Sağlık Diplomasisi | Health Diplomacy Araştırma | Raporlama| Research and Written by
Mustafa Güçlü, Analist | Analyst
©YeniDiplomasi.com June | Haziran 2012
1
GİRİŞ Küreselleşmenin dünyada hız kazanmasıyla birlikte hastalıkların da küreselleşmesi özellikle son yıllarda finansal sürdürülebilirlik ve ulusal güvenliğin önündeki en büyük engellerden birisi olarak algılanmaya başlandı. Bu durum ulusal hükümetleri sorunla etkin bir şekilde başa çıkabilmek adına yeni stratejiler ve uluslararası ortaklıklar geliştirmeye itti. Önceki yıllarda düşük düzeyli politik öncelik olarak tanımlanan “sağlık” konusunun ticaret, ulusal güvenlik ve ekonomik kalkınma gibi yüksek öncelikli politik mevzuları tehdit etmeye başlaması ile birlikte bu konu ulusal hükümetler ve uluslararası organizasyonlar / karar vericiler tarafından mücadele edilmesi gereken yüksek öncelikli politik mevzu olarak lanse edilmeye başlandı. 2009 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun ülkelerin dış politikalarında sağlık konusuna yer vermelerini içeren tavsiye kararı ile birlikte birçok ülke bu alanla ilgili ulusal raporlarını yayınladı. Bu çalışma son yıllarda önemi gittikçe artan sağlık diplomasisi kavramını dış politika çerçevesinden ele almakta ve konuyu dünyada bu alanda önemli oyuncular olan Küba, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin üzerinden örneklendirmektedir. 1. Sağlık Nedir? Sağlık kavramının tanımlanmasında temel alınan iki ölçüt biyo-psiko-sosyal ve çevresel sağlık faktörleridir. Çevresel faktörler göz önüne alınarak yapılan sağlık tanımına göre, sağlık sadece biyolojik bir vaka değil onu etkileyen çevresel faktörlerin bileşkesidir1. Biyo-psiko-sosyal sağlık yaklaşımına göre; sağlık “Dünya Sağlık Örgütü’nün, 1947’de resmen benimsediği ‘sadece hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel ruhsal ve sosyal tam iyilik halidir’2”. Dünya Sağlık Örgütü sağlık kavramını soyut çerçeveden çıkarıp “insanların bireysel, sosyal ve ekonomik olarak verimli bir yaşam sürmesine izin veren bir kaynak” şeklinde tanımlayarak sağlığın sosyal hayattaki fonksiyonel yönlerine vurgu yapmıştır3. Kamu diplomasisi ise sağlığı daha çok küresel sağlık konusunun desteklenmesi / geliştirilmesi ve bunun için uygun
1
İnci Çınarlı, Sağlık İletişimi ve Medya, Nobel Yayın Dağıtım, 1. Basım, İstanbul, 2008, s. 13. Tuğrul Erbaydar, “Halk Sağlığı Açısından Sağlık İletişimi”, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 25, (4). (Eylül 2003). s.45. 3 Erbaydar, a.g.e., 45 2
2
kaynakların sağlanması şeklinde ele almaktadır4. Bu noktadan hareketle Feldbaum ve Michaud “dünyada yaşayan bütün bireyler için sağlığın geliştirilmesi ve sağlıkta eşitliğin sağlanması için uluslar arası sağlık mevzularına, karar vericilere ve çözümlere vurgu yapan, içerisinde birçok disiplini barındıran bir kavram” olarak tanımladığı küresel sağlık, kamu diplomasisinin öncelik verdiği konular arasındadır5. Uluslar arası sözleşmelerde sağlığın geliştirilmesi için yapılan atıflar genel olarak kamu diplomasisinin bu anlamda ulaşmaya çalıştığı hedeflerdir. “Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Uluslar Arası Sözleşmesi” ve “Avrupa Sosyal Şartı” metinlerinde belirlenen “‘çevre ve endüstri sağlığının her bakımdan iyileştirilmesi’, ‘herkese tıbbi hizmet ve bakım sağlayacak koşulların yaratılması’, ‘sağlığın bozulmasına yol açacak nedenleri mümkün olduğunca ortadan kaldırmak’ ve ‘salgın, bölgesel ve diğer hastalıklar ile kazaları mümkün ölçüde önlemek’ maddeleri bireylerin, kurumların ve hükümetlerin bilgilendirilmesi, etkilenmesi ve harekete geçirilmeleri adına kamu diplomasisi tarafından ele alınan temel konulardır6.
2.
Diplomasi Nedir?
2.a. Diplomasinin Tarihsel Gelişimi Diplomasinin kökeni günümüzden yaklaşık 3400 yıl öncesinde Eski Mısır Krallığı ile Mezopotamya bölgesinde varlığını sürdüren şehir devletler ve krallıklar arasındaki resmi yazışmalara ve elçi ziyaretlerine dayanır7. Yazının icadının ardından ilk örnekleri Mezopotamya ve Eski Mısır’da görülmeye başlanan diplomasi geleneğinin ilk çağlarda kurumsallaşamamasının ana nedenleri arasında “söz konusu çağlardaki ülkelerin gevşek bir kurumsallaşmaya dayanan sınırları belirsizlikler taşıyan topluluklar olarak [yaşamlarını sürdürmeleri] ve haberleşme araçlarının yavaşlığının da etkisiyle yerleşik kurallar çerçevesinde sürekli ilişkide bulunmayı gerektirecek nedenler görmemesi” sayılabilir8. Diplomasi tarihinde yazılı belgelere ilk defa Eski Mısır ve Doğu Akdeniz havzasında yaşayan ülkelerde rastlanmıştır. Bunlar arasında en dikkat çekenleri ise “Tel Amarna mektupları ile M.Ö. 1278 yılında Firavun II. Ramses ile Hitit Kralı 4
Harley Feldbaum, Joshua Michaud, “Health Diplomacy and the Enduring Relevance of Foreign Policy Interests”, Plos Medicine, 7, (4). (Nisan 2010). s. 1. 5 Feldbaum ve Michaud, a.g.e., s.1. 6 İnci Çınarlı, Sağlık İletişimi ve Medya, Nobel Yayın Dağıtım, 1. Basım, İstanbul, 2008, s. 6-7. 7 Shuhei Kurizaki, A Natural History of Diplomacy, http://people.tamu.edu/~kurizaki/b3.pdf, (21.04.2012). 8 Temel İskit, Diplomasi: Tarihi, Teorisi, Kurumları ve Uygulaması, Bilgi Üniversitesi Yayınları, 3. Basım, İstanbul, 2011, s.58. 3
III. Hattusil arasında yapılan Kadeş antlaşmadır”9. Tel Amarna mektupları Eski Mısır Krallığı ve Mezopotamya’nın büyük güçleri (Mittani, Babil, Hitit ve Asur Krallığı) arasında “hanedanlar arası evlilik, ticari ilişkiler, müttefiklik ve yasal problemleri” ele alan yaklaşık 350 mektuptan oluşmaktadır10. Tarihin bilinen ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Anlaşması’nda ise Mısır ve Hitit Krallıkları her türlü iç ve dış tehdide karşı birbirlerine yardım gönderme sözü ve kendi ülkelerine kaçan sığınmacıların şiddetle cezalandırmaması şartıyla iadesi maddeleri üzerinde görüş birliğine varmışlardı11. Diplomasinin ilk örneklerine Eski Yunan site devletlerinde de rastlanılmıştır. Eski Yunan’da diplomasiye ihtiyaç duyulmasının başlıca nedeni bölgede mevcudiyetini sürdüren birçok site devletinin birbirlerine karşı mutlak bir siyasi ve askeri üstünlük kuramamasıdır. Bu durum bölge ülkelerini hem uzun yıllar boyunca yaşamlarını sürdürmelerini sağlamış hem de “diplomasi [devletlerarası ilişkileri düzenlemek için] sık sık kullanılan bir araç olmuştur”12. Eski Yunan diplomasisini dönemin diplomasi geleneklerinden ayıran en önemli farklar ise “açıklık ilkesi gereği her şeyin kamuoyunun önünde konuşulması ve çok taraflı konferans diplomasinin ilk örneklerini sunmasıdır13”. M.Ö. 448 yılında Atina site devleti Başkanı Perikles’in önerisiyle “Persler tarafından yıkılmış tapınakların onarımı, deniz özgürlüğü ulaşımının garanti altına alınması ve bütün Yunan dünyasını kapsayan bir barılın kurulup sürdürülmesi amacıyla” Yunan site devletlerinin temsilcilerinin katılacağı bir kongre tertip edilmesi14, “farklı site devletlerinin karar alma mercilerinin bir araya gelerek toplandıkları ve sorunlara çözüm aradıkları “Amphicytonic Konseyi” ile “M.Ö. 432’de Sparta ve diğer site devletlerinin Atina’nın güçlenmesine karşı çare aramak için bir araya gelmeleri15” çok taraflı ve konferans diplomasinin en güzel örnekleri olarak kabul edilmektedir. Yunan diplomasisinin gelişimindeki diğer faktörler ise “ toplumlar arasındaki ilişkileri ve etkileşimi geliştiren ve çatışma yerine uzlaşmayı temel 9
Vladimir Potyemkin vd., Uluslararası İlişkiler Tarihi (Diplomasi Tarihi), Evrensel Basım Yayım, 1. Basım, İstanbul, 2009. s.17. 10 Shuhei Kurizaki, A Natural History of Diplomacy, (21.04.2012). http://people.tamu.edu/~kurizaki/b3.pdf 11 İstanbul Arkeoloji Müzesi, Kadeş Anlaşması, http://www.istanbularkeoloji.gov.tr/web/15-67-1-1/muze__tr/koleksiyonlar/sark_eserleri_muzesi_eserler/kades_anlasmasi, (21.04.2012). 12 Timuçin Kodaman ve Ekrem Yaşar Akçay, “Kuruluştan Yıkılışa Kadar Osmanlı Diplomasisi Tarihi ve Türkiye’ye Bıraktığı Miras”, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 22. (Aralık 2010). s.77. 13 Kodaman ve Akçay, a.g.e., s.77. 14 Vladimir Potyemkin vd., Uluslararası İlişkiler Tarihi (Diplomasi Tarihi), Evrensel Basım Yayım, 1. Basım, İstanbul, 2009. s.36. 15 Timuçin Kodaman ve Ekrem Yaşar Akçay, “Kuruluştan Yıkılışa Kadar Osmanlı Diplomasisi Tarihi ve Türkiye’ye Bıraktığı Miras”, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 22. (Aralık 2010). s.77. 4
alan ticarete dayalı ekonomik yapısı” ve “Yunan site devletlerinin ortak dile, dine, kültüre ve benzer siyasal siteme sahip olmalarıdır”16. İlk çağlarda diplomasinin kullanıldığı bir başka devlet ise Roma İmparatorluğudur. Ancak Roma İmparatorluğu’nun Eski Yunan Devletleri’nin aksine siyasal, askeri ve sosyal açıdan güçlü olması diplomasinin gelişimine engel olmuştur17. Brian Camphell “Diplomacy and Statecraft” adlı eserinde bu durumu şu şekilde açıklamaktadır: “Roma’nın hızla artan gücü ve genişleme yanlısı dış politikası, diplomasiye ve onun temsil ettiği uzlaşma ve barış anlayışına değil, çatışma ve güce dayalı bir siyasal anlayışa dayanmaktaydı”18. Pax- Romana (Roma Barışı) anlayışı gereği diğer ülkelerin Roma İmparatorluğu nezdinde karşılıklı diplomatik ilişkilerin yürütüleceği eşit aktörler değil; aksine “bağımlı ve ileride ele geçirilecek ülkeler olarak” görülmesi imparatorlukta diplomasinin gelişimine ket vurmuştur19. Fakat bu anlayışın varlığı Roma İmparatorluğu’nda diplomasinin gelişmediği anlamına gelmez. Roma İmparatorluğu’nda “antlaşma metinlerini muhafaza etmek ve protokol kurallarının işleyişini sağlamak gibi görevleri yerine [getiren]” Fetialler Meclisi ve “güven mektuplarını ve talimatları Senato’dan alarak görevlerini bu doğrultuda yerine getirme mecburiyetleri” olan muntii ve oratores olarak adlandırılan elçiler Roma İmparatorluğu’nda diplomasiye özgü kurumlardı20. Roma İmparatorluğu’nda diplomasinin gelişmemesinin temel nedenleri olarak “fetihçi anlayışa dayalı tarım ekonomisi, 10.yüzyıldan itibaren artan yoğun göç [ile birlikte] Eski Yunan’ın aksine ortak bir dil ve kültürün ortaya çıkmaması ve sahip olduğu güç çerçevesinde diğer devletleri [kendisine] eşit olarak görmeyen, diplomasi açısından çok önemli olan ‘egemen eşitliği’ [ilkesini] kabul etmemesi” sayılabilir21.
