Simurg ile Zal

Page 1


Yusuf Özcan

6


Kitabın Adı: Simurg ile Zal ISBN: 978-605-63952-1-5 Yazar: Yusuf Özcan 1yusufozcan@gmail.com ozcanyusuf.wordpress.com instagram.com/kyusufozcan

Basım: 72 Tasarım Ltd. Şti. Fakülteler Mah. Dirim Sok. Nu: 25 Cebeci / Çankaya / ANKARA 444 7 206 Matbaa Sertifika Numarası: 40022

© Yusuf Özcan, 2018 Bu kitabın her türlü hakları Yusuf Özcan’a aittir.

1.Basım, 19 Aralık 2018

İlk 20 Sayfa


Sitare Duvar saati Alışma Korkusu Pâyân Günü Hayatlar Oyun Yasak Düşünce Gerçeğin Yüzleri Aladağ Masumlarına Siluet Itırlı Kapadokya’da Bir Gün Akşam Kızıllığı Dehrin Kanunu Kabulleniş Kuzgun Dost Düşünce Şair Cesareti Horoz Dövüşü Denizden Gelen Mektup Göğe bakacağız Öğüt İğde Düşünce Uzak Düşünce Eskimeyen Düşünce Biz bize Tacir Düşünce Maviye Uzak Hırsın Meyvesi Uyan Memi Korku Düşünce Son Düşünce Gitti Giden Üzümler Şarap Oldu Ökse Sükûn Keklik Anlam Meselesi Dileğim Av / Ahvec-firib Simurg ile Zal

4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 23 24 25 26 28 29 30 31 32 33 34 36 37 38 39 40 42 43 44 45 46 47

O Şarkı İnkisar Temenni Metruk Yanılgı Korkaklık Töresi Duman Pespaye Sitare Fildişi Kule Bursa’m Gezgin Dilekçe Bayrak Düşünce Zulame Gölge Düşünce Perde Düşünce Hafî Sustuğu Saat İntihal Teslimiyet Gözdağı Yeni Şehirde Yorgun Düşünce Güz düşünce Ey Nefsim

48 49 50 51 52 53 54 55 57 58 59 60 62 63 64 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76

Savaş Bitsin, Güzel Görünür 78 Suç Küpe Çiçeğinin Anlaşılsın Srebrenitsa Dost Dökümü Pamal Yeniden De… Nüveyre

79 80 81 82 83 84 85



Simurg ile Zal

Sitare

5


Simurg ile Zal

Yankılandı durdu, duvarlardan dudağa, Çok yalan söylenmiş, kayboldu gitti diye. Çöküverdi birden odaya ince saye, Yasaklanmış şarkı tuttu, düşürdü ağa. Sahipleri çoktan öldü fotoğrafların, Tebessümü canlı, anıları var hoyrat, Tahassür alevi içinde, uçsuz tirat, Saniyesi donuk, aynıdır belki yarın. Kesilmiş kaskatı cumbalı ev de meğer Bardağı, kitabı… kök salmış aynı yerde. Bir uçtan bir uca düşmüş ev aynı derde, Kirazı bilmez bir, günden kızıllık sağar. Yadırgar, eşyası ardından çöpe giden, Dilinin ucunda o ‘unut’ teranesi, Duymaz, kulaklarda perde, yankılı sesi, Yadigâr vermeyen, fayrap sevdada yiten. Sitare’den kalan, uzak uzak Nüveyre, Hayal meyal, yalan yanlış bir yığın yazı, Hamuşan hanesi olsa da bazı bazı, Sisler kalabalık, direniyor yok yere.

5


Yusuf Özcan

Dolanıp dururum, dört metre oda, Kaybettim neşeyi kim duyar, anlar… Kelime bulamam, çıkmaz bir sadâ, Şu zalim gölgeyi kim duyar, anlar… Onu sahibine çok gören kimdi? Elden aldırdığım tek mihengimdi, Etrafa bakınır dururum şimdi, Soramam çareyi kim duyar, anlar… Ben milyar kaybettim, kim bir kazandı? Suç yoktu ortada; ne varsa zandı, Hazırmış, araya dağlar uzandı, Örülen hileyi; kim duyar, anlar… Kakmıştım sedefkâr maharetiyle, Dururdu saklımda zarafetiyle, Yakar oldu beni hararetiyle, Sebeb-i öfkeyi kim duyar, anlar… Korkum, sürer diye değil bu halim, Alışır, aramaz olursam; elim, Şişsin ayaklarım, kurusun dilim, Terk etmem çileyi; kim duyar, anlar…

6


Simurg ile Zal

Mükayede dost olmasa, düşmezdin dibe, ‘Büşra’ dediler, tuzağı geçtin de geldin. Tüccar ipini tutanın gülmezdi bahtı, ‘Büşra’ kimedir, burağı geçtin de geldin. Tilki ifsatta, peyniri yutsun kargalar. Hayır doğurur sonunda, kısır kavgalar. Müntehâ ayan, patlasın tüm kasırgalar, Dokunmaz sana, sazağı geçtin de geldin. O eski fikre okunsun kökünden salâ. Kapılardan geç, miracın olacak bela, Yeri derin eş, derinleş, verme fasıla, Yaz günü için uzağı geçtin de geldin. Yardım edemez bekada, kanadın fani, Kırıp atıver, önünde en büyük mani, Yüzünü çevir batına, çıkacak sani. Örüp durdular, yüz ağı geçtin de geldin.

