Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
4
14
24
34 42
48
52
54
GAZETECİLER VE YAZARLAR VAKFI
iÇiNDEKiLER ABANT PLATFORMU
DİYALOG AVRASYA PLATFORMU
60
İFTARLAR KÜLTÜRLER ARASI DİYALOG PLATFORMU
63
ÖDÜL TÖRENLERİ MEDİALOG PLATFORM
KÜLTÜR & SANAT PLATFORMU
68
DİYALOG ADIMLARI
74
KADIN PLATFORMU
GÖNÜLLERE YANSIYANLAR
GYV ARAŞTIRMA MERKEZİ
YAYINLARIMIZ
76
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
2
M. Fethullah Gülen
Sevgi ve Diyalog
Onursal Başkan
G
ünümüz insanının problemleri, ekonomik ve maddi olmaktan daha çok insanî boyutludur. Bugünkü nesiller, insanî melekelerini tam geliştiremediğinden dolayı muzdarip, ilahî nimetleri insanca paylaşamadığından dolayı rahatsız, sevgi fakiri olduğundan dolayı da endişeli ve tedirgindir. Eğer günümüzün düşünce mimarları yeni bir dünya kurmayı planlıyorlarsa, bu dünyanın harcı mutlaka sevgi olmalıdır. Evet, bu yeni dünyanın insanları, canlı cansız tüm varlığa sevgi ile yönelmeli, herkesi ve her şeyi sevgi ile kucaklamalı, gözlerini açıp kapayıp sevgi mırıldanmalıdır. Sevgi insanı, herkesten evvel kendini düzeltmekle işe başlayan, bunu yaparken de herhangi bir beklentiye girmeden, evrensel ahenk adına önemli bir adım attığına inanan hakikat eridir. Bu hem çok zor, hem de oldukça kolaydır. Zordur, zira insanî kıvam ister; kolaydır, çünkü onu gerçekleştirmenin dinamikleri sayılan inanma ve her şeyi şefkatle kucaklama hassası zaten insanda mevcuttur. İslam’ın ruhanî derinliği bu konuda bizim için tükenmez bir hazine sayılabilir. Bu hazine çok iyi değerlendirilerek yeni dünya mutlaka sevgi ve diyalog üzerine kurulmalıdır. Zaten sevgi bizim toplumumuzun en bariz vasfıdır. Eğer her gün çevremize, sonra da derecesine göre bütün varlığa karşı sevgimizi biraz daha artırır ve nefretlerimizi de azaltabilirsek, şimdiye kadar bir türlü gerçekleştirilemeyen sımsıcak ve yumuşak bir dünya elde edebiliriz.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
3
Diyaloğa Mecburuz
Mustafa Yeşil Yönetim Kurulu Başkanı
H
erkesin kendi kültür benliğiyle konuştuğu ve “öteki” olarak tanımladığı monolog çağının yerini diyaloğun almaya başladığı yeni bir çağın eşiğindeyiz. Bugün tüm dünyayı gezebiliyoruz, dünyanın bütün ulusları da bize gelebiliyor. Dünya üzerinde yabancı diller ve aksanların konuşulmadığı bir ülke ve şehir hemen hemen yok gibidir. İçinde yaşadığımız dünya gerçekleri; yuvarlak bir masa etrafında bir araya gelmeyi ve insanlığın mutluluğu adına dini, milli ve kültürel değerlerimizle yapacağımız katkıları konuşmayı mecbur kılmaktadır. Diyalog, azınlığın çoğunluk karşısında haklarını, kültür ve inançlarını muhafaza ve ifade adına muhtaç olduğu bir yol olmaktan daha çok, çoğunluğun; gücü ve hakkı temsil edenlerin adalet, huzur, barış ve insanca bir dünyanın tesisinde vazgeçemeyecekleri bir hayat tarzıdır. “Birbirimizi anlama, tanıma ve farklılığımızı kabullenme” diye tanımladığımız diyalog çalışmalarında dünyada ciddi mesafeler alındığı aşikâr. Geriye dönüp baktığımızda, artık o dünkü ön yargılarımızın yerini; birbirimizi tanıma ve anlama gayreti; “öteki” tanımının yerini “herkesi kendi konumunda kabul” tanımının aldığını sevinçle görüyoruz… Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, kuruluşundan bu yana bu hedef ve niyetle çalışmalarına devam etmektedir!.. Yürüdüğü bu yolda en ufak bir tereddüt yaşamadığı gibi dostlarına da bu tereddüdü yaşatmamıştır. Demokratik hayatın temel ve tesisinde farklılıkların bir güzellik olduğu anlayışı önemli bir esastır… Ancak “Sadece benimki güzeldir” anlayışı başka güzelliklere kapanmayı ve dolayısıyla da monoloğu beraberinde getirir… Monolog ise iftirakı ve ayrımı!.. Dolayısıyla diyalog hem bir vesile hem de bir gayedir. Yakalanan bu olumlu atmosferin devamı için daha çok anlama, tanıma ve sevme adına diyaloğa; daha çok diyalog için tanıma ve anlamaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var…
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
4
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
V
akıf, 29 Haziran 1994’de bir grup gazeteci ve yazar tarafından kuruldu. Vakfın amacı, başta gazeteciler ve yazarlar olmak üzere, ülkenin etkin konumundaki şahsiyetleri arasında diyaloğu, entelektüel paylaşımı ve düzeyli tartışmaları gerçekleştirmekti. Yaklaşık iki yıl süren bir hazırlık döneminden sonra dışa yönelik faaliyetlere başladı. Vakıf, ülkeyi ve toplumu ilgilendiren her meselede, farklı düşünce ve inanç kesimlerine mensup olan otoriteleri bir araya getirerek konuları tartışmayı temel ilke edindi. Burada hedef, hangi etnik, dini, sosyal ve kültürel aidiyete mensup olursa olsun “Türkiye’nin Birikimi”ni ortaya çıkarmaktı. Bu maksatla platformlar kurdu ve faaliyetlerini onlar üzerinden sürdürdü. Kurulan başka platformlara destek verdi. Önce Türkiye’yi faaliyet alanı olarak seçen Platformlar, zaman içinde uluslararası mahiyet kazandı. Washington D.C.’de, Brüksel’de, Paris’te, Kahire’de, Moskova’da, Irak ve birçok Avrasya ülkesinde gerçekleştirdiği faaliyetlerle uluslararası bir Sivil Toplum Kuruluşu haline geldi.
Kuruluş: 1994 Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa YEŞİL
www.gyv.org.tr info@gyv.org
GAZETECİLER VE YAZARLAR VAKFI
Diyalog Avrasya Platformu
Abant Platformu
Kültür & Sanat Platformu
Kültürler Arası Diyalog Platformu
Kadın Platformu
Medialog Platform
Araştırma Merkezi
Gazeteciler ve Yazarlar Vakf覺
5
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
6
Diyalogda İlk Adımlar
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı M. Fethullah Gülen ve Rum Ortadoks Patriği I. Bartholomeos “Mutlu Yarınlar İçin El Ele” konferansında sıcak mesajlar verdiler. (1996 Eylül 30)
Fethullah Gülen - Patrik I. Bartholomeos Görüşmesi 1996 Dünya barışı ve diyalog adına önemli adımlar atan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı M. Fethullah Gülen; Papa II. Jean Paul, İstanbul Rum Patriği Patrik I. Bartholomeos, İsrail Sefared Hahambaşısı Eliyahu Bakshi Doron gibi birçok dini lider ve kurumla görüşmeler yaptı.
Türkiye’de dinler arası diyaloğun kurumsallaşması, Onursal Başkan Fethullah Gülen önderliğinde başladı. İlk adım 1996 yılında Polat Rönesans Otel’de gerçekleşen, M. Fethullah Gülen ve İstanbul Rum Patriği I. Barthelomos görüşmesi idi. “11 Eylül saldırısı” sonrasında gelişen “İslami tehlike” fobisinin alabildiğine yaygın olduğu ve “medeniyetler çatışması” tezinin yoğun ilgi gördüğü bir dönemde dinler arası diyalog adına atılan bu adım, dünyamızın geleceği için evrensel bir anlam taşıyordu.
Fethullah Gülen – Papa II. Jean Paul Görüşmesi 1998 Fethullah Gülen’in Türkiye’de başlattığı dinler arası diyalog çalışmaları, Katolik dünyasının lideri Papa John Paul II görüşmesi ile zirveye taşındı. Görüşmede, Vatikan Büyükelçiliği İstanbul Temsilcisi Monsenyör Georges Marovitch de hazır bulundu. Bu tarihi görüşme, diyalog ve karşılıklı dostluk çerçevesinde gerçekleşmiş ve her iki taraf da bir kısım önerilerde bulunmuştu. Bu önerilerden hareketle 2000 yılında Harran’da üç semavi din mensuplarının buluşmasına tanıklık eden “Ortak ata Hz. İbrahim” konulu uluslararası bir sempozyum düzenlendi.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
7
Tarihî Vatikan buluşması, Türkiye ve dünya basınında geniş yankı uyandırdı. Türkiye’de yüksek tirajlı gazeteler bu görüşmeyi Papa John Paul II - Fethullah Gülen buluşması, yıllardan beri konuşulan dinler arası diyalog görüşmelerinin kamuoyuna en somut yansımasıydı. Tarihî Vatikan buluşması, Türkiye ve dünya basınında geniş yankı uyandırdı. Türkiye’de yüksek tirajlı gazeteler bu görüşmeyi birinci sayfadan duyurdular.
birinci sayfadan duyurdular.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
8
İlk Programlar Büyük Bir Ümitle Başladı.
“Her Şey Bosnalı Çocuklar İçin” 1995 Eylül 19 Ali Sami Yen Stadı / İstanbul 1995 yılına gelindiğinde Avrupa’nın ortasında bir kirli savaş cereyan ediyor, dünya ise bu acımasız savaşı üzüntüyle izliyordu. Aslında herkes bir şeyler yapıyordu. Ama vakit geçiyor ve Bosna-Hersek’te kan gövdeyi götürüyordu. Pazar yerine düşen bombaların meydana getirdiği feci görüntüler, çocukların kan-revan içinde feryatları ile televizyon ekranları insanlara ürperti veriyordu. İşte böyle bir zamanda Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı üzerine düşeni, farklı bir açıdan yapmak istedi. Bu proje dahilinde dünya futbol devleri İstanbul’da Bosnalı çocuklar için buluştular. Ali Sami Yen Stadı’nda Türkiye Millî Takım Karması ile Dünya Futbol Karması, Bosnalı çocuklar yararına bir maç yaptılar. Stadyumu dolduran on binlerin ve naklen yayından maçı seyreden milyonlarca kişinin yüreği, Bosnalı çocuklar için çarpıyor ve “Her Şey Bosnalı Çocuklar İçin” diyordu. Maçı izlemeye gelenler arasında organizasyonu gerçekleştiren Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın Onursal Başkanı Sayın Fethullah Gülen ve dünya futbolunun tartışmasız en büyük yıldızlarından Maradona da vardı. Maçtan elde edilen gelirle, Saraybosnalı çocuklara çağdaş eğitimin bütün gerekleriyle donanmış iki okul açıldı. Sırp, Boşnak ve Hırvat çocukların bir arada eğitim aldığı bu güzel kurum halen eğitimine devam etmektedir.
Dünya Bosna’daki
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen, dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Bakan Hasan Ekinci, Bakan Hikmet Çetin, dönemin Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna, Bosna-Hersek’in Efsanevi Lideri “Bilge Kral”ı Aliya İzzet Begoviç’in eşi Halide Begoviç maçı birlikte izlediler.
acımasız savaşı üzüntüyle izliyordu. Aslında herkes bir şeyler yapıyordu. Ama vakit geçiyor ve Bosna-Hersek’te kan gövdeyi götürüyordu.
Sayın Fethullah Gülen ve Maradona’nın izlediği maçta, stadyumu dolduran on binlerin ve naklen yayından maçı seyreden milyonlarca kişinin yüreği, Bosnalı çocuklar için çarpıyor ve “Her Şey Bosnalı Çocuklar İçin” diyordu.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
9
Toplantı çok renkli bir mozaik meydana getirirken konuşmaların hoşgörü yüklü olması büyük takdir topladı.
“Mutlu Yarınlar İçin El Ele” 1996 Eylül 30, Lütfi Kırdar Kongre Sarayı, İstanbul/Türkiye Açılış bölümünde Vatikan İstanbul Temsilcisi Geoges Marovitch, Katolik Cemaati Ruhani Lideri Lui Pelatre, Yunanistan Başkonsolosu Fotis Ksidas’ın da katıldığı toplantı çok renkli bir mozaik meydana getirirken konuşmaların hoşgörü yüklü olması büyük takdir topladı. Çok sayıda seçkin davetlinin iştirak ettiği “Mutlu Yarınlar İçin El Ele” programının açılış bölümünde Fethullah Gülen şunları söylemişti: “Konuşulanlar mutlaka önemli de, bunları uygulamaya dökmek daha önemlidir. Patrik Hazretleri bu centilmenliği yapmışlardır. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın kuruluşuna esas teşkil eden pek çok şey olmasına rağmen genelde daha çok hoşgörüye yöneldiler. Buna Türkiye ve dünyanın ihtiyacı vardı. Zira bir iki asır vardı ki, insanımız farklı düşüncelerle âdeta farklı kulvarlarda başkalaşmalara çekildi. Bugün o başkalaşmalar süreci yaşanıyor. Bu süreçte, birbirimizle sürtüştük, ayrılmanın, çözülmenin gereği olan şeyleri yaptık. Birbirimize katlanamadık, birbirimizi hazmedemedik. Birbirimizi kendi içimizde kabullenemedik. Kendi vifakımızı, kendi cennetimizi kaybettik. Ve bence
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
10
Toplantıya Vatikan İstanbul Temsilcisi Georges Marovitch, Katolik Cemaati Ruhani Lideri Lui Pelatre, Türkiye Protestan Presbiteryan cemaati sözcüsü İsa Karataş ve Yunanistan Başkonsolosu Fotis Ksidas katıldı.
GVY ONURSAL BAŞKANI
Fethullah GÜLEN: “Hoşgörüyle el ele” diyorum… Gerekirse bu mevzuda her köşe başında bir hoşgörü vakfı kurulmalı, herkes hoşgörü soluklamalı…”
bugüne kadar kaybettiklerimizi elde etmemiz de birbirimizi kabul etmekte yatmaktadır. Aslında üç seneden beri gördük ki, toplumumuz gerçekten diyaloğa, hoşgörüye açıkmış ve sineleri onunla doluymuş. Hiçbir adım mukabelesiz kalmadı. Hiçbir sine kendisine açılan sineye lakayd kalmadı. Hoşgörüyü kabullenen hoşgörülü insanlar olarak gönüllerimizde Hz. Yakub’un hasret ve hicranı, Hüseyn-i Kerbela gibi fevkalade mahzun toplum kesimlerinin birbirini kucaklayacağı, medya ve aydınımızın toplumun değişik kesimlerinin birbirini kucaklaması noktasında rehberlik yapacağı günleri, bizi idare edenlerin idare etmeye talip üsluplarını bir daha gözden geçirerek hoşgörüyle düşüneceklerini bekliyor; düşünüyor ve gelecek adına ‘Hoşgörüyle el ele’ diyorum… Gerekirse bu mevzuda her köşe başında bir hoşgörü vakfı kurulmalı, herkes hoşgörü soluklamalı…” Ayrıca gecede, Musevi asıllı Türk İşadamı Müteveffa Üzeyir Garih’in “Şu an burada insanların birbirlerini sevmeleri ve birbirleriyle ilişki kurmaları için âdeta eğitim yapılıyor” sözleri; Patrik I. Bartholomeos’nun “Fethullah Gülen Hocamızla birbirimizi çok seviyoruz. O hepimiz için barışın, hoşgörünün ve insanlık için muteber olan değerlerin bir timsalidir” sözleri toplantının buluşma noktasını işaret ediyordu.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
11 Medeniyetlerarası Diyalog Sempozyumu: “Çatışma değil diyalog; polemik değil müzakere” 6-7 Haziran 1997, İstanbul Amerikalı ünlü sosyal bilimci Samuel Huntington’un “Medeniyetler Çatışması” tezi bilimsel ve entelektüel mahfillerde tartışılmakta idi. Toplumlar arası ilişkilerde diyaloğun esas, çatışmanın ise siyasi ve ekonomik hedefler peşindeki yöneticilerin emellerine bağlı olarak istisna olduğuna inanan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, “Neden diyalog olmasın?” düşüncesinden hareketle 6-7 Haziran 1997 tarihlerinde uluslararası seviyede “Medeniyetler Arası Diyalog” kongresini organize etti. Yurt içi ve dışından birçok değerli otoritenin katıldığı toplantı, Türkiye’de Huntington’un tezinin tartışılması açısından, konusunda ilk olma özelliğini taşıyordu.
Toplantının katılımcıları Türkiye: Ali Yaşar Sarıbay, Prof. Dr., Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi, Bursa Ersin Kalaycıoğlu, Prof. Dr., Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, İstanbul İlber Ortaylı, Prof. Dr., Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ankara Latif Erdoğan, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı önceki dönem Başkanı, İstanbul Mehmet Aydın, Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı, İzmir Mim Kemal Öke, Prof. Dr., Bilimsel Koordinatör, İstanbul Mithat Baydur, Doç. Dr., Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, İstanbul Süleyman Hayri Bolay, Prof. Dr., Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ankara Şükrü Sina Gürel, Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Öğretim Üyesi, Ankara Türkkaya Ataöv, Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, Öğretim Üyesi, Ankara ABD: Barbara Stowasser, Prof. Dr., Georgetown Üniversitesi Washington DC Richard Langhorne, Prof. Dr., Center gor Global Change and Governance, Newyork Robert Royal, Dr., Ethic and Public Policy Center, Washington DC Almanya: Johannes Kalter, Prof. Dr., Stuttgart Linden Museum Fransa: Stefanos Yerasimos, Prof. Dr., Fransız Anadolu Tetkikleri Enstitüsü İtalya: Thomas Michel, Prof. Dr., Secreterial for Interreligious Dialogue, Roma
‘‘Medeniyetler arası diyalog’’ sempozyumunun, Amerikalı ünlü sosyal bilimci Samuel Huntington’un “Medeniyetler Çatışması” tezinin bilimsel ve entelektüel mahfillerde sık tartışıldığı tarihlerde yapılması kamuoyunca anlamlı bulundu.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
12 Birlikte Yaşama Sanatı “Hoşgörü 700” 1999 Eylül 21–22, İstanbul/Türkiye Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 700. yıldönümünü, farklılıkların bir arada barış içinde yer alması perspektifinden hareket ederek değerlendirildi. Bu çerçevede, İstanbul’un seçkin salonların biri olan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyumun konusu “Birlikte Yaşama Sanatı, Hoşgörü 700” idi. Renkli geçen sempozyumun akşamında, üç semavi dinin koroları ilk defa birlikte bir konser verdiler. Musevi, Süryani, Ermeni, Rum, Katolik ve Müslüman korolarının söylediği ilahiler, hem zihinleri, hem de kalpleri paslarından arındı.
Birlikte yaşamanın kimyası, Osmanlı Devleti’ni Cumhuriyet’e bağlayan köprüde hatırlandı, gelecek adına dersler çıkarıldı.
Sempozyuma katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, GYV Onursal Başkanı Fethullah GÜLEN, Prof.Dr. Toktamış ATEŞ, Prof.Dr.Mehmet AYDIN, Cengiz ÇANDAR, Abdurrahman DİLİPAK, Hayrettin KARACA, Prof.Dr.Mim Kemal ÖKE ve Taha AKYOL gibi ünlüler ‘Hoşgörü fotoğrafı’ çekindiler.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
13
Sempozyumun bilimsel kısmında hoşgörü kültürünün dayanakları ele alındı (Soldan sağa: Prof Dr. Bilal ERYILMAZ, Prof Dr.Mehmet AYDIN, Monsengör Georges Marovich, Prof. Dr.Ahmet AKGÜNDÜZ)
Gecede üç semavi dinin korolarının seslendirdiği ilahiler hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün yansımalarıydı.
Abant Platformu
14
A
bant Platformu Türkiye’nin fikir yelpazesindeki bütün renkleri ve farklı sesleri bünyesinde bulunduran, özgür ve demokrat bir düşünce platformudur.
Platform, özgür tartışma ortamını tehdit etmemek şartıyla, her konuyu tartışmaya açık tutar. Bu maksatla yerel ve uluslararası toplantılar düzenler. Abant Platformunda, her fikir, şiddete başvurmadığı, saygı ve fikir ölçüsü içinde kaldığı müddetçe, saygıya lâyıktır.
12 Eylül’den AB’ye Siyasi Partiler ve Demokratikleşme
ABANT PLATFORMU
2009 Haziran 19-20, Abant-Bolu/Türkiye Abant Platformu’nun Bolu Abant’ta gerçekleştirmek üzere düzenlediği “Demokratikleşme: 12 Eylül’den AB’ye Siyasi Partiler” başlıklı 19. toplantısında hukuki çerçeve, geçmiş ve gelecek olmak üzere üç alt oturumla tartışılan konuya yoğun ilgi duyuldu. Toplantıya başta Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başmüzakereci Egemen Bağış, AB Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt, ABD Wisconsin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kemal Karpat, Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, DP Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, AP Yeşiller Partisi Siyasi Danışmanı Ali Yurttagül ve Hak-Par Genel Başkanı Bayram Bozyel olmak üzere geniş bir katılım sağlandı.
kuruluş: 1998 Dönem Başkanı Prof.Dr.Levent KÖKER Genel sekreter Salih YAYLACI
www.abantplatform.org info@abantplatform.org
Açılış konuşması yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Türkiye’nin demokratikleşme için yeteri kadar birikiminin olduğunu vurguladı.
Abant Platformu
15 Oturumların sonlarındaki müzakere bölümleri sıcak tartışmaları da beraberinde getirdi. Türkiye’nin demokratikleşme süreci, bu yolda kat edilen mesafe, siyasetin zaman zaman gerek askeri ve gerekse farklı yapılarca vesayet altında kaldığı, bu gidişin artık durması gerektiği, bunu ancak yeni bir anayasa ile sağlayabileceğimiz ve Türk toplumunun artık bunu yapabilecek kültürel ve demokratik bir seviyede olduğu oturumlarda öne çıkan fikirler arasındaydı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen BAĞIŞ Türkiye’nin demokratikleşmeden başka çıkış yolunun olmadığını vurguladı. Aydınlardan demokratikleşmeye destek geldi.(Prof.Dr.Naci Bostancı, Bayram Bozyel)
Sonuç Bildirgesi 9. Madde "Siyasi sürece ilişkin hukuk kurallarının evrensel hukuka, özellikle temel hak ve özgürlüklere, demokrasiye ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygun, adil ve tarafsız bir şekilde işlemesi sağlanmalıdır."
Toplantıya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, AB Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt, Milletvekili Reha Çamuroğlu, DP Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu ve bazı siyasi parti temsilcileri katıldı.
Abant Platformu
16 Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak 2009 Şubat 15-16, Erbil/Kuzey Irak Erbil’de yapılan Abant Platformu toplantısında dostluk ve barış mesajları öne çıktı. Türk ve Kürt kültürünün birbiriyle yakın ilişki içerisinde olduğuna dikkat çekilirken, geçmişte yaşananların geleceğe ipotek koymaması gerektiği üzerinde duruldu. Toplantı yerel Kürdistan TV ve Mehtap TV’den canlı yayınlandı. İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, karşılıklı güven ve istikrar temaları müşterekinde bir araya gelen katılımcılar hoşgörü ve kardeşliğin teşvik edilmesi hususuna vurgu yaptılar. İki gün süren konuşma ve müzakerelerde karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesi ve başlayan diyalog sürecinin devam ettirilmesi ve genişlemesinin gerekliliği kuvvetli bir biçimde belirtildi.
Katılımcıların tebliğleri geleceğe yönelik umut projelerini dillendirdi (Sağda: Bejan Matur).
Toplantının önemli katılımcıları arasında Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne, Erbil Valisi Nevzad Hadi, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Kültür Bakanı Falakaddin Kakeyi, Musul Türk Başkonsolosu Hüseyin Avni Botsalı, Mukiriyani Araştırma Merkezi Başkanı Aso Kerim, Selahattin Üniversitesi (SÜ) Rektörü Muhammed Sadık, SÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şirzat Neccar, Cengiz Çandar, Prof. Dr. Yasin Aktay, yazar Ali Bulaç ve Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ferit Eseserd, SÜ Öğretim Üyesi Dr. Reşat Miran, Işık Üniversitesi Rektörü Salih Hoşoğlu, şair Bejan Matur, araştırmacı Murad Hekim yer aldılar.
Geniş bir katılımın sağlandığı toplantıda barış ve dostluk mesajları öne çıktı
Abant Platformu
17 Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak 2008 Temmuz 4-6, Bolu/Türkiye Abant Platformu, Türkiye’yi uzun yıllardan beri meşgul eden önemli bir konuya, Kürt sorununa parmak bastı. 150 civarında fikir adamı, siyasi sima ve otoritenin katıldığı toplantıda “Sorunun Tarihi Arka Planı”, “Ortak Miras Ve Geleceğin Keşfi”, “Dünya Pratiği: Karşılaştırmalar ve Modeller”, “Geçmişin Muhasebesi, Arayışlar ve Çözümler” ele alındı. 32 medya grubu tarafından takip edilen toplantı Mehtap TV ve Kanal 21’den canlı olarak yayınlandı. Toplantıda şiddettin terk edilmesi, Kürt meselesini hiçbir kişi ya da kuruluşun resmi olarak temsil etmediği, hiçbir kişinin toplumun herhangi bir kesimi adına konuşmaması, birlikte yaşama dinamiklerinin hayata geçirilmesi, tarihte yaşanan acıların sadece ders almak amacıyla hatırlanması ama asla öç alma şekline dönüşmemesi yönündeki fikirler ön plana çıktı. Toplantıya Abdülmelik Fırat, yazar Ali Bulaç, araştırmacı, yazar Altan Tan, şair-yazar Bejan Matur, MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Prof. Dr. Eser Karakaş, Prof. Dr. Fuat Keyman, DP Diyarbakır il Başkanı Galip Ensarioğlu, eski Milletvekili Haşim Haşimi, Hak ve Özgürlükler partisi Genel Başkanı Sertaç Bucak, Prof. Dr. Mete Tunçay, AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı, Abdülmelik Fırat, Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne ve Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu gibi önemli isimler katıldı.
Oturum ve müzakerelerde problemin çözümü için bölgenin ekonomik kalkınmasının yanında, kültürel ve sosyal yönden de desteklenmesi vurgulandı.
Sonuç Bildirgesi 11. Madde "Kürt sorununun çözümünde Türkiye'deki demokratikleşme sürecinin devamı elzemdir. Bu bağlamda Avrupa Birliği perspektifinin muhafazası hem demokratikleşme sürecinin devamı, hem Kürt sorununun çözümünü kolaylaştıracaktır."
Abant Platformu
18 Tarihi, Kültürel, Folklorik ve Aktüel Boyutlarıyla Alevilik 2007 Mart 17-18, İstanbul/Türkiye Alevilik konusunu masaya yatıran Abant Platformu, önemli tespitlerde bulundu. “Tarihî, Kültürel, Folklorik ve Aktüel Boyutlarıyla Alevilik” konusunun tartışıldığı toplantıya akademik ve entelektüel çevre ile Alevi toplumunun temsilcileri katıldı. Toplantının sonunda hazırlanan değerlendirme metninde, Aleviliğin Türk-İslam kültürünün özgün yüzlerinden biri olduğu vurgulandı. Oturumlarda yapılan konuşmalarda söz alan Alevi temsilcilerin gündeme getirdiği konuların başında cemevleri yer aldı. Sünni ve Alevi kesimin birbirini tam olarak tanımadığına dikkat çekilirken, bu tür toplantıların empati yapmaya vesile olduğu vurgulandı. Türkiye’de “Alevilik gerçeği” hususunda kargaşa ortamı oluşturmaya çalışanlara da fırsat tanınmaması çağrısında bulundu. Değerlendirme metninde, Aleviler ve Alevilikle ilgili bilgi eksikliğinin giderilmesi ve taleplerinin karşılanması üzerinde duruldu. Sıkıntıların aşılması için Alevi ve Sünnilerin ortak bir çalışma yapması konusunda fikir birliğine varıldı.
Sanatçı Ali Riza Binboğa Alevilik meselesini “Bardağın dolu ya da boş tarafına bakmak” örneği ile açıkladı.
Yoğun bir ilginin gözlendiği toplantıya DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yazar Reha Çamuroğlu, Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak, Prof. Dr. Beyza Bilgin, Prof. Dr. Bekir Karlıga, gazeteciyazar Ali Bulaç, Prof. Dr. Mete Tunçay, Prof. Dr. Niyazi Öktem, Prof. Dr. Yasin Aktay, Dr. Cenk Su Üçer, Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan Doğan Bermek ve sanatçı A. Riza Binboğa gibi gerek akademik ve gerekse Alevi kesimin önde gelenleri katıldılar.
Alevilik hakkında Doç. Dr. Osman Eğri, Reha Çamuroğlu, Prof. Dr. Beyza Bilgin, Ali Yaman gibi akademisyenler görüş bildirdiler.
Abant Platformu
19 İslam, Batı ve Modernleşme 2007 Şubat 25-26, Kahire/Mısır Abant Platformu’nun Kahire toplantısı ilk defa önemli bir İslâm ülkesi ile müşterek yapılmasıyla ayrı bir önem taşıyor. Böyle bir toplantının düzenlenme amacı, bu toplantının bir başlangıç olması ve gelecekte verimli bir işbirliği içinde Mısırlı aydınlarla iletişimin sürdürülmesi olarak belirlendi. Toplantı Al-Ahram Politik ve Stratejik Araştırma Merkezi (Al-Ahram Center for Political and Strategic Studies) ile birlikte düzenlendi. Toplantı vesilesiyle Türkiye kendi özgün tarihi ve birikimini, özellikle Avrupa Birliği sürecinde kazandığı tecrübeleri Mısırlı entelektüeller ile paylaşma ve onların tecrübelerinden istifade etme fırsatı bulmuştur. Toplantıya gazeteci Ali Bulaç, Prof. Dr. Eser Karakaş, Prof. Dr. Kenan Gürsoy, gazeteci Mehmet Altan, Prof. Dr. Mete Tunçay, Başbakan Danışmanı Hasan Tahsin Fendoğlu, Helsinki Yurttaşlar Derneği’nden Ümit Fırat, Al-Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Başkan Abdül Münim Said Ali, Dr. Vahid Abdül Mecid, Dr. Hasan Ebu Talib, Mr. Nebil Abdül Fettah, Mr. Elsayed Yassin, Hani Raslan, Mısır Ulusal Sosyal Araştırmalar Merkezi’nden Dr. İbrahim Bayomi Ganem ve Kahire Üniversitesi’nden Prof. Nadiye Mustafa gibi önemli isimler katıldı.
Türk ve Mısırlı akademisyenler İslam Dünyasının problemlerini birlikte tartışma konusunda önemli bir tecrübe kazandılar.
Toplantı vesilesiyle Türkiye kendi özgün tarih ve birikimini, özellikle Avrupa Birliği sürecinde kazandığı tecrübeleri Mısırlı entelektüeller ile paylaşma ve onların tecrübelerinden istifade etme fırsatı bulmuştur.
Mısırlı akademisyenler bu toplantının bölgenin diğer ülkeleri için örnek olacağını vurguladılar.
Abant Platformu
20
Fransa’nın Türkiye ile yapılan AB‘ye üyelik müzakerelerine siyasi kriter getirme çabalarının yoğunlaştığı bir döneme denk gelen toplantıya ilgi büyük oldu.
Türkiye Fransa Söyleşileri – I: Cumhuriyet, Kültürel Çoğulculuk ve Avrupa 2006 Mart 31, Paris/Fransa Abant Platformu, 10. buluşma için Fransa’ya taşındı. “Türkiye-Fransa Söyleşileri - I: Cumhuriyet, Kültürel Çoğulculuk ve Avrupa” başlığını taşıyan forumda AB ile müzakere sürecindeki güncel konular ele alınırken, aydınlar demokrasi ve özgürlükler üzerine çarpıcı sunumlar yaptı. Fransız entelektüeller, Avrupa’da ulusal kimliklerin yeniden ön plana çıktığına dikkat çekerken, bunun ortak amaç eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı.
Fransız entelektüeller, Avrupa’da ulusal kimliklerin yeniden ön plana çıktığına dikkat çekerken, bunun ortak amaç eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı.
300’e yakın Fransız ve Türk entelektüeli bir araya getiren ve iki gün süren toplantı Paris’teki ünlü Mutualité Konferans Merkezi’nde gerçekleşti. Fransa’nın Türkiye ile yapılan AB müzakerelerine siyasi kriter getirme çabalarının yoğunlaştığı bir döneme gelen buluşmaya ilgi büyüktü. Toplantıya Türkiye’den Prof. Dr. Ahmet İnsel, Başbakan Danışmanı Ahmet Sever, gazeteci Ali Bayramoğlu, gazeteci Ali Bulaç, Prof. Dr. Ali Yasar Sarıbay, Prof. Dr. Binnaz Toprak, gazeteci Cengiz Çandar, gazeteci Etyen Mahçupyan, Prof. Dr. Fuat Keyman, gazeteci Hırant Dink, Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Prof. Dr. Niyazi Öktem; Fransa’dan ise, Paris Eski Belediye Başkanı Yardımcısı Agnès De Fressenel, Maison des Sciences de l’homme Başkanı Alain D’iribarne, Sorbonne Üniversitesi’nden Cecile Berneau, Temps Libre Üniversite’sinden Colette Dehais, CNRS Fransa Bilimsel Araştırmalar Merkezi’nden Dominique Bourel, I’ENS Ecole Normale Supérieure Jeostrateji Merkezi’nden Franck Debie, l’UE Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Giovanni Grevi, CFT Doğu Dilleri Enstitüsü Başkanı Marc Bernardın ve CERI Uluslararası Araştırmalar ve Etütler Merkezi’nden Yvette Benusıglıo olmak üzere önemli isimler katıldı.
Abant Platformu
21
Türkiye’nin AB’ye üyeliği Avrupa’da göçmenlerin entegrasyonu için önemli bir fırsat görülüyor.
Türkiye’nin AB Üyeliği Sürecinde Kültür, Kimlik ve Din 2004 Aralık 3 - 4, Brüksel/Belçika “Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde: Kültür, kimlik ve din” başlığıyla Brüksel’de düzenlenen toplantıya farklı ülkelerden iki yüz kişiye yakın akademisyen, gazeteci, bürokrat, işadamı ve akademik kariyer yapan öğrenciler katıldı. Toplantıda “Türkiye’de din, demokrasi ve insan hakları” konuları tartışıldı. Müslüman Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin, Avrupa’nın geleceğine olumlu katkıda bulunacağına dikkat çekildi. Oturumlarda dinin demokrasi ile etkileşimi üzerinde durulurken, dinlerin, ülkelerin demokratikleşme sürecinde çok olumlu ve yapıcı katkılarda bulunduklarını, Türkiye’de Müslümanlığın bu rolü oynayabileceği vurgulandı. Toplantıya Prof. Dr. Ahmet İnsel, gazeteci Ali Bulaç, Prof. Dr. Arus Yumul, Prof. Dr. Bekir Karliga, Prof. Dr. Eser Karakas, Prof. Dr. Gündüz Aktan, İngmar Karlsson, Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Prof. Dr. Mithat Melen, Prof. Dr. Nilüfer Göle, Prof. Dr. Niyazi Öktem, Prof. Dr. Tülin Bumin, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Ilter Turan, Mgr. Emmanual Adamakis, Prof. Dr. Francisco Margiotta Broglio, Prof. Dr. J. MartinesTorron, Prof. Dr. Ch. Papastiathis ve Prof. Dr. Marco Ventura gibi önemli isimler olmak üzere iki yüz civarında katılım oldu.
Abant Platformu
22 İslam, Laiklik ve Demokrasi: Türkiye deneyimi 2004 Nisan 19-20, Washington/ABD 11 Eylül sonrası oldukça hassas hale gelen (veya getirilen) ve adeta “Müslüman paranoyası”na dönüştürülen Avrupa kamuoyunda İslam’ın, barışı, sevgiyi ve hoşgörüyü emreden yönü hiç mi hiç bilinmiyordu. Bu eksikliği gidermek amacıyla Johns Hopkins Üniversitesi işbirliğiyle Washington’da toplantı organize edildi. Toplantı vesilesiyle İslam’ı, demokrasiyi ve laikliği bilen Türk düşünce ve bilim adamlarıyla, Türkiye’ye ve bölgeye ilgi duyan Amerikalı ilim adamlarının buluşması gerçekleşmiş, tartışılan konular ve varılan sonuçlar, TürkAmerikan ilişkilerinin daha sağlıklı ve sağlam bir zemine oturmasına katkıda bulunmuştur. Francis Fukuyama, John Esposito, UNDP Başkanı Kemal Derviş ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın da katıldığı toplantıda konunun küresel boyutuna vurgu yapıldı.
Toplantıya gazeteci Cengiz Çandar, gazeteci Cüneyt Ülsever, Dartmouth Koleji’nden Dale Eickelman, Johns Hopkins Üniversitesi’nden David Calleo, İsveç Araştırma Enstitüsü’nden Elizabeth Özdalga, Northwestern Üniversitesi’nden Elizabeth S. Hurd, Johns Hopkins Üniversitesi’nden Francis Fukuyama, Lehigh Üniversitesi’nden Henri Barkey, Georgetown Üniversitesi’nden John Esposito, Georgetown Üniversitesi’nden John Voll, Wisconsin Üniversitesi’nden Kemal Karpat, Türkiye Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Bilgi Üniversitesi’nden Mete Tunçay, UNDP Başkanı Kemal Derviş ve Nixon Center’den Zeyno Baran gibi önemli kişiler katıldı.
İslâm ve Laiklik 11 Eylül sonrası oldukça hassas hale gelen (veya getirilen) ve adeta “Müslüman paranoyası”na dönüştürülen Avrupa kamuoyunda İslam’ın barışı, sevgiyi ve hoşgörüyü emreden yönü hiç mi hiç bilinmiyordu.
1998 Mart 23, Abant/Türkiye 23 Mart 1998 tarihinde gerçekleştirilen “İslam ve Laiklik” sempozyumu aslında Abant fikrinin doğmasını sağlayan ilk toplantıydı. O toplantıda da “İslam ve Laiklik” ele alınmıştı ancak sınırlı sayıdaki ilim ve fikir adamıyla. 1998 yılı Temmuz ayında gerçekleşen ilk Abant toplantısı ise farklı görüşlere sahip çok sayıda ilim ve fikir adamını bir araya getirerek bu konuyu tartışmıştı. Türkiye’nin en seçkin aydınları çok tartışmalı geçen bu toplantıda tarihe kayıt düşerek bir ilki gerçekleştirdi. “İslam ve Laiklik” gibi Türkiye’nin en hayati konularından biri üzerinde tartışarak çözümler üretmeye çalıştı. Abant organizasyon heyeti adına Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak ve Abant Platformu Bilimsel Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet S. Aydın yaptıkları konuşmalarda, bu tarihî toplantının önemine işaret ettiler.
Abant Platformu
23
ABANT Platformu’nun düzenlediği toplantılar 1998 Mart 23 – Abant/Türkiye: İslâm ve Laiklik
1999 Temmuz 8 - 11 – Abant/Türkiye: Din Devlet ve Toplum
2000 Temmuz 21 - 23 – Abant/Türkiye: Demokratik Hukuk Devleti
2001Temmuz 13 - 15 – Abant/Türkiye:
Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL Abant Platformu Yönetim Kurulunu kabul etti. (18 Mart 2008)
Çoğulculuk ve Toplumsal Uzlaşma
2002Temmuz 12 - 14 – Abant/Türkiye: Siyasi, Ekonomik ve Kültürel Boyutlarıyla Küreselleşme
2003 Temmuz 11 - 13 – Abant/Türkiye: Savaş ve Demokrasi…
2004 Nisan 19-20 – Washington/ABD: İslam, Demokrasi, Laiklik: Türkiye Deneyimi
2004 Aralık 3 - 4 – Brüksel/Belçika: Türkiye’nin AB Üyeliği Sürecinde Kültür, Kimlik ve Din.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Abant Platformu Yönetim Kurulunu kabul etti. (Temmuz 1998)
2005 Temmuz 2 – 3 – Erzurum/Türkiye: Yeni Bir Çağın Eşiğinde Eğitimde Yeni Arayışlar. 2006 Mart 31 – Paris/Fransa: Türkiye Fransa Söyleşileri –I: Cumhuriyet, Kültürel Çoğulculuk ve Avrupa
2006 Temmuz 14-15 – Abant/Türkiye: Küresel Politikalar ve Ortadoğu’nun Geleceği
2007 Şubat 25-26 – Kahire/Mısır: İslam, Batı ve Modernleşme
Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit Abant Platformu Yönetim Kurulunu kabul etti. (Temmuz 1998)
2007 Mart 17-18 – İstanbul/Türkiye: Tarihi, Kültürel ve Aktüel Boyutlarıyla Alevilik.
2007 Nisan 13-14 – İstanbul/Türkiye: Türkiye Fransa Söyleşileri – II: Algılar ve Gerçekler
2007 Kasım 16-17 – İstanbul/Türkiye: Yeni Anayasa
2007 Aralık 16-16 – İstanbul/Türkiye: AB Üyeliği Sürecinde Medeniyetler Köprüsü Türkiye
2008 Temmuz 4-6 – Bolu/Türkiye: Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak
2009 Haziran 19-20 Abant-Bolu/Türkiye: 12 Eylül’den AB’ye Siyasi Partiler ve Demokratikleşme
Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin Abant Platformu Yönetim Kurulunu kabul etti. (Temmuz 1998)
Diyalog Avrasya Platformu
24
B
ir yandan dünyadan kopmamak, öbür yandan da bu dünyanın görülmemiş hızlanması karşısında savrulmamak için güç birliği, iş birliği ve fikir birliği yapmak zorundayız. Bu birliktelikleri sağlamanın yolu ise büyük ölçüde siyasî-ideolojik nedenlerle kopmuş olan bağlarımızı kuvvetlendirmek ve kesilmiş olan diyaloğumuzu birbirimizi tanımak suretiyle yeniden kurmaktan geçmektedir. Bu düşünceden hareketle Avrasya Gazeteci ve Yazar Kuruluşları 15 Eylül 1998 tarihinde İstanbul’da bir araya geldiler. Toplantıda küreselleşme ile birlikte kültürler arasında yaşanan yoğun temasların sunduğu işbirliği imkânları değerlendirilmiş, gerginlik ve sorunlara ise gerçek bir diyalog zemininde yaklaşmanın gerekliliği vurgulanarak, Avrasya’da bu amaçla hizmet edecek bir diyalog platformunun kurulması kararlaştırılmıştır.
Diyalog Avrasya Platformu Kuruluş: 1998 Dönem Başkanı Nurlan ORAZALİN (Kazakistan) Eş Başkan Harun TOKAK Genel Sekreter İsmail TAS www.daplatform.org info@daplatform.org
Avrasya’da birliktelikleri sağlamanın yolu büyük ölçüde siyasî-ideolojik nedenlerle kopmuş olan bağlarımızı kuvvetlendirmek ve kesilmiş olan diyaloğumuzu birbirimizi tanımak suretiyle yeniden kurmaktan geçmektedir.
Diyalog DiyalogAvrasya AvrasyaPlatformu Platformu
25
Avrasya’da diyalog eksikliğinin giderilmesi amacıyla ortak bir yayın organı olan ‘‘Diyalog Avrasya’’ dergisi yayın hayatına başladı.
Avrasya Gazeteci ve Yazar Kuruluşları Diyalog Toplantısı 1998 Eylül 15-17, Klasis Otel, İstanbul/Türkiye Avrasya’da Medya ve Diyalog Avrasya Gazeteci ve Yazar Kuruluşları I. Diyalog Toplantısı, İstanbul Silivri Klasis Otel’de gerçekleşti. 17 merkezî Avrasya ülkesinin gazeteci cemiyetleri ve yazar birlikleri başkanlarının katıldığı bu toplantı ile bir ilk gerçekleşti. Merkezî Avrasya ülkelerinin aydınları, Avrasya’nın merkez şehirlerinden biri olan İstanbul’da bir araya geldi. Dostluklar hemen kuruluverdi. Dertler ve sorunlar paylaşıldı. Problemler benzerlik gösteriyordu. Ama en büyük sorun olarak “diyaloğun eksikliği” ve “beraberinde gelen önyargılar” toplantıdaki bütün katılımcılar tarafında da ortaya kondu. Diyalog, birbirimizi tanıma, anlama ve barış adına neler yapılabileceği konuşuldu. Yapılan görüşmeler sonucu iki önemli karara varıldı: 1. Diyalog eksikliği probleminin çözümü için köprüler kurulması gerekmektedir. Öncelikle ortak bir yayın organına şiddetle ihtiyaç hissedilmektedir. Avrasya’nın sesi ve soluğu olacak bir dergi çıkarılmalı, aydınlar bu dergide buluşmalı. 2. İlk olarak gerçekleştirilen bu toplantının her yıl yapılması ve bu toplantıların kurumlaşmasının gerekliliği. Böylelikle uluslar arası bir gönüllü kuruluş olan Diyalog Avrasya Platformu’nun (DAP) ve Da dergisinin tohumları atılmış oldu.
Cengiz AYTMATOV “Diyalog Avrasya Dergisi Avrasya aydınının kartvizitidir”.
Diyalog Avrasya Platformu
26
Dikkat Çeken Bazı Toplantılar
Antalya’da bir araya gelen Avrasya gençleri ortak problemlerini tartıştılar.
Avrasya Gençlik Forumu 2009 Ekim 29-Kasım 01, Antalya/Türkiye Rusya Siyasi Araştırmalar Enstitüsü, Uluslararası Foros Forumu ve Diyalog Avrasya Platformu tarafından organize edilen ve Avrasyalı gençlerin katılımıyla Antalya’da “Avrasya Gençlik Forumu” düzenlendi. Avrasya coğrafyasının sahip olduğu ekonomik ve entelektüel birikimin, dünyanın ihtiyaç duyduğu diyalog ve işbirliği ortamına zemin hazırladığı vurgulanan foruma ilgi büyük oldu.
GYV YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Mustafa Yeşil “Diyaloğun tesis ve devamı özveri, emek ve gayret isterken, bunun asırlar boyu kalıcılığı gençleri, sevgi ve diyalog ruhuyla yetiştirmeye bağlıdır...”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mehmet Ali Şahin ile birlikte Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, AK Parti Antalya Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Delegasyonu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Federasyonu Duması Milletvekili Sergey Markov, GYV Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yeşil, akademisyenler, yazarlar, Avrasya ülkeleri ve Antalya’dan genç akademisyenler ve medya temsilcilerinin katıldığı forumun açılış konuşmasını Mehmet Ali Şahin yaptı. Forumda konuşma yapan Mustafa Yeşil “El ele tutuşmak için insan olmak yeterli” vurgusunu yaptı. Yeşil konuşmasında Doğu ve Batı kültürlerinin birbiriyle diyalogsuzluğuna dikkat çekerek, insanlığın bugüne kadar korku üzerine dünyalar inşa ettiğini belitti. “Savaşları hep iradesi zayıf insanlar tetiklerken, barışı azimli, iradeli, kararlı, sevgi ve diyalog düşüncesine sahip kişilerin inşa edeceği muhakkak” tespitinde bulundu.
Barış ve Diyaloğa “Avrasya Nişanı” Verildi 2009 Ekim 24, İstanbul/Türkiye Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’e, Diyalog Avrasya Platformu tarafından Avrasya’da barışa ve diyaloğa katkılarından dolayı “Avrasya Nişanı” verildi. Platformun ilk “Avrasya Nişanı”, TC Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kazakistan’ın eski Kültür Bakanı ve halen TÜRKSOY’un Genel Müdürlüğünü yapan Düsen Kaseinov, TÜRKSOY’a
Diyalog Avrasya Platformu
27
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’e ‘Avrasya Nişanı’nı DAP Eş Başkanı Harun Tokak taktim etti.
üye ülkeler ve diğer bazı ülkelerin Ankara büyükelçileri ve TÜRKSOY ile iş yapan kurum temsilcileri huzurunda Nursultan Nazarbayev’e verildi.
“Eğitimde Hoşgörü ve Diyalog” 2009 Eylül 27-28, İstanbul/Türkiye Diyalog Avrasya Platformu, Avrupa Başkentleri Pedagoji Kulübü ve İstanbul İl Mili Eğitim Müdürlüğü, Asya ve Avrupa’dan 25 başkentin eğitim müdürlerini “Eğitim’de Hoşgörü ve Diyalog” konulu konferansta buluşturdu. Eğitim’de uluslararası işbirlikleri, farklılıkları koruyarak birlikte yaşama kültürü, eğitimde yeni dönem gibi konuların masaya yatırıldığı konferanstan çıkacak sonuçların ülke bakanlıklarına, UNESCO ve Birleşmiş Milletler’e (BM) gönderilmesine karar verildi. Avrupa Başkentleri Pedagoji Kulübü başkanı Boris Jebrovski, Diyalog Avrasya Platformu Eş Başkanı Harun Tokak, Rusya Bilimler Akademisi Üyesi Şarkiyat Enstitüsü Onursal Başkanı Prof. Dr. Rostislav Ribakov ve birçok eğitimcinin katıldığı konferansta Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Eski Milli Eğitim Bakanı ve Milletvekili Mehmet Sağlam, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil de birer konuşma yaptı. İki gün süren konferansın ardından çıkan sonuç bildirgesinin katılımcı ülke bakanlıklarına, UNESCO ve BM’ye gönderilmesi kararlaştırıldı.
Toplantıda öne çıkan fikirler - Sosyal-psikoloji uzmanlarının, uygulayıcı pedagogların ve otoriter bilim insanlarının yer alacağı bir komisyon oluşturularak eğitim programlarında ve kitaplarında ırkçılığın, ayrımcılığın ve eşitsizliğin olup olmadığının araştırılması ve analiz edilerek ortaya çıkarılması gerekmektedir. - Uluslararası işbirliği ve toleransın temsilcisi olan farklı ülkelerde faaliyet gösteren uluslararası okulların UNESCO koruması altına alınması, - Çocuklara ve gençlere yönelik kültürlerarası diyalog ve tolerans kampları düzenlenmesi, - Kültürlerarası eğitim veren eğitim kurumlarının kurulması ve desteklenmesi
Diyalog Avrasya Platformu
28 Yusuf Has Hacip’ten F.Gülen’e Hoşgörü ve Diyalog 2009 Şubat 27, Bişkek/Kırgızistan
DAP’ın felsefesi DA Platformu, Avrasya’dan hareketle bölge ve dünya insanının diyalog kurmasına, birbirini anlamasına ve barış içinde yaşamasına katkı sağlamak ve Avrasya’nın kültürel ve entelektüel birikimini dünyaya duyurmak amacıyla kurulan bir sivil toplum örgütüdür.
Platformun Kırgızistan Temsilciği ve Kırgızistan Kültür Bakanlığı’nın ev sahipliğini yaptığı toplantıda “Yusuf Has Hacip’ten F.Gülen’e Hoşgörü ve Diyalog” tartışıldı. Uluslararası Ruhaniyat Vakfı ve Diyalog Avrasya Platformu (DA) işbirliğiyle yapılan konferansa önemli isimler katıldı. Türk girişimciler tarafından Bişkek’te açılan Vefa İş Merkezi’nde gerçekleşen konferansta davetlilere Fethullah Gülen’i tanıtan ve eğitime verdiği önemi anlatan kısa film gösterimi sunuldu. Kısa filmde, Ruhaniyat Vakfı’nın 2004 yılında Gülen’e verdiği “Halklar arası Uyum ve Barışa Katkı” ödül töreni de davetlilere hatırlatıldı. Konuşmalarda, ünlü Türk düşünürü Yusuf Has Hacip ve Fethullah Gülen’in dünya barışına katkıları, dünyada hoşgörü ve diyaloğun hakim olması için gösterdiği çabalar vurgulandı. Platforma üye ülke temsilcileri, milli komite üyeleri ve Avrasya’dan aydınların büyük ilgi gösterdiği toplantıya katılanlar arasında Uluslararası Ruhaniyat Vakfı Başkanı Akun Toktosartov, Kazakistan Yazarlar Birliği Başkanı ve DAP Dönem Başkanı Nurlan Orozalin, DAP Eş Başkanı Harun Tokak, Bişkek Kaşgarlı Mahmut Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Asan Ormuşev, Yusuf Has Hacip Üniversitesi’nden Prof. Askar Bedelbaev, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kayıpov, Rusya Rodina dergisi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tatyana Filipova, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan Dr. Faruk Tuncer ve Prof. Dr. Abdülaziz Hatip gibi önemli isimler yer aldı.
Konuşmalarda, ünlü Türk düşünürü Yusuf Has Hacip ve Fethullah Gülen’in dünya barışına katkıları, dünyada hoşgörü ve diyaloğun hakim olması için gösterdiği çabalar vurgulandı.
Diyalog Avrasya Platformu
29
Aydınlar çatışmadan uzak bir Avrasya için eğitim programları ve ders kitaplarının ıslah edilmesi gereğini vurguladılar.
Eğitimde Hoşgörü ve Ayrımcılık 2008 Kasım 14-15, Antalya/Türkiye Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan, Rusya Fed., Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Ukrayna ve Belarus’tan toplam 160 aydının katıldığı sempozyum üç oturum şeklinde düzenlendi. Kavramsal analiz, hoşgörü kavramı ve farklı kültürlerde anlaşılma şekilleri, Avrasya ülkeleri eğitim müfredatlarında hoşgörü eğitimi, Ayrımcılık ve zararlı alışkanlıklarla mücadele eğitimi alt başlıkları altında yapılan sempozyumun açılışını T.C Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik yaptı. Açılış konuşmasını Platform Dönem Başkanı Rusya Bilimler Akademisi Başkanı Rostislav Borisoviç Ribakov’un yaptığı sempozyumda Prof. Dr. Naci Bostancı, Nizami Caferov (Azerbaycan), Giuli Alasania (Gürcistan), Mamadşo İlolov (Tacikistan), Mehmet Sağlam, Harun Tokak (GYV Başkanı), Vladimir Sergeyçuk (Ukrayna), Garifulla Esim (Kazakistan), Vladimir Mamontov (İzvestiya gazetesi genel yayın müdürü) ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik birer konuşma yaptılar. Toplantıya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin kutlama mesajı gönderdi. Toplantıda genellikle hoşgörüsüzlüğün toplumları birbirinden ayırdığına dikkat çekerek, bunu ancak eğitim sitemlerinin yeniden düzenlenmesi ve ders kitaplarının düşmanlık ve ayrımcılık ifadelerinden arındırılmasıyla baş edileceği vurgulandı.
Sonuç Bildirgesi 1. Madde "Tahammülsüzlük ve ayrımcılık insanın muhatabının özel haklarını yok saymasından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple hoşgörüye dayanan eğitimin kaynağı, insan haklarına saygı olmalıdır..."
Diyalog Avrasya Platformu
30 Kültürlerarası Diyalogdan Birlikte Yaşamaya Medya ve Eğitimin Rolü 2007 Nisan 27-28, Kiev/Ukrayna Platformun Ukrayna Temsilciliğinin Kiev’de uluslararası çapta düzenlediği ‘Kültürlerarası Diyalogdan birlikte yaşamaya medya ve eğitimin rolü’ konulu forumda medyaya sorumlu davranma çağrısında bulunuldu. Forumun katılımcıları, medyadan milli kültürleri ajite etmeme, şiddete dönük yayınlar yapmamasını istedi. Katılımcılar, eğitim görevlerine de ders kitaplarından düşmanlık içeren ifadelerin çıkartılması çağrısı yaptı.
Sıcak tartışmaların yaşandığı oturumlarda kültürler arası diyalogta bilgi aktarım aracı olan medyanın sorumlulukları ve rolü farklı ülkelerden gelen katılımcılarca tartışıldı.
Sonuç Bildirgesi 9. Madde: "Kutsal değerlere, sembollere, moral ve etik değerlere saygı göstermek kültürlerarası ilişkinin ön koşullarından biri olarak kabul edilmelidir."
İki gün süren forumda medeniyetler diyaloğundan barış içinde birlikte yaşamaya, eğitimin rolü ve önemi, medyanın rolü ve medya mensuplarının etik sorumluluğu başlıkları altında çeşitli müzakereler yapıldı. Sıcak tartışmaların yaşandığı oturumlarda kültürlerarası diyalogda bilgi aktarım aracı olan medyanın sorumlulukları ve rolü farklı ülkelerden gelen katılımcılarca tartışıldı. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan çatışmalarda bir kısım medyanın taraflı ve kasıtlı yayınlarının, medya etik değerlerini ve objektif habercik ilkelerini göz ardı ederek dünya sosyal düzeninde açmış olduğu yaralar vurgulandı. Toplantıya başta Avrupa Üniversitesi – Ukrayna, Cengiz Aytmatov Vakfı – Kırgızistan, Gürcistan Bilim Akademisi, Gürcistan, Indialogue Foundation – Hindistan, Kiyev Milli Taras Şevçenko Üniversitesi – Ukrayna, MAYE – Uluslararası Antiterör Birliği – Ukrayna, Milli Bilim Akademisi – Ukrayna, Odesa Milli Meçnikova Üniversitesi – Ukrayna, Kiev Pedagoji Üniversitesi – Ukrayna, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü - Rusya Federasyonu, Tacikistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Bilimler Akademisi – Tacikistan, Kırgızistan Kültür Bakanlığı – Kırgızistan, Rusya Basın Geliştirme Enstitüsü - Rusya Federasyonu olmak üzere toplam otuz sekiz kuruluş destek verdi.
Birlikte yaşamda medya ve eğitim çalışanlarına büyük görev düşmektedir.
Diyalog Avrasya Platformu
31 Terörden Evrensel Etiğe: Dinler ve Barış 2005 Haziran 7-8, Moskova/Rusya Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü’nün de ev sahipliğinde yerli ve yabancı birçok gazeteci tarafından ilgiyle izlenen sempozyuma 26 ülkeden 200’ün üzerinde katılımcı iştirak etti. Hıristiyanlık, İslam, Yahudilik, Budizm, Hinduizm ve Konfüçyanizm gibi altı dine mensup din adamı, akademisyen ve entelektüelin katıldığı sempozyumda, terörizme karşı tavır dile getirilirken, dinlerin ortak değerleri ve barış dolu bir dünya kurma isteği ittifakla vurguladı. Moskovalı çocuklar her dinin kendine has renklerini simgeleyen elbiseleriyle bütün dünyayı barışa çağırdılar. Sahneye konan dünya küresine bir zeytin ağacı dikildi ve ruhani liderlerin geldikleri ülkelerden getirilen topraklarla dolduruldu. Ağacın sırasıyla her bir dini simgeleyen çocukların başka bir küreden elleriyle taşıdıkları suyla sulanması Huntington’un “medeniyetler çatışması” tezine alternatif bir tez olarak sunuldu. Sempozyum katılımcıları arasında Diyalog Avrasya Platformu Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü’nden Prof. Dr. Rostislav Ribakov, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Kurtuluş Taşkent, ünlü yazarlar Cengiz Aytmatov, Anar, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Endonezya Parlamento Başkanı Dr. Hidayet Nurvahit’in yaptıkları açılış konuşmalarının ardından, ruhani liderler ve din temsilcileri platforma çıktı. Bu dini temsilciler arasında İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Türkiye Hahambaşısı İshak Haleva, Rus Ortodoks Patriği II. Aleks’in temsilcisi, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop II ve Fener Rum Patriği Bartholemous’nun temsilcileri, Türkiye Süryani Kadim Metropoliti Yusuf Çetin, Türkiye Süryani Katolik Cemaati Patrik Vekili Yusuf Sağ, Rusya Müftüler Konseyi Başkan Yardımcısı Damir Gizlatullin, Hindistan’dan Shri Ravi Shankar, G. Kore’den, Tayvan’dan Budist rahipler de vardı. Rus Ortodoks Patriği II. Aleks’in kutlama mesajında “Terör bir öldürme ve intihar günahıdır. Terör, gerçekleştirdiği o karanlık emelinde fiziksel olarak ölmese bile manevi yönden ölmektedir. Tanrıyla arasındaki bağı koparmaktadır. Zira, Kutsal Kitapta ‘Tanrı, kibirli gözlerden, yalan söyleyen dilden, suçsuzların kanını akıtan ellerden, kötü emel besleyen kalpten, kötülüğe doğru koşan ayaklardan nefret eder...’ (Prits: 6.16-18) der. Ortodoks Kilisesi buna inanıyor ve bunu öğretiyor. Diğer evrensel dinlerin de buna inandıklarını biliyorum.” ifadelerine yer verdi.
Farklı inançlardan çocukların dünya küresine diktikleri zeytin ağacı ‘‘medeniyetler çatışması’’ tezine alternatif gösterildi.
Diyalog Avrasya Platformu
32 Küreselleşme ve Avrasya 2002 Eylül 14-17, Antalya/Türkiye
Antalya Kemer’de yapılan toplantıya Avrasya coğrafyasına dahil ülkelerin ileri gelen yazar, aydın, akademisyen, diplomat ve siyasetçileri katıldı. “Küreselleşme”nin Avrasya coğrafyasında nasıl algılandığı ve uygulandığı uzun uzun müzakere edildi. Tebliğ ve müzakerelerin yanı sıra çok farklı ülkelerden gelen misafirler Türkiye’nin ev sahipliğinde ayrıca birbirlerini daha yakından tanıma imkanı buldu ve önemli ölçüde kültür alış verişi gerçekleşti. Ukrayna’nın Avrasya’daki anlamı ve rolü, Küreselleşme ve İslam, Avrasya Projeleri alt başlıklarında düzenlenen toplantıya başta Türkiye’deki Avrasya cumhuriyetlerinin bütün Büyükelçileri olmak üzere ANAR, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Rıbakov, Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Elçin Efendiyev, Türkiye Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Emine Baylı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Necil Nedimoğlu, Tiflis Devlet Üniversitesi Tarih ve Etnoloji Bölüm Başkanı Giuli Alasania, Tataristan Meclis Başkanı Robert Minullin, Tacikistan Bilimler Akademisi Üyesi Mumin Kanoatov, Başkırdistan Yazarlar Birliği Başkanı Marat Mullakayev, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak, Prof. Dr. Mete Tunçay, Ukrayna Devlet Sekreteri Yuriy Sergeyev, Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay, Prof. Dr. Leonid Sükiyainen, Prof. Dr. Büşra Ersanlı gibi önemli isimler katıldı. Oturumlarda dinlerin 11 Eylül ile birlikte tekrar medeniyetler arası çatışmada rol oymayıp oynamayacağı sık sık tartışılırken, bu tehlikenin Avrasya’da küreselleşmenin ne şekilde algılandığı ile doğrudan ilişkili olduğunun altı çizildi. Bu süreçten olumlu yönde yararlanmak amacıyla şu fikirlerin altı özellikle çizildi: • İnsanî değerlerin herkesçe benimsenmesi onları birbirine kardeş yapmasa da, en azından birbirini anlama ve sevmesine yardımcı olacaktır. • Avrasya’nın medeniyetleri dün komünizm tehlikesi yüzünden sorgulanmıştı, bugün de Müslümanlık için söz konusu olmaktadır. İnsanlar dinlerinden dolayı şüphe altında tutuluyor. • Terörizm birçok milleti ve dini bir araya getirdi. 11 Eylül terörist faaliyetleriyle birlikle İslam faktörü meselesi gündeme geldi. Etnik ve siyasi farklılıklar olsa da, Avrasya’da ortak bir kültür ve anlayış var.
• Modern hayat, insanların düşünce ve hayat tarzlarını büyük ölçüde değiştirmiştir. Bu nedenle günümüzde ortak bir vizyon arayışına gidilmiştir. Kültürler arası psikolojik duvarlar yıkılmış, etik ve kültürel değerler yükselişe geçmiştir. • Hıristiyanlık, Müslümanlık ve Yahudilik gibi üç büyük semavî dinin öncesinde bölgenin Slav ve Türk halkaları ortak bir mirasa ve ortak bir geçmişe sahiptiler.
Diyalog Avrasya Platformu
33 Diyalog Avrasya Platformu’nun düzenlediği toplantılar 1998 Eylül 15-17 İstanbul/Türkiye: Avrasya’da Medya ve Diyalog 2000 Mayıs 5-7 İstanbul/Türkiye: Diyalog Avrasya Birlikte Yaşama Projesi 2001 Eylül 18-21 Antalya/Türkiye: Avrasya’da Gençlik 2002 Ocak 12 - İstanbul /Türkiye: 11 Eylül Olayları ve Avrasya Açısından Önemi 2002 Şubat 9 - İstanbul /Türkiye: 11 Eylül Sonrası Medeniyetler Çatışması ve Avrasya 2002 Mart 23 - İstanbul/Türkiye: Avrasya’da Küreselleşme ve Kültürel Değişim 2002 Eylül 11 - Moskova/Rusya: 11 Eylül Perspektifinde Birlikte Yaşama 2002 EylÜl 14-17 Antalya/Türkiye: Küreselleşme ve Avrasya 2003 Ekim 27 Bişkek/Kırgızistan: Küreselleşme ve Yerel Kültürün Geleceği 2004 Haziran 5-9 - Almatı/Kazakistan: 21. Yüzyılda Birlikte Yaşama Sanatı 2004 Eylül 30 - Tiflis/Gürcistan: Küreselleşme ve Medeniyetler Diyaloğu 2005 Ekim 5 Moskova/Rusya: Terörizmsiz Gelecek 2005 Haziran 7-8 - Moskova/Rusya: Terörden Evrensel Etiğe: Dinler ve Barış 2006 Nisan 7 Antalya/Türkiye: Avrasya Diyaloğunda Medyanın Rolü 2006 Haziran 21-24 Bişkek/Kırgızistan: Medeniyetler Dİyaloğu ve Birlikte Yaşama 2007 Nisan 5 Kazan/Tataristan/Rusya: Rusya’da Hayırseverlik: Tarihi Tecrübeler, Gelenekleri Devam Ettirme Sorunları ve Çözüm Yolları
2007 Nisan 27-28 Kiev/Ukrayna: Kültürlerarası Diyalogdan Birlikte Yaşamaya Medya ve Eğitimin Rolü 2007 Kasım 8-10 Petersburg/Rusya: Medeniyetlerarası Diyalog ve Ortadoğu’nun Geleceği 2008 Kasım 14-15 Antalya/Türkiye: Eğitimde Hoşgörü ve Ayrımcılık 2009 Şubat 26 Bişkek/Kırgızistan: Cengiz Aytmatov’u Anma Günü 2009 Şubat 27 Bişkek/Kırgızistan: Yusuf HAs Hacip’ten F.Gülen’e Hoşgörü ve Diyalog 2009 Mart 20 Kiev/Ukrayna: 360. Yılında Tarihten Günümüze TürkiyeUkrayna İlişkileri 2009 Nisan 20-26 Odessa/Ukrayna: Türk-Ukrayna Akademisyenler Buluşması 2009 Mayıs 25 Isık-Göl/Kırgızistan: Türk Düşünürlerinin Nasihatleri ve Vasiyetleri 2009 Mayıs 15 Minsk/Belarus: Medeniyetler İttifakı 2009 Haziran 26-28 Antalya/Türkiye: DA Gençlik Platformu Toplantısı 2009 Eylül 27-28 İstanbul/Türkiye: Eğitimde Hoşgörü ve Diyalog Konferansı 2009 Ekim 29-31 Antalya/Türkiye: AvraSya Gençlik Forumu 2009 Aralık 08 Minsk/Belarus: Belarus-Türkiye İşbirliği Yolları Konferansı 2009 Aralık 17 Kırım/Ukrayna: Medeniyetler Beşiği Karadeniz’de Hoşgörü ve Diyalog Ekseninde Ukrayna-Türkiye İlişkileri 2009 Aralık 19 – Türkiye / İstanbul Türkiye ve Kazakistanlı Din Adamları İle Karşılıklı Tecrübe Paylaşımı Toplantısı.
Kültürler Arası Diyalog Platformu
34
D
eğişik dinlere mensup dinî liderlerin bir araya gelerek sevgi ve diyalog mesajları vermesi barış sürecine önemli katkılar getirmiştir. Türkiye’de de önce bireysel düzeyde başlayan dinlerarası diyalog girişimleri daha sonra sivil toplum kuruluşlarına yansımıştır. Kültürlerarası Diyalog Platformu, diyalog ortamını yaygınlaştırmak ve kitlelere yansıtabilmek için daha önce diyalog çalışmaları içinde bulunan kişi ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir referans grubunun iştirakiyle oluşturulmuştur. Platformun kurucuları farklı inanç mensuplarıdır. Kurucular farklılıklarını karşılıklı saygı çerçevesinde ele almaktadırlar. Diyalog ortamının temel güvencesi, birbirinin kutsal değerlerine saygıdır.
Kültürler Arası Diyalog Platformu
Platform, geniş katılımlı toplantılarla diyaloğu farklı din ve inanç gruplarının tabanına yaymayı, dinler arasındaki ortak paydalardan hareketle tarafların birbirlerini ve konuları derinliğine anlaması için ortam hazırlamayı, ortak değerlerin bölge ve dünya barışına katkıda bulunmasını hedefleyerek yaygınlaşmasını sağlamayı, akademik araştırma ve çalışma birimleri kurarak, bir araya gelecek farklı din ve inanç mensubu akademisyen ve araştırmacıların diyalog bağlamındaki tüm konular üzerinde yapacakları etütlerle kamuyu aydınlatmayı prensip olarak benimsemiştir.
kuruluş: 1998 Dönem Başkanı Prof.Dr.Kenan GÜRSOY Genel sekreter Dr. Ahmet Muharrem ATLIĞ
www.kadip.org.tr info@kadip.org.tr
Bu coğrafyada yaşayan semavi din mensupları İbrahimi ahlakı diri tutmayı başarmışlardır.
Kültürler Arası Diyalog Platformu
35
Dikkat Çeken Bazı Toplantılar Açlık ve Yoksulluk: Dinlerin Çözüm Önerileri 2006 Şubat 1, İstanbul/Türkiye Her 3,6 saniyede bir insanın ölümüne yol açan ve her geçen yıl katlanarak artış gösteren “Açlık” probleminin ciddiyetini gözler önüne sermek amacıyla organize edilen geniş katılımlı panelde problemin çözümüne yönelik “Dinlerin önerileri nedir?” sorusuna cevap arandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, UNICEF, “Kimse Yok mu Derneği” ve “Can Simidi Yardımlaşma Kulübü”nün destekleriyle düzenlenen toplantıda Cape Town Üniversitesi Afrika İşgücü ve Kalkınma Merkezi’nden Prof. Dr. Francis Wilson ve UNICEF Türkiye Milli Komitesi Başkanı ve Kültür Eski Bakanı Prof. Dr. Talat Halman birer tebliğ sundular. Toplantıda görüşlerini dile getiren Prof. Dr. Francis Wilson açlığa neyin sebep olduğunu belirten bir konuşma yaptı: “Güney Afrika yeteri kadar şeker, bal, mısır gibi tarım ürünleri üretebilecekken, siyasi sebeplerle ithal etmek zorunda kalıyor. ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde tarıma ve çiftçiye verilen geniş desteğe karşın Afrika’da üretim ve satışla ilgili katı kurallar ve kanunlarla karşı karşıyayız. Bütün bunlara ek olarak HIV/AIDS gibi ölümcül bir hastalık yoksulluğu daha da korkunç boyutlara getiriyor.” Prof. Dr. Talat Halman ise, Birleşmiş Milletlerin ve uluslararası camianın problemi çözmede başarısız değil ama yetersiz kaldığını, bu sorunu herkesin benimsemesi gerektiğini söyledi. Halman, 2004’te BM’lerin özel raportörü Ciyn Zigler’in: “Açlık ya da kötü beslenme yüzünden her 1 dakikada 5 yaşın altında 12 çocuk ölüyor” sözünü hatırlatarak “Açlığı tümden ortadan kaldıracak kadar zengin bir dünyada yaşıyoruz. Açlığı nasıl yok edeceğimiz bir sır değil. Yeni teknolojilere gereksinim yok. Sadece zengini daha zengin yapan, yoksulu daha yoksul yapan bugünkü politikalara karşı bir siyasal iradeye ihtiyaç var” dedi.
Prof.Dr.Talat Sait HALMAN "Açlığı tümden ortadan kaldıracak kadar zengin bir dünyada yaşıyoruz. Açlığı nasıl yok edeceğimiz bir sır değil. Sadece zengini daha zengin yapan, yoksulu daha yoksul yapan bugünkü politikalara karşı bir siyasal iradeye ihtiyaç var".
Kültürler Arası Diyalog Platformu
36
Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili toplantıya verdiği önemi “Gürcistan tarihten bu yana hep hoşgörüyü tercih etmiştir” cümlesiyle ifade etti.
Küreselleşme ve Medeniyetler Arası Diyalog Sempozyumu 2004 Eylül 30 – Ekim 1, Tiflis/Gürcistan Gürcistan Devlet Başkanlığı, Gürcistan Patriği II. İliya, Uluslararası Karadeniz Üniversitesi, UNESCO, Giorgi Tsereteli Doğu Bilimler Enstitüsü, Uluslararası Gürcistan Eğitime Katkı ve İş Hayatı Dayanışma Vakfı ve Kültürler Arası Diyalog Platformu’nun desteği ile düzenlenen sempozyumun amacı, Kafkaslarda “Diyaloğa neden her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu”nu anlatma çabasıydı.
Gürcistan Patriği II.İliya da medeniyetler çatışması tezine inanmayanlardandır.
Kafkasya Müslümanlar Birliği Başkanı Allahşükür Paşazade: ‘‘Düşmanlık, terör ve şiddete prim veren dünyada dine yer kalmaz’’.
Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, sempozyumun Tiflis’te yapılmasından duyduğu memnuniyeti, “Bizde tüm dinler bir arada yaşayabiliyor. Gürcistan dünyaya etnik ve dini çatışma olmadan yaşanabileceğini gösteriyor.” sözleriyle dile getirdi. Gürcistan Patriği II İliya, “medeniyetler çatışması” tezini inandırıcı bulmadığını vurguladı. Kafkasya Müslümanlar Birliği Başkanı Allahşükür Paşazade farklı diller ve dinlere rağmen aynı dünyada yaşadıklarına dikkat çekti. Paşazade, “Bu tür sempozyumlar düzenleyerek, medeniyetler arası diyalogu güçlendirmeliyiz. Düşmanlık, terör ve şiddete prim veren dünyada din olmaz.” şeklinde konuştu. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen toplantıya gönderdiği mesajında şu ifadelere yer verdi: “Öyle inanıyor ve ümit ediyorum ki, yeni milenyum, korkulduğunun aksine, en azından önceki asırlardan daha mutlu, daha âdil ve daha merhametli bir dünya vaat etmektedir. Evet, aynı kökten geldikleri, aynı temel esaslara sahip bulundukları, aynı kaynaktan beslendikleri halde, asırlarca rakip dinler olarak yaşamış bulunan İslâm, Hıristiyanlık ve Musevîlik arasında başlayan, hatta eski Hint ve Çin dinlerini de içine alacak şekilde gelişen diyalog teşebbüslerinin olumlu neticeler verdiği müşahede olunmaktadır.”
Kültürler Arası Diyalog Platformu
37 Barış Duası: “Üç Semavi Dinde Ortak Ahlâkî Değerler ve Terör” Toplantısı 2004 Ocak 15, Hilton Otel, İstanbul/Türkiye Farklı inanç ve kültürlerden isimleri bir araya getirmesiyle tanınan Kültürlerarası Diyalog Platformu, 15 Ocak 2004 tarihinde Harran toplantılarının ikincisi olarak bu kez “Barış Duası” için bir aradaydı. Harbiye Hilton Otel’de düzenlenen toplantının katılımcıları, ellerinde üç dinin renklerini temsil eden renklerde gül buketleri bulunan ruhani liderler, akademisyenler, gazeteciler, yazarlar ve sanatçılardan oluşuyordu. Toplantı, Kültürlerarası Diyalog Platformu Genel Koordinatörü Prof. Dr. Niyazi Öktem’in yaptığı açış konuşmasıyla başladı. İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı’nın, İslam’ın barış dini olduğunu, diyalog ve toleransın önemini vurgulayan konuşmasının ardından cemaat liderleri kendi dillerinde dua etti. Dua ve temennilerin ardından, “Üç Semavi Dinde Ortak Ahlaki Değerler ve Terör” konulu panele geçildi. Görüşler, ahlaki değerleri korumak için dini eğitime verilen önemin arttırılması, semavi dinlerin ortak noktalarının vurgulanması, semavi din temsilcilerinin bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunulması yönünde birleşti.
Ahlaki değerleri korumak için dini eğitime verilen önemin arttırılması, semavi dinlerin ortak noktalarının vurgulanması,semavi din temsilcilerinin görüş alışverişinde bulunması önemlidir.
Türkiye’de yaşayan semavi din temsilcileri dünya barışı için ortak dua ettiler. (Soldan sağa: Eski Vatikan İstanbul Temsilcisi Georges Marovitch, İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Kadim Süryani Cemaati Lideri Yusuf Çetin, Ermeni Cemaati eski Lideri Mesrop Mutafyan, İstanbul Ortadoks Patriği Bartholomeos, Yahudi Cemaati Lideri İzak Haleva, Latin Katolik Cemaati Ruhani Lideri Monsenyör Lui Pelatre, Süryani Katolik Cemaati Lideri Yusuf Sağ.
Kültürler Arası Diyalog Platformu
38
İstanbul Ortadoks Patriği Bartholomeos
Eski Vatikan İstanbul temsilcisi Georges Maro- Kadim Süryani cemaati lideri Yusuf Çetin, vitch, İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı Yahudi cemaati lideri İzak Haleva
Toplantıdan kısa notlar Yusuf Altıntaş (Türkiye Musevileri Hahambaşılığı Genel Sekreteri): “Türkiye olarak etnik mozaik özelliğimizi ve jeopolitik konumumuzu değerlendirmeli, dünya barışı için elimizden geleni yapmalıyız.” Sahak Maşalyan (Türkiye Ermeni Ortodoks Cemaati Temsilcisi): “Din, ahlaki değerlerin kalıcılığını ve uygulanmasını sağlayan bir olgudur. Dünya liderleri, dinsel ahlakın dinamosunu oluşturan ceza ve mükafat sisteminin etrafında döner. Dinsel terörde, büyük gruplara katılan bazı azınlıklar, azınlık olmalarını ‘baki kalabilen’ ve de azınlık oldukları için kendilerini ‘daha değerli olan’ şeklinde adlandırırlar. Dinsel terör, köktendinciliğin en olgun meyvesidir.” Yakup Tahincioğlu (Türkiye Süryani Kadim Cemaati Temsilcisi): “Dinde terörün yeri olamaz. Terör, gözü dönmüşlüğün, bireysel hırsların ve diktatörlüklerin prematüre bebeğidir. Tanrı’nın, bu eylemlerin arkasındaki güçleri ıslah etmesi adına, üç dinin mensuplarına dua etmek düşüyor.” Prof. Dr. Ömer Faruk Harman (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi): “Nasıl oluyor da bir yanda Hz. Eyyüb’ün dinini korumada gösterdiği sebat duruyorken diğer yanda bir adam gözünü kırpmadan savunmasız insanları öldürebiliyor? Semavi dinlerin ortak yönleri vurgulanmalı, içselleştirilmeli ve ortaya çıkarılmalıdır ve bu konuda cemaat liderlerine büyük görev düşmektedir.”
Kültürler Arası Diyalog Platformu
39 “Üç Dinde Tanrı Tasavvuru” Toplantısı 2003 Mart, Saint Etienne Katolik Kilisesi Kültürlerarası Diyalog Platformu’nun öncülüğünde Mart 2003 tarihinde bir araya gelen üç tek dinin temsilcileri, “Üç Dinde Tanrı Tasavvuru” konusunu tartıştı. Saint Etienne Katolik Kilisesi’nde bir araya gelen Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman din adamları toplantı sonrasında da dünya barışı için dua ettiler. Kültürlerarası Diyalog Platformu Genel Koordinatörü Prof. Dr. Niyazi Öktem’in başkanlık ettiği toplantıya Katolik dünyası adına Vatikan Türkiye Temsilcisi Monsenyör Lui Pelatr, Museviler adına İzmir Bölgesi Hahambaşı Temsilcisi Rav İzak Alalaluf, Sürayni Kadim Kilisesi Metropolidi Samuel Akdemir, Ermeni cemaati adına Patrik Vekili Kirkor Damatyan ve Müslümanlar adına da M. Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Yıldırım ve Prof. Dr. Ömer Faruk Harman katıldılar. Toplantıda ev sahibi sıfatı ile Georges Marovitch de hazır bulundu.
SÜRYANİ KADİM KİLİSESİ METROPOLİTİ
Samuel Akdemir "Ehl-i Kitap olarak tarihteki yanlışları tekrar etmemek üzere birlikte yaşama kültürünün gelişebilmesi için samimi ve ciddi bir iletişimde bulunmamız gerekir."
Platform Başkanı Prof. Dr. Niyazi Öktem, Türkiye’nin yanı başında bütün şiddeti ile bir savaşın sürdüğünü hatırlatarak, insanlığın neredeyse akl-ı selimini yitirdiği şu günlerde yapılacak tek işin dua ederek barışı Allah’tan istemek olduğunu belirtti. Süryani Kadim Kilisesi Metropolidi Samuel Akdemir, “Geçmişte dinler arasında bazı acı olaylar olmuştur. Onları artık duymak dahi istemiyoruz. Bizler Ehl-i Kitap olarak tarihteki yanlışları tekrar etmemek üzere birlikte yaşama kültürünün gelişebilmesi için samimi ve ciddi bir iletişimde bulunmamız gerekir.” dedi. Müslümanlıkta tanrı tasavvuru konusunda konuşan İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Suat Yıldırım ise “Kur’an tanrıyı Allah diye isimlendirir. Üç dinde tanrıyı aynı biçimde isimlendirmiştir. Allah Rahimdir ve Gafurdur. Kudüs’te giriş kapısında şu yazı vardır: İbrahim Halilullah. Hepimiz bunda birleşiyoruz.” tespitinde bulundu.
Musevi Cemaati Hahambaşılık Genel Sekreteri Yusuf Altıntaş, Harun Tokak, Hahambaşı Rav. İzak Haleva.
500.Yıl Vakfı Müzesi Başkanı Naim Güleryüz, Musevi Cemaati Hahambaşılık Genel Sekreteri Yusuf Altıntaş, Ermeni Cemaati Temsilcisi Rahip Kirkor Damatyan, Katolik Cemaati Ruhani Lideri Mgr. Lui Pelatre
Kültürler Arası Diyalog Platformu
40
Harran buluşmaları “Ortak Ata Hz. İbrahim’in İzinde” 2000 Nisan 13-15, Urfa-İstanbul/Türkiye Kadim kültürlerin kavşak noktası olan Anadolu’da, İbrahimî geleneğin önemli bir yer tuttuğu bilinmektedir. Hz. İbrahim’in hayatının bir bölümünün Kuzey Irak ve Güney Anadolu bölgelerinde geçmiş olması, bu geleneğin Orta Doğu’da asırlar boyunca canlı kalmasını sağlamıştır. Bu bölgede yaşayan, değişik mezheplere mensup Hıristiyanlar ve Müslümanlar bu geleneği sürekli diri tutmaya çalışmışlardır. Bu nedenle toplantının yeri Harran olarak tercih edilmiştir. Toplantının bir bölümü, Anadolu’da Hz. İbrahim’in doğduğu yer olarak kabul edilen, Babil’den beri zengin bir bilim ve kültür mirasının barındığı Harran bölgesinin merkezi konumundaki Şanlıurfa’da, diğer bölümü ise asırlarca üç İbrahimî dinin birlikte barış ve hoşgörü içerisinde yaşadıkları İstanbul’da gerçekleşti. GYV ONURSAL BAŞKANI
Fethullah GÜLEN "Yeryüzünü kardeşlik beşiği haline getirebilecek bir dinamizim var. Bu dinamizim dindir."
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen toplantıya gönderdiği mesajında “Savaşlardan, çatışmalardan yorgun düşmüş bulunan dünyamız, bir yandan beşerin tatmin olmaz iştahı karşısında yeni çatışmalara zemin olma istidadı gösterirken, bir yandan da ister istemez bir barış, kaynaşma ve yeryüzünü bir kardeşlik beşiği haline getirme sürecine girmektedir.” ifadelerine yer verdi. Yeryüzünü kardeşlik beşiği haline getirebilecek dinamizmin var olduğunun altını çizen Gülen, bu dinamiğin din olduğunu belirtti. Gülen “İslam’ın da, Hıristiyanlık ve Museviliğin de varıp dayandığı ana kaynak Hz. İbrahim olup ‘Halilullah’ unvanlı bu büyük peygamber, misyonuna Harran’da başlamış, buradan Suriye yoluyla Kenan iline, yani Ürdün, İsrail ve Kudüs diyarına, oradan Mısır’a varmış, nihayet arşiyesini Mekke’de adeta tamamlamış ve burada oğluyla beraber Kabe’yi inşa etmiştir. Yani kendinden sonraki tarihe işaret taşları, daha doğru bir ifadeyle projektörler koymuştur.” diyerek Ortak Ata Hz. İbrahim’e dikkat çekti.
Kültürler Arası Diyalog Platformu
41 Kültürler Arası Diyalog Platformu’nun düzenlediği etkinlikler 2000 Nisan 13-15, Urfa-İstanbul/Türkiye: Harran Buluşmaları -I “Ortak Ata Hz. İbrahim’in İzinde” 2004 Ocak 15 – İstanbul/Türkiye: Barış Duası – I: Üç Semavi Dinde Ortak Ahlaki Değerler ve Terör 2004 Mayıs 13-16 Mardin/İstanbul: Harran Buluşmaları -II “Hz. İbrahim’in Aydınlığında Dinler ve Barış” 2004 Eylül 30 – Tiflis/Gürcistan: Küreselleşme ve Medeniyetler Arası Diyalog Sempozyumu 2005 Ocak 25 – İstanbul/Türkiye: Barış Duası – II: Semavi Dinler ve Ebedi Barış 2005 Haziran 7-8 – Moskova/Rusya: Terörden Evrensel Etiğe: Dinler ve Barış Kongresi 2006 Şubat 1 – İstanbul/Türkiye: Açlık ve Yoksulluk Sempozyumu: Dinlerin Çözüm Önerileri
Mardin’de üç semavi din temsilcilerinin özgür bıraktığı güvercinler ortak ahlaki değerlerin yeşermesi ve terörün sona ermesi için umuda kanat çırptılar.(2004 Mayıs 13-16)
Harran sempozyumu sonuç bildirgesi 4.madde "Üç büyük dinin ortak değerleri arasında en önemli yeri Hz. İbrahim'in şahsiyeti ve bize bıraktığı tevhid merkezli İbrahimî gelenek olmaktadır."
İstanbul’da düzenlenen ‘‘Barış duası: Semavi dinler ve ebedi barış’’ sempozyumunda şiddetin bütün dinlerce lanetlendiği vurgulandı. (2005 Ocak 25)
Medialog Platform
42
medialog P L AT F O R M
Medialog Platform
M
edialog Platform ulusal ve uluslararası mesleki çalışmalar yapmak üzere kurulmuş bir çatı oluşumdur. Medya alanında kalıcı, sürekli ve düzenli bir diyalog ortamının oluşmasına katkıda bulunmak, medyanın her alanında kaliteyi artırmak ve kamu yararını etkin bir şekilde dikkate alan bir medya anlayışının yerleşmesine katkıda bulunmak, Türkiye üzerine çalışma yapan gazeteci ve akademisyenlere yardımcı olmak, mesleki toplantılar ile sektöre ait problemlere çözümler aramak platformun belli başlı amaçları arasındadır.
Gazetede köşe yazarı olmanın “yazarlık” olarak tanımlanamayacağı, panelde öne çıkan fikirler arasında yer aldı.
