GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL EDİTÖR ÖMER ŞEN omer.sen@img.com.tr HABER SERVİSİ FARUK KOYUNCU faruk.koyuncu@img.com.tr CONSEPT TASARIM SAMİ AKTAŞ sami.aktas@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ HAKAN GİRGİN hakan.girgin@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr YAZARLAR Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN Prof. Dr. İSMAİL KAYA DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@ihlasfuar.com MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER mursel.gurler@img.com.tr ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No:11 A/41 34197 Yenibosna / İSTANBUL +212 454 35 08 ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.:+212 454 25 00 Faks:+212 454 25 98 www.yapimalzeme.com.tr e-mail: info@yapimalzeme.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA +332 238 10 71 Yapı Malzeme dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Yapı Malzeme Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Yapı Malzeme Dergisi ayda bir yayınlanır.
10
YAPI MALZEME - OCAK 2013
Gayrimenkul sektörü ‘Kentsel Dönüşüm’le parlıyor Ülke ekonomisinin lokomotifi olarak nitelendirilen inşaat sektörü 2013 yılını da büyümesini sürdürerek tamamlıyor. 2013 yılının sonlarına doğru yaklaşırken, satış rekorları kıran 2012’yi geride bırakan emlak sektörü, 2013’de satış patlaması yaşadı. 2012 sonunda 701 bin adet konut satılırken, 2013’ün Kasım ayına geldiğimizde satış adedinin şimdiden 900 bin sınırına geldiğini görüyoruz. Özellikle yılın ilk yarısında yaşanan konut sektöründeki büyüme, adeta yeni projelerin habercisiydi ve geçtiğimiz son iki aya baktığımızda, 16 yeni konut projesinin lansmana çıktığını gördük. Diğer yandan devletin özellikle toplu ulaşımı kapsayan dev altyapı yatırımları ve kentsel dönüşüm uygulamaları gibi çok kapasiteli uygulamalar 2014’te emlak sektörünün daha da büyüyeceğini gösteriyor. Bunun en yeni örneğini; bugüne dek 15 bin konutun teslimini tamamlayan, Marmara Evleri, Bizim Evler ve KristalŞehir gibi markalı konut projelerinin mimarı İhlas Yapı A.Ş.’nin dev projesiyle görüyoruz. İstanbul’un kentsel dönüşüm çalışmalarında büyük bir girişim yapan İhlas Yapı A.Ş., şehrin en yoğun bölgelerinden Gaziosmanpaşa’da 1 milyon metrekarelik alanın dönüşümünü yaparak Türkiye’nin en büyük projesine imza atacak. Önümüzdeki dönemde de dünya ekonomisinde yaşanan durağanlığa karşın Türkiye gayrimenkul sektöründeki hareketlilik kentsel dönüşümle birlikte büyüyerek devam edecek. Dergimizin bu sayısında; yatırım, şantiye, proje, makine ve mimarlık alanlarındaki en güncel bilgileri sizlere aktarmaya çalıştık. Yeni bir sayıda yeni gelişmelerle tekrar karşınızda olmak dileğiyle. Saygılarımızla.
Ömer Şen
12 - İnşaat Malzeme Sektörü %10 Büyüdü 16- Binalarda Estetiğe Sınır Geliyor 18 - İhlas Yapı’dan Kentsel Dönüşüm Atağı 36 - Çimento Sektörü Geleceğini İnşa Ediyor 22 - Binalarda Mantolama Zorunlu Hale Geliyor 62 - Banyolara Yalın Çizgiler 72 - Kurumsal Yatırımcılar Nerede? 88 Dış Cepheler İçin Dekoratif Çözümler
reklam indeksi AKTİF ISI............................................................49
EL-Bİ...................................................................63
NET İLETİŞİM...............................................90-91
ALUFORM...........................................................21
ERYAP................................................................25
OYAK....................................................................7
ARMUTLU........................................................ 101
FİLLİ BOYA.........................................................47
PERI KALIP...................................................... Ö.K.
ASİL KİMYA........................................................51
GEOPLAST..........................................................45
PETEK BANYO....................................................61
BORU FUARI......................................................85
IZOTEX................................................................31
BOYSAN.......................................................54-55
İHLAS KOLEJİ.................................................. 103
BRAAS................................................................67
İHLAS PAZARLAMA......................................... 105
CERMIX................................................................1
İSKELE KALIP FUARI.........................................79
ÇİMSA.......................................................17 -A.K.
KARKİM.............................................................4-5
SLEEP WELL......................................................87 SOLAREX............................................................83 STANDART........................................................8-9 TOIRENT.............................................................71
DEMOS...............................................................81
KEYHAN.............................................................89
TURKUAZ...........................................................59
DENGE BİMS.....................................................39
KİLSAN...............................................................33
TÜRKİYE GAZETESİ...........................................95
DOKA.................................................................2-3
KUZULUK...........................................................97
UNICERA............................................................77
EAE ELEKTRİK.......................................112-A.K.İ.
LAYHER......................................................... Ö.K.İ.
WEB TV................................................................6
EGE YILDIZI........................................................93
MUTLUSAN........................................................65
YEM....................................................................75
YAPI MALZEME - OCAK 2013
11
İnşaat Malzeme Sektörü,
Yüzde 10 Büyüdü Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sektörü, 2013 İlk Yarıyıl Değerlendirme Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, başta çimento ve hazır beton olmak üzere, kamu alt yapı yatırımlarına daha duyarlı olan sektörler yüzde 10 ve üzerinde büyüdü.
12
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Ülkemizde, önde gelen 75 inşaat malzemesi sanayi kuruluşunun çatı kurumu olarak faaliyet gösteren Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sektörü, 2013 İlk Yarıyıl Değerlendirme Raporu’nu açıkladı. İnşaat sektörünün yılın ilk yarısında yüzde 6,6 oranında gerçekleşen büyüme ile ekonominin üzerinde bir performans gösterdiğini belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, ancak bu büyümenin kamu yatırımlarından kaynaklandığını, özel sektör yatırımlarında ise üst üste altı çeyrektir daralma görüldüğünü belirtti. Yetişener,”özel sektör yatırımları büyürse inşaat sektörü daha sağlıklı gelişir” dedi. Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, açıkladıkları Eylül 2013 Ekonomi Raporu ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, yakın coğrafyamızda yaşanan siyasi gelişmelerin ve ülkeler arasında görülen dengelerdeki değişimlerin, ekonomide global riski her zamankinden daha fazla etkilediğini belirtti. Yetişener, “Bu nedenle iş dünyası olarak geçmişte olduğu gibi bugün de küresel ölçekte yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, hangi sektörde olursak olalım, geleceğimizi inşa etmemiz, ancak bugünü doğru analiz etmemiz ve doğru öngörüler doğrultusunda planlama yapmamızla mümkün olacaktır” dedi. Dündar Yetişener, Türkiye ekonomisinin 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 4,4
oranında büyüyerek, mevcut iç ve dış koşullar dikkate alındığında olumlu bir performans gösterdiğini, aynı şekilde inşaat sektörünün de ilk yarıyılda yüzde 6.6 ile beklentilerin üzerinde büyüdüğünü vurguladı. Sektörün, ekonominin üzerinde gerçekleşen bu büyüme performansından son derece memnuniyet duyduklarını belirten Dündar Yetişener, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak, Türkiye İMSAD olarak gerçekleştirdiğimiz “İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sektörü 2013 İlk Yarıyıl Değerlendirme Raporu’nda da görüldüğü üzere, sektördeki bu büyüme kamu yatırımlarından kaynaklanmıştır ve özel sektör yatırımlarında daralma devam etmektedir. 2013’ün ilk çeyrek döneminde yüzde 13,9, ikinci çeyrekte yüzde 3,4 oranında olmak üzere, üst üste altı çeyrektir özel sektör inşaat harcamaları daralma sürmektedir. Özel sektör yatırımları büyürse, inşaat sektörünün daha sağlıklı gelişeceğine inanıyoruz. Bu denge, ekonominin ivmesini artırmasına da ciddi katkı sağlayacaktır.” Türkiye İMSAD için, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri tarafından hazırlanan İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sektörü 2013 İlk Yarıyıl Değerlendirme Raporu’na göre, bu yılın ilk yarısında inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünü büyük ölçüde iç pazar destekledi. Pazarda, kamu belirleyici oldu ve bu doğrultuda inşaat sektöründe beklentilerin üzerinde bir büyüme yaşandı. Bu yıl sonuna kadar da inşaat
sektöründe aynı eğilimin süreceği öngörülüyor. Türkiye İMSAD’ın Eylül 2013 Ekonomi Raporu’na göre, 2013’ün ilk başta çimento ve hazır beton olmak üzere, kamu alt yapı yatırımlarına daha duyarlı olan sektörler yüzde 10 ve üzerinde büyüdü. Diğer birçok alt sektördeki büyüme ise yüzde 5 ile 10 arasında gerçekleşti. Küresel ölçekte yılbaşından bu yana gerileme eğiliminde olan inşaat demiri, bakır ve kereste gibi inşaat malzemelerinin fiyatları da Ağustos- Eylül aylarında göreceli olarak toparlanma eğilimine girdi. Bu yılın ilk altı yedi aylık döneminde, inşaat malzemeleri ihracatındaki artış ise sadece yüzde 1,5 oranında artarak, 11,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ortadoğu ve AB pazarında yaşanan siyasi sıkıntılar, ihracat performansını olumsuz etkileyen gelişmeler arasında yer aldı. Rapora göre, bu yılın ilk yarısında alınan konut ve konut dışı yapı ruhsatlarında ise yüzde 3,7 ve yüzde 4,1 oranındaki artışlar, özel kesimdeki inşaat işlerinin yavaşlamasına ilişkin bir diğer gösterge oldu. Yılın ilk yarısında konut satışlarında görülen yüzde 78,7 oranındaki artış ise mevcut konut stoklarının eritilmesi açısından önemli bir gelişme olarak dikkati çekti. Konut satışlarını, özellikle düşük faizli konut kredisi kullanımını destekledi. Konut kredisi faiz oranlarındaki artış eğiliminin ise yıl sonuna kadar gerek konut kredisi kullanımında gerekse konut satışlarında belirleyici olacağı öngörülüyor. YAPI MALZEME -KASIM 2013
13
Kentsel Dönüşüme 500 Milyon Lira Harcandı Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşüm için şimdiye kadar özel hesapta 650 milyon lira toplandığını, 2B’den ise 100 milyon lira geldiğini belirterek, “Vatandaşlara verilen kira yardımı, kredi desteği ve nakliyeyle birlikte paranın 500 milyon lirası harcandı” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Ekim 2012’de İstanbul Esenler’den uygulamasını başlattığı kentsel dönüşümün birinci yılını değerlendirdi. İlk çıktığında kentsel dönüşüm yasasının çok fazla ilerleyebileceğinin düşünülmediğini belirten Bayraktar, “Ancak gelinen noktada insanların kentsel dönüşüme ilgisi kartopu gibi
14
YAPI MALZEME - KASIM 2013w
büyüyerek devam etti” ifadesini kullandı. Bakan Bayraktar, kanunun çıkmasından bu yana yaklaşık 1,5 yıl geçtiğini ancak yıkımların 5 Ekim’de başlatıldığını anımsatarak, bu sürede günde ortalama 200 daire sahibinin dönüşüm için başvurduğunu kaydetti. Bunun, yasanın benimsendiğini ve kabul gördüğünü gösterdiğine işaret eden Bayraktar, kanun kapsamında yıkılan ilk evler için
kasımdan itibaren anahtar teslimi yapılmaya başlanacağını vurguladı. Bakan Bayraktar, vatandaşlar sağlam evlerine kavuştukça dönüşüme ilginin daha da artacağını dile getirdi.
RAKAMLARLA DÖNÜŞÜM Kentsel dönüşüm seferberliğinin başlamasından bugüne kadar yaklaşık 43 bin 171 binanın vatandaşların isteğiyle
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümün birinci yılını değerlendirdi.
riskli ilan edildiğine dikkati çeken Bayraktar, bunların yıkımlarının devam ettiğini, yılsonuna kadar birçoğunun yıkılacağını söyledi. Bakan Bayraktar, bu yıl kentsel dönüşüm kapsamında 200 bin konutu dönüştürmeyi hedeflediklerini ifade ederek, “Şu anda 170 bin konut civarındayız. Yılsonuna kadar bu rakamı yakalarız, hatta geçeriz” dedi.
50 MİLYONLUK KREDİYE ONAY VERİLDİ
”KENTSEL DÖNÜŞÜM İŞTAH KABARTIYOR”
Vatandaşların, sağladıkları kolaylıklar nedeniyle dönüşüme ilgisinin arttığını dile getiren Bayraktar, konutlarda yüzde 4, iş yerlerinde yüzde 3 kredi faiz desteği verdiklerini hatırlattı. Bakan Bayraktar, dönüşüm kapsamındaki uygulamaları vergi ve harçlardan muaf tuttuklarını ifade ederek, yaklaşık 50 milyon liralık krediyi onayladıklarını bildirdi.Krediden hem ev sahibi hem de kiracının yararlanabildiğine işaret eden Bakan Bayraktar, kiracıları da dönüşümle ev sahibi yaptıklarına dikkati çekti.
Bakan Bayraktar, dünya ekonomisinde yaşanan durağanlığa karşın Türkiye gayrimenkul sektöründeki hareketliliğin uluslararası yatırımcıların iştahını kabarttığını belirterek, şunları kaydetti: “Çin, Japonya, Güney Kore, Almanya, Hollanda ve Fransa vatandaşları, kentsel dönüşümle yakından ilgileniyor. İki gün önce kabul ettiğim ABD’li heyet de kentsel dönüşüme ilgi duyduklarını, bu konuda yatırım yapmak istediklerini söyledi. Dönüşümü fırsat olarak görüyorlar.”
”ÖZEL HESAPTA PARA TOPLANMAYA DEVAM EDECEK” Kentsel dönüşüm özel hesabında yaklaşık 650 milyon lira toplandığını, bunun yarısını Bakanlığın kendi kaynaklarından sağladığını vurgulayan Bakan Bayraktar, şöyle devam etti: “2B’den ise şu ana kadar 100 milyon lira geldi. Riskli evinden kurtulup sağlam eve kavuşmak isteyen ve bu süreçte bizden yardım alan 3 bin 500 bireysel kiracımız var. 7 belediyeye de kira yardımı yaptık. Kredi desteği ve nakliyeyi sayarsak bu paranın yaklaşık 500 milyonu harcandı. 2B satışları ve Bakanlığın döner sermayesinden, özel hesapta para toplanmaya devam edecek.” YAPI MALZEME - KASIM 2013
15
Binalarda estetiğe sınır geliyor! Gökdelen inşaatları kategorisinde dünyada dördüncü seçilen İstanbul’un bina görünümüne yeni standartlar getiriliyor… PWC’nin araştırmasına göre dünyadaki en ideal 22. Metropol seçilen İstanbul’da binaların görsel açıdan uçuk tasarımlı olmaması, şehrin ve projenin inşa edildiği bölgenin genel yapısına uygun özellikler taşıması için düğmeye basıldı. Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, buna göre müstakil yapı adedi 50 veya daha fazla olan uygulamalarla, toplam inşaat alanı 60 bin metrekareden fazla olan konut ve rezidans yapıları için estetik mimari için de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden onay alınması gerekeceğinin altını çiziyor. Bu onayın yalnızca konutları kapsamadığına değinen Hakan Erilkun,
16
YAPI MALZEME - KASIM 2013
şunları söyledi: “Alınan karara göre toplam kat alanı 40 bin metrekareden fazla olan iş ve alışveriş merkezleri ile özellik arz eden yapılar, toplam inşaat alanı 100 bin metrekareden fazla olan sanayii ve depolama yapıları ile binanın herhangi bir cephesinden görünen en düşük kottaki bina yüksekliği 60,50 metreyi geçen yapılar için de aynı prosedür geçerli olacak.”
Şehrin Mimari Gelişimine Öncülük Edecek Yeni uygulamanın şehrin genel görünümü için büyük fayda sağlayacağını belirten Altın Emlak Genel Müdürü Ha-
kan Erilkun şöyle devam etti: “Sağlıklı kentleşmede demografik yapının yanı sıra o bölgenin genel kültürel, sosyolojik yapısı gibi pek çok unsur bir arada ele alınmalıdır. Bu nedenle proje üretiyorum diyen herkesin istediği mimari yapıyı rahatça uygulayabilmesi söz konusu olmamalıdır. Çünkü bir projeyi şekillendiren ana unsurlardan birisi o bölgenin karakteristik yapısıdır. Kaldı ki o yapıya uygunluk projenin başarısını da beraberinde getirir. Bu açıdan çok proje üretmek değil sağlıklı proje üretmek esastır. İşte alınan karar da tam bu noktaya parmak basarak, şehrin sağlıklı mimari gelişiminde öncülük edecektir.”
İhlas Yapı A.Ş.’den Kentsel Dönüşüm Atağı İnşaat sektörünün köklü firması İhlas Yapı A.Ş., Gaziosmanpaşa’da başlattığı kentsel dönüşüm projesiyle Türkiye’nin en büyük projesini hayata geçiriyor. Dev bir yatırımla hayata geçirilen proje için çalışmalar hızla başlatıldı. Bugüne dek 15 bin konutun teslimini tamam-
18
YAPI MALZEME - KASIM 2013
layan, Marmara Evleri, Bizim Evler ve KristalŞehir gibi markalı konut projelerinin mimari İhlas Yapı A.Ş. dev bir yatı-
rıma imza atıyor. İstanbul’un kentsel dönüşüm çalışmalarında büyük bir girişim yapan İhlas Yapı A.Ş., şehrin en yoğun
İhlas Holding İcra Kurulu Başkanı Kani Bozbay; “Bugüne kadarki bilgi, kalite ve tecrübemizi bu projemize yansıtacağız” dedi.
bölgelerinden Gaziosmanpaşa’da 1 milyon metrekarelik alanın dönüşümünü yapacak. İlk etapta teslim edilen 350 bin metrekarelik alanı dönüştürmeyi planlayan İhlas Yapı burada 4 bin 500 konut ve ticari alan geliştirecek. Yaklaşık bir milyar sekiz yüz altmış milyon dolarlık bir ciro elde edilmesi planlanan proje tamamlandığında bu rakamın 3 milyar 500 milyon dolara yükselmesi hedefleniyor.
GAZİOSMANPAŞA İSTANBUL EN NİTELİKLİ İLÇESİ OLACAK Gaziosmanpaşa’daki yatırımlarına ilişkin açıklamalarda bulunan İhlas Holding İcra Kurulu Başkanı Kani Bozbay; “Bugüne kadarki bilgi, kalite ve tecrü-
bemizi bu projemize yansıtacağız. Bölgede gerçekleştirilecek çalışmalarla Türkiye’nin en büyük özel sektör projesine imzamızı atıyoruz. Bunun ötesinde, İstanbul’un kentsel dönüşüm tarihinde örnek teşkil edecek en geniş ölçekli dönüşümü de hayata geçiriyoruz. Bu proje; caddeleri, sokakları, sosyal ve kültürel alanlarıyla bambaşka bir şehir olacak. Gaziosmanpaşa, projenin tamamlanmasıyla birlikte İstanbul’un en nitelikli ilçesi olacak. Son derece kapsamlı bir şekilde geliştirilen bu projenin ilk etabından 1 milyar 860 milyon Dolar ciro hedeflemekteyiz” dedi.
BELEDİYENİN GİRİŞİMLERİYLE GÜÇLÜ ADIMLAR ATILIYOR Dönüşüme tabi tutulacak bölgedeki hak sahipleriyle Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin görüştüğünü belirten Bozbay; “Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin iştiraki GOPAŞ, uzun zamandır bölgedeki hak sahipleriyle anlaşmaya varıyordu. GOPAŞ, projenin hayata sokulması için birçok firmadan talep topladı. Bu bir ihale değildi. Başvuran firmaların yeterliliklerine ve geçmişte gerçekleştirdiği projelerine bakılıyordu. Gaziosmanpaşa Belediyesi onca firma arasından İh-
las Yapı A.Ş.’yi yeterli buldu. İhlas Yapı A.Ş.’nin sektördeki deneyimi ve başarılı geçmişi bu projenin yürütülmesindeki en büyük göstergedir. İstanbul için böylesine önemli bir projede yer almak gurur duyuyoruz” dedi.
-ŞEHİR PLANLAMASI ABD VE İNGİLTERELİ FİRMALARCA YAPILIYOR Projenin master plan dahilinde geliştirildiğini söyleyen Bozbay; “Dönüşüme tabi tutulan alan 1 milyon metrekareye ulaşıyor. Her detayını özenle tasarladığımız projenin master planı için Amerikan ve İngiliz firmalarla ortak bir çalışma yürütüyoruz. Hazırlanan master plan dahilinde projenin 3 veya 4 etaptan oluşacağını söyleyebiliriz” dedi.
ÇEŞİTLİ EKONOMİK GRUPLARA HİTAP EDECEK Gaziosmanpaşa dönüşüm projesinin tüm donatılarıyla İstanbul’a yeni bir yaşam alanı kazandıracağının altını çizen Bozbay; “Projede kazmanın vurulması en erken nisan ayını bulacak. İlk etabında 4.500 konutun yer alacağı proje A, B ve C sosyo ekonomik gruplara hitap edecek” dedi. YAPI MALZEME - KASIM 2013
19
Her yıl 5 milyar TL camlardan havaya uçuyor Trakya Cam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı Haluk Sarıaltın, Türkiye’de kullanılan toplam enerjinin üçte birinin binalarda tüketildiğini belirterek, “Binalardaki ısı kayıplarının yüzde 30’u ise pencerelerden kaynaklanıyor. Enerji tasarrufu sağlamayan camlar nedeniyle meydana gelen enerji kaybıyla her yıl 5 milyar TL havaya uçuyor” diye konuştu.
Trakya Cam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı Haluk Sarıaltın
Avrupa’nın 4’üncü, dünyanın ise 6’ncı büyük düzcam üreticisi olan Trakya Cam, enerjide yurtdışına bağımlı olan
20
YAPI MALZEME - KASIM 2013
ülkemizde bireysel tasarrufu toplumsal kazanca dönüştürmeyi amaçlıyor. Trakya Cam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı Haluk Sarıaltın, çevrenin korunması ve temiz bir dünya için mevcut enerjinin verimli kullanılmasının önemine işaret ederek, “İhtiyacı olan enerjinin yüzde 74’ünü ithal eden Türkiye’de kullanılan toplam enerjinin üçte biri binalarda tüketiliyor. Binalardaki ısı kayıplarının yüzde 30’u ise pencerelerden kaynaklanıyor. Bu durum enerji tasarrufu açısından camın önemini bir kez daha ortaya koyuyor” diye konuştu. Binalarda cam ile yalıtım ve enerji tasarrufu sağlanması konusunda toplumsal bilinci artırmayı amaçladıklarını belirten Sarıaltın, “Enerji tasarrufu sağlamayan camlar nedeniyle meydana gelen enerji kaybıyla her yıl 900 okul, 300 hastane, 550 yurt veya 75 bin konut yaptırabileceğimiz 5 milyar TL havaya uçuyor” dedi. Yeni bina konut ve ticari bina projelerinde enerji tasarrufu sağlayan ürünlerin kullanımının artmasına yönelik sektör ilgililerine eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına
hızla devam ettiklerini belirten Sarıaltın, şöyle devam etti: “Sektör profesyonellerine ek olarak nihai tüketicilerde de farkındalık yaratmak amacıyla yazılı ve görsel mecraları içine alan kapsamlı bir tanıtım kampanyası başlattık. Bu kapsamda enerji tasarrufu sağlayan ‘Isıcam Konfor’ markalı ürünlerimizi daha geniş kitlelere tanıtarak, toplumda tasarruf bilincinin artırılmasını da amaçlıyoruz. Kampanyada nihai tüketicilere Isıcam Konfor’un sağladığı tasarrufu ‘Isıcam Konfor’un etkisi faturanıza anında yansır’ mesajıyla anlatıyoruz.” Başta Isıcam Konfor olmak üzere sunulan son teknoloji ürünlerle bireysel tasarrufun toplumsal kazanca dönüşmesini hedeflediklerini söyleyen Sarıaltın, şu bilgileri verdi: “Trakya Cam’ın son teknoloji ürünü Isıcam Konfor, gün ışığını engellemeden yazın güneş ısısı girişini kontrol ediyor. Kışın da ısıyı içeride tutan Isıcam Konfor, böylece hem soğutma hem de ısıtma giderlerini azaltıyor. Isıcam Konfor standart çift cama göre camdan kaynaklanan ısı kayıplarında yüzde 50, güneş kontrolünde ise yüzde 40 daha avantajlı olmasıyla dikkat çekiyor.”
Kentsel Dönüşüm Süreci’nde
binalarda mantolama zorunlu hale geliyor Kentsel Dönüşüm Süreci devam ederken, Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği’ne göre, 2000 yılından bu yana yeni yapılar için ısı yalıtımı yaptırma zorunluluğu bulunuyor. Bu yönetmelik dahilinde yeni yapılan tüm binalar, ısı yalıtımlı olarak inşa ediliyor. Diğer yandan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinde, yeni yapılara Enerji Kimlik Belgesi alma zorunluluğu getirilirken, 2017 tarihine kadar mevcut tüm yapılar için de söz konusu belgeyi alma zorunluluğu bulunuyor. Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği’ne göre yeni yapılar için mantolama uygulaması zorunluluğu bulunuyor. Kentsel
22
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Dönüşüm Süreci kapsamında yeni yapılan tüm binalar, bu yönetmelik uyarınca ısı yalıtımlı olarak inşa edilmek zorun-
da. Kentsel Dönüşüm Projesi ile birlikte ülke genelindeki 18 milyon konut stokunun yaklaşık üçte birinin yeniden
inşa edilmesi bekleniyor. Bu durumda projenin inşaat sektörüne ve dolayısıyla da bir alt sektör olan yapı kimyasalları sektörüne büyüme yönünde katkısı tartışılmaz. Tabi Kentsel Dönüşüm uzun soluklu bir proje. Şu an yüzde 2 civarında olan büyüme rakamının yıllar içerisinde Kentsel Dönüşüm Projesi’nin etkisiyle daha da artacağı bekleniyor. Kentsel dönüşüm, yapıların dayanımı ve kalitesine çok büyük katkı sağlayacak. Yeni yapılacak olan konutların tümünün yasalar gereği ısı yalıtımlı olarak yapılması zorunluluğu bulunuyor. Bu uygulamanın inşaat sektörünün bir alt kolu olan ısı yalıtım sektörüne de büyük ivme kazandırması bekleniyor. Diğer taraftan yeni binalarda deprem dayanımı sağlamak üzere daha nitelikli ürünler kullanılacak. Bunların hepsinin
inşaat sektörü ve alt sektörlerinde büyümeyi, ülkemizdeki konutların nitelik ve güvenlik açısından gelişmesini beraberinde getirmesi bekleniyor.
“MANTOLAMAYLA ÖNEMLİ ENERJİ TASARRUFU SAĞLANACAK KYK Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Onur Sürmeli, Enerji ihtiyacının artışı karşısında, binalara getirilen mantolama zorunluluğunun büyük önem taşıdığını vurguladı. Sürmeli, “Isı yalıtımı konusu, kamuoyunun ilgi gösterdiğinden daha büyük önem taşıyor. Çünkü ısı yalıtımı sayesinde önemli oranda enerji tasarrufu sağlanarak dış borç açığının da azaltılmasına katkıda bulunulacak” diye konuştu. Onur Sürmeli ayrıca, man-
tolama zorunluluğunun Kentsel Dönüşüm Süreci kapsamında deprem riskine karşı da önemli bir tedbir olduğunu belirtti. Denetimsiz yapılaşma sonucu binaların şu anda “tam anlamıyla saatli bomba durumunda olduğunu” ifade eden Sürmeli, “Kentsel Dönüşüm Projesi ile birlikte 18 milyon yapı stokunun yaklaşık üçte birinin yeniden yapılması söz konusu olacak. Mantolama malzemeleri de bu süreçte talebin artacağı ve niteliği önem kazanacak ürünler arasında bulunuyor. Diğer taraftan yeni binalarda deprem dayanımı sağlamak üzere daha nitelikli ürünler kullanılacak. Bunların hepsinin inşaat sektörü ve alt sektörlerinde büyümeyi, ülkemizdeki konutların nitelik ve güvenlik açısından gelişmesini beraberinde getirmesi bekleniyor” diye konuştu. YAPI MALZEME - KASIM 2013
23
Soyak Holding CEO’su Dr. M. Emre Çamlıbel:
“Binalarda su yalıtımı yapılmamasının memlekete faturası çok ağır oldu” Soyak Holding CEO’su Dr. M. Emre Çamlıbel, Türkiye’deki yapı stokunun yüzde 85’ine su yalıtımı yapılmamış durumda olduğunu belirterek bunun Türkiye’ye bedelinin 7,5 milyon konutun dönüşmesi olduğunu vurguladı. Dr. M. Emre Çamlıbel, İZODER’in Marriott Hotel Asia’da düzenlediği ‘Kentsel Dönüşüm ve Su Yalıtımı’ konulu zirvesinin son oturumu olan Yapılarda Çağdaş Yaklaşımlar ve Su Yalıtımı konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Dr. Çamlıbel binalarda su yalıtımına çok fazla önem verilmediğini ancak deprem kuşağında olan ülkemiz için bu konunun hayati önem taşıdığını vurguladı. “Yapı stoğumuzun yüzde 85 gibi çok büyük bir kısmına su yalıtımı uygulanmamış durumda. Bu nedenle özellikle İstanbul’daki binaların yaklaşık yüzde 64‘ünün taşıyıcı sistemi korozyon nedeniyle kapasitesini kaybetmiş bulunuyor. Bunun yanı sıra yapıların yüzde 43’ü de küf ve rutubet nedeniyle yaşam standartlarından uzak” dedi. Dr. Çam-
24
YAPI MALZEME - KASIM 2013
lıbel bu nedenle Türkiye’deki toplam 18 milyon konutun 7-10 milyon adetinin yenilenmek zorunda olduğunu, yenilenemeyen konutlarda da önümüzdeki 10 yıl içinde ilave yenileme ihtiyacı doğacağını vurguladı. Bunun Türkiye’ye faturasının 400-500 milyar dolar olacağını da belirten Dr. Çamlıbel bu kaynağın ne özel sektörde ne de vatandaşta mevcut olmadığını sözlerine ekledi. Dr. Çamlıbel; “Bu kaynak eksikliği birkaç şekilde giderilebilir. Birincisi yeni planlarda, istemeyerek de olsa emsal artışı yaparak kat karşılığı yönetimiyle finansman oluşturulabilir. İkinci olarak da yurtdışından alınacak sermaye ya da borçla çözülebilir. Üçüncüsü de vergi vb yollarla kamu gelirlerini artırarak giderilebilir” dedi.
Soyak Holding CEO’su Dr. M. Emre Çamlıbel, kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Yasası diye bilinen ‘6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un hazırlanmasında GYODER, İNDER, Konutder gibi dernek ve kuruluşlar olarak enerji tasarrufu ve verimliliği konuları da dahil pek çok önerilerde bulunduklarını belirterek “Kentsel dönüşümle ilgili kararı veren ekiplerin içinde enerji uzmanı da olmasını önermiştik. Ve bu önerimiz kabul edildi. Çünkü enerji verimli binalar inşa etmek en önemli memleket meselelerinden biri. Ancak yaşam döngüsü olarak da ifade edebileceğimiz sürdürülebilirlik yaklaşımını her fırsatta dile getirmemize rağmen benimsenme konusunda henüz başarı sağlandığını söylemek zor” dedi.
Rockwool Türkiye Direktörü Taner S. Şahin
Rockwool, yalıtım pazarını taş yünü ile büyütecek Taş yününün mucidi Rockwool, taş yünü ile yalıtımın iyi bir yatırım olduğunu anlatmak ve pazarda taş yününün payını artırmak için kolları sıvadı. Dünya taş yünü pazarının lideri Rockwool, 2013’te girdiği Türkiye yalıtım pazarını büyütme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Rockwool’un Türkiye ofisini açmasının ardından kısa süre içinde önemli projelerde yer aldığını belirten Rockwool Türkiye Direktörü Taner S. Şahin, Türkiye’ye kalıcı olarak geldiklerini, taş yünü pazarı büyütmeye odaklandıklarını söyledi. Taner S. Şahin’le Rockwool’un Türkiye pazarındaki yapılanmasını ve bu pazardan beklentilerini konuştuk.
26
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Rockwool Grubunu tanıyabilir miyiz? “1909 yılında kurulan ve merkezi Danimarka’da bulunan Rockwool, taş yününü endüstriyel olarak kullanan ilk firma, yani taş yününün mucidi. 1937 yılında taş yünü üretimine başlayan Rockwool Grubu dünyada ciro bakımından izolasyon malzemeleri sektöründe ilk 3’te yer alırken, bu ciroyu sadece taş yünü üretimiyle elde ediyor ve dünyanın en büyük taş yünü üreticisi. Başlıca iş kolları ise bina yalıtımı, cephe panelleri,
akustik asma tavan sistemleri, gemi ve deniz inşaatı, mühendislik elyafları-ses ve titreşim kontrolü, teknik yalıtım, danışmanlık ve bahçecilik substratları alanlarını içeriyor. Çok farklı ürün grupları olsa da, hepsinin ortak özelliği taş yünü… Rockwool, organik büyüme noktasında da çok başarılı bir marka. Organik büyümenin yanı sıra şirket satın almalarıyla da büyüyen bir firma. Kısa zaman önce dünyanın en büyük asma tavan malzemeleri üreten firmasını 130 milyon Dolara satın aldı. Danimarka’da
çok ciddi bir mühendis kadrosu bulunuyor. Burada yapılan Ar-Ge çalışmaları her ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda yürütülüyor. Rockwool Türkiye, bu çalışmalarla ülkeye faydalı olmak hedefiyle çalışıyor. Rockwool Grup; bugün Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’da 40’ın üzerinde ülkede 10.400’den fazla çalışan ile faaliyetlerini sürdürüyor. 3 kıtada 27 taş yünü üretim tesisi bulunuyor. Ayrıca dünyanın dört bir yanına taş yünü ürünlerinin ulaşmasını sağlayan uluslararası satış ofisleri, distribütörler ve iş ortaklıkları ağına sahip. Son olarak Amerika ve Çin’e yatırım yapan Rockwool’un global büyüme stratejisi kapsamında Türkiye, yatırım hedeflenen ülkeler arasında yer alıyor.”
Ülkemizde Rockwool’un yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? “Rockwool, büyümeyi çok seven ve özellikle son 10 yılda ciddi atılımlar yapan bir firma. Bugüne kadar farklı ülkelerde büyüme planı yürütüyordu. Türkiye de o perspektif içindeki yerini aldı ve Türkiye ofisi kuruldu. Şu anda Türkiye’de uzun soluklu bir büyümenin temelleri atılıyor. Rockwool Grubu 2012 yılına kadar Türkiye’yi hep bir ihracat pazarı
olarak görüyordu. Grup içinde Adriyatik ülke grubunun içinde bulunuyordu. Yani Türkiye’deki faaliyetler daha reaktifti. Pazarda fırsatlara göre hareket ediliyordu. 2012’den itibaren ise Rockwool, Türkiye’yi yatırım perspektifinde en üst sıralara taşıdı. Müşteri odaklı bir çalışma anlayışını benimseyen Rockwool, önceliğini tüm altyapı çalışmalarını tamamlamaya verdi. Geçtiğimiz Mayıs ayına kadar lojistik, finans gibi konularda ciddi bir altyapı çalışması yürütüldü. Türkiye’de kapsamlı bir oluşuma girildi. Öncelikle bir ofis kuruldu ve şu anda Rockwool’un Türkiye ofisinde 20 beyaz yakalı profesyonel çalışıyor. Pazarlama, lojistik ve finansman gibi bütün birimleriyle Rockwool, tüm birikim ve tecrübesini Türkiye’yle paylaşmak istiyor. Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’ın da aralarında bulunduğu Balkan ülkeleri, İstanbul ofisine bağlı. Ofis binasının yanı sıra İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, “Akademi” denilen ikinci bir bina daha hizmete açılacak. Akademi’de, Rockwool ısı yalıtımıyla ilgili uluslararası tecrübesini mimarlar, mühendisler, uygulamacılar ve sektör temsilcileriyle paylaşacak, leğitimler verecek, fikir alışverişinde bulunacak. Rockwool, tüm
diğer ülkeler gibi Türkiye’yi de sadece ticari, ürünlerini satacağı bir pazar olarak görmüyor. Bulunduğu ülkelerde her yönüyle yatırım yaparak pazarı büyütürken; sektörü geliştirmeye, bilgilendirmeye çalışan bir firma. Açacağı akademi de bunun en büyük göstergelerinden biri olacak.”
Türkiye’deki mantolama ve yalıtım sektörünü nasıl görüyor ve değerlendiriyorsunuz? “Avrupa’da hacim olarak en büyük mantolama pazarı olan Türkiye, global olarak da çok ciddi bir pazar konumunda. Isı yalıtım pazarının hacim olarak büyüklüğü zaten göz ardı edilemez bir boyutta. İnşaat sektörü de aynı şekilde. Kentsel dönüşüm beraberinde ciddi bir potansiyeli getiriyor. Şimdilik kentsel dönüşüm kapsamına giren bölge ve yapılarda mantolama erteleniyor olsa da, bu bölgelerde inşaat aşamasına geçilmesiyle birlikte kentsel dönüşüm ciddi bir potansiyel oluşturuyor olacak. Ülkenin çok genç bir nüfusa sahip olması ve buna bağlı olarak konut, hastane, okul gibi çeşitli bina ihtiyacının her geçen gün artması yalıtım pazarını genişletiyor. Türkiye’de taş yünü pazarı ise, yeYAPI MALZEME - KASIM 2013
27
rel üreticilerin çok ilgi göstermeye başladığı, farklı bölgelerde üretim tesisleri olan ve bizi de çok heyecanlandıran bir pazar. Türkiye yalıtım konusuna enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik çevresinden bakıyor. Ancak göz ardı edilen çok önemli bir nokta var; güvenlik. Yalıtım konusunun içeriği ısı yalıtımından daha kapsamlı bir çerçeveye taşınarak ısıses yalıtımı ve yangın güvenliği noktasına getirileceğine inanıyoruz. Önemli olan; tamamen doğal bir malzeme olan taş yünüyle yapılan yalıtımın ‘iyi bir yatırım’ olduğu gerçeğini anlatabilmek. Taş yününün faydaları hakkında insanların bilgi sahibi olması çok önemli. Bunun için pazarda ne kadar oyuncu varsa, o kadar pozitif şeyler olacağı kanaatindeyiz. Bu bağlamda; Türkiye’deki mevcut taş yünü pazarıyla ilgili tek bir düşüncemiz var, o da pazarı büyütmek. Rockwool Türkiye olarak öncelikli hedefimiz, taş yününü daha iyi anlatabilmek ve yalıtım sektöründe taş yününün pazar payını hak ettiği düzeye getirilmesi olacak. ”
Taş yününün ısı yalıtımına sağladığı katkılar neler? “Isı yalıtımı yapmanın çok farklı yolları var ancak taş yünü, ısı yalıtımının yanı sıra çok farklı yönlerde katkı sağlayabilecek, birçok özelliği bünyesinde barındıran bir malzeme. Çapraz geçişli sayısız elyaftan oluşan yapısı, tümüyle titreşimleri etkisiz hale getiriyor. Bu benzersiz fibröz elyaf yapısı taş yününü en iyi ses emici inşaat malzemelerinden biri haline getiriyor. Taş yününün su iticiliği de çok dikkat çekici. En ayırt edici özelliği ise; şüphesiz yangın güvenliği. Isı ve ses yalıtımının yanı sıra yangın dayanımı, duman üretmemesi ve yüksek ısıya ulaştığında damlama yapmaması ve buna bağlı olarak yangın anında çok daha güvenli bir şe-
28
YAPI MALZEME - KASIM 2013
kilde tahliye sağlaması… gibi özellikleri ile taş yünü, binanızı koruyan ve hatta ömrünü uzatan bir yalıtım malzemesi. Araştırmalara göre; çoğu yangın vakasında, mağdurlar doğrudan alevden zarar görmüyor. Yangın anında oluşan duman nedeniyle ya net görüş sağlamıyor, ya da zehirlenerek nefes alamıyor ve güvenli bir şekilde tahliye noktasına ulaşamıyor. Taş yününün en önemli özelliklerinden biri, 1000 santigrat derece üzerindeki ısı karşısında dayanıklılığı. Doğru uygulandığı takdirde taş yünü, insan hayatını kurtarmaya gerekli olabilecek değerli dakikaları kazandırıyor. Yangının yayılmasını önleyen taş yününün ısı iletkenlik değerinin çok düşük olması, onu iyi bir ısı yalıtım malzemesi yapıyor.”
lı bir anlayışla, insanların neye ihtiyacı varsa onu üretebilme kabiliyetimiz de tercih edilmemizde önemli bir etken. Örneğin; mantolamada kullanılan çift yoğunluklu Frontrock Max E ürünümüz var. Bu ürün Türkiye için yeni, Avrupa için ise bir standart. Nitekim Almanya, Fransa, İngiltere gibi Avrupa’nın dev mantolama pazarlarında yaklaşık yüzde 80 pazar payına ulaşan bir ürün. Çift yoğunluk üzerinde özellikle durmamızın nedeni, mantolamada en yüksek akustik yalıtım ve yangın güvenliği değerini tek bir ürün içerisinde sunabiliyor olmamız. Bu, insanların ihtiyaçlarına göre üretilmiş, dünyada birçok projede kullanılmış özel bir ürün.”
Rockwool’un yalıtım konusunda sağladığı avantajları nasıl sıralarsınız?
2013’e ilişkin değerlendirmeniz nedir? Bu yıl sizin açınızdan nasıl bir yıl olarak sonlanıyor? Rockwool ürünlerinin yer aldığı projelerden bahseder misiniz?
