6 minute read

Teknoloji Dünyası

Next Article
Tekno Moto

Tekno Moto

Teknoloji, dünyanın birçok ülkesinde insanların ilgisini çeken geniş bir kullanım alanı sunuyor. Haliyle gelişen teknolojileri sunan firmalar ve markalar da ilgi odağı oluyor. Ancak, bazı markalar ilk olmak uğruna geri dönüşü olmayan hatalar yapabiliyor ve mevcut müşterilerini de kaybedebiliyor. Gelin bu örneği ülkemizde e-Sim üzerinden sizlere biraz açayım.

E-SİM HALEN STABİL VE GENİŞ KULLANIMA AÇIK DEĞİL

Advertisement

Geçtiğimiz günlerde Vodafone, e-Sim teknolojisini kullanıcılarını sunduğunu açıkladı. Türkiye’nin en geniş kullanıcıya sahip operatörü olan Turkcell’den önce bu hizmeti sunması beni gerçekten de şaşırtmış ve bununla birlikte heyecanlandırmıştı. Teknolojinin içerisinde olan ve tüm operatörlerin hattını deneyimleyen biri olarak hemen Vodafone e-Sim’i

Arda Meriç ile Teknoloji Dünyası

Teknolojiler Tamamlanmadan Piyasaya Sürülünce Neler Kaybedilir?

@ardameric

inceledim ve alıp kullanmak istedim.

İLK GÖZLEM TAM BİR HAYAL KIRIKLIĞI

İlk incelememde tam bir hayal kırıklığı yaşadım ve Vodafone e-Sim teknolojisinin asıl kullanım noktası olan akıllı saat ve diğer akıllı ürünleri şimdilik desteklemediğini, hatta e-Sim destekli tüm telefon modellerini dahi desteklemediğini gördüm. Hemen aklıma, “ilk olmak için” ve “yapmış olmak için yapmak” kavramları geldi. İlk gözlemimden sonra deneyimlemek için satın aldım (evet satın aldığım diyorum, çünkü ortada bir sim kart olmasa dahi, e-Sim 40 TL ödenerek Vodafone bayilerinden alınabiliyor. Hatta birçok Vodafone bayisine e-Sim henüz ulaşmış değil ve bazı bayilerin e-Sim teknolojisinden haberi dahi yok). Bu durum da ayrıca ilginçti.

e-Sim hizmeti kullanıma sunuldu, ancak eksikleri çok

SONRASI ÇOK DAHA İLGİNÇ

Kullanmakta olduğum ve e-Sim desteği olan ve hatta ilk e-Sim desteği veren cihazlardan olan Google Pixel 3XL telefonumda kullanamadım, çünkü Vodafone bu telefonu da desteklemiyordu. Aslında destekten kasıt, çok basit bir şekilde operatörün sistemine e-Sim özellikli telefonlarda yer alan EID numarasının hattınız üzerine kayıt edilmesi, ama ne mümkün. Sonrasında iPhone 11 ve Huawei P40 model telefonlarımda e-Sim teknolojisini deneyimlemeye başladım. Ta ki, P40 model telefonuma format atana kadar…

E-SİM VAR, ANCAK E-SİM HİZMETİNİ VEREBİLECEK BİR DESTEK EKİBİ YOK

Telefona format attıktan sonra QR kodu tekrar okutarak hattımı yeniden telefonuma tanımlamak istediğimde, operatörün bana ulaştırabileceği “SM-DP+ Adresi”, “Etkinleştirme Kodu” ve mevcutsa “Onay Kodu”nu alabilmek adına operatör ile iletişime geçmek istedim. EID numarası ile Pixel 3XL telefonuma nasıl tanımlama yapılacağını çözemeseler

de, Avrupa’da e-Sim hizmeti sunan tüm operatörlerin online hizmetlerinden dahi sunduğu bilgileri, ülkemizde müşteri hizmetlerinden alabilirim diye düşündüm, fakat ne mümkün.

MÜŞTERİ HİZMETLERİNİN E-SİM TEKNOLOJİSİNDEN HABERİ YOK

Evet, maalesef müşteri hizmetleri ile iletişime geçtiğimde “Müşteri Hizmetleri”nin e-sim teknolojisinden haberi dahi olmadığını bizzat öğrenmiş oldum. Öyle ki, “sim kartınızı çıkarıp, yeniden takmayı denediniz mi?” önerilerini bile aldım. Sonuç olarak, müşteri hizmetlerinin konuyu teknik birime aktarmasını istememe ve mağaza ile devamlı irtibatta olmama rağmen, operatörün çok basit bir şekilde sağlayacağı bilgilere tam bir hafta boyunca ulaşamadım ve sonunda benim önerimle Vodafone bayisi üzerinden yeni bir e-Sim kart değişikliği ile durumu çözmüş oldum. Yaşanan bu durumu göz önüne aldığımızda e-Sim’e geçmek isteyen abonelerin iyi düşünmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Çünkü e-Sim’e geçmek şimdilik başınızı ağrıtabilir.