Kuruluş: 2008 Genel Sekreter Erkam Tufan AYTAV
www.medialogplatform.org info@medialogplatform.org
Köşe yazarlığı Sorunu 2009 Aralık 26 Gündem Medya toplantılarının ikincisinde Türkiye’de köşe yazarlığı sorunu tartışıldı. Köşe yazarlarının her konuda yazma alışkanlıkları, bağımsızlıkları, muhabirlik merakı, yaş haddinden emeklilik meselesi gibi konular tartışıldı. Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaçbaş, Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı, Radikal gazetesi yazarı Avni Özgürel ve Zaman gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda Türk gazete ve dergilerindeki köşe yazarlığının yabancı basındaki karşılığı tartışıldı. Avni Özgel gelişmiş ülkelerde ihtisaslaşmış yazarların olduğunu, Türkiye’deki gibi her gün yazmadıklarını vurguladı.
Nijeryalı gazetecilerle Türk meslektaşları buluşturma ve medya tanıtım ziyaretleri 2009 Haziran 17 Türkiye’ye meslektaşlarıyla görüşmek amacıyla gelen Nijerya’nın önde gelen medya mensupları için düzenlenen çalışma toplantısı oldukça seviyeli geçti. Toplantıda dünyanın önemli petrol ihracatçısı olan Nijerya hakkında siyasi, ekonomik ve kültürel bilgi alma ve karşılaştırmalı bilgi alış verişinde bulunma imkânı elde edildi.
Medialog Platform
43
Nijerya Medya Grubu Debo Adesına Gbenga Omotoso Tunde Sarafadeen Rahman Kunle Oyatomı Bısı Dejı Folutude Ime Ola
Gazeteciler toplantıdan ayrılırken önyargıları değil, projeleri not ettiler.
The Guardian The Natıon Thisday Vanguard The punch The sun
Editör Editör Genel Yayın Yönet�eni Genel Yayın Yönet�eni Eğitim editör� Eğitim editör�
İkili görüşmelerde Nijeryalı gazetecilerin Türkiye hakkında “özgürlüklerin ve insan haklarının kısıtlandığı bir ülke” ön yargısının varlığı bir özeleştiri olarak dile getirildi. Buna rağmen, özellikle azınlık hakları konusu Nijeryalı grubun dikkatini çeken konular arasına girdi. Çalışma toplantısında Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde de ilerleme kaydettiği ve bir yenilenme süreci içine girildiği Zaman gazetesi dış haberler editörü Celil Sağır tarafından belirtilirken, Türkiye’nin tam bir Doğu ülkesi olarak tanımlanamayacağı ve yarısının Orta Doğu’ya benzediğinin altı çizildi. İkili ilişkilerin de ele alındığı toplantıda Müslüman ve Hıristiyan öğrencilerin birlikte okuma imkanı buldukları Türk okullarının diyalog adına önemli katkı sağladığı Nijeryalı gazetecilerce vurgulandı.
Av. Orhan Kemal Cengiz’in “Ergenekon” konulu paneli 2009 Nisan 29 Malatya’da öldürülen misyonerlerin avukatlığını yapan ve aynı zamanda bir insan hakları savunucusu olan Orhan Kemal Cengiz, Ergenekon Terör Örgütü hakkındaki görüşlerini Covering Turkey toplantısında yabancı medya mensupları ile paylaştı. Gündemi son derece meşgul eden bu konuya gazetecilerin ilgisi büyük oldu.
Yaşanabilir bir dünyada medya, kültürlerin birbirlerini anlamasında önemli derecede rol üstleniyor.
Medialog Platform
44
‘‘Haber Müdürlerine Öğütler’’ kitabından alıntılar yapan Deborah Potter, sorumsuz gazetecilere verilecek en büyük ceza olarak yazılarını okumama tavsiyesinde bulundu.
İstanbul/Bilgi Üniversitesi iletişim öğrencilerine ABD’li gazeteci Deborah Potter semineri 2008 Mart 17 ABD’nin önde gelen gazetecilik gözlem ve eleştiri dergisi American Journalism Review yazarlarından Deborah Potter, İstanbul’da katıldığı bir toplantıda “Bağımsız gazeteciliğin ilkeleri”ni anlattı. Amerikan CNN ve CBS televizyonlarında 16 yıl muhabirlik, haber spikeri ve yönetici olarak da çalışan Potter, medya kuruluşlarının sahiplerinin “çıkar çatışmasına” sebep olmaması için haber merkezine etkisinin minimum olması gerektiğini dile getirdi. “Haber Müdürlerine Öğütler” ve “Bağımsız Gazeteciliğin El Kitabı” kitaplarının da yazarı olan Potter’ın, Türkiye gazetelerinde sıklıkla karşılaşılan yalan haberlere karşı uluslararası standartların neler olduğuna ilişkin “Sorumsuz yayıncılık dünyanın her tarafında vardır ve bunlara verilecek en büyük ceza okuyucu veya izleyicinin onları terk etmesi olur.” şeklinde bir yorumu oldu. Bu şekilde gerçek habercilik yapanların da hak ettiklerini bulabileceklerine vurgu yapan Potter, yalan haber yapanların kamuoyu önünde ifşa edilmesinin de çok iyi bir yöntem olabileceği üzerinde durdu. ABD’nin başkenti Washington DC’de bulunan gazetecilik kaynak kuruluşu Newslab´in Yönetim Kurulu Başkanı Deborah Potter, henüz mahkeme aşamasında bulunan soruşturmaların nasıl haber yapılması gerektiği konusunda da önemli bilgiler verdi.
Afganistan ve Türkiye medya mensuplarının biraraya geldiği tanışma ve bilgi paylaşım toplantısı 2008 Nisan 5 Afganistanlı medya mensuplarıyla yapılan bu ilk toplantıda, bir gazeteci olarak bölgesel sıcak gündemleri tartışma, olaylara ikili bakış açılarını anlama
Medialog Platform
45 ve analiz etme imkanı bulundu. Doğu-Batı algılarının sık sık dile getirildiği toplantıda özellikle terör ve demokrasi değerlendirmeleri ağırlık kazandı. Türkiye’de sıcak gündemlere karşı, sansür ve ifade özgürlüklerine karşı bakış açılarının merak edildiği toplantıda ayrıca Afganistan’da medya, Taliban öncesi ve sonrası ülkede kültürel değişim, Afganistan’da istikrar, güvenlik ve NATO, uluslararası terörizme karşı mücadelede Afganistan’ın jeo-stratejik önemi, Afganistan’da nasıl bir gelecek: Senaryolar, Afganistan’ın yeniden yapılandırılma sürecinde Türkiye’nin rolü ve Türkiye’nin Afganistan’daki varlığı, Türkiye’de Cumhuriyet modeli, İslam ve demokrasi, Türkiye-Afganistan ilişkilerinde beklentiler, ihtiyaçlar, imkânlar ele alındı. Medya mensuplarının bir araya gelişinden büyük memnuniyet duyduğunu belirten Afganistan Kültür Bakan Yardımcısı Din Mohammad Mobarez, elden geldiğince bu ziyareti değerlendireceklerini belirtti. Konuşulacak birçok konu olduğunu hatırlatan Mobarez “Türkiye ile Afganistan’ın ortak paydaları çok ama özellikle din önemli bir yere sahip. Bu konuda Mevlana bize yol gösterebilir” dedi. Mevlana’nın Afganistan’da doğan ama Türkiye’de hayat süren bir alim olduğuna dikkat çeken Mobarez, medya mensuplarının ve yazarların dünyanın rehberleri olduğunu vurguladı. Bu ortamın bir fırsat bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Mobarez, “Bu fırsatı Türk okulları iyi değerlendiriyor, bakanlık olarak bunu geliştirmeye hazırız” dedi. Tarafların bakış açılarının ilgiyle dinlendiği toplantıya Afganistan Kültür Bakan Yardımcısı Din Mohammad M.Rashedi, Milletvekili ve Afg. Hukukçular Birliği Başkanı Abdul Kabir Ranjbar, Visa Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fazel Elahi Shafiqi, Gazeteci – yazar Ahmad Waheed Abdul Hakim, Çırağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sayed Najibullah S.Hassan, Cumhurbaşkanlığı Politika Müdürü Sebghatullah Sanjar, Kalem Derneği Başkanı ve Yazar Asadullah Moh. Amini katıldı.
AFGANİSTAN KÜLTÜR BAKAN YARDIMCISI
Din Mohammad Mobarez "Türkiye ile Afganistan’ın ortak paydaları çok ama özellikle din önemli bir yere sahip. Bu konuda Mevlana bize yol gösterebilir."
Afgan Gazeteciler ortak proje ve işbirliğinde medyaya düşen rolün büyük olduğuna vurgu yaparak Türk meslektaşlarını Afganistan’a davet ettiler.
Medialog Platform
46 Medialog Platform’un düzenlediği etkinlikler 2008 Mart 17 - İstanbul/Bilgi Üniversitesi ABD’li gazeteci Deborah Potter paneli. 2008 Nisan 5 - Afganistan Medya mensupları ile tanışma toplantısı. 2008 Nisan 11 - Norveç Medya Mensuplarını bilgilendirmek toplantısı Konuşmacılar: Yavuz Baydar, Cengiz Aktar, Mustafa Akyol. 2008 Mayıs 23-30 - İngiliz gazetecilerle tanışma toplantısı. 2008 Ekim 31 - Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nden gazetecilerle tanışma ziyareti. 2009 Nisan 5 – “Medeniyetler Diyaloğu” Toplantısı vesilesi ile Türkiye’de bulunan bir grup gazeteciyi Türkiye’deki azınlıklar ve diğer inanç mensuplarının durumu hakkında bilgilendirme. Konuşmacılar: KADİP Genel Sekreteri, gazeteci Cemal Uşak ve gazeteci Andrew Frinkel. Türkiye’deki yabancı gazeteciler demokratikleşme sürecini Prof.Dr.İhsan Bal’dan dinlediler.
2009 Nisan 14 - Belaruslu gazetecileri “Türkiye’nin AB Süreci ve Ergenekon Davası” konusunda bilgilendirme toplantısı Konuşmacılar: Gazeteci Hüseyin Gülerce ve Doç. Dr. İbrahim Öztürk. 2009 Nisan 24 - Norveç medya mensuplarına Türkiye’nin gerçekleri konusunda brifing. Konuşmacı: ODTU Öğretim üyesi ve köşe yazarı Prof. Dr. İhsan Dağı 2009 Haziran 17 - Nijeryalı gazetecilerle Türk meslektaşlarını buluşturma ve Medya organlarını ziyaret. Medialog Platform, Türkiye’de akredite olan yabancı medya mensuplarını bilgilendirmeye yönelik olarak “Covering Turkey” üst başlığı altında periyodik toplantılar düzenlemektedir.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Türkiye’deki yabancı gazetecilere ‘‘Kafkasya, Orta Asya ve Türkiye’nin dışgüvenliği’’ni anlattı. (2008 Eylül 25)
Türkiye’deki yabancı medya mensupları için peryodik olarak düzenlenen “Türkiye’yi Anlama Toplantıları” doğru bilgiye ulaşma imkanı veriyor.
Medialog Platform
47
Gerçekleşen toplantılardan bazıları: 2008 Şubat 02 - Yeni Bir Anayasa Konuşmacı: Prof. Dr. Levent Köker, 2008 Mart 08 - Türkiye İslamlaştırılıyor mu? Din, Laiklik ve Toplum Konuşmacı: Prof. Dr. Recep Şentürk 2008 Nisan 05 - Aleviler ve Beklentileri Konuşmacı: AKP Milletvekili Reha Çamuroğlu 2008 Mart 26 - Derin Devlet ve Faili Meçhuller Konuşmacı: TBMM İnsan Hakları İhlalleri Araştırma Komisyonu eski Başkanı Mehmet Elkatmış 2008 Haziran 07 - Türkiye’de Parti Kapatma Geleneği ve AKP Konuşmacı: Doç. Dr. Mustafa Şentop 2008 Temmuz 19 - Gülen Hareketi Konuşmacı: Ali Bulaç - Hüseyin Gülerce 2008 Eylül 25 - Kafkasya, Orta Asya ve Türkiye’nin Dış Güvenliği Konuşmacı: Devlet Bakanı Egemen Bağış 2009 Ocak 10 - AKP ve Liberallerin Yol Ayrımı Konuşmacı: Dr. Şahin Alpay 2009 Şubat 07 - AB Yolunda Türkiye Konuşmacı: Yrd. Doç. Dr. Cengiz Aktar 2009 Mart 24 - Yerel Seçimler Konuşmacı: Metropol Araştırma Şirketi Müdürü Prof. Dr. Özer Sencar 2009 Nisan 29 - Ergenekon Konuşmacı: Av. Orhan Kemal Cengiz 2009 Haziran 17 - Türkiye de Asker - Sivil İlişkileri Konuşmacı: Taraf ve Today’s Zaman Gazetesi Yazarı Lale Sarıibrahimoğlu
Doç.Dr.İbrahim Öztürk Belaruslu gazetecileri ‘‘Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci Ergenekon davası’’ konusunda bilgilendirdi. (2009 Nisan 14)
Sorumsuz yayıncılığa verilecek en büyük ceza okur ve izleyicinin onu terketmesidir.
Kültür & Sanat Platformu
48
M
edeniyetin en önemli unsuru olarak kendini gösteren kültür ve sanat, birlikte yaşama projeleri oluşturma adına önemli bir imkan. Bu coğrafya müzikten sinemaya ve mimariye kadar her alanda farklı din ve kültürlere ait pek çok ortak eserler vermiştir. Kültür & Sanat Platformu bu kaynakları birer projeye dönüştürerek, sanatın birlikte, hoşgörü ve barış içinde yaşayabilmeye katkısını sağlamaktadır. Bu amaçla filmler, CD albümler ve özel günlerde anma geceleri düzenlemektedir. Platform, başta kendi alanıyla ilgili etkinlikler yapmak üzere, ayrıca Vakfın ve ona bağlı çalışan platformların yerel ve uluslararası çaptaki programlarının sahne tasarım ve koreografi çalışmalarını da yürütmektedir.
Kültür & Sanat Platformu kuruluş: 1994 Genel sekreter Gürkan VURAL
www.gyv.org.tr info@gyv.org.tr
27 Aralık 1996’da Cemal Reşit Rey salonunda ilk kez gösterimi yapılan filmin galasında hayvanseverlere de çeşitli ödüller verildi.
Köpekler Adası Sinema Filmi ve Hayvanseverlere Ödül Gecesi (1996) Ünlü yönetmen Halit Refiğ’in senaryosunu yazıp yönettiği Köpekler Adası sinema filmi 1996 yılının Temmuz ayında Balıkesir’in Erdek ilçesinde çekildi. Başrollerini Perihan Savaş ve Tanju Gürsu’nun paylaştığı filmde, Mürşit Bağ ve Ekrem Dümer gibi oyuncular da oynadı. Tanju Gürsu bu film ile 34. Antalya Film Festivali’nde yılın en iyi erkek oyuncusu ödülünü aldı. 27 Aralık 1996’da Cemal Reşit Rey salonunda ilk kez gösterimi yapılan filmin galasında hayvanseverlere de çeşitli ödüller verildi. Merhum İsmail Cem’in de katıldığı galanın sonunda dönemin TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin eşi Betül Kalemli, Prof. Dr. İsmet Sungurbey, Prof. Dr. Zafer Ayvaz, Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Nergis Yazgan, Dr. İlhan Gökgöl, Faruk Yalçın, Esin Elingür, Ediz Hun, Nevzat Ceylan ile Türkan Akalın ve Nurten Akoral’a ödüller verildi. Gecede konuşan filmin yönetmeni Halit Refiğ: “Öldüğümde mezar taşıma, ‘Gayretli bir yönetmen, gerçek bir hayvanseverdi.’ yazılsın” dedi.
“Okulum” Filmi Genç yönetmenlerden Gökhan Yorgancıgil’in, Kocaeli depreminde hayatını kaybeden “Bünyamin Demiryürek” adlı öğretmenin hayatından esinlene-
Kültür & Sanat Platformu
49
Merhum Öğretmen Bünyamin Demiryürek’in anısına çekilen ‘‘Okulum filmi’’ büyük ilgi gördü.
Aralarında Fatih Kısaparmak, Ferdi Tayfur ve Muazzez Ersoy’un da bulunduğu 11 sanatçının, hiçbir bedel almadan seslendirdiği “İftihar Abidemiz-Efendimiz” ilahi albümü yoğun ilgi gördü.
rek hazırladığı ve yönettiği filmde Nur Gürkan, Bulut Aras, Yılmaz Köksal, Yosi Mizrahi ve Nihat Nikerel gibi sanatçılar rol aldı. Merhum Bünyamin Demiryürek’in destek olduğu ve sahip çıktığı öğrenciyi de Anafen Eğitim Kurumlarından Şevki Durmuş adlı öğrenci oynadı.
Hayata geçirilen sosyal
İftihar Abidemiz – Efendimiz –I Albüm Çalışması (2008)
sorumluluk projeleri
Aralarında Fatih Kısaparmak, Ferdi Tayfur ve Muazzez Ersoy’un da bulunduğu 11 sanatçının, Peygamber Efendimiz (sas) için seslendirdiği ilahilerden oluşan “İftihar Abidemiz-Efendimiz” isimli albüm çalışması yapıldı. Albümün geliriyle birçoğu Doğu’da olmak üzere 11 ilde 11 etüt merkezi açıldı. Ünlü sanatçıların hiçbir bedel almadan, kendi yorumlarıyla seslendirdiği ilahi albümü yoğun bir ilgi gördü. Albüm çıkmadan 100 bin sipariş alınınca ikinci 100 bin basıldı. CD albüme eser okuyan sanatçılarımız arasında Ahmet Özhan, ZARA, Muazzez Ersoy, Ferdi Tayfur, Hakan Altun, Sami Özer, İbrahim Sadri, Orhan Hakalmaz, Fatih Kısaparmak, Erhan Güleryüz, Murat Göğebakan, Funda Arar ve Uğur Işılak yer aldılar.
sayesinde sanatçıların halkla kucaklaşmalarına katkıda bulunduk.
Kültür & Sanat Platformu
50
Diyarbakır’da açılan Erhan Güleryüz Okuma Salonuna halkın ilgisi büyük oldu. (7 Ocak 2010)
Açılan Okuma Salonları ve İsimleri Verilen Sanatçılar
Samsun – Orhan Hakalmaz Hakkari – Ahmet Özhan Diyarbakır – Erhan Güleryüz Elazığ – Fatih Kısaparmak Mardin/Kızıltepe – Muazzez Ersoy Van / Muradiye – Funda Arar Muş / Bulanık – Uğur Işılak Şanlıurfa / Suruç – Hakan Altun Adana – Ferdi Tayfur ve Murat Göğebakan Sivas – Zara
Kutlu Doğum Anma Gecesi Sanatçıların isimleriyle açılan okuma salonları Türkiye’nin doğusundaki bir çok çocuğa umut kapısı oldu.
2008.04.30, İstanbul Gösteri Merkezi Ülkemizin seçkin ses sanatçıları Kutlu Doğum vesilesiyle İstanbul Gösteri Merkezi’nde dinleyicilere güzel bir gece yaşattılar. Gecede başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Prof. Dr. Ümit Meriç, Prof. Dr. Toktamış Ateş, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Cengiz Özdemir, Naci Tosun, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak, Süryani Katolik patrik vekili Yusuf Sağ, Ermeni cemaatinden Peder Sahak Bıçakçı, Rum Ortodoks cemaatinden Peder Harisantos, Yeni Şafak gazetesinden Yusuf Ziya Cömert, Star gazetesinden Fadime Özkan, Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, gazeteci Fehmi Koru, Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Abulhamid Bilici, STV Genel Yayın Müdürü Hidayet Karaca, sanatçılardan Mustafa Keser, Osman Yağmurdereli ve bazı sanatçıların yanında beş bin kişi katıldı. Gecede, Fon Müzik Yapım
Kültür & Sanat Platformu
51
5000 kişinin katıldığı Kutlu Doğum gecesinde başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Prof.Dr.Toktamış Ateş ve Prof.Dr.Nevzat Yalçıntaş gibi önemli isimler vardı.
Gecede Muazzes Ersoy’un seslendirdiği “O Gece Sendin Gelen Ya Hz. Muhammed’’ ilahisi dinleyicilere duygulu anlar yaşattı.
tarafından hazırlanan “İftihar Abidemiz Efendimiz” adlı CD Albüm çalışmasına yorumlarıyla katılan sanatçılar eserlerini canlı okudular. Dinleyicilere gül vererek onlarla kucaklaşan sanatçılar gecenin sonunda hep birlikte Muazzez Ersoy’un seslendirdiği “O gece sendin gelen ya Hz. Muhammed” adlı eseri seslendirerek Kutlu Doğum için üzerlerine düşeni yaptıklarını gösterdiler.Geceye katılım ücretliydi. Biletlerden elde edilen gelirler, Doğu’da açılan Okuma Salonlarının giderleri için harcandı.
Ateş-i Bahar ve Gurbet Ufukları Albümleri Ünlü Müzik Adamı Ahmet Hatipoğlu, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen’e ait “Kırık Mızrap” adlı şiir kitabından seçilen sözlerin bazılarını besteledi. Bestelenen eserler TRT Sanatçılarından Bekir Ünlüataer’in yorumuyla Ateş-i Bahar adlı bir albüm olarak piyasaya çıkarıldı. “Kırık Mızrap” şiir kitabından alınan şiirler yine ünlü yorumcuların sesleriyle bir şiir albümü olarak “Gurbet Ufukları” adıyla hazırlandı. Merhum Cem Karaca, Merhum Nihat Nikerel, Merhum Nedret Selçuker, İbrahim Sadri, Uğur Arslan, Yusuf Ziya Özkan, Yavuz Bülent Bakiler, Hayri Küçükdeniz, Bedirhan Gökçe, Oya Seymen ve İlkim Karaca ile birlikte Fethullah Gülen’in kendi sesiyle yorumladığı şiiri bu albümde yer aldı.
