Abdi İpekçi Cad. Milli Reasürans Han E Blok Kat:6 Harbiye-İstanbul Tel: (212) www.turkishyatirim.com.tr www.turkborsa.net
Analiz
Salim Kasap
15 Mart 2011 Salı
Bana Likiditenin Resmini Çizebilir misin? Özellikle 2007–2008 krizinden sonra ekonomik teorilerin alt üst edilişine şahit oluyoruz. Dünyada iki şey önem kazanmaya başladı: Borsa endeksleri ve likidite. Her türlü soruna bizdeki meşhur laf gibi –çaya çorbaya limon – deva olarak likidite öne sürülmeye başlandı. 2007 Ağustos ayında sistem şoka girince, merkez bankaları trilyonları aşan boyutta likidite vermeye başladılar ve sonrasında sistem normale döndü endeksler yükselmeye başladı. Zombi 2008 yılında geri gelince bu sefer FED, ECB, BOJ… yine likidite enjekte etmeye başladılar. Amerika’daki programlar TALF, TARP, QE, QEII…gibi ilginç isimlerle çağrılmaya başlandı. Piyasaya likidite verilmesinin gerisinde ise hep aynı sebep yatıyordu: Piyasaları canlandırmak. Amerika özelinde bu istatistiklere bakınca kısmen başarılmış görünüyor, ama biraz detaya inince ise durum farklı: 2007 yılından bu yana bireylerin gelirinde 100milyar dolar kadar azalma var ama harcamalar 500 milyar artmış. Bu tip istatistikler sürekli birbiri ile çelişki halinde ve bu çelişki yoğun bir likidite örtüsü altında gizleniyor. Likidite verilmesi ile ilgili en iyi anekdot, George W Bush’tan gelmişti: “Serbest piyasa ekonomisini korumak için serbest piyasayı kapatıyorum.” Hastanın acı çekmemesi için doktorun fişi çekmesi gibi bir durum olsa gerek. Merkez Bankalarını aksiyonları piyasada “moral hazard”, ahlaki çöküntü problemini yaratıyor. Bengt Holmström, ahlaki çöküntüyü şöyle tanımlıyor: “Bireylerin gizlice aldığı kararlar, sonuçların olasılık dağılımını değiştirdiğinde ahlaki çöküntü problemi ortaya çıkar.” Daha açık bir tarifi ile ahlaki çöküntü, kurtarılacağınızı bildiğiniz bir durumda gereğinden fazla risk almanız demektir. Moral Hazard kavramını resimle ifade etmek isteseydik aşağıdaki tabloyu kullanabilirdik:
Bu rapordaki bilgi ve fikirler Turkish Yatırım tarafından güvenilir olduğuna inanilan kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Turkish Yatırım bu bilgilerin doğruluğu veya bütünlüğü konusunda bir garanti veremez. Raporda yer alan yatırım, bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu rapordaki görüşler,tahmin ve prejeksiyonlar raporu hazırlayan analistlerin fikirlerini yansıtmaktadır. Analist / ler görüş ve tahminlerini haber vermeksizin değiştirme hakkına sahiptirler. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Turkish Yatırım ve personeli bu rapordaki bilgilerin eksikliğinden veya yanlışlığından dolayı hiçbir şart altında sorumlu tutulamaz. “
Abdi İpekçi Cad. Milli Reasürans Han E Blok Kat:6 Harbiye-İstanbul Tel: (212) www.turkishyatirim.com.tr www.turkborsa.net
Analiz
Salim Kasap
15 Mart 2011 Salı
DE=Almanya, ES=İspanya, FR=Fransa, IT=İtalya, OEA=Diğer Avrupa, GB=İngiltere, JP=Japonya, US=Amerika, ROW=Dünyanın geri kalanı.Foreign Claims, yabancıların bono pozisyonları, Other Exposures ise Türev kontratları. Bütün bankacılar, nasıl olsa ECB kurtarır diye tüm sorunlu ülkelerin bonolarını almakta bir problem görmüyorlar. Ayrıca işin diğer boyutu da ECB, sıfıra akın bir faizle bu kağıtların fonlanmasına yardımcı oluyor. Bu senenin başında, ECB Portekiz bonolarına agresif müdahale ederek ciddi boyutta alım yapmıştı, bu da bankacıları sıkıntıdan kurtardı. Demekki bonoları taşımakta bir sorun yok. Likidite ile çözüldüğü düşünülen 2007 Aralık, 2008 Ekim
aylarında finans piyasalarında
yaşanan anomalinin sebeplerini:
•
Likidite fazlası olan bankaların, plase edeceği parayı vaktinde alacağından veya genel olarak geri alabileceğinden kuşku duymaları
Bu rapordaki bilgi ve fikirler Turkish Yatırım tarafından güvenilir olduğuna inanilan kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Turkish Yatırım bu bilgilerin doğruluğu veya bütünlüğü konusunda bir garanti veremez. Raporda yer alan yatırım, bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu rapordaki görüşler,tahmin ve prejeksiyonlar raporu hazırlayan analistlerin fikirlerini yansıtmaktadır. Analist / ler görüş ve tahminlerini haber vermeksizin değiştirme hakkına sahiptirler. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Turkish Yatırım ve personeli bu rapordaki bilgilerin eksikliğinden veya yanlışlığından dolayı hiçbir şart altında sorumlu tutulamaz. “
Abdi İpekçi Cad. Milli Reasürans Han E Blok Kat:6 Harbiye-İstanbul Tel: (212) www.turkishyatirim.com.tr www.turkborsa.net
Analiz •
Salim Kasap
15 Mart 2011 Salı
Likidite ihtiyacında olan Bankaların bilançolarındaki varlıkların kalitesinin likidite fazlası olanlar tarafından sorgulanmaya başlaması (genel olarak tüm bankaların bilançoları gayet kaliteli varlıklardan oluşmaktaydı).
•
Büyük kurumların batmasının uzak ama gözardı edilemeyecek bir olasılık oldugunun realize edilmesi.
olarak özetleyebiliriz. Bankalar ya da genel olarak söyleyecek olursak kısa dönemli para satıcıları, “SIV” ve Özel Yatırım fonlarına para verirken bu kurumlar ile iş yapmanın barındırdığı riskin büyüklüğü konusuna iyimser bakmayı bırakmışlar ve bu kurumlarda oluşabilecek risklerin nerelerden kaynaklanabileceğine dair belirli bir düşüncelerinin olmadığının farkına varmışlardı. Sonuçta para satıcıları para alıcılarının mali tablo ve durumları ile ilgili bilgilerini tam olarak açıklamadıklarını ve bu kurumların bilânço kalitesi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını düşünmeye başladılar. 2007-8 krizinin sebepleri arasında “bilgi asimetrisi” olduğu düşünülebilir. Zincir reaksiyon halinde gerçekleşen hareketler ise bizi Merkez Bankalarının likidite çözümlerine götürdü. 1966–1967 yılında Nobel ödüllü George Akerlof tarafından ekonomilerdeki bilgi asimetrileri hakkında yazılan ünlü makalede “limon” piyasasından bahsedilir. İyi arabaların ve kötü arabaların (limon) alınıp satıldığı ikinci el bir oto pazarı düşünelim. Bu pazarda, kullanılmış araba alıcı/satıcıları arabalar hakkında birbirleri ile düzgün şekilde bilgi paylaşmazlar. Potansiyel alıcı ikinci el araba satıcısının kendisinden daha fazla bilgiye sahip olduğunu düşünür. Tam ve doğru bilgi mevcut olmadığından alıcılar iyi ve kötü arabalar arasındaki farkı kestiremez ve ortalama bir fiyat teklif ederler. Alıcıların arabanın iyi veya kötü olmasına bakmadan ortalama fiyat teklif etmeleri sonucunda iyi araba satıcıları pazardan çekilir ve pazarda sadece kötü arabalar kalır. En sonunda kullanılmış araba pazarı tamamen ortadan kaybolur. 40 yıl önce yazılan bu harika makale döneminden -belki de daha öncesinden- bu yana asimetrik bilgi dünyasında yaşıyoruz; alıcı ve satıcılar işlem yaptıkları ürün/servis hakkında Bu rapordaki bilgi ve fikirler Turkish Yatırım tarafından güvenilir olduğuna inanilan kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Turkish Yatırım bu bilgilerin doğruluğu veya bütünlüğü konusunda bir garanti veremez. Raporda yer alan yatırım, bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu rapordaki görüşler,tahmin ve prejeksiyonlar raporu hazırlayan analistlerin fikirlerini yansıtmaktadır. Analist / ler görüş ve tahminlerini haber vermeksizin değiştirme hakkına sahiptirler. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Turkish Yatırım ve personeli bu rapordaki bilgilerin eksikliğinden veya yanlışlığından dolayı hiçbir şart altında sorumlu tutulamaz. “
Abdi İpekçi Cad. Milli Reasürans Han E Blok Kat:6 Harbiye-İstanbul Tel: (212) www.turkishyatirim.com.tr www.turkborsa.net
Analiz
Salim Kasap
15 Mart 2011 Salı
temel bilgilerden yoksun ve eksik bilgi ile karar veriyorlar. Likidite örtüsü ise bilgi paylaşımını daha da karartmış durumda. Bilgi asimetrisi ve ahlaki çöküntü kavramının yanı sıra kaos teorisi, içinde bulunduğumuz duruma biraz ışık tutabilir. Jurassic Park filmini izlemişsinizdir. Turistler için masum bir keşif gezisi olarak başlayan seyahat korkunç bir kâbusa dönüşür. Başlangıçta, tesadüfî ve küçük değişiklikler olarak algılanan ufak önemsiz şeyler ters gitmeye başlar. Elektrik sistemlerindeki kısa devre, zamansız bir yağmur ve fırtına, izleme sisteminin bozulması… hepsi birikmeye ve sonuçta hiç beklenmeyen ve turistlerin hayatını cehenneme çeviren büyük olaylara sebep olur. Bu “kaos”tur. “Hayır, yine mi?” sorusu kaosun özüdür. Sistemin başlangıç değerlerindeki ufacık bir değişim görmeyi hiç beklemediğimiz ve tahmin etmediğimiz davranış modelleri ile sonuçlanır. Sistem herhangi bir noktada dengeye kavuşmaz ve geçmişteki yapıları da tekrar etmez. Düzenlidir ama aynı zamanda da korkutucudur. Doğrusal sistemler de kimi zaman karmaşık hale gelebilir. Bir kağıda düz bir çizgi çizin, doğrusal olarak kalacaktır. İki boyutlu kağıt, doğrusal bir sistemdir. Kağıdı avucumuzun içinde buruşturursanız kağıdın düzeni bozulur. Kâğıt üzerine çizdiğiniz çizgi de artık düz değildir.
Hemen hemen tüm finansal ve doğal
talihsizlikler aşırılara ulaşmış doğrusal olmayan sistemlerin sonucudur. Kaosun reçetesi aşırılığa giden doğrusal olmayan sistemlerdir. Finans sistemi, aşırılığa gitmiştir, likidite ile problemlerin üstü örtülmüş durumdadır. Fakat son yaşanan doğal afetler ile likiditenin örttüğü problemler yeniden ortaya çıkmaya başlamış olabilir. Geçmişe göz attığımızda likidite operasyonlarının/kaosun başlangıcının bugüne gelen adımlarını görebiliriz: 1984 Continent Illinois bankasının kurtarılması, 1994 Meksika Pezo krizi sonrası kurtarmalar, 1998 LTCM operasyonu. TARP sonrası dünyada para basma ve ekonomik gerçekler arasındaki bağlantı kopmuş durumda. Amerikan bütçe açığının bu sene 1,6 trilyon dolar olması bekleniyor, her harcanan bir doların 0,43 cent tutarı borç olarak alınıyor. Borçlanma ihtiyacı bu rakamlar sonrasında GSYIH’nin yaklaşık %11ine yükselecek. Normalde, sistemde açık olduğunda parasal tabanın küçülmesi gerekir, ama FED operasyonları ile bu sürekli yukarıda tutuluyor.
Bu rapordaki bilgi ve fikirler Turkish Yatırım tarafından güvenilir olduğuna inanilan kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Turkish Yatırım bu bilgilerin doğruluğu veya bütünlüğü konusunda bir garanti veremez. Raporda yer alan yatırım, bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu rapordaki görüşler,tahmin ve prejeksiyonlar raporu hazırlayan analistlerin fikirlerini yansıtmaktadır. Analist / ler görüş ve tahminlerini haber vermeksizin değiştirme hakkına sahiptirler. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Turkish Yatırım ve personeli bu rapordaki bilgilerin eksikliğinden veya yanlışlığından dolayı hiçbir şart altında sorumlu tutulamaz. “
Abdi İpekçi Cad. Milli Reasürans Han E Blok Kat:6 Harbiye-İstanbul Tel: (212) www.turkishyatirim.com.tr www.turkborsa.net
Analiz
Salim Kasap
15 Mart 2011 Salı
Fiat para basma makinesinin sonucu aslına bakılırsa piyasalara destek değil borçların monetizasyonudur: FED günlük 4-8milyar dolar arası bonoyu piyasadan her gün alıyor, ve neredeyse yeni çıkan bonoların %40ını almış durumda. Doğrudan monetizasyonun yerini 2008 yılından sonra dolaylı monetizasyon almış durumda. Merkez bankaları birbirlerinin çıkardığı bonoları durmaksızın satın alıyorlar. Amerikan Federal Hükümetinin çıkardığı bonoların neredeyse %50si merkez bankaları tarafından bilançolarında tutuluyor. Rakamsal olarak söylemek gerekirse, FED’in kendisi 1,2trilyon bono taşıyor, yabancı merkez bankalarının NY FED depolarında tuttukları rakam ise 2,6 trilyon, 500milyar civarında da diğer saklama kuruluşlarında tutuluyor, toplamı ise yaklaşık 4,5trilyon dolar. Likidite ile ilgili son büyük haber ise Japon Depremi sonrası, Japon Merkez Bankasının 200milyar dolar likidite vermesi oldu. Böylece likiditenin deprem de dahil olmak üzere finans krizi, vs durumlarında akla ilk gelen çözüm olduğu perçinlendi. Likiditenin bu kadar bol kullanılması, mutlaka bir yere kadar sonuç verebilir, Amerika’nın yıllık 1,5 trilyon ortalama bütçe açığı ile gitmesi, para basılmasına rağmen bir şekilde enflasyonun kontrol altında olduğunun düşünülmesi, politikacıları daha fazla para basmaya mutlaka yöneltecektir. Bu bağlamda, son borç verici durumundaki FED, Amerikan bonolarının son alıcısı olabilir, bu da bizi enflasyon tarafında istenmeyen noktalara sürükleyebilir.
Bu rapordaki bilgi ve fikirler Turkish Yatırım tarafından güvenilir olduğuna inanilan kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Turkish Yatırım bu bilgilerin doğruluğu veya bütünlüğü konusunda bir garanti veremez. Raporda yer alan yatırım, bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu rapordaki görüşler,tahmin ve prejeksiyonlar raporu hazırlayan analistlerin fikirlerini yansıtmaktadır. Analist / ler görüş ve tahminlerini haber vermeksizin değiştirme hakkına sahiptirler. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Turkish Yatırım ve personeli bu rapordaki bilgilerin eksikliğinden veya yanlışlığından dolayı hiçbir şart altında sorumlu tutulamaz. “