Yapı Malzeme Mayis'13 by yapı malzeme

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL EDİTÖR ÖMER ŞEN omer.sen@img.com.tr CONSEPT TASARIM SAMİ AKTAŞ sami.aktas@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ HAKAN GİRGİN hakan.girgin@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr YAZARLAR EKONOMİST MİMAR REMZİ KOZAL PROF. DR. LÜTFULLAH GÜNDÜZ DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@ihlasfuar.com MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER mursel.gurler@img.com.tr ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No:11 A/41 34197 Yenibosna / İSTANBUL +212 454 35 08 ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.:+212 454 25 00 Faks:+212 454 25 98 www.yapimalzeme.com.tr e-mail: info@yapimalzeme.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA +332 238 10 71 Yapı Malzeme dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Yapı Malzeme Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Yapı Malzeme Dergisi ayda bir yayınlanır.

YAPI MALZEME - OCAK 2013

Yapı sektöründe ‘sezon startı’ verildi Geçtiğimiz ay Türk yapı sektörünün önemli bir buluşması olan 36. Yapı Fuarı’na tanıklık ettik. Sektörde faaliyet gösteren hemen her firmanın katılarak en son yenilik ve teknolojilerini sergilediği bu fuarda bizde sektörün nabzını tutmaya çalıştık. Sektör profesyonellerinden aldığımız bilgilere göre ekonominin nabzını tutan ve en önemli sektörlerden biri olan inşaat sektörü 2013 yılının ilk çeyreğinde yüzleri güldürüyor. Geçtiğimiz yılı yüzde 1’in altında büyüme ile kapatan inşaat sektörü 2013’ün ilk çeyreğinde gösterdiği performans ile adeta geçen seneyi telafi ediyor. Sektör yılın ilk üç ayını beklentilerin üzerinde büyüme ile kapatırken, yılın genelinde bu oranın yüzde 12’ler gibi çift haneli büyüme rakamlarına çıkması bekleniyor. Büyümede özellikle 6 milyon konutun dönüşümünü içeren kentsel dönüşümde adımların atılması büyük rol oynuyor. Çünkü kentsel dönüşüm kelimesi gündeme düştüğü andan beri emlakçısından malzeme üreticisine tüm sektörlerde canlılık yaşanmaya başladı. Özetle ilk dört ayda başta çimento, hazır beton ve tuğla olmak üzere inşaat sektörünün tüm alt sektörlerinde canlılık yaşandı ve bundan sonraki aylarda da inşaat sektörü Türkiye ekonomisinin büyümesini tetiklemeye devam edecek. Dergimizin bu sayısında; yatırım, şantiye, proje, makine ve mimarlık alanlarındaki en güncel bilgileri sizlere aktarmaya çalıştık. Yeni bir sayıda yeni gelişmelerle tekrar karşınızda olmak dileğiyle. Saygılarımızla.

Ömer Şen

16 - En sıcak yaza en serin çözüm 24 - Evleri renklendirmenin tam zamanı 28 - Bu zeminler çok eğlenceli 42 - Kentsel Dönüşümde enerji verimliliği fırsatının değerlendirilmesi 52 - Su yalıtımında dikkat edilmesi gereken 10 kural 90 - Akdeniz esintisini yakalamak isteyenlere 92 - Yeni çağın duvarlardaki yansıması 100 - Yaşam alanlarına güvenli çözümler reklam indeksi AKTİF ISI............................................................95 ANKASTRE...................................................... 126 ARMUTLU........................................................ 122 ASİL BOYA..........................................................23 BAUMIT..............................................................35 BLOK BİMS........................................................67 BOYSAN.......................................................27-29 BRAAS................................................................75 CERMIX..............................................................55 ÇİMSA................................................................31 ÇİMSA..............................................................A.K. DENGE BİMS.....................................................65 DENİZBANK...................................................A.K.İ. DOKA KALIP.........................................................6 DOMOTEX....................................................... 113 DYO......................................................................1 EAE ELEKTRİK...................................................99

EGE SERAMİK....................................................85 EGE YILDIZ...................................................... 121 ENTEGRE...........................................................51 ERYAP................................................................41 FİLLİ BOYA.........................................................19 FUTURALLIA.................................................... 118 GTV KİLİT........................................................ 107 İHLAS KOLEJİ.................................................. 124 İZOTEX................................................................49 KARKİM................................................................5 KEYMAN.............................................................81 KİLSAN...............................................................63 KRİSTAL ŞEHİR............................................... 123 KUZULUK........................................................ 120 LAYHER................................................................3 MARDAV.............................................................47 MUTLUSAN..................................................... 101

NUH ÇİMENTO.............................................. Ö.K.İ. OYAK ÇİMENTO...................................................9 PANELSAN.........................................................73 PERI KALIP...................................................... Ö.K. PETEK BANYO....................................................91 SLEEP WELL................................................... 119 STANDART...................................................10-11 TOIRENT.......................................................... 111 TURKUAZ...........................................................89 TÜRKİYE GAZETESİ........................................ 125 TÜRKMENİSTAN............................................. 117 VİSAM.................................................................93 WALLMERK........................................................59 YALE........................................................ 103-109 YEM................................................................. 115

YAPI MALZEME - OCAK 2013

Rant peşinde koşanlar kentsel dönüşüme gölge düşürüyor Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören “Kentsel dönüşüm bir Türkiye Projesi. Ancak büyük şehirlerde riskli yapılar açısından bir rant kavgası yaşanmaya başladı. Kentsel dönüşümü rant kavgasından ve kentsel dönüşüm simsarlarından elbirliği ile kurtarmalıyız” dedi. 16 Mayıs 2012 tarihinde çıkan 6306 sayılı kanunun birinci yılını doldurduğunu paylaşan Öngören; “İlk bir yılda deprem kuşağındaki şehirlerde hızla ve toplumsal destekle uygulanmaya başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü her gün bir etkinlik içinde. Bakanlar Kurulu, çalışması tamamlanan riskli alanları vakit geçirmeden ilan ediyor. Özellikle riskli alanlarda belediyelerin elini taşın

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

altına koyması sonucu yeniden yapım anlaşmaları ve uygulamaları hızla ilerliyor. Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu olarak bu süreci destekliyoruz. Bir yıllık uygulama sonucu halkın en çok şikayet ettiği konu büyükşehirlerde değerli semtlerdeki apartmanlarda, kentsel dönüşüm simsarlarının oyunları ile çaresiz kalan 1/3 azınlık hissedarlarının mağduriyeti” dedi.

“YA İMZALA YA DA TERK ET” TEHDİDİ CAN YAKIYOR Özellikle son altı aylık uygulamada, şehir merkezlerindeki değerli alanları hedef seçen kentsel dönüşüm simsarlarının huzur bırakmadığını paylaşan Öngören sözlerine şöyle devam etti; “Son zamanlarda şehir merkezlerindeki kıymetli alanlarda mülkü olan dükkan ve daire sahipleri uyuyamıyor. Eski apartmanlarda komşular bir-

birine düştü. Yaşlı insanların yıllardır sürdürdükleri yaşam, komşularının tehdidi altında. Müteahhitlerle anlaşan daire sahipleri 2/3 çoğunluğa ulaşınca, kendilerinden farklı düşünen 1/3 hissedar komşularına “ya imzala ya terk et” diyorlar. Yapılacak yeni binadan müteahhitle anlaşıp, kendilerine avantajlı yerler alan 2/3 çoğunluk, 1/3’e kötü yerleri önerip, “ya imzalayın ya da bakanlığın belirlediği değer üzerinden hissenizi İl Müdürlüklerinde sattırırız” diyorlar. Şehirlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlükleri, komisyonlar oluşturup, anlaşmayı imzalamayan mülk sahiplerine ait hisselerin değerini tespit ediyor. Değer tespitinden sonra İl Müdürlükleri 1/3 hisseleri satmaya başladılar. İstanbul’da ilk uygulamalar görüldü.

ORTAK YAŞAM VE ORTAK KARAR ALMA KURALLARINA UYULMUYOR Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. N. İlker Çolak süreç ile ilgili yaşanan olumsuzluk-

larda ortak yaşam ve ortak karar alma kurallarına uyulmadığını söyleyerek; “Çoğunluğu oluşturan 2/3 birleşerek anlaşıyor ve aslında komşularını yakıyorlar. Araya giren müteahhit alt kattaki dükkanları isteyince, oralarda oturan kişileri diğerleri “kusura bakmayın, kendi paramız olsa beraber yenilerdik, ama müteahhit alt katları alınca bizim üstteki daireleri bedavaya yeniliyor, ya siz de dükkan veya alttaki dairenizden vazgeçin, şu arkadaki daireyi alın ya da başınızın çaresine bakın” diyorlar. Komşularına acıyıp, bu işe girmeyen, yıllardır kurduğumuz dostluklar bozulmasın diyenler ise daha kötü durumda. Kat maliklerinden biri veya bir daire alan simsar risk raporu alıp, bombanın pimini çekiyor. Riskli yapıda oturan maliklerin 2/3’ü kendi aralarında anlaşamazsa kanuna göre evlerin yıkılma ve kamulaştırma tehdidi var” dedi. Profesör Çolak; “Kentsel Dönüşüm Platformu olarak, ilk bir yıllık uygulama sonucu eksiklikleri tespit ettik. Özellikle riskli binalarda mülk sahiplerinin 2/3’ü kendi arasında anlaşınca kalan 1/3’ün hisselerinin satılıp, yenilemenin dışın-

da bırakılma süreci, kentsel dönüşüm simsarlarınca kötüye kullanılıyor. 6306 sayılı Kanunun, insan hakları ve anayasadaki mülkiyet hakkı düzenlemelerine daha uygun kurallarla değiştirilmesi gerekiyor. Riskli yapılarda mülk sahiplerinin üçte birinin mülkünü zorla elinden almadan bu işi halletmek gerekiyor. Bu kişilerin mülkiyet hakkını, hayallerini ve mahalledeki komşuluk haklarını yok etmeden de kentler dönüşebilir. Çözüm yollarını öneriyoruz.” diye sözlerini tamamladı.

BİR YILLIK UYGULAMA BAŞARILI Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr Gürsel Öngören; ilk bir yıllık kentsel dönüşüm uygulamasını başarılı bulduğunu, ancak devletin riskli yapılar açısından değerli semtlerde yaşanan rant kavgasına son verip, azınlık haklarını koruyan bazı değişiklikler yapması gerektiğini belirtti. Öngören; Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu olarak, değişiklik önerilerini yetkililere sunmaya ve 1/3 azınlıkta kalan, mağdur vatandaşları bilgilendirmeye devam edeceklerinin altını çizdi. YAPI MALZEME - MAYIS 2013

En sıcak yaza en serin çözüm Çoğumuzun sıcaklarla mücadele için aklına gelen ilk çözüm klima kullanmak olsa da atılması gereken öncelikli adım ısı yalıtımı yaptırmak. XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yörük, kışın doğalgaz faturalarıyla yazın da klima kullanımı yüzünden elektrik faturalarıyla bütçelerini sarsmak istemeyenlere ısı yalıtımını önerdi.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Küresel ısınma yüzünden her geçen yıl ülkelerin iklim özelliklerinde şaşırtıcı değişiklikler oluyor. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde ya da altında seyrediyor. Mevsimler arası geçişler aniden yaşanıyor. Soğuk havaları geride bıraktığımız bugünlerde doğalgaz faturalarından kurtulmanın sevincini yaşayamadan uzmanlardan kötü haber geldi. Türkiye genelinde 2013 yazının çok sıcak geçmesinin beklendiğini açıklayan uzmanlar, hava sıcaklıklarının yüzde 75 mevsim normallerinin üzerinde hissedileceğini belirterek aşırı sıcaklara karşı dikkatli olunması konusunda uyarılarda bulundu. Sıcaklarla

mücadele etmek deyince çoğumuzun aklına ilk gelen klima oluyor. Klima ilk başta iyi bir çözüm gibi görünse de yaz boyu gelecek yüksek elektrik faturaları düşünüldüğünde ekonomik bir çözüm olmadığı görülüyor. Oysa yüksek faturalar ödemek zorunda kalmadan serin bir yaz geçirmek mümkün. -XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yörük, aşırı sıcaklarla mücadele etmek için binanıza ısı yalıtımı yaptırmanız gerektiğini söylüyor. Toplum genelinde sadece soğuğa karşı mücadelede etkili olduğu sanılan ısı yalıtımı, yaz aylarında da binalarımızı sıcağa karşı koruyor ve serin bir yaz geçirmemizi sağlıyor. Üstelik ısı yalıtımı, binaları soğutmak için harcanan enerjiyi yarı yarıya düşürerek hem ekonomik hem de ekolojik bir çözüm sunuyor. Yazın sıcağından ve kışın soğuğundan korunmak için en doğru çözüm olan ısı yalıtımı, yazın dışarıdan içeriye sıcak hava girmesini kışın da içeriden dışarıya sıcak hava çıkmasını engelleyerek konforlu alanlar yaratıyor. Böylece yalıtımsız evlere göre yazın daha serin, kışın daha sıcak olan yalıtımlı evlerde elektrik ve yakıt faturaları da yarı yarıya düşüyor.

Tadilat yaptırmak için en uygun dönem içerisinde bulunduğumuzu söyleyen XPS Isı Yalıtımı -Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yörük, “Bu yıl uzmanların uyarılarını dikkate alarak sıcakla mücadele etmek için tadilata ısı yalıtımı ile başlayın” dedi. Doğru ısı yalıtımının performansını bina ömrü boyunca koruduğunu ve soğutma ve ısıtma masraflarında en az yüzde 50 tasarruf sağlandığını belirten Ertuğrul Yörük “Enerjisinin yüzde 75’ini ithal eden ve enerjide dışa bağımlı bir ülke olan Türkiye’de enerjiyi boşa harcama gibi bir lüksümüz yok. Tüm bireyler olarak enerji tüketimini minimuma indirmek için çözüm yolları aramaya mecburuz. Hepimiz ‘Nasıl daha az doğalgaz, elektrik ve su tüketirim?’ sorusunu kendimize sormalıyız. Veriler enerjimizin yüzde 80’ini binalarımızı ısıtmak ve soğutmak için tükettiğimizi gösteriyor. O zaman ilk yapmamız gereken ısıtma ve soğutma giderlerimizi azaltmak. İşte tam bu noktada çözüm ısı yalıtımı yaptırmaktan geçiyor. Avrupa standartlarında doğru malzemeler ve doğru işçilikle yapılmış ısı yalıtımıyla kışın soğuktan yazın ise sıcaktan korunmak mümkün” diye konuştu. YAPI MALZEME - MAYIS 2013

KOBİ’ler Futurallia 2013 ile büyüyecek

Dünyanın en büyük iş geliştirme forumlarından biri kabul edilen Futurallia İstanbul 2013, dünyaya açılmak isteyen ve küresel büyümeyi hedefleyen KOBİ’ler ve onlarla iş yapma potansiyeli olan yabancı şirketleri Türkiye’de buluşturacak.

İDTM Genel Müdürü Haluk Kanca

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM), Türk KOBİ’lerinin yeni pazarlara açılması ve uluslararası rekabet gücünün artırılması amacıyla gerçekleştirdiği çalışmalara bir yenisini ekliyor. 30 ülke ve 20’yi aşkın sektörden yaklaşık 600 uluslararası katılımcının, 5-6-7 Haziran tarihlerinde Türk KOBİ’leri ile iş yapmak için İstanbul’da buluşacağı Futurallia İstanbul 2013’ün kayıtları 17 Ocak 2013 Perşembe günü başladı. 1990 yılından itibaren her sene düzenli olarak gerçekleşen ve uluslararası network (ağ) oluşturma, iş ağı büyütme, diğer profesyonellerle bire bir görüşme fırsatı sağlayan Futurallia’nın on sekizincisi bu yıl İstanbul’da düzenlenecek. Dünyanın en büyük iş geliştirme forumlarından biri kabul edilen Futurallia İstanbul 2013, dünyaya açılmak isteyen ve kü-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

resel büyümeyi hedefleyen KOBİ’lerimizle, onlarla iş yapma potansiyeli olan yabancı şirketleri Türkiye’de buluşturacak. Futurallia etkinliklerinin en önemli özelliği, KOBİ’lerin ve uluslararası katılımcıların iş hedeflerine göre şekillendirilen eşleştirme sürecinin ardından, her katılımcıya birebir görüşmeler gerçekleştirme olanağı sağlaması ve dev bir iş ağı oluşturması.

FUTURALLIA TÜRKİYE’NİN 2023 VİZYONUNA KATKI SAĞLAYACAK İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nin (IDTM) üyesi olduğu Futurallia Association’a yaptığı başvurunun ardından bu yıl ülkemizde gerçekleştirilecek olan iş forumu hakkında görüşlerini paylaşan İDTM Genel Müdürü Haluk

Kanca, “30’dan fazla ülkeden ve 20’den fazla sektörden yaklaşık 600 katılımcı, Türk firmalarıyla ikili iş görüşmeleri yapmak için Futuralia İstanbul 2013 kapsamında İstanbul’a gelecek. KOBİ’lerimiz, uluslararası iş ağı oluşturma ve pazarlama maliyetlerinde oldukça zorlanıyor. Futurallia İstanbul 2013’ün geniş bir yatırımcı ve yabancı iş ortağı arayan hedef kitleyi ülkemize getirmesinin, KOBİ’lerimiz için büyük bir ekonomik avantaj sağlayacağına inanıyoruz” dedi. KOBİ’lerin ve uluslararası katılımcıların iş hedeflerine göre şekillendirilen eşleştirme sürecinin ardından, her katılımcının iki gün boyunca kendi belirledikleri en az 16 bire bir görüşme gerçekleştireceklerini aktaran Kanca, farklı sektörler ile illerin sanayi ve ticaret odalarının bu olanaktan yararlanmasını sağlamak için, etkin bilgilendirme çalışmaları yapacaklarını ve 5-6-7 Haziran 2013 tarihinde WoW Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Futurallia İstanbul 2013 öncesinde ilgili tüm KOBİ’leri sürece dahil etmeyi hedeflediklerini aktardı. 100 ülkedeki 325 DTM ile doğrudan ilişki içerisinde bulunmaları dolayısıyla çok büyük bir Network’un parçası olduklarını hatırlatan Kanca, organizasyonun özellikle KOBİ’ler için yeni ticari ortaklar ve iş imkanları oluşturacağını dile getirdi. Haluk Kanca ayrıca, “Futurallia 2013, Türkiye’deki firmaların yüzde 99.9’unu oluşturan ve 375 milyar dolarlık dış ticaret hacminin yüzde 59,6’sını gerçekleştiren KOBİ’lerimizin gelişimine önemli bir katkı sağlayacak. Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşması için bugünün iki katı büyüklüğünde bir ekonomiye sahip olması gerekiyor. Türkiye’nin büyümesi ihracatla gerçekleşecek. İDTM olarak, bu amaca yönelik önemli bir adım olacağına inandığımız Futurallia İstanbul 2013’e ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Ümit Ünal’dan

yazın ilham veren renkleri Moda ve stil danışmanı Ümit Ünal, Filli Boya için hazırladığı Coloration projesi özelinde 80 renk içerisinden bu yazın renklerini açıklıyor. Filli Boya, yaz mevsiminin kendini iyice hissettirdiği bu günlerde romantik, dingin, huzur verici renkler ile yaza merhaba diyor. Ümit Ünal’ın “duygusal-romantik tonlar” ve “derin-entelektüel tonlar” olarak iki farklı gruba ayırdığı yaz renkleri kişisel seçimlere olasılık veriyor. Ümit Ünal’ın seçimleriyle yaz dönemi; duygusal, müzikal, dinamik, ferah bir renk algısıyla yaşamları Filli Boya Colaration projesinin en özel yaz tonlarıyla gerçek anlamda YAZ’a dönüştürüyor.

DUYGUSAL VE ROMANTİK TONLAR Ümit Ünal’ın ruhumuzu temizleyen sakin renkler olarak nitelendirdiği duygusal ve romantik pastel tonlar yaşam alanlarıyla buluşuyor. Kişisel tavırların dokularla bir araya geldiği bu renkler, yazın dinginliğini temsil ediyor. Enerji dolu pembeler ve sarılardan ortaya çıkan sofistike görünüm, özel-

likle yatak odası ve salonlara yazın gelişini romantik bir dille müjdeliyor. Yaza merhaba demek için ideal olan bu renk önergelerinin yanı sıra Ümit Ünal’ın özel renk önergesi Filli Boya / Coloration projesinin AURORA konseptinden MORAY ve ADOETTE.

DERİN VE ENTELEKTÜEL TONLAR Ümit Ünal’ın derinliği olan entelektüel renkler olarak tanımladığı bu grup kullanışları yüzeylere çağrışım yapıyor. Mavi, turkuaz, mint ve beyaza yakın sarı tonajların uyumunu içeren bu grubun renkleri Filli Boya / Coloration projesinden geliyor. Ümit Ünal’ın önergesi derin koyu tonlamalarıyla özellikle salon ve banyolar için Aquatic konseptinden GALİAH, Aurora konseptinden KRAZ ve Wabi konseptinden GİBRAN yazın en özel renklerinden…

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Rekor katılımdan ‘Betonik Fikirler’ çıktı Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Betonik Fikirler Proje Tasarım Yarışması’nın ödül töreni, Sabancı Center’da gerçekleştirildi.

Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa tarafından üniversite öğrencilerini sektörle tanıştırmak ve oluşturucu fikirleri değerlendirmek amacıyla bu yıl dördüncü kez düzenlenen Betonik Fikirler Proje Yarışması’nın sonuçları, Sabancı Center’da düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Törene, Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen, Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal’ın yanı sıra Betonik Fikirler Proje Yarışması jüri üyeleri ve finale kalan öğrenciler de katıldı.

30’U AŞKIN ÜNİVERSİTEDEN 300 GRUP ÖĞRENCİ KATILIMI

Bu yıl ilk kez Mimarlık ve İnşaat Fakültelerinin yanı sıra Güzel Sanatlar, İktisadi ve İdari Bilimler, İşletme, İktisat ve İletişim fakültelerinden lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin de katılabildiği yarışmaya, 30’u aşkın üniversiteden 300 grup öğrenci başvurdu. Gruplar halinde yarışan öğrenciler, bu yılki ana tema gereğince, yeni konut veya işyeri alacak insanlarda betonun markasını sorgulatacak, bilinci artıracak ve farkındalık oluşturacak çözümler üretmek için projeler geliştirdiler. Yarışmaya sunulan projeler, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversi-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal

Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Timur

tesi’nden Prof. Dr. Halit Yaşa Ersoy, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Dr. T.Cüneyt Evirgen, Marka Danışmanı Temel Aksoy ve Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu tarafından değerlendirildi. Jüri değerlendirmesi sonucunda 4. Betonik Fikirler Yarışması’nın birincisi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden dört öğrencinin oluşturduğu Grup Brüt oldu. İkinciliği Boğaziçi Üniversitesi’nden Bi’Ton Fikir alırken, İTÜ, Bahçeşehir ve Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencilerinden oluşan karma grup Shke de üçüncü olarak yarışmayı tamamladı. Grup Brüt üyeleri, hem birer iPad hem de Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa’da staj imkânı kazandılar. İkinciye Teknosa’dan 3 bin TL değerinde hediye çeki, üçüncüye ise Teknosa’dan 1.500 TL değerinde hediye çeki verildi. Ödül töreninde konuşma yapan Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen, “Akçansa, Betonik Fikirler ile bir yandan sektöre yeni bir bakış açısı ve genç soluk kazandırırken, diğer yandan da geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerin eğitimine katlı sağlıyor. Betonik Fikirler, üniversite öğrencileriyle sık sık farklı platformlarda bir araya gelmeye çalışan ve üniversi-

te-sanayi işbirliğinin gelişmesine büyük önem veren Akçansa’nın bu anlayışının en güzel örneklerinden biridir. Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal yarışma hakkında “Gençlerden, kişilerin konut veya iş yeri alırken markasını sorgulatacak, bilinci arttıracak ve farkındalık oluşturacak pazarlama projeleri ve fikirleri üretmelerini istedik. Genç arkadaşlarımız da en temel yapı malzemelerinden betonu kullanarak birbirinden oluşturucu çözümler ürettiler. Akçansa olarak kurduğumuz sürdürülebilir dünya hayalimizin gençler tarafından paylaşıldığını görmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Timur da “Bu seneki yarışmamızda sosyal medyayı etkin bir şekilde kullandık. Sosyal medya artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Hele ki gençlere ulaşmak istiyorsanız yolunuzun sosyal medyadan geçmesi kaçınılmaz. Bu sebeple Facebook, Twitter ve Forum’larda oldukça aktif bir şekilde yer aldık ve Word of Mouth Marketing ile bu çalışmalarımızın sonucunu daha çok kişiye sesimizi duyurarak aldık. Finale kalan 10 grubumuz için düzenlediğimiz Etkin Sunum Becerileri eğitimi ile kendilerine bugün ve tüm kariyerleri boyunca fayda sağlayacak bir çalışma programı wsunduk.” şeklinde konuştu.

ile evleri renklendirmenin tam zamanı Evinizi boyayarak yaşamınızda sandığınızdan daha büyük bir değişim oluşturabilirsiniz. Artık boyalar da bildiğimiz boyalar gibi değil, leke tutmayanı, kendini temizleyeni, silinince iz bırakmayanı da var küfü ve bakteriyi önleyeni de… Boya seçiminde mekânın özellikleri kadar o mekânda yaşayanların ihtiyaçları, beklentileri de etkilidir. Salon ya da oturma odasında seçtiğiniz boya ile mutfağınızda, banyonuzda seçeceğiniz boyanın özellikleri birbirinden farklı olmalıdır. Mutfak ve banyolarda küf, nem oluşumunu engelleyen, sağlıklı bir ortam oluşturacak boyalar tercih edilmeleridir. Aynı şekilde çocuk odalarında boya seçimi de ayrı bir özen gerektirir. Su bazlı, kokusuz, antibakteriyel, lekelerin kolayca temizlendiği bir boya seçimi hem çocuğunuzun sağlığı hem de sizin konforunuz açısından önemlidir. Evinizde iç mekân yüzeylerinizin mevcut durumuna göre boya tipini seçmenizde fayda vardır. Örneğin, sıvalı eski boyalı yüzeylerde, parlak ya da ipek mat grup ürünler yerine daha mat görüntüde ürün seçmeniz, yüzeydeki sıva dişlerini, pürüzleri tolore edecek ve sizi rahatsız etmeyecektir. Düzgün pürüzsüz, macunlu bir yüzey

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

varsa mat yerine daha parlak, ipekmat görüntüye sahip ürünleri de tercih edebilirsiniz. Böylece yüzeylerinizde pürüzsüz ve düzgün görüntüyü daha belirgin hale getirebilirsiniz. Bu nedenle, boya tercihinizde her zaman mevcut yüzey durumunu ve ne beklediğinizi dikkate alarak ürün seçmelisiniz. Diğer taraftan, odalarınızın büyüklüğü, ışık alıp almaması, mobilya ve dekoratif tüm eşyalarınız, kişisel zevkleriniz duvar renginizi belirlemenizde büyük etken taşır. Seçtiğiniz boyanın rengi, kartelanın basım tekniklerinden dolayı bu renkle birebir aynı görünmeyebilir. Kartelada ufak bir alanda gördüğünüz renk, duvarınızda büyük bir alana yayılacaktır. Ayrıca mekâna giren ışığın şiddeti ya da odanızdaki halı, perde, koltuk gibi eşyalar rengi farklı gösterebilir. Renk kontrollerini gün ışığında yapmanızı ve duvarın tümüne uygulamadan önce küçük bir alanda denemenizi öneririz. Dikkat etmeniz gereken bir diğer

önemli konu ise, boya yapılması düşünülen yüzeylerde, tamir ve tadilat gerektiren durumların olabileceği. Bu yüzeylerin mutlaka uygun ürünlerle tamir edilmesi gerekiyor. Ayrıca, yüzeylerinizde yalıtımsızlıktan kaynaklı bir sorun varsa mutlaka tedbir alınmalı. Uygulama için işin kalitesi adına, iyi bir usta seçmek de oldukça önemli. Doğru renk ve ürün tercihi, doğru yüzey hazırlığı ve doğru usta tercihi, size sorunsuz ve uzun ömürlü bir çözüm getirir.

