Yüksek Teknoloji Sayı 39

Priz Sistemi, şık tasarımı ve kolay montajı ile ortak alanlarında yaşanan şarj problemine son verecek. Under-Line, 2 priz ve hızlı şarj özellikli USB-A şarjı ile kullanımınıza sunulmaktadır. Kolay montaj mekanizması sayesinde ofisinizde nerede güç ve bağlantı soketi ihtiyacınız varsa Under-Line orada.

Merak Edilenler

Teknoloji Dünyası

Sosyal Bilgiler

Tekno Mutlu

Tekno Spor

Tekno Sağlık

Tekno Psikoloji

Tekno Güncel

Tekno Sohbet

Teknoloji Rehberi

Tekno Ünlü

Tekno Dijital

Tekno Gündem

Tekno Oyun

Tekno Yeniler

Karşı Karşıya

Mercek Altında

Tekno Oto

Tekno Moto

İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Arda MERİÇ arda.meric@yuksekteknoloji.tv

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hande ARPALIGİL hande.arpaligil@yuksekteknoloji.tv

Editörler

Av. Uğur ÇAKMAK ugur.cakmak@yuksekteknoloji.tv

Batuhan DÖNERTAŞ batuhan.donertas@yuksekteknoloji.tv

Birol BALİ balibey@yuksekteknoloji.tv

Caner Ural caner.ural@yuksekteknoloji.tv

Dr. Öğr. Üyesi Ali GÜRSOY ali.gursoy@yuksekteknoloji.tv

Emre ÇETİNKAYA emre.cetinkaya@yuksekteknoloji.tv

Erdem YANIK erdem.yanik@yuksekteknoloji.tv

Ergi ŞENER ergi.sener@yuksekteknoloji.tv

Emir KOSİF emir.kosif@yuksekteknoloji.tv

Feyza Melis Kösoğlu melis.kosoglu@yuksekteknoloji.tv

Özer ASAN ozer.asan@yuksekteknoloji.tv

Suat BAYSAN suat.baysan@yuksekteknoloji.tv

Teknolojide Yenilikler Hız Kesmeden Devam Ediyor

Teknoloji durmaksızın gelişmeye devam ediyor. Bunun yanında tüm dünyayı sarsan pandemi süreci ve yeni dönemdeki yaşam tarzı, geçtiğimiz dönemdeki sosyal mesafe kurallarını da göz önüne aldığımızda teknoloji dünyasının önemini iyiden iyiye artırıyor. Eğitim ve iş hayatında değişen düzen, bizleri güçlü ve hızlı ürünler kullanmaya iterken, toplu taşımanın oldukça riskli olduğu bir dönemde mobilite fazlaca ön plana çıkar hale geldi. Özellikle son dönemde adından sıkça bahsedilen ve hepimizin her gün etrafımızda gördüğü elektrikli scooterlar da bu mobilitenin değerli bir parçası durumunda. Tüm bunların yanında teknolojinin gelişmesiyle birlikte oyun dünyası da kendisini bu dönemde ön plana çıkarmaya başlıyor. Spor karşılaşmalarının seyircisiz oynandığı geçtiğimiz dönemde öne çıkan spor dallarının başında e-Spor geliyor. E-Spor’dan spor dalı olarak bahsediyorum, çünkü artık birçok ülkede e-Spor, bir spor dalı olarak kabul görüyor. Mekan bağımsız ve online olarak gerçekleştirilebilen turnuvalar da bu spor dalının biraz daha öne çıkmasını sağlıyor. Bunların yanında tabii ki hayatımızın tam orta noktasında duran

Tunç BERKMAN tunc.berkman@yuksekteknoloji.tv

Vadim ÖZYURT vadim.ozyurt@yuksekteknoloji.tv

Yeşim MUTLU yesim.mutlu@yuksekteknoloji.tv

Görsel Yönetmen Çağdaş GÜLÇEHRE cagdas.gulcehre@yuksekteknoloji.tv

Zafer PEK zafer.pek@yuksekteknoloji.tv

Reklam ve Pazarlama Hande ARPALIGİL reklam@yuksektenoloji.tv

Finans Direktörü

Erdem BAŞARAN erdem.basaran@yuksekteknoloji.tv

Hukuk

Av. Uğur Çakmak ugur.cakmak@yuksekteknoloji.tv

Konuklar

Bahar Öztan, Dr. Metehan Özgür, Erdem Yanık

Yönetim Yeri

Emek Caddesi Seyrantepe Sitesi No:93 A10 Blok D.72 Zümrütevler Mah. Maltepe İstanbul Türkiye Telefon: 0850 532 77 88

Faks: 0850 532 74 27

E-Posta: dergi@yuksekteknoloji.tv İnternet Sitesi: www.yuksekteknoloji.tv

Baskı: Birinci Baskı Matbaacılık

otomobiller de var. Evet, yıllardır konuşulan elektrikli otomobillerin gelişimiyle otomotiv sektörü tam bir evrimin eşiğinde. Özellikle son dönemde fosil yakıtlı otomobillerden çok, elektrikli otomobillerden bahsetmeye başladık. Özellikle son dönemin parlayan yıldızı Tesla’nın, yılların köklü markalarını kısa sürede geride bırakmasıyla birlikte elektrikli otomobil ve araçlara olan ilgi de doruk noktasına ulaşmaya başladı. Yine Elon Musk tarafından ortaya atılan ve büyük ses getiren Neuralink kavramı da başlı başına ilgi odağını oluşturuyor diyebiliriz. İçinde bulunduğumuz dönem bizlere çok farklı duyguları ve gelişmeleri farklı farklı alanlarda yaşatırken, biz de Yüksek Teknoloji olarak okurlarımızın tüm bu gelişmeleri doğru kişi ve kaynaklardan, konunun profesyonellerinden alması gerektiğinin bilinciyle siz değerli okurlarımıza geniş ve değerli yazar kadromuzla ulaşmaya çalışıyor, güncel yaşam ve teknolojiye ait bilgileri aktarmaya devam ediyoruz.

Yayın Türü: Yerel, Süreli, Aylık

Telif: Yüksek Teknoloji Dergisi’nin isim ve yayın hakları Big Partner Group’ a aittir.

Tescilli marka olan Yüksek Teknoloji Dergisi’nde yayınlanan yazı, görsel, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Kaynak belirtilerek kullanılması için izin alınması zorunludur. İzin alınmadan kısmen veya bütünüyle kullanılamaz ve basılamaz.

Sorumluluk: İmzalı yazıların sorumluluğu yazara, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

İncelenen ve anlatılan ürünlerin özellikleri satış bölgelerinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sebeple Yüksek Teknoloji ürün özellikleri konusunda sorumlu değildir. Yazılarda yer alan uzmanların şirketlerle profesyonel iş ilişkisi olabilir.

Sosyal Medya

*Facebook: YuksekTeknoloji.Tv

*Instagram: YuksekTeknoloji.Tv

*Linkedin: YuksekTeknoloji

*Pinterest: YuksekTeknoloji

*Twitter: YuksekTeknoTv

merak edilenler

Yılında Oyun Dünyasında Neler Değişti?

YENİ TEKNOLOJİLER

Geçtiğimiz dönemde pek çok yeni oyun konsolu piyasaya sunulmuştu. Yeni gelen ürünlerin heyecanıyla birlikte hem teknoloji hem de oyun dünyasının birlikteliği bir adım daha evrilerek büyük yankı uyandırdı. Bunu yaratan en önemli faktör ise Ray Traycing teknolojisinin yeni konsollar ile birlikte tüm oyun platformlarına eklenmesiydi. 2020 yılının kış aylarında piyasaya sürülen ürünlerden

ve teknolojilerden hangisini 2022 yılında kullanmak daha mantıklı? Aynı zamanda şu soruyu da sorabiliriz; 2022 yılında oyun dünyası beklenen gelişmeleri yaşadı mı?

YENİ NESİL PLATFORM

VE KONSOLLAR

Konuşabileceğimiz ürünlerin başında PlayStation 5, Xbox Series S/X, NVIDIA GeForce Now ve son olarak Türkiye’ye gelip gelmeyeceği

belli olmayan ama herkesin hayran kaldığı Steam Deck var diyebiliriz. Ne kadar başarılı olduklarını hep birlikte anlayabilmemiz adına her üründen kısa kısa bahsedeceğiz. Bu ürünler içerisinde benim favorimin NVIDIA GeForce Now olduğunu da belirtmek istiyorum.

PLAYSTATION 5

Sony’nin en son çıkardığı oyun konsolu piyasaya ilk

Gelişen teknolojiler tercihleri değiştiriyor

çıktığı dönemde sizlere bol bol PlayStation 5 ve Xbox Series

X/S anlatmıştım. Şimdi bu anlatımlarımı kısa kısa tekrar pekiştirelim istiyorum. Sony elinde bulundurduğu oyun stüdyoları sayesinde yeni konsolunda her zaman olduğu gibi satış rekorları kırmayı başardı. Hatta, pandemi sırasında üretim sıkıntılarının yaşandığı dönemleri bile iyi bir şekilde kapatmayı bildi. Sony’nin yeni nesil konsolu, ilk senenin ardından 10 milyon satış adedini geçmeyi başardı. Sony’nin önümüzdeki sene için ise, 22 milyon gibi büyük bir hedefi var. Konsola özel yeni ve merakla beklenen oyunların da ardı ardına satışa sunulduğunu düşünürsek, bu rakamın daha da artabileceğini eklemek gerekiyor.

Önümüzdeki yıl Microsoft da çok iddialı hazırlıklar yapıyor diyebilirim. Bu nedenle Sony’nin oyun ve oyun fiyatları konusunda Microsoft’a benzer hamleler yapması gerekiyor.

Aksi halde durum tersine dönebilir. Uzun zamandır yeni bir gelişme olmadığı için listemizin son sırasında yani

satış rakamlarıyla büyülese de Sony için gelecekte zor zamanlar yaşanabilir. Tabi yeni Playstation Plus’ın Xbox GamePass’e karşı Sony’e iyi bir nefes aldırdığını da söyleyebiliriz.

XBOX SERIES X VE S

Önceki nesil konsollarla birlikte kağıt üstünde en güçlü konsol olmayı başaran fakat oyunlardaki eksikliği nedeniyle beklediği başarıyı bir türlü başarı yakalayamayan Microsoft, yeni ürünleriyle birlikte hem en güçlü konsolu hem de uygun fiyatlı bir mdeli piyasaya sunmayı tercih etmişti. Konsolların özelliklerinin yanı sıra Xbox Game Pass üyelik sistemi sayesinde oyun oynamayı seven kişilere uygun fiyatlı seçenekler de sunuyor olması kendisine oldukça büyük bir avantaj sağlıyor diyebiliriz. Bu durum yalnızca konsal değil, bilgisayar için de geçerli. Bir zamanlar PC varsa Xbox’a gerek yok, çünkü Xbox’a özel oyun çıkmıyor algısını ise, Bethesda gibi büyük rüştünü

ispatlamış oyun firmalarıyla anlaşarak geride bırakmaya başladı. Özellikle ülkemiz koşullarında döviz kuru nedeniyle yükselen oyun fiyatlarına karşı bir duruş sergileyip, binlerce oyunu uygun fiyatla oyunseverler ile buluşturuyor olması, Türkiye’deki oyunseverler için de çok önemli. Bu nedenle Xbox listemizin ikinci sırasına yerleşmeyi başarıyor.

STEAM DECK

Valve’nin hazırladığı el konsolu daha çok yeni olarak satılmaya başlansa da, Steam’de bulunan her oyunu oynatabilmesi nedeniyle dünyanın en geniş oyun kütüphanesine sahip olan el konsolu olarak kayıtlara geçiyor. Monitör, klavye ve fare de bağlanabilen, bu noktada bilgisayar deneyimini de sunan model üzerinde henüz nelerin, ne kadar iyi çalıştığını ve performansının ne seviyede olduğunu ilk elden görmediğimiz için bir yorum yapmak güç. Ama her yerde oyun oynayabileceğiniz bir

Batuhan Dönertaş

Platform ve konsol savaşları çok yakında başlayacak

merak edilenler

el konsolunuzun olduğunu düşünün ve bu konsol ile tüm oyunları oynayabiliyorsunuz. Bu gerçekten de fevkalede bir şey. Konsolun grafik kalitesinin çok üst seviyelerde olmayacağını da aktarmak gerekiyor. Batarya performansı kullanım esnasında merak konusu olan ürünün, ne olursa olsun Steam kütüphanesinde bulunan

tüm oyunları tek bir ürün ile her yerde oynanabilir hale getirmesi gerçekten güzel bir deneyim olacak. Çok fazla bilinmeyen bir model olduğu için bu ürün listemizin üçüncü sırasında kendisine yer buluyor.

NVIDIA GEFORCE NOW

Konsolların ardından gelelim NVIDIA’nın İstanbul

ve Ankara’da Turkcell ile anlaşarak sunucularını açtığı teknolojiye. Bu teknolojinin na mantığı olarak güçlü bilgisayarlar ya da pahalı konsollar almaya gerek kalmadan kullanım sağlıyorsunuz diyebiliriz. Farklı oyun kütüphanelerinde olan oyunları GeForce Now ile tarayıcı üstünden oynayabiliyorsunuz. Tek ve

Üyeliklere sunulan hizmetler, satın alma tercihlerini etkiliyor

en önemli ihtiyaç verimli bir internet bağlantısı. Aslına baktığımız zaman diğer tüm oyun işlevi olan cihazlardan daha uygun fiyata geliyor. Yeni oyun donanımlarına ihtiyaç olmadan internet bağlantısı ve GeForce Now üyeliği sayesinde tüm oyunlar en yüksek grafik ayarlarıyla birlikte sizin oluyor. Tabi kullandığınız monitörün çözünürlüğünün iyi olması ve

internet hızınızın da yüksek olması gerçeği değişmiyor. Çünkü temelinde yatan gerçek, sürekli veri indirilmesi. Bu nedenle çözünürlük ve grafik seviyesi ne kadar yüksek olursa, o kadar stabil ve güçlü internet ihtiyacı oluşuyor. Buradaki en önemli nokta ise, PlayStation Plus ve Xbox GamePass’den farklı olarak yalnızca GeForce

Now üyeliğinin tek başına yeterli olmadığı gerçeği. GeForce Now’da yer alan oyunları oynayabilmeniz için bu oyunlara sahip olmanız gerekiyor. Bu da ince ve önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor.

Stabil ve güçlü internet bağlantısının önemi çok büyük

teknoloji dünyasi

TEKNOLOJİNİN

ANLAMI

Teknoloji, herhangi bir endüstri dalıyla ilgili tasarım ve yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgiler bütünü ola- rak düşünülebilir. Teknoloji terimi sanat/beceri anlamına gelen “tekhne” ve çalışma alanı anlamına gelen “logia” sözcüklerinden türemiştir.

Arda Meriç ile Teknoloji Dünyası

Teknolojinin Hayatımızdaki Yeri

@ardameric

Sözcüğün İngilizce’ de ilk ortaya çıkışı 17. yüzyıldır. İlk zamanlarda yalnızca sanatın uygulanması anlamında kullanılmış, ancak daha sonraları anlamı değişmiştir.

HER GEÇEN GÜN DEĞİŞİYOR

20. yüzyılın başlarında bazı süreç ve düşüncelerin çeşitli araçlara ve makinelere dö-

nüşmesini kapsayacak kadar genişlemiştir. 20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde ise, teknoloji artık insanın çevresini dönüştürmek için araştırarak yaptığı etkinlik- ler bütünü olarak tanımlanmaya başlanmıştır. Teknoloji tanımı yıllarca bilimle doğrudan ilişkilendirilmiştir ve günümüzde de yaygın olarak bilimsel bilginin yaşama

Önümüzdeki dönem için farklı gelişmeler bizleri bekliyor.

geçirilme yöntemleri halinde kullanılmaktadır.

GELİŞMİŞ UYGARLIKLAR İÇİN TEKNOLOJİNİN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK

Teknolojinin gelişimi çok eski zamanlara dayanmakta, ilk basit aletlerin yapımına kadar uzanmaktadır. Orta çağın ardından özellikle Endüstri Devrimiyle modern teknoloji dönemi başlamıştır. Bir yandan teknolojik gelişmeler hızlanırken, diğer yandan coğrafi sınırlar genişlemiş, politik oluşumlar teknolojik gelişmelere paralel bir yön izleyerek değişmiştir. Teknoloji geleneksel yapıları değiştirirken, hiç umulmadık sonuçlara da yol açmıştır. Bu sonuçlar göz önüne alındığında teknoloji yapıcı olarak göze çarpsa da, yıkıcı sonuçlarıyla da değerlendirilmektedir.

TEKNOLOJİNİN GELİŞİM HIZI BÜYÜLÜYOR

20. Yüzyıla gelindiğinde teknolojinin gösterdiği değişim

hızı, insanlık tarihinin geçmiş hiçbir anında görülmemiştir.

Teknolojinin getirdiği yenilikler birçok alanı etkiledi ve değiştirdi. İnsanların giyim, kuşamını dahi etkileyen yeni malzemeler gelişen teknoloji ile ortaya çıktı. 1800 lü yılların sonuna doğru tramva- yın ortaya çıkışıyla, şehirler

uzaklık kavramından bağımsız olarak gelişmeye başladı.

1900 lü yılların başında otomobil üretiminin seri üretime başlaması ve ucuzlamasıyla sanayi toplumlarında kırsal ve şehir mesafesi azalırken, kırsal kavramı da yavaş yavaş değişmeye başladı. Yine 1900 lü yılların başında Wright kardeşlerin hemen ardından uçak endüstrisinde de büyük gelişmeler yaşandı.

TELEVİZYON VE RADYO İLE İNSANLARIN YAŞAM TARZLARI DEĞİŞTİ

1900 lü yılların hemen başında Atlantik ötesi ilk radyo mesajının iletilmesi geliştirilmiş elektronik teknolojisi

Gelecekte tahmin edemeyeceğimiz teknolojiler karşımıza çıkabilir

sayesinde olurken, hemen ardından gelen televizyon yeni bir iletişim aracı olarak kabul edildi ve insanların yaşam tarzını önemli ölçüde değiştirdi.

HESAP MAKİNESİNDEN MODERN BİLGİSAYARA

İlk hesap makineleri 2. Dünya Savaşı’nın öncesinde vardı, ancak 1948 yılında transistorun’ un keşfiyle modern bilgisayarların önü açılmış oldu.

2. Dünya Savaşı sonrasında nükleer enerjinin gündeme gelmesi, 1957 yılında Sovyetler Birliği’ nin uzaya ilk yapay uyduyu fırlatması ve diğer tüm gelişmeler 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başındaki bilimsel gelişmelerin sonucu olarak meydana geldi.

SON YILLARA, GELİŞEN TIP TEKNOLOJİLERİ

DAMGA VURDU

Yepyeni ilâç ve tedavi yöntemleriyle gelişen tıp teknolojisi 20. yüzyılın ikinci yarısına damgasını vurdu. Yaşanan gelişmelere paralel

teknoloji dünyasi

olarak, insan yaşamı 1 asır öncesine oranla neredeyse iki kat uzamış oldu. Biyolojide yaşanan teknolojik gelişmeler ise, genetik mühendisliğinin kapılarını araladı. Bu alanda yapılan çalışmalar sonucunda günümüzde insan gen haritasının çıkarılmasına kadar gelinmiş oldu.

TEKNOLOJİYLE

BİRLİKTE TOPLUMSAL YAPIDA DA DEĞİŞİMLER OLDU

Teknolojinin değişime uğrattığı önemli alanlardan bir tanesi de toplumsal yapı oldu. Teknolojinin geldiği nokta sayesinde insanların ömrü uzadı, daha sağlıklı ve daha yüksek bir yaşam standardına erişildi. İnsanların çalışma saatleri azaldı, bunun bir sonucu olarak da kendilerine ayırdıkları boş vakitleri arttı. Hızlı nüfus artışına rağmen, dünyanın kendi kendine yetmesi yolunda önemli çalışmalar yapıldı ve yol kat edildi. Birçok doğal afete çözüm yolları bulundu.

İnsanlar dünyanın neresinde olursa olsunlar, başka bir yerdeki insanlarla kolay ve hızlı haberleşmeye başladıkla- rı gibi herhangi bir yere hızla ulaşmaya da başladılar.

TEKNOLOJİK GELİŞMELER SONUCUNDA NÜKLEER SİLAHLAR DA ORTAYA ÇIKTI

Teknolojik gelişmelerin birçok alanda olumlu yansıması olsa da, tarihin geçmiş yıllarında

Teknolojinin doğru yönde kullanımı insanlığın elinde

olduğu gibi olumsuz yönleri de maalesef oldu ve nükleer silahlar gelişmeye başladı. Bunun yanında endüstriyel atıklar dünyanın kirlenmesine yol açmanın yanında, atmosfere dahi zarar vermeye başladı.

TEKNOLOJİYİ POZİTİF YÖNDE KULLLANMAK BİZLERİN ELİNDE

Teknolojinin kelime anlamından, tarihsel gelişimine kadar birçok noktasına değindiğim

bu yazımda gelmek istediğim asıl nokta, teknolojinin olumlu ve olumsuz yönlerini biz insanların öne çıkardığını göstermekti. Teknolojiyi günümüzün sorunları olan işsizlik, ulaşım, haberleşme, hastalıklar, bilgi edinme gibi alanların gelişiminde kullanmalı ve nükleer silahlanma, siber saldırı gibi olumsuz teknolojik gelişmelerin önüne geçilmesini sağlamalıyız. Aksi takdirde insanlığın kendi yarattığı uygarlık kavramını, yine teknolojiyle yok edebile-

ceği öngörülmektedir. Gelecek sayı yeni teknolojik konularla görüşmek üzere.

teknoloji dünyasi

İki ilgi çekici kavram moda ve teknoloji. Modanın yıllardır özellikle kadınların hayatında ne kadar önemli bir yer tuttuğunu hepimiz biliyoruz. Son yıllarda gelişen teknoloji de her ne kadar genel olarak erkeklerin ilgi odağındaymış gibi gözükse de, kadınlar da teknolojiyi yakından takip ediyor.

MODAYI FARKLI KILAN TEKNOLOJİLER

Teknoloji her yerde olduğu gibi moda dünyasında da köklü değişikliklere yön verdi ve bu sektörün de bir parçası haline

Hande Arpalıgil’den Kadın Gözüyle Teknoloji

Teknoloji ve Moda Dünyasının Kesişimi

@handearpaligil

geldi. Moda dünyasının ünlü markalarının tasarımlarından tutun parfüm üreticilerinin çalışmalarına kadar birçok alanda teknoloji, sektörlerin hızla gelişimini sağladı. Üretim bandındaki gelişen teknoloji birçok tasarımın ve ürünün hayallerden gerçeğe dönüşmesine imkan sağladı.

MODANIN TAMAMLAYICI TEKNOLOJİK ÜRÜNLERİ

Artık ayrılmaz bir parçamız haline gelen akıllı telefon,

Teknoloji ve

moda ikonu markaların işbirlikleri artıyor

giyilebilir teknolojik ürünler, tablet ve notebook’lar birer moda ikonu haline gelmeye ve kıyafetlerimizi tamamlayıcı ürünler olarak göze çarpmaya başladı. Akıllı telefonların kamera özellikleri, hızı kaliteli ekran deneyimi ve birçok önemli özelliklerinin geliştirilmesinin yanında tasarım, modayı takip eden hatta zaman zaman yön veren renk alternatifleri bu teknolojik ürünlerin adeta bir aksesuar gibi bizimle bütünleşmesini sağladı. Özellikle 90’lı yıllardaki kaba cep telefonlarının ve çantaya

dahi zor sığan modellerin zamanlarını düşününce şu anki akıllı telefonların bırakın teknolojik olarak gelişmiş özelliklerde olmasını tasarımlarıyla dahi ne kadar büyük bir gelişim gösterdiğini rahatlıkla görüyoruz.

GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİLERİN YÜKSELİŞİ

Akıllı telefonların gelişimi bir yana akıllı saat, akıllı bileklik, akıllı gözlük gibi hayatımıza büyük kolaylıklar katan teknolojik ürünlerin sağladığı

avantajlar dışında, bizi temsil eden ürünler haline geldiğini de rahatlıkla görüyoruz. Öyle ki, Hermes gibi dünyaca ünlü bir marka şu an dünyanın en çok satan hatta normal analog ve dijital köklü markalardan bile daha fazla satan Apple’ın akıllı saatine özel tasarımlar sunuyor. Tabii ki bu tasarımların fiyatı teknolojik ürün olan bu akıllı saatten daha pahalı. İşin dikkat çekici kısmı da işte tam bu noktada. Teknolojik ürün olmayan, ancak teknolojik ürünü tamamlayan bir kayış, akıllı saatin fiyatından daha pahalı.

Teknoloji modanın ilgi odağında

Bu bize modanın teknolojiyle ne Kadr da iç içe bir hale geldiğini açık bir şekilde gösteriyor.

TALEP GELDİKÇE ÜRETİM ARTIYOR VE MARKALAR ÇOĞALIYOR

Hermes gibi değerli bir markanın Apple ile Apple Watch için gerçekleştirdiği işbirliği moda dünyasındaki diğer markalarında oldukça ilgisini çekiyor. Akıllı saatler içerisinde her ne kadar içinde önemli ve hayatımızı

teknoloji dünyasi

kolaylaştıran teknolojiler barındırsa da, tasarım ve bir aksesuar olarak kullanıcıların daha fazla ilgisini çekiyor. Bu nedenledir ki ilk çıkan Apple Watch modeli yalnızca Gümüş ve Siyah renk olarak piyasaya sürülmüşken, günümüze gelindiğinde, kırmızı, mavi, rose gold gibi farklı renkler ve bu renklere kombinlenmiş kayışlar ile satışa sunuluyor. Bunun yanında materyal olarak da çelik ve özel alüminyum kasa seçenekleri tüketicilere sunuluyor. Tabii apple markasının yakaladığı bu başarı diğer moda ikonu markaları ve köklü saat üreticilerini de yeni AR-GE

çalışmalarına yöneltti ve Emporio Armani, Fossil, Hublot, Tissot, Casio gibi markalar da gerek tasarım gerekse teknolojik olarak geliştirilmiş yeni ürünlerini tüketicilerle buluşturmaya başladı. Özellikle Tisso ve Hublot gibi saat dünyasının ironik markalarının artık akıllı saat üretmesi kaçınılmaz bir hal almıştı.

MODA DÜNYASINDA YEPYENİ BİR PAZAR

Apple’ın Hermes ile gerçekleştirdiği işbirliği, diğer rakip markaların da bu pazarda önemli birlikteliklere imza atmasının önünü açtı.

Lisanslı aksesuar fiyatları, ürün fiyatından daha pahalı hale geldi

Huawei, işletim sisteminin kendi geliştirdiği akıllı saat modellerinde Porsche Design ile işbirliği yaparken, Samsung da tıpkı Apple gibi kendi geliştirdiği işletim sisteminde ürettiği akıllı saatler için moda tasarımcısı Kvadrat ve Tous gibi markalar ile işbirlikleri gerçekleştirdi. Tüm dünyada her alandaki ürünleriyle ilgi çeken ve dünyanın en çok satan akıllı bileklik markası haline gelen Xiaomi Mi Band serisi için de farklı işbirlikleri gelmeye başladı. Akıllı bilekliğin bu denli piyasaya yayılmasının en büyük sebebi olarak, analog ve dijital saatten vazgeçmeyenlerin

dahi diğer bileğinde bu teknolojik ürünü rahatlıkla kullanabilmesi ve istediği gibi kişiselleştirebilmesi görülebilir.

TEKNOLOJİNİN

GELİŞİMİ VE MODA DÜNYASINA ETKİSİ

AKILLI SAAT İLE

SINIRLI KALMADI

Geçtiğimiz yıllarda farklı markalar tarafından piyasaya sürülen, bu yıl ise Apple tarafından kendi geliştirdiği teknolojiyle çalışan AirTag, tam bir moda teknolojisi ürünü diyebiliriz. Ülkemizde tekli paketi 299TL’den satılan ürün için sunuşlan aksesuarların fiyatı 4.500TL’ye uzanıyor. Evet, yanlış okumadınız yalnızca 299TL’ye satılan ve içinde barındırdığı teknolojiyle hayatımızı kolaylaştıran özelliklere sahip olan ufacık bir ürün için üretilen aksesuarların fiyatı 4.500TL’ye

kadar varıyor. Tabii, moda ikonu markalardan olan Hermes taşımak istiyorum derseniz, bu bedeli ödemeniz gerekiyor.

TEKNOLOJİNİN GELİŞİMİ YENİ BİR

PAZAR AÇTI

Apple, Huawei, Samsung ve Xiaomi gibi teknoloji dünyasının öne çıkan markalarının piyasaya sunduğu ürünler moda dünyasının da ilgi odağı haline geldi. Çünkü kişiselleştirmeye açık olan bu ürünler moda dünyası için yepyeni bir pazar demekti. Moda dünyasının ünlü markalarının gerek resmi işbirlikleri gerekse özel üretim ürünleriyle tüketicilerin ilgisini çekmesinin yanında farklı markaların birbiriyle olan işbirliklerinin de doğmasına zemin hazırladı. Bu işbirliklerine güzel bir örnek

olarak son dönemin ilgi çekici teknolojik ürünleri haline gelen elektrikli scooter’lar gösterilebilir. Bu ürünler içerisinde hatırı sayılı bir paya sahip olan Xiaomi geçtiğimiz günlerde Mercedes ile işbirliği içerisinde tasarladığı elektrikli scooter’ını tanıttı. Bunun yanında Seat’da, elektrikli scooter pazarının bir diğer önemli oyuncu Segway ile işbirliği gerçekleştirerek ürettiği aracını piyasaya sundu. Tüm bu gelişmelere baktığımızda, teknolojinin hızlı gelişiminin moda dünyasını nasıl etkilediğini ve sardığını, bununla birlikte farklı sektörlerden birçok markanın nasıl işbirliği içerisine girip inovatif çalışmalar yarattığını görüyoruz. Bakalım önümüzdeki yıllar bizlere ne gibi gelişmeler sunacak, hep birlikte göreceğiz.

Dünyaca ünlü markalar teknolojinin gelişimine kayıtsız kalmıyor

sosyal bilgiler

Mesajlaşma Uygulamalarındaki Son Durum ve Sosyal Medya Etkileri

INSTAGRAM’IN SİSTEMİ DEĞİŞTİ

Facebook Instagram’ı 2012 yılında tam 1 milyar dolara satın aldı. O güne kadar bir gelir modeli olmayan Instagram, aradan 2 yıl bile geçmeden reklam modülünü açtı. Hesapların, takipçilere erişimine kısıtlama getirdi ve adeta daha çok görülmek

için reklam

verin dedi. Tıpkı Facebook’ta olan sistemi entegre etti. O günlerde aylık 150 milyonluk aktif kullanıcıya sahip olan Instagram bugün satılsa emin olun 10 milyar dolardan aşağı satılmazdı.

WHATSAPP ATAĞI

2012 yılında kurulan Whatsapp ise, Instagram’da olduğu

Güvenlik ister istemez arka planda kalıyor

gibi kuruluşundan 2 yıl sonra Facebook ile pazarlık masasına oturdu. Peki bu sefer masadaki fiyat neydi: Tam 19 milyar dolar! İnanılmaz değil mi? Hiçbir gelir modeli olmayan, reklam almayan, her ay yüksek maliyetleri olan bir uygulamaya niçin bu kadar yüksek bir bedel

ödenir? Instagram’da bir gelir modeli oluşturuldu ve karlılık

gerçekleşti. Peki, Whatsapp’ta böyle bir model olmamasına rağmen yıllarca o maliyetler nasıl karşılandı?

EN ÖNEMLİ GERÇEK, VERİ

Bilinen bir gerçek var ki, Facebook uzun yılardır kişilerin demografik yapısından siyasi duruşlarına, alışveriş alışkanlıklarından tatil tercihlerine kadar her türlü bilgiyi parasını veren herkese sattı. Mesela siz mum üreticisisiniz ve sadece İstanbul’da belirli semtlere satış yapmak istiyorsunuz. Facebook’ta reklam vererek hedef kitleye çok rahat ulaşıyorsunuz, çünkü o istediğiniz satın alma istatistikleri çok hızlı bir şekilde önünüze çıkıyor.

CEZALAR CAYDIRICI OLAMADI

Tüm bunlar bilinen gerçekler, zira Mark Zuckerberg hem ABD hem de AB senatosuna çağırılarak kendisinden bilgi istendi. Adeta bir mahkeme salonu gibiydi, izlemediyseniz gelen sorular karşısında nasıl da sıkıştığını göreceksiniz. Facebook’a yüz milyonlarca dolar ceza kesildi, neredeyse itiraz bile edemediler.

MESAJLAŞMA UYGULAMALARINDA NELER OLUYOR?

Peki ne oldu da, yeni yılın ilk haftasında yer yerinden oynadı ve mesajlaşma uygulamaları gündeme geldi?

Whatsapp kişisel bilgilerimizi kullanacağını ve üçüncü partilerle paylaşabileceğini duyurdu. Bununla birlikte de ortalık ayağa kalktı. Üç gün boyunda Twitter’ın TT listesinden bu konu inmedi. Telegram ilk 3 günde 75 milyon yeni indirme karşısında teşekkür etti. Ne kişisel bilgileri satarım, ne de uygulamayı diyerek net bir duruş sergiledi. Tabi sonrasında her geçen gün artan maliyetler için bir gelir modeli oluşturabiliriz diye de ekledi.

ELON MUSK’DAN DİKKAT ÇEKEN TWEET’LERİ

Geçtiğimiz dönemlerde Elon Musk, “Signal yükleyin” diye bir tweet atmış ve Signal uygulaması dakikalar sonra onbinlerce indirme sayısına ulaşmıştı. Biliyorsunuz, Elon Musk’ın mecazi anlamda oldukça fazla müridi var diyebiliriz. Nasıl Apple marka bağımlıları varsa, Elon Musk gibi bir girişimciyi takip eden,

Birol Bali @balibey

ne derse peşinden giden, Tesla aracı alan ve mutlulukla Reklam modülleri ile gelir elde ediliyor kullanan bir kitle var. Signal ne kadar kullanılır bilemiyorum ama ben de bu uygulamayı indirdim.

FARKLI UYGULAMALAR DENENEBİLİR

Aslında bahsedilen, lakin kullanmadığım tüm uygulamaları da indirdim. Signal, yerli ve milli Bip, Yaay (Twitter alternatifi denilen platform). Telegram’ı yıllar önce indirip kullanmıştım, ama kenarda duruyordu. Üç günde telefon rehberimdeki 500 kişinin eklendiğini görünce ağzım açık kaldı.

Telegram kurucusu Pavel Durov’un açıklamalarını madde madde okudum. Son üç günde 75 milyon indirme için teşekkür ediyor, şirketi satmayı düşünmediğini, fakat maliyetler için reklam modülüne ileride geçebileceklerini söylüyor.

Telegram, zaten Influencer ve Fenomenler arasında sıkça kullanılıyordu. Ajanslar ve

INFLUENCERLAR VE FENOMENLER FARKLI UYGULAMALARI TERCİH EDİYOR

Dünya genelinde siyasetin zaman zaman sosyal medya üzerinden yönlendirildiğini görüyoruz

sosyal bilgiler

markalar iş birliği yapmak istedikleri kişilerle yazışmaları Telegram üzerinden yapıyorlar. Açıkçası bunu daha çok Fenomenler istiyor, çünkü yazışmaların ekran görüntüsünü aldığınızda karşı tarafa bir uyarı gidiyor. Eğer konu gizlilikse, harika bir özellik diyebiliriz.

YERLİ UYGULAMAMIZ BİP

Tüm bunlar olurken gözler yurtiçine ve Turkcell’in yerli ve milli mesajlaşma uygulaması BİP’e çevrildi. Bundan birkaç yıl evvel BİP’in 10 milyona yakın aktif kullanıcısı olduğu açıklanmıştı. Bu olayın akabinde Turkcell CEO’su Murat Erkan, BİP kullanıcısının 68 milyon olduğunu ve 192 ülkede kullanıldığını açıkladı. BİP’in kullanıma sunulduğu ilk tarih 2013 yılının sonlarına doğru olmuştu. Yıllarca

Turkcell hattı kullandım, fakat BİP uygulamasını hiç indirmedim, kullanmak aklıma bile gelmedi. Turkcell son yıllarda BİP’i daha aktif kullanmaya karar verdi sanırım, çünkü kullanıcı rakamlarının büyük bir artış gösterdiği rahatlıkla görülüyor.

GÜVENLİK

SORGULANMIYOR

Diğer hiçbir uygulamayı Whatsapp kadar kullanmadık ve güvenliğini sorgulamadık. Bırakın kişisel dosyaları, şirket içi dosyaları, teklifleri bile Whatsapp üzerinden paylaştık. Fotoğraflar, videolar hiç düşünülmeden gönderildi. Çünkü uçtan uca şifreleme olduğunu açık ve seçik bir şekilde Whatsapp tarafından duyurulmuştu ve halen de öyle. Bilgilerin işlenmesi ve kullanımı ile ilgili geri adım atar mı bilmem, ama

Belirlenen stratejiler geleceği etkiliyor

rakipler için muazzam bir dönem yaşandığını rahatlıkla söyleyebilirim.

INSTAGRAM MESAJLAŞMA BÖLÜMÜDE DEĞİŞİKLİĞE GİTTİ

Instagram’a ilk başladığım zamanlar kendi içindeki mesajlaşma bölümü yetersiz olduğu için VIBER ve LINE indirmiş, uzun bir süre de bu uygulamaları kullanmıştım. Instagram’dan tanıştığım kişilerle bu uygulamalar üzerinden mesajlaşıyordum. Sonra bunları sildim, çünkü Instagram mesajlaşma bölümü daha kolay bir kullanım sunmaya başladı.

PAZARIN HAKİMİ DE OLSANIZ STRATEJİNİZİ DOĞRU BELİRLEMELİSİNİZ

Bir girişimci olarak tavsiyem

şudur, “her ne iş yapıyorsanız yapın, elinizden gelenin fazlası yapın ve rakiplerin aptallık yapmasını bekleyin.” Whatsapp yaptığı açıklamayla rakiplerini coşturdu. Hatta belki bu uygulamaların arasında belki de gelecekle ilgili ümidi olamayanlar da vardı ve bu sayede kullanıcı sayıları artmış oldu. Her yatırımcının en büyük amacı şirketi belirli bir yere getirip satmaktır. 2021 yılında bakalım hangileri el değiştirecek, kimler yeni yatırımlar alacak.

