Formen Dergisi Sayı 17 (Kasım 2017)

Page 1

Kasım 2017 / Sayı: 17

www.formendergisi.com

a4medya

Dijital dergi

Sektör cebinizde

ISSN 2587-0688

Bu bir ilandır

Nalbantoğlu kaliteyi seçti:

REHBER Bu sayımızın rehber köşesinde Türkiye pazarında öne çıkan fore kazık makinelerini inceledik

RÖPORTAJ ZF'nin “Gor – Düşün – Uygula” konsepti üzerine ZF Türkiye Genel Müdürü Selim Aydınlıoğlu ile görüştük

ZAMAN TÜNELİ Kule vinç sektöründe "Bay Kule Vinç" olarak bilinen TeknoVinç Grup Başkanı Sinan Türeyen'in hikayesi






İstif makinesi sektörüne ne oldu? Yılın son aylarına geldik. Başında ve sonunda kur farkına bağlı olarak biraz tatsız şekilde hatırlanacak olsa da, İMDER verilene göre, 2017 yılında yine 10 bin adetlik satış bandını aşacağız. Ekim ayı sonu itibariyle, İMDER verilene göre, 9519 adet iş makinesi satışının yapıldığı yıl, sektör için o iyi sayılabilir. Her ne olursa olsun 6 yıl üst üste 10 bin adetlik satış bandını geride bırakan iş makineleri sektörü, bu seviyede kalmaya devam edeceğinin sinyallerini de net şekilde verdi. Özellikle Türkiye’deki iş makinesi satışlarında neredeyse tüm firmaların kullandığı para birimi olan EURO’daki sert dalgalanmalara rağmen pazarın bu seviyelerde kalması çok önemli bir kazanç. Gündemde olan büyük altyapı projelerinin hayata geçirilmesiyle birlikte çok daha güçlü bir hal alabilecek olan pazarın, bundan sonraki dönemde daha da istikrarlı bir yapıya kavuşacağını söylemek zor olmaz. Döne Arslantaş done.arslantas@a4medya.com

İş makinesi alanındaki durum böyle iken, istifleme alanında daha karamsar bir pazar yapısı bulunuyor. Her ne olursa olsun 10 bin bandına tutunan iş makinesi sektörünün aksine, istifleme makineleri pazarı hızlı şekilde daralmaya devam ediyor. İlk on ayda yüzde 20’ye yakın daralan istif ekipmanları pazarındaki bu düşüş yavaşlayacağa da benzemiyor. Türkiye iş ve inşaat makineleri sektörünün en hızlı büyüyen alt kollarından biri olması beklenen, istifleme ekipmanları alanındaki bu düşüşe bir an önce bir çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle iş güvenliği için önem taşıyan bu makinelerin, inşaat sahaları başta olmak üzere, tüm alanlar da daha yaygın şekilde kullanılacağını umuyorum. Neredeyse her sayımızda burada bir yeni ürün bilgisi veriyorum. Bu seferki yeni ürün Liebherr’den. Son dönemlerde iş makinesi alanında inovatif yeniliklere ağırlık veren firma, bu sefer dozer sınıfındaki PR 766 modelini yeniledi. 50 ton sınıfındaki model yavaş yavaş dünyanın farklı bölgelerinde kullanılmaya başlanacak. Bu sayı için hazırladığımız haberlerimizden bir tanesi benim için ayrı bir önem taşıyor. Ankara merkezli iş makinesi ekipmanları satışı yapan Mak-İş, iş makineleri için tırnak ve adaptör imalatı yapan Silvan Sanayi’nin yeni tesisini taahhüt firmalarının temsilcilerine gezdirdi. Yaklaşık 60 yıldır iş makinesi sektöründe çalışmalar yapan Silvan Sanayi, karlılığı en düşük seviyede olan sektör olmasına rağmen iş makinesi ekipmanları üretimini bırakmıyor. Firma sahiplerinin vefa duygusu ile yaklaştığı sektörde parayı değil kaliteyi düşünerek hareket etmeleri takdir edilmesi gerek bir durum. Bu yaklaşım işletme anlayışı açısından doğru görünmese de, iş makinesine uzun yıllarını vermiş biri olarak örnek alınması gereken bir politika olduğunu düşünüyorum. İyi okumalar…



İÇİNDEKİLER

70

REHBER Fore Kazık Makineleri Zemin yönteminde malzeminin seçimi, uygulama ve kontrol yöntemleri kadar kullanılacak fore kazık makinesinin tipi ve modeli de büyük önem arz ediyor. Rehber köşemizin bu sayısında, piyasada yer alan başlıca markaların öne çıkan fore kazık modellerini inceledik

RÖPORTAJ

10

ZF’de 2025 yaklaşımı; “Gör – Düşün – Uygula”

ZF, elektrikli ve otonom araçlar ile nesnelerin interneti (IoT) konularında “Takipçi” değil, “Trend belirleyici” olacak. ZF Türkiye Genel Müdürü Selim Aydınlıoğlu'ndan 2025 hedeflerini dinledik


HABER

14 16 18 26 20 36 40 44 62

Pi Makina, yerli üretime devam ediyor

64 68 86

Çözüm Makina ekibi, motor eğitimi aldı

Hidromek, her ürün grubunda iddialı Hardox’un yeni nesil aşınma plakası Özışık Makina'dan yerinde ve zamanında servis Mak-İş ve Silvan Sanayi müteahhitleri ağırladı Yeni yönetim hedef büyüttü Case: "Common Rail" Fettahoğlu Mühendislik tercihinden memnun Kamudan

Ammann Teknomak hizmette sınır tanımıyor Star Rafineri faaliyete geçiyor

EKİPMAN

30

MST, yeni ekskavatörünü ihracata hazırlıyor

34 82 90

Kale Grup, yerli üretime devam ediyor Elektronik kontrol ünitelerinde güçlü iş birliği Komatsu’dan sürücüsüz yük kamyonu

FİLO

24 46 56

Nalbantoğlu, en iyisi için çalışıyor Martaş Group’a 100 adet Scania teslimatı Gürsel Hafriyat’ta MST tutkusu

RÖPORTAJ

50

A4 Medya Reklamcılık ve Yayıncılık adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Çağrı Arslantaş Genel Koordinatör Döne Arslantaş done.arslantas@a4medya.com Yayın Yönetmeni Gökhan Uz gokhan.uz@a4medya.com Yazı İşleri Yiğit Nail Çiğdem yigit.cigdem@a4medya.com İsmail Center ismail.center@a4medya.com Reklam Çağrı Arslantaş cagri.arslantas@a4medya.com Grafik Tasarım Volkan Düvencioğlu IT Danışmanı Hakan Karataş Finans Müdürü Ayhan Keke Dağıtım Kargo ile imza karşılığı Baskı Teknik Basım Tanıtım Matbaacılık San. Tic. A. Ş. Keyap Tic. Mrk. Bostancı Yolu Cad. F1 Blok No: 93 Y. Dudullu / Ümraniye - İstanbul Tel: 0 (216) 508 20 20 Faks: 0 (216) 508 20 45 www.teknikbasim.com Sertifika No: 24871 Baskı Tarihi Kasım 2017 A4 MEDYA REKLAMCILIK VE YAYINCILIK SAN VE TİC. LTD. ŞTİ. İçerenköy Mahallesi Huzur Hoca Caddesi Zırhlıoğlu İş Hanı No: 51 / 7 Ataşehir / İstanbul Tel: 0 (216) 572 00 30 Faks: 0 (216) 572 00 34 info@a4medya.com

Bizi takip edin Kule vinç sektörünün duayeni; Sinan Türeyen

a4medya MakineParkım a4medya

MAKALELER

32 38

Kümelenme ve üniversite işbirliği Lastikli yükleyicilerde kova - ataşman çeşitleri

www.formendergisi.com www.a4medya.com Yayın Türü Türkiye genelinde dağıtılan Formen Dergisi basın kanununa göre yerel süreli yayındır. A4 Medya Rek. Yay. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak ayda bir yayınlanmaktadır. Dergide yer alan yazı, fotoğraf, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilemeden alıntı yapılamaz.


FORMEN / Kasım 2017

� THHB: "İnşaat sektörü son çeyreğe hareketli girdi" Türkiye Hazır Beton Birliğinin (THBB) inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2017 Ekim Ayı Raporu açıklandı. Rapor’da bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi ekim ayında eşik değerine oldukça yaklaşırken önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,2 oranında artış gösterdi. Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre en fazla artışı gösteren Faaliyet Endeksi oldu. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ekim ayı değeri bir önceki yılın aynı ayına göre %0,5’lik artış ile en fazla artış gösteren endeks oldu. Ankete katılan firmaların %48’i ekim ayında satışlarının arttığını belirtirken satışlarında önceki aya göre azalma olduğunu ifade edenlerin oranı %12 oldu. Alınan kayıtlı siparişlerde artış olduğunu dile getirenlerin oranı %44 olarak gerçekleşti.

Komatsu, hibrit iş makinelerinde ürün çeşitliliğini arttıracak

6

Temsa İş Makinaları, Komatsu’nun geliştirdiği, dizel yakıt ve elektrik ile çalışan yüzde 100 hibrit ekskavatörüyle dikkat çekiyor. Temsa İş makinaları, 44 yıldır distribütörlük hizmeti verdiği Komatsu’nun HB sınıfı, 20-38 ton arası makina ağırlıklarındaki hibrit ekskavatörlerinin hem satışını hem de eğitimli teknisyenleri ile satış sonrası hizmetlerini Türkiye’de başarıyla yürütüyor. Yüzde 100 hibrit olarak tasarlanan ekskavatörler, üzerindeki dizel motor ve bağlı olduğu jeneratör sayesinde ihtiyaç duyduğu 600-700 Amperlik elektrik gücünü kendisi üreterek, kapasitörlerde depoluyor ve makinenin hareketleri için bu elektrik gücünü kullanıyor. Araç ihtiyaç duyduğu elektriği kendisi üretirken, tasarruf amaçlı frenleme hareketleriyle de kapasitörleri besleyebiliyor. Bu özellikleriyle Komatsu hibrit ekskavatörler, aynı sınıf Komatsu standart makinadan tonajına göre yaklaşık %30-35 oranında dizel yakıtta tasarruf ve verimlilik sağlıyor. Temsa İş Makinaları, ayrıca Komatsu’nun prototiplerini tamamladığı benzer hibrit teknolojisini, önümüzdeki yıllarda lastik tekerlekli yükleyicilerinde de sunacağının müjdesini verdi.


NELER OLDU?

Geçtiğimiz yıl MINExpo fuarında prototip olarak tanıtılan Liebherr T 236'nın Avusturya'daki Erzberg demir madeninde saha testleri yapılıyor. Liebherr tarafından Ekim ayının sonlarında düzenlenen bir basın toplantısında tanılan yeni dizel-elektrikli model, saha ortamında test edildi. Yeni model hakkında konuşan Liebherr Madencilik Ekipmanları Tasarım ve Mühendislik Genel Müdürü Dr. Burkhard Richthammer, Erzberg Madeni'nin kendileri için mükemmel bir test ortamı oluşturduğunu söyledi. Richthammer; “Örneğin madende Liebherr T 236 ile karşılaştırabileceğimiz 100 metrik tonluk bir kamyon filosu bulunuyor.” dedi. Alpler'de bulunan madende bulunan iklim koşulları -4 dereceye kadar düşebiliyor. Yılda 330 gün aktif olan Erzberg, 7/24 saat çalışmalara devam ediyor. ve sürekli derecede bir değişime sahip hem yokuş yukarı hem de yokuş aşağı nakliye döngüleri sunuyor.

Yeni Liebherr T 236'nın dikkat çeken özellikleri: ɕɕ Sürücüden bağımsız olarak kontrol edilen ve düşük yakıt tüketimli yeni nesil motor ɕɕ Dizel-elektrikli tahrik ünitesi ile optimum güç kullanılabilirliği ɕɕ Dört köşeli yağ sızdırmaz fren sistemi

2.284

İhracat adedi

İş makineleri sektörü 2017’de 10 aylık süre içerisinde 2.284 adet iş makinesi ihraç etti. 2016 yılının ilk 10 ayında bu rakam 1.772 olarak belirlenmişti

6.114

Yeni Liebherr T 236 test edildi

2017 ilk 10 ay rakamları

İthalat adedi

İş makineleri sektörü 2017 yılının ilk 10 ayında 6.114 adet iş makinesi ithal edildi. 2016 yılının ilk 10 ayında bu rakam 7.516 olarak belirlenmişti

Yeni nesil mobil vinçlerde Bosch Rexroth imzası

104.108.793 ▲ İhracat geliri İhracat 2017 yılında bir önceki yılın ilk 10 ayına göre önemli bir gelir artışı elde etti. Türk iş makineleri sektörü 10 aylık periyotta 104 Milyon Dolar’a yakın ihracat yapmayı başardı. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde bu rakam 85 Milyon Dolar’dı

672.503.950 İthalat gideri

Mobil Hidrolik sektöründe uygulama alanı en geniş makineler olan mobil vinçlerde, gün geçtikçe artan ihtiyaca paralel olarak imalatçı firma sayısı da artış gösteriyor. Bu nedenle üreticiler, makinelerinde bir farklılık yaratarak öne çıkmaya çalışıyor. Küresel bir tahrik ve kontrol sistemleri tedarikçisi olan Bosch Rexroth bu noktada çözüm ortağı olarak devreye giriyor ve geliştirdiği yeni nesil basınç sıralama valfleriyle müşterilerine çağımızın en önemli kriterlerinden "enerji tasarrufu" konusunda çözüm sunuyor. Mobil vinçlerde birbiri içinden çıkan, kesit alanları farklı bomların, vincin uzaması esnasında en büyükten en küçüğe doğru sıralı olarak hareket etmesi gerekiyor. Bu da basınç sıralama valfleriyle sağlanıyor. En önce çıkacak olan bom için en düşük basınç, en son çıkacak bom için ise en yüksek basınç değerleri ayarlanarak basınç ve dolayısıyla hareket sıralaması yapılıyor.

