Yapi Malzeme Subat'13

Page 1












Seramik sektörü ciddi bir dönüşüm içinde Bu ay gündemimizde Türk seramik ve vitrifiye sektörleri ağırlıklı olarak yer alıyor. Sebebi ise seramik-banyo modasının ve sektördeki son yeniliklerin sergileneceği Unicera Fuarı. Türk seramik karo, vitrifiye sektörlerinin imajını yükseltmesi ve küresel pazar payını artırması için bu yıl da en önemli uluslararası pazarlama platformu olacak Unicera öncesi sektörün önde gelen temsilcileriyle bir araya geldik. Bu buluşmalarımızdan dikkatimi çeken birkaç önemli bilgiyi sizlerde de paylaşmak istiyorum. Bugün Türk seramik sektörü Çin, İtalya ve İspanya’nın ardından karo ihracatında dünya 4’üncüsü, seramik sağlık gereçlerinde ise Avrupa’nın en büyük üreticisi ve ihracatçısı... Bir zamanlar dünyanın ulaşılmaz seramik devleri olarak görülen İtalya ve İspanya ile artık sıkı bir rekabete giren seramik sektörü yaklaşık 413 milyon metrekare üretim hacmi ve 521.090 milyon USD’lik ihracatı ile Türkiye’nin önemli endüstrileri arasında yer alıyor. Son yıllarda ekonominin genel gidişine paralel olarak seramik sektöründe çok ciddi bir değişim ve gelişim yaşanıyor. Özellikle üretim kabiliyetlerinin değişmesi, yeni teknolojilerin üretim süreçlerine katılması, kapasitelerin artması, tüketicilere çok farklı seçenekleri, çok daha uygun şartlarla sunma imkânı sağlıyor. Önümüzdeki dönemde daha ılımlı bir büyüme beklenen inşaat ve gayrimenkul sektörüne yeni ürünlerini geliştirmeye devam edecek seramik sektörü, kentsel dönüşümün yanı sıra yapımı devam eden çok sayıda projede yer alarak ivme kazanmaya devam edecek. Unicera’da buluşmak dileğiyle. Saygılarımızla.

Ömer Şen

10

YAPI MALZEME - OCAK 2013


12 - Türk seramik sektörü dünya liderliğine hazırlanıyor 14 - Graniser 2013’ü yenilik ve yatırım yılı ilan etti 26 - Seranit 2012 yılını yüksek performansla kapattı 32 - Ege Seramik’in yeni koleksiyonu Unicera’da 34 - Petek Banyo yeni tesisiyle hedef büyüttü 38 - Geberit Türkiye’de yüzde 30 büyüme hedefliyor 42 - Banyolarda kare tasarım şıklığı 102 - 2013’te evler renkleniyor 104 - GYODER yabancı yatırımcılara odaklanacak

AKTİF ISI................................................. 65 ARAGONİT............................................... 61 ARMUTLU . ........................................... 117 BİSAN ................................................... 111 BORU FUARI ........................................ 105 BOYSAN............................................. 86-87 BRAAS . ...................................................63 CERMIX................................................... 57 ÇİMSA .....................................................43 ÇİMSA................................................... A.K. DOKA . ....................................................2-3 EAE ELEKTRİK.......................... 120 - A.K.İ. GÜRAL . ...................................................19 HES KABLO . ...........................................53

İHLAS KOLEJİ . ..................................... 115 İNTEK ......................................................79 İZOTEX . .............................................. Ö.K.İ. KARKİM..................................................... 5 KİLSAN.................................................... 59 KRİSTAL ŞEHİR....................................... 91 KUZULUK ............................................. 114 LAYHER .....................................................1 MARMARA MEKANİK............................... 4 MESA İMALAT......................................... 67 MUTLUSAN .............................................49 PENCERE’................................................99 PERI KALIP........................................... Ö.K. PETEK BANYO......................................... 33

SAK ...................................................... 112 SERAMİKSAN........................................... 7 SERANİT.................................................. 25 SOLAREX . ............................................ 107 STANDART............................................. 8-9 TMS......................................................... 81 TOIRENT.................................................. 85 TURKUAZ ................................................29 TÜRKİYE GAZETESİ ............................. 109 UNICERA................................................. 97 UPM PLYWOOD...................................... 73 YAPITECH’............................................. 101 YEM .........................................................95

YAPI MALZEME - OCAK 2013

11


Graniser 2013’ü

yenilik ve yatırım yılı ilan etti Bugüne kadar hem Türkiye’de, hem de dünyada sektöre birçok farklı ve yeni ürün kazandıran seramik sektörünün önde gelen markalarından Graniser Seramik, 2013’ü yaptığı teknolojik yatırımlar ile büyüyerek geçirecek. Graniser Genel Müdür Yardımcısı S. Kenan Çebi

Türkiye’nin en önemli seramik markaları arasında yer alan Graniser, ürün kalitesi ve çeşitliliğini Türkiye’nin yanı sıra dünyanın birçok ülkesiyle paylaşıyor. Cirosunun %46’sını ihracattan elde eden Graniser, oran olarak sektörde ön sıralarda yer alıyor. Özellikle Kuzey Amerika, İsrail, İskandinav ülkeleri, Yunanistan, Romanya, Azerbaycan ve Avrupa’ya yoğun olarak ihracat yapan Graniser bu yıl içinde pek çok yeni pazara girmeyi he-

14

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

defliyor. Gerek iç, gerekse dış pazarda gösterdiği başarılarla Londra merkezli yatırım fonu Bancroft’un ortak olduğu Graniser, ortaklığın verdiği güç ile yurt içi ve dışında pek çok yeni yatırımı da gündemine bulunduruyor. Her yıl olduğu gibi 2012 yılında da ihracatta gösterdikleri başarıdan ötürü mutlu olduklarını dile getiren Graniser Genel Müdür Yardımcısı S. Kenan Çebi ile seramik sektörünü ve Graniser’in yaptığı çalışmaları konuştuk.

Graniser’in yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? 1999 yılında; kalite yönetimi ve müşterilerine hizmet noktasında mükemmelliği amaçlayarak dürüstlüğü ilke edinen, çalışanlarıyla ve dinamik yapısıyla genç bir kurum olan Graniser, hızla büyüyerek seramik ve granit üretiminde Türkiye’nin lider üreticileri arasında bulunuyor. Graniser’in İstanbul’da merkezi, İzmir’de bölge müdürlüğü ve Akhisar/


Türk seramik sektörü dünya liderliğine hazırlanıyor

Seramik sektörüne önemli fırsatlar oluşturan ve rotasını çizen “Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı” yürürlüğe girdi.

Devlet ve özel sektör işbirliğiyle hazırlanan “Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı”, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün açıklamasıyla uygulamaya geçti. Seramik sektörünün imajını yükseltmek ve küresel pazar payını artırmak vizyonuyla, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat

Ergün’ün öncülüğünde hazırlanan eylem planı, sektörün yol haritasını ortaya koyuyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı tanıtım toplantısında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün tarafından kamuoyuna duyurulan eylem planıyla, ulusal ve uluslararası pazarda etkili olmak isteyen sektörün önündeki engellerin kaldırılması hedefleniyor.

İKİ FARKLI HEDEF İÇİN 27 EYLEM PLANI Türkiye’nin çok daha büyük bir potansiyel taşıdığını vurgulayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,

12

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

sektörün önündeki süreci doğru yönetebilmek için bir yol haritası hazırladıklarını söyledi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, sektörünün imajını yükseltmek ve küresel pazar payını artırmak vizyonuyla, “Kalite ve Verimliliği Artırmak” ve “İç ve Dış Pazarda Ticaret ve Rekabet Şartlarının Korunması ve İyileştirilmesi” başlıklarıyla iki farklı hedef için 27 eylem belirlediklerini açıkladı.

KALEBODUR UZUN BİR DÖNEM SEKTÖRÜN İSMİ OLDU Konuşmasında, Kalebodur’un uzun bir dönem seramik sektörünün ismi olarak kullanıldığını ifade eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Türkiye’de bazı ürünlerin yakın geçmişine


baktığımızda şunu görüyoruz; bir dönem insanlar evlerine mozaik yaptırıyorlardı, sonra çini karo yaptırmaya başladılar. Sonra da dediler ki ‘Kalebodur yaptıralım.’ Kalebodur, bütün bu sektörün adeta ismi olmaya başladı uzunca bir dönem. Halen bu devam ediyor. İşte bunda İbrahim Ağabey’in (Kale Grubu’nun kurucusu İbrahim Bodur) çok büyük rolü, katkısı var. Seramik sektörünün gerçekten duayeni sayılan bir büyüğümüzle bugün birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

STRATEJİ BELGESİ SEKTÖRE IŞIK TUTUYOR “Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nın özel sektöre ışık tuttuğunu belirten Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Sektörümüz adına son yıllarda atılan en mühim adımlardan biri olarak gördüğüm bu çalışma, ülkemiz için önemli bir sürdürülebilirlik unsuru olarak gördüğümüz ‘devlet ve özel sektör işbirliği’ ilkesine en kayda değer örneklerden birisi oldu” dedi.

ŞİRKETLERİMİZ ARTIK ULUSAL PLANLARDAN YARARLANIYOR Seramik sektörünün ilk ulusal strateji planına kavuştuğunu ifade eden Zeynep Bodur Okyay, “Yıllar boyu çoğu zaman el yordamıyla yürüdüğümüz yollarda şimdi bu planlar bizlere ışık tutuyor. Şirketlerimiz kendi stratejik plan-

larını yaparken, yatırımlarını tasarlayıp ürünlerini geliştirirken, AR-GE adımlarını atarken artık bu ulusal ve sektörel makro planların alfabesinden yararlanıyor” diye konuştu.

40 MİLYAR DOLARLIK İLERİ SERAMİK PAZARINDAN PAY ALALIM “Seramik artık sadece seramik olmaktan çıkmıştır” diyen Zeynep Bodur Okyay, uzay, savunma ve havacılık sanayii, enerji üretim ve iletimi, ısıtma ve soğutma, otomotiv, yeni çevre teknolojileri, elektronik sanayi gibi en hızlı teknoloji geliştiren sektörlerde seramik ürünleri kullanıldığını vurguladı. İleri seramik malzemelerin dünyadaki pazarının 40 milyar dolan seviyesinde olduğunun altını çizen Zeynep Bodur Okyay, bu alana “Neden bu pazardan pay almayalım” diye baktıklarını söyledi.

SEKTÖR DÜNYA DEVLERİYLE REKABETE GİRDİ Türk seramik sektörünün karo ihracatında dünya 4’üncüsü, seramik sağlık gereçlerinde ise Avrupa’nın en büyük üreticisi ve ihracatçısı olduğunu kaydeden Zeynep Bodur Okyay, şunları söyledi: “Türk seramik sektörü, bir zamanlar dünyanın ulaşılmaz seramik devleri olarak görülen İtalya ve İspanya ile artık sıkı bir rekabete girdi. Sektörümüz, kendisini güçlü kılan özelliklerle dünya

seramik üretiminin daha da önemli bir oyuncusu olmaya namzettir.”

KAMU VE ÖZEL SEKTÖRÜN ÜSTLENECEĞİ SORUMLULUKLAR BELİRLENDİ Hem kamu hem de özel sektörün üzerine düşen sorumlulukları tarif eden önemli maddelerin de bulunduğu stratejide; “sektörün ihtiyaç duyduğu teknik standartlar”, “yenilikçi ürünlerin üretim ve satışına yönelik teşvik mekanizmaları”, “yeni ham madde araştırmaları”, “sektörde piyasa denetiminin güçlendirilmesi”, “ihracat kredilerinin büyütülmesi” ve “KOBİ ortak girişimlerinin desteklenmesi” ile ilgili başlıklar öne çıkıyor.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

13


Manisa’da fabrikası bulunuyor. Bugün 23 milyon m2 üretim kapasitesine sahip Graniser; 1000’e yakın çalışanı ile duvar ve yer karosu, sırlı granit, dekor, bordür üretmekte ve kurduğu satış noktaları ile dünyanın farklı yerlerindeki müşterilerine en iyi hizmeti vermeye devam ediyor. Biz, kalite kavramını markamızla bütünleştirmiş bulunuyoruz. Bu paralelde tüm ürünlerimiz ileri teknoloji ve estetik anlayışı ile üretiliyor. Kuruluşundan bu yana duvar ve yer karosu üretiminde teknolojik yenilik noktasındaki iddialı yatırımlarımız Graniser ürünlerini ‘kalitenin timsali’ haline getirdi. Şu an 50 ilde 85 konsept mağaza, 53 bayii ve 500 civarında satış noktamız bulunuyor. Bunun yanında 50’ye yakın ülkeye de ihracat yapıyoruz. Bütün bu özelliklerimiz bizi, gerek satış hacmi ve ürün kalitesi, gerekse dizaynlarda farklılık ve uluslararası konumumuz açısından sektördeki öncü firmalar arasına taşıyor.

Graniser, gelişen teknoloji ve değişen tüketici taleplerine yeteri düzeyde cevap verebiliyor mu? Bu konuda yaptığınız çalışmalar neler? “Yaptığımız teknolojik yatırımları ile üretim kapasitemizi arttırıyoruz. İtalya’dan aldığımız dijital baskı makineleri ile tüm üretim bandımızı teknolojik makinelerle yeniliyoruz. Bütün bu yatırımlar büyüme ivmemizi daha da hızlandıracak. Biz hedeflerimiz doğrultusunda da yeni yatırımlar yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Bu sayede kalite ve talebe zamanında müdahale ile farkımızı ortaya koyuyoruz. Bugüne kadar hem Türkiye, hem de dünyada sektöre pek çok farklı ve yeni ürün kazandırdık, pek çok ilk uygulamaya imza attık. Önümüzdeki dönemde gerek Türkiye’de, gerekse Avrupa’da pek çok yatırıma daha imza atacağız” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

15


Cironuzun ne kadarını ihracat oluşturuyor? İhracat yaptığınız ülkelerden ve yeni pazarlarından bahseder misiniz?

DİJİTAL BASKI ÖN PLANA ÇIKIYOR Kenan Bey, 2013 seramik trendleri hakkında bilgi verir misiniz?

“Ciromuzun %46’sını ihracattan elde ediyoruz. Graniser Seramik olarak biz, 2006 yılında aldığımız kararla daha çok ihracat odaklı çalışmaya başlamıştık. O tarihten bugüne ihracatta %300 büyüme kaydettik. Bugün kırk sekiz ülkeye aktif olarak ihracat yapıyoruz. İhracatımızın %25’lik kısmını Kuzey Amerika’ya, % 35’lik önemli bir kısmını ise yaşanan ekonomik krize rağmen hala Avrupa’ya yapmaktayız. İsrail, Yunanistan, Romanya, Azerbeycan gibi önemli pazarlarda %25 ihracat payımız ile sektörde bir numaralı konumdayız ve aranan bir markayız. Ve geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2013 yıllında da ihracata ağırlık verecek ve başta Kuzey Amerika olmak üzere gelişmekte olan Orta Doğu ve Afrika pazarlarına daha çok eğileceğiz.”

Büyük ebatların yerde ve duvarda daha çok rağbet göreceğini söyleyebilirim. 2013’te ebatlar büyürken minimalist tasarımlar da önem kazanıyor. Ahşap ve doğaltaş desenleri ise bu yılın modasını oluşturacak ve minimalizm yaşam alanlarının her yerinde etkisini gösterecek. Yine; dijital, yani her fotoğrafın seramiğe uygulanabileceği formlarda ürünler de artacak. Bizde Graniser olarak geleceği görerek yatırımlarımızı bu alanda yapıp, makinelerimizi arttırdık. Yeni nesil farklı tasarımlara önem veriyor, geleneksel öznelerle modernizmi birleştiren çalışmaları seviyor. Bu bağlamda talepleri karşılayacak ekipmana sahip olarak, geleceğe yatırım yapıyoruz.

16

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Siz çağdaş tasarımların yanı sıra geleneksel tasarımları da

modern üretim teknikleriyle ortaya çıkarıyorsunuz. Bu serileriniz hakkında bilgi verir misiniz? Akdeniz’in geleneksel tasarımları, modern üretim teknikleri ile Ceramica Empoli’de yeniden hayat buluyor. Zevkli tasarımlar ve etkileyici detaylar tekrar gün ışığına çıkıyor. İtalya’da geçtiğimiz yüzyıl doğan ve Akdeniz mimari tarzının en belirgin örneklerinden olan bu retro tasarımlar, geleneksel, hayat dolu İtalyan tarzını, modern üretim teknikleri ile günümüz mekanlarına taşıyor. Graniser çağdaş tasarımlarının yanı sıra, Ceramica Empoli ile tarihin o hiç eskimeyen motiflerini modern bir yaklaşımla, deneyimli ve eğitimli tasarımcıların yorumlarıyla günümüz mekanlarına taşıyor. Serinin desenleri binlerce yıllık gelenek ve birikimden süzülerek gelmekte, bugünkü teknoloji ve bakış açısıyla yeniden yoğrulmakta ve yaşama estetik katmaktadır. Salon,


gösteriyor. Son yıllarda ekonominin genel gidişine paralel olarak sektörde çok ciddi bir değişim ve gelişim yaşandı. Özellikle üretim kabiliyetlerinin değişmesi, yeni teknolojilerin üretim süreçlerine katılması, kapasitelerin artması, tüketicilere çok farklı seçenekleri, çok daha uygun şartlarla sunma imkânı sağladı. Bunlar olumlu gelişmelerdi. Ama bütün bunların yanı sıra sektörün büyüme hızının kesilmesine sebep olacak faktörlerin varlığını da unutmamak lazım. 2012 yılında kar marjlarında tehlikeli bir erime yaşayan sektör, kapasite kullanım oranlarında halen bir düşme yaşamakta. Ürün fiyatlarının artırılamaması üreticileri dış pazarlarda en çok zorlayan etken oldu. Global krizin yanı sıra sektörün enerji ve emek yoğun girdi maliyetleri sektörü fazlası ile etkiledi. Artan enerji maliyetleri, sektörün İtalya ve İspanya’daki üreticilerden bile daha yüksek enerji maliyetlerine katlanmasına neden oluyor. Seramik taşımacılığında maliyet avantajı getiren demiryollarının ise üreticiler tarafından yeterince kullanılmaması, Türkiye’nin önemli rekabet güçlerinden bir tanesi olan seramik hammadde zenginliğinin yanlış ve yetersiz kullanımı, sektörde haksız rekabete neden olan hatalı teşvik politikaları ve distribütörlere aşırıbağımlılık iç pazardaki diğer önemli banyo, mutfak, cafe, restorant kısacası tüm yaşam alanlarında keyifle kullanılabilecek 20x20 ölçülerindeki karolar, bütünleşerek büyük bir deseni oluşturuyor. Gerek yatay gerekse dikey yüzeylerde rahatlıkla uygulanabiliyor.

Seramik sektörünün temel sorunları neler? Son dönemdeki enerji zamları sektörü nasıl etkiliyor?

“Seramik sektörünün başlıca temel sorunları; enerji, altyapı ve lojistik. Sektörün gelişimini etkileyen birinci unsur enerji girdisi. Son iki yılda doğalgaz ve elektriğe yüklü miktarlarda zam yapıldı. Ülkemizin ihracatta rekabet gücünü, enerji zamları düşürüyor. Tüm dünyada 2 milyar metrekarelik bir ihracat pazarı var. Bu pazarda Türkiye, Çin, İtalya ve İspanya’dan sonra geliyor. Ülkemizin dünya sıralamasındaki konumu onur verici. Daha da çok büyüme potansiyelimiz var ancak enerji zamları sektörün büyüme ivmesine sekte vuruyor. Sektörde markaların giderlerinin %40’ını enerji giderleri oluşturuyor. Devlet çeşitli teşviklerle sektöre daha fazla destek olursa Türkiye çok daha iyi bir noktaya gelir.”

SERAMİK SEKTÖRÜ TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ ENDÜSTRİLERİ ARASINDA Seramik sektörü Türkiye’de ve dünyada ne kadarlık bir pazarı oluşturuyor ve nereye gidiyor? “Seramik sektörü yaklaşık 413 milyon

metrekare üretim hacmi ve 521.090 milyon USD’lik ihracatı ile Türkiye’nin önemli endüstrileri arasında yer alıyor. Öyle ki dünyadaki büyüme rakamları ile karşılaştırdığımız zaman, ortalamanın üzerinde büyüyen sektörün, Türkiye ekonomisine yirmi altı bin doğrudan, iki yüz yirmi bin dolaylı istihdam sağladığını görüyoruz. Bugün seramik sektörü yirmi dört üretici firma ile Çin, İtalya ve İspanya’nın ardından dünya çapında kaliteli üretim yapan dördüncü büyük karo ihracatçısıdır. Üretiminin %35’i, beş kıtada yüzden fazla ülkeye ihraç ediliyor. Çünkü Türk seramik sektörünün, hammadde açısından çok önemli stratejik avantajları var. Sahip olduğumuz bilgi birikimi ve kaliteli insan kaynağı ile gelişmekte olan ülkelere karşı; insan kaynağı maliyet seviyeleri ile de gelişmiş ülkelere karşı avantajlı durumdayız. İşte bu veriler bize sektörün Türkiye ekonomisindeki yerini net olarak

sıkıntılar olarak sıralanabilir. Dış pazarlarda rekabeti zorlaştıran faktörler olarak ise; olumsuz ülke imajı, yetersiz marka algısı, artan kar baskısı ve Türkiye’deki ekonomik krizlerin etkisiyle stratejik ve uzun vadeli plan yapılamaması, satış sonrası hizmetlerde İtalyan ve İspanyol üreticilere göre eksik kalınması söylenebilir. Ülke imajının öne çıktığı durumlarda özellikle çözülmesi gereken bir durum ortaya çıkmakta. Üst segment ürünlerde zorlanma yaşanırken, alt segmentlerde rağbet gören ürünleri piyasaya sunmak Türk üreticileri düşük fiyatlara mahkum etmekte. Ancak pazarlamanın bu sorununu çözmek sadece seramik sektörünün gayretleriyle olamıyor, çünkü bu sorun daha büyük ölçekli ve ülke bütünündeki gelişmelere doğrudan bağlı.”

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

17


Doğal ahşabın

beyazla mükemmel uyumu Yenilikçi çizgisiyle ve fark oluşturan modern mutfak tasarımlarıyla öne çıkan İntema Mutfak, Molta modeliyle göz kamaştırıyor.

Doğal ahşap mat pelesenk kaplama kapaklarıyla Molta, klasik öğelerin abartıdan uzak ama iddialı bir yorumu. Beyaz parlak kapaklarla mat tonlamaların mükemmel uyumu mutfaklara ayrı bir şıklık katıyor. Şık olduğu kadar fonksiyonelliği ile de öne çıkan model, depolama alanı olarak kullanılan köşe çözümleriyle dikkat çekiyor. Hayatı kolaylaştırmanın sırrı cam rafları, led aydınlatmaları ve kapak boyunca devam eden entegre kulplarında gizli. Sıcak ve sade dokusuyla fark yaratan model, ışıltılı mutfak isteyenlere parlak pelesenk renk seçeneğiyle de farklı bir dünya sunuyor. Türkiye genelinde 50 satış noktasında bulunan uzman kadrolarıyla, satış öncesi yönlendirme, danışmanlık, projelendirme ve mimari hizmetin yanı sıra, satış sonrası montaj ve servis hizmetleri sunan İntema Mutfak, her türlü yaşam şekline ve kullanıma uygun, farklı mutfak çözümleri oluşturmaya devam ediyor.

18

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013



Nolte Türkiye Genel Müdürü Sebahattin Gürel

Nolte’den işlevsel ve estetik mutfaklar Bu yıl içinde mağaza sayısını 20’ye çıkarmayı hedefleyen Nolte, son dönemde yapılan birçok önemli projede de yer alıyor. Kendi mağazalarında her tür mutfak tasarımlarına yer veren Nolte, son yıllarda ön plana çıkan stüdyo evler için tasarladığı küçük ama işlevsel mutfak çözümleriyle de dikkat çekiyor. Nolte’nin kuruluş felsefesi olan kalite olmak üzere; estetik ve fonksiyonelliğe

20

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Sadece estetiğe değil fonksiyonelliğe de büyük önem veren Nolte’nin stüdyo tarzı evler için hazırladığı küçük ama işlevsel mutfak çözümleri büyük ilgi görüyor.

de büyük önem veriyoruz diyen Nolte Türkiye Genel Müdürü Sebahattin Gürel ile yaptıkları çalışmaları konuştuk.

Bize kısaca Nolte markasını tanıtabilir misiniz? “Türkiye’de ilk Nolte Home Studio mağazamızı açtığımız 2009 yılından bu yana mutfak ve yatak odası dekorasyonunda kalite ve ayrıcalık arayanların

uğradıkları ilk adres Nolte… Mağazalarımızda birçok üstün özelliğe sahip mutfak, yatak odası ve dolap tasarımlarını müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Tüm modellerimizde başta Nolte’nin kuruluş felsefesi olan kalite olmak üzere; estetik ve fonksiyonelliğe de büyük önem veriyoruz. Bu sayede kendi alanımızda standartları belirleyen marka olarak öne çıkıyoruz.”


Nolte mutfaklarda hangi özellikler ön plana çıkıyor? “Stüdyo tarzı evler son yıllarda daha çok ön planda olduğu için, küçük ama işlevsel mutfak çözümleri daha çok ilgi görmeye başladı. Biz Nolte olarak küçük mekânlarda yaptığımız mutfak tasarımlarında da özel modülasyon sistemimiz sayesinde çok işlevsel ve estetik mutfaklar tasarlayabiliyoruz. Tasarımcılarımız bu tarz mutfakları, Almanya’da bulunan showroom’da müşterilerimizin beğenisine sunuyor ve bu mutfaklar çok büyük ilgi görüyor. Kendi mağazalarımızda da bu tür mutfak tasarımlarına olabildiğince yer vermeye çalışıyoruz. Biz mutfaklarımızın kalitesine çok güveniyoruz. Sadece estetiğe değil fonksiyonelliğe de büyük önem veriyoruz. 80 kiloya kadar taşıma kapasitesi bulunan çekmeceler, mutfakta karmaşaya son veren ComfortLine düzenleme sistemi, mutfağınızın şıklığını daha çok arttıran ChromeLine ve GlassLine serisi, kapakların sessizce kapanması için oluşturulan SilentComfort ve kulpsuz mutfak mobilyalarında bulunan it-aç (Push-Open) teknolojileri ile beklentilerin ötesine geçiyoruz.”

Konut projelerine özel ürünleriniz ve pazarlama departmanınız var mı? Varsa bu departmanın faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Nolte Group’un bünyesine yeni dahil olan Nolte Express markası ile artık Türkiye’de, özellikle toplu projelere Alman kalitesi ve güvencesine sahip olabilme imkanı sağlamaktayız. Bu alanda da Nolte farklılığını ortaya koyacak özel bir ekibimiz bulunmaktadır. Bu ekibimizde bulunan arkadaşlarımız tasarım, satış, pazarlama ve teknik planlama alanlarında hem Almanya’da hem de Türkiye’de özel eğitim almışlardır. Amacımız özellikle konut projelerinde profesyonel ekibimiz sayesinde proje aşamasından itibaren danışmanlık hizmetiyle başlayıp, teslimattan sonra müşterilere ilk günkü servisi sunarak riskleri ve hataları en aza indirmektir. Geçtiğimiz süreçte büyüklü küçüklü birçok projeye atılan imzalar sayesinde, bugün ev sahibi olan yaklaşık 10.000 kişi Nolte mutfak kullanmaktadır. Son dönemde yapılan birçok önemli proje-

de de Nolte markası olarak var olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bir Gökhan Avcıoğlu projesi olan One in Ortaköy, İnanlar İnşaat’ın Teras Bahçe Evleri, Ağaoğlu’nun eşsiz mimarisiyle inşa ettiği My Roseville Villaları, Seba Green, Seba Farilya, Seba Vista, Club Flipper, Bu Yaka, Extensa Bomonti Apartmanları, Extensa Modern Palas ve Has İnşaat’ın yaptığı Milenyum Park Villaları da İstanbul’da Nolte mutfakları tercih eden projelerden birkaç tanesi… İstanbul dışında ise Bursa’nın en önde gelen projesi olan Ergin Evleri’nin mutfaklarını ve vestiyer dolaplarını da başarıyla tamamlamış bulunmaktayız. Geçit Park Evleri’nde de ev sahipleri Nolte mutfak ve Nolte markalı vestiyerleri kullanmaya başlamış durumdalar.

2013 YILINDA YENİ MAĞAZALAR AÇILACAK Nolte, Türkiye’de kaç mağaza ile faaliyetlerini sürdürüyor? Almanya’da 1923 yılında yatak odası tasarımları üretimi ile faaliyetlerine başlayan Nolte 1958 yılında mutfak modelleri

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

21


ile ürün portföyünü genişletti ve kısa sürede bu konuda uzmanlaştı. Markamız, mutfak ve yatak odası ile geliştirdiği ürün portföyüne dolap tasarımları gibi alternatifleri de ekleyerek büyümeye devam etti. 2009 yılında ise kendi adımızı taşıyan Nolte Home Studio mağazalarımızla kalitemizi Türkiye’ye taşıdık. İlk günden itibaren yoğun bir taleple karşılaştık ve şube sayımızı da pazar payımız gibi kısa sürede artırdık. Şu an İstanbul – Etiler, Avcılar, Nişantaşı, Kalamış, Erenköy’de; ayrıca Bursa, İzmir, Ankara, Kayseri, İzmit ve KKTC’de toplam 11 mağazamız bulunuyor. Çok yakında ise İstanbul Ataşehir’de ve Antalya’da yeni mağazalarımızı hizmete açacağız. 2013 yılına kadar Türkiye’deki mağaza sayımızı 20’ye yükseltmeyi amaçlıyoruz.

22

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Yatak odaları ve dolap sistemleri de portföyünüzde önemli bir yere sahip. Nolte’nin yatak odalarına getirdiği yorum nedir? Nolte’nin mutfak ürünleri ile birlikte yatak odası tasarımları da mevcut. Hatta Nolte Möbel markalı yatak odalarımız mutfak üretimimizden daha eski ve çok daha geniş bir müşteri yelpazesine sesleniyor. Bu sene doğa temalı yatak odası takımları ön planda. Bambu’dan yapılan yatak odası sürgülü dolap tasarımlarımız ve doğal taş kaplama sürgülü kapaklarımız sektörde çok ses getirecek gibi. Yeni ürün gamımıza giren bu modelleri, Nolte’nin “Naturlich Nolte” sloganıyla müşterilerimize sunuyoruz. Ayrıca stoğumuzda bulunan belli model ve renklerde yatak odası tasarımlarımız sayesinde müşterilerimize 1 hafta için-

de Alman Nolte kalitesinde yatak odası takımlarını teslim edebiliyoruz. Kalite olarak zaten farklı bir noktada olan Nolte’nin, tüm diğer ithal mobilya markalarından bir farkı daha bu şekilde ortaya çıkmış oluyor sanırım.

NOLTE’DE KALİTE DOĞANIN DA HİZMETİNDE Nolte olarak, çevresel duyarlılığa ve doğanın korunmasına bakış açınız nedir? Dünya biz insanlara olduğu gibi milyarlarca canlıya ve milyonlarca canlı türüne de ev sahipliği yapıyor. Hem onların hem de biz insanların geleceğini koruyabilmek için gezegenimize sahip çıkmak durumundayız. Bu hem bu gezegende yaşayan her bir insanın hem


de bizim gibi tüm büyük kuruluşların en önemli görevleri arasında sayılmalı. Nolte olarak biz bu görevi fazlasıyla önemsiyoruz. Nolte markası olarak doğaya ve çevreye karşı sorumluluğumuzu biliyoruz. Bu yüzden üretimde kullandığımız enerjinin doğaya zarar vermeyen yeşil enerji olmasına dikkat ediyoruz. Bu nedenle dünya çapında kabul gören sertifikalandırma sistemleri olup sosyal yaşama ve çevreye uyumlu ormancılık ürünlerini onaylayan FSC ve PEFC sertifikalarına sahibiz.

Bu sertifikaları biraz açabilir misiniz? Kar amacı gütmeyen uluslararası bir organizasyon olan Orman İdaresi Konseyi (Forest Stewardship Council / FSC) kalıcı orman işletmeciliği ürünlerini sertifikalandırma sistemini oluşturmuştur, bu sistemi işletmekte ve geliştirmektedir. Bu sertifikalandırma sistemi, ormancılık ürünleri işletmelerinin ekonomik, ekolojik ve sosyal işlevlerinin korunmasını ve geliştirilmesini sağlamaktadır. PEFC Kurulu (Programme for the Endorsement of Forest Certification) ise bağımsız, kamu yararına kurulmuş bir organizasyondur ve bağımsız sertifikalandırma ile ormanların kalıcı şekilde işletilmesini teşvik etmektedir. Ağacın ekiminden bitmiş ağaç ürününe, orman denetiminden ahşabın takibine kadar şeffaf bir sistem oluşturmaktadır.

Nolte markası olarak doğanın korunması konusunda hangi adımları atıyorsunuz? Ev mobilyası alanında lider markalardan Nolte olarak, doğaya ve çevreye karşı sorumluluğumuzu biliyoruz. Bu sorumluluğumuzu ise uzun ömürlü ürünlerimiz ve aldığımızdan daha fazlasını doğaya geri verme sözümüzle yerine getiriyoruz. Bu nedenle dünya çapında kabul gören sertifikalandırma sistemleri olan sosyal yaşama ve çevreye uyumlu ormancılık ürünlerini onaylayan FSC ve PEFC sertifikalarına sahip olarak, tüm üretimimizde 2012 yılının Ocak ayından itibaren iklime zarar vermeyen ekolojik elektriğe geçmiş bulunuyoruz. Almanya’daki fabrikalarımız için Ludwigshafen’de bulunan Pfalzwerke şirketinden aldığımız elektrik; “Grüner Strom Label in Gold / Altın Etiketli Yeşil Enerji“ kalite logosuna sahip ve Ren nehrinden elde edilen ekolojik ve doğal hidroelektrik enerjisi olma özelliğinde… Bu sayede dünyamızın geleceği ve çevremizin yeşil kalması için önemli bir katkı sağlanmış oluyor. Ayrıca her yıl, geri dönüşümlü enerjiye ve yeni istihdam imkanlarına yatırım yapılabiliyor. Bu şekilde de daha fazla güneş, rüzgar, biyolojik ve hidrolojik enerji santralinin yapılması mümkün hale geliyor ve her biri enerji üretimindeki değişime bir katkı daha sağlıyor. İster mutfak is-

ter yatak odası ya da dolap sistemi olsun, Nolte’de alacağınız her ürünle siz de çevremizi, iklimlerimizi ve dünyanın geleceğinin korunması için bir katkı sağlamış oluyorsunuz.

Yeşil enerji nedir? Doğaya nasıl fayda sağlıyor? Çevre konusunda duyarlılığa sahip insanlar yeşil enerjiye evet diyor. Ancak her ekolojik enerjinin yeşil enerji olmadığını da bilmek gerekiyor. Pfalzwerke Aktıengesellschaft şirketi, müşterilerine güvenli ve temiz enerji sağlıyor. Ekolojik ve doğal enerji ise yüzde yüz yenilenebilir enerji kaynaklarından, İskandinavya ve bölgedeki hidroelektrik santrallerinden geliyor. Altın “Yeşil Enerji Etiketi” ile sertifikalandırılmış doğal enerji, çevre koruması yolunda atılmış çok önemli bir adım. Doğal enerji için özellikle Ren nehrindeki hidroelektrik santralleri kullanan Pfalzwerke Aktıengesellschaft Kurumu, her kilovat saat enerji başına belli bir miktar geliri de yenilenebilir enerji tesislerini teşvik fonları (EEA) ile yeni istihdam imkanlarına ve yenilenebilir enerji tesislerinin geliştirilmesine aktarıyor. Bu sayede son on yıl içinde sekiz adet güneş enerjisi tesisi kurulabilmiş durumda. Bu tesislerden biri Limburgerhof’da bulunan Bosch okulunda kullanılıyor ve geliri de tekrar fonun hizmetine sunuluyor.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

23


Electrolux IF Tasarım Ödüllerine

damgasını vurdu Electrolux, AEG ve Zanussi markalı ürünler, yenilikçi tasarımları Uluslararası IF Tasarım Ödülleri’nde toplam 21 ödül aldı.

Beyaz eşya ve küçük ev aletleri pazarında dünyanın lider markalarından biri olan Electrolux, IF Tasarım Ödülleri’ne ambargo koydu ve 21 ödül kazandı. Dünyanın en önemli tasarım yarışmalarından biri olan IF Tasarım Ödülleri, 1953 yılından bu yana en prestijli markalara veriliyor. IF Ödülü alan markalar, bu başarıyı sadece duvarlarını süslemek için değil, aynı zamanda prestij ve markanın pazarlaması için kullanıyor.

24

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Electrolux Tasarım Direktörü Henrik Otto, IF Ödülleri’nde Electrolux tasarım ekibinin büyük başarılara imza attığını belirterek, “Başvuruların her biri, tasarım kalitesi, kullanılan materyallerin seçimi, yenilik derecesi, çevresel etkisi, fonksiyonelliği, ergonomik yapısı, görselliği, güvenlik özellikleri, marka değeri ve evrensel tasarım açılarından değerlendirildi. 21 tane ödül bizi asla tatmin etmedi ve mükemmeliyet anlayı-

şımız devam edecek. Tasarım ekibimiz müşterilerimize standartların üzerinde ürün deneyimi yaşatmaya odaklanmıştır” dedi. IF Tasarım Ödülleri, Electrolux Inspiration, AEG Neue Collection ve Zanussi Quadro serilerinden 21 ürüne verildi. IF Tasarım Ödülleri’nde toplam 51 ülkeden 1920 katılımcı ve 4352 ürün yarıştı. Ödüller, 22 Şubat 2013 tarihinde Münih BMW World tesislerinde sahiplerini bulacak



Seranit 2012 yılını yüksek performansla kapattı 2012 finansal sonuçlarını açıklayan Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan, ekolojik ürünler kategorisinde hayata geçirdikleri yeni ürün gruplarıyla hem Türkiye’de hem de dünyada ses getirecek çalışmalara imza attıklarını belirtti. Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan

Türkiye’nin ilk porselen karo üreticisi Seranit Yapı Grubu, 2012 finansal sonuçlarını açıkladı. Seranit Yapı Grubu, bugün 18 milyon 500 bin metrekarelik üretim kapasitesiyle yapı sektörünün toplam üretiminin yüzde 20’den fazlasını tek başına gerçekleştiriyor. Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan, 2012 yılını, satışlar bazında yüzde 55 bü-

26

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

yüme ile kapattıklarını ifade etti. Porselen karolarda Seranit, seramikte Serra, mutfakta Vanucci markalarıyla bu yıl 20’inci yılını kutlayan Seranit Yapı Grubu, Türkiye’deki liderliğini sürdürürken, dünyada da ilk üç önemli oyuncu arasında yer alıyor. 2007 yılında yurtdışı faaliyetlerine ağırlık veren Grubun ihracatı ise 30 milyon dolar seviyelerinde.


SATIŞLAR BAZINDA %55 BÜYÜME Konuya ilişkin bir konuşma yapan Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan, öncelikle Grubun rakamsal verilerini değerlendirdi: “Seranit Yapı Grubu olarak bugün üç ayrı markamız ve inovatif ürünlerimizi bir çatı altında topladığımız Ekolojik Ürünler kategorimizle, faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yüksek bir performansla kapattığımız 2012 yılında, satışlar bazında yüzde 55 büyüdük” dedi. Yurtdışı faaliyetlerine de büyük önem verdiklerini belirten Altunalan, 2011 yılında 24 milyon dolar olan ihracat oranlarının ise 30 milyon dolara ulaştığını, 2013 hedeflerinin ise 45 milyon dolar olduğunu belirtti. “2012

yılında hedeflerimizin çok üzerinde bir performans gösterdik. Özellikle yurtdışında, İtalya, İspanya gibi sektörümüzün önemli oyuncularının yer aldığı ülkelerdeki öncü konumumuz, Türkiye için gurur verici bir tablo oluşturmaktadır” diyen Altunalan, başarılarının anahtarının ise yenilikçi yaklışımları olduğunu hatırlattı. Seranit Yapı Grubu, kendi bünyesinde yürüttüğü Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları ve dünyanın önde gelen tasarım ofisleri ile işbirliği yaparak geliştirdiği ürün gamıyla da sektöre katma değer sağlayan öncü bir rol de üstleniyor. İnovatif yaklaşımıyla faaliyetlerine sürdüren marka, ‘Ekolojik Ürünler’ kategorisiyle pazara sunduğu yeni ürünleriyle de farkını ortaya koyuyor. Grup en son, yapı sektöründe bir devrim niteliği taşıyan Seraoxicoat’u pazara sunmaya hazırlanıyor. Bu yeni ürün, dünyada ve Türkiye’de ilk kez; içerdiği özel elementlerle mekanlardaki yemek, sigara, tuvalet, boya ve ilaç kokusu gibi istenmeyen kokuları yok etme özelliklerine sahip bir ürün olarak farklılaşıyor. Geleceğin ürünü olarak tanımlanan Seraoxicoat, yüzde 100 yerli sermaye ile üretilen bir ürün olarak da dikkat çekiyor.

YENİ ÜRÜN, YENİ İŞBİRLİĞİ Seranit Yapı Grubu, geliştirdiği Seraoxicoat için boya sektörünün lideri Polisan Boya ile yeni bir işbirliğine de imza attı. Türkiye inşaat sektörü için önemli bir adım olarak görülen bu işbirliği kapsamında; Seraoxicoat, güçlü bayi yapısına sahip Polisan Boya’nın Türkiye geneline yayılmış 7 bin satış noktasından tüketiciye ulaşacak. Seranit Yapı Grubu olarak ürün geliştirme konusuna büyük önem verdiklerini söyleyen Altunalan, daima yeniliğin farklılığa, farklılığın da katma değere dönüştüğü gerçeğinden yola çıktıklarını ve sektörün de ancak bu bakış açısıyla büyüyüp gelişeceğini ifade etti. “Ekolojik Ürünler kategorisinde hayata geçirdiğimiz ürünleri Yıldız Teknik Üniverisitesi ile ortaklaşa yürütüyoruz. Seraoxicoat da yenilikçi ürünlerimizden biri. YTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabriye Pişkin öncülüğünde hayata geçen Seraoxicoat’un yapı sektöründe bir devrim oluşturacağını düşünüyoruz ve burada sizlerle ilk kez paylaşmaktan da büyük gurur duyuyoruz” diyen Altunalan Polisan’la gerçekleştirdikleri işbirliğine ilişkin ise; “Geliştirdiğiniz ürünlerinizin nihai tüketiciye ulaşması da bir o kadar önemli” dedi.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

27


NG Kütahya Seramik’e

3 ödül birden NG Kütahya Seramik’in Nexus koleksiyonu dünyanın en prestijli tasarım ödülleri programı Good Design’dan 2 farklı kategoride 3 ödül aldı. “Seramiğin geleceği” olarak tanımlanan Nexus koleksiyonu ile NG Kütahya Seramik, “Yapı Ürünleri/Malzemeleri” ve “Zemin ve Duvar Kaplamaları” kategorilerinde ödül alan tek Türk firması oldu. Seramik sektörünün öncü markalarından NG Kütahya Seramik’in Yiğit Özer imzalı yeni Nexus koleksiyonu Good Design tarafından 2 farklı kategoride 3 ödüle layık görüldü. Dünyanın en prestijli tasarım ödülleri programı Good Design, Nexus koleksiyonundaki Hexa ve Penta serilerini “Yapı Ürünleri/Malzemeleri” kategorisinde ödüllendirdi. Penta serisi aynı zamanda “Zemin ve Duvar Kaplamaları” kategorisinde ödül aldı. NG Kütahya Seramik, bu kategorilerde ödül alan tek Türk firması oldu. Chicago Mimarlık ve Tasarım Müzesi’nin düzenlediği Good Design

28

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

ödülleri, Avrupa, Asya, Afrika ve Kuzey ile Güney Amerika bölgelerindeki yeni tüketim mallarının değerlendirilmesi sonucunda veriliyor. NG Kütahya Seramik’in Nexus koleksiyonu tasarım ve inovasyon, sürdürülebilirlik, oluşturuculuk, kurumsal kimlik, çevreye karşı duyarlı tasarım, insan faktörü, malzeme, teknoloji, grafik tasarım, ambalaj ve evrensel tasarım gibi kriterlerde değerlendirildi.

TASARIM ALANINDA DA İDDİALI NG Kütahya Seramik, genç Türk tasarımcı Yiğit Özer’in tasarladığı Versati-

le Koleksiyonu Arc ve Axis serileriyle 2011 yılında ‘Red Dot Design Award Best of the Best’i kazandı. NG Kütahya Seramik, bu ödülü kazanan ilk ve tek Türk firması olmasının yanı sıra seramik sektöründe de bu ödülü alan ilk firma oldu. NG Kütahya Seramik Versatile Koleksiyonu ARC serisi ise tasarım alanında dünyanın en çok tanınan ve en prestijli ödüllerinden biri olan ‘IF Product Design 2011’i kazandı. NG Kütahya Seramik’in, fonksiyonellik ve oluşturuculuğu birleştiren tasarımlarıyla aldığı ödüller bu alandaki iddiasını tüm dünyaya kanıtlıyor.



VitrA, 2013 banyo ve karo koleksiyonlarını tanıttı 2013 banyo koleksiyonunda yalın, işlevsel ve erişilebilir tasarımları öne çıkaran VitrA’nın karo koleksiyonları ise ışıltılı desenler, pastel renkler ve büyük ebat kullanımıyla duvarlarda yeni bir çağ başlatıyor.

30

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013


VitrA’nın 2013 banyo koleksiyonunda yalın, işlevsel ve erişilebilir tasarımlar öne çıkıyor. Fransız tasarımcı Christophe Pillet’nin imzasını taşıyan seri ve Ross Lovegrove’un VitrA için tasarladığı yeni İstanbul serisi, infinit teknolojisiyle ince ve keskin hatlar sunuyor. Fonksiyonel ve erişilebilir bir aile banyosu olarak tasarlanan Nest, sınırsız ürün seçeneği ve işlevsel tasarım dokunuşlarıyla ailedeki herkesin kendini özel hissettiği bir mekan oluşturuyor. Monoblok seramik lavabolarıyla dikkat çeken Metropole serisindeki özel yıkama hazneli klozetler, sıcak-soğuk suyu karıştıran sistemiyle, hijyen ve konforu bir arada sunuyor.

YENİ ÇAĞIN DUVARLARDAKİ YANSIMASI VitrA’nın yeni karo koleksiyonları ise ışıltılı desenler, pastel renkler ve büyük ebat kullanımıyla duvarlarda yeni bir çağ başlatıyor. VitrA Güzellik Çağı karo serisi zaman ötesi bir asaleti, VitrA Gizem Çağı karo serisi iddialı unsurları bir araya getiren çarpıcı estetiği; VitrA Masumiyet Çağı karo serisi doğal dokulardan gelen yalın güzelliği yansıtıyor. VitrA Sonsuzluk Çağı karo serisi ise, modern şehir mimarisini, porselenin dayanıklılığıyla sunuyor. Büyük ebatlı karolar, zeminlere estetiğin yanı sıra, devamlılığı ve bütünlüğü taşıyor.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

31


Ege Seramik’in yeni koleksiyonu Unicera’da Ege Seramik’in yeni koleksiyonunda rölyef dokulu ürünler Aura, Adriana, Synergy ve Alcor serileri ile mekânlara hareket kazandıracak. Aynı zamanda, rölyef dokulu ürün grubunda ideal mekânlar oluşturmak için dekor ve düz fonların yanı sıra yer ve duvar karoları da mevcut.

27 Şubat -3 Mart tarihleri arasında 25. kez düzenlenecek olan Unicera Fuarı’nda Hol 2, Stand 219’da Ege Seramik doğallığın ön planda olduğu yeni serileri ile üstün zevklere hitap edecek. Ege Seramik’in Spring 2013 koleksiyonunda, tam parlak ve mermer desenli Panorama, Babylon, Lapis, Pegasus, Monaco ve Vavin serileri ilgiyi üzerine çekecek zemin ürünlerinin başında geliyor. Doğallığın ve şıklığın buluştuğu yeni koleksiyonda mermer desenli ürünlerin yanı sıra rölyef dokulu eskitme ahşap ürünler Country ve Fosilwood da yer alacak. Ege Seramik’in yeni koleksiyonunda rölyef dokulu ürünler Aura, Adriana, Synergy ve Alcor serileri ile mekânlara hareket kazandıracak. Aynı za-

32

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

manda, rölyef dokulu ürün grubunda ideal mekânlar oluşturmak için dekor ve düz fonların yanı sıra yer ve duvar karoları da mevcut. Dijital baskı teknolojisi ile üretilen mermer desenli 33x99 cm ebadındaki ürünlerde ise Everest serisine ait sütun görünümündeki Artemis rölyef, koleksiyonda dikkat çekerken aynı zamanda serinin klasik etkisini de arttıracak. Ayrıca, 25x75 cm ebadındaki ürünler, Albis serisine eklenen yeni altın ve platin efektli dekorlar ile öne çıkacak. Ege Seramik, sektörün en önemli fuarlarından biri olan Unicera’da lanse edeceği hayat kadar renkli, doğa kadar gerçek yeni koleksiyonu ile bu yıl da mekânlarda iz bırakacak



Petek Banyo yeni tesisiyle hedef büyüttü Banyo mobilyaları, metal banyo aksesuarları ve klozet kapakları alanında son teknolojiyle donattığı yeni fabrikasında üretim yapan Petek Banyo; modern yaşamın farklı roller biçtiwği banyoları yeniden şekillendirerek tüketicilere sesleniyor. Petek Banyo Sistemleri Genel Müdürü Ercan Bunyak

Banyoların dekoratif olmasının temelinde banyo mobilyası ve aksesuarlarının yeri oldukça önemli. İşte bu nedenle banyo mobilyası ve aksesuarları evimizin vazgeçilmez parçaları arasında yer alıyor. Bu anlamda ülkemizde hem banyo mobilyaları, hem metal banyo aksesuarları, hem de klozet kapakları anlamında üretim yapan Petek Banyo Sistemleri, bu

34

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

üretimini yurt içi ve yurtdışı pazarlarda başarıyla sergiliyor. Türkiye genelinde banyo dolabı, metal aksesuar ve klozet kapağı üretimini bir arada görebileceğiniz bir tesis yok diyen Petek Banyo Sistemleri Genel Müdürü Ercan Bunyak ile yaptıkları yeni yatırımları konuştuk.


Petek Banyo Sistemleri geçtiğimiz yılı nasıl sonlandırdı? Geride bıraktığımız yılda yaptığınız çalışmalardan bahsederek 2012 yılının bir değerlendirmesini yapar mısınız? “Biz 2012 ve 2013’ü bir yatırım yılı olarak belirlemiştik bunu da büyük ölçüde gerçekleştirmiş olduk. Bu anlamda 2012’yi, hedeflerimizin %90 yakalandığı ve tamamlandığı bir yıl olarak değerlendiriyoruz. Geçtiğimiz yıl bizim için önemli olan bir gelişme, var olan iki fabrikamızdan birini İstanbul Kıraç’ta 20 bin metrekare kapalı alana sahip yeni yerimize taşımamız oldu. Yine, banyo dolabı ile alakalı İspanya ve İtalya’dan makine parkuruna ilavelerimiz oldu. Yeni tesisimiz ve teknolojik makine parkurumuzla bu yıl, hem Türkiye’de hem Ortadoğu da banyo dolabı üretimi konusunda çok iyi bir konumda olacağız. Banyo dolabında %40’lık bir büyüme ivmemiz var ve çeşitlilik olarak %25’lik bir çeşitlendirmemiz var. Diğer üretim alanlarımız olan klozet kapağı ve metal aksesuarlarda da üretim ve satış olarak çok iyi bir noktadayız. Burada işin sadece cirosal boyutu değil, üretimin

yapılması ve o üretimin pazara ve satışa sunulması çok önemli. Biz istikrarlı bir hedef içerisinde çalışmalarımızı ve ürün gruplarımızı çeşitlendirerek normları yukarı çıkarmaya devam ediyoruz. Sektör açısından baktığımızda ise; 2012 inşaat sektöründe beklentilerin gerçekleşmediği bir yıl oldu. Bununla beraber pazarda bir daralma yaşandı. Buna hem hükümetimizin göstermiş olduğu dış ticaret açığını küçültmekle alakalı hem de bankalarla beraber merkez bankasının gütmüş olduğu faiz politikaları etken oldu. Bu sene ise yüzde beşlik bir büyüme bekleniyor. Bu inşaatta en az yüzde onluk bir büyüme demektir. Bizim gibi üreticilerde ise ihracat pazar genişlemesi ile beraber bu oran yüzde 20’leri bulur.”

Taşındığınız yeni tesiste neler hedefliyorsunuz? Üretim ve ürün çeşitliliği anlamında büyüme olacak mı? “Banyo dolabı üretimimizi Kıraç’taki yeni fabrikamızda sürdürüyoruz. Yıl sonuna kadar metal aksesuarlar ve klozet kapağı bölümümüzü de buraya taşıyacağız. Kıraçtaki yeni fabrikamız

20 bin metrekarelik bir alana sahip ve 300 kişiye istihdam sağlıyoruz. Bunun yanında 400 metrekareden oluşan bir showroomuz da tesisimizde yer alıyor. Türkiye genelinde banyo dolabı, metal aksesuar ve klozet kapağı üretimini bir arada görebileceğiniz bir tesis yok.”

Petek Banyo Sistemleri’nin satış ve pazarlama organizasyonundan bahseder misiniz? Yurt içi ve yurt dışındaki pazarlarda nasıl yer alıyorsunuz? Yeni pazar ve hedeflerinizden bahseder misiniz? “Üretim kanadının dışında biz satış ve pazarlama organizasyonumuzu da sürekli güçlendiriyoruz. Satış portföyümüzde bulunan dört bölge müdürlüğüne sahibiz. Satışın daha verimli hale gelebilmesi için merkezi lojistik sistemini daha hızlı bir şekilde kullanacağız. Bu sayede ürünlerimizi satıcılarımız kanalıyla nihai müşteriye daha çabuk ulaşmasını sağlayacağız. Bunun yanında yapı market kanalında da biz varız. Avrupa’da yaşanan ekonomik krizden dolayı iyi bir pazar firması olan kuruluşlar Türkiye’ye gelip ürün arayışı içerisine giriyorlar. Avrupa’da bilinir marka-

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

35


ların çoğu Çin’de üretim yaptırıyorlar. Türkiye hem üretim adetleri hem kalitesi açısından çok iyi bir pazar. Bizim amaçlarımızdan birisi de bu. Türkiye büyüyen bir pazar. Ortadoğu ve komşu ülkelerde iyi bir üreticiyiz, iyi bir marka bilinirliliğine sahibiz bunu Avrupalı firmalar için de yapabilmeliyiz.İhracatta başarılı olabilmeniz için önce makine parkurunuzun yeterli olması gerekiyor. Buna sahip olursanız ortaya kaliteli ve yüksek üretim adetlerini koyabilirsiniz. Üreticinin en büyük yatırımı, var olan makinelerini geliştirmek ve üretimine yeni teknolojileri katmaktır. Biz yaptığımız yatırımlarla bu aşamayı başarıyla geçtik. Gene bizim için önemli olan konulardan bir tanesi; dünya seramik sektörünün nabzının tutulduğu İtalya’daki Cersaie Fuarı’na ürettiğimiz ürünler branşında katılan ilk Türk firmayız. Önümüzdeki sene diğer meslektaşlarımızın da bizimle beraber bu fuara katılım göstermesini bekliyorum. Bu fuarda bir anlamda modanın ve trendlerin belirleyicisi oluyor ve bu fuarda olmak ve markamızın bilinirliliğini ortaya koymak çok önemli.”

36

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Unicera Fuarı’ndaki konseptiniz ne olacak? Fuarda neler sergileyecek ve nasıl bir çalışma içinde olacaksınız? “Petek Banyo Sistemleri olarak yurt içi ve yurtdışı fuarlarına katılım göstermeye devam edeceğiz. Önümüzde öncelikli olarak Unicera Fuarı var. Bu fuar artık bizim gibi tüm üreticiler için vazgeçilmez bir fuar hala geldi. Unicera’da 240 metrekarelik standımızda ergonomik bir yapıya sahip olan kaliteli ve uzun ömürlü yeni modellerimizi sergileyeceğiz.”

Petek Banyo Sistemleri tasarımlarını nasıl ortaya çıkarıyor? Müşteri talep ve istekleri ürün tasarımlarında etkili oluyor mu? “Banyoların dekoratif olmasının temelinde banyo mobilyası ve aksesuar yatar. Ürünlerimizin tasarımlarını yaparken tüketicinin ihtiyaçları doğrultusunda olmasına özen gösteriyoruz. Hangi gelir grubuna hitap edeceği ihtiyacı nasıl karşılayacağı çok önemli. Ürün tasarımını yaparken başka tasarımlarla ke-

sişmemesi, benzerlik olmaması hassas olduğumuz ve dikkat ettiğimiz konular. Tasarımını yaptığımız bir ürün modeli beklediğimiz talebi görmediği zaman üretimden kalkabiliyor veya bazı revizelerle yıllarca satılabiliyor. Tasarım aslında geniş bir konu. Müşterinin aldığı ürünü kullanamaması hem o modelin tasarımını hem de üretimi etkileyebiliyor. Ürünlerimizin kaliteli, estetik ve aynı zamanda kullanışlı olması Petek markasının temel prensibidir. Müşteri öneri ve isteklerine yönelik renk, ölçü ve tasarım seçenekleri geliştirildiğin de çok şık banyolar oluşturulabilir.”

Banyo mobilyaları tasarımında renk ve dokunun önemi nedir? Renk ve doku hayatın her evresinde artık yaşamın vazgeçilmez bir parçası. Yaşam alanlarında oluşturulan ufak detaylarla farklı, sıra dışı bir görüntü elde etmek mümkün. Özellikle banyolar değişik renk ve doku alternatiflerinin bir araya gelmesiyle oluşan farklı tasarımlarla başkalaşıyor. Banyoları sıradanlıktan kurtarmak için biraz renk ve hareket katmak yeterli. Farklı tasarımlar ve sıra dışı renkler bu noktada devreye


giriyor. Rekabet edebilmek ve maliyetleri düşürmek için değişik materyalleri tasarımlara uygulayarak farklı konseptler oluşturmak gerek. Bu yüzden dünyada ki yenilikleri teknik anlamda bilmek, tespit etmek ve imkanlar ölçüsünde kendi işimizde kullanmamız gerekiyor. Dekorasyon kişilerin zevkine göre değişen bir kavram. Zaman değişken bir olgu ve bu olguya bağlı olarak banyo mobilyalarının tasarımları da, renk tercihleri de değişime uğruyor. Modern ve klasik çizgiler, sert ve yumuşak hatlar bir arada kullanılabiliyor. Bunun neticesinde birbiriyle zıt ama uyumlu tasarımlar ortaya çıkıyor. Herkes kendi tasarımını kendisi oluşturabilir. Önemli olan dengeyi ve özgürlüğü yakalayabilmek.

Bir ev hayal edin. En dikkat çekici yeri güzel döşenmiş ve özen gösterilmiş alanıdır. Banyoların en önemli detayı da banyo dolaplarıdır. Her gün kullandığımız yer olan banyolar aynı zamanda

lık olmayan bir ailenin yaşayabileceği evde bile ana banyo, ebeveyn banyosu, misafir tuvaleti yer alıyor. Çok daha geniş evleri incelediğimizde hemen hemen aile bireylerinin hepsinin özel banyosu olduğunu görüyoruz. Eviniz büyük, banyonuz geniş olursa kişiye özel banyo konsepti oluşturmak inanın hiç zor değil. Banyonuz küçük ise ve bütün ev halkı o banyoyu kullanacaksa herkesin ihtiyacına cevap verecek ve kullanılacak hale getirmek zorundasınız. Banyonuzu planlarken eski halinde sizi rahatsız eden hataları, size eksik gelen tarafları, tespit edip yeni düzenlemeler yapabilirsiniz. Bunu göz önüne alırsanız ve banyonuzda olmasını istediğiniz fonksiyonel çözümlerin belirlenmesi daha kolay olacaktır. ilk bakışta gereksiz görünebilen bu belirlemenin çok işe yaradığını göreceksiniz. Düşünün banyolarımız yıkanmanın dışında pek çok eylemi içinde barındıran bir yaşam alanı. Banyonuzu yeniden tasarlarken kullanamayacağını alan kalmasına izin vermeyin. Küçük bir banyoya sahip olanlar daha fazla alandan faydalanmak için modüler dolaplar ve çekmeceler kul-

göze de hitap etmelidir. İşte bu nedenle banyo mobilyası evimizin vazgeçilmez parçaları arasında yer almıştır. Banyo dolabı, tek başına bile bizi anlatmaya yeter. Mesela gelecekte sosyal hayatın ve kullanılacak eşyaların nasıl olacağı konusunu inceleyen bir tüketici modern tarzda banyo mobilyası ister. Geçmişin havasını evinde solumak isteyen bazılarımız ise evinin klasik mobilyalarına uygun bir banyo dolabı arar. Ekonomik olsun ve işimi görsün diyerek, sadece işlevsel bir banyo dolabı isteyenler ise detaylarla uğraşmayı istemezler. Geçmiş dönemlerden farklı olarak artık evlerde birden fazla banyo kullanılıyor. Ortalama bir metrekaresi olan, kalaba-

lanabilirler. Elinizi, yüzünüzü yıkarken, dişlerinizi fırçalarken, saçınızı tararken sıra beklememek ve vakit kaybetmemek için çift lavabolu ve çift aynalı modellerde ideal bir çözümdür. Biraz yer kaplayacak gibi dursa da tek ana dolap kullanacağınız için sorun olmayacaktır. Böylece mekan tasarrufu sağlayabilirsiniz. Banyolar için yerden tasarruf etmeyi sağlayacak; mekanı düzene sokacak birçok seçenek vardır. Banyo duvarını tamamen kaplayan gömme olarak yapılmış dolaplar banyoda ihtiyaç duyulan bütün malzemeleri gözlerden uzak, sizi rahatsız etmeyecek şekilde saklar. Bunun dışında Banyo da kullanılan diğer eşyalar, küçük ya da dar alanlardaki

B anyo mobilyası ve aksesuarlarının banyolara kattığı artılardan bahseder misiniz?

düzenlemelere uygun olarak farklı şekil ve boyutlarda bulunabilir. Açık raf düzeni ve çamaşır sepetli dolaplar da istenmeyen malzemelerin ve kirli çamaşırların ortalıkta görünmesini ve dağınıklığı engeller. Boy dolapları havlularınızı, kişisel eşyalarınızı yerleştirmek için ideal çözümdür. Lavabonun altını da dolap olarak değerlendirebilirsiniz.”

Sektörünüzün bir değerlendirmesini yapar mısınız? İnşaat sektörünün büyümesinin pazara nasıl etkileri olur? “Türkiye genelinde 2023 yılına kadar inşaat sektörü belki istenilen büyüme rakamlarına ulaşmasa da devam edecektir. Artık belli bir konsept oluştu. Nüfusun artışı ve realitesi henüz yaşanmayan bir kentsel dönüşüm olgusu pazarda bir talep oluşturacaktır. Bu da yıllık 400-500 bin olan adetlik yeni konut üretimini 600 bine çıkaracak demektir. Baktığımızda on yıldır inşaatın büyüme trendi ve yapılaşması var ve burada da değindiğimiz değişiklikler ön plana çıkacaktır. Sonuç olarak hem yeni inşaat

yatırımları hem de kentsel dönüşümden kaynaklanan yapılaşma büyümeyi beraberinde getirecektir. Biz sadece kendi sektörümüzde değil Türkiye’de tüm üretim sektörlerinin başarılı olmasını istiyoruz. Çünkü hangi sektör başarılı olur ve büyürse diğer sektöre katkı sağlıyor. Bunun yanında yerli üreticiler olarak daha katma değerli ürünlere yönelmeliyiz. Bununla beraber ülkemiz çok büyük bir lojistik merkezi. Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefi bulunuyor. Bizde üretimimizle, kalitemizle, markamız ve hizmetimizle bu hedefin içinde olarak katkıda bulunmak istiyoruz. “ YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

37


Geberit,

Türkiye’de yüzde 30 büyüme hedefliyor Geberit Türkiye Müdürü Cengiz Kazazoğlu

Geberit, tüm dünyada ıslak hacimlerin duvar arkasında kalan ürünlerini üreten bir marka. Son yıllarda inovasyona ve tasarıma daha da odaklanan Geberit, geliştirdiği özel seri ürünleri ile duvarın önüne çıkmaya başladı. Seramik rezervuarlara alternatif olarak üretilen Monolith WC ve lavabo modülleri, tasa-

38

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Banyolarına farklılık ve şıklık katmak isteyenlere sıra dışı değişik çözümler sunmaya devam eden Geberit, 2013’te yeni ürünlerini yaygınlaştırarak hedeflenenin üzerinde bir satışa imza atmak istiyor. rımı ile ön plana çıkan Sigma80 kumanda kapağı, Geberit’in en iddialı yeni ürünleri arasında yer alıyor. Duvarın arkasında teknik özellikleri ile ön planda olan markalarını, artık duvarın önünde tasarım ve fonksiyonellik ile birlikte sunduklarını belirten Geberit Türkiye Müdürü Cengiz Kazazoğlu ile Geberit

Türkiye’nin büyüme projesi kapsamında yapacağı çalışmaları konuştuk.

Geberit Türkiye’nin günümüzde yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? “Geberit sıhhi tesisat sektörünün lideri olarak duvarın arkasında ürün gelişti-


ren teknik bir marka olarak bilinir ve hedef kitlesi teknik profesyonellerdir. Bu durum 5-6 yıl önce değişmeye başladı; Geberit ürün gamını genişletmeye, tasarıma, duvar önüne geçmeye ve tüketiciye daha fazla seçenek sunmaya yöneldi. Bu durumda hedef kitlesi de genişledi; artık sadece teknik profesyonellere değil, son tüketicilere, mimarlara, iç mimarlara ve tasarımcılara da hitap ediyor. Bu gelişmelere paralel olarak 2011 yılında yurt dışı Türkiye’ye yaptığı yatırımları arttırdı ve bir büyüme projesi başlattı. Geberit Türkiye olarak proje satışı odaklı bir büyüme gerçekleştirirken, bu projenin başlamasıyla birlikte yeni hedefimiz perakende alanında büyümek.”

Geberit Türkiye geçtiğimiz yılı nasıl sonlandırdı? Geride bıraktığımız yılda yaptığınız çalışmalar yenilikler hedefler tutturuldu mu? 2012 yılının bir değerlendirmesini yapar mısınız? “Geberit, 2011 yılında Türkiye’de önemli bir büyüme projesi başlattı. Bu büyüme projesi kapsamında hedefimiz her sene %30 oranında büyüme yakalamaktı. Bu projeye çeşitli nedenlerden dolayı 8 ay gecikmeli olarak başladığımız için 2012 yılında hedeflediğimiz ciroyu tutturamadık fakat çok yaklaştık; bu seneyi 2011 ciromuzun %24 üzerinde bir rakamla kapattık.”

2013 yılı için yapacağınız çalışmalar ve hedefler neler? “2013’te de hedefimiz 2012 cirosunun %30 üzerine çıkmak. Bu hedefi inşaat sektöründeki büyüme ile ilgili olumlu beklentilerin de yardımı ile yakalayabileceğimize inanıyoruz. Bunların yanında satış portföyümüze katılacak yeni ürünleri de yılın belli kesimlerinde satışa sunarak ilave cirolar elde edeceğiz. Ayrıca aramıza yeni katılan üyelerimiz ve yenilenen kadromuzun da 2012’ye göre daha verimli çalışacağını düşünüyorum. Yani çok daha aktif bir yıl geçireceğimizi tahmin ediyorum.”

TASARIM VE FONKSİYONELLİK TEKNOLOJİ İLE BİRLEŞİYOR Geberit yaşam alanlarına ne tür farklılıklar getiriyor? Yeni ürünlerinizden ve banyo konseptine getirdiğiniz yeniliklerden bahseder misiniz? “Geberit yüzyıldan fazla süredir sıhhi tesisat teknolojisinde daima yeni standartlar oluşturmaktadır. Banyolar için duvarın arkasında yer alan özel teknolojiler geliştirmekte ve inovatif ürünlerle hayat kalitesini artırmayı amaçlamaktadır. Yenilikçi ürünlerimiz çevreye

duyarlı, görsel açıdan doyurucu ve en önemlisi işlevseldir. Geberit’in tüm çalışmalarının arkasında tek bir felsefe yatar; Yaşam kalitesinin sürdürülebilir gelişimine imkan vermek ve sıhhi tesisat çözümlerinde en iyiye ulaşmak. Bu söylediklerimizi ürünlerle örneklendirebiliriz; Geberit, rezervuarı ve daha sonra gömme rezervuarı ilk üreten markadır. İlk günden beri insanların ihtiyaçlarını çevreye duyarlı teknolojiler ile çözmeyi hedeflemiştir. Rezervuarın icadı ile insanların hijyen ihtiyaçlarını giderirken, çift kademeli deşarj sistemi ile bunu bir adım öteye götürerek su tasarrufu sağlamış; gömme rezervuar ile banyoların tasarımlarına da katkıda bulunmuştur. Geberit’in ürün geliştirme aşamasında en önemli 2 kriter fonksiyonellik ve çevreye duyarlılıktır. Tasarım bunlardan sonra gelir. Tasarım, fonksiyonellik ve teknoloji ile birlikte sunulur her zaman. IF tasarım ödüllü Sigma80 kumanda kapağı, Monolith gibi ürünlerin en büyük özellikleri tasarım ve fonksiyonelliği birlikte sunarak hayat kalitesini şık bir çözüm ile yükseltmeleridir.”

Pazarlama konusundaki yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Son tüketiciye yönelik bir çalışmanız olacak mı? “2013 yılında pazarlama konusunda büyük yatırımlarımız var. Bilhassa bayilerimizin satışlarını desteklemek için yüksek bütçeler ayırıyoruz; showroom teşhirleri, satış arttırmaya yönelik faaliyetler, satış elemanları için eğitimler, vb. Ayrıca bizim ürünümüzü kullanan profesyonellere (mimar, mühendis, tesisatçı) yönelik de eğitim programımızı mümkün olduğunca yoğunlaştırıyoruz. Bu bağlamda geleceğin profesyonellerine ulaşmak için üniversiteler ve teknik liseler ile birlikte hareket etmeyi planlıyoruz. Pazarlama faaliyetlerimizin büyük bölümünü bayilerimize ve profesyonellere ulaşmak için ayırdık ama son kullanıcı ayağında da yeni pazarlama faaliyetleri planlamaktayız. Geberit’in Türkiye’de son tüketici nezdinde marka algısını arttırmak ve güçlendirmek için planladığımız pazarlama faaliyetleri 2013 yılında yoğun olarak başlayacak ve önümüzdeki yıllarda artarak devam edecektir YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

39


Geberit’te duvarın arkasından önüne geçiş süreci nasıl başladı? Rekabetin her geçen gün arttığı bir pazarda farklılaşmak ve tüketiciye katma değer sağlayacak ürünler oluşturmak zorundasınız. İşte tam da bu sebeplerle, ürün gruplarımızı genişletmek ve tüketicilerin önüne daha fazla ürün grubuyla çıkmak için de çalışmaya başladık. Ortaya çıkaracağımız ürün Geberit felsefesine hizmet etmeli yani piyasadaki ürünlerden farklı olmalıydı. Ayrıca tasarımda görselliğe de vurgu yapmaya başlayan bir marka olarak, daha göz önünde bir ürün oluşturmalıydık. Tüketiciler, satış ekibi, satış noktaları, vs. gibi birçok grup üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda bir fikir oluştu; Geberit ağır tadilat gerektirmeyen renovasyonlar için de bir ürün üretmeliydi. Aslında araştırmalardan çıkan sonuç tam olarak Monolith’i tarif etmiyordu ama duvarın arkasına su deposunu gömüp mevcut sistemi değiştiren bir marka olarak Geberit ortaya çıkan ihtiyaç fikrini bir adım öteye götürdü ve Monolith’i oluşturdu. Monolith hem Geberit’in diğer ürünlerinden hem de piyasadaki ürünlerden farklı bir ürün. Bu ürünle biz markamızı görünebilir kıldık, görselliğe verdiğimiz önemi vurguladık; tüketicilere de çok kısa sürede, ağır tadilat işlemine gerek kalmadan, çok şık bir tasarım ürünü kullanarak banyolarını yenileme imkanı sunmuş olduk.”

ENERJİ TASARRUFLU ÜRÜNLER Sürdürebilirlik’ ve ‘yeşil dünya’ yaklaşımlarınızdan bahseder misiniz? “Biz Geberit olarak çevreye duyarlılık konusunda çok hassasız, zaten üretimimizin büyük bir bölümünün İsviçre gibi çevreci bir ülkede olmasının bunun en bü-

40

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013


yük göstergesi. Geberit sadece ürünlerin su tüketimi gibi konularda değil, üretim teknolojisinden kullanılan ham maddelere ve oluşan atıklara kadar her süreçte çevre konusuna fazlasıyla önem vermektedir. Geberit su tasarrufu sağlamak adına gömme rezervuarları çift kademeli deşarj sistem,(3 L / 6 L) ile üretmeye başladı. Bu rezervuarlara 3 L7 4.5 L ile de deşarj yaptırabilmek de mümkün. Bu su tasarrufu açısından çok daha önemli bir faydadır. Ayrıca geçen sene fuarda lanse ettiğimiz, kendi enerjisini üretebilen batarya Geberit’in en yeni ürünlerinden biri ve özellikle genel mekanlarda enerji tasarrufuna katkısı büyük olacaktır.”

Geberit’in en son geliştirdiği inovatif ürünü Monolith ailesini tanıtabilir misiniz? Monolith ile pazardan beklentileriniz neler? “Geberit Monolith lavabo modülü, fonksiyonellik ile güçlü bir tasarım dilini birleştiriyor. Geberit lavabo modülü; yüksek kaliteli, az bakım gerektiren cam ve alüminyum malzemeden üretiliyor. Geberit sıhhi tesisat teknolojisine ve mevcut bağlantılara kolaylıkla adapte ediliyor. Banyoda ihtiyaç duyacağınız eşyalar için modülün üzerine ekstra çekmeceler dahil edilebiliyor. IF tasarım ödüllü Monolith, siyah, beyaz ve toprak rengi gibi farklı renk alternatifleri de sunuyor. Monolith serisi pazarda son kullanıcıya hitap eden bir ürün. Çok fazla tadilat gerektirmiyor kullanıcıya kolaylıklar sağlıyor. Banyoda ağır tadilat gerektirmeyen bu modüllerin montajı, banyonuzdaki seramikleri kırmaya gerek kalmadan, 3-4 saat içinde

tamamlanabiliyor. Bu nedenle özellikle renovasyon sektöründe çok tercih edileceğini düşünüyoruz. Ayrıca Geberit’in duvar önündeki ilk ürünlerinden olduğu için son tüketicilerin de ilgisini çekeceğini ve marka algısını artıracağını düşünüyoruz.”

Unicera Fuarı’ndaki konseptiniz ne olacak? Fuarda neler sergileyecek ve nasıl bir çalışma içinde olacaksınız? “Unicera Fuarında 2. Salonda 212 nolu stantta yer alacağız. Standımızın rengi geçen sene olduğu gibi doğayı, çevreye duyarlılığı vurgulayan aynı zamanda dinamik bir renk olduğunu düşündüğümüz, yeşil! Fuarda birçok ürünümüz yer alacak. 2013 Unicera fuarının yıldız ürünü ise Geberit Monolith serisi olacak. Hem rezervuarı hem de lavabo modülü bulunan Monolith serisi ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği ürün olacak.”

“ÖNEMLİ OLAN SEKTÖR BÜYÜRKEN KALİTENİN DE ARTMASIDIR” Sektörünüzün bir değerlendirmesini yapar mısınız? Türkiye ve dünyadaki durum nedir? Sektör şu an nerede ve nereye doğru gidiyor? “2012 yılında inşaat sektörü beklenenden daha az büyüdü. Bana göre beklenti biraz yüksekti. Sene sonu rakamları daha gerçekçi olacaktır. Bu doğrultuda 2013 hedefleri de revize edildi ki bence 2013 yılındaki büyüme tahminleri daha doğrudur. Kredilerde beklenen düşüşler ve yeni kentsel dönüşüm projeleri sayesinde sektörün 2013’te de %

6 -8 arası büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Hükümetin özellikle sağlık sektöründe büyük yatırımları olacaktır, bizler de bu projelerden maksimum oranda pay almak için çözüm önerilerimiz ile hizmet vermek istiyoruz. Fakat benim hala pek memnun olmadığım konu, sanayi ve üretim alanlarında yeni yatırımların oranının çok düşük olmasıdır.”

İnşaat sektörünün büyümesi içinde bulunduğunuz sektörü nasıl etkiler? “Türkiye de en hızlı ve sağlıklı büyüyen ve büyümeye de devam edecek olan sektör inşaat sektörüdür. Bizim konumuz da bu sektör ile direk ilişkilidir. Bu nedenle büyümenin yıllık 5-8 % arası devam edeceğini tahmin ediyoruz. Burada önemli olan kalitenin de artmasıdır. Son yıllarda yaşanan felaketler de bize gösterdi ki artık yapıların kalitesini proje safhasından itibaren arttırmalıyız. Bu kalite artışının fiyatlara yansıması olacaktır ama eğer okulda, hastanede, iş yerinde ve evlerimizde huzurlu yaşamak istiyorsak bu farklara katlanmamız gerekiyor. Bugün genelde büyük şehirlerimizde yapılan 4-5 yıldızlı bina kalitesinin tüm ülkeye homojen bir şekilde yayılması şart. Burada kaliteden kastım lüks değil. Görünmeyen ürünlerin de- duvar arkasındaki, yerin altındaki ürünler gibi- kaliteli olmasından bahsediyorum. Bu tür ürünlerin satış fiyatlarına direk etkisi olmadığı için, yüksek kalitede, yüksek fiyatlı ürünler pek tercih edilmiyor. Öncelikle bu düşünce tarzını değiştirmek gerekiyor.”

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

41


Banyolarda

kare tasarım şıklığı GROHE, çok farklı müşteri tercihlerine yönelik banyo deneyimini geliştirmek için oluşturulan ilgi çekici minimalist tasarımlı Euphoria Cube ve Euphoria Cube+ serilerini pazara sunuyor.

Euphoria Cube serisindeki yüksek kaliteli reçineden yapılma duşlar yine tam kare tasarımıyla en saf sadeliğin temsilcisi Eurocube batarya serisini mükemmel şekilde tamamlıyor. Daha özel seçenekler peşinde koşanlar ise Euphoria Cube+ duşlarının metalik dokusunu ilk görüşte beğenecekler. Bir sabit set, bir el duşu ve buna uygun bir duvar askısı bulunan bu duşlar keskin hatlı Allure Brilliant bataryalarıyla da ideal uyum sağlıyor. Su kullanımında fonksiyonel mükemmelliğin yanı sıra yenilikçi tasarıma, ileri teknolojilere ve en yüksek kalite düzeyine odaklanan Grohe’nin bütün duşlarında suyu duş başlığının her bir çıkış

42

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

ucundan eşit şekilde püskürterek mükemmel su dağılımı sağlayan Grohe DreamSpray teknolojisi bulunur. Duşun dış yüzey sıcaklığının seçilen su sıcaklığını aşmamasını sağlayan GROHE CoolTouch teknolojisi de yanık riskini önleyerek güvenli kullanım rahatlığı sağlıyor. Duş keyfinden ödün vermeden su tüketimini azaltmak ise GROHE EcoJoy teknolojisinin özünü oluşturuyor. Krom yüzeylerin parlaklığının yıllar boyu korunmasını ise GROHE StarLight teknolojisi sağlıyor. Kare tasarım ve hassas fonksiyonlar için GROHE Euphoria Cube her açıdan akıllı bir karar.



Kale Grubu Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı İhsan Karagöz:

“Yenilikçi ürünlerle beklentileri karşılıyoruz” Türkiye’nin öncü sanayi kuruluşlarından Kale Grubu’nun seramik sektöründe faaliyet gösteren lider firması Kaleseramik, tasarım ve yenilikleriyle toplumun her katmanına ulaşarak, her fiyat seviyesinde, her zevke uygun geniş ürün gamı stratejisini devam ettiriyor.

44

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013


Kale Grubu Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı İhsan Karagöz:

Bünyesinde toplamda 3 bin adet ürün gamı ile seramik karo, vitrifiye, banyo ve mutfak mekanı çözümü sunan Kaleseramik, yeni ürünleriyle yoluna devam ediyor. Yenilikçi yaklaşımını 2 ayrı serisinde aldığı IF Product Design Award 2013 ödülü ile taçlandıran Kaleseramik, yine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan “Türkiye’nin En Verimli Endüstriyel Tesisi” unvanıyla birincilik ödülünü alırken, Enerji Verimliliği Uygulama Projesi’yle de, “İSO Çevre Ödülleri”nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Banyodan mutfağa, duvardan zemine, yapıda her ihtiyaca yönelik işlevsel ve estetik çözümler üretmeye devam edeceğiz diyen Kale Grubu Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı İhsan Karagöz ile yaklaşan Unicera Fuarı öncesi Kaleseramik’teki yenilikleri konuştuk.

Kaleseramik’in günümüzde yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? “Türkiye’nin öncü sanayi kuruluşlarından Kale Grubu’nun seramik sektöründe faaliyet gösteren lider firması Kaleseramik olarak, kullanıcıların beklentileri doğrultusunda ve kendilerince onaylanmış ürünler oluşturduk. Bugüne kadar sektörde yapılmamış bir yaklaşımla yeni ürünler geliştirmeye başladık ve hızlı tüketim mallarında kullanılan yeni ürün geliştirme süreçlerini sektöre adapte ettik. Bu sadece Türk seramik sektöründe değil, dünyada da bir ilk oldu. Sektörün uzun zamandır eksikliğini duyduğu pazarlama yaklaşımı uygulamalarımızla, önümüzdeki 4-5 yıl içinde dünyada en etkin pazarlamayı

yapan seramik şirketi olmayı hedefliyoruz. En büyük amacımız, tasarım ve yeniliklerimizle toplumun her katmanına ulaşmak; toplumsal yaşam kalitemizi, tasarım yatırımı ve yüksek tasarım kalitesi ile sağlamayı sürdürülebilir kılmak. Ulaşılabilir markalar, iyi tasarlanmış özgün ürünler ve çözümlere her daim sahip olmak bizim için ayrı bir önem taşıyor. Bu amaçla her fiyat seviyesinde, her zevke uygun geniş ürün gamı stratejimiz devam edecek. Tüketicilerin tercihlerinden yola çıkarak geliştirilen Çanakkale Seramik Saraylı Koleksiyonu, büyük başarı kazandı ve satış noktalarında serinin ismiyle aranan bir ürün oldu. Ayrıca sadece karo grubunda değil, banyo içindeki tüm mamullerin pazarında rekabette başarılı olup, Kale markasının banyonun her alanında yenilikçi duruşunu değiştirdik ve sektördeki gelişime de katkıda bulunduk.”

SERAMİK SEKTÖRÜNÜN LİDERİ KALESERAMİK Kaleseramik geçtiğimiz yılı nasıl sonlandırdı? Geride bıraktığımız yılda yaptığınız çalışmalar yenilikler hedefler tutturuldu mu? 2012 yılının bir değerlendirmesini yapar mısınız? 2011 yılında yeni iş hedeflerimiz arasında bulunan uluslararası bir şirket olmanın ilk adımı olarak değerlendirilebilecek bir satın alma gerçekleştirdik. İtalya’nın seramik üssü olan Sassuolo bölgesinde karo seramik üretimi yapan, Edilcuoghi, Edilgres ve Campani markalarını bünyesinde barındıran, Fincuoghi şirketinin tamamını satın alarak YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

45


Kale Italia şirketini kurduk. İtalya’da bir seramik tesisinin yüzde 100 Türk sermayeli yabancı bir şirket tarafından satın alınması, daha birkaç yıl öncesine kadar sektör tarafından neredeyse imkânsız görünüyordu. Uluslararası ala nda büyüme hedefimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz bu satın alma İtalyan seramik endüstrisi için de bir ilk oldu. Türkiye’de yüzde 29’a varan payımızla, en yakın rakibimizden 3 kattan daha fazla büyüğüz. İhracat rakamlarına baktığımızda, 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 25 oranında büyüme sağladık. Bu anlamda sektörün amiral gemisi olmanın sorumluluğunu, trend belirleyici, işlevsel, çevreye dost ve kaliteli kavramlarını sektörde tanımlayan ürünlerimize yansıtmak öncelikli amacımız. Dünyada birçok ülkenin ekonomik sıkıntı yaşadığı 2012, Türkiye için göreceli iyi bir yıldı. Piyasalardaki yavaşlamaya rağmen marka iletişiminin de verdiği destek ve Çanakkale Seramik Saraylı Koleksiyonu gibi güçlü koleksiyonların verdiği ivme ile 2012, pazar payımızı artırdığımız bir yıl oldu.”

2013 yılı için yapacağınız çalışmalar ve hedefler neler? “2013’te, sektöre yeniliği ve “farklı ola-

46

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

nı” getirecek pek çok uygulamamızla pazar payımızı yüzde 35’e çıkararak, piyasada açık ara önde olmaya devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz yapı sektörü kriz sonrasında toparlanmaya başlamış, lokomotif sektör olma özelliğini devam ettirmiştir. Kriz öncesi rakamlarına ulaşamasa da yapı sektöründe ihracatın arttığını ve büyümenin sürdüğünü görüyoruz.”

“ENERJİ VE ÇEVRE İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARA ÖNEM VERİYORUZ” Türkiye’nin enerjiyi en verimli kullanan endüstriyel tesisi seçildiniz. Bu ödülü nasıl değerlendiriyorsunuz? Kaleseramik’in çevre ve enerji verimliliği konularında yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? “Kale Grubu olarak, enerji ve çevre ile ilgili sorumluluğumuzun farkındayız. Bu sebeple artık biz yeni bir iş modeli benimsiyor, tüm işimize bütünsel bir bakış açısı ile yaklaşıyoruz. Bu bakış açımızın merkezine yerleştirdiğimiz sürdürülebilirlik kavramıyla kaynakların gelecek nesillere azalmadan, tam tersine geliştirilerek aktarılması için, hammadde

alımından imalata, dağıtıma ve tüketici kullanımına kadar, yaşam döngülerinin her aşaması ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Bu yıl, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan “Türkiye’nin En Verimli Endüstriyel Tesisi” unvanıyla birincilik ödülü alan Kaleseramik, Enerji Verimliliği Uygulama Projesi’yle de, “İSO Çevre Ödülleri”nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. “En temiz enerji, israf edilmeyen enerjidir” sloganından hareket ederek, Güney Marmara’da ilk enerji verimliliği belgesini almış bir kurum olarak, yapılan çalışmalar sonucunda fabrikalarımızda 3 yıl içerisinde aynı makine ve teçhizatı kullanarak yüzde 30 daha fazla üretim yapılmasını sağladık. Verimliliğimizi sürekli artırarak piyasalarda rekabetçi oluyoruz. Karlılığımızı artırıp sürdürülebilir bir büyüme sağlıyoruz. Kale Grubu olarak sürdürülebilirlik kavramıyla ilgili hammadde alımından imalata, dağıtıma ve tüketici kullanımına kadar, yaşam döngülerinin her aşaması ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Kaleseramik tüm seramik ürün gruplarında Alman İnşaat ve Çevre Birliği IBU tarafından onaylanan Çevresel Ürün Deklarasyonları (EPD) almaya hak kazanan ilk Türk firması oldu.”


SEKTÖRÜN İHRACATI 1 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI Sektörünüzün bir değerlendirmesini yapar mısınız? Türkiye ve dünyadaki durum nedir? Sektör şu an nerede ve nereye doğru gidiyor? Seramik, ülkemizin dünya ihracat sıralamasında en önlerde yer aldığı az sayıda sektörden biridir. Sektörün 1 milyar dolara yaklaşan ihracatı, özellikle sahip olduğu yüksek katma değer seviyesi düşünüldüğünde ayrı bir önem ifade etmektedir. Türkiye, özellikle kaliteli, geniş hammadde kaynakları, eğitimli ve nitelikli işgücü imkanı ile seramik alanında avantajlı bir ülkedir. Dünya seramik kaplama malzemeleri üretiminde 9’uncu, ihracatta ise 4’üncü sırada yer alıyoruz. Seramik sağlık gereçleri sektöründe ise üretimde Avrupa’da birinci, ihracatta ise 2’nci sıradayız. Dünya ticaretinde yeni bir paylaşım süreci var. 20. yüzyılda dünya ticaretinin yüzde 70’ini ellerinde bulunduran ülke ve bölgelerin payları 90’lı yıllardan sonra gelişmekte olan ülkelere kayıyor. Özellikle son dönemlerde Avrupa’daki üretim potansiyelinin de başka bölgelere kaymakta olduğu düşünüldüğünde, Avrupa’nın seramikteki mevcut üretim kapasitesinin önemli bir bölümü yakın coğrafya içinde bu sektördeki en avantajlı yapılardan birisine sahip olan ülkemize aktarılabilir. Ama öncelikle güçlü ve istikrarlı bir iç piyasanın oluşturulması gerekiyor. Bu amaçla sektörün ve ürünlerin tanıtımına, seramik kullanımının yaygınlaştırılmasına, daha verimli bir Ar-Ge ve üretim anlayışına ve teknolojik iyileşme gereklilikleri üzerine odaklanıyoruz. 2011’in son çeyreğinde başlayan, hem ekonominin geneline hem de seramik sektörüne yansıyan yavaşlama, etkisini 2012’ye taşıdı. İhracat, 2012’de sektörün yüzünü daha çok güldüren taraf oldu. Seramik kaplama malzemeleri açısından yılın ilk çeyrek sonuçlarına bakıldığında, geçen yılın aynı dönemine göre değer olarak yüzde 17’lik bir ihracat artışı var. Bu oran Türkiye’nin sahip olduğu yüksek ihracat büyümelerine paralel bir seyirdir ve Türkiye ortalamasının da üzerindedir. Türkiye’nin temel ihraç pazarlarındaki kriz ve resesyon etkilerine rağmen bu büyüme sevindirici. Ayrıca özellikle iç pazarda talep sıkıntısı yaşanırken ihracat büyümesi Türk ekonomisinde olduğu gibi sektörümüz için de bir tür can simidi oluyor.

TÜRKİYE DEVLERLE REKABETE GİRDİ Türkiye, özellikle yüksek kaliteli büyük hammadde kaynakları, yüksek eğitimli

ve nitelikli işgücü imkanı ile seramik üretimi açısından avantajlı bir konumda. Karo ihracatında dünya 4’üncüsü olan Türk seramik sanayisi, katma değer açısından da ülkemizin önde gelen sektörlerinden biri haline geldi. Vitrifiye ürünlerinde Avrupa’nın en büyük üreticisi ve ihracatçısı olan Türkiye, bir zamanlar çok gerisinde olduğumuz seramik devleriyle sıkı bir rekabete girdi. İhracatını artıran Türk seramik sektörü, gözle görülür bir ivmeyle büyümeye devam ediyor. 2012 yılında Türk seramik sektörü ihracatını bir önceki yıla göre yüzde 14 oranında büyütürken, ciro anlamında yüzde 11 oranında artırdı. Sektördeki firmalarımızın uluslararası pazarlarda liderliğe oynayacak bilgi, birikim ve yeteneği, satış kanallarımızın da bu liderlik rolünü sahaya yansıtabilecek kapasitesi vardır. Seramik sektörü, gerekli iyileşmelerin sağlanması halinde ülkemizin uluslararası rekabette çok daha yüksek pay alabileceği, Avrupa’nın en büyük sektörel üssü olabileceği alanlardan birisidir.”

İnşaat sektörünün büyümesi seramik sektörünü nasıl etkiler? “Önümüzdeki dönemde daha ılımlı bir büyüme beklediğimiz inşaat ve gayrimenkul sektöründe, öncelikle çevreye duyarlı ürünlere ve yeşil binalara talep daha da artacak. Seramik sektörü de bu kapsamda yeni ürünlerini geliştirmeye devam edecek. Fonksiyonel koleksiyonların yanı sıra bütünsel konsept tasarımlar sunan markalar, hem tüketiciye hem mimara, ürünü seçerken, satın alırken, montajı gerçekleştirirken kolaylık sağladığı için daha çok tercih edilecek. Ayrıca “kentsel dönüşüm” süreci de inşaat ve alt sektörleri için önemli bir pazar oluşturacak. Kentsel dönüşüm”ün yanı sıra yapımı devam eden çok sayıda mega proje, inşaat ve seramik sektörüne ivme kazandıracak.”

“AMACIMIZ TOPLUMUN HER KATMANINA ULAŞMAK” Seramikte 2013 trendleri

neler? Tüketicilerin renk model ve ebatlarda tercihleri nasıl şekilleniyor? Kaleseramik’in pazara sunacağı yenilikler olacak mı? “Kapasite artırıcı ve modernizasyon yatırımlarına ağırlık verirken yeni serilere odaklandık. Bugün dünya seramik karo ticaretinin yüzde 2’sini tek başına gerçekleştiren Kaleseramik bünyesinde, toplamda 3 bin adet ürün gamı ile seramik karo, vitrifiye, banyo ve mutfak mekanı çözümü sunan ürünlerimizi kendi tesislerimizde, en güncel teknoloji ile üretiyoruz. Yıllardır mimarların tercihlerine göre ürünler geliştiren ve mimarların oluşturuculuklarını desteklemek için yapıtaşları üreten markamız Kalebodur da yeni ürünleriyle yoluna devam ediyor. Son yıllarda cephe kaplamalarında özellikle tercih edilen Kalebodur’la, 3x1 metre ebatlarında ve 3 milimetre incelikteki esnek seramik ürünlerde yeni atılımlar yapıyoruz. Bu alanı yepyeni ürünler lanse ederek büyüteceğiz. Yenilikçi yaklaşımımızın başarısını da 2 ayrı serimizle tasarım ödülü alarak kanıtladık. Nordic serimiz bütünsel banyo çözümlerinde, Beyaz Saray ise mobilya kategorisinde IF Product Design Award 2013 ödülüne layık görüldü. Kale tasarım ekibimiz tarafından tasarlanan bu serilerimiz; malzeme seçimi, çevreye etki, işlevsellik, ergonomi, marka değeri gibi kriterlerle değerlendirildi.”

UNICERA Fuarı’ndaki konseptiniz ne olacak? Fuarda neler sergileyecek ve nasıl bir çalışma içinde olacaksınız? “Kale Grubu, UNICERA 25. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda; Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kale markalarının yanı sıra İtalya’da satın aldığı Edilcoughi, Edilgres markaları ile yerini alıyor. Banyodan mutfağa, duvardan zemine, yapıda her ihtiyaca yönelik işlevsel ve estetik çözümler üreten Kale Grubu olarak, sektörümüzün en önemli buluşmalarından biri olan UNICERA’da, yenilikçi ürünlerimizi sergiliyoruz.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

47


IF Tasarım Ödüllerinden Duravit’e 3 ayrı ödül Duravit AG aldığı ödüller ile tasarım kimliğini bir kez daha gösterdi. OpenSpace duş kabini, St. Trop buhar kabini ve SensoWash Starck C elektronik klozet kapağı bu yüksek profil tasarım ödülüne layık görülen ürünler oldu.

IF Ödülleri 60 senedir dünya çapında seçkin tasarımların tanınmış alametifarikası ve uluslar arası seviyede başarıların sembolü olarak kabul edilmektedir. Jüri kriterleri; tasarım kalitesi, işçilik, malzeme seçimi, inovasyon derecesi, çevresel uyumluluk, fonksiyonellik ve evrensel tasarım yönlerini içeriyor. Duravit Yönetim Kurulu Başkanı Frank Richter, “IF Ödülleri bağımsız jürisi tarafından bu kriterlere göre değerlendirilip onurlandırılan ürünlerimiz sebebiyle oldukça memnunuz. Özellikle teknolojik anlamda sofistike bu Duravit ürünleri, banyo için yeni çözümler üret-

48

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

me konusunda inovasyon gücümüzün bir göstergesidir.” diyor. EOOS tarafından tasarlanan OpenSpace banyoda duş kabini için zarif çözümler sunan ve gerçekten ihtiyaç olduğunda orada olan bir üründür. Duş sonrası 2 kapısı basitçe katlananan OpenSpace sadece geniş alan hissi oluşturmakla kalmıyor aynı zamanda banyoda daha geniş hareket alanı oluşturarak küçük banyolar için eşsiz bir pratiklik sağlıyor. St. Trop temel unsurlarla uyumlu bir şekilde küçültülmüş bir buhar kabinidir. Basit bir dikdörtgen şeklinde ve 1 metrekareden daha fazla alan kaplamı-

yor. Philippe Starck bu buhar kabinini tasarlarken bir tablodan ilham alıyor, kabinin kapısı bir tabloyu çevreleyen çerçeveyle benzerlik gösteriyor. Kabinin ana teması duş almayı doğal bir güzellik ile tamamlamak. SensoWash Starck C elektronik klozet kapağı seçkin bir tasarımı, bide konforu ile tamamlıyor. Farklı taharet fonksiyonu sayesinde yalnızca klozet kapağı kaldırıldığında görülebiliyor. Tüm teknik bileşenler küçültülmüş bir şekilde seramik gövdeye oturtulmuştur ve bu sayede tasarım hatları bozulmadan zarif görünüm korunmuştur.



Bien, seramiği hayatın her alanına taşıyacak Türkiye seramik sektöründe dijital teknolojinin öncülerinden olan Bien Seramik, 2013 yılında duvar ve yer karolarının yanı sıra seramik sağlık sektöründe yeni tasarımlarını ortaya çıkararak, dekorasyonda modanın belirleyicisi olacak. Duvar ve yer karoları ile seramik sağlık gereçleri faaliyet gösteren Bien, geçmişten bugüne banyo ve mutfaklara hapsolan seramikleri evlerin her alanına taşımaya hazırlanıyor. İç ve dış mekan tasarımlarında trendleri yakalayan bir stil oluşturduklarını ve pazardaki birçok ürün arasında ‘seçilir’ hale geldiklerini ifade eden Bien Genel Müdürü Metin Savcı, dergimize 2012 yılını

50

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

değerlendirerek, önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerini açıkladı.

Bien’in günümüzde yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? Yurt içi ve yurtdışı pazarlarında ne durumdasınız? “Bien, 2007 yılından itibaren Amerika, Kanada, İspanya, İsrail ve Yunanistan

başta olmak üzere ihracat yaptığı ülke sayısını 28’den 55 ülkeye çıkararak dünya seramik pazarında öne çıkan kurumlar arasına girmeyi başardı. Geçtiğimiz yılda Bien, Avrupa Birliği’nin uluslararası tasarım yarışmasında en çok derece yapan ülkelerin sıralandığı ‘Top 100 En İyi Tasarımcı Ülkeler’ listesinde, Türkiye’yi ABD’den sonra ikinci sıraya taşıyan üç tasarım ekibi arasında yer aldı.


Bien Seramik Genel Müdürü Metin Savcı, “Değişim isteyen herkesi Bien ürünlerini kullanmaya davet ediyoruz” dedi.

tüketiciler tarafından da fark edilen bu yaklaşımımızın kendi üretimimizi ve markamızı daha iyi noktalara taşıdığına ve taşıyacağına inanıyoruz. Son olarak Bozüyük’teki fabrikamızda Seramik Sağlık Gereçleri yatırımını gerçekleştirdik. Bu yatırım kapsamında ürettiğimiz ürünlerden Lotus ile İtalya Design Awards’ ta Platin ödülüne, Fracture serisi ile Altın ödül’ e layık görüldük. “

2013 yılı için yapacağınız çalışmalar ve hedefler neler? “2103’teki hedefimiz 130 milyon dolarlık ciroya ulaşmak. 2013 yılında da duvar ve yer karolarının yanı sıra, sırlı granit, teknik granit ve seramik sağlık gereçlerindeki ürünlerimizle A plus proje ve uygulamalara yönelik ürün gamımızı geliştirmeye devam edeceğiz.”

Bien Seramik yaşam alanlarına ne tür farklılıklar getiriyor? Ürün gamınızdan ve yeni ürün serilerinizden bahseder misiniz?

Bien’in yer ve duvar karosu koleksiyonlarından; İnci, Elhamra ve Eramosa; Seramik Sağlık Gereçleri ürünlerinden; Lotus ve Fracture banyo takımları ile aldığı toplam 5 ödülle 140 ülke arasında listenin üst sıralarına yer buldu.”

Bien geçtiğimiz yılı nasıl sonlandırdı? Geride bıraktığımız yılda yaptığınız çalışmalar

yenilikler hedefler tutturuldu mu? 2012 yılının bir değerlendirmesini yapar mısınız? “2012’de 35 milyon Euro değerinde sırlı porselen yer karosu fabrikasına yatırım yaptık. İhracat miktarımız ise 25 milyon dolar oldu. Son 5 yıl boyunca her yıl 2 mislinden fazla büyüme katettik. Bien olarak bütün gayretlerimiz daha iyisini üreterek, müşterilerimizi memnun etmek. Gerek rakipler, gerek nihai

“Bien, Aralık 2009’dan beri kullanmaya başladığı yer ve duvar karosu üretiminde Dijital Baskı Sistemleri ile Türkiye’de Dijital Teknoloji ile üretilen duvar karolarının ilk üreticisi oldu. Ürün gamına her yıl 30 yeni tasarım ekleyerek sürekli tazeleyip genişletiyoruz ve yüksek kalitede, estetik, dayanıklı ve yenilikçi ürünlerle; yer ve duvar karolarında 30x80 cm’den 40x60 cm’ye 10x10cm’den 60x120 cm’ye kadar değişen çeşitli boyutlarda çoklu üretim yapabiliyoruz. Bien olarak mutfak ve banyo dışında tüm yaşam alanlarında kullanılabilecek seramik modellerine ağırlık veriyoruz. Hedefimiz seramiği hayatın her alanına taşıyabilmek.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

51


olan bordürleri ile mekânlarda sade ve özel bir ortam oluşturuyor.

TESSERA: HELENİSTİK DÖNEMDEN YANSIMALAR

Seramikte 2013 trendleri neler? Tüketicilerin renk model ve ebatlarda tercihleri nasıl şekilleniyor? Bien’in pazara sunacağı yenilikler olacak mı? “Bien olarak tüketicimizi ve pazarı daha iyi anlamak adına devamlı çalışıyoruz. Hiç durmadan devam eden pazarlama faaliyetlerimiz ve teknolojik yatırımlarımız ile fark yaratmanın peşindeyiz. Seramik sektörünün 2013 yılında yüzde 10 büyümesini öngörüyoruz. Her yıl Bien olarak ortalama 30 yeni ürünü tüketicilerin beğenisine sunmaktayız.”

Unicera Fuarı’ndaki konseptiniz ne olacak? Fuarda neler sergileyecek ve nasıl bir çalışma içinde olacaksınız? “2013 ürünlerini gerek nihai tüketicilere, gerek sektör profesyonellerine 27 Şubat’ ta başlayacak olan Unicera Fuarında 3 hol 321 no’lu standımızda sunacağız. Fuarda mermer, doğaltaş görünümlü ürünlerin yanı sıra modern ve geometrik çizgileri barındıran ürünleri sergiliyor olacağız.”

Sektörünüzün bir değerlendirmesini yapar mısınız? Türkiye ve dünyadaki durum nedir? Sektör şu an nerede ve nereye doğru gidiyor? “Türkiye seramik sektöründe Avrupa’da 4’üncü, dünyada 9’uncu sırada. Dünya ihracat pazarında ise 4’üncü sırada yer almaktayız. Karo üretiminin yüzde 35’i 120 ülkeye ihraç ediliyor. Türk seramik sektörü, ekonomik istikrara paralel olarak bir gelişim gösterdi. Sektör teknolojinin daha fazla yaşamımıza girmesi ile birlikte çok ciddi bir dönüşüm

52

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

geçirdi. Bien başta olmak üzere birçok seramik şirketi üretim teknolojilerine yatırım yaptı. Önümüzdeki dönemde de bu yatırımların sonucunu almayı beklemekteyiz.”

İnşaat sektörünün büyümesi seramik sektörünü nasıl etkiler? “İnşaat sektörü yıllardır artan bir hızda büyümekte. Bu büyümeye paralel olarak pazar da genişliyor. Bu yıl da önceki yıllarda olduğu gibi inşaat sektörünün seramik sektörüne olumlu katkıları olacağını öngörüyoruz.”

Bien’in capcanlı renkleriyle mutfak ve banyolara yeni bir dokunuş getirmek için sanatın teknolojiyle birleşimi ‘Tessera’ serisi ideal bir seçim. Helenistik dönemde kullanılmış bir mozaik tekniğinden esinlenen ‘Tessera’ serisi seramiğe sanatın zerafetini yansıtarak asil bir görünüm kazandırıyor. Özel dokusuyla öne çıkan ‘Tessera’nın siyah, fildişi, mavi, azul, kırmızı, venge, kahve ve bej renklerindeki duvar karoları; azul, bej, fildişi ve venge yer karolarıyla kombine edilebiliyor. Bien Seramik, dijital teknolojiyle 25x50 cm ebadında ürettiği Tessera serisindeki bu çok çeşitli renkleri banyolarında kullanmak isteyenler için ise 4x40 ve 10x50 cm ebatlarındaki bordürlerle özgün tasarımlar yaratmayı mümkün kılıyor. Işığa tepki vererek renk değiştiren ve kullanıldığı mekana derinlik kazandıran ‘Tessera’ bu özelliğiyle, banyolar için de tercih ediliyor.

EMPERADOR: SERAMİKTE ASALETİN ADI

“Bien’in ‘Almeria’, ‘Tessera’, ‘Empredor’ ve ‘Pie De Pull’ serileri, 2012 yılında Türkiye’de en çok talep gören ve iç mekanlarda en çok tercih edilen ürünleri arasında yer aldı. 110 farklı seriyi bünyesinde bulunduran Bien’in 2012 yılında tüketiciler tarafından en çok talep gören serilerinin özellikleri ise şöyle:

Dünyaca ünlü Emperador mermerinin seramiğe yansıması olan yeni seri ‘Emperador’, Bien’in günümüz teknolojisini ne kadar iyi ve mükemmel bir şekilde kullandığının bir kanıtı niteliğinde.3 boyutlu digital baskı teknojisiyle hazırlanmış ‘Emperador’ serisi, mekanlarında zarif ve sadeliği isteyenler için de vazgeçilmez bir tercih. Yeni yılda mekanlarında dekor ve bordürleriyle sarayların ihtişam ve görselliğini yaşamak isteyenler içinse ideal bir seçim. Light ve dark olarak üretilen 40x40cm. ebadındaki yer karosu ise seriyi tamamlıyor. 21x63 cm ebadındaki light ve dark dekorları , 6x21 cm. ve 6x63 cm. ebattaki bordürleri ise bu seriye asaleti ile ihtişam katıyor.

ALMERIA: MERMER DOKUYU SEVENLERE

PIE DE PULL: ÇİÇEK BAHÇESİNDEN MEKANLARA

Bien’in 2012 yılında en çok tercih edilen ürünlerini sıralayabilir misiniz?

İsmini İspanya’nın önemli ve ilgi çekici bir turizm kentinden alan ve denizin aynası anlamını taşıyan ‘Almeria’ serisi doğallığı ile dikkat çekiyor. ‘Almeria’, mermer dokusu ve doğal renkleriyle yaşam mekânlarında soft bir görüntü elde etmek isteyenleri mutlu ediyor. Sonbahar renkleri ve topraktan esinlenerek üretilen kahve, fildişi ve bej renklerindeki seri 30x60 duvar kağıdı görünümlü dekorları, hem 40x40, hem de rektifiyeli ve sırlı porselen olarak üretilen 61x61 yer karoları, zarif ve ince bir stile sahip

Bej, beyaz, fildişi, lacivert ve siyah renkleriyle mekanlarda asil bir şıklık yaratan Bien’in ‘Pie De Pull’ serisi, 40x40 ebadında beyaz ve fildişi yer karoları ile kombine ediliyor. Rose ve Wave dekorları ile mekanlarda çiçek bahçesi esintisi yaratan serinin aynı şekilde 4x63 ebatlarında da bordürleri bulunuyor. Banyoların yanı sıra yatak odaları ve salonlarda da kullanılmak üzere tasarlanmış olan seri, seramiği evlerinin her köşesinde kullanmak isteyenlerin tercihi oluyor.



a r z u a

n nu o y u

şl

ile sı a y bil tetik o s o M m, e arın y n l Ba Crea nyo a m . rea ğiyor ern b C d lan el de mo ay. o nü i bir süyle ya ad ü r ü hirl ntü ma n i si rü ol k ev uza i gö ezi z bir onun peks eçilm i l i y g k eli oras ı ve vaz c İn dek arım tas

n dok a B i s k e

ip

Banyoları birer yaşam alanı olarak tasarlayan Creavit’ten 2013’e damgasını vuracak yepyeni bir banyo mobilyası serisi geliyor. Cream, banyolarınıza soft bir güzellik getiren ipeksi dokunuşları ve zarif çizgileri ile evinizin havasını değiştiriyor. Tasarımın gücünü estetik ve fonksiyonellikle buluşturan

54

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Cream gizli çekmeceli alt modül, led aydınlatmalı ayna, açık raflı üst modül ve 90 cm’lik boy dolabından oluşuyor. Açık ceviz gövdesi, parlak beyaz lake kapaklarıyla mükemmel bir bütünlük oluşturan 100 cm’lik banyo dolabının kullanışlı çekmeceleri ve açık rafları banyo mobilyasına fonksiyonellik sağ-

larken, gizli aydınlatma gibi ayrıntılar ürünün şıklığını tamamlıyor. Keyif veren banyolar oluşturmak için; Creavit banyo mobilyalarının, uyumlu Creavit lavabo ve armatürle kullanılması öneriliyor. Creavit’in 2013 koleksiyonu arasında yer alan Cream Banyo Mobilyası adından da yola çıkarak, banyo dekorasyo-


nuna yumuşak ve estetik bir dokunuş sergiliyor. Markanın zengin ürün yelpazesi arasında yer alan banyo mobilyaları, tasarımlarıyla hem banyonuzun hem de evinizin şıklığını tamamlıyor. Özellikle Vitrifiye Seramik Sağlık Gereçleri sektöründe ulaştığı büyüklükle Türkiye pazarının ilk üç firmasından biri

olan Creavit, yılda 1,5 milyon adet seramik sağlık gereci üretiyor. Üretiminin %40’ını ihraç eden marka, Portekiz’den Çin’e kadar 60 farklı ülkeye de kaliteli hizmeti ulaştırıyor ve servis sağlıyor. Creavit bünyesinde Amerika’ya da susuz pisuvar konusunda teknik üretim hizmeti veriliyor. Gökçebey’de ürettiği

kaliteli ve seçkin vitrifiye ürünlerini dünya pazarlarında satarak büyümesini istikrarlı olarak sürdüren marka, Türkiyeli bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Geçtiğimiz günlerde Çin’de yeni bir showroom açan Creavit, ülkemizde vitrifiye alanında bu başarıyı gösteren iki firmadan biri sayılıyor. YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

55


Hijyen, keyif ve konfor isteyenlere… Profesyonel alanlara uygun wellness/SPA çözümleri üreten VitrA, günlük hayatın stresinden arınarak yenilenmek isteyen misafirlerine hijyen, keyif ve konforu güvenle sunmak isteyen işletmelere Well-Fit ve Well-Break’i öneriyor.

56

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Profesyonel alanlara uygun wellness/SPA çözümleri üreten VitrA, günlük hayatın stresinden arınarak yenilenmek isteyen misafirlerine hijyen, keyif ve konforu güvenle sunmak isteyen işletmelere Well-Fit ve Well-Break’i öneriyor. Zeminde gömme olarak veya dış panelleriyle kullanılabilen Well-Fit, partikül tutucu filtresi ve ozon jeneratörü sayesinde, suyu yenileyerek her an temiz kalmasını sağlıyor. Değiştirilebilir filtresi uzun süreli kullanım imkanı sunarken, 3 KW’lık ısıtıcısı istendiğinde suyu sürekli sıcak tutuyor. Gri meşe ve iroko kaplama renkleri bulunan Well-Fit’in kırmızı ya da mavi olarak sunulan yastıkları değiştirilebiliyor. Farklı ergonomide oturma ve yatma alternatifleri bulunan Well-Break’in su jetleri, vücudun her bölgesine farklı masajlar uyguluyor. Gri meşe ya da iroko kaplamalı duş paneliyle aynı renkte sunulan merdiven, giriş ve çıkışı rahatlatıyor. Radyosuyla, keyif dolu anlara eğlence katan Well-Break, kumanda paneliyle kolay kullanım imkanı sağlıyor. Müziği ve su akışını ayarlayan uzaktan kumanda, su yüzeyinde kalabilme özelliğine sahip.



E.C.A. - SEREL’de hedef kalplerde büyümek E.C.A.-SEREL’in başlattığı sosyal sorumluluk projesine; Erdil Yaşaroğlu, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız ve Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen katıldılar.

2013 yılında %10 büyüme ve 70 milyon dolarlık yatırım hedefi koyan Elginkan Topluluğu bünyesindeki Elmor A.Ş., E.C.A.-SEREL için başlattığı yeni sosyal sorumluluk projesi ile 5 yılda 5 milyon çocuğa ulaşıp kalplerde de büyümesini sürdürecek.

60 yılı geride bırakan Elginkan Topluluğu bünyesinde E.C.A. ve Serel markaları ile faaliyet gösteren Elmor A.Ş., armatür ve seramik sağlık gereçleri sektöründeki liderliği ile faaliyetlerine devam ediyor. “Yıllarca Beraber” ilkesi ile yola çıkan ve bugün çevre dostu, su tasarruflu ve yenilikçi ürünleri ile pazarı yönlendiren Elmor A.Ş. E.C.A. ve Serel markaları ile 2013 yılında %10 büyüme hedefliyor. 2013 yılı için yeni büyüme hedefleri koyan Elmor A.Ş. ayrıca, E.C.A.-Serel markaları için başlattığı yeni sosyal sorumluluk projesi “Benim Güvenli Banyom” ile 5 yılda 5 milyon çocuğa ulaşıp kalplerde de büyümeyi hedefliyor. Proje, 5-7 yaş grubundaki çocukları ve ebeveynlerini dikkatsizlik veya ihmaller sonucu banyolarda yaşanan kazalar ve yaralanmalara karşı uyarıp, bir farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Erdil Yaşaroğlu’nun çizgileri ile hayat bulan proje, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından da destekleniyor.

2013 HEDEFİ 70 MİLYON DOLARLIK YATIRIM VE %10 BÜYÜME E.C.A.- Serel’in finansal açıdan 2012’yi başarılı bir şekilde tamamladığını, 2013 yılında da büyümesine ara vermeden devam edeceklerini belirten Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen, “El-

58

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

kabul edilebilir nitelikte bir estetik görüntü ve gerçekten uygun fiyatlı ürünler olacak. Pazara sunacağımız tüm ürünlerimiz su ve enerji tasarruflu olacak.” şeklinde konuştu.

E.C.A. - SEREL’in YENİ KAHRAMANLARI MERT VE MACERACI AYI ginkan Topluluğu bünyesinde yer alan teknik vanalar, su armatürleri ve sağlık seramik gereçleri alanında faaliyet gösteren şirketlerimizdeki üretim kapasitelerimizi yüzde 25 oranında arttırarak yatırımlarımıza başladık. Bunların fizibilite çalışmaları bitti. 2012 yılında başladığımız bu süreç, 2013 yılı hatta 2014 yılının başına kadar sürecek ve yaklaşık 70 milyon dolarlık bir yatırım olacak” dedi. Bu yatırım kapsamında, çeşitli alanlardaki fabrika binaları ve makine parkının modernizasyonu ve üretim hatlarında robot kullanımının artırılması ile ilgili çalışmalar yapılacağını söyleyen Günderen, Gebze’de 25 bin metrekarelik yeni bir fabrika binasının da inşaatına başladıklarını açıkladı. 2013 yılında pazara sunacakları yeni ürün grupları konusunda da bilgi veren Günderen; “Yeni dönemde orta ve orta alt segmente yönelik ürünlere ağırlık vereceğiz. Lüks değil, maksimum fonksiyonel ama

Yıllar önce Bay Elmor tiplemesi ile reklam dünyasında kalplere dokunan ilk marka olduklarını açıklayan Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen, yeni başlattıkları sosyal sorumluluk projesi ile bir kez daha Türk halkının kalplerine gireceklerini ve orada büyüyeceklerini söyledi. 2013 yılı içerisinde çeşitli iletişim faaliyetleri ile tanıtımını gerçekleştirecekleri kurumsal sosyal sorumluk projesinin detayları hakkında bilgi veren Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen: “2013 yılı içerisindeki en büyük hedefimiz “E.C.A – SEREL markaları ile Kalplerde Büyümek” olacak. Bu anlamda başlattığımız “Benim Güvenli Banyom” projesinin uzun yıllar devam edecek bir proje olmasını hedefliyoruz. Her yıl banyoda yaşanan kazalarda, milyonlarca çocuğun ihmal ve bilinçsizlik nedeni ile sakatlandığı ülkemizde; 5 ile 9 yaş arasındaki çocukları ve ebeveynlerini banyo kazalarına karşı bilinçlendirmek, sağlığın ve hijyenin ne kadar önemli olduğunu aktarmak en önemli amacımız” dedi.



Ergonominin banyolardaki yeni stili Günümüze kadar gelen klasik banyo anlayışına farklı bir bakış açısı getiren Villeroy & Boch, banyodaki her bir ürün için farklı boyut ve tasarımları ile seçenek zenginliği sunuyor.

Dünyanın en köklü ve tanınmış karo seramik ve banyo markası Villeroy & Boch, Aveo banyo serisinin oval formları ile banyolara kusursuz estetik anlayışını taşıyor. Ahşap ile kombine edilen Aveo, günlük yaşam stresinden kabuğa çekilişi sembolize eden oval formu ile banyosunda sıra dışı ve keyifli bir atmosfer oluşturmak isteyenler için mükemmel bir seçim… 2013 yılında yeniden yorumlanan oval formuyla dikkat çeken Aveo’da buluşan beyazın yalın ve pürüzsüz çekiciliği ve benzersiz tasarım, farklı banyolar oluşturuyor. Oval formu banyolara taşıyan Villeroy & Boch Aveo, ergonominin banyolardaki yeni stili olarak karşımızı çıkıyor.

geçen öğeleri modern-son teknoloji ile buluşturarak ev hayatını daha kişiselleştiriyor. Göz alıcı ve ayrıcalıklı detaylar içeren Villeroy & Boch’un yeni duvar konsepti Cherie; rafine, ince ve zarif tarzıyla yaşam alanlarının zevkle dekore edilebilmesi için olanak sağlıyor. Canlı renklerdeki klasik desenler ve modern dekorlar dikkat çekerken; cam bordürler mükemmel tamamlayıcı detaylar olarak öne çıkıyor. Yüksek teknolojik kalite ile üretilmiş seramikler, mat ve parlak dokuları ile ışık oyunları oluşturan hassas bir dokuya sahip. Cherie serisinin 30x60 cm boyutundaki seramik karolar ekru, bej ve açık grinin yumuşak gölgelerini içeriyor.

HAYALİNİZDEKİ MEKANLARI OLUŞTURUN

TASARIM, KALİTE VE İŞLEVSELLİK

Yaşam alanlarına modern, geleneksel ve nostaljik bir görünüm katan Cherie Serisi, zarif antika ve nesilden nesile

Evde bulunan hiçbir oda banyo gibi çeşitli kullanım alanları sağlamaz: banyo tek başına, iki kişi için ya da tüm aile

60

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

ile birlikte temel hijyen ya da rahatlama ve wellness gibi kullanım alanları sunabilir. Modern banyo sürekli değişen talepleri karşılamak üzerine kurulmalıdır. Uygulamalı ilk banyo koleksiyonu olarak Joyce banyonun tekrar tekrar dönüşümüne izin veriyor. Geliştirilen aksesuar ve uygulamalar aynı zamanda eşsiz bir kişisel deneyim seçeneğini de beraberinde getiriyor. Joyce banyo mobilya serisi, banyoya yenilikçi depolama alanları, birinci sınıf tasarım ve heyecan verici renkler getirmesi ile dikkat çekiyor. İki farklı ön tasarım seçeneği sunan koleksiyon; klasik görünüme sahip parlak beyaz, parlak gri, mat terra, elm impresso meşe ve mat beyaz renklerde monokrom mobilya ya da renkli döşeme ile kombinlenen parlak beyaz gövde ve dokunmatik, yenilikçi Joyce banyo mobilya alternatiflerine sahip…



Tropica ile mutfağınızda egzotik bir hava oluşturun İntema Mutfak Tropica modeli, şık bir mutfağa ait tüm öğelere sahip. Siyah tezgahı ve şişelik raflarıyla, ahşap kapaklar sıcak bir mutfak için gereken dengeyi sağlıyor. Modeldeki tropik desenler, doğal ahşabın sıcaklığına egzotik bir hava katıyor. Kapakları, diğer ağaç türlerine kıyasla yarı zamanda yetişen bambudan üretilen model; yarım ada tasarımı ve yarımadada bulunan şişelik modülüyle hem görsel, hem de işlevsel olarak sıradışı bir çözüm getiriyor. Birçok fonksiyonel çözüm ve farklı kullanım alanı sunan Tropica modeli, mutfağını yenilemek isteyenler için mükemmel bir alternatif olarak öne çıkıyor.

Hafele’den kapanabilen mutfaklar Hafele’nin, özellikle öğrencilerin ve tek başına yaşayanların son zamanlarda tercih ettiği stüdyo daireler için sunduğu kayar kapak sistemi ile, evler ferahlıyor, rahat yaşanır hale geliyor. Mutfak ne durumda olursa olsun, kapaklar kapandığında ortada hiçbir dağınıklık kalmıyor; ani misafir korkulu rüya olmaktan çıkıyor. Stüdyo dairelerde alan kazanmanın püf noktalarından biri, kullandıktan sonra ortada dağınıklık bırakmayan mobilyalar kullanmak; kapanınca mutfağı tamamen saklayan ve büyükçe bir dolap gibi gösteren kayar kapak sistemi, küçük metrekareler için üretilen en iyi fikirlerden biri. İçte veya önde kayan kapaklar yerden kazandırıyor, pratik bir kullanım ve derli toplu bir görünüm vaat ediyor. Mutfak ölçülerine göre üretilen kayar kapaklar, kapandığında ortada hiçbir dağınıklık bırakmıyor. Eve aniden gelen misafir korkulu rüya olmaktan çıkıyor.

62

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Evinizdeki yeni İtalyan dokunuşu “Milano” Kale Grubu’nun İtalya’daki prestijli markası Edilcuoghi’nin, tasarımın başkenti Milano’dan esinlenerek yorumladığı “Milano” koleksiyonu, evinizde yeni İtalyan dokunuşunu yansıtan eşsiz banyo atmosferleri oluşturuyor. Edilcuoghi’nin İtalya’da ürettiği “Milano” koleksiyonu, son derece minimal ve kişiye özel, çağdaş tasarım eğilimlerinin de bir sonucu olarak mükemmel bir uyum yakalıyor. Seramiklerinde buluşturduğu dengeli tonlarıyla modern şehirli bir çizgiyi yansıtan “Milano”, yenilikçi tasarımıyla banyolara zarif bir hava katıyor.



Lüksün yeni gözdesi : Jade Banyolarda fonksiyonelliği ve karşı konulmaz duyguları bir araya getirmeyi başaran Güral Vit, yeni serisi Jade ile sıra dışı bir banyoya sahip olmak isteyenler için göz kamaştırıcı bir şıklık sunuyor. Banyolarda ultra modern alanlar oluşturan Güral Vit, yeni serisi JADE lavabo ve klozet takımlarıyla minimalist hatları banyonuza taşıyor. Fonksiyonel tasarımıyla dikkat çeken Jade klozet ve lavabo sistemlerinin saf beyaz renklerinin yanı sıra kırmızı, siyah ve altın bantlı dekoratif renkleri mevcut. 55 cm ve 60 cm ölçülerindeki Jade lavabolar, her metrekarede iddialı olmak isteyenler için ideal . Asma klozeti ve mobilya üstü olarakta kullanabileceğiniz sıra dışı yeni lavabosu ile Jade, banyosunda özel olduğunu hissetmek isteyenlere sesleniyor.

Vallis serisiyle doğal ve estetik çözüm Seramik sektörüne yenilikçi bir bakış kazandıran İda Seramik, doğal taş görünümlü Vallis serisiyle iç ve dış mekanlarda estetik çözümler sunuyor. Doğal görünümü ile bukle dekoru Vallis’in fonksiyonelliği ile şekilleniyor. Doğanın dokularını taşıyan ahşap ve taş görünümlü yer karoları ve benzersiz duvar dekorlarıyla ürün gamını sürekli yenileyen İda Seramik, Vallis serilerisi ile kullanıcıların hayallerindeki mekanlara kolayca kavuşmasını sağlıyor.

Hotpoint’ten şık ve hijyenik evyeler Üstün teknolojiye sahip şık İtalyan tasarımlı Hotpoint’in yeni evyeleri, “Diamond +” özelliği sayesinde doğal gümüş iyonlarıyla hijyenik korumanın yanı sıra paslanmaya, asit ve kimyasalların aşındırmasına karşı üstün dayanıklılık sağlıyor. Bütün bunlara ek olarak yeni Hotpoint evyeler sahip olduğu bu özellik sayesinde, bakteri oluşumunu yüzde 95 oranında engelliyor. “Diamond Clean” özelliği ise evyelerin temizliğini kolaylaştırırken bakterilerin yüzeyde tutunmasını da neredeyse imkânsız hale getiriyor. Mutfaklarda mükemmel bir uyum oluşturan İtalyan tasarımı yeni Hotpoint evyeler, yüzde 80 oranında yuvarlatılmış kuartz parçalar içeren özel kompozit malzemesi sayesinde kolay temizlik ve maksimum hijyen imkanı sunuyor.

64

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013



“WC Health” yeni nesil tuvalet Sağlık ve konforun peşinde benzersiz ilklere imza atan Güral Vit, sağlımıza hitabeden bir estetik anlayışıyla fonksiyonelliği bir araya getirerek; Alafranga ve Alaturka tuvaletlerin en sağlıklı karışımından esinlenerek Wc Health’i oluşturdu. Normal klozetler ile aynı ölçülere sahip WC Health, hem sağlığına hem de görsel estetiğe önem verenler için tasarlandı. Uluslararası tarasım yarışamasında da ödüle layık görülen WC Health kısa zamanda birçok kişiye ulaşmayı başardı ve devam ediyor. Çağımızın birçok hastalığını hafifletmede yardımcı olan WC Health, her evin banyosunda yerini almaya hazırlanıyor!

Blanco’dan yeni atık ayrıştırma sistemi Blanco, son teknoloji ürünü atık ayrıştırma sistemleri ile günümüzün en önemli ihtiyaçlarından birine çözüm getiriyor. Markanın yeni eviye altı yerleşik atık ayrıştırma sistemi BLANCOSELECT BOTTON Pro, optimum alan kullanımı ve fonksiyonelliği ile öne çıkıyor. BLANCOSELECT BOTTON Pro, birkaç dakika içinde kolaylıkla monte edilebiliyor. Herhangi bir 45 ya da 60 cm’lik eviye kabinine rahatça sığabilecek şekilde tasarlanan BLANCOSELECT BOTTON Pro, kağıt, cam ve organik atıkları ayrıştırarak depoluyor. 45 cm’lik eviye dolapları için iki ayrı depolama alanı ve 26 litre kapasite sunan ürün, 60 cm’lik eviye dolapları için ise üç depolama alanı ve 39 litre kapasite ile etkileyici bir ayrıştırma alanı sunuyor.

66

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Mermer seramikte hayat buldu Carrera serisi ile gerçek mermer efektini yaşam alanlarına taşıyan Seramiksan, evlerinde şıklık ve modernlik arayanlara yepyeni bir seramik serisi sunuyor. Kalite ve tasarımı bir arada sunarak yaşam alanlarını ayrıcalıklı yerlere dönüştüren Seramiksan, gri beyaz arası efektlere sahip, mekânı geniş gösteren Carrera serisi ile ev dekorasyonunda klasik bir şıklık arayanların tercihi oluyor. Aydınlık, ferah, ışıltılı bir atmosfer oluşturmak ya da mekâna hareketlilik katmak isteyenler için doğadan ilham alan Seramiksan Carrera serisi, yaşam alanlarını güzelleştiriyor.



Defne Grup otel inşaatında Peri Kalıp ’ ın çözümleri tercih edildi Proje ile ilgili genel bilgiler:

Projede kullanılan kalıp sistemleri :

Projenin adı: Defne Grup *5 Otel inşaatı Projenin yeri: Side / Antalya Projenin yatırımcı firması: Defne Otelleri Projenin ana yüklenicisi: İş Yapım Taahhüt Ltd. Şti. Ana yüklenici yetkilisi: Veli Koca Kaba inşaat süresi: 4 ay Kalıp alanı veya kapalı alanı, oturum alanı: Kapalı alan 35.000m²

•Perde Kalıbı / Sistem / Miktar : Domino Sistem, Stok 360m² •Kolon Kalıbı / Sistem / Miktar : Vario Gt24 Sistem Stok 12 Takım •Döşeme Kalıbı / Sistem / Miktar : Pd8 Tip Masa Sistemi Stok 4500M² H=6,5M •Satılık Olarak Temin Edilen Kısım: Döşeme Kalıbı Ahşap Kirişleri VT20K Tip •Kiralık Olarak Temin Edilen Kısım: Döşeme Kalıbı İskelesi, Perde Ve Kolon Kalıpları

68

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013


Proje yetkilisi Veli Koca Peri ile yaptıkları çalışmayı şöyle değerlendiriyor: ”Kaba ve ince inşaat işlerini yüklendiğimiz projemizde kaba imalat ne kadar hatasız olursa ince imalatta o kadar iş kolaylaşır bilinci ile hatasız imalat yapmak için Peri’yi tercih ettik. Peri’nin masa kalıp sistemi ile döşeme kalıbı stok ihtiyacını 6.000m² den 4.500² ye indirebildik, malzeme ve işçilikten önemli ölçüde tasarruf etmiş olduk.” PERI Antalya Bölge Sorumlusu İnşaat Mühendisi Namık K. Doğan ise yaptıkları çalışmalarla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi: ”Ekonomimizin yükselen

sektörlerinden olan turizm sektörü, Akdeniz bölgesinde, başta Antalya olmak üzere 10 yıldır yatırımlarla atağa kalkmıştır. Bölgede yatırımların temelini oluşturan, başta otel projeleri olmak üzere birçok projede 2002 yılından itibaren, PERI Antalya Bölge Müdürlüğü olarak faaliyette bulunmakta ve müteahhit firmalarımıza hizmet vermekteyiz. Geçen 10 yıl zarfında bölgemiz, kullanılan betonarme kalıp teknolojisinde önemli gelişmeler kaydetmiştir. PERI olarak bu gelişmedeki rolümüzün ve sorumluluğumuzun bilincinde olarak artan bir ivme ile katkımızı sürdür-

meye devam etmekteyiz. Hedeflerimizden biri olan müteahhit firmalarımızın malzeme yatırım maliyetlerini düşürmek için, kira stoğumuzu önemli ölçüde arttırmış bulunmaktayız. Müteahhit firmalarımız için ’kiralama’ önemli bir destek olup, kiralama işimiz bölgemizde hızla yaygınlaşmaktadır. PERI ‘ye güvenen ve birlikte çalışmayı ilke edinen firmalarımıza gönülden teşekkür ediyoruz. Disiplinimizi bozmadan her zaman şantiyelerinizde sağ kolunuz olarak çalışmaya devam edeceğiz.”