SİYASET DE SOSYAL MEDYADAN ETKİLENİYOR

Tüm bunlar baş döndürücü bir hızla olup biterken gözler bir anda ABD Başkanı Trump’a çevrildi. Biliyorsunuz kendisi tüm diplomasi kurallarını hiçe sayarak, hunharca Twitter kullanıyordu. Seçim öncesi, anı ve sonrasındaki akıl almaz agresiflikteki tweetlerini de hatırlarsınız. Seçim sırasında “oylarımız çalınıyor” mesajlarına başlamış ve Twitter yönetimi

bunlara önlem almıştı. Bu açıklamaların doğruluğunun kesin olmadığını belirten bir uyarı getirdi ve hatta bazı tweetlerini “SİLDİ”. İnanılmaz değil mi? Bir uygulama, bir ülke başkanının açıklamalarını gerçek dışı bularak siliyor. Biden’ın yeni başkan olarak Washington’ta senatoda onaylanacağı gün Trump bir açıklama yaparak seçmenlerini sokağa davet etti. Haklarını korumalarını istedi ve buna uyan seçmen ne yaptı? Senatoyu bastı! Sonuç 4 ölü, yüzlerce yaralı ve gözaltılar.

SOSYAL MEDYADA

HER AN İLGİNÇ ŞEYLER KARŞIMIZA ÇIKABİLİYOR

Sosyal medyada bugüne kadar görmediğimiz şeyler olmaya başladığını söyleyebilirim. 2020 yılının bir an önce bitmesini istedik, gelen yıla bakın. Şirketlerin güçlerinin ülke ekonomilerinin kat be kat üstünde olması, haliyle hükümetleri rahatsız ediyor. AliBaba kurucusu Jack Ma’ya Çin hükümetinin baskı yaptığı

konuşuluyor. Yaklaşık iki aydır Jack Ma ortada yok, Ant Group’un halka arzı durduruldu. Alibaba’ya rekabet soruşturması açıldı ve haliyle hisselerin değeri düştü. Sırf Çin’in finansal durumunu eleştirdi ve reform çağrısında bulundu diye yaklaşık iki aydır ortada yok. Yeni yılda hükümetler ve teknoloji şirketleri arasında savaşlar olacak gibi görünüyor.

Reklam modülleri ile gelir elde ediliyor

mutlu

Dijitalleşmeye Hazır Mısınız?

“Pandemi sonrası” ile başlayan cümleler kurmak istemesem de maalesef hayatımız pandemi başlangıcından bu yana çok değişti. Tüm dünya yüzyılın pandemisini yaşarken, kişiler ve şirketler hızlı bir şekilde dijital değişim geçirdi. Hepimiz dijital dönüşümün bir parçasıyız.

Yıllar sonra yaşadığımız bu günleri anlatırken evde kaldığımız süreci, varolan dünya düzeninin bir anda nasıl dijitale geçtiğini kişisel hikayelerimizle anlatacağımız kesin.

EĞİTİMLER ONLINE TARAFA KAYIYOR

Üç kız annesi olarak evimizde mart ayından bu yana online eğitim hali hüküm sürüyor. Öğretmen olmanın zorluğunu bir anne çok iyi anladım diyebilirim. Açıkçası kimliklerin birbirine girdiği bu dönemde herkesin kendi işini yapmasının ne kadar değerli olduğunu bir

Dijital dönüşüme uyum sağlamak çok önemli

kez daha anlamış bulunuyoruz. Henüz aşı ya da COVID-19’un tedavisi %100 olarak bulunmuş değil. Bu sebeple de evden çalışmaya, eğitim görmeye ve gerçek hayatta yaptığımız ne varsa bunu dijitale entegre etmeye devam edeceğimiz bir dönem içerisindeyiz.

DENEYİMLER VE YAŞANILANLAR DEĞİŞİYOR

Kişisel olarak deneyimlerimiz mart ayına göre çok daha başka. Pandemi ilan edildiği ilk gün ile bugün ki virüs arasında

değişen bir durum olmamasına rağmen, herkes ilk şoka göre hayatını daha iyi yönetmeye başladı. Kişisel olduğu kadar küresel anlamda da dijital dönüşüm başladı. Sanayiden, küçük üreticiye kadar her kesim dijitale dair çalışmalarını açıklamaya başladı. Dijital dönüşüm yaşanırken en önemli konunun fırsatların ve risklerin sürdürülebilir bir modelle hayata geçmesi gerektiği de oldukça önemli bir konu. Dijitalleşirken insani değerlerimizi unutarak, fırsatçı bir politika içine girmemek,

kişisel ve bütünsel ekonomi anlamında büyük önem taşıyor.

FARKLI VE ÖNEMLİ

DETAYLARI RAPORLAR BİZLERE SÖYLÜYOR

McKinsey&Company, COVID-19 küresel salgını öncesi ve sonrasına dair tüketici davranış ve beklentilerindeki değişimi ortaya koyan yeni bir rapor yayınladı. ‘Perakendeyi Yeniden Keşfetmek’ adlı raporunda Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan 2.500 tüketicinin görüşlerine yer verildi. Burada ortaya çıkan sonuç ise çok net. Tüketici artık daha hızlı, ulaşılabilir, temassız, ücretsiz teslimat, iade seçenekleri gibi kendileri dokunabilen şirketleri tercih etmek istiyor.

YENİDEN PLANLANMASI GEREKEN İŞ YAPIŞ ŞEKİLLERİ VAR

Pandemiyle birlikte yapılan araştırmalar, tüketicilerin iş planlarını baştan tasarlaması gerekliliğini net bir şekilde

Ekonomik gelişmeler mutlaka göz önüne alınmalı

Yeşim Mutlu

@yesimmutlu

tekno mutlu

ortaya koymuş durumda. Uzaktan çalışma her ne kadar herkes için hayata geçmiş olsa da, tüm iş kollarının sadece üçte biri uzaktan tamamlanabiliyor. Bu durumu analiz ettiğimizde şirketlerin daha hızlı dijitalleşmesinin kaçınılmaz olduğunu rahatlıkla görebiliriz.

DEVİR DİJİTAL DÖNÜŞÜM DEVRİ

Çağımızın en önemli sorunlarından biri hiç

kuşkusuz iklim değişikliği. Ekonomik aktivitelerimizin bizi, etrafımızdaki canlıları ve gezegenimizi tehdit ettiği bir dönemden geçiyoruz. Salt günlük yaşam pratiklerimizi değiştirerek kaynak kıtlığı, iklim değişikliği gibi sorunların üstesinden gelmemiz maalesef mümkün değil. Bunun için yeni bir ekonomik sistemin tarifi, iş yapış şekillerin bu risklere göre yeniden şekillenmesi şart. İşte tam da bu noktada dijital

teknolojiler çok önemli bir rol oynuyor. Döngüsel ekonomiye geçişte; sürdürülebilir bir gelecek için üretimin çevreyi önceliklendirecek şekilde yeniden tasarlanmasında dijital dönüşümün etkisi kritik.

YENİ DÜZEN DİKKATE ALINMALI

Çevre, sürdürebilirlik ve etik değerler pandemi sonrasında daha hassas konular. Eskiden bir şirketin çevre politikası

Dijitalleşme etkisi daha da hızlanacak

bu kadar konuşulmazken, pandemi sonrasında hızla değişen bir dünyada bu en çok konuşulan konuların arasında geliyor. Dijitalleşmeyle birlikte kurumların daha şeffaf olması ve tüketiciyle olan iletişim politikalarını gözden geçirmesi

gerekiyor. Dijital dönüşümde artık herkes daha saydam olmak zorunda. Şirketlerin çalışanlarını, tüketicilerini ya da iş ortaklarını da düşünerek hareket etmeleri gerekliliği ortada.

EKOSİSTEM DÖNÜŞÜMÜNÜ YAŞIYORUZ

Yeşil ve sürdürebilir dijital dönüşüm her şirketin düşünmesi gereken bir konu. Sadece dijital dönüşümü değil dünyanın ekosisteminin dönüşümünü yaşıyoruz. Bu bağlamda yeni dünya insanı olarak şirketlerin daha çok kar elde etmesini değil, sürdürülebilir ve ekosisteme katkılı olmasını istiyoruz. Bu yazıyı okuyan ve dijital dönüşümle birlikte yeşil/ sürdürebilir politikalarının hikayesini paylaşmak isteyen tüm şirketlere açık davetimdir. Tekno Mutlu köşemde hikayenizi anlatmak benim için büyük mutluluk olacaktır. Sağlıkla, sevgiyle, mutlulukla kalın. Yeni sayımızda görüşmek üzere.

Şirketler açısından şeffaf olmanın önemi çok büyük

tekno spor

Basketbol ve Sosyal Medya

Tüm dünyada her sene ilgiyle takip edilen ve keyif veren Amerikan Basketbol Ligi NBA, 2022 yılında da adından yine sıkça söz ettiriyor. Geçtiğimiz yıllarda pandeminin gölgesinde kalan ancak günümüzde alınan önlemler ve gelecek olan seyirci ile coşkusu kat be kat artacak olan NBA yine herkesi coşturacak.

NBA SOSYAL MEDYADA BÜYÜK BİR İLGİ GÖRÜYOR

NBA sosyal medyada da en çok ilgi gören spor dalı olarak karşımıza çıkıyor. NBA hesabının Instagram’da tamı tamına 71.5 milyon takipçisi bulunmakta ve bugüne kadar 43 binden fazla post atılmış. NBA, birçoğu sporcu olmak üzere 1.108 kişiyi de takip

Golden State Warriors, 26.1 milyon Instagram takipçisiyle zirvede

ediyor. NBA takımları arasında en popüler olanı ise Golden State Warriors.

YÜKSEK ETKİLEŞİME SAHİP

NBA takımlarının Instagram üzerindeki etkileşimlerine değinecek olursak. Sosyal medya tarafından baktığımda en popüler takım olarak 26.1 milyon Instagram takipçisi

ile Golden State Warriors’un gelmekte olduğunu görüyorum. Bugüne kadar

6 şampiyonluk yüzüğüne sahip Warriors parkeye 7. kez şampiyonluk için çıkacak. İkinci sırada ise 20.4 milyon Instagram takipçi sayısı ile Los Angeles Lakers bulunmakta.

17 şampiyonluğa sahip takımın kuşkusuz bu sene de en büyük kozları LeBron

James, Anthony Davis ve Russell Westbrook olacak. Geldik üçüncü sıraya, üçüncü sırada 13.4 milyon takipçisi ile Cleveland Cavaliers gelmekte. Bildiğiniz gibi Cedi Osman bu takımda başarılı bir şekilde forma giyiyor ve kulübün sembol ismi olma yolunda da hızla ilerliyor. 2016 yılında ilk şampiyonluklarını yaşamışlardı. 8.7 milyon Instagram takipçisi ile Chicago Bulls dördüncü sırada ve bu sene onlarda oldukça iddialı. 6.7 milyon takipçi ile Boston Celtics ve 5.8 milyon takipçi ile Miami Heat diğer sıraları aralarında paylaşıyor.

KRAL “KING” LEBRON JAMES!

Gelin birde NBA’de oynayan sporculara göz atalım. Aralarında hiç kuşkusuz ki en popüler olanı Kral lakabıyla anılan “King” LeBron James geliyor. Gittiği her takıma şampiyonluk yaşatan bu yaşayan efsanenin 134 milyon Instagram takipçisi bulunuyor ve bu sayı NBA’in resmi hesabının çok üstünde. LeBron James geçen sene olduğu gibi bu sene de Los Angeles Lakers için parkede ter dökecek. İkinci sırada ise herkesin sempati ile baktığı Stephen Curry gelmekte. En

NBA’in 71.5 milyon takipçisi bulunuyor

Özer Asan

tekno spor

kritik anlarda attığı üçlüklerle bilinen Curry’nin 46.7 milyon takipçisi bulunmakta. O da bu sene Golden State ile bir kez daha şampiyonluk istediğini verdiği röportajlarda belirtti. Üçüncü sırada 20.7 milyon Instagram abonesi ile Lakers forması giyen Russell

Westbrook geliyor. Dördüncü sırada 17.4 milyon abone ile Kyrie Irving ve beşinci sırada 13 milyon abonesi ile Kevin Durant bulunmakta. Bu arada Kevin’in Instagram kullanıcı adı “easymoneysniper”, Kevin Durant diye arama yapmayın.

GELELİM TÜRK

YILDIZLARA

NBA’de ilk oynayan basketbolcumuz 1998 yılında Houston Rockets tarafından seçilen Mirsad Türkcan oldu. Mirsad’ı 2000 yılında Hidayet Türkoğlu, 2001 yılında Mehmet Okur izledi. 2004

LeBron James 134 milyon Instagram takipçisiyle sosyal medyada da “Kral”

yılında İbrahim Kutluay, 2005 yılında Ersan İlyasova, 2008 yılında Ömer Aşık, 2010 yılında Semih Erden ve 2012 yılında Furkan Aldemir NBA’e transfer olan diğer basketbolcularımız oldu. 2015 yılında Cedi Osman ve son olarak 2016 yılında Furkan Korkmaz NBA’de bizi gururlandıran isimler oldular. Özellikle son yıllarda

Ersan, Cedi ve Furkan’ın yakaladığı başarıları, bu senede izleyebilmek bizler için de oldukça heyecanlı olacak. İşin sosyal medya tarafında ise Cedi Osman bir adım öne çıkıyor. Cleveland Cavaliers forması giyen başarılı basketbolcumuzun 1.5 milyon Instagram takipçisi bulunmakta. Bizimkilere

Cedi Osman 1.5 milyon Instagram takipçisiyle NBA’de bizleri gururlandırıyor

ve NBA’de oynayan tüm sporculara başarı dilerken, her sayıda olduğu gibi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Önümüzdeki sayıya kadar her zaman olduğu gibi Yüksek Teknoloji ile kalın…

tekno saglik

Teknolojinin

Getirdiği Güzellik

GÜZEL OLAN HER ŞEYE BAKMAK

İnsanoğlu güzel olan her şeye bakmayı sever. Bu doğada da böyledir. Çiçekler güzel olmalıdırlar ki, arılar konsun. Hayvanlar da kur yapma davranışları için

güzel ve gösterişli hale bürünürler. Detaylarda net olmak nihai mükemmellik izlenimini vermeye yardım eder. Filozoflar binlerce yıl boyunca güzelliği açıklamaya çalışmıştır. Aristoteles, “Güzellik boyut ve düzene

bağlıdır.” demiştir. Konfüçyüs, “Güzelliği sevdiği kadar, erdemi de seven bir insan görmedim.” demiştir. Kant, “Bir kavram olmadan evrensel olarak memnun eden şey güzeldir.” diye belirtmiştir. Fibonacci’nin dizisinden altın

Özellikle “Fokuslu Ultrasound” sık sık yapılmalı

oran çıkmıştır ve doğada sebebini bilmeden gözümüze güzel gelen her şeyin aslında bu orana uyduğunu farketmişizdir.

GÜZELLİK VE ESTETİK

TRENDLERİ

Peki güzellik hayatımızı bu kadar etkilerken, yeni sezonun güzellik ve estetik trendleriyle birlikte teknolojinin gelişimini de arkasına alarak karşımıza çıkanlar neler şöyle bir göz atalım.

V-FACE LIFT VE

HOLLYWOOD JAWLINE

Yeni sezonda Hollywood yıldızlarının sahip olduğu yüz hatlarına sahip olmak istenecek. Bu da çıkık elmacıklar, dolgun dudaklar, ince uzun bir yüz, köşeli bir “jawline” yani güçlü bir çene hattı demek. İnce bir yüz şekline ulaşmak için ve de “bruksizm” yani kronik olarak diş sıkmaya bağlı çene ve

baş ağrılarını, diş kırılmalarını önlemek için “masseter” botoksu; elmacık kemikleri belirginleştirmek, çeneyi sivriltmek, çene “jawline”I belirginleştirmek için dolgu uygulamaları; zamanla sarkan yüzün “lifting”ini sağlamak için iple yüz askı, kendini bırakmış cildi sıkılaştırmak için “HIFU” dediğimiz Fokuslu Ultrasound sık sık yapılacak ve içerisinde teknoloji de içeren işlemler olacak.

LATİN DUDAKLAR

Jennifer Lopez, Eva Mendes, Selena Gomez, Shakira, Salma Hayek, Demi Lovato gibi Latin ünlülerinin dudaklarının ortak özellikleri kalın ve etli olmaları. Cupid’s Bow dediğimiz üst dudak ortasındaki yayın belirgin olması ve keskin “Vermillion” sınırlarıdır. Dudak dolgusu ile dolgun, gösterişli, dikkat çeken dudaklar istenecek.

TOKSİN UYGULAMALARI POPÜLERLİĞİNİ SÜRDÜRÜYOR

Kısaca “Botoks” diye adlandırdığımız toksin uygulamaları yine oldukça popüler. Bu sene de çizgilerimiz oluşmasın, var olanlar da azalsın ve yok olsun diye toksin uygulamaları yaptıracağız. Üst yüze uygulanan botoksun yanında ayrıca “Baby Botoks” vardır ki, tüm yüze uygulanır ve çok ince çizgileri açar.

FACE LIFT’IN ATLANMAMASI GEREKİYOR

Gençlikte yüzümüz başaşağı duran bir üçgen gibidir, çünkü yanaklarımızın içindeki yağ pedleri bir destek sağlar ve de yüzümüzü yukarı doğru kaldırır, yani lift eder. Yaşlanma ya da zayıflamayla billikte bu yağ pedleri erimeye başlar ve

Dr. Metehan Özgür Thulium lazer ışınlarıyla cildin yüzeyinde mikro kanallar açılıyor

tekno saglik

o baş aşağı duran üçgen tam tersine döner, yanaklarımız sarkar. Amacımız, yüzün liftingini sağlamak, yani yüzü yukarı doğru kaldırmak. Bunun için çeşitli yöntemler vardır. Bunlar arasında, yüzü aynı zamanda sıkılaştıran “Fokus Ultrason”, iple yüz askı, sıvı ip uygulaması ve elmacıklara uygulanacak dolguları sayabiliriz.

BABY FACE HER ZAMAN ÖNEMLİ

Thulium Bakımı, cildin ihtiyaç duyduğu “anti aging” ürünlerin thulium lazer teknolojisinin yardımıyla istenen cilt katmanına ulaşmasını sağlayan cilt bakımı ve yenileme uygulamasıdır. Thulium lazer ışınları ile cildin yüzeyinde mikro-kanallar

açılır ve kişinin ihtiyacına göre seçilen vitamin ve serumlar cilde uygulanır.

EN ÖNCELİKLİSİ GÖZALTI DOLGUSU

Şehir insanının ortak derdi yoğun ve uzun çalışma saatleri, düzensiz uykular ya da total uykusuzluk. Bunun da karşılığı yorgun ve çökük, mor

Latin dudaklar her daim gözde

gözaltları. Bu görünümden, gözaltına yapılacak dolgular ile kurtulmak mümkün.

ÖZEL SIVI İP UYGULAMASI

Sarkan ve yıpranan, azalan cilt altı yağ dokusu bizi her zaman çökük gösterir. İple yüz askı istemeyenler için cilt altına yapılan sıvı ip uygulaması çok

başarılı olmakta ve anında etkisini göstermektedir.

YUMUŞAK DOLGULARIN GÖZDESİ, SATEN DOLGU

Saten dolgular diğer dolgular gibi hacim ve şekillendirme amacıyla değil, gençlik aşıları ile aynı amaçla uygulanan çok yumuşak dolgulardır. Yaş ile

Mor gözaltı torbalarına elveda

birlikte cildimizin “hyalüronik asit” miktarı azalmaya başlar. Doğal olarak ince çizgiler oluşur, nem ve elastikiyet kaybı başlar ve cilt mat bir görünüm alır. İşte “hyalüronik” asit içeren dolgu uygulamaları ile cilde kaybettiği nemi geri kazandırırız. Sonucunda ince çizgilerde azalma, ciltte nem artışı, parlaklık ve canlılık hissedilir.

tekno psikoloji

Yeni Nesil Terapide Kullanılan Bilgisayar Tabanlı Uygulamalar

Teknoloji; psikoloji dalında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Psikolojinin teknolojiyle olan bağını “Siber Psikoloji” incelemektedir. Bu çok yeni bir alan olmakla beraber, bu alana dair katkıların günümüz için çok önemli olduğu kanaatindeyim. Teknolojinin hayatımızdaki yeri çok ayrı ve şu an halen yaşadığımız pandemi

döneminde teknolojinin olmadığını düşünsenize, bizler için inanılmaz farklı bir hayat söz konusu olurdu. Özellikle pandemi sonrası sağlık tedbirleri amaçlı olarak bilgisayar tabanlı uygulamalar ve çevrim içi terapiler ülkemizde ve tüm dünyada daha fazla kullanılmaya başladı.

ÇEVRİMİÇİ TERAPİ

Çevrimiçi terapi, bireylere ya da gruplara eğitimini tamamlamış bir zihinsel sağlık uzmanı tarafından uygulanan bir terapi yöntemidir. Bu terapi yaklaşımında terapistler danışanlara internet üzerinden iletişim kurarak yardım ederler.

Yeni nesil terapilerde robotların kullanım oranı artabilir

ÇEVRİMİÇİ

TERAPİLER VE YÜZ YÜZE TERAPİLER

ARASINDAKİ FARK

Barak et al. (2008) çevrim içi terapilerin etkisini yüz yüze terapi kadar etkili 0.53 (orta derece) olarak bulmuştur. Yapılan araştırmalarda çevrim içi terapilerde de yüksek ve güçlü ilişkilerin kurulabileceği bulunan kişilerde ya da yüz yüze görüşmenin daha uygun olabileceği daha ciddi patolojileri olan kişilerde bu tip terapi yöntemini kullanmak zorluk olabilir.

ÇEVRİMİÇİ

TERAPİLERİN

GETİRDİĞİ

AVANTAJLAR

Çevrimiçi müdahalelerin avantajları vardır ve bu müdahaleler tedaviye ulaşma oranını arttırır. Terapist ve danışanlar arası coğrafi bariyerleri elimine ederek, ulaşım masraflarını ya da kişilerin randevu oluşturma yönündeki sıkıntılarını, işlerinden kaynaklı terapiye

erişim sorunlarını önler. Bazı kişiler yüz yüze etkileşim olmadığı için kendilerini duygusal olarak daha rahat ifade edebilirler.

ÇEVRİMİÇİ

TERAPİLERLE GELEN DEZAVANTAJLAR

Çevrimiçi müdahelelerin bazı dezavantajları da vardır. Çevrimiçi terapilerde danışanların mesajları ve hisleri doğru bir şekilde iletilemeyebilir (Andersson, Hesser, Hummerdal, BergmanNordgren, & Carlbring, 2011).

Online terapide vücut dili gibi dilsel olmayan iletişim normal terapiden daha az incelenebilir. Aynı zamanda teknolojik alt yapı bakımından çevrimiçi terapilerde danışan ve terapist arasındaki gizlilik hakkında endişeler de bulunmaktadır (Lawlor-Savage ve Prentice, 2014).

SANAL GERÇEKLİKLE MARUZ BIRAKMA TERAPİSİ NEDİR?

Terapide yeni bir yaklaşım

da sanal gerçeklikle maruz bırakma terapisidir (VRET).

Sanal gerçeklikle maruz bırakma terapisinde, terapistler danışanların korkuları ile çalışırken korkulan durumu kontrol edebilirler. Bu terapi yaklaşımı standardize olmuş bir terapi yaklaşımıdır (Meyerbröker, & Emmelkamp, 2010). Bu terapi yaklaşımı örümcek, yükseklik, uçma fobisi gibi fobiler için uygundur. Sanal gerçeklik terapisinin avantajları bulunmaktadır ve terapist tarafından danışanın korkusuna, tehdit hissetme seviyesine göre kontrol edilebilir ve düzenlenebilir (Rothbaum ve diğerleri, 1995). Bu terapi yaklaşımının tabii ki olumsuz yönleri de vardır. Kullanılan ekipmanlar genellikle normal terapide ihtiyaç duyulan ekipmanlara göre daha ulaşılması zordur ve bu yüzden de diğer terapi uygulamalarına göre daha erişilebilir bir terapi yöntemi olmayabilir (Anderson ve diğerleri, 2004).

35www.yuksekteknoloji.tv

Bilgisayar oyunları terapi müdahalelerinde kullanılabiliyor

Feyza Melis Kösoğlu Uzman Klinik Psikolog

tekno psikoloji

BİLGİSAYAR

OYUNLARI TERAPİ

MÜDAHALELERİNDE

NASIL KULLANILIR?

Yararlanılabilecek terapi müdahalelerinden bir tanesi de bilgisayar oyunlardır. Haier, Karama, Leyba ve Jung (2009)

Tetris oynayan genç kızların beyin ve bilişsel becerilerin geliştiğini ortaya çıkarmıştır. Holmes, James, Coode-Bate,

ve Deeprose (2009) Tetris oynamanın travma sonrası gelişen “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” belirtilerine iyi geldiğini belirtmiştir.

Tetris oynayan katılımcılar, travma sonrasında onları rahatsız eden travmaya dair anıları hatırlamada azalma olduğunu belirtmiştir. Tetris bu yüzden travma sonrası stresi önleyebilmek adına yeni bir

Sanal klinikler çoğalıyor

yaklaşımdır. Bir taraftan ise, bilgisayar oyunlarına dair birtakım endişeler bulunmaktadır. Bazı tip bilgisayar oyunlarını oynamak zihinsel sağlık bakımından endişe uyandırıcı olabilir (Barak ve Grohol, 2011).

SANAL KLİNİKLER

Terapi müdahalelerinde yararlanılabilecek bir diğer

terapi platformu da sanal kliniklerdir. Danışanlar internet araması ile çevrimiçi şekilde bir terapist bulabilirler. Sanal kliniklerde, danışanlar tüm terapistlerin eğitim geçmişini, tecrübelerini, ücretini içeren profillerini görebilmektedir. Böylelikle danışanlar, birçok olası terapist arasından kendilerine uygun olan terapistleri bulabilmektedir.

ROBOTLARIN TERAPİ İÇİN KULLANIMI

Robotlar da terapi müdahalelerinde kullanılmaktadır. Milo adında geliştirilen bir robot, otizmi olan çocuklarla çalışmak üzere tasarlanmıştır. Yazı boyunca anlatılan tüm bu müdahalelerde bazı etik endişeler de bulunmaktadır. Bunların ilki gizlilik ve kişisel

Sanal terapilerin avantajları oldukça fazla

verilerin korunmasıdır. Bu gibi endişelerin yakın gelecekte çözülmesini umut ederek, bireylerin zihinsel sağlığını en güncel teknolojik yeniliklerle ele alan yaklaşımları hevesle takip edip size aktarmayı heyecanla bekliyorum.

güncel

Teknoloji

Değiştirdiği Sektörler

Pandemi etkisiyle geçen yıllara baktığımızda bazı sektörlerin satış hacimlerinin düştüğünü, bazı sektörlerinden bu düşüşlerden etkilenmediğini gördük. İnsanların daha iyi hissetmek için kendi bakımlarına önem vermesi neticesinde, kozmetik sektörü de bu dönem pozitif yönde

etkilenen sektörler arasında yer aldı.

DİREKT SATIŞ VE KOZMETİK DÜNYASI

Özellikle Y jenerasyonunun tüketim harcamalarının kozmetik sektöründe artış gösterdiği görülüyor. Son yıllarda zaten büyüme

Kozmetik harcamalarında Y jenerasyonunun artış gösterdiği görülüyor

trendinde olan özellikle cilt bakım ve wellness ürünleri kategorisinde gözlenen hareketlilik pandemi döneminde daha fazla ivme kazandı. 2017 yılında, 2 yıl öncesine göre yüzde 25 artış gösterdi. Global araştırma şirketi Statista’ nın yayınladığı rapora göre, doğal ve organik

kozmetik sektörünün hacminin ilerleyen yıllarda daha da artması bekleniyor.

KÜRESEL OLARAK PAZAR DEĞERİ DE ARTIYOR

Doğal kozmetikler için küresel pazar değeri, 2018 yılına göre yaklaşık 2 kat artışla 2027 yılı için beklenen kabaca 54,5 milyar dolara ulaştı. Böylece doğal ve organik kozmetik pazarının öneminin arttığı somut olarak görülmüş oldu. Bu artışın ana nedeni olarak makyaj ve bakım ürünlerinde gündelik kullanılan ortalama ürün sayısının 6 ürünü geçmiş olması görülüyor.

ÜRÜNLERİN ETKİNLİĞİ ÖNE ÇIKIYOR

Artan gelirler nedeniyle, tüketiciler fiyattan ziyade hem ürün etkinliği hem de içerik konusunda daha seçici olmaya başladı. Sonuç olarak perakendeciler fiyatları düşürmek yerine, ürünlerinin kalitesinin rakiplerinden daha iyi olduğunu vurgulayan tanıtımlara odaklanmaya başladılar.

SOSYAL MEDYA OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR KONUMA GELİYOR

Dijitalleşmenin etkisi ile Y jenerasyonu diğer jenerasyonlara kıyasla, üç katı oranında sosyal medyada ürün araştırması yapıyor. Hedef

kitlenin yüzde otuz yedisi reklamda gördükleri ürünlere daha kolay güven duyduklarını belirtiyor. Bu durum mecra kullanımlarının sonuçlarına yansımış durumda. Güzellik ürünleri konusunda olan Youtube videolarının izlenme oranlarında yüzde altmış oranında bir artış olduğu görülüyor. Y kuşağını oluşturan yüzde altmış altılık bir kesim, Influncerlar tarafından tanıtılan ürünlere güveniyorlar. Sosyal medyanın bu etkisi ve e-ticaretin hızlı büyümesi sonucu, üretici markalar da perakende noktaları satışlarına ek olarak, ürünlerini direkt olarak tüketiciye ulaştırma eğiliminde artış gözlemleniyor.

ÇEVRE BİLİNCİNİ DE ETKİLİYOR

Doğa ve çevre bilincinin tüketicilerde artması ile tüketiciler doğal, organik ve vegan ürünlere daha fazla önem vermeye başladılar. Bu açıdan markaların kendilerini farklılaştırması çalışmalarında üç kelimenin pazarlama alanında kullanımına daha sık şahit olacağız doğal, organik ve geri dönüşüm. Her yaştan, ırktan ve etnik kökenden kadının katıldığı Harpers Bazaar dergisindeki ankete katılan kadınların %60’ından fazlası, doğal içerikleri yeni markalara harcama yapmaya daha yatkın olacaklarını belirtmişler.

Y jenerasyonu diğer jenerasyonlara kıyasla, üç katı oranında ürün araştırmasını sosyal medya üzerinden yapıyor.

RAKAMLARIN YUKARI YÖNLÜ OLDUĞU GÖRÜLÜYOR

Statista’ nın “Cilt Bakım 2021” raporuna göre; Güzellik ve kişisel bakım sektörü küresel olarak güçlü kalmaya devam ederken, kozmetik ve cilt bakımı sektörleri özellikle 2025 yılına kadar $89.3B oranıyla gelir artışı yaşayacak.

DOĞAL, ORGANİK VE EN ÖNEMLİSİ KALİTELİ ÜRÜNLERE TALEP ARTIYOR

Tüketiciler güneşin zararları konusunda daha eğitimli hale geldikçe, bu eğilimin devam edeceği ve bu da güneşten korunma ve yaşlanma karşıtı cilt bakımı ürünlerinin daha fazla gelişip büyüyeceği sonucunu ortaya çıkarıyor. Aynı şekilde tüketicinin; organik, sürdürebilirlik, doğallık ve kalite beklentilerini karşılayan kozmetik markaları da büyüme yaşayacak.

ÜRÜNLERİN SOSYAL MEDYADA YER ALAN GÖRSELLERİ ÇOK ÖNEMLİ

Sosyal medyada bir kozmetik pazarlama kampanyası yürütürken, ürününüzü görsel olarak neyin ilgi çekici hale getirdiğini belirleyerek başlayın. Ardından, bunu reklam öğelerinizde test edin. Çünkü artık sosyal medyanın

www.yuksekteknoloji.tv

Tunç Berkman

tekno güncel

satın almada etkisi oldukça yüksek. Alışveriş kararlarında tüketicilerin beynin sağ tarafını kullandıktan sonra sol tarafını kullandıklarını aklımızda tutmamız oldukça önemli. Bir sosyal medya satın alma stratejisi geliştirirken, müşteri gruplarını öncelikle satın almaya nasıl karar verdikleri ile başlayarak daha sonra satın alma sonrası davranışlarını takip etmek gerekiyor. Geri geliyorlar mı? İkinci alım sıklıkları nedir? Bu veriler üstünden medya kullanımı ve satın alma stratejisini iyi planlamak gerekiyor.

FENOMEN VE INFLUENCER ETKİSİ

GÖZÖNÜNE ALINMALI

Güzellik içeriğinin büyük bir kısmının markalar yerine, doğrudan influencer’lardan

geldiğinin göz önüne alınması, sosyal kanıt yoluyla güven oluşturmanın, satın alma davranışını etkileyebileceğinin bir göstergesidir. Kozmetik markalarının diğer endüstrilere kıyasla avantajı, Influencerların deneyimlerin sonuçlarını gerçek zamanlı olarak gösterebilmesidir.

VİDEO KULLANIMI AVANTAJ SAĞLIYOR

Özellikle kozmetik ürünlerinde video kullanın. Hareketsiz bir görüntü veya yazılı bir kopya aracılığıyla ürün veya marka için sahte bir yakınlık oluşturmak kolaydır. Influencer iletişiminde, video içeriği oluşturmasını sağlayarak, gerçeklik ve güvenirlik konuları öne çıkarılmalıdır. Deneyimi kişiselleştirmek, yakınlığı

artıracak ve ortaya çıkan içerik bu gerçekliği birebir yansıtacaktır.

ÖZELLİKLE “AR” TEKNOLOJİSİ ÖNE

ÇIKMAYA BAŞLADI

Dünyada birçok marka artık AR teknolojisini kullanmaya başladı ve kullanmaya başladıktan sadece altı ay sonra, geri dönüş oranlarını 4 kat artırdıklarını açıkladılar. Facebook’un Spark AR stüdyosu da interaktif deneyimin yükselişini benimsedi. Popüler sosyal medya platformları Facebook, Instagram ve YouTube, teknolojisini, tüketicilerin uygulamalarından hiç çıkmadan tıklamalarına ve makyaj ürünlerini sanal olarak denemelerine olanak tanıyan banner reklamlarına dahil ediyor.

Video içeriği oluşturulması ve influencer etkisi sağlanmalı

MARKALAR ARTIK “AR” TEKNOLOJİSİNİN

FARKINA VARDI

Chanel, YSL, Charlotte Tilbury ve Maybelline gibi markalar da artık web sitelerinde ve mobil uygulamalarında sanal gerçeklik denemesi sunuyor. Nutox, AR aracının devreye alınmasıyla tüketicileriyle etkileşime geçebildiklerini, markalarına değer katabildiklerini ve sürekli dönüşüm ile satışları artırdıklarını, tüketici davranışlarının, deneyimle gözle görülür şekilde değiştiğini ve şirkete bir cilt bakım markasından daha fazla oy verdiğini keşfetti.

ANALİZ VE VERİYİ

TOPLAMA ÇOK ÖNEMLİ

Güzellik endüstrisinde daha

fazla marka veri toplama ve analiz kullanımını benimseyerek geliştirme süreçlerinin aşmasını izliyor. Artık markalar, insanların kendi cilt tipleri için en doğru ürünleri anlamalarına yardımcı olmayı amaçlayan web tabanlı, veri toplayan “Olay Skin Advisor” gibi ürünleri piyasaya sürüyor.

MARKA TOPLULUĞU OLUŞTURMANIN FARKI ORTAYA ÇIKIYOR

Şubat 2020’de WWD’nin Dijital Güzellik Forumu’nda IPSY’nin kurucu ortağı olan Jennifer Goldfarb’ın, “Güzellikte bir sonraki büyük fikir, marka fikrine inanan marka elçileri oluşturmaktır.” sözü esasında kozmetik markaları açısından marka aidiyeti ve marka topluluğu oluşturmanın ne

kadar önemli olduğunun güzel bir göstergedir. Gelecekte kozmetikte öne çıkacak olan markaların, müşterilerini ve takipçilerini gerçek anlamda ürün geliştirme, pazarlama ve marka söylemleri oluşturma süreçlerine dahil eden markalar olacağını söylemek çok da iddialı bir söylem olmayacaktır.

ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR BİZLERE BİRÇOK YENİLİK GETİRECEK

Önümüzdeki 3 yıl bu dinamik, yenilikçi ve her daim iyi hissetmemizi sağlayan bakım ve kozmetik sektörünün hızlı değişiminin getireceği yeni uygulama ve çözümleri yaratma konusunun, pazarlamacılar için çok keyifli bir süreç olacağı aşikâr.

Marka bağlılığı ve topluluğu oluşturmak çok önemli

Türkiye’nin ilk e-ticaret sendikası olan ve e-ticaret dünyasına hızlı bir giriş yapan E-TİS’in kuruluşundan bugüne kadar ne gibi gelişmeler yaşandı?

Öncelikle, 06 Nisan 2021

Yılında faaliyetlerine başlayan E-TİS’in ilk günlerinden bugüne kadar

geçen zaman içerisinde özveri ile çalışan yönetim kurulu ve komitelerimize teşekkür etmek istiyorum.

Bu teşekkürün en önemli nedeninin kısa bir süre içerisinde e-ticaret ekosisteminde artık E-TİS’in çok net tanınır hale gelmesini gösterebiliriz. E-TİS olarak her geçen gün üyelerimiz

için neler yapabilirizi konuşuyoruz. Aslında çok fazla gelişme var ama birkaç tanesinden sizlere bahsetmek istiyorum. E-TİS, İstanbul genel merkezli bir kurum ve üyeleri daha çok İstanbul’da faaliyet göstermekte.

Ancak, kısa bir süre önce yönetim kurulu olarak talep toplamaya başlayarak 81 ilde il

e-sn@f projemiz ile fark yaratmayı hedefliyoruz

başkanlıkları ve il temsilcilikleri açmaya karar verdik. 2023 yılının ilk aylarında illerde faaliyetlerimiz başlayacak. Diğer bir gelişme ise, açıkçası bu kadar fazla talep geleceğini bizim de beklemediğimiz, profesyonel bir ekip tarafından basılı ve dijital olarak yayınlanan‘’ Ticaretin e-Hali ‘’ isimli dergimiz oldu. Oldukça

faza ilgi çeken bu projeyle ilgili olarak çok fazla övgü aldık. Dergimiz basılı ve dijital platformlarda 3 ayda 1 olarak yayınlanmaya ve e-ticaretin nabzını tutmaya, önemli bilgiler aktarmaya devam edecek.