Platformun Yayınladığı Sesli Eserler
Hüzünlü Gurbet Hep Kahır Mevlana’nın Dilinden Gurbet Ufukları Ateş-i Bahar İftihar Abidemiz - Efendimiz I Yakarış
Kadın Platformu
52
K
Kadın Platformu, diğer platformlarla paralellik gösterecek şekilde, hem insan kaynaklarının doğru yöne kanalize edilmesi hem de farklı problemlerin diyalog ortamında çözümü için kurulmuştur. Tek bir söyleme bağlı kalmaksızın, bir cinsiyetin savunulucuğunu yapmadan, fakat var olan problemlerin tespiti ve çözümü için de emek harcamak üzere kurulan platform, vakfın kuruluş gayesine matuf, ülkede diyaloğu yaygın hale getirmenin bir diğer kolu ve yöntemi olmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda platformun misyonu; farklı dünya görüşlerinden kadınları bir araya getirerek, önce insan sonra kadın olma ortak paydasında diyaloğu geliştirecek ve sadece kadınların değil, insanlığın problemlerine ortak çözüm üretecek projeler ortaya koyacaktır. Gelecekte, kültür zenginliğimizin bütün öğelerinden istifade ederek farklı ortamlarda farklı projelerle faaliyet alanına dahil olmayı hedef alan platform, Kültürlerarası Diyalog Platformu’nun organize ettiği “Din, Gelenek ve Modernite Bağlamında Bir Değer Olarak Aile” başlıklı uluslar arası konferansın Türkiye’ye dönük çalışmalarını yürütmektedir. Türkiye’de son dönemde yozlaşmaya yüz tutan aile değerlerine dikkati çekmek için konferans organizasyonu çerçevesinde “Aile Seminerleri” düzenlemektedir.
Kadın Platformu
Ulusal düzeyde ise iki farklı proje yürütmektedir. Bunlardan ilki 2010 Şubat ayı içerisinde başlayan “Okuma Atölyeleri” projesidir. Bu proje dahilinde disiplinler arası okuma grupları oluşturularak, bir koordinatör eşliğinde derinleme-
kuruluş: 2009 Genel sekreter Ümmühan GÖKMEN
www.gyv.org.tr info@gyv.org.tr
Kadının hayattaki yeriyle ilgili Vakfımızın görüşlerini merak eden Alman kadın birlikleri görüş alışverişinde bulundular (2009 Ekim 20).
Kadın Platformu
53
Platform Genel Sekreteri Ümmühan Gökmen, Kasım 2010’da yapılacak “Din, Gelenek ve Modernite Bağlamında Bir Değer Olarak Aile” konulu konferansın hazırlık çalışmalarını koordine ediyor.
sine alan çalışmaları yapılmaktadır. Diğer proje ise “Kadın Gözüyle Türkiye” adlı projedir. Platform bu çalışmayla ulusal ve uluslar arası düzeyde Türkiye’nin sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel meselelerinin farklı kimliklerdeki kadınların bakış açıları ve değerlendirmeleriyle diyalog ortamında müzakeresini sağlamayı hedeflemektedir. “Kadın Gözüyle Türkiye” projesi, vakfın şimdiye kadar yapmış olduğu diyalog çalışmalarında görüldüğü gibi ortaklıkları ön plana çıkararak farklılıkların bizi ne kadar zenginleştirdiğini ve verimli hale getirdiğini sergiler mahiyettedir. Bu lokal ve uluslar arası faaliyetlerine gün geçtikçe yenisini ekleyen ve bu konuda gerekli altyapı hazırlıklarını yürüten platform, uzun vadeli ve dinamik bir bakış açısıyla projeler sunmaktadır.
Amaç, tek bir söyleme bağlı kalmaksızın, bir cinsiyetin savunulucuğuna soyunmadan, fakat var olan problemlerin tespiti ve çözümü için de emek harcamaktır.
Erivan Üniversitesi Türkoloji Bölümünün davetiyle “Kadın gözüyle Türk-Ermeni ilişkileri” çalışma toplantısında tecrübeler paylaşıldı (2009 Kasım 26).
GYV Araştırma Merkezi
54
G
azeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın kurulduğu günden bu yana ilgi alanına giren konuların genişliği ve çeşitliliği, yapılan çalışmaların derinliğine ele alınmasını gerekli kılması bir “araştırma merkezi oluşturma” fikrini zaruri kılmıştır. Bu noktadan hareketle Araştırma Merkezi, Onursal Başkanımız Sayın Fethullah Gülen ve düşünce dünyasının, özellikle yurt dışında akademik ve ilmi araştırmalara konu ediliyor olması bu alandaki araştırmalara ilgiyi artırdı. Araştırma Merkezi’nin yayınladığı Türk Aydınları Gözüyle Fethullah Gülen, Dünya Aydınları Gözüyle Fethullah Gülen Serisi ve Gülen Hareketi Araştırmaları kitapları bu mütevazı çalışmalar arasında yer alıyor.
Gyv Araştırma Merkezi
Bu adımlarla başlayan etkinliklere Öğle Arası Buluşmaları (Luncheon), Medya Seminerleri, Fethullah Gülen ve Gülen Hareketi üzerinde yurt içi ve yurt dışı konuşmacıların katılacağı yuvarlak masa ve çalışma toplantıları, yayınlar, bültenler ve internet yayıncılığı da eklenmiştir. GYV Araştırma Merkezi bünyesinde kurulan kütüphanedeki bilgi ve belgeler sistematik bir tasnifle, araştırmacıların hizmetine sunulmuştur. Araştırma Merkezi Kütüphanesi kolleksiyonu bünyesinde; Onursal Başkanımız Fethullah Gülen’e ait yazılı ve görsel bilgi ve belgeler başta olmak üzere Abant Platformu, Kültürlerarası Diyalog Platformu, Diyalog Avrasya Platformu, Kültür Sanat Platformu, Medialog Platformu’nun gerçekleştirdiği faaliyetlerle ilgili yayın, bilgi ve belgeler bulunmaktadır. Kütüphanemiz ile araştırmacıların, konuyla ilgili bilgilere hızlı ve doğru bir biçimde ulaşmaları sağlanmaktadır.
Kuruluş: 2009 Direktör Dr. Faruk TUNCER
www.gyv.org.tr info@gyv.org.tr
Düzenlenen seminerler akademisyenlerin buluşma yerleri haline geldi.
GYV Araştırma Merkezi
55 Gülen Hareketi’nin Dinler arası Diyalog Perspektifi 2009 Kasım 24 Konuşmacı: Doç. Dr. Mustafa Alıcı Seminerde konuşan Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dinler Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Alıcı, kalabalık bir dinleyici kitlesine “Gülen Hareketi’nin Dinler arası Diyalog Perspektifi”ni değerlendirdi.
Gülen Hareketi Seminerleri
Gülen Hareketi’nin iki temel kavramı olan diyalog ve hoşgörünün aynı zamanda İslam dinin emri olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Mustafa Alıcı, bu konuda Kur’an’da yer alan ayetleri örnek verdi. Fethullah Gülen’in tüm dünyada barışı tesis edecek özgün bir söylem geliştirdiğini belirten ve Gülen Hareketi’nin diyalog perspektifindeki temel saiklerini on dört madde halinde açıklayan Alıcı şu noktalara temas etti: “Fethullah Gülen Hocaefendi bizlere göstermiştir ki çağdaş Müslümanlar, Hıristiyan Batı dünyası tarafından yeni bir misyon yöntemi olarak ortaya çıkarılması gerekçesiyle dinler arası diyalog faaliyetlerine karşı çıkmamalı, diyalog faaliyetlerini desteklemelidir. Dinler arası diyalog faaliyetleri aracılığıyla Müslümanların da kendi inanç ve kanaatlerini diğer din mensuplarına anlatma imkanı elde edilmiş olur. Kısacası, ne körü körüne ve teslimiyetçi bir yaklaşımla diyalog taraftarlığı yapılmalı ne de birtakım evhamlardan hareketle dinler arası diyaloğa karşı çıkılmalıdır. Diyalog konusunda her yönüyle bilgi sahibi olmak suretiyle dünya barışı ve insanlığın ortak problemleri için dinler arası diyaloğa destek verilmelidir.”
Düzenlenen seminer ve çalışma toplantılarında kültür ve düşünce hayatının örneklerini derinlemesine inceleme imkanı bulundu.
Doç. Dr. Mustafa Alıcı: “Fethullah Gülen tüm dünyada barışı tesis edecek özgün bir söylem geliştirmiştir.”
GYV Araştırma Merkezi
56
Prof. Dr. Thomas Michel: “Gülen Hareketi eğitim felsefesinin hakim olduğu okulların başarı kaynağı akıl ve kalbi birleştiren özelliğinde saklıdıdır.”
Gülen Hareketi ve Okulların Eğitim Felsefesi 2009 Kasım 21 Konuşmacı: Prof. Dr. Thomas Michel
Programlara yabancı konuşmacı ve dinleyicilerin yoğun ilgisi konuların uluslararası perspektifte incelenmesini sağladı.
Gülen Hareketi’nin farklı perspektiflerinin derinlemesine incelendiği seminerde Prof. Dr. Thomas Michel, Hareketin eğitim felsefesini ele aldı. Okullardaki başarının kaynağıyla ilgili “Dünya barışını amaçlayan Gülen’in akıl ve kalbi birleştiren bir eğitim felsefesi benimsemiş olmasıdır” diyen Prof. Michel, Gülen’in eğitimde çığır açtığını ifade etti. Cizvit Kilisesi’nin kurucusu olan II. St. Ignatius de Loyola’nın da benzer bir felsefeyi benimsediğini söyleyen profesör, bu iki tip okulun bakış açıları, eğitim politikaları ve müfredatlarını derinlemesine karşılaştıran bir konuşma yaptı: “Gülen okullarını ziyaretlerimde oradaki öğretmenlerle konuştuğumda, hepsinin farklı arka plana sahip olduğunu görmüştüm. Yani bu çeşit okullarda amaç, bizim de temel amacımız, öğrencilere kendi potansiyellerini en iyi nasıl ortaya çıkaracaklarını göstermek ve onları derin bir felsefe ile desteklemelerini sağlamaktır.”
Türkiye’nin Küreselleşmesine ‘Gülen’ Katkısı 2009 Ekim 03 Konuşmacı: Prof. Dr. Yasin Aktay Elli kadar akademisyen ve yazarın katıldığı seminerde Prof. Aktay, Gülen Hareketi’nin kürselleşmeye katkılarını detaylarıyla dile getirdi. Gülen Hareketi ve küreselleşme hakkında ön bilginin de verildiği seminerde zaman zaman farklı bakış açılarının da dile gelmesi, Hareketin daha geniş bir açıdan incelenmesine imkan tanıdı. Küreselleşme sürecinde Gülen Hareketi’nin nasıl bir yol izlediği ve karılaştığı sorunlarını dile getiren Prof. Aktay, Hareketi Türkiye’deki konumunu
GYV Araştırma Merkezi
57
Prof.Dr. Yasin Aktay, Gülen Hareketi’nin Türkiye’nin kürselleşmesine etkisini anlattı.
Öğle arası buluşmaları kimi zaman sıcak tartışmalara sahne oldu.
ve dünya otoritelerine göre oluşumunu değerlendirdi. Aktay bu süreçte karşılaşılan değişimleri vurgulayarak “Cemaat ilk yıllarda milliyetçi öğelerle beslenirken, bugün neredeyse anti-milliyetçi bakış açısı benimsemiştir; çok daha evrensel, İslami açıdan değerlendirildiğinde, daha uygun bir noktaya doğru evriliyor. Bu da okullaşmanın neticesinde mümkün oluyor.” tespitini yaptı. Aktay, ünlü sosyolog Max Weber’in kiliseleri birer STK olarak ifade etmesini örnek göstererek Gülen Hareketi’nin de bir STK olduğunu belirtti.
Toplantılarda verilen aralar, katılımcıların fikirlerini paylaşmak için fırsata dönüştü.
GYV Araştırma Merkezi
58
Yard. Doç A.Emre Öktem dinleyicileriyle seminer aralarında sohbet imkanı buldu.
Öğle Arası Buluşmaları
Programın İngilizce yürütülmesi programa yabancıların ve üniversite öğrencilerinin de ilgisini sağladı.
Demokratikleşme: Eğitim ve İnanç Özgürlüğü Paneli 2009 Temmuz 15 Konuşmacı: Quisra Shahraz (Pakistan), Yard. Doç Akif Emre Öktem (Türkiye)
Araştırma Merkezi’nin öğle arasında İngilizce olarak düzenlediği seminerler fikir alışverişini mümkün kılıyor, farklı perspektiflerin bir araya gelmesiyle zihin jimnastiğine zemin hazırlıyor. Ayda bir organize edilen seminerler Türkiye’de yaşayan yabancı ve uluslararası ilişkilerde yoğunlaşan kişi ve kuruluşlara hitap ediyor.
Pakistanlı ünlü yazar Quisra Shahraz, Truva Yayınlarından çıkan iki kitabı Kutsal Kadın ve Tayfun üzerine bir konuşma yapmak, Yard. Doç Akif Emre Öktem ise Demokratikleşme: Eğitim ve İnanç Özgürlüğü konusunda analizlerini paylaşmak amacıyla davet edildiler. Programa üniversite camiasından yoğun genç katılımı oldu. Program sonrası davetlilerle ikili ve gruplar halinde sohbet etme imkanı bulan Quisra Shahraz gelenlere kitabını da imzaladı. Yard. Doç Akif Emre Öktem konusunu üç ana başlığa bölerek anlattı: 1. Başörtü Meselesi 2. Heybeliada Ruhban Okulu 3. Alevi Cemaatinin Eğitim hakları. Emre Öktem konuşmasını uluslararası hukuk bağlamında ve hukuki sistem üzerinden gerçekleştirdi. Konuşmasında başörtüsü yasağını dile getiren Emre Öktem, Leyla Şahin davasını örnek gösterdi. Öktem, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce gündeme getirilmiş farklı dava örneklerini karşılaştırmalı olarak izah etti. Ruhban Okulu meselesi ile ilgili Öktem okulun tarihine ilişkin kısa bir bilgi verdikten sonra 1971’de yasaklanmasının ardından günümüze kadar gelen süreci anlattı. Öktem, Ruhban Okulu’nun kaldırılmasının resmi sebebi bütün vakıf üniversitelerinin yasaklanması olarak öne sürülse de dönem içindeki farklı gelişmelerin tansiyonun yükselmesine sebep olduğunu belirtti. Emre Öktem Türkiye’deki Alevi vatandaşların eğitim hakları konusuna da temas etti.
GYV Araştırma Merkezi
59 İnsan Hakları ve Uluslararası Hukuk Paneli 2009 Ağustos 08 Konuşmacı: Carter Center Başkanı Dr. John Hardman (ABD) Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen panele özellikle Türkiye’deki yabancıların ilgisi büyük oldu. Amerika’nın Atlanta Eyaletinden Carter Center kuruluşunun Başkanı Sayın Dr. John Hardman’ın İnsan Hakları ve Uluslararası Hukuk alanında geniş bilgi verdiği panelde ayrıca Vakfımızın etkinliklerinin demokratik açılımda önemli bir katkı sağladığına dikkat çekildi.
Sivil Toplum
Hardman, başkanlığını yürüttüğü kuruluşun faaliyetlerinden bahsederek, amaçlarının toplumsal ve küresel diyaloğu gerçekleştirmek olduğunu ve sağlık, eğitim, toplumsal uzlaşı gibi birçok farklı alanda çalışmalar yürütüldüğüne değindi. Evrensel barışa hizmet noktasından bakıldığında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile benzer kuruluşlar olduklarının altını çizdi.
demokratikleşmeye katkı
Hardman, demokratikleşme yolunda atılacak en önemli adımın şeffaf politikalar geliştirilmesi ve yolsuzluğun önüne geçilmesi olduğuna dikkat çekti. Bu alanda bütün dünya devletleri için tek tip bir uygulama düşünülemeyeceğine vurgu yaptı. Çok sayıda yüksek lisans ve lisans öğrencilerinin, ayrıca gazeteci ve misyon temsilcilerinin katıldığı panele Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ersin Kalaycıoğlu da iştirak etti. Panelin ardından Dr. John Hardman ile yerli ve yabancı akademisyenler ve gazeteciler arasında fikir alışverişi yapıldı.
Dr. John Hardman, demokratikleşme yolunda atılacak en önemli adımın şeffaf politikalar geliştirilmesi ve yolsuzluğun önüne geçilmesi olduğuna dikkat çekti.
Kuruluşlarının sağlık, kültür ve eğitim alanında yürüttüğü etkinlikler sağlayarak evrensel barışa hizmet etmektedir.
Diğer Etkinlikler
60
İftarlar
T
oplumsal bütünleşme, diyalog, hoşgörü ve kendini ötekinin yerine koyma adına Ramazan ayı Müslümanlarca önemli bir fırsat olarak değerlendirilegelmiştir. Vakfımız da Ramazan iftarlarında yerli ve yurt dışından gelen misafirlerle her yıl bir araya gelerek bu sofraları bir diyalog ve hoşgörü zemini haline getirmiştir. Türkiye’nin çok kültürlü ve çok inançlı yapısı düzenlenen bu iftar sofralarına her zaman yansımıştır. Dini anlamı büyük olan bu gecelere özellikle katılan Türkiye’deki azınlık liderleri ve aileleri diyalog, birlik ve anlayış adına düşüncelerini söyleme fırsatı bulmuşlardır.
Bu Toprağın Çocukları: Paylaşmak Güzeldir 2009 Eylül 13, Cevahir Hotel, İstanbul/Türkiye 13 Eylül gecesi Cevahir Hotel’de “Bu toprağın çocukları; paylaşmak güzeldir” sloganıyla düzenlenen iftara başta İstanbul Vali Yardımcısı olmak üzere semavi din temsilcileri katıldı. 300 kişi civarında katılımın olduğu iftarda “kardeşlik” üzerine yapılan tanım ve açıklamalar ön plandaydı. Açılış konuşmasını Vakıf Başkanı Mustafa Yeşil’in yaptığı iftar gecesine Onursal Başkan Fethullah Gülen de bir mesaj gönderdi. Davetlilerden Musevi Cemaati Dini Lideri Hahambaşı İzak Haleva, Süryani Kadim Cemaati Metropolit Yusuf Çetin, Vatikan Eski Sözcüsü Mgr. Georges Marovitch, Ermeni Patriği Vekili Aram Ateşyan, İstanbul Vali Yardımcısı Ali Kazgan, KADİP Başkanı Prof. Dr. Kenan Gürsoy birer konuşma yaptılar. Davette ayrıca Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Dumanlı, Prof. Dr. Suat Yıldırım, Prof. Dr. Niyazi Öktem, Diyalog Avrasya Platformu EşGYV YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Mustafa Yeşil "Kur’an insanların milletler halinde yaratıldığını ve kimsenin kimseden üstün tutulmadığını, üstünlüğün ancak Allah’a kullukta olduğunu söylüyor. O halde gelin O’na kullukta yarışalım." Hahambaşı İshak Haleva, Prof.Dr.Suat Yıldırım ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu arasındaki sıcak diyalog gecenin atmosferini yansıtır nitelikteydi.
Diğer Etkinlikler
61
başkanı Harun Tokak, Hüseyin Hatemi, Kezban Hatemi, Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan’ın yanında semavi dinlere mensup aileler yer aldılar. Sanatçı Jerry Hramyan’ın “Bu toprağın çocukları” isimli eserini okumasının büyük ilgi gördüğü yemekte Vatikan Eski Sözcüsü Mgr. Georges Marovitch özellikle davet edilmişti. Uzun aradan sonra ilk kez Vakfın iftarına katılan Marovitch’in geceye ilişkin duygularını dile getirirken vefadan bahsetmesi dikkat çekti. Gecenin açılış konuşmasını yapan Vakıf Başkanı Mustafa Yeşil, konuşmasında kürselleşmeden bahsederek çok kültürlü bir dünyada yaşandığının bu nedenle bir arada yaşamanın elzem olduğunun altını çizdi. Konuşmasında Kur’an’da insanların milletler halinde yaratıldığının bildirildiğine işaret eden Yeşil, hiçbir millet ya da ırkın bir diğerine üstün tutulmadığını, üstünlüğün Allah katında ancak ona sevgi ve saygıda olduğunu belirterek Allah’a kullukta yarışmaya davet etti.
Evrensel Barışa Doğru: Barış Köprüleri 2005 Ekim 16, Hilton, İstanbul/Türkiye
Geceye Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, GYV Eski Başkanı Harun Tokak, Meclis Başkanı Bülent Arınç, Eski Başbakanlardan Yıldırım Akbulut ve Rum Ortadoks kilisesi patriği Bartholomeos’un katılması büyük ilgi gördü.
Farklılıklar hiç bu kadar “anlayış”la karşılanmamıştı o güne kadar. Herkesi kendi
Dünyanın çeşitli ülkelerinden davetlilerin katıldığı gece oldukça renkliydi. Sık sık evrensel barış mesajlarının verildiği gece, farklı kültür ve inanca sahip gençlerin de katılımıyla farklı bir anlam kazandı. Zira bu gece onların dünyaya yaydıkları diyalog mesajları ve kurdukları barış köprülerini anmak, onları bu misyonlarından dolayı kutlamak için düzenlenmişti.
konumunda kabullenme,
Başta TBMM Başkanı Bülent Arınç olmak üzere bakanlar, milletvekilleri, diplomatlar, valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, gazeteciler, yazarlar ve sanatçılar salonda yerlerini aldılar. Gecede, dünyanın çeşitli ülkelerinde açılan Türk okullarının barışa katkılarına vurgular yapıldı. Endonezya, Kenya, Nijerya, Kırgızistan, Rusya, Filipinler, Kamboçya, Pakistan, Fas ve
bularak güç ve yaygınlık
diyalog, hoşgörü, müsamaha, sevgi hiç bu kadar içtenlikle ifadesini kazanmamıştı.
Etkinlikler
62
Yeşilköy’deki Polat Renaissance Otel’de sayısı bini aşkın yazar, sanatçı ve ilim adamı iftar sofrasında bir araya geldi.(1995 Şubat 11)
Van’da açılmış Türk Kolejlerinden mezun gençler yaptıkları değerlendirmelerle dünyaya barış mesajı verdiler. Zencisi ile beyazı, Hıristiyanı ile Budisti ve Müslümanı; gençlerin el ele tutuşup Türkçe konuşmalar yapması, barış mesajları vermesi, salonu dolduran binin üzerinde seçkin davetliye duygulu anlar yaşattı. Gece, Türkiye’nin kıtalar üzerinde oynadığı “Barış Aktörlüğü”nü öne çıkardı. Afrikalı bir öğrencinin, “Kara kıtamın kara bahtını bu okullar güldürecek.” demesi dünyaya verilecek belki en anlamlı mesajdı.
“Aynı gemide birlikteyiz” 2004 Ekim 24, Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, İstanbul/Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı / Kültürler Arası Diyalog Platformu organizasyonları çerçevesinde, Türkiye’de yaşayan semavi dinlere mensup ruhanilerin ilk görüşmeleri yıllar öncesinden başlamıştı. İftarda dile getirilenler ortak bir mesajı ortaya koydu: “Aynı gemide birlikteyiz.” Daha sonra gelenekselleşen iftar sofraları genişledi ve sıcak dostlukların oluşmasına vesile oldu.
Aynı tarih, dil ve din birliğine sahip milletlerin önde gelen liderlerine verilen ödüller diyalogta sinerji oluşturarak ortak projelere kapı açtı.
Toplantıya katılanlar önemli mesajlar verdiler Patrik I. Bartholomeos: “Diyalog alanında, memleketin refahını artırmak, dünya barışına katkıda bulunmak için, Cumhuriyetin 10. Yıl Marşı’nda denildiği gibi, ‘açık alınla’ yola çıktık. 10 yıl önce bu işin fikir babası olan Muhterem Fethullah Gülen de aramızdaydı. Onu saygı ve dostluk duygularımla selamlıyorum.” Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç: “Her kesimden insanın bir araya geldiği bir geceden kimsenin tedirginlik duymamalıdır. Türkiye’nin gerçeği budur. Bu gerçek bütün dünyada suya atılan bir taş gibi çevresinde dalgalar meydana getirecektir. Böylece dünyadaki çığlıkların, feryatların, top ve tank seslerinin sona erdiğini hep beraber göreceğiz. Türkiye buna nasıl muhtaçsa barışa susamış dünya da aynen muhtaçtır.”
Etkinlikler
63 Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu: “Sınırsız dünyevileşmenin insanoğlunda derin yaralar bıraktığı günümüzde tevhit dininin barış ve hoşgörü çağrısına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Bardakoğlu, “Bu sevgi hepimizi kuşatmalıdır” temennisinde bulundu. Vatikan Büyükelçiliği İstanbul Temsilcisi Monsenyör Georges Marovitch: “Burada böyle muhteşem bir görüntü var. Ancak ben üzüntülüyüm. Çünkü bu muhteşem gecenin mimarı Fethullah Gülen Hocaefendi aramızda yok. Ben onun için her gün dua ediyorum. Cevşenimin arasına onun fotoğrafını koydum. Ben uyusam bile Allah’ın onu koruyacağını biliyorum.” Hahambaşı İshak Haleva: “Bu muhteşem tabloya ekleyecek bir söz yok. Bu gece Tanrı huzurunda eminim ki şöyle bir ses var: ‘İşte istediğim budur. El ele gönül gönüle birbirimizle sevgiyi paylaşmamız gerekir.’’
Farklılıklar anlam kazandı 1997 Ocak 27, Hilton, İstanbul/Türkiye Farklılıklar hiç bu kadar “anlayış”la karşılanmamıştı o güne kadar. Herkesi kendi konumunda kabullenme, diyalog, hoşgörü, müsamaha, sevgi… Hiç bu kadar içtenlikle ifadesini bularak güç ve yaygınlık kazanmamıştı. Ramazan akşamlarının sıcaklığı, ruh dinginliği, samimiyeti; kültür ve inanç zenginliğimizin unsurları semavi din temsilcileriyle paylaşıldı.
Ayrılık değil, birlik gerekli 1995 Şubat 11, Polat Renaissance, İstanbul/Türkiye Yeşilköy’deki Polat Renaissance Otel’de sayısı bini aşkın yazar, sanatçı ve ilim adamı, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın organize ettiği iftar sofrasında bir araya geldi. Müslümanlar için ayrı bir öneme sahip Ramazan’ın güzelliklerinden biri de gönül dostlarını böyle sofralarda bir araya getirmesidir. O gün iftar saati yaklaştıkça herkes bu anın ulviyetini bozmamak istercesine sesini çıkarmıyor, konuşmalar bile fısıltı hâlinde yapılıyordu. Sadece hoparlörlerden tatlı bir ney sesi salonu doldurmakta, gönüllerimize başka bir neşe katmakta... Sanki Hazret-i Mevlânâ da orada idi... Sanki “Bişnev ezney kim hikâyet mîkuned” diyerek neyin “ayrılıklardan şikâyetini” dile getiriyordu. Ama, bu seferki bir ayrılık toplantısı değil, birlik, beraberlik müjdecisi idi. Zira daha sonra Fethullah Gülen’in konuşmasında pek güzel ifade edeceği gibi, bu toplantının “medâr-ı vahdet” olması idi oraya gelenlerin dileği.
Ödül Törenleri 2000 Mayıs 7, Çeyrek Asrı Aşan Gurur Tablosu, İstanbul/Türkiye Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Salonu’nda gerçekleşen ödül töreninde, tarihte ilk kez, sinema, tiyatro ve müzik sanatçılarından 105 isim aynı sahnede buluştu. Sanatında 25 yılın üzerinde hizmet eden sanatçılar için düzen-
Ödül Törenleri
Etkinlikler
64 lenen ödül törenine dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay da katılarak sanatçılara bakanlık adına ayrıca bir plaket takdim etti. Hayatlarını kaybederek şimdilerde aramızda olmayan Cem Karaca, Haluk Kurdoğlu, Ekrem Dümer, Hayati Hamzaoğlu, Sami Hazinses, Hadi Çaman, Güzin Özipek, Tevfik Gelenbe, Feridun Karakaya, Orçun Sonat, Kazım Kartal, Necdet Mahfi Ayral ve Zehra Bilir gibi unutulmaz isimler gecede ödüller almışlardı.
Ulusal Uzlaşmaya Teşvik Ödülleri 1997 Aralık 25, Hilton, İstanbul/Türkiye Ödül Alanlar 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Türk dünyası ödülüne layık görüldü. (1998 Ocak)
Devlet Adamı Siyaset Adamı İş Dünyası Eğitim Medya ve Sanat
Süleyman Demirel Hikmet Çetin, Mustafa Kalemli, Bülent Ecevit Sakıp Sabancı, Üzeyir Garih, Aydın Doğan, Nihat Gökyiğit, Bayram Meral Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Prof. Dr. Nilüfer Göle, Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Sami Yıldırım, Prof. Dr. Şerif Mardin Rıza Zelyut, Nevval Sevindi, Gülay Göktürk, Şahin Özer, Hülya Koçyiğit
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Politikacı Hikmet Çetin, Eski Başbakan Bülent Ecevit, iş dünyasından Sakıp Sabancı, Üzeyir Garih gibi Türkiye’nin önemli isimlerinin ödüle layık görüldüğü ‘‘Ulusal uzlaşmaya teşvik ödülleri’’ gecesine katılanlar tam bir uzlaşı portresi oluşturdular.
Etkinlikler
65 Hoşgörü Ödülleri 1996 Nisan 01, Çırağan Sarayı, İstanbul/Türkiye Ülkemizin zenginlik ve birikimini yansıtan, fikirleri ve eserleri ile demokrasi, barış ve sevgi kültürüne katkıda bulunan aydınlar, vakfımızın düzenlediği “Hoşgörü Ödülleri” töreniyle ödüllendirildi. Ödül Alanlar Köşe Yazarı Medya/TV Programcısı Medya/Gazeteci Sanat Diplomasi Bilim Doğa ve Çevre Aile Özürlülere Yardım Spor
Taha Akyol, Cengiz Çandar Toktamış Ateş, Abdurrahman Dilipak Münire Acım Barış Manço, Kutsi Ergüner, Fehmi Gerçeker Işık Sadık Ahmet Prof. Dr. Mehmet S. Aydın Hayrettin Karaca Perihan Savaş Müjdat Gezen ve R. Tayyip Erdoğan Fatih Terim
Şehit ve Gazileri Anma Gecesi ve Ödül Töreni 1999 Mart 16 Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Ülkemizin birliği ve bütünlüğü adına canlarını ve kanlarını feda eden şehit ve gazilerimize minnet, şükran ve saygıdan öteye ne hissedebiliriz ki? 600’ü aşkın şehit ve gazi ailesiyle birlikte 2000 kişinin katıldığı gecede, hayatta kalan gazilerin acıları karınca kararınca sarıldı, şehitler rahmet ve minnetle yad edildi. Kurban bayramı hediyesi olarak yardım çeklerinin de dağıtıldığı akşamda duygusal anlar yaşandı. Programda Bora Gencer, Ertuğrul Polat, Taner Aras, Eyüphan Cansever, İsmail Hazar, Ömer Danış, İzzet Yıldızhan ve Zeynep geceye Mehmetçik temalı şarkılarıyla renk kattılar. Ayrıca programda Şehitlik ve Mehmetçik temalarını işleyerek halkın hissiyatına tercüman olmuş medya mensuplarına, şehit ailelerine ve gazilere sahip çıkan kişi, kurum ve kuruluşlara ödüller verildi.
Türk Dünyası Kaynaşma Ödülleri Yerküremiz üçüncü bin yıla önemli değişikliklerle girdi. Sovyetlerin dağılışı Avrasya coğrafyasını değiştirdi. Türk ve Türki Cumhuriyetlerin büyük bir kısmı siyasi bağımsızlıklarını kazandı. Bu, aynı tarih, dil ve din birliğine sahip milletler için yüzyılın hasretini gidermek anlamına geliyordu. Bu kutlu gayretlere imza atanlar elbette tebriki, takdiri ve ödülü hak etmişlerdi. Türk
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başkanı Rauf Denktaş ‘‘Türk Dünyası’’ ödülünü Vakıf Başkanı Harun Tokak’ın elinden aldı. (1998 Nisan)
Etkinlikler
66
Azerbaycan Eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in ödülü (1998 Aralık)
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazabayev’in ödülü (1998 Nisan)
Tataristan Cumhurbaşkanı Mintimer Şaymiyev’in ödülü (1998 Aralık)
dünyasıyla ortak kültür ve geçmişin paylaşılması ve bir araya gelmekten sinerji oluşturma amacıyla düzenlenen bu törende Türk Dünyasının Cumhurbaşkanlarına ödüller verilmiştir. Süleyman Demirel: “Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, uzlaştırıcı misyonunu Türk Dünyasına taşıma gayretindedir. Tebrik ediyorum. Türk Dünyası ile ilgili olarak yapılması gerekenlerin henüz başındayız. Başarılar diliyorum.”
Diyalog ve hoşgörü adına hayata geçirdiği projelerle toplumun geniş bir kesimince takdir toplayan vakfımız çeşitli ödüllere layık görüldü.
Nursultan Nazarbayev: “150 Milyonluk Türk Dünyası, kendi tarihini yeniden gün ışığına çıkartarak, birlik ve beraberliğini yeniden tesis ediyor... Halen ülkemizde 2 milyon dolarlık Türk yatırımı mevcuttur. 2000 yılında Dede Korkut’un 2000. yılını ve Ahmet Yesevî Hazretlerinin yattığı Türkistan şehrinin ise 150. yıl dönümünü hep birlikte kutlayacağız. Bu manevî şahsiyetler bütün Türk halklarının ortak mirasıdır.” Rauf Denktaş: “Üçüncü bin yıla Türk Dünyasının büyük bir kısmı bağımsızlığını elde etmiş olarak giriyor. Bundan sonra, problemleri çözmek, birlik ve beraberliği pekiştirmek için daha çok gayret göstermek gerekiyor. O itibarla vakfınızın bu nevi teşebbüslerini anlamlı ve faydalı buluyorum.”
Ödül verilen Türk Dünyası Cumhurbaşkanları Ocak 1998 TC Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel Nisan 1998 Kazakistan Devlet Başkanı Sayın Nursultan Nazarbayev Nisan 1998 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş
Etkinlikler
67 Aralık 1998 Azerbaycan Devlet Başkanı Sayın Haydar Aliyev Aralık 1998 Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sayın Mihtimer Şeymiyev Şubat 1999 Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Saparmurat Türkmenbaşı Mart 1999 Kırgızistan Devlet Başkanı Sayın Askar Akayev Eylül 1999 Moğolistan Devlet Başkanı Sayın Natsagiyn Bagabandi Eylül 1999 Bosna Hersek Devlet Başkanı Sayın Aliya İzzetbegoviç Ekim 1999 Gürcistan Devlet Başkanı Sayın Eduard Şevardnadze Aralık 2005 Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahmonov Şubat 2006 Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Saparmurat Türkmenbaşı
Aldığımız Ödüller ve Kurumları
Türkiye Harp Malülü, Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı Ödülü Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı Türksav “Türk Dünyasına Hizmet Ödülü” / 1998 TC Kültür Bakanı İstemihan Talay İstanbul Vakıflar Müdürlüğü / 2003 İstanbul Valiliği “Türk Dünyası Kaynaştırma Ödülü” / 1999 ŞADDER(Şehit Aileleri Dayanışması ve Sosyal Yardımlaşma Derneği) İstanbul Şehit Anaları Dayanışma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Hartford Seminary Exploring Differences, Deepening Faith / 2005 Rusya Federasyonu Dostluk Derneği / 1998 AGRT(Anadolu Gazete Radyo Televizyon) Yayıncılar Birliği
Türk Ocakları Kültür Ödülü (1998 Nisan 18)
Vakıf Başkanı Harun Tokak GYV’ye verilen Türk Dünyasına Hizmet Ödülü’nü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in elinden aldı. (1998)
Etkinlikler
68
Diyalog Adımları
Brücke-Köprü’den gelen Alman misafirler ziyaretin sonunda ‘‘Sevgi herkesi biraraya getiren platformdur.’’ tespitinde bulundular.
Onursal Başkanımız Sayın M. Fethullah Gülen’e Verilen Ödüller 26.05.1995 / Türk Ocakları Vakfı’ndan Ödül Aldı “Nihal Atsız Türk Dünyası Hizmet Ödülü” 25.07.1995 / Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı’ndan Teşekkür Beratı 18.04.1996 / Türk Sanayisi ve İşadamları Vakfı’ndan (TÜSİAV) “Yılın Adamları” Ödülü 23.02.1997 / Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı’ndan (TÜRKSAV) Türk Dünyasına Hizmet Ödülü 21.11.1997 / Türk Eğitim Sen’den 24 Kasım Eğitim Özel Ödülü 19.03.1998 / Türk 2000’ler Vakfı’ndan Türk Dünyasına Katkılarından Dolayı Ödül 18.04.1998 / Türk Ocakları “Türk Ocakları Kültür Armağanı” 05.07.1998 / İpekyolu Vakfı “1. Milletlerarası Türk İstiklal Mücadelesi Sempozyumu” Ödülü 27.04.2001 / Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Üstün Hizmet Ödülü” 01.11.2004 / Kırgızistan Ruhaniyet Vakfı Tarafından “Halklararası Uyum ve Barışa Katkı” Ödülü
Diyalog Adımları Diyalog, hoşgörü ve barış içinde yaşamanın yolu birbirimizi dinlemek, araştırmak ve tanımaktan geçiyor. Bu nedenle gerek yerel ve gerekse uluslararası alanda farklı kültürleri tanımak, incelemek ve fikir alış verişinde bulunmak amacıyla karşılıklı ziyaretler vakfımızca değerlendirilmektedir. Dünyanın farklı ülkelerinde homojen kültürler olduğu gibi karışık kültürlerin bir arada yaşadığı yerler de var. Yaşamın gayesi olan sevgi, barış ve huzurun bu gibi yerlerde nasıl tesis edildiğinin, bu amaca yönelik ne gibi organizasyonların varlığının, nasıl çalıştıklarının ve işbirliği imkanlarının araştırılması vakıf çalışmalarımızın amaçlarını daha anlamlı kılıyor.
Buluşmalar ve gezilerle birbirini daha yakın tanıma imkanı bulanlar önyargılardan kurtulmanın mutluluğunu yaşıyorlar.
Çeşitli etkinliklerimiz vesilesiyle birbirine ilgi duyan bu farklılıklar ikili ziyaretler, buluşmalar ve gezilerle birbirini daha yakından görme imkanı buluyor. Adına “Diyalog Adımları” dediğimiz bu gidip-gelmeler doğal olarak somut ve barış içinde yaşam için yeni projeler doğuruyor. Bilinç altımızda “asla aynı masa etrafında oturamazlar” diye düşündüğümüz bir çok farklılığın ortak payda altında, aynı doğruya birlikte koştuklarına bu gibi ziyaretlerde sık rastlanıyor. İnsanlar uzak demiyor; Avustralya, Kore, Hindistan, Çin, ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Afrika, Rusya ve Kafkaslardan yoğun bir ziyaret trafiği yaşayan vakfımız, aynı zamanda Türkiye’den gazeteci, akademisyen ve çeşitli kesimlerden oluşan gruplarla yine bu ülke ve kıtalara ziyaret ve geziler düzenliyor.
Etkinlikler
69
Vakıf Başkanı Mustafa Yeşil, Güney Afrikalı misafirleri kabul etti.
Almanlardan Diyalog Yorumu: Sevgi ve Hoşgörü, Dinler Üstü Ortak Platformdur 2009 Eylül 22 Almanya Nürnberg’de Hıristiyan ve Müslümanlar arası diyalog faaliyetlerini yürüten Brücke-Köprü kuruluşu “Hıristiyan-Müslüman Buluşma Yolculuğu” adlı etkinlik kapsamında İstanbul’a getirdiği din adamı ve diyalog gönüllülerinden oluşan bir grupla vakfımızı ziyaret etti. Başkan Yardımcısı Cemal Uşak’ın ve Kültürlerarası Diyalog Platformu Genel Koordinatörü Ahmet Muharrem Atlığ’ın Vakıf hakkında bilgi vermesinin ardından konukların görüş ve önerileri alındı. Toplumsal barışın tesisi amacıyla yapılan çalışmaların somutlaştırılmasında verilen mesajın net ve anlaşılır olması son derece önemli bir etken. Grup sorumlusu ve aynı zamanda Brücke-Köprü’nün bir çalışanı olan Hans–Martin Gloel’in konuyla ilgili tespiti kayda değerdi: “Bu çalışmaların gerçekleşmesi din, kültür ve etnik farklılıklara sahip pek çok insanın bir araya gelmesi ve birbirine saygı göstermesi için dinlerin, kültürlerin, ırkların üzerinde, hepsini kapsayan bir kavrama ihtiyaç vardır. Bu da herkesin inandığı Allah’tır. Sevgi herkesi bir araya getiren bir platformdur.”
Senegal’den İşbirliği Teklifleri 2009 Ağustos 25 Senegal’e yapılacak büyük yatırımları koordine eden Cumhurbaşkanı Danışmanı Moustapha Ndiaye resmi temaslarda bulunmak üzere Türkiye’de idi. Diyalog ve hoşgörü etkinlikleri hakkında bilgi almak amacıyla da vakfımızı ziyaret etti. Abant Platformu Genel Sekreteri Salih Yaylacı tarafından kabul edilen konuğumuza, vakfımızla ilgili genel bilgilendirmeyi platform Proje Koordinatörü Mustafa Kasım Erol yaptı. Moustapha Ndiaye, Türkiye’nin gündemindeki olayları değerlendirerek ülkesindeki demokrasi algısını bir
Senegal Cumhurbaşkanı Danışmanı Moustapha Ndiaye, Senegalli gençlerin Türkiye’de eğitim görmelerini istedi.
Etkinlikler
70 örnekle vurguladı: “Eski jenerasyonun laiklik anlayışındaki katılığı anlayabiliyorum ancak yeni jenerasyon artık değişmek durumunda olduğunun farkına varmalı. Herkese özgürce yaşama hakkı tanınması gerekir. %96’sı Müslüman olmasına rağmen Senegal’in Cumhurbaşkanı bir Hıristiyan’dır. Bu bile bizde özgür bir demokrasi olduğunu gösteriyor.” Moustapha Nydei özellikle bu konuda çalışmalar yapacak bir de platform kurulmasını önerdi. Ziyaretten ayrıca somut proje teklifleri de çıktı. Moustapha Ndiaye Senegal’deki Türk okulların eğitim kalitesini çok takdir ettiklerini, bu kaliteyi kendi okullarında da yakalamak istediklerini belirtti. Bunun için Senegal’deki eksiklerin tespiti için örneğin pedagojik formasyon eğitimi almak üzere Senegalli gençlerin Türkiye’ye gelip eğitim almalarını istediklerini belirtti.
“Rus Öğrenciler Türkiye’de Staj Yapsın” 2009 Ağustos 19 Türkiye’de medya ve iletişim alanında yapılan çalışmaları yerinde görmek amacıyla İstanbul’a gelen Petersburglu akademisyen, öğrencilerini Türkiye’ye göndermek istediğini belirtti. Gazeteci ve Petersburg Devlet Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Valeriy Dzantemiroviç Takazov Medialog Platformu’nu ziyaret etti. Rusya ile Türkiye arasında ilişkilerin normalleşmesinde medyanın büyük rolü olduğu söyleyen Takazov, Medialog Platform ile ortak projeler yü-
"Asla biraraya gelmezler" dediğimiz kimi taraflar organize edilen "Diyalog Adımları" ziyaretleri sayesinde çalışma alanlarını genişletiyor, hoşgörü kaynaklı fikirleri benimsiyorlar.
Petesburglu akademisyen Valeriy Dzantemiroviç Takazov öğrencilerinin Türkiye’de staj görmelerini istedi.
Etkinlikler
71 rütmek istediklerini ifade etti. Petersburg’daki İletişim Fakültesinde okuyan öğrencilerini bu güne kadar Avrupa ve ABD’ye staj için gönderdiklerini ancak Türkiye’de de staj yapmalarının çok önemli olduğunu söyleyen Rus akademisyen, Medialog Platform’dan bu konuda yardım talep etti. Medialog Platform Genel Sekreteri Erkam Tufan Aytav ise kendilerini Türkiye’de görmekten büyük memnuniyet duyduklarını, medya alanında her türlü işbirliğine açık olduklarını belirtti.
Japon Nezaketi 2008 Haziran 16 Hava yağmurlu ve güneş bulutların arkasında gizlenmiş. Hatırıma Marguerite Duras’ın, “Hiroshima mon amor” (Hiroşima Sevgilim)’deki satırları düşüyor: “Kadın: Hiroşima’da hiç güneş doğmaz mı? Erkek: Hiroşima’da hiç güneş doğmaz.” “Güneş Ülkesi”nde güneş doğmaz olur mu? Hem “Ex oriente lux” (Işık doğudan yükselir) değil mi? Elbette öyledir. Ama belli ki Duras, Hiroşima’nın “Güneşsiz günleri”ne gönderme yapıyor. Yani 1945 yılının o kasvetli Ağustos günlerine.
