Tema İSTANBUL, uyuma bölgesi olan çevresinin kaderi-

Proje adı: Yapımcı Firma: Proje Türü: Lokasyon:

ni değiştirecek, sadece İstanbul ya da Türkiye’nin değil yakın bir coğrafyanın cazibe merkezi olacak. Sembol proje Tema İSTANBUL, yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırım değeri ile Türkiye ekonomisine tek başına 5 milyar doların üzerinde bir katkı sağlayacak.

Tema İSTANBUL konutları, yepyeni bir yaşam kültürü sunuyor Mega karma proje Tema İSTANBUL’un ilk etabı olan Konut Bölgesi, bölgenin en seçkin konumunda yer alan yaklaşık 334 bin metrekarelik ayrıcalıklı çok özel bir alanda yükseliyor. Teslim tarihi Temmuz 2015 olan Tema İSTANBUL Konut Bölgesi, 3–12 kat ile 18–30 kat arasında değişen alçak ve yüksek bloklarda yer alan toplam 3.531 konuttan oluşuyor. Tema İSTANBUL konu bölgesinde, 1+1’den 4+1’e kadar uzanan farklı büyüklüklerde ve 70’in üzerinde tipteki zengin daire seçenekleri ile ailelerin tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Temmuz ayı itibari ile yaklaşık 12 bin kişiye ev sahipliği yapacak olan Tema İSTANBUL konutları, benzersiz özellikleri ve eşsiz olanaklarıyla sakinlerine yepyeni bir yaşam kültürü sunuyor.

Mega projede zengin sosyal tesis olanakları, devasa yeşil alan Sosyal tesisin 3 bin metrekarelik bölümü kapalı olmak üzere geniş bir alana

yayıldığı Tema İSTANBUL’da; beş açık ve bir kapalı yüzme havuzu, fitness center, kapalı ve açık spor ve aktivite alanları, çok amaçlı spor sahası ve tenis kortları ile sosyal olanaklar da en üst seviyede yer alıyor. 285 bin metrekarenin üzerine devasa bir peyzaj ve doğal yeşil alana sahip olan Tema İSTANBUL konut bölgesinde, araç ulaşımları site dış çevresine ve yeraltına alınarak, iç bölge tamamen trafikten arındırılmış durumda. Tema İSTANBUL’da yaklaşık 6.400 araçlık kapalı, 800 araçlık açık otopark da bulunuyor.

TED Atakent Koleji, uluslararası nitelikteki çağdaş kampüsünde Eğitimin köklü ve önemli kurumu TED’in bilinen kalitesi ile Türkiye gayrimenkul sektörünün sembol projesi Tema İSTANBUL’un yüksek standartlarının birleşimi; uluslararası nitelikte çağdaş bir eğitim kampüsünü hayata geçirdi. Yapımı tamamlanan ve 2015-2016 eğitim yılında ders başı yapılacak bu modern eğitim yuvasında TED Atakent Koleji, Şubat ayından bu yana kayıtlara başladı. Ayrıca proje içinde yer alan kreş binası da, eğitimin bir diğer güzide kurumu BİLFEN çatısı altında hizmet verecek.

Proje Künyesi

TEMA İSTANBUL MESA, ARTAŞ, ÖZTAŞ, KANTUR-AKDAŞ ORTAK GİRİŞİMİ Konut Atakent Mahallesi, Küçükçekmece / İSTANBUL

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

37


I Focus

Prestijli Proje “Workup” PERI’yi Tercih Etti İşin Adı WORKUP / 5.50 Yeri Şerifali -Ümraniye / İstanbul Ana Yüklenici KUYUCUOĞLU İnş. San. ve Ltd. Şti. Ana Yüklenici Firma Sahibi: Selahaddin Işıklı PROJEDE KULLANILAN PERI KALIP SİSTEMLERİ: Vario GT24 + PD8 İskele + SKS/Variokit Tek Yüz Perde Kalıbı

38

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

PROJE İLE İLGİLİ BİLGİLER: Tatar Yapı adlı yatırımcı grubun, İstanbul Finans Merkezi bölgesinde inşasına başladığı projelerin ilki olan Work Up/5.50, bölgede estetik bir sembol olarak konumlanmayı hedeflemektedir. Benzersiz mimarisi ile birçok ayrıcalığı bünyesinde barındıran Work Up/5.50 projesi, iş merkezi - ofislerden oluşuyor. Firmalara özel alternatif çözümler sunan, 5.50 metre tavan yüksekliğine sahip, 25 adet bunun gibi benzer projelerle serisi hedeflenen Work Up/5.50 projesi toplam 2.500 metrekare kapalı

alandan oluşmaktadır. Toplamda 5’er katlı 2 bloktan teşkil olacaktır. Kendine has mimarisinin beraberinde getirdiği değişik betonarme imalatlar, ana yüklenici KUYUCUOĞLU’nun konusunda uzmanlaşmış ekibinin yönetiminde, PERI KALIP SİSTEMLERİ ile çözülmüş ve çözülmektedir.

PROJEDE KULLANILAN PERI KALIP SİSTEMLERİ PERDE ve KOLON KALIPLARI: Perde ve kolon imalatlarında, değişik geometri ve yüksekliklerde kullanılabi-


lecek VARIO GT24 Sistem tercih edilmiştir. GT24 ahşap kafes kirişinin bağlantı noktalarındaki rijitliği ve yüksek mukavemeti ile projenin başından sonuna aynı mükemmel sonuçlar vermiştir. Kullanılan kolon kalıpları, yüksek katlara da adapte edilebilecek şekilde dizayn edilmiştir. VARIO GT24 Kolon Kalıbı Sistem,100KN/M2 beton basıncına dayanacak şekilde dizayn edilmiş olup, hızlı beton dökümüne olanak sağlar. Projede kat yüksekliklerinin değişken olması sebebi ile seçilen kolon kalıbının farklı yüksekliklerde de kullanılması esas alınmıştır. Yüksek katlarda VARIO GT24 Kolon Kalıbı Sisteminin Uzatma Elemanları ile hızlıca ve kolaylıkla uzatılabilmesi sağlanmıştır

DÖŞEME KALIPLARI Farklı yüksekliklere sahip projedeki döşemelerin kalıp sisteminin PD8 iskele sistemi ile çözülmesindeki temel YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

39


unsur, hızlı devir ve esneklik faktörünün aynı anda ve aynı oranda önem taşımasıdır. Projedeki farklı kat yükseklikleri nedeni ile hemen hemen her döşeme dökümünde, kalıp dizaynları yapılmış,

40

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

gerekli özel çözümler üretilmiştir.PD8 iskele sistem, farklı yüksekliklerdeki döşeme ve kirişaltı kalıplarında kullanılacak olması sebebiyle, sahip olduğu taşıma gücü sayesinde projede büyük

esneklik ve ekonomiklik sağlamıştır. Bu projede yapılan PERI döşeme kalıbı dizaynları, bir iskele ayağına optimum yük gelecek şekilde tasarlanmış ve dizaynda kullanılan malzemeler ( PD8 İskele+GT24 Mahyalar) optimum açıklıkta kullanılarak; en ekonomik çözüm elde edilmeye çalışılmıştır. İskele modüllerinin sahip olduğu, değişik boyutlardaki diagonaller, ayar millerinin açılma boyları gibi parametreler ile iskele sisteminin taşıma gücündeki değişiklikler sağlanmıştır ve sağlanabilmektedir. PD8 iskele sistemin sahip olduğu değişik yüksekliklerdeki çerçeveler ( R-110,R-150 ) ve alt–üst ayar milleri vasıtası ile her türlü yükseklikte kullanıma sahip olması projeye ayrı bir ekonomiklik ve esneklik katmıştır. DIN ve EURO normlarında imalatı yapılmış PERI PD8 iskele sistemle; tüm projedeki farklı yükleri ve farklı ölçüleri iskele aralıklarını değiştirerek


satlar, DIN ve EURO normlarına göre düzenlenmiş abakları mevcuttur. PERI PD8 alt ve üst spindlelerin maksimum açılma boyuna ulaştığı durumlarda bile ağır yük taşınması gerektiği zamanlarda rahatlıkla kullanılabilir. PD8 ile oluşturulan döşeme kalıbı sisteminin uzunluğu ve toplam yüksekliği ayarlanabildiği için şantiyede çok büyük kullanım kolaylığı sağlar.

TEK TARAFLI PERDE KALIPLARI

işçilikten ve dolayısı ile zamandan tasarruf ederek proje genelinde EKONOMİ sağlanmıştır. Spindellerin ayarlanabilmesi, bize şantiyede çok hassas yükseklik ayarı yapmamıza olanak sağlar. Karşılıklı çerçeveler arasındaki bağlantı ise, PERI PD8 sistemde 1.25m ile 3.00m arasında değişen boylardaki diagonallerle sağlanır. Sistem üst tarafına monte edilen sırasıyla; haçvarikafa, spindel ve de spindel ayarı için kullanılan jack-nut(somun) ile bir ünite haline gelir. PD8 in temel özelliği; ana taşıyıcıların çerçeve veya diğer taşıyıcı ayaklara, tali taşıyıcıların da ana taşıyıcılara ara elemanlarla tespit edilerek rijit ve tek parça haline getirilmesidir. PERI PD8 şantiyede tek bir sistemle 3 ayrı çözümü sunar. Her biri için tip ruhsatlar, DIN ve EURO normlarına göre düzenlenmiş abakları mevcuttur. Gerek DIN ve EURO normlarındaki uygulama abakları gerek bu normlar dâhilinde

üretilmiş malzemeler, kullanıcısına mutlak başarıyı getirmektedir. PERI PD8 sistemi; temel olarak R110(110 cm genişliğinde) ve R150(150 cm genişliğinde) çerçevelerden oluşur. Taban plakaları ve çerçeveler arasındaki bağlantı, ayarlanabilir spindle adı verilen bağlantı elemanı ile sağlanır. Spindellerin ayarlanabilmesi bize şantiyede çok hassas yükseklik ayarı yapmamıza olanak sağlar. Karşılıklı çerçeveler arasındaki bağlantı ise 1.25m ile 3.50m arasında değişen boylardaki diagonallerle sağlanır. Sistem üst tarafına monte edilen sırasıyla; panel, haçvarikafa, spindel ve de spindel ayarı için kullanılan jack-nut(somun) ile bir ünite haline gelir. PD8 in temel özelliği; ana taşıyıcıların çerçeve veya diğer taşıyıcı ayaklara, tali taşıyıcıların da ana taşıyıcılara ara elemanlarla tesbit edilerek rijit ve tek parça haline getirilmesidir. PERI PD8 şantiyede tek bir sistemle 3 ayrı çözümü sunar. Her biri için tip ruh-

Toplam yüksekliği h =3.90 m. olan tek taraflı perde kalıbı imalatları,hızlı ve güvenli bir şekilde beton dökümü imkanı sağlayan,PERI SKS+Variokit sistemlerin kombine edilmesiyle yapılmıştır.SKS sistemin tek yüzlü perde imalatlarında da başarı ile kullanılabilmesinin bir diğer sebebide, STARTER diye tabir edilen ilk döküm fazı için ihtiyaç olan diğer aksama da sahip olmasıdır. Tek bir ilave parça ile tırmanır halde kullanılacak kalıp seti ilk döküme kolaylıkla adapte edilebilmektedir. Aynı STARTER parçası normal bina inşaatlarının bodrum kat, dış yüz, tek taraflı beton dökümlerinde de kullanılabilmektedir. SKS Starter sistem ile h =3.50 m.’ye kadar tek taraflı perde imalatı yapılabilmesine müsade edilebildiği için,yüksek taşıma gücüne haiz ve sahip olduğu aluminyum alaşımı sebebi ile hafif olan MULTIPROP dikmelerden oluşturulan Variokit sistem ile birlikte kombine edilerek kullanılmıştır. SKS konsol sisteminde kullanılan gömülü DW15,DW20 ve DW26 tip ankraj takımları ile; beton döküm hızına ve kalıp yüksekliğine bağlı olarak 90 kN’dan 200 kN’a kadar çekme yükleri emniyetle taşınabilmektedir. PERI İle Başarılı İnşaatlar…….. !

Firma Sahibi Sayın Selahaddin IŞIKLI’nın Yorumu

Prestijli projemiz Workup/ 5.50’de, hızlı servisi, kaliteli teknik hizmeti ve güvenilir çözümleri sebebi ile PERI ile beraber çalıştık. Projede sundukları optimum çözümler ile en ekonomik ve hızlı imalatı yapabilme koşullarını elde edebildik. YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

41


I Sektörel

Akçansa Genel Müdürü Mehmet HACIKAMİLOĞLU

Akçansa’nın İlk Çeyrekte Satış Geliri 299 Milyon TL Oldu Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2015 yılının ilk çeyreğinde 298,9 milyon TL satış geliri elde ettiğini açıkladı. Şirketin dönem karı ise 67,2 milyon TL olarak gerçekleşti.

42

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2015 yılı ilk çeyrek dönem finansal sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Buna göre 31 Mart 2015 tarihi itibarıyla şirketin cirosu 298,9 milyon TL oldu. Şirketin Brüt Karı 79,7 milyon TL, Dönem Karı ise 67,2 milyon TL olarak gerçekleşti. Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, “Akçansa, müşterisine değer yaratmak ve ortaya çıkan katma değeri paylaşmak üzerine çalışıyor. Benimsediğimiz pazar ve müşteri odaklı pazarlama anlayışıyla müşterilerimizin bizden talep ettiği ürünleri geliştiriyor, üretiyor ve pazarlıyoruz. Bu nedenle Türkiye’nin en önemli projelerinde iş ortağı olarak yer alıyoruz” dedi.

Akçansa, İhracat Bağlantılarını Geliştiriyor Akçansa için büyük önem taşıyan limancılık iş kolunun büyümeye devam ettiğini ve bu şekilde şirketin karlılığını artırmayı hedeflediklerini kaydeden Hacıkamiloğlu, açıklamasına şöyle devam etti: “Yabancı ortağımız HeidelbergCement’in katkısıyla ihracat pazarlarında önemli ve kalıcı pazarlar kazandık. ABD, Batı Afrika ülkeleri, Akdeniz Havzası, Rusya gibi çok farklı coğrafyalara ürün ve hizmetlerimizi ulaştırıyoruz. Sadece Çanakkale’de üretimini yaptığımız düşük alkalili çimento ihracatımız ile ABD pazarının en büyük tedarikçisi konumundayız.”



I Mimari

Yapı Kredi Koray Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın Ankara’nın kalbinde hayata geçirdiği Ankara Çankaya, örnek dairesiyle de büyük farklılık gösteriyor.

Ankara Çankaya Satış ve Pazarlama Müdürü Özlem KURT

44

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Ankara Çankaya’da Örnek Dairesiyle Adından Söz Ettirecek Ankara’nın merkezindeki tek yeni proje olma özelliği taşıyan, dış mimarisiyle olduğu kadar iç mimarisiyle de dikkat çeken Ankara Çankaya’nın örnek dairesi projenin iç mimari danışmanlığını üstlenen Brigitte Weber Architects’in kurucusu Brigitte Weber tarafından hazırlandı. Yapı Kredi Koray Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü Erdem Tavas, şehrin tam merkezinde yer alan Ankara Çankaya’nın şehir yaşamından vazgeçemeyenler için tek yeni alternatif olduğunu söyledi. Ankara Çankaya’nın Ankara sosyal yaşamının merkezi kabul edilen İran Caddesi üzerinde yer aldığını hatırlatan Erdem Tavas, Seğmenler Parkı ve Kuğulu Park’a yürüme mesafesindeki Ankara Çankaya’nın şehrin kalbinde yemyeşil bir yaşam vaat ettiğini belirtti. Dış mimaride bölgenin dokusunu dikkate aldıklarını ifade eden Tavas, iç mimaride Ankara Çankaya sakinleri-

nin konforunu ön planda tuttuklarını ve tüm malzemeleri dünyanın lider markalarından seçtiklerini anlattı. Erdem Tavas, şehrin popüler restoranları, kafeleri ve seçkin mağazalarının yer aldığı bölgede bulunan Ankara Çankaya’nın 62 dairesi ve mağazalarıyla Ankara’nın yeni buluşma noktası olacağını söyledi. Ankara Çankaya’da daire teslimatlarına nisan ayında başladıklarının altını çizen Erdem Tavas, “Ankara Çankaya’da şu ana kadar yüzde 25 oranında satış gerçekleştirdik. Projemizi görüp, şehrin merkezindeki tek yeni projede yaşamak isteyerek bize başvuranlara satış yaptık. Projemizi tamamladığımız ve teslimata başladığımız için artık satışa daha fazla ağırlık vereceğiz. Yılsonuna kadar da satışlarımızı tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. Ankara Çankaya Satış ve Pazarlama Müdürü Özlem Kurt, Ankara Çankaya’da, ikisi sekiz, biri altı katlı olan üç konut


bloğunda büyüklükleri 120 ile 405 metrekare arasında değişen 2+1’den 5+1’e farklı ihtiyaçlara cevap veren daireler bulunduğunu söyledi. Özlem Kurt, “Ankara Çankaya’nın en önemli özelliklerinden biri tüm dairelerinde bulunan şehir manzaralı balkonları… 5+1 çatı dublekslerimiz ise 26 metrekarelik özel terasları ile dikkat çekiyor. Ankara Çankaya sakinleri daire büyüklüklerine göre bir ya da iki araçlık kapalı otoparkın yanı sıra dairelere özel depolama alanına sahip olacak” dedi. Ankara Çankaya’nın Cadde cepheli

ticari bloklarının toplam dokuz mağazadan oluştuğunun altını çizen Özlem Kurt, beşer katlı iki mağaza bloğunda sekiz mağazanın, zemin ve iki kattan oluşan blokta ise tek mağazanın yer aldığını söyledi.Ankara Çankaya projesi ile Ankara’ya yeni bir yaşam sunduklarını ifade eden projenin iç mimari danışmanı Brigitte Weber, Çankaya semtinin hayat dolu, şık ve modern atmosferini iç mimari çalışmalarına yansıtmak istediklerini söyledi. Çıkış noktalarının ‘Semtin doğal yaşam biçimini proje içine aktarmak’ olduğunu anlatan Weber, “Çağdaş, zamansız ve elegan tasarımımız ile bu yaşam tarzını sevenlerin rüyalarını pekiştirebilmek için bu projeyi gerçekleştirdik. Kullanıcının tarzına uygun ve bunları ön plana çıkaran doğal, seçkin malzemeler ve renk skalamızla proje özel olarak detaylandırıldı. Renklerin armonisi, zamansız malzemelerin doğallığı ve yaşamı daha kolay hale getirecek akılcı detaylar ile her yaşam tarzına uygun keyifli mekânlar yaratma isteği her zaman ön planda oldu” dedi. Birçok konsepti bir arada harmanlayarak kullanıcıya seçilmiş, nitelikli bir yaşam alanı sunduklarının altını çizen Brigitte Weber, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ankara Çankaya hem modern hem de klasik tarza uygun olarak tasarlandı. Sakinler dairesini ister modern, isterse klasik olarak döşeyebilir. Seçkin ve yenilikçi tasarım bu proje kullanıcıları için bir ayrıcalık ve günlük hayatlarının bir parçası olacak. Ankara Çankaya sa-

kinleri kalite, estetik ve konforu bir arada bulacak.” Ankara Çankaya’nın mutfak dolaplarında ünlü İtalyan markası Scavolini tercih edilirken, fırın, davlumbaz, ocak ve bulaşık makinesi Gaggenau’dan seçildi. Vitrifiye, armatür ve gömme rezervuarlarda dünyanın en çok tercih edilen markalarından Ideal Standard, banyo aksesuarlarında ise fonksiyonel tasarımları ile dikkat çeken Omega’nın Gedy Pirenei Serisi kullanıldı. Ankara Çankaya’nın doğramalarında kaliteyi ön planda tutan Akotherm Alüminyum, asansörlerde ise yüksek güvenlikli Schindler markası tercih edildi.

Brigitte Weber Architects’in Kurucusu Brigette WEBER YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

45


I Röportaj

Hebo Yapı A.Ş. Kentsel Dönüşüme Sektörden Bir Bakış

Hebo Yapı A.Ş. Genel Koordinatörü Sn. Mustafa BOZOK

46

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Son dönemlerde kentsel dönüşüm bildiğimiz gibi altın çağını yaşıyor. Depreme dayanıksız, eski ve ömrünü tamamlamış binaların yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Hebo Yapı A.Ş. Genel Koordinatörü Sn. Mustafa Bozok kentsel dönüşümü değerlendirerek, Hebo Yapı’nın bu konudaki projelerinden bahsetti.

ve denetimsiz kentleşme olmak üzere, tarım alanlarının tahribi, ulaşım ve altyapı yetersizlikleri, sosyal yaşam alanları yoksunluğu, çevre tahribatı ya da kirliliği gibi problemleri ortaya çıkarmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı başta İstanbul olmak üzere Türkiye’deki kent yapısının yenilenmesi gerekmektedir.

Hebo Yapı A.Ş.’nin sektörün içinden biri olarak, Kentsel Dönüşüm ile ilgili fikri nedir?

Kentsel Dönüşümde nasıl bir yol izlenmelidir?

Türkiye’de özellikle 1960 sonrasında ortaya çıkan hızlı sanayileşmeye köyden kente göçü de beraberinde getirmiştir. Bu durumda ülke nüfusun kentlerde yoğunlaşmasına neden olmuştur. Bu hızlı yapılaşma da ne yazık ki başta plansız

Her ne kadar son yıllarda özellikle 1999 depremi sonrasında çıkan kanunlarla artık daha güvenilir konutlar yapılsa da, mevcut konutların yüzde 70’ten fazlası hala risk taşıyor. Öncelikle bu binaların yenilenmesinin en kısa sürede tamamlanması gerekmektedir. Ancak Kentsel


kamplarla çalışan personelin barınma, yemek, çalışma ve sosyal amaçlı tüm ihtiyaçlarına hızlı, kaliteli, ekonomik ve estetik ürünlerimizle çözümler getiriyoruz. Ayrıca konut çalışmalarının dışında yenilenen kamu binaları için de projeler yürüterek okul, kreş, sosyal tesis ve çalışma ofisi gibi birçok farklı amaç için özel yapılar imal ediyoruz. Bunun yanı sıra Hebo City markalı ürünlerimizle şehrin genel dokusuna direk katkı sağlıyoruz. Bu nedenle bu ürünlerimizin yeni nesil şehircilik anlayışında özel bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz.

Hebo City çevre ve şehir düzenlemelerinde nerede görülmektedir? Hebo City markası altında ürettiğimiz ürünler en genel tanımıyla şehir mobilyalarıdır. Gün içerisinde yolculuk yaparken kullandığımız taksinin durağı, otobüs bileti aldığımız gişe kabini, apartmanımızın önündeki güvenlik noktası, arabamızı park ettiğimiz otopark kabini, her gün alışveriş yaptığımız satış büfesi, hafta sonu gittiğimiz parktaki kafeterya, semtimizdeki karakolun önündeki polis noktası, para çektiğimiz bankamatik kısacası şehir yaşamında kullandığımız tüm hazır yapılar Hebo City markasının ürünleridir.

Dönüşümü, sadece binaların sağlamlaştırıldığı bir proje olarak görmemek gerekir. Dönüşümün yapılacağı bölgelerdeki çalışmalar sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel durum göz önünde tutularak gerçekleştirilmelidir. İnsanların yaşam alanları ellerinden alınmamalı ya da yer değiştirmesi istenmemelidir. Aksine halkın yaşam alışkanlıkları ve tercihleri göz önünde tutularak halkın yabancılaşmadığı, sosyal yaşamdan kopmadığı, aksine güven ve huzur içinde yaşadığı doğa ile barışık kentler yaratılmalıdır. İnsanın barınma sorunu insanlık tarihi kadar eskidir. Bu sorun kentlerin sağlıksız büyümesinin, tarım ve orman arazilerinin tahrip edilmesinin, kent kimliğini oluşturan tarihi eserlerin yok edilmesinin önleneceği projelerle giderilmelidir.

Hebo City markası ürünlerin kent dokusundaki ayrıştırıcı özellikleri nelerdir? Hebo City ürünleri çevreci hammaddeler ve 21. yüzyıl teknolojisini birleştirilip

kentsel tasarımın yeni şehircilik anlayışı üzerindeki etkilerini değerlendirerek ortaya çıkardığımız ürünlerimizdir. Bu özellikleriyle iç hacimlerinde küçük alanlarda çok fonksiyonlu çözümler sunarken, dış görünüşleriyle de mevcut yapılaşma dikkate alınarak hazırlanan cephe kaplama çeşitlerinin zenginliğiyle her türlü kentsel dokuya büyük uyum sağlamaktadır. Tarihi bir yapı yanında taş görünümüyle, orman içerisinde ahşap görünümüyle, modern bir gökdelen önünde cam ya da metal görünümüyle içinde bulunduğu dokunun bir parçası olabilmesi ürünlerimizin en büyük görsel avantajıdır. Ayrıca başta Hebo City ürünleri olmak üzere tüm prefabrike binalar üretiminde kullandığımız doğa dostu ve yerel hammaddeler sayesinde de ekolojik dengenin korunmasını sağlarken sürdürülebilir yaşama da katkı sağlamaktadır.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Yaşadığımız doğa ve kentler bizim geçmişten aldığımız ve geleceğe en iyi şekilde taşımakla yükümlü olduğumuz mirasımızdır. Bu yapı içerisinde kentlerin inşasında rol alan bizler tüm çalışmalarımızı bu bakış açısıyla yürütmeliyiz. Hebo Yapı A.Ş. olarak hem üretim aşamalarımızda hem de imal ettiğimiz ürünlerimizde bu sorumluluğun bilinciyle hareket ediyor, bu bakış açısının sektörümüzde her geçen gün biraz daha yaygınlaşmasını diliyoruz.

Hebo Yapı A.Ş. Kentsel Dönüşüm projelerinde nasıl rol alıyor? Kentsel Dönüşüm projeleri inşaat sektörünün canlanmasına katkı sağlamaktadır. Bu durum Hebo Yapı A.Ş. olarak birçok projede rol almamızı sağlamıştır. Hem devlet ve özel kurumların yaptığı toplu konut projelerinde hem de çok sayıda inşaat firmasının yaptığı özel projelerde Hebo Yapı A.Ş.’nin şantiye binaları ile yer alıyoruz. Kurduğumuz YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

47


I

Mimari

Tabanlıoğlu Mimarlık İtalya’dan 3 Ödülle Döndü

Tabanlıoğlu Mimarlık, başarılarını uluslararası arenada aldığı prestijli ödüllerle tescillemeye devam ediyor. Avrupa’nın en prestijli değerlendirmelerden biri olan The Plan Award 2015’te Tabanlıoğlu Mimarlık 3 ödül birden aldı.

Ulusal ve uluslararası arenadaki projeleri ile dünya çapında ödüller kazanan Türkiye’nin köklü ve öncü mimarlık ofisi Tabanlıoğlu Mimarlık, Milano İtalya’da Perspective Europe 2015 bünyesinde bu yıl ilk kez uluslararası kapsamda gerçekleştirilen ödülde büyük bir başarıya imza attı. Tabanlıoğlu Mimarlık, dünyanın en önemli mimari referans yayınlarından biri olarak tanımlanan İtalyan The Plan Dergisi tarafından düzenlenen The Plan Award 2015 yarışmasından 3 ödülle döndü.

81 kişilik uluslararası jüri, 500 projeyi değerlendirdi

Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel Tabanlıoğlu

48

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Dünyanın çeşitli ülkelerinden 500’ün üzerinde seçkin projenin başvurduğu yarışmanın finalistleri, aralarında Aldo Cibic, Christian de Portzamparc, Matteo Thun, Odile Decq, Xiang Ning Li and Sanjay Puri gibi isimlerin de yer aldığı, deneyimli mimar ve tasarımcılardan oluşan 81 kişilik uluslararası jüri tarafından belirlendi. Finale kalan projeler, 19 - 20 Mayıs 2015 tarihlerinde MiCo Milan Kongre Merkezi’nde gerçekleşen 2015 International Architecture Forum Perspective’de jüri ve izleyici karşısında ya-

rıştı. Murat Tabanlıoğlu’nun ayrıca bir konferans da verdiği programda, dünyanın etkin mimarları bir araya geldiler.

Üç Tabanlıoğlu projesi iki kategoride üç ödül aldı The Plan Award 2015 uluslararası jürisinin yaptığı titiz değerlendirme sonunda Tabanlıoğlu Mimarlık, üç ayrı kategoride toplam 3 ödüle birden layık görüldü. Tabanlıoğlu Mimarlık projeleri Dakar Kongre Merkezi “İş” kategorisinde, Bodrum Uluslararası Havalimanı ‘Ulaştırma’ kategorisinde ve Astana Tren İstasyonu ‘Ulaştırma Projesi’ ile kategorisinde ödüle uzandı.

Tabanlıoğlu, ilk uluslararası değerlendirmede iz bıraktı 20 Mayıs gecesi MiCo Milan’da gerçekleşen ödül töreninde Murat Tabanlıoğlu ödülleri almak üzere üç kez arka arkaya sahneye çıktı. Ödül plaketi olarak sanatçı Elena Fregni’nin çeşitli kent siluetlerini tasvir ettiği tablolar hediye edildi. The Plan Dergisi sahibi ve editörleri Nicola ve Carlotta Leonardi’nin de vurguladığı gibi Tabanlıoğlu mimarlık, ödülün ilk uluslararası değerlendir-


mesinde3 ödülü bir arada alan tek ofis olarak iz bıraktı.

Dakar Kongre Merkezi Orta Afrika’nın batısında yer alan Senegal’in başkenti Dakar’da, 75 dünya Başkanını bir araya getiren 15. Frankofoni Konferansı’nda hizmete girmek üzere inşa edilen kongre binasının tasarımında, devasa Baobab ağacı başta olmak üzere bölgenin tipik coğrafyası ve doğal değerleri ilham kaynağı oldu. Projeyi oluşturan, farklı işlevlere atanmış bloklar, gölgesinde kralların taç giydiği, anıtsal baobab ağacının korunaklı dalları gibi, tüm mekânları iklim şartlarından ve özellikle direkt güneş ışığından koruyan tek parça bir çatının altında biraraya getirildi. Kıvrımlı kurdeleler şeklinde farklı açılarda aralıklar oluşturan meş örtü aynı zamanda estetik bir unsur olarak, özellikle binayı çevreleyen suya yansımasıyla dramatik görüntü oluşturması ile aynı zamanda bu az katlı yapıya daha yüksek ve etkileyici bir ifade kazandırmıştır.