HALEN BİR BİLGİ AKTARILAMADI

Bir haftayı aşkın bir süre geçmesine rağmen halen Vodafone genel merkezden gerekli bilgileri ulaştırabilecek olan bir birim benimle irtibata geçemedi. İşte bir şeyi “yapmış olmak için yapmak” deyimine en güzel örnek. Birçok kullanıcı konuya benim kadar hakim olamadığından, yeniden normal sim kart alarak eski kullanımına dahi dönmüş durumda. Birimler arası iletişim kopukluğu ve sunulan hizmetlerin alt kadrolara aktarılmaması maalesef müşteri memnuniyetsizliği olarak markalara geri dönüyor. Basın bültenleri, televizyon ve sosyal medya reklamlarından çok, en büyük reklamın kullanıcı olduğunu çoğu marka maalesef unutuyor. Umarım Vodafone bu olaydan kendisine ders çıkarır ve bir şeyi “ilk yapmaktan çok, iyi yapmanın” öneminin farkına varır.

Hizmeti sunmak bir aşama, ancak desteğini layıkıyla verebilmek çok daha önemli bir aşama

E-SİM İÇİN DİĞER OPERATÖRLER NEYİ BEKLİYOR?

Peki, Turkcell altyapısı hazır olduğu halde neden halen e-Sim teknolojisini kullanıcılarına sunmuyor diye sormak isterseniz, size cevabım teknolojik değil, ekonomik olacaktır. Bazı maliyetleri kullanıcılarına yansıtmak istememesinden dolayı Turkcell şimdilik bu teknolojiyi sunmuyor. Bu durum aşıldığı anda, kullanıcılarına bu hizmeti sunacağının bilgisinin özel olarak Turkcell tarafından bana aktarıldığının bilgisini sizlerle paylaşabilirim. Türk Telekom kanadından ise, konuya ilişkin herhangi bir açıklama şu ana kadar bana ulaştırılmadı.

Siz değerli takipçilerimin önümüzdeki sayıda buluşuncaya kadar, sağlıklı ve teknolojiyle dolu günler geçirmesini dilerim.

Teknoloji baş döndürücü bir hızla hayatın her alanında kendisini net bir şekilde hissettiriyor. Hayatımıza yön verdiği gibi hayatımızı kolaylaştıracak yenilikleri de sunan teknoloji, bazı dönemlerde ve zaman dilimlerinde tam olarak olgunlaşmadan piyasaya çıkarıldığında, kullanıcılar açısından hüsrana da neden olabiliyor.

TEKNOLOJİYİ İLK ÇIKARMAK DEĞİL, İYİ ÇIKARMAK ÖNEMLİ

Teknolojinin gelişimiyle birlikte üreticiler ve markalar her zaman teknolojik gelişmelerin en yenilerini kullanıcılarına

Hande Arpalıgil’den “Kadın Gözüyle Teknoloji”

Yakın Geleceğin Teknolojilerini Bugünden Satmak

@handearpaligil

sunmayı hedefler. Bu çalışmalarını kimi zaman ARGE ile kimi zaman da teknoloji satın alarak gerçekleştirir. Bu olması gereken bir gelişme olmakla birlikte iyi uygulanamazsa halk arasında tabir ettiğimiz “yapmış olmak için yapmak” durumuna gelir ve mevcut kullanıcıları oldukça zor durumda bıraktığı gibi müşteri kaybına da yol açar.

YENİ SUNULAN TEKNOLOJİLERE TAM DESTEK SAĞLANMALI

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kullanıcıların merakla beklediği servis ve hizmetlerin sunulmasından daha önemli bir konu, servis desteğinin

Ülkemizde 2020 yılı içerisinde 5G aktif olmayacak

tam olarak sağlanmasıdır. Bu, ürün bazında bakıldığında aksesuar, yedek parça ve yazılım desteği olabileceği gibi servis hizmetleri bazında bakıldığında, teknik yeterlilik ve bilgi birikiminin kullanıcılara sunulması anlamına gelir. Bu argümanlar kullanıcılara sunulmadığı takdirde, uzun dönemde mutlaka sadık kullanıcılar dahi kaybedilebilir.

