Tyb bülten

Page 1

MAYIS - HAZİRAN 2015

Türkiye Yazarlar Birliği

TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR KURULUŞTUR. (RESMİ GAZETE: 22.09.1991)

Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Bayburt’ta Buluştu

Türkiye Yazarlar Birliği’nin 2014 yılı Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları ödül törenine Bayburt Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Bayburt Üniversitesi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen ödül törenine TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Garnizon Komutanı P. Kur. Alb. M. Nail Yiğit, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu, Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Deniz, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.İrfan Aslan, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Muammer Yaylalı, TYB Yönetim Kurulu üyeleri, kurum müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Törenin açılış konuşmasını Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun yaptı. TYB’nin 34. ödül töreni olduğunu kaydeden Coşkun, “ Bu ödüllerin verildiği şahsiyetleri düşündüğümüzde bunlar arasında Necip Fazıl’dan tutun Cemil Meriç’e, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’ndan Erdem Beyazıt’a çok saygıdeğer isimlerin olduğunu görüyoruz. Bu bir anlamda bu ödüllerin aslında hak edenlere objektif bir şekilde takdim edildiğini de gösteriyor. Bu anlamda 2014 yılında değişik alanlarda ödül alan ve şu anda aramızda bulunan saygıdeğer yazarlara, edebiyatçılara, fikir adamlarına, sanatçılara da ayrıca tekrar hoş geldiniz diyor, kendilerini tebrik ediyorum. Bilinen bir atasözümüz var. Marifet iltifata tabidir. Bu tür ödüller aslında insanların

Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı 2015 çıktı !

motivasyonunu da artırmaktadır. Bu tür ödüller insanları iyi ve güzel şeyler yapmaya yönlendiriyor. Bu anlamda ödüllerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu ödül töreninin bizim için ayrıca bir önemi daha var. Bizim Eğitim Fakültesi eski dekanımız ve rektör yardımcımız Sayın Prof. Dr. Necmettin Tozlu Hocamız 2014 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ‘ Yılın Fikir Adamı’ ödülünü aldı. Üniversitelerin fikir ve bilim üreten yuvalar olması hasebiyle bu ödülü çok anlamlı buluyoruz. Biz üniversite olarak hocamızın bu kitabını yayınlarken şunu düşünmüştük: 72 yıllık bir tecrübe var. Bu tecrübe zayi olmasın. Bunu biz kitaplaştıralım. Sonradan şunu da gördük ki bu tür emekler bir şekilde birileri tarafından görülüyor, takdir ediliyor,

Sayfa 2’ de

Türkiye Yazarlar Birliği yıllığı ısrarla Türkiye’nin entelektüel ortamlarından birisi olmaya devam ediyor. TYB yıllığı 2015 yine dopdolu içeriğiyle huzurlarınıza çıkıyor.

Şehir Tarihi Yazarları Kongresi Şanlıurfa’da yapıldı

Sayfa 8’ de

Sayfa 4’ te

ıl

Y 37.


Yayınladığımız kitapçıklar bir araya getirildiğinde bir kültür tarihi ortaya çıkacaktır diyorum. Ödül törenini Bayburt’ta yapmış olmamızdan ve iyi bir sonuçla karşılaşmış olmaktan mutluluk duyuyorum. Bayburt köklü bir şehir. Tarihi ve kültürel geçmişi var. Pek çok şairi ve ozanı olan bir yer ve değerli isimleri olan bir yer. İçinden bir ırmak akıyor olması benim çok haz aldığım bir şey. Ümit edilen odur ki, bundan sonra bu şehir tarihi birikimiyle daha güçlü şekilde yaşar” dedi.

kıymete haiz olduğu tespit ediliyor ve bir şekilde ödüllendiriliyor. O anlamda Türkiye Yazarlar Birliğine tekrar teşekkür ediyorum. Anadolu’nun bir köşesinde yayınlanmış bir kitabın farkında olmak, onu okumak ve incelemek ve onu bilimsel bir tarzda ödüle layık görmek bizim için anlamlı bir şeydir “dedi. Emeğin zayi olduğu insanların farklı düşünceler peşinde koştuğu bir dönemde kadirşinas kuruluşların sivil toplumda olduğunu görmenin ayrıca önem arz ettiğini belirten Coşkun, “ Bir Kırgız atasözü var. ‘Bir yerde yaşlı insan olursa o yer de bereket olur’ diyor. Çok şükür Bayburt Üniversitesi genç bir üniversite ama bizim üniversitemizde yaşlı hocalarımız var ve şu an bugün de onun bereketini görüyoruz. Tekrar sayın hocamı tebrik ediyorum. Hocamın bir özelliği var. Çok yüzlülüğün arttığı, revaçta odluğu günümüzde tek yüzlülükle devam eden ve bu konuda ısrar eden ve duruşu eskiden beri hiç değişmeyen bir bilim adamıdır. Biz kendisini yakından tanıyoruz. Sizlerin de tanıması gerektiğini düşünüyorum. Tekrar hepinize hoş geldiniz diyorum. Şeref verdiniz diyorum “ifadelerini kullandı.

kez daha idrak ediyoruz. Burada ödül töreni altında toplanmış bulunuyoruz. Bizim yaptığımız naçizane bir tespit çalışmasıdır. Sanatçılar, yazarlar, fikir adamları, eserler ortaya koyuyorlar, biz bunları tespit etmeye çalışıyoruz. Biz kolay olan bir yolu değil de zor olan bir yolu tercih ettik. Kendimiz o yıl içerisinde ortaya konulan eserleri bulmaya çalışıyoruz. Bunun bize çok faydası var. Eserleri alıyoruz, okuyoruz. Epeyce kitap okumuş oluyoruz. Çevremizde kültüre hizmet edenler de bu faaliyete ortak oluyorlar. Sonuçlar eleştirilebilir ama bu bizim aramalarımız-taramalarımız-okumalarımız sonucu ulaşabildiğimiz eserler ve kişilerdir. Pek çok eser arasından bir değerlendirme yapmak durumundayız. 33 değerlendirme bunca yıllık bir çalışma isabetsiz değildir. Gerçekten en iyi isimleri tespit ettiğimizi düşünüyoruz. Çalışmalarımızın kültür tarihi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Türkiye Yazarlar Birliği şeref Başkanı Mehmet Doğan ise, “Heyecan duyulacak bir yerdeyiz. Dede Korkut diyarındayız. Bayburt içimizdeki gurbet. Türkiye’nin en büyük sılası Bayburt. Çünkü en çok göç veren il. Bugün Dede Korkut’ta anlatılan, şölenlerden bir şölen yaşanıyor Bayburt’ta” diye konuştu. Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş ise katkılarından Rektör Coşkun’a ve TYB yönetim kuruluna teşekkür ederek üzerinde etkisi bulunan Süleyman Hayri Bolay, D. Mehmet Doğan ve Prof. Dr. Necmettin Tozlu’nun törende bulunmasının kendisi için anlamlı olduğunu kaydetti. Bayburt’tan da bahseden Memiş, “Şunu unutmayalım ki Bayburt yetiştirdiği değerlerle, sahip olduğu misyonla Türkiye’nin en büyüklerindendir. Bayburt’u Bayburt yapan ne nüfusudur, ne stratejik önemidir, ne başka bir şeydir. Bayburt’u Bayburt yapan Bayburt’u tanıtan Bayburt’un sahip olduğu misyondur ve yetiştirdiği değerlerdir. Dede Korkut’tur, Dede Paşa’dır, Zihni’dir, Hicrani’dir, Ağlar Baba’dır “ifadelerini kullandı. Protokol konuşmalarının ardından ödül törenine geçildi.

TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç ise ödül törenine ev sahipliği yaptığından dolayı Rektör Coşkun’a berat takdim ettikten sonra bir konuşma yaptı. TYB Genel Başkanı Kırlangıç, “ Biz birçok yerde program yaptık ama Bayburt’ta olmak bana ayrı bir heyecan verdi. Bizi bu yıl Bayburt’ta ağırladıkları için rektörümüze, üniversitemize teşekkür ediyoruz. Bu topraklar bir bütün. Kültür ve medeniyetin beslendiği yerler. Hâlâ da bunun özelliklerini görüyoruz. Hâlâ da geçmişteki güzelliklere uygun şekilde hareket edebilmek için kültürel ve sanatsal açıdan çalışmamız gerektiğini burada bir

2

Mayıs - Haziran 2015

Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç ve Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun


Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 2014 Yılı “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” Ödülü’ne şu isimler layık görüldü: Hikaye: Mustafa Çiftçi, Bozkırda Altmışaltı

İstiklâl Marşı kabulünün 94. yılında yazıldığı yerde okundu

Şiir: Ahmet Murat, Kalbin Kararı Roman: Tayfun Pirselimoğlu, Kerr Deneme: Hüseyin Akın, Hu Dönüşü Fikir: Prof. Dr. Necmettin Tozlu, Eğitimden Felsefeye Araştırma: Doç.Dr. Mustafa Çevik, Mevlana’da Aşk ve Varoluş İnceleme: Doç.Dr. İbrahim Tüzer, Ahmet Mithat Anlatılarında Kimlik İnşası ve Modernizm Edebi Tenkit: Dr. Alphan Akgül, Anlamın Sesi: Yahya Kemal Beyatlı’nın Şiir Estetiği Dil: Nurettin Albayrak, Gönül Çalab’ın TahtıAçıklamalı Yunus Emre Sözlüğü Gezi: Mehmet Kurdoğlu, Eski Dünyaya Seyahat Tercüme: İbrahim Demirci, Kudüs Konçertosu Biyografi: Doç.Dr. Abdülhamit Kırmızı, Avlonyalı Ferit Paşa- Bir Ömür Devlet Çocuk Edebiyatı: Türk Dili Dergisi “Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı” Şehir Kitapları: Halil İbrahim Özdemir, Sözlü ve Sosyal Tarihi ile Üzümlü Basın-Fikir: Akif Emre (Yeni Şafak) Basın-Kültür-Sanat: Ayşe Olgun (Yeni Şafak) Dergi Yayıncılığı: Felsefe Dünyası Dergi Özel Ödülü: Filiz Dergi Elektronik Yayıncılık: Kültür Gündemi, TV Belgesel: Ahmet Yeşiltepe, Zaman Yolcusu Radyo programı: Hatice Alime Çiftçi, Edebi Hafızamız Sinema: Burak Arlıel, Kırımlı Kamu Yayıncılığı: Zeytinburnu Belediyesi Özel Yayıncılık: Konya Çizgi Kitabevi Üstün Hizmet Ödülleri: Ata Terzibaşı (Kerkük) Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay TYB tarafından ödüle layık görülenlere beratları ve çeşitli hediyeler, protokol üyeleri ve TYB yöneticileri tarafından verildi. Törene mazeret bildirerek katılmayanların beratlarının ise daha sonra takdim edileceği vurgulandı. Törenin ardından ödül kazananlar anı fotoğrafı çektirdi.