“Dünyada yalıtımda gündem, ısı yalıtımının yanı sıra yangın güvenliği ve ses yalıtımı. Avrupa’daki gündem ağırlıklı olarak komple yalıtım üzerine yoğunlaşırken, Türkiye’de ise Enerji Yasası’ndaki değişiklikle birlikte mantolama uygulamalarında henüz daha çok ısı yalıtımına yoğunlaşıyor. Binalara bir değer katmak isteniyorsa ses, ısı ve yangın yalıtımının hepsi bir arada yapılması gerekiyor. Rockwool, bu üç yalıtımı tek bir malzemede müşterisine sunabiliyor, binaların uzun ömürlü ve %100 geri dönüştürülebilir, çevreci olmasına destek oluyor. Rockwool olarak sahip olduğumuz global bilgi birikimi, deneyim, ArGe yatırımları ve performansa yönelik ürün gruplarımızla taş yünü pazarının büyümesi ve gelişmesine katkıda bulunuyoruz. Yalıtım sektöründe girdiğimiz pazarlarda kısa zamanda başarılı olmamızın temeli, öncü ve yenilikçi yaklaşımımıza dayanıyor. Müşteri odak-
“Rockwool Türkiye 2012’de altyapı çalışmalarını tamamladı, ticari anlamda temasları ise Mayıs 2013 itibariyle başladı. Bu yıl için ciddi bir pazar payı ölçümlemesi yapma şansımız olmadı. Ancak proje bazında, son dönemde Türkiye’de taş yünüyle ilgili olan büyük projelere müdahil olduğumuzu söyleyebilirim. Dünyada Empire States, Guggenheim Müzesi, Heathrow Havalimanı ve Eyfel Kulesi gibi önemli yapıların yalıtımında kullanılan Rockwool ürünleri, İstanbul’da bu yıl çok büyük çaplı 10’a yakın projede kullanıldı. Sinpas Eviya Egeboyu, Özderici GYO Nuvo Dragos, Çukurova Tower, Özak GYO Hayattepe, Yorum İstanbul, Sinpaş Ottomare, Rönesans Tower, İnanlar İnşaat Terrace Tema, Mostar Yapı Statüpark gibi Türkiye’nin en büyük konut projelerinden biri olan Ankara Sinpaş Altınoran projesinin mantolamasında da tercih edildi. Sinpaş Altınoran’da tüm iç-dış cephe taş
yünü yalıtım malzemelerinde Rockwool kullanılıyor. Bu projenin bir özelliği de Türkiye’de bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük taş yünü yalıtım ve mantolama projesi olması. Projede 1,5 milyon m2 taş yünü kullanılacak. Şu ana kadar bir projedeki en yoğun kullanım bunun sadece ¼’ü kadar.
Rockwool, Türkiye’deki taş yünü pazarından nasıl bir pay alacak? Bu anlamda hedef ve projeleriniz neler? “Türkiye 60 milyon m2 ile Avrupa’nın en büyük mantolama pazarı. Taş yününün bu pastadaki payı 1,5 milyon m2, yani %2 civarında. Rockwool, taş yünü pazarını %10 seviyelerine çıkartmayı ve bundan ciddi bir pay almayı hedefliyor. Hayattepe, Ege Boyu, Çukurova Towers ve Sinpaş Altın Oran dışında anlaşma sağlanan birkaç proje de dahil edildiğinde 2014’te Türkiye proje pazarının %25-30’una sahip olmayı planlıyoruz. Yalıtım sektöründe inşaat artışlarına bağlı organik büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz. Bunun yanında yangın ve ses izolasyonu konusunda artan bilinçlenmenin taş yünü yalıtımını, mantolama ve diğer segmentlerde daha yüksek bir pazar payına taşıyacağını düşünüyoruz. Türkiye stratejimiz ve yatırımlarımız bu yönde satış hacmini artırmak ve pazarın gelişimine katkıda bulunmak noktasında olacak.”
Ventirock Duo: Havalandırmalı cephe ve giydirme cephe sistemlerinde ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlamak için kullanılan Ventirock Duo mükemmel ısı yalıtımı sağlar. Lifli yapısıyla sesi iyi yalıtır. Lifleri havalandırmalı cephe kanalındaki akıma göre özel olarak tasarlanan Ventirock Duo’nun yüksek yoğunluktaki üst katmanı mekanik direnci artırır, uygulama kolaylığı sağlar. Daha düşük yoğunluktaki alt katmanı mükemmel ısı yalıtımı sağlar. Tamamen su iticidir ve binanın nefes almasını sağlar.
Rockwool’un pazarda yer alan başlıca ürünlerinden bahseder misiniz? “Dünyanın lider taş yünü markası Rockwool, yalıtımda en yüksek standartlara ulaşmak üzere 3 farklı alanda kullanılabilecek 3 yenilikçi ürün sunuyor. Bu ürünleri şöyle sıralayabilirim: Multirock: Bölme duvarlarda, asma tavanlarda ve çatı aralarında ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlamak için kullanılan Multirock; hafif ve esnektir. Kolay kesilme özelliğiyle uygulaması kolaydır, kendini salmaz ve stabilitesini korur. Su itici özelliğiyle daha sağlıklı yalıtım sağlar. Lifli yapısıyla sesi mükemmel yalıtır, binanın nefes almasını sağlar. Slimpack paketleme teknolojisiyle %60 daha fazla taş yünü levha sunar. Frontrock Max E: Cephe mantolama sistemlerinde ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlamak için kullanılan Frontrock Max E çift yoğunluklu olarak üretilen taş yünü levhadır. Yüksek yoğunluktaki üst katmanı mekanik direnci artırarak uygulama kolaylığı sağlayan Frontrock Max E’nin daha düşük yoğunluktaki alt katmanı mükemmel ısı yalıtımı sağlar. Sesi iyi yalıtır. Tamamen su iticidir ve binanın nefes almasını sağlar.
Rockwool Türkiye Direktörü Taner S. Şahin: “Tek düşüncemiz pazarı büyütmek”
Günümüzde enerji verimliliği ve yalıtım konuları çıkan yönetmeliklerle gittikçe önem kazanıyor. Bu doğrultuda sizin enerji kimlik belgesi ve yalıtım yönetmeliklerine dair görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? “Yurtdışında enerji tüketimini azaltmak ve ısı yalıtımı bilinci oluşturmak için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Devlet teşviki, çeşitli vergi indirimleri, denetim ve bilgilendirme programları uygulanıyor. Örneğin ABD’de devlet tarafından uygulanan EERE (Energy Efficiency and Renewable Energy) programı ile yaklaşık 5 milyar USD enerji korunumu için alınacak aksiyonlara ayrılmış durumda. Son dönemde yeni projelerde “yeşil bina” kriterlerine de dikkat ediliyor. Öte yandan eski yapılarda da bir dönüşüm söz konusu. Türkiye olarak bu konuda önümüzde daha uzun bir yol var. Aralık 2012 itibariyle Türkiye’de 292 adet AVM mevcut. Buna karşılık sadece 22 adet sertifikalı yeşil bina söz konusu. Bunların 16’sı LEED, kalanı ise BREEAM sertifikalı. Bunların büyük bölümü (13 adet) İstanbul’da. Önümüzdeki yıllarda iş merkezleri, AVM’ler ve Üniversitelerin “Yeşil Bina” olarak dönüştürüleceğini öngörüyoruz. Yani ciddi bir potansiyel söz konusu. Türkiye‘nin 2012 yılında Kyoto Protokolü’nü imzalamasından sonra sürdürülebilirlik yatırımları hız kazandı. Kyoto Protokolü ve AB uyum yasaları bağlamında, binalara Enerji Kimlik Belgesi verilmesi zorunluluğu getirildi ve 2020 yılına kadar enerji tüketiminin %20, CO2 salınımının da 780 milyar ton azaltılması hedefleniyor. Ülkemizde şu anda uygulanan ‘Kentsel Dönüşüm’ çalışmaları kapsamında 2023 yılına kadar yaklaşık 10 milyon konutun ısı yalıtımının yapılması hedefleniyor. Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğuyla binalar A,B,C,D gibi sınıflara ayrılacak. Her sınıf bina için farklı yaptırımlar uygulanacak. Örneğin en iyi Enerji Kimlik Belgesindeki “A sınıfı” bir bina için enerji birim fiyatı daha düşük olacak, emlak alım satım vergisi, tapu harcı, temizlik vergisi giderleri de minimize edilecek. “G sınıfı” bir bina, enerji korunumunda aktif rol oynamadığı için bu tip binalardan emisyon vergisi alınması planlanıyor. Bu tür teşviklerle bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, özel sektörde ısı yalıtımında lider firmaların direkt son kullanıcıyı hedefleyen gönüllü bilgilendirme çalışmalarının da bilinci arttıracağına inanıyorum. Tüm bu iyileştirme çalışmalarının en üzücü kısmı, Türkiye’de bu konunun sadece enerji tasarrufu ve çevrecilik yönünden ele alınması. Oysa ciddi bir güvenlik riski göz ardı ediliyor. YAPI MALZEME - KASIM 2013
29
“Türkiye enerji verimliliği önlemleriyle yılda 165 milyon varil petrol eşdeğeri tasarruf edebilir” lığı ynaklar Bakan a K i b a T e v i Enerj rji Genel Müe n E ir il b e n e Yenil ısı üdür Yardımc M l e n e G , ü ğ ü dürl rji ve, “Türkiye ene lu ğ o k lı a Ç l a Erd mlerle i alacağı önle il g il le iy ğ li li rim on en az 165 mily ıl y r e h e id rj ie en tasarruf edeb ri e ğ e d ş e l o varil petr lir” dedi.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD), 30 Eylül’de “Binalarda Enerji Verimliliği (BEV), Finansman ve Çözüm Fırsatları Semineri”ni düzenledi. Enerji Çalışma Grubu tarafından, “Binalarda Enerji Verimliliği (BEV) Bildirgesi İmza Töreni” ve “BEV İyi Uygulama Örnekleri Paylaşım Semineri” ardından düzenlenen seminer katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı. EnerjiSa’nın katkılarıyla Sabancı Center’da gerçekleştirilen seminere; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, İTÜ Enerji Enstitüsü, Schneider Electric, Borusan Makine ve Güç Sistemleri, BES Enerji, Mermerler Grup, TurSEFF, Şekerbank, Ven Esco temsilcileri katıldı. Seminerin açılış konuşmasını; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu yaptı. Çalıkoğlu; “Enerji Verimliliğinde Bugüne ve Geleceğe Bakış” adlı sunumunda Türkiye’nin yıllık enerji talep artışının 1990 sonrasında yılda yüzde 4,6 arttığını belirtti. Bu rakam, AB’de ise yıllık yüzde 1,6. Türkiye’deki enerji sektörünün ana
30
YAPI MALZEME - KASIM 2013
karakteristiklerine değinen Çalıkoğlu şunları söyledi: “Türkiye’de enerji sektörünün ana karakteristikleri Yüksek Talep Artışı, Yüksek İthalat Bağımlılığı ve Yüksek Enerji Yoğunluğu. Enerji verimliliğinde entegre politika ve stratejilere ihtiyaç var. Dolayısıyla; bu konuda geliştirilen politika ve stratejilerin, Bilgi, Finansman ve Mevzuat, Kurallar, Düzenlemeler ve Teknik Standartlar gibi ana sütunlar üzerine oturması gerekiyor. Türkiye enerji verimliliğiyle ilgili alacağı önlemlerle enerjide her yıl en az 165 milyon varil petrol eşdeğeri tasarruf yapabilecek durumda.” Enerji verimliliği konusunda zorunlu uygulamaların olduğunu belirten Çalıkoğlu, bunlar arasında yer alan Enerji Yönetimi, Periyodik Etütler, yeni yapılan binalarda Isı Yalıtımı, Isınmada Bireysel Ölçüm ve Sıcaklık Kontrolü, Merkezi Isıtma Sistemleri gibi uygulamalar konusunda bilgiler verdi. Çalıkoğlu’nun konuşmasını takiben “Enerji Verimliliği Hizmetleri Paneli”ne geçildi. Panelin, moderatörlüğünü İTÜ Enerji Enstitüsü, Enerji Planlaması ve Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof.
Dr. Sermin Onaygil yaptı. Panele katılan Schneider Electric, Borusan Makine ve Güç Sistemleri, BES Enerji ve Mermerler Grup temsilcileri enerji verimliliği yaklaşımlarını ve yürüttükleri çalışmaları paylaştılar. Seminerin ikinci paneli, “Enerji Verimliliği Proje ve Yatırımlarının Finansmanı Paneli” SKD Türkiye, Enerji Çalışma Grubu Başkanı Ediz Günsel moderatörlüğünde gerçekleşti. Panele; TurSEFF, Şekerbank ve VENESCO Bina Enerji Yönetimi Danışmanlık temsilcileri katıldı. Konuşmacılar, finans kurumları tarafından Türkiye’de sürdürülebilirlik projelerine sağlanan finansman olanakları ve devam eden programlar hakkında bilgi verdiler. Panelin sonunda gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde özellikle Türkiye’de enerji verimliliği konusunda yapılacak olan projeler için ödenek ayrılması ve finansman sağlanması konusunda gerekli desteğin verilmesi konusu vurgulandı. Bunun için finansman alanındaki teminat ve garanti konularındaki zorlukların kaldırılmasının gerekliliği belirtildi.
Baumit ile her türlü zemine yüksek standartlar Baumit, iç mekanda zeminlerde kullanılmak üzere geliştirilen ürünleri ile değişmez kalitesini ortaya koyuyor. Yapı malzemeleri alanında Avrupa’nın lider markalardan biri olan Baumit, iç mekanda zeminlerde kullanılmak üzere geliştirilen ürünleri ile değişmez kalitesini ortaya koyuyor. Her zemin için doğru ürünü sunan Baumit, geliştirdiği ürünleri ile kalıcı ve dayanıklı çözümler sunuyor. Baumit’in sadece iç mekan zeminlerinde kullanılmak üzere geliştirdiği Nivello Quatro, halı, seramik veya parke gibi malzemelerin altında kullanılarak daha dayanıklı ve estetik bir şekilde döşemelere zemin hazırlıyor. Kendiliğinden yayılan kalsiyum sülfat bazlı ve kırık beyaz renkte bir şap ürün olan Nivello
32
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Quatro, ayrıca eski zeminlerin renovasyonu için de son derece uygun bir ürün. Ürünün esneme kabiliyeti sayesinde yerden ısıtma sistemleriyle de başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Kendiliğinden çok iyi yayılma özelliğine sahip olan Nivello Quattro, 20 mm’ye kalınlığa kadar uygulanabiliyor ve ürün döküldükten 3-4 saat sonra üzerinde yürünebiliyor. Oluşturduğu homojen üst yüzey ve “sıfır” çatlakla 72 saat içerisinde üzerine döşeme yapılmasına olanak sağlıyor. 25kg’lik ambalajda sunulan Nivello Quattro, basit sıva makinası (teknik destek alınmalı) ile de uygulanabiliyor. Baumit’in kullanıma hazır beton ürün-
leri Beton B20 ve Beton 30 ise sadece ev değil, bahçe uygulamalarında da kullanılabiliyor. Yüksek mukavemetli ve dona karşı dayanıklı olmalarından dolayı hem küçük hem de büyük alanlarda tercih edilebiliyor. Özellikle beton santrallerinin girmesinin sıkıntılı olduğu alanlarda, alışveriş, iş merkezi ya da konut projelerinde sıklıkla kullanılıyor. Her pakette standart kalitede ürün sunması, hazır ambalajlı olması sebebi ile kolay taşınması sayesinde kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor. Merdiven, taş duvar, bahçe duvarı gibi farklı alanlarda uygulama kolaylığı ile zamandan ve iş gücünden tasarruf edilebiliyor.
Knauf, yapılarınızı [GUARD] EX ile koruyacak Bini aşkın ürün çeşidinin bulunduğu portföyüne bir yenisini daha ekleyen Knauf, geniş ürün çeşitliliği ve kalitesi ile sektördeki farkını korumaya devam ediyor.
AR-GE çalışmalarına verdiği önemle sektörde farklı bir yerde konumlanan ve bu alanda ödüllü bir firma olan Knauf, geliştirdiği yeni ürünü Knauf[GUARD] EX ile; başarısını bir kez daha ortaya koyuyor. Knauf teknolojisi ile geliştirilen Knauf[GUARD]EX; kuru yapı ısı yalıtımı sistemlerinde, mantolama plakası olarak ısı yalıtım plakalarının altında veya cephe kaplama plakası olarak havalandırmalı cephelerde kullanılabilir. Knauf[GUARD]EX; hem iç hem de dış cephe plakası olarak sağladığı yüksek
34
YAPI MALZEME - KASIM 2013
performans değerleri ile kusursuz bir alt zemin oluşturarak, yapıları estetik ve uzun ömürlü kılıyor. Uzun AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirilen Knauf[GUARD]EX, nefes alma özelliği, suya dayanımı, antimikrobiyal olması, yangına dayanımı gibi özellikleri ile fark oluşturuyor. Knauf[GUARD] EX buhar geçirgenliğine sahip olması sayesinde “nefes alabilen” bir plakadır. Bu sayede mekan içerisindeki nemin hapsolmasını engellemektedir. Aynı zamanda, malzemenin ömrünü ve per-
formansını uzatmakta, konforlu yaşam alanlarının oluşmasına da katkı sağlamaktadır. Knauf[GUARD]EX “suya dayanım” sayesinde, yüzeye temas eden suyu itmekte ve su buharı geçirgenliğini kaybetmemektedir. Diğer bir ifadeile, toplam su emilim değeri %3’ten daha düşük olan [GUARD]EX, teneffüs edebilme özelliği sayesinde plakayı gelecek zararlara karşı korumaktadır. Ayrıca, [GUARD] EX’ in şilte yüzeyi, polistiren veya mineral yün levhalar için muntazam bir
alt zemin oluşturmaktadır. [GUARD] EX neme ve suya karşı dirençli alçı esaslı çekirdeği ve her iki yüzeyi özel olarak tasarlanmış cam elyaftan mamul şiltesi sayesinde tarif edildiği şekilde uygulandığında doğal hava koşullarında, UV ışınları, yağmur, kar ve rüzgara karşı dayanıklıdır. Ani ısı ve nem değişikliklerinde boyutsal kararlığını korur ve genleşmez. Ayrıca, iç mekanda yapılacak uygulamaların her mevsimde yapılabilmesine olanak verir ve yapılan uygulamaları dış hava koşullarından
korunmasını sağlar.Knauf[GUARD] EX, “Antimikrobiyal” olması özelliği ile,küf ve mantar oluşumunu engeller. Bu bağlamda, [GUARD]EX koyu mavi inorganik ve selüloz içermeyen cam elyaf şiltesi ve alçı esaslı çekirdeği sayesinde sadece yüksek neme dayanıklılık kazandırmakla kalmaz. Knauf[GUARD]EX, “A1 yanmaz yapı malzemesi”sınıfında yer alması sayesinde, yanmaz malzeme kullanılması öngörülen tüm alanlarda ve yangın dayanımı gerektiren tüm tasarımlarda
uygulanabilir. Kolay uygulama özelliği, hafifliği, mekanlarda bulunması gereken gürültü düzeylerine karşı performans gösterecek şekilde tasarlanmış olması (ses yalıtımı) Knauf[GUARD] EX’in diğer özellikleri arasında yer almaktadır. Tüm bunların yanı sıra Knauf, doğaya verdiği değeri geri dönüştürülebilir malzemelerden imal edilen ve yeşil bina sertifikalama sistemlerinde kullanılan Leed Deklorasyonu’na sahip [GUARD]EX ile bir kez daha ispatlamaktadır. YAPI MALZEME - KASIM 2013
35
Çimento sektörü geleceğini çevre ve enerji verimliliği üzerine inşa ediyor
Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olan çimento sektörü 12. TÇMB Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi’nde Antalya’da biraraya geldi. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği organizasyonunda düzenlenen seminerde, enerji verimliliği, atık ısıdan elektrik üretilmesi , atıklar ve çimento sektörü için alternatif yakıtlar konuları masaya yatırıldı. Bu yıl 12’incisi düzenlenen TÇMB Ulusalararası Teknik Seminer ve Sergisi’nde buluşan yerli ve yabancı sektör öncüleri, önümüzdeki dönemde özellikle enerji verimliliği odaklı üretime
36
YAPI MALZEME - KASIM 2013
ağırlık verileceğinin altını çizdiler. Seminerin açılış konuşmasını, sektörü temsilen TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü yaptı. Güçlü, çimento üretiminde Türkiye’nin, 49’u
entegre, 19’u öğütme ve paketleme tesisi olmak üzere toplam 68 çimento üretim tesisi ile Avrupa’da 1’inci, Dünya’da 5’inci sırada olduğunu belirterek, Türkiye ekonomisinin lokomo-
sı 500 kg olup Avrupa’da bu ortalama 365 kg’dır.”
ÇİMENTOCULAR, ATIK ISIDAN ELEKTRİK ENERJİ ÜRETİMİNİN %25’İNİ KARŞILAYACAK
tifi olan inşaat sektörünün en önemli oyuncusu olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE’DE KİŞİ BAŞI ÇİMENTO TÜKETİMİ 10 YILDA YÜZDE 45 ARTTI Mustafa Güçlü, 90 ülkeye ihracat gerçekleştiren Türk çimento sektörü hakkında şu değerlendirmelerde bulundu; “2013 yılına iyi bir tempo ile başlayan çimento sektörü yılın ilk yarısını iç piyasa satışlarında 29 milyon ton ile geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %13’lük bir artış ile tamamladı. Kişi başı tüketiminde dünya ortalama-
Sektörün uluslararası temsilcilerinin de katıldığı seminer’de enerji verimliliği ve çevre, atık ısıdan enerji üretimi, alternatif yakıtlar ile atıktan türetilmiş yakıtlar (RDF), sektörün üzerinde duracağı ana konular olarak belirlendi. Halen 7 fabrikada atık ısıdan elektrik üretimi yapıldığını belirten Güçlü, diğer fabrikalarda çalışmaların sürdüğünü söyledi. Türk çimento sektörüne yol gösteren temel ilkenin çevresel, ekonomik ve sosyal anlamda sürdürülebilirlik olduğunu vurgulayan Güçlü; “Fabrikalarda ‘Çevresel Ölçümler’ yapılmakta, izin alınmasından sonra da ‘bacalarda sürekli ölçüm cihazları’ ile kontrol ölçümleri sürdürülmektedir. Fabrikaların çoğunda ‘Çevre ve İş Güvenliği Yönetim Sistemleri’ bulunmaktadır. Ayrıca, fabrikalar toz filtrasyon sistemlerini, çok daha yüksek toz tutma kapasitesine sahip yeni nesil filtrelerle değiştirmektedir… İkinci yüzyılımızda çevreye saygı ve kalkınmada daha etkin rol üstlenilirken, üretimde düşük enerji kullanımı yönündeki yatırımlarımız daha da arttırılacaktır. Enerji kaynaklarının etkili kullanılması konusunda da adımlar atılmaktadır. Bu amaçla alternatif yakıtlara ve enerji geri kazanımı ilgili uygulamalar ve çalışmalarımız devam etmektedir. Kısaca özetlemek gerekirse sektörü-
müzün gündeminde önemli projeler süreci başlamıştır ve Uluslararası normlara uyum için yatırımlar artarak sürecektir” diye konuştu.
HEDEF; KYOTO PROTOKOLÜ ÇERÇEVESİNDE ÜRETİM YAPMAK “Kyoto Protokolü çerçevesinde, iklim değişikliği ile mücadelede ve çevresel yükümlülüklerin sağlanmasında ihtiyaç duyduğumuz kamu desteğin sağlanması, kalitesiz ve standart dışı hazır beton üretiminin önüne geçilmesi, atık yakıtların kullanılmasının önündeki engellerin kalkması gibi konularda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapıcı ve çözüm odaklı yöntemlerle sektörün geleceği için çalışmaya devam edeceğiz” diyen Mustafa Güçlü, sektör olarak belediyelerin çöplerine talip olduklarının da altını çizdi. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nin 1972 yılından beri üyesi olduğu Avrupa Çimento Birliği’nin (CEMBUREAU) CEO’su Koen Koppenholle açılış oturumunda yaptığı konuşmada Avrupa Çimento Sektörünün bugünkü durumu çevre, enerji ve sürdürülebilirlik vb. öncelikli konularda gelişmeleri ile AB ve çimento sektörü ilişkileri hakkında geniş bilgi verdi. Enerji geri kazanımı konusunda Avrupa’daki örneklerinde anlatıldığı seminer, 11 Ekim’de sona erdi. 450 kişinin katıldığı seminere yerli ve yabancı sektör temsilcileri, çimento sektörüne makina teknoloji ve mühendislik hizmetleri sunan 70’e yakın yerli ve yabancı firma katıldı. YAPI MALZEME - KASIM 2013
37
Akçansa’nın 9 aylık satış geliri 875,3 milyon TL oldu Akçansa, 2013 yılının üçüncü çeyreğinde 875,3 milyon TL satış geliri elde ettiğini açıkladı. Şirketin dönem karı ise 120,2 milyon TL tutarında gerçekleşti. Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortaklığıyla faaliyet gösteren Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2013 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre; 30 Eylül 2013 tarihi itibarıyla şirketin cirosu 875,3 milyon TL oldu. Sürdürülen faaliyetlerden vergi öncesi karı 147,4 milyon TL olurken; Dönem Kârı ise 120,2 milyon TL olarak gerçekleşti.
GÜRDAL: “PLANLARIMIZ DOĞRULTUSUNDA BÜYÜYORUZ”
Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal
38
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal, yılın 3. çeyreği itibarıyla da yıllık öngörüleri ve planları dahilinde büyümeye devam ettiklerini söyledi. Gürdal, “Ülkemizde artan altyapı ve kamu yatırımları kapsamında canlanan inşaat sektörü, Akçansa olarak bizim de işimize pozitif etki sağlıyor. Özellikle Marmara Bölgesi ve İstanbul’da geliştirilen Anadolu ya-
kası metrosu ve 3. Köprü bizim çok önemsediğimiz projeler. Avrupa’nın en yüksek ikinci, Türkiye’nin ise en uzun betonarme köprüsü olarak tasarlanan İstanbul’da inşa edilecek 3. Boğaz Köprüsü’nde kullanılmak üzere özel beton ve çimento ürettik. Bu kapsamda talep artık sadece konuttan gelmiyor. Artan altyapı ve yatırım projeleri nedeniyle Akçansa olarak dengeli bir portföye sahibiz.” dedi. Tüketici ihtiyaçlarına yönelik geliştirdikleri ürünlerin de başarılı performanslarına katkı sağlamaya başladığına dikkat çeken Gürdal, “Şirketimizi detaylı olarak analiz ettiğimizde, özellikle müşterilerimiz için oluşturduğumuz değerler ve özel ürünlerimizle tercih edildiğimizi söyleyebilirim. Bu anlamda da Akçansa olarak yenilikçi pazarlama stratejileri ve zengin ürün portföyümüzle sürdürülebilir büyümemize ve sektörde fark oluşturmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Avrupa Yakası’nın En Büyük Lojistik Merkezi İnşaatında PERI Bulunuyor Esenyurt Logistic Center Alt Yüklenici: Görgülü İnşaat Servis: PERI İstanbul Merkez Ofis
40
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Zekai Görgülü-Firma Yöneticisi “Projenin B ve C bloklarında aks aralarının 11,30metre kat yüksekliğinin 11,00 metre olmasından dolayı; bizler PERI Kalıp’ın Trio kalıp sistemini kullanmaktayız, A blokta ise kolon ebatlarımız 1*1 m ve yüksekliğimiz 13,80 m olduğundan dolayı PERI Kalıp’ın Vario sistemini kullanmaktayız. Bu sistemler bizlere ekonomik, hızlı ayrıca güvenilir çözüm sunmaktadır, PERI kalıp hem projeye uygun çözümler hem de gerektiği zaman teknik destek vermesinden dolayı çoğu şantiyemizde PERI Kalıp ile çalışmaktayız.”
Eroğlu Gayrimenkul’un lojistik sektörüne yönelik yeni projesi Esenyurt Logistic Center Avrupa Yakası’nın en büyük Lojistik Merkezi olarak Esenyurt’ta inşa ediliyor. Lojistik ve sanayi tesislerinin yoğun olduğu Kıraç bölgesinde inşa edilen Esenyurt Logistic Center, konumunun yanı sıra sektöre kazandıracağı geniş imkanlar ile de adından söz ettiriyor. PMI Mimarlık tarafından tasarlanan ve Eroğlu Gayrimenkul’ün ticari projelerde yakaladığı başarının bir
devamı niteliğinde olması hedeflenen proje toplam 109.336 metrekare kapalı alana sahip olacak. Üç ayrı blok depo alanından oluşacak proje; Avrupa Otoyolu’nun Hadımköy bağlantısı üzerinde, E-5 karayolu ve TEM’e eşit mesafede konumu ve sektör tesislerine yakınlığı ile avantaj sunuyor. Her blok için 1 adet betonarme forklift rampasının planlandığı projede ayrıca; yine her bloğa özel olarak 2 ton kapasiteli yük asansörüve akü şarj bölümü yer alacak. Projenin
arsa alanı, 57.198 m², toplam inşaat alanı ise 100.815 m². Bu önemli projenin alt yüklenicisi ise Görgülü İnşaat. Sektöründe 40 yıllık tecrübeye sahip firma, gelişen sektörle birlikte her geçen gün kendini yenileyerek daha hızlı, kaliteli ve çağdaş projelerle çizgisini güven içerisinde devam ettiriyor. 57 dönüm arazi üzerinde inşa edilmekte olan yapı 35.000 metrekare temel üzerine oturmakta ve 3 bloktan oluşYAPI MALZEME - KASIM 2013
41
makta. Toplam kapalı alan 110.000 metrekare. A/B bloklar 3ton/m² yüke; C blok ise 5 ton/m² yüke göre projelendirildi. Yapıda 18000 ton demir, 110000 metreküp beton kullanılacak. Temellerde C30 sınıfı üst yapıda ise C35 sınıfı beton ile imalat yapılacak. Görgülü İnşaat bu proje için yaklaşık 100.000 metreküp iskele, 15.000 metrekare kalıp malzemesi, 3 adet kule vinç, 2 adet mobil vinç, 250 metrekare PERI TRİO kalıp, 5 adet PERI VarioGT24 kolon kalıbı ile hizmet veriyor.
PERDE KALIPLARI Hazır panel perde sistemi olan TRIO perde kalıbı sayesinde değişen geometrilere sahip perdeler H=9,80m yüksekliğinde tek dökümde imal edilmektedir. Devir işçiliği ve hızı söz konusu olduğunda TRIO kalıp sistemi özellikle sanayi yapılarında vazgeçilmez PERI çözümlerinden biri olmaktadır.80kN/m² taze beton basıncı dayanımı ile TRIO kalıp sistemi, en hızlı, en güvenli ve en ekonomik imalatların gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
42
YAPI MALZEME - KASIM 2013
KOLON KALIPLARI
Normal katta kiriş altı H=9,80m olan kolon döküm yüksekliği, çelik çatı öncesinde H=14,20m ye kadar yükselmektedir. 14,20m yüksekliğinde kolonlar VARIO GT24 sistem kolon kalıbı sayesinde “kendinden yerleşen beton” ile sorunsuz dökülmektedir. Bu dökümlerde PERI nin 14m açılma boyuna sahip RS1400 payanda sistemi kolonun şaküle alınmasında büyük katkı sağlamaktadır.
DÖŞEME KALIPLARI
Projenin 5t/m² döşeme yüküne sahip bölümlerinde PERI PD8 sistem döşeme kalıbı ve PERI GT24 mahyalar kullanılarak, döşeme imalatları yapıldı. Yaklaşık 10m yüksekliğinde PD8 kuleleri önce zeminde monte edildi, daha sonra vinç ile kaldırılarak iskele imalat projesindeki yerlerine taşındı.Ø60,3mm çaplı ve 4,5mm et kalınlığındaki çerçevelerden oluşan PERI PD8 sistem, yüksek rijitliği sayesinde zeminde montaja ve vinç ile deplasmana olanak sağlamıştır. Bu sayede yüksekte çalışma esnasında oluşabilecek riskler minimize edilmiş olup, şantiye güvenliğine önemli ölçüde katkı sağlanmıştır. PERI İle Başarılı İnşaatlar... YAPI MALZEME - KASIM 2013
43
Ytong Fabrika Günleri, Antalya’da devam etti Türk inşaat sektörünün lider kuruluşlarından Türk Ytong, 50. kuruluş yıldönümünü kutladığı etkinliklerine “Ytong Fabrika Günleri” ile devam ediyor.
Türk inşaat sektörünün köklü kuruluşu Türk Ytong, 50. kuruluş yıldönümü etkinliklerini sürdürüyor. Yarım asırlık başarısının coşkusunu her bir fabrikasındaki çalışanlarıyla birlikte kutlamak için düzenlenen “Ytong Fabrika Günleri”, Antalya Fabrikası’ndaki buluşmayla devam etti. 23 Ekim Çarşamba günü Antalya Fabrikası’nda yapılan kutlamada, Türk Ytong’un Kurucusu ve Onursal Başkanı Bülent Demiren, Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar birer konuşma yaptı. Döşemealtı Belediye Başkanı Nurettin Tursun da etkinliğe katılarak, Ytong’un 50. Yıl coşkusuna ortak oldu. Türk Ytong Kurucusu ve Onursal Başkanı Demiren kutlamada yaptığı konuşmada; 1963 yılında, 50 bin m³ kapasite ile başlayan Ytong üretiminin, Türkiye’nin 5 bölgesinde kurulan 5 fabrika ile bugün 2 milyon m³ kapasiteye ulaştığını
44
YAPI MALZEME - KASIM 2013
dile getirdi. 1998’de üretime başlayan Antalya Fabrikası’nın kapasitesinin bugün 325 bin m³ olduğunu belirten Demiren, Türk Ytong’un, donatılı çatı plakları üretim ve uygulama başarıları ile bölgenin inşaat faaliyetinde önemli bir paya sahip olduğunu söyledi. İkinci 50 yıl içerisinde hayata geçirilmesi hedeflenen Antalya projelerini de açıklayan Demiren, “Donatılı üretimini artırmakla birlikte, Ytong hammadde rezervi müsait olan, ülkemizin bu bölgesinde, ikinci bir üretim tesisi kurmak hedefindeyiz,” şeklinde konuştu. Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar ise inşaat sektöründen çok büyük destek gören ve hızla gelişen Antalya Fabrikası’nın, Akdeniz Bölgesi’ndeki kaliteli yapılaşmaya çok önemli bir katkı sağladığını vurguladı. Hinginar, “Bir turizm ve tatil cenneti
olan Antalya daha kaliteli bir yapılaşma ile Türkiye’mizin ve dünyanın en önemli şehirlerinden biri haline gelmektedir ve bu gelişmede bizim de katkımızın olması bizleri çok mutlu etmektedir,” dedi. Dünyanın ikinci büyük Ytong üreten ülkesi olmanın gururunu yaşadıklarını belirten Hinginar, “Hedefimiz yapacağımız yeni yatırımlarla önümüzdeki 2-3 yıl içinde dünyada bir numara olmaktır,” diye konuştu. Türk Ytong’un enerji tasarrufunu da desteklediğinin altını çizen Hinginar, “Türk Ytong olarak 50 yılda ülkemize sağladığımız enerji tasarrufu 10 milyar doları buluyor. Bir sanayi kuruluşu olarak sağladığımız istihdam ve katma değerin yanında ayrıca sağladığımız enerji tasarrufu da bir başka artı değerdir,” dedi. Türk Ytong Kurucusu ve Onursal Başkanı Bülent Demiren ve Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar yaptıkları konuşmalarda, Antalya Fabrikası’nın faaliyete geçmesinde büyük emeği bulunan, Antalya’nın değerli işadamlarından merhum Mustafa Kıvrak’ı da rahmetle andı. Fabrika çalışanları, bölgedeki yetkili satıcılar ve yerel yöneticilerin katıldığı etkinlikte uzun yıllardır Ytong’a hizmet veren çalışanlara kıdem ödülleri verilirken, Türk Ytong’un 50 yıllık hikâyesini kilometre taşlarıyla gözler önüne seren “50. Yıl Sergisi” de ziyarete açıldı. “Antalya Ytong Fabrika Günü”, 50. yıl pastasının kesimi ve fabrikada birlikte yenen yemeğin ardından sona erdi. “Ytong Fabrika Günleri” Pendik Ytong fabrikasında yapılacak kutlamayla son bulacak.
Filli Boya Yalıtım tasarrufa önem veriyor Büyüyen ve gelişen Türkiye’nin 2023 ve 2050 vizyonlarında, yalıtım sektörünün rolüne dikkat çeken Gülay Dindoruk, “Son tüketicilerin yalıtım ve Kentsel Dönüşüm Projesi konularında yeterince bilinçlenmesi ile birlikte sektörümüz büyük gelişmeler yaşıyor. Filli Boya olarak yalıtım en önemli hedefimizdir” dedi. Türkiye’de yalıtımsız olan 16 milyon konutta ısıtma ve soğutma amacı ile yıllık yaklaşık 43 milyar TL’lik enerji harcanıyor. Binaların tümü yalıtımlı hale gelirse, bu miktarın yarısını, yılda ortalama 21,5 milyar TL’yi, tasarruf edeceğiz. Ülkemizin nüfusunun 77 milyon olduğunu düşünürsek bu kişi başı yıllık 280 TL tasarruf anlamına gelmektedir. Filli Boya Yalıtım – Capatect Isı Yalıtım adına Gülay Dindoruk konuyla ilgili olarak, ısı yalıtımından kişi başı 280 TL ta-
46
YAPI MALZEME - KASIM 2013
sarruf sağlamasının, 4 kişilik bir ailenin yıllık 1.120 TL tasarruf sağlaması anlamına geldiğini ve bu miktarın ailenin yıllık pazar masrafının yaklaşık yarısına tekabül ettiğine dikkat çekti. Dindoruk açıklamasını şöyle sürdürdu: “Son 10 yılda büyüme gösteren yalıtım sektöründe, başta biz Capatect olarak, firma bünyesindeki ısı yalıtım sistemleri ile 50 milyon m2 yalıtım yaptık. Yalıtım yapılan binalarda yaklaşık %50 oranında daha az doğalgaz tüketilmesi dolayısıy-
la da, şimdiye kadar ürünlerimizle ısı yalıtımı yapılmış binalarda yaklaşık 910 milyon m³ doğalgaz kullanımına engel olduk. Türkiye’de 2010 yılında konutlarda tüketilen doğalgazın 6745 milyon m³ olduğunu göz önünde bulundurursak, ürünlerimizi kullanan tüketicilerin sağladığı tasarrufun genel pastadaki payının ne kadar büyük olduğu ortaya çıkmaktadır. ” Ülkemizde enerjinin %37,2’sini binalarda, %32’sini sanayide ve %20’sini ula-
şımda harcanıyor. Binalarda tüketilen enerjinin en büyük payı ise ısıtmadan kaynaklanıyor. Konutlarda tüketilen toplam enerjinin yaklaşık %75’inden fazlası ısıtma ve soğutma için tüketiliyor. Bu yüzden ‘ısı yalıtımı’ enerji tasarrufu için en önemli araçlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bunu %14 ile su ısıtma, %14 ile elektrikli ev aletleri ve aydınlatma ve %4 ile yemek pişirme takip ediyor. Büyüyen ve gelişen Türkiye’nin 2023 ve 2050 vizyonlarında, yalıtım sektörünün rolüne dikkat çeken Dindoruk, “Son tüketicilerin yalıtım ve Kentsel Dönüşüm Projesi konularında yeterince bilinçlenmesi ile birlikte sektörümüz büyük gelişmeler yaşıyor. Filli Boya olarak yalıtım en önemli hedefimizdir” dedi.
YALITIM; ÇEVREYİ KORUYOR, TASARRUF SAĞLIYOR Yönetmeliklere uygun yapılan ısı yalıtımı, ısınmak veya serinlemek amacıyla yapılan harcamalardan ortalama yüzde 50 tasarruf ederek, kışın daha iyi ısınmaya, yazın ise serin kalmaya imkân sağlıyor. Betonun içindeki demirlerin paslanmasını engelleyerek, binanın depreme karşı dayanıklılığını arttıran ısı yalıtımı, yakıt tüketimini ve dolayısıyla atık gazları azaltarak çevre kirliliği ve küresel ısınmanın önlenmesine katkıda bulunuyor.
48
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Gülay Dindoruk; “Son 10 yılda büyüme gösteren yalıtım sektöründe, Capatect olarak, firma bünyesindeki ısı yalıtım sistemleri ile 50 milyon m2 yalıtım yaptık” dedi.
Özge Sipahioğlu PonceBloc’un Pazarlama Müdürü oldu Mardav A.Ş.’de Blue Safe MaviKale, Dow Styrofoam, Rockmanto ve Epsmanto markalarının ürün yönetimlerini ve Mardav bünyesindeki tüm ürünlerin kurumsal iletişimini, Grup Ürün ve Kurumsal İletişim Müdürü olarak yürüten Sipahioğlu, 1 Ağustos 2013 itibari ile PonceBloc Pazarlama Müdürü oldu. Sipahioğlu yeni görevi kapsamında, Türkiye pazarına giriş yapan yeni nesil yapı elemanı PonceBloc’un pazarlama stratejilerini belirleyecek. İş yaşamına 2001 yılında İnoksan A.Ş.’de başlayan Özge Sipahioğlu, 2003-2005 yılları arasında Aspen Yapı Sistemleri’nde, 2005-2007 yılları arasında da Kibar Holding şirketlerinden Assan Panel’de gerek yurtiçi gerekse yurtdışı satış konularında farklı görevler üstlendi. 2007 yılında Teknik Ofis Müdürü olarak yalıtım sektörünün öncü firmalarından Mardav’da çalışmaya başladı. 2008 yılında Mardav’da
50
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Grup Ürün ve Teknik Ofis Müdürü olan Sipahioğlu, 2010’da Grup Ürün ve Kurumsal İletişim Müdürü olarak atandı. Sipahioğlu, Mardav’da çalıştığı süre boyunca Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER), Çatı Sanayici ve İşadamları Derneği (ÇATIDER) ve XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği’nin çeşitli komisyonlarında görev alarak lobi faaliyetlerinin yürütülmesinde aktif rol oynadı. Marka konumlandırma, fiyatlandırma ve tutundurma, satış ve pazarlama stratejileri, pazar payı ve rakip analizleri, kâr analizleri, tedarik zinciri yönetimi gibi alanlarda uzman olan Sipahioğlu, lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde dereceyle tamamladı. Yeditepe Üniversitesi MBA yüksek lisansını da derece ile bitiren Sipahioğlu, evli ve 1 çocuk annesi.
ARKAS’IN İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ YENİ İŞTİRAKİ PONCEBLOC PonceBloc, acentecilik, armatörlük, entegre lojistik hizmetleri ve liman işletmeciliği gibi ana iş kollarının yanı sıra farklı sektörlerde de faaliyet gösteren Arkas’ın inşaat sektöründeki yeni iştiraki oldu. 61 şirketi bünyesinde barındıran Arkas’ın faaliyet gösterdiği sektörlerdeki yenilikçi ve öncü kimliğine uygun olarak PonceBloc, Türkiye’nin yeni nesil, çevre dostu hafif yapı elemanı olmaya aday. PonceBloc duvar malzemesi olarak kullanılmasının yanı sıra asmolen şekliyle de döşemeler için hem hafif hem de yanmaz bir alternatif. Türk inşaat sektörünün yeni yapı elemanı olarak hafifliği ile devrim oluşturacak PonceBloc, Fransız know how’ına ek olarak Alman teknolojisi ve dizaynı ile Kayseri’de üretiliyor.
Marshall’ın renkleri
ile huzurlu ve dingin ortamlara hazır olun Marshall, 2013’ü uğurlamaya hazırlanırken herkesi, zihnini temizleyip, yeni düşüncelere yer açmak için hiçbir şey yapmamanın keyfini çıkarmaya davet ediyor.
52
YAPI MALZEME - KASIM 2013
“Renklendir Hayatı” sloganı ile insanların hayatına renk katmaya devam eden Marshall, uluslararası çapta yürüttüğü araştırmaları sonucunda belirlediği 2013 Teması, Renk Paleti ve Renkleri ile hayatı renklendirmeye devam ediyor. Marshall 2013’ün renk trendlerinden olan “Bağlantıyı Kesmek”, yeni bir yılı karşılamaya hazırlandığımız bu zamanda, herkesi, dış dünyayla bir süreliğine bağlantıyı keserek, yeni düşüncelere yer açmak için sakinliğe davet ediyor. Kafamızın içinde neler olup bittiğini takip etmekte zorlandığımız, dış dünyadan biraz uzaklaşmak istediğimiz anlar vardır. Bir yıl bitiminde daha yoğun yaşanan bu anları Marshall, Bağlantıyı Kesmek renkleri ile renklendiriyor. Yeni bir yıla daha berrak bir zihin, daha dingin ve daha oluşturucu bir ruh ile başlamak için ilham veriyor. Biraz tek başınalık, renkler ve hayaller
ile yeni yılı yepyeni bir şekilde karşılamak mümkün. Marshall 2013 Bağlantıyı Kesmek renk paleti, sakin renklerden oluşuyor. Dingin kar manzaralarıyla özdeşleşen göksel tonlar, sabahın ve tiril tiril yatak çarşaflarında geçirilen sabah inzivalarının kuytusundaki sisli, puslu havalar bu paletin ruhunu yansıtıyor. Sakin suların, yıldızlı gecelerin, alacakaranlığın ve şafağın uçucu saatlerini akla getiren durgun derinlikler de bu ruhun ayrılmaz bir parçası. Bordo ve mavinin hemen her tonunun, siyah rengin asaleti ve gücüne karıştığı Marshall 2013 Bağlantıyı Kesmek renk paleti, ritmi yavaşlatmaya yetiyor. Bu renkler, leylak çiçeği ve lilanın hassas ve dumanlı tonlarıyla bir araya getirildiğinde ise harika kontrastlar ortaya çıkıyor. Mat ve yüksek parlaklık içeren renkleri bir arada kullanmak da Marshall Bağlantıyı Kesmek trendinde sıkça
görülüyor. Dünyanın en büyük küresel boya ve kaplamalar şirketi ve özel kimyasalların ana üreticisi olan AkzoNobel, dünya genelinde endüstri ve tüketicilere yenilikçi ürünler sunuyor. Müşterileri için sürdürülebilir cevaplar geliştirmek konusunda iddialı olan AkzoNobel’in portföyünde, Dulux, Sikkens, International ve Eka gibi çok iyi bilinen markalar bulunuyor. AkzoNobel, Türkiye’de de Marshall markası ile küresel teknoloji ve tecrübelerle geliştirilmiş ürün ve renk hizmetleri ile hayata renk katıyor. Genel merkezi, Amstredam Hollanda’da bulunan AkzoNobel, Global Fortune 500 Şirketleri arasında yer alıyor ve sürdürülebilirlik alanında sürekli olarak lider konumda sınıflandırılıyor. AkzoNobel’in dünya çapında 80’den fazla ülkede, 55 bin kendini mükemmelliği ve yarının cevaplarını bugünden elde etmeye adamış çalışanı bulunuyor.
YAPI MALZEME - KASIM 2013
53
Ege Seramik’ten ahşabın sıcaklığını yansıtan seriler Ege Seramik, doğa kadar gerçek doğa kadar dayanıklı ahşap koleksiyonu ile evinizin her köşesine taşınıyor.
56
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Ege Seramik portföyünde yer alan ahşap görünümlü Fossilwood, Sandal Wood, Ottowa, Marina ve Country seramikler estetik ve dekoratif bir anlayışla sırlı granit malzemenin dayanıklılığını bir arada sunuyor. Kullanıldığı mekana doğal bir zenginlik sağlayan ahşap görünümlü zeminler minimalist, modern ve vintage gibi birçok tarzla bütünleşiyor. Autumn Collection 2013 koleksiyonunda farklı ebat ve renk alternatiflerine sahip Adonis ve Marvel Wood serileri, iç ve dış mekanda rahatlıkla kullanılabiliyor. Ege Seramik’in doğayı kıskandıracak kadar doğal görünümlü ve dayanıklı ahşap serileri mekanlarınızın vazgeçilmez trendleri arasında yerini almaya aday. Digital Tile ürünü olarak
üretilen Marvel Wood serisi, renklendirilmiş ahşap dokusuyla kullanıldığı ortama canlılık katıyor. 60x60 cm ebadına sahip Marvel Wood serisi, rölyefle desteklenerek daha doğal görünüme kavuşuyor. Trend renklerin hâkim olduğu Marvel Wood serisi, alternatif döşeme seçenekleri ile kendi tarzınızı yansıtma fırsatı sunuyor.
ADONIS Ahşabın doğal ve sıcak yansıması olan Adonis serisi, doğanın samimiyetini mekanlarınızla tanıştırıyor. 45x45 cm ebadında Digital Tile ürünü olarak üretilen Adonis serisi, sırlı granit olarak üretiliyor. Ceviz, Akçaağaç, Meşe ve Merbau renk seçeneklerine sahip seri, banyolarında farklı ahşap dokulara sahip olmak isteyenler için ideal fırsatlar sunuyor.
YAPI MALZEME - KASIM 2013
57
ACO, tasarım ve işlevselliği bir araya getiriyor ACO, üstün lazer teknolojisiyle imal edilen paslanmaz çelik duş kanalları ile fark oluşturuyor. Banyo drenajında yeni standart getiren S Serisi duş kanalları, her çeşit banyo dekoruyla uyumlu olmasının yanı sıra paslanmaz çelik ince ızgarası ve neredeyse görünmez drenaj kanalı sayesinde güvenilir drenaj sağlıyor. Tasarımın ve işlevselliğin biraraya geldiği S Serisi duş kanalları, ince ızgarası sayesinde sahip olduğu görsel üstünlük ile banyoları yaşam alanına çeviriyor. Ayrıca paslanmaz çelikten olan ve kolay çıkartılabilen koku tutucu kilidi, rahat temizlik imkanı sağlıyor ve olası koku rahatsızlığını önlüyor. Lazerle kesilmiş ve kimyasal işlemlerden geçirilmiş ürünleri
58
YAPI MALZEME - KASIM 2013
için ACO, kullanıcıya yüksek güvenlik garantisi veriyor. Özellikler 2 cm: Sadece 2 cm görünür genişlikteki ızgarası ile banyolarda dilediğiniz yere kolayca montaja uygun. 2 adet paslanmaz çelik ızgara seçeneği mevcut. 55 mm: Duş kanalının 55 mm minimum montaj yüksekliği, yeni yapıların yanında eski yapıların restorasyonlarında da tercih edilebilir hale getiriyor. 55-64-80 mm seçenekleri de mevcut. 0,8 l/s: Etkileyici drenaj kapasitesi 1500 mm: Standart boyutları olan 700-
800-900-1000-1200 ve 1500 mm ile bütün ihtiyaçları karşılıyor. •Yüksek kalite paslanmaz çelik •İzolasyona uygun paslanmaz çelik flanşlı •Döşeme-mermer-seramik kalınlığına göre ayarlanabilir yükseltme parçaları bulunan (11, 14, 16 ve 22 mm) •Güvenilir drenaj için 1 metreyi geçen boylarda birbirine bağlanmış 2 adet süzgeç gövdesi bulunan •Koku tutuculu •Görünen kısım için 2 farklı dizayn paslanmaz çelik ızgara seçenekli
Suryapı, Serra Seramik ve Seranit Porselen’i tercih etti Seranit Yapı Grubu markaları olan Seranit Porselen ve Serra Seramik ürünleri markalı konut projelerinin ilk tercihi olmaya devam ediyor. Şirket en son Suryapı’nın inşaatı devam eden 3 projesi için toplam 65 bin metrekarelik satış gerçekleştirdi.
Seranit Yapı Grubu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba; “Suryapı’nın 3 önemli projesinde birden Seranit ve Serra ürünlerini tercih etmesinin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi
60
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Suryapı ikisi konut, biri AVM olmak üzere 3 projesinde Seranit Porselen ve Serra Seramik ürünlerini tercih etti. İstanbul Anadolu Yakası’nın önemli bölgelerinden Bahçelievler’de konumlanan Corridor projesinde Serra Seramik, Çekmeköy’de inşa edilen Metrogarden AVM ve Çamlıca’da yükselen Exen Kule’de ise Seranit Porselen duvar ve yer karoları kullanılacak. Gerçekleştirilen satış hakkında konuşan Seranit Yapı Grubu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba;
“Seranit ve Serra’nın tasarım ve kalitesiyle fark oluşturan ürünleri, projelere kattıkları değerle önemli projeler tarafından sıkça tercih ediliyor. Son olarak, inşaat ve gayrimenkul sektörünün en büyük şirketlerinden biri olan Suryapı’nın, Exen İstanbul, Corridor ve Mertrogarden AVM projeleri için toplam 65 bin metrekarelik satış gerçekleştirdik. Seranit Yapı Grubu olarak, Suryapı’nın 3 önemli projesinde birden Seranit ve Serra ürünlerini tercih etmesinin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
Banyolara yalın çizgiler… Sıradışı tasarım anlayışıyla banyo ve mutfaklara benzersiz bir yorum katan Vanucci, ‘Modern’ serisi yeni banyo koleksiyonu ‘Mimoza’ ile yalın şıklığı banyolarla buluşturuyor.
Göz alıcı tasarımlarıyla her zaman beğeni toplayan Vanucci, her zevke hitap eden yepyeni banyo mobilyaları serileriyle kalite ve estetiği banyolara taşıyor. Sahip olduğu yalın çizgilerle sadeliğin zerafetini yansıtan Vanucci ‘Modern’ serisinin kusursuz tasarımı ‘Mimoza’, banyoları baştan yaratıyor. Yalın detaylarıyla ferah bir görünüm sunan Mimoza, ahşap malzemenin verdiği sıcaklık duygusuyla sıkça tercih edilecek bir model. Doğal ahşap
62
YAPI MALZEME - KASIM 2013
görünümünü düz çizgilerle birleştiren Mimoza, yaşam alanında sade şıklığı tercih edenlerin beğenisini kazanacak. Modelin kullanışlı banyo dolapları günlük hayatın getirdiği depolama ihtiyacını şıklıkla tamamlıyor. Ahşap görünümüyle Mimoza, Serra’nın birbirinden şık karo koleksiyonlarıyla da mükemmel bir uyum sergileyerek kusursuz mekanlara imzasını atıyor. Vanucci’nin birbirleriyle farklı şekillerde kombine edilebilen banyo mobilyaları,
farklı ve özgün banyo dekorasyonları oluşturulabilmesine de olanak sağlıyor. Türkiye’de yalnızca Vanucci tarafından gerçekleştirilen cila ve boya uygulamaları ile parlak ve mat lake kaplama seçeneklerine sahip mobilyalar, banyosunda ferahlık duygusu ve huzur arayanların ilk tercihi olmaya aday ürünler olarak dikkat çekiyor. Vanucci banyo mobilyaları, şık ve estetik tasarımlarının yanısıra fonksiyonel kullanımlarıyla da banyolara değer katıyor.
Creavit ile doğadan banyoya seriler:
Jaws & Bull Şehir hayatı insanı doğadan koparıyor. Günlük hayatın yoğun koşuşturmacası içine sıkışan insanın doğa özlemi, Creavit tasarımlarının çıkış noktası oluyor. “Banyo bu tarafta” mottosuyla banyoları güzelleştiren Creavit, doğanın büyüsünü banyolara taşıyor. Ezber bozan tasarımlarıyla banyo modasının öncülüğünü yapan Creavit, 2013 Sonbahar & Kış Koleksiyonunda yer alan yeni ürünlerinde gözünü doğaya çeviriyor. İsmini ve ilhamını doğadan alan, Creavit Bull ve Creavit Jaws Banyo Takımları; sıradanlığa meydan okuyan tasarımlarıyla öne çıkıyor. Doğadan banyoya bu tasarım yolculuğunda Creavit Bull yeniden doğuşlara gönderme yaparken, Creavit Jaws derin denizlerin gizemine götürüyor.
CREAVIT BULL İLE BANYONUZ YENİDEN DOĞUYOR İlhamını doğadan alan ilk ürün olan “Creavit Bull Banyo Takımı”nda çağlar boyun-
64
YAPI MALZEME - KASIM 2013
ca yeniden doğuşun, dönüşümün ve verimliliğin sembolü olan boğa figüründen yola çıkılıyor. Banyolara özel bir ruh getiren bu mistik figür, bütün görkemiyle yeni başlangıçlara gönderme yapıyor. Maskülen, iddialı ve sıradışı tasarımlarıyla öne çıkan üründe lavabo, asma ve tek klozet ile zenginleştirilerek banyolarınızın havasını değiştiriyor. 50x65 cm ölçülerindeki lavabo, Creavit armatürler ve metal aksesuarlarla tamamlandığında çok daha çarpıcı bir etki bırakıyor. Takımdaki klozetler, Creavit gömme rezervuarlar ve birbirinden zengin seçenekli kumanda panelleriyle uyumlu bir birliktelik sunuyor. Doğadan aldığı ilhamla banyolara bü-
yülü dokunuşlar getiren ürünlerden bir diğeri “Creavit Jaws Banyo Takımı” gözünü denizlerin efsanevi kralına çeviriyor. Doğanın kusursuz eserlerinden biri olan köpek balığı bu etkileyici tasarımın çıkış noktasını oluşturuyor. Derin denizlerin gizemli dünyasında bir yolculuğa çıkaran bu ürünlerle banyolara heyecan ve adrenalin geliyor. Estetiğin yeniden yorumlanmasıyla tasarlanan lavabo ve asma klozetten oluşan banyo takımı banyolara özel bir hava katıyor. Kusursuzluğuyla hayran bırakan ve yaşam kaynağımız olan doğa, usta tasarımcıların hayal gücüyle birleşiyor. Tasarım uzmanı Creavit, banyo modasını yeniden yorumluyor. Doğanın mucizeleri banyolarda hayat buluyor.
Braas Çatı Sistemleri’nden inovatif, güçlü bir su yalıtımı Braas Çatı Sistemleri, “Çatı Çözülmesi Gereken Bir Sistemdir” anlayışı ile yoğun Ar-Ge çalışmalarına devam ediyor. Braas Çatı Sistemleri, son olarak çatıda su yalıtımını çözmeye yönelik en yeni ürünü Divoroll Premium WU’ yu tüketicilerinin beğenisine sundu. Braas Çatı Sistemleri, Türkiye’de faaliyete başladığı ilk günden bu yana; uzun ömür ve yüksek performans için farklı ürün grupları ile çatıyı çözülmesi gereken bir sistem olarak ele alıyor. Braas Çatı Sistemleri ürün gamında; kiremitten güneş enerji sistemlerine, iş ve insan güvenliği çözümlerinden detay çözümlerine kadar birçok yenilikçi ürün bulunuyor. Braas, çatılarda estetiğin yanı sıra işlevsellik açısından da hem fonksiyonel hem pratik hem de modern çözümler geliştirerek, mimarlara ve nihai kullanıcılara bilinçli tercihler yapabilme imkânı sunuyor. Bir çatı sisteminin en önemli unsurlarından biri olan su yalıtımı çözümleri, çatıların toplam performansında önemli bir role sahip. Braas Çatı Sistemleri’nin bu amaçla tüketicilerine sunduğu Divoroll
66
YAPI MALZEME - KASIM 2013
ailesine yeni katılan Divoroll Premium WU, hem tam su geçirmezliği sağlayan hem de nefes alan güçlü bir kiremit altı örtüsü. Özellikle düşük eğimli çatılarda suya karşı ek güvenlik sağlayan Divoroll Premium WU, kolay ve hızlı bir şekilde uygulanabilen ve böylece zamandan tasarruf sağlayan inovatif bir çözüm. Braas Çatı Sistemleri’nin yeni çözümü Divoroll Premium WU, 3 katmanlı bir yapıya sahip ve 350 gr/m2 ağırlığı ile öne çıkıyor. Ortasında su itici bir katmana sahip olan Divoroll Premium WU, özel alt ve üst katmanı sayesinde bir ısı tabancası yardımıyla ısıtılarak kendi kendine kaynak yapılabiliyor. Divoroll Premium WU, kiremit altı havalandırmasına destek olarak ortamdaki nemin uzaklaştırılmasının yanı sıra, bakteri ve küf oluşumunun azaltılmasına da yardımcı oluyor. Suya
karşı tam koruma sağlayan ürün, optimal gözenek boyutu sayesinde buhar geçişinin etkin bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyor. Böylece Divoroll Premium WU, çatı altında daha sağlıklı ve konforlu yaşam alanları oluşmasına yardımcı oluyor.
Kale Grubu’ndan Erzurum’a 2,5 milyon TL’lik yatırım Kale Grubu’nun 2,5 milyon TL yatırımla kurduğu Kalekim Erzurum Fabrikası, Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından törenle hizmete açıldı. Fabrikada, bölgenin yapı kimyasalları pazarına yönelik Avrupa ve Türk standartlarına uygun seramik yapıştırıcıları çimento esaslı ekonomik, standart ve teknik yapıştırıcılar ile ısı yalıtımı ürünleri üretilecek. Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşu Kale Grubu’nun yapı kimyasalları sektöründeki lider firması Kalekim’in Erzurum Fabrikası hizmete açıldı. Tarihi İpek
68
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Yolu üzerindeki konumu nedeniyle coğrafi ve stratejik açıdan yüzyıllardır Doğu Anadolu’nun en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Erzurum’da;
bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacak Kalekim’in yeni fabrikasının açılışı Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak ile Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur
w
Rakamlarla Kalekim Erzurum Fabrikası Yatırım miktarı: 2,5 milyon TL Üretim kapasitesi: 90 bin ton/yıl Fabrika açık alanı: 4.350 metrekare Fabrikalı kapalı alanı: 3.540 metrekare Fabrika toplam alanı: 7.890 metrekare
ğun işe ulaştı. Seramik yapıştırıcıları ve derz dolgu pazarında en çok tercih edilen ve koşulsuz müşteri memnuniyetini sağlayan Kalekim’in Ar-Ge çalışmalarında yaklaşık 150 üründen oluşan ürün gamının tüm geliştirme ve iyileştirme faaliyeti, herhangi bir know-how transferi olmaksızın yürütülüyor. Erzurum fabrikamız, kuruluş yeri analizi açısından; gerek lojistik imkânları, gerek hammadde kaynaklarına yakınlık, gerekse 630 km’den 192 km’ye inecek Erzurum hinterlandını içinde üretimin satışa çevrilmesi bakımından hem grubumuz hem de yapı kimyasalları sektörü için önemli bir tesis. Şu ana kadar 2,5 milyon TL’lik bir yatırım yaptığımız fabrikamız, Doğu Anadolu’nun merkez üssü ve en önemli ticaret merkezi olan Erzurum’un yanı sıra bölge ekonomisine de büyük katkı sağlayacak. Doğu Anadolu’da, kuzeyden güneye ve batıdan doğuya geçen anayolların kesişim noktasında tarihi bir lojistik merkez olan Erzurum’daki fabrikamız ile bölgede hem bu anlayışı sergilemek hem de kendi hinterlandı içinde oluşmuş mevcut ve potansiyel pazar ihtiyaçlarımızı karşılayıp rekabet gücümüzü yükseltiyoruz. Bu fabrika ile bölgeye yakın olan Gürcistan ve Azerbaycan yönelik satış potansiyelimizi artırmak istiyoruz. Bu amacımızın somut bir göstergesi olan Kalekim Erzurum fabrikamız Türkiye için de çok önemli bir adım. Kurulduğu günden itibaren ülkemizin sanayileşme sürecinde çok önemli bir rol oynamış; “Ticaretin bireyleri, sanayinin ise toplumları zenginleştireceği” sözünü şiar edinen Kale Grubu olarak, aynı felsefenin yeni bir zincirini, bir sanayi tesisini daha ülkemize kazandırdığımız için çok mutluyuz. Grubumuz ve ülkemiz için hayırlı uğurlu olsun.”
Okyay tarafından yapıldı. Kalekim Erzurum Fabrikası’nın, bölgedeki mevcut ve potansiyel pazar ihtiyacını karşılamak amacıyla 5 yıllık yatırım planları çerçevesinde hayata geçirildiğini söyleyen Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, İpek Yolu üzerindeki Erzurum’un geçmişten bugüne önemli bir ticaret merkezi olduğunun belirterek şunları söyledi: “1973 yılında seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları üretimiyle faaliyetine başlayan Kalekim, 40. yılında, yapı kimyasallarında üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye’de ve bölgemizde birinci, Avrupa’da ise beşinci sırada yer alıyor. İnşaat sektörünün her türlü yapı kimyasallarının yanı sıra su ve ısı yalıtım malzemeleri ve boya-sıva da üreten Kalekim bu 40 yıllık süreçte, 500 çalışana, 8 fabrikaya, yıllık 500.000 ton satışa, 250 Milyon TL ciroya, emek yoğun işten otomasyon ve teknoloji yoYAPI MALZEME - KASIM 2013
69
Termo Teknik
ürün gamını genişletti Avrupa’nın en büyük panel radyatör üreticilerinden birisi olan Termo Teknik, iştiraki olduğu ısıtma sistemleri devi Ideal Stelrad Group’un (ISG) ileri teknoloji ile üretilen kombi ve kazanlarını Türkiye’ye getiriyor.
Termo Teknik Genel Müdürü Cem Nazif Yalçın
İngiltere merkezli ısıtma sistemleri devi Ideal Stelrad Group’un (ISG) Türkiye’deki iştiraki olarak faaliyet gösteren Termo Teknik, ürün gamını genişleterek, kullanıcıların ısıtma sistemlerine ilişkin farklı taleplerine tek noktadan yanıt veriyor. Türkiye’nin köklü panel radyatör üreticisi olarak tanınan Termo Teknik geçtiğimiz iki yıl içinde Ideal Stelrad Group’un (ISG) Kraliçe Ödül’lü (Queen’s Award) Ideal Heating fabrikasında üretilen, sınıfının en yüksek verimliliğine ve en küçük boyutlarına sahip, tasarruflu Yoğuşmalı Kombi Logic’i ve İngitere’de sınıfında pazar lideri olan yoğuşmalı Kazan Evomax’ı Türkiye’ye getirerek satış ve servis desteği vermeye başladı. Böylece Termo Teknik ısıtma sistemlerine ilişkin farklı ihtiyaçları tek bir noktadan karşılama kapasitesine ulaştı. Termo Teknik Genel Müdürü Cem Nazif Yalçın, Termo Teknik’in yaşadığı değişime paralel olarak geçtiğimiz dört yıl içinde Türkiye’de satış ve hizmet noktaları sayısını iki katına çıkardığını,
70
YAPI MALZEME - KASIM 2013
yeni takımlar oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: “Termo Teknik olarak geçtiğimiz dört yılda iç pazarda çok hızlı bir gelişme göstererek panel radyatör alanında pazar payımızı yüzde 80 oranında artırdık. İki yıl önce İngiltere’de üretilen ve Avrupa’nın en iyi kombileri arasında yer alan, sınıfının en yüksek verimliliğine ve en küçük boyutlarına sahip, tasarruflu yoğuşmalı kombi ‘Logic’i Türkiye’ye getirdik. Sınıfının en yüksek enerji verimliliğine ve en küçük boyutlarına sahip yoğuşmalı kombisi olarak bilinen Logic mutfakta, iki ayrı banyoda ve ısıtmada aynı anda yeterli sıcak su sağlayabilen, yüksek performanslı, tasarruflu, az yer kaplayan yapısı ile dikkat çekiyor. İngiltere’den getirdiğimiz bir başka ürünümüzde Evomax kazan. İngiltere’de geniş bir kullanıcı kitlesine sahip olan ve pazar lideri konumunda bulunan Evomax kazanlarımızı da bu yıl Türkiye’ye getirerek satışına başladık. Evomax kazanlar, hata oranı sıfıra yakın dayanıklı ve kompakt yapıya, 160 kw’a
kadar varan yüksek ısıtma kapasitesine ve yüzde 110’a ulaşan üstün verimlilik özelliklerine sahip. Logic Kombi ve Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazan Evomax’a verdiğimiz destekle ısıtma sistemleri konusunda tek bir noktadan yoğuşmalı kombi, kazan ve panel radyatör ihtiyaçlarının tümünü karşılayabilecek konuma geldik. Önümüzdeki yılllarda sistem tedarikçisi olarak yeni ürünleri Türkiye’ye getirmeye, bayi sayımızı arttırmaya, servis ağımızı genişletmeye devam edeceğiz.” Termo Teknik’in Çorlu’da 100 bin m2 üzerine kurulu modern tesislerde yıllık 4,5 milyon adetlik radyatör üretim kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük panel radyatör üreticilerinden birisi olduğunu vurgulayan Yalçın, şirketin aynı zamanda, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) tarafından gerçekleştirilen İhracatın Yıldızları Ödülünü “Panel Radyatör” kategorisinde en çok ihracat yapan şirket olarak üst üste yedi kez aldığını, panel radyatör alanında da dış ve iç piyasada büyümenin devam edeceğini söyledi.
Konut Yatırımları: Kurumsal Yatırımcılar Nerede?
Türkiye’de her zaman önemli yatırım araçlarından biri olan konut yatırımları, özellikle yüksek enflasyon ve kısıtlı yatırım araçlarının olduğu dönemlerde bireysel yatırımcılar tarafından tercih edildi. Son dönemlerde kira getirilerinin üzerinde gerçekleşen konut değer artışları, gayrimenkul yatırımlarının cazibesini daha da arttırarak yabancı yatırımcılar açısından da önemli bir araç haline geldi. Avrupa Birliği ile yapılan müzakereler, reform paketleri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının yatırım yapılabilir yönündeki not artırımları; Türkiye ekonomisine ve gayrimenkul pazarına olan güveni arttırırken, birçok uluslararası şirketin Türkiye pazarına giriş yapması ve mevcut şirketlerin operasyonlarını genişletmesinde de önemli rol oynuyor. Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü olan inşaat sektörü ise artan talep ile birlikte kapasitesini yükselterek yabancı gayrimenkul yatırımcılarının ilgisini çekiyor. 2013’ün ilk yarısında inşaat sektörü % 6,8, gayrimenkul kiralama sektörü % 6,2 büyüme kaydederken; aynı dönemde arz tarafında yeni inşaat ruhsatların sayısı % 7,7 ve yapı kullanma izinlerinin sayısı % 21,7 artış gösterdi. Talep tarafında ise 2013’ün ilk yarısında 570.000 konut ünitesi satışı ile yeni bir zirveye ulaşılırken, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık iki kat fazla satış gerçekleşti ki bu durum kısmen de olsa yeni KDV düzenlemelerine bağlanabilir.Mütekabiliyet yasası ile birlikte yabancıların Türkiye’de gayrimenkul edinmesi kolaylaşırken, yeni yasanın Mayıs ayında
72
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Mütekabiliyet yasası çerçevesinde yabancıların Türkiye’de mülk edinmesi artış gösterse de kurumsal yatırımcıların konut gayrimenkul satın alımlarının halen kısıtlı olduğunu görülüyor.
yürürlüğe girmesiyle yabancılara gayrimenkul satışları artış göstermeye başladı. 2012 yılında toplam 2,64 milyar dolar’a erişerek %30 oranında artış kaydeden yabancı gayrimenkul satışları, 2013’ün ilk yarısında ise yaklaşık 1,3 milyar dolar’a ulaştı. Tapu kayıtlarına göre 2012’nin ilk yarısında yabancılara gayrimenkul satışları yaklaşık 2.800 adet iken, 2013 yılı aynı döneminde yaklaşık 6.200 adete ulaştı. Önemli turizm merkezlerinden biri olan Türkiye’nin kıyı bölgeleri yazlık ve emeklilik düşünen konut alıcıları için cazip bölgeler olsa da gelecek dönemlerde yazlık ikinci konut satışlarının yanı sıra, büyük kentlerde de yatırım amaçlı konut alımlarının artması bekleniyor. Mütekabiliyet yasası çerçevesinde yabancıların Türkiye’de mülk edinmesi artış gösterse de kurumsal yatırımcıların konut gayrimenkul satın alımlarının halen kısıtlı olduğunu görüyoruz. Ticari gayrimenkul sektörü ise 2008 finansal krizi ile birlikte yavaşlamasına karşın kurumsal yatırımcıların hep odağında oldu ve özellikle 2005 yılından beri alışveriş merkezi satın alma işlemleri hız kazandı. Bu doğrultuda, konut gay-
rimenkulü toplu satışları uluslararası kurumsal yatırımcıların konut pazarına ilgisini arttırmak için önemli bir yöntem olabilir. Real Capital Analytic’in yayınladığı Türkiye gayrimenkul satış işlem verilerine göre, toplu gayrimenkul satışlarının üçte biri konut yatırımlarına girmekte ve yabancıların toplu alımlarının üçte ikisini konut gayrimenkulleri oluşturmaktadı.r 2013 Ağustos ayı itibariyle, yıllık konut gayrimenkulü toplu satışları Arap ülkeleri ağırlıklı olmak üzere 320 milyon dolar’ı aştı. Gelecekte, büyük çaplı kentsel dönüşüm projeleri dikkate alındığında, sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme adına uluslararası yatırımcıların konut pazarına olan ilgisinin daha da önem kazanması bekleniyor. Konut yatırımları bireysel yatırımcılar dışında emeklilik fonları, sigorta şirketleri, gayrimenkul yatırım şirketleri ve mülk yönetim şirketleri gibi kurumsal gayrimenkul yatırımcıları için de önemli fırsatlar sunuyor. Örneğin, İsviçre ve Hollanda’da konut yatırımları önemli bir yatırım aracı olup, toplam kurumsal yatırım portföylerinin yarısından fazla-
sını oluşturuyor. İsviçre’de emeklilik fonları yatırımlarının %83’ü ve sigorta şirketleri yatırımlarının %61’i konut yatırımlarıdır. Nüfusun büyümesi ve talebin artmasının yanı sıra alternatif yatırım araçlarının çoğalması da kurumsal yatırımcıların Türkiye’deki konut yatırımlarına ilgisini arttıracaktır. Portföyleri konut yatırımlarına yoğunlaşmış GYO’lar da kurumsal yatırımcılar için alternatif oluşturuyor. Önümüzdeki yıllarda, hızla büyüyen bireysel emeklilik sistemi (BES) ile birlikte kurumsal konut gayrimenkul yatırımları daha fazla teşvik edilebilir. Konut pazarı, öğrenci yurtları veya yaşlı bakım evi gibi özelleşmiş mülk çeşitleri ile gelişerek daha geniş bir yatırımcı kitlesine hitap edebilir.Yatırım araçlarının ve mülklerin çeşitlenmesinin yanı sıra mülk ve kiralama yönetiminin de kurumsallaşması gerekiyor. Ticari gayrimenkul konusunda profesyonel mülk ve kiralama yönetimi şirketleri mevcut iken konut pazarında bu durumun oldukça kısıtlı olması, gayrimenkul değer artışının yanı sıra sürdürebilir gelir elde etmeyi önemseyen kurumsal yatırımcıları da sınırlandırıyor.
YAPI MALZEME - KASIM 2013
73
Türkiye Hazır Beton Birliği
25 yaşında 1988 yılından bu yana Türkiye’de güvenli ve dayanıklı yapıların mimarı olan Türkiye Hazır Beton Birliği 25. yaşını muhteşem bir gala ile kutladı. Kuruluşunun 25. yılı onuruna düzenlenen kutlama yemeğinde Türkiye Hazır Beton Birliği yöneticileri ve üyeleri, Muazzez Ersoy’un sahne performansı eşliğinde unutulmaz bir gece yaşadı.
Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık
Türkiye’de çeyrek asır boyunca sağlam ve kaliteli betonun simgesi haline gelen Türkiye Hazır Beton Birliği 25. yaşını coşkuyla kutladı. Swissotel’de düzenlenen kutlama gecesinde ev sahipliğini üstlenen THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık misafirlerini kokteyl alanında karşıladı. Geceye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını temsilen Müsteşar Yardımcısı Dr. Nevzat Kavaklı da katıldı. Kutlama yemeğinin açılış konuşmasını yapan Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık elde edilen başarıların ve Türkiye Hazır Beton Birliği’nin geldiği noktanın haklı gurunu ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek Birliğin 25 yıldır yaptığı çalışmaları özetledi; “Türkiye Hazır Beton Birliği, üyelerinden ve değerli paydaşlarından aldığı güçle ülkemizde kaliteli betonun üretilmesi ve kullanılması için çeyrek asırdır özveriyle çalışmaktadır. Birliğimiz üyesi tüm hazır beton tesislerinde, AB standartlarına uygun üretim yapıl-
74
YAPI MALZEME - KASIM 2013
maktadır. Üyelerimiz teknik, çevre, iş sağlığı - işçi güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmektedir. Üyelerimizin tesisleri, standartlara uygun üretim yapılması için KGS - Kalite Güvence Sistemi tarafından sürekli denetlenmektedir. Birliğimizin uyguladığı kriterler, hazır beton sektöründe kalitenin çıtasını yükseltmiştir. Birliğimiz, Türkiye’de hedeflerine ulaşma yolunda ilerlerken Avrupa ve dünyada da önemli gelişmeler kaydetmiştir. THBB’nin kurulduğu yıllarda 30 tesis yılda sadece 1,5 milyon metreküp hazır beton üretiyordu. Bugün 980’den fazla tesisin üretimi 93 milyon metreküpü geçmiştir. Bugün yaklaşık 8 milyar lira ciroya sahip olan sektörümüzde 30 bin’den fazla kişi istihdam edilmektedir. Ülkemiz 2009 yılından bu yana hazır beton üretimiyle Avrupa’da birinci sırada yer alırken, dünyada ise 2012 yılında Çin ve ABD’nin ardından üçüncü sıraya yükselmiştir. Birliğimiz, kaliteli beton üretimini sağlamak için 2007 yılında akredite
ve örnek bir Yapı Malzemeleri Laboratuvarı kurmuştur. Laboratuvarımızda, tüm beton, çimento, agrega, su, uçucu kül ve kimyasal katkı deneyleri yapılmakta ve kalibrasyon hizmetleri verilmektedir. Laboratuvarımız başta THBB üyeleri olmak üzere, tüm hazır beton ve inşaat sektörüne hizmet vermektedir. Bu yıl Yıldız Teknik Üniversitesi Teknokent’ine taşıdığımız laboratuvarımızda kentsel dönüşüm atıklarının geri dönüşümü gibi Ar-Ge çalışmalarına imza atıyor, 3. Köprü gibi büyük projelerin deneylerini yapıyoruz.” Işık, Birliğin, kurulduğu ilk yıllardan bu yana sektörü çevre bilinci yüksek bir sektör haline getirmek için ‘Yeşil Nokta Çevre Yarışması’, iş kazalarını önlemek amacıyla ‘Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’, estetik yapılaşmaya ve yaşam alanlarının güzelleşmesine verdiği önem ile Mimarlık Ödülleri vererek mimari açıdan estetik ve doğru beton uygulamalarını teşvik ettiğini vurguladı. Yurtiçinde yürütülen çalışmaların yanısıra uluslararası alanda da Türkiye’yi ve sektörü başarıyla temsil ettiklerini vurgulayan Işık; “Bu yıl, Beton 2014 Fuarı’nın çalışmalarına başladık. Fuar 17-19 Nisan 2014 tarihlerinde Congresium Ankara’da gerçekleşecek. Tüm dostlarımızı Beton 2014’e katılmaya ve son gelişmeleri takip etmeye davet ediyoruz. Ayrıca sektörümüz için çok önemli bir organizasyon olan ERMCO 2015 Kongresi’ni Türkiye’ye kazandırdık. Avrupa hazır beton sektörünün temsilcilerinin katılacağı ERMCO 2015 Kongresi’ni İstanbul’da düzenleyerek, ülkemizi ve sektörümüzü en iyi şekilde temsil edeceğiz” dedi. Işık konuşmasını, THBB’yi sadece aidat ödenen ve “üyesiyim” denilen bir Birliğin ötesine taşıyarak, örnek bir meslek kuruluşu haline getiren, düşünen, tartışan, pozitif eleştiri getiren, elini taşın altına sokup çalışan üyeler ve değerli çalışanlarına teşekkür ederek noktaladı.
Via Port Venezia’ya 11.800 ton Seraoxicoat satışı Bayraktar & Gürsoy Yatırım ve Yönetim Ortaklığı tarafından hayata geçirilen Viaport Venezia projesi için 11.800 ton Seraoxicoat satışı gerçekleştirildi. Seranit Yapı Grubu, bu yıl içerisinde geliştirdiği dünyanın ilk ve tek ekolojik sıvası Seraoxicoat ile yine bir ‘ilk’i gerçekleştirdi. Bayraktar & Gürsoy Yatırım ve Yönetim Ortaklığı’nın İstanbul Gaziosmanpaşa’da, tarihi dokusu, eşsiz su kanalları ve mimari estetiğiyle Venedik’in bir benzerini hayata geçirdiği Via Port Venezia konut projesinde yaklaşık 11 bin 800 tonluk Seraoxicoat kullanıldı. Bu oran, tek bir inşaat projesinde kullanılan en yüksek tonajlı ürün olmasıyla da fark oluşturdu. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Seranit Yapı Grubu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba: “Tamamen doğal malzemelerin karışımıyla bu yıl içerisinde ürettiğimiz Seraoxicoat’u
76
YAPI MALZEME - KASIM 2013
sağlıklı ve çevreci özellikleriyle inşaat sektöründe geleceğin ürünü olarak tanımlıyoruz. Geniş bir alana yayılan ve Venedik şehrinin tüm özelliklerini bünyesinde barındıran Via Port Venezia Konut Projesi’nde de Seraoxicoat tercih edildi. Projelerinde 11 bin 800 tonluk Seraoxicoat kullanan Bayraktar &Gürsoy Grubu ile bu kadar yüksek bir tonajda ürün kullanımı ile bir ilke imza atmış olmaktan da büyük mutluluk duyduğumuzu söylemek isterim. Şimdiden, Via Port Venezia’da yaşayacak konut sahiplerine, çevreye ve sağlığa faydasıyla öne çıkan Seraoxicoat’la ayrıcalıklı yaşam standartlarına sahip olacaklarının sinyalini verebiliriz“ dedi.
Titiz bir Ar-Ge ve Ür-Ge çalışması sonucu geliştirilen Seraoxicoat, dünyada ilk kez; içerdiği özel elementlerle mekanlardaki yemek, sigara, tuvalet, boya, rutubet ve ilaç kokusu gibi istenmeyen kokuları yok ediyor. Ürün sahip olduğu birçok özelliğiyle insan sağlığına katkıda bulunurken, kullanıcıların yaşam kalitesini de yükseltiyor. Seraoxicoat’un aktive edilmiş doğal elementlerin karışımından oluşan wözel formülü, kötü kokuları ve fazla nemi emerek, küf ve bakteri oluşumunu engelliyor. Ürün ayrıca, yanmaz özelliğiyle karbonmonoksit ve karbondioksit gibi çeşitli kimyasal gazların emilimini de sağlayarak olası tehlikeli yangınlara karşı da koruyucu özelliği taşıyor.
Kalebodur, Zorlu Center için özel ürün geliştirdi: Laminex RF Mimarlar ve tasarımcılara özel ürünler sunan Kalebodur, Türkiye’nin en önemli projelerinde yer almaya devam ediyor. Kalebodur, Zorlu Center ve EAA-Emre Arolat Mimarlık ile ortak çalışmalar sonucunda; peyzaj alanlarının yükseltilmiş döşemelerinde seramik kullanımı için yepyeni bir ürün olan “Laminex RF”yi geliştirdi. narak, ürünlerin birbirine lamine edilmesiyle üretilen “Laminex RF”; ekstra dayanıklı, dış mekanlarda yükseltilmiş döşeme yüzey kaplama elemanı olarak veya zemin uygulamalarında kullanılabiliyor. “Laminex RF” ürünleri, mimari ofisin tercihi olan Kalebodur’un Hekla gri, Divan Stone gri ve İkon bej ürünleri kullanılarak tasarlandı.
EN İNCE PORSELEN SERAMİK “KALESINTERFLEX”
İnovatif ürünleri ile mimari projelerin çözüm ortağı Kalebodur, Türkiye’nin olduğu kadar Avrupa’nın da en gözde projelerinden Zorlu Center’ın tercihi oldu. Kalebodur’un yenilikçi ürünleri, Zorlu Center’ın peyzaj alanlarındaki yükseltilmiş döşemelerinde, Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde, Metro Bağlantı Tüneli’nde ve Zorlu
78
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Center Alışveriş Merkezi’nin ıslak hacimlerinde kullanıldı.
ZORLU CENTER’A ÖZEL, EKSTRA DAYANIKLI “LAMINEX RF” Mukavemeti çok yüksek, üzerinde forklift ağırlığını taşıyabilecek bir malzeme talebi doğduğu için, iki porselen seramiğin arasına fiber cam elyaf uygula-
Ayrıca, Dünyanın en gelişmiş salonlarına ve teknolojisine sahip Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nin ters tavan, iç cephe ve zeminlerde, 1 metreye 3 metre ebatlarında ve sadece 3 milimetre kalınlığındaki porselen seramik levhası olan Kalebodur’un “Kalesinterflex” ürünü tercih edildi. Kalebodur’un esneyebilen ürünü “Kalesinterflex”, aynı zamanda Zorlu Center’ın Metro Bağlantı Tüneli’nde de uygulandı. Projenin Alışveriş Merkezinin ıslak hacimlerinde ise farklı ebatları ve modülerliği ile tercih edilen “Rainbow Plus” ürünü kullanıldı.
nsektörü e j a l a b ve am n önd Yalıtım ara Bölgesi’ni n m ola de Mar uluşlarından ur gelen k 3 hedeflerini 02 y EPSA, 2 k için çalışta ma oluştur i. ed düzenl
EPSA Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özdemir
EPSA çalışanları geleceğe ışık tutmak için bir araya geldi Yalıtım ve Ambalaj Sektörü’nün önde gelen firmalarından EPSA, Sheraton Otel’de düzenlenen çalıştayda personeliyle birlikte yeni dönem projelerini ve 2013 hedeflerini masaya yatırdı. Çalıştayda konuşan EPSA Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özdemir, firma olarak takım çalışmasına önem verdiklerini bugüne kadar elde ettikleri başarıları da bu sayede kazandıklarını söyledi. EPSA’nın kurulduğu günden beri sektörde yeniliklerin ve ilklerin öncüsü olduğuna işaret eden Özdemir, “Firma olarak yönetim süreçlerinde her bir personelimizin ve ekip arkadaşımızın görüş ve önerilerini dikkate alıyoruz.