Renkleri seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Evinizi boyamaya karar verdiğinizde dikkate almanız gereken en önemli faktör yaşamınızın her alanında olduğu gibi yine sizsiniz… Hangi renkleri sevdiğiniz, nasıl biri olduğunuz, yapmaktan hoşlandığınız ya da enerjinizi artıran şeyler neler… Kişiliğinizi ve tarzınızı ne kadar iyi tanımlarsanız, yaşadığınız mekânların renklerine karar vermeniz

de o kadar kolaylaşacaktır. Kullanılacak boyanın rengini mekânın kullanılış amacına göre belirlemek ve renk uyumunu dikkate almak önemli. Boyaya başlamadan önce bazı sorulara yanıt vermek kullanılacak rengin seçiminde kolaylık sağlar. • Boyanacak mekân ne için kullanılacak? • Mekân aydınlık mı, yoksa karanlık mı? • Dikkat çekici ve canlı bir yer mi, yoksa sakin ve durgun bir yer mi tercih ediyorsunuz? • Soğuk bir atmosfer mi, Sıcak bir atmosfer mi istiyorsunuz? • Tavan yüksek mi, alçak mı? • Mekânın daha büyük mü yoksa daha küçük mü görünmesini istiyorsunuz? • Mekân, dar ve uzun mu yoksa geniş ve kısa mı? • Mekân kuzey cephede mi, yoksa güney cephede mi?

Renkler mekânlarda nasıl kullanılır? • Aydınlık ortamlarda renkler canlı, kapalı havalarda ya da loş ortamlarda soluk görünürler. • Işığın duvar üzerinde geldiği açıya göre renkte ton farklılıkları yaşanabilmektedir. • Sıcak renkler insanı canlandırır, soğuk renkler ise sakinleştirir. • Parlak renklerin kişiyi mutlu ve enerjik bir ruh haline, soluk renklerin ise karamsar bir ruh haline sürüklediği söylenebilir. • İç mekânlarda duvarlar sıcak tonlar ile boyandığında, odanın normal ısısından birkaç derece fazla sıcak olduğu hissini uyandırır. • Açık renkler, mekânları olduğundan büyük, koyu renkler ise olduğundan küçük gösterirler. Dyo’nun dekoratif boyalar ürün yelpazesi, teknoloji ve yenilik olarak üstün özellikleri ile öne çıkan geniş bir dağılıma sahip. İç cephe boyasında PTFE katkılı Teknoplast, nanoteknoloji ile üretilen Nanoipekmat ve hybrid teknolojili Dyojen, mekânları renklendirirken, sundukları üstün özellikler ile teknolojinin konforunu sürmeyi sağlıyor. Türk tüketicisini PTFE teknolojisi, nanoteknoloji ve hybrid teknoloji ile ilk kez Dyo tanıştırdı.

fotokatalitik temizlenme özellikleri sayesinde kir tutmuyor ve iç mekânlarda nikotin izi, kalorifer isi gibi kirlerin boya yüzeyinde oluşmasına izin vermiyor.

Dyo teknolojisinin ulaştığı son nokta Dyojen

gibi lekelerin kolaylıkla temizlenmesine olanak tanırken, yüzeylerin nefes almasına da izin veriyor. İpek mat, silinebilir ve dekoratif Teknoplast; kokusuz, insan ve çevre dostu bir ürün olarak dikkat çekiyor. Antibakteriyel ve küf önleyici özelliği ile evlerde sağlıklı bir ortam oluşturmaya da katkı sağlıyor. Teknoplast’ın yenilenen renk kartelasından evinizin ışığı ve dekorasyonuna en uygun rengi seçmeniz çok kolay. İster klasik ve modası hiç geçmeyen renkler, ister trendleri yansıtan güncel renk tonları arasından biri sizin için…

Akıllı boya Nanoipekmat Nanoteknolojiyi boya sektörüne taşıyarak önemli bir yeniliğe imza atan Dyo’nun bu alandaki ürünleri Avrupa Patent Enstitüsü’nden de onaylı. “Akıllı Boyalar” olarak da bilinen nanoteknolojik ürünler; koruyucu ve dekoratif olmalarının yanı sıra ortamdaki havanın temizlenmesini sağlayan, ışıkla kendi kendini temizleyen, antibakteriyel ve küf önleyici özellikleri ile farklılaşıyor. Dyo’nun nanoteknolojili iç ve dış cephe boyaları binaların içindeki havayı da temizleme özelliğine sahip. Yurtdışında Avrupa test standartlarına göre yapılan testlerde, havadaki zararlı azotmonoksit gazını yüzde 40 oranında temizledikleri belirlendi. Nanoteknolojik boyalar,

Dyo’nun uzun süren Ar-Ge araştırmaları sonucu geliştirdiği Dyojen, çok güçlü ve leke itici özelliği sayesinde üzerinde kir, leke tutmuyor, leke olsa bile kolayca temizleniyor. Yüksek örtme ve kapatma gücüne sahip Dyojen ile boyanmış duvarlarda, en güçlü ve çıkarması zor olan şarap, ketçap, çay, kahve, boya kalemi ve ruj gibi lekeler kolayca temizlenebiliyor. Dyojen silindikten sonra boya üzerinde aşınma ya da parlama oluşmuyor. Özel matlıkta, su bazlı iç cephe boyası Dyojen, yayılma performansından dolayı uygulandığı yüzeylerde pürüzsüz bir görünüm sağlıyor, fırça ve rulo izi bırakmıyor. Oturma odaları ve salonların yanı sıra çocuk odaları için de ideal bir seçim oluşturan bu boya su bazlı olduğu için kokusuz, sağlığa ve çevreye de dost. Dyojen, aynı zamanda küf ve bakteri önleyici özelliği ile evlerdeki konforu artırıyor.

“Kendi rengim, kendi seçimim” diyorsanız Dyo Renk Pınarı Evini kendi seçimi ile renklendirmek isteyenler için önerimiz Dyo Renk Pınarı’na göz atmaları. Bilgisayara kayıtlı 30 binin üzerinde renk formülü ile çalışan sistemde, renkler istenilen miktarda üretilebiliyor. Sistemin bir diğer önemli özelliği ise renklerin her zaman birebir elde edilebilmesi… Su bazlı iç cephe boyaları ile su bazlı dış cephe boya ve kaplamalarının renklendirildiği Dyo Renk Pınarı Sistemi’nde, Dyo’nun standart renklerinin yanı sıra NOVA, NCS, RAL gibi uluslararası renk standartlarından da pek çok renk yapılabiliyor.

Temizlikten taviz vermeyenler için Teknoplast PTFE teknolojisini Türk boya sektörüne ilk kez kazandıran Dyo’nun Teknoplast boyası da bunlardan biri. PTFE katkısı sayesinde yüksek yağ itici özelliğe sahip olan Teknoplast, yüzeyde oluşan yağ, ketçap, kurşunkalem ve suluboya

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Fransa’nın üç önemli yapı fuarı tek çatı altında buluşuyor 4-8 Kasım 2013 tarihlerinde Fransa’nın üç önder yapı fuarı- BATIMAT-INTERCLIMA+ELEC ve IDEO BAIN- Paris Nord Villepinte Sergi Merkezinde dünyanın en büyük ve en kapsamlı yapı ve mimarlık fuarını gerçekleştirmek üzere bir araya geliyor. Paris Bölgesel Ekonomik Kalkınma Ajansı (PREDA) tarafından Fransa’nın Türkiye büyükelçiliği ve Ubifrance desteği ile yapı ve mimarlık sektörlerinde işbirliği ve değişimi artırmak amacıyla gerçekleştirilen 2013 Uluslararası Yapı Fuarı: BATIMAT-IDEO BAIN-INTERCLIMA+ELEC bilgilendirme kahvaltısı İstanbul Palais de France’ta gerçekleştirildi. Paris Bölgesel Ekonomik Kalkınma Ajansı Kıdemli Başkan Yardımcısı Jean-Luc Margot-Duclot ve Batimat, Ideo Bain ve Interclima +Elec fuarlarını temsil eden Reed Expositions Fransa Yapı Departman Müdürü Stéphanie Auxenfans Türkiye’deki sektör temsilcileri ile bir araya geldiler. Konuşmasının başında Paris bölgesinin Avrupa’nın en büyük ekonomi bölgesi olduğunu ve Türk ve Fransız pazarlarının her iki ülkenin şirketleri için önemli iş fırsatları sunduğunu, bunun desteklenmesi ve geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Margot-Duclot, France bölgesinde düzenlenen fuarların, dünya inovasyon, trend gözlem ve kaçınılmaz iş olanaklarını hızlandıran platform rolüne dikkat çekerek Türkiye’deki Fransız yatırımlarının, Fransa’daki Türk yatırımlar tarafından henüz dengelenmiş olmamasının öneminin altını çizdi ve Fransa’daki Türk yatırımların çok zayıf olduğunu ve Türk-Fransız ekonomik ilişkilerini doğru bir şekilde yansıtma-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

dığını vurguladı. Stéphanie Auxenfans ise konuşmasında Paris Nord Villepinte’te gerçekleştirilen ve BATIMAT, INTERCLIMA ve IDEO BAIN gibi üç önemli fuarı bir araya getiren fuarın, konut ve mimari alanlarda küresel bir etkinlik olduğunu ifade etti. Etkinlik dünyanın dört bir yanından 3000 katılımcı firma ve 400 bin ziyaretçiyi bir araya getirecek. Paris’te 4-8 Kasım 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek ve sektör temsilcilerini bir araya getirecek bu fuar, kaçırılmaması gereken bir etkinlik. Kahvaltılı toplantıyı izleyen Türk ve Fransız katılımcılar, Ile-de-France bölgesinde gerçekleştirilen bu fuar-

ların uluslararası görünürlük, ticari fırsatlar, inovasyon vitrini, şirketlere ve pazarlara erişim kapsamında önemli bir potansiyel olduğuna dikkat çektiler. Paris bölgesi fuarları farklı ülkelerden gelen ve ürün ve hizmetlerini tanıtmak isteyen ziyaretçiler ve katılımcılar için önemli uluslararası iş platformları oluşturuyor. Türkiye’nin üçüncü büyük ticari ortağı olan Fransa’nın Türkiye’de faaliyet gösteren ve bünyelerinde 100 binden fazla kişiyi istihdam eden 450 şirketi var. Türkiye’deki Fransız şirketleri yabancı yatırım sıralamasında dördüncü. Fransa Türkiye’nin beşinci büyük müşterisi ve yedinci tedarikçi ülkesi.

Bu zeminler çok eğlenceli Üzerine basıldığında renk ve desen değiştiren zemin karoları, dekorasyonda farklılık arayanların ve mekanlarına değer katmak isteyenlerin ilgisini çekiyor.

Turkuaz, yeşil, kırmızı, mor, lila, turuncu ya da kendi oluşturduğunuz renkler… Sınırsız renk alternatifiyle göz alan, üzerine basıldığında anında deseni ve rengi değişen DekoPro dekoratif zemin karoları, oluşturucu düşünceler için farklı seçenekler sunuyor. Mekanlarına değer katarak fark oluşturmak isteyenler, çocukların bulunduğu alanları eğlenceli hale getirmek isteyenler ve yenilikte sınır tanımayan mimarların kullandığı bu karolar, istenilen zemine rahatlıkla uygulanabiliyor. Uran Holding bünyesinde faaliyet gösteren Aray Dış Ticaret, alternatif dekorasyon arayışlarına renkli zemin karolarıyla eğlenceli çözümler sunuyor. DekoPro markası altında satışa sunulan zemin karoları, dekorasyonlarında farklılık oluşturmak isteyen; mağaza, restoran, otel, AVM, gece kulübü ve bar gibi işletmelerden de talep görüyor.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

YENİLİKÇİ MİMARLARIN TERCİHİ Birbirinden renkli ve şık ürünler, dayanıklılığıyla yapı sektörünün de ilgisini çekiyor. Dünya standartlarında tüm sertifikalara sahip olan DekoPro dekoratif zemin karoları, 7.5 mm kalınlığında, birbirine yapıştırılmış, kırılmaya ve yanmaya dayanıklı özel bir malzeme arasına enjekte edilen renkli jelden oluşuyor. Duvar ve tezgah süsü olarak da kullanılan karolar, genellikle 50 x 50 cm ebadında tercih ediliyor ve bir metrekarede 40 ton ağırlığa kadar dayanabiliyor. Kasım 2012’de ilk kez görücüye çıkan DekoPro dekoratif zemin karoları, özellikle çocuk yuvalarından ilgi görüyor. Aralarında Neşe Erberk gibi ünlü işletmecilerin de bulunduğu yuva sahiplerinin yakından ilgilendiği ürünler, Uran Holding bünyesinde oluşturulan özel sergi alanında da incelenebiliyor

Marshall’dan hayatı renklendiren ürünler “Renklendir Hayatı” sloganıyla insanların hayatına renk katan AkzoNobel Marshall’ın boya işini zahmet olmaktan çıkarıp, keyif haline getiren üstün kaliteli ürün serisi Marshall Silikonlu Özel Mat ve Silikonlu İpek Mat sayesinde artık boya için baharı beklemeye gerek kalmıyor.

“Renklendir Hayatı” sloganıyla insanların hayatına renk katan AkzoNobel Marshall, kışın kasvetli karanlık günlerinde, hatta eşiniz ve çocuklarınız işten ya da okuldan eve dönene kadar bile uygulayabileceğiniz yenilikçi ürünlerini sundu. Yeni Marshall Silikonlu Özel Mat ve Silikonlu İpek Mat boyalar, kolayca uygulanabilme, çabucak kuruyabilme ve silinebilme özellikleriyle hayatı renklendirmeyi çok daha kolay hale getiriyor.

Yeni Marshall boyalar ile hayatı renklendirmek çok kolay Yüksek kapatıcılık özelliğine sahip, çok çabuk kuruyan yenilikçi Marshall boyalar sayesinde boyadan sonra eve yerleşmek için günlerce, haftalarca boyanın kurumasını beklemeye gerek kalmıyor. Yeni Marshall boyalar, hem boya esnasında yere damlayan boyaları hem de boyadan sonra duvarları temizlemek çok kolay oluyor.

Marshall Silikonlu Özel Mat ile hayatınıza hem renklilik hem de parlaklık katın Marshall’ın yüksek kaliteli iç mekan duvar boyası Silikonlu Özel Mat, özel mat görünüme, silinebilme, yüksek kapama ve iyi yapışma özelliğine sahip. Özellikle parlaklık konusunda kararsız kalanların yaşam alanlarında ideal parlaklığı yakalamasını sağlıyor. 60 Hazır Renk ve Marshall Anında Renk Makineleriyle sonsuz renk seçeneği sunuyor. Marshall Silikonlu İpek Mat iç mekan duvar boyası ise ipek mat görünümü ve

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

silinebilme özelliği ile öne çıkıyor. Özellikle mat görünüm tercih edilmeyen mekanlar için ideal bir boya. 25 Hazır Renk ve Marshall Anında Renk Makineleri ile 1000’lerce renk seçeneği mevcut.

Marshall Silikonlu serisi çevreye ve insan sağlığına önem veriyor Marshall Silikonlu Özel Mat ve Marshall Silikonlu İpek Mat ürünlerinin içeriğindeki atmosfere verilen organik uçucu madde miktar (VOC) oranı, Avrupa Birliği normlarının da altında. Düşük VOC sayesinde boyaların çevre ve insan sağlığına etkisi de minimuma iniyor. -Marshall mobil uygulamalarla renklerinizi ve dekorasyonunuzu kolayca seçin Marshall, kullanımı son derece kolay mobil uygulaması ile herkese hem aklından geçen rengi hem de dekorasyon stilini bulma konusunda rehberlik ediyor. Marshall mobil uygulaması ile herhangi bir görseldeki veya kişinin kendi çektiği fotoğraftaki renge en uygun renk ve kombinasyonlar, Marshall uzmanları tarafından hazırlanmış renk şemalarından kolaylıkla bulunabiliyor. Duvarlarında görmek istediği renklerin, evindeki koltuğu, perdesi, halısı ya da dekorasyonuyla uyumlu olup olmadığını anında görebiliyor. En uygun ve doğru renk seçildikten sonra da en yakın Marshall bayisinden veya yapı marketlerden satın alınabiliyor.

Çimsa’dan çimentoya yenilikçi yaklaşımlar

Çimento ve hazır beton sektörünün önemli markası Çimsa, dünyanın ilk “Antibakteriyel Beyaz Çimentosu”nu ve Türkiye’nin ilk “Kendini ve Çevreyi Temizleyen Beyaz Çimentosu”nu geliştirdi. Sabancı Holding’in bünyesinde 1972’den beri faaliyet gösteren, Türk çimento sanayisinin lideri ÇİMSA Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş., 2000 yılında hizmete açtığı Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde, Dünya’nın ilk “Antibakteriyel Beyaz Çimentosu”nu ve Türkiye’nin ilk “Kendini ve Çevreyi Temizleyen Beyaz Çimentosu”nu geliştirdi. 36. İstanbul Yapı Fuarı’nda iki ürünün tanıtımını gerçekleştiren ÇİMSA Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, tanıtımda yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “2000 yılında hizmete açtığımız Türkiye’nin ilk Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde sektörümüzde dünyada bir ilke imza atarak Antibakteriyel Beyaz Çimento üretmeyi başardık. İstanbul Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim dalı ile işbirliği içinde geliştir-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

diğimiz bu yeni nesil ürün bakteri oluşumunu yüzde 99 engelliyor. 2,5 yıldır üzerinde çalıştığımız ürün özellikle yer karosu imalatı için oldukça önem arz ediyor. Bunun yanı sıra havuzlarda ve yapı kimyasallarında da bu ürünün kullanımı tüm kullanıcılar için büyük değer oluşturacaktır.” Hacıkamiloğlu, “Ürünümüz havuzlarda zamanla meydana gelen yosun ve mikroorganizmaların üremesini engelliyor. Bunun yanı sıra tavuk ve besi çiftlikleri, okul,hastane,et kesimhaneleri gibi hijyene ihtiyaç duyulan her ortamda Antibakteriyel Beyaz Çimento kullanılabilecek” dedi. Beyaz çimentoda yeni nesil ürünleri geliştirmeye devam edeceklerini belirten Hacıkamiloğlu, ileri teknoloji kullanılarak Türkiye’nin ilk ‘Kendini ve Çevreyi Temizleyen Beyaz Çimentosu’nu da geliştirdiklerini açıkladı. Hacı-

kamiloğlu, bu yıl ÇİMSA’da yeniliklerin hız kesmediğini ve toplumun ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştirmede, büyük bir ekip ile, kaliteden taviz vermeyen hizmetlerin öncüsü olma yolunda ilerlediklerini belirtti.

55’DEN FAZLA ÜLKEYE KENDİ MARKASIYLA GİRİYOR 1990 yılından bu yana dünya beyaz çimento pazarında önemli bir konumda olduklarını kaydeden Hacıkamiloğlu, “8 adet uluslararası çimento terminalimiz ile Global Beyaz çimento pazarında önemli bir yerimiz var. Dünya’nın en büyük 2. beyaz çimento üreticisiyiz ve 55’den fazla ülkeye çimento yapıyoruz” ifadesini kullandı. Teknoloji yatırımlarına ve Ar-Ge faaliyetlerine verdikleri yüksek önem sayesinde beyaz çimentoda yeni bir dönemi başlattıklarını

söyleyen Hacıkamiloğlu şöyle devam etti: “Ar-Ge faaliyetlerimiz çerçevesinde yapı kimyasalı, prefabrik ve hazır beton sektörlerine destek veriyoruz. 2000’de üretimine başladığımız kalsiyum alüminat çimentosu ile yurt dışı satış faaliyetlerimizi genişlettik. Gri çimento operasyonunun yanında özel ürünler konusundaki yetkinliğimizi de üst seviyeye taşıyarak, özel çimento ve beton ürünler konusunda Dünya’nın en önemli şirketlerinden biri haline geldik. İleri teknolojiyi kullanarak geliştirdiğimiz iki yeni beyaz çimento ürünlerimizle de pazardaki konumumuzu güçlendireceğiz.’’

ANTİBAKTERİYEL BEYAZ ÇİMENTO BAKTERİLERE KARŞI KORUMA SAĞLIYOR Sektörde bir devrim niteliği taşıyan Antibakteriyel Beyaz Çimento; yosun, bakteri ve virüslere karşı ilgili malzemelere anti bakteriyel özellik kazandırırken, yapısında bulunan etken maddenin çimentolu sistemler içerisinde homojen dağılması ile elde edilen ürünün uzun süre boyunca mikroorganizmalara karşı etkinliğini korumasını sağlıyor. Tüm yaşam alanlarında derz aralarının anti bakteriyel beyaz çimento esaslı derz dolgusu ile doldurulması, süs ve yüzme havuzlarının anti bakteriyel özelliğe sahip çimento esaslı malzemeler ile kaplanması, dekoratif sıva uygulamalarında anti bakteriyel beyaz çimento kullanılması ile iç ve dış mekanlarda hijyen sağlanıyor. Ürünün karo imalatlarında kullanılmasıyla birlikte hastane,

ÇİMSA Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, Çimsa’nın iki yeni ürünü ‘Antibakteriyel Beyaz Çimento’ ve ‘Kendini ve Çevreyi Temizleyen Beyaz Çimento’yu 36. İstanbul Yapı Fuarı’nda tanıttı.

okul, kesimhane gibi hijyen ihtiyacının ön planda olduğu her ortamda yüksek koruma elde ediliyor.

NANOTEKNOLOJİ İLE HEM KENDİNİ HEM ÇEVREYİ TEMİZLİYOR İleri teknoloji kullanarak geliştirilen ‘Kendini ve Çevreyi Temizleyen Beyaz Çimento’ sahip olduğu üstün özellikler ile çimentolu sistemlere organik kirliliklere karşı kendini ve çevreyi temizle-

me gücü katıyor. Üretiminde kullanılan nano ajanlar güneş ışığı ile temas ettiğinde çimentonun foto katalitik özelliği aktif hale gelmekte ve bu üstün özellik sayesinde bu çimento ile üretilen ürünler hem kendi dış yüzeylerini hem de çevreyi temizliyor. Ürün sayesinde çimento esaslı yer kaplamaları, dış cephe panelleri, kültür taşları, son kat dekoratif sıva uygulamaları gibi beyaz çimentonun temel kulanım alanları bu sayede uzun süreli kendini ve çevreyi temizleme özelliği kazanıyor.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Baumit ile cephelere yeni dokular ve renkler

Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin uzman markası Baumit’den oluşturuculuğu ön plana çıkaran yepyeni bir ürün; Baumit CreativTop.

Baumit İnovasyon Merkezi’nde geliştirilen ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir ürün olan CreativTop, dış cephe kaplamalarına yeni bir boyut getiriyor. Dış cephe tasarımı için neredeyse sonsuz seçenekler sunan ürün, aynı zamanda Baumit ısı yalıtım sistemleri için de bugüne kadar geliştirilmiş en oluşturucu ve inovatif doku alternatiflerini barındırıyor. Kullanıma hazır ve uygulaması kolay bir ürün olan Baumit CreativTop özgürce şekillendirilebiliyor. Bu özelliği ve sunduğu çok yönlü uygulamalarla dış cephe kaplamaları 758 farklı renk

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

tonu alternatifine ve oluşturucu kombinasyonlara imkan sağlıyor. CreativTop ile çizgi dokulu, düz yüzeyli veya kaba dokulu ve benzeri sayısız dış cephe dokusu uygulanabiliyor. Dış cephelere sadece doğru renk tonu seçimi ile farklı bir görünüm kazandırmanın ötesinde artık CreativTop’ın sunduğu yeni doku alternatifleri ile duygu da katılabilecek. Bu sonuca ise maksimum ile süper ince arasında dört farklı tane boyutu kullanılarak ulaşılması mümkün. Baumit CreativTop, ısı yalıtım sistemleri, eski ve yeni uygulanmış mineral

esaslı sıva, sıva altı harç ve beton üzerinde son kat olarak kullanılabiliyor. Ayrıca organik bağlayıcı sıva altı harçların, kaplamaların veya tamir sıvalarının yüzeyini düzeltmek amacıyla da tercih edilebiliyor. Baumit UniPrimer astar üzerine ve farklı gereçlerle (mala, rulo, fırça, sünger, vb.) uygulama yapılabilen CreativTop’ın katman kalınlığı ise uygulama tekniğine bağlı olarak değişebiliyor. Değişmeyen ise oluşturuculuğun, ustalığın ön plana çıktığı ve binalara kazandırılan kalıcı etki…

Gülay Dindoruk, ‘Enerji ve Kalite Politikalarını’ Açıkladı Filli Boya Yalıtım Genel Müdür Yardımcı Gülay Dindoruk, enerji politikaları ile ilgili olarak “Betek, belirlemiş olduğu enerji politikasında, dünyamızı gelecek nesillere aktarma sorumluğu ile doğal kaynakların sürdürülebilirliği, karbon salınımının azaltılması ve enerji tüketiminin düşürülmesi için sadece şirket içinde değil tüm Türkiye çapında enerji verimliliği alanında çalışmayı taahhüt etmektedir” diyor.

Filli Boya ve Capatect markalarıyla pazar lideri olan Betek, ulusal ve uluslararası standartların üzerinde ürün kalitesinin yanı sıra, çevreyi korumak için teknolojinin tüm imkanlarını kullanıyor. Faaliyetlerine ait enerji boyutlarını belirleyerek, yürürlülükteki ilgili yasal mevzuatlara uyuyor ve ısı yalıtım, boya ve inşaat malzemeleri üretiminde yenilenebilir enerji kullanıyor. Bu doğrultuda, yürüttüğü bir çok çalışmanın yanı sıra Betek, hizmet verdiği inşaat sektörünün ve özellikle mevcut binaların iyileştirilmesi için enerji verimliliği uzmanlığı ile iyileştirme önerileri sunuyor. Filli Boya ve Capatect markalarıyla bilinen, boya, yalıtım malzemeleri ve yapı kimyasalları üreten Betek’in üretim ve hizmetlerini gerçekleştirirken enerji kaynaklarını korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya verdiği önemi, ISO 50001 belgesi ile tescillediğini

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

belirten Filli Boya Yalıtım Genel Müdür Yardımcı Gülay Dindoruk ile hem Betek’in yaptığı çalışmaları hem de yalıtım sektörünün inşaat sektörü içindeki yerini konuştuk.

Betek Grubu’nun ısı yalıtım sistemlerinde yaptığı yatırımlardan bahseder misiniz? “Filli Boya markası ile pazarda bilinen Betek Grubu, yalıtım sektöründe 2003 yılından beri faaliyetlerini yürütmektedir. Filli Boya Yalıtım grubu, geniş ürün yelpazesi ve yüksek performansa sahip ‘Capatect Isı Yalıtım Sistemi’ni pazara sunmakla birlikte, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ile de ülkemizdeki ısı yalıtım sektörünün büyümesinde büyük rol oynamıştır. Isı yalıtım sistemleri içerisindeki tüm ana ürünleri kendi tesislerinde üretme kabiliyet ve kapasitesine sahip olan Filli Boya Yalıtım, Boya üre-

timlerinin yapıldığı Gebze-1 ve Mısır fabrikalarından farklı olarak, 2006 yılında Capatect Isı Yalıtım Sistemi içerisinde kullanılan tüm ısı yalıtım levhaları, yapıştırıcıları, sıvaları ve son kat kaplama ve boya ürünleri, ilgili standartlara uygun olarak Türkiye’ nin en modern, Avrupa’ nın ise sayılı birkaç tesisinden biri olan Betek Gebze-2 Tesislerini faaliyete geçirmiştir. 2012 yılında bu gücüne ek olarak Kayseri’ de yeni tesisinin açılışını gerçekleştirmiştir. Teknolojik altyapısı, üretim kapasitesi ve yatırım değeri açısından Anadolu’nun en büyük dış cephe ısı yalıtım sistemleri üretim tesisi ile birlikte yılda 36 milyon m2 ısı yalıtım sistem ürünleri üretebilecek olan Filli Boya Yalıtım; 10 yılda ısı yalıtım sektörüne yaklaşık 66.500 den fazla istihdam oluşturmuştur. Yaptığımız fabrika yatırımlarının yanı sıra pazara yaptığımız yatırımlar ile de faaliyetlerimizi

sürdürmekteyiz. Bu kapsamda mimarlar ve mühendisler, yerel yönetimler, apartman yöneticileri ve toplumun her kesiminden bireylerin katılımı ile gerçekleştirdiğimiz seminerler ile yalıtım bilincini tüm topluma yaymayı hedeflerken 2003 yılından bu yana 10.000’den fazla uygulamacıya yaptığımız eğitimler ile sektöre kalifiye eleman yetiştirilmesini amaçlıyoruz.”

Geçtiğimiz yıl yalıtım sektörü nasıl bir gelişme gösterdi? Bu pazardan Betek Grubu Yalıtım markaları ne kadar bir pay aldı? “Ülkemizde yalıtım sektörü 2012 yılında % 10’un üzerinde bir büyüme göstererek 55 Milyon m²’ lik bir pazar büyüklüğüne yaklaşmıştır. Bu pazarın 15 milyon m²’den fazlası ise başta Capatect Isı Yalıtım Sistemi olmak üzere Betek Grubu Yalıtım markaları ile yalıtılmıştır.”

Filli Boya Yalıtım Grubu’nun ürün yelpazesinde neler yer alıyor? Bu ürünlerin sağladığı katkı ve avantajlar nelerdir? “Capatect markası ile yüksek ısı yalıtım performanslı levhalardan yapıştırıcılara, son kat kaplama ve boya ürünlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Filli Boya Yalıtım; ürettiği kaliteli

ürünler ile ülkemizdeki yalıtım seferberliğine çok büyük katkı sağlamıştır. Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Levhaları ile dünyada ilk defa “İdeal Karbon Dengesi”ne sahip ısı yalıtım levhalarını kullanarak bir devrime imza atan Filli Boya Yalıtım bununla birlikte projelere yönelik olarak da Expert ısı yalıtım sistemi ile de hizmet vermektedir. Expert projelerin ihtiyaç duyduğu yapı malzemelerini uzman ürün serisi, Filli Boya kalitesi, tecrübesi ve güvencesi ile sunuyor. Projelere kaliteli ürün sunan Expert, tasarımdan uygulamanın son aşamasına kadar mühendisler, mimarlar, müteahhitler ve uygulamacılar ile birlikte çalışıp, projelere özel ve uzman ürünler ile hizmet veriyor.”

Betek Grubu’nun çevre ve sürdürülebilirlik politikaları kapsamında yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? “Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından verilen En Çevreci Tesis Ödülüne layık görülen Avrupa’nın en büyük üretim ve teknoloji üssüne sahip Fiili Boya, Enerji verimliliği uygulamalarını, sürdürülebilirlik faaliyetlerini, çevreye duyarlılığını bir araya getirerek, 2012 yılında bünyesinde açığa çıkan 3656 ton atığın geri dönüşümünü sağlayarak ülkemiz

ekonomisine geri kazandırdı. Çevreci yaklaşımı ve bu yönde yapmış olduğu yatırımları ile örnek tesis olma yolunda önemli adımlar atan Fiili Boya, “Ambalaj Atıkları” (Kagıt-karton, naylon, metal, plastik, ahşap vb.) ile “Değerlendirilebilir Tehlikeli Atıklar” ve “Değerlendirilemeyen Tehlikeli Atıklar” olmak üzere 3 ana grupta topladığı atıkları, 152. 000m2 üzerinde yaklaşık 90. 000 m2 kapalı alanda kurulu, yıllık üretim kapasitesi 348 bin ton olan Gebze tesislerinin Atık Depolama ve Geri Dönüşüm Merkezi’nde ayrıştırıyor. Böylece bu atıkların sanayide tekrar hammadde olarak kullanılmasına imkan sağlıyor. Bununla birlikte enerji ihtiyaçlarının azaltılması, tüketimin kontrol altına alınması ve hepimizin faydalandığı çevreyi korunmak amacı ile Filli Boya Yalıtım Grubu olarak Capatect markası ve WWF Türkiye, “Daha İyi Bir Dünya” projesini başlattık. Türkiye’yi adım adım gezerek, iklim değişikliği ve enerji verimliliği konusunda farkındalık yaratmak, Karbon Ayak İzi’mizi azaltmak için ısı yalıtımı başta olmak üzere alabileceğimiz önlemler hakkında kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Şu ana kadar Bursa, Erzurum, Konya, Isparta, Trabzon, İzmir, Gaziantep gibi birçok ilde seminerlerimizi gerçekleştirdik ve binlerce kişiye ulaşma fırsatı bulduk.” YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Yenilenme pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Mevcut yapılar üzerine uygulanacak ısı yalıtımı tadilatı için yapılacak bir yatırımın sağlayacağı avantajlar nelerdir? “Halen yapı stoğunun % 85’i yalıtımsız olan ülkemizde yalnızca ısınmak için tüketilen enerji miktarı 21 Milyar $ değerinde. Tüm binaların asgari standartlarda yalıtımı ile ½ oranında tasarruf sağlamak mümkün. Rakamsal olarak tasarruf değeri 10,5 Milyar TL. Yalıtım kalınlığı ve standartları artırıldığında, tasarruf miktarı da artıyor. Günümüzde ısı yalıtımı, bilinçli tüketici için öncelikli niteliklerin başında gelmektedir ve tercih nedenidir. Isı yalıtımlı binaların satılma ve kiralanma şansı çok yüksektir. Isı yalıtımı ile çevreye, ülke ekonomisine ve kendi kişisel tasarrufunuza katkı yapmanın yanı sıra daha konforlu, sağlıklı ve güvenli evlerde yaşarsınız. Capatect ısı yalıtım sistemleri, binalardaki ısı kaçaklarını engelleyip bina ömrü boyunca enerji tasarrufunu garanti ediyor. Sağlanan bu tasarrufla, 3-3,5 yıl içerisinde yalıtım için harcanan masraf amorti ediliyor.”

Yalıtım sektörünün inşaat sektörü içindeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? İnşaat sektöründeki büyüme trendi pazarı nasıl etkiler? Sizin bu anlamda hedefleriniz neler? “Büyüyen gelişen Türkiye’nin 2023, 2050 vizyonu ve programında, yalıtım sektörünün rolü çok önemli. Sektörde 2011 yılı başında yürürlüğe giren “Binalarda

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Enerji Performans Yönetmeliğinin” tam ve doğru şekilde uygulanması ile özellikle tüketicilerin bu konuda bilinçlenecek olması sektörü önümüzdeki dönemde daha üst noktalara taşıyacaktır. Binalarımızın ısı yalıtıma olan ihtiyacı, mevcut bina stokumuzun çok önemli bir bölümünün halen yalıtımsız olmasından dolayı bilinen bir gerçektir. Sadece yeni binalarda ısı yalıtımımın öne çıkmasından ziyade, mevcut binalarımızda da yenileme çalışmaları içinde ısı yalıtımının en önemli ve faydalı uygulama olduğu toplumun her kesimince anlaşılması gereken bir durumdur. Burada biz ve bizim gibi sektörde faaliyet gösteren firmalara ve yönetimde olan hükümet yetkililerine büyük rol düşmektedir. Ayrıca son zamanlarda gündemde olan kentsel dönüşüm sürecinin yeni binaların ısı yalıtımlı olarak inşa edilmesinde ki zorunluluk ile sektöre olumlu yönde katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu süreçte uygulama kalitesinin takibi, piyasa denetim ve gözetiminin de daha etkin olması gerektiğini düşünmekteyiz. 2013 yılında ise pazarın %15’ in üzerinde bir büyüme sergileyeceğini tahmin ederek, Capatect Sistemin ise yine bu büyüme rakamının üzerinde minimum %25 büyümesi hedeflenmektedir.” -Sektörde yenilikçi ve inovatif ürünlerin pazara sağladığı katkı nedir? Sizin bu anlamda yaptığınız çalışmalar neler? “Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Levhaları ile dünyada ilk defa “İdeal Karbon Dengesi”ne sahip ısı yalıtım levhalarını kullanarak bir devrime imza atan Filli Boya, levha kalınlığını arttırmadan daha yüksek ısı yalıtım performansını kullanıcılarına sunmuştur. Filli Boya ayrıca,

farklı ihtiyaçlara özel olarak ürettiği ısı yalıtım sistemleri ile son kullanıcıların uygulama hızı ve kolaylığı, dekoratif görünüm ve ekstra darbe dayanımı gibi ihtiyaçlarını Capatect Sistem içerisinde karşılayabilmektedir. Özetle ısı yalıtım ürünlerimizde her zaman müşteri beklentilerini en üst seviyede karşılayabilecek şekilde yenilikçi ürünleri pazara sunmayı hedefleyerek ar-ge çalışmalarına devam etmekteyiz. Bu çalışmalar kapsamında son olarak bu Yapı fuarında lansmanını yaptığımızın çevre dostu Capatect ECOTECH Isı Yalıtım Sıvası ürününü piyasaya sunuyoruz. Levhasından yapıştırıcısına, sıvasından son kat kaplama ve boya ürünlerine kadar, birbirleri ile uyum içerisinde çalışan Capatect Isı Yalıtım Sistemi için geliştirilmiş ECOTECH ısı yalıtım sıvası, iç ve dış cephelerde ısı yalıtım levhalarının üzerine perdah sıvası yapılmasında kullanılıyor. Özel formülasyönü sayesinde 15 kg’ lık ambalajıyla, benzer sıva ürünlerinin 25 kg’ lık ürünleriyle eşdeğer metraj sağlayan ECOTECH, nakliye ve stoklama açısından kolaylıklar sunarak daha az karbon salımı ile çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor. Hafifliği sayesinde, uygulamanın daha hızlı ve kolay yapılması ile işçilik ve zamandan da tasarruf sağlıyor.”

Isıtma ve soğutma giderlerini azaltmak için ne tür önlemler almak gerekiyor? “Doğru ısı yalıtım teknikleri ile konutlarda enerji tüketimini ve enerji maliyetlerini önemli ölçüde azaltmak mümkün. Türkiye’de bina sektöründe %30 enerji tasarruf potansiyeli bulunuyor. Konut-

larda harcadığımız enerjinin yaklaşık %75’inden fazlası ısınmak amacıyla kullanılmaktadır ve bunun neredeyse yarısı yalıtımsız ve kötü yalıtılmış dış duvarlar üzerinden kaybolmaktadır. Isı yalıtımı kişilerin küresel iklim değişikliği ile mücadelesinde enerji verimliliği açısından diğer tüm yöntemler arasında en etkili olanıdır. Binanıza ısı yalıtımı yaptırarak ısıtma ve soğutma giderlerini düşürebilir, sağlayacağınız maddi kazanç ve konforun yanı sıra evinizin emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadelede katkıda bulunabilirsiniz.”

Yalıtım malzemesinin daha kalın ya da ince kullanılması ne gibi farklılıkları ortaya çıkarır? “Binalarda harcanan enerjinin en büyük oranını ısınma ve soğutma ihtiyaçlarımız için harcamaktayız. Bu enerjinin de yine yarıdan fazlasını yalıtımsız duvarlar üzerinden kaybetmekteyiz. Bu nedenle yönetmelik doğrultusunda binamızın enerji tüketim sınıfını iyileştirmek için yalıtım yaptırmak en kolay ve ulaşılabilir çözüm olacaktır. Isı yalıtımı yaptırırken malzeme seçimi çok önemlidir. Ancak doğru bir ısı yalıtımı sistemi ve uygun kalınlıkta bir ısı yalıtım levhasının kullanılması ile üstün enerji sınıfına sahip bir bina elde etmeniz mümkün olabilecektir. Ayrıca Isı yalıtım sisteminde kullanılan levha kalınlığını yükselterek daha fazla enerji tasarrufu sağlamakta mümkün olacaktır. Yeni yönetmelikler ve bilinçlendirme çalışmalarımız ile ısı yalıtım levha kalınlıklarının minimum 10 cm seviyelerinde kullanılan AB ülkelerinin standartlarına yaklaşmasını hedefliyoruz.”

Isı yalıtımının avantajlarını yaşayabilmek için seçilen ürün ve uygulamanın önemi nedir?

tim görmüş Filli Boya uzmanları ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilendirdiği uzman öğretmenler kontrolünde ilerliyor. Program kapsamında 2013 yılından itibaren yapılan eğitimlerde başarılı olan adaylara yapı yalıtımı alanında 2017 yılına kadar geçerli olacak ‘Ustalık Belgesi ‘ veriyoruz.”

Günümüzde enerji verimliliği ve yalıtım konuları çıkan yönetmeliklerle gittikçe önem kazanıyor. Bina yalıtımında ortaya konulan yasal düzenlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün sağlıklı gelişimi açısından neler yapılmalı sizin bu konuda çözüm önerileriniz nelerdir? “Bildiğiniz gibi Enerji Verimliliği Kanununa istinaden; Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği 5 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe girdi. Enerji tüketiminin yüzde 50, CO² tüketiminin de yüzde 3-4 gibi bir oranda azaltılması hedeflenmektedir. Yürürlüğe giren “Binalarda Enerji Performans Yönetmeliğinin” tam ve doğru şekilde uygulanabilmesi için gerekli altyapının tamamlanması, en önemli beklentimiz konumundadır. Sektöre yön verecek BEP Yönetmeliğinin tam anlamı ile yeni binalar dışında mevcut konutlarda da doğru ve yol gösterici şekilde uygulanabilmesi, doğru yalıtımın ülkemizde hayata geçirilmesinde önemli rol oynayacaktır.”

İçinde bulunduğunuz yalıtım sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ve dünyadaki durum nedir? Sektör nasıl bir gelişim ve değişim içinde? “Ülkemiz 55 Milyon m²lik bir Pazar büyüklüğüne ulaştı. Kentsel dönüşüm ve Binalarda Enerji performansı Yö-

netmeliği konularının da ivmesiyle bu büyüme önümüzdeki dönemlerde de devam edecek, ancak daha alacak çok yolumuz olduğunu görüyoruz. Metrekare olarak büyük rakamlara ulaşılmış olsa da uygulanan kalınlıklarla ülke olarak ulaşmayı hedeflediğimiz verimlilik seviyesinin çok gerisinde kalacağımız aşikâr. Marmara Bölgesinin kentsel dönüşümdeki belirsizlikler sebebi ile büyümesi biraz azaldı. Buna karşılık Anadolu’nun her yerinde yalıtım bilincin ve satışların gelişiminde büyük bir ivmelenme gerçekleşti. 1998 de yayınlanmış TS825’in revizyonu ve U değerlerinin düşürülmesi, bu konuya yönelik yapacağımız çalışmalar sektörümüzün en önemli önceliklerinden olması gerekiyor. Diğer taraftan haksız rekabetle mücadele, piyasa denetim ve gözetim, eğitimli sertifikalı yalıtım uygulayıcısı yetişmesi, Bep.tr revizyonu ve çeşitli yalıtım teşvik program ve projelerinin geliştirilmesi sektörümüzün gündemindeki konulardır. Türkiye’de tüketilen toplam enerjinin yaklaşık %40’ı binalarda kullanılıyor ve ihtiyacımız olan enerjinin %74’ü yurtdışından ithal ediliyor. Ülkemizdeki 16 milyonun üzerinde yalıtımsız konutta, en önemli tasarruf yöntemi olan binalarda ısı yalıtımın uygulanması ile yıllık 10 milyar $’lık bir tasarruf ve cari açıkta azalma potansiyeli dikkat çekiyor. AB ülkeleri, 2020 yılı için %20 daha az enerji tüketmeyi planlarken binaların %20’si için yenilenebilir enerjiye geçmeyi, %20 ’si için daha az sera gazı salınımı gerçekleştirmeyi ve enerji ihtiyacının %20’sini ise yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyor. Türkiye’nin AB ülkelerinin standartlarına yaklaşmasını hedefliyoruz. Bu amaçla birçok yatırım gerçekleştiriyoruz ve Avrupa’nın en büyük ısı yalıtımı üreticisi olma vizyonu ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

“Isı Yalıtım Sisteminin performansı, kullanılan malzemelerin kalitesi ve birbiri ile uyumu ile doğrudan ilgilidir. Türkiye’de TS EN 13499 Isı Yalıtım Sistemi Standardına uygunluk belgesine sahip Capatect Isı Yalıtım Sistemi, Avrupa Teknik onay kuruluşu ‘’EOTA’’ tarafından verilen ETAG 004 uygunluk belgesini de alarak ürün kalitesini ispatlamaktadır. Ayrıca kullanılan ürünlerin kalitesi kadar bir diğer önemli konuda uygulamadır. Isı yalıtım sistemi uygulaması, bilgi, deneyim ve dikkat gerektiriyor. Önemsiz gibi görünen küçük uygulama hataları bile yalıtımın verimini ve sistemin ömrünü azaltabiliyor. Bunun farkında olduğumuz için, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mesleki Eğitim Merkezleri ile işbirliği yaptık. 10.000’den fazla uygulamacıya yalıtım kursları düzenledik. Almanya’da eğiYAPI MALZEME - MAYIS 2013

Eryap CEO’su Emrullah Eruslu, sektörün uzmanları ve lider firmaların oylarıyla gelen bu ödülün kendilerini için çok önemli olduğunu belirtti.

Eryap’a Wooler ile “Yılın Yatırımı” ödülünü aldı Eryap 2012 yılında başladığı Wooler taş yünü üretim tesisi yatırımı ile “2012 Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri”nde “Yılın Yatırımı” ödülünü aldı.

36.Yapı Fuarı Turkey Build İstanbul Fuarı çerçevesinde düzenlenen “2012 Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri” töreninde bir konuşma yapan Eryap CEO’su Emrullah Eruslu, sektörün uzmanları ve lider firmalarının oylarıyla gelen bu ödülün kendilerini için çok önemli olduğunu belirterek, “5 Avrupa ülkesinden, alanında uzman 9 farklı firma ile yürütülen fizibilite çalışmaları neticesinde 2012 yılında Sakarya Hendek’te 60 bin metrekarelik alanda taş yünü tesisi kurduk. Bu tesiste üretilen sektörün en teknolojik ve çevreci taş yünü Yeni Nesil Taş Yünü Wooler fuarın en gözde ürünü oldu” dedi. Eruslu şöyle devam etti: “Fuarda standımızı ziyaret eden sektör temsilcileri-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

ni, Sakarya’da 120 Milyon TL yatırımla kurduğumuz Eryap taş yünü tesisinde ürettiğimiz Wooler taş yünü ürünümüzün kullanım yerleri ve ürün özellikli hakkında bilgilendirdik, hepsi çok etkilendiler. Wooler, sahip olduğu ısı iletkenlik değeri ile mükemmel ısı yalıtımı sunarken, gürültüyü ve titreşimi emerek huzurlu ve sağlıklı bir yaşam alanı sunuyor. Ayrıca 1000 santigrat derece üzerindeki sıcaklıklara dayanıklılığı sayesinde de TS EN 13501-1’e göre A1 sınıfı “yanmaz malzeme” olarak yapılarda tam yangın güvenliği de sağlıyor. Yüzde yüz yerli hammadde ve ileri teknoloji ile üretilen doğa dostu ürün Wooler, yüksek performans değerleri ile, ulusal ve uluslararası denetim ve

ürün spesifikasyon testlerinden başarı ile geçerek TSE ve CE gibi onayları almıştır. Jeotermal tesisler, yangın kapıları, konutlar, alışveriş merkezleri, sanayi tesisleri, gemi inşası gibi farklı alan ve sektörlerde kullanılan Wooler, üretiminin ilk yılında önemli ve prestijli projelerde tercih edilmiştir. Zincirlikuyu’da inşası devam eden Zorlu Center, İstanbul Fatih Vatan Caddesi İstanbul Vergi Dairesi, Mecidiyeköy Trump Towers, Fulya Polat Towers, Akasya Acıbadem gibi prestijli ve bilinir projelerin çatılarında, dış cephesinde, ara bölme duvarlarında, yüzer döşemelerinde, kazan ve tesisat yalıtımı olmak üzere birçok bölgesinde Wooler kullanılmıştır.”

Kentsel Dönüşümde Enerji Verimliliği Fırsatının

Değerlendirilmesi Özge SİPAHİOĞLU Mimar (MBA) ÖZET Bu çalışmada, kentsel dönüşümde enerji verimliliği fırsatı değerlendirilmiştir. Değerlendirme kentsel dönüşüm fırsatı ile olası enerji verimliliğinin hem ülke ekonomisi, hem de toplum faydaları göz önüne alınarak yapılmıştır. Söz konusu değerlendirme kapsamında kentsel dönüşüm tanımı, metotları ve enerji verimliliği için uygulanması gereken mimari tasarım ve uygulama kriterleri tanımlanmıştır. Bu çalışmaların sonucuna bağlı olarak, kentsel dönüşüm fırsatı ile birçok açıdan fayda sağlanmasının mümkün olabileceği vurgulanmıştır.

1. GİRİŞ Verimlilik; kavram, terim ve ölçü olarak farklı tanımlara sahip olmakla birlikte iktisatçılar, işletmeciler ve mühendisler tarafından farklı biçimlerde tanımlanmaktadır. En genel tanımıyla, üretim sürecine giren faktörlerle (girdiler) bu sürecin sonucunda çıkan ürünler (çıktılar) arasındaki ilişkidir. Savurganlıktan uzak, kaynakları en iyi şekilde değerlendirerek üretmektir.[1] Enerji verimliliği ise; enerjinin üreti-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

minden iletimine, tüketiminden atık aşamalarına kadar geçen süreçteki etkinlik çalışmalarının tümünü kapsar. Herkes tarafından kabul edilen bir gerçek vardır ki; bu da en az maliyetli enerji, verimli kullanım sonucu tasarruf edilen enerjidir. Enerji tasarrufu ile, kısa ve orta dönemde ülkelerin enerji teminiyle ilgili sorunlarının çözümüne küçümse¬nemeyecek katkı sağlanabilmektedir. Tasarruf edilerek kazanılabilecek enerjiyi üretmek için, çok daha pahalı yatırımlara ve daha uzun zamana ihtiyaç vardır. Oysa enerji tasarrufu, daha çabuk ve ucuza elde edilebilen bir enerji kaynağıdır. Gelişmekte olan ülkelerde enerji yatırımları için ayrılabilen kaynakların sınırlı olması, öte yandan ise enerji talebinin hızla büyümesi, enerji verimliliği stratejilerinin önemini bu ülkelerde bir kat daha artırmaktadır. Buna ilave olarak enerji verimliliği, enerji üretiminden doğan çev¬resel kirliliğin ve ekolojik dengenin bozulmasının ortadan kalkmasını sağlayan bir programdır.[2] İnşaat sektörü olarak, enerji tüketiminin önemli bir payını oluşturmaktayız. Binaların en önemli işlevlerinden biri olan iç

çevrede ısıl (termal) konfor koşullarının sağlanamaması durumunda; tüketilen yakıt binayı değil atmosferi ısıtmakta, bu nedenle gerektiğinden fazla yakıt tüketilmektedir. Oysa günümüzdeki enerji sorunu göz önünde bulundurulduğunda, bina kabuğunun ısıl konforu minimum enerji kullanarak sağlaması büyük bir önem taşımaktadır. [3] 1.1 Kentsel Dönüşüm Kavramı Kentsel dönüşüm; kentsel gelişmenin, toplumsal, ekonomik ve mekânsal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklı hale getirme veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır. Kısacası kentsel dönüşüm, ‘bir kentin dokusunu bozan sorunların giderilmesi’ olarak da tanımlanabilir. Kentsel dönüşüm projeleri sağlıklı koşullarda yaşamanın ve planlı şehirleşmenin sağladığı sayısız fırsatın yanı sıra gerek sosyal dışlanmışlığı önlemede, gerekse daha önceleri elverişsiz koşullarda bulunan kişilerin kendi algılamalarını şekillendirirken daha saygın bir kimlik fırsatı sunmak konusunda son derece faydalıdır.[4]

Kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalarda, birçok kentsel dönüşüm tanımı ortaya konulmuştur. Bu tanımlar, vurguladıkları vizyon, amaç, strateji ve yöntemlere göre kısmen farklılıklar da gösterebiliyor. Ancak, nasıl tanımlanırsa tanımlansın; kentsel dönüşüm, bozulma ve çökmeye uğrayan kentsel alanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarının kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirilmesine yönelik olarak uygulanan strateji ve eylemlerin bütününü ifade ettiği temel kabuldür.[5] Bu çalışmada detaylı incelenecek konu ise, söz konusu dönüşüm süresince üretilecek yeni yapılarda Enerji tüketimi azaltılması fırsatı enerji verimliliğine dayalı önlemler ile desteklenir ise uzun vadede gerek toplum gerekse tekil paydaşlar için daha konforlu, çevre için daha duyarlı binalar yapma fırsatını elde edebiliriz. 1.2 Türkiye’de Kentsel Dönüşüm Avrupa ve Amerika’da uygulama sahaları üzerinde geliştirilen pek çok müdahale biçiminden farklı olarak; Türkiye’de, kentsel dönüşüm deyince akıllara ‘gecekondu bölgelerinin dönüşümü’ geliyor. Kentsel dönüşümün doğasına aykırı olarak, kentlerin farklı sorunlarına karşı genellikle tek ve aynı çözümler uygulanıyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarına neden oluşturan sorunlar, fiziksel mekânın dönüşümüne indirgenirken, yerleşime ilişkin ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlar genellikle dikkate alınmıyor.[6] 1.3 Kentsel Dönüşümün Hedefleri Kentsel dönüşüm, faaliyet alanı ve doğası gereği, mevcut şehrin yapısına ve

burada yaşayan insanların fiziksel, sosyal ve ekonomik geleceği üzerine ve buna bağlı olarak da kentin bütün geleneklerine etki edebilmektedir. Bu nedenle, bütün planlama çalışmalarında, sosyolog, ekonomist, mühendis, mimar, şehir plancı ve peyzaj mimar gibi farklı disiplinlerin birlikte çalışması gerekmektedir.[5] Kentsel dönüşüm, beş temel amaca hizmet etmek üzere tasarlanmalıdır. 1.Kentin fiziksel koşulları ile toplumsal sorunları arasında doğrudan bir ilişki kurulmalıdır. Keza, kentsel alanların çöküntü alanı haline gelmesindeki en önemli nedenlerden birisi toplumsal çökme ya da bozulmadır. Kentsel dönüşüm projeleri, temelde toplumsal bozulmanın nedenlerini araştırmalı ve bu bozulmayı önleyecek önerilerde bulunmalıdır. 2.Kentsel dönüşüm; kent dokusunu oluşturan birçok öğenin fiziksel olarak sürekli değişim ihtiyacına cevap vermelidir. Bir başka deyişle, kentsel dönüşüm projeleri kentin hızla büyüyen, değişen ve bozulan dokusunda ortaya çıkan yeni fiziksel, toplumsal, ekonomik, çevresel ve altyapısal ihtiyaçlara göre, kent parçalarının yeniden geliştirilmesine olanak sağlamalıdır. 3.Kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı bir ekonomik kalkınma modeli/ yaklaşımını ortaya konulmalıdır. 4.Fiziksel ve toplumsal bozulmanın yanı sıra, kentsel alanların çöküntü bölgeleri haline gelmesinin önemli nedenlerinden birisi de, bu alanların ekonomik canlılıklarını yitirmesidir. Kentsel dönüşüm projeleri, fiziksel ve toplumsal

çöküntü alanları haline gelen kent parçalarında ekonomik canlılığı yeniden getirecek stratejileri geliştirmeyi ve böylece kentsel refah ve yasam kalitesini artırmayı amaçlamalıdır. 5.Kentsel alanların en etkin biçimde kullanımına ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik stratejilerin ortaya konulmasıdır. Kentsel Dönüşüm projelerinde bölgenin sorunları ve potansiyellerinin niteliğine bağlı olarak, bu hedeflerden biri veya bir kaçı ön plana çıkabilmektedir.[7] 1.4 Kentsel Dönüşüm Yöntemleri Kentsel dönüşüm, mevcut kent yapısının yenilenmesi için yapılan uygulamaları içinde toplayan genel bir kavramdır. Ancak, bu uygulama biçimlerinin tanımlanmasında pek çok farklı görüş ortaya çıkmaktadır. Bunun en önemli nedeni, dünyanın farklı ülkelerindeki bilim insanlarının çeşitli isimlerle tanımladığı bu uygulama biçimlerinin Türkçeye uyarlanmasında yaşanan terminoloji karmaşasıdır. Kentsel dönüşümün içinde barındırdığı dokuz farklı uygulama biçimi aşağıda özetlenmektedir: Yenileme (renewal): “Gerek yerleşme düzeni, gerekse mevcut yapıların durumu bakımından yaşama ve sağlık koşullarının iyileştirilmesi olanağı bulunmayan alanlardaki yapıların tümünün veya

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Özge Sipahioğlu Kimdir? 1979 yılı İstanbul doğumludur. 1997 yılında Antalya Anadolu Lisesi, 2001 yılında Yeditepe Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümünü Burslu okuyarak derece ile bitirmiştir. Aynı Üniversiteden 2007 yılında İngillizce İşletme bölümünde Yüksek Lisansını yine burslu ve derece ile tamamlamıştır.2001 yılından itibaren inşaat sektöründe satış ve pazarlama alanında çeşitli pozisyonlarda çalışmakta olup, halen Mardav Yalıtım firmasında Grup Ürün ve Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevini yürütmektedir. Evli ve bir çocuk annesidir.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

bir bölümünün ortadan kaldırılarak yeniden imar edilmesi” yenileme olarak tanımlanmaktadır.[8] Sağlıklaştırma (rehabilitation): “Eski kent dokusunun ve çöküntü alanlarının kısmi yenileme ile kullanıma açılması” olarak ifade edilmektedir.[9] Koruma (conservation): “Toplumun geçmişteki sosyal ve ekonomik koşullarını, kültürel değerlerini yansıtan fiziksel yapısının, yaşanan değişim ve gelişimler nedeniyle yok olmasının engellenmesi, kentsel dokunun çağdaş yaşamla bütünleştirilmesi, kültürel varlıkların topluma faydalı, ekonomik ve işlevsel koşullarla sağlıklaştırılması” şeklinde tanımlanmaktadır.[10] Yeniden canlandırma (revitalization): “Eski canlılığını kaybetmiş kentsel alanların, özellikle de tarihi kent merkezlerinin alınacak sosyal önlemlerle yeniden canlılık kazanmasını sağlamak” şeklinde tanımlanmaktadır.[9] Yeniden geliştirme (redevelopment): “Ekonomik ve yapısal özellikleri, iyileştirilmesine imkan vermeyecek ölçüde kötüleşmiş olan alt gelir gruplarının konutlarının yıkılması ve bunların oluşturduğu kent bölümlerinin yeni bir tasarım düzeni içinde geliştirilmesi” olarak tanımlanmaktadır.[8] Düzenleme (improvement): “Bir kentin, bir kasabanın tümünün veya bir yerleşim yerinin bir bölümünün kendiliğinden gelişmesine engel olmak, bu gelişmeye toplum yararına biçim vermek amacıyla, yerleşim yerinin işlevleriyle toprak kullanımı arasında bir ilişki kur-

mayı öngören, geleceğe dönük kamusal bir eylem türü” olarak tanımlanmaktadır.[8] Temizleme (clearance): “Alt gelir gruplarının yaşadığı bölgelerdeki konutların ve diğer yapıların sağlığa aykırı niteliklerinin giderilmesi” şeklinde tanımlanmaktadır.[8] Yeniden Üretim (regeneration): “Tamamen yok olmuş bozulmuş, köhnemiş alanların yeniden üretilmesi, olarak ifade edilmektedir. Kalitenin yükseltilmesi: “Uygulama alanında yaşayanların sosyo-ekonomik açıdan statü ve yaşam kalitelerinde önemli ölçüde değişiklik yaşanmadan; fiziksel çevrenin iyileştirilmesi” olarak ifade edilmektedir. Soylulaştırma: “Sosyo-kültürel açıdan bozulmuş, köhnemiş, dolayısıyla fiziksel çevresi de bozulmuş alanlarda, özellikle de tarihi kent parçalarında sosyal yapının geliştirilmesi” olarak ifade edilmektedir.

2. KENTSEL DÖNÜŞÜM YÖNTEMLERİNDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ UYGULAMALARININ İRDELENMESİ İlgili kentsel dönüşüm projesinde öncelikli olarak riskli binanın tespiti yapılması gerekir. Çevre ve Şehirliğinin ilgili web sitesinde konuya yetkili kurum, kuruluş, belediye, üniversiteler tanımlanmıştır.[12] Kentsel dönüşümde mevcut kent yapısının revizyonunda, bildiride bahsedilen

9 farklı uygulama biçiminden Yenileme (renewal), Yeniden geliştirme (redevelopment), Temizleme (clearance), Yeniden Üretim (regeneration), ağırlıklı olarak mevcut konut stoğunun yenilenmesi çalışmalarını kapsaması nedeni ile yeni üretilen projelerin TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Standardı kriterleri doğrultusunda planlanması zorunlu bir uygulamadır. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğine göre kentsel dönüşüme uğrayarak yeniden yapılan projelerde enerji verimliliği kriterleri baz alınarak aşağıdaki ilave kriterler talep edilmektedir. Mimari Proje Tasarımları ve Uygulama Kriterleri •Binanın bulunduğu konum; güneş, nem ve rüzgar etkisi dikkate alınarak ısıtma, soğutma, Havalandırma ve aydınlatma imkanlarından en üst düzeyde yararlanılmalıdır. •Yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı araştırılmalıdır. •Mimari uygulama projesi ve sistem detayları, ısı yalıtım projesindeki malzemeler ve nokta detayları ile bütünlük sağlamalı, ısı yalıtımında sürekliliği sağlayacak şekilde, çatı duvar, duvar pencere, duvar taban ve taban döşeme duvar bileşim detaylarını içermelidir. •Isı kaybeden düşey dış yüzeylerinin toplam alanının %60’ı ve üzerindeki oranlarda camlama yapılan binalarda pencere sisteminin ısıl geçirgenlik katsayısının (Up) 2,1 W/m2K’den büyük olmayacak şekilde tasarımlanması ve diğer ısı kaybeden bölümlerinin ısıl ge-

çirgenlik katsayılarının TS 825 standardında tavsiye edilen değerlerden %25 daha küçük olmasının sağlanması durumunda, bu binalar TS 825 standardına uygun olarak kabul edilir. Söz konusu binalar için ısı yalıtım projesi ve hesaplamalar aynen yapılır, bu hesaplamalar içerisinde yukarıdaki belirtilen şartların yerine getirildiği ayrıca gösterilmelidir. •Her bir iklim bölgesi için bina kabuğunu oluşturan; ısıtılan hacimleri ayıran duvar, döşeme ve taban ile tavan ve çatılar için alınacak “U” değerlerinden herhangi biri veya birkaçının tavsiye edilen değerlerden %25 daha büyük olması durumunda, diğer “U” değerlerinden biri veya bir kaçı için seçilecek değer/değerler, standartta tavsiye edilen değerin/değerlerin %25’inden daha düşük olmamalıdır. Bu durum, tavsiye edilen değerlerin %25’inden daha düşük değerlerin seçilerek uygulanmasına engel olmaz. Ancak belirtilen bu özel durum sebebiyle, binanın ısı kaybeden söz konusu yapı bileşenlerinden herhangi birinin veya bir kaçının tavsiye edilen değerin/değerlerin %25’inden daha düşük olarak uygulanması durumunda bile, TS 825 standardında verilen hesaplama yöntemi içerisinde kullanılacak olan değer için, tavsiye edilen değere göre %25 oranında düşük olarak tasarımlandığı varsayılarak hesaplara yansıtılır. •Yeni yapılacak binalar için ısı yalıtım raporu hazırlandığı durumlarda, iç yüzeyden dış yüzeye doğru oluşturulan

katmandaki yapı ve ısı yalıtım malzemeleri, giydirme cam cephenin iç yüzeyindeki cama yapıştırılan film tabakasının ısıl geçirgenlik katsayısı, giydirme cam cepheli binanın bulunduğu iklim bölgesindeki TS 825 standardında tavsiye edilmiş olan ısıl geçirgenlik katsayısından büyük olamaz. •Yeni yapılacak binalarda; ısıtma ve soğutma sistemlerinin tasarım ve uygulaması kriterleri 2 hususa göre planlanır. Toplam kullanım alanının 1.000 m’den büyük olması halinde merkezi ısıtma sistemi yapılır. Merkezi ısıtma ve/veya kullanım alanı 250 m2’nin üstünde olup bireysel ısıtma sistemine sahip gaz yakıt kullanılan binalarda; yoğuşmalı tip ısıtıcı cihazlar kullanılır. Merkezi ısıtma sistemi ile ısıtılan binalarda, sıcaklık kontrol ekipmanları ile ısı merkezinde iç ve/veya dış hava sıcaklığına bağlı kontrol ekipmanlarının kullanılması zorunludur. Binaların ısıtma tesisatında kullanılan pompa grupları, zamana, basınca veya akışkan debisine göre değişken devirli seçilir. •Kenstsel dönüşüm sürecine uğramış kamu yapıları öncelikli olmak üzere tüm yapılarda Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve kojenerasyon sistemleri tercih edilmelidir. Toplam inşaat alanı en az 20.000 m2’nin tasarımında kojenerasyon sistemlerinin uygulama imkanları analiz edilir. İnşaat maliyetinin yüzde onunu geçmeyen uygulamalar yapılır. Yeni yapılacak olan ve kullanım alanı 1.000m’nin üzerindeki oteller, hastaneler, yurtlar ve benzeri

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

ayrılması ve kentin uzak bölgelerine tahliyesi riskler taşımakla beraber, mevcut stoğun yenilenmesi ve enerji verimliliği konusundaki katkıları sebebi ile büyük bir fırsat olarak da değerlendirilmelidir. İstanbul ölçeğinde yapılması planlanan kentsel dönüşüm projeleri öncelikle ilk 5 yıllık planda yaklaşık olarak 300.000 adet bina, 20 yılda ise 2 milyon konutun yenilenmesini kapsaması sebebi ile vade sonunda ülke ekonomisine en az 300 milyar dolarlık ekonomik fayda sağlanması beklenmektedir. Bu değerler ülke ölçeğinde düşünülecek olursa sağlanacak ekonomik faydanın boyutları daha iyi anlaşılabilir. Türkiye’de son dönemde gündeme gelmiş olan kentsel dönüşüm uygulamalarında, bu tüketimin azaltılması fırsatı enerji verimliliğine dayalı önlemler ile desteklenir ise, uzun vadede tüm toplum için daha konforlu, çevre için daha duyarlı binalar yapma fırsatını elde edebiliriz. Deprem riski göz önüne alındığında ise kentsel dönüşümüm sağlayacağı faydaya paha biçmek mümkün olmayacaktır. konaklama amaçlı konut harici binalar ile spor merkezlerindeki merkezi ısıtma ve sıhhi sıcak su sistemlerinde güneş enerjisi toplayıcıları ile sistemin desteklenmesi zorunludur. •Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinde öngörülen bütün mimari, mekanik, elektrik ve aydınlatma sistemleri ile ilgili konularda Enerji Kimlik Belgesi düzenlemeye yetkili kuruluşlar sorumluluğunda, sistemler, ilgili raporda belirtilen periyotlarda ve ilgili standartlarda belirtilen ve sistemin gerektirdiği periyodik kontrole, teste ve bakıma tabi tutulur. Sistemlerin verimliliği sağlanır. Enerji Kimlik Belgesi: Binaların Enerji ihtiyacı, enerji tüketim sınıfı, yalıtım özellikleri, ısıtma/soğutma sistemlerinin verimi konularının belgelendirilmesini sağlayan, Enerji Kimlik Belgesi vermeye Yetkili Kuruluş tarafından hazırlanan ve ilgili idarece onaylanan evraktır. Yeni binalar için yapı kullanma izin belgesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Toplam kullanım alanı 1.000 m² üzerinde olan mevcut binalar için hazırlanır. Enerji Kimlik Belgesinin bir nüshası bina sahibi, yöneticisi, yönetim kurulu ve/veya enerji yöneticisince muhafaza edilir, bir nüshası da bina girişinde rahatlıkla görülebilecek bir yerde asılı bulundurulur. Ayrıca bina veya bağımsız bölüm satıldığında veya kiraya verildiğinde, malsahibi tarafından alıcı veya kiracıya binanın Enerji Kimlik Belgesi de verilir. Kentsel Dönüşüm yöntemleri kapsamında, Türkiye genelinde 20 yılda 14

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

milyon konutun elden geçirilmesi planlanmakla birlikte, dönüşüm öncelikli olarak riskli alanlar olarak görülen İstanbul ilçelerinden Avcılar, Zeytinburnu, Ümraniye ve Pendik ilçelerinden başlayarak İstanbul ve tüm Türkiye ölçeğine yayılması planlanıyor. Dönüşümün Türkiye’ye maliyetinin 350- 400 milyar dolar olması beklenirken, bu rakamın 100 milyar dolarlık bir bölümü ise İstanbul’a ait olması öngörülüyor.[12] Kentsel dönüşümün beraberinde getireceği enerji verimliliğine yönelik uygulamalardan bazıları özetle; •Binalarda ısı ve gürültü yalıtımından sonra su yalıtımı da zorunlu hale gelmesi ve yapının ekonomik ömrünü uzatan su yalıtımına ilişkin gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda yapı kullanma izni verilmemesi •Afet riski altındaki alanların dönüştürüldüğü bölgelerde, çöplerin daha sağlıklı toplanması ve görüntü kirliliğinin önlenmesi için çöp konteynerlerinin yer altına konulması •Dönüşüm kapsamında inşa edilecek evlerde, lavabo kenarına, atık bitkisel yağların dökülebileceği ayrı bir kanal yapılması Şeklinde öngörülmektedir.

SONUÇ Önemi her geçen gün artan ve yaygın bir uygulama alanı bulan kentsel dönüşüm uygulamaları hem sosyal hem de teknik bakımdan detaylı olarak irdelenmesi ve sorgulanması gereken projelerdir. Dönüşüm alanlarında yaşayan insanların alıştıkları yaşam alanlarından

KAYNAKLAR 1.Milli Prodüktivite Merkezi’nin konuya ilişkin çeşitli yayınları (http://www. mpm.org.tr) 2.TMMOB Enerji Çalışma Grubu, “Enerjinin Verimli Kullanımına Yaklaşımlar” Bildirisi 3.Kılıç, C. (2007) “Küresel Isınma ve Enerji Problemi”, Johns Hopkins Üniversitesi Fizik Bölümü 4.http://www.u sak .org . t r/m akale. asp?id=735 5.http://www.arkitera.com/g67-kentsel-donusum.html?year=&aID=792 6.http://www.arkitera.com/haber_23053_turkiye-de-kentsel-donusumun-tanimi-nedir.html 7.Roberts, P. (2000), The evolution, definition and purpose of urban regeneration. P. Roberts ve H. Sykes, (Ed.), Urban regeneration a handbook .London: SAGE Publications. 8.Keleş, R. (1998), Kentbilim Terimleri Sözlüğü, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara. 9.Şahin, S. Z. (2003), İmar Planı Değişiklikleri ve İmar Hakları Aracılığıyla Yanıltıcı (Pseudo) Kentsel Dönüşüm Senaryoları: Ankara Altındağ İlçesi Örneği, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Yıldız Teknik Üniversitesi Basım-Yayın Merkezi, İstanbul. 10.Polat, S., Dostoğlu, S., (2007), “Kentsel Dönüşüm Kavramı Üzerine Bursa’da Kükürtlü Ve Mudanya Örnekleri” Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 12, Sayı 1, Bursa. 11.http://www.csb.gov.tr/gm/altyapi/index.php?Sayfa=iller 12. http://www.ntvmsnbc.com

ODE Yalıtım yeni ambalajlarını tanıttı Yapı Fuarları Turkeybuild’in 2013’deki ilk ve en önemli buluşması 36. Yapı Fuarı Turkey Build İstanbul’a katılan ODE Yalıtım, yeni ambalajlarını yurtiçi ve dışından gelen konuklara tanıttı. Bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen ODE Yalıtım, 24-28 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 36. Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’da her sene olduğu gibi bu sene de yerini aldı. Bu yıl konuk ülke olarak Azerbaycan’ın davet edildiği fuarda, ODE Yalıtım ürünlerini yeni ambalajlarıyla ziyaretçilerine tanıttı. ODE Yalıtım’ın yeni ambalajları ödüllü grafik tasarımcı Orhan Irmak tarafından tasarlandı. ODE Yalıtım Satış Pazarlama Koordinatörü Ali Türker, “ODE Yalıtım’ın çevreyle dost ürünlerini daha iyi ifade edebilmek, çevre konusunu daha da ön plana çıkarmak için biz de ambalajlarımızda yeniliğe gittik. Doğanın simgesi yeşil ve yaprak, ODE ürünlerinin yeni simgesi oldu” dedi. Ali Türker, yeni ambalajlarıyla ürünlerini yerli ve yabancı katılımcılarla buluşturmaktan büyük mutluluk duyduklarını da sözlerine ekledi. Türker, “Global bir marka yolunda hızla ilerleyen ODE Yalıtım, yurtiçi ve yurt dışı fuarlara katılımını son derece önemsiyoruz. Fuarlar,

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

hem ODE Yalıtım için hem de ülkemizin markalarının temsili ve tanıtımı için çok büyük olanaklar” dedi. Yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret ettiği fuar süresince yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda müşterisini ağırlayan ODE Yalıtım’ın standında,

ODE Starflex camyünü ürününün yanı sıra, ODE Isıpan (extrüde polistren köpük ısı yalıtım malzemesi), ODE Sistem (Dış cephe mantolama paketi), ODE Membran (bitümlü su yalıtım örtüleri), ODE Rockflex (Taşyünü) de yer aldı.

InWall yangın güvenliğinde yüksek korunum sağlıyor İzocam ve Rigips işbirliğinde yeni geliştirilen bölme duvar sistemi InWall, yangın güvenliği konusunda yüksek korunum sağlıyor. Rigips alçı levhalar ile İzocam camyünü ve taşyünü yalıtım şilte ve levhalarının birlikte kullanıldığı InWall sistemler, 30, 60 ve 90 dakika yangın dayanım sertifikasına sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Alışılmış ara bölme duvar sistemlerinin sahip olduğu estetik, kolay uygulanabilme, akustik konfor, hafiflik, ısı ve ses yalıtımı gibi avantajların yanı sıra InWall Bölme Duvar Sistemleri, yangın güvenliği konusunda da azami fayda sağlıyor. InWall Bölme Duvar Sistemleri özellikle; ofisler, okullar, oteller, alışveriş merkezleri ve hastaneler gibi insanların yoğun olarak birlikte bu-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

lundukları mekânlara uygulanmaya elverişli özellikler içeriyor. InWall, Yangın Yönetmeliği’nin zorunlu tuttuğu “EK-3/B ve EK-3/C kriterlerini” (30, 60 ve 90 dakika yangına dayanıklı ortamlar oluşturulması) başarıyla karşılıyor. InWall Bölme Duvar Sistemleri Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in yayımlanmasından sonra ihtiyaç duyulan yangın dayanım sertifikalı detayları çözmeye yönelik olarak sektör profesyonelleri ile sektör temsilcilerine sunuluyor. InWall Alçı Levha R, InWall Alçı Levha FR, InWall Taşyünü Ara Bölme Levhası (75 mm), InWall Camyünü

Ara Bölme Şiltesi (50 mm), InWall DC Profil (50mm), InWall DC Profil (75mm), InWall DU Profil (50mm), InWall DU Profil (75mm), InWall SU Borazan Vida (3,5 x 25mm), InWall SU Borazan Vida (3,5 x 35mm), InWall Dübel, Pul, Vida, InWall Derz Bandı, InWall Derz Alçısı, InWall Delikli Köşe Profili bileşenlerinden oluşan InWall Bölme Duvar Sistemi; EN 1364-1’e göre yapılan sistem (bitmiş duvar) testlerini başarı ile geçerek EI30, EI60 ve EI90 yangın dayanım sertifikalarına haiz olup, sertifikaların geçerli olabilmesi için standartlar gereği bütün sistem elemenlarıyla birlikte kullanılmak zorunda.

Su yalıtımında dikkat edilmesi gereken 10 kural

Ev alırken ilk bakılan özellikler arasında; evin depreme karşı sağlamlığı, sağlıklı ve konforlu bir yapısının olup olmadığı gibi konular geliyor. İlk bakışta eviniz bu özellikleri taşıyabilir ancak asıl önemli olan evin bu özelliklerini zaman içinde ilk günkü gibi devam ettirecek nitelikte olması. Bunun için olmazsa olmaz kriterlerin başında ise evin su yalıtımlı olması geliyor. Bir binanın taşıyıcı sistemi için su ve korozyon en büyük tehditlerden biri. Yapıların taşıyıcı sistemine sızan suyun zararlı etkileriyle, demirlerin korozyona uğramasına yani paslanmasına yol açıyor. Bu da binanın taşıma kapasitesinin zamanla azalmasına neden oluyor. Su yalıtımsız bir bina 10 yıl sonra taşıma

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

kapasitesinin yüzde 66’sını kaybediyor. Bu açıdan su yalıtımı, bir binanın uzun ömürlü ve dayanıklı olması için en önemli uygulamaların başında geliyor. Binalar için hayati önem taşıyan su yalıtımı konusundaki bilgiler ise yeterli düzeyde değil. BİTÜDER su yalıtımı ürün ve uygulamalarıyla ilgili uyulması

gereken kurallara dikkat çekiyor. Suyun yapılara en büyük zararının bina ömrü ve güvenliğiyle ilgili olduğunu belirten BİTÜDER Başkanı Burhan Karahan şunları söyledi: “Su yalıtımı binanızın depreme karşı en önemli sigortası. Toplumda çok bilinmese de depremlerin yol açtığı büyük yıkımların en başta

gelen nedeni korozyon yani paslanma. Binanın taşıyıcı sistemine sızan su içten içe binanın demirlerinin paslanmasına yol açıyor ve çok değil sadece 10 yıl içinde binanızın taşıma kapasitesi yüzde 66 azalıyor. Bu da orta şiddetli bir depremde bile binanızın riskli gruba girmesi demek. Ülkemizdeki binaların yüzde 85’inde su yalıtımı olmadığı düşünüldüğünde riskin boyutu daha net görülüyor. Su yalıtımı bu kadar önemli bir konuyken maalesef önemi ülkemizde yeteri kadar anlaşılamadı. Bu noktada uygulama sürecinde de bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bitümlü örtülerde doğru ve nitelikli bir su yalıtımı için ürün ve uygulamaların uyması gereken standartlar TS 11758-2 Polimer Bitümlü Örtüler Uygulama Kural Standardı ile belirlendi. Henüz yeni yayınlanan bu standartlar maalesef yeteri kadar bilinmiyor. Bu standartlardan yola çıkarak BİTÜDER olarak su yalıtımı uygulamalarında dikkat edilmesi gereken kuralları belirledik.”

İşte su yalıtımı yaptırırken dikkat etmeniz gereken 10 kural:

1. Su yalıtımı uygulaması için malzeme seçimine dikkat edilmeli. Dünya standartlarına uygun CE kalitesi ile üretilmiş ürünler seçilmeli. 2. Merdiven altı ürünler ve standart dışı malzemelerden uzak durulmalı. Bu

ürünler bir süre sonra performansını kaybedeceği için paranız boşa harcanmış olur. Ucuzluk kaygısı ile seçilmiş kalitesiz ürünler yapılarda beklenen performansı sağlamaz. Bu tür ürünlerin görece ucuz olan fiyatları da malzemenin eksik ve vasıfsız kullanımından kaynaklanır.

3. Doğru detayda doğru malzeme seçi-

mi çok önemli. Çatınız teras çatıysa ve eğer çatıdaki eğim yüzde 5 veya daha az ise mutlaka iki katlı su yalıtımı örtüsü uygulanmalı. Uzmanlar güvenlik için her koşulda çatılarda 2 kat su yalıtım örtüsü uygulanmasını öneriyor.

4. Su yalıtımında malzeme seçimi kadar uygulama ve işçilik kalitesine de önem verilmeli. Konusunda eğitilmiş, sertifikalı usta ve işçiler tarafından uzmanlaşmış bir ekibe sahip firmalar tarafından su yalıtımı uygulamaları yaptırılmalı. 5. Su yalıtımı yaptırırken hava koşulları

da önem taşır. 40 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda ve donmuş zeminlere su yalıtımı uygulanmamalı.

6. Çatılarda kullanılan son kat örtüler uzun süre güneş ışınlarına maruz kaldığı için yüksek sıcaklık ve suya uzun süreli dayanım şartı aranmalı. Bu noktada UV dayanımlı yaşlandırma testlerinden geçmiş, standartlara uygun ürünlerin tercih edilmeli.

7. Temellerde basınçlı su etkisi varsa (genellikle zemin suyu her ortamda vardır) su basıncına dayanıklı ürünler kullanılmalı. Temel perde duvarlarında bitümlü membran tercih edilmeli ve cam tülü taşıyıcılı örtüler yerine polyester keçe taşıyıcılı minimum 3 mm kalınlığında örtüler uygulanmalı. 8. Bodrum katları ve binanın altında yer alan otoparklar, o binanın temel su yalıtımının doğru yapılıp yapılmadığı ile ilgili ipuçları verir. Bu nedenle bir binanın toprak altında kalan bölümlerinde nem, rutubet, küf vb. sorunlar varsa dikkat etmek gerekir. Bu bina yüksek ihtimalle korozyon tehdidi altındadır. Uygun yöntemlerle suyun zararlı etkilerinden korunmak üzere önleyici yalıtım önlemleri alınmalıdır. 9. Her detay için seçilen bitümlü örtü kalınlığının 3 milimetreden az olmamasına dikkat edilmeli. Piyasada 2 milimetre ürünler yaygın olarak yer alsa da minimum 3 milimetre kalınlığında örtü kullanılması uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. Avrupa ülkelerindeki uygulamalarda minimum 4 milimetre kalınlık tercih ediliyor. 10. Su yalıtımı yaptırmadan önce mutlaka güvendiğiniz, standartlara uygun, CE kalitesi ile güvence veren bir kuruma danışın.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’dan, Weber’e Ödül Endüstriyel yapı harçları üretiminde dünya lideri Weber, katıldığı 36. Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’da fark oluşturan standı ile ödül aldı. Türk Yapı sektörüne yön veren en büyük fuarlardan biri olarak 24-28 Nisan tarihlerinde 36’ncısı gerçekleştirilen Turkeybuild İstanbul Yapı Fuarı’nda geleneksel olarak verilen “Altın Mıknatıs Stand Tasarım Ödülleri” bu yıl da sahiplerini buldu. Endüstriyel harç üretiminde dünya lideri Saint-Gobain Weber, markanın kimliğini yansıtan standı ile Altın Mıknatıs ödüllerinde mansiyon almaya hak kazandı. Zengin ürün portföyünü yenilikçi çözümler ile birleştiren Weber’in standı, mekanın üç yönden algılanabiliyor olması, kütlesel tasarımı, doğa ile olan bağının kuvvetli anlatımı ve ürün imajı ile marka algısını vurgulamasından dolayı ödüle değer görüldü.

WEBER, İLKLERE İMZA ATIYOR Sürdürülebilir yaşam alanları oluşturma

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

hedefiyle inşaat malzemeleri üretiminde inovatif çözümler sunan Weber, Türkiye’de inşaat sektörünün gelişmesinde öncü rol üstleniyor. Uluslararası ar-ge deneyimi ve yerel bilgi birikimini sektörün gelişimi için kullanan Weber, yenilikçi ve çevreci bakış açısını yatırımlarına ve ürünlerine taşıyor. 2008 yılında Türkiye’de bir ilke imza atarak ilk toz çıkarmayan seramik yapıştırıcısını üreten Weber, geçtiğimiz yıl da aktif sıkıştırma teknolojisi ile ürettiği “weber konsantre serisi” seramik yapıştırıcıları ile yapı dünyasına bir yenilik daha kazandırdı. Türkiye’de bir ilk olan weber konsantre serisi seramik yapıştırıcıları 15 kg’lik ambalajı ile 25 kg’lik ambalaja eşdeğer metraj yapıyor. 15 kg’lik ambalajı ile daha az yer kaplayarak nakliye ve

stoklama avantajı da sağlayan weber konsantre serisi böylece daha az karbon salınımı ile çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor. Dökme ve karıştırma anında toz çıkarmayan weber konsantre serisi, hem uygulayıcılara hem de ev sahiplerine %100 tozsuz ortam sağlıyor. 48 ülkede birden, 200’ün üzerinde üretim tesisi ve 10 bin çalışanıyla hizmet veren Weber’in, Türkiye’de 5 fabrikası, 8 bölge temsilciliği, 600’ü aşkın yaygın bir bayi ağı ve güçlü bir satış ekibi bulunuyor. Türkiye’deki faaliyetlerine 1998 yılında başlayan Weber seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları, dış cephe boya ve kaplamaları, dış cephe ısı yalıtım sistemleri, su yalıtım ürünleri, tamir-tesviye ürünleri ve iç cephe boyalarından oluşan geniş bir ürün portföyüne sahip.

İtalyan Mapei, Wallmerk markasıyla Türkiye pazarında Wallmerk’in hali hazırdaki 300 çeşit ürün portföyüne 1400’den fazla ürünü ile destek veren yapı kimyasalları sektörünün dünyaca ünlü ismi Mapei, Türkiye inşaat endüstrisinde önemli bir oyuncu olmayı hedefliyor. Yapı kimyasalları sektöründe dünya lideri olarak, 1.400’den fazla ürünü ile dünyada 55.000’den fazla müşterisine hizmet veren Mapei S.p.A., 2013 yılı itibariyle Türk firması olan Wallmerk Yapı Kimyasalları

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin hisselerinin tamamını devralarak Türkiye pazarına girdi. Wallmerk’in hali hazırdaki 300 çeşit ürün portföyüne 1400’den fazla ürünü ile destek verecek Mapei, Türkiye inşaat en-

düstrisinde önemli bir oyuncu olmayı hedefliyor. İtalyan Yapı Kimyasalları şirketinin Türkiye’ye yaptığı bu yatırımla ilgili detayları Wallmerk Genel Müdürü Alper Özer’den aldık.

Mapei Uluslararasılaşma ve İş Geliştirme Yöneticisi Veronica Squinzi ve Wallmerk Genel Müdürü Alper Özer.

Mapei’nin Wallmerk ile Türkiye pazarına girme sürecini nedenleri ile birlikte anlatır mısınız?

“Wallmerk 2007 yılında Türk-Amerikan ortaklığı ile kuruldu. 2009 yılı ortalarında Türkiye’nin en yüksek üretim kapasiteli tam otomasyon fabrikalarından biri ile üretime başladı. Wallmerk’in 2013 yılına kadar ürün yelpazesi 300’e ulaştı. Bununla beraber yine bu süre zarfında Türkiye’nin her bölgesinde yapılanmasını tamamladı. Özellikle İç Anadolu bölgesinde çok güçlü ve yaygın bir marka haline gelmeyi başarırken diğer bölgelerde de prestijli ve büyük projelerde yer almayı başardı. Bu anlattıklarım bu sürecin nedenlerini belirleyen ana etkenler. Mapei uzun süredir Türkiye pazarı ile ilgileniyor. Kendi stratejisi gereği pazara girerken yerel bir yönetim ve organizasyon ile pazarda yapılanıyor. Pazara girmesinde, büyümeye yatkın yatırımlar, firma organizasyonları, pazar bilgisi ve ülkenin potansiyeli aranılan ana faktörleri oluşturuyor. Wallmerk ile Türkiye pazarına girmeyi tercih etmesinin nedenleri de bunlar.”

Mapei’nin Türkiye’deki tesisinin kapasitesi, kullandığı teknoloji ve bu tesisinde ürettiği ürünler nelerdir?

Polatlı organize sanayi bölgesindeki fabrikamız tek hatta saatte 30 ton üretim kapasitesine sahip. Toplam iki hattımız var. Fabrikamız tam otomasyon ayrıca fabrikamızın enerji kullanım oranı çok düşük. Fabrikamızda üretilen ürünleri ise şu ürün başlıklarında toplayabiliriz; sürme esaslı su yalıtım malzemeleri, kullanıma hazır harçlar, seramik yapıştırıcıları, derz dolgu malzemeleri, ısı yalıtım YAPI MALZEME - MAYIS 2013

sistemleri, dış ve iç cephe boyaları, endüstriyel zemin kaplama malzemeleri.

Mapei’nin pazara sağlayacağı ayrıcalıklar ne olacak? “Fabrikanın üretim hacminin büyüklüğü ve üretimin tam otomasyonla yapılmasının yanı sıra inovatif yapımız ve Türkiye’deki yatırımımızın genç olması bizim yeniliklere açık olmamızı ve çok daha aktif, hızlı sonuca giden bir firma olmamızı sağlıyor. Bu da büyümek isteyen müşterilerimize ayrı bir heyecan ve motivasyon veriyor. Ayrıca kişiye özel üretim yapmamız özel ve butik çalışmalar yapabilmemiz, detaylarla ilgili sorun çözümlerimiz bayilerimiz tarafından memnuniyet yaratıyor. Satış öncesi ve sonrası verilen teknik hizmet de, hem malzemelerin doğru kullanılmasını sağlıyor hem de müşterinin ürüne olan güvenini artırıyor. Ürün portföyündeki zenginlik sayesinde iyi bir çözüm ortağı olduk. Spesifik ürün konusunda Türkiye pazarındaki açığı da kapatacağımıza inanıyoruz. MapeiGroup büyüme ve uluslararasılaşma stratejisini sürdürmek için sancak gemisi olarak gördüğü

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

araştırma ve geliştirme faaliyetlerine sürekli yatırım yapmaktadır. Araştırma personeli toplam çalışanların (2012 yılı itibarı ile 7.500 çalışan) %12’sini oluşturmaktadır. Bununla beraber; yatırımların %70’i; inşaat endüstrisinde sürdürülebilirlik açısından uluslararası kriterlere ve resmi standartlara uygun ekolojik olarak sürdürülebilir ürünlerin üretimine kanalize edilmiştir. Mapei bu özelliğiyle Türkiye pazarına kaliteyi getiriyor.”

Mapei ile birlikte stratejinizde bir değişiklik olacak mı? Wallmerk ismi pazarda devam edecek mi?

“Wallmerk’in hali hazırdaki ürün portföyü yaklaşık 300 adet, Mapei’nin ise 1400’den fazla ürünü var. Dolayısıyla yeni fırsatlar ve yeni pazarlar yeni ürün portföyümüzle mutlaka karşımıza çıkacak. Bu fırsatları yakalayacak yeni stratejiler de tabi ki geliştireceğiz. Wallmerk bir marka olarak Türkiye pazarında yer almaya devam edecek.”

Yapı kimyasalları sektöründe Mapei’nin önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Bu anlamda ürün yelpazesinde yeni ürünler olacak mı? “Yeni ürünler tabi ki olacak. Şu süreçte

bu konular masaya yatırıldı ve değerlendiriliyor. Uygun bir sürede bu ürünler aşama aşama pazara lanse edilecek.” Türkiye pazarındaki hedefiniz nedir? “Mapei faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde pazarı büyüten, kaliteyi artıran, etik davranan bir firma, ayrıca bir çok ürün grubunda pazar liderleri arasında yer alıyor. Türkiye’de de bu kimliği ile büyüyecek ve pazardaki yerini alacak.”

Mapei’nin Türkiye’deki satış ve pazarlama organizasyonda bir değişiklik olacak mı? “Organizasyonumuzda bir değişiklik olmadı. Bu hem Mapei’nin özgüvenini hem de mevcut organizasyona olan güvenini göstermekte. Satış organizasyonumuzdan bahsedersek; genel olarak hali hazırda tüm bölgelerde satış ekibimiz mevcut. Bölgesel stratejimize göre de satış ekiplerimizi güçlendiriyoruz. Pazarlama konusun da ise; ürün spesifikasyonuna çok önem veriyoruz. Ürünlerimizin bir çoğu spesifik ve teknik ürünler dolayısıyla bu ürünler konusunda eğitim verilmeden satılması mümkün değil. Bu açıdan pazarlama departmanındaki teknik personel sayımızı artırıyoruz.

KYK Yapı Kimyasalları

ısı ve su yalıtımında dev adımlar atıyor

Portföyünde 65 farklı ürün ve 300 ürün çeşidi bulunan KYK Yapı Kimyasalları, Mantotherm Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri markası ile yalıtım pazarına hizmet ederek, hızlı adımlarla sektördeki gücünü artırıyor.

Ülkemizde yalıtım bilinci hızla artmakla birlikte hala gidilecek çok yolun olduğu söylenebilir. Özellikle ısı ve su yalıtımı ülke ekonomisi ve bina güvenliği açısından bakıldığında çok önem

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

arz eden yalıtım konuları. Konuya ekonomik boyutundan bakacak olursak; Türkiye’de bulunan 18 milyon konutun yüzde 88’inde ısı yalıtımı bulunmuyor. Binalardaki bu ısı yalıtımı eksikliğinden

dolayı yıllık kayıp yaklaşık 10 milyar TL’yi buluyor. Isı yalıtımı yapılmamasının bedeli 10 milyar TL ve bu para havaya savruluyor. Isı yalıtımı yaptırmak için harcanacak bedel ise ortalama 3 yıl

KYK Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Onur Sürmeli.

içerisinde amorti edilebiliyor. Yalıtım sektörü 2012 yılında 55 milyon metrekarelik pazar büyüklüğüne ulaştı, ancak bu Türkiye’nin hedeflediği verimlilik seviyesinin çok altında. 100 metrekarelik bir evde yaşayan bir ailenin ısınma maliyetinin ısı yalıtımı sonrasında ne kadar azaldığına göre hesaplama yapıldığında, ısı yalıtımı yapılmamasının ne kadar büyük kayıplara yol açtığı görülüyor. Örneğin, 100 metrekarelik bir konutun aylık ısınma maliyeti 200 TL ise ısı yalıtımı sonra-

sında bu 100 TL’ye kadar düşebiliyor. Yalıtım sonrasında 6 ayda elde edilen kazanç 600 TL civarında oluyor. Böyle bir konutun yalıtım maliyetinin 2 bin TL civarında olduğunu göz önünde bulundurulduğunda, yalıtım maliyetlerinin 3 yıl içerisinde amorti edilebileceği görülüyor. Portföyünde 65 farklı ürün ve 300 ürün çeşidi bulunan KYK Yapı Kimyasalları, Mantotherm Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri markası ile yalıtım pazarına hizmet ederek, hızlı adımlarla sektördeki gücünü artırıyor. Mantotherm sistem bileşenleri olan eps, karbonlu eps, xps ve taşyünü levha çeşitleri yanı sıra, profil çeşitliliği ile de projelerin ihtiyaçlarına farklı çözümler sunabiliyor. Mantotherm Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri, uluslar arası kaliteye ve yüksek performansa sahip olduğunu, aldığı EOTA (European Organization For Technical Approvals) belgesi ile göstermektedir. Mantotherm ETAG004 standardındaki, mantolama sisteminin performansının bir bütün olarak test edildiği, bir araya geldiği sistem bileşenlerinin nihai performansını, gerçek koşulları simüle eden yaşlandırma testlerinden başarı ile geçmiştir. Mantotherm Dış Cephe Isı Yalıtım Sisteminin sahip olduğu EOTA belgesi aynı zamanda AB ülkeleri içinde serbest ticari pazarlamasına da olanak tanımaktadır. Diğer bir önemli yalıtım kolu ise su yalıtımı… Ülkemiz açısından depremin tehlike boyutunu anlamamız için şu veriler

bize ışık tutuyor; Türkiye’ nin yüzölçümü olarak yüzde 92’si, nüfus yoğunluğu olarak yüzde 95’i deprem kuşağında yer alıyor. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın verilerine göre; son 58 yıl içinde meydana gelen depremler; 58 bin 202 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, 122 bin 96 vatandaşımızın yaralanmasına ve yaklaşık 411 bin 465 binanın yıkılmasına veya ağır hasar görmesine neden oldu. 1999 Marmara Depremlerinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından 55 bin 651 konut ve işyerinde yapılan kontrollerde bu binaların yüzde 79’u hasarlı bulundu. İncelenen binaların; - Yüzde 64’ünde nemin yol açtığı korozyon, - Yüzde 41’inde malzeme eksikliği, - Yüzde 18’inde inşaat aşamasında betonun sulanması, - Yüzde 11’inde eskime ve yıpranma, - Yüzde 3’ünde proje hatası, hasarların nedeni olarak belirlendi. Görüldüğü gibi binaların taşıyıcı sistemine zarar veren en büyük sorun korozyon yani paslanma. Yapılar; yağmur ve kar gibi yağışlar, toprak tarafından emilen yağış, kullanma suları, yer altı suları, bina içinden gelen su buharının çatı-cephe gibi dış yüzeylerde yoğunlaşması ve banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerde su kullanımı nedeniyle suya maruz kalıyor. Yapıya sızan su; yapıların taşıyıcı kısımlarındaki donatıları korozyona (paslanma) uğratarak yük taşıma kapasitesinin YAPI MALZEME - MAYIS 2013

ciddi miktarlarda düşmesine, beton bütünlüğünün bozularak çatlak ve kırılmaların oluşmasına yol açıyor. Örneğin 10 yıl sonra bir yapıdaki donatı başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık olarak yüzde 66’sını korozyon nedeniyle kaybediyor ve donatının başlangıçta tasarlanan hesap değerlerini karşılayamamasına neden oluyor. Tüm bunlardan hareketle deprem kuşağında bulunan ve yapı stoğunun büyük kısmı betonarme olan ülkemizde su yalıtımının hayati önemi var. Etkin bir su yalıtımı için, yalıtım uygulamasının, binanın temelinden çatısına kadar tüm yapı elemanlarını kapsaması gerekiyor. Zaten yönetmeliklerle su yalıtımı da zorunlu hale getirilmiş durumda. Özelliklede üzerinde çalışılan yeni bir yönetmelikle de çatı ve temel yalıtımında bitüm esaslı malzemelerin kullanılmasının zorunlu tutulması söz konusu. KYK Yapı Kimyasalları, su yalıtım ürün gamını genişleterek bir yapıda temelden çatıya ihtiyaç duyulacak doğru su

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

yalıtım ürünlerini pazara sunuyor, tüketicilerin su yalıtımı konusunda yeterli bilince ulaşması için tüm ülkede gerçekleştirdiği seminerlerde bu konunun üzerinde hassasiyetle duruyor. Çimento esaslı su yalıtım malzemelerinin yanı sıra, akrilik esaslı, bitüm esaslı olmak üzere birçok ürün ile güçlendirdiği su yalıtım ürün grubu ile daha sağlıklı ve daha güvenli yarınların inşasında yer almaya gayret ediyor. Özellikle üretim prosesi daha komplike olan bitüm esaslı sürme su yalıtım malzemesi KYK Izo2K’ yı, yaptığı yatırımlarla kendi üretim tesislerinde üretiyor olması da yalıtım ürünlerindeki uzmanlığının bir göstergesi. Uygulamacı ve geleceğin sektör profesyonelleri olacak olan mimar, inşaat mühendisleri adaylarının yapı kimyasalları konusundaki mesleki yeterliliklerinin geliştirilmesi için çok büyük bir eğitim yatırımı yapan KYK Yapı Kimyasalları sektörel bilinçlenmeyi artırmayı hedefliyor.

2009 yılından bu yana KYK Eğitim Otobüsü ile Türkiye’nin dört bir tarafında en kılcal noktalara kadar eğitim hizmeti götürülürken, bu projeye dahil olan KYK Eğitim Tırı ile konforlu ve teknolojik donanıma sahip konferans salonunda eğitimler sürdürülmektedir. KYK Eğitim Tır’ ı sektörde ilk ve tek olma özelliğini taşıyor. Yurtdışında üretimi gerçekleşen KYK Eğitim Tır’ ının taşıdığı teknolojik özellikler ve üretim kalitesi düşünüldüğünde bir eşini daha bulmak mümkün değil. 60 kişilik gruba aynı anda seminer vermeye imkan sağlayan donanımı ve teknolojik altyapısıyla sektöründe çığır açacak bir eğitim innovasyonu. KYK Eğitim Tır’ ı, eğitime verilen önemin en önemli göstergesi. KYK yurt genelinde organize ettiği eğitimlerle her yıl 15.000 uygulamacıya seminerler veriyor. Yapılan seminerlerle uygulamacılara ürün ve uygulama bilgileri aktarırken sektörün bilinçlenmesine katkıda bulunuyor.

Yapı kimyasalları sektörünün lider markası Kalekim, 36. Uluslararası Yapı Fuarı’nda, sektörde ilklere imza attığı yeni ürünlerini ziyaretçileriyle paylaştı.

40 yıldır yapıların görünmez kahramanı: Kalekim “Daima en iyi” sloganı ile sektöre kazandırdığı ürünlerle, tüketicilere ve sektör profesyonellerine her alanda çözümler sunmaya devam eden Kalekim, 24-28 Nisan 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen 36. Uluslararası Yapı Fuarı’nda, ürünlerini “Kalekim”, “Kale” ve “Mavi Kale” markalarıyla 3 ayrı stantta sergiledi. Yapı sektöründe 40. yılını kutlayan Kalekim’in, ürün gamında yer alan yenilikçi ürünleri “Çözüm” konsepti ile kullanıcılara aktarıldı. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuar boyunca saat 12.00’den itibaren saat başı canlı uygulamaların yapıldığı Kalekim stantlarında, katılımcılara çözüm ve ürün tanıtımları yapıldı.

Domanton ustaları fuarda büyük ilgi gördü Sektörün önemli bir ihtiyacını karşılayan ve ilk olarak Kalekim tarafından geliştirilen yenilikçi ürün Betonart, fuarda Rus sıva ustalarının uygulamasıyla sunuldu. Günde 7-8 uygulamanın yapıldığı, ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken Kale Boya standında da birçok ürün bir arada kullanılarak dekoratif ve farklı desenler oluşturuldu.

İbrahim Bodur ve Zeynep Bodur Okyay yeni ürünleri inceledi

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Kale Grubu Şirketleri Kurucu Murahhas Azası ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur ile Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, farklı günlerde ziyaret ettikleri Kalekim stantlarında, yenilikçi ürünleri inceleyerek bilgi aldı.

Kalekim 140 üniversite, 180 lise öğrencisini fuarda ağırladı Çanakkale, Aydın ve İstanbul’dan gelen üniversite ve meslek lisesi öğrencilerinin ulaşım sponsoru olan Kalekim, sektörde önemli roller üstlenecek geleceğin uzmanlarına, yeni

ürünlerlerle ilgili bilgi aktardı. Adnan Menderes Üniversitesi İnşaat Bölümü 2’nci sınıfta öğrenim gören 50 öğrenci, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnşaat Bölümü’nden 90 öğrenci ile İSOV Zincirlikuyu Yapı Meslek Lisesi’nden 180 öğrencinin ulaşımını, 5 otobüs ve 2 minibüsle sağlayan Kalekim, fuar boyunca ağırlayıp bilgi aktardığı öğrencilere şapka ve tişört hediye etti. Fuar sonunda ise Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından, öğrenciler için sürdürdüğü faaliyetlerinden dolayı Kalekim’e “Teşekkür Belgesi” sunuldu.

KALEKİM’İN YENİLİKÇİ ÜRÜNLERİ YAPI FUARI’NDA GÖRÜCÜYE ÇIKTI Her yerde Tecnica! En iyi ürün, en iyi çözüm ve en iyi uygulamayı sunan Kalekim, aynı iddiasını zeminde de Tecnica ile sürdürüyor. İlk kez 2013 Yapı Fuarı’nda lansmanı yapılan zemin kaplama çözümleri Tecnica, Kalekim güvencesiyle 2013 yılında pazara sunuyor.

Elasticool zorlu iklim koşullarının garantisi Türkiye’de bir ilk olan Elasticool ile su yalıtımı yaparak elektrik fatura bedelini azaltmak mümkün. Üstelik uzun ömürlü ve etkin Elasticool, kolayca uygulanabiliyor. Zorlu iklim koşullarında uzun yıllar boyunca ilk günkü performansından hiçbir şey kaybetmeyen Elasticool, 10 yıl Kalekim garantisiyle sunuluyor.

Ultralastic’le su yalıtımında hızlı ve mükemmel çözüm “Bir su yalıtım malzemesinde her şeyi bir arada istiyorum” diyen mükemmelliyetçi kullanıcılar Ultralastic’ten vazgeçemeyecekler. Hem zorlu koşullara hem de yaşlanmaya karşı dayanıklı ve çok yüksek bir performansa sahip Ultralastic’in, temel altından, eski seramik ya da bitümlü kaplamalar üzerine varıncaya kadar çok geniş bir kullanım alanı var. Üstelik uygulanmasından sadece 2 saat sonra yağmura dayanım kazanması, 3 saat sonra üzerinde gezilebilmesi ve kaplama işlemine başlanabilmesi sayesinde hızına yetişilmeyen Ultralastic, işçilikten tasarruf sağlıyor.

Yenilikçi ürün: Ultratech – Praticer Seramik uygulamaları ürün grubunda C2FTE S2 sınıfı çimento esaslı, 3 saat içinde ekstra hızlı priz alarak derz dolgu işlemine imkan sağlayan yapıştırma harcı Ultratech, kullanıma hazır olmasından dolayı pratik ve temiz çalışma imkânı sunan akrilik esaslı sprey yapıştırıcı Praticer, fuarda sergilenen yenilikçi ürünler arasında yer aldı.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Mantostone, kusursuz mantolama için özel olarak geliştirildi

Camsıva, renkli ışıltılar ile mekanlara hayat katıyor

Taşyünü Levhası Hafif Yapıştırma ve Sıva Harcı olan Mantostone, yüzde 40 daha hafif ve daha düşük su emme özelliği ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Mantostone; sahip olduğu metrekarede 6 kg tüketim değeriyle, standart yapıştırıcı ve sıva tüketimi olan 10 kg/metrekareye göre yüzde 40 daha az yapıştırıcı ve sıva harcı kullanma imkânı sunuyor. Taşyünü Isı Yalıtım Levhası ile yapılan standart mantolamanın ağırlığı metrekarede 17,5 kg’lara çıkarken, Mantostone, bu ağırlığı metrekarede 13,1 kg’a çekip, yüzde 25 daha hafif uygulama sunuyor. Bu yıl pazara sunulan Mantostone’un standart yapıştırıcı ve sıvalara göre çok daha kolay ve hızlı uygulama kolaylığı sayesinde taşyünü levhalar ile daha sağlam, dayanıklı ve uzun ömürlü mantolama yapılıyor.

Yeni ürün geliştirme sürecinde sektörde fark oluşturan ve yenilikçi projeleriyle öne çıkan Kale Boya, inşaat sektörüne yönelik ürün gamında, ağırlık olarak su bazlı iç ve dış cephe boyalarına yer veriyor. Kale Boya ayrıca macun ve astarlardan oluşan dekoratif sıvalar, yüzey hazırlık malzemeleri, binlerce renk imkanı sunan renklendirme sistemi ve sentetik esaslı boya ve ahşap ürünleri ile farklı ihtiyaçlara kapsamlı çözüm sunuyor. Türkiye’de ilk ve tek olarak Kale Boya tarafından geliştirilen Camsıva ve Betonart bu projelere en güzel örnekler arasında yer alıyor. Geri dönüşümden elde edilen cam parçacıkları ihtiva eden, iç ve dış mekânlarda uygulanabilen son derece dekoratif, hazır renkli bir sıva olan Camsıva; yurtiçinde ofis, restoran, otel, eğlence mekânları gibi farklı kullanım alanlarının yanı sıra, ışıltılı görüntüsü ile yurtdışında da çeşitli projelerde tercih ediliyor.

Türkiye’de Taşyünü’ne garanti veren ilk firma: Kalekim Kale Mantolama Sistemleri, EPS ve Taşyünü’ne 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisi sunarak binalarınızı koruyor. Bu sayede, Kale Mantolama Sistemleri ile uygulama esnasındaki olası yangın, infilak, fırtına gibi hasarlar ve üçüncü şahıslara verilecek zararlara karşı da güvence sağlanıyor. Kalekim, “Uygulama süresine ilave olarak 2 yıl kullanım” sürecini kapsayan sigorta ile ayrıca uygulama sonrası hatalı çizim, malzeme, montaj ve işçilik nedeniyle meydana gelecek hasarlara karşı da güvence sunuyor.

Blue’Safe Mavi Kale’den dünyada ilk kez 10 yıl garanti Blue’Safe Mavi Kale, dış cephe ısı yalıtımı paket sistemi ürünlerine 10 yıl, uygulama çalışmalarına ise 2 yıl garanti veren dünyadaki ilk marka. Ürünlerine duyduğu güvenin bir göstergesi olarak garanti sistemini geliştiren Blue’Safe Mavi Kale, sektöre bu konuda da liderlik ediyor.

Betonart ile yapılar özüne dönüyor Betonart, sektörün önemli bir ihtiyacını karşılayan ve yine ilk olarak Kale Boya tarafından geliştirilen yenilikçi bir ürün. Betonart sayesinde duvarlardaki brüt beton görünümü kullanıma hazır, akrilik yapıdaki bir ürünle sağlanabiliyor. Çimento içermediği için uygulama sırasında ve sonrasında da tozuma gibi bir problem oluşturmuyor, uzun yıllar sağlıklı bir kullanım imkânı sunuyor.

Mekanlarda farklılık arayanların ilk adresi Kalekim Kalekim; seramik uygulamalarından su yalıtım malzemelerine, boya-sıva’dan dış cephe ısı yalıtım sistemlerine uzanan geniş yelpazede “en iyi ürün, en iyi çözüm, en iyi uygulama” sloganından hareketle sektördeki liderliğini pekiştiriyor. Kalekim’in sahip olduğu farklı üretim tesislerinde üretilen tüm ürünler kalite standartları gereği belgelendiriliyor.

Panelsan’la “doğru proje, doğru malzeme ve doğru detay” Ankara- Polatlı Organize Sanayi Bölgesinde kurulu fabrikasında çatı ve cephe sistemleri ile EPS üreten Panelsan ürünleri, özellikle prestijli projelerin ilk tercihi oluyor.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

2003 yılından bu yana Mineral yün & EPS ısı yalıtım dolgulu kompozit panel ve EPS ısı yalıtım levhaları üretimi konusunda faaliyet gösteren Panelsan A.Ş, Türkiye’nin EPS ısı yalıtım levhaları üretim kapasitesi anlamında en büyük firmalarından biri. Polatlı Organize Sanayi Bölgesinde kurulmuş olan Panelsan Çatı & Cephe Sistemleri A.Ş., perakende ve proje bazında çalışma yapan çözüm ortaklarını ise her geçen gün artırıyor. EPS çatı ve cephe panellerinin yanı sıra yüksek performanslı ısı yalıtım levhalarını Panpor ve Panboard isimleri altında markalaştıran Panelsan, kalite anlayışı, üretim gücü ve referanslarıyla yapı sektöründe öncü bir kuruluş. Gelecek nesiller için, daha sağlıklı bir yaşam alanı oluşturmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz diyen Panelsan Pazarlama Müdürü Gülay Tütün’le yaptıkları çalışmaları konuştuk.

Panelsan’ı diğer firmalardan ayrı kılan ve devamlılığını sağlayan özellikleri nelerdir? “Panelsan kuruluşundan bugüne kadar “doğru proje, doğru malzeme, doğru detay” düsturundan hiç ödün vermeden yoluna devam ediyor. Sizlerin de

takdir ettiği gibi Panelsan gerçekten sektörde önde giden firmalardan biri olmayı, tercih edilen bir marka olmayı çok kısa bir sürede başardı. Özellikle prestijli yapılarda Panelsan ürünlerinin

ilk sırada tercih edilmesi bizim en büyük övünç kaynağımız oldu. Firmamız karlılığına verdiği önem kadar, hatta daha fazla bile diyebilirim ürün ve firma kalitesine önem vermiş bu konuda

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

projeler hazırlanmış ve yaşama geçirilmiştir, bu sayede de marka olmayı hak eden nadir firmalardan biri olmuştur. Firmamızın kalite politikası; Çalışanına, üretim prosesine, çevreye yatırım yapma gerekliliğini benimsetmiş ve uygulanmasını da sağlamıştır. Kalite olgusu tabi ki kurumsallık anlayışının getirdiği bir gerekliliktir. Panelsan kurumsallık çalışmalarını projeler aşamasından geliştirerek devam ediyor, tabi ki bu gelişim ve çalışmalar Panelsan ile birlikte daha büyüyecek ve gelişecektir. Firmamız müşteri odaklı çalışmaktadır. Müşteri kavramı sadece bizden mal alan kurum veya kişiler değildir. Panelsan için müşteri kavramı; çalışanı, tedarikçisi, çözüm ortaklarının da içinde olduğu kalabalık bir ailedir. Bu aile ne kadar memnun, mutlu ve güven içinde olursa, yaşaması ve gelişmesi o kadar mümkün olur. Panelsan bunu başaran yegâne firmalardan biridir. Yani Panelsan güvenirliği ile paylaşımcılığı ile kurumsallığı ve kalite biliciyle beslenen, yaşayan bir firmadır. Panelsan yaptığı işler ile gelişmenin, yaşamanın ve markanız olmanın sırrını keşfetmiş bir firma olduğunu her zaman ispat etmiştir.”

Ürünlerinizin gelişimi, güvenilirliği ve çeşitliliğini artırmak için yapmış olduğunuz AR-GE çalışmalarınızdan özetle bahseder misiniz? “Panelsan üretimini yaptığı ürünlerin sürekli testlerini ve araştırmalarını yaparak hep iyileştirme yolunda devam etmektedir. İyileştirmenin, geliştirmenin sonunun olmadığı bilinci ile bu çalışmalarımız her zaman devam edecektir.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Ürünlerimizle ve yaptığımız işler ile her zaman gurur duymakla haklı olduğumuzu müşterilerimizin dönüşleri bize gösteriyor. Hatta 2013 de üretimine başlayacağımız Poliüretan İzoleli Sandviç (PIR-PUR) Panellerin yatırımına; müşterilerimizin istek ve arzuları bizi yönlendirdi. Türkiye de üretimi birçok firma tarafından yapılan bu ürünü biz üretmediğimiz halde müşterilerimizin “Panelsan A.Ş.’den talepleri bizim bu yatırımı gerçekleştirmemize sebep oldu Bu bizim için gerçekten hak edilmiş bir onurdur.”

içinde kalıyoruz. Ve hala neden Avrupa standartlarında bir yalıtım bilinci oluşturamadığımızı anlamak çok zor. Panelsan olarak çevre ve yalıtım konusunda mühendis ve mimar öğrencilerini bilinçlendirmek üzere birçok üniversitelerde sunumlar yapmaktayız. Reklamlarımız dahil tüm tanıtımlarımızda çevre konusunu öne çıkaran objeler kullanmaya özen gösteriyoruz. En önemlisi ürünlerimizin projelendirilmesinden, üretiminden, uygulamasına kadar yalıtımın önemini bilerek detaylandırıyor ve çevremize ve doğamıza borcumuzu ödemeye çalışıyoruz.”

Sizce yalıtımın doğaya ve çevreye katkısı nelerdir?

Geçtiğimiz günlerde 36. sı düzenlenen Yapı Fuarına katıldınız. Fuara yönelik özel bir çalışmanız var mıydı?

“Hepimizin de bildiği gibi “Küresel ısınma” çevremize ve doğamıza büyük ölçüde sorunlara sebep oluyor. Bu sorunlar bizlere ve gelecek neslimizi, dünyamızı olumsuz yönde etkiliyor. Bu sorunların başlıca sebebi yalıtımsızlık ve yalıtım ile ilgili doğru bildiğimiz yanlışlardır. Isı yalıtımı küresel ısınma ve çevre kirliliği sorunlarının çözümünde büyük rol oynuyor. Yalıtım atmosfere zarar veren gazların salınımını yarı yarıya azalttığı gibi, ısınmak için harcanan enerjiden tasarruf sağlanıyor, ormanlar korunuyor, yeşilin çoğalması çevre kirliliğini azaltıyor, ekonomiye fayda sağlanıyor. Aslında bu zincirin halkalarını sayamayacağımız kadar ekleyebiliriz. Türkiye’deki binaların % 90’ının yalıtımsız olduğu tespit edilmiş. İsraf edilen enerji 7 yılda milyar dolarlar civarındadır. Bu rakamların havaya uçtuğunu ve uçmakla kalmayıp çevremize de zarar verdiğini düşündüğümüzde hayretler

“24-28 Nisan 2013 tarihlerinde İstanbul’ da düzenlenen 36.Yapı Fuarına firmamız her yıl olduğu gibi bu yılda her zamanki özeni ve heyecanı ile katıldı. Fuarlar müşterilerimizle sizleri bir araya getirdiği gibi, sektörel gelişmelerin izlendiği yani pazarların keşfedildiği ortamlar oluyor. Önümüzdeki dönemde hangi projelerin başlayacağı, devam edeceği ve ne tür ürünlerin talep göreceği, yurt içi ve yurt dışında hangi pazarların talepkar olacağı bilgilerinin toplanması açısından önemli bir fuardı bizim için.Tabi ki bu bilgilerin doğru bir şekilde irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.”

İş Güvenliği kurallarına uyumun dışında firmanızın uyguladığı özel kurallar ve şartlar var mı? “Elbette İş Güvenliği ile ilgili tüm kurallara yasal boyutu gereği uymak zo-

rundayız. Ancak yasal boyutun yanında çalışanlarımızın sağlığını, mutluğunu aile sorumluluğu içinde düşünmekteyiz. Biz bir aileyiz. Firmamızın kurumsal olma özelliği ve kalite politikası gereği; iş güvenliğini önemseyen ve aynı zamanda da çevre ile uyumlu, doğal dengeyi bozmayacak şekilde çalışmalarımızı sürdürme kararlılığındayız. Bunun için çevre danışmanlığı hizmeti ile sorumluluklarımızı yerine getirme çalışması içindeyiz. ISO-9000 kalite sistemimiz bulunmaktadır. İşletmemizde KAIZEN /5 S çalışmaları yapılmaktadır. Çalıştığımız ortamın derli toplu, temiz, sağlıklı ve güvenli olmasını temin etmek olan bu çalışmanın sonucunda, moral ve motivasyonun artacağı, verimin artacağı, kaynak israfının azalacağı, yok edileceği düşünülmektedir. Moral, motivasyon bahsedince çalışanlarımızın iş güvenliği konusunda katkılarını sağlamak, bilinç düzeylerini yükseltmek üzere “Eğitimlerimizin yanında Öneri/Ödül Sistemi uygulamaktayız. Çalışanlarımız tarafından getirilen öneriler, iyileştirme çalışmaları değerlendirilmekte, puanlanmakta, belli puanlara çeşitli ödüller verilmektedir. Eleman temini konusuna gelince; mesleki eğitimin iş güvenliği açısından önemini biliyoruz. Bunun için ihtiyacımız olan kalifiye elemanların temini için bölgemizde olan Endüstri Meslek Lisesi ile işbirliği yapmak düşüncesindeyiz. Bu konuda kaynak yeterli olması durumunda genel olarak mesleki eğitim almış kişileri ailemize katmak istiyoruz.”

Panelsan Pazarlama Müdürü Gülay Tütün

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Yeşil binaların tercihi Tarkett oluyor LEED Gold Sertifikalı Boğaziçi ve Özyeğin Üniversitesi, zeminde Tarkett’i seçti

Çevre dostu yeşil binaların daha çok önemsendiği ve itibar gördüğü günümüz inşaat dünyasında, çevreye duyarlı tutumuyla özellikle eğitim kurumları sektörde başı çekiyor. Eğitim kalitesindeki başarısını, çevreye duyduğu saygıyla eşgüdümlü götüren Boğaziçi Üniversitesi, güney kampüsündeki 140 yıllık binasını iyileştirerek LEED-GOLD sertifikasına sahip olan ilk Türk Kampüsü’dür. Adını Robert College kurucusu Dr. Cyrus Hamlin’dan alan ve kampüsün 8000 metrekarelik alana yayılmış en eski binalarından olan Hamlin Hall için, linolyum zemin kaplaması seçildi.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Yeşil bina sertifikasyonlarının zemin malzemesi seçiminde düşük VOC (uçucu organik bileşen) değeri, malzeme içeriğinde kullanılan geri dönüştürülmüş içerik ve %100 geri dönüştürülebilirlik konularına dikkat edilmektedir. Öte yandan, malzemenin üretiminden, geri dönüştürülüp tekrar imalata alınmasındaki süreci ödüllendiren Cradle to Cradle (C2C) sertifikası dikkate alınmalıdır. Tarkett, linolyum ve lamine parke malzemelerinde Cradle to Cradle (gümüş) sertifikasını kazanan ilk Avrupa menşeili üreticidir. Sertifika kazanımına katkıda bulunan bu kriterler göz önüne alındığında, Boğaziçi Üniversitesi mimarlarının seçimi, %94 doğal ve %36 oranında geri dönüştürülmüş içeriğe sahip Tarkett linolyum zemin kaplamaları oldu. 2011’de zemin kaplaması uygulamaları tamamlanan projenin, yurt odalarında ve kütüphanesinde çevre dostu Tarkett Linolyum Veneto xf 2,5 mm (2800 m2) tercih edildi.

Özyeğin Üniversitesi Çekmeköy kampüsü ise aday gösterildiği LEED Gold sertifikasını, kampüste yer alan iki binası için almayı başardı. 2011-2012 akademik yılında eğitim hayatına başlayan kurum, Türkiye’nin LEED Sertifikalı çevreci kampüsü olma yolunda kolları sıvadı. Yeşil bina sertifikası almak için projenin malzeme seçimlerine daha çok özen gösterilirken, LEED sertifikasına katkı sağlayan ürünlere öncelik verildi. Projenin zemininde, üstün teknik performanslarının yanı sıra canlı desenleriyle mekânların havasını değiştiren Tarkett heterojen PVC zemin kaplaması seçildi. Üniversitenin dersliklerinde, koridorlarında, toplantı odalarında, yemekhanesinde ve yurt odalarında uygulanan Acczent Excellence 80 (kompakt -6000 m2) ve Tapiflex Excellence 65 (akustik -8000 m2) ürünleri, temizlik ve bakım kolaylığı ile uygulama sonrasında da kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor.

Daha iyi yaşam alanları oluşturmak için insan ve çevre dostu yapı malzemesi ürünleri tasarlayan LG Hausys’un Hi-Macs ürünü, estetik dokunuşları ve yapısal özellikleriyle mimarların yanı sıra tüm tasarım aşıklarının zevkine hitap ediyor.

Hi-Macs’la şık ve çok yönlü tasarımlar sizin elinizde Mimarlardan tasarımcılara, kurumlardan kişilere tüm tasarım tutkunlarına estetik ve dayanaklı yapısıyla hitap eden Hi-Macs akrilik masif yüzey ürün yelpazesi, yüksek kapasiteli ve çok işlevli. Konut veya ticari girişimlerle uyumlu olan Hi-Macs; özel yarısaydam yapı, farklı dokular, geniş renk seçenekleri, lekelere karşı dayanıklılık ve yüksek hijyen gibi pek çok özelliğe sahip. Özellikle mutfak tezgahlarında tercih edilen, dizayn harikası akıllı iç dekorasyon-teknoloji ürünü Hi-Macs, banyo, karşılama bankosu, bar, duvar kaplama, dış cephe kaplama gibi alanlarda kullanılabiliyor. Hastane, otel, restoran, laboratuar gibi mekanlarda hijyen açısından harikalar oluşturan Hi-Macs, dizayn yönünden

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

de oldukça şık bir akrilik yüzey malzemesi. Volcanics, Lucent, Galaxy, Marmo olarak dört farklı seçeneğe ayrılan Hi-Macs, su tekneleri, duş, lavobo, evyeler ve mutfak mobilyalarında fonksiyonel olduğu kadar şık sonuçlar oluşturuyor. Mutfak-banyo kullanımı dışında resepsiyon standı olarak dahi kullanılabilen Hi-Macs, mimarlara ve tasarımcılara keyifle çalışma imkanı sunuyor. Avangart teknolojilerle oluşturucu ve yenilikçi gücü yükselten LG Hausys, Hi-Macs ile yaşam kalitesini bir adım öteye taşıyor. Hi-Macs ürünüyle şık çözümler sunan LG Hausys, aynı zamanda, İF Product Design Award 2011, Good Public Design, Reddot Design Award gibi onlarca ödüllü tasarımın sahibi.

Dimbay İnşaat’ın Boytek İstanbul Oteli Projesi’nde Kalıp ve İskeleleri Kullanıldı Yeri: Yenibosna – Bahçelievler / İstanbul İş Sahibi: Boytek Reçine ve Kimya Sanayi Tic. A.Ş. Yüklenici Firma: Dimbay İnşaat Dimbay İnşaat Proje Müdürü / Şirket Ortağı: Cemal Gürsel KARLI

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Dimbay İnşaat Şantiye Şefi: Naciye Çelik Projede Kullanılan PERI Kalıp Sistemleri: 1. Döşeme Kalıbı: PD8 Masa ve İskele Sistemleri,

2. Perde ve Kolon Kalıpları: VARIO GT24 Sistemler Proje İle İlgili Genel Bilgiler: Bahçelievler Yenibosna’da 23.000 m2 kapalı alandan oluşan proje, Boytek firmasının yapacağı ilk otel yatırımıdır.

Atatürk Havalimanı’na 1,50 km olan konumu itibari ile bulunduğu bölgede önemli bir yer edecektir.Firmanın bu projeyle başlayan otel yatırımları devam edecektir. Kendine has yapısal özelliklere sahip olacak betonarme imalatlar, Dimbay İnşaat’ın konusunda uzmanlaşmış ekibinin yönetiminde, PERI Kalıp Sistemleri ile çözülmüş ve çözülmektedir.

PROJEDE KULLANILAN PERI KALIP SİSTEMLERİ PERDE KALIPLARI: Perde kalıplarında; VARIO GT24 sistem tercih edildi. VARIO GT24 Perde Kalıbı sistemi en genel anlamda; PERI Kafes Kirişi GT24‘ün SRZ (çekmeye ve

gerilmeye dayanıklı yatay kuşak) çelik kuşaklara kuvvet aktarabilen HB24 Köprülü kancalar ile bağlanması ve bu şekilde oluşan karkasın 18 ve/veya 21 mm lik kalıp kontraplağı ile kaplanması ile oluşur. Yukarıda bahsedilen şekilde oluşturulan kalıp panelleri VKZ ve/veya GKZ ara birleştirme parçaları yerleştirilerek birbirine kamalanır. Panellerin birleştirilmesi kamalı olduğundan kullanımda (söküm ve kurum) büyük kolaylıklar sağlar. Perde kalıbının her iki yüzüne gelen basınçlar kalıp içine bırakılmış pvc borudan geçen ve DW tarafından imal edilmiş saplamalarla karşılıklı aktarılır ve taşıtılır. Bu ankrajlama sisteminin emniyetle 90 kN çekme yükü taşır.

Sistemi oluşturan panolar birkez monte edildikten sonra tek parça standart eleman olarak kullanılır. Sahadaki mevcut vinç kapasitesinide aşmamak kaydıyla vinç ile bir defada taşınırlar Bu sayede son derece hızlı hareket edilebilir ve işçilik azaltılmış olur. Kullanılan ara parçalar (filler-plate) yani adaptörler sayesinde her türlü projeye ve projenin farklı kısımlarındaki geometrilere rahatlıkla adapte edilebilir. Kalıplar tek bir yüzlerine konulan ancak 2 kollu; birincisi aks payandası AV ve ikincisi ayar payandaları RSS veya RS tipi payandalarla düşeyde şakülle getirilir. Perde kalıplarına ait statik hesaplar Alman DIN 18218 ‘e göre yapılır. Projedeki farklı beton döküm yüksekYAPI MALZEME - MAYIS 2013

liklerinde perde kalıpları;eğilme momenti aktaran GT24 Uzatma Elemanı kullanılanarak son derece hızlı,güvenli ve doğru bir şekilde yükseltilmiştir. KOLON KALIPLARI: Bu projede,değişen kolon boyutları göz önüne alınarak,ayarlanabilir SGR-SVRZ kolon kuşaklarından teşkil edilen, VARIO GT24 Ayarlı Kolon kalıpları tercih edilmiştir.GT24 ahşap kafes kirişinin bağlantı noktalarındaki rijitliği ve yüksek mukavemeti ile projenin başından sonuna aynı mükemmel sonuçlar vermektedir. Kullanılan kolon kalıpları, yüksek katlara da adapte edilebilecek şekilde dizayn edilmiştir. VARIO GT24 Ayarlanabilir Kolon Kalıbı Sistem,100KN/M2 beton basıncına dayanacak şekilde dizayn edilmiş olup, hızlı beton dökümüne olanak sağlar. Projede kat yüksekliklerinin değişken olması sebebi ile seçilen kolon kalıbının farklı yüksekliklerde de kullanılması esas alınmıştır.Yüksek katlarda VARIO GT24 Ayar-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

lı Kolon Kalıbı Sisteminin Uzatma Elemanları ile hızlıca ve kolaylıkla uzatılabilmesi sağlanmıştır. DÖŞEME KALIPLARI: Çok farklı yüksekliklere sahip projedeki döşemelerin kalıp sisteminin PD8 Masa ve İskele sistemleri ile çözülmesindeki temel unsur, hızlı devir ve esneklik faktörünün aynı anda ve aynı oranda önem taşımasıdır. Projedeki farklı kat yükseklikleri nedeni ile,hemen hemen her döşeme dökümünde, kalıp dizaynları yapılmış, gerekli özel çözümler üretilmiştir.PD8 iskele sistemi,farklı yüksekliklerdeki döşeme ve kirişaltı kalıplarında kullanılacak olması sebebiyle,sahip olduğu taşıma gücü sayesinde projede büyük esneklik ve ekonomiklik sağlamıştır.Bu projede yapılan PERI döşeme kalıbı dizaynları,bir iskele ayağına optimum yük gelecek şekilde tasarlanmış ve dizaynda kullanılan malzemeler ( PD8 İskele ve Masa Sistem-GT24 Mahyalar) optimum açıklıkta kullanırak;

en ekonomik çözüm elde edilmeye çalışılmıştır. İskele modüllerinin sahip olduğu, değişik boyutlardaki diagonaller, ayar millerinin açılma boyları gibi parametreler ile iskele sisteminin taşıma gücündeki değişiklikler sağlanmıştır ve sağlanabilmektedir. PD8 iskele sistemin sahip olduğu değişik yüksekliklerdeki çerçeveler ( R-110,R-150 ) ve alt–üst ayar milleri vasıtası ile her türlü yükseklikte kullanıma sahip olması projeye ayrı bir ekonomiklik ve esneklik katmıştır. DIN ve EURO normlarında imalatı yapılmış PERI PD8 iskele sistemiyle;tüm projedeki farklı yükleri ve farklı ölçüleri iskele aralıklarını değiştirerek işçilikten ve dolayısı ile zamandan tasarruf ederek proje genelinde EKONOMİ sağlanmıştır. Spindellerin ayarlanabilmesi, bize şantiyede çok hassas yükseklik ayarı yapmamıza olanak sağlar. PERI PD8 SİSTEM DÖŞEME İSKELESİ PERI PD8 sistemi; temel olarak R110(110 cm genişliğinde) ve R150(150 cm genişliğinde) çerçevelerden oluşur. Taban plakaları ve çerçeveler arasındaki bağlantı, ayarlanabilir spindle adı verilen bağlantı elemanı ile sağlanır. Spindelleri ayarlanabilmesi bize şantiyede çok hassas yükseklik ayarı yapmamıza olanak sağlar. Karşılıklı çerçe-

veler arasındaki bağlantı ise 1.25m ile 3.50m arasında değişen boylardaki diagonallerle sağlanır. Sistem üst tarafına monte edilen sırasıyla; panel, haçvarikafa, spindel ve de spindel ayarı için kullanılan jack-nut(somun) ile bir ünite haline gelir. PD8 in temel özelliği; ana taşıyıcıların çerçeve veya diğer taşıyıcı ayaklara, tali taşıyıcıların da ana taşıyıcılara ara elemanlarla tesbit edilerek rijit ve tek parça haline getirilmesidir. PERI PD8 şantiyede tek bir sistemle 3 ayrı çözümü sunar. Her biri için tip ruhsatlar, DIN ve EURO normlarına göre düzenlenmiş abakları mevcuttur. Karşılıklı çerçeveler arasındaki bağlantı ise,PERI PD8 sistemde 1.25m ile 3.00m arasında değişen boylardaki diagonallerle sağlanır. Sistem üst tarafına monte edilen sırasıyla;haçvarikafa, spindel ve de spindel ayarı için kullanılan jack-nut(somun) ile bir ünite haline gelir. PD8 in temel özelliği; ana taşıyıcıların çerçeve veya diğer taşıyıcı ayaklara, tali taşıyıcıların da ana taşıyıcılara ara elemanlarla tesbit edilerek rijit ve tek parça haline getirilmesidir. PERI PD8 şantiyede tek bir sistemle 3 ayrı çözümü sunar. Her biri için tip ruhsatlar, DIN ve EURO normlarına göre düzenlenmiş abakları mevcuttur. Gerek DIN ve EURO normlarındaki uygulama abakları gerek bu normalara dahilinde üretilmiş malze-

meleri kullanıcısına mutlak başarıyı getirmektedir. PERI PD8 alt ve üst spindle ların maksimum açılma boyuna ulaştığı durumlarda bile ağır yük taşınması gerektiği zamanlarda rahatlıkla kullanılabilir. PD8 ile oluşturulan döşeme kalıbı sisteminin uzunluğu ve toplam yüksekliği ayarlanabildiği için şantiyede çok büyük kullanım kolaylığı sağlar.

Dimbay İnşaat Proje Müdürü /Şirket Ortağı Cemal Gürsel Karlı PERI ile yaptıkları çalışmayı şu şekilde yorumladı: “Bu projede en uygun kalıp seti ve miktarının belirlenerek, en uygun adam sayısına ulaşmamız, Peri Kalıp firmasının gösterdiği destek ve çalışma ile olmuştur. Bu konuda, Peri Kalıp firmasının gösterdiği ilgi ve çabaya teşekkür ederiz.” YAPI MALZEME - MAYIS 2013

BTM son yeniliklerini Turkey Build’de sergiledi Çatı kaplama malzemeleri, su ve ısı yalıtımında geniş ürün yelpazesiyle faaliyet gösteren BTM, 36. Uluslararası Yapı Fuarı Turkey Build İstanbul’da sektördeki son yenilikleri ziyaretçileri ile paylaştı.

Sürekli büyümeye ve gelişmeye açık

lerini bir araya getiren Yapı Fuarı’nda

olan yalıtım sektörünün güçlü ve öncü

yerini aldı. Düzenlendiği ilk yıldan gü-

ismi BTM, 1978’den bu yana düzenle-

nümüze kadar geçen sürede sektör

nen ve yapı sektörünün bütün bileşen-

profesyonellerinin verdikleri destek ve

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

katkıyla en büyük ve en önemli “Yapı Fuarı” olma özelliğini sürdüren Yapı Fuarı-Turkey Build İstanbul 1150 katılımcı ve 100 bini aşan ziyaretçi sayısı ile sektörünün en büyük iki fuarı arasında yer alıyor. Çatı kaplama malzemeleri, su ve ısı yalıtımında geniş ürün yelpazesiyle faaliyet göstererek sektörünün lideri olan BTM, 36. Uluslararası Yapı Fuarı-Turkey Build İstanbul’da sektördeki son yenilikleri ziyaretçileri ile paylaştı. BTM yetkilileri fuar boyunca yeni nesil serin çatılar ürünü BTM Cool Shingle, ve bahçe çatılar oluşturmak için büyük önem taşıyan bahçe çatı yalıtım sistemini tanıtırken BTM ürünlerinin yılların verdiği tecrübe ve güven ile kesin çözümler sunduğuna dikkat çekti. Katıldıkları yurt içi ve yurt dışı fuarlarda daha geniş müşteri ağına ulaştıklarını ve yeni bağlantılar kurma imkanı bulduklarını belirten Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez “İstanbul Yapı Fuarı’nın her geçen yıl Uluslar arası olma özelliğini daha çok gözlemliyoruz. Bu sene de bir çok farklı ülkeden ziyaretçilerimiz oldu. Çok çeşitli coğrafyalardan türk ürünlerine ciddi bir ilgi var. Bu da bizi çok heyecanlandırdı. Beklentilere en doğru şekilde karşılık vermek için çok çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Yapı fuarlarının sektörün kalbinin attığı yerler olduğuna da değinen Ürkmez, fuar boyunca Türkiye’ye yayılmış bayileri ile de yakın temas görüşebilmenin oluşturduğu sinerjiden bahsetti. Ürkmez son olarak BTM’nin 2013 yılı ilk 4 aylık hedeflerini tutturduğunu ve bu yıldan oldukça memnun olduklarını belirtti.

İstanbul’un silueti

Urtim ile değişiyor Urtim; Kuleli Askeri Lisesi, Ortaköy Cami, Mısır Konsolosluğu, Hürrem Sultan Hamamı, Süleymaniye Cami gibi tarihi binaların restoresinde yer alıyor.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Benzersiz coğrafi konumu ve binlerce yıllık kültür mirası ile İstanbul’umuz, dünya metropolleri arasında farklı bir öneme ve konuma sahiptir. Dünyadaki yaşayan şehirlerden biri olan İstanbul, gelişen bir turizm sektörüne sahiptir ve her yıl milyonlarca turist çekmektedir. 2010 Avrupa Kültür Başkenti sıfatı, Türkiye’nin çok boyutlu ve son derece zengin kültür mirasının korunması ve yaygınlaştırılmasına ilişkin faaliyetlerin yeni bir boyut kazanmasını sağlamıştır. İstanbul, kentsel dönüşüm, kent yaşamı ve ekolojik ve sosyal gelişim alanlarında kalıcı kazanımlar elde etmiştir. Türkiye’nin kültürel varlıklarını korumak ve sergilemek için yeni müzeler açılmış, tarihi binalar restore edilmiş ve yeni vasıflar kazandırılarak halka açılmıştır. 2010 Avrupa Kültür Başkenti projeleri kapsamında bu tarihi şehrin restorasyonunda biz de URTİM Kalıp ve İskele Sistemleri olarak sistemlerimizle destek olmaktan gururluyuz diyen URTİM Genel Müdürü Serdar Urfalılar, “Kuleli Askeri Lisesi, Ortaköy Cami, Mısır Konsolosluğu, Hürrem Sultan Hamamı, Süleymaniye Cami yaptığımız çalışmalardan sadece birkaçı... Bu projelerde tarihi dokuya zarar vermemek adına özel ekipmanlar geliştirerek, tamamen yüzeye bağlantı yapmadan çalışma imkanı sağlayan iskeleler ile çalışma alanları oluşturmaktayız. Standart ürünlerimiz ile her

projeye özel farklı çözümler geliştirerek, projenin istenen zamanda tamamlanması için süpervizörlük hizmetiyle de destek oluyoruz” açıklamasında bulundu.

“İSTANBUL’UN RESTORASYONUNDA YER ALAMAYA DEVAM EDECEĞİZ” Urfalılar Süleymaniye Cami Restorasyonu ile ilgili şu bilgileri verdi: “Süleymaniye Cami Restorasyonu projesinde 4 adet minarenin çevresinde 80 metre yüksekliğinde kurduğumuz iskele kulelerinin altında özel taşıyıcı çelik konstrüksiyon ile çözüm ürettik. Bunun sebebi iskele sisteminin kendi ağırlığı bile tek başına her bir minare için 60 tonu geçmekteydi. Hürrem Sultan Hamamı’ndaki kubbe yapısı itibariyle ve tarihi dokuya zarar vermemek için herhangi bir bağlantı yapılmasına müsaade edilmiyordu. Yine özel konsol çözümleri ile projelendirdik ve süpervizörlerimiz tarafından uygulama yapıldı. Keza Mısır Konsolosluğu ve Kuleli Askeri Lisesi projelerinde de deniz kıyısında olmasından dolayı korozyona karşı özel polivinil esaslı iç-dış daldırma boya kaplaması ile uzun ömürlü bir çalışma ortamı sağlamaya çalıştık. Bana göre dünyanın en güzel şehri ve ülkemizin kalbi İstanbul’un restorasyonunda URTİM olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

JCB Başkanı Sir Anthony Bamford, JCB’nin bir milyonuncu makinasını üretmesi için 67 yıldan uzun bir zaman geçtiğini belirtti.

JCB, bir milyonuncu iş makinasının üretimini kutluyor JCB’nin bugüne kadar ürettiği bir milyon iş makinası uç uca sıralandığında İngiltere’den Avustralya’ya kadar uzanıyor. Bir milyonuncu makinanın kutlaması için özel olarak hazırlanan görsel, İngiltere’deki Rocester, Stafforsdshire’da cam bir yapının arkasında, başarıyı kanıtlayan grafik bir kaplama içerisinde sergileniyor. Kaplamayı oluşturan resim, 900m²’den daha geniş bir alana sahip ve toplamda 207 cam parçadan oluşuyor. Resepsiyon alanındaki camın arkasında bulunan bir milyonuncu makina ise, 22 tonluk JS220 model bir paletli ekskavatör. Parıltılı bir gri renkle boyanan bu makina da kutlamaların önemli bir parçasını oluşturuyor. JCB Başkanı Sir Anthony Bamford, JCB’nin bir milyonuncu makinasını üretmesi için 67 yıldan uzun bir zaman geçtiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu makinaların üçte biri, son altı yılda üretildi. Bu inanılmaz bir başarı. Bir milyonuncu ürüne ulaşılması, JCB ekibinin geçmişte ve şu anda gösterdiği olağanüstü çabanın bir sonucu. Devam eden büyümemize bakılırsa, JCB iki milyonuncu makinasını da oldukça kısa bir süre içinde üretecek.” JCB, 67

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

yıllık tarihindeki en büyük ürün konferansına hazırlanıyor. Küresel büyüme programının bir sonraki aşaması için kolları sıvayan JCB, önümüzdeki haftalarda 2,500’den fazla JCB bayisi ve

müşterisini kutlamalarda ağırlayacak. Staffordshire’da yapılacak olan etkinliklerde JCB’nin inşaat, tarım ve endüstri serilerindeki en son model makinalarının tümü sergilenecek.

Ege Seramik’le “Kusursuz Güzellik” Ege Seramik, 2013 yılında da sektörün en önemli fuarlarından biri olan Yapı Fuarı’nda “Kusursuz Güzellik” temasını lanse etti.

Beylikdüzü’ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 24-28 Nisan 2013 tarihleri arasında gerçekleşen 36. Uluslar arası Yapı Fuar’ında, Ege Seramik doğallığın ön planda olduğu yeni serileri ile profesyonellerin dikkatini çekti. Ege Seramik’in Spring 2013 koleksiyonunda, tam parlak ve mermer desenli

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Vavin, Panorama, Babylon, Lapis, Pegasus ve Monaco serileri ilgiyi üzerine çeken zemin ürünlerinin başında geldi. Doğallığın ve şıklığın buluştuğu yeni koleksiyonda mermer desenli ürünlerin yanı sıra rölyef dokulu eskitme ahşap ürünler Country ve Fossilwood da büyük ilgi topladı. Ege Seramik’in yeni koleksiyonunda

rölyef dokulu ürünler Adriana, Synergy ve Alcor serileri ile mekânlara hareket kazandırmayı vaat etti. Rölyef dokulu ürün grubunda ideal mekânlar oluşturmak için dekor ve düz fonların yanı sıra yer ve duvar karoları da mevcut.

deki Artemis rölyef, koleksiyonda dikkat çekerken aynı zamanda serinin klasik etkisini de arttırıyor. Özel rölyefli Artemis, kendinden bordür ve süpürgelikli yapısı ile uygulama kolaylığı da sağlıyor.

ALBIS

COUNTRY

25x75 cm ebadındaki Albis serisine eklenen yeni altın ve platin efektli dekorlar fuarın en çok dikkat çeken ürünleri arasındaydı. Serinin Rubin dekorları göz alıcı altın pırıltısı ile fuarın en çok dikkat çeken ürünlerinden oldu. Banyosunda altın dokunuşları hissetmek isteyen seçkin zevkler Albis serisi ile hayat buluyor.

Doğalı kadar gerçek ahşap yüzeyli seramik ürünlerden Country serisi, doğal görünümünün yanısıra yüzeyindeki rölyef dokusu ile daha doğal, daha sıcak ve gerçek ahşap hissinde. 60x60, 12x60 ve 30x30 baret mozaikleri ile her türlü tasarıma olanak sağlayan Country, ahşap sıcaklığından ve seramiğin dayanıklılığından vazgeçilemeyen mekânlar için ideal bir çözüm sunuyor.

EVEREST Dijital baskı teknolojisi ile üretilen mermer desenli 33x99 cm ebadındaki Everest serisine ait sütun görünümün-

ADRIANA Baharın etkileri, Adriana serisi ile mekanlara yansıyor. Ege Seramik Spring

Koleksiyonunun en dikkat çeken serilerinden birisi olan Adriana, yeşil, mavi ve pembeyi yeniden banyolara taşıyor, klasik renklere meydan okuyor. 30x60 ebadındaki serinin rölyef yüzeyi, modern doku ile modern renkleri birleştirmek isteyenler için ideal.

TIME ve MAGIC Türkiye’yi ilk defa dijital baskı teknolojisi ile tanıştıran Ege Seramik, bu yıl Unicera Fuarında yine bir ilke imza attı. İlk defa geçmeli sistemde duvar karosu üretimi yine Ege Seramik tarafından yapıldı. Birbirine geçmeli sistemdeki karolar döşendiğinde derz boşluğu minimum düzeyde ve fark edilmeyecek kadar az oluşarak, son derece doğal bir mozaik görüntüsü oluşturuyor. Doğallık ve estetik, Time ve Magic serileri ile banyolara taşınıyor. YAPI MALZEME - MAYIS 2013

ACO ile hijyenik ve estetik banyolar

Su yönetiminde dünya lideri olan ACO, üstün lazer teknolojisiyle imal edilen paslanmaz çelik duş kanalları ile fark oluşturuyor.

ACO’nun yüksek kaliteli banyolar için özel olarak tasarladığı, paslanmaz çelik duş kanallarının, 6 farklı modeli ve 8 değişik ölçüsü bulunuyor. Izgaraları üstün lazer teknolojisiyle imal edilen duş kanalları, bu sayede pürüzsüz bir üst yüzeye sahip. Suyu en hızlı şekilde süzgece iletecek eğimle tasarlanan duş kanalları, sadece zarafetiyle değil, tasarım ve işleviyle duşta hareket özgürlüğü sağlıyor. Ayrıca paslanmaz çelikten olan ve kolay çıkartılabilen koku tutucu kilidi, rahat temizlik imkanı sağlıyor ve olası koku rahatsızlığını önlüyor. Lazerle kesilmiş ve kimyasal işlemlerden geçirilmiş ürünleri için ACO, kullanıcıya yüksek güvenlik garantisi veriyor. Yeni E ve C serileriyle banyolara farklı bir boyut kazandıran ACO, yüksek hidrolik kapasiteli şık ürünlerini uygun fiyatlarla beğeniye sunuyor. ACO sayesinde banyolar artık daha hijyenik, daha konforlu ve daha estetik… E Serisi’nde bulunan kırmızı, mavi ve yeşil renkli ışıklı duş kanalları ise banyolarda istenilen atmosfer yaratılmaya imkan sağlıyor.

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Akdeniz esintisini yakalamak isteyenlere ‘İyi tasarım herkesin hakkı’ anlayışıyla ev ve bahçe dekorasyonunda fark oluşturmak isteyenlerin tercihi olan Seramiksan, doğadan aldığı ilhamı yaşam alanlarına yansıtmaya devam ediyor. Yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken Seramiksan, dekorasyonda doğal bir şıklık arayanlar için Mayolika Serisi’ni sunuyor. Sırlı porselen olarak üretilen Mayolika Serisi, Beyaz ve Motif olarak iki farklı fona sahip. Doğal görünümünün yanı sıra akdenizin maviliğini, yaşam kültürünü ve güneşin enerjisini barından motifleriyle mekanlarda pozitif enerjiyi yakalamak çok kolay. Mayolika serisi doğal dokusuyla şıklığı evine taşımak isteyenlerin tercihi oluyor. Banyo,mutfak, balkon, teras gibi açık alanlarda ve ıslak zeminlerin yanı sıra tüm yaşam alanlarında kullanılabilen Mayolika serisi sırlı porselen karolar, 60x60 ebatında üretiliyor. Ancak özel ta-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

sarımı ile 15x15 15x30 30x30 ebatlarını da karonun üzerinde sunarak çok farklı tasarımlara ve döşeme şekillerine imkan tanıyor.

YAPI FUARI’NDA SERAMİKSAN FARKI Türk seramik sektörünün öncü markası Seramiksan, 24-28 Nisan tarihlerinde 36. Yapı Fuarı’nda sektör profesyonelleri ile buluştu. Seramiksan, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuardaki standında yenilikçi ürün portföyünü sergiledi. High Glossy teknolojisi ile yüksek parlaklıkta üretilen ürünleri, klasiği yeniden yorumlayan Golden ve Titan koleksiyonunu ve gerçek mermer efektini karolara taşıdığı Full Lappato Alabaster, Brecha, Calacata, Marmobianco serileri Yapı Fuarı’nda yer aldı. Yapı Fuarı’nda sektör profesyonelleri ile bir araya gelmekten büyük mutluluk

duyduklarını söyleyen Seramiksan Satış Pazarlama Grup Başkan Yardımcısı M. Süreyya Çağlar, “Yapı Fuarı, Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük fuarı olma özelliği taşıyor. Fuar özellikle son yıllarda tüm üreticiler için bir hazırlık, portföy yenileme, yeni ürünleri sezona hazırlamak için bir fırsat da oluşturdu. Bizler inovasyonumuzla ve geliştirdiğimiz ürünlerle fark oluştururken, fuarlar da dünya seramik sektörünü ülkemize çekmeli. Yapı Fuarı bu açıdan üzerine düşen sorumlulukları yerine getiriyor ve her yıl yabancı ziyaretçilerde dikkat çeken bir büyüme performansı sergiliyor. Fuar sektör profesyonellerini buluşturduğu gibi Yapı Fuarı’na inşaat şirketlerinin satın alma çalışanları, müteahhitler ve mimarlar da yoğun ilgi gösteriyor. Bu bağlamda fuarda birçok ulusal ve uluslararası ticari bağlantı gerçekleştiriyoruz” diye bilgi verdi.

Yeni Çağın Duvarlardaki

Yansıması VitrA’nın 2013 karo koleksiyonu, ışıltılı desenler, pastel renkler ve büyük ebat kullanımıyla duvarlarda yeni bir çağ başlatıyor. Zamanın ötesinde bir asaleti yansıtan VitrA Güzellik Çağı koleksiyonundaki beyaz Vichy karolar, Fransız porseleninin zarafetini, ince detaylı rölyefler eşliğinde duvarlara yansıtıyor. Dekorasyonda keyif verici, aydınlık ve modern bir tarz oluşturan beyaz duvar karolarının arasına, bronz bordürler döşenerek mekanda hareketlilik oluşturabiliyor. VitrA’nın Vichy karo serisi, banyoların yanı sıra, iç mekanlarda da kullanılabiliyor.

ORKİDENİN GİZEMİ Farklılığıyla göz kamaştıran çarpıcı bir estetiği yansıtan VitrA Gizem Çağı koleksiyonundaki Deep Forest karolar, Uzakdoğu’nun gizemli çiçeği orkideyle, banyo duvarlarında zarif ve ışıltılı bir iz bırakıyor. Pano şeklinde döşenen parlak yüzeyli karoların simli ve çizgili versiyonla-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

rıyla, farklı kombinasyonlar oluşturulabiliyor. VitrA’nın beyaz ve krem renkleri bulunan Deep Forest karo serisi, banyolarda duvar kağıdı görünümü oluşturuyor.

DOĞANIN SAKİNLEŞTİRİCİ ETKİSİ Doğal dokulardan gelen saflığıyla huzur veren doğayı yansıtan VitrA Masumiyet Çağı koleksiyonundaki Woodbox karolar, gökyüzü,deniz, kum ve çakıl taşı renklerini çiçekli dekorlarla birleştirerek, doğanın sakinleştirici etkisini duvarlara taşıyor. Yazlık evlerde kullanılan ahşap mobilyalardan esinlenilen seri, pastel renklerde boyanmış ahşapların dinlendirici etkisini sunuyor. VitrA’nın mavi, beyaz, gri, krem ve bej renk alternatiflerine sahip Woodbox karo serisi, mat yüzeyiyle duvar kağıdı görünümü oluşturuyor.

Nolte’den Antalya’ya yeni mağaza Nolte, Türkiye’deki 10.mağazasını Antalya’da hizmete açarak Nolte Home Studio bayilerine bir yenisini daha ekledi. Mutfak, yatak odası ve dolap sistemlerinde “Kalite her şeyden önce gelir” ilkesinden taviz vermeden dünya trendlerini belirleyen dünyaca ünlü marka Nolte, Türkiye’de açtığı Nolte Home Studio bayilerine bir yenisini daha ekledi. Nolte, ülkemizdeki 10. mağazasını Antalya’da hizmete açtı. Almanya’nın en büyük ve dünyanın en köklü markalarından biri olan Nolte, 2009 yılı Ekim ayında Türkiye’de açtığı ilk Nolte Home Studio mağazasının ardından evleri kalite ve estetikle tanıştırmaya devam ediyor. İstanbul Avcılar, Erenköy, Nişantaşı ve Kalamış’ın yanı sıra Ankara, Bursa, İzmir, İzmit, Kayse-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

ri’de ve KKTC’de açtığı mağazalarla da yatak odası ve mutfak tasarımlarını Türk halkının beğenisine sunan marka, satış ağını Antalya’da açtığı yeni mağazasıyla genişletti. Nolte Home Stu-

dio Antalya mağazasının açılışı 1 Mart 2013 Cuma günü gerçekleşti ve açılışa Nolte Türkiye Genel Müdürü Sebahattin Gürel ve Nolte Home Studio Genel Müdürü Martin Grabarczyk katıldı. Nolte, 2013 yılı sonuna kadar Türkiye’deki toplam mağaza sayısını 18’e yükseltmeyi planlıyor. Türkiye’de 2009 yılından bu yana mutfak, yatak odası ve raylı dolap sistemleri dekorasyonunda kalite ve ayrıcalık arayanların uğradıkları ilk adres Nolte Home Studio’lar. Dünyaca ünlü Alman markası Nolte, ülkemizde açtığı mağazalarında birbirinden güzel mutfak, yatak odası ve dolap tasarımlarını beğenilere sunarken kaliteden asla ödün vermiyor. Sadece estetiğe değil fonksiyonelliğe de büyük önem veren marka, tüm tasarımlarını hayatı kolaylaştıran özelliklerle donatıyor.

Viko yenilikçi tasarımlarını Yapı Fuarı’nda sergiledi Elektrik anahtar, priz sektörünün yenilikçi ve lider kuruluşu VİKO, bu yıl 36.sı düzenlenen İstanbul Yapı Fuarı’nda yine göz kamaştırdı. Fuarda sergilediği yeni nesil teknoloji ve ürünleri ilgi odağı haline gelen VİKO’nun standı ziyaretçi akınına uğrarken, yeni ürün serileri büyük ilgi gördü. İstanbul Yapı Fuarı’nda VİKO standının 7’den 77’ye her yaştan insan tarafından ziyaret edildiğini ifade eden VİKO Genel Müdürü Nusret Kayhan Apaydın, “İstanbul Yapı Fuarı’na 11 yıldır aralıksız katılıyoruz. Gerek B2B kanalında gerekse B2C kanalındaki müşterilerimizle buluşmak için önemli bir platform olduğunu düşünüyoruz. “Her zevke uygun bir VİKO mutlaka vardır.” ilkemize paralel olarak, yaşamın her alanına ve her yaştan kişiye uygun ürünlerimiz bulunuyor. Bu misyonumuzun en güzel ve canlı örneklerini bu fuarda yaşadık. Karre Kids ürün serimiz çocuklar tarafından ilgi ile izlenirken, Karre Cities serimiz gençlerden büyük beğeni topladı. Yetişkinlerin ise VİKO’nun tüm ürün serilerine olan ilgisinin artarak devam etti-

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

ğini bu fuarda bir kez daha ölçümlemiş olduk. Her fuarda mutlaka yeniliklerimiz oluyor. VİKO yeni ürün geliştirme ve inovasyon konusunda sektörüne hep örnek oldu. Yeni ürünlerimiz, bu alanda da öncülüğümüzün devam edeceğinin göstergesidir. VİKO, ürünleri ile sadece Türkiye’de değil dünyada da takip edilen örnek bir kuruluştur. Ulusal ve uluslararası fuarlar, bizim için mevcut ve yeni müşterilerimizle buluşmak açısından oldukça önemli. Yapı Fuarı, bu açıdan bizim için oldukça verimli geçti” diye konuştu.

DEKORASYONDA TUTKUNUN RENGİ MAVİ: VİKO’DAN THEA BLU SERİSİ Led teknolojisi, günümüzü aydınlatan en büyük buluşlardan biri… Bu teknoloji; düşük enerji tüketimi, uzun ömür ve sağlamlık gibi birçok avantaj taşıyor. Ancak led teknolojisi ilk kez VİKO’nun

Thea Blu Serisi’nde dekorasyona ışık ve renk katmak amacıyla kullanılıyor. Reddot ödüllü ünlü tasarımcı Mirzat Koç tarafından tasarlanan Thea Blu Serisi’nde elektrik anahtarları ve prizler, her iki yanlarından yaydıkları kadifemsi mavi ışık ile mekanlara farklı bir hava katıyor. Duvara yansıyan ışıklar, adeta kelebek kanatlarına benzer bir figür oluştururken estetik zevklerde yeni bir sayfa açıyor. Thea Blu Serisi, dekorasyona ayrı bir atmosfer katarken ışıklar kapalı olduğunda elektrik anahtarının yerini bulmanıza da imkan tanıyor. Thea Blu, farklı renk alternatifleri ve Zamak 5 malzemeden üretilen sağlam çerçeve seçenekleri ile de tüm zevklere sesleniyor. Özel çabuk bağlantılı altlığı sayesinde kolayca montajı yapılabilen Thea Blu Serisi ürünlerinin tüm prizlerinde “Çocuk Koruma” fonksiyonu standart olarak yer alıyor. Böylece çocuklarınız evde oynarken içiniz de rahat oluyor.

ELBİ Yeni Modüler Serisini Yapı Fuarı’nda tanıttı

Moda Stila serisinin ardından ürün portföyüne kattığı yeni seri Moda Viona’yı Yapı Fuarı’nda görücüye çıkaran ELBİ Elektrik, podyum şeklinde tasarlanmış standı ile katılımcıların ilgi odağı oldu.

Elektrik sektörünün öncü firmalarından olan ELBİ Elektrik, farklı ihtiyaçlara değişik alternatifler sunan ürün serilerine bir yenisini daha ekleyerek 36’ncı Yapı Fuarı’nda Moda Viona serisini tanıttı. Anahtar ve prizde modüler segmentine “moda” dokunuşu yapan ELBİ Elektrik, Moda Flat, Moda Stila ve Moda Viona serilerini yansıtan, podyum şeklinde tasarlanan standıyla dikkat çekti. ELBİ fuarda “Moda” ürünlerinin tanıtımını

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

mankenler eşliğinde özel olarak tasarlanmış podyumda gerçekleştirdi. ELBİ Elektrik’in en yeni serisi Moda Viona’nın metal çerçeveli tasarımı ile ön plana çıktığını söyleyen ELBİ Elektrik Pazarlama ve Satış Operasyon Direktörü Erkan Güney, 5 farklı çerçeve rengi ve 6 farklı renk bordür seçeneği sunan seride 30 farklı kombinasyon yapılabildiğini belirtti. Moda Viona’nın Yapı Fuarı katılımcılarından yoğun bir ilgi ile

karşılandığını dile getiren Güney, serinin özelliklerine dikkat çerek, “Moda Viona, yerleştirilebilecek maksimum modül sayılarına göre adlandırdığımız 2M, 3M, 4M, ve 7M çerçevelerle birlikte satışa sunuluyor. Seri renk alternatiflerinin yanı sıra boyut seçenekleri ile de kullanım kolaylığı sağlıyor. Ürünlerimize yaptığımız yatırımlarla kalitemizin yanında, ürün çeşitliliğimiz ve tasarımdaki atılımımız da sürüyor ” dedi.

Kale Kilit’ten yaşam alanlarında güvenli çözümler Kale Endüstri Holding, Yapı Fuarı’nda Kale Kilit, Kale Çelik Eşya, Kale Kilit Dış Ticaret, Kale Kapı Pencere Sistemleri ve Kale Güvenlik Sistemleri şirketlerinin yeni ürünleriyle güvenlik sistemlerinde son teknolojileri sektör profesyonellerinin beğenisine sundu.

Güvenlik sistemlerinde öncü uygulamalara imza atan Kale Endüstri Holding, 2013 İstanbul Yapı Fuarı’nda Kale Kilit, Kale Çelik Eşya, Kale Kilit Dış Ticaret, Kale Kapı Pencere Sistemleri ve Kale Güvenlik Sistemleri şirketlerinin yeni ürünleriyle güvenlik sistemlerinde son teknolojileri sektör profesyonellerinin beğenisine sundu. Güvenlik kavramının Türkiye’deki en önemli temsilcisi olan Kale, başta kilit olmak üzere çelik kapı ve kasa, yangın kapısı, elektronik kilit ve geçiş kontrol sistemleri, alarm ve izleme sistemleri ile PVC ve Alüminyum pencere aksesuarlarının yanı sıra sigortacılık alanında da faaliyet gösteriyor.

KALE GÜVENLİK BÜTÜNSEL SİSTEMLER Güvenliğin en önemli temsilcisi Kale Endüstri Holding, gelişen teknolojiler ve bu gelişimlerin günlük hayata yansımalarını takip etme olanağıyla sergi-

100

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

lediği yenilikçi ürünlerini özel tasarımlı standıyla ziyaretçilerle buluşturdu. Kale Çelik Kapı, güvenliğin sembolü ve çelik kapı sektörünün jenerik markası olmasının yanı sıra, kişiye özel üretim anlayışı ve estetik görüntüsüyle beğeniyle tercih ediliyor. Özel tasarımlı ve ilk defa sergilenecek çelik kapı ürünlerinin yanı sıra panel kaplamaları ve kendi kapını oluştur kapı konfigüratörü uygulamasıyla ziyaretçiler dokunmatik ekran üzerinden kendi kapılarını oluşturabiliyor. Son dönemde tasarımı yapılan ve büyük ilgi gören “Country Modeli”, doğallığın ahşap malzemede mekâna nasıl yansıdığını gözler önüne seriyor. Tasarım içindeki ana kanadın yanlarında yer alan camlı yavru kanatların içindeki metal geometrik detaylar, hem güvenlik hem de camın metal ve ahşapla görsel bir zevkle nasıl ustaca işlendiğini sanatsal bir tablo halinde sunuyor. Farklı renk, boyut ve ağırlıkta yedi farklı çelik kasa modelinin ayrıca

sergileneceği çelik kasa bölümünde KK 500 yeni modeli ilave olarak sergilendi. Tüm çelik kapılara monte edilebilen, Kale Kilit’in güvenlik sistemlerinde geliştirdiği yenilikçi ürünü Kale Otomatik, kapıları otomatik olarak kilitleme özelliği ile dikkat çekiyor. Ziyaretçilerin deneyimine sunulan ürün, yardımcı mandalı sayesinde içerden ve dışarıdan kapının kilitlenmesine gerek duymadan, otomatik kilitlemeyi gerçekleştiriyor. Kale Kilit’in tüketicilerin her mekânda güvenlik ihtiyacını karşılayacak üst düzey güvenlik ürünleri yelpazesine eklediği Kale Yüksek Güvenlikli Silindir kuvvetli darbelere karşı tam koruma sağlıyor. Her türlü kilide uyum sağlayan bu yenilikçi ürün, silindirin alt zeminine yerleştirilen ve özel ortamlarda hazırlanan hassas döküm çelik malzemeden oluşturulmuş yüksek dirençli U profil sayesinde kuvvetli darbelere karşı üstün koruma sağlıyor.

Makel, ‘Smart Home Akıllı Bina Otomasyon Sistemleri’ni tanıttı Makel Şirketler Grubu, katıldığı 36.Uluslararası Yapı Fuarı’nda yeni ürünlerini sergiledi.

Yapı sektörüne ait dev firmaların bir araya geldiği fuarda Makel 122 metrekarelik alan üzerine kurulu özel tasarım ve özel görsel çalışmalar ile desteklenmiş standı ile ziyaretçilerin beğenisini kazandı. Makel standı bayiler, mimarlar, iç mimarlar, Mimar Odaları, Mühendisler Odası, Elektrikçiler Odası, Tedaş yetkilileri ve yurtdışından yabancı misafirler tarafından ziyaret edildi. Makel, inovasyonu ve fark oluşturarak geliştirdiği ürünleri sergilediği stant alanında inovatif ürünleri, teknik bilgilere anında cevap veren personeli ve misafirperverliği ile ziyaretçilerin gözdesi oldu. Yenilikleri yakından görme fırsatı bulan Makel ziyaretçileri, ürünlere yönelik beğenilerini dile getirirken, yerli sermayeli yerli bir markanın Türkiye’de ve dünyanın 40’ı aşkın ülkesinde güvenle kullanılıyor olmasından duydukları memnuniyeti dile getirdiler. 1977 yılından bu yana elektrik malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren

102

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Makel, yenilik ve teknolojiyi bir arada barındıran geniş ürün yelpazesinde yer alan anahtar-priz, grup priz, şok korumalı grup priz, sektör lideri olduğu elektronik sayaçlar ile buna bağlı kullanımda sunulan GSM/GPRS modemler, reaktif güç kompanizasyon röleleri, sigortalar (3-6-10kA), kaçak akım korumalı şalterler (3kA-6kA ve 10kA), kompakt şalterler, kaçak akım korumalı kompakt şalterler, Panelmetre, sigorta kutuları ve aksesuar ürün gruplarının tümünü sergilerken, ürün gamına yeni eklenen “Makel Smart Home Akıllı Bina Otomasyon Sistemleri’’ ürünlerinin tanıtımını fuarda yer alan ve uzaktan I PAD ile kumanda edilen maket ev üzerinden ziyaretçilere tanıttı. Şık ve zarif ürünleri ile ziyaretçilerin beğenisini kazanan Makel standı, yaklaşık 1.000 kişi tarafından ziyaret edildi.

SMART HOME AKILLI BİNA OTOMASYONU SİSTEMLERİ Makel yeni anahtar-priz serisi “Smarthome” akıllı bina otomasyonu sistemleri ürünlerinin tanıtımının yapıldığı birebir ölçülere uyarlanmış örnek maket ev demonstrasyonu ile ziyaretçilerin beğeni-

sini topladı. Makel’in yeni ürünü Smarthome ile yaşanılan tüm mekânlarda hem teknolojiyi en üst seviyede kullanıp hem de enerji maliyetlerini denetim altına almak artık çok kolay. Zekâ ve fonksiyonelliğin bir arada olduğu çözümleri üretmeye devam eden Makel, “Smarthome” ile akıllı bina teknolojisi ürünleri, global bir standart olan KNX normları ile sunuyor. KNX dünya çapında 250’yi aşkın üretici tarafından kullanılıyor.

MAKEL SMART HOME İLE HER ŞEY MÜMKÜN Makel Smart Home, sensörlerle, pencere-kapıları izleme, yeraltı otoparklarını kontrol etme, sorun bildirimleri alma, enerji yönetimi, aydınlatma yönetimi, kriz yönetimi ve benzeri birçok iç ve dış etkene bağlı durumu senaryolarla izleme altına şansı veriyor. Sisteme PDA, PC veya touchscreen üzerinden erişmek ve konfigüre etmek mümkün. Ofislerde, otellerde, plazalarda, apartmanlarda, villalarda kısaca yaşanılan tüm mekânlarda hem teknolojiyi en üst seviyede kullanıp hem de enerji maliyetlerini denetim altına almak kolaylaşıyor.

Projeye özel ürünler mimari tasarımlara hayat veriyor

Mimarların oluşturuculuklarına hitap eden Kalebodur, tamamen projeye özel renk ve formlarda ürettiği seramik serileriyle, modern mimari tasarımlar için sınırsız seçenekler sunuyor. Türkiye’de adı seramik karo ile özdeşleşen Kalebodur’un, mimarların oluşturucu fikirlerini gerçekleştirmelerine destek olmak amacıyla sürdürdüğü çalışmaların son örneği, “Çarşamba Pazarı” projesi oldu. Bursa’nın en büyük semt pazarlarından biri olan “Çarşamba Pazarı” kompleksini, tamamen bu projeye özel ürettiği, petek görünümlü altıgen porselen seramikle kaplayan Kalebodur; projenin mimarına, farklı malzeme renkleriyle ortak bir dil oluşturma seçeneği sundu. Kalebodur’un modüler karo sistem serisi Rainbow Plus’ın etkili çözümleriyle 8 bin metrekarelik alan kaplanırken, renk geçişlerinin yarattığı ahenkle tasarımın çevreye uyumlu olması sağlandı. Dona karşı dayanıklı olmasıyla da tercih edilen bir ürün oldu. Yaklaşık 72 bin metrekarelik alanda, 400 araçlık kapalı otopark ve 250 pazarcının yer

104

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Kalebodur’un, mimarların oluşturucu fikirlerini gerçekleştirmelerine destek olmak amacıyla sürdürdüğü çalışmaların son örneği, “Çarşamba Pazarı” projesi oldu. Bursa’nın en büyük semt pazarlarından biri olan “Çarşamba Pazarı” Yaklaşık 72 bin metrekarelik alanda, 400 araçlık kapalı otopark ve 250 pazarcının yer aldığı bir yapıyı kapsıyor.

aldığı bir yapıyı kapsayan projenin mimarları Ufuk Toktaş ve Oğuzhan Telci şunları söyledi: “Yapının en keskin ana fikri Kalebodur ile birlikte çalıştığımız ‘rengârenk’ teması oldu. Pazar yerinin kabuğunun rengârenk olması fikri, kaplamasının ne olması gerektiği sorusunun cevabını bulmakla gerçekleştirilebilecekti. Barselona’ya yaptığımız seyahatle, Santa Cruz hal binasının yeni tasarımına şahitlik etmemiz de bu tasarımı gerçekleştirmekte etkili oldu. Sonrasında ise hem düşey hem de yatayda dairesel formda devam eden çatı kabuğunun kaplamasının rengârenk olmasının yanı sıra, projede ısı, ses ve su yalıtımına imkân veren altıgen (futbol topu yüzeyi) porselen seramik kullanılmasına karar verildi. Bu fikir, Kalebodur markasının sadece bu projeye özel, bizim yaratıcılığımızı destekleyen yeni bir yatırım yapmasıyla gerçekleşti. Tasarım sürecinde ilk olarak 28 renk tonu seçtik ve Kalebodur ile ilk numune çalışmalarını tamamladık. Sonrasında bu sayıyı düşürerek uygulamaya geçtik.” Çözüm odaklı yaklaşımıyla, nitelikli mimari projelere hayat veren Kalebodur, gerektiğinde ürün gamında olmayan ürünler üreterek, tamamen proje özelinde taleplere çözüm getiriyor. YAPI MALZEME - MAYIS 2013

105

Onduline’den

Yapı Fuarı’nda çatı şov Onduline Avrasya en yeni ürünü Andromeda ile birlikte tüm ürün gamını Uluslararası Yapı Fuarı’nda tanıttı. Türkiye’nin lider çatı kaplama ve su yalıtım sistemleri üreticisi Onduline Avrasya, 36’ncı İstanbul Yapı Fuarı’nda en son teknolojiyle üretilen ürünlerini beğenilere sundu. Onduline Avrasya Uluslararası Yapı Fuarı’nda Türk mühendisler tarafından 5 yıllık test süresinin ardından Haziran ayında piyasaya sunulacak yeni ürün “Onduline Andromeda” ile birlikte seramik çatı kaplama malzemesi Onduser ve yüzyıllardır Avrupa çatılarında kullanılan

106

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

estetik, doğal ve uzun ömürlü Arduvaz taşını da fuarda sergiledi. Onduline Avrasya Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, tüm ürün gamının tanıtıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Yapı Fuarı’nda sergiledikleri tüm ürünlerinin üstün teknoloji ile üretildiğini belirterek, Onduline Andromeda ile farklılaşmak adına çok önemli bir adım attıkları söyledi. Karahan “Ülkemiz şartlarına göre yeni bir ürün dizayn ettik. Kapla-

larda kullanılan malzemelerin genelde fabrika ürünleridir. Arduvaz doğal bir taş olması nedeniyle normal şartlarda çatıda kullanılmasının çok maliyetlidir. Ancak Onduline Avrasya olarak Ar-Ge faaliyetleri çerçevesinde bu ürünü pahalı olmaktan nasıl çıkaracağımızın yollarını aradık ve arduaz kaplamayı ekonomik hale getirerek Türkiye pazarına sunduk” diye konuştu.

TAM BİR ÇATI SİSTEMİ “ONDULINE ANDROMEDA” “Onduline Andromeda”, Onduline HR ve Onduvilla levhalarının avantajlarını birarada sunan yeni profilli bir levha olarak dikkat çekiyor. Hafifliği ve üzerindeki oluk aralıklarının daha geniş olması sayesinde üzerinde daha rahat yürünebilen “Onduline Andromeda” , çatılara çok kolayca uygulanabiliyor. Onduline levhasına göre yüzde 11,5 daha fazla alan kaplayan “Onduline Andromeda”,üzerindeki kordonlar sayesinde hiç ölçü almaya gerek kalmadan düzgün tespit yapılabilmeye de olanak tanıyor. Bağlantı çivilerinin 2 kordon arasındaki oluk tepelerine çakıldığı “Onduline Andromeda”da tespit çivisinden çatı penceresine ve mahyasına kadar her türlü aksesuarıyla da tam bir çatı sistemi sunuyor. “Onduline Andromeda”nın ayrıca BRoof /yangın dayanımı sınıfında olma özelliği de bu yeni çatı kaplama sistemini benzerlerinden ayırıyor. ma alanını artırdık, üzerinde rahatça yürünebilecek boşluklar bıraktık ki belli yörelerimizde bu gerekiyor. Montajı ve taşıması kolay olan uzun ömürlü Onduline Andromeda ayrıca Türk mühendislerinin başarısını da yansıtıyor” dedi. Andromeda’nın kendi kategorisinde satış ve cirolarını yüzde 20 artırmasını beklediklerini de sözlerine ekleyen Karahan “Bu ürün büyümemize katkı sağlayacak ve hem iç hem iç piyasada hem de ihracat pazarlarımızda yeni satış kanalları açacaktır” şeklinde konuştu. Onduline Avrasya Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan 25 ülkeye ihracat yaptıklarını belirterek” Geçen yıl ihracat yaptığımız ülkeler arasına Pakistan da katıldı. Türkiye’deki iklim şartlarını dikkate alarak özel ürünler geliştiriyoruz. Böylelikle Onduline Avrasya daha da gelişecek ve uzun vadede ciromuzu 2- 3 katına çıkaracağımızı düşünüyoruz.” dedi. Onduline Avrasya yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, bir başka yenilikçi ürünleri olan ve Seramiksan’ın katkılarıyla üretilen Onduser’in de, mükemmel estetiği ve uzun ömürlü oluşu

108

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

sayesinde “klasik çatı ve cephe kaplama” anlayışını bütünüyle değiştireceğini de kaydetti. 40 yıllık su geçirimsizlik garanti süresiyle piyasaya sunulan Onduser, özel seramikler ve bunların montajını sağlayan sistemle birlikte herhangi bir harç veya yapıştırıcı kullanılmadan eğimli çatılara ve cephelere uygulanabiliyor. Onduser, havalandırma sistemi sayesinde dondan etkilenmiyor, kışın yoğuşmayı önlüyor ve yaz aylarında da serinlik sağlayarak konfor ve tasarrufa katkıda bulunuyor. Bunların yanında, her bir seramiğin özel kancalarla çatıya monte edilmesi nedeniyle, fırtına, deprem gibi olumsuz şartlarda hiçbir seramik yerinden kaymıyor, çatıdan düşmüyor ve uçup gitmiyor.

DOĞAL BİR KAPLAMA MALZEMESİ: ARDUVAZ TAŞI Onduline Avrasya yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, doğal malzemelerin giderek önem kazanıp sıkça kullanıldığı günümüzde, 400 yıldır Avrupa’da çatılarda kullanılan Arduvaz taşı Onduline ile Türkiye’de piyasaya sunulduğunu da belirterek “Türkiye’de çatı-

Standart İzolasyon Yapı Fuarı’nda yeni nesil ürünlerini sergiledi Her türlü bitümlü örtü ve shingle alanında üretim yapan Standart İzolasyon, 24-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen 36. Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’da yenilikçi çözümlerini tanıttı. 2001 yılından bu yana sahip olduğu kalite anlayışı ile polimer bitüm esaslı su yalıtım örtüleri, bitüm esaslı çatı örtülerini İstanbul Silivri’deki tesislerinde üretmeye devam eden Standart İzolasyon, Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük fuarı Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul’a katılarak ürün ve hizmetlerini ziyaretçiyle buluşturdu. Bugün sektörde bulunan her türlü bitümlü örtünün üretimini yapan Standart İzolasyon, Sim Shingle markası ile shingle üretimini de sürdürüyor. 2009 yılında başladığı üretimine başladığı Simself kendinden yapışkanlı bant ve membran ürün çeşitliğini de artırıyor. Bu ana ürün gruplarının yanında, Sim Likit (Bitüm esaslı likit su yalıtım ürünleri) Sim Tamamlayıcı

110

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

ürünler (su yalıtımında kullanılan aksesuarlar), Sim Drenaj (yalıtım koruyucu plakalar, drenaj levhaları), gibi ürün grupları da ürün portföyünde bulunuyor. Standart İzolasyon tesislerinde üretilen ürünler TSE ve CE belgeli olarak yüksek kalite standardında üretilerek piyasaya sunuluyor. Firma aynı zamanda organizasyon yapısı içerisinde çalışmaları 2006 yılında tamamlanan ISO 90012000 kalite yönetim sistemi ile daha da güçlendirerek sektöre yeni ürünler kazandırmaya devam ediyor. Firma gelişim süreci içerisinde Bulgaristan’da sentetik örtü üretimi gerçekleştiren fabrikasını 2012 yılında Silivri’de inşaatı biten yeni tesisine taşıdı. Bu tesiste hali hazırda, PVC, TPO, HDPE, LDPE esaslı

sentetik örtüler üretiliyor. Bununla beraber, sentetik örtü ürün gamı içerisinde, UV dayanımlı örtüler, sinyal tabakalı örtüler, polyester taşıyıcılı örtüler, geotekstil lamineli örtüler, yer alıyor. Bina temelleri için Basecap, Tüneller için Basecap signal, Çatılar için Roofcap-Roofcover, Göletler için Lakecap, İçmesuyu ve kullanım suyu depoları için Watercap, panel çatılar için Panelcap-Panelcover, çöp ve atık alanların yalıtımı için, Simplan Hdpe gibi ürünleri firmanın üretim yelpazesi içerisinde yer alıyor. Fuar süresince yerli ve yabancı ziyaretçilerini standında ağırlayarak çözüm önerilerini sunan Standart İzolasyon bir fuarı daha başarıyla sonlandırmanın mutluluğunu yaşıyor.

Denge

M. Ali Özbudun mehmetali.ozbudun@tg.com.tr

112

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Nasıl kurtulduk? Son taksiti ödedik, kutlamaları kabul ediyoruz. Aslında, Mayıs 2008’de biten programı yenilemeyerek, IMF’den kurtulmuştuk. Hatırlatmak gerekirse.. Küresel kriz, özellikle 2008’in son çeyreğinde, “portföy, kredi ve dış ticaret” kanallarıyla bir dizi sıkıntı üretmiş, iç ve dış talebi önemli ölçüde sınırlamış, işsizlik artmıştı. 2002-2007 döneminde ortalama yüzde 6.8 büyüyen ekonomi, 2009 yılında negatif büyümeyle tanıştı. Daha sonra, 2010 itibariyle hızla toparlandı. *** Toparlanmayla birlikte.. -Dış finansmanın kesintisiz devam etmesi -Cari açığın finansmanına ilişkin korkuların buharlaşması -Fiyat istikrarı ve finansal istikrar cephesinde ufkumuzu karartan herhangi bir tehdit olmaması -Kamu borçlanmasına ilişkin dinamiklerin, para politikasının manevra alanını daraltmaması gibi bir dizi olumlu faktör, ekonomi yönetimini IMF’siz bir program konusunda cesaretlendirdi. Neticede.. “IMF’siz olmaz, sevgili kardeşim” diye aba altından sopa gösterenler mahcup oldu. “IMF’siz de olur!” diyenler haklı çıktı. *** Peki, vaktiyle ne olmuştu? Nasıl tökezlemiştik? Uzun lâfın kısası.. -IMF ve Hükümet, 1999 sonunda, deyim yerindeyse “bozuk süte” maya çalmıştı. Sütü bozan bakteri faaliyeti, ağırlıklı olarak: -Tıkanan iç borç dinamiğiyle, bankacılık sektörünün bilançolarında barındırdığı patlamaya hazır mayınlardan kaynaklanıyordu. Üçlü Koalisyon tarafından kotarılan IMF destekli program, Şubat 2001’de tam anlamıyla çuvalladı. Bozuk süte maya çalanlar, Kasım 2002’de sandığa gömüldü. *** Şimdi mi? Şimdilerde işler çok farklı: -Mali sistem, eskiden olduğu gibi, kamu borçlanmasının ağırlığı altında ezilmiyor. -Bankacılık sektörü, temel “finansal göstergeler ve küresel riskler” açısından çok daha sağlıklı durumda. Gecikerek de olsa.. -Kredi derecelendirme kuruluşları, önce Fitch sonra Moody’s, “yatırım yapılabilir” notu veriyor. *** Dolayısıyla.. -Merkez Bankası, konjonktürün elverdiği ölçüde, sadece fiyat istikrarını değil, finansal istikrarı da gözeten bir dizi operasyona imza atabiliyor; iç ve dış şoklara karşı, sağlam bir duruş sergiliyor. Bugünlere böyle geldik, kıymetini bilelim.

Makel çalışanları doğa yürüyüşünde buluştu Sosyal etkinlik programı kapsamında yaklaşık 80 çalışanının katılım gösterdiği doğa yürüyüşü ile “Bahara Merhaba” diyen Makel personeli güneşin ve temiz havanın tadını çıkardı. Çalışanlarının motivasyonları arttırmak, iş streslerini azaltmak ve aidiyet hissini arttırmak amacı ile düzenlenen gezide çalışan memnuniyetini ön planda tutmayı amaçladıklarını belirten Makel yetkilileri, bu yıl ikincisini gerçekleştirdiklerini, şirket içinde çok ilgi gören bu etkinliği geleneksel hale getirmeyi hedeflediklerini belirtti. Kocaeli Menekşe Yaylası ve Karadeniz kıyısının eşsiz güzelliklerine ev sahipliği yapan Babadağ köyü ve çevresinde yapılan doğa yürüyüşünde çalışanlar unutulmaz saatler geçirdiler. Makel çalışanları kendileri için özel olarak hazırlanmış köy kahvaltısı, barbekü ve gün boyu süren ikramlarla keyifli anlar geçirdiklerini belirterek, sağlıklı ve huzurlu bir gün geçirdiklerini söylediler.

Turkuaz Seramik’in reklam filmi yayında Minik eller killendi! İstanbul’un tek tuğla üreticisi olan Kilsan’ın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde düzenlediği etkinlikte, çocuklar hem kilden heykelcikler yaptı hem de eğlendi. “Haydi, ellerimizi killeyelim!” sloganıyla 21 Nisan Pazar günü gerçekleşen etkinliğe, 3-12 yaş arasındaki 200’ü aşkın çocuk katıldı. Çocuklar, eğitmen ablalar eşliğinde kil hamurundan 2 ve 3 boyutlu heykelcikler yaparak hem oluşturuculuklarını şekillendirme hem de eğlenme fırsatı buldular. Etkinliğe katılan tüm minik sanatçılara, çalışmalarına evde de devam edebilmeleri için kil, merdane ve önlük hediye edildi. Kilsan, hafta sonları İstanbul’da gerçekleşen kültürel, sanatsal etkinlikleri ve çocuklara yönelik aktiviteleri, her hafta gönderdiği e-bülten ile İstanbullulara duyurmaya devam ediyor.

114

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Turkuaz Seramik’in “Banyoların en değerlisi” sloganının vurgulandığı yepyeni imaj filmi, televizyon ekranlarında şimdi yayında. Reklam filminin konsepti oluşturulurken, Turkuaz Seramik’in öncelikle “Neden Banyoların En Değerlisi” olduğu tüketiciye anlatılmak istenmiş ve bunu yaparken markayı en iyi şekilde nasıl algılatabilirizin yolları aranmış. Bu yolla ortaya çıkan reklam filminde, Turkuaz Seramik markasını anlatan tüm iletişim kodları, büyülü bir dünya ile filmin içine adapte edilmiş. Film işte bu nedenle, özellikle göz alıcı turkuaz rengi ile tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Filmin içinde kullanılan değerli taşlar ise filmde ışıl ışıl bir görsellik oluşturmanın yanı sıra Turkuaz Seramik’in sloganının da altını doldurarak, markanın değerine değer katıyor. Böylece marka ismi, logosu ve sloganı etkileşime girerek; Hakan Yonat’ın yönetmenliğinde oluşturulan göz alıcı görsel dünya ile de bir araya gelince, tüketicinin zihninde oluşturulmak istenen marka algısı etkili bir şekilde oluşturuluyor. Ortaya hem markaya hizmet eden, hem de izleyicinin göz zevkine hitap eden güzel bir film çıkıyor.

Doğal ahşabın güzelliği iç mekânlara taşınıyor Kale Grubu’nun yapı sektöründeki uzmanlığını, parke serileriyle iç mekânlara taşıyan Kale Parke, nitelikli ürün gamıyla ideal seçenekler sunuyor. 10 milimetre kalınlığında, derin rölyefli ve kenarlarındaki pahlı yapısıyla masif parkeden ayırt edilemeyen yeni seri Vintage, doğal ahşabın güzelliğini, strüktürlü, derin fırçalanmış mat-parlak yüzey yapısıyla da perçinliyor. Amerikan cevizinin en güzel yansımasını mekanlara taşıyan seri, kullanıcının her gün doğanın tam içerisinde uyanmış gibi hissetmesini ve evinin şıklığını bir adım öteye taşımasını sağlıyor. Vintage, sadece bugünkü trendi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda mekanlarda özel bir atmosfer oluşturuyor. Kızıl, açık ve koyu Amerikan Cevizi seçenekleriyle üretilen Vintage serisi, 1285x192x10 milimetre ebatlarında sunuluyor.

Her zaman tatilde hissetmek için... NG Kütahya Seramik, tatil ruhunu havuz dekorasyonu için tasarladığı seramiklerle canlı tutuyor. Megalith serisi, sade şıklığıyla göze hitap ederken tatilin dinlendirici etkisini de hissettiriyor. NG Kütahya Seramik, havuzlar için tasarladığı seramik karolarla göz alıcı şıklığı sadelikle birleştiriyor. Mimari detaylarıyla doğadan birer kesit sunan Megalith serisi, havuz dekorasyonunda modernliğin adı oluyor. Bej, açık gri ve noce renklerinde sunulan Megalith, mat yüzeyiyle ferahlık etkisi de oluşturuyor. Rölyef yüzeyli, sırlı porselen karo özelliği ve 50x50, 50x100 ebatlarıyla havuzlara hareket ve doğallık katıyor. Havuz ve güneşin tadını çıkarırken görsel bir şölen yaşamak isteyenler, NG Kütahya Seramik’in Megalith serisini tercih ediyor.

116

YAPI MALZEME - MAYIS 2013

Siyahın ihtişamı Siyah güzeldir. “Allure Brilliant in SuperBlack”in GROHE SPA koleksiyonuna katılmasıyla siyahın o muhteşem zarafeti artık evlerinizde. GROHE StarLight teknolojisinin yepyeni bir versiyonu olan SuperBlack, hem bataryalar hem de duşlarda siyahın zamanın ötesine geçen görünümünü, elmasın sağlamlığı ile birleştiriyor. Parlak SuperBlack Allure Brilliant büyüleyici açıları ve detaylarıyla geometrik şekillerin sınırlarını zorlarken, armatür tasarımına yeni bir boyut getiriyor. Yeni bataryalar çekici görünümlerini CVD olarak adlandırılan kimyasal buhar çökeltme işlemine borçlu. Renginin muhteşem güzelliğinin yanı sıra, “Allure Brilliant in SuperBlack” suyun eşsiz coşkusunu için harmanlanan hayranlık verici tasarımı ve mimari netliği ile de kendini gösteriyor. Bataryanın dikkat çekici özelliklerinden biri olan Aqua Window ise, suyun doğal akışını hayranlık verici bir manzaraya dönüştürerek küçük bir şelale gibi akmasını sağlıyor