“İstiklâl Marşı 94 yıldır değerinden bir şey kaybetmedi.” Türkiye Yazarlar Birliği’nin düzenlediği 12 Mart İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmed Âkif’i Anma Günü etkinliği çerçevesinde Taceddin Dergâhı’nda yapılan törenle Mehmed Âkif ve onun eseri İstiklâl Marşı’nın TBMM’de kabul edilişi anıldı. Toplantıya Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da katıldı. Sunuculuğunu Nejdet Yıldırım’ın yaptığı program Ankara Büyükşehir Belediyesinin Mehter Takımı’nın İstiklâl Marşı icrasıyla başladı. Ankara Vakıflar Bölge Müdürü Temel Ünlü selamlama konuşmasında “Anadolu’da başlayan milli mücadeleye katılan vatan şairimiz Merhum Mehmed Âkif, milletimizin bağımsızlığını, özgürlüğünü ve tüm değerlerini böylesine güçlü ifade ettiği milli marşımızı kendisine dostları tarafından tahsis edilen Taceddin Dergâhı’nın küçük bir odasında yazmıştır. Merhum Mehmed Âkif Ersoy’un hatırasının yaşatıldığı bu eserin emanetçileri olmaktan gurur duyuyorum.” dedi. Ardından Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’ın konuştu: “Bazılarımız kimlik belgemiz diyor, bazılarımız milli mutakabat metnimiz diyor, doğrudur. Bendeniz de düşünüyorum ki önümüzdeki iki yıl içinde hazırlanmasını ümit ettiğimiz bize layık bir anayasanın ruhu olmalıdır İstiklâl Marşı. İstiklâl Marşı 12 Mart’tta Kabul edildi. Türkiye Yazarlar Birliği olarak hem Mehmed Âkif’in vefat yıl dönümü olan 27 Aralık’ta hem de 12 Mart’ta dostlarla buluştuk.” Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Mehmed Âkif Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan ise bugünün asla unutmamamız gereken bir gün olduğu vurguladı. Mehmed Âkif ve İstiklâl Marşı’nın bize birbirlerini

hatırlattığına değinen Doğan, Âkif’in Millî Mücadele’de birçok önemli hizmet yanında milletvekili de seçildiğini söyledi. Ayrıca Doğan; “Mehmed Âkif’in Mecliste bütün konuşmaları İstiklâl Marşı kadar tutmadı. Ama İstiklâl Marşı’yla öyle yüksek sesle konuştu ki bugün biz o konuşmayı hâlâ dinliyor ve tekrar etmekten büyük bir zevk alıyoruz.” dedi. İstiklâl Marşı’nın yazılmış olduğu binanın açık ve ziyaret edilebilir olmasına da değinen Doğan “ Aziz şairin hatırasını bugün binlerce gencimiz yâd ediyor.” dedi. Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar konuşmasında “Milli marşımız tarihten silinmek isteyen bir milletin hangi değerlere sarılarak kazandığını anlatan tarihi bir vesikadır.” dedi. Kılıçlar İstiklâl Marşının yazıldığı dönemin zorluklarını da değindi. Âkif’in çeşitli yönlerini de vurgulayan Kılıçlar sözlerini “Hepimizin Âkif’in şuurunda olanlardan olması temennisiyle selamlıyorum.” diye bitirdi. Son olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç konuştu. “Bir vefakârlık bir kadirşinaslık içindeyiz. “diyen Arınç Türkiye Yazarlar Birliğine ve Vakıflar Bölge Genel Müdürlüğüne teşekkürlerini sundu. “Mehmed Âkif Ersoy vatan şairimizdir, milli şairimizdir, iman şairimizdir, fevkalade mükemmel bir insandır.“ diyerek kişisel özelliklerine vurgu yapan Arınç “Gençlerimizin Mehmed Âkif örneğine çok ihtiyacı var.” dedi. Yağmur altında yapılan konuşmaların ardından program Çanakkale Şehitlerine şiiri güzel okuma yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül verildi ve Abdülkadir Şehidoğlu’nun Kur’an Tilavetinin ardından Taceddin Dergâhını ziyaretle program sonra erdi.

Mayıs - Haziran 2015

3


3.Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi Şanlıurfa’da yapıldı

şehirlerinden biri Urfa’dır. Tarihte önemli merkezlerin başında gelen ve çok yakınımızda bulunan Hama, Humus, Halep gibi şehirler artık harabeden farksız değil. 8 asır önce bu Coğrafya Moğol saldırılarını gördü. O zaman Bağdat’ı kaybettik. Bağdat, biz yaşarken ikinci Moğol saldırısına maruz kaldı. İslâm şehirlerini bir yandan batı yok ediyor, bir yandan da İslâm iddiasıyla ortaya çıkanlar. Kudüs’ün bile işgal altına olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ortadoğu’nun belirsizlik süreci bizi daha dikkatli olmaya davet ediyor. Değerlerimizi ayakta tutmak için bütün gücümüzü seferber etmek zorundayız” dedi. Celalettin Güvenç: Son yıllardaki diriliş ve şuur gelişimi çok önemli

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ile TYB’nin müştereken düzenlediği 3. Şehir Tarihi Yazarları Kongresi 6 Mart cuma günü başladı. 2 gün süren 15 oturum ile çalışmalarını 8 Mart pazar günü tamamladı. İki yılda bir yapılması planlanan, ilki Ankara’da ikincisi Konya’da yapılan Şehir Tarihi Yazarları Kongresi’nin üçüncüsü; kadim zamanların şehri, Türkiye tarihinde müstesna bir yeri olan Şanlıurfa’da yapıldı. Türk ve İslâm dünyasının medeniyet merkezi şehirleri ve bu şehirlerin tarihi, edebiyatı üzerine yazanlar üçüncü defa Şanlıurfa’da bir araya geldi. Böylece, konunun teorisi ile uğraşanların geniş çerçeveli değerlendirme yapmaları için zemin oluşturuldu 3. Şehir Tarihi Yazarları Kongresi’nde Şanlıurfa ile ilgili 14 bildiri sunuldu. Ve Roma kaynaklarından Osmanlı’ya, oradan da bugüne değin şehrin geçirdiği değişim ele alındı. Ayrıca Urfa şehrini edebi eserler ve sinema merkezli değerlendiren bildiriler de kongrede yer aldı. Hicabi Kırlangıç: Şehir için şehir mi? Toplum için şehir mi? 3. Milletler arası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi’nin açılışı ev sahibi olarak TYB Urfa şube başkanı Cuma Ağaç selamlama konuşması ile başladı. Ağaç’’İnsanın şehre, şehrin insana yaptığı ve yapacağı katkıyı çok iyi anlamalıyız ki, şehirlerimizi yeniden imar ederken manasına uygun şehirler kurabilelim” diyerek toplantıyı düzenleyenlere ve katılımcılara teşekkür etti. TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç açış konuşmasında, TYB’nin faaliyetleri hakkında kısa bilgi verdikten sonra Şehir Tarihi Yazarları

4

Mayıs - Haziran 2015

kongrelerindeki temaya değinerek “Burada yapacağımız çalışmalar da tarih olacak. Kitaba yatırım yapmak gerekiyor. Bugünlerden geleceğe miraslar oluşturmak gerekiyor. Yüzümüzün akıyla bir tarih bırakabilmek önemli bu noktada. Bu çalışmalar bir imkan olarak geri dönecek. Şehrin tarihi, kültürün tarihidir. Medeniyetin tarihidir. Şehir insan içindir. İnsanı yaşat ki, şehir yaşasın’’Şehir için şehir mi? Toplum için şehir mi? başlıkları altında düşüncelerini anlattı. D. Mehmet Doğan: Şehirden konuşurken tarihten bahsetmeye mecburuz TYB Şeref başkanı D.Mehmet Doğan konuşmasında, geçmiş yıllarda Ankara ve Konya’da gerçekleştirilen, “Şehir Tarihi Yazarları Kongresi” hakkında kısa bilgi verdikten sonra, “Şehir tarihi konusu açıldığında ülkemizin ilk akla gelecek şehirlerinden birindeyiz, Urfa’dayız. Tarihin, medeniyetin evindeyiz. Yüzyılların, bin yılların macerasının birkaç cümlelik bir efsane ile hulasa edildiği, özetlendiği bir beldedeyiz. Şanlıurfa’da, 3. Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi’ndeyiz. Dilimizden dökülen isimler, zihnimize üşüşen kelimeler, tarihin hatırlattığı, coğrafyanın yaşadığı gerçeğin sınırlarını zorluyor. Tarihten bahsederken, şehirden söz etmek zorundayız. Şehirden konuşurken de tarihten bahsetmeye mecburuz. Bu iç içelik burada kalmaz. Şehirden konuşan medeniyetten konuşur, kültürden konuşur, insandan konuşur, dünyadan konuşur, kâinattan konuşur... Bütün insanlık maceramızı bu tılsımlı kelime ile ifade edebiliriz. İnsanoğlu şehirler kurdu ve dünyayı böyle şekillendirdi. Şehir tarihi denince ülkemizin ilk akla gelecek

Konuşmasında Şanlıurfa’nın kültürel ve tarihi zenginliklere değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, “Şanlıurfa insanlığın en kadim kentlerinden biri. Medeniyetin başladığı, Halil-ür Rahman’ın şehri. Savaş sonrası yokluktan dolayı geliştiremediğimiz şehirlerimiz var. Şehir kuruyoruz diye kavram kargaşasından dolayı yaptığımız betonlaşmalar var. Bunlar şehrimizin medeniyetimizin ruhunun kaybolmasına neden olmuştu. Maalesef son dönemlerde nasıl insanımızı ihmal ettiysek; yokluk, fakirlik nasıl gençliğimizi ve kültür seviyemizi geriye götürdüyse, şehirlerimizi de üstüne bir şey koyacağımıza geriye götürdü” dedi. Son yıllarda gelişen önemli bir diriliş ve şuur gelişimine dikkat çeken Başkan Güvenç, “Bu toplantının 3.sünün yapılması önemli bir gelişmedir. İnşallah ecdadın temelini attığı bu medeniyet anlayışını geliştiririz. Bunun için çaba gösteriyoruz, buna inanıyoruz. Allah yardımcımız olsun şüphe yok ki bu toplantıda konuşulanlardan çok istifade edeceğiz. Burada konuşulanlar şehrimizi yönetenlerin üzerine ışık tutacağı gibi önümüzdeki dönemlerde de farklı illerin önüne ışık tutacaktır” şeklinde konuştu. İzzettin Küçük: İyi şehirler kurarsak çağa adımızı söyletiriz Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük de, Türkiye’nin bugüne kadar insanlara yaşama sevinci veren, içinde yaşayan insanları yetiştiren; sabahı ayrı, akşamı ayrı insanlara huzur veren şehirler inşa ettiğini belirterek, bundan sonraki dönemlerde de şehir planlamalarında bu anlayışla hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi. Şehir kurmanın birçok unsuru gerektirdiğini sözlerine ekleyen Vali Küçük, “Şehir kurarken işi birkaç kişiye havale ettik. Bu işin bir felsefesi var. Şehir onlarca bilim ve sanat dalının konusu olan bir alandır. Lezzetin,


estetiğin, mimarinin ve fonksiyonelliğin bir araya gelmesiyle şehir oluşturulabilir. Şanlıurfa, mutluluk ve neşe veren bu işleri kemale bir şehirdir. Akşamı ayrı bir güzellik, gün doğumu ayrı bir güzellik, sükûnet veriyor” dedi. “İyi şehirler kurarsak çağa adımızı söyletiriz” sözüyle konuşmasını sürdüren Vali Küçük; bunu başarmanın şehirlerdeki hayatı da olumlu etkileyeceğini belirterek bu önemli konuda kongreyi düzenleyen Büyükşehir Belediyesine ve Türkiye Yazarlar Birliğine teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından kongre konuşmacıların sunumu ve anlatımlarıyla devam etti. Prof. Dr. Fazıl Gökçek’in başkanlığını yaptığı 1.oturum : Prof.dr. Köksal Alver ‘İslâm Şehrini Kurmak: Hz. Peygamber’in Şehir Tasavvuru’ tebliğiyle İslam şehri’nin kurucu ilkelerini tartışmaya açtı. Doç.Dr. Doğan Yörük’te ‘Weber’in İktisadi Şehri İle Osmanlı’nın Pazar Şehrini Xvı. Yüzyılın Karaman Eyaleti Şehirlerinde Aramak’ isimli tebliğinde, Karaman şehirlerinde pazar eksenli hizmet - ticaret sektörünün mü, ya da toprak merkezli tarım sektörünün mü ağır bastığını tartışmaya açtı. Prof. Dr. Mehmet Narlı Şiir Ve Şehir -Osmanlı Şiirinden Cumhuriyet Şiirine-isimli tebliğinde,‘’Divan şairi, şehrin şairidir. Bütün kültürel birikimi, sosyal davranışı şehrin içinde biçimlenir. Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, eğitim görmüş, sanat ve bilim alanlarında yetenekleri olan herkes gibi şair de, İmparatorluğun merkezine doğru akar. Cumhuriyet dönemi şairleri, isteseler de istemeseler de, zaman zaman şehre söylenip dursalar da, modernleşen şehirlerin içinde olduklarının farkındadırlar. ‘’ görüşlerine yer verdi. Doç. Dr. Muharrem Es; ‘’Ahilik ve Kent Yönetimi’’ Tebliğinde Ahiliğin kent yönetimindeki fonksiyonunu gündeme getirdi. TYB Başkanı Prof.Dr. Hicabi Kırlangıç’ın oturum başkanlığını yaptığı