Bodrum Uluslararası Havalimanı Marc Augé’nin teorisine göre “mekân

olmayan yer” (non-place / yok-mekân) olarak tanımlanan, dünyanın her yerinde rastlanabilecek standart mekânlara en tipik örneklerden olan bir terminal yapısı olmasına rağmen Bodrum Havalimanı, zorunlu standartların yarattığı baskı ve tekdüzelikten kurtulmayı, küreselleşmenin ve süper-modernitenin somutlaştığı bir mekân olmaktan sıyrılıp, sadece seyahatin değil, bulunduğu bölgenin temsili bir noktası olmayı hedeflemiştir. Yerel malzemeler ve yerel dokunun modern teknolojiyle bütünleştiği, havalimanı işlevlerini seyahat edene kolaylık sağlamak prensibi ile gerçekleştiren yapı, iç ve dış mekânlarda doğal taş kullanımından, özgün asma tavan tavan, hatta bekleme koltukları ile Bodrum’a has olmakla özelleşiyor.

Astana Tren İstasyonu Demiryollarına yapılan yatırımlar, bir ülkenin kalkınmasında ve bağımsızlığında her zaman belirleyici olmuştur ve refah seviyesinin de bir göstergesidir. Kazakistan’ın başkenti Astana’da 1000 yıl aksı üzerinde yer alan Astana Tren İstasyonu, kentin uyumlu gelişmesine entegre olacak bir proje olarak master

plan içinde tasarlanmıştır. Tren raylarının lieneer estetiğinden yola çıkılarak tasarlanan formuyla yapı, kentin aşırı iklim koşullarında korunaklı ve keyifli bir bekleme – transfer noktası olmanın yanı sıra bir buluşma mekânı olarak da kamusal bir işlev üstlenmektedir.

Tabanlıoğlu Mimarlık’ın son dönemdeki ödüllerinden bazıları: Building Design’ın Dünya Mimarlığı ilk 100 listesinde 2014 yılında 66’ıncı sırada yer alan Tabanlıoğlu Mimarlık, projeleri ile de birçok ulusal ve uluslararası ödüle layık bulunmuştur. MEA – Middle East Architect Award 2010’da ‘Yılın Mimarı’ ödülüne birlikte layık bulunan Melkan Gürsel ve Murat Tabanlıoğlu’nun sadece son birkaç yılda aldığı ödüllerden bazıları ise; 2010’da Tripoli Kongre Merkezi ve 2011’de Astana Arena projeleri ile International Property Awards ‘En iyi Kamu Yapısı’ dalında ‘Uluslararası Mimarlık Ödülleri’, Loft Bahçe ve Bodrum Uluslararası Havalimanı projeleri ile sırasıyla 2011 ve 2013 yıllarında RIBA (Britanyalı Mimarlar Kraliyet Enstitüsü) üyesi mimarlar tarafından gerçekleştirilmiş olan YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

49


projelerinin mükemmelliğini değerlendiren ‘RIBA International Awards’ ödülü, Bodrum Uluslararası Havalimanı ile WAF 2012 ‘Ulaşım Kategorisi Ödülü’, Astana Medya Merkezi ile 2012 Cityscape Global ‘Kamu ve Kültür Kategorisi Ödülü’, Marmara Forum ile ‘2012 ICSC Ödülü’ oldu. 2012 yılında olimpiyat stadının tasarımı için düzenlenen ‘Japonya Ulusal Stadyumu Yarışması’nda Tabanlıoğlu projesi, onbir finalist arasında yer aldı. 2013 Mipim Architectural Review ‘Geleceğin Yapıları’ ödüllerinde Yenikapı Transfer Merkezi ve Arkeopark projesi, ‘En İyi Büyük Ölçekli Kent Yapısı’ seçildi. 2013 Architizer A+ Awards’da Loft Bahçe, halk oylamasında (Popular Choice Winner) birinci seçildi. Selçuk Ecza Genel Müdürlük Binası ile WAF 2013 ‘Ofis Dalı Proje Ödülü’ alan Tabanlıoğlu Mimarlık, Big Project Middle East Awards 2013’te, tek mimarlık ödülü olması itibari ile mesleki değeri büyük olan ‘Yılın Mimarı’ seçildi. Tabanlıoğlu Mimarlık, ESAS Aeropark projesi ile önce dünyanın en önemli mimari değerlendirmelerinden Leaf International Awards 2014’te “Yılın Karma Yapısı” dalında büyük ödüle layık görülürken, 4 gün sonra ise International Property Awards’da “Türkiye’nin En İyi Yapısı” ve “Avrupa’nın En İyi Karma Yapısı” seçilip iki ödül birden alarak nadir bir başarıya daha imza attı. Tabanlıoğlu Mimarlık, imzasını taşıyan Selçuk Ecza Genel Müdürlük Binası ile de, MIPIM Awards 2015’te “Best Office and Business Development” ödülüne layık görüldü.

50

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015



I Mimari

“Politik Arenada Hiç Kimse Küresel Isınmayla Mücadeleden Söz Etmiyor...” Sürdürülebilir nitelikteki ödüllü mimari projeleriyle tanınan Avcı Architects’in kurucusu ve ÇEDBİK Yönetim Kurulu eski Başkan Yardımcısı Mimar Selçuk Avcı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde açıklamalarda bulundu.

Mimar Selçuk Avcı

52

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Çalışmalarını Londra, İstanbul ve Ljubljana’daki stüdyolarında sürdüren Avcı Architects kurucusu ve ÇEDBİK (Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği) Yönetim Kurulu eski Başkan Yardımcısı Mimar Selçuk Avcı, Dünya Çevre Günü’nde sürdürülebilirliğe global anlamda dikkat çekiyor ve Türkiye’nin de ekolojik faktörleri kabul etmesi ve bu konuya odaklanılması gerektiğini dile getiriyor. Mimar Selçuk Avcı Türkiye’deki güncel yapı stoğunun önemli bir kısmını oluşturan gayrimenkul yatırımlarının günümüz şartları ile sınırlı kalmadan, gelecekteki senaryoların da hesaba katılarak ve gelecek nesillerin ihtiyaçları da önemsenerek planlanması gerektiğini şu sözlerle dile getiriyor: “Bir grup bilim adamı, dünyanın gelişmiş ülkelerinin el ele verip Amerika’nın

Soğuk Savaş dönemindeki Ay’a insan gönderme projesini anımsatan, o ölçeğindeki enerji üst başlıklı bir projenin, tüm ülkeler tarafından finanse edilmesini öngörüyorlar. Bu projeye “Global Apollo” adını veren bilim adamları, her ülkenin GSMH’lerinin %0.02’sinin temiz ve ucuz enerji üretimine doğru yönlendirilmesini öneriyor. Amerika, Soğuk Savaş döneminde tüm bilim adamlarını bu konuya odaklayarak Ay’a Apollo uzay aracı ile adam göndermişti. Şimdi aynı çabayı güneş enerjisine yönlendirmemiz gerekiyor. Bu tip projeler geçmişte de önerilmişti; fakat hayata geçememişti. Artık bunu yapamamak için bir gerekçemiz kalmadı. Buna paralel olarak da, global veriler bize yaşanacakların ciddiyeti konusunda ipuçları veriyor. Eğer, küresel ortalama ısı de-


ğerleri 2035 senesinde 2 derece artarsa; bu, buzulların giderek çözülmesi ve deniz seviyesinin birçok bölgede 20-30 cm yükseleceği anlamına gelir. Bunun sonucunda İstanbul gibi bir şehrin bir kısmı su altında kalacak ve giderek değişen hava koşullarıyla birçok bölgede felaketler oluşmaya başlayacak. Bu duruma göz yumarak hiçbir şey yapmamak artık bir seçenek değil.”

“Yapılarda sürdürülebilirlik üç ana eksende değerlendirilmeli: Etik, ekolojik ve ekonomik…” Mimar Selçuk Avcı binaların ve yerleşimlerin karbon salınımının %40’ından sorumlu olduğunu, hatta olumsuz etkinin bununla sınırlı olmadığına, aynı zamanda su tüketiminin yaklaşık %12’sinden, atıkların %65’inden ve elektrik tüketiminin de %71’inden de sorumlu olduklarına ve sürdürülebilirliğin etik, ekolojik ve ekonomik değerler çerçevesinde ele alınarak ilerleme kaydedilmesi gerektiğine dikkat çekiyor: “Yapılarda sürdürülebilirlik üç ana eksende değerlendirilmeli: Etik, ekolojik ve ekonomik… Sürdürülebilir bir ürünün ortaya çıkması ilk andan itibaren bu üç faktörün sürece dahil edilmesine bağlı. Ekolojik eksenin ne olduğu ve bunu yönlendiren etkenlerin neler olduğu artık yaygın olarak biliniyor. Sürdürülebilirliğin ekonomik boyutunu hayal etmek de zor değil: Bir yapıya biçilen ekonomik değer günün şartları ile sınırlı kalmadan gelecek senaryolarını da hesaba katar ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da düşünerek yapılırsa sürdürülebilir olur. Dolayısı ile gayrimenkul yatırımlarının uzun soluklu yatırımlar olduğunu iyi anlamak gerekir.”

yayınladığı küresel ısınma raporunda, 20 sene içersinde ısınmadan dolayı kayıpların $1 trilyon dolara ulaşabileceğini ve bununla başa çıkmak için $200 milyar dolarlık bir yatırımın gerektiğini açıklandı. İşte bu yüzden global verileri dikkate alarak, Türkiye’deki uygulamaların da yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.” --“Yapılarda sürdürülebilirlik sadece bir trend değil, kaçınılmaz bir sonuç…” Sürdürülebilirliğin ekolojik boyutununun etkilerinin artık kaçınılmaz olduğunu dile getiren Mimar Selçuk Avcı sürdürülebilirliğin birçok kişi tarafından güncel ve geçici bir moda ya da trend olarak algılanmasını tehlikeli buluyor:

bul’da yerleşik olan URBANISTA Gayrimenkul Danışmanlık Şirketi’nin kurucu ortağı ve ÇEDBİK Yönetim Kurumu Eski Başkan Yardımcısı’dır. 1989 yılında kendisine ait ilk özel şirketi Londra’da Avcı Jurca Architects adı altında kurdu ve sonrasında Londra, İstanbul, Budapeşte ve Belgrad’da yerleşik olan multidisipliner bir tasarım öncüsü stüdyoya dönüştürdü. Konut sektörü, ticari sektör, ofisler, perakende, sanat, spor, hava alanı tasarımı, sağlık hizmetleri ve yüksek eğitim kurumları alanlarına yönelik çok çeşitli programların tasarım ve idaresinde birçok kişisel deneyime sahiptir. Yürüttüğü uygulamalar uluslararası ve ulusal sayısız

“Sürdürülebilirliği geçici bir trend olarak algılayan mimar ve mühendisler olduğunu biliyoruz. Bu algı ne yazık ki işverenleri de yanlış yönlendiriyor ve bunu pazarlamanın bir boyutu olarak görüyorlar. Sürdürülebilir düşünce tarzı tabii ki bir trend değil, kaçınılmaz bir sonuç. Bununla bugün başa çıkamazsak, yarın artık çok geç olsa bile başa çıkmamız gerekecek. Bu kitlesel eğitimimiz ve anlayışımızla ilgili bir şey ve burada hem yerel hem de merkezi yönetimlerin rolleri çok önemli. Fakat politik arenada hiç kimse küresel ısınmayla mücadele üstüne konuşmuyor.”

ödül kazanmış ve çalışmaları birçok dergide yayınlanmıştır. Bunlardan en dikkate değer olanı şirketi Avcı Architects’in “İngiltere’nin 50 En İyi Genç Şirketi Rehberi’nde yer almasıdır. Avcı’nın tasarım direktörü olarak 1989 yılında Avrupa Birliği Enerji Tasarruflu Mimari Yarışmasında ilk birincilik ödülünü kazanmış ve Londra’da Energy Conscious Design Architects tasarım direktörü iken yaptığı projeler ile 1998 yılında RIBA Bölgesel Ödülü’nü almıştır. AVCI tarafından projelendirilen Ankara’daki Türkiye Müteahhitler Birliği Binası Londra’da Building Magazine tarafından “En İyi Uluslararası Proje” seçilmiş ve sürdürülebilirlik nitelikleriyle LEED Platinum Sertifikası almaya hak kazanmıştır.

“Solar sistemlerin kullanımı yaygınlaştırılmalı...” Küresel ısınmayla mücadelede mimarlara, mühendislere, şehir plancılarına ve en önemlisi de yönetmelikleri belirleyen devlet yetkililerine büyük sorumluluklar düştüğünü söyleyen Mimar Selçuk Avcı bu noktada İstanbul’da ve bütün şehirlerde milyonlarca metrekare çatı olduğunu hatırlatıyor ve Türkiye’nin üstüne düşen güneş ışığı hacmine dikkat çekerek, solar sistemlerin kullanımının yaygınlaştırılmasının öneminden söz ediyor: “Günümüzde teknoloji çok farklı boyutlara gelmiş durumda. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda ve gelişmekte olan ülkelerin de bazılarında nitelikli solar sistemler tasarlanıyor. Türkiye’de de bu tür sistemlerin kullanımının yaygınlaştırılması ve enerji üretim-tüketim dengesinin kurulması hedeflenmeli. 3 Haziran 2015 tarihinde İngiliz mühendislik ve müşavirlik şirketi Mott MacDonald’ın

SELÇUK AVCI KİMDİR? 1961 yılında doğan Selçuk Avcı, Avcı Architects kurucusu, Londra ve İstan-

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

53


I Sektörel

“Yeni nesil Hebo City markasını her yerde konuşuyor” Çok amaçlı yaşam konteynerleri ve şehir mobilyalarında; Hebo City farklı ile göz alıcı detaylar...

54

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Hebo Yapı A.Ş’nin revaçta olan Hebo City markası; göz alıcı mimari dokusu, bulunduğu lokasyonlara uyumlu konseptleri, farklı temaları, işlevsel ve nitelikli ürünleri ile öncelikli tercihleriniz arasında olmaya devam ediyor. Hebo City çok amaçlı yaşam konteynerleri, şehir mobilyaları, büfe, taksi durakları, danışma-iletişim noktaları, satış üniteleri, dekorasyonlu wc kabin ve seçkin prefabrik yapıları ile fark yaratıyor. Son günlerde kitap,

oyuncak ve kıyafet toplama amacı ile birçok yerde görebileceğiniz kumbara kabinler, hobi evleri, okul ve siteler için dekoratif güvenlik kabinleri, taksi durakları, iletişim ve danışma noktaları, seyyar wc üniteleri, çift katlı ve geniş açıklıklı ofis binaları, yemekhane, hastane ve benzeri birçok alanda ihtiyaçlarınızı karşılayan Hebo City yaşam alanlarınızda güven, konfor ve estetiği temsil ediyor. Yeni nesil Hebo City markasını her yerde konuşuyor.


I Sektörel

Hebo Yapı A.Ş. Hebo City markası ile atakta... Hebo Yapı A.Ş. Hebo City markası ile atakta. Endüstriyel yaşam alanlarınızda ve görebileceğiniz her yerde Hebo City imzası var. Çok amaçlı yaşam konteynerleri, şehir mobilyaları, güvenlik kabinleri, satış üniteleri, seyyar wc-duş, soyunma kabinleri ve seçkin yapıları ile referans ağını her geçen gün geliştiren Hebo Yapı A.Ş.; bir çok kamu kuruluşu, resmi kurum, özel sektör ve kişilere tercihlerine uygun nitelikli ürünler sunuyor. Soğuk hava deposu olarak kullanıl-

mak üzere ile üretilen konteynerler, sistem kabinleri olarak istasyonlara yerleştirilen kabinler, kitap, oyuncak ve kıyafet toplama amacı ile bir çok yerde görebileceğiniz kumbara kabinler, özel okul ve siteler için dekoratif kabinler, çift katlı ve geniş açıklıklı ofis binaları, yemekhane, hastane ve barınma ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte alternatif çözümler üretmektedir. Yaşam alanlarında estetiğin ve konforun birleştiği Hebo City’de hayat var.

Şehir planlamasına uygun endüstriyel yaşam alanlarında ve görebileceğiniz her yerde Hebo City imzası var.

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

55


I Sektörel

Beton Dayanımını Gerçek Zamanlı Ölçen Concremote Sadece Doka’da! Kalıp uzmanı Doka, 4-5 Haziran’da Harbiye Askeri Müzesi’nde gerçekleşen Avrupa Hazır Beton Kongresi’ne katılarak yeni ürünleri Concremote’u tanıttı.

56

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Doka, 4-5 Haziran’da Harbiye Askeri Müzesi’nde gerçekleşen Avrupa Hazır Beton Kongresi’ne katılarak yeni ürünleri Concremote’u tanıttı. Türkiye ulusal standartlarına da uygun geliştirilen Concremote, beton dayanımını taze beton içine yerleştirilmiş sensörler sayesinde gerçek zamanlı ve yerinde ölçümleme imkânı sunarak kullanıcılara hem zaman kazanımı hem de maliyet avantajı sağlıyor. Taze beton içerisine kolaylıkla yerleştirilen bu sensörler sayesinde kullanıcılar beton dayanım sürecini eş zamanlı takip edebildikleri web portalına cep telefonlarından ya da tablet bilgisayarlarından devamlı erişim imkânı bulabiliyorlar. Sonucunda da istenilen beton dayanım değerine ulaşıldığı zaman kullanıcılar email veya SMS yolu ile haberdar ediliyorlar. Concremote, kullanıcıya kablosuz data erişimi ve güvenli web portalı sayesinde, ölçülen datalara her yerden ve her zaman ulaşılabilme imkanı sağlamasının yanı sıra, elde edilen bilgileri arşivleyebilme olanağı da sunuyor. Beton mukavemet gelişimini gösteren anlaşılması kolay grafikler sayesinde de kullanıcı güvenilir sonuçlara çok daha hızlı ve güvenilir bir şekilde ulaşmış oluyor. Betonun mukavemet gelişimi ile ilgili standartlara uygun ve güvenilir bilgi verebilmek adına geliştirilen ve uluslararası kabul görmüş ağırlaştırılmış olgunluk metodunu (WMM) kullanan Concremote en güvenli kalıp sökümü için olası en erken zamanı belirleyerek kalıbın söküm süresinin maksimum 2-3 güne düşürülmesini sağlıyor. Beton oluşum süreci ile ilgili anlık sağlanan datalar sayesinde istenilen sonuca daha doğru ve hızlı şekilde ulaşılmasını sağlayan Concremote, sahada hem zaman hem de maliyet optimizasyonu yaparak iş verimliliği daha da arttırılmış oluyor. Mevcut metotlara kıyasla çok daha kesin sonuçlar veren Concremote, hazır beton sektörüne yeni bir boyut kazandırıyor.



I Dosya

58

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015


Yalıtım Sektörü 12 Milyar TL’yi Aştı Herhangi bir yalıtım malzemesi kullanılarak ortamdan dışarı olan enerji akışının indirgenmesi diye tarif ettiğimiz Yalıtım, aslında kısa tabirle elektrik, ısı ve ses akımının engellemesidir.

Yapıyı kendi bünyesi ile içindeki eşya ve canlılara zarar verici etkilerden korumak için alınan önlemler paketi olarak nitelendirebileceğimiz yalıtım, inşaat, mimarlık, makine vs. meslek gruplarının oluşturduğu yeni ve farklı bir sektör olarak görülebilir. Modern yalıtım uygulamaları her yeni teknoloji gibi ülkemize ulaşmış ve kısa süre içerisinde yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Bazı müteahhitlerin ve yaptırımcılarının halen yalıtım konusunda duyarsız olmaları veya yasal sorumluluklarını yerine getirmemeleri bu iş kolunun ak-

sayan yönünü oluşturmaktadır. Gelelim bizim ülkemize. Türkiye’de yalıtım pazarı büyüklüğü 6 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Kapasite artırımları ve sektör yatırımları ihtiyaçları tamamen karşılayabilecek şekilde büyümeye devam ediyor. Isı yalıtım sektörü 2002’de 300 milyon dolar ciroyu yakalamışken şu an 3 milyar doları aştı. Tabi bu rakamlar sektörünün her geçen gün daha da büyüyeceğinin göstergesi. Bugünün rakamlarına baktığımız zaman şu an yalıtım sektöründe 200 civarında firma faaliyet gösteriyor. Tabi bu firmalar

kurumsal sayılan, kalite ve standartlara göre üretim yapan firmaların sayısıdır. Isı, su, ses ve yangın yalıtımı yapmak için ihtiyaç duyulan ve dünyada bulunan her türlü ürün ülkemizde de üretilmektedir. Sürekli büyümeye ve gelişmeye açık olan yalıtım sektörünü bizde Haziran sayımızda dosya konusu olarak ele aldık. Yalıtım sektörü nerede, sektör nasıl ilerliyor, neler üretiyor, nasıl ihracat yapıyor? Enerji Kimlik Yasası’ndan sonra neler değişti? Gelin hep birlikte firma yetkililerinden dinleyelim.

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

59


I

Dosya

Rockwool Sektöründe Tek Olmak İçin Çalışıyor “Piyasaya girdiğimiz ilk yıl, mevcut mantolama pazarında satılan taş yününün yüzde 50’den fazlasını biz sattık.”

Rockwool Satış Direktörü Serdar ÇELİK

60

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Yalıtım endüstrisindeki global liderler arasında yer alan Rockwool, hem konut hem de konut-dışı binalarda temel uygulama alanları için geliştirilen ürünlerle hizmet vermektedir. Faaliyetleri Avrupa’nın büyük bir kısmında gerçekleşmekte olup, Rusya, Kuzey Amerika, Hindistan ve Doğu Asya’da üretim, satış ve servis faaliyetlerini genişletmekte olan firmayı bir de Rockwool Satış Direktörü Serdar Çelik’ten dinleyelim.

Rockwool Türkiye’nin yapılanmasından bahseder misiniz? Merkezi Danimarka’da olan dünyanın lider taş yünü üreticisi Rockwool, 1909 yılında kurularak taş yününün yalıtım alanında kullanılabilmesinin önünü açtı. 1937 yılında taş yünü üretimine başlayan Rockwool Grubu Avrupa, Rusya, Kuzey Amerika, Hindistan ve Doğu


Asya’da 35’den fazla ülkede 11.000’den fazla çalışanı ile faaliyetlerini sürdürüyor. Ayrıca dünyanın dört bir yanına taş yünü ürünlerinin ulaşmasını sağlayan uluslararası satış ofisleri, distrübütörler ve iş ortaklıkları ağına sahibiz. Rockwool Grup olarak dünya üzerinde 28 ülkede taş yünü fabrikamız bulunuyor. Rockwool, 2012 yılından beri Türkiye’de faaliyetlerini sürdürmektedir. Rockwool Türkiye ofisinde finans, lojistik, satın alma, pazarlama ve satış departmanlarımızla faaliyet gösteriyoruz. Rockwool’un Türkiye’de en çok önemsediği alan mantolama pazarı. Çünkü Türkiye, 70 milyon m2 ile Avrupa’nın en büyük mantolama pazarı. Bu rakamın içerisinde taş yününün payı yüzde 3 civarında. Yerel üreticiler için çok ciddi bir oran olan bu pay, 2-2,5 milyon m2’denk geliyor. Biz bu oranı 2020 yılına kadar yapacağımız çalışmalarla, yüzde 3’ten yüzde 10’lara çıkarmak istiyoruz. Rockwool mantolama pazarının potansiyelinin farkında ve pazarı yapılandırmak, ayrıca kalite algısını yükseltmek adına Türkiye’de faaliyetlerini hızla sürdürmeye devam ediyor. En önemli hedefimiz ise global tecrübemizi Türkiye’ye taşımak.

Rockwool Türkiyede hangi ürün grupları ile yer almaktadır? Rockwool Türkiye taş yünü pazarında mantolama ve teras yalıtımı ürün grupları ile yer almaktadır. Rockwool sadece Türkiye’de değil, dünyada mantolama ve teras yalımıtına çok ciddi önem veriyor. Çünkü bu ürün grupları ile ilgili Rockwool’un, yeni araştırmaları ve yeni üretimleri var. Mantolama ürün grubu için en çok önem verdiğimiz konu lambda değeri, teras yalıtımı ürün grubu için ise noktasal yük dayanımı özellikleridir. Rockwool bu konuda çok ciddi AR-GE çalışmaları olan, hemen hemen her fabrikasında bu iş için özel ekip çalıştıran bir üreticidir. Mantolamada şu anda 3 tane ürünümüz var; Fasrock 150, Fasrock 135 ve Frontrock Max E Çift Yoğunluklu Mantolama Levhası. Çift yoğunluklu olan ürünümüzü Türkiye pazarında daha fazla yaygınlaştırmak için faaliyetlerimiz devam etmektedir. Özellikle Avrupa pazarında bu ürün en çok kullanım oranına sahip olan ürünümüzdür. Bu ürün EN standartlarına göre basma, ayrılma ve çekme dayanım değerlerini fazlası ile karşılamakta ve çok daha üstün bir ısı yalıtımı gerçekleştirmektedir. Rockwool Frontrock MAX E, çift yoğunluklu, dış cephe sistemlerine üstün ısı iletkenlik performansı, yüksek ses emiciliği ve yangın güvenliği sunan bir taş yünü levha. Her türlü sıvalı ve kaplamalı mantolama sistemleriyle kullanılabiliyor. Nefes alabilen yapısıyla duvar yüzeyindeki terleme ve boya kusması YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

61


sorununu ortadan kaldırıyor. Frontrock MAX E, 0.036 W/mK lambda ısı geçirim katsayısı değeriyle binanın duvarlardan oluşan ısı kaçaklarını etkin bir şekilde azaltırken, aynı kalınlıktaki diğer yalıtım malzemeleriyle karşılaştırıldığında dış cephe için yüzde 15 daha iyi bir ısı yalıtımı sağlıyor. Buna ek olarak yeni geliştirmekte olduğumuz Frontrock Max Plus mantolama ürünümüz bir miktar daha düşük yoğunluklar ile üretilecek. Bu şekilde fiyat olarak da taş yünü dışındaki mantolama ürünleri ile de rekabet edebilecek hale gelecektir. Piyasaya girdiğimiz ilk yıl mevcut mantolama pazarında yer alan projelerin %50’den fazlasına ürün tedariğini biz sağladık. Burada bir fabrikamız olmamasına, sayıca kısıtlı bir kadro ile faaliyet göstermemize rağmen projeler tarafından en çok tercih edilen markayız. Yer aldığımız her projenin teknik şartnamelerini mutlaka biz yönlendiriyoruz.

Taş yününün diğer yalıtım ürünlerine kıyasla sunduğu avantajlar nelerdir? Ürünün teknik özelliklerini incelediğimizde, hem yeni binalar hem de renovasyon pazarında performans ve gü-

62

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

venliğe önem veren kullanıcılar için taş yünü olmazsa olmaz tek üründür. Taş yünü, birçok özelliği bünyesinde barındıran bir malzeme. Isı yalıtımı yapmanın çok farklı yolları var ama taş yünü, ısı yalıtımının yanı sıra çok farklı yönlerde katkı sağlayabilecek bir ürün. Taş yününün en önemli özelliklerinden biri, 1000°C üzerindeki ısı karşısında dayanıklılığı, A1 sınıfı yanmaz malzeme oluşu. Doğru uygulandığı takdirde taş yünü, insan hayatını kurtarmaya gerekli olabilecek değerli dakikaları kazandırıyor. Taş yünü ile yalıtım yapılan yapılar, yangına karşı güvenlidir. Taş yünü yangının yayılmasını önlüyor. Taş yününün ısı iletkenlik değerinin çok düşük olması, onu iyi bir ısı yalıtım malzemesi yapıyor. Taş yününün çapraz geçişli sayısız elyaftan oluşan yapısı, tümüyle titreşimleri etkisiz hale getiriyor. Bu benzersiz fibröz elyaf yapısı taş yününü en iyi ses emici inşaat malzemelerinden biri haline getiriyor. Taş yününün su iticiliği de çok dikkat çekici.

Hırvatistan fabrikalarımızdan getiriyoruz. Haziran’dan sonra bu ürünlerin tamamı sadece Hırvatistan fabrikamızdan gelmeye devam edecek. Operasyon anlamında ürünleri Türkiye’ye Hırvatistan fabrikamızdan getirmek zaman açısından bir tasarruf da sağlıyor, hatta çoğu zaman birçok yerel üreticiden daha kısa sürelerde teslimatlarımızı gerçekleştirebiliyoruz. Ürün kalitesinin yanı sıra en hassas olduğumuz konulardan biri olan lojistik, Rockwool için çok önemli. Yakın zamanda tedariğini tamamladığımız Tema İstanbul projesinde yoğun ve hızlı sevk talebini kısa sürede gerçekleştirmek için hem Macaristan hem de İngiltere fabrikamızdan eş zamanlı tedariği yapıp 1 ay gibi kısa bir süre içerisinde yaklaşık 100.000 m2 mantolama ürününü sahaya indirebildik. Müşterimizin bundan dolayı sergilemiş olduğu memnuniyet bizlere hizmet kalitesinin ne derece önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Türkiye’de fabrikanızın olmaması ürün tedariki konusunda bir dezavantaj yaratıyor mu?

Mantolama pazarını önemsediğinizi belirttiniz. Mantolama dışında hangi alanda ürünlerinizi sunuyorsunuz?

Ürünlerimizin tamamını Macaristan ve

Teras yalıtımı ürün grubumuzu da


Türkiye pazarına getirmeye devam ediyoruz. Uygulamacı bayi yapılanmamız var ve projelere bayi kanalı ile ürünlerimizi tedarik ediyoruz. Türkiye pazarında teras yalıtımında sadece ürünün yoğunluğuna ve noktasal basma mukavemetine önem veriliyor. Ürünün lambda değeri ile ilgili çok fazla beklenti içerisinde değil firmalar. Aslında mantolamadaki durum neyse teras yalıtımındaki durum da aynı şekilde geçerli.

