w w w. 4 x 4 S u p e r S p OrT.
t r o p S r e p u S
4X4, SUV, TÜRKİYE’NİN AYLIK
OFF-ROAD, DOĞA VE
RGİSİ MOTOR SPORLARI DE
YIL: 4
SAYI: OCAK FİYATI: 5 TL
Ocak 2011
N O C I B U R P E E J E N A EFS ! A R A H A S R E L G N A WR
4x4 SuperSport
1
MediaSun|Ocak
2011|
4x4 SUPERSPORT EDİTÖR İmtiyaz Sahibi
MediaSun Org. Reklam, Yayıncılık, İletişim, Turizm San ve Tic. Ltd. Şti. adına, Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Umut Özgür SUNAY ozgur.sunay@4x4supersport.com Genel Müdür Yrd. Ayşe Özden SUNAY ozden.sunay@4x4supersport.com Koordinatörler Bülent DEMİR Kutsal Zafer ŞAHİN 4x4 Teknik Danışman ve Editör Tarkan YÜCEL Test Sürüş Editörleri Uğur AYDENİZ ugur.aydeniz@4x4supersport.com Bülent DEMİR bulent.demir@4x4supersport.com Burcu Burkut ERENKUL burcu.burkut@4x4supersport.com Kutsal Zafer ŞAHİN kutsal.zafer@4x4supersport.com Mehmet TIKNAZ mehmet.tiknaz@4x4supersport.com Çiftçiler Tic.ve San. Türk A.Ş. adına, Yazar Kurulu Arslan ASLAN - Celal BULGULU Hakan ÇİLOĞLU - Haluk YÜCE MotorSporları Editörü Mine TOKER (Rally-Sport) mine.toker@rally-sport.com Grafik Tasarım ve Reklam MediaSun Ltd.Şti. mediasun@mediasun.com.tr Genel Dağıtım DÜNYA SÜPER DAĞITIM A.Ş. Baskı ve Cilt Euromat Entegre Matbaacılık A.Ş. Ocak 2011
Saygılarımla,
Abonelik abone@4x4supersport.com Yönetim Adresi Serasker Cad. Pavlonya Sok. No:29/5 2 Bahariye-Kadıköy, İstanbul/Türkiye Tel : 0216 347 64 63 bulten@4x4supersport.com http://4x4supersport.com 4x4 SuperSport
Y
eni bir yılın ilk başlarında siz sevgili okurlarımız ile yine beraberiz. Yeni yıl ile beraber dergimizde fark edebileceğiniz bir takım yeniliklere doğru yelken açtık. Siz değerli okurlarımıza dergimizi her ay en iyi şekilde sunabilmek için yurt içinde ve yurt dışında dünya çapında sektördeki tüm gelişmeleri yakından takip ederek yapmış olduğumuz çalışmalarımız neticesinde içeriğimizi çok daha kuvvetlendirdiğimiz dergimizin sayfalarında sizlere daha farklı, güncel ve en doğru bilgiyi sunmayı amaç edinmiş vaziyetteyiz. Bu doğrultuda da çalışmalarımızı her geçen gün daha geniş kapsamlı sürdürmeye devam ediyoruz. Dünyada ve ülkemizde her geçen gün gelişen otomotiv pazarında özellikle 4x4 arazi ve Suv araç sektörlerine yönelik firmaların yapmış oldukları yatırımlar ile bir çok kişinin ilgi odağı haline gelip konuya eğilmesi ile sektörümüzde geçtiğimiz yıllara oranla çok daha fazla bir büyüme ve pazarın genişlemesi söz konusu olmuştur. Bu anlamda dördüncü yılına giren dergimizinde okur kitlesinin ve takipçisinin her geçen gün artışı ile özellikle okurlarımıza yönelik içerik çalışmalarımızın başlatılması gündeme alınmıştır. İlk başta dergimizin abonesi olan okurlarımızın her marka ve modelden 4x4 arazi ve Suv model araç sahiplerine yönelik olarak başlatacağımız özel tanıtımın her ay farklı bir araç sahibine dergimizde özel olarak yer vereceğimizi de bu vesile ile siz değerli okurlarımıza duyurmak isterim. Yakın bir zaman içinde de özellikle araçlarını satmak isteyen okurlarımıza yönelik yine dergimizin son sayfalarında oluşturacağımız, Yeni 2.el araç bölümümüzde ve dergimizin internet sitesinde ikinci el araçlarınıza yer vermek sureti ile satılmasında yardımcı olarak, önemli rol oynayacağını düşündüğümüz sayfalarımızı siz değerli hedef kitlemizle paylaşıyor olmaktan büyük mutluluk duyacağımızı bilgilerinize önemle duyururken, dergimize olan değerli destekleriniz ve katkılarınızın sayesinde yarınlara çok daha fazla umutla, farklı yeni projelerimizide gündeme getirebileceğimiz şekilde bakabiliyor olduğumuz için teşekkürlerimizi sunarız.
umut özgür sunay
Türkiye’de büyük illerdeki merkezi gazete-dergi satış noklarına ve zincir kitap evlerine dağıtılmaktadır. Basın kanunu gereğince ulusal aylık ve süreli yayındır. Tüm yayın hakları MediaSun Org. Reklam Yayıncılık İletişim ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait olup, Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlara aittir. İzin almaksızın tümüyle yada kısmen kopyalanamaz kullanılamaz. Firmalar araçların görünüm, donanım ve teknik özelliklerini değiştirme hakkını saklı tutar. http://mediasun.com.tr
2011 OCAK
“RANGE ROVER EVOQUE”
SAYFA-16
içindekiler 4X4 SUPERSPORT ANA SPONSORU
WWW.4X4SUPERSPORT.COM
SuperSport 4X4, SUV, OFF-ROAD,
I DERGİSİ
DOĞA VE MOTOR SPORLAR
YIL: 4 SAYI: OCAK 2011/1 FİYATI: 5 TL
ISSN 1307-6868
TÜRKİYE’NİN AYLIK
MediaSun|Ocak 2011| Fiyatı: 5 TL
JEEP MARKASININ EFSANE MODELİ RUBICON WRANGLER SAHARA İLE KEMERBURGAZ’DA OFF-ROAD ..!
FARKLI BİR KURTARMA ARACI 6X6 KOCA YUSUF SAYFA-12
KIŞ AYINDA BOZCAADA’YA YOLCULUK SAYFA-58
BURCU BURKUT SEAT LEON TESTİ SAYFA-18
MITSUBISHI ASX TESTİ SAYFA-56 Ocak 2011
NISSAN QASHQAI + 2 OFF-ROAD TESTİ SAYFA-32
KAPAK KONUSU ; JEEP WRANGLER SAHARA OFF-ROAD SAYFA-46
LÜX SUV’LARIN KARŞILAŞTIRMASI SAYFA-38
TRANSFORMERS 3 SAYFA-42
MINI COUNTRYMAN SAYFA-26
4x4 SuperSport
3
ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA NEDENİYLE SİGORTACININ RÜCUEN TAZMİNAT TALEBİ HER HALDE KABUL EDİLECEK MİDİR?
Ocak 2011
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
4x4 SuperSport
4
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler İle İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan b-2 bendinde, “alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı” kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Konu ile ilgili Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d. maddesinde, tazminatı gerektiren olay, aracı işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d. maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nın 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlemesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97.maddesinde, yukarda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve devamında, uyuşturucu ve keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan sadece 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin ise yasaya aykırı şekilde genel şart olarak kabulü de olanaklı değildir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 12.10.2009 tarih, 2009/2368 E., 2009/6247 K. Sayılı kararı). Bu nedenle, meydana gelen hasarın sigorta teminatı dışı kalabilmesi için, kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün münhasıran alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekir. Yani, sürücünü alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Bu halde hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü de Türk Ticaret Kanunu m.1281 gereğince sigortacı üzerindedir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında, sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması durumunda oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından, rücuen tazminat davasının kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 23.10.2002 t.,2002/11-768-840; 07.04.2004 t., 2004/11-257-212; 02.03.2005 t., 2005/11-81-18; 14.12.2005 t., 2005/11-624-713 sayılı kararları). Av.Nesrin AKIN SUNAY
Yeni BMW X3
BMW İletişim Merkezi 0212 337 66 22 www.bmw.com.tr
Sheer Driving Pleasure
KEYİF, IŞILTISIYLA GÖZ KAMAŞTIRIYOR.
BMW EfficientDynamics Daha az emisyon. Daha fazla sürüş keyfi.
*BMW X3 xDrive20d yakıt tüketimi: Şehir içi: 6.1 lt/100 km, şehir dışı: 5.3 lt/100 km, ortalama: 5.6 lt/100 km. CO2 emisyonu: 147 g/km.
5 4x4 SuperSport
YENİ BMW X3.
Ocak 2011
Yağmurda, güneşte, gündüz ya da gece. Yeni BMW X3, kusursuz tasarımı ile her koşulda göz kamaştırıyor. 184 beygir gücündeki motoru ve onu sınıfının lideri yapan 5.6 litrelik* yakıt tüketimiyle farkının sadece estetik anlamda olmadığını kanıtlıyor. Dahası, xDrive teknolojisi ile her türlü yol koşulunda üstün bir yol tutuşa ve çevikliğe sahip. Kısacası Keyif, sadece gözünüze hitap etmiyor, sürüş keyfi beklentinizi de fazlasıyla karşılıyor. Keyif’in hikayesini www.bmw.com.tr/x3 adresinden takip edebilir, Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’ndan detaylı bilgi alabilirsiniz.
Ford’un İspanya’da Valencia yakınındaki Almussafes Montaj Fabrikası iki modelli yeni C-MAX ailesi için tek Avrupalı kaynak ve 2011’de Kuzey Amerika’ya ihraç edilecek Grand C-MAX’ı da üretecek.
Ocak 2011
Grand C-MAX, 5 koltuklu versiyonu C-MAX’e göre daha geniş alan oluşturmak adına 140 mm daha uzun bir aks mesafesine sahip ve 58 mm daha yüksek.
4x4 SuperSport
6
Ford EcoBoost motoru sayesinde aynı güç sınıfındaki daha geniş hacimli geleneksel benzinli motorlara oranla yüzde 20’ye varan yakıt ekonomisi sağlıyor.
Yeni Ford C-Max ailesi yaratıcı yeniliklerle dolu.. İstanbul Autoshow 2010 Otomobil Fuarı ile birlikte 42 bin 500 TL’den başlayan fiyatla satışa sunulan yeni Ford C-MAX ve yeni Ford Grand C-MAX segmentindeki öncü fonksiyonel ve teknolojik özellikleri ile tüketicilerin beklentilerini eksiksiz karşılıyor. Global C platformunun ilk modeli ve 2011 Yılın Otomobili Ödülü (COTY) finalisti Yeni C-MAX, ileri teknolojiler ve artan fonksiyonellikle birlikte artık iki farklı gövde tipiyle sunuluyor. Yeni C-MAX serisiyle Ford bir yandan müşterilerine sportif beş koltuklu C-MAX ile geniş hacimli yedi koltuklu Grand C-MAX arasında tercih yapma imkânı verirken diğer taraftan da aileler için fonksiyonel ve inovatif teknolojiler sunuyor. Yeni Grand C-MAX’ta segmentinde ilk defa uygulanan arka kayar kapı özelliğinin yanı sıra ikinci sıradan üçüncü sıraya koridor geçiş ve arka koltuk konfigürasyonunu ihtiyaca göre anında değiştirebilme imkânı veren katlanır koltuk sistemi de var. Tümüyle yeni Ford C-MAX ailesi, Ford’un iddialı genel C segmenti stratejisinin bir parçası olarak geliştirildi ve kompakt MAV pazarına yeni tarz ve çekicilik seviyeleri getiriyor. Ford’un C segmenti MAV müşterilerinin şimdi tümüyle yeni beş koltuklu C-MAX veya daha fazla boş alan ve esneklik sunmak adına çift kayar kapıları ve yenilikçi koltuk tasarımına sahip yedi koltuklu Grand C-MAX seçeneği var. Kayar kapı, sınıfında ilk defa Grand C-MAX ile Türkiye’de satışa sunuluyor. Yeni Ford C-MAX yelpazesi, aracı paralel olarak park etmeye yardım eden Otomatik Park Sistemi gibi konfor, güvenlik, dayanıklılık odaklı ve kompakt MAV sınıfında yeni olan çok sayıda gelişmiş teknolojiyi de sunuyor.
Ford Otosan Genel Mdr.Yrd. Aykut Özüner
Yeni Ford C-MAX yelpazesi, aracı paralel olarak park etmeye yardım eden Otomatik Park Sistemi gibi konfor, güvenlik, dayanıklılık odaklı ve kompakt MAV sınıfında yeni olan çok sayıda gelişmiş teknolojiyi de sunuyor. Ford Otosan Pazarlama Müdürü Tibet Soysal
Ocak 2011
İzmir Çeşme Marina, Yeni C-Max’ın basın özel tanıtımı.
7 4x4 SuperSport
Bağımsız Euro NCAP kuruluşu tarafından en yüksek not olan 5 yıldız güvenlik notu ile ödüllendirilen yeni C-MAX’in kompakt sınıfa yepyeni bir soluk getireceğine değinen Ford Otosan Pazarlama, Satış ve Satış Sonrasından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aykut Özüner: “Bugüne kadar sürüş karakteri ve tasarımıyla tüketici nezdinde özel bir yere sahip olan C-MAX modelimiz yenilenerek segmentinde ilklerle birlikte üstelik 5 ve 7 koltuklu iki farklı model seçeneği ile Türk tüketicisinin karşısına çıkıyor. Kompakt MAV sınıfının en önemli markalarından olan C-MAX, sahip olduğu yeni teknolojiler ve motor seçenekleriyle hem ekonomik hem de çevreci bir otomobil. 2011 yılında 2.500 adet satılmasını beklediğimiz yeni C-MAX ve Grand C-MAX modelleri, Ford ailesinin en önemli üyelerinden olmayı sürdürecek” dedi. Yeni C-MAX ayrıca Ford’un C sınıfı otomobillerinde güçlü ama oldukça ekonomik ve düşük CO2 oranlı Ford EcoBoost benzinli motor ailesinin gelişini de müjdeliyor. Yeni C-MAX, Ford EcoBoost ailesindeki diğer motorlarda olduğu gibi, yüksek basınçlı direkt enjeksiyon, düşük ataletli turboşarj sistemi ve çift bağımsız değişken kam zamanlamasına sahip 180PS gücündeki 1.6 litre Ford EcoBoost motoru sayesinde aynı güç sınıfındaki daha geniş hacimli geleneksel benzinli motorlara oranla yüzde 20’ye varan yakıt ekonomisi sağlıyor. Sportif 5 koltuk ya da modern 7 koltuk seçeneği Tümüyle yeni Ford C-MAX yelpazesi, C segmenti MAV müşterilerine ihtiyaçlarına göre iki alternatif ve farklı model sunuyor: Sportif beş koltuklu C-MAX ya da geniş yedi koltuklu Grand C-MAX. C-MAX ve Grand C-MAX iki farklı hedef müşteri topluluğunun ihtiyaçları çerçevesinde dikkatlice geliştirildi. C-MAX daha geniş kapsamlı yaş aralığına hitap ederken, Grand C-MAX genç aileler için ideal seçim olacak. Grand C-MAX, 5 koltuklu versiyonu C-MAX’e göre daha geniş alan oluşturmak adına 140 mm daha uzun bir aks mesafesine sahip ve 58 mm daha yüksek. 4,52 m toplam uzunluğu ile yedi yolcu için konforlu bir seyahat ya da fazla miktarda bagajı olan beş yolcu için geniş bir iç mekân sunuyor. Beş koltuklu C-MAX, çekici yeni siluetinin içinde klasik C-MAX iç mekânı ve pratikliğini devam ettirerek bir önceki model ile aynı dış boyutlara sahip. Yeni model, bir önceki C-MAX ile özdeşleştirilen konfor, yüksek oturma konumu, esneklik ve kompakt yapısını sürdürerek her yaştan müşteriye hitap ediyor. Hem C-MAX hem de Grand C-MAX, Ford’un son dönemde pazara sunduğu ve büyük başarılar yakalayan Ford Fiesta, Ford Kuga ve Ford Mondeo gibi, Ford Kinetik Tasarım anlayışı doğrultusunda oluşturulmuş cesur iç ve dış tasarıma sahip. C-MAX’ta bulunan 180 PS motor, 0-100 km/s için 8,5 saniye ve 50-100 km/s için 8,8 saniye (dördüncü viteste) hızlanma süresiyle sadece 154 g/km CO2 emisyon değeri sağlayarak olağanüstü bir sürüş keyfi veriyor. Yeni C-MAX‘ta ayrıca 125 PS güç üreten 1.6L Ti-VCT benzinli motor seçeneği de bulunuyor.
4x4SuperSport
Haberler
YILIN EN İYİ SPORCUSU: AUDI RS 5 COUPE Audi RS 5 Coupe, Coupe dalında ‘Yılın En İyi Spor Otomobili’ seçildi. Audi’nin 4 modeli de kendi sınıflarında ilk üçte yer aldı. Bu yıl 12’ncisi düzenlenen “(SportsCar of the Year) Yılın en iyi spor otomobili” anketinde, Alman otomobil severler, 17 kategoride, 173 model için oy kullandı. Alman ve dünya otomotiv endüstrisinde büyük saygınlığı bulunan SportsCars’ın ödülü için spor otomobiller 300 farklı teste ve araştırma dosyalarına tabi tutuldu. Ödüller “üretim” ve “tuning” olarak ikiye ayrıldı. Audi RS5 Coupe, üretim coupe dalında 2010’un en iyi spor otomobili seçildi. Audi R8 GT, “üretim spor otomobil” dalında ve R8 Spyder 5.2 FSI da “üretim convertible” dalında ikinci sırada yer aldı. Audi S3 Sportsback, “kompakt spor otomobil”, Audi RS 6 da “station wagon” sınıfında üçüncü oldu.
3. Yaşını Kutlayan Fiat Fiorino’nun Satışları 70 Bini Zorluyor! Yeni Fiat Fiorino, öncelikli olarak motor yelpazesine eklenen daha güçlü 1.3 litre hacimli ve 95 HP’lik turbo dizel üniteyle farklılığını belli ediyor. Zira daha fazla performans ve daha ideal yakıt tüketimi dengesi sağlayan değişken türbin geometrisine sahip 1.3 litre 95 HP’lik yeni dizel motor, hem 4.3 lt/100 km’lik müthiş yakıt ekonomisi hem de 113 g/km’lik düşük karbondioksit emisyon salınım değeri gibi ekolojik değerler sunabiliyor. 200 Nm’lik tork değeriyle sınıfında lider bir performans sunan yeni dizel motor, tam yüklü durumlarda her türlü yol koşulunda Yeni Fiat Fiorino’ya daha atak bir sürüşü garanti ediyor. Sadece “Emotion” donanım seviyesinde tercih edilebilen 1.3 litre 95 HP’lik yeni dizel motor, aynı zamanda standart olarak Start&Stop sistemiyle birlikte sunuluyor. Kokpit renkleri tamamen yenilenirken, gri kombinasyonlu yeni iç mekan koltuk döşemeleri ve gösterge panelinde Yeni Fiat Doblo ile uyumlu nitelikte grafiklere sahip değişiklikler ön plana çıkıyor.
Ocak 2011
Ford, 600 milyon dolar yatırımla 1.800 ek istihdam sağlayacak,
4x4 SuperSport
8
Yaratıcı, çevre dostu çözümler; Ford otomobilleri yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılarak her geçen gün daha çevre dostu oluyorlar. Örneğin yeni nesil Focus’ta kullanılan malzemelerden biri, geri dönüştürülmüş kot pantolonlardan sağlanan geri dönüştürülmüş pamuk. Bu tercihle kot pantolonları çöplüğe terk etmek yerine değerlendirmek, ihtiyaç duyulan işlenmemiş pamuğu elde etmek için gereksiz su, gübre ve toprak kullanımının önüne geçilmesini sağlıyor. FBir otomobilde kullanılan geri dönüşümlü kot pantolon miktarı bir çift orta beden kot pantolona denk iken, öte yandan bir kot pantolon üretmek için kilolarca pamuğun kullanıldığı kumaşa ihtiyaç duyuluyor. Otomobilin çevreye verdiği zararı azaltma konusunda Ford’un önceliği yakıt tüketiminin azaltılması. Ford’un dünya çapında en iyi mühendis ve tasarımcılarını biraraya getiren global ürün geliştirme programının sonucu olan ileri teknolojiye sahip düşük yakıt tüketim değeri sunan Yeni Focus; Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki Ford fabrikalarında üretilecek.
Ford Motor Company’den yapılan açıklamada, şirketin ABD’nin Kentucky Eyaletindeki Louisville Fabrikası’nın 600 milyon dolarlık yatırımla, gelecek yılın sonlarından itibaren Kuzey Amerika pazarına yönelik olarak yeni nesil Escape modellerinin üretimine hazır, esnek ve modern bir tesis hale getirileceği belirtildi.Ford’un global platformlarında yakıt verimliliği daha yüksek ürünler üretebilmek amacıyla başlattığı takım yenileme çalışmaları çerçevesinde, Kuzey Amerika’da üçüncü gövde-kaynak sistemli kamyon fabrikasına da böylece dönüştürülmüş olacak. Louisville Fabrikası 1989 yılından bu yana Ford Explorer SUV modellerinin üretimini gerçekleştiriyordu.Ford, yenilenen 2011 model Explorer üretimini Chicago Fabrikasına aktardı. Louisville fabrikası ise yeni nesil Escape modelinin üretimini gerçekleştirmek ve gelecekte imalat alanındaki esnekliği sağlamak amacına yönelik olarak elden geçiriliyor. Modernizasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından Louisville Fabrikası 2011 yılında üretime iki vardiyada yaklaşık 2 bin 900 çalışanla yeniden başlayacak. Bugüne kadar üretimi tek vardiyada yaklaşık bin 100 çalışanla sürdüren fabrikada ortaya çıkacak bin 800 ek istihdam olanağı, diğer fabrikalardan getirilecek çalışanlar, belirsiz bir süre için işten çıkarılmış işçilerin yeniden işe alınması ve yeni işçi alımlarıyla kullanılacak. Ford, yeni nesil Escape modelinin gelecekteki yönelimi konusunda ilk işaretleri, Ocak ayında yapılacak Kuzey Amerika Uluslararası Otomotiv Fuarı’nda tanıtılacak bir konsept araçla verecek. Yılın sonlarında, fabrika son montaj ve gövde bölümlerinde modernize edilen takım ve tesisleriyle yeniden açılacak. Böylece Louisville Fabrikası Ford’un dünyadaki en esnek büyük ölçekli tesisi olacak. Bu yeni teknolojiyle Louisville Fabrikası aynı anda 6 farklı araç üretimi yapabilecek ve değişen ekonomik şartlar gereği tüketici tercihlerinde değişimler meydana gelmesi halinde Ford’un talebi daha hızlı karşılayabilmesini sağlayacak.
OTOMOTİVİN GELECEĞİ SEKTÖRDEKİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ve EMİSYON automotivİST 2010’DA TARTIŞILDI Türk otomotiv sektörüne; sürdürülebilir ve anlamlı bir katkı yapma hedefiyle yola çıkan, Türkiye’nin ilk ve tek bağımsız ve uluslararası otomotiv kongresi olan automotivİST 2010, 8 Aralık 2010 tarihinde Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleştirildi.
Ocak 2011
Toyota Avrupa Dış İşler ve Çevre Başkan Yardımcısı Sayın Michel Gardel ise yaptığı konuşmada otomotiv sektöründe alternatif enerjilerin kullanımının hızlı bir gelişim içinde bulunduğunu ve sürdürülebilir projelerle otomotiv endüstrisinin yeni bir boyuta hızlı adımlarla geçtiğini belirtti. ODD Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mustafa Bayraktar, OSD Başkanı Sayın Kudret Önen, OYDER Başkanı Sayın Şükrü Ilısal ve TAYSAD Başkanı Sayın Celal Kaya’nın katıldığı panelde yapılan sektörün analizi ve ihtiyaçları tüm katılımcılar tarafından ilgi ile izlendi. Renault adına kongrede söz alan İbrahim Aybar ise Elektrikli Araç konusunda en son teknolojileri katılımcılar ile paylaştı. Ayrıca Deloitte Yönetici Ortağı Sayın Dr. Martin Hoelz, GfK Türkiye Otomotiv Sektör Yöneticisi Sayın Eda Aybaba Çelik, PWC Vergi Danışmanı Bart Vanham ve TEPCO Elektrikli Araçlar Genel Müdürü Sayın Takafumi Anagewa konuları hakkında değerli bilgilerini katılımcılarla paylaştı. İlki 2007 yılında “Made in World” ve ikincisi de 2008 yılında “Shifting Future” konseptleri ile hayata geçen kongre, geçmiş dönemlerde de olduğu gibi bir kez daha otomotiv sektörünün küresel ölçekte, öncü ve yenilikçi temsilcilerinin, Türk yatırımcı, yöneticileri ve çalışanları ile buluştukları, güçlü bir platform oluşturdu. Bilgi, deneyim ve fikirlerin serbestçe paylaşılmasına olanak sağlayan bir ortamda, katılımcıların nihai olarak vizyonlarını geliştirmelerine katkı sağlayan kongre bu yıl, ODD (Otomotiv Distrübütörleri Derneği), OSD (Otomotiv Sanayicileri Derneği), OYDER (Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği) ve TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği) tarafından da desteklendi.
9 4x4 SuperSport
“Otomotiv’de Enerji Dönüşümü ve Emisyon” başlıklı automotivİST 2010’da, otomotiv üreticisinden distribütörüne, yan sanayicisinden tedarikçisine, yetkili satış ve servis organizasyonlarından 3. parti ve otomobil severlere kadar tüm katılımcılara otomotivin geleceğine dair oldukça geniş bir vizyon sunuldu. Kongre açılışında konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mustafa Koç; “Otomotiv tarihinin en önemli dönemlerinden birini yaşıyoruz. Bu dönem otomotiv sektöründe büyük ve köklü bir değişim sürecini başlattı. Gelişen teknoloji sayesinde ortaya çıkan farklı enerji ihtiyaçları ve azalana petrol kaynakları sebebiyle otomotiv sektörü yenilenme ihtiyacı duymuştur. Bu sebeple “otomotivde enerji dönüşümü ve emisyon” konusu, sektörün ve dünyanın geleceği açısından hayati bir önem taşıyor” dedi. Açılış konuşmasını yapmak üzere söz alan Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Nihat Ergün ise “Ülke ekonomileri için büyük önem taşıyan otomotiv sektörü, Ar-Ge, kalite yönetimi, ana ve yan sanayi arasındaki iş birliği, nitelikli istihdam, esnek üretim, etkin pazarlama yöntemlerinin gelişmişliğine bağlı olarak değişir ve dönüşür. Bu değişimin günümüzdeki yansıması olan otomotivdeki enerji dönüşümüne bağlı olarak alternatif yakıt ve elektrikli araçlarla ilgili çalışmalara destek ve teşvik sunuyoruz” şeklinde konuştu. automotivİST 2010’a video mesajı ile katılan Peugeot Başkanı Vincent Rambaud; “Kongrenin teması olan “Otomotivde Enerji Dönüşümü ve Emisyon”, Peugeot olarak bizim öncelikli hedeflerimizden biriyle tam olarak örtüşüyor. Çevreye bıraktığımız izi ve fosil enerjilere bağımlılığımızı azaltmak amacıyla, sürüş keyfinden ödün vermeden ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak için, çok sayıda teknolojiye yatırım yaparak sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz“ şeklinde konuştu.
İstiridye biçimli ultra hafif otomobil..
450 kg’nin altındaki ağırlığıyla Formula 1 otomobillerinden bile daha hafif olan Air Motion konsepti, basınçlı hava motorlarıyla Volvo’nun çevreye gösterdiği özenin yeni bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Formula 1 otomobillerinden daha hafif bir araç… Üç arkadaşla birlikte virajlı dağ yollarını yararak ilerlerken adrenalin hücumunu hissetmek… Üstelik bir damla benzin kullanmadan... Şimdi de bütün bu hayallerin tek bir otomobilde bir araya geldiğini düşün... Los Angeles Auto Show’da bu otomobilin küçük ölçekli bir modeli (Volvo Air Motion) sergilendi ve Tasarım Yarışması’na katıldı.
Ocak 2011
Ağırlığı 450 kilogramın altına indiren Volvo Air Motion konsepti, bu hayalleri gerçeğe dönüştürürken çok güzel bir İskandinav gövde tasarımı sunuyor. İstiridye kabuğuna benzeyen yeni model, ultra hafif karbon fiberden yapıldı. Ağırlık ve karmaşıklığı en aza indirirken, sürüş keyfini maksimuma çıkarmak bu aracın felsefesini oluşturuyor. İçten yanmalı motorlar yerine, güçlü olmasına rağmen basit bir yapıya sahip basınçlı hava motorlarının kullanılması sayesinde motorlar çalıştığında ısınmak yerine soğuyor. Şasi, iç mekân ve süspansiyon tasarımına getirilen bütünsel yaklaşım da büyük yarar sağlıyor. Otomobilin orta bölümüne yerleştirilen hava tankı, sıkıştırılmış havaya ihtiyaç duyuyor. Bunun için 300 metre yükseklikteki hava türbinleri, rüzgâr enerjisini toplayarak elektriğe dönüştürüyor ve havayı sıkıştırıyor. Türbinlerden elde edilen sıkıştırılmış hava, hava ikmal sistemleriyle Air Motion’a aktarılıyor. İsmi güvenlik ve çevreye gösterilen özenle eş anlamlı hale gelen bir şirketin sürüş tutkunlarına yönelik ürünü olan Volvo Air Motion, İskandinav tasarımının güzellik ve saflığıyla, tamamen masum ve yepyeni bir sürüş deneyimi sunuyor.
4x4 SuperSport
10
VMCC (Volvo Monitoring and Concept Center) hakkında Volvo Air Motion, 1986 yılında açılan Volvo Monitoring and Concept Center’da (VMCC) geliştirildi. VMCC, CamarilloCalifornia’da bulunmaktadır. VMCC Air Motion tasarım ekibi: Chris Benjamin, Dean Bakker, Steve Goodrich, Bjorn Wessman, Doug Frasher, Dean Shaw ve Geza Loczi. Tasarım Yarışması hakkında Son yedi yıldır, her yıl bir ana tema seçilerek Güney California’nın büyük otomotiv tasarım stüdyoları Tasarım Yarışması’na davet edilmektedir. Bu yıl ilk defa Almanya ve Japonya’dan da stüdyoların seçilmesiyle yarışmaya uluslararası bir boyut katılmış oldu. Büyük ilgiyle izlenen yarışma sayesinde stüdyolar otomotiv tasarımı yaratıcılıklarını sergileme ve yeni fikirler keşfetme imkânı buluyorlar. Bu yılın teması olarak dünyanın kaynaklarının kullanımını en az indirme eğilimi belirlendi. Hedef; verimli, hafif, (450 kilogramı geçmeyen) dört kişilik bir araç tasarlanmasıydı. Hem rahat hem de güvenli olması beklenen otomobilin tüketicilerin talep ettiği stil özelliklerinden ödün vermeden tatmin edici bir sürüş performansı da sunması gerekiyor.
VE KARŞINIZDA LE MANS FATİHİ AUDI R18!
Audi, dünyanın en çetin yarışı olan efsanevi Le Mans yarışlarında pistlere çıkacak yeni aracını tanıttı. R18, 3.7 litrelik V6 TDI motoruyla Audi Motorsporları Takımı’na Le Mans yarışında 11 yılda 9’uncu birinciliğini getirme parolasıyla yarışacak.
Ocak 2011
A
11 4x4 SuperSport
udi, ilk kez 1999’da katıldığı dünyanın en zorlayıcı otomobil yarışı olan 24 saatlik dayanıklılık mücadelesi Le Mans’da 2011 yılında kullanacağı yeni aracı olan Audi R18’i basına tanıttı. R10 modeliyle başlayan dizel motor kullanımı geleneğini R18 modeliyle devam ettiren Audi, R18’de 3.7 litrelik V6 TDI motor kullanıyor. Ayrıca yeni geliştirilen 6 vitesli şanzımanı da, bu küçük ama güçlü motora eşlik ediyor. Tümüyle LED Farlar; İlk ve son kez 1999 Le Mans 24 Saat yarışına kapalı kokpite sahip olan bir araçla katılan Audi, yarışmanın güvenlik kuralları değiştiği için 2011’de de R18’de kapalı kokpit kullanıyor. R18’deki bir diğer çarpıcı yenilik ise, LED farları; Audi ilk kez R18’de, farın tümünde LED aydınlatma kullandı. Bu teknolojinin gelecek yıllarda satışa sunulacak Audi modellerinde de kullanılması bekleniyor. LED farlar, “1” sayısını yansıtıyor. Le Mans Onur Listesi’nde ; Audi heyecanının, mühendisliğinin ve dinamikliğinin bir yansıması yeni Audi R18 ve pilotu Allan McNish, R18, R10 TDI ve R15 TDI’ın kendisinden önce 9 kez yaptığı gibi birinciliği almayı hedefliyor. Audi Motorsporları Takımı, efsanevi yarışta bugüne kadar 9 birincilik alarak, Ferrari ile birlikte yarışın onur listesine girdi. 24 Nisan’da piste çıkacak; Audi, Le Mans’ta 3 R18 ile yarışacak. R18 ilk kez 24 Nisan’da La Sarthe (Fransa) pistinde gerçekleşecek olan Le Mans 24 Saat Resmi Test Günü’ne katılacak. Ancak resmi olarak ilk kez piste 8 Mayıs’taki Spa-Francorchamps (Belçika) 6 Saat yarışında çıkacak.
4x4 SuperSport
12
Ocak 2011
4x4 SuperSport
13
Ocak 2011
6x6iİİİ İtfaiye gönüllüleri
koca yusuf..
Ocak 2011
Onları tanıtmaya artık gerek yok. 294 yıldır yanımızdalar, Konut iş yeri fabrika araç orman baca yangıları başta su baskınları ve tabi afetlerde, kazaların her türlüsünde, kuyular ve mağaralar da göçük altında mahsur kalmalarda, ağaçta kalan kedinin kurtarılmasından intihar girişimine kadar çok geniş bir kurtarma ve müdahale alanında hizmet veriyorlar. ‘’ 110 ’’ onlara bu numara ile ulaşıyoruz.
4x4 SuperSport
14
Olaylara Müdahale anında en büyük yardımcıları Tabi ki Kullanılan çok maksatlı; 6x6 Afet Müdahale ve İtfaiye kurtarma aracı, 6x6 Afet müdahale ve yangın söndürme aracı, 18 metre kombi merdiven aracı, 22 metre mafsallı merdiven aracı, 37 metre mafsallı merdiven aracı, 52 metre otomatik merdiven aracı, Yüksek sistemli hortum aracı, İtfaiye su ikmal aracı, İlk müdahale aracı, 55 ton vinç aracı, Dar alan İtfaiye aracı, Tehlikeli madde müdahale aracı, Çok fonksiyonlu robotik müdahale aracı (Koca Yusuf ), İmdat kılavuz aracı, 24 metre otomatik merdiven aracı, 30 metre otomatik merdiven aracı, 30 metre platformlu mafsallı merdiven aracı, Küçük ve büyük kurtarma aracı, 20 metre su köpük kulesi aracı, 35 metre su köpük kulesi aracı, Orman aracı, Çıkrık aracı, Temiz hava tüp dolum aracı, Canlı yayın aracı, Mobil haberleşme aracı, Hizmet aracı, Söndürme uçakları, Ambülans olarak adlandırılmış araçlar. Ben sizlere 6x6 afet müdahale, kurtarma ve söndürme araçları, Koca Yusuf hakkında bilgi vereceğim. Öncesinde; Kendimde bir itfaiye gönüllüsü olarak, Araç kabiliyetleri kadar önemli bir başka konuya değinmeden geçemeyeceğim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, 2008 yılında Yangın ve kazaların önlenmesi, Afet durumları öncesi ve sonrasında alınabilecek önlemler, karşılaşılan olaylarda doğru müdahale ve davranış şekillerinin öğrenilmesine, yönelik olarak, 957 Mahallede yaşayan sivillerden İtfaiye Gönüllülerinin seçilmesi, eğitilmesi ve görevlendirilmesi konusunda çalışmalara başladı. İstanbul Kocaeli ve İzmir başta olmak üzere “İtfaiye Gönüllüleri Projesi” kapsamında İtfaiye eğitim merkezlerinde anaokulu öğrencileri dâhil, periyodik takvimler de gruplar halinde sivil, kamu ve özel sektör çalışanlarına kurslar verilmektedir. Proje hakkında bilgi almak isteyenler için irtibat bilgilerini konu sonuna ilave edeceğim. İtfaiye Teşkilatının en güzide araçlarından biri çok maksatlı 6x6 afet müdahale, Kurtarma ve söndürme aracı diğeri Sırtı yere gelmez bir pehlivan olan namı diğer Koca Yusuf olarak anılan çok fonksiyonlu 4x4 müdahale aracı.
İtfaiye Gönüllüleri eğitimi için; http://www.ibb.gov.tr adresinden, Kocasinan - İtfaiye Eğitim Merkezi (İBİTEM)’ in 0212 5523402 – 0212 5512814, 0212 6548838 nolu telefonlarından Selim Eldem hocamıza ulaşarak bilgi alabilirsiniz. Bu vesile ile İtfaiye Gönüllüleri Projesi ni hayata geçiren destekleyen ilerlemesinde emeği bulunan herkese teşekkür ederiz. Yazı ve Fotoğraf : Bülent Demir bulent.demir@4x4supersport.com
Ocak 2011
Şişme bot ve motoru, asansörlü projektörler, jeneratör, akülü ve elektrikli kesiciler, can yelekleri, gaz ve elektrik detektörleri, Canlı arama detektörleri, tahkimat malzemeleri, hava yastıkları, ilkyardım malzemeleri başta olmak üzere Her bir araçta 78 çeşit aramakurtarma ekipmanı bulunuyor. Aracın ön tarafında kar küreme ve buldozer bıçağı ( en kaz kaldırma) takılabiliyor. 3570 kg kapasiteli vinç mevcut. Engellerden geçerken aracın tekerlekleri birbirinden bağımsız süspansiyon sistemi ile hareket edebiliyor. Şoför kabininde aracın arkasını gösteren renkli LCD ekran ve kamera sistemi ile desteklenen 16 metre dönüş çapı yetisi ile boyutlarına göre Manevra kabiliyeti çok yüksek. 2500 Litre Su 600 litre köpük tankı kapasitesi var. Koca Yusuf; Sulu veya köpüklü söndürme, soğutma, enkaz kaldırma, tahliye, vantilasyon, yıkım, beton delme, vinç v.b. özellikleriyle itfaiye personelinin en az riskle görev yerine getirmesini sağlayan çok maksatlı robotik müdahale aracıdır. Gelişmiş hidrolik kontrol sistemi ile zor şartlarda hassas manevra imkanı sağlayan vinç uygulamalarına sahip olan Koca Yusuf yangınlarda, trafik kazalarında araçların kaldırılması ve bina enkaz çalışmalarında ağır yüklerin kaldırılmasında etkili bir şekilde kullanılabilir. A ve B sınıfı köpük sistemlerini üzerinde 52 sıvı püskürtme deliği olan lans ile köpük basılabilir. Uzaktan kontrollü lansı sayesinde 17 metre çaplı
alana kadar dakikada 5700 litre su işlenebilir.Araç pompasından bağımsız olarak, aracın arka tarafından başka bir araç vasıtasıyla su girişi sağlanarak yangına müdahale edilebilir. Güvenli bir şekilde yapıların içine çabuk giriş yapılarak duman tahliyesi yapılmasına imkan verir. 15 cm’ lik güçlendirilmiş beton blok duvarları bile kolay yıkma gücüne sahip olup çarparak yıkma hareketi sayesinde birçok yapının içine erişim imkanı sağlar. 3/16 inçlik çelikten yapılmış kalın sacları delerek kapalı alanlara doğrudan su işleme imkanı sayesinde Konteyner, Treylerler vb. Müdahalede yangının kısa sürede kontrol altına alınmasında kolaylık sağlar. Uzaktan Radyo kontrol birimi vasıtasıyla 60 metrelik çaplı alanda yangın yerini engelsiz görüş ve bütün işlevleri kontrol edebilme imkanı sağlar. Kaldırma kapasitesi tam uzatmada 40000 kg’dan kaldırma pozisyonu üzerinde 1000 kg’a kadardır. Ağır kaldırma işlevleri kol ucunda, taşıma asansöründe yerleşik durumdadır. Başlığın alt kısmında muhafazalı kamera ile görüntü alma ve araç içerisindeki LCD monitör ile görüntüyü takip imkanı sağlar. Sahip olduğu Lans ve Başlıkların özellikleri; Kolun ucunda bulunan fonksiyonel başlık delici olarak kullanıldığında 18 ton kuvvet uygulayabilmekte 15 santimetre kalınlığında betonu delebilmektedir. 8 barda dakikada 5700 Litre su işleye bilir. Kol sağa ve sola 110 derece olmak üzere toplamda 220 derece hareket kabiliyetine sahiptir. Başlıkta 50 adet su çıkış noktası (nozzel) mevcut olup ve oluşturduğu su perdesinin çapı 15 metredir. Başlık, 8 barda 5700 litre/dk su işleyebilmektedir. Kolun 70 derece de tam olarak açılma zamanı 50 saniyedir. Çok fonksiyonlu müdahale kolun bomları birbirinden mafsallı 3 bom olup ilk bomun teleskopik hareketli bölümleri bulunmaktadır. Kola bağlı delici fonksiyonel başlığının çapı 400 mm’dir. Kol ve fonksiyonel başlığın toplam ağırlığı 500 kg’dır.Dışarıdan bakıldığında 10 metre uzunluğunda 2.60 metre genişliğinde ve 3.80 metre yüksekliğinde olan araç EN normu standartın da 6 silindir Dizel Euro III tip motordan 400 Hp güç almaktadır. 4x4 bir araçtır. Dönüş çapı 16 metredir. Sahip olduğu teknik donanım ve üstün hareket kabiliyeti ile her durumun üstesinden gelen bu araç Koca Yusuf adını hakkıyla kazanmış.
15 4x4 SuperSport
6x6 afet müdahale araçları; Araç söndürme ve kurtarma olarak 2 donanım tipinde ABD yapımı. 11 eylül saldırıları sonrasında yurt güvenliği ve olaylara daha hızlı müdahale için tasarlanmış bir araç. İtfaiye teşkilatına 2008 yılında katılmış. Yangın Deprem, sel gibi olağanüstü durumlarda ve çeşitli kurtarma olaylarında kullanılmak üzere, özel ekipmanlarla donatılıp dizayn edilen, çok maksatlı kurtarma aracıdır. Zorlu koşullarda ve asfalt yollarda yüksek hızlarda seyredebilecek şekilde tasarlanmıştır. Yengeç yürüyüşü denilen yan ilerleyişler yapabilir ve 1.5 m derinliğindeki sularda ilerleyebilir. Araçlar en büyük sınavını yakın bir tarihte İstanbul’ un yaşadığı sel felaketinde başarı ile verdi.havalı amortisör ve özel süspansiyon sistemi sayesinde 45 santimetre alçalıp yükselebilir. Yan yatma özelliği sayesinde dik alanlarda %40 eğim ile yatay ilerleye bilir. Aracın tüm lastiklerinde patlak git (run flat) sistemi bulunmaktadır. Bu sayede lastik patlaması halinde araç 40 km hız ile 40 km mesafeyi patlak lastikle alabilir. Güçlü bir şase üzerine oturtulmuş. EN normu standartlarında 6 silindirli 6 ileri şanzımana sahip Dizel Euro III motoru 400 HP güç üretiyor.Yan Kapaklarını açtığınızda Kaliteli ve rahat kullanımlı kurtarma malzemeleriyle karşılaşıyorsunuz. Taşınabilir akülü kesici-ayırıcı-kavrayıcılar
Otokar’ın üretmiş olduğu yeni zırhlı aracı Arma’ya ilk sipariş yurtdışından geldi
OTOKAR, Arma ile taktik tekerlekli zırhlı araç ailesini tamamladığını, yeni 6x6 Arma zırhlı muharebe aracı için ilk siparişi yurt dışından aldığını belirtti. Otokar’dan yapılan açıklamada, Otokar’ın dünyada 20’ye yakın ülke ordusunda hizmet veren zırhlı muharebe araçlarının, Otokar’ın yeni aracı Arma’ya referans olduğu vurgulanarak, Arma zırhlı muharebe aracının, daha Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girmeden yurtdışından sipariş aldığı kaydedildi. Otokar’ın, anlaşmaya göre 6x6 Arma zırhlı muharebe aracını 15
aylık dönem içerisinde partiler halinde teslim edeceği, siparişin toplam değerinin yaklaşık 10.6 milyon dolar olduğu hatırlatıldı. Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “Yeni devreye alınan bu tür bir ürün için siparişi ilk kez yurt dışından almamız, Otokar’ın dünyada artık bir marka haline geldiğinin göstergesi” dedi.
ANKARA - FNSS Savunma Sistemleri A.Ş. tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri için üretilen Samur’un ilk prototipi tamamlandı. Toplam 52 adet üretilecek ve akarsu geçişlerinde yap bozun parçaları gibi yan yana gelerek birleşecek Samur’lar, kısa sürede onlarca metre uzunluğunda köprülere dönüşerek, her biri 70 tonluk tankları karşıya geçirebilecek.
Ocak 2011
FNSS Savunma Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü Nail Kurt, Türk Silahlı Kuvvetlerinin seyyar yüzücü hücum köprüsü ihtiyacının karşılanması amacıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından açılan ihaleyi FNSS’in kazandığını ve 2007 yılında sözleşme imzaladıklarını söyledi. Sözleşmenin ardından yoğun bir şekilde çalışmalara başladıklarını anlatan Kurt, projenin tasarım ve geliştirme aşamasının yaklaşık 3,5 yıl sürdüğünü, projede 150 Türk mühendisin görev aldığını belirtti.
4x4 SuperSport
16
Kurt, dünyada bu sistemi biri Alman diğeri Fransız iki şirketin üretebildiğini ifade ederek, ‘’Samur’’ adını verdikleri sistemin Fransız ve Alman sistemlerine göre hareket kabiliyetlerinin çok daha yüksek olduğunu vurguladı. Bunun nedeninin Samurların 8x8 sürüş yapısına sahip olması olarak açıklayan Kurt, diğer iki şirketin ürettiği sistemlerin 4x4 olduğunu anlattı. Alman sisteminin 4x4 oluşunun arazideki hareket kabiliyetini olumsuz etkilediğini belirten Kurt, ‘’Bu Almanya için sorun olmayabilir çünkü Avrupa’da araziler düz. Ama Türkiye’deki arazi şartları çok değişik. Dolayısıyla 8x8 Türkiye şartlarına çok uygun bir sistem oldu. Samur’un yük taşıma kapasitesi çok daha yüksek. Tüm elektronik gelişmeleri kapsayan aracın içinde akıllı bilgisayar kontrol sistemleri de bulunuyor’’ dedi. Samurların, dünyada en gelişmiş orduların kullandığı en son teknoloji bir köprü sistemi olacağını belirten Kurt, ‘’Bu sistem, yurt dışı hiç destek alınmadan tasarlanan ve geliştirilen ilk yerli kara sistemi’’ diye konuştu. Sözleşmedeki programa uygun olarak ilk Samur’un prototipinin üretildiğini, 3 adet Samur’un prototipinin ise 1 ay içinde tamamlanacağını anlatan Kurt, daha sonra 2 ay sürecek kalifikasyon testlerine başlayacaklarını bildirdi. Proje kapsamında 52 adet Samur üreteceklerini ifade eden Kurt, ilk 4 prototipin
Nisan ayında TSK’ya teslim edileceğini söyledi. Kurt, Samurların üretiminin 2012 yılında tamamlanacağını kaydetti. SAMURUN ÖZELLİKLERİ; Hem karada hem de suda hareket kabiliyetine sahip Samur, karada saatte 100 kilometre, suda yaklaşık 20 kilometre hıza ulaşabiliyor. Karada bir TIR’ı andıran suya girdiğinde tekerleklerini içine çekerek adeta bir gemiye dönüşen Samur, 12 metre uzunluğa, 4 metre genişliğe ve 3,5 metre yüksekliğe sahip. Samurlar, akarsu geçişlerinde yap bozun parçaları gibi yan yana gelerek, onlarca metre uzunluğunda bir köprüye dönüşebiliyor. İki samur, birleştiğinde 20 metrelik köprü oluşturarak 70 tonluk tankı karşı kıyıya geçirebiliyor. Proje kapsamında üretilecek 52 adet Samur, 130 milyon dolara mal olacak. Nehirler üzerinde süratle kurulacak olan amfibi özelliğe sahip Samurlar, muharebe tankları ve askeri birliklerin çok kısa sürede karşı kıyıya geçmesine imkan verecek. Öte yandan, Türkiye’de savunma sanayiine yönelik ilk özel sektör kuruluşu olan FNSS, paletli ve tekerlekli zırhlı muharebe araçlar üretiyor. 1988 yılında kurulan FNSS’in yurt içinde 387, yurt dışında 200 olmak üzere toplam 587 personeli bulunuyor. FNSS, birçok ülkeye de zırhlı araç ihraç ediyor.
4x4 SuperSport
17
Ocak 2011
BUGÜNE KADAR ÜRETİLEN EN HAFİF, EN KÜÇÜK VE EN AZ YAKIT TÜKETİMİNE SAHİP RANGE ROVER… “RANGE ROVER EVOQUE”
Ocak 2011
1 Temmuz 2010 tarihinde Londra Kensington Sarayı’nda yapılan özel bir davet ile dünya basınına tanıtılan, daha sonra ilk kez Paris Otomobil Fuarı’nda sergilenen ve 2011 yılının yaz aylarından itibaren dünyada 160 ülkede satışa sunulacak olan Range Rover Evoque, bugüne kadar üretilen en hafif, en küçük ve en ekonomik Range Rover olacaktır.
4x4 SuperSport
18
Range Rover Evoque, LRX konsept aracı tanıtıldığında tüm dünyadan gelen pozitif geri bildirimlere sağdık kalınarak tasarlanmıştır. Range Rover markasından beklendiği gibi Evoque modeli bir yandan birinci sınıf işçilik, lüks ve performans sunarken diğer yandan da daha kompakt bir hale getirilmiştir. Şu ana kadar üretilmiş en hafif ve en az yakıt tüketimine sahip Range Rover olan Evoque, 130g/km CO2 altındaki emisyon oranı ile markanın sürdürülebilir çevre politikasına bağlılığının tam bir göstergesi olduğunu kanıtlıyor. Range Rover Evoque ilk kez Paris Otomobil Fuarı’nda sergilenmiştir. Jaguar Land Rover CEO’su Dr. Ralf Speth şöyle demiştir: “Range Rover ailesine bu yepyeni modelin eklenmesiyle portföyümüzü genişletmeye devam ettiğimiz bu günler hepimize büyük heyecan vermektedir.
Range Rover Evoque ile ilgili bazı çarpıcı özellikler;
• • •
• • • •
• •
Range Rover Evoque, yalnızca dünya çapındaki pazar payımızı arttırmakla kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilir çevre politikalarımıza uyumlu fakat bir o kadar da gözde ürünler yapma sözümüzün bir kanıtı olacaktır.Dr. Speth şöyle devam etmiştir: “Range Rover Evoque, daha sportif ve yeni bir birinci sınıf kompakt SUV segmenti tanımlamaya yardımcı olacaktır. Range Rover markasının gelecekteki yönünü güçlü bir şekilde ifade etmektedir ve çok geniş bir premium sınıf otomobil alıcı kitlesinde güçlü duygusal bir cazibe uyandıracaktır.”
Ocak 2011
• •
Range Rover tasarımının bir evrimi olan cesur dış tasarım Çağdaş ve sportif bir dokunuşa sahip güçlü ve yalın iç mekan mimarisi Premium iç mekan İç mekanı tamamen doğal ışıkla dolduran tam boy panoramik cam tavan Sınıfında lider sürdürülebilir bir çevre politikası için geliştirilmiş verimli tahrik üniteleri ve geri dönüşümlü hafif malzemeler Range Rover Sport’tan 430 mm daha kısa ve 187 mm daha alçak Yakıt tasarrufu sağlayan dört silindirli turbo benzinli ve dizel motorlar ile daha düşük CO2 emisyonları ve mükemmel performans 2.2 litre turbo dizel motoru (150PS TD4 ve 190PS SD4) Altı silindirin üstünlüğünü ve dört silindirin yakıt tasarrufunu bir araya getiren yeni 240PS 2.0 litre Si4 benzinli motor Hem dizel hem de benzinli motorlarda 6 vitesli otomatik şanzıman Tüm yol koşullarında dinamik ve çevik yol tutuşu sağlayan MagneRide™ özelliğine sahip Adaptive Dynamics tarafından desteklenen yepyeni şasi spesifikasyonu Efsanevi Land Rover Terrain Response ile tüm hava ve yol koşullarında sınıfında lider sürüş özellikleri Yeni Park Yardımı fonksiyonu, 8” dokunmatik Dual View ekran ve Surround Kamera Sistemini içeren geniş bir Range Rover teknolojileri yelpazesi
19 4x4 SuperSport
• •
Türkiye’nin En Genç Bayan Ral i Şampiyonu burcu burkut erenkul ile YE Nİ seat leon testi ..
Ü TESTSÜRÜŞ YENİ SEAT LEON 1.2 LT TSI TURBO MOTOR Seat Leon denilince akan sular durur… Leon’nun öyle bir tarzı var ki gerçekten bir bakan bir daha bakıyor. Tasarımla ilgili eleştirelecek tek nokta yok. Uzaktan tek kapı hissi veren Leon duruşuyla her zaman olduğu gibi çok karizmatik… otomobilin içinde de asalet devam ediyor. Göstergelerin alışıla gelmişten uzak yerleşimi bir ip ucu gibi sanki, alışkanlıkla elimi attığım her yerde farklı bir şey bulmak bile keyif verici. Kısaca Otomobil Farklı……Test ettiğim 1.2 litre Leon
beni kendine hayran bıraktı.. Emsallerine göre oldukça seri bir otomobil, tepkileri de oldukça keyifli … Çok sert manevralarda otomobilin önden kayması olası ESP’nin devreye girmesi uzun sürmüyor ama yine de ani manevralardan ve sert frenajlardan kaçınmak gerekiyor… Kaygan zeminde, otomobil keyifli bir şekilde arkadan kayıyor ama yinede insana güven veriyor.. Otomobilin direksiyon tasarımı da çok rahat bir his yaratıyor. Vites kolu biraz daha büyük olabilirmiş avuç içinde kaybolması bu kadar güven veren bir otomobilde eksik bir nokta bence..Bagaj hacmi oldukça geniş..
Ocak 2011
TÜRKİYE’NİN EN GENÇ BAYAN RALLİ ŞAMPİYONU BURCU ERENKUL İLE YENİ SEAT LEON TESTİ..
4x4 SuperSport
20
İç mekan; İç mekanda da ilk başta göstergelerin alışıla gelmişten uzak yerleşimi dikkat çekiyor. Kilometre, devir saati ve diğer göstergelerin farklı yerleşimi insanı, göz gezintisine çıkarıyor… Orta konsolda da değişiklikler hüküm sürüyor. Her şey farklı yerde, dörtlü flaşörün yerini bulmakta baya bir zorlandım. : ) konsolun en altındaysa USB ve Aux girişleri konumlandırılmış ve bu girişler de adeta konsolla bütünleşmiş. İçeride oldukça geniş bir alan sizi karşılıyor. Koltuklar konsol ve ön cam arasında oldukça
Performans ve Sürüş; Test ettiğim 1.2 litre Leon, 6 ileri ve düz vitesti ve beni kendine hayran bıraktı.. Emsallerine göre oldukça seri bir otomobil, tepkileri de oldukça keyifli … 1.2 litreden beklemediklerimi bana vermeyi başardı, tahminimin üstünde bir performans sundu diyebilirim. 1.6 litrelik Leon’nu az çok tahmin edebiliyorum…. Orta sertlikteki süspansiyonlar, bazı noktalarda darbeleri yolculara hissettirse de yol tutuşuna yardımcı olması açısından oldukça iyi.. Çok sert manevralarda otomobilin önden kayması olası, ama ESP’nin devreye girmesi uzun sürmüyor. Yine de ani manevralardan ve sert frenajlardan kaçınmak gerekiyor… Kaygan zeminde, otomobil keyifli bir şekilde arkadan kayıyor ama yinede insana güven veriyor.. Lastik otomobillerin can damarı eğer bu otomobili alacaksanız üzerinde ki lastiklerin dışında size uygun bir markayı tercih etmenizi öneririm. Üzerinde ki lastikler bana çok uygun olmadığından çok iyi bulmadım ama doğru bir lastik tercih edilirse Leon dörtdörtlük.. Ve söylemeden geçemeyeceğim;tamamen kendi fikrim; beyaz renk bir otomobile bu kadar yakışır….Uzun lafın kısası VW Leon, tasarımıyla ve performansıyla yine iddiasını ortaya koymuş… Yazı ve Test: Burcu Burkut Erenkul
Ocak 2011
Dış Mekan; En çok dikkatimi çeken, otomobilin dışardan tek kapı gibi görünmesi oldu bu tasarımı oldukça başarılı buldum. Kapı kolunun değişik tasarımı ve alışıla gelmişlikten uzak bir noktaya yerleştirilmiş olması da güzel.. Tasarımda çok fazla beğenmediğim nokta tampon ve far dizaynı oldu, otomobile arkadan bakıldığında hala o eski karizması var ama eski Leon’a göre ön dizaynda soğuk bir çizgi olduğunu düşünüyorum. Bence çekik gözlü Leon tasarımı çok daha sıcakkanlıydı.. Ama elbette ki bu tasarımı da beğenecekler olacaktır ve gönlümüzde yine ayrı bir yeri fetih edecek gibi duruyor…
ferah bir ortam var. Kasvetten uzak tarzı da insanın kendini huzurlu hissetmesini sağlıyor. Otomobilin direksiyon tasarımı da çok rahat bir his yaratıyor. Direksiyon üzerindeki radyo kontrol tuşlarının kullanımı da oldukça kullanışlı. Vites kolu biraz daha büyük olabilirmiş avuç içinde kaybolması bu kadar güven veren bir otomobilde eksik bir nokta bence.. 341 litrelik Bagaj hacmi de oldukça yeterli…
21 4x4 SuperSport
Leon’u Özgür ile birlikte test etmek üzere İstanbul park pisti civarına doğru yola koyuluyoruz. Genelde test çekimleri ile ünlü bir yer burası.. Aracın pilot koltuğuna oturduğum andan itibaren tamamı ile aksiyon başlıyor.. 1.2 lt motora göre verimi oldukça yüksek bir araç..Aynı zamanda slalom geçişleri ve manevra kabiliyetinde direksiyonun verdiği tepkiler de harika..Tam not alıyor Leon .. Ralli de böyle bir araçla yarışmak gerçekten çok zevkli ve aksiyonlu olabilirdi.
Yeni Seat Leon 1.2 lt TSI 105 Beygir Ü TESTSÜRÜŞ
SÜRÜCÜLER FARKLI, BEYGİR gücü AYNI..!
İ
Ocak 2011
spanyolların ünlü markası Seat, Leon 1.2 lt tsi turbo 105 beygir gücünde benzinli ve 6 vites yeni motor seçeneği ile spor hatcback modeli aynı zamanda 4 kapısı ile hem sportif hem de aile aracı olmaya aday araçlardan hoşlananlar için mükemmel bir seçenek sunuyor. VW çatısı altında iç konfor ve motor seçenekleri ile yeniden harmanlanan Leon dış tasarımında sadece bir kaç ufak makyaj değişiklikleri ile karşımıza çıkıyor. Aracın ön tamponu ve yan tarafındaki çizgiler ile ön ve arka farlar tasarımcıları tarafından yeniden yorumlanmış. Fakat leon’un bir önceki genel yapısına nazaran daha kaslı görünüşü ile aynı kalan araç en büyük değişikliğini ise yeni motor seçeneğine yansıtarak tüketiciye sunuyor. İlk defa leon modelinin test sürüşünü yapıyor olmama rağmen Seat markasının diğer modellerinin daha önce test sürüşünü yapmış olmam sayesinde leon modelinde hiç yabancılık çekmedim. Çünkü genel olarak Seat modellerinin iç dizaynı, tasarımı, konfor yapısı ve motor seçenekleri tüm modellerinde birebir örtüşüyor diyebilirim. Artık seat markasında VW markasınında büyük etkisi ile standart bir yapı hakim. (Almanların ünlü VW markasının Golf, Jetta, Passat v.b. modelleri gibi)
4x4 SuperSport
22
Leon modeli aslında Türkiye pazarında hız ve spor otomobil tutkunlarının rüyalarını süsleyen ve daha çok modifiye sevenlerin tercih ettiği bir araçtı. Çünkü önceki versiyonlarında yüksek motor seçenekleri ile performansı oldukça yüksek bir araç olarak karşımıza çıktı. Test için almış olduğumuz yeni 1.2lt TSI motor ve 105 beygir gücündeki Leon, daha ufak bir motor hacmine sahip olmasına rağmen beklentilerinizin oldukça yukarısında sizi tatmin edebiliyor. Özellikle vites geçişlerindeki seriliği ve size hissettirmiş olduğu motor ve beygir gücü hiçte hafife alınacak gibi basit değil. Normal bir 1.6 lt ve 105 beygir gücünde eş değer otomobillerin çoğundan daha seri atak ve hızlı diyebilirim. Aynı zamanda çok yüksek vites geçiş devirine sahip. Buda 1.2lt gücündeki leounun özellikle 4000-5000 devir arasında motorun ve beygirin gücü ile deyim yerindeyse araç kendini bularak daha iyi verim almanızı sağlıyor. İç konfor ve dizayn tasarımına ise diyecek bir şey bulamıyorum çünkü seat markasının genel olarak tüm modellerinde iç ve dış tasarımını her zaman farklı bulup kullanım olarak tercih ettiğim otomobiller arasında olduğunu söyleyebilirim. Sürüş dinamikleri ise hemen hemen Cupra modeli ile aynı fakat Leon, Cupra modeline göre arka tarafını virajlarda ve toprak yolda daha kolay kaydırmaya müsait diyebilirim. Genel olarak aracın yol tutuşu ve otokontrolü çok yüksek en az Cupra modeli kadar güven uyandırıyor. Leon 1.2lt yeni motor seçeneği ile performasına göre oldukça ekonomik yakıt harcıyor. Kullanımınıza göre şehir içinde ortalama 7.0 lt yakıt harcaması ihtimal. Leon’un fren sistemi ve özellikle eps devrede iken slalom, ters kontra gibi testlerde yol tutuş özelliğinin de oldukça başarılı olduğunu görüyoruz. Sportif süspansiyonları biraz daha yumuşak olabilirdi. 4 kişilik kullanımlarda arkada oturanlar bu durumda yoldaki kavislerde biraz daha fazla rahatsız olabilirler. Aracın uzun yolda motor sesini içeriye vermesi diğer modellere göre oldukça iyileştirilerek daha da azaltılmış olduğunu gördük. Yazı ve Test Sürüşü: Umut Özgür Sunay
Yılın Son Ödülü Yine Ferrari 458 Italia’ya! Tüm dünyada büyük ticari başarı kazanmaya devam eden Ferrari’nin arkadan itişli ve orta-arka motorlu spor otomobil serisinin evrimini simgeleyen yeni modeli Ferrari 458 Italia, yepyeni ve prestijli bir ödülün sahibi daha oldu. Dünyaca ünlü İngiliz “Car” dergisinin “Yılın Performans Otomobili” ödülünü kazanan Ferrari 458 Italia, tüm iddialı rakiplerini geride bırakarak sonuca ulaştı. Car dergisi editörü Phil McNamara; “Tüm zamanların en hızlı, en heyecan verici ve en iyi iletişim kuran süper otomobillerinden biri olan, aynı zamanda da gündelik olarak en rahat sürüşü sağlayan Ferrari 458 Italia, dikkate değer bir başarı sergilemektedir. Önümüzdeki yıl rakiplerin Ferrari 458 Italia’yı yerinden oynatması için olağanüstü becerilerle donatılmış olması gerekecek.” açıklamasını yaptı. FerMas tarafından 378 bin Euro’dan başlayan anahtar teslim fiyatıyla ülkemizde de satışına devam edilen Ferrari 458 Italia, hem kompakt boyutlarını hem de aerodinamik yapısını ilk bakışta belli eden bir forma sahip olmasıyla da ön plana çıkıyor. Litre başına 127 HP güç üretimi sunabilen V8 motor, 570 HP güç ve 540 Nm’lik maksimum torkuyla sıra dışı performans verilerine imza atılmasına yardımcı oluyor. 0-100 km/s hızlanmasını 3.4 saniyenin altında tamamlayan, 7 ileri otomatik vitesli ve çift kavramalı F1 tipi şanzımana ve 1380 kg’lik boş ağırlığıa sahip Ferrari 458 Italia, 325 km/s’lik son hıza erişebiliyor. Sınıfının en başarılı yakıt tüketim özelliklerini de 458 Italia’ya kazandıran motorun 100 km’de ortalama 13.7 litrelik yakıt tüketiminin yanı sıra 320 g/km’lik karbondioksit emisyon değeri, aynı zamanda çevreye değer veren teknolojik gelişimin önemini kanıtlıyor.
SKODA VE RED BULL TAKIMLARI TEK ÇATI ALTINDA!..
Opel Insignia DEKRA Hata Raporu 2011’in sonuçlarına göre en az hata oranına sahip olan otomobil. Yüzde 96.1’lik hatasızlık oranıyla Opel’in en iyisi olan Insignia tüm test edilmiş otomobiller arasında en iyi sonucu aldı. Opel, aynı kategoride Corsa modeliyle 2010 yılında elde ettiği zaferden sonra bu ödüle üst üste ikinci kez sahip oldu. DEKRA yıllık hata raporunu yedi araç tipi sınıfında ve üç kilometrelik okuma aralığında hassas türde değerlendirmeler yaparak meydana getiriyor. Hata raporu 15 milyon incelemeden alınan verilere dayanarak oluşturuluyor. Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik “Bu büyüleyici sonuç sadece Insignia’nın üstün kalitesinin kanıtı olmakla kalmayıp model yelpazemizin tamamının üst sınıf olduğunu kanıtlamaktadır. Müşterilerimize mükemmel kalitede ürünler sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Ocak 2011
Opel Insignia Yüzde 96,1’lik Hatasızlık Oranıyla “Kalite Konusunda” En Yüksek Puanları Aldı
Ralli sporunda uzun yılların deneyimli isimlerin başında gelen ve Avusturya’nın Ralli ikonlarından biri olan Raimund Baumschlager’in liderliğinde Red Bull Ralli takımı iki yılı aşkın bir süredir çeşitli Dünya Klasmanı yarışmalarında başarıyla Fabia Super 2000 kullanıyordu.
23 4x4 SuperSport
Bu yıl Ralli dünyasının en önemli serilerinin başında gelen Kıtalararası Ralli Şampiyonası’nı kazanan Skoda önümüzdeki yıl önemli bir adım daha atarak Dünya Ralli Şampiyonası’na katılacak. Yapılan bu işbirliği ile Red Bull Skoda adında yeni bir takım oluşacak. Geçen yılın IRC şampiyonları Juho Hänninen-Mikko Markkula ya ikinci ekip olarak Hermann Gassner jr.-Katharina Wüstenhagen katılacak ve Skoda takımı bu iki ekip ile 2011 S-WRC Dünya Ralli Şampiyonasında başarıyı kovalayacak. Skoda Motorsporları Başkanı Michal Hrabánek, Red Bull ile beraber Fabia Super 2000 projesinde ileriye dönük büyümeye katkı sağlayabileceklerini belirterek “Red Bull bugünün spor sahnesindeki bulunabilecek en güçlü ortaklardan biridir. Red Bull ile beraber, 9 kez Avusturya Rallisi Şampiyonu olan ve sattığımız ilk Fabia Super 2000 aracını satın alan Raimund Baumschlager‘in ekibi BRR varlığı bize büyük destek olacaktır. Bu da bizim için en üst düzeyde profesyonel yaklaşımın bir garantisidir” dedi.
Yeni Volvo V60
S portswagon EN AZ S60 kadar sportif !
Ocak 2011
“Gelmiş Geçmiş En Dinamik Volvo” modelinin hangisi olduğu konusunda yeni S60’a zorlu bir rakip olacak gibi görünen Volvo V60, Auto Show 2010’da Türkiye lansmanını kutluyor. V60, Paris otomobil Fuarı’ndan sonra dünyada ikinci kez İstanbul Auto Show’a katılıyor... Volvo, tipik sportswagon müşterisini şöyle tarif ediyor: Bir parça daha ekstra yer ve esneklik isteyen ama spor tasarım ve heyecan verici sürüş özelliklerinden en ufak bir ödün vermek istemeyen bir S60 alıcısı... Özellikle bu sınıfta Avrupa’daki rekabet çok sert ve bu sınıfın müşterileri tam olarak ne istediklerini biliyor. Volvo tasarımcılarının iç mekân kalitesini daha da artırmasının ve otomobili güvenlik ve konforla ilişkili teknik yeniliklerle doldurmasının sebebi de bu. Sonuçta ortaya çıkan ürün, spor görüntüsüyle mutlak bir uyum içinde bulunan ve gerçek anlamda benzersiz bir sportswagon. Dış tasarım Yeni V60’ın belirgin kama şekli ve coupe’yi andıran ince tavan çizgisi, otomobilin omuz profili de katılarak önde farlardan başlayıp arkada stoplarda sona eren nazik ama güçlü tasarımıyla dikkat çekiyor. Yeni Volvo V60’ın dış tasarım sorumlusu Örjan Sterner, “Tasarım açısından yeni V60’da, arkadaki pratik ekstra boşluk muhafaza edilirken otomobilin mümkün olduğunca bir coupe’ye benzetilmesine odaklanıldı. Yeni V60 sınıfının geleneksel sportwagon otomobilleri ile rekabet etmeyi hedefliyor. Daha fazla kullanım alanı isteyen müşteriler için V70 veya XC70’imiz var,” diyor ve sözlerine şunları ekliyor: “Çifte dalganın ortasındaki çukur görsel olarak otomobili aşağı doğru çekiyor. Bu tasarım, duruşu kuvvetlendiriyor ve otomobili ipek gibi kaygan ve daha alçak kılıyor. Şekillendirilmiş kaput, ön ve arkadaki kısa çıkıntılar da spor otomobil hissini vurguluyor.” Ödünsüz şasi yaklaşımı ; Volvo Cars’ın şasi uzmanları, yeni Volvo V60’taki sürüş deneyimini yeni S60 sedanın geliştirilmesini karakterize eden tutku ve ödünsüz yaklaşımın aynısını kullanarak şekillendirdiler. Sonuç olarak ortaya, spor hatlara hakkını tam veren sürüş özelliklerine sahip gerçek bir sportswagon çıktı.
4x4 SuperSport
24
Yeni V60’ta şasinin geliştirilmesinden sorumlu Stefan Sällqvist, otomobilin gelişimi ile ilgili şunları söylüyor: “Dış görünümü, daha önce hiç gitmediğimiz kadar uç noktalara taşıdık. Bu otomobili, sadece şasi geliştirme işini nasıl doruk noktasına taşıdığımıza şahit olmak için kullanmalısınız. Otomobile binip, bütün virajların yeni bir meydan okuma anlamına geldiği, dar ve kavisli bir yola gidin; yeni V60, içi içine sığmayan heyecanıyla ne kadar çevik olduğunu size gösterecektir.” Volvo’nun yeni sportswagon’u iki şasi seçeneğiyle tüketicinin beğenisine sunuluyor. Avrupa pazarında yeni geliştirilen dinamik şasi standart; diğer bazı pazarlarda ise konfor odaklı şasi standart donanımda, dinamik seçeneği de bir opsiyon olarak sunuluyor. İki şasi alternatifi arasındaki fark tamponlarda ve ön ve arka alt-şaside yatıyor. Buna göre, konfor odaklı şasi daha zorlu yol yüzeylerinde muntazam bir sürüşü mümkün kılan yumuşak bir yapıya sahip. V60’ın dinamik sürüş özelliklerinin önemli bir parçası. Volvo’nun yeni sportswagon otomobili, her türlü durumda mümkün olan en kısa duruş mesafesini sağlayacak şekilde birbiriyle etkileşime giren bir dizi özelliğe sahip.
Volvo Cars Kıdemli Güvenlik Danışman Thomas Broberg, “Volvo, otomobillerimizle yolculuk edenlerin korunması konusunda hep önde olmuştur. Geçtiğimiz yıllarda, sürücünün diğer otomobillerle çarpışmasına engel olmasına yardımcı olacak çağ açan girişimleri uygulamaya koymuştuk. Şimdi yollarda olabilecek yayaların da güvenliğini artıracak bir teknoloji sayesinde ileriye dönük dev bir adım daha atıyoruz,” diyor. 35 km/s’nin altındaki hızlarda çarpışmaları önlüyor. Bir acil durumda, sürücü önce duyulabilir bir ses ve buna eşlik eden ön cama yansıyan göstergede yanıp sönen bir ışık ile uyarılıyor. Sürücünün ani, içgüdüsel bir reaksiyon göstermesini sağlamak için bu ışık uyarısı bir fren lambasının ışığını andırıyor. Bununla eşzamanlı olarak, fren sisteminde balatalar disklere yaklaştırılıyor. Sürücü, uyarıya tepki göstermez ve kaza bir an meselesi haline gelirse, tam fren gücü otomatik olarak devreye sokuluyor ve araç duruyor. Otomatik Frenli Yaya Algılama sistemi 35 km/s hıza kadar sürücünün zamanında reaksiyon göstermemesi halinde bir yayayla çarpışmaya engel olabiliyor. Bunun üzerindeki hızlardaysa, otomobilin hızının çarpma öncesinde mümkün olduğunca azaltılmasına odaklanılıyor. Hız, 25 km/s’ye kadar düşürülebiliyor. İstatistikler, özellikle yayaların karıştığı kazalarda, kazanın sonucu açısından otomobilin hızının son derece belirleyici bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Çarpma anındaki hızın düşük olması, ciddi yaralanma riskinin önemli derecede
İki farklı beş silindirli turbo dizel ; Yeni V60’ın motor gamı içerisinde iki farklı beş silindirli turbo dizel motor bulunmaktadır. Çift turbolu ve yüksek performanslı D5 motor seçeneği, 205 HP güç ve 420 Nm tork üretmektedir. 100 km/s hıza 7.9 saniyede ulaşan D5 motor seçenekli yeni Volvo V60’ın maksimum hızı 230 km/s’dir. D5 versiyonunda, performans ve verimlilik, daha geniş bir devir aralığında ilave güç sağlayan farklı ölçülerdeki iki turbo ünitesinin uygulanması ile karşılanmıştır. İki turbonun birbirini tamamlayıcı özelliklerinden optimum olarak faydalanılmak suretiyle yüksek performans ve 100 km’de sadece 5.4 litrelik yakıt tüketimi (AB karma) şeklinde bir kombinasyona ulaşılmakta ve bu sayede motor sınıfının en üst seviyesine aday olabilmektedir. Yeni geliştirilmiş 163 HP ve 400 Nm tork üreten 2.0 litrelik D3 de yeni V60’ın motor seçenekleri arasındadır. 100 km/s hıza 9.4 saniyede ulaşan bu motorun azami hızı otomatik şanzımanda 215 km/s’dir.
Ocak 2011
Yeni V60’ın Proje Direktörü Thomas Ahlborg, “Yeni V60’ın iç tasarımı iki açıdan yenilikçi tasarımın bütün öğelerini barındırıyor: Şekil ve teknoloji. Bu tasarımın özelliği en ince ayrıntıya kadar spor bir tazelik olarak nitelendirilebilir. Teknolojik konulardaysa çarpışmayı önleme, güvenlik ve konfor sistemlerinden, dünya standartlarında bilgi, eğlence ve mükemmel ses sistemlerine kadar bugüne kadar geliştirilmiş bütün akıllı çözümlere sahip olması şimdiye kadarki bütün Volvo’lardan daha farklı bir sürüş deneyimine katkıda bulunuyor” diyor. Yeni S60’dan da tanıdığımız Otomatik Frenli Yaya Algılama sistemi, otomobilin önündeki yola çıkan yayaları tespit edebiliyor. Sürücü, bu duruma zamanında tepki göstermezse, otomobil otomatik olarak frenleri aktive edebiliyor.
azaltılması anlamına geliyor. 3.0 litre hacmindeki T6 benzinli motor, öncelikle daha düşük iç sürtünme elde edilmesi sayesinde daha da iyileştirilmiştir. Bu sayede 304 HP güç üretmekte ve 440 Nm torka ulaşmaktadır. T6 motorlu yeni V60, 100 km/s hıza 6.6 saniyede çıkıyor ve azami hızı da 250 km/s’yle sınırlandırılmış. Volvo Cars’ın motor uzmanları, T6 versiyonunda yakıt sarfiyatını yüzde 10 oranında düşürerek 100 km’de 10.2 litreye indirmeyi başardılar (AB karma). Motor gücü tekerleklere Volvo’nun ikinci nesil, altı ileri vitesli Geartronic şanzımanıyla iletilmekte. Yeni supaplar ve daha düşük sürtünme eskisinde daha hızlı vites değişikliği anlamına gelmektedir ve AWD (Dört Tekerlekten Çekiş) T6’da standarttır. Yeni direkt enjeksiyonlu 2.0 litrelik turbo motor Yeni dört silindirli 2.0T GTDi (Benzinli Direkt Enjeksiyonlu Turbo) motor 2.0 litrelik hacme sahip olup 203 HP gibi oldukça yüksek bir güce sahip ve 1750 devirden itibaren 300 Nm tork sunmaktadır. 100 km/s hıza otomatik şanzımanla 8.4 saniyede ulaşmaktadır. Azami hız 230 km/s ile sınırlandırılmıştır.
25 4x4 SuperSport
Volvo Cars Tasarım Müdürü Peter Horbury, “Otomobilin içi kesinlikle dışa dönük bir karaktere sahip, ancak pratik İskandinav köklerinden de hiçbir şey kaybetmiş değil. Yeni V60; renk, şekil, malzeme ve teknoloji bütünlüğü anlamında yepyeni boyutlara taşıyor,” diyor. İç mekân işte bu nedenlerle sürücü odaklı ayrıntıları açısından çok zengin; ama sonuçta o hâla bütün yolcular için rahat bir mekan sunan beş kişilik bir otomobil. İskandinav tasarımının rasyonelliği, sadeliği, aydınlığı ve işlevselliği V60’ta hep öne çıkan hususlar olmaya devam ediyor: Gelmiş geçmiş en ileri teknoloji: ‘Yaya Algılama Sistemi’ Yeni V60’ın spor iç mekânı, şimdiye dek hiçbir Volvo sürücüsünün görmediği kadar gelişmiş bir ileri teknoloji ortamına sahip.
2011 Saab 9-4x
İLK BAKIŞ;2011 BMW X3 Otomatik Start/Stop Fonksiyonu ile 8 ileri Stepronik Şanzıman
Yeni Saab lüks crossover segmentine girmek üzere 9-4x modeli ile ürün portföyünü genişletiyor. Avrupa, Japonya ve ABD da marka üstünlüğünü sağlamak üzere pazardaki yarışmaya olgun ve hazır bir sürekli 4 çeker modelle giriyor. Saab markasının ilk defa Suv ve Crossover segmenti için özel olarak hazırlamış olduğu 9-4x modeline ilk baktığımızda zarif bir tasıma sahip oldıuğunu görüyoruz. Yalnız kaliteli bir saab’tan beklenen ön koltukların arasında yer alan ateşleme sisteminden çok daha fazlasınıda gerektiriyor.
İlk defa olarak BMW Otomatik Start/Stop fonksiyonu’nu otomatik bir vitesle birleştirdi. Araç durduğunda motoru otomatik olarak kapatır. Ayağınızı fren pedalından çektiğinizde ise tekrar hayata döner.
Ocak 2011
SRX Cadilla’shared ile GM A.265 beygir gücünde 3.0 litre V6 otomatik dört çeker (XWD) standart motor ile altı ileri otomatik şanzımandan yer alıyor. Aynı zamanda Haldex sistemi kullanılan araçta tork’un otomatik olarak gerektiğinde öne ve arkaya güç dağılımını sağlaması sağlanmış. 9-4x aero modeli 300 beygir gücünde ve 2.8 lt turbo beslemeli V6 motora sahip. 7.7 sanaiye 100km/hıza ulaşabiliyor. Standart 4 çekerden ise 8.4 saniyede 3.0 lt relik motoru ile daha hızlı olduğu tahmin ediliyor. Yeni Saab, Cadillac kuzenine benzetiliyor. 9-4x modelinde 18inç altı kollu alaşımlı jantlar aero medelinde ise 20inç jantlar bulunmakta. Uçaktan esinlenerek tasarlanan İskandinav görünümlü Avrupada 2011 mayıs ayında satışa sunulması bekleniyor.
4x4 SuperSport
26
Yakıt Tüketimi; Şehir içi (lt/100km) 6.1 , Şehir dışı (lt/100km) 5.3, Ortalama (lt/100km) 5.6 / 1200 devirde, Depo Hacmi 67lt. co2 emisyon değeri 147(gr/km)
SESSİZ, LÜKS, KOMPAKT CROSSOVER YENİ BMW X3..
Çok daha sessiz ve verimle çalışan motor seçeneği..
Yeni BMW X3 ilk başta iki motor seçeneği ile piyasaya sunuluyor. Xdrive20d 2.0lt 184 beygir güç ve 380 nm tork üretirken 0-100km hıza sadece 8.5 sn de ulaşıyor. Diğer motor seçeneği Xdrive 35i ise 3.0 lt 306 beygir ve 400 nm tork gücü ile 0-100km arasını 5.7 sn gibi bir spor otomobilin ulaşma hızında alabiliyor. Bu motor seçeneği ise 8 ileri vitesli olup steptronic şanzıman seçeneğine sahip. İç hacimde ise 1600 lt’ye kadar geniş hacime sahip olup, 550 lt bagaj hacmi bulunuyor. Yeni X3 aynı X5 gibi çok daha geniş ve büyük bir şekilde sunuluyor. BMW connectdrive teknolojisi ile sunulan HEad-Up Display internet erişimi ve yukarında görüntü veren geri dönüş kamerası ile alınmakta. Profesyonel navigasyon sistemi 8.8 inçlik yüksek çözünürlükteki ekranı ile kendi sınıfındaki araçlar arasında en geniş ekrana sahip. Yakıt tüketim değerleri ise 2 lt.’lik motor seçeneğinde 100km’de ortalama 5.6 lt. tüketimi ve kilotmetre başına 149gr.’lık CO2 tüketimi ile verimlilik konusunda da üstünlüpe sahip.
Ocak 2011
BMW merakla beklenen yeni 2011 model X3’ün tanıtımını geçtiğimiz günlerde dünya basınına gerçekleştirdi. Kompakt Crossover segmentinde önemli bir rolü üstlenmeye hazırlanan yeni X3 tasarımı ile çok daha büyümüş gözüküyor. BMW patentli dört tekerden çekiş sistemi olan XDrive yeni X3’te kullanılıyor. Hıza duyarlı servotronic direksiyon, sportif direksiyon seçenekleri ile sunuluyor. Yeni X3’te ayrıca aracın park etmek istediğinizde yada virajlarda çok daha az direksiyon turlarına ihtiyaç duyarak daha kolay bir şekilde sürüş konforuna önem verilmiş. Dinamik süspansiyon kontrolü BMW X ailesinde ilk defa sunulurlen orta konsoldaki tuş yardımı ile 3 farklı mod seçeneğinde Normal, Sport, Sport+ olmak üzere sürüş konforunuza göre ayarlamanız mümkün. Yine amartisör sertliği, gaz pedalı tepkileri, direksiyon tepkisi, dinamik süspansiyon kontrolü ve otomatik şanzımanın değişme dinamiği gibi özelliklerine göre seçmenize imkan sağlıyor.
Xdrive, Hafif ve çevik BMW X3 koşullar ne olursa olsun her türlü yola hakim olmanızı sağlar. Xdrive DSC dinamik denge kontrolü sistemi sezicileri sayesinde zorlu yol yüzeylerini tanır ve saliseler içinde tepki verir. Xdrive’ın tahrik gücünü ön ve arka aks arasında dağıtma becerisi sayesinde iyi yol tutan tekerlekler her zaman ey uygun düzeyde güç alırlar.
4x4 SuperSport
27
İLKBAKIŞ;MINICOUNTRYMAN4ÇEKER
Dik ızgara ve güçlü omuz çizgisi karekteristik farları ile daha çok vurgulanıyor. Yanlarda ise dört kapı ve dinamik tasarımlı yan hava olukları gibi detaylara sahip..
M
ini Countryman klasik mini konsepti ve görüntüsü ile spor aktivite aracı (Suv) özelliğini aldı. Yoğun şehir hayatı trafiğinde Mini countryman, mini ile özdeşleşmiş o benzersiz sürüş tarzını sunarak daha fazla hacim ve esneklik kazanmış bir biçimde karşımıza çıkıyor. kalanlar için ek bir ilave tercih olarak aracı daha zevkli bir duruma getirmiş. Countryman’de tasarım kalitesi, yol tutuş özelliği, verimlilik ve kişiselleştirme bakımından markanın tüm karakteristik özelliklerini bünyesinde barındırarak tüketiciye geniş bir yelpaze sunuyor. Bunların ilk başında countryman’deki güvenlik unsurları ön planda. Dayanıklı lastikleri ile lastik basıncının tamamen kaybedilmesi durumunda bile güçlendirilmiş yan duvarlar, maksimum 80 km/sa hızla 150 km’ye kadar yol almanıza olanak tanıyor. Buda cuntryman’in çarpıcı özellikleri arasında yer alıyor.
Mını Countryman üç farklı motor seçeneği ile piyasaya sürülüyor. Motor yelpazesi Mını One D Countryman modeli ile 90 beygir den başlayarak, ve Mını Countryman S modeli ile 184 beygire kadar çıkıyor.
Ocak 2011
Mini Countryman, Mını yelpazesindeki dört kapılı ve geniş açılan bir bagaj kapağına sahip ilk model. Countryman’de diğer Mini modellerinden farklı olarak yükseltilmiş sürüş pozisyonu dikkat çekiyor. Ekstra büyük camlar ve tavanın kendine özgü şeklide otomobilin içini olduğundan daha büyük hissetiriyor. Countryman modeli yerden diğer modellerine göre daha yüksek olmasına rağmen kullanımda go-kart hissini kaybetmemiş bir şekilde koruyor. Seçenek olarak sunulan Mını All 4 dört tekerden çekiş kaygan zeminlerde otomobil sürmek durumunda
4x4 SuperSport
28
Çok geniş bir bagaj hacmine sahip olan countryman arka koltukların da yatması ile iç hacim 1.170 lt ye kadar kullanılabiliyor
Merkez konsol yerine ray sistemine sahip olan countryman’de eşyalar ray sistemi sayesinde ileri ve geri hareket edebiliyor.
Güçlü tasarım ve ön ızgarası dayanıklılığını sergilerken aynı zamanda sportif karekterinide vurguluyor..
Sert teleskopik direksiyon kolonu önden, arkadan ve yandan bir darbe olduğunda, ya da araç yana yattığında koruyucu bir kalkan görevi görür.
Mını Countryman üç farklı motor seçeneği ile piyasaya sürülüyor. Motor yelpazesi Mını One D Countryman modeli ile 90 beygir den başlayarak, ve Mını Countryman S modeli ile 184 beygire kadar çıkıyor. Mını countryman modeli ile daha geniş bir bagaj hacmi 1.170 litreye kadar genişletebilme imkanı sunuyor. Türkiye’de satışa sunulan 1.6 litre 4 silindir 16V, 122 beygirlik motoru ve 4.250 dev/dak’da 160 nm tork ile 190 km/h sabit hız ve 0-100km/ arasına 10,5 saniyede ulaşıyor. CO2 salınımı 152gr/km ile biraz yüksek kalıyor. Şanzıman olarak 6 ileri manuel yada opsiyonel olarak 6 ileri otomatik volarak sunuluyor.
ve viraj fren kontrolü (CBC) ile sağlanıyor. Elektronik fren kuvvet dağılımı (EBD) fren kuvvetinin ön ve arka aks arasındaki dengesini düzenleyerek, fren asistan işlemini hızlandırarak maksimum fren basıncını sağlar ve fren mesafenizi an aza indirmenize yardım olur. Standart bir özellik olan DSC dinamik denge kontrol sistemide gerektiğinde ön ve arka tekerleklere müdahale ederek güvenli bir şekilde sürüş konforunuzu sağlıyor.
Ocak 2011
Countryman’de Güvenlik Unsurları; Dört tekerlek üzerinde maksimum güvenlik sağlmak üzere ASC+T Otomatik Denge Kontrolü + Yol tutuşu (ASC+T), ön tekerleklerin patinajını önleyerek zorlu arazi ve hava koşullarına ideal bir şekilde kalkmanıza ve aracınızı yol tutuşundaki denge konrolünü sağlamaktadır. Fren Sistemi; Tüm frenleme sistemi dört tekerlekteki disk freni olarak standart olarak sunuluyor. Anti Blokaj fren sistemi (ABS)
Speedometer; Büyük merkezi speedometer aynı zamanda eğlence ve navigasyon işlevleri de içerebilir. (opsiyonel)
4x4 SuperSport
29
İLKBAKIŞ;2011VWTOUAREGHYBRID
Araç Çevre Görüş Sistemi; Yeni Touareg’in devrim niteliğindeki bir diğer özelliği: Araç çevre görüş sistemi “Area View”. Bu özellik, aracın çevresini 360 derecelik bir açıyla kaydeden dört kamerayı birleştiriyor. Manevra yapmayı kolaylaştırmak için çok sayıda görüntü sunuyor. Bu görüntüler radyo ve navigasyon sistemi ekranında gösteriliyor. Sistem sayesinde Touareg’inizin etrafındaki her şeyi kuşbakışı olarak görebilirsiniz. Şerit takip asistanı “Lane Assist”, tavan ve aynalar arasında bulunan bir kamerayla direksiyon simidindeki titreşim motorunu içeriyor. Aracınızın işaretli şeridi terk etmesi halinde direksiyon, titreşimle dikkatinizi çekiyor. Sistem yaklaşık 65 km/s hızdan sonra çalışıyor.
Dünya’ya ve Türkiye pazarına hızlı giriş yapan yeni nesil VW Touareg birinci nesli ile tüm dünyada başarılara imza atarak toplamda 500.000’e yakın satış rakkamlarına ulaşarak çeşitli ödüller kazanmıştı. Özellikle büyük filo firmalarının önem gösterdiği touareg’i yenisi ile değiştirmek istediğiniz Vdf 1.06’a kadar düşürdüğü özel faiz oranlarından yararlanabiliyorsunuz. 8 ileri otomatik şanzımana sahip yeni touareg Volkswagenin lüks segmente yeni tasarım DNA’sını ön plana çıkartıyor. Yeni Touareg, V6 TDI motoruyla, 240 beygir güç üretiyor. 0-100 km ‘de ortalama 7,4 lt ile sınıfında yine düşük yakıt tüketimine sahip araçlar arasında yerini alıyor. Teknolojik özellikleri, geliştirilmiş güvenlik sistemleri, zengin opsiyon seçenekleri ve tasarımıyla tüketicilerin beğenisine sunuluyor. Sürüşe duyarlı hız sabitleme sistemi “ACC Stop&Go”, aracınızın hızını önde giden aracın hızına göre ayarlıyor. Sizi önce görsel, sonra sesli olarak, daha sonra da kısa bir frenle uyarıyor. Herhangi bir tepki vermemeniz durumunda, çarpışmayı önlemek için otomatik olarak yeterli fren basıncını oluşturuyor ve kazayı hafifletmek için acil fren fonksiyonunu aktif hale getiriyor. Bu sırada emniyet kemerleri de elektromotor tarafından geriliyor. Yalnız bu seçenek üretici firma tarafından satışta Opsiyonel olarak sunulmaktadır.
Ocak 2011
Yeni Touareg’in arkasındaki geri görüş kamerası “Rear Asisst”, radyo ve navigasyon sistemiyle kayıtlarını doğrudan renkli ekran üzerine aktarıyor. Kalan yolu yaklaşık olarak bildirirken, görüş mesafesinin altında kalan engeller rahatça algılanabiliyor. Elektronik stabilizasyon programı (ESP), ABSplus sistemi ile birlikte güvenliğinizi en üst seviyeye taşıyor. Elektronik diferansiyel kilidi (EDL) ve motor devri küçültme sistemi (ASR) öne ya da arkaya kaymanız durumunda kontrolü kaybetmemenize yardımcı oluyor. Temiz, güvenli ve konforlu Touareg’inizin bagajını otomatik olarak açıp kapatmak için sadece bir düğmeye basmanız yeterli. Bagaj kapağını açıp kapatmak istediğinizde uzaktan kumandalı anahtarınızdaki bagaj düğmesini, ön konsoldaki kontrol düğmesini (sadece açmak için) ve bagaj kapağının altındaki kontrol düğmesini (sadece kapatmak için) kullanabilirsiniz.
4x4 SuperSport
30
Off-road esnasında arazi ne kadar kaygan olursa olsun, Yeni Touareg merkezi diferansiyel kilidi sayesinde yoluna sorunsuz bir şekilde devam edebiliyor. İdeal koşullarda, merkezi diferansiyel torku ön ve arka aksa eşit olarak dağıtır, ancak elektronik diferansiyel kilidini de içeren ESP fonksiyonu sayesinde sadece bir teker çekişte olsa bile aracınız hareket etmeye devam eder. Sınırları zorlayın! Güvenli, çünkü sıkışma engelleme ve sesli ikaz sistemi ile olası kazaları engelliyor. Temiz, çünkü çamurlu yollardan geçerken ya da kötü hava koşullarında elinizi kirletmeden açıp kapatma işlemini gerçekleştirme imkanı sağlıyor. LED gündüz sürüş farı. Bu teknoloji, aracın gündüzleri de daha iyi görülmesini sağlıyor ve araca özel, karakteristik bir görünüm kazandırıyor. Kısa ve uzun farlar için dinamik ve statik viraj sürüş farına da sahip Bi-Xenon farlar, direksiyon hareketlerini de takip edebiliyor. Bu da viraj alırken yolun en iyi şekilde aydınlatılmasını sağlıyor. Dinamik uzun far ayarı, hızın durumuna göre kısa farı ayarlıyor. Araç hızlandığında ışığı uzun bir alana yayabiliyor. İç dikiz aynasının arkasında, yağmur sensörünün hemen yanında bulunan aydınlatma sensörleri, aydınlık seviyesini sürekli olarak denetler, hava karardığı zaman ya da tünel gibi karanlık yerlerden geçerken farlarınız otomatik olarak açılır. Aracınız ışıklarda ya da yoğun trafikte beklerken yakıt tüketiyor. Start-Stop sistemi bu sırada aracınızın motorunun otomatik olarak durmasını sağlıyor. Ayağınızı frenden çektiğiniz anda motor otomatik olarak çalışmaya başlıyor. Trafikte kırmızı ışığa doğru ilerlerken aracınız durana ve motor Start-Stop sistemi tarafından otomatik olarak durdurulana kadar ayağınızı frende tutun. Motor çalışır çalışmaz ayağınızı fren pedalından çekin ve hareket etmeye başlayın. Ayrıca sistem, kontrol panelindeki tek bir düğme ile devreden çıkarılabiliyor.
Ocak 2011
Yeni Touareg ile 3.5 tona kadar ağırlık çekebilir, yarım metreden daha derin sulardan bile geçebilir (azami derinlik 580 mm’dir, opsiyonel olarak sunulan havalı süspansiyon ile ulaşılabilen değerdir), 45 dereceye kadar açısı olan yokuşlara tırmanabilir ve 35 derecelik yan eğimli yollarda bile güvenle yolunuza devam edebilirsiniz
“Comfort”, “Normal” ve “Sport” modlarına sahip havalı süspansiyon, otomatik seviye kontrolü ve hıza sürekli bağlı olan elektronik amortisör kontrol sistemi, Yeni Touareg’le asfalt ve arazide kusursuz bir sürüş deneyimi sunuyor. Yolun yüzeyindeki bozukluklar “Comfort” sürüş programında neredeyse hiç hissedilmiyor. “Sport” programı, çeviklik ve spor sürüş keyfi sağlarken, havalı süspansiyon zorlu engelleri aşmak için Yeni Touareg’i zeminden 300 mm kaldırarak sert zeminli yollar dışındaki tüm yollarda heyecan verici bir sürüş deneyimi sunuyor.
4x4 SuperSport
31
2011jeepcompass
2011 jeep compass tamamı ile yenilendi. bir önceki versiyonu ile arasında neredeyse hiç bir benzer bağ bulunmuyor. 2011 Jeep Grand Cherooke’nin yeni ön gövdesi üzerine eklenen yeni çamurluklar, yeni şeritleri ile uzakdoğu suv araçlarına benzetilen ön far kısmı ve geleneksel 7 bölmeli ön ızgara’ya verilen daha çekici bir tasarım
ile karşımıza yeni jeep compass farklı bir karakter ile çıkıyor. İleri düzey andınlatma performansı ve dörtlü reflektör farlar ile sis lambaları daha güçlü aydınlatma özelliğine sahip. Genel görüntüsü itibarı ile her türlü arazi şartlarına uyum sağlayabilecek çok daha kabiliyeti yüksek Jeep Compass özelliği taşıyan Suv segmentli bir araç görüyoruz.
Ocak 2011
İç tasarım özelliklerine baktığımızda daha modern ve sportif çizgilerin kaliteli işçilik ile birleşerek konforun ve rahat sürüş keyfinin yaşatılabileceği bir kokpit ve yan yolcu kısmı gözümüze çarpıyor. Daha çok sert malzeme kullanılmış. Fakat direksiyon simidinin yumuşaklığı ve dokusu oldukça iyi. Navigasyon sistemide sürücünün kolay okuyarak görebileceği bir yere konumlandırılmış. İç kısımda genel olarak sadelik söz konusu olsada gerekli tüm ekipmanların düğmelerine çok rahat bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Aracın dışına göz attığımızda ise gövde rengi ile birleşen ön ve arka çamurluklara krom renkli egzos eşlik ederek ayrı bir
4x4 SuperSport
32
hava katıyor. Standart olarak goodyear’ın 17 inç her türlü arazi şartına uygun lastikleri sunuluyor. Jeep compass’ın motor gücü 158 beygir 117kw gücündeki motor Pusula ve Latitude olmak üzere iki farklı model seçeneği ile 2.4 lt hacime sahip 172 beygir gücünde 223 nm tork üreten motorla sunuluyor. Değişken zamanlı valf teknolojisi kullanılan motorlarda 5 vites manuel yada CVT otomatik seçeneği ile satın alınabilecek. 2011 Jeep Compass’da freedom drive full-time seçeneği yani sürekli dört çeker sistemi off-road kabiliyeti seçenekleri arasında yer alıyor.
2012FORD RANGER
Ford yenilediği pick-up modeli olan ranger’ın yeni yüzünü sadece dünyada Avusturalya’da basına tanıttı. Ford’un son modellerinde gördüğümüz dinamik tasarım son olarak 4x4 modeli ranger içinde tasarlanarak çok daha çekici bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Yine ranger’da yenilenen jeep compass’ın ön tasarımında olduğu gibi uzak doğulu Suv araçları ön kısımları ile benzerlik göstermiş. En son ki versiyonu ile arasında görüntüsünden kaynaklı hız ve çarpıcılık yatıyor. Ve dinamik yapısı ile şimdiden merakları üzerine çekmeyi başarıyor. Daha modern çizgiler ile evcilleşmiş bir görüntüye sahip olan 2012 yeni ranger asi görünüşü ile oldukça yakışıklı bir şehir beyfendisini andırıyor. İç mekan tasarımında ise ilk dikkatimizi çeken orta konsolun üst kısmındaki ekran oluyor, bu araç bilgisayarı yeni ranger’a ayrı bir hava ve sportiflik katarken sürücünün ihtiyaç duyduğu ses sistemi, navigasyon gibi özellikler sadece tek bir ekran üzerinden yürütülmesine olanak sağlamış. 2011 model ranger’ın arka kasası bir öncekine göre daha büyütülmüş. Yeni ranger 1.549 mm uzunluğundaki ve 1.560 mm genişliğindeki yükleri taşıyabiliyor. Yeni Ford Ranger, iki veya dört tekerlekten çekiş sistemi ile dört tip kabin, iki değişik gövde yüksekliği ve dört değişik donanım paketi ile satışa sunulması bekleniyor. Yeni ranger aynı zamanda üç farklı motor seçeneğine sahip olacak.
Ocak 2011
Motor seçenekleri, 2.5 lt hacimli 166 beygir gücünde benzinli seçeneği, 2.2 lt hacimli 150 beygir gücünde ve 375 nm tork üretebilen dizel seçenek versiyonu, 3.2 lt hacimli v6 motora sahip dizel motor 200 beygir gücünde 470 nm tork üretecek.
4x4 SuperSport
33
4x4 Nissan Qashqai +2 Ü Ş Ü R Ü S T S E T
4x4 qashqaI +2 modeli ile off-roaD..
SUV
t başarılı.
uzda gaye
Ocak 2011
ları parkum off-road açı
4x4 SuperSport
34
segmentinin Amiral gemisi olan Nissan Qashqai yeni +2 modeliyle bir kez daha çıtasını yükseltmişe benziyor. Dışarıdan bakıldığında yüzünde bir Uzakdoğu esintisi barındıran araç yüksek bedeni keskin ve yapılı çizgileri ve yuvarlatılmış arka çıkıntılı stopları ile bir bir fit delikanlı.. Onu diğer kardeşlerinden ayıran en büyük özelliği hiçte göze çarpmayan aslında arka kelebek bu cam daha geniş bir bagajında habercisi. İçeriye girdiğinizde göz dolduran bir uçak kokpiti hayal etmeyin yeterli bir gösterge paneli ulaşımı ve görüşü iyi arka vitese bağlı kamera ile görüntünün ön konsola taşıması ve yardımcı manevra çizgileri kolaylık olmuş. Yol bilgisayarı navigasyon sistemi var. Aslında bu versiyonuna deri koltuk vites topuzu ve koltuklar kadar gögüsede biraz daha özen gösterebilirdi. İçi geniş rahat üçüncü sıra koltuklara sadece çocuklar oturabilir yetişkinler için sıkıntılı bir boyutta ( araç her nekadar Euro Ncap güvenlik testlerinde 5 yıldız almayı başarmışsa da arka tampona en yakın bu koltuğa çocukların kendi koltuklarında dahi oturtulmasını tüm araçlar için doğru bulmuyorum ) bagaj hacmi 3 sıra koltuklar kapalıyken 450 Lt arka koltukların kapanmasıyla 1520 lt ile iyi bir kullanım alanına ulaşmış. Bir önceki modele göre daha sessiz olmasına rağmen süspansiyon yol dışında çok rahatsız edici boyutlara ulaşmasa da iletken. Süratlendiğinizde aynaların sebep olduğunu düşündüğüm bir rüzgar sesi ortaya çıkıyor. Yüksekliği yola hâkimiyet açısından bir avantaj. Test aracımız 2.0 DCI All Mode 4x4 sistemiyle donatılmış ve istenildiğinde 6 ileri manuel modla da kullanılabilen otomatik şanzımana sahip 2000 cc dizel motor 320Nm tork ve 150HP’lik güç üretiyor. Şehir içindeki kullanımı çok rahat yol dışına çıktığımızda donanım üstünlüğünü ve crossover adını gölgede bırakan tekşey araziye göre seçilmeyen lastikler olabilir.
umuzda ilk ff-road park ınıyor.. O i iğ ld e g efa da ıs Burcu ilk d ısa zaman şaşırsada k z a ir b a şt a b
l arkurda yo -pilot ile p ız m rı pilot ve co a çalışmala notu çıkarm
bana kalırsa, kullanıcısı nın amacına göre ilave yardımcı donanım ile keyifli bir aile arabası olur. Diğer motor ve donanım seçenekleri ile de rakiplerine selam durdurur. Bu yeni yılda da segmentinin amiral gemisi olmaya devam edecek gibi görünüyor. Test Sürüşü ve Yazı: Bülent Demir
Qashqai
Qashqai
’nin yüksek satış rakamlarına ulaşmasının en önemli nedeni 1.5 litrelik dCi motoru. 4000 d/dk’da 106hp güç üreten Renault motoru, 2000 d/dk’dan itibaren 240 Nm tork üretiyor. 1511 kg ağırlığındaki Qashqai’yi harekete geçirmekte zorlanmayan motor yakıt tüketim değerlerini gören sürücüsünün yüzünü güldürmeyi başarıyor. Testimiz süresince 100 km’de ortalama 5.8 litre yakıt tüketen Qashqai’de yakıt tüketim değerlerini 5 litre civarına düşürmek mümkün. 6 ileri manuel şanzımanıyla 0’dan 100 km/s hıza çıkmak için 13 saniyeye ihtiyaç duyan Qashqai maksimum 174 km/s hıza ulaşabiliyor. Standart Qashqai’nin 410 litrelik bagaj hacmi, +2 versiyonda 40 litre artarak 450 litre olmuş. Aracın diz mesafesinde bir artma söz konusu değil ancak diz mesafesi yeterli. Qashqai+2, bu segmentin diğer iddialı oyuncusu Ancak bagaj hacmi konusunda 3008’in hala 62 litrelik üstünlüğü bulunuyor. Güvenlik; Nissan Qashqai EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız ile ayrıldı. +2 versiyonun ayrı bir katılımı bulunmuyor. Qashqai+2’de sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıkları standart olarak sunuluyor. ESP sistemi ise Tekna donanımı satın almak gerekiyor.
Ocak 2011
’yi anlatmaya t a m a m e n tarafımdan uydurulmuş bir tanımla başlamak istiyorum..’’Araziküs’’ : heybetli görüntüsüyle sizi aldatan, arazide tozu dumana katacağım duygusunu kursakta bırakan otomobillere denir. Qashgai ile ilk tanıştığım anda kalbim çarptı adete görünüşüne kapıldım, koltuğuna geçtiğimde de etkisi sürdü. Tasarımı ve iç dizaynı ile yarattığı his güven verici ve oldukça rahat bir otomobil. Arka koltukların yatması insana rahatlık katıyor hatta uzun yola çıkma isteği uyandırıyor. Otomobili, İstanbul’umun güzel yollarından sonra birde tozuna toprağına katmak istedik, nihayetinde bir arazi aracı alıyorsunuz. Otomobilin toprakta verdiği tepkiler oldukça keyifliydi benden tam not aldı… Ani manevralarda ESP’nin etkisini oldukça hızlı hissediyorsunuz. Süspansiyonlar da oldukça iyi…Ama otomobilin arka kısmı öndeki hissiyata göre daha rahatsız sanırım biraz fazla zıplıyor…Tek yapılmaması gereken üzerindeki standart lastiklerle tozu dumana katma eylemi… Oldukça sorunsuz giden testimiz patlayan lastiğimiz sayesinde bir anda sekteye uğradı. Beni otomobilden soğutan tek şey bagajda stetmenin olmayışı… Nissan’nın böyle bir araç üretirken arazide biraz daha iddialı olmasını beklerdim. Test Sürüşü ve Yazı: Burcu Burkut Erenkul
!
ruyor bizi..
oad’ta uçu Bülent off-r
35
naklarıda lastik ya n sı çı a im et başarılı Yana eğ güç ile gay iz im iğ rd e na v
4x4 SuperSport
Çamur, ıslak zemin, toprak mıcır ile sabitleştirilmiş karma parkurda araç sürüş keyfini yaşatıyor dönüşler ve tepkileri çok yerinde ESP nin avantajını sonuna kadar kullanıyor olsa da yol arazide arkadan savrulmalara dikkat etmekte yarar var. Frenleme mesafesi iyi, hızlanma ve ara şanzıman geçişleri yeterli, her ne kadar crossover mi suv mu tartışması süre dursun
2013 LOTUS ESPRIT KONSEPT
Ocak 2011
Paris Motor Show’un en hızlı ve en gösterişli modellerinden 2013 Lotus Esprit, firma yetkililerinin de gelmiş geçmiş en iyi Lotus olarak tanımladığı bir süper spor otomobil. 2 koltuklu Lotus Esprit, ön tampon ve ızgara tasarımıyla Lamborghini Gallardo’yu andırırken, arkadan bakıldığında ise, ince LED stopları, ortada yeralan çift eksoz çıkışı, aracın arka çamurluklarından başlayıp tavana entegre olan ilginç spoileri ve motor kaputundan arka tamponun altına kadar inen karbon kaplama özgün Lotus tasarımının göze çarpan çizgileri. 620 PS güç, 720 Nm tork üreten 5.0 litre
4x4 SuperSport
36
V8 motoruyla, Lotus Esprit, 0’dan 100 km/ h’e 3.4 saniyede ulaşırken, 330 km/h maksimum hızla sınırlandırılmış. 5.0 litre benzinli motorla birlikte sunulan Formula 1 teknolojisi olan KERS (kinetik enerji dönüştürme sistemi) veya hybrid teknolojisi de Esprit’i ekonomik hale getirecek. 620 PS gücü tekerleklere ise, 7 ileri DCT şanzıman aktaracak. 1450 bg ağırlığındaki otomobilin güç ve tork değerleri kadar açıklanan performans verileri de heyecan verici. Lotus Esprit Concept’in 0-100 km/s hızlanmasını 3.4 saniyede tamamladığı ve 330 km/s maksimum hıza çıkabildiği belirtiliyor.
2013’ün başında üretimine başlanacak olan otomobilin, 110.000 GBP fiyatıyla Avrupa pazarına sunulacağı şimdiden belirlendi. İlk kez 1976 yılında üretilmeye başlanan ve üretimde kaldığı 2004 yılına kadar toplam 10.675 adet üretilen Lotus Esprit’in 2013 yılında satışa sunulması planlanan yeni neslinin konsepti Paris Otomobil Fuarı’nda sergilendi. Ortadan motorlu ve arkadan itişli bu iki kişilik otomobilin hybrid teknolojisiyle donatılacağı açıklanan Esprit’te çok hızlı vites değiştiren çift debriyajlı bir otomatik şanzımana görev verilecekmiş.
Thomas Kreutziger, ticaret ile uğraşan profesyonel bir elektrikçi, bu yetenekli adam aynı zamnda alman marka üzerinde evi olan müstakil bir kamyona daha doğrusu karavana sahip bir maceracı. Uzun kilometrelere dayalı kara yolculuğunda kullanmak üzere tamamen özel olarak dizayn edilmiş dört çekişli bir araç. Thomas öncelikle böyle bir aracın varlığından haberi olmadan uzun araştırmalar sonucu Almayada Magirus Deutz kamyon karavanları keşfetti. Bu arada Thomas 12 yıl boyunca Lan Rover’da çalışma hayatı olan bir adam. Bu araç ilk başlarda almanyada demiryolu ve havayolları sanayisinde kullanılmak üzere acil müdahale aracı olarak tasarlanmış. Diğer araçlardan farkları ise Deutz hava soğutmalı motorlara sahip olmaları. Thomas üzerinde biraz çalışma yaptıktan sonra 1976 model 1770D bulmayı başarıyor. Ve Thomas Alu-Yıldız gerçekleştirmek üzere işe koyuluyor.
Alu-yıldız aslında Thomas’ın bir projesi yani mobil ev. Thomas kafasında tasarladığı bu protitip için alt yapısında 179D12A Magirus Deutz 8.5 litre enjeksiyonlu ve hava soğutmalı 176 beygir gücünde V6 motora sahip 5 vitesli ZF şanzımana sahip aynı zamanda ikinci bir 4x4 vitesi olan ve arka aks aktarma üzerinde tam zamanlı dört tekerlekten çekişi sağlayan %100 diferansiyel kilitli aracı modifiye ederek hayaline kavuştu. Thomas ve ailesi emekliliği boyunca Ahu-Yıldız dedikleri özel karavanları ile tüm dünyayı dolaşmak için yoldalar..
Ocak 2011
Geçtiğimiz yıl TopGear ekibi tarafından Kuzey kutbuna doğru hilux pick-uplar ile yapılan çıkarmanın bir benzeri bu seferde Güney kutbuna düzenlendi. “Amundsen Omega3 South Pole” adı verilen etkinlik çerçevesinden 483 mil yol kat eden özel yapım Hilux pick-uplar zorlu kutup şartlarına dayanmaya çalıştı. Güney kutbunun kaşifleri Roald Amundsen ve robert Scott’un izlediği rotaya sadık kalan dört araç bu zorlu parkuru başarı ile tamamladı. Artic Trucks tarafından kutup şartlarına özel hazırlanan 4 adet hilux özel lastikler, süspansiyon sistemleri sayesinde kar ve buzların üzerinden zorlanmadan geçebildi. Araçlar üzerinden kurtarma vinçleri ve geniş buzul yarıklarına düşmesini engelleyen karoser uzantıları da aracın kutup bölgesinde sorunsuzca ilerlemesine yardımcı oldu. En önemli modifiye ise motorlar üzerinde yapıldı. -30 dereceye kadar motor ısısı olabilecek buzlanmayı kolaylıkla eritebiliyor.
AHU YILDIZ KARAVAN
37 4x4 SuperSport
BU SEFER 4X4 HILUXLAR İLE GÜNEY KUTBU GEÇİLDİ..!
2004 Mercedes UnImog U500 GVX
Dünyanın En Yetenekli Macera Aracı Aslen Nereden Gelir? Evet dünyanın en yetenekli macera ve 4x4 araçlarının asıl ana vatanı tabiki güney amerikada yer alıyor..2004 model mercedes marka unimoglarda dünyanın pek çok ülkesinde kullanılan çok yönlü 4x4 arazi araçlarıdır. Bu araçlar yapıları itinarı ile çok yönlü fonksiyonel kullanıma arazi şartları için üretilmiş olup u.s.a ordusununda kullandığı askeri araçların başında yer alıyor. Yazımızda bahsi geçen fotoğraflarını gördüğünüz araçta aynen eski bir askeri şasi üzerine inşa edilmiş bir araç 1980’leri ortalarında National Geographicte bir makale okuduktan sonra, Mike Van Pelt ilham kaynağı olmuştur. Fakat rüyasını gerçekleştirmsini beklemesi tam 20 yılını aldı. Kimim mi? tabiki bahsi geçen aracın sahibi Lazelle Jones’tan bahsediyoruz. Unimog tabanlı bu macera aracına sahip olduktan sonra kendisi ve eşi güney amerikanın bir ucundan diğer ucuna uzun km’ler yaptılar..
Evlerine geri dönüp vardıkları zaman ise onlar gibi düşünen bir çok insan ve bunu yaşamak isteyen bir çok maceracı doğmaya başlamıştı. Unimogs ‘un kendi şirketi dünyadaki bu maceracılar için özel expedisyonlara dayalı projeler başlatmaya karar verdi. GVX modeli 2004 Mercedes Unimog U500 şasiye dayalı 16 vitese sahip Telligent Mercedes şanzıman ile Mercedes 7.2 litre turbo dizel motoru tarafından desteklenmektedir. Ön ve arka dört tekerlekten çekiş sistemi, merkezi diferansiyel kilidi ile 2010 yılına kadar bu şekilde gelmiştir. GVX’te iki yapısal izolasyon yatakları ile bir mil yatağı özellikli üç nokta kinetik mekanizma ile şasi çerçeveye bağlı. Bu şu anlama gelmektedir; Torkun arka bölüme bir şekilde transfer olmasıdır.
Ocak 2011
Unimogta 20cm yüksekliğe kadar açılabilen özel aliminyum merdiven sistemi ile araca kolayca ulaşılır ve arka kasa kısmına çıkılabilir. Unimoglar 26.00 ile 33.000 metreküp dış yük taşıma kapasitesine sahiplerdir. GVX ‘te paralel AC elektirik sistemleri vardır. Aracın çatısındaki güneş panelleri ise araca ekstradan belirli bir elektrik gücü kullanımı verir. Bu özel expedisyon aracında her türlü özgüvene sahip güç, ısı, sıcak su için gerekli sistemler ile donatılmıştır. Aracın konut özellikleri arasında bir tarafta duş , banyo bulunmaktadır. Aynı zamanda iki ekran LCD televiyon, yatak, buzdolabı, bulunuyor. Aracın off-road kabiliyetine baktığımızda ise; özel donanımlı modifiye ile ünlü paris dakar rallisinde yıllardır çölün zorlu ortamında yarışarak boy göstermekte ve çeşitli takımların tercih ettiği araçların başında gelmektedir. Ayrıca Unimoglar ilk başta tarım için tasarlanmış olsalarda, savaşlar sonrası keşfedilen yetenekleri sayesinde bir patlama olmuştur. Çöllerde, ormancılıkta, belediyelerde, itfaiye ve silahlı kuvvetlerde, petrol arama ekiplerinde Unimoglar vazgeçilmez alternatif olan çok yönlü özel arazi araçlarıdır.
4x4 SuperSport
38
6 silindirli Mercedes-Benz 906 turbo dizel motor. Çıkış gücü 260 hp, 700 ft.lbs tork.
395-85 R20 Michelin XZL lastikler,
Uzunluk 154 “dingil açıklığı, Model 405,230 GVW için 33’000 lbs, ön aks 15’900 kg, arka aks 18’700 lbs arttırıldı.
24 ileri, Telligent ® otomatikleştirilmiş manuel (EPS) vites ile 22-geri hız. VarioPilot sol ve sağ el direksiyon, 30 saniye içinde değiştirilebilir.
QTWIldcat300STR Vahşi ve çılgın !
Wildcat FIA sıkı güvenlik standartlarını karşılayacak bir uzay kafesi gibi motor sporları kaynaklı şasi etrafında inşa edilmiştir. Wildcat Richard Hammond tarafından TopGear dergisi için ‘Stig’ ile test edildiğinde aracın offroad performansı ve Ar-ge çalışmaları hız kazandı. Hafif borulu şasi etrafında iskelet yapısına sahip araç sert bir kullanıma sahiptir. 300STR 300mm uzun yolculuklara dayalı karbon fiber ile donatılmıştır. Üzerinde özel helezon yaylı tamponlar bulunmantadır. Aracın fren sistemi ön ve arkada oldukça geniş diskler ile sağlanmış. Isıtmalı ön camları ve güçlü silecekleri sayesinde en kötü koşullarda dahi yolun gözükmesini sağlamaktadır. Ekstra olarak klimasıda seçenekler arasında mevcut.
Firma geliştirdiği modelleri Wildcat web sitesi (www.qtwildcat.co.uk) açıklayacağını duyurdu.
Ocak 2011
Wildcat 300 STR özel off-raod aracı İngiltere ‘de özel modifiye araçları konusunda üretici ve distribütör firma tarafından tanıtılmakta ve özel olarak satışa sunulmaktadır. 4.0 litre 270 hp/300 lb-ft DOHC, 32-valf V8 Rover V8 motora sahip Wildcat özel arazi aracı ingilizlerin ünlü Land Rover markasınında alt yapı sistemi ile destekleniyor. Beş-ileri manuel ve altı vitesli sıralı manuel vites seçenekleri ile 0-100km hıza 5.8 saniyede ulaşmakta.
39 4x4 SuperSport
SUV İkili Karşılaştırma: 2010 Toyota 4Runner Trail Edition V-6 ve 2011 Jeep Grand Cherokee Limited V-6
Ocak 2011
Toyota 4 runner 2010 yılında çıkan modeli ile yeni nesline kavuştu. Runner’ın en son çıkan versiyonu ise 2011 model jeep grand cherooke arasındaki yapmış olduğumuz karşılaştırmalara bir bakalım. Yeni 4 Runner modelinde ilk göze çarpanlar değişiklikler sert yapılı bir gövde lüks iç mekan öne çıkıyor. Kamyon tabanlı Trail Edition modeli çok sade ve basit bir şekilde dizayn edilmiştir. içinde ahşap ve deri gibi lüks göze çarpan şeyler olmayışı sizi şaşırtmasın. 4W çeker sistemi ise içerden bir düğme ile değil ayrı bulunan arazi kolu vitesi ile idare edilmektedir. Genel olarak çizigisel tasarımında kullanılan malzeme sert platik dokulu. Koltuklar ise suya dayanıklı kumaştan imal edilmiştir. 4Runner’ın süspansiyon özelliğide çukur ve kavislerden geçişlerde hissettirecek kadar sert yapıda. Düşük hızlarda ise zorlu dağ yollarında eğimli arazi yapısında off-road
4x4 SuperSport
40
süspansiyon seçeneği ile hareket edilmektedir. 4 Runners, 4.0 litre V-6 silindir seçeneği ile bir daha çok kapalı bir pick-up kamyonet havasındadır. Jeep Grand Cherokee Limited V6 ile ise komple alt yapı sistemi ve özellikleri benzenlik göstermektesede kullanıma yönelik işçilik ve malzeme kalitesi farkları bulunmaktadır. her iki araçtada benzer Önden motor 4WD sistem bulunmakatdır. Motor tipleri 60-V6 /şap blok kafaları DOHC, 4 valf / silindir ortak özelliğidir. 2011 Grand Cherokee’nin sıkıştırma oaranı 10.2:1 iken Toyota 4Runner 10,4:1 ‘dir. Jeep Grand Cherokee’de 290 beygir güç 6400 rpm üretirken 4Runner’da 278 beygir güç 5600 rpm üretmektedir. 2011 model grand cherokee modelinde 260 lt motor 4800 rpm tork üretirkne 4 Runner’da 278 lt lik motoru 4400 tork güç üretiyor.
Ocak 2011
70,1mm’dir. Yeni grand cherokee’de arazi vitesi hemen otomatik vites kolunun altında yuvarlak olan çevirme tuşu ile aracın farklı yol koşullarına göre süspansiyon özelliğini ayarlamanıza olanak sağlamaktadır. Aynı zamanda aracı sport, auto, snow, sandmud, rock özelliklerinde kullanmanızı sağlar. Yeni grand cherokee’de aynı zamanda yine arazi ayarları düğmesinin etrafındaki tuşlar ile zorlu arazi ortamlarında 4WD LOW seçeneği, eğim iniç hız kontrolü düğmesi ve süspansiyon yüksekli ayarıda otomatik olarak tuşlar yardımı ile yapmanız mümkün. 4Runner’da bu şekilde konforlu özellikleri beklemek hata sayılmaz çünkü 4Runner karekteristik özelliği ile sert yapılı kamyon pickup tarzında daha çok arazi kullanımı için sert olarak konfordan biraz daha uzak olarak üretilmiştir. CO2 salınımı Toyota 4Runner’da çok daha düşük. Yakıt ekonomilerine bakacak olursak, jeep grand cherokee 4Runner’a göre gelişmiş motor seçeneği ile çok daha tutumlu gözüküyor. Sonuç olarak ise özellikleri benzeyen iki farklı Suv araç kullanımlarına göre çok fazla benzerlik göstermekdikleri ispatlanmış bir gerçek.
41 4x4 SuperSport
2011 jeep grand cherokee ve 4 Runner’ın ön ve arka süspansiyon sistemleri helezon yaylar, viraj denge çubuğu standart olarak bulunuyor. diferansiyel kilitleme oranları ile grand cherokee’de 3.7 iken 4 Runner ‘da çok daha düşük veri 2.6 olarak sunuluyor. Grand cherokee firen sistemi 12.9 havalandırmalı disk, 12.6 disk ve ABS standart olarak sunulurken, Toyota 4Runner’da 13.3 havalandırmalı disk, 12.3 havalandırmalı disk ve ABS standart olarak sunulmaktadır. Fabrika çıkışı jantlarına bakacak olursak grand cherokee’de 8.0 x20 inçlik alüminyum döküm kullanılmış. Buna nazaran 4Runner’da 7.5x17 inç alüminyum kullanılmış. Lastiklere göz attığımızda yeni grand cherokee yine aynı markasından ödün vermeyerek 265/50R20 107T M+S Goodyear Fortera HL fabrika çıkışı standart takıyor. 4Runner’da ise 265/70R17 113S M+S Dunlop AT20 Grandtrek lastikleri fabrika çıkışı olarak kullanılmakta. Grand cherokee’nin dingil açıklık mesafesi 114,8 , 4Runner’da 109,8’dir. Grand cherokee’nin yerden standart yüksekliği 69.4mm iken 4Runner
Ocak 2011
Transformers 3 Ne zaman gösterime girecek? Film’de neler olacak ? evet ilk ikisini seyredenler için merakla beklenen soruların yanıtı artık açığa kavuştu. Super Spor otomobillerde, 4x4 arazi araçlarına dayalı filmde araçların robota dönüşerek yaptıkları işler anlatılıyor. Daha doğrusu filmin asıl konusu seyredenler iyi bilirler bu araçlar dünyadaki bir robota dönüşerek savaşma özellikleri ile dünyadaki insanları koruyorlar. İşte bir aracı ilk defa robot olarak insancıl özellikler ile konuşan, duyan, gören, savaşan ve duyguları olan bir halde ön plana çıkartan bilim kurgu filmi. Transformers3’ün son çekim hazırlıklarıda tamamlanmak üzere, film için 5 adet araç seçildi bunlardan ilki bu yıl Türkiye’dede satışa sunulmasını beklediğimiz 2011 model chevrolet camaro, 4x4 araçları ile ünlü büyük lastiklere sahip GMC C4500 2009 model bir silverado ile karşımızda, kapalı kasa Hummer H2, bir diğer superspor otomobil ülkemizde de modifiye
4x4 SuperSport
42
konusunda ilgi gören araç Mazda Rx8 gibi araçlar yer almakta. Filmin biraz içeriğine göz atacak olursak, daha önce seyredenler iyi bilir, Hepimizin bildiği gibi dünyamızda organik kökenli yaşam formatları vardır. Cybertron gezegeni ise başka mekanizmalara kolayca dönüşebilme yeteneğine sahip olan robotların gezegenidir. Bu robotlara “Transform” denir. Her transformer’ın kendine özgü bir dönüşerek değişme şekli vardır. Transformer’lar iki farklı kampa bölünmüşlerdir. Bir tarafta kısaca Autobotlar denen iyi robotlar vardır. Bunların yöneticiliğini Optimus Prime yapmaktadır ki 18 tekerlekli kırmızı renkli bir kamyona dönüşmüştür. Diğer tarafta ise şeytani ruhlu ve kötü niyetli Decepticonlar vardır. Bunların yöneticisi ise bir silaha dönüşmüş olan Megatron’dur. Transformers3 filminde amerikan hava kuvvetleride yer alıyor. Film 2011 Temmuz ayında yayına girmek için hazırlanıyor.
Ocak 2011
başlatacaklardır. Transformers3 filminin çekimleri şimdiden bir çok habere konu oldu. Sette yaşanan kazalar, film oyuncularının yeni aşk dedikoduları filmi şimdiden patlattı. Tüm film boyunca araç aksiyon sahnelerinde bir Porsche Cayenne 4x4 özel olarak kamera kullanımı ve yönetmen için tahsis edildi. Filmde mustangler ise polis aracı olarak kullanılıyor. Hemen hemen ilk serisinden sonra dünyanın her yerinde satışa çıkan robot oyuncakları ile filmin adına açılmış özel internet sitelerindeki oyun yarışmaları ile büyük beğeni kazanmış.
43 4x4 SuperSport
Cybertron gezegeninde Energon Küpleri adı verilen yakıt stoklarının azalması üzerine her iki taraf yeni kaynak arayışıyla uzay yolculuğuna başlar. Yeni enerji kaynağı arayışları onları ihtiyaç duydukları mineraller ve kimyasallar açısından çok zengin olan dünya gezegenine getirecektir. Kendilerini kolaylıkla arabalara, deniz araçlarına, uçaklara, kamyonlara, teknolojik cihazlara, hatta insanlara dönüştürebilen Tranformerlar, dünyamızın çok kıymetli doğal kaynaklarının kontrolünü ele geçirebilmek için bir savaş
4X4 DACIA DUSTER ÖDÜLE DOYMUYOR..!
Ocak 2011
2010 ilkbaharından beri Avrupa, Türkiye ve Kuzey Afrika ülkelerinde satışta olan Dacia Duster, ticarileştirildiği tüm ülkelerde bugüne dek 60 000 satışla büyük bir başarı elde etti. • Sağlam çizgileri, üstün off-road yetenekleri ve rakipsiz fiyat/ konfor oranı sayesinde, Dacia Duster güçlü, güvenilir ve erişilebilir bir SUV 4x4 modeli arayışında olan müşteri kitlesinin beğenisini hızla kazandı. • Duster uluslararası alanda, gerek satış gerekse üretim açısından büyük talep görüyor ve 2011’den itibaren bazı yeni Pazarlarda Renault markası altında satışa sunulacak: - Körfez ülkelerinde, Piteşti fabrikasında üretilen araçlarla ticarileştirilecek, - Brezilya ve Arjantin pazarlarına, Brezilya’daki Curitiba fabrikası üretim yapacak, - Rusya pazarı için, Moskova’da kurulu Avtoframos fabrikası üretim yapacak, - Kolombiya’daki Medellín fabrikası ise Kolombiya, Meksika ve Şili pazarlarını besleyecek. 10 Aralık günü, Autobest 2011 ödülü Dacia Duster’a verildi. Bu ödül 2010 yılında bir üretici tarafından pazara sunulan en iyi modele veriliyor. Autobest jurisinin üyeleri, aralarında yakıt tüketimi, çok yönlülük, iç mekan genişliği ve tasarım olmak üzere 13 farklı kriter üzerinden değerlendirme yaparak sıralamayı belirlediler. Bu kriterlerin her biri üzerinden puanlama yapıldı ve Dacia Duster 3600 puan üzerinden toplam 863 puan aldı. 15 juri üyesinden 10’u Dacia Duster’ı kazanan model olarak gösterdi. Autobest jurisinin üyeleri 15 ülke temsilcilerinden oluşuyor : Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Kıbrıs, Makedonya, Macaristan, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Ukrayna ve Malta. Autobest ödülü 2000 yılından beri veriliyor (www.autobest.org). Dacia Duster, 8 Aralık’ta Fransa ve Romanya’da da ödüllendirildi. Fransa’da, Dacia Duster aile modelleri kategorisinde Argus ödülünü aldı. Jüri üyeleri (rating uzmanları, gazeteciler ve pazar araştırma uzmanları) seçimlerini yeni araç satın alma fiyatı, kilometre maliyeti, 2. el değeri, yakıt tüketimi ve kullanım özellikleri gibi kriterler üzerinden yaptılar. Romanya’da, Dacia Duster, Romanya Otomobil Gazetecileri Derneğinin “Yılın Otomobil” ödülünü aldı. Bu ödül tüm segmentler dahil Romanya otomobil pazarına en fazla etki yapan modele veriliyor.
4x4 SuperSport
44
Common rail turbo intercooler dizel motora sahip Tata Marina, sağladığı yüksek performans ile; hem iş, hem de özel hayatın vazgeçilmezleri arasında yer almakta. Tata Marina’nın aralık ayı satış fiyatı ise 22.950 TL. Tata’nın pick-up segmentindeki modeli Xenon, kısa sürede pazarda kendine iyi bir yer edindi. 4x2 ve 4x4 çift kabin modelleriyle satılmakta olan Xenon; hem şehir içinde hem zor doğa şartlarındaki kabiliyeti, dayanıklılığı ve ekonomik fiyatıyla dikkatleri üzerine topladı. Xenon’un 4x2 versiyonu 29.950 TL., 4x4 versiyonu 34.800 TL. satış fiyatına sahip. Xenon’un, common rail teknolojisiyle üretilen 2.2 litrelik turboşarjlı intercooler dizel motoru, 140 beygir güç ve 320 Nm tork sunuyor. Xenon, ekonomik yakıt sarfiyatına karşın gösterdiği yüksek performansla da göz dolduruyor.
ZFİYATLAR..! A M IL N A İN TATA VAMEDİYOR E D A Y A M N SU
Jaguar ve Land Rover’ı satın alarak dünya otomotiv soy ağacını değiştiren, Fiat’ın stratejik ortağı olan, dünyanın 2. büyük otobüs, 4. büyük kamyon üreticisi Tata’nın Türkiye distribütörü ISOTO, 2011 Ocak ayında da kaçırılmayacak fiyatlar sunuyor. Tata’nın binek kategorisindeki en ekonomik fiyatlı ürünü Indigo, 450 litrelik geniş bagaj hacmi ve ergonomik kokpitiyle son derece kullanışlı ve konforlu bir otomobil... 1405 cc’lik, 85 beygir gücündeki motoru yüksek performans ve ekonomiyi birleştiriyor. Düşük yakıt tüketimiyle dikkat çeken Indigo şehir içi ve şehir dışı kullanımlarda büyük tasarruf sağlıyor. Araçta; klima, sürücü hava yastığı, kapı içi koruma barları, immobilizer, uzaktan kumandalı merkezi kilit, Mp3 player, arka kapılarda çocuk kilidi gibi birçok özelliğin standart olarak sunulduğu aracın satış fiyatı ise sadece 17.990 TL. Tata’nın bir başka modeli de satışa sunulduğu günden itibaren gerek estetik görünümü, gerek geniş bagaj hacmiyle büyük beğeni ve talep gören Marina. 410 litrelik entegre bagaja sahip olan Marina, arka koltuklarının kolayca katlanmasıyla birlikte 1.370 litrelik dev bir bagaj hacmine ulaşıyor.
-BENZVITO! S E D E C R E YENİM O TÜRKİYE’DE.. VE VİYAN
MADRİD’DE YAPILAN ONBEŞİNCİ “AVRUPA TAŞIMACILIK ÖDÜLLERİNİN” İNOVASYON KATEGORİSİNDEKİ ÖDÜLÜNE JÜRİ, RENAULT TRUCKS PREMIUM OPTİFUEL’I LAYIK GÖRDÜ… Haziran 2009 yılında müşterilerin yakıt tüketimini azaltmak üzere satışa sunulan Renault Trucks Optifuel Premium ile Renault Trucks, yakıt tüketimini azaltmak üzere tasarlanmış donanım ve hizmetleri barındıran kamyonu sunan ilk üretici oldu. Bu orijinal fikir Madrid’de yapılan on beşinci Avrupa Taşımacılık Ödülleri çerçevesinde ödüle layık görüldü. Premium Optifuel için jüri görüşünü şu şekilde ifade etti: “yakıt tüketimini ortalama %6,4 düzeyinde azaltarak gürültü ve kirletici gaz emisyonlarını düşürmenin mümkün olduğunu gösteren akıllı bir teknoloji ve bilgisayar harmanına sahip bir araç”. Her yılın geleneksel olarak yapılan ve bu yıl 15.’si gerçekleşen Avrupa Taşımacılık Ödülleri çerçevesinde, bu sektörden gelen profesyonellerden oluşan jüri Avrupa Inovasyon ödülünü teknoloji ve hizmetleri yakıt ekonomisi için harmanlayan Premium Optifuel aracı nedeniyle Renault Trucks’a verdi. Taşımacılık sektöründen profesyoneller, İspanya yük taşımacılığı konfederasyonu (CETM) ile “Transport Professionel” dergisinden gazetecilerden oluşan jüri bu yenilikçi yönü şöyle ifade etti: “yakıt tüketimini ortalama %6,4 düzeyinde azaltarak gürültü ve kirletici gaz emisyonlarını düşürmenin mümkün olduğunu gösteren akıllı bir teknoloji ve bilgisayar harmanına sahip bir araç ve gerçek bir yenilik”. %6,4 rakamı bir alman bağımsız kuruluşu olan TÜV tarafından da onaylandı. Renault Trucks yetkilileri bu ödülü değerlendirirken “maliyetlerini basit, etkili ve kalıcı bir şekilde kısmak için müşteriye sunulan Optifuel Programının sürekli geliştirilmesi ve tüketimin optimizasyonu için yıllardır harcanan emeğin bir karşılığıdır bu ödül” şeklinde görüşlerini belirttiler .
45 4x4 SuperSport
OVASYON İN İN İN R E L L Ü TTRUCKS IMACILIKÖD AVRUPATAŞ DEKİGALİBİRENAUL İN KATEGORİS
Yeni Mercedes-Benz Vito; Ekonomikliği, çevre uyumu ve dinamizmi ile hafif ticari araç kategorisine yeni bir boyut getiren yeni Mercedes-Benz Vito, yeni geliştirilen motorları ve şanzımanları ile dikkat çekiyor. Emisyon değerleri ve yakıt tüketimi seçilen motora göre % 15’e varan oranlarda düşürülen yeni Vito’nun performansı da arttırıldı. Crewbus olarak tanımlanan minibüs tipi dışındaki Mercedes-Benz Vito modellerinde opsiyonel olarak sunulan BlueEFFIECIENCY teknolojisi ile gerek emisyon, gerekse yakıt tüketimi daha da düşürülebiliyor. Sürücü mahalli daha ergonomik hale getirilen Vito’nun yolcu taşımacığı için üretilen modellerinde araç içi de daha çekici hale getirildi. Yenilenen “yüzü” ile Mercedes-Benz otomobillerini çağrıştıran yeni Vito, kullanıcısına bununla birlikte bir ticari araçtan beklenen dayanıklılığı ve performansı sunuyor. Geniş hacimli araçların en üst kategorisini tanımlayan yeni Mercedes-Benz Viano kendi sınıfında değerleri yeniden belirliyor. Yeni motorlar ve yeni şanzımanlar yakıt tüketimini ve emisyonu düşürürken aracın performansını da artırıyor.Yeni yürüyüş takımları azami sürüş konforu ve sürüş güvenliğini sağlıyor. Bunların ötesinde yeni Viano güncel Mercedes-Benz otomobil modellerini anımsatan “yüzü” ve yeniden tasarlanan arka kısmı ile dikkat çekiyor. Araç içinde ise yenilenen cockpit Viano’ya bir binek otomobili zarafeti veriyor. Viano’daki yeniliklerin başında tamamen yeni geliştirilen çevre dostu, tümü Euro 5 normlarına uygun motorlar geliyor. Yakıt tüketimi düşük olan bu motorlarda CO2 emisyonu da %15 civarında düşürüldü. Aracın çevre dostu özelliği, yeni 6 vitesli ECO manuel şanzıman ve seri donanım kapsamın ECO start/stop fonksiyonunu da sunan BlueEFFIECIENCY teknolojisi sayesinde daha da güçleniyor. Mercedes-Benz Viano’da sunulan yeni dört silindirli motor alternatifleri: • Viano CDI 2.0 - 100 kW ( 136 bg) gücünde • Viano CDI 2.2 – 129 kW ( 163 bg) gücünde Dizel motorlu araçlarda en üst kategoriyi V6 motorlu Viano CDI 3.0 oluşturuyor. Sessiz kullanımı ve ataklığı ile dikkat çeken bu motor 165 kW (224 bg) güç sunuyor. V6 benzin motorlu Viano 3.5 ise 190 kW ( 258 bg)’lık performansı ile etkiliyor.
Ocak 2011
Yeni Mercedes-Benz Vito ve Viano Türkiye’de satışa sunuldu Mercedes-Benz, hafif ticari araç pazarının gözde modelleri Vito ve Viano’yu yeniledi. Çok farklı alanlarda kullanım olanağı sunan yeni Vito ve Viano özellikle yeni motor ve şanzımanları ve güvenlik donanımı ile dikkat çekiyor.
USTALIK KAVRAMI DEĞİŞİYOR…! “Doğru Teşhis + Hızlı İletişim = Kesin Çözüm”
İG
lerleyen ve gelişen teknolojiye paralel olarak otomobillerde kullanılan sistemler de gelişmekte ve daha karmaşık hale gelmekte. elişen ve farklılaşan teknoloji ile birlikte, her otomobil markası kendi teknoloji standartlarını ortaya koyuyor. Bu durum, araçların onarım ve arıza teşhis metotlarını da farklılaştırıp, sadece gerekli özel ekipmanlara ve özel servis takımlarına sahip uzman kişilerin araçlara müdahalesine izin verir hale geliyor. Bu şekilde de her geçen gün yetkisiz ve gerekli ekipmanlara sahip olmayan kişilerin araçlara müdahalesi daha zor ve kullanıcı açısından riskli hale geliyor. Her üretici tarafından özel olarak imal edilen, programlanan test cihazları olmadan yapılan teşhis ve onarımlar sağlıklı netice vermeyebiliyor. Bu durum da zaman zaman müşteri için hayati tehlike yaratacak boyutlarda sonuçlar doğuruyor.
‘Motor İşletim Sistemi’ nedir? Günümüz otomobillerinde kullanılan motorlar, minimum yakıt sarfiyatı ile maksimum performansı sağlayabilmek amacıyla motor durumunu tespit eden elektronik algılayıcılar ve çalıştırıcılar ile donatılıyorlar. İşte bu algılayıcılardan aldığı bilgi uyarınca enjeksiyon, ateşleme, rolanti, emisyon ve soğutma sistemlerine kumanda eden sistemler bütününe ‘Motor İşletim Sistemi’ diyoruz. Motor İşletim Sistemi’nin temel elemanı olan ECU (Elektronik Kontrol Ünitesi) ‘ne , dolayısıyla Motor, Otomatik Şanzıman, Hava Yastığı , ABS gibi sistemleri kontrol edebilen cihazlar, imalatçı firmalar tarafından üretilip yetkili servislere dağıtılıyor.
Ocak 2011
TEST CİHAZLARI; Motordaki elektronik kontrol sistemi ile ilgili herhangi bir arıza durumunda arızayı tesbit edebilmek, sistemin işleyişini ya da çalışma sürecinde kontrol ünitesi tarafından hafızaya kaydedilmiş arıza olup olmadığını kontrol etmek amacıyla, Çiftçiler TAŞ servisimizde kullanılan Wtech, Star Scan ve DRB III cihazları kullanıyoruz. Bu cihazlar aynı zamanda araçtan en yüksek performansı elde edebilmek için araç üzerinde incelemeler ve çalışmalar yapabilen teşhis cihazlarıdır. Cihazlarının yazılımları ve araçlara yüklenecek yeni yazılımlar sürekli olarak güncellenir.
4x4 SuperSport
46
İŞÇİLİK - YEDEK PARÇA GARANTİSİ; “Servisinize güvenmeniz, kendinize güvenmeniz demektir.” Çiftçiler TAŞ, Servisimizde yapılan işçilikler ve kullanılan parçalar, servis işçiliği ve parça imalat hatalarına karşı servisimizin garantisi altındadır. Böylelikle servisten çıktıktan sonra kendinizi güvende hissedebilirsiniz. Aracınız Çiftçiler TAŞ servisinde onarım nedeniyle işlem gördüğünde, işçilik hatası nedeniyle ortaya çıkan problemler ücretsiz olarak giderilir. Bunun için müşteriden yeniden ücret talep edilmez. Yetkisiz servislerde araçlara yapılan yanlış müdahalelerde ortaya çıkan olumsuz sonuçların düzeltilmesi için yetkili
servislere gelen müşterilerimiz olmaktadır . Bu problem yetkisiz servislerde yapılan işçiliklerin garantisinin olmamasından kaynaklanmaktadır. ÇİFTÇİLER OTOMOTİV EĞİTİM MERKEZİ ; “Çiftçiler TAŞ nin en önemli üstünlüğü yetişmiş insan gücüdür… “ Yetkili Servislerimizde görev yapan her teknisyen, servis danışmanları, hatta servis müdürü, düzenli olarak gerçekleştirilen teknik eğitimlere katılarak araçlarda kullanılan tüm sistemler hakkında detaylı bilgi sahibi olurlar. Servis ekibimizin teorik olarak aldıkları eğitimler simülasyon setleri motorlar ve araçlar üzerinde verilen pratik eğitimlerle desteklenir. Ayrıca servis ekibimiz değişen yeni teknoloji ve özellikleri hakkında sürekli bilgi alır. Çitçiler TAŞ servisimizde teknisyenler bilgi ve becerilerine göre 3 bölümde eğitim alıp kendilerini yetiştirirler. Bu bölümler Arıza Teşhis Teknisyeni, Sistem Teknisyeni ve Bakım Teknisyeni olarak 3 ayrı seviyede eğitim alırlar. Aldıkları tüm eğitimlere ve meslekteki tecrübelerine bağlı olarak bir üst seviyeye çıkmaya hak kazanırlar. Özetleyecek olursak; günümüzde mekanik kadar elektronik sistemler de önem kazanmaya başladı. Biz, hızla ilerleyen teknolojiye ayak uyduran sayılı servislerdeniz. Amacımız, normal servis hizmetleri haricinde, çözülmesi güç ya da çözülemeyen sorunları gidermek ve değerli müşterilerimizi memnun etmektir
Yazı: Aslan Arslan ÇİFTÇİLER T.A.Ş ATÖLYE ŞEFİ
Merhaba,
Tramer sorgusu mutlaka yapılmalı; Aracın daha önce geçirmiş olduğu kazanın trafik sigortası yada kasko kapsamında yapılmış olan tüm işlemler 2003 yılından bu yana düzenli olarak kayıt altına alınmaktadır. Cep telefonunuzdan atacağınız (5664) bir kısa mesaj, size almayı düşündüğünüz aracın geçmişte onaylanıp ödenmiş hasarlarını, tarihleri ile birlikte öğrenmenizi sağlayacaktır. Bu basit önlem sizin daha araca bakmadan sadece plaka numaraları ile yapabileceğiniz çok basit ve etkili bir ekspertiz yöntemdir bu yöntem ülkemizde sigorta sisteminde uygulama birliği sağlayan, sigorta sistemine olan güveni arttıran, sistemin sağlıklı işler hale gelmesini hedefleyen bir uygulamadır. Araçların maruz kaldıkları hasar durumunu merkezi bir sistemden görülebilmesini sağlayan bu sistem sigortacılık sektörüne de önemli katkılar sağlamıştır ancak herkesin rahatlıkla ulaşabileceği bu bilgiler acaba hangi durumlarda yanıltıcı olabilir ? Zayıf Halka; Tramer sorgusu eğer kısa mesaj ile bilgi alınacaksa sadece plaka yazılarak bilgi alınabilen bir sistemdir. Cep telefonunuzdan 5664’e incelemek istediğiniz aracın plakasını yazarak bir mesaj atıyorsunuz ve anında cebinize aracın merkezi sisteme yüklenmiş olan hasar kayıtları gelebiliyor. Ancak aracın plakasında herhangi bir sebeple değişiklik yapıldıysa bu durum yanıltıcı olabiliyor ve sistemin sağlıklı bilgi verememesine sebep olabiliyor. Atılan kısa mesaja karşılık olarak araca verilmiş olan yeni plakaya ait sorgulamanın sonuçlarının gelmesi durumu yanlış değerlendirmemize sebep olabilir. Ayrıca, Sigorta şirketlerinin uyguladığı hasarsızlık indirimleri araç sahiplerinin bazı hasarları, kasko ya da trafik sigortasına bildirmeden kendi imkânları doğrultusunda daha ucuz yöntemlerle gidermeye çalışmasına sebep olmaktadır bu durum genelde ufak hasarlarda olsa bile bazı tamiratların sigorta şirketine bildirilmeden giderildiği gerçeğini fark etmemizi sağlamakta ve servis ekspertizinin önemini arttırmaktadır Yazı: Hakan Çiloğlu / ÇİFTÇİLER T.A.Ş.
Ocak 2011
2. el
Otomobil piyasası, otomotiv sektörünün önemli parçasıdır. Ülkemizde de son yıllarda 0 km araç satışları çeşitli kampanyalarla desteklense de, 2. el araçlar hep rağbet görmüş ve bu talep bazı olumsuz durumları da beraberinde getirmiştir. Araç satın alırken yada aldıktan sonra kişilerin karşılaşabileceği çok sayıda problem olabilir gerek kanuni gerekse teknik olarak bir sorun yaşamak istemiyorsanız izlemeniz gereken bazı yollar vardır.
Saygılarımla, Celal Bulgulu / ÇİFTÇİLER T.A.Ş / S.S.H Müdürü
4x4 SuperSport
2. EL ARAÇ ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ ?
Çiftçiler T.A.Ş Satış Sonrası Hizmetler Müdürü olarak görev yapmakta olduğum, 1250 m2 kapalı 2500m2 açık alanda 30 kişiden oluşan çok tecrübeli ve donanımlı bir kadroya sahip ekibim ile birlikte, en son teknolojileri anında uygulayabilen cihazlarla donanımlı, uzman ve genç dinamik bir kadroyla sizlere hizmet veren bir ekibin başı olarak otomotiv de satış sonrası hizmetler konusunda 25 senelik deneyimlerimi sizlerle paylaşarak kullandığınız araçlarla ilgili çeşitli bilgileri sunacağım. Ülkemizde son yıllarda 4x4 araçlar ve Jeep’ler yollarda oldukça fazla görünmeye başladı. Bu araçlarda sürekli dört çekiş imkânı sağlanarak yol tutuşu artırıldı. Çeşitli süspansiyon sistemleri ve aktarma organları geliştirilerek kullanılmaya başlandı. Araçların elektronik modülleri yeni yazılımlarla desteklenip mekanik aksamların bu yeni programlarla arazi ve sürüş şartlarında daha uyumlu çalışmaları sağlandı. Kullanmış olduğunuz 4x4 araçların üzerindeki komponentlerin neler olduklarını ve ne işe yaradıklarını bilmenizde aracınızı daha doğru ve bilinçli olarak kullanmanızı sağlayacaktır. Bu komponentlerden Arazi Şanzımanını ve orta diferansiyeli tanıtacağım. 4x4 ‘ünüzü bir binek 4X4’ten ayıran ve arazi, şartlarında yol alabilmesini sağlayan en önemli özelliklerden biri, normal şanzımanın yanında yer alan ve transfer kutusu da denen bir dişli sistemidir. Araç içinde, vites kolu yakınındaki küçük kol veya kollar arazi şanzımanını harekete geçirir, şanzımandan aldığı hareketi ön ve arka akslara dağıtarak gönderir. Arazi şanzımanları araç marka ve tiplerine göre farklılıklar gösterebilir. Bazı araçlarda şanzımanın içinde monte edilmişken bazı araçlarda tamamen dışarıda ayrı bir ünite olarak yer alır. Arazi şanzımanlarında yüksek ve alçak hız olarak adlandırabileceğimiz (high ve low) iki oran vardır. Bunlar vites topuzunun üzerinde H ve L harfleriyle ifade edilir. Şanzımanla seri olarak çalışan arazi şanzımanları, var olan vites oranlarını istendiğinde belli oranlarda arttırır. Bazı arazi şanzımanlarının bir başka özelliği de 2/4 çekiş seçimini sunmaktır. Bu özellik bazı 4x4 araçlarda normal yol koşullarında iki çeker olarak kullanımı sağlar. İki çeker konumu seçildiğinde ön tekerleklere arazi şanzımanının bu özelliği sayesinde güç iletimi yapılmaz ve tekerlekler sadece taşıyıcı ve yönlendirici görevi görür. Daha önce bahsettiğim L ve H konumlarına ilaveten 2/4 çekiş konumları da vites topuzu üzerinde 2h,4H ve4L olarak gösterilirler. Bazı araçlar ise sürekli 4 çekiş özelliğini kullanırlar. Bu tip araçlar arazi şanzımanıyla entegre %100 kilitlenebilen bir 3. orta diferansiyel kullanırlar. Orta diferansiyel; Sürekli 4 çekiş olan araçlarda hareketi ön ve arka akslara dağıtmak için gerekli olan 3.bir diferansiyel bulunur.4 çeker durumunda hareket %50–50 olarak ön ve arka diferansiyellere dağıtılır. Tekerlerin her biri virajlarda farklı hızlarda dönmesi gerekirken bu durumda aynı hızda dönerler. Arazide problem yaratmayan bu durum sürtünmenin yüksek olduğu asfalt zeminlerde aracın 47 kasılmasına sebep olur ve bu tip zeminlerde kullanılması tavsiye edilmez. Orta diferansiyele sahip yani sürekli hızlı yol şartlarında 4 çekişe imkân veren bir araçta ise, yol şartlarında gerekli olan ön ve arka tekerlere devir farklılığı otomatik olarak sağlanacağı için 4x4 konumunun sürekli olarak kullanma olanağı sağlanır.
! 4 0 0 2 P H 7 7 1 T L 4.0
EFSANEJEEPRUBICON WRANGLERSAHARA! Ocak 2011
Jeep 4x4 SuperSport
48
efsanesi markanın İkinci Dünya Savaşı'nda Amerikan Ordusu'nda kullanılmak üzere geliştirdiği Willys modeliyle başlar. Zaman içinde Chrysler bünyesine dahil olan marka artık askeri araçtan çok modern bir arazi aracı yaratma hedefi gütmesi ile Amerikan üretici firma bu hedef doğrultusunda '80'li yılların ortasında 'Jeep Wrangler' modelini sahneye çıkardı.'90 yılında Renegade versiyonu tanıtılan otomobile 2002 yılında Rubicon isminde yeni bir üye katıldı. Türkiye'ye 4.0 litre 177 HP gücündeki benzinli motorla ithal edilen modelin yurt dışında 2.4 142 HP'lik bir versiyonu daha bulunuyor. Bizimde test için aldığımız modeli 4.0lt ve 177 beygir. Tek farkı ise aracın normalde zaten bir arazi aracı olması dolayısı ile üzerine bir çok farklı markanın modifiyesi eklenerek Jeep Wrangler Rubicon’un Sahara özel modeli daha da hırçın ve vahşi tam bir off-road aracı mümkün olmuş. Bu özel aracı Türkiye’de pek çok farklı kişi kullanıyor olsa da bizim testini yaparak offroad için aldığımız bu aracın sahibi Ali Tercan bey aracına çok fazla özen ve yatırım yaparak hiç bir masraftan kaçınmamış ve aracına gözü gibi bakmış. Çünkü piyasa da bu özelliklerde ve bu kadar fonksiyonel olupta bu temizlikte bir araca ilk defa rastlıyorum.
RLARI
N SEAKE A V A T L A İN ORJ
/ FULL HARD TOP
Wrangler’ın genel çizgileri atası Willys’ten çok farklı değil. Jeep markasının tescilli tasarımı olan yedi kanallı radyatör ızgarası ve yuvarlak farlar bu modelin ön tasarımında hemen dikkat çekiyor. Dışa çıkık çamurluklar hem yan hem de ön tasarımda fark ediliyor. Motor bölümünden itibaren köşeli hatlara sahip olan aracın arka kısmı büyük bir kutuyu andırıyor. Bagaj kapağına yerleştirilen stoplar 40 yıl öncesini çağrıştırırken, yedek lastiğin bagaj üzerinde oluşu kullanımını kolaylaştırıyor. Aracın en önemli özelliklerinden birisi sert plastik tavanın istendiğinde sökülebilmesi. Bu bölüm yerine bagajda bulunan bez tavan geçirilebiliyor. Zevk tamamıyla kullanıcıya kalmış. Tavanın sökülme işlemi de çok basit. Güneşliklerin üzerindeki kollar açıldıktan sonra tavanı kaldırmak yeterli... Wrangler’ın iç mekanına girildiğinde zaman makinesine girmiş gibi oluyorsunuz. Orta kalitedeki plastikten imal edilmiş olan kokpit dış tasarımdaki gibi köşeli hatlara sahip. Orta konsolun en üstüne havalandırma ızgaraları yerleştirilmiş.Daha alttaysa müzik sistemi ve klima kumandaları bulunuyor.Müzik sisteminden söz etmişken, sistemin sunduğu ses kalitesi oldukça yüksek. En alttaysa arka cam rezistansı, arka cam sileceği, overdrive butonları, yolcu hava yastığı iptal kontrolü bulunuyor. Wrangler’ın donanımında hız kontrol sistemi gibi çok ekstra donanımlar var. Fakat elektrikli cam, elektrik kontrollü aynalar gibi olmazsa olmaz donanımlar bulunmuyor. Bunun sebebiyse kapıların istendiğinde sökülebiliyor olması!
Ocak 2011
ADET )
Jeep Wrangler Rubicon’un 2004 model özel modifiyeli araç ile ilk karşılaştığımda fabrika çıkışına göre olduğundan daha yüksek ve büyük oldukça geniş gözüken bir araç olduğunun farkına vardım. Modifiye yapılan MİCKEY THOMPSON BAJA MTZ ÇAMUR VE KAR LASTİKLERİ-305/70/16 lasitkleri ile araç olduğundan daha yapılı, deyim yerinde ise kaslı ve yüksek duruyor. Normal fabrika çıkış lastikleri ise 215/75 R15 ‘e göre oldukça büyük ve geniş çaplı. Ali bey’den aracı aldıktan sonra ekibimiz Bülent, Kutsal ve ben yola koyuluyoruz. Aracın egzozundan çıkan duyduğumuz ses oldukça etkileyici..
49 4x4 SuperSport
FARLARI (7 HELLA SİS
SOFT TOP
! D A O R F F O
Wrangler'ın kalbinde 3956 cc hacminde sıralı altı silindirli bir motor görev yapıyor. Grand Cherokee modelinden tanıdığımız bu motor alt devirlerde 1.6 tonluk özel modifiyeli bir aracı düz asfalt zeminde taşımakta sanki biraz zorlanıyor gibi gözüksede gaza hafifçe dokunduğunuzda hafif arazili bir yolda arazi vitesinde yüksek devirlerde gerçek gücünü ortaya koyuyor. Ve 4600 d/d'de177 HP güç, 3500 d/d'de 296 Nm tork üreten bu motor resmen arazide dört çekerde çılgınca çok kolay bir biçimde hareket edebiliyor. Kullanmış olduğuz jeep wrangler fabrika çıkışlarına göre üzerinde farklı bir çok modifiye parçayı barıdırıyor olması düz asfalt kullanımlarında özellikle büyük lastiklerin, 2.5 inç yükseltme kitinin, ön ve arka havalı kilitlerinde etkisi ile zaten sizi yavaş gitmeye zorluyor. Genelde off-road için yapılan bu tarz özel araçlar çok fazla hız yapmaya müsait değilerdir. Adı üzerinde off-road yani arazi aracı ve bu tarz araçlar ile bildiğiniz üzere arazide engebeli yerlerden yavaş bir biçimde sağa sola eğim vererek ilerlemek gereklidir. Bu sebeple biz aracımızı normal bir jeep grand cherokee’den alacağımız düz yol asfalt hız verimini beklemeden kullanarak ilerlemeye devam ediyoruz. Yüksek hızlar aracın üzerindeki ekipmanlara zarar vereceği gibi aynı zamanda bu tarz kullanımlar aracı ve sizi tehlikeye atmakatdır. Henüz arazi parkumuza girmeden önce ünlü off-road yarışlarının olduğu kemerburgaz yolu üzerinde ben ve co-pilotum kutsal ilerlerken bülent’te hemen arkamızda iki çeker olan mitsubishi asx ile bize eşlik ediyor. Doğru araziye aracın off-road kabiliyetini denemeye gidiyoruz. Bu tarz aktivitelerde fazladan en az sağlam bir 4x4 araca daha ihtiyacımız olmasına karşılık eğer kalırsak bizi kim çekerek kurtaracak düşüncemiz bu sefer bize çokta baskın gelmiyor. Çünkü kullanmış olduğumuz wrangler son derece tüm off-road ekipmanları olan bir arazi canavarı ve önünde , arkasında çekme demiri ile vinci bulunmakta. Zaten bu konuda çokta fazla bir şansımız o gün yok bülent 4x2 versiyon asx ile bizi istesede kurtaramaz fakat biz onu kalırsa çekebiliriz. Önemli bir konuyuda yeri gelmişken atlamadan önce belirtmemde yarar var altımızdaki aracın büyüklüğü ve gücünden bahsederken bazı şeyleride görmezden geliyor olmamız mümkün değil. Ali bey’in garajından çıktıktan sonra kendiside lastikler ve frenler konusunda beni ayrıca uyardı. Neden mi? Çünkü siz fabrika verileri dışında geniş ve yüksek lastikleri taktığınızda da frenler için bir modifiye yapmanız gerekiyor. Bildiğiniz üzere aracın frenleri fabrika lastik ve jantlarına göre ayarlı. Zaten istesinizde bu araç ile çok fazla trafikte hız yapamazsınız eğer yaparsanız da duramazsınız. Çünkü lastiklerin büyümesi ile fren diskleri ve balataları aracın olduğundan çok daha geç yavaşlatarak durmasına neden oluyor. Bu yüzden bu tarz otomatik şanzımana sahip arazi araçlarında özellikle lastikler değişmiş ve büyük hacimli ise frenlerininde elden geçmesi gerekli. Aksi takdirde asfaltta frene basmak için epey güç harcıyorsunuz. Fakat bu araç sadece arazi yollarında kullanmak üzere hobi amaçlı yapılmış çok özel bir araç olduğu için şu an böyle bir sıkıntımız çok fazla bulunmuyor.
AVALI KİLİT
ARB ÖN H
Ocak 2011
ARB ARKA
4x4 SuperSport
50
İT
HAVALI KİL
ORKEL
SAFARİ ŞN Eğer araziye çıkıyor iseniz off-road yapmak bir takım işi olduğundan sağlam ekip arkadaşlarına ihtiyacınız var demektir. Bizimde Allaha Şükür 4 yıldır beraber olduğumuz tüm şartlarda bizi yalnız bırakmayan bir ekibimiz mevcut. Kutsal ve sonradan aramıza katılan off-road’cu arkadaşımız Bülent. Kendisi her nekadar Land rover defender kullanıyor olsada Wranglerın tadı ona bir başka geliyor tabii.. Lafı fazla uzatmadan işin off-road kısmına geçelim kendimiz vuruyoruz kemerburgazın çamurlu off-road yollarına aracı kullanmanın nasıl büyük bir zevk ve haz verdiğini ne kadar anlatsam azdır zaten. Araçla beraber kullananda canavar kesiliyor arazide. Tüm testini yaptığımız son model 4x4’ler bir yana bu araç bir yana dedirtiyor ala.. Yüksek tork sebebiyle iki tekerlekten çekişli halde aracı kaygan zeminde kontrol etmek çok güç. Gaz pedalına ani tepkilerde arka kısım kolayca kontrolden çıkabiliyor. Bu nedenle yağışlı ve kaygan arazi şartlarında aracı dört çekerli konumda kullanmak şart. Aracın otomatik vitesinin yanına yerleştirilen kol yardımıyla hareket halindeyken bile dört tekerlekte çekişe geçmek mümkün. Fakat düşük devirli dört tekerlekten çekişe geçebilmek için durmak ve vitesi boşa almak gerekiyor. Wrangler’ın yüksek hacimli motoru yüksek yakıt tüketimini beraberinde getiriyor. Testimiz süresince 100 km. ettiğimiz 16.5 litrelik tüketim bunun en büyük göstergesi. 72 litrelik deposuyla aracın menzili 436 km.
Ocak 2011
Dik inişlerde arka tekerlekler yerden kolay ayrılabiliyor olması kilitler devre dışında iken ihtimal lastikler çamurla doldumu geçişlerde biraz sıkıntı yaratsada kutsalın direktifleri ile araca zarar vermeden ilerliyoruz.
4x4 SuperSport
51
R
RESÖ ARB KOMP
ON OAD TAMP R F F O IM ÖZEL YAP
ME KİTİ
YÜKSELT ER 2,5 İNÇ
Ocak 2011
SKY JACK
4x4 SuperSport
52
AD TY OFF-RO U D Y V A E EMU H OLD MAN ARTİSÖRÜ M A N O İY S DİREK
Ocak 2011
ERANSİİF D A K R A ARB ÖN VE A KAPAKLARI M YEL KORU
İNÇ 2 LB. ÖN V RAMSEY 1 ALAT ) (KEVLER H
4x4 SuperSport
53
ES..!
VİT OTOMATİK
EME KROM R T X P M O PRO C JANTLAR OFF-ROAD
RI
UK KILIFLA
KOLT ÖZEL DİKİM
Wrangler doğru lastikler kullanıldığında arazide yolda kalması mucizelere bağlı. Fakat bu noktada aracın kısa karoser yapısı bazı anlarda tedirginlik yaratsada dik çıkışlarda ve yan eğimlerde lastiklerininde kontrolü ile araç devrilmeden çok iyi bir biçimde durabiliyor. Wrangler gibi kendini ispatlamış bir aracın zaten arazide kalıyor olması daha çok pilotaj hatası veya teknik bir sorun itibarı ile kaynaklı olabilir. Sulu ve çamurlu yerlerden geçerken aracın 2.5 inç skyjacker off-road kiti ile yükseltilmiş olması çok büyük avantaj sağlıyor. Aynı zamanda arazide ilerlerken araç içindeki oturma ve direksiyon konforunuz , güvenliğinizde bir o kadar önemli. Bu sebeple özel olarak kullanılan oldman emu marka direksiyon amartisörü elinize zarar vermeden arazi şartlarından oluşan titreşimi önleyerek rahat bir şekilde direksiyonu sağa ve sola hareket ettirmenizi sağlıyor. Yine vücudunuzu saran koltuk ve özel yapım kılıflar arazide şartlarında konforunuzu sağlayan fakat gözden kaçan önemi yüksek off-road’un vazgeçilmez diğer bir parçası. Sonuç olarak, araç hakkında anlatılacak o kadar şey varki ancak kısa ve öz olarak bu özel wranglerın aracını size aktarmaya çalıştık. Bazı şeyler anlatılmaktan çok uzak yaşanarak tadına varılacağından dolayı ve bu araçta özel olarak arazi şartları için modifiyesi yapıldığından, ancak böyle bir araca sahip olup arazide keyfini çıkartığınızda, belki buradan ifade edemeyeceğim bir çok şeyi anlamış ve yaşamış olacaksınız. Sıkıntılı ve stresli şehir hayatından bir hobi olarak kaçmak istediğiniz vakit böyle bir araca ihtiyaç duymanız olası. Yoğun geçen iş temposu ve trafikten sonra insan ancak bu tarz aktiviteler ile kendini bulabiliyor. Biz bunu işimiz gereği pek çok kere yaşadık ve yaşıyoruz. Darısı sizlerinde başına.. Yazı ve Test : U. Özgür Sunay / Co-pilot: K. Zafer Şahin / Fotoğraf: Bülent Demir
n ardından
Ocak 2011
off-road’u
4x4 SuperSport
54
rı altında gece flasla ülent.. Kutsal ve B
TELSİZ ALAN 100 D N A L ID M ANTEN MIDLAND
İ
ÇEKİ DEMİR
çay keyfi..
TZ ÇAMUR M A J A B N OMPSO 305/70/16 MICKEY TH İ R E L İK T S VE KAR LA
ını Bey’in arac Ali Tercan adık rl u m ça ı bayağ
VE
AlestA
yapı proje ve uygulama Mükemmeli Yeniden Tasarlayan Yapı, İç ve Dış Dekorasyon, Mimarlık Projeleri
Ocak 2011 2011 Ocak
- Paul & Shark Mağazası Bağdat Cad. / İst - SooS Cafe, Proje Uygulama Cihangir / İst. - Sn. Halit Gümüşer Evi Merkez / Kahramanmaraş - Projecter and Gamble Tük. Mal. A.Ş. Kosifler Plaza / İst. - TNT International Expres Taşımacılık Tic. Ltd. Şti. Kavacık / İst. - Bilstore Kanyon / Kanyon A.M. / İst. - Toyota Sonkar Plaza Showroom YeniBosna / İst. - Sosa Cafe Kanyon / Kanyon A.M. / İst. - Atilla Cömert Yalısı Kanlıca / İst. - Gloncore Madencilik Kanyon A.M. / İst. - Deloitte Touche Tohmatsu Sun Plaza - Maslak / İst. - Meksika Konsolosluğu Nişantaşı / İst. - Drum Yönetim Reklam Nişantaşı / İst. - Lovell’s Nişantaşı / İst. Referanslarımızdan bazılarıdır..
Güven, Dostluk ve Samimiyet.. www.alestayapi.com alesta@alestayapi.com
4x4 4x4 SuperSport SuperSport
55 15
Ocak 2011
KIŞ LASTİKLERİNİN ÖZELLİKLERİ VE KULLANIMI NASIL OLMALI ?
4x4 SuperSport
56
Otomobil sahipleri, kış aylarında yolların güvenli ve rahat bir sürüşe elverişli olmasını isterler. Kışın güvenli ve rahat bir sürüş için, sürücülerin muhakkak kış lastikleri kullanmaları gerekmektedir. Yapılan istatistiklere göre, tüm dünyada yaşanan trafik kazalarının %60’tan fazlasında, kış şartları olarak kabul edilen yağmur, kar ve buzlanma yer almaktadır. Kış koşullarının daha yoğun olduğu zamanlarda bu oran daha da artmaktadır. Kış lastikleri, standart lastiklere göre farklı yapı ve özellikleriyle, kötü hava koşullarından dolayı oluşabilecek risklere karşı, araç kullanıcılarının daha güvenli yolculuk etmelerini sağlarlar. Kış lastiklerini, standart tip lastiklerden ayıran iki temel özellik vardır. Lastik kauçuk yapısı ve taban desen tasarımı. Lastiklerin yola tutunmalarındaki temel prensip, yola mümkün olduğunca çok temas alanıyla yapışıp tutunmanın arttırılmasıdır. Bunun için gerekli olan lastik esnekliği, soğuk havalarda kauçuk yapısının sertleşmesiyle azaldığından, kış lastikleri, soğuk havalarda dahi elastikiyetini kaybetmemesi için, standart tip lastiklere oranla daha yumuşak bir yapıda üretilirler. Ayrıca kauçuk karışımında kullanılan silika bazlı malzemeler sayesinde ıslakta tutunma artmakta, gerekli çalışma sıcaklığına ulaşılması sağlanmaktadır. Taban tasarımında ilk göze çarpan özellik ise, desenin daha boş orana sahip olması ve bloklar üzerinde, lamel olarak adlandırılan küçük kanalların olmasıdır. Lastik tabanında yere temas eden kısım dolu alan, temas etmeyen, kanal olan kısım ise boş alan olarak ifade edilir. Lastiklerin desen tasarımında bu oran, ait oldukları sınfa göre belirli bir değeri taşır. Kış lastiklerinde yüksek boş oran sayesinde, suyun, çamurun, taze karın daha hızlı lastik yüzeyinden atılması sağlanır. Aynı zamanda birim alana düşen yükün artmasıyla, yol yüzeyinde daha fazla basınç sağlanarak, tutunma arttırılır. Bloklar üzerindeki lameller ise özellikle sıkışmış kar ve buzlu yolda etkisini gösterir. Lastik hareketiyle lameller zeminde açılır, araya sıkışan kar ile karla kaplı yol arasında daha iyi tutunma sağlayacak bir yüzey elde edilir. Kış lastiklerinin yanağında kış koşullarına uygunluğunu belirten kar tanesi sembolü bulunur. M+S ifadesi bulunan bir lastik, kış lastiği anlamında değildir. Bunun yanında yer alan kar tanesi sembolü bulunan lastikler kış lastikleridir. Kış lastikleri, standart tip lastiklere göre daha iyi tutunma, frenleme, suda kızaklamaya geçiş süresine, viraj alma ve hızlanma değerlerine sahiptir. Sadece karlı ve buzlu yüzeylerde değil, ıslak ve kuru kış koşullarında da güvenli bir sürüşü sağlamaktadır. Bu sebeple Ekim ve Nisan ayları arasını kapsayan kış döneminde, kış lastikleri kullanımı tavsiye edilir. Yaz döneminde kış lastikleri muhakkak çıkarılmalıdır. Özellikle ortalama mevsim sıcaklıklarının +7 derecenin üzerine çıktığı zamanlarda kış lastikleri, yaz lastikleri ile değiştirilmelidir. Ayrıca güvenli bir sürüş için lastik diş derinliği 4 mm’nin altına indiğinde, kış lastikleri yenilenmelidir. Bu değer yaz tipi lastiklerde 2 mm’dir. Lastikler, araçların yer ile temas eden tek ve en önemli parçalarıdır. Bu sebeple güvenli ve performanslı bir sürüşün sınırları, esasen lastiklerin sağladığı sınırlardır. Yazı: Okan Çiloğlu
HARGER !
DODGE C 2011 YENİ
Yeni Dodge Charger geç bir zaman sonrasında yeni yüzü ile karşımıza çıkmak için hazırlanıyor. 3,6 litre V-6 ve 2,7 ile V-6 290 beygir gücünde motor seçeneklerinin olacağı söylesende şu anda tam kesin bir bilgi bulunmuyor. Şu anda resmedilen özellikleri beş kapılı 19 inç jantlar ve dört tekerden aktif çekiş sistemi sunulmakta. Gürültüyü ve titreşimi önlemek amacıyla motorun gücünü yalıtacak olan şase ve gövde altında yapılan özel köpükl modifiyeler ile mühendisler sessiz bir araç yapma peşindeler. Arkada çift bölmeli ünlü camları yine dikkat çekiyor. Yeni süspansiyon sistemi ile iyi sürüş dinamikleri sağlamayı hedefliyorlar. İçerde ise kalın üç kollu direksiyon simidi mevcut. Yeni 2011 dodge charger ile firma dünya standartlarında kalitesi ekonomikliği verimliliği ile sürüş dinamikleri daha iyi olan ve normal şehir için kullanımlara uygun bir araç olarak 2011 yılı ortalarında piyasaya e segmentinde lüx spor bir sedan olarak sunulacak.
AYENNE ORSCHE C P R E N U T I.! REVIVED ’YU TANIT T TORNADO Alman tuning otomobil firması eski köklerine dönmek için özel olarak 2011 model Porsche Cayenne’yi modifiye ederek vahşi bir Suv haline soktular. Tornado adı verdikleri modellerinde aracın neredeyse tamamıında karbon fiber parçalar kullanılmış. Karbon fiberin tercihi yüksek dayanıklılığı ve ağırlığının çok hafif oluşu. 22 inç aliminyum jantlar kullanılmış. Brembo fren sistemi dört pistonlu kaliperler kullanılan özel modifiyeli 2011 Porsche Cayenne normal 4.8lt V-8 motorunun vermiş olduğu 500 beygirlik güç modifiye sonrasında 737 beygire çıkartılmış. 2011 yılında tüm ayrıntıları ile tamamlanacak olan Suv sınırlı özel üretim ile piyasaya sürülecek. Tahmini yurt dışı fiyatı ise şu anda yapılan açıklamara göre 400.000$ ‘dan başlayacak.
4x4 SuperSport
57
Ocak 2011
MITSUBISHI’NIN YENİ SUV ARACI ASX
X 1.6 INVITE 4X2 TEK AS HI BIS SU MIT ŞÜ Ü R Ü S T S MODEL SEÇENEĞİ İLE KARŞIMIZA ÇIKYOR.. TE ‘’Kompakt Crossover’’
Ocak 2011
Segmentinin en genç üyesi MITSUBISHI ASX 1.6 MIVEC Invite, Türkiye de tek tercih hakkı ile; 1.6 benzin 4x2 manuel şanzıman olarak gelen otomobil yurt dışında 1.8 dizel motoru 6 ileri şanzıman 4x4 ve 4x2 seçeneği ile de satışa sunuldu. Dışarıdan bakıldığında diğer araçlardan onu ayıran detayı, adeta haykırırcasına bağıran yüksek ön kaput ile sonlanmış geniş ön panjur, kısık gözlere benzeyen farları haylaz bir çocuğun agresifleşmeden önceki yüz ifadesini tamamlamış sanki. Yuvarlak bir arka kısım ile sonlanmış yüksek kaslı gövde şık bir egsozun yokluğunu hissettiriyor. İçi rahat geniş, arka koltuk mesafesi ve bagaj kapasitesi yeterli, kabin içi ses dışarıdan az fakat içerde motordan alınan ses benzinli olmasına rağmen fazla, süspansiyon sistemi rahat bir kullanıma imkan veriyor. Otomatik klima, direksiyon üzerinden kumandalı radyo, ekonomik sürüşe endekslenmiş bir yazılım ile desteklenmiş sürücüyü kullanım anında belirli kriterlerde kalmaya teşvik eden yol bilgisayarı, otomatik yanan farlar yağmur sensoru standart, ön göğüsteki sadelik metalik renklerin araya girmiş olmasıyla ciddi oranda toparlanmış. Orta kolçak içinde günümüz elektronik kullanımına uygun çıkışlar mevcut.
4x4 SuperSport
58
Vites kolu biraz fazla çok yüksek kalıyor, gösterge paneli yerleşimi ulaşılabilirlik yeterli. ASX in 1600 cc motoru 117 bg güç 154 Nm tork üretiyor şanzıman geçişleri rahat fakat gaz pedalındaki hassasiyet kalkışlarda, gösterge üzerindeki ibreye yüksek devir olarak yansıdığında kulağa gelen ses hoşuma gitmedi. Otomatik şanzıman seçeneği şu anda yok. En gözde özelliği start stop yakıt ekonomisi adına araçlara eklenmiş Vitesi boşa alıp frene bastığınız andan itibaren 3 sn içinde stop edip debriyaja basarak veya debriyaja basılmadan aracın hareket etmesi ile devreye sokulan bir teknik donanım. Bu özelliği kullanmak istemezseniz direksiyon solundan bir tuşla devre dışı bırakabiliyorsunuz. Asfalt üzerinde yüksek süratlerde kullanma fırsatım çok fazla olmadı. Trafik kurallarının izin verdiği ölçüde gözlemim yol tutuşu gayet iyi firen mesafesi ise yeterli düzeyde idi. Direksiyonun tepkileri beni tatmin etmedi çok yumuşak kalıyor. Genel hatlarıyla; 4x4 segmentinde haklı bir yeri olan firmanın suv ve üzeri crossover da iddalı bir yere gelmesi için birkaç kuşak geçmesi gerekecek yinede test aracımız ailenizle birlikte şehir içi ve dışında keyifle kullanacağınız donanım güce sahip rahat bir model.
Ocak 2011
ASX Türkiye pazarında şu anda tek model ile girmiş olsada yakın bir zaman için otomatik 4x4 modeliinin gelmesi büyük bir ihtimal. ASX’in kullanmış olduğumuz 4x2 aracının bagaj kısmında stepne maalesef yoktu. Stepne lastik yerine artık avrupada da son zamanlarda yer alan ve çok daha az maaliyetli yeni bir sektör gelişimi araç lastik tamir kitleri bulunuyor. Fakat Suv segmentli araçlarda maalese bu dez avantaj olabiliyor. Genelde aracın büyüklüğüne ve kullanım özelliklerine aldanarak arazide kullanmak istediğiniz araçların lastiklerinde yanak inceliklerinde çok kalın olmadığı için herhangi ufak bir kaya ile geçerken temasınızda lastiğinize yanaktan alacağınız darbe ile lastiğiniz zarar gördüğü vakit araç lastik tamir kitini kullanarak lastiğe vermiş olduğunuz sıvı ve şişirme işlemleri maalesef yetersiz kalıyor ve yanaktan zarar gören deliği kapatmak yerine daha fazla hava basıncı açabiliyor. Bu sebeple umarız ASX’in 4x4 arazi modelinde bir stepne koyarlar. Aracın genel olarak klima sistemi çok çok iyi çalışmakta. Anında aracın içinin ısındığını söyleyebiliriz. Çok az derecelerde yüksek hızlı ısınması ile aracın motor kalarifer sistemi gerçekten çok iyi çalışmakta. ASX’in direksiyon tepkileri ne çok fazla iyi nede çok fazla zayıf diyebiliriz. Orta ayarda olması gerektiği gibi. Start-Stop özelliğini devreden çıkarabiliyor olmanızda gayet iyi bir seçenek. Aracın arka bagajı ile yapmış olduğumuz yüklü dergi taşımamızda bir problem olmadan gayet sağlıklı bir şekilde yük taşıma kapasitesi ve performansına sahip olduğunu gösterse bile motorunun daha iyi performans verecek seçeneklerininde sunulması gerekmekte. Yazı ve Test Sürüşü: Bülent Demir
4x4 SuperSport
59
Son baharda Bozcaada’ya seyahat,
Ocak 2011
İstanbul Maltepe den başlayan yolculuğum Tekirdağ Kınalı Kilit bahirden Çanakkale Merkeze feribot yolculuğu oradan geyikli ve tekrar bir feribot yolcuğu ile Bozcaada da son buldu. Benim yol arkadaşım Emir ile seyahatimiz 9 saat sürdü. Adaya ulaşımda kullanılan feribotun Kış tarifesinde oluşu ve hareket saatleri arasındaki uzun bekleme zamanı bizi yetişmek konusunda tedirgin etse de genelde güzel zaman geçirdik diyebiliriz. Aralardaki mesafe ve zamanı çıkartırsak. Kilitbahir den geçişimiz 10 15 dakika, Geyikliden Adaya geçişimiz 30 35 dakika kadar sürdü. Bozcaada; Ege Denizi’nin kuzeyinde, Çanakkale iline bağlı küçük bir ada. Türkiye’nin üçüncü büyük adası olarak Çanakkale Boğazı’nın hemen girişinde yer alıyor. Yerleşim, adanın kuzeydoğusunda yer alan ilçe merkezinde toplanmış. Bunun dışında herhangi bir köyü bulunmuyor.
4x4 SuperSport
60
Tarihi ne kısa bir yolculuk yapmak istersek; Antik çağda Leukophrys, Yunan Mitolojisinde Tenedos adıyla anılan Bozcaada, stratejik konumundan dolayı çağlar boyunca birçok kez istilaya uğramış ve el değiştirmiş. adanın tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dayanıyor. Adanın bilinen ilk sakinleri Pelasg’lar. Daha sonra sırasıyla Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlılar, Persler, Büyük İskender, Bizanslar, Cenevizler, Venedikler ve Osmanlılar adaya hâkim olmuş. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra Bozcaada, Türkler için önem kazanmış ve 1455’te Osmanlı topraklarına katılmış. Bu tarihten itibaren Osmanlılar ve Venedikliler arasında Bozcaada için mücadeleler olmuş ve adanın hâkimiyeti zaman zaman Venediklilere geçmiş. Osmanlı yönetiminde geçen uzun bir dönemden sonra, Balkan Savaşları sırasında 1912’de Yunanistan tarafından işgal edilen ada, 1923 Lozan Anlaşmasıyla Gökçeada ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmış. Adanın kuzeydoğu ucuna, kayalıklar üzerine inşa edilmiş, Türkiye’nin en iyi korunmuş kalelerinden biri olan Bozcaada Kalesi’nin ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor.
Fenikeliler, Cenevizler ve Venedikliler tarafından kullanılan kale, bugünkü görünümünü Fatih Sultan Mehmet döneminde var olan kalıntılar üzerine tekrar inşa edilmesiyle almış(1455). VenedikOsmanlı arasında süren mücadeleler sırasında uğradığı tahribatlar sonrası, Köprülü Mehmed Paşa döneminde büyük bir onarımdan geçmiş (1657). 2. Mahmut zamanında ise neredeyse yeniden inşa edilerek bugüne kadar bu görünümü korunmuş(1815).
61 4x4 SuperSport
Özellikle fotoğraf severler için ara sokaklar kadar mimariden hoşlananlar için taş evlerin olduğu bağlar, Batı ucundaki Rüzgârgülleri, Kuzeydeki Boztepe, Güneyindeki Akvaryum Koyu, Doğusunda kale ve dört yönün içerisinde dikkatinizi çekecek onlarca güzellik var.
Ocak 2011
500 yıldır Türkler ve Rumların bir arada yaşadıkları Bozcaada’da, yerleşim alanlarında kendini daha çok hissettiriyor. Rum Mahallesi bakımlı evleri ve sokakları ile daha dikkat çekici duruyor. Sokakların birbirini dik kesmesi düzenli bir hava veriyor. Mahallenin tam ortasında bir kilise ve saat kulesi yer alıyor. Bir zamanların kahveleri, meyhane ve tavernaları şimdi turistik restoran, kafe ve dükkân olarak hizmet veriyor. Eski Rum evlerinin bir kısmı yazlık ev bir kısmı da pansiyon ve otel olarak kullanılıyor. Türk Mahallesi, kıvrımlı sokakları ve ahşap evleri ile belli ediyor kendini. Burada daha az turistik mekân bulunuyor. Son yıllarda yeni açılan pansiyon ve otellerin sayısında artış görülüyor. Ada sokaklarını kısa zamanda dolaşmak mümkün olsa da adanın geneline yayılmış bağ evlerini görmenizi de tavsiye ederim.
Adanın tamamı sit alanı dolayısıyla Bütün yerleşim yeni inşaatlar anıtlar kurulunun onayından geçiyor. Tek katlı ve 80 m2 yi geçmeyen tek bodrumlu evler yapabiliyorsunuz. Bu konuda belediye son derece duyarlı ve söz konusu sektörün içinde olan bir uygulamacı olarak takdir ile karşıladım. Çok güzel evler var amacına uygun sonuçta bağ evi bilemediniz yılda 15 gün kullanacağınız yazlıklar yapıyorsunuz aslında, Hepsi mütevazı yerine yurduna uygun tipte ve malzemeden inşa edilmiş. Feribottan inince kaleyi geçin meydana gelin çınar altında bir çay söyleyin birde çahit amcaya kekikli karışık tost kırıntılarınızla o değişik kargayı besleyin bizim güvercin ve serçelere benzemişler huyca, yoksa yine karga karga…
Ocak 2011
Adanın en yüksek noktası (192 mt.) olan Göztepe Radar tepesi de deniyor denmiyorsa da ben öyle isimlendirmiş oldum. Küçük sanayi sitesinin altındaki toprak yoldan tırmanarak çıkıyorsunuz, yolu bozuktur bir binek araç için zor bir yolculuk olabilir. Buradan adadaki bütün yükseltileri, düzlükleri, bağları, çamlıkları, evleri, rüzgârgüllerini ve etrafındaki küçük adacıkları görmek mümkün. Puslu olmayan havalarda, Gökçeada ve onun arkasında yükselen Semadirek Adası, Çanakkale Boğazı ve Midilli Adası da rahatlıkla seçiliyor. Bir gün içinde güneşin yönüne göre birkaç defa çıkmanız gerekebilir. Tabi ki güzel fotoğraflar elde etmeniz için inanın buna değer.
4x4 SuperSport
62
Günün Finalini Yapmak için Gün Batımı harika bir arka fon olur. Belki de hayatınızda seyredebileceğiniz en büyüleyici günbatımları adanın batı ucunda bekliyor sizi. Ege Denizinin maviliği geceye karışırken kulağınızda dev gövdelerinin karanlığında rüzgar güllerinin sesi terapi niteliğinde yeniden yaşam doluyorsunuz. Günün tüm yorgunluğunu 15 dakikada atıyorsunuz. Rüzgârgülleri adanın değil ülkenin en değerli üretim kaynakları. Ne ürettiklerine gelince sadece elektrik değil yaşam da üretiyorlar oksijen. Adadaki rüzgârgülleri otuz bin kişinin ihtiyacını karşılayacak düzeyde elektrik üretebiliyor. Aynı enerjiyi üretebilecek bir kömür santraline göre türbin başına seksen iki bin ağaca eş değer bir oksijen tasarrufu sağlanmış oluyor ki bu türbinler den 17 adet var. Kule yüksekliklerinin 44 metre olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bozcaada’nın şarap fabrikaları, şarapçılık geleneğinin çok eski yıllara dayandığı adanın vazgeçilmez yapıları, Aynı zamanda en büyük gelir kapısı. Turizm kadar önemli. Gördüğüm kadarıyla alternatif bir tarım anlayışı da yok belki zeytincilik geliştirilebilir di. Herkes hayatından memnun gibi eh önemli olanda bu. Adanın 3 eski şarap üreticisinin fabrikaları ada merkezindedir. Adada en göze çarpan üreticiler; Ataol, Corvus ,Gülerada, Talay, Yunatçılar. Şarap fabrikalarının yanında tadım yaparak alışveriş yapabileceğiniz şarap satış mağazaları da bulunuyor.
63 4x4 SuperSport
Yazı ve Fotoğraf: Bülent DEMİR - bulent.demir@4x4supersport.com
Ocak 2011
Dönme zamanı geldiğinde kalmak için bir bahane arayıp ta bulamamak mı ? keşke biraz daha zamanım olsaydı. İlk fırsatta yeniden geleceğim sonbaharı gördük kış ilkbahar ve yaz var, duydum ki hepside ayrı bir güzelmiş. Bir sonraki sayımızda farklı bir yerde yeni bir macera ile görüşmek üzere..
AYIN PROMOSYONU
SADECE 99 TL ‘YE..! GERÇEK OFF-ROAD MACERASI, RALLİ’YE İLK ADIM PİLOT VE CO-PİLOT EĞİTİMİ VE YOL NOTU ÇIKARTMA DERSLERİ...! İZİN DERGİM OK ERİNE Ç ! L E N O B A R.. RSATLA ÖZEL FI
GERÇEK OFF-ROAD MACERASI SİZİ BEKLİYOR..! UZMAN PİLOTLARIMIZ EŞLİĞİNDE EŞSİZ OFF-ROAD DENEYİMİNİ YAŞAYIN..! SEVİYE-1 OFF-ROAD PROGRAMI: Bu programda amaç, arazide hiç araç kullanmamış ve Land Rover Defendarların arazi şartlarındaki performansını merak eden kişilere temel tekniklerin aktarılmasıdır. Bu programımızda, off-road tekniklerine giriş yapılmakta ve standart uygulamalara ilişkin bilgilendirme yapılmaktadır. Aynı zamanda ilk off-road deneyimi bu programda öğretilerek yaşanmaktadır.
RÜZGARIN KIZI; SONAX VE TISSOT SPONSORLUĞUNDA YARIŞAN EN GENÇ BAYAN RALLİ PİLOTU BURCU BURKUT ERENKUL’DAN RALLİYE İLK ADIM DERSLERİ..!
ABONELİK %20 İNDİRİMLİ
12 AYLIK ABONELİK BEDELİ KARGO GÖNDERİM ÜCRETİ DAHİL OCAK AYINDA ABONE OLANLARA ÖZEL %20 Sport SuperÖZELDİR.. İNRİMLİ FİYAT SADECE SADECE4X450SUPERSPORT ‘TL ! BU FIRSATLAR ABONELERİMİZE DERGİMİZE 12 AY 1 YIL ABONE OLAN İLK 50 KİŞİYE 99 TL’YE OFF-ROAD VE ÜSTELİK 2010 YILINDA YAYINLANMIŞ RALLİ’YE İLK ADIM EĞİTİMLERİ.. SAYILARIMIZDA HEDİYE.. S 1 yıllık abonelik 5 TL x 12 ay Toplam: 60 TL ‘dir. Hemen abone olmak için S abone@4x4supersport.com adresine iletişim bilgilerinizi mail atınız. abone için; Veyaolmak ABONE HATTI: +90 216 347 64 63 ‘nolu numarayı arayınız. +90 216 347 64 63 abone@4x4supersport.com PROJE; TIGER GÖREV TAMAMLANDI..! - 2011 Ana Sponsoru -
AYIN KONUSU: “ KIŞ LASTİKLERİ”
TÜRKİYE’NİN AYLIK
4X4, OTOMOBİL,
RI DERGİSİ DOĞA VE MOTOR SPORLA
YIL: 3 SAYI: ARALIK 2010/6 FİYATI: 5 TL K.K.T.C. : 8 TL
WWW.4X4SUPE
RSPORT.COM
uper port
Ocak 2011
TÜRKİYE’NİN AYLIK 4X4, SUV, OFF-ROAD, DOĞA VE MOTOR SPORLARI DERGİSİ
4x4 SuperSport
64
2010-aralık-kapak.indd 1
4X4 SUPERSPORT
ANA SPONSOR
YIL: 4 SAYI: OCAK 2011/1 FİYATI: 5 TL
08.12.2010 02:17:28
JEEP MARKASININ EFSANE MODELİ ABONE OLMAK İÇİN HESAP BİLGİLERİMİZ; RUBICON WRANGLER SAHARA İLE BANKA: YAPI KREDİ BANKASI ŞUBE: ALTIYOL - İST. KEMERBURGAZ’DA OFF-ROAD ..! HESAP ADI: MEDIASUN LTD.ŞTI. HESAP NO: 81206933 AÇIKLAMA: ABONELİK ve AD-SOYAD 2011 YILI İÇİN YATIRILACAK TOPLAM TUTAR: 60 TL yerine kısa bir süre için 50 TL’dir. Derginizin yeni sayısı aynı gün ücretsiz olarak adresinize teslim edilmek üzere postane kargoya verilecektir. MediaSun|Ocak
2011| Fiyatı: 5 TL
U