E-TİS üyelerinin kazandığı avantaj ve faydalardan bahseder misiniz?

E-TİS’in en önemli özelliği sektör adına yasal bir temsilci, bir sivil toplum kuruluşu olmasıdır ve sendikalar anayasanın 51. Maddesine göre kurulmuştur. İşverenler genellikle bizi dernek ile karıştırıyorlar, ben ise farklı olduğumuzu hep tek bir örnek ile veriyorum. Türkiye’de kurulmuş faal dernek sayısı 120.000 rakamının üstünde iken, işveren sendikası sayısı sadece 90 civarlarında, bu sebeple özel bir noktada olduğumuza inanıyoruz. Resmi bir kanat altında birleşmek hem sektöre hem de üyelere fayda sağlayacaktır. Ana üye kitlemiz daima kobilerdir. Aşağıdaki bir kısım fayda ve avantajlarımızdan sizler için bahsedeceğim.

Anlaşmalı Kurumlar (Kargo,Kurye, Sanal Ofis, Eğitim, Marka Patent, Teknoloji, e Fatura, Web, Tasarım, v.b), Eğitim, Mali

Yönetim Destek, Hukuki Destek, Sektörel Sorunların Danışmanlığı, Devlet Teşvikleri Danışmanlığı, Network , İl ve Ülke Temsilcilerimizden e-Ticaret Alanında Destek, E-İhracat Desteği, Sektörel Duyurular, Yasal Temsilcilik, İşçi ve İşveren Havuz Sistemi

Sendika olarak bu yıl için ne gibi aktiviteler ve etkinliklerde bulundunuz, önümüzdeki dönem için neler yapmayı planlıyorsunuz?

2022 yılında yaptığımız aktivite ve etkinlilleri bazı kısa başlıklar ile özetleyebilrim. Üye ziyaretleri, üniversiteler ile birlikte gerçekleştirilen sertifikalı e-ticaret eğitim programları, e-ticaret fuar ve organizasyonların ana destekçilerinden olarak ekosisteme katkı sağlama, e-ticaret bölümlerinde okuyan öğrenciler ile temaslarda bulunma, Marmara Üniversitesi Yelken Kulubü öğrencilerine sponsor olma, e-ticaret ve e-ihracat daire başkanlıkları, TOBB E-Ticaret Meclisi başta olmak üzere kamu kurumları, odalar ve üniversiteler ile birçok defa bir araya gelme, aylık rutin yönetim kurulu toplantılarımızı aksatmadan gerçekleştirme, ‘’Ticaretin e-Hali’’ isimli 3

“Ticaretin e-Hali” isimli dergimiz beklediğimizden çok daha fazla ilgi gördü

tekno sohbet

ayda 1 basılı ve dijital olarak çıkarılan ve önde gelen dergi platformlarında yayınlanan dergimizin ilk sayısını çıkarma, 01/07/2022 tarihine çıkan e-ticaret kanununu yorumlayarak üyelerimize ulaştırma, fuarlara katılarak işverenlere E-Ticaret İşveren Sendikası’nın tanıtımını yapma, sendika olarak Ticaret Bakanlığı Etbis www.eticaret. gov.tr adresinin faydalı linkler bölümünde yer alma gibi birçok faaliyet gerçekleştirdik.

E-ticaretin ülkemizdeki gelişimi dünya ile paralellik gösteriyor mu?

Dünyada e-ticaret gelişimi, teknolojinin gelişiminin hızlanması ile birlikte artış gösteriyor. Bir ülkede teknoloji ne kadar ileri ise, e-ticaret işlevlerinin de o kadar ileri olduğunu düşünüyorum. Bu konuda Türkiye olarak çok fazla ülkeden ileride olduğumuzu da söyleyebilirim.

Ülkemizdeki tüketicilerin e-ticaret

eğilimini nasıl değerlendirirsiniz?

Tüketicilerin yaş eğilimine bakacak olursak, istatistiklere göre 60 yaşına kadar e-ticaret’ten alışveriş yapan vatandaşlarımızın mevcut olduğunu ve ürün eğilimi olarak günümüzde teknoloji, kozmetik ve giyim ürünleri, oyuncaklar, kitap ve market alışverişlerinin yoğun olduğunu görüyoruz. Müşteriler tarafından e-ticaret üzerinden en çok satın alınan ürünlere örnek olarak bu sektörleri gösterebiliriz.

Önümüzdeki yıllarda hangi teknolojilerin ve ürünlerin teknoloji dünyasına damga vuracağını düşünüyorsunuz?

Açıkçası bilgi teknolojileri, tıbbi teknolojileri, eğlence ve oyun teknolojileri, iletişim teknolojilerinin daha da hız kazanacağı ve gelişeceği düşüncesindeyim.

İlgi çekici yeni projelerinizden olan

e-sn@f projesinden bizlere biraz bahseder misiniz?

e-sn@f projesi, E-Ticaret İşveren Sendikası iştiraki olan ve bizi oldukça heyecanlandıran bir proje oldu. Projenin amaç ve konusunun, E-Ticaret İşveren Sendikası’na bağlı esnaf, kobi, şirket vb, işveren üyelerin ticari, sosyal ve kültürel yönden tanışmasını sağlayarak, ağlarını genişletmek olduğunu söyleyebiliriz.

Önümüzdeki dönemde sıklıkla gerçekleştirilecek olan e-snaf. org fiziki toplantılarının diğer bir amacının, işveren üyelerin hangi sektörlerde faaliyet gösterdiğini belirterek ticaret ve ihracat hacmini genişletip, kendilerine yeni pazarlarda elde etmesinin olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca yapılacak olan toplantılarda fikir alışverişleri ile e-ticaret sektöründeki konuları kurumsal resmi bir çatı altında istişare ederek bütünleştirilmiş raporlar çıkarıp, sektörün sorunlarına çözüm önerisi getirmekte önceliklerimiz arasında yer

Gerçekleştirdiğimiz eğitimlerle e-ticaretin teşvik edilmesine gayret ediyoruz

alıyor. Üyelerimiz ve üye olmak isteyen e-ticaret işverenleri kayıt olmak için; www.e-tis.org , www.e-snaf. org, info@e-tis.org ve 0(532) 617 05 68 E-Ticaret İşveren Sendikası iletişim bilgilerini kullanabilirler.

Önümüzdeki dönemde E-ihracat ile ilgili olarak öngörüleriniz nelerdir?

Ülkemizdeki mevcut e-ticaret pazar payının, e-ihracat pazar payına göre daha fazla olması sebebiyle e-ticaretin önümüzdeki dönemde daha büyük bir artış göstereceği düşüncesindeyiz. E-ihracat ile ilgili olarak işverenlerin çekinceleri mevcut ve bu konuda eğitimler olsun, yurtdışı ülke temsilciliklerimiz olsun üyelerimize destek vermeye her daim hazırız.

Kesinlikle tren kaçmadı diyebilirim. Pazar payında gidilecek büyük bir boşluk var.

E-Ticaret planı olanlara tek bir önerim var, hiçbir başarı tesadüf değildir sözü ile mutlaka adım atıp bir yerden başlasınlar. Eğitim konusunda www.e-tis.org adresinden veya sosyal medya hesaplarımızdan bizi mutlaka takip etmelerini de tavsiye ediyorum. Hiçbir yerde olmayan ve özellikle yeni başlayanlar için çok ilginç bir eğitim paketimiz mevcut. İlginç olmasını şöyle açayım, eğitimde E-Ticaret’in dışında tacir nasıl olunur, geçilmesi gereken aşamalar,

muhasebesel işlemler, hukuk ve devlet teşvikleri gibi konularda detaylı olarak uzman ve öğretim görevlisi arkadaşlarımız eğitim verip, eğitim sonrası sertifika sunulması da sağlanmaktalar.

E-ticaret’te başarılı olmak için neler yapılmalı?

Öncelikle mutlaka uzmanlardan görüş alıp eğitimlere yönelmeliler. Altyapı çok önemli ve hangi ürünü satacağınızı, maliyet hesaplaması, kargo süresi, faturalama, müşteri memnuniyeti, sipariş yönetimi, reklam, SEO ve sosyal medya yönetim çalışması gibi başlıca konulara dikkat etmek gerekiyor. Başarılı olmak için tek bir çare var, o da çok çalışmak.

E-Ticaret içerisinde yer almayı hiç düşünmemiş olan veya e-ticarete girmek için geç kaldığını düşünenler için söylemek istedikleriniz var mı?

Üye olmak isteyen e-ticaret işverenlerine kapımız sonuna kadar açık

Galaxy

Classic

(Gümüş)

Metalline

Dönmeli

Spigen

ÖNCELİKLE

10. ANTAKYA ULUSLARARASI

FİLM FESTİVALİNDE ALMIŞ OLDUĞUN ONUR ÖDÜLÜ’NDEN

DOLAYI SENİ TEBRİK EDİYORUM. SANAT DÜNYASINDA BAŞARILI BİR KARİYERE SAHİP OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ. SİNEMA

Duygular, düşler ve içsel dünyayı anlatmak için en iyi araç sinema

SENİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?

Sinemanın insanlar üzerinde çok büyük bir büyüsü var. Bu büyülü dünyada yer aldığım için kendimi çok

şanslı hissediyorum. Birçok insanın çok farklı konularda farkındalığını sağlayabildiği en etkili sanat dallarından bir tanesi sinema diyebilirim. Duygular, düşler ve içsel

dünyayı anlatmak için en iyi araç olarak tanımlayabilirim.

SOSYAL MEDYANIN MÜZİK DÜNYASI, DİZİ VE FİLMLER ÜZERİNDE POZİTİF BİR ETKİSİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUN?

Benim yıldızım sosyal medyanın aktif olmadığı dönemlerde parladı. O yüzden her iki döneme de vakıfım. Şu anda dizi, film ve müzikseverlerin istedikleri eserlere ulaşması çok daha kolay. Sosyal medyanın etkisini bu sebeple çok pozitif, hızlı ve faydalı buluyorum.

SOSYAL MEDYAYI AKTİF OLARAK

KULLANIYORSUN, PEKİ SOSYAL MEDYAYA

OLAN BAKIŞ AÇINDAN BİRAZ BAHSEDER MİSİN?

Sosyal medyayı doğru kullandığımızda hayatımızı son derece kolaylaştıran hızlı öğrenmemizi ve iletişim kurmamızı sağlayan bir araç olarak görüyorum.

TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM ALANINDAKİ GELİŞMELER BİR SANATÇI OLARAK SENİ ETKİLİYOR MU ?

Teknolojinin ilerlemesi zaman ve konfor açısından kolaylık sağlarken bizleri de pozitif yönde etkiliyor. İmkansız olan her şeyi daha imkanlı kılıyor.

UYGULAMALAR HANGİLERİ?

Açıkçası çok fazla bilgisayar

İŞ VE ÖZEL HAYATINDA YER ALAN TEKNOLOJİK ÜRÜNLER İÇERİSİNDE EN ÇOK KULLANDIĞIN ÜRÜN VE EN SIK KULLANDIĞIN

Caner Ural

Dünyada yaşanan gelişmeleri ülkemiz çok hızlı takip ediyor

ve tablet kullanan birisi olmadığını söyleyebilirim. Her işimi daha çok telefonla görüyorum. Çünkü telefon teknolojisi o kadar gelişti ki, aradığınız her şeyi içinde ve her an bulabiliyorsunuz. En sık kullandığım telefon uygulamalarını ise WhatsApp, Mail, Instagram ve Facebook olduğunu söyleyebilirim.

TEKNOLOJİ HER GÜN DAHA DA FARKLI BİR NOKTAYA GİDİYOR. TEKNOLOJİYİ İZLERKEN “KEŞKE HEMEN GERÇEKLEŞSE” DİYE DÜŞÜNDÜĞÜN BİR GELİŞME VAR MI?

“Keşke hemen gerçekleşse” diyeceğim bir gelişmenin bütün hanımefendileri otomatik olarak 20 yaşında

Sosyal medya doğru kullanıldığında hızlı öğrenmemizi ve iletişim kurmamızı sağlayan bir araç haline geliyor

gösteren filtreler olabileceğini söyleyebilirim. Böylece estetiğe de gerek kalmamış olurdu.

TEKNOLOJİK ÜRÜNLERİ KULLANIRKEN EN ÇOK DİKKAT ETTİĞİN ÖZELLİKLER NELERDİR?

Fotoğraf kamerası ve kalitesi benim için olmazsa

olmazlardan biridir. Çözünürlüğü ve netliği benim için çok önemli.

PENCERENDEN NASIL DEĞERLENDİRİRSİN?

Dünyada yaşanan gelişmeleri Türkiye’nin çok hızlı takip ettiğini ve bu gelişmelere çok hızlı adapte olduğunu söyleyebilirim.

DÜNYADA YAŞANAN PANDEMİ BİZE BİR ÇOK ŞEYİN GEREKLİ

OLDUĞUNU GÖSTERDİ. BU ZOR SÜREÇTE SENCE EN ÇOK NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

En çok dikkat edilmesi gereken şeylerin hijyen, temizlik ve sağlık olduğunu söyleyebilirim. Çünkü hayatta her şeyin başı sağlık. Sağlığınız yerinizde ise, her şeyle mücadele edebilirsiniz.

TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA YAŞANAN TEKNOLOJİK GELİŞMELERİ GÖZLEMLEDİĞİNDE, YAŞANAN GELİŞMELERİ KENDİ

Fotoğraf makinesinde çözünürlüğe ve netliğe çok önem veriyorum

dijital

Metin Tabalu ile

Organizasyon Kavramı

KURUMSAL ÇEVİK DÖNÜŞÜM NASIL GERÇEKLEŞİR?

BU DÖNÜŞÜMÜN YAPI TAŞLARINDAN BAHSEDER MİSİNİZ?

Çevik dönüşüm takımlarında en önemli unsurlardan biri “Ürün Yöneticileri”. ÜY’lerini daha ziyade iş birimleri ya da yapılacak geliştirmelerin odaklandığı süreçlerin sahipleri gibi düşünebiliriz. Kurumsal ve büyük bir ölçekte çevik dönüşümün gerçekleşmesi için bu ÜY’lerin

günlük telaşelerinden biraz uzaklaşıp bu dönüşüm ortamında vakit geçirmeleri, gereksinimlerini ve kullanıcı hikayelerini net aktararak taleplerini adreslemeleri gerekiyor.

Bu süreçte de tasarımcı ve geliştirmecilerle sürekli iletişimde olmalılar. Bunu garanti etmek için icra edilen günlük kısa süreli takım toplantılarının adı da Scrum günlük toplantıları ya da aktiviteleri. Scrum kelimesi hamle ya da hücum anlamına geliyor ve genelde toplantıları

ve süreci de bir “Scrum Master” (hamle yapma uzmanı) yönetiyor. Dolayısıyla teknik detaylar haricinde kurumsal dönüşümde çevik yaklaşımının bir “labs” ya da dönüşüm ortamı ile kurgulanması ve sterilize edilmiş bir odaklanma alanında, otonom karar verme ile gerçekleştirilmesi de muazzam önemde.

BU YAPIYA GEÇİŞTE, GENELLİKLE ŞİRKETLERİN YAPTIĞI HATALAR NELER

Çevik dönüşüm takımlarında en önemli unsur “Ürün Yöneticileri”

OLUYOR VE BU HATALARI YAPMAMAK İÇİN HANGİ TEDBİRLER ALINABİLİR?

Sık gözlemlediğimiz hatalardan biri acele edilmesi. Acele etmek ve doğru kültürel ve felsefi kodlar benimsenmeden hızlı netice almaya çalışmak, önce hızlı yükselen sonrasında da plato yapan ya da alçalan bir değer eğrisi ortaya çıkarıyor. Ancak küçük ölçekte başlayarak ve doğru dönüşüm ortamını yaratarak netice almak ve netice aldıkça yeni uygulamaları ölçeklemek ise tam tersine eksponansiyel gelişen ve maksimum değer üretimine bir aşamadan sonra hızla ulaşan bir eğriyi takip etmek demek. Bazı firmaların sadece ürün yöneticisi ve geliştirmeci ikilisiyle netice almaya çalıştığını ve tasarımı

ihmal ettiğini gözlemlediğimiz farklı durumlar oldu. Bu süreçte etkin kullanıcı deneyimi ya da yenilenmiş süreç tasarımı bence çevik dönüşümü mümkün kılan en önemli unsurlardan. Hem karar vermeyi hem de geliştirmeyi hızlandırıyor.

COVID-19 SALGINI BAŞLAMADAN ÖNCE ÇEVİK YAPIYA GEÇİŞ SÜRECİNİ BAŞLATMIŞ VE BELLİ BİR NOKTAYA GELMİŞ OLMANIN BU DÖNEMDE ŞİRKETLERE SAĞLADIĞI

AVANTAJLAR OLDU MU? OLDUYSA

BUNLARDAN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?

Elbette oldu. Bu noktada danışmanlık yaptığım küresel

havayolu firmalarından birinin kargo biriminde yaptığı ölçekli çerçevede birçok çevik geliştirme ile Covid-19 sürecinde hava kargo gelirlerinin nasıl 2 katına çıkardığına şahit olmuştum. Gelişmeler birçok firmanın aleyhine işlerken, hazır oldukları için onların lehine işledi. Aynı şekilde çevik dönüşümü organizasyona ölçekleyebilmiş firmaların da Covid-19 sürecinde hızla dijital ürünlerini ve servislerini ölçekleme fırsatları oldu. Ya da tedarik zincirlerindeki aksaklıklara önlem olması açısından daha sade ve az sofistike ürünlere hızlı geçiş yapan üretim firmaları da momentumlarını koruyabildiler.

Geçiş dönemine iyi hazırlanılmalı ve kesinlikle acele edilmemeli

Ergi Şener

tekno dijital

BİR DE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN BAKALIM. ÇEVİK BİR YAPININ ÇALIŞANLARA SAĞLADIĞI FAYDALAR NELERDİR?

DEZAVANTAJLARI VAR MI?

Genel gözlemim, çevik dönüşümün firmada çalışanlar için ekip çalışmalarında önemli

bir adalet duygusu tesis ettiği yönünde. Yanlış anlaşılmaların ya da varsayımlara dayalı şehir efsanelerinin önüne geçiliyor… Bazı durumlarda firmalarda Bilgi Teknolojiler ya da Bilişim departmanlarının geliştirmelerde süreçli geç kaldığı, Departmanların taleplerini umursamadığı

algısı tortulaşabiliyor. Çevik dönüşüm Ürün Yöneticilerini (süreç sahipleri) de tasarım ve geliştirme ortamına çok daha yoğun bir şekilde dahil edebildiği için bu tip anlamsız ve kimseye faydası olmayan varsayımlar da ortadan doğal olarak kalkıyor. Verimlilik ve etkinlik artışı ile

Z kuşağının temel algısı “hızlı olmak” üzerine kurulu

öngörülebilirliğin artması ise çalışanlar için her zaman daha fazla zaman esnekliği ve daha az e-posta göndermek demek. Beraber sonuç alabilmeye dayalı takım ruhu aidiyeti güçlendiriyor.

ÇEVİK YAPIYA

ADAPTASYON VE SAHİPLENME AÇISINDAN, JENERASYONLAR ARASINDA BİR FARK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? ÖRNEĞİN

Z JENERASYONU

DAHA HIZLI ADAPTE OLUYOR GİBİ BİR DEĞERLENDİRME SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?

Genel olarak yeni jenerasyonlar, özellikle Z-kuşağı hızlı, çabuk sıkılan ve teknolojinin ortasında büyümüş bir kuşak. Bilgiye ve neticeye ulaşmada hızlı hareket eden bu kuşağın üyelerinin, çalıştığımız projelerde çevik projeleri yönetmeye ve etkin kullanıcı deneyimi tasarlayarak hem Ürün Yöneticisini daha hızlı karar vermeye yönlendirmede

hem de Geliştirmecileri tasarımları hızlı hayata geçirme konusunda motive etmede iyi olduklarını düşünüyorum. Bu kuşağın temel algısı hızlı olmak üzerine kurulu. Ancak ekip çalışması ve odaklanma konusundaki potansiyel eksiklerini de çevik dönüşümün prensipleri telafi ediyor.

Jenerasyonlar arasında farklar doğal olarak ortaya çıkıyor… Önceki jenerasyonlar çevik dönüşümün hızlı neticeler üretilmesine katkı sağlayacağı konusunda başlangıçta çekimser kalsalar da sonuç aldıkça daha fazla katılımcı oluyorlar.

ÜLKEMİZE GELECEK OLURSAK, TÜRKİYE’DE ÇEVİK DÖNÜŞÜME BAŞLAYAN ŞİRKETLERİN ORANI NEDİR? DÜNYADAKİ

UYGULAMALAR İLE KIYASLADIĞIMIZDA TÜRK ŞİRKETLERİNİ NASIL DEĞERLENDİRİRSİNİZ?

Türkiye’de çevik dönüşüme başlayan firmaların oranı dijital servisler sağlayan firmalarda

oldukça yüksek. Diğer hizmet sektörleri firmaları ve üretici firmalarda ise uygulamalar yaygınlaşıyor. Türk insanı doğası gereği hızlı aksiyon almaya ve duygusal olduğu için de yaratıcı özgüvenle tasarım yapmaya yatkın. Uzun süredir Türkiye’de yatırımları olan küresel firmaların da benzer gözlemleri olduğunu biliyoruz. Uygulamalarda çok güçlü sonuçlar elde eden firmalarımız var. Bu yaklaşımın bir moda unsuru, lüks bir yaklaşımı olmadığını ve zaten uzun süredir kendini kanıtlamış etkin bir proje yönetimi tekniği olduğunu hatırlamak lazım. Yalnızca kitabi bilgilere dayanmadan, tekrarlı uygulamalarla sonuç alarak ve mutlaka küçük bir ölçekte, “dönüşüm ortamı” yaratarak başlamak faydalı olacaktır. Günlük koşturmacanın ürün yöneticisi ve süreç sahiplerinin odaklanmasını engellememesi gerekiyor. Uygulamalar yaptıkça, her bir Sprint sonrası geriye dönük değerlendirme (retrospektif) yaptıklarında, çevik dönüşüm literatürünün detaylarının neden o şekilde geliştiğini de tekrar görecekler.

www.yuksekteknoloji.tv

Dönüşüm ortamı yaratarak başlamak faydalı olacaktır

DİJİTAL DÖNÜŞÜM HIZ KAZANDI

Hazine ve Maliye Bakanlığı, “Ekonomi Reformu” kapsamında vergi düzenlemelerini sadeleştirirken, yatırımcının önünü açan, dijital dönüşümü

hızlandıran devrim niteliğinde uygulamaları hayata geçiriyor. Bütün mükelleflere hizmet veren, işlemlerin elektronik olarak yapılmasını sağlayacak “Türkiye Dijital Vergi Dairesi”nin kurulmasına yönelik yasa şekillendi.

Sadeleştirilen daha kapsamlı ve kolay bir arayüz

YENİ YASA İLE BÜYÜK KOLAYLIKLAR GETİRİLDİ

Yasayla birlikte dijitalleşen işlemlerle etkin, hızlı sonuçlar alınırken, 24 saat açık olacak olan vergi dairesinde zaman sınırı olmadan

işlem yapılabilecek. Vergi dairelerinde vatandaşı bezdiren bürokrasi, uygulama farklılıkları da bu sayede son bulmuş olacak. Vatandaşlardan gelen sorulara yapay zekâ yoluyla yanıt hazırlanan “Vergi Asistanı” yanıt verecek.

İŞLEMLER HIZLA TAMAMLANABİLİYOR

Kamuya, süresinde ödenmeyen borçların tek bir idare tarafından tahsil edilmesine yönelik çalışma da bu yıl uygulanmaya başlıyor. “Elektronik Defter”

uygulamalarına dâhil edilecek mükellef grupları, kademeli olarak artırılacak. “Dijital Vergi Dairesi” uygulamasıyla vergi iade incelemeleri, tebligat, tutanak ve raporlama işlemleri elektronik ortamda yapılarak hızlı bir şekilde tamamlanacak.

MAAŞ VE KIDEM

Bu başlık özellikle, emekli olmak veya kıdem tazminatını alarak istifa etmek isteyen herkesi ilgilendiriyor. Sosyal Güvenlik Mevzuatı, prim günü normal emeklilik için yeterli olmayan kişilere daha az primle yaş haddinden emekli olma imkanı sağlıyor. Yaş haddi ise, işe başlama tarihine göre değişiyor. İlk defa sigortalı çalışmaya 8 Eylül 1999’dan önce başlamış SSK’lılar 15 yıl sigortalılık ve 3600 prim gününü (toplam 10 yıllık çalışma)

tekno gündem

tamamlama koşuluyla kadın ise 58, erkek ise 60 yaşında emekli olabiliyor. Bağkur’luda ise, prim şartı biraz daha yüksek. Yeni çıkacak olan yasayla birlikte EYT’de güzel gelişmeler yaşanıyor olacak.

1999 YILI SONRASINDA DA FIRSAT VAR

8 Eylül 1999 tarihinden önce işe başlamış Bağkur’lular, 5400 prim günüyle bugün için kadın ise 56, erkek ise 58 yaşında emekli olur. Çalışmaya 8 Eylül 1999 ile

30 Nisan 2008 tarihleri arasında başlayanlar için de avantaj var. Bu durumdaki SSK’lılar, 25 yıl sigortalılık ve 4500 prim gününü doldurduklarında kadın ise 58, erkek ise 60 yaşında emekli aylığı bağlatabiliyor. Aynı dönemde çalışmaya başlayan Bağkur’lular, 5400 prim günüyle kadın ise 60, erkek ise 62 yaşında emekliliğe hak kazanabiliyor.

2008 YILI SONRASI İÇİN İSE ZORLAŞIYOR

30 Nisan 2008’den sonra ilk defa çalışmaya başlayanlar ise, 5400 prim gününü doldurdukları tarihe göre değişen kademeli yaşa tabi oluyor. Prim gününü 31 Aralık 2035’e kadar dolduran sigortalı kadınlar 61, erkekler

Dijitalleşme ile birlikte bürokrasi ve hantal hale gelen yapı ortadan kalkıyor

ise 63 yaşında emekli olabiliyorlar.

TAZMİNAT ALINABİLİYOR

8 Eylül 1999’dan önce ilk

kez sigortalı olup da, 15 yıl 3600 gün sigortalılık süresini dolduran, yani yaş dışındaki emeklilik şartlarını yerine getiren işçiler, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) “Kıdem

Tazminatı alabilir” yazısını temin ederek, bu yazıyı işverene verip, istifa ederse kıdem tazminatı da alabiliyor.

EYT ile ilgili beklenen gelişme gün yüzüne çıkıyor

tekno oyun

Dikkat

Alternatifleri

Sizlerle oyunseverlerin ilgisini cezbedebilecek oyun alternatiflerini paylaşıyoruz.

NBA 2K23

Basketbol severler için müjdeli haber. NBA 2K23, tüm basketbol evrenini parmaklarımızın ucuna getiriyor. Gerçek NBA ve WNBA ortamında, gerçek

takımlara ve oyunculara karşı oynayın. MyTEAM’de bugünün yıldızları ve dünün efsaneleriyle kendi rüya takımınızı kurun. MyCAREER’de kendi profesyonel yolculuğunuzu yaşayın ve NBA’de kişisel yükselişinizi hissedin. MyGM ve MyLEAGUE’da güçlü bir yönetici olarak, yönetim becerilerinizi geliştirin. NBA

2K23’de herkes için iyi bir basket atma şansı var.

LAKE

1 Eylül 1986. Büyük bir şehirden sakin memleketine dönen kırklı yaşlardaki Meredith Weiss rolünü üstleniyoruz. Meredith, yerel posta taşıyıcısı olan babasının yerini doldurmak için bir yazılım şirketindeki

Yeni oyunlar birbiri ardına gelmeye başlıyor

olarak oynuyoruz. Düşman karakterlerin ruhlarına girip, onların da dövüş becerilerini ve özelliklerini özümseyip topraklarınızı ele geçirmeye çalışan şeytani varlıkla savaşıyorsunuz.

VAMPIRE: THE MASQUERADEBLOODHUNT

Bloodhunt, Vampire: The Masquerade evreninde geçen ve heyecan verici, oynaması ücretsiz bir battle royale oyunu. Eğer bu türden hoşlanıyorsanız Bloodhunt iyi grafikleri ve hızlı oynanabilirliği ile şans verebileceğiniz bir oyun. Ama baştan uyarayım, oyunun şiddet unsurları ve kat sayısı bayağı yüksek.

işini bırakır. Providence Oaks’da kaldığı iki haftalık süre boyunca birkaç tanıdık yüzle ve birçok yeni insanla karşılaşır. Meredith olarak kiminle konuşacağınıza, kiminle arkadaş olacağınıza ve hatta belki de romantik bir ilişkiye başlayacağınıza karar veriyorsunuz. Ne olursa olsun, bu iki haftanın sonunda Meredith’in büyük bir karar vermesi gerekecek: büyük şehirdeki zorlu işine

ve hayatına geri mi dönecek yoksa büyüdüğü şehirde mi kalacak?

ROGUE SPIRIT

Sıradaki oyunumuz, grafik tasarım açısından son derece lezzetli bir oyun. Hatırlarsanız geçtiğimiz sayılarda sizlere Rogue-like oyun nedir anlatmıştım. İşte, Rogue Spirit 3D’ de tam bir roguelike aksiyon oyunu. Midra Krallığı Prensi’nin hayaleti

beklentileri karşılıyor

oyun

Geceye hükmetmek ve Maskeli Balo’yu restore etmek için doğaüstü güçlerinizi, silahlarınızı ve zekanızı kullanın!

TALES OF ARISE Dahna gezegeninde, cennetteki gezegen olan

Rena’ya, erdemli ve ilahi bir ülke olarak her zaman saygı duyulur. Ancak nesiller boyu aktarılan hikayeler ve efsaneler Dahna halkı için bir anda gerçeklik haline gelir. Rena, 300 yıl boyunca Dahna’yı yağmalamaya, kaynaklarını sömürmeye

Rogue Spirit, Rogue-like oyunu olarak dikkat çekiyor

ve insanlarını onur ve özgürlüklerinden mahrum etmeye başlar. Oyuncu olarak bizim hikayemiz, farklı dünyalarda doğmuş, her biri kaderlerini değiştirmek ve yeni bir gelecek yaratmak isteyen iki karakterle başlıyor. Action Adventure türünü seviyorsanız ve Uzak Doğu türüne aşinaysanız yeni karakter kadrosu, güncellenmiş savaş dinamikleri ve klasik Tales oyun mekaniği içeren dünyaca ünlü Tale serisinin bir sonraki

DIABLO II: RESURRECTED Blizzard Entertainment tarafından ilk olarak 2000 senesinde piyasaya sunulan Diablo 2, yenilenmiş grafikleri ile bu ay sizi uykusuz bırakmaya geliyor. Oyunu,

yakın zamanda Blizzard bünyesi altına alınan ve Crash Bandicoot serisini de yenileyen Vicarious Visions geliştiriyor. Geliştirici firma orijinal oyuna olabildiğince sadık kalmaya çalışmış. Yine savaş mekanikleri de orijinaline sadık kalacak şekilde yenilenmiş durumda. Diablo 2 muhteşem hikayesi

ve oyun müzikleri ile eşsiz bir oyundur. Hayranları için daha sonra yapılan hiçbir oyun Diablo 2’nin yerini tutamamıştır. Önümüzdeki sayı merak edilen oyunlar ve yeniliklerle sizlerle bir araya gelmek üzere hoşçakalın ve tabii ki her zaman olduğu gibi Yüksek Teknoloji ile kalın…

bölümü olan Tales of Arise’ı mutlaka deneyimleyin.

Bloodhunt’ın başarılı grafikleri ve hızlı oynanabilirliği göz dolduruyor

Sınır Tanımayanlar İçin Tasarlandı

SINIR TANIMAYAN BİR İNOVASYON

Şimdiye kadarki en dayanıklı ve en donanımlı Apple Watch ile tanışın. Sağlam titanyum kasa, çift frekanslı hassas GPS, 36 saate kadar pil ömrü, sınırsız özgürlük sunan hücresel bağlantı özelliği, tüm sporcular ve macera tutkunları için özel olarak

tasarlanmış üç farklı kayış ile şimdi karşınızda.

MÜHENDİSLİK

HARİKASI

Mükemmel spor saatini yaratmak için her unsuru benzersiz performans sağlayacak şekilde, büyük bir dikkatle tasarladık. Titanyum kasa sayesinde

mm titanyum kasa

ağırlık, sağlamlık ve aşınmaya karşı dayanıklılık arasında mükemmel bir denge kuruldu.

Düz safir kristal ekranı çevrelemek için yükseltilmiş bu yeni kasa aynı zamanda kenarlardan gelecek darbelere karşı da koruma sağlıyor.

Daha kolay bir kullanım için büyütülen Digital Crown ve kasadan daha çıkıntılı olacak şekilde tasarlanan yan

Apple Watch Ultra

düğme, eldivenle bile rahat bir deneyim sunuyor.

EN BÜYÜK VE EN PARLAK APPLE WATCH

EKRANI

Maksimum 2000 nit parlaklıkla diğer Apple Watch modellerinin iki kat üstüne çıkan göz alıcı Hep Açık Retina ekran, doğrudan güneş ışığından bile etkilenmiyor. Üstelik daha büyük olduğundan antrenman ölçümleriniz ve ayrıntılarla dolu kadranlar için size daha fazla alan sunuyor.

GECE MODU ÖZELLİKLİ

YOL REHBERİ SAAT

EKRANI

Apple Watch Ultra için özel olarak tasarlanan

Yol Rehberi kadranını canlı bir pusulaya dönüştürebiliyor ve kadrana sekiz adede kadar komplikasyon ekleyebiliyorsunuz. Loş ışıklı ortamlarda Digital Crown’u çevirerek Gece Modu’nu etkinleştirip kadranı parlak kırmızı renkte görebiliyorsunuz.

HAREKET SAATİ

Yeni geliştirilen Eylem Düğmesi birçok farklı işleve hızla erişebilmeniz için size fiziksel bir kontrol imkanı veriyor. Kişiselleştirilebilir olması sayesinde düğmeyi bir antrenmanı denetlemek, Pusula Ara Noktaları belirlemek veya dalış başlatmak için ayarlayabiliyorsunuz.

100 m suya dayanıklı tasarım

Yani potansiyeli çok fazla, tam da sizin gibi.

GÜNLERCE SÜREN PİL ÖMRÜ

Çantanızı sırtlayıp yola çıktığınız gezinin ikinci gününde, bir triatlonun son turunda veya mercan resiflerini keşfettiğiniz bir dalış sırasında saatinizin pilinin bitmesi istemediğiniz bir şey olur. Şimdiye kadarki en uzun pil ömrüne sahip Apple Watch Ultra ile dilediğiniz maceraya atılmak için ihtiyaç duyduğunuz enerjiye sahipsiniz.

KALP ATIŞ HIZI BÖLGELERİ

Antrenmanınızın yoğunluğu hakkında hızla bilgi edinin. Antrenman bölgeleriniz, sağlık verilerinizin yardımıyla otomatik olarak hesaplanıyor ve kişiselleştiriliyor. Dilerseniz bu bilgileri manuel olarak da girebiliyorsunuz.

ÇIĞIR AÇACAK BİR GPS

İster şehrin sokaklarında ister doğada antrenman yapıyor olsunlar, en doğru ölçümleri isteyen sporcular için GPS performansı kritik bir önem taşıyor. Apple Watch Ultra en zorlu yerlerde bile olağanüstü

www.yuksekteknoloji.tv

yeniler

bir doğruluk sunan yeni, çift frekanslı hassas GPS sistemine sahip.

GPS İKİLEMİ SONA ERDİ

Çoğu kişi için sadece L1 GPS’e sahip geleneksel bir GPS çözümü genellikle yeterli oluyor. Ama yüksek binalar, ağaçlar veya yoğun bitki örtüsü yüzünden uydu bağlantısı kesildiğinde sorun yaşanabiliyor. Daha yeni bir teknoloji olan L5 GPS, gelişmiş sinyal işleme özelliğiyle hataları azaltıyor ve kalabalık şehirler gibi birçok ortamda daha tutarlı bir şekilde sinyal almanızı sağlıyor.

YOĞUN ŞEHİRLERDE BİLE EN DOĞRU GPS

Çift frekanslı sistem Apple Harita uygulamasıyla birlikte çalışarak yol, bisiklet ve yürüyüş rotalarını da hesaba katıyor ve böylece tam konumu daha da iyi belirliyor. Yeni uydu ve sinyal modelleri de ayrıca konum doğruluğunu artırıyor. Gelişmiş, özel bir algoritma ise mevcut uydu sinyallerinden sonuna kadar yararlanıyor.

HER YÖNÜYLE YENİDEN TASARLANAN PUSULA

Vahşi doğadayken bir çift sağlam botunuzun olması

ne kadar önemliyse hassas bir pusulanızın olması da en az o kadar önemli. Yeniden tasarlanan Pusula, yepyeni görünümler ve işlevlerle, bileğinizden yön bulma konusunda sizi bambaşka bir boyuta taşıyor.

GERİYE DÖNÜŞ ÖZELLİĞİYLE KAYBOLMAYA SON

Geriye Dönüş özelliği, rotanızdan çıkmış olsanız bile başlangıç noktanıza dönmenize veya geldiğiniz rotayı takip etmenize yardımcı oluyor. Bunun için GPS verilerini kullanarak geçtiğiniz yerlerden otomatik olarak bir yol oluşturuyor. Böylece kolayca bir önceki konuma veya çıktığınız dağın eteklerine geri dönebiliyorsunuz.

86 DESİBEL SİREN, 60 SAAT VE -20 DERECE İLE 55 DERECE ARASI KULLANIM İMKANI

Kaybolur veya yaralanırsanız, yardım çağırmak için Eylem Düğmesi’ni basılı tutarak 180 metreye (600 fit) kadar uzaklıktan duyulabilen Siren’i etkinleştirebiliyorsunuz.

Apple Watch Ultra, macera dolu günler için düşük güç ayarlarında 60 saate kadar pil ömrü sunarken, buz gibi

dağ zirvelerine ve yakıcı çöl ısısına karşı dayanıklılık sunuyor.

HEYECANIN

DERİNLİKLERİNE

DALIN

Apple Watch Ultra en ekstrem su sporlarında bile dayanıklı olacak şekilde tasarlandı. Ayrıca, yeni bir derinlik göstergesine sahip. Bu özellik aynı zamanda su altı dalışçılarının ve serbest dalışçıların 40 metreye kadar derinlikte ihtiyaç duydukları veri ve işlevleri de sunuyor. Dalış aksesuarları için uygun olan EN13319 sertifikasını da kullanıcılara sunan Apple Watch Ultra su altında da, su üstündeki kadar iddialı hale geliyor.

TAM DONANIMLI DALIŞ BİLGİSAYARI

Ünlü su altı inovasyon markası Huish Outdoors tarafından Apple Watch Ultra’ya özel olarak tasarlanan Oceanic+ uygulaması sayesinde şimdi bileğinizde tam donanımlı bir dalış bilgisayarı var. 40 metreye kadar eğlence amaçlı su altı dalışları ve serbest dalışlar için gerekli tüm temel özelliklerle geliştirildi. Üstelik benzersiz bir kullanım kolaylığı sunuyor.

ÖNCELİK, HEP GÜVENLİK

Oceanic+ uygulaması bir dalış bilgisayarından beklediğiniz tüm güvenlik uyarılarını sunuyor. Dekompresyon limitlerini ve güvenlik duraklarını göstermenin yanı sıra yükselme hızınız olması gerekeni aştığında sizi uyarıyor. Bühlmann dekompresyon algoritmasını kullanan Oceanic+ uygulaması sürekli olarak dalış parametrelerini hesaplayıp takip ediyor ve ihtiyaç duyduğunuz verileri tek bakışta görmenizi sağlıyor.

EKG uygulaması elektriksel kalp sensörünü kullanarak kalp atışlarınızı ve kalp ritminizi kaydedebiliyor, düzensiz kalp ritminin bir formu olan atriyal fibrilasyon belirtisi olup olmadığını da kayıtlardan kontrol edebiliyorsunuz. Uyku düzeninizi REM ile Yüzeysel ve Derin olarak adlandırılan üç uyku evresinde geçirdiğiniz süreler ile görebiliyor ve uyku sırasında ne zaman uyanmış olabileceğinizi

öğrenebiliyorsunuz.

Genel sağlığınızın önemli bir göstergesi olarak kandaki oksijen düzeyiniz hakkında da rahatlıkla bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Uyku sırasında vücut sıcaklığınızı inovatif yeni sensör ile rahatlıkla ölçümleyebiliyorsunuz.

Kalp atış hızınız anormal bir şekilde yükseldiğinde ya da düştüğünde ve kalp ritminizin düzensiz olması durumunda bildirim anında bildirim alabiliyorsunuz.

TRAFİK KAZASI, DÜŞME ALGILAMA VE ACİL SOS

Yeni sensörler ve bir yapay öğrenme algoritması birlikte çalışarak ciddi araba kazalarını algılıyor ve sizi otomatik olarak acil servise bağlıyor. Apple Watch Ultra ayrıca ilgili görevlilerle konumuzunu paylaşıyor ve acil durum kişilerinize bildirim de gönderiyor. İster evde ister bir açık hava macerasında olun, saatiniz düştüğünüzü algıladığında ve siz herhangi bir tepki vermediğinizde otomatik olarak acil servisi arıyor. Bunun dışında yan düğmeyi basılı tutarak hızlı bir şekilde acil servisi arayabiliyor ve konumunuzu bildirebiliyorsunuz. Konum değişiklikleriniz belli bir süre boyunca acil durum kişilerinize de bildirilmeye devam ediyor.

HÜCRESEL BAĞLANTI İLE BAĞLANTIDA KALIN

Hücresel özelliği tüm Apple Watch Ultra modellerinde yerleşik olarak bulunuyor. Şu an ülkemizde yalnızca Turkcell ile kullanılabildiğinden mevcut bir Turkcell hattınız varsa, 18 saate kadar süren LTE pil ömrüyle gün boyu bağlantıda kalabiliyorsunuz. E-sim özelliğiyle telefonunuzdan bağımsız olarak arama yapabilir, mesaj gönderebilir, Siri ve Haritalar’ı kullanabilir, App Store’a bağlanabilirsiniz.

www.yuksekteknoloji.tv

EKG, UYKU TAKİBİ, KANDAKİ OKSİJEN, SICAKLIK ALGILAMA VE KALP SAĞLIĞI BİLDİRİMLERİ

IP6X toza dayanıklılık derecesi

tekno yeniler

DİKKAT ÇEKİCİ ULTRA İNCE TASARIM

Huawei nova 10, arkasında yer alan parlak bir dış yüzeye sahip olan “Yıldız Halkası” tasarımı ile etkileyici ışık, renk ve çekiciliği bir araya getiriyor. 168 gram ağırlığa ve 6.88 mm inceliğe sahip olan gövdenin ışıltısını görmek için telefonu elinizde çevirmeniz yeterli oluyor.

NEFES KESEN PORTRE ÇEKİMLERİ

Her anınıza uyum sağlayan 60 MP Ultra Geniş Ön Kamera

ile hayatı dolu dolu yaşarken gördüklerinizden daha fazlasını yakalayabiliyorsunuz. Geleneksel RGGB lenslerden %40 daha fazla ışık alan HUAWEI RYYB Renk Filtresi

Dizimi ile donatılmış 50 MP RYYB Ultra Vision Kamera sayesinde, görüntülerin

60 MP Ön Ultra Geniş Kamera

tüm ihtişamını net olarak görebiliyorsunuz.

OTOMATİK ODAK TAKİBİ

Arka kamera, “Follow Focus” teknolojisi ile seçtiğiniz objelere kilitleniyor ve onları video çekerken kadraj dışına çıktıkları zaman bile etkili şekilde takip etmeyi sürdürüyor.

4K ULTRA GENİŞ ÖN KAMERA VİDEO ÇEKİMİ

4K Ultra Geniş Ön Video

Kamera özelliği nefes kesici manzaraları kusursuzca kayıt altına almanızı sağlıyor.

YAPABİLECEKLERİNİZİN SINIRI YOK

Gelişmiş yüz tanıma ve arka plan bulanıklaştırma algoritmaları, vlog çekimlerinize zahmetsiz

bir doğal arka plan bulanıklaştırma efekt sunuyor. Arka Kamera ile çekilen Bokeh Portre’ler ile arka plan bulanıklaştırma fotoğrafların öne çıkarılmasına yardımcı oluyor.

KAMERANIN KEYFİNE VARIN

60 MP Ultra Geniş ve Yüksek Çözünürlüğe sahip Ön Kamera ile Selfie çekmek çok keyifli

6.88mm Ultra İnce Tasarım

bir hal alıyor. 100° Ultra Geniş Açı ile herkesin ve her şeyin kadraja sığacağından emin olabiliyorsunuz. Arka Kamera ile Hareket Bulanıklığı sayesinde odağınızın sahnenin yıldızı olmasına yardım eder. Arka Kamera ile düşük ışıkta çekimler göz kamaştırıyor. Geleneksel bir RGGB sensörden %40 daha fazla ışık yakalayabilen kamera ile çarpıcı fotoğraflar çekin. Arka Kamera ile gece manzaraları çekerken, neon aydınlatmalı bir şehir manzarasının cazibesini keşfedebilirsiniz. Arka Kamera ile düşük ışıkta portre özelliğiyle karanlığın örtüsü altındaki büyüleyici detayları da yakalayabilirsiniz. Arka Kamera ile 2 cm’den Makro Fotoğrafçılık deneyimiyle ayrıntılara dalarak, büyüleyici bir minyatür dünyayı mikroskop altına almış hissine kapılabilirsiniz.

YENİ VİZYON, YENİ BİR DÜNYA

Huawei nova 10’un 6.67 inç kavisli ekranı, gelişmiş netlik

www.yuksekteknoloji.tv

tekno yeniler

seviyesi ve azaltılmış güç tüketimi ile birlikte geliyor. Bu ekran, bir milyar renk desteği, geniş P3 renk gamı ve 120 Hz yüksek yenileme hızı ile yepyeni bir dünyaya açılan pencereniz olacak diyebiliriz.

GÜÇ PERFORMANSLA BULUŞTU

Anlık güç desteği için 66W Huawei SuperCharge desteği ve 4000 mAh pil ile güçlü bir destek sağlayarak günlük temponuzun verimini artırabiliyorsunuz.

BÜTÜNCÜL EĞLENCE VE KUSURSUZ OYUN DENEYİMİ TOUCH

TURBO 2.0

Hızlı düğme işlemlerini aktif etmek için telefonunuzu sallayabilir ve telefonun stereo hoparlörleriyle elde edilen geniş ses performansı ile her turun keyfini çıkarabilirsiniz.

EMUI İLE AKILLI YAŞAM Kontrol Paneli altındaki Super

50 MP Ultra Vision Fotoğrafçılık

Device widget’ına erişerek tabletler, bilgisayarlar, Vision TV’ler ve kulaklıklara, sadece simgelerini sürükleyerek bağlananılabiliyor

CİHAZLAR ARASI GÖRÜNTÜLÜ ARAMA

MeeTime ile birden fazla katılımcıya sahip aramalar

yapın. Telefonunuz ve tabletiniz arasındaki sorunsuz geçişlerle ve ekran paylaşımıyla zahmetsiz iletişimin keyfini çıkarın

DOSYALARA HIZLI ERİŞİM

Telefon belgelerine ve fotoğraflara doğrudan erişimin

Huawei

keyfini çıkarın. Tek bir kablo bağlamak zorunda kalmadan dosyaları açın, görüntüleyin ve yönetin.

karsi karsiya

Huawei Watch GT 3 46mm

TASARIM

Renk: Siyah

Boyutlar: 45.9 x 45.9 x11 mm

Ağırlık: 42.6 g.

Değiştirilebilir Kayış / Kayış Boyutu: Var / 22 mm

Su Geçirmezlik: 50 metre

Kullanılan Çerçeve Materyali: Paslanmaz Çelik

Kullanılan Cam Materyali: Güçlendirilmiş Cam

Su/Toz Geçirmezlik Standartı:

Darbe Koruyucu Standartı:

EKRAN

Ekran Boyutu: 1.43” AMOLED Ekran

Ekran Çözünürlüğü: 45.9 x 45.9 x11 mm

İŞLETİM SİSTEMİ

Renk: Huawei Özel İşletim Sistemi Bağlantı: Android, Harmony, iOS

HAFIZA ÖZELLİKLERİ

RAM: 32 MB

Dahili Hafıza: 4 GB

SES ÖZELLİKLERİ

3.5mm Kulaklık Girişi: Yok

Hoparlör: Var

BAĞLANTI ÖZELLİKLERİ

WLAN: Yok

Bluetooth: 5.1, LE, EDR

NFC: Yok

GPS: Var (Dual Band A-GPS, GLONASS, BDS, GALILEO, QZSS)

Telefon Görüşmesi İmkanı: Var

SENSÖR ÖZELLİKLERİ

Sensörler: İvme Ölçer, Jiroskop, Kalp Atış Sensörü, Barometre, Pusula, Spo2, Termometre (Vücut Sıcaklığı Ölçümü)

BATARYA

Batarya Gücü: 455 mAh Li-Po

Kullanım Süresi: Yaklaşık 7 gün kullanım imkanı Kablosuz Şarj Özelliği: Kablosuz Şarj Beşiği

DEĞERLENDİRME

Modern, Farklı ve Şık Tasarım

Uzun Pil Ömrü

Binlerce Saat Arayüzü Seçeneği

Değiştirilebilir Kayış

GPS Üzerinden Geri Dönüş Rotası Oluşturabilme

Telefon Görüşmesi Özelliği

Vücut Sıcaklığı Ölçme

PUAN

Uygulama Seçeneği Zayıf

Samsung Galaxy Watch5 44mm

TASARIM

Renk: Gümüş, Grafit, Pembe Altın, Safir

Boyutlar: 44.4 x 43.3 x 9.8 mm

Ağırlık: 33.5 g.

Değiştirilebilir Kayış / Kayış Boyutu: Var / 20 mm

Su Geçirmezlik: 50 metre

Kullanılan Çerçeve Materyali: Alüminyum

Kullanılan Cam Materyali: Safir Kristal

Su/Toz Geçirmezlik Standartı: IP68

Darbe Koruyucu Standartı: MIL-STD-810H

EKRAN

Ekran Boyutu: 1.4” Super AMOLED Ekran

Ekran Çözünürlüğü: 450 x 450 Piksel (~321 ppi Ekran Yoğunluğu)

İŞLETİM SİSTEMİ

Renk: Android Wear OS 3.5 - One UI Watch 4.5

Bağlantı: Android ve iOS

HAFIZA ÖZELLİKLERİ

RAM: 1,5 GB

Dahili Hafıza: 16 GB

SES ÖZELLİKLERİ

3.5mm Kulaklık Girişi: Yok

Hoparlör: Var

BAĞLANTI ÖZELLİKLERİ

WLAN: Var Bluetooth: 5.2, A2DP, LE

NFC: Var

GPS: Var (A-GPS, GLONASS, GALILEO, BDS)

Telefon Görüşmesi İmkanı: Var

SENSÖR ÖZELLİKLERİ

Sensörler: İvme Ölçer, Jiroskop,Kalp Atış Sensörü, Barometre, Ekg, Tansiyon Ölçümü

BATARYA

Batarya Gücü: 410 mAh Li-Ion

Kullanım Süresi: Yaklaşık 1,5 gün kullanım imkanı

Kablosuz Şarj Özelliği: Kablosuz Şarj Özelliği

DEĞERLENDİRME

Şık Tasarım

Android Wear

Değiştirilebilir Kayış

Uygulama Mağazasında Binlerce Uygulama ve Saat Arayüzü

Telefon Görüşmesi Özelliği

ve Tansiyon Ölçme Özelliği

- Şık, Fakat Bir Önceki Geleneksel Tasarımdan Çok Farklı Değil

PUAN

- Bir Günü Zor Çıkartan Batarya Süresi

- Kasa Tasarımına Göre İnce Kalan Kayış Boyutu

- Fiyatı Rakiplerinden Biraz Daha Yukarıda Konumlandırılmış

Not: Belirtilen bilgiler ve özellikler ülkelere göre farklılık gösterebilir ve mevzuata uyacak şekilde değştirilmiş olabilir. Bu tür durumlar yaşanabileceğinden, Yüksek Teknoloji sorumlu tutulamaz.

73www.yuksekteknoloji.tv

mercek altinda

Apple AirPods Pro 2. Nesil

Değişimin Sesi

AirPods Pro’nun ve gelişmiş ses performansının arkasında Apple tarafından tasarlanan yeni H2 çip var. Çip, özel geliştirilmiş bir sürücü ve amplifikatörle uyum içinde çalışıyor. Muhteşem çözünürlükte net ve berrak tiz notalarla birlikte, hem derin hem zengin baslar veriyor. Böylece tüm sesler

her zamankinden daha canlı duyuluyor.

H2 ÇİP, PERFORMANSIYLA DEVLEŞİYOR

Yepyeni H2 çip o kadar çalışkan ki şimdi her zamankinden fazla işlevi yerine getiriyor. Bilişimsel algoritmalardan yararlanarak çok daha akıllı gürültü

Gürültüyü saniyede 48.000 kez azaltıyor

engelleme, üç boyutlu olağanüstü ses ve daha verimli pil ömrü özelliklerini aynı anda sunuyor.

YENİ ADAPTASYON ALGORİTMALARI

H2 çipi, güçlü ve yeni adaptasyon algoritmaları kullanarak sesleri daha hızlı işliyor ve tonu tam

ÖZEL GELİŞTİRİLMİŞ

SÜRÜCÜ VE AMPLİFİKATÖR

Müzik çalarken daha düşük

distorsiyon sunmak için H2 çip ile birlikte çalışıyor. Bu da her ses düzeyinde daha derin baslar ve daha net tizler duymanızı sağlıyor.

SES GETİRECEK OLAN SESSİZLİKTE GÜRÜLTÜ ENGELLEME

Baştan aşağı yenilenen yeni kontrol sistemiduyduğunuz anda ayarlıyor. Her detay kulak şeklinize göre oluşturuluyor ve orijinaline daha yakın kalitede seslerde sizi büyülüyor. Baştan tasarlanan iç kısım mikrofonu ses geliştirme algoritmalarıyla birlikte çalışarak sesinizi daha iyi algılayıp daha anlaşılır hale getiriyor.

Önceki modellerinden iki kata kadar daha fazla gürültü engelleme özelliğiyle sadece müziğe odaklanabilmeniz için tasarlanan AirPods Pro, gücünü H2 çipten alıyor.

Dinledikleriniz ve de duymak istemedikleriniz üzerinde şimdi size daha fazla kontrol veriyor. Daha önce hiç tanık olmadığınız bir müzik ve podcast deneyimine hazır olun.

GÜRÜLTÜ ENGELLEYİCİ

MİKROFONLAR

Gürültü engelleyici mikrofonlar ve arka havalandırma birlikte çalışıp, gelen sesi hızla algılamaları ve gürültüyü kulağınıza ulaşmadan

mercek altinda

önlemeleri için en ideal şekilde konumlandırılmış.

ADAPTİF ŞEFFAF MOD

H2 çipin gücünden yararlanan

Adaptif Şeffaf Mod siren veya elektrikli alet sesi gibi gürültülerin yoğunluğunu en aza indiriyor ve kulaklık takılıyken etrafınızda olup bitenlerden sizi haberdar ediyor.

YAĞMUR DAMLASI

VEYA TER KORKUTMUYOR

Hem AirPods hem de MagSafe Şarj Kutusu, IPX4 tere ve suya dayanıklılık derecesine sahip. Yani ağır antrenmanlardan

yağmurlu ortamlara kadar her koşula dayanabiliyorlar.

YENİLENEN KONTROL SİSTEMİ

Dokunmatik denetim sayesinde çalma işlevlerini kulaklığın alt ucundan kolayca kontrol edebilirsiniz. Sesi ayarlamak için yukarı veya aşağı kaydırın, müzik çalıp duraklatmak ya da çağrıları yanıtlayıp sonlandırmak için basın. Aktif Gürültü Engelleme ve Adaptif Şeffaf Mod arasında geçiş yapmak içinse basılı tutun.

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ

DİNLEME DENEYİMİ

Yeni AirPods Pro, dinleme deneyimini yepyeni bir kişisel düzeye taşıyor.

Dinamik kafa izleme özellikli Kişiselleştirilmiş Uzamsal Ses, duyduğunuz her şeyin büyüsüne kapılabilmeniz için tüm aygıtlarınızla çalışıyor.

Üstelik Adaptif EQ özelliği, sesi AirPods Pro’nun kulağınıza oturma şekline göre ayarlıyor ve her frekansı tam olması gerektiği gibi duymanızı sağlıyor.

Tam konum bulma özellikli U1 Çip

YENİ ŞARJ KUTUSU VE İYİLEŞTİRİLMİŞ PİL ÖMRÜ

Yeni MagSafe Şarj Kutusu, hareket halindeyken müzik dinlemeyi oldukça rahat hale getiren özelliklerle dolu. Yenilenen tasarımı, şarj kutusunu bulmayı kolaylaştıracak daha fazla seçenek sunuyor. Daha uzun pil ömrü ise bir sonraki şarja kadar daha fazla müzik dinlemeye, video izlemeye ve görüşme yapmaya imkan tanıyor. Şu ana kadar yapılmış olan en yetenekli şarj kutusu diyebiliriz.

TAM KONUM BULMA ÖZELLİKLİ “BUL”

Yeni U1 çip sayesinde şarj kutunuzun yerini Tam Konum Bulma özellikli Bul ile belirleyebilirsiniz. AirPods Pro’nuzun yerini unutursanız yakınlık görünümü özellikli Bul’u da kullanabilirsiniz.