Yrd. Doç. Dr. Nuran ALTUNER: “Urfalı Nabi Divanında Şehir Kavramı, Şehir Karşılığında Kullanılan Kelimeler ve Şehir” tebliğinde, Urfalı Nabi’nin divanında şehir ve şehir karşılığında kullanılan kelimeler bu kelimelerle yapılan benzetmeler ve şehir isimlerinin geçtiği beyitleri tahlil etti. Prof.Dr. Abdullah Ekinci: “İslâm Şehrinde Mistik Bir kavram: Mecma’ül Bahr “ isimli tebliğinde; İslam kent kültürünün oluşmasına katkı sağlayan kavramlardan biri,Mecma’ül bahrdır. Ekinci tebliğinde bir mekan isminin tarihi köklerini tarihsel bir perspektifle ele aldı. Prof. Dr. Hatice P. Erdemir ile Doç.Dr. Halil Erdemir birlikte sundukları tebliğinde.’’Roma Kaynaklarında Regnum Abgarı (Osrhoene) Ve Edessa (Şanlıurfa) 132-244’’ Abgariler’in bakımından batılı kaynakların verdiği bilgiler çerçevesinde ele aldı. Doç.Dr.Hüseyin Muşmal ise’’ Hurufat defterlerinin Şehir Tarihi Araştırmalarındaki Yeri’’ tebliğinde hurufat defterlerinin şehir Tarihi araştırmalarındaki önemi üzerinde durdu. Prof.Dr. Köksal Alver’in oturum başkanlığını yaptığı Doç. Dr. Cavid Qasımov ‘’Orta Asya’nın Türk-İslam Şehirleri Armin Vamberi’nin Kayıtlarında Türk-İslâm Şehirleri” isimli bildirisinde, Armin Vamberi’nin Orta Asya’nın Türk-İslam şehirleri ve özelliklede şehir mimarisi ile ilgili bilgileri katılımcıların dikkatine sundu. Tahir Şahbazov,’’Kadim Türk-İslâm Şehri Bakü XIX-XX. Yüzyılın Başlarında (Hüseyngulu Sarabski’nin “Eski Bakü” Romanı Temelinde)’’H. Sarabski, bahsi geçen romanında Bakü halkının günlük yaşantısından, gelenek ve göreneklerinden, oyun ve eğlencelerinden, düğün, bayram ve dini törenlerinden, o cümleden şehrin söz konusu dönemki kültürel hayatından da geniş bir şekilde bahsetti. İlhama Mamedova (Azerbaycan)‘’Kaçarlar Döneminde Tebriz Şehrinin Kültürel Gelişimi (Etnografik Araştırma)’’

Bildiri metininde XIX - XX yüzyılın başlarında Tebriz`in kültürel gelişimi ve nedenlerinden bahsetti. Araştırma esasen XIX yüzyıl elyazıları (Nadir Mirza Kaçar, Muhammed Hasan Han Seniüddövle (Etimadüsseltene) vb.) Ve Avrupa anı kaynakları esasında yaptı. Dr. Yahıaouı Zahir ‘’Şehirliliğin Gelişiminde Camilerin Rolü: Cezayir Örneği’’ Dr.Zahir Camileri İslâm şehirlerinin gelimindeki rolünü ülkesi Cezayir örneği ile anlattı. 2.günü SALON-A Prof.Dr. Mehmet Narlı Oturum başkanlığını yaptığı 1.oturumda ’Sivil Toplum Bağlamında Osmanlı Kent Yapısı: Kayseri Örneği’’ İsimli Tebliğ Ömer Faruk Çakır Bey sundu. Osmanlı’daki merkeztaşra çatışmasını göstermede en uygun temsil konumuna getirmekte Kayseri örneğinin çok önemli olduğuna işaret edilen tebliğde, sivil toplum olgusu, zikredilen kullanımı ve alt unsurları ile Osmanlı’daki merkez ve çevre ilişkileri Kayseri bağlamında değerlendirdi. Prof. Dr. İbrahim Solak ‘’XVI. yüzyılda Elbistan Şehri’’ tebliğinde Elbistan şehrinin XVI. Yüzyılda sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı arşiv kayıtları esas alınarak ortaya çıkarılmaya çalışıldığını ifade etti. Doç. Dr. Fatih Özkafa ‘’Şehir Sevgisinin Hat Sanatındaki Tezahürleri’Tebliğinde, muhtelif hattatlar tarafından farklı yazı çeşitleriyle ve birbirinden farklı tasarım alternatifleriyle verilmiş olan hat eserlerinden dikkate değer örnekler üzerinde durdu. Doç. Dr. Cafer Şen ‘’Cumhuriyet Dönem Türk Şiirinde, Şehir Karşısında Görülen Çiftdeğerlilik Duyumunun Psikanalatik Temelleri’’ bildirisinde, Cumhuriyet Dönemi Türk Şiir’inde şairin büyük şehir karşısında çiftdeğerli tutumu şiirler üzerinden ve bu tutumun psikanalitik nedenleri de psikanalizim kuramlarıyla ortaya koyuldu. Prof.Dr. Abdullah Ekinci’nin oturum başkanlığını yaptığı 2.ci oturumda,Prof.Dr. Fazıl Gökçek, ‘’Fatih Kerimi’nin İstanbul’u’’ Bildirisinde, daha önce Tatar Türkçesinden dilimize aktararak yayımladığımız İstanbul Mektupları adlı eserin yanı sıra, yazarın Avrupa Seyahatnamesi adındaki ve yine İstanbul izlenimlerini ihtiva eden kitabı da şehir tarihi bağlamında değerlendirdi. Müjgan ŞAHİNKAYA Osmanlı Nüfus Defterlerinin Şehir Tarihi Araştırmalarındaki Yeri: Beyşehir Örneği bu tebliğde de Osmanlı nüfus defterlerinin şehir tarihi araştırmaları açısından önemi Beyşehir Örneği’nde inceledi. Yasemin Mumcu; “Salâh Bey Tarihi Işığında Değişen İstanbul, Değişen Medeniyet” adlı

Mayıs - Haziran 2015

5


bildiride, Birsel’in Salâh Bey Tarihi adı altında beş kitapta –Kahveler Kitabı, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu, Boğaziçi Şıngır Mıngır, Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi- İstanbul-Paristopladığı denemelerinden yola çıkarak İstanbul’un değişen yüzünü, sanat ve kültür mahfillerini, burada yaşananları, İstanbul’daki değişimi –eksisiyle, artısıyla- ortaya konuldu. Özlem Nemutlu:’Ahmet Mithat Efendi’nin Romanlarında Güney/Güney Doğu Anadolu Şehirleri’ ’tebliğinde Ahmet Mithat Efendi’nin Güney/güney Doğu Anadolu şehirlerine bakışını değerlendirildi. Prof. Dr. Şükrü Karatepe’nin başkanlığındaki 3.oturumda, Yard. Doç. Dr. Müberra Bağcı Hatıralar Işığında Cumhuriyet Öncesinde İzmir’de Sosyal Hayat’’ tebliğinde Şehir tarihi araştırmalarında tarih kitaplarının yanı sıra bir şehri anlatan edebi eserler de önemli bir yere sahip olduğuna işaret ederek edebi eser deyince önce şiir, roman, hikâye, tiyatro gibi türler akla gelse de hatıra, mektup, gezi yazısı gibi türlerde yazılmış eserler de şehir tarihine katkı sağladığı belirtildi. Yrd. Doç. Dr. İbrahim KUNT :’’Hz. Mevlânâ’nın Eserlerinde Şehir Ve Şehirlilik’çalışmasında Mevlânâ’nın tüm eserleri araştırılarak onun şehre ve şehirliliğe nasıl baktığı, bu bağlamda henüz yerleşmemiş Türklerden de nasıl bahsettiğini ortaya koymaya çalıştı. Yrd. Doç. Dr. Nurcan ŞEN ‘’Bir Şehir Yazarı Olarak Çaylâk Mehmed Tevfik Efendi Gözüyle Bir Şehrin Eğlence Ve Kültür Hayatı’’bildirisinde Mehmed Tevfik’in İstanbul şehir hayatı ile ilgili yazdıkları üzerinde durularak, bunları diğer şehir tarihi yazılarından ayıran farklara değinildi. Nevin Meteş:”Şehir Tarihi Kaynaklarından Bir Seyahat-Nâme Örneği: Tarih-İ Belgrad” tebliğinde Yazıldıkları yüzyıl için çok zengin ve tükenmez bir tarih, etnografya, coğrafya ve folklor kaynağı olan Seyahatname türü eserler, şehir tarihi yazımında da değerli vesikalar arasında olduğuna işaret etti. Doç. Dr. Fatih Özkafa’nın oturum Başkanı olduğu 4.oturumda Dr. Nazif Öztürk “Değerler Sisteminin Köşe Taşları:vakıf Şehir ve Medeniyet.”tebliğinde değerler sisteminin köşe taşları üzerinde durdu. DR.Cemal Çetin, “Osmanlı Şehirlerinde Sosyal Kontrol ve Birey Üzerine Bir Takım Gözlemler (Konya Örneği)”; bu tebliğde 1718. Yüzyıllarda Konya mahkemesinde görülen davalar vasıtasıyla, Osmanlı şehirlerindeki toplumsal kontrol mekanizmalarını ve bu mekanizmalar çerçevesinde, birey ve toplum arasındaki ilişkilerin analiz edildi. Yrd. Doç. Dr. H. Vehbi İMAMOĞLU ‘’Osmanlı şehir hayatında esnaf birlikleri’’Osmanlı

6

Mayıs - Haziran 2015

şehirlerinde esnaf örgütleri Ahilik Teşkilatı çatısı altında toplanmış ve iktisadi faaliyetlerde bulunmuşlar,tebliğde bu örgütlerin çalışmaları değerlendirdi. Nurullah ULUTAŞ; Millî Mücadele Sahnesi Olarak Ankara’nın Türk Romanına Yansıması Bu bildiri de birkaç romandan yola çıkarak Ankara’nın Milli Mücadelenin kalbi olarak Türk Romanına yansıması üzerinde duruldu. Forum: Şehirle Yüzleşmek: Şehir Kitapları Ve D. Mehmet Doğan’ın Ömrüm Ankara Kitabı Şehir Tarihi Yazarları Kongresi’nin forum bölümünde Şehir kitapları ve D. Mehmet Doğan’ın Ömrüm Ankara kitabı konuşuldu. İlk sözü alan Nazif Öztürk, Şehir Tarihi Yazarlar Kongres’inin zamanlama açısından yerinde olduğunu, devamlılığında ısrar edilmesi gerektiğini söyledi. Şehirlerimizdeki tahribatın dünyevileşmeden kaynaklandığını belirten Öztürk Ankara’da 1940’larda yıkılmış olan mevlevihanenin bir belediye tarafından yeri ve yapısı dikkate alınmadan yeniden inşası üzerinde durdu. Daha sonra Kerime Yıldız, Urfa ile ilgili önemli iki yazarın, Halide Nusret Zorlutuna’nın Aşk ve Zafer ve Zorlutuna’nın kızı Emine Işınsu’nun Küçük Dünya romanları üzerine konuştu. Mehmet Kurtoğlu, Halide Nusret Hanım’ın Urfa’da edebiyat öğretmenliği sırasında şair yazar bir kuşağın yetişmesinde rolü olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Daha sonra, Ömrüm Ankara kitabı üzerinde durdu. Hacı Bayram Veli’nin ve ahiliğin Ankara için öneminden söz etti. Mehmet Sılay, Ömrüm Ankara’nın şehir kitapları içinde önemli bir yeri olacağını düşündüğünü, şimdiye kadar Ankara için böyle bir kitap yazılmadığını belirtti. Sılay bilhassa İslâm öncesi dönemlerde Arabistan Ankara ilişkileri üzerinde durdu. Son olarak İbrahim Ulvi Yavuz 1960’lardan beri içinde yaşadığı Ankara’nın D. Mehmet Doğan’ın kitabında en iyi şekilde anlatıldığını, Ankara’nın gerçek kimliğinin öne çıkarıldığını belirtti. Daha sonra Ömrüm Ankara kitabının yazarı D. Mehmet Doğan kitabını ve yazılış hikâyesini anlattı. Ankara’nın en fazla haksızlığa uğrayan şehir olduğunu söyleyen Doğan, bu kitabın Ankara ile ilgili yerleşik kanaatlerde kökten değişikliklere yol açacağını umduğunu belirtti.

