Yapı Malzeme Şubat'15

Page 1












İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Ahmet Kızıl ahmet.kizil@img.com.tr Yayın Editörü Ahmet Faruk Koyuncu faruk.koyuncu@img.com.tr Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Hakan K urt hakan.kurt@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe Müdürü Mürsel Gürler mursel.gurler@img.com.tr Abone Zekeriya Aydoğan zekeriya.aydogan@img.com.tr CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

Hareketli bir dönem… Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, konut kredilerindeki yüzde 25 peşinatı biriktirmek için açılan her hesaba devletin yüzde 15 civarında katkı vereceğini açıklaması, konut sahibi olmak isteyen vatandaşlarımız tarafından memnuniyetle karşılandı. Oluşan olumlu hava sektör temsilcilerini de hareketlendirdi… Şu anda konut piyasasında yerli ve yabancı müşterilere satışlar güzel bir seyir izlemektedir. Güzel giden bu işleyişe Başbakan’ın konuşması sonrası konut talebine arzın olumlu olarak yansıdığını görmekteyiz. Ayrıca önümüzdeki dönemlerde kararın etkisiyle piyasaların daha da hareketleneceğini söyleyebiliriz… Diğer yandan günümüzde uygulanmakta olan piyasa ekonomisinin ihtiyaç duyacağı, rekabetçi pazar taleplerini karşılayacak, vasıflı, uyumlu ve motivasyonu yüksek bireylerin yetişmesi, ülkemizin kalkınması için önemlidir. AB’ ye uyum sürecinde olan Türkiye’de, gençlerin gelecekte ülkemiz dışında da çalışacak şekilde yetişmesi önem taşımaktadır. Bu nedenle, her sektörde birden fazla dalda uzmanlaşmış nitelikli insan gücü gereksinimi, her zaman ön plana çıkmaktadır… Buradan hareketle İstanbul Ticaret Odası (İTO)’nın düzenlediği İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü 2023 Stratejik Eylem Planı Çalıştayı için Antalya’daydık. Çalıştayda masamızda da konuşulan konulardan biri, nitelikli eleman ve bunun iş üretimine katkısıydı. Bu bağlamda nitelikli eleman sayısının artışı için, günümüz şartlarında ihtiyaç duyulan doğru ve güncel bilgiye, ulaşma yolları öğretilmelidir. Bu konuya biraz daha dikkat edilmesi gerekmektedir. Her sektörün nitelikli eleman eksikliği mevcut, fakat bunları yetiştirecek olan meslek örgütlerinin ise yavaş hareket etmesi işverenlere de sıkıntı yaşatmaktadır… Hareketli ve hızlı bir dönemdeyiz. Yetişmeye ve yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu vesile ile dergimizin şubat sayısında iki ayrı dosya konusu yaptık. Malum hem İskele&Kalıp hem de UNİCERA Fuarı var. Durum böyle olunca iki ayrı sektörü de mercek altına aldık… Bu güzel ve özel haberlerimizi beğenilerinize sunar, başarılı ve güzel fuarlar dilerim. Kazancınız bol, yolunuz açık olsun… Yeni bir sayıda bir arada olmak dileği ile… Saygılarımızla,

Ahmet Faruk Koyuncu


12 - Başbakan Davutuoğlu: İnşaat Sektörü Bildirgesi’ni Hükümet Bildirgesi olarak kabul ediyoruz” 18 - Denetimler inşaat sektöründe alışkanlıkları değiştirdi 22 - İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü 2023 Eylem Planı Çalıştayı 26 - “Ekonomi 3.5, inşaat 4.5, inşaat malzemesi sektörü 4.5-5 büyüyecek” 30 - “Kalıp ve İskele Sektöründe 2015 yılı 2015 yılına göre daha iyi geçecek” 66 “Güvenlikli İskelede Güvenlik 2014” 70 - 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi 80 - Sektörün kalbi UNİCERA’da atıyor

ABS YAPI ELEMANLARI .......................... 17 – 45 AJANS PRESS................................................ 146 AKÇA İSKELE VE KALIP ....................................79 AKÇANSA&BETONSA .........................................3 AKG GAZ BETON............................................... 63 AKTİF ISI ........................................................ 135 ARMUTLU........................................................ 151 AS YAPI ELEMANLARI.......................................75 ASANSÖR FUARI 2015 ................................. 139 BALKO SVEZA DECK ................................... 8 – 9 BORU 2015................................................... 149 BRAAS ÇATI................................................... 129 CANON .......................................................... Ö.K.İ CERMİX .............................................................95 ÇİMSA............................................................... 25

DOKA KALIP VE İSKELE.............................. Ö.K.K EAE .................................................................A.K.İ EAE ELEKTRİK ............................................... 160 EGE SERAMİK................................................... 87 EGE YILDIZI .................................................... 155 ETKA CRM&ETKA ERP.................................. 137 FARESİN ...........................................................A.K HEXAPAN ....................................................64-65 HEXAPAN.................................................. İNSERT İHLAS KOLEJİ ................................................. 152 İHLAS PAZARLAMA ........................................ 154 İNKJETMAGAZİNE.COM ................................ 158 İNTEK KALIP .......................................................1 İSG FUARI.............................................. 2015 69 İSKELE KALIP FUARI 2015.............................. 37

KARKİM ............................................................4-5 KİLSAN.............................................................. 59 LAYHER İSKELE ................................................53 MAPEİ ...................................... 111 – 115 – 117 NET İLETİŞİM ......................................156 – 157 PENCERE FUARI 2015 .................................. 145 PERI KALIP...................................................... Ö.K REMMERS ..................................................... 123 SERAMİKSAN .....................................................7 SERANİT ......................................................... 105 SOLAREX 2015 ............................................. 147 TÜRKİYE GAZETESİ ....................................... 148 UNİCERA 2015.............................................. 143 YEM&YAPI FUARI 2015 ................................ 141

YAPI MALZEME - OCAK 2013

11


Aktüel

Başbakan Davutoğlu: “İnşaat Sektörü Bildirgesi”ni “Hükümet Bildirgesi olarak kabul ediyoruz” Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından hazırlanan ve sektörün tüm sorunlarına çözüm önerileri sunan, “İnşaat Sektörü Bildirgesi”ni “Hükümet Bildirgesi” olarak kabul ettiklerini vurguladı. Davutoğlu, “İnşaat sektörüyle gurur duyuyoruz. En zor şartlarda Libya’da, Rusya’da, Irak’ta güzel işler gerçekleştirdiler. Bir seferberlik halinde her türlü desteği vereceğiz” dedi

Başbakan Ahmet Davutoğlu

12

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Başbakan ve sekiz Bakan, Müteahhitlerle Ankara’daki İnşaat Sektörü Zirvesi’nde bir araya geldi. Türkiye Müteahhitler Birliği ve Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen İnşaat Sektörü Zirvesi sektör temsilcileriyle hükümeti Ankara’da buluşturdu. İnşaat Sektörü, Ankara’da Başbakan Ahmet Davutoğlu, ilgili sekiz bakan ve sektör temsilcilerinin katıldığı zirvede masaya yatırıldı. Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından organize edilen İnşaat Sektörü Zirvesi; KONUTDER, GYODER, İNTES ve Türk MMMB başkanlarının da aralarında bulunduğu tüm sektör temsilcilerini bir araya getirdi. “Dünyanın En Büyük 250 Müteahhidi” listesinde 42 firmayla ikinci sırada bulunan Türk inşaat sektörünün uluslararası standartlarda, dünyaya öncülük eden sağlıklı bir yapıya kavuşmasının hedeflendiği zirve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’in konuşmasıyla başladı. Başbakan Davu-

toğlu’nun bizzat moderatörlük yaptığı zirvede, sektör temsilcilerinin sorunları ve çözüm önerilerini içeren sunumlarının ardından tüm bakanlar kendi alanlarındaki sorulara yanıt verdi. Zirvenin sonunda kürsüye çıkan Başbakan Ahmet Davutoğlu vatandaşa müjde vererek, “Konut kredilerinde ilk mecburi olarak yatırılan yüzde 25’i peşinatı biriktirmek için açılan her hesaba devlet yüzde 1520 nispetinde katkıda bulunacak” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, JW Marriot Otel’de düzenlenen ‘İnşaat Sektörü Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, 5 önemli sektör kuruluşunun sunuşlar yaptığını belirterek, İmar Yasası Tasarısı ile ilgili sunuşlar ve görüşlerin alındığı interaktif bir toplantının gerçekleştirildiğini ifade etti. Davutoğlu, “Bugün kurumlarımıza isim olarak verilmiş, sektöre verilmiş kavramlara baktığımızda inşa, imar ve taahhüt, üçünün de insani diğer varlıklardan farklılaştıran özellikleri


var. Tarih boyunca bir tek insanoğlu inşa edebilme kabiliyetine sahip olmuştur. İmar bir tek insanoğlunun eliyle estetik boyut kazanan bir inşa faaliyetidir. Onun için İbni Haldun imar etmekle medeniyet arasında doğrudan ilgi kurar. Allah’ın verdiği dua hammaddesinden bir şekilde ona uyumlu, onunla bütünleşik bir inşa faaliyeti yapmadır imar. Müteahhitliğin kökeninde ahit vardır. Çok saygın, insanoğlunu insan yapan, şehirleri medeniyet kılan bir sektörden bahsediyoruz. Etik felsefi arka plan ile modern çağdaş teknolojilerin kesiştiği yerde bir sektör insanlığın da lokomotif sektörü olarak hakettiği yeri almıştır. İnşaat sektörü ilk andan itibaren vardı ve hep olacak. Dolayısıyla inşaat sektörü etrafında bu konuya yaklaşımımız hem ülkemizin kalkınması, hem milletimizin onurlu vakur bir şekilde çağdaş konutlarda çağdaş şehirlerde yaşaması hem de ekonomimizin küresel ekonomik sektörlerle rekabet etmesi bakımından bir sektörden bahsedi-

yorum. Bu sebeple inşaat sektörümüzün en kıymetli temsilcileriyle, küçük ölçekli işletmelerin oranı yüzde 86’yı buluyor, o sektörün temsilcileri de burada yer alıyor” dedi.

“İNŞAAT ŞİRKETLERİMİZİN PROFESYONELLİĞİNDEN BÜYÜK MEMNUNİYET DUYUYORUZ” Önce resme batığımızda inşaat sektörü iç ve dış boyutuyla stratejik bir sektördür diyen Davuttoğlu şunları kaydetti; “İstihdam bizim dönemimizde yüzde 4,5’tan yüzde 7.4’e yükseldi. Projeleri artık biz kendi inşaat şirketlerimize emanet ediyoruz. Kendi insan gücümüze emanet ediyoruz. Bu büyük projelere her gittiğimde oradaki mühendislerimizin çalışkanlığından, şirketlerimizden büyük bir memnuniyet duyuyorum. Marmaray, İstanbul-İzmir otobanı hepsi sizin sizlerin o birikimi üzerinden milli projeler olarak gelişmiş projeler. Dışişleri Bakanı olduğum zaman, yurtdışı

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

13


projeleri takip eder, o projeler etrafındaki yapılacak çalışmaları müzakere ederdik. Başbakan olarak da, Sayın Cumhurbaşkanımızın etkili biçimde yaptığı tarzda, doğrudan meselelerinizle ilgileneceğiz, yurtdışı müteahhitlikte ihtiyaçlarınız neyse bunu karşılama noktasında hiç tereddütünüz olmasın. Bütün bürokratik mekanizmalarla, büyükelçiliklerimizle sizlerin yanında çalışacağız” ifadelerini kullandı.

“İNŞAAT ŞİRKETLERİNİN GÜCÜ BİZİM YÜZÜMÜZDÜR” Bir inşaat şirketinin herhangi bir yerde aldığı Ekvator Ginesi’nde inşaat şirketinin kongre salonu projesinin 2013 yılının en iyi küresel projesi olarak tanımlandığını belirten Davutoğlu, “Bir anda Afrika’da, Türk müteahhitlik hizmetlerini modern bir proje etrafında tanıttı. Eğer yurtdışında bir şantiye önünde bayrağımızı dalgalandırıyorsa o şantiye bizim için büyükelçilik şantiyesi gibidir. O şantiye bizim büyükelçiliğimizde temsil gücü neyse aynı temsil gücüne sahip olan şantiyelerdir. İnşaat şirketlerinin gücü bizim yüzümüzdür. İnşaat sektörü, reel sektör hepsi birlikte büyük bir entegre ekonomik projenin, makro planlamanın bir parçasıdır. Bu çerçevede özellikle dünyada 250’ye 42 şirketimizin girmiş olması ve bu anlamda da şirket sayısı anlamında Çin’den sonra ikinci olmamız gurur vesilesidir” diye konuştu.

“TÜRK ŞİRKETLERİNİN DÜNYANIN EN İYİLERİ ARASINDA OLMASI GEREKİR” Başbakan Davutoğlu, özellikle müşavirlikle ilgili dile getirilen hususları dikkatle dinlediğini belirtti. Türkiye’nin en büyük eksikliğinin bu alan-

14

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

da görüldüğünü ifade eden Davutoğlu, müşavirlik şirketlerinin, inşaat şirketlerinin gelişmesine paralel olarak gelişmemesi halinde, “işin kreması” ve “en önemli boyutu” olarak nitelediği konunun ihmal edilmiş olacağını kaydetti. Davutoğlu konu ile alakalı olarak şunları kaydetti; “Bir kaç örneği yakından bildiğim için, mesela bir ülkede büyük bir ihaleyi şirketlerimizin almaları için biz de kampanya yapıyoruz. Eğer o ülkenin müşavir şirketi bunu istemiyorsa, o iş kolay kolay olmuyor ya da aldıktan sonra o müşavirlik şirketi kullanacağı malzemeyi başka bir ülkeden talep ediyorsa, yine artı değer olarak bize dönmüyor. O zaman bizim, bu işin ‘soft’ hali olan, müşavirlik meselesine eğilmemiz lazım. Bu konuda arkadaşlarımızın yaptığı değerlendirmelere tamamıyla katılıyorum. Bu alanın gelişmesi için de ne destek gerekiyorsa vermeye hazırız. O alan gelişmedikçe diğer alanlarda da gelişmemizde zorluklarla karşı karşıya kalacağız.” Katma değeri artıracak alanlarda faaliyet gösterilmesini özellikle istediklerini dile getiren Başbakan Davutoğlu, Ar-Ge’nin, teknolojinin gelişmesinin önemine işaret etti. Davutoğlu, sadece statik bina yapımı değil, binaların içindeki ince unsurlarda da Türk şirketlerinin dünyanın en iyileri arasında olması gerektiğini söyledi. Kamu-özel sektör işbirliği modellerinin geliştirilmesinin önemini de vurgulayan Davutoğlu, şehir hastaneleri, havaalanları gibi dev projelerde, kamunun büyük yatırım projelerinde inşaat özel sektörünün en etkin şekilde yer almasını istediklerini aktardı.

“DEVRİM MAHİYETİNDE ATTIĞIMIZ ADIMLAR VAR” “Asansör kazalarından sonra bizzat meseleyle ilgilendiğimde gördüğüm husus şu ki, en fazla iş kazaları inşaat sektöründe oluyor. O da büyük şirketlerden daha çok, belki küçük şirketlerdeki ve eski usul çalışmalardan kaynaklanan hususlar. Bu konuda bütün inşaat sektörümüzün, küçük işletmeleri de içine alacak şekilde çok ciddi eğitimden geçirilmesine ihtiyaç var. Meslek yeterlilik kurslarının açılması. Bu konularda zaten şu anda TBMM’de olan devrim mahiyetinde attığımız adımlar var. Sizlerden bu konularda destek talep ediyoruz. Kanunu çıkarmak kolaydır. Kanun hakkında konuşmak da kolaydır. Önemli olan kanunun uygulanması esnasında, o kanunla ilgili bütün tarafların aynı bilinç ve kararlılıkla o uygulamaya sahip çıkmasıdır. Bu bakımdan iş sağlığı ve güvenliği konusunda hepimizin sürece katkı yapmasını bekliyoruz.”

“TÜRKİYE DÜNYANIN EN DEĞERLİ MEKÂNIDIR” Yurtdışında alınan projenin yüzde 85’inin AK Parti döneminde alındığını belirten Davutoğlu, 2000 yılında ortalama proje büyüklüğü 20 milyon, şimdi ise 88.4 milyon olduğunu ifade etti. Türkiye’nin coğrafya bakımından dünyanın en önemli mekânı olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Türkiye dünyanın en değerli mekânıdır. Körfezin bütün petrolü bize verilse İstanbul’un değerini karşılamaz. Bir tek İstanbul dahi bütün o petrol kaynaklarından çok daha değerlidir, üzerine özenle titrememiz gereken büyük bir hazinedir. Biz, bu hazineyi bir hammadde büyük bir lütuf olarak değerlendirip en iyi şekilde planlamamız lazım” ifadelerine yer verdi.


PSİKOLOJİK BOYUT Sektör temsilcilerini dinlerken zihninde halkaları birleştirmeye çalıştığını belirten Davutoğlu, “Bir süreçten bahsediyoruz. Mekân ruhunu en iyi planlamayla inşa faaliyetine dönüştürüp ondan da bir şehir çıkarmalıyız. Bir süreçten bahsediyoruz, bir mekân hammaddesini, lütfunu en iyi planlamayla, bir inşa faaliyetine dönüştürüp imar, medeniyet çıkartmaktayız. Beş ana aşamadan bahsetmek istiyorum. Bunun esası güvendir. Birincisi psikolojik boyut, şirketlerimizin çok uzun vadeli projelere gidiyorlarsa bu hükümetlerimize duydukları güvendendir. Şirketlerimiz cesur adımlar atıyorlar. Şirketlerimizin performansı Türkiye’nin itibarıdır. Bütün bu sektörün itibarı tek tek şirketlerimizin itibarlarıyla güçlenir. Bu güven ilişkisini korumak durumundayız” dedi.

MEVZUAT BOYUTU İkinci alanın ‘mevzuat boyutu’ olduğunu anlatan Davutoğlu, “Bu notların hepsi değerlendirilecek. Mevzuat alanında aksama varsa gerekli adımları atmaya hazırız. İmar yasası ile ilgili öngörülebilirlik, kararların kuralların açık ve net olması. Kararlar, kurallar açık ve netse, en doğru kararlar alınır. Öngörülebilir ise sık sık mevzuat değişiklikleriyle bir anda kurallar farklılaşıyorsa kamu kesimi de sizlere gelecek müşteriler gelebilir. Mevzuat çerçevesinde ikinci görevimiz, bürokrasinin basitleştirilmesidir. Biz, üzerimize düşeni yapacağız. Şu ana kadar kamunun 31 Aralık itibarıyla karayolu ve ulaştırma alanında hiçbir müteahhide borcu yok. Biz size şunu taahhüt ediyoruz, kamu size ödeneklerinizi verecek. Sadece bir projeyi alarak, düşük teklifler vererek, tekrar tekrar yeni düzenleme talep etmeye başladı-

ğımızda güven sarsılmaya başlıyor. Bu konuda dile getirdiğiniz her mesele tarafımızca değerlendirecek” şeklinde konuştu.

İNŞAAT İMAR SÜRECİ Davutoğlu, üçüncüsünün inşaat imar süreci ile ilgili olduğunu belirterek, “En büyük eksikliğimiz müşavirlik şirketleriyle ilgili. Müşavirlik şirketlerimiz gelişmezse tabiri caizse işin kremasını eksik etmiş oluruz. Bu konuda arkadaşlarımızın yaptığı değerlendirmelere tamamıyla katılıyorum ve bu alanın gelişmesi için de ne destek gerekiyorsa vermeye hazırız” dedi. İş sağlığı ve güvenliği meselesine dikkati çeken Davutoğlu, en fazla iş kazalarının inşaat sektöründe olduğunu bunun da eski usul çalışmalardan kaynaklanan unsurlar olduğunu ifade etti. Bu konuda inşaat sektör temsilcilerinden destek beklediklerini belirten Davutoğlu, küçük işletmeleri de içine alacak bir eğitime ihtiyaç olunduğunu anlattı.

KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANI Dördüncü önemli alanın ‘kentsel dönüşüm alanı’ olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Türkiye’nin dünyanın en güzel şehirlerine sahibiz. İmar mimari boyutu söz konusu olan sanat eseri yapmaktır” diye konuştu. İnşaat sektörü bildirgesini okuyan Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bütün inşaat sektörü temsilcilerine ifade ediyorum, ‘Buradaki her bir kelimenin altına imza atıyorum’. Bu bildirgeyi hükümet bildirgesi olarak görüyorum. Yarın, 25 sektörel dönüşüm programının kalan 7’sini açıklayacağım. Bu yedisinden birisi kentsel dönüşüm programı. Kentsel dönüşüm, tarihi dokunun ve mekânın korunması

için zaruridir. Bunun içinden bir elması işler gibi işlemek sizin göreviniz. Kimse burada hükümetin ve inşaat sektörünün hedeflerini karşılık içinde değerlendirmesin. Gelecek nesillere, Mimar Sinan’ın inşa ettiği gibi şehirler inşa edeceğiz. Bu çerçevede imar yasası ile ilgili Babacan ve diğer arkadaşlarımızın yaptığı sunumlar çerçevesinde bunu sizinle istişare yapacağız. Bu kesinlikle bir rant vergisi değildir. Arazi ve mülk edinmiş vatandaşımızın zamanla orada kazandığı değerin vergilendirilmesi değildir. Sadece, var olan imar planı istisnai olarak bir taleple bir imzayla bir değer artışı sağlanmışsa işte orada devreye girecek husustur. Hem etik hem de ekonomik boyutu olan bir husus. Aynı yerde, bireysel bir taleple emsal artışı, yan taraftaki başka arsaya verilmemişse büyük bir eşitsizlik yapılıyor demektir. Bir imzayla artacak olan değer artışı söz konusudur. Herhangi bir şeklide bir sektör temsilcisinin, bir arkadaşımızın kanaati olursa daha yapıcı bir teklifi olursa bu tasarı ile ilgili olarak sizlerin görüşlerinden de istifade edilerek nihai şekli kazanacak. Belediyelerimiz, inşaat sektörü temsilcileri ile Cumhurbaşkanımız Başbakanlığı döneminde başlayan bir çalışma uzun dönemden sonra gündeme getiriliyor. Herhangi bir şekilde haksızlık söz konusu olmayacak. Arsa ve mekan sahibi düşüş sebebiyle zarara uğrarsa kamunun aldığı kararla onu da tazmin edecek düzenleme getirilecek. İşin adaleti budur, bunu birlikte gerçekleştireceğiz.” Beşinci boyutun ‘stratejik boyut’ olduğunu anlatan Başbakan Davutoğlu, küresel rekabette yurtdışı müteahhitlik hizmetlerine her türlü desteğin verileceğini ifade etti.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

15


KONUT HESABINA KATKI MÜJDESİ Konuşmasına vatandaşa müjde vererek son veren Başbakan Davutoğlu, “Konut kredilerinde ilk mecburi olarak yatırılan yüzde 25’i peşinatı biriktirmek için açılan her hesaba devlet yüzde 15-20 nispetinde katkıda bulunacak. Yani şu, çeyiz hesabı ilan etmiştik aile ve sosyal hayatı koruma programında. Doğan bir çocukta aile ilerde evlenmesi için veya bir yaştan sonra hesap açıp para biriktirmeye başlarsa 18 yaşına geldiğinde onun yüzde 15’ini devlet verecek dedik. Benzer şekilde, konut edindirme esnasında ‘konut almak için para biriktiriyorum’ diyen bir vatandaş sizden konut almak için para biriktirmeye başlarsa bir hesapta ne kadar biriktirmişse devlet

Başkanı Yenigün, “İnşaat Sektörü Bildirgesi, sektörün hem yurtiçindeki hem de yurtdışındaki performansını artırmaya yönelik tespitlerimizi, analizlerimizi ve önerilerimizi yetkili karar mercilerinin değerlendirmelerine sunmak amacını taşımaktadır” diye konuştu. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da hükümetin desteklerini esirgemeyeceğine dair inançlarının tam olduğunu vurgulayan Yenigün; “Müteahhitlerimizin başarılarının hızla artmasında fiyat, hizmet kalitesi, teknoloji ve verimlilik boyutlarıyla yüksek rekabet gücüne sahip olmaları çok büyük rol oynamaktadır. Ancak bizlerin tüm dünyaya yayılmış başarısının altında yatan çok önemli bir başka faktör, devletimizin bizlere verdikleri destektir. Yolumuzu açmak için

katıldı. Toplantıda sektör temsilcileri KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, GYODER Başkanı Aziz Torun, Türk MMMB Başkanı Demir İnözü ve İNTES Başkanı Celal Koloğlu da birer sunum yaptı.

TMB: 63 YILLIK DENEYİMİMİZLE BU GÖREVİ ÜSTLENDİK Zirvenin organizasyonunu üstlenen Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Başkanı Mithat Yenigün, hükümetin 2023 yılı için iddialı hedefler ortaya koyduğunu vurgulayarak, tüm kamu kuruluşları ve yerel yönetimlerin de stratejik planlama ve program uygulamalarını bu çerçevede oluşturduğuna dikkat çekti. Yenigün, “Biz de bu amaçla 63 yıllık deneyimlerimize dayanan tespitlerimizi hem Hü-

Türkiye Müteahhitler Birliği ve Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen İnşaat Sektörü Zirvesi sektör temsilcileriyle hükümeti Ankara’da buluşturdu

ona yüzde 15 katkıda bulunacak, konut alma şartıyla açılan hesaba” ifadelerine yer verdi.

TMB BAŞKANI YENİGÜN: “İŞBİRLİĞİMİZ ULUSLARARASI REKABET GÜCÜMÜZÜ ARTIRACAKTIR” Sektör adına son konuşmayı zirvenin ev sahibi Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün yaptı. Yenigün, “Meslek kuruluşları olarak işbirliği yapmaktaki kararlılığımız, hükümetimizin de desteğiyle uluslararası rekabet gücümüzü katlayacaktır” dedi. Mithat Yenigün, toplam 141 üyesi ile Türkiye’deki tüm inşaat işlerinin yüzde 70’ini, yurtdışındaki işlerin yüzde 90’ını gerçekleştiren Türkiye Müteahhitler Birliği’nin sektörü öncülük ederek uzun ve titiz bir çalışma sonucu ortaya çıkardığı “İnşaat Sektörü Bildirgesi”nin detaylarını zirvede sundu. Bildirgeyi geçtiğimiz Kasım ayında kamuoyuna sunduklarını hatırlatan TMB

16

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

gösterdikleri çabalardır” şeklinde konuştu. Yenigün şöyle devam etti: “TMB, İNTES, GYODER, KONUTDER ve Müşavirler Birliği olarak, döviz girdisi, istihdam ve insanlarımızın refah düzeyinin yükselmesine katkı boyutlarıyla büyük bir potansiyeli temsil ettiğimize inanıyorum. Meslek kuruluşları olarak ortak sorunlarımız konusundaki farkındalığımız ve işbirliği yapmaktaki kararlılığımız, sektörümüzün uluslararası rekabet gücünün geleceği açısından büyük değer taşımaktadır” dedi.

İLGİLİ TÜM BAKANLAR ZİRVEYE KATILDI Ankara’da JW Marriott Otel’de düzenlenen zirveye Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan

kümetimiz, hem yerel yönetimler, hem de kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşmayı görev kabul ettik” dedi. Üyelerinin, yurtiçinde inşaat sektöründe yapılan tüm işlerin yüzde 70’ini, yurtdışındaki işlerin yüzde 90’ını gerçekleştirdiklerinin altını çizen TMB Başkanı Yenigün, “26 Kasım 2014 tarihinde, üzerinde uzun süre çalıştığımız İnşaat Sektörü Bildirgesi’ni kamuoyunun bilgisine sunduk. Bu bildirge ile hem yurtiçi hem yurtdışı projeler bazında, altyapı, kentsel dönüşüm, şehirleşme, iş sağlığı ve güvenliği, sürdürülebilir inşaat kavramı gibi; toplumun her kesimini ilgilendiren konuları analiz ettik. Sorunları değerlendirdik, çözüm önerilerini sıraladık. Bildirgeyi hükümetimiz ile paylaştık. Sayın Başbakanımızın talimatı ile sektöre öncülük eden bir kuruluş olarak Ekonomi Bakanlığı ile birlikte tüm sektör temsilcilerinin katılacağı bu zirveyi organize ettik. Ana hedefimiz, Türkiye’nin 2023 yılında dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasına girmesidir” şeklinde konuştu.



Aktüel

Denetimler inşaat sektöründe alışkanlıkları değiştirdi

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Basri Akyıldız: “2015 yılında inşaat sektöründe çok fazla iş kazası yaşanmayacağını düşünüyoruz”

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Basri Akyıldız

18

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

İnşaat sektöründe yaşanan iş kazaları ile birlikte başlayan denetimler bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Basri Akyıldız, yapılan denetimler sayesinde bazı alışkanlıkların değiştiğini, ancak belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Akyıldız, 2014 yılının ikinci yarısında yaşanan iş kazalarında inşaat sektörünün

ilk sırada olduğunu, inşaat sektöründe neredeyse her gün ölümlü iş kazası meydana geldiğini kaydetti. İş kazalarının artması üzerine inşaat sektöründe denetimlerin devam ettiğini ifade eden Akyıldız, “İş güvenliği ile ilgili şantiye denetimleri beraberinde bazı sıkıntıları da getirdi. Baktığımızda inşaatlarda iş güvenliği ile ilgili alınan tedbirlerin yetersiz olduğu, iş kazalarının da bun-


dan kaynaklandığı çok net bir şekilde anlaşıldı” dedi. İş güvenliği ile ilgili yapılan denetim sürecinde inşaatların eksiklerini giderene kadar durdurulduğunu hatırlatan Akyıldız, “Bu, piyasada bazı alışkanlıkların değişmesine sebep olacak. Müteahhitler ve yatırım yapan yatırımcılar, iş güvenliği ile ilgili kalemlere belli ödenekler ayırmak zorunda kalacak. Bu alışkanlığın oturması gerekiyor. Zannediyorum bu

çok uzun sürmeyecek. Yılbaşından sonra artık sektör tarafından da bu benimsendiği takdirde, 2015 yılında bu konuda çok sıkıntı yaşanacağını düşünmüyoruz” diye konuştu.

SORUMLU KİM OLACAK? İş güvenliği denetimlerinde kimlerin sorumlu olacağının tartışma konusu olduğuna vurgu yapan Akyıldız, şu ifaYAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

19


deleri kullandı: “Bu süreçte yapı denetimler mi, şantiye şefi mi ya da iş güvenliği uzmanı mı sorumlu olmalı? Bu hususta bazı belirsizlikler vardı. Şu anda bir kanun taslağı hazırlanıyor. Bu kanun çıktığında bu belirsizlik de ortadan kalkacak. İş güvenliği denetimiyle ilgili kimlerin birinci

20

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

ve ikinci derece sorumlu olacağı net bir şekilde ortaya konulduktan sonra, gerek iş güvenliği ile alakalı, gerekse yapı denetim süreciyle alakalı bütün meseleler halledilmiş olacak. Denetimler sonrasında bir yasa değişikliği olmadı. Sadece mevcut kanunun uygulanmasıyla ilgili ak-

saklıkların giderilmesi noktasında iş güvenliğiyle ilgili şantiyelerde denetimler devam ediyor.”

“BURSA’DA İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ YENİ YENİ OLUŞUYOR” İnşaatlarda baret ve emniyet kemerinin çok fazla kullanılmadığını dile geti-


ren Akyıldız, “Genellikle inşaatlarda 10 işçi varsa 10 tane baret ya da emniyet kemeri duvarda asılı duruyordu. İnşaat olan binalarda artık yeni yeni güvenlik ağları, fileleri ve iskeleleri görülmeye başladı. Bu kültür Bursa’da yeni yeni oluşuyor. Artık o baretin duvarda asılı durmaması, işçinin kafasında takılı

olması gerektiği, belli yükseklikteki binalarda güvenlik ağlarının kurulması gerektiği kültürü yeni yeni oluşmaya başladı. Benzer süreci yapı denetimde de gördük. Yapı denetim başladığında insanların bu uygulamaya alışması birkaç yıl sürdü. İş güvenliği ile ilgili de bu sürece insanlar daha kolay alışa-

cak. Çalışan işçi de kendi can güvenliğini düşünüyorsa bu tedbirlere uymak zorunda kalacak. Yapılan denetimlerde Bursa’da da iş güvenliğine bugüne kadar çok uyulmadığını gördük. Denetimlerin devam etmesi halinde tedbirlere uyulacağını düşünüyoruz” diye konuştu. YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

21


Aktüel

İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin 2023 vizyonunu ortaya koymak ve sektörün sorunlarını tespit edip uygulanabilirliğini geliştirerek, katma değerini artırmak adına, Antalya’da Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’in ev sahipliğinde “İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü 2023 Stratejik Eylem Planı Çalıştayı” düzenledi

İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü 2023 Stratejik Eylem Planı Çalıştayı Çevre ve Şehircilik Başkanlığı Müsteşar Yardımcısı Demirtaş, inşaat sektörünün istihdam gücü en yüksek sektörlerin başında geldiğini belirterek, yıllar itibarıyla toplam istihdam üzerindeki payının yüzde 5 ila yüzde 10 arasında değişim gösterdiğini dile getirdi. Demirtaş, inşaat sektörünün istihdam üzerindeki etkisinin inşaat faaliyetleri ile sınırlı olmadığını vurgulayarak, inşaat faaliyetleri öncesinden başlayan ve inşaat faaliyeti sonrasında da süren tarım, sanayi ve hizmet ana sektörleri ile alt sektörlerinde de etkiler ortaya çıkardığını ifade etti. Afete hazırlıklı bir Türkiye hedeflediklerini anlatan Demirtaş, kentsel dönüşüm ile afete karşı dirençli bir yapılaşmanın sağlanmasının yanında daha birçok hedefin de gerçekleştirildiğini belirtti.

“20 YILDA 6,5 MİLYON BAĞIMSIZ BİRİMİN DÖNÜŞÜMÜNÜ TAMAMLAMAK İSTİYORUZ” Çevre ve Şehircilik Başkanlığı Müsteşar Yardımcısı Demirtaş, “6306 sayılı

22

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile can ve mal emniyeti bakımından riskli yapıların ortadan kaldırılacağını ve halkın daha güvenli ve sağlıklı yapılarda yaşamasının temin edileceğini aktararak, şöyle konuştu: “Kentsel Dönüşüm hamlesi, ülke genelinde yıpranmış kent alanlarını temel planlama ilkeleri doğrultusunda kapsamlı şekilde yeniden ele alarak, yaşanabilir hale dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda çevresel, sosyal, ekonomik ve fiziksel açıdan yıpranmış alanların tekrar şehre, şehirden de ülkemize kazandırılması planlanmaktadır. 20 yılda 6,5 milyon bağımsız birimin dönüşümünü tamamlamak istiyoruz. Türkiye’de buna ihtiyaç var. Tabii ki 6,5 milyon konutu bakanlık olarak yapılması ya da devlet olarak yapılması mümkün değil. Dolayısıyla bir takım imkanlar sağlayarak, kredide faiz desteği, kira desteği, harçlardan ve vergilerden muafiyet desteği olmak üzere vatandaşın kendi rızasıyla ve kendi menfaatiyle bu dönüşümün


sağlanmasıyla ilgili şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda, 2015 yılında 200 bin bağımsız birimi dönüştürmüş olacağız.”

ÇAĞLAR: “PARANIN BAŞKENTİ İSTANBUL” İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar da bir potansiyeli açığa çıkarmanın en güzel yolunun iyi bir planlama ve çok iyi bir şekilde ortaya koyulmuş stratejiden geçtiğini belirterek, stratejinin başarının yol haritası olduğunu söyledi. Bu nedenle geçen yıl yönetim kurulu olarak lokomotif sektörlerle ilgili olarak tek tek stratejik bir vizyon oluşturulması kararı aldıklarını hatırlatan Çağlar, ilk aşamada tekstil ve inşaat sektörlerinde çalışmaları başlattıklarını belirtti. Çağlar, sektörde neyi yapmak, nerelerde nasıl bir hareket tarzı oluşturmak lazım bunları birlikte tespit etmeye çalışacaklarını dile getirerek, yapılacak istişareler de ortak bir akıl etrafında buluşacaklarına inandığını ifade etti. İTO’nun 375 binden fazla üyesiyle Türkiye ekonomisinin gücüne güç katmak için nerede bir potansiyel varsa oraya gittiğini söyleyen Çağlar, “2015 yılında yepyeni bir vizyonla hareket ediyoruz. Bu, küresel vizyon yaklaşımıyla birlikte, “Paranın Başkenti İstanbul” dedik. Bu noktada yurt dışından yatırımcıyı İstanbul’a ve Türkiye’ye çekmek için ortaya koyduğumuz 7 projeyle kolları sıvadık. Önümüzdeki haftalarda onun lansmanını da yapacağız” diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Başkanlığı Müsteşar Yardımcısı Demirtaş, İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, İTO Başkanvekili Murat Kalsın, Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir

”ÜLKEMİZİN ÜRÜNLERİNE GÜVENİYORUZ” Çağlar, mart ayında yapılacak dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı olan MIPIM’de İstanbul’u öne çıkartmak istediklerini aktararak, fuar alanında kurulacak İstanbul çadırında sergilenmek üzere İstanbul’un birebir maketini yaptıklarını aktardı. Ülkeler kıyasıya rekabet halindeyken, ihracatta küresel yarış alabildiğine hızlanmışken, riskler ve fırsatlar birbirini kovalarken kendilerine durmanın yakışmayacağını vurgulayan Çağlar, şöyle devam etti: “Romalılara karşı savaşmış büyük bir komutan Han-

nibal’ın dediği gibi ‘Ya yeni bir yol bulmak lazım ya yeni bir yol açmak.’ İşte aynen böyle. Ülkemizin ürünlerine, kalitesine güveniyoruz. Eğer ki bizi yeni pazarlara ulaştıracak yol bulamazsak, gerektiğinde yeni yollar da açıyoruz. Kafa kafaya verdikçe, ortak akıl etrafında buluştukça başaramayacağımız bir şey yok. Yeter ki hedeflerimiz, sisler arkasında değil, net bir şekilde önümüzde dursun.”

İBRAHİM ÇAĞLAR: İNŞAATA YENİ STRATEJİ GEREK İTO, inşaat sektörünün 10 yıllık vizyon

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

23


ve stratejisini belirlemek için çalışma başlattı. Fransa’da düzenlenecek gayrimenkul fuarında sektöre destek verilecek. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, son dönemde

inşaat ile sanayi arasında bir çelişki varmış gibi tartışma çıktığını belirterek bunun yanlış olduğunu söyledi. İnşaat sektörünün sanayide çok sayıda sektörü harekete geçiren ve ekonomideki büyümede çok önemli payı olan bir sektör olduğunu vurgulayan Çağlar, “İnşaat sektörümüz, dünya çapında rekabet gücüne sahip. İTO olarak, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023 yılı için inşaat ve gayrimenkul sektörümüzün vizyonunu ve stratejisini belirlemek amacıyla geniş katılımlı çalışma başlattık. Sektörle el ele çalışacağız” dedi.

İSTANBUL TANITILACAK

İTO Başkanvekili Murat Kalsın

Çağlar, sektörün, küresel çapta kurumsal ve bireysel yatırımcılarla buluşmasını sağlamak için de Fransa’nın Cannes kentinde 10-13 Mart tarihlerinde düzenlenecek MIPIM Fuarı’na güçlü bir katılım planladıklarını anlattı. Çağlar, “MIPIM’de İstanbul çadırımız ve İstanbul maketlerimizle bu yıl çok büyük tanıtım yapacağız ve proje sahibi işadamlarımızla yatırımcılar arasında birebir gö-

rüşmelere önderlik edeceğiz. Gala (açılış) gecesinin de sponsoru olduk. Biz prefinansmanı sağladık firmalarımızı bu imkânlardan yararlanmaya markalarını iyi tanıtmaya davet ediyoruz” dedi.

KALSIN: “ALTERNATİF FİNANSMAN MODELLERİNİ OLUŞTURMALIYIZ” İTO Başkanvekili Murat Kalsın, “Sektör olarak ekonomideki gücümüzle, lobi gücümüz arasında ciddi fark var. Lobi gücümüz çok yetersiz. Bunu çözmek için İTO önderliğinde birlikte çalışmaya hazırız. Sektörümüz sağlıklı bir finansman imkânına da sahip değil. Bizler ülkemizi adeta parasız kalkındırıyoruz. Artık yeni ve alternatif finansman modellerini oluşturmalıyız. Bankaların artık bu sektöre dönük ihtisaslaşması gerekiyor. Neden bir ‘inşaat bankası’ yok. Bakın; Çin’in en büyük bankalarından biri inşaat bankasıdır. Çin bu modelle ABD’deki kadar otoyol ağını çok kısa sürede inşa etmeyi başardı” dedi.

İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü 2023 Stratejik Eylem Planı Çalıştayı’nda ‘18 numaralı Türk inşaat firmalarının büyüyüp, gelişmesi ve global anlamda daha rekabetçi bir iş kültürüne gelmesi masasında’ Yapı Malzeme Dergisi olarak yer aldık.

24

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015



Aktüel

Fethi Hinginar,Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel, Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin

Bugün dünya ekonomisinde büyüme beklentilerinin aşağı doğru revize edildiğini belirten Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, “Ülkemizde de genel seçim beklentisi, bölgemizdeki jeopolitik gelişmeler ve küresel mali piyasalardaki dalgalanmalar ekonomide büyümeyi sınırlandırmaktadır” dedi

Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener

26

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Türkiye İMSAD 2015 yılı öngörülerini açıkladı Türkiye’nin önde gelen 80 inşaat malzemesi sanayi firması ve 29 derneği ile sektörün çatı örgütü olan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) yılın ilk ekonomi toplantısında ‘2015’te Türkiye ve Dünya Ekonomisini Neler Bekliyor?’ konusu gündeme taşındı. Türkiye İMSAD’ın 2015 yılı büyüme öngörülerinin açıklandığı toplantıya, iş dünyası ve inşaat malzemeleri sanayinin 100’ün üzerinde temsilcisi katıldı. Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener’in açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, ekonomide 2015 yılı beklenti ve öngörülerini paylaştı. Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin konuşmasında dünya ekonomisine odaklanırken, Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel de, Türkiye İMSAD’ın ‘Aralık 2014 Aylık Sektörel Raporu’nda yer alan verileri değerlendirdi. Dünya ve Türkiye ekonomisi ile inşaat sektörü ve inşaat malzemesi sektörünün 2015 yılına bu veriler bazında projeksiyon tuttu.


DÜNDAR YETİŞENER: “TAKVİM DEĞİŞİNCE KOŞULLAR DEĞİŞMİYOR, 2015 DE EKONOMİDE ZOR BİR YIL OLACAK” Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye İMSAD’ın ekonomide 2015 yılı beklentileri ve öngörülerini açıkladı. Ekonomide yüzde 3.5, inşaat sektöründe yüzde 4.5, inşaat malzemeleri sektöründe ise yüzde 4.5-5 oranında büyüme öngördüklerini belirten Dündar Yetişener, “Geçtiğimiz Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz İnşaatta Kalite Zirvesi’nde ‘2014 zor bir yıl oldu, takvim değişince koşullar değişmiyor, 2015 yılı da kolay geçecek gibi görünmüyor’ demiştik. Bugün maalesef dünyada ve Türkiye’de 2015 yılı büyüme beklentileri aşağı doğru revize ediliyor” dedi. Genel seçim beklentisi, bölgemizdeki jeopolitik gelişmeler ve küresel mali piyasalardaki dalgalanmaların Türkiye ekonomisinde de büyümeyi sınırlayacağına işaret Dündar Yetişener, “Geçtiğimiz yıl yüzde 3 civarında gerçekleşen inşaat sektöründeki büyümeyi, bu yıl özel sektör inşaat harcamalarının canlandıracağını öngörüyoruz. Bunu da 2014 yılında alınan konut ve konut dışı yapı ruhsatlarındaki yüzde 39 artışa bağlıyoruz. Bu artış özel sektör inşaat harcamalarını destekleyecektir. Kamuda ise 2013 yılındaki önemli sıçrama, 2014’de sınırlı kaldı; bu yıl da sınırlı

kalacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

“İNŞAAT MALZEMELERİ İÇ PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ 128 MİLYAR TL’YE ULAŞACAK” Dündar Yetişener, inşaat malzemeleri iç pazar büyüklüğünün 2013 yılında 102 milyar TL iken, 2014 yılında yüzde 4 artışla 114 milyar TL’ye ulaştığını, 2015 yılında ise 127-128 milyar TL’ye yükselerek, reel bazda yüzde 4.5-5 oranında büyüme beklediklerini söyledi. İnşaat malzemesi sanayi üretimindeki büyüme beklentilerinin ise yüzde 4.5-5 olduğunu kaydeden Yetişener, şöyle konuştu: “İnşaat malzemesinde üretimin iç pazarın destekleyeceğini düşünüyoruz. Çünkü inşaat malzemesi ihracatının üretime katkısının bu yıl sınırlı kalacağını öngörüyoruz. Bu sebeple inşaat malzemesinde ihracat beklentimizi yüzde 7-8 artışla, 23 milyar dolar olarak revize ettik. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ihracatı olumsuz etkileyen nedenler devam ediyor. Irak, Suriye gibi yakın pazarlardaki jeopolitik sorunlar sürdüğü için de, 2014 yılında ihracatımız önceki yıla göre değişmedi ve 21.3 milyar dolarda kaldı.”

EURO-DOLAR PARİTESİ İHRACATI NASIL ETKİLEYECEK? Petrol fiyatlarında yaşanan düşmenin inşaat malzemesi önemli ihraç pazarlarında talebi daraltacağına dikkati çeken Yetişener, AB ülkeleri ekonomilerinde

yaşanan gelişmelerin de ihracatta etkili olmaya devam edeceğini söyledi. Yetişener, “Ancak en önemli etki, Euro-Dolar paritesindeki gerilemede görülüyor. Euro cinsinden yaptığımız ihracat aynı kalsa veya artsa dahi, paritedeki yüzde 15 gerilemeden dolayı, dolar karşılığı düşecektir. İhracat miktarı değişmese bile, dolar cinsinden açıklanacak veriler daha düşük olacaktır” dedi.

“PETROL FİYATLARI, SANAYİNİN REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAK İÇİN FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ” Türkiye olarak düşük petrol fiyatlarının oluşturduğu küresel ekonomik ortamının sanayiciler lehine fırsata çevrilebileceğini vurgulayan Dündar Yetişener, “Malum, enerji giderleri maliyetlerimiz içinde çok yüksek pay alıyor. Bugün petrol ve doğalgaz fiyatlarında ortaya çıkan düşüşün elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yansıtılması mümkün olabilirse, bu yansıma Türk sanayinin rekabet gücünü artıracaktır” diye konuştu.

GAZİ ERÇEL: “MERKEZ BANKASI VE HÜKÜMETİN UYUM İÇİNDE OLMASI LAZIM” Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel de konuşmasında, 2015 yılında ekonomide yaşanan gelişmelerin IMF, OECD ve piyasanın Orta Vadeli Program (OVP) beklentileri ile uyumlu olacağını söyledi. Erçel, “2015 yılında iç ve dış politik gelişmeler, ekonomik volati-

YAPI MALZEME ŞUBAT 2015

27


liteyi de belirleyecektir” dedi. Merkez Bankalarının hürmete layık kurumlar olduğunu söyleyen Erçel, kredibilitelerinin yok edilmesi durumunda para politikasının da, kurumsallığın da ortadan kalkacağını belirtti. Bunu en iyi siyasilerin bilmesi gerektiğine işaret eden Gazi Erçel, Merkez Bankalarının hükümetle uyum içinde çalışmasının önemini vurguladı. Faiz ile hükümetin neyi kastettiğini bilmek gerektiğini kaydeden Erçel, TCMB’nin elindeki enstrümanların teknik açıdan güçlü olduğunu, 50 baz puanlık faiz indiriminin bir anlamı olmadığını, TCMB’nin faizi likiditeyle ayarladığını kaydetti. Gazi Erçel, sözlerine şöyle devam etti: “Sanayileşmiş ülkelerde enflasyon yüzde 2 olarak benimsenmektedir. Türkiye’de ise enflasyon hala yüzde 5’lerde seyrediyor. Merkez Bankası’nın uygulayacağı politikalar, hali hazırda masa üstünde ve tartışılabilen bir ortamda. Biz hala faize saplanmış gidiyoruz. Merkez Bankalarının para politikalarını yönetmesi aslında bir sanattır. Merkez bankaları emir alınca bağımsızlıkları gider. Tabii sivil toplum örgütleri ve ilgili birimlerle konuyu konuşur, tartışır ancak son

28

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

kararı Merkez Bankası kendisi verir. Faiz indiği zaman Türkiye’deki büyüme oranın yüzde 3’ten yüzde 5’e çıkacağını kim garanti ediyor? Olaya bu çerçeveden bakmamız ve elimize altın tepsiyle sunulan petrol fiyatlarındaki düşüşü de iyi değerlendirmemiz gerek.” Türk bankacılık sisteminin ölçtüğü en iyi risklerden birisinin “kredi riski” olduğunu dile getiren Gazi Erçel, bugün de bankacılık sektörünün karlı olan bireysel kredilerden vazgeçmeyeceğini söyledi.

DR. CAN GÜRLESEL: “KÜRESEL EKONOMİK KRİZ YAŞANMA OLASILIĞI DÜŞÜK” Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel de toplantıda yaptığı konuşmadı, 2015 yılının dünyada ve Türkiye’de ekonominin daralan bir konjoktüre girdiğini belirtti. Gelişen ülkelerin 1998 ve 2008 yılına göre daha sağlıklı kamu ve dış dengelere sahip olması nedeniyle küresel bir ekonomik krizin yaşanma olasılığının düşük olduğunun belirten Dr. Gürlesel, “2008 yılındaki küresel kriz gelişmiş ülkelerden

ve onların kredi ve mali sistemlerinden kaynaklanmıştı. 2015 yılında, gelişmiş ülkelerin krizi finansal değil resesyon ve deflasyon şeklinde olabilecektir ki, Merkez Bankaları bu risklere karşı önlemelerini almaktadır” diye konuştu.

İNŞAAT MALZEMESİ SANAYİNDE BÜYÜME, İHRACATTA DÜŞME VAR Öte yandan 2014 yılı Ekim ayında inşaat malzemeleri yıllık ihracatı 21,64 milyar dolar oldu. Yılın ilk 10 aylık döneminde ihracat performansı, ilk çeyrek sonrası kademeli olarak düşme eğilimi gösterdi. İnşaat malzemeleri ithalatı ise yılın ilk 10 ayda yüzde 9,9 oranında geriledi ve 7,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Döviz kurlarındaki artışlar ve inşaat sektöründe yavaşlama ithalatta belirleyici oldu.

ÖZEL SEKTÖR İNŞAAT HARCAMALARINDA BÜYÜME EĞİLİMİ Türkiye İMSAD’ın ‘Aralık 2014 Aylık Sektörel Raporu’nda yer alan verilere göre, 2013 yılında yüzde 7 büyüyen inşa-


at sektörü, 2014’ün ilk 9 ayında ancak yüzde 2,9 oranında büyüyebildi. Özel sektör inşaat harcamalarında iki yıl üst üste yaşanan küçülmenin ardından, 2014 yılının ilk 9 ayında yüzde 5,3 oranında büyüme yaşanması, özel sektör lehine önemli bir gelişme olarak nitelendirildi.

KONUT SATIŞLARI AZALDI, KONUT FİYAT ARTIŞLARI DURAĞAN SEYİRDE Rapora göre, yeni alınan inşaat işleri 2014 yılında dalgalı bir seyir izledi. Yeni alınan işlerin seviyesi 2014 Aralık ayında, geçen yılın aynı ayına göre 2,7 puan geriledi. 2014’ün ilk 11 ayındaki konut satışları da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1 oranında azaldı ve satışı gerçekleşen konut sayısı 1.030.715 adet oldu. 2014’ün ilk 9 ayında alınan konut yapı ruhsatları daire sayısı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,2 oranında artışla, 805.584 adet oldu. 2014’ün ilk 9 ayında yapı kullanım izin belgesi alınan daire sayısında da artış oldu. Bu artış bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,1 oranında

Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel

gerçekleşti ve 566.568 daire için yapı kullanım izin belgesi alındı. Yeni konutlardaki fiyat artışları ise durağan seyretti. 2014’ün 11 aylık döneminde yeni konutlardaki fiyat artışları yıllık yüzde 5,6

seviyesinde gerçekleşti. Son bir yılda yeni konut fiyatlarında en yüksek artış, yüzde 6,4 oranı ile 3+1 tipi konutlarda görüldü. Yılın genelinde ise yeni konut fiyatlarında durağan seyir devam etti.

YAPI MALZEME ŞUBAT 2015

29


İskele – Kalıp Dosyası

KALİSDER Başkanı Serdar Urfalılar: “Kalıp ve İskele sektöründe 2015 yılı 2014 yılına göre daha iyi geçecek” Kalıp ve İskele sektörünün 2015 yılında 2014 yılına göre daha iyi bir yıl olacağını belirten KALİSDER Başkanı Serdar Urfalılar: “Bunun sebebi olarak inşaat firmalarının gelecek yıl gerçekleştirecekleri projeler ve kamudaki büyük inşaat projelerini söyleyebiliriz. İnşaat sektörünün gelecek yıl yüzde 15 gibi bir oranla büyümesi bekleniyor, doğru orantılı olarak sektörümüzün de en az yüzde 15 gibi bir büyümeyi yakalamasını bekliyoruz” dedi

KALİSDER Başkanı Serdar Urfalılar

30

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

KALİSDER Kalıp ve İskeleciler Derneği, kalıp ve iskele sektörünün gelişmesi, etkinleştirilmesi, sektörde belli bir kalite çizgisinin yakalanması noktasında 2014 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Türk kalıp iskele sektöründeki kalite çizgisinin yükseltilmesi ve beraberinde Türk müteahhitler başta olmak üzere dünya çapındaki firmalara daha iyi hizmet sağlanması, derneğimizin başlıca

hedefleri arasında yer almaktadır diyen KALİSDER Başkanı Serdar Urfalılar’dan Kalıp İskele sektörü ve KALİSDER’in çalışmaları hakkında bilgi aldık.

“SEKTÖRÜN 70 ÜLKEYE İHRACATI VAR” Kalıp İskele sektörünün ekonomik büyüklüğü ve sektörün ihracat çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?


“Yurtiçi endüstriyel kalıp ve iskele pazarı yaklaşık 400 milyon Euro civarında. Bunun halen yaklaşık yüzde 20’sini kara kalıp dediğimiz konvansiyonel sistem oluşturuyor. Yüzde 20-30 kadarlık kısmını da Tünel Kalıp Sistemi oluşturuyor. Diğer yandan ihracatçı bir sektörümüz var. Türk müteahhitlik sektörünün yurtdışında yaptığı projeler de ihracatımızı olumlu yönde etkiliyor. Sektörün 70 ül-

keye ihracatı var. En önemli ihracat pazarımız Ortadoğu. Bunun dışında Türki Cumhuriyetler ve Afrika’da da ürünlerimize ilgi artıyor.”

Son dönemde Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü (Kentsel Dönüşüm), konusunu gündemde önemli bir konu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Kentsel dönüşümün kısa süreli bir süreç olmayacağını gözlemliyoruz. Türkiye genelinde dönüşmesi gereken yaklaşık 7 milyon konut var. Bu da sürecin 15-20 yıl daha sürmesi anlamına geliyor diyebiliriz. Tabii ki bu da inşaat sektörüyle bağlantılı çalışan iskele kalıp sektörünü doğrudan etkileyecek ve sektörümüze olan talebi canlı tutacaktır. Kentsel dönüşümün etkisiyle inşaat YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

31


sektörü her yıl yüzde 10-15 civarında büyüyor. İnşaattan bağımsız düşünülemez bir sektörüz, bu nedenle sadece kentsel dönüşüm bile sektörümüzün büyümesine yüzde 15’in üzerinde bir etki yapacaktır diye düşünüyorum.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, bina inşaatlarının dış cephe iskelelerine ilişkin yapılacak olan mevzuat değişikliği hakkında bilgi verir misiniz? “Bakanlığın hazırladığı yeni yönetmelik ile 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren ‘güvenli iskele’ kullanımı zorunlu olacak. Bina inşaatlarının dış cephe iskelelerine ilişkin yapılacak olan mevzuat değişikliğine KALİSDER olarak sonuna kadar destek veriyoruz. Başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkeler yıllar önce güvenli iskele sistemine geçti. Ve iş kazaları önemli oranda azaldı. Türkiye’de de

32

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

emniyeti yüksek Euroscaf üreten firmalar var, ancak firmalar maliyeti nedeniyle bu iskele sistemini tercih etmiyordu. Zorunlu hale gelmesi çok güzel bir gelişme oldu. Türkiye’de inşaat sektörü iş kazalarının sayısal çokluğu bakımından birinci sırada yer alıyor. Ve pek çoğumuzun da bildiği gibi bu kazaların ciddi bir bölümü iskele çökmesi ya da iskeleden düşme sonucu gerçekleşiyor. Bakanlığın iskele kurulumu için proje isteyerek kazaları en aza indirgeyeceğine inanıyoruz ve bu söz konusu uygulamaya sonuna kadar destek veriyoruz. Lakin bu geçişin kademeli olması gerektigine inanıyoruz, bu konuyla ilgili Çalısma Bakanlığı ile çalışmalarda yer almaya hazırız.”

İskele ve kalıp sistemleri kurulumunda nelere dikkat edilmeli? “İskele ve kalıp sistemleri birçok düğüm noktası ya da kilit noktası diye ta-

bir ettiğimiz bağlantı noktalarını içeren sistemlerdir. Biz firmalarımıza kurulum şeması ve kurulumu göstermek üzere uzmanlarımızla hizmeti vermekteyiz. Dolayısıyla kurulum şemaları ve uzmanlarımızın yönlendirmesine göre sistem projeye uygun bir şekilde kurulmalı, tüm bağlantılar doğru bir şekilde yapılmalı, en önemli aşama bu. Tabii kullanılan malzeme kalitesi de çok önemli. Düşünün, kaynaklarınızın herhangi birinde olan bir zayıflık, tüm iskelenin çökmesine veya o noktada iş kazasına yol açabilir. Bu nedenle kalite kontrol sistemlerini sözde değil, ciddi bir şekilde uygulayan tedarikçilerle çalışmak çok önemli. Son olarak şantiyelerde görev yapan ve kontrol aşamalarında bulunan teknik kadroya da çok büyük sorumluluk düşmekte ki işçi kardeşlerimizin gözünden kaçan bir detayı, onların fark etmesi ve anında müdahale etmeleri de çok önemli diye düşünüyorum.”


likte bu kazaların önüne geçebileceğimizi düşünüyorum. İnşallah şantiyelerimizde hiçbir iş kazası yaşanmaz ve işçi kardeşlerimiz de güvenle çalışır.”

AR-GE, TASARIM VE KALİTELİ ELEMAN EKSİKLİĞİ İskele ve kalıp sektörün sorunları ve sizin çözüm önerileriniz nelerdir?

İş kazalarına baktığımız zaman bunların birçoğunun ihmallerden kaynaklandığını söylemek mümkün. Bunun önüne geçmek için nelere dikkat etmek gerekiyor? “İş kazalarını azaltmadaki sorumluluk hepimizin. Bunu kalıp iskele firmasının kaliteyi ön planda tutan üretiminden tutun da, şantiyedeki yetkililerin ve İSG (İş sağlığı ve güvenliği) uzmanlarının sıkı denetim ve kontrollerine kadar bir bütün olarak düşünmeliyiz. Ekonomik olmak için kalite standartları hiçe sayılıyor, fire borular kullanılıyor, kaynak kalitesine dikkat edilmiyor, manuel kaynak üretimlerde hatalar oluyor. Bu nedenle inşaatçılarımız kalite standartlarını oluşturmuş ve otomatik kaynak sistemleri ile üretim yapan tedarikçileri tercih etmeli. Ayrıca şantiyelerde iş güvenliği birinci planda tutulmalı. Bazen işin hızlanması adına güvenlik tedbirleri dikkate alınmıyor veya ikinci plana atılıyor. Bunlara dikkat ederek, hep bir-

“Türkiye’de kalıp ve iskele sistemleri sektörünün en büyük sorunlarından biri, bir çatısının olmamasıydı. Bu sorunu ve sektörün diğer sorunlarını çözmek için birlikten kuvvet doğar inancı ile KALİSDER’i kurduk. Ayrıca, sektörün karşılaştığı en önemli sorun üretim ile ilgili bir standardın bulunmaması. Her yıl yüzlerce kişi şantiyelerde meydana gelen kazalar sonucu yaralanıyor ya da hayatını kaybediyor. TÜİK’in 2013 yılı için hazırlamış olduğu iş kazaları ve işe bağlı sağlık problemleri araştırması sonuçlarına göre, Türkiye’de inşaat sektöründeki iş kazası oranı yüzde 4,3 oldu. Yani bu demek oluyor ki inşaat sektöründe çalışan her 100 kişiden 4’ü çeşitli sebeplerden ötürü iş kazası mağduru oluyor. Bu kazaların büyük bir bölümü ise iskeleden düşme sonucunda gerçekleşiyor. Belli bir kalite çizgisinin yakalanması ile bu tür kazaların önüne geçilebileceğine inanıyorum. Sektörün diğer önemli sıkıntıları arasında, Ar-Ge, tasarım ve kaliteli eleman eksikliği yer almaktadır. Belli bir standardizasyon kurgulanabilir ise kopyalama usulü üretilen bağlantı parçaları gibi detay parçaların önüne geçilebilir, böylece hem kalite artar hem de sektöre olan güven artar ve iyi mühendisler istihdam edilebilir. Sektör için en olumlu gelişmelerden biri yurtdışı fuarlar oldu. Bu fuarlar hem ihracatı hem de var olan potansiyelimizi göstermemize yardımcı oldu. Dünya standartlarını gördük ve sektörün yeni eğilimlerini takip edebildik.”

inşaat projelerini söyleyebiliriz. İnşaat sektörünün gelecek yıl yüzde 15 gibi bir oranla büyümesi bekleniyor, doğru orantılı olarak sektörümüzün de en az yüzde 15 gibi bir büyümeyi yakalamasını bekliyoruz. Ayrıca Türkiye ihracatının yaklaşık % 50’sini Avrupa pazarına yaptığını düşünürsek, toparlanmaya başlayan Avrupa pazarı ile birlikte, Türkiye pazarının da hızlanacağı kesindir.”

Sektörün gelişimine yönelik olarak KALİSDER ne tür çalışmalar yapıyor? “KALİSDER Kalıp ve İskeleciler Derneği, kalıp ve iskele sektörünün gelişmesi, etkinleştirilmesi, sektörde belli bir kalite çizgisinin yakalanmasını hedefleyerek 2014 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Türk kalıp iskele sektöründeki kalite çizgisinin yükseltilmesi ve beraberinde Türk müteahhitler başta olmak üzere dünya çapındaki firmalara daha iyi hizmet sağlanması, derneğimizin başlıca hedefleri arasında yer almaktadır. Derneğin öncelikleri arasında; kalıp ve iskeleden kaynaklanan şantiye kazalarının minimuma indirgenmesi, güvenli iskele kullanımının zorunlu hale getirilmesi, Türk kalıp ve iskele sektörünün global birliklerde ve pazarlarda tanıtımının yapılması, üniversitelerin ilgili bölümlerinde eğitim gören öğrenciler arasında kalıp iskele sistemlerine yönelik algının yükseltilmesi ve gelecek için daha bilinçli mühendisler yetiştirilmesi bulunmaktadır.”

Bir dönem geride kaldı. 2014 yılı kalıp iskele sektörü açısından nasıl geçti? 2015 yılı öngörüleriniz nelerdir? “Sektörün hacmi 2014 yılında yüzde 15 arttı. Bu çerçevede ihracatın da yüzde 15 arttığını öngörüyoruz. Türkiye’nin üretim kapasitesinin ise 100 milyon ton olduğunu düşünürsek senenin sonuna kadar olumlu bir artış görmeye devam edeceğimize inanıyorum. Genel anlamda sektörün planı, bu rakamları istikrarlı bir şekilde artırmak, en kötü ihtimalle konumlarını korumak olacaktır. Kalıp ve iskele sektöründe 2015 yılının 2014 yılına göre daha iyi geçeceğini düşünüyorum. Bunun sebebi olarak inşaat firmalarının gelecek yıl gerçekleştirecekleri projeler ve kamudaki büyük YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

33


Orhan TERZİOĞLU

Türkiye’de Endüstriyel Kalıp & İskele kullanımı ve Fuarcılığın gelişimi 34

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015


Bu hikâye 1986’da PERI’nin kurucusu Sn. Arthur Schwörer’in; o dönemde Almanya’da statiker ve kontrol mühendisliği şirketinin yöneticiliğini yapan Sn. Orhan Terzioğlu ile anlaşarak PERI Türkiye’yi kurmak üzere İstanbul’a yönlendirmesiyle başladı. PERI gerek 1,200,000 Euro cirosu ile gerekse tüm dünyadaki 50’yi aşkın kardeş şirketleri ve 95 ülkede 110 büyük çaplı deposu ve 6000 e yakın fevkalade profesyonel çalışanları, Weissenhorn’daki ana fabrikadaki araştırma geliştirme laboratuarları ile teknolojik yeniliklerde öncülük yapan ve her zaman olduğu gibi halende büyük ara ile dünyada endüstriyel kalıp konusunda 1 numaradır. Almanya’daki ana fabrikanın dışında ciddi üretim yapan tesisleri Sn. Orhan Terzioğlu İstanbul’a aldırmayı 90’lı yıllarda başarmış bu sayede rakiplerinden çok önce Türkiye’mizi bu ileri kalıp teknolojilerinin üretimi ile tanıştırmıştır. Bununla da kalınmamış, o dönemlerde yavaş yavaş gündeme gelen fuarcılık firmalarıyla toplantılar yaparak onları kalıp konusunda fuar düzenlemeye ikna etmiştir. Bu sayede İstanbul’daki ilk kalıp fuarı İTÜ Maslak kampüsünde küçük bir fuar olarak gündeme gelmiş, bunu Ankara’daki ANKOMAK İş Makinaları Kalıp ve İskele Fuarları takip etmiştir. Bu fuarların

itibar görmesi diğer fuarcılık şirketlerinin kurulmaları ve birçok fuarları Anadolu şehirlerine ve hatta türk fuarcılık firmalarının bu konuda Dünya’nın birçok yerlerine yayılmalarını sağlamıştır. Böylelikle tüm Türkiye’deki irili ufaklı inşaat şirketleri, teknik elemanlar ve yatırımcılar bu sektörün önemini kavramış ve bu konudaki yatırımlar başlamıştır. Endüstriyel kalıp kullanımının bir büyük önemi de Türkiye’nin baraj inşaatları sayesinde gündeme gelmiş, özellikle Atatürk Barajı ile zirveye ulaşmıştır. Zira Atatürk Barajı Türkiye’nin en büyüğü, dünyanın da 3.büyük Barajı olup bu Barajda Ata İnşaat 22,000,000 Mark’lık çok çeşitli kalıp sistemlerini kullanarak konuda sektöre büyük bir pencere açtı. Ondan sonra gelen 2. İstanbul Köprüsü tüm Viyadükleri, Galata köprüsü gibi STFA şirketinin kullandığı PERI’nin çeşitli sistemleri kullanıcı firma ve mühendislerini son derece etkilemiş ve bu sayede endüstriyel kalıbın hız ve kalitedeki değerini anlamış olup, bu sistemler yüksek binalarda da kullanılmaya başlanmıştır. Bunların güzel örneklerinden birkaçı Koray İnşaatın imal ettiği gökdelenler Tepe ve Alarko İnşaat Şirketlerinin Maslak’taki yüksek binaları ile Yüksel İnşaatın bu kalıplarla İstanbul’da yaptığı ilk Otel ve AVM’lerle, Reci-

dance ve Konut sektörüne de böylelikle atlanmıştır. Sonraları Havaalanları, Fabrika binaları ve Villa İnşaatları bu sırayı takip etmiştir. Sn. Orhan Terzioğlu’nun öngörüsü ve Sn. Arthur Schwörer’in Türkiye’ye olan büyük güveni sayesinde Türkiye’deki üretimin genişletilmesiyle birlikte PERI’nin İstanbul’dan sonra Ankara, Gaziantep, Adana sonrası Antalya, İzmir ofislerini ve Antep deposunu açmasıyla endüstriyel kalıp kullanımı tüm Anadolu’da büyük bir hızla yayılmış ve PERI’yi takip eden birçok yerli kalıp firmaları gündeme gelmiştir. Ve bu sayede küçük İnşaat firmaları dahi endüstriyel kalıbın nimetlerinden faydalanarak hızlanmış kaliteli hale gelmiş ve sektör içinde büyük firmalar haline gelmişlerdir. Hiç şaşırtıcı değildir ki Türkiye’de büyüyen bu inşaat firmaları bu teknolojik ilerlemenin sonucu olarak Türkiye’den tüm dünyaya açılmışlar ve bugün dünyada Çin’den sonra 2.büyüklük kapasitesine ulaşmışlardır. İşte görülüyor ki 1986’ da yanan küçük bir kıvılcımla birlikte Sn. Arthur Schwörer’in Türkiye’ye ve Sn. Orhan Terzioğlu’na olan büyük güveni sayesinde Türkiye’de bugün Türk inşaat sektörü yetenekli mühendisleri büyük yatırımcı ruhu taşıyan inşaat şirketleri sayesinde tüm dünya inşaat alanında Amerika’yı YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

35


bile geçmiş, büyük söz sahibi olmuştur. Buna paralel olarak Sn. Terzioğlu Almanya’da 2.bir işle görevlendirilmiş, Orta Asya, Türki Cumhuriyetleri, Kafkaslar, Afganistan ve Arnavutluk’unda Grup müdürlüğüne getirilmiştir. Bu münasebetle sürekli Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Arnavutluk’ta gerekli araştırmaları yaptırıp, buralarda PERI ofisleri kurup, kendi ekibiyle birlikte ki bunların başında şimdiki PERI Genel Müdürlüğünü büyük bir başarıyla yürüten Sn. Ayhan Akpınar ve o zamanki dış ülkeler asistanlığını yapan Sn. Murat Denk’le birlikte büyük bir müşteri ağını geliştirdiler. Özellikle Kazakistan’daki geniş iş potansiyeli nedeniyle ve Türk firmalarının başarılı faaliyetleri neticesinde endüstriyel kalıp PERI ile birlikte tanındı, kullanıldı ve tüm ülkeye yayıldı, bunu takiben Türk kalıp firmaları da büyük ölçüde eski Rus coğrafyasında hacimlerini genişlettiler. Neticesi PERI Türkiye’nin kıymetli elemanlarının gayretleriyle PERI Kazakistan Almaata’da büyük bir yatırımla birlikte kardeş şirket statüsüne ulaştı. Aynı durumda Enka’nın Arnavutluk’taki faaliyetleri ve yaptığı otoyol inşaatlarında PERI Türkiye’yi tercih etmesi neticesinde diğer Arnavut şirketlere de örnek olup

36

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

endüstriyel kalıp, gelişen Arnavutluk’ta da kullanılmaya başlandı. Bunun dışında PERI Türkiye’ye bağlı olan Afganistan’daki tüm ciddi işlerde endüstriyel kalıbın tercih edilme nedeni PERI’nin Yüksel İnşaat gibi uluslararası çalışan İnşaat şirketleriyle birlikte ve PERI Türkiye’nin kıymetli elemanlarının bu ülkelere gidip inşaat şirketleriyle bir partner olarak birlikte çalışmaları nedeniyle vukuu bulmuştur. Yani böylelikle Afganistan, Gürcistan, Kırgızistan, Özbekistan gibi ülkelere de bu teknoloji özverili çalışan Türk teknik elemanları ve yatırımcıları sayesinde gerçekleşmiştir. Sn. Terzioğlu’nun Türkiye İnşaat Sektöründe yaptığı diğer bir yenilikte Kalıp ve İskele kiralama sistemini getirmiş olmasıdır. Bu sistem önceleri yadırganmakla birlikte 15 sene içinde müthiş bir ilerleme kaydedip tüm bu coğrafya’da, özelliklede küçük ve orta çaplı firmaların daha çabuk büyümelerine vesile olmuştur. 1986’lardan 2015’lere gelindiğinde Türkiye’de 350 kadar irili ufaklı Kalıp ve İskele firmaları kurulup, faaliyet göstermektedirler. Bu firmaların ciddi çalışanları hatta yurtdışında faaliyet göstermekte olup, Türkiye’ye kalıp konusundaki ileri teknolojiyi

taşıyan PERI Kalıp ve onun Türkiye kurucusu olan Sn. müttevefa Orhan Terzioğlu’nu kalıbın Türkiye’deki babası olarak anmaktadırlar. Kendisinin 25 Ocak 2015 Pazar günü 4. Anma töreni ile birlikte onun ardından PERI Türkiye’nin yanı sıra isim yapmış Türk kalıp ve iskele firmaları artık sadece yurt içindeki Fuarlarda değil, yurtdışında düzenlenen dünyanın her yerindeki Fuarlarda yer alabiliyorlar. PERI Türkiye 2014 yılında imalat kapasitesini % 50 arttırmış, fabrika binasını %30, stok alanlarını %100 büyütmüş ve ürettiği ürünleri Japonya’dan, Latin Amerika’ya, Orta Doğu’dan tüm Avrupa ülkelerine kadar göndermekte Bu sayede 25 sene öncesi Türk İnşaat firmaları yurt dışından döviz ödeyerek getirdikleri malzemeleri kendi ülkelerinde satın alabiliyorlar. Türkiye’deki PERI ile birlikte yurtdışına ihracat yapabilen diğer Türk Kalıp firmaları memleketimize büyük bir döviz girdisi sağlayabiliyorlar.28 sene içinde gerek endüstriyel kalıp ve iskele gerekse de inşaat sektörünün bu muazzam gelişimi çok sevdiğimiz vatanımız Türkiye ve onun bu gücünü yaratan insanlarıyla iftihar etmemizi sağlamakta.

Ümit TERZİOĞLU



Kardemir A.Ş stok yapıları PERI ile yükseliyor!

İskele – Kalıp Dosyası

Projenin Adı: Kardemir A.Ş. Kok Kömürü Stok Yapısı İnşaatı Projenin Yeri: Karabük / Türkiye Projenin Ana Yüklenicisi: ARTI YAPI A.Ş. Artı Yapı Şantiye Şefi: Ömer Aydın Tankut Projede Kullanılan Kalıp Sistemleri: VARIO VT20K Perde Kalıbı, ST100 Döşeme Yük İskeleleri CB160, SKS180 Tırmanır Konsollar

38

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

1937 tarihinde kurulan Karabük Demir Çelik Fabrikaları, 1995 yılında özelleştirilerek Kardemir adını almıştır. Türkiye’nin ilk entegre demir çelik fabrikası ve uzun mamülde cevhere dayalı üretim yapan tek kuruluşudur. Hisselerinin tamamı İ.M.K.B’ de işlem gören Kardemir,

Türkiye’nin En Büyük İlk 50 Sanayi Kuruluşu arasında yer almaktadır. 2.000.000 ton/yıl düzeyindeki ham çelik üretim kapasitesi ile uluslararası kalite standartlarında pik, blum, kütük, nervürlü inşaat çeliği, profil, köşebent, maden direği, her türlü ray, kok ve kok yan


ürünleri üreten Kardemir, inşaat, madencilik, ulaştırma ve sanayi sektörüne temel girdi sağlar. Özelleşme sonrası hızla kendisini yenileyen Kardemir, kurduğu yeni Çelikhane Konvertör Sistemi ile çelik üretim prosesini değiştirmiş, modern teknolo-

jisi ile kapasitesini, verimlilik ve karlılı-

miştir. Yapımı tamamlanarak işletmeye

ğını artırmıştır. 2007 yılında devreye alı-

alınan Yeni Sinter Fabrikası, Yeni Kok

nan Ray ve Profil Haddehanesi ile ürün

Fabrikası, Yeni Enerji Santrali, Yeni Ki-

gamını genişleten Kardemir, ray ve ağır

reç Fabrikası, 3. Hava Ayrıştırma Tesisi

profil üretiminde Türkiye ve bölge ül-

ve Yeni Sürekli Döküm Tesisleri gibi

keler arasında tek kuruluş haline gel-

yatırımlar ile büyümesini sürdüren Kar-

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

39


demir, 2014 yılının ilk yarısında yapımı tamamlanacak olan 5. Nolu yüksek fırın ve yeni oksijen konverterleri ile birlikte kapasitesini hedeflediği 3.000.000 ton/

40

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

yıl’a ulaştıracaktır. Kardemir, 3.000.000 tonluk kapasiteyi katma değeri yüksek ürünlere dönüştürecek olan haddehane yatırımlarını da başlatmıştır. Bu kap-

samda kurulacak olan 700.000 ton/yıl kapasiteli Çubuk ve Kangal Haddehanesinde otomotiv başta olmak üzere makine imalat sanayisinin ihtiyaç duyduğu; düşük ve yüksek karbonlu çelikler, öngermeli beton çelikleri, yüksek alaşımlı çelikler, rulman çelikleri, otomat çelikleri, yay çelikleri, kaynak telleri, otomotiv çelikleri, Ø 5,5 mm ile ø 50 mm arası kangal, Ø 20 mm ile ø 100 mm arası kaliteli çubuk çelikler gibi katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi hedeflenmiştir. Tesisin 2015 yılı başında devreye alınması planlanmaktadır. Bağlı kuruluşlarla birlikte yaklaşık 4.000 kişinin istihdam edildiği Kardemir, sahip olduğu köklü sanayi kültürü, yetkin insan kaynağı ve kurumsal yönetim tecrübesi ile sektörünün lider kuruluşlarından biri olarak üretimini sürdürmektedir. Kapasite artımı için gerekli yapılardan biri olan “Kok Kömürü Stok Sahası” ya-


pısı, yaklaşık 550.000ton ağırlığında kok kömürünün stoklanması amacı ile inşa edilmektedir. Demir çelik işlenmesinde ihtiyaç duyulan yaklaşık 1850 C sıcaklığı yakalayabilmek için yüksek bir ısı enerjisine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ısı enerjisi kok kömürünün yüksek fırınlarda yakılmasıyla elde edilmektedir. “Kok Kömürü Stok Yapısı” genel anlamda 100m iç çapa sahip, H=22,50m yüksekliğinde bir dairesel perdeden oluşan havuz şeklindedir. Dairesel perde üzerinde her 6,60m yükseklikte L=2,00m genişliğinde ve d=60cm kalınlığında konsol döşemelere sahiptir. Proje perde duvarlarının imalatı için, dairesel yapının 1/6sı uzunluğunda, H=3,30m yüksekliğinde A=470m² VARIO VT20K sistem perde kalıbı stoklanmıştır. Perde duvarların dairesel yüzeyi, VARIO VT20K sistem panellerde bırakılan takozlar sayesinde projeye uygun olarak dairesel formda imal edilmesi sağlanmıştır.

Perde kalıbının tırmandırılması için CB160 ve SKS180 tip tırmanır konsollar kullanılmaktadır. Vinç yardımı ile tırmandırılabilen konsol platformlar sayesinde, yüksek katlar da güvenle çalışma olanağı sağlanmıştır. Ayrıca kalıbın stabilitesi ve kalıp yükünün de taşınması bu konsollar ile sağlanmıştır. Projedeki L=2,00m genişliğindeki konsol döşemeler ile L=3,75m genişliğinde konsol döşemenin imalatı için, dairesel yapının 1/3 oturum alanında ST100 döşeme kalıp sistemi temin edilmiştir. Yüksek yük taşıma kapasiteli GT 24 ahşap kirişler mahya olarak kullanılarak L=2,00m genişliğinde ve L=6,00m boyunda ara döşemelerin, 6 adet ana taşıyıcı GT24 ahşap kiriş ve 3 adet yük kulesi ile taşınması sağlanmıştır. Kolay ve emniyetli kuruluma sahip ST100 iskeleler ile döşeme imalatında yüksek imalat hızları yakalanmıştır. PERI ile Başarılı İnşaatlar!

Artı Yapı Şantiye Şefi Ömer Aydın TANKUT’un Yorumu Karabük Demir Çelik Fabrikasının, zorlu imalat metotları gerektiren “Kok Kömürü Stok Sahası Yapısı” inşaasında, kalitesine ve tecrübesine inandığımız PERİ KALIP ile çalışmayı tercih ettik. Projemizin her anında, bizlere sundukları kaliteli ürünler, tecrübeli ve teknik çözümleri için PERİ’ye teşekkür ederiz. YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

41


İskele – Kalıp Dosyası

Drenaj Levhasında olması gereken en önemli özellikler nelerdir?

Defender® polistren köpük, kabarcıklı koruma örtüsü ve kırma taşın avantajlarını tek bir üründe birleştirir; toprak altında kalan duvarların su yalıtımını korur, etkin bir drenaj ve ısı yalıtımı sağlar

Su yalıtımını dolgu sırasında oluşabilecek darbelere ve sonrasında oluşacak toprak basıncına karşı yuvarlatılmış ayakları ve yüksek basınç dayanımı sayesinde en az tuğla ile yapılan koruma duvarı kadar korur. Levhanın 7 cm’lik ayak yüksekliği etkin bir drenaj sağlarken büyük miktarda hava hacmini de hapsederek ısı yalıtımı da sağlar. Birbirine geçmeli levhalar tüm izolasyon malzemeleri üzeri-

42

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

ne kolayca uygulanabilir. Taşıması kolay, montajı çok hızlıdır (20 m2/adam-saat, tuğla duvar imalatına kıyasla 1:10 oranında hızlı). Hızlı uygulama, derin ve dar temel çukurlarında iş güvenliği risklerini de minimize eder. Geri dönüşümlü polipropilenden imal edilen levha projelere LEED puanı da kazandırır. Defender® ile geleneksel yöntemlere kıyasla maliyetler önemli ölçüde düşürülür.


Toprak altı duvar koruma ve drenaj levhası Toprak altında kalan duvarları dolgu sırasında darbelere karşı koruyan ve sonrasında etkin bir drenaj levhası olarak işlev gören plastik levhalardır. DEFENDER levhaları sayesinde; - Su yalıtımı üzerinde etkin bir koruma sağlanır - En az tuğla duvar kadar dolgu sırasında

oluşabilecek darbelere, sonrasında oluşacak basınca dayanıklılık elde edilir - Bina ile dolgu arasında hava sirkülasyonu oluşur - 7 cm’lik yüksekliğiyle büyük miktarda hava hacmini hapsederek ısı yalıtımı sağlar - Su yalıtımına zarar vermeyen yuvarlatılmış tabanlar üzerinde yük eşit olarak dağıtılır

- Basit, hızlı ve kolay uygulanır (20 m2/ adam-saat) - Üst üste istiflenebilir, yer kaplamaz, kolayca taşınabilir - Üzerindeki kanallar sayesinde etkin su drenajı yapılır

REFERANS Haziran 2014 | Saroz Hotel İnşaatı | Bayrampaşa, İstanbul | A Yapı YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

43


-İhtiyaç Toprak altında kalan otopark duvarlarındaki su yalıtımının dolgu sırasında ve sonrasında korunması.

Çözüm İstanbul, Bayrampaşa’da projesi A Yapı tarafından devam eden Saroz Hotel şantiyesinde -16 m kotunda toprak altında kalacak betonarme perde üzerindeki su izolasyonunun korunması için Defender toprakaltı koruma ve drenaj levhaları kullanılmıştır. Bu uygulamada Defender aşağıdan yukarıya doğru yerleştirilerek rakip örtü ürünlere kıyasla dolgu sonrasında meydana gelebilecek kopma ve yırtılmaların önüne geçebilecektir. - Yer sıkışıklığı olan şantiyede üst üste kolayca istiflenmesi sayesinde malzemenin tamamı şantiye alanında çok az yer kapladı ve tuğlada görülen % 10-20 mertebesindeki zayiat gerçekleşmedi. - Uygulama son derece hızlı bir şekilde gerçekleşti: 20 m2/adam-saat.

44

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015



İskele – Kalıp Dosyası

İnşaat hızı firmalara kazanç, ekonomiye katkı sağlıyor

Türkiye’deki en önemli projelerde yer alan Doka Kalıp, hızı ile ön plana çıkıyor, projelerin erken bitmesini sağlıyor

DOKA Genel Müdürü Ender Özatay

46

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Doka yapısında ürün - sistem geliştirme ve ürün ömrü bölümleri bulunan bir firmadır. Her yıl bu bölümlere büyük bütçeler ayırmaktadır. Doka, kalıp teknolojilerini takip eden değil yeni teknolojileri ortaya çıkartan ve uygulamasını sağlayan bir firmadır. Bu durumda yeni ortaya çıkan sistemler Doka’nın ismiyle anılır olmaktadır. Doka tarafından geliştirilen yani kalıp sistemleri sektör tarafından devamlı takip edilmektedir. Ayrıca Doka bünyesinde özellik-

le baraj, köprü, tünel ve yüksek yapı projeleri için ayrı uzmanlık bölümleri oluşturulmuş. Bu bölüm kendi sahası içinde projeler için özel çözümler ve sistemler üretmektedir. Her geçen yıl büyüyen bir firma olarak ihtiyaçlara cevap verebilmek için satış ve teknik kadro istihdamını arttırarıp, ürün grubunu çeşitlendirmeyi planladıklarını belirten DOKA Genel Müdürü Ender Özatay’dan Doka’nın çalışmaları hakkında bilgi aldık.


İnşaat sektöründe hız demek ekonomi demek 50 katlı bir kule projesinde kat başına 2 gün kazanmak toplamda 100 gün önce projenin bitmesini sağlıyor. Ortalama 25.000 USD günlük şantiye gideri olduğu kabul edilirse 2.500.000 USD gibi bir rakam bu büyüklükte bir proje için ekonomiye kazandırılıyor. Dünyanın güvendiği kalıp markası Doka, hızı ve iş güvenliği ile öne çıkıyor. Bu yıl 4.’sü düzenlenen Kalıp İskele Fuarı’na katıla-

cak olan Doka, Türkiye’deki en büyük projelerde yer almasının gurunu yaşıyor. İş ve işçi güvenliğini üst düzey sağlayan kalıp sistemleri, tüm inşaat maliyeti toplamının sadece %1’ine denk geliyor. Toplam bütçenin içerisinde küçük görünen bu rakam, inşaat hızını bire bir etkilemekte ve projenin planlanan zamandan önce ya da sonra olmasını belirliyor. Doka kalıp sistemleri önceden hesap edilmiş kalıp kurulum ve kalıplama sürelerine sahip kalıyor.

Türkiye’nin en büyük projelerine çözüm ortağı olan Doka’nın sağladığı katma değer, planlanan zamandan önce iş bitirilmesi şeklinde gerçekleşiyor. Bu da projelerin maliyetlerini düşürerek ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Ayrıca Doka kullandığı kalıp sistemlerinde üst düzey güvenlik önleri alıyor. Hidrolik tırmanma kalıp teknolojileri sayesinde kule projelerinde vinçten tam bağımsız ve beton yüzeyinden hiçbir zaman ayrılmadan çekirdek perdesi dökümleri YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

47


sağlanıyor böylece kule bloklarında daha az işçi yoğunluğu ve hızlı demir imalatı gerçekleşiyor. Bu durum; planlamada 9-10 gün hesap edilen döşeme betonu döküm sirkülasyonunu 7-8 günlere düşürüyor ve kat başına ortalama 2 gün kazandırıyor. 50 katlı bir kule projesinde bile kat başına 2 gün kazanmak toplamda 100 gün önce projenin bitmesini sağlıyor. Ortalama 25.000 USD günlük şantiye gideri olduğu kabul edilirse, 2.500.000 USD gibi bir rakam bu büyüklükte bir proje için ekonomiye kazandırılıyor. Doğru ve hızlı bir kalıp sistemi kullanmanın önemi burada ortaya çıkıyor. Rüzgâr Koruma Perdesi kullanılan

48

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

projelerde ise iş akışının hava şartlarından etkilenmemesi sağlanıyor ve ağır kış şartlarında, çok rüzgarlı günlerde bile inşaat faaliyetlerine devam edilerek ilave gün kazanılıyor. Çerçeveli panel kalıbı sistemi verilen Point Bornova ve Ankara Altınoran projelerinde ise diğer kalıp sistemlerinden farklı olarak kalıp ön kurulumu yapılmıyor. Kalıp panelleri şantiyeye ulaştığı gün kullanılmaya başlanıyor. Farklı geometrilere uygulanabilme özelliği sebebiyle kat ve plan değişikliklerinde bile kalıp revizyonu süresi de harcanmadığı için her iki proje içinde de hız kazandırıyor. Tek başına sistem hızının bile mali bir katkı-

sı olması yanı sıra uzun ömürlü sistem bileşenlerinde meydana gelen Doka kalıpları piyasa benzerlerine oranla 3 kata kadar daha uzun süre kullanıldığı için amortisman maliyetlerini düşürmekte ve 5-10 yıl gibi bir kullanımda ikinci kez kalıp alımı yapılmadığı için firmalar için çok karlı bir yatırım aracı haline gelmektedir. Aşağıdaki tabloda 9 mega proje için Doka sistemlerinin sağladığı gün kazancı belirtilmiş ve günlük ortalama şantiye gideri baz alınarak ortaya çıkartılan ekonomik katkı hesaplanmıştır. Bu 9 proje için yatırımcılar toplamda 1282 gün kazanmışlardır.


Doka Kalıp Türkiye’deki en önemli hangi projelerde yer alıyor? “Türkiye İnşaat sektöründe şimdiye kadar köprü, baraj, enerji santralleri, Entegre sağlık kampüsleri gibi birçok kamu yatırımı ve Kentsel Dönüşüm projeleri, nitelikli konut ofis ve yaşam alanları, üniversiteler hava alanları gibi birçok özel yatırım projesinde yer aldık. 2014 senesi için yer aldığımız bazı büyük ölçekli projeler ise; Ağaoğlu Maslak, Torun Center, Mistral Tower, Point Bornova, Çiftçi Tower, Anadolu Plaza, Sinpaş Altınoran, İzmit Körfez Geçiş Köprüsü, Nissibi Köprüsü projeleridir.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

49


Bu yıl 4.’sü düzenlenecek olan Kalıp İskele Fuarı’nda Doka neleri anlatıp, tanıtacak? “Bu yılda 12-15 Şubat 2015 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezinde yapılacak Türkiye’de ve yurt dışında sektörün lider firmalarının iştirak ettiği Kalıp ve İskele Fuarında sektörüyle ilgili farklı ürün ve teknolojiler ziyaretçilerle buluşmaktadır. İskele sistemleri ve aksesuarları, kalıp sistemleri ve aksesuarları, plywood ürünleri, inşaat iş ve işçi güvenliği ekipmanları, teleskobik dikme direkler ve platformların gibi geniş

50

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

ürün profiliyle dikkat çeken fuar, dünyada tek olma özelliğini taşıyor. Doka Kalıp İskele’nin her yıl katıldığı fuarda özel sistem sunumları ve yeni ürünlerin tanıtımı özel hazırlanmış fuar alanında gerçekleşmektedir.”

İş sağlığı ve güvenliği açısından oldukça önemli bir sektördesiniz. Bu konuda nelere dikkat ediyorsunuz ve gerçekleştirdiğiniz çalışmalar var mı? “İş sağlığı ve güvenliği noktasında inşaat sektörü madencilik sektöründen

sonra maalesef en fazla iş kazasının yaşandığı sektör olmaktadır. İnşaat sektörü içerisinde ise yine yüksekte çalışmanın getirdiği tehlikeler, kalitesiz ve herhangi bir kalite normuna uymayan sistemsiz kalıp malzeme tercihleri, mühendislik hizmeti eksik ya da hiç olmayan uygulamalar istenmeyen iş kazalarına sebep olmaktadır. Bu durum kalıp iskele sektörünün ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. Özellikle kalıp iskele yük güvenliği ve yüksekte çalışma kalıp malzemelerinin standartlarda üretilmesini ve uygulama


uymaktadır. Ürün güvenliğinin yanı sıra uygulama güvenliği olarak sunduğumuz kalıp sistemleri kendi içerisinde güvenlik ekipmanı da sunmaktadır. Ayrıca Doka’da kullanılan her sistemin kullanım kılavuzu da sunulmaktadır. Burada dikkat edilecek konu sağlamış olduğunuz kalıp sisteminin yanında çalışma konsolları ve platformların, katlar arası geçiş sistemlerinin (kapalı merdiven oluşturulması), döşeme, perde kolon kenarlarının cephe korkulukları ile kapatılması, kalıbın taşınması ve tekrar kurumunda güvenlikli taşıyıcı ekipman kullanılması (Vinç çatalları, masa kalıbı taşıma sistemleri) gereklidir. Bu bahsettiğimiz sistemler Doka’nın gerçekleştirdiği tüm projelerde malzeme listelerine sistem parçası olarak eklenmektedir. İş güvenliği tasarruf edilmesi düşünülecek bir alan değildir. İnsan yaşamı her şeyden önemlidir.”

Doka Kalıp olarak 2014’ü nasıl geçirdiniz ve 2015’ten beklentileriniz/hedefleriniz nelerdir?

denetimlerinin iyi yapılmasını gerektirmektedir. Bahsedilen uygulama denetimi malzemenin üretiminden kullanılmasına kadar devam eden bir süreçtir. Merdiven altı üretim dediğimiz standardı olmayan, yük taşıma kapasitesi belirsiz. Güvenlik katsayı hesaplanmadan üretilen kullanımı esnasında denetlenmeyen ve çoklu parçalarda oluşan bu kalıp sistemlerinin uygulama esnasında bütün olarak sistem hatalarının olması sebebiyle maalesef bu kazalar olmaktadır. Bu konuda Doka ürün standartları konusunda DIN ve EURO normlarına

“2014 senesinde artık kriz dönemlerinin geride bırakılmaya çalışıldığı yoğun ve hareketli bir dönem geçirdik. 2014 yılında takip ettiğimiz birçok projeyi gerçekleştirmiş olmaktan mutluluk duyuyorum. Doka kalıp iskele olarak geniş ürün stokumuzla kiralama hizmeti de vermekteyiz. Önümüzdeki dönemlerde ise hedefimiz kiralama stok çeşitliliğini arttırmak ve yeni ürün grupları ile sistem kalıp türlerini çeşitlendirmektir. Yakın zamanda piyasaya zaten sistem olarak olan ürünlerin eco olarak adlandırdığımız yeni versiyonlarını sunduk. Burada hedefimiz Doka kalıp sistemlerinin kullanım ve kalitesinden ödün vermeden daha fazla yüklenici firmaya ulaşmasıdır. 2015 yılında bu çalışmalarımız artarak devam edecektir. 2015 yılında inşaat sektöründe kalite, hız, iş güvenliği ve iş ahlakının artık daha önemli hale geleceği bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum. Bu çerçevede yeni yılda iç dinamiklerimizi daha fazla harekete geçirerek ve tempolu çalışmaya devam ederek Kalıp sistemi olarak birçok yeni teknolojiyi Türkiye ile tanıştırmış bir firma olarak sektöre daha fazla katkıda bulunacağız. Türkiye’de inşaat sektörü güçlü tek haneli büyüme gösterecektir. Global bazda ise orta derecede tek haneli büyüme olacaktır. Global bazda bölgeler arasında güçlü ayrışmaların olduğunu göreceğiz. 2014 yılına kadar inşaat sektörünün yıldızı olan Rusya bu konumunu kaybedecek yerini Asya ve Afrika ülkelerine bırakacaktır. Türk inşaat sektörünün % 43 ü altyapı dediğimiz kamu projelerinden oluşmaktadır. Bu alandaki payımızı daha fazla arttırmayı hedefliyoruz.”

Sektörünüzü kısaca değerlendirip, pazardaki konumunuz hakkında bilgi verir misiniz? “Kalıp iskele sektörü dünyada endüstri devriminden ve II. Dünya savaşı sonrasında ortaya çıkan konut açığının hızlı bir şekilde kapatılması için gelişen inşaat teknolojilerini bir parçası olarak ortaya çıkmış ve ülkemizde ise özellikle 1950 yıllarında köyden kente göçün artmasıyla şehirlerde artan nüfusun konut ihtiyacı sebebiyle hızla gelişen inşaat sektörünü bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kalıp iskele sistemlerinin ağırlıkla kullanıldığı diğer bir alan endüstri ve altyapı projeleridir. Baraj, köprü, tünel ve yüksek yapı türlerinde özel kalıp çözümlerine ve sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Önceleri tamamen ahşaptan yapılan kalıpların ekonomik, hızlı ve kaliteli sonuçlar oluşturmadığı zaman içinde anlaşılmış. Küçük ölçekli inşaat şirketlerinde hala kullanılmakta olsa da, büyük şirketler endüstrileşmiş modern kalıp sistemlerini tercih etmektedir. Gelişmesini tamamlayan batı ülkelerinde tüm projelerinde standartlaşma gereği eksiksiz uygulanan endüstriyel kalıp sistemi ülkemizdeki inşaat faaliyetlerinin birçoğunda uygulanmaktadır ve her geçen gün geleneksel, güvenliksiz kalıp uygulamaları azalmaktadır. Kalıp iskele sektöründe her geçen gün azalmasına rağmen % 60’lar civarında kara kalıp olarak adlandırdığımız geleneksel kalıpçılık yöntemleri kullanılmakta % 40 mertebelerinde ise endüstriyel kalıp dediğimiz teknolojik kalıp sistemleri kullanılmaktadır. Kendi ürün grubumuz içerisinde % 20 mertebelerinde bir pazar payımız var. Her geçen yıl pazar payımız ve ciromuz artmaktadır. Her geçen yıl büyüyen bir firma olarak ihtiyaçlara cevap verebilmek için satış ve teknik kadro istihdamını arttırmayı ve ürün grubu çeşitlendirmeyi planlıyoruz. Doka yapısında ürün - sistem geliştirme ve ürün ömrü bölümleri bulunan bir firmadır. Her yıl bu bölümlere büyük bütçeler ayrılmaktadır. Kalıp teknolojilerini takip eden değil yeni teknolojileri ortaya çıkartan ve uygulamasını sağlayan bir firmadır. Bu durumda yeni ortaya çıkan sistemler Doka’nın ismiyle anılır olmaktadır. Doka tarafından geliştirilen yani kalıp sistemleri sektör tarafından devamlı takip edilmektedir. Ayrıca Doka bünyesinde özellikle baraj, köprü, tünel ve yüksek yapı projeleri için ayrı uzmanlık bölümleri oluşturulmuş. Bu bölüm kendi sahası içinde projeler için özel çözümler ve sistemler üretmektedir.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

51


Sektör

Hebo Yapı A.Ş., Hebo City markası ile atakta

Şehir planlamasına uygun endüstriyel yaşam alanlarında ve görebileceğiniz her yerde Hebo City imzası var

52

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Hebo Yapı A.Ş. Hebo City markası ile atakta. Endüstriyel yaşam alanlarınızda ve görebileceğiniz her yerde Hebo City imzası var. Çok amaçlı yaşam konteynerlerı, şehir mobilyaları, güvenlik kabinleri, satış üniteleri, seyyar wc-duş, soyunma kabinleri ve seçkin yapıları ile referans ağını her geçen gün geliştiren Hebo Yapı A.Ş.; bir çok kamu kuruluşu, resmi kurum, özel sektör ve kişilere tercihlerine uygun nitelikli ürünler sunuyor. Soğuk hava deposu olarak kul-

lanılmak üzere ile üretilen konteynerler, sistem kabinleri olarak istasyonlara yerleştirilen kabinler, kitap, oyuncak ve kıyafet toplama amacı ile birçok yerde görebileceğiniz kumbara kabinler, özel okul ve siteler için dekoratif kabinler, çift katlı ve geniş açıklıklı ofis binaları, yemekhane, hastane ve barınma ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte alternatif çözümler üretmektedir. Yaşam alanlarında estetiğin ve konforun birleştiği Hebo City’de hayat var.



İskele – Kalıp Dosyası

Tema İstanbul Projesinin tercihi: Layher İskele Sistemleri Sektörde sertifikalı iskele sistemleri ve 65 yılın üzerinde tecrübesi ile Layher İskele Sistemleri’nin, Tema İstanbul ve sektördeki diğer önemli projelerde tercih edilme nedeni, şantiye şartlarında her konuda optimum çözümler önerileri sunması ile ön plana çıkmaktadır Sektörde sertifikalı iskeleleri ve 65 yılın üzerinde tecrübesi ile Layher İskele Sistemleri, İstanbul’un gözde projelerinden Tema İstanbul’da tercih edilen marka olmuştur. Yaklaşık 1 yıl süresince 80.000 metrekare Layher Şimşek cephe iskeleleri Tema İstanbul projesinde güvenle kullanılmıştır. En önemli uluslararası mimarlık ve planlama bürolarının katılımıyla gerçekleştirilen yarışmada birinci seçilen GENSLER Architects & Planners firmasının Master Plan ça-

54

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

lışmasına uygun şekilde geliştirililen Tema İSTANBUL Projesi, Mega karma proje kapsamında Konutların, Tema WORLD Eğlence alanının, Ticari Birimlerin, ülkemizin ilk ve en büyük uluslararası temalı eğlence parkının da yer aldığı bir projedir. Toplam 1,5 milyon metrekare alan üzerinde eğlence ve alışveriş alanlarının yer alacağı projede 3531 daire sayısı ile konut alanı ise 333 bin metrekaredir. Layher Şimşek cephe iskelelerinin


Tema İstanbul projesinde tercih edilme nedenlerinden başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz; 60 – 80 micron sıcak daldırma galvaniz çelikten imal edilmiş Layher iskele malzemeleri sayesinde ‘Daha Fazla Dayanım’ olanağı, ileri seviye malzeme kullanılabilirliği, etkin dağıtım hizmeti ve % 100 uyumlu bir iskele olma özelliği ile ‘Daha Fazla Hız’ olanağı, max.kalite hassasiyet, bağımsız sertifika kuruluşlarınca onaylı sertifikası ile ‘Daha Fazla Güvenlik’ olanağı, Layher Tuzla depo stokları, konusunda uzman personeli sayesinde eğitim, teknik destek ve sevkiyat kolaylığı ile ‘Daha Fazla Yakınlık’, Kolaylık olanağı gibi avantajlar sunmaktadır.

TERCİH NEDENLERİ Layher İskele Sistemlerinin Tema İstanbul ve sektördeki diğer önemli projelerde tercih edilme nedenleri, şantiye şartlarında her konuda optimum çözümler yani ‘Daha Fazla Olanak’ sunmasından kaynaklanmaktadır. Günümüz şartlarında zaman kavramının önemini hiçbir an yitirmediğini düşünürsek, firmalar tüm projelerinde optimum verimlilikle çalışmalarını tamamlamak için birlikte çalışacakları firmalardan projelerini aksatmama adına planlama ve tahmin öngörüleri, şantiye düzenini bozmamak adına malzeme yönetimi bilgilerini, kullanılacak ekipmanın kolay montaj-demontajı, kullandıkları malzeme ile ilgili detaylı eğitim ve teknik olarak tasarım/proje desteği ve son olarak konu iskele olunca koşulsuz güvenli olması gibi beklentiler içerisinde olurlar. Özetle tüm bu beklentilere cevap verecek ve bu hizmetleri sağlayacak nadir firmalardan biri olması özelliği ile Layher İskele Sistemleri, geçmişte olduğu gibi bugünde tercih edilmeye devam etmektedir.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

55


İskele – Kalıp Dosyası

Uluslararası Pazarda Bir Türk Markası: İNTEK Kalıp Ve İskele Sistemleri

İntek Kalıp, Avrupa standartlarındaki ürün kalitesi ve Avrupalı rakiplerine göre daha uygun fiyatları ile uluslararası pazarlarda kalıp ve iskele kiralayan firmaların da tercihi olmaya başladı

İntek Kalıp, bazı ülkelerde kendi firmasını kurarak, bazı ülkelerde ise yerel kalıp ve iskele firmaları ile işbirliği yaparak yurtdışı pazarını büyütmektedir. Özellikle son iki yılda hem kendi firmaları hem de işbirliği içinde olduğu İsviçreli ve İtalyan firmalar aracılığı ile İsviçre, Rusya, Türki Cumhuriyetler, Irak, Çin, Kanada, Güney Amerika, Fas, Cezayir, Güney Afrika gibi dünyanın birçok farklı bölgesine ihracat yapan İntek Kalıp, 2014 yılında S.Arabistan ve körfez ülkelerinde, kiralama sektöründe faaliyet gösteren Suud’lu bir kalıp ve iskele firması ile büyük çaplı bir anlaşma imzalamıştır. Merkezi Cidde’de bulunan firma, kira parkındaki perde ve kolon kalıplarını

56

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

yenilemek amacı ile 2014 yılında, içinde Türkiye’nin de bulunduğu birkaç ülkede, kalıp ve iskele firmaları ile temasa geçerek geniş çaplı bir araştırma başlattı. Firmanın uzman mühendisleri, kalıp ve iskele firmalarının fabrikalarını ve kalıpların kullanıldıkları şantiyeleri gezerek çok detaylı çalışmalar yaptılar. Bir kaç ay süren çalışmaların sonucunda kira parklarını, İntek Kalıbın Türkiye’de olduğu kadar uluslararası pazarlarda da en çok tercih edilen perde-kolon kalıbı sistemleri olan Panemax ve Panex panel kalıp sistemleri ile oluşturmaya karar verdiler. Sipariş, 44.000 metrekare panel kalıbı içermektedir. 2015 Mart ayı sonunda teslimatı tamamlanacak olan malzemeler, toplam 133


adet 40 HC konteynır ile sevk edilecektir. Kalıp ve iskele sektöründe, kiralama operasyonunun başarılı olabilmesi iki ana unsura bağlıdır. 1- İyi bir depo ve sevkiyat organizasyonu. 2- Uzun ömürlü ve kaliteli ürün. Organizasyonlarını “kalıp ve iskele sistemlerini kiraya vermek” üzerine kuran firmalar, kira parklarını oluştururken en kaliteli ve uzun ömürlü ürünleri tercih etmeye çalışırlar. Ürünleri ne kadar uzun süre ve ne kadar çok projede kullanabilirlerse karlılıkları da o oranda artacaktır. Bu bakış açısı ile kalıp ve iskele sistemlerini kiraya veren firmalar tarafından da tercih ediliyor olmak, İntek Kalıp kalitesinin, konunun uzmanları tarafından onaylanması anlamını taşımaktadır.

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

57


PANEMAX “VİNÇLE TAŞINAN PANEL KALIP SİSTEMİ” - 80 kN/m² beton basıncına göre dizayn edilmiştir. - Ön montaj gerektirmez, malzeme şantiyeye geldiği andan itibaren kullanıma hazırdır. - Panel çerçevesini oluşturan “özel profiller”, panellere mukavemet katmakta ve panellerin uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır. - Özel çerçeve profili ve özel kilitleme sistemi panellerin her hangi bir noktada birleştirilmesine olanak tanır, çerçe-

58

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

ve üzerindeki deliklerin birbirini karşılaması ihtiyacını ortadan kaldırır. - Panel birleşimleri için az sayıda kilit yeterli olmaktadır. Bu da kalıp kurum ve söküm işçilik sürelerini kısaltmaktadır. - 3 m yükseklik için 3 sıra ankraj mili yeterlidir. - Sistem, çok amaçlı paneller sayesinde 5 cm ara ile istenen ölçüye getirilebilen bir “ayarlı kolon kalıbı” olarak kullanılabilir. - Çerçeve profilinin üzerindeki yuva plywoodun oturması için bir yüzey oluşturmaktadır ve plywoodu çepeçevre sara-

rak plywoodun kenarlarını darbelerden korumaktadır. - Panellerde 21 mm kalınlığında plywood kullanılmaktadır.

“PANEX” ELLE TAŞINAN PANEL KALIP Panemax sisteminden farklı olarak: - Sistemin tüm parçaları elle taşınabilecek ağırlıktadır. - 60 kN/m² beton basıncına göre dizayn edilmiştir. - Panellerde 15 mm kalınlığında plywood kullanılmaktadır.



İskele – Kalıp Dosyası

En düşük maliyetle uygun kalıp planlaması yaparak betonarme imalatlarına kalıp projeleri hazırlaması yanında verdiği uygulama desteği ile ön plana çıkan Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri, yenilikçi yapısı ile sektörde büyümeye devam ediyor

Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri Satış Müdürü Tuncay Yılmaz

60

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri, yenilikçi yapısı ile büyümeye devam ediyor Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri San. ve Tic. A.Ş. , 1949 yılından beri sektörde başarıyla faaliyet gösteren Pelit Arslan A.Ş.’nin inşaat sektöründeki tecrübelerinin sonucu aynı güven ve kaliteyi endüstriyel kalıp ile inşaat sektörünün hizmetine sunma amacıyla kurulmuş olup 2002 yılından beri Turanlar Grup çatısı altında İstanbul-Sefaköy’de hizmet vermekte. Öne çıkarmak istediğimiz ürünlerle ilgili Panel kalıplarla ilgili çalışmalarının mevcut olduğunu söyleyen ve bunu da 2015 yılı sonunda neticelendireceklerini sözlerine ekleyen Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri Satış Müdürü Tuncay Yılmaz’dan Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri hakkında bilgi aldık.

Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri’nin gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? “Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri San. ve Tic. A.Ş. , 1949 yılından beri sektörde başarıyla faaliyet gösteren Pelit Arslan A.Ş.’nin inşaat sektöründeki tecrübelerinin sonucu aynı güven ve kaliteyi endüstriyel kalıp ile inşaat sektörünün hizmetine sunma amacıyla kurulmuş olup 2002 yılından beri Turanlar Grup çatısı altında İstanbul-Sefaköy’de hizmet vermektedir. İnşaat sektörünün önemli bir ilk yatırımı olan endüstriyel Kalıp, yüksek kalitesi, değişik projelere uyarlanabilmesi ve yüksek orandaki tekrar özellikleri ile kullanıcılarını gerçek ekonomik maliyetlere ulaştırır. Pe-


lit Kalıp ve İskele Sistemleri, en düşük maliyetle uygun kalıp planlaması yaparak betonarme imalatlarınıza kalıp projeleri hazırlamakta ve uygulama desteği vermektedir. Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri, projelendirmeyle başlayan, şantiye iş programına uygun üretim ve sevkiyatla devam eden, şantiye süpervizörlüğü ile son bulan bu zinciri eksiksiz bir şekilde yerine getirmeyi kendine görev olarak kabul etmiş bir firmadır. Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri, Türkiye de perde-kolon kalıp sistemleri , döşeme ve dış cephe iskele sistemleri , h20 ahşap kiriş ve plywood’u kendi bünyesinde üreten tek firmadır.”

Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri sektöre hangi hizmetleri veriyor? “Endüstriyel Kalıp yani döşeme isklesi, kolon – perde kalıpları (üretim), h20 ahşap kiriş (üretim + ithal ), 3mm’den-50 mm kadar plywood (üretim + ithal)”

2014 yılında alanınızda ne kadar üretim yaptınız? “Endüstriyel kalıp ve döşeme iskelesi ve perde kalıp üretiminde üretimimizi % 400 artırmış bulunuyoruz.”

Satışlarınızda meydana gelen artış veya azalmanın nedenlerini hakkında bilgi verir misiniz? “Satışlarımız her geçen gün artmaya devam ediyor. - Yeni ve güçlü bir kadro kurmamız. - Makine parkurumuzu genişletmemiz. - Ürün yelpazemizi artırmamız.

- Piyasa şartlarına uygun fiyat politikası uygulamamız. - Pazarlama faaliyetlerini artırmamız - Projeye en uygun çözümü sunmamızdır.

Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri, iç pazarın ne kadarına hâkim. Ayrıca yıllık cironuzun yüzde kaçını ihracattan karşılıyorsunuz. Ayrıca hangi ülkelere, hangi ürün gruplarını ihraç ediyorsunuz? “ İç pazarın % 10’luk kısmına hâkimiz. Ayrıca yıllık cironun da % 30’nu ihracattan karşılıyoruz. ürün grupları anlamında ise; Azerbaycan, Afganistan, Cezayir, Gana, Irak, Makedonya, Ürdün, Gürcistan, İran ön planda.”

Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri, 2014 yılı ve gelecek yıllar için hedeflerinizi hakkında bilgi verir misiniz? “Üretim olarak çelikle ilgili yeni robotlu üretim hattı kuracağız. H20 ile ilgili de köklü üretim değişikliklerine gidiyoruz. Ayrıca yeni dizaynlar ve kapasite artırımı gibi. - Kalifiye işgücüne yatırım yapıyoruz. - İç pazarda büyük inşaat firmalarıyla kemikleşiyoruz. - Dış pazarda Azerbaycan, Afganistan, Cezayir, Gana, Irak, Makedonya, Ürdün, Gürcistan, İran ve diğer ülkelerle ticaretimiz mevcut. Diğer yandan keşfedilmemiş bölgelerdeki pazarların peşin-

deyiz. Yakın zamanda Pelit markasını da o bölgelere kazıyacağız.”

Yeni dönemde alanınızda öne çıkan ürün türleri neler olacak. Ayrıca sizce bu alanın geleceği hangi ürünlerde olacak? Bu alana yönelik farklı bir üretim söz konusu mu? “Öne çıkarmak istediğimiz ürünlerle ilgili Panel kalıplarla ilgili çalışmalarımız mevcut. 2015 yılı sonunda neticelendireceğiz. Diğer yandan firmanın ürettiği ürünler birbirine benzerlik gösteriyor. Ar- Ge çalışmalarımız mevcut. Fakat paylaşmak için çok erken. İskele sistemleri çeşitlendiği için biz daha çok Perde Kolon kalıpları ile ilgili farklı bir sistem üzerinde çalışıyoruz.”

Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri’nin önümüzdeki dönemde yeni bir yatırımınız olacak mı? Varsa böyle bir yatırım, bu konuda bilgi verir misiniz? (Nerede olacak, fabrika mı, makine yatırımı mı, fabrika ise kaç metrekarelik bir alan, yatırım tutarı nedir, ne zaman hayata geçecek, bu yatırımın üretiminize katkısı ne olacak gibi...) “Çelik ve h20’nin üretim kapasitesini artırmak için yatırımlarımız devam ediyor. Plywood ile ilgili Türkiye ‘de üretim kapasitesi ve stok açısından en eski ve en büyük firmasıyız. Ayrıca makine ile ilgili sipariş verdiğimiz ve sabırsızlıkla beklediğimiz makineler mevcut. Alan konusunda sorunumuz yok. Zaten orman ürünleri konusunda entegre bir te-

YAPI MALZEME ŞUBAT 2015

61


sis olduğumuz için; Samsun (Vezirköprü)- İstanbul (Halkalı fab.) da yeterince alanımız mevcut. Kısaca yer sorunumuz şu anda yok.”

Yine yakın zamanda piyasaya sunduğunuz ya da sunacağınız yeni bir ürün bulunuyor mu? “Çelik ile ilgili olarak panel kalıp dediğimiz perde-kolon kalıpları, köprü başlık altlarına iskele kurmayı gerektirmeyen konsol sistemler ve yüksek yapılarda kullanılan rüzgâr perdeleri düşündüğümüz ürünler arasında. H20 ile ilgili farklı başlık dizaynları, düşme darbelere karşı daha uzun ömürlü ürünler elde etmeyi planlıyoruz. Daha henüz piyasa çıkarmadık, fakat müşteri odaklı olarak şantiyelerden gelen istekler doğrultusunda revizeler yapıyoruz.”

Size göre şu anda sektörün ana gündem maddesi nedir? Sektör neyi tartışıyor, gelecek hedefleri arasında hangi hamleler bulunuyor? Sektör iş güvenliği çerçevesinde bakıldığında ne durumda? “İş güvenliği ana gündem maddesi. Neden iş güvenliği zaafları oluşuyor diye tartışıyoruz. İş güvenliğini artırmak için maliyeti

62

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

ikinci planda tutmak gerekiyor. Şantiyelerdeki maliyetler elbette önemli fakat verilen malzemeler proje uygun kurulmaya biliyor, çok eski özelliğini kaybetmiş malzemelerle yeni malzemeler kullanımda karıştırılabiliyor. İşin ehli olmayan eğitimsiz uygulamacıların etkisi mevcut. En önemlisi iş güvenlikçi olarak çalışan arkadaşların işin yürümesine yönelik onay vermesi. Ana yüklenici ve kontrol olarak görev iş güvenlikçi dışında taşeron firmadaki iş güvenlik olarak çalışan arkadaşların maaşını, taşeron firma ödediği için bazı durumlara itiraz etme şansları kalmıyor. Ana firmaların taşeron seçerken filtreleme sistemlerinin iyi işlemesi sağlıklı olacaktır. Ya da ana firmalar taşeron seçerken yeterlilik aramadan en uygun fiyatı verene işi vermemeleri gerekiyor. Bunu da sanırım ilgili bakanlığımızın çıkartacağı yeni yasalarla gerçekleştirmesi acilen gerekiyor. Bakanlık, denetimi bizzat bağımsız kuruluşlarca yapılması gerekiyor.”

Pelit Kalıp ve İskele Sistemleri olarak yaşadığınız temel sorunlar nelerdir? “Ne istediğini bilen müşteri bizim için çok önemli . Elma ile elmayı karşılaştırabilmesi, çözüm ve işlene bilirlik

açısından önem teşkil ediyor. Proje başında 1 birim maliyet olarak düşünülen miktar işin sonunda 2 birim maliyet olarak müşteriye yansımaktadır. Bir diğer nokta taşeron firmalara malzeme satışı gerçekleştiriyoruz. Firmalar yapılan işin kadar ardından hak ediş alıyorlar. Dolayısıyla malzeme alırken peşin çalışmak yerine vadeli alım yapmak zorunda kalıyorlar. Firmanın öz sermayesi güçlü değilse hak ediş geciktiğinde bu sıkıntı hepimize yansıyor.”

Faaliyet gösterdiğiniz alan itibariyle bağlı bulunduğunuz bakanlıktan beklentileriniz, öneri ve sıkıntılarınız nelerdir? “Bakanlık yukarda da bahsettiğimiz gibi üretici firmaları güvence altına alacak yaptırımları uygulamaya geçirmeli. Örneğin üretici firmayı direkt taşeron firma ile baş başa bırakmamalı. Yatırımcı firmanın da üretici firmaya güvence vermeye zorlamalı. İş güvenliği ve sağlığı konusunda, inşaat firmalarına daha güvenli olan endüstriyel kalıp sistemlerini kullanması için teşvik edici ve de zorlayıcı kanunlar koymalı. Aynı zamanda kararlılıkla uygulamalı.”



Advertorial

First and only in Turkey in the Composite Panel System: HEXAPAN Sectors: Automative, White Goods,Packaging, Advertising,Building Production Methods:Extrusion On Line Lamination Products: PP Honeycomb Sheets (PPWPC-Glass Fiber Layer and Different Layer Combination Design) Wood Plastic Composite Sheets, PP Solid Sheets ÖZER GROUP was founded in Kütahya on 1977 , under the name of Özer Clay Food Automotive Industry Trade Incorporated Company , ROPLAST which

64

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

has recently with Know How Technologies produces sheets used in; • Corrugated plastic sheets, • Lightweight sandwich panels, • Foldable smart containers, • Composite panels • Insulation parts for white-goods •Automotive trims part Ozer GROUP serves with a young staff by combined knowledge and experiences. During have been done licanse agreement, the fisrt and only PP Honey-

comb Composite Panel Producer only their own Structure until 2025 in TURKEY. By means of its own basic principle, it has got very rich product range which belongs to trade or more specific usage areas. Especially in Turkey, it is determined to be leader in traditional plastic sector due to has got some unique patented products. It brings a breath of fresh air for traditional plastic sector by way of its different perspective and solutions . Econcore Technology


Advertorial

Kompozit Panel Sistemlerinde Yeni Soluk: Türkiye’de İlk ve Tek: HEXAPAN Ürünler: PP Honeycomb Levha(PP-WPCCam Elyaf Yüzey ve Farklı Kombinasyon tasarımı) Ahşap Kompozit Levha, PP Solid Levha 1977 yılında Kütahya’da temelleri atılan ÖZER GRUP, 1995 yılında üretim faaliyetlerine başlayan Özer Toprak Gıda Plastik Enerji İnş.Tur.San.Tic.A.Ş unvanı altında Eskişehir merkezli olarak kurulan RÖPLAST; son dönem know-how teknolojileriyle;

- Hafif yapılı sandviç paneller - Katlanabilir akıllı konteynırlar - Polipropilen karışımlı kompozit paneller - Beyaz eşya izolasyonu - Otomotiv iç trim parçalarında kullanılan levhaları üretmektedir. ÖZER GROUP`un yıllanmış tecrübesini genç kadrosuyla birleştirerek hizmet veren şirketimiz yurtdışıyla yaptığı lisans sözleşmeleriyle Türkiye’deki ilk

ve tek Honeycomb Composite Panel üretimini eline almış,2025 yılına kadar Türkiye’de yalnız Röplast bünyesinde üretilmesi konusunda anlaşmaya varmıştır. Geleneksel plastik üretimine farklı bakış açısı ve çözümleriyle sektöre yeni bir soluk getirmiştir.Temel ilkelerinden biri olan dinamizm sayesinde sanayi ve endüstri, ticaret ve daha özel kullanıma ait geniş bir üretim yelpazesine sahiptir. Econcore Technology YAPI MALZEME ŞUBAT 2015

65


Aktüel

PERI Kalıp ve İskeleleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Kalıp, İskele ve Mühendislik Ahmet Murat Sevgi

PERI Kalıp ve İskeleleri İskele ve Mühendislik Ahmet Murat Sevgi: “ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, 4 farklı ilde düzenlemiş olduğu “Güvenlikli İskelede Güvenlik” adlı sempozyuma destek veren firmalardan biri olduk. Bu sempozyumlarda bulunan stantlarımızda çalışma ve cephe iskeleleri alanında ürünlerimiz olan “PERI UP İSKELE” sistemimizi tanıttık” dedi

“Güvenlikli İskelede Güvenlik 2014” Bu bağlamda sempozyumun Adana ili ayağında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birlikte çalışmalarımız sonucunda bir adet konuşmacı kürsüsü ve bu kürsünün arkasında yer alacak şekilde sahne iskelesi kurduk. Konuşmacı kürsüsünün tamamı PERI UP Rosett Flex’ten oluşurken sahne iskelesi ise PERI Up Rosett Flex ve PERI UP T72 sistem iskelelerimizin birleşiminden oluştu. Sahne iskelemizi iki farklı iskele sistemi ile oluşturarak, farklı iskele sistemlerimiz arasındaki uyumu gösterdik.

PERI UP İSKELE SİSTEMİ

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Genel Sekreteri Necati Ersoy

66

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Günümüzde inşaat sektöründe ve farklı uygulama alanlarında kullanılan iskele sistemlerinin çeşitliliği, uygulama, stoklama ve sevkiyat aşamalarında uygulayıcı firmalara büyük sıkıntılar doğurmaktadır. Her uygulamada en ekonomik çözümü bulmak, mümkün olan en az malzeme miktarı ile çok çeşitli uygulamalar yapabilmekten geçer. Bu noktada PERI UP İskele sistemi ile PERI bir ilki gerçekleştiriyor. Birbirlerinden bağımsız, farklı ihtiyaçları, PERI UP İskele sistemi ile, az sayıda temel iskele parçaları ve birkaç yar-

dımcı ekipman sayesinde teşkil edilebilmektedir.

PERI UP İSKELE SİSTEMİ UYGULAMALARI -Döşeme altı taşıyıcı iskeleler, -Demirci İskeleleri, -Dış Cephe Çalışma iskelesi, -Endüstriyel alanlarda iş platformu -Merdiven modülleri ve Çalışma platformları Yukarıdaki tüm farklı alan ve uygulamalardaki iskele ihtiyacı, az sayıdaki temel elemanların yardımcı ürünlerle kombinasyonu sonucu kolaylıkla teşkil edilebilmektedir. --İskele sistemlerinde kullanıcıların aradığı özelliklerin başta gelenleri; -Kolay kurulum, -Yüksek güvenlik, -Modüler ve diğer bir projeye de rahatlıkla uyum sağlaması, -Yüksek yük taşıma kapasitesi, -Kolay taşıma, depolama ve -Ekonomik olmasıdır. PERI, PERI UP İskele sistemi ile tüm bu gereksinimleri en ekonomik çözümlerle kullanıcılara sunmaktadır. Avrupa güvenlik standartlarının iş iske-


leleri ile ilgili EN12810 ve EN12811 kriterlerinin tamamını karşılayan PERI UP İskele sistemi, sıcak daldırma galvaniz kaplı olarak üretilmektedir. Söz konusu Avrupa standartlarının geliştirilmesinde de önderlik eden PERI, bu sayede Almanya, Fransa, İspanya, İtalya ve Polonya gibi pek çok Avrupa ülkesinin standartlarına uygunluk belgeleri almıştır. Tüm bu güvenlik kriterlerini kullanıcı dostu ekipmanlarla güçlendiren PERI UP Sistem, dünyanın en güvenli ve en kolay kurulan iskelelerinden biri olmuştur. Firmamızın güvenlik anlamında ürünlerinde baz aldığı standartlar, iş kazalarını minimuma indirmek adına ürünsel anlamda her türlü olanak ve donanımı içermektedir. Ürünlerimiz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 19 Eylül 2014 tarihli resmi gazetede yayınladığı ve 1 Temmuzda uygulanmaya başlanacak yeni tebliğdeki bütün şartları hâlihazırda sağlamaktadır. PERI’nin iş güvenliği konusundaki çalışmaları günden güne gelişmekte. 1986 yılından beri ülkemize hizmet veren bir şirket olarak tecrübelerimizi, ISG konusunda ve yüksekte çalışma ile ilgili edindiğimiz doğru bilgileri iskele kullanıcılarına aktarıp bu kişileri ve kuruluşları naçizane bilinçlendirmeyi görev edindik. Ülkemizde, özellikle inşaat sektöründe yüksekten düşmelere veyahut yüksekten düşen nesnelere bağlı iş kazalarının sayısı oldukça fazla. Sonuç olarak salt bir iskele sistemi olmasının ötesinde PERI UP sistem; diğer tüm PERI ürünleri gibi, sahalarda hızlı, güvenli ve ekonomik uygulama olanakları sunan tipik bir PERI çözümüdür. PERI ile başarılı inşaatlar.

TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI GENEL SEKRETERİ ERSOY: “100 LİRALIK İŞİ 30 LİRAYA YAPARIM DİYEN MÜTEAHHİT TEDBİR ALIR MI ZANNEDİYORSUNUZ?”

oluşturan cephe iskelelerinin güvenlik şartlarına uygun olmamasından kaynaklı iş kazalarının önlenebilmesi amacıyla Alman Sosyal Kaza Sigortası Kurumu (DGUV) ile 14 Kasım 2013 tarihinde imzalanan protokol kapsamında müteahhitler, şantiye şefi ve iş güvenliği uzmanlarına yönelik Hiltonsa’da “Güvenli İskele, İskelede Güvenlik Projesi” konulu eğitim semineri düzenlendi. Seminerin açılış konuşmasını yapan İNTES Genel Sekreteri Necati Ersoy, Türkiye’de iş güvenliğine yönelik gerekli yasaların bulunduğunu ancak uygulamalarda yetersiz kalındığına dikkat çekti. “Önce kafaları değiştirmek gerekiyor” diyen Ersoy, “Genel müdürlük olsun, İş Teftiş Kurulu olsun, yasal düzenlemeleri yaparlar, geliştirirler, anlatırlar, taraflar eğitip uygulatıp denetlerler,

uyarırlar ve en son cezalandırırlar ama biz bunun da kıymetini bilmeyiz, ilk fırsatta kapatılan iş yerimizle ilgili ilimizin milletvekillerine gideriz, torpil yaparız, o işyerini açmaya çalışırız. Kafamızdan ‘Bu işle ilgili tedbirleri alıp adam gibi yapalım’ geçmez çoğu zaman ama hemen torpil yaparız. Biz de bunun içindeyiz sonuçta. Yasalar insanların refahı için çıkarılıyor ama insanlar bunu kötüye kullanıyor” ifadelerini kullandı.

4ÖLÇÜLMÜYOR” Sendikaya bağlı bulunan 150 firmanın 121 ülkede iş yaptığını anlatan Necati Ersoy, iş kazalarına yönelik ciddi tedbirler alıp işçilere eğitimler verdiklerini anlattı. 50 civarında meslek standardını ilgili bakanlığa hibe ettiklerini söyleyen Ersoy, Çevre Bakanlığı’nın 250 bin kişiye verdiği geçici ustalık belgesinin

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Genel Sekreteri Necati Ersoy, olması gerekenden düşük ücretle girilen ihalelerin ‘zimmet’ ve ‘Sayıştay’ korkusu nedeniyle onaylandığını öne sürdü. Bu durumun özellikle inşaat sektöründe tedbirsizliğe yol açacağını vurgulayan Ersoy, “Canının derdine düşmüş; taşeronlar peşinde, malzeme satıcıları peşinde. Bir de baret mi alacak? Hem de Çin malı almayacak. Öyle baret alıyorlar ki bazılarımızın aldığı baret işçiyi kanser edip öldürüyor” dedi. Ölümlü iş kazaları açısından ilk sırada yer alan yapı sektöründe yüksekte yapılan çalışmaların önemli bir kısmını YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

67


gerekiyor. Bu ülkede 300 bin müteahhit var. Ankara’da 28 bin, İstanbul’da 68 bin, hatta Kahramanmaraş’ta 10 bin müteahhit var. Bu kadar enflasyonun içinde o firmaları belli bir seviyeye koymamışsınız, bunlarla ilgili kanun çıkıyor birine büyük gelir, diğeri ‘O ne ki biz zaten bunu uyguluyoruz’ diyorlar. Rekabet eşitler arasında olur.”

“30-40 LİRAYA İHALE ALAN ADAM TEDBİR ALIR MI?”

yeterliliğini eleştirdi. Soma ve Ermenek’teki maden kazaları ve İstanbul’daki asansör kazasından ders çıkarılması gerektiğini ifade eden Ersoy, “Yeterlilik sınavına herkes giriyor, fiks bir eğitim alıyor ya da almış gibi gözüküyor. Sonra belge alıyor. Sistem eksiği var mı ölçmüyor. Aslına bakarsanız acemi bir şoförün trafiğe çıkması sadece ailesi ve kendisi için değil, çarptığı araçlardaki insanların can güvenliği için de öyle. Acemi işçi de çalıştığı zaman sadece kendisini değil, beraber çalıştığı arkadaşlarının da hayatlarını riske atıyor. Örnek verecek olursak, çalıştığımız iskelelerde 8’er işçi görev yapıyor” şeklinde konuştu. 4Aşırı düşük ihale sisteminin ve yaklaşık maliyet sisteminin değişmesi gerektiğini vurgulayan Ersoy, dünyada uygulandığı gibi yüzde 100 teminat mektubu sistemine gidilmesi gerektiğini anlattı. “Yüreği yeten varsa versin mektubu” diyen Ersoy, Kamu İhale Kurumu’nun aşırı düşük teklif verenlere 3 kat teminat mektubu verdiğine dikkat çekti. Durumu ‘Aptallıkla cesaret arasında ince bir çizgi vardır’ diye nitelendiren Ersoy, tüketicilere de uyarıda bulundu. Tüketicilerin bina alırken kimin yaptığına, iş güvenliğine saygı duyulup duyulmadığına, raporlarına bakması gerektiğini söyleyen Ersoy, bakanlığın inşaatlara mavi bayrak takmasını, bankaların da bu mavi bayraklı inşaatlara ucuz kredi verip kamuoyunu çekmesini önerdi. İNTES olarak Adana dâhil 20 kentte “Mesleki Yeterlilik Merkezi” açacaklarını dile getiren Ersoy, üst düzey eğitimcilerle eksiksiz ölçümler yapacaklarını ve ücretsiz olarak eğitim verip sınavlar düzenleyeceklerini açıkladı.

68

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

“KIZ İSTEMEK İÇİN BİLE MÜTEAHHİTLİK KARTI ALAN VAR” İş kazalarının önüne geçmek için inşaat sektörüne girişlerin engellenmesi gerektiğini söyleyen Ersoy, “Neredeyse silah ruhsatı almak için, kız istemek için bile müteahhitlik kartı bastıran var, çünkü hiçbir şartı yok, altyapısı yok” diye konuştu. İşverenlerin her türlü tedbiri alıp işçilere malzeme imkânı vermesine rağmen işçilerin gerekli tedbirleri almaması nedeniyle kazalara davetiye çıkarıldığını savunan Ersoy, şöyle devam etti: “Burada tek bir çözüm bulduk. İkinci uyarıda işine son veriyoruz. Artık 3-5 uyarı, gitsin mahkemeye sorun yok. Mahkemelerin de tedbirsiz işçileri dikkate alması gerekiyor, işveren iyi niyetli bir şekilde uyarıda bulunmuşsa işe dönme veya tazminat hakkı görmemesi

Sendikalarına bağlı firmaların sadece yurt dışı cirosunun 25 milyar dolar olduğunu ifade eden İNTES Genel Sekreteri Necati Ersoy, sektördeki zihinsel değişimi gerçekleştireceklerini ve lanse edildikleri gibi ‘Üçkağıtçı, dolandırıcı, her şeyi yapan’ ünvandan kurtulacaklarını kaydetti. Ülke dışında sürekli madalya alırken Türkiye’de köprüleri, barajları, metroları, yolları yapan müteahhitlerin ilk fırsatta “en kötü” olarak tanınmasını haksızlık olarak nitelendiren Ersoy, iş güvenliği ve ihaleler konusunda eleştirilerde de bulundu. Dünyanın en köklü meslek dallarından olan müteahhitliğin kaldırıldığında hayatın sona ereceğini söyleyen Ersoy, “Adamın biri ihaleye giriyor, ‘100 liralık işi, 30 liraya yaparım’ diyor. Onaylamazsa adam zimmetten soruşturma açılacak, Sayıştay başına bela olacak. Onaylıyor. 30-40 liraya ihale alan adam tedbir alabilir mi zannediyorsunuz. Canının derdine düşmüş. Taşeronlar peşinde, malzeme satıcıları peşinde. Bir de baret alacak. Hem de Çin malı almayacak. Baret de kesmiyor ki. Öyle baret alıyor ki bazılarımızın aldığı baret işçiyi kanser edip öldürüyor. Aldığımız kemer işçinin başına bela oluyor, kopup düşüyor. Ona güveniyor çünkü” dedi.



Proje

Proje ismi: 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu İşletme sahibi: IC İçtaş – Astaldi JV İşe başlama tarihi: 2013 Hedeflenen iş bitiş tarihi: 2015 Yapım dâhil işletme süresi: 10 yıl 2 ay 20 günYatırım maliyeti: 4.5 milyar TL İşin kapsamı: Odayeri – Paşaköy arasında yaklaşık 115 km otoyol ve bağlantı yolu ile 3. Boğaz Köprüsü’nün yapımı

Yapımı süren 3. köprünün ilk tabliyesi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın katıldığı törenle yerine yerleştirildi

3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi KÖPRÜ DETAYI

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan

70

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

- Üzerinden 8 şeritli karayolu ve 2 şeritli tren yolu aynı seviyede geçecek. Yüksek mühendislik ve teknoloji ürünü olacak köprü, gerek estetik gerekse teknik özellikleriyle dünyanın sayılı köprüleri arasında yer alacak. - Köprü çoğunluğu Türk mühendislerden oluşan bir ekip tarafından inşa edilecek. - Projenin inşaat aşamasında, yaklaşık 7 bin kişi, işletme aşamasında yaklaşık 500 kişi istihdam edilecek. - 59 metrelik genişliği ile dünyanın en geniş asma köprüsü olacak. - 1408 metrelik ana açıklığı ile üzerinde raylı sistem olan dünyanın en uzun

asma köprüsü ve 322 metreyi aşan yüksekliği ile dünyanın en yüksek kuleye sahip asma köprüsü olacak.

PROJE HAKKINDA IC İçtaş – Astaldi JV tarafından yapılacak Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında yer alan İstanbul Boğazı üzerinde yapılacak 3. köprünün inşaatı, taşımacılığın ve ticaretin geleceği olarak görülüyor. 1973 yılında faaliyete geçen Boğaziçi Köprüsü ve 1988 yılında tamamlanan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden sonra İstanbul Boğazı’na yapılacak 3. Köprü, ilklerin köprüsü olarak adlandırılıyor.


Yapımına 2013 yılında başlanan 3 milyar dolar maliyetli 3. köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu projesinde, Anadolu yakasında temelden 318 metre, Avrupa yakasında ise 322 metreye ulaşan kulelerin yapımı tamamlandı.

3. BOĞAZ KÖPRÜSÜ İLKLERİN KÖPRÜSÜ OLACAK Çoğunluğu Türk mühendislerden oluşan bir ekip tarafından inşa edilecek, yüksek mühendislik ve teknoloji ürünü olacak 3. Boğaz Köprüsü üzerinden 8 şeritli karayolu ve 2 şeritli tren yolu aynı seviyede geçecek. Gerek estetik gerekse teknik özellikleriyle dünyanın sayılı köprüleri arasında yer alacak. İlklerin köprüsü olacak 3. Boğaz Köprüsü, 59 metrelik genişliği ile dünyanın en geniş, 1408 metrelik ana açıklığı ile üzerinde raylı sistem olan dünyanın en uzun asma köprüsü olacak. Köprünün bir başka ilki ise 322 metreyi aşan yüksekliği ile dünyanın en yüksek kuleye sahip asma köprüsü olması.

“3. BOĞAZ KÖPRÜSÜ: ÇAĞDAŞ TÜRKİYE’NİN SİMGESİ” 2013 yılında yapımına başlanan ve 2015 yılında tamamlanması hedeflenen 3. Boğaz Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu projesi’nin Odayeri - Paşaköy kesiminde yer alacak. Köprü üzerindeki raylı sistem, Edirne’den İzmit’e kadar yolcu taşıyacak. Marmaray ve İstanbul Metrosu ile entegre edilecek raylı sistemle Atatürk Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı ve yeni yapılacak 3. Havalimanı da birbirine bağlanacak. Kuzey

Marmara Otoyolu ve 3. Boğaz Köprüsü, “Yap, işlet, devret’ modeliyle gerçekleştirilecek. 4.5 milyar TL yatırım bedeline sahip projenin yapım dâhil işletmesi, 10 yıl 2 ay 20 günlük süre ile IC İçtaş – Astaldi JV tarafından yapılacak ve bu süre sonunda Ulaştırma Bakanlığı’na devir edilecek. Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Boğaz Köprüsü Projesi, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’yi bu hedefine daha da yaklaştıracak ve çağdaş Türkiye’nin simgelerinden biri olacak.

3. BOĞAZ KÖPRÜ KONSEPT TASARIMI BİLGİLERİ Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında İstanbul Boğazı üzerinde yapılacak 3. köprünün konsept tasarımı yapı mühendisi “Fransız köprü üstadı” olarak nitelendirilen Michel Virlogeux ile İsviçreli T-Engineering firması tarafından ortak olarak yapıldı. Köprü tasarımı konusunda dünyanın en tecrübeli isimlerinin başında gelen Virlogeux’nin imzasını taşıyan önemli köprülerden bazıları: Portekiz’in başkenti Lizbon’daki Tejo Nehri’nin üzerinden geçen ve 17.2 kilometrelik uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun köprülerinden olan Vasco da Gama Köprüsü ve Fransa’da, yapıldığı 1 Ocak 1995’ten sonra dört yıl süreyle

dünyanın en uzun asma köprüsü unvanının sahibi olan Seine Nehri üzerinde kurulu olan Normandiya Köprüsü’dür.

KUZEY MARMARA OTOYOLU Projenin, Odayeri – Paşaköy kesiminde; 19 adet kavşak ve bağlantı yollarına sahip yaklaşık 115 km’lik Kuzey Marmara Otoyol’u bulunmaktadır. Bu otoyol projesi; Odayeri - Paşaköy hattının, halen kullanılmakta olan 1. Boğaz Köprüsü ile 2. Boğaz Köprüsü’nün trafik yükünü rahatlatmak ve İstanbul’un ulaşım sorununu giderebilmek için Yap, İşlet, Devret modeli ile 20.04.2012 günü ihale edilen ve içerisinde 2015 yılında bitmesi planlanan 3. Boğaz Köprüsü’nü de kapsayan bir otoyol projesidir.

BU BÜYÜK PROJE SAYESİNDE - Odayeri - İkitelli ve Paşaköy - Çamlık bağlantı yolları, hem otoyolun İstanbul’un şehir içi ile bağlantılarını sağlayacak hem de TEM Otoyolu’ndaki yoğun trafiği rahatlatacak. - Araçlar hem kesintisiz bir şekilde transit geçiş yapabilecek hem de İstanbul’un şehir içindeki ve mevcut boğaz köprülerindeki trafiği azalmış olacak. Böylece, önemli ölçüde yakıt tasarrufu da sağlanacak. - Yük taşıyan araçların ulaşım kısıtlamaYAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

71


sının ortadan kalkmasıyla, ithalat ve ihracatımızdaki zaman maliyeti düşecek. - 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’yi bu hedefine daha da yaklaştıracak ve çağdaş Türkiye’nin simgelerinden biri olacak. - 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nun işletmesi, 10 yıl 2 ay 20 günlük süre ile IC İçtaş – Astaldi JV tarafından yapılacak. Bu süre sonunda Ulaştırma Bakanlığı’na teslim edilecektir.

Bakanı Lütfi Elvan’ın da katıldığı törenle 26 Aralık 2014’te konuldu. İlk tabliyenin konulmasının ardında onlarca mühendis ve işçinin görev aldığı bir operasyon var. Altınova’da imal edilen 450 ton ağırlığındaki 4.5 metrelik ilk tabliye, bir mavnayla Garipçe açıklarına getirildi. Çelik halatlar vasıtasıyla burada bekleyen Karadeniz’deki en yüksek kapasiteli yüzer vince, tabliye bağlandı. 450 ton ağırlığındaki tabliyeyi kaldıran yüzer vinç, tabliyeyi, Garipçe Şantiyesi’nin kara bölümüne bıraktı.

GEMİ VE YÜZER VİNÇ

GSP NEPTUN ADLI YÜZER VİNÇ

Köprüde araçların üzerinden geçeceği çelik tabliyelerin ilki, Avrupa yakasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme

Yalova’dan Neta isimli mavnayla Garipçe’ye getirilen 450 tonluk tabliye, bin 800 ton kaldırma kapasiteli GSP Neptun

72

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

adlı yüzer vinçle karaya bırakıldı. Şantiye alanındaki bin 250 tonluk paletli vinç, tabliyeyi alarak kule ayaklarına götürdü ve köprüde özel olarak hazırlanmış iskeleye yerleştirdi. Onlarca mühendis ve işçinin görev aldığı işlem sırasında, rüzgâr ölçümü yapıldıktan sonra operasyon başladı. IC İçtaş- Astaldi JV tarafından yap-işlet devret modeliyle yapımına 29 Mayıs 2013’te başlanan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde çalışmalar hızla sürüyor. Projede, Kuzey Marmara Otoyolu kısmıyla beraber 700’ü mühendis toplam 6 bin 500 personel görev yapıyor. Köprü ayaklarının betonarme kısmı tamamlanan projede, yeni yılda tabliye montajları yapılacak. Köprü halatlarının çekme işlemi için hazırlıklar da tamamlandı.


ŞEHİR GİBİ ŞANTİYE Havadan yapılan çekimlerde 6 bin 500 işçi ile 600 mühendisin görev yaptığı dev projenin şantiyesi ise adeta küçük bir kenti andırıyor. Haftanın 7 günü 24 saat aralıksız sürdürülen çalışmalarda aralarında dozer, greyder, kule vinçlerin de bulunduğu yaklaşık 1000 büyük iş makinası kullanılıyor. Hava şartlarının zaman zaman olumsuz etkilediği çalışmaların 24 saat aralıksız devam ettiği belirtildi.

3. KÖPRÜDE İLK TABLİYE YERLEŞTİRİLDİ Yapımı süren 3. köprünün ilk tabliyesi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın katıldığı törenle

yerine yerleştirildi. Köprünün açılışında herhangi bir gecikme olmayacağını vurgulayan Bakan Elvan, “Buralarda bir yapılaşma kesinlikle söz konusu olmayacaktır” dedi. Bakan Elvan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne ilk tabliyenin yerleştirilmesi törenine katıldı. Köprü hakkında açılamalarda bulunan Elvan, “Dünyanın en uzun, en büyük asma köprüsü niteliğinde. Bu köprümüzün ilk tabliyesini atacağız. Köprünün en kritik anlarından bir tanesini yaşıyoruz. Özellikle köprü yapımında uzman olanlar iyi bilirler, köprünün ilk tabliyesini yerleştirme işlemi kilit bir işlemdir. Köprü yapımının en önemli işlemlerinden bir tanesi de budur. Çünkü yerleştirmiş olduğumuz seğmen köprünün en fazla

basıncısını alan, bir anlamda betonla çeliğin birleştirildiği nokta. Çok önemli bir gün, önemli bir an. Bunun gerçekleştirilmesine müteakip diğer çalışmalarımız devam edecek” dedi.

KÖPRÜ 305 METRE YÜKSEKLİĞİNE ULAŞMIŞ DURUMDA Köprüyle ilgili gelişmeleri özetleyen Elvan, “Şu anda 305 metre yüksekliğine ulaşmış durumdayız. Ulaşacağımız maksimum nokta 322 kodudur. Köprünün kulelerine yönelik betonarme çalışmalarımız tamamlandı. Bundan sonraki kısımda çelik konstrüksiyonun işlemi başlıyor. Bir yandan tabliyeleri koymaya başlayacağız, diğer yandan çelik

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

73


konstrüksiyonun çalışmaları sürecek. 59 metrelik bir köprü genişliğimiz var ki bu dünyanın en geniş asma köprüsü. 10 şeritli olacak, 8 şeridi karayolu için ayrılmış durumda, 2 şeridimiz için yüksek hızlı ten için ayrılmış durumda. Şu anda raylı sisteme yönelik proje çalışmalarımız devam ediyor. Proje çalışmaları tamamlanınca demir yolu yapımına başlayacağız. Kenar açıklıklarıyla birlikte köprünün toplam uzunluğu 2164 metre olacak.”

KÖPRÜYE TOPLAM 59 ADET SEGMENT YERLEŞTİRİLECEK Bakan Lütfi Elvan, köprüye toplamda 59 adet segment yerleştirileceğini ifade ederek, “58 segment daha var. Bu segmentleri zaman içinde yerleştireceğiz. Toplam 121 bin kilometre kablo kullanılacak. Bunun anlamı, dünyayı 3 kere dolaşma anlamına geliyor. Tabliyenin 4,5 metre boyu var, genişliği 59 metre, ağırlığı ise 400 ton. Ancak bundan sonraki tabliyelerimizin her birinin uzunluğu 24 metre olacak. 3 köprümüzle birlikte 95 kilometrelik bir otoyol çevre yol çalışmamız var. Bu çalışmaya devam ediyoruz. Şu anda toplam 68 milyon metreküplük kazının 49 milyon metreküplük kısmı tamamlandı. Yani kazı çalışmalarının yüzde 70’ini gerçekleştirmiş durumdayız. 41 milyon metreküp doldu gerçekleştireceğiz, şu ana kadar 22 milyon metreküp dolgu yaptık. 95 kilometrelik Kuzey Marmara Otoyolu’nda toprak işlerinde yüzde 65’lik bir gerçekleşme sağladık. Projemizde 35 adet viyadük bulunuyor. Bunlardan 31’inde çalışmalarımız devam ediyor. 106 adet alt ve üst geçidimiz var. Aşağı yukarı yüzde 35 civarında fiziki gerçekleşme söz konusu. 205 adet menfez yapıyoruz. Bunların gerçekleşme oranı ise yüzde 70. Toplam boyu 1200 metre olan iki adet tünel inşa ediyoruz. Riva tünelini tamamladık, çamlık tünelinde ise yüzde 38 gerçekleşme var. 5 kilometrelik kesimde asfalt çalışması dâhil tamamlamış durumdayız. Bu kesim Yalova tarafında. Şu anda 6 bin 350 personelimiz, işçimiz, mühendisimiz geceli gündüzlü çalışıyorlar. 1500 üzerinde ekipman kullanıyoruz” şeklinde konuştu.

74

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

HEDEF 29 EKİM 2015 Köprünün tamamlanmasıyla ilgili herhangi bir gecikmenin söz konusu olmayacağını vurgulayan Elvan, “Programımıza uygun bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Herhangi bir gecikme söz konusu değil. Hedefimiz 29 Ekim 2015. O hedefi gerçekleştirme yönünde de hem yüklenici firma, hem de Karayolları Genel Müdürlüğümüz çalışmalarına devam ediyor. Köprümüz hem teknolojik açıdan, hem de estetik açıdan dünyada örnek olacak köprülerden bir tanesi” dedi. Bakan Lütfi Elvan daha sonra elindeki telsizle işçilere seslenip, “Ya Allah bismillah mayna” diyerek tabliyenin indirilmesi için talimatı verdi. Bakan Elvan’ın talimatının ardından ilk tabliye yerleştirildi.

3. KÖPRÜYÜ TRANSİT GEÇEN AĞIR TAŞITLAR İÇİN KULLANACAK Tören sonunda soruları yanıtlayan Bakan Elvan, “Biz 3. köprümüzü ağırlıklı olarak transit geçen ağır taşıtlar için kullanacağız. Şu anda ağır taşıtlarımız yoğun olarak Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçiyorlar. Bu köprü tamamlandığında ağır taşıtlarımız burayı kullanacaklar. Otoyolun geçiş güzergâhına baktığımızda yüzde 78’inin orman arazisinden geçtiğini görüyoruz. Dolayısıyla buralarda bir yapılaşma kesinlikle söz konusu olmayacaktır” Bakan Elvan, Marmaray için alınan 38 vagonun atıl durumda bekletildiği iddialarına ilişkin de, “Marmaray’la ilgili iddiaları ilk kez duyuyorum. Arkadaşlarımla görüşüp, gerekli yanıtı vereceğim” dedi.



Mimar

Teamfores Mimarlık’tan Sürdürülebilir Otogar Projeleri

Konsept tasarımı TeamFores Mimarlık ile Vittorio Grassi e’ Partners tarafından geliştirilen ve ‘köklü bir kent dokusu içerisinde geleceği yansıtan mimari’ anlayışıyla tasarlanan otogar yapıları Muğla ve ilçelerinde yükselmeye hazırlanıyor

Fores Mimarlık Serter Karataban

76

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Bugüne kadar tüm projelerinde sadelik ve minimal estetik gibi yaklaşımları benimseyen TeamFores Mimarlık ile Milano merkezli mimarlık stüdyosu Vittorio Grassi é Partners tarafından Muğla ve ilçelerinde uygulanmak üzere Muğla Büyükşehir Belediyesi için geliştirilen otogar projeleri, yenilikçi, doğaya saygılı ve esnek çözümler sunuyor. Daha önce de Muğla Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde projeler geliştiren TeamFores Mimarlık, kentte ve çevresinde artık ihtiyaca cevap veremeyen ve trafik düzenini aksatan otogarların yerine modüler bir yapıya sahip olan, ekonomik ve hızlı inşa edilebilir olmasıyla da kısa zamanda hayata geçirilebilecek çağdaş projeler üretiyor.

DOĞA İLE İÇ İÇE YAKLAŞIM… Otogarların hala dünyada karbondioksit emisyonunun en yoğun olduğu, dinamik, yorgun ve karmaşık yerler olması gerçeğinden yola çıkan TeamFores Mimarlık ve Vittorio Grassi é Partners, Muğla gibi yeşil bir kente yakışacak ve kentin sürdürülebilirliğini koruyacak bir tasarım için çabalamış. Muğla ve ilçelerinin gelişen ihtiyaçları ve demografik yapılanması, gün gün-saat saat trafik yoğunlukları ve yolculara ait tüm veriler incelendikten sonra, konsept projenin geliştirilmesi için Vittorio Grassi Architetto e’ Partners ile bir araya gelinerek, geleneksel yerleşimler içerisinde yer alacak modern bir otogar mimarisinin nasıl olması gerektiği


üzerine araştırmalar yapılmış. Bunun üzerine aynı çevresi gibi yeşille iç içe olan, emisyonun kötü etkisini ve sertleşebilen rüzgârın olumsuzluklarını azaltabilen, aynı zamanda da hızlı sirkülasyon içerisindeki araçların otogarla olan ilişkisini koparabilen ve dışarıdan ilk kez yöreye gelenleri, yeşilliklerle ve sadeliğiyle karşılayabilen bir konsept tasarım elde edilmiş.

ÜÇGEN FORMLA ELDE EDİLEN ESNEK VE MODÜLER TASARIM… Otogar yapıları için düşünülen konsept projelerin en basit geometrik formlardan biri olan üçgenden yola çıkılarak geliştirilen tasarımlarında, üçgenin üç ayrı ebatta ve açıda kullanılmasıyla, sonsuz esnekliğe ve büyüme-küçülme imkanına sahip

olabilecek modüler bir sistem meydana getirilmiş. Bu sistem, peronların ve kapalı alanların ihtiyaç programına göre, T-enha, A-kıcı ve Y-oğun olmak üzere üç ayrı boyutta oluşturulmuş. Yapılar, arazi yapılarındaki kademelenmeler ve gelecekte oluşabilecek ihtiyaçlar göz önünde tutularak, ihtiyaç programları sabit kalmak koşuluyla boyutsal değişiklikler gösterebilecek şekilde tasarlanmış. Peronların bulunduğu ve ana mekân olarak tabir edilebilecek alan için tasarlanan üst örtü üzerinde, üçgen formların farklı yerleşimlerle bir araya gelmesiyle açıklıklar oluşturulmuş. Bu açıklıklar güneş ışınlarının kontrollü bir biçimde süzülmesine olanak tanırken, otobüslerin en çok egzos dumanı yaydığı durma ve kalkma anlarınYAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

77


daki hava sirkülasyonunda da etkin bir rol üstlenecek şekilde planlanmış. Ilıman bir iklime sahip ve yoğun yağmurlara alışık olan Muğla ve ilçelerinin, bu açıklıklardan süzülecek yağmur sularının rahatlatıcı ve temizleyici etkisinden de yararlanabilmesi hedeflenmiş. Mimar Serter Karataban’a göre bu proje “Az, çoktur” yönergesinin Teamfores ve Vittorio Grassi Architetto e’ Partners tarafından anlamının sorgulandığı en önemli projelerden biri olma özelliğini taşıyor.

TEAMFORES Fores Mimarlık, 1997 yılında İstanbul’da nitelikli mimarlık hizmetleri vermek üzere Serter Karataban tarafından kuruldu. Kurulduğu günden bu yana 1.000.000 m²’nin üzerinde proje ve uygulama gerçekleştirdi. 2002 yılında yaptığı Kuyubaşı Fidanlığı’na ait showroom binası, Arkitera Mimarlık Merkezi otoriteleri tarafından 2002-2007 yılları arasında özel sektörde yapılan en iyi 15 binadan biri seçildi ve 2007 yılında İşveren Ödülü’ne aday gösterildi. Aynı yapı,

78

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

2008 yılında Türkiye’nin tüm mimarlarının ilk yapılarını kapsayan “Mimarın İlk Yapısı Yarışması”nda ShortList’e kaldı ve ilk üç projeden biri olarak seçildi. 2004 yılında davetli mimar olarak Belçika’nın Gent şehrinde SMS2 Timing şirketine ofis projesi yapmış ve uygulamasını denetledi. 2007 yılında yapımı tamamlanan, eski bir Rum evinin yenilenerek butik otele dönüştürülmesi projesinde İ’zaz Otel, kullanıcı oylarıyla İstanbul’daki en iyi B&B otel seçildi. Fores Mimarlık ayrıca 2007 yılında Dubai’de girdiği yarışmada 2. olurken, Katar’da 2008 yılında düzenlenen Katar Bilim ve Teknoloji Parkı Ziyaretçi Merkezi Uluslararası Mimari Proje Yarışması’nda ise 1. oldu. 2011 yılında iç ve dış mekân yenileme ve onarım çalışmaları Fores Mimarlık tarafından yapılan Yamazaki Mazak Binası, ARKİV tarafından belirlenen “Türkiye’nin En İyi Binaları” listesindeki 39 yapı arasına adını yazdırdı. 2014 yılında The SBID International Design Awards’da Derindere Filo Kiralama Ofisi ile Intelligent Design kategorisinde finale kalmaya hak kazandı.

Serter Karataban, 2010 yılı Ocak ayında Ceyda Atıcı ve Cem Ercan ile birlikte Stüdyo Dinamo İçmimarlık Ltd. şirketini kurdu ve aynı yıl Nisan ayında, Burak Aluminyum için yaptığı stand ile Yapı Endüstri Merkezi’nin düzenlediği geleneksel Yapı Fuarı’nda “Amacına En Uygun Fuar Standı Tasarımı” yarışmasında 3.’lük ödülünün sahibi oldu. Serter Karataban, aralarında İstanbul Teknik Üniversitesi, Muğla Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Işık Üniversitesi ve İSTEK Vakfı okullarının da bulunduğu çok sayıda okulda davetli mimar olarak mesleki seminerler de verdi. 15 Mart 2009 tarihinde, İstanbul Euro Plaza Otel’de, Yunanistan’dan gelen 50 kişilik bir grup öğrenciye, Türkiye’nin kaliteli mimari mirasını ve iklimin mimari üzerindeki etkilerini anlattığı bir konferans gerçekleştirdi. Birçok kez, yarışmalarda ve diploma projelerinde davetli jüri üyeliği görevlerinde bulundu. 2006 yılında TeamFores’e katılan Dr. Nihat Gök, halen MSGSÜ’de yarı zamanlı olarak geleceğin mimarlarını yetiştirmeye ve Diploma Projesi jürilerinde yer almaya devam ediyor.



DOSYA

Sektörün kalbi UNICERA’da atacak

Seramik, Banyo, Mutfak

Mimar, iç mimar, dekoratör, tasarımcı, mühendis, müteahhit, satın alma uzmanı gibi sektör profesyonelleri ve evini yenilemek isteyenlerin yakından takip ettiği yeniliklerin buluşma noktası olarak ön plana çıkan UNICERA’da seramik, banyo, mutfak sektörünün kalbi 27. kez yeniden daha hızlı atacak

80

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Seramik-banyo-mutfak sektörü, 24 Şubat - 28 Şubat tarihleri arasında UNICERA’da, 27. Kez bir araya geliyor. Türk seramik, banyo ve mutfak sektörünün gelişiminde 27 yıldır önemli rol oynayan UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, dünyaya açılan markaları ve gelişen teknoloji ürünleri ile 24 - 28 Şubat 2015 tarihleri arasında sektörü, yeni pazarlara ulaştırmayı ve yeni alıcılarla buluşturmayı hedefliyor. İçinde bulunduğu stratejik konumunu doğru pazarlama kanallarıyla birleş-

tiren UNICERA, değişen ve gelişen rekabet koşullarına rağmen yıllar içerisinde sektöre önemli faydalar sağladı. Böylece, üretim kapasitesi ile dünyayla rekabet eden Türk seramik, banyo ve mutfak sektörü, doğru hedef kitleyi UNICERA ile yakaladı. Ulusal ve uluslararası arenada yürüttüğü tanıtım ve tutundurma faaliyetleri ile profesyonellerin takvimindeki yerini alan UNICERA, yıllar içerisinde dünyanın önemle takip ettiği ticari bir etkinliğe dönüştü. Hedef pazarlarda yaşanan siyasi istikrarsızlıklar ve dünyayı tehdit

eden küresel sorunlar, yeni iş bağlantılarını her ne ölçüde etkiliyor olsa da UNICERA satış ve pazarlama ekipleri oluşturdukları yeni imkânlarla hedefi her zaman yukarı çekmeyi başarıyor. Türk seramik, banyo ve mutfak sektörünü dünyaya tanıtan UNICERA; Amerika, İtalya, Rusya, Makedonya, Dubai, İran ve Almanya’da faaliyet gösteren, uluslararası sektörel yayınlarda, şehir merkezi, havalimanı gibi önemli noktalardaki reklam alanlarında ve online mecralarda yürüttüğü tanıtım faaliyetleri ile yurtdışında da büyük yankı uyandırıyor.

EVİNİ YENİLEMEK İSTEYENLER UNICERA’DA BULUŞACAK Mimar, iç mimar, dekoratör, tasarımcı, mühendis, müteahhit, satın alma uzmanı gibi sektör profesyonelleri ve evini yenilemek isteyenlerin yakından takip ettiği UNICERA, elit markaları, en son teknolojileri ve en yeni trendleri ile karar verme merkezi olarak öne çıkıyor. UNICERA, zemin ve duvar kaplamaları; seramik, granit, mermer, mozaik, doğal taş, banyo ürünleri ve aksesuarları; vitrifiye ürünler, armatürler, havlupan ve dekoratif radyatörler, mutfak ürünleri


ve aksesuarları, Hall 9 da sergileyeceği CERAMICTECH Seramik İşleme Teknolojileri özel bölümü ile seramik makineleri, makine yedek parçaları, yan sanayi ürünleri, hammaddeler ve kimyasallarını ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. UNICERA, katılımcı ve ziyaretçilerine sunduğu ticari fırsatların yanı sıra düzenlediği etkinliklerle de fuara damgasını vurmaya devam ediyor. MSGSÜ Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Eski Çini Onarımları Ana Sanat Dalı Öğretim Görevlisi Timur Bilir ve Çini Tasarımcısı Nejla Anıl’ın sunumuyla gerçekleşecek olan “Mimaride İznik Çini Sanatı” konferansı ile İznik çinilerinin günümüz mimari uygulamalarını, mimari tasarım, çini tasarımı, üretim ve montaj dörtlüsünün süreç geçişlerini örnekler ile katılımcı ve ziyaretçilere sunmayı planlıyor.

FARKLI AMBİYANSLAR Bazı göz aldatmacalarından faydalanarak ev dekorasyonunda harikalar oluşturabilirsiniz. Aslında banyonuzu daha geniş göstermek için yararlanabileceğiniz bir ipucundan söz edelim. Duş teknesi çevresindeki fayansları tavana kadar döşeyerek banyonun olduğundan daha büyük algılanmasını sağlayabilirsiniz. Yine ayrıca banyonuzun büyüklüğünün ne kadar olduğunun o kadar da önemi yok. Duş teknesini ya da küveti çevreleyen duvarları tümüyle fayans döşediğiniz takdirde banyonun daha yüksek tavanlı ve geniş algılandığını görebilirsiniz. Ayrıca seçtiğiniz karolar ne kadar büyükse genişlik hissi de o kadar artar. Dolayısıyla bu uygulamayı dar bir banyoda deneyeceksiniz mozaik döşemelerden çok büyük karolar arasından bir tercih yapmanız daha iyi olabilir. Banyo dekoras-

yonunu olduğunda daha şık ve modern göstermek için banyo seramik modellerinin seçimi oldukça önemlidir. Doğru seçilmiş banyo seramik modeli ile banyo dekorasyonunda şık bir görünüme kavuşmayı kim istemez ki. Banyo seramik seçiminde etkili bir görünüm için size önerim duvar ve zemin seramik seçimlerinde kontrast oluşturmanızdır. Aslında zemin ve duvar seramik seçimlerinde zıt renkleri tercih ederek bu küçük mekana büyük bir etki katmak elinizde. Yapı Malzeme Dergisi olarak bizde sektörümüze destek vermek adına ‘Seramik, Banyo, Mutfak’ dosyası hazırladık. Sektörün yapı taşı olarak büyük beğeniler alarak yola devam ettiğimiz yayıncılık mecrasında, sizlere hep güzel şeyler sunmak için gayret ediyoruz. Umarın sizlerde hazırladığımız bu dosyamızı beğenirsiniz. Keyifli okumalar diliyorum…

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

81


Seramik, Banyo, Mutfak

Evler Seramiksan ile değer kazanıyor

Sınırsız renk ve desen seçenekleriyle evlere değer katan Seramiksan, farklı zevklere yönelik birçok ürün grubu ile sektöre çözüm önerileri sunmaya devam ediyor

Türk seramik sektörünün yenilikçi gücü Seramiksan, sektörde fark oluşturan, teknoloji ve tasarımın buluştuğu yeni ürünlerini 27. Unicera Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda sergileyecek. Unicera 2015’te Seramiksan’ın dikkat çekecek başlıca ürünleri, tuğla desenli, mermer görünümlü ve ahşap desenli karolar ile beton etkisini yansıtan tasarımlardan oluşuyor. Unicera Fuarı’nın Türk seramik sektörünün uluslararası rekabet gücünü sergilediği en önemli platformlardan biri olduğuna dikkat çeken Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar’dan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

2014 yılı firmanız açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı ile alakalı öngörüleriniz nelerdir?

Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar

82

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

“Türk seramik sektörü hepimizin bildiği gibi Avrupa‘nın 3. dünyanın 9. büyük kapasitesine sahip. Bu şekliyle Türkiye’nin dünyadaki yeri de son derece önemlidir. Yaklaşık 250 bin kişinin istihdam edildiği Türkiye‘nin önemli sanayi dallarından birisi olan seramik sektörü 2014 yılını oldukça başarılı geçirmiştir. Hem konutlardaki yenileme çalışmaları hem

de yeni inşaatların artması ile beraber kapasite kullanımlarında da ciddi artışlar sağlanmıştır. Artan kapasitelerin yanı sıra büyük ebatlı karoların üretimi için yeni yatırımlar da seramik sektörünü dünya pazarlarında rekabet edebilir hale getirmiştir. Dünyadaki trendleri yakından takip eden Türk seramik sektörü İtalya’daki en son gelişmeleri de çok kısa sürede ülkemize getirmektedir. 2015 yılı ülkemizde siyasetin gündemin birinci sırasında yer alacağı bir yıl olacaktır. Genel seçimlerin olması ekonominin de hareketli geçeceğinin işaretini vermektedir. Bunun dışında özellikle İstanbul‘da artan konut fiyatları, konuta yatırım yapılmasına ve inşaat faaliyetlerinin artarak devamına sebep olmaktadır. Ekonomideki istikrar beraberinde bireylerin ileriye dönük borçlanmasını ve risk almalarını kolaylaştırmaktadır. Bu durum özellikle konut sektöründe ev alamayanların mevcut dairelerini yenilemesine de olanak sağlamaktadır. Bu da dolaylı olarak seramik ve vitrifiye sektörüne de olumlu yansımaktadır. 2015 yılından seramik sektörünün memnun olacağı düşüncesindeyim.”


Seramik, Banyo, Mutfak Modası’nın yer alacağı Unicera’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? “2015 Unicera Fuarı’na trendleri vitrifiye grubunda takip eden çanak ve flat lavabo, rimless klozetler gibi birçok yeni modellerimizi tüketicinin beğenesine sunacağız. Seramik ve Granit Grubunda ise; Yer karosu, duvar karosu, sırlı granit, teknik granit cephe kaplaması olarak geliştirmekte olduğumuz yeni kolleksiyonlarımız da yine fuarda sektör profesyonellerinin beğenisine sunulacaktır. Bunlar arasında geometrik tasarımlar, tuğla desenli karolar, ahşap desenleri, beton görünümlü karolar ile birlikte mermer görünümlü yüzeyler 2015 Unicera Fuarı’nda sergileyeceğimiz ürünlerden bazıları olacaktır.”

Sektöre tasarım, inovasyon ve fonksiyonellik konusunda ne tür çözümler sunuyorsunuz? “Seramiksan olarak 28 milyon metrekarelik üretim kapasitesine sahibiz. Yeniliklerin öncüsü olma misyonunu ile son iki yıldır teknolojiye büyük yatırım yaptık. Örneğin Türkiye’de ilk defa leke

tutmayan, bakteri barındırmayan ve çok kolay temizlenen Nano Tech granitleri ürettik. Soluble Salt teknolojisi ile Lappato, Full Lappato porselen karoları sektörümüze sunduk. Rotodigit teknolojisiyle Digiart karolarda 3 boyutlu dijital baskı teknolojisi ile çok farklı seriler ürettik. Ayrıca yeni ebatlarla duvar karolarımızda da bir farklılık oluşturduk. Yüksek parlaklık özelliğine sahip ürünleri elde etmek için geliştirdiğimiz High Glossy tekniğini hayata geçirdik. Bu ürün grubunun bugüne kadar üretilen parlak granit veya sırlı porselenlere göre çok daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması, high glossy ürünleri rakiplerine göre farklılaştırmaktadır. Önümüzdeki dönemde de dijital ürün portföyümüzde yeni ürünlerle zenginleşmeye devam edecektir. Mimar ve iç mimarlardan oluşan uzman çalışan kadromuz ile müşterilerimize en iyi hizmeti veriyor, ihtiyaç duyulan her konseptte özel ürünler üretiyoruz. Dekorasyona bambaşka bir bakış açısı getiriyor ve son teknoloji ile üretilen ürünlerimizi Türkiye’nin her bölgesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Seramiksan, Türkiye geneline yayılmış 200’ün üzerinde ana bayisi ve 500 tali bayisi ile seramik sektörünün lider markası olma yolunda hızla ilerliyor. Sınırsız renk ve desen seçenekleriyle evlere değer katan Seramiksan’da farklı zevklere yönelik birçok ürün bulunuyor. Seramiksan’ın ürün yelpazesinde 18 ayrı ebat, 50 farklı renk, 120 farklı desen ile bunları zenginleştiren 160 farklı bordür ve dekordan oluşan 1000’in üzerinde ürün bulunuyor. Çağdaş, yenilikçi

ve farklı beğenilere yanıt verebilecek koleksiyonlar hazırlayan Seramiksan, üretim kalitesine paralel, gününde teslimat ve istikrarlı fiyat politikası ile müşterilerinde oluşturduğu güvenle birlikte gerek yurt içi gerekse yurt dışı müşterilerinin sayısını her geçen gün artırıyor.”

Yapı inşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz? “Türk Seramik ve vitrifiye sektörü, ülkemizin konumu ve lojistik imkânları, genç ve artan nüfusu, istikrarlı ekonomisi ile geleceği aydınlık bir sektör. Bunun yanı sıra yaklaşık 7 milyon konutun kentsel dönüşüme girecek olması yine önümüzdeki yıllarda sektörün dinamik yapısını koruyacağını gösteren en önemli işaretlerden bazıları.”

Seramiksan’ın sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler nelerdir? “Sürdürülebilirlik, üretkenlik ve çeşitliliğin devamlılığı sağlanırken daimi olma yeteneğini korumaktır. Bunu yaparken de gelecek nesillere ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir dünya bırakmak en önemlisidir. Seramiksan bu anlamda öncelikle çevreciliği ön planda tutan bir üretim anlayışı belirlemiştir. Üretim ve ham madde tedariğinde minumum karbon salınımı ön planda tutulmuş ve Ar-Ge faaliyetleri ile mevcut tesislerin bu belirlenen kriterler çerçevesinde üretim ve yatırım faaliyetlerine devam etmesi ön planda tutulmuştur.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

83


Seramik, Banyo, Mutfak

Ege Seramik, UNICERA’da Spring Collection 2015 koleksiyonunu sergileyecek

Seramik sektörünün lider markalarının bir araya geldiği Unicera Fuarı’nda Ege Seramik, özgün tasarımlarını ve iddialı serilerini Spring Collection 2015 koleksiyonu ile ziyaretçilerin beğenisine sunacak

Ege Seramik A.Ş. Genel Müdürü Göksen Yedigüller

84

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Unicera Fuarı’nda, özgün tasarımlarını ve iddialı serilerini Spring Collection 2015 koleksiyonu ile ziyaretçilerin beğenisine sunacak olan Ege Seramik, koleksiyonunda tüm dünyada trend olan doğal taş dokulu, mermer dokulu ve ahşap dokulu ürünleri ile farklı ebatları ön plana çıkartacak. Unicera Fuarı’nın seramik firmaları için önemli bir organizasyon olduğunu belirten Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller; “ Ege Seramik olarak Unicera Fuarı’na oldukça önem veriyoruz. Fuar çalışmalarımıza aylar öncesinden başlayıp ürünlerimizi en iyi şekilde tanıtmaya çalışıyoruz. Ürün geliştirme konusunda sektörün en hızlı hareket eden firmasıyız. Bu yılda standımızda 20’den fazla

yeni ürünümüzü tanıtacağız” dedi. 2015 yılında gerçekleştirmeyi düşündükleri yenileme yatırımları ile katma değerli ürünlerinin satışlarını arttırmayı planladıklarını da sözlerine ekleyen Ege Seramik A.Ş. Genel Müdürü Göksen Yedigüller’den faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

2014 yılı Ege Seramik açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı ile alakalı öngörüleriniz nelerdir? “Ege Seramik olarak 2014 yılını bir önceki yıla göre ticaret hacmimizi genişlettiğimiz, portföyümüze yeni pazarlar eklediğimiz bir yıl olarak geçirdik. 2014 yılında Spring ve Autumn koleksiyonla-


rımızı müşterilerimize sunduk. Bu koleksiyonlarda yaklaşık 50’ye yakın yeni ürünümüzü tanıttık ve sipariş olarak beklentilerimizin üzerinde geri dönüş aldık. 2014 yılında ihracat pazarının en zor pazarları olarak ön plana çıkan İsrail, ABD ve Kanada pazarlarında hâkimiyetimizi sürdürüp güçlenmeye devam ettik. Özellikle yurtdışında katıldığımız Cersaie ve Coverings fuarları ile ihracatımızı arttırdık. Zengin ürün portföyümüz, dinamik yapımız, kaliteli ürün ve müşteri odaklı hizmet anlayışımızla, her yıl bir önceki yılı geride bırakarak ilerlemeyi hedefliyoruz. 2015’deki hedeflerimizin başında teknolojimizi geliştirmeye devam etmek ve müşterilerimize verdiğimiz hizmetin kalitesini arttırmak

geliyor. 2015 yılında gerçekleştirmeyi düşündüğümüz yenileme yatırımları ile katma değerli ürünlerimizin satışlarını arttırmayı planlıyoruz.”

Seramik, banyo, mutfak modasının yer alacağı Unicera’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? “Unicera Fuarı’na aylar öncesinden çalışmaya başlayıp fuarda firmamızı en iyi şekilde temsil ediyoruz. Ürün geliştirme konusunda sektörün en hızlı hareket eden firması olduğumuzu söyleyebilirim. Unicera Fuarında sergileyeceğimiz Spring Collection ile tüm dünyada trend olan doğal taş dokulu ürünler, mermer dokulu ürünler ve ahşap dokulu ürünler ile farklı ebatları ön plana çıkaracağız.”

Yapı İnşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz? “Sektöre baktığımız zaman 2014 yılı verimli bir yıl oldu. İtalya ve İspanya’nın yaşadığı sorunlarla birlikte Türk seramik sektörünün önünün açıldığını ve Türk seramik üreticilerinin de bu fırsatı iyi kullandıklarını söyleyebiliriz. 2015 yılı bir önceki yıla oranla inşaat sektöründeki hareketliliğin daha fazla yaşanacağı verimli ve hareketli bir yıl olarak geçirileceğini düşünüyorum. 2015 yılında devam eden kentsel dönüşüm projelerinin hem inşaat sektörüne hem de seramik sektörüne katkısının giderek artacağını düşünüyorum.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

85


GÜÇLÜ AR-GE KADROSU 2015 yılı için hedefleriniz neler? Orta vadede yeni yatırımlar yapmayı planlıyor musunuz? “2015 yılından da Ege Seramik adına umutluyuz. Sektörde oluşan arz fazlasına rağmen tecrübemizle oluşturduğumuz kalitemiz, zengin ürün portföyümüz ve dinamik yapımızla ve iyi hizmet anlayışımızla her yıl bir önceki yıldan bir adım daha önde olmayı hedefliyoruz. Teknolojiyi yakından takip eden güçlü Ar-Ge kadromuz sayesinde optimum üretim seviyesi ile katma değerli ürünler geliştirmeye devam etmek en önemli hedeflerimiz arasında. Bu anlamda üretimden pazarlamaya kadar olan tüm süreçlerde hedeflerimizi gerçekleştirmek için gerekli tüm faaliyetler planlamış durumdadır.” “Ege Seramik, tüm üretim süreçlerinde

86

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

doğaya ve çevreye zarar gelmemesi için yüksek hassasiyet gösteren bir marka. Ege Seramik olarak sadece bugünü değil yarını da düşünüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerde, bizden sonraki nesilleri düşünerek hareket ediyoruz. Ürünün ilk aşamasından tüketiciye sunulmasına kadar geçen her adımda çevresel etkilerin dikkate alınarak üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu konuda ISO 14001 Çevre Yönetimi Sistemi Belgesi, Green Building ve Çevre Altın Ödüllerine de sahip bir firmayız. Çevreye ve doğaya olan hassasiyetimiz her geçen gün artarak devam etmektedir.”

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASINDAN EGE SERAMİK’E 6 DALDA ÖDÜL Ege Bölgesi Sanayi Odası her yıl olduğu gibi bu yıl da başarılı olan firmala-

rı ödüllendirdi. Seramik sektörünün lider markalarından Ege Seramik, Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından düzenlenen geleneksel ödül töreninde 6 dalda ödül alarak başarısını kanıtladı. Ege Seramik, 2013 yılı “Oluşturduğu Marka ile Üstün Satış Performans” ve “Büyük Firma Vergi Üçüncülük” ödülleri başta olmak üzere, 2013 yılı Toprak ve Seramik Mamülleri Sanayii’nde “Üretim Birincilik”, “Yatırım Birincilik”, “İhracat Birincilik”, “İstihdam Birincilik” ödüllerini aldı. Alınan ödüllerle ilgili görüşlerini aktaran Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller: “Ege Seramik olarak elde edilen başarı bizi gururlandırdı. Kazandığımız her ödül bizi motive etmekte ve yeni sorumluluklar yüklemektedir. Ülke ekonomisine katkımız ilerleyen yıllarda artarak devam edecektir” dedi.



Seramik, Banyo, Mutfak

Kaleseramik, yenilikçi ürünleriyle UNICERA’da fark oluşturacak

Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kale’nin yanı sıra, İtalya’da satın aldığı Edilcuoghi ve Edilgres markalarıyla uluslararası seramik pazarının en önemli oyuncularından biri haline gelen Kaleseramik, UNICERA’da en yeni ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunacak

Kale Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Bahadır Kayan

88

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

1957 yılında Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş. ile temelleri atılan Kale Grubu, Türkiye’de seramik sektörünün kuruluşuna öncülük etmiş, bu alandaki yatırımları ile bir dünya devi haline gelmiştir. Zaman içerisinde makine ve parça imalatı, savunma, kimya, elektrik malzemeleri, enerji, bilişim, nakliye, turizm ve gıda sektörlerinde yatırımlar yaparak büyüyen Kale Grubu, bugün her biri kendi alanlarında lider 17 şirkete sahip, Çanakkale başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli lokasyonları ile İtalya ve Rusya’da fabrika ve marka yatırımları olan, 5 bini aşkın çalışanı ile faaliyet gösteren Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşlarından biridir. Kale

Grubu bugün Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 12’nci en büyük seramik karo üreticisi, Yapı Kimyasalları sektöründe üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye ve bölgesinde birinci, Avrupa’da ise 5’inci şirket durumundadır. Ayrıca yüzde 100 özel sermayeli bir Türk şirketi olarak havacılık ve savunma konusunda uluslararası alanda itibar kazanmış bir yapıya sahiptir. 100 ülkede, 400’ü aşkın noktada Kale markalı ürünler tüketicilerle buluşmaktadır. Türk seramik sektörünün amiral gemisi olarak, Türkiye’de yüzde 29 pazar payı ile en yakın rakibinin üç katı büyüklüğe sahip olduklarını söyleyen Kale Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu


Başkan Yardımcısı Bahadır Kayan’dan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

29 pazar payı ile en yakın rakibinin üç katı büyüklüğe sahibiz.”

2014 yılı Kaleseramik açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı ile alakalı öngörüleriniz nelerdir?

Tercih anlamında projelerde ne kadar ön plandasınız?

“Türkiye’de seramik sektörünün kuruluşuna öncülük eden ve bu alandaki yatırımları ile bir dünya devi haline gelen Kaleseramik olarak, Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kale markalarımız ile 2014 yılını yüzde 13’lük büyüme ile tamamladık. Bugün Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 12’nci büyük seramik karo üreticisi konumundayız. Türk seramik sektörünün amiral gemisi olarak, Türkiye’de yüzde

“Her üç projeden birinde ürünlerimiz kullanılıyor. İtalya’nın 10 büyük seramik şirketinden biri olan Fincuoghi’yi 2011 yılında satın almamızla birlikte, Avrupa’da da ihracat üssü oluşturduk. Bugün Türkiye’de her üç projeden birinde ürünleri kullanılan Kaleseramik olarak, 2013 ve 2014’te, yurtiçi ve yurtdışındaki mağazalar zincirine önemli halkalar ekledik. 2015 yılında da dünyanın dört bir yanında mağaza açmaya devam edeceğiz. Bu yıl sektöre ‘yenilik’ ve ‘farklılık’ getirecek pek çok uygulamaYAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

89


mızla, pazar payımızı artırarak piyasada açık ara önde olmayı sürdüreceğiz. Kaleseramik olarak, hem iç, hem dış pazarlarda yoğun rekabetin yaşanacağı önümüzdeki dönemde, yatırımlarımıza devam edip, markalarımızın konumunu güçlendireceğiz.”

Seramik, Banyo, Mutfak modası’nın yer alacağı UNICERA’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? “Değişen ve gelişen müşteri ihtiyaçlarını dikkate alarak ürettiğimiz yalın, fonksiyonel ve zamansız tasarımlarımızı, yeni ürünlerimiz ile birlikte fuarda tüketicilerle buluşturuyoruz. Banyolarımıza ahşap yüzeyler ile doğallık katacak bir serimizi yeni bir tasarım ekibi ile işbirliğimizin sonucu olarak sunuyoruz. Zamansız rafine bir dokunuşla klasiğin yeniden yorumlandığı ve doğal malzemelerle şekillendirilmiş yeni bir serimizi de, fuarda en yenilikçi ürünlerimiz olarak ziyaretçilerimize sunacağız. Vitrifiye alanında ise trendlere cevap verecek nitelikteki ürünlerimizle fuarda yerimizi alıyoruz. Kale’nin yıllar boyunca edindiği tecrübeyi ürünlerimize yansıttık. Müşteri odaklı felsefemiz ile ürünlerimizi tüketicinin isteklerini karşılayacak şekilde tasarladık. Etajerli lavabolar, montaj deliksiz ve kanalsız klozetlerimiz, yenilikçi ürünlerimizden sadece birkaçı.”

90

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

“AR-GE VE İNOVASYONA ÖNEM VERİYORUZ” Sektöre tasarım, inovasyon ve fonksiyonellik konusunda ne tür çözümler sunuyorsunuz? “Türkiye’nin öncü sanayi kuruluşu Kaleseramik olarak en önem verdiğimiz konulardan biri Ar-Ge ve inovasyondur. Kaleseramik bünyesinde 1973 yılında başlattığımız ilk sistematik araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla, bugünkü Ar-Ge’nin temellerini attık. O zamandan bugüne kadar, 14 farklı lokasyonda gerçekleştirdiğimiz tüm araştırma ve geliştirme faaliyetlerini 5 bin 200 metrekarelik alan üzerine kurduğumuz yeni Ar-Ge merkezinde topladık. Yaklaşık 30 milyon TL’lik yatırımla Çanakkale’nin Çan ilçesinde kurduğumuz Kaleseramik Ar-Ge Merkezi’nin yetkinliklerini, Kale İtalia bünyesindeki Ar-Ge merkezi ile birleştirdik. Teknoloji ve tasarımı birbirini besleyen unsurları olarak görüyoruz ve bu nedenle Ar-Ge Merkezimizde tasarım ve teknolojiyi bir çatı altında kurguladık. Kaleseramik bünyesinde, toplamda 3 bin adet ürün gamı ile seramik karo ve banyo çözümleri sunan ürünlerimizi kendi tesislerimizde, en güncel teknoloji ile üretiyoruz.”

Kaleseramik Türkiye’ye kazandırdığı inovatif ürünler hakkında bilgi verir misiniz? “Kaleseramik olarak, sadece ülkemiz-

de değil, yurtdışında da Türk sanayisini en iyi şekilde temsil etme konusunda büyük çaba sarf ediyoruz. Nihai tüketiciye hitap eden Çanakkale Seramik ve mimari çözümlerde profesyonelleri hedefleyen Kalebodur’un yanı sıra, seramik sağlık gereçleri alanında üretici çözümler sunan Kale markaları ile faaliyet gösteren Kaleseramik; bugüne kadar ülkemize, her aşamasında tüketicilere danışıp, Ar-Ge sürecinden geçirdiği birçok inovatif ürün kazandırdı. Kale markasıyla, son olarak ‘Smart’ (akıllı) felsefesi ile tasarladığımız, tasarrufa yönelik, çevreci ürünlerle tüketicilere ve iş ortaklarımıza dost çözümler sunuyoruz. Tasarımdan üretime, attığımız her adımda daha az su ve daha az enerji harcayarak, yarınlara daha iyi bir dünya bırakma hedefiyle ürettiğimiz ‘Kale SmartYıkama’ klozetlerini kullanıcıyla buluşturmaya başladık. Bir yıllık Ar-Ge ve tasarım uygulama çalışmasının ardından ortaya çıkardığımız ‘Kale SmartYıkama’ ile suyun tamamen doğal akışı ve ağırlığı ile yüzde 100 bir yıkama sağladık.Türk yapı sektörünün en iyi ürün ödülü ‘Altın Çekül’ü aldık. ‘Smart’ yaklaşımımızla, Yapı-Endüstri Merkezi tarafından verilen Altın Çekül’ü almaya hak kazandık. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerden oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilen ürünler arasından, 2014 yılının en iyi ürünü “Kale-SmartYıkama Sistemli Asma Klozet” ve “Asma Klozet Entegre Kolay Montaj Kiti” seçildi. “Çevreyle dost banyo” konsepti ile çevre bilinci yüksek tüketimi destekliyoruz.”

Kalesinterflex’in mimarlara sunduğu imkanlar neler? “İnovatif ve çevre dostu ürünlerimizden örnek verecek olursak; Türkiye’ye bugüne kadar birçok inovatif ürün hediye eden Kalebodur markasının sektöre sunduğu Kalesinterflex devrim niteliğinde bir ürün. 1 metre eninde, 3 metre boyunda ve sadece 3 milimetre kalınlığında, büyük ebatlı, ince ve esneyebilen porselen seramik olan Kalesinterflex, mimarlara inanılmaz bir üreticilik olanağı sağlıyor. Çevreye karşı duyarlı bir teknoloji ürünü olan Kalesinterflex, Ecospecifer belgesine sahip. Geleneksel seramik üretim süreçleriyle karşılaştırıldığında gaz ve toz emisyonu 20 kat, CO2 emisyonu ise bin kat daha az olan Kalesinterflex, aynı hammaddeyle dört kat daha fazla zemin kaplıyor. Bir metrekare Kalesinterflex üretmek için sadece 8 litre suya ihtiyaç varken bir metrekare standart karo üretiminde 50 litre suya ihtiyaç duyuluyor. Standart karoya göre enerji tüketimi üç kat, elektrik tüketimi ise dört kat daha düşük


olan Kalesinterflex’in çevreye yaydığı karbon emisyonu, geleneksel seramik üretimine göre bin kat daha az.”

Yüzde 50 tasarruf sağlayan armatürler hakkında bilgi verir misiniz? “Hassas sensörlere sahip Kale armatürler sayesinde banyolarda hem ekonomi, hem de çevre için tasarruf sağlayan sistemler sunan fotoselli armatürlerimiz, tasarrufun ötesinde suyun gereksiz kullanımını da önleyerek, özellikle toplu kullanım alanlarında hijyen kontrolünü en üst düzeye çıkarıyor. Elin algılanma süresi boyunca devam eden su akışı ve sıcak-soğuk su ayarı ile soğuk sudan sıcak suya geçişlerde suyun boşa akmasını engelliyor, böylece su tüketimi yüzde 50 oranında azaltılıyor. Hansa’nın en gelişmiş su sistemleri Kale ile Türkiye’de. Ayrıca Almanya’nın önde gelen armatür markası Hansa’nın Türkiye’deki iş ortağı olan Kale, Hansa’nın en gelişmiş tasarım ve su sistemlerini de Türkiye’de kullanıcılarla buluşturuyor. Dünyanın ilk aç-kapa ve ilk otomatik sıcaklık ayarlayan (termostatik) armatürlerini tasarlamasının yanı sıra, ilk kez cam malzemeyi fonksiyonel olarak armatür tasarımına katan marka olan Hansa’nın, inovatif yaklaşımla ürettiği armatürler, çevre dostu bir ürün olarak su tüketimini önemli ölçüde azaltıyor.”

100 ÜLKEDE 400’Ü AŞKIN NOKTA Kaleseramik, sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler nelerdir?

En temiz enerji, israf edilmeyen enerjidir

Yüzde 100 enerji tasarrufu sağlayan projemize İSO Çevre Ödülü

“En temiz enerji, israf edilmeyen enerjidir” sloganından hareketle sürdürdüğümüz çalışmalar sonucu, fabrikalarımızda 3 yıl içerisinde aynı makine ve teçhizatı kullanarak yüzde 30 daha fazla üretim yaptık. Enerji tasarrufuna yoğunlaşmış yatırımlarımız ile 2011 yılında tüm enerji girdilerimizde metrekare başına yüzde 10.4’lük bir tasarruf sağladık.

Yine 2013’te Kaleseramik olarak üretim sürecinde önemli oranda tasarruf sağlayan Enerji Verimliliği Uygulama Projesi’yle, “İSO Çevre Ödülleri”nde “Jüri Özel Ödülü”ne layık görüldük.

Çevresel Ürün Deklarasyonu alan ilk Türk firması Kaleseramik Tüm ürün gruplarına EPD - Çevresel Ürün Deklarasyonu alan ilk Türk firması olduk. Bir ürünün hammadde tedariğinden, üretim, enerji tüketimi, atık yönetimi gibi tüm süreçlerindeki çevresel etkilerini şeffaflıkla ortaya koyan ‘çevre etiketi’ne sahip ilk Türk firması olarak, sektörde önemli bir adım attık.

2013’te Türkiye’nin en verimli endüstriyel tesisi seçildik Kaleseramik olarak yaptığımız çalışmalar sayesinde, geçtiğimiz yıl Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Sanayide Enerji Verimliliği Proje Yarışması’nda Enerji Verimli Endüstriyel Tesis (EVET) kategorisinde birinci olarak Türkiye’nin enerjiyi en verimli kullanan endüstriyel tesisi seçildik.

2014’te çevre ve enerjide üç büyük ödül kazandık 2014 yılında İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Çevre ve Enerji Ödülleri’nde üç ayrı kategoride ödül kazanarak büyük bir başarıya imza attık. Kaleseramik olarak, Isı Geri Kazanım Projesi ile “Enerji Verimliliği Uygulama Kategorisi”nde birincilik; düşük su tüketiminde devrim yaratan klozeti Kale Aquasmart ile “Çevre Dostu Uygulama Kategorisi”nde ikincilik; Nem Kontrollü Karo Projesi ile “İnovatif Çevre Dostu Ürün Kategorisi”nde ikincilik aldık. Kaleseramik’in İSO’nun Çevre ve Enerji Ödülleri’nde “Büyük Ölçekli Kuruluş Enerji Verimliliği Uygulama” kategorisinde büyük ödül aldığı Isı Geri Kazanım Projesi, gerçek bir verimlilik örneği olarak gösteriliyor. Kaleseramik, 2013 yılında Isı Geri Kazanım Projeleri’ne 2.4 milyon TL harcadı. Sadece püskürtmeli kurutuculara yapılan yatırım ile yılda 1.2 milyon TL’lik enerji tasarrufu sağlayan Kaleseramik, bu sayede 8 bin 706 ağaçlık ve 2 bin 902 ton CO2’lik bir çevresel katkı oluşturdu.

“Türkiye’de seramik sektörünün kuruluşuna öncülük eden Kaleseramik olarak, enerji ve çevre ile ilgili sorumluluğumuzun farkındayız. Bu bilinçle, artık günümüzde yeni bir iş modeli benimsiyor, tüm faaliyetlerimize bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Bu bakış açımızın merkezine yerleştirdiğimiz sürdürülebilirlik kavramıyla, kaynakların gelecek nesillere azalmadan, tam tersine geliştirilerek aktarılmasını hedefliyoruz. Sürekli yeni proje geliştirdiğimiz grubumuzda, hammadde alımından imalata, ürün dağıtımından tüketici kullanımına kadar yaşam döngülerinin her aşaması ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz. En ileri teknolojiyle dünya norm ve standartlarında geliştirdiğimiz ürünlerimizi, 100 ülkede 400’ü aşkın noktada tüketicilerle buluşturuyoruz. Dünyadaki gelişme ve gereksinimleri yakından takip ederken, her yıl enerji verimliliği ve tasarrufu projelerine önemli kaynaklar ayırıyoruz. Örneğin, 2013 yılında ısı geri kazanım projelerine 2.4 milyon TL harcandı.” YAPI MALZEME ŞUBAT 2015

91


Seramik, Banyo, Mutfak

VitrA temizlik odaklı ürünler ile UNICERA’da ön plana çıkacak VitrA’nın standında bu sene temizlik odaklı ürünler ön plana çıkacağını söyleyen Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Pazarlama Direktörü Arzu Uludağ Elazığ: “Kişisel temizlikte yeni bir dönem başlatacak olan V-Care Akıllı Klozet’in, ziyaretçilerin büyük ilgisini çekeceğini” söyledi

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Pazarlama Direktörü Arzu Uludağ Elazığ

92

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Alışılmamış çözümler yanında fark oluş-

devam eden Eczacıbaşı Yapı Ürünle-

turan yeniliklerle, tüketicilerin haya-

ri Grubu, kişiselleştirilebilir çözümler

tını kolaylaştıran, ve yaşam kalitesine

üretmeye, yeni teknoloji ve malzeme-

katkıda bulunan ürünler tasarlamaya

lerden yararlanmaya, tasarımı fonksi-


tüyor; nano teknoloji, elektronik, su ve enerji, sensör teknolojisi, akustik, ergonomi ve kompozit malzeme gibi alanları inceliyoruz. 2015’te, Bozüyük’ü tüm markaların inovasyon çalışmaları için bir merkez haline getirme hedefine yoğunlaşacağız. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak büyüme stratejimizi; çok markalı, çok üretim merkezli, çok pazarlı bir yapıda geliştiriyoruz. 2015, uluslararası pazarlardaki etkinliğimizi artırmak üzere yatırımlarımızı sürdüreceğimiz bir yıl olacak. Yerleşik pazarlarda, pazar payımızı artırmaya yönelik planlarımız devam ediyor. Türkiye’de konut ve AVM projelerini takibe devam edeceğiz. Türkiye’de pazardan daha hızlı büyümek gibi bir hedefimiz var. Dolayısıyla biz 2015’ten bir büyüme yılı olarak bahsediyoruz.”

Seramik, Banyo, Mutfak Modası’nın yer alacağı Unicera’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz?

yonla buluşturan ürünleri tüketicilerin hizmetine sunmaya devam ediyor. Artema tarafında da Unicera’da lansmanını yapacakları ürünlerin, ziyaretçilerin ilgisini çekeceğini belirten Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Pazarlama Direktörü Arzu Uludağ Elazığ’dan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

2014 yılı Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı ile alakalı öngörüleriniz nelerdir? “2015’te, 2014’te olduğu gibi hijyen, kolay temizlenebilirlik, akıllı sistemler, enerji ve su tasarrufu, çevreye duyarlı ürünler gündemimizde. Alışılmamış çözümler, fark oluşturan yeniliklerle, tüketicilerin hayatını kolaylaştıran, yaşam kalitesine katkıda bulunan ürünler tasarlamaya devam edeceğiz. VitrA İnovasyon Merkezi’nde; banyo ve karo alanında yeni malzeme, süreç ve teknolojilere yönelik araştırma, tasarlama, geliştirme ve üretim çalışmaları yürü-

“VitrA’nın standında bu sene temizlik odaklı ürünler ön plana çıkacak. Kişisel temizlikte yeni bir dönem başlatacak V-Care Akıllı Klozet’in, ziyaretçilerin büyük ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. V-care akıllı klozet kanalsız Rim-ex teknolojisiyle hijyenik ve kolay temizleniyor. Her kullanımdan sonra kendini temizleyen taharet borusu, ayarlanabilir su sıcaklığı, farklı yıkama seçenekleri, kurutma ve koku emme özellikleriyle konfor sunuyor. 2015’in yenilikleri arasında yer alan VitrAfresh ise klozete entegre deterjan haznesi ile maksimum hijyen ve ferah koku sağlıyor. Yeni banyo mobilyaları Memoria Black ve Metropole ise fonsiyonelliği ve tasarımıyla her eve uygun çözümler sunuyor. Artema tarafında, Unicera’da lansmanını yapacağımız ürünlerin, ziyaretçilerin ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Örneğin; cesur ve kendinden emin keskin çizgileriyle Brava ergonomik kullanımıyla dikkat çekecek. Z-Line’ın eviye ve banyo bataryaları fonksiyonel kumanda kolu tasarımı ve pratik kullanımıyla hayat kolaylaştıracak. X-Line serisine kattığımız altın renkle şıklığı banyoya taşımaya devam edeceğiz. Christophe Pillet’in tasarladığı Memoria koleksiyonuna eklenen Memoria Black, serinin çizgisini tamamlıyor.”

VİTRA ARTEMA YEŞİL BANYO ÇÖZÜMLERİ KATALOĞU Eczacıbaşı Yapı ÜrünleriGrubu’nun sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler nelerdir? “Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak, sürdürülebilirlik alanındaki yatı-

rımlarımıza 10 yıldır planlı ve sistemli bir şekilde devam ediyoruz. Doğal kaynakları koruma sorumluluğumuzu, üretimden tasarım ve yönetime kadar tüm faaliyet aşamalarımıza taşıyoruz. Yalnızca ekonomiyi değil ekolojiyi de temel alan, üretim ve tüketimde çevresel ayak izi düşük çözümleri hayata geçiriyoruz. Aynı zamanda kendi çalışanlarımızı, bayilerimizi ve müşterilerimizi bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar da yapıyoruz. Bu konudaki uygulamalarımızın bütününü Blue Life olarak adlandırıyoruz. Blue Life, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun sürdürülebilirlik yaklaşımıyla ortaya konan bir üst şemsiye olmakla birlikte, aynı zamanda Eczacıbaşı Topluluğu’nun bu konuda koyduğu vizyonun ve üstlendiği liderliğin de bir yansıması. Blue Life sistemimiz takdir de ediliyor. Örnek verecek olursam; Blue Life ile “Avrupa Birliği Çevre Ödülleri” kapsamında önce Türkiye’de finalist olduk, ardından Avrupa’da birincilik ödülüne layık görüldük. Böylece, 1987 yılından bu yana düzenlenen programda, ilk kez Türkiye’den bir kuruluş ödül almış oldu. Yine Blue Life ile İstanbul Sanayi Odası’nın, üye sanayi kuruluşlarının uygulamalarını değerlendirdiği “Çevre ve Enerji Ödülleri’nde, “Çevre ve Sürdürülebilirlik Yönetimi” kategorisinde birinciliği elde ettik. Organizasyonumuzda da adı “Sürdürülebilirlik ve İnovasyon” olan, banyo grubumuza hizmet veren bir yöneticilik bölümü bulunuyor. Ayrıca üretim tesislerimizde de çevre, İK, bakım-onarım bölümlerinden yöneticiler görev yapıyor. Bu yapılanma, bizim sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemi ve bu konudaki istikrar ve süreklilikle ilgili niyetimizi ifade ediyor. Yeşil bina projelerini desteklemek ve yaygınlığının artmasını sağlamak amacıyla VitrA Artema Yeşil Banyo Çözümleri kataloğunu oluşturduk. Bu katalogla birlikte hem kendi çalışanlarımızı hem de profesyonel müşterilerimizi ürün etiketlerimiz, çevresel ayak izi düşük ürünlerimiz ve onların yeşil bina sertifikasyonlarına etkisi konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu konuda çeşitli eğitimler de veriyoruz. Üretim tesislerinde yaptığımız çalışmaların çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini, GRI ve diğer raporlama sistemlerinden oluşan 215 adet sürdürülebilirlik verisiyle izliyor ve ölçüyoruz. Tesislerde ve merkezde bulunan sürdürülebilirlik temsilcilerinden oluşan kurulumuz, sürdürülebilirlik faaliyetlerini aylık olarak değerlendiriyor, hedef gerçekleştirmelerini en iyi uygulama paylaşımı toplantıları ile açıklıyor.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

93


Sektöre tasarım, inovasyon ve fonksiyonellik konusunda ne tür çözümler sunuyorsunuz? “Bir tasarım ürünü oluşturduğunuzda estetik elbette önemli, ancak Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak işlevsel tasarımıyla müşterimize katma değer sağlayan, bizi rakiplerden farklılaştıran ve pazarda öncü olmamızı sağlayan ürünleri sunmayı amaçlıyoruz. Kişiselleştirilebilir çözümler üretmeye, yeni teknoloji ve malzemelerden yararlanmaya, tasarımı fonksiyonla buluşturan ürünleri tüketicilerin hizmetine sunmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Ayrıca değişen yaşam biçimlerine uygun tasarımlarla, talepleri karşılayan ürünler sunmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla tasarım süreçlerimizi pazar ve tüketici davranışlarını izleyerek çiziyoruz. Pazara bakıyoruz. Kullanıcıların, mimarların, müteahhitlerin ihtiyacını izliyor ve analiz ediyor; pazar ve müşteri araştırmaları yapıyoruz. Bunları yalnız Türkiye’de değil, yurtdışındaki çalışanlarımız aracılığıyla diğer ülkelerde de yapıyoruz. Tespit edilen tüm ihtiyaçları, VitrA İnovasyon Merkezi’nde yoğuruyor, akıllı çözümlere dönüştürüyoruz.”