Savaşın yıktığı hayatların Japonya’da sevgi ile tekrar canlandığını görmek, insanı umut dolu bir atmosfere sokuyor.
Japonya’da idik. Bir Japon halk şarkısında, “İstanbul’a uçalım” dese de, biz uluslar arası bir toplantı vesilesiyle Hiroşima’ya uçtuk; dünyadaki çocuk problemleri üzerine yoğunlaşan Arigatou Vakfı’nın davetlisi olarak. Hiroşima dışında dört şehri daha ziyaret etme imkanı bulduk. Bu vesileyle, İkinci Dünya Savaşı’nın o kanlı günlerini gerilerde bırakmış o güzel ülkeyi tanıma-
“Hiroşima’da hiç güneş doğmaz” derler ama gezimizde “Güneş ülkesi”nde güneşin hep doğduğuna şahit olduk. Bu güneş toplumun yüzüne tebessüm olarak yansımıştı.
Etkinlikler
72 ya çalıştık. Atom bombalarının ilistire çevirdiği bir ülkeyi nasıl, modern ve müreffeh bir ülkeye dönüştürdüklerini gözlerimizle gördük. İnsanlar birbirlerini rahatsız etmemek için, adeta seslerini asgari düzeyde kullanıyor. Her vesileyle tatlı bir reveransla birbirlerine karşı saygılarını ifade ediyorlar. Hesap pusulasını takdim ederken dizlerini büken garsonu; hızlı trende bilet kontrolü yaparken, yanımda uyuklayan yolcuyu rahatsız etmemek için, not alıp tekrar gelen biletçiyi, vagona her gelişinde ve terk edişinde, bel kırarak verdiği selamlamayı unutmak kabil değil. Cemal Uşak (Kültürler Arası Diyalog Platformu Genel Sekreteri)
Kuzey Irak Gezisi 2007 Ocak 12 Amberin Zaman, Mustafa Akyol, Ferhat Kentel ve Akif Emre’nin katıldığı gezi, Irak Kürdistan Özerk Bölgesi’nin başkenti Erbil’den başladı. Fezalar Eğitim Şirketi’nin açmış olduğu Işık liselerinin Genel Müdürü Talip Büyük, okullar hakkında grubumuza bilgi verdi. 1994 yılında ilki açılan okulların sayısı bugün Erbil ve Kerkük’de 8’e ulaşmış. Okullarda 95’i Türkiye’den, 111’i Kuzey Irak’tan olmak üzere 206 öğretmen görev yapıyor. Ukraynalı rektörler vakfımızı “Eğitim, bilim, devlet ve entellektüel entegrasyon” amaçlı ziyaret ettiler.
Öğrenci sayısı 2228, mezun sayısı 599 olan okullarda Kürt, Türkmen, Asurî, Hıristiyan, Müslüman, Kildani öğrenciler beraber eğitim alıyor. Bu okullara büyük ilgi olduğunu ifade eden yetkiler insanlar çocuklarını bu okullara vermek için adeta yarışıyorlar diye konuştular. KDP’li bir yetkili “Okullar bize Türkiye düşman değil imajı verdi. Başkaları bize yara açtı. Bu okullar bizim yaralarımızı sardı. Merhem oldu” diye konuştu. Erkam Tufan Aytav (Medialog Platform Genel Sekreteri)
Ukraynalı rektörlerden anlamlı mesaj: “Gelecek sevgiyle kurulacak” Geleceğin, eğitimli gençlerin omuzlarında yükseleceğine inanan bilim adamları sevginin bu inanca hareket vereceğinden eminler.
2007 Ekim 18 Ukrayna’nın Ternopil, Odessa, Prikarpatya bölgelerinden gelen rektörlerin Vakfımızı ziyaretinde önemli mesajlar dile getirildi. Ukrayna çapında on yıldır geleneksel olarak organize edilen “Eğitim, bilim, devlet ve entelektüel entegrasyonu” konulu konferans vesilesiyle Türkiye’deki üniversitelerle eğitim anlaşması imzalamak amacıyla İstanbul’a gelen rektörler, ikili ilişkileri eğitim alanında da ilerletmek ve tecrübelerden istifade etmek gerektiğini vurguladılar. Vakıf çalışmaları hakkında bilgi alan rektörler, Avrasya çapında yayın yapan Diyalog Avrasya dergisi ile yakından ilgilendiler. Yayın politikası, içerik zenginliği ve görsel bakımdan oldukça başarılı bulunan derginin Ukraynaca da yayınlanması için temenni de bulundular. Dergiyle ilgili bilgi veren Vakıf Başkanı Tokak, eğitim ve bilim adamlarının bir toplumun hayatında oynadıkları role önem verdiklerini vurguladı.
Etkinlikler
73 Ternopil Devlet Üniversitesi Rektör yardımcısı Ribak Timofiy Teofan İvanoviç, vakıf çalışmalarını dinlerken çok etkilendiğini belirterek “Ukrayna ve Türkiye’nin gerek eğitim ve gerekse kültürel alanlarda paylaşacak birçok şeyi var. Biz on yıldır Ukrayna eğitimini tartışıyor ve bu alanda Türk tecrübelerinden istifade ediyoruz.” dedi. Bu ziyaretin anlamlı sözle hatırlarda kalması temennisinde bulunan rektörlerin insanlığa bir de mesajı vardı: “Gelecek sevgiyle kurulacaktır.”
Avustralya İzlenimleri 2007 Kasım 30 Avustralya’ya Kültürlerarası Diyalog Merkezi’nin davetlisi olarak geldik. Tabii ki Türkiye’den gelen daha başkaları da vardı. Akademisyenler, Milletvekilleri ve gazeteciler: Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Prof. Ahmet Güç, Doç. Dr. Abdurrahman Kurt, Prof. Dr. Recep Kaymakcan, Prof. Dr. Hüseyin Algül, Prof. Dr. Abdullah Özbek, Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç (TBMM Antalya milletvekili), Prof. Dr. Suat Yıldırım, Prof. Dr. Alparslan Açıkgenc, Prof. Dr. Hüseyin Elmalı, Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Prof. Dr. Doğu Ergil, Prof. Dr. Vahit Kirişçi (TBMM Adana Milletvekili), Mahmut Övür. Program, eyalet valisini ziyaretle başladı… Ardından parlamento binasını gezdik. Sonra Avustralya Emniyet Müdürlüğü binasında misafir edildik. Emniyet Müdürü’nün samimi sözleri dikkat çekiciydi: “Sizler de bilirsiniz, bir yere yeni bir Emniyet Müdürü atandığında onu ilk ziyaret edenler genellikle orada kanun dışı iş yapanlar olur. Yani emniyetle aralarını iyi tutmak zorunda olanlar ziyarete gelir. Bu her yerde vardır… Türkler bizi ilk kez ziyarete geldiklerinde, ‘bunların da bir beklentileri ve bazı kötü işleri var’ diye düşündük. Oysa Avustralya Kültürlerarası Diyalog Merkezi’ndeki arkadaşlar kendilerini anlatmak ve yaptıkları işler hakkında bizleri birinci elden bilgilendirmek için ziyaretimize gelmişlerdi. Doğrusu çok şaşırdık. Böyle bir şeyi ilk kez yaşıyorduk. Daha sonra yakın dost olduk. Dostluğumuz her geçen gün daha da büyüyor.” Buraya asıl geliş sebebimiz bir üniversite kürsüsü açılışı. Avustralya Katolik Üniversitesi Avustralya’nın saygın üniversitelerinden biri. Üniversite senatosu üç yıl önce, bünyesinde İslami Bilimler Kürsüsü kurma kararı vermiş ve araştırmalar sonucu birçok aday arasından Fethullah Gülen ismi seçilmiş. Açılışı yapan Victoria Eyalet Valisi Prof. David de Kretser aynı zamanda bir akademisyen. Avustralya Katolik Üniversitesi Rektörü Prof. Peter W. Sheen ve üniversite öğretim üyeleri neredeyse tam kadro hazır. Avustralya milletvekilleri… Melbourne Emniyet Müdürlüğü üst düzey yöneticileri… Katolik cemaatinin ruhani reisi ve Avustralyalılar… Ayrıca salonda pek çok Türk vatandaşı var. İçeri girenler dost bir atmosferi ve sıcaklığı hemen hissediveriyor. Böylesine bir protokol ve sıcak bir karşılama adeta kuşatıyor
Avustralya Katolik Üniversitesi, kurduğu İslami Bilimler Kürsüsü’ne Fethullah Gülen ismini verdi.
Karşılıklı ziyaretlerde test edilen güven yeni projelere kapı açıyor, kurulan enstitüler birer uluslararası bilim yuvasına dönüşüyor.
Etkinlikler
74
Gönüllere Yansıyanlar
herkesi. Yanımda oturanlardan biri karşılaştığımız bu manzara karşısında eğilerek kulağıma fısıldıyor: “Olağanüstü bir manzara bu! Burada çok ciddi bir olay var.” Faruk Tuncer (Dr, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Araştırma Merkezi Direktörü)
Jon Cantrell (ABD) Türkiye yolculuğum sırasında bana ve eşim Theresa’ya gösterdiğiniz nezaket ve misafirperverlik için teşekkür ederim. Uzun zamandır dinler arası diyaloğun savunucusuyum fakat sizin aktiviteleriniz bana bizim hepimizin diyalog ve iletişime bağlanmamız gerektiğini gösterdi. Sadece Doğu ve Batı’nın tanışması amacıyla değil, bütün insan neslinin gelişmesi ve varlığını sürdürmesi için. Her birinize söyleyeceğim şu ki, yeryüzünde barış ve iyiliği, dinler arası diyalog ve benim sizinle ve Türkiye insanıyla yaşadığım olağanüstü tecrübeyi bütün insanlarla paylaşmak yoluyla desteklemeye devam etmenizdir. Sizler, insanoğlunun fıtratında var olan “iyilik duygusu”na inancımı yenilediniz. Bana Fethullah Gülen ve Türkiye insanının nezaket, merhamet, tevazu ve bilgeliğini paylaşmayı ilham ettiniz. Ben asla, müminlere karşı anlayışımda bir daha duyarsızlık ya da cehalet perdesi arkasına saklanamayacağım. Ve her zaman bileceğim ki, biz bir dünyaya, bir türe ve bir Allah’a aidiz. Her biriniz Allah’a emanet olun.
Judith A. Dye Türkiye’deki Sevgili Arkadaşlar, Bir haftadır Nebreska’da evimdeyim. Sık sık sizleri düşünüyorum. Gösterdiğiniz cömertlik, misafirperverlik için bir kere daha teşekkür etmek istiyorum. Bizim küçük grubumuzu çok iyi ağırladınız. KADİP Genel Sekreteri Muharrem Atlığ, dostluğu anımsatması için Boşnak misafirlere hediye verdi.
Birçok insan Türkiye yolculuğum hakkında sorular soruyor. Onlara edindiğim muhteşem tecrübeyi anlattım. Onlara sizin evleriniz, okullarınız, masalarınız ve sohbetlerinizde yaşadığım birçok tecrübeden bahsettim. Şimdi bir yerel gazeteye makaleler yazıyorum. Anlatacak o kadar çok şey var ki! Bir anda çok fazla şey anlatmamaya çalışıyorum. Bu sonbaharda resimlerimi ve hatıralarımı bir power point sunumunda birlikte sunacağım. Resimlere bakıyor ve hatırlıyorum… Yüzlerinize bakıyor ve gülümsüyorum… Allah’a emanet olun.
Kyoki Merhaba Türkiye, Türk gazetecilerin Kuzey Irak gezisi
Ülkenizde yaşadığım olağanüstü tecrübe için en derin minnet duygularımı ifade etmek isterim.(Ülkeniz hakkında) daha önce hiçbir fikrim yoktu.
Etkinlikler
75 Sizinle beraber olmaktan, camilerinize gitmekten, kahvaltı ve akşam yemeklerinizi paylaşmaktan, okul ve yurtları ziyaret etmekten ve inanılmaz güzellikteki ülkenizi görmekten memnunum. Bilmenizi isterim ki, bir Budist rahip olarak, sizin her birinizin ve özellikle de Batı Pensilvanya Kültür Merkezi’nin cömertliği olmaksızın bu geziyi gerçekleştirmem asla mümkün değildi. Okumalarıma başladım ve benimle kitaplarını ve broşürlerini paylaşan herkese teşekkür etmek isterim. Hikâyeleri sevdim. Dualarımda zihnimi sık sık sizinle meşgul buluyorum. Pittsburg yakınlarındaki evime, mabedime döndüm ve şimdi bir aylık bir tatildeyim. Maalesef bu, henüz hikâyelerimi çok fazla insanla paylaşamayacağım anlamına geliyor. Aynı zamanda bu, burada sessiz otururken onların kabarcıklar halinde içimden uçup gidecekleri korkusu anlamına geliyor. Nezaketinizle bana büyük bir şenlik ve derin bir huzur verdiniz. Sevgilerimle...
Kyoki “Sizinle beraber olmaktan, camilerinize gitmekten, kahvaltı ve akşam yemeklerinizi paylaşmaktan, okul ve yurtları ziyaret etmekten ve inanılmaz güzellikteki Türkiye'yi görmekten memnunum.”
Gerry Straub, Gerard Thomas Straub, SFO, President&CEO Dinler Arası Diyalog Enstitüsü aracılığıyla Türkiye’ye yaptığım yolculuk engin bir tecrübeydi. Bu seyahati düşünmekten kendimi alamıyorum. Dinler arası diyaloğun önemini anlatan bir film yapma planlarımız devam ediyor. Tabii ki, en büyük sorunumuz finans. Şu sıralarda büyük bir teklifi ilgili kuruluşa teslim ediyoruz. Ekte, “Aynı Allah’a Kulluk” adını verdiğimiz film için en son taslağımızı içeren dosya var. Müslüman arkadaşlarımızdan çok şey öğrendik ve biz onların imanlarını tanıma ve İslam’ın bizi daha iyi Hıristiyanlar yapacağı yolları keşfetme fırsatına müteşekkiriz. Günümüzün küresel şartlarında, varlığımızı sürdürmemiz birbirimizi dinlemeyi öğrenme kabiliyetimize, geliştireceğimiz saygıya ve hatta birbirimizi sevmemize bağlıdır. Sevgilerle...
Mahmut Altınzencir, Frohsinn Förderkreis Dernek Başkanı, Almanya 22 Nisan 2006 tarihinde müessesenize yapmış olduğumuz ziyarette, Türk misafirperverliğinin güzel bir örneğini bize göstermiş olmanız karşısında mutluluğumuzu sizlere iletmeyi bir görev telakki etmiş bulunmaktayız. Müessesenizi beraber ziyaret ettiğimiz Alman misafirlerimiz, müteaddit defalar bu misafirperverliği öven sözleri bize iletmişlerdir. Bizlerle ilgilenen değerli yetkili arkadaşlarımıza ve lezzetli ikramlar için emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunarız. Saygılarımızla...
ABANT Platformu Proje Koordinatörü Kasım Erol, Alman öğrencilere diyaloğun amacını anlattı.
76
Yayınlarımız
Kitaplar Kültürler ait oldukları medeniyetten beslenerek gelişmektedir. Bunda üretilen her bir teknolojik mal kadar, ortaya konan bakış açıları, hayatın anlamı ve özü ile ilgili duruşların da önemli bir rolü var. Medeniyetin taşıyıcıları olarak görebileceğimiz fikir eserleri, yani kitapların yayımı vakfımızın özenle üzerinde durduğu bir alan. Zira kitap ait olduğu bir medeniyeti, anlayışı, fikirleri daha derinden ve yakından incelemenin ilk ve sağlam bir kaynağı.
Başta Abant Toplantılarının tebliğ ve toplantı notları olmak üzere, diyalog ve hoşgörü adına fikirlerinden istifade ettiğimiz fikir adamlarının kitapları orijinal ve tercüme dillerde basılarak daha geniş bir okur kitlesine ulaşması sağlandı.
Yaşadığımız coğrafyanın çok kültürlü, çok inançlı ve tarihten beri birçok kadim medeniyete ev sahipliği yapmış olması, fikirlerin diyalog ve birlikte yaşam adına kitaplaştırmasını da zorunlu kılıyor. Bu nedenle özellikle medeniyet ve toplumsal yaşamla ilgili aydınlarımızın düşündüklerini kitaplaştırmak, yapılan etkinlikleri kitaplaştırılarak kaynaklaştırmak yayıncılık faaliyetlerimizin başında geliyor.
Yayınlarımız
77 Da Dergisi Türkçe/Rusça olarak Türkiye, Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Gürcistan’da yayınlanan DA dergisi Diyalog Avrasya Platformu’nun yayın organıdır. DA dergisi her sayısında farklı yazarların entelektüel potansiyelini bir araya getirerek toplam on beş bin okura ulaştırmaktadır. Gündeme getirdiği küresel konularla bölgenin önde gelen isimlerince yakından takip edilmektedir. DA dergisi sosyal ve kültürel ağırlık başta olmak üzere fikir, antropoloji, ekonomi, siyaset, sanat, edebiyat ve hayatın diğer alanlarındaki konuları üç ayda bir sayfalarına taşımakla “Avrasya’nın entelektüel gündemi” niteliğindedir.
Da dergisinin ideolojisi, bilgi ve sevgidir.... Da’nın siyaseti, tanışmak ve anlaşmak.... Nihai hedefi ise birlikte daha iyi yaşamaktır....
Görüşler
78
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan
İ
nanıyorum ki, ortak menfaatler doğrultusunda bir araya gelmenin, güçlerimizi birleştirmenin yararı burada da ortaya çıkacak, Diyalog Avrasya Platformu iyi dileklerin gerçek adımlara dönüştüğü bir zemin olacaktır.
Türkiye Ermeni Ortodoks Cemaati Temsilcisi Sahak Maşalyan
D
ünya liderleri, dinsel ahlakın dinamosunu oluşturan ceza ve mükafat sisteminin etrafında döner. Dini terörde, büyük gruplara katılan bazı azınlıklar, azınlık olmalarını “baki kalabilen” ve de azınlık oldukları için kendilerini “daha değerli olan” şeklinde adlandırırlar. Dini terör, köktendinciliğin en olgun meyvesidir.
Marmara Üniv. İlahiyat Fak. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ö. Faruk Harman
N
asıl oluyor da bir yanda Hz. Eyyüb’ün dinini korumada gösterdiği sebat duruyorken, diğer yanda bir adam gözünü kırpmadan savunmasız insanları öldürebiliyor? Semavi dinlerin ortak yönleri vurgulanmalı, içselleştirilmeli ve ortaya çıkarılmalıdır ve bu konuda cemaat liderlerine büyük görev düşmektedir.
Wisconsin Üniv. Öğr. üyesi Prof. Dr. Kemal Karpat
B
izde farklı dünyalar bir araya gelir, ama fikirlere saygı duyulmaz. Bu bakımdan Abant Platformu Türkiye için çok önemli bir adımdır. Burada hiçbir şey yapılmasa dahi bu kadar farklı dünyalardan insanı bir araya getirip tartıştırmak başlı başına bir olaydır.
Görüşler
79
Türkiye Musevileri Hahambaşısı İshak Haleva
B
u toplantılarda oluşan muhteşem tabloya ekleyecek bir söz yok. Tanrı huzurunda eminim ki, şöyle bir ses kulaklarıma geliyor: “İşte istediğim budur. El ele, gönül gönüle, birbirinizle sevgiyi paylaşmanız gerekir.”
Ukrayna Eski Devlet Sekreteri Yuriy Sergeyev
A
vrasya coğrafyasında yaşayan halklar birbirlerini yeteri kadar bilmemektedirler. Bugün telekomünikasyon alanlarındaki gelişmeler nedeniyle ülkeler arası diyalog daha rahat bir şekilde yürütülebilmektedir. Avrasya halklarının kültürel bilinçlerinin oluşu Avrasya devletleri için çok ciddi anlamlar içermektedir.
Rusya Devlet Ekonomi Üniversitesi Prof. Dr. Leonid Sükiyainen
M
ateryalist değerler üzerinde değil de, daha çok manevi değerler, kültür ve ahlak üzerinde yoğunlaşırsak bir katkı sağlamış olacağız. Sadece Rusya veya Türkiye için değil, DAP üyesi diğer ülkeler için de din manevi ve ahlaki değerlerimizin birincil derecede kaynağı niteliğindedir.
Azerbaycan Eski Devlet Başkanı Haydar Aliyev
D
A dergisinin çıkması çok önemli bir hadisedir. Yakınlaşmamız için büyük işler yapmalıyız. DA dergisi böyle büyük işler görebilir. Diyalog ve karşılıklı anlaşma küreselleşen dünyada öne çıkmalıdır.
Görüşler
80
Kırgızistan Devlet Sekreteri Adahan Madumarov
D
iyalog Avrasya’nın misyonu bizim için bir devlet misyonudur. Aynı yolda yürümemiz bizi fazlasıyla memnun ediyor.
Patrik I. Bartholomeos
D
iyalog alanında, memleketin refahını artırmak, dünya barışına katkıda bulunmak için, Cumhuriyetin 10. Yıl Marşı’nda denildiği gibi, “açık alınla” yola çıktık. 10 yıl önce bu işin fikir babası olan Muhterem Fethullah Gülen de aramızdaydı. Onu saygı ve dostluk duygularımla selamlıyorum.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu
S
ınırsız dünyevileşmenin insanoğlunda derin yaralar bıraktığı günümüzde, tevhit dininin barış ve hoşgörü çağrısına ihtiyaç duyulmaktadır.
Vatikan Büyükelçiliği İstanbul Temsilcisi Monsenyör Georges Marovitch
B
u platformların etkinliklerinde muhteşem bir görüntü var. Ancak ben üzüntülüyüm. Çünkü bu muhteşem toplantıların mimarı Fethullah Gülen Hocaefendi aramızda yok. Ben onun için her gün dua ediyorum. Cevşenimin arasına onun fotoğrafını koydum. Ben uyusam bile Allah’ın onu koruyacağını biliyorum.