AR-GE yapılanmanızdan bahseder misiniz? Teknik konulara fazlası ile önem veren bir üreticiyiz. Her fabrikada 20–70 kişi arasında AR-GE departmanında çalışan uzmanımız yer alıyor. Hırvatistan en yeni fabrikamız ve kapasitesi yüksek fabrikalarımızdan bir tanesi. Örneğin, lambda değerini 0,036’dan 0,035’e indirmek için çalışan çok ciddi bir AR-GE ekibi var. Bu ekip her yıl bunu başarmak için değişik üretimler ve teknikler deniyor. Çift yoğunluklu yeni üretimimiz büyük ihtimalle 0,035 lambda değeri ile üretilecek. Üretim teknolojilerimiz gün geçtikçe daha verimli, daha temiz, daha çevreci bir hal alıyor. AR-GE departmanlarımızda geliştirilen ürünler çok çabuk üretim bantlarına aktarılabiliyor. Çok aktif bir şekilde piyasa ihtiyaçlarına göre ürün grupları geliştiriyoruz. Global tecrübemiz çok yüksek. Ürün

kalitesinin yukarı çekilmesinin yanında, çok farklı ürün gruplarımızla farklı çözümler sunacağız. Diğer ülkelerde edindiğimiz bilgi birikimini Türkiye’de yapı profesyonelleriyle de paylaşacak olmamız, sektörü ciddi anlamda ileri götürecektir. İş planlarımız arasında en büyük başlığı da aslında bu bilgi aktarımı oluşturuyor. Amacımız sadece ürün satmak değil, sektörü bir yerden bir yere getirmek.

Tasarım ürünleriniz var mı? Birçok tasarım firması tarafından ismiyle bilinen ürünlerimiz var. Rockwool’un dış cephe için üretmiş olduğu “Rockpanel” bunlardan bir tanesidir. Türkiye pazarında henüz satışına başlamadık. Bu ürün için 6 ay kadar önce bir araştırma yaptık. Türkiye’de ismi ön planda yer alan cephe uygulama firmalarına, tasarımcılara ve danışmanlara gittik. O zaman fark ettik ki herkes zaten bu ürünü biliyor ve böyle bir ürünü bekliyor. Getirirsek mutlaka kendine bir pazar yaratacak. Bu ürünü Fransa ’da üretiyoruz. Biz üretim noktalarımızı, kabiliyet olarak her ürünümüzü üretebilecek ama sadece bir ürünümüzü üretmeye odaklı olarak da kullanıyoruz. Araştırmalarımız neticesinde biliyoruz ki Türkiye pazarı bu ürüne hazır. Sadece fiyat açısından uyuşmazlığı var. Bu kısmı iyileştirebilmek için yeni yöntemler geliştiriyoruz.

Bayi ve uygulayıcılarınız için eğitimler düzenliyor, sertifikalandırılmalarını önemsiyor musunuz? Bizim Türkiye’de bir bayi yapılanmamız var. Ancak nihai kullanıcılar yerine sistem üreticileriyle partner olarak çalışıyoruz. Mevcut yapılanmamız ve stratejimiz o yönde devam ediyor. Sto, Baumit, Alsecco, Entegre ve Terraco gibi üretici firmalarla yaptığımız ortak çalışmalar var. Onların kendi ustaları, kendi bayileri ve kendi satış ekiplerine bizim özellikli ürünlerimizi anlatmak, o konuda bilgilendirmek adına düzenleyeciğimiz hem teorik hem de uygulamalı eğitimlerimiz olacak. Amacımız, özellikli ürünlerimizi yalıtım ve mantolamanın önemini vurgulayarak anlatmak. Temmuz ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygulamaya alacağı yönetmelik doğrultusunda taş yünü ile ilgili sistemciler ile bu eğitimleri tamamlamak istiyoruz. Eğitimlere ürün verdiğimiz proje müdürleri de davet edilecek. Bizden bir kere taş yünü almış olabilirler ama biz onların taş yünü konusunda bilinçli olmalarını da istiyoruz.

Hangi derneklerde yer alıyorsunuz? ÇEDBİK ve İZODER üyesiyiz. İZODER’in bütün komisyonlarında aktif rol üstleniyoruz. İlerleyen dönemlerde de buralarda olmaya devam edeceğiz.

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

63


I

Dosya

15. Yalıtım Yarışmasında Öğrenciler Kazakistan’dan Ödülle Döndü İzocam’ın bu yıl on beşincisini düzenlediği Yalıtım Yarışması’nın uluslararası aşaması sonuçlandı. Ülkemizi Kazakistan’daki finalde temsil eden Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri Mirbek Bekboliev, Kutay Can Biberoğlu ve Burak İlhan, birinci Jüri Özel Ödülünü kazandı.

64

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

İzocam tarafından on beşincisi düzenlenen Yalıtım Yarışması’nın uluslararası aşaması 27-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi. Astana şehrinin zorlayıcı karasal iklim şartlarını göz önünde bulundurarak, EXPO’nun “Geleceğin Enerjisi” temasına uygun, yeni kentsel mekânla bütünleşen sürdürülebilir binalar tasarlayan öğrenciler, jürinin önünde sunumlarını gerçekleştirdi. Yarışmanın jüri koltuğunda Kazakistan’dan Zaure Aitayeva, Telman Tyshkanbaev, Yerlan Sakipov, Zhomart Mussayev, Kırgızistan’dan Yuri Smirnov, Polonya’dan Slawomir Szpunar, İsveç’den Leif Andersson ve Almanya’dan Roland Matzig yer aldı. 20 ülkenin en iyi projelerinin yarıştığı uluslararası Yalıtım Yarışması’nın

kazananları jüri değerlendirmesinin ardından belli oldu. 1300 öğrencinin katıldığı yarışmanın sonucunda Türkiye’yi temsil eden ekiplerden ODTÜ öğrencileri Mirbek Bekboliev, Kutay Can Biberoğlu ve Burak İlhan birinci Jüri Özel Ödülüne layık görüldü. 6 yıldır Isover ile uluslarası bir boyut kazanan İzocam Üniversite Öğrencileri Yalıtım Yarışması’nın finalistleri ikinci kez Jüri Özel Ödülünü ülkemize kazandırmış oldu. Yarışmada Kazakistan birincilik ödülünü, Fransa ikincilik ödülünü, Romanya ise üçüncülük ödülünü kazandı. Yarışmada ayrıca birinci Jüri Özel Ödülü Türkiye’nin, ikinci Jüri Özel Ödülü Slovakya’nın, Üçüncü Jüri Özel Ödülü ise Çek Cumhuriyeti’nin oldu.



I Dosya

Kalekim; “Yapıların Görünmez Kahramanı”

1973 yılında kurulan Kalekim A.Ş., seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları üretimiyle başladığı faaliyetlerine, bugün, inşaat sektörünün her türlü yapı kimyasallarını üreterek devam etmektedir.

Kalekim, Türkiye Seramik Yapıştırıcıları ve Derz Dolgu pazarında en çok tercih edilen ve müşteri memnuniyetini sağlamış lider bir markadır. Tüm faaliyetlerinde sürekli iyileştirme bilinciyle hareket eden Kalekim, daima en iyi olmayı hedefliyor. Biz de Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş’dan firmanın faaliyetleri, yapısı ve ileriye dönük planları hakkkında bilgi aldık.

Öncelikle bize Kalekim’in günümüzde yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz?

Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş

66

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Yapı kimyasalları sektörünün açık ara lideri Kalekim olarak, uluslararası alanda konumumuzu üst sıralara taşımak ve başarımızı artırmak üzere, yenilikçi ürün

ve hizmet sunmaya, mevcut pazarların bize sağladığı avantajları değerlendirmeye çalışıyoruz.

70 ülkede ürünlerimizle varız, bu yıl yüzde 20 büyümeyi hedefliyoruz Yapı kimyasalları alanında özellikle Türkiye’nin yakın çevresi bizim için çok önemli. Ortadoğu ve Afrika’da farklı açılımlarla büyümek istiyoruz. Bir yandan da dünyaya entegre olarak, farklı coğrafyalarda üreten, o coğrafyanın insanlarına satan ve onlardan alan bir yapı oluşturuyoruz. Bugün dünyanın pek çok yerinde güçlü bir dağıtım ağına sahibiz ve ürünlerimizi tam 70 ülkede tüketici ve profesyonellerle buluşturuyoruz. İhracatımızın yüzde 6’sını Avrupa Birliği


ülkelerine, yüzde 35’ini Ortadoğu’ya, geri kalanını tüm dünyaya yapıyoruz. Kalekim olarak, uzun yıllardır geliştirdiğimiz üretim tecrübesi, kaliteli iş ve mühendislik gücümüzle, 2015 yılında yüzde 20 büyümeyi hedefliyoruz.

züm’ ve ‘doğru uygulama’ prensibiyle hayata geçirdiğimiz sistemle, şu ana kadar hiç tüketici şikayeti almadık. Her aşamada en iyi çözümleri sunarak mükemmel müşteri deneyimi yaratmamız, yapı sektörüne ne kadar doğru bir sistem kazandırdığımızı gösteriyor.

‘Garantili Usta Sistemi’ ile yeni bir dönem başlattık

Yalıtımda ürün ve uygulama garantisi

Kalekim olarak çok önem verdiğimiz bir projeyi hayata geçirdik. Dünyada bir ilke imza attığımız ‘Garantili Usta Sistemi’ ile ustalar ve tüketiciler için yepyeni bir dönem başlattık. 65 ilde 2 bin 500 usta ile faaliyete geçirdiğimiz, tüketicilerin hayatını büyük ölçüde kolaylaştıran ‘Garantili Usta Sistemi’ ile müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşıdık. ‘Doğru ürün’, ‘doğru çö-

Kalekim olarak, her zaman tüketicilere ve sektör profesyonellerine çözümler sunuyoruz. Kale Mantolama Sistemleri ‘EPS’ ve ‘Taşyünü’ ile, Türkiye’de ilk kez 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisi sunarak binaları koruma altına alıyoruz. Uygulama süresine ilave olarak 2 yıl kullanım sürecini kapsayan sigorta ile uygulama sonrası montaj ve işçilik nedeniyle meydana gelebilecek YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

67


hasarlara karşı da güvence sağlıyoruz. Kalekim’in geliştirdiği ısı yalıtım sistemi, elde ettiği tasarrufla birkaç yılda maliyetini karşılayıp, binanın ömrü boyunca tasarruf sağlıyor. Ayrıca binaların soğutma maliyeti, ısıtma maliyetine göre daha yüksek olduğundan mantolamayı sadece ısınma amaçlı düşünmemek gerekir. Garantili Kale Mantolama sistemi ile koruma altına aldığımız binalarda yaşayan tüketiciler, ısıtma ve soğutma amacıyla yapılan harcamalarda yarı yarıya tasarruf elde ediyor. Önümüzdeki yıllarda meyvelerini toplayacağımız, daha fazla hamle yapacağımız bir sürece giriyoruz ve Kalekim olarak ısı ve su yalıtımı alanındaki gücümüzü daha da artırmaya yönelik faaliyetlerimize hız vereceğiz.

Sektör geniş bir potansiyele sahip. Marka olarak siz bu geniş sektöre hangi ürünlerle destek veriyorsunuz? Kalekim, inşaat sektöründe kullanılan seramik yapıştırıcısından derz dolguya, ısı ve su yalıtımı ürünlerinden dekoratif sıva ve boyaya, endüstriyel zemin ürünlerinden her türlü harç ve katkı malzemelerine kadar çok geniş yelpazede üretim yapıyor. Kaliteli ürünleriyle her türlü yapı için teknik çözümler sunan

68

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Kalekim’in önemini, “Yapıların görünmez kahramanı” sloganıyla özetliyoruz. Büyüyen yapı sektöründe, enerji tasarruflu yapılar ve yeşil binalar, kullanılan malzemenin kalitesi gibi çok önemli çevreci gelişmeler var. Bunların hepsini bir araya koyduğumuz zaman; kullanılan malzemenin kalitesi, artan konut kalitesi, artan refah seviyesi gibi faktörlerin sektörümüz adına çok olumlu gelişmeler olduğunu görüyoruz. Gelişen teknoloji ile birlikte, ülkemiz yapı sektöründe Ar-Ge ve inovasyonun önemini geç de olsa anlaşılmaya başlandı. Çünkü tüketici ve profesyoneller artık daha fazla sorgulayıcı ve seçici oldu. Şirketler de bu doğrultuda yenilikçi düşünmeye yöneldi. Artan müşteri beklentilerinin yanı sıra çevre, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konuları da inovasyon ve ArGe’ye odaklanılmasını zorunlu kılıyor. Kalekim olarak, bu rekabet ortamında, müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine en doğru cevabı verebilmek için tüm faaliyet alanlarımızda ‘daima en iyi’ olmayı prensip ediniyoruz. Sürdürülebilir bir büyümeyi başarmanın yolunun sürekli iyileştirme ve geliştirmeden geçtiğinin bilincindeyiz.

Geride bıraktığımız 2014 yılını ele alırsak; kalite, fiyat ve performans

sürecinizi değerlendirir misiniz? 2014, önümüze koyduğumuz hedefleri gerçekleştirmek için önemli bir yıldı. Önümüzdeki yıllarda meyvelerini toplayacağımız, daha fazla hamle yapacağımız bir döneme giriyoruz ve Kalekim olarak ısı, su yalıtımı ve boya alanındaki gücümüzü daha da artırmaya yönelik faaliyetlerimize hız vereceğiz. Daha çok gelişen pazarlara yönelik hedeflerimiz var. Bu pazarlardaki fırsatları kovalıyoruz. Türkiye’nin yakın çevresi bizim için kritik. Kalekim olarak, yapı kimyasalları alanında Ortadoğu’da farklı açılımlarla büyümek istiyoruz. Bir yandan da dünyaya entegre olarak, farklı coğrafyalarda üreten, o coğrafyanın insanlarına satan ve onlardan alan bir yapı oluşturuyoruz. 2015’te de, bir yandan dünyaya entegre olarak, farklı coğrafyalarda üreten, o coğrafyanın insanlarına satan ve onlardan alan bir yapı oluşturmaya devam edeceğiz.

Ar-Ge ve inovasyon alanında daha iyi hizmet verebilmek için ne gibi yenilikler yapıyorsunuz? Kalekim’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri Ar-Ge’ye yaptığı yatırımdır. Bugün Kalekim Ar-Ge’de yaklaşık 200 üründen oluşan ürün gamının tüm geliştirme ve iyileştirme fa-


aliyeti, herhangi bir know-how transferi olmaksızın yürütülüyor. İhtiyaca uygun ürün üretebilmek için Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Doktora derecesine sahip deneyimli personelimiz ve ileri teknolojiyle donatılmış laboratuvarımızda yenilikçi ürünler geliştiriyoruz. Sektörün öncü kuruluşu olarak, üniversiteler ve devletle projeler yürütebilmeyi sağlayan uygulamalı araştırma laboratuvarımız ve enstrümantal analiz araçlarımızla çalışmalarımızı sürdürürken, aynı zamanda kalite ve müşteri memnuniyetini garanti eden, Avrupa’da uygulanan tüm testleri gerçekleştiriyoruz.

Yaşlandırma cihazı ile ürünlerin dayanımları test ediliyor Ürün geliştirme laboratuvarlarında tüm testler yapılabiliyor, üretim yapılan coğrafya neresi olursa olsun bulunduğu bölgedeki hammaddeler ile aynı kalitede ürünler üretebiliyor. Sektöründe dünyada sınırlı sayıda bulunan yaşlandırma cihazları ile ürünlerin dış cephe dayanımları test ediliyor.

Performans ile birlikte fiziksel ve kimyasal çözümleme Ar-Ge yapısını, sadece performans analizine dayalı Ar-Ge’ den çıkarıp, performans ile birlikte fiziksel ve kimyasal çözümlemeye dayalı hale döndürmek vizyonu ile kurduğumuz “Uygulamalı Araştır-

ma Laboratuvarı” son teknolojik cihazlarla donatıldı.

Malzeme kalitesine önem veren ve çözüm odaklı üretim yapan bir firma olarak, Yurtiçi ve Yurtdışı pazarlarda nasıl yer alıyorsunuz? Türkiye’de pazar lideri olan ve 70 ülkeye ürünlerini sunan Kalekim’in ihracatı, toplam cirosunun yüzde 20‘lik kısmını oluşturuyor. Kalekim’in sektördeki gücü, endüstriyel harçla Türkiye’yi ilk buluşturan firma olmasından geliyor. 42 yıllık endüstriyel birikimimiz, teknolojide sürekli ilkleri hedeflememiz ve Ar-Ge süreçlerindeki yetkinliklerimiz ile bugünkü güçlü konumumuzu koruyoruz. Ayrıca küresel pazarda başarılı olmanın önemli ön koşullarından biri, mutlaka yerel pazarınızda da güçlü, gelişmiş, öncü bir konumda olmanızı gerektiriyor. Bu bağlamda uzun ve sürekli gelişim içinde olunması gereken bir yolculuk olduğunu düşünüyoruz.

TurkeyBuild fuarının sektöre ve size olan katkısını değerlendirir misiniz? Geçen yıl ki fuara göre bu yıl fuar için ne gibi değişiklikler gerçekleştirdiniz? Yapı sektörünün en önemli organizasyonlarından biri olan 38. Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’un küresel platformda daha da öne çıkarak sektöre moral vereceğini düşünüyorum. Kalekim

olarak Yapı Fuarı’nda teknik çözümler sunan yenilikçi ürünlerimizle yer aldık. En yeni ürünlerinimizi, ‘Kalekim’, ‘Kale Boya’, ‘Kale Mantolama’ ve ‘Mavi Kale’ markalarımızın yer aldığı iki ayrı stantta, katılımcılarla paylaştık. Ayrıca fuarda ilk kez görücüye çıkardığımız, (-10) °C’de dahi yapılara uygulama imkanı sağlayan Wintertech teknolojisi ile zorlu kış şartları için mükemmel çözümler geliştirdik. Wintertech ile artık kışın inşaatların durması gibi zorunlulukları ortadan kaldırdık. Sektörün önemli bir ihtiyacını karşılayan ve ilk olarak Kalekim tarafından geliştirilen modern yapıların yeni trendi Betonart ve Betonart Fresh’in yanı sıra, kullanıma hazır seramik uygulamaları Supertech-Fugatec ile su yalıtım ve tasarruf ürünü Elasticool’u, fuarda ustaların uygulama gösterileriyle sunduk.

‘Betonart’ İle Yapılar Dinamik Ve Estetik Görünüm Kazanıyor Türkiye’de ilk kez Kalekim’in ürettiği brüt beton görünümlü Betonart ile yapılar özüne dönüyor. İç ve dış cepheler için kapsamlı çözümler sunan dekoratif sıva Betonart, yapıları dinamik ve estetik bir görünüme kavuşturuyor. Dışarıdan içeriye su geçirmediği gibi, içerideki nemi dışarıya atabilme özelliği ile binaların nefes almasını sağlayan Betonart, çimento içermediği için uygulama sırasında ve sonrasında da tozuma gibi bir problem oluşturmuyor. Bugüne

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

69


kadar bir yapı malzemesi olarak kullanılan brüt beton, Betonart ile mimarlar başta olmak üzere profesyoneller için özel bir dekorasyon malzemesine dönüşüyor.

Mermer Görünümlü ‘Artcrete’, Tasarımcılar İçin İlham Kaynağı Kale Boya, mermer görünümlü dekoratif kaplama Artcrete ile modern çizgileri zarafetle buluşturuyor. Kalekim’in benzersiz ürünü, yüksek mukavemeti ile duvarın yanı sıra zemin uygulamalarında da kullanılıyor. İlhamını sanattan alan, beton kadar güçlü Artcrete, ismini de İngilizce sanat (art) ve beton (concrete) kelimelerinin birleşiminden alıyor. Yalın tasarıma sahip mermer görünümlü Artcrete, yüksek mukavemetli, darbelere, çizilmelere ve suya dayanıklı yapısıyla öne çıkıyor. Hem zemin hem de duvarda kullanılabildiği için mekan bütünlüğü sağlayan Artcrete, farklı uygulama teknikleri ile farklı desenler yaratma imkanı sunuyor. Renk Ustası’nın 24 farklı rengi kullanılarak binlerce renkte elde edilebilen Artcrete’in üzeri Artcrete Coat ile kaplanıyor ve uygulama yıllar sonra da tekrarlanabiliyor.

Kale Boya, Büyülü Mekanlar Yaratan ‘İs7anbul’ Serisi İle İddialı Kale Boya, sıradanlıktan sıkılan ve ya-

70

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

şam alanlarını farklılaştırmak isteyenlere sihirli mekanlar yaratan ‘İS7ANBUL’ serisinin zengin dekoratif seçeneklerini sunuyor. Binlerce renk alternatifini farklı zevk ve beğenilere göre geliştiren Kale Boya’nın İS7ANBUL ‘Orion’, ‘Antique’ ve ‘Aura’ ürünleri ile büyüleyici mekanlar yaratıyor. ‘İs7anbul Orion’ ile kumlu ve metalik efektli ışıltılı cepheler Koleksiyonun yeni ürünlerinden, kumlu, metalik dokuya sahip iç cephe boyası İs7anbul Orion, tüketicileri alışılmışın dışında dekorasyon alternatifleri ile buluşturuyor. İlhamını yıldızlardan alan İs7anbul Orion,, ışıltılı ve grenli dokusu ile farklı desenler oluşturulmasına imkan sağlıyor. İçeride oluşan nemi dışarıya atma kabiliyetiyle binaların nefes almasını sağlayan İs7anbul Orion, binlerce renkteve fırçayla kolaylıkla uygulanabiliyor.

İs7anbul Antique’ hayal gücünüze göre sonsuz desen sunuyor Travertenin eşsiz dokusuna sahip dekoratif kaplama İs7tanbul Antique, traverten deseninin yanı sıra, kullanılan uygulama aleti, yöntemi ve kullanıcının hayal gücü doğrultusunda sonsuz sayıda desen yaratma imkanı sağlıyor. Farklı uygulama alternatifleri sunan İs7anbul Antique, antik çağlardan günümüze ta-

şınan doğal yüzeylerle, birbirine benzemeyen mekanların oluşmasını sağlıyor. Ayrıca son katında kullanılan İs7anbul Antique Coat ile eskitme efektine sahip olan kaplama, bu uygulama ile su itici özellik de kazanıyor. İs7anbul Antique, yüksek su buhar geçirgenliği ile sağlıklı ve nefes alan mekanlar yaratıyor.

‘İs7anbul Aura’ sedef efekti ve kadife dokusuyla zarif mekanlar Sedef efekti ve kadife dokusuna sahip iç cephe dekorasyon boyası İs7anbul Aura, içeriğindeki sedef ve özel dolgular ile ışığa ve bakış açısına göre değişen efektler oluşturuyor. İç cephede uygun bir şekilde hazırlanmış birçok yüzeyde kullanılabilen İs7anbul Aura, kadife dokusu ile mekanlara son derece zarif bir görünüm kazandırıyor. Binlerce renkte kullanılabilen ve efektleri mala ile verilebilen İs7anbul Aura, parıltılı ve degrade görünümüyle mekanlarında farklılık isteyen tüketicilen ilgisini çekiyor.

Kale Boya, Yapıların Dekoratif İhtiyaçlarını ‘Camsıva’ İle Karşılıyor Türkiye’de ilk ve tek olarak Kale Boya tarafından geliştirilen ‘Camsıva’, camın parlaklığı ve ışıltısını, dekoratif sıva ile buluşturarak iç ve dış mekanlara


taşıyor. Tasarımda yeni arayışları ve dekoratif ihtiyaçları karşılayan ‘Camsıva’, içerdiği cam parçacıkları sayesinde, uygulandığı mekanlarda hareketli ve ışıltılı görüntüler yaratıyor. İç ve dış cephelerde, kara sıva, beton, çimento levha gibi mineral yeni yüzeylerin yanı sıra, ahşap, pleksiglas, pütürlü cam ve eski boyalı yüzeylere uygulanan ‘Camsıva’; suya dayanıklı olduğu gibi, yüksek su buharı geçirgenliği ile binaların nefes almasını sağlıyor.

Kalekim’den Endüstriyel Zemin Çözümleri: ‘Tecnıca’

2K ve İZOSEAL 2K+ ile yapılara zarar veren su ve nem unsurlarının önüne geçiyor. İçten (negatif) ya da dıştan (pozitif) uygulanabilen su yalıtım ve beton koruma harcı İZOSEAL 2K, sızıntı ve yüzey sularına karşı güçlü bir su yalıtımı sağlıyor. İçten ya da dıştan uygulanabi-

Derz Dolgusunda Mükemmel Sonuç: ‘Fugatech’ Esnek, küf ve mantar oluşumuna dirençli, su itici, kullanıma hazır, 1-6 mm derz aralığı için uygun, kullanıma hazır, akrilik esaslı derz dolgu malzemesi olan Fugatech, esnekli-

Kalekim olarak, Yapı Fuarı’nda tüketici ve profesyonellerle buluşturduğumuz yenilikçi ürünlerimizi özetle şöyle sıralayabiliriz; ‘Betonart Fresh’ Mekanların Havasını Yeniliyor Türkiye’de ilk kez Kalekim tarafından geliştirilen brüt beton görünümlü dekoratif sıva ‘Betonart Fresh’, özel formülü sayesinde kötü kokuları giderdiği mekanlarda estetik ve sağlıklı bir atmosfer yaratıyor. Kötü kokuları gideren dekoratif sıva ‘Betonart Fresh’, modern mekanlar için vazgeçilmez bir seçenek sunuyor. ‘Betonart Fresh’, mekanları estetik brüt beton görünümüne kavuşturmasının yanı sıra, kötü kokularla birlikte kimyasal gazları da giderdiği yaşam alanlarında, sağlıklı bir atmosfer oluşturuyor.

Kalekim’in köklü Ar-Ge tecrübesi ile üretilen ürün grubu Tecnica, zemin sistemlerine getirdiği yeniliklerle; yaratıcı, ekonomik, estetik, güvenli ve uzun ömürlü uygulamalar sunuyor. Kalekim’in Ar-Ge bilgi birikimiyle geliştirdiği Tecnica zemin çözümleri; çevreye duyarlılığından asla ödün vermeyen ürün ailesiyle, üretim ve yaşam alanlarında sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Ürün kalitesi ve uzun yıllar koruduğu performansı ile epoksi, poliüretan ve çimento esaslı olmak üzere sınırsız seçenekler sunan Tecnica, bütünsel zemin sistemi çözümlerinin yeni adı olarak pazarda büyük ilgi görüyor.

len tam elastik su yalıtım ve beton koruma harcı olan İZOSEAL 2K+ ise geniş kullanım yelpazesi ile dikkat çekiyor. Tam esnek İZOSEAL 2K+ kaplıca ve hamamlarda da kullanılabilirken, içme suyu depolarında kullanıma uygun, hafif yaya trafiğine dayanımlı bir ürün olarak sunuluyor.

ği sayesinde titreşim ve deformasyonları tolere edebiliyor. Seramik, cam mozaik gibi kaplama malzemelerinin derz boşluklarının doldurulmasında kullanılan Fugatech, iç mekanda yatay ve düşeyde, dış mekanda düşey uygulamalarda mükemmel sonuç veriyor.

‘Elastıcool’ İle Hem Su Yalıtımı Hem Enerji Tasarrufu

Yapıştırma Harcında Ekstra Hızlı Çözüm: ‘Ultratech’

Su yalıtım ve enerji tasarruf malzemesi Elasticool ile Türkiye’de bir ilke daha imza atan Kalekim, zorlu iklim koşullarına dayanıklı yenilikçi ürünü ile binaları koruma altına alıyor. Radyan ısı enerjisini yansıtabilen Elasticool, düşük yüzey sıcaklığı sağlayarak yapıların soğutma sisteminde kullanılan elektrik maliyetini düşürüyor. Böylece yüzde 22 daha az elektrik tüketimiyle tasarruf sağlıyor.

Seramik uygulamaları ürün grubunda C2FTE S2 sınıfı çimento esaslı, 3 saat içinde ekstra hızlı priz alarak derz dolgu işlemine imkan sağlayan yapıştırma harcı Ultratech, fuarda sergilenen yenilikçi ürünler arasında yer alıyor. Ultratech; yüksek yapışma gücü, ekstra hızlı priz alma, esneklik (S2 Sınıfı) özelliği sayesinde ani ısı değişimleri nedeniyle oluşan yüzey gerilimlerine dayanıklılık, her türlü iklim koşullarına dayanıklılık, düşey yüzey uygulamalarında kayma yapmayan, uzun çalışma süresine sahip olmak gibi temel özelliklerinden dolayı tüketici ve profesyonellerden büyük ilgi görüyor.

Pratik Uygulamayla Süper Yapıştırıcı Çözümü: ‘Supertech’

Su Yalıtımında Yeni Ürünler, Güçlü Çözümler: ‘İzoseal 2k’ Ve ‘İzoseal 2k+’ Su yalıtımı alanında ürettiği güçlü ve kaliteli ürünleri ile teknik çözümler sunan Kalekim, yapı kimyasalları konusundaki uzmanlığıyla geliştirdiği çift bileşenli kristalize su yalıtım harçları İZOSEAL

Kullanıma hazır, yüksek performanslı, kayma özelliği azaltılmış, uzatılmış çalışma süresine sahip, emülsiyon polimer (akrilik) esaslı, pasta tipi yapıştırıcı olan Supertech, bina hareketlerinden kaynaklanan yüzey gerilimlerine dayanıklı bir ürün olarak tercih ediliyor. Supertech; iç mekanda tüm seramik çeşitlerinin yer ve duvarda esnemeye maruz kalan zor yüzeyler üzerine yapıştırılmasında, özellikle alçıpanel, alçı sıva ve boyalı zeminler üzerine seramik uygulamalarında ve iç mekanda ısı yalıtım levhaları ile dekoratif tavan kaplamalarının yapıştırma uygulamalarında pratik ve temiz çalışma imkanı sağlıyor.

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

71


Advertorial

Greenguard Sertifikalı Isıdem Flexiduct İç Ortam Hava Kalitesini Garanti Ediyor ISIDEM Flexiduct ürünleri, Greenguard Çevre Enstitüsü (GEI) tarafından UL 2818 standartlarına göre, UL laboratuvarlarında yapılan testleri başarı ile tamamlayarak, Greenguard ve Greenguard Gold sertifikalarını almaya hak kazandı.

enguard sertifikalı ISIDEM Flexiduct esnek hava kanalları ile iç mekân hava kalitesini sürekli taze tutmak mümkün.” ISIDEM Yalıtım, UL Greenguard Environmental Institute – Indoor Air Quality (IAQ) ve – Children & School kriterlerine uygun ürettiği esnek hava kanalı ürünleriyle iç mekân hava kalitesini garanti ediyor.