İthalat 2017 yılında bir önceki yılın ilk 10 ayına göre önemli bir düşüş yaşadı. Türk iş makineleri sektörü 10 aylık periyotta 672 Milyon Dolar’a yakın ithalat yapmış oldu. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde bu rakam 732 Milyon Dolar’dı 7


FORMEN / Kasım 2017

NELER OLDU?

� Madencilik sektörü sorunlarını "Madencilik Çalıştayı"nda masaya yatıracak

Renault Trucks'tan ekstra düşük hızlı "karınca vites" Renault Trucks, C ve K serisi için ekstra yavaş karınca vitese sahip robotize şanzıman Optidriver Xtended’i ürün gamına ekliyor. Bu özellik, zorlu koşullarda çalışan müşterilerin C ve K serisi kamyonlarda ek olarak bir veya iki adet ekstra düşük hızdaki karınca vitesi kullanmasına olanak sağlıyor. Renault Trucks’ın C ve K inşaat serisi araçları, artık robotize ve ekstra düşük karınca vitesli şanzıman olan Optidriver Xtended donanımı ile sunulabiliyor. Müşteriler, ihtiyaçlarına göre, birinci vitesin üzerine yerleştirilecek bir veya iki adet ek vites seçebiliyor. Bu özellik ile müşteriler, araçlarını oldukça yavaş hızlarda (0.7 ve 2km/s arasında) tamamen güvenli ve hassas bir şekilde kullanabiliyor. Optidriver Xtended, kamyonların zorlu sürüş koşullarında kullanım konforunu ve manevra kabiliyetini artırmasının yanı sıra dik tepelerde ve tam yüklü durumlarda aracın ivme kazanmasını kolaylaştırıyor. Optidriver Xtended, debriyaja daha az baskı yüklendiği ve aşınma süresini uzattığı için müşterilerin işletme maliyetlerini de azaltıyor. 13 vitesli yavaş versiyon (Over Drive*) inşaat ve ağır inşaat sektörü, 80 tonu aşan ağır taşımacılık işleri ve süpürme makinaları gibi sabit, yavaş hareket gerektiren uygulamalarda faaliyet gösteren müşteriler için tavsiye ediliyor. 14 vitesli ekstra yavaş versiyon (Direct Drive ve Over Drive*) ise sadece taş ocağı, maden, orman, petrol ve gaz sahaları gibi uygulamaların zorlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış dört çeker araçlar için mevcut bulunuyor.

8

Ekonomi Bakanlığı Koordinasyonu’nda; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın katılımıyla Antalya'da 24-26 Kasım 2017 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan "Madencilik Çalıştayı"ndan azami verim almayı hedefleyen Madencilik Sektörü, Bursa'da "Madencilik Çalıştayı" hazırlık toplantısı düzenledi. “Madencilik Çalıştayı”na Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak ve Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun katılımı bekleniyor. Ege Maden İhracatçıları Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, T. Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği ve sektörün diğer sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, sektörün öncelikli sorunları belirlendi ve Çalıştay öncesinde bu konularda hazırlık yapmak üzere teknik komiteler kuruldu.

Volvo Trucks’ın satış sonrası servis hizmetlerini kapsayan müsabakası başladı

2016 yılının sonunda Temsa İş Makinaları ile Türkiye’yi kapsayan tek yetkili distribütörlük anlaşması imzalayan dünyanın önde gelen ağır hizmet tipi kamyon üreticilerinden Volvo Trucks’ın satış sonrası hizmetlerini mükemmelleştirmek ve servis ekibinin teknik becerilerini üst seviyeye çıkarmak amacıyla gerçekleştirdiği Vista (Volvo International Service Training Award) Ödülleri’nin 60’ıncısı başladı. Volvo Trucks’ın ilkini 1957 yılında başlattığı uluslararası Vista Ödülleri ile teknisyenlerin kendi alanlarında gelişimleri desteklenirken, eğitimler sonrası daha iyi hizmet sunan Volvo teknisyenleri aracılığıyla müşteri memnuniyetinin de artırılması hedefleniyor. Bu sene Vista’nın yarı finalleri İsveç’in Gothenburg şehrinde gerçekleşecek. Yarı finallerde bilgi ve deneyimleri ile ön plana çıkan başarılı 40 takım ise Brezilya Curtiba’da yapılacak olan dünya finallerine katılacak.



FORMEN / Kasım 2017

ZF’de 2025 yaklaşımı;

“Gör – Düşün – Uygula”

10


RÖPORTAJ

Bünyesinde her tip şanzıman, diferansiyel, direksiyon üniteleri bulunduran ve yedek parça tedariki, tamir ve bakımı yapan ZF, 2025 vizyonunu “Gör – Düşün – Uygula” felsefesi ile şekillendiriyor. TRW şirketini satın almasından sonra, dünya genelinde sektörünün ilk 3 firması arasına giren ZF, elektrikli ve otonom araçlar ile nesnelerin interneti (IoT) konularında “Takipçi” değil, “Trend belirleyici” olacak

S

ektörün önemli şanzıman ve aks üreticilerinden olan ZF, yeni bir konsept üzerinde çalışmalarına devam ediyor. ZF, “Gör – Düşün – Uygula” ve “Vision Zero” diye tanımladığı Sorunsuz Vizyon politikasıyla, sadece şanzıman ve aks üreticisi değil, elektrikli ve otonom teknolojilerde “Trend belirleyici” olmak istiyor. Bunun için çeşitli hedefler belirleyen ZF, bazı önemli adımları da atmaktan geri kalmıyor. Son olarak TRW firmasını satın alan ZF, sektörün büyük oyuncularından biri olmayı hedefliyor. 2016 yılında ZF Services Türk’te Genel Müdürlük görevine gelen Selim Aydınlıoğlu konuyla ilgili şunları söyledi: “ZF sadece otomotiv değil, iş makinaları, zirai makinalar, endüstriyel uygulamalar, liman uygulamaları, telematik sistemler, özel araçlar ve tahrik sistemleri üzerinde de çalışmalar yapan bir firma. Pek çok alanda faaliyet gösterme ve çözümler sunmanın heyecanıyla sektörde yer almaya devam ediyoruz. TRW’nin satınalınmasıyla birlikte dünyada kendi alanında ilk 3 firma arasına girdik. Geleceğimizi de “See – Think – Act” yani “Gör – Düşün – Uygula” felsefesi üzerine kuruyoruz. Elektrikli ve otonom araçlar ile IoT yakın zamanda tüm sektörlere yön verecek. ZF, burada takipçi olmaktan çok, trend belirleyici olacak şekilde pozisyon almış durumda. Yine “Vision Zero” felseafesi ile de sıfır emisyonlu araçlar üretmek, fabrikalarda sıfır hatalı üretimler yapmak, sıfır iş kazası ve sıfır trafik kazası sunan çözümler üzerinde çalışmak gibi amaçlar edinmiş durumda. Güvenlik, verimlilik

Haber Yiğit Nail Çiğdem

ve Otonom Sürüş en önemli hedefler olarak belirleniyor. Otomotiv sektörünün 2025 yılında otonom sürüşte üst seviyelere ulaşacağını öngörüyor. Dolayısıyla bu öngörüyü kendisine hedef olarak belirliyor. ZF, sadece şanzıman, aks geliştiren ve üreten bir firma olarak görülürken artık, ‘Müşterilerimize toplu bir çözüm sunmamız lazım’ diyor.”

Ürün çeşitliliği ZF’nin Türkiye’deki iş makinesi üreticileri ile uzun yıllara dayanan bir çözüm ortaklığı bulunuyor. İş makineleri için çeşitli ürünler sunduklarını anlatan Aydınlıoğlu, “cPower ile CVT (Sürekli Değişken Transmisyon) teknolojisinin avantajlarını iş makinesi üreticilerinin kullanımına sunuyoruz. ZF’nin ‘Verimlilik Paketi / Efficiency Package’ adını verdiği aks ve şanzıman (manuel veya otomatik) çözümleri ile yüzde 15’e kadar yakıt tasarrufu sağlayabiliyoruz. Ecomix II mikser şanzımanı, bir önceki modeline göre artık yüzde 50 daha küçük ve yüzde 24 daha hafif olup işletme saati başına yarım litreye yakın yakıttan tasarruf sağlıyor. Özel tahrik çözümlerimiz ile de raylı sistemlerden, mobil vinçlere, havaalanı itfaiye araçlarından CNC tezgahlarına kadar geniş sektörlere hitap ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda ZF, özel amaçlı araçlar için sunulan tam otomatik şanzıman EcoLife Offroad, tüm tekerleklerden tahrik (AWD) sistemleri, mobil vinçler için TraXon, yüksek basınçlı pompalar için geliştirilen 8 ileri Selim Aydınlıoğlu ZF Türkiye Genel Müdürü

11


FORMEN / Kasım 2017

� Selim Aydınlıoğlu ne dedi 2025 vizyonu: “ZF, TRW satın alımından sonra kendi sektöründe dünyada ilk 3 firma arasında girdi. Geleceğini de “See-Think-Act” yani “Gör-Düşün-Uygula” felsefesi üzerine kuruyor. Elektrikli ve otonom araçlar ile IoT yakın zamanda tüm sektörleri etkileyecek. ZF, 2025 vizyonu çerçevesinde takipçi olmaktan çok trend belirleyici olacak şekilde pozisyonlanmış durumda.” Satış sonrası: “Türkiye geneline en geç 24 saat içinde yedek parça sevk edebiliyoruz. Atölyemizde her tip şanzıman bakımını gerçekleştiriyoruz. Satış sonrası alanında sadece yedek parça temini ve bakım değil, aynı zamanda hem servislere hem de üreticilere teknik eğitim vererek, çok yönlü bir destek ile paydaşlarımızın yanındayız.”

otomatik şanzıman 8TX ve tezgah şanzımanı Duoplan gibi bir çok farklı çözüm sunuyor. Rexroth’un endüstriyel tahrik biriminin ZF tarafından devralınması ile gelişen süreçten de bahseden Aydınlıoğlu, “Teleferikler için GPW, GME ve GPC serisi, petrol platformları için özel vinç uygulamaları olan GFB ve GPT-W serisi, TBM/tünel açma makineleri için GME ve GMH serisi, maden uygulamaları için GFC, GFB, GFA, GPT serisi gibi ürünleri de yelpazemize kattık ve böylece endüstriyel alanlarda sunduğumuz çözümleri genişletmiş olduk” diye konuştu.

Takibi kolaylaştıran sistemler ZF’nin, 2010 yılından bu yana Openmatics markası ile sadece aktarma organlarında değil, telematik sistemler alanında da uzmanlık gösterdiğini söyleyen Aydınlıoğlu, “Filo sahiplerine araç takip ve online diyagnoz imkanı sağlayan Bach ve Vivaldi çözümlerimiz bulunuyor. BLE (Bluetooth Low Energy) teknolojisi ile ışık, sarsıntı, nem ve konum bilgisi gibi parametrelerde bilgi sağlayan deTAGtive uygulamamız da bulunuyor. Araç içi multimedya platformu Roadcaster bu çözümler arasında yer alan bir diğer ürünümüz” dedi. ZF, aynı 12

Sektöre destek: “Sektörü etkileyen vergi ve akaryakıt artışları elbette hem üreticilere hem de son kullanıcılara yansıyor. Biz ZF olarak her geçen gün daha teknolojik komponentler üreterek hem işletim hem de ilk alım maliyetlerini aşağıya çekmeye, toplam maliyetlerin düşürülmesine üründen başlayarak, SSH’a kadar kurduğumuz değer zinciri ile destek olmaya çalışıyoruz”

zamanda günümüzde önemli bir trend haline gelen E-Mobiliteye büyük önem veriyor ve bu alanda elektrikli tahrik, otonom sürüş ve aktif/pasif güvenlik sistemleri de geliştiriyor.