94

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Yapı inşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz? “Türkiye’de hızlanan kentsel dönüşüm faaliyetleri, yapı - inşaat sektörünü olumlu etkiliyor. Türkiye seramik sektörü de inşaat sektörü ile paralel bir gelişme gösteriyor. Türkiye seramik sektörü 3,4 milyar TL’lik pazar büyüklüğüne sahip. Bunun 2 milyar TL’lik bölümünü seramik sağlık gereçleri, küvet ve duş tekneleri, armatür

ve banyo mobilyaları oluşturuyor. 1,4 milyar TL’lik pazar payı ise karo ve kaplama malzemelerine ait bulunuyor. İnşaat sektörünün senenin ikinci yarısındaki olumlu ya da olumsuz hareketi sektörümüzü aynı şekilde etkileyeceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte, 2015 yılında da, sektör genelinde yüksek katma değerli mal üretmeye, Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmaya, nitelikli işgücü oluşturma çalışmaları yapmaya devam edeceğiz.”



Seramik, Banyo, Mutfak

Yenilikçi trendler VitrA’da hayat buluyor

Yenilikçi trendleri, özgün çizgileri ve sade tasarımları karolara yansıtan VitrA 2015 koleksiyonu; metal, beton, ahşap, seramik ve doğal taş gibi temel malzemelerle oluşturulan yeni karo serilerini porselenle yeniden şekillendiriyor

2015 yılında, farklı tarzlardan ilham alarak tasarladıkları yeni karo koleksiyonunu, moda sektörünün vazgeçilmezlerinden “lookbook” aracılığıyla müşterilerilerinin beğenisine sunduklarını söyleyen Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu VitrA Karo Pazarlama Direktörü Orçin Egemen; “Hazırladığımız lookbook’ta; müşterilerimizin kombinasyon yelpazesini geliştirmek için karonun sezon modasını oluşturuyor, ilham verici duvar ve porselen karo serilerini tanıtıyoruz. Bu sene Unicera fuarında, lookbook’ta, detaylı bir şekilde anlattığımız ürünlerimizle yer alıyoruz” dedi.

ÖZGÜN ÇİZGİLER SADE TASARIMLAR

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu VitrA Karo Pazarlama Direktörü Orçin Egemen

96

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Seramik, Banyo, Mutfak modası’nın yer alacağı Unicera’da sergiyelecekleri ürünler ile alakalı olarak da açıklamalarda bulunan Orçin Eğemen; “ Yeni-

likçi trendleri, özgün çizgileri ve sade tasarımları karolara yansıtan VitrA 2015 koleksiyonu; metal, beton, ahşap, seramik ve doğal taş gibi temel malzemelerle oluşturulan yeni karo serilerini porselenle yeniden şekillendiriyor. Doğal dokulardan ilham alınarak oluşturulan yeni karo serileri, bu yılın ve geleceğin modasını sunuyor. Son tasarım trendlerini dinamik formlar ve sofistike çizgilerle bir araya getiren “Özgür ve Modern” karo koleksiyonunda, doğalına yakın tonlarıyla öne çıkan “Versus”, temel yapı malzemelerinin modern ve doğal renk paletiyle bir araya getirildiği “Fango Mix”, buz ve duman renklerinin hakim olduğu “Ice&Smoke” ve doğal taşın pozitif enerjisini mekanlara taşıyan “British Stone” gibi seriler bulunuyor. Doğa, yumuşak renkler ve desenlerin öne çıktığı “Şık ve Romatik”


karo koleksiyonunda ise geçmişin süsleme sanatlarından esinlenilen “Deja Vu”, farklı döşeme kombinasyonlarına imkan tanıyan “Arcade”, el yapımı cotto görünümünde sıcak ve çağdaş mekanlar sunan “Terra Nova” ve 4 parlak ve sıcak ahşap rengiyle evlere rahatlık katan “Hot Chocolate” yalnız banyoların değil, evlerden otellere, kafelerden dış cephelere kadar pek çok farklı mekânın vazgeçilmezi olmaya hazırlanıyor. Sadeliğin, modası hiç geçmeyecek estetiğini ve sakinliğini buluşturan “Sade ve Zamansız” karo koleksiyonunda ise dalgalı desenli ve dinamik çizgileriyle 3 boyutlu algı yaratan “Futura”, beyaz renkteki mat mermerin doğallığını, saflığını yaşatan “Solid” ve yaşam alanlarına ağacın sıcaklığını taşıyan ahşap parke görünümlü “Woodstyle” porselen karosu gibi yeni ürünler yer alıyor” dedi. YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

97


Seramik, Banyo, Mutfak

İtalyan ISVEA, UNICERA’da ödüllü tasarımlarını görücüye çıkartacak

Türkiye’nin farklı bölgelerinde önemli projelerde yer almaya devam eden İtalyan asıllı, vitrifiye seramik ve banyo ürünleri markası ISVEA, ödüllü yeni tasarımlarını ziyaretçilerin beğenisine sunacak

ISVEA Genel Müdür Yardımcı Yakup Fırat

98

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

ISVEA, 1962 yılında Angelucci ailesi tarafından Roma’ya 200 km uzaklıkta Eusanio Del Sangro yakınlarında kurulmuştur. Vitrifiye seramik alanında dünyanın önde gelen ülkesi olan İtalya’da, karakteristik bir italyan üreticisi olarak faaliyetlerini yürütmüştür. Özellikle Güney İtalya’da yaygın bir marka olarak, pazarda ilk 10 üretici arasında yer almış durumda. 2013 yılında ECE Holding tarafından satın alınarak Türk banyo gereçleri pazarıyla buluşturulan ISVEA, İtalyan tasarım kültürü, kalite ve fonksiyonellik yaklaşımını tüketicilere sunmayı amaçlamaktadır. ISVEA bambaşka bir banyo deneyimi yaşatmayı ve tüketicileri ile duygusal bağ kurmayı ilke edinen felsefesi ile Türkiye’de de

öncelikli tercih edilen banyo markası olmayı hedefliyor. İtalya’nın tasarım gücünü ortaya koyan iddialı ve farklı ürünleri ile birçok farklı tarza ve beğeniye göre tasarımlar sunacaklarını söyleyen ISVEA Genel Müdür Yardımcı Yakup Fırat’tan başarılı çalışmaları hakkında bilgi aldık.

2014 yılı firmanız açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı ile alakalı öngörüleriniz nelerdir? “30 adet ISVEA satış noktamız bulunuyor. 2015 yılını ise 50 ile kapatmayı hedefliyoruz. Yurtiçinde mağazalaşmak ve ürünlerimizi mümkün olduğunca çok tüketici ile tanıştırmak öncelikli hedefimiz. 45 ülkeye ihracat yapıyoruz.


İhracatta birinci olduğumuz ülke İtalya. Bu çok gurur verici. Çünkü İtalya tasarımın cenneti ve onlarca iyi marka onlarca da üretici var. ISVEA buraya ihracat yapıyoruz. ISVEA bizi İtalya’da büyük bir başarıya taşıdı ve önümüzü açtı. Hedefimizde yeni ülkeler var. Türkiye’nin büyüyen bir ekonomisinin olması ve inşaatın da lokomotif sektör olması ve ayrıca bu durumun önümüzdeki 10 yıl için de devam etmesi beklenmekte. Üretimdeki gücümüz ihracatta da sektörümüzü destekliyor. ISVEA örneğinde olduğu gibi Türk seramik sektörü, Avrupa’dan markalar satın alarak gerek yurt içi gerekse yurtdışı pazarlarda faaliyetlerini güçlendirerek büyümeyi hedefliyor. ISVEA’nın üretiminin yüzde 10’u İtalya’da kaldı, bu durum mevcut ihracat kapasitemizi arttırma şansı getirdi ve şu

anda İtalya’daki satışlarımız 2013’ün 2 katı oldu. Önümüzdeki yıl üst segment tasarım ürünlerle devam ederek bu rakamın 2 kat daha artmasını hedefliyoruz. Grubun ihracatında ISVEA’nın payı yaklaşık olarak yüzde 50 civarında.”

Seramik, Banyo, Mutfak modası’nın yer alacağı Unicera’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? “Unicera fuarına İtalyan markamız ISVEA ile katılıyoruz. Tümü ünlü İtalyan tasarımcılarının ödüllü serileri. İtalya’nın tasarım gücünü ortaya koyan iddialı ve farklı ürünlerimiz olacak. Birçok farklı tarza ve beğeniye göre tasarımlar sunacağız. Örneğin neo-klasik tarzı sevenler için Palazzio Serisi, doğal tarzdan hoşlananlar için Viva YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

99


Serisi, modern çizgileri tercih edenler için Sott’Aqua Serisi gibi. Daha iddialı ve farklı tasarımları banyolarına taşımak isteyenler içinse, ColorIsvea Serisine ait sütun ayaklı lavabolar opak, metalik renkte köşeli ve çanak lavabolar , desenli lavabolar. Tüm bunların yanı sıra henüz daha adını bile koymadığımız, ilk kez görücüye çıkacak olan yeni serilerimiz var. Ve teknolojiyi sevenler için Mükemmel Klozet: Hareketli sprey özelliği sunan smartPlus teknolojisine sahip ISVEA Mükemmel Klozet, sıcak su bağlantısı olmaksızın kendi kendine suyu ısıtıyor ve su sıcaklığını istenen dereceye ayarlayabiliyor. İleri geri ayarlanabilen hareketli spreyi, sıcaklığı ayarlanabilir kurutma fanı, kötü koku emici otomatik sprey temizliği gibi özellikleri ile kusursuz hijyeni banyolara getiriyor. El değmeden kişisel temizlik sağlayan ISVEA Mükemmel Klozet, hareketli spreyini otomatik olarak temizleyebiliyor. Isıtmalı kapak, akıllı tuş, yavaş kapanma, kolay montaj ve söküm, led aydınlatma gibi fonksiyonel özellikleri ile de dikkat çeken ISVEA Mükemmel Klozet’te bu özelliklerin yanı sıra su masajı özelliği de bulunuyor.” Firmanızın sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler nelerdir? “Banyolardaki yenilenme özellikle kullanılan teknolojiyi daha ön plana çı-

100

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

kardı. Mükemmel klozetler bunun en önemli kanıtı. Tasarruf sağlayan, hijyeni ön plana çıkaran ve kolay temizlenebilen klozetler ve ile başladı bu değişim. Teknolojinin ön planda olduğu bu ürünler yalın ve modern çizgiler tercih edildi. Ancak artık teknoloji ile birlikte tasarım da bu ürünlerinde hayatına girdi. Hem ileri teknolojiye sahip hem de estetik ve kullanımı kolay ürünler oluştu. Mükemmel Klozet sürdürülebilirlik konusunda en önemli ürünlerimiz arasında. Teknolojiyi konfor ve hijyenle birleştiren Mükemmel Klozet, düşük enerji tüketimi, az su ve deterjan kullanımı nedeniyle tasarruf sağlayan, enerji dostu yeşil ürünler arasına giriyor.”

Sektöre tasarım, inovasyon ve fonksiyonellik konusunda ne tür çözümler sunuyorsunuz? “Dünyanın en prestijli tasarım yarışmalarından olan A’Design Award’ta, geçen sene 3 ayrı tasarımcıyla 5 ödül kazandık. 2014’te ödül sayımızı arttırarak 4 ayrı tasarımcımızla 6 ödüle layık görüldük. Tasarım kültürünü, ürün kalitesi ve farklı fonksiyonellik anlayışını Türk tüketicileri ile tanıştıran ISVEA ile önümüzdeki sene bu sayıyı daha da artırak. Ar-Ge’ye yaptığımız yatırım, tasarıma ve tasarımcıya verdiğimiz değer bize ba-

şarılı sonuçlar getiriyor. ISVEA; tasarım, kalite ve farklı fonksiyonel yaklaşımlarının yanı sıra; sağlık ve çevre dostu üretim bilinciyle de dikkat çeken bir marka olarak Türk tüketicisinden de tam not alıyor.” Yapı inşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz? “Türkiye’nin büyüyen bir ekonomisinin olması ve inşaatın da lokomotif sektör olması ve ayrıca bu durumun önümüzdeki 10 yıl için de devam etmesi beklenmekte. Üretimdeki gücümüz ihracatta da sektörümüzü destekliyor. ISVEA örneğinde olduğu gibi Türk seramik sektörü, Avrupa’dan markalar satın alarak gerek yurt içi gerekse yurtdışı pazarlarda faaliyetlerini güçlendirerek büyümeyi hedefliyor. Tabii ki inşaat sektörü de bizi doğrudan etkiliyor. Ve bu sektörde bir miktar yavaşlama görüldü geçtiğimiz yılın sonlarına doğru. Ancak çok dramatik, korkulacak kadar bir yavaşlama olmadı bu. Son dönemde de yeni projelerden çok konut stokları satılıyor. Stoklar azaldığında da yeni projelerin satışı devam edecektir. Yeni proje satışları geçtiğimiz yıllar kadar olmayabilir, ancak inşaat sektörü talebe orantılı bir planı konuşur hale geldiği için büyük bir sorun görülmüyor. Bunu bilir ve buna göre hazırlık yaparsak problem olmayacaktır.”


Seramik, Banyo, Mutfak

Sektörün üretim teknolojisini sunan Genitec, şimdi de UNICERA’da ECE Holding’in seramik vitrifiye üretiminin sağladığı bilgi birikimi ile kurduğu vitrifiye seramik fabrikaları için makine ve ekipman üreten teknoloji firması Genitec, bu yıl 27.’si düzenlenecek olan UNICERA Fuar’na ilk kez katılıyor. Kendi üretim tesisleri için teknoloji ve ekipman sağlarken, başarılı çalışmaları ile bir çok yerli ve yabancı markanın ilgisini çeken ve ürettiği teknolojiyi satmaya başlayan Genitec, hızlı büyümesine devam ediyor.

SEKTÖRDEKİ YENİ TEKNOLOJİLER Fuarda sergilediği makine, ekipman ve üretim teknolojileri ile katılımcılar tarafından yoğun ilgi gören Genitec, klasik döküm teknolojilerinden basınçlı döküme, kurutma ve tünel fırın gibi ürünleri ile seramik vitrifiye üretiminde gereksinim duyulan her türlü çözümü sunuyor.

Otomatik robotlu sıralama teknolojisi ve basınçlı klozet Genitec’in fuarda en çok ilgi gören ürünleri arasında yer aldı.

YURTDIŞI BAĞLANTILARIMIZ FUARLAR SAYESİNDE UNICERA Fuarı’na ilk kez katıldıklarını belirten Genitec Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çenesiz, “Fuarlar kendimizi tanıtmak ve yeni işbirlikleri gerçekleştirmek için büyük fırsatlar sunuyor. Geçen yıl İtalya’da düzenlenen Tecnargilla’ya katılmıştık. Bir Türk firması olarak bu fuarda yoğun ilgi gördük ve başta Tunus olmak üzere birçok firma ile anlaşma imzaladık. Önümüzdeki yıl da Almanya’da düzenlenecek olan seramik fuarı Ceramitec’e katılacağız. Sektörün en önemli fuarı kabul edilen UNICERA’dan da beklentimiz büyük” dedi.

BİZ SEKTÖRÜN BÜYÜMESİNİ VE GELİŞMESİNİ SAĞLIYORUZ Genitec’in güçlü Ar-Ge çalışmaları sayesinde ürettiği yeni teknolojiler sektörün daha da büyümesi ve gelişmesi içindir diyerek sözlerine devam eden Çenesiz, “Grup bünyemizde bulunan 7 üretim tesisimiz için en iyiyi ararken sektör adına büyük işlere imza attık. İlk etapta bunu bir sorumluluk olarak üzerimize aldık ve irili ufaklı birçok yerli üretici ile edindiğimiz knowhow’u çekinmeden paylaştık. Bugün geldiğimiz noktada artık bu emeği satıyoruz ve yurtdışında da sektörün önünü açacak birçok yeni nesil üretim çözümlerine imza attık. Hedefimiz, tüm dünyada bu sektöre en iyi üretim teknolojisini sunan bir Türk şirketi olmak” dedi.

Ece Holding’in seramik vitrifiye sektörü için imal edilen makine ve ekipmanları üreten teknoloji firması Genitec, Unicera Fuarı’nda know-how’unu sergileyecek

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

101


Seramik, Banyo, Mutfak

Doğallığı ve sadeliği şık bir şekilde yansıtan farklı tasarımlar ile ön plana çıkan Seranit Grup, ‘Serra ve Vanucci’ markaları ile yılın trendlerini yansıtan doğal ve şık ürünlerini UNİCERA’da ziyaretçilerin beğenisine sunacak

Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba

102

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Seranit Grup, doğallığı ve sadeliği şık bir şekilde sunuyor Seranit Granit Seramik Sanayi Ticaret A.Ş. Türkiye’nin ilk Teknik Porselen üreten fabrikası olarak Bilecik Organize Sanayi Bölgesinde 1992 yılında kurulmuş, 1993 yılında üretim faaliyetine başlamıştır. 55 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplamda 102 bin metrekarelik bir alanda faaliyetini sürdürmekte olan Seranit’in kapasitesi 8,5 milyon metrekareye ulaşmıştır. Sahip olduğu üretim teknolojileri ile dünya teknik porselen üreticileri arasında saygın bir yer edinen Seranit, bünyesinde gerçekleştirdiği Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları sayesinde birçok ilke de imza atmış durumda. Fuarda bu yıl meraklıları için bir de sürprizlerinin olacağını ve Seranit Özel Koleksiyonu’nu ilk kez UNİCERA’da ziyaretçilerin beğenisine sunacaklarını söyleyen Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba’dan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

2014 yılı Seranit Grup açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı ile alakalı öngörüleriniz nelerdir? “2014 yılı kârlılık ve büyüme gibi temel parametrelerde iş hedeflerimize ulaştığımız bir yıl oldu. Yenilikçi ve yüksek kaliteli, fark oluşturan ürünler ortaya koymaya olan odağımızı koruduk. Genel olarak 2014 Türkiye ekonomisinin düşük bir büyüme sergilediği bir yıl oldu. Yılın yaklaşık yarısında sektörde bir miktar durgunluk vardı. Ancak Seranit Grup olarak durgunluktan çok etkilenmediğimizi söyleyebiliriz. Çünkü biz önceden bağlantılı satışlar yapıyoruz ve satış olduktan sonra ürünümüzü üretiyoruz. Bununla birlikte, döviz kurundaki hareketlilik, bütün sektörün olduğu gibi bizim maliyetlerimizi de artırdı. Bunların yanı sıra 2014 yılında oldukça güzel gelişmeler yaşadık. Dünya Eko-


nomik Forumu’nun “Küresel Büyüme Şirketleri” (Global Growth Companies) arasına seçildik, ardından TSE Çift Yıldız Belgesi’ni aldık. Bu arada tasarımda dünyanın en saygın ve bağımsız ödül organizasyonlarından biri olan iF Design Awards’da (iF Tasarım Ödülleri) Seranit Grup olarak tam 5 ödül kazandık. Bu başarıdan aldığımız şevk ve moralle daha fazla çalışacağız, kalite ve mükemmellikte çıtayı daha da yükseğe çekeceğiz. 2015 yılında dövizin yine yüksek seyredeceğini varsaymak yanlış olmayacaktır. Bu bakımdan piyasanın bu yıl da temkinli hareket edeceğini tahmin ediyoruz. 2015’te Seranit Grup olarak biz de yeni trendleri yakından takip edeceğiz. Seranit porselende yine Türkiye için tasarımlarda yeni dokunuşlar hazırlayacağız. Doğallığı ve sadeliği şık bir şekilde yansıtan farklı tasarımlar sunacağız. Doğal dokuların üzerine Seranit dokunuşları yapacağız. Serra ve Vanucci markalarımızla yılın trendlerini yansıtan doğal ve şık ürünler sunacağız.”

GELECEĞİN DAĞLARISeramik, Banyo, Mutfak modası’nın yer alacağı UNICERA’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? “Her yıl olduğu gibi bu yıl da UNICERA Fuarı’na yüksek kaliteli ve yepyeni ürünlerle katılıyoruz. Seranit porselen, Serra seramik ve Seranit Yapı Gereçleri ürünlerinin yanı sıra; yenilikçiliği, şıklığı ve sadeliği bir araya getirerek sevgi dolu bir atmosfer oluşturan Vanucci mutfakları sergileyeceğiz. Fuarda bu yıl meraklıları için bir de sürprizimiz olacak. Seranit Özel Koleksiyonu’nu ilk kez ziyaretçilerin beğenisine sunacağız. Günümüz görsel moda trendlerini belirleyen en modern ve çağdaş görüntüleri oluşturan, Avrupalı tasarım ikilisi Pınar & Viola, Seranit Porselen için “Geleceğin Dağları” porselen karo koleksiyonu hazırladı. Türkiye’nin dijital olarak zenginleştirilmiş 10 taş ve mermer çeşidinden oluşan koleksiyon özel bir seriden oluşuyor. Seramik ve porselen sektöründe ilk kez bu koleksiyonla öne çıkan tasarımın yanı sıra yine geçtiği-

miz yıllarda da olduğu gibi Türkiye Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) ile ortak bir projemiz bulunuyor. Bu fuara 21 yılı aşkın bir emeğin ve özverinin sonucu olan ürünleri getiriyoruz. Bu yıl bütün ziyaretçileri ürünlerimizi deneyimlerken 5 duyularını kullanmaya davet ediyoruz. Onların ürünlerimizdeki mükemmelliği görerek ve dokunarak; ileride deneyimleyecekleri tatları, kokuları, sesleri, kısacası mutluluğu şimdiden hissederek yaşamalarını istiyoruz.”

Seranit Grup, sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler nelerdir? “Öncelikle verimli çalışan, kaynakları israf etmeyen ve insanların yaşamlarında gerçek alamda değer ve fark oluşturmaya odaklanan bir şirket olmanın bizim hiç değişmeyen hedefimiz olduğunu vurgulamak isteriz. Bu konuda her zaman daha mükemmele erişilebileceğine inanıyor ve sürekli daha iyisini yapmak için gayret gösteriyoruz. Bu çabamıza paralel olarak, Ar - Ge ve

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

103


sitesi’nde teknoloji laboratuvarımız var. Orada kimya mühendisleri ile çalışıyoruz. Onlarla birlikte, büyük bir titizlik içerisinde, ürünlerimizi geliştiriyoruz. Fizibiliteleri yapıp ürünleri tescil ettirdikten sonra piyasaya sunuyoruz. İnovatif ürünler hazırlayarak pazara sunmak bizim öncelikli hedefimizdir. İkinci önceliğimiz de pazarda hiç olmayan ürünleri geliştirmektir. Bu kapsamda üretim tesislerimizi olabildiğince güncel tutuyor ve yeni teknolojileri hızla adapte ediyoruz. Örneğin, Seranit Yapı Gereçleri, sadece ekolojik ürünler konusuna eğilmiş durumda. Kimyasal kullanmadan yüzde 100 doğal ürünler kullanılarak üretim gerçekleştiriyor. İnovatif ürünler sayesinde doğaya tekrar dönüşüm sağlayarak, bu sayede çevreye ve doğaya zarar verilmesini önlemiş oluyor.”

Yapı inşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz?

üretim faaliyetlerimizin çevre ve doğal kaynaklar üzerindeki etkisini minimuma indirmek bizim önceliklerimizden biridir. Bu doğrultuda bütün çalışmalarımızı sürdürülebilir bir zeminde yürütmeye önem veriyor ve ekoloji üzerindeki ayak izimizi azaltmayı hedefliyoruz. Büyük bir emekle ve inovatif çalışmaların sonucunda ürettiğimiz ürünlerimizin yaşam döngülerinin her aşamasında çevre dostu olmalarına, çevreye zarar vermemelerine önem veriyoruz. Bu bakımdan yeşil ürünler ürettiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Kısa bir süre önce, ürünlerimizin çevre dostu olduklarını ve ekolojiye zarar verecek bir iz bırakmadıklarını kanıtlayan, birçok yeşil bina sertifikasyonunda puan kazandıran EPD belgesine hak kazanmış olmamız, bu konuda ne denli ilerleme kaydettiğimizi gösteriyor.”

104

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

“AR-GE’YE EN ÇOK YATIRIM YAPAN ŞİRKETLER GRUBUYUZ” Sektöre tasarım, inovasyon ve fonksiyonellik konusunda ne tür çözümler sunuyorsunuz? “Sektörümüzde kalitenin yüksek tutulması ve tüketici beklentilerinin karşılanması açısından inovasyonun büyük önemi var. Rekabette önde olmak ve büyümesini sürdürülebilir bir zemin üzerine oturtmak isteyen şirketler bu sektörde inovasyona odaklanmak zorundalar. Bizim yenilikçi yaklaşıma verdiğimiz önem, Ar-Ge’ye sektörde en çok pay ayıran grup olmamızdan da anlaşılıyor. Türkiye’de sektörümüzde Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan şirketler grubuyuz. Ar-Ge yatırımlarına baktığımızda 2013 yılında 1 milyon 500 bin TL olan bütçemizi bu yıl 8 milyon 900 bin TL’ye çıkardık. İnovasyon ve tasarıma çok önem veriyoruz. 3 yıldır Yıldız Teknik Üniver-

“İnşaat sektöründe nerede büyüme yaşandıysa, o alanı incelemekte fayda var. Özellikle büyük hacimli toplu konut üretimlerinde işlemin hacmi büyüdükçe kalitesi de düşmeye başladı. O nedenle seramik pazarının bu süreçte büyüdüğünü söylememiz yanlış olur. İnşaat sektöründe kaliteyi desteklemeyen bu hızlı genişleme yapı malzemeleri sektörüne zarar veriyor. Sonuçta kaliteyi düşürüyor. Türkiye seramik sektörünü değerlendirdiğimize ise şunu söyleyebiliriz: Bize göre ülkemizin dünya pazarlarında hak ettiği yerini alması için tasarımların kopyalanmamasının yanı sıra Ar-Ge ve üretim yatırımlarına hız verilmesi de büyük önem taşıyor. Bu süreçte tesislerin yenilenmesi, modern teknolojiye ayak uydurulması, en önemli kaynağın ‘insan’ olduğunun unutulmaması ve çok üretmek yerine kaliteli üretme vurgusunun yapılması gerekiyor. Yurtiçi piyasalarda tüm markalar arasında fiyatla rekabet ön plandadır. Seranit Grup olarak asla fiyatla rekabete girmedik. Her zaman ürünlerimizin ve hizmetimizin kalitesine güvendik. Dolayısıyla fiyat indirmek uğruna malzemeden asla kısıtlamaya gitmez ve kalitemizden asla ödün vermeyiz. Seramikte dünya liginde Türkiye ilk 3 ülke arasında yerini alıyor. Pazarın ilk 2 sırasında bulunan İspanya ve İtalya’daki üreticiler tesislerini kapatmaya ve daralmaya başladılar. Bu nedenle gözler tamamen Türkiye’ye çevrilmiş durumda. Türkiye’nin seramik sektöründeki başarısı ile “Türk Malı” damgası dünyada giderek daha fazla kabul ve talep görecektir.”



Seramik, Banyo, Mutfak

UNICERA Banyo Seramik Fuarı’nda son tüketici de dâhil olmak üzere sektörü oluşturan herkese ulaşmayı hedefleyen NPlus Banyo, kullanışlı ve fonksiyonel ürünleri ile göz kamaştıracak

NPlus Banyo Genel Müdürü Çetin Erol

106

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

NPlus Banyo yeni serileri ile göz kamaştıracak NPlus Banyo, 15 yılı aşan sektör deneyimi boyunca sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi, müşterileri kitlesine aktarıyor. Değişen müşteri ve piyasa ihtiyaçlarına odaklanarak, tüketicilere uygun fiyatlarla yüksek kalitede ürünler tasarlayıp, sektöründeki en iyi hizmeti sağlama hedefini ilke edinen NPlus Banyo, değişen müşteri ve piyasa ihtiyaçlarına odaklanarak, tüketicilere uygun fiyatlarla yüksek kalitede ürünler tasarlayıp, sektörde en iyi hizmeti verme hedefinde ilerlemeye devam ediyor. Fuarda; Spider, Custom, Delux, Alpina, Docker, Baco, Woody, Camaro, Espero, Matiz. Alia, Spark, Storm, Sirion, Aveo, Logan, Nexia, Mito isimli modellerini sergileyeceklerini söyleyen NPlus Banyo Ge-

nel Müdürü Çetin Erol’dan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

2014 yılı NPlus Banyo açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı ile alakalı öngörüleriniz nelerdir? “15 yılı aşan sektör deneyimimiz boyunca sahip olduğumuz bilgi ve tecrübeyi paylaşmak için yeni bir oluşum gerçekleştirdik. Değişen müşteri ve piyasa ihtiyaçlarına odaklanarak, tüketicilere uygun fiyatlarla yüksek kalitede ürünler tasarlayıp, sektörde en iyi hizmeti verme hedefini ilke edindik. Değerlerimizi benimsemiş olan çalışanlarımızla kurumsal başarıyı yakalamak için gayret sarf ediyoruz. Biz bunları yapıyoruz


fakat içinde bulunduğumuz sektör her geçen gün kendini geliştirip, ülke ekonomisine yön verirken birçok sorun ve sıkıntıyı da beraberinde getirmektedir. İkinci yarıyıl da % 50 büyüme gerçekleştirmek ve üretimde verimliliği arttırmak 2015 senesinde hayata geçirmeyi planladığımız hedeflerimiz arasında. Türkiye’de üretim de verimlilik nedense yanlış kavramlarla ifade ediliyor. Yetersiz hammadde, niteliksiz iş gücü, hedef kitleyi doğru tanımlayamama, rekabet edememe, yeni pazarlara açılamama gibi önemli unsurlar üretimde verimliliği ciddi ölçüde etkiler. Bütün iş kollarını etkileyen siyasi belirsizlik, seçimler ve seçim sonuçlarının yankıları, faizlerin artması, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar 2014 yılının ilk aylarında, ekonominin lokomotifi sayılan İnşaat sektörünü ciddi anlamda etkiledi. Yabancı yatırımcıların Türkiye de ki bu belirsizliği harekete geçmeden izlemeleri etkilenme sürecini tetikledi. İlk çeyrekte yaşanan olumsuzluklara rağmen kentsel dönüşüm projelerinin alt yapı çalışmalarının tamamlanması ve projelerin hayata geçirilmesi inşaat sektörünün tüm alt sektörlerine canlılık ve hareket getirerek ivme katmıştır. 2015 yılında markalaşmış inşaat firmaları kentsel dönüşüm ofislerini açacak ve çalışma alanı olarak kentsel dönüşüm projelerine odaklanacak diye düşünüyorum.”

Seramik, Banyo, Mutfak modası’nın yer alacağı Unicera’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? “Yaptığımız tasarımların tüketicilerin

beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamasını esas alıyoruz. Güne merhaba derken kendilerini rahat hissedebilecekleri, kullanışlı ve fonksiyonel ürünler olmasına dikkat ediyoruz. Bu sene 27.’si düzenlenecek olan Unıcera Banyo Seramik fuarında son tüketici de dahil olmak üzere sektörü oluşturan herkese ulaşmayı hedefliyoruz. Fuarda SPİDER, CUSTOM, DELUX, ALPİNA, DOCKER, BACO, WOODY, CAMARO, ESPERO, MATİZ. ALİA, SPARK, STORM, SİRİON, AVEO, LOGAN, NEXİA, MİTO isimli modellerimizi sergileyeceğiz.”

NPlus Banyo sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler nelerdir? “Sürdürülebilirlik kalıcı olma yeteneğidir. Üretim yapmak sadece yeni ürün ve hizmetler sunmak değil, aynı zamanda çevreye karşı da duyarlı olmaktır. NPlus Banyo olarak biz yeşil ve çevreci ürünler sunuyoruz. Hepimiz sürdürülebilirliğin parçası olmalı, bununla ilgili çalışmalara hız vermeliyiz. Gelecek kuşaklara sağlıklı ve temiz bir çevre bırakmak, yaşam kalitelerini korumak için hedeflerimizi belirlemeli, yapmamız gerekenleri planlamalıyız.” Sektöre tasarım, inovasyon ve fonksiyonellik konusunda ne tür çözümler sunuyorsunuz? “İnovasyon farklı ve değişik fikirleri geliştirerek uygulamaktır. Tasarım, yeni ürünlerin geliştirilmesi veya var olan ürünlerin iyileştirilmesidir, yani fikirden ürüne kadar giden bir yoldur. Tasarım ve inovasyon değişim dediğimiz uzun ve sancılı sürecin iki önemli kavramıdır. Tasarım inovasyon

merkezlidir. Hayalinizde canlandırdığınız bir modelin seri üretime geçmeden önce teorik olarak hazırlanmış örneğidir aslında tasarım. Üretim yaparken maliyeti, kaliteyi, fonksiyonelliği düşünür ve özellikle bu kavramlar üzerinde kafa yorarız. Rekabette bir adım önde olmamızı sağlayan asıl avantaj tasarımdır. Ürün tasarımlarımızı yaparken tüketici beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamasına dikkat ediyoruz.”

Yapı inşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz? “Bütün iş kollarını etkileyen siyasi belirsizlik, seçimler ve seçim sonuçlarının yankıları, faizlerin artması, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar 2014 yılının ilk aylarında, ekonominin lokomotifi sayılan İnşaat sektörünü ciddi anlamda etkiledi. Yabancı yatırımcıların Türkiye de ki bu belirsizliği harekete geçmeden izlemeleri etkilenme sürecini tetikledi. İlk çeyrekte yaşanan olumsuzluklara rağmen kentsel dönüşüm projelerinin alt yapı çalışmalarının tamamlanması ve projelerin hayata geçirilmesi inşaat sektörünün yüzünü güldürmeye yetti. 2015 yılında markalaşmış inşaat firmaları kentsel dönüşüm ofislerini açacak ve çalışma alanı olarak kentsel dönüşüm projelerine odaklanacak diye düşünüyorum. Kentsel dönüşüm inşaat sektörünün tüm alt sektörlerine canlılık ve hareket getirerek ivme katmıştır, Türkiye’de gayrimenkul ve inşaat sektörünün gelişimi için önemli bir süreçtir

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

107


Seramik, Banyo, Mutfak

GROHE’nin Türkiye’de su kullanımı araştırmasına göre

Türk halkının yüzde 85’i evlerinde su ve elektrik tasarrufu sağlayan ürünlere sahip olmayı önemsiyor. Su tasarrufu deyince aklımıza el yıkarken, diş fırçalarken ve duş alırken gereksiz yere su akıtmamak geliyor

Grohe Doğu Akdeniz Ülkeleri Başkan Yardımcısı Serhat Sabaz

108

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Dünyanın önde gelen sıhhi tesisat üreticisi GROHE’nin Türkiye’deki su kullanım alışkanlıklarını ve su ve enerji kullanımındaki tasarruf eğilimlerini belirlemek üzere TNS işbirliğiyle gerçekleştirdiği araştırmaya göre; Türkiye’de ürün satın alma konusunda sırasında elektrik ve su tasarrufu sağlıyor olması katılımcıların yüzde 85’ tarafından “önemli” görülürken, evinde su ve elektrik tasarrufu sağlayan bir ürüne sahip olanların oranı yüzde 45.

SABAZ: “SU VE ENERJİ TASARRUFUNDA TEKNOLOJİDEN YARARLANMALIYIZ” Grohe Doğu Akdeniz Ülkeleri Başkan Yardımcısı Serhat Sabaz, GROHE’nin enerji tasarrufu özellikle de suyun doğru kullanımı konusundaki duyarlılığının altını çizerek şunları söyledi; “Su kaynaklarının azalması gelecek nesillerin içilebilir ve kullanılabilir su ihtiyacını tehdit ediyor ve bu da bize büyük bir


sorumluluk yüklüyor. Grohe olarak bu alandaki sosyal sorumluluğumuzu su ve enerji tasarrufu sağlayan ürünler tasarlayarak yerine getiriyoruz. Türkiye’de TNS işbirliğindeki araştırmayı da hem Türkiye’deki tasarrufu ve içme suyu eğilimlerini anlayabilmek ve hem de kamuoyunda farkındalık oluşturmak için gerçekleştirdik, tabloyu görmek istedik. Tasarruf deyince aklımıza el yıkarken diş fırçalaken suyu boşa akıt-

mamak gibi önlemler geliyor. Bu bilinçte olmak ve suyu boşa akıtmamak kuşkusuz çok önemli ancak daha fazlasını da yapmak için teknoloji bize birçok fırsat sunuyor. Yeni teknoloji kullanılarak geliştirilen ürünler su ve enerji tasarrufuna çok ciddi katkı sağlıyor, bütün yapacağımız bir ürün alırken bu konuya gerçekten önem vermek ve su ve enerji tasarrufu için teknolojiden yararlanmak.” Türkiye genelini temsil

eder nitelikteki toplam 18 ilde 18 yaşın üzerindeki 1448 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada öne çıkan sonuçlar şöyle:

TÜRKİYE’DE SU KULLANIMINDA TASARRUF BİLİNCİ GROHE’nin TNS işbirliğiyle gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 62’si su tasarrufunu önemserken, yüzde 17’si su tasarrufu YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

109


batarya gibi ürünleri su tasarrufu sağlayan, yüksek teknolojili ve modern ürünlerden seçmek çok ciddi oranlarda su tasarrufu sağlıyor. Örneğin GROHE Ecojoy özelliğine sahip ürünler ve banyo bataryaları banyo ve duşta sarfedilen suda yüzde 54 oranında tasarruf sağlayabilirken, bu oran çift kademeli rezervuar kullanımında yüzde 53, su tasarruflu mutfak bataryaları kullanımında ise yüzde 65’e ulaşabiliyor. Evlerin sıhhi tesisatlarında kullanılan ürünlerin su tasarrufu sağlayan ürünlerden seçilmesi durumunda 4 kişilik bir ailede toplamda 189,800 litre olan yıllık su tüketimini 84,480 litreye düşürmek mümkün. Kısaca GROHE ürünleri kullanan 4 kişilik bir ailenin evinde sağlanacak yıllık su tasarrufuyla yine GROHE ürünleri kullanan 5 kişilik bir ailenin yıllık su tüketimi karşılanabilir. 4 kişilik bir ailenin su tasarrufu ise o evin bütçesinde, sadece doğru sıhhi tesisat seçimine dayalı olarak yılda yaklaşık 338 TL’lik bir bütçe tasarrufu anlamına geliyor. Aşağıdaki tabloda 4 kişilik bir ailenin su tüketimi ve 4 kişilik ailede sağlanabilecek su tasarrufu hesaplanmıştır.

TÜRKİYE’DE İÇME SUYU FATURASI AYLIK 50 TL

konusunda herhangi bir şey yapmıyor. Yapılan su tasarruf yöntemlerinin başında ise hem kendisi hem de çocuğu olanlar için “Elleri yıkarken, dişleri fırçalarken, traş olurken musluğu gereksiz yere açık bırakmamak” geliyor. Çocuğu olanların yüzde 19’u ise su tasarrufu konusunda çocuklarına herhangi bir açıklama yapmıyor. Su ve elektrik ile çalışan ürün satın alırken, katılımcıların yüzde 85’i alınacak ürünün elektrik/su tasarrufu sağlıyor olmasını “önemli” ya da “çok önemli” olarak görürken, yüzde 5’lik bir kesim ise bu durumu önemli görmüyor. Geri kalan yüzde 10’luk kesimin ise bu konu ile ilgili net bir yorumu bulunmuyor. Kentlerde yaşayanlarda alınacak ürünün su ve elektrik tasarrufu

110

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

yapıyor olmasına daha duyarlılar. Ürün satın alımı sırasında elektrik ve su tasarrufu yapıyor olması yüzde 85 düzeyinde önemli bulunmasına rağmen katılımcıların sadece yüzde 44’ünün evinde elektrik ve su tasarrufu sağlayan ürün bulunuyor. Bu özelliğe sahip ürünlerin ise yüzde 35 ile çamaşır makinası ve yüzde 22 ile buzdolabı geliyor. Evinde çift kademeli rezervuar olanların oranı yüzde 2,8 iken su tasarrufu sağlayan perlatör olanların oranı ise yüzde 0,1.

-GROHE ÜRÜNLERİ EVDEKİ SU SARFİYATINI NEREDEYSE YARI YARIYA DÜŞÜRÜYOR Banyo ve mutfaklarda, rezervuarlar,

GROHE’nin araştırmasının sonuçlarına göre hanelerde, içme suyu, şişe su gibi ürünlerin dahil olduğu su faturası miktarı ortalama aylık 50 TL. Araştırma sırasında görüşülen kesimin yüzde 62’si içme suyu olarak ilk sırada “musluk suyu” kullanıyor. Sonuçlara göre katılımcıların yüzde 89’u su filtreleme sistemine sahip değil. İstanbul, Ankara, İzmir (yüzde 74.2) ve Ege (yüzde 76) bölgelerinde içme suyu olarak ilk sırada tercih edilen su tipi ise “damacana su” olarak ortaya çıkıyor. Katılımcıların yüzde 78’i içtiği suya güven duyarken bu oran ilk sırada damacana suyu tercih eden A-B gelir grubunda yüzde 88’e ulaşıyor. İçme suyuna güvenmediğini söyleyenlerin yüzde 58’i içilen suyun güvenilirliğini arttırmak için herhangi bir önlem almıyor. İçilen suyun güvenilirliği için alınan önlemlerin başında ise damacana / şişe suyu kullanmak geliyor.

DÜNYADA EVLERDE KULLANILAN SUYUN YÜZDE 32’Sİ TUVALETLERDEKİ REZERVUARLARDA SARFEDİLİYOR GROHE küresel boyutta da çeşitli araştırmalar gerçekleştiriyor. GROHE’nin ürün geliştirmeye yönelik çalışmalarını gerçekleştirdiği bu araştırmaların sonuçlarına, dünyadaki su tüketim eğilimlerine ve müşteri beklentilerine göre şekillendiriyor. Bu çerçevede gerçek-


leştirilen araştırmaya göre, dünyada evlerde insanların kullandıkları suyun yüzde 33’ü duş ve banyo yapmak için, yüzde 32’si tuvalet rezervuarlarında, yüzde 12’si çamaşır yıkamak için, yüzde 9’u kişisel bakım sırasında (traş olmak vs gibi) yüzde 6’sı bulaşık yıkarken, yüzde 2’si içme ve yemek pişirme amaçlı ve yüzde 6’sı da diğer amaçlar için sarfediliyor.

EVDE DİKKATLİ DIŞARDA UMURSAMAZ! OTELLERDE KİŞİ BAŞINA 3 KAT DAHA FAZLA SU HARCANIYOR GROHE tarafından küresel boyutta gerçekleştirilen araştırma insanların kamuya açık ya da yarı açık cami, otel gibi mekanlarda su kullanırken su tasarrufuna evlerinde oldukları kadar dikkat etmediklerini de ortaya koyuyor. Faturayı düşük tutmak kaygısıyla bir kişi kendi evinde 130 litre su tüketirken bu oran bir otelde 300-600 litre arasında değişebiliyor. 300 yataklı bir otelin tüm alanlarındaki su sarfiyatı geleneksel ürünlerin kullanılması durumunda günde 67.500 litre olurken, GROHE ürünleriyle bu miktarı 34.000 litreye düşürmek ve 33.500 litre su tasarrufu sağlamak mümkün. Tüm bu veriler GROHE’ye insanların su kullanımı sırasında tasarruf sağlanabilecek alanları ve dolayısıyla su tasarrufuna katkıda bulunmak için ne tür ürünler geliştirilmesi gerektiği konusunda da ipuçları veriyor.

GROHE SU TASARRUFU TEKNOLOJİLERİ Geliştirdiği lavabo, duş, termostatik, mutfak bataryası ve gömme rezervuar gibi sıhhi tesisat ürünlerinde su tasarrufu teknolojilerine odaklanan GROHE, geliştirdiği zaman ayarlı bataryalarla, yılda yüzde 67’ye varan oranlarda su tasarrufu olanağı sunuyor. Geliştirilen teknolojiler sayesinde geleneksel bir bataryanın kullanıldığı ve dakikada 13 litre su akan bir lavaboda el yıkarken yılda yaklaşık 284 metreküp su sarfedilirken, GROHE’nin self closing (zaman ayarlı) özelliğine sahip Europlus E bataryası dakikada 6 litre ve yılda 94 metreküp su sarfediyor. GROHE EcoJoy™ özelliğine sahip bazı el duşları ise mükemmel su akışından taviz vermeden duş alırken dakikada sadece 5.8 litre su sarfediyor. Çift kademeli kumanda panelleri gömme rezervuar kullanımında harcanan suyu yarı yarıya azaltıyor. GROHE termostatik bataryalarda bulunan GROHE EcoButton özelliği sayesinde de su tüketimi yüzde 50 oranında azalıyor. GROHE SilkMove® ES özelliği ise enerjiden tasarruf etmenin diğer bir yolu. Geleneksel bir tek kumanda kollu batarya, orta pozisyondayken sıcak ve soğuk suyu karıştırır. Oysa insanlar ellerini yıkamak veya dişlerini fırçalamak gibi birçok durumda sadece soğuk suya ihtiyaç duyarlar. GROHE SilkMove® ES özellikli yeni tek kollu bataryalarda kumanda kolunu orta konumdayken, soğuk su modunda açılıyor ve hiç sıcak su tüketmiyor, dolayısıyla da enerji tasarrufuna katkı sağlıyor. GROHE TurboStat teknolojisi ile donatılmış termostatik bataryalarla ise istenilen ısıya saniyenin üçte biri zamanda ulaşabiliyor. Suyun sıcaklığını ayarlarken akıtılan su miktarı en aza indirilebiliyor. Çünkü istenilen su sıcaklığına çok kısa sürede ulaştığı için suyu ayarlamak için gereksiz su tüketimi yapılmıyor. Böylelikle banyo yaparken su tasarrufu da sağlanabiliyor. LGA tarafından yapılan testlerde ani basınç değişikliklerinde istenilen su sıcaklığına en kısa sürede ulaşan ürün olarak GROHE Termostatik Bataryaların test birinciliği bulunuyor. YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

111


Seramik, Banyo, Mutfak

Teknoloji ve tasarım Geberit’te hayat buluyor

Banyolarınız için hem şık hem de işlevsel ürünler sunan Geberit, banyolarda uzun süren tadilat işlemlerine gerek kalmadan kolayca monte edilebilen serileri ile banyolara hayat veriyor

Zengin ürün portföyü ile kullanıcılarına ayrıcalıklı çözümler sunan Geberit, proje kanalındaki gücünü perakende kanalında da yakalamayı hedefliyor. Yedi ülkede 16 üretim tesisi ile hizmet veren Geberit’in lider olduğu ürünlerde, aktif olunan ülkelerin ihtiyacının hemen hemen yüzde 40’ı, Geberit ürünleri tarafından karşılanıyor. Her zaman daha az su kullanarak daha iyi bir üretim süreci oluşturmayı hedeflediklerini belirten Geberit Türkiye Ürün Müdürü Fikret Çengel’den Geberit’in gelişim süreci ve banyoların havasını değiştiren tasarımları hakkında bilgi aldık.

Geberit Türkiye Ürün Müdürü Fikret Çengel

112

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

İsviçreli sıhhi tesisat markası Geberit’in gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? “1874 yılında kurulan Geberit tüm dün-

yada toplam 6100 çalışana sahip. 41 ülkede kendi ofisleri, 59 ülkede temsilci ofisleriyle olmak üzere toplam 100 ülkede faaliyet gösteriyor. Geberit yapı sektöründe Avrupa lideri konumundadır. Yaklaşık 25 yıldır da Türkiye pazarında faaliyet gösteriyoruz. İki ana ürün grubumuz bulunuyor; sıhhi tesisat sistemleri ve borular. Sıhhi tesisat grubu gömme rezervuarlar, rezervuar iç takımları, bataryalar ve deşarj sistemleri, süzgeçler, sifonlar, tesisat montaj ekipmanları ve otomatik klozet sistemleri Geberit Aquaclean’den oluşuyor. Borular ise temiz ve pis su boru ve fittingsleri, bakır boru ve fittingsler, paslanmaz çelik ve CuNiFe boru ve fittigslerinden oluşuyor. Yedi ülkede 16 üretim tesisi ile hizmet veren Geberit’in lider olduğu ürünlerde, aktif olunan ülkelerin ihtiyacının he-


veren gömme rezervuar ile tüm ürünlerimizde benimsediğimiz ‘sürdürebilirlik’ ve ‘yeşil dünya’ yaklaşımları ile de yaşama katkı sağlıyoruz.”

İş faaliyetlerinin yanı sıra çevre dostu olduğunu Avrupa’da çevre dostu ilk 10 şirket arasına girerek kanıtlayan Geberit, çevreye duyarlılık anlamında neler yapıyor? “Öncelikle her yıl çevre konusunda yapılan verimlilik çalışmalarımızı yüzde 5 yükseltme hedefimiz var. Her zaman daha az su kullanarak daha iyi bir üretim süreci oluşturmayı hedefliyoruz. Bunun en önemli kanıtı ise; 2009-2013 yılları arasında dünyada 2 milyar metreküp su tasarrufu sağlamayı başarmış olmamız. Ayrıca yukarıda da bahsettiğimiz gibi ürünlerimizi sürdürülebilirlik ve yeşil dünya yaklaşımları ile üretiyoruz.”

Geberit’in satış ve pazarlama organizasyonundan bahseder misiniz? “4 sene önce Geberit Türkiye’de bir büyüme projesi başladı ve o yıldan beri satış kadromuz % 200 civarında büyüdü. Satış kadromuz son derece profesyonel ve teknik bilgi birikimi yüksek satış kadrosu ile % 100 müşteri memnuniyeti için çalışıyor. Yine bu proje kapsamında pazarlama bütçesi yükseltildi ve bir pazarlama departmanı kuruldu. Pazarlama departmanı satış ekibi ile birlikte çalışıyor ve tüm iletişim çalışmalarını yürütüyor.”

men hemen yüzde 40’ı, Geberit ürünleri tarafından karşılanıyor. Tüm fabrikalarımızda çalışan sayısı 1000 civarında. Üretilen ürünlerimizin yüzde 35’i 3 vardiya çalışan fabrika birimlerinde tam kapasite ile üretim yapılıyor. Almanya depomuzdan günde 50–60 TIR malzeme sevk ediliyor.”

2014 yılında 2013’e göre % 36 oranında büyüdük. 2015 yılındaki hedefimiz ise 2014’e göre % 26 büyümek. Son birkaç yıldır bayi ağımızı genişletmek üzerine yatırım yapıyoruz.”

YILLIK YÜZDE 30 BÜYÜME 2014 yılı Geberit açısından nasıl geçti. Beklentilerinizi tam olarak karşılayabildiniz mi? 2015 yılı öngörüleriniz nelerdir?

Su tasarrufuna büyük katkı sağlarken su tüketimini de minimum düzeyde tutmayı hedefleyen İsviçreli sıhhi tesisat markası Geberit, bu anlamda yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz?

“Geberit Türkiye son birkaç yıldır her sene yaklaşık % 30 büyüme kaydediyor. Hem mevcut ürün gruplarında pazar payımızı arttırıyoruz, hem de yeni ürünlerimizle satış artışı yakalıyoruz. Proje kanalındaki gücümüzü perakende kanalında da yakalamayı hedefliyoruz.

“Su tasarrufunun birincil derecede önemini vurgulayan çift kademeli deşarj sistemi ile çalışan rezervuarlar ve fotoselli bataryalar üretiyoruz. Enerji tasarrufu için klozetlerden kötü kokuları alıp, aktif karbon filtresinde temizleyerek ortama geri

Sektörünüzün bir değerlendirmesini yapar mısınız? Türkiye ve dünyadaki durum nedir? Sektör şu an nerede ve nereye doğru gidiyor? “Tesisat sektöründeki en önemli konulardan biri kalite diyebiliriz. Tesisat duvarın arkasında kaldığı için fiyat kalitenin önüne geçiyor. Aslında bu sadece bizim sektörde değil hemen hemen tüm sektörlerde rastladığımız bir durum. Genellikle birkaç büyük şehirde kaliteli projeler, kaliteli ürünler ile yapılıyor. Anadolu’da ise çoğunlukla dış görüntüye verilen önemin kaliteye verilmediğini görüyoruz. Gözle görülmeyen ürünlerde ki bu genellikle duvarın arkasındaki ürünler oluyor, kalite yerine fiyat ön plana çıkıyor. Bu uzun vadede tehlike sinyalleri veren bir durum. Kalitesiz ürünler çok büyük problemlere yol açacaktır. Bilhassa YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

113


ithal malzeme takviyeli yerli ürünler için bu daha da geçerli olacak.”

Son dönemdeki inşaat sektörünün büyümesi banyo – mutfak sektörünü nasıl etkiler? “İnşaat sektöründe gerçekleşen büyüme bizim sektörümüz için de sevindirici oluyor. Özellikle yeni şehirleşmeye verilen önem, önümüzdeki beş yıl için de bu sektörde yıllık bazda benzer oranlarda bir büyümenin gerçekleşeceğini göstergesi. Ayrıca Akıllı binalar, farklı teknolojilerle donatılmış evler rezervuarların duvar arkasına koyulmasını zorunluluk haline getiriyor. Hem şık bir görüntü isteği, hem de evlerin metrekarelerinin düşmesiyle yerden tasarruf

114

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

etme isteği kaçınılmaz. Bu da gömme rezervuara olan ilgiyi artırıyor. Aslında bu durum sadece yeni evler için değil, eski evler için de geçerli. Geberit, uzun süren tadilat işlemlerine gerek kalmadan, ürünlerinde kısa süreli montaj imkânı sağlıyor. Bu da kullanıcılar açısından büyük avantaj sağlıyor.”

kilde Geberit Pluvia ile sifonik çatı drenaj sistemini tüm dünyaya tanıtan marka biziz ve bu alanda hem ürün hem de hizmet kalitesi anlamında lider olduğumuzu söyleyebiliriz. Gelecekteki hedefimiz bu konumumuzu korumakla birlikte yeni müşterilere ulaşmak diyebiliriz.”

Satış-pazarlama stratejileriniz ve pazar hedefleriniz nelerdir?

Geberit ürünlerinde ön plana çıkan; tasarım, iyi görünüm, dokunuş ve estetik konusunda neler yapıyor?

“Geberit için müşterilere yeterli teknik bilgi sunmak çok önemli. Satış stratejimiz bunun üzerine kuruluyor diyebiliriz. Ürün gruplarına baktığımızda özellikle gömme rezervuar, duş drenaj sistemi gibi duvarın arkasındaki ürünlerde teknik anlamda lider konumdayız. Aynı şe-

“Geberit, teknolojiyi ve tasarımı ön planda tutan bir marka. Kurulduğu günden bu yana gerçekleştirdiği inovatif çalışmalarla da sektörün lideri konumunda. Bu inovasyonlar müşterilerin gittikçe değişen yaşam tarzlarından yola çıkılarak gerçekleşiyor.


Evlerin küçülmesi, yerden tasarruf yapma isteği, evlerde modern bir görünüm sunma isteği, çevreye karşı duyarlılık. Aslına bakılırsa bunların tamamı müşterilerin beklentileri arasında yer alıyor. Geberit olarak sıhhi tesisat ve rezervuar sektöründe tasarım ve inovasyonu yapı taşı olarak belirleyerek hareket ediyoruz ve bu beklentilerin tamamına yanıt verecek inovatif ürünler ortaya koyuyoruz. Tasarımlar da hem kendi tasarım ekibimiz hem de ünlü isimler tarafından gerçekleştiriliyor. Her yıl cironun yaklaşık yüzde 3’ü ürün geliştirmeye ayrılıyor.”

Toparlayacak olursak son olarak Geberit’in sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler hakkında bilgi verir misiniz? “Tüm ürünlerimizde sürdürülebilirlik ilkesini benimseyişimiz ve üretimimizi de bu doğrultuda gerçekleştiriyor oluşumuz bizim en büyük hizmetimizdir. Çift kademeli deşarj sistemi ile çalışan rezervuarlar, fotoselli bataryalar, enerji tasarrufu için klozetlerden kötü kokuları alıp, aktif karbon filtresinde temizleyerek ortama geri veren gömme rezervuarlar örneklerimizden sadece bazıları.”

YAPI MALZEME ŞUBAT 2015

115


Seramik, Banyo, Mutfak

Efesus Stone, dekoratif ürünleri ile ön plana çıkacak

Efesus Stone, Unicera’da ağırlıklı olarak taş masa gibi dekoratif ürünler, CNC ve duvar dekorasyon ürünleri ve kendi ocaklarından elde ettiğimiz doğal taşlardan oluşturulan farklı banyo & iç mekân konseptlerini sergileyecek

Efesus Stone Genel Müdürü Bilgehan Uysal

116

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Reisoğlu Mermer, 1943´ten beri traverten, mermer, bej mermer, andezit, oniks, limra, bazalt, ocak işletmeciliği, imalatı, ihracatı ve pazarlamasını yapan Türkiye´nin önde gelen firmalarından. Ocaklarının üretim kapasitesi 80.000 metreküp olup; ayrıca kendilerine ait 3 fabrikadan yıllık 950.000 metrekare ürün elde edilmekte. Doğal taştan blok, plaka, fayans, mozaik, cnc, waterjet ürünlerini dünya çapında toptancılara, perakendecilere, inşaat ve peyzaj firmalarına sağlamakta olduklarını söyleyen Efesus Stone Genel Müdürü Bilgehan Uysal; “Efesus Stone, yurt içi ve yurt dışı inşaat dünyasının, mimarların ve tasarımcıların istek ve ihtiyaçlarına etkin bir şekilde cevap veren; dünya çapında doğal taş pazarlarında aranılan bir markadır. Doğal taşın daha bilinçli bir şekilde kullanılmasındaki artışla birlikte, gelecek nesillere sağlıklı ürünler bırakılacağını düşünüyoruz diyen Efesus Stone Genel Müdürü Bilgehan Uysal’dan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

2014 yılı firmanız açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı

ile alakalı öngörüleriniz nelerdir? “Reisoğlu Mermer olarak, Efesus Stone markamızla yüksek kalitedeki doğal taş ürünlerimizi yurt içi ve yurt dışı pazarlara sağlamaktayız. 2014 yılı daha çok projelere ağırlık vererek geçti. Ve 35.000 metrekarelik zengin plaka koleksiyonumuzdan CNC, waterjet ve CNC basamak makinalarımızla projelere yönelik ürünler ürettik.”

Seramik, Banyo, Mutfak Modasının yer alacağı Unicera’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? “Bu sene, standımızda ağırlıklı olarak taş masa gibi dekoratif ürünler, CNC ve duvar dekorasyon ürünlerimizi ve kendi ocaklarımızdan elde ettiğimiz doğal taşlardan oluşturduğumuz farklı banyo & iç mekân konseptlerini sergileyeceğiz.”

Reisoğlu Mermer’in sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler nelerdir? “Koleksiyonumuzu oluşturan ürünlerin hepsi doğal malzeme olduğu için, doğa ve çevreye olumlu bir katkımızın oldu-


ğunu düşünüyoruz. Doğal taşın daha bilinçli bir şekilde kullanılmasındaki artışla birlikte, gelecek nesillere sağlıklı ürünler bırakılacağını düşünüyoruz.” Sektöre tasarım, inovasyon ve fonksiyonellik konusunda ne tür çözümler sunuyorsunuz? “Teknolojik yatırımlarımızla çok farklı üretim yapabileceğimiz CNC, waterjet, basamak makinası gibi makinalarla doğal taşa yeni kullanım alanları oluşturuyoruz. Bunu yaparken de kullanımda fonksiyonelliği ve tasarımdaki estetiği ön planda tutuyoruz.”

Yapı inşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz? “Yapı İnşaat sektöründe kullanılan teknoloji ile birlikte değişik yapılar, tasarımlar ortaya çıkıyor. Yapılarda kullanılan malzemeler hem sağlamlık, hem de uzun ömürlülük bakımından incelenerek seçiliyor. Bu noktada, doğal taş kullanımı bu tanımlara tam olarak uyuyor. Günümüzde doğal taşın fonksiyonel tasarımlarla sunulması, inşaat sektöründeki kullanımını arttırıyor. Genel olarak baktığımızda ise; son yıllarda yapılan inşaat projelerinde bu alanda çok güzel gelişmelerin olduğunu görebiliyoruz. Ülkemizde, özellikle İstanbul’da gerçekleştirilen çok özel projelerin bu sene ve önümüzdeki yıllarda da hızla devam edeceğini düşünüyoruz.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

117


Seramik, Banyo, Mutfak

Yurtbay Seramik’ten doğal görünümlü tasarımlar

Seçkin mekânlar için estetik çözümler sunan Yurtbay Seramik, yenilikçi çizgisi ile oluşturduğu farklı ebatlardaki karoları ve ahşap, mermer gibi daha doğal görünümlü tasarımlarını UNICERA’da ziyaretçilerle buluşturacak

Yurtbay Seramik Satış ve Pazarlama Müdürü Kemal Saygı

118

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Kendini yenileyen, öngörüleri ile sektöre yön veren Yurtbay Seramik, doğal formların dekorasyon trendlerinde daha da popülerleştiği günümüzde mekânlara çarpıcı bir görsellik katan yenilikçi ürünlerini UNICERA’da sergileyecek. UNICERA Fuarı’nın, iç pazarın sağladığı dinamizmin, yeni ürün ve üretim modellerinin geliştirilmesi için bir araç haline geldiğini söyleyen Yurtbay Seramik Satış ve Pazarlama Müdürü Kemal Saygı’dan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

2015 banyo trendleri neler olacak? “Seramik sektörü hızlı gelişen ve gelişimi boyunca teknolojik revizyonlar geçiren, üretim hacmini katlayarak büyüten bir sektördür. Günümüzde ileri teknoloji sayesinde üretilen seramik ve banyo ürünleri ile her ihtiyaca yönelik çözümler sunan bir sektörüz. Yurtbay Seramik olarak her yıl yeniliklerle trend belirleyici olmaya gayret ediyoruz. 2015 yılında banyolarda 25x75, 30x90, 33x99 gibi daha büyük ebatlı ürünleri veya 20x20 gibi küçük ebatlı çini ve ahşap desenli karoları, mozaikleri görebileceğimizi söyleyebiliriz.”


Banyolardaki dönüşüm; banyo mobilyası, armatür ve vitrifiye ürünlerinin tasarımına nasıl yansıyor? “Banyo modası giderek gelişiyor. Sıradanlığa medyan okuyan tasarımlar, klasik malzemelere getirilen çağdaş yorumlarla tüketicinin artan beklentilerine karşılık veriliyor. Karolardaki değişim, vitrifiye, dolap ve armatür gibi diğer banyo detaylarına da yansıyor. Üreticilerin ürün yenileme sürelerinin bir- iki yıldan altı aya düştüğünü gözlemliyoruz. Buradan da sektörün çok

dinamik ve kendini daha sık aralıklarla yenileme ihtiyacı doğduğu sonucuna varıyoruz. Seramik ile kullanılan banyo mobilyası, vitrifiye ve armatür grupları ile ne kadar uyumlu olursa o kadar başarılı mekanların ortaya çıkacağına inanıyoruz. Yurtbay Seramik olarak gerek showroom gerek mekan görsel çalışmalarımızda bu uyuma özen gösteriyoruz.“

UNICERA’ya hangi yenilik ve sürprizlerle hazırlanıyorsunuz? “UNICERA’nın inşaat sektöründeki profesyoneller ve bireysel tüketiciler

tarafından bu yıl da heyecanla beklendiğine inanıyoruz. UNICERA Fuarı, iç pazarın sağladığı dinamizmin, yeni ürün ve üretim modellerinin geliştirilmesi için bir araç haline geldi. Hem iç pazarda hem dış pazarda rekabet şansı olan sektörün çok daha başarılı olmasına katkı sağlıyor. Yurtbay Seramik olarak bu yıl da fuardaki yerimizi alacak; ilgi çekeceğine inandığımız standımız ile yenilikçi çizgimizi, büyük ve farklı ebatlardaki karolarımızı, ahşap, mermer gibi daha doğal görünümlü tasarımlarımızı sergileme imkanı bulacağız.“ YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

119


Seramik, Banyo, Mutfak

BİEN hayatın her alanından ilham alıyor

Tasarımlarını kurgularken hayatın her alanından ilham alan BİEN, seramik sağlık gereçlerinde 2015 yılında pazara sunduğu ürünler ile hijyene ağırlık verilen ve tasarımı ile ön plana çıkacak ürünlerini Unicera’da sergileyecek

Sektörün büyük buluşmasında birbirinden şık ve güzel tasarımları ile öne çıkan ürünlerini sergileyecek olan BİEN, 2014’te yurtiçi pazar payını % 20 oranında arttırarak, 2015 yılında yeni yatırımlarının devreye girmesiyle yurt dışı pazarında büyümeyi hedefliyor. Bunun için gerek mevcut pazardaki satış hacmini büyütmeyi ve yeni pazarlar yeni müşteriler kazanmayı hedeflediklerini ve 2015 yılı genel büyüme hedeflerinin % 20’lerin üzerinde olduğunu söyleyen BİEN Satış Grup Başkanı Metin Savcı’dan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

BİEN Satış Grup Başkanı Metin Savcı

120

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

2014 yılı Bien açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2015 yılı ile

alakalı öngörüleriniz nelerdir? “2014 yılında artan üretim kapasitesinin de etkisi ve etkin satış - pazarlama faaliyetleri sonucunda, Bien inşaat sektöründen daha fazla büyüme sağladı. Bien 2013 yılına göre genel cirosunu % 50 oranında arttırdı. 2014 yılı içinde üretim ve pazarlama gamına Türkiye’de ilk defa üretilen 20 mm kalınlığında fulbody porselen karoları ve 45x90 ebadında parlak- mat karolar kattı. 2009 yılından beri kullandığı digital baskı teknolojilerini yeni ürünlerinde de kullanıyor. 2014 yurtiçi pazar payını da % 20 oranında arttırdı. 2015 yılında da yeni yatırımlarımızın devreye girmesiyle yurt dışı pazarında büyümeyi hedefle-


dik. Bunun için gerek mevcut pazardaki satış hacmimizi büyütmeyi ve yeni pazarlar yeni müşteriler kazanmayı hedefliyoruz. 2015 yılı genel büyüme hedefimizi % 20’lerin üzerinde koyduk.

bu fuarda yer alacaktır. Seramik sağlık gereçlerinde 2015 yılında pazara sunduğumuz ürünler ile hijyene ağırlık verilen ve tasarımı ile öne çıkacak ürünlerimizi sunacağız.”

Seramik, Banyo, Mutfak Modası’nın yer alacağı Unicera’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz?

Firmanızın sürdürülebilirlik konusunda sektöre sunduğu hizmetler nelerdir?

“Yer ve duvar karolarında digital baskı teknolojileri kullanılarak üretilen, kalıplı modern, doğal ürünlere yer verildi. Her yıl olduğu gibi 2015 yılı yeni serilerimiz ilk defa bu fuarda yetkili satıcılarımızın, sektör profesyonellerinin ve nihai tüketicilerin beğenilerine sunulmaktadır. Yine bu yıl tasarlanan teknik porselen karolarımız

“2007 yılında yenilenen Bien markası ile gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışı pazarların taleplerini dikkate alan üretim, satış ve pazarlama politikaları ile yenilikçi, dinamik ve farklı ürünleri pazara sunuyoruz. Bunun karşılığını da artan satış hacmimiz ve katma değeri yüksek ürünlerin payının genel satışımız içinde artması ile aldığıYAPI MALZEME ŞUBAT 2015

121


mızı düşünüyoruz. Bien bugün sektörümüzün önemli markalarından biri konumuna gelmiştir. Bunda gerek üretim gücümüzün, gerek satış gücümüzün ve bize destek veren dağıtım kanalımızın önemli payları vardır.”

Sektöre tasarım, inovasyon ve fonksiyonellik konusunda ne tür çözümler sunuyorsunuz? “Geneli kendi tasarım ekiplerimizce hazırlanan, dünya trendleri takip edilerek geliştirilen, farklı ürünlerimizi bu fuarda sunmuş olacağız. Seramik sağlık gereçleri alanında tasarımı, fonksiyonelliği ve hijyene ağırlık veren özelliği ile geliştirdiğimiz ürünümüzü bu fuarda sunuyoruz.” Yapı inşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz? “İnşaat sektörü kentsel dönüşümün de etkisi ile büyümeye devam etmektedir. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerimizde kentsel dönüşümünde etkisi ile büyü-

122

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

me, diğer kentlerimize göre daha fazla olacaktır. İnşaat sektörünün gelişimi için konut kredisi faizlerinin % 1’lerin altına inmesi ve konut kredi hacminin artması gerekmektedir. Bien 25 milyon m2 / yıl üretim hacmi ile pazarın önemli oyuncularındandır. Devam etmekte olan yatırımlarımız ile üretim gücümüz daha da arttırılmaktadır.”

BİEN’DEN KOZMİK BANYOLAR Adını güneş sistemindeki bir yıldızdan alan Bien Neptün vitrifiye serisi banyolarınızla evrenin olağanüstü ahengini buluşturuyor. Yalın ve elegan çizgisine sahip ince detayların evrensel bir dille yorumlandığı Neptün serisi, ihtiyacı karşılayacak oranda su tüketme özelliğiyle tasarruf ve temizlik sunuyor. Bir buz devi olarak da bilinen Neptün buzun tüm asaletini mekanlara taşıyor. Beyaz turuncu, siyah ve kobalt renklerinden oluşan vitrifiye ürünleri ile Bien, evreni evinize, evinizi evrene taşımanın yolunu sunuyor. Tasarımlarını kurgularken

hayatın her alanından ilham alan Bien, fonksiyonel özellikte vitrifiyeleriyle de varlık gösteriyor.

BİEN ORMANI EVİNİZE TAŞIYOR Bien Naturawood ahşap serisine bir yenisini ekledi. Naturawood ahşabın doğallığına parlaklık katıyor; seramiği hem nakış gibi işliyor hem de ortama büyülü bir görüntü kazandırıyor. Yaşam alanlarına ahşap görünümü vaad eden Bien Seramik, aynı zamanda seramiğin kullanım avantajlarını da beraberinde sunuyor. Uzun süre dayanıklılığa sahip olan serinin büyük ebatları da mevcut. Naturawood ahşap serisi mekanın daha bütün olarak algılanmasını sağlıyor. Daha önce mat ahşap serisiyle tanışılan Naturawood serisi, yeni ahşap parlak serisiyle; evinize, banyonuza hatta bahçenize ahşabın doğallığını, sıcaklığını getiriyor. Serinin renk seçenekleri arasında Oak, Eboni, Pine, Birch bulunuyor. Dört ayrı alternatiften oluşan bu ürün size konforla doğallığı bir arada sunuyor.



Seramik, Banyo, Mutfak

Graniser yeni serileri ile UNICERA’da

2015 yılında trend olacak ve sektöre yön verecek yepyeni serilerini Unicera’da sergileyecek olan Graniser, digital baskı teknolojisinin verdiği özgürlük sayesinde; doğaltaş, mermer ve ahşap desenli, geometrik rölyefli yeni serileri 2015 yılında da yaşam alanlarının fonu olmaya devam edecek

Graniser Genel Müdürü Erol Hacıoğlu

124

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

1999 yılında kurulan ve 2013 yılından itibaren % 100 yabancı sermaye ile yoluna devam eden Graniser, Akhisar/Manisa’da 275 dönüm alan üzerine kurulu fabrikasıyla toplamda 17 milyon metrekare üretim kapasitesine sahip, 1000’ e yakın çalışanı ile duvar ve yer karosu, sırlı granit, dekor, bordür üretmekte ve kurduğu satış noktaları ile dünyanın farklı yerlerindeki müşterilerine hizmet vermekte olup 60’dan fazla ülkeye ihracat yapmaktadır. Müşteri taleplerine odaklı olarak çalıştıklarını ve öncelikle ürün ve hizmet kalitesine önem verdiklerini söyleyen Graniser Genel Müdürü Erol Hacıoğlu’ndan faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

2014 yılı firmanız açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı? “2014 yılı ciromuz 197 milyon lira olarak gerçekleşmiştir. Bu cironun % 52’sini yani 46,5 milyon dolarını ihracat satışları oluşturmaktadır. İhracat yaptığımız ülkelerin başında İsrail, sonrasında sırasıyla; Kanada, Amerika, Kuzey Avrupa, Yunanistan ve Almanya geliyor.”

Seramik, Banyo, Mutfak Modası’nın yer alacağı Unicera’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? “Bu yıl 27.cisi düzenlenecek olan Unicera fuarına, 2015 yılında trend olacak ve sektöre yön vereceğini düşündüğümüz yepyeni serilerimiz ile katılıyoruz.


larımız geleceğin yaşam şekillerine ve beklentilere uygun çözümler üretmek amacıyla çalışıyorlar. Seramik sektörünün trendlerini gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yakından takip ediyoruz. İhracat yaptığımız ülkelerin taleplerine göre desenler ve seriler üretiyoruz. Müşteri taleplerine odaklı olarak çalışıyoruz. Öncelikle ürün ve hizmet kalitesine önem veriyoruz. Sonrasında sadece Türkiye pazarını değil dünya pazarını da yakından takip ediyoruz. Edindiğimiz gözlemler neticesinde İtalya ve İspanya’daki tasarım ofislerine özel çalışmalar yaptırıyoruz.” Yapı inşaat sektörümüzün genel değerlendirilmesi ve gelişimi ile alakalı bilgi verir misiniz? “Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre 2013 yılında 174 milyon metrekare yapı ruhsatı alınmış. 2014 yılının ilk dokuz ayında ise 173 milyon metrekare ile 2013 yılının rakamlarına ulaşılmış. Tahminimize göre 2014 yılında alınan yapı ruhsatları 200 milyon metrekareyi geçecek. Konut ruhsatlarını incelediğimizde ise 2012 yılında 751.000 adet, 2013 yılında 830.000 adet mertebelerinde, 2014 yılının ilk dokuz ayında ise 803.000 adet konut ruhsatı alınmış. Yani metrekare olarak baktığımızda % 30’ların üzerinde, daire sayısı olarak baktığımızda %25 oranında ciddi bir büyüme gözlemliyoruz. Yapı ruhsatlarındaki bu artışın, seramik satışlarına 2015 yılının son çeyreğinden itibaren yansıyarak 2016 yılında pazarın daha hareketli olacağını düşünmekteyiz. İçinde bulunduğumuz dönemde dünya ekonomisindeki dalgalanmaların doğrudan doğruya ülkemiz ekonomisini etkilemesi ve 2015 yılının haziran ayında gerçekleşmesi beklenen genel seçim sebebi ile 2015 yılın ilk altı aylık döneminde ise yapı sektöründe durağan bir seyir bekliyoruz.” İtalya’nın önde gelen tasarım ofisleri ve tasarımcılarının yanı sıra bünyemizde bulunan deneyimli dizaynır kadromuzun özenli çalışmaları sonrasında hazırladığımız 24 yeni serimizi fuarda ziyaretçilerimizin beğenisine sunacağız. Digital baskı teknolojisinin verdiği özgürlük sayesinde; doğaltaş, mermer ve ahşap desenli, geometrik rölyefli yeni serilerimiz 2015 yılında da yaşam alanlarının fonu olmaya devam edecek. Graniser Seramik olarak, her geçen gün yükselen başarı çıtamızı yepyeni serilerimiz ile bir basamak daha arttırmak, ihracattaki başarılarımıza paralel olarak, lokal pazarlara da katma değeri

yüksek inovatif ürünler kazandırmak bu yılda temel hedefimiz.”

TALEPLERE GÖRE DESENLER VE SERİLER “İnovasyon, küresel rekabet ortamında hedefleri büyük bizim gibi şirketler için artık bir zorunluluk haline geldi. Küresel rekabet, ancak, inovasyona dayalı kaliteli üretimle mümkün. Bu sebeple Graniser olarak biz inovasyonu kurumsal bir yapı taşı olarak benimsedik. Üretimde çevre dostu yeni malzeme, süreç ve teknolojilere yönelik araştırma, tasarlama, geliştirme ve üretim çalışmalarını yürüten Ar-Ge ve Ür-Ge departman-

Graniser’in yeni yatırımları var mı veya olacak mı? Son olarak hedefleriniz paylaşır mısınız? “2016 yılının ikinci yarısında devreye almayı planladığımız 2.8 milyon metrekarelik sırlı porselen yatırımı ile % 65– 70’i ihracata yönelik ürünler üreterek ihracatımızı 63-65 milyon dolar seviyelerine çıkartmayı planlıyoruz. Şu anda ihracatımızın toplam satışlar içindeki ciro payı % 52 seviyesindedir. Bu oran Türkiye’de ki fabrikalar arasında en yüksek orandır. Bu oranı yeni yatırım ile birlikte % 58-60 seviyelerine çıkartmak hedeflerimiz arasındadır.” YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

125


Aktüel

Yapı sektörünün lider firması ECE Holding ile 200 yıllık köklü bir geçmişe sahip dünyanın lider banyo ürünleri firması Ideal Standard International, süregelen iş birliklerini bir adım daha ileriye taşıyarak, Türkiye faaliyetlerini Ideal Standard Yapı Malzemeleri A.Ş. adı altında ortaklığa dönüştürdü

Ideal Standard Türkiye Başkanı ve CEO’su Erdem Çenesiz

126

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Dünya Devi Ideal Standard ile Ece Holding “Ortak Oldular” Yapı sektörüne ivme kazandıracak bu önemli ortaklığa, ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ile Ideal Standard International CFO ve CAO’su Gary Cleaver’in ev sahipliğinde yapılan imza töreni ile start verildi. Ideal Standard ürünlerinin Türkiye ve Kuzey Kıbrıs pazarında satış ve dağıtımını üstlenecek yeni şirkette ortaklık yapısı %50 ECE Holding, %50 Ideal Standard International olarak belirlendi. Dünyanın önde gelen banyo ürünleri markalarından Ideal Standard ve Jado’nun Türkiye’deki tüm faaliyetleri yeni kurulan bu şirket tarafından yürütülecek. Ideal Standard Yapı Malzemeleri A.Ş., Ideal Standard Türkiye adıyla faaliyetlerini yürütecek. Ideal Standard Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO görevini Erdem Çenesiz yürütecek. ---BU ORTAKLIK GELECEĞE YATIRIM İlk olarak 2005 yılında Ideal Standard markasına fason üretim yapan, daha

sonra 2007 yılında markayı,”tek yetkili dağıtıcı” olarak Türk pazarı ile tanıştıran ECE, bu stratejik ortaklık ile ticari birlikteliğini bir adım daha ileriye götürmüş oldu. 30’dan fazla ülkede 10 binden fazla kişinin istihdam edildiği çok uluslu dev şirketle yapılan bu iş birliğine dair, 3 ve 5 yıllık kısa ve uzun vadeli planlar hazırlandı ve hedefler belirlendi. Dünyanın hemen hemen her yerinde ürünleri büyük ilgi gören ve birçok Avrupa Birliği ülkesinde pazar lideri konumunda olan Ideal Standard International, bu işbirliği sonrasında uzun vadede Türkiye’de üretim konusunda ciddi yatırımlar için kapı açıyor. Bu sayede sektöre istihdam konusunda da katma değer sağlanacak.

100’DEN FAZLA MAĞAZA, %22 PAZAR PAYI Türkiye’deki mağazalaşma çalışmalarına da ağırlık verecek olan Ideal


Standard Yapı Malzemeleri A.Ş; şu an Türkiye’de 65 adet olan satış noktasını 5 yıl sonunda 100’ün üstüne çıkarmayı hedefliyor. Bu ortaklık ile birlikte Luxury ve Grand Luxury segment ürün gruplarının toplamında %22 pazar payı hedefleniyor.

TÜRKİYE’DE İDDİALLIYIZ Ideal Standard International Holdings CFO ve CAO’su Gary Cleaver; ECE ile yaptıkları işbirliği sayesinde Türkiye pazarını çok yakından takip ettiklerini, bu pazarı önemsediklerini ve yatırım yapmak için hiç tereddüt etmediklerini belirtti. Ortaklık için karşılıklı güvenin önemine değinen Cleaver, “Dünyanın birçok ülkesinde pazar lideriyiz, Türkiye pazarında da bir süredir yer alıyoruz ve bu pazarın dinamiği bizi çok heyecanlandırıyor. Bu ortaklık anlaşması da Türkiye’deki iddiamızı ortaya koyuyor. Evet pazarda birçok yerli ve yabancı, üstelik çok başarılı marka var. Türkiye’deki banyo pazarında yıllık büyüme oranı tahmini %5. Bu durum, kentsel dönüşüm yasası ve güçlü markaların bulunduğu bu canlı rekabet ortamıbizim heyecanımızı artıran en önemli unsurlar. Artık daha agresif ve dikkat çekici bir duruşumuz olacak. Şuan Türkiye pazarı için, ticari ilişkilerimizi mümkün olan en güçlü noktaya taşıdığımıza inanıyoruz. Bunun artarak ve daha da güçlenerek devamı gelecek. Bizce rakamsal hedeflerden en önemlisi gelecek planlarımız ve başarı kriterlerimiz. Bunlar; müşteri hizmetlerinde Türkiye’nin en iyisi olmak, dünyadaki tüm pazarlarda liderlik ettiğimiz inovasyon odaklı ürünlerle Türk tüketicilerini de tanıştırmak ve markamızın bilinirlik ve beğeni oranını artırarak Türkiye’deki değerini yükseltmek. Hedefler giderek büyüyor. 6 yıl önce Türkiye’ye geldiğimizde 5 yıl için hedefimiz; en üst segmentte %20 ve lüks segmentte %25 gibi pazar payına ulaşmak demiştik. Şimdiyse Türkiye’de banyo çözümlerinde lüks tüketimin lider markası olacağız diyoruz. Pazarda hızlı ve sağlam büyümek, fırsatları yakalamak ve boşluğu doldurmak üzere hareket edeceğiz. Bu amaçla daha büyük projelere yani prestijli konut projelerine, otellere ve benzer büyük yapılara öncelik vereceğiz” dedi.