Greenguard Sertifikasyonu Ne Demektir? Greenguard iç hava kalitesi sertifikasyonu da olarak bilinen Greenguard Sertifikasyon Programı iç mekanlarda kullanılmak için dizayn edilen ürünlerin, çok daha sağlıklı iç alanlar yaratmak için belirlenmiş kimyasal emisyon kriterlerine uyduğunu garanti eder. Greenguard sertifikasyonu üreticinin sürdürülebilirlik iddialarını, tarafsız bir organizasyonca yapılan bilimsel deneylerle destekler.

Greenguard Gold Sertifikasyonu Ne Demektir? ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat ERENOĞLU

ISIDEM Flexiduct ürünleri en kapsamlı sürdürülebilir bina programları ve kanunları tarafından tanınmış ve dünya çapında kabul edilmiş Greenguard ve Greenguard Gold sertifikalarını alarak, iç mekân hava kalitesini bozmayan çevreci ürünler ürettiğini kanıtlamış oldu.

İç Mekân Hava Kirliliği Astım Hastalarını, Çocukları ve Yaşlıları Tehdit Ediyor. Hava kirliliğinin dış mekânlara oranla, iç mekânlarda 2 – 3 kat daha fazla olduğunu dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu şunları söyledi “İnsanlar en yüksek uçucu organik madde miktarına evlerde maruz kalırken, iç mekân hava kirliliği çocukları, yaşlıları ve özellikle astım hastalarını tehdit ediyor. Yaşam kalitemizi yükseltmek için kapalı alanların havasını devamlı temiz tutmamız gerekiyor. Evlerden ticari işletmelere, okullardan hastanelere kadar birçok alanda kullanılabilen Gre-

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

72

Greenguard Çocuklar & Okul Sertifikasyonu olarak da bilinen Greenguard Gold Sertifikasyonu, hassas bireyler ( yaşlılar ve çocuklar gibi) için güvenlik faktörlerini göze alan tavizsiz sertifikasyon kriterleri sunar ve ürünün okul ve sağlık kuruluşları için kullanılabilir bir ürün olduğunu garanti eder. Greenguard Gold Sertifikasyonu “The Collaborative for high School (CHPS)” ve “Leadership in Energy Environmental Design (Leed) Building Rating System” organizasyonları tarafından tavsiye edilir.



Yalıtım Sisteminde Uzman Marka

I Dosya

1810 yılında bir kireç ocağı ile başlayan bu hikâye, gelişerek Avrupa’nın en başarılı yapı malzemesi markalarından biri haline geldi.

Schmid Industrie Holding ve Avusturyalı bir diğer yapı sektörü firması olan Wietersdorfer Group, 1988 yılında Baumit markasını kurmuştur. Baumit, kısa sürede yapı malzemeleri alanında sağladığı başarı ile Avusturya sınırlarını aşarak Avrupa’da adından söz ettirmeyi başarmıştır. Bugün adı, inovasyona verdiği önem, güven ve kalite değerleri ile anılmakta olan Baumit’i Türkiye Genel Müdürü Atalay Özdayı’dan dinleyelim.

Baumit’in yapılanma sürecinden bahseder misiniz?

Baumit’i Türkiye Genel Müdürü Atalay Özdayı

74

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Baumit, Schmid Industrie Holding Grubu’na ait bir firmadır. Scmid Industrie Holding, uluslararası yapıya sahip ve yalıtım malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren bir gruptur. 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip grubun merkezi Avusturya Wopfing’dedir ve bir aile kuruluşudur. Bugün, holding bünyesinde 90’u

aşkın işletmesi ile 1,5 milyar Euro ciroya sahiptir. Baumit de bu işletmelerden biridir. 1988 yılında kurulan Baumit, Avrupa’da 30 ülkede 40 fabrikada 6,5 milyon ton kapasitesi ile 25 yıl gibi kısa bir sürede Avrupa’nın en büyük 3.kuru harç üreticisi haline gelmiştir. Yılda ortalama 40 milyon metrekare ısı yalıtım yapan Baumit, Orta ve Doğu Avrupa’nın en büyük dış cephe ısı yalıtım sistemleri üreticisidir. Yaklaşık 1 milyar Euro cirosu ile Schimd Industrie Holding’in en büyük markasıdır. Türkiye’de 2006 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. Gebze üretim tesisimizin temeli 2007 yılında atıldı ve tesis 2008’de faaliyete geçti. Toplamda 14 milyon Euro’luk bir yatırımla açılan tesis, yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine sahip. Son derece modern, yüksek teknoloji içeren üretim tesisimiz, sektörün en ileri teknolojiye sahip tesisle-


rinden birisi. Ürün gamının gelişmesi ve pazar talebinin de desteklenebilmesi için 2011 yılında da likit üretim tesisi devreye alındı.

Yalıtım alanındaki üretim yelpazenizden bahseder misiniz? Baumit’in ana faaliyet konusu dış cephe ısı yalıtım sistemleri, Türkiye’de daha sıklıkla kullandığımız hali ile mantolama sistemleridir. Baumit Türkiye’nin ısı yalıtım pazarına yönelik ürün gamında sistem için gerekli tüm bileşenler bulunuyor. 3 farklı mantolama sistemimiz var. Baumit open® Isı Yalıtım Sistemi, gerçekten inovatif bir sistem. Bunu nefes alan ısı yalıtım sistemi olarak da adlandırıyoruz. Difüzyona açık olma özelliği ile oda içerisindeki hava neminin optimum seviyede kalmasına yardımcı oluyor. Yine bu özelliği sayesinde su buharı oluşmasını engelleyerek duvarlarda terleme olmasının önüne geçiyor.

Star Isı Yalıtım Sistemi, hem yeni yapılarda hem de ısı yalıtım tadilatlarında en köklü Baumit sistemimiz. Star Isı Yalıtım Sistemi, eşsiz bir esneklik ve darbe dayanımı özelliğine sahip. Sistem içerisinde bulunan Baumit StarTherm, gümüş gri yalıtım plakası olarak beyaz plaka ile karşılaştırıldığında %20 daha yüksek yalıtım performansı sağlıyor. Baumit Pro Isı Yalıtım Sistemi ise mükemmel ve güvenilir yalıtım özelliklerini en iyi fiyat/performans oranı ile bir araya getiriyor. Özellikle gayrimenkul projeleri için geliştirilmiş olan Baumit Pro ile en ekonomik optimum koruma ve maliyet bilinci sağlanıyor. Sistemlerimizin yanı sıra, sistemlerimizin sunduğu avantajları son tüketici ile de daha iyi buluşturabilmek için bir Renovasyon Hizmet Paketi oluşturduk. Bu paket, ısı yalıtım sistemimizin yanı sıra tüketicilerin de taleplerine yanıt verebilecek ek hizYAPI MALZEME HAZİRAN 2015

75


metler barındırıyor. Bunlar Süpervizör Hizmeti, Uygulama Sigortası, Bakım Sigortası, Eşya Hırsızlık Sigortası, projelerin içeriğine bağlı olarak Termal Kamera ve Enerji Kimlik Belgesi hizmetleri. Yine bu paket içinde sektörün en uzun süreli garantisi olan 15 yıl sistem garantisini sunuyoruz.

Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yenilikçi ve inovatif ürünler sektörün gelişimine, kullanıcıların daha yüksek standartlarlı ürüne erişmesine ve daha sağlıklı ve konforlu mekanlarda yaşamasına imkan veriyor. Baumit, yapı malzemeleri alanında ürün çeşitliliği ve kalite anlayışı ile Avrupa’nın sayılı markaları arasında yer alıyor. Farklı ülkeler, farklı iklim koşulları, farklı ihtiyaçlar… Biz, Baumit Türkiye olarak kazanılan bu tecrübe ile geliştirilen yenilikçi

İhracat çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yeni pazarlara girmeyi hedefliyor musunuz? Baumit daha önce de belirttiğim gibi 30 ülkede faaliyet gösteriyor. Her ülke kendi pazarına odaklanıyor. Biz de Baumit Türkiye olarak iç pazarda faaliyet gösteriyoruz. Şu anda Marmara bölgesi ve Ankara’da faaliyet gösteriyoruz. Toplamda 4 ayrı bölgemiz var. Hedefimiz öncelikle Türkiye içindeki faaliyet alanımızı genişletmektir. Hali hazırda belli miktarda bir ihracatımız var ancak önceliğimiz iç pazarda büyümektir.

Ülkemizde 20 milyona yakın mevcut konut stoğunun sadece 2,5 ile 3,0 milyonunun yalıtımlı olduğu biliniyor. Sizce ülkemizde yalıtımın önemi yeterince anlaşıldı mı? Ana faaliyet alanımız olan dış cephe ısı yalıtım sektörü şu anda Türkiye’nin en hızlı gelişen ama daha çok başında

maalesef karşımıza çıkabiliyor. Mantolama sistemlerinin zararlı olduğu ya da zehir yaydığı yönünde son dönemde dolaşan hatalı bilgiler tüketicilerin yanlış yönlendirilmesine sebep oluyor. Bu konuda biz üreticilerden ziyade derneklerin ve sektör yayınlarının da doğru bilginin daha fazla kişiye ulaştırılmasında daha ön plana çıkması gerektiğine inanıyoruz.

Enerji Kimlik Yasası’nın sektöre yansıması nasıl? “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” 01 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu yönetmelik çerçevesinde tüm mevcut binaların 01 Ocak 2017 tarihine kadar enerji kimlik belgesi alması zorunlu hale getirildi. Tüm yeni binalar ise 2012 yılı başından itibaren bu belgeyi almak zorundalar. Enerji Kimlik Belgesi, binaların enerji tüketim performansını gösteren bir belgedir. Yeni binaların sahip olması gereken minimum enerji sınıfı zorunluluğu sayesinde belli bir enerji verimliliği sağlanabilmektedir. Daha iyi bir enerji sınıfına sahip olabilmek adına binalarda çeşitli iyileştirmeler yapılması gerekmektedir. Dış cephe ısı yalıtım sistemleri de binaların enerji sınıfını iyileştirmek için alınabilecek en önemli önlemlerin başında gelmektedir. Mevcut binalar için alınacak EKB’lerde henüz olması gereken bir enerji sınıfı zorunluluğu yok. Bu sebeple en kötü enerji performansı olsa daha EKB alabilmeleri mümkün. Mevcut binalar için de minimum bir enerji sınıfının belirlenmesi, Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğunun sektöre daha büyük katkısı olması için önemli bir adım olacaktır.

Sizce ülkemizdeki yalıtım sektöründe yasa ve mevzuatlar sistemin doğru işlemesi için yeterli düzeyde mi? ürünleri ve profesyonellere yönelik oluşturulan sistemleri Baumit’in bulunduğu diğer ülkelerle birlikte eş zamanlı olarak pazara sunuyoruz. Ar-Ge çalışmaları Avusturya, Wopfing’de bulunan İnovasyon Merkezi’nde yapılıyor. Bu üstün nitelikli ARGE merkezi, tüm Baumit tesisleri için yeni ürünlerin ve ürün bileşimlerinin yaratılması ve halihazırda mevcut ürünlerin geliştirilmesi için çalışıyor. Bu; cepheler için daha çok inovasyon, sağlıklı bir mekan iklimi için daha iyi sıva ve kaplama ürünleri ve her yönüyle çok daha dayanıklı malzemeler yaratılmasına imkan veriyor. Gelecekte binalarda kullanılan tüm diğer malzemeler ve detaylar gibi cepheler de enerji verimlilikleri ile ön plana çıkacaklar.

76

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

olduğumuz bir sektör. Enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak yalıtımlı binalar üretmek, hem ülke ekonomisine hem de tüketicilerin kendi ekonomilerine büyük katkı sağlamaktadır. Zira Türkiye’deki mevcut binaların halen %85’inde yalıtım bulunmuyor. Yalıtımsız konutlarda duvarlardan, çatıdan, pencereden enerji kayıpları yaşanır. Dolayısı ile henüz ülke olarak yalıtım konusunda almamız gereken çok yol olduğu bir gerçek. Halen enerji tasarrufu dendiğinde ısı yalıtımı ilk akla gelen uygulama olmasa da her geçen gün bu konudaki farkındalık düzeyinin de arttığını gözlemliyoruz. Enerji Verimliliği Eylem Planı gibi çalışmalar sektörümüzün gelişimi ve toplumun bilinçlendirilmesi için umut verici çalışmalar. Ancak bunun yanında çok yanlış bilgiler de

Enerji verimliliği ile ilgili son yıllardaki yasal düzenlemeler umut verici ancak henüz yeterli düzeyde değil. Bu yönetmeliklerden en önemlisi biraz önce de bahsettiğim “Binalarda Enerji Verimliliği Yönetmeliği’dir. Bir başka önemli gelişme ise geçen yılın sonunda açıklanan “Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı Eylem Planı”dır. Eylem Planı gerekli bilinçlenmenin ve teşviğin yaratılması konusunda katkı sağlayacaktır. Kalkınma Planı içerisinde yer alan eylem planı ile şimdiye kadar sektör oyuncuları ve dernekler tarafından yapılan bilinçlendirme çalışmalarının somut bir şekilde devlet tarafından da desteklendiğini görebiliyoruz. Bu projelerin farkındalığının artması ve daha çok insana ulaşması ile yalıtım sektörü de daha hızlı gelişim gösterecektir.


Ülkemizde yaygınlaşan su yalıtımının önemi nedir? Yalıtım başlığının aslında birçok alt başlığı var. Su yalıtımı da bunlardan biri. Son yıllarda su yalıtımı konusunda da bilincin artması için İZODER bünyesinde de çalışmalar yürütülüyor. Su yalıtımı, yapıları ve yapının içindeki taşıyıcıları koruyan uygulamadır. Dolayısı ile güvenli yapılar yaratmanın önemli adımlarından biridir. Özellikle yaşadığımız büyük depremlerden sonra güvenli bina, zemin etüdü, korozyon gibi konuları daha çok konuşur olduk. Su yalıtımı olamaması, binalarda oluşan korozyonunun en büyük sebebidir. Dolayısı ile hem deprem tecrübesi hem de son yıllarda artan bilinçlendirme çalışmaları ile su yalıtımı konusu yaygınlaşmaya başladı.

Türkiye’de ısı yalıtım kalınlığı 4 ile 5 santim arasındayken, Avrupa’da ısı yalıtım kalınlığı 15 santime kadar çıkıyor. Siz ülkemizde ısı yalıtım uygulamalarını nasıl buluyorsunuz? Avrupa’da enerji tasarrufu ve yalıtım bilinci çok daha önceden gelişmiş durumda. Isı yalıtımında en önemli faktörlerden biri yalıtım kalınlığıdır. Avrupa ile bir karşılaştırma yaptığımızda, AB ülkelerindeki ortalama levha kalınlıkları 12-15cm seviyelerinde iken, Türkiye’de 4-5 cm olduğunu görüyoruz. Bu sebeple bu alanda daha kat edeceğimiz uzun bir yol var. Özellikle toplumun bilinçlendirilmesi çok önemli. Bu noktada yalıtım ile ilgili yönetmeliklerin ve mevzuatların önemi daha da artıyor. Hali hazırda yalıtım hesabı için TS825 Hesap programı kullanılıyor. Hangi kalınlıkta ısı yalıtım yapılması gerektiği hesaplanabiliyor. Ancak şu anda daha çok pazardaki genel kabullere göre uygulama yapılıyor. Bu uzun vadede, mantolama yapılan binalara tekrar mantolama ihtiyacı çıkabileceği anlamına geliyor. Bu sebeple biz de bir yandan ürünlerimizin kalitesini ve arkasındaki tamamlayıcı hizmetleri anlatırken, diğer bir yandan da toplum bilincinin gelişmesi için çalışmalarda bulunuyoruz. Bununla ilgili olarak sürekli seminerler ve eğitimler düzenlemekteyiz. Ayrıca İZODER bünyesinde de faaliyetler göstererek yalıtım sektörüne katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Uygulama açısından bayi eğitimi ve tüketici açısından bilinçlendirme eğitimi kapsamında yaptığınız çalışmalar neler? Baumit olarak daha uzun ömürlü ve sağlıklı cepheler için ısı yalıtım sistemleri üretiyoruz. Sistem ömrü, sistem bileşenlerinin ürün kalitesi ve uy-

gulama kalitesine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Kaliteli ürünler kullanılarak ve tekniğine göre uygulanan sistem bileşenlerinin fonksiyonel olarak yıllarca birlikte çalışacağını ETAG 004 sertifikası ile belgelendiriyoruz. ETAG 004 teknik şartnamesine uygun olarak oluşturulan sistemlerimiz 25 yıllık yaşlandırmaya tabi tutuluyor. Biz de ETAG 004 belgemize dayanarak doğru uygulanan sistemlerimize 15 yıldan 30 yıla kadar yazılı garanti verebiliyoruz. Dış cephe ısı yalıtım sistemleri ile soğuk mevsimlerde ısınma maliyetlerini düşürerek, sıcak mevsimlerde ise klima ihtiyacını azaltarak iki yönlü enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Birçok bileşenden oluşan ısı yalıtım sistemlerinin uzun ömürlü olması için ürün kalitesi kadar uygulamasının da aynı kalitede

Pazar büyüklüğüne baktığımızda, ısı yalıtım sektörünün oldukça yüksek bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Hali hazırda Türkiye pazarında hem ulusal, hem de uluslararası çok büyük markalar var. Pazarda farklı ürünlerin olması, ürün kalitesinin hem olumlu hem de olumsuz anlamda çeşitlenmesine sebep oluyor. İyi taraftan değerlendirecek olursak son tüketici için farklı alternatiflerin olması, tüketicilerin daha çok çeşide ulaşmasına ve farklı hizmetler almasına imkan verecektir. Bununla beraber kaçınılmaz olarak fiyat rekabetini de yaratıyor. Fiyat rekabeti ise maalesef ki standardı olmayan, düşük kaliteli ürünlerin pazarda dolaşımını beraberinde getirebiliyor. Kullanıcıla-

yapılması gerekiyor. Bu nedenle kadromuzda görevli uzman süpervizörlerimiz ile Baumit sistem paketlerinin uygulamalarını yerinde kontrol ederek garantiye uygunluğunu denetliyoruz. Süpervizörlerimizin yaptığı bu şantiye ziyareti ve denetimlerle, ürünlerimizin maksimum performans göstermesi için gerekli ayrıntılar aktarılırken, olası yapılacak uygulama hatalarının da önüne geçilmesi hedefleniyor. Ayrıca firma olarak çeşitli üniversitelerde periyodik şekilde seminerler düzenliyoruz. Uygulayıcı bayilerimize bölgelerinde uygulama odaklı seminerler veriyoruz. Apartman yönetimleri ile bir araya geldiğimizde yine bilgi ve tecrübelerimizi paylaşıyoruz.

rın doğru sistemlere ve doğru ürünlere yönlendirilmesi güvenli ve enerji verimli yapıların yaratılması hususunda çok büyük öneme sahip. En önemli nokta haksız rekabetin önlenebilmesi ve tüketici bilincinin artırılmasıdır. Haksız rekabetin önlenmesi için önerimiz, piyasa denetim ve gözetimin artırılmasıdır. Bu denetimlerin çok ciddi anlamda yapılmaya başlanması hem tüketicilerin yararına olacak hem de sektörün daha doğru şekilde büyümesine katkı sağlayacaktır. Zira vaat edilen standart değerleri ile gerçek ürün değerlerinin birbirinin aynı olması güvenli yapılar üretmenin ilk adımıdır. Biz bilincin artırılması konusunda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda sizin gibi sektörel yayınların desteği ve derneklerin çalışmalarının da çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

Söz konusu yasalarla birlikte yalıtımın şart koşulması olumlu bir gidişat, ancak sizce yeterince denetim yapılıyor mu ve yasaların yaptırım gücü ne kadar etkili?

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

77


Advertorial

Coolflex Tesisat ve Havalandırma Sektörünün Hizmetinde Teknik yalıtım sektörünün en ileri üretim teknolojisine sahip markası ISIDEM Yalıtım, yeninesil ürünü olan ISIDEM Coolflex Elastomerik Kauçuk Köpüğü ile tesisat ve havalandırma sektörünün hizmetinde. ISIDEM Coolflex Elastomerik Kauçuk Köpüğü, en ileri teknolojiye sahip tesislerde levha ve boru olarak üretilmektedir. Çoğunlukla yüksek yoğuşma riski bulunan yüzeylerde yalıtım amaçlı kullanılan ISIDEM Coolflex, akredite laboratuvarlardan en güncel raporlara sahiptir. Standart malzemenin yanı sıra UV ışınlarına ve mekanik darbelere dayanımı arttırmak amacıyla Alüminyum Folyo ve PVC/Alüminyum Folyo kaplamalı ürün seçenekleri de bulunan ISIDEM Coolflex, uygulama kolaylığı ve zamandan tasarruf sağlanması amacıyla kendinden yapışkanlı olarak da üretilmektedir.

Mükemmel Hücre Yapısı Teknolojisi;

Kapalı gözenekli ve homojen dağılımlı hücre yapısı sayesinde HVAC uygulamalarında max. Performans sağlar. Güçlendirilmiş Yapı, Yüksek Su Buharı Difüzyon Direnci; Güçlendirilmiş hücre yapısı sayesinde darbe dayanımı arttırılmış, buhar difüzyon direnci geliştirilmiştir.

ISIDEM Coolflex Standart Levhaları

ISIDEM Coolflex AF-SA (Alüminyum Folyo Kaplamalı Kendinden Yapışkanlı Elastomerik Kauçuk Köpüğü Levhaları)

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

78

Yangına Karşı Yüksek Direnç;

B sınıfı yangın performansıyla uluslararası standartlara uygundur.

Uygulama Kolaylığı;

Hızlı ve kolay uygulanması sayesinde konforu en üst seviyeye taşır.

150 cm’lik En Geniş Levha ISIDEM Coolflex’te

ISIDEM Yalıtım, ileri üretim teknolojisi ile pazarın en geniş elastomerik kauçuk levhasını da ürün gamında bulunduruyor. İşin uzmanları, 150 cm genişliğindeki ISIDEM Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü levhaları ile fireleri ve işçilik maliyetlerini en aza indiriyor. ISIDEM Yalıtım, ‘kaliteli-rekabetçi ürün ve hızlı servis için doğru adres’ imajıyla çıktığı yola emin adımlarla devam ediyor.

ISIDEM Coolflex SA (Kendinden Yapışkanlı Elastomerik Kauçuk Köpüğü Levhaları)

ISIDEM Coolflex AF (Alüminyum Folyo Kaplamalı Elastomerik Kauçuk Köpüğü Levhaları)

ISIDEM Coolflex AC (PVC/Alüminyum Folyo Kaplamalı Elastomerik Kauçuk Köpüğü Levhaları)

ISIDEM Coolflex AC-SA (PVC/Alüminyum Folyo Kaplamalı Kendinden Yapışkanlı Elastomerik Kauçuk Köpüğü Levhaları)



I

Dosya

Prestijli Projelere Wooler’la Altın Değerinde Yatırım Türk yapı sektörünün dış cephe ve yalıtım alanında öncü ve yenilikçi kimliğiyle dikkat çeken, büyüme ivmesini sürekli artıran, ürettiği lider markalar ile katma değer sağlayan güçlü kuruluşu Eryap’ın son ürünü Wooler, prestijli projelerin tercihi olmaya devam ediyor.

Yapı sektörünün öncü şirketi Eryap’ın uzmanlığının yüksek teknolojiyle birleşmesinden doğan Wooler taş yünü, her aşamada karbon ayak izini azaltmaya yönelik çevresel bakış açısı ile üretilmektedir. Eryap’ın son ürünü olan Wooler taş yünü; ısı, ses ve yangın yalıtımının üçünü birden sağlayarak diğer yalıtım ürünleri arasında fark yaratıyor. Wooler ısı yalıtımı özelliği sayesinde; ısıtma ve soğutma masraflarında %50’ye varan tasarrufun yanı sıra yaşam alanlarındaki konfor ve hijyenik şartları artırıyor. Ses yalıtımı özelliği sayesinde; kentleşmenin doğal bir sonucu olan gürültünün

80

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015


özellikle hastane, okul, ofis vb. ortamlarda günlük hayatımızda sağlığımızı ve konforumuzu tehdit eden boyutlarını en aza indiriyor. Yangın yalıtımı özelliği ile yangının yapı içinde ve komşu binalara yayılmasını engelleyen Wooler, kişilerin yangın alanından güvenle ayrılmasında yardımcı oluyor.

Wooler, sektördeki 3 yılı aşkın tecrübesi ile prestijli projelerin tercihi oluyor. Dış cepheden ara bölmeye, teras çatıdan yüzer döşemeye kadar her türlü alan ve detaya çözüm sunan Wooler; Rönesans Ofis Park, Zorlu Center, Quasar Mecidiyeköy, Ege Yapı Batışehir, Ankara Enpark, Westgate gibi önemli projelerde olduğu gibi son olarak Kiptaş Bahçeşehir Vaditepe ve Teknik Yapı Metrokent projelerinin de tercihi oldu. Kiptaş Vaditepe projesinde 15.000 m2 5cm ve 10cm kalınlıklarında Wooler Premium F 150 (TR>15 kPa) mantolama levhası, yaklaşık 2000 m2 5 cm Wooler Plus Ara Bölme Levhası (50kg/m3) ve 10.000 m2 5 cm Wooler Industrial Batt Sanayi Levhası (110 kg/m3) ürünleri tercih edildi. Metrokent projesinde ise yaklaşık 25.000 m2 3, 5 ve 10 cm kalınlıklarında Wooler Premium F (TR>7,5 kPa) mantolama levhaları kullanıldı. Wooler Premium F serisi, duvar elemanlarının oluşturdukları yüzeylerle birlikte, kolon, kiriş, hatıl, lento, perde duvar gibi betonarme yüzeylerin yalıtılarak ısı köprülerinin ortadan kaldırılması ve binaların atmosferik şartlara karşı korunarak sıcaklık farklılıklarından oluşan genleşme ve büzülme gibi yapı bileşenlerinde meydana gelen fiziksel değişimlerin önlenmesi bakımından en doğru çözüm oluyor. Wooler Plus Ara bölme levhası hafif ara bölme duvarlarında, dış duvarların içten yalıtımında, merdiven ve asansör boşluklarında, alçı duvar ve komşu duvar uygulamalarında kullanılırken; Wooler Industrial Batt serisi kazan, tesisat ve egzoz borularında, elektrofiltre ve kanallarda, çift cidarlı kaplarda, etüvler gibi her türlü sanayi tesisinde ve hazır panel uygulamaları gibi geniş bir alanda kullanıcılara çözüm sunuyor.

Wooler Ürün Gamına Eklediği Yeni Ürünleri ile de İddialı. Eryap, Wooler ürün grubunda ürün gamına eklediği 2 yeni ürün ile taş yünü sektöründeki iddiasını sürdürüyor. Wooler Flexible Alu Boru Levhası ve Wooler Door Yangın Kapısı Levhası ile farklı

kullanım yeri ve amacına göre geniş bir alanda hizmet edecek tamamen yerli ve doğal kaynaklar kullanılarak üretilen çözümler sunuyor. Wooler Flexible Alu Boru Levhası; bacalarda ve yüksek sıcaklıktaki sanayi borularının ısı yalıtımında kullanılmak üzere 100 kg/m3 yoğunlukta ve 25mm kalınlığında üretilen, 950mm x 8400mm ebatlarına sahip, alüminyum folyo kaplı taş yünü levhadır. Ürünün rakiplerinde olmayan kanallı yapısı sayesinde alüminyum folyo yırtılma riski olmadan 100mm-300mm aralığında tüm çaptaki borulara rahatlıkla kaplanabilmektedir. Üretim yönü ile aynı yönde yapıştırılan

alüminyum folyo kaplaması; elyafların yönü değişmediği için ısı geçirgenliği minimum düzeyde kalmaktadır. Faydalı model patentine sahip Wooler Flexible Alu Boru Levhasının 950mm eninde üretilmesi, rakip ürünlere göre fireyi (%5) sıfıra indirgediğinden kullanımda ve ürün maliyetinde büyük avantaj sağlıyor. Wooler Door Yangın Kapısı Levhası levhası ise; 600-1000mm eninde, 15002500mm boyunda isteğe uygun ölçülerde üretilmekte olup, 150 kg/m3’lük yüksek yoğunluğu sayesinde yangın kapılarında mükemmel yangın yalıtımı sağlamaktadır. YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

81


Advertorial

Sektörde Bir İlk: Ytong Blok 0,11

Türk Ytong, enerji verimliliği ve çevre koruma konularına odaklanmayı sürdürüyor. Yapı malzemeleri sektörünün lider ve yenilikçi kuruluşu Türk Ytong, blok ürünlerinde 2,5 MPa olan basınç dayanımı değerini koruyarak, ısı yalıtım performansını artırmayı başardı.

Ar-Ge çalışmalarıyla Ytong duvarların ısıl iletkenlik hesap değerini %15 daha iyileştirerek 0,13 W/mK’dan 0,11 W/mK’e düşüren Ytong, böylece sağladığı enerji tasarrufunu da aynı oranda artırmış oldu. Ytong’un yenilikçi ve sürekli gelişim konusundaki iddialı çalışmaları sonucunda tüm fabrikalarında üretilen duvar bloklarının ısıl yalıtım değeri %15 daha iyileştirildi. Ytong’un üretim teknolojisinde sağladığı inovasyon ile blok ürünlerinin yalıtım performansı artarken, aynı zamanda enerji tasarruf oranı da artırılmış oldu. Ytong Blok 0,11 ile yalıtım performansı artırılmış duvarlar, birçok projede ilave yalıtım katmanına gerek kalmadan yapının ısı yalıtım ihtiyacını karşılar ve dış cephenin A1 sınıfı hiç yanmaz yangın sınıfına kavuşmasını sağlar. Türk Ytong, tüm fabrikalarında üretilen Ytong bloklar için geçerli olan Ulusal Teknik Onay (UTO) Belgesi’ni, İnşaat Teknik Değerlendirme ve Bilimsel Araştırma Kurumu (İTBAK)’dan aldı. Ytong Blok 0,11 nedir? Ytong Blok 0,11; bir gazbeton duvar bloğudur. Standart Ytong Blok ürünlerinin üretim teknolojisinde sağlanan inovasyon

82

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

ile sunulan, yenilikçi bir üründür. Basınç dayanımı değeri ve kuru birim hacim ağırlığı korunarak ısı yalıtım performansı geliştirilen Ytong Blok 0,11; Türkiye gazbeton endüstrisinde bir ilk ve benzersiz bir gelişmedir.