80
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Bireysel çabaların kurumları belli noktalara kadar taşıdığını ama daha ileri götüremediğini çok iyi biliyoruz. İşte bu yüzden biz EPSA’da takım ruhuna birlikteliğe ayrı bir önem veriyoruz” dedi. Özdemir, iş süreçlerinde sinerjinin başarı için olmazsa olmaz bir unsur olduğunu ifade etti. Özdemir, “Personelimizin ortak hedefler için çalışmalarını sağlamak için o ortak hedeflerin bizzat çalışanlarımız tarafından belirlenmesi gerekiyor. Bir marka olan EPSA’nın bundan sonraki hedeflerini belirlemek için çalışanlarımızla fikir telakkisinde bulunmanın gerekli olduğunu düşünüyoruz” dedi. Özdemir, “Ortak görüş yaratmak, ortak
sorunlara çözüm bulmak, daha iyiye ulaşmak, gelişmek için neler yapılması gerektiğini ve ortak hedefler belirlemek için tüm EPSA çalışanlarının fikri bizim için çok önemli. Burada toplanmamızda bunun bir ispatı zaten” dedi. Özdemir’in konuşmasının ardından yapılan çalıştayda EPSA Personeli firmanın Vizyon ve Strateji Belgesi’nin oluşması için ter döktü. Düzenlenen programın sonunda çalıştay sonucunda ortaya çıkan görüşler tartışılarak, ortaya çıkan ortak kanaatler kayıt altına alındı. Düzenlenen çalıştayda EPSA’nın 2023 yılında dünya çapında bir marka olma hedefiyle çalışmalarına ağırlık vermesi kararlaştırıldı.
Spor sahalarının zeminini Tarkett ile tasarlamak artık elinizde Tarkett, yenilikçi zemin kaplamaları ve spor yüzey çözümlerinde bir dünya lideri olarak, projeniz için dinamik renklere sahip yepyeni bir PVC spor serisi sunuyor. Üstelik, Saha Tasarımcısı programı ile bu renkleri zemine döşemek mümkün! Dünya çapında birçok spor kompleksinde kullanılan Tarkett Sports, günlük egzersiz yapan kişilerden, zorlu müsabakalarda oynayan sporculara kadar her seviyede kullanıcıya güvenli ve konforlu bir zemin sunar. Bu teknik detayların ötesinde Tarkett Sports, spor sahasına enerji katacak canlı renklerden ahşap desenlere kadar birçok seçeneğe sahiptir. Seçilecek en doğru renklerle dinamik bir saha oluşturabilir, tesisin kimliğini ortaya çıkarabilirsiniz. Bir spor sahası zemini seçerken dikkat edilmesi gereken 10 koşulun hepsini Tarkett’de bulacaksınız: EN 14904 Avrupa standardı, 5 farklı kalınlık, alt zemin önerileri, 2 mt. rulo eni ile %30 daha az kaynak alanı, TopCLEAN XP yüzey koruması ile uzun dayanım, 32 yeni dinamik renk, 10 yıl garanti, %100 geri dönüştürülebilir içeriğiyle çevreci, düşük VOC değeriyle insana dost. Tarkett Saha Tasarımcısı ile, geniş PVC spor zemin çözümlerimizden oluşan Omnisports serisini basketbol, hentbol ve voleybol sahalarının zeminine uygulayabilirsiniz. Böylece beğendiğiniz
82
YAPI MALZEME - KASIM 2013
renklerinden istediğiniz kombinasyonu sahanın tüm zemininde görebilirsiniz. Sahayı ister 4 farklı renge boyayabilir veya farklı renkteki spor çizgileriyle alanı ayrıştırabilirsiniz. Dilerseniz, saha
ortası yuvarlağına ve saha kenarına projenize uygun logoyu yerleştirebilirsiniz. Renklere karar verdikten sonra spor sahasını ister seyircili, ister seyircisiz seçebilirsiniz.
Tyvek FireCurb, güvenlik ve sürdürülebilirlik performansında kilit rol oynuyor Norveç’in sert iklim koşulları altında, Lerkendal Otel ve Kongre Merkezi’nin güvenlik ve sürdürülebilirlik performansını arttırmak için DuPont Tyvek FireCurb tercih edildi.
Norveç, Trondheim’de bulunan ‘Lerkendal Stadion’ kompleksinin etkileyici bir bölümü olan Lerkendal Otel projesi, stadyumu evi gibi gören Rosenborg Futbol Kulübü’nün görkemli tarihi doğrultusunda başarı için önemli bir hedef olarak belirlendi. En yüksek güvenlik, verimlilik ve sürdürebilirlik
84
YAPI MALZEME - KASIM 2013
standartlarının benimsendiği 35,000 metrekarelik alan ve 75 metrelik yüksekliğe sahip 20 katlı yapı, en son teknolojiye sahip sosyal ve konferans tesislerinin yanı sıra 400 odayı kapsıyor. Aslında proje, dünyanın en enerji verimli otelinin tasarlanmasıyla ‘şampiyonluk’ seviyesine gelmeye çabalıyor.
Bu geleceği düşünen proje, hem inşa süresince hem de kullanım sırasında uzmanlık ve binayı koruyacak yenilikçi çözümler gerektiriyor. İç mekan konforunu arttırırken karbon ayak izini en aza indirmek bir yana, tasarımdaki diğer önemli unsur konaklayan kişilerin güvenliğidir; ve yapı DuPont Tyvek FireCurb Housewrap ile her iki unsuru yerine getiriyor. Sektöre öncülük eden bu yeni yapı ürünü, rekabetçi bir fiyatta yüksek teknoloji ürünü nefes alan su yalıtım örtüsü sunan çevre dostu ve çığır açan bir çözüm sağlamakla birlikte yangın güvenliğini arttırmak ve yangın hasarlarını azaltmak için tasarlanmış patentli bir teknolojiye sahip bulunuyor. Hava sızdırmazlık, ısıl performans ve nem kontrolü konularında uyulması gereken koşulları karşılamak için bina giydirmesinde, Isola (DuPont Tyvek ürünlerinin Norveç, İsveç ve Danimarka distribütörü) tarafından şantiye içinde ve dışında teknik destek ile birlikte tedarik edilen ve Norveçli güvenlik danışmanı COWI AS tarafından onaylanan 12,000 metrekare DuPont Tyvek FireCurb Housewrap kullanıldı. Bu DuPont ürününün kullanılması ayrıca cephe yapısının içerisinde alevin yayılmasını ve yangın hasarını kısıtlıyor; yangın anında imkan dahilinde hayat kurtarıyor. DuPont Tyvek’in (uzun ömürlü iklim koruması, verimli buhar difüzyonu ve enerji verimliliği gibi) bilinen özelliklerine üstün alev geciktirme performansının eklenmesiyle ortaya çıkan DuPont Tyvek FireCurb, polimer esaslı maddelerin tutuşma özelliğini azaltmak izin yenilikçi bir teknolojinin kullanıldığı bu dış cephe giydirmesi boyunca yangının yayılmasını imkan dahilinde kısıtlar ya da durdurur. Bu üründe halojenlerin yerine tutuşturma kaynağı ile temas halinde kavruk tabaka oluşumuna katkı sağlayacak fosfor içeren bir madde kullanılmıştır. Bu ince kömürleşen polimer tabakası, yüksek alev geciktirici özelliği olan bir
bariyer oluşturur ve yanıcı maddelerin ateşe salıverilmesini yavaşlatır. Ortamda yanıcı madde olmadığında, alev yalıtım örtüsü üzerinde daha yavaş ilerler ya da tamamen söner; insan sağlığı açısından diğer hayati avantajı ise yalıtım örtüsü en sonunda yansa bile daha az duman çıkarır. Titizlikle test edilen DuPont Tyvek FireCurb Housewrap, EN13501-1’e göre B-s1,d0 yangın sınıfındadır. Hafif, dayanıklı ve uygulaması kolay DuPont Tyvek FireCurb Housewrap, Trondheim’in 100 km doğusundaki Skanska’nın tesisinde yapının dış cephe giydirmesine ‘önceden kaplanmış’ şekilde uygulandı, paneller dikkatlice birleştirildi. Isola’dan Hans Olav Bømark: “DuPont’un bu inovatif yeni su yalıtım örtüsü, üst düzey yeni bir gelişim amacıyla yangın güvenliği ile ileri ısı verimliliği ve iç
86
YAPI MALZEME - KASIM 2013
mekan konforu özelliklerini en iyi şekilde birleştirme ihtiyacımıza en iyi cevap veren ürün oldu. Uygulaması kolay ve basitti. DuPont Tyvek FireCurb nefes alan su yalıtım örtülerine her uygulamamızda güveniyoruz” diyerek ürünü ve uygulamayı değerlendi. Yangın danışmanı olarak görevlendirilen COWI AS’tan Elin Tørlen Lønvik ise: “Bu projenin risk analizinde, yapının yüksekliğinden dolayı dış cephede yayılan harici bir yangının kontrol edilmesi ve söndürülmesinin oldukça zorlu bir durum olacağı endişesi üzerinde duruldu. Böyle bir yangın olasılığı düşük olsa bile bu durum oldukça ciddi sonuçlara sebep olabilir. Bu yüzden cephe tasarımı ve malzemeleri için özel gerekliliklerin yüklenmesi zorunluydu” dedi ve devam etti: “Lerkendal Otel, Norveç ölçülerine göre normal ve
mevcut kodların ötesinde, risk durumları kapsamı dışında kalan bir yüksekliğe sahiptir. Bu yüzden cephede kullanılan malzemelerin nitelik şartları, esnek rüzgar bariyerleri belirlenmesi anlamında zorlu görevler tanımlanarak kuvvetlendirildi. Bazı membranlar, her ne kadar özkütle gereklerini karşılamakta yardımcı olsa da çoğu kolay parlayan, hızla yanan ve yanan damlalar oluşturan malzemelerden imal edildikleri için yangın güvenliğini olumsuz anlamda etkilemektedir. Bu sebeple müteahhit firma Hent AS, tüm gerekli şartları karşılayan belgeli bir ürün bulduğunda çok memnun olduk ve pazarda şu an EN 13501-1 standartlarına göre B-s1,d0 yangın sınıfında, rüzgar geçirmez esnek bir ürün olarak bulunan bu ürünü pozitif olarak değerlendirdik.”
Dış cepheler için dekoratif çözümler Yeni yapıların yanı sıra eski yapılarda da kullanılabilen Blue’s Decor dış cephe profilleri, binalara estetik bir görüntü kazandırarak değerini artırıyor. Marka; doğadan, moda ve trendlerden, farklı kültürlerden, kısaca yaşamın her alanından ilham alarak tasarlanan öğeleri dış cephelere yansıtıyor… Blue’Safe Mavi Kale; ısı yalıtım sistemleri ile binalarımızı olumsuz hava şartlarına karşı korurken, Blue’s Decor dekoratif dış cephe profilleri ile estetik bir görüntüye kavuşturuyor. Yeni yapıların yanı sıra eski yapılarda da kullanılabilen Blue’s Decor dış cephe profilleri, hafiflikleri sayesinde uygulandığı binalara ek bir yük de getirmiyor. Dekoratif dış cephe elemanlarının üzerinde yer alan çimento veya akrilik esaslı sıva tabakası ise güneşteki UV ışınlarına karşı koruma özelliği göstererek yaşlanma riskini de ortadan kaldırıyor. Blue’s Decor ile yenilenen binaların yüzü gülerken, Blue’Safe Mavi Kale’yi tercih edenler kârlı çıkıyor. Benzer uygulamalara kıyasla çok daha ekonomik olan Blue’s Decor’un dekoratif eleman-
88
YAPI MALZEME - KASIM 2013
ları üretim teknolojisinin getirdiği avantajlar ile projelere özel tasarlanıyor. Ekstra maliyet getirmeden ve hızlı bir şekilde üretilebilen Blue’s Decor dekoratif dış cephe elemanları; silme ve saçak profilleri, köşe profili, sütunlar, kaideler, harpuştalar, söveler ve çeşitli aksesuarlardan oluşuyor. Dekorasyon denilince akla sadece binaların içinin gelmediğini belirten Blue’Safe Mavi Kale iş ortaklarından Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Binanın içi kadar dış cephesinin de önemini fark eden tüketiciler sayesinde biz sektör üreticileri de yeni ve farklı çözümler arıyoruz. Blue’s Decor dış cephe çözümleri binaların dış cephelerini hava koşullarına karşı korurken aynı zamanda estetik bir görüntü ka-
zandırıyor” diye konuştu. Blue’s Decor markasının yaratım süreci ile ilgili bilgi veren Blue’Safe Mavi Kale iş ortaklarından Mardav Genel Müdürü Levent Pelesen ise, “Blue’Safe Mavi Kale markası olarak tüketicilerin yüzünü güldürecek işlere imza atmayı çok önemsiyoruz. İmajın son derece önemli olduğu günümüz dünyasında artık binalarımızın da bir kimliği var. Yapı sektörünün gelişimine paralel olarak binaların dış görünümünde estetik kaygıların önem kazanmasından hareketle Blue’s Decor’u yarattık. Bugüne kadar Türkiye’nin birçok bölgesinde prestijli konutların dış cephelerini Blue’s Decor ile süsledik. Bundan sonraki dönemlerde de estetik değeri yüksek binalar için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
(soldan sağa) José Falcão Mena, Julien Martin, João Correia de Sampaio, Maxence Liagre ve Vitor Nogueira.
SONAE Sierra, Reval’le Türkiye pazarına girdi 4 kıtada yaptığı yenilikçi AVM yatırımlarıyla dikkat çeken SONAE Sierra, Reval ile ortaklık yaparak Türkiye pazarına giriyor. SONAE Sierra, dünyada AVM yatırım, yönetim, geliştirme ve danışmanlık hizmetleriyle tanınıyor. 4 kıtada ve12 ülkede faaliyet gösteren ‘uluslararası alıveriş merkezi uzmanı’ Sonae Sierra AVM’ler için yönetim ve mülkiyet danışmanlığının sınırlarını çiziyor. 1989 yılında Portekiz’de kurulan şirket bugün dünya genelinde 73 AVM’yi yönetiyor. Aynı zamanda da 47 AVM’nin de sahibi. Sonae Sierra, 5.8 milyar Euro’luk pazar değerine sahip AVM portföyüyle toplamda 2.3 milyon m2 kiralık alanı ve 8 bin 500 kiracıyı yönetiyor. Sonae Sierra, AVM’ler için geliştirdiği inovatif ürünlerle ve AVM yönetimi konusunda 120’den fazla uluslararası ödül almaya hak kazandı.
TÜRKİYE’DE ADI SIERRA REVAL Herkesin AVM’ler ile ilgili kafası karışıkken, dünya AVM yönetim danışmanlığı devi Sonae Sierra uzun zamandır takip ettiği Türkiye’ye Reval’in eşliğinde girdi. Türkiye pazarının saygın AVM danışmanlık şirketlerinden Reval ile güç birliği yapan Sonae Sierra, “global
92
YAPI MALZEME - KASIM 2013
tecrübesini yerel deneyimle birleştirerek” Türkiye’deki AVM’lere “Sierra Reval” ile farklı bir nefes getirecek. Sierra Reval, Türkiye’de çevreyi dikkate alarak orijinal temalar ve özgün konseptler geliştirecek projeleri devreye sokmaya hazırlanıyor. Bunları yaparken de; Türk insanı ile güçlü ve eşsiz ilişkiler kurarak, müşteri beklentileri tamamen karşılamayı hedefliyor. Sierra Reval yeni kurulacak bir AVM’de ya da hizmette olan AVM’lere, kiralama, portföy yönetimi, çalışan desteği, dizayn ve tasarım desteği, aktivite planlama gibi pek çok başlık altında entegre çözümler sunacak. Trendleri yorumlayarak, geleceğin AVM’lerini tanımlamada öncülük eden Sonae Sierra Türkiye’deki misyonunun şöyle açıklıyor: “360 derece hizmet yaklaşımı ile giderleri minimize etme, gelir ve sermaye değeri artırmayı sağlayan benzersiz çözümleri müşterilerine sunarak, sürdürülebilir değer oluşturmayı amaçlamak.”
Sierra Reval, arka arkaya batan ya da form değiştiren AVM’lerden sonra, diğerleri için başarının pusulası olmaya ve yeni kurulacak AVM’lerin de doğru başlangıçlarla yola devam etmesini sağlamaya hazırlanıyor. Sierra Reval için; olağanüstü bir ticaret merkezi için, sahipleri, kiracıları ve toplum için değer oluşturan uzun süreli, karlı ve müreffeh bir merkez oluşturmak gerekiyor. Bu merkezlere kiracıları çekmek ve tutmak içinse, onların değişen ihtiyaçlarına sürekli uyum gösteren bir hizmet ve yönetim anlayışı gerekiyor. Ziyaretçiler için ise; eşsiz temalı merkezler, doğru marka karması, sosyal alanlar ve eğlence merkezleri gerekiyor. Sierra Reval şuanda İstanbul’da Brandium AVM’yi kiralıyor. Şirket, Ereğli, Ankara, Antalya Kepez, Diyarbakır’da AVM projelerine başlamış durumda. Yine Sierra Reval olarak Kuşadası’nda meydan şeklinde bir AVM projesine de başladı.
Zorlu mevsim şartlarına dayanıklı weber.tec Superflex D2 Endüstriyel yapı harçlarında dünya lideri Saint-Gobain Weber’in çimento esaslı su yalıtım ürünü “weber.tecSuperflex D2” hava şartlarından bağımsız hızlı priz alma özelliği ile sonbahar ve kış aylarında da kolay kullanım olanağı sağlıyor. Zorlu iklim koşullarına dayanıklı weber. tec Superflex D2, hava şartlarından bağımsız maksimumda yirmi dört saatte priz alabilme özelliğiyle, tüm yapıların; tüm yapıların iç ve dış mekanlarında, özellikle temel ve bodrum duvarları, teraslar, su depoları, yüzme havuzları ve ıslak mekanlarda; zemin rutubetine, sızıntı sularına, pozitif ve negatif su basıncına karşı yalıtım malzemesi olarak kullanılıyor. Yüksek elastikiyet dayanımı sayesinde -20 C’de bile özelliğini kaybetmeyen ürün her türlü hava koşuluna uygun kullanım özelliği ile rüzgar ve güneş altında dahi büzülmeden çatlaksız priz alabiliyor. Yüksek yüzey mukavemetine sahip ürün, ayrıca; dona, sülfata ve UV’ye karşı dayanım özelliği gösteriyor.
94
YAPI MALZEME - KASIM 2013
SAINT GOBAIN GRUBU DÜNYANIN İLK 100 ŞİRKETİ ARASINDA Saint-Gobain Weber, dünyanın ilk 100 şirketi arasında yer alan Saint-Gobain Grubu’nun endüstriyel harçlar alanında faaliyet gösteren şirketidir. Seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları, dış cephe boya ve kaplamaları, dış cephe ısı yalıtım sistemleri, su yalıtım ürünleri, tamir -tesviye ürünleri ve iç cephe boyalarıyla geniş bir ürün portföyüne sahip olan Weber, Türkiye’de 1998 yılından beri faaliyet göstermektedir. Maxit Grubu’nun Mart 2008’de Saint-Gobain tarafından tüm dünya genelinde satınalınması sonrasında beton, tamir ve koruma sitemleri, şantiye genel malzemeleri,
mastikler ve zemin sistemleri gibi yeni ürün gruplarını da portföyüne ekleyen Weber, Türkiye’de toplam 5 fabrika, 8 bölge temsilciliği , 600’ü aşan bayi ve güçlü satış ekibi ile hizmet vermektedir. Weber, bir ilke olarak benimsediği yeni ve rekabetçi çözümler hedefleyen yapısını müşteri memnuniyetini önde tutarak ISO 9001:2008 belgesi ile tescillemiştir. Müşterileri için “kaliteli ürün ve üstün hizmet anlayışı”nı benimsemiş olan Weber, “insana ve yaşadığı çevre”ye verdiği önemi de gösterebilmek için ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ile OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi’ni tüm tesislerinde yapılandırarak mevcut ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi’ne entegre etmiştir.
Isı yalıtımında kusursuz mantolama:
Mantostone Mantostone, ısı yalıtım levhası yapıştırma ve sıva harcında standartların üzerine çıkarak, daha hafif, daha dayanıklı ve uzun ömürlü mantolama imkanı sunuyor. Yapı sektörünün öncü markası Kale, inşaat sektörüne yönelik ürün gamında yeniliklere imza atmaya devam ediyor. Kale’nin geliştirdiği taşyünü levhası hafif yapıştırma ve sıva harcı olan Mantostone, yüzde 40 daha hafif ve daha düşük su emme özelliği ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Yüksek esneklik ve tutunma gücüne sahip, nefes alabilen, hava koşullarına, suya ve darbelere karşı dayanıklılığıyla farklılık yaratan Mantostone; uygulamada sağladığı kolaylıklarla da yapıştırma ve sıva harcı olarak sektöre yenilik getiriyor. Mantostone; sahip olduğu metrekarede 6 kg tüketim değeriyle, standart yapıştırıcı ve sıva tüketimi olan
96
YAPI MALZEME - KASIM 2013
metrekarede 10 kg olan tüketime göre yüzde 40 daha az yapıştırıcı ve sıva harcı kullanma imkânı sunuyor. Taşyünü ısı yalıtım levhası ile yapılan standart mantolamanın ağırlığı metrekarede 17,5 kg’lara çıkarken; Mantostone, bu ağırlığı metrekarede 13,1 kg’a çekip, yüzde 25 daha hafif uygulama sunuyor. Kale’nin bu yıl pazara sunduğu Mantostone’un standart yapıştırıcı ve sıvalara göre çok daha kolay ve hızlı uygulama kolaylığı sayesinde, taşyünü levhalar ile daha sağlam, dayanıklı ve uzun ömürlü mantolama yapılıyor. Montostone, daha az tüketim sağlamasının yanı sıra nakliye açısından da avantajlı olmasından dolayı çevreye katkıda bulunuyor.