Satış sonrası ZF Services Türk, tüm Türkiye’yi kapsayan bir servis ve yedek parça dağıtım ağına sahip. Satış sonrası hizmetleri hem kendi bünyesinde hem de partnerleri ile birlikte sunan firma, B2B sistemi ile çevrimiçi sipariş ve stok gözleme imkanı da sağlıyor. Binek araçlardan raylı sistemlere, inşaat ve zirai makinelere kadar 10 bin farklı referans numaralı parça depolarda stoklu halde bulunuyor. Satış sonrası alanında da bilgiler veren Aydınlıoğlu, “Türkiye geneline 24 saat içinde yedek parça sevk edebiliyoruz. Atölyemizde her tip şanzıman bakım ve onarımını gerçekleştiriyoruz. Satış sonrası alanında sadece yedek parça temini ve bakımı değil, aynı zamanda hem servislere hem de üreticilere teknik eğitim vererek, çok yönlü bir destek ile paydaşlarımızın yanındayız. Müşterilerimizin katıldığı müşteri memnuniyeti anketinde elde ettiğimiz yüzde 95


RÖPORTAJ

oranındaki müşteri memnuniyeti sonucu da bizleri gururlandırdı. TRW, Sachs ve Lemförder markalarımız ile de bağımsız yenileme pazarında faaliyetlerimiz devam ediyor. Tüm bu faaliyetler bizi kendi alanımızda lider konuma getiriyor” diye konuştu.

noktası bulunuyor. Bunun yanında global bir firma olmanın avantajıyla, bir araç örneğin Rusya’da arızalanırsa yine oradaki ZF servisine gidebiliyor. Aydınlıoğlu bu durumu, “Müşterilerimiz ZF’yi tercih ederek uluslararası bir hizmet alıyorlar” diyerek özetledi.

Yerli üretime destek

“Büyüme devam edecek”

İş makinesi sektöründeki eksiklikleri değerlendiren Aydınlıoğlu, en büyük eksikliğin sınırlı yerli üretim olduğunu söyledi. “Türkiye neden iş makinesi sektöründe bir üretim ve ihracat merkezi olmasın” sorusunu soran Aydınlıoğlu, yerli üretim yapan çok önemli firmalar olduğunu ve bu başarılı örneklerin arttırılması gerektiğini söyledi. Yerli üretim noktasında devlet teşviklerinin çok önemli olduğunun altını çizen Aydınlıoğlu, “Sektörü etkileyen vergi ve akaryakıt artışları elbette hem üreticilere hem son kullanıcılara yansıyor. Biz ZF olarak her geçen gün daha teknolojik komponentler üreterek hem işletim hem de ilk alım maliyetlerini aşağıya çekmeye, toplam maliyetlerin düşürülmesine üründen başlayarak, SSH’a kadar kurduğumuz değer zinciri ile destek olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

ZF Services Türk Genel Müdürü Selim Aydınlıoğlu, 2017 yılı değerlendirmesi ve 2018 yılı beklentilerinden de bahsetti. Aydınlıoğlu, 2017 yılını hem genel pazar hem de ZF’nin pazar payı ve cirosu üzerinden ayrı ayrı değerlendirmenin uygun olacağını söyleyerek, “Ülkemizin jeopolitik gerçekleri ışığında, yaşadığı tüm çevresel olumsuzluklara ve de kurlarda yaşanan yükselişe rağmen ekonomik büyüme gerçekleşmeye devam ediyor. Bu büyüme oranı Avrupa ile karşılaştırıldığında çok önemli bir oran. Biz de ZF olarak hemen hemen her iş kolumuzda bu büyümeden istifade ettik. Ekim sonu itibariyle ZF Türkiye olarak ciromuzu yüzde 25 oranında arttırdık. Hala daha sonuç alamadığımız bazı girişimlerimiz var ve bunların bazılarının 2018 yılında hayata geçmesini planlıyoruz” dedi. 2018 yılından beklentilerinin pozitif olduğunu belirten Aydınlıoğlu, ülkemizde ekonomik büyümenin ve ihracat rekorlarının devam edeceğini düşündüğünü sözlerine ekledi. Aydınlıoğlu, “Bununla birlikte biz de 2018 yılında ZF Türkiye olarak yüzde 20 oranında bir cirosal büyüme hedefleyeceğiz. Ayrıca 2018 yılında ürün ve hizmetlerimizi genişletme ve de servis yapılanmamızı büyütme hedeflerini ortaya koyuyoruz” diye konuşu. �

Makine revizyonları Türkiye’de hızla gelişen revizyon alanında da faaliyetlerde bulunan ZF, şanzıman ve aks konusunda komple revizyon gerçekleştiriyor. Revizyon konusunda finansman açma noktasında bazı çalışmalar yürüttüklerini anlatan Aydınlıoğlu, bu çalışmayı tamamladıkları zaman müşterilerine ciddi kolaylık sağlayacaklarını söyledi. Revizyon konusunda detay veren Aydınlıoğlu şunları söyledi: “Kendi içimizde yaptığımız revizyonlar dışında işletim yapan büyük firmalara da destek oluyoruz. Örnek vermek gerekirse, belediyelerin ellerinde bulunan araçların işletme, onarım, bakım, temizlik gibi konularda ihaleye açmasıyla devreye giriyoruz. Biz ZF olarak bu ihaleye giremiyoruz. Çünkü bizim işimiz kaporta ya da motor değil. İhaleyi alan firmalarla çalışıyoruz. Onlar araçlardan çıkan aks ve şanzımanları bize gönderiyorlar ve burada ZF garantisi ile revizyonunu yapıyoruz. Bu çalışma sistemini iş makineleri sektöründe de yaratmayı amaçlıyoruz. Neden iş makineleri sektöründe de aynı büyüklükte başarı elde etmeyelim?”

Mobil vinç sektörünün ZF tercihi Mobil vinç sektöründe de öncü firmalarla çalıştıklarını sözlerine ekleyen Aydınlıoğlu, üreticilerin sağlamlığı tercih ettiklerini söyledi. Aydınlıoğlu, “İşi bilen, tecrübeli firmalar ZF’yi tercih ediyorlar. Sadece sağlamlık değil, araç arızalandığı zaman parça ve muhatap bulabilme kolaylığı da ZF’yi tercih ettiriyor. Bazı markalarda sorun yaşandığı zaman, üretici firmaya mecbur kalınabiliyor. Biz ise kendi alanımızda tüm servis hizmetini kendimiz sunuyoruz.” diyerek ZF Services Türk olarak mobil vinç sektöründe de tercih edilen bir firma olduklarının altını çizdi. ZF’nin Türkiye çapında 20 bayi ve servis 13


HABER

FORMEN / Kasım 2017

Pi Makina yerli üretime devam ediyor

"Afrika pazarı değer kazanıyor" Pi Makina, 1974'den beri ürettiği iş ve inşaat makineleri ile bugün tüm dünyaya hizmet vermeye devam ediyor. Geniş ürün gamı ve servis hizmetiyle 40 yılı aşkın süredir iş makineleri alanındaki faaliyetlerine devam eden Pi Makina'nın Reklam ve Pazarlama Müdürü Onur Kalkan, "Afrika pazarı değer kazanıyor" diyor Haber Yiğit Nail Çiğdem

P

i Makina 1974'den beri ürettiği iş ve inşaat makinaları ile müşterilerine geniş bir ürün gamı sunuyor. Ankara'da toplam 500 bin metrekarelik alanda üretim yapan Pi Makina, yaklaşık bin personeli ile modern ve yenilikçi birçok iş kolunu aynı çatı altında topluyor. Pi Makina,proje, Ar-Ge, test ve kalite kontrol departmanları, Cnc işleme, talaşlı imalat, ısıl işlem, boyama ve kumlama merkezleri ile öne çıkıyor. Kalite politikasının da öngördüğü gibi sürekli iyileştirme yaklaşımıyla çalışmalara devam ettiklerini belirten Kalkan, "Zamanında ve kaliteli üretim yaparak müşteri memnuniyeti sağlıyoruz" dedi.

Geniş ürün yelpazesi Pi Makina'nın ürün yelpazesinde beton santrallerinden beton pompalarına, kule vinçlerden kırma eleme tesislerine, kazıcı yükleyicilerden ekskavatörlere kadar birçok makine bulunuyor. Pi Makina Reklam ve Pazarlama Müdürü Onur Kalkan, "Güçlü, verimli ve güvenilir iş ve inşaat makineleri ile projeleri tam zamanında ve düşük maliyetlerle tamamlıyoruz. Ayrıca satış sonrası hizmetler ile sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok ülkesinden müşterilerimize 7/24 servis ve yedek parça hizmeti sunuyoruz" diye konuştu.

Afrika pazarı yükselişte Afrika pazarı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kalkan, "Afrika ülkelerinin iş makinesi pazarına Çin markalarının ağırlığını koyduğunu görüyoruz. Çin markalarının tercihinde en büyük etken fiyat avantajı olarak öne çıkıyor. Biz de Pi Makina olarak Afrikalı potansiyel müşterilerimiz ile yaptığımız 14

görüşmelerde, kendilerine sunduğumuz garantiden ve kaliteden bahsediyoruz" diye konuştu. Afrikalı müşterilerden genel olarak satış sonrası hizmet konusunda soru geldiğini ekleyen Kalkan, müşterilerin böyle uzak bir mesafeden servis hizmetinin nasıl sağlanacağını merak ettiklerini anlattı. Kalkan sözlerine şöyle devam etti: "Afrikalı müşterilerimizden servis konusunda gelen sorular üzerine kendilerine bayilerimizden bahsediyoruz. Afrika'nın birçok ülkesinde yetkili bayilerimiz bulunuyor. Makinelerimizin garanti ve satış sonrası hizmetlerini Afrika'nın büyük firmaları ile yapmış olduğumuz bayilik üzerinden sağlıyoruz. Afrika pazarı potansiyeli artan değerli bir pazar. Gelişmiş ülkelere girebilmek artık zorlaşıyor. Gelişmekte olan ülkelerin pazarları giderek değer kazanıyor. Afrika ülkelerinin özellikle beton üzerine ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. Hem beton pompası hem de beton santrallerine yoğun ilgi gösteriyorlar." � Onur Kalkan Pi Makina Reklam ve Pazarlama Müdürü



FORMEN / Kasım 2017

Hidromek, her ürün grubunda iddialı

"Destek yatırıma dönüşüyor" Türkiye'nin önde gelen yerli iş makinesi üreticilerinden Hidromek, hem yurt dışında hem de yurt içinde kamuya ve özel sektöre yaptığı satışlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. Kazıcı yükleyici, hidrolik ekskavatör, lastikli yükleyici ve motor greyder üretimi yapan Hidromek, müşterilerinin tüm ihtiyaçlarını tek marka altında karşılamayı hedefleyerek, ürün gamını güçlendirme yolunda önemli ilerlemeler kaydediyor Haber Yiğit Nail Çiğdem

T

ürkiye'de kazıcı yükleyici ve ekskavatör pazarında lider konumda bulunan (İMDER verilerine göre) Hidromek, elde ettiği bu başarısını diğer ürün gruplarında da gösteriyor. Türkiye'de üretmiş olduğu iş makinelerini 70'den fazla ülkeye ihraç eden Hidromek'in 9'u uluslararası olmak üzere toplam 11 adet tasarım ödülü bulunuyor. Bu başarının arkasında kamu kurumlarının makine alarak vermiş olduğu desteği göz ardı edemeyeceklerini belirten Hidromek Türkiye Kamu Satış Müdürü Mustafa Işık, "Biz bu ürünleri üretiyoruz ve gururla dünyaya satıyoruz. Bunun yanında kamu satışlarında da çok iyi bir konumdayız. Ürünlerimizi her geçen

16

yıl geliştirmeye ve kaliteyi arttırmaya özen gösteriyoruz. Yerli üretim iş makinelerini kullanmayı ve yerli üreticiyi desteklemeyi 'bu ülkeye hizmet' olarak görüyoruz" diye konuştu.


HABER

HMK 62 SS Teknik Özellikler Maksimum güç:

44 kW – 59 HP

Yükleyici kova koparma kuvveti:

2.883 kgf

Kova kapasitesi:

0.35 m3

Çalışma ağırlığı:

3.800 kg

HMK 102B Supra Teknik Özellikler Maksimum güç:

74.5 kW – 100 HP

Yükleyici kova koparma kuvveti:

7209 kgf

Kova kapasitesi:

1.1 m3

Çalışma ağırlığı:

9.500 kg

HMK 140 LC Teknik Özellikler Güç:

73 kW – 98 HP

Kova koparma kuvveti:

10.600 kgf

Kova kapasitesi:

0.6m3

Çalışma ağırlığı:

14.550 kg

Geniş ürün yelpazesi Hidromek, müşterilerinin tüm ihtiyaçlarını tek marka altında karşılamayı hedefleyerek, ürün gamını güçlendirme yolunda önemli ilerlemeler kaydediyor

İhracat yapılan ülke sayısı

70

Hidromek, Türkiye'de üretmiş olduğu iş makinelerini 70'den fazla ülkeye ihraç ediyor

Tasarım ödülleri

11

Hidromek'in 9'u uluslararası olmak üzere toplam 11 adet tasarım ödülü bulunuyor

Yeni tesis "Artık bir dünya markası" "Hidromek'in bugün tüm dünyada makinelerini görmek mümkün" diyen Işık, bunun Türk sanayisi için ciddi bir başarı olduğunu söyledi. Hidromek'i artık tüm Türkiye'nin tanıdığını ve sahiplendiğini sözlerine ekleyen Işık, "Hidromek artık bir dünya markası" ifadesini kullandı. Işık, müşterilerin verdiği desteği asla göz ardı edemeyeceklerini söylerken, onlardan gelen desteği daha büyük yatırımlar olarak geri döndürdüklerini anlattı. Hidromek Türkiye Kamu Satış Müdürü Mustafa Işık sözlerine şöyle devam etti: "Yaptığımız yatırımlar, kurduğumuz tesisler hem bizler için hem de ülkemiz için çok önemli. Yakın zaman içerisinde makinelerde kendi akslarımızı kullanmaya başlayacağız. Ankara'daki 1 milyon metrekarelik tesislerimiz yavaş yavaş devreye girmeye başladı. Orada kendi aks grubumuzun dişli ekipmanlarını üretmeye başlıyoruz. Tüm ürün grubumuzda sağladığımız başarıyı yeni ürünlerimizde de devam ettirerek lastik tekerlekli yükleyicimizin yerli malı belgesini aldık." �

1

milyon m2

Hidromek'in Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesinde 1 milyon metrekarelik yeni tesislerinde çalışmalara başlandı

Mustafa Işık Hidromek Türkiye Kamu Satış Müdürü

17


HABER

FORMEN / Kasım 2017

Hardox’un yeni nesil aşınma plakası

Hardox 500 TUF

içeren beton parçalarının taşınmasında kullanılan damperlerde bu yeni Hardox aşınma plakası önemli rol alacaktır. Türkiye’de damper sektöründe üstyapı malzemesi, iş makinesi kovaları ve maden ekipmanları başta olmak üzere bir çok alanda kullanılan Hardox ürünleri, 0.7 ila 160 mm arasında değişen aşınma plakası kalınlıklarında geniş bir ürün çeşitliliğine sahip. Sadece aşınma plakası alanında değil, beton pompalarında kullanılmak üzere boru ve çok yönlü kullanım alanına sahip yuvarlak çubuk üretimi ile de farklı alanlardaki kullanıcıları için çözümler sunuyor. Hardox 500 TUF, piyasaya sürülmeden önce sahada ve gerçek uygulama alanlarında zorlu testlerden geçirildi. Bu testlerin sonucunda:

Servis ömrünü iki katına çıkarmak mümkün

Özel çelik üreticisi SSAB, yeni Hardox 500 Tuf ile tek bir aşınma plakasında olağanüstü düzeyde dayanım, sertlik ve tokluk sunuyor

Ö

zel çelik üreticisi SSAB, Hardox 450 ve Hardox 500’ün en iyi özelliklerini bir araya getirdi. Sonuç olarak ortaya, rakipsiz Hardox 500 TUF modelini çıkardı. Dünyada aşınma plakası denildiğinde akla ilk gelen üreticilerden biri olan SSAB, Hardox aşınma plakası ile ağır yük damperi gövdelerinde ve kovalarda yapısal malzeme ihtiyacını karşılayabilecek toklukta çelikler üretiyor. Hardox aşınma plakası ile servis ömrü uzatılırken, ağır darbelere dayanıklılık da artıyor. Hardox 500 TUF ürünü ile bu alandaki yeteneğini bir adım daha ileriye götürmeyi hedefleyen SSAB, taş ocakları

18

ve madenlerde ağır ve keskin kayaların yüklenmesinde, hacimli çelik hurdaların elleçlenmesinde, betonarme demiri

ɕɕ Hardox 400'e oranla %85-%100 daha uzun tahmini servis ömrü* ɕɕ -20°C'de 27 J garantili darbe enerjisi
 ɕɕ 475-505 HBW aralığında Brinell sertlik aralığı ɕɕ Keskin ve ağır cisimlerle darbelerde yüksek aşınma ve çökme direnci *SSAB'nin WearCalc ve TippCalc hesaplamaları granit ile sürtünme aşınmasına dayanmaktadır. � Resimlerdeki damper gövdesinin alt levhası Hardox 500 Tuf ile üretildi. 1 yıldan uzun bir süreyle 40.000 metrik ton kırma taşı çok düşük düzeyde aşınma ile taşıdı. 6 mm'lik alt levhanın uç kısmının kalınlık ölçümünde, ortalama aşınmanın sadece %5 düzeyinde olduğu görüldü.



FORMEN / Kasım 2017

Özışık Makina'dan yerinde ve zamanında servis Köklü servis tecrübesi bulunan Özışık Makina ile Ascendum Makina arasında Sany paletli vinç ve forekazık makineleri için yetkili servis anlaşması yapıldı. Özışık Makine ve Sany paletli vinç ve forekazık makinelerinin servis hizmetleri hakkında Özışık Makina Genel Müdürü Hüseyin Işık ile görüştük Haber Gökhan Uz

S

any paletli vinç ve forekazık makineleri ile önemli bir satış grafiği yakalayan Ascendum Makina, bu satış grafiğini satış sonrası hizmetleriyle desteklemeye devam ediyor. Bu popülasyon artışı karşısında servis altyapısına da yatırım yapan Ascendum Makina, sektörde ciddi bir servis geçmişi ve tecrübesi bulunan Özışık Makina ile çalışmaya başladı. Yaklaşık 3 yıldır Sany paletli vinç ve forekazık makineleri için servis hizmeti vermeye başlayan Özışık

20

Makina, tercübeli personeli ile tüm Türkiye'ye 7/24 servis hizmeti veriyor.

7/24 hizmet Hizmetleri hakkında konuştuğumuz Özışık Makina Genel Müdürü Hüseyin Işık, 2007 yılında firmayı kurduğunu ve iş başladığında sadece kafesli ve mobil vinç sektörüne hizmet verdiklerini söyledi. Günümüzde özellikle Sany paletli vinç ve forekazık makinelerine hizmet verdiklerini hatırlatan Işık, gece-gündüz,

yaz-kış demeden hızlı ve kaliteli servis vermeye devam ettiklerini dile getirdi. 3 yıldır Ascendum Makina ve Sany paletli vinç ve forekazık makinelerinin resmi teknik servisliğini yaptıklarının altını çizen Işık; “Bizim kendimizle gurur duyduğumuz ve ön plana çıktığımız konu; müşterilerimize zamanında ve yerinde hizmet vermek. Bunun dışında yedek parça tedariğini de mümkün olduğunca hızlı sağlamaya çalışıyoruz. Kısacası; müşteri memnuniyetini bizim için çok önemli.” dedi.


HABER

Mobil ekipler Ascendum Makina ile olan iş birliklerinde iyi bir ekip çalışması yürüttüklerini dile getiren Hüseyin Işık, bir aile şirketi gibi çalıştıklarını ve süratli bir şekilde işlere imza attıklarını söyledi. Işık, donanımlı ekip ve ekip araçları ile hizmet verdiklerini hatırlatarak, bu sayede Türkiye'nin neresinde olursa olsun hizmet götürdüklerini kaydetti. Deneyimli ekiplerin ikişerli gruplar halinde sahada gezdiğini vurgulayan Işık, yerinde ve zamanında servis için bunun şart olduğunu belirtti. “İhtiyaçlar doğrultusunda servis ekibini geliştirmeye hazırız” diyen Hüseyin Işık, şöyle devam etti; “Biliyorsunuz ki, iş makineleri çok pahalı yatırımları ve ciddi maliyetlerle çalışıyorlar. Kimse taahhütlü çalıştığı işlerde makinelerini yatırmak istemez. Bu nedenle servis hızı ve kalitesi müşteriler için birinci sırada gelir ve gelmelidir. Özışık Makina olarak bunun bilincindeyiz ve en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz.”

Özışık Makina Hakkında Sektördeki köklü tecrübesiyle servis ve revizyon hizmeti veren Özışık Makina, Ascendum Makina ile yaptığı anlaşma doğrultusunda Sany paletli vinç ve forekazık makinalarına teknik servis sunmaya devam ediyor. Toplam 16 çalışanıyla Türkiye'nin her bölgesine uzanan firma, deneyimli ekipleri ile 7/24 teknik servis verebiliyor. Özışık Makina Genel Müdürü Hüseyin Işık; “Bizim kendimizle gurur duyduğumuz ve ön plana çıktığımız konu; müşterilerimize zamanında ve yerinde hizmet vermek. Bunun dışında yedek parça tedariğini de mümkün olduğunca hızlı sağlamaya çalışıyoruz. Kısacası; müşteri memnuniyetini bizim için çok önemli.” diyor.

Makine sayısı artıyor İyi bir teknik servis için yedek parça tedariği büyük önem arz ediyor. Bu konuda hem kendi hem de Ascendum Makina stok alanını kullandıklarını ifade eden Hüseyin Işık, yedek parça konusunda herhangi bir sıkıntı çekmediklerini ve organize bir sistem ile hızlı hizmet verebildiklerini kaydetti. Bunda Ascendum Makina'nın önemli bir payı olduğunu da sözlerine ekleyen Işık, her geçen gün artan fore kazık popülasyonuna hazırlıklı olduklarını ve hizmet kalitelerinde herhangi bir düşüş yaşanmayacağını savundu. Hüseyin Işık Özılık Makina Genel Müdürü

21


HABER

FORMEN / Kasım 2017

� Ali Çeliker: “Özışık 7/24 cevap verebiliyor“ Ascendum Makina ve Özışık Makina iş birliği hakkında görüşlerini aldığımız diğer isim ise Ascendum Makina Sany Satış Müdürü Ali Çeliker oldu. Fore kazık ve paletli vinçlerin çalışma şartlarının düşünüldüğünde, müşteriler için en önemli konuların başında hızlı ve kaliteli servis hizmetinin geldiğini ifade eden Çeliker, Özışık Makina ile çalışma sebeplerinin başında taleplere 7/24 cevap verebilmesinin geldiğini kaydetti. “Gerek çalışan sayısı ve yetkinliği, gerekse iş yapış şekillerinin düzgünlüğü kendileriyle bu yola çıkmamızdaki ana sebeplerdir” diyen Çeliker, yedek parça tedariği konusunda çalışmaları hakkında şöyle bilgi verdi; “Ascendum Makina olarak bizim zaten Sany fore kazık makineleri ve paletli vinçler için tuttuğumuz ciddi bir yedek parça stoğumuz var. Bununla birlikte bölge olarak Sany Almanya’ya bağlıyız ve bazı ana komponentleri de orada Sany bizim için tutuyor. Dolayısıyla yedek parça konusunda ciddi sıkıntılar yaşamıyor ve müşterilerimize de yaşatmıyoruz. Bizim tuttuğumuz yedek parçaları da Özışık Makina'yla ortak görebildiğimiz bir sistem var ve bu sayede mevcut parça stoğu ve parça siparişleri ortak yürütülebiliyor. Bu da bize zaman kazandırarak, müşterilerimize hızlı cevap verebilmemizi sağlıyor.”

“Sany paletli vinç ve forekazık makineleri kullanıcı dostu” Sözlerinin devamında Sany markasına da değinen Hüseyin Özışık, Sany paletli vinç ve forekazık makinelerinin performanslı olduğunu ve servislik yaptığı süreçte de önemli arızalar ile karşılaşmadığını dile getirdi ve arızaların genellikle kullanıcı hatalarından kaynaklandığına dikkat çekti. Işık; “Sany paletli vinç ve forekazık makineleri için kullanıcı dostu makineler diyebilirim. Özellikle paletli vinçlerin yedek parça maliyetleri çok uygun. Sağlam ürün kaliteli servis ve uygun yedek parça maliyeti ile birleşince ortaya başarılı bir satış performansı çıkıyor. Son dönemlerde şantiyelerde artan Sany paletli vinç ve forekazık makineleri popülasyonunun en önemli sebebi budur. “ dedi.

Şubeler geliyor Özışık Makina'nın tüm tecrübesiyle desteğe devam edeceğine dikkat çeken Hüseyin Işık, Samsun, Konya, İzmir, Bursa vb. birçok farklı ilde çalışan Sany paletli vinç ve forekazık makinelerine hizmet vermeye devam ettiklerini söyledi. “Biz her duruma hazırlıklıyız” diyen Işık; “Konuşmamın başında belirttiğim gibi; Sany paletli vinç ve forekazık makineleri sayısı her geçen gün artıyor ve artmaya devam edecek. Gelecekte şubeleşmek gibi bir düşüncemiz var. Bu şubeleşme Sany paletli vinç ve forekazık makinelerine tam hizmet verebilecek.” şeklinde konuştu.

22

“Başarı kaçınılmazdı” Sözlerinin devamında son dönemde yakaladıkları satış trendinden ve gelecek beklentilerinden bahseden Ali Çeliker, satışta yaşadıkları başarının ilk sebebini çok iyi fiyat-kalite dengesine borçlu olduklarını söyledi. Şu ana kadar teslim ettikleri makinelerin hep tam not aldığını kaydeden Çeliker; “Dolayısıyla bu olumlu referanslar da yeni satışları tetikledi. Ayrıca stok anlamında da doğru kararlar verdiğimiz için makine tedarik sürelerimiz de kullanıcılar için tercih sebebi oldu. Ürün kalitesinin iyi olması ve üretici desteği de bir araya gelince bu başarı kaçınılmazdı. Sany ile yaptığımız anlaşmalar ve pazardaki etkinliğimizi de düşünürsek önümüzdeki dönemde çok daha fazla müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye pazarındaki artan ivmeyle birlikte çok daha fazla Sany fore kazık makinesi ve paletli vincin sahalarda olacağını söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu. �

Ali Çeliker Ascendum Makina Sany Satış Müdürü


69 yılı aşan deneyimi ile dünyadaki en zorlu çalışma alanları için drenaj pompaları tedarik eden Xylem’in en sert koşullar ile başa çıkabilecek güce sahip Flygt 2600 seri drenaj pompaları, inşaat alanında her koşulda en zoru başarır. Bu pompaların tasarımının tüm dünyadaki drenaj uygulamaları için drenaj dünyasına yüksek düzeyde güvenirlik ve sağlamlık getiren bir tasarım olduğunu söylemek bize gurur veriyor. Geleneksel pompalara göre çok daha dayanıklı ve uzun ömürlü olan bu pompalar rakipsiz aşınma dayanımı ve sürekli performansı ile en zorlu koşullarda günlerce durmaksızın 7/24 çalışabilir. Daha fazla bilgi için, flygt@anadoluflygt.com.tr

+90 262 677 1677 +90 312 447 6041

www.anadoluflygt.com.tr


FORMEN / Kasım 2017

Mega projede Ammann UniBatch 340 tercih edildi

Nalbantoğlu, en iyisi için çalışıyor

Ammann Teknomak teslimatlarında hız kesmiyor. Birçok başarılı projeye imza atan ve her geçen gün kendini geliştiren Nalbantoğlu İnşaat San. ve Tic. A.Ş., Kuzey Marmara Otoyolu 4. Kısım Projesi dahilinde kullanmak üzere 340 t/s kapasiteli Ammann UniBatch asfalt plentini tercih etti

Haber İsmail Center

24


FİLO

Kuzey Marmara Otoyolu'nda Ammann kullanılacak Kuzey Marmara Otoyolu 4. Kısım Projesi için Limak Holding A.Ş. ile anlaşmaya varan Nalbantoğlu, bu proje için tercihini Ammann UniBatch 340'tan yana kullandı

İnşa edilecek anayol

21,85

km

Kuzey Marmara 4. Kısım Projesi kapsamında toplam 21,85 km anayol inşa edilecek

İnşa edilecek bağlantı yolu

14,15 T

emelleri 1995 yılında Ali Nalbantoğlu tarafından atılan Nalbantoğlu İnşaat San. ve Tic. A.Ş., 20 yılı aşkın sürede edindiği yol yapım tekniği ve mühendislik bakışıyla, geçmişten günümüze birçok zorlu projenin üstesinden geldi. Bir marka haline gelmenin haklı gurunu yaşayan firma, üstlendiği işleri en iyi ekipmanlar kullanarak ve en kaliteli şekilde teslim etmek adına çalışıyor.

Mega projede Ammann imzası Son olarak Kuzey Marmara Otoyolu 4. Kısım Projesi için Limak Holding A.Ş. ile anlaşmaya varan Nalbantoğlu, bu proje için tercihini asfalt plenti uzmanı Ammann'dan yana kullandı. 10 adet kavşak, 21,85 km uzunluğunda anayol ve 14,15 km uzunluğunda bağlantı yolu inşa edilecek olan proje bünyesinde 3,3 milyon ton üstyapı bulunuyor. “Mega Proje” olarak kabul edilen Kuzey Marmara Otoyol Projesi’nde görev alan Nalbantoğlu, Plentmix’i MechTEK mekanik stabilizasyon plentiyle ve asfalt üretimini 340 t/s kapasiteli Ammann UniBatch asfalt plenti ile yapıyor. �

km

Proje kapsamında inşa edilecek bağlantı yolu ise 14,15 km'yi bulacak

Plent kapasitesi

340

t/s

Mega projede kullanılacak Ammann UniBatch asfalt plentinin üretim kapasitesi 340 t/s

25


FORMEN / Kasım 2017

Mak-İş ve Silvan Sanayi müteahhitleri ağırladı Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen çelik döküm üreticisi Silvan Sanayi A.Ş., Türkiye’deki satış pazarlama faaliyetlerinden sorumlu Mak-İş firmasının organize ettiği etkinlikle, Dilovası’nda açtığı yeni fabrikayı altyapı müteahhitlerine tanıttı. Yaklaşık 35 civarında firma temsilcisinin katıldığı fabrika gezisinde Silvan Sanayi, yeni tesis ve üretim teknolojisi hakkında detaylı bilgiler verildi

Haber Gökhan Uz

26


HABER

Ü

retiminin yüzde 80’e yakınını ihraç eden Silvan Sanayi, yoğun olarak Almanya ve Amerika gibi batılı ülkelere ihracat yapmakta. Dilovası’nda açtığı yeni fabrika için çok ciddi yatırımlarda bulunan firma, geçtiğimiz günlerde altyapı projeleri ile uğraşan firmaların temsilcilerine, yeni tesisini tanıtmak üzere bir müşteri günleri etkinliği düzenledi. Katılımcı sayısının kısıtlı tutulduğu etkinliğin devamının geleceğini belirten Gürkaylar Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Mak-İş Genel Müdürü Murat Kaygusuz, önümüzdeki günlerde bu tip aktivitelerin tekrarlarının da yapılacağını iletti. İnşası yaklaşık 3 yıl süren tesisin açılışını yakın zaman önce gerçekleştiren Silvan Sanayi, yeni tesisinde teknolojiden de yoğun şekilde yararlanıyor. Döküm fabrikası inşa etmenin zorluğuna değinen Kaygusuz, “Bu tesisin yer üstünde görünen kısmından daha fazlası yer altında da inşa edildi sanayi tesisi inşası zor bir iş ancak döküm fabrikası kurmak çok ayrı meşakkatler içeriyor” dedi.

Dev makine yatırımı Düzenlenen etkinlikte yeni fabrikanın yanı sıra Silvan Sanayi’nin geçmişi hakkında katılımcılara bilgiler verildi. 60 yıl önce İstanbul Maltepe’de E-5 karayolu üzerindeki tesiste başlayan üretimin, Dilovası fabrikası ile zirveye çıktığını dile getiren Kaygusuz, "Yeni tesisde yıllar içerisinde tecrübe edilerek kazanılan bilgileri makinelere aktarabilecek teknolojik altyapı oluşturuldu. Bu teknoloji sayesinde malzeme kalitesinde önemli bir gelişim kaydedildi. Bu sayede sektörde son yıllarda yaşanan kalifiye eleman sorununun da önüne geçilecektir” dedi. Yeni fabrikanın makine yatırımı konusunda da önemli bir yatırıma sahne olduğunu dile getiren Kaygusuz, 26 adet yeni ısıl işlem fırını satın alındığını, bu makinelerin türlerinin en son örneği olduğunu söyledi. Bu makineler sayesinde

Silvan Sanayi fabrika gezisi İş makinelerine yönelik aşınma parçalarını döküm fabrikasında üreten Silvan Sanayi, Dilovası’nda açtığı yeni fabrikayı altyapı müteahhitlerine gezdirdi. Yaklaşık 35 civarında firma temsilcisinin katıldığı fabrika gezisinde 60 yıllık geçmişi bulunan Silvan Sanayi, yeni tesis ve üretim teknolojisi hakkında detaylı bilgiler verildi

Katılımcı sayısı

35

Silvan Sanayi, Dilovası’na açtığı yeni tesisinde 35 altyapı müteahhitlerini ağırladı

Yeni ısıl işlem fırın sayısı

26

60 yıllık geçmişe sahip olan Silvan Sanayi, Dilovası’nda kurduğu yeni fabrikaya 26 adet yeni ısıl işlem fırını yatırım yaptı

27


HABER

FORMEN / Kasım 2017

malzemelerdeki kırılma oranını, mevcut binde 3 seviyesinden daha da aşağıya çekmeyi hedeflediklerini belirten Kaygusuz, döküm sektöründe olan firmalarında tamamının amacının bu olduğunu ayrıca, malzeme geometrisi, yüzey finişingi, ısıl işlem kalitesine de öncelik verdiğini belirtti.

Çinliler rakip değil Kalite olarak ölçülebilir bir firma durumunda olan Silvan Sanayi, muadillerine oranla daha uzun süre kullanılan, yüksek aşınmalara mukavemetli malzemeler üretmeyi hedefliyor. Bunun yanında ölçülebilir olmalarını sağlayan bir diğer konunun da fiyat olduğuna vurgu yapan Kaygusuz, piyasada satılan en ucuz ürün olduğumuzu söyleyemem ancak birim maliyet anlamında en ekonomik ve en bulunabilir ürün olduğumuz bir gerçek dedi.

En düşük kara sahip alan İş makineleri sektörüne yönelik olarak yapılan üretimin toplam kapasitelerinin yüzde 20’sini oluşturduğunu dile getiren Kaygusuz, firma olarak en 28

düşük karlılık ile çalıştıkları alanın da yine iş makineleri olduğunu söyledi. Tüm bunlara rağmen hala bu alanda çalışmaya devam etmelerinin nedeninin ise, Silvan Sanayi’nin iş makineleri aşınma parçaları üretmek üzere kurulmuş bir

şirket olmasının etkili olduğunu sözlerine ekleyen Kaygusuz, “Firma sahiplerinin duygusal yaklaşımları nedeniyle bu alandaki çalışmalara devam ediliyor. Yoksa daha karlı alanlara yönelik çalışmalar gerçekleştirilebilir” dedi. �



FORMEN / Kasım 2017

MST, yeni ekskavatörünü ihracata hazırlıyor Sanko Holding'in iş makineleri sektöründe faaliyet gösteren kuruluşu MST İş ve Tarım Makinaları 2003 yılından bu yana yerli üretici olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bekoloder, telehandler ve mini ekskavatör üretiminin yanına son olarak paletli ekskavatörleri de ekleyen MST'nin İhracat Bölge Müdürü Semih Gümüşel ile birlikte yeni 22 ve 30 tonluk ekskavatörlerin geleceğini konuştuk Haber Yiğit Nail Çiğdem

G

aziantep'teki 42 bin metrekarelik kapalı alanlı, modern teknoloji ile donatılmış tesislerde üretimi gerçekleştirilerin MST markalı bekoloder, telehandler ve ekskavatörler yerli üretim anlamında ulusal sanayiye değer katıyor. MST markalı bekoloderlerin üretimine ilk olarak 2003 yılında başlanmış, 2008 yılında ise telehandler üretimine geçilmişti. Son olarak yaklaşık 9 aydır Türkiye'de müşterilerinin beğenisine 22 ve 30 tonluk ekskavatörler sunan MST, yaygın servis ağı, bakım, tamir hizmetleri, yedek parça bulunabilirlik oranı ve tam teçhizatlı mobil servis araçları ile hizmet sunuyor. Avrupa, Afrika, Uzak Doğu ve Güney Amerika ihracat sorumlusu Semih Gümüşel, MST'nin bugün 30 ülkede bayisi bulunduğunu ve Rusya gibi geniş coğrafyalı ülkelerde birden fazla bayilerinin olduğunu söyledi.

30

M300LC öne çıkıyor MST'nin son dönemde yeni ürünleri olan 22 ve 30 tonluk ekskavatörleri öne çıkardığını anlatan Gümüşel, uluslararası fuarlara katılmaya özen gösterdiklerini söyledi. Uluslararası fuarların firmalara sürpriz kapılar açabildiğinden bahseden Gümüşel, "Daha önce katıldığımız bir fuarın son Semih Gümüşel Orta Doğu, Afrika ve Güney Amerika İhracat Satış Müdürü


HABER

bir deneme sürecinden geçti. Daha sonra firmamıza yakın müşterilerin sahalarında demolar yapıldı. Bu süreçte gelen yorumlar ışığında, makinelerde revizyonlar yapıldı. Ar-Ge ekibimiz de oldukça yoğun bir çalışma yürüttüler. Müşterilerin sahalarında denenen makineleri tek tek ziyaret ettiler. Operatörlerden yorumları aldılar. Saha içinde kendileri de denediler. Böyle bir ince çalışmanın üzerine ortaya çıkan ekskavatörümüz, şu an sektörden oldukça gurur verici yorumlar alıyor" diye konuştu.