95 YIL SONRA 100 MİLYON TL CİRO Ideal Standard Türkiye Başkanı ve CEO’su Erdem Çenesiz, davetteki açılış konuşmasına teşekkür ederek ve gurur duyduklarını belirterek başladı. “Türkiye gibi genç ve gelecek vaad eden bir pazarda Ideal Standard gibi bir dünya markasının, güçlü bir yerel

ortakla hareket etmek adına bizi seçmesinden dolayı ülkem ve sektörümüz adına son derece mutlu oldum” diyen Çenesiz; “Ideal Standard 200 yıllık geçmişe sahip, sektöre yön veren trendleri belirleyen, teknoloji üreten bir firma. Biz sadece ticari işbirliği yapmıyoruz. Bu markanın deneyimlerini, bilgi birikimini, profesyonel yönetim şeklini de öğreniyor ve ülkemize taşıyoruz. O nedenle sektörümüz adına bu ortaklığı daha fazla önemsiyorum.Ortaklık 5 yıl sonrası için75 milyon TL ciro hedefi ile kuruldu, ancak ben bu şirketin CEO’su olarak 100 milyon TL ciroya 5. yılda ulaşmayı hedef edindim ve buna inanıyorum. Arkamızda Türkiye’de ECE, birçok Avrupa ülkesinde ise Ideal Standard International’ın üretim gücü var. İnanıyorum ki; büyüyen ülkemizle birlikte bu ortaklık da beklentinin üzerinde başarılı olacak ve sizlerle tekrar bir

tüm üst segment ihtiyaçları karşılayan uluslararası marka olma özelliğini taşıyor. İmza seremonisi öncesinde son olarak söz alan Ideal Standard International Ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Jordi Cazorla; Ideal Standard’ın tasarım ve teknoloji gücünden söz etti. Sürdürülebilirlik konusunda dünya çapında hayata geçirdikleri projelerden söz eden Cazorla, “Herkesin fonksiyonel, erişebilir aynı zamanda da güzel bir banyoyu hak ettiğine inanıyoruz. Bu denklemi mekan, ihtiyaçlar ve bütçe üzerinden en doğru şekilde çözmeye odaklandık. Belirlediğimiz idealler ve bunlara göre de karşıladığımız standartlar var. Gücümüz de adımıza verdiğimiz bu anlamdan geliyor. İnsanlar banyoda su ile uğraşırken biz onlar için devrim yarattık. Bataryalardaki seramik kartuşu ve sektörde Rimless olarak adlandırılan kanalsız klozetin mucidi Ide-

ilki paylaşmak üzere yeniden bir araya geleceğiz. Ve bu kez Türkiye’de büyük çaplı bir üretim, Ar-Ge ve teknoloji üssüne ait yatırımın temellerini birlikte atacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

al Standard’dır. Bu devrimsel yenilikleri sektöre biz kazandırdık. Ideal’in dünyada 7 mükemmelik ofisi bulunuyor ve bu ofislerde 140 mühendis çalışıyor. Yeşil üretim ve çevreci çalışmalar konusunda dünya çapında takip ettiğimiz ciddi çalışmalarımız var. Bu çalışmalara Türkiye’de de hız vereceğiz. Tüm dünyada olduğu gibi su tüketimi Türkiye gibi zengin doğal kaynaklara sahip olan bir coğrafya için de artık son derece önemli. Kaynaklarımız azalıyor. Ürünlerimizin tümü çevreye saygılı, insanı düşünen ve yaşamı koruyan ürünler. Bilinçlenen üretim ve dağıtım zihniyeti ile birlikte tüketicilerimizi de bu konuda daha dikkatli olmaya çağırıyoruz” dedi.

EN GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİNE SAHİP MARKA Banyo Ürünlerinde Uluslararası Markalar Arasında En Geniş Ürün Yelpazesine Sahip Marka IdealStandard. Ideal Standard; banyo ve mutfak armatürlerinden vitrifiye seramik ürünlerine, duş sistemlerinden gömme rezervuar sistemlerine, banyo mobilyasından akrilik ürünlere kadar tüm banyo ekipmanlarında hizmet veren, tek marka ile banyodaki

YAPI MALZEME ŞUBAT 2015

127


Aktüel

Ekos Klinker Tuğla’dan yeni fabrika

Ülkemizin ateş tuğlası tekniğiyle klinker tuğla üretimi gerçekleştiren tek fabrikası konumunda bulunan EKOS Klinker Tuğla, 2015 yılına iddialı bir giriş yaptı

128

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Dekoratif cephe ve zemin kaplama tuğlaları, klinker tuğla, cotto ve terracotta ürünlerinin satış ve pazarlamasını gerçekleştiren firma, 2015 yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçecek yeni fabrikası ile üretim kapasitesini 3 katına çıkarmayı ve pek çok yeni ürünü piyasaya sürmeyi hedefliyor. A.T.S. & EKOS Grubu olarak işçisinden teknik kadrosuna, satın almadan satış pazarlamasına toplam 60 uzman personeli istihdam eden firma, 12 ay boyunca kesintisiz üretim gerçekleştiriyor. Grubun toplam üretim kapasitesi 6.000 ton civarında ve bu miktar toplam satışlara paralellik gösteriyor. EKOS Klinker Tuğla, piyasanın artan taleplerini karşılayabilmek üzere yeni bir fabrika kuruyor. Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçecek yeni fabrika, yaklaşık 15.000 metre kare üzerinde bulunan 8.000 metre karelik imalata ayrılmış binasıyla modern bir tesis olarak inşa ediliyor. Tamamlandığında klinker kaplama tuğlaları, Cotto, terracotta ve diğer ince kaplama

tuğlalarının ileri teknoloji ile üretileceği tesis, enerji verimliliği hesaba katılarak seçilen makine parkurunun yanı sıra iş güvenliği açısından da yurt dışındaki birçok tesisten daha iyi durumda olacak. Nisan ayı içinde ilk ürünlerini vermesi planlanan fabrika, EKOS Klinker Tuğla’nın üretim kapasitesini 3 katına çıkaracak. Aynı zamanda yüksek verimli üretimi ile de firmanın pek çok yeni ürünü piyasaya sürmesini sağlayacak. EKOS Klinker Tuğla Genel Koordinatörü Oytun Sidal “2015 yılının ilk çeyreğinde yeni fabrikamızı devreye almayı planlıyoruz. İnşaatımız bitmek üzere, makinelerimizin pek çoğunun da imalatı bitme aşamasına geldi. Ocak ayında montajlarımız başlayacak ve eğer ülke ekonomisinde ve pazarda ciddi bir durgunluk yaşanmaz ise, 2014 yılının çok üzerinde bir satış yakalamayı umuyoruz. Projeksiyonlarımız da bu artışı teyit eder nitelikte. Seneye bu zamanlarda çok daha iddialı ürünlerimizin tanıtımını yaparak projelere sunmayı hedefliyoruz” dedi. EKOS Klinker Tuğla, 2015 yılında yeni fabrikanın devreye girmesiyle her yıl %35 ila %40’lık bir artışa imza atmayı ve toplam kapasiteye 5 yıl içerisinde ulaşmayı bekliyor. Bu sayede üretim kapasitesi ile birlikte ürün çeşitliliğini de artıracak olan firma, ilerleyen süreçte ihracat çalışmalarına da ağırlık verecek.



Sektör

Terraco Yapı Malzemeleri A.Ş.,’de 25.yıl coşkusu

Terraco Yapı Malzemeleri A.Ş., faaliyetinin 25. yılını; kurucusu Goran Widstrom, Kadıköy Belediye Başkanlığı, İMSAD,İZODER gibi sektörün önde gelen kuruluşları, İnşaat sektörünün seçkin firmaları , mimarlık firmaları ve üretici firmaların katılımı ile Pera Palas’ta yapılan Gala Gecesinde kutladı. Gecede, firmanın destek verdiği sosyal sorumluluk projesi “Soma’da Çocuk Olmak” fotoğraf sergisi de seçkin davetlilere tanıtıldı

Terraco Yapı Malzemeleri A.Ş., Kurucusu Goran Widstrom

130

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

22 Ocak 2015 tarihinde Pera Palas Hotel Jumeriah’ta gerçekleştirilen 25. Yıl Gala Yemeği; sektörün en etkin derneklerinden İmsad ve İzoder üst yönetiminin yanı sıra,yine sektörün önemli inşaat firmalarının, mimarlarının ve uygulama firmalarının da aralarında bulunduğu 130’un üzerinde seçkin davetlinin katılımı ile kutlandı. Gecede aynı zamanda firmanın destek verdiği Sosyal Sorumluluk projesi “SOMA’da ÇOCUK OLMAK “ Fotoğraf sergisi davetlilerin katılımıyla açıldı. Sektörün önde gelen seçkim firma yetkilileri ile gecede bir araya gelen Goran Widstrom yapmış olduğu konuşmada neden Türkiye’de yatırım yaptıklarını ve gelecekte neler istediklerini konularıyla paylaştı. Gecede konuşma yapan Terraco Türkiye Genel Müdürü Bulut Uzun, dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler, inşaat sek-

törünün gelecek 10 yılı ve iş kazaları konusundaki hassasiyetlerinden söz ederek ,”gelecek 10 yılda sektörün büyüyeceğini meydana gelebilecek olumsuzluklar karşısında iş birliği ve güç birliği konusunda her zaman destek vereceklerini belirtti.” Uzun, Biz ülkemize ve ülkemizin gücüne inanıyoruz. Gelecek 10 yıl için yatırımlarımızı, ürün çeşitliliğimizi sektörün her yıl gelişeceğine inanarak yapacaklarını belirterek, firmanın sosyal sorumluluk projesi olan “SOMA’da ÇOCUK OLMAK “ Projesinin gelişiminden bahsetti. Ürün tedariğinden başlayarak bütün süreçlerde sürdürülebilirlik konusunda tüm hassasiyetini muhafaza eden Terraco A.Ş., aynı hassasiyeti iş güvenliği konusunda da göstermeye devam etmektedir. Özellikle 2014 yılında Soma’da yaşanan maden kazasından sonra, tamamı gönüllüler-


den oluşan profesyonel bir fotoğraf grubunun eğitim verdiği 74 Soma’lı çocuğun fotoğraflarından oluşan ve “Soma’da Çocuk Olmak” konulu projeye ait resimlerden oluşan sergiye; Terraco 25.yıl Gala Gecesinde ev sahipliği yaptı. Terraco, Kadıköy Belediyesi ve birçok eğitim gönüllüsü tarafından desteklenen “Soma’da Çocuk Olmak” sergisi 25 Ocak – 08 Şubat 2015 tarihleri arasında Caddebostan Kültür Merkezi’nde de görülebilecek.

“SOMA ‘DA ÇOCUK OLMAK” PROJESİ “Soma’da çocuk olmak projesi ”, 2014 Mayıs ayında yaşanan Soma maden kazası sonrasında, “Fotoğrafla çocuk olmak” adında bir grup sosyal toplum gönüllüsü tarafından Aysun Hürol liderliğinde başlatıldı. Proje kapsamında Soma’da bu travmayı yaşayan çocuk ve gençlerin yara-

tıcılık yoluyla hayatlarına tekrar anlam kazandırmak, onları bir hobiyle buluşturarak üretkenliklerini, dünyaya bakış açılarını genişletmek hedeflendi. Proje, Soma Kaymakamlığı Sosyal Hizmet Kurumu işbirliği ile gerçekleştirildi. Proje kapsamında çocuklara fotoğraf makinaları hediye edilerek, beş hafta boyunca İstanbul’dan Soma’ya giden proje gönüllüleri1, yaşları 13-17 arasında değişen 74 çocuk ile birlikte eğitimler, fotoğraf yürüyüşleri ve uygulamalı atölyeler gerçekleştirdiler. Proje kapsamında; tüm sürecin ve deneyimin aktarıldığı bir kitap hazırlığı, 24 Ocak’ta İstanbul’da kapsamlı bir sergi ve açılışa gelen katılımcı çocuklarla bir Foto-yürüyüşü de gerçekleştirildi. Aydan Ermiş, Aynur Sözeri , Bulut Uzun, Simla Altunbay, Şule Bayar ,Elif Füsun Aygün, Esra Bayar, Ezgi Karagöz, Hakan Çokgezen, Hüseyin Aktaş, Gökçe Nur Temel, Necmi Banista, Neslihan Cüre, Nurkut Güney Şenolur, Öznur Kılıç, Zafer Develi proje ekibinde bulunan gönüllüler arasında bulunuyor.

Terraco Türkiye Genel Müdürü Bulut Uzun

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

131


Sektör

Prefabrik Yapı A.Ş. ‘den marka güvencesi

Prefabrik Yapı A.Ş. 4 yeni markası ile yapı kültüründe yepyeni bir çağ başlatacak

Prefabrik Yapı A.Ş.’nin sektöre kazandırdığı yenilikler devam ediyor. Seçkin ürün gamını yeni markaları ile gözler önüne seren Prefabrik Yapı A.Ş., maksimum düzeyde inovatif çözümler sunmaya devam ediyor. 1989 yılından günümüze, 30.000’den fazla yerli ve yabancı kuruluşa hizmet veren Prefabrik Yapı A.Ş., “Preform, Lifecase, Steelin ve Hekim Profil” markaları ile yaşam alanlarına daha profesyonel bir bakış açısı getiriyor. Prefabrik Yapı A.Ş.; Prefabrik Yapı Sistemleri, Konteyner ve Kabin Sistemleri, Hafif Çelik Yapı Sistemleri ve Hafif Çelik Yapı Profillerindeki ileri teknolojisi ile çeyrek asrın gururunu 4 yeni marka ile taçlandırıyor.

PREFORM YAŞAM ALANLARINA PROFESYONEL YAKLAŞIM Preform; kararların alındığı ofisler, yemek molasında hijyenik bir ortamın sağlandığı yemekhaneler, aktiviteler için sosyal tesisler ve yorucu geçen bir

132

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

günün ardından güven ve huzur dolu dinlenebilmeniz için yatakhaneler ve tüm yaşam alanlarına profesyonel yaklaşım sunuyor. Başta inşaat sektörü olmak üzere; enerji, eğitim, sağlık, petrol -doğalgaz, maden ve savunma sanayi sektörü gibi birçok alanda seçkin ürün gamı ile talepleri karşılıyor.

LİFECASE; MAKSİMUM MOBİLİZASYON, ESTETİK, FONKSİYONELLİK VE ZIRHLI GÜVENLİK Artık ürününüzü nasıl nakledeceğinizi, nereye kuracağınızı yada ne kadar zaman kaybedeceğinizi düşünmenize gerek yok. Lifecase; minimum performansla, maksimum mobilizasyon için sürekli çalışıyor, inovatif fikirleri teknolojinin de yardımı ile yeni ürünlere dönüştürüyor. Birçok sektörde ve mobilizasyonlarda farklı fonksiyonlar için kullanılan Lifecase, bir kaç dakikanın hayat kurtardığı afet sonrası müdaha-


lelerde, 2 dakika gibi kısa bir süre içerisinde hazır hale getirilerek, güvenli ve konforlu yaşam alanları da sunuyor. Lifecase; renk seçenekleri ile göze hitap ederken, özel tasarımlı ürünlerde yangın dayanımı hatta zırhlı yapısı ile güvenli alanlara olanak sağlıyor.

STEELİN HAFİF ÇELİK YAPILAR SANATA DÖNÜŞÜYOR… SİZİN STEELİN’İZ HANGİSİ? Çevrenizde çok katlı hafif çelik yapılar görmeye hazır olun... www Şu ana

dek maksimum dört kata kadar yapımı mümkün olan hafif çelik yapılar, Steelin’in geliştirdiği teknoloji ve tasarım sayesinde sekiz kata kadar çıkabiliyor. Steelin; atölye, depo, hangar, fabrika ve benzeri geniş açıklıklı fonksiyonelliği ile alternatifli yapılarda da kullanılabileceği gibi büyük bir uçağın bakım hangarı olarak da ihtiyacı karşılıyor.

PROFİLİN GÜÇLÜ VE İNOVATİF YANSIMASI

ile proje detaylarına göre talep edilen ölçü ve eksende delik delme, çapaksız kesim, talep edilen boy ve ölçülerde yüksek hassasiyete sahip profiller üretiliyor. Hekim Profil; hafif çelik yapıların yanı sıra ağır çelik endüstriyel tesisler, güneş enerji sistemlerinin bağlantı ayakları, stadyumlar, köprüler ve benzeri çelik yapılara yardımcı ürün olarak katma değer sağladığı gibi maliyet, işçilik zamanı ve tonajların düşürülmesini sağlıyor.

Son teknolojiye sahip üretim hatları

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

133


Sektör

Güçlü seramik yapıştırıcılar, derz dolgusunda zengin renk seçeneği Baumit, yüksek mukavemetli ve alternatifli seramik yapıştırıcıları ile uygulama kolaylığı ve yüksek performans sunuyor

134

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Baumit, geliştirilmiş formüllü karo yapıştırıcıları ve derz dolguları, “doğru yüzeye, doğru sınıf ve performansta ürün anlayışıyla” her alt yüzey ve fayans boyutu için farklı sınıflarda profesyonel çözümler sunuyor. Beyaz çimento esaslı Bianco, özellikle banyo-mutfak gibi iç mekanlarda zemin ya da duvarda kullanılabiliyor. Aynı özelliklere sahip gri çimento esaslı Pro, artırılmış düşeyde tutunma özelliği ile C1TE sınıfı bir ürün. Pro’nun çalışma süreleri uzatıldığı için uygulama esnasında kullanıcıların işini son derece kolaylaştırıyor. Zemin için ise yine çimento esaslı bir ürün olan Basic tavsiye ediliyor. İç ve dış mekan kullanımlarına uygun olarak sunulan Flex grubu ürünler, polimer modifiye dolguları içeren, su geçirimsizlik ve donmama özelliği geliştirilmiş ve düşeyde tutunma özelliği artırılmış olarak sunuluyor. Bu grupta yer alan ve özellikle mermer gibi ağır taşların yapıştırılmasında kullanılabilecek flex (esnek) yapıştırma harcı olan FlexMarmor, bembeyaz rengi ile cam tuğla, açık renk mermerler, doğal taşlar ya da mozaik

uygulamalarında rahatlıkla tercih edilebilen bir ürün. Flex grubunun bir diğer üyesi olan FlexTop, ağır karolarda seramik üzeri seramik yapıştırma özelliği ile ıslak hacimlerde de kullanım özelliğine sahip. FlexUni ise özellikle renovasyonlarda mevcut fayansı kırmadan, fayans üstü fayans uygulamasında kullanılabilen bir ürün. Baumit’in PremiumFuge derz dolgu ürünü mutfakta, banyoda, terasta veya alttan ısıtma sistemine sahip mekanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Zengin renk seçeneği bulunan PremiumFuge, dona ve suya dayanıklı olarak geliştirilmiş. CG2 sınıfı olan ürün, esnek yapısı sayesinde yer ve duvarlarda (esnek seramik yapıştırıcısı kullanımı gerektiren durumlar dahil, her tipte-seramik, fayans, mermer, granit, cam mozaik, doğal taş, vb.) rahatlıkla uygulanabiliyor. Geliştirilmiş tutunma gücü, yüksek aşınma dayanımı, silikon katkısı ile azaltılmış su emme özellikleri ile fayans seramiklerin arasındaki 7mm’ye kadar derzlerin doldurulmasında ustalara avantajlar sağlıyor.



Ponorama

İçten değilse sırıtmadır

Prof. Dr. İsmail Kaya

Uzmanı olduğumuz ve aslını ve gerçeğini bildiğimiz durumlarda bize söylenen yalanlara kanmasak da, bilmediğimiz konular söz konusu olduğunda usta ve profesyonel yalancılar karşısında kolayca aldanıp, kandırılabiliyoruz. Çeşitli vesileler üzerinden ilişkide bulunduğumuz ve bizi kendi amaçları doğrultusunda, bir şeylere inandırmaya, iknâ etmeye ve belki de kandırmaya çalışan sayısız insanlar arasında, hayatlarımızı açık veya örtük yollardan kuşatan, bizi ve çevremizi etkilemeyi meslek edinmiş “satışçılar” ve “pazarlamacılar” başı çekiyor desek, sanırım yalan söylememiş oluruz. Aslına bakarsak, pazarlamacının işi, algıları yönetmek ve yönlendirmek. Ama, neyi nasıl yaptıklarına bağlı olarak, manzara ve neticede varılan sonuçlar çarpıcı derecede farklılaşıyor. Kendimize yakın ve samimî bulduklarımızın bizi “kandırmaları”, biraz nazlansak bile, genelde hoşumuza gidiyor. Onlara gönüllerimizi açar, bizden ne isterlerse yerine getirmeye bakarız. İçten olmadıklarını, bizi kullandıklarını hissetiğimizde ise, dünyalar başımıza yıkılır, samimiyet sahtekârlığa dönüşür, ne yapacağımızı şaşırırız. Samimiyetin karşıtı sahtekârlık. Mış gibi yapmak, imiş gibi görünmek onun en hafif hâli. Açık bir sahtekârlık derecesinde olmasa bile, uygulamada sıklıkla karşılaşılan durumlar, samimiyet ile pazarlamayı bir oksimorona dönüştürebiliyor. Ayrıca, sunduklarını abartmaya, muhataplarının gözünde olduğundan daha üstün göstermeye alışmış pazarlamacıların samimiyetlerinden şüphe duymak için başka bazı gerekçelere de sahibiz.

136

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

İnsan naturasında yalana yakın, gerçeğe uzak duruyor, sanki. Birileri kendisine yalan söylesin istiyor. Etrafında kimseyi bulamazsa, kendi kendine yalanlar söylüyor. Olumsuz gerçeklerden sakınıp, olumlu yalanlara sığınıyor. Günlük hayatında bile kimbilir ne yalanlar kıvırıyor. MIT de yapılan bir araştırmada, yetişkin insanların % 60’ının 10 dakikalık kısa bir konuşmada bile en az bir kere yalan söyledikleri saptanmış. Yani, çok laf yalansız olmuyormuş. Kimsenin kimseye güven duymadığı bir dünyada yaşıyoruz, öyle diyoruz. Hele hele, iş dünyasında vaadedilenlerle gerçekte karşılaşılanların kolay kolay örtüşmediğini bizzat yaşadıklarımızdan biliyoruz. Aslının ne olduğu bir yana, çoğu zaman, pazarlama ile yalan birbirine yakıştırılır. Otomatik olarak pazarlamanın ve pazarlamacıların samimî olmadıkları düşünülür. Gerçeğini bilmesek bile, zihinlere böyle bir algı yerleşmiştir. “Pazarlamacı dürüst olmalı” dendiğinde, “Nasıl yani?” diyesimiz geliyor. Samimî Pazarlama nasıl olur, samimiyet nasıl ölçülür, samimî olanla olmayan nasıl ayırt edilir? Sonuçları ne olur? Düşünemiyoruz. Dahası da var. yıllar önce bir pazarlama uzmanının “Bütün Pazarlamacılar Yalancıdır” adlı kitabıyla anıldığını da biliyoruz. Seth Godin, “Marketers Are Liars” kitabında pazarlamanın özünde müşterinin inanacağı, inanmak isteyeceği hikâyeler üretebilme becerisinin yattığını ileri sürüyor. Kitabını şu sözlerle tanıtıyor: “Bu kitaba isim verirken bile size yalan söyledim. Pazarlamacılar yalancı falan değildir. Onlar yalnızca hikâye anlatırlar. Asıl yalancı olan tüketicilerdir. Tüketiciler olarak biz hergün kendimize yalan söyleriz. Ne giydiğimiz, nerede yaşadığımız, kime oy verdiğimiz ve işimizde neler yaptığımız konusunda kendimize bile yalanlar söyleriz. Başarılı pazarlamacılar, tüketicilerin inanmayı tercih ettikleri hikâyeleri onlara sunarlar. Gerçek müşteri memnuniyetinin özünde iyi bir hikâye bulunur. Böylesi hikâyeler, büyümenin ve kârın kaynağı, organizasyonununuzun da geleceğidir. Sadece gerçekleri anlatmayın, bunun yerine bir hikâye anlatın yeter. Dikkate değer olun! Tutarlı olun! Güvenilir olun! Hikâyenizi, inanma eğiliminde olanlara anlatın. Pazarlama bir güçtür. Onu akıllıca kullanın. Yalanı yaşayın.” Uzmanı bile pazarlamacılara, “yalanı yaşayın”, karda yürüyün ama izinizi belli etmeyin demeye getiriyor. Mesele, yenir yutulur, rahatsız etmeyen, zarara yol

açmayan, fayda üreten türden yalanları hikâye tadında sunabilmekte... Reklâm, promosyon ve hediyeler gibi pazarlama taktiklerinin, tüketiciler üzerinde eskisi kadar etkili olmadığı bir dünyada pazarlamacıların yeni yöntemlere başvurması gerekiyor. Godin, günümüz pazarlamacılarına satacakları, benimsetecekleri ürünün kimliğine yakışır bir hikâye uydurmalarını, bu hikâyeyi çok iyi kurgulayıp, güzelce giydirip kuşatmalarını ve uygun tüketici kitleyi keşfedip, bulup, hikâyeyi onların anlayacağı dilden anlatmalarını öneriyor. Hikâyedeki mesaj doğru bir frekanstan doğru hedef kitleye ulaşırsa, bireylerin bu hikâyeye gönülden inanacaklarını ve bu ‘beyaz yalan’ı adeta benimseyeceklerini, hattâ arkadaşlarına, dostlarına da aktaracaklarını düşünüyor. Bir yandan da uyarıyor: “Bu yöntemi kullanırken çok dikkatli olun. Eğer hikâyeniz güvenilir değil ve aldatmaya yönelik ise, o zaman beyaz yalan sınırından sahtekârlığa geçersiniz.” Müşterinize karşı dürüst olun, aldatmaya çalışmayın, sahtekârlık yapmayın. Samimî olun. Ama beyaz yalanlarla süslenmiş hikâyelerden yararlanmayı da ihmal etmeyin, gibi şeyler söylüyor. Samîm, bir şeyin en içteki esansiyel parçası. Bir şeyin en seçkin parçası. Samîmâne de, yürekten, içten, derinden demek… Hayatımıza uzanan, türlü yollar ve kanallardan kitleleri etkilemeye çalışan pazarlama uygulamalardan bize samimî görünen, bir satış niyeti hissedilmeyen, abartısız, yalansız dolansız olanlarına bizler de elimizde olmadan daha sıcak ve olumlu yaklaşıyoruz. Bu özelliğimizi (isterseniz zâfiyetimizi diyelim) farkeden pazarlamacılar bu defa, gerçekten samimî olmaya çalışmak yerine, “müşteriye samimî görünme” alternatifini tercih ediyorlar. Ve işte o zaman ortaya “Samimî Pazarlama”nın iki türü ortaya çıkıyor: A. Samimî Samimî Pazarlama! B. Sahte Samimî Pazarlama! Birisi size, “hayatımda hiç yalan söylemedim, gerçekleri örtmeye, olduğundan başka göstermeye veya görünmeye çalışan insanlarla hiç karşılaşmadım” diyorsa, o bile dürüstlük ve samimiyet sınırlarını zorluyor olabilir ki, ikisi de kolay değil. Her durumda ve her zaman dürüst ve şeffaf olmaya çalışmanın ne kadar zor ve fakat başarılabilirse bir o kadar da çok kazançlı olduğunu ancak yaşayanlar hissedebiliyor. Samimiyet ve dürüstlük taklit edilebilir mi? Samimiyetin sahtesi, dürüstlüğün göstermeliği mümkün mü? Uzmanlar, bazı ipuçlarından yola çıkarak, hakikisi ile sahtesinin ayırt edilebileceğini düşünüyorlar. Hatırlatırız. İçinizden gelmiyorsa, “samimî bir gülümsemeyi bile taklit edemiyor,” sadece sırıtıyorsunuz!



Asansör İstanbul 2015 başlıyor

Sektör

Asansör İstanbul 2015’in başlamasına 2 ay kala, 371 firma ürün ve hizmetlerini sergilemeye hazır

Asansör aksamı üreticileri, tedarikçileri, taahhüt firmaları, dünyanın dört bir yanından müteahhitler, mimarlar, mühendisler, emlak yatırımcıları, kamu yöneticileri, yerel yöneticiler, bina yöneticileri, akademisyenler, danışmanlık kuruluşları, sektörel dernekler, ulusal ve uluslararası basın - yayın kurumları, kısacası asansör sektörünün her bir parçası her iki yılda bir Asansör İstanbul’da buluşmaya devam ediyor. ASANSÖR İstanbul 2015, fuarın başlamasına üç aydan fazla bir süre kala, yurt içi ve yurt dışından 371 katılımcısı ile ürün ve hizmetlerini Tüyap’ın yeni salonları 1112-13-14’te sergilemeye hazır.

ASANSÖR İSTANBUL FUARI KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN ILDC ULUSLARARASI ASANSÖR TASARIM YARIŞMASI 6. KEZ DÜZENLENİYOR

İFO Fuarcılık Genel Müdürü Zekeriya Aytemur ve AYSAD Başkanı Sefa Targıt

138

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

AYSAD (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) ve İFO (İstanbul Fuar Hizmetleri A.Ş.) tarafından, ETMK (Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu) desteği ile düzenlenen ILDC Uluslararası Asansör Tasarım Yarışması, 2015’te “Mevcut Binalara Yapılacak Yeni Asansörler” i konu alıyor. Asansör İstanbul 2015 Fuarı kapsamında bu yıl altıncısı düzenlenen tasarım yarışması, yaşlanan toplumun büyük bir kesimi-

nin oturduğu mevcut binalara yeni ve özgün asansör tasarımları geliştirmeyi amaçlıyor. İlk üçe giren projelere toplam 18.000 TL ödül veriliyor. Endüstriyel Tasarımcılar, Mimarlar, İç Mimarlar, Mühendisler ve bu konularda yüksek öğrenimine devam eden öğrencilerin katılabildiği “MEVCUT BİNALARA YAPILACAK YENİ ASANSÖRLER” konulu yarışmaya başvurular 16 Mart 2015 Pazartesi günü mesai bitimine kadar devam edecek. 21 Mart 2015 Cumartesi günü bir araya gelecek seçici kurul toplantısının ardından dereceye giren proje sahipleri ödüllendirilecekler.

ASANSÖR SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER AYSAD BASIN TOPLANTISINDA MEDYA MENSUPLARI İLE PAYLAŞILDI. AYSAD Başkanı Sefa Targıt’ın Asansör sektörüne dair gelişmeleri paylaştığı basın toplantısı medya mensuplarının geniş katılımı ile gerçekleşti. İFO Fuarcılık Genel Müdürü Zekeriya Aytemur ve ETMK İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Azizoğlu’nun da katıldığı toplantıda asansörlerde güvenlik, bakım ve onarım konularında bilgilendirmelerin yanı sıra Asansör İstanbul 2015 Fuarı’nın kapsamı ve fuarla beraber düzenlenen Uluslararası Asansör Tasarım Yarışması ILDC 2015 tanıtıldı.



Henkel’den sürdürülebilir inovasyonlar Ekonomik büyümeyi kaynak tüketiminden ayırmak için yenilikçi ürün ve çözümler büyük önem taşıyor. Sistematik araçlar ve süreçler sayesinde Henkel, devamlı olarak müşterileri ve tüketicileri için daha az çevresel ayak iziyle daha fazla değer ve daha iyi performans sunan, yenilikçi ürünler ve çözümler geliştiriyor. Henkel, çevresel faydası olacak sadece birkaç “sürdürülebilir ürün” geliştirmek yerine tüm Çamaşır ve Ev Bakımı, Beauty Care ve Yapıştırıcı Teknolojileri portföyünde bulunan ürünleri sürekli olarak geliştiriyor ve bunu yaparken de tüm açıları ve tüm değer zincirini hesaba katıyor. Henkel CEO’su Kasper Rorsted “Sürdürülebilirlik önemli bir rekabet faktörüdür. İnovasyon sürecinde sürdürülebilirliğe yoğun şekilde odaklanmamız ayrıca müşterilerimiz ve tüketicilerimiz için yüksek performanslı, etkin ürünler geliştirmemize de imkan sağlamaktadır” dedi.

Würth Dış Cephe için akrilik sızdırmaz Würth yüksek performansa sahip ürünleriyle, sektörde tercih edilen marka olmaya devam ediyor. Würth’ün CE belgeli ürünü Dış Cephe İçin Akrilik Sızdırmaz, özellikle dokulu veya dekoratif sıvalarda sızdırmazlık sağlamak amacıyla kullanılıyor. Ürün özellikle iç ve dış mekanlarda oluşan alçı, sıva, çimento çatlakları ve hasarlı bölgelerde uygulama için son derece uygun. Ürün, yüksek kaliteli kuvars kumu ilavesiyle daha da inceltilmiş bir yapıya sahip olup, düzgün bir tane yapısı veriyor. Uygulama sonrası üzeri boyanabilen malzeme, sertleştikten sonra UV ışınlarına ve kötü hava şartlarından dolayı eskimeye karşı dayanıklılık sağlıyor. Kokusuz olan Würth Dış Cephe İçin Akrilik Sızdırmaz, EN 15651 Bölüm 1’e göre test edilmiştir.

Vaillant başarılı yetkili satıcılarını Dubai’de ağırladı… Vaillant, doğalgazın yeni yaygınlaştığı bölgelerdeki sektör temsilcisi firmaları ve başarılı yetkili satıcılarını 3 günlük Dubai ve Abu Dabi seyahatiyle ödüllendirdi. Isıtma-soğutma sektörünün lider kuruluşlarından Vaillant, doğalgazın yeni yaygınlaştığı bölgeler için oluşturduğu ödül sistemi doğrultusunda, 2014 yılında üstün performans sergileyen 55 Vaillant yetkili satıcısı ve sektör temsilcisini, Dubai ve Abu Dabi’de ağırladı. Vaillant Türkiye Satış Direktörü Vedat Yazar ve Vaillant Türkiye Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Özgür Gök’ün de eşlik ettiği seyahatte, Dubai’de dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa binasına çıkarak, şehrin büyüleyen modern yüzü kuşbakışı seyredildi.

140

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015



Würth ergonomik iş güvenlik gözlükleri…

Würth Koruma Gözlüğü Comfort Plus, ergonomik dizayna sahip, EN 166-2001Kişisel Göz Koruma standartlarına uygun sertifikalı ve % 99 UV koruması sağlayan ideal bir ürün. Gözlük camı birinci sınıf polikarbonattır. Yüksek hızlı partiküllerin düşük enerjili darbelerine karşı koruma sağlar ve çizilmez. Değiştirebilir gözlük sapı, ayarlanabilir kauçuk malzemeden yapılmıştır. Ürünün iç yüzeyi rahat kullanım sağlayan köpük korumalıdır. Würth Koruma Gözlüğü Comfort Plus 1. sınıf optik özelliğe sahiptir ve normal çalışma ortamında gün boyunca takılabilir.

Bosch Termoteknik yeni binasına taşındı… Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni ofisi, yeşil enerjiye uygun, ergonomik tasarıma sahip mimari alt yapısıyla dikkat çekiyor. Yeni ofis, farklı ihtiyaçlara cevap veren eğitim salonları, geniş showroom’u, renkli ve keyifli dinlenme alanlarıyla geleceğin ofisi olarak nitelendiriliyor. Bosch Termoteknik Türkiye, İstanbul Koşuyolu’nda bulunan merkez ofisini Küçükyalı’ya taşıdı. Mükemmel manzarasının yanı sıra, dizaynı, çalışma alanlarının ferahlığı ve depreme dayanıklı teknolojik altyapısıyla dikkat çeken ofis, kaliteli bir çalışma ortamı oluşturmak ve bunun sürekliliğini sağlamak amacıyla oluşturulan 5S kuralına göre tasarlandı. Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni ofisinde ürünlerin tanıtıldığı dijital showroom da yer alıyor. Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni merkez ofisi, yeşil enerjiye uygun olarak tasarlandı. Isı yalıtımında doğa dostu malzemelerin kullanıldığı ofiste enerji, yeşil enerji veren tedarikçilerden sağlanıyor.

142

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Hilti Türkiye’ye Yeni Marka ve İletişim Müdürü… İletişim danışmanlığı alanında uzun yıllar görev yapan Selin Onat Tipi, inşaat endüstrisinin global jenerik markası Hilti Türkiye’nin Marka ve İletişim Müdürü oldu. Tipi, yeni görevi kapsamında Hilti Türkiye’nin kurumsal iletişim yönetimini gerçekleştirecek. Kariyer yolculuğuna Yeditepe Üniversitesi’nde Organizasyon Yöneticisi olarak başlayan Selin Onat Tipi, İstek Vakfı’nda Halkla İlişkiler Müdürü, Topprint Reklam Ajansı’nda Müşteri İlişkileri Direktörü, Bersay İletişim Danışmanlık’ta Danışman görevlerinde bulundu. Tipi, Aralık 2014 itibariyle Hilti Türkiye’de göreve başladı. İletişim ve marka danışmanlığı alanında uzman olan Selin Onat Tipi, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde lisansını tamamladı. Yüksek lisansını Yeditepe Üniversitesi’nde işletme alanında yapan Tipi, iyi derecede İngilizce biliyor.



DemirDöküm yetkili satıcılarının St. Petersburg çıkarması… DemirDöküm, 270 yetkili satıcı ve satış noktasını yoğun ve başarılı geçen yılın stresini atmak için Rusya’nın tarih ve sanat kokan şehri St. Petersburg’a götürdü. Türkiye’de ısıtma sektörünün önde gelen markalarından DemirDöküm, 270 yetkili satıcısı ve satış noktasıyla hem geride kalan yılını stresini atmak hem de yeni dönem planlarını paylaşmak amacıyla St. Petersburg’a bir gezi düzenledi. 200 yıl boyunca Rus Çarlığı’na başkentlik yapmış St. Petesburg’un tarihi ve kültürünü yakından tanıma fırsatı bulan grup, dünyanın ilk 3 müzesinden biri olan Hermitage Müzesi ve şehrin kurulma noktası olan Peter&Paul Kalesi’ni de hayranlıkla gezdi. Kasım-Aralık döneminde üç farklı grupla gerçekleştirilen gezilere; DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan, Pazarlama Direktörü Erhan Güngör, Marka Müdürü Şehnaz Atak Askeroğlu ve Bölge Müdürleri de eşlik etti.

Kaleseramik, ilk yurtdışı sevkiyatıyla yeni yıla hızlı başladı… Türk seramik sektörünün lider firması Kaleseramik, yılın ilk ihracatını Kanada, Hollanda, Rusya, Tayvan, Azerbaycan, Dubai ve Irak’a gerçekleştirdi. Çanakkale Çan’daki Kaleseramik Fabrikaları’nda düzenlenen törende konuşan Kale Yapı Ürünleri Grubu Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Selim Ergün, “Avrupa’nın 3’üncü dünyanın 12’nci büyük üreticisi Kaleseramik olarak 2014 yılında 14 milyon metrekare seramik karo ihraç ettik” dedi. Çanakkale’nin Çan İlçesi’ndeki seramik üssü Kaleseramik Fabrikaları’nda, Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kale markalı ürünlerin yeni yılın ilk gününde yurtiçi ve yurtdışına sevk edilmesinden dolayı tören düzenlendi.

144

YAPI MALZEME - ŞUBAT 2015

Kale Endüstri Holding ekibi 2015’e merhaba dedi… Grubun bu yılki sloganı “Birlik Olmak.” Türkiye’nin lider firmalarından Kale Endüstri Holding, her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm çalışanların katıldığı bir yılbaşı organizasyonu düzenledi. 2015’e girerken temel sloganlarını “Birlik Olmak” şeklinde özetleyen Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Özgür, video konferans aracılığıyla gerçekleştirilen bağlantıda şöyle konuştu: “60 yıldır istikrarlı bir şekilde bugüne gelen markamız ile kullanıcılarımızın güvenini sağlamaktan onur duyuyoruz. Kale’nin başarısının arkasında çok büyük bir ekip var. O ekibe bugüne kadar verdikleri emek için teşekkür ediyorum. Biz bir başarıya imza attıysak hep birlikte attık. Unutmayalım ki; birlik olmak; her gün yeniden keşfetmektir, geleceğin kapılarını aralamaktır ve her daim sağlam kalmaktır. Kale Endüstri Holding, işte bu ana amaçtan yola çıkarak tüm çalışanlarıyla bugünlere gelmiştir ve geleceğe taşınacaktır.”




















Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.