16
Kodaman ve Akçay, a.g.e., s.77 – 78. Gökhan Erdem, Osmanlı İmparatorluğu’nda Sürekli Diplomasiye Geçiş Süreci, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 2008, s. 13. 18 Erdem, a.g.e., s. 13. 19 Erdem, a.g.e., s. 14. 20 Nasıh Sarp Ergüven, Uluslararası Hukukta Diplomatik Ayrıcalıklar, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008, s.10. 21 Gökhan Erdem, Osmanlı İmparatorluğu’nda Sürekli Diplomasiye Geçiş Süreci, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 2008, s.15. 17
5
Dünyada modern ve sürekli diplomasiye geçisin Rönesans dönemi ile birlikte ilk kez Kuzey İtalya’da başladığı genel kabul görmüş bir kanıdır22. İlk defa “yerleşik elçilerin kullanılması” ve zamanla bu uygulamanın “15. yüzyılın ikinci yarısından sonra kurumsallaşması” yine bu döneme denk gelmektedir23. Bölgede güçlü bir devletin bulunmaması nedeniyle Kuzey İtalya şehir devletlerinin diğer ülke ve şehir devletlerle siyasi ilişki kurmak zorunda olması ve Eski Yunan’da diplomasinin gelişimini sağlayan “ortak dil, din ve kültür gibi koşullar”, Rönesans döneminde İtalya’da diplomasinin gelişimine ön ayak olmuştur24. Rönesans’ın ardından, diplomasi en parlak dönemini 17. ve 18. yüzyıl Avrupası’nda yakalamış, “bu dönemde diplomaside en etkili devlet gerek devlet adamları gerekse de kurumlarıyla Fransa olmuştur”25. Bu dönemde diplomatik faaliyetlerin kurumsallaşması hız kazanmış ve “görevleri ciddi müzakerelerden çok ülkelerini şatafatlı bir biçimde temsil etmek ve yurttaşlarını [korumak olan] asiller hukukçuların ve kilise adamlarının yerine diplomatik görevlere tayin [edilmeye başlanmıştır]”26. 19. yüzyıldan itibaren diplomasinin belirli uluslar arası standartlara kavuşması için çeşitli toplantılar yapılmıştır. 1815 yılında Viyana’da Avusturya, Fransa, İngiltere, İspanya, İsveç, Portekiz, Prusya ve Rusya tarafından imzalanan Viyana Protokolü ile “diplomasi temsilcilerinin öncelik sırası” belirlenmiştir27. Birleşmiş Milletler’in 1961 yılında Viyana’da düzenlediği “Diplomatik İlişki ve Muaflıklar” konferansı ile de diplomasi ve konsolosluk ilişkileri uluslar arası düzene sokulmuştur28. Diplomasinin genel kuralları belirleyen 1815 ve 1961 Viyana Konferanslarının ardından “1969 tarihli ‘Özel Misyonlar Hakkında Sözleşme’, 1973 tarihli ‘Diplomatik Ajanlar Dahil Milletlerarası Alanda Korunan Kimselere Karşı Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair New York Sözleşmesi’ ve 1975 tarihli ‘Evrensel Mahiyetteki
22
Shuhei Kurizaki, A Natural History of Diplomacy, http://people.tamu.edu/~kurizaki/b3.pdf, (21.04.2012). Kurizaki, a.g.e. 24 Nasıh Sarp Ergüven, Uluslararası Hukukta Diplomatik Ayrıcalıklar, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008, s.16. 25 Timuçin Kodaman ve Ekrem Yaşar Akçay, “Kuruluştan Yıkılışa Kadar Osmanlı Diplomasisi Tarihi ve Türkiye’ye Bıraktığı Miras”, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 22. (Aralık 2010). s.79. 26 Rauf Versan, “Tarih Boyunca ve Günümüzde Diplomasi”, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 10. (Ocak 1995). s. 93. 27 Nasıh Sarp Ergüven, Uluslararası Hukukta Diplomatik Ayrıcalıklar, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008, s.31. 28 Ergüven, a.g.e., s.33. 23
6
Milletlerarası Örgütlerle İlişkilerindeki Devletin Temsili ile İlgili Viyana Sözleşmesi’ diplomatik kuralların çerçevesini belirleyen temel metinler olmuştur29. 2.b. Diplomasinin Tanımı Diplomasi kelimesi Yunanca “Diplomeis” ve Latince çift anlamına gelen “Diploma” kelimelerinden türeyerek “Eski Yunan ve Roma İmparatorluğu dönemleri boyunca özellikle ayrıcalıklara ilişkin resmi belgeleri ifade etmek amacıyla kullanılmıştır”30. Diplomasi kavramı “uluslararası ilişkilerin şekillenmeye” başladığı ilk çağlarda ortaya çıkmış ve uluslararası hukuk normlarının genel kabul görmeye başladığı 17. yüzyıldan itibaren de devletlerarası ilişkilerde önemli bir rol oynamaya başlamıştır31. Temel İskit diplomasinin yüzyıllar boyunca “dış politikadan bağımsız bir mevcudiyete sahip [olmadığını]” belirtmiş ve “dünya sahnesindeki aktörlerin davranış biçimlerini tanımlamak için diplomasi ve dış politika terimlerinin eş anlamlı olarak [kullanıldığını ifade etmiştir]32. Bu düşünceden hareketle diplomasi çeşitli düşünürler tarafından diplomasi şu şekilde tanımlanmıştır33:
Uluslararası ilişkilerde ve müzakerelerde maharet ve yetenektir. (Edmund Burke) Uluslararası ilişkilerin barışçı yol ve araçlarla yürütülmesi sanatıdır. (Hüner Tuncer) Uluslararası ilişki ve görüşmeleri kendi çıkarlarına uygun biçimde yürütme sanatıdır. (Ahmet Emin Dağ) Ulusal gücü meydana getiren farklı öğeleri, ulusal çıkarları en yakından ve en dolaysız şekilde ilgilendiren uluslararası mesele ve durumlar üzerinde en yüksek etkide bulunabilecek bir yapıya kavuşturma sanatıdır. (Harold Nicholson) Uluslararası ilişkileri yönetme konusundaki yerleşik yöntem veya uluslar arası ilişkileri başlıca müzakere yoluyla yönetme sanatı. (Encyclopedia Britannica) Geleneksel diplomasi anlayışı 1900’lerden sonra değişime uğramış “sivil toplum
kuruluşlarının uluslararası ilişkilerin yeni aktörleri olarak ortaya çıkışı, gelişen iletişim 29
Ergüven, a.g.e., s.34. Ergüven, a.g.e., s.3. 31 Temel İskit, Diplomasi: Tarihi, Teorisi, Kurumları ve Uygulaması, Bilgi Üniversitesi Yayınları, 3. Basım, İstanbul, 2011, s.4. 32 İskit, a.g.e., s.2. 33 Nasıh Sarp Ergüven, Uluslararası Hukukta Diplomatik Ayrıcalıklar, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008, s.4. 30
7
teknolojileri ve bilginin üretimi, toplanması, tasnifi ve dağıtımının büyük bir genişliğe, kolaylığa ve hıza ulaşması” diplomaside modern bir anlayışın gelişimine hizmet etmiş ve bu dönemde diplomasi karşılıklı yarara dayanan, iki yönlü, simetrik iletişim teorileri üzerine temellendirilmiştir34. Michel Waller diplomasiyi yukarıda sözü edilen iletişim perspektifinden ele almış ve diplomasinin temelinde “geleneksel diplomasinin aksine devletlerarası iletişim değil yabancı ülkelerin vatandaşları ile kurulan iletişim vardır” görüşünü ileri sürmüştür35. Waller bu görüşünden yola çıkarak diplomasiyi “dış politikanın yürütülmesi ve sürdürülmesi amacıyla genel tutumun (public attitude) ve algının etkilenmesi” şeklinde tanımlamıştır36. Hans Tuch’da diplomasi tanımında iletişim olgusuna vurgu yapmış ve diplomasiyi “kendi ulusunun düşüncelerini ve ideallerini, kendi kurumlarını ve kültürünü aynı zamanda ulusal hedeflerini ve güncel politikalarını yabancı halklara anlatma amacı taşıyan bir hükümetin iletişim sürecidir” biçiminde tarif etmiştir37. Diplomasiyi iletişim boyutundan tanımlayan bir diğer yazar Gifford Malone ise çift yönlü iletişimin diplomasinin özü olduğuna dikkat çekmiş ve “ilişkiye geçmek [istenilen] halkın kültürünü, tarihini, psikolojisini ve özellikle de dilini” iyi bilmek gerektiğinin altının çizmiştir38. Diplomasinin tanımında şeffaf ve açık iletişimin gerekliliğine vurgu yapan Jim Riggins ise diplomasiyi “bir hükümetin açıkça yabancı kamuoyu oluşturma, ulusal hedeflere, çıkarlara ve amaçlara ulaşmak için doğru bilgiyi yayma girişimidir” biçiminde özetlemiştir39. Amerikan Dışişleri Bakanlığı da diplomasi tanımında karşılıklı saygı ve anlayış kavramını ön plana çıkararak diplomasiyi şu şekilde tanımlamıştır: “Amacı yabancı aktörleri bilgilendirmek, cezbetmek ve etkilemek; aynı zamanda bir takım özel politikaların ve toplumsal konuların karşılıklı saygı ve anlayış bağlamında yöneltilebileceği bir güven ilişkisi kurmaktır”40. Szondi’nin ikna temelli diplomasi tanımını ise “yurt dışındaki hedef kitlenin duygu ve düşüncelerinde değişim yaratmak için yapılan kamusal iletişimdir” şeklindedir41. Yrd. Doç. Dr.