2018 yılında ihracatı başlıyor MST M300LC'nin ihracat planlamalarına da başlandığını anlatan Gümüşel, ihracat açısından yürüttükleri aşamaları anlattı. Yeni çıkan ürünlerin önce 1 – 1.5 yıl Türkiye pazarında çalıştığını, gelen yorumlar neticesinde yurt dışına satışın başlayıp başlamayacağına karar verildiğini anlatan Gümüşel, "Türkiye pazarında 50 – 100 adet makinenin 1500 saatleri görmesini bekliyoruz. Bu sayede gerçekçi ve doğru yorumları alıyoruz. Yorumlar memnun edici noktadaysa makineyi ihracata alıyoruz. Yeni çıkan ürünlerimizi hemen ihracata almıyoruz. 2018 yılında yeni ekskavatörümüzü ihracata almayı planlıyoruz. Ön çalışmalar devam ediyor." dedi. 2018 yılının sonlarında 37 tonluk yeni ekskavatörün çıkacağının da haberini veren Gümüşel, "2018 yılının son çeyreğinde yeni ekskavatörümüzü piyasaya sunmayı planlıyoruz. Yurt dışı bayilerimizin bekoloder ve telehandler satışlarının yanında bizden bir ekskavatör grubu beklentisi de bulunuyor. Bunu yeni ekskavatörlerimizle çözeceğiz. Yavaş yavaş ürün grubumuzu tamamlamaya devam ediyor, emin adımlarla ilerliyoruz." diyerek sözlerini tamamladı. �

gününde yakaladığımız bir kontak ile Arjantin pazarındaki yerimizi aldık. Dolaysıyla yerli üreticilerin fuarlarda yer almasını tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı. Cezayir, Fas, Tunus, Güney Afrika, Fransa, Polonya, Portekiz ve daha birçok ülkede bayileri bulunan MST, bayilerden gelen talepleri değerlendiriyor.

Müşteriler memnun Yurt dışı bayilerin ekskavatör taleplerini ve buna karşı üretilen yeni ekskavatörleri anlatan Gümüşel, "Türkiye'de 9 aydır satışını yaptığımız 30 tonluk ekskavatörümüz için uzun bir çalışma yürüttük. MST bünyesinde uzun 31


MAKALE

FORMEN / Kasım 2017

Kümelenme - Üniversite İş Birliği ile Güçlü Sanayi

K Esma Akyüz İŞİM Kümelenmesi Proje Yöneticisi

32

ümelenme; 1998 yılında Michael Porter’ın makalesinde, “Aynı iş kolunda faaliyet gösteren, aralarında ekonomik ilişkileri bulunan ama aynı zamanda rekabet içinde de olan çok sayıdaki firmanın ve bu firmalara mal ve hizmet satan tedarikçilerle birlikte üniversiteler, meslek kuruluşları ve benzer ilgili kurumların da aynı coğrafi bölgede yoğunlaşması” olarak tanımlamıştır. O zamandan bu yana tüm dünyanın dikkatini çeken bu kavram, Türkiye'de de hızla yayılmaktadır. Kümelenmeler sektördeki sanayi firmalarına yönelik kapasite artırıcı, işbirliği ve rekabetçiliği geliştiren birçok faaliyet gerçekleştirmektedirler. Bu faaliyetleri gerçekleştirirken sanayide teknoloji gelişimi, yeni nesil kalifiye iş gücü ve projelerin geliştirilmesinde, kümelerin üniversitelerle olan işbirlikleri çok önemli bir rol oynuyor. Sanayide üretim denilince, özellikle talaşlı imalat sektöründe ürün yelpazesi yedek parça ağırlıklıdır. Fazla teknoloji istemeyen bu alanda, karlılık halen devam etmekte olduğundan tercih edilmeye devam ediliyor. Fakat yapılan analizlerle gelecekte teknolojinin yüksek olmadığı sektörlerin önü şimdiki kadar açık görünmüyor. Hal böyleyken yedek parça üretiminden sistem üretimine geçmenin sanayicilerimiz için daha sağlam bir zemin oluşturacağı inancındayım. Örneğin “dişli” üretiminden “dişli kutusu” üretimine geçmek daha teknolojik bir üretim standardına ulaşarak dünya rekabetinde yerinizi koruyabilmenizi sağlayacaktır. Bu noktada da üniversiteler ile kümelenmelerin işbirliği halinde çalışması, firmaların teknolojik üretim yapısını geliştirmesinde önem arz ediyor. Bunun yanı sıra, kümelenme üyesi firmalar ile üniversite arasında çeşitli öğrenci projeleri geliştirilebilir. Örneğin Ostim İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi (İŞİM) olarak biz, her yıl işbirliği içinde olduğumuz üniversitenin ilgili bölümlerinden son sınıf öğrencilerini firmalarımızda bir dönem boyunca görevlendiriyoruz. Bu çalışmalar ile öğrenci üye firmamızın bir sorununa çözüm bulurken, aynı zamanda kendisinin de bitirme projesini ortaya çıkarmış oluyor. Bu projeyle yeni nesil işgücümüz, sanayiyi henüz mezun olmadan tanıma şansı bulurken, sektör için de yetişmiş eleman bulmak kolaylaşıyor. Hatta çoğu zaman firmalarımız öğrencileri proje bittikten hemen sonra bu yeni mezunları istihdam ediyorlar. Dolayısıyla bu tip çalışmalar daha fazla kümelenmeler ve üniversiteler işbirliğiyle gerçekleşirse, sektöre ve istihdama da o kadar fazla katkıları olacaktır. Üniversiteler ve kümelenmelerin işbirliği, proje kültürümüzün gelişmesi içinde kıymetli bir araçtır. Her yıl çeşitli sektörlere ve üreticilere yönelik birçok ulusal ve uluslararası proje çağrıları yayınlanmaktadır. Bu proje destekleri ile hedeflerimize ulaşmamız ve tecrübe kazanmamız daha kolaylaşacaktır. Bu projelerin yazımından uygulanması aşamalarına kadar her noktasında akademisyenlerin ve sanayicilerin ve de kümelenmelerin bulunması, teknik, pratik ve koordinasyon anlamında başarılı projeler doğuracaktır. Sonuç olarak, üniversitelerimizin sektörel ve bölgesel kalkınma için kümelenme modelinin önemini görerek, kümelenmelerin paydaşı gibi hareket etmeleri gerekmektedir. Avrupa’da başarılı örnekler arasında gösterilen kümelenmelerde, o bölgede yerleşik üniversiteler bu gelişimin doğal bir parçası gibi hareket etmektedir. Kobilerimiz için de sektörlerine göre kümelenme oluşumlarında yer almaları, dünya pazarında daha rekabetçi olma yarışında onları finale taşıyacaktır. Sözün özü kümelenme - üniversite işbirliği ile Türk sanayisi güçlenecektir.



İŞİM Kümelenmesİ desteğİyle; Kale Grup yerlİ üretİme devam edİyor 2 004 yılından bu yana sondaj ve enjeksiyon ekipmanlarının yerli üreticisi olarak yoluna devam eden Kale Grup, bir çok referans projede adından söz ettiriyor. 3 bin metrekarelik alanda kurulu tesislerinde, her biri kendi alanında uzman üretim, pazarlama ve satış sonrası eğitim kadrosuyla hizmet veren firma sadece yurt içinde değil, yurt dışında da çeşitli projelerde yer alıyor. Enjeksiyon santralleri, jet ground santralleri, enjeksiyon hazırlama setleri, sondaj makineleri, kuyu başı enjeksiyon setleri, enjeksiyon pompaları ve ekipmanları üreten firma, sektörde adını ilk olarak Ermenek Barajı ile duyurdu. Süreci anlatan Kale Grup Genel Müdürü Cemal Günnar, “Atatürk Barajı’ndan sonra Türkiye’de özellikle DSİ’nin yaptığı büyük barajların enjeksiyon sistemleri ile ilgili önemli çalışmalar yaptık. Ermenek Barajı ile başladık, Deriner Barajı gibi projelerle devam ettik. O dönem barajların enjeksiyon ve sondaj sistemlerinin kurulmasında yer aldık. Makine ve ekipman sattık. Atatürk barajından sonra Türkiye’de yapılan büyük barajların ekipmanlarının çoğunu Kale Grup olarak tedarik ettik” dedi.

İhracatı beşe katladı Türkiye genelinde yapılan satışların yanında ihracata da yönelen Kale Grup, özellikle 2016 yılında ihracata odaklandı. Süreçle ilgili detayları anlatan Cemal Günnar, “2016 yılında ekonomik sıkıntılardan dolayı iç piyasadan ziyada yurt dışına kanalize olmaya karar verdik. Önceki yıllarda iletişim kurmuş olduğumuz firmalarla tekrar irtibata geçtik ve ilişkilerimizi tazeledik. Bunun yanında yeni bağlantılar kurduk. İhracata yönelik adımlar attık. 2016 yılında toplam ihracatımız 225 bin TL’iken, 2017 yılının ilk 8 ayında 1 milyon 200 bin TL’lik ihracat yaptık. Bu süreçte İŞİM Kümelenmesi’nin yönlendirmesi ve desteği bizim için çok önemliydi” diye konuştu. 2017 yılında bir önceki yıla göre ihracatını 5 kat arttıran Kale Grup, 2018 yılında da ihracatını kontrollü bir şekilde arttırmayı hedefliyor.

Referans projeler Referans projelerden de bahseden Günnar, son olarak İstanbul Boğazı’nda son dönemde yer aldıkları projeyi anlattı. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün çelik halatlarının revize edilmesi projesinde 34

yer alan firma, makine ve ekipmanlarının böyle büyük bir projede yer almasının gururunu yaşıyor. Projeyi anlatan Günnar, “Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün çelik halatlarının zeminle buluştuğu ankraj odaları var. Tabii bu halatların ucu deniz seviyesine kadar iniyor. Zemin deniz suyunu alabiliyor. O deniz suyu ise halatların çürümesine neden oluyor. Zemin kireç taşından olduğu için süngerimsi bir yapıya sahip. Hal böyle olunca dayanıklılığı zamanla azalıyor ve oranın yenilenmesi gerekiyor.” dedi. FSM Köprüsü’nde bu süreçte birkaç farklı metot denendiğini ve tam istenilen performansın alınamadığını sözlerine ekleyen Günnar, son olarak Kale Grup sistemlerinin denendiğini ve memnun kalındığını söyledi. Günnar, “Bizim için prestij bir proje. Şu an hala revizyon çalışmalarında orada makinelerimiz kullanılıyor. Bu da bize çok önemli bir referans oluyor” ifadelerini kullandı. Köprü projesinin yanı sıra DSİ’nin yapmış olduğu enjeksiyon santrali ihalesine katıldıklarını ve ihaleyi kazandıklarını belirten Günnar, kendileri için bir başka referans projede yer almaktan duydukları mutluluğu anlattı. Günnar son ihale ile ilgili


İŞİM KÜMELENMESİ

Kale Grup, Ankara Ostim’de 2004 yılından bu yana sondaj ve enjeksiyon ekipmanları imalatı gerçekleştiriyor. 2014 yılından beri İŞİM Kümelenmesi üyesi olan Kale Grup, hem eğitim ve seminerler ile hem de kalite yönetimi ve firma vizyonu geliştirme çalışmalarıyla ihracat alanında da ciddi ilerleme kaydediyor. Kale Grup Genel Müdürü Cemal Günnar ile bir araya geldik ve detayları dinledik

şunları söyledi: “Bizim işimizde kış dönemleri çok yoğun geçmiyor. Genel olarak tamir, bakım ve birkaç ufak iş oluyor. Ama DSİ’den aldığımız bu ihale ile bu kış dönemini de çok canlı geçireceğiz.”

Güçlü rekabet Kale Grup Türkiye’de bir çok yerli ve yabancı rakiple sektörde yer almaya devam ediyor. Özellikle yabancı markalarla sürdürülen rekabete değinen Günnar, yurt dışından gelen makinelerin döviz üzerinden satılmasının firmalar açısından zorlayıcı olduğunu söyledi. Firmaların işleri taşeronlara verdiklerini, taşeronların da bu yabancı markalara yönelecek ekonomik güçte olamadıklarını belirten Günnar, hem yerli üretici olarak nasıl rekabet ettiklerini hem de firmanın kuruluş sürecinin detaylarını anlattı. Günnar, “Firmalar yurt dışından gelen yüksek maliyetli markalara yönelemedikleri için, yerli üretim eski mekanik makineleri kullanıyorlardı. Dolaysıyla verimli çalışmak onlar için zor oluyordu. Ben de firmamızı kurmadan önce bu işleri yapan bir firmada Makine İkmal Müdürü olarak çalışıyordum. O süre içerisinde hem İtalyan, hem Alman, hem de İsveçlilerin yapmış olduğu makineleri inceleme ve öğrenme zamanımız oldu. Bunları Türkiye’de de üretebileceğimizi düşündük. Kendimize de bu konuda güven duyduğumuz için kendi işimizi kurduk. Tecrübemize güvendik ve başarılı olduk. 14 yıldır Türkiye’de sondaj ve enjeksiyon alanında bir çok büyük projeye imzamızı attık” diye aktardı. Türkiye’de yer alan yabancı ürünlerin iç piyasada Kale Grup’u çok etkilemediğine değinen Günnar, yaptıkları çalışmalar neticesinde 2014 yılında bir İtalyan firmasından ortaklık teklifi aldıklarını da söyledi. Firmanın kendilerinden onlar için üretim yapmayı teklif ettiğini söyleyen Günnar, “Bu teklifi kabul etmedik. Bize ‘Siz imalat yapın, biz dünyaya satalım’ dediler. Tabii bu teklifi kabul etseydik bugün Kale Grup’tan bahsedebiliyor olmayacaktık. Türkiye’de sondaj ve enjeksiyon ekipmanları alanında yerli üretim

yapan bir firma eksilmiş olacaktı. Belki daha hızlı yol alacaktık, belki daha fazla para kazanacaktık ama biz bu teklifi reddettik” diyerek yerli üretime verdiği önemi değeri göstermiş oldu.

Yeni ürün hedefi Şimdiye kadar Türkiye’de yapılmamış, yapılması düşünüldüğü zaman da başarı elde edilememiş bir projeyi gerçekleştireceklerini anlatan Günnar, zemin ıslahında kullanılmak üzere 500 bar basınca kadar olan jet pompası üreteceklerini söyledi. Yeni ürünle ilgili detay veren Günnar sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada ilk kez Japonların ürettiği bu ürün, zemine yüksek basınçla çimento şerbeti püskürtüyor. Zemini jet metoduyla yırtarak, çimento şerbetini nüfus ettiren ve yer altında sağlam kolonlar oluşturan bir uygulama yaparak zemini sağlamlaştırıyor. Biz şu an 200 bar seviyesinde basınca kadar bu pompalardan üretiyoruz ama 500 bar basınca kadar olan pompaların imalat süreci biraz daha farklı ilerliyor. Onlar çok daha ağır hizmet tipi pompalar ve üretimi farklı oluyor. Biz bu pompalardan üretmeyi hedefliyoruz ve bu konuda ön çalışmalar yapıyoruz. Ciddi araştırmalar yaptık. Geçen yıl İŞİM Kümelenmesi ile katıldığımız Bauma fuarında, bu pompaların üreticileriyle bir araya geldik ve fikir alışverişinde bulunduk, yakından inceledik. Bu ürünü de üreterek, yurt içi pazara sokmayı hedefliyor ve bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

İŞİM Kümelenmesi ve sonrası İŞİM Kümelenmesi’ne 2014 yılında üye olan Kale Grup, uluslararası bir firma olmayı hedefliyor. Daha önce kurumsallaşma ve kalite yönetimi açısından bazı adımlar attıklarını fakat takipçisi olamadıklarını söyleyen Günnar, İŞİM Kümelenmesi’nin bu konuda kendilerine çok büyük destek sunduğunu sözlerine ekledi. Günnar, eğitim alanında İŞİM Kümelenmesi’nden ciddi destek aldıklarını söylerken, gelecekte de kendilerine çok fazla katkı sağlayacaklarından şüphe duymadığını ekledi. İŞİM Kümelenmesi üyeliğiyle beraber gelişen süreci anlatmaya devam eden Kale Grup Genel Müdürü Cemal Günnar sözlerini şöyle tamamladı: “Biz İŞİM Kümelenmesi’ne üye olduktan sonra firma olarak ufkumuzu ve bakış açımızı değiştirmeye başladık. Katıldığımız etkinliklerle birlikte firma olarak kendimize güvenimizi geliştirdik. Arkamızda kümelenmenin ve Ostim’in gücünü hissediyoruz. Sürekli olarak eğitim ve seminerler düzenlendiği için bunlara katılım gösterip kendimizi geliştiriyoruz. Bazı etkinliklere şahsen katılamasam da ekiplerimiz katılıyor ve daha sonra bu arkadaşlarımız kendilerini Ostim’in bir parçası olarak hissediyorlar. Çalışanlarımıza profesyonellik katıyor. Bu da firmamızın çalışma enerjisine ve ciddiyetine pozitif anlamda katkı sağlıyor. İŞİM Kümelenmesi’ne üye olmadan geçen 11 yıl ve üye olduktan sonra geçen 3 yıl var. Bu iki süreci karşılaştırdığım zaman İŞİM Kümelenmesi’ne katılmamızla oluşan farkları çok net görebiliyorum. Kümelenmenin kendi içindeki desteği her gün giderek artıyor. Zamanla çok daha büyük işler başaracağımıza inanıyorum. Bir firma sahibi olarak arkamda İŞİM Kümelenmesi’nin desteğini hissediyorum. Şahsım ve çalışanlarım adına tüm İŞİM Kümelenmesi yönetimi ve üyelerine teşekkür ederim.” � 35


FORMEN / Kasım 2017

Temsa İş Makinaları’nda son durum

Yeni yönetim hedef büyüttü Temsa İş Makinaları yeni yönetim kademesi, Komatsu, Volvo Trucks ve Crown başta olmak üzere tüm markaları ve yeni yönetim yapısı hakkında bilgi vermek için basın toplantısı düzenledi. Toplantıda açıklamalar yapan Temsa İş Makinaları Genel Müdürü Eşref Zeka, orta vadede tüm markalardaki beklentilerini ortaya koydu Haber İsmail Center

T

emsa İş Makinaları, hizmet verdikleri lojistik sektöründen madene, inşaattan depo çözümlerine kadar geniş bir alanda çalışmalar yapıyor. Son olarak yönetim kadrosunda önemli değişiklikler yaşanan firmanın Genel Müdür pozisyonuna Eşref Zeka getirilmişti. Genel Müdür Eşref Zeka, yeni görevinin ardından Temsa İş Makinaları bünyesindeki son gelişmeler ve markaların son durumları hakkında bilgi vermek adına basınla bir araya geldi. Komatsu’nun son dönemlerde Otonom iş makineleri alanında yoğun şekilde çalıştığını belirten Genel Müdür Eşref Zeka, geliştirme çalışmalarına devam edilen

36

bu makinelerin ilk olarak geçtiğimiz Bauma Fuarı’nda ilk kez sergiledi. Bu alandaki çalışmaların tamamlanmasının ardından talep olması halinde bu makineleri Türkiye’ye getirebileceklerini dile getiren Eşref Zeka, “Bizim amacımız iş makinesi satmak değil. Bizim ürünlerimizi tercih eden kullanıcılarımıza en kaliteli hizmeti sunmayı hedefliyoruz” dedi. Temsa İş Makinaları olarak pazar paylarından da bahseden Eşref Zeka, halihazırda 4500 ila 5000 adetlik bir pazara sahip olduklarını ve 2017 yıl sonu hedeflerinin yüzde 13.50’lik bir pazar payı olduğunu ifade etti.


HABER

Temsa İş Makinaları’nda son durum Hakan Koralp (Satış Müdürü), Eşref Zeka (Genel Müdür), Bülent Beleda (İstifleme Satış Müdürü), Ilgaz Korkmaz (Satış Sonrası Müdürü)

Temsa İş Makinaları yeni yönetim kademesi, Komatsu, Volvo Trucks ve Crown başta olmak üzere tüm markaları ve yeni yönetim yapısı hakkında bilgi vermek için basın toplantısı düzenledi. Toplantıda açıklamalar yapan Temsa İş Makinaları Genel Müdürü Eşref Zeka, orta vadede tüm markalardaki beklentilerini ortaya koydu

Volvo’da 2018 bambaşka olacak Yeni başladıkları Volvo Trucks distribütörlüğü hakkında da açıklamalar yapan Eşref Zeka, kamyon ve çekici pazarında önemli bir gerilemenin yaşandığını ve pazarın 19 bin 750 adet seviyelerinde olmasını beklediklerini söyledi. Volvo’nun yüzde 3 civarında bir pazar payının olduğuna değinen Zeka, “Bu yıl hedefimiz bu alandaki payımızı yüzde 5’e yükseltmek. Gelen rakamlardan da gördüğümüz kadarıyla bu sayıya ulaşacağız” dedi. Volvo Trucks’ın bir önceki distribütör ile devam eden servis anlaşmasının bu yılın sonunda biteceğini belirten Zeka, Temsa İş Makinaları olarak bu alana yönelik çalışmalar yapmaya devam ettiklerini, tüm Türkiye’yi kapsayacak bir satış sonrası ağı kuracaklarını sözlerine ekledi. Satış konusunda da yetkili bir ağ kurmayı hedeflediklerini ve şu anda 2 noktada çalışmaların devam ettiğini bildiren Zeka, ikinci el ve kiralama konusunda da çalışma yapılabileceğini fakat, bunun için gelecek yıl rakamlarının önemli olduğunu söyledi.

İstiflemede hedef yüzde 15 pazar payı İstifleme ve depo içi ekipman alanında yeni bir anlaşmaya imza atan Temsa İş Makinaları, Amerikan Crown ile yaptığı anlaşmanın ardından Komatsu’nun bu alandaki eksikliğini kapattı. Sadece depo içi ekipman satışı yapan bir firma olmadıklarını aynı zamanda, depo yönetimi alanında da çalışmalar yaptıklarını belirten Zeka, “Bizim amacımız depo yönetimi konusunda müşterilerimize katkı sağlamak. Bu anlamda da Crown, bize ciddi avantaj sağlayacak bir teknik altyapıya sahip” diye konuştu. Forklift alanında yılın 5 bin 400 adet civarında kapanmasını beklediklerini dile getiren Zeka, Komatsu’nun yüzde 5.4 civarındaki bir paya sahip olduğunu, bunu 5 yıl içerisinde yüzde 15’e çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. �

Eşref Zeka Temsa İş Makinaları Genel Müdürü

İş makinesi pazar payı

13

%

Temsa İş Makinaları, iş makinesi alanında 2017 yıl sonu hedefini yüzde 13.5 olarak belirledi

Toplam kamyon satışı

19.750

Volvo ile yılı yüzde 5 pazar payı ile kapatmayı amaçlayan Temsa İş Makinaları, yılın 19.750 adet satış bandında kapanmasını bekliyor

İstif pazar hedefi

15

%

İstifleme pazarında halihazırda %5.4 civarında pazar payına sahip olan Temsa İş Makinaları, 5 yıl içinde payını %15’e çıkarmayı hedefliyor 37


FORMEN / Kasım 2017

Lastikli yükleyicilerde kullanılan kova-ataşman çeşitleri MURAT GÖRSEN ÜSTE ASCENDUM MAKİNA UYGULAMA MÜHENDİSİ

İ

ş makineleri sektörü içerisinde en fazla kullanılan ürün gruplarının başında şüphesiz ki lastikli yükleyiciler gelmektedir. Her türlü sahada; patlatılmış malzeme yükleme (kaya türevi), kamyon yükleme, bunker besleme, yükle –taşı uygulamaları, kırılmışhazır malzeme yükleme (agrega-kum), odun-kütük yükleme, paletli malzeme yükleme (çatallı uygulamalar), tünel, köprü, baraj inşaatı gibi genel ağır yapı konstrüksiyon işleri, atık-hurda işleme, blok kaldırma-yükleme, kar-çamur temizliği ve doğa ile genel mücadele, malzeme kaldırma (inşaat,tesis içi, şehir içi vb.), hafif malzeme yükleme vb. işleri yapmak üzere tasarlanan bu makinelerin en önemli parçalarından biri ise yapacakları işe uygun seçilmiş olan kova ve ataşmanlardır. Uygun kova ve ataşman seçimi hem üretim kabiliyetini olumlu yönde etkilemekte hem de yakıt tüketim ekonomisine pozitif katkı yapmaktadır. Bu iki parametreyi de birlikte değerlendirdiğimizde ortaya daha VERİMLİ bir makine çıkmaktadır. “Kova” da bir ataşman çeşididir. Ancak kullanım sıklığı diğer ataşmanlardan daha fazla olduğu için kovadan çatal, kaldırma kancası ya da kar temizleme ataşmanları vb.'lerinden ayrı olarak bahsediyor olacağız. Genel olarak, lastikli yüklecilerde kova ve ataşmanların bağlantıları iki farklı ve genel kabul görmüş yöntem ile yapılmaktadır; ɕɕ Pin-on bağlantılar (Pim ile direkt bom’a yapılan bağlantı) ɕɕ Hook – on bağlantılar (Bir ataşman braketi ve hidrolik açılıp kapanabilen kilit sistemli bağlantı) Pin-on bağlantılar için herhangi bir ekstra bağlantı aparatı gerekli olmamaktadır. Ancak Hook-on kova ve ataşmanların çalışması için bom ile kova-ataşman arasına ekstra bir parça yani “ataşman braketi” ve çabuk değişim sağlamaya yönelik hidrolik açılıp kapanabilen kilit sistemi (genel adı ile quick-fit, quick coupler) dahil edilmelidir. Pek tabi kovanın-ataşmanın çalışma sistemine göre üçüncü/dördüncü hidrolik fonksiyonlar, ekstra frame ya da yardımcı opsiyonlar da eklenebilir.