Salon: B Doç .Dr .Salih Yılmaz’ın oturum Başkanlığını yaptığı 1.oturumda, Khurmatkhan Burhitjan: “Ordu balık: Orta Çağın Bükük Şehri” tebliğinde O günki ifadeyle Ordu Balık,Ordu şehrini değerlendirdi. “Prof. Dr.Abylabek Asankanov “Kırgızistandaki Büyük ve Orta Şehirlerdeki Halkların Yapılanmasının Tarihi: Oş “ tebliğinde Oş şehrini tarih seyri içerisinde geçirdiği süreci değerlendirildi. Dr.Dmitriy Voyakin Yangikent_ Oğuzların Aral Boyundaki Başkenti tebliğinde Oğuzların Aral Boyundaki Başkenti Yangikenti anlattı. Doç Dr Tahir Şahbazov oturum başkanlığını yaptığı 2. Oturum. Yrd. Doç. Dr. Özgür YILMAZ” Şehir Tarihinin Yabancı Kaynakları Olarak Konsolosluk Arşivleri: 19. Yüzyıl Trabzon Örneği “ Trabzon ile ilgili kaynakların tanıtılmasına ve bu kaynakların yapılacak araştırmalar için önemine değinmeyi amaçlıyor. Zira elde edilecek bulgular ve tespitler bu arşivlerde yer alan başka Osmanlı şehirleri için de ortak bazı tespitleri ortaya çıkardı. Yrd. Doç. Dr Seçil Dumantepe “Bir Kültür Göstergesi Olarak Safiye Erol’un Eserlerinde Şehir” tebliğinde, bir kültür göstergesi olarak Safiye Erol’un roman, hikaye ve makalelerine yansıyan şehirler; tarihsel, sosyal, kültürel, estetik ve manevi boyutlarıyla ele alındı. H.Harika Durgun:’’ Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Gözünden Manisa’’Tarih boyunca hemen her medeniyetin –Hitit, Lidya, Roma,- dikkatini çeken bir yer olarak Manisa, Osmanlı döneminde Saruhan Beyliğinin merkezi ve şehzadelerin ilk görev yeri olmasıyla “Şehzadeler şehri” olarak ün yapmasını değerlendirildi. Doç. Dr. Salih YILMAZ” Hive Hanlığı’nda Tarih Yazıcılığı ve Başlıca Temsilcileri; “ bildirisinde Türkistan Hanlıklarından Hive’nin tarihine dair Ebülgazi Bahadır Han ve vakanüvislerden Munis, Agehi, Muhammed Yusuf Bayani’nin eserlerini örneklerle incelendi. Doç.Dr.Muharrem Es’in oturum bakanlığındaki 3. Oturumda Yrd. Doç. Dr. Mustafa Hakkı Ertan “SosyoEkonomik Açıdan Vakıf Kültürü Ve Yusuf Paşa’nn Urfada Bulunan Vakıfları” tebliğinde Sosyo-Ekonomik Açıdan vakıf Kültürü ve Yusuf Paşa’nın Urfa’da Bulunan vakıflarına dikkati çekti. Dr. Tuba DUMAN ;”Şanlıurfa Mahalleleri tebliğinde Şehir hayatının dinamiklerini, sosyal hayat içinde şehirlerin belirleyici rolünü


ve etkisiile ilgili, Şanlıurfa mahallerindeki gözlemlerini anlattı. Kerime Yıldız “Sinema Ve Dizilerde Urfa Tebliğinde” Dindar, hoşgörülü, insanları da iklimi gibi sıcak. Gelenekleriyle, yemekleriyle, sıra gecesiyle bir kültür şehri. Olan urfa’nın sinema ve dizilere yansıması üzerinde durdu. .Mehmet Emin Üner ;”Osmanlı Urfa’sında Gündelik Hayatta Kadın” tebliğinde Osmanlı toplumunda kadının durumu genel olarak İslâm toplumunda kadının sahip olduğu statüden farklı olduğu söylenemez. Ancak sosyal yapının milletten millete ve hatta bölgeden bölgeye değişebildiği göz önüne alınırsa İslâm toplumları arasında bu noktada farklı uygulamaların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğuna işaret etti. Doç. Dr. Hüseyin Muşmal’ın Başkanlığındaki 4.oturum. Yurdal DEMİREL ; “Harput’un Tarihçisi: İshak Sunguroğlu” tebliğinde Türk Kültürünün seçkin bir örneği olan Harput ve çevresinin tarihi, kültürü, yetiştirdikleri, musikisi ile ilgili yapılacak bir çalışmada ilk başvuru kaynağı İshak Sunguroğlu’nun Harput Yolları’nda isimli eserini tanıttı. Eyyüp Azlal ;”Tarihte Şehir ve Nehir İlişkisi “ tebliğinde Suyun, antik zamanlardan günümüze

Türkiye Yazarlar Birliği 7.Şubeler Buluşması Şanlıurfa’da Yapıldı Türkiye Yazarlar Birliği’nin 7. Şubeler Buluşması 8 Mart 2015 Pazar günü Şanlıurfa El-Ruha Hotel’de yapıldı. Toplantının ev sahipliğini TYB Şanlıurfa Şubesinin yaptığı toplantıya TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, Genel Başkan Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Genel Başkan Yardımcısı Ferhat Koç. Genel Başkan Baş danışmanı İbrahim Ulvi Yavuz, Genel Sekreter Vedat Güneş katıldı. Şubeleri temsilen İstanbul Şubesi yönetiminden Mahmut Bıyıklı, Trabzon Şubesi Başkanı Haydar Çoruhlu, Şanlıurfa Şubesi Başkanı Cuma Ağaç, Sekreter Eyyüb Azlal üye Müslüm Abacıoğlu, Gaziantep Şubesi Başkanı Metin Zirek, YönetimKurulu Üyesi Ayhan

kadar şehirleri, dolayısıyla medeniyetleri beslemiş olduğuna değindi. Eyyüb Azlal’da tebliğinde şehir ve nehir ilişkilerini değerlendirdi. M.Lamih ÇELİK ;Tarihsel Perspektif İçinde Şanlıurfa’da Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim İlişkisi tebliğinde 12000 yıllık geçmişe sahip bölgesinde ekonomik,ulaşım ve kültürel yönden önemli bir merkez olan Şanlıurfa,zengin geçmişiyle öne çıkmaktadır yapılması gerekenleri anlattı. Mehmet Kurtoğlu; Sine-i Masal Şehir Urfa tebliğinde Urfa’nın 1950’den günümüze kadar Urfa, birçok sinema filmine mekân olması yanında, sosyo-kültürel hayatıyla da birçok filme konu olmuştur. Bir diğer yönden sinema açısından önemi ise Urfalı sinema oyuncuları ve yönetmenlerin varlığıdır. PANEL: Urfa’yı Yazanlar Paneli TYB Şanlıurfa Şubesi Başkanı Cuma Ağaç’ın başkanlığında gerçekleşen “Şanlıurfa’yı Yazanlar” oturumuna Doç. Dr. Mehmet Emin Ertan, Dr. Mahmut Kaya, Mehmet Akbaş , Mehmet Oymak ve S. Ahmet Kaya katıldılar. Harran Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mahmut Kaya, tebliğinde Urfa’nın önemli geleneklerinden biri olan Sıra Gecesi

Doğan, Kayseri Şubesi Başkan yardımcısı Kadir Karaman, İzmir Şubesinden Abbas Levent Ertekin, Lale Yılmaz Ertekin, Erzurum Şubesi Başkanı Hanefi İspirli, Ankara Şubesi Başkanı Mehmet Kurtoğlu Kahramanmaraş Şube Başkan İsmail Göktürk, Hasan Ejderha ile Sakarya Şubesi Başkanı Rüstem Budak katıldılar. 7. Şubeler toplantısında TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç genel merkez olarak geçen yıl yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdikten sonra 2015 yılında yapacakları etkinlikler hakkında da şubeleri bilgilendirdi. Şubeler ile genel merkez arasında koordineli çalışmalar yapmak amacında olduklarını, kısıtlı imkân ve mekânlarda çalışmaları sürdürdüklerini bunun için özveri içerisin çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’da “her yıl yapılan toplantılarla birbirimiz tanımaya çalışıyoruz. Güçlü adımlar atabilmek için daha çok bir araya gelmeliyiz. Yöneticilik külfetli iş, yapanlara müteşekkiriz.” dedi. Şube Başkanları da konuşmalarında geçen yıl yapmayı gerçekleştirdikleri çalışmalar ve etkinlikler hakkında bilgi verdiler ve 2015

geleneğinin eğlence kültürü adına giderek yozlaştığını, bunun Urfa ve toplumsal hayat için oldukça üzücü bir durum olduğunu belirtti. Şair-Yazar S. Ahmet Kaya da şehrin önemli bir organizasyon olmasından yola çıkarak, bir şehir eleştirisi yapmanın gerektiğini belirtip, Urfa üzerine bir takım saptamalarda bulundu. Şanlıurfa Kent konseyi yürütme kurulu üyesi Eğitimci Yazar Mehmet Akbaş ise “Tarihi seyir içerisinde şehr-i Urfa” konulu bir şehir analizi yaptı. Şair-Yazar Mehmet Oymak ise Prof. Mehmet Çelik’in başkanlığında hazırlanan ve Atılım Üniversitesi tarafından yayınlanan “Edessa’dan Urfa’ya” adlı kitabın tanıtımını yaparak, neleri içerdiğini; Urfa için önemini anlattıktan sonra Batman Üniversitesi’nden Doç. Dr. M. Emin Ertan, eğitim ve saygıya dair anılarını anlattı. Gerek Urfa’da ve gerekse Urfa’dan çıktıktan sonra görev aldığı yerlerdeki eğitim tecrübelerini izleyicilerle paylaştı. Şanlı Urfa’da Türkiye Yazarlar birliği ile Şanlı Urfa Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği 3. Milletler Arası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi düzenlenen 12 oturumun ardından akşam verilen Şanlıurfa şehir Musikisi konseri ve 8 Mart Pazar günü gerçekleştirilen şehir turu ile sona erdi Haber: Ferhat KOÇ

yılında devam eden ve yapmayı planladıkları projeleri hakkında bilgi erdiler. Ayrıca genel merkezden istekler ve beklentilerini de gündeme getirdiler. Toplantı sonunda 2016 yılı şubeler toplantısının Gaziantep’te yapılması karar alınırken 4. Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarlar kongresinin de Erzurum’da gerçekleştirilmesi konusunda fikir birliğine varıldı. Toplantı sonrasında kısa da olsa Şanlıurfa şehir turunun yanı sıra Göbekli tepe gezildi.