Türkiye’de Sanayi ve Lojistik Gayrimenkul Pazarı Türkiye geniş bir tüketici kitlesine ulaşım kolaylığı ve önemli pazarlara yakınlığı nedeniyle coğrafi avantajının yanı sıra demografik yapısı, nitelikli iş gücü ve ekonomik gelişme hızı nedeniyle birçok sektörde uluslararası sanayicilerin gözde bölgelerinden biri olarak bölgesel üs olma yolunda hızlıca dönüşmektedir. Kamu altyapı yatırımlarının artması ile birlikte yerel sanayicilerin yanı sıra uluslararası sanayici ve yatırımcıların ilgisinin daha da artmasının beklendiği Türkiye’de; üretim, perakende ve son zamanlarda e-ticaret sektörlerinin bü-
98
YAPI MALZEME - KASIM 2013
yümesiyle birlikte lojistik hizmetlerine ve stratejik konuma sahip nitelikli lojistik tesislerine talep de artış gösteriyor. Dünya Bankası’nın lojistik sektörüne ilişkin yayınladığı Lojistik Performans Endeksi çalışmasında küresel kıyasla-
malarda Türkiye’nin son 6 yıl içerisinde 34. sıradan 27. sıraya yükselmesi de bunun bir göstergesidir. Lojistik hizmetler açısından, geniş kapsamlı tedarik zinciri çözümlerini destekleyecek lojistik tesislerin niteliği ve
Tuğra Gönden Cushman & Wakefield Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi
kalitesi (örneğin otomatik raf sistemlerine uygun tavan yükseklikleri, kolon aralıkları, yüksek kapasiteli forkliftlere uygun zeminler, yangın güvenliği vb.) ciddi bir önem kazanıyor. Bununla birlikte yüksek maliyetli otomatik raflama ve dağıtım sistemlerini barındıracak, uzun dönemli ve sürdürülebilir operasyonları destekleyecek stratejik çözümler adına büyüme esnekliği sağlayabilecek geniş tesislere ihtiyaç artıyor. Dünyanın birçok yerinde bulunan lojistik parkları veya lojistik köyleri ise ülkemizde yok denecek kadar az sayıdadır. Geçmişte talebin büyük bir payını yerli kullanıcılar oluştururken uluslararası kullanıcıların talebi de gittikçe artıyor ki bunların arasında Türkiye’de uzun yıllardır faaliyet gösteren DHL, UPS ve TNT gibi küresel lojistik oyuncuları yer alıyor. En önemli sanayi ve lojistik bölgelerinden, 5.000.000 m2’yi aşkın sanayi ve lojistik alanı olan Kuzey ve Doğu Marma-
ra bölgesi, İzmir ve Ankara’nın yanı sıra Güney Marmara Bölgesi ve Bandırma, Adana, Tarsus ve Mersin bölgeleri de önem kazanıp gelişmeye devam ediyor. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) gerek alt yapı ve teşvikler gerekse imar durumu ve ruhsat süreçlerinden ötürü tercih ediliyor fakat bazı OSB’lerdeki faaliyet kısıtlamalarından dolayı lojistik şirketleri çoğu zaman bu bölgelerde faaliyet gösteremiyor. Birçok bölgede yerleşim alanlarının genişleyerek şehirlerin büyümesi ve hız kazanan kentsel dönüşüm projeleri arsa fiyatlarının artmasına dolayısıyla sanayi ve depolama alanlarının da şehir dışına kaymasına sebep olurken, bu eğilimin orta vade de devam etmesi bekleniyor. İmar ve mülkiyet durumu, arazi şekli ve arsa fiyatlarından ötürü çoğu zaman çok katlı ve nispeten küçük alanlı tesisler yapılsa da bu durum verimli kullanım açısından çok tercih edilmiyor. Bu nedenle lojistik alanların orta vadede de kısıtlı olması öngörülüyor. Türkiye’nin halen gelişmekte olan lojistik gayrimenkul sektöründe yatırım işlemleri konut, ofis ve perakende sektörleri ile kıyaslandığında oldukça kısıtlıdır. Lojistik gayrimenkul konusunda uzmanlaşmış müteahhitlerin sayısı
yok denecek kadar az olmakla birlikte toprak sahipleri tarafından da az sayıda proje geliştirilebiliyor. Gebze veya Hadımköy gibi lojistik kullanımı için gözde bölgelerde arsa fiyatları $300-400/m2 seviyelerinde seyrediyor. Ancak yatırım amaçlı lojistik tesisi geliştirmek isteyen bir müteahhitin, elde edebileceği kira ve yatırım getiri oranları ile inşaat maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda, lojistik imarlı bir arsaya $150-200/m2’den fazla ödeyebilmesi mümkün görünmüyor. Bu nedenle mevcut nitelikli lojistik tesis arzının çoğunluğu mülk sahipleri tarafından kullanılıyor ve dolayısıyla kiralık seçenekler de azalıyor. Kalan kiralık seçeneklerin ise birçoğu uluslararası standartlara uygun olmadığından tercih edilmiyor. Nitelikli lojistik alanların kısıtlı olması ve yeni projelerin de az sayıda olması kiraların yüksek seviyede seyretmesine neden oluyor. Lojistik pazarında kullanım amaçlı kiralama ve satın alımların, yatırım amaçlı satın alımlardan daha yoğun olmaya devam etmesi öngörülüyor. Ancak artan talep ve kısıtlı projeler ile birlikte lojistik yatırım pazarı gelişmek zorundadır. Bu nedenle orta – uzun vadede yabancı yatırımcıların ortaklık veya doğrudan yatırım ile harekete geçmeleri bekleniyor. YAPI MALZEME - KASIM 2013
99
İDA Seramik ile banyolar daha canlı Yenilikçi tasarımları ve zengin ürün seçenekleriyle tüketicilerin hayallerindeki mekânları keşfetmelerini sağlayan İDA Seramik, Mila serisinde doğanın tüm dokularını buluşturduğu benzersiz fon ve dekorlarıyla banyolara canlılık kazandırıyor. Kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik tasarımlarıyla sektöre yenilikçi bir bakış kazandıran İDA Seramik, Mila serisiyle banyoların atmosferini değiştiriyor. Deri dokusundaki gösterişli fonlarını çiçekli ve ışıltılı dekorlarıyla birleştiren Mila serisi, doğanın tüm dokularını banyolara taşıyor. Daha sade bir banyoya sahip olmak isteyenler için ise ince çizgili kendinden ışıltılı fon alternatifleri sunan Mila serisi, canlı renkleriyle baharın güzelliğini ve coşkusunu evlere getiriyor. İDA Seramik’in, duvarda 20x60 ebatlarında fon ve dekorla-
100
YAPI MALZEME - KASIM 2013
ra sahip Mila serisi; beyaz, mavi, kırmızı ve siyah renk seçenekleriyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor. Son yıllarda satış ağını genişleterek birçok bölgede tüketicilerin bilinçli tercihi haline gelen İDA Seramik’in başarısının altında, evini yenilerken akılcı bir seçim yapmak isteyen tüketicileri en iyi anlayan marka olması yatıyor. Dekorasyon trendlerini yakından izleyen tasarım ekibiyle, portföyünü sürekli güncel tutarak yeni ürünlerini pazara başarıyla sunan bir marka olan İDA Seramik, rakiplerine göre çok daha iddialı ürünlerle pazarda yer alıyor.
Yüzer gibi banyo keyfi: Duravit Nahho Kanodan esinlenilerek tasarlanan, hiçbir noktasına temas etmeden yüzer gibi gevşeme imkanı sunan küvet Nahho, arınma ve dinlenme ritüeline yeni bir boyut kattı.
Duravit, ünlü tasarım grubu EOOS ile birlikte eşsiz bir tasarıma imza attı. Kanodan esinlenilerek tasarlanan, hiçbir noktasına temas etmeden yüzer gibi gevşeme imkanı sunan küvet Nahho, arınma ve dinlenme ritüeline yeni bir boyut kattı. EOOS, Arkaik modellerden esinlenerek yeni tasarımlar hazırlayıp ve bu tasarımları ileri teknoloji ürünlerine dönüştürüyor. Nahho, işte bu yaklaşımın sonucunda oluşturulan ve çok güçlü duygusal çekiciliği olan en yeni tasarım. Kullanıcıya tam bir gevşeme haline geçerken ağırlıksızlık hissinin keyfini çıkartma ayrıcalığı sunan Nahho, küvet içinde sanki bir kanodaymış gibi hissettirmek için tüm özel şartlara sahip. En önemli ön şart tamamen gevşemiş, başka bir deyişle, tamamen uzanmış durumda olmak. Bunun için Nahho’da “ormancı” boyunluğundan ilham alınarak yapılmış özel bir kafa yastığı da unutulmamış. “Ormancı” uyurken başı yerden yüksekte tutmak, zararlılardan ve haşerelerden korunmak için eski zamanlarda Etiyopya’da kullanıyordu. Tasarımcılar bu eski modele dayanarak banyodaki kişinin boynunu anatomik bir eğimle nazikçe kavrayan, böylece gövdeyi suyun üstünde tutan “modern bir ormancı” tasarladı. Kulaklarının suya girmesini tercih edenler, ormancının alt kısmını çıkararak küvete biraz daha dalabilir. Özel geliştirilmiş ses modülü, işitsel keyfi tamamlamamak için hazırlandı. Ses modülünde mp3 çalar ya da cep telefonu gibi bir ses kaynağıyla bağlantı kurmak, şarkı ve ses düzeyi seçimini yapmak için Bluetooth kullanılıyor. Küvetin kendisi de yankılayıcı gövde görevi görüyor. Ses, küvetin yapısındaki ses dönüştürücüler aracılığıyla iletiliyor. Böylece Nahho suyun üstünde ve altında, sesten ve müzikten en iyi şekilde keyif almanızı sağlıyor. Böyle yüzer halde suda uzanmış olarak arka planda hafif bir müzik dinlemek, mutlak gevşemeyi sağlamanın mükemmel yolu. Günbatımı ışığının sudaki davetkar oyununu özleyenler küvetin özel aydınlatmasından da büyük zevk alacaklar.
102
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Mutfaklarda estetik ve işlevselliğin birlikteliği
Almanya’nın dünyaca ünlü eviye ve armatür ustası Blanco, mutfaklara yenilik ve yüksek standartlar sunmaya devam ediyor. Blanco, en son tasarımı Modex ile bir kez daha mutfaklarda devrim yapıyor. Kübik stili ve yenilikçi çift drenaj sistemiyle 2012 Red Dot Uluslararası Tasarım Ödülü’nün sahibi olan Modex modeli, estetik tasarımının yanı sıra
104
YAPI MALZEME - KASIM 2013
mutfakta çalışma alanı oluşturan işlevselliği ile de dikkat çekiyor. Mutfakların olmazsa olmazı eviye ve armatürler, son yıllarda gerçekleşen teknolojik devrimlerle yepyeni özellikler kazanıyor. Mutfakta geçirilen zamanın büyük bölümünde kadınların en önemli yardımcısı olan bu ürünler, özellikle Blanco uzmanlığı ile birlikte modern mutfaklara yenilik, estetik ve konfor katıyor. Blanco’nun Red Dot Uluslararası Tasarım Ödüllü Modex modeli de mutfakların en son gözdeleri arasında yer alıyor. Modex, tasarım karakterini mutfakta ekstra kullanım alanları oluşturmak üzerine oluşturuyor. Bu sayede mutfaktaki çalışma alanından maksimum konfor ortaya çıkarmayı hedefleyen tasarım, bu görevini oldukça etkili
bir şekilde yerine getiriyor. Bununla birlikte kübik formundaki haznesi ile sıradan olmaktan çok uzak bir görüntü çiziyor. Modex, üstün tasarım özelliklerinin yanı sıra Blanco, Silgranit II koleksiyonunun parçası olarak hazırlanmış olağanüstü formu ve yüzeyi ile de yüksek ısıya, çizilmeye, lekelere, gıda asitlerine ve bakterilere karşı direnç gösteriyor. Blanco, Pazarlama Direktörü Tim Maicher, Modex modelini “Çarpıcı tasarımıyla ödül kazanan Modex, yüksek performans ve estetiği mükemmel bir uyum içinde birleştiriyor. Ayrıca entegre kesme tahtası gibi özel özellikleri ve kullanılabilir yüzey alanı ile mutfakta işlevsel olduğunu kanıtlarken yerden de maksimum oranda tasarruf sağlıyor.” sözleriyle anlatıyor.
Dağ evlerinin sıcaklığı dekorasyona taşınıyor NG Kütahya Seramik, dağ evlerinin sıcak atmosferini mekanlarına yansıtmak isteyen için Almera serisini oluşturdu. Almera dijital baskılı seramik karolar modern mekanlara doğal bir görünüm katıyor. Seramik modasında en yeni trendlerin öncüsü NG Kütahya Seramik, Almera serisi ile dekorasyona yeni bir soluk getiriyor. Dijital baskılı seramik karolar kullanıldıkları ortamlara doğal dokunuş katarak sıcak bir atmosfer oluşturuyorlar. Almera serisi, sırlı porselen, rölyefli ve mat yüzeyli dokuya sahip. 100x50 cm ölçülerindeki seri hem iç hem de dış mekan dekorasyonlarında tercih ediliyor.
Zehnder’in Charleston modeli Türkiye’de Dizayn radyatörler konusunda ‘Red Dot’, ‘Plus X Award’ gibi tasarım ödülleri sahibi olan İsviçreli yüksek kalitede ısıtma ekipmanları üreticisi Zehnder Group, multi-column tasarıma sahip Charleston modeli ile dizayn radyatör trendine yepyeni bir ufuk kazandırıyor. İlk üretimi 1930 yılında yapılan Charleston ürünü 82 yıllık bir deneyimin meyvesi. Retro tarzı ve 700 farklı renk seçeneği ve 3 Milyon’un üzerinde olasılığı ile öne çıkan Charleston; kolay temizleme, yüksek güvenlik ve yüksek verim özellikleriyle dikkat çekiyor. Charleston Klasik, Charleston Completto, Charleston Retrofit, Charleston Klinik, Charleston Bech ve siparişe göre açılı oval uygulama seçenekleri (made to measure) olan ürünün Alman Üniversiteleri tarafından onaylanan hijyen sertifikası da bulunuyor. Yüksek hijyen standartlarına göre tasarlanan bu çok özel ürün ile ev, ofis, okul, klinik ve hastane gibi yoğun vakit harcanan alanlarda hem görsel hem uzun ömürlü hem de verimlilik açısından büyük kazanç elde etmek mümkün.
106
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Graniser’den yaşam alanlarına yeni seri Graniser, yeni ürünleri ile yaşam alanlarınızın vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Graniser, doğanın esintilerini yaşam alanlarında görmek isteyenlere yeni bir seri sunuyor. Doğa kadar gerçek, doğa kadar dayanıklı yeni serisi Toscano ile Graniser, eskitilmiş ahşap dokusunu evinize taşıyor. Parlaklığı ve renk alternatifleriyle mekanlara ferah bir görünüm sağlayan serinin, bianco, grigio ve nut renkleri bulunuyor. Ayrıca, 45x90 ebatlarında olan seri, çizilmeye karşı dayanıklılığı ile tüm yaşam alanlarınızda rahatlıkla kullanılabiliyor.
Doğal ahşaptan ayırt edilemeyen seramik: w Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle mimarların oluşturuculuklarına hitap eden Kalebodur, mimarinin vazgeçilmez malzemelerinden biri olan ahşabın benzersiz dokusunu, Madera serisinde seramiğe yansıtıyor. Doğal parkeye uyumu ve sunduğu pek çok farklı varyasyon sayesinde Madera serisi, gerçek ahşabın renk ve dokunuşunu hissettiriyor. Ahşabın sahip olamayacağı dayanıklılığı ve uzun ömürlü yapıyı seramikle yaşam alanlarına taşıyan Madera, şık ve modern çözümler arayan tüketici ve profesyonellere hitap ediyor. Kaymaz yüzeyi ve porselen yapısı ile yoğun trafiğin olduğu alanlar için de ideal bir seçim olan Madera, 12x120, 20x120 ve 30x120 cm gibi ince-uzun ebatları ve 5 farklı renk seçeneği ile farklılık oluşturuyor.
Seramik vitrifiye ile buluştu Türk seramik sektörünün öncü markası Seramiksan, seramik karo üretimine vitrifiye ürünlerini ekledi. Seramiksan’ın vitrifiye serisi modern ve şık tasarımı ile dikkat çekiyor. Seramiksan yeni vitrifiye ürünleriyle banyodaki güzelliği tamamladı. 2011 yılında temeli atılan ve geçtiğimiz aylarda üretime başlayan Seramiksan Vitrifiye Fabrikası, üretim teknolojisi, inovatif ürünleri, enerji tasarrufu, çevreye ve çalışanına duyarlılık konularında dünya lideri konumunda. Seramiksan vitrifiye serisi ile kaliteli yaşam için gerekli tüm teknolojiyi şık bir tasarımla birleştiriyor. Seramiksan vitrifiye ürünleri kullanıcı dostu tasarımları ile kullanıcıların zaman içinde karşılaşabileceği sorunları başlangıçta ortadan kaldırıyor.
Ticari mekanlarda porselen rahatlığı… VitrA’nın Skyline yer karosu serisi, porselen teknolojisinin dayanıklılık, hijyen ve kullanım kolaylığını işyerlerine taşıyor. Krem, açık vizon, bone, soft kahve, gri, moka ve antrasit seçenekleriyle sunulan karoların rölyefli dokusu, mat yüzeyler oluşturuyor. Kesme bordürlerin yer aldığı, 30x60 ve 60x60 boyutlarındaki Skyline karolar, mekanlara sadelik ve şıklık kazandırıyor. YAPI MALZEME - KASIM 2013
107
Doğal taş hissi veren zamansız bir seri… Villeroy&Boch’un yeni duvar ve zemin konsepti Solid Ground çok renkli taş dokulardan esinlenilerek tasarlandı. Solid Ground’un zamansız tasarımı yalın ve modern dekorasyon fırsatları sunarken; hem özel yaşam alanları hem de kamusal alanlar için uygun bir seçenek olarak öne çıkıyor. Doğal renk nüansları ve dokulu yapısı karoya doğal taş hissi verirken, tasarım büyük kare ve dikdörtgen boyutlar ile vurgulanıyor... Bej, gri-bej, gri ve antrasit renklerindeki R9 kaymazlığa sahip karolar bakımı kolaylaştıran vilbostoneplus yüzey özelliği taşıyor. Solid Ground serisinin farklı ve bünyesinde birçok rengi barındıran yüzey tasarımı her bir karoya eşsiz doğal taş görüntüsünü veriyor. Farklı boyutları ile her türlü yaşam alanı için uygun olan Solid Ground, özellikle yatak odaları, salonlar, koridorlar, mutfaklar ve banyolar için mükemmel çözümler içeriyor.
Kötü kokuları unutturacak teknoloji Banyolarda şık ve sade görünüm kadar konfor ve tasarruf da önemli. Hem şık hem de konforlu bir banyoya sahip olmak isteyenler için Geberit yeni teknolojilerini sunuyor. Geliştirdiği teknolojilerle ürün gamını genişleten Geberit, DuoFresh rezervuarı ile farklı bir rezervuar sistemi sunuyor. Geberit DuoFresh ile istenmeyen kokular klozet taşının içinden emiliyor, kumanda kapağındaki filtre sayesinde koku hava temizleniyor ve ortama temiz hava veriliyor. Geberit DuoFresh’in koku alma ünitesi, kumanda kapağındaki düğme ile kolayca çalıştırılıyor. Klozetin içindeki kötü hava, aktif karbon filtresinde temizleniyor ve ortama yeniden temiz hava veriliyor. İster otomatik olarak 10 dakika içinde kapanan, isterseniz de manuel olarak kapatılabilinen sistem, sizi yormadan banyonuzda temiz hava akışının kontrollü şekilde dağılmasını sağlıyor.
108
YAPI MALZEME - KASIM 2013
Milano koleksiyonu İtalyan dokunuşu ile evinize geliyor İtalya’nın seramik üssü Sassuolo bölgesinde üretim yapan Edilcuoghi, dünyanın tarihi ve estetik açıdan öne çıkan sayılı kentlerinin belirgin mimari özelliklerini yansıttığı seramik koleksiyonları ile, kullanıcıların kendilerini özel hissetmelerini sağlıyor. Son derece minimal ve kişiye özel; çağdaş tasarım eğilimlerinin de bir sonucu olan Milano koleksiyonu, yaşam alanlarında yeni İtalyan dokunuşunu mükemmel uyumla yansıtan atmosferler oluşturuyor. Çağdaş iç mimariye sahip atmosferler oluşturan Edilcuoghi, mekânların yüzeylerini, birbiriyle uyumlu, doğal ve estetik seramikleri ile dekore ediyor. Seramiklerinde buluşturduğu dengeli tonlar ile mükemmel bir uyum yakalayan Edilcuoghi, modern şehirli bir çizgiyi yansıtan Milano koleksiyonuyla mekanlara zarif bir hava katıyor.