Zabita albümü

Page 1

Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ISBN-978-605-4043-04-0 Proje Koordinatörü Mustafa TAHMAZ Yay›n Kurulu İbrahim KÖSE Bahtiyar YILMAZ Mehmet Akif CAN Tayfun KARALİ Hazırlayan Şefik MEM‹Ş Katkıda Bulunanlar Sümeyra TOPAL, Mehmet KAPAN, Murat ARSLAN, Rabia ÇELİK KELEŞ, Recep BAYDEMİR, M. Raşit ŞİMŞEK Tasar›m Murat ARSLAN Harun Raşid Renklendirme Harun Raşid Fotoğraflar İBB Zabıta Daire Başkanlığı, Monad, İ. Metin YASA, Namık TURUTOĞLU, Şefik MEMİŞ, Osman KUVVET Yap›m

‹stanbul, 2013 Bask›-Cilt Aktif Matbaa

İSTANBUL BELED‹YE ZABITA VAKFI Kemalpaşa Mah. Onsekiz Sekbanlar Sok. No: 22/5, Fatih - ‹stanbul Tel: 0212 519 32 70 www.bezadav.org.tr


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

4


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Mustafa TAHMAZ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı

“Belediye faaliyeti ancak belediye zabıtasının mükemmelliği ile temin olunabilir” der ünlü belediye tarihçisi Osman Nuri Ergin. Ergin’in bu sözünü, bizim için daha anlamlı yapan unsur ise, aynı zamanda Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde belediyede çalışmasından kaynaklanıyor. Onun da ifade ettiği gibi belediyeyi etkin bir çalışma yapısına kavuşturan birimlerin en başında zabıta gelir. Zabıta şehir halkı nezdinde ne kadar güçlü ve saygın bir konuma sahipse belediye başkanı da o kadar güçlü ve saygın olur. Türkiye’de belediye zabıtasının iki asra yaklaşan bir geçmişi var. Bu süre içinde belediye zabıtası, her geçen gün şehir hayatı için vazgeçilmez bir konuma yükselmiştir. Öyle ki, zabıta, 1910’larda başlayan polisle birleştirilme süreci 1930’da kesinleşince belediyeler, çok etkisiz hale geldiler. Yaptırım gücünden, kolluk kuvvetinden yoksun kaldılar. Halk, üniformasıyla İstanbul sokaklarında dolaşan belediye zabıtasını her zaman huzur ve sükunetin teminatı, nizamın ve selametin temeli olarak görmüştü. 1957 yılında rahmetli Adnan Menderes zabıtayı polisten ayırıp müstakil bir teşkilat yapınca, belediye eski gücüne tekrar kavuştu. Elinizde tuttuğunuz albümle, muhtesipten günümüze kadar 300 yıllık bir dönemde belediye zabıtası,

bazıları ilk defa yayınlanan görseller eşliğinde anlatılıyor. Böylece albüm sizi hem geçmişe doğru bir zaman yolculuğuna çıkartıyor, hem de belediye zabıtasının çok yönlü hizmetlerinden ve tarihinden bir demet sunuyor. Ben kendi adıma, bu kitabın her sayfasını çevirdikçe böylesine güçlü ve büyük bir teşkilata mensup olmaktan büyük gurur duydum. Bu teşkilata zabıta memuru olarak girip birçok kademesinde çalıştıktan sonra yöneticisi olmaya hak kazanmış bir insan olarak, teşkilatta geçen her günümü büyük bir lütuf olarak görüyorum. Bugün çok daha iyi anlıyorum ki, zabıta olmak büyük bir ayrıcalıktır. Hem insanlara hem de şehre hizmet etmenin emsalsiz bir aracıdır. O yüzden diyorum ki, bu dünyaya bir daha gelsem, yine mesleğimi seçme hakkım olsa, hiç tereddüt etmeden zabıta olmayı, bu teşkilatın bir neferi olarak hizmet etmeyi seçerdim. İnanıyorum ki, bu albümü inceledikten sonra siz de bana hak verecek, zabıta olmanın heyecanını yaşayacaksınız. İstanbul Belediye Zabıta Vakfı’mızı, böylesi önemli bir eseri hazırlatıp sizlere ulaştırdığı için tebrik ediyor, çalışmada emeği geçen arkadaşlarımı da yürekten kutluyorum. Saygılarımla

5


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

6


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

İbrahim KÖSE İstanbul Belediye Zabıta Vakfı Başkanı

Bir arada yaşamak, diğer insanlara zarar vermemek ve onlardan zarar görmemek için belirli kurallara uymayı zorunlu kılar. Birlikte yaşamanın, yani şehir hayatının beraberinde getirdiği bu düzen, günümüzde belediye hizmetleri olarak isimlendiriliyor. Peki belediye bu kuralları etkin ve adil bir şekilde nasıl uygulayacaktır? Hiç kuşkukusuz belediye zabıtası vasıtasıyla. Evet, bu figür Türklerde kendini farklı isimlerle göstermiştir. Muhtesip ya da aynı kökten gelen diğer sözcükle ihtisap ağası, bizim şehir geleneğimizde çarşı pazarı kontrol eden, insanların ekonomik ve sosyal hayatlarını düzene sokan görevlerle donatılmıştı. Dolayısıyla Türk belediye zabıtası teşkilatı da kökenini, İslam iktisadî ve içtimaî hayatında son derece önemli bir yere sahip olan muhtesipten alır.

yardımcıları olan kuloğlu, ellialtılar ve ihtisap neferleri de zabıta memurları gibi vazife görüyorlardı. Ancak bugünkü anlamda isimlendirme, Sultan Abdülaziz devrinde gerçekleşti. O devirde yayınlanan belediye talimatnamelerinde Şehremaneti’nin kolluk kuvvetinin ismi, kavas ve tebdilden belediye çavuşuna çevrildi. Zabıtayı belediye çavuşu olarak nitelendiren bu anlayış, bugün Anadolu’nun birçok yöresinde halk arasında hâlâ devam eder. Belediye zabıtası bağlı olduğu teşkilattan aldığı isme, taşıdığı silahtan giydiği elbisenin rengine, taşıdığı amblemden taktığı şapkaya kadar büyük bir değişim geçirdi. İşte Osmanlı’dan günümüze değin, zabıta teşkilatının isminden kıyafetine kadar geçirdiği bütün değişimi, tarihsel bir bakış açısıyla bu albümde bir araya getiriyoruz.

İslam tarihinde muhtesip, ilk kez Hz. Ömer’in halifeliği döneminde sistematik bir yapıya kavuştu. Selçuklu ve Osmanlı döneminde daha da gelişip güçlü bir makam haline gelen İhtisap teşkilatı, nihayet II. Mahmud devrinde Bakanlık düzeyine çıkartıldı. Yeniçeriliğin kaldırılmasını takiben Eylül 1826 yılında idari yapının restorasyonu çerçevesinde İhtisap Ağalığı da İhtisap Nezareti’ne dönüştürüldü. Bu sistem, Şehremaneti’nin, yani İstanbul Belediyesi’nin kurulduğu 1855 yılına kadar devam etti.

Albümün sayfalarını çevirdikçe, geçmişe keyifli bir yolculuk yaparak zabıtanın ne denli köklü ve büyükbir teşkilat olduğunu fark edeceksiniz.

Belediye zabıtası teşkilatı, Osmanlı dönemindeki varlığını farklı isimler altında sürdürdü. İhtisap ya da muhtesip belediye zabıtası amiri pozisyonunda iken,

Osmanlı’dan Günümüze Zabıta Albümü isimli çalışmamızın tüm zabıta teşkilatı için hayırlı olmasını diliyorum.

Bu albümle birlikte iki önemli hedef gözetiyoruz: Birincisi “Görmek, inanmaktır” deyişinde olduğu gibi zabıta teşkilatını üç asırlık tarihini görsel bir şölenle sizlere sunmayı amaçlıyoruz. İkinci olarak bu köklü tarihi kısa ve özet bilgilerle anlatmayı hedefliyoruz.

7


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA YÖNETİM ŞEMASI

Kadir TOPBAŞ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı 8


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Prof. Dr. Adem BAŞTÜRK Genel Sekreter

9


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

İbrahim KAPAKLIKAYA Genel Sekreter Yardımcısı

10


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Mustafa TAHMAZ Zabıta Daire Başkanı

11


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İbrahim KÖSE Zabıta Destek Hizmetleri Müdürü

Sadettin ÖZYAZICI Müdür Yardımcısı

Mahmut İSLAMOĞLU Müdür Yardımcısı

Rıfat YEL Müdür Yardımcısı

Rabia BABACAN Müdür Yardımcısı

Kenan KIZILKAYA Müdür Yardımcısı

Eyüp HASANOĞLU Müdür Yardımcısı

İsmail ÖZBEK Müdür Yardımcısı

Yusuf POLAT Müdür Yardımcısı

12


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Bahtiyar YILMAZ Avrupa Yakası Zabıta Müdürü

Yılmaz LAZOĞLU Müdür Yardımcısı

ZEKİ KARAKELLE Müdür Yardımcısı

Yüksel DAŞDEMİR Müdür Yardımcısı

Hüseyin TAŞTAN Müdür Yardımcısı

13


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Mehmet Akif CAN Anadolu Yakası Zabıta Müdürü

Arif KOÇAK Müdür Yardımcısı

14


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Tayfun KARALİ Zabıta Tedbir Müdürü

Namık TURUTOĞLU Müdür Yardımcısı

Mecit ÇELİK Müdür Yardımcısı

15


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

16


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BELEDİYE ZABITASININ TEMELİ, İHTİSAP’A DAYANIR Zabıta teşkilatının kökenleri Türk devlet geleneğinde ve İslam medeniyetinde önemli bir mevkiye sahip olan ihtisap sistemine dayanır. “İyiliği emretmek, kötülüğü men etmek” ile yükümlü olan ihtisap ise ilk olarak Hz. Ömer zamanında sistematik bir yapıya kavuşmuştu. Daha sonraki uygulamalarda da muhtesip toplumsal yaşayışın ve çarşı pazarın yasalara uygun bir şekilde gerçekleşmesini sağlarken cezalandırma yetkisine de sahipti. Ancak muhtesip cezalandırmada, aşamalı bir yöntem takip ederdi. Önce öğüt verir, olmazsa tekdir eder, bu da işe yaramazsa el ile müdahale ederdi. Bu aşamalar sonuç vermezse, sopa ile tehdit eder, nihayetinde ise sopa kullanırdı. Silah kullanmak, muhtesiplerin çalışmalarında en son başvurulan çareydi ve nadiren görülürdü. Selçuklularda da şehir hayatından sorumlu bir muhtesip vardı. Loncaları teftiş eder, ticaret hayatını kontrol eder, ahlak kurallarına uygun işlemesine özen gösterirdi.

Muhtesib / Milli Kütüphane

17


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Ünlü Selçuklu veziri Nizamülmülk, Siyasetname adlı eserinde muhtesipler için şöyle derdi: “Padişahların, her şehre terazi ve fiyatları denetleyecek ve alış verişin doğrulukla yürümesini sağlayacak bir muhtesibi göndermeleri gerekir. Bunlar diğer yerlerden gelip şehir pazarlarında satılan mallara hile ve hıyanetin karıştırılmamasını sağlar. Dirhemleri kontrol ederek, iyiliği emr ve kötülükten men etme prensibini yerine getirirler.” Anadolu Selçuklularının idari yapısı içinde “Divan-ı Muhtesib”, yani muhtesip dairesi mevcuttu. Çarşı ve pazarda yiyecek, içecek ve yakacak maddelerinin fiyatlarını denetler, alıcı ile satıcı arasında adaletsizliğe meydan vermezdi. O dönem İslam ülkelerinin her şehrinde mutlaka bir muhtesip bulunurdu. Osmanlı İmparatorluğu’nda da daha kuruluş aşamasından itibaren muhtesip görev başındaydı. Evliya Çelebi Fatih döneminde ticarî, ekonomik ve sosyal hayatı düzenleyen bir İhtisap Ağası bulunduğunu anlatır. Ona göre İhtisap Ağası bütün sanat ehline hükmedip gerekirse cezalandırır, alışverişte hile edenleri uyarıp tekdir ederdi. Sonuç olarak Osmanlı toplumsal hayatında muhtesip vazgeçilmez bir konuma sahipti. Kâdı atanan her yerleşim yerinde bir de muhtesip görevlendirilirdi. İmparatorluğun başkenti İstanbul’da, “bilâd-ı selase” olarak bilinen Üsküdar, Galata ve Eyüp’te birer muhtesip vazife yapardı. 18


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

19


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

20


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü LEVNİ’NİN MİNYATÜRLERİNDE İHTİSAP AĞASI’NIN DENETİMİ! Muhtesip’in, bir başka deyişle İhtisap Ağası’nın devlet hiyerarşisinde önemli bir yeri olduğunu gösteren unsurlardan biri de Sultan III. Ahmed’in şehzadeleri için düzenlediği sünnet düğününü anlatan minyatürlerde görülür. Sünnet eğlenceleri kapsamında esnaf alayı da organize edilir. Her esnaf grubu, ürünleri ve hediyeleriyle birlikte bu geçit törenine katılır. Dönemin usta minyatür sanatçılarından Levni’nin çizdiği Surname’deki minyatürlerde bu esnaf alayı detaylı bir şekilde resmedilir. Surname’de fırıncılar ile değirmencilerin geçtiği bölümde Muhtesip de yer alır. Alayın önünde un öğüten değir-

menciler ile ekmek üreticileri, yani fırıncılar, hediyeleriyle birlikte silahlı birimler eşliğinde geçmektedir. Grubun ortasında boynuna tahta simit tepsisi geçirilmiş bir adam bulunur. Bu adam tartıda hile yapan bir esnafı canlandırmaktadır. Az gerisinde ise ihtişamlı atı üzerinde samandan giysi içine saklanmış bir kişi vardır ki, bu muhtesiptir. Bu giysisi ile gizlice ve ansızın çarşı pazarı denetleyip cezalandırdığını gösterir. Sultan’a içinin ferah olmasını, halkının aldatılmadan gönül rahatlığıyla alışveriş yapacağı bir çarşı pazar ortamı oluşturulduğunu da böylece anlatır. Ayrıca un mamullerinin yapıldığı hububat samanlarından giysi giyinerek de bu esnaf alayıyla bir bütünlük oluşturur. Surname / Levni

21


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü SADRAZAM, KANUN-I KADİM ÜZERE ESNAFI DENETLERDİ Osmanlı yönetim sisteminde en üst amir pozisyonundaki Sadrazam, muhtesibin bulunduğu bir heyetle çarşamba günleri kol dolaşmaya, yani çarşı pazar denetimine çıkardı. İhtisap Ağası, “perişanî ve orta kuşak ve elindeki değnek ile “ Sadrazamın sağ tarafında yaya olarak yürürdü. Sadrazam kol dolaşmaya çıktığında, esnafı kontrol etmenin yanı sıra onlarla birlikte karşılıklı görüş alışverişinde bulunduğu divan da yapardı. Ayrıca maiyetindekilerden sadece Kadı Efendi ve İhtisap Ağası’na fiyatlarla ilgili sorular sorardı. İstanbul’un etinden sorumlu olduğu için kasaplarla ilgili bir durum olursa,

İhtisap Ağası Esnaf Denetiminde, Canlandırma / 1998

22

bunu da Yeniçeri Ağası’ndan sorardı. Bu denetim sırasında muhtesip yaya olarak Sadrazama eşlik eder ve Sadrazamın değneğini taşırdı. Fırınların teftişi sırasında fırından ekmeği alıp kontrol etmesi için Sadrazama vermek de muhtesibin göreviydi. Bu arada heyette bir de terazi taşıyan kişi bulunurdu. Narha uymayanlar, ekmeği gerektiği gibi üretmeyenlere rastlanınca anında cezalandırılırdı. Güzergâh saraydan çıkıldıktan sonra Unkapanı olarak belirlenirdi. Sadrazam burada zahirecileri yoklamak için attan inince, bütün heyet üyeleri çavuşlar dışında attan inerdi. Burada işleri bittikten sonra Zeyrek’e yönelirlerdi. Zeyrek başına varılınca Divan Yolu’ndan sarayına ulaşırdı.


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YENİÇERİ AĞASI Yeniçeri Ağası’nın savaş dışındaki vazifesi İstanbul’un zabt-u rabtına, düzenine bakmaktı. Bu nedenle haftada iki veya üç kere İstanbul sokaklarını ve pazarlarını kontrole çıkardı. Bu kontroller sırasında, cezalandırılması gereken bir durumla karşılaşma ihtimaline karşı, yanında falaka taşıyan bir memur bulunurdu.

SUBAŞI Subaşı, Yeniçeri Ağası ile Sekbenbaşı’nın zabıta işlerinde uygulamacı görevlileriydi. Subaşılar “kol gezerek”, yani denetime çıkarak çarşı pazar ile mahalle aralarının temizliğine dikkat ederdi. Kaldırımları tamir ettirir, yıkılmaya yüz tutmuş binaları mimar başına bildirirdi.

Falakacı Memur

Sadrazam

Yeniçeri Ağası

Subaşı

23


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İHTİSAP AĞASI KÂDI İLE BİRLİKTE KOL’A ÇIKARDI Osmanlı şehir hayatında bir beldenin ilk sorumlusu kâdı idi. Dolayısıyla muhtesip, adli göreviyle öne çıkan kadının, ticari hayatla ilgili yardımcısı olarak görev yapmaktaydı. Bir anlamda muhtesip Divan’dan çıkan kararlar ile Kâdı’nın emirlerini uygulamaktan sorumluydu. Kâdı da çarşı pazar denetimine çıkardı. Bu denetimlerde İhtisap Ağası tüm maiyetiyle birlikte ona eşlik ederdi. İhtisap Ağası’nın İstanbul Kâdısı ile birlikte kola çıkması, esnaf üzerindeki gücünü ve etkisini daha da artırıyordu. Muhtesibin Kâdı’ya yardımcı olması, özellikle gözetim, kontrol ve ceza verme gibi konularda olurdu. Bu yüzden de Kâdı pazarlarda dolaşırken mutlaka yanında muhtesip de bulunurdu. Falakayla Cezalandırma

24

İHTİSAP AĞA’SININ YARDIMCISI: KOLOĞLU Osmanlılarda ekonomik ve sosyal hayattaki gelişmelere paralel olarak İhtisap’ın yardımcıları da artıyordu. İhtisap’ın en önemli yardımcısı Koloğlanları idi. Ahlaklı, dürüst ve güvenilir kişiler arasından seçilen koloğlanları, uzun süre 15 kişilik bir kadroyla iş gördüler. Vazifeleri, ihtisap vergisi toplamaktı. Adı yolsuzluğa karışan koloğlanları, anında vazifeden atılıyordu. Zamanla koloğlanlarının sayısı 56’ya kadar yükseldi. 1826’da İhtisap Nezareti kurulunca koloğlanlarının yerine askerler görev yapmaya başladı.

Koloğlu


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İHTİSAP BAKANLIK DÜZEYİNE YÜKSELTİLDİ Sultan II. Mahmud döneminde tüm devlet teşkilatında olduğu gibi şehir idaresinde de köklü değişiklikler yapıldı. Bu çerçevede 1826 Eylül’ün ilk günlerinde bir nizamname yayınlanarak, daha önce “muhtesib, ihtisab ağası veya ihtisap emini” unvanlarıyla denetim işlerine bakan kişiye İhtisap Nazırı unvanı verildi. Böylece ihtisaplık Sadrazamlığa bağlı bir bakanlık haline getirildi. Artık, İhtisap Nezareti’nin ve Nazırının “defter-i teşrifat-ı devlet”te, yani devlet protokolünde bir yeri vardı, selamlık merasimlerinde hazır bulunuyordu. Ayrıca göreve atanan yeni nazıra da törenle hil’at giydiriliyordu. Ne var ki 16 Ağustos 1855 tarihinde İstanbul Şehremaneti, yani İstanbul Belediyesi kuruldu. Bu durum karşısında şehremanetinin görev alanıyla İhtisap Nezareti’nin sorumluluk alanları benzer olduğu için İhtisap Nezareti lağvedildi.

Sultan II. Mahmud

İhtisap Neferi / Hakan Alpin

25


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA’NIN İLK NİZAMNAMESİ ve KURULUŞ TARİHİ: EVAHİR-İ MUHARREM 1242 Devletin idarî ve askerî olarak yeniden yapılandığı II. Mahmud döneminde, ihtisap teşkilatı da revize edildi. Hicrî 1242 yılı Muharrem’inin (Eylül 1826 yılının) son günleri yayınlanan İhtisap Ağalığı Nizamnamesi ile görevleri ve görevlileri ayrıntılı biçimde belirlendi. Buna göre öncelikle İhtisap Ağalığına “kâfi bir mahal lazım geldiğinden” mimar ağa marifetiyle bu sorunun çözülmesi isteniyordu. Ayrıca Ellialtılar yerine İhtisap Neferi ismiyle yeni neferler istihdam edilmesinin hem askerin hem de masrafın artmasına yol açacağına vurgu yapılarak, bunun yerine Serasker Paşa tarafından Asâkir-i Mansûre yüzbaşısı takımından yirmi otuz neferin ihtisap ağası için tahsis olunması, daha fazla askere ihtiyaç duyulduğunda ise iki yahut üç onbaşı ile otuz neferin görevlendirilmesi isteniyordu. Bu görevliler İhtisap Ağasının ihtiyacı olmadığı zamanlarda asli görev yeri olan yüzbaşının yanında kalacaklardı. Nizamnamenin diğer bölümlerinde ise ayrıntılı bir şekilde İhtisap Ağası’nın ilgilenmesi gereken konular sayılıyor, nasıl hareket etmesi gerektiği anlatılıyordu. Bunlar arasında esnafın denetlenip terazi, kantar, arşı ve endazelerinin kontrol edilmesi; Dersaadet’e gelenlerin tezkerelerinin denetimi, inşaat ustalarının teftişi, İstanbul’da başıboş adam bulunmasının önlenmesi; beygir ve arabacıların kontrolü; sebzeci ve meyveci esnafının kontrolü, suyolcu esnafının denetimi gibi görevler yer alıyordu. Yayınlanmak üzere Dîvân-ı Hümâyûn kalemine yayımı için, İstanbul Kadısı Efendi, Tersâne-i Âmire ve Mimar Ağa ile diğer ilgililere gereği için gönderildi. Bu nizamnamenin yayınlandığı Eylül ayının ilk haftası da 1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından sonra, o tarihten itibaren zabıta haftası olarak kutlanmaya başlandı. Burada yayınlanan Nizamname sayfaları ise Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası’nın 9. ve 10. sayılarından alındı.

26


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

27


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BİR ZAMANLAR ELLİALTILAR DENİRDİ! Muhtesibin en önemli yardımcısı olan koloğlanlarının sayısı zamanla 56 (ellialtı)’ya yükseldi. 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarında sayıları 56 ile sınırlandığı için bu görevlilere, artık Ellialtılar denilmeye başlandı. Ellialtılar, tıpkı diğer yardımcılar gibi İhtisap ile denetime çıkar, onun adına vergi toplarlardı. Belediye zabıtası görevini yapan bu kişilerden, hem halk arasında, hem de devletin

Elli Altı Neferi, Fenerci Mehmed, 1811.

28

resmi belgelerinde Ellialtılar diye bahsedilirdi. II. Mahmut 1826’da İhtisap Nezareti’ni kurunca Ellialtılar’ın görevine de son verdi: “İhtisap ağasıyla kolda gezmek ve lede’l-iktiza terbiyeye muhtaç olanları ahz u girift ve tazir etmek üzre Ellialtıların yerine... Serasker Paşa Hazretleri tarafından Çardak’ta ikame olunan Asâkir-i Mansûre yüzbaşısı takımından 2030 nefer ihtisap ağsiyçün tahsis oluna...”


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ŞEHREMANETİ KAVASLARI... 1855 yılında İhtisap Nezareti kapatılıp İstanbul Şehremaneti kurulunca, belediye zabıtası görevi kavaslara verildi. Osmanlı döneminde silahlı görevlilere kavas denirdi. Buradan kavasların silahlı belediye görevlileri olduğunu anlıyoruz. Daha sonra kavas ismi, Şehremaneti ile birlikte bir de İntizam-ı Şehir Komisyonu adında bir şehir meclisi oluşturulması sebebiyle, Komisyon Çavuşuna dönüştürüldü. Şehremaneti kavasları, hem dairede görev yapar, hem de çarşı pazar denetimine çıkarlardı. Kavasları (komisyon çavuşlarını), şehir meclisi tayin ederdi. Daha sonra kavaslar, belediye çavuşu adını aldı. Ayrıca Yeniçeri Ocağı lağvedilmeden önce, Bostancıbaşı zabıtanın bugünkü görevlerinin bazılarından sorumluydu.

Kavasbaşı

Bostancıbaşı

29


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Kontrole Çıkan Belediye Çavuşu, Şefik Memiş Arşivi, 1901.

30


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 19. YÜZYILIN SON ÇEYREĞİNDE, BELEDİYE ÇAVUŞLARI SAHNEDE... 1871’den itibaren çıkarılan çeşitli belediye çavuşluğu ile ilgili talimatnameler ve belediye kanunları ile birlikte belediyenin kolluk kuvvetinin adı, belediye çavuşu olarak belirlenir. Sözgelimi 1871 tarihli Şehremaneti Çavuşları Hakkında Nizamname ile şehremaneti bünyesinde 10 komiser ve 100 çavuş (belediye zabıtası) istihdam edilmesi, her 10 çavuşa da bir komiserin kumanda etmesi hükme bağlanıyordu. Belediye çavuşlarının çarşı pazarı kontrol etmesi, gerek şehremaneti gerekse ilçe belediye şubeleri adına denetimlerde bulunması, polise devredilinceye kadar sürdü. Özellikle II. Meşrutiyet’ten sonra belediye hizmetleri ve belediye çavuşlarıyla ilgili karikatürler basında sıklıkla yer almaya başladı. Aynı şekilde Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında da mizah dergileri ve gazetelerde belediye çavuşlarını merkeze alan karikatürler yayınlanıyordu.

Belediye Çavuşu / Hakan Alpin

Zabıta Memuru / Hakan Alpin

31


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BELEDİYE ÇAVUŞLARI GALATA KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE GÖREV YAPIYORLARDI... Galata ile Eminönü’nü birbirine bağlayan Karaköy Köprüsü büyük bir yaya yoğunluğuna sahipti. Çünkü hem Boğaziçi hem de Haliç vapurları iskele olarak Köprü’yü kullanırlardı. Bu noktada belediye çavuşlarına da büyük sorumluluk düşüyor, şehir hayatını intizama sokmaya çalışıyorlardı.1900’lü yılların başında Dalkavuk’ta yayınlanan bu karikatürde yer alan belediye zabıtası Köprü üzerinde rutin kontrolünü gerçekleştirirken görülüyor.

Dalkavuk, 19 Eylül 1908

32


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Karagöz, 22 Mart 1909

YOL ÜZERİNDE SATIŞ YAPMAK YASAKTI Yol üzerinde dolaşarak satış yapan enginarcıyı uyaran belediye çavuşu, yani belediye zabıtası bu şekilde satış yapmasının doğru olmadığını söylüyordu. Karagöz’de bu konu şöyle işleniyordu: Belediye Çavuşu - Yol üzerinde dolaşma şimdi cezaya çarparım ha! Enginarcı - Sana bugün ne oldu yahu! Hiç böyle sertleşmezdin. Yeni esvab (elbise) giydiğin için mi kuruluyorsun? Onlar yine eskir yakında barışırız.

33


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kalem, 30 Eylül 1909

1

KÜFEDE FAZLA MAL BULUNDURMA, BURNUNU BİLE KALDIRIMA TAŞIRMA İstanbul’da modern anlamda bir belediyeciliği uygulamak çok kolay değildi. Bu yüzden düzenli bir şehir hayatına geçişte belediye zabıtasına büyük görev düşüyordu. Henüz yollarda hayvan sürülerinin geçtiği, seyyar satıcıların ve esnafın kafasına göre işgaller gerçekleştirdiği bir ortamda belediye çavuşu görevini yerine getirmek için büyük sıkıntı çekiyordu. Kağıt üzerinde dört dörtlük olan belediye emir ve yasaklarını sokakta vatandaşı ikna ederek uygulamak her zaman kolay olmuyordu. Üstelik basın da özellikle II. Meşrutiyet’in özgürlük ortamından istifade ederek her gördüğü eksikliği abartarak veriyordu. Bunlardan biri de Kalem de yayınlanan karikatürdü. 1- Her satıcı tezkeresinde kayıtlı miktardan fazla küfesinde eşya bulunduracak olursa fazlası müsadere olunacaktır. 2- Dükkanlardan sokağa bir santimetre bile çıkıntı ihdası yasaktır. 34

2

Kalem, 30 Eylül 1909


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA RUHSATSIZ ÇİVİ BİLE ÇAKTIRMIYORDU Osmanlı döneminde belediye zabıtası ruhsatsız yapılan inşaatlara ve tadilata da karışırdı. Bu karikatürde dükkanını tadilat yaptıran esnaf ile zabıta arasındaki konuşma resmediliyor. Belediye çavuşu izinsiz çivi bile çakılmasının mümkün olmadığını belirtirken esnaf da mutlaka bu tadilatı bitirmesi gerektiğini anlatıyor. Ancak belediyeye gidip ruhsat almaya da yanaşmıyor. Arka planda ise testere, su terazisi, keser gibi aletlerin bulunduğu sepetleri ellerinde inşaat ustaları görülüyor ve zabıtanın kararını bekliyorlar.

Dertli ile Garip, 30 Ağustos 1910

35


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü KOLERALI YILLARDA BELEDİYE ÇAVUŞU KAPIDA ÇAY BİLE DEMLETMİYORDU İstanbul kolera salgınlarından çok çekti. Her salgında binlerce insan hayatını kaybetti. İlk kez 1822 yılında tanıştığı kolera İstanbul’a Balkan savaşlarının yaşandığı 1910-1911 yıllarında tekrar uğradı. Öyleki kolera İstanbulluların korkulu rüyası haline gildi. Belediye canla başla kolera mikrobunun yayılmasını engellemek için çalıştı. Ne var ki bu gayretler yetersiz kaldı. Karagöz’de yayınlanan karikatürde koleraya karşı tedbirleri yetersiz kalan belediyeyi eleştiren Karagöz, belediye çavuşunun sokakta çay demleyemezsin uyarısına şöyle cevap veriyor: Belediyenin kolera mikrobuna bir şey yapacağı yok. Ben gelip geçene sıcak bir çay vereyim de hizmet etmiş olayım.

Karagöz, 27 Eylül 1911

36


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü KARAGÖZ AYLARDIR SOKAKTA BİR BELEDİYE ÇAVUŞUNA RASTLAYAMAMIŞTI Balkan savaşlarının devam ettiği yıllarda sıkıntılar devam ediyordu. Bunlardan biri de yetersiz belediye çalışanlarıydı. Bu konuyu ele alan Karagöz dergisi, Hacivat ile Karagöz’ün dilinden eleştirilerini şöyle yayınlıyordu: Hacivat - Ne o Karagöz belediye çavuşuyla bayramlaşıyor musun? Karagöz - Ne söylüyorsun? Aylardan beri sokaklarda hiç bir belediye çavuşu gördüğüm yok. Çok şükür bugün bir tanesine rastladım.

Karagöz, 27 Eylül 1911

37


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İSTANBUL BİR OPERATÖRE EMANET... İstanbul’a nizamat verilmesi Cumhuriyet döneminde de son derece önemliydi. Bu nedenle cumhuriyet kurulur kurulmaz “Operatör doktor” olan Emin Erkul göreve getirildi. İşgal kuvvetleri tarafından kanı emilen İstanbul’a yeniden hayat vermesi bekleniyordu. Onun ilk yaptığı işlerden biri de belediye çavuşlarına ehemmiyet verip, yeni dönemde kendilerinden beklenen hizmetlere uygun davranmalarını istemekti. 1924’te yayınlanmaya başlayan Papağan dergisinde çizilen belediye çavuşu karikatürü ise kılıcı ve çarpraz şeridi ile şehir halkına güven, belediye yasaklarına uymayanlara ise korku veriyordu.

Karagöz, 5 Temmuz 1924

38

Papağan, 10 Eylül 1968


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Karagöz, 8 Mayıs 1925

EMANET YAĞLARDAN NUMUNE ALIYORDU Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul tıpkı ülke gibi yeni bir düzeni ve anlayışı yerleştirmeye çalışıyordu. Bir yandan fakirlik ve yoklukla mücadele edilirken diğer yandan da halkın aldatılmasına izin verilmemesi için gayret gösteriliyordu. Bu anlamda özellikle belediye çavuşlarına büyük sorumluluk düşüyordu. Belediye zabıtası talimatnamesi uyarınca görev yapan belediye çavuşları bakkaldan fırına kadar halka gıda tedarik eden tüm dükkanları denetliyordu. Böylece fırınların eksik gramaj ve sahte şişkinlikle malül ekmek satması engellenirken, bakkalların da standart dışı zeytinyağı ve diğer yağları satarak halkın sağlığıyla oynamısını önlüyordu.

Karagöz, 1 Eylül 1926

39


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Akşam, 24 Eylül 1929

Akşam, 25 Kasım 1929

ZABITA DİLENCİLERİ MAHKEMEYE SEVK EDER, üzerine tıpkı günümüzde olduğu gibi o zamanki tabirle zabıta-i belediye (belediye zabıtası) memurları yoğun bir MAHKEME DE BELEDİYE HİZMETİNDE çalışmayla dilencileri yakalayıp toplama kamyonları ile ÇALIŞTIRIRDI Dilencilik, belediye zabıtasının en kadim mücadele alanlarından biridir. Öyle ki binlerce yıllık bu “meslek” erbabının merhamet avcılığını önlemek için zabıta, sert tedbirler almak zorunda bile kalmış. Ne var ki, 1929 Dünya Bunalımı ile ABD ve Avrupa ülkeleri gibi Türkiye ekonomisi de büyük bir yara alır. Genç Cumhuriyetin toparlanma gayretlerini sekteye uğratan ekonomik bunalım, dilenciliği had safhaya çıkarır. İstanbul, dilencilerle dolup taşar. Şehremaneti, yani Büyükşehir Belediyesi dilenciliğin önünü almaya çabalar. Çünkü özellikle Eminönü Meydanı ile Galata Köprüsü dilenciden geçilmez hale gelmiştir. Bunun 40

Darülaceze’ye götürür.

1930’lu yıllarda haftada sadece üç gün (cumartesi, pazartesi ve çarşamba) Darülaceze’ye getirilen dilenciler, hemen kontrolden geçirilir. Gerçekten sakat ve engelli olanlar burada barındırılıp bakıma alınır, diğerleri ise mahkemeye sevk edilirdi. Mahkeme çoğunlukla çalışabilecek durumda olan bu dilencileri “hidemat-ı belediyede” istihdama mahkum ediyordu. Onlar da tekrar Darülaceze’ye getirilip burada mahkum oldukları gün kadar çalıştırılıp daha sonra serbest bırakılıyordu. Ne yazık ki serbest kalan dilenciler, kaldıkları yerden dilenmeye devam ediyordu.


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü “AYAK SATICISININ” OYUNU BİTMEZ 1920’li yıllarda seyyar satıcının ismi, ya küçük esnaf ya da ayak satıcısı idi. Belediye zabıtasını peşinden koşturuyor, Galata Köprüsü’nün üzerinde “halk yararına” satışlarını sürdürüyordu. O dönemde Şehir Hatları vapurları iskele olarak Galata Köprüsü’nü kullandıklarından insan yoğunluğu da fazlaydı. Zabıtadan kurtulup satışlarını rahatça yapmak isteyen “ayak satıcıları” ise klasik erkete yöntemini buraya uyarlamış ve köprünün muhtelif yerlerine gözcüler dikmişti. Bu gözcüler zabıta memurunu görünce, “Geliyor” diye ba-

1

Akşam, 15 Ocak 1930

ğırıyor, bu haber bir gözcüden diğerine dalga dalga geçerek, “küçük esnafın” anında kamufle olmasını sağlıyordu. Ya da köprü üstünde mal satan seyyar satıcı, aşağı kata iniyor; belediye zabıtası aşağı kata gelince de köprü üstüne çıkıyordu. Seyyar satıcılar hangi yönteme başvururlarsa vursunlar, belediye zabıtasının elinden kurtulmaları mümkün olmuyordu. Bu fotoğrafta olduğu gibi: “Birinci resimde köprünün üstünde bir belediye memuru aşağıdaki satıcıyı gözlüyor. Tıpkı avını uzaktan kapmaya hazırlanan bir atmaca gibi. İkinci resimde de belediye memuru, zaferi kazanmış ve bir küfeciye ele geçirmiş...”

2

Akşam, 15 Ocak 1930

41


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA-İ BELEDİYE MEKTEBİ, 1929’DA KAPATILDI Osmanlı döneminden beri faaliyette olan Zabıta-i Belediye Mektebi’nin kapıtılması 1929 yılında gündeme geldi. Şehremaneti Bütçe Encümeni, bu kararına gerekçe olarak ta-

sarruf tedbirlerini gösterdi. O güne kadar belediye memurları, periyodik ve dönüşümlü olarak bu mektebe gönderilir ve burada “belediye teşkilatı ve belediye vazifelerinin ifası” hakkında eğitime tabi tutulurlardı. Ayasofya’da bulunan mektep binasının ise şehir bandosu ile konservatuara verilip verilmemesi tartışılmaktaydı.

Akşam, 16 Şubat 1929 Karagöz, 16 Şubat 1927

42

Akşam, 16 Temmuz 1929


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Diğer yandan belediye zabıtası kadrosunun artırılması ise bütçe yetersizliğinden gerçekleşmez. Gazeteler bu haberi eleştirel bir tarzda verirler. Bu arada son imtihanı kazanarak alınan memurlar ise kadro boşaltıkça göreve çağrılmaktadır. Göreve çağrılanlar ise Zabıta Mektebi kapatıldığından dolayı basitten zora göre sıralanan zabıta

birimlerinde staj yaptırılarak eğitilmektedir. Artık şehadetnameli belediye memurları dönemi kapanmıştır. Karagöz’de yayınlanan diploma heyecanı yaşayan zabıtalar, 1970’li yıllarda Zabıta Eğitim Merkezi açılıncaya kadar bir daha görülmeyecektir.

Karagöz, 7 Temmuz 1926

43


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü SEYRÜSEFER, ZABITADAN SORULUR, AŞIRI SÜRATLİ GİDENLERE CEZA YAZILIR

Akbaba, 12 Temmuz 1928

Zabıta-i belediye memurlarının en önemli görevlerinden biri de seyrü sefer işleriydi. Zabıta, seyrü sefer işlerinde ana sorumlu birimdi. Trafiğin işleyişinden, şoförlerin kontrolünden ve dahi ehliyetlerin verilmesinden o sorumluydu. Ne var ki, sıklıkla şehir içi denetimler yapan belediye zabıtası ile şoförlerin arası hiç iyi olmuyordu. Çünkü zabıta, şoförlerin hatalarını ve eksiklerini affetmiyor, hemen cezayı yazıyordu. Bu cezalar özellikle "haddinden fazla süratli giden otomobillere" uygulanıyordu. İşte 1930 yılında bir denetim sonrası iki belediye zabıtası, halkın meraklı bakışları eşliğinde cezalarını yazıyorlar. Ayrıca Eminönü Meydanı'nda Yeni Camii ile Hünkar Kasrı'nı birbirine bağlayan kemerli geçiş, meydan ile Bahçekapı arasındaki trafikte kullanılıyordu. Yayaların yoğun bulunduğu bu alanda hız yapan şoförleri de, belediye zabıtası affetmiyordu. Akşam, 29 Ağustos 1930

44


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Akşam, 5 Nisan 1934

Akşam, 31 Mart 1934

45


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, GEREKİRSE “KULAĞINI ÇEKEREK” TERBİYE EDER Cumhuriyetin ilk yıllarında en aktif toplu taşıma aracı olan tramvaylar, yaralanmalı ve ölümlü kazalara yol açmalarıyla meşhurdu. Özellikle çocuklar, hem eğlence olsun diye, hem de haylazlıktan tramvayların arkasına asılır, biletçiyi görünce de tramvaydan atlarlardı. Bu tehlikeli atlayışlar, çoğu kez arkadan gelen başka bir arabanın çarpmasıyla kazaya sebep olurdu. Belediye zabıtası kazaların yoğunlaştığı 20'li yılların sonu, 30'lu yılların başlarında İstanbul'da kontrollerini artırdı. "Çapkın ve haylaz çocukların bu tehlikeli hareketlerinin önüne geçmeğe" çalıştı. Sirkeci'deki denetimlerde, tramvayın arkasına asılmış bir çocuk zabıtanın elinden kurtulamadı. Zabıta-i belediye memuru, o çocuğu tramvaydan indirdi, "pek haklı olarak da kulağını çekti. Aşağıdaki resim, bu dersi ve terbiye sahnesini gösteriyor."

Akşam, 17 Haziran 1930

46

Akşam, 12 Ağustos 1933

Cumhuriyet, 3 Eylül 1930


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BELEDİYE, VİLAYET İLE BİRLEŞİYOR, ZABITA TEŞKİLATI POLİSE İLHAK EDİLİYOR 1930 yılının gazeteleri, İstanbul'da valilik ile belediyenin birleştirileceğini, bu sebeple polis ve zabıta teşkilatlarının "tevhit" edileceğini yazıyordu. Bu haberler, doğruydu. TBMM'de 1580 Sayılı Belediye Kanunu görüşülüyor, bu kanunun 149. maddesi ile İstanbul Belediyesi ile İstanbul vilayeti birleştiriliyor, 150. maddesiyle de İstanbul Belediye Başkanlığı vazifesi İstanbul Valisine tevdi ediliyordu. Daha da önemlisi 109. madde ile Bakanlar Kurulu'nun kararı ile "lüzum görülen beldelerde belediye zabıtası görevinin poli-

Akşam, 15 Ağustos 1930

se tevdi edilebileceği" hükme bağlanmıştı. Beklenen Bakanlar Kurulu kararı, 10 Ağustos 1930'da yayınlandı ve İstanbul'da belediye kolluk vazifesi tamamıyla polise devredildi. İstanbul'da Eylül 1930'dan itibaren zabıta-i belediye memurları polis elbisesi giyecekti. Zabıta memurlarına gönderilen tebligatta, 8 Ağustos 1930 tarihine kadar kendilerine bildirilen terzilere giderek, polis elbisesi diktirmeleri isteniyordu. Elbise ölçüsü vermek istemeyenler ise memuriyetten istifa etmiş kabul edilecekti. Polis üniforması giyen zabıta memurları, tüm polis hizmetlerinden mesul olacaklardı. Ancak seyrüsefer hizmetleri gören belediye zabıtaları bundan muaf tutuluyordu.

Akşam, 4 Ağustos 1930

47


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Altıncı Şube, aynı zamanda İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası olan Sansaryan Han’daydı.

ALTINCI ŞUBE ARTIK ZABITA-İ BELEDİYEDİR... komutada sorunlar çıktı. Belediye işleri aksadı. Bunun üzerine Belediye zabıtası polis ile birleşince, polis teşkilatı bünyesinde belediye işlerinden sorumlu olarak Altıncı Şube kuruldu. Şube Müdürlüğüne ise Kemal Aygün getirildi. Belediyeden geçen zabıta memurları bu şube bünyesine verildi. Altıncı Şube memurları, artık belediyenin kolluk kuvvetiydi. Ne yazık ki, yeni yapılanmayla birlikte belediye zabıtası eski faaliyetini ve gücünü kaybetti. Çünkü belediye zabıtası teşkilatı, polisin bir nevi tali (ikincil) vazifesi olarak görüldü. Emir 48

eskisi gibi zabıta teşkilatının belediyeye bağlı olması için, İçişleri Bakanlığı nezdinde girişimler başladı. Ancak bu girişimler, Altıncı Şube Müdürlüğüne Kemal Aygün'ün halefi olarak atanan İhsan Bey'in Kadıköy Kaymakamı olmasından sonra yerine gelen Faik Bey ile birlikte bir süre askıya alındı. Faik Bey'in polisin belediye hizmetlerinde aksayan yönlerini takviye edeceği umuluyordu. Ne var ki, bu umut da boşa çıkacaktı.


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Akşam, 14 Ocak 1932

Akşam, 31 Temmuz 1952

Kemal Aygün

Akşam, 5 Nisan 1932

Akşam, 28 Mart 1932

Akşam, 13 Şubat 1932

Akşam, 2 Şubat 1932

49


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 48 ZABITA MEMURU İLE İSTANBUL YÖNETİLMEZ Gazetelerin kupürlerine yorum yapmak bile gereksiz. Zabıta teşkilatını polise devreden belediye, zabıta-i belediye talimatnamesinin uygulanmasında oldukça zorlanır. Bu görevi iktisat işlerinde görevli memurlarla yönetmeye çalışır. Ancak zabıta kadrosu, yani denetim yapacak memur sayısı hâlâ çok yetersizdir.

Cumhuriyet, 20 Mayıs 1935

Cumhuriyet, 16 Ocak 1936

50

Cumhuriyet, 10 Temmuz 1938


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ENKAZ ALTINDA 19 SAAT KALAN KIZI KURTARDI, KAHRAMAN OLDU 1936 Aralık ayında Adana'da büyük bir sel olur. Anne ve baba ile diğer kardeşlerin evde bulunmadığı o gece, sel, Raziye ve Sabiha adlı iki kız kardeşi uykuda yakalar. Evleri yerle bir olur. Ertesi sabah eve gelen anne baba, evlerinin yıkıldığını görüp, çocuklarının da akrabalarında olacağını düşünürler. Ne var ki, çocuklar akrabaların yanında değildir. Enkaz altında olma ihtimali karşısında belediyeden yardım istenir. Belediye ise Ahmedi isimli zabıta memurunu görevlendirir. Enkazı durup dinlenmeden araştıran Ahmedi, önce Sabiha'nın cesedine ulaşır. Birkaç saat sonra ise bir çocuk sesi duyar. Bu ses, selin etkisiyle yıkılan iki salmanın oluşturduğu çatı arasındaki boşlukta kalan Raziye'ye aittir. Kahraman zabıta Ahmedi, diğer yardım severlerle birlikte kazma kürekle hemen işe koyulur. Böylece Raziye'yi 19 saat kaldığı o enkaz içinden kurtarır. Zabıta memuru, hemen paltosunu Raziye'ye giydirerek, onu teselli eder.

Cumhuriyet, 18 Aralık 1936

51


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 1937'DEN 1969'A DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK! SAĞDAN YÜRÜNECEK, SAĞDAN YÜRÜ...

Cumhuriyet, 3 Ekim 1937

İstanbul Belediyesi, şehrin kalabalık meydan ve caddelerinde intizamı sağlamak için bazı önlemler alır. 1937'de Galata Köprüsü'nden Tünel'e gidecek yol üzerine "SAĞDAN VE ÇABUK YÜRÜ" uyarısını kırmızı zemin üzerine beyaz olarak yazılmış levhalar olarak koyar. Zabıta memurlarını da halkın sağdan gitmesini sağlamaya memur eder. Benzer durum, 1969’da Karaköy Tüneli açıldığında yapılır. Zabıta memurları yayaların üstten gitmesini engelleyerek, alt geçide “sağdan” giriş yapmalarını ihtar eder. Ünlü gazeteci Halit Çapın da bu garip durumu ironik bir dille haberleştirir. Milliyet, 22 Ekim 1969

52


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü POLİS VE ZABITANIN BİTMEZ ŞARKISI: BİR ARADA OLAMAYIZ... Polisin belediye zabıta talimatnamesini uygulamakta kifayetsiz kalması üzerine ortaya çıkan şikayetler, Hükümeti etkiler. 23 Şubat 1950 tarihli kararla, Günaltay Hükümeti, İstanbul ve Ankara'da belediye zabıtası görevini polise veren kararları iptal eder. İptal kararı, mali yılbaşı olan 1 Mart 1951'den itibaren Ankara'da uygulanırken, İstanbul'da geciktikçe gecikir. Ta ki İstanbul'da vilayet ile belediyenin tekrar ayrılacağı 1957 yılına kadar bu durum sürer.

Akşam, 14 Ocak 1948

Ankara Zabıta Müdürü Nihat Pasinli

Basının zabıta ile polisin ayrılmasına desteği ise tamdı. Çünkü halkın nabzını en iyi onlar tutuyor ve aksaklıkları en iyi onlar görüyorlardı. Ankara mahreçli bir haberde, iki teşkilat ayrılınca birbirlerinden ayırt edilebilmeleri için üniformalarının da değişik renk ve biçimde olacağı haber veriliyordu. Buna göre zabıta açık yakalı ve kravatlı olurken, silah yerine de cop taşıyacaktı. Ayrıca İstanbul’da polisten ayrılacak zabıtaya da 300400 kişilik bir kadro tahsis edilecek ve eğitimini de polis üstlenecekti. Ankara Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne ise Genelkurmay Başkanlığı’nda binbaşı rütbesiyle görevde iken istifa eden Nihat Pasinli atanır. Motor uzmanı olan Pasinli, Yedek Subay Okulu ile Nakliye ve Motorlu Birlikler Okulu’nda komutanlık ve öğretmenlik de yapmıştı. Cumhuriyet, 21 Eylül 1949

Cumhuriyet, 14 Şubat 1949

53


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YOKLUK YILLARINDA, KONTROL SIKILAŞIR II. Dünya Savaşı'ndan sonra da yokluk yılları sürer. Fiyatlar sürekli artar. Fiyat kontrolünde ise belediye devreye girer. Belediye zabıtası, ilçe kaymakamlık görevlilerinin nezaretinde çarşı ve pazarları kontrole çıkar. Esnaf ile zabıta arasında tatsız hadiselerin yaşandığı bu kontrollerden ikisi (yanda ve aşağıda) görülüyor. Birisi Eminönü'nde, diğeri de Beyoğlu'nda gerçekleşiyor. Beyoğlu'ndaki pazar denetimine belediye zabıtası memurlarının yanı sıra Beyoğlu Kaymakamlığı murakıpları da katılmış ve "ilçe dahilindeki esnaf sıkı bir kontrolden" geçirilmişti. Bu kontrollerde 809 muhtelif esnaf denetlenmiş ve bunlardan 150'si hakkında "ceza zaptı tanzim” olunmuştu.

Yeni Sabah, 16 Haziran 1949

Yeni Sabah, 21 Haziran 1949

54


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, SU DA DAĞITIR Genç Cumhuriyetin başkenti Ankara, büyük miktarda göç almaya başlar. Anadolu’nun dört bir köşesinden kente gelenlerin en büyük sorunu ise, içme suyudur. Henüz temel altyapı hizmetlerinin her mahalleye götürülemediği o tarihlerde, Ankara Belediye Başkanı Atıf Benderlioğlu geçici bir çare bulur. Arazözlerle susuz mahallere su dağıtımına başlanır. Belediye zabıta memurlarının kontrolünde yapılan dağıtıma, belediye başkanı da eşlik eder.

Zafer, 9 Ekim 1950

ALTINCI ŞUBE EŞLİĞİNDE FIRIN DENETİMİ... Belediye sağlık ekipleri “şehir fırınlarından bir kısmının son günlerde çok kötü ekmek çıkarmakta olması, bazı fırınların da temizliğe tam manasıyla riayet etmemeleri etrafından yapılan şikayetler dolayısıyla” denetime başlar. Bir anlamda belediye sağlık ekipleri fırınları umumî kontrole alır, “pis görünen ve fena ekmek çıkardığı tespit edilen fırınlar hakkında kapatma ve para cezası” verilir. Sağlık ekiplerine bu denetimler sırasında, belediye zabıtası görevini ifa eden polisler, yani Altıncı Şube personeli de eşlik eder. Akşam, 10 Temmuz 1955

55


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, EMİR VE GÖRÜŞLERİNİZE HAZIRDIR BAŞKANIM!

yüksek tahsile devam eden bayanların da bulunması” büyük memnuniyete yol açar.

Nihayet İstanbul’da müstakil bir belediye zabıtası teşkilatı kurulması için hazırlıklar, 1956 yılında başlar. Beklendiği gibi zabıtanın polisten ayrılması, belediyenin vilayetten ayrılmasından (1 Mart 1956’dan) sonra gerçekleşir. Önce zabıta müdürü atanır. İstanbul zabıtasının yeni dönem ilk müdürü, Emniyet Müdürlüğü’nde başmüfettiş olarak çalışan Turhan Kaptan olur. Kaptan daha önce İl Jandarma Kumandan Muavinliği vazifesinde bulunmuş, bu görevi sırasında Üsküdar ve Sultanahmet cezaevlerinde çıkan isyanları bastırmasıyla adını duyurmuştu.

Zabıta memur adaylarında ise en az lise mezunu olmaları, 1.75 cm boyunda olmaları, heybetli ve gösterişli olmaları ile çok düzgün bir şive ile konuşmaları gibi hususlar dikkate alınır. Ayrıca zabıta amiri ya da daha üst mevkilerde yer alacaklar içinse yüksek okul ve üniversite mezuniyeti şartı aranır. Belediyeye ilk etapta 150 memur, 38 mıntıka amiri, 12 zabıta amiri, 3 müdür muavini ve bir müdür alınması planlanır. Zabıta memurlarına 350, mıntıka amirine 475, zabıta amirine 550, müdür muavinlerine 625 ve müdüre de 700 lira ücret vermesi planlanır.

Turhan Kaptan’ın gözetiminde zabıta memuru alım çalışmaları başlatılır ve müracaatlar alınır. Belediye zabıtası olarak kadın memur alınması da kararlaştırılır. Bu arada müracaatlar arasında “hakimlik, avukatlık yapmış olanlar,

Turhan Kaptan

Hürriyet, 3 Mart 1956 Hürriyet, 26 Mayıs 1956 Hürriyet, 7 Nisan 1956

56


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITALAR, İSTANBUL’UN İKİNCİ FATİH’İ OLACAK Belediye zabıtası olmak için 500 kişi müracaat eder. Bu kişiler, 150’şer kişilik gruplar halinde 6-7-8 Temmuz 1956’da Milli Eğitim’den gelen bir heyet tarafından sınava tabi tutulur. Bunlar arasından seçilen 200 kişi ise 1 Ağustos 1956’de başlayan 4 aylık bir eğitime alınır. Beyoğlu Melek Sineması’ndaki merasimde ilk dersi Vali ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay verir. Zabıta adayları adına ise bayan aday Muazzam Sepetçioğlu konuşur ve şöyle der: “Aziz hemşehrilerimize itimadı bizler telkin edeceğiz. Hadiseleri insani bir ışık altında inceleyeceğiz. Ve hatta 500 senelik eşsiz İstanbulumuzun ikinci Fatih’i de bizler olacağız.”

Cumhuriyet, 12 Temmuz 1956

Milliyet, 2 Ağustos 1956

Tercüman, 8 Şubat 1959

57


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Bu arada kurs Spor ve Sergi Sarayı’nda devam ederken, zabıtanın kimlikleri de hazırlanır. İlk kimlik, Vali ve Belediye Başkanı Gökay için hazırlanır. Zabıta kıyafetinin ise nefti yeşil olmasına karar verilir. Kıyafetleri, Vali bizzat test edip uygunluğunu denetler.

Milliyet, 7 Temmuz 1956

58

Cumhuriyet, 7 Temmuz 1956


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İLK ZABITA BİNASI, AKSARAY’DA İlk etapta 200 kişiyle faaliyete başlayacak olan zabıta teşkilatı için Aksaray’da bir mekan seçilir. Böylece İstanbul Belediyesi Zabıta Müdürlüğü Aksaray’daki Emlak Bankası bloklarından kiralanan iki katta faaliyete geçer. Cumhuriyet, 18 Temmuz 1956

Cumhuriyet, 7 Temmuz 1956

Kursa alınan 200 zabıtadan 180’i imtihanı başarıyla verir, 20’si ise ikmale kalır. Mezunların tamamına 25 Ocak 1957 tarihinde düzenlenen törenle, Vali imzalı diplomaları verilir. Müdür Turhan Kaptan’a göre, ilk zabıtaların 20’si yüksek tahsilidir, kalanı ise lise mezunudur. İstanbul’un her ilçesinde bir merkez memuru (zabıta amiri) ve ona bağlı olarak da bir başkomiser ve komiser bulunacaktır. Zabıta teşkilatının temel prensibinde mürebbilik (eğitmenlik) bulunduğundan memurlara ateşli silah da “şimdilik” kaydıyla verilmez.

Hürriyet, 18 Aralık 1956

Cumhuriyet, 17 Ocak 1957

59


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü RUMELİ HİSARI, ZABITA ARMASI OLDU! Zabıta yeniden faaliyete geçerken Vali ve Belediye Başkanı F. Kerim Gökay, zabıtanın her şeyiyle bizzat ilgilenir. Sözgelimi, elbisenin nefti rengine o karar verir. Zabıta arma ve rozetini, Rumeli Hisarı olarak o belirler. Çünkü o, İstanbul'un simgesinin, Fatih'in İstanbul'u fethinin de simgesi olan Rumeli Hisarı olması gerektiğine inanır. Rumeli Hisarı'nı bir İstanbul simgesi olarak yerleştirmek için elinden gelen gayreti gösterir.

Yeni Amblem Şapkada, Zabıta Dergisi Sayı 10, Kasım 1998

Yeni Amblem Elbise Yakasında. Zabıta Dergisi Sayı 10, Kasım 1998

60

Şefik Memiş Arşivi


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 'BELEDİYE YASAĞI 48 SAAT SÜRER' SÖZÜNÜ SİZ KALDIRACAKSINIZ!

Cumhuriyet, 2 Ağustos 1956

Diploma töreninde yeni zabıta memurlarına hitap eden Vali ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay, onlardan tek şey ister ve artık gazetelerde bile alay konusu olup manşet olarak atılan "Belediye yasağı 48 saat sürer sözünü kaldırın" der. İlave eder: "Üzerinde hassasiyetle durduğumuz şey, belediye yasağının hükmü 48 saat sürer denilen hükm-ü fasidin bu şehrin tarihinden ebediyen kaldırılmasıdır. Çünkü belediye yasağı 48 saattir mefhumu ancak ihmalin eseriydi, bunu sizden beklemiyoruz, arkadaşlar..."

Akşam, 29 Mayıs 1951

Cumhuriyet, 26 Ocak 1957

61


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü GÖREVDE İLK GÜN: CEZA YOK, TANIŞMA VAR 4 aylık eğitimden geçen zabıta adayları, diplomalarını aldıktan sonra Taksim Anıtı’nı ziyaret ederler. Daha sonra ise öğrendiklerini uygulamak amacıyla şehre çıkarlar. Göreve başladıkları ilk gün olan 1 Şubat 1957’de, çarşı denetimine çıkıp esnafla tanışırlar. İlçelerin öndegelen idare amirlerini ziyaret ederler. İlk gün hatırına eksikler ve hatalar için sadece uyarı yapılır, ceza yazılmaz. Nefti yeşil ve sarı renkli üniformalarıyla caddeleri dolduran zabıta memurlarının paltolarının omuzlarında görkemli apoletleri de yer alıyordu. "Yeni üniformalı memurlar, pek tabii olarak yol ortasında dolaşıyor, halkın arasına karışıyor, nakil vasıtalarına biniyorlardı." Milliyet, 2 Şubat 1957

62

Milliyet, 2 Şubat 1957


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Milliyet, 26 Ocak 1957

63


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İLK DENETİMLER: DİLENCİLER, FAHİŞ FİYAT, KAÇAK ET VE KAÇAK YAPIYLA MÜCADELE...

Milliyet, 25 Nisan 1957

Zabıta memurları göreve başlar başlamaz, şehir halkının sağlığını ve düzenini tehdit eden unsurlarla mücadeleye başlar. Dilencilik, her zamanki gibi en çok uğraşılan konudur. Öyle ki, bir gün içinde 77 dilenciyi yakalayan zabıta, İnebolulu dilenci Fatma'nın üzerinde 10 bin liralık Reşad altın bulur. Fatma Hanım, Darülaceze kampına gönderilir. Yaklaşan Ramazan bayramı sebebiyle başta şeker mamülleri olmak üzere birçok malların fiyatlarının artması üzerine zabıta memurları, başta Eminönü bölgesi olmak üzere halkın yoğun olarak alışveriş yaptığı mekanlarda fiyat denetimine çıkar.

Cumhuriyet, 11 Nisan 1957

64


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Fatih bölgesinde ise kaçak et, zabıtayı 1950'li yıllarda da en çok meşgul eden konudur. Bu arada ilk göç dalgası İstanbul'un kapısını çalmıştır. Zeytinburnu'nda Hazine arazisi üzerine yapılan gecekondular, zabıta tarafından yıkılır. Cumhuriyet, 29 Ekim 1957

Kuşkusuz, şehirli olmanın gereklerini takip etmek de zabıtaya düşer. Zabıta sokak ve caddelere tüküren ve balgam atanlarla mücadele edip onlara ceza yazar. Bir grup zabıta yaya trafiğinin yoğun olduğu Galata Köprüsü üzerinde, yere tükürmeyi önlemek için kontrol yaparken görülüyor. (altta) Cumhuriyet, 30 Nisan 1957

Milliyet, 20 Ağustos 1957

65


Hayat Mecmuası, 12 Temmuz 1957 / Bayram Ali Çakroğlu Arşivi

Osmanlı’dan Günümüze

66

ZabıtaAlbümü


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

67


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İLK BAYAN ZABITA AMİRİ, İSTANBUL’DAN MI, İstanbul’da ise ilk bayan zabıta amiri, 200 zabıta adayı kursa başlarken onlar adına konuşma yapan Muazzam Sepetçioğlu’ydu. ANKARA’DAN MI? Ankara zabıta teşkilatı, İstanbul zabıta teşkilatından önce faaliyete geçtiği için ilk bayan zabıta amiri de Ankara'dan çıktı. Haziran 1956'da Melihan Erbora birinci sınıf zabıta amiri olarak göreve başladı. Ankara sokaklarında, dönemin Ankara Zabıta Müdür Yardımcısı Tarık Göneri ile birlikte esnafı denetleyip Zabıta Talimatnamesine uyup uymadıklarını kontrol etti.

Milliyet, 17 Haziran 1956

68

Sepetçioğlu, zabıta kursunu birincilikle bitirmiş ve zabıta amiri olarak Adalar’a atanmıştı. Edebiyat Fakültesi’nden yeni mezun olan Sepetçioğlu, esnaf ve Adalar sakinleriyle yakın ve samimi diyalog kurarak, ikna ile kurallara uymayı sağlamıştı. Bu yüzden tüm ilçeler arasında en başarılı zabıta çalışması, onun gayretleriyle Adalar’da olmuştu.

Cumhuriyet, 24 Şubat 1957


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İKİNCİ DÖNEM ZABITA KURSU DA MEZUNLARINI VERİR 200 kişilik kadroyla 1 Şubat 1957'de faaliyete başlayan İstanbul Zabıtası, teşkilatını güçlendirmek için ikinci dönem zabıta kursunu açar. Eminönü Halk Eğitim Merkezi'nde 5 Mayıs 1957'de başlayan kurs, 4 ay sürer. Diploma töreni 12 Ekim 1957'de Vali ve Belediye Başkanı F. Kerim Gökay'ın katılımıyla yapılır. Gökay, gelişinde Zabıta Müdürü tarafından zabıta merasim takımıyla karşılanır. Kursu Metin Eneren birincilikle, Mehmed Atasayar da ikincilikle bitirir. Kurs birincisi Metin Eneren, memurlar adına yaptığı konuşmada, zabıta teşkilatına intisap etmekten duydukları heyecanı belirtir ve kendilerini yetiştiren hocalarına teşekkür eder. Zabıta Müdürü Turhan Kaptan da bir yıllık zabıta çalışmalarıyla ilgili kapsamlı istatiskî bilgi verir.

Cumhuriyet, 7 Mayıs 1957

Milliyet, 13 Ekim 1957 Cumhuriyet, 13 Ekim 1957

69


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YENİ VALİ TARHAN, ZABITA MÜDÜRÜNÜ GÖREVDEN ALDI, SELEFİ GÖKAY’IN SEÇTİĞİ ÜNİFORMA RENGİNİ DE DEĞİŞTİRDİ İstanbul Vali ve Belediye Başkanı F. Kerim Gökay'ın 26 Kasım 1957'de görevden alınması üzerine yerine 29 Kasım 1957'de Mehmet Mümtaz Tarhan atanır. Yeni vali ve belediye başkanı Tarhan'ın zabıta müdürü Turhan Kaptan ile yıldızları barışmaz. Gazetelerde "İstanbul'da belediye yasaklarının tavsadığına dair bazı tenkidler neşredilmiş ve belediye zabıtasının vazifesini gerektiği şekilde yapmadığı yazılmıştı." Bunun üzerine Beyoğlu’nda teftişe çıkan Vali, gördükleri karşısında Zabıta Müdürü Kaptan’ı istifaya davet etmişti. Turhan Kaptan da 5 Mayıs 1958 tarihinde zabıta müdürlüğünden is-

Cumhuriyet, 6 Mayıs 1958

Milliyet, 11 Mayıs 1958

70

tifasını verdi. Kaptan’ın yerine yardımcısı İzzet İşman vekaleten getirildi.Müdür Yardımcılığına ise daha sonra emniyet müfettiş yardımcısı Gündüz Aktuğ getirildi. Böylece zabıta teşkilatının tekrar göreve başlamasından büyük emeği olan ve bu göreve eski vali Gökay tarafından atanan Turhan Kaptan’ın dönemi de kapanmış oluyordu. Cumhuriyet, 23 Kasım 1958


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İ. Metin Yasa Arşivi / 1958

"VAZİFE BAŞINDA MÜSAMAHA, CEMİYETE İHANETTİR.” Vali Tarhan, zabıta memurlarının üniforma rengini ve şeklini değiştirmek için harekete geçti. Zabıta teşkilatını güçlendirmek için yeni kadrolar verdi. Görevden alınmadan bir gün önce 10 Mayıs 1958'de 150 yeni zabıta memurunun 448 kişilik zabıta kadrosuna katılımı için düzenlenen törene iştirak etti. Orada zabıtalara şöyle hitap etti: "Tatlı dille vazife göreceksiniz. Fakat vazifede müsamaha etmeyeceksiniz. Vazife başında müsamaha, cemiyete ihanettir." Bu arada yeni alınacak zabıta memurları için gazetelerde ilanlar da yayınlanır. Zabıta olmak için aranan şartlar ise “1.70 cm boyunda olmak, orta okul mezunu, 30 yaşından gün almamış olmak, askerliğini yapmış olmak ve Türk olmak” şeklinde sıralanır. Ayrıca müracaatı artırmak için ücretler de ilan edilir.

İ. Metin Yasa Arşivi

71


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Milliyet, 13 Mayıs 1958

ŞİMDİLİK İZMARİTLERİ YERE ATMAK YASAK! Belediye zabıtası, kamuya açık yerlerde sigara içme yasağını kontrol edeceği günlere henüz çok uzak iken, 1950'lerin sonunda, yine sigara ile ilgili başka bir yasağın denetimini yapıyordu. Sigara içenlerin izmaritlerini yere atarak sokak ve caddeleri kirletmeleriyle mücadele ediyordu. Bu amaçla da özellikle taksi şoförlerine yönelik şiddetli bir denetim faaliyetine başladı. 1958 yılının Mayıs ayının ilk haftası başlayan denetimlerde, belediye zabıtası, tam 2842 kişiye para cezası kesti. Elbette bunların çoğu dolmuş ve taksi şoförleriydi. 72


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Akşam, 15 Mayıs 1958

73


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, YENİ BAŞKANI AYGÜN’Ü HAYDARPAŞA GARI’NDA KARŞILIYOR İstanbul birleşik idaresinin, yani valilik ile belediye başkanlığının ayrılmasından sonra belediye başkanlığına gelen eski

Milliyet, 20 Temmuz 1958

74

Altıncı Şube Müdürü Kemal Aygün, Ankara dönüşünde Haydarpaşa Garı'nda zabıta merasim kıtası tarafından karşılandı. Böyle bir karşılamayı beklemeyen Başkan Aygün, oldukça şaşırarak, zabıtayı fötr şapkasıyla selamladı.


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA 1958’DEN BERİ TÜKETİCİNİN YANINDA Halkın belediyeyi ilgilendiren şikayetlerinden anında haberdar olup müdahale edebilmek için 1958 Eylül'ünde İstanbul Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından Belediye Zabıtası Şikayet Büroları faaliyete sokulur. 24 saat çalışma esasına göre kurulan büro, "icabı halde motörlü vasıta ile şikayet mahalline ekip gönderebilecektir." Bir diğer esas da günü gününe takip edilen şikayetlere 24 saat içinde cevap verilmesiydi. Şikayet büroları, halkın kolay ulaşımını temin etmek için şehrin "muhtelif semtlerinde" açılmıştı. Bu arada zabıta teşkilatı hem şikayetlere ulaşmak, hem de düzenli kontrolde bulunmak amacıyla şehrin en önemli merkezleri olan Kadıköy, Beyoğlu, Üsküdar, Eminönü, Şişli, Fatih ve Beşiktaş’ta 20 zabıta noktası kurmaya da karar verir.

Tercüman, 21 Mart 1959

Tercüman, 19 Eylül 1958

Tercüman, 21 Haziran 1960

75


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü HALI SİLKELEYEMEYEN KADINLAR, ZABITADAN ŞİKAYETÇİ! Zabıtanın bir görevi de halkı şehir yaşamına adapte etmekti. Bunun için zaman zaman bazı konular üzerinde yoğun denetimler yapılırdı, yerlere izmarit atanlarla mücadele etmek gibi. 1958 yılında ise zabıta ev kadınlarının sokağa halı, kilim, battaniye gibi ev eşyalarını silkelemesine karşı mücadeleye başlar. Halı ve örtü silkelemek için belirlenen saat ise, sabah 7 ilâ 8 arasıdır. Bu yasağa uymayan kadınlara 15-20 lira arasında para cezası yazılır. Bir hafta içinde 51 ev hanımına ceza yazan zabıtanın, kadınlardan yana başı derttedir.

Milliyet, 14 Şubat 1958

Hürriyet, 22 Eylül 1958

76


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YENİ GÖREV: ÖĞRENCİLERİ BOZUK GIDADAN KORUMAK... İstanbul Belediyesi, okul önlerinde tezgah kuran seyyar satıcılara yönelik büyük bir denetim başlatır. Belediye Başkanının talimatı üzerine girişilen denetimlerde elde edilen gayr-i sıhhî şartlarda üretilen ve içinde ne olduğu belirsiz gıda maddeleri ile bozuk gıdalar zabıta memurları tarafından imha edilir. Zabıta bu kontrolleri sırasında yanında doktor da bulundurur. Halkın gıda sağlığına yönelik denetimler özellikle, fırınlar üzerinde yoğunlaşır. Her türlü engeli aşarak (fotoğraftaki kanalizasyon çalışması gibi) zabıta fırınlara ulaşır ve kontollerini başarıyla yerine getirir.

Milliyet, 14 Ekim 1958 Cumhuriyet, 16 Ekim 1958

Cumhuriyet, 3 Ekim 1958

77


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YEŞİLLER, LACİVERT OLUYOR 1 Şubat 1957'de göreve nefti (yeşil) renkli üniformayla başlayan zabıta memurlarının renklerinin değişimi, çok değil 1.5 yıl sonra gündemi meşgul etmeye başlar. Hazırlıklar yapılır ve zabıta kıyafet rengi lacivert olarak belirlenir. 26 Ağustos 1957'de kıyafetlerin hazırlanan numunesi basına gösterilir.

Cumhuriyet, 27 Ağustos 1958

78

Milliyet, 27 Ağustos 1958

Milliyet,3 Şubat 1959


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Yeni kıyafetlerde şapka ve yakalardaki şeritler ile palaska kaldırılır. Kış mevsimine lacivert üniforma, yaz mevsiminde ise mavi gömlek ile gri pantolon giymeleri kararlaştırılır. Ancak yeni kıyafetlere geçiş hemen olmaz. 1957 Temmuz'unda belediye başkanlığı görevine gelen Kemal Aygün, Milliyet,20 Ekim 1959

konuyla yakından ilgilenir. Hatta 2 Şubat 1959'da Zabıta Müdürlüğü’ne giderek yeni kıyafetleri görür. Daha sonra tüm teşkilat mensupları için yeni kıyafetler hazırlanır ve 1 Şubat 1960 tarihinden itibaren yeni kıyafetlerin giyilmesi kararlaştırılır. Milliyet,20 Ekim 1959

79


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Bu arada 1960'da ise belediye zabıta memurlarının yaz aylarında beyaz ceket giymelerine karar verilir. Buna yol açan olay ise, 1960 Nisan ayı içinde İstanbul'da NATO Bakanlar Konseyi toplantısının yapılacak olmasıdır. Beyaz ceketli ve beyaz kasketli zabıtalar, öncelikle Belediye Sarayı'nda görev alacaklardır. Beyaz ceket, daha sonra kalıcı hale gelmiştir. Ancak elbise değişikliği işportacılara yaramadı. Çünkü yeşil elbiselere alışkın olan seyyar satıcılar, lacivert elbiseli zabıtaları karşılarında görünce kaçacak vakit bulamazlar.

Cumhuriyet, 20 Haziran 1960

80

Cumhuriyet,12 Şubat 1959

Cumhuriyet,13 Şubat 1959

Milliyet, 26 Nisan 1960


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BELEDİYE ZABITASI, TURİZMİN EMRİNDE...

Milliyet, 20 Eylül 1959

Bir turizm merkezi olan İstanbul'da, ilk turizm zabıtası, Eylül 1959 tarihinde faaliyete geçti. Lisan bilen zabıta memurlarından teşkil edilen Belediye Turizm Zabıtası'nın ana görevi, "şehrimize gelen turistlere gerekli kolaylığı göstermek ve gezilerinde kendilerine yardımcı olmak" şeklinde belirlendi. Belediye Turizm Zabıtası, ilk etapta 12 memurdan oluşuyordu. Zabıtanın turizm ile ilgili vazifelerine 1961'de turistik mekanların temizliğinden sorumlu olmak da eklenir. 1962'de ise Turizm Zabıtası'nda görevli personel için İngilizce dil kursu açılır. Milliyet, 18 Eylül 1959

Tercüman, 23 Şubat 1962

Cumhuriyet, 10 Ocak 1961

81


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, ÇARŞI - PAZAR DENETİMDE Belediye zabıtası çarşı - pazarda düzenli olarak kontrole çıkıyordu. Özellikle yaz aylarında bolca rastlanan kavun karpuz sergilerini denetleyen zabıta, kalite ve fiyat açısından vatandaşın mağdur olmamasına çalışıyordu.

Cumhuriyet, 19 Ağustos 1960

82


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İZMİR ZABITASININ SEYYAR İLE İMTİHANI Zabıta ile seyyar satıcılar arasında yaşanan tartışmalar, zaman zaman yaralanmalarla sonuçlanıyordu. Kuşkusuz zabıta aleyhine. İzmir'de seyyar köfteciye ceza yazan Zabıta Amiri Mustafa Baykaş ile seyyar satıcı arasında tartışma çıktı. Seyyar Satıcı Hüseyin Döngezer, Amir Baykaş'ı bıçakla yaraladı. Olay yerine gelen polis, seyyar satıcıyı suç delilleriyle birlikte karakola götürürken, Amir Mustafa Baykaş da arkada onları takip ediyor.

Cumhuriyet, 15 Nisan 1961

83


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İHTİLALİN PAŞASI, ESNAFI DENETLİYOR 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra İstanbul'a hem vali hem de belediye başkanı olarak atanan Refik Tulga, belediye zabıtasıyla denetime çıktı. 20 ekiple birlikte yapılan baskın kontrollerde 202 esnafa ceza kesildi. Tulga, cezaları bizzat kendi kesti. Bu arada Turhan Kaptan'dan sonra zabıtaya müdür olan yardımcısı İzzet İşman da, 30 Kasım 1960 tarihinde istifa etti. İşman'ın yerine, ihtilal kadrosuyla uyumlu çalışacak emekli bir asker olan yarbay Cahit Korlu, zabıta müdürü olarak atandı.

Cumhuriyet, 22 Haziran 1961

84


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü EMANET MOTORLA DENİZ KONTROLÜ Dünün imkanları kısıtlıydı, Emanet motorlarla deniz kontrolüne çıkılırdı. Motor olmayınca da sandallı seyyarlara karadan müdahale edilmeye çalışılırdı.

Cumhuriyet, 19 Temmuz 1961

85


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA HALKIN SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN HİLTON’UN MUTFAĞINI KAPATIR, MİGROS’A CEZA YAZARDI

Tercüman, 18 Haziran 1961

Hilton Oteli'nde 1961 yılında yaşanan zehirlenme vakası üzerine belediye zabıtası, Şişli Kaymakamı Mustafa Yörük başkanlığında otele denetime gelir. Gerekli kontroller yapılır ve bu kontroller sonucu yiyeceklerin bozuk ve ortamın sıhhî olmadığına karar verilir ve Hilton Mutfağı kapatılır. Zabıtanın meşhur marka olup olmamasına bakmadan yaptığı denetimlerden Migros da payını alır. Zabıta Müdürü emekli Yarbay Cahit Korlu eşliğinde yapılan denetimlerde Migros’un Aksaray, Bakırköy, Beyoğlu, Teşvikiye ve Bebek mağazaları kurallara uymadığı için cezaya çarptırılır.

Milliyet, 1 Haziran 1961

86

Milliyet, 1 Haziran 1961


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, ÜSKÜDAR ESNAFINI, “ÖRNEK ESNAF” SEÇTİ 1962'de İstanbul Belediye Başkan Yardımcısı Kadri İlkay, zabıta memurlarıyla Üsküdar'da esnaf denetimine çıkar. Bu denetimlerde, Üsküdarlı esnafların tüm belediye nizam ve kurallarına uyduğu şaşkınlıkla görülür. Bunun üzerine İlkay, zabıtaya, Üsküdar esnafının "örnek esnaf" ilan edilmesi için gerekenin yapılması talimatını verir.

ZABITA, SENDİKA KURMAKTA DA ÖNCÜ! Bugün anayasal bir hak olarak tüm memurlar sendika kurup üye olabiliyor. 1960 ihtilali sonrası Türkiyesi'nde ise memurların böyle girişimlerde bulunması oldukça zordu. Zorluk, mesleği olan zabıta, bunu da göze alıp "İstanbul Vilayeti Zabıtaları Memur ve Hizmetlileri" sendikasını kurmuştu. Milliyet, 18 Ağustos 1965

Tercüman, 16 Ocak 1962

87


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü HANIM TEYZE NEREYE? ARTIK GİDİŞLER, ALT GEÇİTTEN!

zabıta, ertesi günden itibaren üstten geçmeye çalışan yayalara ceza uygulamaya başladı.

19 Nisan 1965'de İstanbul Belediye Başkanı Haşim İşçan tarafından açılan Karaköy Yeraltı Geçidi ile yoğun Karaköy yaya trafiği de altgeçitten verilmişti. Ancak, İstanbullular alışkanlıklarından vazgeçemiyor, yine hayatlarını tehlikeye atarak otomobillerin arasından geçmeye çalışıyordu. Bunun üzerine zabıta devreye girdi. Zabıtalar, alt geçit yerine üstten geçmeye çalışanları uyarıyordu. Ancak ilk gün hatırına ceza yazmayan

Alt geçitten geçmemenin cezası, o günün parasıyla 5 lira. Belediye zabıta memurları ilk cezayı ise Özel İdare Eski Müdürü Emin Büklü’ye kestiler. Haşim İşçan tarafından, 4 Mayıs 1965 tarihinde emekli yarbay Cahit Korlu’run yerine Zabıta Müdürlüğüne atanan Aziz Seçilmiş, “açılışın ertesi gününden itibaren yayalara ikaz edilmeksizin para cezası uygulanacağını ve yayaları takip etmek üzere de burada devamlı surette bir zabıta ekibinin bulunacağını” açıkladı.

Milliyet,20 Temmuz 1965

88

Cumhuriyet,20 Temmuz 1965


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Tercüman, 14 Temmuz 1971

Milliyet, 9 Ağustos 1969

89


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü TAKAS DA YAPILIYORDU

GECEKONDUYA KARŞI ÇADIR-KOL

Yokluk yıllarında en iyi ceza ödeme aracı, takas'tır. 1966’da yılbaşı öncesi hindi satmaya çalışan köylüyü zabıta yakalayıp ceza keser. Ancak satıcının parası yoktur, zabıtaya cezasını hindi vererek ödemeyi teklif eder.

Henüz 1965'ler... Yeni büyük göç dalgasının ikincisi başlamak üzere İstanbul'a... Köyden şehre büyük umutlarla gelen insanların, elbette konaklayacak mekana ihtiyacı var. Onun adı ise gecekondu. Ne yazık ki, gecekondu aynı zamanda bir rant aracı... İşte zabıta ekipleri bu noktada ortaya çıkıyor. Haksız yere hazine ve sahipli arazilerin parsellenmesinin önüne geçiyor. Bunun için gecekondu yapılması muhtemel bölgelere geçici karakol, daha doğrusu çadır-kol kuruyor. İşte bunlardan biri, günümüzde tanınmayacak halde bulunan Eyüp Silahtarağa sırtlarında kuruluyor. Çadır-kol’da nöbet tutan memurlar, onlar sıcak soğuk demeden, yaz kışa aldırmadan şehre hizmet ediyorlar.

Milliyet,28 Kasım 1966

90

Milliyet,26 Kasım 1965


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Hürriyet, 29 Ekim 1968

91


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA’DAN SÜSLÜ TEVFİK GEÇTİ İstanbul zabıta teşkilatının gelmiş geçmiş en meşhur isimlerinden biridir Süslü Tevfik. Namı "süslü"dür, soyadı ise Kurma'dır. Mesleği ise kaymakamlık... Zabıta müdürlüğü görevine, Belediye Başkanı Fahri Atabey tarafından 26 Ağustos 1970'de atanır. Her türlü kanun dışılığın kontrol ve denetimin gücüyle düzeleceğine inanır. Bu yüzden üniformasını giyip gazetecilerin

Milliyet, 30 Ağustos 1970

karşısına çıktığında verdiği ilk demeçte, "Halkın tek kuruşunu haksız fiyat artışıyla alan satıcı karşısında beni bulacaktır" der. Dediğini yapar, kısa zamanda namı tüm İstanbul'a yayılır, esnaf arasında meşhur olur. Sempatik tavırlarıyla sevilir de. Milliyet gazetesi, İstanbul Emniyeti’nin meşhur Süslü İhsan’ından sonra, zabıtaya gelen Süslü Tevfik hakkında bir yazı yayınlar ve “Cenab-ı Hak üçüncüsünü esirgeye...” vurgusunu yapar.

Tercüman, 9 Eylül 1970

Tercüman, 14 Temmuz 1971

92


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Süslü Tevfik Zabıta’nın hayati tehlike taşıyan görevi karşısında “milli güreşçi, judo hocası ve milli boksörlerden” oluşan bir zabıta komando ekibi kurar. “Belediye zabıtasını dövmeye kalkanların vay haline, buna teşebbüs edenlerin burunlarını

yamyassı edeceğiz” diye beyanat verir. Ancak görevde birinci yılını doldurmadan, kaçak inşaat yapanların saldırısına uğrar, ölümden döner. Süslü Tevfik, doktordan “Bir haftada iyi olur, 15 günde geçer” şeklinde rapor alır.

Hürriyet, 26 Haziran 2001

93


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA’NIN EFSANE MÜDÜRÜ: İSMET SİLAHÇI

Milliyet, 12 Ağustos 1978

Zabıta teşkilatında herkesin büyük bir minnet ve rahmetle andığı İsmet Silahçı, 1957 yılında belediyeye girdi. Hal müdürlüğü vazifesinde iken, Belediye Başkanı Fahri Atabey tarafından 1972 yılında Zabıta Müdürlüğüne getirildi. Güven veren davranışlarıyla kısa zamanda teşkilatın sevgisini kazanan İsmet Silahçı, göreve başladığı gün elinde süpürge temizlik işçileriyle birlikte deterjanlı suyla sokakları temizledi.

Milliyet, 21 Temmuz 1972

94


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Tercüman, 14 Nisan 1978

Silahçı, 1972'den görevden ayrıldığı 1989 yılına kadar zabıta memurunun eğitimine büyük önem verdi. Yılda en az 3 dönem açılan zabıta kurslarında çoğunluk mesleğe yeni girmiş zabıta memurları eğitiliyordu. Silahçı, 1978'de gazetecilere "Bugün için bir belediye zabıta okulu olmadığından ancak kurslar ile memurlarımızı eğitebiliyoruz" diyerek, bir an evvel zabıta okulu açılmasını istemişti. Silahçı, 12 Eylül 1980 öncesi zabıta teşkilatında bölünmeyi önlemesiyle dikkatleri çekti. 1978’de, zabıta kadrosu 1311 kişiyi bulmuştu. Zabıta’nın belediye yasaklarına uymayanlarla elinde sopa ancak mücadele edebildiğini anlatan Silahçı, “Zabıta eli tabancalı olmalı” görüşünü savunuyordu. Bu görüşünü özellikle kaçak et satanlardan gelen tehditler üzerine oluşturmuştu. Tercüman, 22 Nisan 1978

95


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Silahçı, Zabıta Müdürlüğü bünyesinde Zabıta Yıldırım Ekipler birimini kurdu. Yıldırım Ekipler, eş zamanlı baskın ve denetimlere çıkarak, gıda maddeleri satan dükkanları, içkili ve içkisiz lokantalar ile kebapçıları kontrol etti. Silahçı, o dönem için son derece ileri bir yöntemle, 100 kişilik Yıldırım Ekipleri telsizle koordineli bir şekilde yönetti.

Hürriyet, 25 Temmuz 1979

Milliyet, 3 Haziran 1984

Bedrettin Dalan döneminde de (1984-1989) zabıta müdürlüğünü sürdüren Silahçı, Haliç kıyısında bulunan ve çevreyi kirleten fabrikaların kapatılması ve bölgenin eski günlerine kavuşturulması için başlatılan yıkım çalışmalarında aktif görev aldı. Haliç kıyısındaki yıkımlar belirli bir program dahilinde zabıta tarafından yürütüldü. Zabıtanın kaçak kömürle mücadelesi de 1980’li yıllarda başladı.

96

Milliyet, 3 Haziran 1984


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Tercüman, 4 Eylül 1984

Cumhuriyet, 4 Eylül 1984

Kaçak kömürü yakalamak için zabıta, İsmet Silahçı’nın talimatıyla, sivil alıcı kılığına giriyordu. Yakalanan kaçak kömür kamyonları Kumkapı’daki Zabıta Müdürlüğü’nün önüne çekilip gerekli işlemlerden sonra Zeytinburnu ve Yenikapı Odun Tanzim Satış Depolarına götürülüyor ve burada belediye encümeninin belirlediği fiyattan halka satılıyordu.

Cumhuriyet, 19 Kasım 1982

97


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Silahçı döneminde zabıta, hem Karaköy Perşembe Pazarı’nda, hem yol genişletme çalışması sebebiyle Tarlabaşı’nda, hem de Zeytinburnu Kazlıçeşme’de bulunan deri imalathanelerinde yapılan yıkımlarda önemli görevler üstlenip başarıyla yerine getirdi.

Tercüman, 26 Mart 1985

Dalan’ın belediye başkanlığıyla öne çıkan yıkımlar, özellikle kaçak yapılaşmada yoğunlaştı. Hazine arazisini işgal eden ve kurtarılmış bölge olarak görülen Armutlu bölgesine çevik kuvvet eşliğinde giren zabıta, geniş çaplı yıkımlar yaptı. Silahçı, yıkım sonrasında “Gecekondu yıkımına başlayarak, devletin gücünü ispatladık” dedi. Cumhuriyet, 15 Şubat 1987

Cumhuriyet, 6 Nisan 1987

Cumhuriyet, 18 Haziran 1987

98


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Nurettin Sözen’in 28 Mart 1989’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması üzerine emekliliğini isteyen İsmet Silahçı, 13 Şubat 2010’da vefat etti. Tabutu başında zabıta memurları nöbet tuttu.

Namık Turutoğlu Arşivi

Cumhuriyet,30 Mart 1989

Hürriyet, 13 Şubat 2010

99


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA TRAFİK 1973'TE ATABEY TARAFINDAN KURULDU İstanbul'da iz bırakan belediye başkanlarından biri de Fahri Atabey'dir. Atabey, zabıta teşkilatına büyük önem ve yetki verir. Bu çerçevede resmi olarak zabıtanın araç kontrolü yapabilmesi için Zabıta Müdürlüğü bünyesinde Belediye Trafik Şubesi Amirliğini kurar. 50 kişiden oluşan Trafik Şubesi, 10 kişilik ekipler halinde öncelikle taksimetre kontrolüne başlar. Bu kontroller sırasında fazla ücret talep eden taksiler ile ayakta yolcu alan minibüsler denetlenir.Minibüslerden fazla yolcular indirilir, Zabıta Talimatnamesine aykırı davranan sürücülere ceza yazılır. Trafik Zabıtasına bağlı bayan memurlar da aktif olarak görev alırlar. Karaköy’ün en yoğun trafiğe sahip Perşembe Pazarı’nda elinde megafon, sürücüleri uyaran bir zabıta memuru, 1976 yazının kavurucu sıcağına rağmen görevini yapmaya çalışıyor.

Namık Turutoğlu Arşivi

100

Milliyet, 11 Ocak 1973


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Milliyet, 24 Ağustos 1976

Namık Turutoğlu Arşivi

Milliyet, 23 Mart 1979

101


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü AYDIN BELEDİYESİ’NİN BAYAN ZABITALARI... 1972 yılında Aydın Belediyesi'nde işe başlayan 2 bayan zabıta memuru, hem halkın gönlünde taht kurar, hem de kaçak inşaattan fiyat kontrolüne kadar birçok görevde tam başarı alınmasını sağlar. Çarşı pazar denetimine çıkan bayan zabıtalar, yaşlı amcanın sorunlarını dinliyor.

Cumhuriyet, 1 Ağustos 1972

102


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 77’DEN 97’E ZABITA BUNU HEP YAPIYOR

Milliyet, 11 Nisan 1977

Zabıta teşkilatı, Galata Köprüsü'nde balık avlayanlarla sürekli mücadele halinde... 1977'de böyleydi, 1997'de de... Elbette zabıta balık avlanmasına karşı değil. Ancak balıkçıların köprünün yaya trafiğini oltalarıyla kapatıp, yayalar için tehlike oluşturmasına da izin vermiyordu.

Eminönü, Galata Köprüsü Uygulamaları, 12 Ağustos 1998

103


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü EMİNÖNÜ’NDEN BEYAZIT’A TÜM MEYDANLARDA TARİHÎ KOVALAMACA: KAHRAMAN ZABITA, GARİBAN (!) SEYYARA KARŞI! Seyyar satıcılar, Osmanlı döneminden beri şehrin gündeminde oldu. Belediye Başkanı Cemil Topuzlu, 1920'de yaptığı konuşmada I. Dünya Savaşı sebebiyle seyyar esnafın arttığını, caddeleri işgal ederek gelip geçişi engellediğini anlatıyordu. Cumhuriyet döneminde de seyyar satıcı sorunu bitmedi. Meydanlar ve caddeler onlar tarafından işgal edildi, mahalle sakinleri gürültülerinden rahatsız oldu. Ancak 1957'den itibaren ciddi önlemler alınmaya başlandı. Özellikle el arabalarıyla Eminönü Meydanı ve diğer cadde ve meydanlarda boy gösteren seyyar satıcılar ile zabıta, amansız bir mücadeleye girişti. Sözgelimi 1973'de İsmet Silahçı döneminde zabıta, el arabalarını toplayıp açıkta satılan gıdaların sağlığa verdiği zararı önlemeye çalıştı. Ancak seyyarlar da, tartıda usulsüzlüğe yol açan "kefeli terazileri" zabıtaya kaptırmamak için büyük mücadele verirdi.

Cumhuriyet, 30 Haziran 1973

104

Akşam, 25 Haziran 1951


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Namık Turutoğlu Arşivi

Milliyet, 15 Ocak 1979

105


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Gazete objektiflerinin kaydettiği meydan işgalleri aralıklarla devam etti. Kadir Topbaş döneminde, tüm meydanlar seyyar satıcılardan temizlenerek, halka, turiste ve tarihe açıldı.

Cumhuriyet, 29 Nisan 1984

Barakalı işgalcilerden kurtulmak da kolay olmadı. Özellikle Eminönü Büyük Postana civarında üstlenen bu satıcılar, İstanbul Belediye zabıtası tarafından bir sabah operasyonuyla kaldırıldı. Osmanlı döneminden kalan ve Mimar Kemalettin'in yaptığı bu ünlü eserin civarı böylece seyyardan temizlendi. Eminönü Yeni Camii ile Hünkar Kasrı arasında bulunan ve Bahçekapı ile Eminönü Meydanı arasındaki ulaşımı sağlayan Hünkar Kasrı Kemeri, ön ve arka tarafında işportacıların yoğunlaştığı bir konuma sahipti. Yaya ve araç geçişinin de yapıldığı kemeri ve bölgeyi işgalden kurtarmak için zabıta büyük uğraş verdi ve sonunda bu mücadelesinden başarıyla çıktı.

Cumhuriyet, 8 Ocak 1981

106

Cumhuriyet, 20 Ağustos 1978


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Cumhuriyet, 9 Şubat 1981

Cumhuriyet, 12 Nisan 1989

107


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Beyazıt Meydanı yeni hali, 2007

Beyazıt Meydanı eski hali, 2002

108


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Eminönü Meydanı eski hali, 2002

Eminönü Meydanı yeni hali, 2007

109


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, SAHİLLERİ HALKA AÇIYOR 1970'li yıllar Yenikapı ve Kumkapı sahillerinin kaçak lokanta ve gazinolarla dolduğu yıllardı. Deniz doldurularak yapılan bu kaçak yapılarla zabıta o tarihlerde uğraşmaya başladı. İlk kapsamlı yıkımı 1978 yılında yaptı. Tıpkı 2005'ten sonra Bakırköy'den Eminönü'ne kadar olan sahil şeridindeki kaçak çay bahçesi ve lokantalara karşı başlattığı mücadele gibi. Bu çalışmalarını da başarıyla yerine getirmenin huzurunu yaşadı.

110

Cumhuriyet, 31 Mayıs 1978


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, KARABORSACILARIN AMANSIZ TAKİPÇİSİ OLDU

Cumhuriyet, 16 Ağustos 1979

1980'den önceki yıllarda, temel ihtiyaç maddelerinin yokluğu çekilirdi. Tüp gaz bulunmazdı. Sana yağı, bakkallarda tezgah altında satılır, hatırlı müşterilere verilirdi. Evleri aydınlatacak ampul yoklar arasındaydı. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan önemli ilaçları temin etmek de zordu. Çünkü tüm bu mallar stoklanır, karaborsacılar tarafından fahiş fiyata satılırdı. Karaborsa ve istifçilikte mücadele eden kolluk kuvvetlerinden biri de zabıtaydı. Zabıta, stok mahallerine baskın yapar, burada ele geçirdiği malzemeleri, piyasa satış fiyatından vatandaşa satardı. Tıpkı Erenköy’de stokçudan ele geçirilen 70 koli sana yağının Kadıköy Meydanı'nda halka satılması gibi.

Milliyet, 23 Mart 1979

Cumhuriyet, 17 Ağustos 1979

Milliyet, 15 Ocak 1979

111


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü HER ŞEY İNSAN SAĞLIĞINI VE HAYATINI KORUMAK İÇİN... 70'li yılların sonlarına doğru, fırıncılar ekmek fiyatlarını kendi istekleri doğrultusunda belirleyince, zabıta duruma el koydu. Fırınlara baskın yapan zabıta, hem temizlik hem de fiyat ve gramaj kontrolü yaptı. (altta) Zabıta, denetimler sırasında çöpe atılan et artıklarının toplanarak, kasaplar tarafından satışa sunulduğunu tespit etti. Halkın sağlığıyla oynayan bu kasap dükkanları anında kapatıldı. (yanda)

Milliyet, 19 Nisan 1984 Milliyet, 30 Ekim 1977

112


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Bir zamanlar tüp gazda yaşanan yokluk, kaçak doluma da yol açtı. Zabıta, yıldırım baskınlarla, kaçak doldurulması sebebiyle eksik olan ve hayati tehlike taşıyan 111 tüp ele geçirdi. Zabıta ruhsatsız işyerlerine göz açtırmıyordu. Özellikle Dolapdere’de kümelenen ruhsatsız “tamirhane, boyahane, kaportacı ve torna atölyeleri” zabıta tarafından tek tek mühürlendi. At etinden yapılan sucuklar da zabıtanın kontrollerinden kurtulamadı. Zabıta insan sağlığını tehlikeye atan 3 ton sucuğu imha etti.

Tercüman, 17 Kasım 1984 Milliyet, 6 Kasım 1987

Milliyet, 9 Haziran 1981

113


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Cumhuriyet, 14 Ağustos 1986

MİLLETVEKİLİ ADAYI R. TAYYİP ERDOĞAN, HALKIN VE ZABITANIN DERDİNİ DİNLİYOR Refah Partisi'nden 6. Bölge Milletvekili Adayı olan Recep Tayyip Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında 14 Ağustos 1986'da Fatih Çarşamba Pazarı'nı da gezdi. Halkın, pazarcıların ve zabıtaların dertlerini dinleyen Erdoğan, "Siz 28 Eylül'de meclise girmemize yardımcı olun, biz de sorunlarınıza çözüm bulalım" şeklinde konuştu.

PAŞA’NIN ZABITASI... 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra, 3 general, İsmail Hakkı Akansel, Ecmel Kutay ve Abdullah Tırtıl İstanbul'a belediye başkanlığı yaptılar. Korgeneral Abdullah Tırtıl döneminde, zabıtaya asker eğitimi verildi. Zabıta Temel Kursu'na katılan zabıta memurları bir jandarma yüzbaşısı nezaretinde eğitilirken, "Bundan sonra seyyar satıcılar ile olan yarışı biz kazanacağız" dediler. Zabıtalar, tıpkı askerler gibi "Her şey vatan için" diyerek yürüyüş de yaptılar. Cumhuriyet, 25 Temmuz 1983

114


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Milliyet, 24 Ocak 1985

KDV’NİN TEFTİŞ MELEKLERİ 1 Ocak 1985 günü uygulanmaya başlanan ve Türkiye'de vergi sisteminde bir dönüm noktasını temsil eden Katma Değer Vergisi (KDV) için belediye zabıtası da teftişe çıktı. Zabıta, etiket ve fiyat kontrolleri sırasında özellikle KDV uygulamalarını da, halkın yoğun olarak alışveriş yaptığı semtlerde ve dükkanlarda titizlikle denetledi.

ÇOCUK ZABITALAR OKUL KANTİNLERİNİ DENETLİYOR Bayrampaşa Belediyesi bünyesindeki çocuk meclisi üyesi 10 günüllü zabıta, ilçedeki okul kantinlerini ve yemekhanelerini denetliyor.

115


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü SARIKAYA, HEM EN GENÇ, HEM DE EN AZ GÖREV YAPAN MÜDÜR OLDU 1989 Yerel Seçimleri'nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına Nurettin Sözen seçilince, emekli olan İsmet Silahçı'nın yerine Kemal Sarıkaya'yı atadı. Trafik Şube Müdür Yardımcılığından Zabıta Müdürlüğüne atanan Sarıkaya, 16 Nisan 1989 günü görev başı yaptı. Süslü Tevfik ve İsmet Silahçı'dan sonra en geç zabıta müdürü olarak anılan Sarıkaya, denetimlere de hızlı başladı. Birçok meşhur gıda markası onun döneminde yıldırım baskınlara uğrayarak, halk sağlığına aykırı üretimleri sebebiyle mühürlendi. Stokçularla da amansız bir mücadeleye giren Sarıkaya, sokak çocuklarına yönelik insani gayretleriyle öne çıktı. Ne var ki Kemal Sarıkaya, zabıta müdürlüğü görevinde ancak 1 sene kalabildi.

Milliyet, 4 Ağustos 1989

116

Cumhuriyet, 22 Kasım 1989


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA’YA BAŞKAN MOTİVASYONU Zabıta Müdürü Kemal Sarıkaya'nın Gülhane Parkı'nda düzenlediği "moral" gecesinde zabıta memuru Lütfü Delioğlu da sahne aldı. Delioğlu'nun türkülerine Belediye Başkanı Nurettin Sözen de eşlik etti. Sözen, ayrıca, zabıta teşkilatına yeni katılan ve Zabıta Eğitim Merkezi'ni bitiren 41 zabıta memurundan ilk üç dereceye giren İnci Tüker, Elif Üçlü ve Yakup Ergin'e de sertifikalarını verdi. Saraçhane'deki Zabıta Ek Hizmet Birimleri de Nurettin Sözen ve Sarıkaya'nın yerine gelen Zabıta Müdürü Şinasi Yalçın tarafından açıldı.

Milliyet, 9 Temmuz 1989

Cumhuriyet, 6 Ağustos 1993

Cumhuriyet,18 Mayıs 1990

117


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü SUSUZLUK YILLARINDA ZABITANIN “PİS SU” NÖBETİ 1980'lerin ve 1990'ların başları İstanbul'un su sıkıntısıyla boğuştuğu yıllardı. Halk, çaresizlik içinde kuyu sularına ve sağlığa zararlı olan açıkta akan sulara hücum ederdi. Çeşmelerden akan bu suları halkın içip sağlık sorunları yaşamaması için, zabıta memurları çeşme başında nöbet tutardı.

ATLI ZABITA, ALTINPARK’TA... Ankara Büyükşehir Belediyesi, Altınpark gibi büyük parklarda görev yapmak üzere 1992 yılında atlı zabıta ekibi kurdu. 10 kişilik gönüllü zabıta memurlarından oluşan ekip için gerekli 8 at ise Polonya, Litvanya, İrlanda ve İngiltere'den satın alınmıştı. Milliyet, 25 Haziran 1992

ZABITA, KUMCULARIN YOLUNU KAPATIYOR Sirkeci'den Bakırköy'e kadar 25 kilometrelik sahil şeridinde başlatılan düzenlemeler Zeytinburnu'ndaki Kumcular iskelesine katıldı. Kumcular Kooperatifinden bölgeyi tahliye sözü alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kumcuların sözünde durmaması üzerine kum iskelesine giriş ve çıkışı, zabıta marifetiyle kapattı. Kumcuların bölgeden tahliyesi ise 1994'te göreve gelen Recep Tayyip Erdoğan döneminde gerçekleşti. Cumhuriyet, 26 Ocak 1994

Cumhuriyet, 29 Kasım 1989

118


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA’DA KADIN DAYANIŞMASI! 1994'ten sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmaya başlayan bayan zabıta memurları arasındaki dayanışma, başörtüsü konusunda ortaya çıktı. Her çalışanın dilediği şekilde giyinebilmesine imkan sağlayan özgürlük ortamında, dileyen kadın memurlar da başörtüleriyle birlikte hizmet verdiler.

Hürriyet, 29 Ağustos 1997

Milliyet, 29 Haziran 1996

119


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

120


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan:

“Zabıta’nın kara imajını değiştirdik”

Zabıta Dergisi / 1997

121


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Eğitim Merkezi / 1996

ZABITA, HALKA BİR ÖĞRETMEN GİBİ DAVRANMALIDIR

122


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1996 yılında Zabıta Eğitim Merkezi’nde zabıta memurlarına yönelik bir seminer verdi. Bu seminerde Zabıta teşkilatına yeni bir vizyon çizen Başkan Erdoğan, şu noktalara temas etmişti:

Zabıta Eğitim Merkezi / 1996

Zabıta teşkilatı en üst seviyesinden memuruna kadar, birlik ve beraberliğini tesis etmek zorundadır. Aksi takdirde başarılı olamaz. Zabıta memurunun bir kişisel, bir de kurumsal sorumluluğu vardır. Halkın gözünde zabıta, belediyenin kendisidir, kurumsal bir kişiliktir. Halk en mahrem sorunlarını bile çözecek bir merci olarak görür onu. Zabıtanın da bunu olumlu yönde değerlendirmesi gerekir. Bu da eğitimli zabıtayla olur.

ZABITA, BAŞARI İÇİN BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLMALIDIR

Zabıta Eğitim Merkezi / 1996

123


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Bizim idare anlayışımızın ekseninde her zaman insan olmuştur. Dolayısıyla zabıta, bulunduğu makamı vatandaşa karşı bir baskı unsuru olarak kullanamaz. Çünkü makamlar, gelip geçicidir. Makamlar otoriteyi sağlamak için bir vasıta olarak kullanılabilir ancak. Zabıtanın başarılı olabilmesi için, hizmet verdiği halkla kaynaşması için 4 unsur vardır. Biz göreve geldiğimiz günden beri bunu yerleştirmeye çalıştık. 1- İnanç: Yaptığınız görevin doğruluğuna inanacaksınız. 2- Eğitim - öğretim: Zabıta eğitimli olmak zorunda. Özellikle uyguladığı kanunları hem lafzen hem ruhen bilmeli. Zabıta, Eğitim Merkezi’nde eğitimi alırken, görevi başında da öğretimini yapıyor. Burada ne kadar başarılı bir öğrenci olursa, görevinde de o kadar başarılı olur.

Zabıta Eğitim Merkezi / 1996

124

Hamdolsun, görevde bulunduğum 3 yıl boyunca bana zabıta hakkında önemli bir şikayet gelmedi. Bizden önceki dönemlerle karşılaştırıldığında hiç şikayet almıyorum diyebilirim.


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Bizden önceki dönemde zabıtanın esnaf arasında bulanık, kara bir imajı vardı. Biz bu imajı düzelttik. Zabıtanın müşfik bir el, kadife bir el olarak anılmasını istiyoruz. Zabıta bunu sağlamak için kiminle kontak kuruyorsa onun üslûbuyla konuşmalıdır. Sarhoşa, seyyar satıcıya, dilenciye, esnafa karşı aynı üslubu kullanamazsınız.

3- Disiplin: Zabıta hiyerarşik yapısı içinde hareket etmeli. Görevini zamanında ve yerinde yapmalı. Aksi olursa zabıta disiplinden çıkmış demektir. 4- Takipçilik - Neticelendirme: Zabıta verdiği görevi takip edecek, zamanında yapılmasını sağlayacaktır. Eğer takipçilik ihmal edilirse, başarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Zabıta hataların cezalandırılmasında kademeli bir yol izlemelidir. Zabıta halkla iletişiminde bir öğretmen gibi davranmalıdır. Zabıta halkla hemhâl olmalı, muhtaçları belirlemelidir.

Zabıta Eğitim Merkezi / 1996

125


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Eğitim Merkezi (Prof. Dr. Osman Öztürk) / 1998

126

Mevzuat Eğitimi / 9 Aralık 2012


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Mevzuat Eğitimi / 21 Aralık 2012

ZABITA EĞİTİM MERKEZİ Osmanlı döneminde kurulması karar altına alınan Zabıta Eğitim Merkezi, modern dönemde sistematik bir yapıya 5 Mart 1991 tarihli Mesleki Temel Eğitim Kursları Yönergesi ile girdi. Bu yönerge ile birlikte Büyükşehir Zabıta Müdürlüğü bünyesindeki Zabıta Eğitim Merkezi yasalbir alt yapıya kavuştu. 1994’e Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanı seçilmesiyle ivme kazanan Zabıta Eğitim Merkezi, Prof. Dr. Osman Öztürk’ün yönlendirmesiyle çalışmalarını sürdürdü. Dönemin Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun ve Zabıta Eğitim Merkezi Amir Vekili Mustafa Tahmaz’ın gayretleriyle tam anlamıyla üniversite düzeyinde eğitim verir hale geldi. Sadece Büyükşehir zabıta memurları değil, ilçe zabıta memurları ve taşra belediyelerinden gelen zabıta memurları da burada temel eğitimden geçirildi.

Zabıta Eğitim Merkezi / 1998

127


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü “TÜKETİCİ BÜROSU SESSİZ YIĞINLARIN SESİDİR”

Zabıta Tüketici Bürosu Açılış Töreni / 27 Ağustos 1997

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta teşkilatının öncü girişimlerinden biri olan Zabıta Tüketici Bürosu’nun resmi açılışı 27 Ağustos 1997’de Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Başkan Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada, tüketici bürosunun görevini şu şekilde belirlemişti: “Tüketici Bürosu’na çok önemli görevler düşüyor. Yüklendikleri görev mazlumların eli, ayağı olma görevidir. Biz göreve geldiğimizde kimsesizlerin kimi olacağımızı, sessiz çoğunluğun sesi olacağımızı söylemiştik. Şimdi bu arkadaşlarımız, bu görevi yerine getirecekler.” Tüketici Bürosu’nun açılışına o dönem Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Hilmi Sezer, TSE Genel Sekreter Yardımcısı Enver Başarır, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Açıkalın, Genel Sekreter Yardımcısı İdris Naim Şahin ve Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun da katılmıştı. Zabıta Tüketici Bürosu’nun girişimleriyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türk Standartlar Enstitüsü Başkanı Yılmaz Arıyörük arasında 14 Ekim (1997) Dünya Standartlar Günü’nde, tüketici haklarının korunması konusunda bir işbirliği protokolü imzalandı. İmza törenine İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi de katıldı.

Zabıta Tüketici Bürosu Açılış Töreni / 27 Ağustos 1997

Zabıta Tüketici Bürosu Açılış Töreni / 27 Ağustos 1997

128


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Zabıta Tüketici Bürosu Açılış Töreni / 27 Ağustos 1997 İBB ve TSE İşbirliği Protokolü İmza Töreni / 14 Ekim 1997

129


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kuruluşundan 7 ay sonra Zabıta Tüketici Bürosu ilk ödülünü aldı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, “Tüketici Kanununun Uygulanmasında Başarılı Kuruluş Ödülü”ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Tüketici Bürosu’nu layık gördü. Ödülü, Bakan Yalım Erez’in elinden Büyükşehir Belediyesi adına Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun aldı.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı I. Tüketici Ödülleri / 20 Mart 1998

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı I. Tüketici Ödülleri / 20 Mart 1998

130


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü MOTORİZE ZABITA İLE DAHA HIZLI HİZMET... Zabıta teşkilatı birçok hizmetini anında müdahale etmek suretiyle gerçekleştirmek zorunda. Bir anlamda zamanla yarışıyor. Halkın taleplerine ve olaylara ne kadar hızlı müdahale edebilirse o kadar verimli bir şekilde hizmetlerini yerine getirebiliyor. Motorize zabıta birimi de bu ihtiyaçlar göz önüne alınarak, İstanbul halkının şikayetlerini anında çözmek için aktif hale getirildi. Öncelikle Zabıta Tüketici Bürosu uhdesinde faaliyet gösteren ve güçlü motosikletlerle desteklenen birim, zabıtanın çağdaş imajının sembolü olarak dikkatleri üzerine çekti.

Tüketici Bürosu Motorize Zabıtası / 1997

131


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Motorize Zabıta / 1997

Motorize Zabıta / 1997

Motorize Zabıta / 1997

132


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YIKIM: GÖREVLERİN EN ZORU

Karanfilköy Yıkımı / 11 Eylül 1996

133


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YIKIM: GÖREVLERİN EN ZORU

Karanfilköy Yıkımı / 11 Eylül 1996

Büyükşehir Zabıtası, görevi gereği kurulduğu günden bu yana kaçak yapılaşmayla mücadele ediyor. Hazine arazilerinin işgalini ve yasa dışı şartlarda yapılan binaları önlemek için harekete geçen zabıta, bu zorlu görevi büyük bir titizlikle yerine getiriyor. Kaçak yapıları yıkarken, insanların kalbini yıkmamaya gayret ediyor. İnsanların üzerine demir bir balyoz indirmek yerine şefkat elini uzatıyor. Masum vatandaşa ne kadar müşfik ise, İstanbul’u rant alanı gören odaklara karşı da o kadar kararlı ve sert davranıyor. Yasadışı yapılan villalar bile yerle bir ediliyor. Zabıtanın önemli yıkımlarından biri de Karanfilköy’de gerçekleşmişti. 1996 yılında yapılan yıkımlarla kamu arazisi üzerine kaçak yapı inşasının önüne geçilmişti. Karanfilköy Yıkımı / 11 Eylül 1996

134


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Karanfilköy Yıkımı / 11 Eylül 1996

Florya Cennet Otopazarı’nın Tahliyesi / 2 Ekim 1998

Zabıtanın Merhameti / Temmuz 1998

Florya Cennet Otopazarı’nın Tahliyesi / 2 Ekim 1998

135


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Kemerburgaz Yıkımı / 18 Nisan 2005

136


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Alibeyköy Yıkımları - Tahliye / 8 Ekim 1997

Benzer şekilde kamu yararına yıkımlar, Alibeyköy dere havzasında yapıldı. Şiddetli yağmurlarda hayati tehlike altında bulunan binalar, zabıta eliyle önce boşaltıldı, sonra yıkıldı.

Alibeyköy Gecekondu Yıkımları / 11 Şubat 1998

137


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İSTANBUL HALKININ SAĞLIĞI BÖYLE KORUNDU Büyükşehir Zabıtası, İstanbul halkının sağlığını tehdit eden, ekonomik ömrünü tamamlayan ve artık şehir içinde kalan Kartal Set Çimento’nun kapatılmasında çok önemli rol oynadı. Aslında fabrika yetkilileri ile Büyükşehir Belediyesi arasında varılan mutabakat gereği fabrika 31 Ağustos 1997’de kendiliğinden kapanacaktı. Ancak Kartal Set Çimento yöneticileri bu amaçla imzaladıkları protokolden vazgeçtiler ve mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldılar.

17 Şubat 1998 tarihinde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Gayri Sıhhi Müessese Yönetmeliğine dayanarak, çimento fabrikasının yıkılması için onlarca iş makinesi ve 300 zabıta memuru harekete geçti. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zabıta teşkilatına verdiği talimat üzerine 40 yıldır bölge halkının kabusu olan, birçok insanın kanser hastalığına yakalanmasına neden olan çimento fabrikasının yıkımına polis eşliğinde başlandı. Bu sırada aralarında Komiser Yardımcısı Tuncay Zaman’ın da bulunduğu birçok zabıta memuru taşlı ve bıçaklı saldırılarla yaralandı.

Fabrika faaliyetine kendiliğinden son vermeyince, Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sekmen (solda) ve Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun’un da katıldığı basın toplantısıyla fabrikanın kapatıldığı açıklandı. / 31 Ağustos 1997

138


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Kartal Kum Depoları / Şubat 1998

Kartal Set Çimento Protesto Gösterileri / 1998

139


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kartal Set Çimento Fabrikası’nın Yıkımı / 17 Şubat1998

140


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kartal Set Çimento Fabrikası’nın Yıkımı / 17 Şubat1998

Kartal Set Çimento Fabrikası’nın Yıkımı / 17 Şubat1998

Kartal Set Çimento Fabrikası’nın Yıkımı / 17 Şubat1998

141


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA’NIN ÖNCÜLÜĞÜNDE TOPKAPI ŞEHİR PARKI OLDU Topkapı bölgesi yıllardır İstanbul’a girişin simgesi oldu. Trakya ve Anadolu’dan gelen otobüsler Topkapı Otogarı’nı üs olarak kullandı. Bağcılar’dan Bahçelievler’e, Gaziosmanpaşa’dan Bakıköy’e kadar onlarca farklı bölgeye giden minibüslerin ana durağı burasıydı. Önce otobüs garları taşındı. Sonra ise Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde Topkapı’nın seyyar satıcılardan, baraka dükkanlardan temizlenip şehre yaraşır bir şehir parkı yapılmasına karar verildi. Bu kapsamda istimlaklere başlandı. Ancak yıllardır burada üslenen esnaf, bölgeyi kolaylıkla terk etmek istemedi. 24 Mart 1998’de istimlak edilen bölgelerde ana yıkım gerçekleştirilerek, 261 işyeri boşaltıldı. Polis eşliğinde yapılan yıkımda çevik zabıta, öncü rol oynadı. Topkapı’da yıkımlar sonrasında, buradaki trafiğin önemli bir bölümü yeraltına alınırken, İstanbul büyük bir şehir parkına kavuştu. Kadir Topbaş’ın ilk dönem belediye başkanlığında ise Topkapı’na esas kimliğini veren 1453 Panorama Müzesi yapıldı. Yapım çalışmalarına 2005 yılında başlanan müze, 31 Ağustos 2009 tarihinde ziyarete açıldı.

Çevik Zabıta Topkapı Yıkımında / 1998

142

Topkapı Yıkımları / 1998


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Başkan Erdoğan Topkapı’da teftişte...

Topkapı Yıkımları / 1998

Topkapı Yıkımı Öncesi Tahliye / 1998

Topkapı Yıkımları / 1998

Topkapı Yıkımları / 1998

143


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü KAÇAK KÖMÜRLE MÜCADELE 1990’lı yıllar, İstanbul’da hava kirliliğinin had safhaya çıktığı bir dönemdi. 1994’te Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, öncelikle hava kirliliğine yol açan kaçak kömürün şehre girişini önlenmesi talimatını verdi. Ardından

Kemerburgaz Kontrol Noktası / 3 Aralık 1998

144

da kömürlü ısınma yerine doğal gazı yaygınlaştırmak için işe koyuldu. Bu iki temel hareket noktası da 2-3 yıl gibi kısa sürede sonuç vermeye başladı.


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kaçak kömürün şehre girişinin önlenmesinde Büyükşehir Belediyesi özverili bir çalışmaya imza attı. İstanbul’un 7 giriş noktasında (Avcılar, İkitelli, Arnavutköy, Kemerburgaz, Çamlıca, Ömerli ve Tuzla) kurulan kontrol noktasıyla şehre giriş yapan tüm araçlar denetim altına alındı. Arnavutköy ve Kemerburgaz kaçak kömürle mücadelenin en kritik iki noktası olarak öne çıktı. Bu mücadele sırasında, akla hayale gelmeyen yöntemlerle kontrol noktalarından geçmeye çalışan kaçak kömür yüklü kamyonlara rastlandı. Sözgelimi kaçak kömür üzerine kum koyup taşıta kum kamyonu süsü veriliyordu. Ya da kömür üzerine tuğla yığarak, tezek koyarak, hurda, su damacanası ve kereste yerleştirerek kaçak kömür kamufle edilmeye çalışılıyordu. Çamlıca Gişeleri / 27 Şubat 1998

Kaçak Kömürle Mücadele / 1996-1998

Kaçak Kömürle Mücadele / 1996-1998

Kaçak Kömürle Mücadele / 1996-1998

Kaçak Kömürle Mücadele / 1996-1998

145


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kaçak Kömürle Mücadelede Yaralananlar / 1997

146


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kaçak Kömürle Mücadelede Yaralananlar / 1997

Bu mücadele sırasında kaçakçılar zabıta memurlarına yönelik saldırılarda da bulunuyorlardı. Bu nedenle birçok zabıta memuru ciddi şekilde yaralandı. Ancak her türlü hayati tehlikeye rağmen kaçak kömürle kahramanca mücadele eden zabıta memurları sayesinde İstanbul’un 350-400 mikrogram/metreküp olan hava kirlilik oranı, 1997’de 90 mikrograma düştü. Zabıta Amiri Salim Tutkun, Zabıta komiserleri Battal Sarıkaya ve Çetin Balaban gibi onlarca zabıtanın bu başarıda imzası yer alıyordu. Başkan Ali Müfit Gürtuna, kaçak kömürle mücadelede başarı gösteren zabıta memurlarına birer teşekkür plaketi verdi.

Kaçak Kömürle Mücadeleye Ödül / 1999

147


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, YEREL YÖNETİMLER FUARI’NDA... 1995 yılından itibaren Ankara Altınpark Fuar Merkezi (ANFA)’da düzenlenen Yerel Yönetimler Fuarı’na, Büyükşehir Zabıtası da 1998’de büyük bir standla katıldı. Zabıtanın yaptığı çalışmaların tanıtıldığı stantta, Zabıta Tüketici Bürosu da faaliyetleriyle göz doldurdu. Zabıta standında Tüketici Bürosu’nun simgesi zabıta motoru ile Osmanlı dönemi zabıta kıyafeti içindeki Sadettin Kurtuluş ilgi odağı oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da ziyareti sırasında Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun’dan zabıtanın çalışmalarıyla alakalı ayrıntılı bilgi aldı ve burada görevli zabıta memurlarıyla toplu fotoğraf çektirdi. Yerel Yönetimler Fuarı, Ankara / 5 Mart 1998

Yerel Yönetimler Fuarı, Ankara / 5 Mart 1998

148


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Fazilet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile Şevket Kazan’ın zabıta standını ani ziyaretleri sırasında zabıta memurları Rabia Babacan ve Mahmut İslamoğlu kendilerini ağırlayıp bilgi verdi.

Yerel Yönetimler Fuarı, Ankara / 5 Mart 1998

Yerel Yönetimler Fuarı, Ankara / 5 Mart 1998

Yerel Yönetimler Fuarı, Ankara / 5 Mart 1998

149


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü EMİNE ERDOĞAN’DAN ZABITAYA MORAL YEMEĞİ Zabıta teşkilatı mensupları zor şartlar altında çalışıyor. Bayan zabıta memurları için bu zorluk bir kat daha fazla oluyor. Ancak özverili çalışmalarıyla tüm sorun ve sıkıntıların üstesinden gelen bayan zabıtalar, onurlarına düzenlenen etkinliklerle de moral buluyorlar. Bayan zabıtalara yönelik ilk etkinlik Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde gerçekleştirildi. Aralık 1997’de bayan zabıtalarla bir araya gelen Emine Erdoğan, onlara zabıtaya duydukları güveni anlatarak şöyle dedi: “Şehrimizdeki belediye hizmetlerinin önemli bir kısmını gerçekleştiren ve gün geçtikçe teşkilat yapılanmasındaki dinamizmi ile öne çıkmaya başlayan Zabıta teşkilatı, şüphe yok ki, bu şehirde yaşayan insanlar için özel bir önem taşıyor.

Zabıta Moral Yemeği / 23 Aralık 1997

Zabıta Moral Yemeği / 23 Aralık 1997

150


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Moral Yemeği / 23 Aralık 1997

Bir vatandaş olarak temennim, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da şehrimizdeki zabıta hizmetlerinin aksamadan ve sürekli gelişerek devam etmesidir. Şimdiye kadarki çalışmalarınızı bir vatandaş olarak gururla izlediğimi belirtmek isterim. Yeni bir yüzyıla hazırlandığımız bu dönemde İstanbul’un daha yaşanabilir bir şehir olması, sizin görevinizi en iyi şekilde yapmanıza bağlıdır.”

Zabıta Moral Yemeği / 23 Aralık 1997

Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun’un eşi Özlem Uzun’un ev sahipliğinde gerçekleşen zabıta moral yemeğinde, Zabıta Komiseri İnci Tükel ile Zabıta Memuru Raiba Babacan da birer konuşma yaptı. 151


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta 2 asırlık geçmişini ilk kez 1995’te kutladı BELEDİYE ZABITASI 169 YAŞINDA... 4 Eylül 1826’da Sultan II. Mahmut döneminde İhtisap Nezareti’nin tesis edilmesini “kuruluş tarihi” olarak benimseyen belediye zabıtası, ilk kapsamlı kutlama törenini 1995 yılında “Belediye Zabıtası 169 Yaşında” sloganıyla gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen törenlerde Başkan Erdoğan, Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun ve zabıta memurlarıyla esnaf denetimine çıktı. Esnaf ile sıcak diyalogların yaşandığı denetimlerde Başkan Erdoğan, eksik gördüğü esnaflara da ceza yazmaktan kaçınmadı. Protokol Salonu’nda düzenlenen törende de zabıta memurlarıyla bir araya gelen Başkan Erdoğan’a konuşması süresince, küçük zabıtalar kürsüde eşlik etti. Zabıta memurlarıyla birlikte fotoğraf çektiren Başkan Erdoğan, onlara sahip çıktığını bir kez daha gösterdi.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

152

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

153


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası kutlamaları çerçevesinde zabıta ile dayanışma yemeğine katılan Başkan Erdoğan’ı Florya Tesisleri’ne gelişinde zabıta merasim takımı törenle karşıladı. Zabıta memurlarıyla birlikte akşam yemeği yiyen Başkan Erdoğan, burada zabıta armalı pastayı da kesti. Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

154

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

155


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

156


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Hafta çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi’nin Saraçhane’deki binasının önünden başlayan zabıta yürüyüşü de yapıldı. Büyükşehir Kent Orkestrası’nın eşliğinde gerçekleşen yürüyüşe zabıta memurlarının yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Prof. Dr. Adem Baştürk ve İdris Naim Şahin ile Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun ve zabıta müdür yardımcıları ile amirleri katıldı. Yürüyüş boyunca zabıta memurları halka karanfil dağıttı.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1995

157


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BELEDİYE ZABITASI 170 YAŞINDA... Zabıta’nın 170. yıl kutlamaları ise 4 Eylül 1996’da Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyetin yürüyerek Unkapanı İMÇ Blokları’na gelmesiyle başladı. Burada törenle karşılanan Başkan Erdoğan’ın yakasına, bir bayan zabıta memuru tarafından 170. yıl kokartı takıldı. Daha sonra İstanbul’un ilk belediye başkanı olan Hızır Bey Çelebi’nin kabri başında Kur’an-ı Kerim okunup dua edildi.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1996

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1996

158


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1996

170. yıl zabıta yürüyüşü ise her zamanki gibi görkemli oldu ve Sultanahmet Meydanı’nda sona erdi.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1996

159


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Buradan Belediye Sarayı’ndaki kutlamalara geçildi. Saraydaki etkinliklerde Başkan Erdoğan tarafından emekli zabıta memurlarına plaket verildi, çalışmalarından dolayı tebrik edildi. Hep birlikte Fotoğraflarla Zabıta’nın faaliyetlerini anlatan sergi gezildi.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1996

160

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1996


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İHTİSAP NEFERİ’DEN ZABITAYA... Zabıta haftasının 171. yılı ilklere sahne oldu. İlk kez bu hafta dolayısıyla geçmişten günümüze zabıta teşkilatını anlatan bir belgesel hazırlattırıldı. Belgesel Kanal 6, Kanal 7 ve Samanyolu televizyonlarında yayınlandı. İhtisap Neferi’nden Zabıta’ya adını taşıyan 46 dakikalık belgesel çoğaltılarak tüm zabıta memurlarına ve ilçe zabıta teşkilatlarına gönderildi. İlk gün etkinlikleri kapsamında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde 171. Yıl Gecesi düzenlendi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Zabıta’nın kara imajını değiştirdik” sözlerinin yer

aldığı fotoğrafla karşılanan zabıta memurları, Gülistan Grubunun şarkıları ve Orhan Hakalmaz’ın türküleriyle coştu. Ayrıca zabıta memuru Cesim Kutal da bir konser verdi. Gecede Zabıta Eğitim Merkezi’nden mezun olan zabıta memurlarına da sertifikaları verilirken, emekli olan zabıta memurları da çeşitli hediyelerle ödüllendirildi. Geceye Başkan danışmanları Prof. Dr. Osman Öztürk ve Prof. Dr. Erman Tuncer de katıldı. Geleneksel zabıta yürüyüşü ise haftanın ikinci günü yapıldı. Yürüyüş sonrasında Eyyüp Sultan Mehter Takımı Sultanahmet’te bir konser verdi.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1997

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1997

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1997

161


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü AHMET YENİLMEZ İHTİSAP AĞASI ROLÜNDE Zabıta Haftası’nın Sultanahmet ayağında yazar Üstün İnanç tarafından kaleme alınan İhtisap Ağası Denetimde adlı piyes sahnelendi. Oyuncu Ahmet Yenilmez’in İhtisap Ağası’nı canlandırdığı oyunda, sattığı malı noksan tartarak müşterisini aldatan bir esnaf, anında yakalanıyor. Olayı öğrenen İhtisap Ağası, esnafın yüzüne kazan karası sürülmesini ve eşeğe ters bindirilerek teşhir edilmesini emrediyor. Oyun, Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı’na bağlı Gösteri Sanatları Merkezi oyuncuları tarafından sahnelendi. Büyük bir ilgiyle tarihi canlandırmayı takip eden turistler için, senaryonun İngilizce metni de dağıtıldı.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1997

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1997

162


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü KİMSEYİ İNCİTMEDEN İSTANBUL’A HİZMET EDİYORUZ Zabıta teşkilatının 172. yıl kutlamaları, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir konuşmasında şiir okuduğu için verilen hapis cezasının gölgesinde gerçekleşti. 4-10 Eylül 1998’de yapılan Zabıta Haftası etkinliklerinin tanıtım törenine katılan Başkan Erdoğan, burada zabıta memurlarına hitaben yaptığı konuşmada, “Merak etmeyin, daha nice yıldönümlerinde bir arada olacağız” dedi. Her zamanki gibi geleneksel zabıta yürüyüşü, Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası ve Zabıta Tören Kıtası eşliğinde gerçekleşti. Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

163


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

164


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA ÖDÜLERİ, 1998’DE TESİS EDİLMİŞTİ 1998’deki 172. yıl kutlamalarında ilk kez Zabıta Haber Ödülleri ihdas edildi. Ödülleri Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi ve basın mensuplarına şöyle seslendi: “Zabıta gibi halka hizmet veren birimler ülkenin ve beldenin medya kuruluşlarıyla, habercileriyle de her zaman dayanışma içerisinde olmalıdır. Ben zabıtanın tanıtımını yapan ve halkla iletişimini kurmakta büyük katkısı olan haberci arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, burada onları hayırla yâd ediyorum.”

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

Basın ödülleri: Akit - Sami Altun, Milliyet - Arife Avcu, Türkiye - Dündar Batık / Sadettin Erkişi, Sabah - Şenol Baştakar, Erdal Bilallar ve Filiz Güler, Yeni Şafak - Muhammed Pamuk / Yılmaz Yıldız ve Milli Gazete - Engin Şahin. Fotoğraf ödülleri: Akşam - Genco Sabancı, Zaman - Selahattin Sevi. Zabıta özel ödülü: Sabah İstanbul. Televizyon ödülleri: Kanal D - Rıdvan Bıyık, NTV - Muhammet Özcan, İnterstar - Şafak Toprak Paksoy, Show TV Banu Acun Akkurt ve TGRT - Dünden Bugüne Programı. En iyi görüntü ödülü: ATV - Hakan Tunç. Zabıta özel ödülü: Kanal 7.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

165


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Sultanahmet Meydanı’na yürüyerek ve tören havasında giren tarihî Mehteran Bölüğü de tarihsel atmosfere büyük bir coşku kattı. 172. yıl kutlamalarında küçük zabıtalar özellikle ilgi odağı oldu. Zabıta amir ve memurlarının çocukları, zabıta kıyafetleri içerisinde kutlamanın maskotuna dönüştüler. Meydanda kurulan Kızılay çadırında da zabıta memurları kan bağışında bulundu. İlk kanı Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun, Pendik Zabıta Müdürü Zikri Kılıç ve Büyükşehir zabıta müdür yardımcıları verdi.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

166

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen Zabıta Gecesi’nde ise ünlü sanatçı Songül Karlı büyük bir konser verdi. Coşkuyla gecen konserde zabıta memurlarının arasına karışan Songül Karlı, onlarla birlikte halay çekip türküler söyledi. Zabıta şapkası giyen Songül Karlı büyük alkış aldı.

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

Zabıta Haftası Kutlamaları / Eylül 1998

167


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN! İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına seçildiği Mart 1994 tarihinden itibaren zabıta teşkilatına büyük önem veren Recep Tayyip Erdoğan, sıklıkla zabıta memurlarını ziyaret edip dertlerini dinlerdi. Özellikle ramazan ve kurban bayramlarında önce Darülaceze’ye giden Erdoğan, itfaiye ve zabıta teşkilatlarına gelerek memurlarla bayramlaşır, onlarla birlikte kahvaltı yapardı. Bayramlaşmalar sırasında yaptığı konuşmalarda zabıtalara moral verirdi. Erdoğan 1997 yılı Kurban Bayramı’nda yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu zabıta memurlarına:

168


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Ramazan Bayramı / Ocak 1998

169


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kurban Bayramı / Nisan 1997

“Siz 24 saatini halkına adayan arkadaşlarımızsınız. Çünkü 24 saat halkla iç içesiniz. Halkın içinde bizim elimiz, kulağımızsınız. Her geçen gün daha iyiye, daha güzele ve daha yeniye ulaşmanın gayreti içindesiniz. İnanıyorum ki, bundan sonra her şey daha güzel olacak. Şunu bilmenizi isterim: Halkın zabıtayla bütünleşmesi Türkiye demokrasisinin arzu edilen konuma yükselmesi demektir. Eğer halk sizinle, zabıtayla bütünleşebiliyorsa, bize ulaşabiliyor demektir. Halk sizinle bütünleşemiyorsa, bize de ulaşamıyor demektir. Çünkü siz bu konuda bir ölçüsünüz. Çünkü halk için güvensiniz. Bu güveni daha iyi ve daha güzel şekilde sağlayacağınıza itimadım tamdır.”

Kurban Bayramı / Nisan 1997

Kurban Bayramı / Nisan 1997

170

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bayramlaşmalarında, Genel Sekreter Yardımcısı İdris Naim Şahin ile Prof. Dr. Adem Baştürk de bulunuyordu. Ziyaret anısına, Başkan Erdoğan zabıta üst yönetimi ve memurlarıyla birlikte fotoğraf da çektiriyordu.


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Ramazan Bayramı / Ocak 1998

Ayaktakiler (sağdan sola): Zabıta Amiri Kubilay İspirden, Zabıta Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Parlakışık, Müdür Yardımcısı Mahmut Akbaş, Trafik Zabıta Amiri Ferit Arıkan, Müdür Yardımcısı Namık Turutoğlu, Zabıta Amiri Salim Tutgun, Müdür Yardımcısı Kenan Kızılkaya, Müdür Yardımcısı Metin Yasa, Zabıta Amiri Hasan Ay, Müdür Yardımcısı Yusuf Polat. Oturanlar (sağdan sola): Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun, Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Genel Sekreter Yardımcısı İdris Naim Şahin.

Ramazan Bayramı / Ocak 1998

Ramazan Bayramı / Ocak 1998

171


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü GÜRTUNA’DAN BAYRAM KUTLAMASI

Ramazan Bayramı Kutlaması/ Ocak 1998

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu bir şiir sebebiyle hapse mahkum edilmesi üzerine, Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından yerine seçilen Ali Müfit Gürtuna da, selefi gibi zabıta teşkilatına yakın ilgi gösterdi. Göreve başladıktan sonra ilk Ramazan bayramında teşkilatı ziyaret ederek, moral verdi. Bu ziyaret sırasında “belediyenin bütün işlerinde, başarılan birçok hizmette zabıta teşkilatının iradeli, kararlı ve dürüst tutumunun büyük netice verdiğine” işaret eden Ali Müfit Gürtuna, şöyle konuşmuştu: “Hakikaten sizler belediyenin başkanından en alt noktasına kadar halka yansıyan yüzüsünüz. Gördükleriniz karşısında iyi veya kötü ne yapılması gerekirse, müspet veya menfi bir tepki ortaya koyuyorsunuz. İşte sizin o sözünüz aynı zamanda bizim sözümüzdür. Onun için sizin hizmetiniz, sizin sözünüz, sizin ifadeniz, sizin muameleniz son derece büyük ehemmiyet arzediyor.”

Ramazan Bayramı Kutlaması/ Ocak 1998

Başkan Ali Müfit Gürtuna’ya o ziyareti sırasında Genel Sekreter Yardımcısı İdris Naim Şahin, Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun, Zabıta Müdürü Ali Çolak ve Güvenlik Müdürü Muhlis Aktaş eşlik etmişti. 172


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

173


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

174


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ÇOLAK VE FIRAT DÖNEMLERİ 1999’da Zabıta Müdürü olarak göreve getirilen Ali Çolak daha sonra Kontrol Daire Başkanı oldu. 3 yıl görevde kalan Ali Çolak görevini Ali Fırat’a devretti. Fırat, kısa bir dönem bu görevi yürüttü.

175


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş:

“Zabıta, belediyenin arazideki temsilcisidir”

176


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

177


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 2010 yılı Ramazan Bayramı dolayısıyla zabıtaya şöyle seslenmişti: “İstanbul’a hizmet için hepimiz çok çalıştık. Bu hizmet koşusunda isim olarak ben öndeyim. Ama arkamda hep sizlerin desteği var. Sizlerin verdiği güç, sizlerin verdiği destekle başarıyoruz. Sizlerin başarısı, bize yazılıyor. Esasında sizler isimsiz kahramanlarsınız. Bu yüzden, ifade etmeliyim ki, buradaki başarı belediyenin tüm personeline aittir. Özellikle de belediyemizin halk içindeki yüzü olan zabıta ekibimizle bu başarı, mümkün oluyor. Zabıta, belediyenin arazideki temsilcisidir. Ve zabıta, bugüne kadar hem bu temsili, hem de görevlerini lâyıkı ile yerine getirmiştir. İnanıyorum ki, bugünden sonra da aynı başarıyı göstermeye devam edecektir.”

178


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

“İSTANBULLULAR, SİZ BAYRAM YAPMADAN ÇALIŞTIĞINIZ İÇİN, GÖNÜL RAHATLIĞI İÇİNDE BAYRAM YAPIYOR...”

179


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ÖZLEYİŞ TOPBAŞ’TAN KADIN ZABITALARA DESTEK! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın eşi Özleyiş Topbaş, Büyükşehir Zabıta teşkilatında çalışan kadın zabıta memurlarıyla bir araya geldi. Kadın Koordinasyon Merkezi’nin Ataköy’deki binasında gerçekleşen toplantıda, kadın zabıta memurlarının çalışmaları hakkında bilgi alan Özleyiş Topbaş, zabıta teşkilatının faaliyetlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Belediye hizmetlerinin hayata geçmesinde kolluk kuvveti olarak zabıtanın önemine değinen Bayan Topbaş, bu zorlu meslekte kadınları başarıyla temsil ettikleri için kadın zabıtaları kutladı. Büyükşehir Zabıta Müdür Yardımcısı Rabia Babacan başkanlığındaki zabıta heyeti, daha sonra Özleyiş Topbaş Hanımefendi ile birlikte Kadın Koordinasyon Merkezi’nin çeşitli birimlerini gezdiler. Zabıta memurları, “KKM’nin mağdur, yoksul ve kimsesiz kadınlara yönelik çalışmalarıyla İstanbullu kadınların güvencesi olduğunu” ifade ettiler.

180


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

181


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BELEDİYENİN İSİMSİZ KAHRAMANLARI İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, her bayram zabıta memurlarıyla bir araya gelme geleneğini güçlendirerek sürdürdü. Büyükşehir Zabıtası’nın Edirnekapı Kompleksi’nde gerçekleşen bayramlaşmalarda, zabıta memurları ve zabıta destek personeliyle tek tek bayramlaşan Başkan Topbaş, personeline moral verip motivasyonlarını artırdı. Başkan Topbaş, zabıta memurlarıyla ilgili düşüncelerini şöyle açıkladı: “Sizler belediyemizin yüzüsünüz. Sizler bizleri ne kadar iyi temsil ederseniz İstanbullu da bizi o kadar iyi bilir. Dünyanın gıpta ile izlediği İstanbul’a hizmet etmek adına gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Ve sizlerin başarıları bizim hanemize yazılıyor. Ekibimiz ile bu mümkün olabiliyor. Siz bu başarıdaki birer isimsiz kahramansınız. İstanbullu sizin sayenizde huzurlu bir bayram geçiriyor.”

Ramazan Bayramı / 21 Ocak 2005

182

Ramazan Bayramı / 31 Ağustos 2011


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Ramazan Bayramı / 23 Ekim 2006

Ramazan Bayramı / 20 Eylül 2009

Kurban Bayramı / 1 Ocak 2007

Kurban Bayramı / 21 Ocak 2005

Ramazan Bayramı / 9 Ağustos 2013

183


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Ramazan Bayramı / 23 Ekim 2006

Kurban Bayramı / 19 Aralık 2007

184


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Ramazan Bayramı / 13 Ekim 2007

ZABITA BELEDİYENİN İSİMSİZ KAHRAMANLARIDIR

Bir ülke gibi olan İstanbul’da, İstanbulluların sağlıklı bir bayram geçirmemiz için var gücümüzle çalışıyoruz. Belediye olarak bizim görevimiz bayram yapmak değil, İstanbullulara bayram yaptırmak. Gece gündüz demeden İstanbulluların emrindeyiz. Görevimizin başındayız. Her zaman söylediğimiz gibi Zabıta belediyemizin kolluk gücüdür. Bu noktada zabıtamıza da

önemli görevler düşüyor. Ben görüyorum ki, zabıtamız üzerlerine düşen bu görevi bayram demeden, yağmur demeden, çamur demeden büyük bir özverileriyle yerine getiriyor. Kurban Bayramı vesilesiyle ifade edeyim ki, İstanbul’daki eski kurban bayramı görüntüleri, artık yaşanmıyor. Bu görüntülerin yaşanmamasında zabıtanın özveriyle çalışmasının payı büyüktür.

185


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Ramazan Bayramı /13 Ekim 2007

Kurban Bayramı / 8 Aralık 2008

186

Kurban Bayramı / 8 Aralık 2008


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Ramazan Bayramı /26 Ağustos 2011

Kurban Bayramı / 23 Ekim 2012

187


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN SEMBOLÜ: ZABITA MERASİM TAKIMI Belediyenin üniformalı tek birimi olan zabıta teşkilatı, merasim takımıyla belediye yöneticilerinin ve teşkilatın göğsünü kabartıyor. Devlet büyüklerinin ve yurtdışından gelen üst düzey konukların karşılanma protokolünün en önemli parçası olan Zabıta Merasim Takımı, disiplini, performansı ve görev bilinciyle dikkatleri üzerinde topluyor. Ayrıca resmi törenler ile bayram kutlamalarına da katılan Büyükşehir Merasim Takımı, bu görevlerinde belediyeyi temsil etmenin büyük onurunu taşır.

T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyareti / 15 Kasım 2007

188


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Merasim Takımı’nda görev almak, bir zabıtanın yaşayabileceği ve torunlarına anlatacağı en önemli hatıra ve mutluluk olarak kabul edilir. Zahmetli bir vazife olmasının getirdiği yorgunluk, her zaman teşkilatı temsil etme coşkusunun gölgesinde kalır.

Zabıta Haftası Kutlamaları, 186. Yıl, Taksim / 3 Eylül 2012

189


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü I. Ordu Komutanı Org. İlker Başbuğ’un Veda Ziyareti / 15 Ağustos 2006

190


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

1. Ordu Komutanı Org. Fethi Tuncel Ziyareti / 23 Ağustos 2006

Zabıta Haftası Kutlamaları, 186. Yıl, Taksim / 3 Eylül 2012

191


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Taksim / 19 Mayıs 2010

Zabıta Haftası / Eylül 2007

192

Vali Hüseyin Avnu Mutlu’nun Ziyareti / 24 Haziran 2010


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Belçika Veliaht Prensi Philippe Marie’nin Ziyareti / 16 Ekim 2012

Zabıta Haftası Kutlamaları, / 4 Eylül 2008

Zabıta Haftası Kutlamaları, Taksim / Eylül 2012

193


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Namık Turutoğlu Arşivi

Namık Turutoğlu Arşivi

194


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Mustafa Ekinci Arşivi

Namık Turutoğlu Arşivi

195


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü TERSİNE GÖÇ PROJESİ İLE TRAJİK ÖYKÜLER SON BULUYOR Belediyenin kolluk kuvveti olması sebebiyle zabıtaya verilen görevlerden biri de “yolda kalmışlara ve memleketine geri dönmek isteyenlere yardımcı olmak” şeklinde belirlenmişti. “Taşı toprağı altın” diye İstanbul’un yolunu tutan ailelerin, büyük şehirde tutunamamaları üzerine tekrar geri dönmek isteyenler, Büyükşehir Zabıtası tarafından belirlenip gerekli katkılar yapılıyor.

196

Mersin’e Geri Dönen Aile / Tersine Göç Projesi 1997


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Sultanbeyli’den Göçen Aile / 9 Mayıs 2007

Sultanbeyli’den Göçen Aile / 9 Mayıs 2007

197


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü DENİZİ KİRLETENLERE “AMAN” VERMİYORLAR: 24 SAAT GÖREV BAŞINDA İstanbul Boğazı, eşsiz güzelliğinin yanı sıra en işlek su yollarından biri olarak da öne çıkıyor. Karadeniz ile Akdeniz arasındaki tek deniz geçiş bölgesi olan İstanbul Boğazı ile İstanbul’un Marmara ve Karadeniz sahil sınırlarının temizliğinden de zabıta sorumlu. Bu bölgelerde başta tanker ve diğer büyük tonajlı gemiler olmak üzere diğer deniz taşıtlarının çevreyi kirletmesine karşı 24 saat iş başında olan zabıta, çevreye zarar verenlere göz açtırmıyor.

Zabıta Denetimde / 27 Aralık 2012

Yenikapı Açıkları / 1997

Yenikapı Açıkları / 1997

198

Yenikapı Açıkları / 1997


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Denetimde / 27 Aralık 2012

Özellikle 1994’ten sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığında ivme kazanan çevre duyarlılığı, o tarihten itibaren artarak devam etti. Başkan Kadir Topbaş döneminde ise denizde görev yapan zabıta ve diğer belediye birimleri teçhizat ve deniz taşıtı bakımından güçlendirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ile Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nın birlikte yürüttüğü bu çalışmalarda, çevreyi kirleten tankerlere göz açtırılmazken, atıklardan örnek alınarak deniz suyunu kirletip kirletmediği de bilimsel olarak ölçülüyordu.

Zabıta Denetimde / 27 Aralık 2012

199


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü GÖRSEL KİRLİLİĞE GEÇİT YOK...

Seçimin Ardından / Nisan 1999

Zabıta, şehrin görsel kirliliğe teslim olmaması için büyük uğraş veriyor. Özellikle seçim dönemlerinde alt geçitler, duvarlar, sokak ve caddeleri dolduran afiş ve bayraklama çalışmaları zabıta tarafından dikkatle takip ediliyor. Yasa dışı afişlemenin önüne geçiliyor. Bu tür duvar ve bez afişler anında temizlik ekipleriyle koordineli bir şekilde ortadan kaldırılıyor. İlgililerine yasal işlem yapılıp ceza kesiliyor. Aynı zamanda il sınırları içinde Büyükşehir Belediyesi’nin belirlediği ölçütler dışında ilan ve reklam tabelaları asılmasına izin verilmiyor. Zabıta ekipleri izinsiz reklam tabelalarını toplayarak hem deprem kuşağındaki İstanbul’da muhtemel can ve mal kaybının önüne geçiyor, hem de görsel kirliliği önlüyor.

Afiş Temizliği / 29 Temmuz 2013

200

Afiş Temizliği / 13 Aralık 2012


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Afiş Temizliği / 1998

Görsel Kirliliği Önleme Çalışmaları / 4 Nisan 2007

201


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü MERHAMET AVCILARI: DİLENCİLER

3

Ülkenin sosyo-ekonomik durumuna göre sayısal olarak azalış ya da artış gösterse de dilenciler, İstanbul’da hep oldular. İstanbul’un cazibesi, özellikle şehir dışındaki ihtiyaç sahipleri ile bu işi meslek haline getirmiş dilencileri hep kendine çekti. Özellikle kurban ve ramazan bayramları ile kutsal gün ve gecelerde sayıları artan dilencilerle mücadele, kolluk kuvveti olarak zabıtaya düştü.

1

Yürüyen Sakatlar/ 20 Şubat 2006

202

2


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Dilencileri Topluyor/ 1997

Zabıta Dilencileri Topluyor/ 1997

203


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 1

3

204

2

4

İstismara Geçit Yok / 2007


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Dilencilikle Mücadele / 11 Temmuz 2012

Dilenci Toplama ve Sevk Merkezi Zabıta Amirliği olarak başlayan çalışmalarını Dilenci Müdahale Zabıta Amirliği olarak devam ettiren Büyükşehir Zabıtası, etkin çalışmalarıyla duygu sömürücülerine geçit vermiyor. Bu arada zabıta, istatistiksel verilerin dilencilerin hep aynı kişiler olduğunu göstermesi üzerine, İstanbul halkı üzerinde bilgilendirme çalışmalarına da başladı. Böylece dilenciliği meslek edinen kötü niyetli kişilerin, İstanbulluların iyi niyetini kullanmasına izin vermiyor.

Dilencilikle Mücadele, Kadıköy İskele / 24 Temmuz 2012

205


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, MODERN ARAÇ FİLOSUYLA DAHA KALİTELİ HİZMET VERİYOR Büyükşehir Zabıta teşkilatının hizmet alanı, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile İstanbul il sınırlarına kadar genişledi. Bu denli geniş bir alanda oldukça büyük bir nüfusa hizmet etmek için, zabıta teşkilatı da araç filosunu güçlendirmeye gitti. Zabıta hizmetlerinin hızlı ve nitelikli bir şekilde yerine getirilmesini sağlayacak bu girişimle kanunun çıktığı tarihte 100 araçlık olan araç parkuru, 2007 yılına kadar 188 araca çıkarıldı, 2013 itibariyle ise zabıta 265 araçlık bir filoya sahip.

Edirnekapı / 2007

206

Cumhuriyet Bayramı Geçit Töreni / 29 Ekim 2007


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası Motorize Geçit Töreni / 3 Eylül 2012

Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yakın ilgi ve desteğiyle, iş makinesinden motosiklete kadar her türlü talebi dikkate alınan zabıta teşkilatı, modern ve yenilikçi yüzüyle belediyenin gurur kaynağı oluyor.

Saraçhane / 23 Ekim 2007

Zorlu arazi koşullarında hizmet verecek 4x4’ler ile son model hizmet minibüs ve otobüslerinin de bulunduğu araç filosu, aynı temalı görsel standardıyla da göz dolduruyor. 207


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ŞEHİR ESTETİĞİNE KORUMA... İstanbul’un ticaret merkezi, tarihî yarımadanın seçkin yerlerinden biri olan Mercan, kaçak yapılaşmanın ticaretle buluştuğu bir mekan oldu. Halk arasında Polonya Pazarı olarak bilinen ve geniş bir alanın işgaliyle oluşan kayıt dışı ekonominin merkezi, zabıtanın müdahalesiyle ortadan kaldırıldı. Böylece hem şehir estetiğini bozan bir işgal alanı temizlendi, hem de yasa dışı ticarete izin verilmedi.

Eminönü-Mercan, Polonya Pazarı Yıkımı / 26 Şubat 2006

208

Eminönü-Mercan, Polonya Pazarı Yıkımı / 26 Şubat 2006


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Eminönü-Mercan, Polonya Pazarı Yıkımı / 26 Şubat 2006

Eminönü-Mercan, Polonya Pazarı Yıkımı / 26 Şubat 2006

Eminönü-Mercan, Polonya Pazarı Yıkımı / 26 Şubat 2006

209


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İSTANBUL’UN BOĞAZI İŞGALCİLERDEN TEMİZLENDİ Büyükşehir Zabıtası, 2 kontrol teknesi ve 1 helikopteriyle İstanbul sahil ve denizlerini korurken, Boğaziçi’nden halkın yararlanmasını engelleyen sahil işgalcileriyle mücadele ediyor. Dünyanın incisi İstanbul Boğazı’ndan tüm İstanbulluların yararlanabilmesi, kıyılarında rahatlıkla yürüyebilmesi, denizi seyredebilmesi için zabıta, buralardaki işgalci tekneleri ve yasa dışı platformlarını kaldırıyor. İstanbul Boğazı da artık İstanbulluları bekliyor...

Deniz Motorlarına Müdahale / 2007 - 2008

210


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Deniz Motorlarına Müdahale / 2007 - 2008

Sarayburnu Sahil Yıkımı / 2005

211


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü SEBZE VE MEYVELERİ GÜVENLE YİYEBİLİRSİNİZ İstanbulluların yüzyıllardır iaşe ihtiyacının karşılandığı mekanlar, haller oldu. Şehirde tüketilen yaş meyve ve sebzenin önemli bir kısmının geçtiği hallerde düzen ve kontrol Hal Zabıtası tarafından sağlanıyor. Hal Müdürlüğü’nün gözetiminde çalışan zabıta memurları, yürürlükteki kanun ve yönetmelikler çerçevesinde Hal esnafının denetimini gerçekleştirip sağlık kurallarına uygun bir şekilde sebze ve meyvelerin İstanbullulara ulaşmasını temin ediyor. Hal Zabıtası, sadece hal içinde değil, büyük market zincirleri başta olmak üzere sebze ve meyvelerin satışa sunulduğu tüm noktalarda yasal denetimlerini yapıyor.

Hal Zabıtası Denetimde / 25 Aralık 2012

212

Hal Denetimi, Bayrampaşa / 2007


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Hal Denetimi, Bayrampaşa / 25 Aralık 2012

Hal Denetimi, Bayrampaşa / 2007

Zabıta Market Denetiminde / 25 Aralık 2012

213


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü SAĞLIKLI GIDA İÇİN SÜREKLİ DENETİM Büyükşehir Zabıta teşkilatı, İstanbul halkının sağlığını korumak için 24 saat görev başında... Başta kaçak et kesimleri olmak üzere insan sağlığını yakından ilgilendiren her konuya öncelikle eğilen zabıta, yasa dışı faaliyet gösterenlere göz açtırmıyor. Et kesim merkezlerini düzenli olarak konrol ediyor. Mahalle aralarında, binaların bodrum katlarında kaçak et kesimi yapanlarla mücadele eden zabıta, Kurban bayramlarında da aktif görev üstlenerek, kurban ibadetini yerine getirme coşkusuna gölge düşmesini engelliyor.

Et Kesimhanelerine Denetim / 16 Mayıs 2007

214

Et Depoları Denetleniyor / 28 Aralık 2012


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Yılbaşı Denetimleri / 28 Aralık 2012

Hayvan Satış Noktaları Denetleniyor / 28 Aralık 2012

Kesimhane Denetimi / 28 Aralık 2012

215


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü OTOGAR ZABITASI, YOLCULARI BİLİNÇLENDİRİYOR: TÜKETİCİSİN O HALDE HAKLISIN... Zabıta teşkilatı, sahip oldukları haklar konusunda İstanbulluları bilinçlendirmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor. İstanbulluların tüketici olmak hasebiyle temel bazı hakları bulunduğu gerçeğinden hareket ederek yapılan bu çalışmalar, özellikle merkezi noktalara açılan standlar aracılığıyla organize ediliyor. Bu kapsamda Otogar Zabıta Amirliği’nin yolcu haklarını anlatan bilgilendirme etkinliği büyük destek buldu. İstanbullular, otobüs işletmecilerinin esiri değil, veli nimeti olduğunu yasanın kendilerine sağladığı imkanları öğrendikçe daha iyi anladılar.

Zabıta Broşür Dağıtımı / 23 Haziran 2011

Yolcu Bilgilendirme Kampanyası / 15 Ağustos 2012

Zabıta Broşür Dağıtımı / 23 Haziran 2011

216


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Yolcu Bilgilendirme Kampanyası / 15 Ağustos 2012

217


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA TURİSTLER İÇİN DE GÜVEN KAPISI... THIS WAY, PLEASE...

Turizm Zabıtası / 1997

Belediyenin kolluk gücü olarak zabıta, sadece İstanbulluların değil, İstanbul’u ziyaret gelen turistlerin de hizmetinde. Onların İstanbul’dan memnun ayrılmaları için her türlü kolaylığı gösteriyor. İstanbul’un bir turizm kenti olması sebebiyle 1950’li yıllarda konuya el atan zabıta teşkilatı, 1990’lı yıllarda Turizm Bakanlığı ile işbirliği halinde enformasyon büroları açıp yabancı dil bilen zabıtalar burada görevlendirildi.

Topkapı Sarayı Bahçesi / 28 Haziran 2012

Turizm Zabıtası / 2007

218


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Sultanahmet Meydanı / 13 Şubat 2012

Ayasofya Meydanı / 28 Haziran 2012

2005’ten sonra ise zabıta memurları tarihi ve turistik bölge ve meydanlarda görev yapmaya başladı. Bu mekanlarda turistlerin yol tarifinden tüketici şikayetlerine kadar her türlü sorunlarıyla ilgilenmeyi temel vazife kabul etti. Zabıta, İstanbul belediye polisi olarak, turistlere de güven veriyor. 219


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü TURİZM ZABITASI YENİ KIYAFET, YENİ ARAÇ!... Kadir Topbaş döneminde yeniden organize edilen turizm zabıtası, güçlü personel yapısının yanı sıra modern araçlarla da donatıldı. Zabıta Edirnekapı Kompleksi’ni ziyaret eden (9 Ağustos 2013) Başkan Kadir Topbaş, yabancı dil bilen personelin, Sultanahmet gibi turistlerin yoğun olduğu bölgelerde hizmet vereceğini söyledi. Başkan Topbaş, “Arapça ve İngilizce bilen 30 arkadaşımızla başlangıç yapıyoruz. Kıyafetleri tasarlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıta biriminde hizmet verecekler. Özellikle turizm anlamında problem olan yerlerde müdahil olacaklar” dedi. Başkan Topbaş, daha sonra turizm zabıtasının yeni araçlarını test etti. Turizm Zabıtaları Yeni Kıyafetleriyle / 9 Ağustos 2013

Başkan Topbaş, Fahri Turizm Zabıtası / 9 Ağustos 2013

220


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Turizm Zabıtaları Yeni Kıyafetleriyle / Ağustos 2013

Turizm Zabıtaları Yeni Kıyafetleriyle / Ağustos 2013

Turizm Zabıtaları Yeni Kıyafetleriyle / Ağustos 2013

221


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü KÜRESEL ZABITA... Zabıta teşkilatı, dünyadaki gelişmeleri yakından izliyor. Belçika, Hollanda, Fransa, Almanya başta olmak üzere birçok ülkeye meslekî inceleme gezileri düzenleyerek, bu ülkelerdeki meslektaşlarıyla işbirliği içinde bulunmaya özen gösteriyor. Bu kapsamda İstanbul’da da yabancı meslektaşlarını ağırlayan zabıta teşkilatı, Çin Halk Cumhuriyeti Şangay bölgesinden gelen misafirlerine Büyükşehir Zabıtası’nı anlattı. Çince dublajlı zabıta tanıtım filminin de izlettirildiği ziyaret sırasında iki ülke belediye kolluk kuvvetleri arasında bilgi alışverişinde bulunuldu, farklı deneyimler paylaşıldı. Görüşmeye Daire Başkanı Mustafa Tahmaz’ın yanı sıra Zabıta Destek Hizmetleri Müdürü Bayram Ali Çakıroğlu, İsrafil Aydın, İbrahim Köse ve Mehmet Akif Can da katıldı.

Çin Şangay Belediyesi Heyeti / 10 Ekim 2007

222

Çin Şangay Belediyesi Heyeti / 10 Ekim 2007


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Bahreyn Manama Zabıtası Ziyareti / 25 Kasım 2011

Büyükşehir Zabıtası, Ortadoğu’nun en gelişmiş ülkelerinden Bahreyn’in Manama bölgesinden gelen zabıta (şehir polisi) yöneticilerini de ağırladı. İstanbul belediyesinin ve zabıta teşkilatının çalışmaları hakkında Daire Başkanı Mustafa Tahmaz tarafından kendilerine kapsamlı brifing verildi. Görüşmede Destek Hizmetleri Zabıta Müdürü İbrahim Köse, Avrupa Yakası Zabıta Müdürü Mehmet Akif Can, Zabıta Tedbir Müdürü Tayfun Karali ve Zabıta Müdür Yardımcısı Sadettin Özyazıcı da hazır bulundu. Bahreyn Manama Zabıtası Ziyareti / 25 Kasım 2011

İstanbul Büyükşehir Zabıta Daire Başkanlığı’ndan bir heyet İtalya’nın Venedik Belediyesi’ne bir ziyaret düzenledi. Avrupa Yakası Zabıta Müdürü Mehmet Akif Can başkanlığındaki heyette Müdür Yardımcısı Yılmaz Lazoğlu, Zabıta Amirleri İsmet Gülen ve Murat Çakır da bulundu. Heyet Venedik Zabıta teşkilatından hizmetleriyle ilgili bilgi aldı, işbirliği imkanlarını konuştu.

Venedik Zabıtasını Ziyaret / 25 Eylül 2008

223


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA OLMAK BİR AYRICALIKTIR... Zabıta teşkilatına mensup olmak, Büyükşehir Zabıtası’nın bir üyesi olarak İstanbul ve İstanbullulara hizmet etmek, bir ayrıcalıktır. Bu teşkilatın bir parçası olmak için ter döken yüzlerce genç insan arasından en iyiler, titiz bir elemeden sonra belirlenir. Kamu personel sınavında en yüksek puanı alan adaylar, daha sonra zabıta görevi için gerek ve yeter şart olan meslekî sınavdan ve mülakattan geçirilir. Zabıta olmaya hak kazanan personele, Zabıta Temel Eğitimini alması için yoğun bir program uygulanır. Tıpkı 1930’lu yıllarda Osman Nuri Ergin’in ders verdiği akademide olduğu gibi... Tıpkı 1957’de zabıta teşkilatı polisten ayrıldığında adayların tabi tutulduğu eğitim gibi...

77-78. Dönem Yemin Töreni / 14 Mayıs 2009

224

Zabıta Adayları Sınavda / 14 Haziran 2007


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Rütbe Töreni / 3 Eylül 2008

225


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

77-78. Dönem Yemin Töreni / 14 Mayıs 2009

226


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Diploma Töreni / 3 Eylül 2008

79. Dönem Yemin Töreni / 6 Eylül 2010

79. Dönem Yemin Töreni / 6 Eylül 2010

227


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 79. Dönem Yemin Töreni / 6 Eylül 2010

Temel eğitimden sonra, genç zabıtalar yemin edip göreve başlamaya hazırdır. Teşkilatın üst düzey yöneticilerinin önünde, Büyükşehir ve Zabıta bayraklarının gölgesinde genç zabıtalar Türk bayrağı üzerine el basarak namus ve şerefleri üzerine yemin edip bu kutsal vazifeyi en iyi şekilde yerine getireceklerine dair söz verirler. Onlar artık, şehrin dostları arasına katılıp bu halk için gece gündüz demeden çalışmaya hazırlar...

228

79. Dönem Yemin Töreni / 6 Eylül 2010


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 79. Dönem Yemin Töreni / 6 Eylül 2010

229


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA’DA RÜTBE HEYECANI Zabıta üniformalı bir teşkilat olarak hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Modern anlamda belediye teşkilatının ve dolayısıyla onun kolluk kuvvetinin kurulduğu 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren belediye zabıtasının hiyerarşik yapısı oluşmaya başladı. O dönemlerde belediye çavuşu zabıta memuruna karşılık gelirken, serçavuş, komiser ve serkomiser de üst rütbeleri temsil ediyordu. Memurluktan yöneticiliğe geçiş, ancak kanun ve yönetmelikleri bilmek, okuma-yazmada iyi olmak gibi şartların yerine getirilmesiyle mümkündü. Günümüzde de rütbe alımı, genel kültür ile mesleki bilgi düzeyinin ölçüldüğü yazılı ve sözlü sınavlardan sonra gerçekleşiyor. Dolayısıyla meslekte yükselme arzusunda olan memurlar ile diğer rütbeliler, mutlaka çalışarak, mevzuat ve genel kültür bilgilerini artırmak zorundalar.

Rütbe ve Diploma Töreni / 3 Eylül 2008

230

Rütbe Töreni / 2 Mayıs 2013


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Rütbe Töreni / 2 Mayıs 2013

Rütbe Töreni / 2 Mayıs 2013

231


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Düzenli aralıklarla, teşkilatın ihtiyaç duyduğu rütbelileri oluşturmak için görevde yükselme sınavları açılıyor. Bu sınavlarda başarılı olanlar, Zabıta Daire Başkanı’nın Belediye Başkanı’na sunup onay almasından sonra rütbelerini alıyorlar. Rütbeleri yükselen personele, görkemli bir törenle yeni rütbeleri veriliyor. 2008’de düzenlenen törenle ilk kez memurluktan komiserliğe yükselen zabıta personeli, Müdür Bayram Ali Çakıroğlu ve Müdür İbrahim Köse ve müdür yardımcıları Rıfat Yel ve Mahmut İslamoğlu ile birlikte görülüyor.

Rütbe Töreni / 3 Eylül 2008

232

Rütbe Töreni / 3 Eylül 2008


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Rütbe Töreni / 2 Mayıs 2013

Rütbe Töreni / 3 Eylül 2009

233


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz, Zabıta Destek Hizmetleri Müdürü İbrahim Köse, Anadolu Yakası Zabıta Müdürü Mehmet Akif Can, Zabıta Müdür Yardımcısı Rabia Babacan meslekte yükselen zabıtaların yakalarına yeni rütbelerini takıp başarı dilediler.

Rütbe Töreni / 3 Eylül 2009

Rütbe Töreni / 2 Mayıs 2013

234


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Rütbe Töreni / 2 Mayıs 2013

Rütbe Töreni / 2 Mayıs 2013

235


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA FUTBOL TURNUVALARI

8. Zabıta Futbol Turnuvası, 179. Yıl Kutlamaları / 2005

Zabıta teşkilatı, görevi gereği dinamik ve sportif bir yapıya sahip. Özellikle 1998 yılında Edirnekapı Zabıta Kompleksi bünyesindeki halı sahanın hizmete girmesinden sonra zabıta teşkilatı, düzenli bir şekilde birimler arasında futbol turnuvası düzenlemeye başladı. Aralık 1998’de düzenlenen ilk turnuvaya 16 zabıta amirliği katıldı. Görev başında yaşadıkları stresi turnuva boyunca yaptıkları heyecanlı maçlarda atan teşkilatın ilk turnuva birincisi de Merkez Zabıta Amirliği ile yaptığı final maçını 4-0 kazanan Kontrol Noktaları Zabıta Amirliği olmuştu.

1. Zabıta Futbol Turnuvası / 1998

1. Zabıta Futbol Turnuvası / 1998

236

8. Zabıta Futbol Turnuvası, 179. Yıl Kutlamaları / 2005


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

8. Zabıta Futbol Turnuvası, 179. Yıl Kutlamaları / 2005

8. Zabıta Futbol Turnuvası, 179. Yıl Kutlamaları / 2005

8. Zabıta Futbol Turnuvası, 179. Yıl Kutlamaları / 2005

237


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Eylül’ün ilk haftası düzenlenen Zabıta Haftası etkinlikleri kapsamında sürekli yapılan futbol turnuvası, teşkilatın içinden gelip önce Zabıta Müdürlüğüne, daha sonra da Zabıta Daire Başkanlığı görevlerine atanan Mustafa Tahmaz döneminde büyük ivme kazandı. Türk futboluna büyük emek vermiş Hakan Şükür, Rıdvan Dilmen, Uğur Tütüneker, Bülent Korkmaz, Mert Korkmaz ve Hakan Ünsal gibi futbolcular da zabıtanın futbol turnuvasına destek verip dostluk maçları yaptılar.

13. Zabıta Futbol Turnuvası Finali / Eylül 2011

14. Zabıta Futbol Turnuvası Finali / 24 Mayıs 2012

238

14. Futbol Turnuvası / 24 Mayıs 2012


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

12. Zabıta Futbol Turnuvası Finali / 22 Nisan 2010

12. Zabıta Futbol Turnuvası Finali / 22 Nisan 2010

14. Zabıta Futbol Turnuvası Finali / 24 Mayıs 2012

239


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YIKIMDA İHTİSASLAŞMA: ZABITA TEDBİR MÜDÜRLÜĞÜ KURULDU Zabıta Tedbir Müdürlüğü’nün kurulmasından sonra yıkımlarda özel teknikler uygulanmaya başlandı. Binanın temel taşıyıcı kolonlarına bağlanan çelik halatlar ya da ana taşıyıcılara yerleştirilen patlayıcı maddelerle “özellikli yıkımlar” yapıldı. Yıkımlardan zarar gören kitlenin taşkınlık ihtimaline karşı çevik zabıta da çevre güvenliğini alıyordu. Önemli yıkımlara, Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz, bizzat nezaret ediyordu.

Baltalimanı Yıkımı / 2004

240


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Sultanbeyli’de Patlamalı Yıkım / 6 Mart 2007

Beyoğlu Gökkafes Yıkımı / 7 Ocak 2005

241


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Kağıthane AKOM Su Kulesi Yıkımı / 26 Mart 2008

242


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Zabıta Tedbir Müdürü İsrafil Aydın yönetimindeki zabıtalar, sabaha karşı ani yıkıma giderlerken / 23 Ağustos 2009

243


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Pendik Sidoma Otel Yıkımı / 6 Mayıs 2008

244


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Yıkım Hazırlığında / 23 Ağustos 2009

Kaçak Yapılara Geçit Yok / 23 Ağustos 2009

245


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Tuzla / 12 Eylül 2006

Çevik Zabıta Çevre Önlemi Alıyor / 2007

246

Tuzla / 12 Eylül 2006


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Yenidoğan, Sancaktepe / 29 Kasım 2007

247


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü VİLLA DA OLSA KAÇAK YAPILAR YIKILIR

güçlerine bakılmadan, kanun neyi emrediyorsa onu yerine getirmenin, adaleti yansız dağıtmanın huzurunu yaşadı.

Zabıta teşkilatı, kaçak yapıyla mücadelede villa-gecekondu ayırımı yapmıyor. Bir yapının yıkılması için yasalara aykırı yapılmış olması, kamunun arazinin gasp edilmiş olması yeterli oluyor. Zabıta Çatalca’da yasalara aykırı bir şekilde yapılan saray gibi bir villayı, görevi gereğe yıktı. Kişilerin zenginlik ve

İnşaat aşamasında takip edilmesi gereken yasal prosedürleri ihmal edenler, bir şekilde çaresini bulacaklarına inananlar, aslında büyük bir yanılgı içindeler. Yasalara uyup ruhsatlı yapılar yapmak, en iyi yol... Aksi takdirde hem büyük servet, hem de büyük bir emek heba olup gidiyor...

Kaçak Villa Yıkımı, Çatalca / 25 Ekim 2011

248


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Kaçak Villa Yıkımı, Çatalca / 25 Ekim 2011

249


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Çok Katlı Binaların Yıkımında Farklı Uygulama / 22 Mayıs 2013

250

Kaçak Benzin İstasyonuna Geçit Yok / 5 Temmuz 2008


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Yıkımda Çevre Duyarlılığı: Sulu Yıkım / 7 Mayıs 2013

Yıkımda Çevre Duyarlılığı: Sulu Yıkım / 23 Mayıs 2013

251


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YAKIN DÖVÜŞ UZMANI ZABITALAR... Her çeşit insanla muhatap olan zabıta, özellikle seyyarla mücadele ve yıkım gibi olaylarda zorlu anlar yaşıyor. Ölüm tehdidi ve darbla karşı karşıya kalıyor. İşte böylesi sıkıntılı durumlarda kendisini koruyabilmesi için zabıta eğitimden geçiriliyor. Uzman öğreticiler nezaretinde çalışan zabıta, zorlu görevlere korkusuzca hazırlanıyor.

252


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

253


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA HİZMET PERSONELİ İŞBAŞINDA Büyükşehir Zabıtası, 14 milyonu aşan nüfusuyla 23 Avrupa ülkesinden daha büyük olan İstanbul’a sınırlı sayıda personeliyle hizmet veriyor. 5216 Sayılı Kanun’un 2004 yılında çıkarılmasıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sorumlu olduğu sınırlar, il mülki sınırlarına genişletildi. Bunun üzerine bir ucundan bir ucuna 120 kilometre olan şehre götürmek için zabıta teşkilatının takviye edilmesi zorunlu oldu. Bu amaçla 5393 Sayılı Kanunun 67. maddesine istinaden, Türkiye’de ilk kez hizmet satın alma yöntemiyle “zabıta yardımcı hizmet personeli” istihdamına gidildi. Zabıta hizmet personeli olarak, işe alınan 540 genç zabıta 1 Eylül 2005 tarihinde göreve başladı.

254


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

255


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü HAYDİ TÜKETİCİLER, HAKLARIMIZI ÖĞRENELİM... Tüketici Hakları Zabıta Amirliği, 2006 yılından itibaren İstanbul genelindeki eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına büyük hız verdi. İlköğretim ve liselerde öğrencilere yönelik ilgi çekici konferanslar düzenlerken, dernek ve vakıflardan gelen talepler üzerine de buralarda geniş katılımlı seminerler organize etti. Öğrencileri ve tüketicileri yasal haklarıyla ilgili bilgilendirmek için kısa ve anlaşılır ifadelerden oluşan broşürler hazırlayıp dağıttı. Mecidiyeköy - Cevahir AVM / 12 Mart 2012

Sultanbeyli THK Gazi İlkokulu Semineri / 3 Nisan 2008

Sultanbeyli THK Gazi İlkokulu Semineri / 3 Nisan 2008

256

Zeytinburnu - Olivium AVM / 16 Mart 2012


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Beyoğlu-Hüviyet Bekir İlköğretim Okulu / 21 Ekim 2008

İSMEK Fikirtepe / 29 Nisan 2009

Küçükçekmece-İSÖM Tüketici Semineri / 9 Nisan 2009

257


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Motorize ekipleriyle kendisine ulaşan her türlü şikayete anında ulaştı. Tüketicileri bilinçlendirmek için eğitim çalışmalarına ağırlık verdi. Başta okullar olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarından gelen talepler üzerine tüketici bilgilendirme konferansları vermeye başladı. Tüketici hakları konusunda bilinci yaygınlaştırmak için bilgilendirme broşürleri bastı. Zabıta Tüketici Bürosu, 2006 yılında Tüketici Hakları Zabıta Amirliği adı altında kurumsal bir yapıya kavuşturuldu.

Zabıta Tüketici Amirliği Denetimde, Fatih / 15 Ocak 2009

Esnafı Bilgilendirme Çalışmaları / 25 Aralık 2012

258


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Esnaf Denetimi / 10 Aralık 2009

Marketlerde Denetim / 25 Aralık 2012

Esnaf Denetimi / 10 Aralık 2009

Marketlerde Denetim / 25 Aralık 2012

259


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü TÜKETİCİ ÖDÜLLERİNİN ABONESİ: TÜKETİCİ HAKLARI ZABITA AMİRLİĞİ Büyükşehir Zabıtası’nın “tüketici şikayetleri çözüm merkezi” sloganıyla faaliyete soktuğu Tüketici Bürosu, 2004’ten sonra kurumsal bir kimlik kazandı. Tüketici hakları konusunda çözüm merkezi olmanın yanı sıra bir eğitim ve bilgilendirme merkezi olarak da hareket eden Tüketici Hakları Zabıta Amirliği, 1997’den bugüne onlarca ödüle layık görüldü. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere birçok tüketici örgütü de teşkilatın çalışmalarını ödüllendirdi. Her sene farklı bir uygulamasıyla dikkatleri üzerine çeken Tüketici Hakları Zabıta Amirliği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Geleneksel Tüketici Ödüllerinin abonesi oldu. Tüketici Raporu Dergisi Ödül Töreni / 19 Mart 2007

Sanayi ve Ticaret Bakın Ali Coşkun ve Zabıta Müdürü Mustafa Tahmaz, Ankara / Nisan 2007

260


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Sanayi Bakanlığı Müsteşarı Ali Boğa ve Zabıta Müdürü B. Ali Çakıroğlu / Nisan 2008

13. Tüketici Ödülleri Töreni / Nisan 2010

Ödül Töreni / 2011

261


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un elinden, Zabıta Destek Hizmetleri Müdürü Bayram Ali Çakıroğlu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ali Boğa’dan, halefi İsrafil Aydın Bakan Nihat Ergün’den, günümüz Zabıta Destek Hizmetleri Müdürü İbrahim Köse de Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’dan Zabıta Müdür Yardımcısı Rabia Babacan ise TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu) Başkanı Bendevi Palandökün’in elinden bu ödülleri, Büyükşehir Belediyesi adına gururla aldılar. Zabıta Amiri Önder Koçtemiz ise Zabıta Gazetesi’nde Tüketici Köşesi ile 2011 Yazılı Basın Tüketici Ödülü’nü aldı.

Ödül Töreni / Nisan 2012

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Balcı ve Zabıta Müdür Yardımcısı Sadettin Özyazıcı / 2008

262

TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu) Başkanı Bendevi Palandöken ve Zabıta Müdür Yardımcısı Rabia Babacan, Ödül Töreni / 2013


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA HİZMETLERİNİN KALİTESİ TESCİLLENDİ Büyükşehir Zabıtası, kaliteli hizmet anlayışını, uluslararası kalite standartları çerçevesinde belgelendirdi. Zabıta Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Zabıta Müdürlüğü ile British Certifictions Inc ve JAS-ANZ Akreditasyon Kurumu arasında gerçekleştirilen hizmet kalitesi çalışmalarından sonra, zabıta hizmetleri ISO 9001 almaya hak kazandı. Kalite standardını gösteren belgeyi, Avrupa Yakası Zabıta Müdürü Bahtiyar Yılmaz’ın da katıldığı bir törenle Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz teslim aldı.

263


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA’DAN TÜKETİCİ PANELİ VE ÖDÜLLERİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı 2007 yılından itibaren Tüketici Paneli ve Tüketici Ödülleri etkinliği düzenliyor. Panel ile tüketici hakları konusunda kamuoyu oluşturulurken, Tüketici Ödülleri ile de tüketici haklarının yaygınlaşması konusunda adım atan kişi ve kuruluşlar ödüllendiriliyor. Büyükşehir üst yönetimi, zabıta teşkilatı ve tüketici örgütlerinin katıldığı etkinlik, zabıtanın tüketici hakları konusunda kat ettiği mesafeyi göstermesi bakımından son derece önemli.

4. Zabıta Tüketici Paneli Ödül Töreni / 17 Mart 2011

264

5. Zabıta Tüketici Ödül Töreni / 14 Mart 2012


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 6. Zabıta Tüketici Ödül Töreni, ibrahim Soydan Eren, Lalegül FM / 21 Mart 2013

6. Zabıta Tüketici Ödül Töreni, Merve Kantarcı, Zaman Gazetesi / 21 Mart 2013

6. Zabıta Tüketici Ödül Töreni, Dr. H. Kami Büyüközer / 21 Mart 2013

5. Zabıta Tüketici Ödül Töreni / 14 Mart 2012

265


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA TRAFİKTE DE GÖREVDE... Zabıta teşkilatı, neredeyse Osmanlı döneminden bu yana şehrin sokaklarının intizamından sorumlu olarak vazife yapıyor. Her dönemde atlı arabalardan motorlu taşıtlara kadar tüm taşıt ve yayalar için cadde ve sokakların güvenli olması için çaba sarfediyor. Zabıta teşkilatının en prestijli birimlerinden biri olan Trafik Zabıtası, aktif ve başarılı çalışmalarıyla göz dolduruyor. Trafik ve halkla ilişkiler konusunda eğitimli zabıtalardan oluşan Trafik Zabıtaları, özellikle trafiğin yoğun olduğu bölgelerde ve okul önlerinde görev alarak vatandaşlara güven veriyor.

23 Nisan Etkinlikleri / 21 Nisan 2008

266


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Belediyenin Gururu Trafik Zabıtaları Bir Arada / 22 Şubat 2012

Edirnekapı / 26 Aralık 2012

267


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 1994’ten sonra özellikle Kasımpaşa ve Fatih Fevzipaşa caddelerinde trafiğin akışında aktif rol üstelen zabıta, buradaki başarısını tüm İstanbul’a yaydı. Zabıta özellikle yol kenarına park ederek, bazı şeritleri trafiğe kapayan ve ulaşımı arap saçına döndüren otomobil sürücüleriyle mücadele ediyor. Taksi ve minibüslere yönelik uygulamalar gerçekleştiriyor. Denetimleri sonrasında gerekli şartları taşımayan toplu ulaşım araçlarını trafikten men ederken, para cezası da uyguluyor.

Beşiktaş’ta Trafik Uygulaması / 25 Nisan 2007

268

Tramvay-Taşıt Trafiği Tedbirleri / 28 Eylül 2007


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Trafik Zabıta / 7 Ocak 2009

Trafik Zabıta / 7 Ocak 2009

Trafik Zabıta / 7 Ocak 2009

269


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Bahçelievler / 14 Şubat 2007

Minibüs Kontrolü / 30 Ekim 2007

Öğrenciler Güvende / 18 Ekim 2007

270


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Zabıta Taksi Denetiminde / 26 Aralık 2012

271


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

272


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 18. Avrasya Maratonu / 20 Ekim 1996

MARATONUN ZABITASI: ASYA’DAN AVRUPA’YA GÜVEN İÇİNDE KOŞUN! 1979 yılından beri düzenlenen ve kıtalararası ilk maraton ve halk koşusu olma özelliği taşıyan Avrasya Maratonu’nun organizasyonunda İstanbul Zabıtası hayati vazife alıyor. Yarış başlangıç noktası ve güzergâhında güvenlik ve düzeni sağlayan İstanbul Büyükşehir Zabıta Memurları, yarışmacılar ile halktan katılımcıların emniyet ve huzur içinde yarışmasında öncü rol oynuyor. Özellikle halk koşusu sırasında binlerce insanın taşkınlık yapması, kuralları bozmasını önleyen zabıta, Asya’dan Avrupa’ya uzanan görev alanı boyunca güvenin simgesi oluyor. Her yarış esnasında ve sonrasında yarışmacı ve katılımcıların başarı ve mutluluğunu görmek, bu yarışmada zabıtanın kazandığı en büyük ödülü oluyor. 273


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Avrasya Maratonu ve Zabıta / 28 Ekim 2007

274


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Avrasya Maratonu ve Zabıta / 28 Ekim 2007

Avrasya Maratonu ve Zabıta / 28 Ekim 2007

275


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü DİLENCİLİK SEMPOZYUMU İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nın düzenlediği Dilencilik Sempozyumu 2008 yılında Topkapı Eresin Otel salonlarında gerçekleştirildi. Sempozyum için çeşitli üniversitelerden öğretim görevlileri İstanbul’a davet edildi. 2 gün süren sempozyumda dilencilikle ilgili geçmişten günümüze uzanan fotoğraf sergisi de yer aldı. Sempozyumu İBB Genel Sekreter Yardımcısı Muammer Erol ile Sempozyum Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Korkut Tuna ve Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz açtı. Açılışa ünlü tarihçi Dr. Mehmet Genç ve Prof. Dr. İsmail Coşkun da katıldı.

276


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Dilencilik Sempozyumu / 18 Ekim 2008

277


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü KONTROL NOKTALARI İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı şehre giren kömür, sebze, et ve su taşıyan araçları çeşitli noktalarda denetliyor. Böylece bu ürünlerin İstanbul’a kaçak olarak girmeleri engellenmeye çalışılıyor. Bu hizmetler esnasında helikopter ve plaka tanıma sisteminden de faydalanılıyor. Kontrol noktalarında kaçak inşaat atığı ve moloz dökümü de kontrol ediliyor.

Kurbanlık Hayvan Kontrolü, Tuzla / 28 Kasım 2008

278

Zabıta Helikopterle de Denetliyor / 23 Aralık 2008


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

İkitelli Gişeler Kontrol Noktası / 6 Haziran 2006

Elektronik Ortamda Araç Takibi, Çevre Kontrol Merkezi / 6 Ocak 2009

Kaçak Toprak Dökümü Yapanlara Baskın / 22 Ağustos 2008

İkitelli Gişeler Kontrol Noktası / 6 Haziran 2006

279


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA KOORDİNASYON TOPLANTILARI

müdürlüklerden destek talep eder.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı her hafta düzenli olarak bağlı müdürlerle koordinasyon toplantısı gerçekleştirir. Daire Başkanı Mustafa Tahmaz başkanlığındaki bu toplantılarda haftanın genel bir değerlendirmesi yapılırken gelecek haftaya ilişkin de eylem planı oluşturulur. Her müdürlük kendi görev alanı ile ilgili bilgi vererek gerektiğinde diğer

Benzer şekilde ilçe zabıta müdürleriyle de koordinasyon toplantıları yapılır. Büyükşehir Zabıta Daire Başkanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantılarda tüm belediye ve İstanbul’u ilgilendiren konular ele alınarak eşgüdüm ve işbirliği halinde çalışma yöntemi oluşturulur.

Zabıta Üst Yönetimi Koordinasyon Toplantısı / 29 Ocak 2007

İlçe Zabıta Müdürleri Koordinasyon Toplantısı / 17 Şubat 2010

280


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü YAŞAYAN SON GAZİYE VEFA Büyükşehir Zabıta üst yönetimi yaşayan son Kurtuluş Savaşı gazisi Mustafa Şekip Birgöl’ün cenaze merasimine tam kadro katılarak onun şahsında Kurtuluş Savaşı’nın tüm şehit ve gazilerine karşı şükran ve rahmet hislerini dile getirdi.

Yaşayan Son Gaziye Vefa / 14 Kasım 2008

281


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA HİZMET MEKANLARI İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı, Saraçhane’deki merkez binasının dışında, Edirnekapı’da 1997’de inşa edilip aynı yıl hizmete açılan Zabıta Kompleksinde hizmetlerini sürdürüyor. Avrupa Yakası Zabıta Müdürlüğü’nün de bulunduğu komplekste hizmet birimleri, depolar, yemekhane, spor salonlarının yanı sıra halı saha da bulunuyor. Anadolu Yakası Zabıta Müdürlüğü ise Üsküdar Selimiye’de bulunan mekanında faaliyetini sürdürüyor.

Edirnekapı Kompleksi Edirnekapı Kompleksi

Anadolu Yakası Zabıta Müdürlüğü

282


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ŞEHİRLE UYUMLU ZABITA KARAKOLLARI İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, belediye başkanı seçildikten sonra, mimari eğitimini ortaya koyan bakış açısını belediye hizmetlerine de yansıttı. Bu çerçevede daha

önce İstanbul’un tarihsel birikimi ve şehir estetiği ile uyumu gözetilmeyen zabıta karakol mekanları, bizzat Başkan Topbaş tarafından yeniden tasarlandı. Böylece hem tarihsel yapılarla uyumlu hem de modern hizmet karakolları ortaya çıktı.

Beyazıt Zabıta Karakolu / 17 Mayıs 2007

Eminönü Zabıta Karakolu / 17 Mayıs 2007

Sultanahmet Zabıta Karakolu / 17 Mayıs 2007

283


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA, HAYATINI SAHNEDE CANLANDIRDI: HEM YAZDIM, HEM DE OYNADIM Zabıta teşkilatının 179. yıldönümü kutlamaları 2005 yılının Eylül ayında gerçekleştirilirken, aktörü zabıta olan etkinlikler açısından da çok önemli ilklere sahne oldu. Daire Başkanı Ahmet Çınar’ın senaryosunu yazdığı ve zabıta memurlarının hikayesini anlatan “Bizim Haller” adlı piyes, yine Büyükşehir Zabıta teşkilatı mensupları tarafından başarıyla sahnelendi. Her gün yaşadıkları olayları, sahnede hiç zorluk çekmeden canlandıran zabıta memurlarının performansı izleyiciler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.

Zabıta Haftası, Zabıta Tiyatro Sahneliyor / Eylül 2005

284


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıtadan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muammer Erol’un başkanlığında Kontrol Daire Başkanı Ahmet Çınar, Zabıta Müdürü Mustafa Tahmaz, Zabıta Tedbir Müdürü Bayram Ali Çakıroğlu, Zabıta Müdür Yardımcıları İsrafil Aydın, İbrahim Köse ve Mehmet Akif Can ile zabıta memurlarından oluşan heyet Hızır Bey’in kabrinde dua ile törenlere başladı.

Zabıta Haftası / Eylül 2005

Zabıta Müdürü Mustafa Tahmaz ve yardımcısı Bayram Ali Çakıroğlu, zabıta memurlarının yaptığı resimlerden oluşan bir sergiyi da hafta münasebetiyle açtılar.

Zabıta Haftası / Eylül 2005

285


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası / Eylül 2005

Zabıta Haftası / Eylül 2005

Zabıta Haftası / Eylül 2005

Yine zabıta memurlarından oluşan Türk Halk Müziği grubu izleyicilere keyifli dakikalar yaşattı. Zabıta Müdürü Mustafa Tahmaz’ın ev sahipliği yaptığı Zabıta Yemeği ise, tüm teşkilatı bir araya getirdi.

286


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 181. YIL / MUSTAFA TAHMAZ ZABITA DAİRE BAŞKANI OLDU

Zabıta Haftası / Eylül 2007

2007 yılı zabıta kutlamalarına neşe ve coşku hakimdi. Yeni yasal düzenlemelerden sonra Kontrol Daire Başkanlığının Zabıta Daire Başkanlığına dönüştürülmesi üzerine, başkanlığa, teşkilatın her kademesinde vazife aldıktan sonra zabıta müdürü olan Mustafa Tahmaz 07.12.2006 tarihinde atandı. Mustafa Tahmaz’ın ev sahipliğinde yapılan kutlamalar çerçevesinde Genel Sekreter Muammer Erol, Başkan Mustafa Tahmaz, Anadolu Yakası Zabıta Müdürü İbrahim Köse’nin de aralarında bulunduğu heyet, Hızır Bey’in kabri başında dua etti. Bu arada zabıtanın yaptığı hizmetleri Osmanlı’dan Cumhuriyete karikatürlerle gösteren “Bir Şehir Muhafızı Olarak Zabıta-i Belediye” adlı bir de sergi düzenlendi. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından açılan sergi büyük ilgi gördü ve Başkan Topbaş’ın talimatıyla daha sonra kitaplaştırıldı.

Zabıta Haftası / Eylül 2007

287


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

Zabıta Haftası / Eylül 2009

288


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası / Eylül 2008

ÜNİFORMALI TEŞKİLAT, İLK BAŞKANI HIZIR BEY’İN HUZURUNDA 169. yıl kutlamalarından itibaren Hızır Bey’in kabir başında düzenlenen törene yoğun bir katılım oluyordu. Ancak görkemli katılımlardan biri de 2009 yılında gerçekleşti. Zabıta Daire Başkanı’ndan zabıta memuruna kadar tamamı üniformalı olan teşkilat mensupları burada, büyük bir kadirşinaslık örneği sergilediler. Daire Başkanı Mustafa Tahmaz, başta Hızır Bey olmak üzere İstanbul’a emeği geçen tüm yöneticileri rahmet ve minnetle anarken, teşkilatın manevi dinamiklerine vurgu yapmayı da ihmal etmedi.

Zabıta Haftası / Eylül 2009

289


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

290


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası / Eylül 2009

291


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Selamet’in de yer aldığı törenlerde Daire Başkanı Mustafa Tahmez, Zabıta Destek Hizmetleri Müdürü Bayram Ali Çakıroğlu, Anadolu Yakası Zabıta Müdürü İbrahim Köse, Avrupa Yakası Zabıta Müdürü Mehmet Akif Can, Zabıta Tedbir Müdürü İsrafil Aydın, Müdür Yardımcıları Yılmaz Lazoğlu, Mahmut İslamoğlu, Sadettin Özyazıcı da yer aldı. Taksim’deki törenler ise yağmur altında gerçekleşti. Zabıta tören kıtasından iki memurun eşliğinde Daire Başkanı Mustafa Tahmaz tarafından Taksim Anıtı’na zabıta çelengi bırakıldı.

Zabıta Haftası / Eylül 2009

Zabıta Haftası / Eylül 2009

292


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü BAŞKAN TOPBAŞ’A 184. YIL ÇİÇEĞİ... 2010 yılı kutlamalarına Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, programının yoğunluğu sebebiyle katılamadı. Bunun üzerine zabıta teşkilatı, Daire Başkan Mustafa Tahmaz, zabıta müdürleri İsrafil Aydın, Bahtiyar Yılmaz ve Mehmet Akif Can’dan oluşan bir heyetle birlikte Başkan Kadir Topbaş’ı makamında ziyaret etti. Zabıta Haftası / Eylül 2010

293


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası / Eylül 2011

294


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Başkan Vekili Ahmet Selamet’in katılımıyla gerçekleşen açık hava etkinlikleri ise her zamanki gibi Hızır Bey’in kabri ile Taksim Anıtı’na çelenk konulması şeklinde gerçekleşti.

Zabıta Haftası / Eylül 2010

Zabıta Haftası / Eylül 2010

295


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü 185. VE 186. YILLAR Zabıta Haftası kutlamaları, belirli bir standarda kavuştu. Her yıl Hızır Bey’in kabri ve Taksim Atatürk Anıtı ziyaret edilirken, zabıta yemeği de Florya Tesisleri’nde gerçekleştiriliyor. Ayrıca eğitim sertifikaları ile emekliye ayrılan personele hediyeler verilmesi, rütbe törenleri ile futbol turnuvası da zabıta haftası içinde yapılıyor. Zabıtanın güçlü bir yapıya kavuşması için her türlü desteği veren Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a verilen en anlamlı hediye ise, kuşkusuz zabıta amblemiydi. Çünkü bu amblem, şehrin huzur ve güven içinde olmasını sağlayan bir kolluk kuvvetinin her zaman onun emrinde ve hizmetinde olduğunu gösteren simgesel bir hediyeydi.

Zabıta Haftası / Eylül 2011

296

Zabıta Haftası / Eylül 2011


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Zabıta Haftası / Eylül 2012

Zabıta Haftası / Eylül 2012

Zabıta Haftası / Eylül 2012

186. yıl kutlamalarına Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Eren, Daire Başkanı Mustafa Tahmaz, Anadolu Yakası Müdürü M. Akif Can, Zabıta Tedbir Müdürü Tayfun Karali ve ilçe zabıta müdürleri de katıldı.

297


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü İSTANBUL BELEDİYE ZABITA VAKFI İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta teşkilatı öncülüğünde kurulan İstanbul Belediye Zabıta Vakfı, 1996 yılında dönemin Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun tarafından kuruldu. Büyükşehir ve ilçe belediyeler ile Türkiye’deki tüm zabıtalara katkıda bulunmak amacıyla yola çıkan Vakıf, Büyükşehir Zabıtası’nın bilgisayar ve telsiz altyapısı başta olmak üzere teknolojiyle donatılmasına öncülük etti. Aynı şekilde Tersine Göç Projesi gibi birçok projeyi finanse etti. Vakıf iktisadi işletmesi aktif hale getirildi. Kimliğinden kıyafetine kadar tüm zabıta ihtiyaçları Vakıf tarafından üretilip yurt çapında bütün zabıta teşkilatının hizmetine sunuldu. Zabıtayla ilgili Zabıta Dergisi, Zabıta Gazetesi gibi periyodik yayınlar ile zabıta hakkında kitaplar yayınladı. Vakıf, Eylül 2009’da Saraçhane’de satın alınıp restore ettirilen kendi mekanında hizmet vermeye başladı.

Zabıta Vakfı Genel Merkez binası, Büyükşehir Başkan Vekili Ahmet Selamet, Genel Sekreter Yardımcısı Muammer Erol, Daire Başkanı Mustafa Tahmaz tarafından törenle hizmete açıldı.

298


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Vakıf Çalışanları Toplantıda

Hizmet Personeli Eğitimi, Zabıta Vakfı Salonu / 1 Eylül 2009

İstanbul Belediye Zabıta Vakfı Toplantısı / 26 Mayıs 2013

299


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü DEVLET ADAMLARI, ZABITAYI SELAMLIYOR Belediye teşkilatını ziyaret eden devlet yöneticileri, buralarda zabıta merasim kıtası tarafından karşılanıyor. Başbakan Bülent Ulusu, 22 Mayıs 1981 tarihinde Ankara Belediye Başkanı Süleyman Önder’i ziyaretinde zabıta tarafından karşılanmıştı. Dönemin TBMM Başkanı Hikmet Çetin 26 Haziran 1998’de zabıta şapkası giymişti. 2000’de Başbakan Bülent Ecevit, Eskişehir’e gelişinde zabıta kıtasını denetlemişti. İstanbul zabıtası yavruvatan Kıbrıs’ta merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından kabul edilmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da belediye ziyaretleri sırasında zabıta tören mangasınca karşılanıyor. 9 Ekim 2003’te ise Başbakan Erdoğan, Bahçelievler Belediyesi ziyareti sarısında tören takımındaki zabıtalarla tek tek tokalaşmıştı. 28 Haziran 2009’da ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaretinde zabıta mangasını denetlemişti.

Ankara Belediyesi’ni Ziyaret / 22 Mayıs 1981

300

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni Ziyaret / 2000

Hikmet Çetin Zabıta Şapkasıyla / 26 Haziran 1998


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü Namık Turutoğlu Arşivi

Bahçelievler Belediyesi’ni Ziyaret / 9 Ekim 2003

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ni Ziyaret / 28 Haziran 2009

301


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü ZABITA GAZETESİ VE DİĞER YAYINLAR... İstanbul Belediye Zabıta Vakfı, hem periyodik yayınlar hem de kitap neşri ile zabıta camiasında bir ilki gerçekleştirdi. 1997 yılında aylık zabıta dergisini çıkarmaya başlayan Vakıf, bu dergiyi tüm zabıtaların buluşma noktası yaptı. Periyodik yayıncılığını Zabıta Gazetesiyle sürdüren Vakıf, Türkiye çapında zabıta ile ilgili bütün haberlere sayfalarında yer verdi. Kitap yayıncılığına zabıta teşkilatının temeli kabul edilen Osmanlılarda İhtisab Müessesesi adlı kitabı yayınlamakla başlayan Vakıf, daha sonra “Osmanlıdan Günümüze Karikatürlerde Belediye Zabıtası” adlı mizah kitabını ve “Şehremanetinden Büyükşehire Belediye Zabıtası Tarihi” ile “Resimli Zabıta Tarihi” adlı kitapları neşretti. Vakıf, son olarak Osmanlı’dan Günümüze Zabıta Albümü” kitabını çıkardı.

Zabıta Dergisi Görsel Sorumlusu Mahmut İslamoğlu ve Mehmet Erdem toplantı halinde / 1999

302


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü

303


Osmanlı’dan Günümüze

ZabıtaAlbümü KAYNAKLAR Kitaplar: Aytaç Işıklı, Osmanlı Ticaret ve Sanayi Albümü, İstanbul, İTO Yayınları, 2011. Esin Atıl, Levni and the Surname / The Story of an Eighteenth-Century Ottoman Festival, İstanbul, Koçbank, 1999. Fenerci Mehmed, Osmanlı Kıyafetleri, Vehbi Koç Vakfı, 1986. Halil İnalcık - Günsel Renda, Osmanlı Uygarlığı, C. I, Ankara, Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2009. Osman Nuri Ergin, Mecelle-i Umûr-ı Belediyye, İstanbul, İBB Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yayınları, 1995. Şefik Memiş, Osmanlı’dan Günümüze Karikatürlerde Belediye Zabıtası, İstanbul, İBB, 2008. Şefik Memiş, Şehremaneti’nden Büyükşehir’e Belediye Zabıtası Tarihi, İstanbul, İBB Zabıta Daire Başkanlığı, 2008. Ziya Kazıcı, Türk Zabıta Teşkilatının Temelleri Osmanlılarda İhtisâb Müessesesi, İstanbul, İBB Zabıta Daire Başkanlığı, 2008. Gazeteler: Akşam Cumhuriyet Hürriyet Milliyet Tercüman Yeni Sabah Zabıta Gazetesi Zafer Dergiler: Akbaba Dalkavuk Dertli ile Garip Hayat Mecmuası İstanbul Zabıta, İstanbul Belediye Zabıta Vakfı Aylık Dergisi, C. I, Yıl: 1997-1998, Sayı: 1-12. İstanbul Zabıta, İstanbul Belediye Zabıta Vakfı Aylık Dergisi, C. II, Yıl 1998-1999, Sayı: 13-24. Kalem Karagöz Papağan Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, Sayı 7-12, 1327 (TBMM Kütüphanesi). Kurumlar: Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Beyazıt Devlet Kütüphanesi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Milli Kütüphane

304


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.