Mayıs - Haziran 2015

7


Türkiye Entelektüel Ortamlarını Kaybediyor Türkiye entelektüel ortamlarını kaybediyor. Gazete ve televizyonlardaki güncel tartışmaları aşacak yayınlar iyice azaldı. Entelektüel seviye ve uğraş reel politik yorumlarına kilitlendi. Medya insanımızı ve hayatımızı boğuyor. Türkiye şehirleşti ve şehir hayatı rutini bütün Türkiye’yi mekanik bir tıkırtıya dönüştürmek üzere. Başta edebiyat olmak üzere kültür üreten noktalar birer birer hayatımızdan çekiliyor. Şehir artık kültür üretmiyor. Edebiyat üretmiyor. Şiir üretmiyor. Düşünce hayatımız gazete yazılarına indirgendi. Dergiler gazete ve televizyonları biraz daha genişletmekten başka bir iş yapmıyor. Düşünce ufkumuz iyice daralıyor. Ortada büyük bir gerileme var. Karakoç’un, “Kâğıt endüstrisinde / Müthiş bir gerileme tekniği / Papirüs / Mermer / Tuğla / Ceylan derisi / İpek / Kumaş / Odun / Saman / Kepek” mısralarında dile getirdiği paradoks temel özelliğimize dönüşmek üzere. Kazanmıyoruz; kaybediyoruz. Yüzeysellik Türkiye’de tek yaşantı biçimine dönüşüyor. Bu hâl ve şerait içinde Türkiye Yazarlar Birliği yıllığı ısrarla Türkiye’nin entelektüel ortamlarından birisi olmaya devam ediyor. TYB yıllığı 2015 yine dopdolu içeriğiyle huzurlarınıza çıkıyor. Prof. Dr. Vedat Bilgin’in yazdığı siyaset yıl değerlendirmesi Türkiye’nin Tanzimat’la girdiği süreci aşama aşama 2000’li yıllara kadar getiren mükemmel bir özetten sonra içinde bulunduğumuz yıllara ilişkin birinci sınıf tespitler yapıyor. Prof. Dr. Murat Yülek’in yaptığı ekonomi değerlendirmesi 2014 yılını ana hatlarıyla ortaya koyuyor. Kültür bölümünde Necmettin Turinay son zamanlarda sıkça telaffuz edilen medeniyet kavramına eleştirel yaklaşımlarda bulundu. Türkiye’nin bir medeniyet merkezi olarak yeniden doğuş şartlarını tartıştı. Ahmet Varol yılların birikimini İslâm Dünyası yazısına akıttı. Varol’un çizdiği çerçeve

8

Mayıs - Haziran 2015

içinde bulunduğumuz dünyaya karşı sorumluluklarımızı çoğaltan bir yazı. Türk Dünyasını yazan Fatih Şayhan, 2014 yılında düzenlenen bilimsel toplantılar, kültürel ve sanatsal etkinlikler bağlamında Türk topluluklarının birbirleriyle kaynaşmasını sağlayan adımları yazdı. Genç şairlerimizden İdris Ekinci 2014 yılında şiirimizin durumunu ele aldı. Dergilerde yayımlanan şiirlerden bir seçki sundu. Edebiyat dergilerimizi değerlendirdi. Ekinci’nin yazısı şiire verilen emeğin boşa gitmeyeceğinin göstergelerinden birisi. Hikâye bölümünde Necip Tosun yıl boyunca hikâye alanındaki gelişmelere, kitaplara, dergilere dikkat kesildi. İlgiyle izledi ve yazdı. Funda Özsoy Erdoğan, romanın genel akışına yerleştirdiği 2014 yılı romanları değerlendirmesi yine büyük bir emeğin ürünü. Roman bölümü İbrahim Ulvi Yavuz’un yıl boyunca yayınlanan romanların listesiyle bütünlüğe kavuşturuldu. Dil bölümünde İbrahim Demirci Türkçenin durumunu yazdı. Murat Bardakçı ve Atilla Yayla’dan yaptığı iki alıntıyla dilimizin durumunu başka bir açıklamaya ihtiyaç bırakmayacak açıklıkta ortaya koydu. Hüseyin Akın bu yıl deneme bölümünü yazdı. Denemenin arada kalmış tür karakterine dikkat çeken Akın, yazısında deneme lehine bir bakış açısı geliştirmeye çalışıyor. Eleştiri bölümünü yazan Yakup Altıyaprak yıl içinde çıkan eleştiri kitaplarını değerlendirdi. Altıyaprak’ın

eleştirimiz bağlamında dile getirdiği temel sorun, eleştirimizin negatif düşüncelerle baskılanması. Eleştirimizi eleştirenler ortaya negatif durumdan çıkış yollarını koymuyorlar. Yıllık, geçen yıl yeniden açtığı Nesillerin Mirasına bu yıl Rasim Özdenören’i konuk etti. Özdenören’le yazarlık hayatını, Diriliş, Edebiyat, Mavera dergilerini konuştu. Ortaya tarihî bir konuşma çıktı. Özdenören’in bir tarih olarak yaşadığı hayatı 1950’lerden günümüze edebiyat hayatımıza ışık tuttuğu kadar siyaset ve düşünce dünyamıza da ışık tutuyor. Nebahat Konu Yılmaz, müzik konusunda detaylı envanter çalışmasına devam ediyor. Yılmaz’ın detaylı çalışmasının, okuyucu olarak bize, “kalıcı eser” yok dedirtmesi çok üzücü. Yılmaz’a göre bu durumun gerçek sebebi, yetişmiş insan kaynağının iyice azalması. Sinema bölümümüzü Gülcan Tezcan ve Ayhan Hülagu yazdı. Tezcan, genel değerlendirme çerçevesinde sinemamızın 100. yılını ele alırken Hülagu doğrudan 100 yıl üzerinde durdu. Atılım imkânları üzerinde duran yazarlarımızın temennilerine biz de katılıyoruz. Televizyon bölümünde Sema Karabıyık meseleyi yakından takip eden bir yazar olarak birinci sınıf tespitler yaptı. Dizi değerlendirmelerinin önemli bir yer tuttuğu yazısında diziler bağlamında temel sorun olarak sağlam hikâye ve yenilenmesi gereken senaryo anlayışına ciddi eleştiriler getirdi. Basın bölümünü Ali Sali yazdı. Şair kimliğinin yanı sıra yıllardır gazeteci kimliğiyle de tanıdığımız Sali, basın meselesini 2014 yılında basında en çok konuşulan meseleler üzerinden değerlendirdi. Usta kalemiyle üzerinde durulması gereken bir Türkiye perspektifi sundu. Dergiler bölümünü yazan Rüstem Budak, yazısını Anadolu’da çıkan dergiler üzerine kurdu. Folklor bölümünü yazan Ahmet Şenol, halk kültürüne dikkat çekmeye devam ediyor. Her yıl küçük bir tarih yazan İbrahim Ulvi Yavuz, Olaylar ve İnsanlar başlığı altında yine yılın önemli olaylarının, hayatını kaybeden sanatçı, düşünür, siyaset, bilim adamlarımızın kronolojisini çıkardı.


TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ MAYIS-HAZİRAN 2015 GÜNLER 04 MAYIS PAZARTESİ 06 MAYIS ÇARŞAMBA 08 MAYIS CUMA 09 MAYIS CUMARTESİ

06 HAZİRAN CUMARTESİ 08 HAZİRAN PAZARTESİ 10 HAZİRAN ÇARŞAMBA 12 HAZİRAN CUMA 15 HAZİRAN PAZARTESİ 19 HAZİRAN CUMA 22 HAZİRAN PAZARTESİ 26 HAZİRAN CUMA

YUNUS EMRE DİVANI

TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ MAYIS-HAZİRAN 2015

11 MAYIS PAZARTESİ 13 MAYIS ÇARŞAMBA 15 MAYIS CUMA 16 MAYIS CUMARTESİ 18 MAYIS PAZARTESİ 20 MAYIS ÇARŞAMBA 22 MAYIS CUMA 23 MAYIS CUMARTESİ 25 MAYIS PAZARTESİ 27 MAYIS ÇARŞAMBA 29 MAYIS CUMA 30 MAYIS CUMARTESİ 01 HAZİRAN PAZARTESİ 03 HAZİRAN ÇARŞAMBA 05 HAZİRAN CUMA

MEHMET ÂKİF DİVANI MEVLÂNA DİVANI 18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Mustafa Aşkar 18.30 Kişisel Gelişim Konferansı Adem Karafilik ile Kişiliğimizi Kim Oluşturuyor? 18:30 Cahit Ezerbolatoğlu ile Eğitim Metinleri Okumaları 13.30 Türkiye’de Popüler Tarih Konuşmacı: Ahmet Özcan Hazırlayan: Mehmet Kurtoğlu 18:30 Mesnevi Okumaları Doç. Dr. Zülfikar Güngör 18.30 Kişisel Gelişim Konferansı Serpil Bihir ile Refleksoloji 18:30 Cahit Ezerbolatoğlu ile Eğitim Metinleri Okumaları 13.30 Üç Kitap Üç Yazar Hazırlayan: Yılmaz Erdoğan 18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu 18.30 Kişisel Gelişim Konferansı Murat Ertan ile Algı Yönetimi 18:30 Cahit Ezerbolatoğlu ile Eğitim Metinleri Okumaları 13.30 Mevlüt Cav ile Osmanlı Vakıf Sistemi Hazırlayan: Mehmet Kurtoğlu 18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç 18.30 Kişisel Gelişim Konferansı Ayşegül Özkonak ile Öfke Kontrolü 18:30 Cahit Ezerbolatoğlu ile Eğitim Metinleri Okumaları 13.30 Şairler Meclisi Hazırlayan: Mehmet Kurtoğlu - Zehra Yücel 18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Mustafa Aşkar 18.30 Kişisel Gelişim Konferansı Adem Karafilik ile Söyleyecek Sözüm Var 18:30 Cahit Ezerbolatoğlu ile Eğitim Metinleri Okumaları 13.30 Bir Vefa Örneği: Tevfik Fikret Konuşmacı: Sadık Yalsızuçanlar Hazırlayan: Mehmet Kurtoğlu 18:30 Mesnevi Okumaları Doç. Dr. Zülfikar Güngör 18.30 Kişisel Gelişim Konferansı Adem Karafilik ile Öğrenmeyi Öğrenme ve Anlayarak Çok Hızlı Okuma 18:30 Cahit Ezerbolatoğlu ile Eğitim Metinleri Okumaları 18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu 18:30 Cahit Ezerbolatoğlu ile Eğitim Metinleri Okumaları 18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç 18:30 Cahit Ezerbolatoğlu ile Eğitim Metinleri Okumaları

* Faaliyetlerimizde muhtemel aksamalar durumunda yapılacak değişiklikler ve ek faaliyetler ayrıca duyurulacaktır. Mayıs - Haziran 2015

9


Türkiye Yazarlar Birliği Adıyaman Şubesi Açıldı Türkiye Yazarlar Birliği’nin 13. şubesi Adıyaman’da açıldı. 9 Mart günü gerçekleştirilen törenle hizmete girdi. Atatürk Bulvarı SSK binası yakınlarında bulunan Türkiye Yazarlar Birliği Adıyaman Şubesi açılış kurdelesi Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü, Adıyaman Belediyesi Başkan Vekili Ümmü Gülsüm Öncel, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Genel Başkan Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç tarafından kesildi. Hayırlı olsun temennilerin ardından açılış törenine katılan katılımcılara ikramlarda bulunuldu. Açılışa Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü Seyfi Özkan, Türkiye Yazarlar Birliği Adıyaman Şube Başkanı Sait Uluçay, dernek başkanları, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Şiir ve Mûsikî Buluşması Ankara Şubesi

Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi’nin düzenlediği “Geleneksel Cumartesi Sohbetlerinde” 4 Nisan Cumartesi günü Zehra Yücel’in sunumuyla gönül telinin nağmeleri mısra mısra dinlendirildi. Konuklarımızdan Zeynep Satı Yalçın ödüllü şiiri ”Dut Ağacı”nı, Mustafa Akgün Efendimiz (s.a.v) hayatını şiirleştirdiği kitabından bölümler okuduğu dinletide Mehmet Kurtoğlu Nabî’den okuduğu

TYB’den Vali Demirtaş’a Ziyaret Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç ve beraberindeki heyet açılış öncesinde Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş’ı ziyaret etti. Adıyaman Şubesi

Türkiye Yazarlar Birliği ve Yazar Yayınları Kitap Fuarı’nda 10

Mayıs - Haziran 2015

9. Ankara Kitap Fuarı’nda Türkiye Yazarlar Birliği ve Yazar Yayınları A-67 numaralı stantta kitapseverlerle buluştu. 20 Şubat – 1 Mart tarihleri arasında ATO Congresium’da gerçekleşen fuara birçok kitapsever katıldı. D. Mehmet Doğan yeni çıkan “Ömrüm Ankara” kitabını imzaladı.