34
Emine Akçadağ, “Dünya’da ve Türkiye’de Kamu Diplomasisi”, http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/emineakcadag.pdf, (23 Nisan 2012). 35 Michael J. Waller, The Public Diplomacy Reader, The Institute of World Politics Press, Washington DC, 2007, s.23. 36 Waller, a.g.e., s.23. 37 Emine Akçadağ, “Dünya’da ve Türkiye’de Kamu Diplomasisi”, http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/emineakcadag.pdf, (23 Nisan 2012). 38 Akçadağ, a.g.e. 39 Akçadağ, a.g.e. 40 Tuğçe Ersoy Öztürk, Dış Politikada Etkin Unsur: Kamu Diplomasisi ve Türkiye’nin Kamu Diplomasisi Etkinliği, http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/tugceersoyozturk.pdf, (24.04.2012). 41 Aslı Yağmurlu, Halkla İlişkiler Yöntemi Olarak Kamu Diplomasisi, http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/halklailiskiler-ve-kamu-diplomasisi.pdf, (25.04.2012). 8
Aslı Yağmurlu iki yönlü iletişim sürecinin diplomasinin temel niteliklerinden birisi olduğunu vurgulamış ve bu durumu şu şekilde açıklamıştır: “Öncelikle hedeflenen ülkenin genel kamuoyu etkilenmeye çalışılmakta ve onların da kendi hükümetlerini iç ve dış siyasetle ilgili karar alma süreçlerinde etkilemeleri beklenmektedir”42. Kamu diplomasisi ile son dönemlerde ilişkilendirilen diğer kavramlar ise ‘algı yönetimi’, ‘itibar yönetimi’ ve ‘imaj yönetimidir’43. Yukarıda bahsedilen 3 kavramın diplomasi ile olan ilgisini Yağmurlu şu şekilde izah etmektedir: Uluslararası sistem içinde ülkelerin imajlarının olumlu olması, uluslararası etkinliklerini artırıcı bir rol oynamaktadır. Algılama/ İmaj / Saygınlık yönetimi diye adlandırılan bütün bu çabalar sonuçta, diğerlerinin algılarını kontrol etmeyi amaçlamaktadır. Kamu diplomasisi tanımlarının pek çoğu, kamu diplomasisinin dış kamuyu etkileme çabalarının bir ürünü olduğuna işaret eder. Bu bakımdan düşünüldüğünde de kamu diplomasisi çabalarının olumlu imaj yaratma çabaları olduğu ifade edilebilir. Yaratılan olumlu imaj sayesinde, söz konusu ülkenin kendini dünyaya tanıtması ve kabul ettirmesi daha kolay olacak ve böylece sahip olduğu maddi manevi tüm değerleri aktarmasının da yolu açılmış olacaktır”44. Bütün bu kavramlar ve tanımlamalar ışığında geleneksel diplomasi ile modern diplomasi arasındaki farkları şu şekilde belirtmek mümkündür45:
42
Yağmurlu, a.g.e. Yağmurlu, a.g.e. 44 Yağmurlu, a.g.e. 45 Yağmurlu, a.g.e. 43
9
Geleneksel Kamu Diplomasisi
21. Yüzyıl Kamu Diplomasisi
Ortam Amaç
Çatışma, gerilimler Hedef kitlelerde davranış değişikliği yaratarak politik değişim sağlamak
Strateji İletişimin Yönü Araştırma
İkna, kamuların idaresi Tek yönlü iletişim, monolog Çok az
Mesajın İçeriği Hedef Kitle Kanal
İdeolojiler, çıkarlar Ülkenin genel kamusu Geleneksel kitle iletişim araçları Kamusal kaynaklar
Barış Ülkenin dışarıdaki politik ve ekonomik çıkarlarını yükseltecek uygun çevre ve olumlu izlenim yaratmak İlişki kurmak ve geliştirmek İki yönlü iletişim, diyalog Bilimsel araştırmalar, geribildirimlerin değerlendirilmesi Düşünceler, değerler Sınıflandırılmış kamular Eski ve yeni kitle iletişim araçları Kamusal ve özel ortaklıklar
Bütçe
3. Sağlık Diplomasisi Sağlık diplomasisi uzun yıllardan beri uygulanan bir diplomasi aracı olmasına rağmen, özellikle son yıllarda “hastalıkların küreselleşmesi, bir türlü kalıcı çözümler üretilemeyen uluslar arası çatışmalar ve insan sağlığına yönelik yeni tehdit algılarının ortaya çıkışı” sağlık diplomasisinin önemini daha da artırdı. Uluslararası ilişkilerin ve ulusal siyasetin önemli bir aracı olan sağlık diplomasisi küresel sağlık güvenliğinin artırılması, daha güçlü, daha adil ve daha güvenli yerel / küresel bir sağlık sisteminin kuruluşu, daha efektif çalışan uluslararası sağlık organizasyonlarının tesisi ve küresel istikrarın korunması adına önemli görevler üstlenmektedir46. Dış politikanın ilgi alanına girmesiyle birlikte yumuşak güç (soft power) kapsamında değerlendirilen sağlık diplomasisi ile ilgili yapılan belli başlı tanımlar şu şekildedir47:
46
Ilona Kickbusch ve Chantal Berger, “Global Health Diplomacy”, R. Eletr. de Com. Inf. Inov. Saúde, 4(1). (Mart 2010). s.21. 47 Kelley Lee ve Richard Smith, What Is Global Health Diplomacy? A Conceptual Review, http://blogs.shu.edu/ghg/files/2011/11/Lee-and-Smith_What-is-Global-Health-Diplomacy_Fall-2011.pdf. (26.04.2012). 10
Özellikle çatışmalı bölgeler ve kaynak sıkıntısı çeken yabancı ülkelerle uluslar arası ilişkilerin güçlendirilmesi ve sürdürülmesini sağlayan, küresel sağlığın geliştirilmesi hedefini yardım alan ve yardım eden ülkeler yönünden çift taraflı olarak destekleyen bir siyasi değişim hareketi. (Novotny & Adams)
Kamu sağlığına yön veren ve yöneten çok düzeyli ve çok aktörlü küresel müzakere süreçlerinin şekillendirilmesi ve yönetilmesi. (Kickbusch ve Berger)
Yoksul ülkelerdeki insanların kalplerinin ve zihinlerinin en çok ihtiyaç duydukları tıbbi yardım, uzmanlık ve personel göndererek kazanılmasıdır. (Fauci)
Global sağlık hedefleri çerçevesinde karşılıklı yarara dayanan müzakere ve güven tesisi oluşturulması. (Bond)
Savunmasız hedef kitlelerin sağlıkla ilgili haklarını güvence altına alan, sağlık sistemini geliştiren, sorunları çözümünde işbirliğini temel alan paydaşlar arasında kullanılan etkileşim yöntemi. (Health Diplomats)
Özellikle yoksul ülkelerde geleneksel diplomasinin başarısız olduğu alanlarda diplomasini neden olduğu hataların tamir edilmesi. (Global Health Strategies initiatives)
Birbirine bağlılığı gittikçe artan küresel bir dünyada kendi kendini koruma aracı. (Blumental ve Schlissel) Küreselleşmenin yıkıcı etkilerinin artması ile birlikte kamu sağlığını ve güvenliğini tehdit
eden açlık, salgın hastalıklar, psikolojik baskı, yoksulluğun azaltılması, insan kaynaklı hastalıklar, bir ülkenin nüfusunu tehdit eden SARS ya da kuş gribi gibi pandemik hastalıklar ile biyo-terörizm sağlık diplomasisine duyulan ihtiyacı daha da artırmıştır48. Bu nedenle daha önce sert güç (hard power) üzerine temellendirilen geleneksel diplomasi yöntemleri terk edilmiş ve yabancı ülkelerde yaşayan insanların gönüllerini kazanacak ve bu yolla ülkenin imajını olumlu yönde geliştirecek sağlık diplomasisi gibi yeni yöntemler popülerlik kazanmıştır49. Sağlık diplomasisi sağlığın korunması / geliştirilmesi konularına yaptığı katkılar ile sağlık gibi insani ve evrensel bir konuyu dünyanın geneline yayarak ülkeler arasında ekonomik ve sosyal dengenin sağlanması ve barış ve huzur ortamının tesis edilmesinde önemli görevler üstlenmektedir50. Bir 48
Vincanne Adams vd.,”Global Health Diplomacy”, Medical Anthropology, 27(4), (Ekim 2008). s. 316. William Vanderwagen, “Health Diplomacy: Winning Hearts and Minds through the Use of Health Interventions”, Military Medicine, 10(3). (2006). s.3. 50 Adams vd., a.g.e., s. 317. 49
11
dış politika aracı olarak özellikle gelişmiş ülkeler tarafından ulusal güvenliği tehdit eden konuların bertaraf edilmesinde kullanılan sağlık diplomasisi diğer yandan uluslararası işbirliği imkânlarını da artırarak “sağlıkla ilgili karmaşık sorunların çözümünde ortak aklın harekete geçmesini de teşvik etmektedir”51. İnsan eliyle kaynaklanan küresel iklim değişikliği, genetiği değiştirilmiş gıdalar, yasadışı göçler gibi insan sağlığı ilgilendiren birçok krizin çözülmesinde sağlık diplomasisi etkin bir rol üstlenebilir. Bu noktalardan hareketle, sağlık diplomasisinin son yıllarda neden dış politikanın önemli bir trendi olduğunu Novotny ve Adams şu şekilde açıklamaktadır52: Klinik Diplomasisi: Sağlık diplomasisi sadece tıbbi bilgilerle donanmış sağlık çalışanlarının yetişmesine katkıda bulunmaz. Aynı zamanda ülkenin çıkarlarının maksimize edilmesi için sağlık yardımı götürülecek bölgenin siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik hatta sportif özelliklerini bilen sağlık çalışanlarının yetişmesinde de önemli rol oynar. Sağlık Güvenliği: Sağlık güvenlisi konusu dış politikanın ve uluslararası ilişkilerin ayrılmaz bir parçası olduğu için sağlık diplomasisi hükümetler, uluslaarası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları arasında sağlık güvenliğini sağlayacak bilgi ve materyal alış verişini hızlandırır. Küreselleşen bir dünyada, ulusal güvenliği tehdit eden durumların varlığı ve sınır ötesi hastalıkların hızla yayılması nedeniyle sağlık güvenliği daha önce hiç olmadığı kadar gündemi işgal etmektedir. İnsan Hakları: Bireylerin hükümet veya üçüncü kişilerin / organizasyonların desteği olmaksızın kendi başlarına gerçekleştiremeyecekleri haklar arasında sayılan sağlık hakkı en temel insan hakkıdır. Herkesin sunulan sağlık imkânlarından eşit şekilde faydalanmasını sağlayacak sağlık diplomasisi bu yönüyle sınırlar ötesinde aynı sağlık imkânlarından milyonlarca kişinin yararlanmasında aracı olabilir.
51
Rebecca Katz vd., “Defining Health Diplomacy: Changing Demands in the Era of Globalization”, Milbank Quarterly, 89(3), (Eylül 2011). s.508. 52 Ilona Kickbusch ve Chantal Berger, “Global Health Diplomacy”, R. Eletr. de Com. Inf. Inov. Saúde, 4(1). (Mart 2010). s.22. 12
Sosyal Adalet ve Eşitlik: Yoksul ülkelerin sağlık altyapısının kurulması ve sağlık imkânlarının bütün topluma yayılmasını sağlayacak sistemin inşa edilmesi için ayırdığı kaynak her geçen yıl daha da düşmektedir. Yoksul ülkelerde sağlık imkânlarından ancak belirli grupların faydalanması bu konudaki kaynakların yeniden düzenlemesini gerekli kılmaktadır. Sağlık diplomasisi bu yönüyle gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelere kaynak transferi sağlayarak sosyal adalet ve eşitliğe bir nebze olsun katkıda bulunabilir. Siyasi Anlayış ve Savunuculuk: Sağlık diplomasisi sağlığın geliştirilmesi konusunda sağlık politikalarının yapımı ve uygulayıcısı olarak gördüğü devleti başat aktör olarak kabul eder. Diğer yandan, sağlık diplomasisi devlet destekli sağlık hizmetlerinde şeffaflık ilkesini öne çıkardığı için bu durum siyasetin şeffaflaşması ve hesap verebilir olmasına da büyük katkılar sağlayacaktır. Savunuculuk açısından ele alındığında, sağlık diplomasisi sağlık ile ilgili temel bilgilerin yayılmasına ve bu konuda bir bilincin oluşmasına aracılık eder. Ayrıca, sağlık diplomasisi çatışmadan yeni çıkan ve alt yapısı büyük zarar gören bir toplumun yeniden inşasında da önemli roller üstlenir. Bu açıdan düşünüldüğünde sağlık diplomasisi sadece sağlık ile ilgili mevzularda değil aynı zamanda onunla ilintili olan sosyal, siyasal ve ekonomik meselelerin de çözümünde önemli fonksiyonlar üstlenir. Kriz ve Sağlık: Dünya yüzyıllardan beri savaşlar, etnik çekişmeler veya doğal afetler ile sarsılmaktadır. Küresel sağlık diplomasisi yaşanan bu krizlere anında cevap verilmesi, kamu sağlığı altyapısının kurulması, eğitimli ve mobil sağlık uzmanlarının temini ile yaşanan bu büyük krizlerin ağır sonuçlarının hafifletilmesini sağlar. Kalifiye Sağlık Elemanı Kaynağı: Dünyada yetişmiş sağlık elemanı açısından büyük bir dengesizliğin olduğu aşikârdır. Sağlık diplomasisi mevcut sağlık personelinin en etkin şekilde kullanılmasını ve tıbbi müdahaleyi uygulayacak sağlık çalışanlarının dezavantajlı bölgelere sağlık hizmeti götürmesini sağlar. Bilimsel Araştırmaların Teşviki: Sağlık diplomasisi bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen bilginin paylaşılmasında, toplumun sosyal paydaş olarak bu çalışmalarda yer 13
almasında ve araştırma sonucu elde edilen tedavi edici etkilerin bütün toplumla paylaşılmasında önemli bir köprü görevi üstlenir. Küresel Ekonomi: Sağlığın korunması / geliştirilmesi konusu en çok küresel ekonominin geliştirilmesine katkı sağlar. Küresel ekonomiyi tehdit eden salgın hastalıklar, toplu ölümler ya da biyo-terörizm gibi olumsuzluklar küresel ticareti, son tahlilde ise küresel ekonomiyi ters yönde etkiler. Göç ve Sağlık: Birleşmiş Milletler verilerine göre 2000 yılında sadece 175 milyon göçmen Kuzey Amerika’ya yerleşmiştir. Sağlık diplomasisi göçlerle birlikte gelen hastalıkların önlenmesi ve bütün dünyaya yayılmasının engellemesi için göçmen nüfusun sağlık ihtiyaçlarını yerinde tespit edip çözüm yolları geliştirmek için harekete geçer. Tıbbi Turizm: Kimi ülkelerde sağlık harcamalarının oldukça yüksek olması o ülkenin vatandaşlarını fiyat – kalite dengesinin daha uygun olduğu başka ülkelerde sağlık hizmeti almaya zorlamaktadır. Uluslar arası Yardımların Değişen Çerçevesi: Son yıllarda sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinin artması ile birlikte sağlık alanında yapılan sağlık personeli ve materyal yardımı sivil toplum kuruluşları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaktadır. Bu konuda sağlık diplomasisi devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında sinerji yaratarak sağlık hizmetlerinin daha etkin bir şekilde sunulmasını sağlamaktadır.
4. Sağlık Diplomasisinin Önemi Küreselleşmenin hız kazanması ile birlikte ortaya çıkan birçok sorun (göçler, ekonomik durgunluklar, salgın hastalıklar vb.) ulusal hükümetleri bu konularda yeni çareler aramaya itti. Smith ve Lee’nin de bahsettiği gibi “sınır ötesi hastalıkların doğuşu, biyo-terörizm, jeopolitik çevrenin değişmesi, sağlık, ticaret ve insan hakları arasındaki bağın kuvvetlenmesi ve küreselleşmenin kamu sağlığı üzerindeki etkisinin artması” sağlıkla ilgili uluslararası meseleleri
14
ve politikaları ele alan yeni bir diplomasi türünün doğuşuna neden oldu53. Sağlık diplomasisi olarak adlandırılan bu yeni diplomasi türü özellikle son yıllarda küresel sağlık problemlerinin ortaya çıkışı ile birlikte önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle 90’lı yıllardan sonra hızla yayılan HIV virüsü sağlık diplomasinin önem kazanmasındaki en büyük faktörlerden biridir. HIV virüsünün ortaya çıkışı ile birlikte, kamu sağlığı ile ilgili problemlerin sadece uluslararası örgütlerin ilgilenmesi gereken meseleler değil; aynı zamanda ulusal hükümetlerin de mücadele etmesi gereken sorunlar olduğu anlaşıldı54. Kickbush ve Berger bu konu ile ilgili olarak “sağlık meselelerinin küreselleşmesi sonucu, ulusal sağlık problemleri artık diğer ülkelerin yardımı ve işbirliği olmadan onlardan izole bir şekilde çözümlenemez” diyerek bu konudaki uluslararası işbirliğinin önemine vurgu yapmıştır55. Kickbusch tarafından “kamu sağlığına yön veren ve yöneten çok düzeyli ve çok aktörlü küresel müzakere süreçlerini şekillendirmek ve yönetmek56 şeklinde tanımlanan sağlık diplomasisi “ulusal sınırları ve hükümetleri aşan, küresel sağlık oyuncuları ve karar vericileri insan sağlığı konusunda harekete geçirmeyi” hedefleyen temel bir misyon üstlenmiştir57. Bu nedenle, ülkeler küresel sağlık ile ilgili sorunların çözümünde aktif rol alarak “yabancı halklar ve hükümetlerin düşüncelerini etkilemek, bir ülkenin politikaları, eylemleri, ekonomik ve politik sistemleri hakkında olumlu imaj oluşturmak ve yabancı kamuoyundaki hâkim algının olumlu yönde değişmesine katkıda bulunmak” amacıyla sağlık diplomasisini kullanmaktadırlar58. Sağlık diplomasisi kavramını ilk kez 1978’de kullanan Peter Bourne’da konunun bu yönüne dikkat çekerek “sağlık gibi kimi insani meseleler ülkeler arasında diyaloğun kurulmasına ve diplomatik engellerin kalkmasına yardımcı olabilir çünkü bu tür konular geleneksel, geçici ya da duygusal kaygıların çok çok ötesindedir” diyerek sağlık diplomasinin uluslararası ilişkilerdeki önemine 53
Kelley Lee ve Richard Smith, What Is Global Health Diplomacy? A Conceptual Review, http://blogs.shu.edu/ghg/files/2011/11/Lee-and-Smith_What-is-Global-Health-Diplomacy_Fall-2011.pdf. (26.04.2012). 54 Kerri Ann Jones, “New Complexities and Approaches to Global Health Diplomacy: View from the U.S. Department of State”, Plos Medicine, 7(5). (Mayıs 2010). s.1. 55 Ilona Kickbusch ve Chantal Berger, “Global Health Diplomacy”, R. Eletr. de Com. Inf. Inov. Saúde, 4(1). (Mart 2010). s.18. 56 Harley Feldbaum, Joshua Michaud, “Health Diplomacy and the Enduring Relevance of Foreign Policy Interests”, Plos Medicine, 7, (4). (Nisan 2010). s. 1. 57 Ilona Kickbusch ve Chantal Berger, “Global Health Diplomacy”, R. Eletr. de Com. Inf. Inov. Saúde, 4(1). (Mart 2010). s.18. 58 Tuğçe Ersoy Öztürk, Dış Politikada Etkin Unsur: Kamu Diplomasisi ve Türkiye’nin Kamu Diplomasisi Etkinliği, http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/tugceersoyozturk.pdf, (24.04.2012). 15
ışık tutmuştur59. Kickbush ve Berger uluslararası ilişkiler bağlamında sağlık diplomasinin 3 temel özelliğinin olduğunu ifade etmektedir60. 1. Ulusal ve küresel çıkarları yerine getirmek amacıyla sürece dâhil olan ülkelerin sağlık güvenliği ve kamu sağlığı konularını geliştirmelerine yardımcı olmak. 2. Ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesini sağlamak ve sağlık konusunun desteklenmesi / geliştirilmesi ile ilgilenen aktörlerin bağlılığını kuvvetlendirmek. 3. Kamunun genel iyiliği ve bir insan hakkı olarak sağlığın geliştirilmesi amacıyla genel bir anlayışın yerleştirilmesini sağlamak. Adams ve Novotny sağlık diplomasisinin daha önce defalarca denenmiş ve başarısız olmuş geleneksel diplomasi yöntemlerine karşı bir alternatif olduğunu belirtmektedir. Sağlık diplomasisi sadece kıt kaynakların doğru kullanımı ve yardım yapan ile yardım alan ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişmesinde büyük pay sahibi değildir. Aynı zamanda, “siyasi ilişkilerde tek taraflılıkla mücadele edilmesi, küresel sağlığın gelişimi için mevcut kaynakların seferber edilmesi, yoksul ülkelerde ekonomik gelişimin ve istikrarın sağlanması, hastalıkların küreselleşmesinin önlenmesi ve en önemlisi barış, sağlık ve ekonomik istikrar arasındaki dengenin sağlanması” adil bir şekilde uygulanan sağlık diplomasisine bağlıdır61. Sağlık gibi bütün insanlığı ilgilendiren bir konuda sağlık diplomasisinin siyasallıktan uzak olması uygulamanın etki gücünü artıracak en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Sağlık diplomasisi bu nedenle uluslar arası birçok problemin çözümü için “ülkeler arasında karşılıklı işbirliği ve ortak hareket etme” duygusunu teşvik ederek sosyal, siyasal, kültürel vb. nedenlerle aralarında husumet bulunan ülkelerin birbirleri ile yakınlaşmalarına vesile olabilir62. 1999 Gölcük depremi sonrası Yunanistan’ın Türkiye sağlık ekiplerini göndermesi ve aynı yıl Yunanistan’da meydana gelen depremde Türk sağlık ekiplerinin bölgeye gitmesi iki ülke arasındaki siyasi buzların bir süreliğine de olsa erimesini sağlamıştı. Atina Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve
59
Rebecca Katz vd., “Defining Health Diplomacy: Changing Demands in the Era of Globalization”, Milbank Quarterly, 89(3), s.505. 60 Ilona Kickbusch ve Chantal Berger, “Global Health Diplomacy”, R. Eletr. de Com. Inf. Inov. Saúde, 4(1). (Mart 2010). s.19. 61 Thomas Novotny ve Vincanne Adams, Global Health Diplomacy, http://wwwigcc.ucsd.edu/assets/001/500883.pdf, (28.04.2012). 62 Harley Feldbaum vd., “Global Health and Foreign Policy”, Epidemiologic Reviews, 32. (Nisan 2010). s. 84. 16
