Yapı Malzeme Mayıs'16

Page 1


















İmtiyaz Sahibi İstmag Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr

İşler mi daha çok, sorumluluklar mı daha ağır?

Yayın Editörü Tarık Oral tarik.oral@img.com.tr

Herkese merhaba! Hummalı bir şekilde toparladığımız yeni sayımızda yine farklı konu başlıkları, röportajlar, dosya konuları derken fuar sayısı olan bu özel sayımızı da sizlerle buluşturmanın memnuniyeti içerisindeyiz...

Art Direktör İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr

Dosya konularımızı hazırlarken; Karbon salımının hat safhaya çıktığı bu modern çağda, en büyük etkenin kullanılan yapı malzemelerindeki bilinçsiz ve özensiz tercihlerimiz olduğu gerçeği çıktı karşımıza...

Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Yusuf Okçu yusuf.okcu@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr CTP-Baskı Matris Matba Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti Teyfikbey Mah. Dr Ali Demir Cad. No. 5134290 Sefaköy - İstanbul -Turkey Tel: 0212 624 21 11 www.matbasistemleri.com Adres Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat: 1 Güneşli - Bağcılar İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35

Bu durum tabi ki, sektörün tüm aktörlerine işgal ettikleri alan nispetinde, görmezden gelemeyecekleri sorumluluklarını da bir kez daha hatırlatmış oldu. Biz de yapılacak işleri kolaylaştırmak adına işin bizzat uzmanlarına danışarak ‘Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ hakkındaki erişebildiğimiz bilgileri serpiştirdik sayfalarımız arasına… Bu küresel problemi fark ederek kendi paylarına düşen sorumlulukları göğüslemeye çalışan firmaların uyguladığı politikalar, dernek çalışmaları, akademisyenler tarafından geliştirilen teoriler, beklentiler veya korkular hemen hemen hepsini aktarmaya çalıştık sizlere… Dahası, ‘Isıtma ve Soğutma Sistemleri’ ve ‘Alçı Sistemleri’ hakkında da pek çok şey yazdık… Sektörün 1 yıl boyunca beklediği büyük organizasyona sadece sayılı günler kaldı... Evet, 39’ncu Yapı Fuarı! Tüm sektör olarak gerçekten iyi bir şekilde hazırlık yapılan bu fuara katılım yine yüksek seviyede olacak... Gerek katılımcı gerekse ziyaretçilerin beklentileri aynı düzeyde yüksek olduğundan hiçbir taraf işini şansa bırakmıyor ve fuar öncesi hazırlıklarını en iyi şekilde gerçekleştiriyorlar. Enerjinin yüksek, kurulan diyalogların güçlü, karlı işbirliklerine atılan imza sayısının çokluğuyla, katılımcı ve ziyaretçilerin memnun olarak ayrıldığını umduğum ve düşündüğüm bir fuara kapı aralamış durumdayız. Bizler de; Yapı Malzeme Dergisi olarak orada olacağız. Yoğun temponuz arasında sıcak bir muhabbetle kısa bir soluklanma ihtiyacı duyarsanız, unutmayın bizler standımızın başındayız…. Saygılarımla!

Tarık Oral


20 - “Enerji verimliliğinde lmamız gereken uzun bir yol var” 30 - İnşaat sektörün çözüm ortağı: HP

46 - Blue Lake Küçükçekmece satışta!

76 - “Müşterilerimize yüzlerce sistem çözümü sunabiliyoruz” 82 - Binaların gizli kahramanları 102 - İzocam İş Sağlığı ve Güvenliği’ne verdiği önemi korumaya devam ediyor 134 - Seranit mucizesi ‘Aquanit’ İtalya’dan ödülle döndü 180 - 2015’de inşaata 175 milyar TL harcandı

ABS YAPI ELEMANLARI 1..........................47 - 49 AGT.....................................................................31 AKÇANSA.................................................... 5 - 59 ALSALAR YAPI MALZEMELERİ............120 – 121 ARAGONİT..........................................................79 ARMUTLU TATİL KÖYÜ................................... 195 BİZPOİNT......................................................... 177 BLOKBİMS...................................................... 109 BOSCH & VRF SİSTEMLERİ................................7 BRAAS............................................................. 127 BUDERUS & KASKAD SİSTEMLERİ....................6 CAPAROL & FİLLİ BOYA.....................................70 CERMIX..............................................................97 CHINA – HOMELIFE / TURKEY’ 2016........... 183 ÇAĞDAŞ BÖLME............................................. 117 ÇİMSA................................................................53 DAIKIN.............................. 200 – ARKA KAPAKİÇİ DENGEBİMS................................................... 113

DOKA KALIP SİSTEMLERİ........ ÖN KAPAKİÇİ – 1 EGE SERAMİK................................................. 137 EGE VİTRİFİYE................................................. 149 ESE REKLAM.................................................. 154 FAWORİ & FİLLİ BOYA.......................................71 FORTA-FERRO.......................................... 14 – 15 HENKEL.......................................................10-11 HES KABLO........................................................99 HP..................................................... ARKA KAPAK HUZURLU İNŞAAT........................................... 193 İHLAS KOLEJİ.................................................. 184 İHLAS PAZARLAMA......................................... 196 İKLİMSA.............................................................81 INKJET MAGAZINE......................................... 198 İNTEK KALIP VE İSKELE............................... 2 – 3 İZOCAM..............................................................67 ISIDEM...............................................................75 KARGROUP.............................................. 12 – 13

KİLSAN............................................................ 105 KORDSA GLOBAL..............................................55 KUZULUK TERMAL OTEL............................... 197 LAYHER .....................................................41 - 43 MAPEI.................................................................85 MARSHALL...................................................... 101 NPLUS BANYO................................................ 145 ONDULINE...................................................... 125 ÖZLER KALIP VE İSKELE................................8 - 9 PAREX GROUP...................................................91 PERİ KALIP VE İSKELE........................ ÖN KAPAK SERAMİKSAN................................................. 141 TRAKYACAM & ŞİŞECAM..................................25 TÜRKBARTER................................................. 151 TÜRKİYE HASTANESİ...................................... 186 VOLİ TURİZM................................................... 194 YAPI FUARI & İSTANBUL’ 2016..................... 181 YAPIMALZEME.COM.TR......................................4


“Ekonomide bahar havası”

Türkiye Müteahhitler Birliği, “Ekonomide Bahar Havası” başlıklı birinci çeyrek analizinde, Mart ve Nisan aylarında küresel piyasaların büyük çoğunluğunda yukarı yönlü bir hareket, risk primlerinde ise aşağı yönlü bir eğilim gözlendiği vurgulandı. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde, ilk çeyrekte yurtdışında 1.1 milyar ABD Doları değerinde 17 yeni proje üstlenildiği kaydedildi. Küresel piyasaların, Çin’den gelen olumsuz sinyaller, gelişmiş ülkelerde beklenen hızlı toparlanmanın gerçekleşmeme-

18

Yapı Malzeme Mayıs 2016

si ve mali sıkılaşma beklentisi yanında, düşük emtia fiyatları ve artan jeopolitik riskler nedeniyle 2016’ya son derece olumsuz bir başlangıç yaptığı belirtilen analizde, “Şubat ayı ortasından itibaren küresel risk algısında kısıtlı bir iyileşme olması sonucunda bir miktar toparlanmıştır. Mart ve Nisan aylarında küresel piyasaların büyük çoğunluğunda yukarı yönlü bir hareket, risk primlerinde ise aşağı yönlü bir eğilim gözlenmiştir” ifadelerine yer verildi. Türkiye ekonomisinin, 2015 yılında küresel piyasalardaki dalgalanmaya ve yurtiçinde artan belirsizliklere karşın beklentinin ve AB ortalamalarının oldukça üzerinde bir oranla, yüzde 4.0 büyüdüğüne dikkat çekilen analizde, “2016 yılına ilişkin öncü göstergeler, olumlu görünümün 2016 yılının ilk çeyreğinde de sürdüğüne işaret etmektedir” tespiti yapıldı. İnşaat sektöründe, yurtiçinde belirsizliklerin ortadan kalkmasının sektör tarafından olumlu karşılandığının altı çizilen analizde, “2015 yılı ilk çeyrek itibariyle yüzde 2.7 oranında daralan, ikinci ve üçüncü çeyreklerde yüzde 1.9 ve yüzde 2.0 ile sınırlı toparlanma gösteren sektör son çeyrek itibariyle yüzde 5.4 oranında büyümüştür. 2016 yılında inşaat sektö-

ründe büyümenin yüzde 4.0-5.0 aralığında seyredebileceği, süreçte finansman koşulları ve yatırım düzeyinin etkili olacağı değerlendirilmektedir” denildi.

“YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİNDE DÜŞÜŞ VAR” Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 1972’den bugüne kadar 108 ülkede üstlenilen 8 bin 755 projenin toplam bedelinin 325.5 milyar ABD Doları’na ulaştığı vurgulanan analizde, Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2016 yılının ilk çeyreğinde yurtdışında 1.1 milyar ABD Doları değerinde 17 yeni proje üstlenildiği kaydedildi. Yılın ilk 3 ayında Bahreyn, Nijerya, Suudi Arabistan, Irak ve Azerbaycan proje üstlenilen ilk 5 ülke oldu. Analizde, son dönemde üstlenilen proje tutarının geçmiş yılların aynı döneminde üstlenilen proje değerlerinin belirgin şekilde altında kalmasının, büyük ölçüde Rusya, Libya ve Irak pazarlarındaki sorunlardan kaynaklandığı vurgulandı.

RUSYA’DA BAŞLAYAN İŞLER SÜRECEK: Yurtdışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında lider konumda bulunan


Aktüel Rusya’da başlamış olan projelerin süreceği; ancak imza aşamasında olan projelerin askıya alındığı ve yeni projeler alınmasının kısa vadede olası görünmediği hem Rusya’da iş yapan firmalar, hem Ekonomi Bakanlığı, hem de Rus işverenlerce dile getirilmektedir. LİBYA’YA DÖNÜŞ OLABİLİR: Türk Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin ilk başladığı ülke olan ve firmalar için büyük önem taşıyan Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Faiez Serrag, Türkiye’ye yaptığı ziyarette, “Türk firmalarının ülkemizdeki faaliyetlerine önem veriyor, özellikle Libya halkının refahına yönelik enerji ve sağlık konuları öncelikli olarak bir çok yeni projenin hayata geçirilmesini arzu ediyoruz. Geçmiş dönem projelerindeki sorunlarla birlikte yeni projelere de yoğunlaşmak istiyoruz. Türk firmalarının Libya’da yatırım yapmalarını bekliyoruz. Ülke ekonomimiz iyileştikçe Libya’da hayat çok daha çabuk normalleşecek, bu da tüm tarafların yararına olacak.” değerlendirmesinde bulunmuştur. IRAK’TA AĞIR BİR FİNANSAL DARBOĞAZ VAR: Irak Türk müteahhitlerin en faal olduğu pazarlar arasındadır. Ancak son dönemde hem Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesi Yönetimi hem de Irak merkezi hükümeti, IŞİD terörü ve petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ağır bir finansal darboğaz yaşamaktadır. Bu nedenle projelerde sıkıntı yaşanmakta, pek çok firma hak edişlerini tahsil edememektedir.

HEDEF: SAHRA ALTI VE GÜNEY AMERİKA: Toplam yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturan Rusya, Libya ve Irak pazarlarından doğacak kaybı dengeleyebilecek yeni fırsatlar için, Sahra-altı Afrika ve Güney Amerika ülkelerindeki potansiyel yatırımlar takip edilmektedir. KONUT SATIŞI YÜZDE 2.1 ARTTI: Türkiye genelinde konut satışları 2016 Mart ayında 117 bin 205 olmuştur. 2016 ilk çeyrek toplamında satılan konut sayısı ise, 2015 yılının aynı dönemine göre yüzde 2.1 artışla 303 bin 464 olarak gerçekleşmiştir. İpotekli konut satışları, Ocak ayında yıllık bazda yüzde 19.9, Şubat ayında yüzde 17.6, Mart ayında da yüzde 14.3 oranında azalmıştır. Konut edinmek isteyenlerin ipotekten kaçınma eğilimine işaret eden bu tablonun, mevcut konut kredisi faiz oranlarının yüksek bulunmasıyla ve faizlerin düşeceği beklentisiyle ilgisi olabileceği gibi, genel ekonomik koşullarda borç yükü altına girilmek istenmemesiyle de ilgili olabileceği değerlendirilmektedir. OLUMLU HAVA SÜRECEK: Küresel konjonktürdeki olumlu havanın bir süre daha devam edeceği belirtilmektedir. Piyasalardaki ve ekonomideki gelişmelerin yanı sıra toplumsal ve siyasal gelişmeleri yansıtan büyük resimde ise, dünya ekonomisinin ve küresel sistemin mevcut haliyle sürdürülemez olduğunu, ufukta ciddi risklerin bulunduğunu belirten analistler çoğunluktadır.

KIRILGANLIK NİSPETEN AZALDI: 2015 yılı, Türkiye ekonomisi için yurt içi ve yurt dışı kaynaklı olumsuz gelişmelere rağmen ekonomide kırılganlıkların nispeten azaldığı bir yıl olmuştur. Bölgede gün geçtikçe artan jeopolitik risklere, yapısal sorunlara, küresel ekonomiye hakim olan belirsizliklere, Türkiye’de üst üste iki genel seçimin yaşanmasına, şiddetini artıran terör saldırılarına ve sayıları yaklaşık 3 milyonu bulan Suriyeli mültecilerin ekonomik maliyetine karşın Türkiye ekonomisi beklenen büyüme hızını yakalamıştır. Büyüme, cari denge ve enflasyondaki gelişmeler olumlu seyretmektedir. JEOPOLİTİK RİSKLER BASKILIYOR: Yurtdışı piyasalarda hakim olan olumlu havanın yurt içine yansıdığı, ancak jeopolitik risklerin bu olumlu etkiyi baskıladığı izlenmiştir. YAPISAL REFORMLAR KRİTİK ÖNEMDE: Ülkemizde, Hükümetin geçtiğimiz dönemde açıklamış olduğu 64. Eylem Planı ve yapısal reformlar konusundaki kararlı ve etkin tutumu ile yatırım ortamının güçlendirilmesi, yalnızca “2016 Baharı” için değil, ekonominin “yeni hikayesi” ve orta vadeli sürdürülebilir büyüme kompozisyonu için de kritik önem taşımaktadır. Hükümet tarafından açıklanan reform paketi etkinlikle gerçekleştirilirse, Türkiye ekonomisinde uzun süredir var olan verimlilik sorunu aşılabileceği gibi, ülkenin teknolojik gelişim, katma değeri yüksek üretim ve ihracat ile yabancı sermaye hazmetme kapasitesi de artabilecektir.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

19


Aktüel cağını ve bu değişikliğin riskli alan dönüşümlerinin süresini bir ya da iki yıl kısaltacağını” ekledi. Eskiden sadece acele kamulaştırma ile uzlaşmayan, direnen kişilerin tasfiye edildiğini bunun da süreci bir iki yıl uzattığını ve dönüşüm heyecanının ortadan kalktığını; yatırımcı müteahhitlerin bu ek sürelerde ek kira ödeme riski altında kaldığını ve hesapların şaştığını söyleyen Öngören, riskli alanda dönüşümün yatırımcılar açısından çok cazip hale geldiğini ancak Danıştay ve mahkemelerin durdurma ve tedbir koyma ihtimallerinin düşünülerek yatırımcı şirketlerce dönüşüm süreçlerinin dikkatle planlanması ve hazırlanması gerektiğini vurguladı. Platform Başkanı Öngören; riskli alanlarda Danıştay’ın iptal kararları doğrultusunda %65 oranında ruhsatsız veya kaçak yapılaşma kuralı ile özellikle çarpık kentleşen alanların kolayca kentsel dönüşüme katılabileceğini; bu yeni hüküm sonucu Güneydoğuda alanlarda da kentsel dönüşümün kolayca uygulanacağını ve acele kamulaştırmada ortaya çıkan tepkilerin ve sorunların ortadan kalkacağını belirtti. Değişiklik sonucu; üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65’i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskan ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlar da riskli alan olarak ilan edilebilecek.

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören

Değişiklikler Diğerleri Kadar Önemli …

Kentsel Dönüşüme Torba Kanun Dopingi

Torba Kanunla getirilen üçüncü önemli değişikliğin de diğerleri kadar önemli olduğunu söyleyen Öngören; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ veya belediyelerin, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında her türlü imar ve yapılaşma işlemlerini 2 yıl süreyle geçici olarak durdurabileceğini, uygulamanın gerektirmesi halinde imar ve yapılaşma işlemlerinin durdurulmasının 1 yıl daha uzatılabileceğini belirterek; riskli alan ilan edilen yerlerde alınan inşaat ruhsatlarının hükmünün kalmayacağını, başlayan inşaatların da kentsel dönüşümde yapılacak ana projeyi engellememesi için durdurulacağını ilave etti. Öngören, Torba Kanun ile getirilen diğer değişikliklerin ise riskli binalar açısından uygulamayı daha da kolaylaştırma ve hızlandırma amaçlı olduğunu söyledi. Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören; 6306 sayılı Kanunda hala birkaç değişikliğe daha ihtiyaç bulunmasına rağmen, Torba Kanun vesilesiyle yapılan değişiklikle, Fikirtepe, Gaziosmanpaşa gibi diğer 179 riskli alanda dönüşümlerin artık bir iki yılda tamamlanacağını; Torba Kanun’un kentsel dönüşüme doping yaptığını belirtti.

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören: “Torba Kanun ile 6306 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler kentsel dönüşümü uçuracak.”

Prof. Öngören, Torba Kanun ile kentsel dönüşümde uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda üç önemli değişiklik yapıldığını belirtti: * Riskli alanda uzlaşmayan parselin,

20

Yapı Malzeme Mayıs 2016

arsanın 2/3 çoğunluk kararıyla satılması * Riskli alan ilanında %65’lik ruhsatsız yapı kriteri * Riskli alanlarda yeni inşaat yapımının 2 yıllık yasaklanması kararları “Bu üç temel değişiklik kentsel dönüşümü kolaylaştıracak, daha cazip hale getirecek. Özellikle riskli alanda 2/3 kararıyla uzlaşmayan parsellerin il müdürlüklerinde birkaç ay içinde müteahhit ve yatırımcı şirketlere satışı değişikliği kentsel dönüşümü uçuracaktır” diyerek sözlerini sürdüren Öngören; “Apartmanlarda dönüşüme karşı çıkanların daireleri nasıl satılıyorsa şimdi de riskli alanda dönüşüme karşı çıkan arsaların veya binaların adadaki diğer maliklere ve yatırımcı şirketlere satıla-


Aktüel

TOKİ Başkanı’ndan, Tarlabaşı360’a yerinde inceleme TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, Türkiye’nin kamu özel sektör ortaklığında geliştirilen ilk kentsel yenileme projesi Tarlabaşı360’ı yerinde inceledi. Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Üyesi Feyzullah Yetgin’in hazır bulunduğu görüşmede; Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’dan bilgi alan TOKİ Başkanı Ergün, “Eğer bu işe girilmemiş olsa şehrin merkezinde burası bir çöküntü alanı olarak kalacaktı. Buna cesaret edenleri tebrik ediyorum. Burası çok zor bir projedir” dedi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’dan Tarlabaşı360 hakkında şantiye alanında detaylı bilgi alan Tolu Konut İdaresi (TOKİ) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ergün Turan: “Tarlabaşı360 gerçekten birçok ilki içinde barındıran bir proje. Bütün ülkelerde de böyle bir proje çok zor bir uygulama olarak bilinir. Burada birçok farklı disiplinden iş aynı anda yürütülüyor. Hem inşaat aşamasındaki işler çok kompleks, birbirinden farklı işler, hem de kanuni altlıklar, parsellerin birleştirilmesi, korunacak binaların korunması, yenilenecek binaların yenilenmesi gibi gerçekten çok zor bir iş burada başarılıyor” dedi.

TARLABAŞI PROJESİ SONLANMA AŞAMASINA GELDİ TOKİ Başkanı Turan sözlerine şöyle devam etti: “Eğer bu işe girilmemiş olsa şehrin merkezinde burası bir çöküntü alanı olarak kalacak. Buna cesaret etmekte çok önemli bir şeydi. Belediye başkanımız ve yatırımcı firmayı da kutluyorum. Şimdi gelinen süreçte de tabiri caizse işin belinin kırıldığını görüyorum. İşin artık sonlanmaya doğru gittiğini görüyorum. Hem belediye başkanımıza hem de yatırımcımıza Allah kolaylık versin diyor ve kutluyorum. Bir İstanbullu olarak da tebrik ve teşekkür ediyorum.”

TOKİ Başkanı Ergün, “Eğer bu işe girilmemiş olsa şehrin merkezinde burası bir çöküntü alanı olarak kalacaktı. Buna cesaret edenleri tebrik ediyorum. Burası çok zor bir projedir” dedi.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

21


‘istihdam’ kavramlarıyla direkt ilişkili bir sektörü temsil ediyoruz. Ülkemizde önemli bir büyüklüğe ulaşan yalıtım sektörünü tek çatı altında toplayan bir kuruluş olmanın sorumluluğuyla hareket ederken, 2016 yılında da ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamalarının artması ve sektörün büyümesini sağlamak amacıyla çok önemli adımlar atıyoruz.

İnşaat sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Sektörle olan karşılıklı etkileşimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için nasıl bir strateji izlenilmeli?

İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen

“Enerji verimliliğinde almamız gereken uzun bir yol var” “Kamu ve kamuoyu bilinçlendikçe, yalıtım uygulamaları, binalarda enerji verimliliğini sağlamanın vazgeçilmez unsuru olarak gelişmeye devam edecek.”

Isı, su, ses ve yangın yalıtım malzemesi üreticilerini, satıcılarını ve uygulayıcılarını bir çatı altında toplamak için kurulan İZODER’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı-

22

Yapı Malzeme Mayıs 2016

sı Ertuğrul Şen ile ‘Yalıtım ve İzolasyon’ üzerine konuştuk. Sorularımıza vermiş olduğu yalın cevaplarıyla, bilgi ve birikimlerini bizlerle paylaşan sayın Şen’e teşekkür ediyoruz…

Öncelikle derneğinizi kısaca tanıyabilir miyiz? İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği, ‘yalıtım’ konusunda kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirmeyi amaç edinen ve bunu sağlamak üzere ısı, su, ses ve yangın yalıtım malzemesi üreticilerini, satıcılarını ve uygulayıcılarını bir çatı altında toplayan sivil toplum örgütüdür. Yalıtım bilincini yaygınlaştırmak amacıyla 23 yıldır faaliyet gösteren İZODER olarak; günümüzde, dünyanın en önemli gündem konuları haline gelen ‘enerji’, ‘çevre’ ve

Türkiye’de, sadece 2014 yılında yapılan 65 milyon metrekare mantolamadan 700 bin hane yararlandı ve hane halkı enerji harcaması 650 milyon TL azalırken, 1,2 milyon ton karbondioksit eşdeğeri sera gazında da azalma (Bolu Ormanları’nın yüzde 90’ının bir yılda soğurduğu karbondioksit karşılığı) sağlandı. Ayrıca tüm bu mantolama çalışmaları ile sektör 900 milyon TL ciroya ulaşırken, 500 milyon metreküp (yaklaşık 500 milyon TL) daha az enerji ithalatı gerçekleşti. Enerji verimliliği konusunda en sık kullanılan göstergelerden biri enerji yoğunluğudur. Enerji yoğunluğu genellikle bir ülkede 1000 dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) elde etmek tüketilen enerji miktarı olarak tarif edilir. Rakamsal bazda Türkiye’nin enerji yoğunluğunun gelişen teknoloji ve ısı yalıtımı gibi uygulamaların yaygınlaşması sonucu bir azalma trendi içerisinde olduğunu görsek de, bu azalmanın yeterli seviyede olmadığını söyleyebiliriz. Örneğin 2011 yılında Türkiye 1000 dolarlık GSMH elde etmek için 145 kiloTEP (Ton Eşdeğer Petrol) enerji tüketirken, Almanya aynı yıl 83, Japonya ise 78 kiloTEP enerji tüketmiş. Bu rakamlar bize Türkiye’nin enerji verimliliği konusunda alması gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Binalarda ısı yalıtımı ile sağlanabilecek %50 tasarruf da, bu alanda atılacak en önemli ve öncelikli adım olarak karşımıza çıkıyor.

ARTAN ENERJİ TALEBİNİN GELİŞİMINE ENGEL OLUNMAMALI Türkiye, yıllık 75 milyar dolar enerji tüketiminin %72’sini ithal kaynaklar ile karşılıyor. Bu oran Avrupa’da yüzde 51’dir. Türkiye’nin %72’lik ithal enerji oranını, G20 içerisindeki gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırdığımızda, aynı durum için bu oranın Hindistan’da %28, Çin için %11 oranında olduğunu görüyoruz. Bu rakamlar şunu ifade ediyor; Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke, ancak Türkiye’nin rekabet içerisinde olduğu ülkeler için enerjide dışa bağımlılık bir sorun


Aktüel değil.Bu koşullar altında Türkiye’nin bu ülkeler ile rekabet edebilmesi, Avrupa, Orta Doğu ve dünya pazarlarında rekabetçi kalabilmesi için mutlak suretle enerji verimliliğinde çıta atlayarak, artan enerji talebini kontrol altında tutması ve enerji talebimizin gelişimine engel olmaması zorunludur.

Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 80’i ısıtma-soğutma için harcanıyor Binaların ısı yalıtımlı hale gelmesi ile Türkiye’nin toplam enerji faturasını yaklaşık %15 azaltmak mümkün. Enerji verimliliğindeki en kritik konu 2014 yılında 54 milyar dolar olarak bildirilen birincil enerji tüketiminin %37’sinin binalarda gerçekleşmesidir. Binalarda tüketilen enerjinin yaklaşık %80’i ise ısıtma-soğutma için harcanıyor. Toplam tüketimimizde en yüksek paya sahip binalarda ısı yalıtımı ile elde edilecek bir tasarrufa, günümüzde sanayi ve ulaşım sektörleri dahil, aynı yatırım maliyeti ve amortismana sahip hiçbir başka yöntem ile ulaşmak mümkün görünmüyor. Bu konuya tüketici gözüyle bakıldığında da, benzer şekilde büyük bir verimlilik fırsatı ortaya çıkıyor. Güvenlik ve konforu arttırmanın yanı sıra, ısı yalıtımı ile enerji tüketimi ve doğalgaz faturalarında %50’ye varan tasarruf elde etmek, bu amaçla yatırılan bedelin sağladığı tasarruf ile 3-4 yıl içerisinde kendisini geri ödemesini ve sonrasında da kazandıran bir yatırıma dönüşmesini sağlamak mümkün.

ENERJİ KİMLİK BELGESİ İLE ISI YALITIMI İVME KAZANIYOR 20 milyon konutun bulunduğu Türkiye’de 2002’den bu yana sadece 3 milyon ade-

dinin yalıtımının yapıldığını söyleyebiliriz. 1 Ocak 2011’de yürürlüğe giren “Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği” gereğince; yeni inşa edilen binalar için Enerji

Yapı Malzeme Mayıs 2016

23


Aktüel Kimlik Belgesi alınması zorunlu oldu. Mevcut binaların ise 2017 yılına kadar bu belgeyi alması gerekiyor. Artık ev alırken, satarken ya da kiralarken sadece konumuna, manzarasına, oda sayısına değil kimlik belgesine de bakılıyor. Binaların ne kadar enerji harcadığını gösteren Enerji Kimlik Belgesi aynı zamanda sınıfını da belirliyor. Enerji Kimlik Belgesi alacak binaların A-B ve C sınıfı performansına yükselebilmeleri için en etkin yol ısı yalıtımı yaptırmaktır. Bu bakımdan önümüzdeki yıllarda ısı yalıtımı uygulamalarının büyük bir ivme kazanacağını düşünüyorum.

Sektörün sorunlarından bahsederek, kalite ve standartlar bakımından sektörü değerlendirir misiniz? Çözüm için önerileriniz? Sektör sorunlarının en başında, yalıtımla ilgili yayımlanan yasal mevzuatların uygulamalarının istenen seviyede olmaması geliyor. Mevcut mevzuatların da etkin bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi

meleriyle yapılan uygulamalarda yanlış malzeme kullanmak suretiyle de elde edilebilecek tasarruf miktarları sağlanamıyor. Bunun için vatandaşlarımız, yaptıracakları uygulamalarda CE belgesi ve İZODER’e üye kuruluşların denetime tabi tutularak alabildikleri İZODER Kalite Onay Sertifikası’na (İKOS) sahip ürünler kullanılmasını talep etmeli. Yalıtım uygulaması yaptıracak firmalar da, ustalara, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi olup olmadıklarını sormalıdır. Bu iki önemli hususa dikkat edildiğinde uygulama sorunu yaşama olasılığı en aza inecektir. Son olarak tüketicilere tavsiyemiz, yalıtım uygulamalarını İKOS’lu İZODER üyelerinin ürünleriyle, Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip uygulayıcılara yaptırmalarıdır.

Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Yalıtım sektörü, enerji verimliliği kavramının giderek önem kazandığı günümüz-

lerini almak için başvuruda bulunması gerekiyor. Tüketicilere bir uyarıda bulunmak isterim; Yalıtım yaptırmak isteyen vatandaşlar, hizmet alacakları firmalardan kullanılacak ürünler için ürün standartlarını (TSE ve CE işaretlerini) ve uygulamayı yapacak olan personelinin mesleki yeterlilik belgesi olup olmadığını mutlaka sormalarını ve talep etmelerini öneriyorum. Böylelikle alacakları hizmetin kalitesi ve sonucundan emin olabilirler. Buna ilave olarak İKOS-İZODER Kalite Onay Sertifikası’nı sormaları kendileri açısından daha iyi olur. Çünkü, İKOS Belgesine sahip ürünler standartlara uygunluğu TEBAR AŞ tarafından ayrıca kontrol ve takip edilir.

26 Mayıs’tan itibaren belgesiz usta çalışamayacak 6645 sayılı Kanun 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle, tehlikeli ve çok tehlikeli işler olarak belirlenen 40 meslekte ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ zorunlu hale getirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tebliği ile 25 Mayıs 2015’te başlayan bir yıllık belgelendirme sürecinin ardından 26 Mayıs 2016’dan itibaren belgesi olmayan kişiler sektörde çalışamayacak. Sınavı geçip ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ almaya hak kazanan ustalarımız ise Avrupa’da geçerli bir sertifikaya sahip oluyor.

Ustaların sınav ve belge için ödediği tutar fonlardan karşılanıyor

noktasında çok eksiğimiz olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca ısı yalıtımı uygulamalarında yaşanan en önemli sıkıntılardan biri tüketicinin aldatılmasıdır. Yalıtım yaptırmak isteyen vatandaşlarımız çok dikkatli olmalı. Isı yalıtımı malzemesi olmayan nitelikli yapı malzemeleriyle yapılan uygulamalardan netice alınamıyor. Boya, sıva ve nitelikli yapı malzemesi dediğimiz ürünlerin ısı yalıtımına katkı verdiği doğrudur, bu ürünlerle standartların ön gördüğü seviyelerde neticeler alınması mümkün değildir. Hele hele tek bir ürün ile ısı, su, ses ve yangın yalıtımının yapıldığı ididaları bilimsel bir temele dayanmamaktadır. Bunun yanında doğru yalıtım malze-

24

Yapı Malzeme Mayıs 2016

de, büyümeye ve gelişmeye çok açık bir sektör haline geldi. Kamu ve kamuoyu bilinçlendikçe, yalıtım uygulamaları, binalarda enerji verimliliğini sağlamanın vazgeçilmez unsuru olarak gelişmeye devam edecek.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Yapı sektörü çalışanlarına ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olma zorunluluğu getirilmesiyle birlikte, Türkiye’de meslekler yeniden tanımlanmaya başlandı. 26 Mayıs 2016’dan itibaren yalıtım sektöründe belgesiz ustalar çalışamayacağı gibi, belgesiz personel çalıştıran kuruluşa da para cezası verilecek. Belge almayan ustalarımızın bir an önce belge-

MYK ve İŞKUR tarafından yapılan çalışmalar kapsamında, sınava girerek belge almaya hak kazananların sınav ve belge için ödediği tutar İşsizlik Sigortası Fonu ve AB fonu desteği ile geri ödeniyor. 4 yalıtım kategorisinde verilen teşvikle birlikte, sektörde çalışan herkesin belge sahibi olması hedefleniyor. Bu arada sadece mesleki bilgiler değil, iş güvenliği ve sağlığı ile ilgili soruların yer aldığı sınavın ardından yapılan belgelendirmeyle birlikte, sektörde doğru, güvenli ve sağlıklı işlerin yapılması sağlanması amaçlanıyor.

İşverene, belgesiz personel için para cezası Belgesiz personelin çalıştırıldığının tespit edilmesi halinde işveren kuruluşa da, çalıştırdığı her belgesiz personel için 500 TL para cezası verilecek. Mesleki Eğitim Kanunu’na göre ustalık belgesine sahip olanlar ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı mesleki ve teknik okullardan ve üniversitelerin konuyla ilgili eğitim veren birimlerinden mezun olan kişilerde MYK belgesi aranmıyor. Ayrıca üreticilerin dönem dönem gerçekleştirdiği MEB onaylı sertifikalar bu kapsamda değerlendirilmiyor.



Aktüel

TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Tüzün

Çimento sektörü Antalya’da biraraya geldi Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği, (TÇMB)’nin düzenlediği 5. Çimento Günü Etkinliği kapsamında Antalya’da bir araya geldi. Toplantıda, Türkiye ve dünyadaki sektörel gelişmeler, inşaat ve ekonomi gibi çimento sektörünü yakından ilgilendiren konular hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB)’nin düzenlediği 5. Çimento Günü Etkinliği’nde çimento sektörü Antalya’da bir araya geldi. 7-10 Nisan tarihleri arasında Antalya Belek Maxx Royal Hotel’de gerçekleştirilen etkinlik kapsamında; dünden bugüne Türkiye ve dünyada yaşanan gelişmelerin çimento sektörüne

26

Yapı Malzeme Mayıs 2016

etkilerinin yanı sıra, Türkiye’deki projeler, sürüdürülebilir üretim ve beton yollar konuları konuşuldu. TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Tüzün’ün ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte; TÇMB Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri, şirketlerin yönetim kurulu başkanları, genel müdürleri, fabrika müdürleri ile geçmiş yıllarda yöneticilik yapan sektörün önemli isimleri ve eşlerinden oluşan 250 civarında misafir yer aldı. Etkinlik kapsamında, TÇMB Yönetim Kurulu Toplantısı da gerçekleştirildi. Etkinliğin panel bölümünün açılışında konuşan TÇMB Başkanı Şefik Tüzün; Türkiye ve dünyadaki sektör değerlendirme-

sinin yanı sıra, dünyada yaşanan siyasi gelişmelerin Türkiye ekonomisi ve çimento sektörüne etkilerini değerlendirerek, 2016 yılının sektör açısından istikrarlı bir yıl olacağını belirtti. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulrezak Altun’un moderatörlüğünde gerçekleşen, ‘Dünden Bugüne Çimento Sektörü’ konulu özel oturumunda sektörün tarihsel süreci, sürdürülebilir üretim ve beton yollar konularında gelişmeler anlatıldı. Panelin ardından gazeteci M. Serdar Kuzuloğlu ‘Yeni Dünya, Yeni Tüketici, Yeni Şirket’ konularındaki deneyimlerini sektörle paylaştı.


Aktüel

IMSAD, Sanayi Endeksleri Mart Raporunu açıkladı:

Bileşik endeks faaliyetlerin artışı hızla toparlanıyor Mart ayında İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi mevsimsellik etkisi ve yaşanan iyimserlik sonucu artan faaliyetler nedeniyle yükselişini sürdürdü ve endeks Mart ayında 2,6 puan artarak 100 puan seviyesine çok yaklaştı. Bileşik endeks mart ayında yurtiçi ve yurtdışında oluşan iyimser beklentiler-

den olumlu yönde etkilendi. Bileşik Endeksi oluşturan üç alt endeks birlikte artış gösterdi ve faaliyet endeksi mart ayında en çok artan alt endeks oldu. Güven endeksinde artış mart ayında kuvvetlenmiş olup, beklenti endeksinde ise tüm alt unsurlara dayalı bir artış yaşandı.

FAALİYETLERDE İÇ PAZAR DESTEKLİ İYİLEŞME YAŞANIYOR Mevsimsellik etkisi kuvvetlendi. Bunun yanında inşaat malzemeleri sanayi faaliyet endeksi yine mart ayında 3,6 puan arttı. Mart ayında hemen tüm faaliyetlerde toparlanma yaşandı. Böylece faaliyet endeksi geçen yılın mart ayının 5,0 puan üzerinde gerçekleşmiş oldu. Yapı Malzeme Mayıs 2016

27


Çatı Sektörü buluşuyor ÇATIDER, Türkiye’de çatı ve cephe sistemleriyle ilgili süreçlerde yer alan tasarımcılar, malzeme üretici ve dağıtıcıları, uygulamacılar, araştırmacılar ve ilgili diğer meslek gruplarının bir araya gelerek sektörün gelişmesine katkıda bulunulması amacıyla iki yılda bir Çatı ve Cephe Sempozyumu düzenliyor. Sempozyumda, dünyada geçerli teknoloji ve standartlara ulaşarak yenilerini belirlemek için iş birliği olanakları geliştiriliyor.

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (ÇATIDER) çatı ve cephe sektöründeki yeni teknoloji ve uygulamaları ele almak üzere düzenlediği Çatı ve Cephe Sempozyumu’nun 8’incisi, 2-3 Haziran 2016 tarihlerinde Mimar Sinan Üniversitesi’nde gerçekleşecek.

28

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Yanlış uygulamaların ağır faturası Türkiye’de her yıl binlerce bina ve çatı yangını meydana geliyor. İzmir’de 2015 yılında 3 bine yakın yangın meydana geldi. 2016 yılının ilk iki ayında ise 600’e yakın yangın çıktı. Bursa’da 2015 yılında yaklaşık 1700, 2016 yılının ilk iki ayında 160’ı aşkın yangın meydana geldi. İstanbul’da ise 2015 yılında sadece baca yangını sayısı 1185 oldu. Bu yılın

ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz


Aktüel ilk iki ayında ise 278 baca yangını meydana geldi. Türkiye genelinde de benzer şekilde yaşanan yangın ve çatı uçma olaylarının önemli bir bölümünü, gerekli önlemlerin alınması ve standartlar çerçevesinde uygulamaların gerçekleştirilmesi halinde engellemek mümkün.

“Sektörün gelişmesine katkı sağlıyoruz” ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, Türkiye’de çatı ve cephe sektörünün son yıllarda çok büyük bir gelişme sağladığını belirterek, “Dünyanın en yeni uygulama ve teknolojilerini ülkemizde uygulamaya başladık. Bu süreçte, düzenlediğimiz sempozyumun önemli bir katkısı var. Buna rağmen halen standartlardan uzak uygulamalar nedeniyle istenmeyen riskleri yaşamak zorunda kalıyoruz. Bu sorunun çözümü için tüm sektör paydaşları katkı sağlamaya hazır. Sektör temsilcilerinin büyük bir ilgi gösterdiği sempozyuma bu alanda çalışma yapan tüm akademisyen ve uzmanların katılımını bekliyoruz ” dedi. Sempozyumda, ‘Çatı ve Cephe Sistemleri ve Bileşenleri’, ‘Çatı ve Cephe Sistemlerinin Performansları’, ‘Çatı ve Cephe Sistemlerinde Süreçler’, ‘Sürdürülebilir Çatı ve Cephe Sistemleri’, ‘Çatı ve Cephe Sistemlerinde Görsel Etki’, ‘Çatı ve Cephe Sistemlerinde Yasal Olanaklar’, ‘Sınırlamalar ve Sigorta’, ‘Çatı ve Cephe Sistemlerinin Yapım ve Onarım Süreçlerinde İş Güvenliği’, ‘Tarihi Yapılarda Çatı ve Cepheler’, ‘Yenilikçi Çatılar’ ve ‘Çatı ve Cephe Sistemlerinde Enerji Üretimi’ konuları ele anılacak.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

29


Sektörel

AGT İhracat Direktörü Tolga Akdağ - Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci

‘İhracatın Yıldızları 2015’ ödül töreninden AGT’ye iki ödül birden Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen “İhracatın Yıldızları 2015” ödül töreninde AGT iki ödül birden aldı.

30

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Mobilya, dekorasyon ve inşaat sektörlerinde 30 yılı aşkın süredir 60’tan fazla ülke ve 5 kıtada faaliyet gösteren AGT, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği tarafından organize edilen ‘İhracatın Yıldızları 2015’ ödül töreninde ‘2015 Yılı İhracat Sıralaması İhracat 1’nciliği’ ve ‘Ağaç Mamülleri ve Orman Ürünleri Sektörü İhracat 1’nciliği’ ödüllerine layık görüldü. Ödülleri Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin takdimi ve Antalya Valisi Muammer Türker’in elinden alan AGT İhracat Direktörü Tolga Akdağ, özellikle ihracat oranları açısından başarılı bir seneyi geride bıraktıklarını söyledi. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliğince (BAİB)

düzenlenen ‘İhracatın Yıldızları 2015’ ödül töreninde, Antalya, Isparta ve Burdur’da en fazla ihracat yapan firmalara plaket takdim edildi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, Antalya Valisi Muammer Türker, Burdur Valisi Hasan Kürklü, milletvekilleri, bürokratlar ve iş adamları düzenlenen ödül törenine katılan önemli isimler arasında yer aldı. 2015 yılında BAİB üzerinden en fazla ihracat yapan 5 firma ile yaş meyve sebzeden ağaç mamullerine 24 sektörde en çok ihracatta bulunan 3 firmaya plaket verildi.



İnşaat sektörünün çözüm ortağı: HP “Dünya genelinde inşaat ve mühendislik sektöründeki müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamak, onlara uygun çözümler üretmek için müşterilerimiz ile interaktif bir iletişimimiz bulunmaktadır.” Dünyanın dört bir yanında yaşayan insanlar, kuruluşlar ve topluluklar için her yerde hayatı iyileştiren teknolojiler geliştiren HP; İnşaat Sektörü’nde de çok iddialı... Sektöre bir çok alternatif çözümler sunan teknoloji devi HP’nin Geniş Format Dizayn Satış Müdürü Çağlar Uysal ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Keyifli okumalar…

Öncelikle şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz? Türkiye pazarına girişi, çalışma sahaları ve şu anda faal olduğu bölgeler hakkında bilgilendirir misiniz? HP, 1939 yılında Amerika’da kurulmuş

32

Yapı Malzeme Mayıs 2016

ve dünyanın 170 ülkesinde hizmet veren global bir teknoloji şirketidir. Kısa süre önce şirket kendi içerisinde “HP inc” ve “Hewlett Packard Enterprise” olarak ikiye ayrılarak farklı uzmanlık dallarına ağırlıklı olarak yönelmeye başladı. HP inc tarafında kişisel sistemler dediğimiz PC, notebook, tablet, iş istasyonları ve baskı sistemleri, Hewlett Packard Enterprise tarafında ise; sunucular, depolama birimleri, güvenlik ve yazılım çözümleri gibi ürünler bulunmaktadır.

HP’nin Türkiye pazarına girişi 1989 yılında olup, bu tarihten itibaren kesintisiz olarak Türkiye’de teknoloji anlamında müşterilerimize kesintisiz olarak hizmet vermekteyiz.

İnşaat sektörü özelinde, Baskı Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Baskı sistemleri inşaat sektörünün temelinde yer aldığını düşünmekteyim. Bildiğiniz üzere yapı sektörünün ilk aşama-


Sektörel sı tasarımdır. Mimarlar, mühendisler ortaklaşa çalışarak ilk olarak meydana getirilecek projenin tasarımını hazırlarlar. İşte tam bu noktada da baskı işleri devreye girmektedir. Ele alınan projenin taslak çizimleri bilgisayar ortamında hazırlanır ve kâğıda dökülerek, projeyi yürütecek her birim ile paylaşılır. Daha sonrasında yapılacak her değişiklik veya düzeltme yine basılan kâğıtlar üzerinde en detay şekilde belirtilerek ilerlenmektedir. Planlanan projedeki kilit noktalardan birisi baskının kusursuz detaylara sahip olmasıdır. Çizimlerin kalınlığı dahi bir projenin tamamen yanlış yöne gitmesine ve beklenmedik maliyetlere sebep vereceğinden bu noktada baskı hayati önem arz etmektedir.

Geniş format baskı ürünlerinizin, rakiplerinden farklı özellik ve sahip olduğu standartlardan biraz bahseder misiniz? Sayabileceğim birçok özellik mevcut, bunların en başında; Baskı dili gelmektedir. Bugün dünya standardı olarak kabul edilen HP GL2 baskı dili gelmektedir. Rakip ürünlere baktığımızda ise HP GL2 ile uyumlu versiyonlarını sunabilmekteler. Ancak “uyumlu” versiyonların performansları ne yazık ki orijinali ile aynı derecede olmamaktadır. Bunun yanında ürünlerimizin bir çoğunda kullandığımız wifi özelliği, e-posta ile baskı imkanı ve düşük işletme maliyetleri gibi özellikleri de sayabiliriz.

Yeni çıkan ürünlerinizden birkaç örnek verebilir misiniz? Elbette… Şuanda yeni çıkardığımız ve sektördeki müşterilerden çok olumlu geri dönüşler aldığımız Designjet T730 ve T830 ürünlerimizi örnek gösterebilirim. Designjet T730 ve T830 ürünlerimiz, zorlu şantiye sahalarının kullanımına uygun olarak hem ekstra güçlendirilmiş olarak tasarlandı, hem de kablosuz bağlantı özelliği ile donatıldı. Kablosuz ağ özelliğini biraz daha açacak olursak; Ürünün herhangi bir internet ağı olmasa da kendi wifi ağını oluşturabilme özelliği mevcut. Takdir edersiniz ki şantiye sahaları gibi zorlu çalışma alanlarında internet erişimi veya ağ bağlantısı her zaman bir sorun teşkil etmektedir. Bu model yazıcılarımız ile müşterilerimizin bu sorununu aştığımıza inanıyorum. Kullanıcı yazıcının kendisinin oluşturmuş olduğu wifi ağ sayesinde yazdırma, kopyalama ve tarama işlemleri akıllı telefonları üzerinden dahi kolaylıkla yapabilmektedir.

Ar-ge çalışmalarınız sürecinde inovasyon, yenilenebilirlik ve tasarım süreçleriniz nasıl gelişmekte? Sektörle olan karşılıklı etkileşimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünya genelinde inşaat ve mühendislik sektörünü çok yakından takip ederek müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamak, onlara uygun çözümler üretmek için HP geniş format baskı çözümleri olarak müşterilerimiz ile ürün tasarımından, geliştirmelerine kadar interaktif bir iletişimimiz

HP Geniş Format Dizayn Satış Müdürü Çağlar Uysal

bulunmaktadır. Buna en güzel örneklerden biri ise, yakın bir süre önce Barcelona’daki Ar-Ge merkezimize müşterilerimizi davet ederek “kendiniz için ideal bir Potter tasarlayın” sloganı adı altında ürünlerin tasarlanması konusunda dahil oldukları çalışmadır. Özetle müşterilerimize kendi ideallerindeki Potterların nasıl olmasını istediklerini basit bir şekilde kartonlar ile tasarlamalarını istedik ve akabinde tam istedikleri şekilde üretmiş olduğumuz Mercury serisi ürünleri piyasaya sunduk.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

33


Projenin adı: İnistanbul Gala ve Lokal Konut Projesi Ana yüklenici: Sera Yapı Endüstrisi Ve Ticaret A.Ş. Kaba inşaat yüklenicisi: Nova İnşaat Turizm Müh. Tic. ve San. Ltd. Şti. Projenin yeri: Topkapı / İstanbul PROJEDE KULLANILAN PERI KALIP SİSTEMLERİ : Döşeme Kalıpları: PD8 Perde ve Kolon Kalıpları : TRIO, VARIO GT24 Şaft İçi Emniyet Platformları: BR Dış Cephe Çalışma Platformları: CB 160

34

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Şehrin eski merkezi Topkapı “PERI” ile yeniden şekilleniyor...


Çözüm Ortağı

Proje Hakkında Genel Bilgi: İş GYO ve Nef ortaklığının projesi İnistanbul Lokal ve Gala İstanbul Avrupa yakasında Topkapı’da Eski Şişecam Fabrikası arazisi üzerinde yaşama geçiriliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nün hemen karşısında yükselen İnistanbul Lokal ve Gala projesinde kaba inşaat teslimlerin 2016 yılının Temmuz ayında yapılması planlanıyor. Proje Gala ve Lokal olarak 2 etaptan; Gala projesinde 4 blok , lokal projesinde 3 bloktan oluşmaktadır , Bloklar 3 bodrum kat , zemin kat ve 17 normal kat olarak yapılmaktadır. Gala projesinde

2 adet 3 katlı otopark katı ve lokal projesinde 1 adet 3 katlı otopark katı bulunmakta ve toplam proje oturum alanı yaklaşık 25.000m2. İnistanbul projesinde yaklaşık 378.000 m2 kalıp imalatı bulunmaktadır. Bu imalatın hızlı bir şekilde yürütülmesi sırasında karşılaşılan zorluk, hemen hemen aynı anda başlayan 2 etabın olması ve kısa inşaat süresiydi. Ancak PERI’nin kira stoğunun zenginliği, büyüklüğü ve kuvvetli lojistik alt yapısı sayesinde, bu bir sorun olmaktan çıkmış ve şantiye hiçbir koşulda bekletilmeden ihtiyaç duyulan malzemeler, tam zamanında şantiyeye gönderilebilmiştir.

Projede kullanılan Peri Kalıp Sistemleri : Perde ve kolon kalıplarında Vario Gt 24 ve Trio kalıp sistemleri tercih edilmiştir, Vario GT 24 kalıp sistemlerinde; Kolon ebatların üst katlarda küçülmesinden dolayı ayarlı kuşaklar kullanılarak maliyet ve zaman kayıpları önlenmiştir. Sürekli olarak devam eden ayarlanabilir panel bağlantıları ile VARIO GT 24 tüm dizaynlar ve uygulamalar için en uygun çözümdür. Endüstriyel yapılar, yüksek binalar, köprü-viyadük ayakları, istinat duvarı vb. gibi her türlü yerleşim planı ve yüksekliYapı Malzeme Mayıs 2016

35


ğe sahip projelerde kullanılabilir. Kalıplama şekli, ahşap kiriş aralıkları ve bağlantı yerleri tümüyle ihtiyaca bağlı olarak değişik şekillerde uygulanabilir. Asansör ve merdiven perdelerinde Trio 330 kalıp sistemi kullanılmaktadır. Sistemin kurulumu pratik ve kolay olduğu için bu sistem tercih edilmiştir. Trio 330 kolay kurulumu ve sadece bağlantılarda BFD kilit kullanılmaktadır, bu sayede daha fazla devir sayısına ulaşılabilmektedir. Asansör perdelerinin bina dış cephesinde olmasından dolayı, bu bölgelerde CB160 tırmanma konsolları kullanılmaktadır. Sistemin kolay ve pratik olmasından dolayı, son derece güvenli çalışma olanağı sağlamaktadır.

36

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Ayrıca bodrum kat dış perdelerinde de bu sistem kullanılmaktadır, CB 160 tırmanma sistemi her yükseklikteki perde kalıpları için güvenli çalışma ortamı sağlar. İyi düşünülmüş tasarımı, hızlı hareket ettirme prosedürü ile, kolay taşınma ve farklı bina tiplerine uygun, problemsiz ayarlanma özelliklerini birleştirir. Asansör içlerinde BR platformlar kullanılmaktadır. Kullanılan BR’ler hızlı ve kolaycı bir çözüm sunmaktadır. Her blokta asansör boşlukları için bu sistem kullanılmaktadır. Her blokta PERI malzeme çıkarma platformları (outrigger) kullanılmaktadır. Kullanılan platformlar yasal şartnameleri sağla-


Çözüm Ortağı

makta, kurulum olarak katlar arasında yer değiştirmesi çok kısa zamanda yapılmaktadır. Otopark döşemelerinde PERI Skydeck kullanılmaktadır. SKYDECK döşeme kalıbı, en az seviyede iş gücü gerektirdiği için kısa süre içinde kurulumu tamamlanan, sistematik tasarımıyla planlı ve sıralı bir kurulum süreci olduğu için de oldukça güvenli bir sistemdir. Düşer kafanın (kiriş ve dikme arası bağlantı elemanı) akıllıca tasarımı, döşeme kalıbı panellerinin erken sökülebilmesine izin verir ve bu sayede, imalat süresince gereken malzeme miktarı azdır. Aynı zamanda, az sayıda dikme ile kurulan bir sistem olmasından dolayı, malzemelerin uygulama alanına ulaşımı oldukça rahat gerçekleştirilir. Bina döşemelerinde sistemin kirişli olmasından dolayı MULTIFLEX sistem tercih edilmiştir. MULTIFLEX ile her döşeme kalınlığı, yerleşim planı ve yüksek-

liği kapatılabilir. Sistem geniş açıklıklara izin verir ve bu durum hareket ettirilmesi gereken parça sayısını azaltır. Böylece

MULTIFLEX her tip gereksinim için verimli çalışma sunduğu için tercih edilmiştir. PERI ile Başarılı inşatlar

Neden PERI; İnistanbul konut projesinin 1. Ve 2. Etapları başarıyla devam etmektedir. Düşey elemanlarda Trio Panel - Vario Gt 24 tip kalıp kullanılmaktadır. Döşemelerde MULTIFLEX ve SKYDECK kalıp sistemleri kullanılmaktadır. PERI Yenilikçi tasarım, akıllı mekanik özellikler ve pratik detaylar sunması nedeniyle imalat süresini azaltmakta, proje maliyetlerini de sunmuş olduğu kaliteli malzemelerle düşürmektedir. PERI’ye bu pratik çözümünden dolayı teşekkür ediyoruz. Yapı Malzeme Mayıs 2016

37


DOKA Kalıp İskele, 2009 yılında açtığı Türkiye’ye bağlı Azerbaycan ofisi ve 2012 yılında açılan Ankara ofisinin ardından şimdi de Gaziantep’te görev alan satış mühendisi ile hizmet alanını genişletiyor. Amaç; bölge ihtiyaçlarını yerinde ve doğru bir şekilde tespit edebilmek.

38

Yapı Malzeme Mayıs 2016

DOKA şimdi de Gaziantep’te 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteren ve sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da mega projelerin de çözüm ortağı olan DOKA Kalıp İskele, büyümesini sürdürüyor. 2008 yılında Gebze’de açılan ve DOKA Grubu’nun hizmet verdiği ülkeler içerisinde en gelişmiş tesislerinden birine sahip olan

DOKA Kalıp İskele, ilk olarak 2009 yılında Türkiye’ye bağlı Azerbaycan ofisini açtı. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bulunan Crescent City gibi projelere imza atan firma, 2012 yılında da Ankara ofisi ile hizmet vermeye başladı. DOKA’nın, son dönemlerde odaklandığı projeler, yoğun olarak alt-üst yapı ve


Çözüm Ortağı

endüstriyel yatırımlar gibi komplike çözümler ve sistemler gerektiren projeler. Bunun sonucu olarak Eti Bakır Mardin Gübre Tesisi, Adana ve Elazığ’da entegre sağlık kampüsleri gibi büyük projelere kalıp-iskele sistemleri ve mühendislik çözümleri sunuyor. Bu doğrultuda Şubat ayından itibaren Gaziantep’te görev alan satış mühendisi ile bölge ih-

tiyaçlarını bizzat yerinde gözlemleyerek bölge müteahhitlerine daha hızlı ve projelere özel doğru çözümler sunabilmeyi amaçlıyor. Bir projenin başarılı, güvenli, hızlı ve ekonomik bir şekilde ilerleyebilmesi için öncelikle yatırımcı firmaların ihtiyaçlarının doğru analiz edilmesi gerekliliğini vurgulayan DOKA, bu bölgede de başarılı projelere imza atmanın heyecanı içerisinde.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

39


Çözüm Ortağı

Layher demek “daha fazla değer” demek! ge müdürlüğümüz ve depomuz ve Ankara bölge müdürlüğümüz ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

Çalışma prensiplerinizi hangi doğrultuda şekillendiriyorsunuz?

Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran

“Belirli kalite standartlarına haiz malzemeye olan ilginin artması ve bu konudaki regülasyonlar, rekabeti sadece fiyat odaklı olmaktan çıkartan etkenler olarak göze çarpıyor.”

Tüm müşterilerine yenilikçi çözümler sunarak, sektörün daima güvenilir bir ismi olan Layher; dünyanın en iyi iskele sistemlerini üreten ve geliştiren bir firma olma yolunda kendinden emin bir şekilde ilerliyor. Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran şirket faaliyetleri ve sektördeki son gelişmeleri bizler için değerlendirdi. Keyifli okumalar…

Öncelikle şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz? Türkiye pazarına girişi, çalışma sahaları ve şu anda faal olduğu bölgeler hakkında bilgilendirir misiniz? Wilhelm Layher GmbH & Co. KG Almanya’nın güney bölgesinde bulunan ve 1945 yılından bugüne üretim yapan global bir şirkettir. Firma bu süre zarfında iskele sektöründe Avrupa’nın lider firması konumuna yükselmiştir. Layher ürünleri, 1500’ün üzerinde uzman personel tarafından en modern makinalar ve teknikler kullanılarak üretilmekte ve şirket temsilcileri ya da dünya genelinde bağlı kuruluşları tarafından müşterilerinin hizmetlerine sunulmaktadır. Layher Türkiye’nin faaliyetleri ise 2011 yılında başlamıştır. Şu anda İstanbul merkez ofisimiz ve depomuz, İzmir böl-

40

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Layher olarak Türkiye’de öncelikli hedefimiz, kurumsal felsefemiz olan sınırsız müşteri odaklı hizmetimizi sürdürmektir. Müşterilerimizin malzeme, proje, saha danışmanlığı, eğitim gibi tüm ihtiyaçlarını karşıladığımız, işlerine “daha fazla değer” kattığımız bir ortam oluşturmak olacaktır. Ürünlerimizi sunarken kalite, güvenlik ve efektif kullanım temelde göz önünde bulundurduğumuz etkenler olup, partnerlerimiz ve müşterilerimiz için katma değeri yüksek projeler geliştirme çabasında olacağız.

Ürün gamınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Özellikle cephe sistemlerinde kullanılan Layher Şimşek iskele; başta endüstriyel tesisler olmak üzere, gemi yapım ve onarımlarında, sanat yapılarında, enerji santrallerinde, uçak bakım-onarım, çimento vb. fabrikalarda, tünel, baraj gibi yapılarda ve her türlü cephe çalışmalarında kullanılabilen çok yönlü bir iskele sistemi olan Layher Allround iskele, koruma sistemleri, event sistemleri, mobil iskeleler ve merdivenlerden oluşan geniş bir ürün yelpazesi ile endüstriye hizmet vermekteyiz.

İskele kurulumuna yönelik ürünlerinizin, rakiplerinizden farklı özellik ve sahip olduğu standartlardan biraz bahseder misiniz? İskele sistemlerimiz, kurulumunu tek bir kişinin bile yapabileceği şekilde tasarlandığından çok hızlı kurulur ve sökülür. Düşey elemanlara kaynaklanmış flanş üzerindeki 8 farklı bağlantı noktası sayesinde aklınıza gelebilecek her türlü mimariye uygulanabilme özelliğine sahiptir. Sistemin tüm parçaları korozyona karşı 60-80 µm sıcak daldırma galvaniz ile korunmaktadır. Ürünlerimizin tamamı EN 12810, EN 12811’e uygun üretilmiştir. Geniş kapsamlı yedek parça ve özel çözümler; en önemlisi de diğer Layher sistemleri ve ürünleriyle birlikte kullanılabilme özelliğine sahiptir. Layher marka iskeleye bugün yapacağınız yatırım, üretilen her yeni inovatif parça ile çalışma özelliğinde olduğundan, hiçbir zaman değerini kaybetmemektedir.

Sektörünüzde Türkiye pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Sektörün büyük bir potansiyeli olduğunu değerlendiriyoruz. Özellikle inşaat ve enerji yatırımlarındaki gelişmeler, endüstriyel tesislerin bakım ihtiyaçları, daha profesyonel iskele hizmetlerini zorunlu hale getiriyor. Bir yandan da belirli kalite standartlarına haiz malzemeye olan ilginin artması ve bu konudaki regülasyonlar, rekabeti sadece fiyat odaklı olmaktan çıkartan etkenler olarak göze çarpıyor.

Şirketinizin, yurt içi pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Yurtiçi satış organizasyonumuz, Satış pazarlama müdürlüğümüz altında Marmara, İzmir ve Ankara bölge müdürlüklerimiz kanalıyla gerçekleştirilmektedir. Müşteriye yakın olmak, temel anlayışımız. Ayrıca İstanbul merkezimizde projelendirme hizmeti sunmaktayız. Biz her projemize malzememizin kalitesi, mühendislik hizmetimiz, süpervizör hizmetimiz ve stok hizmetimizin olduğu bir paket olarak bakıyoruz. Bu da fiyatımızı belirleyen temel etken oluyor.

Şirketinizde yeni göreve başladınız. İleriye dönük planlarınızı aktarabilir misiniz? Önümüzdeki dönemde Layher Türkiye, hızlı montaj ve demontaj olan malzemeleri ile “daha fazla hız”, maksimum kalite ile üretilmiş ve bağımsız kuruluşlarca onaylanmış ürünleri ile “daha fazla güvenilirlik”, stok kapasitemiz ve teknik destek hizmetimiz ile “daha fazla yakınlık”, geniş ürün yelpazemiz ile şantiyelerde “daha fazla kolaylık”, sürekli yenilenen birbiriyle uyumlu ürünlerle “daha fazla gelecek” sunmaya devam edecek.

Son olarak eklemek istedikleriniz? İş yaparken, öncelikli amacımız, kendimize yeni hedef pazarlar belirlemek ve bu yolla sektördeki kırıcı rekabetin dışında kalmaya çalışmak olacak. Layher Türkiye çalışanlarının temel motivasyonu, müşterisi için daha fazla ne yapabileceğini düşünmek olacaktır. Bu düşüncenin temelinde en iyi hizmeti vermek, en kaliteli malzemeyi en kısa zamanda teslim etmek, en efektif teknik çözümleri oluşturmak, kısacası sistem iskele denildiğinde “en iyisi Layher” dedirtmek olacaktır. Bu anlayış, zaten pazarda farklılaşmayı ve otomatik olarak da başarıyı beraberinde getirecektir.



Proje

Altın Oran, Sinpaş Altın Kuleler’de Türkiye gayrimenkul sektörünün temalı en büyük yaşam projesi olan Altınoran’ın kalbinde yükselen Sinpaş Altın Kuleler’de prestijli yaşam başlıyor. Son dönemin trendi home office konsepti ve vaat ettiği standart üstü yaşam ile büyük ilgi topluyor.

Sinpaş Yapı’nın Çankaya Oran’da geliştirdiği ilk projesi, Eymir Gölü ve İmrahor Vadisi’nin muhteşem doğasına eşlik eden Altınoran’da ayrıcalıklı yaşam başladı. Altınoran’ın içinde altın gibi parıldayan ve toplam 474 konuta ev sahipliği yapacak Sinpaş Altın Kuleler’deki her detayın incelikle düşünüldüğü prestijli yaşam 36 ay vade farksız taksit imkânı, %1 KDV avantajıyla başlıyor. Hemen teslim daireler için peşin alımlarda %75’i ne kadar Sinpaş’a özel cazip banka kredisi oralarından 120 aya kadar yaralanılabiliyor. Bir cephesi İmrahor Vadisi’nin eşsiz manzarasına, diğer cephesi ise başkentin büyüleyici ışıklarına bakan Altın Kuleler, sunduğu görkemli yaşama karşılık ulaşılabilir fiyatları ve ayrıcalıklı sosyal donatıları ile Ankara’nın ikon projelerinden biri olacak.

Altın Kuleler, başkenti home office konseptiyle tanıştırıyor Altın Kulelerde yer alan, son dönemlerin trendi home office’ler de projeye büyük değer katıyor. Home office katları, yatırım yapmayı düşünenler için de farklı ve kazançlı bir alternatif oluşturuyor. Ankara’yı ilk kez home office konseptiyle tanıştıracak olan Altın Kuleler, ev ve iş hayatını bir arada yaşama imkanı sunuyor.

42

Yapı Malzeme Mayıs 2016



İnşaat firmalarına çözüm ortağı olmak amacıyla 1996 yılında İstanbul’da kurulan ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri, projelendirme, tasarım, üretim, satış, kiralama, satış sonrası teknik destek, süpervizörlük ve proje müşavirliği hizmetleri sunmakta.

ÖZLER Kalıp faaliyetleri hız kesmiyor… PARK 34

Kartal Yunus mahallesinde, denize 700 metre uzaklıkta, tek blok zemin artı 34 kat 194 konut olarak dizayn edilen projemizin inşaatı başlamış olup Aralık 2016’da anahtar teslimi yapılacaktır. Projemizin sosyal özellikleri arasında; Ka-

44

Yapı Malzeme Mayıs 2016

panabilir fonksiyonlu yüzme havuzu, basketbol sahası, çocuk oyun parkı, çardak dinlenme alanlarımız vardır. 33.Katta fitness, plates, sauna ve buhar odası, sinema ve oyun odaları bulunmaktadır. .34. Katta ise kapalı ve açık seyir teraslarımız mevcuttur.

.Park 34 özel güvenlik denetiminde ve kapalı devre kamera sistemi mevcuttur. .Park 34’ün her daireye numara esasıyla ayrılmış 3 katlı otopark yer almaktadır. .Park34 daire içlerinde vestiyer, klima ve ankastre seti bulunmaktadır.


Çözüm Ortağı RAPİDO / Panel Kolon ve Perde Kalıbı Panellerimiz 25 farklı tip olarak üretilmektedir. 30 cm – 45 cm – 60 cm – 90 cm – 120 cm olmak üzere 5 farklı genişlikte ve 60 cm – 150 cm – 270 cm – 300 cm – 330 cm olmak üzere 5 farklı yüksekliktedir. Ürünler şantiyeye kullanıma hazır olarak gönderilir. Sistemin ana çerçevesinde Welser Profile tarafından dizayn edilmiş mukavemet değeri yüksek Avusturya Welser Profile profilleri kullanılmaktadır. Panel yüzeyinde 21 mm birch plywood kullanılmaktadır. Sistem kalıp projenize göre ÖZLER tarafından tasarlanır. Tasarımlarımızda 50kN/m2 taze beton basıncı dikkate alınır. Üretimlerimizde otomatik gazaltı kaynak makineleri kullanılır.

SLABFORM - TABLE / Masa Tipi Kalıp Altı İskelesi Döşeme ve kiriş altında taşıyıcı iskele olarak kullanılır. Masa kalıbı iskelesi, yük iskelesi ve merdiven kulesi gibi 3 farklı şekilde kullanılır. Zemini teraziye almak için alt ayar milleri, döşeme ve kiriş altını teraziye almak için ise “4 yollu” veya “U” başlıklı üst ayar milleri kullanılır. Masa kalıbı sökülmeden taşıma arabası ve vinç yardımı ile yer değiştirebilir. Sistem kalıp projenize göre ÖZLER tarafından tasarlanır. Panolar 150 cm genişliğinde 110150-180 cm yüksekliğindedir. Panolar 60*3.6-4mm, yatay ve diyanogal bağlantılar ise 34*2,5mm TSE belgeli mekanik testlere tabi tutulmuş standart borulardan üretilir. Üretimlerimizde otomatik gazaltı kaynak makineleri kullanılır.

SAFETYSCAFF / Güvenlikli Dış Cephe İskelesi Sistem TSE EN 12810-1, 12810-2, 12811-1 ve 12811-2 standartlarına göre dizayn edilmiştir. Zemini teraziye almak için alt ayar milleri kullanılır. Bağlantı elemanları (dayama aparatı) ile iskele binaya sabitlenir. Sistem projenize göre ÖZLER tarafından tasarlanır ve projelerinize uygun olarak kurum ve söküm uygulaması yapılır. İskele panoları standart olarak 48*3,0mm yatay bağlantılar 34*2,0mm ve çapraz bağlantılar ise 42*2,5mm TSE belgeli, mekanik testlere tabi tutulmuş, standart borulardan üretilir. Üretimlerimizde otomatik gazaltı kaynak makineleri kullanılır. Pano ve bağlantı elemanları TSEEN ISO 1461 standartlarına göre daldırma galvaniz kaplıdır.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

45


ELEVETOR® - Nitelikli dolgu için kör kalıp sistemi H: 0-250 cm

Çözüm Ortağı

Metro City Batum projesinin tüm dolgularında

Elevetor kör kalıpları kullanıldı Referans Proje: Proje: Metro City Batum Uygulayıcı: Metro Atlas Georgia Açıklama: Metro Atlas Georgia firması tarafından Gürcistan Batum’da inşa edilen projede 2.850 m² alanda Elevetor H220 havuz kenarı dolgu olarak ve 1.100 m² alanda Minimodulo H9 peyzaj dolgusu olarak kullanıldı.

46

Yapı Malzeme Mayıs 2016

ELEVETOR ile 0’dan 250 cm’ye kadar değişen yüksekliklerde her türlü nitelikli dolgu yapılabilir. Ürünler tek kullanımlık ‘kör kalıp’ olarak kullanılırlar ve betona şekil vererek döşemeyi taşıyan yüzlerce betonarme kemer, kubbe ve onları destekleyen sütunlar oluştururlar. Büyük açıklıklarda minimum imalat ile döşemeyi taşıyan betonarme bir yapı oluşturulur. Sistem alternatif dolgulara kıyasla benzersiz nakliye, yatay-dikey taşıma ve yer tasarrufu sağlar. Örneğin; 50 kamyon gaz beton bir dolgu, 1 kamyon kör kalıpla yapılabilir. Kolay ve hızlı (20 m2/ adam-saat) kurulumu sayesinde inşaat süresi ciddi oranda kısalır. Döşeme imalatında kullanılan beton, demir ve diğer tüm dolgu malzemelerinden tasarruf sağlanır, tüm yapı hafifler. Kör kalıpların oluşturdukları boşluklar, havalandırılabilir ve her türlü mekanik/elektrik tesisat geçişi yapılabilir. Kesilerek ayarlanabilen PVC sütunlar sayesinde her türlü kademe ve rampa yapılabilir. Geri dönüşümlü polipropilen ile üretilen kör kalıplar projeye LEED puanı da kazandırırlar.



Proje

Metal Yapı Konut, 250 milyon dolarlık yatırımla Küçükçekmece sahilinde hayata geçirilen Blue Lake projesini satışa sunuyor.

Gayrimenkul geliştirme ve inşaat sektöründeki köklü geçmişi ile 36 yıldır faaliyet gösteren Metal Yapı Konut, İstanbul’un çeşitli lokasyonlarında lüks konut, alışveriş merkezi ve ofis projeleri ile toplamda 1 milyar Dolar’lık yatırımla hayata geçirdiği projelere bir yenisini daha ekledi. Metal Yapı Konut, Historia AVM, Koru Florya, Aqua Florya AVM, Arketip Evleri, Kemerlife 21, Kemerlife 22, Countrylife

48

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Blue Lake Küçükçekmece satışta! Residence, ArcadiumLife I – II – Ispartakule Konut ve Çarşı, İstanbul Akvaryum Kompleksi, Crowne Plaza Florya’nın da aralarında bulunduğu, toplamda 1.343.000 metrekarenin üzerinde inşaat alanına sahip 17 projenin hemen ardından, 2016 yılında; İstanbul Tower Levent, Güneş Tepe, Kemerlife XXIII – Belgrad Life, Real Life, ArcadiumLife III ve Blue Lake Küçükçekmece projele-

rinin de arasında bulunduğu 917.000 m2 inşaat alanına sahip 7 projesini hayata geçiriyor. 190 ülkede 2.000’den fazla tasarım üreterek 200’den fazla ödül almış olan dünyaca ünlü mimarlık ofisi Chapman Taylor’ın danışmanlığında, ECF mimarlık tarafından çizilen Blue Lake’in iç mimari tasarımını ise Evrenol Mimarlık üstlendi.



Eroğlu ‘Skyland İstanbul’ projesinde satışlar hızla Skyland İstanbul, devam ediyor havaalanları ve metro istasyo-

nuna olan 500 metre mesafesi, köprü ve ana yollara yakınlığı ile yaklaşık 12 bin kişiyi buluşturan yatırım değeri her geçen gün artan hareketli bir merkez olmaya hazırlanıyor.

50

Yapı Malzeme Mayıs 2016


Proje

YÜZDE 0,69 FAİZ ORANLARIYLA GÖRÜLMEMİŞ ÖDEME KOLAYLIKLARI Skyland İstanbul, Seyrantepe Arena’ya komşu olması, TEM bağlantı yollarına yakınlığıyla dikkat çekerken, sağladığı imkanlarla karma bir yaşam alanı sunuyor. Skyland İstanbul, rezidans sakinlerine, akıllı ev teknolojileri, restoran, fitness, wellness ve spa mekanlarının yanı sıra kapalı otopark ve proje alanına iki farklı giriş gibi ince düşünülmüş detaylarla konforlu bir yaşam vadediyor. Teknolojiyle doğallığın, ihtiyaçla huzurun harmanlanarak geleceğin konut projesinin yaratıldığı Skyland İstanbul, yüzde 0,69 faiz oranıyla cazip bir yatırım fırsatı sunuyor. Geniş balkonlarıyla yaşam alanlarını büyüten ve yaz-kış sakinlerine yemyeşil manzaraya karşı uyanma imkanı veren Teras Evler, ince detaylarla döşenmiş daireleri, sosyal yaşam alanlarıyla stresten uzak bir hayat sunuyor.

İSTENİLEN BÜYÜKLÜKTE TASARLANABİLEN OFİSLER Skyland İstanbul’un ofis kulesi ise konumu, 360 derece kapanmayan manzarası, teknolojik altyapısı ve benzersiz sosyal olanaklarıyla, çalışmaktan keyif alınacak bir ortam sunuyor. 120.000 m2 ofis alanı ile 504 ofisten oluşan sahip proje, modern iş dünyasının günlük ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak bölümler ve daha birçok farklı ince detaya sahip. Proje, Büyükdere Caddesi ve Maslak paralelinde merkezi iş alanı üzerinde olması ve TEM otoyolundan tek giriş alarak direkt bağlantı sağlamasıyla trafik sorununa da çözüm buluyor. Skyland İstanbul’un ofis kulesi yüksek yatırım değeri ve birleştirilerek her katta 2 bin m2’ye kadar istenilen büyüklükte tasarlanabilen ofisleriyle benzersiz fırsatlar sunuyor. Proje, banka kredisiz 48 ay sıfır vade imkânı ile gayrimenkul sahiplerine yatırımları için değer katma fırsatı da veriyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

51


Sektörel

Sabancı’nın Oscar’ları sahiplerini buldu

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı

Sabancı Topluluğu, şirket ve çalışanlarının başarılarını ödüllendirmek amacıyla düzenlediği Sabancı Altın Yaka Ödülleri Töreni’nin yedincisi Sabancı Center’da düzenledi. Sunuculuğunu Cem Davran’ın üstlendiği ödül töreni; Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, CEO Zafer Kurtul, İnsan Kaynakları Grup Başkanı Neriman Ülsever, Topluluk yöneticileri ve çalışanlarının katılımıyla yapıldı. 2009 yılından bu yana düzenlenen törende, Sabancı Topluluğu şirketleri yine 8 farklı kategoride ödül almak için yarıştı.

52

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul

Büyük ödül olan Değer Yaratan kategorisinde Akçansa birinci oldu. İş’te Eşitlik kategorisinde ödül yine Akçansa’ya giderken Sinerji kategorisinde birinci Kordsa Global ve Temsa Global ekipleri oldu. Verimlilik’te Yünsa birinci olurken; geçen sene eklenen yeni kategori Dijitalleşmede ise Aksigorta ödüle layık görüldü. Pazar Odaklılık ödülünde Bireysel Alt Kategoride birinci Akçansa, Kurumsal Alt Kategoride ise Brisa oldu. İnsana Yatırım kategorisinde birincilik ödülünü Kordsa Global alırken; İnovasyon ve Kurumsal Girişimcilik’te ise Kordsa Global birincilik ödülünün sahibi oldu. Törenin açılış konuşmasını Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı yaptı. Sabancı, konuşmasında şunları söyledi: “2009 yılında dünya çok büyük bir kriz döneminden geçiyordu. Altın Yaka işte o zaman kendimize dönelim, içimizdeki gücü keşfedelim, birbirimizden güç alalım, birbirimizden öğrenelim anlayışıyla başladı ve hepinizin katkılarıyla bugün buraya geldi. Benim için de her sene sizleri görmek, sizlerin bütün seneki emeklerinizin sonuçlarını hep beraber paylaşmak heyecan verici oluyor. Bu gece çok güzel bir gece, çünkü kaybedeni olmuyor. Hep beraber, Sabancı Topluluğu olarak, daha çok kazandığımız, daha ileri gittiğimiz, daha

başarılı olduğumuz, birbirimizi daha iyi tanıdığımız bir gece. Dolayısıyla heyecanlı, sevinçli bir gece. Dijitalleşme kategorisinin de bu sürece katılmış olmasına çok memnunum. Çünkü yaşadığımız dünyada ileriye gidecek olanlar dijitalleşmenin etkisini, onun değerini en iyi anlayanlar olacak. Bu sürecin bütün meselesi biz olmaktır. Biz olmanın güzelliğini yaşatan, beraber değer yarattığımız, sürekli daha iyiyi aradığımız ve her sene daha çok kazananı olan bir süreci bugün hep beraber sonuca ulaştırıyoruz”. Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul da törende bir konuşma yaptı ve şunları dile getirdi: “Sabancı Altın Yaka müthiş bir birbirinden öğrenme projesi. Altın Yaka’daki bu projeleri dinlediğimizde hepimiz çok gurur duyduk. Görüyorum ki bu projede birbirimizden çok şeyler öğreniyoruz. Tabi ki öğrenmede iletişim çok önemli. Bu iletişimi devam ettirmemiz bu sürece çok katkı sağlıyor. Altın Yaka’da sekiz kategorimiz var. Geçtiğimiz yıl dijitalleşmeyi ekledik. Bu da çok önemli bir alan. Hangi sektörde olursak olalım, hangi şirkette çalışırsak çalışalım, hangi işi yaparsak yapalım, dijitalleşme çok önemli bir rekabet avantajı sağlıyor. Bu konuda da çok önemli ve enteresan projeler aday oldu”.



Sektörel

“2023’te marka şehirlerden marka bir ülke oluşturabiliriz” Markalaşan şehirlerin Türkiye ekonomisine katkısını artırmak amacıyla düzenlenen Marka Şehirler Zirvesi’nde Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ceylan “Gerekli yatırımlar, kentsel dönüşüm uygulamaları ve akıllı altyapı sistemleri ile 2023’te marka şehirlerden marka bir ülke oluşturabiliriz” dedi. İstanbul’da gerçekleştirilen Marka Şehirler Zirvesi, Türk ekonomisinde marka gücü ve değeri olan firmaları buluşturdu. Markalaşmada bölgesel, ulusal ve yerel düzeyde uygulanan ekonomi politikalarının konuşulduğu zirvede, Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ceylan, marka şehir olgusunun önemli bir kalkınma modeli olduğunu belirtti. Popü-

54

Yapı Malzeme Mayıs 2016

lariteye sahip kimi şehirlerin bulundukları ülkelerin bile önüne geçmeyi başarabildiğine dikkat çeken Ceylan, Türkiye’de de İstanbul başta olmak üzere birçok şehrin bu potansiyele sahip olduğunu, gerekli altyapı çalışmalarının tamamlanması ile yeni marka şehirlerin çıkabileceğini söyledi.

Tek eksiğimiz güzel bir ambalaj Şehirleri markalamanın en başta turizm gelirlerini artırdığına dikkat çeken Muammer Ceylan, gelişmiş diğer ülkelerdeki marka şehirlerin yılda ortalama 35 ile 50 milyon civarında turist çektiğini, bu sayının Türkiye’ye gelen toplam turist sayısına neredeyse denk olduğunun altını çizdi. Muammer Ceylan, Türkiye’nin bugüne kadar ambalajını olması gerektiği gibi yapamadığımızı ancak bunun şimdi tam zamanı olduğunu belirterek yeni marka şehirlerin oluşturulması ile Türkiye’de yaşanan bu eksikliğin giderilebileceğini ve ekonomiye önemli bir katkı sağlanabileceğini ifade etti.

Kentsel dönüşüm ile İstanbul rakiplerini sollayacak Yüzyıllardır her dönemin en önemli şehri olan İstanbul’un sahip olduğu zen-

ginlikler düşünüldüğünde rakiplerinin gerisinde kaldığını açıklayan Muammer Ceylan, markalaşma sürecinde kentsel dönüşüm politikalarının da son derece önemli olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’nin kalbi İstanbul’daki konutların yüzde 40’ının kentsel dönüşümden geçeceğini hatırlatan Ceylan, “Bugün marka şehir olarak anılan Paris’in Londra’nın ya da New York’un geçmişine baktığımızda bu şehirlerin kirlilik, altyapı ve yapılaşma karmaşası gibi birçok sorunla mücadele ettikten sonra yeni kimliklerine kavuştuğunu görüyoruz. Ülkemizin mega kenti İstanbul da yenilenme sürecinden geçiyor. Bir yanda yeni havalimanı, köprü ve tüneller gibi mega projeler hayata girmeye hazırlanırken bir yandan da kentsel dönüşüm kapsamında 6,5 milyon konutun 2023 yılına kadar dönüştürülmesi hedefleniyor. İnşaat sektörünün de önemli roller oynadığı bu çalışmalar tamamladığında İstanbul’un çehresi değişecek adeta şehir kabuk değiştirecek. Tarihi dokusunun yanı sıra yenilenen yüzü ve modern kimliği ile marka algısı daha da güçlenecek ve rakiplerini sollayacak bir şehir olacak” diye konuştu.



Kordsa Global İnşaat Teknolojileri Ürünleri KraTos® Makro ve Mikro Sentetik Fiberleri önemli projeleri güçlendirmeye devam ediyor Lastik, inşaat ve kompozit güçlendirme lideri Kordsa Global, Poliamid 6.6 ham maddesinden üretilen KraTos® markası ile Türkiye’de ilk yerli üretici olarak giriş yaptığı sentetik fiber donatı sektöründe, yüksek ürün kalitesi, sürekli hizmet anlayışı ve son kullanıcılara sağladığı kolay

uygulama, zaman tasarrufu ve pürüzsüz yüzey avantajları ile beton güçlendirme uygulamalarında pek çok önemli projenin ilk tercihi olmaya devam ediyor. Kordsa Global, proje özelliklerine göre hazırladığı statik rapor uygulaması, satış sonrası teknik saha süpervizörlüğü des-

KraTos® Makro

56

Yapı Malzeme Mayıs 2016

teği ve etkin müşteri hizmetleri anlayışı ile beton güçlendirme uygulamalarında son kullanıcının optimum çözüme ulaşmasını sağlıyor. KraTos® makro sentetik fiber donatılar, betonda oluşan yapısal çatlaklara karşı en etkili çözümü sunuyor. Yüksek çekme dayanımı, homojen

KraTos® Mikro


Sektörel karışım, kolay uygulanabilme özellikleri ve pürüzsüz yüzey avantajlarıyla saha betonlarından şap betonlarına, püskürtme betonlardan tünel kaplamalarına ve prekast elemanlara kadar birçok inşaat alanında kullanılmaktadır. KraTos® mikro sentetik fiber donatılar, rötre çatlaklarını önlemede polipropilen ve bazalt liflere oranla daha başarılı sonuçlar veren ve rötre çatlaklarını %99 oranında önleyen mikro sentetik fiber donatılardır. Kordsa Global, KraTos® sentetik fiber donatılarının sektördeki gücünü, Akçansa ve Çimsa ortaklığında geliştirdiği KraTosBeton ile daha da güçlendirmekte ve Türk yapı sektörüne ilk yerli üretim makro sentetik fiber donatı ile güçlendirilmiş betonu sunmaktadır.

3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolunda Gişe Betonları KraTos® İle Güçlendiriliyor KraTos® makro sentetik fiber donatıları, yüksek performanslarının yanısıra, sentetik yapıları sayesinde manyetik sinyalizasyon sistemlerinin kullanıldığı projelerde de etkin çözüm sunuyor. 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu projesinde, Avrupa ve Anadolu yakası bağlantı yolları gişe betonlarında ve 3. Boğaz Köprüsü HGS gişe betonlarında manyetik sistemin etkilenmemesi için KraTos® makro sentetik fiber donatıları kullanılmıştır. İşçilik ve zaman avantajı sağlayan KraTos® makro sentetik fiber donatıları kolay uygulanabilme, paslanmaz yapısı ve homojen karışım özellikleri ile betonu güçlendiriyor. Yüksek performans ve uygulanabilirlik avantajını ön planda tutan KraTos®, son dönemde konut sektörünün önde gelen projelerinin peyzaj alanlarında bitüm esaslı yalıtım malzemesi altı şap betonlarında kullanılmıştır. Fiber donatıların paslanmaması, uygulama sonrasında yüzeye çıkmaması ve beton üzerine bitüm esaslı sürme yalıtımın hatasız yapılması amaçlanan uygulamalarda, KraTos® makro sentetik fiber donatıları, kolay uygulanabilirlik, işçilik ve zaman avantajı, pürüzsüz yüzey özelliği ve uzun ömürlü yapısı ile tercih edilmiştir.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

57


Sektörel

İş Sağlığı ve Güvenliği Büyük Ödülü Akçansa’nın Akçansa’nın, çalışma hayatının en temel ve önemli konularından biri olan İş Sağlığı ve Güvenliği alanındaki hassas yaklaşımı ve gerçekleştirdiği yatırımlar, HeidelbergCement Grubu tarafından düzenlenen

İş Sağlığı ve Güvenliği alanında en yüksek uluslararası standartları uygulayan Akçansa, HeidelbergCement Grubu tarafından düzenlenen yarışmada Garipçe Hazır Beton Tesisi ile İş Sağlığı ve Güvenliği Büyük Ödülü’ne layık görüldü. “Safe Work Healthy Life Awards” yarışmasında birincilikle ödüllendirildi. HeidelbergCement Grubu’nun 22 farklı ülkede 625 tesisi arasından gerçekleştirdiği İş Sağlığı ve Güvenliği yarışması kapsamında, Akçansa’nın faaliyet gös-

58

Yapı Malzeme Mayıs 2016

terdiği 44 lokasyon toplam 353 defa denetime girdi. Her denetim sonucunda sahalara iş güvenliği performans puanları verilerek tesisler değerlendirildi. İş kolları için ayrı ayrı yapılan değerlendirmeler sonrasında en yüksek puanı alan tesisler, Londra’da büyük ödül için yarıştı. Akçansa, Betonsa 3. Köprü Garipçe Hazır Beton Tesisi ile HeidelbergCement Grubu’nun 625 tesisi arasından birinci seçilerek, İş Sağlığı ve Güvenliği Büyük Ödülü’nü almaya hak kazandı.

BÜYÜKÇEKMECE VE SARAY TESİSLERİNE MANSİYON ÖDÜLÜ Denetimler sonucunda en yüksek puanı alan Garipçe Hazır Beton Tesis Şefi Hayri Pirgon, ödülü, T.E.A.M. Area HeidelbergCement CEO’su Daniel Gauthier’in elinden aldı. Türkiye’de Çimento ve Agrega iş kollarının kazananları olan Büyükçekmece ve Saray tesisleri de mansiyon ödüllerinin sahibi oldu.



Crystal Lagoons yüzülebilir Lagünleri ile Türkiye pazarına giriyor Kullandığı yüksek teknolojiyle, yüzülebilir turkuaz lagünlerin inşa edilip işletilmesini sağlayan, dünyanın bu alandaki tek firması Crystal Lagoons Türkiye pazarına giriyor.

Yüzmek dahil her türlü su sporunun yapılabildiği turkuaz, berrak lagünlerin dü-

60

Yapı Malzeme Mayıs 2016

şük maliyetler ile inşa edilip işletilmesini sağlayan ABD merkezli Crystal Lagoons, Türkiye pazarına girdi. Crystal Lagoons, dev su kütlelerinin arıtılmasını sağlayan dünyadaki tek teknolojiye sahip olması ile öne çıkıyor. Crystal Lagoons’un geliştirdiği rakipsiz teknoloji sayesinde Maldivler’in tropik, deniz ve beyaz kumsallarla çevrili plaj ortamı artık yapay olarak dünyanın herhangi bir yerinde çok düşük inşaat ve işletme maliyetleri ile geliştirilebiliyor. Dünyada 60’tan fazla ülkede 300’ün üzerinde projesi bulunan Crystal Lagoons, ABD, Avustralya, Arjantin, Brezilya, Şili, Meksika, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Hindistan, Umman, Tayland, Endonezya ve Singapur gibi ülkelerde de faaliyet gösteriyor. 2015 yılında şirketin globalleşme politikasına paralel olarak Bangkok, Cape Town, Barcelona, Mexico City, Sid-

ney gibi lokasyonların ardından İstanbul ofisi de geçtiğimiz yıl hizmete girdi. Dünyanın en büyük yapay, yüzülebilir lagünü olma özelliği sayesinde bugüne kadar iki farklı projesi ile Guinness rekorlar kitabına girerek tüm dünyada ses getiren Crystal Lagoons, geliştirdiği teknoloji sayesinde günümüzün en önemli sorunlarından su ve enerji kıtlığına çözüm bulmayı amaçlıyor. 160 ülkede patenti bulunan şirket, yenilikçi ve hızla büyüyen yapısıyla, çok düşük su ve enerji sarfiyatı ile lagünlerin işletilmesini sağlıyor.

CRYSTAL LAGOONS GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE KURALLARI YENİDEN YAZIYOR Dünya çapındaki konut ve turizm odaklı gayrimenkul projelerine sunduğu olanaklar sayesinde projelerin kârlılığını artıran Crystal Lagoons, gayrimenkul sektöründe kuralları yeniden yazıyor.


Sektörel

Konu hakkında açıklama yapan Crystal Lagoons Türkiye, Balkanlar, Kuzey Afrika ve Orta Asya Bölge Direktörü Jesus Perez, Türkiye pazarına girdikleri için çok mutlu olduklarını ve bu adımla birlikte Crystal Lagoons’un uluslararası bir şirket olma özelliğine önemli bir katkıda bulunduklarını söyledi. Türkiye gayrimenkul piyasasının önemli bir potansiyeli barındırdığını belirten Perez, sözlerine şöyle devam etti: “Crystal Lagoons girdiği her ülkenin gayrimenkul piyasasını

kökten değiştiriyor. İnanıyoruz ki bu teknoloji ve konsept Türkiye’de de önemli bir etki yaratacak. Türkiye’deki sahil şeridinin neredeyse tamamının dolu olduğu göz önüne alındığında, Crystal Lagoons, denize yakın veya uzak bölgelere uygun fiyatlarla sahil konforunu taşıyor. Başarısını dünyanın çeşitli yerlerinde kanıtlayan bu teknolojinin Türkiye’de başarılı bir şekilde uygulanacağına olan inancımız tam. Nihayetinde kim kapısının önünde beyaz kumsallarla çevrili masmavi bir deniz is-

temez ki?” Havuzlarda ve içme suyu dezenfeksiyon sisteminde kullanılan kimyasallardan 100 kat daha az kimyasal kullanılan lagünler, parklarda tüketilen suyun yarısı kadar, golf sahalarında tüketilen sudan ise 30 kat daha az tüketim yapıyor. Geliştirdiği teknoloji sayesinde buharlaşmanın önüne geçilirken, bir kez doldurulan lagünler, minimum seviyede su tüketimi yapıyorlar. Teknoloji üstelik hem tatlı hem de tuzlu su ile kullanılabiliyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

61


Dosya Konularımız: Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri ve Ekipmanları Alçı Sistemleri ve Ekipmanları Isıtma – Soğutma & Havalandırma Sistemleri ve Ekipmanları

62

Yapı Malzeme Mayıs 2016


Dosya

Bu sayımızda seçmiş olduğumuz dosya başlıklarının ortak paydası; ‘Enerji tasarrufu’ diyebiliriz. Üretimde sürekliliğin en temel gereksinimi; sahip olunan enerjiyi verimli kullanmak olduğu hepimizin malumu. Özelde kendi işletmemiz, ev ekonomimiz için, genel manada ise ülke ve milli menfaatlerimiz açısından mevcut enerjiyi en doğru şekilde kullanmak zaruriyetindeyiz… Bu konuda teknik destek mahiyetinde bazı ipuçlarını dosya sayfalarımız arasında bulabileceksiniz... Umarım ortak bir paydaya, bir faydaya dokunabilmişizdir… Keyifli okumalar…

Yapı Malzeme Mayıs 2016

63


İzocam Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem

“Mevsimlik yalıtım olmaz!” Sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte yazlık evlere geçişler de başladı. Aylarca boş kalan yazlık evler, genellikle korunmasız olarak inşa ediliyor ve her sezonda tekrar bakımdan geçirilmek durumunda kalınıyor. Oysa ki yazlık evlerin daha planlı inşa edilmesi ve daha iyi korunması gerekiyor.

İzocam, yalıtım ile hem yazlık evlerin ömrünün uzatılabileceği hem de daha az klimaya ihtiyaç duyulabileceği konusunda ev sahiplerini uyarıyor.

Enerjinin en çok tüketildiği alanların başında yaşadığımız binalar geliyor. Isıtma ve soğutma işlemlerinin sıklıkla gerçekleştirildiği binalar hakkında bilinmesi

64

Yapı Malzeme Mayıs 2016


Dosya

gerekenler, ısı kayıpları ve yakıt tasarrufu ile sınırlı kalmamalı.Ülkemizde ısı yalıtımı dendiğinde, soğuğa karşı alınması gereken bir önlem olarak değerlendiriliyor. Sıcak iklimli bölgelerde ısı yalıtımına yeterince önem verilmiyor. Oysa gerçekte durumun tam tersi olduğunu söylemek mümkün. Bunaltan sıcaklıkların çaresinin daha zor olduğu yaz aylarında soğutma işlemi ısıtmaktan daha pahalı oluyor ve konfor ile birlikte sağlık konusu da öne çıkıyor. Yalıtımsız ya da yeterli kalınlıkta yalıtımı bulunmayan yazlık evlerde sürekli çalışan klimalar hem yüksek enerji tüketimine hem de elektrik faturalarının artmasına neden oluyor. Halbuki, yazlık binalarda ya da sıcak iklim bölgelerindeki binalarda yapılan ısı ve su yalıtım uygulamaları ile tüketilen enerjiden tasarruf edilirken yapı kabuğunu oluşturan cepheler ve çatı yüzeylerinin dış atmosferik şartlarının olumsuz etkilerinden de korunuyor. Böylelikle binaların daha uzun ömürlü olması sağlanıyor. Yılın belirli dönemlerinde kullanılan yazlıkların yalıtıma daha çok ihtiyaç duyduğunu belirten

İzocam Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem; “Kış boyunca terk edilmiş halde kalan yazlıklar, kışın olumsuzluklarından ve geniş sıcaklık aralığında değişim gösteren dış ortam koşullarından daha fazla etkileniyor. Yağan yağmurlar çatılarda akıtma yapabiliyor, bazı duvarlar suyu içeri çekebiliyor ve evler uzun süre bu şekilde kalabiliyor. Bu gibi durumlar ise tamir ve bakım masraflarının artırmanın yanı sıra evlerde giderilmesi güç hasara da sebebiyet veriyor. Yaşanılan olumsuz durumlara karşı en iyi çözüm ise TS-825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı kapsamında tüm dış duvarların çepeçevre İzocam Manto Dış Cephe Yalıtım Sistemleri ile yalıtılması, çatıların ise eğimli çatılarda çatı arası kullanılan ve kullanılmayan duruma göre İzocam Camyünü Çatı Şiltesi ya da İzocam Mertek Arası Şiltesi ile yalıtılması, düz teras çatılarda ise İzocam Foamboard ısı yalıtım levhasının (XPS) su yalıtımı ile birlikte bir sistem içerisinde doğru bir şekilde kullanılması uygun olacaktır. Yalıtım, yapı elemanlarının geniş sıcaklık aralığında çalışmasını ve dolayısıyla ısıl gerilmelerle oluşabilecek hasarları da önlemiş olacaktır.” dedi. Yapı Malzeme Mayıs 2016

65


Sektörel

Conrad Otel’de, renovasyon ile toplantılar aynı anda gerçekleşti Normal şartlarda müşteri ve personel alanları için iki ayrı trafiği olan bir otele, inşaat gibi ses, toz, tehlike içeren üçüncü bir trafiği sokmak her iki operasyon için de ciddi riskler ve zorlukları beraberinde getiriyor. Özellikle otel yabancı lüks

Aksoy İnşaat ve Ticaret tarafından üstlenilen renovasyon projesinde, süit oda sayısı artırılmak suretiyle otelin tüm oda katları ve ana restoranı tüm alt yapısı ile baştan aşağı yenilendi.

bir marka altında işletiliyorsa. Conrad Otel renovasyonu sırasında bir yandan müşterilerine hizmet vermeye devam eden otelde müşterilere ra-

66

Yapı Malzeme Mayıs 2016

hatsızlık vermemek için sessiz inşaat yöntemleri geliştirdiklerini, gereken durumlarda müşteri memnuniyeti için işi durdurduklarını ifade eden Aksoy İnşaat Kurumsal Takım Lideri Alper Aksoy, otel içerisinde müşteri kalırken ve işletme devam ederken oteli tabiri caizse kaba yapısına kadar soyup, tekrar giydirebilmiş olmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Aksoy sözlerine şöyle devam etti; “İnşaat sektörü oldukça tempolu ve zamana karşı sürekli yarışın olduğu bir sektördür. Bu temponun içerisinde kaliteden, iş güvenliği ve çevreye saygıdan ödün vermeden elinizdeki taahhüt işlerini tamamlayabiliyor olmak çok büyük

titizlik ve takım işidir. İşletme halinde olan bir otelde yabancı ve yerel tasarım ve müşavirlik firmaları, işletmecinin operasyonel ve mimari ekibi ve mal sahibi gibi birçok kişinin görüşünü alıp, bunları ortak bir noktada buluşturmak ciddi emek ve koordinasyon gerektirdi. 35 yıldır lüks konut, ofis ve otel tecrübelerimizle özellikle nitelikli yapıların inşaat işlerinde ana yüklenici olarak her zaman hazır bulunduk ve üstlendiğimiz işlerde müşterilerimizi kaliteyle buluşturduk. İstanbul’un en büyük iş oteli olan Conrad Otel Renovasyonu’nu tamamladığımız bugünlerde yeni projelere başlamak için sabırsızlık duyuyoruz.”



Austrotherm Türkiye Pazarlama Müdürü Doğal İnallı

“Isı yalıtımında ciddi bir bilinçlenme yaşanmakta” “Sektörün birçok diğer oyuncusundan farklı olarak sadece bina dış cephelerinde kullanılan ısı yalıtım malzemesi üretiyoruz; yani uzman olduğumuz ve en iyi bildiğimiz işi yapıyoruz” diyen Austrotherm Türkiye Pazarlama Müdürü Doğal İnallı ile “Yalıtım ve İzolasyon” üzerine

“Yalıtım levhasının kalınlığının artması demek binanın daha az yakıt tüketmesi, ısı yalıtım kabiliyetinin daha yüksek olması ve atmosfere daha az karbon salması demektir...”

bir söyleşi gerçekleştirdik. Isı Yalıtımı noktasında, Türkiye’nin daha kat etmesi gereken yollar olduğu belirten İnallı, sektörün geleceğinden de gayet umutlu… Keyifli okumalar…

68

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Öncelikle şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz? Türkiye pazarına girişi, çalışma sahaları ve şu anda faal olduğu bölgeler hakkında bilgilendirir misiniz? Austrotherm, Avusturya merkezli Schmid – Industrie Holding’e bağlı olarak ısı yalıtım ürünleri alanında faaliyet gösteren Avrupa’nın en önemli inşaat malzemesi üretici gruplarından birisidir. Yaklaşık 60 yıldır yalıtım sektöründe faaliyet göstermekte. Avrupa genelinde toplam 11 ülkede 17 üretim tesisimiz var. Bunların 14’ü EPS, 3’ü ise XPS üretimi yapmakta. Sektörün birçok diğer oyuncusundan farklı olarak sadece bina dış cephelerinde kullanılan yalıtım malzemesi üretiyoruz; yani uzman olduğumuz ve en iyi bildiğimiz işi yapıyoruz diyebiliriz. Avrupa’da kazandığımız yarım asırlık tecrübemizle, özellikle Gri renkli EPS ürünümüzün üretimine odaklanarak bu teknolojiyi Türkiye’de müşterilerimizin ve kullanıcıların hizmetine sunuyoruz. 2003 yılından beri Türkiye’de ticari olarak faaliyetteyiz. Austrotherm olarak Türkiye ve çevre pazarlarına büyük önem veriyoruz. Bu sebeple, Marmara bölgesine hitap eden ve 2008 yılında faaliyete geçen Dilovası fabrikamızdan sonra Ege bölgesinde daha aktif bulunabilmek için

2013 yılında Turgutlu / Manisa fabrikamızı devreye soktuk. Artan talebi karşılayabilmek adına da bu süreçte Dilovası tesisimizde kapasite artırımına gittik. Ayrıca 2014 yılında Kayseri’de de EPS üretimine başladık. Amacımız, kısa sürede Türkiye’deki tesis sayımızı daha da artırıp iş ortaklarımız ile birlikte ülke genelinde kullanıcıları Austrotherm kalitesiyle biran önce buluşturabilmek.

İnşaat sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Sektörle olan karşılıklı etkileşimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Isı Yalıtımı ve Su izolasyonu inşaat sektörü için göz ardı edilemez uygulamalardır ve son 10 yılda bu uygulamaların önemi gittikçe artmıştır. 2000 yılından beri yeni yapılan binaların ısı yalıtımı olmadan binalara yapı ruhsatı, kullanma izni verilmiyor. Bu durum binalarda ısı yalıtım pazarının gelişmesini sağlayan en önemli etkenlerden biridir. Aynı şekilde yeni yapılan binalarda da su yalıtımı yapılması mecburidir. Bu anlamda son yıllarda binalarda su ve ısı yalıtımının önemi ve farkındalığı artarak devam etmektedir. Artık tüketicilerimiz, müteahhitlerimiz, uygulamacılarımız ısı yalıtımı ve su yalı-


Dosya tımı konusunda geçmişe göre çok daha bilinçli hareket etmektedirler. Yeni yapılan binalarda su ve ısı yalıtımının olması tabi ki su ve ısı yalıtım malzemeleri pazarını artıran bir etkiye sahiptir. Ancak esas husus standartları sağlayan, CE belgeli, kalite sistem belgeli yalıtım malzemelerinin kullanılmasını sağlamaktır.

Çalışma prensiplerinizi hangi doğrultuda şekillendiriyorsunuz? Biz Austrotherm Türkiye olarak bayilerimiz vasıtasıyla ürünlerimizi son kullanıcılar ile buluşturmaktayız. Sektörün ve mevzuatın gerektirdiği standartlara sahip bir şekilde ürünlerimizi üretiyoruz. Yine aynı şekilde mevzuatların ön gördüğü şekilde çalışma ortamı oluşturup, faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yani çalışma prensiplerimizi; ülkemizdeki yasal mevzuat, ürünlerin uluslararası standartları ve aynı zamanda çok uluslu bir şirket olarak Austrotherm’in yönetim ve çalışma politikaları şekillendirmektedir. Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için nasıl bir strateji izlenilmeli? Yalıtım Uygulamalarının başarılı olabilmeleri için öncelikle denetimin mükemmel bir şekilde uygulanması lazım. Yapı Malzemeleri yönetmeliğine uygunluğu denetleyen kamu kuruluşlarının haksız rekabete neden olan ürünleri, uygulamaları çok hızlı bir şekilde tespit edip, gerekli düzenlemeleri, yaptırımları anında yerine getirmeleri gerekir ki yalıtım uygulamaları doğru kalitede, doğru ürünle ve doğru işçilikle binalarımızda uygulanabilsin ve son kullanıcıların ürün-uygulama kaynaklı mağduriyeti de oluşmasın. O nedenle öncelikle Denetim Stratejisi olmalı. Sonrasında üreticilere büyük sorumluluk düşmektedir. Marka olan üreticiler ürünlerini uluslararası standartlara uygun bir şekilde üretirken, daha küçük ölçekli, pazarda marka bilinirliği az olan bazı işletmeler ise maalesef standartların dışında ürünler üreterek hem haksız rekabet oluşturuyorlar hem de son kullanıcıların mağdur olmalarına sebep oluyorlar. İşte esas denetimin bu gibi firmalar ve ürün-

lerine yönelik yapılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü büyük üreticiler, markalar; kurumsal sorumlulukları gereği ve aynı zamanda ürünlerine, markalarına kötü imaj oluşturmama adına standartları takip eder ve uygularlar.

Yalıtıma yönelik ürünlerinizin, rakiplerinden farklı özellik ve sahip olduğu standartlardan biraz bahseder misiniz? Ürün grubumuzda Avrupa’da kullanılan, geçerli olan ürün standartlarına sahibiz. Tabi aynı standartlara sektördeki pek çok üretici de sahip. Rakiplerden farklılık konusunda ise en önemli birinci farklılığımız EPS ısı yalıtım levhalarında Avrupa menşeli tek üretici olmamız ve bu ürün grubunda 1953 yılından beri üretim yapıp, Avrupa’da pek çok uygulama tecrübesine sahip olmamızdır. Yani ısı yalıtım levhaları ve binaların dıştan ısı yalıtımında 60 yılın üzerinde bir Avrupa tecrübesine sahibiz. Biliyorsunuzdur, bugün ülkemizdeki bina ısı yalıtımı, özellikle mantolama uygulamaları, Avrupa’da 1980’li yıllardan önce başlamıştır, Austrotherm o yıllarda Avrupa mantolama pazarında lider üreticiler arasına girmiş ve bu pozisyonunu bugün hala korumaktadır. Tabi bu tecrübe bize gerek üretimde, üretim tekniklerinde gerekse marka olarak ciddi avantajlar sağlamaktadır.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Austrotherm’in Avusturya’daki ana fabrikasında İnovasyon Merkezimiz bulunmaktadır ve Avrupa’nın bu ürün grubunda sayılı laboratuvarlarından biridir. Bu merkezde başta EPS ısı yalıtım malzemeleri olmak üzere alternatif pek çok yalıtım ürünü çalışılmakta, biz de Austrotherm Türkiye olarak yeni alternatif yalıtım ürünlerini Türkiye pazarına sokmak için sabırsızlıkla bekliyoruz.

Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye yalıtım pazarı daha doğrusu

Isı Yalıtım pazarı son 15-16 yılda ciddi gelişme göstermiştir. Ben de 16 yıl bu pazarın içinde olan bir sektör oyuncusu olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; ülkemizde bina ısı yalıtımı hakkında çok ciddi bir bilinçlenme ve gelişme yaşanmaktadır. Nihai tüketiciler artık binalarına mantolama yaptırmadan önce ciddi arayışa giriyorlar. 4-5 markadan teklif alıp, kendilerine sunumlar yaptırıp, ürünün özelliklerinden nasıl uygulanacağına kadar uygulamacı firma ve üretici firmayı dinleyerek karar veriyorlar. Oysa 15 sene önce insanlara, apartman yöneticilerine bina ısı yalıtımı nedir, neden önemlidir, neden gereklidir tüm bunları en başta anlatıp, kabul ettirmek ondan sonra ürüne ikna etmek gerekiyordu. Tabi bina ısı yalıtımı pazarında önümüzde daha uzun yol var. Ülkemizde mevcut ve yeni binaların dış duvarlarını ısı yalıtımında ortalama 4,5cm yalıtım levhası kullanılırken, Avrupa’da ortalama kalınlık ise 10cm’in üzerindedir. Sadece bu bilgi bile bize bu pazarın gelişecek olacağını göstermektedir. Çünkü; yalıtım levhasının kalınlığının artması demek binanın daha az yakıt tüketmesi, ısı yalıtım kabiliyetinin daha yüksek olması ve atmosfere daha az karbon salması demektir. Ülkemizde bina duvarlarında uygulanan ısı yalıtım levhası kalınlıklarının ortalamada 10cm’i bulduğunu gördüğümüz zaman mantolama pazarının doygunluk seviyesine yaklaştığını düşünebiliriz. Ancak bu pazar hala büyüme seviyesinde şu an.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Austrotherm olarak, ülkemizde her sene büyüyen ısı yalıtım pazarıyla birlikte gelişen, hatta bu pazardan daha hızlı bir büyüme içinde olan bir yalıtım markasıyız. Şu an 3 EPS üretim tesisinde yalıtım malzemeleri üretmekteyiz, yakın zamanda tesis sayımızı 4’e çıkaracağız. Orta vadede ise 2 tesis daha açarak, Türkiye bina ısı yalıtımı pazarında pozisyonumuzu daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

69




tım sistemleri, spor saha boyaları, yapı kimyasalları gibi ürünleri bulunmaktadır.

İnşaat sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Sektörle olan karşılıklı etkileşimini nasıl değerlendiriyorsunuz ? Ülkemiz gelişen, buna bağlı olarak ihtiyaçları artan bir ülke konumundadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, gelişimin ana eksenini ise kaçınılmaz olarak “inşaat” oluşturmaktadır. 2015 yılı her sektörde olduğu gibi inşaatta da zor bir yıl olmakla beraber Terraco için hedef üzerinde büyüme ile kapanmıştır, siyasi ve ekonomik gelişmeler belirsizlik ortamı yaratsa da önümüzdeki dönem için daha istikrarlı büyümenin gerçekleşeceğini düşünüyoruz.

Çalışma prensiplerinizi hangi doğrultuda şekillendiriyorsunuz? Terraco Türkiye Uluslararası firma olmanın gereklerinden faydalanılarak, her sene yeni ürünleriyle, gerek mimarlara, gerek müteahhitlere, gerekse son kullanıcılara farklı çözümler sunmayı hedeflemiştir. Pazarı takip eden değil, pazarın takip ettiği firma olma yolunda ürün geliştirme konusuna önümüzdeki dönemde daha fazla ağırlık verilecektir. Terraco Türkiye Genel Müdürü Bulut Uzun

İskandinav teknolojisini Türkiye’ye getiriyorlar… “Isı yalıtım sektörü ortaya çıkardığı istihdam ve iş hacminin yanında ülke ekonomisinde ve ülkenin büyümesinde de ilk öncelikli sektör olarak değerlendirilmelidir.” Çevreci ve yenilikçi ürünleri ile yapı malzemeleri sektöründe saygın bir yere sahip olan Terraco’nun Türkiye Genel Müdürü Bulut Uzun ile ‘Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ üzerine konuştuk. “Isı yalıtımı kaliteli malzemenin yanında kaliteli uygulamayı da gerektirir” diyen Bulut, hedeflerinin mimarlara, müteahhitlere ve son kullanıcılara daima farklı çözümler sunmak olduğunu belirtiyor…

72

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Öncelikle şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz? Türkiye pazarına girişi, çalışma sahaları ve şu anda faal olduğu bölgeler hakkında bilgilendirir misiniz? İskandinav teknolojisi ile üretim yapan TERRACO A.Ş. Türk inşaat sektöründeki faaliyetine 1988 yılında Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki üretim tesislerinde başlamıştır. Türkiye ile birlikte Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Vietnam, Kore, UK, Tayland, Rusya, Çin ve Pakistan olmak üzere 11 ülkede 13 ayrı üretim merkezinde üretim yapmakta ve İskandinav teknolojisini bu bölgelerde sektörün hizmetine sunmaktadır. Terraco Group bünyesinde 3.000’i aşkın ürün mevcuttur. Halen Türkiye’de 250 farklı ürün gamına sahip olan Terraco hazırlanan 5 yıllık plan çerçevesinde yeni ürünleri Türk inşaat sektörüne sunma çalışmalarını sürdürmektedir. Terraco Türkiye’nin mevcut ürün gamında iç ve dış boyalar, dış cephe kaplamaları, dekoratif boyalar, ısı yalıtım sistemleri, su yalı-

Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için nasıl bir strateji izlenilmeli? Teknik olarak ısı yalıtımı, farklı sıcaklıktaki iki ortam arasında ısı geçişini azaltmak için uygulanır. Dolayısıyla verimli bir yalıtım sağlamak için kullanılacak malzemenin ve işçiliğin kalitesini sorgulamamız gerekir. Paket sistemler ısı yalıtımı uygulamasında kullanılan; ısı yalıtımı levhası, yapıştırıcı, sıva, file, dübel ve yüzey kaplama malzemeleri gibi tüm malzemeleri bir arada sunar ve bu malzemelerin hepsinin birbiri ile uyumu test


Sektörel edilmiş durumdadır. Sonrasında ise çalışma yapılacak cephede ölçüm yapılıp sistemde mantolama uygulanacak binanın coğrafi ve iklim koşulları değerlendirilmelidir. Yalıtım yapılacak cephelerin mantolama uygulamasında gerekiyorsa garaj, temel vb. gibi yerlerin ayrı mantolama malzemeleri ile yalıtım yapılması ihtimali düşünülmelidir. Binaların genelde daha fazla soğuk alan kuzey cephelerine mantolama yaptırmanın yeterli olacağı şeklinde yanlış bir düşünce var. Binanın tüm cephelerine mantolama yapılmaması halinde mantolama yapılan duvarlardan, yapılmayan duvarlara doğru ısı köprüleri oluşur, yani ısı kaybı gerçekleşir. Ve bu durumda mantolama yapılmayan duvarlarda eskisinden daha fazla rutubet olur, enerji tasarrufu da sağlanamaz. Isı yalıtımı kaliteli malzemenin yanında kaliteli uygulamayıda gerektiren teknik bir konudur. Her sektörde olduğu gibi maalesef bu sektörde de son kullanıcıların yanlış yönlendirildiğini görmekteyiz. Bu konuda firma olarak usta seminerlerimizi sürdürürken bu sektördeki uzman uygulama firmaları ile çalışma prensibimizden ödün vermemekteyiz.

Yalıtıma yönelik ürünlerinizin, rakiplerinden farklı özellik ve sahip olduğu standartlardan biraz bahseder misiniz? Terraco; kuruluşundan bu yana sektöründe ilklerin ve yeniliklerin öncüsü lider firmalar arasında adından övgü ile söz ettirmeyi başarmıştır. Terraco çok geniş ürün yelpazesine sahip uluslararası bir firma ve 120’den fazla ürünü kendi tesislerinde üretme kabiliyetine sahip. Özellikle, akrilik, silikonlu, elastomerik dış cephe kaplama ve boyaları konusunda büyük tecrübeye sahip bir firma. Farklılığımız mermer, ahşap, taş görünümlü spesifik ve birçok kaplama malzemesine alternatif olarak sunduğumuz ürünlerimiz. Dış cephe ısı yalıtım sistemi ecoTHERM ve iç cephe dekorasyon boya ve macunlarımız da tercih edilen ürün gruplarımız arasında.

Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Isı yalıtım sektörü yarattığı istihdam ve iş hacminin yanında ülke ekonomisinde ve ülkenin büyümesinde belki de ilk öncelikli sektör olarak değerlendirilmelidir. Konforlu ve sağlıklı bir yaşam alanı yaratılmasını, enerji kaynaklarının korunmasını, hava kirliliğinin azaltılmasını, binaların korunmasını, ısıtma ve soğutma giderlerinin düşürülmesini sağlamak, optimal bir ısı yalıtımının en önemli avantajlarındandır. Nüfus artış oranı ve kentselleşme oranının artış hızını düşündüğümüzde inşaat sektörünün önümüzdeki 10 yıl içinde lokomotif sektör olma özelliğinin devam edeceğini öngörüyoruz, zaman zaman dalgalanmalar olsa dahi gerek inşaat sektörünün gerekse ısı yalıtım sektörünün büyüyerek gelişeceğine inanıyoruz.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? 2015 yılı dünyada ve ülkemizde zor bir yıl olmakla beraber, firmamız hedeflerinin üzerinde büyüme kaydetmiştir. Terraco gelecek 10 yılda hak ettiği yeri alarak ülkemiz inşaat malzemeleri sektöründe yenilikçi, çevreci ve sürdürülebilir üretim esasıyla öncü rolünü koruyarak geliştirecektir. Yarattığı katma değeri sürdürebilmek adına mevcut yurtdışı müşterilerini korumak ve yeni pazarlar bulmak TERRACO’nun ana ihracat felsefisidir. Hedeflerimiz kalıcı, kaliteli, çevre ve insan sağlığına duyarlı, hem yaratıcı hem yenilikçi ürünler üretmek, çözüm ortaklarımız ve müşterilerimize kesintisiz, kaliteli hizmet ve ürün sunmaktır. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte Türkiye’de yatırımlarımızı arttırarak yüzde 400 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz.

Ar-ge çalışmalarınız sürecinde inovasyon, yenilenebilirlik ve tasarım süreçleriniz nasıl gelişmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? İskandinav teknolojisine sahip çevreci ve çözüm odaklı ürünleri ile hizmet veren firma 2015 yılı içerisinde İrlanda’da yeni AR-GE merkezini faaliyete geçirerek ürün kalite sistemlerini ve yeni ürün geliştirme programlarını genişletmiştir. Önümüzdeki yıllarda gerek iç cephelerde gerekse dış cephe kaplamalarında yeni ürünlerimizi pazara sunmaya hazırlanmaktayız. Türkiye geneline yayılmış 100’ü aşkın çözüm ortağı bayi ile Türk inşaat sektörüne artı değer katan kuruluşlar arasında yer alan markamız önemli projelerde çözüm ortağı olmaya devam ederek gelecekte de sektöründe öncü, yenilikçi, uzman, kaliteli ve duyarlı politikaları ile ülke kalkınmasına hizmet etmeyi hedeflemektedir. Bu kapsamda firma ilk yatırımlarına 2015 yılı içinde başlamıştır. Hazırlanan 5 yıllık gelişim programına göre, firmanın hedeflediği yatırım mevcut kapasiteyi 3 katına çıkarmak olacaktır.

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Bugün için, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Libya, Etiyopya, Kuzey Irak, Güney Afrika, İngiltere, İrlanda’da ana ihracat pazarlarını oluşturmaktayız. Sadece tüketen değil aynı zamanda üreten bir toplum olabilmek ve bu anlamda farklılaşabilmek için, AR-GE yönetimi TERRACO’nun ana stratejisidir. Yeni yatırım planlarımızı gündeme aldık, özellikle fabrikadaki makinelerin iyileştirilmesine yönelik çalışmaları başlattık. Yapılan stratejik planlar doğrultusunda belirlemiş olduğumuz hedeflere güçlü ve emin adımlarla ilerliyoruz.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Değişik cephe kaplama malzemelerine muadil malzemelerini piyasaya sunan Terraco Türkiye’nin mevcut ürün gamında iç ve dış boyalar, dış cephe kaplamaları, dekoratif boyalar, ısı yalıtım sistemleri, su yalıtım sistemleri, spor saha boyaları, yapı kimyasalları gibi ürünlerin yanısıra çatlak köprüleme konusunda yapısal çözüm getiren derz dolgu macunları, elastomerik boyaları ve ahşap, seramik, taş muadili ürünler bulunan Terraco, cephelere alternatif olarak sunulabilecek daha ekonomik, daha kolay uygulanabilen boyalar gibi özel ürünlerini ön plana çıkararak farklılığını sürdürmeyi planlamaktadır. Yapı Malzeme Mayıs 2016

73


Sektörel

Isıdem Yalıtım ürünleri Yeni Kocaeli Stadyumu’nda ISIDEM Yalıtım, Yeni Kocaeli Stadyumu’nda Coolflex markalı elastomerik kauçuk köpüğü ve Flexiduct markalı esnek hava kanalı ürünleriyle yer aldı. ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu

Toplam maliyeti 165 milyon TL’yi bulması beklenen ve 150 bin metrekare üzerine inşa edilen Yeni Kocaeli Stadyumu’nun mekanik tesisat işlerinde, ISIDEM Yalıtım’ın en güncel teknolojiyi kullanarak, LEED sertifikalı tesislerde ürettiği Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü ve Flexiduct markalı esnek hava kanalı ürünleri kullanıldı. 33 bin seyirci kapasitesine, 576 VIP tribüne, 50 adet locaya, 22 adet asansöre, 64 giriş kapısına ve 1700 araçlık otoparka sahip stadın, 2017 yılında faaliyete geçmesi bekleniyor. Ayrıca çevresine 2 bin ağaç dikilecek olan yeni stat, yeşil stadyum olma özelliğiyle de ön plana çıkacak. ISIDEM Yalıtım kurulduğu günden bu yana Türkiye’de ve ihracat yaptığı 40’ı aşkın ülkede önemli projelerde yer alarak, başarılı çalışmalarıyla dikkat çekmeye devam ediyor.

74

Yapı Malzeme Mayıs 2016



“Müşterilerimize yüzlerce sistem çözümü sunabiliyoruz” “Rigips Duvar ve Tavan Sistemleri, yeşil bina sertifikalarında da diğer geleneksel yöntemlere göre çok daha avantajlıdır.”

Günümüzde alçı ve alçı ürünleri denince akla ilk gelen ve bir Saint-Gobain markası olan Rigips Türkiye’nin İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü Faruk Akel ile ‘Alçı Sistemleri’ üzerine konuştuk. Rigips Türkiye’nin organizasyon yapısından başlayarak sektörü, sektördeki son trendleri ve alçı sistemlerindeki yenilikleri ele aldığımız bu keyifli söyleşimizi sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyuyor ve

76

Yapı Malzeme Mayıs 2016

sayın Akel’e cevaplarından ötürü teşekkür ediyoruz...

masından biri konumunda. Yaklaşık 190 bin çalışanı bulunuyor.

Şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz? Ürünleriniz, hedef kitleniz ve hizmet verdiğiniz sektörlerden biraz bahsedebilir misiniz?

Firmanızın kalite politikaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bir Saint-Gobain markası olan Rigips’in Türkiye pazarına girişi 2001 yılında, yerel bir alçı üreticisinin fabrikasını satın almasıyla gerçekleşti. Yapılan iyileştirme ve geliştirme çalışmalarından sonra ulaştığı kalite, Rigips yapı alçılarının hedef kitlesi olan uygulamacıların beğenisini kazandı. Üretim tesisleri Ankara’da olan Rigips Türkiye’nin merkezi de Ankara’da bulunuyor. Firmanın müşterilerinin ve uygulamacılarının ihtiyaçlarını yakından takip etmek ve taleplere daha hızlı cevap verebilmek için Ankara, İstanbul ve İzmir’de bölge satış ofisleri de bulunuyor. Rigips’in bağlı olduğu Saint-Gobain, dünyanın önde gelen ilk 100 endüstriyel fir-

Fabrikalarımızda WCM programı yani Dünya Standartlarında Üretim Programı uygulanmaktadır. Grup şirketlerimizin alçı ürünleri ile ilgili 100 yıllık deneyimleri, 2015 yılında 350. yılını kutlayan Saint-Gobain kalite ve müşteri memnuniyet anlayışı, müşterilerimize en kaliteli ürünleri ve en iyi hizmetleri vermemizi desteklemektedir. Rigips Türkiye, hizmet alanında yalnız Türkiye’de değil, grup şirketlerimiz arasında da ilkleri yaratan bir şirkettir.

Uygulama teknikleriniz ve kullanmış olduğunuz ürünlerinizde, müşterilerinize ne gibi yenilik ve farklılıklar sunuyorsunuz? Sektörümüzde yapı alçıları yıllardır sıradan ürünler olarak kabul edilirdi. Rigips


Dosya Türkiye olarak, İspanyol ARGE ekibimiz ile birlikte geliştirdiğimiz yeni bir makina sıva alçısı ile tüm önyargıları yıkmayı başardık ve pazardaki kanıksanmış anlayışı değiştirecek çok önemli bir adım attık. 2014 yılı sonunda PRF25 adı ile ülkemizin ilk ve tek yeni nesil makine sıva alçısını ürettik. Bu ürün ile standart makine alçılarına kıyasla %25 daha fazla alan kaplıyoruz. Farklı bir deyişle dört torba standart makine alçısı ile yapılan işi, üç torba PRF25 ile yapıyoruz. Aynı tonaj tahdidi ile %25 fazla torba nakledebildiğimiz için, nakliyeden %25 tasarruf sağlıyoruz. Aylarca yaptığımız şantiye uygulamaları ve testleri de PRF25 uygulamacılarının, kolay uygulama sonucunda artan performans nedeniyle işçilikten de %25 tasarruf ettiklerini gösterdi. Alçı levhalarımız ve grup şirketlerimizden ithal ettiğimiz performans levhalarımız ile müşterilerimize yüzlerce sistem çözümü sunabiliyoruz.

Bir projeye başlamadan önce en çok nelere dikkat edersiniz? Rigips Türkiye olarak projelere, tasarım aşamasından itibaren dahil olmaya çalışıyoruz. Mimari projeleri, yangın güvenliği, ısı yalıtımı, ses yalıtımı, akustik düzenleme, darbe dayanımı sağlayan özel sistem çözümlerimiz ile detaylandırıyoruz. Böylece, yaşam alanlarımızın kalitesini, konforunu ve güvenliğini artırmayı hedefliyoruz.

Önümüzdeki dönem için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? İnşaat teknolojisinde hız ve performans kriterleri gittikçe ön plana çıkıyor. Alçı bazlı ürünler ile geliştirilen duvar ve tavan sistemleri, bu konuda en inovatif ve güvenli çözümleri sunuyor. Bu sistemlerin kolay ve hızlı uygulanabilmeleri, test edilmiş ve performansı ölçülebilir / kanıtlanabilir sistemler olmaları gün geçtikçe daha fazla tercih edilmelerine neden oluyor. Sonuç olarak, kapasitemizi artırmayı, yeni yatırımlarla büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz.

Ar-ge çalışmalarınız sürecinde inovasyon, yenilenebilirlik ve tasarım süreçleriniz nasıl gelişmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Rigips’in bağlı olduğu Saint-Gobain, dünyadaki en inovatif 100 şirketten birisidir. Dünyanın en önemli araştırma şirketleri ile işbirliği yapmaktadır. Üniversiteler ve bilim kurumları ile akademik ortaklıkları vardır. 100 iş geliştirme birimi, 7 büyük AR-GE merkezi ve 3700 AR-GE çalışanı ile eko-inovatif çözümler üretmektedir. Öyle ki, bugün dünya genelinde satılan 4 üründen biri, 5 yıl önce yoktu. Saint-Gobain Avrupa’da en fazla patente sahip

100 şirketten birisidir. Sadece 2014 yılında aldığı patent sayısı 350’dir. Rigips Duvar ve Tavan Sistemleri, yeşil bina sertifikalarında da diğer geleneksel yöntemlere göre çok daha avantajlıdır. Enerji ve atmosfer, malzeme ve kaynaklar, iç ortam hava kalitesi, inovasyon gibi kategorilerde onlarca puan kazanmak Rigips sistemleri ile mümkün. Ayrıca beşikten mezara yaşam döngüsü analizi yapılarak belgelenen (Tip III) 8 adet EPD’miz sayesinde bu süreç rakiplerimize göre çok daha pratik. Örneğin LEED v.4 etiketine sahip olabilmek adına “MR Credit: Building Product Disclosure and Optimization – EPD” kategorisinden puan kazanabilmek için en az 5 farklı üreticiden toplamda en az 20 adet EPD’li ürün kullanmak gerekiyor. Rigips, 8 adet EPD’li yerel ürünüyle bu sayının neredeyse yarısını sağladığı için belgelendirme

ve malzeme seçimi sürecinde hem karar vericilerin, hem LEED danışmanlarının hem de yatırımcının işini kolaylaştıran bir çözüm ortağı olarak öne çıkıyor.

Satış sonrası müşterilerinize sunmuş olduğunuz servisler nelerdir? Rigips sistem bileşenlerini bir araya getirerek, farklı performans ihtiyaçlarına cevap verebilen çeşitli duvar ve tavan sistemleri oluşturuyoruz. Böylece mimarlarımızın projelerini, tasarımlarına özel sistem çözümleri ile detaylandırıyoruz. Rakademia isimli mimarlara özel platformumuzla, mimarlarımıza daha yakın olmaya, daha fazla fayda üretmeye çalışıyoruz. REM Rigips Eğitim Merkezi’nde uygulamacılara duvar ve tavan sistemleri konusunda eğitim veriyoruz. Teorik ve uygulaYapı Malzeme Mayıs 2016

77


Dosya malı eğitim sürecinin sonunda, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından onaylı ve TÜRKAK tarafından akredite edilmiş İNTES MYM’nin yetkililerince yapılan sınavlarda başarılı olan katılımcılar Mesleki Yeterlilik Belgesi kazanıyorlar. REM Rigips Eğitim Merkezi’nde aynı zamanda bazı önemli üniversitelerimizin mimarlık fakültelerinin yıllık staj eğitimlerine katkı da veriyoruz. Mimarlık fakültesi öğrencilerine yönelik sitem ve çözüm eğitimleri veriyoruz. Talep eden mimari ofislerde de, mimarlarımıza sistem çözümleri

konusunda eğitimler veriyoruz. RigiTEL Müşteri Destek Merkezimiz ile tüm müşterilerimizin hizmetindeyiz

Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Bir dünya markası olduğumuzun bilinci ile Türkiye inşaat sektörünün gelişimine katkıda bulunmayı bir sosyal sorumluluk olarak görüyoruz. Bu amaçla yürüttüğümüz özel faaliyetlere örnek vermek gerekirse, Rigips Ulusal Alçı Yarışmasından bahsedebiliriz.

Bu yarışmanın amacı yaşam alanlarının iç mekan konforunu yükseltebilmek için, performans kriterleri içeren, yapı alçıları ve alçı levha sistem çözümlerinin çok kaliteli bir şekilde uygulamalarını teşvik etmektir. Misyonumuz 6 farklı kategoride, problem analizi ve problem çözme becerilerini artırmak, iş güvenliği odaklı kaliteli işçiliği sağlamak ve teşvik etmek, sistematik iş planlamasının yapılması ve işin etkili biçimde sunulması konularında uygulamacıları destelemektir.

Faruk Akel Kimdir? 1961 yılında Almanya’da doğan Faruk Akel, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği mezunudur. 1982 yılında Almanya’da staj yaparken, Yönetim Geliştirme Teknikleri ve Pazarlama Yönetimi eğitimleri de aldı. İş hayatına aktif satış elemanı ve sonrasında satış mühendisi olarak başladı. Görev aldığı grup şirketlerde orta ve üst düzey yöneticilik, genel müdürlük ve icra kurulu üyeliği yaptı. Kendi mühendislik şirketini kurdu, bir Alman firması ile birlikte başarılı projelere imza attı. Almanya merkezli uluslararası bir şirketten aldığı teklif üzerine, tekrar profesyonel yöneticilik kariyerine döndü. Üst düzey pazarlama yönetimi, liderlik koçluğu, eğiticinin eğitimi eğitimleri aldı. Üst düzey yöneticiliğin yanı sıra, akademi kurucusu ve yöneticisi, eğitmen, liderlik koçu olarak görev yaptı. The Forton Group’ta gelişmiş düzeyde koçluk eğitimi programını da tamamlayan Faruk Akel, ICF Uluslararası Koçluk Federasyonu üyesi, profesyonel koç ve yönetim danışmanıdır. 2006 yılından bu yana, Saint-Gobain Grubu’na bağlı Rigips Alçı Sanayi’de Türkiye İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü olarak görev yapmaktadır. Almanca ve İngilizce bilmektedir.

78

Yapı Malzeme Mayıs 2016



Dosya

İklimSA’dan zarif tasarımlı yeni Sigma klimalar İklimSA, yaz mevsimi yaklaşırken tüketicileri uygun fırsatlar ve yenilikçi teknolojiler ile buluşturuyor. İklimSA’nın yenilenen Sigma marka klimaları 01 - 31 Mayıs tarihleri arasında lansmana özel fiyatları ile Türkiye genelindeki tüm İklimSA merkezlerinde tüketicileri bekliyor.

80

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Sektördeki tecrübesi ve Sabancı güvencesi ile ürün kalitesine her zaman öncelik veren İklimSA, yaz yaklaşırken, kendi markası olan Sigma duvar ve salon tipi klimaları yenileyerek, birbirinden cazip fiyatlarla tüketicilere sunuyor. 01 - 31 Mayıs tarihleri arasında geçerli olan kampanya kapsamında, A++ yüksek enerji verimliliğine sahip Sigma marka klima satın alan müşteriler, iki ay sonra peşin fiyatına 9 taksit veya 53TL’den başlayan taksit imkânlarına sahip oluyorlar.

SİGMA MARKA DUVAR TİPİ SPLİT KLİMALAR HAYATINIZDA FARK YARATACAK! Sıcak bölgelerde ısıtma modu en yüksek değer olan A+++ enerji seviyesine çıkan Sigma klimalar, G10 inverter teknolojisi

ile yüksek konfor ve maksimum enerji verimliliği sağlıyor. Inverter kompresörleri ile hızlı bir soğutma/ısıtma yaptıktan sonra, istenen konfor koşullarına göre çalışma hızını yavaşlatabilmelerinin yanı sıra ‘’I Feel’’ özelliği ile vücut ısısını algılayarak ortam sıcaklığını ayarlayabiliyor. İç mekânlardaki en uzak bölgelere eşit sıcaklık seviyesi ile ulaşım sağlayabilen Sigma klimalar, toz filtresinin yanı sıra anti bakteriyel ve aktif karbon filtresi sayesinde alerjik özelliğe sahip havada uçuşan maddelerin yapısını bozarak deaktive edebilen yüksek teknolojisiyle dikkat çekiyor. Yenilenen Sigma duvar tipi modeller, birbirinden cazip özellikleri ve İklimSA montaj seti dâhil fiyatlarıyla tüketicilerle buluşacak.



ı r a l n a m a r h a k i l z i g n sarım ve inaları

B

a ur. Bina t görülür ve ğ o s le im ır, biz yınca izimle ısın a yaşamaya başla b , r lı a s le nefe tkisi bin .” “Bina bizim pılan seçimlerin e rak yansır la a o y k a d lu z ın u fors yapım for ve kon n o k a r la bina

82

Yapı Malzeme Mayıs 2016


Dosya Isıtma-Soğutma-Havalandırma sektörünün lider kuruluşlarından olan TROX, halihazırda 3700 personeli ile dünya genelinde hizmet vermekte. 1951 yılında kurulan şirket, 2010 yılından beri ülkemizdeki faaliyetlerine bir Türk şirketi olarak devam ediyor. TROX Türkiye Genel Müdürü Ozan Atasoy ile uzman olduğu konular üzerine konuştuk. Bu röportajdan sonra bizler de, binalar hakkında ‘iyi’ ya da ‘kötü’ derken neleri kastettiğimizi daha iyi anlamış olduk. Keyifli okumalar..

Şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz? Çalışma sahalarınız ve organizasyon yapınız hakkında bilgilendirir misiniz? TROX, iklimlendirme ve havalandırma cihaz ve sistemlerinin geliştirilmesi, imalatı ve satışında liderdir. Beş kıta ve 28 ülkede bağlı şirketlere, 14 üretim tesisine, ithalatçı ve temsilciliklere sahip TROX, 70’i aşkın ülkede faaliyet göstermektedir. 1951’de kurulan ve 3700 personele sahip TROX 2014’de dünya genelinde 455 milyon €’dan fazla ciro elde etmiştir. Türkiye’de ise uzun yıllar lokal distribütörü aracılığı ile Isıtma-Soğutma-Havalandırma sektörüne hizmet veren TROX GRUP, pazarlama faaliyetlerini daha yoğun olarak yürütebilmek amacıyla Türkiye’de yeni bir yapılanma sürecine girmiştir. Bu amaçla yola çıkan TROX GRUP, %100 Alman sermayeli bir Türk

şirketi olarak 2010 yılından bu yana değerli çalışma ortaklarımıza en iyi hizmeti vermektedir. Profesyonel, teknik ve ticari kadrosu ile ismini bir çok referans projesinde göstermiştir. TROX Türkiye yalnızca Türkiye pazarı odaklı olmayıp Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Irak, Afganistan, Libya, , Özbekistan ve Tacikistan gibi ülkelere de hizmet sunmaktadır.

Türkiye iklimlendirme pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Türk iklimlendirme sektörü 4 milyar USD’den fazla ihracat yapan, 300 bin kişinin üzerinde istihdam yaratan ve katma değer üreten bir sektör. İnşaat sektörünün alt grubunda çalışan bir sektör olarak bilgi birikimi çok yoğun bir sektörüz.

İnşaat ve iklimlendirme sektörlerinin gelişim ve işbirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? İnşaat sektörü birçok alt sektörü içinde barındırır. Her bir alt sektör kendi uzmanlıklarını binalara yansıtır. Kuşkusuz hepsi birbirinden bağımsız olarak çok önemlidir. Ancak iklimlendirme sektörü ürünleri bina yapısı içinde statik değil dinamik ürünlerdir. Yani bina bizimle nefes alır, bizimle ısınır, bizimle soğur, bizimle yangın güvenliğini sağlar. Bina tasarım ve yapımında yapılan seçimlerin etkisi bina

yaşamaya başlayınca görülür ve binalara konfor ve konforsuzluk olarak yansır. Bu anlamda insanlara yaşam alanları sunmaya çalışan binaların konforunda en önemli alt sektördür iklimlendirme sektörü. Bu bilinçle tasarımdan binanın kullanım ömrü boyunca tasarımcı, uygulamacı, bina yatırımcı ve kullanıcıları ile ilişkimiz hiç bitmez. Tabi bu ilişki bina tasarımı ve yapımı sırasında ne kadar erken kurulursa o kadar katma değer katabiliyoruz binalara. Özellikle mimari tasarım aşamasında yapacağımız yönlendirmeler binanın ömrü boyunca fayda saplanabilecek enerji verimliliği, konfor gibi bir çok konuda çözüm üretebiliyoruz. Ancak tasarım tamamlandıktan sonra bilgi ve tecrübelerimizi uygulamaya geçirmemiz çoğu zaman mümkün olmuyor.

Uygulama teknikleriniz ve kullanmış olduğunuz ürünlerinizde müşterilerinize ne gibi yenilik ve farklılıklar sunuyorsunuz? TROX Turkey olarak bizim müşterilerimize sunduğumuz en iyi ürün TROX’un 65 yıllık bilgi, birikimi ve tecrübesi ile bunları hayata geçiren üstün Alman kalitesi ile üretilmiş ürün gamımız. TROX özellikle hava tarafında kanal hariç bütün ürün gamını tek kaynaktan sunabilen geniş bir ürün gamına sahip bir firmadır. Bu ürün gamını akıllı ürün ve otomasyon sistemleri ile komple sistem çözümü olarak müşterile-

Yapı Malzeme Mayıs 2016

83


Dosya rimize sunabiliyoruz. Bu anlamda TROX iklimlendirme sistemleri ve çözümleri üretebilen bir firmadır. Bu hizmetlerimizi tasarımdan başlayarak müşterilerimize en yetkin biçimde sunmaya çalışıyoruz.

Bir projeye başlamadan önce en çok nelere dikkat edersiniz? TROX olarak bizim müşterilere sunduğumuz iklimlendirme sistem ve çözümlerinin tek bir amacı var; “İnsanlara daha konforlu yaşam alanları sunabilmek.” Her projeye başlarken bu vizyonla daha iyisini nasıl yapabiliriz diye bakıyoruz. Müşterilerimizin bize ödediği bedelin karşılığını en iyi bu şekilde verebiliyoruz.

Bir kaç örnekle, üstlenmiş olduğunuz projelerinizden biraz bahseder misiniz? TROX dünyada ve Türkiye’de iyi bilinen, Almanya’nın da ihracat markaları kategorisinde ilk 500 içinde yer alan bir firma. Çok güçlü kalite algısı olan bir markaya sahibiz. Doğal olarak da özellikle prestijli projelerde çok sık olarak davet ediliyoruz. Çalışmalarımızı tasarım aşamasında başlatıp, projenin kullanıma geçmesine kadar ki süreçte çok yoğun geçiriyoruz. Özellikle arkamızda hep iyi referanslar bırakarak ilerlemeye çaba gösteriyoruz. Bunun meyvelerini de özellikle son yıllarda toplamaya başladık. Türkiye’nin en gözde projelerinden olan Garanti Bankası Pendik Teknoloji Kampüsü, Zorlu Center, Raffles Otel, Finansbank Levent

84

Yapı Malzeme Mayıs 2016

TROX Türkiye Genel Müdürü Ozan Atasoy Genel Müdürlük Binası, Aselsan Gölbaşı Yerleşkesi, Mercedes Benz Fabrikası, Tüpraş, Hugo Boss Fabrikası, Koç Üniversitesi Hastanesi, Acıbadem Hastaneler Grubu, Rönesans Tower, Levent Özdilek AVM, Wyndham Otelleri, Hilton Otelleri, İMKB İşlem Salonu gibi bir çok projede tercih edildik.

Önümüzdeki dönem için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Önümüzdeki dönemde Türkiye ve bize bağlı olan coğrafyadaki pazarlarda özellikle yeni

X-CUBE klima santrallarımız ve akıllı ürün ve sistemlerimiz ile büyümek istiyoruz. Bunu gerçekleştirecek, teknolojimiz, ürün gamımız ve kadromuz mevcut.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Türkiye inşaat sektörü en az önümüzdeki 10 yıl boyunca büyümeye devam edecek. Türkiye ve çevresindeki coğrafyanın bu anlamda potansiyeli çok yüksek. TROX Turkey olarak biz de bu pazarda yerimizi güçlü olarak aldık. Bundan sonrada büyümemizi devam ettireceğiz.



Dosya / Makale

Prof.Dr. Filiz KARAOSMANOĞLU İTÜ Öğretim Üyesi Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkan Yardımcısı

İklimlendirme, Enerji ve Karbon Yönetimi İklimlendirme karbon ayak izinin yüksek olması, iklimlendirme ile sağlanan konforun yerküremiz için ciddi bir bedeli olmasına, iklim değişikliğine neden olur. Bu bedelin en büyük nedeni enerji tüketimidir. Çünkü bina enerji yönetiminin temel öğesi iklimlendirme olup, enerji tüketiminin yaklaşık %80’i ısıtma ve soğutma için kullanılmaktadır. Bu nedenle yeşil bina sertifikasyonunda binada enerji kullanımı, iklimlendirme için enerji tüketimi önem kazanır. Konuya iki açıdan bakmak gerekir. İklimlendirme sistemini seçerken “Mevcut En İyi Teknoloji (MET)” seçimi önemli olup, enerji verimli ekipmanlar tercih edilmelidir. Tesisat teknolojisi, enerji verimli cihazlar önemlidir. Düşük enerji tüketimi, daha az sera gazı salımı dolayısıyla düşük karbon ayak izi demektir. Bu bağlamda klima teknolojisi gelişimi, otomasyon kullanımı ve akıllı sistemlere geçiş binada karbon yönetimi için kritik bir konum kazanır. İklimlendirme sisteminin destekleyici gücü de yalıtımdan gelir. Sistemin bakımı ve

86

Yapı Malzeme Mayıs 2016

iyileştirilmesi ile başarı artar. İklim sisteminde kullanılan katı-sıvı-gaz yakıtı ile elektrik-ısı-soğuk kaynakları açısından konuya ikinci bir bakış yapmak gerekir. Yakıt tipi ile elektriğin kaynağına göre binanın farklı karbon ayak izleri olur. Rüzgar, güneş, biyokütle, su kökenli yeşil elektrik kullanımı yarar sağlar. Binanın kendi elektriğini lisanssız üretmesi, otel, kışla, hastane, havaalanı, toplu konutlar gibi büyük tesislerde birlikte elektrik, ısı ve/veya buhar üretimi (kojenerasyon) ile elektrik, ısı, soğuk ve/veya buhar üretimi (trijenerasyon) uygulamaları da iklimlendirmenin daha düşük karbonlu olmasını sağlar. Bina yönetilirken giderek daha düşük karbon ayak izli olması hedeflenmektedir. Çünkü sera gazı salımının yaklaşık üçte biri bina kökenlidir. Dünyada karbon ayak izsiz binalar için belli bir ilgi olup, karbon nötr örnek binalar da bulunmaktadır. Binasının enerjisini verimli ve temiz kaynaklı yöneten, mükemmel karbon yönetimini de başarır. Binalarda kiralama ve

satış işlemlerinde giderek düşük karbon ayak izi talep edilecektir. Dünyamız “Yeni Bir İklim Rejimi İçin” yol almaktadır. Paris Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı Anlaşması, 22 Nisan 2016 günü, Dünya Günü’nde, Newyork’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde imza edilmeye başlandı ve ülkeler sera gazı salımına dur dediler. Sera gazı azaltımı, düşük karbon ekonomisinde ilerleme konusunda toplumda farkındalık uyandırma ve başarılı kişi ve kuruluşların marifetlerini iltifata tabi tutma amacı ile SÜT-D “Düşük Karbon Kahramanı Ödülü” vermektedir. Bu yıl ödül başvurularında ve kazananlar da enerji öne çıktı. Atıktan enerji üretiminde sürdürülebilir atık yönetimi karbon azaltımı başarıları ile İzaydaş, Körfez Enerji, Hexagon Katı Atık Yönetimi firmaları Düşük Karbon Kahramanı olurken, DB Tarımsal Enerji tarladan egzoza biyodizel üretimi, Borusan EnBW Enerji Balabanlı Rüzgar Enerji Santrali, Türk Hava Yolları yakıt tasarrufu azaltımı projeleriyle Düşük Karbon Kahramanı ilan edildiler. “Sıfır Karbon Ayak İzi Ormanları Projesi” ile başardıkları karbon yönetimi teknik ve sosyal çıktıları Zorlu Enerji Grubu’nu Düşük Karbon Kahramanı yaptı. Akçansa, klinker üretim hattı baca gazından mikroalg üretiminde karbondioksit tutulması, Esan Eczacıbaşı sıfır karbon salım hedefli maden stok sahası yönetimi, Enat Endüstriyel Ağaç, hızlı büyüyen ağaçlı yeni ormanlarla karbon yutak alanları kazandırılması çalışmaları ile ödüllendirildi. Dow Türkiye, mevcutlara göre küresel ısınma potansiyeli düşük, yeni nesil, geri dönüşebilir membran ürünü ile Green Chemicals ise çevre dostu atık su arıtımı kimyasalı ile Düşük Karbon Kahramanı ödüllerini aldılar. “İklim Değişikliği Eylem Planı ve Uygulamaları” ile Garanti Bankası, “Karbon- Nötr Bankacılık” projesi ile Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ödüle layık bulundular. Yerli şirketler yanı sıra Almanya’dan Bonn İklim Projesi ile başvuran Uluslararası Temiz Enerji Ortaklık Vakfı İklim Teknolojisi Merkezi, Biyokütle Enerjisi Kullanımı ile Sera Gazı Azaltımı Projesi ile ABD’deki Rutgers EcoComplex, Karbon Tutma ve Depolama konulu çalışmasıyla İngiltere’deki Coventry Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Seyed Shariatipour Düşük Karbon Kahramanı ödülünün sahibi oldular. SÜT-D bu yıl bir kişi ve sivil toplum örgütünü kendi izleme ve değerlendirmesi ile Düşük Karbon Kahramanı olarak belirledi. Türkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derneği (TÜRKOTED) Onursal Başkanı Özkan Ağış ve TÜRKOTED, 1998’dan bu yana, aynı anda elektrik, ısı ve/veya buhar üretimi (kojenerasyon) için uğraş verirlerken, enerji üretimde karbon azaltımı konusunun önemi ve bilinirliği için yaptıkları çalışmalarla Düşük Karbon Kahramanı ilan edildiler.


Dosya

Şirketler iklim borçlarını ödemeye hazırlanıyor Yeryüzünün giderek ısınması tüm planları değiştirdi. Şimdi tüm taraflar iklim borçlarını ödemeye hazırlanıyor. 3’ncü Karbon Zirvesi’nde ekonominin nasıl düşük karbonla ilerleyebileceği tartışıldı. Çevrenin ekonomi üzerindeki etkileri her geçen gün artıyor. Ekonomiyi yönetmenin yolu karbonu yönetmekten geçiyor. Şirketlerden bireylere herkes iklime karşı borcunu ödemek zorunda. Paris İklim Değişim Konferansı’ndan çıkan sonuçlar da gösteriyor ki tüm ülkelerin dünyanın ısınmasını engellemek için sera gazı salınımlarını 2050 yılına kadar dengelemesi gerekiyor. İstanbul’da 3’ncüsü düzenlenen Karbon Zirvesi’nde, Türkiye’nin bu süreci nasıl yöneteceği tartışılmaya başlandı. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ev sahipliğinde, Uluslararası Emisyon Ticareti Derneği (IETA), İTÜ Arı Teknokent ve İTÜNOVA TTO desteğiyle düzenlenen 3. Karbon Zirvesi 14 Nisan 2016’da başladı. Zirve’de Türkiye’nin bugünü ve geleceği için öneriler sıralandı.

nın etkileri çok daha ciddi bir konuma geldiğine dikkat çekti. Karaca, geleceği iklim araştırmaları ve yeşil iş alanları şekillendirecek diyerek geçmişte toplumların iklim nedeniyle göç ettiğini ancak günümüzde iklim mültecisi olmamak için doğaya adapte olmamız gerektiğini ifade etti.

önem taşıdığını ve bu süreçte iş dünyasına büyük görevler düştüğünü ifade etti.

METROBÜS SAYESİNDE 623 TON SERA GAZINI AZALTTIK

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRMELİYİZ

Sürdürebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkan Yardımcısı ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “İklim değişikliğiyle mücadele için kişi ve kurumlar sürdürülebilir yaşam kültürüyle ilerleyebilir” dedi. Prof. Dr. Karaosmanoğlu, herkesin dünyanın ısınmaması ve iklim anormalliklerinin yaşanmaması için üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.

FİNANS TEMİZ ENERJİYE AKTARILMALI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Nihat Macit ise konuşmasında çevresel sorunların dünyayı tehdit edecek boyutlara ulaştığını ifade ederek Türkiye’nin de bu konuda adım atmak üzere Paris İklim Zirvesi’nde yüzde 21 sera gazı emisyonunu azaltmayı taahhüt ettiğine dikkat çekti. Nihat Macit, İstanbul’u her yıl toplu taşımayla daha çevreci bir şehre dönüştürdüklerini belirterek metrobüs sayesinde günde 623 ton emisyon salınımını azalttıklarını açıkladı. Macit, bu yıl İstanbul’da kuracakları tesis sayesinde 1 milyon ton atıktan enerji üretebileceklerini de sözlerine ekledi.

KARBON VERGİSİ VE KARBON TİCARETİ YOLDA

İKLİM MÜLTECİSİ OLMAMALIYIZ

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca açılış konuşmasında, iklim değişikliği denilince akla ilk kuraklık, sel, çölleşme geliyor oysaki günümüzde küresel ısınma-

3’ncü İstanbul Karbon Zirvesi Başkanı Siddharth Yadav, Paris’te düzenlenen 21’nci İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda alınan kararların ardından ülkelerin taahhütlerini yerine getirebilmesi için hükümetlerin ve tüm finans kuruluşlarının iş birliği içinde olması gerektiğini açıkladı. Yadav, finansın artık temiz kaynaklı enerji üretimine aktarılmasının iklim değişikliği ile mücadelede büyük

Uluslararası Emisyon Ticareti Derneği’nden Sarah Deblock ise konuşmasında şirketlerin emisyon azaltımının son derece önemli olduğuna vurgu yaptı. Deblock, sera gazı azaltımı için şirketlerin iki ana konuya odaklandığını söyleterek bunlardan birinin karbon ticareti olduğunu ve bu konuda Amerika, Çin ve Avrupa’da çalışmalar yapıldığını söyledi. Deblock, karbon vergisi uygulamasının da Afrika’da hayata geçirildiğini açıkladı. Yapı Malzeme Mayıs 2016

87


“Enerji verimliliği yüksek, kaliteli ürünler ve sistemler sunuyoruz” run ile uzmanı oldukları ‘Isıtma ve Soğutma Sistemleri’ konusunu ele aldı. Keyifli okumalar…

“Türkiye’de gerçekleştirilen sertifikalı, yüksek kaliteli binaların birçoğunun iklimlendirme ve yenilenebilir enerji sistemlerinde Form imzası vardır.”

Her tür binanın, fabrikaların ve alışveriş merkezlerinin cihaz teminini sağyalayarak, kurulum ve bakım faaliyetlerini gerçekleştiren ‘Form’, kurulduğu günden bugüne istikrarın verimlilik bilincinden geçtiğine inanıyor… Bizler de bu sayımızda Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Ko-

88

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz? Çalışma sahalarınız ve organizasyon yapınız hakkında bilgilendirir misiniz? 1965 yılında kurularak faaliyetlerine başlayan Form Şirketler Grubu, VRF klimaları, Merkezi iklimlendirme ve Yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteriyor. 2015 içerisinde 50. yılımızı kutladık ve Türkiye’de sektörde en uzun süredir faaliyet gösteren ikinci firmayız. Grup olarak 200’e yakın çalışanımızla İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve Antalya Bölge müdürlüklerimizle tüm Türkiye’de “İklimlendirme ve Yenilenebilir Enerji” alanında yaşam ve imalat kalitesini arttıracak cihazların üretimi, satış ve ithalatı ile bakım faaliyetlerini de sürdürüyoruz. Form Şirketler Grubu olarak Form Endüstri Ürünleri, Form VRF Sistemleri, Form Endüstri Tesisleri Sanayi ve Form Solar olmak üzere toplam 4 ana kolda

hizmet veriyoruz. İsveç Munters firması ile de Türkiye’de imalat ve satış yapan Munters-Form firması ortaklığımız devam ediyor. Üretim konusunda İzmir Pancar Organize sanayi bölgesinde yer alan fabrikamızda Fesklima evaporatif soğutma üniteleri, Sunvia doğal aydınlatma sistemleri, doğal havalandırma kapakları üretimi gerçekleştiriyoruz. Munters firmamızın Gebze Organize bölgesindeki fabrikasında ise soğutma petekleri, havalandırma fanı, damla tutucular ve nemlendirici üniteler (soğutucular) imalatı gerçekleştiriyoruz.

Türkiye iklimlendirme pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye de gelişen ekonomi ve yeni bina inşası ile konfor anlayışı ve iklimlendirme kullanımı da hızlı bir şekilde artmakta. Küresel ısınma da tüm Dünya da insanların daha çok klima kullanmasına sebep oluyor. Bu kapsamda, Türkiye İklimlendirme Sektörü hem hızla gelişen


Dosya iç pazar talebini karşılamada, hem de küresel rekabetin yoğun olduğu uluslararası pazarlara artan ihracatı ile Türkiye ekonomisinin önemli bir oyuncusu durumunda. Eğer doğru stratejiler ile ilerlenirse, İklimlendirme Sektörünün Türkiye’de hızla artan iç talebinin karşılanmasında ve ihracat hacminin artırılmasında ciddi katkılar sağlayacağı inancındayım.

İnşaat ve iklimlendirme sektörlerinin gelişim ve işbirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? İnşaat sektörünün gelişimi doğrudan iklimlendirme sektörünün hızlı gelişimini de sağlıyor. Yeni ya da yenilenen binalarda, otellerde, AVM’lerde, havalimanlarında, aklınıza gelebilecek her yerde iklimlendirme uygulamasına ihtiyaç var. Özellikle son yıllarda yapılan inşaat projelerinde çevreye daha duyarlı sistemlerin seçilerek karbon salınımının azaltılmaya çalışılması, küresel ısınmayla indirilmesi konuları da öncelikle enerji verimli, yüksek katma değerli ve inovatif ürünlerin satışlarını tetikliyor. Artık merkezi sistemler özellikle yeni projelerde önemli konfor şartlarından biri olarak algılanıyor. Dolayısıyla inşaat yatırımları iklimlendirme sektörünü de yakından ilgilendiriyor ve tamamlayıcı olduğu için işbirliği de gün geçtikçe kuvvetleniyor.

Enerji verimliliği ve tasarrufu hakkında neler söylemek istersiniz? Firmamızın ürün gamı içerisinde bulunan tüm ürünlerimizin ortak noktası enerjiyi minimum tüketen, sertifikalı ve dünyada yıllardır kullanılan uzun ömürlü sistemler olmasıdır. Bu bakımdan çevre dostu olmakla birlikte yatırımcı dostu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Form olarak halen Türkiye’de gerçek Yeşil Bina projelerine önemli derecede

Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun desteğimiz bulunuyor. Antalya Terracity AVM projesi tamamen yer altı suları kullanılarak, ısı pompası sisteminin kullanıldığı Türkiye’deki en büyük projedir. Antalya’da deniz suyunun kullanılarak ısıtma-soğutma yapıldığı otellerin büyük çoğunluğunun uygulaması bize ait. İstanbul’daki toprak kaynaklı ısı pompası uygulamaları gibi çok değişik sistemler ile de çalışma imkanımız ve deneyimimiz var. Bundan dolayı da birçok otel tarafın-

dan da özellikle yatırımcıların enerji verimli bir otel yapmaya çalıştıkları projelerde büyük oranda tercih ediliyoruz. Kısacası şu ana kadar Türkiye’de gerçekleştirilen sertifikalı, yüksek kaliteli binaların birçoğunun iklimlendirme ve yenilenebilir enerji sistemlerinde Form imzası vardır. Son dönemde yaptığımız önemli projelerden Expo Kule Antalya, Ankara Hızlı Tren Garı, Park Dedeman Levent Otel, HABOM, Promesa Kule-Şekerbank,

Yapı Malzeme Mayıs 2016

89


Dosya olarak güneşten elektrik elde eden Fotovoltaik sistemlerin projelendirme ve anahtar teslim kurulumunu sağlıyoruz. Yabancı ortaklığımız olan Munters-Form firması olarak ta, kimyasal nem alma ve data center soğutma sistemleri temin etmekteyiz. Yakın zamanda lansmanını gerçekleştirdiğimiz Mitsubishi Heavy VRF Klima KXZ serisi, Lennox Energy serisi paket klima ve DECSA CTI Sertifikalı Soğutma Kulesi, sektörde yenilikçi olan ürünlerimizden. Müşterilerimize gerçekten enerji verimliliği yüksek, kaliteli ürün ve sistemler sunduğumuz söyleyebilirim.

Önümüzdeki dönem için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda, yeni proje/yatırımlarınız olacak mı?

Gen İlaç, Akasya AVM vb. daha birçok projemiz mevcut.

Uygulama teknikleriniz ve kullanmış olduğunuz ürünlerinizde müşterilerinize ne gibi yenilik ve farklılıklar sunuyorsunuz? Global bazda yüksek kaliteli ürünleri ve verimlilik değerleriyle kendini kanıtlamış 10’dan fazla distribütörü olduğumuz firma var. Çalışacağımız markaları seçerken birbirinden farklı ürünlerde imalat yapıyor olmalarına dikkat ediyoruz. Ürünlerimiz bu şekilde genellikle birbiri ile çakışmıyor. Bu bağlamda müşterilerimize gerçekten enerji verimliliği yüksek, kaliteli ürün ve sistemler sunuyoruz. Firma olarak klima faaliyetlerinde her boyuttaki bina için Merkezi Klima sistemleri ve VRF klima cihazlarını temin ediyoruz.

90

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Aynı zamanda satış sonrası servis hizmetlerini de gerçekleştiriyoruz. Merkezi klimalar konusunda dünya markası olan birçok firmayla çalışıyoruz. Distribütörü olduğumuz Lennox, dünyada paket klima konusunda en fazla tanınan firmalardan biri. Climate Master ise ısı pompası cihazlarında çok büyük bir firma. Decsa firmasının soğutma kulelerini, Clivet ve Dunham-Bush firmasının ise her kapasitede soğutma grubu cihazların satışını yapmaktayız. VRF klima sistemleri konusunda ise Mitsubishi Heavy Industries firmasının Türkiye’deki tek yetkili distribütörü olarak ürün satış ve satış sonrası hizmetlerini gerçekleştiriyoruz. Yerli imalat olarak Günışığı aydınlatma ürünleri, Doğal havalandırma ve duman tahliye üniteleri ve Evaporatif soğutucular imal ediyoruz. Ayrıca Form Solar

Yeni yatırımlar için yerli ve yabancı firmalar ile görüşmelerimiz devam ediyor. Yabancı bir firma ortaklığı ile hem Türkiye pazarına hem de yurt dışı pazarlara hitap edebilecek, yurt dışında AR-GE’si geliştirilen ürünlerin imalatını yapmak istiyoruz. Ayrıca yurt içinde de organik büyüme konusunda fırsatlar arıyoruz. Özellikle klima santral imalatında yerli bir firma ile ortaklık ya da satın alma konusunda düşüncelerimiz var. Temiz enerji tarafında ise Form Şirketler Grubu’nun İzmir Pancar Organize Sanayi Bölgesi’nde konumlanan fabrikasının çatısına, 500 kW kurulu gücünde bir tesis yatırımı planladık. Şubat 2016’da bağlantı iznini almış ve yapım sürecini başlatmış bulunuyoruz. Bu tesis şebekeye enerji satmak amacıyla kurulmuş olacak ve enerji yatırımcısı kimliğine bu şekilde geçeceğiz. İlk projemizi hayata geçirdikten sonra başka projeleri de gündeme almayı hedefliyoruz. Bu projenin organize sanayi bölgesi içerisinde örnek teşkil edeceğini düşünüyoruz.



Sektörel

Bosch Güvenlik Sistemleri Türkiye’de büyüyecek Bosch Güvenlik Sistemleri, bu yıl beşincisini gerçekleştirdiği ‘Güçlü İş Ortakları’

Bosch Güvenlik Sistemleri’nin 5. Güçlü İş Ortakları Buluşması yapıldı. Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel, “Türkiye Ofisi olarak çift haneli büyümeyi sürdürerek, önümüzdeki 5 yıl içinde ciroyu 3 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye’de ve yurt dışında başarılı iş ortaklarımızla birlikte iddialıyız” dedi. etkinliğinde, Türkiye, Türkmenistan ve Azerbaycan’daki iş ortaklarıyla bir araya geldi. Polat Renaissance Bosphorus Hotel’de gerçekleşen buluşmada, 2015 yılı finansal verileri ile 2016 strateji ve hedefleri iş ortaklarıyla paylaşıldı. Ayrıca

92

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Bosch Güvenlik Sistemleri’nin organizasyonel yapısındaki değişiklikler ve yeni süreçler ele alındı. Etkinlikte, 2016 yılı içinde pazara sunulacak yeni ürünler ve güvenlik sistemleri stratejisine yön veren dinamikler hakkında bilgi verilirken, 2015 yılının en başarılı iş ortakları da ödüllendirildi.

Frenkel: “Güçlü iş ortaklarımızın desteğiyle 2016 yılında da başarılı olacağız” Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel, ‘Güçlü İş Ortakları’ etkinliğinin açılışında büyük ilgi toplayan bir sunum yaptı. ‘Dünden Bugüne Bosch Güvenlik Sistemleri’ temasıyla bütün iş ortaklarıyla ilişkilerinin başladıkları zamana dönen Frenkel, iş ortaklarını kronolojik olarak sahneye alarak, bir zaman tüneli içinde birlikte geldikleri noktayı gösterdi. Bu etkileyici uygulama, katılımcılardan beğeni topladı. Bosch Güvenlik Sistemleri Türkiye Ofisi olarak çift haneli büyümeyi sürdürerek, önümüzdeki 5 yıl içinde ciroyu 3 katına çıkarmayı hedeflediklerini vurgulayan İlke Frenkel, “Konut talebi, artan kentsel dönüşüm projeleri, doğrudan yabancı yatırımlardaki artış beklentisi, yenilenebilir enerji alanında yapılması planlanan altyapı yatırımları ve büyük enerji nakil pro-

jelerinin Türkiye’den geçmesi, Türkiye’de başta konut inşaatları olmak üzere, konut dışı ve altyapı inşaatlarındaki büyümeyi de destekliyor. Ayrıca, gayrimenkul yatırım ortaklıklarının sayısında görülen artış, finansmanı güç büyük projelerin gerçekleşmesinin de önünü açıyor. Türkiye güvenlik sistemleri sektörünün de bu konjonktürden dolaylı olarak etkilenerek, büyüme trendini sürdüreceğini öngörüyoruz. Ayrıca harcanabilir gelir seviyesinin yükselmesi, deprem ve enerji verimliliği konusunda alınacak önlemler ve halkın bilinç seviyesinin giderek artmasıyla küçük ve orta çaplı projelerde de artış yaşanacaktır ve bu da güvenlik sistemleri sektörünün büyümesinde rol oynayacaktır” şeklinde konuştu. İlke Frenkel, Türk müteahhitlerinin yurt dışındaki faaliyetlerine paralel olarak, Türk sistem entegratörlerinin de yurt dışında daha fazla proje üstlenmeye başladıklarını dile getirerek, “Firmalarımız, konularındaki deneyimleri, yetkinlikleri ve verdikleri hizmet kalitesiyle daha fazla tercih edilmeye başladı. Şu anda birçok iş ortağımız Türkiye’nin yanı sıra Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere birçok ülkede ofis açarak, o ülkede doğrudan hizmet veriyor. Bu da Bosch Güvenlik Sistemleri yönetiminin Türkiye’deki iş ortaklarımıza bakışını, olumlu yönde etkiledi” dedi.


Dosya

Bosch Termoteknik, geri kazanımlarla ileriye yürüyor Bosch Termoteknik, ticari soğutma alanındaki yüksek teknolojisini pazara yeni sunduğu Değişken Soğutucu Akışkan Debili (VRF) Sistemleri ile gözler önüne seriyor.

VRF sistemler, tek bir dış üniteye veya dış ünite grubuna tek bir bakır boru hattıyla bağlanabilen çok sayıda iç ünite sayesinde; tüm bağımsız mekanlarda ısıtma, soğutma ve havalandırma yaparak istenilen iç ortam koşullarını sorunsuz sağlayan üstün bir klima teknolojisi olarak öne çıkıyor. Son yıllarda enerji tasarrufu, konfor, işletme maliyetleri ve hassas kontrol gibi konuların giderek önem kazanmasıyla HVAC sektöründe kendine ciddi bir yer edinen VRF sistemler; modüler ve kompakt yapıları, esnek sistem dizayn imkanıyla oteller, havaalanları, hastaneler, alışveriş merkezleri, ofis binaları, rezidanslar gibi yüksek kapasite ihtiyacı olan ticari binalardan tek bir villaya kadar tüm yapılarda uygulama imkanı sunuyor.

çıkan Heat Pump sistemlerde, 8 ila 72 HP arasındaki geniş kapasite aralığı, 4 dış üniteye kadar modüler kombinasyon imkanı, yüzde 50 ila yüzde 130 oranı arasındaki iç ünite kombinasyon oranı, gelişmiş 5 kademeli yağ kontrol sistemiyle dayanıklı ve uzun ömürlü sistem işletimi

ISI GERİ KAZANIMLI HAVALANDIRMA CİHAZLARI (HRV)

ENERJİ TÜKETİMİ DÜŞÜYOR, VERİM YÜKSELİYOR VRF sistemlerde hassas elektronik ve soğutucu akışkan kontrolü; yeni nesil soğutucu akışkan ve yeni nesil inverter kompresör teknolojileri sayesinde, enerji tüketimini oldukça düşük seviyelere indirerek yüksek verim değerlerine ulaşıyor. Bosch’un VRF sistemler ürün gamında; Heat Pump (2 borulu) SDCI ve DCI serisi, Heat Recovery (3 borulu) RDCI serisi, Heat Pump Mini VRF MDCI serisi dış üniteler, farklı iç mekan tasarımlarına uygun kaset, kanal, yer/tavan ve duvar tipi iç üniteler, ısı geri kazanımlı havalandırma cihazları, bireysel ve merkezi kumanda sistemleri bulunuyor.

HEM ISITMA HEM SOĞUTMA İÇİN! SDCI ve DCI Serisi - Heat Pump Dış Üniteler, ısıtma veya soğutma amaçlı kullanılabiliyor. Inverter DC kompresörler sayesinde yüksek verim özelliğiyle öne

arasında ısı transferi yapılarak daha yüksek verim değerlerine ulaşılıyor ve yıllık enerji tüketimi azaltılıyor. Bu sistemler 8 ila 64 HP arasında geniş kapasite aralığına sahip bulunuyor. 4 dış üniteye kadar modüler kombinasyon imkanı veriyor. Daha düşük ses seviyesi, 3 kademeli gece sessiz modu ile 15 dB(A)’e kadar dış ünite ses seviyesi düşümü, yüksek borulama mesafeleri, çoklu kombinasyonda sıralı çalışma sayesinde kompresör çalışma ömrünü eşitleme imkanı gibi özellikleriyle öne çıkıyor.

sağlarken, tek bir sisteme 64 adede kadar iç ünite bağlanabiliyor. MDCI Serisi – Heat Pump Mini VRF Dış Üniteler ise tek bir sisteme 12 adede kadar iç ünite bağlanabiliyor. Kompakt boyutları sayesinde minimum montaj alanına ihtiyaç duyan dış üniteler, soğutma modunda -15 ila +48; ısıtma modunda ise -15 ila +27’lik geniş çalışma sıcaklık aralığına sahip bulunuyor. RDCI Serisi – Heat Recovery Dış Üniteler, aynı anda hem ısıtma hem de soğutma amaçlı kullanıma imkan veriyor. Gelişmiş 3 borulu sistem sayesinde iç üniteler

Yaşam mahallerinde soğutma ve ısıtma sezonluk ihtiyaçken, yılın her döneminde havalandırma ve taze hava ihtiyacı söz konusudur. Dolayısıyla taze havanın ya iç ünitelere direkt olarak alınması ya da ısı geri kazanımlı havalandırma cihazlarıyla dışarı atılan egzoz havasının üzerindeki soğutma ve ısıtma etkisinin taze havaya transferinin sağlanması gerekir. Bosch VRF sistem tasarımında, taze hava alınamayan iç ünitelerin seçilmesi durumunda; HRV cihazlarının kullanılması sayesinde mekanların ihtiyaç duyduğu havalandırma sağlanırken aynı zamanda da büyük oranda enerji tasarrufu ve atık enerjinin geri kazanımı mümkün olabilmektedir. Bosch’un ürün gamında, ihtiyaca bağlı olarak 200 – 2.000 m3/h kapasite aralığında ısı geri kazanımlı havalandırma cihazları bulunmaktadır. Cihazlar, 5 farklı çalışma modu, geniş çalışma aralığı (-7~43 oC KT, ≤ %80 bağıl nem), hem gizli hem de duyulur ısı transferine imkan sağlayan kağıt eşanjör, her bir HRV cihazını kablolu kumanda ile (WRC-V) kontrol edebilme, iç ünite gibi merkezi kumandaya (CC-TS) bağlayabilme imkanıyla öne çıkıyor. Yapı Malzeme Mayıs 2016

93


Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hırant Kalataş

“Sektör daha inovatif ve daha teknolojik ürünlere odaklanıyor” “ArGe merkezimizde başlattığımız teşvik uygulamaları kapsamında, merkezde geliştirilen ürünlerden patent alınması durumunda, ilgili kişi ya da ekibe ödül veriyoruz. Ayrıca bir makale yazılıp ilgili mecralarda yayınlanması durumunda, yine ilgili kişiyi ya da ekibi ödüllendiriyoruz.”

94

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Isıtma, soğutma havalandırma, su arıtma ve basınçlandırma alanlarında faaliyet göstermek üzere 1954 yılında kurulan ‘Alarko’ kendi alanında dünyanın lider kuruluşu olan ‘Carrier’ firması ile 1998 yılında ortaklığa girerek ‘Alarko Carrier’ ismini aldı. Teknolojisini sürekli yenileyerek dış pazarlara erişimini ve rekabet gücünü artıran Alarko Carrrier’ın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hırant Kalataş ile ‘Isıtma ve Soğutma Sistemleri’ üzerine konuştuk. Sonuç odaklı bir sistematik üzerine kurulu olan organizasyon yapısı ve yüksek motivasyonlu çalışanları ile sektörün duayenlerinden olan Alarko Carrier hakkında bizler de pek çok şey öğrendik.. Keyifli okumalar…

Şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz? Çalışma sahalarınız ve organizasyon yapınız hakkında bilgilendirir misiniz? Alarko Carrier olarak ısıtma, soğutma, su basınçlandırma ve otomasyon sistemlerinin önemli üreticileri ve uygulayıcıları arasında yer alıyoruz. Isıtma alanında gaz yakıtlı konvansiyonel ve yoğuşmalı kombiler, panel radyatör ve gaz brülörleri üretirken, sirkülasyon pompalarıyla sanayi, turizm ve tarımsal sulama alanlarında yaygın kullanılan dalgıç pompaların üretimine devam ediyoruz. Soğutma alanındaysa klima santralları ve çatı tipi klimaların üretimini yapıyoruz. Şirket olarak, tüketiciyi her zaman en gelişmiş ve yüksek verimli ürünlerle


Dosya buluşturmaya özen gösteriyoruz. Ürünlerimizden bazılarını farklı opsiyon ve modifikasyonlarla Avrupa Birliği standartlarına getirmenin yanı sıra, bu standartlara uygun yeni tasarımlar yapıyoruz. Bireysel ve hafif ticari klimalarda çevreye zarar vermeyen, enerji verimliliği yüksek, en iyi fiyat-kalite oranına sahip ürünlerle farklılaşma yoluna gidiyoruz. Bu kapsamda, Ocak 2014’ten itibaren 12 KW’a kadar olan klimalardaki enerji verimliliği kriterlerini, enerji sınıflarını ve ölçümlerini yeniden tanımladık. 2015 yılından itibaren ise enerji verimliliği yüksek ve fiyat-kalite oranıyla öne çıkan ürünlerimize odaklandık. Alarko Carrier’ın ana üretim tesisi, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alıyor. Ürünlerimizi; 60.000 m2’lik alanda kurulu, 20.000 m2 kapalı üretim alanı, 2.000 m2 ofisleri, 2.000 m2 test ve ArGe binasının yanı sıra, eğitim binası ve sosyal tesislerden oluşan modern bir komplekste üretiyoruz. Üretici kimliğimizin yanı sıra, Toshiba markasıyla pazara sunduğumuz bireysel klimalar ve ısı pompalarının, Carrier marka bireysel ve merkezi sistem ticari klimaların, Wolf güneş panellerinin, solar kombi, yoğuşmalı kombi ve kazanların ithalat ve satışını yapıyoruz.

Türkiye iklimlendirme pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? İklimlendirme; hızla gelişen iç pazar talebi ve uluslararası pazarlara artan ihracatla, Türkiye ekonomisinin dikkat çeken sektörlerinden biri haline geldi. Avrupa’da enerji verimliliği yüksek ve çevreci ürünlere devlet tarafından verilen desteğin Türkiye’de de sağlanması, sektörün daha teknolojik, daha verimli ürünlerle büyümesine katkıda bulunacak. Öte yandan, tüketicilerin bilinçli seçim yaparak yüksek enerji verimliliğine sahip teknolojik ürünlere yönelmesinin, enerji üretiminde yurtdışına bağımlı ülkemiz açısından önemli kazançlar getireceğine inanıyoruz.

İnşaat ve iklimlendirme sektörlerinin gelişim ve işbirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? İnşaat sektöründeki gelişimin klima sektörüne olan yansımasını en çok kentsel dönüşüm alanlarında görüyoruz. Klimalar konut, AVM, hastane ve otel gibi çeşitli projelerdeki yapıların ısıtılıp, soğutulmasında etkin bir role sahip. Dolayısıyla üstlenilen bu rol, klima sektöründeki satışların artmasında oldukça önemli… Diğer taraftan eskiden klima sektöründeki satışlar kamu alanında yoğunlaşırken, özel sektörün

gelişmesi ve artan projeler nedeniyle, bu, bir nevi “şerit” değiştirdi. Yine yapılardaki çeşitlenmeler de, klima sektöründeki talepleri karşılamak adına beraberinde inovatif ürünlerin zorunluluğunu getirdi. Böylece sektörde daha inovatif, daha teknolojik ve ihtiyaçlara daha fazla cevap veren ürünler üzerine odaklanılmaya başlandı.

Enerji verimliliği ve tasarrufu hakkında neler söylemek istersiniz? Enerji tasarruflu ürünler üretmeye ve projeler geliştirmeye odaklanan bir üretici olarak, ArGe çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ürünleri sürekli geliştirmek için “Test ve ArGe Merkezi”nde, üniversitelerle ortak çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca Carrier’dan yaptığımız teknoloji transferleriyle, ürünlerimizde önemli geliştirmeler yapıyoruz. Diğer taraftan müşteri beklentileri doğrultusunda çevre dostu, enerji tasarruflu, gelişen teknolojiyle uyum sağlayabilen yeni ürünler geliştiriyoruz. Ürünlerimiz, üretimden kullanıma kadar tüm aşamalarda çevreye en az etki edecek şekilde tasarlanıyor. ArGe çalışmalarını sürekli bu yönde geliştirip kullanıcıya konfor sağlarken, enerji kaynaklarını korumayı amaç ediniyoruz.

Önümüzdeki dönem için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? İmalatımızın yarısından fazlasını oluşturan ihracata büyük önem veriyoruz. Avustralya’dan Almanya’ya, Ortadoğu’dan Afrika ülkelerine kadar geniş bir yelpazede ihracat gerçekleştiriyoruz. Klima santralları, radyatörler ve çatı tipi klimalar ihraç ürünlerimizin büyük kısmını oluştururken, son yıllarda Asya ve Afrika pazarına 4” ve 6” dalgıç pompa ihracatımız sürekli olarak artıyor. Her geçen gün büyümekte olan ısı pompası pazarında etkinliğimizi artırmak ve mevcut potansiyeli daha iyi değerlendirebilmek için Carrier ısıtma ürünlerini portföyümüze ekledik. 2015 içerisinde gerekli satış, satış sonrası ve bayi eğitimleri ile pazarlama faaliyetleri sayesinde, Carrier markalı ürünlerin pazarda aktif bir konuma gelmesini sağladık. Gebze tesisimizde, Carrier’ın bağlı bulunduğu UTC’nin (United Technologies) tüm bölgelerinde hayata geçirilen “Mükemmel Rekabet Gücüne Ulaşmak” (ACE) projesini uyguluyoruz. Bu kapsamda, Carrier’ın dünyadaki diğer fabrika ve şirketleriyle aynı değerlendirme platformunda kendimizi değerlendirip, ACE derecelendirmesi içinde konumumuzu yükseltmeye çalışıyoruz.

ArGe çalışmalarınız sürecinde inovasyon, yenilenebilirlik ve tasarım süreçleriniz nasıl gelişmekte? ArGe faaliyetlerimiz kapsamında, katkısı en yüksek projelere odaklanmaya çalışıyoruz. Merkezde geliştirdiğimiz klima santralları, çatı tipi klimalar, yoğuşmalı kazanlar, yeni nesil yoğuşmalı kombiler ve yeni nesil yüksek enerji verimli pompa ürünleriyle; birbirinden ayrılmaz ısıtma-soğutma-su basınçlandırma alanlarındaki geniş ürün çeşitliliğimizle farklılaşıyoruz. Öte yandan mevcut ürünleri geliştirmek amacıyla yürüttüğümüz ArGe projelerinde, farklı uygulamalardan faydalanıyoruz. Bu doğrultuda United Technologies Building & Industrial Systems (Carrier) tarafından “Ürün Geliştirme Prosedürü” olarak tasarlanan Pasaport Sistemi’ni hayata geçirdik. Böylece, projelerimizi çeşitli fazlara bölerek adım adım takip ediyor, faz geçişlerinde proje ekibiyle kapsam ve içeriği denetleyerek, belirli bir formatta Değerlendirme Kurulu’na sunuyoruz. Kurul, projeyi devam ettirme ya da durdurma kararı alabiliyor. Dolayısıyla projelerin, teknik yönden ve uygulanabilirlik açısından geliştirilmesi garanti altına alınıyor. Pasaport Sistemi sayesinde kaynak, sektör, ulusal ve uluslarası ihtiyaçlar, beklentiler, trendler, yeni gelişmeler, rakiplerin durumu, yasal düzenlemeler gibi birçok konu değerlendirilerek; beklentileri karşılayacak en uygun ürünlerin tespiti ve üretimi sağlanıyor. ArGe merkezimizde başlattığımız teşvik uygulamaları kapsamında, merkezde geliştirilen ürünlerden patent alınması durumunda, ilgili kişi ya da ekibe ödül veriyoruz. Ayrıca bir makale yazılıp ilgili mecralarda yayınlanması durumunda, yine ilgili kişiyi ya da ekibi ödüllendiriyoruz. Bu uygulamayla patent ve makele sayımızı artırmayı amaçlıyoruz. Şirket olarak ArGe’yi teknolojinin, rekabetin, üretimin ve nitelikli işgücü istihdamının anahtarı olarak değerlendiriyoruz. Gelişim ve inovasyona odaklanarak, her yıl ArGe çalışmalarımız için ciddi miktarlarda kaynak ayırıyoruz. Bu alanda yaptığımız yatırımlar giderek artıyor. ArGe merkezimizin, Carrier’ın uluslararası koşullarına uygun, ürün geliştirme ve inovasyon ihtiyaçlarına cevap verebilecek kapasiteye ulaşması için, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Merkezimiz aynı zamanda, Ortadoğu ve Avrupa’daki Carrier şirketlerinin taleplerine karşılık veren, uluslararası bir konumda yer alıyor. Yapı Malzeme Mayıs 2016

95


Sektörel

Daikin ‘En Çok Split Klima İhracatı Yapan Marka Ödülü’nün sahibi oldu Türkiye’yi ArGe ve lojistik üssü yapma konusunda emin adımlarla ilerleyen Daikin, 2015 yılında en çok split klima ihracatı yapan iklimlendirme markası oldu. Daikin bu başarısı ile İSİB’in ‘En Çok Split Klima İhracatı Yapan Marka Ödülü’ne layık görüldü.

Airfel’i satın alarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığı 2011 yılından bu yana Sakarya’daki Üretim Tesisleri’nden dünyanın pek çok ülkesine ihracat gerçekleştiren Daikin, bu başarısı ile ödüle layık görüldü. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından her yıl düzenlenen ve her yıl iklimlendirme sektörünün başarılı ihracatçılarının açıklandığı ‘İklimlendirme Sektörü Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni’nde Daikin,

96

Yapı Malzeme Mayıs 2016

2015 yılında yaptığı yaklaşık 25 milyon TL’lik split klima ihracatıyla “2015 yılının En çok split klima ihracatı yapan marka” ödülünü aldı. Orta Anadolu İhracatçılar Birliği’nde gerçekleşen ve birliğe üye şirketlere 17 kategoride 46 ödül verilen geceye Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, İSİB üyeleri ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yetkilileri katıldı. 2015 yılının en çok split klima ihracatı yapan marka ödülünü Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’tan alan Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Zeki

Özen “Daikin Türkiye olarak, Hendek Üretim Tesisleri’nde kurulan Daikin Split Klima Üretim Tesisi’nde ürettiğimiz klimaları yılda 90 - 100 bin adet tüm Daikin Group ülkelerine ihraç ediyoruz. Önümüzdeki 3 yıl içinde mevcut ihracat rakamını 3’e katlamayı planlıyoruz. Türkiye’de faaliyete geçtiğimiz 2011 yılından bu yana hedeflerimiz arasında Türkiye’nin Ar-Ge ve lojistik üssü olarak konumlamak var ve almış olduğumuz bu ödülle birlikte bu hedefimize emin adımlarla yürüyoruz“ diye konuştu.



Dosya

VİKO, Thea IQ otomasyon ürünleri ile hayatı kolaylaştıran yenilikler sunmaya devam ediyor. Tüm mekanlarda iklimlendirme sistemlerinin kontrolünü sağlayan KNX Termostat Çözümleri ile yaşam alanlarına konfor getiriyor.

Özellikle yaz aylarında iklimlendirme çözümlerine ister ev ister ofis olsun tüm yaşam alanlarında büyük ihtiyaç duyuluyor. Bulunduğunuz ortamın daima istediğiniz ısıda kalması için de termostat çözümleri etkili oluyor. Fancoil, yerden ısıtma, split

98

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Viko termostat çözümleri ile iklimlendirme keyfi klima, VRV/VRF sistemleri, trench heater gibi en karmaşık iklimlendirme sistemlerine bile uyum sağlayabilen Thea IQ KNX Termostat, esnek yazılım algoritması ve modüler yapısı sayesinde hem enerji verimliliği hem de konfor sağlıyor. Ayrıca estetik,

ekonomik ve sürdürülebilir çözümler de sunuyor. Thea IQ Termostat, iklimlendirme sistemlerini kontrol eden ürünler ile direkt haberleşebiliyor ve sahip olduğu dijital LCD ekran ile kullanıcılara kullanım kolaylığı sağlayarak fark oluşturuyor.



Sektörel

Marshall’ın yeni ürünleri hayatı kolaylaştırıyor AkzoNobel Marshall, Tarihi Hüsrev Kethüda Ortaköy Hamamı’nda düzenlediği etkinlikle, yılın en iddialı yeni ürünleri Marshall SİL-PAK ve Marshall Antibakteriyel’i tanıttı.

“Renklendir Hayatı” sloganı ile insanların hayatına renk katan Marshall, tüketicilerinin ihtiyaçlarına uygun ve hayatı kolaylaştıracak yeni ürünler sunmaya devam ediyor. Marka, 13 Nisan 2016 Çarşamba günü Tarihi Hüsrev Kethüda Ortaköy Hamamı’nda düzenlediği etkinlikle, sektörde çığır açacak yeni boyaları Marshall SİL-PAK ve Marshall Antibakteriyel’i tanıttı. Üstün Ar&Ge çalışmaları ile geliştirilen Marshall Sil-Pak ve Marshall Antibakteriyel, tüketicilerinin hayatına konfor, özgürlük ve aynı zamanda güven getiriyor.

100

Yapı Malzeme Mayıs 2016

‘TEKNOLOJİK ALTYAPI İLE DESTEKLENMİŞ ÜRÜNLER HAYATA RENK KATIYOR!’ AkzoNobel Marshall Genel Müdürü Petros Katsampouris etkinlikte yaptığı konuşmada, “‘Renklendir Hayatı’ sloganımızla, 60 yılı aşkın süredir olduğu gibi 2016’da da yenilikçi yaklaşımlarımızla, tüketiciyi önemseyen ve onların hayatını kolaylaştıran ürünler sunmaya devam ediyoruz. Tüketici ihtiyaçlarına göre, üstün teknolojik altyapımızla geliştirdiğimiz hayatı kolaylaştıran yepyeni ürünlerimizle yine sahnedeyiz. Bugün burada Türkiye’de Leke Tutmayan Teknoloji ile geliştirilmiş Marshall SİL-PAK ile bakterilere karşı %99 koruma sağladığı Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan Gümüş İyonlu Marshall Antibakteriyel’i tüketicilerimizin beğenisine sunmanın gururunu yaşıyoruz.” dedi.

‘MARSHALL’IN YEPYENİ ÜRÜNLERİ İLE ÖNLEMİ DUVARDA ALIN!’ Ürün geliştirirken ideal boya nasıl olmalı sorusunun cevaplarını arayarak çalışmalara başlandığının altını çizen AkzoNobel Marshall Pazarlama Müdürü Pınar Adabağ, tüketicilerin kolay silinebilir, leke tutmayan, silerken zarar görmeyen ve parlak

görünümünü kaybetmeyen bir boyaya ihtiyaç duyduğunu tespit ederek, tüm bu ihtiyaçları en tatmin edici şekilde karşılayan, Marshall SİL-PAK’ı geliştirdiklerini belirtti.

YEPYENİ “LEKE TUTMAYAN TEKNOLOJİ” SİL-PAK’TA “Silip geçmek bu kadar kolaysa bizden bilin” diyen Marshall’ın hareketli yaşayan evler, çocuklu mekanlar için geliştirdiği yılın ürünü “Kolay Temizlenen SİL-PAK” sayesinde, duvarlara artık su bazlı ne dökülürse dökülsün lekesi kalmıyor. Yepyeni “Leke Tutmayan Teknoloji” ile geliştirilen ve kolayca temizlenen Marshall SİL-PAK, hareketli ve yaşayan evlerin vazgeçilmezi olacak. Boya üzerinde oluşan film tabakası sayesinde su bazlı lekeler duvara nüfuz etmiyor. Üstün su itme özelliği ile de sıvılar boya üzerinde boncuklanma efekti oluşturarak, yayılmadan boncuklanarak akıyor ve dolayısıyla duvar boyası üzerinde oluşabilecek lekeleri de bu sayede minimuma düşürüyor. SİL-PAK’la boyanmış duvarlara dökülen kahve, çay, kola, meyve suyu gibi lekelere ek olarak toz, kir, ketçap ve hatta pastel boya ve ruj lekeleri de kolayca temizleniyor.



İzocam İş Sağlığı ve Güvenliği’ne verdiği önemi korumaya devam ediyor Ülkemizde her yıl 4-10 Mayıs tarihleri arası Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası olarak kutlanıyor. İzocam da tüm iş süreçlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği’ni sahipleniyor ve bunu Kalite ve Yönetim Sistemleri taahhütlerinde de kamuoyuyla paylaşıyor ve tüm faaliyetlerini iş sağlığı ve güvenliğinden ödün vermeden yürütüyor. İş yerlerinde işin yürütülmesi sırasında çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa

102

Yapı Malzeme Mayıs 2016

zarar verebilecek veya yaşamsal tehdit oluşturan koşullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalara “İş Sağlığı ve Güvenliği” deniliyor. İş Sağlığı ve İş Güvenliğinin amaçları arasında çalışanların korunması, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak, çalışanları çalışma ortamından kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerine karşı korumak, sağlık, güvenlik, refahını sağlamak ve geliştirmek bulunuyor. İzocam, Kalite, Çevre, Enerji ve İş Sağlığı Güvenliği konularında sorumlu olduğu tüm yasal gerekliliklere ve şartlara uyarak personeline, İş Sağlığı ve Güvenliği bilincinin her seviyede yerleşmesi ve yürütülmesine yönelik tüm gerekli eğitimleri veriyor. Sürekli iyileştirme odaklı hedeflerini ve sonuçları her zaman gözden geçiriyor. Risk yaratan durum ve davranışların etkilerini en aza indirecek, uygun bilimsel ve teknolojik önlemleri alarak, kontrol altında tutuyor. İzocam tüm faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliğini gözeterek; müşterilerinin talep ve beklentilerini uluslararası

standartlara uygun olarak zamanında karşılamayı, çevreyi korumayı, enerji verimliliğini sürdürmeyi, sorumlu olduğu tüm yasal ve diğer gereklilikleri duyarlılıkla yerine getirmeyi amaçlıyor.

İzocam çalışanları iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile bilinçleniyor… 2001 yılından bu yana OHSAS 18001’i tüm birimlerinde ve tesislerinde uygulayan İzocam, İş Sağlığı ve Güvenliği’ne verdiği önemi çalışanlarına sağladığı eğitimlerle de ortaya koyuyor. İş kazalarını önlemedeki başarısı da İzocam’ın konuya duyarlılığının en somut kanıtı… İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut; “İş Sağlığı ve Güvenliği çok yönlü ve kapsamlı bir çalışma gerektiriyor. Ağır işlerde çalışan personelimizin yanı sıra ofis çalışanlarımızın da sağlık ve güvenliğine hassasiyetle yaklaşıyoruz” diyor. İzocam ofis çalışanlarına ergonomik açıdan da sağlıklı koşullar sunuyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları verdik-


Sektörel leri eğitimlerde bu konulara kapsamlı olarak değiniyor. Eğitimlerde, İş Sağlığı ve Güvenliği Yaklaşımı ile yangın, olası kazalar ve benzeri durumlarda yapılması gerekenler detaylı olarak anlatılıyor. Sağlığa yönelik olarak ofis hastalıkları, ergonomi, doğru pozisyonda oturuş ve bakış açısını ayarlama, masa başında ve ayakta yapılabilecek egzersizler, psikolojik etkenlere varana dek geniş kapsamlı bilgiler veriliyor. Bulut; yeni işe başlayan veya uzun yıllardır kurumda görev üstlenen personele periyodik olarak eğitimler verildiğini ve tatbikatlar uygulandığını söylüyor. “İş Sağlığı ve Güvenliği, ağır işlerde çalışan personelimizden ofis çalışanlarımıza kadar üzerinde durduğumuz, önceliklerimiz arasına aldığımız bir konudur. Elbette ki öncelikle çalışanlarımıza aydınlatmadan ısınmaya sağlıklı, güvenli ve konforlu koşullar sunuyoruz. Ancak burada asıl dikkat edilmesi gerekenin karşılaşabilecekleri olası risklere karşı çalışma arkadaşlarımızı uyarmak, bilinçlendirmek ve gerekli önlemleri almak olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle bünyemizde İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlarımız var. Belli periyodlarda tatbikat ve eğitimler organize ediyoruz. Böylece iş sağlığı ve güvenliğinin her zaman İzocam çalışanlarının gündeminde yer almasını sağlıyoruz. Uzmanlarımızın verdikleri eğitimlerle ofis çalışanlarımızı A’dan Z’ye bilinçlendiriyor ve yapmaları gerekenleri aktarıyoruz. Aynı oranda da bu önlemleri uygulamalarını kendilerinden bekliyor ve ölçümlemesini yapıyoruz” diyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

103


Sektörel

Alaçatı’dan Mardin’e renkler yolculuğu Farklı kültürlerden ilham alan yepyeni Stil Sahibi Evler koleksiyonu ile Filli Boya, geleneklerin sıcaklığını renkle buluşturarak evlere taşıyor.

104

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Yaşanmışlıkları, tarihi yolculuğu ve taşa renk veren nüansları Stil Sahibi Evler koleksiyonu ile harmanlayan Filli Boya, her biri kendi hikayesini yaratan renkleri evlere taşıyor. Rum ezgileri ile maviye ve beyaza bürünen Alaçatı, kırmızının kahve tonlarının renk cümbüşüne döndüğü Bozcaada,her köşesinde binlerce

yıla dayalı medeniyetin kokusunu gizleyen Kapadokya, mavinin ve beyazın buluştuğu, cennet tasviri Bodrum, ahşabın beyazla hayat bulduğu Safranbolu ve taşın soğukluğunu baharat kokusu ile canlandıran Mardin renkleri taş örgüsünden koparak evlerimizde hayat buluyor.



İş Sağlığı ve Güvenliğinde Hilti İnovasyonu İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda en çok iş kazası yaşanan sektörler arasında yer alan inşaatta, iş güvenliğinin önemine dikkat çeken Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Banu Çetinkol, çalışanların kendi inisiyatiflerine bırakılmaksızın ürünlerin ‘kaynağında önlem’ prensiplerine uygun olmasının önemini vurguladı.

106

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Dünyada iş kazalarında 3’üncü sırada olan Türkiye’de, kaza ve kayıplar ağırlıklı olarak inşaat sektöründe gerçekleşiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre; Türkiye’de bir yılda gerçekleşen tüm iş kazalarının %10’u, sürekli iş göremezliklerin %25’i ve ölümlü iş kazalarının %34’ü inşaat işlerinde gerçekleşiyor. İnşaat sektöründeki kazaların %30’u ise el aletlerinin kullanımı sırasında ortaya çıkıyor. Bu durum da inşaat el aletleri sektörünün önemini gözler önüne seriyor. İnşaat el aletleri sektörünün global jenerik markası olan ve 34 yıldır Türkiye pazarında faaliyet gösteren Hilti’nin tüm ürünlerinde teknoloji ve inovasyonla birlikte tam güvenlik ilk planda yer alıyor. Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Banu Çetinkol, 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında yaptığı açıklamada; inşaat el aletlerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından ileri teknolojik

Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Banu Çetinkol


Sektörel şartlara uyumlu, ergonomik ve güvenli olması gerektiğini belirtti. Banu Çetinkol, el aletlerinin çalışanların kendi inisiyatiflerine bırakılmaksızın kaynağında önlem prensiplerine uygun olmasının önemine de vurgu yaptı.

İŞ KAZALARININ NEDENLERİ Banu Çetinkol, el aletlerini kullanırken yaşanan iş kazalarının temel nedenlerini; iş güvenliği eğitimlerinin eksikliği, kaynağında tedbirsizlik, toplu koruma önlemi eksikliği, dikkatsizlik, kontrolsüz çalışma, malzeme ve ekipman güvensizliği, kişisel koruyucu donanım eksikliği, kontrol ve denetim eksikliği olarak açıkladı. Çetinkol ayrıca, el aletlerinden kaynaklı yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıklarının; uzuv kayıpları, el ve parmak yaralanmaları, malzeme sıçramaları, göze veya cilde cisim batması, gürültü, titreşim ve toz maruziyeti olduğunu söyledi.

PATENTLİ VE ÖDÜLLÜ SİSTEMLER Ürünleri 1 ila 30 kilo ağırlıklarında değişen ve el aletleri sektörüne yüzlerce çeşit ürün sunan global marka Hilti, ekstra güvenlik ve kullanıcının daha uzun süre konforlu bir şekilde çalışmasını sağlayan çok sayıda patentli sistem geliştirirken, her yıl aldığı ulusal ve uluslararası ödüllerle de adından söz ettiriyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

107


Sektörel

Kathrin Menges

Kasper Rorsted

Henkel

2011-2015 sürdürülebilirlik hedeflerine ulaştı Düsseldorf - Henkel, 2030 yılına yönelik sürdürülebilirlik stratejisinin ara hedeflerine ulaşarak, 2020 yılı için yeni kilometre taşları belirledi.

İnsan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve Henkel Sürdürülebilirlik Kurulu Başkanı Kathrin Menges konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı “2015, Henkel için önemli bir yıl oldu. 2030 yılına yönelik uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejimizin ilk beş yılına ilişkin ara hedefleri gerçekleştirdik. Ancak burada durmayacağız; şimdiden bir sonraki adımı düşünmeye başladık. Sürdürülebilirliği devam ettirmek üzere, 2020 yılı için yeni hedefler belirledik ve değer zincirinin tamamına yönelik eylemler için ek alanlar tanımladık.” Gerçekleştirilen ara hedefler ve 2020 için yeni hedefler Henkel’in sürdürülebilirlik stratejisinin hedefi, daha az kaynak kullanarak daha fazlasını başarmak ve 2030 yılına kadar verimliliği üçe katlamak. Şirket, ilerleme kaydederek, 2011-2015 dönemine iliş-

108

Yapı Malzeme Mayıs 2016

kin ara hedeflerinin de üstüne çıkmayı başardı: • Enerji verimliliği %18 • Su kullanımı %23 • Atık hacmi %17 • İş güvenliği %33 • Satışlar %11 oranında iyileştirildi. Toplamda Henkel, yaratılan değer ile çevre ayak izi arasındaki ilişkiyi %38 oranında iyileştirdi. Yeni hedefler: Şirket, 2020 yılına kadar üretim sahalarının CO2 emisyonlarını, her ürün tonu başına su kullanımını ve atık hacmini 2010 yılına kıyasla %30 ora-

nında azaltmayı hedefliyor. İş güvenliği %40 ve satışlar ton başına %22 yükseltilecek. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi ile genel verimlilik 2010 yılına kıyasla 2020’ye kadar %75 oranında gelişmiş olacak. Henkel’in sürdürülebilirlik alanındaki başarıları, çeşitli derecelendirme ve sıralamalarla 2015 yılında bir kez daha takdir edildi. Henkel bir kez daha, “Global 100: Dünyanın Sürdürülebilirlik Konusunda En İyi Firmaları” endeksine girdi ve EcoVadis tarafından “Altın” derece ile ödüllendirildi. Şirket, aynı zamanda RobecoSAM Gümüş Sınıf ödülünü kazandı.

Henkel, satış ve gelirlerde önemli büyüme kaydetti • Satışlar: %10,1 artarak, 18 milyar 89 milyon Euro’ya ulaştı (organik büyüme: %3) • Faaliyet karı*: %12,9 artış ile 2 milyar 923 milyon Euro oldu. • Vergi öncesi kar marjı*: 0,4 yüzde puan artış ile %16,2’ye yükseldi. • İmtiyazlı hisse senedi başına kar * (EPS): %11,4 artış ile 4,88 Euro oldu. • Teklif edilen temettü: İmtiyazlı hisse senedi başına %12,2 artış ile 1.47 Euro’ya ulaştı. Henkel CEO’su Kasper Rorsted yaptığı açıklamada “2015 yılı, Henkel için mükemmel bir yıl oldu. Satışlar, karlar, hisse başına karlılık ve teklif ettiğimiz temettüler açısından çift haneli büyüme oranları kaydettik. Üç iş biriminin tamamında güçlü organik büyüme gerçekleşti ve kar önemli ölçüde arttı.” dedi. Henkel’in gösterdiği gelişimi özetleyen Rorsted “Gelişmekte olan piyasalar, başarılı performansımıza katkıda bulunan ana büyüme etkenleri olmaya devam etti. Aynı zamanda gelişmiş piyasalarda daha fazla organik büyüme gerçekleştirdik. Zorlu ekonomik ortama rağmen, güçlü bir finansal performans sergileyerek, stratejimizi başarılı bir şekilde uygulamaya devam ettik ve geleceğimiz için sağlam bir temel oluşturduk. Dört yıllık strateji döngümüzün üç yılını geride bırakarak, 2016 yılına yönelik temel hedeflerimize çok yaklaştık” şeklinde konuştu.



Aksa Jeneratör’ün yeni rotası: Afrika ve Hindistan Jeneratör sektörünün lideri Aksa Jeneratör, dünyadaki ilk 5 jeneratör üreticisi olarak pazardaki yerini alıyor. 2015 yılında 160 ülkede bulunan geniş ticaret ağıyla 7 kıtaya ürünlerini ulaştıran Aksa, 2016 yılında ihracat yaptığı ülke sayısını artırmayı hedefliyor.

110

Yapı Malzeme Mayıs 2016

2015 yılında Türkiye’deki pazar lideri konumunu koruyan Aksa Jeneratör, Amerika ve Çin’deki üretim tesisleriyle Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya gibi büyük pazarlarda bulunan ticaret ağının yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri, Vietnam, Dubai, Çin, Gana, Irak, Güney Afrika, Kazakistan, İngiltere, Cezayir ve Singapur’da bulunan satış ofisleriyle 400 milyon dolar ciroya ulaştı. 2016 hedefleri ve planladıkları yatırımlarla ilgili olarak; “Bugün jeneratör deyince Türkiye’de birinci, dünyada ise ilk 5 üretici arasındayız. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde 2013 yılında 345. sırada iken, 2014 yılında 193. sıraya yükseldik. Bir yıl içinde 152 basamak yükselmek bizim için önemli bir başarı. 2015 yılında yurt içi ve yurt

dışında satış ofisi sayımızı artırdık. 2016 yılında ise bu başarıları devam ettirmek istiyoruz. Özellikle yurtdışında emin adımlarla ilerliyoruz. 2016 hedeflerimiz arasında pazar payımızı arttırarak Türkiye ve global pazarda çift haneli rakamlarda büyümeyi öngörüyoruz. 2016’da ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke sayısını artırmak ve Aksa’yı farklı ülkelere de duyurmak en büyük hedefimiz. Bu hedef doğrultusunda 2016 yılında özellikle Hindistan ve Afrika ülkelerine yatırım yaparak büyümemizi sürdüreceğiz” dedi.

Sürdürülebilirliği çalışmalarının merkezine koyuyor AR-GE alanındaki çalışmalarının tabanını yenilenebilir enerji kaynakları olarak belirleyen Aksa Jeneratör dünya endüst-


Sektörel risinin yüzünü çevirdiği, öncelikli konu olarak belirlediği sürdürülebilirliği, çalışmalarının hedefi haline getiriyor. Aksa Jeneratör, dünyanın 7 kıtasına hizmet veren bir firma olarak, dünya standartlarına uygun ve çevreye uyumlu üretim için çalışmalarını sürdürüyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrojen gruplara entegrasyonuyla ortaya çıkarılan hibrit jeneratör projesi, sıfır emisyonlu toz boya, düşük emisyonlu jeneratör grupları üzerine AR-GE çalışmalarını sürdüren Aksa Jeneratör, geliştirdiği kojenerasyon ve trijenerasyon jeneratör sistemleri ile de ekonomik ve çevreci çözümler kapsamında çalışmalarını sürdürüyor.

Tam donanımlı Ar-ge merkezi kurulacak Her zaman değişimin öncüsü olmak için teknolojik yatırımlarını arttırarak ilerleyen Aksa Jeneratör, 2015 yılında yıllık cirosunun yüzde 2’sini Ar-Ge yatırımlarına ayırdı. 2019 yılı sonunda tam donanımlı bir Ar-Ge ve inovasyon merkezi kurmayı hedefleyen Aksa, böylelikle sektöründe öncülüğünü tüm dünyaya kanıtlamak ve her zaman inovatif ürünler geliştiren bir yapıya kavuşmak istiyor. Tamamen kendi imkanları ile üretilen ve jeneratör alanında geleceğin teknolojisi olarak kabul edilen Hybrit Jeneratörlerin yanı sıra kullanıcılara ekonomik alternatifler sunan Kojenerasyon ve Trigenerasyon sistemlerini tüm dünyaya ulaştırmayı hedefleyen Aksa, dünyadaki pazar payını daha da yukarılara çekerek Aksa kalitesini geniş kitlelerle buluşturmak adına çalışmalarını sürdürüyor.

Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker

Yapı Malzeme Mayıs 2016

111


Sektörel

3M’den bilimsel yeni ürünler 3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürünleri Ülke Direktörü Kerem Kürklü

Bilimi günlük yaşama ve çalışma hayatına uygulayan 3M’in yenilikçi bir teknoloji ile geliştirdiği 3M™ Aura™ 9300+, çalışanlara en zorlu çalışma koşullarında bile maksimum güvenlik ve rahatlık sağlıyor. KULLANICI DENEYİMLERİ 3M İÇİN ÇIKIŞ NOKTASI OLDU Yeni solunum maskelerinin geliştirilmesi sürecinde 3M, bilime dayanan inovasyonu için kullanıcı deneyimlerini başlangıç noktası olarak aldı. Kullanıcılar, solunum maskesi takma gerekliliğinin farkında olsa da, rahatsız oldukları için genellikle maske tak-

112

Yapı Malzeme Mayıs 2016

mayı tercih etmiyorlar. Bu sorunu çözmek için 3M™ Aura™ solunum maskeleri, ileri elektrostatik güç ile geliştirildi. Benzersiz üretim süreci sırasında, açık biçimde düzenlenmiş mikrofiberlere yüksek seviyede elektrostatik güç enjekte ediliyor, böylece daha fazla hava geçişine izin veriliyor. Dolayısıyla, kullanıcının solunumu büyük ölçüde iyileştirilmiş oluyor.

NEFES ALMADA KOLAYLIK SAĞLAYAN TEKNOLOJİ 3M™ Aura™ 9300+ 3M’in elektret partikül filtre malzemesinin yararlarını ileri düzeyde düşük soluma dirençli filtre teknolojisi ile birleştiriyor. Dolayısıyla düşük solunum direnci sağlayarak nefes alıp vermeyi kolaylaştırıyor. 3M™ Cool Flow™ Ventil, ısı birikimini etkili şekilde ortadan kaldırıyor ve daha serin ve daha rahat bir kullanım sunuyor. Verilen havayı dışarı çıkararak gözlüklerin buğulanması riskini de en aza indiriyor. Böylece kullanıcılar

en zorlu koşullarda bile rahatlıkla nefes alabiliyor.

3M™ AURA™ SOLUNUM MASKESİ İLE DAHA AÇIK GÖRÜŞ Göz koruyucusunun buğulanmasını azaltmaya yardımcı olan Kabartmalı Üst Panel ile 3M™ Aura™ Solunum Maskesi daha açık görüş sağlıyor. Özel şekilli burun paneli ve kavisli, düşük profil tasarım buruna ve göz konturlarına mükemmel uyum sağlıyor. Ayrıca, iyi bir görüş alanının sağlanmasına ve göz koruyucu ile uyumlu kullanıma yardımcı oluyor. 3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürünleri Ülke Direktörü Kerem Kürklü, “3M tarafından gerçekleştirilen inovasyonlar, kullanıcıların rahatlığını büyük ölçüde arttırdı. Konforda sağlanan iyileşmelerin, iş yerinde koruyucu maske kullanımına yönelik itirazları azaltacağını düşünüyoruz. 3M olarak 3M bilimi ile daha güvenli ve daha iyi bir iş yeri oluşturmaya büyük katkı sağlıyoruz.” diyor.



Legrand’dan bir ilk daha Elektrik tüketimini azaltmak ve yüksek kaliteli enerji kaynağı sağlamak için pek çok çözüm sunan Legrand, yapılan denetlemeler neticesinde ISO 50001 Enerji Verimliliği Belgesi almaya hak kazandı.

114

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Elektrikli ve dijital bina altyapılarında dünya çapında uzman Legrand, sektörde bir ilke daha imza atarak, Avrupa kapsamında ISO 50001 Enerji Verimliliği Belgesi alan ilk ve tek firma olmayı başardı. Denetlemelerden başarıyla geçen Legrand, daha önce aldığı ISO 9001 Kalite Yönetim ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri’ne ISO 50001 Enerji Verimliliği Belgesi’ni de entegre ederek bir ilki daha hayata geçirdi. Fabrikalarında yüksek ve yeni teknolojilileri kullanarak üretim yapan Legrand’ın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Stratejisi (CSR) ile de uyumlu olan Avrupa standartları ISO 50001 sertifikasyon belgesi, 26 Ocak 2016 tarihinde gerçekleşen

törende Bureau Veritas Genel Müdürü Jacques Matillon tarafından, Legrand Grubu İdari Direktörü Patrice Soudan’a teslim edildi.

Soundan: Legrand, enerji verimliliği konusunda da kendini kanıtladı Törende konuşan Legrand Grubu İdari Direktörü Patrice Soudan sertifikayı teslim aldıktan sonra; “Bu sertifika, iklim değişikliğini durdurmak için Legrand’ın taahhüdünü göstermektedir. Varlığımızı sürdürdüğümüz Avrupa ülkelerinde bunu gerçekleştirmek daha da büyük önem taşıyor. Bu nedenle bu belge, Avrupa ENMS enerji verimliliğini daha da arttırmak için Legrand’ın kapasitesini güçlen-


Sektörel dirmesine yardımcı olacak” dedi. Legrand Grup Çevre Başkanı Jean Michel Rossignol ise; “Biz Legrand çalışanları, bir çalışmaya imza atarken, öncelikle kendimizi müşterimizin yerine koyarız. Dolayısıyla da kaliteden ödün vermeden, yenilikçi ürünlere imza atarız. Bu sayede Avrupa kapsamında ISO 50001 Enerji Verimliliği Belgesi alan ilk ve tek firma olmayı başardık. Bu alanda da sektörümüze örnek ve öncü olacak çalışmaları hayata geçirmekten dolayı mutluyuz. Öte yandan tüm bu süreç boyunca projeyi yürütürken danışmanlık hizmeti aldığımız Bureau Veritas ile çalışmaktan büyük keyif aldık” dedi.

Legrand, 2018 yılına kadar yaşanan enerji israfını yüzde10 azaltacak Üretim esnasında yaşanan enerji israfını minimum sevide tutmaya çalışan Legrand, 2014-2018 yol haritası ile kullanılan enerjiyi en az yüzde10 oranında daha azaltmayı hedefliyor. Binalardaki otomasyon sistemleri ile enerji verimliliğine uygun çözüm ve hizmetler sunan Legrand, çevre politikası tutumuyla sektördeki diğer firmalara ne kadar kararlı olduğunu da gösteriyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

115


Sektörel

Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş

Kale Mantolama ile ‘Enerji Kimlik Belgesi’ sahibi olun Zorunlu hale getirilen ‘Enerji Kimlik Belgesi’nin alınmasını kolaylaştırmak için sektörde önemli bir adım attıklarını belirten Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Artık binasında ‘Kale Mantolama’ sistemi ile ısı yalıtımı yaptıranlar, aynı zamanda ‘Enerji Kimlik Belgesi’ne sahip oluyor” dedi. Kaliteli ürün ve uygulamalarıyla yalıtım sektöründe fark yaratan Kalekim, ‘Kale Mantolama’ sistemini uygulandığı binalar için ‘Enerji Kimlik Belgesi’ de veriyor. Yalıtım konusunda hayata geçirilen en

116

Yapı Malzeme Mayıs 2016

önemli uygulamalardan birinin, 2017 yılına kadar tüm binalar için ‘Enerji Kimlik Belgesi’ alınması zorunluluğu olduğunu belirten Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Garantili ısı yalıtım sistemimiz Kale Mantolama ile yapıları koruma altına alırken, binaları da ‘Enerji Kimlik Belgesi’ sahibi yapıyoruz” diye konuştu.

EKB, binanın değerini artıyor Binanın harcadığı enerji miktarının evlerin satılmasında veya kiralanmasında belirleyici etken olduğunu ifade eden Altuğ Akbaş, artık ev alırken, satarken ya da kiralarken, sadece konuma, manzaraya, oda sayısına değil, kimlik belgesine de bakıldığını kaydetti. Altuğ Akbaş, “Belge ile tescillenen enerji sınıfı yüksek binalarda; ısı yalıtımının yanı sıra, cam-pencere ve ısıtma-soğutma-havalandırma sistemlerinin de kaliteli ve verimli olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle binanın değerini artıran ‘Enerji Kimlik Belgesi’ne yönelik talep gün geçtikçe artıyor” dedi.

‘Enerji Kimlik Belgesi’ nasıl alınıyor? Türkiye’de ilk kez 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisi sunan Kale Mantolama sistemi ile binasında ısı yalıtım uygulaması yaptıran her tüketici, Kalekim’in Türkiye genelinde sunduğu ‘Enerji Kimlik Belgesi’ fırsatından yararlanabiliyor. Tüketicinin, zorunlu hale getirilen ‘Enerji Kimlik Belgesi’ni Kalekim’den yazılı olarak talep etmesi yeterli. Kalekim’in işbirliği yaptığı EKB firması tarafından binanın mevcut durumu inceleniyor. Bina yönetimi veya sahibinden, bina projesi ve mantolama sözleşmesi teslim alınıyor. Eğer bina projesi yoksa, EKB firması tarafından yeni proje çiziliyor. İncelemelerin ardından hazırlanan ‘Enerji Kimlik Belgesi‘, binanın görünen bir yerine asılıyor. Böylece ısı yalıtımıyla, ülke ekonomisi ve çevre kirliliğini önlemeye sağlanan katkının yanında, binanın değeri de yükselmiş oluyor.



Hayat Kimya’nın dünyaya açılan ‘Global Yenilik Üssü’ “Sektörünün En İyi Ar-Ge Merkezi” seçilen Hayat Kimya Ar-Ge Merkezi’ 22 Nisan’da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla gerçekleşti. Hayat Kimya, Ar-Ge faaliyetlerine 100 milyon TL’ye yakın yatırım yaptığı merkezini “global bir yenilik üssü” olarak konumlandırıyor.

22 Nisan 2016, Kocaeli – Hızlı tüketim ürünleri sektöründe bebek bezi, temizlik kağıtları ve ev bakım ürünlerinde sundu-

118

Yapı Malzeme Mayıs 2016

ğu 12 markasını, dünya çapında 100’e yakın ülkede tüketicilerle buluşturan Hayat Kimya, global yenilik üssü olarak konumlandırdığı AR-GE Merkezi’nin açılışını yaptı. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla gerçekleşen törende Hayat Kimya “global yenilik üssü”nü tüm yönleriyle anlattı.

Türkiye’den doğan markalarını globalleştirme vizyonuyla tüketim ürünleri sektöründe hızla büyümeye devam eden Hayat Kimya’nın İcra Kurulu Başkanı Avni Kiğılı, “Hem ana merkezimiz Türkiye, hem de bulunduğumuz diğer coğrafyalardaki farklı tüketici ihtiyaçlarına odaklanarak, hammaddeden ambalaja yeni ürün ve ve-


Sektörel rimlilik arttıran süreçler geliştiriyoruz. ArGe Merkezimiz, bu anlamda Türkiye’nin hızlı tüketim ürünleri sektöründeki ilk ve en büyük yatırımı olarak Türkiye’den dünyaya yenilik ihraç eden bir ‘global yenilik üssü’ niteliğindedir” dedi.

HAYAT KİMYA YENİ AR-GE MERKEZİ İLE GLOBALLEŞME VİZYONUNDA İLERLİYOR Cezayir, İran, Mısır, Bulgaristan, Fas, Rusya ve Nijerya gibi girdiği pazarlarda markalarıyla liderlikte yarışan Hayat Kimya, 2012 yılında ilk faaliyetlerine başlayan Ar-Ge merkezini 5. yılında toplam 5400 metrekare alanda enerji ve çevre dostu tasarıma sahip yeni binasına taşıdı. 4 yıl içinde Ar-Ge faaliyetlerine 100 milyon TL’ye yakın yatırım yapan Hayat Kimya’nın İzmit Yeniköy’deki yeni Ar-Ge Merkezinde, alanının uzmanı 70’in üzerinde araştırmacı ve çalışanıyla, hammaddeden ambalaja kadar dikey entegrasyon stratejisini geliştiren yenilikçi projeler üzerinde çalışıyor. Üniversite ve uluslararası araştırma merkezi işbirliklerinin yanı sıra, son 2 yılda 25’e yakın patent çalışmalarıyla sektöründe Türkiye’de görülmemiş bir ilke imza atıyor. Tüketici eğilimlerini anlamak üzere yaptığı araştırmalara ayrılan özel test ve odak

grup alanlarıyla da farklılaşan Hayat Kimya Ar-Ge Merkezi, farklı pazarlardaki tüketici ihtiyaçlarına odaklanarak Türkiye’den dünyaya know-how ihraç eden bir yenilik üssü olarak konumlandırılıyor. Hayat Kimya Ar-Ge Merkezi, Türkiye’de sek-

törünün en yüksek öğrenimli personeli, işbirlikleri, projeleri, yatırımı gibi kriterlerce değerlendirilerek başarısını T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sektörünün “En İyi Ar-Ge Merkezi” ödülü ile tescilledi.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

119




Sektörel

Teknomaccaferri’den

Terramesh sistem uygulaması Türkiye pazarına sunmuş olduğu çift bükümlü tel ağ türevi ve geosentetik ürünler ile inşaat ve alt yapı sektöründe faaliyet gösteren Tekno Maccaferri, Samsun - Sinop ayrımı Güzelceçay Dikmen Yolu Tünel Portalları’nda Terramesh sistem istinat duvar uygulamasını tamamladı.

Doğaya uyumlu yenilikçi mühendislik çözümleri konusunda Türkiye’de bir çok projeye imza atan Tekno Maccaferri, Güzelceçay Dikmen yolu tünelinin giriş ve çıkış portallarının kenarında yer alan shotcrete yüzeylerini geogrid donatılı stabilize dolgu ile yükselterek kapatıp,

122

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Terramesh sistem istinat duvar uygulamasını gerçekleştirildi. Her bir Terramesh kademesinde ünitelerin belirli bir mesafe geri çekilerek basamaklı olarak imal edildiği projede, portalın üç tarafı kaplandı. İleri mühendislik çözümleriyle doğaya uyumlu bir görüntünün yakalandığı Güzelceçay Dikmen yolu tünel portalları projesi, iki ay gibi rekor bir sürede tamamlandı. Ön yüz elemanı olarak taş duvar görünümlü Terramesh sistem üniteleri kullanılarak 990 m² duvar imalatı yapıldı. Tekno Maccaferri; otoyollar, demiryolları, havaalanları ve endüstriyel altyapılar için gerekli istinat yapısı uygulamaları, kaya ve taş düşmesine karşı koruma uygulamaları, dere ıslahı ve erozyon kontrol projeleri ile katı ve tehlikeli atık depolama sahaları uygulamaları gibi çözüm konuları ile farklı sektörlerde de faaliyetlerine devam ediyor. Başta müteahhitler, idareler ve proje firmaları olmak üzere bütün müşteri ve kullanıcılara kaliteli, pratik, ekonomik, teknolojik ve uzun ömürlü anahtar teslimi çözümler sunuyor.


Sektörel

Yerli Eyfel’de Teknovinç imzası TeknoVinç, Türkiye’nin Eyfel’i olarak adlandırılan ve Antalya’nın kalıcı sembolü olması planlanan EXPO 2016 Kulesi’nin yapımında, sıra dışı bir çalışmaya daha imza attı.

POTAIN kule vinçlerin ve STROS malzeme ve personel asansörlerinin satış, pazarlama ve satış sonrası hizmetlerini 30 yıldır yürütmekte olan TeknoVinç, Expo 2016 Kulesi’nde bulunan MCT 205 model kule vinci ile, toplamda iki ankraj bağlantısıyla 128 metre yüksekliğe ulaştı. Projeye özel olarak 23 metre uzunluğunda üretilen ankraj kolları sayesinde, kuleye uzaktan bağlanan kule vinç, Expo 2016 kulesinin TAÇ’ını oluşturan yapının sorunsuz olarak yükselmesini sağladı. EXPO 2016 Antalya Ajansının Mimarlar Odası ile düzenlediği yarışmada 127 eser arasından birinci seçilen projede, kule vincin yanı sıra Stros NOV 2032 UP-I model personel ve malzeme asansörü de projeye destek verdi. Montaj yönü farklı şekilde tasarlanarak projeye entegre edilen asansörün uygulamasında, Expo 2016 Kulesi’nin TAÇ’ını oluşturan yapının yükselebilmesi için Türkiye’de bir ilke imza atılarak, her yükselmede asansörün 3 ankraj kolu sökülüp yeniden takıldı.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

123


Sektörel

Çatınızdaki güven ve estetiğin yeni adı: Onduvilla İncelikle belirlenmiş tasarım detayları sayesinde estetik bir görünüme sahip olan Onduvilla, çatılarınıza uzun yıllar boyunca değer katıyor. Hafifliğiyle de farklı olan bu ürün, çatı konstrüksiyonuna sadece 4 kg yük veriyor.

124

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Onduline Avrasya’nın kusursuz bir çatı sistemi arayanlar için ürettiği hafif kiremit Onduvilla, estetik, hafif, dayanıklı ve güvenilir bir çatı sistemi. Su geçirimsizliği ve esnek yapısı sayesinde en zor hava şartlarında dahi sizi yarı yolda bırakmayan bu sistem, özel bir altyapıya gereksinim duymadan kısa sürede hızlıca uygulanabiliyor. Çatıya çıkmayı gerektiren durumlarda ise, üzerinde rahatça yürünebiliyor. Kırmızı, yeşil ve kahverengi olarak 3 renkte üretilen Onduvilla sistemi, ısı ve ses yalıtımına katkı sağlayarak, 10 yıl su geçirimsizlik garantisiyle de sürekli tasarruf sağlıyor.



Sektörel

Yeni nesil inşaat projelerinin vazgeçilmezi ‘Gaz beton’ olacak! AKG Gazbeton, inşaat sektörünün en önemli yapı malzemesi olan gaz betonun yapılarda kullanılmasının faydaları üzerine, Ortadoğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nün hazırladığı rapordaki önemli verilere dikkat çekiyor.

AKG Gazbeton Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Sırrı Güvenç

126

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Gaz beton kullanılarak hayata geçirilen yapıların, ikame yapı malzemelerine göre hafiflik, depreme dayanıklılık, yaşam alanı genişliği, temel maliyetlerde ve yapı maliyetlerinde tasarruf konularında sağladığı avantajları detaylandıran rapor, gaz betonun yeni nesil inşaat projelerinin vazgeçilmez yapı malzemesi olduğunu ortaya koydu. Son yıllarda Türkiye ekonomisinin en büyük sektörü olan inşaat sektörü, özellikle kentsel dönüşüm projeleri ile büyümeye devam ediyor. Geçmiş yıllara göre hızla artan güvenli ve tasarruflu konut bilinci, gelişen yapı teknolojileriyle birlikte konut sektörünün niteliksel büyümesine paralel olarak niceliksel gelişimine de neden oluyor. Yeni konut projelerinde yıllardır gelişmiş ülkelerin vazgeçilmez yapı malzemesi olan gaz beton, ülkemizde de gün geçtikçe daha çok tercih edilen yapı malzemesi olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin kurulu kapasitesi ve üretim kapasitesi olarak en büyük gaz beton üreticilerinin başında yer alan AKG Gazbeton, ülkemizdeki inşaat sektörünün gelişimini desteklemek için çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinin, gaz betonun ve ikame yapı malzemelerinin kıyaslandığı raporundan alınan bilgilere göre gaz beton, hafif ve masif bir yapı malzemesi olması nedeniyle, temel ve betonarme maliyetinden, deprem güvenliğine kadar önemli avantajlar sağlıyor. Raporun sonuçları hakkında açıklamalarda bulunan AKG Gazbeton Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Sırrı Güvenç, “Gaz betonun faydaları uzun zamandır sektörde biliniyor. Sektörün gelişimine paralel olarak bizler de ülkenin en önemli yerli gaz beton üreticisi olarak ürünlerimizi geliştiriyoruz. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nün araştırmalarıyla ürünlerimizin ikame yapı malzemelerine göre bina ağırlığını yüzde 15 azalttığı, deprem kuvvetlerinin binalara yüzde 15 daha az etki ettiği, binaların temel tasarımında ve maliyetinde yüzde 22, betonarme maliyetlerinde yüzde 8 tasarruf sağladığı ve bina ağırlığının hafiflemesinden dolayı küçülen kolon boyutlarıyla metrekare tasarrufu sağladığı tescillendi. Gelişen inşaat sektörüne dünya standartlarındaki ürünlerimizle hizmet verirken, hem inşaat projelerinin yüklenicilerine hem de hayata geçirilen projelerde yaşama başlayacak konut sakinlerine önemli avantajlar sağlıyoruz. Yüklenicilere sunduğumuz maliyet avantajlarımızla, konut sakinlerinin güvenli, konforlu ve huzurlu hayat sürmeleri için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” dedi.



