Yüksek Teknoloji Sayı 32

Page 1

Say ı 32- F iya t ı 19 TL

Minik Şampiyon

Yeni Yardımcınız Xiaomi Pad 5

Apple iPhone 13 Mini

Qualcomm Snapdragon 860 256GB Bellek 120Hz HDR10 IPS LCD Ekran Manyetik Özellikli Kalem Desteği Dolby Vision Görüntü Desteği

A15 Bionic Çip 128/256/512GB Bellek Super Retina XDR OLED Ekran 15W MagSafe Kablosuz Şarj Özelliği Dolby Vision Kayıt Özelliği

Gökçe Tekno Ünlü Köşemizde

Karşı Karşıya

Samsung Galaxy Watch4 Classic

Tekno Oto

Tekno Moto

TOGG

BMW R 18

CES 2022 için Hazır

Maceraperestlerin Gözdesi

Merak Edilenler Akıllı Telefonların Değişim Süreci Teknoloji Dünyası Akıllı Ev Teknolojilerinde Merak Edilenler ve Giyilebilir Teknolojiler ile Gelen Sağlıklı Yaşam Sosyal Bilgiler Reklam Dünyasındaki Değişim Tekno Mutlu Dijital Dönüşüme Hazır Mıyız? Tekno Spor Öne Çıkan Giyilebilir Teknolojiler Tekno Sağlık Robotik Diz Protezi Tekno Psikoloji Sosyal Medya ve Pandemi Tekno Güncel Veri Bazlı Pazarlama Tekno Sohbet Cem Bodur Tekno Dijital Girişimcilerin Merak Edilen Dünyası Tekno Gündem Instagram Satışlarında Önemli Vergi Detayı Tekno Oyun Yeni Nesil Oyunlar Tekno Yeniler Huawei Nova 9, Xiaomi Pad 5 Mercek Altında Apple iPhone 13 Mini, Spigen SteadiBoost F210 Teknoloji Rehberi ve daha fazlası…

12/2021

Huawei Watch GT 3



Xiaomi Pad 5 Sınırlı Sayıda ve Özel Fiyatıyla Yüksek Teknoloji Online Mağaza’da


içindekiler 06

10

42

Sayı 32

04

www.yuksekteknoloji.tv

06

Merak Edilenler

10

Teknoloji Dünyası

18

Sosyal Bilgiler

22

Tekno Mutlu

26

Tekno Spor

30

Tekno Sağlık

34

Tekno Psikoloji

38

Tekno Güncel

42

Tekno Sohbet

46

Teknoloji Rehberi

48

Tekno Ünlü

52

Tekno Dijital

56

Tekno Gündem

60

Tekno Oyun

64

Tekno Yeniler

72

Karşı Karşıya

74

Mercek Altında

82

Tekno Oto

86

Tekno Moto

48

64


editör Yeni Yılın Sağlık, Huzur ve Yeni Teknolojiler Sunması Dileğiyle Zorlu geçen bir yıl sona eriyor. Bu yıl hepimiz için gerçekten de zorlu bir yıl oldu. Yıl sonu geldiğinde, yılın başında koyduğumuz hedeflerin ne kadarına ulaştığımızı gözlemlediğimiz, hedeflerimizi doğru mu yanlış mı belirlediğimizi değerlendirdiğimiz, bir sonraki yıl neler yapabileceğimizi düşündüğümüz günleri yaşıyoruz. Tabii, 2021 yılı herkes için planlananın dışında oluşan gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu. Geleceğin bize neler getireceğini bilmeden yaptığımız planlar, virüs salgını ile birlikte tamamen değişti. Peki plansız olur mu? Aslında cevabı çok basit, tabii ki olmaz. Çünkü, plansız olmaya karar verirken dahi, plan yapmamız gerekiyor. 2020 ve 2021 yılında dünyanın yaşadığı süreci öngörebilmek zaten kahinlik olurdu. Çünkü genel manada yapılan planların hiçbiri bu denli geniş kapsamlı düşünülemezdi. Kaldı ki, tüm dünyanın ülke yönetimleri dahi bu kadar etkileyici bir salgına tam manasıyla hazır değildi. Hayatın akışına yön verebilmek ve kendinizi dizginleyebilmek için planlı olmanız gerekiyor. Planlar yapılır, hedefler belirlenir, başarılı olur mu olmaz mı bunlar biraz da şans ve dış faktörlerle faktörlerle şekillenir. Şöyle bir gerçek var ki, şans faktörünün devreye girebilmesi için plan, hedef, strateji ve mutlaka çaba harcamak gerekiyor. Teknolojik gelişim ve değişimleri, her an yenilenen ürünleri, hayatımızı kolaylaştıran araç ve gereçler gibi birçok yeniliği sizlere aktardık ve aktarmaya devam ediyoruz. İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Arda MERİÇ arda.meric@yuksekteknoloji.tv

Özer ASAN ozer.asan@yuksekteknoloji.tv

D.72 Zümrütevler Mah. Maltepe İstanbul Türkiye Telefon: 0850 532 77 88 Faks: 0850 532 74 27 E-Posta: dergi@yuksekteknoloji.tv İnternet Sitesi: www.yuksekteknoloji.tv

Suat BAYSAN suat.baysan@yuksekteknoloji.tv

Editörler Batuhan DÖNERTAŞ batuhan.donertas@yuksekteknoloji.tv

Baskı: Birinci Baskı Matbaacılık

Tunç BERKMAN tunc.berkman@yuksekteknoloji.tv

Yayın Türü: Yerel, Süreli, Aylık

Birol BALİ balibey@yuksekteknoloji.tv

Vadim ÖZYURT vadim.ozyurt@yuksekteknoloji.tv

Caner URAL caner.ural@yuksekteknoloji.tv

Yeşim MUTLU yesim.mutlu@yuksekteknoloji.tv

Telif: Yüksek Teknoloji Dergisi’nin isim ve yayın hakları Big Partner Group’ a aittir.

Dr. Öğr. Üyesi Ali GÜRSOY ali.gursoy@yuksekteknoloji.tv

Görsel Yönetmen Çağdaş GÜLÇEHRE cagdas.gulcehre@yuksekteknoloji.tv

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hande ARPALIGİL hande.arpaligil@yuksekteknoloji.tv

Emre ÇETİNKAYA emre.cetinkaya@yuksekteknoloji.tv Erdem YANIK erdem.yanik@yuksekteknoloji.tv Ergi ŞENER ergi.sener@yuksekteknoloji.tv

Ömürden SEZGİN ömürden.sezgin@yuksekteknoloji.tv

Ancak, sağlıklı ve huzurlu olmanızı, dostlarınızın, ailenizin, sevdiklerinizin yanında olmanızı maalesef biz sağlayamayız. Bu nedenle her şeyden önce sağlığınıza dikkat etmeli, sevdiklerinize değer vermeli, verdiğiniz değeri onlara her an vakit kaybetmeden göstermelisiniz. 2021 yılı Yüksek Teknoloji’nin daha da güçlendiği bir yıl olarak bizler için teknoloji ve başarı anlamında oldukça verimli geçse de, dünya genelinde yaşanan salgın nedeniyle kaybedilen hayatlar herkesi olduğu gibi bizleri de derinden etkiledi. 2021 yılında en başta siz değerli Yüksek Teknoloji takipçilerine teknoloji haberlerini, benzersiz içerikleri, teknoloji dünyasının önemli isimlerini ve ünlü konuklar ile gerçekleştirilen sohbetleri basılı ve dijital dergi olarak sunmanın yanında popüler müzik platformlarında podcast olarak da sunmaya devam ettik. Bunun yanında her biri kendi alanında profesyonel ve oldukça başarılı olan yazarlarımızın özel makalelerini ve en yeni teknolojileri sizlerle buluşturmanın mutluluğunu da yaşadık. Sizlere sunduğumuz yeniliklerle birlikte yükselttiğimiz başarı çıtasıyla 2021 yılını uğurlarken, 2022 yılında da sizlere teknolojinin geldiği ve geleceği en son noktayı kendimize özel olan tarzımız ve yeniliklerimizle aktarmaya devam edeceğiz. Yeni yılda da teknolojiyi merak edin, öğrenin ve kullanın...

Zafer PEK zafer.pek@yuksekteknoloji.tv Reklam ve Pazarlama Hande ARPALIGİL reklam@yuksektenoloji.tv

Emir KOSİF emir.kosif@yuksekteknoloji.tv

Finans Direktörü Barış ERCAN baris.ercan@yuksekteknoloji.tv

Feyza Melis KÖSOĞLU melis.kosoglu@yuksekteknoloji.tv

Konuklar Cem Bodur, Dr. Ferit Manğal, Gökçe

Onur PEŞTİMALCİOĞLU onur.pestimalcioglu@yuksekteknoloji.tv

Yönetim Yeri Emek Caddesi Seyrantepe Sitesi No:93 A10 Blok

Tescilli marka olan Yüksek Teknoloji Dergisi’nde yayınlanan yazı, görsel, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Kaynak belirtilerek kullanılması için izin alınması zorunludur. İzin alınmadan kısmen veya bütünüyle kullanılamaz ve basılamaz. Sorumluluk: İmzalı yazıların sorumluluğu yazara, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İncelenen ve anlatılan ürünlerin özellikleri satış bölgelerinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sebeple Yüksek Teknoloji ürün özellikleri konusunda sorumlu değildir. Yazılarda yer alan uzmanların şirketlerle profesyonel iş ilişkisi olabilir. Sosyal Medya *Facebook: YuksekTeknoloji.Tv *Instagram: YuksekTeknoloji.Tv *Linkedin: YuksekTeknoloji *Pinterest: YuksekTeknoloji *Twitter: YuksekTeknoTv

www.yuksekteknoloji.tv

05


merak edilenler

Akıllı Telefonların Değişim Süreci Akıllı telefonların gelişimi biraz yavaşladı gibi görünüyor. Aslında bu konu kişiden kişiye ve konuyu nasıl ele aldığınıza göre değişiklik gösteren bir konu. Yavaşladı diyen kesim tarafından bakacak olursak neden yavaşladığını, yavaşlamadı diyenler açısından bakarak da neden yavaşlamadığını anlatıp, ardından kişisel görüşlerime göre akıllı telefonların geleceğini ve ileride bizleri nelerin beklemekte olduğunu sizlere aktaracağım. İsterseniz lafı çok fazla uzatmadan, “Neden yavaşladı?” biraz bundan bahsedelim.

06

www.yuksekteknoloji.tv

AKILLI TELEFONLARIN GELİŞİMİ YAVAŞLADI MI? 5-10 yıl öncesine gittiğimiz zaman, neredeyse her akıllı telefonun farklı bir tasarıma sahip olduğu rahatlıkla görülüyordu. Tuş takımı, ekranı, teknik özellikleri ve kullanıcıya sundukları bir noktada değişiyor ve şu an olduğu gibi her telefon birbirine benzemiyordu. Durum böyle olunca, akıllı telefonlar hızlı bir şekilde gelişiyor ve kullanıcının tercih edebileceği bir sürü model ortaya çıkıyordu.

Farklılaşma çabası artıyor

Günümüze baktığımızda, neredeyse tüm telefonların aynı donanımları kullandığını ve birbirine çok benzer tasarımlar sunduğunu görebiliyoruz. Şu an Snapdragon 865 işlemcisini kullanan ve 6-8 GB RAM barındıran en az on farklı telefonu hemen sayabiliriz. İşte bu duruma gelmemizin nedeni, artık akıllı telefon dünyasının yalnızca telefon olarak görülmüyor olması diyebiliriz. Akıllı telefonlar, firmaların en çok kazanç sağladığı ürünlerden biri olurken, bu kazancı en düşük maliyetle ortaya çıkarma ve


büyük bir gelişim söz konusu değil gibi görünüyor. “Gibi görünüyor” dememin sebebini birazdan “akıllı telefonlar aslında gelişiyor” dediğim kısımda anlatacağım.

ARTAN MARJLAR GELİŞİMİ KISMEN YAVAŞLATIYOR Aslında akıllı telefonların gelişimindeki yavaşlamanın en büyük nedeni olarak, şirketlerin daha çok kar elde etmek istemeleri ve belirli teknolojiler üstünde ayrıca bir ar-ge çalışması yürütmemeleri gösterilebilir. Şu an kendi işlemcisini kullanan Apple, Huawei ve kısmi olarak Samsung’dan başka marka aklıma gelmiyor. Samsung’a kısmi olarak dememin sebebi ise, Türkiye’ye Exynos işlemcili amiral gemisi versiyonlarını getirse de, ABD ve Avrupa’da Snapdragon’lu versiyonlarını satışa sunuyor. Bunun yanı sıra giriş ve orta seviye akıllı telefonlarının yüzde 80’ninden fazlasında yine Qualcomm’un işlemcilerini kullandığını aktarmamda fayda var. Yani bu durum biraz hazıra

Batuhan Dönertaş

Her geçen yıl telefon kullanımı artmaya devam ediyor

dayanmak. “Bu varken, ben neden vakit ve para harcayayım?” demek gibi bir şey. Çoğu üretici arge çalışmasına çok fazla önem vermiyor. Genelde odaklanılan nokta tasarımsal oluyor ve farklı bir ürün satıyormuş hissiyatına bürünmek adına katlanan telefon gibi tasarımsal olarak ilginç gelse de, kullanışlılık açısından pozitif katkı sağlamayan ve tam manasıyla tamamlanmamış, prestij amaçlı ürünleri piyasaya sunmaları ile sonuçlanıyor.

AKILLI TELEFONLARIN GELİŞİM HIZI Ben daha çok bu noktadan bakan biriyim. Aslında bardağın dolu tarafından baktığımı da söyleyebiliriz. Çünkü tasarım dışında ortaya çıkan performans benim için daha önemli. Bugün bir akıllı telefon alırken, yalnızca telefon almıyoruz. Küçük bir cep bilgisayarı alıyoruz. Tüm işlerimizi, her istediğimiz şeyi yapabilme kapasitesine sahip bir ürün alıyoruz. Telefonlar yalnızca, donanımlardan

daha da fazla kar etme amacı gütmeleri nedeniyle, ortaya birbirine benzer modeller çıkıyor.

HEYECANLANDIRAN MODELLER GELMİYOR Uzun zamandır ortaya “Vay!” dedirten bir akıllı telefon teknolojisi sunulmadı. En azından bunu konuya hakim ve ilgili biri olarak kendi adıma rahatlıkla söyleyebilirim. Güzel fotoğraf ve video çekiyorlar, yüksek işlemci gücüne sahipler ve bataryaları da gelişiyor… Ama işin gerçekliğine indiğimiz zaman,

www.yuksekteknoloji.tv

07


merak edilenler

oluşmuyor. Yazılımda gelişmeye devam ediyor. Her geçen gün hem daha kaslı hem de daha iyi yazılıma sahip akıllı telefon modelleri görüyoruz.

RAM, DEPOLAMA VE İŞLEMCİNİN ÖNEMİ Yalnızca bunlara baktığımız zaman neredeyse kullandığımız bilgisayarlar kadar güçlü telefonlara sahip olduğumuzu ve bu gücün çok küçük bir cihaza sığdırıldığını fark edebilirsiniz. Belki saf güç olarak bilgisayarların çok gerisinde olabilirler,

fakat geliştirilen yazılımlar sayesinde biz bu güç farkını hissetmeden, bilgisayarda gerçekleştirdiğimiz neredeyse tüm işleri, telefonlarda da yapabiliyoruz. Bu nedenle bana göre akıllı telefonların gelişimi yavaşlamadı. Hatta telefonların fiyatları hakkında da bir fikir belirtmek istiyorum. Çok pahalı diyoruz. Evet, pahalılar ama neye göre kıyaslıyoruz? Evimize aldığımız ve yalnızca bir şeyler izlemek için kullandığımız televizyonlara binlerce lira ödemiyor muyuz? Ödüyoruz. Bu noktadan bakınca, bence

Akıllı telefonlar her derde deva gibi

telefonlar çok da pahalı değil. Tüm özel hayatımızın içinde bulunduğu ve günde yüzlerce kez bakıp kurcaladığımız, işlerimizi hallettiğimiz ürüne verdiğimiz paralar çok fazla değil. İnsanların aklına sadece “Alo” dediğimiz ürünler kazındığı için akıllı telefonların fiyatına yüksek deniliyor. Türkiye’de vergilerden dolayı aşırı yüksek ücretler ödüyoruz, fakat dünya geneline baktığınız zaman aslında çok da pahalı değiller. Rahatlıkla ulaşılabilir görünüyorlar.

GELECEK NASIL OLACAK? Bu konuda sizlere tahminlerimden bahsedebilirim, çünkü geleceği görmem imkansız. Şu anki teknolojiye ve firmaların öne çıkarmak istediği teknolojilere baktığımız zaman, akıllı telefonların tamamen giyilebilir teknolojilerle özdeşleşip, bir noktadan sonra sesli asistanlar ve giyilebilir teknolojiler üstünden ilerleyeceğini

08

www.yuksekteknoloji.tv


öngörüyorum. Akıllı saatler, kablosuz kulaklıklar, vb. ürünler. Markaların geneli kendi ekosistemlerini kurup, en stabil performansı vermeye çalışıyor. İstenilen noktaya gelindiği zaman, akıllı telefonları unutacağımızı söyleyebilirim.

E-SIM DESTEKLİ GİYİLEBİLİR ÜRÜNLER Bu konuyla ilgili ilk aklıma kazınan atılım, Apple’ın e-sim destekli akıllı saatleri oldu.

Telefonunuzu evde unutsanız dahi, e-sim sayesinde saatinizi bir telefon gibi kullanabiliyor ve telefondan bağımsız olarak telefon görüşmesi gerçekleştirebiliyorsunuz. Durum böyle olunca, giyilebilir teknolojinin ileride tüm hayatımıza gireceğini düşünmek çok da zor olmuyor. Tabi bu durum, çok kısa zaman içerisinde gerçekleşebilecek bir şey değil. Biraz daha zaman var. Akıllı telefonların gelişimini baz alırsak, bu tür

teknolojilerin gelişmesi çok daha zor ve uzun sürecek gibi görünüyor.

5G İLE FARKLILIK YARATILABİLİR

Sadece konuşmuyor, veriyi de kullanıyoruz

İşin içine 5G gibi bir teknoloji girince, ne olacağına bir de bu yünden bakmak gerekiyor. 5G duyurulmuş olsa ve her gün ismi geçse de, halen günlük hayatımızda aktif olarak kullanamıyoruz. Aslında şu anda hepimiz için üzerinde konuşulması için erken bir teknoloji olarak adlandırılabilir. Çünkü 5G’nin ülkemizde en erken kullanım tarihinin 2021 yılının sonları olduğunu söyleyebilirim. Bu sebeple 5G konusuna şu an girmek istemiyorum. Fakat şunu sizlere şimdi söyleyebilirim; teknolojiyi hayatımıza doğru bir şekilde entegre eder ve yeterli çalışmaları doğru bir şekilde konumlandırırsak, “Yavaşladı mı? Yavaşlamadı mı?” sorusunu ve benzer soruları hiçbir zaman sorgulamamıza gerek kalmayacak…

www.yuksekteknoloji.tv

09


teknoloji dünyasi

Arda Meriç ile Teknoloji Dünyası Akıllı Ev Teknolojilerinde Merak Edilenler @ardam er i c Akıllı ev teknolojilerinin uzun yıllardır herkesin merakı olarak göze çarpıyor. Öyle ki, izlediğimiz bilim-kurgu filmlerinde bilgisayarların yönetilmesi, yapay zeka ile evin içerisinde yer alan elektronik ürünlerin kontrolü, sesli komutlara cevap veren bir sesin olması her zaman ilgi çekici olmuştur.

GELECEK KAPIMIZI ÇALIYOR Uzun yıllardır bilim-kurgu filmlerinde izlediğimiz kareler artık gözümüzün önünde cereyan ediyor. Sesli komutlar, akıllı prizler, temassız işlemler, hareket algılıyıcılar, akıllı süpürgeler, anahtarsız kapı kilitleri, akıllı prizler, sesli asistanlar, vb. ürünlerin

10

www.yuksekteknoloji.tv

listesi uzayıp gidiyor. Özellikle pandemi sürecinde tüm dünyanın evde daha çok vakit geçirmesiyle birlikte evdeki akıllı ürünler daha çok ilgi çeker hale geldi.

hayatımızda hem de çok uygun maliyetlerle.

YAPAY ZEKALI AKILLI YARDIMCILAR

HEM KULLANIŞLI HEM DİKKAT ÇEKİCİ Kim odadan içeri girince odanın aydınlık durumuna göre ışığın yanmasını istemez ya da ortam sıcaklığına göre siz evde değilken dahi oda sıcaklığının kontrol edilerek eve geldiğinizde ortam sıcaklığının hazır olmasını veya izlemek istenilen film, dizi veya programın komutlarla anında tepki vermesini ve isteklerin yerine getirilmesini. Evet, bilim-kurgu filmlerinde kullanılan birçok ürün artık

Akıllı ürünlerin kullanımı hayatımızı kolaylaştırıyor

Siri, Google, Alexa, Cortana gibi sesli asistanların akıllı telefonlar ile başlayan serüveni yavaş yavaş kendine bağımsız cihazlarda hayat bulmaya başlayınca ve artık ev, ofis gibi alanlarda kullanımlarının kullanışlı hale gelmesiyle birlikte çok daha etkili olmaya başladı. Apple’ın HomePod modeli, Google’ın Home Serisi, Amazon’un Echo serisi gibi birçok sesli asistan güncel yaşamda kullanılış hale geldi. Aslında birçok kişinin ne gerek var dediği ürünler, maliyetleri de göz önüne alındığında oldukça kullanışlı ürünler olarak adlandırılmaya başlandı. Akıllı asistanların maalesef halen Türkçe komutları alamadığını belirmekte de fayda var. Netflix’den film açma, Spotify’dan müzik dinleme, televizyon ve müzik sisteminin ses kontörlü, kanal değiştirme, yemek siparişi verme, evdeki priz ve ışıkları açıp kapatma, hava durumunu, saati sesli olarak söyleme, randevu oluşturma, gelen mesajları okuma gibi birçok pratik fonksiyonu olan akıllı asistanların bizim dilimizi


şimdilik konuşamaması gerçekten üzücü. 2019 yılı sonuna doğru Google Home uygulamasında ve sesli asistanlarında Türkçe dil desteğinin geleceği belirtilmişti. Ancak 2020 yılının ortasına gelmemize rağmen halen Türkçe dil desteğinin aktive edilmediğini belirtmekte fayda var.