PASOK Partisi eski milletvekili Leonidas Grigorakos Hürriyet Gazetesi Atina temsilcisi Yorgo Kırbaki ile yaptığı röportajda Türkiye ile Yunanistan arasındaki mevcut sorunların sağlık diplomasisi ile aşılabileceğini vurguluyor. Grigorakos Türkiye ile Yunanistan arasındaki sağlık diplomasisini şu sözlerle örneklendiriyor63: “Türkiye’de de Yunanistan’da da önemli ve ciddi sağlık birimleri var. Çok iyi doktorlar var. Bilim sınır tanımaz. Bir Yunanlı doktor Türkiye’de, bir Türk doktor da Yunanistan’da çalışabilmeli. Engeller ortadan kalkmalı. Bilim adamlarına bütün kapılar ardına kadar açılmalı. Bunun olabilmesi için de iki ülke bilim adamlarının yakınlaşması gerek. Hatta sembolik olarak yılda bir günün "TürkYunan Sağlık Günü" ilan edilmesini öneriyorum.” Sağlık diplomasinin kamu sağlığının gelişmesinde oynadığı öncü rolü irdeleyen Thomas Novotny ve Vincanne Adams Global Health Diplomacy isimli makalelerinde sağlık diplomasinin son yıllarda kazandığı önemi sosyal sorumluluk, kültürel / politik duyarlılık ve siyasi müzakere yöntemi olmak üzere 3 perspektiften ele almaktadırlar64. A. Sosyal Sorumluluk Olarak Sağlık Diplomasisi: Bu yaklaşıma göre sağlık diplomasisi ülkeler, uluslar, bölgeler, etnik gruplar veya organizasyonlar arasındaki ilişkileri geliştirmek amacıyla kullanılmaktadır. Sağlığın korunması ve geliştirilmesine dönük faaliyetler uluslar arasındaki iletişimin güçlenmesine ve karşılıklı tehdit algılarının zayıflamasına hizmet eder. Politikaların başarısız olduğu yerde sağlık diplomasisi siyasi, sosyal, kültürel ya da ekonomik gerilimleri azaltır. Örneğin, doğal afete maruz kalan bir ülkeye o ülkenin düşmanı tarafından yapılan sağlık yardımları yardımı yapan ülkenin sosyal sorumluluğunun bir parçası olarak görülür. B. Kültürel / Politik Duyarlılık Olarak Sağlık Diplomasisi: Bu yaklaşım küresel sağlık konusunda değişen ulusal güvenlik kaygıları ve sosyal, kültürel ve siyasi küresel sağlık aktörlerinin önemine ilişkin bilimsel çalışma ve araştırmaları konu edinir. Sağlık
63
Yorgo Kırbaki. (10.06.2006). Hem Vatanına Hem İnsana Yeminli. Hürriyet. (Erişim Tarihi: 30.04.2012). http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=4556790 64 Thomas Novotny ve Vincanne Adams, Global Health Diplomacy, http://wwwigcc.ucsd.edu/assets/001/500883.pdf, (28.04.2012). 17
diplomasisi ulusal ve uluslararası sağlık aktörlerini harekete geçmeye teşvik ederek, bireylerin sağlıkla ilgili kaygılarının azaltılması için önlemler alır. C. Siyasi Müzakere Yöntemi Olarak Sağlık Diplomasisi: Bu yaklaşım sağlığın geliştirilmesi için yapılan siyasaların ekonomik ve siyasal istikrara yapacağı katkıları ele alır. Küresel ve yerel pazarlar, ekonomik gelişim, malların ve kişilerin serbest dolaşımı, ağır yıkımları olan savaşların etkisinin azaltılması istikrarlı bir küresel siyasi çevreye bağlı oldukça bu etkiyi maksimize edecek küresel sağlığın değerinin herkesçe bilinmesi bütün ulusların çıkarına olacaktır. 5. Sağlık Diplomasisi ve Dış Politika İlişkisi Küreselleşme ile birlikte dünyada kamu sağlığını ve güvenliğini tehdit eden unsurların da küreselleşmesi ve sağlıklı bireylerin ülkelerin sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlamalarında temel etken olduğunun kabul edilmesi son yıllarda sağlık diplomasisine verilen önemi daha da artırmıştır65. Ulusal sağlık problemleri ve salgın hastalıkların özellikle göçlerle birlikte küresel birer sorun haline gelmeleri sağlık güvenliği (health security) kavramını gündeme getirmiş ve bu konuda ulusal hükümetleri sorunun çıktığı bölgelerde acil önlemler alarak sorunların küreselleşip kendi ulusal çıkarlarını tehdit etmesini önlemeye zorlamıştır66. Özellikle son yıllarda küreselleşmenin yıkıcı etkilerinin artmasına paralel olarak dış politikada sağlıkla ilgili kaygılar da insani olmaktan çıkıp ekonomik, ticari ve güvenlik öncelikli sorunlara dönüşmüştür67. Bu konu ile ilgili olarak, Berger – Kickbusch son yıllarda değişen küresel sağlık anlayışı ile birlikte artık küresel aktörlerin “hastalık türlerine değil, hastalığın ortaya çıkışına neden olan sosyal ve ekonomik sebeplere odaklandığını” belirtmektedir68. Böylesine bir anlayışın gelişmesindeki temel neden ise sağlık meselesinin “dış politika, güvenlik sorunu ve ticari ilişkiler konularında
65
William Aldis, “Health Security As A Public Health Concept: A Critical Analysis”, Health Policy and Planning, 23, (Ağustos 2008). S.370. 66 Kerri Ann Jones, “New Complexities and Approaches to Global Health Diplomacy: View from the U.S. Department of State”, Plos Medicine, 7(5). (Mayıs 2010). s.1. 67 Ronald Labonte ve Michelle Gagnon, “Framing Health and Foreign Policy: Lessons for Global Health Diplomacy”, Globalization and Health, 6(14), (2010), s. 3. 68 Kickbusch ve Berger, a.g.e., s.18. 18
giderek daha da kritik bir etmen olmasıyla” yakından ilintilidir69. Bu konudaki en açık ifade Birleşik Krallığın sağlık ile temel stratejilerini belirleyen “Health is Global: A UK Government Strategy 2008 - 2013” başlıklı raporunda yer almaktadır. Birleşik Krallığın global sağlık politikasını belirleyen bu raporda “sağlıklı bir nüfus refah, güvenlik ve istikrar için temel şarttır. Aksine, yetersiz sağlık bir ülkenin ekonomik ve siyasi mevcudiyetine çok büyük zararlar verebilir. Hatta bu durum bütün ülkelerin ekonomik ve siyasi menfaatlerini tehlikeye atan bir durumdur” ifadeleri yer almaktadır70. 2007 yılında Norveç, Fransa, Brezilya, Endonezya, Senegal, Güney Afrika ve Tayland Dışişleri Bakanlarının imzaladıkları “Oslo Bakanlar Deklarasyonu”nda ise küresel sağlık konusu “çözülmesi gereken en acil konu” olarak tanımlanmış ve bu konuda alınacak tedbirlerin küresel istikrara büyük katkılar sunacağının altı çizilmiştir71. Oslo Bakanlar Deklarasyonu’nda da belirtildiği üzere: “Sağlık çevre, ticaret, ekonomik büyüme, sosyal gelişim, ulusal güvenlik, insan hakları ve itibarı ile çok yakından ilişkilidir. Küreselleşen ve birbirine daha çok bağlanan bir dünyada, küresel sağlık meselesi gelişen veya gelişmekte olan bütün ülkeler açısından önemli bir etkiye sahiptir. Sağlık meselesinin küresel ölçekte ele alınması bu nedenle bütün ulusların çıkarına olacaktır”72. Daha önce sosyal / siyasal/ ekonomik vb. izolasyonlar veya ambargolar gibi başarısız diplomatik manevralarla hizaya getirilmek istenen ülkelerde yaşanan açlık, gıda sıkıntısı, çocuk ölümleri gibi durumlar bu tip yöntemlerin sorgulanmasına neden olmaktadır73. Bu tür sorunlara çözüm getirmesi amacıyla sunulan sağlık diplomasisi ise insani olmaktan ziyade ekonomik çıkarların gerçekleştirilmesine odaklandığı için eleştirilmektedir74. Bu konuyu Amerika Birleşik Devletleri’nin küresel sağlık politikaları üzerinden örneklendiren Jones konuyu şu şekilde açıklamaktadır75: 69
Kickbusch ve Berger, a.g.e., s.18. Cabinet Office (UKFP): Health is Global: A UK Government Strategy 2008 - 2013. http://www.dh.gov.uk/prod_consum_dh/groups/dh_digitalassets/@dh/@en/documents/digitalasset/dh_088753. pdf. 71 Ronald Labonte ve Michelle L. Gagnon, “Human Rights in Global Health Diplomacy: A Critical Assessment”, Journal of Human Rights, 10. (2011). s. 189. 72 Labonte ve Gagnon, a.g.e., s.189. 73 Harley Feldbaum vd., “Global Health and Foreign Policy”, Epidemiologic Reviews, 32. (Nisan 2010). s. 87. 74 Feldbaum, a.g.e., s.88. 75 Kerri Ann Jones, “New Complexities and Approaches to Global Health Diplomacy: View from the U.S. Department of State”, Plos Medicine, 7(5). (Mayıs 2010). s.2. 70
19
Amerika Birleşik Devletleri insani yükümlülük ve ulusal güvenliğin şartı olarak kamu sağlığının ve sağlık sistemlerinin geliştirilmesi üzerine çalışır. Küresel sağlığın geliştirilmesi sürdürülebilirlik ve büyümeyi, radikal akımların yayılmasının önlenmesini, göçlere neden olan sebeplerin ve yardımların azaltılmasını ve daha güçlü siyasi ortaklıklar ve ekonomik ilişkilerin kurulmasını teşvik eder. Bu nedenle sağlık diplomasisi küresel güvenliğin sağlanmasında ve güçlü ortaklıklar kurulmasında Amerikan dış politikasının önemli bir parçasını oluşturur. Küresel sağlık konusunun ancak ekonomik çıkarlar ve ulusal güvenlik sorunları ortaya çıktığında ele alınan konular olduğunu belirten Feldbaum ve Michaud ise sağlık gibi insani değerlerin devletler için düşük düzeyli politik öncelikler ancak mali çıkarların ise yüksek düzeyli politik öncelikler olduğunu belirtirler76.
Şekil 1. Dış Politika Faaliyetleri Geleneksel Hiyerarşisi
76
Harley Feldbaum, Joshua Michaud, “Health Diplomacy and the Enduring Relevance of Foreign Policy Interests”, Plos Medicine, 7, (4). (Nisan 2010). s. 3. 20
6. Küresel Sağlık Diplomasisi Örnekleri 6.a. KÜBA 1959 Küba Devrimi’nin ardından “sağlığın en temel insan hakkı olduğu” ve “çocukların tıbbi yetersizlikler nedeniyle ölmemesi” fikri Küba’nın bugünkü sağlık diplomasisinin temellerini oluşturmuştur77. Ancak 1959 yılında bağımsızlığını kazanan Küba’da ailelerin %89’unun içecek sütü yoktu, okul çağındaki çocukların %45’i okula gidemiyordu, dağlık bölgelerde yaşayan halkın büyük bir bölümü sağlık imkânlarından yoksundu ve en kötüsü ise ülkede görev yapan 6.300 doktorun yaklaşık 3.000 kadarı 1967 yılında ülkeyi terk etmişti. Bu olumsuzlukların önüne geçmek maksadıyla ülkenin ikinci tıp okulu Santiago de Cuba şehrinde kuruldu ve buradan mezun olan doktorların girişimiyle ülkenin büyük bir bölümünde Köy Sağlık Ocakları (Rural Medical Service) açıldı. Açılan bu yeni sağlık kuruluşları ile halka ücretsiz hizmet götürülmesi sağlandı ve bu girişim gelecekte Küba’nın sağlık diplomasisinde uygulayacağı stratejinin de temel göstergesi oldu78. Küba’nın sağlık diplomasisi genel hatları ile yardıma ihtiyaç duyan ülkelere sağlık personeli ve tıbbi yardım gönderilmesi, o ülkedeki sağlık personelinin eğitilmesi, hastalık / ölüm oranlarının aşağı çekilmesi, dezavantajlı bölgelere sağlık hizmetinin götürülmesi, tıp eğitiminde sürdürülebilirliğin sağlanması ve teknoloji transferi şeklinde işlemektedir79. Küba’nın sağlık diplomasisinde bu denli etkin olmasının nedenleri arasında (1) Ülkenin sembolik sermayesi olarak tanımlanan prestij, uluslar arası etki, karşılıklı anlayış ve iyi niyetin yerleştirilmesi. (2) 1959 Küba Devriminde ülkeye yardımcı olan dış aktörlere vefa borcunu ödeme hissiyatı. (3) ABD tarafından küresel dış politikada dışlanmak istenen Küba’nın bu yolla özellikle Birleşmiş Milletler’de Küba’yı destekleyen dost ülkeler ve ittifaklar kazanması.
77
Katherine E. Bliss, A Report of the CSIS Global Health Policy Center: Health Diplomacy of Foreign Governments, Mayıs 2011, Washington DC: Center for Strategic & International Studies, s.8. 78 Cooner Gorry, Global Health, Cuban Health Cooperation and Disasters. http://www.pitt.edu/~super4/lecture/lec32661/index.htm, (29.04.2012). 79 Gorry, a.g.e. 21
(4) Yıllarca ekonomik izolasyon ve ambargolara maruz kalan ülkenin sağlık diplomasisinden sağladığı ekonomik yarar sayılabilir80. 2006 yılında Küba’nın ihracatının %28’ini oluşturan ve yılda 2.3 milyar dolar kazanmasını sağlan bu yöntem, 2008 yılına gelindiğinde ise %69 oranında daha artarak ülkenin dış ticaretten elde ettiği önemli bir gelir kaynağı olmaya başladı81. Küba ilk sağlık diplomasisi uygulaması 1960 yılında Şili’de meydana gelen depremin ardından gerçekleşmiştir. 1963 yılında ise bağımsızlığını kazanan Cezayir’e tıbbi destek ve 58 sağlık personeli gönderen Küba’nın o dönemdeki sağlık diplomasisi hedefi emperyalist güçlerin her türlü yıkımına maruz kalan ülkelerin desteklenmesi ve diğer ülkeler ile dayanışma ve işbirliği imkânlarının artırılması şeklinde formüle edilmiştir82. Afrika’da bağımsızlığını ilan eden ülkeler ile yakın ilişkiler kuran Küba bu çerçevede 1996 yılında 400 doktorunu Güney Afrika’ya göndermiş ve bu ülke ile sağlık personelinin eğitilmesi ve tıbbi destek sağlanması konusunda antlaşmalar imzalamıştır. Güney Afrika ile imzalanan antlaşmanın başarı ile sonuçlanması üzerine Güney Afrika’nın 1 milyon dolar ile sponsor olduğu bir başka program uygulamaya konuldu ve Küba 100 doktorunu Mali’ye ve 400 doktorunu da Gambia’ya gönderdi83. Küba’nın anayasasında belirtilen her bireyin ücretsiz sağlık imkânlarından yararlanma hakkı Küba devletinin sadece içeride değil dışarıda da büyük çaplı girişimlere ön ayak olmasının temel saikidir84. Sovyetler Birliği yıkılmadan önce sağlık diplomasisi finansal kaynaklarının büyük bir bölümünü bu ülkeden temin eden Küba’nın Hugo Chavez’in Venezüella Devlet Başkanı olmasının ardından sağlık alanında yürüttüğü faaliyetlerin neredeyse tamamı Venezüella tarafından karşılanmaya başlandı85. Küba’nın sağlık diplomasisi alanında hayata geçirdiği temel projeler şunlardır:
80
Julie M. Feinsilver, Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference, New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies, s.275. 81 Cooner Gorry, Global Health, Cuban Health Cooperation and Disasters. http://www.pitt.edu/~super4/lecture/lec32661/index.htm, (29.04.2012). 82 Julie M. Feinsilver, Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference, New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies, s.274. 83 Julie M. Feinsilver, “Oil-For-Doctors: Cuban Medical Diplomacy Gets A Little Help From A Venezuelan Friend”, Nueva Sociedad NRO, 216, (Temmuz – Ağustos 2008) http://www.nuso.org/upload/articulos/3537_2.pdf 84 Julie M. Feinsilver, Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference, New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies, s.274. 85 Julie M. Feinsilver, “Oil-For-Doctors: Cuban Medical Diplomacy Gets A Little Help From A Venezuelan Friend”, Nueva Sociedad NRO, 216, (Temmuz – Ağustos 2008), http://www.nuso.org/upload/articulos/3537_2.pdf 22
aa. Cuban Comprehensive Health Program 2008 yılı Nisan ayında açıklanan rakama göre Cuban Comprehensive Halth Program kapsamında 30.000 Kübalı sağlık personeli dünyada 70 ülkede hizmet vermektedir86. Cuban Comprehensive Health Program bugün dünyada 40 ülkede (Sahra Afrikası – 23, Ortadoğu ve Kuzey Afrika– 2, Karayipler – 7, Latin Amerika 5, Asya – 6 ve Avrupa 1) ve 5 kıtada ihtiyaç sahiplerine sağlık hizmeti vermektedir87. Cuban Comprehensive Health Program’den en çok yararlanan ülkeler Botsvana, Burkina Faso, Burundi, Çad, Eritre, Gabon, Gambia, Gana, Gine, Ekvador Ginesi, Mali, Namibya, Nijer, Ruanda, Sierra-Leone, Svaziland, Zimbabave, Doğu Timor, Belize, Bolivya, Dominik Cumhuriyeti, Guatemala, Haiti, Honduras, Nikaragua, Paraguay ve Venezüella şeklindedir88. Yine bu program çerçevesinde Dominik Cumhuriyeti ve Antigua ve Barbuda ülkelerinde “Comprehensive Diagnostic Center” kurulmuştur. Surinam ve Jamaika ile bu ülkelerin sağlık altyapısının güçlendirilmesi konularından antlaşmalar imzalayan Küba, Pasifik Okyanusunda bulunan Kiribati ve Solomon Adalarına da yine bu program dahilinde sağlık personeli ve tıbbi yardım ulaştırmıştır89. Küba ayrıca Operation Miracle programı çerçevesinde Latin Amerika ve Karayipler’de yaşayan yüz binlerce insana ücretsiz göz muayenesi ve ameliyatı yapmıştır. Ayrıca Çernobil faciası sonucu hastalığa yakalanan yaklaşık 18.000 Rus ve Ukraynalı vatandaşta Küba’da sunulan ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanmıştır90. Yıllar içerisinde Kübalı doktorların hizmet ettiği ülkeler ve sayıları ise şu şekildedir91:
86
Julie M. Feinsilver, Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference, New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies, s.277. 87 Katherine E. Bliss, A Report of the CSIS Global Health Policy Center: Health Diplomacy of Foreign Governments, Mayıs 2011, Washington DC: Center for Strategic & International Studies, s.8. 88 Julie M. Feinsilver, Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference, New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies, s.277. 89 Julie M. Feinsilver, “Oil-For-Doctors: Cuban Medical Diplomacy Gets A Little Help From A Venezuelan Friend”, Nueva Sociedad NRO, 216, (Temmuz – Ağustos 2008), http://www.nuso.org/upload/articulos/3537_2.pdf 90 Julie M. Feinsilver, Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference, New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies, s.278. 91 Cooner Gorry, Global Health, Cuban Health Cooperation and Disasters. http://www.pitt.edu/~super4/lecture/lec32661/index.htm, (29.04.2012). 23
Şekil 2. Cuban Comprehensive Health Program kapsamında Küba’nın sağlık hizmeti götürdüğü ülkeler
ab. Barrio Adentro İlki 2000, ikincisi 2005 yılında imzalanan Barrio Adentro programı Venezüella ve Küba’nın oil-for-doctors kapsamında yapmış oldukları antlaşmadır92. Barrio Adentro I çerçevesinde Küba Venezüella’ya sağladığı 30.000 sağlık personeli, 600 tam teşekküllü sağlık merkezi, 600 fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi, 35 ileri teknoloji tanı ve teşhis merkezi, 100.000 göz ameliyatı, 40.000 Venezüellalı doktoru ve 5.000 diğer sağlık personelinin eğitimi ile 10.000 Venezüellalı öğrencinin tıp ve hemşirelik okullarında okuması karşılığında93 Venezüella günde 90.000 varil petrolü 112 dolardan değil 23 dolardan Küba’ya vermeyi garanti ediyordu94. Venezüella nüfusunun neredeyse tamamının yararlandığı Barrio Adentro programı çerçevesinde Kübalı sağlık personeli 67.9 milyonu okullar, işyerleri ve evlerde olmak üzere Venezüella’da toplam 171.7 milyon muayene gerçekleştirdi. 103.1 milyon sağlık eğitimi ile ilgili aktivitelerin 92
Julie M. Feinsilver, “Oil-For-Doctors: Cuban Medical Diplomacy Gets A Little Help From A Venezuelan Friend”, Nueva Sociedad NRO, 216, (Temmuz – Ağustos 2008), http://www.nuso.org/upload/articulos/3537_2.pdf 93 Feinsilver, a.g.e. 94 Katherine E. Bliss, A Report of the CSIS Global Health Policy Center: Health Diplomacy of Foreign Governments, Mayıs 2011, Washington DC: Center for Strategic & International Studies, s.9 24
gerçekleştirildiği program ile Venezüella’da hastalık ve çocuk ölümlerinde büyük bir düşüş görüldü. 2005 yılında ikincisi uygulamaya konulan Barrio Adentro programı ise fizik tedavi ve rehabilitasyon üzerine yoğunlaştı. Barrio Adento II kapsamında Venezüella’da 10.856 histolojik muayene, 84.4 milyon klinik laboratuar testi, 808.153 bilgisayarlı tomografi ve 47.454 nükleer manyetik rezonans muayenesi uygulandı. Program çerçevesinde hizmete giren Integrated Diagnostic Center’da 886.609 acil servis ziyaretleri yapıldı ve toplam 7.2 milyon teşhis konularak muayenesine başlanırlen, Integrated Rehabilitation Center’da 1.6 milyon muayene gerçekleştirildi95.
ac. ALBA (Bolivarian Alternative for the Americas) Latin Amerika’yı Venezüella’nın önderliğinde birleştirmeyi amaçlayan ALBA (Bolivarian Alternative for the Americas) ortaklığı çerçevesinde yürütülen Cuban Comprehensive Health Program dünyada başarı kazanmış sayılı sağlık diplomasisi örnekleri arasındadır. Venezüella’nın finanse ettiği ALBA programı çerçevesinde Küba 2006 Haziran’ından bu yana Bolivya’nın 188 taşra beldesine 1.100 doktor gönderdi. Programın sağladığı fon ile başkent La Paz ile Cochabamba ve Santa Cruz şehirlerine tam teşekküllü göz muayene hastaneleri kuruldu. Bunlara ilaveten, 500 Bolivyalı öğrenci Latin America Medical School’da tam burslu öğrenime başlarken, 2000 Bolivyalı öğrenci de yine aynı üniversite de tıp hazırlık kursu almaya başladı96.
ad. Latin America Medical School (ELAM) 1999 yılında Küba Hükümeti tarafından Cuban Comprehensive Health Program çerçevesinde kurulan ELAM’da 2006 – 2007 eğitim öğretim yılında toplam 24.621 öğrenci tıp eğitimi alıyordu. Küba’nın sağlık diplomasisinin bir parçası olarak kurulan okulun öğrenci 95
Julie M. Feinsilver, Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference, New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies, s.280. 96 Julie M. Feinsilver, “Oil-For-Doctors: Cuban Medical Diplomacy Gets A Little Help From A Venezuelan Friend”, Nueva Sociedad NRO, 216, (Temmuz – Ağustos 2008), http://www.nuso.org/upload/articulos/3537_2.pdf 25
popülasyonunun büyük bir kısmını Latin Amerika ve diğer ülkelerden gelen yabancı öğrenciler oluşturmaktadır. Ücretsiz eğitim veren okulun temel misyonu mezun olan öğrencilerinin dünyanın dezavantajlı bölgelerindeki insanlara ücretsiz sağlık hizmeti sunmasını sağlamaktır97. ae. Afet Yardımı Uyguladığı etkin sağlık diplomasisi sayesinde Küba dünyada afet yardımı konusunda en hızlı davranan ülkeler arasındadır. 2005 yılında Pakistan’da yaşanan depreme ilk müdahale eden devletler arasında yer alan Küba Pakistan’a gönderdiği binlerce ton tıbbi yardım ve 2.500 sağlık personelinin yanı sıra tam teşekküllü bir hastaneyi de devreye soktu. 2007 yılında Endonezya’da meydana gelen deprem ve tsunami sonrası bölgeye 2 hastane kuran Küba ayrıca ülkeye 135 sağlık personeli gönderdi. 2008 yılında Çin’in Chengdu şehrinde meydana gelen deprem ve ardından yaşanan sel felaketinde Küba Çin’e 4.5 ton tıbbi yardım ve 35 sağlık personeli gönderdi. ABD’de yaşanan Hurricane Katrina felaketi sonucu bu ülkeye yardım teklif eden Küba ABD Başkanı George W. Bush tarafından reddedildi. 1960 yılında Şili’de yaşanan depremde bu ülkeye yardım için ilk kez sağlık ekiplerini gönderen Küba, bugüne kadar meydana gelen bütün doğal felaketlerde hep yardım eden ilk ülkeler arasında yer almıştır98. Küba’nın bugüne kadar yaptığı afet yardımı ise şu şekildedir99:
97
Julie M. Feinsilver, Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference, New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies, s.281. 98 Feinsilver, a.g.e., s.282 99 Cooner Gorry, Global Health, Cuban Health Cooperation and Disasters. http://www.pitt.edu/~super4/lecture/lec32661/index.htm, (29.04.2012). 26
Şekil 3. Küba’nın acil afet yardımı gönderdiği ülkeler
6.b. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ Amerikan Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı eski Başkanlarından Tommy Thompson “Amerika’dan nefret edenlerle, Amerika’dan korkan etnik ve dini gruplar ile mevcut bariyerleri yok etmek ve onların nefretini sona erdirmek için onlara iyi bir sağlık politikası ve sağlık hizmeti sunmaktan başka daha iyi ne olabilir ki” diyerek ABD’nin sağlık diplomasisini en güzel şekilde özetlemiştir100. ABD’nin sağlık diplomasisi “yabancı yatırımlar temelli” ve “kamu sağlığı temelli” olmak üzere 2 saç ayağı üzerine kurulmuştur. “Yabancı yatırımlar temelli” politikalar dış politikaya entegre, gelişme odaklı ve dış politika ile yakın ilişki içerisindeyken, “kamu sağlığı temelli” politikalar hastalıkların yaygınlaşmasını önleme ve kontrol mekanizmaları üzerine kurulmuştur. ABD’nin sağlık diplomasisi çerçevesi “temel ve zaruri sağlık hizmetlerinin sunulması, sağlık altyapısının geliştirilmesi, salgın hastalıkların önlenmesi, anne / çocuk sağlığı, gıda yardımları ve ek takviyeler yoluyla beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, temiz su temini, 100
Harley Feldbaum, Joshua Michaud, “Health Diplomacy and the Enduring Relevance of Foreign Policy Interests”, Plos Medicine, 7, (4). (Nisan 2010). s. 1. 27
tıbbi yardım ve çevresel tehlikelerin azaltılması” gibi önlemleri içerirken; diğer yandan az gelişmiş / gelişmekte olan ülkelere maddi bağışlar, teknik destek ve sağlık personeli sunulması, tıbbi operasyonların gerçekleştirilmesi, araştırma – geliştirme faaliyetlerine kaynak aktarımı ve ulusal hükümetler/ uluslar arası organizasyonlar ile işbirliği” gibi faaliyetler çerçevesinde çizilmiştir101. Bugün ABD’nin sağlık diplomasisi uygulamaları içerisinde Beyaz Saray’dan Bakanlıklara, bağımsız / yarı bağımsız federal kuruluşlardan çok sayıda geniş kapsamlı operasyonel örgütlere kadar büyük bir ağı kapsamaktadır102.
Şekil 4. Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık diplomasisi aktörleri
101
Jen Kates vd., U.S. Global Health Policy: The U.S. Government’s Global Health Policy Architecture, Nisan 2009, Washington DC: The Henry J. Kaiser Family Foundation, s.1 102 Kates, a.g.e., s.2. 28
ABD’nin sağlık diplomasisi faaliyetleri bugün 100’ü aşkın ülkede devam etmektedir. Bu faaliyetler Haiti gibi doğal afetlerden etkilenen ülkelere yapılan tıbbi ve nakdi yardımlardan, Afrika ülkelerindeki yaygın hastalıkların önlenmesine ve ABD’nin stratejik çıkarlarının bulunduğu Afganistan, Pakistan ve Çin gibi ülkelerdeki sağlığın desteklenmesi için ayrılan fonlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Özellikle Afrika’daki AIDS ve sıtma gibi salgın hastalıkların önlenmesi için Başkanlık nezdinde projeler yürüten ABD, HIV virüsü ile mücadele etmek için 1986 – 1990 yılları arasında 125 milyon dolar, 1999 yılı sonuna kadar 200 milyon dolar ve 2000 yılından 2009 yılına kadar olan periyotta ise 1 milyar doları aşan kaynak aktarımı yapmıştır. ABD’nin sağlık diplomasisine ayırdığı kaynak 2004 yılında 4.4 milyar dolar iken bu rakam 2009 yılına gelindiğinde 9.6 milyar dolara ulaşmıştır103.
Şekil 5. Yıllara göre Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık diplomasisi için ayırdığı bütçe
103
Kates, a.g.e., s.6. 29
Şekil 6. Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık diplomasisi için ayrılan bütçenin harcama kalemleri
ABD’nin sağlık diplomasisi için ayırdığı 9.6 milyar dolarlık kaynağın %73’ü salgın hastalıklarla mücadele için kullanılmaktadır. Başkanlık nezdinde 90’ı aşkın ülkede yürütülen President’s Emergency Plan for AIDS Relief (PEPFAR), President’s Malaria Inıtiative (PMI), President’s Neglected Tropical Disease Initiative (NTD), Avian Influenza Action Group (AIAG) ve Water for Poor Act için harcanan toplam miktar yaklaşık 7 milyar dolar civarıdır. ABD’nin sağlık personeli ve ikili anlaşmalar ile ülkelere için ayırdığı kaynak ise şu şekildedir104:
104
Kates, a.g.e., s.22. 30
Şekil 7. 2007 yılı itibariyle Amerika Birleşik Devletleri Küresel Sağlık Programının kapsadığı ülkeler
Şekil 8. İkili anlaşmalarla ABD Küresel Sağlık Programından yararlanan ülkeler ve ayrılan yıllık kaynak
Özetle ABD’nin sağlık diplomasisi için ayırdığı kaynak daha çok kamu sağlığı güvenliği ve salgın hastalıkların önlenmesini sağlamak içindir. Bu açıdan bakıldığında ABD’nin sağlık
31
diplomasisi insani olmaktan çok, ülkenin küresel ticari ve siyasal amaçlarına ulaşmak için kullandığı bir araç fonksiyonu görmektedir. 6.c. ÇİN 1960 yılından beri sürdürdüğü sağlık diplomasisi faaliyetlerinde Çin Hükümeti tarafından benimsenen temel politika devlet merkezci (state-centric) bir yapının kurulmasıdır105. Çin Hükümeti’nin karmaşık bürokratik yapısı ve ülkede uzun yıllardan beri süregelen yurt içi sağlık problemleri, ülkenin sağlık diplomasisi alanındaki etkinliğine ket vurmaktadır. Sağlık diplomasisi politikalarının ilk kez uygulandığı 1960’lı yıllarda Çin bağımsızlığını yeni kazanan Kuzey Afrika, Ortadoğu, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika ülkelerine tıbbi yardım ve sağlık personeli göndererek emperyalizme karşı alternatif bir blok ve işbirliği geliştirmeyi hedeflemişti106. Bu maksatla Çin Hükümeti 1960’lı yıllarda Kuzey Afrika ülkelerine yönelik “angels in white” ve barefoot doctors” projelerini hayata geçirerek bu ülkelere doğrudan tıbbi yardım sağladı107. 1970’li yıllara kadar sağlık diplomasisini çoklu ilişkiler ve uluslar arası organizasyonlar üzerinden değil ikili ilişkiler üzerinden yürüten Çin için Kültürel Devrim bir dönüm noktası oldu. Kültürel Devrim’in yaşanmasının ardından Çin Birleşmiş Milletler içerisinde daha aktif bir rol oynamaya başladı ve “sorumlu devlet” ilkesinin bir gereği olarak küresel sağlık oyuncuları ile daha çok işbirliğine gitmeye başladı. Ancak o yıllarda Çin’in ABD veya Avrupa ülkeleri gibi sağlık diplomasisi alanını yönetecek bir birimi olmadığı için geniş çaplı küresel sağlık politikaları hayata geçirilemedi108. Çin için küresel sağlık diplomasisinde etkin bir oyuncu olarak sahneye çıkması SARS salgını ile gerçekleşti. SARS salgınında Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte hareket eden Çin uyguladığı proaktif ve açık politikalar ile salgının önlenmesinde büyük rol oynadı. SARS salgını için bütçesinden toplam 6.1 milyar dolar harcayan Çin için en önemli konu salgının Çin
105
Katherine E. Bliss, A Report of the CSIS Global Health Policy Center: Health Diplomacy of Foreign Governments, Mayıs 2011, Washington DC: Center for Strategic & International Studies, s.4. 106 Bliss, a.g.e., s.3 107 Lai-Ha Cha vd., “China’s Engagement with Global Health Diplomacy: Was SARS a Watershed?”, Plos Medicine, 7(4). (Nisan 2010). s.4. 108 Katherine E. Bliss, A Report of the CSIS Global Health Policy Center: Health Diplomacy of Foreign Governments, Mayıs 2011, Washington DC: Center for Strategic & International Studies, s.4. 32
ekonomisinin hızlı büyümesini yavaşlatacağı endişesiydi. SARS salgını ile kendi sağlık sistemini de baştan aşağı revize eden Çin, yine de salgının önlenmesi konusunda uluslararası örgütlerin ülkede “tam kontrol sağlamasını ve ülkenin egemenliğini tehdit edecek bir durum yaratılmasını” engellemek amacıyla sürekli proaktif politikalar izlemek zorunda kaldı109. SARS virüsünün Çin açısından bir diğer önemli noktası ise ülkenin ekonomik gelişim ile birlikte dış dünyaya vermeye çalıştığı güçlü ülke imajının bir anda yıkılıp gitmesini önlemekti110. SARS salgının önlenmesi için çok boyutlu işbirliğine giden Çin Hükümeti’nin 2005 yılında Meksika’dan yayılan H5N1 virüsünün ülke içinde yayılmasını engellemek amacıyla aldığı sert tedbirler Dünya Sağlık Örgütü ve diğer kuruluşların sert tepkisine neden oldu. Meksikalı vatandaşların ülkesine girişini yasaklaması ve Meksika’dan ihraç edilen ürünlere yasak getirilmesi Çin’in bu anlamda devletmerkezçi sağlık politikalarından kolay kolay vazgeçmeyeceğinin en açık göstergesiydi111. Çin’in Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yaptığı yardım günümüzde de artarak devam ediyor. Çin ile Batılı devletlerin Afrika ve Ortadoğu ülkelerine yaptıkları sağlık yardımları arasındaki en temel fark, Çin’in bu yardımlar için doğrudan hiçbir koşul öne sürmemesi; fakat buna karşın Batılı devletlerin yaptıkları yardımlar karşılığında o ülkelere pazarın liberalleştirilmesi, politikaların esnekleştirilmesi ve daha demokratik bir yönetim oluşturulması için baskı yapmasıdır112. ABD ve Avrupalı devletlerin sağlık diplomasisi ile Afrika’da artan etkinliklerine karşı Çin bölgede AIDS ve sıtma gibi salgın hastalıkların engellenmesi için bu ülkelerle işbirliği imkanlarını artırdı. Çin Başbakanı Wen Jiabao 2006 yılında yaptığı açıklamada kamu sağlığının geliştirilmesi başta olmak üzere Çin’in Afrika’daki sosyal gelişimi desteklemek için elinden geleni yapacağını Çin’in sağlık diplomasisi alanında yeni bir sayfa açtığının göstergesiydi. Mısır’da gerçekleştirilen Çin – Afrika İşbirliği Konferansı’nda Çin Hükümeti Afrika’da 30 tam teşekküllü hastane ve 30 sıtma önleme ve tedavi merkezi kurulması ile kıtaya 3.000 sağlık personelinin gönderilmesini kapsayan 73.2 milyon dolarlık bir paketi açıkladı 113.
109
Lai-Ha Cha vd., “China’s Engagement with Global Health Diplomacy: Was SARS a Watershed?”, Plos Medicine, 7(4). (Nisan 2010). s.1. 110 Cha, a.g.e., s.4. 111 Katherine E. Bliss, A Report of the CSIS Global Health Policy Center: Health Diplomacy of Foreign Governments, Mayıs 2011, Washington DC: Center for Strategic & International Studies, s.4. 112 Lai-Ha Cha vd., “China’s Engagement with Global Health Diplomacy: Was SARS a Watershed?”, Plos Medicine, 7(4). (Nisan 2010). s.5. 113 Cha vd., a.g.e., s.5. 33
Sonuç Küreselleşmenin dünyada hız kazanması ile birlikte sağlık kavramı artık realpolitik çerçevesinde ele alınmakta ve ülkelerin dış politikadaki hedeflerine ulaşmada etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Sağlık diplomasisi ülkeler tarafından ülke imajının güçlendirilmesi ve uluslararası arenada siyasi etkinliğin artırılması için kullanılmaktadır. Ancak sağlık sorunlarının küreselleşmesi ile birlikte popülerlik kazanan sağlık diplomasisi insani gerekliliklerinden soyutlanmış ve ülkelerin siyasi ve mali çıkarlarını pekiştirmek için kullandığı önemli bir araç haline gelmiştir. Mali gelişimin ve sürdürülebilirliliğin önündeki en büyük engel olarak görülen küresel sağlık problemleri ülkelerin ekonomilerini olumsuz yönde etkilemeye devam ettikçe sağlık diplomasisine duyulan ihtiyaç daha da artacaktır. Son dönemde sağlık alanına yapılan yatırımlar ülkelerin mali yönden güçlenmesi ve büyümesi adına önemli bir faktör haline gelmiştir. Birçok ülke tarafından uluslararası çıkarların maksimize edilmesi için kullanılan sağlık diplomasisi amacına uygun kullanıldığı takdirde bölgesel / küresel problemlerin çözümünde ve ülkeler arasında güvenin tesis edilmesinde önemli bir rol oynayabilir.
34
KAYNAKÇA o Adams, Vincanne, Novotny, Thomas E. & Leslie, H. ”Global Health Diplomacy”. Medical Anthropology. 27(4). (Ekim 2008). o Akçadağ, Emine. “Dünya’da ve Türkiye’de Kamu Diplomasisi”. (Erişim Tarihi 23 Nisan 2012). http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/emineakcadag.pdf. o Aldis, William. “Health Security As A Public Health Concept: A Critical Analysis”. Health Policy and Planning. 23, (Ağustos 2008). o Bliss, Katherine E. A Report of the CSIS Global Health Policy Center: Health Diplomacy of Foreign Governments. Washington DC: Center for Strategic & International Studies. Mayıs 2011. http://csis.org/files/publication/111222_Bliss_HealthDiplomacy_Web.pdf o Cabinet Office (UKFP): The National Security Strategy of the United Kingdom: Security in an Interdependent World. London. 2008. o Cha, Lai-Ha, Chen, Lucy & Xu Jin. “China’s Engagement with Global Health Diplomacy: Was SARS a Watershed?”. Plos Medicine. 7(4). (Nisan 2010). o Çınarlı, İnci. Sağlık İletişimi ve Medya. Nobel Yayın Dağıtım. 1. Basım. İstanbul, 2008. o Erbaydar, Tuğrul. “Halk Sağlığı Açısından Sağlık İletişimi”. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 25, (4). (Eylül 2003). o Erdem, Gökhan. Osmanlı İmparatorluğu’nda Sürekli Diplomasiye Geçiş Süreci. Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara, 2008. http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/4193/4673.pdf o Ergüven, Nasıh Sarp. Uluslararası Hukukta Diplomatik Ayrıcalıklar. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara, 2008. http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/3535/ o Feinsilver, Julie M. Cuba’s Medical Diplomacy, Changing Cuba / Changing World Conference. New York: The Cuba Project Bildner Center for Western Hemisphere Studies. http://web.gc.cuny.edu/dept/bildn/publications/documents/Feinsilver15_002.pdf o Feinsilver, Julie M. “Oil-For-Doctors: Cuban Medical Diplomacy Gets A Little Help From A Venezuelan Friend”. Nueva Sociedad NRO, 216. (Temmuz – Ağustos 2008). o Feldbaum, H., Lee, Kelley & Michaud, Joshua. “Global Health and Foreign Policy”. Epidemiologic Reviews. 32. (Nisan 2010). 35
o Feldbaum, Harley & Michaud Joshua. “Health Diplomacy and the Enduring Relevance of Foreign Policy Interests”. Plos Medicine. 7, (4). (Nisan 2010). o Gorry, Cooner . Global Health, Cuban Health Cooperation and Disasters. (Erişim Tarihi 29.04.2012). http://www.pitt.edu/~super4/lecture/lec32661/index.htm. o Health is Global: A UK Government Strategy 2008 – 2013. (Erişim Tarihi 01.05.2012). http://www.dh.gov.uk/prod_consum_dh/groups/dh_digitalassets/@dh/@en/documents/di gitalasset/dh_088753.pdf. o İskit, Temel. Diplomasi: Tarihi, Teorisi, Kurumları ve Uygulaması. Bilgi Üniversitesi Yayınları. 3. Basım. İstanbul, 2011. o İstanbul Arkeoloji Müzesi. Kadeş Anlaşması. (Erişim Tarihi: 21.04.2012). http://www.istanbularkeoloji.gov.tr/web/15-67-1-1/muze__tr/koleksiyonlar/sark_eserleri_muzesi_eserler/kades_anlasmasi. o Jones, Kerri Ann. “New Complexities and Approaches to Global Health Diplomacy: View from the U.S. Department of State”, Plos Medicine, 7(5). (Mayıs 2010). o Kates, Jen, Fischer, Julie & Lief, Eric. U.S. Global Health Policy: The U.S. Government’s Global Health Policy Architecture. Nisan 2009. Washington DC: The Henry J. Kaiser Family Foundation. http://www.kff.org/globalhealth/upload/7881.pdf o Katz, Rebecca, Kornbelt, Sarah, Arnold, Grace, Lief, Eric & Fischer, Julie E. “Defining Health Diplomacy: Changing Demands in the Era of Globalization”, Milbank Quarterly, 89(3). (Eylül 2011). o Kırbaki, Yorgo. (10.06.2006). Hem Vatanına Hem İnsana Yeminli. Hürriyet. (Erişim Tarihi: 30.04.2012). http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=4556790 o Kickbusch, Ilona & Berger, Chantal. “Global Health Diplomacy”, R. Eletr. de Com. Inf. Inov. Saúde, 4(1). (Mart 2010). o Kodaman, Timuçin & Akçay, Ekrem Yaşar. “Kuruluştan Yıkılışa Kadar Osmanlı Diplomasisi Tarihi ve Türkiye’ye Bıraktığı Miras”. SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi. 22. (Aralık 2010). o Kurizaki, Shuhei. A Natural History of Diplomacy. (Erişim Tarihi: 21.04.2012). http://people.tamu.edu/~kurizaki/b3.pdf. o Labonte, Ronald & Gagnon, Michelle L. “Human Rights in Global Health Diplomacy: A Critical Assessment”. Journal of Human Rights. 10. (2011). 36
o Labonte, Ronald & Gagnon, Michelle. “Framing Health and Foreign Policy: Lessons for Global Health Diplomacy”. Globalization and Health. 6(14), (2010). o Lee, Kelley ve Smith, Richard. What Is Global Health Diplomacy? A Conceptual Review. (Erişim Tarihi: 26.04.2012). http://blogs.shu.edu/ghg/files/2011/11/Lee-andSmith_What-is-Global-Health-Diplomacy_Fall-2011.pdf. o Öztürk, Tuğçe Ersoy. Dış Politikada Etkin Unsur: Kamu Diplomasisi ve Türkiye’nin Kamu Diplomasisi Etkinliği. (Erişim Tarihi 24.04.2012). http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/tugceersoyozturk.pdf. o Potyemkin Vladimir, Uluslararası İlişkiler Tarihi (Diplomasi Tarihi), Çev. Attila Tokatlı, Evrensel Basım Yayım, 1. Basım, İstanbul, 2009. o Thomas Novotny ve Vincanne Adams. Global Health Diplomacy. (Erişim Tarihi: 28.04.2012). http://www-igcc.ucsd.edu/assets/001/500883.pdf. o Vanderwagen, William. “Health Diplomacy: Winning Hearts and Minds through the Use of Health Interventions”. Military Medicine. 10(3). (2006). o Versan, Rauf. “Tarih Boyunca ve Günümüzde Diplomasi”. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 10. (Ocak 1995). o Waller, Michael J. The Public Diplomacy Reader. The Institute of World Politics Press, Washington DC, 2007. o Yağmurlu, Aslı. Halkla İlişkiler Yöntemi Olarak Kamu Diplomasisi. (Erişim Tarihi: 25.04.2012). http://www.kamudiplomasisi.org/pdf/halkla-iliskiler-ve-kamudiplomasisi.pdf.
37