4 minute read

Merak Edilenler

Next Article
Tekno Moto

Tekno Moto

Sosyal Medyanın Dramatik Yönü

Toplum ve Sosyal Medya Nereye Gidiyor?

Advertisement

Sosyal medyanın insanları ünlüleştirdiğini, belli bir noktadan sonra bu kişilerin kendilerini kaybettiğini ve hızlı yükselişin, hızlı düşüşünü yaşadıklarını gördük ve görmeye devam ediyoruz. Bu durum yalnızca sosyal medyada değil, tüm internet platformlarında ya da tv programları ve içerikleri için de geçerli. Temelinde sağlam olmayan bir formatın, geliştirilebilirliği de az olduğu için doğal olarak hızlı tüketiliyor.

INSTAGRAM NE YAPMAK İSTİYOR

Bu noktada nerdeyse tüm sosyal medya ve dijital video platformlarının belirli özelliklerini kopyalayan Instagram, Reels özelliği ile ne yapmak istedi? Bu makalemde sizlere kısaca bu konudan bahsedeceğim. Kanımca, Instagram’ın Reels özelliğini getirmesi kısa ve uzun vadede kullanıcıların uygulamadan sıkılmasına yol açacak gibi görünüyor. Ayrıca çevremdeki Instagram kullanımını ve kişilerin yeni özelliğe nasıl baktıklarını düşündüğüm noktalarda, Reels’in, Instagram’ı zarara uğratabileceğini düşünüyorum. Bunun sebebi olarak ise, 10 seneyi aşkın zamandan beri kullanılan Instagram’ın tüm özelliklerini bir kenara bırakıp ve Reels özelliğini Batuhan Dönertaş

Hızlı yükseliş ve hızlı düşüş

tamamen benimseyerek, öz kullanıcılarını hesaba katmadan yaptığı hareket olarak görülebilir. Yeni gelen güncellemelerle birlikte “Arama” sekmesinin dahi yeri değişerek, bu noktaya da artık “Reels” özelliğinin eklendiği görülüyor.

TİKTOK VE INSTAGRAM

Geçtiğimiz aylarda yazdığım makalede TikTok’un neden bu kadar başarılı olduğuna dair bilgiler paylaşmıştım. Bu makalede, TikTok uygulamasının nasıl geliştirildiğini ve nereden nereye geldiğinden de bahsetmiştim. Her iki uygulamanın da arka planına baktığımız zaman çok farklı

olduklarını ve ikisinin de alanlarında zirvede olduklarını söyleyebiliriz. Bu uygulamalar yapıları gereğince çok fazla farklı özellikler sunmamalı. Instagram bildiğimiz üzere fotoğraf attığımız bir uygulama olurken, TikTok ise daha kreatif ve video odaklı bir uygulama. Tabii, Instagram yıllar içerisinde çok farklı özellikleri bünyesine kattı. Bu özelliklerin hepsi kullanıcılara güzel bir şekilde adapte edildi ve kimse karşı çıkmadan yeni özellikleri kabullendi. Instagram, “Reels” özelliğiyle TikTok’un yerine geçmek isteyip, hızlı ve bir o kadar aceleci bir karar aldı. Bu girişimiyle Instagram, diğer uygulamalardan ayrıldığı ve saygın bir noktaya ulaştığı kanısını kaybetmeye başladı. Çünkü insanlar, artık, yine mi saçma ve içeriği kabul edilemeyecek kadar gereksiz videolar denemeye başladı. Bu videolar çeşitli hesaplar tarafından paylaşılırken, Instagram tarafından kullanıcılara yetki verildi ve neredeyse TikTok’taki aynı şeyler yapılabilir hale geldi.

FARKLILIK YARATILMASI GEREKİYOR

Aslında uzun lafın kısası, insanlar yavaş yavaş sosyal medyadan uzaklaşmaya başlamışken, Instagram’ın yaptığı bu yenilik pek oturmadı gibi görünüyor. İnsanlar TikTok’tan kaçıp Instagram’a sığınırken, “Reels” özelliği sayesinde TikTok’tan kaçanlar

TikTok ve Instagram, Reels üzerinden karşı karşıya

tekrar TikTok’a dönmüş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Zaman zaman farklılık yaratmak iyidir ve insanlar bir noktada aynı şeyleri görmekten sıkılır. Bu makaleyi yazmadan önce, arkadaş ortamımda bu uygulamaları kullanan ya da duyan kişilerle yaptığım konuşmalar sonucunda bu anlattığım konulara daha çok inanmaya başladım. Toplum olarak insanlar sürekli aynı şeyleri görmekten değil, bir düzeni kabul etmek ya da benzerlikler görmek istemiyor. Bu nedenle Instagram’ın yeni özelliği, bu kadar kısa sürede çoğu insanın tepkisini çekmişken, uzun vadede neler olacağını izlemek güzel bir düşünce gibi duruyor.

TERCİHLER DEĞİŞEBİLİYOR

Tüm bu anlattıklarımın dışında, bir de TikTok’tan nefret edip, Instagram Reels kullanmaya başlayan insanlar var. Bu insanlar TikTok’ta laf ettiği videoların aynısını Instagram Reels’de kaydedip yayınlamaya başladılar. Bir noktada insanların ve topluluğun hareketlerini kabullenmek de sanırım böyle oluyor. Sosyal medyanın belirli noktalarda gerçekten önemli ve yardımcı olduğu senaryolar olabiliyor. Fakat toplum olarak çok fazla bilinçli olmadığımız için; kişisel çıkarlar, farklı psikolojiler ve ne istediğini bilememek en çok zarar gördüğümüz noktalardan bir tanesi diyebilirim.

Hızlı geçişin olduğu bir dönemdeyiz

EĞİTİMİ TEKNOLOJİNİN GELİŞİMİNE GÖRE ŞEKİLLENDİRMEK ÇOK ÖNEMLİ

Benim yorumumla, teknoloji ve dijitalleşme bu kadar hızla gelişirken, sağlıklı bireyler yetiştirmek amacıyla, ilköğretim sınıflarına sosyal medya ve dijital medya dersi ekleyip, önce bilinçsizlik olduğu zaman başlarına neler gelebileceklerini, sonrasında ise kişisel haklarının ne olduğunu ve insanlara yapılan dijital zorbalıkların insan psikolojisinde neler yarattığına dair dersler verilmeli. Tabii bu dersler profesyonelce belirlenen müfredat doğrultusunda ve doğru yaş aralıklarına seçilen dersler doğrultusunda olmalı. Yani eğitim aileden başlar diye düşünürsek, önce aileleri sonra çocukları devamında ise bireyleri dijital çağ konusunda eğitmemiz gerekiyor.

İYİNİN VE KÖTÜNÜN SONUÇLARINI İYİ ANLAMALIYIZ

Belirli noktalarda, belirli eğitimler olmadan sosyal medya kullanımımızdan ve platformlarda gerçekleştirdiklerimizden sorumlu olduğumuzu, karşılığında iyi ve kötü şekilde sonuçlarına katlanmamız gerektiğini küçük yaşlarda öğrenmeliyiz. Bizler kendimizi yaşanan bu dönem içinde hızlı bir şekilde bulmuş olsak da, bizden sonraki nesillerin yaşayarak tecrübe etmelerindense, eğitilerek öğrenmeleri sonucunda çok daha güzel ve sağlıklı bireylerin ortaya çıkmasında büyük rol oynayacaktır.

KALİTELİ VE DOĞRU İÇERİK ÇOK ÖNEMLİ

Bu noktadan sonra Instagram, TikTok ya da YouTube gibi platformlar yerine, bu platformlar içinde ürettiğimiz kaliteli ve faydalı içeriklerden bahsedebiliriz. Yalan yanlış haberler yerine, doğru ve güvenilir kaynaklar olduğunu idrak ederek, çok farklı mantıkla hareket edebiliriz ve bu noktadan sonrasında da Türkiye’deki gerçek, etkin ve yetkin dijital çağı başlatmış oluruz.

YENİ SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ NELER GETİRİYOR

Kasım ayı itibariyle yürürlüğe giren sosyal medya düzenlemesi hakkında konuşmamız gerekirse, aklı başında bireyler yetiştirildiğinde ve sosyal medyada yapılan her şeyin, herkesin kendi sorumluluğunda olduğu bilinci kavranırsa, bu tür düzenlemelere de gerek kalmaz. “Her koyun kendi bacağından asılır” atasözü çok doğru aslında. Sen kendinden sorumlusun ve sana

Sosyal medyayı iyi anlamak gerekiyor

yapılmaması gerekeni, yanlış olanı başkasına da yapma. Aslında sosyal medyanın tamamen hayatımız olduğunu düşünürsek, yine dediğim gibi bilinçli bireyler, bilinçli toplum konusuna geliyoruz. Tüm takipçilerimizin keyifli ve sağlıklı günler geçirmesini dilerim.

This article is from: