Yere Düşen Travma 40

Page 1



Selam, Yeni bir yıl… Bu yıla kendimde olan değişikliklerle alakalı birkaç haberle başlamak istedim. Artık eskisi gibi değilim. İyileştim. Bunu birçok kez söyledim, biliyorum. Ama teyit etmek hoşuma gidiyor. Artık karanlık şeyler yazmıyorum. Ölümün yerini hüzün aldı biraz. Şiirler yazmayı deniyorum. Üzgün birkaç satır iyi gelecek gibi. Bu yılın ilk sayısına “rönenans” ismini vermemin sebebi de bu. Burada ki tüm şiirler yeni yazmaya çalıştığım eserlerdir. Neyse daha uzun şeyler yazacaktım da aklıma gelmedi. Hepinizi seviyorum, sen hariç. Selametle Hayri Saraç Öpücük sesi



RÖNESANS Merhaba Bu yeni hayatımın ilk Ģiiri Artık karanlık yok Hüzün var SavaĢta babasını kaybetmiĢ bir çocuğun GözyaĢı ile yıkanmıĢ birkaç dize Annesi tarafından yetimhaneye bırakılmıĢ Bir çocuk yalnızlığı YaĢamaya umuduyla yeĢermiĢ baĢağın Biçerdöver yüzünden toprağından ayrılıĢının Çaresizliği Artık karanlık yok KabulleniĢ var Bir cinnet misali Babamın kesik kollarında odama getirdiği Adını annemin koyduğu Ve sizlerin büyüttüğü Acılarım var Ve Daha anlatacak çok Ģeyim var.


RUHANİ PİNOKYO Beni pinokyo yapmak için kırdılar. Yalancı bir kuklanın burnuyum. Hüznüm yalnız ölüme uzar. Babam yaĢlı bir marangoz Bir inancı var Ġnancında tanrı yok Bir evi var Ġçinde huzur yok. Kukladan kaçmak istiyorum, Günah diyorlar. Cehennemden bahsediyorlar bana. AteĢten ve soğuktan Sonsuz acıdan dem vuruyor babam Gitme diyor. Kal. Neden diyorum? Canım yanıyor, biliyorsun. Yalnızım. Bir kuklanın burnuyum. Hüznüm yalnız ölüme uzar. Bunu da biliyorsun. Bırak gideyim. Beni anlayan biri çıkar elbet.


Bir telefon çalar Bir kapı çalar Hiç biri olmazsa belki bir araba çarpar. Bırak gideyim. Canım yanıyor. Bana günahkar desinler kabulüm. Tanrı beni biliyor ne de olsa. O beni anlar Umarım o beni anlar. Köhne bir sabaha uyanıyorum. Odamda sarı bir sonbahar. Yalancı dediğim kukla bir et parçası Bana da ruh demiĢler Benim canım yanmıĢ Et parçasına ilaç vermiĢler. Gitmek istediğim de Ġntihar demiĢler. Beni anlamamıĢlar. Hüznümü çeyiz sandıklarına kapamıĢlar Beni çocukken öldürmüĢler Kimse söylememiĢ. Beni çocukken üzmüĢler Kimse fark etmemiĢ. Benim hayatımın içine etmiĢler. Sigara bitmiĢ


BENI BIRAK//MA Avcısına aĢık yaralı bir hayvanım Kanımla yıkanır Tüm platonik aĢıklar Bir muammanın iç sesiyim Çözülmeyi beklerim Anlamsız bir Ģarkının tek anlamlı cümlesidir ölümüm Beni bırak Ģimdi Sen nasılsın? Hala vapurlar geçiyor mu yanaklarından Hala gözyaĢlarına orman yangınlarını mı bahane ediyorsun? Beni bırak Ģimdi Suratın asılmasın. Bir dağ gelinciği kini gibi sonsuz bir yangın yeridir kalbim Kırıklarımı alçı tutmadı hiçbir zaman Yaralarım hep açık kaldı Bir terzi kızı sevemedim hiçbir zaman Ben hep bir yalanı sevdim Kesildim.


Gamsız bir hayvandır insan. Yanı baĢlarında titreyerek öldüm görmediler Aksine Tiksindiler ölümümden Kustuğum kandan kaçtılar Tıpkı çocukken benden kaçtıkları gibi Ölürken bile yalnızım Ģimdi Beni bırak demiĢtim ya Bari sen bırakma beni



TETRAPOT SANCISI Evrimini tamamlayamamıĢ bir mahlukatım Suyuma dönsem günah derler YaĢamak istesem Eksiksin. Hep bir Ģeyler derler… Bilirsin ve sevmezsin sen de Her konu hakkında bilgisi olduğunu sanan insanları Bilirsin ben de Muhammet’ten baĢka insan sevmedim Babam dahil…

Bakımı yapılmamıĢ bir tüfekten Sahibine dönmüĢ bir mermidir yaĢantım Hep bana zarar Hep bana ziyan Hiçliğimle abdestlenir Ģimdi Yücenin dudağından dökülen kimsesiz ayetler. Bir peygamber ararlar Ama insanlık onu da öldürmüĢtür belki Kim bilir. Bana Ahmet Erhan oku anne ArkadaĢ Zekai ile uyut beni Onlar beni tanımasalar da Ġyi bilirim onları Baba bir aile ayrı Baba tanrı Aile hep bir yara


2 Dakika Mola Bu sene Yere Düşen Travma’nın 6. Yılı doldu. Evet tam da bu şubat ayında ve ben gene ilk sayıyı çıkardığım gibi tek başımayım. Ama bir farkla birçok badire atlatıp birçok dost edinip bunca seneyi devirdim. Bu sayıya özel bazı dostlardan Yere Düşen Travma ve ya benim hakkımda ki görüşlerini yazmalarını istedim. Bakalım; “Yere düĢen travma 6 yaĢında ve karanlığın en samimi ve en gerçekci hali olmasının yaninda en yer altı en dipsiz ve en tekinsiz fanzinini cok seviyorum..6 yil 666 yil olmasi dileğiyle.. Gökhan Toker Yere DüĢen Travma, öncelikle ismiyle insanın dikkatini çekiyor ve okura ilk baĢtan bir gül bahçesi vaat etmediğini bildiriyor. Daha sonraysa YDT, her seferinde dikenlerle dolu içeriğiyle insanı sarsmayı, insanın böğrünü deĢmeyi baĢarıyor. Hayri Saraç'ı ve emeği geçen tüm arkadaĢları kutluyorum. Yolu uzun olsun! RuhSen Doğan Nar Hayri SARAÇ ismini duyduğumuzda genellikle onun mahlasını hatırlarız ki bu mahlas da “Paskalya TavĢanı”dır. Yalnız; Ģunu söylemek gerekir ki Nisan ayının getirdiği bir Pazar gününün beklentisinde olan tavĢandan bahsetmiyoruz. Rengârenk çikolatalar ya da sembollerle dolu olan yumurtalar taĢınan sepetlerle sağda – solda dolaĢmıyor. Bu mahlasın arkasında baĢka gerçekler ya da baĢka Pazar’lar yatıyor. Kutsanacağı varsa


da 3 günlük ölümün arkasından gelen doğuĢu hitap etmiyor. En azından bugüne kadar böyleydi. Kurguları “yeniden doğum”dan çok “yeniye ölüm” Ģeklindeydi... Evet, birçok eleĢtiri aldı ve dıĢarıdan bakılınca da sürekli olarak intihara meyleden kurgularla karĢımıza çıktı; her an kendine bir zarar verme potansiyeli taĢıyan kurgularla... Fakat; tüm bunlar olurken bile, kendisiyle tanıĢma fırsatım olduğu için bunu açıkça söyleyebiliyorum, sunduğu kurguların aksine; karĢısına geçtiğinizde size sağlam bir tebessüm armağan etmesini bildi. Kurgular ne kadar aĢağı çekme eğilimindeyse; buluĢtuğumuzda bize sundukları o kadar yaĢama tutunma eğilimindeydi. MuhteĢem bir zıtlık mı yoksa “yeniden doğum” denilen Ģeyin ön ayak sesleri miydi bunlar? Nia karakterinin oluĢma sebebi de bence Hayri’nin ölümünü resmîleĢtirme prosesiydi. Yani; kimsenin Hayri’yi Golgota’ya götürdüğü yoktu. Sebep yoksa sonuç da yok, sebebi kendisi gayet güzel üretti ve sonuca doğru gitmeye baĢladı. Bunu söylememin bir sebebi var, kendini astığı yerden kararlar almaya devam ederken Ģu dizeleri de bize sunmadı mı: “Yalnızlığımın içine boĢaldın güzelliğini / Namus cinayeti olarak anılmalı bundan sonra yapacaklarım.” Tüm bunları bir tarafa bırakalım ve gelecekten birkaç dizeyi de dinleme Ģansına eriĢtiğim için Ģu yorumlamaya geçeyim; Paskalya TavĢanı’nın amacı meğerse “yeniden doğum” olsa bile kendi öfkesini yücelterek geri dönme değilmiĢ. Kurguların sunuluĢunda kullandığı manzaraları tamamen yitirmek ve Ģiddeti azalmıĢ gibi duran kelimelere daha keskin anlamlar katabilmekmiĢ.


Tüm bu yorumlarım size anlamsız geliyorsa tarihsel bir sıralamayla eserlerini inceleyin, dünden bugüne açığa çıkan eserlerin incelenmesi sonucunda aynı fikri paylaĢmıĢ oluruz zaten. Gerek fanzin gerekse de edebiyat anlamında sağladığı katkılardan dolayı buradan kendisine bir teĢekkürü de ben ileteyim. Siz de aynı Ģeyi yapın, ona ulaĢın, eleĢtirin ve tartıĢın. Böylesi insanları pek sık bulamazsınız bu devirde...

SERKAN ÜSTÜNDAG

Fanzinin bünyesinde olan eserlerin bağlamında tema: Ġntihar olgusu, gidenin ardından duyulan özlem, varoluĢsal kaygılar ve ayrılık temi, felsefik olgu ve makineleĢen insan, VaroluĢsal sorgulamalar, bireyin yalnızlaĢması. Vb Tema, intihar fikrinin metafor dili, yapancılaĢan ve felsefik düzlemdeki olgular, varoluĢsal kaygılar... bakımından esere hakim olan temaların eserin yapısal yönlendirmesine ve okuyucuyu düĢünmeye itmesinin eserlerin özgün ve akıcılığı olan bir yaratım ürünü olduğunu göstermektedir Deneme ve Ģiir yoğunlukta olan bu sayı postmodern bir düzeyde olan yaratımların ürünüdür. Yere DüĢen Tramva Fanzin'in bu sayısında kullanılan temalar da postmodern kavramı önemli bir biçimde vurgulanıyor. Bunları tema bağlamından değerlendirirsek eğer;


belirsizlik, yapancılaĢma, gerçeklik arayıĢı, bunalım vb olgular göze çarpan etkenler arasında görünür. (Dem Bu Dem Fanzin 25. Sayı için bir inceleme yapmıĢtı ordan bir kesit) Dem Bu Dem HAYRĠ (SARAÇ) AĞABEY Doğumun ilk günah olduğunu bildiği halde bu coğrafyada yaĢayacak kadar cesur insan. Salt iyilik uzmanı, naif ve kırılgan bir Ģamdan… Tek kusuru jilet fantezisi -artık daha az kan gerekli metinlereBence! … Göktürk Yaşar Görüldüğü gibi fazla iç açıcı Ģeyler söylenmiyor diyebilirim lakin bir çoğu benim yazılarımda ki karanlığa saklı ıĢığı görmüĢler. Aslında daha birçok kiĢi bir Ģeyler yazacaktı ama bazılarının zaman telaĢı falan vardı. Ama bazı atlar yazmadı. Ġsim vermek gerekirse Lagari Fanzin’den Mehmet Fatih Balkı, Sıvadık Fanzin’den Efe ElmastaĢ gibi. At deyince kızıyorlar bir de. Neyse canları sağ olsun, bu konuda olmasalar da bir çok konuda yardımcı olmuĢlardı. Ama elbet EskiĢehir’e gelirler… Son bir iki Ģiir daha paylaĢıp fanzini bitireyim.


İKRA’YI UNUTANA MEKTUP ġimdilik her Ģey yolunda Tanrım… Tabi eğer kıyamet baĢladıysa Dün bir kadın öldürüldü arka sokakta Bugün onun helvasını dağıtan kadını AkĢam kızlığından kesmiĢler Kime üzüleceğimize ĢaĢırdık Tanrım… Konuya bir el atman lazım. Ġkra dediğin insanlar Bugün okuyan insanları öldürüyorlar. Madımak diye bir cehennem yarattılar Duydun mu onu? Senin adını bağıran insanlar yarattı o cehennemi Haberin yoksa söyleyeyim dedim.

ġimdilik her Ģey yolunda Tanrım… Kıyamet olmasa da bir tufana hayır demeyiz açıkçası Benim babam marangoz değil Zaten peygamber olacak kadar da masum değil Ama bir marangoz buluruz o kolay Yeter ki sen bize bir tufanı çok görme Tanrım…


SavaĢın ortasında Yaralı bir askerin Son iki mermisiydik Ayrı bedenlere gittik Vardığımız yerin sahibi yaralı Asker ölü Biz ayrı EBABĠL PROJECT Beni kırdılar Hüznüm bir güvercinin kanadında Çarmıha gerildi Masumdu güvercin Ama Ģimdi Ebabiller tarafından aranmakta Rab, bulunduğu yerde Güvercinin recm edilmesini istemiĢ Özür dilerim

Sen beni unuttun Ben senin adına cesetler kuruttum Üzgünüm Olur da Bir yerden aklına gelirsem Bir yara olur DüĢerim dizlerine O vakit Tanrı’yı bile kan tutar ġehirde güneĢ batar Ve belki Babam bile ağlar


Son olarak, Artık her ay Yere DüĢen Travma Fanzin çıkmayabilir. Bunun sebebi ise farklı birkaç müzik ve sinema fanzini çıkarmayı düĢünüyorum. Her ay tek bir fanzine yüklü bir yatırım yapıp daha çok insana ulaĢmaya çalıĢacağım. Bunun yanı sıra instagramda ikinci el kitap satıĢı yaptığım bir sayfa var oraya da beklerim. Her ay düzenli olarak ġiirini Al Gel isimli bir de edebiyat etkinliği yapıyorum. Gelirleri ile sokak hayvanlarına mama alıyoruz. Katılmak isterseniz sayfamızı takip edebilrsiniz. ġimdilik sadece EskiĢehir’de olan bu etkinliği farklı Ģehirlerde de yapmak isterim. Ġlgilenen olursa mesaj atarsa sevinirim. Bunun dıĢında baĢka bir Ģey yok. Önümüzde ki ay görüĢürüz. Hepinizi seviyorum sen hariç Selametle Hayri Saraç Öpücük Sesi İnstagram: yeredusentravma tozlukitabevi1


MART

MAYIS

NİSAN

HAZİRAN

?



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.