AKILLI AYDINLATMALAR Birçok markanın modelleri

içerisinde kuşkusuz ev kullanımında en çok ilgi çeken ürünlerin başında akıllı ampuller geliyor. Xiaomi, Osram, Philips, Blitzwolf gibi birçok marka akıllı ampul modellerinde oldukça iddialı ürünlerini kullanıcılara sunuyor. 16 milyon renk kapasitesi ve Google Home, Apple HomeKit, Amazon Alexa, IFTTT uygulamalarıyla uyumlu çalışan ürünler hem eğlenceli ürünler olarak hem de kullanışlı ürünler olarak

Lüks olmaktan çok, ihtiyaca dönüşmeye başladı

nitelendirilebilir. Özellikle evde sosyal medya çekimleri yapan kişiler için güzel bir ambiyans oluşturması sebebiyle ürünlere olan merak da her geçen gün artıyor.

AKILLI GÜÇ YÖNETİMİ Akıllı prizler de tıpkı akıllı ampuller gibi ev ve ofis kullanımının vazgeçilmez teknolojik ürünleri olmaya aday. Xiaomi, TP-Link, Blitzwolf, S-Link gibi yine birçok markanın çeşitli

www.yuksekteknoloji.tv

11


teknoloji dünyasi

özelliklerde ürettiği prizler özellikle kettle, çay, kahve, lambader, kombi, klima gibi ürünlerin kullanımında kullanıcılara oldukça büyük kolaylıklar sağlıyor. Çeşitli kombinasyonlarla kullanılabilen prizler sayesinde kettle da istediğiniz saatte sıcak suyunuz hazır hale gelebiliyor, kahveniz hazır olabiliyor veya evin sıcaklığını ayarlayabiliyorsunuz.

GÜVENLİ VE PRATİK Akıllı ev ürünleri içerişinde en çok dikkat çeken ürünlerin başında akıllı kapı zilleri geliyor. HD ve FHD özellikli olan kapı zilleri bulut depolama ve gece görüşü gibi ek özelliklerinin yanında alarm özellikleri ile hem kullanım açısından pratiklik sağlıyor hem de evin güvenliği arttırılmış oluyor. Siz evde yokken ziliniz çaldığında

Her sektörde akıllı ürün kullanımı mevcut

telefonunuza bildirim geliyor ve dilerseniz telefonunuz üzerinden zili çalan kişiye yanıt verebiliyor, telefon ile konuşur gibi karşılıklı görüşme yapabiliyorsunuz. Ayrıca ayarlardan etkinleştirilebilen özellik ile zil çalmasa dahi kapının önüne biri yaklaştığı zaman yine bildirim geliyor ve kısa süreli kayıt bulut depolamaya kayıt ediliyor. Eğer kameraya veya kapıya bir temas olursa aynı zamanda alarm da ötmeye başlıyor ve yine o anlar bulut depolamaya kayır ediliyor. Böylece her an olay anına uzaktan erişebiliyor ve kaydı gerekli mercilere istediğiniz zaman iletebiliyorsunuz. Bu önemli ve pratik özellikli ürünlerin maliyetinin, yerine getirdiği görevler düşünülünce oldukça düşük olduğunu söyleyebilirim.

UYGULAMALAR İLE GELEN KOLAYLIKLAR Akıllı cihazların kullanımında en büyük kolaylık

12

www.yuksekteknoloji.tv


sağlayan nokta tabii ki mobil uygulamalar. Mobil uygulamalar ile belirli rutin ve kurallar uygulamalara atanırken farklı ürünler ile kombinasyonlu kullanım imkanı sağlanıyor. Burada en önemli nokta seçmiş olduğunuz ürünlerin evrensel uygulama sistemleri ile uyumlu olması. Örnek vermek gerekirse, Apple HomeKit, Google Home veya Amazon Alexa ile uyumlu olan akıllı bir ürün aldığınızda farklı bir uygulamaya gerek kalmadan sesli komutlar ile tek noktadan cihazların ana işlevlerini sesli asistanlar üzerinden kullanabiliyor ve farklı rutinler yaratabiliyorsunuz. Satın almış olduğunuz üründe bu ürünlerin desteğinin veya IFTTT desteğinin olması oldukça önemli bir nokta diyebilirim.

IFTTT KULLANIMI IFTTT kısaltması aslında “if this then that” manasına gelir. Yani basitçe Türkçesi

“bu olursa bunu yap” olarak çevrilebilir. Birçok uygulamayı bu sayede rahatlıkla kullanabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse, facebook hesabınızdan gerçekleştirdiğiniz paylaşımın twitter hesabından da otomatik olarak paylaşılmasını sağlayabilir. Önceden belirlemiş olduğunuz bir hashtag tweet içerisinde geçtiğinde sizi bilgi verilmesi, beğendiğiniz bir fotoğraf internet üzerinde paylaşıldığında android telefonunuzun duvar kağıdının bu fotoğraf ile otomatik olarak değiştirilmesini, alışveriş merkezine yaklaştığınızda eşinize veya sevgilinize bir isteğin var mı mesajının otomatik olarak gönderilmesini, evden çıktığınızda ev internetinin otomatik olarak kapanmasını, eve yaklaştığınızda ev ışıklarının ve klimanın otomatik olarak çalışır hale gelmesini sağlayabilirsiniz. Sınırsız kombinasyonlarla

kullanabileceğiniz bu uygulama hayatı kolaylaştıran birçok özelliği bizlere sunuyor diyebiliriz. Bu sebeple satın alacağınız akıllı ev ürünlerinin bu uygulama ile uyumlu çalışması da oldukça önemli.

MALİYETLERDE DÜŞÜŞLER GÖZLEMLENİYOR

Uygulamalar kullanım oranını artırıyor

Geçtiğimiz yıllarda lüks malikanelerde, villalarda, lüks mekan ve otellerde görmüş olduğumuz birçok ürüne artık düşük maliyetler ulaşabiliyor, ev ve ofislerimizde kullanabiliyoruz. Bugün sesli asistanların Türkiye fiyatları 500 ile 2.000 TL arasında değişirken, akıllı ampuller 250 TL ile 400 TL arasında değişen fiyatlarla satın alınabiliyor. Akıllı kapı zillerinin fiyatları ise 600 TL ile 2.000 TL arasında değişiyor.

www.yuksekteknoloji.tv

13


teknoloji dünyasi

Hande Arpalıgil’den

“Kadın Gözüyle Teknoloji” Giyilebilir Teknolojiler ile Gelen Sağlıklı Yaşam @hand ear pa ligil İçinde bulunduğumuz süreçte tüm ülkelerin vatandaşları sağlığını korumak için çağrılara uygun davranarak mümkün olduğunca evden çıkmıyor. Tabii bu durum yemek alışkanlıklarımızı değiştirmeden hayatımıza devam etmemiz ile herkesin ortak sorunu olan kilo alma problemiyle de insanları karşı karşıya bırakıyor.

de hareketsiz kalınan zamana göre vücudumuzda daha az yağlanma olması için bu gerçekten çok önemli. Kilo almak bir yana, vücut direncinin güçlü olması bağışıklık sistemimizi de güçlendireceğinden, dış etkilere ve hastalıklara karşı bizi çok daha iyi koruyacaktır.

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN BESLENMEYE DİKKAT EDİLMESİ ŞART

Giyilebilir teknolojiler hayatımıza adım attığından beri herkes yürüdüğü mesafeyi, hareketli kaldığı dakikaları, kaç saat oturduğunu, kaç saat uyuduğunu rahatlıkla ölçümleyebiliyor. Ürünlerin

Pandemi sürecinden önceki yemek alışkanlıklarımızı bu süreç ve sonrasında mutlaka değiştirmeliyiz. Hem vücut direncinin güçlenmesi hem

14

www.yuksekteknoloji.tv

maliyetleri de oldukça düştüğünden herkes bu teknolojileri rahatlıkla kullanabiliyor. Özellikle anlık kalp ritmi ölçümü ve derin uyku ölçümü en çok kullanılan özellikler arasında.

EKG VE KALP ATIŞ ÖLÇÜMÜ

TEKNOLOJİ VE GİYİLEBİLİR ÜRÜNLER

Uyku ve derin uyku ölçümü çok önemli

Kalp ritmi ölçümü ile günlük ani kalp ritmi değişiklikleri bildirildiği gibi aylık olarak da uygulama üzerinde kalp ritmi ölçümünün datası tutuluyor. Böylece ortalama kalp ritminize her an ulaşabiliyor ve vücudunuzda rahatsızlık hissettiğiniz anda nabzınızda bir değişiklik olup olmadığını ölçümleyebiliyorsunuz.


UYKU ÖLÇÜMÜ DE OLDUKÇA ÖNEMLİ Sağlıklı yaşamın en önemli noktalarından bir tanesinin gece uykusunun iyi alınması olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ancak birçok kişi erken saatlerde yatsa ve uzun saatler uyusa dahi maalesef halsizlik ve uykusuzluk çeker. Kimileri de gece geç yatsa da, az saat uyusa da zinde ve dinç olarak güne devam eder.

Bunun sebebi de derin uyku süresinin az veya çok olmasıdır. İşte bu bahsettiğim derin uyku süresini bazı akıllı saat ve akıllı bilekliklerimiz ölçebilmekte ve kaç saat derin uyku uyuduğumuzu bize belirtmektedir. Derin uyku uyuyabilmemiz için yapmamız gerekenleri ise uygulama içerisinde yer alan ve bir nevi sağlıklı yaşam koçu görevi gören sistemler bizlere net bir şekilde anlatmakta. Ben

bu konuda gerçekten başarılı olduğuna inandığım ve benim ayrılmaz bir parçam haline gelen Huawei Wath GT 2e modelini kullanıyorum.

STRES VE OKSİJEN ÖLÇÜMÜ

Stres yönetimi de yapılabiliyor

Gelelim oksijen ve stres ölçümüne. Kandaki oksijen ve günlük stres ölçümü bizi sağlıklı yaşama taşıyabilecek türde bilgileri her an aktarabiliyor ve bize birçok konuyu hatırlatabiliyor. Kandaki oksijen ölçümü nedir ve neden önemlidir sorusuna geldiğimizde ve geçtiğimiz yılları incelediğimizde bunu kontrol etmek için ayrı bir sağlık ekipmanına ihtiyaç duyulduğunu gözlemliyoruz. Ancak teknolojinin ilerlemesiyle artık normal bir SpO2 seviyesine sahip olup olmadığımızı akıllı saatler ile kontrol edebiliyoruz. Benim kullandığım Huawei Watch GT 2e modeli de buna bir örnek teşkil ediyor.

SPO2 NE ANLAMA GELİYOR? Kan basıncı ve kalp atım

www.yuksekteknoloji.tv

15


teknoloji dünyasi

hızının yanı sıra, oksijen satürasyonu muayenede yapılan ilk ölçümlerden bir tanesidir. SpO2 oksijen doygunluğu olarak da bilinir ve kişinin kan dolaşımındaki oksijen seviyesini temsil eder. Kalp normal olarak ortalama büyüklükteki bir yetişkinde dokulara dakikada yaklaşık 5000 ml kan pompalar ve dokulara dakikada 1000 ml oksijen verir. Kandaki oksijen seviyesi çok düşükse, vücut düzgün çalışamaz, bu duruma

16

www.yuksekteknoloji.tv

hipoksemi denir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

seviyenin üzerine çıkma olasılığı çok düşüktür. Bununla birlikte SpO2 seviyesi normalin altındaysa, o kişide hipoksemi gelişme riski vardır. Bu durum doktorlar tarafından derhal tedavi gerektirir.

OKSİJEN DOYGUNLUĞUNUN NORMAL SEVİYESİ NEDİR? Normal koşullar altında, sağlıklı bir insanın kan oksijen doygunluğu seviyesi 90 ile 100 arasında olmalıdır. Kişinin kan oksijen doygunluğu seviyesinin, tamamlayıcı oksijen gibi herhangi bir dış yardım almadan normal

ÖLÇÜMLER ÇOK ÖNEMLİ

Aktiviteler motivasyon sağlıyor

Araştırmalar, kısa süreli ve doğru yönetilen stresin, özellikle insan hayatının her alanında bilişsel performansı artırıcı etki yapabildiğini


veya akıllı bileklikte maalesef bulunmuyor ve bu özellikte onlardan bir tanesi.

AKTİVİTELER RAHATLIKLA TAKİP EDİLEBİLİYOR

gösteriyor. Uzmanlar stresin doğru yönetilmesi ile bireyin daha sağlıklı ve başarılı bir hayat geçirebileceği görüşünde birleşiyor. Ruh sağlığı uzmanları da esas sorunun stresten değil, stres anında verilen tepkilerden kaynaklandığını, dolayısıyla doğru yönetilen stresin, yaşam kalitesini olumlu etkileyeceğini aktarıyor. Uzun süre strese maruz kalmanın, bağışıklık sistemini baskı altına aldığı, kanser dahil olmak üzere çok

sayıda hastalığın gelişmesinde rol oynadığı da bilimsel veriler arasında yer alıyor. Bu yüzden stresi doğru yönetmek, hem fiziksel hem de ruhsal sağlık açısından oldukça önemli diyebiliriz. Ben de bu veriler ışığında kullanmakta olduğum Huawei Watch GT 2e modeliyle stres endeksi hakkında geri bildirimleri alarak stresimi kontrol altında tutmaya özen gösteriyorum. Markayı özellikle belirtiyorum, çünkü bazı özellikler her akıllı saat

Tansiyon ölçümü ve EKG özellikleri göze çarpıyor

Günlük yaşantımızda evde, bahçede, sokakta, açık alanda, kapalı alanda, spor salonunda olmak üzere birçok farklı mekanda futbol, basketbol, tenis, fitness, yüzme, koşu, yürüyüş, pilates gibi spor aktivitesi gerçekleştirilebiliyor. Tabii pandemi sürecinde şimdilik sadece ev ve bahçe kısmındaki mekan ve aktiviteleri kullansak da umarım önümüzdeki aylarda yeniden sağlıklı yaşam alanlarımızın genişlemesiyle spor aktivitelerini de yeniden farklı mekanlarda gerçekleştirebilecek hale geleceğiz. Spor aktivitelerini gerçekleştirirken giyilebilir teknolojiden alabileceğimiz en büyük desteklerden bir tanesi ise spor aktivitelerini otomatik olarak algılayarak kaydetmesi ve bize data olarak sunması. Benim kullandığım Huawei Watch GT 2e modelinde 100’e yakın aktiviteyi otomatik olarak algılama özelliği var ve hangi aktiviteyi gerçekleştirirsem otomatik olarak algılayıp data olarak saklayabiliyor. Bunun yanında kalp ritmi, stres ve oksijen ölçümü ile bu bilgileri kombinasyon haline getirerek sağlıklı yaşam noktasında kendimi hangi durumda, nasıl hissettiğim hakkındaki bilgileri de bana sunuyor. Günde kaç litre su içtiğimi, kaç fincan kahve tükettiğimi de yine akıllı saatim aracılığı ile takip edebiliyorum ve bu da günlük hayatım üzerinde kontrol kurabilmem için bana oldukça yardımcı oluyor. Teknoloji ve sağlıkla dolu günlere kavuşmak dileğiyle, siz değerli okurlarımın sağlıklı günler geçirmesini diliyorum.

www.yuksekteknoloji.tv

17


sosyal bilgiler

Reklam Dünyasındaki Değişim REKLAMLARIN GELİŞİMİ NE DURUMDA? Açıklanan rakamlara göre dünya nüfusunun neredeyse yarısı evde. Sokaklarda kalabalıklar yok, maçlar, yarışmalar yapılmıyor ve statlar boş. Bayramlar aynı heyecanla kutlanamadı. Tüm bunların bir de reklam boyutu var. Her türlü etkinliği bir

18

www.yuksekteknoloji.tv

reklam mecrası olarak gören “reklam dünyası” çok hızlı bir değişime girmek zorunda.

SOKAĞA AYRILAN REKLAM BÜTÇESİ AZALDI Billboard dediğimiz sokak afişlerini, bina giydirmelerini gün içinde yüzbinlerce insan görüyordu. Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde (Levent,

Kaliteli içerik ile öne çıkabilirsiniz

Zincirlikuyu, Mecidiyeköy, vb.) binalar boydan boya giydirilip araçlarda zorunlu bekleyenlere izletiliyordu. Sokağa harcanan reklam bütçesinde gözle görülür bir azalma var.

REKLAM DAĞILIMINDA BÜYÜK BİR DEĞİŞİM VAR Sosyal mesafenin önemi, sarılmak öpmek gibi duygusal


hareketli reklamların durdurulmasına yol açtı. Yiyecek reklamlarında yüzüne ketçap bulaşan, parmaklarını yalayan anlar çıkartılıyor. İnsanları özendirecek yayınlar kısıtlanmaya başladı zira olumsuz bir tepkiye neden olmak istemiyor markalar. Markalar için büyük bir risk ve kriz yönetimi başladı. Marka yönetiminin önemi, markanın hikayesi, etik kuralları, duruşları bu krizden çıkabilmek için en büyük değerler haline geldi.

PANDEMİ SÜRECİNDE BİRÇOK ŞEY DEĞİŞTİ Reklam sektörünün büyüdüğü, restoranların ve otellerin

büyük cirolar yaptığı bir dönemden bahsediyorum. Bu durum çok büyük ölçüde yeme içme alışkanlıklarıyla birlikte değişti. Yeni reklam alanlarıyla reklamveren sektörlerde de değişimler oluyor.

Birol Bali

SOSYAL MEDYANIN YÜKSELİŞİ DEVAM EDİYOR

REKLAM DÜNYASININ YENİ DÜZENE TEPKİSİ NASIL OLACAK? Peki reklam dünyası ne yapacak? Sokağa harcanın paranın büyük kısmı tekrar televizyona reklamlarına döndü. Radyonun ise zaten kemikleşmiş bir kitlesi var ve reklam payı artacak gibi görünüyor. Sosyal medya ise yükselen bir değer, eğer sosyal medya bir hisse olsaydı,

kesinlikle tüm paramı bu hisseye yatırırdım.

@balibey

Markalar olumsuz tepki almak istemiyor

Ünlü isimlerle yıllık anlaşma yapıp küçük birer servet harcayan markalar bunları durdurdu ve sosyal medya ünlülerine gereken değeri vermeye başladı. Instagram, Youtube, Snapchat, Tiktok, Twitter ünlüleri / fenomenleri / influencer ‘ları için büyük bir fırsat var. Kaliteli içerik üretenler hem iyi markalarla çalışıyorlar hem de bütçelerini oldukça yükselttiler.

www.yuksekteknoloji.tv

19


sosyal bilgiler

BU DÖNEM BAZILARI İÇİN HAYAL KIRIKLIĞI OLDU Pandemi döneminin başlangıcı ve içinde bulunduğumuz dönem restoranlara gidip, otellerde kalıp yemeklere katılıp reklam ve tanıtım

20

www.yuksekteknoloji.tv

yapanlar için tabii ki hayal kırıklığı oldu. Fakat bununla birlikte evde yemek yapma dönemi başladı ve bunu fırsata dönüştürenler de oldukça fazla. Influencer’lar sadece tüketim yapılmadığını, üretim yapıldığını da gösteriyorlar.

Farklılık yaratan reklamlar dikkat çekiyor

Kendi tarzlarında lezzetli yemekli yapıp iştah açıcı sunumlar sergiliyorlar. Evde sporu hiç bırakmıyorlar. Kısaca motivasyonu düşmeyenler her zaman fırsatları yakalıyor ve kazanmaya devam ediyorlar.


GENİŞ ZAMAN DİLİMİNDE FARKLI ALANLARA ATILIMLAR YAPILDI Zamanın bol olduğu bu dönemde diğer platformları keşfedenler oldu. Mesela sadece Youtube veya

Instagram için içerik üretenler TikTok’a da videolarını koydular. Yeni bir mecrada yer almak elbette riski dağıtmak oluyor. Bol vakit ve her mecraya yetişebilecek içerik var. Geçtiğimiz aylarda yazdığım makalelerde

İlgi çekici çalışmalar etkili olmaya devam ediyor

bahsettiğim gibi krizi fırsata dönüştürenler her zaman kazanıyor. Etkileşiminizin bol olduğu sağlıklı günler diliyorum.

www.yuksekteknoloji.tv

21


tekno mutlu

Dijital Dönüşüme Hazır Mıyız? “Pandemi sonrası” ile başlayan cümleler kurmak istemesem de maalesef hayatımız pandemi başlangıcından bu yana çok değişti. Tüm dünya yüzyılın pandemisini yaşarken, kişiler ve şirketler hızlı bir şekilde dijital değişim geçirdi. Hepimiz dijital dönüşümün bir parçasıyız. Yıllar sonra yaşadığımız bu günleri anlatırken evde kaldığımız süreci, varolan dünya

22

www.yuksekteknoloji.tv

düzeninin bir anda nasıl dijitale geçtiğini kişisel hikayelerimizle anlatacağımız kesin.

ONLINE EĞİTİM OLMAZSA OLMAZ BİR HALE GELMEYE BAŞLADI Üç kız annesi olarak evimizde mart ayından bu yana online eğitim hali hüküm sürüyor. Öğretmen olmanın zorluğunu

Dijital dönüşüme uyum sağlamalıyız

bir anne çok iyi anladım diyebilirim. Açıkçası kimliklerin birbirine girdiği bu dönemde herkesin kendi işini yapmasının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamış bulunuyoruz. Henüz aşı ya da COVID-19’un tedavisi %100 olarak bulunmuş değil. Bu sebeple de evden çalışmaya, eğitim görmeye ve gerçek hayatta yaptığımız ne varsa bunu dijitale entegre


Yeşim Mutlu

gerektiği de oldukça önemli bir konu. Dijitalleşirken insani değerlerimizi unutarak, fırsatçı bir politika içine girmemek, kişisel ve bütünsel ekonomi anlamında büyük önem taşıyor.

RAPORLAR FARKLI VE ÖNEMLİ NOKTALARI İŞARET EDİYOR @yesimmutlu

Yeni ekonomik düzen mutlaka göz önüne alınmalı

McKinsey&Company, COVID-19 küresel salgını öncesi ve sonrasına dair tüketici davranış ve beklentilerindeki değişimi ortaya koyan yeni bir rapor yayınladı. ‘Perakendeyi Yeniden Keşfetmek’ adlı raporunda Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan 2.500 tüketicinin görüşlerine yer verildi. Burada ortaya çıkan sonuç ise çok net. Tüketici artık daha hızlı, ulaşılabilir, temassız, ücretsiz teslimat, iade seçenekleri gibi kendileri dokunabilen şirketleri tercih etmek istiyor.

İŞ YAPIŞ ŞEKİLLERİ YENİDEN PLANLANMALI Pandemiyle birlikte yapılan araştırmalar, tüketicilerin iş planlarını baştan tasarlaması gerekliliğini net bir şekilde ortaya koymuş durumda. Uzaktan çalışma her ne kadar herkes için hayata geçmiş olsa da, tüm iş kollarının sadece üçte biri uzaktan tamamlanabiliyor. Bu durumu analiz ettiğimizde şirketlerin daha hızlı dijitalleşmesinin kaçınılmaz olduğunu rahatlıkla görebiliriz.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM GÜNLERİNDEN GEÇİYORUZ Çağımızın en önemli etmeye devam edeceğimiz bir dönem içerisindeyiz.

YAŞANILAN DENEYİMLER GELİŞİYOR VE YENİLENİYOR Kişisel olarak deneyimlerimiz mart ayına göre çok daha başka. Pandemi ilan edildiği ilk gün ile bugün ki virüs arasında değişen bir durum olmamasına

rağmen, herkes ilk şoka göre hayatını daha iyi yönetmeye başladı. Kişisel olduğu kadar küresel anlamda da dijital dönüşüm başladı. Sanayiden, küçük üreticiye kadar her kesim dijitale dair çalışmalarını açıklamaya başladı. Dijital dönüşüm yaşanırken en önemli konunun fırsatların ve risklerin sürdürülebilir bir modelle hayata geçmesi

www.yuksekteknoloji.tv

23


tekno mutlu

sorunlarından biri hiç kuşkusuz iklim değişikliği. Ekonomik aktivitelerimizin bizi, etrafımızdaki canlıları ve gezegenimizi tehdit ettiği bir dönemden geçiyoruz. Salt günlük yaşam pratiklerimizi değiştirerek kaynak kıtlığı, iklim değişikliği gibi sorunların üstesinden gelmemiz maalesef

24

www.yuksekteknoloji.tv

mümkün değil. Bunun için yeni bir ekonomik sistemin tarifi, iş yapış şekillerin bu risklere göre yeniden şekillenmesi şart. İşte tam da bu noktada dijital teknolojiler çok önemli bir rol oynuyor. Döngüsel ekonomiye geçişte; sürdürülebilir bir gelecek için üretimin çevreyi önceliklendirecek şekilde

yeniden tasarlanmasında dijital dönüşümün etkisi kritik.

Dijitalleşme süreci daha da hızlanacak

YENİ DÜZEN MUTLAKA DİKKATE ALINMALI Çevre, sürdürebilirlik ve etik değerler pandemi sonrasında daha hassas konular. Eskiden bir şirketin çevre politikası bu kadar konuşulmazken,


pandemi sonrasında hızla değişen bir dünyada bu en çok konuşulan konuların arasında geliyor. Dijitalleşmeyle birlikte kurumların daha şeffaf olması ve tüketiciyle olan iletişim politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor. Dijital dönüşümde artık herkes daha saydam olmak zorunda. Şirketlerin

çalışanlarını, tüketicilerini ya da iş ortaklarını da düşünerek hareket etmeleri gerekliliği ortada.

EKOSİSTEM DÖNÜŞÜMÜNÜ DE YAŞIYORUZ Yeşil ve sürdürebilir dijital dönüşüm her şirketin

Şeffaf olunması şirketler açısından çok önemli

düşünmesi gereken bir konu. Sadece dijital dönüşümü değil dünyanın ekosisteminin dönüşümünü yaşıyoruz. Bu bağlamda yeni dünya insanı olarak şirketlerin daha çok kar elde etmesini değil, sürdürülebilir ve ekosisteme katkılı olmasını istiyoruz. Bu yazıyı okuyan ve dijital dönüşümle birlikte yeşil/ sürdürebilir politikalarının hikayesini paylaşmak isteyen tüm şirketlere açık davetimdir. Tekno Mutlu köşemde hikayenizi anlatmak benim için büyük mutluluk olacaktır. Sağlıkla, sevgiyle, mutlulukla kalın. Yeni sayımızda görüşmek üzere.

www.yuksekteknoloji.tv

25


tekno spor

Öne Çıkan Giyilebilir Teknolojiler 2021 yılına giyilebilir teknolojiler damga vurdu diyebiliriz. Akıllı saatler ve akıllı bilekliklerin yükselişi durdurulamaz bir hızla da devam ediyor. Bunun yanında spor aktivitelerinde kullanılabilecek olan yeni nesil giyilebilir teknolojiler hem spor hem de sağlık açısından

26

www.yuksekteknoloji.tv

kullanıcılara oldukça farklı kazanımlar sağlıyor. Gelin şimdi sizlere önümüzdeki dönemde etrafımızda sıkça görmeye başlayacağımız giyilebilir teknolojilerden biraz bahsedeyim.

AYAKLARINIZ KONTROL ALTINDA

Kalp ritminiz her an kontrol altında

Nike Air Jordan XI Adapt Jumpman spor ayakkabısı, 25 yıl önceki orijinal tasarıma uygun olarak yıldönümünü kutlamak için üretilmiş. Tabii ki yeni neslin en büyük farkının içerisinde teknoloji barındırması olduğunu söyleyebiliriz. Nike Adapt uygulaması ile ayakkabınızı


Özer Asan

Kullanım kolaylığı sağlayan ürünler öne çıkıyor

kişiselleştirebilir ve gerçek zamanlı özelleştirme ile ayakkabılarınızı kontrol edebilirsiniz. Uygulama sayesinde yanıp sönen ışık modeli, renk düzeni ve birçok veriye de ulaşabilirsiniz. Ayakkabının orta tabanındaki düğmeler özelleşebiliyor ve ayakkabı kendi kendine

bağlama teknolojisine de sahip. Ortalama satış fiyatı ise 500 dolar.

topluyor ve analiz ediyor. Vücut kompozisyonunuzu ve vücut yağ yüzdenizi de ölçebiliyor. 7 güne varan pil ömrü bulunan ürün mobil uygulamasıyla vücudunuzun 3D modelini oluşturabiliyor. Ses tonunuzu algılayarak, çok negatif veya enerjik konuştuğunuz zamanları ayırt ederek gün boyunca insanlarla nasıl iletişim kurduğunuzu gösterebiliyor. Siyah, pembe ve açık mavi renk tonları bulunan cihazın ortalama satış fiyatı ise 99 Dolar.

YALNIZCA BİR ŞAPKA DEĞİL Evet bu bir ışıklı şapka gibi görülse de işin aslı öyle değil. Öncelikle Cynaps akıllı şapka ile koşarken müzik keyfini çıkarabilirsiniz. Entegre Bluetooth kulaklık sistemi, sesi kemik iletim teknolojisini kullanarak doğrudan kulaklarınıza gönderiyor. Ayrıca gelen telefon aramalarını da duyabilirsiniz. Yani ekstra kulaklık kullanmanıza gerek yok. Bu akıllı şapkada bulunan 350 lümen bir far sayesinde gece koşularında yolunuzu aydınlatmak içinde kullanabilirsiniz. Günün sonunda şarj etmeniz gerekiyor. Ortalama satış fiyatı 99 Dolar.

HEMEN HAREKETE GEÇİN Amazon Halo sağlıklı yaşam bandı, vücut yağınızı, uyku düzeninizi, yaktığınız kalori gibi sağlık verilerinizi

www.yuksekteknoloji.tv

27


tekno spor

KOŞMAK ŞİMDİ DAHA GÜVENLİ Eğer siz de, benim gibi bir koşucuysanız durmadan aşağı düşen ve ergonomik olmayan kulaklıklardan şikayetçisiniz demektir. Bu durumda Audio Headband RUN-UP tam size göre. Müzik dinleyebilir, çağrı alabilirsiniz. Esnek kumaşı sayesinde cilde de zarar vermiyor. Başınızın üzerine koymanız yeterli. Derin bas

28

www.yuksekteknoloji.tv

sesi sayesinde üç boyutlu zengin bir ses olanağı sunuyor. Yerleşik mikrofonu sayesinde arka plan gürültüsünü önleyen ürün yaklaşan yakın araçlar varsa sizi uyarıyor ve güvenli spor yapmanızı sağlıyor. Ortalama satış fiyatı 159 Dolar.

BİSİKLET SÜRMEK HİÇ BU KADAR GÜVENLİ OLMAMIŞTI Güney Kore’de üretilen THE

Giyilebilir teknolojiler şimdi birer antrenör oluyor

BEAM Corky dikiz bisiklet aynası yoğun trafikte güvenli bisiklet sürmenize olanak sağlıyor. Böylelikle omzunuzun üzerinden devamlı arkaya bakmanıza gerek kalmadan yolunuza odaklanabiliyorsunuz. Hemen elinizin altında bulunan sistem kolayca monte oluyor. Ürünün kapağını açarak kullanmanız yeterli. Ürün 100 metrelik bir menzili görebilmeniz için 360


derece dönüş olacağı sunuyor. Bu ürünün ortalama satış fiyatı ise 36 Dolar.

YENİ ANTRENÖRÜNÜZ SİZİ BEKLİYOR Airofit Breathing Trainer Bluetooth ağızlığı, solunum tekniğinizi iyileştirerek akciğer kapasitenizi artırıyor. Bir nevi nefes alma antrenörünüz olarak adlandırılabilecek olan ürün, istediğiniz süreyi,

antrenman programını ve yoğunluğu seçerek uygun direnç seviyesiyle beraber sağlıklı akciğerler oluşturmanıza yardımcı oluyor. Mobil uygulaması sayesinde solunumunuzla ilgili verileri de görebiliyorsunuz. Sanal nefes koçunuz, aynı zamanda tekniğiniz hakkında canlı geri bildirim de sağlıyor. Doğru egzersiz yaptığınızdan emin olmak için ipuçları

da alabileceğiniz ürünün ortalama satış fiyatı ise 299 Dolar.

AKILLI ZIPLAMADA YENİ BİR DÖNEM

Aktiviteleriniz artık birçok ürün ile takip edilebiliyor

İp atlama, yapılabilecek en iyi kardiyo egzersizlerinden bir tanesidir. Akıllı telefonunuza bluetooth üzerinden bağlanan TANGRAM SmartRope Rookie akıllı atlama ipi ile atlama sayınız, yakılan kaloriler ve zıplamak için harcadığınız zaman hakkında ihtiyacınız olan tüm istatistikleri görüntüleyebiliyorsunuz. Bu antrenman aracı ile ödüllerin kilidini açmak için daha çok motive olabilir, diğer kullanıcılara da meydan okuyabilirsiniz. Halatın boyu size uygun ayarlanabilen ürün dokuz aya dayanan bir pil ömrüne sahip. Ortalama satış fiyatı ise 39 Dolar. 2021 yılında işin kısa özeti bu şekildeydi. Her şey bir yana sonuç olarak görünen o ki, pandemi bir süre daha devam edecek. Lütfen Covid-19 kurallarına harfiyen ve önemle uyalım. Herkese yüksek teknolojili günler dilerim.

www.yuksekteknoloji.tv

29


tekno saglik

TEKNOJİK OLARAK TOTAL DİZ PROTEZİ NEDİR? Total diz protezi, aşınmış eklem yüzeylerinin metal ve yüksek dayanıklı polietilen parçalar ile kaplanarak değiştirildiği bir ameliyattır. Öncelikli hedef, ağrısız eklem hareketi ile günlük hayatın daha konforlu hale gelmesidir. İlk kez 1968 yılında uygulanan diz protezi, cerrahi teknikler, kullanılan maddeler ve tasarım alanındaki teknolojik ilerlemeler sayesinde geliştirilerek günümüzde çok daha başarılı bir tedavi yöntemi olmuştur.

30

www.yuksekteknoloji.tv

KİMLER İÇİN DAHA UYGUN OLABİLİR? Diz ağrısı olan kişilerde, özellikle de orta ve ileri yaşlarda sık görülmektedir. İstirahat, ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri, baston kullanımı ve eklem içi enjeksiyonlar (hyaluronik asit ya da PRP) gibi tedavi yöntemleri uygulanmış olmasına rağmen diz ağrıları kontrol edilemeyen, yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşam aktiviteleri ileri derecede kısıtlanmış ve eklem kıkırdağında ileri harabiyet olan hastalarda total diz protezi uygundur. Özellikle

İlk defa 1968 yılında uygulanmıştır

istirahat sırasında olan ağrılar ve gece uyku kalitesini bozan ağrısı olan hastalarda total diz protezi ameliyatı ile başarılı sonuçlar alınır. Hastanın 60-80 yaşları arasında olması tercih edilir, ancak romatoid artrit ve osteonekroz (kemik çürümesi) gibi bazı özel durumlarda daha erken yaşlarda da protez yapılabilir.

UYGULAMASI NASIL YAPILIR? Total diz protezi ameliyatında hastaya uygun anestezi yönteminin (genel anestezi ya da belden iğne ile spinal ya da epidural uygulanmasının


ardından dizin ön bölgesinde bir kesi ile diz eklemine ulaşılır. Eklemi oluşturan üç kemiğin (femur, tibia ve patella) birbirlerine temas eden yüzlerindeki aşınmış kıkırdak dokusu, ince bir kemik tabakası ile birlikte kesilerek çıkartılır ve sonra uygun boyutlarda seçilen protez parçaları, kemik çimentosu (polimetil metakrilat) adı verilen bir dolgu maddesi kullanılarak, hazırlanan kemik yüzeylere tutturulur.

AMELİYAT SÜRESİ NE KADARDIR? Eklem yüzleri, metal ve plastikten yapılmış parçalarla yeniden kaplanmış olur. Ameliyat 1-2 saat arasında sürer ve ameliyat sonrası ağrı kontrolü için sıklıka epidural (belden yerleştirilen) veya damar yoluyla ilaç veren ağrı pompaları kullanılır.

Ertesi gün, diz hareketlerine başlanır ve yardımla ayağa kalkılır. Diz hareketi için CPM denilen cihaz kullanılarak hareket miktarı yavaş yavaş artırılır. Oda ve koridor içinde rahat yürüyebilir hale gelindiğinde hastaneden taburcu olunabilir. Bu süre, hastadan hastaya çok farklılık göstermekle birlikte 3 ile 7 gün arasında değişebilir. Toplam koltuk değneği kullanma süresi ise 3-4 haftadır.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Ferit Manğal

PROBLEMLER AMELİYAT ESNASINDA DÜZELTİLEBİLİR Mİ?

Total diz protezi yerleştirildikten sonra dizin şematik görünümü

AMELİYATI SONRASINDA NELER OLABİLİR? Total diz protezi başarı oranları %95’in üzerindedir. Total diz protezi yapılan hastaların diz ağrılarında belirgin bir azalma ve yürüme/

merdiven inip çıkma gibi günlük yaşam aktivitelerini yapmada belirgin bir iyileşme elde edilir. Hastaneden taburcu olduğunuzda bir destek kullanarak, ev içinde yürüyüş yapma imkanınız olacaktır. Ağrınızın belirgin olarak düzelmesi ve bağımsız sokağa çıkmanız, her hasta için farklı olmakla birlikte 4 ila 8 hafta arasındadır. Total diz protezi sonrası koşma, sıçrama gerektiren sporlar ve ağır işlerin yapılması uygun değildir ve bu tip aktivitelerin gerçekleştirilmesi protezin ömrünü kısaltacaktır. Yürüyüş, golf, yüzme gibi zorlayıcı olmayan sporlar yapılabilir. Araç kullanmakta bir sakınca yoktur.

Kullanım ömrü 15-20 yıl kadar olabilmektedir

Cerrahiden önce bacağınızda var olan eğrilik ve şekil bozuklukları da ameliyat sırasında düzeltilir. Ancak, özellikle kilolu hastalarda bu hareket açıklığı daha azdır. Ortalama hareket açıklığı 115 derece civarındadır, bu nedenle diz protezi sonrası yere tam çömelmek veya namaz kılmak sıklıkla mümkün değildir. Son yıllarda diz hareket açıklığını artıran teknikler ve tasarımlar uygulanıyor olsa da, hastaların ayaklarını altlarına alıp oturmaları diz protezinin uzun süreli sağ kalımı açısından sakıncalı olabilir.

MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMESİ (MR), GERÇEKLEŞTİRİLEN AMELİYAT SONRASI YAPILABİLİR Mİ? Modern total diz protezlerinin çoğu MR uyumlu bir metal olan krom kobalt alaşımından imal edilir. Her ne kadar dizin yakın komşuluğundaki dokular görüntülenemese de, başka bir bölgenin MR’ının çekilmesinde bir sorun yaşanmaz. 1990’dan önce yerleştirilmiş olan bir diz proteziniz var ise, MR

www.yuksekteknoloji.tv

31


tekno saglik

uyumu açısından markası veya metal alaşımını doktorunuza danışmanız uygun olacaktır.

ÖMRÜ NE KADARDIR? Total diz protezini oluşturan metal ve plastik parçalar, hareket sırasında ortaya çıkan sürtünmeye bağlı olarak zaman içinde aşınır. Aşınma ile ortaya çıkan ve gözle görülmeyecek kadar küçük metal ve plastik parçalarına karşı vücudun cevabı ile diz protezinin parçaları

32

www.yuksekteknoloji.tv

tutunduğu kemikten ayrılıp gevşeyebilir. Uygun cerrahi teknik, modern ve teknolojik protez tasarımları kullanılarak yapılan diz protezlerinin ömrü günümüzde 15-20 yıla kadar uzamıştır. Gevşeyen diz protezleri, çoğu hastada ikinci bir ameliyat ile çıkartılıp yeniden protez yerleştirilebilir, ancak ikinci protezin ömrü, ilki kadar uzun değildir. Aşınma, gevşeme gibi sorunlara erken tanı koymak amacıyla, yakınmanız olmasa bile

düzenli aralıklarla muayene ve röntgen incelemeleri ile diz protezinizin kontrol edilmesi uygundur. Doktorunuz size ne zaman aralıklarında kontrole geleceğinizi belirtecektir.

HANGİ KOMPLİKASYONLAR ORTAYA ÇIKABİLİR?

İltihap oluşma olasılığı % 0.1 ile %2 arasında seyretmektedir

Total diz protezi ameliyatından sonra görülen ciddi komplikasyonlar çok düşük oranda ortaya çıkar. En sık görülen sorun ise, bacağınızdaki kan akımının yavaşlamasına bağlı olarak toplar damarlarınızda pıhtı oluşmasıdır (derin ven trombozu). Bunu önlemek için cerrahiden sonra kanı sulandıracak ilaçlarla koruyucu tedavi uygulanır. Bu tedavi, gerektiğinde 20 güne kadar uzatılabilir. Ameliyat sonrasında erken dönemde diz hareketi ve yürüyüşlere başlamak, hareketsiz kalmaktan kaçınmak bu riski azaltacaktır.


1990 yılından önceki diz protezlerinde MR uyumuna dikkat edilmeli

ENFEKSİYON RİSKİ VAR MI? Total diz protezinden sonra enfeksiyon, yani protezin iltihaplanması % 0.1 ile %2 arasında görülür. Vücudun başka bir yerinde (idrar yolunda, dişlerde, vb.) enfeksiyon olması, şeker hastalığı ve başka kronik hastalıkların varlığı bu riski artırabilir. Ameliyat öncesinde vücudun başka bir yerinde olabilecek enfeksiyonların tedavisi gereklidir. Ameliyat sırasında koruyucu antibiyotik tedavisi yapılır ve cerrahi sırasında

özel önlemler alınarak enfeksiyon riski azaltılır. Ameliyat sonrası 4-5 gün boyunca koruyucu antibiyotik tedavisi verilmektedir. Total diz protezinde enfeksiyon gelişirse, tekrarlayan cerrahiler, protezin çıkartılıp antibiyotik tedavisi ve belirli bir süre sonra tekrar yerleştirilmesi gibi işlemler gerekli olabilir.

FARKLI PROBLEMLER ORTAYA ÇIKABİLİR Mİ? Yukarıda saydıklarımız dışında, yara iyileşmesi sorunları, damar veya sinir yaralanmaları, protezin bazı

parçalarının yerinden çıkması, protez çevresi kırıklar, protezin kendisinde kırıklar gibi komplikasyonlar görülebilir, ancak bunlar çok nadirdir.

AMELİYAT SONRASI ENFEKSİYON RİSKİNDEN NASIL KORUNULUR? Kana karışan bakterilerin diz protezinize ulaşarak oraya yerleşmesi ve enfeksiyon oluşturması riski düşükte olsa vardır. Protez ameliyatından sonraki ilk iki yıl içinde diş veya idrar yolları ile ilgili bir cerrahi işlem geçirecekseniz, mutlaka öncesinde antibiyotik kullanmanız gerekir. Özellikle diş çekimi, taş temizliği ve kanal tedavisi gibi işlemlerden bir saat önce uygun bir antibiyotik ile enfeksiyondan korunma önemlidir. Antibiyotiğin dozu ve süresi için mutlaka ortopedi doktoruna danışılması uygun olacaktır. Ayrıca, ayak bakımına dikkat edilmeli, ayak ve tırnak enfeksiyonu bulguları ortaya çıkarsa ortopedi doktorunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.

www.yuksekteknoloji.tv

33


tekno psikoloji

Sosyal Medya ve Pandemi Pandemi döneminde dünyanın her yerindeki kişilerin evde kalması, sokağa çıkmaması ve karantinada olması gibi durumlar ortaya çıkmıştır. Evde kalmakla beraber de kişilerin sosyal medyayı daha aktif olarak kullandıkları net bir şekilde görülmüştür. Paylaşımlar incelendiğinde birçok kişinin hayatı pandemi tarafından

34

www.yuksekteknoloji.tv

etkilenmiş ve pandemi birçok kişide farklı duygular ve algılar yaşanmasına da neden olmuştur. Bu nedenle pandemi, kişilerin fiziksel ve ruh sağlığını hatta aynı zamanda hayatını, aile, çalışma, eğitim, tüketim, eğlence gibi toplumsal olarak genel yaşam tarzını da değiştirmiştir.

GÜNLÜK RUTİNLER TAMAMEN DEĞİŞTİ

Sosyal medya, kişilerin baş etme metodu olarak görülebilir

Pandemi dönemi kişilerin günlük rutinleri değiştirdiğinden, pandemiyle beraber kişilerin günlük rutinlerinden olan sosyal medya kullanım rutini de değişmiştir. Pandemi ile içinden geçtiğimiz süreç bize İsviçreli psikiyatrist Elisabeth


şekillenmeye başladı. Sosyal medya kullanımı da pandemi döneminde kişilerin bir baş etme yöntemi olarak görülebilir.

SOSYAL MEDYADA ESKİSİNDEN ÇOK DAHA FAZLA ZAMAN HARCANIYOR Feyza Melis Kösoğlu Uzman Klinik Psikolog

Sosyal medya dış dünya ile en hızlı bağlantıyı kurmamızı sağlıyor

İnsanların başa çıkma metodu olarak sosyal medyada daha fazla zaman geçirmeye başladığını rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Kişilerin sosyal medyada duygularını dışa vurmaya ve paylaşmaya zaman ayırdıkları ve dış dünya ile bağlantı kurmak için sosyal medya üzerinden daha çok paylaşım yaptıkları da gözlemlenmektedir. Kişiler sosyal medyada paylaşım yaparken paylaşımları ile kendi görüşlerini yansıtmaktadırlar. Bu yüzden sosyal medya ile paylaşım yapan kişilerin paylaşım yaptıklarında pandemiyi nasıl algıladıkları, pandemiyle nasıl başa çıktıkları da daha rahat anlaşılmaktadır.

HAYATA DAİR OLAN ENDİŞELER İLE BAŞ ETME YOLU Sosyal medyada kişilerin pandemi ile ilgili yaşadıklarını, kendilerine ve hayata dair bakışlarını, hayatın anlamına dair sorgulamalarını, korkularını ve kaygılarını, geleceğe dair endişelerini paylaşımları ile birbirlerine iletmiş oldukları ve baş etme yollarını sosyal medya ile paylaştıkları görülmektedir.

Kübler-Ross’un yas ile karşılaşan insanların yaşadığı süreci hatırlatmaktadır. Bu gibi zorlu durumlar yaşayan insanların beş duygusal aşamadan geçtiğini tespit eden Kübler-Ross sürecin; inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenmeden oluştuğunu belirtmektedir. Bu evreleri pandemi için de aynı şekilde düşünebiliriz. Pandemiyle

beraber kişiler evde kaldıkça, kendi iç dünyalarına çekilmiş, daha çok düşünmeye ve hayatlarına anlam katmak için aktif çabalar içinde olmaya başlamışlardır. Kişilerin baş etme mekanizmaları pandemiyle beraber güçlenmeye, bu baş etme stratejileri de kişilerin pandemi durumunu nasıl anladıklarıyla paralel olarak

NASIL PAYLAŞIM YAPTIĞIMIZI TUTUMLARIMIZ BELİRLİYOR Pandemi karşısında nasıl paylaşımlar yaptığımız, pandemiye dair olan tutumlarımızdan etkileniyor. Pandemi sonrasına umutla bakmak, zorluklardan yılmayıp geleceğe dair olumlu beklentide olmak

www.yuksekteknoloji.tv

35


tekno psikoloji

mümkün. Pandemi döneminde geleceğe umutla bakan kişiler, paylaşımlarında da umudu bırakmayan yerlerden paylaşımlar yapmışlardır. Pandemiyle beraber yardımlaşma ve birlik olma tekrar hatırlanmıştır. Beraberlik kampanyaları ve bir bütün olma hali herkese iyi gelmiştir. Bu da sosyal medya üzerinden gerçekleştiğinden, sosyal medyanın kişileri

SOSYAL MEDYADA KİM OLMAK İSTERSEK, O OLABİLİRİZ.

birleştiren bir tarafı olduğu da görülmektedir. İşte tam da bu yüzden sosyal medyanın biz onu nasıl kullanmak istersek, öyle şekillendiği net bir şekilde görülmektedir. Sosyal medyayı şekillendiren biz olduğundan, sosyal medya da bizim algılarımızdan, tutumlarımızdan ve davranışlarımızdan etkilenmektedir.

Kendimizi keşfedebiliyor ve yansıtabiliyoruz

Bu bize özgünlük ve özgürlük verir. Bazılarımız bunu kendimiz olma cesareti için kullanır, bazılarımız ise bize ait olmayan kimlikler yaratır. Bu kimlikler çoğunlukla, kendimizin olmak istediğimiz hallerinden etkilenir. Sosyal medyada da bu hali yansıtabilir. Pandemi ile beraber de bunu hepimiz daha çok yaptık. Üzüntü, öfke, endişe, panik, korku ve kaygı. Günlük hayatımızda hissettiğimiz duyguları, belki de daha çok sosyal medyada yansıttık. Bununla beraber nasıl biri olduğumuz bize kaldı.

SOSYAL MEDYA SINIRLARI ORTADAN KALDIRDI Hayat pandemiyle birlikte bize gerçek engeller koydu. Fakat sosyal medya bize sınırlar kapansa da, yollar tıkansa da psikolojik olarak o engelleri kaldırabileceğimizi gösterdi. Kendimize yeni sosyal medya hedefleri koyduk ve kendimizi ifade edebilmek için belki daha

36

www.yuksekteknoloji.tv


çok yazı yazdık. Amacımız sosyal medya ile kendimizi yansıtmak ve keşfetmek oldu. Pandemi yolculuğumuzda bize teknoloji eşlik etti. Kendimizi sosyal medya ile müze gezdikçe, kendimizi farklı yanlarımızla keşfettikçe kendimizi daha yaratıcı bir şekilde yansıttık.

ZORLU GÜNLER İLE BAŞA ÇIKMA ZAMANI

devam ettirme, yeni şekiller davranış modelleri çıkarma zamanı.

Dış koşulların zorlayıcı olduğu zamanlarda canlı yayınlar bize zorlu günlerle başa çıkmak için yardımcı oldu. Şu an yaşadıklarımızı toparlama ve nasıl daha iyi olabileceğimizi anlamlandırma zamanı. Sosyal medya ile bize iyi gelenleri

İÇERİK YARATTIKÇA DAHA MUTLU OLUYORUZ

Sosyal medya ile yeni bir yaşam tarzı ortaya çıkıyor

Evden çalışma modeline geçildi ve çalışanlar için farklı bir sistem ortaya çıktı. Herkes yaptığı ilk ekmeğin resmini sosyal medya üzerinden birbiri ile mutluluk kokan hamuruyla birlikte paylaşarak mutlu oldu. Herkes vaka sayılarını sosyal medya üzerinden öğrenerek endişelerini giderdi. Herkes aylardır göremedikleri ile ekranlar üzerinden hasret giderdi.

SOSYAL MEDYA BİZİ KENDİSİNE BAĞLADI Sosyal medyanın yarattığı akım ve bağdan ilham alarak, kendimize yeni yollar ürettik ve bu yollar hep kendimize, hep içimize çıktı. Dilerim yolculuğunuz hep kendi içinize doğru olur.

www.yuksekteknoloji.tv

37


tekno güncel

Veri Bazlı Pazarlama Değişen pazar dinamikleri, yeni rekabet ve yenilikçi yöntemlerin pazara giriyor olması, pazarlamacılara müşteri kazanımı ve müşteri elde tutma konularında daha verimli olmaları için baskı yapmaktadır. Ancak, çoğu firma eksik veri ve yetersiz analiz sistemleri ile donatılmış olduğu için, pazarlamacılar genellikle daha yüksek pazarlama maliyetleri ve daha düşük gelir ile sonuçlanan kararlar alırlar. Bu kararlar veriye hâkim olmadıkları

38

www.yuksekteknoloji.tv

için geçmiş tecrübelere ve duygulara dayalı kararlar olmuştur.

DOĞRU İHTİYAÇLARI BELİRLEMEK ÖNEMLİ Pazarlamacıların ihtiyacı olan hangi ürünlere tanıtım yapmaları gerektiği, elde kalabilecek hangi ürün grubuna sezon sonu indirimlerin yapılacağı, hangi müşteri grubuna nasıl bir kampanya ve indirim sunacaklarını verimli bir şekilde tahmin edebilmeleri

için pazarlamacıların kritik anlarda mümkün olan en iyi kararları vermelerine yardımcı olmak, ancak veri odaklı analizler ile mümkün olabilir.

Veri akışını iyi anlamak gerekiyor

ORTAYA ÇIKAN GÖSTERGELER DİKKATE ALINMALI Forrester en son 2020’in başında yaptığı araştırmada, pazarlamacıların %87’sinin halen veri bazlı çalışma modellinin en az kullandıkları yöntem olduğunu paylaşmıştır. Peki, pazarlamacıların çoğunu


zaman firmaların ortalamada 16 farklı veri kaynağından müşteri bilgilerini takip ettikleri gözüküyor. Bu veri kaynakları arasında hem dahili kaynakları olan çağrı merkezi, sosyal medya siteleri, web sitleri, satış, lojistik ve stok gibi kendi birincil öncelikleri verileri, iş ortaklarından ve satış kanallarından gelen harici ikinci taraf verileri ve pazarlamacıların müşteri görünümlerini zenginleştirmek için kullandıkları üçüncü partilerden aldıkları pazar araştırma ve sosyal medya raporları en başta gelen veri kaynakları arasında sayılabilir.

Tunç Berkman

DOĞRU FORMATLAR BELİRLENMELİ Aslında, ikinci taraf verilerin kullanımı son bir yıl içinde %24 büyümüş. Ancak, sıkıntı bu verileri depolayan teknolojilerin son derece parçalanmış olması ve veri formatlarının farklı olması nedeni ile bu verileri birbirleriyle konuşturmak. Bu işlem son derece zor ve pahalı olduğu gibi bu veriler birbirleriyle “konuşamadığından” genellikle farklı format biçimleri olarak silolanır. Ayrıca, işletmeler sürekli genişleyen dijital ayak izi üzerinden müşterilerin ilgisini çekmek için topladıkları veriler arttıkça birbiri ile konuşmayan formatta veri siloların sayısının artması kaçınılmaz duruyor. verilerini etkili bir şekilde kullanmaktan alıkoyan nedir? Ve veri kullanımı konusunda daha çevik ve verimli olmak için ne yapmaları gerekir?

ÇÖZÜM NET BİR ŞEKİLDE GÖZÜKÜYOR Forrester raporuna göre pazarlamacılar, esasında veri toplama kaynakları ve veri toplamasında bir sıkıntı gözükmüyor. Veri toplama oranı sadece son iki yıl içinde %60 artış göstermiş. Veri toplama kaynaklarına bakıldığı

FARKLI GÖRÜŞLER ORTAYA ÇIKIYOR

e-posta adresleri, çerezler, aygıt kimlikleri ve daha farklı tanımlayıcılar kullanır. Bu farklı tanımlayıcıları mantıksal veya karar verici eşleşen kurallar ve algoritmalar uygulayarak tek bir müşteri olarak tanımlamak çok uzun bir zaman ve enerji gerektiren masraflı ve verimsiz bir süreçtir. Parçalanmış verilerle ilgili zorluklar göz önüne alındığında, pazarlamacıların çoğu müşteri veri kaynaklarının birleşik bir görünümünü elde etmek için mücadele etmektedir. Forrester raporuna göre müşterilerini tek bir veri tabanında tekil olarak toparlamayı başarabilen pazarlamacıların oranı sadece yüzde 49’dur.

EFEKTİF VERİ KULLANIMINA DİKKAT EDİLMELİ

Verilerin depolandığı teknolojiler birbiriyle etkileşimde olmalı

Veri çevikliğini ve verinin efektif kullanımını engelleyen bir başka sorun da veri analizi ve veriyi anlamak konusunda pazarlamacıların yetkinlikleri seviyesidir. Harper’ın da belirttiği gibi, ortak bir şeması olmayan birden fazla kaynaktan gelen verileri birleştirmek ve sonra bunu sorgulamak oldukça zordur. Ancak, veriler bir yerde olsa bile başka bir sorun, çoğu pazarlamacı bu verileri sorgulamak ve analiz etmek için gerekli becerilere ve bu yeni sistemler kullanmak konusunda gerekli yetkinliklere sahip

Araştırma ile ilgili görüşlerini paylaşan CloudKettle Kıdemli Pazarlama Teknolojisi Mimarı Eliot Harper bu veri siloları için, “Yapılandırılmamış, yarı yapılandırılmış ve yapılandırılmış veri siloları arasında ortak bir şema/dil veya veri modeli olmadan eşleştirmenin zor ve masraflı” olduğunu vurgulamıştır. Bu veri kaynakları genellikle müşteri tanımak/tanımlamak için cep telefon numaraları,

www.yuksekteknoloji.tv

39


tekno güncel

olmamasıdır. Eğer hazır bir analiz ve raporlama sistemleri ve/veya ekranları yoksa bilgi almak için IT ekibinin desteğine ihtiyaç duyarlar. IT ekiplerine istedikleri verileri tanımlamaları ve IT ekiplerinin bu raporları hazırlaması saatler, günler veya haftalar sürebilir.

BENZERLİKLER ÇOĞALTILABİLİR Örnek olarak, Firefly Health’in pazarlama ekibi hasta verilerinden iç görüler çıkarmaya çalışırken buna

40

www.yuksekteknoloji.tv

benzer bir süreç yaşadılar. Başlangıçta ekip, hasta verilerini analiz etmek için MySQL Workbench ve Google Sheets’in bir kombinasyonuna güvenmiş. Daha sonra ürün veri tabanını iş zekâsı yazılımına ve verileri birleştirmeyi ile sorgulamayı kolaylaştırmayı hedefleyen büyük bir veri analizi platformuna bağlamaya çalışmışlar. Ancak hasta verileri, VoIP ve EHR sistemleri arasındaki ilişkileri anlamayı gerektiren daha karmaşık sorular ile

Ekipler ortak çalışmaya yatkın olmalı

sorgulayıp ilişkilendirmeye çalıştıklarında bu mümkün olmamış. Harcanan zaman ve kampanyaları zamanında çıkma baskısı ile pazarlamacılar genel olarak bu tarz durumda veri analizi ile uğraşmayı bırakarak sadece içgüdüleriyle karar verirler.

FARKLI ENGELLER ORTAYA ÇIKABİLİR Veri çevikliğinin önündeki bir başka engel ise, verilerin etkinleştirilmesi veya aktifleştirilmesidir. Örnek olarak, dijital platformlarda


verileri etkinleştirmek için pazarlamacıların kendi veri tabanlarında olan verileri Google Reklamları ve Facebook gibi bu kampanyaları kullanacakları kanallara yüklemesi gerekir. Veri tabanlarından sorgulama yönetimi ile veri çekerek ve bunları kanala yükleyerek verileri manuel olarak bağlamak verimsizdir, hatalara yol açabilir ve iyi ölçeklenemez. Sunucuların yapısından kaynaklanan yavaş sorgulama süreçleri nedeniyle oluşan zaman kaybı, bu tarz kampanyaları ölçeklendirmekte zordur. Sonuç olarak, pazarlamacılar ölçekleyemedikleri kampanyalardan istedikleri verimi alamazlar.

destek olabilir? Öncelikle tüm ekiplerin teknolojinin bir amaç değil, daha efektif çalışmak için bir araç olduğunu kabul etmesi gerekir. Bu sebeple hangi teknolojiye yatırım yapılacağı ve nasıl araçlar kullanılacağının belirlenmesinden önce pazarlamacıların veri stratejilerini ve topladıkları verileri nasıl hangi amaçla kullanacaklarına karar vermelidir. Toplanacak verilerin nasıl bir temel ayrıştırıcı ile tekilleştirileceğine karar verilmeli ve farklı kanallardan gelen veriler mutlaka bu ortak ayrıştırıcı bilgi setinin içinde yer almalıdır.

YAPILMASI GEREKENLER İYİ ANALİZ EDİLMELİ

Kampanya kuralları baştan tanımlamalı ve hazırlanacak kampanya yönetim masalarının, bu verilerin kullanıcı tarafından kolaylıkla sorgulanacağı ve tabloların kolaylıkla okunabileceği şekilde tasarlanması gerekmektedir. Burada IT, pazarlama, pazar araştırma ve iletişim ekiplerinin ortak bir

Peki dijitalleşmenin bu kadar ön plana çıktığı ve efektif veriye dayalı pazarlama çalışmaları için yapılması gereken nedir? Firmalar daha verimli pazarlama kampanyaları yapabilmeleri için pazarlama ekiplerine nasıl

çalışma grubunda çalışarak, bu geliştirme sürecinde birlikte çalışması en iyi sonuçları ortaya koyacaktır.

PLANLAMAYLA BİRLİKTE İLERLENMELİ

Teknoloji araç olarak doğru kullanılmalı

Bu şekilde bir çalışma ve planlama süreci ile ilerlenmesi, ileride yüzbinlerce lira harcanıp kullanılmayan ve verimsizlik yaratan sistemlerin önüne geçecek ve günümüz veri tabanlı pazarlama yapısına uygun, çevik pazarlama ekiplerinin olmasını sağlayabilecektir.

KAMPANYA YÖNETİMİ ÖNE ÇIKMALI

www.yuksekteknoloji.tv

41


tekno sohbet

Cem Bodur

ile Tekno Sohbet (Anker Türkiye, İsrail ve Orta Asya Ülke Müdürü) Yaklaşık olarak 15 yıldır teknoloji sektöründe yer alan ve oldukça tecrübeli bir isim olan Cem Bodur kimdir? Bugüne kadar neler yaptı? Günümüzde neler yapıyor ve önümüzdeki yıllar için planları neler? Bunlara kısaca değinebilir misiniz? Uzun yıllardır telekomünikasyon ve tüketici elektroniği endüstrisinde çalışıyorum. Sırasıyla BenQSiemens Mobile, B2X Care Solutions gibi uluslararası kuruluşlarda görev yaptım. Anker Innovations ekibine katılmadan önce 2009 - 2016

42

www.yuksekteknoloji.tv

yılları arasında BlackBerry Ltd. Corp. bünyesinde dünyanın farklı bölgelerinde üst düzey görevlerde yer aldım. Son 3,5 yıldır ise Anker Innovations’ın Türkiye, İsrail ve Orta Asya ülkelerinden sorumlu ülke müdürü olarak görev yapıyorum. Kariyerim boyunca müşteri odaklı davranış yaklaşımımı yaratıcılık ve inovasyon ile birleştirerek, özellikle gelişen pazarlarda çok önemli projelere imza attım. Bölgedeki pek çok projem “En iyi uygulama” olarak seçildi ve organizasyonun farklı ülkelerinde de uygulandı. Her dönemde çalıştığım şirketlerdeki hedeflerimi bir üst seviyeye çıkarmaya gayret ediyorum.

Teknolojide büyük sıçrama yaşandı

Kısa zamanda Türkiye’de oldukça değerli bir marka haline gelen Anker’in; Türkiye, İsrail ve Orta Asya Ülke Müdürü görevini yürütüyorsunuz. Dünya genelinde son 10 yıldaki teknoloji gelişimini nasıl değerlendirirsiniz? Teknolojinin gelişimi son 10 yılda büyük bir sıçrama yaşadı. Her geçen gün yeni bir teknolojik gelişmeye uyandığımız bugünlerde, 10 yıl önce hiç duymadığımız pek çok teknolojiye bugün aşina durumdayız. Giyilebilir teknoloji, yapay zeka, artırılmış gerçeklik, drone teknolojisi ve nano teknoloji gibi çağın önemli teknolojileri bundan


yıllar önce ancak bilim kurgu filmlerinin konusuyken bugün pek çok alanda karşımıza çıkabiliyor. Dünyadaki teknoloji ve alışveriş trendleri de pandemi ile birlikte değişmeye başladı. Bu durum aynı zamanda tüketicilerin tüketim alışkanlıklarını da değiştirdi. Dijital dünya özellikle bu dönemde kritik önem kazandı. Online satış kanalları, kampanyalar ve dijital dünyadaki görünürlük sektörümüzde önemli farklar yarattı. Ayrıca fiziksel mağazalarda da bazı dönüşümler yaşandı. Artık tüketiciler satın almak istedikleri ürünleri zaman kaybetmeden, her yerden kolayca erişerek satın almak istiyor. Bu yüzden mağaza içerisindeki yerleşim de önemli hale gelmeye başladı. Son olarak da global piyasalarda deneyim mağazacılığı trendi gündeme geldi. Tüketiciler ürünü görerek, deneyerek ve soru sorarak almak istiyor. Bu da mağazaların birer deneyim merkezine dönüşmesine neden oluyor.

Sektöre giriş yaptığınız zaman ile şu anki teknolojik gelişmeleri göz önüne aldığınızda sizce ne tür farlılıklar var? Günümüzde adından en fazla söz ettiren iki kavramın; “bilgi toplumu” ve “bilgi ve iletişim teknolojileri” olduğunu söylemek hatalı olmaz. Nitekim bilgisayar ve internet teknolojisi yaşadığımız çağda insan yaşamının önemli bir parçası haline geldi. Bu teknolojiler vasıtasıyla bilginin sosyoekonomik yaşamda yoğun bir biçimde kullanıldığı yeni toplum biçimi de bilgi toplumu olarak nitelendiriliyor. Yüzyıllar boyunca insanların yaşam şeklinin o kuşağın karşılaştığı teknolojik ilerleme tarafından belirlendiği veya etkilendiği bir gerçek. Teknolojideki gelişmeler, insanın kişi olarak kendi

sınırlarını aşma yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor. Teknolojik ilerlemenin yardımı insanın mevcut yaşam şeklini kolaylaştırmaya yardımcı olurken daha yeni ve daha yenilikçi fikirler geliştirmesi gerekliliğini de ortaya çıkarıyor. Geçmişten günümüze izlediğimiz bilim kurgu filmlerindeki teknolojiler artık gerçek olmaya başladı. Yıllar önce günümüzün teknolojilerini hayal edip, filmlerinde yer veren senaristlerin şu andaki başrol oyucuları biziz ve her birimiz yeni teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor ve kullanıyoruz. Teknolojinin evrimi insanoğlunu epey şaşırtıyor ve şaşırtmaya devam edecek.

Türkiye ile dünyadaki aksesuar, projeksiyon ve robot süpürge pazarını gözlemlediğinizde, bu segmentlerdeki tüketici eğilimini nasıl değerlendirirsiniz? Tüketiciler özellikle bu dönemde hayatı kolaylaştıran ve inovatif teknolojiler sunan ürünleri tercih ediyor. Örneğin; lazer navigasyonlu hem ıslak hem de kuru robot süpürgeler, yapay zeka teknolojisine sahip güvenlik kameraları, kablosuz taşınabilir çok yönlü projeksiyon cihazları bu dönemde oldukça popülerleşti. Bunların yanı sıra, aktif gürültü önleyicili TWS kablosuz bluetooth kulaklıklar ve kulak üstü kulaklıklar da çokça tercih edilen ürünler arasında yer alıyor. Gelişen teknoloji ve yeni koşullar hayatı kolaylaştıran akıllı teknolojilere olan ihtiyacı daha da gözler önüne serdi. Kullanılan elektronik ürünlerden maksimum verim almak isteyen kullanıcılar, son teknolojiden ve yeni trendlerden dolayı büyük bir beklentiye giriyorlar. Bu da hayata dokunan her alanda çözüm geliştirmemiz için

bizim için itici bir güç oluyor. Önümüzdeki dönemde de pek çok fonksiyonu bir arada bulunduran akıllı ürünlerin artacağını ve insanların hayatını kolaylaştıracağını düşünüyorum. Biz de Anker olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirerek kullanıcılarımızı bu teknolojilerle buluşturacağız.

Önümüzdeki yıllarda hangi teknolojilerin ve ürünlerin teknoloji dünyasına damga vuracağını düşünüyorsunuz?

Günümüzde bilgi toplumu, bilgi ve iletişim teknolojileri adından çok fazla söz ettiriyor

Geçtiğimiz çeyrek yüzyıl; iş, sosyal ve günlük hayatlarımıza sayısız teknolojik yenilik gediğini görüyoruz. Tarihçesi yarım asrı geçen yapay zekâ (AI) teknolojisi, son 10 yılda sayısız şirketin önemli kaslarından biri hâline geldi. Bilim kurgu filmlerinde görmeye alışık olduğumuz yapay zekâlı kahramanlar; sağlıktan eğitime, finanstan endüstriye birçok alanda işlev kazandı. Günümüzde, tüketici elektroniği alanında da yapay zekâ (AI) teknolojisinden faydalandığımız birçok ürün geliştiriliyor. Covid-19 salgını büyük ve küçük şirketleri dijital bir dönüşüme sürükledi. Bununla birlikte, teknoloji şirketleri arasında kendi çip tasarımını üretme ve süper çip geliştirme rekabeti hızlanıyor. Nesnelerin interneti, otonom sürüş veya makine iletişimi için dünyanın her yerinde hızlı ve güvenilir internete ihtiyaç duyulurken, hızlı internet bağlantısının uzaydan sağlanmasına yönelik girişimler de artmaya başlamış durumda. ABD bankası Morgan Stanley’in tahminlerine göre, 2040’e kadar “uydu geniş bant” pazarının cirosu 3,9 milyar dolardan 95 milyar dolara yükseleceği söyleniyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, bilim insanlarının ortaya koyabileceği harika teknolojiler ne olursa olsun, 2022 yılında

www.yuksekteknoloji.tv

43


tekno sohbet

işlerin çok daha iyi olacağını umuyorum.

Son yıllarda teknoloji dünyasında robot süpürge rüzgarı esiyor. Anker olarak bu sektörde de oldukça başarılı olduğunuzu ve bu rüzgarı yaratan markalardan biri olduğunuzu gözlemliyoruz. Anker’in aksesuar, projeksiyon ve robot süpürge gibi farklı segmentlerde yakaladığı başarıyı nasıl açıklarsınız? Anker olarak akıllı yaşam teknolojilerine öncü yaklaşımlar geliştiriyoruz. Hedefimiz, Türkiye’deki herkesi Anker inovasyonu ve teknolojisiyle tanıştırmak, yeni ve gelişmiş teknolojilerle müşterilerin yaşamlarının her anına konfor ve değer katarak anları gönüllerince yaşamaları için yanlarında olmak. Bu anlayışla da son teknolojiyi ve son trendleri takip ederek kullanıcılarımızı yeni teknolojilerle buluşturuyoruz. Yatırımlarımızı ve Ar-Ge harcamalarımızı kullanıcıların ihtiyaç duyduğu ürünlerde akıllı teknolojilere öncülük etmek üzere yapıyoruz. Tüketiciler özellikle bu dönemde hayatı kolaylaştıran ve inovatif teknolojiler sunan ürünleri tercih ediyor. Bu yüzden yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı müşterilerin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiriyoruz. Kullanıcılarımızdan gelen geri bildirimler de sonraki hamlelerimiz için oldukça

44

www.yuksekteknoloji.tv

önemli. Ürünleri kullanıcılara çözüm oluşturması için piyasaya sürüyoruz. Burada yaşadıkları olumlu ya da olumsuz deneyimlerde yeni ürün çalışmalarımızda kritik bir öneme sahip oluyor. Ar-Ge yatırımlarımızı da bu mantıkla oluşturuyoruz. Daha iyi bir deneyim için neler yapabiliriz? Kullanıcılarımızın tercih ettiği ve görmeyi arzuladığı özellikler neler? Bu gibi soruları sorarak her yeni ürünümüzde daha önceki ürünümüzün üzerine koyarak ilerliyoruz. Bu durum da piyasaya sunduğumuz her üründe başarılı olmamızı sağlıyor

Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi ile birlikte iletişim alanında görüntülü konuşma, konferans, evden çalışma ve uzaktan eğitim büyük önem kazandı. Anker olarak bu alanda ihtiyaç duyulanları, sunduğunuz farklı segmentlerdeki ürünler ile birlikte tüketicilere ulaştırmayı başarıyor ve süreci oldukça iyi yönetiyorsunuz. Bu başarıyı yakalarken nelere dikkat ettiniz? Hem dünyadaki hem de sektörümüze yönelik gelişmeleri, teknolojileri ve trendleri takip ediyor detaylıca analiz ediyoruz. Girişim ekosisteminden gelen bir marka olarak inovasyonun ve girişimin öneminin farkındayız. Bu yüzden her dönem en inovatif, en pratik ve her bütçeye uygun ürünler üretmeye

Ar-Ge yatırımlarına ağırlık veriyoruz

devam ediyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin temelinde de her zaman bir fikir yatıyor ve fikre yatırım yaparak ürünü hayata getiriyoruz. Tam da bu sebeple Ar-Ge yatırımlarımıza ağırlık veriyoruz. Ar-Ge’ye verdiğimiz önemin en güzel kanıtı da bu alanda çalışan personel sayımız. 3 binin üzerindeki çalışan sayımızın yarısından fazlası Ar-Ge departmanında çalışıyor. Kullanıcılarımızdan gelen geri bildirimler de sonraki hamlelerimiz için oldukça önemli. Ürünleri kullanıcılara çözüm oluşturması için piyasaya sürüyoruz. Burada yaşadıkları olumlu ya da olumsuz deneyimlerde yeni ürün çalışmalarımızda kritik bir öneme sahip oluyor. Ar-Ge yatırımlarımızı da bu mantıkla oluşturuyoruz. Sonuç olarak müşteri memnuniyeti yüksek bir kullanıcı grubuna sahip olmuş oluyoruz. Bu da daha yenilikçi ürünler üretmemiz için bizim için motivasyon hem de yol haritası oluyor. Pandemi sürecinde de evden çalışma düzeninde müşterilerin ihtiyaç ve taleplerini iyi analiz ederek ihtiyaç duydukları ürünlerle kullanıcıları buluşturmayı başardık. Yeni kategorilerimizden biri olan Anker Work tam da bu amaçla oluşturduğumuz bir kategori. Anker Work kategori grubu altında konferans cihazı, webcam ve kulaklık üretimi gerçekleştiriyoruz. Anker Türkiye olarak hedefimiz, Türkiye’deki herkesi Anker teknolojisi ve kalitesi ile bir araya getirmek.

İnovasyona hiç ara vermeden devam ederken, yakın dönemde Anker Nebula Deneyim Merkezi’ni İstinye Park D&R’da özel bir konsept ile birlikte teknoloji meraklıları ile buluşturdunuz. Oldukça ses getiren


bu projeden ve varsa önümüzdeki dönemde gerçekleştirmeyi planladığınız projelerinizden biraz bahseder misiniz? Tüketiciler artık ürünü görerek, deneyerek ve soru sorarak almak istiyor. Bu durum da son dönemin trendleri arasında yer alan deneyim mağazacılığını ortaya çıkardı. Biz de Anker olarak piyasaya sunduğumuz Nebula çok yönlü akıllı projeksiyon cihazlarımızı deneyimlemeyen kalmasın diye dünyanın ilk ve tek Nebula Deneyim Merkezi’ni D&R iş birliği ile İstinye Park içerisinde açtık. “Anker Nebula ile Hayata Bağlanın” mottosuyla oluşturduğumuz deneyim merkezinde kullanıcılarla buluşan projeksiyon cihazları, istenilen mekanda sinema deneyimi sunmasının yanı sıra spor, sunum, iş, eğitim ve oyun alanlarında da kaliteli ve konforlu bir deneyim vadediyor. Kullanıcılarına büyük ekranda içerik izleme keyfini deneyimleten Nebula Deneyim Merkezi, yıl içerisinde pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Pandemi koşullarına rağmen açtığımız deneyim merkezimizi ülke genelinde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde de Nebula Deneyim Merkezi’ne benzer deneyim merkezleri açarak müşterilerimizin ürünlerimizi deneyimlemesine fırsat yaratmak istiyoruz. İzmir İstinye Park’ta “shop in shop” konseptli bir mağaza açılışı gerçekleştirdik. Çok yakında MediaMarkt Kent Park’ta da bir “shop in shop” konseptli bir mağaza açılışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca Teknosa mağazalarında yatırım alanlarımızı da artırdık ve bundan sonraki süreçte de artırmaya devam ederek yeni standlarımızda daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Yaptığımız yatırım ve çalışmalara iyi

görüyorsunuz? Pandemi döneminde özellikle bazı sektörlere dahil olan ürünlerin satışlarında büyük bir patlama yaşandığını görüyoruz. Tabii bu içinde bulunduğumuz dönemin etkisi olarak da adlandırılabilir. Sonrasında alışveriş alışkanlıkları online tarafta yükselerek devam eder mi?

bir örnek olarak üniversite projemizden de bahsedebiliriz. Çalışanlara gelişim yatırımı yapan ve yetenek gelişimine önem veren bir kurum olarak endüstride yine bir ilke imza atarak Anker Üniversitesi projemizi başlattık. Bu projelerimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.

Önümüzde teknoloji dünyasını bir girdaba sokabilecek çip sıkıntısı var. İlk olarak otomobil sektörü bu durumdan ciddi bir şekilde etkilenmeye başladı. Bu sıkıntı, önümüzdeki günlerde teknoloji dünyasını sizce nasıl etkiler? Üretim ve stok sıkıntısı tetiklenebilir mi? Çip krizi otomotiv sektöründen sonra teknoloji sektörünü de etkiledi. Çip üretimi konusunda talebe yetişilemeyen bir durum söz konusu. Bu durumun etkilerini kendi sektörümüzde de yakından görüyor ve deneyimliyoruz. Bildiğiniz üzere Anker olarak farklı ürün gruplarıyla kullanıcılarımızla buluşuyoruz. Çip krizinden en fazla etkilendiğimiz alan 8 inçlik yonga plakası kaynaklı oluyor. 8 inçlik yonga plakası aslında modası geçmiş bir teknoloji olsa da pek çok çip tarafından kullanılan bir sistem. Bu plaka inçini 12 inç’e çıkartmak burada etkili bir çözüm, ancak bu durum da kalifikasyon sürecini uzatıyor ve ürünü tekrar onay sürecine sokmayı gerektiriyor. Bu durum da ciddi bir maliyet getiriyor. Teknoloji dünyası da bu krizin farkında ve önlemler alınmaya çalışılıyor. Biz de Anker olarak gelişmeleri yakından takip ediyoruz, bu krizden en az hasarla ayrılmayı planlıyoruz.

Online ticaretin ve online mağazacılığın gelişimini nasıl

İnovasyon ve müşterinin isteklerini anlamak, olmazsa olmazımız konumunda

Pandemiyle birlikte öncelikle satış kanallarında önemli bir dönüşüm oldu. Pek çok kişi alışverişlerini online kanallardan yaparak bu dönemde e-ticaretin hızla büyümesine katkı sağladı. E-ticaretteki büyüme hâlâ devam ediyor. Tüketiciler kalabalıktan kaçınmaya devam ettikçe ve e-ticaret alışverişinin avantajlarını fark ettikçe, güçlü büyüme oranları da devam edecektir. Ancak mağazalardaki satışlar da yavaş yavaş eski seyrine kavuşmaya başladı. Evden ve internetten alışveriş yapmaktan sıkılan bir kesim de var. Alışveriş merkezlerinin ve mağazaların aynı zamanda birer sosyalleşme alanı olduğunu da unutmamak gerek. Bu yüzden bu ihtiyacın da hiçbir zaman yok olmayacağına inanıyorum. Ancak bu alan da, önemli bir dönüşümün eşiğinde. Artık tüketiciler satın almak istedikleri ürünleri zaman kaybetmeden, her yerde kolayca erişerek satın almak istiyor. Bu yüzden mağaza içerisindeki ürün yerleşimi de önemli hale gelmeye başladı. Ayrıca deneyim mağazacılığı konsepti de son dönemlerde dünyada popüler hale gelmeye başladı. Tüketiciler ürünü görerek, deneyerek ve soru sorarak almak istiyor. Bu da mağazaların birer deneyim merkezine dönüşmesine neden oluyor.

www.yuksekteknoloji.tv

45


teknoloji rehberi

Apple iPhone 13 Pro 128 GB

Anker Soundcore Life Q10

Honor Watch GS Pro

Honor Powerbank 10000 mAh (18W)

Rowenta Logitech

RO6881EA

K380 Bluetooth Klavye

Rowenta SO9280 Excel Aqua Safe Seramik Isıtıcı

46

www.yuksekteknoloji.tv

Samsung Galaxy S20 FE 256 GB Snapdragon


Seagate One Touch 4TB

Spigen PowerArc ArcStation Pro 45W

Spigen Stand S316 2in1

TaoTronics TT-BA07 Bluetooth Stereo

Ubisoft PS5 FAR CRY 6 YARA EDITION

Xiaomi Pad 5 6GB 256 GB

Xiaomi Redmi 9c 32 GB

www.yuksekteknoloji.tv

47


tekno ünlü

Gökçe

ile Tekno Ünlü Oldukça başarılı, hatta bu başarıyı yurt içi ve yurt dışında aldığın ödüllerle de kanıtlamış sevilen bir isim olarak müzik dünyasına olan tutkundan ve müziğe nasıl başladığından biraz bahseder misin? İnsanın müziğe olan yatkınlığı

kendiliğinden var olan bir yetenektir. Onu hangi özelliğine sahip olduğunuz anlaşıldıktan ortaya çıktıktan sonra, çalışarak disiplinli bir şekilde geliştirirsiniz. Benim babamda müzisyen, anne tarafımdan da genlerden zaten geçti. Müziğe davul çalarak başladım. Türkiye’de çok az sayıda davul çalan

kadın müzisyenlerden biri olarak uzun yıllar sahnede çaldım. Sonrasında yeteneklerim arasına şarkı söylemek eklendi. Belki de Türkiye’de davul çalıp şarkı söyleyebilen 2-3 kişiden biriyim. Kendi şarkılarımı da yazmaya başlamıştım. Sonra bunları albüm yapma fikri için yazdıklarımı Caner Ural

48

www.yuksekteknoloji.tv


enstürmanlar ve soundlar sürekli değişiyor. Bu değişimde teknolojinin de büyük payı var. Sonuçta nota ve armoni ile oluşturulan melodiler, farklı ritimler ve enstürmanlarla düzenleme içinde yer alıyor. Bazen elektronik ve synth seslerle oluyor bazen de akustik kaydediliyor. Mikrofonlar, teknik masalar, kulaklıklar, vb. ne kadar güçlü olursa, o stüdyodan çıkan sounda ve kayıda yansıyor. Eskiden analog banta yapılan kayıtlar, şimdi tekniğin gelişmesiyle birlikte daha hızlı şekilde hayata geçiyor. Eninde sonunda kayıt altına alınan şeyler teknoloji sayesinde sonsuza kadar arşivlerde kalabiliyor.

Sosyal medyanın müzik endüstrisi üzerinde pozitif etkisi olduğunu düşünüyor musun? Doğru kullanıldığı zaman evet. Son yıllarda şarkıların yayılma hızı ve erişilebilirliği sosyal medya platformları üzerinden oluyor. Videolar ve şarkılar saniyeler içinde yüklenip, milyonların karşısına bir anda çıkıyor. Ama sosyal medya çalışkanlık ve üretim gerektiriyor. İnsanların sizi takip etmesinin sebebi paylaşım yaptığınız içerikler.

Kendi özgür alanlarımız. Bizi takip edenlerle birebir en saf halimizi yalın bir şekilde anlattığımız yer. İnsanlar günlük hallerimizi merak ediyorlar. Belli ölçüde bende paylaşımlarda gösteriyorum. İşle ilgili de yeni çıkan şarkı ve videolarımı paylaşarak ulaşım sağlıyorum. Asla karşı değilim. Bir nevi toplanma alanı. Anlık paylaşımla bir anda milyonları yakalayabiliyoruz. Eskiden kapı kapı dolaşır, röportaj verir, tv programlarına çıkardık. Şimdi her şeyi başa sararakta bulabiliyoruz. Unuttuğunuz çok eski yıllara ait bir işte orada durabiliyor. Büyük kolaylık, ama bazen de sıkıldığınız ufak detokslar yaptığımız zamanlarda oluyor.

Kayıt altına alınan her şey sonsuza dek arşivlerde kalabiliyor

İş ve özel hayatında yer alan teknolojik ürünlerin içerisinde yer alan ve en sık kullandığın ürünler hangileri? toplamaya başladım ve ilk albümüm Böğürtlenli Reçel ile sahnenin farklı bir boyutu gerçekleşmeye başladı.

Müzik ve teknoloji dünyasının kesişimini nasıl yorumlarsın? Her ikiside birbirinden besleniyor. Dünyada üretilen

Sahnede şarkı söyleyen herkesin olduğu gibi kulaklık ve mikrofon. Özel hayatımda iyi fotoğraf ve video çeken cep telefonu. Telefonlardaki görsellikle ilgili uygulamaları da sıklıkla kullanırım.

Sosyal medyaya olan bakış açından biraz bahseder misin?

www.yuksekteknoloji.tv

49


tekno ünlü

Teknoloji ve bilişim alanındaki gelişmeler seni nasıl etkiliyor? Teknolojiye olan bakış açını bizimle paylaşır mısın? İşimle ile ilgili olanları zaten takip ediyorum. Pandemi ile birlikte temassız ve uzaktan her şeye ulaşma imkanımız toplum olarak gelişti. Bu

50

www.yuksekteknoloji.tv

değişeme ayak uyduramayan, zaten geride kalacak.

Teknoloji sürekli olarak gelişiyor, hatta şu an o kadar gelişti ki, artık cep telefonlarının video kamera özellikleri profesyonel video kamera özelliklerini geçer hale geldi.

Değişime ayak uyduramayanlar geride kalacak

Dizi, film, klip, dergi kapağı çekimlerinde kullanılan kameraların kalitesinde teknolojinin de gelişimiyle birlikte sence gerçekten de gözle görülür bir kalite artışı oldu mu? Evet oldu. Daha canlı ve parlak


renkler, doğala yakın görüntü kalitesi. Her şeyi telefonla yapar hale gelmeye başladık. Yeni modellerle birlikte üretimin kalitesin de artıyor. Ama gelenekselden de vazgeçmeyen bir tarafım da var.

Teknoloji her gün daha da farklı bir noktaya gidiyor. Teknolojiyi izlerken, “keşke hemen gerçekleşse” diye düşündüğün bir gelişme var mı? Uzaya gitme ve ışınlanma özelliği. Bir de, hayatta olmayan sevdiklerime kavuşma ve onlara dokunabilme .

Teknolojik ürünleri kullanırken en çok dikkat ettiğin özellikler veya olmazsa olmaz dediğin özellikler nelerdir?

nedenle, kullandığım ürünlerin teknik olarak güçlü ve hafızasının geniş olması benim için oldukça önemli.

Önümüzdeki günler için geliştirme aşamasında olduğun projeler var mı?

Telefonumda iyi bir kamera olmasına dikkat ederim. Bir de abartıya kaçmadan kullanılan filtreler. Mümkün mertebe doğal paylaşım yapmaya dikkat ediyorum. Filtre olacaksa da, dozunda kullanılmalı diye düşünüyorum. Kullandığım bilgisayara da oldukça önem veriyorum. Şarkılarımı yazarken ve arada video montajı için mac kullanıyorum. Bunun yanında, telefonumda video montaj programlarını da sıklıkla kullanıyorum. Bu

Şimdi yeni şarkım “Hoşgeldin Canım”ın başarısının keyfini sürüyorum. Kısa sürede inanılmaz bir ivme ile listelerde yükseldi. Yakın zamanda bir şarkı ve ardından 5 şarkılık ep gelecek. Pandemi zamanında sürekli olarak 3 ayda bir neredeyse şarkı yayınladım. Konserler de devam ediyor. Seyircimi ve ekibimi çok özlemiştim. Hiç bu kadar sahneden ayrı kalmamıştım.

Telefonumda iyi bir kamera, bilgisayarımda ise montajlar için güçlü bir şlemci olmasına dikkat ediyorum

www.yuksekteknoloji.tv

51


tekno dijital

Girişimcilerin Merak Edilen Dünyası GİRİŞİMCİ OLMAK İSTEYENLERE ÖNERİLER Son zamanlarda global ekonominin en önemli gündem maddelerinden bir tanesi tartışmasız “girişimcilik” diyebiliriz. Birbiri ardına, inovasyon odaklı kurulan “start-up”lar, doğru girişim

52

www.yuksekteknoloji.tv

sermayesi ile birlikte statükoya meydan okuyarak, asırlık endüstrilere kafa tutmakta ve hayatlarımızı ciddi bir biçimde değiştirmekte. Girişimciler tarafından hayata geçirilen iş modelleri ve servisler hayatımızın her alanında yaşamımızı kolaylaştırıp, hayat standardımızı yükseltirken;

iş hayatında da büyük bir dönüşümü tetikliyor.

Yazılımın gücü tüm dünyayı sarıyor

ŞU AN ÇOK POPÜLER Girişimciliğin oldukça popüler olduğu, üniversitelerde girişimci destekleme programlarının sıklaştığı, fonların artış gösterdiği, devlet teşviklerinin arttığı, her üst


Ergi Şener düzey yöneticinin birer “angel investor”a (melek yatırımcıya) dönüştüğü, büyük şirketlerde bile şirket içi girişimciliğin teşvik edildiği günümüzde, iyi bir girişimci olmak için neler gerektiği noktasında oldukça fazla ve farklı ses bulunuyor. Girişimciliğin bir formülü olmamakla birlikte, başarılı girişimcilerin bir takım belirgin temel karakteristik özellikleri bulunuyor. Tüm dünyada girişimcilik hikayeleri ve girişimci sayısı hızla artarken, girişimci olmak isteyenler için birtakım dersleri sizlerle paylaşmak istedim.

YAZILIM DÜNYASI ÖNE ÇIKIYOR Netscape kurucusu Marc Andreessen’in bu ifade ile anlatmaya çalıştığı, yazılımın istisnasız her sektörü “disrupt” etmesi (yıkması) ve baştan şekillendirmesi. Yazılım farklı sektörlerin ve iş modellerinin doğuşuna da katalizör oluyor. Örnek vermek gerekirse, Uber, tek bir araca sahip olmadan dünyanın en büyük taksi firması; Airbnb, gayrimenkul sahibi olmadan dünyanın en büyük konaklama sağlayıcısı; Alibaba, envanteri olmadan dünyanın en büyük perakendecisi olmayı başarmış durumda. Tüm bunları da, paylaşım ekosistemini doğru anlayıp, bu trendi analiz ederek, geliştirdikleri yazılım odaklı platformlar ile sağlamış durumdalar. Aslında, Uber taksileri, Airbnb ise otelleri tıpkı Pac-Man gibi

yemekte. Öte yandan, dünyanın en büyük kitap satıcısının Amazon, en büyük video/film kiralama şirketinin Netflix olduğunu; iTunes ve Spotify’ın da, en önde gelen müzik şirketlerine dönüştüğünü unutmamak gerekiyor. Bu nedenle, startup lar açısında önemli bir başlangıç noktası olarak, ekipte he zaman çok iyi yazılımcılar bulundurulması ya da yazılım geliştirme konusunda iyi bir kurucu ortak ile yola çıkılması görülebilir.

İŞ VE YAŞAM DENGESİNİ RAFA KALDIRIN Başarılı bir girişimci olmanın sırrı, 7/24 çalışmakta ve tamamen işe odaklanmakta yatıyor. Bunun için de, işe inanmak ve yapılan işi severek, tutku ile yapmak şart. Girişimci, bir yandan işini hayata geçirerek müşterilerin kullanımına sunmak için çalışmalarını gerçekleştirirken, bir yandan gerekli olan bağlantıları kurarak, network’unu oluşturmak, diğer bir yandan da girişimi için gerekli sermayeyi bulup, Yönetim Kurulu’na ya da var olan yatırımcılara söz geçirmeye çalışmak; öte yandan da işini anlattığı kişilerden destek görmek bir yana, sürekli işin nasıl yapılmayacağını dinlemek zorundadır. Bütün bunlardan dolayı da gerçek bir girişimci olabilmek için “rahatsız” olmaya hazır olmak gerekiyor, çünkü girişimcilik

Asırlık endüstriler start-up’lar karşısında zorlanabiliyor

oldukça dengesiz, belirsiz, riskli ve yıpratıcı bir süreç. Bir girişimcinin düşünceleri bir günde bile oldukça farklılık gösterebilmekte. Girişimcinin günü, yaptığı işten dolayı oldukça heyecanlı başlarken, birkaç saat içerisinde iflas edeceğini düşünmeye başlayıp, pişman olmasını sonra bir takım ilerlemeler neticesinde hayatının mükemmel olduğunu düşünüp, iyiki girişimci olduğunu düşünmesini, ardından da işlerin istediği gibi gitmediğine karar verip bırakma noktasına gelmesini içeren farklı süreçlerde zigzaglarla devam etmektedir.

ZAMAN YÖNETİMİYLE BİRLİKTE ODAK VE HIZ ÖNE ÇIKIYOR En kabul görmüş girişimci tanımlarından biri şu şekildedir; “Zamanını ve parasını bir girişim için riske eden kişi”. Bu tanımda öne çıktığı üzere, zaman bir girişimci için en önemli kaynak ve en değerli varlık. Bu nedenle bir günü ya da haftayı planlarken, nelerin öncelikli olduğu ve yapılması gerektiği oldukça önemli. Zamanın nasıl planlanması gerektiği konusunda gerçekçi olmak ve bunun üzerinde düşünmek de çok kritik bir nokta. Girişimcinin farklı olduğu

www.yuksekteknoloji.tv

53


tekno dijital

noktalardan biri, kurduğu büyük hayaller ve bu hayallere ulaşma konusunda koyduğu kendine göre hedefler. Ancak işi ayağa kaldırıp, belli bir olgunluğa ulaştırıncaya kadar odaklanmak ve hayatta kalmak gerekiyor. Bunun için de günlük hedefleri belirleyip, günlük operasyonları iyi yönetmek; ardından hedefleri haftalık, aylık, her çeyrek ve her yıl için belirleyip buna göre takip etmek gerekmekte.

54

www.yuksekteknoloji.tv

İNOVASYON İÇİN ODAKLANMAK VAZGEÇİLMEZ BİR UNSUR Tarihin görmüş olduğu en başarılı girişimcilerinden olan Steve Jobs, gerçek inovasyonları gerçekleştirmek için odaklanmanın şart olduğunu ve odaklanmanın da “gerekli durumlarda hayır diyebilmek” olduğunu özümsemişti. “Yaptığımız kadar, yapmadıklarımızla da

Hız, girişimcinin olmazsa olmaz unsurudur

gurur duyuyorum. İnovasyon 1.000 şeye hayır demektir”. Girişimcinin, rakiplerine rekabet avantajı sağlaması ve rakiplerine kıyasla öne geçmesi açısından en önemli silahlardan bir tanesi de hız diyebiliriz. Özellikle, öngörülemeyen belirsiz ortamlarda, hız ve odaklanma başarının en önemli katalizörleri durumundadır. Aynı fikrin, çok benzer formatlarda


ortalama bir VC (venture capital)’ye 6 ay içerisinde 3-4 farklı kez geldiğini göz önünde bulundurursak, başarıda hız faktörünü daha iyi anlayabiliriz.

İNANDIĞINIZ DOĞRUNUN PEŞİNİ BIRAKMAYIN Girişimciyi başarıya götüren yolların başında kendini tanıması, neleri iyi yaptığını, hangi alanlarda başarılı olduğunu analiz etmesi ve gelişime açık yönlerini anlayarak bu doğrultuda gerekli çalışmaları gerçekleştirmesi geliyor. Girişimcinin amacını belirleyip, amacına yönelik ilerleyebilmesi için, gerçeklerin

ve koşulların farkında olması; hayalleri ve beklentileri gerçeğin önünde tutmaması gerekiyor. Bununla birlikte, başarılı girişimcilerin en önemli özelliklerinden biri de “büyük açığı” (the big short) fark etmeleri ve herkes karşı olsa da, bu yanlışı görerek dile getirebilmeleri. Ancak, yanlışı fark etmek ya da söylemenin yanında, bunu düzeltmek için gerekli olan enerjiye ve isteğe de sahip olmak, sonuç alıncaya kadar pes etmemek gerekiyor. Amaçlarını doğru belirleyerek, bunu gerçekleştirmek için her türlü zorluğa göğüs gererek çalışan girişimciler, kalıcı değerler sağlayarak “yıkıcı” (disruptive) işlere imza atmayı başarıyor.

Kurduğunuz büyük hayaller size farklı olmanın kapısını açabilir

Gelecek makalemde girişimciliğe başlamanın ardından, yapılması gereken kritik hamlelerden siz değerli okurlarımıza bahsedeceğim. Yeni sayımızda görüşmek üzere, sağlık ve teknolojiyle kalmanız dileğiyle.

www.yuksekteknoloji.tv

55


tekno gündem

Instagram Satışlarında Önemli Vergi Detayı

SOSYAL MEDYANIN YANINDA GÜÇLÜ BİR SATIŞ KANALI

BÜYÜK BİR TİCARİ ALAN OLARAK GÖRÜLEBİLİR

Son yılların en popüler sosyal medya platformlardan olan Instagram, yeni bir satış kanalı olarak da yükselmeye başladı. Popülaritesinin artmasıyla birlikte yeni iş birlikleri, reklam modelleri, pazarlama stratejileri gelişti ve çeşitli yöntemlerle satış yapılmaya başlandı.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerden, büyük kurumsal firmalara, şahıs firmalarından, sosyal medya fenomenlerine kadar pek çok hesap Instagram üzerinden ürün ve hizmet satışı yapabiliyor. Elektronik, pasta, çiçek, hediyelik eşya, kozmetik gibi binlerce çeşit ürün butik mağazalarda, marka

56

www.yuksekteknoloji.tv

hesaplarında veya kişisel hesaplarda satılabiliyor.

Satış yapmadan evvel detaylar mutlaka incelenmeli

VERGİ KONUSU OLDUKÇA ÖNEMLİ Instagram üzerinden satış yapmak yeni yeni oluşan bir e-ticaret şekli olduğu için vergilendirme sistemi de onunla beraber gelişiyor diyebiliriz. Instagram üzerinden satış yapabilmek için vergi vermek aslında oldukça basit bir işlem. Ancak


ürünler için vergiden muaf olunabilir? Instagram’da satış ve ödeme işlemleri nasıl yapılır? Instagram satışlarında vergi verilmezse ne olur? gibi pek çok soru girişimcilerin en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor. Ben de bu konuda sizleri detaylı olarak bilgilendirebilmek adına, iki bölüm halinde önemli bilgiler aktaracağım. Erdem Yanık

Güçlü bir satış kanalı olduğu net bir biçimde görülüyor

SATIŞ YAPMANIN YASAL BİR ENGELİ VAR MI? Instagram’da satış yapmanın, kendi web sitenizde veya bir internet pazaryerinde satış yapmaktan temelde çok farkı yoktur. Hatta Instagram, iş hesapları için satış ürünlerini kullanıcıya gösterebilecekleri bir özelliği de hizmete sunmuştur ve dolayısıyla da yasaldır. Diğer e-ticaret kanallarında olduğu gibi, Instagram’da satış yaptığınızda da vergi mükellefi olursunuz. Instagram satışları için fatura ve irsaliye düzenlemek gerekir. Bu şekilde yasal bir satış işlemi gerçekleştirmiş olursunuz.

FATURASIZ SATIŞ SONRASI NE GİBİ YAPTIRIMLAR İLE KARŞILAŞILABİLİR? Fatura ve irsaliye düzenlemeden e-ticaret yapan Instagram satıcıları da vardır. Ancak bu işlem yasal değildir

kimi zaman e-girişimciler, Instagram’da yasal olarak satış yapmaya başlamak için ne yapmaları gerektiğinden emin olamayabiliyorlar.

AKIL KARIŞTIRAN BİRÇOK SORU VAR Instagram’da satış yapmak yasal mıdır? Instagram satışları için vergi ödemek veya şirket kurmak gerekir mi? Instagram satışlarında nasıl vergi verilir? Hangi

www.yuksekteknoloji.tv

57


tekno gündem

ve devlet tarafından takip edilebilir. Vergiden muaf olan ve internet üzerinden yasal olarak satılabilen istisnai e-ticaret ürünleri makalenin devamında görebilirsiniz.

SATIŞ GERÇEKLEŞTİREBİLMEK İÇİN VERGİ VERİLMELİ Mİ? Evet, her ticari faaliyetten

58

www.yuksekteknoloji.tv

elde edilen gelirde olduğu gibi Instagram satışlarının kazancı için de vergi verilmelidir. Kurumsal bir firmanın web sitesi veya çoğu e-pazaryeri üzerinden yapılan satışlarda fatura kesilir. Dolayısıyla vergili satış yapılır. Instagram satışlarında henüz buna benzer bir vergili satış sistemi bulunmamaktadır. Ancak

satıcının fatura kesme ve vergi ödeme zorunluluğu devam eder.

Satış yapmakla birlikte vergi mükellefiyeti doğar

FATURA KESİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ Faturasız satışların zaten birçok dezavantajı olduğu satış yapıldıkça daha net olarak görülecektir. Satıcı yasal bir statü kazanamadığı için


müşteri güvenilirliği, ödeme yöntemleri, kargo anlaşması, itibar, sürdürülebilirlik, muhtemel sipariş sorunları ve iadeleri gibi pek çok konu çözümsüz kalacaktır.

FATURASIZ SATIŞ YAPMANIN DEZAVANTAJLARI NELERDİR? Sahte hesaplar nedeniyle müşterilerde güven duygusu zedelenmiştir,

Ödeme alımları risklidir, Ödeme yöntemleri kısıtlıdır, İadeleri yönetmek oldukça zordur, Kargo anlaşması yapılamaz, Sürdürülebilirliği düşüktür, Vergi dairesi tarafından büyük yaptırımlara uğranabilir.

ŞİRKET KURMAK GEREKLİ Mİ? Instagram’da başarılı ve iyi satış yapanların çok büyük bir bölümü yasal

Vergilendirmemiş satışın ciddi yaptırımları olabilir

şirket hesaplarıdır. Diğer yandan Instagram’da ürün satmak için şirket açma zorunluluğu bulunmaz. Ancak bu durum satıştan doğacak vergi mükellefiyetini ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla Instagram’da satış yapmaya başlamak istiyorsanız bir ticaret şirketi kurmalısınız. Bu şirketler; limited şirket, anonim şirket ya da şahıs şirketi olabilir.

www.yuksekteknoloji.tv

59


tekno oyun

Yeni Nesil Oyunlar 1980’lerin başında, evde Commodore 64’ümün başında oyun oynarken bana garip garip bakan aile bireylerimin, bir gün hepsinin “oyuncu” olacağını söyleselerdi bana, o gün beni izleyen ailem gibi geri bakardım herhalde. Teknolojinin gelişmesiyle,

60

www.yuksekteknoloji.tv

özellikle de telefon ve tabletlerin artık hepimizin hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmesiyle oyunlar günlük rutinimizin sıradan bir parçası haline geldi. Seyahat ederken, durakta otobüs beklerken, vapurda çay içerken, yaşamımızın

Oyunların kalitesiyle birlikte verdiği keyif de artıyor

birçok anında artık sürekli oyun oynamaktayız. “Oyun” artık sadece çocuklar veya meraklıları için değil, yetişkinler için de vazgeçilmez bir uğraş haline geldi. O zaman yeni sayımızda içinde bulunduğumuz ayın en popüler oyunlarına hep birlikte bir göz atalım.


YÜKSEK TEMPOSUYLA İLGİ ÇEKEN OUTRIDERS

OYNANABİLİRLİK POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK

Tam da bu yazıyı yazmaya başladığım günlerde hayatımıza giren Outriders bir shooter gibi görünse de, kodunun altında çok daha fazlasının olduğu bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Destiny 2 benzeri bir oyunla karşılaşacağımı düşünerek açtığım oyunun yüksek temposu ve RPG elementleri kendi türüne göre biraz deneysel ve oldukça yenilikçi bir oynama stili getiriyor.

Ateş etmekten çok, saklanmak ve korunmak üzerine kurulu türündeki diğer birçok oyunun aksine Outriders’da savaş mekanikleri çok dinamik. Köşenizden çıkıp silahlarınız ve büyüsel güçleriniz ile düşmana kafa tutmak, hayatta kalmak için en büyük cephaneniz. Oyun hem tek başına hem de arkadaşlarınızla grup olarak oynamak için ideal ortamı sunuyor. Savaş

Onur Peştimalcioğlu

ganimetlerimiz, silahlarımız ve set bonuslarımız oyunu oynama biçimimizi şekillendiriyor. Yaklaşık 40 saat oynadıktan sonra vardığım son karar; biraz Mass Efffect 3, biraz Diablo 3 ve 3. Şahıs Shooter’ı birleştirirseniz ortaya çıkan oyun aşağı yukarı Outriders olurdu. Oyunun end-game içeriği biraz daha çeşitliliğe ihtiyaç duysa da, gelecek eklemeler, yamalar ve genişleme paketleri ile yeniden oynanabilirlik potansiyelinin çok yüksek bir oyun olacağını düşünmekteyim.

TPS TÜRÜNE GÜZEL BİR ÖRNEK

Kendi türünde farklı bir oyun olarak Outriders

Eğer TPS (Third Person Shooter) türünü seviyorsanız, evde bolca vakit geçirdiğimiz şu günlerde aradığınız oyun Outriders olabilir. Gears of War oyununu da yapan People Can Fly tarafından geliştirilen Outriders; Pc, PS4, PS5, Stadia ve Xbox platformlarında çalışıyor. Steam’den indirilip oynanabilen oyunun fiyatı ise dönemsel kampanyalar

www.yuksekteknoloji.tv

61


tekno oyun

ile birlikte uygun fiyatlara gelebiliyor.

TÜM GÖZLERİN ÜZERİNDE OLDUĞU DIABLO 2: RESSURECTED İşte sizi sabahlara kadar uykusuz bırakacak bir oyun. Blizzard Entertainment tarafından ilk olarak 2000

senesinde piyasaya sunulan Diablo 2’nin yenilenmiş grafikleri ile bu senenin son çeyreğinde piyasaya çıkması bekleniyor. Şubat ayında duyurusu yapılan oyun şu an teknik alfa sürümü ile test aşamasında ve şu an sadece seçilmiş içerik üreticileri ve oyun yayıncıları oynayabiliyor. Oyunu yakın zamanda Blizzard

bünyesi altına alınan ve Crash Bandicoot serisini de yenileyen Vicarious Visions geliştiriyor.

YENİLENMİŞ GRAFİKLER İLE DİKKAT ÇEKİYOR Youtube’da veya Twitch’de yayınlanan karşılaştırma videolarına baktığımızda

Hikayesi, müzikleri ve güncellenmiş grafikleriyle Diablo 2

62

www.yuksekteknoloji.tv


HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ BENZERSİZ BİR HİS SUNUYOR

oyunun grafiklerinin güncel bilgisayarlar ve ekran kartlarının da avantajını kullanacak şekilde yüksek oranda geliştirildiğini görebiliyoruz. Geliştirici firma orijinal oyuna olabildiğince sadık kalmaya çalışmış. Yine savaş mekanikleri de orijinaline sadık kalacak şekilde yenilenmiş durumda.

Diablo 2 muhteşem hikayesi ve oyun müzikleri ile eşsiz bir oyundur. Hayranları için daha sonra yapılan hiçbir oyun Diablo 2’nin yerini tutamamıştır. Diablo 2:Ressurrected Nintendo Switch, PS4, PS5, PC ve Xbox’da oynanabiliyor.

MERAKLI GÖZLERİN BEKLEDİĞİ HUMANKIND Oyun severlerin, özellikle strateji meraklılarının heyecanla beklediği bir başka oyun ise Humankind. Amplitude Studios tarafından geliştirilen Humankind’da kendi medeniyetinizi oluşturup

kültür, tarih ve değerlerinizi kendiniz belirleyip, insanlık tarihini yeniden yazıyorsunuz.

KÜLTÜRLER VE MEDENİYETLER İLE BAMBAŞKA BİR DÜNYA

Dünyada en derin izi bırakmak için Humankind!

Antik Çağ’dan Modern Çağ’a 60 tarihi kültürü birleştirerek kendi medeniyetinizi yarattığınız oyunda, eklediğiniz her kültür kendi özel katmanını ekleyerek sonsuz sonuçlara yol açabiliyor. Yaptığınız her seçim, tarihi olaylarla yüzleşme şekliniz, aldığınız etik kararlar ve bilimsel atılımlar ile insanlığın ve medeniyetinizin gidişatını değiştirebiliyorsunuz. Amaç en iyi stratejiyi planlayıp, dünyada en derin izleri bırakacak kişi ve medeniyet olmak.

www.yuksekteknoloji.tv

63


tekno yeniler

Yıldız Işığında Parlayın Huawei Nova 9 DİKKAT ÇEKİCİ YENİ NESİL DİZAYN Huawei Nova 9’un çift kaplamalı tasarıma ilk görüşte gerçekten heyecan veriyor. Kolay kavranabilen, ultra ince, hafif 175g gövdeyi elinize aldığınızda her ana daha da fazla göz alıcı güzellik katan yıldız yörünge halkası ile sonsuz olasılıkları özellikle

64

www.yuksekteknoloji.tv

farklı ışık ortamlarında net bir şekilde farkedebiliyorsunuz.

SADE VE DİKKAT ÇEKİCİ Yıldızlı mavi, değişen ışık altında sürekli değişen renkler sunarken; klasik parlak siyah, ruh halinizin inceliklerine dokunuyor. Bu yalın ve bir o kadar dikkat

çeken renkler ile hayallerinizi renkli bir gerçekliğe dönüştürebiliyorsunuz.

Göz alıcı bir tasarım

KESİNTİSİZ EKRAN AKIŞI 120Hz yüksek yenileme hızı sayesinde en sevdiğiniz içerikleri net bir şekilde görüntülerken, hızlı hareket eden oyunları kesintisiz akışta


oynayabiliyorsunuz. Daha düşük kare hızlı içerik için sistem otomatik olarak 60Hz’e geçerek işlem sırasında pil ömrünün de korunmasına imkan sağlıyor.

RENKLİ BİR DÜNYAYA MERHABA 1,07 milyar renk, ΔE < 1 renk doğruluğu ve HDR10 yüksek kontrast ile tam yollu P3 renkli ekranda doğal güzelliğin hayata geçtiğini görüyoruz. Ayrıca, Huawei’in oldukça önem verdiği göz koruma modu ile her ışık ortamında gözlerinizin her zaman korunması sağlanıyor.

50MP ULTRA GÖRÜŞE SAHİP KAMERA SİSTEMİ Huawei Nova 9, 50MP ultra görüş kamerası ve %40 daha

fazla ışık alımı için RYYB renk filtresi dizisine sahip büyük sensör ile fotoğrafçılıkta yeni bir vizyon ortaya koyuyor. Huawei XD Fusion Engine, büyük miktarda bilgiyi hızla işlemeye yardımcı olurken; gündüz veya gece her resim için piksel düzeyinde olağanüstü netliğinde artırılmasını sağlıyor. Bu sayede farklı ışık ortamlarında son derece kaliteli fotoğraflar ortaya çıkıyor.

GELİŞMİŞ NETLİK, ANINDA ÇEKİM VE AYDINLIK GECELER Yerleşik yapay zeka geliştirme algoritması, istediğiniz zaman süper net çekimler üreterek daha fazla piksele izin veriyor. Böylece hayatta en sevdiğiniz şeylerin her detayını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Hem portre

hem de manzara çekimleri için gecenin heyecanını yakalamak ayrı bir keyif. Yapay zeka parlaklaştırma algoritması özelliklerinizi geliştirirken, arka planınızın tüm ihtişamını da ortaya çıkarıyor. Süper yüksek ISO, karanlık koşulların aydınlık tarafını rahatlıkla bulabiliyor. Huawei Nova 9 ile yapay zekanın gücünü hayatınızın enstantanelerine taşırken büyük bir keyif alıyorsunuz. Hareket algılama teknolojisi, fotoğrafların doğru zamanda, doğru odaklanma ile çekilmesini sağlayarak, deklanşöre bastığınız anda harika anlar yaşamanızı sağlıyor.

GENİŞ AÇI, AĞIR ÇEKİM VE HIZLANDIRILMIŞ VİDEO İLE ANI YAKALAYIN

Fotoğraf çekiminde kaliteyi hissettiriyor

Bozulma önleme algoritması sayesinde büyük ölçüde azaltılmış bozulma ile geniş çekimler yapabilmek gerçekten keyif verici. Böylece geniş açılı fotoğraflardaki uçsuz bucaksız dünya her zaman harika görünebiliyor. Üstün ağır çekim efektleriyle işleri yavaşlatırken ve her anın tadını çıkarabiliyorsunuz. Çekim sonucunun hızlanmasıyla, hayatın heyecan verici bir hızda gelişmesini de aynı netlikle izleyebilirsiniz.

www.yuksekteknoloji.tv

65


tekno yeniler

DETAYLARDA YER ALAN GÜZELLİK

SÜREKLİ KAYIT, ÇEK VE İZLE

Daha gerçekçi renkler ve zengin detaylar gösteren yüksek çözünürlüklü 32 MP ön kamera sayesinde Huawei Nova 9, parlak netlikte özçekimler yakalamanıza yardımcı oluyor. Öndeki 32 MP kamera, 4K selfie video çekimini de destekleyerek vlog’larınızı tam 4K çözünürlüğe getiriyor. Hareket halindeyken vlog çekerken, akıllı AIS video sabitleme özelliğiyle her şeyin güzel ve sabit kaldığından emin olabiliyorsunuz.

Sürekli kayıt için çekim yaparken arka kamera ve ön kamera arasında geçiş yaparak her iki kısımdan da en iyi kaliteyi elde edebiliyorsunuz. Bunun yanında, aynı anda iki görüntü çekebilmeniz için çift görüntülü kaydın keyfini de çıkarabilirsiniz. Yapay zeka özellikli etiket ve eylem tanımlama içeren akıllı video arama işleviyle herhangi bir videoyu hızlı ve kolay bir şekilde bulabiliyorsunuz. Ayrıca, tek tıkla video

66

www.yuksekteknoloji.tv

oluşturma özelliğiyle hızla yeni bir video da oluşturabiliyorsunuz.

YARI YOLDA BIRAKMIYOR

8 GB Ram ve 128 GB dahili hafıza

66W Huawei SuperCharge ile telefonunuz tam şarj için yalnızca 38 dakika sonra kullanıma hazır oluyor. Zaman daraldığında ise %60 şarj için 18 dakikaya ihtiyacınız var. Nova 9 bu özellikleriyle batarya derdini de rafa kaldırmış oluyor. Sistematik bir güç azaltma şeması kullanan 4.300 mAh büyüklüğündeki pil,


olağanüstü bir pil ömrü sağlıyor. Filmlerin, müziğin, görüntülü aramaların ve oyunların keyfini rahatlıkla sürebiliyorsunuz.

OYUN DENEYİMİNDEN TAVİZ VERMİYOR 300 Hz Multi-Touch ile oyun deneyiminizi yüksek seviyelere çıkarabiliyorsunuz. İhtiyaç duyduğunuz anda nokta atışı doğruluğu elde ederken, 300Hz örnekleme hızıyla ve çok noktalı dokunuşla tüm aksiyona ayak uydurabiliyorsunuz.

KONTROL SİZDE Kontrol Panelini açmak, ekran ayarlarınıza, Wi-Fi, Bluetooth ve ses düzeyinize erişmek için büyük bir kolaylık sağlıyor. Ayrıca, telefon dosyalarını doğrudan dizüstü bilgisayarınızda düzenleyebilmeniz veya tablet ekranında telefon görüşmeleri yapabilmeniz için Device+ ile akıllı işbirliğini etkinleştirebiliyorsunuz. MeeTime ile görüntülü aramalardan en iyi şekilde yararlanırken, HD sesli ve görüntülü aramalar için Huawei telefonları

Yalnızca 38 dakikada tam şarj özelliği

ve tabletleriyle aynı anda 12 kişiye kadar sohbet edebiliyorsunuz. Yeni “Dağıtılmış Dosya Sistemi” ile dizüstü bilgisayarınız aracılığıyla telefon belgelerinize veya fotoğraflarınıza da anında erişim imkanınız var. Tek bir kablo kullanmadan açıp, görüntüleyebilir ve o anın keyfini çıkarabilirsiniz. Bu özelliklerin birçoğunun Huawei ekosistemi ve ekosistem ürünleri ile uyumlu olduğunun altını da çizmemiz gerekiyor.

www.yuksekteknoloji.tv

67


tekno yeniler

Akıllı Çalış, Sıkı Eğlen! Xiaomi Pad 5 GÜÇLÜ BİR YARDIMCI Xiaomi Pad 5, 11 inç 120Hz destekli ve 500nit parlaklık sunan 1600x2560 WQHD+ çözünürlüğe sahip IPS LCD Ekran, %82.8 ekran/kasa oranı ve 6.9 mm’ye kadar daraltılmış çerçevesi ile gerçekten tasarım ve ekran kalitesi olarak mükemmel bir

68

www.yuksekteknoloji.tv

deneyim sunuyor diyebiliriz. DCI-P3 sinematik seviye renk gamı ve yüksek kalitedeki parlaklığıyla, her karanlık veya parlak ayrıntı canlı ve net görünürken, TÜV Rheinland tarafından onaylanan ekran ile göz sağlığınızı korumak için mavi ışığı önemli ölçüde azaltıyor. Yani şaşırtıcı derece

kaliteli bir ekran deneyim ve tasarım sunarken, gözlerinizi de korumayı ihmal etmiyor.

256 GB dahili hafıza ve 6 GB Ram

DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKEN BİR TASARIM Doğanın etkileyici renklerinden ilham alınarak tasarlandığı göze çarpan Xiaomi Pad 5 modeli Cosmic Gray (Gri)


ve Pearl White (Beyaz) rengi, ince tasarımı ve hafif gövdesiyle günlük kullanıma rahatça uyum sağlarken, tüm işlerin yapılışını da oldukça kolaylaştırıyor.

ergonomik olarak oturmasını sağlıyor. Nerede olursanız olun, nereye giderseniz gidin Xiaomi Pad 5 size şıklığı ve konforuyla rahatlıkla eşlik edebiliyor.

SOFİSTİKE VE YENİLİKÇİ BİR STİL

YÜKSEK PERFORMANS

Xioami Pad 5’in 511 gr.’lık hafif gövdesiyle rahat taşınabilir ve dayanıklı olacak şekilde tasarlandığı göze çarpıyor. Neredeyse bir dosya gibi sırt çantanıza rahatlıkla koyabiliyorsunuz. Görünmez anten tasarımı, şık görünümünü tamamlarken, ince mikro-kavisli çerçeve ele

Qualcomm Snapdragon 860 (7 nm) çip seti sayesinde Xiaomi Pad 5, geliştirilmiş performans ve yüksek enerji verimliliğini kullanıcılara sunuyor. Qualcomm’un geliştirdiği mimari ile zekice bilgi işlem gücü tahsis ederken AI (Yapay Zeka) performansını da arttırıyor. GPU-Turbo teknolojisiyle geliştirilen

Adreno 640 GPU mimarisi ile filmler ve oyunlar için daha iyi görseller sunan teknoloji kullanıcıya harika bir deneyim sunmuş oluyor.

Dolby Atmos ses sistemi ve 33W hızlı şarj desteği

BÖLÜNMÜŞ EKRAN DESTEĞİ Xiaomi Pad 5 modelini ister tek ekranda mini pencereler ile isterseniz de bölünmüş ekran ile iki farklı uygulamayla aynı anda kullanabilirsiniz. Hem mini pencereler hem de bölünmüş ekran özelliği aynı anda iki uygulamanın efektif bir şekile çalışmasına imkan sağlıyor. Böylece pratik ve kolay kullanım özelliğinin öne çıktığını gözlemliyoruz.

www.yuksekteknoloji.tv

69


tekno yeniler

YARATICILIĞINIZI KALEM DESTEĞİYLE ŞEKİLLENDİRİN Xiaomi Pad 5 modelinin manyetik özellikli kalem desteği hem kullanım esnasında kolaylık sağlıyor hem de çizim ve not gibi günlük sıkça kullandığınız işlemlerde pratiklik ve bunun yanında kullanım kolaylığı sağlıyor.

70

www.yuksekteknoloji.tv

DİZÜSTÜ BİLGİSAYARI ARATMIYOR Tek dokunuşla PC moduna geçebildiğiniz Xiaomi Pad 5; esnek masaüstü deneyimiyle birlikte yakınlaştırma, sürükleme ve çalışma alışkanlıklarınıza uyacak şekilde düzenleme yapabilmeniz için birden fazla uygulama kullanımına

Android 11 ve MIUI 12.5 ile akıcı bir arayüz

olanak tanıyor. Bazı dosyalar, tıpkı bilgisayarda olduğu gibi doğrudan masaüstüne dahi kaydedilebiliyor.

GÖRÜŞ AÇINIZI GENİŞLETİN Huawei “Uygulama Çoklayıcısı” aynı uygulamanın çoklu çalışmasına izin verir. Karşılaştırmalar için alışveriş


seçeneklerini yan yana gösterilebilir, raporları ve fotoğrafları paralel olarak kontrol edebiliyorsunuz.

DÖRT HOPARLÖRLÜ GÜÇLÜ SES SİSTEMİ Kompakt tasarımıyla dikkat çeken Xiaomi Pad 5, dört kanallı ve dört hoparlörlü olağanüstü bir surround ses

sistemine sahiptir. Stereo ses sistemi ile birlikte olağanüstü ses üretirken, her yerde Dolby Atmos® tarafından ayarlanmış ileri akustik ayrıntıların tadını çıkarabiliyorsunuz.

kullanım imkanına sahip olabiliyorsunuz. 8.720 mAh büyük batarya ise sizi 14 saate kadar kullanım için rahatlıkla destekliyor.

HIZLI VE GÜÇLÜ Xiaomi Pad 5, 33W hızlı şarj ile çok kısa bir zaman diliminde uzun süre bir

Qualcomm Snapdragon 860 ile güçlü bir işlemci

www.yuksekteknoloji.tv

71


karsi karsiya Huawei Watch GT 3 46mm TASARIM Renk: Siyah, Beyaz Boyutlar: 45.9 x 45.9 x11 mm Ağırlık: 42.6 g. Değiştirilebilir Kayış / Kayış Boyutu Var / 22 mm Su Geçirmezlik: 50 metre Kullanılan Çerçeve Materyali: Paslanmaz Çelik Kullanılan Cam Materyali: Güçlendirilmiş Cam Su/Toz Geçirmezlik Standartı: Darbe Koruyucu Standartı: EKRAN Ekran Boyutu: 1.43” AMOLED Ekran Ekran Çözünürlüğü: 466 x 466 (~326 ppi Ekran Yoğunluğu) İŞLETİM SİSTEMİ İşletim Sistemi: Huawei Özel İşletim Sistemi Bağlantı: Android, Harmony, iOS HAFIZA ÖZELLİKLERİ RAM: 32 MB Dahili Hafıza: 4 GB SES ÖZELLİKLERİ 3.5mm Kulaklık Girişi: Yok Hoparlör: Var BAĞLANTI ÖZELLİKLERİ WLAN: Yok Bluetooth: 5.1, LE, EDR NFC: Yok GPS: Var (Dual Band A-GPS, GLONASS, BDS, GALILEO, QZSS) Telefon Görüşmesi İmkanı: Var

DEĞERLENDİRME + Modern, Farklı ve Şık Tasarım + Uzun Pil Ömrü + Binlerce Saat Arayüzü Seçeneği + Değiştirilebilir Kayış + GPS Üzerinden Geri Dönüş Rotası Oluşturabilme + Telefon Görüşmesi Özelliği

SENSÖR ÖZELLİKLERİ Sensörler: İvme Ölçer, Jiroskop, Kalp Atış Sensörü, Barometre,

+ Vücut Sıcaklığı Ölçme

Pusula, Spo2, Termometre (Vücut Sıcaklığı Ölçümü)

- Uygulama Seçeneği Zayıf

BATARYA Batarya Gücü: 455 mAh Li-Po Kullanım Süresi: Yaklaşık 7 gün kullanım imkanı Kablosuz Şarj Özelliği: Kablosuz Şarj Beşiği

PUAN

9,5 72

www.yuksekteknoloji.tv


TASARIM Renk: Gümüş, Siyah Boyutlar: 45.5 x 45.5 x 11 mm Ağırlık: 52 g. Değiştirilebilir Kayış / Kayış Boyutu Var / 20 mm Su Geçirmezlik: 50 metre Kullanılan Çerçeve Materyali: Paslanmaz Çelik Kullanılan Cam Materyali: Corning Gorilla Glass DX Su/Toz Geçirmezlik Standartı: IP68 Darbe Koruyucu Standartı: MIL-STD-810G EKRAN Ekran Boyutu: 1.4” Super AMOLED Ekran Ekran Çözünürlüğü: 450 x 450 Piksel (~321 ppi Ekran Yoğunluğu) İŞLETİM SİSTEMİ İşletim Sistemi: Android Wear - One UI Watch 3 Bağlantı: Android ve iOS HAFIZA ÖZELLİKLERİ RAM: 1,5 GB Dahili Hafıza: 16 GB SES ÖZELLİKLERİ 3.5mm Kulaklık Girişi: Yok Hoparlör: Var BAĞLANTI ÖZELLİKLERİ WLAN: Var Bluetooth: 5.0, A2DP, LE NFC: Var GPS: Var (A-GPS, GLONASS, GALILEO, BDS) Telefon Görüşmesi İmkanı: Var

DEĞERLENDİRME + Şık Tasarım + Android Wear + Değiştirilebilir Kayış + Uygulama Mağazasında Binlerce Uygulama ve Saat Arayüzü + Telefon Görüşmesi Özelliği + EKG ve Tansiyon Ölçme Özelliği (Türkiye’de şu an desteklenmiyor)

SENSÖR ÖZELLİKLERİ Sensörler: İvme Ölçer, Jiroskop,Kalp Atış Sensörü,

- Şık, Fakat Geleneksel Tasarımdan Çok Farklı Değil

Barometre, EKG, Tansiyon Ölçümü

- Bir Günü Zor Çıkartan Batarya Süresi - Kasa Tasarımına Göre İnce Kalan Kayış Boyutu

BATARYA Batarya Gücü: 361 mAh Li-Ion Kullanım Süresi: Yaklaşık 1,5 gün kullanım imkanı Kablosuz Şarj Özelliği: Kablosuz Şarj Özelliği

- Fiyatı Rakiplerinden Biraz Daha Yukarıda Konumlandılımış

PUAN

9,3 www.yuksekteknoloji.tv

73

Not: Belirtilen bilgiler ve özellikler ülkelere göre farklılık gösterebilir ve mevzuata uyacak şekilde değştirilmiş olabilir. Bu tür durumlar yaşanabileceğinden, Yüksek Teknoloji sorumlu tutulamaz.

Samsung Galaxy Watch4 Classic 46mm


mercek altinda

Minik Şampiyon Şimdi Çok Daha Güçlü Apple iPhone 13 Mini ESKİSİNDEN ÇOK DAHA GÜÇLÜ Bir akıllı telefondaki en hızlı çip olan A15 Bionic ve kenarlara kadar uzanan OLED ekran. Düşmelere karşı dört kat daha iyi performans sunan Ceramic Shield ve artık tüm kameralarda yer alan Gece modu. Küçük boyutuyla iPhone 13 Mini tüm bu özellikleriyle güçlü telefon deneyimini ufak boyutuyla tıpkı iPhone 12 Mini modelinde

74

www.yuksekteknoloji.tv

olduğu gibi sunmaya devam ediyor ve teknoloji severlere farklı bir deneyim yaşatıyor.

MİNİ MODELİ KULLANICILARINI SEVİNDİRMEYE DEVAM EDİYOR 5.4 inç Super Retina XDR OLED ekran ile kullanıcılara hem boyut olarak ufak bir telefon sunuyor hem de ekranı yeterli bir seviyede olan güçlü telefon deneyimini yaşatıyor.

Aslında iPhone 12 Mini modeliyle yakalanan ivmenin iPhone 13 Mini modeliyle birlikte daha öne çıktığını gözlemleyebiliyoruz.

Hızıyla rakip tanımıyor

SAĞLAMLIKTAN ÖDÜN VERMİYOR Ceramic Shield ile net bir şekilde tüm akıllı telefon camlarından daha sağlam olduğu kayıtlarda yer alırken, düşmelere karşı da 4 kat daha iyi bir performans sergilediği belirtiliyor. Havacılık ve uzay


SUPER RETINA XDR OLED EKRAN

endüstrisi standartlarında geliştirilmiş olan alüminyum kenarlar, suya ve sıçramalara karşı dayanıklılığı artırılmış tasarım ve yeni renk seçeceğiyle sağlamlığının yanında, tarz olarak da dikkat çekmeye devam ediyor.

HIZINI ANLATMAYA GEREK YOK A15 Bionic, bir akıllı telefondaki en hızlı çip olarak anılıyor. Bu çip ile sınırları zorlamak adeta çocuk oyuncağı olarak görülebilir. Örneğin, Neural

Engine üzerinde trilyonlarca işlem gerçekleştirebiliyor veya profesyonel film kameralarının bile yapamadığı Dolby Vision çekimlerini yapabiliyor. Süper verimli yapısıyla birlikte pil ömrüne de katkıda bulunuyor. Zamanın ötesinde olarak adlandırılan bu çip, önüne çıkabilecek her şeyin üstesinden rahatlıkla gelmeye hazır görünüyor. iPhone 13 Pro ile aynı çipe sahip olan iPhone 13 Mini için minik dev terimini kullanmamız çok da yanlış olmayacaktır.

Ekran kalitesiyle yine çok başarılı

Şimdiye kadar ki en iyi iPhone ekranı deneyimini sunan iPhone 13 Serisinde ekran kalitesi açısından farklılık bulunmuyor. Tıpkı A15 Bionic çipinde olduğu gibi ekranda da iPhone 13 Pro modeliyle aynı kaliteye sahip olan iPhone 13 Mini, ekran kalitesiyle kullanıcıları kendisine hayran bırakıyor. Daha fazla kontrast, daha yüksek piksel yoğunluğu ve olağanüstü renk doğruluğu. Kısacası, inanılmaz bir ekran deneyimi sunarken, OLED ekranda görüntülediğiniz her açık renk daha parlak, her siyah daha koyu ve her şey daha yüksek çözünürlüklü olarak görüntülenebiliyor. Böylece net bir şekilde şimdiye kadar yapılmış olan en iyi iPhone ekranı olduğu da kanıtlanmış oluyor.

ÇAPRAZ ÇİFT KAMERA SİSTEMİ İLE KARANLIK TARAFA GEÇİYOR Gece modu hem Geniş Kamerada hem de Ultra Geniş Kamerada kullanılabiliyor. Loş ışıkta olağanüstü güzellikte

www.yuksekteknoloji.tv

75


mercek altinda 3, çekimlerinizdeki öğeleri dengeleyerek, süjenizdeki ve ağaçlardaki ayrıntıları ortaya çıkarıp gökyüzünün zengin renklerini koruyor. Üstelik güneşin en tepede olduğu saatlerde bile bunu rahatlıkla yapabiliyor. Akıllı HDR 3 sadece yüzleri değil, ortamları da algılamak için yapay öğrenme teknolojisinden yararlanıyor ve gerektiğinde netliği, rengi ve beyaz dengesini ayarlıyor. Dokuları, cilt tonlarını, renk doygunluğunu ve fotoğrafların gerçeğe yakın görünmesini sağlayan diğer ayrıntıları parlak ışıkta bile harika bir şekilde yakalayabiliyor.

PORTRE MODUYLA DİKKAT ÇEKİYOR

kareler yakalama konusunda hiç olmadığı kadar yetenekli hale gelen iPhone 13 Mini, Geniş Kamera ile daha fazla ışık yakalayabiliyor. Böylece ister gündüz aydınlığında çekim yapın, isterseniz ay ışığında, fotoğraflarınız daha önce hiç görmediğiniz ayrıntılara ve renklere ev sahipliği yapıyor. Gece modu, ortamdaki ışığın loş olduğunu algılıyor ve otomatik bir şekilde devreye girerek hem netlik sağlıyor hem de renkleri muhteşem bir canlılıkla yakalıyor ve yapmanız gereken herhangi ek bir ayar olmadan fotoğraf çekmeye

başlayabiliyorsunuz. Ay ışığının aydınlattığı büyüleyici anlar gibi zor kareler şimdi her zamankinden daha net bir şekilde fotoğraflanabiliyor.

AKILLI HDR VE DEEP FUSION iPhone 13 Mini Deep Fusion teknolojisiyle orta ışıktan düşük ışığa farklı pozlamaları analiz ederek göz alıcı detayları en iyi şekilde sunan fotoğrafı oluşturuyor. Ağaç, kumaş ve kristal yüzeylerdeki dokuya bir bakarken Ultra Geniş kameranın sunduğu görkemli perspektifin tadını çıkarabiliyorsunuz. Akıllı HDR

Fotoğraf kalitesi ile fark yaratıyor

Portre modu, arka planı daha da profesyonelce flulaştırarak süjenizi ön plana taşımanıza olanak veriyor. High-Key Işığı Mono, Doğal Işık ve Stüdyo Işığı dahil olmak üzere altı adet ışık efektinden birini seçip, fotoğrafları daha da harika hale getirebiliyorsunuz.

GECE KARANLIĞINDA YÜKSEK KALİTEDE SELFIE iPhone 13 Mini ile birlikte artık güzel selfie’leri gece de çekebiliyorsunuz. Çünkü ön kamera şimdi Gece Moduna ve daha birçok özelliğe sahip hale getirilmiş. Deep Fusion, Akıllı HDR 3 ve Dolby Vision kayıt bunlardan yalnızca birkaçı diyebiliriz. Ön kamera ile gece çekimlerinde, çekim kalitesinden endişe edilmesine gerek olmadığı da rahatlıkla anlaşılıyor.

LOŞ IŞIK, KAMERA VE ÇEKİMDESİNİZ Bir akıllı telefonla çekilebilecek en kaliteli videoyu nasıl daha da iyi hale getirebileceğinin üzerinde çalışmış olduğu anlaşılan iPhone 13 Mini, loş ışıkta elde edilen sonuçları daha iyi hale getiriyor ve böylece günün her saatinde muhteşem ayrıntılara sahip

76

www.yuksekteknoloji.tv


videolar çekebiliyorsunuz. Buna bir de Gece modunda Hızlı Çekim özelliğinin eklendiğini görüyoruz. Artık birçok kişinin oldukça hoşuna giden ışık izlerinin tadını çıkarmak için iPhone 13 Mini modelini sabitlemek yeterli oluyor.

DOLBY VISION İLE YÜKSEK KALİTELİ KAYIT İMKANI iPhone 13 Mini ile Dolby Vision formatında 4K HDR videolar çekebiliyorsunuz. Bu videoları Fotoğraflar’da veya iMovie’de düzenleyebiliyor, ardından AirPlay ile televizyonunuza yansıtıp, muhteşem renklerin ve ayrıntıların keyfini büyük ekranda sürebiliyorsunuz.

MAGSAFE İLE HER ŞEY YERLİ YERİNDE MagSafe kılıf veya cüzdan, hatta dilerseniz ikisi birden anında yapışıyor. Apple, cüzdanın koruyucu tasarımı sayesinde kredi kartlarınız için son derece güvenli olduğunun da altını çiziyor. MagSafe ile

kablosuz şarjda da büyük bir rahatlık ortaya çıkıyor ve daha hızlı kablosuz şarj için mıknatıslar her seferinde mükemmel bir şekilde yerine oturuyor.

KABLOSUZ YÜKSEK HIZA HAZIR iPhone 13 Mini, 2 Gbps’ye kadar LTE hızları sunuyor. Böylece dizi indirmek, fotoğraf yüklemek veya yüksek kaliteli online video izlemek gibi işlemlerde daha da fazla hız elde edebiliyorsunuz. Üstelik bunları çok daha fazla yerde yapabiliyorsunuz. Çünkü iPhone 13 Mini, 32 adede kadar LTE bandıyla diğer tüm akıllı telefonlardan daha fazla sayıda LTE bandına sahip olarak karşımıza çıkıyor. iPhone 13 Mini modelinin 5G ülkemizde kullanıma sunulduğunda bu teknolojiden de geri kalmayacağınızı eklemek gerekiyor.

YERLEŞİK GİZLİLİK SUNUYOR Günümüzün en önemli konusu

Teknik Özellikler: İşletim Sistemi: iOS 15.1 İşlemci: A15 Bionic (5nm) Ram: 4 GB Dahili Hafıza: 128 GB 256 GB 512 GB Ekran Boyutu: 5.4” Super Retina XDR OLED HDR10 Ekran Ekran Çözünürlüğü: 1080 x 2340 (476 ppi) Arka Kamera: 2 adet (12 MP+12 MP) Ön Kamera: 1 adet (12 MP) Dolby Vision HDR Kayıt: Arka ve Ön Kamerada var 4K Video Kaydı: Arka ve Ön Kamerada var Hızlı Şarj: Var (18W) NFC: Var (Apple Pay) Çift Sim Özelliği: Var (Nano Sim+E-Sim) Face ID: Var Batarya Gücü: Li-Ion 2.438 mAh Boyutlar: 131.5 x 64.2 x 7.7 mm Ağırlık: 141 g Renk Seçeneği: Yıldız Işığı, Gece Yarısı, Mavi, Pembe, Kırmızı (Product Red)

MagSafe ile çok farklı bir deneyim

bize ait olan veriler. iPhone 13 Mini, bilgilerinizi en üst seviyede koruyacak şekilde tasarlanmış durumda. Face ID verileri iPhone’unuzdan dışarı çıkmıyor, iCloud veya başka herhangi bir yerde asla yedeklenmiyor. Gönderdiğiniz tüm iMessage’lar da şifreleniyor. iOS, indireceğiniz uygulamaların gizlilik şartlarını önceden görmenizi sağlıyor ve tabii ki iOS’un sağladığı güvenlik listesi böylece uzayıp gidiyor.

Değerlendirme: Ufak boyutuna rağmen 5.4” boyutunda sunulan yüksek çözünürlüklü ekran, Güçlü işlemci, Dolby Vision video kayıt özelliği, Ön ve Arka kamera ile yapılan gece, portre ve geniş açılı çekimler, MagSafe ile geliştirilmiş özellikler Kutu içeriğinden şarj adaptörü çıkmaması, 2.438 mah Li-Ion düşük batarya kapasitesi

Yorum: Beklentilerin ötesinde özellikler sunan iPhone 13 Mini modeli, amiral gemisi özellikleri sunabilen bir telefon olarak karşımıza çıkıyor. Serinin en üst modeli olan iPhone 13 Pro modelinden ekran kalitesi ve çip setinden ödün vermeden bizlerin karşısına çıkan iPhone 13 Mini modelinin oldukça güçlü bir model olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

www.yuksekteknoloji.tv

77


mercek altinda

Spigen’in Kaliteli Güç Dünyası SPIGEN STEADIBOOST F210 Akıllı telefonlar ve cihazlar için aksesuarda son nesil teknolojileri kullanıcılarına sunan Spigen, hayatı kolaylaştıran inovasyonları sayesinde kaliteli ürünleri kullanıcılarla buluşturuyor. Ürün gamında sunduğu geniş

78

www.yuksekteknoloji.tv

yelpaze ile beğeni toplayan modeller arasında yer alan Spigen SteadiBoost 27W Hızlı Şarj Cihazı USB-C PD 3.0 (Power Delivery) iPhone Şarj Adaptörü F210, hızlı ve güvenli şarj imkânı sağlıyor. Anlık batarya gücünde 27W değerlerini görebilen adaptör, gün içerisinde ve özellikle

ihtiyaç duyduğunuz en önemli anlarda hızlı ve güvenli şarj kullanımı sunuyor.

30 dakika daha hızlı kablosuz şarj

YALNIZCA 30 DAKİKADA %65 ŞARJ İMKANI Akıllı cihaza daha seri enerji yükleyebilmek için amperajı değiştirilmiş ve voltajı


YENİ NESİL TEKNOLOJİ

artırılmış Spigen F210 şarj adaptörü, Power Delivery 3.0 teknolojisini ürüne entegre ederek çok daha başarılı bir hale gelmiş. Şarj inovasyonunda son nesil teknolojiyi temsil eden Power Delivery 3.0; iPhone, iPad ve Android tabanlı ürünler için şarj sürelerini bir saatten daha az sürelere çekiyor. Anlık güçte 27W değerine kadar enerji toplayabilen adaptör; iPhone 13 modelini yaklaşık 30 dakikada %65, iPhone 13 Pro modelini ise yine 30 dakikada yaklaşık %51’lik bir şarj oranına kadar ulaştırabiliyor. iPhone 8 üstü modellerin hepsi için uygun olan Spigen F210 modeli, gelişmiş akıllı cihazlarınızın batarya teknolojilerine ayak uydurarak, en hızlı şekilde şarj olmalarını sağlıyor.

Şarj teknolojisi ve kablolu entegrasyonlarda devrim yaratan USB-C çıkışlı adaptörler, daha hızlı veri aktarım olanağı sunarak, akıllı cihaz deneyiminde üst düzey bir performans ortaya koyuyor. Tüm çevre birimi ürünleri için markaların entegrasyon sağladığı USB-C teknolojisi, 5 Gbps değerlerine yakın bir veri aktarımı sağlıyor. USB-C çıkışı daha ufak ve ergonomik kablo girişine imkân tanıyarak, diğer kablo türlerine göre daha çok enerjiyi adaptörde toplayabiliyor. Dizüstü bilgisayarların şarj cihazlarında da kullanıldığı düşünüldüğünde; akıllı mobil cihazlar için oldukça hızlı bir performans sağlayan USB-C çıkışı, priz başında geçirilen zamanları yarıya indirerek

zamandan da tasarruf yapılmasını sağlıyor.

GÜVENLİ ADAPTÖR VE SPIGEN KALİTESİ

27W USB-C özelliğiyle güvenli ve hızlı şarj

Adaptör ısınmasına ve patlama sorunlarına karşı güvenli çözümler sunan Spigen, üç farklı güvenlik teknolojisiyle kusursuz bir kullanım imkanı sunuyor. Güvenlik modlarının ilki olan Akıllı Güç Teknolojisi, adaptörün kaldırabileceğinden fazla bir yük bindiğinde otomatik olarak devreyi keserek sorun oluşmasını engelliyor. Spigen şarj adaptörü, bu teknoloji sayesinde bağlı olan akıllı cihazın güç ihtiyacına ayak uydurarak en optimum olan enerji akışını sağlıyor. Bütünleştirilen güvenlik teknolojilerinden bir diğeri

www.yuksekteknoloji.tv

79


mercek altinda

olan “Akıllı Çip Koruması”, entegre devre özelliğiyle fonksiyonları tek noktadan yönetiyor. Donma ve bozulmaları engelleyen teknoloji, adaptörün kullanım ömrünü de artırıyor. Adaptörler için ise en önemli güvenlik aracı olan “Isı Kontrol Teknolojisi”ni de donanıma ekleyen Spigen, elektrikten çipe iletilen enerjiyi yöneterek ekstra ısıların önüne geçiyor. Performans ve kullanım ömrünü düşüren ısınma

80

www.yuksekteknoloji.tv

sorununa da çözüm sağlayan adaptör, güvenli bir şarj deneyimine olanak tanıyor.

ERGONOMİK VE TAŞINABİLİR TASARIM Günlük kullanım ve kolay taşıma için ergonomik tasarıma sahip Spigen F210 Şarj Adaptörü, küçük boyutuyla ceplere sığacak şekilde kullanıcılara sunuluyor. Prize takıldığında oldukça modern bir görünüme de sahip olan adaptör, yassı yan

Isınma ve yavaş şarj problemi tarih oluyor

yüzler ve oldukça hafif olması sebebiyle gün boyu yanınızdan ayırmayacağınız bir enerji aksesuarı görevi görüyor. Adaptörün yalnızca 91 gram ağırlığında olması, yanınızda taşırken zorluk çıkarmayarak, akıllı aygıtlarınızı sürekli açık tutabiliyor. Bünyesinde birçok teknolojiyi barındıran Spigen F210 Şarj Adaptörü, USB-C çıkış ve Power Delivery gibi kendine has özellikleri sayesinde üstün bir performans sunuyor.


Taşınabilir boyutları ile günlük hayatınızda akıllı cihazların daha uzun batarya ömrüne sahip olmasını sağlayan Spigen F210 Şarj Adaptörü ile ısınma sorunları yaşamadan güvenle kullanım sağlayabiliyorsunuz.

SPIGEN POWERARC ARCFIELD MagSafe ile uyumlu Spigen PowerArc; oyun oynarken, video izlerken, mail gönderirken veya sosyal medyada gezerken şarj bağlantısının kopmasına izin vermiyor ve kablosuz özgülük

sunarken telefonunuzu rahatlıkla kullanmanıza imkan tanıyor. Spigen Powerarc Arcfield modeli manyetik yapısıyla MagSafe uyumlu iPhone modellerinin yüzeyine yapışıyor ve kesinlikle hareket etmiyor. Hızlı ve sabit şarj imkanı sunan Spigen Powerarc Arcfield telefona tam uyumlu olmasıyla da güven hissi veriyor. Diğer kablosuz şarj cihazlarından 30 dakika daha hızlı şarj etme özelliğine sahip olan modelin 7.5W çıkış gücüne ve yalnızca 45 gr ağırlığa sahip olduğu görülüyor.

Teknik Özellikler: Kablosuz Şarj Hızı: 7.5W (Spigen Powerarc Arcfield) Hızlı Şarj Özelliği: 27W (Spigen SteadiBoost F210) Bağlantı Noktası: USB-C (Spigen SteadiBoost F210) Tasarım: Ultra Kompakt ve İnce (Spigen Mag Fit Designed for

SPIGEN MAG FIT DESIGNED FOR MAGSAFE

Kompakt ve ergonomik tasarım

Nanotac teknolojisiyle kaplanmış, sağlam ve yapışmaz alana sahip olan model, minimalist tasarıma sahip olan yapısıyla dikkat çekiyor. Apple MagSafe şarj cihazları ile uyumlu olan model, yumuşak kaplamasıyla kaliteli bir hissiyat sağlamasının yanında sağlam da bir duruş sergiliyor.

Değerlendirme: Güvenli, kaliteli, ergonomik ve inovatif Farklı ve dikkat çekici renk alternatifleri olabilirdi

MagSafe)

Yorum: Yanınızda devamlı olarak taşıyacağınız modelin hafif, şık ve güçlü olmasının yanında pratik bir tasarıma sahip olmasını istiyorsanız, Spigen’in sunmuş olduğu ürün yelpazesi sizi tatmin edecektir. 7.5W güce sahip olan kablosuz şarj özelliği sunan MagSafe Şarj Kablosu, 27W hızlı şarj adaptörü ve MagSafe Şarj kılıfı üçlemesi, özellikle iPhone kullanıcılarına büyük bir keyif verecektir.

www.yuksekteknoloji.tv

81


tekno oto

Türkiye’nin Otomobili TOGG Son dönemde en çok konuşulan sektörlerin başında otomotiv sektörü geliyor. Teknolojilerin gelişmesiyle birlikte mobil teknolojiler yavaş yavaş farklı sektörlerle birleşti ve bu farklı sektörleri de içerisine almaya başladı.

OTONOM ARAÇLAR VE YAPAY ZEKA Teknolojinin gelişmesi, yakıt kullanımlarını da direkt olarak etkilemeye başladı ve yeni

82

www.yuksekteknoloji.tv

yakıt türleri ortaya çıktı. Hidrojen yakıtlı araçların hemen ardından hybrid ve tam elektrikli araçlar yavaş yavaş yollara çıkmaya başladı. Yıllar geçtikçe hızlı gelişimini devam ettiren mobil teknolojiler 5G ile birlikte otonom araçların üretiminde yapay zekayla birlikte başrol oynamaya başladı. Otonom araçların gelişimi otomobillerin iç tasarım, dış tasarım gibi önemli klasik çizgilerinde de

Tasarımıyla ilgi odağı oluyor

esnekliğe imkan sağladı. Yapay Zeka’nın yollarda bulunan sensörler ile etkileşime geçerek kullanım esnasında sağlayacağı kolaylık ve güvenlik, araç kullanıcıları için mükemmel bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.

TOGG HERKESİ HEYECANLANDIRIYOR Türkiye’nin otomobili olarak tanıtılan TOGG (Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu)’nun


ilk konsept tasarımları 2019 yılında Bilişim Vadisi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ve gerçekleştirdiği konuşmayla birlikte tanıtılmıştı. Uzun bir aranın ardından otomobil üretiminde bir Türk markasının yer alacak olması, projeyi duyan ve gören herkesi heyecanlandırmıştı. Devrim ve Anadol projelerinin ardından yeni bir proje herkese otomobil üretimi için önemli

büyük bir adım atıldığını göstermiş oldu.

ÇEKİCİ, GÜÇLÜ VE ÇEVRE DOSTU Herkesin beklentisinin çok üzerinde bir tasarımla gelen farklı modeller herkesin otomobil üretimi konusunda hevesini de arttırmış oldu. Konsept tasarım olarak tasarlanan ve seçilen bu modeller büyük ihtimalle üretim esnasında tasarımsal

2022 yılının sonlarına yetişebilir

ve teknik özellik olarak farklılaşacak olsa da, ilk karşılaşma her zaman akılda kalandır ve lansmanda gösterilen prototip otomobiller gerçekten çok hoş bir dizayna sahip olmasının yanında elektrikli otomobillerde en büyük çekince olan menzil probleminin de ortadan kaldırıldığı görülüyordu. Modeller için ilk etapta belirlenen pil kapasitesinin seri üretime geçilirken optimize

www.yuksekteknoloji.tv

83


tekno oto

edileceği ve daha da uzun bir menzile sahip olacağı yapılan çalışmalardan anlaşılıyor. Bu menzilin birçok elektrikli otomobilin çok üzerinde bir menzil olacağı tahmin edilirken, haliyle TOGG’un

84

www.yuksekteknoloji.tv

büyük ilgi görmesi de bekleniyor.

DURUŞUYLA DİKKAT ÇEKİYOR Tartışmasız olarak iç ve dış tasarımı oldukça beğenilen

500 km üzerinde menzil sunuyor olacak

otomobillerin iç tasarımı da oldukça kullanışlı ve şık bir görünüme sahipti. Bilim kurgu filmlerindeki araçların iç ve dış tasarımını andıran modellerin piyasaya bu haliyle sürülmesi dahi oldukça büyük


ilgi çekecek gibi gözüküyor. Modelleri gören herkesin içinde bu otomobillere sahip olma isteğini uyandırması da oldukça önemli. Bursa’da yer alan fabrikanın üretim bandında ilk etapta 30.000 adet üretim yapılması planlanıyor.

DİKKAT ÇEKİCİ NOKTA, YAKIT TÜKETİMİ VE FİYAT

mantıklı olmayacaktır. Ancak, otomobilin tam elektrikli olması sebebiyle ve Türk markası olarak Türkiye’de üretilen bir otomobil olmasının etkisiyle fiyatları bugün aynı karakter, segment ve benzer özelliklere sahip otomobillerden daha düşük olacaktır.

Otomobil alırken en çok dikkat edilen konuların başında gelen noktalar fiyat ve yakıt tüketimidir. En erken 2022 yılının sonlarına doğru pazara sunulabilecek bir otomobil için rakam açıklamak

TOGG CES 2022’DE YER ALACAK

Dünyaca ünlü markalardan eksiği olmayacak

Teknoloji fuarlarının gözbebeği olan ve her yılın Ocak ayında Las Vegas’da düzenlenen CES, teknolojiseverlerin merakla beklediği bir fuar olarak göze çarpıyor. 5 Ocak 2022’de Las Vegas’da düzenlenecek CES 2022 tüketici elektroniği fuarında TOGG’un da yer alacağı resmi olarak geçtiğimiz günlerde duyuruldu.

www.yuksekteknoloji.tv

85


tekno moto

Maceraperestlerin Gözdesi BMW R 18

BMW Motorrad’ın heritage cruiser segmentindeki ilk modeli olan BMW R 18, Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda geçtiğimiz dönemlerde satışa sunulmuştu. BMW Motorrad’ın ürettiği ve dünyanın en yüksek hacimli boxer motoru olan BMW R 18’in 1802 cc’lik Big

86

www.yuksekteknoloji.tv

Boxer’ı, macera tutkunlarına heyecan verici bir sürüş deneyimi sunuyor.

ÖNEMLİ BİR ADIM OLARAK GÖRÜLEBİLİR BMW Motorrad tarihi için önemli bir kilometre taşı olması beklenen BMW R 18, dünyada bugüne kadar

üretilen en yüksek hacimli boxer motora sahip olmasıyla dikkat çekiyor.

Sürüş deneyimi oldukça istikrarlı

BMW MOTORRAD’İN EN GÖZDE MODELLERİNDEN BMW R 18’in motosiklet tutkunlarının ilgi odağında olduğunu söyleyebiliriz.


geri vites, aydınlatma paketi, yolcu selesi, elcik ısıtmalar, yokuş destek asistanı ve LED sinyaller standart olarak yer alıyor. Bunların yanı sıra, BMW’nin usta el sanatçıları tarafından tasarlanan ve depo üzerine çizilen ‘’beyaz çift şerit’’, BMW’nin geçmişle olan bağının duygusal bir yansıması olarak da göz kamaştırıyor. Vadim Özyurt

GÜÇLÜ BIG BOXER MOTOR GÖZ ALICI TASARIM İLE BULUŞUYOR Tipik çalışma karakteriyle sürücülerine yüksek tork sağlayan BMW R 18, aynı zamanda kullanıcılarına son

Heritage Cruiser segmentinde çok iddialı

BMW R 18’in tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de BMW Motorrad’ın en önemli modellerinden biri olduğu da rahatlıkla anlaşılabiliyor.

BMW Motorrad’ın heritage cruiser segmentine iddialı ve güçlü bir şekilde girişini müjdeliyor” diyerek sözlerini tamamlamıştı.

BMW MOTORRAD’DEN HERITAGE CRUISER SEGMENTİNE YAKIŞIR BİR MODEL

ÖZEL DONANIMLI FIRST EDITION PAKETİ

Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik ise verdiği ilk demeçte, “Tasarımı, yüksek hacimli motoru ve daha hissiyatlı sürüş dinamikleriyle BMW R18’in,

Sunduğu geniş donanım yelpazesiyle dikkat çeken BMW R 18, motosiklet meraklılarına eksiksiz bir kişiselleştirme imkanı da sağlıyor. BMW R 18 First Edition Türkiye Paketi’nde sunulan özellikler arasında

www.yuksekteknoloji.tv

87


tekno moto

derece istikrarlı bir sürüş deneyimi de sunuyor. Uzun ve alçak duruşuyla büyüleyici bir siluet yaratan BMW R 18, çift motor beşikli şasisi sayesinde efsane Big Boxer motorunu güçlü bir şekilde sarmalıyor. BMW R 18’in 1802 cc’lik yüksek hacimli boxer motoru, sürücülerine 3000 dev/dk’da maksimum 158 Nm ve 2000’den 4000 dev/ dk’ya kadarsa her zaman 150 Nm’nin üzerinde bir tork sağlayabiliyor. Ayrıca, 4750

dev/dk’da 91 beygir güç üreterek Big Boxer’ın sürüş keyfini modern teknolojiyle de bir araya getiriyor.

İlk bakışta ilgi odağı olan bir tasarım

DETAYLARDAKİ İNCELİK GÖZE ÇARPIYOR BMW R 18’de kullanılan şasi tipi, yıllardır süregelen BMW Motorrad geleneğini devam ettiriyor. Üstün üretim kalitesi ve detaylara verilen önem, çelik borular ve

dövme parçalar arasındaki kaynaklı bağlantılarda kendini gösteriyor. Ayrıca, efsanevi BMW R 5’le benzer bir tasarıma sahip olan arka salınım kolu, cıvatalı bağlantılar aracılığıyla arka aks şanzımanını otantik bir tarzda çevreliyor diyebiliriz.

DAHA YALIN BİR SÜRÜŞ KEYFİ BMW R 18, süspansiyon elemanlarında elektronik ayar seçenekleri olmadan sürücülere daha saf bir sürüş keyfi sunmasıyla

88

www.yuksekteknoloji.tv


Geniş donanım yelpazesi

dikkat çekiyor. Elektronik ayar seçeneklerinin yerine kullanılan teleskopik çatal ile doğrudan monte edilmiş merkezi süspansiyon desteğinin, olağanüstü teker kontrolü ve süspansiyon konforu sağladığı görülüyor. Efsaneleşen BMW R 5’te olduğu gibi, teleskopik çatalın boruları çatal kovanlarıyla çevrelenirken, çatal borusu çapı 49 mm, süspansiyon hareketi ise önde 120 mm ve arkada 90 mm olarak dikkat çekiyor. BMW R 18’in fren sistemi ise, dört pistonlu sabit

kaliperlerle birlikte önde çift diskli ve arkada tek diskli frenden oluşuyor.

FARKLI KOŞULLARA UYGUN OLARAK TASARLANMIŞ VE GELİŞTİRİLMİŞ SÜRÜŞ SİSTEMLERİ BMW R 18’de sürücü tercihlerine uyum sağlayabilen “Rain”, “Roll” ve “Rock” isimli üç farklı standart sürüş modu yer alıyor. Ayrıca, yüksek düzeyde sürüş güvenliği sağlayan ve isteğe göre devreden çıkarılabilen ASC

(Otomatik Denge Kontrolü) ile Motor Tork Kontrolü (MSR) de BMW R 18’de standart olarak sunulan özellikler arasında yer alıyor. Sürüş deneyimine yardımcı bir diğer özellik olan “Geri Vites” desteği manevra yapabilmeyi kolaylaştırırken, “Yokuş Kalkış Kontrolü” ise yokuş yukarı kalkışları sürücüler için daha güvenli ve konforlu bir hale getiriyor. Tüm okurlarımın kazasız, sağlıklı ve keyifli günler geçirmesini dilerim.

www.yuksekteknoloji.tv

89


Tower-Line Priz Sistemi Tower-Line bas-aç priz sistemi tek dokunuşla modüler priz sistemine ulaşmanızı sağlar. Ergonomik ve şık tasarımının yanı sıra kişisel kullanım tercihlerinize göre priz içeriklerinin düzenlenebilmesi ile ev, ofis, okul, hastane mobilyaları gibi çeşitli kullanım alanlarında eşsiz bir priz deneyimi yaşamanıza imkan tanır.

Ürün Detayı Modüler Kullanım Seçeneği Güvenli Bas-Aç Sistemi Yerden Tasarruf Renk Seçenekleri 6 Modül Seçeneği

Lİ ENT T A P M ARI TAS




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.