şiirler üzerinden klasik ve modern şiir algısının günümüz zeminindeki karşılıklarına değindiler. Zehra Yücel’in de “Yemin-i Munkaide ve Dost Bağı” isimli şiirlerini yorumladığı program, Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nden bir grup öğrencinin sanatçışair, şiir- yazar konulu röportajı ile tamamlandı.


Yıldız Ramazanoğlu’dan “Kadın ve Edebiyat” Yazar Yıldız Ramazanoğlu, TYB Konya Şubesi’nde ‘Kadın ve Edebiyat’ konulu bir konuşma yaptı. Ramazanoğlu, yazarlık ve üretme sürecinin aslında her birey için farklı zorlukları beraberinde getirdiğini kaydetti Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi tarafından, Konya İl Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen kültürel etkinliklerin 28 Marttaki konuğu Yazar Yıldız Ramazanoğlu’ydu. Yıldız Ramazanoğlu’nun ‘Kadın ve Edebiyat’ konusunu işlediği programı TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu’nun yanı sıra Konya Kültür, Sanat ve Fikir Adamları Derneği Başkanı Seyit Küçükbezirci, Konya Bölge Yazma Eserler Müdürü Bekir Şahin, İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar’ın, yazarlar ve özellikle öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Yıldız Ramazanoğlu konuşmasında Osmanlı dönemi kadın yazarlarından örnekler verdi. Çok azı tanınan Osmanlı kadın yazarlarından en meşhur olanının Fatma Aliye Hanım olduğunun altını çizen Yıldız Ramazanoğlu, gerek İslam dünyasında gerekse Batı dünyasında kadın yazarların kolay süreçlerden geçmediğini belirtti. Kadın yazarların dünyanın her yerinde hemen hemen aynı problemlerle karşı karşıya kaldığını belirten Yıldız Ramazanoğlu, kadınlar için bir tür mutfak yazarı denilebileceğini, çünkü kadın yazarların yazılarını yemek yaparken veya mutfakta her hangi bir iş yaparken yazdıklarını söyledi. Seksen Sonrasi Artış Gösterdi Anne ve bir ev hanımı olma sorumluluğunu taşıyan kadın yazarların, aile içi görevlerini ihmal etmeden yazmaya çalıştıklarını belirten Ramazanoğlu, bunun için de gece veya yaptıkları işler sırasında verdikleri, kısa kahve molaları sırasında yazma imkânı bulduklarını söyledi. Seksen sonrası büyük bir artış gösteren kadın yazarların genellikle hikâye üzerine yoğunlaştığını söyleyen Ramazanoğlu, bu konuda çok başarılı kadın yazarlarımızın isim yaptığını

Konya Şubesi

da belirtti. Yazmanın bir zorunluluk ve sorumluluk olduğunu ve yazarın yazdıklarının aslında hayal ve gerçek den uzak olduğunu söyleyen Yıldız Ramazanoğlu, hayal ve gerçekten uzak olarak yazılan hikâyelerin aslında hayatın kendisi olduğunu belirtti.

Urfa’da kitap ve medeniyet konuşuldu Türkiye Yazarlar Birl iği Şanlıurfa Şubesi, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Genç STK’larla birlikte hazırlanan Kitap ve Medeniyet Konulu konferans Şair Nabi Kültür Merkezinde icra edildi.

Peygamberin Kadın Yaklaşımı Dünyanın birçok yerini dolaştığını ve birçok edebiyatçı ile görüştüğünü belirten Yıldız Ramazanoğlu, hemen hemen her ülkede yazarların aynı problemlerle karşılaştıklarını, ancak bunu aşmak için de büyük bir mücadele verildiğini söyledi. Batının, doğulu ve özellikle İslam âleminden çıkan kadın yazarlara mesafeli ve sorgulayan bir tutum içinde yaklaşmasını eleştiren Ramazanoğlu, yazarlık ve üretme sürecinin aslında her birey için farklı zorlukları da beraberinde getirdiğine işaret etti. Ramazanoğlu, “Peygamberimizin insanlık onuru beyannamesi sayılabilecek olan Veda Hutbesinde değindiği en temel birkaç mesele içinde, kadınların hakkına yer vermesi, bu mevzuda elde edilen kazanımların târumar edilmesinden ne kadar endişe ettiğini gösteriyor. İslam olmakla hakkaniyet içinde eşit ve saygın olarak varlık alanında yerini bulan kadının konumunu pekiştirme ihtiyacı duyması çok manidar” dedi. Konuşma sonrasında Yıldız Ramazanoğlu’na TYB Konya Şubesi Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu ve programın düzenleyicisi Hüzeyme Yeşim Koçak tarafından bir tablo hediye edildi.

Şanlıurfa Şubesi

Kütüphaneler Haftası münasebetiyle düzenlenen Kitap ve Medeniyet konferansının konuğu İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan idi. Hz. Muhammed Cahiliye toplumuna bir kitapla geldi diyen Muhammet Nur Doğan, Kitaba ve medeniyete dair konuşmalarını şöyle sürdürdü. “Kitap, cahiliyenin tıkadığı aklın ve vicdanın damarlarını açtı. Ve o günkü Arap toplumu medenileşti. Yesrib Medine oldu. Kuran-i Kerim’in ilk ayeti “Oku” diye başlamıyor mu? Gerçek kitabımız olan Kur’an’ın bilgiye ve akla çağrısı aslında bir medeniyet çağrısıdır. Ki Allah u Teala kutsal kitabında aklını kullanmayanlar için biz onlara aşağılık bir hayatı hazırlarız demiştir. Akıl ile iman aynı şeydir. Aklî olan imanîdir de aynı zamanda.” dedi. Konferans sonrası katılımcılara Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan Hocanın hazırladığı İslâm’ı Kuran’dan Okumak adlı kitabı hediye edildi.

Mayıs - Haziran 2015

11


Musikimiz neredeyse ‘Şarkı’yla ifade edilir oldu Bursa’nın manevi dokusuna renk veren Kadîm Seyyid Usul Dergâhı, şimdilerde önemli bir kültür merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Bu merkezde, özellikle Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi’nin daha çok üniversite öğrencilerine yönelik etkinlikleri hız kesmeden devam ediyor. Etkinlikler kapsamında; Yrd. Doç. Dr. Bedri Mermutlu, Bursa’da Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde dünya coğrafyasından öğrencilerle müzik üzerine bir sohbet gerçekleştirdi. “Müzikte klasik nedir? Klasik olmak eski olmak mıdır? Batı ve Osmanlı müziğinde enstrümanın yeri nedir?” gibi kışkırtıcı sorulara cevaplar veren Mermutlu, “Günümüze gelinceye kadar sanat, çok genel olarak ikiye ayrılır. Bunları biz şimdilik A) Eski Sanat, B) Modern Sanat olarak isimlendirelim. Tarihi dönem olarak Eski Sanat, Antik dönemden başlayıp Ortaçağ ile devam eden ve Rönesans ile son bulan bir dönemi kapsamaktadır. Modern Sanat ise Klasik Sanat, Romantik Sanat ve Çağdaş Sanat olarak üç döneme ayrılır.

Yazarlar Kule Site’de kitaplarını imzaladı TYB Konya Şubesi, 51. Kütüphaneler Haftası’nda anlamlı bir etkinliğe imza attı. Kule Site’de 4 Nisan tarihinde düzenlenen programda Konya’da yaşayan yazarlar, hem kitaplarını imzaladılar hem de okurlarıyla sohbet etme imkânı buldular. Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, 5. Geleneksel Yazarlar Buluşması İmza Günü’nü, 51. Kütüphaneler Haftası’nda Kule Site Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirdi. Programın açılışına TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu ile birlikte Eski AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun, MEVKA Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman, Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin, İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Konya Fikir, Kültür ve Sanat Adamları Derneği Başkanı Seyit Küçükbezirci, SELSİAD Başkanı İsmail Hakkı Kolat, AK Parti Konya Milletvekili Aday Adayı Ömer Lütfi Ersöz, akademisyenler, yazalar ve okurlar katıldı.

12

Mayıs - Haziran 2015

Bu üç dönemin kendilerine ait çok önemli özellikleri vardır. Klasik dönemde müzik arıdır. Armoni ve tonalite hâkimdir. Söz ön planda değildir. Romantik sanat döneminde ise sözün etkisi artar, dramatik müzik yavaş yavaş etkisini hissettirir. Çağdaş dönem sanatında ise müzikte tüm öğeler yer alır. Bir anlamda bu dönem, bir sentez dönemidir.” dedi. Müzikte klasik kavramı ne anlama gelir? Bedri Mermutlu, klasik kavramına da açıklık getirdi. Birçoğumuzun ya anlamını bilmediği ya da yanlış bildiği klasik kavramını, müzik özelinde şöyle tanımladı Bedri Mermutlu Hoca: “Klasik kavramı, müzik eserlerinde örnek olabilecek evrensel bir mükemmelliği, tarihsel akımların birleşimini, üslup ve biçim özdeşliğini, orantıyı, mutlaklığı, temizliği, açık seçikliği içerir. Ezgi, armoni, ritim sorunları en ideal çözüme varmış olmalıdır.” Klasik musikimiz Batı müziğinin esas olarak enstrümana, Türk müziğinin ise insan sesine dayandığını

Bursa Şubesi söyleyen Mermutlu, klasik müziğimiz ve klasik müziğimizin ustaları hakkında şunları söyledi: “Klasik musiki, modası geçmiş musiki demek değildir. Klasik kurallara uygun olarak yapılmış, zamanı aşan musiki demektir. Bu anlamda, çağdaş bir eser de klasik olabilir ya da sonraki çağlarda da klasik eserlerden zevk almaya devam edilebilir. Batı musikisinde klasik dönem dendiği zaman Bach ile Beethoven arasındaki dönem akla gelir. Bizim musikimizde ise, genel olarak Dede Efendi’ye kadar olan dönem anlaşılabilirse de Dellalzade, Zekai Dede gibi bestekârlarla klasiğin devam ettirildiğine şahit oluruz.”

Konyalı Yazarlar Donanımlı

Yazarlar Kitaplarını imzaladı

Açış konuşmasını yapan TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, medeniyetimizin yeniden inşasında fikirlerin önemine işaret ederek, Konyalı yazarların bu çabaya katkı sağlamak için hazır ve donanımlı olduklarını söyledi. Okumanın ve yazmanın soylu bir eylem olduğuna dikkat çeken Köseoğlu, “Bizim kadim kültürümüzde ‘okumak’ eylemi, büyük önem taşır. Bebek doğduğunda kulağına ezan okuruz. Dedelerimiz ve ninelerimiz torunlarının üzerine nazarlardan korunsunlar diye dualar okurlar. Gençler evlenirken ya da askere giderken yine dualar okuyarak uğurlanırlar. Çanakkale’de olduğu gibi, düşman vatanımıza kastederse, biz de onların canına okuruz. Öyle ki; Kur’an’ın ilk emri de ‘Oku’ olmuştur. Fakat elbette ‘Yaradan Rabbinin adıyla Oku’ denilerek, okumak fiilinin nasıl yapılması gerektiğine de işaret vardır. Kütüphaneler Haftası vesilesiyle düzenlediğimiz imza gününe katılan yazarlarımızın her biri Konya kültürüne önemli katkılar sunmuş isimlerdir. Ben buradan programımıza katılan kıymetli yazarlarımıza, değerli misafirlerimize ve okurlara teşekkür ediyorum. Kule Site yönetimine de programımıza sağladıkları katkıdan dolayı ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

Köseoğlu’nun ardından kısa bir konuşma yapan Ahmet Sorgun da, alışveriş merkezinde gerçekleştirilen etkinliğin önemli anlamlar içerdiğini söyledi. Günümüzde okumanın ve yazmanın değerli bir eylem olduğunu söyleyen Sorgun, programa emeği geçenleri kutladı. İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar’ın Konya’daki kütüphaneler hakkında verdiği bilginin ardından programa geçildi. Yazarlar Duran Çetin, Hüzeyme Yeşim Koçak, Zeki Oğuz, Melahat Ürkmez, Kazım Öztürk, Cemil Paslı, Hasan Uzun, Ayşe Ünüvar, Lütfi Şahin, Murat Mahya Gürses, Havva Nur Kepir, Tuba Duman ve Fatma Tutak okurlarıyla buluşarak kitaplarını imzaladılar. Yoğun ilginin olduğu programda TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu da yazarların imzalı kitaplarını alarak katılımlarından dolayı çeşitli hediyeler takdim etti.

Konya Şubesi


Kayseri Kültür Sanat Ödülleri sahiplerini buldu Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen “2014 Yılı Kültür Sanat Ödülleri” sahiplerini buldu. Hunat Hatun Medresesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ödül töreninde bu yıl 12 ödül, 5 de teşekkür plaketi verildi. Ödül töreninde konuşan TYB Kayseri Şube Başkanı Vedat Sağlam, Son 5 yıldır Kayseri’nin, kültür ve sanat şehri olmaya başladığını belirterek, “Sürekli bir gelişme var. Artık Kayseri modeli olarak anılıyor” dedi. Törende, AK Parti Kayseri Milletvekili adayı ve Eski Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve Mehmet Özhaseki onur ödülüne, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ise özel ödüle layık görüldü. Yılın İlçe Belediye Başkanı ödülü Memduh Büyükkılıç’a, Yılın Bürokratı ödülü Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Oktay Durukan’a, Yılın Hikâye Kitabı ve Yazarı ödülü Ahmet

Sıvacı’ya, Yılın Deneme Kitabı ödülü “Denemeyi Denemek” isimli kitabıyla Bekir Oğuzbaşaran’a verildi. TYB 2014 Yılı Kültür Sanat Ödülleri ve ödüle layık görülen diğer isimler, kurumlar ve kuruluşlar şöyle: “Yılın Televizyon Programı ve Programcısı ödülü Prof. Dr. Beyhan Asma, Yılın Röportajı ve Yazarı ödülü KonTV, TRT Haber , Habertürk temsilcisi Necmettin Çuhadaroğlu, Yılın Köşe Yazısı ve Yazarı ödülü Yeniakit ve Kayseri Gündem gazetesi yazarı Hacı Yakışıklı, Yılın Sanayici ve İş Adamı ödülü Suat Altun, Yılın Eğitimcisi ödülü Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atabey Kılıç, Yılın Sivil Toplum Örgütü ödülü Kayseri Uluslararası Öğrenci Derneği, araştırma ve inceleme dalında ödül Halit Erkiletlioğlu, Seçici Kurul Özel Ödülüne Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Yılın Eğitim Kurumu ödülü Uluslararası Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi layık bulundu.

Kayseri Şubesi

Mehmet Serhan Tayşi Eski Millet Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü yazar Mehmet Serhan Tayşi, 73 yaşında vefat etti. Tayşi’nin cenazesi 29.04.2015 tarihinde ikindi vakti Fatih Camisi’nde kılınan namazın ardından, toprağa verildi. Adana’da 1942’de doğan Mehmet Serhan Tayşi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1970 yılında Millet Yazma Eser Kütüphanesi’nde göreve başladı. Kütüphaneye memur, bölüm şefi, uzman, başuzman, müdür yardımcısı ve müdür olarak hizmet eden Tayşi, kütüphanecilik, kütüphaneler, kitaplar, kültür ve tarih

Kayıplarımız

Oktay Sinanoğlu 1935’te doğan Sinanoğlu, 1953’te TED Yenişehir Lisesini burslu olarak okudu ve birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya mühendisliği okumak üzere ABD’ye gitti. 1956’da ABD Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Kimya Mühendisliği’ni birincilikle bitirdi. 1957’de Massachusetts Institute of Technology’yi (MIT) 8 ayda birincilikle bitirerek Yüksek kimya Mühendisi oldu. 1960’ta Yale Üniversitesinde “asistant professor” (yardımcı doçent ) olarak çalışmaya başladı. 26 yaşında iken atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile “associate professor” (doçent) ve 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırdı ve “full professor” (profesör) ünvanını aldı. Bu ünvan ile modern üniversite tarihinin ve Yale Üniversitesi tarihinin en genç profesörü oldu. 1964’te ODTÜ’ye danışman profesör oldu. Yale Üniversitesinde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. Dünyada yeni kurulmaya başlayan Moleküler biyoloji dalının ilk birkaç profesöründen biri oldu. (Watson ve Crick sarmal modelindeki dna sarmalının çözelti içinde o halde nasıl durduğunu keşfeden adam - solvofobik kuvvet ) Amerikan Ulusal bilimler akademisine Üye olarak seçildi. Buraya seçilen ilk ve tek Türk oldu. İki defa Nobel’ e aday gösterildi. Defalarca Nobel Akademisinin isteği üzerine Nobel’e adaylar gösterdi.

konulu makaleler kaleme aldı. Çok sayıda klasik Osmanlı eserini bugünün Türkçesine kazandıran Tayşi hakkında, kendisiyle yapılan söyleşiye dayanarak hazırlanmış “Ali Emiri’nin İzinde” adlı bir eser bulunuyor.

Dünyanın sayısız yerinde sayısız buluşları ve teoremleri ile ilgili sayısız konferans verdi. 26 yaşından beri devam ettiği Yale Üniversitesinde Moleküler biyoloji ve kimya olmak üzere iki kürsüde profesör ve son 7 senedir görev yaptığı Yıldız Teknik Üniversitesinde ise Kimya dalında olmak üzere bir kürsüde Profesör olarak görevini sürdürüyordu. Sanatçı Esin Afşar’ın ağabeyidir.

2000 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Hatıra Ödülü’nü aldı.

1994 Yılında Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet ödülünü aldı.

Mayıs - Haziran 2015

13


TYB Konya Şubesi’nden Selçuklu’daki kütüphanelere ziyaret Kütüphaneler Haftası etkinlikleri kapsamında Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi üyeleri Selçuklu Belediyesi kütüphanelerine ziyaret ederek, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile de görüştü. Selçuklu Belediyesi’nin Mahmut Sami Ramazanoğlu İmam Hatip Lisesi’ne kazandırdığı okul kütüphanesinin ziyaretiyle başlayan program, daha sonra Selçuklu Belediyesi halk kütüphanelerinden Süleyman Çelebi Kütüphanesi’nin ziyaret edilmesiyle devam etti. TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu ve beraberindeki yazarlar burada Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’la bir araya geldi. Kültürel yayınlar, kütüphane hizmetleri ve Konya için yapılabilecek projelerin değerlendirildiği programın ardından yazarlar Selçuklu Belediyesi tarafından yapımı devam eden Otizm ve Down Sendromu Yaşam Merkezi ve Kelebekler Vadisi’nde incelemelerde bulundu. Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Kütüphaneler Haftası nedeniyle bu ziyaret gerçekleşmiş oldu ama biz Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ile birlikte birçok çalışma

“Şehrin Hafızası Süleyman Sağlam” Türkiye Yazalar Birliği Kayseri Şubesi’nin düzenlediği “Kalem Sohbetleri”nin beşincisi yapıldı. Sunuculuğunu Şair Selim Tunçbilek’in yaptığı programa Prof. Dr. Atabey Kılıç, Şair ve Yazar Muhsin İlyas Subaşı ile Faruk Yaman konuşmacı olarak katıldılar. Türkiye Yazalar Birliği Kayseri Şubesince düzenlenen “Kalem Sohbetleri”nin beşincisi yapıldı. Sunuculuğunu Şair Selim Tunçbilek’in yaptığı programa Prof. Dr. Atabey Kılıç, Şair ve Yazar Muhsin İlyas Subaşı ile Faruk Yaman konuşmacı olarak katıldılar. Programın açılış konuşmasında Şube başkanı Vedat Sağlam: “Hayatta olanı hatırlamak bizce bir erdemdir. Gönülden akrabalığımız olan Süleyman Sağlam’ı anlatmak bizim için önemli.” diyerek, Kalem Sohbetlerinin devam edeceğini söyledi. Oturum başkanlığını yapan Selim Tunçbilek, önce Muhsin İlyas Subaşı’na söz verdi. Muhsin İlyas Subaşı, Edebiyat muhitlerinin öneminden bahsederek Türkiye Yazarlar Birliği’nin başlattığı Kalem Sohbetleri ile

14

Mayıs - Haziran 2015

yürütüyoruz. Şehrimizin kültürel hayatına ciddi katkılar sağlıyorsunuz ve bunu kurumsal hale getirdiniz. Bu çalışmalarınızdan dolayı şehrimiz adına teşekkür ediyoruz. Selçuklu Belediyesi olarak Selçuklu Medeniyeti ’ne dair önemli işler yapmakla birlikte genç bir nüfusa sahip bir ilçe belediyesi olarak çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak için gayret gösteriyoruz. Ziyaretinizden dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi. Şehrin Sosyal ve Kültürel Hayatına Katkı Sağlıyoruz ”Selçuklu Belediyesi’nin de Yazarlar Birliği’nden bir talebi olduğunu ifade eden Başkan Altay,“ Artık Konya denince akla gelecek önemli şeylerden birisi de Kelebekler Vadisi olacak. Bununla ilgili kitaplar yazılırsa biz de baskı ile ilgili yardımcı olacağımızı ifade ediyoruz. Her manada bu konuyu Konya’nın gündemine daha fazla getirmiş oluruz. Bu konuda çalışacak arkadaşımız olursa onu da desteklemeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

edebî bir muhitin oluşumuna dikkat çekti. Kayserili olmayan ama Kayseri ile özdeş hale gelmiş tarihi şahsiyetlerden söz ederek, bu şahsiyetlerin Kayseri için dün önemi ne ise Süleyman Sağlam’da bu gün şehir için aynı önemde bir şahsiyettir. Süleyman Sağlam şehre ruhunu veren bir kalemdir. Süleyman Sağlam yaşanmış olayları yaşanmışlık şartlarına azami dikkat ile kaleme alışı ile adeta bir vakanüvis hüviyeti gösterir. Medeniyet algısı oluşturmak için eser bırakmanın önemine vurgu yaparak geleceğe miras ancak eser bırakmakla mümkündür. Marka şehir olabilmek ancak kültüre yaptığınız katkı ile olur. Süleyman sağlam bu katkıyı sunan bir yazardır. İçinde bulunduğumuz mekân ile şehrimize yeni inşa edilen Kadir Has Kültür Merkezinin arasındaki estetik ruhun farklılığına dikkat çekti ve asıl olanın kendi kültür dokunuzu muhafaza etmek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Atabey Kılıç ise; “Kayseri’yi tanıdım diyebilmek için Süleyman Sağlam’ın “Dağ Dağa Kavuşmak” adlı eserini okumam gerekliymiş. Bana sunduğu bu katkı için kendilerine teşekkür ederim. Süleyman Sağlam’ın eserleri bu şehri anlatan en değerli eserlerdendir. “Sarı Gölün Atları” onun tabiatta olan yakınlığını

Konya Şubesi TYB Konya Şubesi’nin yazarları olarak zaman zaman şehir gezileri yaptıklarını ve bu gezileri de “Yazılacak Çok Şeyimiz Var” adı altında nitelediklerini ifade eden Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu, “Bu gezilere ilk başladığımız ilçe Selçuklu idi. O zaman da Selçuklu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini yazar arkadaşlarımızla müşahede etmiştik. Bundan yıllar sonra bugün de yine yazar arkadaşlarımızla bizleri bir araya getirdiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi.

ve sevgisini vermenin ötesinde bu sevgiye herkesin tanıklık etmesi arzusuna dayanır. Süleyman Sağlam şehrimiz siyasi tarihi açısından da önemli bir şahsiyettir. Onun şehrin seçkin şahsiyetleri ile ünsiyetini aile bireylerinden örneklerle anlattı. Süleyman Sağlam Bu ülkeyi ayağa kaldıran kuşaktan olması nedeniyle de ayrı bir öneme haizdir. O eserlerinde modern bir senarist gibi davranır ve kurguyu da asla bir kenara koymaz diyerek sözlerini tamamladı. Faruk Yaman, Süleyman Sağlam’ı zeki ve nüktedan bir kişilik olarak tanımladı. Yaşadığı olaylardan örnekler sunarak konuşmasını bitirdi.

Kayseri Şubesi


Karatay’da Kutlu Doğum coşkusu Köseoğlu: Şiir ve Edebiyatin Bahçesi Kara

Konya Şubesi Karatay’da kutlu doğuma naatlar programı yoğun katılımla gerçekleşti. Başkan Mehmet Hançerli, bu tür yapılan faaliyetlerin Peygamber Efendimizi anlatmaya vesile olduğunu ifade ederek emeği geçenlere teşekkür etti. Karatay Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nce 11 Nisan’da ortaklaşa düzenlenen Kutlu Doğuma Naatlar Şiir Seçkisi programı Konya’dan ve şehir dışından şairlerin katılımıyla Aziziye Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Programa Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç, Karatay İlçe Müftüsü Hasan Hüseyin Arslantürk, belediye meclis üyeleri, akademisyen ve yazarlar ile çok sayıda davetli katıldı.

Programın açış konuşmasını yapan TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi olarak özellikle son 15 yılda Konya ve Türkiye’nin manevi iklimine, kültür ve sanat programlarıyla katkı vermeye çalıştıklarını belirterek bu programlardan bazılarını Karatay Belediyesi ile müşterek yaptıklarını söyledi. Ortaklaşa gerçekleştirilen bu tür programların, şiir ve edebiyatın bahçesi olarak gördükleri Karatay’ın, anlamlar dünyasını zenginleştirdiğini belirten Köseoğlu, Mevlana’nın mesnevisinden aralanarak Konya’ya ve tüm dünyaya taşan mısraların kapısında da Karatay ilçesinin durduğunu ifade etti. Köseoğlu, bu kutlu kapıya hizmet etmenin memnuniyetini yaşadıklarını sözlerine ekledi ve Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli’ye desteklerinden dolayı teşekkür etti. Hançerli: Şiirleri Şairlerinden Dinlemek Çok Ardından söz alan Karatay İlçe Müftüsü Hasan Hüseyin Arslantürk, kutlu doğum haftası münasebetiyle bu tür yapılan faaliyetlerin Peygamber Efendimizi anlatmaya vesile olduğunu ifade ederek emeği geçenlere teşekkür etti ve hayırlara vesile olmasını diledi.

Protokol konuşmalarında son olarak söz alan Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli ise konuşmasında Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ile ortaklaşa yapılan Kutlu Doğuma Naatlar programında en sevgiliye şiirler okunacağını ve bu şiirleri şairlerin kendilerinden dinlemenin mutluluk verici olduğunu ifade ederek programa katılan şairlere teşekkür etti. Başkan Mehmet Hançerli ayrıca Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ile birlikte daha farklı kültürel programları birlikte yapacaklarının müjdesini verdi. Programa Katılan Şairler Konuşmaların ardından programa Konya’dan ve şehir dışından gelen şairler Ahmet Efe, Atilla Yaramış, Erdal Çakır, Fatma Şengil Süzer, İbrahim Demirci, M. Ali Köseoğlu, Mehmet Kurtoğlu, Mustafa Uçurum, Vural Kaya ve Yunus Emre Altuntaş, Peygamber Efendimiz için yazdıkları naatları kendileri seslendirerek dinleyenleri manevi bir atmosfere taşıdılar. Programın sonunda Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli ve AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç tarafından şairlere çiçek ve hediye takdim edildi.

Öğrenciler “Şiir Böyle Okunur” dediler

Ankara Şubesi

Ankara Şubesi, 14 Mart 2015 Cumartesi günü, Saat 13.30’da, Yılmaz Erdoğan’ın sorumluluğunda, Mehmet Akif Divanı’nda “Seymenlerden Şiirler” programı düzenlendi. Seymenler Ortaokulu öğrencileri, görüntü ve fon müziği eşliğinde, ünlü yazarların şiirlerinden seçme örnekler sundular. Selda Kurt (Bebeklerin Ulusu Yok), Gizem Koç (Evde Yoklar), Berivan Yıldız (Gözlerimde Ankara Tütüyor), Bahar Turan (İstanbul’u Dinliyorum Gözlerim Kapalı), Özlem Evliyaoğlu (Anadolu Sevgisi), Asmin

Turan (Analar), Yunus Alkan (Anlatamıyorum, Hor Görme Kardeşim), Cankan Kartal (Robenson), Emine Çiftçi (Çocuk ve Ağaç), Hazal Demir (Bu Eller miydi), İrem Kaynakçı (Çocukluğum), Ebru Kofalak (Kaldırımlar) şiirlerini seslendirdiler.

ve Baki Erdoğan’ın sazıyla katılımı programa renk kattı.

Okulun mezun öğrencilerinden sinema ve tiyatro sanatçısı Erdal Can Erselligil’in sunumu

Programa Seymenler Ortaokulu Müdürlerinden Erol Karadağ ve Şahin Kambak ile Müdür Yardımcısı Meryem İskender, öğretmenler Müge Birben, Hatice Arslan ve Arife Şenel’den başka kalabalık bir dinleyici grubu katıldı.

Mayıs - Haziran 2015

15


Türkiye Yazarlar Birliği TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR KURULUŞTUR. (RESMİ GAZETE: 22.09.1991)

D. Mehmet Doğan: Âsımları yetiştirmek için engel yok! Necmettin Erbakan Üniversitesi ile TYB Konya Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği programda konuşan TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, “Eğer bu millet Âsım’ın neslini yetiştirmek isterse, kendini yüksek seviyede yeniden gerçekleştirme imkânına kavuşacaktır” dedi Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi, 2015 Kültürel Etkinlikleri’ne anlamlı bir programla başladı. Necmettin Erbakan Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlenen açılış programında, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında ve Mehmed Âkif Ersoy’un Âsım kitabının yayınlanışının 90. yılı vesilesiyle TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, “90 Yaşındaki Delikanlı Âsım”ı anlattı. Programa Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin, rektör yardımcıları, akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Programın açış konuşmasını yapan TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, “Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında kahraman ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Onların her biri merhum Mehmed Âkif Ersoy’un şiirlerine birer mısra oldular. Seyfi Baba oldular, Köse İmam oldular, Yemişçi İhtiyar oldular, ya da Âsım oldular” dedi. Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek de, Çanakkale’de çarpışan kahraman ecdadımıza ‘kınalı kuzu’ demenin yeterli olmayacağını belirterek “Onlar kınalı birer koçtular. Çanakkale’de bir kahramanlık destanı yazdılar. Her birini rahmetle anıyoruz” diye konuştu.

Âkif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiiri olurdu” dedi. İstiklal Marşı’nın resmi ve kanunla korunan bir marş olmasına rağmen Çanakkale Şehitleri’ne şiirinin resmi olarak okunma zorunluluğu bulunmadığını hatırlatan Doğan, “Zorunluluk yok ama hemen hemen hepimiz bu şiiri İstiklal Marşı gibi biliriz. Çanakkale Savaşı için düzenlenen her programda bu şiiri okuruz. İstiklal Marşı yazılmamış olsaydı milletimizin Milli Marşı bu şiir olurdu” diye kaydetti. Âsım Zihnimizdeki Yerini Koruyor Mehmed Âkif’in şiir külliyatı Safahat’ı teşkil eden şiir kitaplarının altıncısı olan Âsım’ın 90 yaşında olduğunu söyleyen Doğan, “İlk olarak 1924 yılında yayınlanan ve Âkif’in en olgun eseri, hatta şaheseri sayılan bu kitapla birlikte ülkemizde ideal genç karakteri olarak benimsenen Âsım da 90 yaşına basmış oluyor. O günden beri kitap olarak Âsım’dan çok bahsedildiği gibi, ideal genç Âsım’dan ve onun neslinden de pek çok söz edildi. İnsan, ömrü ne kadar uzun olursa olsun yaşlanır ve zamanı gelince bu dünyaya veda eder. Edebiyat eserleri ve onlardaki kahramanlar ise, yüzyıllar, bin yıllar boyunca yaşar, zindeliklerini korur. Her nesil onlarda kendilerinden bir şeyler bulur. Dede Korkut’un karakterleri, Boğaç Han, Bamsı Beyrek veya Deli Dumrul sözlü dönemi aşmış, yazılı dönem ömrü 5 asrı geçmiş olduğu hâlde edebiyat hafızamızda yaşamaya devam etmektedir. Mehmed Âkif’in Âsım’ı da kitabın yayınlanışının üzerinden 90 yıl geçmiş olmasına rağmen gençlik timsali olarak zihinlerimizdeki yerini korumaktadır” dedi.

Âsımları Yetiştirmek İçin Engel Kalmadı 90 yıl sonra, Âsımları, ideal gençliği yetiştirmek için madden engel kalmadığını söyleyen Doğan, “Eğer bu millet Âsım’ın neslini yetiştirmek isterse, kendini yüksek seviyede yeniden gerçekleştirme imkânına kavuşacaktır. Temiz, dürüst, ahlâklı, fiziken güçlü, maddî olduğu kadar mânevî olarak da kuvvetli, sorumluluk sahibi bir nesil… 90 yıl boyunca sisteme aykırı ve bu anlayışı temsil eden nesiller geldi geçti, yani bu idealizm hâlâ diridir. Bu itibarla Mehmed Âkif’in kitabını yayınladığı yılın üzerinden 90 sene geçmiş olmasına rağmen Âsım bir delikanlı olarak var olmaya devam etmektedir” diyerek sözlerini tamamladı. İlgi ile takip edilen konuşma sonrasında Mehmet Doğan’a Necmettin Erbakan Üniversitesi adına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi adına ise Başkan Mehmet Ali Köseoğlu tarafından günün anısına birer plaket sunuldu. Konya Şubesi

İstiklâl Marşı Yazılmamış Olsaydı Necmettin Erbakan Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu’nun Zeybek gösterisinin ardından konuşmasına başlayan TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, “İstiklal Marşı yazılmamış olsaydı, ya da ondan sonra gelecek bir Milli Marş olsaydı bu da Mehmed

Türkiye Yazarlar Birliği Kültür ve Sanat Bülteni / MAYIS-HAZİRAN 2015 TYB adına sahibi / Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç - Yazı İşleri Müdürü / Mahmut Erdemir Yayın Sorumlusu / Merve Aksakal İdare yeri Sümer 1 Sokağı 11/5 Kızılay-Ankara Tel: +90 312 232 05 71 - 72 www.tyb.org.tr • e-posta:tyb@tyb.org.tr • Tasarım mtr tanıtım görsel hizmetler • Baskı Özel Ofset


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.