HEP AÇIK “HEY SİRİ”

Sadece sesinizi kullanarak şarkı çalın, arama yapın, yol tarifi alın veya programınızı kontrol edin. En sevdiğiniz kişisel asistanınızı etkinleştirmek ve günlük işlerinizi takip etmek için “Hey Siri” demeniz yeterli oluyor.

AIRPODS VE ERİŞİLEBİLİRLİK

AirPods Pro belirli işitme ihtiyaçlarına destek olmak için eşi benzeri olmayan bir dinleme deneyimi sunuyor. Konuşma Yükseltme gibi özellikler, tam karşınızdaki sese odaklanıyor. Kulaklık Kolaylıkları, net bir şekilde duymak isteyebileceğiniz frekansları yükseltiyor. Canlı Dinleme özelliği ise dolu bir salonda bir konuşmacıya odaklanmanız gerektiğinde iPhone’unuzla birlikte çalışarak sesi uzaktan yakalıyor.

SES PAYLAŞIMI

İki çift AirPods arasında kolayca şarkı veya program paylaşın. AirPods’u, dinlemekte olduğunuz iPhone, iPad veya Apple TV’ye yaklaştırarak anında bağlantı kurma imkanı da mevcut.

Teknik Özellikler:

Mikrofon: Hüzmeleme özellikli çift mikrofon Çip: H2 Kulaklık Çipi

Ortam Gürültüsü Azaltma: Var

Rüzgar Gürültüsü Azaltma: Var Aktif Gürültü Önleyici: Var

Kulak Tasarımı: Kulak İçi Bluetooth Versiyonu: 5.3

Kablosuz Şarj Özelliği: Var

Ek Yazılım Desteği: Var Renk Seçenekleri: Beyaz

Değerlendirme:

Kulağa ergonomik olarak tam uyum sağlama, Pratik kurulum ve bağlanma, Kablosuz şarj, Rüzgar ve ortam gürültüsü azaltma, ANC, Hafif tasarım, Dokunmatik ses kontrol, Geliştirilmiş pil ve şarj kutusu

Mevcut olan AirPods Pro modeline çok benzemeyen, daha farklı ve inovatif bir tasarım yaratılabilirdi

Yorum:

Güçlü teknik özellikler, kulağa uyumlu tasarım, uzamsal ses deneyimi, hızlı bağlantı, kolay kurulum ve kullanım, kablosuz şarj özelliği, akıllı dinamik ANC özellikleri, Akselerometre, Hall Sensörü, Yakınlık Sensörü, Hızlı Şarj, Uzun pil ömrü gibi özellikleriyle dikkat çeken ve H2 Çipin gücünü arkasına alan Apple AirPods Pro 2. Nesil, ses kalitesi de göz önüne alındığında şu an için en güçlü ve tarz sahibi kulaklıklardan bir tanesi olarak dikkat çekerken, tavsiye edilebilecek kablosuz kulaklık modelleri arasında da ilk sıralarda kendisine yer buluyor.

www.yuksekteknoloji.tv

Ürüne ulaşmak için QR kodu okutun

IPX4 ile tere ve suya karşı dayanıklı

Daha

DAHA GENİŞ PERSPEKTİF İÇİN DAHA BÜYÜK GÖRÜNÜM

10.3 inç HUAWEI FullView ekran ve %86.3 yüksek ekrangövde oranıyla sık sık sayfaları çevirmek zorunda kalmadan PDF dosyalarını büyük ekranda görüntüleyebilmenize imkan tanıyor.

KAĞIT GİBİ BİR DENEYİM

Dünyanın ilk TÜV Rheinland Kağıt Benzeri Ekran Sertifikalı tableti olan Huawei MatePad Paper, kullanım esnasında kağıt hissiyatı sunarken, kağıtsız okumanın keyfini çıkarmanızı da sağlıyor.

Üzerindeki Gibi Hissedin

BİRDEN FAZLA SENARYO İÇİN AKILLI YENİLEME

HUAWEI MatePad Paper, görüntülediğiniz içeriğe göre ayarlanan ve hem iş raporları hem de GIF’ler için sorunsuz ve net bir okuma deneyimi sağlayan akıllı yenileme hızını kullanıcılarına sunuyor.

Huawei MatePad Paper

KÜÇÜK ARAÇLAR İLE BÜYÜK PERFORMANS

HarmonyOS 2 hizmet araçları, günlük programlar, e-postalar, takvimler ve daha fazlası gibi öğelerin hızlı önizlemesini geliştiriyor ve daha hızlı verimlilik ile her an elinizin altında sizleri bekliyor.

KAĞIDA YAZARMIŞ HİSSİYATIYLA NOT ALABİLME

HUAWEI M-Pencil (2. nesil), HUAWEI MatePad Paper’ın çerçevesine manyetik olarak takılıyor ve ne zaman yazı yazmak isterseniz sizi hazır bekliyor. HUAWEI MatePad Paper’ın dokulu yüzeyi ve 26

ms’lik düşük gecikme süresi, üstün bir yazma deneyimini kullanıcılara sunuyor.

OKURKEN NOT ALIN VE ÇOKLU GÖREVLER İÇİN ÇOKLU EKRANLARI KULLANIN

Belgeleri incelerken vurgulamalar yapabilir ve önemli notlar alabilirsiniz. Bölünmüş ekranı etkinleştirmek için ekran kalemi ile ekranın sağ üst köşesinden aşağı doğru kaydırdığınızda makalenizin veya belgenizin hemen yanında bir not sayfası mevcut hale geliyor ve çok kolay kullanım sağlayan bir deneyim sunuyor.

ŞABLONLARLA DAHA İYİ DÜZENLENMİŞ

NOTLAR

Planınızı düzenlemenize ve önceliklendirmenize yardımcı olan yapılacaklar listesi veya iş analizi başlatmayı kolaylaştıran Cornell Note gibi harika şablonlar sayesinde not alma şeklinizi geliştirebiliyorsunuz.

SESLİ NOTLARIN FARKINI HİSSEDİN

Ses kaydı ve notlarla birlikte her toplantıdaki ayrıntıları yakalayabilir, not alırken kaydınıza bir işaret koyup, ardından ses klibini oynatmak için işarete dokunabilirsiniz. Böylece içeriğinizi daha net ve verimli bir şekilde inceleyebiliyorsunuz.

EL YAZISI İLE TUTULMUŞ NOTLARI DÖKÜMAN METİNLERE DÖNÜŞTÜRÜN

Huawei MatePad Paper

ile toplantı notlarını rahatça paylaşmak için el yazısı notlarını kolayca ve doğru bir şekilde metne çevirebiliyorsunuz.

NOTLARINIZI ŞİFRELEYİN, GİZLİLİĞİNİZİ

Göz Konforu Sağlayan HUAWEI FullView 10.3” Ekran

KORUYUN

Parmak İzi Güç Düğmesine basit bir dokunuşla gizli notlarınızı kilitleyebilir ve kilidi açmak istediğinizde tekrar dokunabilirsiniz.

AKILLI TELEFONDAN İÇERİK AKTARIN

Akıllı telefonunuzdan

altinda

Huawei MatePad Paper’a anında bilgi paylaşımı yapabiliyorsunuz. Akıllı telefonda görüntülediklerinizi, daha büyük ve daha akıcı bir ekranda görüntülemek ve not alma yardımcısına aktarmak için tek bir tıklama yeterli oluyor.

64 GB dahili hafıza

MATEBOOK’DAN İÇERİK AKTARIN

Analizinizi optimize etmek için dosyaları MateBook’tan Huawei MatePad Paper’a Genişletme Modunu kullanarak sürükleyebiliyor, PC sürücü özelliği ile dosyaları Huawei MatePad Paper ile

MateBook arasında kolayca paylaşabiliyorsunuz.

KEYİFLİ BİR OKUMA DENEYİMİ

okuma ışığı, kullanıcılara karanlıkta büyük rahatlık sağlıyor.

okuma içeriği ve üçüncü parti okuma kaynakları mevcut.

ARŞİVLERİNİZ DAİMA SİZİNLE

22.5W Hızlı şarj özelliği

Okuma, karanlıkta bile rahat olmalıdır. 32 uygun ayara sahip yerleşik ayarlanabilir İşletim Sistemi: HarmonyOS 2

Huawei MatePad Paper’da çok sayıda yüksek kaliteli

Teknik Özellikler:

İşlemci: Kirin 820E

Ram: 4 GB

Dahili Hafıza: 64 GB

Ekran Boyutu: 10.3” E Ink Ekran

Ekran-Gövde Oranı: %86.3

Ekran Çözünürlüğü: 1872 X 1404 piksel (227ppi)

Bluetooth: 5.2 BLE

Ses: Huawei Histen 7.0 Sound Effect

Parmak İzi: Var

Batarya Gücü: 3.625mAh

Boyutlar: 225.2 x 182.7 x 6.65 mm

Ağırlık: 360 g

Renk Seçeneği: Siyah

Tüm konuları kapsayan içeriğe anında erişebilir, rahat ve keyifli bir okuma deneyimi dünyasının kapılarını açabilirsiniz.

Değerlendirme:

E Ink Ekran, Uzun pil ömrü, 4 GB Ram ile güçlendirilmiş sistem, 64 GB dahili hafıza, Çift hoparlör ile gelişmiş ses desteği, HarmonyOS 2, Bluetooth 5.2, Fiyat/Performans dengesi

Farklı ve canlı renk alternatifleri de sunulabilirdi.

Yorum:

Huawei Matepad Paper, bünyesinde barındırdığı gelişmiş özelliklerin yanı sıra tasarım, E Ink ekranı ve diğer gelişmiş özellikleriyle birlikte gelişmiş bir e-kitap okuyucu olarak dikkat çekiyor. Yer aldığı segmentin lider özelliklerine sahip olmasının yanında, özellikle fiyatını göz önüne aldığımızda birçok gelişmiş e-kitap okuyucu modelinden üstün özelliklere sahip olduğunu açıkça görebiliyoruz.

Ürüne ulaşmak için QR kodu okutun

oto

Elektrikli Minikler

Son günlerde donanımı, sessiz çalışması ve tabi ki yakıt maliyetleri sebebiyle birçok otomobilseverin ilgisi elektrikli otomobillere çevrildi. Dizel otomobillerin Avrupa ülkelerinde önümüzdeki yıllarda yavaş yavaş kaldırılacak olması

ve üretiminin yavaşlaması yurtdışında elektrikli otomobillere olan ilgiyi biraz daha arttırdı. Ülkemizde elektrikli otomobilleri özendirmek amacıyla, yakıt tüketimle otomobillere göre daha düşük ötv oranı uygulanan elektrikli

otomobiller ülkemizde de merak uyandırıyor.

HİBRİT OTOMOBİLLER HALEN BİR ADIM ÖNDE

Elektrikli otomobiller kendi içinde Hibrit ve %100 Elektrikli olarak ikiye ayrılıyor. Geçtiğimiz sayımızda hibrit

Elektrikli otomobillerde en çok merak edilen konu, menzil

otomobillerin çalışma sistemi hakkında detaylı bilgiler vermiştik. Ülkemizde hibrit otomobil satışlarının, %100 elektrikli çalışan otomobil satışlarının çok önünde olduğunu da söylememiz gerekiyor. Bu sayımızda ise sizlere ülkemizde hali hazırda

satışta yer alan %100 elektrikli otomobillerden giriş segmenti modelleri arasında yer alanlara yer vereceğiz.

RENAULT’UN

PARLAYAN YILDIZI ZOE

Renault ZOE, elektrik motorlu ulaşımın günlük kullanımda

mümkün olduğu iyi bir seçim olabilir. İç hacmi Renault Clio 4 serisi ile yaklaşık olarak aynı olan otomobil, içindeki donanımıyla göz dolduruyor. Elektrikli otomobillerin ülkemize gelen modellerinde ise genel olarak en üst donanımlı otomobillerde yer alan paketler bulunuyor.

DONANIMYLA ÜST SEGMENT OTOMOBİLLERE KAFA TUTUYOR

Renault Zoe online navigasyon sistemi, geri görüş kamerası, mobil telefon üzerinden otomobil bilgilerine ulaşma, yakıt durumu ve kontrol imkanı, sürüş öngörüsü ile mükemmel sürüş deneyimi

ÖDÜL CANAVARI

Hibrit otomobillerin kullanım oranı halen daha yüksek

Geçtiğimiz yıllarda Company

Car Today Ödüllerinde “Yılın elektrikli aracı” ödülüne layık görülürken, Diesel Car ve Eco Car Magazine tarafından da ayrıca “En iyi elektrikli araç” ödülünü kazanarak toplamda üç farklı ödülü listesine katmıştı.

TAM ŞARJ İLE 400 KM MENZİL SUNMASIYLA DİKKAT ÇEKİYOR

Güncelleme alan ve model numarası ZE40 olan Renault

ZOE 40kWh bataryası ile yaklaşık 400 km yol yapabiliyor. 90 beygirden 100 beygire çıkarılan otomobil performans olarak da tatmin edici

DİKKET ÇEKİCİ SMART

EQ

Şehrin karmaşasında ve park edilmesi zor olan mahalle aralarında size büyük rahatlık sağlamak fikriyle yola çıkan ve özellikle dar sokaklarıyla meşhur Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkelerinde oldukça rağbet gören Smart şimdi de %100 elektrikli modeli Smart

EQ ile karşımıza çıkıyor.

tekno oto

DÜNYADA BİR İLK

Smart’ın elektrikli modelleri piyasaya çıktığında; fortwo, forfour ve cabrio olmak üzere tüm model serisini elektrikli alternatifiyle sunan dünya çapındaki tek üretici olma özelliğiyle dikkat çekmişti.

KENDİSİ KÜÇÜK AMA DÜNYASI BÜYÜK

Smart küçük bir otomobil olarak, büyük otomobillerin tüm konforunu sürücülere yansıtıyor. Kesintisiz eğlence deneyimi sunan model müzik,

resim veya filmleri 17.8 cm (7 inç) çoklu dokunmatik ekran üzerinden kolayca kullanılabiliyorsunuz. Navigasyon ve telefon gibi önemli fonksiyonları da sesle kumanda edilebiliyorsunuz.

Yükselen yakıt tutarları elektrikli otomobile yönelimi artırıyor

MESAFE ÇOK ÖNEMLİ

41 kW’lık güçlü bataryasıyla halka açık noktalar ve şarj istasyonlarında kolayca şarj edilebilen model, hemen hemen tüm evsel elektrik prizlerinden de şarj

edilebiliyor. Normal priz ile %80’ lik bir doluluğa yaklaşık

6 saatte ulaşan model, aynı doluluğa Wallbox ile yaklaşık 45 dakikada ulaşıyor. Tam dolu batarya ile yaklaşık 160 km giden model şehir içinde

Otomobil markalarının üretim kapasitesi elektrikli otomobillere kayıyor

yeterli bir mesafe sunsa da Renault Zoe’ nin oldukça gerisinde kalıyor.

tekno moto

Modern Klasik

Super Cub C125

1900’lü yılların ortasında hayatımıza giren cub motosikletler, uzun ömürlü yapıları ile yıllarca kullanılabilecek şekilde tasarlanıyor. Dünya çapında ulaştığı 100 milyondan fazla satış başarısı ile yalnızca Honda’nın değil, dünyanın da bugüne kadar en çok tercih

edilen motosikleti olan Super Cub, ikonik tasarımı, yüksek kalitesi ve üstün teknolojisi ile tüm Cub motosikletler içerisinde özel bir yere sahip.

CUB MOTOSİKLET KAVRAMI

Cub motosikletler, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra

ortaya çıkan araç açığını kapatmak için 1950’li yıllarda tasarlanan motosiklet modelleridir. O dönem insanların ulaşım arayışlarına cevap verebilmek için üretilen farklı motosiklet türlerinden bir tanesi olarak göze çarpıyor. Fakat başta Honda Super Cub olmak üzere bazı modeller

Düşük yakıt tüketimi ve dayanıklılığıyla öne çıkıyor

o kadar çok beğenildi ki, zamanla diğer tüm motosiklet modellerinin önüne geçti ve yıllar içerisinde ikon haline geldi. Temel olarak cub motosikletler, kısa mesafeleri kolayca katedebilmeniz için tasarlanmıştır. Buna ek olarak düşük yakıt tüketimi sunarlar ve şehir içinde ekonomik bir

HONDA’NIN UZMAN OLDUĞU SEGMENT

Honda’nın, Türkiye’de satışa sunulmuş olan tek Cub modeli efsanevi Super Cub modeli olarak göze çarpıyor. 1958 yılından bu yana 100

milyondan fazla üretilen Super Cub modelinin her neslinde, gelişen teknolojiyi yansıtan yeni özellikler sunulsa da, motosikletin ana tasarım hatları ve kendini ispat eden fonksiyonelliğine her zaman sadık kalındığı görülüyor. Bu sayede de modern teknoloji ve ikonikleşen geleneksel tasarımı bir arada sunulduğu bir model ortaya çıkıyor.

CUB MODELLERİN AVANTAJLARI

Cub motosiklet türünün en önemli avantajı düşük yakıt tüketimidir. Honda Super Cub’da da görebileceğimiz gibi cub motosikletler bir depo benzin ile kilometrelerce yolu kolayca katedebilirler. Diğer modellerden farklı olarak Honda Super Cub, dayanıklılığıyla da öne çıkıyor. Yarım asrı geride bırakan bir mirasa sahip olan motosiklet, yüksek kaliteli üretimden ve üstün teknolojiden yararlanılarak üretildiği için yıllar boyunca kullanılabiliyor. Buna ek olarak cub motosikletler uygun fiyatlı oldukları için motosiklet tutkunları arasında ikinci motosiklet olarak da sıkça tercih ediliyor.

sürüş alternatifi oluştururlar.

İLGİ ÇEKEN TASARIM VE PRATİK DEPOLAMA ALANI

Dünya çapında 100 milyondan fazla satış rakamıyla oldukça başarılı

Vadim Özyurt

Genellikle cub motosikletlerin selelerinin altında bagaj yer alır. Modelden modele değişiklik gösterse bile çoğunlukla bagajın içerisine kask sığmaz. Bu nedenle çoğu zaman kullanıcılar, sele altı bagajını ceket gibi yanlarında taşımak istemedikleri bir

takım eşyalarını saklamak için kullanırlar.

KİMLER İÇİN UYGUN?

Cub motosiklet türü, ilk defa motosiklet kullanacak kişilerin tercih edebileceği modelleri içerisinde barındırır. Buna ek olarak cub motosikletler,

1000 cc gibi yüksek hacimli ve ağırlık anlamında da oldukça iddialı motosikletleri kullanan sürücülerin daha hafif ve düşük hacimli motosiklet arayışına da cevap verebiliyor. Genellikle manuel ya da yarı otomatik vitesli olmaları nedeniyle, otomatik vitesten

Retro tasarımıyla dikkat çekici

manuel vitese geçmeyi planlayan kullanıcıların da kullanımına uygun bir motosiklet türü denilebilir.

Bazı cub motosikletler çok düşük motor hacmine sahip oldukları için M ve üstü ehliyet sınıfına sahip olan sürücüler için uygundur. Ancak genellikle cub motosikletleri kullanmak için A1 ve üstü motosiklet ehliyetlerine sahip olmak gerekir. Sıralama ise M, A1,

A2 ve A şeklinde ilerler. M ya da A1 sınıfı ehliyet almak için 16 yaşını doldurmuş olmak yeterlidir.Günlük kullanıma oldukça uygun

CUB MOTOSİKLET KULLANIMI İÇİN HANGİ TÜR EHLİYETE SAHİP OLMAK GEREKİR?