REKLAM VAR, AMA ORTADA ÜRÜN VE SİSTEM YOK

Uzun yıllardır bir pazarlama taktiği olarak, piyasada ve halk arasında çok konuşulan, bununla birlikte gündeme de oturan teknolojiler üzerine çalışmalar yürütülür. Aslında bu bir manada, “geleceğin teknolojilerini bugünden satmak” anlamına da gelir. Bu, üründen çok servis ve hizmet konusunda öne çıkar. Gündemde bir şeyler vardır ve anlatılır, yazılır, çizilir ancak kullanamazsınız. Bu taktiği uluslararası birçok marka ve firma kullanır. Teknolojiyi kendisi geliştiriyorsa PR olarak kullanır, satın alıyorsa veya kiralıyorsa rakiplerinden geri kalmadığını göstererek, kullanıcılarına en son teknolojileri sunduğu veya sunacağı imajı oluşturmak için kullanır. Ama gerçekte ortada kullanıma açık bir ürün veya servis yoktur.

PAZARLAMA STRATEJİLERİNE KANMAMAK GEREKİR

Birçok teknoloji meraklısının isteği en son teknolojileri hemen kullanmaktır. Yeni sistemler anlatılırken de birçok teknolojisever, “hemen gelse de, kullansam” olarak içinden iyi niyetler geçirir. Ama çoğu zaman bu “hemen gelse” süreci aylar ve hatta çoğu zaman yıllar alır. Gelin bu ay sizlere yazdığım makalemdeki konuyu ülkemizde gerçeğe dökelim.

IOT, 5G, E-SİM VE GERÇEKLER

Uzunca bir süredir teknoloji dünyasının dilinden düşürmediği teknolojilerin başında “IOT, 5G ve e-Sim” geliyor. Peki bu teknolojiler nerede? yoksa bu teknolojiler birer hayalden mi ibaret? Neden yıllardır konuşulduğu halde, günlük yaşantımıza dahil olamadı? Bunun tek bir cevabı var, o da “pazarlama”. Aslında geleceği şimdiden satmanın çabası olarak daha net bir şekilde ifade edilebilir. Gelin bu durumu ismi geçen teknolojiler üzerinden değerlendirelim.

IOT KULLANIMININ YAYGINLIĞI VE MALİYETİ

IoT hayatımızı oldukça kolaylaştıracak sistemlerin bir bütünü olarak karşımıza çıkıyor. Güncel yaşantımızı oldukça kolaylaştıracak sistemler topluluğunu ileriye taşıyabilecek sistem ise, 5G teknolojisi. 5G teknolojisi hayatımıza tam olarak girmeden ve girdikten sonra da maliyetleri düşürülmeden IoT’nin gelişiminden ve son kullanıcı düzeyine inmesinden şimdilik bahsedemeyiz. Peki nerede bu 5G?

5G’NİN ADI VAR, KENDİ YOK

5G teknolojisi, tüm teknolojiseverleri heyecanlandırdığı gibi iş dünyası ve güncel yaşantımızda birçok şeyi pozitif yönde etkileyebilecek kabiliyetlere sahip. Dünden bugüne 5G’nin pazarlaması yapılıyor. Aslında, kurumsal açıdan hayatımıza çok büyük pozitif etkisi olacak olan teknolojinin ilgi çekmesi için son kullanıcıya indirgendiğini gözlemliyoruz. Markalar bu pazarlamayı akıllı telefonlar üzerinden yapıyor. Maliyeti yüksek olan 5G’nin son kullanıcı tarafında ne kadar talep göreceği, operatörlerin ve yatırımcıların yüksek maliyetleri ne kadar zamanda çıkaracağı halen tam olarak kestirilemiyor. Kullanıcılar da şimdilik ortada olmayan

“Yapmış olmak için yapmak” markaya büyük zarar verebilir

bir teknolojiyi satın alıyor. Ufak ve önemli bir bilgi olarak aktarmak isterim ki, ülkemizde 5G’nin çıkış tarihi en erken 2021 yılının 3. çeyreği olarak gözüküyor. Operatörlerin altyapısı hazır olsa da, ihalenin halen açılmaması ve ihale şartnamesinin halen belli olmamasıyla birlikte maliyetlerin de şu an için yüksek olması, sürecin kısa sürmeyeceğini bize net olarak gösteriyor.

Tüm okurlarımın sağlıklı ve teknolojiyle dolu güzel günler geçirmesini dilerim.

This article is from: