2010 ARALIK SAYISI 4X4 SUPERSPORT

Page 1

4x4 SuperSport

1

Aral覺k 2010


4x4 SuperSport İmtiyaz Sahibi MediaSun Org. Reklam, Yayıncılık, İletişim, Turizm San ve Tic. Ltd. Şti. adına,

Y

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Umut Özgür SUNAY ozgur.sunay@4x4supersport.com

ılın son ayı itibarı ile dergimiz adına son derece olumlu ve önemli bir gelişmeyi sizlerle paylaşmaktan mutluluk ve gurur duymaktayım. Çiftçiler Holding kuruluşu olan Çiftçiler Ticaret Türk A.Ş., dergimizin 2011 yılı ana sponsorluğunu üstlenmiştir. Bildiğiniz üzere dergimiz günümüze kadar iki aylık periyotlar halinde yayınlanmakta idi. Son almış olduğumuz karar kapsamında ve sponsorumuzun desteği ile dergimiz aylık olarak yayınlanacak ve geniş kapsamlı olarak Türkiye’de merkezi noktalardaki tüm bayilerde satışa sunulacaktır. Sponsorumuz Çiftçiler Ticaret Türk A.Ş.’den almış olduğumuz destek ve bu desteğin sağladığı güç ile dergimiz daha iyi şartlarda yayımlanarak siz değerli okurlarımıza ulaşacaktır. Ayrıca, dergimizi her ay siz değerli okurlarına çeşitli aktivite ve promosyonlar eşliğinde sunacağımızı da belirtmek isterim. 2011 yılına sayılı günler kala, bu vesile ile yeni yılınızı da kutluyorum.

Genel Müdür. Yrd. Ayşe Özden SUNAY ozden.sunay@4x4supersport.com Genel Koordinatör Kutsal Zafer ŞAHİN kutsal.zafer@4x4supersport.com 4x4 Teknik Danışman ve Editör Tarkan YÜCEL Test Sürüşü Editörleri Uğur AYDENİZ ugur.aydeniz@4x4supersport.com Bülent DEMİR bulent.demir@4x4supersport.com Mehmet TIKNAZ mehmet.tiknaz@4x4supersport.com Burcu Burkut ERENKUL burcu.burkut@4x4supersport.com Güvenli ve İleri Sürüş Test Editörleri Mehmet ÖZCAN - Yener GÜLÜNAY

Saygılarımla,

Çiftçiler Otomotiv - Yazar Kurulu Haluk YÜCE - Sigorta Hakan ÇİLOĞLU - Satış, Servis ve 2.El

umut özgür sunay

MotorSporları Editörü Mine TOKER (Rally-Sport) mine.toker@rally-sport.com Grafik Tasarım - Reklam & Sponsorluk MediaSun mediasun@mediasun.com.tr Genel Dağıtım DÜNYA SÜPER DAĞITIM A.Ş.

4x4 SuperSport

2

Aralık 2010

Abonelik abone@4x4supersport.com Yönetim Adresi Serasker Cad. Sakız Sok. No:34/2 Bahariye-Kadıköy, İstanbul/Türkiye Tel : 0216 347 64 63 bulten@4x4supersport.com http://4x4supersport.com

3

ISSN 1307-6868

Türkiye’de büyük illerdeki merkezi gazete-dergi satış noklarına ve zincir kitap evlerine dağıtılmaktadır. Basın kanunu gereğince ulusal aylık ve süreli yayındır. Tüm yayın hakları MediaSun Org. Reklam Yayıncılık İletişim ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait olup, Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlara aittir. İzin almaksızın tümüyle yada kısmen kopyalanamaz kullanılamaz. Firmalar araçların görünüm, donanım ve teknik özelliklerini değiştirme hakkını saklı tutar.

4x4 SuperSport

Aralık 2010

Baskı ve Cilt Euromat Entegre Matbaacılık A.Ş. Çobançeşme/Yenibosna- İstanbul


2010 aralık

içindekiler

ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA NEDENİYLE SİGORTACININ RÜCUEN TAZMİNAT TALEBİ HER HALDE KABUL EDİLECEK MİDİR?

Aralık 2010

Konu ile ilgili Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d. maddesinde, tazminatı gerektiren olay, aracı işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.

4x4 SuperSport

4

Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d. maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nın 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlemesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından,

Bu nedenle, meydana gelen hasarın sigorta teminatı dışı kalabilmesi için, kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün münhasıran alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekir. Yani, sürücünü alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Bu halde hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü de Türk Ticaret Kanunu m.1281 gereğince sigortacı üzerindedir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında, sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması durumunda oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından, rücuen tazminat davasının kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 23.10.2002 t.,2002/11-768-840; 07.04.2004 t., 2004/11-257-212; 02.03.2005 t., 2005/1181-18; 14.12.2005 t., 2005/11-624-713 sayılı kararları).

SAYFA-20

LAMBORGHINI SESTO ELEMENTO SAYFA-14

SAYFA-48

ÇİFTÇİLER OTOMOTİV-ADVERTORIAL SAYFA-36

SHELL-PINAR MAVİTUNA RÖPORTAJ SAYFA-18

BEYGİR SAVAŞI RCZ-CUPRA SAYFA-26

RANGER WILDTRACK SAYFA-58 Aralık 2010

Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler İle İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan b-2 bendinde, “alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı” kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.

Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97.maddesinde, yukarda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve devamında, uyuşturucu ve keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan sadece 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin ise yasaya aykırı şekilde genel şart olarak kabulü de olanaklı değildir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 12.10.2009 tarih, 2009/2368 E., 2009/6247 K. Sayılı kararı).

5

Av.Nesrin AKIN SUNAY

JEEP İLE BOLU ALADAĞLARA YOLCULUK SAYFA-54

SKODA YETİ 4X4 SAYFA-64

PROJE TIGER SAYFA-40

4x4 SuperSport

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.

YENİ 2011 FREELANDER 2 ASFALTTA VE ARAZİDE BENZERSİZ BİR SÜRÜŞ ZEVKİ SUNUYOR...


Alfa Romeo Giulietta Yılın Otomobili Ödüllerinde Adını Finale Yazdırdı!!

500 Bin Euro’luk Klasik Alfa Romeo Yarışçısı İstanbul’da Sergilendi..!

4x4 SuperSport

6

yle “2001 Yılın Otomobili” ve Alfa Romeo 156 modeliyle de “1998 Yılın Otomobili” ödüllerini kazanan Alfa Romeo, yine kompakt sınıfta yer alan bir başka modeliyle etkin ve güçlü yapısını bir kez daha kanıtlamış oldu. Euro NCAP’ten 5 yıldız alarak yüksek güvenlik özelliklerini kanıtlayan yeni Alfa Romeo modeli, ülkemizde de 22 bin 500 Euro’dan başlayan dikkat çekici başlangıç fiyatı ile göz kamaştırıyor. 1.4 litrelik 120 HP ve 170 HP’lik ödüllü benzinli motor seçeneklerinin yanı sıra 1.6 litre 105 HP’lik turbo dizel motor, Alfa Romeo Giulietta’nın kaslı kaputu altında görev alıyor. Alfa Romeo Giulietta’nın en güçlü motor seçeneğini ise 1.8 litre 235 HP’lik benzinli motor versiyonu oluşturuyor. Çok zengin standart donanım özellikleriyle dikkat çeken Alfa Romeo Giulietta, sınıfının gerçek anlamda fiyat/kalite ve fiyat/donanım orantısında lider modeli olmasıyla dikkat çekiyor. Progression Plus, Distinctive ve Quadrifoglio Verde donanım seçenekleriyle ülkemizde satışa sunulan Alfa Romeo Giulietta’nın baz donanım seçeneğinde ABS, ASR, Fren Asistanı, Q2 Sistemi, VSC, Alfa Romeo DNA, 6 havayastığı, Start&Stop, çift iklimlendirmeli otomatik klima, 16 inçlik otomatik jantlar, direksiyondan kumandalı radyo CD çalarlı müzik sistemi standart olarak yer alıyor.

Ünlü tasarımcı Franco Scaglione imzasını taşıyan tasarıma sahip göz kamaştıran gövdesiyle de İstanbul’daki fuarın ilk gününden itibaren ziyaretçilerin ilgi odağı olan Alfa Romeo 33 Stradale, ünlü İtalyan markanın ilerleyen yıllarda yollara çıkacak yeni modellerine ilham veren bir ikon olmasıyla da marka tarihinin önemli kilometre taşlarından birini temsil ediyor.

7 4x4 SuperSport

Aralık 2010

İ

talyan otomobil üreticisi Alfa Romeo’nun kompakt sınıfta yer alan yeni modeli Giulietta, Car Of The Year jürisi tarafından 2011 yılı ödülleri kapsamında finale kalan 7 otomobilden biri olarak seçildi. Daha önce Alfa Romeo 147 modeliyle “2001 Yılın Otomobili” ve Alfa Romeo 156 modeliyle de “1998 Yılın Otomobili” ödüllerini kazanan Alfa Romeo, yine kompakt sınıfta yer alan bir başka modeliyle etkin ve güçlü yapısını bir kez daha kanıtlamış oldu. Ülkemizde 22 bin 500 Euro’dan başlayan anahtar teslim satış fiyatıyla dikkat çeken Alfa Romeo Giulietta, sınıfının gerçek anlamda fiyat/kalite ve fiyat/donanım orantısında lider modeli olmasıyla dikkat çekiyor. 2010 yılında 100. yaşını kutlayan Alfa Romeo’nun kompakt sınıfta yer alan yeni modeli Alfa Romeo Giulietta, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 23 ülkeden 60’a yakın uzman otomotiv gazetecisinden oluşan Car Of The Year jürisi (COTY) tarafından “2011 Yılın Otomobili” ödüllerinde finale kalan 7 otomobil arasına adını yazdırdı. 41 otomobil arasından ilk 7’ye kalmayı başaran Alfa Romeo Giulietta, final sürecinde elektrikli Nissan Leaf, Yeni Volvo S60/V60, Citroen C3/DS3 ve Yeni Opel Meriva gibi modellerle rekabet edecek. Daha önce Alfa Romeo 147 modeli-

Aralık 2010

D

ünyada sadece 18 adet üretilen ve en çarpıcı otomobil klasikleri arasında yer alan Alfa Romeo 33 Stradale, 2010 İstanbul Autoshow Fuarı kapsamında sergilenen güncel nitelikte birçok pahalı otomobil arasında sıyrılmayı başardı. Otomobil koleksiyoncularının gözdesi olan ve global olarak 500 Bin Euro’ya yakın ortalama fiyata sahip 18 adet Alfa Romeo Stradale’den bir tanesi de Alfa Romeo standında fuar boyunca otomobil severlerin yakın ilgisine sunuldu. 1950 ve 1951 yıllarında ilk iki Formula 1 Dünya Şampiyonası’nı kazanan Alfa Romeo’nun yarışçı kimlikli yeni yol otomobili serilerine odaklanmak üzere start verdiği çalışmaların bir uzantısını temsil eden Alfa Romeo 33 Stradale, 2.0 litre hacimli, V8 yapılı 270 HP’lik motoruyla dikkat çekiyor. 300 km/s’lik son hıza erişebilen Alfa Romeo klasiği, sadece 700 kg’lik ağırlığı ve arkadan itişli yapısıyla da tüm dikkatleri üstüne çekmeyi başarıyor.


4x4SuperSport World News

Aralık 2010

CITROËN LACOSTE; yolculuğu yepyeni bir deneyim, bütün yolcuları için benzeri olmayan keyifli bir maceraya dönüştürüyor. Özünde CITROËN, fakat aynı zamanda tipik LACOSTE karakteri sergileyen, otomobil dünyası ile moda ve spor dünyalarının kesişme noktasında konumlanan konsept araç; bu farklı dünyaları çağrıştıran çok sayıda özelliğe sahip. Yüksek kasa kuşağı, geniş ve dolgun çamurluklar, minimum dingil çıkıntısı, dört köşeye atılmış tekerlekler ve golf topunu andıran jantları göze çarpıyor.

4x4 SuperSport

8

YENİ CITROEN C4, sahip olduğu üstün özellikleri ile otomobillerinden her zaman daha iyisini hedefleyen kullanıcıların beklentilerini en iyi şekilde karşılıyor. Pozitif enerjinin gücü konseptinden yola çıkılarak yaratılan Yeni Citroën C4; üstün kalitesi, kendine özel stili, iç mekânda sunulan üstün yolcu konforu ve etkileyici performansı ile fark yaratırken aynı zamanda çevreye duyarlı motor seçenekleri sayesinde doğaya da özen gösteriyor. Çekici profili ve orantılı boyutlarıyla beraber güç ve stabilite özellikleri ilk bakışta fark ediliyor. Yeni Citroën C4’ün sahip olduğu hem keskin hem akıcı yüzeyleri, özel olarak tasarlanmış ön ve arka spoyleri üst seviye aerodinamik özelliklerine dikkat çekiyor. Citroen markasının 2011’deki en önemli kozu olacak Yeni C4; 2011 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak.

CITROËN C-ZERO; Küçük araç segmentine yöne-

lik ürettiği sıradışı araçlarla fark yaratan Citroën, elektrikli araç teknolojisindeki iddiasını ortaya koyduğu ve modelini teknoloji ve yaratıcılığı mükemmel bir şekilde bir araya getiren C Zero, geleceğin ihtiyaçlarına bugünden cevap veriyor. Kompakt bir gövdeye, hızlı şarj olabilme özelliğine ve uzun menzilde sürüş kapasitesine sahip olan bu yeni otomobil şehir içindeki günlük ulaşım ihtiyaçlarını hızlı ve kolay bir şekilde karşılarken; ekonomik oluşu, kullanım kolaylığı ve mükemmel ses yalıtımıyla sürücü ve yolcularına benzersiz bir sürüş deneyimi yaşatıyor.

Fiat 500 TwinAir Fuarda Ön Tanıtıma Çıktı, 2011’de Türkiye’de Satışa Sunulacak! “Dünyanın en çevreci benzinli motoru” olarak tanıtılan TwinAir teknolojili 0.9 cc’lik küçük turbo motorlu Fiat 500 versiyonunun fuarla birlikte start alan ve yaklaşık 3 aydan fazla sürecek tanıtım etkinlikleri sonrasında 2011 yılının ilk aylarında Türkiye’de satışına başlanacak. Fiat’ın performanstan ve sürüş keyfinden taviz vermeden, benzinli bir motorun sahip olabileceği en düşük CO2 emisyon seviyelerini (92 g/km kadar) sunan çevreci motoru, konvansiyonel motor teknolojilerinin daha fazla geliştirmeye açık olduğunun en açık kanıtını oluşturuyor. Öncelikli olarak 85 HP’lik versiyonuyla boy gösterecek TwinAir motorun ilerleyen dönemlerde 65 ve 105 HP’lik iki ayrı versiyonu daha Fiat modellerinde kullanılmaya başlanacak. 2 silindirli motorlu Fiat 500, 0-100 km/s hızlanmasını 11 saniyede tamamlarken, 173 km/s’lik son hıza erişebiliyor. 100 km’de ortalama 4.0 litrelik yakıt tüketim değeriyle dikkat çeken Standart olarak “Start&Stop (Çalıştır-Durdur)” sistemiyle donatılan Fiat 500’ün 0.9 cc’lik motoru, Fiat’ın 1.2 litre hacimli motoruna göre % 15 daha az yakıt tüketirken, % 25 daha fazla performans gösterebilmektedir. Bununla birlikte yakın parallellikte performans ve sürüş keyfi sunan 1.4 litrelik benzinli motor ile karşılaştırıldığında ise yakıt tüketimi anlamında % 30 gibi dikkate değer oranda daha da tasarruflu olmasıyla dikkat çekiyor.

Fiat Punto Evo ve Fiat Bravo Mıknatıs Etkisi Yarattı! 2010 İstanbul Autoshow Fuarı’nda sadece ilk 3 gününde bile 100’ün üzerinde araç siparişi alan ve standı en çok ziyaretçi akınına uğrayan firmaların başında gelen Fiat, 10 gün sonunda 450 adetten fazla Fiat markalı araç satışı gerçekleştirdi. Fuar boyunca 2 silindirli 85 HP’lik TwinAir motorlu Fiat 500’ün ön tanıtımının yanı sıra Fiat Doblo EV’nin dünya lansmanını gerçekleştiren Tofaş çatısı altındaki Fiat Türkiye’nun fuar satışlarının yarısını ise Fiat’ın yeni nesil hatchback modelleri oluşturdu. Fiat Punto Evo ve Fiat Bravo modelleri, Fiat standının en fazla rağbet gören otomobilleri arasında yer aldı. Fiat Marka Direktörü Okan Baş, “Stabil bir durumda büyüyen otomobil pazarının gelişimine ve satışlara olumlu ivme kazandırmasını içtenlikle öngördüğümüz bu fuar, tam da Kurban Bayramı öncesinde müşterilerin otomobil alımını sadece İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de teşvik etmiştir. Fiat markası olarak fuar boyunca gündemin tepesinde otomotivin baş rol oyuncusu olarak sahne alması, Kasım ayı satışlarına da pozitif anlamda daha fazla ivme kazandıracaktır. Elbette fuarla birlikte Fiat olarak start verdiğimiz ve tüm Türkiye’yi kapsayarak % 16’ya varan indirimler sunan özel Autoshow kampanyamızın, müşteri nezdinde çok güçlü biçimde etkili sonuçlar verdiğini açıkça söyleyebiliriz” dedi.

Ar-Ge Çalışması Türkiye’de Yapılan İlk Elektrikli Araç Fiat Doblo EV’nin Dünya Lansmanı İstanbul’da! Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Koç Hol-

ding Otomotiv Grubu Başkanı Cenk Çimen, Tofaş CEO’su Ali Pandır ve Fiat Marka Direktörü Okan Baş’ın katılımıyla tanıtılan ve küresel anlamda ilk defa bir fuar kapsamında sergilenen Fiat Doblo EV, Fiat standının “Gelecek” konseptli özel bölümünde otomobil severlerin ilgisine sunuldu. Bursalı Fiat Doblo EV, toplam 300 bin km’lik menzile sahip batarya ile donatılmış olmasıyla dikkatleri topluyor.

Aralık 2010

yaratılan yeni DS serisinin satışa sunulan ilk aracı DS3; farklı ve radikal çizgileri, cazip tasarımı ve Citroën teknolojisinin yüksek donanımına sahip, segmentinin en yeni ve özel aracı. Mayıs 2010’da satışa sunulan DS3; farklı renk alternatifleri sunan tavanı, araca dinamizm katan köpekbalığı yüzgeci formu, yine ön yüzde LED Gündüz Sürüş Farları lambalarını taşıyan yan rüzgârlıkları ile karakteristik ve farklı bir araç. Kişisel beğenileri yüksek, şehir hayatını seven, farklı ve özel olmayı seven kişilerin tercih edeceği bir otomobil olan DS3; kullanıcısına kendi zevklerine göre gövde ve tavan rengi seçebilmenin yanı sıra, dış ve iç özelliklerini de kişiselleştirebilme imkanı veriyor. DS3, sağlam yol tutuşu, dinamik sürüş özellikleri sayesinde şehir içinde olduğu kadar uzun yolda da sürüş konforu sunuyor DS3, Türkiye’de 1.6 HDi 92 HP M/T, 1.6 VTi 120 HP BVA, 1.6 THP 156 HP M/T motor seçenekleri ve DStyle ve DSport olmak üzere 2 farklı donanım seçeneği satışa sunulmakta.

9 4x4 SuperSport

CITROËN DS3; Citroën’in efsanevi modeli DS’in ruhuyla

4x4SuperSport World News


Korando

Aralık 2010

Aralık 2010

10

11 4x4 SuperSport

Araç, verimli yakıt tüketimi, yüksek performansı ve çevre dostu özellikleriyle SUV segmentindeki rekabete, şehrin dinamizmi ve kırsalın vahşiliğini yansıtmayı hedefliyor. Dünyada 98 ülkede 1240 bayisiyle hizmet veren Güney Kore’li SsangYong, Yeni Korando ile pazardaki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Türkiye’de Şahsuvaroğlu Dış Ticaret bünyesinde varlık gösteren markanın bu aracı, ismini İngilizce “Koreans Do”-“Koreliler yapar” kelimelerinden alıyor. Dünya lansmanı İspanya’nın Mallorca Adası’nda yapılan Korando C, Avrupa pazarında hızlı ilerleyişine başladı bile. Kasım ayında da Türkiye’de satışları gerçekleşecek Korando C, genç, dinamik, agresif ve heyecan verici kişiliğiyle hem zorlu doğa koşullarında hem de şehir içi kullanımdaki performansıyla göz dolduruyor. Yeni Korando’nun üstün özellikleri sayesinde pazardaki hedefinin liderlik olduğunu kaydeden Şahsuvaroğlu Dış Ticaret Genel Koordinatörü Bahadır Gören; “Yeni Korando’yu gören ve test eden herkes onun farklı ve özel bir otomobil olduğunu anlayacaktır. Tüm beklentilere karşılık verecek düzeyde olan Yeni Korando ile pazardaki konumumuzu güçlendireceğimizden hiç kuşkumuz yok” diye konuştu. Gören, 2.0 Lt dizel motor seçeneği ile satışa sunulacak Yeni Korando’da düşük yakıt tüketim seviyesi, yüksek performans sağlaması ve 157g/km ile düşük karbondioksit emisyonunun, aracı tüketici için daha cazip hale getirdiğini de sözlerine ekledi. Mallorca’daki lansmanda söz alan SsangYong Dünya Başkanı Yoo II Lee, 2011 yılında 30 bini Kore’de, 25 bini Avrupa’da, 45 bini diğer pazarlarda olmak üzere toplam 100 bin “Korando” satışı hedeflediklerini belirtti. Lee “Classy Utility Vehicle CUV”(Zarif –Faydalı-Araç) sloganıyla tanıtılan yeni Korando’nun, Euro 6 normlarına uygun düşük emisyon değerlerine sahip çevre dostu motoru ile fark yarattığının da altını çizdi. Yeni Korando, ünlü İtalyan Tasarım Stüdyosu Giorgetto Giugiaro’nun eseri. Hem manuel hem otomatik vites transmisyon mevcudiyeti, 2.0 litre dizel motor ile Yeni Korando, SUV segmentinde SsangYong’un rekabetteki elini güçlendiriyor.

4x4 SuperSport

Kore Otomobil Endüstrisi’nin ilk 4 çeker aracı Korando yenilendi.

KORELİLER YAPTI ŞİMDİ TÜRKİYE YOLLARINDA..!


M

SERİSİ

Premimum otomobil markası Infiniti’nin, klasik otomobil anlayışına yeni bir soluk getiren sedan karosere sahip sportif M serisi 2010 İstanbul Auto Show Fuarı’nda Türk tüketicisi ile buluştu. M serisinin gelmesiyle birlikte Türkiye’deki model gamını genişleten Infiniti 2011’de premimum pazardaki satış hedefini de artıracak.

Aralık 2010

Infiniti’nin konsept modeli Essence’in profilinden yola çıkılarak tasarlanan 3.7 litre V6 benzinli ve 3.0 litre dizel motor seçeneklerine sahip M serisi rakiplerinden ayrışıyor…

4x4 SuperSport

12

Sedan karosere sahip olmasına karşın son derece sportif bir görünümü olan yeni M serisi Avrupa’daki sedan sınıfını hem iç ve dış tasarım olarak hem de sürüş performansı açısından daha üst bir seviyeye çıkartıyor. Infiniti’nin konsept modeli Essence’in göz alıcı profilinden yola çıkılarak tasarlananM serisi akıcı hatları ve teknolojik donanımı ile fark yaratıyor. Arka tekerlekten çekiş özelliğine sahip ve 4.945 mm uzunluğundaki Infiniti M, bünyesinde bir sedanın sahip olabildiği mükemmel tasarım özelliklerini barındırıyor. Infiniti’nin doğasından gelen performans özellikleriyle donatılan M serisinde, adaptif teknoloji, yarış motoru tasarımı, mükemmel ağırlık dağılımına sahip gelişmiş şasi tasarımı, sportif yol tutuş teknolojisi ve 4 Tekerlekte Aktif Direksiyonla (4WAS) birlikte kullanılan süspansiyon sistemi yer alıyor. Sınıfının en uzun dingil mesafesine sahip M serisi, çekici bir görünüme sahip olmasının yanı sıra daha geniş bir iç kabine ve daha üstün bir sürüş performansına sahip. Heyecan verici tasarım ; Infiniti M’in ince kıvrımları ve güçlü gövde yapısı çekici, sert ve karizmatik bir duruş sergiliyor. Derinden şekillendirilmiş kapı yüzeyleri ve ön tampon bölümü

araca sıra dışı ve çevik bir görünüm sağlıyor. Otomobilin gövdesi havanın iç kısma akabilmesi ve en üst seviyede performans sağlanması için özel olarak tasarlandı. Diğer Infiniti modellerinde olduğu gibi M modeli de hafif alüminyum yolcu kapıları, motor kapağı ve bagaj kapağı ile donatıldı. Dünyanın ilk Kör Nokta Müdahale Sistemi (BSI) Infiniti M’de; Infiniti tarafından geliştirilen ve dünyada ilk olma niteliği taşıyan Kör Nokta Müdahale Sistemi (BSI) gelişmiş güvenlik teknolojisini son noktaya taşıyor. Kör noktadaki araçlar konusunda sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyaran BSI sistemi sürücünün bu uyarıları dikkate almaması ve direksiyonu kör noktadaki aracın bulunduğu yöne çevirmesi durumunda otomatik olarak devreye giriyor ve aracın kolayca eski konumuna gelmesi için direksiyon hareketine müdahale ediyor. Aktif Gürültü Kontrolü ve Infiniti Sürüş Modu Infiniti M’in kokpitinde istenmeyen sesler titiz bir şekilde tanımlanarak ve hoparlörün ses dalgaları üzerinde ayarlamalar yapılarak kabinde daha sessiz ve huzurlu bir ortam sağlanıyor. Bu sistem sayesinde rahatsız edici düşük frekanslı motor gürültüsünün azaltılması hedefleniyor. 16 hoparlörlü Bose Studio Surround ses sistemine sahip M serisinde Bose Motor Gürültüsü Düzenleme (EHC) teknolojisi bulunuyor. Bu teknoloji, istenmeyen gürültülerin kontrolü konusunda çok daha etkili bir performans sergiliyor. Infiniti M’de gaz kelebeği ve şanzıman, vites kolunun arka kısmında yer alan ve sürücünün istediği dört sürüş modundan birini seçmesine imkan veren düğme ile uyumlu şekilde çalışıyor. Sürücü tarafından seçilebilecek standart (Standard), ekonomik (eco), spor (sport) ve kar (snow) sürüş moduna göre sistem devreye giriyor. Virajlarda güvenli performans için “Elektronik Denge” Programı ;Viraj alma sırasında aracın daha yumuşak ve dengeli manevra yapılabilmesi her bir tekerlekte ayrı fren ve motor torku kontrolünü sağlayan elektronik denge programı kullanılıyor.

Infiniti M37’nin teknik özellikleri Motor: 3.7 litre VVEL benzinli V6 Şanzıman: 7- vitesli Adaptif Vites Değiştirme Kontrolü sistemine sahip, otomatik arka tekerlekten çekiş Güç: 320 PS (316 bhp) Tork: 360 Nm (266 lb ft) Süspansiyon: Çift salıncaklı ön, çok bağlantılı arka süspansiyon Frenler: Fren desteği ve EBD sistemine sahip ABS Direksiyon: Araç hızına duyarlı kremayerli direksiyon Sürtünme katsayısı: Cd 0.27 Uzunluk: 4.945 mm Dingil Mesafesi: 2.900 mm Genişlik: 1.844 mm Yükseklik: 1.501 mm

Aralık 2010

SEDANI

13 4x4 SuperSport

INFINITI’NİN SPORTİF TÜRKİYE’DE...

Benzersiz bir deneyim yaşatan iç konfor;Infiniti’leri farklılaştıran özelliklerin başında tasarımdaki zarafet, iç mekânda kullanılan gerçek deri ve ahşap malzemesinin kalitesi ve sınırları zorlayan performansı geliyor. Premimum sınıf konfora sahip olan M serisinin kabin tasarımında da insan sıcaklığı ve yüksek kalite anlayışı ön plana. En iyi sedan otomobil tasarımına sahip M serisinde “Sürücüye Odaklanma” felsefesi vurgulanıyor. Canlılığın, etkileyici Japon tasarımının ve kaliteli malzemelerin bir araya gelerek oluşturulduğu kabin geniş ve huzurlu bir ortam sunuyor. 2900mm’lik dingil mesafesi ile rakiplerini geride bırakan Infiniti M’in formundaki detaylar da dikkat çekici. Örneğin; gümüş tozu ile ayna gibi parlatılmış el işi ahşap döşemeler gelenekselliği modernlikle buluşturuyor. Özgün desenlere sahip alüminyum unsurlar ve standart olarak sunulan piyano siyahı döşemeler kabini şık ve davetkar bir ortam haline getiriyor. Kullanıcısına süratli ama kontrollü sürüş keyfi sunan Infiniti konukseverlik, güvende ve huzurlu olma hissi veriyor.Yeni M Serisi’nde de oldukça zengin bir donanım sunuluyor. Infiniti’ye özgü özel parçalar arasında yer alan analog saat yepyeni üçgen formuna bürünüyor ve aracın ön panelinde şıklıkla teknolojiyi bir araya getiriyor. Gösterge panelindeki elektrolimune göstergeler “iyi görüntü” sağlama özelliğine sahipken en iyi şekilde konumlandırılan kontrol düğmeleri de maksimum kullanım kolaylığı sunuyor. Infiniti M’in diğer standart donanımları arasında; bi-Xenon adaptif ön farlar, üst sınıf Bose ses sistemi, 10-yönde otomatik ayarlanabilen ısıtmalı deri ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon simidi ve Michelin Green Guide özelliğine sahip navigasyon sistemi ile birlikte kullanılan 8-inç VGA renkli dokunmatik ekranlı Connectiviti+multimedya platformu ter alıyor.


HAFIF TEKNOLOJI, OLAĞANÜSTÜ PERFORMANS…

Lamborghini, teknoloji geliştirme çalışmalarını, Boeing gibi kuruluşlarla iş birliği içerisinde ve elde edilen teknolojiyi bir dizi patentle emniyet altına alarak, iki araştırma merkezi ACRC (İleri Kompozit Araştırma Merkezi) ve ACSL (İleri Kompozit Yapılar Laboratuvarı)’de yürütüyor.Automobili Lamborghini Başkanı ve CEO’su Stephan Winkelmann Lamborghini Sesto için “Süper spor otomobilin geleceğinin nasıl olabileceğini gösteriyor: Bu araç, olağanüstü sürüş keyfi ve olağanüstü performans sonuçlarını, son derece hafif yapı tekniği ile birleştiriyor. Tüm teknolojik becerilerimizi tek bir çarpıcı form içerisinde toplayarak Sesto Elemento’yu yarattık” açıklamasını yaparak şöyle devam ediyor: “.Sistematik hafif yapı tekniği, gelecekteki süper spor otomobiller için büyük önem taşıyor: Hem en dinamik performans hem de düşük emisyonlar için… Bu teknolojik avantajı bütün model yelpazemize uygulayacağız. Gelecekteki her yeni Lamborghini’ye, Sesto Elemento’nun ruhu dokunacaktır.”Çığır açan teknoloji paketi Lamborghini’nin

Ar&Ge mühendisleri, Sesto Elemento ile çığır açan bir paket meydana getirdi. Saf ve radikal bir konsept olarak Sesto Elemento, 1000 kilogramın altındaki son derece düşük yüksüz ağırlığın, 570 hp’lik muazzam güç çıkışının, yüksek devirli, normal emmeli V10 motorun seri yanıt verme özelliğinin ve sürekli dört tekerlekten üstün çekişinin bir sentezi durumunda. Tüm zamanların en safkan süper spor otomobili olan Sesto Elemento, heyecan verici dinamikler üzerinde yoğunlaşmış, olağanüstü bir sürüş keyfi seviyesi sunuyor. Sistematik karbon fiber kullanımı ; Sesto Elemento’nun monokok hücresi, son derece sağlam, sert, güvenli ve hafif bir karbon fiber yapıya sahip. Ön çerçevenin tamamı, dış paneller, darbe emicişasi ön bağlantıları, başlıca süspansiyon aksamları ile jantları karbon fiberden yapılıyor. Egzoz boruları, 900° santigrata kadar çok yüksek sıcaklıklara erişebilen ve dayanabilen, gelişmiş bir cam-seramik matris kompozit madde olan Pyrosic’ten yapılırken, transmisyon mili dahi CFRP’den üretiliyor.

14

15 4x4 SuperSport

kelmann, yeni model için “Tüm teknolojik becerilerimizi tek bir çarpıcı form içerisinde toplayarak Sesto Elemento’yu yarattık” açıklamasını yaptı. Sesto Elemento, 570 hp’lik güç çıkışı, beygir gücü başına sadece 1,75 kilogramlık heyecan verici güç – ağırlık oranı ve yalnızca 2,5 saniyelik 0 – 100 km/s (0-62 mph) hızlanma süresiyle benzersiz bir sürüş keyfini garanti ediyor. Tüm araca uygulanan son derece hafif yapı tekniği sayesinde, aynı zamanda yakıt tüketimi de düşüyor. Sesto Elemento, Lamborghini’nin karbon fiber takviyeli plastik (CFRP) teknolojisinde dünya çapında lider uzmanlığını gösteriyor. Sant’Agata Bolognese merkezli süper spor otomobil markası, hepsi en yüksek kalite standartlarını temsil eden, son teknoloji ürünü bir sanayi sürecinde, 3 boyutlu tasarımdan simülasyona, deney sonuçlarının doğrulanmasına, üretime ve testlere kadar bir dizi teknoloji ile CFRP sürecine eksiksiz şekilde hakim olan, dünyadaki tek araç üreticisi konumunda.

4x4 SuperSport

Aralık 2010

D

ünyanın önde gelene superspor otomobil üreticisi Lamborghini, benzeri olmayan bir teknoloji yardımıyla ürettiği yeni modeli Sesto Elemento’yla yer aldığı sınıfın geleceğine yön vermek için hazırlanıyor. Gelişmiş karbon fiber teknolojisi sayesinde son derece hafif bir gövdeye sahip olan Sesto Elemento, V10 motoru ve sürekli dört çeker sistemi de dahil olmak üzere sadece 999 kilo ağırlığa sahip. Yenilikçi karbon fiber teknolojilerini otomotiv sektöründe ilk kez kullanan italyan üretici, Audi’ye bağlı bir şirket olarak hafif gövde yapımı konusunda Alman üreticinin uzmanlığından yararlanıyor. Lamborghini’nin karbon fiber takviyeli plastik (CFRP) teknolojisinde dünya çapında liderliğini kanıtlayan Sesto Elemento, olağanüstü sürüş keyfi ve performans sonuçlarını, son derece hafif yapı tekniği ile birleştiriyor. Automobili Lamborghini Başkanı ve CEO’su Stephan Win-

artık SAHNEDE..!

Aralık 2010

LAMBORGHINI SESTO ELEMENTO


4x4SuperSport World News

Doğuş Otomotiv – SEAT’tan yıl sonu kampanyası. Tüm modellerinde uyguladığı avantajlı fiyat kampanyalarına Aralık ayında da devam eden SEAT, yeni yıla otomobil sahibi olarak girmek isteyenlere kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor.

U N O S L I Y N SEAT’DA I..! S A Y N A P KAM

Kampanya kapsamında SEAT Ibiza’nın 1.4 lt 85 hp Reference modeli 26 bin 400 TL tavsiye edilen anahtar teslim fiyatı ile dikkatleri üzerine çekiyor. Reference donanım paketinde dönüşe duyarlı ön sis farları, ABS, Sürücü ve Yolcu hava yastığı, direksiyondan kumandalı radyo / CD / MP3 çalar, Cruise Control (Hız sabitleme sistemi) gibi özellikler standart olarak sunuluyor.

Peugeot tasarımını yeni simgesi SR1

Aralık 2010

Peugeot çevreye saygı ile otomobil keyfini uzlaştırıyor . Yeni nesil % 100 elektrikli şehir otomobili iOn, profesyonel ve bireysel araç müşterileri için tasarlandı. Sessiz ve pratik bir araç olan iOn sıra dışı manevra kabiliyetine mükemmel bir “iç mekan genişliği/kompakt dış boyut” oranı ekliyor.

4x4 SuperSport

16

Peugeot stratejisinin temel ekseninde yer alan CO2 salımlarının azaltılması, Blue Lion logosunu taşıyan ürünlerde somutlaştırılıyor. Bu logo ile her gam ve enerji düzeyinde çevreye saygı yönünden en performanslı modeller tanımlanıyor. Fuardaki Peugeot standında, bu logoyu taşıyan yedi model sergileniyor: 107 Urban Move 107 g/km CO2, 206+ Comfort 110 g/km CO2, 207 Dynamic 120 g/km CO2, 207 SW Premium Outdoor 125 g/km CO2, 3008 Premium Pack, 130 g/km CO2, 308 Premium Plus 119 g/km CO2, 407 Millesime 129 g/km CO2.

Dünyanın ilk dizel hibrid modeli olan Peugeot 3008 HYbrid4’ü çıkaran Peugeot çevre dostu özellikleri ve sürüş keyfi konularında yepyeni bir ürün sunuyor. 3008 Crossover’da, dizel motor (120 kW/163 hp gücündeki 2.0 l HDi FAP) ile 27 kW (37 hp) maksimum kapasiteli bir elektrikli motorun eşleştirilmesi 4 tekerlekten çekiş, 200 hp güç, ZeV (Sıfır Salımlı Araç), 100 kilometrede 3,8 litre yakıt tüketimi gibi benzersiz özelliklerin bir tek araçta sunulmasına olanak veriyor. Yüksek donanım seviyesi ve içten yanmalı motorlara kıyasla % 35 gibi devrimsel nitelikte azalmayla 99 g/km’den başlayan CO2 salımları ile müşteriye hemen yansıyan ürün avantajları elde ediliyor.

SEAT’ın başarılı Ibiza ailesine eklenen üçüncü model olan Ibiza Sportourer, genç ve sportif bir yaşam stili için ideal çözümler sunuyor. Donanım, tasarım ve kullanım ile markanın en güçlü özelliklerini bir araya getiren model, aynı zamanda cömert bir yük kapasitesine sahip.

4,23 metre uzunluğu ile Ibiza Sportourer, Ibiza’dan tam 18 santimetre daha uzun. Modelin çevikliğinin ve dinamik özelliklerinin garantisi bir başka unsur da hassas ve güvenli yürüyen aksamı. Bu da, sportif ve mobil bir yaşam tarzının bütün gerekliliklerini karşılayan büyük bir yükleme kapasitesi yaratıyor. Yeni tasarım planına ve cömert yük kapasitesine ek olarak araç, Ibiza serisinin genç, sportif karakterini koruyor. Ibiza Sportourer, Commonrail püskürtme sistemli iki TDI motor ve iki de benzinli motor seçeneğiyle sunuluyor. 4 motorun üçü, doğrudan püskürtme ve turboşarj ile çalışıyor. Öne çıkan özellikler arasında, olağanüstü verimliliğe sahip 1.2 TDI CR 75 hp ve 1.2 lt TSI 105 hp yer alıyor. Türkiye’de Reference ve Style olarak adlandırılan iki donanım paketleri ile satışa çıkan Ibiza Sportourer, DSG gibi yüksek teknoloji ürünü özellikler ile Ibiza Sportourer’ı, küçük Station Wagon segmentinde rakiplerinin geçemeyeceği bir otomobil hâline getiriyor. Dönüşe duyarlı ön sis farları, ABS, Direksiyondan kumandalı radyo /CD / MP3 çalar, klima, sürücü ve yolcu hava yastıkları, cruise control (hız sabitleme sistemi) gibi zengin donanım özellikleri modelde standart olarak sunuluyor. Fiyatı 27 bin 900’den başlayan Ibiza Sportourer’ın Türkiye’de 4 farklı motor ve 2 farklı donanım modeli satışa sunuldu.

Aralık 2010

Kampanya süresince cazip koşulların sunulduğu bir diğer model de SEAT Leon; 36 bin 400 TL’den başlayan tavsiye edilen kampanyalı anahtar teslim liste fiyatı ve zengin Style donanım paketi ile satışa sunulan Leon’un 1.6 lt dizel seçeneği ise 43 bin 500 TL’den başlayan tavsiye edilen kampanyalı anahtar teslim liste fiyatı ile satılıyor.

17 4x4 SuperSport

Peugeot 508, büyük aile modelleri segmentinde Peugeot’nun yeni imajı Kalite, yalınlık, işlevsellik… 508, D segmentinde Peugeot’nun yeni imajını ortaya koyuyor. Peugeot 508, işlevsellik ve heyecanı; yeni nesil teknolojiler, statü sahibi dinamik görünüş, yüksek kalite, iç mekanda yaşam keyfi ve Peugeot’nun bilgi birikiminden gelen eşsiz sürüş deneyimi gibi temel üstünlüklerle birleştiriyor. 508’in Sedan ve SW versiyonları, 2011 yılı başında Batı Avrupa’da, 2011 yılının bahar aylarında da Türkiye’de ticarileştirilecek. Peugeot 508, Paris Otomobil Fuarı’nda yapılan dünya prömiyeri sonrasında ilk defa uluslararası bir pazarda sergileniyor.

Zarif, pürüzsüz, dinamik, gösterişli, kontrollü güç… Peugeot’nun güçlü tasarım kimliğini yenileyen, stil kodlarıyla gelecekteki modellerinin eğilimlerinden büyük ipuçları veren rüya modeli SR1 ile bu değerler yüceltilerek en üst düzeye taşınıyor. SR1 Türkiye’de ilk defa podyuma çıktı.

Sportourer’da da avantaj devam ediyor; SEAT’ın ilk kez İstanbul Auto Show’da Türk tüketicilerle buluşturduğu ve büyük beğeni gören modeli Ibiza Sportourer da kampanya kapsamında yer alıyor. SEAT’ın başarılı Ibiza ailesine eklenen üçüncü model olan, genç ve sportif bir yaşam stili için ideal çözümler sunan Ibiza Sportourer, 27 bin 900’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Reference ve Style olarak adlandırılan iki donanım paketleri ile satışa çıkan Ibiza Sportourer, DSG gibi yüksek teknoloji ürünü özellikleriyle öne çıkıyor. Dönüşe duyarlı ön sis farları, ABS, Direksiyondan kumandalı radyo /CD / MP3 çalar, klima, sürücü ve yolcu hava yastıkları, cruise control (hız sabitleme sistemi) gibi zengin donanım özellikleri modelde standart olarak sunuluyor.


4x4 SuperSport

18

1. 2010 yılı Türkiye pazarı için nasıl geçti? Sizce yeterli performansa ulaşabil iniz mi? Pazarlama faaliyetleri kapsamında 2010 yılı Shell için çok yoğun geçmekte. Bu yıl müşterileri memnuniyeti odaklı pek çok yeni proje ve kampanyayı hayata geçirdik. Bu proje ve kampanyalarımızı; “ müşterimiz bizden ne bekliyor; biz ne sağlıyoruz?” stratejisi üzerine inşa ettik. Bunun sonucunda da çok da başarılı sonuçlar elde ettik. Örnekleri şu şekilde sıralayabiliriz: • Müşterilerimizin beğenilerini, yükselen trendler doğrultusunda Shell’in misyonuna uygun çapraz kampanyalar, işbirlikleri hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleştirdiğimiz “Oyuncak Hikayesi” kampanyamız da bu hedefle uygulamaya koyduğumuz, oldukça ses getiren bir kampanya oldu. Oyuncak Hikayesi 3 filmi; 2 Temmuz’da Türkiye’de gösterime girmeden önce filmi seven Shell müşterilerine bir sürpriz yaptık ve Haziran ayı itibariyle film karakterlerinden oluşan özel tasarım oyuncakları bayilerimizde satışa sunduk. • Müşteri memnuniyeti ve hizmet kalitesini artırmaya yönelik bir diğer projemiz ise geçtiğimiz Temmuz ayında İDO ile imzaladığımız işbirliği protokolü oldu. • Halihazırda müşterilerimizin hizmetinde olan ve 2012 yılına kadar sürecek olan bir başka kampanyamız kapsamında, Shell Club Smart Taksi Card sahipleri, biriktirdikleri Club Smart Puanlarla Turkcell’den bedava BasKonuş / konuşma tutarı elde ediyor. • Sektörde ilk ve tek olan bir diğer özelleştirilmiş hizmetimizle Shell Club Smart Card avantajlarıyla KGS kart kolaylığını tek bir kartta topladık. Bu sayede müşterilerimiz akaryakıt alışverişlerinde Smart Card’la topladıkları puanlarla köprü ve otoyolların KGS geçişlerini kullanma imkânına sahip oldular. • Ağır vasıta sürücülerine sunduğumuz ‘Shell ExtraMola’ hizmetiyle 2008 yılında ağır vasıta sürücülerinin yoğunlukta olduğu 20 lokasyonda çeşitli etkinlikler düzenleyerek 20 bin müşterimizin ihtiyaçlarını tespit ettik ve bu gruba ayrıcalıklı hizmetler sunduk. • “Yolların ustaları” olarak tanımladı-

ğımız uzun yol ve ağır vasıta sürücülerine yönelik sunduğumuz ayrıcalıklı hizmetlerin bir diğeriyse Shell Club Smart Card’ın en yeni üyesi olan “Shell Club Smart Gold Extra Card”. Bu kartla aylık 1.000 litreyi geçen Diesel Extra ve V-Power Diesel alışverişleri yapan ağır vasıta sürücüleri, 7 kata kadar daha fazla Smart Puan kazanıp, birbirinden cazip hediyelere daha hızlı sahip olabiliyorlar. 2. Pazardaki yerinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Shell’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliği hangisidir? Biz Türk akaryakıt sektörünün lider ve en beğenilen şirketi konumundayız. Bu konumlandırma, müşterilerimizin takdiridir. En son Perakende Günleri kapsamında aldığımız “En Beğenilen Perakende Kuruluşu” ödülü müşterilerimizin bize duyduğu güvenin en somut ve en taze ispatı. Bu ödül dışında müşterilerimizin takdirleriyle aldığımız diğer ödüllerimizden birkaçını şöyle sıralayabilirim; Capital Dergisi’nin yaptığı “En Beğenilen Şirketler” araştırmasında son yedi yıldır “Türkiye’nin akaryakıt dağıtımı ve madeni yağlar sektöründeki en beğenilen şirketi” seçiliyoruz. Yine Türkiye Kalite Derneği’nin düzenlediği Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2010 2.Çeyrek Sonuçları’nda da akaryakıt istasyonları listesinde zirveye oturduk. Diğer taraftan insan kaynakları danışmanlık şirketi Hewitt International tarafından “Enerji sektörünün en iyi işvereni” ve” tüm sektörlerde faaliyet göstermekte olan “En büyük 10 işverenden biri” seçilerek, Nielsen tarafından yapılan araştırmada da “Marka bilinirliğinde lider” olduk. Türkiye’de Cumhuriyet ile yaşıt bir kurum olarak; ilk kurşunsuz benzin, ilk elektronik pompa, ilk farklılaştırılmış benzin, ilk benzin istasyonu marketi, Taşıt Tanıma Sistemi, Shell Club Smart Card isimli ilk müşteri sadakat programı gibi olan Türk akaryakıt sektöründe pek çok ilki gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Diğer taraftan değişime çok açık, yaratıcı, ticari ruha sahip, azimli, dinamik, tutkulu, genç ve hedef odaklı bir ekibe sahibiz. 15 bini aşkın çalışanıyla 365 gün müşterilerimize hizmet veren bayilerimizin ve çalışma arkadaşlarımızın başarımızda büyük bir itici güç

olduğunun altını çizmek isterim. 3 nesildir birlikte çalıştığımız; markamıza olan sadakat ve bağlılığını her fırsatta gösteren bir bayi ağına sahibiz. Shell olarak müşteri memnuniyetini birinci önceliği sayan, müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini göz önünde bulundurarak iş planlarını yapan bir kurumuz. Çalışmalarımızı, her zaman müşterilerimiz lehine değer yaratmak hedefiyle sürdürüyoruz. Müşterilerimizin karşısına, “Kaliteli ve hızlı hizmet”, “ürün çeşitliliği”, “müşterilerin ihtiyacına göre özelleştirilmiş uygulamalar” ile çıkmaya özen gösteriyoruz. Bunu yapabilmek için müşterilerimizin eğilimlerini, davranış biçimlerini, kampanyalarımıza tepkilerini yakından takip ediyor, onlardan aldığımız geribildirimleri değerlendiriyoruz. Bu takip ve değerlendirme süreci, bize müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentileri ile ilgili önemli ipuçları veriyor. Buradan hareketle özelleştirilmiş ürün ve hizmetler ile yaratıcı çözümler geliştirebiliyoruz. Diğer taraftan Türkiye’deki 87 yıllık tecrübemiz de bize Türk müşterisini yakından tanıma, Türkiye’nin değişkenlik gösteren sosyal ve ekonomik dinamiklerini doğru analiz edebilme ve uygun stratejiler üretme imkanı tanıyor. Tüm bu özelliklerimiz, bizi rekabette öne çıkartıyor, rakiplerimizden ayırıyor. 3. 2011 yılı için neler planlıyorsunuz? Yeni stratejileriniz ve yeni ürünleriniz olacak mı? Bunları ne şekilde konumlandıracaksınız ? 2011 yılının da Shell için yoğun geçeceğini şimdiden söylemek mümkün. 2011’de de sadakat programlarımızdaki gelişme devam edecek. Bütüncül bir hizmet anlayışından yola çıkarak, müşterinin ihtiyaç duyduğu her alanda var olmaya özen gösterdiğimiz için önümüzdeki dönemde de hayata geçireceğimiz yeni işbirlikleri ve kampanya planlarımız var. Öncelikli hedeflerimiz, müşterilerimizin lehine değer yaratacak, müşteri yenilikçi ve teknolojik ürün ve hizmetlerimizi tüketicinin beğenisine sunmaya devam etmek olacak. Bu doğrultuda çalışmalarımızı başlatmış bulunuyoruz.

5. Uzun zamandır Shell markasını tercih ederek kullanan biri olarak istasyonlarınızın tümünde standart hizmet ve kalite çalışmalarınız kısa süre içinde tamamlanacak mıdır? Müşteri memnuniyetini birinci öncelik kabul eden bir kurum olarak “kalite” her türlü hizmet ve ürünümüzün temelini oluşturuyor. Bizim müşterilerimizle temas noktamız; değerlerimizi yansıtan istasyonlarımız. Müşterilerimize Shell kalitesini istasyonlarımız aracılığıyla sunuyoruz. Bu sebeple istasyon personelimizin eğitimi büyük önem taşıyor. Eğitimlerdeki amacımız Türkiye’nin he r neresinde olursa olsun tüm müşterilerimize aynı kalitede hizmet vermek. İstasyonlarımızı “Fark Yaratan İnsandır” ismindeki projesi kapsamında denetliyoruz. Bu; Shell’in dünyada 55 ülkede 16 bin istasyonda gerçekleştirdiği müşteri memnuniyetini esas alan bir proje. İlk kez 2006 yılında 12 ülkede uygulandı. Türkiye olarak 2007’de projeye dahil olduk. Projenin amacı; yüzde yüz müşteri memnuniyetini sağlamak. Bir yaşam biçimi olan ‘’Farkı Yaratan İnsandır’’ projesi, global ve lokal hedefleri olan, her üç ayda bir bu hedeflerin belirlendiği, global hedeflerdeki başarıya göre derecelendirildiği, bu iş için emek harcayan istasyon personeli-istasyon yetkilisi- Shell takımından herkesin dahil olduğu bir ödüllendirme sistemi. Biz Shell Türkiye olarak 2007’de 400 istasyonumuzla başladığımız bu yolculuğa 2008 yılı itibariyle 550, 2009’da ise 705 istasyonumuzla dahil olduk. Yarışmada gizli müşterilerin verdiği puanlar büyük önem taşıyor. İlk kez 2007’de katıldığımız yarışmada Yılmaz Petrol-İstanbul bayimiz ile Türkiye’ye dünya 3.lüğü kazandırdık. 2008’de ise Telefoncular Petrol-Konya 600 istasyon arasından yine büyük bir başarıya imza attı. Bu yıl ise hizmet kalitesini esas alan ve satışa dönük global petrol endüstrisi için tek olan uluslararası ‘Farkı Yaratan İnsandır’ programında, Shell & Turcas Kayseri Sompet bayimiz dünya birincisi oldu. Kayseri Sompet bayimiz, “Farkı Yaratan İnsandır” programı kapsamında 2009 yılında yapılan değerlendirmede her kriterde yüz tam puan alarak, 14.000 Shell istasyonunu geride bıraktı ve kendi kategorisinde dünyanın “En İyi İstasyon”u seçildi.Başarımızda; satış ekibimizin ve eğitim uzmanlarımızın yakın takipleri ve doğru zamanda almış oldukları aksiyonların rolü büyük. Diğer taraftan istasyonlarımızda sunulan yakıtın kalitesine büyük hassasiyet gösteriyoruz ve kontrol ediyoruz. Bu kapsamda ürün kalitesini muhafaza ve kontrol etmek amacıyla üretim noktasından istasyonlardaki pompa ucuna kadar tüm ikmal zinciri boyunca çeşitli kademelerde kalite güvence sistemini uyguluyoruz. Kalite Kontrol uygulamasında Türkiye’nin en efektif araç parkına sahibiz. Kontrollerimizi modern donanımlı gezici laboratuarı olan 20 araçlık Kalite Kontrol filomuzla sürdürüyoruz. Bu çalışmalar istasyonlarınızın tümünde standart hizmet ve kalite sunabilmemizi sağlıyor. 6. Pazara yeni giren rakip firmalar sizi ve bayilerinizi ne derecede nasıl etkiliyor? Akaryakıt sektörü rekabetin çok yoğun yaşandığı bir sektör. Diğer taraftan Türkiye ekonomisinin genç, dinamik ve yükselen bir ekonomi. Bugün Avrupa’da bin kişiye düşen otomobil miktarı 495 iken, bu rakam Türkiye’de 75. Türkiye’nin sahip olduğu ve giderek büyüyen 30 yaş altı nüfus, araç satışlarının kısa vadede katlanarak artmasına sebep olacak. Son yıllarda Türkiye dışında başka hiçbir Avrupa ülkesinde yüzde 4-5 gibi büyüme oranları kaydedilmedi. Yeni göstergeler bu istikrarlı büyümenin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret ediyor. Önümüzdeki 15 yılda hem araç hem de yakıt kullanımının artacağı öngörülüyor. Bu şartlar, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için büyük bir fırsat yaratıyor ve rekabeti kızıştırıyor, buna paralel olarak pazarı büyütüyor. Pazarda rakiplerin artması bizi farklılaştırılmış ürün ve hizmetler geliştirme, rakiplerimiz arasında fark yaratma konusunda daha fazla motive ediyor. Rekabet ortamı bize sınırlarımızı genişletmemiz için yeni fırsatlar da sunuyor. Röportaj: Umut Özgür SUNAY

Kendisi küçük, performansı büyük: RS 3 Sportback! Hem içeride hem dışarıda dinamik stil A3 serisinin yeni üst modeli daha ilk bakışta muazzam potansiyeli ile göze çarpıyor. Xenon plus farları, ön tampon altı, baklava desenli biçime sahip antrasit tek çerçeveli ızgarası ve hava menfezleri hep birlikte farklı bir tasarım meydana getiriyor. Yan görünüme, karbon fiber takviyeli plastikten (CFRP) yapılmış öne doğru çıkık ön çamurluklar, belirgin eşik panelleri, mat alüminyum görünümlü dış ayna kapakları ve büyük tavan spoyleri hâkim. Solda iki adet elips biçimli egzoz borusu ile yüksek parlaklığa sahip siyah renkli difüzör eki ise arka tasarımı vurguluyor. RS 3 armaları, tek çerçeveli ızgarayı ve bagaj kapağını süslüyor. Dinamik tarz iç mekanda de aynı şekilde uygulanmış, iç mekânda tamamıyla siyah renk ve bir dizi RS 3 logosu görülüyor. Spor koltuklar, gümüş kontrast dikişlerin yer aldığı Nappa deri ile döşenmiş. Vites kolu ve göstergeler özel tasarıma sahip. Sürücü bilgilendirme sistemi, takviye basıncı ve yağ ısı değerinin yanında tur ölçeri de görüntüleyebiliyor. RS 3 Sportback, spor düğme, arka park sensörü, Delüks otomatik klima, LED gündüz farları ve xenon plus farları içeren bir dizi standart donanımla sunuluyor. Audi, müşterilere zengin çeşitli opsiyonel aksesuarlar da temin ediyor: Önde kova biçimli koltuklar, mat alüminyum görünümlü tavan rayları ve siyah ya da mat alüminyum stil paketleri…

Aralık 2010

Aralık 2010

SHELL & TURCAS PETROL A.Ş. PAZARLAMA MÜDÜRÜ PINAR MAVİTUNA

19 4x4 SuperSport

RÖPORTAJ..!

4. İleride istasyonlarınızdaki yakıt türleriniz arasına sadece çeşitli araç gruplarına özel yakıt türleri eklenirse sizce bu nasıl olurdu? Mevcut durumda tüm istasyonlarımızda hem akaryakıt hem de otogaz satışları gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla trafikte olan tüm araç gruplarının ihtiyaçlarını istasyonlarımızdan karşılayabiliyoruz. Shell olarak her zaman müşterilerin ihtiyacına göre özelleştirilmiş uygulamalar geliştirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yaklaşımımızdan hareketle de özelleştirilmiş ürün ve hizmetler ile müşterilerimizin karşısına çıkıyoruz. Örneğin dünyadaki farklılaştırılmış ilk ürün olan Shell V-Power, müşterimizin ihtiyacına en uygun ürünü geliştirme hedefimizin sonuçlarından sadece biri. Diğer taraftan Shell Fuelsave Kurşunsuz 95 de Shell bilim adamlarının yakıt ekonomisi konusundaki eşsiz teknolojik çalışmalarının en çarpıcı sonuçlarından biri olarak müşterilerimize sunduğumuz bir diğer farklılaştırılmış ürünümüz. 2009’da piyasaya sunduğumuz Shell Fuelsave Kurşunsuz 95, sürücülere daha az yakıtla, daha çok mesafe kat etme ayrıcalığı tanıyor. İşte bu ürünler, Shell’in özelleştirilmiş yakıt türleri konusunda çalışmalarının en somut örneklerini oluşturuyor.


Aralık 2010

Aralık 2010

20

21

4x4 SuperSport

4x4 SuperSport

YENİ 2011 FREELANDER 2 ASFALTTA VE ARAZİDE BENZERSİZ BİR SÜRÜŞ ZEVKİ SUNUYOR...


Borusan Otomotiv’in distribütörlüğünü yaptığı Land Rover Freelander 2, 2011 model yılında yeni 2.2 litre turbo dizel motoru, daha keskin dış görünüşü ve premium iç mekanı ile yenilendi. Daha sportif ve çok yönlü Yeni 2011 Freelander 2, farklılık yaratan detaylarıyla Freelander tutkunlarının yeni gözdesi olacak. Land Rover Freelander 2, kompakt SUV segmentine yeni standartlar getiriyor.

EuroNCAP çarpışma testlerinden 5 yıldız alarak sınıfında bir ilke daha imza atan Freelander 2, hem aktif hem de pasif güvenlik alanında Land Rover'ın öncülüğünü pekiştiriyor.

Aralık 2010

Yeni Freelander 2'de; sürücü diz hava yastığının da dâhil olduğu toplam 7 hava yastığı, araç içi nemini ölçen elektronik kontrollü klima, yüksekliği ayarlanabilen, hafızalı, elektrik-

22

23 4x4 SuperSport

le ayarlanabilir sürücü ve yolcu koltuğu, yüksekliği ve derinliği ayarlanabilen direksiyon simidi, ön ve arka park mesafe kontrolü, DAB dijital radyo, adaptif özellikli bi-xenon farlar, panoramik cam tavan, 14 hoparlörlü Alpine Dolby ProLogic II 7.1 Surround Ses Sistemi, arka koltuk kulaklık çıkışları, MP3 çalar çıkışı, Bluetooth® Telefon Sistemi, dokunmatik ekranlı DVD bazlı Navigasyon Sistemi, anahtarsız çalıştırma sistemi, yol bilgisayarı ve yağmur sezicisi gibi aksesuarlar seçilen donanım paketlerine bağlı olarak alınabiliyor.

Aralık 2010

Tekerlekler arasındaki tork dağılımını 150 milisaniye’de gerçekleştiren Haldex kilitli diferansiyel, patenti Land Rover’a ait ve diğer tüm Land Rover modellerinde de bulunan Terrain Response TM Sistemi sayesinde; asfalt, çakıl/çimen/kar, çamur/tekerlek izi veya kum gibi 4 farklı yol koşuluna göre ayarlanabiliyor. Land Rover’ın pazara kazandırdığı HDC(Eğim İniş Kontrolü)’ye bağlı olarak çalışan, inişte ve çıkışta aracın kaymasını geciktiren kalkış kontrol sistemi sayesinde çetin koşullarda ilerlemek artık çok daha kolay ve eğlenceli.

4x4 SuperSport

Mükemmel asfalt sürüş konforu ve arazi kabiliyeti, sağlamlaştırılmış gövde burulma direnci, geniş iç mekânı, düşük yakıt tüketimli turbo dizel motoru ve premium özellikler gösteren donanımları ile Yeni Freelander 2, yarattığı sınıfın kurallarını yeniden belirliyor. 6 ileri otomatik şanzımanlı olarak Türkiye’de satışa sunulan Yeni 2011 Freelander 2’de 150 PS TD4 motor

seçeneğiyle Premium GS ve Premium XS donanımlar satın alınabilirken, 190 PS SD4 seçeneği yalnızca HSE donanımıyla sunuluyor.150 PS TD4 ve 190 PS SD4 gücündeki 2.2 litre turbo dizel motor hem daha sessiz hem de daha rafine. Her iki motor da etkileyici bir şekilde 420 Nm tork (bir önceki motora göre 20 Nm daha fazla tork) üretmekle birlikte, yakıt tüketiminde veya CO2 emisyonunda herhangi bir artışa sebep olmuyor. 4000 dev/dak'da 160 bg güç üreten üçüncü nesil Common Rail teknolojili turbo dizel motor, 2000 dev/dak'da 400 Nm ile sınıfının en yüksek tork değerine ulaşıyor. Freelander 2'nin ortalama yakıt tüketimi ise 7,5 lt/100 km olarak ölçülüyor. En uygun yakıt tüketimi ve her türlü zeminde kayıpsız güç aktarımı sağlayan sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi, Haldex kavrama prensibine dayanıyor.


Ön Frenler 4 x 4 arazi sürüş sistemi Motor tipi

Aralık 2010

Yeni ön tampon ve ızgara, yeni alaşım jantlar ve yeni renk seçeneklerini kapsayan dış tasarım değişiklikleri Yeni 2011 Freelander 2’ye daha dinamik ve kendine has bir duruş sağlıyor. İç mekanda ise yeni döşeme renkleri ve kombinasyon seçenekleri sunuluyor. Diğer belirgin bir değişiklik ise Land Rover logosunda yapıldı. Logosunda yeşil üzerine altın renginde olan Land Rover yazısı, 2011 model yılında yerini yeşil üzerine parlak gümüş rengine bırakıyor.

4x4 SuperSport

24

Yeni 2011 Freelander 2’nin dış tasarımında yeni ön tampona monte edilen yeni sis farları ve ön ızgaralarda gerçekleştirilen değişiklikler göze çarparken, renk seçeneklerindeki artış da dikkat çekiyor. Kosrae Green, Baltic Blue ve Fuji White gibi gövde renklerinin eklenmesi ile 2011 model yılında daha fazla renk seçeneği sunuluyor. Yeni 2011 Freelander 2, kullanıcılara olabilecek en güvenli ortamı sağlıyor. Hakim sürüş pozisyonu, aracın dört bir köşesinden üstün görüş mesafesi sağlarken, inceltilmiş A sütunu sayesinde geniş görüş mesafesinden taviz vermiyor. Araçta 7 airbag; sürücü ve yolcu hava yastığı, iki yan hava yastıkları, iki perde hava yastıkları ve bunlara ilave olarak sürücü diz hava yastığı standart olarak

sunuluyor. Freelander 2’ye Euro NCAP’den 5 yıldız kazandıran, etkileyici çarpışma performansını sağlayan çapraz motor aynı zamanda iç mekana da ilave yer kazandırıyor. Tüm Land Rover’larda olduğu gibi Yeni 2011 Freelander 2 de dünya çapında, İngiltere, Amerika, Orta Doğu, Avustralya ve Rusya’da -40°C den +50C° ye ve %95 nemli ortamlarda ve ayrıca 4,000 m yükseklikte test edildi.

Silindir Hacmi cc Silindir Çapı mm (in) Sıkıştırma oranı Maksimum güç PS (kW) Maksimum tork (Nm) Emisyonlar CO2 g/km Vites Yakıt tankı kapasitesi (litre) Menzili (km) 0-100 km En yüksek hız (km/h)

SD4 190PS 1740 2195 4500 2660

Macpherson geri kolu, alt kontrol kolu ile ve anti-roll çubuğu Yatay ve dikeyde bağlantılı gergi kolları ve anti-roll çubuğu Havalandırmalı ön diskler - 300mm, Katı arka – 302mm Sürekli 4 tekerlekten çeker, Haldex arka diferansiyel Yatay, sıralı 4 silindir, 16 valf turbo dizel, common rail yakıt enjeksiyonlu

Macpherson geri kolu, alt kontrol kolu ile ve antiroll çubuğu Yatay ve dikeyde bağlantılı gergi kolları ve anti-roll çubuğu Havalandırmalı ön diskler - 300mm, Katı arka – 302mm Sürekli 4 tekerlekten çeker, Haldex arka diferansiyel Yatay, sıralı 4 silindir, 16 valf turbo dizel, common rail yakıt enjeksiyonlu 2179 85x96

11.3 1805

2179cc 85x96

15.8:1 150 (110) 420

EU5 185 6 vites otomatik 68 970 10.5 181

11.3 1805

15.8:1 190 (140) 420

EU5 185 6 vites otomatik 68 970 8.7 190

Aralık 2010

Arka süspansiyon

TD4 150PS 1740 2195 4500 2660

25 4x4 SuperSport

Yükseklik mm Genişlik mm Uzunluk mm Lastik izi mesafesi mm Dönüş çapı m En düşük ağırlık kg Ön süspansiyonlar


SÜRÜCÜLER AYNI, BEYGİRLER FARKLI..! PEUGEOT RCZ 1.6 LT THP 156 HP SEAT CUPRA 1.4 LT TSI 180 HP

Peugeot markasının superspor tarzı yeni RCZ modeli markanın tüm bilgi birikimi ile yaratılarak ortaya çıkan bir model. Markanın Yeni RCZ modelinin; 1.6 lt THP 156 beygir otomatik vites gücüne sahip motorunu ve sürüş özelliklerini aynı zamanda, İspanyolların ünlü Seat markasının 1.4 lt TSI 180 beygir motor gücündeki Cupra modelini 4 farklı editör arkadaşımız ile test ederek inceledik..

4x4 SuperSport

26

Seat Ibiza Cupra beşinci nesli ile daha da güçlü; Seat Ibiza Cupra’nın beşinci nesli, performans tutkunlarını bir kez daha memnun ediyor. Bu modelde yer alan 1.4 TSI motor, 180 hp güç üreterek, VW Grubu’na ait bir motorun sergilediği bu performansla bir ilke imza atıyor.

gelse de detaylara indiğinizde Coupe için farklı kendine özgü bir kabuk yaratmayı başarmış. Kaslı bir görünüş kaputun altındaki 1.6 turbo beslemeli 156 beygirlik güçlü bir motor ile birleştirilmiş 6 ileri sekansiyel (sıralı) şanzıman ile desteklenmiş. ABS ve ESP ile desteklenen sürüş keyfini hızın ve bir biri ardına gelen virajların sertliğinde elden kaçırmak mümkün, bu sınıfın iddialı ismi olarak bu açıdan pek konforlu değil. ESP devre dışı bırakıldığında sert dönüş ve yanal frenlemelerde toparlanmasındaki gecikme çocuksu bir heyecan verse de aslında güvenlik ve konforu düşündüğümüzde bizim için istenen tam anlamıyla bu değil, yinede test aracımızın bir üst modelini kullanmanın ne denli keyif vereceğinin bir göstergesi. Dış kabuğun en dikkat çeken yeri kuşkusuz önden arka bagaj kapağıyla birleştiği yere kadar eğimle giden çift bombeli tavanı. Arka çamurlukların dışa olan çıkıntısı dolgun hatları tamamlayan aynalar ise bu tasarıma son noktayı koyan detaylardan. Her ne kadar geniş bir ön ve arka cam boyutlarına sahip olsa da öne doğru uzanan yan kayıtlar dönüşlerde görüş alanını kapatıyor. İç mekan sürücü ve yan tarafta oturan için oldukça rahat arkada oturacaklar için aynısını söylemek pek mümkün değil, arka koltuğa ulaşmak dahi zor diyebiliriz.

Aralık 2010

Peugeot RZC; Dışarıdan ilk bakıldığında aklınıza Porsche Boxer veya Audi TT den kareler

27 4x4 SuperSport

bloklu bir differansiyel olarak çalışan elektronik XDS sistemiyle donatılmış. VW Grubu’nun, segmentinde 1.4 TSI motorunun 7 ileri DSG vites kutusu ile birlikte yer aldığı ilk modelleri olan Ibiza CUPRA ve Ibiza Bocanegra, XDS sisteminin ilave edilmesiyle teknolojik olarak da son derece ileride. Donanım özellikleri maksimum seviyede; Standart donanım, sayısız aktif ve pasif güvenlik sistemleri, konfor öğeleri ve modellerin sportifliğini artırmaya yardımcı diğer özelliklerin yer aldığı Seat Ibiza CuprA’da geniş bir donanım yelpazesi bulunuyor. Her iki modelde de ESP, TCS + EBA, XDS, ABS, düşük lastik basıncı ikazı, sürücü ve yolcu ön – yan hava yastığı, özel spor süspansiyon, dönüşe duyarlı bi-xenon farlar, ‘Kolay giriş’ sistemli yolcu koltuğu, direksiyondan kumandalı vites sistemi, 17 inç alüminyum alaşım jantlar gibi birçok özellik standart olarak sunuluyor.

Aralık 2010

Seat Ibiza Cupra Hakkında ; Seat Ibiza model yelpazesinin en üst noktasında yer alan Cupra ve Bocanegra modelleri. İspanyol markasıyla olan bağları, dış ve iç tasarımlarıyla dikkat çeken modeller, güçlü motor seçeneği ve zengin donanım seviyeleriyle de segmentlerinde ön plana çıkıyor. Heyecan ve memnuniyet vermek, sportif sürüş deneyimini stil ve kişilikle birlikte sunmak amacıyla tasarlanan modeller, Seat’ın tüm modellerinde göze çarpan yenilikçi tasarım, sportif doğası ve hayat doluluğu gibi özelliklerin altını çiziyor. DSG’nin 1.4 TSI motorda ilk kez kullanıldığı modeller; SEAT Ibiza yelpazesindeki CUPRA ve Bocanegra sportif versiyonları birçok ortak unsuru paylaşıyor. İki model de 180 hp güç üreten, ikiz şarjlı 1.4 TSI motorla, direksiyon üzerinden kumanda edilebilen 7 ileri DSG vites kutusu ve herhangi bir ek mekanik elemana gerek kalmadan kendinden


Göstergelerin yerleşimi ve ulaşılabilirlik fena değil. Ön konsolu ortalayan saat bu iç tasarımın en gözde detayı, deri döşeme ve dikişleri çok hoş. Kabin içi ses yüksek, şanzıman geçiş sürelerindeki o motor sesini duymak haz verse de bu tip bir otomobilde daha üstünü düşünmeden edemiyorsunuz. Arka koltuklardan kısılan yer bagaja verilmiş gibi oldukça geniş. Bagaj üzerindeki kanat ve Ledli stoplar ortadaki çift çıkış krom eksoz şık bir bitiş olmuş. Kısaca; ufak tefek kusur ve noksanlarıyla kabullenilecek tutkuya dönüşecek bir yol arkadaşı olabilir.

4x4 SuperSport

28

Aralık 2010

Peugeot markasının superspor tarz sayılabilecek yeni RCZ modeli markanın tüm bilgi birikimi ile yaratılarak ortaya çıkan bir model. Markanın Yeni RCZ modelinin; 1.6 lt THP 156 beygir otomatik vites gücüne sahip motorunu ve sürüş özelliklerini 4 test editörü arkadaşımızla beraber kullanarak inceledik. RCZ' kışkırtıcı modern tasarımı orjinal coupe mimarisi ve sportif özellikleri ile markaya ayrı bir güç katıyor. Özellikle aerodinanizm alanında üst seviyede çalışılarak elde edilen görüntü ve kullanımdaki dış mekan sessizliği teknik uzmanlığın boyutunu yansıtıyor. Akıcı ve atletik hatlarının yanısıra alüminyumdan yapılmış tavan kuşakları ile aracın görüntüsünde özel bir cazibe yakalanmış. Aracın yan profili ve geniş çamurlukları kompakt ve kaslı bir görüntü sunuyor. Peugeot'un ünlü kedi gözü çekici ön farları motor kaputunun her iki yanında uzantısı ile aracın ön tarafını çekici, akıcı, dinamik ve güçlü bir halde gözükmesini sağlıyor. Kaputun sıra dışı kavisinden kromajlı çift egzoz çıkışına kadar her bir ayrıntı RCZ'nin sportif karekterini ön plana çıkartan kendine has önemli özellikleri. RCZ'nin genel görünümü ise baştan çıkartıcı oldukça sportif ve superspor otomobil tarzı olmakla beraber farklı bir çok benzerliği ile kendine has çizgisini gözler önüne sunuyor. İç tasarımda; Akıcı ve pürüzsüz ön konsol sürücüsüne oldukça geniş açılı bir sürüş konforu sunuyor. İç tasarımda superspor otomobillerin çizgilerini yansıtan dizayn ve sportiflik ön planda. İleri teknoloji ve malzeme kalitesi ile özel bir yumuşaklığa sahip ön konsol 2 farklı deri döşeme seçeneği ile tercihe bırakılıyor.

RCZ; Farklı dizaynı ile daha ilk görüşte bütün dikkatleri üzerine toplamayı başarıyor. Çift bombeli arka camı, kaputtan bagaja doğru tavandan uzanan aluminyum kuşaklar, 19 inç 10 kollu jantlar, bagaj içinden çıkabilen kanat, led destekli arka aydınlatma grubu, geniş çamurluklar, büyük ön ızgarası ile görüntüsünü rakiplerinden ön plana taşıyor. İçeriden kumanda edilebilen arka kanat istenildiği zaman açılabiliyor. Aracın içinde ise ilk dikkati çeken yüksek kaliteli çift dikişli deri kaplamalar oluyor. Havalandırma ızgaralarının ortasında bulunan analog saat ile bu kaplamalar kokpitte beklenen lüksü veriyor. kontrol kolları alışık olduğumuz peugeot modelleriyle neredeyse aynı. ancak cruse kontrolün kullanımı biraz zor çünki direksyonun konumu düz iken arkasında kaldığı için yazıları okunmuyor. ön tarafta oturanlar için gayet ferah bir hacime sahip. aynı şeyi arka koltukta oturan yolcular için söylemek pek mümkün değil. geniş aynalar net bir görüş sağlarken belirli bir hızdan sonra içeriye hafif bir rüzgar sesi gelmesine sebep oluyor. ses sistemi spor bir otomobil için biraz zayıf kalmış. aracı kullanırken belirli bir devir ve sonrasında gelen motor sesi aracın sürüşüne ekstra keyif katıyor. kullanılan sert sispansiyonlar aracın konforunu düşürüyor ama bu araçta çokta konfor beklentisi olacağını sanmıyorum. geniş bagaj hacimi sayesinde istediğinizden fazlasını taşıyabileceğinizi düşünüyorum. içeri katlanan tek parça sırtlık sayesine bagaj hacimini dahada genişletmek mümkün. araçta stepne bulunmuyor. bunun yerine bagajda lastik tağmir seti bulunuyor. buda aracı hafifletmek için güzel bir ayrıntı ve kullanımda iyi bir detay. otomatik şanzımanlı test aracımızda vites geçişlerinin daha seri olmasını beklerdim. esp sayesinde yola iyi oturuyor ama esp devre dışı bırakıldığında zorlu virajlarda biraz sapma olabiliyor. kuru havada beklenen fren measafesine rağmen ıslak havada fren mesafesi çok başarılı değil. 1598cc motor, 154 beygir gücüne sahip test aracımızda 1424kg olan ağırlık ve 19 inç jantlar sayesinde karşılaştırdığımız ibiza cupra karşısında başarısız kaldı. Çarpıcı tasarımı ve sportif dengesiyle iyi bir denge yakalanmış. Test Sürüş: Mehmet TIKNAZ

29 4x4 SuperSport

Aralık 2010

Seat İbiza Cupra ; Bir İspanyol atasözünde şöyle denir ‘’ Cree lo que vieres y no lo que oyeres ’’ Yani duyduğuna değil gördüğüne inan. Gördüm ve inandım. Dışarıdan bakıldığında bu görüntü yabancımız değil yinede ayırt edici birkaç detay eklenmiş. Ön panjur seri simetrik açılan delikler ile desteklenmiş hava giriş alanları mümkün olduğunca genişletilmiş. En başından bunu kaputun altında çok hararetli bir makinenin olduğunun işareti olarak kabul edebilirsiniz. Panjurun sağına kondurulmuş CUPRA yazısı da yakışmış. Panjur siyah güzel, gerisinde motordan bir bölümü görmek pek hoş değil. Yan çizgileri bir spor arabaya yakışır cinsten keskin uzun, tavan yüksekliği bir spor otomobilden beklenen üzere alçak yanında bu içersine hiç yansımamış gibi. Arka tarafta bitiş yine gövdeyi ortalayan çift çıkışlı krom eksoz ile yapılmış. ABS+EBS sistem ile donatılmış otomobil sportif bir sürüş keyfi için özel bir süspansiyon sistemi ile desteklenmiş. Ibiza CUPRA 1.4 TSİ 180 BG güç üreten motoru 7 ileri DSG vites kutusu 7.4 sn de ulaştığı 100 km, 225 km son hız ile 8,3 lt yakıt tüketimi ile hem performans hem ekonomiyi bir arada isteyenleri tatmin edebilecek bir sonuçta veriyor. Herkese cüssesine göre yük yüklemek hakkaniyetli bir yaklaşım, ufak hacim motorlardan büyük kuvvetler almak ve bunu istikrarlı bir şekilde devam ettirmek konusunda ne kadar başarılı olacak bunu zaman gösterecek görünen o ki bu araç şuan sırtlandığı yükü rahatlıkla taşıyor. Her şeyin üst seviyede tutulduğu otomobil kokpitinde göze çarpan bir farklılık yok gayet sade gösterge ve tuşlar gözle görülür ulaşılacak yerde bu anlamda vites önündeki dörtlü flâşörlerin düğmesine basmak en zor şey oldu. Sürücü ve yolcu için rahat arkadaki yolcular içinde rahata yakın bir oturma sağlıyor. Bagaj hacmi yeterli. Direksiyondan kumandalı vites kutusu rahatlık. Şanzıman geçiş aralıkları hızlanma çok güzel, yol tutuşu konusunda pek söylenecek bir şey yok onu yoldan çıkarmak çok zor en zorlu anlarda dahi çabuk toparlanıyor ve çizgisine geri dönüyor. Cazip fiyatı yanında güvenilir ve keyifli bir yol arkadaşı olur. Test Sürüş: Bülent DEMİR

Yine ön konsolda yer alan pahalı superspor otomobillere özgü saatle uyumlu gösterge tablosundaki kadranların metalik çerçeveleri RCZ'nin kimliğini vurguluyor. RCZ'nin her bir ayrıntısında özel ve yüksek kalitede malzeme işçiliği kullanılmış .Çift dikişli deri döşeme ve alüminyum kaplamalar, ön konsol ve direksiyon kaplaması yumuşaklığı özel bir malzeme ile dokunma zevkinide ortaya koyuyor. Karbon görünümlü kadaranlı saat, metalik sayaçlar ve direksiyon simidi üzerindeki yarı mat krom dokunuşlar ile superspor otomobilllerin sembolleri fark ediliyor. Oturma düzeninde ise; Spor koltukları vücut şeklinizi sarıyor ve kullanımızla uyum sağlıyor. direksiyon simidi kol yapınıza göre ileri - geri , aşağı- yukarı şeklinde kolayca ayarlanabiliyor. RCZ'de sürüş özellikleri zevki başında manifolt'a yerleştirilmiş özel ses sistemi sayesinde ani hızlanmalarda heyecan verici bir motor sesi duyabiliyorsunuz. Motor özellikleri; Yepyeni motoru RCZ'nin üstün niteliklerinden yararlanmaya olanak sağlıyor. 1.700 devir/dakika'da 255 Nm azami torku ve 5.500 devir/dakikada 147 kw azami gücü ile RCZ birinci sınıf ivmelenme ve ara hızlanmaları daha seri bir halde sunuyor. Altı ileri otomatik şanzımanı sekansiyel vites kutusu ile yakıt tüketimi 100km'de ortalama 7.3lt. ve 168 g/km CO2 salınım emisyonu salgılıyor. Test Sürüş: Umut Özgür SUNAY


PEUGEOT RCZ;Peugeot RCZ dış görünümü ile son derece spor, atletik ve tarz otomobili olarak karşımıza çıkıyor. Kesinlikle ilgi görüyor. Tavanının uçak kokpiti gibi bombeli şekli ile eski tip spor otomobillerin havasını da hatırlatıyor. Aerodinamik yapısı ayrı bir his veriyor. Ancak, iç dizaynının göz doldurmasının dışında konfor açısından pek rahatlık vermiyor. Bir kere arka koltuk kısmı oturulamayacağı için gereksiz kalmış. Yol titreşimleri yeteri kadar hissediliyor. İçeriye gelen motor sesinden rahatsız olanlar olabileceği gibi, bir yarış otosunun havasını da hissetmek isteyenler olabilir. Bu tamamen seçim ve algılayış meselesi. Bunların yanında deri döşeme içyapısı çok hoş ve karizmatik. Aracın konsolunun hemen ortasında duran analog saat çok kibar ve farklı bir hava vermiş. Motor performansı yeteri kadar kendini hissettiriyor. Kıvrak ve çabuk kaçabiliyor. Direksiyon oldukça hassas. Peugeot RCZ’ ye tarz ve gençlik arayanlar için görsellik açısından 10 üzerinden 10 not, konfor açısından 10 üzerinden 6 not ve güç açısından 10 üzerinden 7 not verebilirim. SEAT CUPRA;Seat gerçekten çok güzel bir araç yapmış Cupra hem kibar, hem de fazlasıyla sporcu. Orta yaş dinamikler için biçilmiş kaftan. Abartılı hiçbir yanı yok. Dört dörtlük kibar bir sporcu. Konforlu bir içyapısı var. Uzun yolda da yormuyor. Yakıt tüketimi oldukça ekonomik. Çift kapılı ve sportif olmasına karşın arka koltukları da çok rahat. Kontrol ve hakimiyet üst seviyede. Özellikle direksiyondan kumanda verilen vites sistemi, kullanım kolaylığını artırmakla beraber, yüksek hıza çıkıldığında elleri direksiyondan ayırmaya gerek kalmadan vites değiştirme kolaylığı sayesinde güvenliği de artıyor. Bu da çok önemli bir hakimiyet faktörü.180 hp 1.4 lt TSI çift-turbo motoru ile şaşırtan bir çevikliğe ve kaçma hızına sahip. Kısacası argo tabirle çok süratli uzuyor ve geride kalanlar da toz yutuyor. Zevk veren bir motor performansına sahip. Direksiyon da son derece hassas. ESP( elektronik stabilizasyon programı ), TCS + EBA ( elektronik fren yardım sistemi ) XDS ( kendiliğinden kilitlenen spor diferansiyel ) ve düşük lastik basıncı ikazı ile güvenlik yüksek tutulmuş. Dönüşe duyarlı bixenon farlar gece görüş reaksiyonunu artırıyor. Karşılaşılan tek olumsuz özellik; sağ sol ön kolonların kalınlığı ile ön görüş açısı biraz daralmış gibi oluyor. Seat Cupra’ya gerçek bir spor otomobile sahip olmak isteyenler için görsellik açısından 10 üzerinden 9 not, konfor açısından 10 üzerinden 9 not ve güç açısından 10 üzerinden 10 verebilirim.

DSG’nin 1.4 TSI motorda ilk kez kullanıldığı modeller; SEAT Ibiza yelpazesindeki CUPRA ve Bocanegra sportif versiyonları birçok ortak unsuru paylaşıyor. İki model de 180 hp güç üreten, ikiz şarjlı 1.4 TSI motorla, direksiyon üzerinden kumanda edilebilen 7 ileri DSG vites kutusu ve herhangi bir ek mekanik elemana gerek kalmadan kendinden bloklu bir differansiyel olarak çalışan elektronik XDS sistemiyle donatılmış. VW Grubu’nun, segmentinde 1.4 TSI motorunun 7 ileri DSG vites kutusu ile birlikte yer aldığı ilk modelleri olan Ibiza CUPRA ve Ibiza Bocanegra, XDS sisteminin ilave edilmesiyle teknolojik olarak da son derece ileride. Seçkin Bocanegra; Seat Ibiza serisine katılan özel seri Bocanegra aslında marka’nın sportif modellerinin tarihinde bir kilometre taşı. Bundan 34 yıl önce pazarda SEAT 1200 SPORT Bocanegra adıyla yer alan modeli, o dönemin SportCoupé “Bocanegra” prototipinden ilham almış. Yalnızca ön bölümüyle bile sıra dışı dış tasarımını özetleyen Bocanegra, sayısız tasarım ve donanım detaylarına da sahip. Seat Ibıza Cupra ; İspanyolların gelmiş geçmiş en iyi ürettiği şey olduğunu söyleyebilirim. Sanırım futbol konusundaki başarıları otomobil dünyasına da yansımış. Cupra gibi özelliklere sahip bir araç benzer segmentindeki modellere göre ilk defa Türkiye’de satışa sunuluyor. Segmentinin ise şu anda tam olarak hangisine girdiğini söylemek bana kalırsa çok doğru olmaz. 1.4 tsi dizel bir motor 180 beygir güç üretmesi alışılagelmiş bir durum değil, aynı zamanda hem sportif hemde kullanımı rahat son derece konforlu bir araç. Ve çok uygun fiyata bu aracı elde edebiliyor olmanız diğer araçlar ile karşılaştırdığınız zaman şaşkınlık verici. Cupra’nın direksiyonuna ilk oturduğum andan itibaren kontağı çevirmeden önce dahi ne kadar farklı ve özel işlenerek yapılmış olduğunu yansıtmayı başarıyor. Kontağı çevirip marşa bastığınız zaman ise doygunluk verici derinlerden gelen o yırtıcı sesinin sadece belirli bir kısmını duymanız haz verici. Ben burdayım, hadi gaza bas ve gidelim diyor..

Aralık 2010

Aralık 2010

30

31

4x4 SuperSport

4x4 SuperSport

Test Sürüş: Kutsal Zafer Şahin


PEUGEOT RCZ

bende vakit kaybetmeden hemen öyle yapıyorum. Daha önce kullanmış olduğum RCZ’yi Kutsal arkadaşıma devredip Cupra ile hareket etmek üzere vitesi sport konumuna alıp gaza dokunuyorum. Ve işte o mükemmel seri kalkış ve hızlanma otomatik olarak hiç gecikmeden sizi üzmeden aman ne zaman geçer hissine dahi kapılmadan vitesler 2-3-4 olarak anında geçip hızlanıyor. Siz viteslerin geçiş hızına dahi erişemiyorsunuz sanki f1 şanzıman varmış gibi.. Cupra ile düz otoban yolunda gazı istediğimiz ölçüde basıp hızlanmasını yaşama hissi insana kendini uzun zamandır böyle bir normal düzeyde bu denli bir araç ile karşılaşmamış biri olarak iyi hissetiriyor. Cupranın manuel direksiyondan kumandalı bir spor arabada olmazsa olmaz sayılabilecek direksiyon vitesi viraj giriş ve çıkışlarından ani yavaşlama ve hızlanmalarımız için vites ufaltma ve yükseltmede olanak sağlıyor olması ayrı bir güzellik..

Aracın önden iki çeker olması viraj giriş ve çıkışlarından ani hızlanmalarda ön tarafın fazla bir şekilde kaymadan yolu tutması direksiyon konrolünün aynı zamanda sizde uyandırmış olduğu yüksek otokontrol hissi vermiş olduğu güven ile adrenalini yüksek sürüş keyfi sağlıyor.

Cupra ve RCZ ile bir çok defa farklı test pilotu arkadaşlarımız ile kalkış serilikleri ve 0-100km hızlanma gibi testler yaptık. Tabiki Cupra 180 beygirlik bir araç olduğu için bir çok kez RCZ’ye açık ara ciddi farklar attı. Yüksek süratlerde her iki araç ile ortalama 150km hız ile giderek hızlanmak istediğimizde RCZ önde olmasına rağmen Cupra bir çok defa seri vites geçişi hafifliği ve yüksek beygiri ile yakalayıp geçmeyi başardı. Cupra gibi bir aracı sahibi olabilmek son derece eğlenceli ve zevkli olmasının yanısıra konfor ve güven duygunuzda üst limitte.. Yazı: Umut Özgür SUNAY

SEAT CUPRA

1.4 gibi bir tsi motordan 180 beygir güç üreten Cupra yakıt sarfiyatına bakıldığı zaman 1.6 lt 156 beygir güç üreten RCZ’den çok daha az yaktığını ve ekonomil olduğunu bize gösterdi.

Aralık 2010

Aralık 2010

32

33 4x4 SuperSport

RCZ’nin Türkiye satış fiyatı donanım özelliklerine göre 70.000 - 77.000 TL arasında yer alıyor. Cupra ise Ibıza yelpazesinin en üst noktasında yer alan modellerden olmasına rağmen 46.000 TL, Bocanegra versiyonu ise 47.500 TL satışa sunulan fiyatları.

4x4 SuperSport

Cupra ile çok pahalı sayılabilecek lüx superspor tarzı veya 4 çeker bir şanzımana sahip wrc tarzı bir spor otomobilden alabileceğiniz

tüm performansı alabiliyor olmanız ve sizi bu konuda başlangıç olarak tatmin ediyor olması da bu araca ulaşılabilirliği arttıracağına inanıyorum.


RÖPORTAJ; Citroen Genel Müdürü Bahaettin Tatoğlu, pazarın son durumu ile ilgili sorularımızı cevapladı.. 1. 2010 yılı beklediğiniz gibi geçti mi? AutoShow fuarı yıl sonu satışlarınızın artmasında yardımcı olacak mıdır ?

2. 2010 ve 2011 yılı itibarı ile genişleyen ürün gamınız ile pazara bir çok yeni model sunuldu, bu anlamda pazardaki yeni beklentileriniz ne derecedir ?

Aralık 2010

2010 yılı içinde lansmanını gerçekleştirdiğimiz Yeni C3 ve DS3 modellerimizin satışları iyi seviyelerde gerçekleşti. C5 modelimizle de önemli bir satış başarısı elde ettik. Özellikle C3 ile iyi bir ivme yakaladık. Şu ana kadar 3380 adet C3 satışı gerçekleştirdik, bu sayının yıl sonunda 4500 adet olmasını hedefliyoruz. Kişiselleştirilebilme özelliği ile ön plana çıkan DS3 modelimiz de kendi sınıfında önemli bir yer edindi. Citroën açısından 2011 yılının yıldızı ise 2011 Mart ayı başında satışa sunmayı planladığımız yeni C4 olacak. Yılsonuna kadar 6 bin adet yeni C4 satmayı hedefliyoruz. Yeni C4’ün başarısıyla 2010 yılı sonunda %3.9 olacağını tahmin ettiğimiz pazar payımızı 2011 sonunda yüzde %4,2’ye çıkarmak amacındayız.

4x4 SuperSport

34

Daha öncede belirttiğim gibi 2010 yılı Citroën için atılım yılı oldu. Yakaladığımız satış başarısı ile dünyadaki 50 distribütör ülke arasında birinci sıraya yerleşmiş olmak başlı başına çok önemli bir başarı. Tabii bu başarıyla sınırlı kalmayacağız. Bizim hedefimiz her geçen yıl pazar payımızı biraz daha artırarak, otomotiv sektöründeki başlıca oyunculardan biri olmak. Bizim performansımızı etkileyebilecek en önemli unsur araç tedarikinde sıkıntı yaşanması olabilir. Nitekim; pazarın olumlu gelişimi sonucunda, yıl başından bu yana, araç temin etmekte bazı sıkıntılar yaşadığımız dönemlerimiz oldu. Belli modellerde daha fazla aracımız olsaydı, daha yüksek satış adetlerine ulaşabilirdik. Bugün ki duruma baktığımızda ise herhangi bir sıkıntı kalmadığını söyleyebiliriz. 5. 2011 yılı sonunda tüm modellerinizle pazardaki yerinizi nasıl konumlandırıyor sunuz?

2011’in ilk çeyreğinde satışa sunacağımız yeni C4 ile pazara önemli bir hareket getireceğimizi düşünüyorum. Bir önceki C4’ün elde ettiği önemli satış başarısını göz önüne alırsak yeni C4’ün de önemli bir başarıya imza atacağını düşünüyorum. 3. 2010 ve 2011 yılı arasında pazarda nasıl bir Citroën’in prestij serisi olan DS serisinin DS3’ten sonraki ikinci modeli değişme olabilir? Hangi modelinizin daha çok DS4’ü de 2011’in ikinci yarısında satışa sunmayı planlıyoruz. Bu iki satmasını planlıyor sunuz ? modelin getireceği hareketle 2011 yılı sonunda pazar payımızı birkaç puan daha artırarak yılı %4.2’lik bir payla kapatmayı hedefliyoruz. 2010 yılı sonunda otomotiv pazarının 710 binler civarında kapanacağını öngörüyoruz. Önümüzdeki yıl pazarın dengeye oturacağını ve 730 binler civarında kapanacağını tahmin ediyoruz. 2011 yılında en çok satacak Citroën modeli yeni C4 olacaktır. Yeni C4’ten yılsonuna kadar 6000 adet satmayı hedefliyoruz. Röp. Umut Özgür Sunay

Katkılarından dolayı Zarakol ajansa teşekkür ederiz.

Yaklaşık beş yıldır dört gözle beklenen efsane oyun Gran Turismo 5 (GT5), 1 Aralık’ta Avrupa ülkeleri ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de satışa sunuluyor. GT5’de serinin önceki oyunlarında olduğu gibi gerçekçilik ön plana çıkıyor. GT5, muhteşem grafikleri, hasar modellemesi ve derinlemesine simulasyon öğeleri ile özellikle yarışseverler için eşsiz deneyimler sunacak bir PlayStation®3 oyunu. Sony Eurasia tarafından 129 TL fiyatla sunulacak olan oyunda 1.000’den fazla araç ve sınırsız pist alternatifi olacak. Hem Türkçe hem 3D Oyunun, yarışseverleri mest edecek iki önemli özelliği daha bulunuyor. Birincisi, oyunun 3 boyutlu görüntüyü de destekleyecek olması. Ayrıca, oyunda, detaylı bir kariyer modu ve artistik fotoğraflar çekmenizi sağlayacak olan bir Photo modu da bulunacak. Oyunu online oynamak isteyenler için de sağlam sunucular ve pistlere göre en hızlı zamanların derlendiği skor tabloları da olacak.

GT5, oyunculara, Mercedes-Benz SLS AMG Gullwing ve Ferrari 458 Italia modellerinin yanı sıra Toyota Prius, Honda Insight ve Tesla Roadster gibi hibrid ve elektrikle çalışan araçlar da sunuyor.

GT5, son derece gerçek ve eşsiz bir motorsporları dünyası sunuyor Motorsporları dallarından birçok lisanslı araca sahip olacak oyunda ön plana çıkanlar NASCAR, WRC ve GT Series. Ayrıca F1 severlerin merakla beklediği Ferrari‘nin 2008 aracı da seçenekler arasında yer alıyor. Yapımcılar, oyunun yapım aşamasında pek çok araba üreticisi ile anlaşmış, Red Bull’dan Adrian Newey ve Nascar pilotu Juan Pablo Montoya gibi birçok tecrübeli şahıstan bilgi toplayıp, pistlerde görmeye alışık olduğumuz araçların birebirini oyun ekranına taşımayı başarmış.

Aralık 2010

4. Sizce Citroen Türkiye’de beklediği performansa ulaşabildi mi? Performansınızı etkileyebilecek en önemli unsurlar nelerdir?

GRAN TURISMO 5 (GT 5) TÜM AVRUPA İLE AYNI ANDA TÜRKİYEDE SUNULUYOR..!

35 4x4 SuperSport

Citroën açısından 2010 yılını değerlendirecek olursak; bizim için bir atılım yılı oldu diyebilirim. Yeni C3 ve DS3’ü piyasaya sunduk ve çok olumlu geri dönüşler aldık. Özellikle C3 ile iyi bir ivme yakaladık. Citroën olarak, 2010 yılında ilk 10 ayda, geçen yılın aynı dönemine oranla % 99,49’lik bir artış ile 20569 adet araç satışı gerçekleştirdik. 2010 yılında, şu ana kadar elde ettiğimiz %3,82’lik pazar payı da geçen yılın aynı dönemine göre %63,06’lik bir pazar payı artışı anlamına geliyor. Bu satış adedi ile, Citroën olarak Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz tüm yıllar içerisindeki en iyi sonucu yakalayarak rekor kırdık ve dünyadaki 50 distribütör ülke arasında birinci sıraya yerleştik. Citroën olarak, yılsonuna kadar 27.833 araç satmayı hedefliyoruz. 2010 yılını %3.9 pazar payı ile kapatacağımızı düşünüyor ve pazardaki artışa rağmen bu hedefimizi koruyoruz. İki yılda bir gerçekleştirilen Autoshow Fuarı; otomobil üreticileri ve distribütörlerinin bir araya geldiği ortak bir platform olmasının yanı sıra sektör ve tüketicileri bir araya getirdiği için de büyük önem taşıyor. Otomobil satın almak isteyenlerin tüm modelleri bir arada görmeleri ve kişisel ihtiyaçlarına en uygun aracı seçmeleri konusunda cazip bir ortam sunan Autoshow’un bizim satışlarımıza da muhakkak katkısı olacaktır diye düşünüyorum.


1. EKSPERTİZ Yetkili servisimiz, markamızda uzman kadrosu ile Chrysler/Jeep/Dodge ürünleri için belirlenmiş yeterliliğe ve birikime sahiptir. Konusunda uzman olan servisimiz, yılların birikimi ve bilgisini siz değerli müşterilerimizle paylaşmaktan mutluluk duymaktadır. Çiftçiler 2.el sunumunda bulunan araçlarımız uzman kadromuz tarafından detaylı incelemeye alınmakta, mekanik, kaporta-boya, elektirik ve elektronik olmak üzere tüm teknolojik olanaklar kullanılarak incelendikten sonra siz değerli müşterilerimize sunulmaktadır. ÇİFTÇİLER TİCARET ve SAN. T.A.Ş. ailesi olarak 2. el alışverişlerinizde karşılaşabileceğiniz tüm teknik sorunları en aza indirebilmek için bu ekspertiz işlemini ücretsiz olarak gerçekleştirmekteyiz.

Aralık 2010

Otomotiv sektöründeki faaliyetlerini 1962 yılında Amerikan Chrysler International ile ortak kurulan ve Türkiye’nin ilk kamyon fabrikası olan Chrysler Kamyon İmalat ve Tic. A.Ş.’nin 3 yerli ortağından biri olarak pekiştirmiştir. Fabrika 2002 yılında unvan değişikliğine giderek Askam Kamyon İmalat ve Tic. A.Ş. ünvanını almış, Haziran 2003 tarihinde de Çiftçiler Holding’in bünyesine girmiştir. Yeniden yapılanma doğrultusunda çalışmalar devam etmektedir.

4x4 SuperSport

36

Çiftçiler Tic. ve San. T.A.Ş. otomotiv sektöründeki uzun yılların getirdiği birikim ve tecrübesiyle Chrysler / Jeep / Dodge marka araçların yetkili bayii ve servis olarak bu marka kullanıcılarına hizmet vermektedir. Çiftçiler Holding, bünyesindeki önceden Chrysler Kamyon A.Ş. olarak bilinen Chrysler Kamyon temsilciliğinin yanı sıra, 1994 yılında Chrysler ve Jeep otomobil markalarının da Türkiye Distribütörlüğünü almıştır. Çiftçiler Ticaret ve Sanayi T.A.Ş. ise Chrysler ve Jeep markalarının Satış ve Servis bayiliğini üstlenmiştir. Uzun yıllar bu görevi başarı ile yürüten Çiftçiler Holding, Chrysler’in, Daimler Benz ile birleşmesinden sonra, yeni doğan Daimler Chrysler şirketinin Türkiye Distribütörlüğünü devralan Chrysler/Jeep Ticaret A.Ş.’nin yetkili bayisi olarak da bugünlere kadar gelmiştir. Çiftçiler Holding’in 1948 yılında başlayan Chrysler birlikteliğinin beraberinde getirdiği bilgi ve tecrübe, bugün Chrysler/Jeep ve 2007 yılında eklenen Dodge markalarının satış ve servisinde müşterilerine hizmet vermektedir.

Uzman ve deneyimli satış-pazarlama ekibimizle sektöründe lider konumda bulunan firmamız, sadece Chrysler/Jeep/Dodge ürünlerinde değil, bütün marka ve modellerdeki araçlarınızın değerini belirler, sizlere hızlı ve kesin çözümler sunar.

3. DEĞERLENDİRME ÇİFTÇİLER 2.el araçlarının satış işlemleri sizlerin istekleri doğrultusunda iki şekilde gerçekleşmektedir. 1. Araçlar, servisimizce yapılan inceleme ve fiyat tesbiti sonucunda hemen ödemesi yapılarak satın alınabilir. 2. Araç sahibinin belirlediği rakamlarla konsinye olarak sunuma alınabilir.

4. GÜVENLİK ÇİFTÇİLER 2. elde konsinye olarak alınan araçlar, sözleşme tarihinden itibaren şirketimizin anlaşmalı olduğu sigorta şirketleri tarafından oluşabilecek kazalar ve hasarlar için güvence altına alınmaktadır. Kötü hava koşullarında araçlarınızı kapalı hangara alma olanağımız mevcuttur. 24 saat kapalı devre kamera sistemi ve güvenlik görevlileri ile korunan şirketimizin, merkezi olma avantajı ve geniş alanı ile sektörde bir benzeri daha bulunmamaktadır.

Aralık 2010

Çiftçiler Holding 1964 yılında Türkiye’de ilk kez kamyonet montaj faaliyetlerine başlamıştır. Almanya’dan boyalı ve karoser kısmı montajlı gönderilen Volkswagen kamyonet ve minibüslerini Şişli’deki Volkswagen servis alanı içinde monte ederek piyasaya girmiş ve üretim faaliyetlerine uzun yıllar dönemin en son teknolojisi ile devam etmiştir.

2. FİYAT ÇALIŞMASI

37 4x4 SuperSport

Çiftçi Ailesi’nin önderi Sait Çiftçi, 1933 yılında Mersin’den İstanbul’a yerleşmesi ve ticaret hayatındaki atılımları sonrasında 1946 yılında Çiftçiler Tic. ve San. T.A.Ş.’yi kurmuştur.


Merhaba Sayın Okurlar,

KAPORTA; Seçkin ve deneyimli konusunda uzman kadromuz tarafından tamirat işlemine alınan araçlar, atölyelerdeki diğer araçlardan ayrı olarak işlem görür. Oluşabilecek iş kazaları ve hedeflenen iş kalitesini üst seviyelerde tutmak amacı ile Kaporta - Boya atölyemiz bakım atölyemizin içerisinde ancak, ayrı giriş çıkışları bulunan rahat ve geniş bir çalışma ortamına sahiptir.

BOYA; Atölyemiz içerisinde kapalı bir ortamda oda sıcaklığında muhafaza edilen Standox marka boyalarımız üretici firmanın uygun gördüğü MİX cihazı sayesinde üretim tarihi ve modeli gözetmeksizin araçlarınızın ilk günkü kalitesini tekrar kavuşmasını en iyi şekilde sağlamaktadır.

ASTAR; Aralık 2010

Alt boya, zımpara ve boya hazırlığı işlemleri gerçekleştirilen astar bölümümüz özel havalandırma ve filtreleme sistemi sayesinde yapılan boya işleminin kalitesini arttırmakla aynı zamanda çevremize ve doğamıza zararlı olabilecek etkileri engelemektedir.

4x4 SuperSport

38

BOYA FIRINI; STANCO Marka araç boyama fırınımız su bazlı teknolojiye sahip, 2010 çevre yönetmeliklerine uygun, işçilik kalitesinde ise en yüksek derecede hizmet verebilmektedir.

Sigorta nedir, nereden ve neden ortaya çıkmıştır , ne işe yarar? Babil’lilerin M.Ö. 1800 yıllarında geliştirdiği Hammurabi Kanunları, sigortanın bilinen ilk hukuki şeklini içeriyordu. Buna göre, bir kervana haydutların saldırması halinde, zarar kervan sahipleri arasında bölüşülür. Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde bir tür nakliyat sigortası vardı. Gemi sahipleri, ticaret seferine çıkacakları zaman sermaye olarak deniz ödüncü denilen bir borç alırlardı. Eğer gemi sağ salim geri dönerse, gemi sahibi deniz ödüncünü misliyle geri öderdi. Ancak gemi yolda batarsa, deniz ödüncü gemi sahibinde kalırdı. Yine aynı dönemde, Rodos Kuralları denilen bir düzenlemeyle müşterek avarya (bu ifadeye nakliyat sigortalarında rastlanır. Deniz yolculuğunda geminin ya da yükünün uğrayacağı zarara aynı gemide malları taşınan herkesin ortak olması anlamına gelir. ) kavramı ortaya çıktı. Buna göre, kaptan bir tehlikeyle karşılaştığında gemisini kurtarmak için yükün bir kısmını denize atarsa, bu zarar gemi ve yük sahipleri arasında paylaşılırdı.14. yüzyilda Ceneviz’liler tarihte sigortaya özgü (diğer ticari konuları içermeyen) ilk sözleşmeleri yaptılar.17. yüzyıl boyunca İngiltere’de gemi sahipleri, denizciler ve tüccarların bir araya geldikleri en gözde yerlerden biri Edward Lloyd’un Londra’daki kahvehanesiydi. Birçok sigorta anlaşması Lloyd’s adlı bu kahvehanede yapılırdı.1688’de Lloyd’s deniz kazalarına karşı sigorta yapan işadamlarının buluştukları bir tür kulüp olmuştu. Denize açılmak üzere olan bir geminin kaptanının adını, geminin gideceği yeri ve taşıdığı yükü belirten bir belge burada elden ele dolaşırdı. Bu belgeyi inceleyerek yolculuğun başarılı olacağına ve onu sigorta etmenin uygun olacağına inanan işadamlan belgenin altına adlarını ve bir kayıp durumunda ne kadar ödeme yapacaklarını yazardı. İngilizce’ de, “sigorta etmek” karşılığında kullanılan ve “altına yazmak” anlamına gelen underwriting sözcüğü bu uygulamadan kaynaklanır. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk sigorta örneklerini Ahilik ( günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, yardımseverliğin birleştiği bir esnaf örgütüdür.) gibi mesleki loncalar, kurdukları yardım sandıklarıyla verdiler. Bu sandıklar yangın ve ölüm gibi bugün de sigorta konusu olan risklere karşı üyelerini koruyordu. Bu ilk örnekler dışında, Türkiye’de sigortacılık geç gelişti. Bunun nedeni olarak toplumun kadercilik anlayışının yanısıra ticaretin ve mali yapının batı Avrupa’’ya kıyasla geri kalmış olmasıydı. Sigorta kelimesi, türkçeye, İtalyanca ( sicurta ) kelimesinden geçmiştir.

Otomobil, Türk insanının kültüründe ayrı yeri olan bir ulaşım aracıdır. Otomobil, küçük yaşlardan itibaren özellikle erkek çocuklarının rüyalarını süslemeyi başarmıştır. Çalışmaya başladığımız ve elimizin ekmek tutmaya başladığı ilk andan itibaren bir otomobil sahibi olmak, en önemli ve derhal gerçekleştirilmesi gereken önemli bir hedef haline gelmiştir. Yaşanan Tüm olumlu ve olumsuz durumlarda önce otomobil satın alınır ya da satılırdı. Bu durum, 0 km araca fiyatı sebebi ile ulaşamayan çilekeş halkımızın 2. el araçlarda teselli bulmasına neden olmuştur. Ülkemize ithalatın yapılamadığı ya da yapılsa bile adetlerin az olduğu dönemlerde 2. el otomobil pazarı çok ciddi kazanç sağlayan bir hâl almıştır. Otomobiller ülkemizde bir yatırım aracı olarak görülmüş pek çok kimse aracını satın aldığından çok daha yüksek bedellere satmayı başarmıştır ve uzun zamanda bu durum bu şekilde devam etmiştir. 80’li yılların sonlarına doğru başlayan yerli otomobil atağı ve kolaylaşan ithalat, büyük guruplar tarafından distribütörlüğü üstlenilen değerli markalar 0 km araçların satışını kolaylaştırmış ve satış adetlerini arttırmıştır. Bu durumu 2000’li yılların başlarında banka faiz oranlarındaki cazip olanaklarda eklenince ikinci el otomobil pazarı rakamların uygunlaşması ile beraber bir süreliğine de olsa durgun günler yaşamaya başlamıştır. Son kez uygulanan ÖTV indirimi uygulamasında adeta çılgınca coşan 0 km araç satışları “D” segmenti diye adlandırdığımız gurupta 5 hatta 6 aya kadar sıra verilmesine neden olmuş uygunlaşan koşullar 2. el piyasasını kısa bir süreliğine etkilemiş bu durum çok da uzun sürmemiştir.

İnişlerle çıkışlarla dolu olmasına rağmen 2. el araç piyasası her zaman önemini koruyan çok sayıda işletmenin geçim kaynağı haline gelmiş ülkemizin önemli Sigortanın temel mantığı nedir, neden bu şirketler zarar etmiyorlar? Sigorta, sektörlerinden biri olma özelliğini korumuştur. temelde, benzer riske maruz kalan kişilerin (sigortalılar) maddi güçlerini birleştirerek yardımlaşmasıdır. Sigorta şirketlerinin işlevi, bu kişilerin birbirlerini bulmasını ve Saygılarımla, gerçekleşen zararların giderilmesini organize etmektir. Aynı riske maruz kalan Hakan Çiloğlu kişiler bir araya gelerek gerçekleşen riskleri hep birlikte karşıladıklarında, kişi başına düşen ödeme miktarı düştüğünden büyük bir risk bile herkes için karşılanabilir hale gelebilir. Bir araya gelen kişi sayısı ne kadar fazla olursa, kişi başına düşen zarar miktarı o kadar tahmin edilebilir hale gelir.Bu miktarlar bizlerin ödediği primleri oluşturur. Olasılık hesaplarında büyük adetler kanunu (veya büyük sayılar kanunu) adı verilen kanuna göre, aynı riske konu olan kıymetlerin sayısı ne kadar fazla olursa, gerçekleşecek hasar, riskin oluşma ihtimaline o denli yakın olacaktır. Öte yandan, beklenen risk her zaman oluşmayacaktır. Örneğin, Halley kuyrukluyıldızının yörüngesini ilk kez hesaplamış olan İngiliz matematikçi ve astromi bilgini Edmond Halley, 1693’te Kraliyet Derneği’ne sunduğu yaşam tablolarıyla, yaşam sigortası alanında büyük bir katkıyı gerçekleştirmiştir. Belirli yaş gruplarındaki insanların kaç yıl daha yaşamalarının beklenebileceğini gösteren bu tablolar yaşam sigortası yapan sigortacılara değişik yaşlardaki insanların ne kadar sigorta primi ödemesi gerektiğini hesaplamakta yardımcı olur. İşte sigortacılığın mantığı bu prensiplere oturmuştur ve günümüzde devleşen sigorta şirketleri üzerinde her ülkede ciddi bir devlet takibi bulunmaktadır. Bundan sonraki sayılarda sigortanın her branşı ile ilgili merak edilen konulara değinip, zaman zaman sizlerden gelen soruları da yanıtlamaya çalışacağım. Haluk Yüce - Çiftçiler Sigorta A.Ş. Md. Kaynakça: Vikipedi, Özgür Ansiklopedi, Temel Britanica Cilt 15

Aralık 2010

Yılların tecrübesi, bilgi birikim, sık sık düzenlenen kurs ve seminerlerde elde ettikleri güncel bilgileriyle donatılmış servis ekibimiz, size araç alım süreciniz kadar, aracınızın ömrü boyunca da aynı zevkli ve sorunsuz bir süreç yaşatmak için ellerinden geleni yapmaya hazırdır. Satış sonrası hizmetlerin gittikçe şehirden uzak, ulaşılması zor mekanlara taşındığı günümüzde, şehrin en merkezi, ünlü alışveriş merkezlerine yakın, Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bağlantılarına çok yakın, size hayatı kolaylaştıracak lokasyonu ile Chrysler/Jeep/Dodge servisimiz, 24 saat Acil servis hizmetimizle de emrinizdedir.

Bu sayıdan başlamak üzere bana ayrılan bu bölümde sizlere SİGORTA ve SİGORTACILIK konusunda açıklayıcı ve faydalı Otomotiv sektörü var bilgiler vermek istiyorum. Hukuk maddeleri kanunlar ve olduğundan bu yana 2. el yönetmelikler hepimizin her zaman anlayamayacağı ağır otomobil sektörü de vardır ve kendine özgü bir dille yazılmıştır. Başımıza herhangi bir olay ve var olmaya devam geldiğinde sigortaladığımız malımızın veya sağlığımızın en iyi edecektir. şekilde onarılabilmesi için kanun ve poliçe maddelerinin ağır dilinde boğulmadan pratik bilgilere ulaşabilmeniz için sizlere Günün ekonomik koşulları sektörde yaşanılan yapılanma yardımcı olmaya çalışacağım. ve değişiklikler bazı zamanlarda 2. el oto pazarının 0 km oto pazarı ile yarışır hale gelmesinde sebep olmuştur.

39 4x4 SuperSport

5. SERVİS / BAKIM

TÜRKİYE’DE 2. EL OTOMOBİL PİYASASI ..


Project :Tiger... GÖREV TAMAMLANDI !!!

Son 3 sayıda heyecanımızı paylaştığımız siz sevgili okurlarımıza GURURLA bildirebilriz ki ; project: Tiger ‘da sonuca ulaştık… Herşeyi ile dünyadaki EN SON TEKNOLOJİ ile üretilmiş ve tüm gelişmiş offroad ekipmanlarını bir araya getirerek kurguladığımız ve aracını ile dilediğimiz gibi projelendirmemiz için bize sonsuz güvenen Kaan Gürgenç beye teşekkürlerimizle… En son sayımızda Tiger ile ilgili detayladığımız son modifikasyonlar , ön ve arka hava ile aktive olan ARB differansiyel kilitleri ve differansiyel kapakları; Bushwacker marka plastik çamurluk uzantıları ; ÖN vinç yuvalı çelik bullbarlı ARB marka ön tampon ve Warn marka Xd 9000 serisi yuva içi montajlı vinç ; gene WARN marka stepne taşıyıcılı arka çelik tamponun montajını ve uygulamasını göstermiştik… Daha sonra aracın uzun süredir beklediğimiz ve hazırda olmayıp özel siparişle üretilen RUBICON EXPRESS marka 5.5 inçlik Süspansiyon kitinin ithali ve uygulamasını yaptık. Bu aracı dilediğimiz ölçülerde yükseltip 35 inç lastikleri uygulayabilememizi sağladı.

Aralık 2010

Aralık 2010

40

41 4x4 SuperSport

Arka şaftımız bu araçlarda Np 231 arazi şanzmanlarında ki arka şafta çıkış şekli dişi kayıcılı şaft kaplinli olup böyle 3 inç’i aşan yükseltmelerde , arka şaft aşırı şekilde açılı çalışıyor ,bunun çözümüde “eliminatör şaft kiti” olarak getirtiğimiz ve aynı ön şafttaki gibi 3 mafsallı şaft kullanabileceğimiz ve arazi şanzmanın içinde kamalı mili değiştirğimiz kiti uyguladık, şaftı özel olarak custom şaft olarak getirttik ,uyguladık…

4x4 SuperSport

Fakat Kaan bey bu kiti uyguladığımızda ; aracın sorunsuz biraz daha yükseltip yükseltmeyeceğimizi sorunca bizde bu sefer DAYSTAR firmasından yardım alarak onların 1.75 inç ölçüde ve özel olarak POLYURETHANE den mamul (bakın dikkat ! başka bir kimyasal , yada bazı ustalarımızn yaptığı gibi TEFLON ‘dan çektim ,tamamdır kesinlikle DEĞİL; çünkü bu kimyasal dışında ki takoz uygulamaları helezon üstünde , yayların vibrasyonunu emecek şekildeki mamulden imal edilmedi ise oluşan vibrasyonu ememez ve direk kasaya ve aracın ön düzeninde istem dışı salınım ve kontrol edilemeyecek direksiyon salınımlarına YOL AÇAR) helezon üstü takoz ve makas küpe setini kullandık ve dolasıyle 5.5 inç + 1.75 = 7.25 inçlik yükseltme elde ettik… Jantlarımız PROCOMP marka parlak siyah eloksal boyalı hafif alaşım 15 x 10 inç , -46 mm offsetli jantlar iel uzantıların içi tam doldu ve Lastikler tam olarak olması gereken yerde kaldı…


Kaan bey aracı ile arazide ne kadar vinçleme yapsa ,yada 47 litrelik ARB marka DEEP FREEZE -18 C sonuna kadar açıp akünün birini boşaltsa da ,diğer aküsü tamamen full olarak hazır olacaktı.

kilitlenip Açılabilen, çok çok özel bir offroad aracını beğeninize sunuyoruz… Uygun yerde ,uygun ekipman ile ve en az iki araç ile mutlu OFFROAD’lar ! Başka projelerde görüşmek üzere!

Aralık 2010

Saygılarımla; TARKAN YÜCEL (4x4 Teknik Danışman ve Editörü)

42

43 4x4 SuperSport

Port bagaj için ARBnin orjinal HIJACK montaj ayağını ve kürek ayağını port bagaja montajı ile, bu iki olmaz ise olmaz OFFROAD ekipmanını port bagaja SESSİZ taşıttık. Hijack için bu sessizliği gene DAYSTAR’ın hijack isolatörü ile kolunu döküm kısmına sabitleyerek elde ettik... Midland Marka 4 watt çıkışlı Halk Bantı telsiz ile paslanmaz çelik gene MİDLAND marka telsiz antenini port bagaja montajı ile aracımız bitmişti. Ve sonuç : Dilediği yere gidip dilediği yerde gezebilen muhteşem bir ARTİKİLASYON’a sahip ,ön ve arka differansiyeli %100

Aralık 2010

Böylece KC marka 4 adet nokta ışık verecek spotlar için hazır montaj yerimizde mevcut olmuş oldu. Kaan beyin tedariki ile özel LED çakarlar da bunların altına monte edildi. Zaten aracın ön ARB tamponun üstüne 2 adet 6x9 inç ölçülerde KC marka DELİCİ , bunların üstüne KC marka YAYICI spotlar uygulamıştık… Şimdi bu kadar 12 voltluk ekipmanı hem beslemek hemde kumanda edecek bir KUMANDA PANOSU yapmak sorunu çıkmıştı. Bu iştede SERVET ustamızın, ustalığını konuşturduğu ve ara konsolü bir uçak KONSOL’ü haline getiren özel TOGGLE SWITCH ler ile Ürettiği pano bir detay harikası olarak sonuçlanmıştı…Ekstra 12 volt canavarları spotlar ,vinç , deep freeze 47 litre buzluk ,içinde yardım OPTIMA akülerinden gelmişti. Yine Servet ustamız el emeği ile gerçekleştirdiği ve stepneyi hem orijinal ölçülerde taşımamızı sağlayıp dışarı almamız ile açılan bagaj içindeki stepne boşluğuna ,özel izoleli aluminyumdan mamul ikinci akü kutusu ile iki adet OPTİMA marka aküyü, tekne sahiplerinin aşna olduğu BOTH şalter ile hem iki aküyü aynı anda ,yada tek tek , yada direk devre kesmeyi sağlayan şalter ile birbirine bağladık.

4x4 SuperSport

Aracımızın ön ve arka differansiyelleri 35 inçlik lastiğin etkitepki ilişkisini kaldıramayacak kadar zayıp akslara sahip olması bizi hep düşündüren bir konu idi, ön ve differansiyel için aksaları ALLOY USA firmasından çelik çekme 30 freze olarak ve HEAVY DUTY olarak sipariş edip montajını sağladık, böylece bu sorunuda aşmış olduk… Direksiyon sistemindeki kullanılan iki rotbaşı arası “ARA BORU” yada diğer bir değişle ROT borusu , çok ince cıdarlı bir boru olduğundan 35 inç çaptaki lastikle yapılacak OFFROAD gezielerinde, kolayca eğilip aracın ROT ayarını bozmakta ve aracı o an orada kullanılamaz hale getirmektedir. Bu ağır offroad yapan küçük çaptaki XJ ve TJ marka Jeepler için ve CJ ler içinde geçerli TATSIZ bir durumdur. Bu sorununda Rugged Ridge firmasının HEAVY DUTY STEERING SYSTEM ‘i montajı ile üstesinden gelindi…. Aracın yürürü ile ilgili tüm modifikasyonlar böylece bitmiş oldu ve diğer aksesuar ve ekipmanlara sıra gelmişti. ARB firamsından 1850x1250 ölçülerinde küçük ızgara tabanlı ROOFRACK , port bagaj montajını sağladık.


Test Yorumu: Tiger Projesi, bugüne kadar en gelişmiş 4x4 modifiye sistemi ve ekipmanı ile konusunda ünlü markaların eşliğinde kullanılarak yapılmış tamamı ile ciddi ve özel bir proje olarak yerini alıyor. Araç jeep cherooke’nin eski bir modelinden yola çıkarak geniş kapmsamlı olarak eksiksiz bir şekilde araziye uygun modifiye edilmiş. Aracın içinde bir adet sireni ve telsizide bulunmakta. Arb marka kilitli defransiyeli devreye sokup çıkarmak için ekstra bir güç kaynağı kullanılmış ayrıca yine aracın içinde hemen kokpitin yan tarafında kolayca uzanılan kontrol güç panelide güvenli bir şekilde aracın içindeki güç kaynaklarını açıp kapaya yarıyor.

99 TL ‘YE 3 TUR Ferrari F430 f1 Edition Testi..

Aracın yine arka bagajı tamamı ile arazi şartları için kullanıma hazırlanmış bagaj ağzına kadar arb’nin ürünleri ile dolu. Bunların başında arb marka buzdolabı geliyor. Aracın üst kısmında ise yine kazma, kürek, yedek mazot depoları gibi arazide gerekli malzemeler bulunmakta. Aracın ön kısmında arb’nin özel olarak üretmiş olduğu ön tampon ve ona bağlı warn marka eurowinch bulunmakta. Tiger’ın şu anki proje maaliyeti 80.000 TL civarında.

Umut Özgür Sunay

İtalyan efsanesiyle pistte sürüş keyfi.. Eski bir top mevzisinin içine Tiger’ı konuşlandırıp, İstanbul’u çok yüksek bir tepeden bol oksijenle seyretme olanağı buluyoruz.

4x4 SuperSport

44

Böylesine kuvvetli bir araca söz geçirmek ebetteki her otomobil kullanıcısının yapabileceği bir şey değildir. 3 turumuzu da tamamladıktan sonra ferrari'den ayrılmak biraz zor oldu. ferrari ile geçen güzel bir gündü, hafta içi ve akşam saatlerinde organizasyona katılmamıza rağmen araca yoğun bir ilgi vardı. ancak aşırı yoğunluktan dolayı organizasyonda yaşanan aksamalar bu hız deneyimini test etmek isteyenleri zaman zaman hayal kırıklığına uğrattı, Ferrari gibi bir araçla yakaladıkları başarıyı, organizasyon konusunda da uygulayabildikleri söylenemez. Ancak bu deneyimi yaşamak için sırada bekleyen daha birçok Ferrari tutkunu var. Aksaklıklara rağmen de olsa 'ferrari' tutkunları için bulunmaz bir fırsat olduğunu düşünüyorum çünkü gerçekten motorun o gür sesini yakından duymak ve onu kullanmak çoğu insanın hayalidir. Yazı: Mehmet TIKNAZ

Aralık 2010

Tiger ile arazi şartlarında dolaşmak çok zevkli çünkü bir çok 4x4 ile çıkamadığınız zorlu yerlere tiger çok rahat girip hareket edebiliyor. Büyük tekerlekli yapısına göre, aracın dengesi, eğim açısı ve kontrollü yapısı oldukça da yüksek. Sanırım 4x4 sevenlerin çoğu tiger gibi özel bir araca sahip olmak isterler.

Eğitmenimden, araç ve pist hakkında bilgi alırken bir yandan da aracın içini inceleme fırsatı buldum. Bu konuda fazla söze gerek olmadığını düşünüyorum, tek kelimeyle harika. Fonksiyonelliğin ve estetiğin bir arada tutulduğu mükemmel birleşim. İç ve dış tasarımı ile kusursuz bir italyan.Sadece otomatik vites olarak test sürüşünü gerçekleştirdiğimiz Ferrari F430 f1 Edition’nın tüm muhteşemliğine rağmen, gösterge panelinde motor ikaz ışığının yandığını fark ettim. Açıkçası bu beni şaşırttı. Pistte devam ederken aracın istediğim gibi hızlanmadığını fark ettim sanırım araç kontrollü olsun diye çip üzerinde bir takım kısıtlamalar yapılmıştı, bu durumda bir miktar hayal kırıklığı söz konusu oluyor tabi ki.

45 4x4 SuperSport

Aralık 2010

Tiger ve benzeri araçlarda araziye girmeden önce aks-süspansiyon kilitleri arazide rahat hareket edebilmesi için çıkarılıp asfalt yola çıkışta tekrar geri takılıyor.

Otomobil seven, yarış otomobillerine karşı tutkusu olan herkesin hayali olan tartışmasız bir efsanedir ferrari. Bir web sitesi tarafından geçtiğimiz haftalarda karşımıza çıkan bir fırsat vardı. Ferrari F430 f1 Edition'la pistte yarış heyecanı. Bende bu heyecana katılmak için buradan bir kupon satın aldım. Bu fırsat eminim ki benim gibi bir çok 'Ferrari' tutkunu cezp etmiştir. Organizasyon istanbul Autodrom Pistinde gerçekleştirildi. Sürüş güvenliğinin üst düzeyde tutulduğu Ferrari F430 f1 Edition'da aynı zamanda pistin içinde bir ambulans hazır beklemekteydi. Sürüş öncesinde briefing, pist tanıma ve Ferrari'yi detaylı inceleme fırsatı azda olsa bulduk. Farklı bir deneyim olduğu için pistte otomobili kullanan herkesin kask takıyor olması hız serüveninde birinci olan Ferrari gibi bir aracın organizasyonunu düzenleyen firmanın aslında bu işi ne kadar ciddiye aldığının göstergesidir.Sürüşün daha kontrollü olması için istanbul Autodrom pistinin içindeki bazı keskin virajlardan önce kurulan kukalarla araç yavaşlatılıyor bu da virajları daha kontrollü bir şekilde dönmemizi sağlıyor. Tüm güvenlik önlemlerinizi yerine getirdikten sonra sıra bu hız tutkunu arabayı pistte test etmeye geliyor. Araç içerisinde hemen yan tarafınızdaki bir eğitmen eşliğinde sürüşünüzü gerçekleştiriyorsunuz.


RÖPORTAJ;

Subaru Genel Müdürü Murat Gürünlü, merak ettiğimiz sorularımızı cevapladı.. buluşmanın son derece önem taşıması ve görsel sunuş imkanlarının toplu biçimde izleyicilerin ayağına getirilmesi son derece önemli bir fırsat ve satışları takviye edici bir faktördür. Auto Show fuarı artık otomotiv sektörünün en önemli itici güçlerinden birisi haline geldi. Uluslararası fuarlarla aynı kaliteye sahip Autoshow Fuarı’nda Avrupa’da vitrine çıkan son modelleri eş zamanlı olarak görebiliyoruz. Otomotiv dünyasının yeniliklerini takip etme ve geleceğin trendleri hakkında fikir sahibi olabilmek açısından Autoshow fuarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca fuar süresince firmalar tüketicilere özel satış fırsatları sunuyor. Bu anlamda otomobil almak isteyenler için oldukça önemli bir platform. Bu yıl da katılım oldukça yüksek oldu. Geçen yıllara göre kadın ziyaretçilerin sayısının da arttığını gözlemledik. Alınan sonuçlara göre kadın ziyaretçi oranı yüzde 25’e yükselmiş. Son üç fuarın ziyaretçi rakamlarına baktığımızda ise; Autoshow’u 2008'de 650 bin dolayında kişi ziyaret etmiş. Bu rakam 2006'da 622 bin, 2004'te ise 500 bin civarındaydı. Bu yıl ise 800 bini aşkın kişinin ziyaret ettiğini görüyoruz. Autoshow’a ilgilinin giderek arttığını söyleyebiliriz.

SUBARU’nun hız makinesi 2011 WRX STI Sedan..!

3. 2011 yılı hedefleri ve yeni modeller ile yeni pazarlama stratejileri, pazar payı beklentileri Bayraktar Grubu olarak, otomotiv sektörüne, hem sanayici kimliğimizle, hem de güçlü distribütörlüklerimizle katkıda bulunuyoruz. Faaliyette bulunduğumuz tüm alanlarda en üst düzey müşteri memnuniyeti ve hizmet kalitesini yakalamak hedefiyle hareket ediyoruz. 2010 yılını, beklentilerimizin üzerinde satış başarısıyla tamamlayacağımızı düşünüyoruz. Subaru için 2010 araç satışı hedefini, yüzde 20 oranında artırdık. Infiniti için de aynı başarıyı göstermeyi bekliyoruz. Tüm distrübütörlük ve üretim faaliyetlerimizde 2011’de çok daha yüksek hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz.

4x4 SuperSport

46

Türk otomotiv sektörünün 2010 yılını, beklentilerinin üzerinde bir satış performansıyla tamamlayacağını söylemek şimdiden mümkün. Dünya genelinde birçok ülkeyi sarsan global krizi, hükümetin sektörümüze sağladığı destek sayesinde en az etkiyle atlatmıştık. Hükümetin 2009 yılında verdiği teşvik desteği, 2009 yılının ilk 6 ayındaki satış rakamlarını beklenenin aksine pozitif anlamda etkilemişti. Üreticiler ve distribütörler, teşvik ve indirim avantajlarının sona ermesi nedeniyle, 2010 satış tahminlerini daha düşük seviyede tutmuştu. Bu öngörüye rağmen, yıl içinde üreticiler ve distribütörlerin, teşvik ve indirimleri kendilerinin üstlenmesi, Euro ve faiz kurlarındaki düşüşler, otomobil sahipliğini nispeten ucuzlattı. 2010 yılının ilk 6 ayını dikkate aldığımızda, yılın başında yaptığımız tahminlerin üzerine çıktığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu olumlu grafiğe dayanarak, yılsonunda toplam araç satışının 715 bini aşarak, tahminlerin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Bu olumlu artış, markaların teşvik ve indirim kampanyalarına destek vermesiyle sürecektir. AutoShow fuar etkinliğini değerlendirir misiniz?

4. En son İzmir’de Yeni Subaru Impreza WRX STI araçlarınızın basın tanıtımını gerçekleştirdiniz. Yeni model Impreza WRX STI Türkiye pazarına girişi ve etkileri sizce nasıl olacaktır?

2006 yılında uluslararası fuarlar takvimine alınan İstanbul Auto Show, artık dünyanın en büyük otomobil fuarlarından birisi olarak kabul ediliyor. Derneğimizin girişim ve çalışmaları sonucunda 1990’lı yılların başında başlayan fuar çalışmaları, 1996 - 2009 yılları arasında toplam 1 milyon 260 bin metre kareyi aşan fuar alanında 54 adet fuar ile 5,5 milyonu aşan ziyaretçiye sektördeki son teknoloji ürünleri yakından görme imkanı sağladı. Zorlu süreçlerin yaşandığı pazarlarda tüketiciyle

Ekim ayından itibaren WRX STI Sedan ile Legacy SW’yi tüketici ile buluşturmaya başladık. Bu iki yeni modelin satışlarımıza önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Subaru Impreza WRX STI çok özel bir otomobil. Uzun zamandır tutkunlarının beklediği sedan karoserin gördüğü ilgi efsanenin geri döndüğünün ispatı oldu. Kişisel olarak Impreza WRX STI’ın tahminlerden daha çok satacağını düşünüyorum.

2.

Yüksek performanslı sürüş deneyimini bir üst seviyeye çıkartmak için pek çok teknolojik özelliği bünyesine katan Subaru WRX STI, aeorodinamik teknolojisi ve yenilenen tasarımı ile motor sporlarının vazgeçilmezi olmaya devam edecek. Eskisine oranla daha yüksek performanslı sürüş vaat eden 2011 WRX STI’ın kalbinde 2.5 litrelik Subaru Boxer Motor yatıyor. 300 Bg güç ve maksimum 407 Nm tork üreten turbo beslemeli WRX STI, 0/100 km hızlanmaya 5.2 saniyede ulaşıyor. Japonya’da piyasaya sunulduğu andan itibaren best-seller olan Subaru WRX STI aynı zamanda oyun tutkunlarının da favorisi. Dünyanın en ünlü oyun konsolu Play Station’ın yarış tutkunlarının bir numaralı oyunu ‘Granturismo 5‘ Subaru WRX STI sedanı araç piyasaya çıktıktan bir ay sonra menüsüne katarak bu SI- DRIVE (Subaru Akıllı Sürüş) fonksiyonu; Oldukça yüksek performans sergileyen motorun aktarma organı sistemi de yenilendi. 2011 WRX STI’da sürücünün yıl koşulları veya kendi isteği doğrultusunda üç farklı performans (Akıllı mod, Spor Modu, Aktif Spor Modu) seçeneğinden birini seçmesine imkan veren SI-DRIVE fonksiyonu yer alıyor. Bu fonksiyon sayesinde sürücüler en heyecan verici sürüşlerden, yakıt tasarrufu sağlayan yumuşak şehir içi sürüşlere kadar tüm sürüş modlarında RWX STI’nın kalbinde yatan eşsiz motor keyfini sürüyor. WRX STI 2011 Modelinde yapılan önemli değişiklikler ;5 kapılı versiyona ek olarak fanların beklediği yeni 4 kapılı sedan gövde ilave edildi. Şasi üzerinde önemli değişiklikler yapıldı. Daha yüksek oranlı yayların, daha kalın denge çubuklarının ve yeni burçların kullanılmasıyla süspansiyon yenilendi. 5 kapılı versiyonun yeniden gözden geçirilen ön yüz tasarımı araca “geniş ve alçak” bir görünüm kazandıracak şekilde 4 kapılı versiyona taşındı. 4 kapılı versiyon üzerindeki arka rüzgarlık ile aracın aerodinamik konfigürasyonu geliştirildi. Parlak boyalı yeni, daha hafif yapıda 18-inç jantlar kullanıldı.Cilalı paslanmaz çelikten imal edilmiş dörtlü egzoz borularının çapı 80 mm’ye genişletildi. Yapılan değişikliklerden bazılarıdır.

araca verdiği önemi ispatlamış oldu. Subaru’nun sportif imajının yerleşmesindeki en büyük etken olan Impreza, sayısız zaferlere imza atmış köklü bir ralli geçmişi olan WRX STI modelinin daha iyi bir yol tutuşu sağlamak üzere tasarım özellikleri geliştirdi. 2011 Subaru WRX STI'da sağlam şasi geometrisinden Simetrik Sürekli Dört Çeker (AWD) sistemine kadar tüm tasarım unsurları uyum içerisinde çalışıyor. “Şimdiye kadar üretilen en hızlı WRX STI” konsepti temel alınarak tasarlanan WRX STI modelinde tüm süspansiyon düzeni geliştirilerek araca daha üst düzeyde bir yol tutuş performansı ve manevra kabiliyeti kazandırıldı. Ön ve arka helezon yaylarının ve denge çubuklarının özelliklerinin değiştirilmesi sayesinde aracın devrilmeye karşı daha dirençli olması sağlandı.

Aralık 2010

2010 yılı kısaca Pazar ve satışlar hakkında değerlendir-

47 4x4 SuperSport

Aralık 2010

1. mesi

Subaru tarafında yılbaşında yapmış olduğumuz çalışmalarda bin adetlik araç satışı öngörüsüyle yola çıkmıştık. 2010 yılını bin 200 adet araç satışı ile kapatmayı planlıyoruz. Yüzde 20’lik beklentimizin üzerinde araç satışıyla yılı kapatmayı planlıyoruz. Bu arada Subaru’nun 2011’in ikinci yarısı ile birlikte, daha düşük motor hacmine sahip ürünlere konsantre olacağını söyleyebiliriz. Bu tabii ki daha geniş pazar payına dönük oyuncu olmamızı gerektiren bir strateji. Buna bağlı olarak da Türkiye genelindeki bayilik teşkilatımızı, yeni ürün gamına uygun olarak tekrar değerlendirip geliştirmeyi planlıyoruz. Infiniti’de ise yıllık satış hedefimizi 120-150 adet aralığında belirlemiştik. Premium pazarında satışlar tahminlerimizin de üzerinde iyi gittiği için bu hedefimizi 150’lilere yükselttik. Premium segmentte yeni bir soluk getiren Infiniti için öngörülerimiz ise şöyle; Infiniti motor gamına dizel versiyonların katılmasıyla birlikte 2011 yılında satışların yüzde 80’den fazlasının dizel olacağını öngörüyoruz. 2011 için satış hedefimiz 250 adet. Haziran ayında lansmanını gerçekleştirdiğimiz FX30d’yi, dünyanın ilk “Coupé Crossover” aracı olarak tanımlanan EX’in dizeli izledi. Ekim ayı ise bizim için bir başka öneme sahipti. Infiniti’nin en güvendiği otomobillerden biri olan M serisini dizel ve benzinli motor seçenekleri ile satışa sunduk. Infiniti M, sedan otomobil dünyasında hem tasarımı hem teknolojisi ve hem de sahibine yaşattığı deneyimlerle benzersiz bir ürün olacak. Klasik lüks anlayışını değiştirdiğine inandığım M sahip olduğu özelliklere bakılacak olursa 90 Bin Euro’luk fiyatı gayet rekabetçi. Bu yüzden sanırım 2011 lüks sedanlar klasmanında Infiniti, M’in yılı olacak.


HER KOŞULDA GÜVENLİK: Bileşenleri, yapısı ve taban deseninde bir çok yenilikçi özellik barındıran Pirelli’nin yeni mevsimsel lastiği Snowcontrol Serie II, güvenlik ve sağlamlığı sadece karlı ve buzlu zeminde değil, Ekim ayından Mart ayına kadarki ıslak ve çamurlu zeminler de dahil olmak üzere tüm yol koşullarında garanti ediyor. Snowcontrol Serie II, diğer lastiklere oranla sahip olduğu daha da geliştirilmiş yol tutuş ve frenleme özellikleri ile rakiplerinden farklılaşıyor. Islak zeminde %10 oranında kısaltılmış fren mesafesine sahip olan Snowcontrol Serie II, kuru, karlı ve buzlu zeminde de %3 oranında daha kısa fren mesafesi sergiliyor. Aynı zamanda yanal ve yönel suda kızaklamaya karşı daha iyi yol tutuş sağlıyor.

Pirelli Snowcontrol Serie II:

Aralık 2010

Orta Sınıf ve Şehir Otomobilleri için Güvenlik ve Ekonomiyi Birleştiren Çevre Dostu Kış Lastiği

4x4 SuperSport

48

Pirelli’nin, (Milano’dan Münih’e uzanan 500 kilometrelik Alp Dağları yolculuğunda test ettiği), sonbahar ve kış mevsimlerinin her türlü yol koşuluna uyum sağlamak için geliştirdiği güvenli ve çevre dostu kış lastiği Snowcontrol Serie II’yi yollarla buluşturdu. Geçen yıl pazara sunduğu yüksek performans kış lastiği Sottozero Serie II’nin ardından bu yıl Snowcontrol Serie II’yi yollarla buluşturan Pirelli, kış lastikleri ürün yelpazesini daha da genişleterek pazarın tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Çevre dostu ve daha az yakıt tüketimi özelliklerine sahip ve tüm bu özelliklerinin yanında güvenlik ve konfordan ödün vermeyen lastiklere talebin artış gösterdiği günümüzde, Pirelli, Snowcontrol Serie II ile, yüksek performans lastikleri için geliştirdiği teknolojiyi orta sınıf ve şehir otomobillerine aktarıyor. Yurtdışında gerçekleştirilen testlerde önemli başarılar elde eden Snowcontrol Serie I’in yeni teknoloji kullanılarak daha da geliştirilmesi sonucunda ortaya çıkan Snowcontrol Serie II, özellikle günümüzde hızlı bir büyüme sergileyen şehir otomobilleri ve orta sınıf araç segmentleri için tasarlandı. Bu segmentlerde yer alan araçların 2003 yılından 2009 yılına kadar Avrupa’daki satışları %47’den yaklaşık olarak %54 seviyesine yükseldi.

Kış Serisi : SnowControl Serie II

WINTER 210-240-270 SOTTOZERO Serie II Seçkin spor ve lüks otomobiller için ideal çözüm. Performans, güvenlik ve çevreye saygı arasında en iyi uyum. RUN FLAT ölçüleri de bulunmaktadır. Sottozero Serie II yağışlı havalarda aracınızdan en iyi performansı elde etmenizi sağlar. Fonksiyonları: Islak ve kuru yol koşullarında üstün yol tutuş ve sürüş hakimiyeti sağlayan Pirelli Sottozero Serie II, açılı kanalları sayesinde artırılmış yanal tutunma ve düşük gürültüyü garanti eder. Çevresel kanalları sayesinde ise düşük suda kızaklanma riskine sahiptir ve çift blok sırasıyla desen kararlılığı sağlamaktadır.

SCORPION ICE & SNOW; Tüm modern SUV- 4x4’lerin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan ve kış yol koşullarında üstün performans sergiliyen kış lastiğidir. Fonksiyonları: Kar üzerinde yüksek çekiş ve kısa fren mesafesi, karda artırılmış tutunma, mükemmel su tahliyesi, yüksek kararlılık ve desen dayanıklılığı özelliklerine sahiptir.

WINTER CARVING EDGE; Aşırı zorlu ve çetin kış koşullarında da güvenli sürüş için ideal çözümdür. Çivili kullanım imkanıyla beraber 4x4’ler için de çeşitli ölçülerde üretilmektedir. 4x4 SUV çlçüleri de bulunmaktadır. Fonksiyonları: Daha iyi ve hızlı su tahliyesi, artırılmış mekanik tutunma, artırılmış çekiş seviyesi ve desen dayanıklılğı, gelişmiş çivi dizilimi ve akustik konfor özelliklerine sahiptir. Hava sıcaklığı +7 C’nin altına düşerse: Kış aylarında yaz lastiklerinin kullanımı risklidir. Hava sıcaklığı +7 C’nin altına düştüğünde, esnekliklerini kaybeden yaz lastikleri ıslak, karlı ve buzlu yollarda gereken performansı göstermezler. Kısılan Fren Mesafesi: Kış lastiklerinin en önemli özelliği yaz lastiklerine oranla daha güvenli olduğudur. Kış lastiklerinin sağladığı avantajlar yaz lastikleriyle yapılan karşılaştırmalı testlerde açıkça ortaya çıkmaktadır. Kış lastikleri ıslak ve karlı yüzeylerde daha kısa fren mesafesi sunmaktadır. Pirelli’nin size tavsiyesi diş derinliğini kontrol etmeyi unutmayın: Tüm lastikler gibi kış lastiklerinin de etkinliği diş derinliğine bağlıdır. Diş derinliği 4mm’nin altına düştüğünde kış lastiklerinin performası önemli oranda azalmaktadır.

Aralık 2010

Pirelli tarafından geliştirilen kış lastikleri, kış şartlarında gideceğiniz noktaya güvenle ulaşmanızı sağlar. Üstün teknik özellikleri sayesinde konfor ve performans değerleri üst seviyede buluşturan Pirelli kış lastikleri, yüksek risk taşıyan kış yol koşullarında karşınıza çıkabilicek olumsuz şartlardan etkilenmeden yolculuk etmenizi sağlar.

49 4x4 SuperSport

Pırelli Kış Performansı

EKOLOJİ VE TASARRUF BİRARADA: Lastiklerin yanaklarında yer alan Ecoimpact sembolleri ile vurgulandığı gibi Snowcontrol Serie II çevreyi korumak ve aynı zamanda tasarruf sağlamak için geliştirildi. Düşük dönme direnci sayesinde yakıt tüketimini ve çevreye zararlı toksinlerin emisyonunu %5 oranında azaltan özelliğe sahip olan Snowcontrol Serie II, bünyesinde yüksek aromatik yağları barındırmamasının yanı sıra (HAOF), düşük gürültü seviyesi ile de dikkat çekiyor. Bu özellikleri ile Snowcontrol Serie II’nin 2010 ve 2012 yıllarında yürülüğe girecek olan Avrupa standartlarına şimdiden uyum sağlamasına olanak sağlıyor.


RÖPORTAJ; da Türkiye lastik pazarı, otomotiv sektöründeki gelişmelere de paralel olarak gelişmesini sürdürdü. Türkiye gerek dinamik yapısı gerek konumu itibari ile hem lastik sektörü hem de otomotiv sektörü açısından potansiyeli oldukça yüksek, gelişmekte olan bir pazar. Türkiye’de araç parkı da daha üst sınıf araçların eklenmesi ile birlikte gelişmesini sürdürüyor. Bu da yüksek performans lastiklerine olan talebin artmasına olanak sağlıyor.

Pirelli, 2011-2013 yılları arasında Formula1’in resmi lastik tedarikçisi oldu ve dünyanın en önemli pilotlarının yarışacağı lastikler İzmit fabrikamızda üretilecek. Bu nedenle fabrikamız artık “Şampiyonların Fabrikası” olarak anılıyor. Bu gelişme ile birlikte Pirelli Grubu’nun en büyük fabrikası olan İzmit fabrikamıza 2011 yılında 30 milyon Euro ilave yatırım yapılması planlanıyor. 2011 yılında fabrikamızda F1 için 50.000 adet yarış lastiği üretilecek. Bunlar, Türk Pirelli olarak 50. yılımızı kutladığımız 2010 yılında oldukça gurur verici gelişmelerdir. Haziran ayında yapılan anlaşmanın üzerinden sadece 5 ay geçmesine rağmen ilk F1 yarış lastikleri üretildi ve Abu Dabi’de pilotlarla ilk resmi testine çıktı. Testlerde pilotlardan alınan geri bildirimler çok olumlu. Yeni 2011 araçları için de geliştirmeler devam edecek ve sezona en yüksek performansı veren lastiklerle başlanacak. Pilotlara bu kadar keyif veren lastiklerimizin önümüzdeki sezonlara ayrı bir heyecan ve coşku katacağını düşünüyoruz. 100 yıldan uzun süredir motorsporları alanında faaliyet gösteren Pirelli, Formula 1’in yanı sıra Grand Am, Ferrari Challenge, Dünya SuperBike Şampiyonası, Porsche GT3 Cup Challenge EE organizasyonlarında da yer almasıyla kendisini ispatlamış bir markadır. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en çok takip edilen motorspor aktivitesi olan Formula 1, tüketici gözünde Pirelli markasına ciddi katkı sağlayan bir etken olacaktır.

Aralık 2010

2. 50 yılda Türkiye’de Pirelli markasının gelmiş olduğu nokta neresidir? Ve Pirelli markasını rakiplerinden ayıran özellikleri nelerdir?

4x4 SuperSport

50

50 yıl önce temelleri atılan fabrikamızla ilk yerli üretim lastiği yollarla buluşturmamızın ardından Türkiye’de her zaman yeniliklerin öncüsü olduk. Türkiye’de 50 yıldır motorsporları aktivitelerinden sosyal sorumluluk ve pazarlama aktivitelerine birçok proje gerçekleştirdik. Bu süreç boyunca

Ayrıca, üstün hizmet ve servis kalitesi sunabilen yetkili satıcılar yine bu koşullarda farklılaşarak başarılı sonuçlar elde ediyorlar. Tüketicileri bilgilendirmek ve daha iyi servis sunabilmek adına satış noktaları oldukça önem kazanıyor. Pirelli olarak tüm Türkiye genelinde yayılmış 500’e yakın geniş yetkili satıcı ağımızla üstün kaliteli ürünlerimizi en kaliteli servis ile bir araya getirerek bir adım öne çıkmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bütün bunların sonucu olarak 50. yılında Pirelli, Türkiye’deki süper markalarının açıklandığı Superbrands 2010 listesine girmeyi başarmıştır. 3. Sezon itibariyle pazarda kış lastiklerinin satışları yaşanmakta. Kış lastiklerinin pazarından ve özelliklerinden bahseder misiniz? Yıllık satışı yaklaşık 10 milyon adede ulaşan binek grubu lastiklerinin yaklaşık 1 milyonunu kış lastikleri oluşturmaktadır. Kış lastikleri bilincinin günden güne artmasına paralel olarak binek lastik pazarındaki kış ürünlerinin payı da artış göstermektedir. Kış lastik pazarında son 4 yılda gerçekleşen %200’lük artış bu durumu desteklemektedir. Kış lastikleri hava sıcaklığının +7 derecenin altına düştüğü durumlarda yaz lastiklerine göre daha iyi yol tutuş ve daha kısa fren mesafesi sunarak kullanıcılarına güvenlik sağlamaktadır. Yaz lastikleri düşük hava sıcaklıklarında esnekliğini kaybederek güvenlik ve performansta dezavantajlı hale gelmektedir. Kış lastiklerinin bir diğer özelliği ise taban deseninde birçok ince lamellerin bulunmasıdır. Karla kaplı zeminde karın karla sürtünmesi ile zemine tutunma artmaktadır. Bu özellikten hareketle, lastik tasarımı tabanda lameller arasında kar hapsolacak şekilde yapılmaktadır. Lameller arasındaki bu kar zemindeki karla kuvvetli bir tutunma göstererek zincir kullanımına gerek kalmadan karlı zeminde araç kullanımını mümkün hale getirmektedir.

PIrellI ilk resmi Formula 1 Lastik Testini Başarıyla Tamamladı... Lastiklerin son düzenlemeleri için gerçekleştirilecek olan özel test, Aralık ayı başında Bahreyn’de, bir sonraki resmi lastik testi ise, Şubat 2011’de gerçekleştirilecek. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Pirelli Motorsporları Direktörü Paul Hembery;“İlk testimizi çok iyi sonuçlar elde ederek tamamladık. Tüm takımlar birçok tur gerçekleştirdiler ve herkes çok çalıştı. Özellikle, ön lastiklerin performansından oldukça memnunuz. Pazartesi günü bu geçen 2 gün boyunca elde ettiğimiz verileri analiz edeceğiz” dedi. Abu Dhabi (Birleşik Arap Emirlikleri), 20 Kasım 2010 – Tüm takımlar, Yas Marina pistinde günde 80 tur ve toplamda 11.000 kilometrelik mesafe gerçekleştirerek gelecek yıldan itibaren Formula 1’in tek resmi lastik tedarikçisi olan Pirelli’nin ilk resmi lastik testini tamamladılar. Force India, McLauren ve Sauber takımlarından ikişer ve diğer takımlardan 1’er pilot olmak üzere toplamda 15 pilotun yer aldığı testler 23 ve 28 dereceyi bulan sıcak ve kuru hava koşullarında gerçekleşti. Her takım, 2 seti orta ve 2 seti yumuşak hamurlu olmak üzere 4 set Pirelli lastiği ile testlere katıldı. Pirelli’nin test programı 12-16 Aralık tarihleri arasında Bahreyn’de gerçekleştirilecek olan özel testler ile devam edecek. Bu testlerde Pirelli mühendisleri yine sıcak hava koşullarında farklı hamurlu lastikleri test edecekler. Bir sonraki resmi testin yapılacağı Şubat ayından önce takımlar, Ocak ayında da Avrupa’da bir başka özel test daha gerçekleştirecekler. Pirelli Motorsporları Direktörü Paul Hembery; “Bizim için zor fakat çok pozitif ve öğretici bir deneyim oldu. Bu henüz ilk testimizdi ama büyük başarı ile tamamladık.. Pilotlardan aldığımız yorumlar da çok cesaret verici: Ön lastiğimizin performansından oldukça memnun kaldılar. Bu da bizim özellikle üzerinde çalıştığımız kısımdı. Hedefimize ulaştığımız için çok mutluyum. Bu 2 gün boyunca orta ve yumuşak hamurlu lastiklerimizi test ettik ve özellikle aşınma seviyelerinde her ikisinden de çok iyi sonuçlar elde ettik. Abu Dhabi’deki bu 2 gün boyunca tüm takımlarla 11,000 kilometre yol kat ettik. 2009 yılından farklı olarak alıştığımız Toyota aracı yerine ilk kez mevcut araçlarla gerçekleştirilmiş olması da ayrı

bir önem taşıyordu. Ayrıca, takımlar 2011 yılına özel değişik çözümleri de test ettiler. Biz de bu sayede bir çok farklı veri ve görüş topladık. Tüm bunları Aralık ayında Bahreyn’de gerçekleştirilecek olan test için Pazartesi günü analiz etmeye başlayacağız. Bunun sonrasında ise, lastiklerimizin geliştirilmesini tamamlayarak Şubat ayındaki resmi lastik testini dört gözle bekleyeceğiz” dedi. Testler boyunca Pirelli mühendisleri ve teknisyenleri tüm takım ve pilotları teknik destek verdiler. İtalyan firma veri ve görüşleri toplamak ve takım ve pilotlar ile değerlendirmek üzere her takım için bir mühendis görevlendirdi. Günün sonunda ise, elde edilen veriyi daha detaylı incelemek ve bilgi akışını sağlamak için takımlarla son bir toplantı gerçekleştirildi. Pirelli’nin test pilotu Pedro de la Rosa da Pirelli’nin F1 ekibini desteklemek üzere hazır bulundu. De la Rosa tüm takımları ziyaret ederek ilk izlenimlerini ve fikirlerini aldı.

Aralık 2010

1. Bu yıl 50.yılını kutlayan İzmit lastik fabrikanızda F1 yarış lastiklerinin özel olarak üretimi yapılacak, bu konuda neler planlıyorsunuz? Markaya ve Türkiye’ye katkıları neler olacaktır ?

51 4x4 SuperSport

Türk Pirelli Pazarlama Koordinatörü - Erkal Özürün Sorularımızı yanıtladı..

Günümüzde Türk lastik pazarındaki rekabet özellikle son yıllarda ithal lastiklerin artışı ile daha da yüksek seviyelere ulaştı. Bir yandan her geçen gün artan rekabet koşulları diğer yandan ciddi oranlarda artış gösteren hammadde fiyatları ile özellikle fiyatlandırmada artan bir rekabeti söz konusu kılıyor. Bu artan rekabet koşullarına rağmen önemli olanın ürünün kalitesi olduğunu düşünüyorum. Rekabeti fiyat rekabetinin dışında tutarak daha kaliteli ürün ve hizmetleri tüketiciye sunabilen markaların bu zorlu koşulların üstesinden en iyi şekilde gelebildiklerini görüyoruz. Bildiğiniz gibi lastikler aracın yerle temas eden tek noktaları. Bu nedenle de güvenlik açısında oldukça büyük bir öneme sahip. Tüketicilerimiz lastik tercihlerine yaparken sadece fiyat değil ürünün kalitesinin güvenlik açısından büyük önem taşıdığının daha da bilincine varmaya başladılar. Pirelli de 50 yıldır faaliyet gösteren köklü geçmişe sahip bir firma. En yeni teknoloji ile geliştirdiğimiz ürünlerin tüketicilerimizin güvenlik, performans ve ekonomi gibi ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşıladığını onlardan gelen olumlu tepkilerle de görüyoruz. Bu da bize artan rekabet koşullarında daha iyi sonuçları elde etmemizi sağlıyor. Yine günümüz koşullarında rekabetle başa çıkabilmede satış odaklı stratejiler uygulamak önem kazanıyor.


4x4SuperSport World News

4x4SuperSport World News

Juke; Sıradışı tasarım anlayışıyla kompakt Crossover segmentine yepyeni bir bakış açısı sunan Juke, fuar sonrasında tüketicilerle buluştu.. Enerji dolu yapısı ile “Şehrin Haylazı” olarak adlandırılan Nissan Juke, 1.5 dizel düz vites, 1.6 benzinli düz ve CVT otomatik vites ile DIG-T 190 HP’lik benzinli düz 4x2 ve CVT otomatik vites 4x4 seçeneklerine sahip.. Juke’da donanım seviyesine göre 6 havayastığı, ESP, Normal/ Eco/Sport modlu Nissan Dinamik Araç Kontrol Sistemi, Cruise Control, 17 inç alüminyum alaşımlı jantlar, spor ya da deri döşeme ve Nissan Connect gibi özellikler sunuluyor. Visia, Tekna, Sport Pack ve Platinum olmak üzere 4 ana donanım seviyesi olan Juke modelinin başlangıç fiyatı ise 39,990 TL seviyesinde.

%100 Elektrikli Nissan Leaf Avrupa’da “Yılın Otomobili” Seçildi Leaf Ödüle layik görülen İlk Elektrikli Otomobil Oldu..!

Aralık 2010

%100 elektrikle çalışan Nissan Leaf, Avrupa’da 2011’de “Yılın Otomobili “ ödülüne layık görüldü. Nissan Leaf’in başarısı, Nissan Motor Co. Ltd. ve sıfır emisyonlu araçlar için tarihi bir öneme sahip. Dünyada küresel pazarda satın alınabilir fiyatlarla global anlamda pazarlanan ilk sıfır emisyonlu araç olan Leaf, 40 rakibini geride bırakmayı başararak otomobil sektöründeki bu en önemli onurun sahibi oldu. Bu 47 yıllık yarışmanın tarihinde bu ödül ilk kez bir elektrikli araca layık görülüyor. Nissan Leaf’in rakipleri arasında Alfa Romeo, Citroen, Dacia, Ford, Opel ve Volvo gibi markaların araçları da yer alıyordu. Yarışmanın jürisi 23 Avrupa ülkesinden 57 önde gelen otomobil gazetecisinden oluşuyor.

4x4 SuperSport

52

“Yılın Otomobili” ödülünün jüri başkanı Håkan Matson konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Jüri bugün Nissan Leaf’in elektrikli araçlar açısından yeni bir çığır açtığını gösterdi. Nissan Leaf birçok açıdan geleneksel araçlarla karşılaştırılabilecek ilk elektrikli araç”. Nissan Motor Co. Ltd. Başkanı ve CEO’su CEO Carlos Ghosn da şöyle konuştu: “Bu ödül öncü ve sıfır emisyonlu Nissan Leaf’in güvenlik, performans, genişlik ve yol tutuşu açısından geleneksel araçlarla rekabet edebileceğini gösteriyor. Ödül aynı zamanda Nissan’ın sürdürülebilir mobilite biçiminde tanımladığı ulaşımın geleceğine dair net bir vizyonu olan yenilikçi ve heyecanlı bir marka olarak duruşunu da tescilliyor.” Söz konusu elektrikli motorun gücüyse Nissan’ın geliştirmiş olduğu ve 90 kW’ın üzerinde bir çıkış gücü sağlayan katmanlı lityumiyon pilden geliyor. Otomobilin menzili iki şarj arasında 175 km’yi aşıyor ki bu da şehir içinde otomobil kullanan birçok insan için Nissan Leaf’i oldukça pratik bir seçenek olarak konumlandırıyor.

Nissan LEAF gücünü aracın önünde yer alan ve ön tekerlekleri hareket ettiren kompakt bir elektrikli motordan alıyor. Dalgalı akımlı motor 80 kW güç üretirken 280 Nm’lik bir tork ortaya çıkarıyor ki bu da aracı en fazla 145 km/h hıza ulaştırmaya yetiyor.

Audi A1 küçük araba segmentinde yılın otomobili ödülüne layık görülürken, Audi R8 Spyder yılın en iyi “convertible”ı, Audi A5 Sportback de “orta segmentte” yılın en iyi otomobili oldu. Audi’nin 5 modeli ikinci, bir modeli de üçüncü sırada yer aldı. Bu yıl 23’üncüsü düzenlenen ‘Auto Trophy Ödülleri’nde 29 kategoride 400 model yarıştı. Orta segmentte Audi A5 Sportback, oyların yüzde 22.6’sını alarak birinci oldu. ‘30 bin Euro’nun üstündeki Convertible’ segmentinde de Audi R8 Spyder modeli yüzde 19.6 oyla Auto Trophy 2010 ödülüne layık görüldü. Audi’nin hat-trick’ini A1

modeli yaptı. Audi A1, Altın Direksiyon 2010 ödülünden sonra, Auto Trophy 2010’da da ‘Küçük Otomobil’ segmentinde yüzde 28.7 oy alarak yine birinci oldu. Daha önceki yıllarda çeşitli segmentlerde 23 kez Auto Trophy ödülü kazanan Audi’ye diğer bir sevindirici haber de, ‘Marka İmajı’ dalında geldi. Image Report kategorisinde 48 marka arasında okuyuculardan kendilerini en iyi gelen markayı seçmeleri istendi. Audi oyların yüzde 38.5’ini alarak üst üste 7’nci yılda da en iyi otomobil markası seçildi. Audi A3, ‘Kompakt Otomobil’ kategorisinde, Audi A3 Cabriolet ‘30 bin Euro’nun altındaki Convertible’ kategorisinde, Audi RS 5 ‘Spor Otomobil’ kategorisinde, Audi R8 ‘Süperspor’ ve Audi A8 ‘Lüks Otomobil’ kategorisinde ikinci oldu. ‘Büyük Otomobil’ kategorisinde de Audi A7 Sportback üçüncülüğü aldı.

Yenilenen Skoda Fabia’ya sahip olacakları 24 bin 990 TL’lik fiyatıyla “çok özel bir kampanya” bekliyor!.. Skoda Fabia alanlara 2 yıl bakım bedava!.. Yenilenen yüzüyle otomobil tutkunlarının büyük beğenisini kazanan Skoda Fabia alanlar 2 yıl boyunca tüm periyodik bakımlar için ücret ödemeyecekler. Konfor, kalite, sürüş rahatlığı ve teknolojisiyle segmentinde fark yaratan Fabia’nın bu özel kampanyası ile daha geniş kitlelerin “Skoda Ayrıcalığını” yaşaması hedefleniyor. Kampanya kapsamındaki 24 bin 990 TL’lik başlangıç fiyatıyla Skoda Showroom’larda yeni sahiplerini bekleyen Fabia’nın 1.2 70 HP’lik Ambiente modeli 60 aya kadar uzanan vade seçeneği ve sabitlenen 0.79 faiz oranıyla satışa sunuluyor. Aralık ayı boyunca sürecek Fabia kampanyası stoklarla sınırlı.

Renault’dan Aralık ayında birbirinden cazip fırsatlar... Renault, Aralık ayında müşterilerine tüm binek modellerde ve Yeni Kangoo Multix’de 16.000TL, 12 ay %0 faiz imkanı sunuyor. Bu kampanya kapsamında ayrıca müşterilere, otomobilini hemen teslim alıp Nisan 2011’de ödemeye başlama imkanı sunuluyor. Cazip fırsatların arasında 4.000TL’ye varan indirimler de yer alıyor. Bu kampanyada Symbol 22.750TL, Clio 26.950TL, Fluence 35.600TL’den başlayan fiyatlarla tüketiciye sunuluyor.

Aralık 2010

Geçtiğimiz ay Türkiye’de satışa sunulan sıradışı tasarımı ve dinamik performansı ile kısa sürede herkesin dikkatini çeken Nissan Juke, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis aracı filosuna katıldı. Teslim töreni sırasında bir konuşma yapan Nissan Otomotiv A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu ; “Nissan Otomotiv A.Ş. tarafından Emniyet Müdürlüğü’ne tahsis edilen 4 araç performansı, şehir kullanımına uygun boyutları ve yerden yüksek yapısıyla tüm zorlukların üstesinden gelerek, her koşulda Emniyet Teşkilatı’na destek verecektir.” dedi. Araçlar Taksim Meydanı’ nda dün düzenlenen bir törenle İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Gökhan Özsavaş, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Osman Yıldırım ve Beyoğlu İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı Nazım Dorak tarafından tanıtıldı.

2010 Auto Trophy ödüllerinde, Audi’nin 3 modeli yılın en iyisi seçildi. Audi, ayrıca Image Report dalında üst üste 7’nci kez “en iyi otomobil markası” seçildi.

53 4x4 SuperSport

Nissan Juke Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü Filosuna Katıldı


JEEP İLE BOLU ALADAĞLAR GEZİSİ..

Aralık 2010

Aralık 2010

54

55 4x4 SuperSport

Mountrain'e doğru yola koyulduk. Yanımdaki yol arkadaşım hepinizin yakından tanıdığı Doğa sporları aktivite danışmanımız aynı zamanda dergimizin editörü Kutsal Zafer Şahin var. Beraber ve diğer 8 araçla konvoy şeklinde Bolu Aladağlara doğru yola koyulduk. Öğlen saatlerinde yemek ve gerekli yakıt molamızı da verdikten sonra tahmini olarak 14.30 sularında Bolu Aladağlarda konuşlanmış olan Mountrain isimli Ömer Tümay'ın özel aktivite alanına ulaştık.

lerde süspanse ederek oturmuş olduğumuz pilot ve yolcu koltuklarına en azami yumuşak şekilde iletiyor ve neredeyse tatlı bir yumuşaklık ile düz yolda gittiğimizi sanacak kadar konforu bize sağlıyordu. Kokpitte kullanılan malzeme kalitesi ile kusursuz işçilik göz zevkimize hitap ediyor. Fren pedalının yüksekliği ayarlayan mekanizma sayesinde giyilen kalın tabanlı bot için veya size uygun sürüş pozisyonunu rahatça ayarlayabiliyorsunuz. Saatler boyu Aladağların zirveleri diyebileceğimiz çeşitli yerlerine 8 jeep konvoy halinde uçurum kenarlarından dolaşarak girip çıkıyoruz. Gerçekten uzun ve çokta aracı zorlamayan gezi havasında zevkli bir parkur.

4x4 SuperSport

JEEP GRAND CHEROOKE CRD-S 3.0LT 218HP DİZEL..! Geçtiğimiz günlerde Jeep Türkiye firmasının organize etmiş olduğu Jeep Grand Cherooke'nin Bolu Aladağlar gezi aktivitesinde güzel bir off-road macerasına katılma şansı yakaladım. Zincirlikuyu'da bulunan Jeep ve Chrysler'in en eski ve ilk bayilerinden olan Çiftçiler Otomotiv'de Jeep yetkilileri ve Çiftçiler Holding yönetimi ile sohbet havasında edilen kahvaltı ardından bizim için özel olarak getirtilen Jeep marka 4x4 araçlara binerek Bolu Aladağlara, Sevgili Ömer Tümay abimizin ünlü aktivite yeri

Bol oksijen yeşillik ve doğa ile baş başa kaldığımız yerde ufak bir öğle yemeğinin ardından Ömer Tümay’ın komutası ve organizasyonu eşliğinde yol notlarımız ve telsizlerimizle birlikte daha önceden çıkarılmış özel parkura doğru 8 jeep olarak yola koyulduk. En önde mitsubishi L200 özel modifiye off-road aracı ile Ömer Tümay konvoya liderlik yaparak gidilecek yolu kontrollü bir şekilde geçmemizi sağlıyordu. Ara sıra çekim için kameraman arkadaşlara bol çamurlu yerlerden hızlı geçerek görüntü almalarını sağlıyorduk. Jeep Grand Cherooke ile arazide ve bozuk kayalıklı yollarda ilerlerken süspansiyon konforunun ne kadarda üst düzeyde olduğunun farkına vardım. Araç sarsıntıları en üst limit-


Bu arada jeep grand cherooke'nin otomatik 4x4 merkezi denge sisteminden çıkartarak 4x4 Low, ESP off seçeneği ile yola devam ediyorum. Bunu yapmamım bir sebebine gelince kullanmış olduğumuz aracın üzerinde toprak veya tutunabilecek arazi koşullarına uygun lastik yerine asfalt lastiğinin takılı olması. Esp devrede iken özellikle çamurlu ve çakıllı araçlarda esp yi devreye sokup aracın frenajlarını kontrol ettiğimde abs'nin aracı yavaşlattığını fakat çok fazla kaydığı için kısa sürede duramadığının farkına vardım. Arazi vitesini 4x4Low-Esp Off seçeneğine getirdiğimde ise abs özelliği fren disklerini daha uzun bir süre kapalı tutup daha kısa süreli serbest bıraktığından dolayı frenaj mesafelerimde ve aracın kaygan zeminlerde normalinden daha kısa sürede cevap vererek kontrollü fren yapabilmemizi sağlıyor. Gelelim Jeep’in yaklaşma ve uzaklaşma açılarına, jeep’in off-road kabiliyeti grand cherooke modelinde de en az diğer kardeşleri kadar arazide başarılı olmuş. Arazide ESP devre dışındayken gücüne daha çok güç katılıyor. Bolu Aladağlarda orta düzeyde jeep için seçilmiş özel parkuru başarılı bir şekilde tamamlayarak bizlere güzel bir gezi geçirmemizi sağlıyor. Yavaş yavaş akşam oluyor ve karanlık basıyor. Biz 8 jeep olarak karanlıkta uçurum kenarlarında kayan toprakla beraber çamurlu yerlerde yolumuza devam ediyoruz. Parkuru bitirdiğimizde ise akşam saat 19.30 sularını buluyor. Ve jeep'lerle mountraine dönüp güzel bir akşam yemeği ve müzik eşliğinde jeep yetkilileri ile birlikte yorgunluğumuzu atıyoruz.Mountraine has ısıtmalı özel çadırlarda güzel bir uyku çektikten sonra sabah bol oksijenle uyanıp testimize kutsal zafer bey arkadaşım ile özel olarak kaldığımız yerden bol off-road'lu olarak devam ediyoruz. Yazı: Umut Özgür Sunay Fotoğraf: Kutsal Zafer Şahin

En Prestijli Audi; A8 Long

Aralık 2010

Aralık 2010

56

57

4x4 SuperSport

4x4 SuperSport

Audi amiral gemisinin en üst versiyonu olan ve dünyanın ilk kablosuz erişim sağlayan otomobili A8 Long. Audi’nin amiral gemisi olarak nitelenen ve markanın en prestijli modeli olan ve markanın Vorsprung durch Technik (Teknoloji ile bir adım önde) ilkesinin en somut örneği A8 L, serinin en üst versiyonu. A8L ilk etapta, 3.0 TDI 250 hp quattro tiptronic, 3.0 TFSI 290 hp quattro tiptronic ve 4.2 FSI 372 hp quattro tiptronic olmak üzere, biri dizel olmak üzere üç farklı motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. Dizel seçeneği 157.339 Euro’dan başlayan anahtar teslim fiyatlarla satılan A8L’un 3.0 TFSI benzinli seçeneği 159.858 Euro, 4.2 FSI 372 hp quattro seçeneği ise 189.327 Euro’dan başlayan fiyatla alınabiliyor. Klasik, zaman ötesi şıklığa sahip Audi A8 L’nin, Alüminyum Audi Uzay Kafesi (ASF) gövde-

si, muadil bir çelik yapıya göre yüzde 40 daha hafif. Tüm aydınlatma işlevleri için opsiyonel olarak sunulan LED ön farlar, hem teknoloji hem de görünüm itibarıyla aydnlatma teknolojisinde bir devrimi temsil ediyor. A8L’nin motor seçenekleri iki adet üç litrelik V6 üniteyle başlıyor: 250 hp gücündeki 3.0 TDI ve 290 hp güç üreten 3.0 TFSI. 6 silindirli, 290 hp’lik turbo benzinli model, 2500-4850 devir arasında 420 Nm tork sağlarken, 0’dan 100 km/s hıza 6,2 saniyede ulaşabiliyor. Maksimum hızlanma değeri 250 km/s olan bu seçeneğin ortalama yakıt tüketimi 100 km’de 9,3 lt ve CO2 emisyonu değeri ise kilometrede 217 gr. 3 litrelik dizel seçenek ise yine 6 silindirli ve 250 hp’lik güç üreten TDI motor; 1500-3000 devir arasında 550 Nm tork sağlayan bu motor da 100 km/s hıza 6,2 saniyede ulaşıyor ve 250 km/s azami hıza sahip. Ortalama yakıt tüketimi 6,6 lt/100km olan bu versiyonun CO2 emisyon değeri ise 176 g/km. Yelpazedeki V8 motorlu versiyon ise, 4.2 litre kapasiteye sahip olup, 372 hp güç üretiyor. 3500 devirde 445 Nm tork sağlayan bu motor, aracı 100 km/s hıza sadece 5,8 saniyede çıkarıyor. 250 km/s maksimum hıza sahip olan bu versiyon, 100 km’de ortalama 9,7 lt yakıt tüketirken, km’de 224 gr CO2 emisyon değeri veriyor.


Aralık 2010

Yazı ve Fotoğraf: Bülent Demir - Umut Özgür Sunay - Kutsal Zafer Şahin

YENİ FORD RANGER WILDTRACK “O ÖZGÜRLÜK İSTİYOR” SLOGANI İLE DOĞA ŞARTLARINA MEYDAN OKUYOR..! DOĞADA HAYATINIZI PAYLAŞACAĞINIZ VE GÜVENEBİLECEĞİNİZ ARKANIZDA FORD RANGER GİBİ SAĞLAM BİR 4X4 OLMASI GEREKİYOR..

4x4 SuperSport

Aralık 2010

59

4x4 SuperSport

58


YENİ FORD RANGER WILD TRAK; Yeni Ranger eskiye oranla daha çok güç kazandı ve vahşileşti. İşte sanırım bu yüzden yeni ranger’ın bu serisine “Vahşi Parça” adını verdiler. Tasarımından, motoruna, üzerinde bir çok değişiklik yapılan yeni ranger adeta yerinde duramıyor.. Ranger’ı şehirden koparıp kendi doğasıyla baş başa kaldığı zorlu arazi şartlarına götürüyoruz. Yeni Ranger arazide kendini buluyor.. Yeni Ford Ranger’ı doğada fabrika çıkışı lastikleri ile kullanmak ve zorlu ortamlardaki mücadelesine tanık olmak üzere direksiyonun başına geçiyoruz. Bakalım gerçekten gözüktüğü kadar iddaalı mı ? 3’üde kendi alanlarında uzman olarak görev yapan 3 farklı test editörümüz ekibimiz yeni ranger wildtrak modelini sizin için test etti ve yorumladı..

- Ford Ranger Wildtrak; Türkiye deki Pick-up anlayışın da sahip olma isteğinin zirvesini zorlayan Ford Ranger alışılageldik kaslı vücut yapısı yanında metalik mavisi rengi ve uzun düz hatları , ön tarafta yaptığı makyajla yumuşayan yüzü aksesuar donanımıyla göz doldurmayı bilmiş… İçeride rahatlık adına bir pick-up’tan istenebilecek donanım var. Rahat koltuklar ulaşılır ve görünümü kolay gösterge paneli arazi şartları için dijital eğim ölçeri ve yön tayin için pusula, deri kaplı direksiyon simidi ve vites topuzu spor pedallar benim gözüme ilk çarpanlardan oldu.

Aralık 2010

60

61 4x4 SuperSport

Test Yorum: Bülent DEMİR

Aralık 2010

Test Yorum: Kutsal Zafer Şahin

4x4 SuperSport

- Ford Ranger ruhsatında ve sınıflandırmasında belki bir kamyonet olarak görülüyor, ama tüm özellikleri ve konforuyla aslında çok maksatlı bir araç. Öncelikle bir kamyonetin gücünün fazlasını taşıyor. Dış görünüşü ile çok sportif ve maceracı. İç görünüşü ve özellikleri ile de otomobil gibi konforlu. İçindeyken bir kamyonetin değil de, bir SUV’ un içindeymiş izlenimini veriyor. Ancak dikiz aynası ile arkaya bakıp kasayı fark ettiğimizde bir kamyonette olduğumuzu anlıyoruz. Ford Ranger zaten kendini kanıtlamış bir araç, Ford Ranger Wildtrack ile de kabiliyetini ve adını perçinlemiş. Dış hatları ve genel görünüşü ile sağlam yapılı olduğu zaten anlaşılıyor. ABS+EBD, kısmi kilitli diferansiyel, hava yastıkları, immobiliser ve kapılardaki darbe emici çelik çubuklar ile birçok açıdan güvenlik yüksek tutulmuş. Motoru bir kere çok kuvvetli, arazi lastikleri ile tırmanma eğimi ve menzili çok yüksek. Hatta yüklü iken bile bu kabiliyeti yeterli. 4 çeker vites kombinasyonu zaten kabiliyetini hayli artırıyor. Tüm bunlarla beraber gözlemlediğimiz kadarıyla Ranger 2 çekerde biraz fazla yakıt yakıyor. Aracın konsolunun orta üstünde bulunan pusula ile yanal ve dikey klinometreden oluşan ölçme sistemi macera arayışına yön veriyor. Zaten genel konsolun dizaynı da kullanımı son derece konforlu ve kullanışlı hale getirmiş. Uzun menzilli ve uzun süreli outdoor aktiviteler için Ford Ranger biçilmiş kaftan. Toz, çamur, yara bere bu araca yakışıyor. Bir kamyonet değil; çok maksatlı kamyonet görünümlü bir 4x4 aslında.

Özellikle dikkat ettiğim iç hacim genişliği arka koltuk mesafesi oldukça yeterli idi. Ranger Güçlü bir araç.. 3.0 TDCİ motoru otomatik 5 ileri şanzıman ile 156 Bg güç ve 380 Nm Tork üretiyor. Şehir içinde de sürüşü gayet zevkli. Uzun yapısı park ve dar yerleşimlerde sıkıntı oluştursa da hızlanması fren mesafesi konforuyla rahat.. Tüm bu olumlu bakışımızı yakıt göstergesine yönlendirdiğimizde aynı şeyleri maalesef söyleyemiyoruz. Çok ekonomik olduğu söylenemez. Şehir içinde 2H Yol dışında 4H 4L seçenekleri ile yol durumuna göre kullanım modu seçerek yolunuza devam edebiliyorsunuz. Aracın kuvvetli ve torklu olması yol dışında fabrika verileri içinde dahi olsa bazı durumlarda yetersiz kalabiliyor. Kasis tepe yada yumrular dan çapraz geçişlerde makas açılımının kısa mesafesinden dolayı özellikle arkanın tek teker üzerinde yükselmesi güç kaybı ve patinaj ile birlikte zorluk yaşatıyor. Uzun bir şasesi olması dolayısıyla süratli seyirlerde bu tip her araçta olduğu gibi arkadan savrulmalara dikkat etmek gerekiyor. Islak taşlı veya kuru zemin, dik iniş çıkışlar, su yâda çamur geçişleri, lastik tipleri, pilotaj vb. etkenlerin bir araya doğru bir şekilde gelmesi güvenli ve konforlu bir yol tutuş sergilemenize etkendir. Özellikle kullanım amacına göre eklenecek yardımcı donanım ve aksesuarları ile hafta sonlarınızı keyif verici zamanlara dönüştürecek yeterli bagaj hacmi, konforu donanımı motor kuvveti ile yeterli, bir araç.


Motor hacmi: 2953 cc Maksimum Güç: 156 HP – 3200 d/d Maksimum Tork: 380 Nm – 1800 d/d Maksimum Hız: 170 km/s Hızlanma: 13.6 s Yakıt tüketimi: Şehir içi: 12.6 lt Şehir dışı: 8.9 lt Karma: 10.2 lt Test: 10.5 lt

Boyutlar: Uzunluk: 5173 mm Genişlik: 1805 mm Yükseklik: 1762 mm İstiap haddi: 1175 kg Ağırlık: 1890 kg Depo kapasitesi: 70 lt

İki çeker konumda aracın arka kısmı rakip pikaplara göre daha stabil. Ancak zemin koşulları kayganlaştığında güvenlik açısında dört çekerden vazgeçilmemeli. Araçta ESP donanımının olmaması büyük bir eksiklik. Ranger’ın neredeyse tüm rakipleri bu teknolojiyi opsiyonel olsa da sunuyor. Ranger’ın konfor düzeyi makul seviyede. Ancak arka süspansiyonda yaprak yay kullanılması sebebiyle tümseklerde arkada oturanları biraz zıplatıyor. Ford Ranger Türkiye’de 2.5 litre ve 3.0 litrelik iki dizel motorla satılıyor. Sadece test ettiğimiz Wildtrack versiyonunda kullanılan 3 litrelik TDCi dizel motor 3200 d/d’de 156 HP güç, 1800 d/d’deyse 380 Nm tork üretiyor. Gürültülü çalışma karakterine sahip olan bu motor, aracın 1890 kg’lık ağırlığı ve rüzgara set gibi duran tasarımı karşısında iyi iş çıkarıyor. Gaz pedalından gelen talepleri yola hızla aktarıyor. Otomatik şanzıman teknolojik olmamasına karşın motorun gücünü dizginlememesiyle beğenimizi kazandı. Vites düşürme işlemini hızla gerçekleştirebiliyor. Yakıt tüketimi konusunda çokta cimri olmayan araç ile 10.5 litrelik test ortalaması yakaladık.

Aralık 2010

Aralık 2010

62

63

4x4 SuperSport

4x4 SuperSport

Yaprak yay sayesinde Ranger, 1175 kg’lık taşıma kapasitesi sunabiliyor. Dört tekerlekten çekiş ve kilitli diferansiyel devredeyken Ranger tam bir arazi canavarına dönüşüyor. Doğru lastik kombinasyonuyla yolda kalmak mümkün değil. Ranger 34 derece yakınlaşma, 33 derece ayrılma açısına sahip. 75 cm’ye kadar da su birikintilerinden sorunsuzca geçebiliyor.

- Ford markasının, Yeni Ranger WildTrack modeli arazi şartlarındaki başarılı gücü insanı heyecanladırmaya yetiyor. 2H iki çeker uzun asfalt kullanımlarında konforlu yapısı, güçlü motoru sayesinde yorgunluk hissi uyandırmadan oldukça seri ve kıvrak bir şekilde trafikte hareket etmenize olanak sağlıyor. Yeni Ranger’ın özellikle iç konforu ve malzeme kalitesi eskisine oranla rakiplerini aratmayacak kadarı ile çok daha yüksek. Türkiye’de özellikle ticari araç pick-up pazarında en fazla satan ve tercih edilen 3 farklı markanın pick-up modelleri arasında yer alarak Ranger her zaman yerini koruyan bir araç olmuştur. Ranger’ın her yıl gelişmekte olan tasarımı ve motoru sayesinde wildtrack serisi oldukça güçlü motoru ile aracın tonajı ve kısa kasasını rahat bir şekilde kaldırabiliyor. Arazi şartlarına çıkıldığı andan itibaren 4 L ve 4 H seçenekleri ile dilerseniz esp’yi devre dışı bırakarak ilerlemeniz mümkün. Özellikle fabrika çıkışı lastikleri ile ranger’ı zorlu sayılabilecek bir parkurda test ettiğimizde üzerindeki lastiklerin 4x4 yada arazi lastiğine çok gerek olmadan güçlü motoru ile rahat bir şekilde parkuru başarı ile tamamladığını gördük. Yeni Ranger’ın çok daha iyileştirilmiş olan yaklaşma ve kaçma açıları bizi şaşırtan derece oldukça başarılı idi. Ranger 3.0 TDCİ dizel motoru otomatik 5 ileri şanzımanı 156 Bg güç ve 380 Nm Tork üreten geliştirilmiş bir motora sahip olması asfalt kullanımlarında ve trafikte vites 2H konumunda fazla yakıt sarfiyatı yapmasına sebep olsada, vitesi 4H konumunda kullandığınızda sorun ortadan kalkmış oluyor. Test Yorum: Umut Özgür Sunay


4x4 SuperSport

64

Test Yorum: Kutsal Zafer Şahin

Test Yorum: Bülent DEMİR

- Skoda Yeti 4x4; Zamanla kullanımında güven duygusu ve alışkanlık uyandıran bir araç. İlk başta gözünüze diğer 4x4 araçlardan ufak gözükmesine aldanmamak gerekiyor. Yeti ile 1-2 gün geçirmeniz onun ne gibi işlerde başarılı olduğunu size göstermeye yetip artıyor. Skoda Yeti 4x4 arazide fabrika çıkışı lasitkleri ile bize düşündüğümüzden daha fazla bir performans sağlıyor. Yeti aslında oldukça geniş ve uzun bir araç. Dışarıdan ilk bakışta özellikleri farkedilmese dahi içine bindiğiniz an işler değişiyor. Alman teknolojisi ile harmanlanmış mükemmel bir motor gücüne ve iç tasarıma sahip diyebilirim. Başka türlü dizel bir motordan bu denli performans beklemek yanlış olurdu. Sonuç olarak ise Skoda Yeti tam anlamıyla herşeyinize yetebilen 4x4’lük bir araç. Test Yorum: Umut Özgür Sunay

Aralık 2010

- Skoda Yeti, dış görünümü ile bir arazi aracına pek benzemese de, genel yapısı ile kompakt bir SUV aslında. Arazi yapısına göre 4x4 özelliğini otomatik olarak ayarlayabilen, aile konforuna sahip ve oldukça pratik özelliklere sahip. Manevra kabiliyeti ve arazi performansı yüksek, oldukça da emniyetli bir araç. Yeti, panoramik tavanı, dokunmatik ekranlı 6’lı CD değiştiricili Bolero Radyosu ve climatronic kliması ile uzun yol konforunuzu artırıyor. Klimasının özelliğine gelince; hava kalitesi sensörüne sahip. Dışarıdan alınan havanın kalitesini kendisi ayarlıyor. Yani, dışarıdan gelen hava kalitesi bozulduğunda iç hava kalitesi artana kadar dışarıdan hava alımına izin vermiyor. Skoda Yeti en iyi güvenlik testlerinden olan Euro-Ncap’ dan 5 yıldız almayı başarmıştır. Yeti’ nin en önemli özelliklerden biri, viraj dönüşlerinde dönüş açısına uyum sağlayabilen döner modüllü bi-xenon farlarının bulunmasıdır. Hava yastıkları devreye girdiği anda, yakıt pompası ve tüm elektrikli devreler otomatik olarak devre dışı kalıyor ve yangın ihtimali ortadan kalkıyor. Merkezi kilit sistemi de devre dışı kalarak kapıların kilidi açılıyor, iç aydınlatma lambaları ve uyarı lambaları devreye giriyor.

65 4x4 SuperSport

Aralık 2010

SKODA YETİ 4X4 HERŞEYİNİZE YETER..

- Skoda Yeti ; İyi dostlukların kavgayla başlandığı sözü doğru sanırım Çünkü, direksiyona ilk oturduğumdaki o uyumsuzluk hissi sürüş zamanı ilerledikçe Yeti ile gelişip güvene dönüşüyor. SUV segmentinin son zamanlardaki en dikkat çekici modeli. Dış hatlarını ele alarak baktığımızda Roomster ile olan benzer yanları dikkat çekse de, bambaşka bir otomobil olarak tasarlandığı, şehir içi ve dışında hatta arazi şartlarındaki güvenlik ve konforu da hedef alan yeni özelliklerinden anlamak mümkün.. Alıştığımız Skoda yüzüne spor yuvarlak sis farları ilave edilmiş. Önden arkaya uzanan düz çizgisi yanında keskin arka hatları ile sert sportif görünüş kazanırken kısa boy avantajı ile şehir içinde sürüş kabiliyeti geliştirilmiş. Yeti kendisine; 4x2 ve 4x4 çekiş, benzin ve dizel motor, Manuel ve otomatik şanzıman seçenekleriyle 1 düzine çocuğa sahip geniş bir aile oluşturmuş. Test aracımız; Yeti Ambition 2.0 TDİ Motor 170 Bg güç ve 350 Nm Tork üretiyor. Yol alırken, yol durumuna göre gerektirdiğinde çekişi önden arkaya otomatik olarak yönlendiren dört tekerden akıllı çekiş sistemi, emniyetli yokuş iniş sistemi ve yokuş kalkış destek sistemi, 6 ileri DGS şanzıman gibi güvenli ve keyifli sürüşe katkıda bulunan özellikleri emsalleri arasında onu bir adım öne çıkartıyor. Asfaltta olduğu kadar toprak kuru zeminde de kullanışı gayet rahat süspansiyon sisteminin performansı iyi kabin içi ses ve kabin içine sızan dizel motor sesi yok denecek kadar az. İçi gayet rahat geniş ilk oturuşta arka koltuklar biraz sertliği ve kesim şekliyle rahatsızlık verse de insan alışıyor. Refleksleriniz kadar hızlı tepki zamanı ile direksiyon performansıyla güven duygusunu ileriye taşıyor. Yeni 4x4 teknolojilerinden yararlanıyor olsa dahi 4x4 olarak geçen araçlar ile karşı karşıya geldiğinde kabiliyeti tabi bir yere kadar. Fiyatı , vergisi iş ve eğlenceyi birleştirecekleri düşündürse de Küçük boyutlarıyla yaptıklarını düşündüğünüzde YETİ Koca ayak adını hak ediyor.


Aralık 2010

66

67 4x4 SuperSport

TOSFED’in takviminde bulunan 2010 Türkiye Off-Road Şampiyonası’nın 6. ayak yarışı, İstanbul Off-Road Kulübü’nün (İSOFF) organizasyonuyla 27-28 Kasım 2010 tarihlerinde İstanbul Şile’de koşuldu. Türkiye Şampiyonası’nda puan almak ve şampiyon olabilmek için birbirleri ile kıyasıya mücadele eden ekipler, sezonun son yarışında 1 ayak, 2 kısım toplam 7 özel etapta 58,78 km., normal etapta 59,19 km. olmak üzere toplam 114,97 kilometre yol aldılar. Gün sonunda Genel Klasmanda Monroe Amortisör sponsorluğunda yarışan Nihat Keskin-Yasemin Toker ekibi birinci olurken, Birlas&Ağaoğlu Off-Road takımından Volkan Gönülalan-Necmi İnan ekibi ikinci, İnci Akü Off-Road takımından Ahmet Tınkır-Rafet Yılmaz ekibi ise üçüncü sırada yer aldılar. Sınıflarda S1’de Cengiz İnceli-Sevgin Atabey, S2 ‘de Monroe’nun ürün desteği sağladığı Aroma Off-Road takımından Erkan Birinci-Arman Özdemir, S3’te Birlas&Ağaoğlu Off-Road takımından Volkan Gönülalan-Necmi İnan, S4’de Monroe Amortisör sponsorluğunda Nihat Keskin-Yasemin Toker ekipleri birinci oldu. Monroe Amortisörleri’nin ABD’deki Nascar yarışlarında, Avrupa’da Porsche Pirelli Cup ve Ferrari Cup, Paris-Dakar Rallisi, Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) gibi şampiyonalarda yıllarca boy gösteren Monroe’nun, 2006’dan itibaren Binek Otomobil Şampiyonası’na (WTCC) katılmasından sonra, Türkiye’de de Off-Road şampiyonasına destek vermesi motor sporlarına verdiği önemi gösteriyor.

4x4 SuperSport

Aralık 2010

2010 TÜRKİYE OFF-ROAD ŞAMPİYONASI SONA ERDİ...


İkinci yarış Avusturya’daydı. Salzburg’a daha önce hiç gitmemiştim ve daha gitmeden şehrin büyüsüne kendimi kaptırmaya hazırdım. Oysa hiç öyle olmadı; görsel olarak bu kadar güzel olup, içsel olarak bu kadar soğuk bir şehrin var olduğuna insanın inanası gelmiyor. Şehrin ruhu pistede yansımıştı; Salzburgring hiç keyif vermedi. İbrahim Okyay ile Michael Rossi’nin mücadelesi dışında renkli bir hatıra da pek kalmamış aklımda. Bir de Borusan Otomotiv ailesinden üst düzey yöneticilerin bize eşlik etmesinin gururu vardı. Sabahları piste geldiğimizde bizi karşılayan gübre kokusundan ve ilk kez iki otomobil yarıştığımız için çifte katlanan yorgunluktan ise hiç bahsetmiyorum.

Üçüncü yarış; İtalya… Sezona ne güzel bir nokta koyduk. Artık sistemimiz oturmuş, uzun yolculuklarda ekip olarak birbirimize alışmış, pistte gücümüzü ortaya koymuştuk ki sezon bitiverdi. Tadı damağımızda kaldı denir ya aynen öyle oldu. Franciacorta pisti İtalya’daki onlarca yarış pistinden biri. ETCC’yi çok başarı ile ağırladığı gibi sezon finaline de yakışan bir yarış oldu. Şampiyonada en iyi pozisyon için yarışan pilotlar rekabet seviyesi çok yüksek bir yarış izlettirdiler. Çok emek ortaya koyduğumuz, elimizden gelenin en iyisi ile çalıştığımız bir yarış oldu Franciacorta yarışı. Eve dönerken yüzümüzdeki gülümsemenin sebebi Borusan Otomotiv Motorsport’un dördüncülüğü kadar, gelecek sezonun hayalleriydi... Yazı: Mine TOKER

Bir Avrupa Kupası Macerası…

4x4 SuperSport

68

Eskiden tek bir final yarışından ibaretti. Bu yüzden belirsizlikler hakimdi sezon başında. Pistler tanıdık değildi ve daha önemlisi katılımcılar belirsizdi… İbrahim Okyay yine de bu belirsizliklere rağmen 2008 WTCC’den daha zor olamayacağını düşünerek yola çıktı.

İlk yarış Portekiz’in Braga pistindeydi. Braga ile ilgili hatıralarım; ilk yarış heyecanı, durmak bilmeyen yağmur ve yediğim ağır yemeklerden dolayı yaşadığım miğde krampları! James Thompson, Michel Nykjaer, Tomas Engstrom, Michael Rossi gibi dünyada isim edinmiş pist pilotları ile ilk kez aynı pistte olmanın heyecanına da değinmeden geçinmeyeceğim. Braga’da en iyi sonucu aldığımız için sportif olarak mutlu döndüğümüz bir yarış olarak hatırlayacağım…

Aralık 2010

2010 sezonu planları kapsamında Borusan Otomotiv Motorsport’un, garajındaki iki otomobilden biri ile Türkiye, diğeri ile Avrupa pistlerinde olması kararlaştırıldı. Avrupa Şampiyonası’nda İbrahim Okyay, Türkiye Şampiyonasında Aytaç Biter’in direksiyonda olması planlandı. Aslında ETCC yani European Touring Car Cup format olarak bu sezon dört yarışa çıkarıldı.

Almanya yarışının iptal edilmesi ile 3 ayak ve her ayakta koşulan 2 yarıştan oluşan şampiyonada toplam 6 yarış koştu Borusan ekibi. Aytaç Biter şampiyonluğu Türkiye’de kesinleştirir kesinleştirmez, soluğu Avrupa pistlerine aldı ve İbrahim Okyay’a Avusturya ve İtalya yarışlarında eşlik etti, böylece Borusan Otomotiv Motorsport iki otomobille yarışmış oldu bu yarışlarda.

69 4x4 SuperSport

Aralık 2010

2010 sezonunda Avrupa Binek Otomobiller Kupası’nda yarışan Borusan Otomotiv Motorsport ekibi ile beraberdim. Bu macerada aklımda kalanları paylaşacağım sizlerle.


AYIN PROMOSYONU

+ +

Magnezyum Çubuğu

25 tL

Su geçirmez torba-çanta

45 tL Kitabevi Satış Fiyatı: 25 TL

+

Kampayamız stoklarımızla sınırlıdır. 1 ADET TREKKING KİTABI 1 ADET MAGNEZYUM ÇUBUĞU 1 ADET SU GEÇİRMEZ ÇANTA 1 ADET HARİTA PUSULASI

Sipariş için iletişim : Kutsal Zafer Şahin kutsal.zafer@4x4supersport.com bilgi@pusuladogasporlari.com

4 ÜRÜN TOPLAM SATIŞ PROMOSYON PAKET BEDELİ: 110 TL ‘DİR.

Aralık 2010

DERGİMİZE HEMEN ABONE OLABİLİRSİNİZ..!

4x4 SuperSport

70

DERGİMİZE ABONE OLAN OKURLARIMIZA TÜM AKTİVİTELERİMİZDE ÖZEL İNDİRİM ÇEKİ VE ÖNCELİK VERİLECEKTİR. Abonelik için Ad-Soyad ve iletişim bilgilerinizi abone@4x4supersport.com adresine mail olarak gönderiniz. Abone olarak dergimizin her ay yeni sayısına zahmetsizce ulaşıp okuyabilir ve arşivinizde saklayabilirsiniz.! “2011 yılı 12 sayı yeni abonelik bedeli 60 TL ‘dir.”

Harita Pusulası

35 tL


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.