Tago Architects’ten konutu ticari yaşamla bütünleştiren tasarım:

Real Merter

Ticaret hayatı ile konut yerleşimini özgün bir tasarımla iç içe geçiren Tago Architects tasarımı Real Merter, tamamlandığında İstanbul’un yoğun ve düzensiz nitelikteki yapı stoğuna sahip ticari merkezlerinden biri olan Merter için nitelikli bir örnek oluşturacak.

128

Yapı Malzeme Mayıs 2016

İstanbul’un uzun yıllardır ticaret hayatının merkezlerinden biri olan Merter’de yer alan karma kullanımlı yapı kompleksi Real Merter, Mimar Gökhan Aktan Altuğ liderliğindeki Tago Architects tarafından, içinde bulunduğu bağlama sırtını dönmeyen bir mimari dil ve konut ve ticari alanları bütünleştiren bir planlama ile ele alınmış. Sokak seviyesinde devam eden hızlı ticaret hayatı ile üç bloktan oluşan konut yerleşiminin iç içe geçirildiği yapı kompleksinde, yerleşim alanları yeşil teraslar ve gölgeleme elemanları ile izole edilmiş. Halen inşaatı devam eden Real Merter, bulunduğu lokasyon ve arsanın üç tarafını saran ana caddelerle ilişkili kot farklarına rağmen sirkülasyonu kesintiye uğratmayan kurgusuyla ön plana çıkıyor. Ticari cepheler ve kütlelerin arasında oluşturulan küçük meydanlarla yaya sirkülasyonunun içine alındığı proje, yarı açık dolaşım alanlarının düşeyde kurduğu bağlantılarla kente entegre bir yapıya sahip… Real Merter’de karma kullanımlı konut projelerinde sıkça karşılaşılan mah-


Mimari

remiyet ve sakinlik sorununu da incelikli bir şekilde ele alınarak, konut sakinlerine mahremiyet alanları sağlanmış. Bu bağlamda konut sakinlerinin ihtiyacı olan yeşil örtü ve sosyal alanlar da ticari yapıların çatısında konumlandırılarak ticaret ve konut alanları birbirinden ayrılmış. 89.500 m²’lik toplam inşaat alanına sahip projede cadde ticareti, mimari tasarımın bir parçası haline getirilerek, kentle bütünleşen ve yaşayan bir zemin kurgusu oluşturulmuş. Konut bloklarının arsa ve yol ilişkisinden doğan formların yumuşatılmasıyla tasarlandığı projede, üçgen prizma form sayesinde konut cephelerinin doğrudan birbirlerine bakmaları engellenmiş ve her birim için manzaraya karşı ferah bir görüş alanı oluşturulmuş.

Mimar Gökhan Aktan Altuğ

Yapı Malzeme Mayıs 2016

129


Satış ofislerindeki yeni trendleri, uzmanları aktardı Gönye Proje Tasarım kurucuları Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal, yatırımcı firma ve müşterileri için güvenli bir pazarlama ortamı oluşturan ve gayrimenkul projeleri için vazgeçilmez olan ‘satış ofisleri’ndeki son trendleri analiz etti.

130

Yapı Malzeme Mayıs 2016

İnşaat ve gayrimenkul yatırım şirketleri ile çözüm ortaklığı yaparak, Türkiye’nin en önemli rezidans, toplu konut ve ofis projelerinin iç mimari tasarımlarına imza

atan Gönye Proje Tasarım ortakları Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal, proje portföylerinde hayli önemli bir yer kaplayan satış ofislerinin gayrimenkul


Mimari sektöründeki yeni yaklaşımlardan, mimari ve iç mimari trendlerden ve pazarlama alanındaki yeni eğilimlerden fazlasıyla etkilenerek, her geçen gün biçim ve anlayış değiştiren bir yatırım alanına dönüştüğünü dile getiriyor. İyi tasarlanmış bir satış ofisinin, satış yapacak olan ekibin elini güçlendirdiğini söyleneyen Yelin Evcen düşüncelerini; “5-6 yıl öncesine kadar satış ofisleri çoğunlukla dizi dizi masalardan oluşan, soğuk ve ruhsuz mekanlardı. Rekabetin artması, müşterinin beklentisi ve gayrimenkul firmalarının farklılık arayışları ile son dönemde satış ofislerinin iç mimari tasarımına daha fazla önem verilmeye başlandı. Son yıllardaki satış ofislerini yaşayan, canlı ve şık mekanlar olarak tanımlayabiliriz. Satış personelinin ve müşterinin içinde bulunmaktan keyif alacağı, konforlu, rahat ve samimi mekanlar yaratmayı hedeflerken, yatırımcı firmanın vizyonunu yansıtacak yenilikçi, tasarımı ön plana çıkartan ve güven veren mekanlar olarak büyük bir değişim gözlemliyoruz. Bir çok yeni projede ofis masası ve sandalyeleri yerine küçük localarda rahat koltuklar satış mekanı olabiliyor. Sunum yapmak için katalogların yanı sıra, touch-

pad’ler ve maketler hala satış ofislerinin vazgeçilmezleri durumunda...” şeklinde belirtiyor. Satış ofisinin, projenin sunduğu yaşam tarzını yansıtması ve tasarım olarak da projenin bütünüyle benzer bir dil konuşması gerektiğine inanan Gönül Ardal; Sa-

tış ofislerinin tasarımında detayların çok önemli olduğunu, seçilen renklerin ve malzemelerin satışı destekleyici, müşterinin benimseyeceği, konforlu ve şık bir mekanı oluşturmaya yönelik, aynı zamanda da kullanım yoğunluğu hesaba katılarak seçilmiş olması gerektiğini söylüyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

131


Antalya Akvaryum

İyi bir yalıtım için malzemeyi iyi tanımak gerekir Bireylerin gelir seviyesindeki yükselmeye paralel olarak daha iyi hayat standartlarına sahip olma isteği üzerine yalıtım sektöründeki gelişmeler desteklenmektedir.

“Estetik görünüm ve işlevsellik ile ‘doğa’nın uyumunu hedefleyen BKA, bütün çalışmalarında insanı merkezine alarak ‘yaşayan’ eserler gerçekleştirir.” mottosuyla çalışmalarını gerçekleştiren Bahadır Kul Mimarlık ile bu sefer, ‘Yalıtım ve

132

Yapı Malzeme Mayıs 2016

İzolasyon Sistemleri’ konusunu konuştuk. Malzeme seçiminde önemli olanın malzemelerin karakteristiğinin araştırılması, incelenmesi ve analiz bulgularının irdelenmesi olduğunu söylüyorlar…

Firmanızın kısa tarihçesi ile birlikte çalışma sahalarından ve hizmetlerinden bahseder misiniz?, Bahadır Kul Mimarlık 2002 yılında Kayseri’de kuruldu. 2004-2005 yılında Kadir Has Stadyumu ve Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi projeleri ile yapı tasarımlarına adım attık diyebilirim. Bu süreçte, Kayseri Kadir Has Stadyum projesi ise kariyerimdeki önemli bir dönüm noktasıdır. O dönem neredeyse yeni spor yapısı yok gibiydi. Kadir Has Stadyumu Türkiye’deki ilk arenalardan biridir. Bunun devamında Nevşehir Terminali, Konya Stadyumu, Konya 10.000 kişilik Spor Salonu gibi projelere imza attık. 2010 yılında İstanbul ofisimizi açtıktan sonra Anadolu’nun birçok yerinde kültür yapılarından, ulaşım yapılarına ve stadyumlara kadar

birçok alanda projeye imza attık. Antalya Akvaryum, Van Urartu Müzesi, Van Fuar ve Kültür Merkezi’ni sayabiliriz.

İnşaat sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Sektörle olan karşılıklı etkileşimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörde birçok yalıtım ve izolasyon malzemesi bulunmaktadır. Bu malzemelerde gelişen teknoloji ile beraber sürekli büyüme kaydeden sektörde üretim yapan firmalarda artmaktadır. İnşaat sektöründeki gelişimlerin paralelinde yalıtım ve izolasyon sektöründen de beklentiler artmaktadır.

Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için sizce ne gibi stratejiler geliştirilmeli? Yapılarda kullanılacak malzemelerin karakteristiğinin araştırılması, incelenmesi ve analiz bulgularının irdelenmesi sonrasında kullanım yerine göre malzeme


Mimari seçimi önemlidir. Yapının bakım masraflarını sınırlı düzeyde tutacak fakat buna rağmen yüksek yalıtım performans özelliği gösterecek malzemeler üretilmelidir.

Bu günkü teknolojiyi göz önüne aldığımızda, sizce Türk yalıtım firmaları hangi seviyede? Yalıtımın önemi ülkemizde her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Bireylerin gelir seviyesindeki yükselmeye paralel olarak daha iyi hayat standartlarına sahip olma isteği üzerine yalıtım sektöründeki gelişmeler desteklenmektedir. Değişen ve gelişen teknoloji ile beraber yalıtım sektöründe de yenilikler olmaktadır. Yalıtım sektörü sürekli olarak bir gelişim ve büyüme göstermektedir. Sürekli büyüme kaydeden firmalar artmakta ve sektördeki potansiyel birçok yabancı yatırımcıyı ülkemize çekmektedir. Ülkemizde yalıtım sektörü bu alanda pek çok uluslararası standardı yakalamışlardır. Birçok Türk yalıtım firması üretimi ve ihracatıyla beraber sanayiye ve inşaat sektörüne katma değeri yüksek ürünler üretmektedir. Yalıtım sektöründeki gelişmeler son 50 yılda meydana gelmiştir. Fakat inşaat sektöründeki yatırımlara bağlı olarak yavaş şekilde gelişme göstermektedir. Ülkemiz firmaları üretim ve teknoloji alanında pek çok standardı yakalamış olup dünya pazarında rekabet olanakları bulmaktadırlar.

Sektördeki Ar-ge çalışmalarına ayrılan bütçe ve insan kaynağını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ar-ge çalışmaları son yıllarda özellikle

Bahadır Kul

ekolojik yapılara olan istek ve sürdürülebilirlik istemleri sonucu artmaktadır diyebiliriz. Tabi ki bu çalışmaların piyasada kullanılması da önlerini açacaktır.

Sektörde çalışan işçilerin mesleki eğitimleri sizce yeterli mi? Bu konu için firma olarak ne gibi çalışmalarınız var? Her ne kadar eğitim konusunda gelişmeler sürdürülse de yetişmiş teknik ve ara eleman eksiği bulunmaktadır. Bu nedenle de özellikle uygulamada istenilen kalite ve standartlara ulaşılması güçleşmektedir. Bizde mimarlık ofisi olarak özellikle STK’lara bu konulardaki eğitimleri sunmaları konusunda bizden destek

istediğinden elimizden gelen tüm paylaşımlara açığız.

Firma çalışanlarınıza ve sektörde faaliyet gösteren firmalara rehberlik mahiyetinde neler söylemek istersiniz? Mimarlık mesleği salt bir tasarım yapmak değil onu aynı kalitede ve estetik kaygıyla hayata geçirmektir. Bu sebeple her ayrıntı uygulamada çok önem taşır. Bizler BKA olarak tüm projelerimizde bu kaygıyı taşımaktayız. Temennim tüm işverenlerin ve malzeme firmalarının yalıtım ve izolasyon sistemleri konusunda birbirini beslemesi ve Türkiye’deki projelerde örnek uygulamalar görebilmektir.

Kayseri Olimpik Yüzme Havuzu

Yapı Malzeme Mayıs 2016

133


2 yıl süren Ar-ge çalışması neticesinde dünyanın ilk porselen duş karosu Aquanit’i geliştiren Seranit Grup, yeni ürünü ile A’ Design Award yarışmasında Silver ödülünü kazandı. Alınan ödül ile birlikte Seranit Grup ve Aquanit’in başarısı seramik ve porselen tasarımının merkezi olan İtalya’da da tescillenmiş oldu.

134

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Seranit mucizesi ‘Aquanit’ İtalya’dan ödülle döndü 2 yıl süren Ar-Ge çalışmasıyla dünyanın ilk porselen duş karosunu geliştiren Seranit Grup, Aquanit ile Avrupa Tasarım Birlikleri Bürosu (BEDA), Politecnico di Milano Üniversitesi, Como Belediyesi Kültür Dairesi ve Ragione Lombardia’nın düzenlediği, dünyanın en büyük ve kapsamlı tasarım yarışması olan A’ Design Award’da Silver ödülünü kazandı. Yarışmaya İnşaat Malzemeleri, Yapı Elemanları, Yapılar & Sistemler kategorisinden başvuruda bulundukların açıklayan Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba, “Uluslararası ödüllerimize bir yenisini daha eklemenin gururunu yaşıyoruz. Bu ödül ile birlikte başarımız seramik ve porselenin anavatanı olarak kabul edilen

İtalya’da da tescillenmiş oldu. Ödülümüzü 8 Haziran’da İtalya Como’da düzenlenecek Gala Gecesi’nde alacağız. Seranit Grup olarak bu başarıdan aldığımız şevk ve moralle daha fazla çalışacağız. Kalite ve mükemmellikte çıtayı daha da yükseğe çekeceğiz” dedi. Porselenin leke tutmayan, yüksek dayanıklılığa sahip ve hijyenik özelliklerini estetik ve teknoloji ile harmanlayarak banyolara taşıyan Aquanit Porselen Duş Karosu, yüzeyinde oluşturulmuş dikdörtgen çukur bölme ile bir yıkanma alanı da oluşturuyor. Alanın dışında kalan çerçevenin kesilebiliyor olması ile her banyo için kişiye özel tasarımlar oluşturulabilirken, 90x135 cm’den 74x74 cm’ye kadar


Sektörel

Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba

birçok farklı ebatlarda kesilebilen Aquanit, yapılara estetik ve hijyen sağlayarak değer kazandırıyor.

yük bir karonun içindeki alanı duş alanı olarak değerlendirip özel bir çözüm geliştirdik” dedi.

ZEMİN İLE BÜTÜN DUŞ ALANLARI TERCİH EDİLMEKTE

DAKİKADA 36 LİTRE SUYU TAHLİYE EDİYOR

Aquanit’in gelişme sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba, “Yıllar içerisinde insanların ihtiyaçları farklılaşırken, pazara sunulan ürünler de buna paralel olarak değişebiliyor. Yaşam tarzı değişimleri genellikle başka kişilerden veya ülkelerden öğrenilerek başlıyor. Örneğin küvetlerden bir süre sonra jakuzileri banyolarımızda kullanmaya başlamıştık. Günümüze geldiğimizde ise bu sürecin tersine dönmeye başladığını görebiliyoruz” dedi. Son zamanlarda zemine yakın yükseklikte ‘Flat’ duş teknelerinin tercih edilmeye başladığını açıklayan Ece Ceylan Baba, “Yeni mimari eğilimlerin de ıslak hacimlerde kesintisiz ve kot farkı olmayan çözümleri benimsemesiyle sektörümüz kendine göre bir yöntemle bu soruna cevap verir hale geldi. Biz de bü-

Duş karolarında ortalama kalınlığın 18 cm’ye kadar çıkılabildiğini kaydeden Ece Ceylan Baba, “Haliyle kaygan bir yüzey var ve her duş alışınızda kayma korkusu yaşıyorsunuz. Aquanit zemin ile sıfır seviyede olduğu için kayma riskini de ortadan kaldırmış oluyoruz. Ayrıca duş karosu ile zemin rengi aynı olduğu için kesintisiz mekan hissi vermiş oluyoruz” dedi. Aquanit için özel bir sifon ürettiklerini de açıklayan Ece Ceylan Baba, “Normal 6 cm’lik bir duş teknesinin sifonları dakikada 24 litre suyu tahliye ederken, Aquanit dakikada minimum 36 litre suyu tahliye ediyor. Ayrıca montaj sırasında zeminden kaynaklanan bozukluklardan dolayı giderin alt gövdeyi karşılamaması durumunda +/-12 mm sağa, sola ve ileriye hareket edebilen eksantrik bir kafa ürettik. Ustalardan doğabilecek hata pa-

yını bu sayede ortadan kaldırmış oluyoruz” dedi.

“PAZARDA YENİ BİR AKIM OLUŞTURDUK” Aquanit ile pazarda yeni bir akım oluşturduklarını belirten Ece Ceylan Baba, “Aquanit Porselen Duş Karosu ürünümüzü bayilerimizin yanı sıra bayimiz olmayan bütün yapı malzemeleri sektörüne açıyoruz. Yenilikçi bir ürüne sahibiz” dedi. Yeni ürünü ilk etapta mevcut hatlarla üreteceklerini ifade eden Ece Ceylan Baba, “Şu an Aquanit Porselen Duş karosu için 90 X135, 90X 90, 80x80 ve 80x120 olmak üzere dört ayrı ebatta üretim yapıyoruz. Gelen talebe göre ebat sayımızı artıracağız. Su iticilik, su emmezlik, suyun akışının sağlanması ve kalıp gibi yatırımlar gerçekleştirdik. Bunların toplam miktarı 120 bin Euro civarında. Bunu makinaya destek olacak malzeme yatırımı olarak değerlendirebiliriz. Ürünümüz pazarda umduğunu bulduğu anda, ek bir üretim hattı yatırımı yapabiliriz” şeklinde konuştu. Yapı Malzeme Mayıs 2016

135


Mimari

Aslı Sekmen

İlkay Öngün

Yenilikçi ürünler mimarlar ile buluşuyor Beyoğlu’ndaki Fransız Sarayı’nda düzenlenecek olan ‘MIMARSIV Selection’, yenilikçi ürünler için mimarlara benzersiz bir keşif fırsatı sunacak. Mimarları; malzeme tedarikçileri, danışmanlık firmaları ve zanaatkarlarla, etkinlikler ve mecralarda bir araya getirmek amacıyla Aslı Sekmen ve İlkay Öngün ortaklığında kurulan MIMARSIV, 2 Haziran Perşembe günü Beyoğlu Fransız Sarayı’nda gerçekleştireceği MIMARSIV Selection etkinliği ile 50 seçkin ve yeni-

136

Yapı Malzeme Mayıs 2016

likçi ürünü 500 mimarla buluşturmaya hazırlanıyor. Business France işbirliği ile Fransız Sarayı’nın tarihi dokusu ve eşsiz atmosferinde gerçekleştirilecek olan organizasyon 12 saat boyunca sürecek ve aydınlatma,mobilya, zemin, duvar, tavan ve cephe gibi farklı kategorilerde hizmet veren önemli markaların seçkin ürünlerini İstanbul, Ankara ve İzmir’den davet edilecek 500 mimarla buluşturacak. Bugüne kadar düzenlenen fuarların ve tüm diğer mimar&malzeme buluşmalarının bir adım ötesi niteliğindeki MIMARSIV Selection, mesleki gelişmelerden haberdar olmak ve yenilikleri projelerine taşımak adına sektördeki güncel malzemeleri tanımak ve takip etmek zorunda olan mimarların ve iç mimarların işini kolaylaştırarak, onları kent merkezinden kilometrelerce uzaktaki fuar alanlarında, devasa stand alanlarında konum-

lanmış binlerce seçeneğin arasından ilgilerini çekecek ürünleri yakalamaya çalışma yükünden kurtaracak. Organizasyon, sektör profesyonellerini kent merkezinde, Fransız Sarayı gibi özgün mimariye sahip, konforlu ve şık bir mekanda, bir gün süresince, seçilmiş ve inovatif ürünlerle buluşturacak. Yoğun çalışma tempoları ve uzak mesafeler nedeniyle genellikle ürün ve malzeme fuarlarına katılamayan mimar ve iç mimarlarla daha sofistike ve prestijli bir ortamda birebir ve verimli bir buluşma gerçekleştirecek olmak, malzeme firmalarını da etkinlikle ilgili oldukça heyecanlandırıyor. MIMARSIV Selection’da sergilenecek olan markaların ürünleri, Fransız Sarayı’nda, EDIDA 2016 ödüllü İç Mimar Atilla Kuzu ve Mimar Levent Çırpıcı ortaklığındaki Ozon Design tarafından tasarlanan Select Zone modüllerinde konumlandırılacak.



VitrA, mermerin asaletini mekânlara taşıyor Kullanıcıların kişiliğini, zevkini ve tarzını yansıtan yaşam alanları tasarlayan VitrA, trendlere öncülük edenlere yönelik, karo ve mermerin asaletini birleştiren sıra dışı ürünleriyle dikkat çekiyor.

Mermer Dokusundaki Akdeniz Esintisi: Marfim Marfim porselen karo serisi, İspanyol Crema Marfil ve İtalyan Botticino mermerlerini göz alıcı bir tasarımla buluşturuyor. Açık bej rengi gölgeleri, seriye sakin, doğal ama ayrıcalıklı bir görüntü kazandırıyor. Yumuşak renkleriyle şık ve sıcak bir ortam yaratmak için ideal olan seri, “honed touch” yüzey alternatifine ek olarak “rigato” ve “expressive” dekorlarıyla iç ve dış mekânda kullanılabiliyor.

Zıtlıklardaki Uyum: Versus Versus porselen karo serisi, “silver fantasy” mermerini, doğala en yakın tonlarıyla mekânlara yansıtıyor. Porselen karolarının yanı sıra aynı tasarım dilinde duvar karolarına da sahip Versus, zıtlıklardan besleniyor, döşendiği her ortamda minimal ve modern bir algı yaratıyor. Soğuk mermer dokusunun, bronz ve gümüş renklerdeki parlak paslanmaz metal çubuklarla yarattığı zıtlık, duvarlara benzersiz bir görünüm kazandırıyor.

Lüks Mermer Dokusuyla Tasarım Keyfi: Pulpis Pulpis porselen karo serisi, ender bulunan İspanyol Pulpis mermerinin muhteşemliğinden ilham alıyor. Koyu kahverengi zeminiyle kontrast yaratan beyaz damarlı yapısı, modası geçmeyen şık bir tasarım sunuyor. Sırlı porselen seri, “honed touch” yüzey alternatifine ek olarak “rigato” ve “expressive” dekorlarıyla ev ve ticari mekânlarda seçkin ve sıcak atmosferler yaratmak için ideal.

138

Yapı Malzeme Mayıs 2016


Sektörel

Mermere Hayat Veren Sıcak Sadelik: Decocream İspanyol Crema Marfil mermeri, Decocream ile modern ve sıcak bir havaya bürünüyor. Seri, 3D rölyefli yapısı sayesinde, klasik bir sunum yaratmaktan çıkıp, mekânlara modern kimlikler katıyor. Rahatlatıcı ve sakin renklerin hâkim olduğu şık duvar karosu serisinde, orijinal krem renginin yanı sıra sıcak gri tonu da bulunuyor. 30x60 cm ebadında sunulan ve farklı dekor alternatifleri bulunan Decocream, estetiği ve doğallığıyla güçlü bir seçenek oluşturuyor.

Porselende Vücut Bulan Mermer Dokusu: Calacatta Calacatta porselen karo serisi, dünyaca ünlü lüks Calacatta mermerinden esinlenilerek tasarlandı. Beyaz zemin üzerinde gri damarlı yapısıyla dikkat çeken karolar, banyo, mutfak ve diğer yaşam alanlarında modern ve lüks bir atmosfer yaratıyor. Seri, “honed touch” parlak saten yüzeyi ve “rigato” dekoruyla, yer ve duvarlar için farklı uygulamalara ilham veriyor.

Zıtlıklardan Yansıyan Metropol Şıklığı: Black & White Star Klasik mermer görünümü, Black &White Star’ın asaleti çağrıştıran siyah ve beyaz tonlarıyla modernizmin estetiğini vurguluyor. Farklı 3D dekor alternatiflerine sahip Black &White Star duvar karosu serisi, minimalist çizgileriyle özgün ve modern bir dünya sunuyor. Serinin altın ve platin dekorları, seçkin mekânların zengin atmosferini kullanıldığı duvarlara taşıyor. Seri, 40x80 cm ebatlı diğer ürünlerle tasarım bütünlüğü içinde kullanılabiliyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

139


Sektörel

Eviniz için şımarık tasarımlar Ahşap ve metal efektli karolarla yaşam alanlarınızda modern bir hava oluşturmaya hazır mısınız?

Seramiksan, ahşap ve metal efektli yeni serileriyle alışıldık tasarımların dışına çıkıyor. Zarif, klasik, modern tasarımlarla üretilen iki yeni seri: Wooden Colormix ve Bronz Metalik… Ahşabın en sıcak hali ve huzuru Wooden Colormix sırlı porselen karolara yansıyor. Dijital teknolojiyle üretilen seri, ortaya koyduğu gerçeklik hissi ile doğallığı sevenler için ideal bir seri. Wooden

140

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Colormix, 15x90 cm ebatında rektifiyesiz olarak üretilirken ıslak zeminlerde rahatlıkla kullanılabiliyor. Metal efektinin porselen karolardaki görüntüsü iddialı bir tasarımı ortaya çıkardı. 60x60 cm ebatında dijital teknolojiyle üretilen Bronz Metalik sırlı porselen karolar, hem klasik hem modern duruşuyla zamansız mekanlar oluşturuyor.



“Bizi anlatan, bize özgü tasarımlar yapmalıyız” “80’li yıllarda kullanılan banyo dolapları terimi, 90’lı yıllarda banyo mobilyasına, 2000’li yıllarda ise banyo çözümlerine dönüşmüştür. Köklü değişiklikler yapmadan da çoğu zaman basit değişiklikleri yakalayarak ciddi anlamda fark oluşturacak çözümler bulabiliriz.”

142

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Sürekli değişen müşteri ve piyasa ihtiyaçlarına odaklanarak, uygun fiyat ve yüksek kalitede ürünler tasarlayıp, müşterilerine en iyi hizmeti sunmaya çalışan NPlus Banyo ile sektöre dair konuştuk… Şirketin organizasyon yapısından, gelecek hedeflerine kadar bizlerle fikirlerini açık yüreklilikle paylaşan NPlus Genel Müdürü Çetin Erol, gelecek dönem için ‘e- ihracat’a vurgu yapıyor…

Banyo mobilyaları üretiminde yerli kaynak sorunu var mı? Bu sorun için geliştirdiğiniz alternatif çözümler neler? Genel konumuyla sektördeki çalışmalar geleneksel yöntemlerle yapılıyor. Büyük üreticilerin sektöre girmesiyle otomasyon ağırlıklı üretim başladı. İç pazara ve dış pazara yönelik üretim ve satış sistemi geliştirildi. Son yıllarda artan kentleşme, nüfus artışı, yükselen hayat standardı ile banyo

mobilyasına talep artmaktadır. Ürün yenileme, yıpranma gibi nedenler dışında estetik ve moda eğilimleri de ürün değiştirme ve yeni taleplerde önemli rol oynamaktadır. Türkiye’de banyo sistemleri gerek kalite ve gerekse tasarım açısından ciddi gelişmeler yaşadı. Buna bağlı olarak sorunlar da arttı. Ciddi ve kurumsal üreticiler yönünden, piyasada yetişmiş teknik eleman sıkıntısı hala çözüme ulaşmadı. Piyasada rekabet eden üreticilerin önemli bir bölümü ürün-model taklitleriyle, ürün garanti ve servis hizmeti hemen hemen hiç vermeden sadece fiyata endekslenip piyasada ki rekabeti haksız hale getirmeye devam ediyorlar. Umutlandırıcı olan ise bilinçli tüketici sayısının her geçen gün artması.

Nplus Banyo olarak ürün segmentiniz ve ulaşım alanlarınızdan bahseder misiniz? Satış ayağımızı üç gruba ayırdık; bayi,


Sektörel proje ve ihracat. Standart ürünlerimiz ve kataloğumuzla bayilerde yer alıyoruz ama proje bazlı çalıştığımız işlerde kataloğun haricinde projeye özel tasarım ve çözümler sunuyoruz. Özellikle proje bazlı çalışmalarımızda hem benim mimar olarak yönlendirmelerim hem de birlikte çalıştığımız tasarım ofislerinin önerileri doğrultusunda projelere özel tasarım ve çözümler üretiyoruz. Üretim tesisimiz 4 bin metrekareden oluşuyor. Panel mobilya üretimine son derece uygun bir tesis olduğu için biz projelerde banyo ağırlıklı olmak üzere mutfak, soyunma odası, ray dolap ve vestiyer gibi diğer alanlara da çözüm üretebiliyoruz. Çalıştığımız müteahhit firmalar, hem kaliteli hizmet aldıkları hem de tasarım konusunda ne istediklerini anlayabildiğimiz için bizi tercih ediyorlar. İnsan sağlığına zarar vermeyen ve suya dayanıklılığı yüksek olan malzemeler kullanıyoruz. Banyolar ıslak zeminler olduğu için, özellikle mdf kullanıyoruz. Mdf üzeri melamin veya doğal kaplamaların yanı sıra lake boyalar ile high gloss-soft gloss dediğimiz malzemeleri de kullanıyoruz. Bazı ürün gruplarımızda da ise masif ağaç tercih ediyoruz. Mobilya aksesuarlarında sektörün önde gelen firmalarıyla çözüm ortaklığı yapıyoruz. Kaliteden ödün vermeden, insan sağlığına ve çevreye duyarlı malzemeleri

tercih ediyoruz. Örnek vermem gerekirse; kullandığımız cam tezgahlarımız temperli cam, boyalarda ise insan sağlığını etkilemeyecek ve çevreye zarar vermeyen boyaları tercih ediyoruz, E1 normlarında malzemeler kullanıyoruz. Avrupa’da da geçerli olan standartların öngördüğü malzemeleri kullanmaya özen gösteriyoruz.

Türkiye banyo mobilyaları sektörünün uluslararası platformda durumu nedir? Geleceğini nasıl görüyorsunuz? 1950’li yıllara baktığımızda, banyolar evin en önemli alanlarından biri olmaya adaydı. Fakat tasarım ve estetik geri planda kalmıştı. ‘Banyonun işlevini yerine getirmesi yeterli’ düşüncesi hakimdi. 1960’lı yıllarda ise banyo hak ettiği değeri görmeye başladı. Daha şık aksesuarlar ve tek rengin hakim olduğu fayanslar kullanıldı. Dışarıda yaşanan hareketlilik banyoları da etkiledi. 70’li yıllarda ise yeni yapılan binalarda artık yuvarlak ve ayaklı seramik lavabolar, bunu tamamlayan seramik etejerler ve tek aynalar kullanılıyordu. Eskiden banyolarda, genellikle yekpâre mermerden oyulmuş orta boylarda kurnalar olurdu. Üst kısımları dikdörtgen, alt tarafları ise yarım daire şeklinde bir forma sahip olan kurnaların oyuk olan hazne kısımları, yaklaşık 10-12 litre suyu tutabilirdi. Kur-

NPlus Genel Müdürü Çetin Erol

naların yerini de taş küvetler aldı. Banyo halılarında ise büyük puantiye modası çıkmıştı. Yeşiller, morlar, pembeler, siyahlar ev dekorasyonunun vazgeçilmez renkleri arasına girmişti bile. 80’li yıllara baktığımızda ise, banyoların tamamen değiştiğini ve özgürlüğe doğru

Yapı Malzeme Mayıs 2016

143


Sektörel

adım attığını görüyoruz. Türkiye’de banyo mobilyası sektörü 80’li yıllardan sonra gelişmeye başladı ve ciddi anlamda yol aldı dersek yanlış bilgi vermiş olmayız… Artık Türkiye’de, Avrupa ile yarışacak tasarımlar var. Ayrıca firmaların üretim kapasiteleri, işgücü bizim rekabet gücümüzü arttıracak önemli unsurlar. Bizi anlatan, bize özgü tasarımlar yaparsak, üretim hattında kaliteli hammadde kullanırsak, ürün odaklı stratejiler geliştirirsek, özellikle imajı güçlü kılacak çalışmalara da ağırlık verirsek uluslararası platformda yer bulabiliriz.

Nplus Banyo, ihracat konusundaki hedeflerinin neresinde? Kaç ülkeye ihracat yapıyor ve en güçlü olduğu pazar hangisi? İhracat stratejimizi belirlerken, seçtiğimiz pazarın faydalarını ve risklerini de

144

Yapı Malzeme Mayıs 2016

kapsayan bir plan yaparak yola çıktık. Bugün firmaların bir kısmı geleneksel ihracat yapıyor. Bizim gelecek dönem hedeflerimiz arasında e- ihracat var. Gümrük, ödeme ve lojistik gibi önemli konular çözüme ulaşırsa İhracat yapmakta sıkıntı yaşadığımız ülkelere daha kolay erişim sağlayacağımızı düşünüyorum. Şirket kuruluşumuzun üçüncü ayında katılmış olduğumuz Unicera Fuarı’nda aldığımız talepler doğrultusunda yurtdışına ihracat yapmaya başladık. Şuan ihracat yaptığımız ülkeler arasında; Suudi Arabistan Cezayir, Fransa, Irak, Kıbrıs, Gürcistan gibi ülkeler yer alıyor.

Banyo mobilyalarında farklı renk ve ebattaki tasarımlar dikkat çekiyor. Kullanıcı banyo mobilyalarını tercih ederken nelere dikkat etmeli? Islak hacim kavramının en önemli te-

ması banyodur. Yapı sektörü ve banyo mobilyası üreticilerinin üzerinde çalıştığı platformdur. 80’li yıllarda kullanılan banyo dolapları terimi, 90’lı yıllarda banyo mobilyasına, 2000’li yıllarda ise banyo çözümlerine dönüşmüştür. Köklü değişiklikler yapmadan da çoğu zaman basit değişiklikleri yakalayarak ciddi anlamda fark oluşturacak çözümler bulabiliriz. Fonksiyonel banyo mobilyasında hedefimiz, kullanıcının ihtiyaçları ve istekleri göz önünde bulundurularak, iyi planlanmış, estetik açıdan kullanıcıyı tatmin edebilecek yenilikçi tasarımlar yapmak. Satış sonrası, yaşanması muhtemel bir sıkıntıya meydan vermemek için satın alınan ürünler tek tek kontrol edilmeli ve garanti belgesi mutlaka onaylatılmalıdır. Montaj yaptırmadan önce kullanma kılavuzu incelenmeli, ürünü garanti kapsamı dışında bırakacak hususlar dikkatli okunmalıdır.



Sektörel

Graniser Seramik, Ege İhracatçı Birlikleri’nin düzenlediği ‘İhracatın Yükselen Yıldızları Ödül Töreni’nde sektörde en fazla ihracat gerçekleştiren kuruluş olarak bu yıl da birinciliğe hak kazandı. Graniser Seramik adına ödülü İhracat Müdürü Bora Fıstıkçı, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’tan aldı.

146

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Graniser ihracatta 4’ncü kez lider Graniser Seramik %60 ihracat payı ile 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. İhracatının %25’ini Kuzey Amerika’ya, %35’ini yaşanan ekonomik durgunluğa rağmen Avrupa’ya gerçekleştiren Graniser Seramik, Yunanistan, Romanya, Azerbaycan, İsrail gibi önemli pazarlarda %25 ihracat payıyla sektörde oran olarak ilk sırada yer alıyor. İhracata yönelik ek kapasite ihtiyacı doğrultusunda yeni bir yatırıma başla-

dıklarını ifade eden Graniser Seramik İhracat Müdürü Bora Fıstıkçı, 2016 yılının ikinci yarısında hayata geçirecekleri yatırımla üretimin %65’ini ihracata yönelik gerçekleştirmeyi planladıklarını belirtiyor. 2.8 milyon metrekare büyük ebat üretim yatırımıyla 46.5 milyon dolar olan ihracatlarını 60-65 milyon dolara taşıyacaklarını dile getiren Fıstıkçı, ardından gelecek 5 yıllık iş planı kapsamında granit yatırımı gerçekleştireceklerini kaydediyor.


Sektörel

Banyolara özel yenilikçi bir tasarım: Trinity Dekorasyona kazandırdığı özgün ürünlerle öne çıkan Graniser Seramik, banyolara özel tasarımı Trinity serisi ile dekorasyona yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Şık, estetik ve enerjik bir tasarımla banyoları baştan başa yeniden oluşturuan Trinity serisi, dört özel renk seçeneği ile dekorasyonda farklı kombinasyonlara imkan sağlıyor. Bej, ekru, beyaz ve gri renkli banyo karoları, dekor ürünler ve yer karolarından oluşan Trinitiy serisi, çizgisiyle algıda güçlü bir farkındalık oluştururken, düz ve sonsuz tekrarlı dekor seçenekleriyle özellikle banyo dekorasyonunda ideal bir seçim olarak öne çıkıyor. Graniser Seramik’in 25x75 cm ölçülerinde ürettiği Trinity serisi, modern tarzda dekore edilmiş banyolara şıklık ve enerji katan bir dekorasyon stilini yansıtmayı başarıyor.

Graniser Seramik’in banyo dekorasyonunda şıklığı ve enerjiyi öne çıkardığı Trinity serisi, dört özel renk seçeneği ve farklı kombinasyonlara imkan sağlayan renk geçişleri ile banyolara yeni bir estetik boyut kazandırmayı başarıyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

147


Sektörel

Doğaltaş sektörünün önde gelen markası Tureks Stone, yeni evlenecek çiftlere ve banyosunu yenilemek isteyenlere birbirinden özel koleksiyonları ile ilham veriyor.

Tureks Stone, ev dekorasyon içerisinde önemli bir yere sahip olan banyolar için tasarladığı koleksiyonları ile banyolarınıza müthiş bir görünüm kazandırıyor. En güçlü zıtlık siyah ve beyazın hakim oldu-

148

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Tureks Stone’dan özel tasarımlar ğu, grinin de ön plana çıktığı koleksiyonlarda, son zamanlarda görsel dünyamıza hakim olan geometrik ve zarif desenler oldukça göze çarpıyor. Sadece görüntüleri ile değil, nefes alan

dokuları, kolay temizlenebilir özellikteki ürünleri ile dikkat çeken Tureks Stone, banyolara sade bir dokunuşla şıklık katmak herkesi showroomlarına bekliyor.



Sektörel

İnşaat ve yapı sektörü BIM’i sevdi Sektör paydaşlarına hız, verimlilik ve sürdürülebilirlik anlamında önemli avantajlar sağlayan BIM süreçleriyle ilgili en güncel bilgi ve uygulamalar, Autodesk Türkiye tarafından 5’incisi gerçekleştirilen “Şimdi Türkiye’de BIM Zamanı” seminerinde ele alındı.

Üç boyutlu tasarım, mühendislik ve eğlence alanlarında dünyanın önde gelen yazılım şirketi Autodesk Türkiye’nin bu yıl beşincisini düzenlediği “Türkiye’de BIM Zamanı” semineri, 19 Nisan 2016 Salı günü Four Seasons Bosphorus Otel’de inşaat ve yapı sektörlerinden profesyonellerin katılımı ile gerçekleşti. Etkinlikte bir araya gelen tasarımcı, mimar ve mühendisler; sektörleriyle ilgili en yeni trend ve teknolojileri dinleme, paralel oturumlarda farklı Autodesk ürünlerinin sunduğu inovatif yaklaşımları tanıma, sektörün lider isimlerinin tavsiyelerini dinleme ve birbirleriyle fikir alışverişinde bulunma fırsatı yakaladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Autodesk Türkiye Ülke Lideri Murat Tüzüm, akıllı 3B modeller üzerinden inşaat ve altyapı projeleriyle ile ilgili karar alma sürecini büyük oranda kolaylaştıran BIM uygulamalarının, iş hedeflerine ulaşmak ve projeyi başarıyla tamamlamak için en etkin çözüm olduğunu vurguladı. Tüzüm, “BIM sistemine geçişle birlikte şantiye

Marek Suchocki

150

Yapı Malzeme Mayıs 2016

hatalarında yüzde 41, inşaat maliyetlerinde ise yüzde 23 düşüş yaşanıyor. Proje sürelerinde de yüzde 19 kısalma oranı yakalanıyor. Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörünü oluşturan inşaat şirketlerinden pek çoğunun, vizyoner bir bakışla BIM dönüşümünü gerçekleştirdiğini görmek bizi mutlu ediyor. Bu süreçte hızlı adım atan şirketlerin ulusal ve uluslararası arenada rekabet avantajına kavuştuğunu her fırsatta vurguluyoruz” diye konuştu. Autodesk Avrupa Bölgesi BIM Teknolojileri Satış Geliştirme Yöneticisi Marek Suchocki de konuşmasında BIM masaüstü yazılımlarının, bulut ve mobil yazılımlarla desteklenerek inşaat uygulamalarını baştan aşağı değiştirdiğini vurguladı. Tasarım teknolojilerinin bugün sadece yeni binaların tasarımı ve inşaatında değil; aynı zamanda mimar, mühendis, üstlenici ve arsa sahiplerinin arasındaki iletişimi kolaylaştırmak için de kullanıldığına dikkat çeken Suchochi, bu özellikleriyle BIM sürecinin bugün dünyada, özellikle 7 milyar dolarlık inşaat sektöründe önemli bir artı değer yarattığını kaydetti. Küresel ekonominin arkasındaki itici güç olan yaklaşık 600 şehrin küresel GSYİH’nın yüzde 60’ını oluşturduğunu, 2010 yılında 3,6 milyar olan şehirlerde yaşayan insan sayısının 2050 yılında 6,3 milyara çıkmasının beklendiğini hatırlatan Marek Suchocki, şehirlerin altyapısına yapılacak yatırımların, ülkelerin uzun vadeli kalkınma planını da olumlu anlamda etkilediğini vurguladı. Autodesk’in Revit ve NavisWorks gibi BIM yazılımlarının ekonomik ve sosyal altyapısına yüksek oranlarda yatırım yapan Orta Doğu şehirlerinin yanı sıra ABD, İngiltere, Çin, Rusya, Hindistan, Norveç, Brezilya ve İsveç gibi dünyanın pek çok ülkesinde şehir tasarım projelerinde yoğun bir biçimde kullanıldığını anlatan Suchocki, şehirde binaların, su, ulaşım ve enerji altyapılarının inşasında yararlanılan bu gibi gelişmiş teknolojilerin çok daha uzun

Autodesk Türkiye Ülke Lideri Murat Tüzüm

vadeli ve hatasız sonuçlara ulaşılmasını sağladığını sözlerine ekledi. Autodesk çözümleri kullanarak 20062016 yılları arasında BIM dönüşüm sürecini başarıyla tamamlayan Dome+Partners BIM Direktörü ve Ortak Mimar Onur Altuni ise, şirketin BIM’e geçiş süreci ve BIM ile proje yaşam döngüsü boyunca tasarım, görselleştirme, simülasyon ve işbirliği anlamında elde ettikleri verimlilik artışı hakkında deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Autodesk Türkiye, BIM’in yaygınlaşması için üniversitelerle işbirliği yapıyor Autodesk Türkiye, en büyük faaliyet alanlarından biri olan mimarlık, mühendislik ve inşaat (AEC) sektöründe yeni teknolojilerin tanıtımı ve yaygınlaşması için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bunların başında da üniversitelerle gerçekleştirilen işbirlikleri geliyor. BIM çözümlerinde dünya lideri olan Autodesk, bu bilgi birikimini mimarlık, mühendislik ve inşaat öğrencilerine yönelik düzenlediği eğitim ve etkinliklerle paylaşmaya devam ediyor. Autodesk Türkiye son olarak İTÜ Mühendislik Öğrencileri Kulübü’nün düzenlediği “Design Together” öğrenci tasarım yarışmasının da ana sponsoru oldu. Bu yarışma ile yaklaşık 5 bin mimarlık, mühendislik ve inşaat mühendisliği öğrencileri BIM konsepti konusunda bilgilendirildi; 161 öğrenci BIM, NavisWorks ve Revit eğitimleri aldı.



Sektörel

Kastamonu Entegre kapasitesini katlıyor Ağaç Bazlı Panel sektöründe 45 yıldan fazla bir süredir üretim yapan Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi, 2015 yılı Nisan Ayı’nda başlayan proje kapsamında, Tataristan’daki fabrikasına 2. MDF hattı yatırımını başlattı. Böylesine zor bir proje için kısa sayılacak, bir yıl gibi bir sürede, nakliye ve montajı tamamlanarak devreye giren MDF hattının, fabrikanın

Ahşap levha sektöründe Türkiye’nin küresel oyuncusu Kastamonu Entegre, global üretim kapasitesini artırmak üzere Tataristan’daki fabrikasının 2. MDF hattını devreye aldı. Tataristan’ın Alabuga SEZ bölgesinde faaliyet gösteren fabrika, Avrupa’nın en büyük kapasiteli MDF tesisi olarak biliniyor.

152

Yapı Malzeme Mayıs 2016

üretim kapasitesini yüzde 10 artırarak, Kastamonu Entegre’nin global kapasitesini yıllık 4.55 milyon m3’ten 5 milyon m3’e, laminat parke üretimi kapasitesini ise 80 milyon m2 gibi erişilmesi zor bir hacme çıkarması bekleniyor. Bu yatırımla birlikte, Kastamonu Entegre’nin Alabuga MDF tesisleri, ilave 130 milyon dolar yatırım ve 485 bin m3/yıl MDF kapasitesi ile toplam 1.05 milyon m3 MDF ve 40 milyon m2 Floorpan marka laminat parke üretim kapasitesi ile de tek lokasyonda, dünyanın en büyük MDF tesislerinden biri oldu.

Çevre ödüllü fabrika Kastamonu Entegre’nin Tataristan yatırımı, Alabuga Serbest Ekonomi Bölgesi’nin varlığı, konumunun lojistik açıdan çok uygun olması, yeterli hammadde ile enerji kaynaklarının olması ve başta Tataristan Cumhurbaşkanı olmak üzere, tüm Tataristan yetkililerinin yakın ilgi ve desteğiyle hayata geçmiş olması bakımından büyük önem taşıyor. Fabrikanın aynı zamanda Tataristan’ın başkenti Kazan’da düzenlenen ‘EKO Lider – 2014’ isimli çevre yarışmasında ‘Orman ve Ahşap Ürünleri Sanayisi’ dalında çevre temizliği konusunda gösterdiği hassasiyet nedeniyle ödülü bulunuyor.

“Amacımız tüm dünyaya üretim yapmak” Sektöründe yurtdışında yatırım yapan ilk ve tek şirket olduklarını belirten Kastamonu Entegre A.Ş. Ağaç Grubu Başkanı Haluk Yıldız “Kastamonu Entegre olarak sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve bölgesel liderlik için bundan sonraki yatırımlarımıza ağırlıklı olarak yurtdışında devam ediyoruz. Türkiye’de pazarın belli bir doygunluğa gelmesi ve odun hammaddesinin kısıtlı olması da bizi bu alana yatırım yapmaya yönlendirdi. Kastamonu Entegre olarak amacımız, sürdürülebilir büyüme için yeni pazar ve yeni hammadde kaynaklarına yatırım yaparak, sadece Türkiye pazarını değil, tüm dünya pazarına hizmet vermektir. 400 milyon dolarlık yatırım yaptığımız Tataristan fabrikamız da bu hedefin parçalarından biridir” dedi.


Sektörel

‘Boyada son moda’ Alligator Boya

Modern tasarımlara dekoratif fikirler sunan Alligator boya, geniş ürün yelpazesiyle farklı bir bakış açısı getirerek “Boyada Son Moda” fikrini oluşturuyor. Boyada trendleri yepyeni uygulamalarla harmanlayan Alligator, boya haricindeki ürünleriyle de yaşam alanlarına değer katarak boyadan daha fazlasını sunuyor. 2004 yılından bu yana Türkiye’deki faaliyetlerini sürdüren Alligator Boya, daha nitelikli ve prestijli ürünlere arzu duyan tüketici grubunun ihtiyaçlarını karşılayacak üst düzey hizmet anlayışı ile sektöre yeni bir soluk getiriyor. Bir boya marka-

sı olmasının yanında, trendleri yakından takip ederek geliştirilen Alligator, boya haricindeki ürünleriyle de yaşam alanlarına değer katıyor. Renk Atölyeleri gibi uygulamaları ile kişisel özel tercihleri ön planda tutan Alligator, stil sahibi mekanlara ilham veriyor.

Dekorasyonda Yeni Bir Anlayış: Alligator Renk Atölyeleri Tüm ürün ve hizmetlerin bir arada sunulduğu Alligator Renk Atölyeleri’nde, yapının iç ve dış mekanıyla ilgili tüm projeler için boya ve renk seçimi yapılabiliyor. Alligator’ün sınırsız renk dünyasından tercih edilen tonlar, daha doğru karar verebilmek için projeye uygulanabiliyor. İstenilen rengin istenilen miktarda anında özel olarak üretildiği Renk Atölyeleri’nde talep edildiği takdirde sertifikalı Alligator Uygulama Ekipleri proje sahiplerine yapı ve dekorasyonla ilgili destek verebiliyor. Her Türlü İhtiyaca Yönelik Benzersiz Ürün Çeşitliliği Alligator Boya’da Alligator Boya tüketicisine, üstün kaliteli iç ve dış cephe ürünlerinin yanı sıra farklı dekorasyon alternatifleri de sunuyor.

Birbirinden şık efektleriyle evinize bambaşka bir atmosfer kazandıran dokulu boyalar, özel formülleri sayesinde çocuklarınız başta olmak üzere tüm ailenizin yaşam kalitesini artıran sağlıklı seriler, dilediğiniz gibi renklendirebileceğiniz boyanabilir duvar kağıtları, İngiliz evlerinin asaletini taşıyan dekoratif tuğlalar ve ahşaplarınızın her türlü ihtiyacını karşılayan ahşap koruma sistemi ürünleri bu renkli dünyanın seçenekleri arasında.

Sağlıklı Ürün Serisi: ELF Alligator Boya, ELF serisi ile sağlıklı ve çevreye duyarlı ürün ve renkler sunarak yaşam alanlarınıza değer katıyor, ailenizin sıhhatini güvence altına alıyor.

Dekorasyonda yeni bir alternatif: Creative Effect Serisi İç ve dış mekanlarda yaratıcı çözümler arayanlara farklı tekniklerin ve çözümlerin yer aldığı eşsiz bir dünya sunan Creative Effect grubu ürünleri, duvarlara sedef, saten, mermer, metalik, toprak ve sim efektleri vererek mekanlarınız için sıra dışı alternatifler yaratıyor. Yapı Malzeme Mayıs 2016

153




Sektörün SERAMİK

ARMATÜR

Kalebodur Bien

Kale İdeal Standart ECA

YAPI KİMYASALLARI Kalekim

VİTRİFİYE

SIHHİ TESİSAT

Turkuaz Duravit Creavit İdeal Standart

Grohe Geberit Isıdem


’ leri ISITMA – SOĞTUMA & HAVALANDIRMA

BOYA Kale

Baymak Bosch Buderus

MAKİNE & GÜÇ KAYNAĞI Askaynak Aksa Jeneratör

ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ

OTOMASYON

Hilti

Rockwell


Ürün

Kale, şelale akışlı ‘Waterfall’ ile banyoların şıklığını tamamlıyor

Kale’nin, özel olarak tasarlanan ucu ile berrak bir şelale akışı sağlayan ‘Waterfall’ armatür serisi, banyolarda doğal bir atmosfer oluşturuyor.

158

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Her zevke uygun ürünleriyle kullanıcıların hayatını kolaylaştırarak yaşam konforunu artıran Kale, ‘Waterfall’ serisi ile banyoların şıklığını tamamlıyor. Özellikle çıkış ucunun özel tasarımı sayesinde berrak bir şelale akışı sağlayan ‘Waterfall’ armatürler, elegan duruşuyla da eşsiz bir ambiyans yaratıyor. ‘Waterfall’, yuvarlatılarak keskinliği alınmış hatlarıyla, banyonun dışında su ile buluşulan mekanlara da estetik ve işlevsel bir değer katıyor. Kullanışlı ve uzun ömürlü ‘Waterfall’ serisi, şelale akışının yanı sıra debi sabitleyicisi ile su tasarrufu sağlıyor. Kale’nin ‘Waterfall’ serisi armatürleri, 5 yıl garanti kapsamında satışa sunuluyor.


Ürün

‘Stromboli’ ile ferah ve dinlendirici mekanlar Nitelikli ürün gamıyla yapılara yeni bir boyut kazandıran Kalebodur, zemin ve duvar uygulamalarında rahatlıkla kullanılabilen ‘Stromboli’ serisi ile birbirinden şık ve kullanışlı mekanlar yaratıyor.

HUZURLU SIĞINAK Ferah ve aydınlık mekanların, insanlar üzerinde dinlendirici bir etki yarattığından yola çıkan Kalebodur; beyaz, bej, gri, gümüş, antrasit ve kahve gibi renk alternatifleri sunan ‘Stromboli’ serisi ile bu etkiyi duvar ve zemine taşıyor. Farklı renk ve yüzey alternatifleri ile 80x80 ve 40x80 cm ebatlarında ‘fullbody porselen’ olarak üretilen ‘Stromboli’ serisi, hem evler hem de ofisler için ideal kullanım sağlıyor.

Kalebodur’un yeni serisi ‘Stromboli’, farklı renk ve yüzey alternatifleri ile birlikte, natürel dokusu ve her kullanım alanına uygun doğası sayesinde, hem mimarlar hem de tüketiciler için modern çözümler sunuyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

159


Ürün

‘Yılın Yenilikçisi’ ödülü GROHE’ye verildi

6.482 şirket temsilcisi ve uzmanın cevaplarıyla katıldığı araştırma sonucunda Grohe AG, Almanya’nın en yenilikçi şirketleri sıralamasına girdi ve tüketici ürünleri kategorisinde ‘2016’da Yılın Yenilikçisi’ ödülüne layık görüldü. Bir şirketi yenilikçi yapan nedir? Peki bir inovasyonu gördüğünüzde nasıl tanırsınız? Merkezi Hamburg’da bulunan, “brand eins Medien AG”nin kurumsal yayıncılık iştiraki “brand eins Wissen” ile önde gelen istatistik portalı statista. com operatörü Statista, bu soruların cevaplarını bulmak amacıyla bir araştırma gerçekleştirdiler.

160

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Araştırma kapsamında, inovasyon ödülü sahibi şirketlerden 2.056 temsilciye ve global bilgi transferi ve araştırma ağı Atheneum Partners’dan 4.326 uzmana sektörlerin en yenilikçi temsilcileri soruldu. Önerilen 1.800 şirketin 256’sı listenin

üst sıralarına yerleşti. Bu şirketler arasında yer alan Grohe AG, Almanya’nın en yenilikçi şirketlerinden biri olarak “2016’da Yılın Yenilikçisi” ödülüne layık görüldü. 20 farklı sektörden 256 şirket, ürünler, süreçler ve kurumsal kültür olmak üzere üç inovasyon alanında değerlendirildi. GROHE ise,

Henkel AG & Co. KGaA, Samsung Electronics GmbH, adidas AG ve Miele & Co. KG gibi tanınmış kuruluşların da yer aldığı tüketici ürünleri kategorisinde yer aldı. Grohe AG CEO’su Michael Rauterkus ödülün açıklanmasının ardından şöyle konuştu: “Uzmanların yenilik yapma yeteneğimizi takdir edip

bizi listenin tepesine yerleştirmiş olmalarından gurur duyuyoruz. Dünya çapında bu kadar çok yenilikçi şirket arasından seçilmiş olmak büyük bir onur. Bundan böyle, 2016 Yılın Yenilikçisi unvanına layık olmaya ve sıhhi tesisat ürünleri sektörünü daha yenilikçi teknoloji, tasarım ve ürünler ile daha da ileriye taşımaya devam edeceğiz.”


Ürün

Turkuaz Seramik ile banyolarda yaz esintisi Yaz mevsiminin gelişiyle yeniden canlanan doğa, günümüzün yeni ev anlayışı ile birleşerek banyo tasarımlarını farklı bir boyuta taşıyor.

Modern ve bir o kadar güçlü tasarımlarıyla vitrifiye sektöründe fark oluşturan Turkuaz Seramik, yaz esintilerini taşıyan yeni koleksiyonu ile banyolara değer katmaya devam ediyor. Yumuşak tasarımları ve geometrik formu ile hayallerdeki banyoları tasarlayan Turkuaz Seramik, Noura Serisi ile kullanıldığı mekâna yaz mevsiminin canlılığını taşıyor. Aydınlık ve ferah bir görünüm için beyazın saflığı ve yaz renklerinden oluşan ahşabın sıcaklığının yansıtıldığı ban-

yolar Noura serisi ile farklı bir formla buluşuyor. Tasarımda yumuşak geçişlere sahip lavabo hazneleri, geometrik dış hatlar ile modern bir görünüme kavuşurken, dış hatlara uygun tasarlanan iç hazne ile muhteşem bir kontrast oluşturuyor. Etajerli ve ayaklı lavabolara sahip seri görünümü ile banyolara mutlu bir yaz hikayesi yaşatıyor.80x35, 60x30, 60x48 ebatlarında üretilen lavabolar, asma klozet, duvara sıfır takım klozet ve kolon ayak ile güzel bir bütünlük oluşturuyor. Yapı Malzeme Mayıs 2016

161


Ürün

Duravit’in yeni yöntemi çığır açacak Banyo tasarımında ki eksiklikleri karşılamak ve mükemmel bir bütün oluşturmak üzere Duravit seramik etajerli lavaboyu, lavabo altı dolap ünitesinin yüzeyi ile birleştirerek yenilikçi bir yöntem geliştirdi.

162

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Bu teknolojinin, Duravit’in “c-bonded” olarak adlandırdığı yeni versiyonunda, etajerli lavabo ile lavabo altı dolap ünitesi bütünleşik bir düzen ile kusursuz bir şekilde bir araya getiriliyor. Eksiksiz ve tam uyumlu birleşme teknolojisi sayesinde, bir bütün oluşturması amacıyla seramik ve mobilya aynı anda kullanılmakta. Lavaboda kullanılan malzemenin kalınlığı gizlenerek ve serin, pürüzsüz seramik ile ahşabın doğal yapısı arasındaki geçişte benzersiz bir his uyandırarak kenarları kusursuz hale getirildi. Ancak, “c-bonded” olarak adlandırılan çözüm, sadece etkili bir görünüş ve dokunma hissine sahip olmakla kalmıyor aynı zamanda bu belirgin özelliği ve tasarım şablonunu hayata geçiren patentli özel seramik DuraCeram® ile yıpranmalara dayanıklı hale getirerek kullanım

ömrünü de uzatıyor. Yan taraflarda yer alan büyük rafların oldukça kullanışlı olmasının yanı sıra pürüzsüz, kusursuz yüzeyleri sayesinde de hızlı ve kolay temizleniyor. Duravit, c-bonded teknolojisini ilk olarak Darling New tasarımcı serisiyle ve L-Cube mobilya programı ile birlikte kullanmıştı.


Ürün

Bien Alaturca ile nostaljik mekanlar Yenilikçi ve çevre dostu marka Bien, Osmanlı ve eski Türk motiflerinin ruhunu yansıtan yeni serisi Alaturca ile, yaşam alanları yerel ve sıcak bir görünüm kazanıyor. Eski dönemlerde çok yaygın olarak kullanılan fakat üretimi ve yapımı vakit alıp, emek isteyen çini motifleri Bien’in Alaturca serisinde hayat buldu. Alaturca serisi adından da anlaşılacağı gibi geleneksel Türk motiflerinin izlerini taşıyan, tarihi ve özel görünümü günü-

müzde de yaşatmak isteyenlere alternatif oluşturan bir koleksiyon.

NEDEN BİEN ALATURCA? Günümüz koşullarında hijyen önemli, zaman değerli ve para kıymetli. El işçiliği gerektiren ve üretimi zahmetli ve vakit alan çinilerin yerini yine o dönemin çini motiflerini yansıtan seramik seriler aldı. Bien Alaturca tam böyle bir seri. Temizliği kolay ve pratik. Ayrıca dayanıklılığı

Etnik motiflere ve Osmanlı temasına yönelen ilgi ile yeniden canlanan çini motifleri, Bien Alaturca serisi ile mekanlara nostaljik bir görünüm kazandırıyor.

sayesinde uzun süre kullanılabilir olması ekonomik açıdan avantaj sağlıyor. Özellikle kafeler, restoranlar, oteller ve yaşam alanlarında kullanılan bu karolar mekanlarda dekorasyonu tamamlayıcı özelliğe sahip. Bien’in nostaljik serisi Alaturca’nın geçmişteki geleneksel çizgileri ile günümüz modern tasarımlarını harmanlayıp, alternatifler üretmek mümkün. Bien Alaturca serisinde, Pastel, Star, Tiffany, Tulip ve Whisper adını verdiğimiz beş farklı motiften oluşan karolar ve bu karoların renk seçenekleri mevcut. Yapı Malzeme Mayıs 2016

163


Ürün

Rus Banyolarında altın renkli Creavit’ler

MosBuild/WorldBuild fuarı, 44 ülkeden 1500 şirketin katılım gösterdiği ve yaklaşık 70.000 ziyaretçisi olması sebebi ile sektörde önemli yeri olan bir organizasyon durumunda.

Moskova’da 22’ncisi düzenlenen MosBuild/WorldBuild fuarına bu sene de katılım gösteren Creavit, tasarımlarıyla yine göz doldurdu. 2016 ürün portföyüne kattığı 54 yeni ürünle Moskova podyumunda görücüye çıkan Creavit, uzun süredir faa-

164

Yapı Malzeme Mayıs 2016

liyet gösterdiği Rus piyasasında bu yıl da olumlu etkiler oluşturdu. Rusya ile uzun süredir ticari ilişkileri olan Creavit, bu sene özellikle genişlettiği altınlı serisi ile ziyaretçilerin dikkatini çekti. Altın dekorlu lavabolardan, banyo aksesuarlarına kadar banyolarda her tarza hitap eden altın renkli ürünlerin sıcaklığı tüm katılımcıların içini ısıttı. Klasik çizgilerle tasarlanmış altın renkli ürünlerden, minimal çizgilerle farklılaştırılmış tasarım tarzlarına kadar geniş bir yelpazede altın renkli ürünleri bulunan Creavit, bu sene Rusya’nın banyolarını altın rengi ile ısıtmaya geliyor. Banyo mobilyalarındaki desenlerde, seramik sağlık gereçlerindeki ürünlerde, kumanda panellerinde ve aksesuarlarda farklı altın desenli ve altın renkli seçenekleri bulunan Creavit, altın renkli ürünler konusunda tüm ürün gruplarını kapsayan 360 derece bir çözüm sunuyor.


Ürün

Geberit’den yeni duş keyfi: CleanLine duş kanalı Modern mimarinin evlere yansımasından en çok etkilenen alanların başında banyolar geliyor. Artık yeni yaşam alanları olarak tabir edilen banyolar, daha tasarımsal, ferah ve hijyen odaklı dekore ediliyor. Eskiye göre küçülen banyolarda ise daha az yer kaplayan ve kolay temizlenebilen ürünler tercih ediliyor. Geliştirdiği ürünlerle banyo hijyeni konusunda fonksiyonel çözümler sunan Geberit, banyo sırasında kirin en çok biriktiği yerlerden

biri olan duş kanalları için CleanLine serisini öneriyor. Gizli kenar ve köşeleri ortadan kaldırarak her türlü kir ve bakteri birikimini önleyecek şekilde tasarlanan Geberit CleanLine duş kanalları, kolayca temizlenebilme özelliği ile kullanıcısına büyük kolaylık sağlıyor.

Kurulum, sıradan bir zemin montajı kadar kolay Deliksiz yüzeyi sayesinde kir birikimini

Geberit, banyolarda bakteri oluşturmayan, tasarımıyla adından söz ettiren ve kolay temizlenebilme özelliğiyle ön plana çıkan CleanLine duş kanalını kullanıcılarının beğenisine sunuyor

engelleyen duş kanalları, kolayca çıkarılabilen tarağı ile saç veya diğer büyük parçaları etkili şekilde tutarak duşlarda sıkça yaşanan tıkanma sorununu önlüyor. İsteğe göre duvar kenarına da yerleştirilebilen duş kanalının paslanmaz çelik kapağı duş alanının ölçüsüne uygun olarak kesilebiliyor. Son ayrıntısına kadar düşünülmüş kurulum ve sızdırmazlık teknolojisine sahip olan CleanLine duş kanalları, tüm standart zeminlere uygulanabiliyor. Üstelik bunu yapmak sıradan bir zemin montajı kadar kolay ve zahmetsiz! Yapı Malzeme Mayıs 2016

165


Sektörel ISVEA Başkanı Erdem Çenesiz

geçtiklerini ve kısa sürede büyük ilgi gördüklerinin altını çizerek, gelecek planlarını aktardı; ‘’Üretim gücü ve ürün portföyü ile ISVEA markasının ülkemizde ilgi göreceğini markayla ilk tanıştığımız günden bu yana öngörüyorduk. Ancak ISVEA’ya gösterilen ilgi ve talep tahminlerimiz üzerinde oldu. Bu nedenle işbirliğimizi daha uzun vadeye ve özel koşullara taşımaktan çok mutluyuz. Yıl sonuna kadar planlarımızı yaptık ve hedeflerimizi belirledik. Hindistan’ın birçok farklı bölgesinde yıl sonuna kadar 20 mağaza açacağız. Çok başarılı iş sonuçları elde edeceğimize inanıyoruz.’’

İTALYAN TASARIMLARIMIZ İLE HİNDİSTAN PAZARINA DAMGA VURACAĞIZ

ISVEA Hindistan’da 20 mağaza açacak

ISVEA Başkanı Erdem Çenesiz ise işbirliğinin bu kadar kısa sürede geldiği noktadan büyük gurur duyduklarını belirterek, CERA ile gerçekleştirmiş olduğumuz bu anlaşmayla küresel anlamda ne kadar güçlü bir marka olduğumuzu kanıtladık dedi. “Hindistan’ın en büyük seramik üreticisi CERA ile stratejik işbirliği anlaşmasına imza atmaktan zaten çok mutluyduk, üzerinden bu kadar kısa zaman geçmişken ticari birlikteliğimizin genişletilmesi talebiyle bize dönmeleri marka-

CERA Sanitaryware Başkanı ve CEO Vikram Somany

Geçtiğimiz yıl, Hindistan’ın en büyük üreticilerinden CERA ile stratejik işbirliği anlaşması imzalayan ISVEA, stratejik işbirliğini “Münhasır Distribütörlük” seviyesine taşıdı.

53 yıllık köklü bir geçmişe sahip İtalyan ISVEA ve Hindistan’ın en büyük seramik üreticilerinden CERA, 2015 yılı son çeyreğinde İstanbul’da stratejik işbirliği anlaşmasına imza atmışlardı. Bu anlaşma çerçevesinde Hindistan pazarında özellikle üst segmentteki açığı ISVEA markasının yenilikçi ve İtalyan tasarımı geniş ürün portföyü ile kapatmayı hedefleyen CERA, pazarda kısa sürede büyük bir ilgi ve talep gördü. Kısa zamanda elde edilen bu başarı üzerine, imzalanan işbirliği anlaşmasının çerçevesini genişletme kararı alan CERA ve ISVEA, Hindistan’da düzenlenen özel bir törenle ‘münhasır distribütörlük’ anlaşması imzaladılar. ISVEA Başkanı Erdem Çenesiz ve CERA Sanitaryware Ltd. Başkanı ve CEO’su Vik-

166

Yapı Malzeme Mayıs 2016

ram Somany’nin ev sahipliğinde Hindistan’ın Mumbai şehrinde gerçekleşen törene CERA bayileri, üst düzey yöneticileri, basın ve iş dünyasının temsilcileri katıldı. Hindistan medyasının da yoğun ilgi gösterdiği toplantıda ISVEA Başkanı Erdem Çenesiz, ISVEA markasının hikayesini, üretim gücünü ve tasarım felsefesini Hintli iş adamlarıyla paylaştı.

“YIL SONUNA KADAR 20 MAĞAZA AÇACAĞIZ” CERA Başkanı ve CEO’su Vikram Somany törende yaptığı konuşmada, Hindistan pazarında üst segment açığını ISVEA markası ile kapatmak üzere harekete

mız adına ayrıca gurur verici bir gelişme oldu. Ödüllü tasarımlarımız ve üretim gücümüz bizi uluslararası platformlarda ilk tercih edilen markalar arasına taşıyor. Hindistan pazarında iddialıyız ve gelişmekte olan bu pazarda yüksek bir pazar payı hedefliyoruz. CERA, Hindistan’ın en güçlü satış, pazarlama ve dağıtım kanalına sahip. İş ortağımızın hedefleri de oldukça büyük. Yıl sonuna kadar 20 mağaza daha açacağız. Bu da her ay en az 1 mağazanın açılması anlamına geliyor ki burada olduğumuz 4 günlük süreçte 2 yeni mağazanın açılışını birlikte yaptık. Tüm bunlar heyecan verici gelişmeler” diye ekledi.


Ürün

Tesi sizin için en iyisi! İnovatif yaklaşımı ve geliştirdiği son teknolojilerle sektörde adından sıkça söz ettiren Ideal Standard’ın yeni serisi Tesi, kullanıcı ihtiyaç ve beklentileri esas alınarak tasarlanmış olup mükemmel bir dengeye sahip. Ideal Standard’ın ünlü tasarımcılarından Robin Levien tarafından tasarlanan Tesi, tasarımındaki zarif çizgileri ve net tasarımı ile banyolara ayırt edici ve estetik bir görünüm kazandırıyor.

Aquablade donanımlı klozet! Devrim niteliğindeki Aquablade teknolojisi ile donanımlı Tesi Asma Klozet, üstün tasarımı ve su sıçratmayan özelliği ile diğer kanalsız klozetlerden farklılaşıyor. Aquablade ile, su tıpkı bir şelale gibi tüm hazneye eşit dağılarak, klozetin arka, ön ve yan olmak üzere tüm bölgelerine ulaşıyor ve %100 temizlik ve hijyen sağlıyor. Tesi Asma Klozet, aynı zamanda kullanıcıların gündelik hayatını kolaylaştırmak için her ayrıntı özenle düşünülerek tasarlanmış. Yavaş kapanan klozet kapağı ile güvenli bir kullanım sağlayan Tesi, klozet kapaklarında yer alan kolay sökülebilen mekanizmasıyla da banyolarda kusursuz temizliğin kapılarını aralıyor.

Her banyoya uyan çözümler bu seride! Kullanıcıların beklentileri ve kullanım alanları düşünülerek tasarlanan Tesi, 100 cm, 80 cm ve 60 cm boyutlarındaki tezgah üstü lavabo seçenekleriyle geniş metrekarelerdeki banyolara olduğu kadar küçük banyolara da mükemmel bir uyum sağlıyor.

Tesi Armatür Serisi de çok yönlü ve teknolojik Tesi serisi armatürler, serinin seramikle-

Ideal Standard’ın yeni serisi Tesi; işlevsellik, estetik ve ulaşılabilirliğin bir araya geldiği hünerli bir seri... Tesi, vitrifiye seramik ve armatür serisi tüketicilere banyolarında aradıkları konforu; tasarım ve fonksiyonellik arasında kurduğu mükemmel bir denge ile sunuyor.

rindeki gibi kalite, tarz ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor. Lavabo, bide, duş ve banyo bataryalarından oluşan armatür serisinde geometrik çizgiler, yuvarlak formlar ile dengelenmiş ve seramikler ile birbirini tamamlıyor. Serinin lavabo bataryalarında Grande, Kuğu ve Yüksek batarya seçenekleri mevcut. Tüm bataryalar, suyun akışını ve sıcaklığını kusursuz hassasiyetle kontrol eden bir seramik kartuş disk içeriyor. Yapı Malzeme Mayıs 2016

167


Ürün

E.C.A. Slim duş başlıklarında, fonksiyonellik ve şıklık birarada Ürünlerinde ileri teknoloji, fonksiyonellik ve estetik görünümü bir araya getiren E.C.A, lüks konut projeleri ve oteller için geliştirdiği Slim duş başlıkları ile beğeni kazanıyor. Yuvarlak ve kare formlu tasarımlarıyla dikkat çeken ürünler ince yapılarıyla da ön plana çıkıyor.

lıkları, yuvarlak veya kare formlarıyla farklı stildeki banyolarla mükemmel bir uyum sağlıyor. İncelikleri sayesinde sadece konutlarda değil, otel projelerinde de tercih edilen başlıkların dikkat çekici diğer bir özelliği kireç kırıcılı perlatörü ve paslanmaz çelik yapısıyla deformasyona uğramaması. Tasarım böylece ince, zarif görünümünün yanı sıra büyük bir fonksiyonellik de sunuyor.

Fonksiyonellik ve estetiğin yanı sıra uzun kullanım ömrü ve çevre dostu olma ilkesiyle tasarımlarını gerçekleştiren E.C.A, Slim duş başlıkları ile banyolara zarif bir görünüm kazandırıyor. Özgün ve şık çizgiye sahip başlıklar 30, 40 ve 50 cm olarak üç farklı incelikte müşterilerin beğenisine sunuluyor. Tamamı tavandan su tesisatına bağlanabilen Slim duş baş-

Su kaçakları için etkili çözüm: İZOSTOP Yapı kimyasalları sektörünün lideri Kalekim, aktif su kaçaklarını birkaç saniye içinde önleyen su tıkama harcı İZOSTOP ile etkili çözümler sunuyor.

Bodrumlar, temellerdeki perde duvarlar, betonarme su depoları ve beton borulardaki basınçlı suyun yanı sıra, sızıntı halinde gelen aktif su kaçaklarının yalıtım öncesi durdurulmasını ve tıkanmasını sağlayan İZOSTOP, dayanıklı ve uzun ömürlü yapısıyla, kullanıldığı alanlarda mükemmel sonuçlar elde ediyor. Su geçirimsiz, hızlı priz alan ve aktif su kaçaklarını birkaç saniye içinde önleyen İZOSTOP, ayrıca boru ve kablo geçişleri ile kalıp içindeki gergi demiri boşluklarının doldurulması ve yalıtımında da kullanılıyor. Üzerine her türlü su yalıtım malzemesi uygulanabilen İZOSTOP, betonarme donatısını korozyona uğratmıyor.

168

Yapı Malzeme Mayıs 2016


Ürün

Isıdem Yalıtım Türkiye’nin ilk %100 yerli halojen içermeyen elastomerik kauçuk köpüğünü üretti ISIDEM Yalıtım, bir ilki gerçekleştirerek %100 yerli, halojen içermeyen Coolflex HF markalı elastomerik kauçuk köpüğünü tesisat ve havalandırma sektörünün hizmetine sundu.

ISIDEM Yalıtım mevcut ürün gamına bir yenisini daha ekleyerek, en güncel teknolojiyle LEED sertifikalı tesislerde ürettiği halojen içermeyen Coolflex HF markalı ürünüyle ulaştırma, denizcilik, petrokimya ve yenilenebilir enerji gibi özel projelerde yer alacak. Ar-ge faaliyetlerinin hız kesmeden devam ettiğini dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu “Kurulduğumuz günden buyana ürün/hizmet kalitemizi arttırmak amacıyla yoğun mesai harcadık. Bu çalışmaların sonucunda ülkemizin ilk %100 yerli halojen içermeyen ürünü olan Coolflex HF’yi boru ve levha olmak üzere 2 ayrı formda ürettik. Önümüzdeki süreçte ürün gamımızı daha da genişleterek, sürdürülebilir bir büyüme hedefliyoruz. Hali hazırda ürünlerimiz ile

yer aldığımız 40’dan fazla ülkede, Coolflex HF ile de farklı pazarlar ve uygulama alanlarında yer alacağız” şeklinde açıklamalarda bulundu. Ayrıca Coolfex HF ürününün içeriğine de değinen Erenoğlu şunları söyledi: “Tesisatlarda klor gibi kimyasallar korozyonu hızlandırır ve yanma sırasında insan sağlığına zararlı emisyon salınımına neden olur. ISIDEM Coolflex HF ürünü bu tür emisyon salınımına sebep olan katkılar kullanılmadan üretilmiştir. Ayrıca ulaştırmada, petrokimya tesislerinde, denizcilik sektöründe, kamu binalarında ve hassas çevrelerde dumandan kaynaklı zehirlenmeleri önlemek amacıyla, yalıtım malzemesinin -yangın esnasında- zararlı emisyon salınımının minimum olması gerekiyor. ISIDEM Coolflex HF ürünü haISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu

lojensiz yapısıyla minimum emisyon salınımı sağlıyor. Ayrıca düşük ısı iletkenlik katsayısı ile enerji kaybını önleyip, kapalı gözenekli ve güçlendirilmiş hücre yapısı sayesinde de su buharı geçişine karşı koyuyor. Bunun yanı sıra Coolflex HF toz ve elyaf gibi zararlı maddeleri içermeyip, daha sağlıklı bir şekilde uygulama imkânı sağlıyor.” ISIDEM Yalıtım “kaliteli – rekabetçi ürün ve hızlı servis için doğru adres” ilkesiyle çıktığı yola emin adımlarla devam ediyor.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

169


Ürün

‘Kalia’ ile tertemiz ve sağlıklı mekanlar Yapı kimyasalları sektörünün lider markası Kalekim bünyesinde faaliyet gösteren Kale Boya, sektöre kazandırdığı

Mükemmel silinebilme ve kolay temizlenebilme özelliğine sahip ‘Kalia’, kendi kendini temizlediği gibi küf ve mantara karşı dirençli yapısıyla, özellikle çocuklu aileler için vazgeçilmez seçenekler sunuyor.

yenilikçi ürünleriyle, tüketici ve profesyoneller için her alanda kapsamlı çözümler sunuyor. Kale Boya, tüketicilerin beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği Kalia ile estetik bir görünüm kazandırdığı yaşam alanlarının havasını değiştiriyor.

170

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Kalia ile ferah ve sağlıklı mekanlar Kalia, içerisindeki fotokatalizörler sayesinde ışıkla aktif olarak, hava ile duvar yüzeyine taşınan sigara dumanı, kalorifer isi gibi zararlı maddeleri parçalayarak yok ediyor. Böylelikle odanın havasını temizleyip duvarların uzun süre temiz kalmasını sağlayan Kalia, özellikle çocuklu aileler için sağlıklı seçenekler sunuyor.

Küf ve mantar tutmayan boya Küf ve mantar oluşumuna direnç gösterdiği için özellikle astım hastalığı olanlar için rahatlama sağlayan Kalia, içeride oluşan nemi dışarıya atma kabiliyetiyle de binaların nefes almasını sağlıyor. Ayrıca üstün örtme gücüne sahip Kalia, solvent içermediği ve su ile seyreltildiği için kokmadığı gibi, insan ve çevre sağlığına zarar vermiyor. Silikon katkılı olduğundan kolayca silinerek temizlenebiliyor ve leke tutmuyor. Çok geniş bir uygulama alanında estetik çözümler sunan Kalia; iç cephelerin yanı sıra, uygun bir şekilde hazırlanmış kara sıva, beton, çimento levha, alçı panel gibi mineral yeni yüzeylere, eski boyalı yüzeylere, cam tekstili, macun ve duvar kağıdı üzerine rahatlıkla uygulanabiliyor.


Ürün

Baymak yeni modeli Elegant Plus ile çok konuşulacak Klima pazarındaki gücünü geçtiğimiz iki yılda katlayarak arttıran Baymak, sezona yeni ürünü Elegant Plus ile hazırlanıyor. Geçen yıl klima pazarı yaklaşık %5 büyürken satış adetlerini %50’nin üzerinde artıran Baymak, bu yılın ilk çeyreğinde de klima satışlarında %37 artışla klima satışlarındaki büyümesini devam ettirdi. 2016 yılı hedeflerini büyüten Baymak, bu başarısını yeni ürünü Elegant Plus ile gerçekleştirecek. Baymak, ekonomik, estetik, sessiz ve 0,5°C’ye kadar hassas sıcaklık kontrolü sağlayan yeni klima modeli Elegant Plus ile bu yaz da evlerin tercihi olacak. Elegant Plus soğutmada A++, ısıtmada A+ enerji verimlilik değerlerine ek olarak

ECO Mod özelliğiyle klimaların korkutan faturalarına da çözüm getiriyor. Yeni modelin sahip olduğu ECO Mod kullanıcılara soğutmada ekonomik bir kullanım sunarak, cihazın en düşük enerji tüketiminde çalışmasını sağlıyor. ECO Mod çalıştırıldığında cihaz iç üniteden aldığı sıcaklık bilgilerine göre değil, dış ortam sıcaklığına göre değişen yazılım parametrelerine göre çalışıyor. Elegant Plus’ta kullanılan kompresör, fan, izolasyon malzemeleri ve benzeri ekipmanların sessiz çalışma prensibine göre tasarlanmış olmasının yanı sıra Silence Mod özelliği en düşük ses seviyesini sağlıyor. Gizli LED ekran sayesinde cihaz kapalı iken Elegant Plus kullanım alanında estetiği ile

ön plana çıkıyor. İhtiyaca yönelik her detayın düşünüldüğü Baymak Elegant Plus’da hassas sıcaklık kontrolü 0,5°C’lik artış ve azalışların yapılabilmesine de olanak sağlıyor. Yatay ve dikey hava kanatçıklarının, kumanda üzerinden 4 yöne hareket edebilmesini sağlayan Elegant Plus, mekanın

Klima satışlarında bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre %37 oranında artış sağlayan Baymak, yılın 12 ayında müşterilerine sunduğu yüksek kalite ve optimum fiyatlar ile pazar payını her geçen gün artırıyor. Yeni sezonda Elegant Plus’ı satışa sunan Baymak, klima pazarında hedefini büyüttü. iklimlendirmesini homojen şekilde gerçekleştirerek daha konforlu bir ortam sağlıyor. Son kullanıcıya sağlanan bu özelliklerin yanında kurulumu da düşünen Baymak, yeni seri klimalarında Çift Taraflı Drenaj Bağlantısı özelliğini sunarak servislerin ilk kurulumunda daha esnek davranabilmesini sağlıyor. Bu sayede cihazın drenaj hattı kurulum alanının uygunluğuna göre istenilen yönden çekilebiliyor. Yapı Malzeme Mayıs 2016

171


Ürün

Bosch’un, performansı kendisinden büyük yeni kombisi: Class 2000W Bosch, kompakt ölçüleri, arka aydınlatmalı LCD ekranı, modülasyonlu farı, donma koruması gibi özelliklere sahip yeni ürünü Bosch Class 2000W ile yaşadığımız ortamlara hem estetik hem de yüksek performans katıyor. sokmak için, cihazı bekleme durumuna almak yeterli oluyor.

Bosch, yeni nesil konvansiyonel kombisi Bosch Class 2000W ile şıklığı ve yüksek performansı buluşturdu. 700x400x299 mm’lik kompakt ölçülere sahip olan Bosch Class 2000W, diğer kombilere göre çok daha rahat şekilde taşınırken yaşanılan ortamlara estetik bir dokunuş yapıyor. Bosch Class 2000W, kompakt tasarımıyla küçük dolapların bile içine sığıyor, böylece kullanıcılara boş alan yaratırken kolay montaj imkanı veriyor. Bosch’un yeni kombisi, geniş arka aydınlatmalı LCD ekranı ve ayar tuşlarıyla oldukça şık ve modern bir görünüme sahip bulunuyor.

POMPA VE ÜÇ YOLLU VANA BLOKAJ KORUMASI SAĞLIYOR

“KOMBİM DONAR MI?” DİYE KORKMAYA SON! Bosch Class 2000W, ısıtma tesisatın içindeki suyun donması durumunda oluşabilecek hasarları engellemek amacıyla devreye alınan bir güvenlik sistemine de sahip bulunuyor. Cihaz, tesisattaki

suyun sıcaklığı 8 derecenin altına düştüğünde pompa sirkülasyonu ya da brülör çalışmasını devreye alarak, suyun donmasını engelliyor. Bu özelliği devreye

Uzun süreli çalışmama durumunda oluşabilecek pompa ve vana problemlerini de önleyebilen Bosch Class 2000W, çalışmama sürelerini denetleyerek pompa ve üç yollu vanaya aç-kapa işleminin gerçekleştirilmesini sağlıyor. Cihazda oluşan arızalar ise ekranda hata kodlarıyla gösteriliyor. Ayrıca, bazı arızalarda emniyet sistemi çalışarak cihaz işletimi otomatik olarak askıya alınıyor. Uzun ömürlü bağlantıya hazır olan yeni kombi, duvara yakın hidrolik bağlantı imkanıyla kolay şekilde montaj edilebiliyor. Ayrıca, duvar üstü boru tesisatında şık bir görünüm sağlarken, duvara yakın hidrolik bağlantılar sayesinde ek teçhizat kullanılmadan monte edilebiliyor.

Hilti’ye dair her şey elinizin altında! İnşaat el aletleri sektörünün global jenerik markası Hilti, hem Android hem de IOS telefonlara uyumlu mobil uygulaması ile ürün inceleme ve satın alma, stok kontrolü, en yakın mağazayı bulma, sipariş ve sevkiyat takibi gibi birçok işlemi bir tık ile yapmayı sağlıyor.

İnşaat ve el aletlerinde bir dünya markası olan Hilti, mobil uygulaması ile tüm işlemlere kolaylık getirdi. Android ve IOS ile uyumlu olan mobil uygulama ile tüm Hilti ürünlerini incelemek ve satın almak, stok kontrolü yapmak, en yakın mağazayı bulmak, teknik dokümanlara ulaşmak, sipariş ve sevkiyat takibi yapmak, alışveriş listeleri oluşturmak, makine parkuru yönetimi yapmak ve tamir talebinde bulunmak mümkün. Nerede olursanız olun Hilti’ye dair her şeye bir tıkla ulaşabileceğiniz mobil uygulamayı telefonunuza yükleyerek anında tüm bilgilere ulaşabilir ve ürün siparişi verebilirsiniz.

172

Yapı Malzeme Mayıs 2016


Sektörel

Logamax U022 avantajları ile göz doldurdu Isı sistemlerinde her türlü ihtiyaca yönelik çözümler içeren geniş ürün gamıyla hizmet veren Buderus, yeni nesil konvansiyonel kombisi Logamax U022 ile şıklığı ve yüksek performansı bir araya getiriyor. Modülasyonlu fanı ve 22 kW çıkış kapasitesi ile Yeni Logamax U022, maksimum ısıtma ve sıcak su konforu sağlayarak mükemmel fiyat/performans oranı sunuyor. Kompakt tasarımı, az yer kaplayan şık görünümü, uygun fiyatı ve Buderus uzmanlığı ile ailenizin tüm beklentilerini karşılıyor. Logamax U022, 700x400x299 mm’lik minimal ölçüleri ve kompakt tasarımıyla küçük dolapların bile içine sığarken, kullanıcılara en uygun alan ve kolay montaj fırsatını sunuyor. Üstelik diğer kombilere göre çok daha rahat şekilde taşınabiliyor.

Arka aydınlatmalı LCD ekran ve donmaya karşı korunma özelliği Yeni nesil geniş arka aydınlatmalı LCD ekranı ve ayar tuşlarıyla oldukça şık ve modern bir görünüme sahip olan Buderus Logamax U022’nin fan ayarları baca mesa-

fesine göre yazılım üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Böylece hem kısma pulu kullanımına gerek kalmıyor hem de yanma/ısıtma verimi düzenlenmiş oluyor. Buderus Logamax U022, ısıtma tesisatın içindeki suyun donması durumunda oluşabilecek hasarları engellemek amacıyla devreye alınan bir güvenlik sistemine de sahip bulunuyor. Cihaz, tesisattaki suyun sıcaklığı 8 derecenin altına düştüğünde pompa sirkülasyonu ya da brülör çalışmasını devreye alarak, suyun donmasını engelliyor. Bu özelliği devreye sokak için cihazı bekleme durumuna almak yeterli oluyor.

Pompa ve üç yollu vana blokaj koruması sağlıyor Uzun süreli çalışmama durumunda oluşabilecek pompa ve vana problemlerini de önleyebilen ürün, çalışmama sürelerini denetleyerek pompa ve üç yollu vanaya aç / kapa işleminin gerçekleştirilmesini sağlıyor. Uzun ömürlü bağlantıya hazır olan ürün, duvara yakın hidrolik bağlantı imkanıyla

Avrupa’nın önde gelen termoteknoloji markası Buderus’un geliştirdiği yeni nesil Logamax U022 kombi, minimal ölçüleriyle bir ilke imza atarken, yüksek güvenlik özellikleri ve son teknoloji ürünü uygulamalarıyla dikkat çekiyor. kolay şekilde montaj edilebiliyor. Ayrıca, duvar üstü boru tesisatında şık bir görünüm sağlarken, duvara yakın hidrolik bağlantılar sayesinde ek teçhizat kullanılmadan monte edilebiliyor. Cihazda oluşan arızalar ise ekranda hata kodlarıyla gösteriliyor. Ayrıca, bazı arızalarda emniyet sistemi çalışarak cihaz işletimi otomatik olarak askıya alınıyor. Yapı Malzeme Mayıs 2016

173


Ürün

Endüstride gelişen taleplere ayak uyduruyor Rockwell Otomasyon bünyesindeki en gelişmiş PAC modeli olan ControlLogix ailesine 5580 serisi katıldı. 5580 Serisi, endüstrideki gelişen taleplere ayak uydurmak ve daha fazlasını sunmak amacıyla bünyesinde ControlLogix 5570 serisine ilaveten yeni özellikler de barındırıyor.

Endüstri 4.0 konseptine göre, Fabrika Otomasyon Sistemleri ile Bilgi Sistemleri (IT) birbirine tam entegre halde tek vücut olarak çalışacak. Tüm dünya ile Türkiye’de de uygulamaları başlayan bu kon-

174

Yapı Malzeme Mayıs 2016

septe, otomasyon firmaları teknolojilerini geliştirerek uyum sağlamak zorunda kalmıştır. Otomasyon sektöründe teknoloji lideri olan Rockwell Automation firması, bu yeni konsepte “The Connected Enterprise” adı vererek çözümleriyle en önde yer alıyor. 5580 serisi, yedekli (redundant) PAC konfigürasyonu desteklemesi, enerji altında modüllerinin sökülüp takılabilmesi, SIL2/ SIL3 güvenlik sertifikasına sahip olması, entegre USB2.0 portu bulundurması, birden fazla CPU’nun aynı şaseye takılabilmesi gibi halihazırda diğer tüm ControlLogix ailesinde varolan özelliklerinin yanında çok çekirdekli yapısı, gömülü

1Gb ethernet portu, sökülüp takılmayan enerji depolama ünitesi, web üzerinde online teşhis ve arıza ayıklama gibi yeni özelliklere sahip.. 5580 serisi PAC’ler, diğer Allen-Bradley Logix PAC’ler için de geçerli olduğu gibi Studio 5000 yazılımı ile programlanmakta. Programlamada LAD (Ladder Diagram), ST (Structured Text), FBD (Function Block Diagram) ve SFC (Sequential Function Chart) olmak üzere 4 dil kullanılıyor. Çok çekirdekli yapı sayesinde kod işleme hızı dillere göre 5 ve 20 kat ile değişen rakamlarda artırılmış ve tek bir 5580 serisi PAC 128.000 I/O sayısına kadar çalışabilir durumda.


Ürün

Aksa Jeneratör yeni hibrit jeneratör teknolojisini dünya ile tanıştırdı Almanya’nın Münih kentinde bu sene 31’inci kez kapılarını açan dünyanın en büyük inşaat makineleri ve yapı malzemeleri fuarı Bauma, 11- 17 Nisan tarihleri arasında gerçekleşti. 60 ülkeden 3 bin 400 firmanın katıldığı fuarda sektördeki yeni gelişmeler, son teknolojiye göre imal edilen ürünler ve makineler yerini aldı. Türkiye’yi temsil eden firmalar arasında yer alan Aksa Jeneratör, tamamen kendi Ar-Ge çalışmaları ile ürettiği ve jeneratör alanında geleceğin teknolojisi olarak kabul edilen hibrit jeneratörü dünya ile tanıştırdı. Daha az yakıt tüketen, düşük ses seviyeli ve düşük egzoz emisyonlu jeneratör teknolojisiyle Aksa Jeneratör, dünyanın gündemi ‘yenilenebilir enerji’ konusunu fuara taşıdı. Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker; “ARGE ekibimiz ile yürüttüğümüz başarılı çalışmalar neticesinde ürün gamımıza eklediğimiz hibrit Jeneratör projemizi uluslararası katılımın en yoğun olduğu Bauma’da dünya ile tanıştırmaktan mutluluk duyuyoruz. Aksa Jeneratör olarak, AR-GE alanındaki çalışmalarımızın tabanını yenilenebilir enerji kaynakları oluşturuyor. Sürdürülebilirlik artık dünya endüstrisinin yüzünü çevirdiği öncelikli konu olarak gündemimizde yer alıyor. Biz de dünyanın 7 kıtasına hizmet veren, dünyaya ve çevreye uyumlu üretim yapan bir firma olarak, yenilenebilir enerji

kaynaklarının elektrojen gruplara entegrasyonuyla ortaya çıkardığımız hibrit projemiz, sıfır emisyonlu toz boya, düşük emisyonlu jeneratör gruplarımız ile sektörün nabzını tutmaya devam edeceğiz” dedi.

YÜZDE 70’E VARAN YAKIT TASARRUFU Ar-ge alanındaki çalışmalarını yenilenebilir enerji kaynakları ile temellendiren Aksa jeneratör, son teknolojisi hibrit jeneratör ile geleneksel AC kurulumlarına kıyasla entegre batarya bankıyla tasarrufu yüzde 70’lere kadar çıkarıyor. Gerçek ‘hibrit’ performansı ise güneş ve rüzgar enerjisi ile entegre kullanımı (Telekom batarya bankı ve Yenilenebilir güneş panelleri ve ya rüzgar türbini) sayesinde enerji sağlanabiliyor.

TELEKOMÜNİKASYONDA TERCİH HİBRİT TEKNOLOJİ OLACAK Telekomünikasyon firmaları için farklı çözümler geliştirdiklerine değinen Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker hibrit jeneratör teknolojisinin özellikleri ile ilgili; “Geliştirdiğimiz hibrit jeneratörün teknik özellikleri telekomünikasyon alanlarına uygun yüksek kalitede güç ve etkinlik için tasarlandı. Aynı zamanda ücra ve yüksek rakımlı aşırı iklim koşullarına uygun olan

Aksa Jeneratör, yeni hibrit jeneratörlerini Almanya’nın Münih şehrinde üç yılda bir gerçekleşen ‘Bauma İnşaat Makine ve Malzemeleri Fuarı’nda görücüye çıkardı. ürünümüz Uzaktan Takip Sistemi (RMS) yazılım sistemi sayesinde kullanıcılara uzaktan erişim ve veri girişlerini kontrol etme imkânı tanıyor. Müşterilerimiz harita üzerinden kurulum yapılan tüm bölgelerin kontrolünü gerçekleştirerek, renkli göstergeleri ile durumlarını takip edebiliyor. Bu özellikleri ile hibrit jeneratörümüzün telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren firmalar tarafından ilgiyle izleneceğini düşünüyoruz” dedi. Sektörün ihtiyaçlarını anlayıp, ihtiyaçlara göre etkili çözümler üreten Aksa Jeneratör özel etkinlikler için geliştirdiği ‘Sessiz Hibrit Jeneratörler’ ile ağını genişletmeye devam ediyor. Yapı Malzeme Mayıs 2016

175


Sektörel

Efsane geri döndü!

Türkiye’de çanta kaynak makinesinde ilk akla gelen model olan Inverter 161, Askaynak markası ve yeni rengiyle Türkiye’de üretilmeye başlandı.

Tüm kaynak ustalarının hayatını kolay-

176

Yapı Malzeme Mayıs 2016

laştıran Askaynak Inverter 161-Super; üretiminde kullanılan invertör teknolojisi sayesinde, mükemmel bir performans ve düzgün kaynak arkı sağlıyor. Örtüsü rutil ve bazik karakterli olan, alaşımsız, düşük alaşımlı ve paslanmaz yapıdaki çeliklerin kaynağında kullanılan 2,5-3,25 mm çapındaki elektrotlarla kesintisiz kaynak yapma imkânı veriyor. 7,3 kg ağırlığındaki kolay taşınabilir tasarımı sayesinde, dış mekânda çalışan kaynakçılar için avantaj sunuyor. Kolay takılıp çıkarılan elektrod ve şase bağlantı kabloları, 1 fazlı 220 V

giriş gücü sayesinde ise monofaze şebeke beslemesine bağlanabiliyor. Uluslararası güvenlik standartlarını karşılayacak şekilde tasarlanan ‘Askaynak Inverter 161-Super’, termal koruma devresi ve uyarı lambasıyla, aşırı ısıl yüklemelere karşı kullanıcılara güvenli performans sunuyor. Çevreye duyarlı ve doğa dostu olarak tasarlanan makine, konvansiyonel makine tipine bağlı olarak %20 ile %50 oranında enerji tasarrufu yaparak, elektrik faturası maliyetlerini azaltıyor.



BizPoint gelecek yılların tutkusu olacak! Yıllar boyu süren kurulum aşamasının sonuna gelindi..! BizPoint düğmeye basmak üzere..! Web ve mobil ortamına yepyeni ve etkileyici bir marka geliyor..! Bu heyecan verici gelişmeyi, projenin ardındaki idealist girişimci olan Özer Özbarut ile konuştuk..

178

Yapı Malzeme Mayıs 2016

BizPoint’in mahiyetini, çıkış düşüncesini ve hedeflerini özetler misiniz? BizPoint’te hem işyerleri hem de tüketiciler ihtiyaç duydukları bir çok inovatif çözümleri, çeşitli fırsatları ve faydalı araçları tek çatı altında bulabilecekler. Biz Entegre İş Otomasyonları Araçlarımız ile özellikle satış, pazarlama ve tedarik faaliyetlerini artırmaya ve geliştirmeye yardımcı olmak amacıyla kurulan bir kurumsal girişimci firmayız. BizPoint işyerleri için yüksek nitelikli interaktif ve proaktif bir sistem sunarken tüketiciler için de birçok farklı yenilikçi özellikler barındırmakta. Türkiye’den neden global bir proje çıkmıyor yazıları ve tartışmaları çok dikkatimizi

çekti. Araştırdık, gerçekten de global seviyeye ulaşmış marka ve proje eksiklikleri olduğunu gördük ve birileri mutlaka adım atmalıdır düşüncesiyle girişimcilik hikayemizi başlatmış olduk... Hem tüketiciye hem de üreticiye bütünleşik tam entegre nasıl kaliteli bir hizmet sunarız fikir arayışına başladık. Yurtiçi ve yurtdışını da kapsayacak yatay bir iş modeli yapıp tüketici ve işyerleri için kendi aralarında 7x24 aktif ve gerçek zamanlı çalışabilecekleri bir platform yapılması düşüncesiyle yola çıktık. Proje baştan global olarak düşünüldüğü için her özellik globale uyumlu tasarlandı. Projenin tüm Ar-ge, fikir ve inovasyonları %100 Türk kökenli sadece yazılım kısmı New York merkezli bir firmaya yaptırıldı. Çalışmalar


Aktüel toplam 2,5 yıl sürdü. Projemiz Türkçe ve İngilizce ile başlayacak ve diğer yabancı diller de zaman içinde ilave edilecektir.

Birazda kendinizden bahseder misiniz? Manchester üniversitesinde iki farklı mühendislik dalında eğitim aldım. 33 yıldır iş hayatı içeresindeyim. Üretim, ihracat, teknoloji ve Ar-ge dahil devamlı inovasyon gerektiren sorumluluklar üstlendim. Ortaklığımın devam ettiği bir işletmeye ilaveten sadece kendime ait yeni bir teknoloji şirketi daha kurdum. Şu sıralar, özellikle iş dünyasının ihtiyaçlarını kapsayacak internet ve mobil uygulama işleriyle meşgulüm.

Projeye dönecek olursak, konuyu biraz daha detaylandırır mısınız? Yabancı kökenli çözümler genelde dikey iş modelleri sunarlar. BizPoint ise çok daha farklı bir yatay iş modeli sunuyor. BizPoint birbirlerini tamamlayıcı ve çok yönlü çalışan entegre bir sistem inşa etti. Gerçek hayattaki iş akışları ve problemlerini bilerek, yaşayarak, çözerek, kazanılan pratikler ve tecrübelerimiz ile projemizi tasarladık. Onlarca farklı sitenin ayrı ayrı sunabilecekleri hizmetleri, BizPoint tek çatı altında ve çok fonksiyonlu zengin ilaveler ile sunmakta.

Projemiz bulunabilirlik, verimlilik, performans artırıcı faaliyetlere destek, operasyonel kolaylık ve maliyet düşürmeye destek, dijital değişim ve hizmet yönetim otomasyonudur. Proje ilk önce Türkiye ile başlayıp sonra Bölgesel daha sonra da Global açılıma geçmesi planlandı. BizPoint, şirketler, kobiler, esnaf ve sanatkarlar kısacası en ufaktan en büyük tüm iş alemine kucak açmaktadır. Tüm meslek sahipleri de kendilerine profil açabilirler ve sisteme dahil olabilirler. Hedefimiz haziran ayına kadar bazı eklentilerimizi de tamamlamak ve pazarda çok iddialı bir konuma gelmek. Bazı modüllerimiz mayıs ayında devreye alınabilecek. Proje ekim ayına kadar devamlı geliştirilecek ve yeni ilave özellikler eklenecek. İş modelimiz, ‘B2B2C’ ana temelde olup hem ‘B2B’ hem de ‘B2C’ desteklidir. BizPoint B2B tarafımız, iş ilişkileri oluşturmayı sağlayan etkileşimli bir platformdur. Pazarlama, araştırma, işyerleri bulunması, tanıştırma, irtibat kurma, tüm gerekli bire bir ilişkilere imkan veriyor ve satışa yönelik destekler sunuyoruz. Avrupa menşeli B2B iş modeli olduklarını belirten siteler ile de mukayese edildiğimizde kıyaslanamayacak kadar çok sayıda farklılıklarımız olduğu görülebilir. BizPoint tüm yönetim ve kontrolü müşte-

rilerimize verir. İşyerleri kayıt olup profillerini oluştururlar biz de yayınlarız ve artık ulaşılabilir olurlar. Yurtdışından firmalar Türkiye’de yerleşik tüm işyerlerini arayıp bulabilirler. Bilgi alabilir ve irtibat kurabilirler. Profil sayfaları eklenen ve güncellenen bilgileri gösterir ve kapsamlıdır. Web chat canlı sohbet özelliğimiz ve entegrasyonumuz mevcuttur. Özel ve ayrıca grup sohbet olanakları mevcuttur. BizPoint Müşteri Hizmetleri ile gerçek zamanlı canlı chat desteğimiz de mevcuttur. Ayrıca formlar yoluyla talep edilen destekler de Ticket sistemi ve e-mail ile verilmektedir. Tüm tüketicilere kullanım ücretsizdir. Hizmetlerimiz şu an aktiftir. Ancak bazı eklentilerimiz ve kontrollerimiz olacağı nedeniyle resmi açılışımız 19 Nisan’da olacak. Bazı modüllerimiz mayıs ve haziran aylarında hazır olacaktır. Önceden planlanan tamamlayıcı ve ilave özellikler, ek yenilikler nedeniyle bir süre beta olarak hizmet vereceğiz. Müşteri hizmetleri kapasitemizi de nisan sonuna kadar artırarak ayarlayacağız. Mobil proximity ile de ayrıca sürprizlerimiz olacaktır. Farkımız ancak BizPoint fiili kullanıldığı zaman görülebilir. Projemiz Microsoft Azure bulut sisteminden hizmet vermektedir. Uygulamalarımız Apple Store ve Gloogle Play den ücretsiz indirilebilir.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

179


Aktüel

2015’de inşaata 175 milyar TL harcandı Yapı-Endüstri Merkezi, ‘Türk Yapı Sektörü Raporu 2015’in son çeyrek verilerini açıkladı. Toplam inşaat harcamalarının 175 milyar TL’ye ulaştığı 2015 yılında kamu inşaat harcamaları yüzde 8,4 büyürken özel sektör yüzde 1,2 düştü.

Yapı-Endüstri Merkezi (YEM), 48 yıldır ‘Yapı dünyasının bilgi merkezi’ olma işlevini sürdürüyor. 21 yıldır düzenli olarak

180

Yapı Malzeme Mayıs 2016

yayımladığı ‘Türk Yapı Sektörü Raporu’ ve yılda dört kez her çeyrek dönemde güncellediği ara raporlarla yapı sektörünün nabzını tutan, sektörün dinamiklerini yorumlayan YEM, son olarak Türk Yapı Sektörü Raporu 2015’in son çeyrek verilerini de güncelleyerek 2016 yılı ilk çeyrek dönem verilerini açıkladı. Rapora göre Türkiye ekonomisinin toplamda %4 büyüdüğü 2015’in dördüncü çeyreğinde büyüme %5,7’ye ulaştı. Buna karşın Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak görülen inşaat sektörü 2015’te sadece %1,7 oranında büyüdü. İnşaat sektörünün dördüncü çeyrekteki büyümesi ise %5,4 olarak kayıtlara geçti. Bu büyüme içinde büyük rolü bulunan kamu inşaat harcamalarının 2015 yılında bir önceki yıla kıyasla %8,4 büyüme gösterdiği gözlemlendi. Özellikle sadece kamu inşaat harcamalarında son üç çeyrek dönemde gerçekleşen büyümenin nedenleri arasında 2015 yılının ikinci yarısında yapılan iki genel seçimin olduğu

düşünülmekte. Eşzamanlı olarak özel kesim inşaat harcamaları ise 2015 yılında %1,2 oranında küçülme gösterdi. Toplam inşaat harcamaları rakamları ise 2015 yılında 175 milyar TL’ye ulaşarak bir önceki yıla göre %7,8 oranında artış gösterdi. İnşaat harcamalarının yükselmesindeki en büyük pay sahibi ise kamu inşaat harcamalarındaki artış oldu. Rapora göre 2014 yılından itibaren Türkiye’de konut satışlarının rekor seviyelerde devam etmesine karşılık 2015 yılına ait inşaat malzemeleri sanayisinde ihracat oranları %19,8 oranında geriledi. İnşaat malzemeleri sanayi üretimi ise 2015 yılında sınırlı olarak, sadece %0,8 oranında arttı. Yabancıların gayrimenkul alımları ise 2015 yılında %3,8 düşerek 4,16 milyar USD’ye indi. Yurt dışında üstlenilen müteahhitlik hizmetlerinde de benzer şekilde küçülme oldu: Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri 2015 yılında %25,3 oranında azaldı.



Fuar

Uluslararası Hırdavat Fuarı Köln 2016 gerçekleşti Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı 2016 Almanya’nın Köln kentinde yapıldı. İki yılda bir düzenlenen fuara bu yıl 55 ülkeden 2 bin 670 firma katılırken, Türkiye fuarda 33 firmayla temsil edildi.

124 ülkeden 44.000 civarında profesyonel ziyaretçi bu fuara uluslararası iş ve yenilik platformuna katılarak müthiş bir ziyaretçi akını yaşattı. Koelnmesse Operasyon Şefi Katharina C. Hamma; “Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı Köln 2016 tatmin edici sonu-

182

Yapı Malzeme Mayıs 2016

cundan mutluyuz. DIY Boulevard bulvarı büyük başarı gösterdi. Standlara ilgi ve katılım yüksekti.” diyerek fuarı özetleyen Hamma, “Konsept değişiklikleri, fuarın kalitesi ve e-ticaret gibi diğer sektör temalarının entegrasyonu sonucunda daha da gelişti ve daha fazla ticari ziyaretçi ve katılımcı fuarda ikna oldu.” dedi. 55 ülkeden yaklaşık 2.670 katılımcı uluslararası ticari ziyaretçilere verimli iş yapma fırsatı sundu. Fuarla ilgili olarak, Alman Hırdavat Üreticileri Birliği Genel Müdürü Rainer Langelüddecke “Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı öncelikle önemli bir temas noktasıdır. Bu fonksiyonunu bu yıl kesinlikle daha fazla yerine getirmeyi başardı. Standımıza vasıflı ziyaretçi sayısının yüksek oluşu ve ziyaretçilerin sıklığından çok memnun kaldık. Biz yeni iş ilişkileri kurduk ve önemli mevcut bağlantılarımızı güçlendirdik. Birlik üyelerimizin de çok olumlu geribildirimleri oldu.” şeklinde konuştu.

Bu pazarlama ağımız gelişiyor ve büyüyor İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu; sektör olarak katma değeri düşük ürünlerde Uzak Doğulular ile rekabet etmek istemediklerini, Almanya, İtalya ve Fransızlarla katma değeri daha yüksek ürünlerde rekabet ederek, o pastadan pay almayı hedeflediklerini belirtti. Bu hedeflerine ulaşmak için sürekli Ar&ge ve inovasyona yatırım yaptıklarını ve bu tür fuarlara katılarak yeni pazarlar yakalamaya çalıştıklarını vurgulayan Tecdelioğlu, “Her geçen gün bu pazarlama ağımız gelişiyor ve büyüyor” dedi. Tecdelioğlu, 5 yıl içinde de 2,5 milyar dolar ihracat yapmayı hedeflediklerini dile getirerek, “Biz İhracatçılar Birliği olarak 2023’de 2,5 milyar dolar olarak koyduğumuz hedefin yüzde 10’unu bağlantı elemanları, kilit ve el aletleri sektörüyle yapmayı düşünüyoruz” diye konuştu.




Sektörel

2. TOS+H Expo; Uluslararası anlamda önemli gelişmeler kaydetti İkinci TOS+H Expo (İş Güvenliği + Sağlığı Fuarı), 8 - 11 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın VIII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı ile eş zamanlı olarak düzenlenecek. Messe Düsseldorf ve Tezulaş Fuar tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak TOS+H yaklaşık 2.500 m² net büyüklükte bir sergi alanını kaplayacak.

2014 yılında gerçekleştirilen ilk fuar (90 katılımcı, 3.540 ziyaretçi) ile karşılaştırıldığında katılımcı sayısında önemli bir artışa ve uluslararası katılımcılarda üst düzeyde bir çeşitliliğe ulaşıldı. Güncel olarak fuara şimdiden 17 ülkeden katılımcı kaydedildi, bu ülkeler arasında: Almanya, Avusturya, Belçika, Birleşmiş Arap Emirlikleri, Çek Cumhuriyeti, Çin, Fransa, Hindistan, İspanya, İsviçre, İtalya, Japonya, Pakistan, Polonya, Sri Lanka, Tayvan ve Türkiye’yi sayabiliriz. Messe Düsseldorf TOS+H Expo Direktörü, Birgit Horn: „Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı ile birliktelik, TOS+H Expo ihtisas ziyaretçilerine güvenli ve sağlıklı çalışma konusu ve trendleri çerçevesinde bölgeye has eşsiz bir iletişim, görüşme, tartışma ve pazar platformu sağlıyor. Fuarın ağırlıklı konusunu yine kişisel koruyucu donanımlar (KKD) oluşturuyor. Yeniliklerle özel olarak biçimlenen bir alan da yüksekte güvenli çalışma alanı – iskele üzerinde ya da uygun güvenli halatlarla“. Türkiye, çalışan nüfus payının yüksek olması ve gerçekleştirdiği ortalamanın üzerinde seyreden ekonomik büyüme nedeniyle, son yıllarda kişisel koruyucu donanım üreticilerinin de ilgisini çeken bir pazar haline geldi. Yaklaşık 27 milyon çalışan, kişisel koruyucu donanım bakımından yüksek bir kullanıcı potansiyeli oluşturuyor. Tezulaş Fuar firması sahibi Demet Tezulaş: „TOS+H Expo, başlangıcından beri

hem Türkiye’de hem de dünyanın her yerinde iş güvenliği ve iş sağlığı konularında faaliyet gösteren öncü firmaların ilgisini çekiyor. Türkiye’de sektörün tek ihtisas fuarı olması nedeniyle, TOS+H için takip eden yıllarda da olumlu bir büyüme hedefliyoruz. Türkiye 2013 yılında, Düsseldorf’da düzenlenen güvenli ve sağlıklı çalışma konusunda dünyanın öncü ihtisas fuarı ve

kongresi A+A’da Partner Ülke oldu. Bu birlikteliğin daha da geliştirilmesi sonucu T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile TOS+H Expo Fuarı’nın kurulması ve düzenlenmesi konusu görüşülerek uygulamaya alındı. Fuar A+A’nın organizatörü Messe Düsseldorf ve yerel Partneri fuar organizatörü Tezulaş Fuar tarafından organize edilmektedir.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

185



Sektörel

Urtim, Bauma Fuarı’na yeni ürünleriyle damga vurdu

Urtim Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Urfalılar

Avrupa’nın en büyük yapı inşaat fuarı Bauma’da yeni ürünlerini sergileyen Urtim Kalıp ve İskele Sistemleri yeni ürünleriyle fuarda büyük ilgi görürken sektör profesyonelleri tarafından tam not aldı. Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Urtim Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Urfalılar; Fuarda yeni ürünler görücüye çıkardıklarını belirterek, “Frameset Panel Kalıp Sistemleri, Güvenlikli Cephe İskele Sistemleri, Rafineriler için Teknik İzolasyon İskele Sistemleri’mizin yanı sıra ilk defa ExDistribütörü olduğumuz H20 ürünümüze alternatif Steel Beam 160’ı sergiledik” dedi. Serdar Urfalılar, Urtim’in Latin Amerika, Güney Afrika Suudi Arabistan, Dubai’den gelen ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördüğünü belirterek, bu ülkelerde distribütörlük verme planları olduğunu söyledi.

da Amerika’ya ihracatımızı başlatmayı hedefliyoruz. Çalışmalarımız gösteriyor ki, kapsamlı bir çalışma neticesinde Amerika’ya ihracatı başlatabildiğimizde ilerlememiz oldukça hızlı olacak. İhracatımızın artması akabinde, Amerika’da fabrika kurmak için şimdiden fizibilite çalışmalarına başladık. Kanada’ya ihracat yapıyor olmamız bizi, Amerika’ya ihracata ciddi bir şekilde hazırlıyor. Fabrikayı Teksas Eyaletinde kurmayı düşünüyoruz. Bunun iki sebebi var. Birincisi Teksas’ın konum olarak Meksika pazarına yakın olması, ikincisi ve en büyük sebebi Teksas’ta 40’a yakın Rafineri olması” diye konuştu. URTİM olarak 36 yıldır dünyaca bilinen havalimanı, stadyum, konut vb. birçok inşaat projesinde yer aldıklarını belirten Serdar Urfalılar faaliyetleri hakkında şu bilgileri verdi: “Sürekli otomasyona ve robotik hatlara yatırım yapıyoruz. Geldiğimiz noktada iki fabrikamızda toplam 36.000 m2 üretim tesisimizde aylık 3 bin ton kapasiteye ulaştık ve ürünlerimizin kaynaklarının yüzde 95’ini robotlarla yapıyoruz. Yaklaşık 5 yıldır Ar-Ge’ye ciddi yatırımlar yapıyoruz. Mühendislerimizin ortaya koyduğu ve sektörde devrim yaratacak birçok ürünümüzü alıcılarla buluşturduk. Sistemlerde işçi sağlığı ve güvenliği bizim için her şeyden önemli. Yeni sistemlerimiz olası iş kazalarını ne-

Yapı sektörünün en önemli fuarlarından Bauma Fuarı’na bu yıl 58 ülkeden, 3 bin 423 katılımcı ve 200 ülkenden yaklaşık 580 bin ziyaretçi katılımıyla 11-17 Nisan tarihleri arasında Almanya’nın Münih kentinde düzenlendi. redeyse ortadan kaldıracak donanımda. Bu sistemler aynı zamanda kaba inşaat sürelerini kısaltıyor ve işçilik maliyetlerini düşürüyor. İstanbul Hadımköy’de en ileri teknolojiyle üretime devam ettiğimiz 15 bin ve 21 bin metrekare alana sahip üretim tesislerimizi birleştirerek, daha büyük alana sahip bir tesise geçme planımız var. Üretim kapasitemizi artırırken, 2017’de gerçekleştirmeyi planladığımız yeni fabrika yatırımımızla kapasitemizi daha da artırıp bununun avantajlarını kalite ve fiyat performansına yansıtmayı hedefliyoruz.”

KANADA’YA İHRACAT BAŞLADI YENİ HEDEF ABD Amerika’da fabrika kurmak için şimdiden fizibilite çalışmalarına başladıklarını belirten Serdar Urfalılar, “Çok yakın zamanYapı Malzeme Mayıs 2016

187


Alarko Carrier Muğla’da ısı pompalarını tanıttı İklimlendirme sektörünün öncü firması Alarko Carrier, Muğla yetkili satıcıları ve satış noktaları ile otel teknik müdürlerinden oluşan 35 kişilik bir guruba, Carrier HT ve Toshiba Estia ısı pompalarını tanıttı. Lykia Resort Airport Dalaman otelde gerçekleştirilen etkinliğe; Alarko Carrier Satış Müdürü Emin Yavuz, Satış Müdür Yardımcısı Halit Özel ve Bölge Sorumlusu Alper Muldürel ile Toshiba Estia Satış Müdür Yardımcısı Mustafa Gürsoy katıldı.

Bien Hijyen’le banyolarınız daha temiz Çevre dostu Bien Seramik’in günlük temizliğimizi gerçekleştirdiğimiz banyolarda hijyeni sağlamak adına başlattığı hizmet BİEN HİJYEN’le banyolarda maksimum temizlik sağlanıyor. İnsan sağlığına değer veren marka Bien Seramik banyolarda temizliğin öneminin bilinciyle hareket ederek ‘Bien Hijyen’ başlığı altında bir hizmet sunuyor. Çevre dostu ve doğaya saygılı marka, Bien Hijyen’le müşterilerine özel başlattığı uygulama ile klozet ve lavabolarda hijyeni maksimum seviyeye ulaştırmayı hedefliyor. Bu uygulama isteğe bağlı olarak vitrifiye ürünlerine uygulanıyor. Bien Hijyen lavabo, klozet, bide, pisuar ve benzeri vitrifiye ürünlerin bakteri oluşma riski olan yüzeylerine uygulanabiliyor ve ürünlerin temizliğini en üst seviyeye taşıyor. Ürünlerin yüzeyinde bulunan nano teknolojik gümüş iyonları, bakterilerin hücre yapısını bozarak etkisiz hale getiriyor. Bien Hijyen ürünleri normalden çok daha az kimyasal malzeme ve su kullanılarak temizleniyor. Ayrıca vitrifiye ürünlerine sırlama yapılırken uygulanarak ömür boyu koruma sağlıyor.

188

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Antalya’lı öğrencilerinden Deprem Mimarlığı’nda dünya birinciliği Uluslararası Antalya Üniversitesi (UAÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencileri 04-08 Nisan 2016 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin San Francisco şehrinde düzenlenen Seismic Design Competition (SDC) yarışmasında önemli bir başarıya imza attı. Amerikan Deprem Mühendisliği Araştırma Enstitüsü (EERI) tarafından düzenlenen yarışmada UAÜ öğrencileri, geliştirdikleri proje ile dünya çapında 33 üniversite arasından genel değerlendirmede beşinci, mimari değerlendirme kategorisinde ise dünya birincisi olarak ülkeye döndü. Amerikan Deprem Mühendisliği Araştırma Enstitüsü (EERI) tarafından düzenlenen ve ana sponsorluğu Amerikan Federal Afet Yönetimi Ajansı (FEMA) tarafından yapılan “Üniversitelerarası Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması” 04-08 Nisan 2016 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin San Francisco şehrinde düzenlendi. Yarışmaya depreme dayanıklı model bina ile katılan Uluslararası Antalya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü büyük bir başarı elde ederek genel değerlendirmede beşincilik, mimari değerlendirme kategorisinde ise birincilik ödülünün sahibi oldu.


Kısa Kısa

Banyonuzun koku sihirbazı Geberit Duofresh gömme rezervuar Pratik ve yenilikçi çözümleriyle banyoları adeta yaşam alanına dönüştüren Geberit, banyolarda yaşam kalitesini yükseltiyor. Geberit DuoFresh gömme rezervuar sistemi, kumanda kapağına entegre edilmiş koku giderme sistemi ile istenmeyen kötü kokuları klozet içinden emerek, kokudan arındırıyor ve ortama temiz hava salınımı sağlıyor. Geberit DuoFresh gömme rezervuar sisteminde koku alma ünitesi istenirse kumanda kapağındaki düğme ile kolayca çalıştırılabiliyorken istenirse de manuel olarak kontrol edebiliyor ve 10 dakika içinde ortamı temizleyen otomatik sistem devreye girebiliyor. Pratiklik ve kullanım kolaylığı sunan Geberit DuoFresh gömme rezervuar sistemi ile ortamı havalandırmak için cam açılması gerekli olmadığından ortaya çıkan enerji kaybı da önlenmiş oluyor.

Gayrimenkul sektöründe KGS dönemi başlıyor MegaPort Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı, Yatırımcı ve İş Adamı Muhsin Durgun yakın zamanda tüm Türkiye’de faaliyete geçirecekleri projeleri KİRADA GARANTİ SİSTEMİ (KGS) ile hem ev sahibini hem kiracıyı kurtaracak bu sistemi Türkiye’ye getirdi. Kirada garanti sistemi, mülk sahibi ile kiracı arasındaki iletişimi daha sağlıklı ve güvenilir düzeyde tutmak için kurulmuş hizmet bütünlüğüdür. Sistem sayesinde mülk sahipleri mağduriyet yaşamadan kiralarını alabilirken kiracılar da sistemin vermiş olduğu finans ve ödeme opsiyonlarından faydalanabilme. Uzun yıllardır yurt dışında kullanılan ancak ülkemizde henüz tam anlamıyla bilinmeyen ‘Kirada Garanti Sistemi’ Türkiye’de de artık profesyonellerin tercihi haline gelmeye başladı. Şu an için İstanbul Avrupa Yakası’nda faaliyete geçen bu ‘KGS’ içinde barındırdığı farklılıkları ve her iki tarafa da sunduğu ayrıcalıkları ile şimdiden bir çok projenin, emlak danışmanlarının, mülk sahiplerinin ve kiracıların dikkatini çekerek sektörde başarılı bir ivme yakaladı.

Teksan’dan Kızılay’a kesintisiz enerji desteği Enerji yaşamın her alanında vazgeçilmez. Ancak öyle bir sektör var ki, enerjinin kesintisiz olması hayati önem taşıyor. Sağlık sektörüne yönelik sunduğu kesintisiz güç sistemleri ile şimdiye kadar pek çok hastanede güvenilir gücün öncülüğünü yapan Teksan, Kızılay’a jeneratör desteği verdi. İMES Sanayi Sitesi’nde yer alan Türk Kızılay’ı İMES Enver Suna Akın Kan Alma Birimi, Eğitim ve Lojistik Merkezi’nin açılışında gerçekleşen törende, T.C. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu katkılarından dolayı Teksan Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata’ya bir plaket verdi. Teksan’ın her zaman ‘Önce İnsan’ felsefesini benimsediğini belirten Özdemir Ata, aldıkları plaketin kendileri için çok anlamlı olduğunu ve binlerce canı kurtaran Kızılay’ın çalışmalarına katkı sağlamaktan onur duyduklarını dile getirdi. Yapı Malzeme Mayıs 2016

189


Terraco Türkiye’de hedef büyüttü Gerçekleştirdiği ilklerle sektörünün yenilikçi markası olarak bilinen Terraco, yeni ürünleriyle trendlere yön verirken liderlik koltuğunu da kimseyle paylaşmak istemiyor. Dünyada 14 ülkede 17 üretim tesisi ile hizmet veren Terraco Group, 1988 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor. 1980 yılında İsveç’te faaliyetlerinde başlayan ve dünya markası olmayı başaran şirket, önümüzdeki 5 yıllık süreçte Türkiye’de yatırımlarını artırarak % 400 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyor. Grup olarak 3 binden fazla çeşitte ürünü bulunan şirket, Türkiye’de 250 farklı ürün gamı ile hizmet veriyor. Dış cephelerde yeni ürünleriyle trend yaratan Terraco Türkiye, önümüzdeki 5 yılda projelere özel çözümler sunarak, çatlak köprüleme konusunda yapısal çözüm getiren derz dolgu macunları, elastomerik boyaları ve dekoratif boyaları, ahşap, seramik vb. cephelere alternatif olarak sunulabilecek daha ekonomik, daha kolay uygulanabilen boyalar gibi özel ürünlerini ön plana çıkararak farklılığını sürdürmeyi planlıyor.

Hem dikey hem yatay gidebilen halatsız asansörle Türkiye’de lider olacak thyssenkrupp Asansör Türkiye’nin son dönemdeki faaliyetleri ile ilgili bilgi veren Genel Müdür Turgay Şarlı, hedeflerinin liderlik olduğunu söyledi. Dünya genelinde 150 ülkede faaliyet gösteren şirketin Türkiye ofisinin 1999 yılından bu yana hizmet verdiğini anımsatan Şarlı, “2015 yılının ikinci yarısından itibaren merkez ülke olarak konumlandırılan Türkiye’de, inşaat sektörünün gelişimi ile birlikte büyümemizi sürdürüyoruz. Bu ivmemizi korumayı ve pazar lideri olmayı hedefliyoruz” dedi. Türkiye’de büyümelerini destekleyecek alanlar arasında metro gibi ulaşım platformlarının da yer aldığını vurgulayan Turgay Şarlı, “thyssenkrupp Asansör’ün bu alandaki global deneyim ve uzmanlığını Türkiye’ye taşıyoruz. Şirketimizin son olarak Barselona metrosunun yeni istasyonlarında kullanıma sunduğu 128 yürüyen merdiven ve 52 asansör, her yıl 30 milyon kişiyi taşıyacak. Benzer projeleri Türkiye’de de gerçekleştirebilecek güçteyiz. Aynı şekilde, AVM’ler, oteller, hastaneler ve ofisler için hayata geçireceğimiz projeler de büyümemizi destekleyecek” diye konuştu.

190

Yapı Malzeme Mayıs 2016

Viko Karre Kids serisi ile çocukların odası “Karlar Ülkesi”nde… Karlar Ülkesi’nin güzel kraliçesi Elsa ve onun sevimli kardeşi Anna şimdi VİKO’nun Karre Kids serisiyle miniklerin odalarındaki yerini alıyor. Elsa ve Anna, şimdi çocukların odalarında geçirdikleri her dakika onlarla birlikte. Özel koruma kapaklı Karre Kids prizlerle çocuklar elektrik kazalarına karşı da güvende. Özellikle minik kızların keyifle izledikleri Karlar Ülkesi filminin kahramanları Elsa ve Anna, şimdi elektrik anahtar ve priz sektörünün lider kuruluşu VİKO’nun yenilenen Karre Kids serisinde çocuklarla buluşuyor. Tüm dünyada fenomen haline gelen Karlar Ülkesi, çocukların odalarındaki yerini alıyor. Ayrıca çocuk koruma özellikli Karre Kids priz modelleri, prizlerden kaynaklanabilecek elektrik çarpmalarına karşı da güvenlik sağlıyor. Karre Kids elektrik anahtarları ile de miniklerin odası bambaşka bir atmosfere bürünüyor.


Kısa Kısa

WaterGarden İstanbul Projesinde MULTIPLAN ürünleri kullanıldı Türkiye’de sosyal yaşama yön verecek, dünya çapında bir ilk olan ve günün ilk ışıklarıyla açılıp gece geç saatlere kadar kesintisiz hizmet verecek olan WaterGarden İstanbul’da; 5 bin metrekare alan üzerine kurulacak Avrupa’da bir yaşam merkezi içinde yer alan “en büyük ve en gelişmiş” gösteri havuzu yapılıyor. Bu dev projeye İzoser İnşaatın satış ve uygulamasını yaptığı, Mul-

tiplan BA 2.00 mm ürünü ile 40.000m2 alanda teras su yalıtımı mevcut. Mardav Yalıtım A.Ş. tarafından dağıtımının yapıldığı Multiplan Yalıtım Sistemleri; temeller, çatılar, teraslar, bahçe terasları, balkonlar, tüneller, metro uygulamaları, yer altı otoparkları,otopark çatıları,yollar ve göletler gibi sayısız alanda su yalıtım çözümleri sağlamaktadır. Multiplan BA –Homojen PVC Su Yalıtım Membranı her türlü yapının temel bohçalama ve üzeri kapanan su yalıtımı detaylarında kullanılabilen, sıcak hava kaynağı ile birleştirilen, yumuşak ve homojen PVC su yalıtım membranıdır.

Daikin 23 Nisan’ı ‘Temiz Hava Elçileri’ ile birlikte kutladı Yenilikçi ürünleri ve uygulamalarıyla iklimlendirme sektörünün öncü şirketi olan Daikin, Avrupa’nın ilk deneyimleme merkezi fuha İstanbul’da, bu kez Daikin Ailesi’nin küçük üyelerini ağırladı. Faaliyete geçtiği günden bu yana bireysel kullanıcılardan ticari yatırımcılara, öğrencilerden akademisyenlere kadar yüzlerce ziyaretçi ağırlayan fuha İstanbul, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda minik Daikin’lilere ev sahipliği yaptı. Bu anlamlı günde çocukları, 3D film gösterimi ve eğlenceli aktivitelerle doğru iklimlendirme, tasarruf, enerji, verimlilik, iklim değişikliği ve çevre konularında bilgilendiren Daikin, 23 Nisan kutlamasına katılan minikleri, ‘Daikin Temiz Hava Elçisi’ madalyaları ile ödüllendirdi. Böyle özel bir bayramda çocuklarla birlikte olmaktan mutluluk duyduklarını belirten Daikin Pazarlama Müdürü Murat Kurt, “Daikin Ailesi olarak, insanların konforu ve mutluluğu için faaliyet gösteren bir markayız. Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak için çevre ve tüketici dostu cihazlar ve hizmetler geliştiriyoruz. 23 Nisan gibi anlamlı bir günde Daikin Ailesi’ne, minik ‘Daikin Temiz Hava Elçileri’nin katılması da bizim için özel bir önem taşıyor” diye konuştu.

ODE Platin’den sponsorluk atağı Yalıtım sektörünün önde gelen ulusal ve uluslararası buluşmalarına destek olarak, sektörün gelişimine ve yalıtımın ülke ekonomisine ve çevreye olan katkısının anlatılmasına verdiği önemin altını çizen ODE, bu çerçevede, uluslararası tesisat sektörünün en önemli sempozyumlarından olan 12. Uluslararası Yapıda Tesisat Teknolojisi Sempozyumu’na PLATİN Kategorisinde sponsorluk desteği vererek katıldı. 31 Mart – 2 Nisan 2016 tarihleri arasında Wyndham Grand Otel, Levent / İstanbul’da gerçekleştirilen sempozyum, tesisat mühendisliği konusunda çalışan araştırmacı, tasarımcı ve uygulamacıları bir araya getirerek bilgi alışverişinde bulunmalarını sağlamak ve “Isıtma”, “Soğutma”, “Havalandırma”, “İklimlendirme” ve “Sıhhi Tesisat” alanlarında teknolojik gelişmeleri ve yeni tasarım esaslarını tartışmak amacıyla düzenlendi.

Yapı Malzeme Mayıs 2016

191


Kısa Kısa

Kiraz keyfi için yeni adres: Zer Bostancı Zer Bostancı projesi, şehir hayatından kopmadan, dalından kiraz yemenin keyfini yaşamak isteyenleri, deniz manzaralı daireler ile huzur dolu bir hayata davet ediyor. Proje, 750 bin TL’den başlayan ön talep fiyat avantajıyla dikkat çekiyor Ceylan İnşaat’ın son projesi Zer Bostancı, İstanbulluları özledikleri komşuluk ilişkileri ve kaliteli yaşamla buluşturmaya hazırlanıyor. Zer Bostancı’nın kiraz bahçelerinde dalından meyve toplayabilir, deniz manzarasına karşı sevdiklerinizle keyifli zamanlar geçirebilir ya da Bağdat Caddesi’ne yürüyerek alışverişe gidebilirsiniz. İstanbul’un keyfini çıkarmak için her fırsatı sunan butik projede, farklı büyüklüklerde 2+1 daireler bulunuyor.

750 bin TL’den başlayan fiyatlarla Bostancı’da daire fırsatı Zer Bostancı projesinde 750 bin TL’den başlayan ön talep fiyatları, hem bu prestijli bölgede ulaşılabilir ev sahibi olmak isteyen aileler hem de kısa sürede kazanmak isteyen yatırımcılar için fırsat sunuyor. Bostancı’nın merkezinde inşa edilen Zer Bostancı projesinde, 62 daire ve 2 ticari alan yer alıyor. Cazip lokasyonu ile de dikkat çeken proje, Bağdat Caddesi’ne sadece 2 dakika mesafede yer alıyor. Toplu taşımayı tercih edenler için ise deniz otobüsü iskelesi ve otobüs durakları yürüme mesafesinde. Modern yaşamın ihtiyaçlarına yönelik özel çözümlerle desteklenen proje, konforlu ve ayrıcalıklı bir hayatın kapılarını açıyor.

GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nin Ana Sponsoru Propa İnşaat oldu Propa bu yıl 15’incisi düzenlenecek ve gayrimenkul sektörünün tüm yönleri ile mercek altına alınacağı GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nin Ana Sponsoru oldu. Gayrimenkul sektörünün nabzını tutan ve en önemli sektör oyuncularını bir araya getiren GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nin 15’incisi bu yıl 10 Mayıs 2016 tarihinde Raffles Hotel Zorlu Center’da düzenlenecek. Sektörde A sınıf projeleriyle öne çıkan Propa İnşaat’ın Ana Sponsorluğunu üstlendiği Gayrimenkul Zirvesi bu yıl ‘İşimiz Metrekare’ başlığıyla gerçekleşecek. “Yabancı Yatırımcılar Gözüyle Türkiye’de Gayrimenkul Sektörü”, “İstanbul’a ve Gayrimenkule Genel Bakış”, “Metrekare ve Yeni Jenerasyon İlişkisi”, “Metrekarenin Evrimi ve Yönetimi” konulu panellerde uzman isimler konuşmacı olarak yer alacak. Sektörün en önemli buluşmalarından olan zirveye sektör temsilcileri, kamu yetkilileri, gayrimenkul şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve uzmanlar katılacak. 1973 yılından bu yana inşaat sektöründe hizmet veren Propa İnşaat hayata geçirdiği tüm projelerde ‘Ayrıcalık ve kaliteyi’ esas alıyor. 43 yıllık deneyimi, yapı malzemeleri ve işçilik kalitesindeki hassasiyeti ve uygun fiyatları ile rakiplerinden ayrılan şirket 2016 yılında İstanbul’da 400 milyon liralık yeni yatırım yapmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar 26 proje hayata geçiren Propa İnşaat sektörde emin adımlarla yürümeye devam ediyor.

192

Yapı Malzeme Mayıs 2016












Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.