7


Yusuf Özcan

Yerli yerindedir kadim yasalar, Eksiksiz, fazlasız eder bedeli, Tavafları gibi güneşin, ayın… Eğilmez, bükülmez ezel yasalar, Bir, divanda avam, önder bedeli, Yoktur esamesi Karun’un, beyin… Ne der hakkımızda çağdaş yasalar, Tek cümlenin ömrü heder bedeli, Dengimin insafı kaderi tayin… Adamına göre işler yasalar, Bir kaç renkli kâğıt öder bedeli, Tersine çevirir rengini reyin… Yasa tanımına uymaz yasalar, Aşağı, yukarı gider bedeli, Bir öyle, bir böyle; hayatlar oyun… 5 Mayıs 2018

8


Simurg ile Zal

Bana söz hakkı kırk yılda bir düşer, Yerine varım, dinle yetin diyor. Çağırmasam bir tek soranım olmaz, Çekil köşeye, inle yetin diyor. ‘Cehennem var, hadi Rabbine yönel, Aklında, kalbinde olmasın emel.’ Kesmiş, eklemiş bir çok bilmiş el, Al, kuşa dönmüş dinle yetin diyor. Nem varsa görünür, meşgel sakladı Kendi divanında kendin akladı. Milyonları açık, gizli hakladı, Bana gelince binle yetin diyor. Susayım, o anlar biz anlatmadan, O entelektüel, biz çoban, nadan, Hakkıdır, getirir Avrupalardan, Kemerini sık, Çin’le yetin diyor. Kutsala yan bakma, düşman sayacak. Dilini oynatma, aman duyacak, Elini kaldırma, tefe koyacak, İçinde kalsın, kinle yetin diyor.

9


Yusuf Özcan

Bildiğin kırıntı, eğip bükerek, Kabuktan içini bildim diyorsun. Bir de bizden dinle, kaç yüzlü gerçek, De kaçta kaçını bildim diyorsun. Bir melun yüzünden halka bakma kem, Peyk olup düşmana, bildim diyorsun, Ne kadar bulansa güzeldir ülkem, Aldanıp yabana bildim diyorsun. Bir küçücük rüzgâr kaldırır tozu, Şu karanlık günde bildim diyorsun, Sayma haramiyi, satılık yozu, Büyütüp gözünde, bildim diyorsun.

10


Simurg ile Zal

Kül oldu ömürler kilit altında, Yasaklandı sesi, ya çığlıkları… Gelinlik ateşten, duvak dumandan, Yasaklandı sesi, ya çığlıkları… Beyaza sarıldı masumiyeti, Kimseden sormadı kimse diyeti, Eridi, kül oldu kalbi ve eti, Yasaklandı sesi, ya çığlıkları… Savcısı bulunmaz, suçlu uyanık, Suç kapıda, duvar mahkûm, su sanık, Sızlar vicdanlarda, geçmiyor yanık, Yasaklandı sesi, ya çığlıkları… 29 Kasım 2016

11


Yusuf Özcan

Şu karşı yine toz, duman içinde, Ne yanıyor ne sönüyor, bir bilsem. Varılmaz yanına, elden sorulmaz, Ne oluyor ne dönüyor, bir bilsem. Siluetler soldu, sözler saçarak, Zihnimde korkulu perde açarak, Kimi sürünerek kimi uçarak, Kim kalkıyor kim konuyor, bir bilsem. 13 Kasım 2013

12


Simurg ile Zal

Duydum başkasına meylettiğini, Od sönünce er geç duman geçiyor. Bunun olacağı baştan belliydi, Belki de haklısın, zaman geçiyor. Yine de diviti hokkaya batır, Kalbim hızlanıyor yazsan bir satır, Telvesi duruyor, bitti mi hatır? Hayalimden hâlâ siman geçiyor. Sözünü dinlesem, saklasam kat kat, Eriyecek, er geç saklı hakikat, Zaman usul usul etmede sirkat, Amel edilmeyen iman geçiyor. Öyle deme, nasıl etmeyim merak, Korku denen illet iblise çırak, Bir habere mâni olmasın firak, Duysam sağlığını derman geçiyor.

13


Yusuf Özcan

Başka renkte görünür, değişir gün döndükçe, Kadim nakışlar işli büyülüdür her küçe. Gurup vakti kızıllık çağları terennümde, Mazisi hayat bulur, dile gelir önümde. Parça parça çalmışken, rüzgârlar, uzun seller, Başka bir güzelliği yontuyor, yorgun eller. Sığınıyor gizine yağmurdan ve güneşten Periler dost, koruyor yağmacıdan, ateşten. Düşman sert, yer yumuşak bağrını açıverir, Korkmuşların önünde yerin derini erir. İnsafa gelir kaya, durmaz masuma karşı İnsanda yok merhamet, dinlemez yakarışı. Paylaşır masum halklar, karınca kaderini, Korkusu büyüdükçe yontar daha derini. Şekavet zamanında anne rahmidir derin, Kanlı sadâ sirayet etmez altına yerin. Dinledim şarkısını, böylece sürdü gitti, Anadolu’m anlattı, söz bitmeden gün bitti… 12 Temmuz 2018

14


Simurg ile Zal

Yolcular inerken, tehditkâr atar, Bir yılkıya benzer akşam olurken, Katılaşır, ihtâr üstüne ihtâr, Ciğerini ezer akşam olurken. Batıya yönelir gurupta, medet, Nazarını duyar bir vakit elbet, Çözülür yumruğu, dağılır hiddet, Yorgun rüzgâr gezer akşam olurken. Yolcular çekilir, kaybolur hale, Dağılır umudu kızıllık ile, Yine gelir yarın, söz geçmez dile, Karanlığı süzer gece biterken. 4 Eylül 2017

15


Yusuf Özcan

Bir zamanlar gurbet saydığı şehre, Gurbetlik çekene, rastladım bugün. Bilmiş gidişatı, almamış behre, Kalmış aşinasız altında göğün. Basmaz olmuş evi bile bağrına, Ne dost, ne akraba etmemiş zahmet. Ayrıksı sayılmak, gitmiş ağrına, Düşünmüş, üstüne sinmemiş töhmet. Bırakmış efkârı, dalmış seyrine, Dehrin kanunudur, deyip yürümüş. Bırakmış tartmayı; doğru, eğri ne, Kâşane yolunu otlar bürümüş. Uzun uzun söyler sandım, yutkundu, Odanın sadesi, sözün kısası. ‘Kanaat’ dediği şerbeti sundu, Dedi ‘nasip’, değil ayak kirası.

16


Simurg ile Zal

Dizilmiş heyetler, arar hükmümü, Benim direnecek dermanım mı var? Emir gelmiş, karşı duramaz hâkim, Delille kurtulma imkânım mı var? Mukadderat neyse, eder tecelli, Beni suçlar durur, nadan ahali, Savunan bulunmaz, harfi pahalı, Sözün esirgemez civanım mı var? Vursalar başımı, biter mi zillet, Bir an olsun rahat ederse millet, Şu dakika bitir, vermeden mühlet, Hakkım arayacak divanım mı var? 8 Mart 2018

17


Yusuf Özcan

Kuzgun aynı kuzgun, renkleri başka, Tüm dertleri behre, devlet bizimdir. Korkutmuyor bozgun, leşçil de koksa, Tarık doğmadadır, nusret bizimdir. Falan efendinin olsun yalısı, Alınır, meğerki borcu bizimdir, Derler has bahçenin kuru çalısı, Taşımız yok belki, harcı bizimdir. Mustafa’m eşyaya hükmeder düşman, Küfürle vurulan sopa bizimdir. Çıkacak sehpaya; emreden, kuran, Bilmezler mi; urgan, sehpa bizimdir. 14 Haziran 2018

18


Simurg ile Zal

Rahatsız edermiş sözüm, Ben susayım sen rahatla. Yok dersen gerçeğe lüzum, Ben susayım, sen rahatla. İsterim, tutsun hesabın, Boş dönme evine kabın, ‘Sana ne’ ise cevabın, Ben susayım, sen rahatla. Kendine söylersin yalan, Kazanmaz yarından çalan, Acı olur, sana kalan, Ben susayım, sen rahatla. Belli değildi fırtına, Açıldın, uyup hırsına, Engelim demek çarkına, Ben susayım, sen rahatla. Var git talihini dene, Ne denir kendi düşene, Selamı kestin bu sene, Ben susayım, sen rahatla. Şimdiye kadar vakurdun, Kendince bir dümen kurdun, Düştün pençesine kurdun, Ben susayım, sen rahatla.

19


Yusuf Özcan

Ben cesur değilim şairler kadar, Kalemim diş biler, dururum kindar. Emin olacağım, saysalar hain, Doğru olduğundan yönümün, lakin Düşmez payıma bir, onca zalimden. Saldırsa dört yandan, vursa sahiden Çeksem üzerime dost şefkatini. Büyüsem, büyüsem saldırsa bini, Bir benim vücudum kalsa hedefte, İşlensem kılıçla, okla gergefte. Ben cesur değilim şairler kadar, Katillere bile veremem ihtar. Basit sevgilerim, çizer haddimi, Unutur, çiğnerim ‘bela’ ahdimi. Doğrulmak mı, bana kalsa hep erken, Mavi kelebekler yakınlaşırken. 22 Haziran 2015

20


Simurg ile Zal

5


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.