I Dosya

İzocam, Yalıtım Bilincini Yayarak Büyüyor 1967 yılında camyünü üretimi ile serüveni başlayan İZOCAM, kısa sürede yalıtım sektörünün öncüsü olmayı başardı.

Tüm yalıtım sektöründe, en son teknolojiler ile pazar talepleri ve müşteri tatmini doğrultusunda, dünya kalitesindeki ürünler üreten İzocam, pazara yeni ürünler sunmaya devam ediyor. Yapı Malzeme dergisi olarak yalıtım dosyamızda İzocam’ın Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem’den yalıtım ve yalıtım sektörü üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

İzocam’ın yapılanma sürecinden bahseder misiniz?

Fatih Öktem / İzocam Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

84

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Türkiye’de yalıtım sektörünün temelleri, Dünyada yalıtım ürünlerinde ilk patentin alınmasından tam yüz yıl sonra, 1965 yılında, İzocam’ın kuruluşuyla atıldı. Bu aynı zamanda yalıtım sektörünün de doğuşunun ilk adımıydı. Koç topluluğu 1960’lı yıllarda kurduğu sanayi tesislerine ve faaliyet alanlarına yeni bir iş kolu daha eklemeye karar verdi. Bu iş kolu, sanayinin teknik yalıtımını sağlayan camyünü üretimiydi. Böylelikle özellikle de Arçelik A.Ş.’ye camyünü üretmek amacıyla İzocam kuruldu. Kısa zamanda ülkemizde binalarda yalıtım konusunda önemli bir boşluk olduğu gözlemlenerek bu ürünler yapıların inşasında kullanılmaya başladı. Kısa zaman içerisinde de ürün yelpazesi sektörün ihtiyaçları doğrultusunda hızla genişledi. Bugün İzocam çatısı altında;

dünyada kullanılan pek çok yalıtım malzemesinin (camyünü, taşyünü, foamboard-xps, izopor-eps, izocamflex-kauçuk, peflex-polietilen, poliüretan) yanı sıra çatı ve dış cephe sektörüne yönelik İzocam Tekiz markalı trapezler ile taşyünü ve poliüretan yalıtımlı paneller üretiliyor. Türkiye’de yalıtım sektöründe 7 farklı ürünü aynı çatı altında üretebilen tek şirketiz. Bu yıl 50. yıldönümümüzü kutluyoruz. 50 yıldır sıcağa, soğuğa, sese, yangına ve suya karşı koruma sağlayan kaliteli yalıtım ürünlerimiz ve geniş ürün gamımızla sektörümüze öncülük etmenin gururunu taşıyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana sürekli genişleyen bayi ağımız, güçlü insan kaynağımız ve teknik danışmanlık hizmetlerimizle yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda faaliyetlerimizi sektör lideri olarak sürdürüyoruz. Ürünlerimizi pazar talepleri doğrultusunda ve en son teknolojileri kullanarak çevreye ve insana dost tesislerde üretiyoruz.

Yalıtım alanındaki üretim yelpazenizden bahseder misiniz? Tarsus tesislerimizde, yıllık 55 bin ton kapasite ile ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği sağlayan Camyünü ve 160 bin m³ ısı yalıtımı sağlayan ekstrüde polistiren (Foamboard) üretiyoruz. Gebze te-


sislerimizde yıllık 75 bin ton kapasiteli Taşyünü üretimimizin yanında GEBKİM tesislerimizde yıllık 720 bin m³ kapasiteli ekstrüde polistiren (Foamboard) ve 6 bin ton kapasiteli ekspande polistiren (İzopor) üretiyoruz. Eskişehir tesislerimizde ürettiğimiz yıllık 3.500 ton kapasiteli elastomerik kauçuk (İzocamflex) ve 700 ton kapasiteli polietilen (Peflex) yalıtım ürünlerimizle ısı, ses yalıtımı ve yoğuşma kontrolü sağlıyoruz. İzocam Tekiz tesisimizde ise 4 milyon m² taşyünü ve poliüretan yalıtımlı panel ve 2 milyon m² trapez kapasitesiyle sanayi yapılarına yönelik nitelikli ve hızlı çözümler üretiyoruz.

Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yalıtım sektörünün öncü firması olarak AR-GE’ye büyük önem veriyor ve sektörün ihtiyacına yönelik yeni ürünler geliştirip, üretiyoruz. Yalıtım sektörünün Dünya’daki gelişimini yakından takip ederek ileri teknoloji üretim yöntemlerini ülkemize taşıyor, örnek olma misyonu üstleniyoruz. Ürün gamına AR-GE çalışmalarımız doğrultusunda her yıl yeni ürünler ekliyor, yalıtım ile ilgili tüm ihtiyaçların karşılanabileceği güçlü bir marka olma özelliğimizi koruyoruz. 2014 yılından itibaren AR-GE alanında yüksek performanslı yarı mamul geliş-

tirme konusunu ele aldık. Çevreye çok daha duyarlı olan yeni bir ürün geliştirdik. Yeni Nesil Camyünü… Yukarıda da belirttiğim gibi yeni ürünümüz tamamen çevreye ve sağlığa odaklanan bir ürün. Güvenli ve çevre dostu Yeni Nesil Camyünü’nün üretiminde doğal mineraller ve geri dönüşüm ürünleri kullanılıyor. Geliştirilmiş teknoloji ile üstün teknik özellikler kazandırılıyor. Isı iletim katsayısı düşürüldüğü için de yalıtım özelliği iyileşiyor ve akustik konfor ve yangın güvenliğinde de yüksek performans sağlıyor. Bölme duvar uygulamalarında yangına dayanım sertifikalı ürün ihtiyacını karşılamak amacıyla yangın güvenliğinde yüksek korunum sağlayan bölme duvar sistemi InWall’u Rigips ile geliştirdik. EI 30, 60 ve 90 dakika yangın dayanım sertifikasına sahip InWall, alışılmış ara bölme duvar sistemlerinin sahip olduğu estetik, kolay uygulanabilme, akustik konfor, hafiflik, ısı ve ses yalıtımı gibi avantajların yanı sıra yangın güvenliği konusunda da azami fayda sağlıyor.

İhracat çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yeni pazarlara girmeyi hedefliyor musunuz? 2014 yılı ihracatımız geçen seneye göre yaklaşık %15 büyüyerek 70 milyon TL’ye ulaştı. Çevre ülkelerde 20’yi

aşkın bayimizle yürüttüğümüz ihracat faaliyetlerimizde yalıtım malzemesi satışımız 700.000 m³’ü aştı. Yalıtımın lider firması olarak yüksek ihracat rakamlarımız ile de başarılarımızı sürdürüyoruz. Balkanlar, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu, Afrika başta olmak üzere ihracat yaptığımız 46 ülke bulunuyor. Başta komşu ülkelerde olmak üzere hali hazırda 20 ülkede yerleşik bayilerimizle çözüm sunuyor, enerji verimliliğine ve konfora katkı sağlıyoruz. Ürün çeşitliliğimiz, kalitemiz ve hizmetimiz, detay çözümlerimiz, yarattığımız değer ve farklılıklarımız hem bölgemizde hem de dünyada İzocam’a ilgiyi artırarak sürdürüyor. Mevcut pazarlarımız içinde Yunanistan’ın krizde olması, Irak ve Suriye’de yaşanan karışıklıklar, Suriye geçişlerinin kapanması nedeniyle Lübnan ve Ürdün’e yapılan sevkiyatlarda yaşanan zorluklar ve bu nedenle artan nakliye maliyetleri, Arap Baharı ile birlikte en önemli pazarımız Mısır’ın yaşadığı siyasal gelişmeler, ihracatımıza olumsuz yansımış da olsa, başta Afrika ve Türki Cumhuriyetlerde arttırdığımız pazar payları ile telafi sağlandı. Fas, Tunus ve Cezayir’de tesis edilen yeni bayilikler, Azerbaycan ve Gürcistan gibi ülkelerde artırdığımız tanıtım faaliyetlerimiz doğrultusunda ihracatımızı her geçen yıl geliştiriyoruz. YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

85


duğu gibi harcadığı enerjiye paralel bir fiyat biçilecek belki. Henüz bu konutlara yansımadı. Yurtdışında bu uygulama var. Tüm binaların teşhirinde enerji performansı, kimlik belgesi yer alıyor. Tabii ki bu da binanın satış veya binanın kira değerini etkiliyor. Henüz bizde yok ancak yurt dışında aynı otomobillerde olduğu gibi binanın enerji kimliğine göre emisyon vergisi ödeniyor.

Sizce ülkemizdeki yalıtım sektöründe yasa ve mevzuatlar sistemin doğru işlemesi için yeterli düzeyde mi?

Ülkemizde mevcut konut stoğunun çok azının yalıtımlı olduğu biliniyor. Sizce ülkemizde yalıtımın önemi yeterince anlaşıldı mı? İyimser tahminle Türkiye’deki yaklaşık 22 milyon konutun yalnızca yüzde 25’inde TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardına uygun projelendirilmiş ısı yalıtımı bulunuyor. Yalıtım ne yazık ki yeterince anlaşılamamış olmakla birlikte, Türkiye’de 10 yıl öncesi ile karşılaştırıldığında enerji tasarrufu konusunda toplumsal bilinç düzeyinde ciddi ölçüde gelişme olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte yalıtım sektörü de büyük bir aşama kaydetti. Şu an Türkiye’de 16 milyon m³lük bir pazar söz konusu. Ancak nüfus ve mevcut konut stoğu ile oranlandığında bu az bir miktar olarak görülüyor. Şöyle ki bu rakamı nüfusumuza böldüğümüzde kişi başına 0,2 m³ tüketim olduğunu görüyoruz. Biz inanıyoruz ki gelecekte gelişmişliğin bir ölçütü de yalıtım tüketim miktarı olacak. Avrupa doygun bir pazar olmasına rağmen kişi başına, bu rakamların üç katı 0,7 m³ yıllık yalıtım tüketimi görüyoruz. Avrupa pazarı nüfus artışının neredeyse olmadığı bir pazar; ancak insanlar yalıtım üzerine yalıtım yapıyorlar. Yalıtım konusunda çok yol almış, durgun bir pazar olan Amerika’da, halen kişi başına 1 m³ yalıtım tüketimi bulunuyor ve pazarda yaklaşık 260 milyon m³’lerden bahsediliyor. Yalıtımı daha fazla kullanarak yaratılacak katma değer ve istihdam yanında enerji ithalatı ve dolayısıyla enerji bağımlılığı önemli ölçüde azaltılabilecek; ülkemiz için küresel ısınma ile mücadelede salımlarını azaltma ve düşük karbon ekonomisine geçiş süreçlerinde enerji verimliliğinden yararlanmayı

86

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

hedefleme, istihdama, üretime ve ihracata önemli katkı yanında, etkin bir kalkınma rol modeli olarak da örnek teşkil edebilecektir.

Enerji Kimlik Yasası’nın sektöre yansıması nasıl? Ocak 2011’de uygulamaya konan BEP yönetmeliğine göre 2017 yılına kadar bütün konutların ‘’Enerji Kimlik Belgesi’’ alma zorunluluğu bulunuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın AB’ye uyum sürecinde konutlar için getirdiği ‘’Enerji Kimlik Belgesi ile birlikte Türkiye’de de binalarda enerji tasarrufuna gereken önemin gösterilmesi bekleniyor. Uygulamaya göre sadece yeni yapılan binaların değil aynı zamanda mevcut binaların da 2017 yılına kadar ‘’Enerji Kimlik Belgesi alması gerekiyor. Enerji Kimlik Belgesi bütün yeni yapılan binaların tam yalıtımlı olmasını garanti altına alırken, mevcut binaların da daha iyi duruma getirilmesi için bir fırsat olarak görülüyor. Mevcut binalar başta yalıtım olmak üzere birçok zorunluluğu yerine getirerek hem daha iyi bir kimlik belgesi alabiliyor hem de enerji verimliliği ve tasarrufu sağlamış oluyor. Biz de binanın değerini artıracak, doğru yalıtım ile enerji tasarrufu sağlanmasına katkıda bulunacak bu uygulamayı destekliyoruz. Ne yazık ki vatandaşlarımızda bu konuda bir bilinç yeterince oluşabilmiş değil. Ev alırken veya kiralarken parkesine, seramiğine, mutfağına banyosuna bakılıyor. Penceresi tek cam mı çift cam mı diye sorgulanıyor ancak henüz binanın yalıtımı, aylık enerji gideri sorgulanmıyor. Binaların 2017 yılına kadar enerji kimliklerini çıkarma kuralı var. Bu enerji kimliği ne işe yarayacak? Kimlik sayesinde binanın B, C, D gibi sınıfı belirlenecek. Aynı beyaz eşyalarda ol-

Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği sayesinde geleceğe daha umutla bakıyoruz. Önümüzdeki 10 yılda mevcut binalarda da yalıtım seviyelerinin artacağını, sektöre, ülkeye ve bireylere büyük katkıları olacağını düşünüyoruz. BEP ülkemiz için kuşkusuz son derece önemli bir adımdır. Ancak BEP’in tüm detayları ve denetim mekanizmalarının da tüm işlerliği devreye sokularak aksaksız uygulanması büyük önem taşımaktadır. Bu yönetmelikte geliştirilmesi gereken hususların tekrar gözden geçirilerek bir an önce tamamlanması gerektiğine inanıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan İmar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmü’nde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı taslağına göre, yeşil bina üretimini teşvik etmek için birtakım kolaylıklar sağlanacak. Ekolojik, iklim duyarlı ve enerji verimli bina projeleri hazırlanması ve inşa edilmesi, bütçe olanakları doğrultusunda teşvik edilecek. Enerji verimliliğini artırmak amacıyla yapılan tadilatlar konusunda da kolaylık getirilecek. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, ısı, su ve ses yalıtımı tadilatlarıyla, yapıların güçlendirilmesi için yapılan çalışmalarda ruhsat, harç, vergi ve belediye meclis kararlarıyla alınan bedeller kaldırılacak. Böylece vatandaşlar, enerji verimliliğini artırmak için binalarında yaptıracakları tadilatlarda, büyüklüğe göre değişmek üzere en az 3 bin lira tasarruf edebilecekler. Bu adımlar bakıldığında ülkemiz için gerekli adımlar ancak yeterli değil… Bunların yanı sıra yalıtım yaptırmak isteyenlere aynı yurt dışında olduğu gibi tam kapsamlı yalıtım kredisi sağlanması çok daha teşvik edici olacaktır. Yalıtım artık bir lüks değil ancak yine de yalıtım yaptıracak olanlar maliyeti dolayısıyla çekinceyle yaklaşıyor. Oysa sağlanacak bir devlet teşviği ile tüketicinin gözünü korkutmayacak ödeme planları sunulabilir. Ayrıca yalıtım için harcanan bütçe enerji faturalarındaki düşüş ile 2 senede kendini geri ödeyecektir.


Onuncu Kalkınma Planında ise “Öncelikli Dönüşüm Programları” adıyla 25 adet özel uygulama programı yer almakta olup, bunların 9’una ait eylem planlarının içeriği açıklanmıştır. Sektörü doğrudan veya dolaylı etkileyecek planların yer aldığı Programlardan “Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı”; enerji verimliliği konusunda bilinçlendirme, uygulama örneklerini ve enerji performans sözleşmeleri modelini yaygınlaştırma, başta konutlar olmak üzere mevcut binalarda enerji verimliliğinin desteklenmesi ve enerji verimliliği alanında KOBİ’lere dönük özel destek programlarını geliştirmeyi hedeflemektedir. Tüm bunlar başta yalıtım olmak üzere enerji verimliliği sektörümüze kaldıraç etkisi sağlayacaktır.

Türkiye’de ısı yalıtım kalınlığı 4 ile 5 santim arasındayken, Avrupa’da ısı yalıtım kalınlığı 15 santime kadar çıkıyor. Siz ülkemizde ısı yalıtım uygulamalarını nasıl buluyorsunuz? “Daha kalın” yalıtım malzemesi kullanımı, sistemdeki diğer maliyetleri yükseltmeden, tasarrufun orantılı bir şekilde artırılmasını sağlıyor. Örneğin; sıvalı dış cephe ısı yalıtım sisteminde 5 cm yalıtım yerine 10 cm yalıtım yapılması durumunda, yalıtım uygulamasının maliyeti % 30 artmasına rağmen, tasarruf potansiyeli % 100 artıyor. Düşük enerji, sıfır enerji ve artı enerji binalarda en önemli adım tasarım olup, tasarımda yüksek kalınlıklarda kullanılan yalıtım

malzemeleri ile ihtiyacı mümkün olduğunca azaltmak, takip edecek süreçleri daha sürdürülebilir kılıyor. Yalıtım ürünlerinin çeşitliliği ve kullanım detayları konusunda ülkemiz son derece ileri olmasına rağmen yalıtım kalınlıklarının yetersiz olması nedeniyle yapılan yatırımlar yeterli etkiyi yaratmıyor. Daha kalın yalıtım malzemeleri kullanarak yapılan yatırımdan azami fayda ve verim elde etme şansı varken eksik bilgi ve denetimsizlik nedeniyle bu olanaktan yararlanılamıyor. İdeal yalıtım kalınlığı ülkemizde 4–5 santimetre olarak öngörülürken, Kuzey Avrupa ülkelerinde bu değer 20- 40 santimetre aralığında değişiyor. Yalıtımın kalınlığı Türkiye gibi farklı iklimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde bölgelere göre farklılık gösterebiliyor. Örneğin Antalya’da bir yapıya uygulanacak yalıtım ile Erzurum’daki bir yapıya uygulanacak yalıtım kalınlığı farklılık gösterebiliyor. Sistemin bir bileşeni olan yalıtım malzemesi, tasarruf sağlıyor ve geri ödeme süresini belirliyor. Kullanılacak yalıtım malzemesinin daha kalın kullanılması, sistemdeki diğer maliyetleri artırmadan tasarrufun orantılı bir şekilde artırılmasını sağlıyor. Ülkemizde TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki sınır değerler doğrultusunda belirlenmekte olan ısı yalıtım kalınlıklarını daha da artırmak, binaların uzun dönem başarımlarında etkili oluyor. Yalıtım uygulamaları öncesi mutlaka teknik yönden konusunda uzman, etkin ve yetkin üretici ve uygula-

yıcı firmalara danışılması, ürünler hakkında doğru ve doyurucu bilgi alınması, seçimleri hem sağlıklı hem de ekonomik, uygulamaları ise güvenilir ve uzun ömürlü kılıyor.

Uygulama açısından bayi eğitimi ve tüketici açısından bilinçlendirme eğitimi kapsamında yaptığınız çalışmalar neler? Küresel ısınmanın büyük bir tehlike olduğu günümüzde İzocam; “Enerji Verimliliği ve Yalıtımın Önemi” projesi ile çocukların çevreyi korumak için yapılması gerekenler konusunda bilinçlendirilmesini hedefliyor. Bu amaçla da “OZİ Sosyal Sorumluluk Projesi”ni hayata geçirdi. 50. yılımızı kutladığımız bu yıl 100 bin çocuğu ve 100 bin aileyi yalıtım konusunda bilinçlendirerek projemizi tamamlayacağız. “Enerji Verimliliği”nin önemini değişik kitlelere de duyurabilme çabamızın bir diğer halkası ise Enerji’k Bakış Sergisi… Farklı meslek gruplarından yaklaşık 300 kişi projeye katıldı. İlk olarak enerjiyi sadece fotoğraflara yansıtmayı planladığımız projede daha sonra yazı, kısa film ve beste çalışmalarına da yer verdik. Albümümüzde toplam 120 fotoğraf ve 120 yazı yer alıyor. Enerjik Bakış Sergisi İstanbul, İzmir, Adana, Ankara, Bursa, Gaziantep ve Eskişehir’de ziyaretçilerle buluştu. İzocam için çok önemli bir yere sahip olan “Üniversite Öğrencileri Yalıtım Yarışması”nın bu yıl 15. sini gerçekleştirdik. Üniversite öğrencileri arasında

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

87


yalıtım bilincinin gelişmesi, disiplinler arası birlikte çalışabilme ve yetenek gelişimi amacıyla 15 yıldır bu yarışmayı düzenliyoruz. Bunun yanı sıra sektörümüzü geliştirmek adına düzenlediğimiz eğitimlerimiz bulunuyor. 1998 yılında kurduğumuz İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi (İYEM); farklı eğitim düzeylerine sahip inşaat sektörü çalışanlarına, tekniğe uygun olarak ısı, ses, su ve yangın yalıtımı eğitimlerinin yanı sıra enerji verimliliğine yönelik kişisel gelişim eğitimleri düzenliyor. İYEM’in sağladığı eğitimler kapsamında, bugüne kadar 19.000’in üzerinde kişiye 43.000 gün ücretsiz eğitim olanağı sunduk. Bu yıl 20.000 kişiye ulaşmış olmayı hedefliyoruz. İzocam’ın bayilerine ve bayilerinin müşterilerine yönelik ise İzodemi eğitimlerini düzenliyoruz. İzodemi

bi; Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilen konusunda uzman öğretim görevlilerinin gözetiminde her ay Türkiye Eğitim Şantiyesi’ndeki İzocam Atölyelerinde eğitim düzenliyor. 2004 yılından bu güne kadar eğitimler sonucunda başarılı olan 1.700 ustaya MEB onaylı sertifika verildi. Bu yılın sonunda 2000 ustaya sertifikalı eğitim vermeyi hedefliyoruz.

Söz konusu yasalarla birlikte yalıtımın şart koşulması olumlu bir gidişat, ancak sizce yeterince denetim yapılıyor mu ve yasaların yaptırım gücü ne kadar etkili? Bugün yapılmakta olan çalışmaların temelini oluşturan çalışma, 2000 yılında çıkartılan TS 825 Isı Yalıtım

standartları oldukça yeterli hale geldi. Buradaki yetersizlik, zorunlulukların denetim eksikliği nedeniyle uygulanmamasında. Tabii diğer yandan hızla artan rekabet ortamında, malzeme ve isçilik standartlarının etkin uygulanmaması, hesaplanan kalınlıklarda yalıtım uygulamalarının yapılmaması çok büyük bir problem… Ne yazık ki sektörde TS EN standartlarına göre üretim yapan çok az firma var. Artan pazarın neticesi olarak ‘Merdiven altı’ diye tabir edilen, laboratuvar çalışması olmayan ve ürünlerinin hiçbir performans testi olmadan pazara sunan firmaların sayısı her geçen gün çoğalıyor. Bu da tabii ki tüketiciyi yanıltarak pazarı olumsuz etkiliyor ve haksız rekabete neden oluyor. Su, ses ve yangın yalıtımı konusundaki yönetmeliklerde ise maalesef eksiklerimiz daha fazla. Deprem riskiyle yaşayan ülkemizde su ve yangın yalıtımı da son derece önem teşkil ediyor. Yasanın denetim görevi verdiği kuruluşların etkin bir şekilde çalışması son derece önemli. Bu anlamda bu yönetmeliklerin tamamlanması gerekiyor. Ayrıca ürünler, ürünlerin uygulaması ve üretim tesisleri konusunda da standartlar getirilmelidir.

Son olarak eklemek ve sektöre vermek istediğiniz mesaj var mı?

(İzocam Akademi)’de Klasik Pazarlama, Dijital Pazarlama, Sosyal Medya, Mobil Pazarlama ve Müşteri Memnuniyeti konularında da eğitimler veriliyor. İzodemi’de bugüne kadar 10 ilde 118 eğitim gerçekleştirerek 2.500 kişiye ulaştık. Bu yıl hedefimiz toplamda 3000 kişiye eğitim vermek… Eğitimlerimizin diğer bir ayağını ise yalıtım ustalarına yönelik eğitimler oluşturuyor. İzocam’ın konusunda uzman mimar, mühendis ve tekniker kadrosundan oluşan eğitim eki-

88

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Standardı’dır. Bu standartla yeni yapılan yapılarda enerji performansının, ısı yalıtımı açısından iyileştirilmesi hedeflendi. 2007 yılında çıkarılan 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu da “Enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması” amaçlandı. Son olarak çıkan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğiyle ısı yalıtımı

İzocam tüm faaliyetlerinde enerjiyi ve enerji kaynaklarımızın etkin kullanımını teşvik ediyor. Kurum olarak bu konudaki gereklilikleri de yerine getiren İzocam, “ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemleri Belgesi”ni almaya hak kazanarak enerji yönetimindeki başarısını da bir kez daha vurguladı. Aralık 2011’de yürürlüğe giren ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemleri’nde temel amaç, enerji kullanımında iyileştirmeler yaparak birim üretim başına tüketilen enerjiyi azaltmaktır. 1 Nisan 2015 tarihi itibariyle de camyünü ve taşyünü ürünler için EPD (Environmental Product Declaration - Çevresel Ürün Beyanı) Belgesi’ni alarak Türkiye’de Isı Yalıtım Malzemeleri üreticileri içinde EPD Belgesi’ne sahip ilk kuruluş olduk. EPD (Environmental Product Declaration - Çevresel Ürün Beyanı), ürün veya hizmete ait doğrulanmış nicel çevresel bilgilerin şeffaf olarak toplumla paylaşımını ve böylece çevreye olumsuz etkileri daha az olan ürün ve hizmetlerin teşvik edilmesini amaçlıyor. EPD belgeleri, yapı malzemelerinin çevresel performansı açısından aydınlatıcı bilgiler içeriyor



I Dosya

Polisan, Dış Cephe Isı Yalıtımında Exelans Enerji Isı Yalıtım Sistemleri ile Liderliğini Sürdürüyor Türkiye’nin Dış Cephe Isı Yalıtımı’nda Güvenilir Markası olan Polisan’ın Exelans Enerji Isı Yalıtım Sistemleri, konutların mimari ve yapı fiziği ihtiyaçları gözetilerek Polisan Holding’in 50 yıllık tecrübesi ile geliştirildi.

90

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Polisan Boya A.Ş. üretim ve kalite kontrol standartlarına uygun olarak üretilen Polisan Exelans Enerji Isı Yalıtım Levhaları ve paket sistemleri zaman içerisinde teknik değerlerini kaybetmeden kalıcı performans sağlıyor. İlk çıktığı günden itibaren sahada kendini kanıtlayan, standartlara uygun yüksek kalite performanslı komponentler kullanılan Polisan Exelans ürünü için pazarın ihtiyaç ve gelişimine paralel olarak sistemin geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.

Uzman Uygulamacı Bayi Seçimi Önemli Dıştan ısı yalıtım sistemlerinin uygulamalarında olası hataların önüne geçmek için, yüksek performanslı ve kaliteli ürünler kullanılmasının haricinde,

yapılan uygulamanın bilgi, deneyim ve dikkat gerektirmesinden dolayı Uzman Uygulamacı Bayi seçimi de ön plana çıkıyor. “Polisan Uzman Uygulamacı” sertifikasına sahip Exelans Enerji Uygulama Bayileri ile uygulanan sistem, istenen standartlara ulaşırken, garanti almaya hak kazanıyor. Polisan Exelans Enerji Dekoratif Kaplama ve Polisan Dış Cephe Boya seçenekleri binalarda mimari detay çözümü ve cephe alternatifleri sunarken, bu sayede mükemmel dekoratif görünümler elde edilmesine yardımcı oluyor.

Polisan bir ilke imza atarak “Polisan Yalıtım Kaskosu”nu lanse etti Polisan, 2013 yılında, sadece boya ve yalıtım sektöründe değil, dünya sigortacılık sektöründe de bir ilke imza atarak


“Polisan Yalıtım Kaskosu”nu lanse etti. Böylece, her ne kadar geri dönüşü 3-5 yıl gibi kısa bir zaman alsa da, bina maliyetinin %1-3’ünü teşkil eden ve üstüne üstlük düşük kaliteli ucuz sistemlerin tercih edilmesi durumunda ilk maliyete yakın onarım ücretleri eklenince daha da yüksek bir maliyet oluşturan ısı yalıtım sistemleri seçiminde Polisan Boya kalitesi, kasko ile pekiştirilerek, müşterilerin hayatı kolaylaştırıldı. Bu hizmetin zaman içinde rakipler tarafından takip edilmiş olması da Polisan’ın haklı bir gurur yaşamasını sağladı.

Binalara Enerji Kimlik Belgesi alma zorunluluğu getirildi 5 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği”, Ocak 2011’den uygulanmaya başladı. Bu yönetmelik kapsamında, 1 Ocak 2011 yılı ve sonrasına yapı ruhsatı almış binaların tamamında ruhsat aşamasında, 1 Ocak 2011 tarihinden önce yapılmış tüm binalarda ise Mayıs 2017 tarihine kadar Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alma zorunluluğu getirildi. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın AB’ye uyum sürecinde konutlar için getirmiş olduğu “Enerji Kimlik Belgesi” alma zorunluluğu ile Türkiye’de de binalarda enerji tasarrufuna gereken önemin gösterilmesi hedefleniyor.

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

91


I Dosya

Mardav Mantolama Sistemleri Ülke Ekonomisine Ve Çevrenin Korunmasına Katkı Sağlıyor

1997 yılında Türkiye’de ilk dış cephe ısı yalıtımı paket sistemini sektöre sunan Mardav Yalıtım, aynı yıl Türkiye’nin ilk dış cephe ısı yalıtımı uygulamasını gerçekleştirdi.

92

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Bugüne kadar satışını gerçekleştirdiği ve uzman bayileri tarafından uygulanmış yaklaşık 35 milyon m2 dış cephe yalıtım sistemi ile çevreye ve ülke ekonomisine katkı vermeye devam ediyor. 1997 yılından günümüze kadar uygulanmış 35 milyon m2 mantolama sistemi ile bugüne kadar 3,65 milyar m3 doğalgaz tasarrufu sağlandı. Uluslararası enerji piyasasında doğalgazın bin m3 fiyatının yaklaşık 400 USD olduğu baz alındığında, bugüne kadar sağlanan doğalgaz tasarrufunun bugünkü değeri yaklaşık 1,5 milyar USD. Diğer taraftan, ülkemizde yapım aşamasında olan 2 nükleer santralde, 1 yılda üretilmesi planlanan enerjinin %23’ü yalıtım sayesinde bugüne kadar tasarruf edildi. Isı yalıtımı yaptırmanın en önemli faydalarından birisi de çevreyi korumaktır. Bilindiği üzere ısınmada kullandığımız

doğalgaz, kömür, odun, fuel oil gibi yakıtlar yandığında sera gazı etkisi yaratan ve küresel ısınmaya yol açan CO2 gazı ortaya çıkmaktadır. Mardav Yalıtım’ın bugüne kadar satışını gerçekleştirdiği ve uygulanmış 35 milyon m2 dış cephe ısı yalıtımı sayesinde, günümüze kadar yaklaşık 8,8 milyon ton CO2 salınımını engellenmiş oldu. Yetişkin bir orman ağacının saatte yaklaşık 2,3 kg CO2’i yok ettiğini göz önüne aldığımızda, bugüne kadar engellenen CO2’i sadece 1 yılda tüketmek için yaklaşık 870.000 yetişkin ağaçtan oluşan bir orman gerekmektedir. Günümüzde yaklaşık 2 milyon kişi, Mardav’ın sektöre sunduğu dış cephe yalıtımı sistemleri ile uygulaması yapılmış evlerinde yaz ve kış aylarında konforlu ve sağlıklı bir hayat sürdürmektedir.



I

Dosya

Avrupa’da 1970’li yıllardan beri hem konutlarda hem de endüstriyel yapılarda yoğunlukla uygulanan yerden ısıtma sistemleri ülkemizde bilinirliği artan ve yükselen bir değer olarak karşımıza çıkıyor.

REHAU Yerden Isıtma Sistemi Enerji verimliliği günümüzde devletlerin enerji politikası haline geliyor. Bu politika özünde enerji kayıplarını önlemeyi, mevcut enerjiyi verimli kullanma-

yı ve yeni enerjiyi verimli şekilde üretmeyi hedefliyor. Ülkemizde de enerji verimliliğini teşvik etmek amacıyla oluşturulmuş yasalar söz konusu. Yerden ısıtma sistemleri; kullanıcılarına enerjiyi verimli şekilde kullanarak ısınma imkânını sunuyor. Konutların toplam enerji ihtiyacının %70 – %75’lik kısmının ısıtmaya ayrıldığı düşünüldüğünde burada sağlanacak bir tasarrufun en büyük getiriyi sağlayacağı anlaşılıyor.

Yerden Isitma Sistemleri İle Gelen Avantajlar Enerji tasarrufu sağlar Yerden ısıtma ve geleneksel radyatör sistemlerinin ısı transfer prensipleri arasında temel farklılıklar bulunmaktadır. Radyatör uygulamalarında ısı transferinin büyük bölümü konveksiyon, yani havanın ısıtılarak mahal içerisinde taşınması ile gerçekleştirilirken; yerden ısıtma sistemlerinde transferin büyük

94

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015


kısmı radyasyon, yani ışınım ile gerçekleştirilir. Diğer yandan radyatör sistemlerinde uygun oda sıcaklığını sağlayabilmek için kazan suyu sıcaklığının 70 – 90°C’ye ulaşması gerekirken, REHAU Yerden Isıtma Sisteminde kazan suyu sıcaklığı maksimum 50°C olmalıdır, zira radyatör ile ısıtmada, radyatör panellerinin sıcaklığı 55-60°C’ye kadar ulaşırken, yerden ısıtma sistemlerinde konforlu bir ısınma için zemin sıcaklığı 27 – 29°C’dir. Radyatör uygulamalarında havanın taşınması söz konusu olduğundan ve hava hareketinin konfor sıcaklığını yükseltmesi sebebi ile hedeflenen mahal sıcaklıkları yerden ısıtma sistemi ile hedeflenen sıcaklıktan 1 – 2ºC daha yüksek olmaktadır. Bu sıcaklık farklı sağladığı yıllık %6 – 10 enerji tasarrufu sebebi ile küçümsenmemelidir.

de mekân içerisindeki sıcaklık farkları radyatör sistemi ile karşılaştırıldığında çok daha düşük olduğundan, oluşacak toz da bu oranda az olacaktır. Günlük yaşamdan da bilinmektedir ki radyatörlerin bulunduğu camların perdeleri islenir. Bunun sebebi radyatörlerin ortamla aralarındaki sıcaklık farkının sebep olduğu hava hareketleridir.

Estetiktir / güvenlidir Yerden ısıtma sistemleri döşemenin altında kaldıkları için mekânların dilendiğince dekore edilmesine imkân tanır. Herhangi bir alan ya da hacim kaybına sebebiyet vermediği gibi, göze hoş gelmeyen radyatör panellerini saklamak için de harcanacak zaman ve paradan

kimselerin, radyatör sistemi için yapılmış kazanları yerden ısıtmada aynen kullanıp, zemin sıcaklığını çok yüksek (>37°C) seviyelere ulaştırmaları nedeniyle, zaman içinde bu tür bir yanlış önyargı oluşmuştur.

Yüksek hacimli mahallerde uygulanabilir Yerden ısıtma sistemleri tüm zeminden yukarı doğru homojen bir ısı dağılımı sağladıkları ve yaşam mahallerini ısıttıkları için yüksek hacimli mahallerde (cami, kilise, havalimanı, lobiler vb.) kullanıma son derece uygundurlar. Radyatör uygulamalarında ise artan yüksekliğe paralel olarak hava hareketlerinin mahalin ısınması üzerindeki

Konforlu ısınma sağlar Mekân içerisindeki sıcaklığın hem yatay, hem de dikey eksende homojen dağılması sayesinde konforlu bir ortam sağlar. Odanın her yanı eşit ısınır. Radyatör sisteminde yaşanan; peteklere yakın yerlerin sıcak, uzak yerlerin serin olması problemi yoktur. Yerden ısıtma sistemlerinde elde edilen sıcaklık dağılımı grafiğinin, ideal dağılıma çok daha yakın olduğu görülmektedir. Özel kollektör sistemleri ve oda termostatlarıyla birlikte, arzunuza göre, evinizi ister komple, ister kat, isterseniz de oda bazında sıcaklığını kontrol edebilir, istediğiniz sıcaklık değerlerine ayarlayabilirsiniz. Zamanlama modülü ile evde olmadığınız zamanlarda sıcaklıkları düşürür, eve dönüşünüzden evvel mekân sıcaklığının istenen noktaya ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Çevre dostudur Yerden ısıtma uygulamaları söz konusu düşük sıcaklıklar sayesinde enerji tasarrufu sağlarken, yer ısısı ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan enerji verimli sistemler ile de kolayca kombine edilebilir. Yenilenebilir enerjili sistemlerin tamamen doğal kaynaklardan yararlanırken kullanıcısına doğal gaz ve mazot gibi fosil yakıtların fiyat değişimlerinden bağımsızlık sağlar. Aynı zamanda karbon salımını azaltarak çevrenin korunmasına da katkıda bulunuyorlar.

Toz yapmaz Mekân içerisinde uçuşan tozların sebebi ortamdaki hava akımıdır. Hava akımının ise sebebi, mekândaki sıcak hava ile soğuk havanın yer değiştirmesidir. Yani ortamdaki sıcaklık farkı ne kadar çok olursa, uçuşan toz miktarı da artacaktır. REHAU Yerden Isıtma Sistemin-

da tasarruf sağlar. Özellikle çocuklar için sakatlanma ve kaza riski doğuran radyatör panellerinin olmaması önemli bir avantajdır.

olumsuz etkileri büyüyecek ve önemli bir dezavantaj oluşturacaktır.

Varis yapmaz

Yerden ısıtma sistemlerinin duvardan veya tavanda uygulamaları söz konusudur. Duvarda yapılan uygulamalar ıslak yani sıvalı uygulamalar olabildikleri gibi, plakalar içinde yapılmış hazır uygulamalar da söz konusudur. Asma tavanlarda yapılan uygulamalar ise asma alçıpan plakaların içinde döşenmiş hazır modüllerle gerçekleştirilmektedir. Bunun dışında hangarlar, depolar, fabrikalar gibi alanlarda uygulanan endüstriyel yerden ısıtma, beton ısısı kontrolü sistemi, futbol sahalarının buzlanmasını engellemek için uygulanan çim saha yerden ısıtma, açık alan yerden ısıtma ve buz pateni soğutma literatürde sıkça karşılaşılan diğer uygulamalardır.

Günümüz standartlarına göre ve doğru bir şekilde uygulanmaları durumunda yerden ısıtma sistemlerinin insan sağlığına herhangi bir zararları bulunmamaktadır. TS EN 1264 yerden ısıtma uygulamalarında genel alanların sıcaklıklarını 29ºC ile sınırlandırmıştır. İnsanın sahip olduğu ortalama 37ºC’lik vücut sıcaklığı ve 33ºC’lik ayak sıcaklığı göz önünde bulundurulduğunda 29ºC mertebesinde bir zeminin bacak damarlarında bir genişlemeye sebep olup varis meydana getirmeleri mümkün değildir. Yerden ısıtma sistemleri ve uygulamaları hakkında yeterli bilgisi olmayan

Çok farklı uygulama seçeneği söz konusudur

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

95


I Sektörel

Yurtdışında Katlanır Konteynırlar Gözde

Vekon Genel Müdürü Özgül YÜCEL

Toplu konut projelerinden enerji tesislerine, altyapı projelerinden sosyal tesislere kadar pek çok önemli inşaat faaliyetinin başlangıcında yer alan Vekon, yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da aranan bir marka haline geldi.

96

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Vekon’un katlanır konteynırlar kullanılarak yapılan anahtar teslim kamp çözümleri yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da büyük ilgi görüyor. Prefabrik yapı sektöründe üretim hacmi 3 milyon metrekareyi aşan ve yurtdışındaki etkinliğini de fuar katılımları ile güçlendiren Vekon, katıldığı fuarlarda ürünleri ve sunduğu çözümleri ile sektör profesyonellerinin ilgisini çekiyor. Bu yıl Mayıs ayının ilk haftasında düzenlenen Cezayir’deki Batimatec İnşaat Fuarı ve Katar’daki Project Qatar Fuarı’na katılan Vekon’un, sergilediği katlanır konteynırlar yine ilgi odağı oldu. Vekon Genel Müdürü Özgül Yücel, Cezayir’in başkentinde 3 – 7 Mayıs tarihleri arasında katıldıkları Batimatec İnşaat Fuarı’nın bu yıl 18’inci kez düzenlendiğini belirtti. Fuarı ülkedeki yerel müteahhitlere ve inşaat şirketlerine ulaşmak için önemli bir fırsat olarak gördüklerini dile getiren Özgül Yücel, “Cezayir’de büyük bir potansiyele ulaşan inşaat faaliyetleri ülkeyi sektörümüz için önemli bir pazar konumuna getiriyor” dedi. Fuarda özellikle inşaat projeleri için

sundukları kamp çözümleri ile yer aldıklarını söyleyen Yücel, en çok katlanır konteynırları kullanarak sundukları anahtar teslim kamp çözümlerinin sektör profesyonellerinin ilgisini çektiğinin altını çizdi. Yücel, Vekon standını Cezayir’in Türkiye Büyükelçisi Ahmet Keçeci’nin de ziyaret ettiğini sözlerine ekledi. Körfez Bölgesinin en aktif fuarlarından biri olarak öne çıkan, 4-7 Mayıs tarihleri arasında Doha’da yapılan Project Qatar Fuarı’na da katıldıklarını hatırlatan Özgül Yücel, fuarda inşaat firmaları için işçi kampı çözümlerini anlattıklarını söyledi. Yücel, “Dünya kupası hazırlıkları nedeniyle önümüzdeki 2 yıl içinde 1 milyondan fazla işçinin ülkeye gelmesi bekleniyor. Bu işçilerin tamamı da Vekon’un da sunduğu kamp çözümleri sayesinde barınma ihtiyaçlarını karşılayacaklardır” dedi. Yoğun bir ilgi ile karşılaştıklarını söyleyen Yücel, bu fuarda da depolama ve nakliye maliyetlerinde önemli avantaj sağlayan katlanır konteynırların ön plana çıktığını kaydetti.



I Röportaj

Çağdaş, yenilikçi ve farklı beğenilere yanıt verebilecek koleksiyonlar hazırlayan Seramiksan, üretim kalitesine paralel, gününde teslimat ve istikrarlı fiyat politikası ile müşterilerinde oluşturduğu güvenle birlikte gerek yurt içi gerekse yurt dışı müşterilerinin sayısını her geçen gün arttırmaktadır.

Daima “En İyi” Olmak… Yüksek üretim kapasitesiyle Türkiye ve dünyada sayılı üreticiler arasında yerini alan Seramiksan, yer karosu, duvar karosu, sırlı granit, teknik granit, dış cephe kaplaması ve yapı kimyasalları ürünleri ile bir dünya markası olma yolunda hızla ilerliyor. Kalitede, hizmette, tedarikçi ve bayi ilişkilerinde, ürün ve hizmet seçeneklerinde en iyi olmak ve sahip olduğu itibarı korumaya çalışan Seramiksan’ı, Vitrifiye Fabrikası Müdürü Selami TEK’ten dinleyelim.

Öncelikle bize Seramiksan’ın günümüzde yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz?

Seramiksan Vitrifiye Fabrikası Müdürü Selami TEK ve Seramiksan Satış Müdürü Süreyya ÇAĞLAR

98

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Seramiksan, temelleri 1990 yılında atılmış, daha öncesinde de 1950 yılları başlarından itibaren, inşaat sektöründe büyümeyi hedefleyen bir firma olarak sektörde ilerliyor. 1990 yılında sera-

mik üretimine karar verip, 1994 yılında seramik üretimine fiilen başlıyor. 1994 yılından 2015 yılına kadar da sürekli büyümeye yönelen, kalitesini geliştiren ve inşaat sektörü malzemelerinde lider olmayı hedefleyen bir firmadır. Bu amaçla da 2010 yılında vitrifiye üretimi ile ilgili yatırım yapmaya karar veriyor. 2013 yılında da yatırımını tamamlayarak yaklaşık 1,5 yıldır ‘seramik sağlık gereçleri’ olarak adlandırılan vitrifiye grubu ürünlerini üretiyor. En büyük hedeflerimizden birisi yapı malzeme sektöründe lider hale gelmek.

Sektörünüzün bir değerlendirmesini yapar mısınız? Türkiye ve dünyadaki durum nedir? Sektör şu an nerede ve nereye doğru gidiyor? Dünyada Çin, Hindistan, Brezilya, İtalya,


İspanya en büyük ihracatçılar arasında. Vitrifiyede ise Çin yine en büyük üreticilerden. Türkiye ise Avrupa’nın en büyük üreticisi ve ihracatçısı konumundadır. Dünyada ki seramik sektörüne baktığımız zaman, Türkiye şu an Avrupa’nın 3. dünyanın ise 9. büyük üreticisi konumundadır. İhracat olarak baktığımız zaman da 3. büyük ihracatçısıdır.

Sektör geniş bir potansiyele sahip. Marka olarak siz bu geniş sektöre hangi ürünlerle destek veriyorsunuz? Vitrifiyeye baktığımız zaman innovatif anlamda çok daha az su ile kendi kendini temizleyen ürünler kullanıyoruz. Eskiden 6-9 litre su kullanılırken şimdi bu 2 litreye kadar düşebiliyor. Kalabalık ailelerde günlük su tüketiminin ciddi anlamda düşmesini sağlarken,

kullanım maliyetleri de aşağıya çekilebiliyor. Çevreci anlamda da su tasarrufunun önemini ortaya koyuyor. Üretim sırasında kullandığımız maddeler de tamamen çevreye duyarlı maddelerden oluşuyor. Kullandığımız tüm sistem, çevreye olan hassasiyet göz önünde bulundurularak oluşturuldu. Seramiksan, seramik grubu ürünleri üretiminde 2010 yılında ilk defa nano-teknoloji’ye geçmiştir. Nano-teknoloji özellikle parlatılmış granitlerde yüzey kaplamasında kullanılmaktadır. Seramiksan, Türkiye’de ilk defa nano teknolojiyi kullanarak leke tutmayan, anti bakteriyel yüzeylere sahip parlak ve full lappato granitleri üreterek bu alanda ciddi bir farklılık meydana getirdi. Tabi bu bize bazı avantajlar da sağladı. Özellikle mutfaklarda, inşaat esnasında ortaya çıkan lekelenmeler ne yazık ki çıkarıla-

mıyor. Nano-teknoloji ile biz bunun önüne geçmiş olduk. Leke tutmaması aynı zamanda bakteri, mikrop barındırmaması anlamına da geliyor. Çünkü mikropların yerleşebileceği bir yüzey bulunmuyor. Böylece, daha hijyenik, daha anti bakteriyel bir ürün haline geliyor. Aynı zamanda temizlik maliyetlerini de aşağıya çekmiş oluyoruz. Hiç deterjan kullanmadan yüzey temizliği yapabilme imkânına sahip oluyorsunuz. Ayrıca bu işlem ürünün daha parlak gözükmesini sağlıyor. Dekoratif anlamda da bir avantaj sağlıyor. Bunun yanında innovatif anlamda dijital baskı teknolojisi, yüzeye her türlü objeyi yansıtabilmeyi de mümkün kılıyor. Artık ahşap görünümlü karolar üretiyoruz ki bunlar gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar kaliteli ürünler. Ahşabın çok kolay deforme olması, sudan etkilenmesi gibi sebepYAPI MALZEME HAZİRAN 2015

99


lerden dolayı seramikten ürettiğimiz bu karolar bu tür deformelerden etkilenmiyor. Seramik, doğal olarak uzun süreli bir ömre sahip olmasından dolayı su, yangın gibi etkenlerden kendini koruyabiliyor. Doğalgazla üretim yaptığımız için bacalarımızdan sadece su buharı çıkıyor. Pişirme sırasında kullandığımız gazları geri dönüşüm olarak kurutmada kullanıyoruz. Dolayısıyla seramik sektöründe inovasyon anlamında güçlü bir yapıya sahibiz.

Geride bıraktığımız 2014 yılını ele alırsak; kalite, fiyat ve performans sürecinizi değerlendirir misiniz? 2014 yılı 2013 yılına göre çok daha verimli geçti. TUİK verilerine şöyle bir bakarsak, özellikle konut satışlarında ciddi anlamda bir artış var. Her yıl konut değerlerinde % 20’lik bir artış söz konusu. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 1 milyonun üzerinde konut satışı gerçekleşti. Dolayısıyla sektör daha da hareketli duruma geldi. Seramik grubuna bakarsak yaklaşık 200 - 220 milyon metrekare arasında bir tüketim gerçekleşti. Bu Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamı. 2015 yılının da aynı

100

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

şekilde geçeceği gözüküyor. Özellikle 7 Haziran’daki seçimlerin gölgesinde, vatandaş elindeki parayı değerlendirmek istiyor. Tabi bunu inşaat alanında yapmak istiyor. İnşaat sektörünün hareketlenmesi doğrudan seramik sektörünün de canlanması demek. Eskiden insanlar seramiği bir kaplama malzemesi olarak kullanırken, son dönemde daha çok dekoratif anlamda da kullanmaya başladı. Bu da ürün portföylerinin gelişmesine, ürünlerin daha modern hale gelmesini sağladı. Dolayısıyla butik çalışma neticesi olarak, portföyün fiyat grubunu da, bir miktar daha yükseltti. Tabi bu da cirolarımızı olumlu anlamda etkiledi. Genel olarak 2014 yılı hemen hemen her üretici için verimli, başarılı ve ciro artışlarının yaşandığı bir yıl olarak geçti. Önümüzde ki 10 yıl içinde özellikle kentsel dönüşüm projeleri sayesinde sektörün daha da hareketli geçeceğini öngörüyoruz.

Ar-Ge ve inovasyon alanında daha iyi hizmet verebilmek için ne gibi yenilikler yapıyorsunuz? Bir Ar-Ge merkezi kurmaya karar


verdik. Bunun için başvurumuzu yaptık. Şu an da altyapısı tamamlandı, ekip oluşturuldu. Yılın 2. Yarısı Ar-Ge merkezimiz faaliyete geçecek. Tamamı ile araştırma ve geliştirme üzerine olacak.

Malzeme kalitesine önem veren ve çözüm odaklı üretim yapan bir firma olarak, Yurtiçi ve Yurtdışı pazarlarda nasıl yer alıyorsunuz? Türkiye geneline bakarsak seramik sektöründe ihracat yapan bir ülkeyiz. Seramiksan olarak üretimimizin % 30’unu ihraç ediyoruz, % 70’ini iç pazarda satıyoruz. Bu bazı dönemlerde farklılık gösterse de, ihracatta bulunmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 55 ülkeye ihracat yapan bir şirketiz. 5 kıtada müşterilerimiz var. Vitrifiye grubunda üretim yeni başladığı için bu pazarda biraz daha yeniyiz.

UNICERA fuarı ile ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı? UNICERA fuarı her yıl biraz daha alan olarak genişliyor ve büyüyor. Şu anda sektörel anlamda Avrupa’nın 2. büyük fuarı. Bu sene yaklaşık 70.000 kişi fuarı ziyaret etti. Hem iç pazar hem dış pazar için son derece verimli geçti. Baktığımızda özellikle Türkiye’nin çevresindeki ülkelerden 5000’nin üzerinde katılımcı ziyaret etti. Bizim standımızda da,

kendi tuttuğumuz kayıtlara göre ortalama günlük 200-300 yabancı müşterinin standımızı ziyaret etiğini gördük. Bunların çoğu olumlu iş görüşmeleri ile neticelendi. Hangi ülkeler ziyaret etti diye bakarsak; özellikle Türki Cumhuriyetler, güneyimizde yer alan Ürdün, Mısır gibi Kuzey Afrika ülkeleri, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan’dan yoğun katılım vardı. Tabi Amerika’dan da gelenler vardı. Bu da gösteriyor ki UNICERA artık uluslararası bir fuar niteliği taşıyor. Her sene fuarın katılımcı sayısı da artıyor. Türk seramik sektörü artık banyo ve mutfakların olmazsa olmazı haline geldi. Bizim adımıza, sektör adına son derece verimli geçen bir fuar oldu. Önümüzdeki yıl daha da iyi olacağını düşünüyoruz. Fuar tarihlerini daha da öne çektik. Önceden Mart ayında gerçekleşirdi, artık Şubat ayında gerçekleşiyor. Sebebi ise inşaat sektörü Mart ayının sonunda, Nisan ayının başında hareketlenmeye başlıyor. Fuar ne kadar önce yapılırsa, bizim adımıza o kadar verimli geçiyor. Burada gördükleri malzemelerin siparişlerinin alınıp, satışa hazır hale gelmeleri yaklaşık 1 ya da 1,5 ay gibi bir sürede gerçekleşiyor. Bundan dolayı da fuarın öne çekilmesi sektör açısından son derece olumlu.

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek, söylemek ve sektöre vermek istediğiniz mesaj var mıdır? Vitrifiye üretimine başlama sürecimizden bahsetmek istiyorum. 2010 yılında vitrifiye üretimi yapmaya karar verdik. Bunun için ciddi bir araştırma dönemimiz oldu. 2 sene boyunca “nasıl yatırım yapalım?” diye düşündük ve bu konuda çalışmalar gerçekleştirdik. Dünyada bu üretimi yapan fabrikaları gezdik, gördük. Yaklaşık 10 ülkede fabrika ziyareti gerçekleştirdik. Sonuç olarak 2012 yılında nasıl yapacağımızı şekillendirdik. 2013’ün ortasında da üretime başladık. 1,5 yıldır vitrifiye üretimi yapıyoruz. Yaptığımız yatırımın şu anda dünyada bir benzeri yok. Biz bunun meyvelerini orta vadede toplayacağımızı düşünüyoruz. Vitrifiye üretimi baktığımızda çok fazla emek ve iş gücü gerektiriyor. İş gücü bulmak tabi ki zor oluyor. Çünkü artık insanlar daha rahat işlerde çalışma imkânına sahip. Bu yüzden bizde hayatı kolaylaştıracak şekilde üretim yapmaya başladık. Müşteri taleplerine daha hızlı cevap verebilmeyi hedefledik. 2015 yılında tam kapasitemizle pazarda ki faaliyetlerimize devam etmek istiyoruz. YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

101


I Sektörel

Geberit, Banyoları Jet Hızıyla Yeniliyor sit bir tasarım konseptinin arkasına gizliyor. Hızlı ve kolay montaj imkanı sunan modül, seramik rezervuarlara bir alternatif sunuyor. “Geberit Monolith Lavabo Modülü” ise fonksiyonelliği ve güçlü bir tasarımı yan yana getiriyor. Kaliteli, az bakım gerektiren cam ve alüminyum malzemeden üretilen modül, kolaylıkla monte edilebiliyor. Banyolarda ihtiyaç duyulan eşyalar için modüle ekstra çekmeceler de dâhil edilerek mekândan tasarruf sağlanıyor.

Farklı renk seçenekleri Siyah, beyaz ya da toprak rengi seçenekleriyle banyolara uyum sağlayan Monolith ailesi, banyonuz için benzersiz alternatiflerden biri. Tasarımı ve fonksiyonlarıyla stil sahiplerine hitap eden Monolith Ailesi, banyolarınıza estetik katıyor.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte evlerde de değişim rüzgârı esmeye başladı. Bu değişim keyifli olsa da tadilatlar, planlanan süreyi aşabiliyor. Özellikle evlerin ortak kullanım alanı olan banyoların yenilenme süreci beklenenden daha fazla zaman alabiliyor. Geberit, banyonuzda yapacağınız tadilatın kısa sürmesi için size birçok öneri sunuyor.

102

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Banyolarda kolay monte edilen ürünlerle kısa sürede büyük değişimler yaratmak artık mümkün. Banyolarda kullanılan ürünlerin fonksiyonelliğine ve şıklığına önem verenlerin tercihi Geberit, banyosunu yenileyecek olanlara hızlı montaj ve estetik görünüm sağlayan “Monolith” ile akıllı çözümler sunuyor. Banyonuzda modern dokunuşlarla bambaşka bir atmosfer istiyorsanız “Geberit Monolith Rezervuar ve Lavabo Modülleri” banyonuz için ideal bir seçim olacak. Geberit Monolith ailesi ile banyonuzda uzun süren tadilata gerek kalmadan istediğiniz modern banyoya kavuşacaksınız.

Sade konsept, hızlı montaj Banyonuzda eziyet veren uzun tadilat sürelerini kısaltan “Geberit Monolith Rezervuar Modülü”, tüm teknolojiyi ba-



I Sektörel

104

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015


Sektörün ’ leri ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ • Bosch •Hilti

YAPI ELEMANLARI • Ytong • Kalekim

KALIP SİSTEMLERİ •ABS Yapı

BOYA •Baumit

BANYO

•Vitra •Bien Seramik

•Seramiksan •Ege vitrifiye

105105

YAPI MALZEME HAZİRAN YAPI MALZEME HAZİRAN 20152015


I Ürün

Yeni Bosch Karot Makineleri Performansta Sınır Tanımıyor Bosch Elektrikli El Aletleri, profesyoneller için piyasaya sunduğu yeni karot makineleri, güçlü yapılarıyla karotlu delme işlemini kolaylaştırıyor.

Bosch GDB 180 WE Professional ve GDB 350 WE Professional karot makineleri, iklimlendirme ve elmas karot uçla delme işlemi yaparken taş duvar ve betonda büyük çaplarda delme hızına ulaşılmasını sağlıyor. Bosch karot segmenti, karot makinelerinin yanı sıra Bosch GCR 180 ve GCR 350 Professional karot sehpalarını da profesyonellerin kullanımına sunuyor. Kapsamlı sistem aksesuarları sayesinde uzun kullanım ömrüne sahip bu aletler, yüksek performans göstererek işlerin hızlı bir şekilde tamamlanmasını sağlıyor. Ayrıca, karot

106

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

makinalarıyla beraber kuru ve sulu kullanım için yeni elmas karot uçları da eş zamanlı olarak piyasaya çıkıyor. miş iki güçlü elmas uçlu karot makinesi .Uygun yağlama ile uzun kullanım ömrü .Üç fonksiyonel çözüm bir arada: Karot makinesi, sehpası ve aksesuarları

180 milimetre çapa kadar yeni Bosch GDB 180 WE Bosch, 180 milimetre çapa kadar yapılan delme işlemleri için Bosch GDB 180 WE Professional ’i öneriyor. 5,2 kg ağırlığı, iki vitesli şanzımanı ve 2000 vat mo-


toruyla GDB 180 WE Professional son derece hafif ve yüksek güce sahip. 180 milimetrede, en büyük delme çapını sunan GBD 180 WE, elle kullanılabildiği gibi GCR 180 Professional karot sehpasıyla da kullanılabilir. GDB 180 WE Professional karot makinesinin içinde, gres yağı yerine sıvı yağ kullanılması makinenin kullanım ömrünü uzatır. İdeal şanzıman yağlaması yüksek verimlilik ve uzun kullanım ömrünü sağlar.

350 milimetre çapa kadar yeni Bosch GDB 350 WE Bosch GDB 350 WE Professional 3200 vat gücüyle 350 milimetre çapa kadar delme işlemi yapmak için öneriliyor. Makinenin içinde sıvı yağı kullanılması, alüminyum döküm gövde, esnek ve kopmaya karşı dirençli kablo, aletin daha uzun bir kullanım ömrüne sahip olmasını sağlar. GDB 350 WE karot makinesi, GCR 350 Professional karot sehpası ile de kullanılabilir. Çalışma açısı, GCR 350 Professional karot sehpası üzerinde bulunan ölçekle ayarlanabilir ve böylece alet delme sırasında hassas ve kolay bir şekilde hizalanabilir. Her iki karot makinesi, yumuşak başlangıç, aşırı yük göstergesi, koruma düğmesi ve kullanıcıyla makineyi koruyan aşırı

yük kavraması özellikleriyle piyasadaki benzerlerinden farklılaşır. Bosch Elektrikli El Aletleri ürün yelpazesi karotlu delme işlemi için sistem aksesuarlarının yanı sıra kuru ve sulu kullanım için yeni elmas karot uçları da içermektedir.

Delme işleminde en büyük yardımcınız: Bosch Karot sehpası Bosch GCR 180 Professional ve GCR 350 Professional karot sehpaları sayesinde, profesyonel kullanıcılar delme işlemin-

den önce çalışma açısını kolayca ayarlayabilir ve elmas karot uçları sayesinde hassas biçimde hizalama yapabilir. Her iki karot sehpası da, dübelle montaja ve 45 dereceye kadar eğimli açıda delmeye uygundur. Her iki karot sehpası da üç farklı noktadan hizalama ve fazladan aksesuara gerek olmadan, her iki tarafa takılabilen bir kol ile çalıştırılabilir. Bosch Karot makinesi ve elmas karot uçları Temmuz ayından itibaren Bosch Elektrikli El Aletleri bayilerinde satışa sunulacak.

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

107


I Ürün

Yapı malzemeleri alanında inovatif kimliği ile öne çıkan Baumit’in geliştirdiği Nanopor Photokat boya ve kaplamaları, cephelerin temizliği ve görünümünde ışık, nem ve rüzgârı kullanarak daha uzun süreli koruma sağlıyor.

108

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Duvarlar Işık, Nem Ve Rüzgâr İle Temizleniyor Baumit İnovasyon Merkezi tarafından geliştirilen patentli Nanopor kaplama ve boya ürünleri, binaların dış cephelerinde doğanın etkilerini kullanıyor. Geleneksel su itici yüzeye sahip kaplamalar, kendi kendini temizleme için doğrudan yağmur suyuna ihtiyaç duyarlar. Saçak altında kalan yüzeyler ya da doğrudan yağmur suyuna maruz kalmayan alanlar, diğer yüzeyler gibi temizlenemez. Baumit NanoporTop kapla-

ma ise yüzeyde su emici, yüzeyin altında ise su itici özelliği ile doğrudan yağmur suyuna gereksinim olmaksızın etkin temizleme sağlayabiliyor. Nemli bir havada dahi, cephenin her alanında kirlerin nem ile çözünmesi mümkün hale geliyor. Fotokataliz prensibi, katalizörlü yüzeyde ışığın yardımıyla meydana gelen bir dizi fiziksel ve kimyasal reaksiyona dayanıyor. Bu süreçte ışığın enerjisini


kullanan katalizör, reaksiyon sırasında tükenmiyor. Burada gün ışığı, boya veya kaplama ürünü içindeki fotokatalizörü aktive ediyor. Bu katalizör, yüzeyde tutunmuş olan kir parçacıklarının bozulmalarını, hava hareketiyle çözünmelerini ve kısmen yüzeyden kopmalarını sağlıyor. Yağmur ve kuruyan nemin etkisiyle kir parçacıkları çözünüyor ve cephe temizlenmiş oluyor. Bu yöntem özellikle de yosun, mantar ve bakteri üremesine, toz ve is parçacıklarına karşı etki ediyor. aumit Nanopor, organik yapıdaki kir parçacıklarını buharlaşan hava nemi ve yağmur yardımıyla çözen yeni fotokataliz özelliğinin sunduğu kendi kendini temizleme etkisi sayesinde, artık organik kirlenmeye karşı da etkin bir koruma sağlıyor. Bu, daima temiz pırıl pırıl; uzun süre değerini yitir-

meyen ve bakım gerektirmeyen cepheler anlamına geliyor. Baumit Nanopor Photokat ile • Gün ışığı, boya veya kaplama ürünü içindeki fotokatalizörü aktive ediyor. • Bu katalizör, yüzeyde tutunmuş olan

kir parçacıklarının bozulmalarını, hava hareketiyle çözünmelerini ve kısmen yüzeyden kopmalarını sağlıyor. • Yağmur ve kuruyan nemin etkisiyle kir parçacıkları çözünüyor ve cephe temizlenmiş oluyor.

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

109


I Ürün

Yeni Yapı Standardı: Kör Kalıpla Dolgu

Geri dönüşümlü plastikten imal edilen ‘kör kalıplar’ betona şekil vererek betonarme bir döşeme ve onu taşıyan yüzlerce kemer, kubbe ve sütun oluştururlar. Bu sayede her türlü yapının dolgu ihtiyacı en verimli ve ekonomik bir şekilde karşılanabilir.

Neden ‘kör kalıp’ deniyor? Tek kullanımlık kalıplar kör kalıp olarak nitelendirilmektedirler. Kör kalıplar betona şekil verme amacıyla betonun altında kaldığı için kör kalıp olmaktadırlar.

Kör kalıp ürünler hangileridir? MODULO ve Yeni ELEVETOR markalı kör kalıp sistemleri ile konut, ticari veya endüstriyel yapılarda, yüksekliği 3 ile 250 cm arasında değişen betonarme yükseltilmiş döşemeler kolayca oluşturulabilir. Aynı sistem, yapı içindeki geleneksel malzemeli dolguların yerine de kullanılarak bu hacimlerin hızlı, hafif ve ekonomik bir şekilde kapatılmasını da sağlar.

110

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Örneğin; 50 kamyon gazbetonluk bir dolgu, 1 kamyon kör kalıpla yapılabilir. Kolay ve hızlı (90 m2/adam-saat) kurulumu sayesinde inşaat süresi ciddi oranda kısalır. Döşeme imalatında kullanılan beton, demir ve diğer tüm dolgu malzemelerinden tasarruf sağlanır, tüm yapı hafifler. Kör kalıpların oluşturduğu boşluk havalandırılabilir ve içinden her türlü mekanik/elektrik tesisat geçirilebilir. Oluşturulan yüzey beton olduğu için üzerine daha sonra serbestçe her türlü zemin kaplaması yapılabilir, tuğla-gazbeton-alçıpan vb. bölme duvar oluşturulabilir. Temelde kullanıldıklarında yapı Radon gazından ve nemden korunur, ısı ve ses izolasyonu sağlanır. Geri dönüşümlü polipropilen ile üre-


tilen kör kalıplar projeye LEED puanı da kazandırırlar.

Kör kalıpların avantajları nelerdir? Neden tercih edilmeli? •Benzersiz nakliye, yatay-dikey taşıma ve yer tasarrufu sağlar; örneğin, 50 cm’lik dolguda 50 kamyonluk gazbeton yerine 1 kamyon kör kalıp yeterlidir •Kolay ve hızlı kurulur (Modulo 90 m2/adam-saat, Yeni Elevetor 20 m2/ adam-saat) •Toplam yapı ağırlığından, dolayısı ile toplam donatı ve betondan tasarruf sağlar •Kat döşemelerinde geleneksel malzemeli dolgulara kıyasla çok daha hafif bir dolgu sistemidir •Büyük açıklıklarda minimum imalat ile

döşemeyi taşıyan sistemin oluşturulmasını sağlar •Döşemede oluşturulan yüzlerce sütun, kemer ve kubbe sayesinde yüksek taşıma kapasitesine sahiptir (5 cm şap kalınlığında 9,5 ton tekil yük dayanımı) •Oluşturulan döşeme altı boşluğundan her türlü tesisat (elektrik, mekanik vb.) geçirilebilir •Üst katlardaki inşaat devam ederken dolgunun yapılmasına imkan tanır, dolayısı ile ciddi anlamda inşaat süresinde kısalma sağlar •İstenilen boyda kesilebilen PVC sütunlar sayesinde her türlü kademe ve rampa yapılabilir •Oluşturulan yüzey beton olduğu için üzerine daha sonra serbestçe her türlü zemin kaplaması yapılabilir, tuğla-gazbeton-alçıYAPI MALZEME HAZİRAN 2015

111


pan vb. bölme duvar oluşturulabilir • Oluşturulan hava boşluğu ısı ve ses izolasyonu sağlar, havalandırılabildiği için nem ve rutubeti engeller • Dolgu gerektiren temellerde hem

dolgu hem de temel kirişlerinin kalıbı olarak işlev görür • Temel kodunda kullanıldığında radon gazı ve nem birikimini engeller • Bu ürün grubu ile soğuk hava depoları-

nın izolasyonlu temelleri de oluşturulabilir ve don çatlakları kesin olarak engellenir • Geri dönüşümlü malzemeden üretilen kalıplar projelere LEED sertifikası puanı kazandırırlar

Kimler kör kalıpları tercih etti ve kullandı?

Referans proje fotoğrafları ve bilgisi: Ocak 2015| Konut Projesi | Kadıköy, İstanbul | Ciner Yapı • Modulo H45 ürünleri kullanıldı. • Bağdat Caddesinde kamyon girişinin elverişli olmadığı alanlarda otopark

112

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

üzerindeki dolgu ihtiyacı giderildi. • Kolay ve hızlı (90 m2/adam-saat) kurulumu sayesinde inşaat süresi ciddi oranda kısaldı. • En ekonomik çözüm oldu.

• Üzerine araç da çıkacağı için katta yapılabilecek en hafif ve en yüksek dayanımlı dolgu oldu. Daha fazla referans ve bilgi için facebook.com/absyapi. com.tr’yi ziyaret edebilirsiniz.



I Ürün

VitrA Mermerin İhtişamını Mekânlara Yansıtıyor… VitrA, doğadan ilham alınarak hazırlanan özgün ve yaratıcı tasarımlarını yeni koleksiyonunda buluşturuyor.

114

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

VitrA, mekânlarda modern ve görkemli bir görünüm yaratan mermer dokulu karolar; dünyada ender rastlanan, birbirinden ünlü mermerlerin görünümlerinden esinlenerek tasarlanıyor. Klasik bir şıklık arayanların vazgeçilmezi olan mermer dokulu karolar, yeni tasarımlarıyla göz alıcı mekânlar yaratıyor. Dünyaca ünlü İspanyol mermeri Emprador’un dokusuyla tasarlanan seramik serisi Inside, yoğun damarlı yapısı ve doğal renkleriyle mekânlarda görkemli bir ortam sağlıyor. Madrid’den ilham alı-

narak tasarlanan seri, panel dekorlarıyla mermerin asaletini yansıtıyor. Büyük floral desenleriyle öne çıkan serinin; gri, vizon ve sand renklerinde alternatifleri bulunuyor. Otantik ve yarı değerli Agatha taşının güzelliğinden ilham alınarak tasarlanan yeni seramik serisi Eccentric, değerli taş görünümüyle evlere ışıltı katıyor. Üç boyutlu rölyefli dekoruyla tamamlanan seri, mekânları göz alıcı bir güzelliğe kavuşturuyor. Serinin, beyaz, gri, kemik ve antrasit renkleri bulunuyor.


VitrA Nest Serisinden Hem Basamak Hem Dolap! VitrA’nın çocuklu aileler için tasarladığı Nest serisinde yer alan Çocuk Basamağı, küçükler için keyifli bir temizlik, anneler için kullanışlı bir saklama alanı sunuyor. Islak zeminde kaymayı engelleyen, lavabo dolabının altına yerleştirilebilen tekerlekli ünite; dolap ya da çamaşır sepeti olarak kullanılabiliyor. Nest serisinde yer alan tek ve çift kapak alternatifli boy dolabı, geniş de-

polama imkânı sunuyor. Asimetrik lavabolarla birlikte önerilen çift kapaklı lavabo dolabı, küçük banyolara yer kazandırıyor. Dar alanlar için kompakt çözüm sunan 45 cm’lik lavabo dolabı, serinin öne çıkan parçalarından birini oluşturuyor. İçeri girildiğinde Led ışıkları otomatik olarak yanan aynalar ise geceleri banyoda rahat hareket etmeyi sağlıyor.

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

115


Bien’den İki Sıradışı Tasarım

I Ürün

Son üç yıldır seramik sağlık gereçleri de üreten Bien Seramik vitrifiyede sektöre hızlı ve başarılı bir giriş yaptı. Birbirlerine tamamen zıt formları olan Fracture ve Organic serileri prestijli tasarım ödüllerinin de sahibi.

Vitrifiye alanında tasarladığı birçok seriden ödül alan Bien Seramik, bu iki serisi ile banyolarda ayrıcalık yaratıyor. Marka doğaya saygılı ve tasarım konusuna oldukça önem veriyor. Birçok tasarımıyla farkındalık yaratan Bien Seramik hem kadın hem de erkek ruhuna hitap eden formlarda üretim yapıyor. Fracture tamamen geometrik, keskin, sert ve erkeksi formlara sahip, Organic ise tamamen organic formlu, çok ince detaylara, yuvarlak yumuşak hatlara ve dairesel yüzeylere sahip. Fracture serisi erkeksi, Organic ise kadınsı formları ile dikkat çeken birbirine tamamen zıt, ayrıcalık yaratan bir o kadar da modern iki farklı seri.

Fracture: Çarpıcı Ve Ayrıcalıklı Serbest geometrik formu ve sıra dışı çizgileriyle cam kırıklarının büyüleyici görüntüsünü yansıtan seri, dekonstrüktivist akımın tüm minimalizmini banyolara yan-

116

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

sıtıyor. Çarpıcı tasarımıyla farklı bir yerde duran Fracture serisi, dünyanın prestijli kurumlarından Como Kültür Departmanı’nın düzenlediği, A’Design Awards’ın büyük ödülü, Altın Ödül’e sahip.

Organic: Öncesi Ve Benzeri Yok Tasarımcının insan iskeletinden esinlenerek tasarladığını söylediği bu seri iskeletimizin yapısını ve anatomik hareketlerimizi doğal olarak tamamlayan yeni bir ürün. Böylece doğanın formları ve insan doğasının organik sistemleri ilk kez vitrifiye ürünlere ilham vermiş oluyor. No-Rim (kanalsız) teknolojisini kullanan Organic Plus klozet, farklı ve modern bir forma sahip. Yavaş kapanan ince kapağı ve gizli montaj özelliği sayesinde mekânla bütünleşiyor. Bien Organic serisi dünyanın en prestijli ödülleri kabul edilen “Red Dot Design Award” ve “A’Design Awards’’ ödüllerinin de sahibi.


ve karanlık geçen günlerinden sonra yazlıklarda aydınlık ve cıvıl cıvıl bir görünüm vaad eden retro karolar yazlık mekânlarda sıcak bir atmosfer yaratıyor. Yaşadığınız alanları renklendirmek, kendinize uygun renkli dünyalar yaratmak ve renklerin dinamikliğinden enerji almak isteyenler için harika seçenekler mevcut… Desenli karolardan dilediğinizi seçin, ister çocuksu, ister eğlenceli mekânlar yaratın…

Bien’in Retro Stiliyle Dünyanız Renklensin

İlk kez 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan ve Akdeniz ülkelerinde çok sık kullanılan desenli karolar, Ben’in koleksiyonunda yeniden hayat kazandı. Mekânlara sıcaklığın yanı sıra özgün bir karakter de kazandıran desenli karolar, özellikle kafe, restoran ve teraslar için ideal bir seçenek oluşturuyor. Bien’in desenli karoları bohem bir tarz yaratmak isteyenlerin de beğenileri arasında yer alıyor. Tüm yılın soğuk

Tasarımlarıyla adından söz ettiren Bien Seramik, yaşam alanlarını zenginleştirmek isteyenler için tasarladığı özel desenli karolarla geçmişe göz kırptı.

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

117


I Ürün Kesin sonuçlar için yenilikçi işaretleme ve kırma tekniği Hızlı ve kolay işlem yapmayı sağlayan fonksiyonel özellikler Kompakt tasarım ve uzun ömür

Kolay kullanım, hızlı ve kesin sonuç

Bosch İle Fayansları Tek Adımda Hassas Şekilde İşaretleyin ve Kırın

Fayans kesiciler on iki milimetre kalınlığa kadar seramik duvar ve zemin fayanslarda kullanılabilir. İki model kesme kapasitesi bakımından ayrılır; PTC 470, 470 milimetre uzunluğa kadar, PTC 640 ise 640 milimetre uzunluğa kadar fayanslar için uygundur. Her iki alet de aynı prensiple çalışır: fayans, önde kılavuz kenarlara doğru yerleştirilir ve sıkıştırma rayı kullanılarak sabitlenir. Entegre yay mekanizması sayesinde, ray otomatik olarak fayans kalınlığına göre ayarlanır. Bu şekilde fayans daima iyi şekilde sıkıştırılır ve işaretleme sırasında asla yerinden oynamaz. İşaretleme işleminden sonra esas kesme işlemine başlanılabilir. İşaretleme kolunun altındaki titanyum kaplı kesme çarkı, hafif basınç ile tüm fayans üzerinde kayar ve fayansı işaretleme çizgisinden temiz bir şekilde kırmaya olanak sağlar. Bosch PTC 470 ve PTC 640 yenilikçi işaretleme ve kırma tekniği sayesinde fayansın kırılma riskini önemli ölçüde azaltır.

Kompakt tasarımlı sağlam aletler

Bosch Elektrikli El Aletleri Kendin Yap – (Do It Yourself –DIY) ürün gamına hızlı ve kolay işlem yapılabilmesinin yanı sıra, kesin sonuçlar sağlayacak ergonomik tasarımıyla ön plana çıkan iki yeni manüel fayans kesici ekledi.

118

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Bosch PTC 470 ve PTC 640 modelleri kullanıcılara fayansları tek adımda hassas şekilde işaretleme ve kırma imkânı veriyor. Bosch ’un Kendin Yap – (Do It Yourself –DIY) ürün gamına özel sunduğu iki yeni fayans kesici, yenilikçi ve işlevsel özellikleriyle piyasadaki rakiplerinden ayrışıyor. Bosch PTC 470 ve PTC 640 fonksiyonelliği sayesinde fayansı bir sıkıştırma cihazı ile sıkıca sabitleyerek titanyum kaplamalı kesme çarkı ile hassas kesime olanak sağlıyor. Üstelik fayansın işaretleme işleminden sonra aletten çıkarılması ya da aletin baş aşağı çevrilmesi bile gerekmiyor.

Her iki fayans kesici düz ve çapraz kesimlerde yüksek verimlilik sağlar. Cetvel ve kılavuzda bulunan ölçek, milimetrik hassas kesimlere olanak verir. Çapraz kesimler yapmak için 45 derecelik bir kılavuz özelliği de aletlere eklenmiştir. Her iki fayans kesici de çok sağlam ve kompakt olarak tasarlanmıştır. Kalıp döküm alüminyum taban plakasına kauçuk ayaklar takılıdır. Böylece PTC 470 ve PTC 640’ın çok sabit bir duruş pozisyona sahip olur ve kullanım sırasında oynamaz. Aletlerde iki taşıma kolu vardır ve bu kollar aletlerin rahatça taşınmasını sağlar. Hareketli kısımlar ise bir taşıma güvenlik kilidiyle korunur.



I Ürün

Hilti’nin Yeni Modelleri Alanında Rakip Tanımıyor Global inşaat endüstrisine ileri teknoloji çözümler sunan Hilti, inovatif ürünlerine her geçen gün yenilerini eklemeye devam ediyor.

120

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Hilti tarafından geliştirilen yeni nesil TE 1000.2 AVR ve TE 800 AVR kırıcılar yüksek kırma performansı ve düşük titreşimiyle fark yaratıyor, rahat çalışma imkanı ve üstün verimlilik sağlıyor.

Daha çok performans daha az titreşim Hilti TE 1000 kırıcının yeni nesil modeli olan TE 1000.2 AVR kırıcılar, düşey kırımlarda 11 kilogram sınıfının en güçlü kırıcısı olma özelliğine sahip. 15 kilogram sınıfındaki kırıcılardan bile daha üstün performans gösteren TE 1000.2 AVR kırıcılar, yüzde 50’ye kadar daha yüksek kırma performansını sınıfında en düşük titreşimle (5m/s2) sağlıyor. Hilti’nin yenilikçi şasi altı Aktif Vibrasyon Azaltma (AVR) teknolojisi sayesinde yüzde 30 daha az titreşimle çalışan TE 1000.2 AVR kırıcılar, çalışanları yoğun titreşime maruz kalma sonucu ortaya çıkabilecek mesleki hastalıklardan koruyor. Çalışanların işini kolayca yapmasına yardımcı olan kırıcılar, uzun süreli rahat kullanımı ile işçinin per-

formansını artırırken günün yorgunluğunu da azaltıyor.

Ödüllü tasarım avantajı 26 Joule darbe enerjisi ve yenilikçi Hilti Polygon keski tasarımı sayesinde güçlü kırım performansı gösteren TE 1000.2 AVR kırıcılar, zorlu kırım uygulamalarında kontrol kolaylığı sağlayan özel bir tasarıma sahip. TE 1000.2 AVR, bu tasarımı sayesinde iF Ürün Tasarım Ödülleri 2015’te (iF Product Design Award) altın ödüle layık görüldü. 15 cm’ye kadar döşeme kırımlarında ideal olan TE 1000.2 AVR kırıcılar, zemin seviyesinde veya bel hizası altında beton ve duvar kırımında kullanıma uygun. Her türlü döşeme tadilat işleri, fayans kırma, yüzey pürüzlendirme ve sıkıştırmada uygulanan TE 1000.2 AVR kırıcılar, kapı ve pencere açıklıklarında keskiyle düzeltmede de kullanılıyor.

2 kat daha uzun ömürlü Daha kısa ve kolay tutulabilir şekilde dizayn edilen TE 800 AVR kırıcılar ise


yatay uygulamalarda daha hızlı ve performanslı çalışma göstererek yüzde 40 daha fazla kırım yapıyor. Aynı zamanda yatay kırım esnasında düşük seviyede titreşimle (10,7 m/s2) çalışan TE 800 AVR kırıcılar, uzun süreli kullanıma uygun. TE 1000.2 AVR kırıcılarda olduğu gibi kullanıcıya rahat çalışma performansı sağlayan TE 800 AVR kırıcılar, muadillerine göre minimum 1,5 kat daha fazla performans ve 2 kat uzun ömre sahip. Tutma koluna yakın ağırlık merkezi sayesinde optimum denge sağlayan TE 800 AVR kırıcılar, gün boyu süren yoğun verimliliği artırıyor. Duvar ve döşeme kırımlarında kullanı-

ma uygun olan TE 800 AVR kırıcılar, hafif tasarımı sayesinde tüm gün kırım yapan işçilerin daha hafif bir makinayla daha rahat ve uzun süre çalışabilmesine olanak tanıyor.

Daha az bakım maliyeti Bakım gerektirmeyen kömürsüz SR motor ve üç bölmeli yağlama sistemleri sayesinde servise daha az gönderilen TE 1000.2 AVR kırıcıların ömrü ve çalışma saati uzuyor. Kırıcılarda bulunan tak-çıkar kablo sayesinde ise kullanım sonrası kabloyu çıkararak kırılma ve yıpranmaları önlemek, kablo tamir mas-

raflarını en aza indirmek mümkün. Aynı zamanda TE 1000.2 AVR kırıcılarda hasarlı ve kopuk şebeke kablolarının hızlı ve kolay değiştirilmesini sağlayan sökülebilir şebeke kablosu da mevcut. TE 800 AVR kırıcılar da 150 saatlik servis öncesi çalışmayla bakım ve işçilik maliyetlerini düşürüyor. TE 1000.2 ve TE 800 AVR kırıcılarda bulunan cam elyaf takviyeli gövde aksamı ile darbeler ve düşmeler karşısında makina çok daha iyi korunuyor. Böylece daha uzun ömürlü olan kırıcılar, kullanıcının tamir masraflarını da önemli ölçüde azaltıyor.

YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

121


I Ürün

Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan, Asya’nın otantik havasından esinlendiği yeni koleksiyonu Asia ile yaşama keyif katan mekânlar yaratıyor.

122

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Seramiksan’dan Asya’nın egzotik havasını desenlerinde yaşatan bir seri: Asia Her ürün grubunda farklı kültürlerden ve tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında fark yaratmak isteyenlere özel seçenekler sunan Seramiksan, Asia Serisi ile mermerin doğallığını yaşam alanlarına taşıyor. 60x60 ve 60x90 ebatları ile hem iç hem dış mekânlarda bulunduğu alana değer katan Asia parlak yüzeyi ile dikkat çekiyor. Seramiksan’ın vitrifiye grubundaki koleksiyonları ile de estetik bir uyum yakalayan Asia ile donatılan banyolar tasarımın estetiğiyle tanışıyor.



I Ürün

VitrA’yla Renklerin Dünyasına Adım: Arkitekt Color VitrA yeni Arkitekt Color koleksiyonuyla renklerin mükemmel uyumunu ve oluşturduğu etkileri mekânlara taşıyan porselen ve duvar serilerini sunuyor.

124

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Yaşamı çeşitlendiren, mekânlara anlam ve değer katan renkler, VitrA Arkitekt Color dünyasında buluşuyor. Mimarlara ve iç mimarlara ilham verecek olan koleksiyon 4 seriden oluşuyor; kırmızı, mavi, yeşil, siyah ve beyaz gibi ana renklerin hakim olduğu Arkitekt Basic, havuz ve spa için tercih edilen mavi ve turkuaz tonlarının yer aldığı Arkitekt Aqua, en çok tercih edilen nötr renklerden bej ve gri tonlarıyla üretilen Arkitekt Neutral, ilhamını güncel trendlerden ve moda renklerden alan Arkitekt Mood yer alıyor. 38 renk seçeneğine ve

renk gruplarının oluşturduğu yüzlerce kombinasyona sahip olan koleksiyon farklı ebat alternatifleriyle üretiliyor ve modüler yapısıyla geniş ve esnek kullanım avantajı sağlıyor. Arkitekt Color, iç mekanlar için kusursuz döşeme çözümleri sunmasının yanında, sağladığı hijyen, kolay temizlik ve estetikle her türlü projede akıllı ve farklı tasarım alternatifleri yaratıyor. Evlerden restoranlara, alışveriş merkezlerinden havaalanları ve otellere kadar her türlü mekânda kullanılabilen seriler, farklı ihtiyaç ve beklentiler için yenilikçi çözümler sunuyor.


I Ürün

Ytong Lentolar ile Yapılarda Yoğuşma ve Küflenmeye Son! Duvarlardaki kapı ve pencere açıklıklarının geçilmesinde kullanılan lentolar, her tür duvar sisteminde kolaylıkla uygulanabiliyor. Duvarlarda ısı köprüsü oluşturan beton lentoların neden olduğu yoğuşma ve küflenme, Ytong lentolar ile ortadan kalkıyor.

Kullanıma hazır, beton ve kalıp gerektirmez İçerisinde çelik hasır donatı bulunan ve istenen boyutta üretilebilen Ytong lentolar; hafif ve kolaylıkla monte edilen kullanıma hazır bir yapı bileşeni olarak kalıp, beton vb. hazırlık gerektirmiyor. Bu özelliği ile duvar imalatına hız katarken, iş gücünden ve malzemeden de tasarruf sağlıyor.

Yoğuşma ve küfe son Ytong lentolar, duvarların bünyesinde ısı köprüsü oluşturan beton lentoların yerine kullanılır. Dış cephe duvarlarındaki beton lentoların iç yüzeylerinde zaman içinde yoğuşma ve küflenme sonucu ortaya çıkan yapı hasarları Ytong lentoların kullanılması ile ortadan kalkarken, iç ortam kalitesi de artar. Yüksek ısı yalıtım özelliğine sahip Ytong lentoları, Ytong duvar blokları ile birlikte kullanıldığında, ısı geçirgenliği, buhar geçirgenlik direnci ve hacim sabitliği açısından cephede bütünlük oluştururken, A1 sınıfı yanmaz cephe oluşuna da katkı sağlar.

Yapı malzemesi sektörünün lider markası Ytong, kullanıma hazır donatılı lentoları ile inşaatlara hız kazandırıyor.

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

125


I Ürün

Türkiye’de ilk kez Kalekim tarafından geliştirilen Kale Boya’nın brüt beton görünümlü dekoratif sıvası ‘Betonart Fresh’, özel formülü sayesinde kötü kokuları giderdiği mekanlarda estetik ve sağlıklı bir atmosfer yaratıyor.

‘Betonart Fresh’ Mekânların Havasını Yeniliyor Yapı kimyasalları sektörünün lider markası Kalekim’in Türkiye’de ilk kez ürettiği, kötü kokuları gideren dekoratif sıva ‘Betonart Fresh’, modern mekanlar için vazgeçilmez bir seçenek haline geliyor. Dekoratif kaplamanın en doğal duruşu ile öze dönüşü simgeleyen ‘Betonart Fresh’, sadece mağaza, restoran, sanat galerisi ve ofislerin iç cepheleri değil, aynı zamanda stil sahibi lüks evlere kadar pek çok mekanda kullanılabiliyor.

Mekanlarda sağlıklı atmosfer Mimar, mühendis, usta ve tüketiciler için yenilikçi ürünler geliştirmeye devam eden Kalekim’in iddialı ürünü ‘Betonart Fresh’, kullanıma hazır olarak kova ambalajlarda satışa sunuluyor. ‘Betonart Fresh’, mekanları estetik brüt beton görünümüne kavuşturmasının yanı sıra, kötü kokularla birlikte kimyasal gazları da giderdiği yaşam alanlarında, sağlıklı bir atmosfer oluşturuyor.

126

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Nemi dengeleyen özel formül Özel formülü sayesinde ortamın nem dengesini sağlayan ve içerideki nemi dışarıya atabilme kabiliyetiyle yapılara nefes aldıran ‘Betonart Fresh’, başka hiçbir katkı malzemesine ihtiyaç duyulmadan, mala ile kolayca uygulanabiliyor. Akrilik emülsiyon esaslı ‘Betonart Fresh’, çimento içermediği için uygulama sırasında ve sonrasında da tozuma gibi bir problem oluşturmuyor.

Çevre dostu ürün her türlü yapıda kullanılıyor ‘Betonart Fresh’, ekonomik ve kolay uygulanabilir olmasının yanı sıra, solvent içermeyen su bazlı yapısı ile insan ve çevre sağlığına dost bir ürün olarak öne çıkıyor. Hafif bir yapıya sahip son kat dekoratif sıva ‘Betonart Fresh’, kara sıva, beton, çimento levha gibi mineral yüzeylerin yanı sıra, alçı sıva, alçıpan, sabitlenmiş kontrplak ve eski boyalı yüzeylere rahatlıkla uygulanabiliyor.



I

Ürün

Ege Vitrifiye’den Küçük Banyolara Asma Klozetler

Ege Vitrifiye sahip olduğu yenilikçi portföyü ile vitrifiye sektörüne yön vermeye devam ediyor.

128

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Mekânların en dikkat çekici alanları arasında banyolar gelir. Banyolar her daim gösterişli ve modern bir görüntüye sahip olmalıdır. Ege Vitrifiye özellikle küçük banyolara sahip olup gösterişli ve modern mekânlar oluşturmak isteyenler için Diamas, Sura, Arna, Nysa, Alvona ve Didyma serilerine ait asma klozetleri öneriyor. Asma klozetler, küçük mekânlar için özel olarak tasarlanarak son derece pratik ve fonksiyonel çözümler sunuyor. Standart klozetlere göre daha az yer kaplayan asma klozetler, kolay çıkartılıp takılabilen özelliğe sahip klozet kapakları ile beğeni kazanıyor. Zeminden bağımsız, gizli monte edilebilen Asma Klozetler, hijyenik banyolar yaratmanız için size yardımcı olmayı vaad ediyor.