Projede Kullanılan PERI Ürünleri PD 8 Masa Kalıbı Sistemi: PD 8 Masa Kalıbı Sistemi, büyük ünite ve yüksek dereceli iş için oldukça optimal çözümdür. Masaların taşınması için PERI’nin masa taşıyıcıları kullanılmaktadır. PD 8 Masa Kalıbı Sistemi, farklı yükseklikteki proje ihtiyaçlarına göre kolay ayarlanabilir büyük dingil uzunluğuna sahiptir.

Avantajları: Hızlı montaj: Sadece iki farklı çerçeve (R150, R110) ve büyük bir diagonal, PD 8 Döşeme Masası’nın hızlı montajını emniyetli hale getirmektedir. Kolay kullanım: Çeşitli özel parçalar basitçe delinerek çerçeve bağlayıcıları ve kendinden kilitlenebilir maşalar kolaylıkla kullanılır. Yüksek yük taşıma kapasitesi: İzin verilebilir yük kaldırma kapasitesi tip testlerinde her ayak için 70 kN olarak belirlenmiştir. VARIO GT 24 Kolon Kalıbı Sistemi: Her türlü kolon kesit ve yüksekliği için ayarlanabilir bir sistemdir. VARIO GT 24 Kolon Kalıbı ile dikdörtgen veya kare kesitli 80x120 cm’ye kadar kolon imalatı yapılabilir.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

69


VARIO QUATTRO GT 24: Bu kalıp sistemi ile 20x20’den 120x120 cm’ye kadar beşer santimlik artımlar ile kolon imalatı yapılabilir. Komple kolon ünitesi, tek kaldırma hamlesi ile vinç yardımıyla taşınabilir. Böylece vincin verimliliği artar. Katlanabilir kuşağı, stoklanması durumunda az yer kaplamasını sağlar.

Avantajları: Ayarlanabilir kolon boyutları: Dikdörtgen veya kare kesitli kolonlar 80x120 cm’ye kadar sürekliliği bozmadan ayarlanarak betonlanabilir.

Bir kuşak için sadece iki Tie-Rod ihtiyacı: VARIO GT 24 Sistem’e ait standart elemanlar sırası ile kullanılır. Daha sonra kolon kalıbının iki yarısı kama K ve SKZ ile birbirine bağlanır. Beton basınç dayanımı: VARIO GT 24 Sistem 100 kN/m² beton basıncına göre dizayn edilir. Eğer gerekiyorsa, yüksek beton basınçları içinde VARIO GT 24 Kolon Kalıbı dizaynları değiştirilebilir.

70

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Perde kalıbı Domino sistem: Stok, normal kat perdelerinin 1/2 si kadar yani 60 mtül’dür. PERI Domino Sistem ön yüzünde plywood , onu kuşatan çelik veya alüminyum bir çerçeveden oluşur. Domino Paneller 3.00 m. ,2.50 m. ,1.25 m. ve 0.75 m. yüksekliklerinde ve 1.00 m.,0.75 m.,0.50 m. ve 0.25 m. genişliklerindedirler. Ayrıca bu panel yüksekliklerine ait DGE iç köşe ve DAW dış köşe elemanları mevcuttur.


Paneller arası bağlantı DRS adlı kilitler aracılığıyla gerek yatay, gerekse düşey olarak sağlanır. İki panel arasına 12 cm.’ye dek ahşap dolgu konularak, bu paneller DRS kilitle bağlanabilirler. Domino Kalıp Sistemi’nin bu özelliği sayesinde çok karmaşık ve özel projeler dahi kolaylıkla çözülebilir. Yanda DRS Kilit ile Domino Panellerin birbirine bağlanmasına ait bir uygulama ve DRS Kilit görülmektedir. Domino Paneller

ortalama olarak 23-38 kg/m² ağırlıktadırlar. Bu da panellerin el ile taşınabilmesini sağlar. Aynı zamanda , paneller demonte edilmeden domino kaldırma kancası aracılığıyla vinçle de taşınabilir. Domino Sistem Panelleri 60kN/m² taze beton basıncına dayanacak şekilde dizayn edilmişlerdir. ( DIN 18 202 Tablo 3, 6. satır ) Domino Sistem bu özellikleri ile 5 m. yüksekliğe kadar DRS Kilit elamanı kullanarak, ilave bir önlem almadan kullanılabilir. Domino Kalıbın bir yüzüne kalıbı şaküle almak için şakül payandaları ve çalışanların beton dökümü esnasında üzerinde güvenle gezebileceği DG 85 Betonlama Konsolu kurulur. Payandaların domino panellere olan bağlantısı DRA payanda tesbit kafası ile kolaylıkla sağlanır. Domino Kalıp Sistemi DW (tie- rod) lar ile ankre edilir. Bu saplama çubuklarının emniyetle taşıyabileceği çekme yükü 90 kN’dur. Domino Sistemde 1.25 m²’de bir kalıp çekme çubukları ile çektirilir. Domino Sistem bu özellikleri ile vinç kullanılmayan şantiyelerde gerek perde kalıpları ve gerekse temel ve hatta kolon kalıpları için ideal bir çözümdür. YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

71


Tepe Betopan’dan yepyeni bir yatırım Tepe Betopan Yönetim Kurulu Başkanı İlhan İl

Üretim hattının gerçekleşeceği fabrika için 30 milyon dolar yatırım planlayan Tepe Betopan, fabrikasını Ankara 2. Organize Sanayi Bölgesindeki 65 dönümlük arsası üzerine konumlandıracak. 35 bin metrekare kapalı alana kurulacak ve en son Fiber Cement üretim teknolojisine sahip olacak yeni tesisin makine ve cihazlarının bir kısmı yerli üreticiler tarafından imal edilecek. Hem yabancı hem de yerli sanayiden tedarik edilen makinelerle Betopan tarafından satın alınan en son teknolojinin kullanılacağı tesisin sektörde örnek teşkil etmesi hedefleniyor. Tepe Betopan Yönetim Kurulu Başkanı İlhan İl, yeni yapılan yatırım ile ilgili aşağıdaki açıklamalarda bulundu; “Tepe Betopan, halen mevcut çimentolu yonga levha üretim hattında 175 kişiye istihdam imkanı sağlıyor ve yeni tesisin devreye girmesi ile birlikte bu sayıyı 250 kişiye çıkarmayı planlıyoruz.

72

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Halen 40’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz ve yeni yatırımımız ile birlikte bu sayıyı arttırarak Türkiye’ye daha fazla döviz kazandırırken, iç piyasa talebini de karşılayıp ithal ikamesi yoluyla cari açığın azalmasına da katkı sağlamış olacağız. Dünya genelinde 3 milyar doları aşan yapı malzemesi sektöründeki çimentolu levha üretimi pazarında ülkemizde gerçekleştireceğimiz yeni yatırımımız ve her iki üretim hattının aynı tesis içinde kurulması sonucunda çevreye daha duyarlı, son teknolojiye sahip, yurt içi ve yurt dışı talebini karşılayabilecek kapasitede bir tesis ile ürün yelpazesi zenginleşecek ve iki farklı levhayı üretebilen dünyanın sayılı firmalarından biri olacağız. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde çoğunlukla tercih edilen ve ülkemizde de gelişmekte olan “hafif çelik” yapı sistemlerinde yaygın kullanımı olan çimentolu levhalar bugüne kadar gerekliliğini ve kullanışlılığını defalarca ispatladı. Japonya’da yaşanan büyük depremler ve yangınlar sonrası Japon hükümetinin çıkarttığı yeni yasal düzenlemeler ile bu levhaların, binaların dış cephe kaplamasında ve hafif çelik yapılı binalarda kullanılması özellikle teşvik edildi. Tsunami ve kasırga-

lara açık coğrafyalarda yangın ve neme dayanıklı bu levhalara talebin daha da artacağını öngörüyoruz. Betona dayalı ve daha muhafazakar inşaat sanayilerine sahip ülkelerde ise bu levhaları kullanmaya yönelik değişimler daha yavaş. Bulunduğu coğrafya nedeniyle sık sık yıkıcı doğa olaylarına maruz kalan ülkemizde de bu levhalarla yapılacak daha güvenli barınma yerleri seçeneğinin olduğu yavaş yavaş anlaşılmakta ve kullanımı da artmaktadır. Deprem gibi önceden tahmin edilemeyen doğa olayları sonrası acil barınma ihtiyacına zamanında cevap verebilmesi artan kapasite ile sağlanacak ve böylece özellikle kriz dönemlerinde bu ürünlerin ithalatı azalacaktır. Yeni yatırımın gerçekleştirilmesi ile yerel ve artan dış pazar taleplerini karşılayacak kapasite oluşturulacaktır. Yeni kapasite ile; dış koşullara ve yangına dayanıklılığı, yüzey düzgünlüğü ve daha bir çok niteliği ile dünya çapında talep gören Betopanplas, Yalıpan ve Taşonit markalı ürünlerin daha fazla üretilmesi sağalanacaktır. Bu ürünlerle yenilenen dış cephelerin uzun yıllar kullanılabilmesi mümkün olduğundan ulusal bazda tasarrufa da faydası olacaktır.”



Sunman Lojistik Depo Projesinde

Doka Kalıp Sistemleri ile

Hızlı, Verimli ve Güvenli Çalışma 74

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013


İnş. Yük. Müh. Serdar DOĞAN Yeri : Çayırova-Kocaeli Müteahhit Firma: İntertek Uluslararası Teknik İnşaat San. Tic. A.Ş. Şantiye Şefi: Abdullah GÜLEL Doka Kalıp İskele A.Ş.: Satış – Serdar DOĞAN Dizayn – Murat SEYHAN

wTüm kalıpları Doka tarafından sağlanan ve kaba inşaat işleri devam eden proje toplam 5 bloktan oluşmaktadır. Oturum alanı 15.000 m2 olan projede toplam inşaat alanı ise 35.000 m2 ‘dir.

Doka tarafından verilen kalıp sistemi miktarları ve tanıtımları: Projede Kullanılan Kalıp Sistem ve Miktarları: Top50 Geniş Yüzeyli Perde ve Kolon Kalıpları: 907 m2 Doka d22 Tırmanır Baraj Sistemi: 15 set Başlangıç+ 15 set Tırmanma Framax Xlife Çelik Çerçeveli Ayarlana-

bilir Kolon Kalıbı: 4 set H= 8.10m d2 iskeleli Döşeme Sistemi: V=37.000 m3 Şantiyede kısıtlı alan olması ya da yeterli zamanın olmaması v.b. gibi nedenlerden ötürü kalıbın şantiyeye hazır olarak gelmesi gerektiğinde Doka, kalıpları montajlı bir şekilde şantiyeye göndermektedir.(Ready to use service) İntertek firması, Doka tarafından sunulan kalıpların şantiyeye hazır olarak gönderilmesi servisinden de yararlanmıştır. Bu kapsamda tüm perde ve kolon kalıpları Doka Gebze tesislerinde montajı yapılmış ve sahaya kullanıma hazır bir şekilde nakledilmiştir.

Projede kullanılan kalıp sistemleri hakkında genel bilgi: Top50 Geniş Yüzeyli Kolon ve Perde Kalıbı : Sistemin başlıca Elemanları Doka H20 Ahşap kiriş, Çelik kuşaklar ve plywood ’dur. Brüt beton yüzeyi istenen projelerde ve şekil itibari ile doğrusal olmayan perde ve kolonlarda en çok tercih edilen kalıp sistemidir. Geniş yüzeyli perde ve kolon kalıplarını kullanmak için çok farklı sayıda standart bağlantı ve ara birleşim elemanı mevcuttur ve kiralanabilir. Kolon ve Perde kalıbını oluşturan elemanların tamamı sökülüp tekrar farklı YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

75


amaçlar için kullanılabilir bu nedenle son derece esnek bir sistemdir. Top 50 sisteminde kullanılan Doka H20 Top P ahşap kirişleri Doka tarafından kendi tesislerinde el değmeden Avrupa Standartlarına uygun olarak üretilmektedir. H20 Top P ‘yi eşsiz yapan özelliği uçlarındaki plastik enjeksiyon koruma başlıklarıdır. Darbe Emici Başlıklar sayesinde ürün kiriş uçlarında

Doka kullanıma hazır kalıp hizmeti: Kolon ve Perde Kalıpları, Doka’da hazırlanmış ve şantiyeye kullanıma hazır olarak sevk edilmiştir. Bu hizmet, montaj için yeterli yeri olmayan ya da montaj kalitesi ve süresini düşünerek montajı sahada yapmak istemeyen tüm müşterilerimize sunulmaktadır.

Framax X-life Perde ve Kolon Sistemi: Framax xlife perde ve kolon sistemi, güvenlik ve kolay uygulama unsurlarıyla performansı yüksek bir sistemdir. Bu sistem, özellikle perde ve kolonlarda kalıp ile ilgili sorunları hızlı ve verimli bir şekilde çözmenizi sağlar. Sahada ekstra montaj zamanı gerektirmeden çok kolay bir şekilde kurulumu sağlanır. Framax Xlife sisteminin en önemli özelliklerinden birisi de plastik kaplı özel Xlife plywoodu’dur. Bu özel plywood sayesinde 300 döküme

76

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

su geçirimsiz ve darbelere karşı dayanıklıdır, bu nedenle de ömrü diğer korumasız ahşap kirişlere nazaran 3 kat fazladır. H20 Top ahşap kirişleri 5 KNM moment ve 11 KN kesme kapasitesine sahiptir. Şantiyede yer alan 100cm*100cm ebatlarında 14.80m yüksekliğindeki kolonlar tek seferde dökülmüştür. Doka tarafından montajı yapılan

kadar plywood değiştirmeksizin döküm yapılabilir. Framax xlife sisteminde bulunan çelik çerçeveler sıcak daldırma galvaniz kaplıdır, ayrıca sıcak daldırma galvaniz üzerine beton yapışmasını engelleyici son kat kaplama tatbik edilir. Bu nedenle yüzey temizliği çok kolay ve uzun ömürlüdür. Framax panel genişlikleri 30cm, 45cm, 60cm, 90cm,120(Universal), 135cm ve 240 cm, yükseklikleri ise 135cm, 270cm ve 330cm’dir. Panolar hem yatay hemde düşey kullanılabilmektedir, bu nedenle her türlü yüksekliğe hitap etmektedir. Ayrıca bağlantı elemanları ve aksesuarları çok çeşitli olup en az sayıda kullanılmak üzere tasarlanmış ve bu şekilde şantiyede kurlum süresini k ısaltmıştır. Framax Xlife sistemi özel aparatları ve aksesuarları sayesinde tek taraflı beton dökümlerinde ve dairesel perdelerde de kullanılabilmektedir.

Top 50 Kolon Kalıpları şantiyede mobil vinç vasıtası ile kurulmuştur. Demir işçiliği ve dış köşe bağlantıları için ayrıca Doka d2 merdiven kulesi şantiyede kullanılmıştır.100cm*100cm boyutlarındaki kolonlarda kalıp içerisinden tie-rod geçmeyecek şekilde dizayn edilmiştir, bu şekilde kalıbın kurulumu ve beton dökümü hızlandırılmıştır.


çapraz elemanlar döşemeden gelen yükün verimli taşınabilmesi için farklı uzunluklardadır. Döşeme kalınlığının fazla olduğu sanayi yapıları gibi projelerde kısa çapraz elemanlar, konut projeleri gibi döşeme kalınlığının az olduğu projelerde ise uzun çapraz elemanlar kullanılarak D2 iskele sistemi verimli şekilde kullanılmaktadır. Çift çapraz elemanlar üzerinde şantiyede çalışmayı kolaylaştırmak için her uzunluk ayrı bir renkle etiketlendirilmiştir. Hem bu etiketin üzerinde hem de çapraz elemanların uçlarında ana çerçeve aralarının ne kadar açılabileceğini ve hangi yükseklikteki ana çerçevede kullanılabileceğini gösteren silinmez özellikte baskı yazılar mevcuttur. Örneğin 18.200 yazısı bu çapraz elemanın 1.80m yüksekliğindeki ana çerçeve ile kullanılacağını ve iki ana çerçeve arasındaki yatay mesafenin 200cm olacağını göstermektedir. D2 iskele sistemi masa kalıbı olarak da kullanılabilmektedir. Çift H20 olarak kullanılan ana doğrultudaki Ahşap kirişler karşı plakalar ile iskele sistemine sabitlenmektedir. Tali Ahşap kirişler ise ana doğrultudaki ahşap kirişlere kiriş bağlama köşebentleri ile sabitlenmektedir ve tüm sistem elemanları kiralanabilmektedir. Framax pano birleşimlerinde son derece basit ve montajı hızlı “quick acting RU” kelepçeler kullanılır. 2,70 m yüksekliğindeki paneller için sadece 2 adet, 3,30 yükseklik için 3 adet kelepçe yeterlidir.

Doka D2 iskele Sistemi: Doka D2 iskele sistemi Doka tarafından geliştirilen ve Dünyanın her yerinde kullanılan taşıma kapasitesi yüksek güvenli ve verimli bir sistemdir. Sistemi oluşturan ana elemanlar Krikolu Ayak, Krikolu Başlık, Ana Çerçeve ve Çift çapraz elemanlardır. D2 sistemi ayak başına 6 ton güvenli taşıma kapasitesi ile her tür projede kullanılabilecek bir sistemdir. Ana çerçeveler, bağlantı elemanları ve çift

çapraz elemanlar sıcak daldırma galvaniz kaplı, Krikolu ayak ve başlıklar ise elektro galvanizlidir, bu nedenle hava koşullarından etkilenmez ve uzun yıllar kullanılabilir. D2 iskele sisteminde yer alan 3 tip 1.52 cm genişliğindeki ana çerçeve ile her yüksekliğe hitap etmektedir. Sistemde kullanılan ana çerçeve yükseklikleri 1.80m, 1.20m ve 0.90m ‘dir. 1.80m yüksekliğindeki ana çerçevelerde boru çapı 60mm ve et kalınlığı 4.5mm’ dir. Krikolu ayak ve krikolu başlıklar ile yükseklik ayarı çok hassas bir şekilde yapılabilir. Sökümünde sıkışma olmaksızın çok kolay şekilde kalıbı betondan geri ayırabilmektedir. D2 iskele sisteminde kullanılan çift

Doka 150 F Tırmanma Konsolları:

Doka 150 F tırmanma konsolları, perde ve kolon sistemlerinin yükseklik boyunca tırmandırılarak dökülmesine olanak sağlamaktadır. Kurulumu ve montajı çok basit bir şekilde yapılabilir. Kullanılması da çok kolaydır. İlk dökümde bırakılan kalıcı ankraj noktalarına bağlanan tırmanma askıları üzerine çok rahatça yerleşen ve 150cm genişliğinde oluşturduğu platform ile güvenle çalışılabilen bir sistemdir. İsteğe göre 150 F sistemine kalıp ile bütünleşmesini sağlayan makas payandalar da eklenerek sistemin hızı arttırılabilmektedir. Makas payandalar sayesinde Tırmanma konsolları kalıp ile bir bütün haline gelir ve sadece bir vinç hareketi tüm sistem tırmandırılır. Doka 150 F tırmanma konsolları sıcak daldırma galvaniz kaplı ve kullanım süresi uzun bir üründür.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

77


Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Mehmet Göçmen

B2B Pazarlamanın şifreleri

Akçansa Pazarlama

Zirvesi’nde masaya yatırıldı Türkiye’nin lider çimento üreticisi Akçansa tarafından düzenlenen “B2B Pazarlama Zirvesi”, iş ve pazarlama dünyasından çok sayıda önemli ismin katılımıyla gerçekleşti. Ev sahipliğini Akçansa’nın yaptığı Pazarlama Zirvesi’nde bu yıl “B2B pazarlamada son trendler” konusu, uzman konuşmacılar tarafından ele alındı. 22 Ocak 2012 Salı günü Sabancı Center, Hacı Ömer Sabancı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen zirveyi iş dünyasının farklı kesimlerinden çok sayıda üst düzey yöneticinin yanı sıra pazarlama yöneticileri ve akademisyenlerin oluşturduğu 400’den fazla kişi izledi. Moderatörlüğünü Marka Danışmanı Temel Aksoy’un üstlendiği zirvede, Vodafone Kurumsal İş Birimi İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, İPSOS CEO’su Vural Çakır, Fütürist Ufuk Tarhan ve Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal

78

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

yaptıkları sunumlarla B2B pazarlama konusunu farklı yönleriyle değerlendirdiler. Zirve açılışında bir konuşma yapan Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Mehmet Göçmen, müşteri ihtiyaç ve beklentilerinin hızla değiştiğini belirterek, bu süratli değişimin iş modellerini sürekli olarak gözden geçirme zorunluluğu doğurduğunu söyledi. Günümüzün sert rekabet koşullarında markaların güçlü ve sürdürülebilir şekilde varlığını devam ettirmesinin kurumsal stratejiler kadar pazarlama yöntem ve taktiklerinin günün gerekliliklerine uygunluğu ile sağlanabileceğine dikkat çeken Göçmen, “Bu yılki zirvenin ana başlığı

olan B2B Pazarlama özellikle emek yoğun sektörlerde bahsettiğimiz değişimin yoğun şekilde hissedildiği bir alan. Bu alanda çalışan pazarlama profesyonellerini, müşterileri nezdinde iş ortağı olarak konumlanmak, katma değer oluşturan hizmet sunmak ve sunulan hizmeti farklılaştırmak, bir sadakat zinciri oluşturmak ve kurumsal kültür ve değerlerin dışına çıkmadan üretimden satış sonrasına kadar müşteri beklentilerini etkili şekilde yönetmek gibi zor görevler bekliyor” şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM SUNAN BİR PAZARLAMA YAKLAŞIMI Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal,



Çakır, “Kusurlu mükemmellik ve süper bolluk çağında araştırmayı farklılaştıran faktörler var. Öncelikle daha karmaşık bir mekanizmayla karşı karşıyayız. Karar veren kesim çok daha az insanı kapsıyor. Ayrıca B2C alanında müşteri daha duygusal davranabiliyor. B2B pazarlamada ise daha rasyonel davranan bir müşteri söz konusu. Üstelik daha az müşteri segmenti mevcut ve daha etkili kişisel ilişki gerekiyor. Ürünler daha karmaşık, ambalaj daha önemsiz hale geliyor” dedi. Vural Çakır ayrıca pazarlamada bugünün önemine değinerek, “Stratejik planlama diye bir şey yoktur çünkü uzun vadede hepimiz öleceğiz. En önemli şey bugün ve bugüne dair güvendir” şeklinde konuştu.

YENİ DÜNYADA T MODELİ İNSAN

Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal

zirvede yaptığı sunumda katılımcılara Akçansa’nın çimento ve hazır beton ürünlerinde geliştirdiği pazarlama yöntemlerinden örnekler aktardı. Emtia olarak kabul edilen çimentonun pazarlamasında farklılaşacak ve değer oluşturacak uygulamalar üzerinde çalıştıklarını belirten Gürdal, bu alandaki başarının müşterileri dinlemenin ve ihtiyaca uygun ürün ve hizmet geliştirmenin yanı sıra insan kaynağının da etkili olduğunu söyledi. Hakan Gürdal, “Ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimizle birlikte geliştirdik. Oluşturduğumuz pazarlama ekibimiz onları can kulağıyla dinledi ve onlardan gelen geri bildirimleri dikkatle inceledi. Sonunda ihtiyaçları birebir karşılayabildiğimiz çözümler sunan bir pazarlama yaklaşımını oturttuk. İnsan kaynağı bu alanda çok kritik bir faktör. Bu yaklaşım artık gündemimizin kalıcı bir maddesi. Daha fazla ihtiyaca dönük daha iyi hizmet için bu alandaki çalışmalarımız gelişerek devam edecek” dedi. Hakan Gürdal, sunumunda Bayi Konseyi, Yüzde yüz Akçansalı, Geleceğin Liderleri, Betonik Fikirler, özel ürünler gibi Akçansa tarafından yürütülen çeşitli projelerden örnekler de sundu.

80

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

YENİ NORMAL: MOBİL GERÇEKLİK Vodafone İş Birimi İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy B2B pazarlamada mobil uygulamaları anlattığı sunumunda mobil gerçekliği yeni normal olarak tanımladı ve Vodafone’un mobil pazarlama uygulamalarından örnekler verdi. Mobil pazarlama tekniklerinin çok çeşitli iş kollarında, doğru segmentasyonla, doğru kişilere ulaşmayı sağlayan etkili yöntemler olduğunu belirten Engin Aksoy yakın gelecekte özellikle mobil ödeme alanında büyük gelişmeler olacağının altını çizdi. Aksoy, mobil pazarlama yöntemlerinin, bir restoranın veya mağazanın önünden geçen kişilere kampanya bilgisi gönderilmesinden, yurt dışına çıkmakta olan birine seyahat sigortası satışına kadar çok çeşitli alanlarda kullanılabildiğini aktardı.

B2B PAZARLAMADA DAHA KARMAŞIK MEKANİZMALAR VAR IPSOS CEO’su Vural Çakır ise sunumunda B2B pazarlamada araştırmayı farklılaştıran etkenleri anlattı. Nihai tüketiciye pazarlama ile B2B pazarlama arasında detaylı bir kıyaslama sunan

Dijital Devrim ve Hiper Trendler başlıklı bir sunum yapan Fütürist Ufuk Tarhan, katılımcılara 2045 yılında insanlığı nasıl bir dünyanın beklediğine ipuçları verdi. Yeni Dünyanın insanını tasarım, teknoloji ve tedarik denklemiyle oluşan T Modeli insan olarak tanımlayan Tarhan, bilgiden çok becerilerin öne çıkacağı bir döneme girildiğinin altını çizdi. Ufuk Tarhan, “Bilgi her geçen gün eskiyor ve önemini yitiriyor. Ölümsüzlüğü aradığımız ve buna yaklaştığımız bir çağda artık bilginin değil becerinin tedarik edildiği, iş ve özel yaşam ayrımının giderek ortadan kalktığı bir döneme giriyoruz. Dijital devrim daha yeni başlıyor. Mesleğimiz ne olursa olsun, ‘paralel kariyer’ ve çoklu kariyer kavramlarını gündemimize almalıyız” dedi.

ÜRÜNE ODAKLANMAK KÖRLÜĞE YOL AÇAR Marka Danışmanı Temel Aksoy ise yaptığı kapanış konuşmasında farklılaşan pazarlama uygulamaları için ürünün önemli olmadığını söyleyerek ihtiyaçları karşılamaya odaklanan çözümlerle geleneksel algıdan uzaklaşmanın mümkün olduğunu belirtti. Ürüne odaklanmanın miyoba neden olduğunu belirterek üründen çok çözüme odaklanmak gerektiğini söyleyen Aksoy, “1900’lerin başında ABD’de demiryolu şirketleri devlet kadar güçlüydü. Aynı yıllarda havacılık endüstrisinin doğuşuna tepki vermediler. Bunun işlerini ilgilendirecek bir durum olduğunu ve müşterilerin aynı ihtiyacına çözüm getirdiğini öngöremediler. Bir tanesi bile bu konuda adım atmadı. Ürüne odaklanmak beraberinde körleşmeyi getirir. İhtiyacınız olan duvarda bir delik açmaksa matkaba odaklanmamalısınız” şeklinde konuştu.



KSB Türkiye

pazar payını artıracak KSB Türkiye, %12 civarında olan Türkiye’deki pompa pazar payını 2018 yılına kadar %18’e, vana pazar payını da %5’e çıkarmayı hedefliyor.

KSB Pompa Armatür San. ve Tic. A.Ş., Türkiye’de kaliteli, uzun ömürlü ve az enerji tüketen pompa ve vanaları ile endüstriyel tesislerden şehir su şebekelerine, binalardan arıtma tesislerine, enerji santrallerine kadar uzun yıllardır hizmet veriyor. KSB ürünlerini kullananların öncelikle çevreye en az zarar veren ürünler aldığını belirten KSB Pompa - Armatür İstanbul Satış Müdürü Mithat Ermeç’ten yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aldık.

KSB Grubu’nu tanıyabilir miyiz? “1871 yılında Almanya – Frankenthal’de

82

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

kurulan KSB A.G, bugün 130 ülkede, 15.700 çalışanıyla Bina Tekniği, Endüstri, Su, Enerji, Atıksu ve Maden sektörlerindeki müşterilerine yüksek kalitedeki ürünleri ile hizmet vermektedir. Kaliteli, uzun ömürlü ve az enerji tüketen pompa ve vanaları ile endüstriyel tesislerden şehir suyu şebekelerine, binalardan arıtma tesislerine, enerji santrallerine kadar hemen her alanda uzun yıllardır hizmet veren bir dünya şirketidir. KSB, 1964 yılında mümessillik olarak girdiği Türkiye pazarında daha sonra üretim tesislerini de devreye sokarak 1987 yılında anonim şirket

haline dönüşmüştür. KSB Türkiye, %12 civarında olan Türkiye’deki pompa pazar payını 2018 yılına kadar %18’e, Vana pazar payını da %5’e çıkarmayı hedeflemektedir.”

KSB Grubu’nun göstermiş olduğu faaliyetler neler? Pazara ne tür hizmetler veriliyor? KSB olarak ürün portföyümüz, Bina tekniği, Endüstri, Enerji, Su, Atık Su ve Maden segmentlerinden oluşmakta. KSB’yi farklılaştıran en önemli özelliği, sözü geçen tüm bu sektörler için tecrübeli bir ekiple ürün ve sistem


çözümleri sunabilmesidir. Ayrıca KSB Almanya’da kurulu geniş kadro ve uzun yılların tecrübesine sahip AR-GE bölümü aracılığıyla KSB’nin yeni ve teknolojik ürünleri piyasaya sunulmaktadır. Şu an günümüzdeki en önemli konulardan birisi enerji tasarrufu. Ve biz bunun için ‘Supreme’ dediğimiz IE4 sınıfında yeni bir motor üretmekteyiz. Geleneksel asenkron motorların aksine, bu yeni senkron motorda manyetik malzemeler bulunmamakta ve böylelikle de kullanıldığında çevreye daha az zarar vererek enerji tasarrufuna daha fazla katkı sağlanmaktadır. Özelikle şu anda piyasada genel anlamda IE2 veya IE3 motorlar kullanılmaktadır. Supreme Motor dediğimiz bu ürün KSB’nin Almanya’daki Halle fabrikasında seri olarak üretilmektedir. Bu motorlar frekans invertörsüz kullanıldığında % 30, frekans invertör ile kullanıldığında % 70’lere varan enerji tasarrufu sağlayabilecek yüksek verimlilik özelliklerine sahiptir. Bunların dışında çevreye katkıda bulunmak anlamında da KSB’nin önemli çalışmaları var. Hepimizin bildiği gibi hızlı şehirleşme ve endüstriyel gelişmelerden dolayı çevre sorunları gitgide artmaya başladı. Bu çevre sorunları ortaya çıktıkça artık insanlar yavaş yavaş petrol ve benzeri kaynaklardan elde edilen enerji kullanımı konusunda daha dikkatli davranmaktadır. Son yıllarda Türkiye’de önem kazanmaya başlayan Biyogaz, hayvan gübreleri veya bitkilerin fermente edilip karıştırılarak doğal bir şekilde oksijensiz ortamda ayrıştırılması ile oluşan gaz karışımıdır. Çıkan bu gazlar ocaklar ve ısınmada kullanılabilmektedir. Ayrıca kojenerasyon sisteminde kullanılarak ısı ve elektriğin de aynı anda üretilebilme imkanı bulunmaktadır. Bu işlem sonunda oluşan kaliteli gübre tekrar tarımda kullanılabilmektedir. Gelişen teknoloji ve nüfusla birlikte artan enerji ihtiyacı, yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmadığı takdirde dünyamızı daha yaşanılır bir hale getirmek ve gelecek nesillere daha güzel yarınlar bırakabilmek her geçen gün daha da güçleşecektir. İşte bu noktada doğanın kendi içinde bulunan, atıkları yok ederek enerji üretme imkanı devreye girmesi bizi yarınlarımız için ümitlendirmektedir. “Geleceğin yakıtı” olarak da adlandırılan bu enerji kaynağı, biyogazdır. Hayvan pisliklerinin ve bitki atıklarının homojen karıştırılması içinde mikserler, (karıştırıcı) kullanılmaktadır. Burada kaliteli ve uzun ömürlü mikserler kullanmak gerekmektedir. KSB olarak biz, bu sektöre kaliteli ve yüksek

KSB Pompa - Armatür İstanbul Satış Müdürü Mithat Ermeç

verimli mikser ve sistemlerini sunarak yenilenebilir enerjiler üretmeye destek sağlamak ve geleceğe daha iyi bir çevre bırakabilmek anlamında katkıda bulunmaktayız. Bizi firma olarak farklılaştıran bir diğer özelliğimiz ise KSB’nin tam anlamıyla bir vakıf firması olması ve elde ettiği karın büyük çoğunluğunu eğitime ve sosyal sorumluluk projelerine ve tekrar üretim teknolojisini geliştirmeye harcamaktır.”

İkincisi ise 3D sinema: kapalı iç alanı 32m2 büyüklüğünde olan ve aynı anda 10 -12 kişinin film izleyebileceği üç boyutlu cep sinemasıdır. Bu cep sinemasında da 3D gözlüklerle çevre ve çevre sorunlarını ve KSB’nin bu sorunlara getirdiği çözümlerin bulunduğu 10 dakikalık 3 boyutlu film izletilmektedir.”

KSB Türkiye’nin ülkemizde yaptığı çalışmalar neler?

Geçtiğimiz yılı nasılsonlandır dınız? Geride bıraktığımız yılda yaptığınız çalışmalar yenilikler hedefler tutturuldu mu? 2012 yılının bir değerlendirmesini yapar mısınız?

“Yıl içinde periyodik olarak ücretsiz eğitimler düzenliyor, çeşitli organizasyonlara da katılmayı ihmal etmiyoruz. 2012 yılı içerisinde ICCI, Tesis Yatırım-Yönetimi ve Tedarik Konferansı, Power Industry ve Maden Fuarı gibi sektördeki ciddi fuar organizasyonlarında KSB olarak yer aldık. Geleceğe Bakan Göz projemiz 2012 yılında başladığımız ve gelecek yıllarda da sürdürmeyi planladığımız bir projedir. Bu proje iki üniteden oluşmakta. Birincisi teknoküp dediğimiz 3m en, boy ve yüksekliğe sahip sergileme ünitemiz, her yüzünde KSB ürünlerinin görülebileceği, ürünlerle ilgili seçim yapılabilecek veya sektörle alakalı bilgiler alınabilecek dijital bir platformdur. Üniversiteler, OSB’ler, Sanayi Odaları, Endüstriyel Tesisler ve farklı başka organizasyonlarda veya fuar alanlarında görülebilecek bir teknoloji platformudur. Bunu 2013 yılında, ücretsiz olarak 2-3 gün talep edilen bölgelere göndereceğiz.

“Beklentilerimiz doğrultusunda 2012 yılı hedeflerimize yaklaştık. 2013 yılı hedeflerimize ilişkin olarak da şunu söyleyebiliriz ki; firmamızın planları kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli planlar şeklinde işlemektedir. Önemli olan 2018 yılı için konulmuş hedefleri yakalamak, bu süreçte hedefimizden çok sapmadan, çok uç sonuçlar almadan istikrarlı bir ilerlemeyi sağlamaktır. 2013 yılı özelinde de elbette belirlenen strateji dahilindeki özel projelerimiz, planlarımız bulunmaktadır. Ürünlerimizin satışı aşamasında KSB ürünlerini kullananların öncelikle çevreye en az zararı veren ürünler alacağını özellikle bilmesini sağlıyoruz. Bunun için elimizden gelen tüm çabayı sarf ediyoruz. Bunları başarabilmek için de ürettiğimiz ürünlerde ve ihtiyaç duyduğumuz yan sanayi ürünlerinde en yüksek kaliteyi ve verimi hedeflemekteyiz. Dolayısıyla doğaya ve çevreye saygılı üretim ve satış yapma hassasiyetimizi ne pahasına olursa olsun devam ettiriyoruz. YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

83


Biz ürünümüzü satarken öncelikle kullanıcılara işletmeleri için en fazla faydayı sağlayacak ürünler sunacağımızın teyidini vermeyi de ihmal etmiyoruz.”

KSB Türkiye’nin üretim satış ve pazarlama organizasyonundan bahseder misiniz? “KSB Türkiye, Ankara’da kurulu fabrikasında pekçok pompa ve hidrofor serisi üretilmektedir. Ankara ve İstanbul Ofisleri, Antalya, Bursa, İzmir, Kocaeli ve Trakya Bölge Müdürlükleri ve bölgelerdeki bayi ve servis teşkilatları vasıtasıyla pompa, hidrofor ve vanalar konusunda satış, sistem çözümleri ve satış sonrası hizmetlerini sunmaktır. Geçmişte öncelikli olarak en iyi ürünü üretmek ne kadar önemliyse, şu anda da en iyi, en kaliteli ve en verimli ürünü üretip müşteriye ulaştırmak o derece önemlidir. Ancak teknolojinin gelişimiyle birlikte dünyanın her tarafında bulunan çoğu firma kabul edilebilir bir kalite seviyesinde üretim yapmaya başladı. Geldiğimiz bu noktada, ürünün kalitesi ve veriminin yanısıra artık sizin satıştan sonra sunduğunuz hizmetin kalitesi sizi öne geçirme noktasında önemli olmaya

84

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

başladı. KSB satış sonrası hizmetler konusunda da Ankara’da 1000m² kapalı alanda bulunan ciddi bir mühendis ve teknisyen kadrosuyla hizmet vermektedir. Öncelikle biz doğru ürünü doğru şekilde anlatarak olması gereken kalitenin altına düşürmeden satmayı planlıyoruz. Her zaman bunu anlatmaya çalışıyoruz. Hangi ürün elimizde olursa onu satalım, önemli olan satıştır, şu anda stoklarımızda bulunan ürün budur, bunun satılmasını bir an önce sağlayalım tarzındaki düşünceler içinde değiliz. Müşterinin ihtiyacının hangisi olduğuna tecrübeli mühendis kadromuzla karar verip, onu satmayı hedefliyoruz.

Sektörünüzün birdeğerlendirme sini yapar mısınız? Türkiye ve dünyadaki durum nedir? “Dünyadaki pompa ve vana pazar hacmi toplamının yaklaşık 40 milyar Avro, Türkiye’de ise pompa ve vana pazarının toplam 400 milyon Avro civarında olduğu tahmin edilmektedir. Pompa ve vana pazar hacminin genellikle birbirine yakın paralelde gittiği gözlenmektedir. Türkiyede üretim yapan bir pompa üreticisi olarak rekabetin 2012

yılında geçen yıllardan daha yüksek boyutlara ulaştığını söyleyebiliriz.2012 Yılında özellikle konfor sektöründe bazı firmaların sıkıntıya düşmesi yaşanan bu rekabetin sonuçları olarakda değerlendirilebilir. 2013 yılında da benzer durumların devam edeceği düşünülürse sektör ile bağlantılı firmaların 2013 yılında daha verimli ve dikkatli çalışması gerektiği görülmektedir. 2012 yılında Arap ve özellikle Kuzey Afrika ülkelerindeki yaşanan olaylardan sektörün olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. KSB olarak çok fazla sektöre hizmet verebiliyor olmamız yaşanan bu sıkıntılı süreçlerden çok kötü etkilenmemizi engellemiştir.”

Söyleşimizin sonunda eklemek istediğiniz bir konu vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? “KSB olarak ilk amacımız sürdürülebilir bir büyüme sağlamaktır. Bunu bizim ürünlerimizi kullanarak işletmesine fayda sağlatabileceğimiz sadık bir müşteri kitlesi ile yapmayı arzu ediyoruz. Tüm bunları yaparken de çevreye en az zararı verecek ürünler ve sistemler kullanmayı hedefliyoruz.”





Yalıtım sektörü büyüy

or

Halen yapı stoğunun % 85’i yalıtımsız olan ülkemizde yalıtım sektörü 2012 ‘de % 15’lik bir büyüme göstererek 55 Milyon m²lik bir pazar büyüklüğüne ulaştı. Kentsel dönüşüm ve Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği konularının da ivmesiyle bu büyümenin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceği öngörülüyor. Metrekare olarak büyük rakamlara ulaşılmış olsa da uygulanan kalınlıklarla ülke olarak ulaşmayı hedeflediğimiz verimlilik seviyesinin çok gerisinde kalınıyor.

88

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013


Halen yapı stoğunun % 85’i yalıtımsız olan ülkemizde yalıtım sektörü 2012 ‘de % 15’lik bir büyüme göstererek 55 Milyon m²lik bir pazar büyüklüğüne ulaştı. Kentsel dönüşüm ve Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği konularının da ivmesiyle bu büyümenin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceği öngörülüyor. Metrekare olarak büyük rakamlara ulaşılmış olsa da uygulanan kalınlıklarla ülke olarak ulaşmayı hedeflediğimiz verimlilik seviyesinin çok gerisinde kalınıyor. Filli Boya Yalıtım Genel Müdür Yardımcısı ve İzoder İletişim Komisyonu Başkanı Gülay Dindoruk, bu büyüme içerisinde 55 milyon m²’lik pazarın 15 milyon m²’den fazlasını Betek Grubu Yalıtım markaları ile yaptıklarını belirtirken, büyüyen gelişen Türkiye’nin 2023, 2050 vizyonu ve programında, yalıtım sektörünün rolünün çok önemli olduğunun altını çizdi. Enerji kimlik belgesinin zorunlu hale gelmesiyle bunun ev sahip-

leri için konutlarını satarken ve kiralarken önemli bir kıstas olacağını belirten Dindoruk, bu yasa ile 2017’ye kadar tüm yapıların harcadığı enerji miktarının netleşerek bir künye oluşturulacağını ve evin değerine katkıda veya zararda bulunabilecek bir kriter halini alacağını söyledi.

YALITIM SEKTÖRÜ 2012’DE 55 MİLYON METREKARELİK BİR BÜYÜKLÜĞE ULAŞTI Dindoruk sözlerine şöyle devam etti: “2013’te birçok yapının harcadığı enerji miktarları belirlenecek ve harcanan enerjiyi minimuma indirmek esas olacak. Konutunun değerlenmesini isteyen herkes A sınıfı belge almaya çalışacak. A sınıfı belge alabilmek için de ilk sırada ısı yalıtımı yaptırmak geliyor. Çünkü konutlarda kullanılan enerjinin % 80’i ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılıyor. Isı yalıtımıyla enerjiden yaklaşık % 50

tasarruf edilirken evimiz de değerlenecek. Son 10 yılda büyüme gösteren sektörde, başta Filli Boya Yalıtım- Capatect Isı Yalıtım sistemlerimiz olarak; firma bünyesindeki ısı yalıtım sistemleri ile 50 milyon m² yalıtım yapıldığını ve şekilde 910 milyon m³ doğalgaz kullanımından tasarruf edildiği, böylece 830 milyon TL cari açığın azalmasına katkı sağlandığı söylenebilmektedir. Buradan hareketle 527.000 ailenin toplam 984 milyon TL tasarruf etmesi sağlanırken,1,95 milyon ton karbon salınımı engellenmiştir. Bu da Bolu ormanlarının yıllık karbondioksit emiliminin 1,43 katı, İstanbul otomobillerinin yıllık karbon salınımının %66’sı, Türkiye’deki otomobillerinin yıllık karbon salınımının %16’sına eşdeğerdir. Ayrıca, son 10 yılda yapılan yalıtımla 527.000 aileye çağdaş yaşam koşulları sunularak, daha konforlu ve sağlıklı ortamda yaşamaları sağlanmış ve 66.500 kişilik istihdam oluşturulmuştur.”

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

89


KarKim seramik yapıştırıcılarda doğru uygulamaya dikkat çekiyor Tüm uygulama işlemlerinde yapıştırılacak yüzeyin iyi hazırlanması, yapıştırılacak malzemeye uygun yapıştırma sıvasının seçilmesi ve derz dolgusunun da bu sisteme uygun olması çok önemlidir. Birbiri ile doğru performansta çalışmayan ürünlerden oluşan sistemler ilerleyen dönemlerde üzücü sonuçlara neden olacaktır.

Günümüzde binalarımızda seramik, granit, mermer, traverten v.b birçok doğal taş ürünü malzemeler kullanılmaktadır. Bu ürünler binaya estetik açıdan değer katarken özellikle seramik, cam mozaik gibi ürünler ıslak hacimler de iç yüzey oluşturmak için tercih edilmektedir. Seramik, granit v.b uygulamalarda birinci aşama ürünün yapıştırılacağı yüzeyin hazırlanmasıdır. Uygulanacak yüzeyin prizini almış olması, toz, kir, yağ, boya artığı v.b. aderansı düşüren tüm maddelerden arındırılmış olması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca yüzeyde çatlak var ise bununda mutlaka uygun bir tamir harcı ile onarılması gerekmektedir. Zemin ıslatılarak nemlendirilmelidir. Zemin hazırlığı tüm ürünlerin performansını etkileyen önemli bir aşamadır. Yüzeye uygulanacak ürün, uygun oran-

90

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

da (ambalaj üzerinde belirtilen miktarda) su ile karıştırılır. Bu işlem sırasında ürün suya yavaş yavaş ilave edilmelidir. Homojen bir karışım için düşük devirli mikser idealdir. Hiç topak kalmayacak şekilde karıştırılan ürün mutlaka beş dakika dinlendirilip daha sonra tekrar karıştırılmalıdır. Hazırlanan karışım; iyi bir yapışma sağlamak için mala ile yüzeye yayılmalı daha sonra yapıştırılacak malzemenin ebadına uygun dişli bir mala ile taraklanmalıdır. Taraklanan harç üzerine seramik yapıştırma işlemi gerçekleştirilir. Bir sonraki adımda lastik bir çekiç ile hafif hafif vurularak ürünün yapışması sağlanır. Seramik yapıştırıcılarında uygulama rahatlığı, kayma yapmaması, yüksek aderans aranan özellikler arasındadır. Yapışma mukavemetinin, donma-çözünmeye karşı dürencinin yüksek olması beklenir. Uzun süre işlenebilme özelliğine sahip ürünler uygulama da kolaylık sağlar. Standart seramik yerine granit v.b daha ağır ürünlerin uygulamasında daha yüksek yapışma mukavemetine sahip, kayma yapmayan polimer içeriği yüksek ürünler tercih edilmelidir. Soğuk hava depoları, şoklama tesisleri, fırınların dış cepheleri gibi yüksek sıcaklık farklarına maruz kalan yüzeylerde mutlaka esneklik özelliği yüksek flex ürünler tercih edilmelidir. Eğer zemin çok bozuk ise ve kalın bir uygulama yapmak gerekiyor ise kalın yatak seramik yapıştırıcılarını seçmek uygun

olacaktır. Kalın yatak seramik yapıştırıcıları bu tür uygulamalarda çökme yapmayacak şekilde formülize edilmiştir. Uygulama yapılacak alan kısa süre de kullanılacak ise hızlı sertleşen yapıştırıcılar tercih edilmelidir. Bu ürünler hızlı priz almayı sağlayan kimyasal maddeler ile güçlendirilmiş ürünlerdir. Havuz gibi sürekli ve yüksek miktarda suya maruz kalan yüzeylerde mutlaka su geçirimsizlik özelliği yüksek, elastik ürünler tercih edilmelidir. Yapıştırma işlemini takiben fuga uygulaması yapılmalıdır. Uygulanan alana göre tercih edilen fugalar aşınmaya, dona, rutubete ve dış etkilere dayanıklı ürünlerdir. Su itici özelliği güçlendirilmiş, elastikiyet özellikleri yüksek olan fuga çeşitleri de mevcuttur. Epoksi esaslı fugalar kimyasal ve bakterilere karşı dayanıklı derz dolgularıdır. Tüm uygulama işlemlerinde yapıştırılacak yüzeyin iyi hazırlanması, yapıştırılacak malzemeye uygun yapıştırma sıvasının seçilmesi ve derz dolgusunun da bu sisteme uygun olması çok önemlidir. Birbiri ile doğru performansta çalışmayan ürünlerden oluşan sistemler ilerleyen dönemlerde üzücü sonuçlara neden olacaktır. Tüm ürünlerin TSE normlarında olmasına özen gösterilmelidir. Unutmamak gerekir ki; seramik yüzeylerde uzun vadeli sorunsuz alanlar oluşturmak için yüzeye uygun ve mutlaka kaliteli ürünler tercih edilmelidir.



Depreme dayanıklı yapılaşmada

Ytong Gökhan Erel Genel Müdür Türk Ytong Sanayi A.Ş.

92

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Bilindiği üzere Türkiye, yüzde 90’ı deprem kuşağı içinde yer alan bir deprem ülkesidir. Ülkemiz, son yıllarda büyük kayıplara sebep olan üzücü deprem felaketleri yaşadı. 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra 23 Ekim ve 9 Kasım 2011’de 644 kişinin hayatını kaybet-

tiği Van depremlerini yaşadık. Tüm ülkeye büyük acılar yaşatan bu deprem felaketleri, Türk yapı sektöründe de önemli değişimleri başlattı. Türkiye gibi bir deprem ülkesinde yapıları inşa ederken çok daha dikkatli ve itinalı olmak gerekmektedir. Hem devlet hem de toplumu-


muz artık güvenli binalar inşa edilmesi noktasında geçmiş yıllara göre daha titiz davranıyor. Devlet yönetmelikleriyle güvenli yapı inşa edilmesini zorunlu hale getirdi. Deprem bilinci konusunda daha gidecek yolumuz olsa da adımlarımızı hızlandırmaya başladığımızı söyleyebiliriz. Deprem yönetmeliklerine göre yapılan binalarda daha güvenli ve huzurlu bir hayat sürmek mümkün olmaktadır.

HAFİF YAPILAR DEPREMDE AVANTAJLI Daha hafif binalar inşa edildiğinde deprem riskleri de azalmaktadır. Yapı malzemesinde hafiflik ve güvenlik denince de akla ilk olarak Ytong malzemesi gelmektedir. Kuru birim hacim ağırlığı 400 kg/m³ Ytong, hafifliğiyle binaların top-

lam ağırlığının, dolayısıyla depremde maruz kalacağı kuvvetlerin azalmasını sağlamaktadır. Ytong, bu anlamda güvenli yapılaşma için önemlidir.

YTONG KONUTLARI, DEPREMİ HASARSIZ ATLATTI Ytong konutları; Ytong’un taşıyıcı özelliğe sahip donatılı duvar, döşeme ve çatı panelleri ile oluşturulan bir yapıdır. Depreme karşı, yönetmeliklerde öngörülen özelliklere sahip Ytong donatılı elemanları ile oluşturulan bu yapılar; depreme ve yangına karşı son derece dayanıklı, iklimlendirme masrafları en aza indirilmiş yapılardır. Marmara depremi ve Van depremi sonrasında yapılan incelemelerde, Ytong donatılı elemanları ile yapılan konutların depremi hasarsız olarak atlattığı tespit edilmiştir. Ytong konutlarının depreme dayanıklılığı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın raporuyla da belgelenmiştir.

YANGIN RİSKİ UNUTULMAMALI Depremlerde yıkım kadar deprem sonrası çıkan yangınlar da can kayıplarına sebep olmaktadır. Ytong A1 sınıfı ‘hiç yanmaz’ bir yapı malzemesi olması nedeniyle yangın sırasında zehirli gaz açığa çıkarmamaktadır. Ytong malzemesinin yangına dayanıklılığı yüksek olduğu için yangın kaçış koridorlarında Ytong ürünleri tercih edilmektedir.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÖNEMLİ ROL ÜSTLENECEK Türkiye’deki mevcut yapı stoğunun yaklaşık yüzde 60’ının deprem açısından riskli binalardan oluştuğu ifade edilmektedir. Önümüzdeki dönemde bu durumdaki 6,5 milyon adet konutun Kentsel Dönüşüm projeleri kapsamında ele alınması planlanmaktadır. Ytong, depreme karşı sağladığı avantajlar ve fark yaratan birçok özelliği ile bu projelerde çözüm ortağı olacaktır.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

93


Ba re fark um nk o it le lu ’de r v şt n e d u ra ok n ul ar Avrupa’da dekoratif kaplama yerine kullanılan Baumit Islak Kaplama ürünleri, binaların cephelerini sadece güzelleştirmekle kalmıyor; aynı zamanda güneş, rüzgar ve yağmur gibi dış etkenlere karşı da koruyor. Yapı sektörünün dış cephe konusunda uzman markası Baumit, Islak Kaplama ürünleri ile konutlara alternatif renk ve doku seçenekleri ile farklılaşması şansı sunuyor. Avrupa’da dekoratif kaplama yerine kullanılan Baumit Islak Kaplama ürünleri, binaların cephelerini sadece güzelleştirmekle kalmıyor; aynı zamanda güneş, rüzgar ve yağmur gibi dış etkenlere karşı da koruyor. Baumit Dış Cephe Yalıtım Sistemleri ile mükemmel şekilde uyumlu olan Islak Kaplama ürünlerinin yüksek kaliteli pigmentler ile yaratılan canlı renkleri, ilk günkü parlaklığını uzun yıllar muhafaza edebiliyor. Avrupa’nın dış cepheler için en zengin renk sistemi olan Baumit Life’ın sunduğu 888 renk alternatifi ile çok çeşitli ve kişisel renk kullanımına imkan veriyor. Ürün gamında bulunan koyu renk

94

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

alternatifleri binalara netlik ve karakter kazandırırken aynı zamanda özel olarak yaratılan mimari detayları da vurguluyor. Baumit Life serisinin açık renkleri ise binalara hafiflik hissi

verirken yüzeylerin temiz ve çekici görünmesini sağlıyor. Aynı yüzey renginde değişik dokuların kullanılması ile farklı efektlere ulaşılabiliyor. Baumit Islak Kaplamalar ile cephelerin belli alanları zahmetsizce öne çıkarılabiliyor. Taban alanı gibi belli alanlar vurgulanıp, gölge ve ışık oyunları oluşturulabiliyor. Baumit Islak Kaplama ürün grubu içinde bulunan ve Nano teknoloji ile geliştirilen NanoporTop, kendi kendini temizleme ve nefes alabilme özelliklerine sahip bir ürün. Ürünün mikroskobik pürüzsüz yüzeyi kirlerin tutunmasını zorlaştırarak, cephelerde uzun süre temiz bir görünüm elde ediyor. Baumit Islak Kaplama ürünleri ile siz de renk ve dokuları kombine ederek sonsuz tasarım alternatifleri oluşturabilirsiniz.



Benzersiz yalıtım ve çok yönlü tasarruf için Bonuspan Türkiye’de inşaat ve yalıtım sektöründe öncü markaların üreticisi Eryap, Bonuspan markası ile yapılara benzersiz yalıtım ve tasarruf imkanı sunuyor.

Bonuspan, Ekstrüde Polistren - XPS’nin hammaddesi olan polistirenin ekstrüzyon işlemi ile hat boyunca istenen kalınlıkta, yoğunlukta ve yüzey özelliğinde üretilerek yapılarda ve endüstride çatı ve teraslarda, temel yalıtımlarında, bodrum perde duvarlarda, otoparklarda,

96

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

havaalanı hangarlarında ve pistlerinde, demiryollarında, döşeme betonu altı, üstü ve şap altında, sandviç çatı ve cephe panellerinde, frigofrik kamyon kasalarında, soğuk hava depolarında, acil durum barakalarında, şantiye ve askeri amaçlı korunma ünitelerinde, doğrama

sistemlerinin camsız bölümlerinde, ısı yalıtımlı sandviç ara bölme duvarlarında, besi çiftliklerinde kullanılabiliyor. Binaların ısı yalıtımında üstün koruma sağlayan Bonuspan kullanılması durumunda hane ve ülke ekonomisine enerji tasarrufu da sağlıyor. Eryap tarafından İstanbul Silivri tesislerinde en ileri teknolojiyle çevreci gazlarla üretilen Bonuspan, ısı yalıtımının gerekliliği ve ısı yalıtımına yönelik mantolama, zemin, teras, temel ve çatı uygulamalarında başrol oynuyor. Bonuspan, ulusal ve uluslararası geçerliliği olan tüm sertifikasyonunu tamamlayarak tescilli bir marka olmanın tüm gereklerini yerine getirmektedir. Çeşitli ülkelere ihraç edilen Bonuspan’ın tüm ürünleri, AB normlarına uygunluk anlamına gelen CE standartlarına da sahiptir.



SAĞLIKLI, TASARRUFLU, UZUN ÖMÜRLÜ BİNALAR İÇİN BONUSPAN Doğa ortamında ısı, yüksek sıcaklıktan, düşük sıcaklığa doğru ilerlemektedir. Isı yalıtımı, bu ilerlemeyi azaltarak ısının istenen bölgede kalmasını sağlamaktadır. Bu nedenle yapılara standartlar doğrultusunda yalıtım uygulandığında yüksek enerji verimliliği neticesinde tasarruf artarken çevre kirliliği azalmakta, ısınma ve soğutma için daha az enerji kullanımının sonucu olarak daha az atık gaz çıkışı ve daha az çevre kirliliğine sebep olunmakta, bina kabuğunun ısı değişimlerine bağlı eskime ve yıpranması önlenmekte, ısının bina içerisinde homojen yayılımı sağlanmış olmaktadır. Yaşam mekanlarında tavan ve taban yalıtımı olmadan sadece dıştan mantolama ile doğru ve etkin bir yalıtım sağlanamamaktadır. Bina ısısının sürekliliğini koruyabilmek için mutlaka ısı kaybı olan tüm alanların saptanması ve yalıtımda göz önünde bulundurulması gereklidir.

HER ORTAMA UYGUN BONUSPAN Bonuspan ısı yalıtım levhaları kullanılacakları mekan özelliğine göre muh-

98

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

telif kalınlık, yoğunluk, dayanım, kenar ve yüzey özelliği ile üretilmektedir. Bonuspan Gold ısı yalıtım levhaları; mantolama ve siding uygulamalarında kullanılmaktadır. Plastik, tahta veya çelik karkaslar arasına sıkıştırılarak uygulanan Bonuspan Gold ısı yalıtım levhalarının kenarı ve yüzeyi düz olarak, 10 mm - 100 mm kalınlıkta ve 600 mm x 1250 mm ebadında üretilmektedir. Bonuspan Plus ısı yalıtım levhaları; yapının duvar, kolon ve kirişlerinde dışarıdan, sonradan dübellenerek yapıştırılan levhalardır. Yüzeyinin pürüzlü ve kanallı özelliği sıva tutuculuğunu artırmakta, mükemmel bir uygulama sunmaktadır. Bonuspan Plus ısı yalıtım levhaları 20 mm - 120 mm kalınlıkta, 600 mm x 1250 mm ebadında üretilmektedir. Bonuspan Premium ısı yalıtım levhaları; içten yalıtım uygulamalarında kullanılmakta olup 30 mm - 90 mm kalınlıkta, 600 mm x 2650 mm ebadında özel olarak üretilmektedir. Bonuspan Platin ısı yalıtım levhaları; gezilebilen-gezilmeyen, bahçe tipi düz çatılarda ve kırma çatılarda çatı tahtası kullanılmadan merteklerin üzerine uygulanabilen levhalardır. Yüksek basma dayanımına sahip olan ısı yalıtım levhaları yüzeyi düz, kenarları binili 30 mm

- 150 mm kalınlıkta, 600 mm x1250 mm ebadında üretilmektedir. Bonuspan Private; 92-123-145 mm kalınlıkta, 600 mmx2000 mm ebadında kütük olarak üretilmektedir. Farklı desen ve ölçülerde kesilerek iç cephelerde kartonpiyerlik uygulamalarda kullanılmaktadır. Bonuspan Panel; sandviç çatı ve cephe panellerinde, frigofrik kamyon kasalarında, soğuk hava depolarında, acil durum barakalarında, doğrama sistemlerinin camsız bölümlerinde, ısı yalıtımlı sandviç ara bölme duvarlarında kullanılmaktadır. Bonuspan Panel; 17-38 mm kalınlıkta, 600 mm eninde ve maksimum 3000mm uzunlukta özel olarak üretilmektedir BonusPro ısı yalıtım levhaları; binanın duvar, kolon ve kirişlerinde dışarıdan, sonradan dübellenerek yapıştırılan Bonuspan Plus ürününe göre daha düşük yoğunluklu levhalardır. Yüzeyinin pürüzlü ve kanallı özelliği sıva tutuculuğunu artırmakta, mükemmel bir uygulama imkanı sunmaktadır. BonusPro ısı yalıtım levhaları 30 mm - 60 mm kalınlıkta, 585 mm x 1185 mm ebadında düz ve pürüzlü olarak üretilmektedir.



Tasarımda özgünlüğü adı

ÇEBİ Modern mobilya ve iç mekanları tamamlamak amacıyla tasarlanan ürünler, yalın ve bir o kadar da farklı formları ile göz dolduruyor. Özgün çizgisinden ödün vermeyen ÇEBİ, zamanın ruhunu taşıyan koleksiyonun ürün alternatifleri ile kullanıcıların önüne yepyeni ufuklar açıyor.

Mobilya aksesuarları alanının lider markası ÇEBİ’den alışılagelmiş modern çizgisini taşıyan yepyeni bir koleksiyon. ÇEBİ Tasarım Ekibi, 2013 yılına farklı zevklere hitap eden yepyeni koleksiyonlar hazırladı. Bu koleksiyonlardan biri de 52 adet yeni üründen oluşan ve modern atmosferleri hedefleyen bir koleksiyon. Modern mobilya ve iç mekanları tamamlamak amacıyla tasarlanan ürünler, yalın ve bir o kadar da farklı formları ile göz dolduruyor. Özgün çizgisinden ödün vermeyen ÇEBİ, zamanın ruhunu taşıyan koleksiyonun ürün alternatifleri ile kullanıcıların önüne yepyeni ufuklar açıyor. Çoğunluğu zamak malzemeden hazırlanan koleksiyonda birkaç adet alüminyum ve plastik efektli ürün bulmak da mümkün. Modellere 4 adet standart ve 5 adet opsiyonel renkte kaplama yapılabilmekte. Şubat ayında tasarım dünyasını İstanbul’da buluşturan alldesign etkinliğinde bir kısmı sergilenen koleksiyon, önümüzdeki aylarda da Almanya’nın Köln kentinde düzenlenecek olan sektörün en önemli ve köklü fuarlarından Interzum Fuar’ında uluslararası alanda da görücüye çıkacak.

100

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013



2013’te evler

renkleniyor, mevcut formlar yeniden şekilleniyor İş temposu ve şehir yaşamının zorlukları gitgide artarken evler de birer konfor yuvasına dönüşüyor. Yorgun şehir insanı, evinde huzurun yanı sıra rahatlık ve hayatını kolaylaştıracak detayları da arıyor. Peki, bu detayları nasıl çözümleyeceğinizi mi düşünüyorsunuz? Öyleyse bu yazı tam size göre. Dekor’s’un Tasarım Müdürü ve Yüksek Mimar Öznur Karga, dekorasyonda 2013 trendleri ilgili önerilerde bulundu.

102

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013


Geçmişe göre farklılaşan ev anlayışı günümüzde yerini daha rahat, konforlu, sosyal donatılara sahip, daha geniş evlere bırakırken, dekorasyon anlayışı da değişti ve ihtiyaçlar arttı. Değişen yaşam koşulları, özellikle şehir hayatının yorucu temposu ve gelişen teknolojiyi hayatın her alanına entegre etme isteği de bu değişim ve ihtiyaçları beraberinde getiriyor...

RENK ÇEŞİTLİLİĞİ VE PARLAK YÜZEYLİ MOBİLYALAR ÖNE ÇIKIYOR Ancak, bunca işin gücün arasında dekorasyonda ayrı bir uğraş. Oldukça önemli bir zaman ayırmak, belirlediğiniz tasarımı oluşturmak için çokça araştırma yapmak gerekiyor. Günün sonunda en önemli ihtiyaç ise ortaya çıkan dekorasyonun rahat, fonksiyonel ve modaya da uygun olması gerekiyor. İşte tüm bu süreci kolaylaştırmak için Sinpaş Grubu konutlarının tasarımlarını yapan Dekor’s’un Tasarım Müdürü ve Yüksek Mimar Öznur Karga, dekorasyonda 2013 trendleri ilgili şu önerilerde bulunuyor. “Bu yıl dekorasyonda, mevcut formlar

yeniden şekilleniyor ve teknolojiye duyarlı tasarım yaklaşımları benimseniyor. Stiller gibi malzemeler de karıştırıldı. Ahşap ve metal aynı anda kullanılıyor. Doğal ve endüstriyel ürünler birlikte uygulanıyor. Bu karışık malzemelerle eklektik evler ön plana çıkıyor. 2013’te fonksiyonel yaklaşımlar yine ön planda tutuluyor. Renklerde çeşitlilik ön planda ve parlak yüzeyli mobilyalar dikkati çekiyor. Yaşam alanlarının dekorasyonunda renkler üç farklı başlık altında toplanıyor; Gri, vanilya, çikolata kahve, fildişi tonları yaşam alanlarında kullanılacak genel renkler olarak başı çekerken, soğuk renklerde kobalt mavi, mor, petrol ve zümrüt, sıcak renklerde ise turuncu, fuşya, kırmızı ve hardal tamamlayıcı renkler olarak karşımıza çıkıyor. Genel renkleri özellikle duvar boyası olarak tercih ederken, sıcak renkleri puf, kırlent ve abajur gibi aksesuarlarda kullanmak daha iyi sonuçlar verecektir.”

SALONDA ÇİKOLATA VE BEJİN RAHATLATICI UYUMU Rahatlatıcı bir salon oluşturmak içinse bej ve çikolata kahvenin kombinasyonu

kontrast oluşturarak etkiyi artırırken, bu yılın modası kahverengi tonlarında desenli duvar kağıdı kullanarak salonlara sofistike bir hava katmak mümkün. Modern ve metalik mekanlarda siyah-gri ile metalik gümüş bu yılın en popüler ve iddialı teması olarak karşımıza çıkıyor. Hemen hemen tüm raflardaki aksesuarlar metalik ve siyah tonlarıyla dikkatimizi çekiyor. Gri tonlarında duvarlar, beyaz tonlarında mobilyalar, petrol rengi kırlentler ve gümüş çerçeveler, şamdanlar ve vazolar metalik alanların vazgeçilmezleri arasında yerini alıyor.

RENKLİ DUVARLARLA FARKLI ETKİLER OLUŞTURUN Ev dekorasyonunda hareketlilik yakalamak için farklı duvar renkleri uygulama yaklaşımı düşünülebilir. Tek düzelikten kurtulmanın ilk yollarından biri de duvar kağıdı kullanmaktan geçiyor. Pratik duvar kağıtları sayesinde evlerde çok farklı etkiler oluşturulabiliyor. Yeni sezon duvar kağıtları yıkanabilir ve silinebilir şekilde tasarlanarak temizlik kolaylığı sağlıyor. Bu yıl, iri desenli duvar kağıtları yeni bir akımı da beraberinde getiriyor.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

103


GYODER yabancı yatırımcılara odaklanacak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) 13. Olağan Genel Kurulu birçok değişikliğe imza attı. Yeni Başkan Aziz Torun, özellikle Türkiye’yi tercih edecek yatırımcıları hedeflediklerini söyledi.

GYODER’in Aziz Torun Başkanlığı’ndaki yeni yönetimi, düzenlenen toplantı ile ilk kez basın mensuplarıyla biraraya geldi. Derneğin yeni yönetim yapısının, 2013–2014 yılı hedeflerinin ve çalışma programının ele alındığı toplantıda, GYODER Başkanı Aziz Torun ve Başkan Yardımcıları ile Yönetim Kurulu üyeleri hazır bulundu. Genel Kurul sonrasında gerçekleştirilen ilk yönetim kurulu toplantısında Aziz Torun Başkanlığa seçilirken, Kamu İlişkilerinden Sorumlu Başkan Yardımcılığı’na Ahmet Akbalık, Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı’na Özlem Gökçe seçildi. Etkinlik ve Eğitimlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı’na Işık Gökkaya getirilirken, Doç. Dr. Feyzullah Yetgin de Mali İşler ve Üyeliklerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı ile Sayman görevlerini üstlendi.

104

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

SEKTÖRÜN DUAYENLERİ GYODER’DE Yeni yapılanma çerçevesinde, dernek organları daha da güçlendirildi. Yeni oluşturulan ve Hakan Kodal’ın Başkanlık yapacağı Yüksek İstişare Kurulu; dernek üyesi olma şartı aranmaksızın, Yönetim Kurulu’nun amaç ve faaliyetlerine işlerlik kazandırabilecek bilgi ve deneyime sahip, konusunda uzman profesyonellerden, sektör duayenlerinden, şirket sahiplerinden, kamu üst düzey yetkililerinden ve dernek eski başkanları arasından seçildi. GYODER’de yeni yapılanma kapsamında ayrıca, bir de Yürütme Kurulu devreye alındı. Yürütme Kurulu; Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve ihtiyaç duyulması halinde Komite Başkanları’ndan oluşuyor. Toplantıda GYODER’in yeni yönetimine ve

yeni dernek yapısına değinen GYODER Başkanı Aziz Torun; “GYODER, kurulduğu günden bu yana yürüttüğü başarılı ve kapsamlı faaliyetleriyle, sadece adında yer alan GYO’lara değil, gayrimenkul sektörünün tamamına, kamuya, tüketiciye, yatırımcıya ve tüm ülkeye önemli katkılarda bulunan ‘Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu’ haline gelmiştir” dedi. GYODER Başkanı Aziz Torun, “Bugüne kadar başarı ile sürdürülen zirve, fuar, konferans, seminer, panel, eğitim, endeks, rapor gibi çalışmalar daha da çeşitlendirilecektir. GYODER, gayrimenkul sektöründe sorunların giderilmesi ve ihtiyaçların karşılanması yönünde, diğer STK’lar, reel sektör, kamu ile işbirliği içerisinde bulunarak çalışmalarını yürütecek, her türlü gelişmeye koşulsuz destek verecektir. GYODER, gayrimenkulde yatırım ortamının



ve mevzuatın iyileştirilmesi yönünde çaba sarf edecek ve yabancı yatırımcıya odaklanacaktır” açıklamasında bulundu.

YABANCI YATIRIMCIYA KAPILARINI AÇIYOR GYODER’in yeni dönem hedeflerine de değinen Aziz Torun; “Yabancılara gayrimenkul satışına ilişkin yasal düzenlemenin, oturma izni, konut kredisi kullanımı, vergiler gibi tamamlayıcı unsurlar ve tüm gerekli yasal düzenlemeler konusunda, başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm bakanlıklarla ve SPK, İMKB, TC. Başbakanlık Tanıtım ve Yatırım Ajansı gibi tüm kuruluşlarla, işbirliği esaslı, etkin ve verimli çalışmalarımız devam edecektir” dedi.

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNÜN TANITIM VE PAZARLAMASINA AĞIRLIK VERİLECEK

Aziz Torun Kimdir? 1950 yılında Erzincan’ın Kemah İlçesi’nde doğan Aziz Torun, 1975 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Torun 1976 yılında başladığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda İş Müfettişliği görevinden 1982 yılında ayrılarak, kariyerine özel sektörde devam etme kararı aldı. Bir süre sonra ise Torunlar Şirketler Topluluğu kuruldu. Halen Torunlar GYO’nun Yönetim Kurulu Başkanı olan Aziz Torun, aynı zamanda Torunlar Şirketler Topluluğu çatısı altındaki bazı şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini de yürütmektedir. AMPD’de uzun yıllar Yönetim Kurulu Üyeliği ve AVM’lerden Sorumlu Grup Başkanlığı görevlerini yürüten Aziz Torun, evli ve 2 çocuk babasıdır.

106

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Aziz Torun bilgilendirme konuşmasını, “Türkiye gayrimenkul sektörünün tanıtılması maksadıyla 2012 yılında Londra’da başlatılan road show’lara, Singapur, Malezya ve Katar’la devam edilecektir” şeklinde sürdürdü. Yabancılara gayrimenkul satışının yarattığı yabancı sermaye girişinin bir ihracat kalemi olarak görülmesi konusuna da değinen GYODER Başkanı Aziz Torun, “GYO sayısının arttırılması ve mevcut sektör hacminin büyütülmesi hususunda etkin çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu amaçla, Antalya ve İstanbul’da fuarlar düzenleyeceğiz, İngilizce, Rusça ve Arapça bilgilendirme kitapçıkları yayınlayacak ve havayolu şirketleri aracılığıyla bu kitapçıkları dağıtacağız” dedi. Aziz Torun şeffaf bir yönetim anlayışıyla ilerleyeceklerini, her yıl hesap verip Genel Kurul’un onayına başvuracaklarını ve bu arada medya ile kamuoyunu düzenli bir şekilde bilgilendireceklerini de sözlerine ekledi. 23 Ocak 2013’te düzenlenen 13. Olağan Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen seçimde, GYODER Yönetim Kurulu; Aziz Torun, Ahmet Akbalık, Musa Aykaç, Ersun Bayraktaroğlu, Dr. M. Emre Çamlıbel, Neşecan Çekici, Ömer Faruk Çelik, Uğur Dumankaya, Özlem Gökçe, Işık Gökkaya, Hakan Kodal, Haluk Sur, Özcan Tahincioğlu, Turgay Tanes, Doç. Dr. Feyzullah Yetgin’den oluşmuştu. Yönetim Kurulu Yedek Üyelikleri’ne ise Füsun Yılmaz Phillipson, Melda Bayraktaroğlu, Prof. Dr. Gürsel Öngören, Cansel Turgut Yazıcı ve Pınar Ersin Kollu seçilmişti.



Pazarola

Prof: Dr. İsmail Kaya ismailkaya@gmail.com

Prof. Dr. İsmail Kaya, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Pazarlama Anabilim Dalı Başkanıdır. Kendisine ismailkaya@gmail.com adresinden ulaşılabilir. Başka yazıları için, http://pazarola.blogspot.com, http://pazarlamabitanedir. blogspot.com ve http://pazarlamazekasi.b logspot.com blogları ziyaret edilebilir.

108

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

Sapmalar ve saptamalar

Yol boyu uzun süre düz gitsek de, istediğimiz yere ancak sağa sola sapmalarla varırız. Hayatımızı ve işimizi kuşatan rutinleri kırmadıkça farklı ve başarılı olamayız. Bazen bir yenilik, bir değişiklik, bir düzenleme yapmak gerektiğini hissederiz. İşte o anlarda doğru olanı bulmak önemlidir. İnsanın, tüketicinin, müşterinin, bireyin ve grupların karar verme süreciyle pazarlamacılar da yakından ilgilenir, anlamaya, açıklamaya ve tabiî ki, etkilemeye çalışırlar. Seçimlerimizin alışkanlığa dönüşebildiğini, böylece irade, şuur ve mantığın devre dışı kaldığını bilirler; bize yeni alışkanlıklar edindirmeye, bunları pekiştirmeye uğraşılar. Bazı kararlarımızı anlık, plansız, içtepili, hiç düşünmeden, bir anda verdiğimizin farkındadırlar; buna uygun ürünleri kasaların yanına, çıkışa yakın noktalara yığar, çakan şimşeklerden kâr beklerler. Bazı kararlarımızı eşe dosta, çevreye bakarak aldığımızı bilirler, bizi yakın uzak her türlüsüyle çevreden kuşatmaya çalışırlar. Üzerinde çok durup düşüneceğimiz derin kararlarımızı etkilemenin de yollarını bilir ve bulurlar. Önce, bizi bir sorun olduğuna iknâ eder, bir karara yöneltirler. Ama bu esnada problemi kendi istedikleri çerçevede ele almamız için kısıtlamayı da ihmal etmezler. Bu durumda, başka opsiyonları da olduğunu düşünemeyen müşteri paçayı baştan kaptırır. Ardından bizi seçenekleri değerlendirmeye davet ederler. Ve biz, tabiatımız icabı, hoşumuza giden, düşüncemize uyan argüman, bilgi ve iddiaları diğerlerine üstün tutarak yanlışa yönelebiliriz. Bu durumda bir dosta danışmak ve istişare bizi yanlıştan kurtarabilir. Peşinden karara sıra gelir. Lakin bu sırada, kısa vadeli, yakın zamana ait duygularımız baskın çıkar ve bir güzel okşanır. O anın havası ve heyecanı içinde yanılgıya düşebiliriz. Bu durumda, meseleyi geçmişiyle ve geleceğiyle birlikte sükûnetle ele alabilen kazanır. Karar sonrasında da kararımızı kendimiz dahil, herkese beğendirmeye, ne kadar isabetli davrandığımızı ispata çalışır, yanıldığımızı asla kabul etmeyiz. Doğru seçimler yapabilmek için bizler de pazarlamacılar kadar, “sapma ve saptamalar”ımızı gözden geçirsek; bizi yanıltan etkenlere karşı uyanık davransak; “Beşer, şaşar” sözünü sadece başkalarına yakıştırmayıp kendimize de, bizi şaşırtanlara da dikkat etsek, diyorum...



Şablonu değiştirelim!

Denge

M. Ali Özbudun mehmetali.ozbudun@tg.com.tr

110

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2013

İktisatçıların sık sık yaslandıkları ve referans noktası olarak kullandıkları, son derece konforlu kavramları var. Bunlardan biri, adıyla sanıyla.. -Potansiyel büyüme oranı Ne işe mi yarıyor? Özetlemek gerekirse: -Bir ekonominin “potansiyel büyüme oranının” (enflasyonist baskı oluşturmayan ve finansal istikrarı tehdit etmeyen büyüme oranı) üzerine çıkması arzu edilmediği gibi, potansiyel büyüme hızının altına düşmesi de istenmiyor. Ne var ki, gerçekleşen büyüme, bazen hedefi üstten, bazen de alttan ıskalayabiliyor. 2011 yılında potansiyel büyüme hızının üstüne çıkmıştık; 2012’de,?epeyce?altına düştük. 2013’de daha yüksek bir büyüme bekliyoruz. Tamam da.. Büyüsek bir türlü, büyümesek bir başka türlü. Hiçbir büyüme rakamı, bize yaranamıyor. Birileri, büyüdüğümüzde ya da daraldığımızda, durumdan vazife çıkarmaya bayılıyor. *** Hızlı büyüdüğümüzde, şablonu biliyoruz. Mikrofonu kapan, başlıyor söylenmeye: -Sıcak paranın desteğiyle, düşük kurdan ithalatı pompalayarak, cari açığı genişleterek büyümek marifet değildir. -Bu büyüme, hormonludur; balondur. -Büyüme, sürdürülebilir değildir; krizin tohumlarını eken bir büyümedir. -Büyüme, istihdam artışı getirmiyor, kayıt dışı istihdamı artırıyor, ülkeyi fakirleştiriyor, gelir dağılımını daha da bozuyor. -İthalata dayalı büyüme, esnafı ve tüccarı öldürüyor. -Halkın alım gücünü düşürerek enflasyonu bastırmak, bir başarı olarak takdim edilemez. Liste uzatılabilir. Peki, büyüme tökezlediğinde ne oluyor? -Bir başka kasvetli şablon hemen devreye giriyor. Diyeceksiniz ki.. -Yok mu bunun ortası? *** Büyüme rakamlarından vazife ve gürültü çıkaranlardan rica ediyoruz. Mesela.. -Enflasyonu azdırmayan, fiyat istikrarını tehdit etmeyen -Ekonomiyi “sıcak para” ile değil “soğuk para!” ile hormonsuz büyüten -İstihdamı arttıran, büyümeyi cebe yansıtan -Cari açığı tırmandırmayan -Borç dinamiklerini bozmayan - Ekonominin potansiyel büyüme oranını yükselten -Ayakları yere basan, bir alternatif program bekliyoruz. *** Ne diyelim? -Her zamanki “mükemmel” fakat “imkânsız” çözümlerinizden kaçınmanız ve şablonunuzu değiştirmeniz dileğiyle..














Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.