I Kısa Kısa

Artema, Dünya Çevre Günü’nde Tasarruflu Ürünlerin Tercih Edilmesine Dikkat Çekiyor Üretimden tasarım ve yönetime kadar tüm faaliyet aşamalarında doğal kaynakları koruma sorumluluğunu üstlenen Artema, Dünya Çevre Günü’nde tüm tüketicileri tasarruflu ürünleri tercih etmeye davet ediyor.Günümüzde yaşanan kuraklık sorunu karşısında, tüketicilerin bilinçli bir yaklaşım sergileyerek su tasarrufu sağlayan ürünlere öncelik vermesi gerektiğine inanan Artema, tasarladığı tasarruflu ürünlerle yılda 190 ton su tasarrufu sağlıyor. Ayrıca, Artema Avrupa Su Etiketi sertifikasıyla su tüketimini belirten etiketi kullanmaya başlayarak, müşterisiyle doğrudan iletişime geçiyor. Türkiye’den bir markaya ilk kez verilen Avrupa Su Etiketi sertifikası, Artema ürünlerinin ambalajlarına yerleştirilerek kullanıcıya, armatürün su tüketim seviyesini gösteriyor. Artema, sürdürülebilirlik anlayışını, maksimum su ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak geliştirilen ürünlerden biri olan Q-Line Blueco armatürle ortaya koyuyor. Benzerlerinin aksine, kumanda kolu orta pozisyondayken gereksiz yere kombiyi çalıştırmayan ve soğuk su kullandıran Q-Line Blueco, yılda 17 ton suyu ısıtacak enerjiden tasarruf edilmesini hedefliyor.

Form Yazı Burgazada’da Karşıladı Bu yıl 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan FORM Şirketler Grubu, kutlamaları kapsamında Burgazada’da keyifli bir gün geçirdi. 9 Mayıs Cumartesi günü Burgazada’da bir araya gelen FORM çalışanları, yazı hep beraber karşıladı. Şirket çalışanları, İstanbul’un en özel yerlerinden Burgazada’nın tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini günübirlik bir gezi ile keşfetti. 50 çalışanın katıldığı gezide, Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Ayios İoannis Kilisesi ve Burgazada Cemevi ziyaret edildi. Adanın etrafında uzun bir yürüyüş ile adanın doğal güzellikleri keşfedildi. Geziye FORM Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, Operasyon Koordinatörü Özden Korun ve Yönetici Mehmet Oral da katıldı.

130

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

Kentges Eylem Planı Çalışmaları Devam Ediyor Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin talimatıyla Kentsel Gelişme Stratejisi (KENTGES) çalışmalarına hız verildi. Planlama, çevre duyarlı yerleşme ve yapılaşma konularında faaliyet gösteren kurumlar ve yerel yönetimlerin yapacakları iş ve hizmetlerin yol haritası niteliğinde olan KENTGES, yayınlandığı tarihten itibaren 13 ayrı merkezi kurum/kuruluş ve yerel yönetimlerce uygulanıyor. Kentleşmenin yapısal sorunlarının çözümüne, sağlıklı, dengeli ve yaşanabilir kentsel gelişmenin sağlanmasına yönelik ilke, strateji ve eylemleri ortaya koyan ve bunların uygulama esaslarını belirleyen “Kentsel Gelişme Stratejisi Belgesi” kısa adıyla KENTGES 151 kurum/kuruluştan 500 uzmanın katılımıyla hazırlandığını ve 2010 yılında Yüksek Planlama Kurulu tarafından kabul edildiğini belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023 yılını hedef alan KENTGES’in ülkemizin kentleşme ve imar vizyonu olduğunu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinasyonunda ilgili kamu kurumlarının üst düzey temsilcilerinden oluşan “İzleme ve Yönlendirme Kurulu” tarafından KENTGES eylemlerinin izlenmesinin, Belediyelerin performanslarına olumlu yönde etki edeceğini” ifade etti. KENTGES İzleme ve Yönlendirme Kurulu çalışmaları sonucunda Kentsel Gelişme ve Kaliteye ilişkin veriler TÜİK istatistik yazılımı standartlarına uygun bir şekilde Resmi İstatistik Verisi olarak yayınlanacak.


Guy Medd, Golfkent İçin Ankara’ya Geliyor Uluslararası gayrimenkul dünyasının yakından tanıdığı, Fortune 500 listesinde yer alan Guy MEDD, “çok heyecan verici bir proje” olarak nitelediği Golfkent’i görmek ve bilgi almak için TURYAP’ın misafiri olarak Ankara’ya gelecek. TURYAP’ın tek geliştirici ve yatırımcı olarak hayata geçirdiği Ankara Golfkent projesi, uluslararası gayrimenkul yatırımcılarının da dikkatini çekti. Londra’da Kurulu ofisiyle birçok uluslararası firmaya, üst düzey yöneticilere, kraliyet ailelerine gayrimenkul alım ve yatırım danışmanlığı yapan, gayrimenkul sektörünün çok yakından takip ettiği ödül programı International Property Awards‟ın jürisinde de yer alan Guy MEDD, Golfkent projesini incelemek ve bilgi almak için TURYAP’ın misafiri olarak 15 Haziran’da Türkiye’ye gelecek. TURYAP üst düzey yöneticisi İsmail Özcan’ın verdiği bilgiye göre, uluslararası çapta gayrimenkul projelerini takip eden Guy Medd, danışmanlık yaptığı kişi ve kurumlara yatırım için önereceği ülkeler arasında Türkiye’ye de ilk sıralarda yer vermek istiyor. Bir vesile ile kendisiyle tanıştığını ve Türk gayrimenkul sektöründen ve yürüttükleri Golfkent projesinden kendisine bahsettiğini ifade eden ÖZCAN, “Guy Medd, Türk gayrimenkul sektörünün gelişimini yakından takip ediyor ve ülkemizde hayata geçen projelere ilgi duyuyor. Hem sektörü yakından gözlemlemek hem de “oldukça farklı” olarak nitelediği Golfkent’i yerinde incelemek için ülkemize gelmeye karar verdi” dedi. Guy MEDD’in “uluslararası yatırımcıların, ilginç proje‟ arayışında olduğunu ve Türkiye’nin bu anlamda son dönemde öne çıktığını” ifade ettiğini vurgulayan İsmail ÖZCAN, yakın zamanda, Mimar Bünyamin Derman’ın tasarladığı yeni etapların inşaatına başlayacakları Golfkent için uluslararası çapta yatırımcılar ve alıcılar ile de temaslara başladıklarını, uluslararası tanınmışlığı üst seviyede olan Guy MEDD ile de bu çerçevede Golfkent’ in uluslararası tanıtımı ve yatırımcı ilişkileri yönetimi için işbirliği yapmayı hedeflediklerini söyledi.


I

Kısa Kısa

Seranit Porselen Cotto İle Rustik Tarzı Yorumluyor

Seranit Porselen 2015 yılı yeni seri ürünlerini satışa sundu. Seranit Porselen yeni serisinde de yine doğanın eşsiz renk ve desenlerini şık tasarımlarıyla buluşturuyor. Cotto ile rüstik tarzın seçkin örneklerini sunuyor. Seranit Porselen’in gözde serisi olan Cotto, pişmiş toprak dokulu, uyumlu sıcak renkleri, arzu edildiği şekilde kesilebilen özel dekoru ile rustik tarzın seçkin bir yorumunu sunarken mekânlara bambaşka bir his katıyor.

VitrA’dan, yazın pozitif ruhunu balkonuna taşımak isteyenlere: Trevi VitrA, aşkın şehri Roma’dan ilham alarak oluşturduğu Trevi serisiyle yaz günlerinin sıcak ve canlı ruhunu balkonlara taşıyor. Yerde ve duvarda kullanılabilen Trevi serisi, Buxy kayalar, kum taşının izlerini taşıyor. Beyaz, gri, bej, moka ve antrasit renkte alternatifleri olan serinin altın motifleri, tamamlayıcı parçaları ve taban dolgularıyla, porselen karolarla mükemmel bir uyum sağlıyor. Seri, 60x120 cm, 60x60 cm, 30x60 cm olmak üzere üç ebat alternatifi ile her mekânda doğal ve büyüleyici bir atmosfer sunuyor.

132

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

VitrA’dan “Özel İhtiyaç Kapağı” Tasarımı, yenilikçiliği, üretim kalitesi, hayata değer katan özellikleriyle VitrA, özel ihtiyaç kapağı ekonomik ve konforlu bir çözüm sunuyor. VitrA, engelli, yaşlı ve çocuklar için hayatı kolaylaştıran, uluslararası standartlara uygun ergonomik ürünler sunmaya devam ediyor ve yenilikçi çözümleriyle, banyodaki engelleri ortadan kaldırıyor. Bedensel engelli ve yaşlıların zorlanmadan, güvenle kullanması için tasarlanan özel klozet kapağı, konutlardan hastane ve otel gibi toplu kullanım alanlarına kadar her tip banyodaki ürünlerle uyum sağlıyor.


Şarjını Unutanlar İçin Benzersiz, Viko’dan Yeni Modüler Usb Priz…

Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lider ismi ViKO şimdi yeni ürünüyle şarj sorununa etkili bir çözüm sunuyor.

Cep telefonundan MP3 playerlara, taşınabilir elektronik cihazlar bugün hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. En önemli sorunsa tüm bu cihazların şarjının kısa sürede tükeniyor olması. Hele bir de şarj cihazınızı ya da adaptörünüzü yanınıza almadıysanız asıl sorun o zaman başlıyor. VİKO’nun modüler USB prizleri, elektronik cihazları, adaptöre ihtiyaç duymadan USB bağlantı kablosuyla şarj etmenizi olanaklı hale getiriyor. Gün içinde büyük ihtiyaç duyduğumuz cep telefonu vb. cihazların şarj adaptörleri zaman zaman dalgınlık vb. sebeplerle unutulabiliyor. Aynı şekilde adaptörü yanımızda taşımanın zor ya da imkânsız olduğu durumlar da yaşanabiliyor. VİKO işte böyle zamanlarda sadece USB bağlantı kablosunu kullanarak elektronik cihazlarınızı şarj edebileceğiniz bir yeniliğe imza atıyor. Adaptörsüz doğrudan şarj ve modüler kullanım kolaylığı sağlayan VİKO modüler USB prizler, 5V 1A enerji çıkışının yanı sıra 2 adet de USB priz çıkışına sahip. Bu sayede, prizde aynı anda 2 ayrı cihaz şarj edilebiliyor. VİKO’nun modüler USB prizleri, evler için olduğu kadar, otel ve kafe gibi gün içinde yoğun insan trafiğinin yaşandığı alanlar için de oldukça ideal. YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015

133


I

Kısa Kısa

VitrA banyoları renklendiriyor! VitrA’nın Water Jewels ve Memoria Black serilerinde yer alan klozet ve lavabolar, alışılmışın dışında renkleriyle banyolara canlılık ve şıklık katıyor. Farklı tarzlara ve zevklere uygun renk seçenekleri bulunan seriler, banyosunda yenilik arayanlara hitap ediyor. VitrA’nın Memoria Black serisinde yer alan lavabo ve klozetler, parlak ve mat sır seçenekleriyle seçkin zevklere sesleniyor. Banyolara özgün bir kimlik kazandıran lavaboların parlak beyaz, mat beyaz, mat siyah ve mat bej olmak üzere 4 renk seçeneği bulunuyor. Serinin klozetlerle uyumlu kapakları, sade ve şık mekânlar yaratıyor. VitrA’nın Water Jewels lavaboları ise, geniş renk seçenekleri ve platin sırlı alternatifleriyle benzersiz bir atmosfer yaratıyor.

Panasonic İle Yeni El Aletleri Türkiye’de…

ACO KerbDrain Drenaj Sistemi

Güçlü marka, tüm deneyim ve birikimini aktardığı profesyonel el aletleri serisini şimdi VİKO by PANASONIC satış kanalı ile Türkiye’de pazara sunuyor. PANASONIC profesyonel el aletleri; üstün çalışma süresi, üstün kapasite, yüksek dayanıklılık ve yüksek performans gibi özellikleriyle taşları yerinden oynatıyor. PANASONIC, profesyonel el aletleri ile yüksek performansı ve ileri teknolojiyi kullanımınıza sunuyor. Matkap vidalama, vidalama, darbeli matkap vidalama, darbeli somun sıkma / vidalama, SDS - plus kırıcı / delici, avuç taşlama, silikon tabancası, el feneri, üfleme makinesi, el süpürgesi ve birbirinden fonksiyonel testerelerden oluşan ürün serisi sayesinde en ağır işler bile kolaylaşıyor. Ürünler tek tek ya da kombo setler içinde satın alınabiliyor. Öte yandan kablosuz ve akülü çalışma özelliğine sahip aletler, dayanıklılığı ile de rakipleri arasından sıyrılıyor. Sağanak yağmur altında bile sorunsuzca çalışabilen ürünler, aynı zamanda tozdan da etkilenmiyor. Yüksek seviye toz ve su koruması, zorlu saha koşullarında çalışırken artırılmış sağlamlığı da beraberinde getiriyor.

ACO, kaldırım taşları ve drenaj sistemlerini dâhice bir fikirle kombine ederek yeni bir drenaj sistemi geliştirdi. Bu sistem geleneksel betondan yapılmış kaldırım taşlarına göre daha dayanıklı ve hafiftir. Geri dönüştürülmüş malzemeden imal edilmiştir. Sistem dairesel ve düz döşenebilir. Bütün aksesuarlar, temizlik bakım kapakları-toplama kovaları, araç park geçişleri için alçaltılmış yükseklik gibi bütün detaylara sahiptir. ACO KerbDrain otoyollar, araç yolları, otoparklar, rezidanslar, villalar, yaya yolları gibi kaldırım taşının ve peyzajın kullanıldığı her yerde rahatlıkla kullanılabilir. Yol kenarında yol ile kaldırım arasında bulunan oluk şeklindeki kanallara bir alternatiftir. ACO KerbDrain kullanılarak şık bir görüntü sağlanabilir. Hem kaldırım taşı hem de drenaj kanalı görevi birlikte uygulanabilir. Belli aralıklarla konulan temizleme ve rögar bağlantı kapakları, sistemin kullanımını, temizlenmesini ve bakımını kolaylaştırır.

134

YAPI MALZEME - HAZİRAN 2015


Ideal Standard’dan Dünyada Bir İlk Dünyanın en büyük banyo gereçleri üreticilerinden Ideal Standard tarafından dünyada bir ilk olarak geliştirilen HygenIQ pisuar teknolojisi sayesinde üst düzey hijyen sağlıyor.

200 yıllık geçmişe sahip dünyanın lider markası Ideal Standard’ın ev ve genel kullanım alanları için geliştirdiği HygenIQ pisuar teknolojisi, iç duvar yapısı sayesinde idrar sıçramasını engelliyor. HygenIQ ile birlikte pisuar etrafına ve dışına idrar bulaşması önlenirken, tuvaletlerde sıklıkla yaşanan bakteri ve hastalık oluşumu en aza indiriliyor. HygenIQ teknolojisi, geleneksel pisuarlarda sağlığa zararlı organizmaların üremesine ve kir birikmesine neden olan kanalı ortadan kaldıran Rimless özelliği ile daha da güçlü hijyen sağlıyor.

%90 oranında sıçramayı azaltıyor Seramik gereçlerinde devrim niteliğinde kabul edilen bu yeni sistem, Goodwin Hartshorn tarafından tasarlandı. İngiltere’de Hull Üniversitesi’nin ultraviyole ışık altında yaptığı teste göre geleneksel pisuarlara göre %90 oranında sıçramayı azalttığı kanıtlandı. HygenIQ pisuar teknolojisi, dünyada ilk kez Ideal Standard tarafından geliştirilen bir teknoloji olarak ıslak mekânlarda devrim yaratıyor.


I Sektörel

Braas’tan Estetik Ve Güvenli Bir Çözüm: Güvenlik Basamağı Sistemi Braas Çatı Sistemleri, çatıları bir bütün olarak titizlikle çözmeye yönelik birçok akılcı ve fonksiyonel ürünü tüketicilerine sunuyor. Bu ürünlerden birisi olan Braas Güvenlik Basamağı Sistemi, çatıya çıkış noktası ile çatı üzerinde gidilmesi planlanan nokta arasında güvenli yürümeyi sağlayan yüksek mekanik dayanıma sahip bir çözüm olarak öne çıkıyor.

136

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Çatılar bir yapıda tehlikeli bir çalışma alanı olarak tanımlanıyor. Ülkemizde iş güvenliği kavramının önemi ve toplumdaki farkındalığı giderek artsa da çatılara bilinçli / bilinçsiz birçok kişi çıkmaya devam ediyor ve çatı üzerinde farklı çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu nedenle Braas Çatı Sistemleri’nin en önemli kurumsal değerlerinden biri olan bu kavram, özellikle inşaat sektöründe ve çatıda daha da fazla önem kazanıyor. Çatı üzerinde çalışmak, içinde hayati riskler barındıran bir faaliyet olarak belirtiliyor. Braas, bu amaçla kiremitten detay çözümlerine kadar her alanda estetiğin yanı sıra işlevselliğe, insan ve iş güvenliğine önem vererek ürünlerini tasarlıyor. Braas’ ın bu doğrultuda geliştirdiği fonksiyonel çözümlerden biri de “Braas Güvenlik Basamağı Sistemi”. Braas Güvenlik Basamağı Sistemi; kiremit, eğim parçası ve metal platformdan oluşan yüksek mekanik dayanıma sahip bir çözüm olarak öne çıkıyor. Ayrıca

güvenlik basamağı sisteminin metal platform elemanı, yüzeyinde kaydırmazlığı kuvvetlendirme amacı ile farklı yönlerde ve şekillerde tutunmayı güçlendiren setlere sahip. Braas Çatı Sistemleri tamamlayıcı (sistemik) kiremit ürün grubunda bulunan güvenlik basamağı sistemi, çatıya çıkış noktası (ışıklık, çatı penceresi vb.) ile çatı üzerinde gidilmesi planlanan nokta (baca, anten vb.) arasında güvenli yürümeyi sağlıyor. Aynı zamanda çatıda yürünmeyecek olsa dahi, çatı üzerinde güvenli bir duruş noktası sağlıyor. Örneğin ışıklık ve baca gibi belirtilen noktaların arasındaki mesafede normal basamak aralıkları ile kesintisiz uygulanması halinde çatıda yürüyüş patikası oluşturulabiliyor. Çatı yüzeyi ile oldukça uyumlu bir görünüme sahip olan Braas Güvenlik Basamağı Sistemi, “Gül Kurusu” ve “Antrasit” renk seçenekleri ile sunuluyor. Böylece çatıda estetik açıdan da çekici bir çözüm elde edilebiliyor.



I Fuar

Komatek 2015’in Gözdesi Borusan Oldu! Her yıl iş ve inşaat makinaları, ekipmanları sektörünün temsilcilerini buluşturan 14. Uluslararası İş ve İnşaat Makine, Teknoloji ve Aletleri İhtisas Fu-

6 – 10 Mayıs 2015 tarihleri arasında Ankara’da yapılan Komatek 2015 Fuarı iş ve inşaat makineleri sektörünün temsilcilerini bir araya getirdi. Etkinliğe “CAT® ile her litrede daha çok kazan” sloganıyla katılan Borusan Makina ve Güç Sistemleri (BMGS) fuardaki en gözde standın sahibi oldu.

138

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

arı Komatek 2015 6 – 10 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşti. Şirketlerin en yeni ürün ve hizmetlerini sergileme olanağı buldukları etkinlik, sektör


temsilcileri arasında bilgi alışverişine ve iş bağlantıları kurulmasına fırsat sağladı. Fuardaki standında CAT iş makinalarını sergileyen Borusan, bu makinaların yakıt verimliliğine vurgu yaparak, “CAT ile her litrede daha çok kazan” sloganını kullandı. BMGS fuarda, yeni XE teknolojisiyle ortalama yüzde yirmi beş daha fazla yakıt verimliliği sağlayan 966MX E yükleyiciyi, Caterpillar hybrid teknolojisiyle yüksek üretim performansına sahip 37 tonluk 336E Hybrid ekskavatörü, Cat komponentle-

rinin dayanıklı performansıyla 950 GC yükleyiciyi ve operatör konforu, eşsiz performansı ile sektörde rakipsiz yeni F2 Serisi iş makinalarını tanıttı. Ayrıca, Türkiye’de bir ilk olan Cat Sertifikalı Revizyon Programı ile yenileştirilen 1996 model 980F lastikli yükleyici de fuar ziyaretçilerine sergilendi. Makinalar ziyaretçilerin ilgisini çekerken, BMGS’nin “kaya kamyonu” şekli verilmiş standı da fuarın en gözde ve en çok ziyaret edilen noktalarından biri oldu. Fuara Borusan Makina ve Güç Sistem-

leri İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ercüment İnanç ve Borusan Makina ve Güç Sistemleri İcra Kurulu Üyesi, İş Makinaları Direktörü Murat Erkmen de katıldılar. Ziyaretçiler Borusan Makina ve Güç Sistemleri’nin hizmetleri, uygulamaları ve kampanyaları hakkında bilgi aldılar. En çok merak edilen Borusan Makina ve Güç Sistemleri hizmetleri arasında Ekipman Yönetimi, Visionlik, SOS, Cat Sertifikalı Revizyon Programı, Partstore, İkinci El, Madencilik, Cat Rental Store konseptiyle kiralama hizmeti ve SITECH yer aldı.

Jenga gösterileri ilgi çekti! Daha önce dev Cat iş makinalarıyla oynanan ve internette izlenme rekorları kıran jenga oyununu fuarda Cat 246 D, Cat 305 E ve Mecalac 8 MCR makinaları ile yapıldı. Makinaları kullanan usta operatörlerin, iş makinalarının becerilerini sergiledikleri gösteriler izleyicilerin büyük beğenisini kazandı ve ilgi çekti.

3. Açık artırmada bütün makinalar satıldı! BMGS’nin ikinci el makina açık artırma organizasyonun üçüncüsü de fuarın 4’üncü gününde İvedik’deki BMGS İkinci El ve Kiralama Merkezinde yapıldı. 500’e yakın kişinin katıldığı açık arttırmaya konulan tüm iş makinaları satıldı. Katılımcılar açık artırmadan çok etkilendiklerini belirterek, bir an önce 4’üncüsünün düzenlenmesi dileklerini ifade ettiler. YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

139


I Sektörel

Aktif Çevre: Kaybettiğiniz Suyu Geri Kazanın

Aktif Çevre, akıllı su yöntemleri ile büyük projeler tarafından tercih edilmeye devam ediyor. Yenilenebilir enerji teknolojileri ile hizmet sunmaya devam eden Aktif Çevre, kaybettiğiniz suyu geri kazandırmaya devam ediyor.

Başakşehir Mabed Projesinde Aktech Gri Su Geri Kazanım Sistemi BAŞAKŞEHİR BOĞAZKÖY MABED projesinde AKTİF ÇEVRE YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ LDT.ŞTİ. tarafından 10 m3/gün kapasiteli gri su geri kazanım sistemi kurulumuna başlanmıştır. Cami abdesthanelerindeki şadırvanlardan gelen sular arıtılarak rezervuarlarda ve peyzajda değerlendirilecektir. Yeni otomasyon sistemimiz ile sistemin çalışma, arıza, üretim bilgileri şirket merkezimizden izlenecek olup bina otomasyonuna entegre edilerek işletmeci tarafından da takip edilebilecektir.

Ankara Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Hizmet Binası Aktech Gri Su Geri Kazanım Sistemi Ve Aktech Yağmur Suyu Toplama Sistemi’ni Tercih Etti ANKARA ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI HİZMET BİNASI projesinde 6 m3/ gün kapasiteli gri su geri kazanım sistemi kurulumuna başlanmıştır. Arıtılan gri sular rezervuarlarda değerlendirilecek olup, projede ayrıca yağmur suyu toplama sistemi de yapılmaktadır. Hizmet Binasının çatılarından toplanan sular peyzajda değerlendirilecek olup, kamu binalarında örnek proje niteliğindedir. Yeni otomas-

140

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

yon sistemimiz ile sistemin çalışma, arıza, üretim bilgileri şirket merkezimizden izlenecek olup bina otomasyonuna entegre edilerek işletmeci tarafından da takip edilebilecektir.

Ordu Boztepe Hotel’de Aktech Temiz Su Arıtma Ekipmanları Kullanıldı ORDU BOZTEPE HOTEL projesinde, şehir şebeke suları Tandem Yumuşatma ve Ultraviyole cihazlarından geçerek kullanım suyu hattına verilecektir. Toplam 10 m3/h kapasiteli arıtma sisteminde otelin tüm suları AKTİF ÇEVRE tarafından arıtılacaktır.



I Fuar

İSG Avrasya 2015, 11-13 Haziran’da Kapılarını Açacak İFO Fuarcılık tarafından TİGİAD (Türkiye İş Güvenliği ve İş Adamları Derneği) ve İzmir Ticaret Odası’nın katkılarıyla bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan İSG Avrasya 2015’te, çalışan sağlığı ve güvenliği konusunda

142

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

sorumluluğu bulunan işverenlerin ihtiyaç duyacağı teknik ekipman ve malzemeler ile risk analizi ve uzmanlık hizmetlerine yönelik çözümler sergilenecek. TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzen-

lenecek olan organizasyon, sektör firmalarını Avrasya’nın ticaret merkezi İstanbul’da buluşturacak. Yasa yapıcıların yürürlüğe koyduğu kanun ve yönetmeliklerle birlikte, özellikle son dönemde Türkiye’de


İş kazalarında Dünya sıralamasında ilk üçte yer alan Türkiye için büyük önem taşıyan “Kaza Önleme, İş Güvenliği ve Risk Yönetimi” konusu 11 Haziran’da başlayacak fuara taşınıyor. iş sağlığı ve güvenliği alanı hızla büyüyen bir sektör haline geldi. Çeyrek asırlık organizasyon deneyimine sahip İFO Fuarcılık da, işverenler ile çalışan güvenliği ve sağlığı konusunda malzeme, ekipman ve danışmanlık desteği sunan firmaları, uluslararası platformda bir araya getirmek üzere İSG Avrasya 2015’i gerçekleştiriyor.

11 Haziran’da başlayıp 3 gün devam edecek organizasyonda; kişisel koruyucu ekipmanları, iş sağlığı ve güvenliği yazılımları, hijyen ve sıhhi gereçler, mobil tıbbi teknoloji ekipmanları, ölçüm ve kontrol teknolojileri, makineler için emniyet cihazları gibi iş güvenliğine yönelik ürünler, sergilenecek. Ayrıca risk analizi ve uzmanlık hizmeti sunan fir-

malar ve OSGB firmaları da İSG Avrasya 2015’te yer alacak. İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği sektörünün önemli aktörleri arasında yer almak isteyen işletmeler ve bu alana yatırım yapmak isteyen girişimciler açısından önemli bir fırsat olarak kabul edilen İSG Avrasya 2015 hakkında detaylı bilgi için www.isgeurasia. com adresini ziyaret edebilirsiniz. YAPI MALZEME HAZİRAN 2015

143


I Sektörel

BTM Bayileri ile Budapeşte’de Bütünleşti Türkiye’nin öncü Yalıtım firması BTM, “Aynı Çatı Altında 40 yıl “ sloganı ile başarılarla dolu geçen 40 yıllık maratonunu, bayileri ile Budapeşte’de kutladı.

144

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Yurdun dört bir köşesine yayılmış bayileri ve basın temsilcilerinden oluşan 180 kişilik bir grubu ağırlayan BTM, Budapeşte Hilton Oteli’nde düzenlediği toplantıda değerli iş ortakları ile BTM’nin 40 yıllık başarı serüvenini paylaştı. Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, 2015 sonuna kadar BTM grubunun gerek yurt içi ve gerekse yurtdışında, toplam 80 milyon doları bulan yatırımları ile daha da büyüyeceğine dikkat çekti. 2015 yılı toplam ciro hedefimiz Yurt içinde 300 milyon TL, Yurt dışında 33 Milyon Dolardır. 2016 yılı ise,

atılım yılımız olacaktır, Yurt içi ciromuz 360 milyon TL, Yurt dışı ciromuz ise 40 milyon dolar olarak hedeflenmiştir. Toplam istihdamımız ise, 650 kişiden, 800 kişiye çıkacaktır, dedi. Türkiye ve Kazakistan’da toplam 177.000 m² açık alan, 57.000 m² kapalı alanda üretim yapılmakta olduğunu belirten Ürkmez Ayrıca Kazakistan’da yeni kurulan tesislerinin de Temmuz/2015’de devreye gireceğini müjdeledi. Ürkmez ayrıca, Ekosistemin korunması için her firmanın ve her bireyin elinden geleni yapması gerektiğine de değinerek, BTM’nin doğal çevrenin zarar görmeden gelecek nesillere aktarılmasını da misyon edindiğini, üretim süreçlerinde, Çevre Dostu ürünler üretmeye odaklandıklarını belirtti. 3 gün süren bu gezide BTM Bayileri Budapeşte’nin tarihi yerlerini gezerek, Kahramanlar Meydanı, Tuna Nehri ve muhteşem köprülerinin seyrine doyulmaz manzaralarını görme imkânı buldular. Tarihimizde önemli bir yeri olan Estergon Kalesini de, 472 yıl sonra bir kez daha fethettiler. Yoğun ve zengin bir programın ardından, yorgun ama gururlu bir şekilde yurda dönüldü. İş ortakları olarak gördüğü bayilerinin güvenini ve desteğini alarak “Aynı Çatı Altında” birçok başarılı ürünü çıkaran ve projeye imza atan BTM, birlik olmanı gücüne inanarak yapılara hayat veriyor.



I Sektörel

Aksa Jeneratör Enerji Verimliliğini Anlattı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi tarafından düzenlenen “Enerji Verimliliği, Kalitesi Sempozyumu ve Sergisi” 04 - 06 Haziran 2015 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu yıl 6.’sı düzenlenen sempozyumda Aksa Jeneratör, enerji verimliliğine ilişkin Ar-Ge faaliyetlerini katılımcılara anlattı.

146

YAPI MALZEME -HAZİRAN 2015

Sakarya Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “ Enerji Verimliliği, Kalitesi Sempozyumu ve Sergisi” oda temsilcileri, akademisyenler, kurum ve kuruluş temsilcileri ile ileri teknoloji üreticilerini bir araya getirdi. 04-06 Haziran 2015 tarihleri arasında gerçekleşti-

rilen sempozyumda, akademik çalışmaların yanı sıra endüstride yapılan enerji verimliliği ve kalitesi ile ilgili bilgiler paylaşıldı. Jeneratör sektörünün önemli ismi Aksa Jeneratör, enerji verimliliğine katkı sağlayan ürünlerini ve enerji ile ilgili çözümlerini katılımcılarla paylaştı.


















Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.