38

ɕɕ Her kova-ataşman etkili kazma, çalışılan malzemeye penetrasyon ve koparma için uygun aşınma parçaları ile desteklenmek zorundadır. (Adaptör, tırnak, segment ve bıçak gibi) Şimdi gelelim bu kova ataşman çeşitlerinin neler olduğuna ve hangi uygulamalarda kullanıldıklarına; 1. G P Kovalar (General Purpose / Genel Amaç) Genel olarak daha hafif / orta ve çok amaçlı işlerde kullanılan kova çeşitleridir. Malzeme sınıfı, malzeme yoğunluğu ve kullanılan taşıyıcının (lastikli yükleyicinin) devrilme limitlerine göre çeşitli hacimlerde mevcuttur. Hem pin-on hem de hook-on bağlantı yapılabilir. Bir çok üretici kovayı ağır hizmet tipi (daha dayanıklı) veya standart olarak sunar. 2. R O Kovalar (Rock bucket / Kaya kovası) Patlatılmış kaya ve sert malzemeleri sökmek-yüklemek için uygundur. Yapısı bu tip malzemeye daha iyi penetrasyon yapabilecek şekildedir. Ayrıca aşınmaya ve yıpranmaya karşı GP kovalardan daha dayanıklıdır. Malzeme sınıfı, malzeme yoğunluğu ve kullanılan taşıyıcının (lastikli yükleyicinin) devrilme limitlerine göre çeşitli hacimlerde mevcuttur. Hem düz ağızlı hem de delta ağızlı kullanılabilirler. Pin-on ve hook-on bağlantı yapılabilir. 3. R H Kovalar (Rehandling bucket / Hazır malzeme kovası) Genel olarak kırılmış ve hazır malzeme için yani herçeşit agrega, kum vb. için tasarlanan kovalardır. Yapısı, bu tip gevşek malzemelere daha iyi bir penetrasyon sağlayarak kovaya tam doldurulması-taşınması-yüklenmesi ile üretim kayıplarını engellemek, üretim miktarını maksimuma çıkarmak üzerine şekillendirilmiştir. Malzeme sınıfı, malzeme yoğunluğu ve kullanılan taşıyıcının (lastikli yükleyicinin) devrilme limitlerine göre çeşitli hacimlerde mevcuttur. Hem pin-on hem de hook-on bağlantı yapılabilir. 4. LM Kovalar (Light material bucket / Hafif Malzeme kovası)


MAKALE

Adından da anlaşılabileceği gibi yoğunluğu düşük malzeme sınıflarının (kömür, kar, odun talaşı vb.) taşınmasıyüklenmesi için uygundur. Bu sınıf malzemeler genellikle yoğunlukları 1 ton / metreküpten daha az olan malzemelerdir. 1 metreküpe düşen ağırlık miktarı çok düşük olduğu için hacimleri de diğer kova sınıflarına göre daha yüksektir. Hem pin-on hem de hook-on bağlantı yapılabilir. 5. H IT Kovalar (Hi-Tip light material buckets / Yüksekten devirmeli hafif malzeme kovaları) Yoğunluğu düşük malzeme sınıflarının (kömür, kar, odun talaşı vb.) daha yükseğe yüklenmesi yada daha yükseğe besleme yapılması için uygundur. Bu sınıf malzemeler genellikle yoğunlukları 1 ton / metreküpten daha az olan malzemelerdir. 1 metreküpe düşen ağırlık miktarı çok düşük olduğu için hacimleri de diğer kova sınıflarına göre daha yüksektir. Hem pin-on hem de hook-on bağlantı yapılabilir. Bu tip kovalarda kovanın çalışma prensibi gereği taşıyıcı üstünde mutlaka üçüncü bir hidrolik fonksiyon (levye) olmak zorundadır. 6. F F Kovalar (Flat floor bucket / Düz zeminli kova) Uzun ve düz zemini sayesinde yüzey sıyırma, arazi düzleme, seviyeleme ve yumuşak zeminlerdeki diğer uygulamalar (taşıma-yükleme) kolayca gerçekleştirilebilmektedir. Hem pin-on hem de hook-on bağlantı yapılabilir. 7. G RB Kovalar (Grading buckets / Tesviye kovası) Uzun ve düz zemini sayesinde taşıma yüklemeden daha çok yüzey sıyırma, arazi düzleme, seviyeleme işlemleri için uygundur. Daha çok hook-on bağlantı ile tercih edilmektedirler. 8. REF Kovalar (Refuse buckets / Geri dönüşüm-atık kovası) Daha çok ağır hizmet tipi hafif malzeme kovası olarak da

tanımlanabilirler. Genel olarak metal, kağıt, çöp vb atıkların taşınıp yüklenmesi için uygundur. Hidrolik kıskaçlı-malzeme elekli tipleri de mevcuttur. Hem pin-on hem de hook-on bağlantı yapılabilir. 9. L og grapples (Tomruk ataşmanı) Adından da anlaşılacağı üzere tomruk taşıma-yüklemeistifleme için kullanılan ataşman çeşidirdir. Tüm taşıyıcıların 3. bir hidrolik hatta ve ataşman braketine ihtiyacı vardır. Tamamen hook-on çalışma prensibi ile çalışmaktadırlar. 10. Fork (Çatal ataşmanı) Çatal ataşmanı lastikli yükleyiciler için 2 kademede ele alınabilir. Bunlardan birincisi paletli malzeme taşımak ve yüklemek için kullanılan standart çatal ve aparatları, ikincisi ise block handling denilen ağır blokların taşınması ve yüklenmesi için kullanılan çatallar. Paletli malzeme taşımak ve yüklemek için kullanılan standart çatallar hem bir ataşman braketine hem de bir çatal çerçevesine (fork frame) sahip olmalıdır. Ayrıca sağa-sola hareket edebilen çatal opsiyonu kullanılmak isteniyorsa makinede mutlaka 3. bir hidrolik hat ve kontrol olmak zorundadır. Yapılacak işe uygun olarak standart / ağır hizmet tipinde ve çeşitli uzunluk ölçülerinde çatallar kullanılabilir. Block Handling – ağır blok taşıma yükleme için ise tamamen özel olarak tasarlanmış tekli yada çiftli çatallar kullanılmaktadır. Block Handling çatalı için sadece bir ataşman braketi ve kilit sistemini açıp kapatabilen bir hidrolik hat yeterli olacaktır. 11. Diğer ataşmanlar Kar küreme, kar püskürtme, zemin süpürme ve temizleme, dozer bıçağı gibi bir çok ataşman çeşidi lastikli yükleyiciler ile kullanılabilir. Doğru ekipman, bağlantı, uygun opsiyon varlığı bu tip ataşmanların kolayca montaj edilmesini ve kullanılmasını sağlamaktadır. Son bir not olarak genel uygulama çeşitleri göz önüne alındığında her malzeme çeşidinin kovaya dolum oranı farklılık göstermektedir. Patlatılmış kaya vb. malzemeler kovaya %90-95 oranında, kırılmış malzeme olan Agrega gibi gevşek malzemeler kovaya %100 oranında, kum türevleri malzemeler kovaya %105 oranında, toprak ve kil tip malzemeler ise kovaya %110 oranında dolmaktadır. Bu oranlar kova dolum faktörü olarak adlandırılırlar. Uluslara arası ölçülendirmede tüm üreticiler büyük çoğunlukla HEAP – YIĞILI hacim belirtmektedirler. �

39


HABER

FORMEN / Kasım 2017

Üstün Motor Performansı ve Yakıt Tasarrufu

“Common Rail”

Ürünleri üzerinde performans ve yakıt tüketimini ön planda tutmaya özen gösteren Case, işin her zaman en kısa sürede ve en yüksek üretkenlikle tamamlanabilmesi için motor performansını en önemli kriter olarak belirliyor. Motor performansının yüksek olması bir diğer yandan kullanıcıları yakıt tüketimi konusunda endişelendirebilirken, Case bu noktada ileri motor teknolojisini devreye sokuyor

Haber Yiğit Nail Çiğdem

T

ürkiye'de iş makineleri sektöründe genel itibariyle dizel motorlar kullanılıyor. Dizel motorlarda yakıt enjeksiyon sistemi olarak ise düşük basınçlı mekanik yakıt enjeksiyon veya yüksek basınçlı Common Rail yakıt enjeksiyon teknolojisi yer alıyor. Bu yakıt enjeksiyon teknolojisindeki fark sektörde "mekanik motor" ve "Common

40

Rail motor" olarak isimlendiriliyor. Lastik tekerlekli yükleyici, paletli ekskavatör, greyder ve dozer gibi ağır iş makinelerinin üzerinde çoğunlukla common rail motor kullanılırken, kazıcı yükleyicilerin de bulunduğu hafif iş makineleri sınıfında çoğunlukla mekanik motor yer alıyor. Ancak bu tip bir ayrımda göz ardı edilen nokta ise bu denli yakıt tasarrufu sağlayan bu

teknolojinin faydalarından genellikle kendi makinesinin operatörlüğünü üstlenen ve herşeyden önce yakıt maliyetlerini azaltmak isteyen kesimin de faydalanması gerektiği oluyor. Case bu noktada sahip olduğu motor teknolojisi ile müşterilerine üstün performansı düşük yakıt tüketimi ile sunuyor ve her Case sahibi iş başındaki her bir gün kazancını daha da artırıyor.



HABER

FORMEN / Kasım 2017

� Yüksek performans Common Rail motorun sahip olduğu bu yüksek basınç, elektronik yakıt kontrolü ve kademeli yakıt enjeksiyonu üstün performans ve düşük yakıt tüketiminin anahtarı olabiliyor. Bu sistemde yakıt öncelikle düşük basınç ile depodan çekiliyor. Yüksek basınçlı pompa yakıtı motorun karşılaştığı yüke bağlı olarak değişmek kaydıyla 1600 bar değerlerine kadar sıkıştırabiliyor. Bu basıncın ne kadar yüksek olduğunu fark etmek için kullandığımız binek otomobillerin lastik hava basınçlarının 2.5 bar civarında olduğunu biliyor olmak yeterli. Common Rail türkçede "ortak hat" anlamına geliyor ve bu, aslında yakıtın yüksek basınçta depolandığı bir çeşit metal tüp. Bu metal tüpün görevi yüksek basınçlı yakıtı her zaman enjektörler için hazır bulundurmak. Yüksek basınçlı pompanın common rail tüpü üzerine gönderdiği yakıt enjektörlerin sırarıyla açılması ile silindir içerisine püskürtülüyor ve yanma işlemi başlıyor. Common Rail yakıt enjeksiyon sisteminin yönetimi Elektronik Kontrol Ünitesi (ECU) tarafından gerçekleştiriliyor. Kontrol ünitesi motor üzerindeki sensörlerden anlık olarak topladığı bilgileri kendi içerisinde değerlendiriyor. Bu değerlendirmenin sonucuna göre silindir içerisine gönderilecek yakıt miktarını ve yakıt püskürtme zamanını ayarlıyor ve kontrol ediyor. Elektronik Kontrol Ünitesi tarafından yönetim aynı zamanda bu motorlar üzerinde kademeli yakıt enjeksiyonunu da mümkün kılıyor. Yakıtın her bir yanma işlemi için silindir içerisine birden fazla sayıda püskürtülmesine kademeli veya çoklu yakıt enjeksiyonu adı veriliyor. Case kazıcı yükleyicilerin sahip olduğu Common Rail motorlarda kademeli yakıt enjeksiyonu 3 aşamadan oluşuyor. İlk aşamada küçük bir miktar yakıt silindir içerisine püskürtülüyor. Bu yakıtın görevi silindir içerisini ana yakıt enjeksiyonu öncesi ısıtmak ve yanma için uygun ortamı sağlamak. Bu püskürtme işlemine pilot enjeksiyon adı veriliyor. Silindir içerisinde uygun sıcaklık sağlandığında ana yakıt püskürtme işlemi 42

yapılıyor ve verimli bir yanma işlemi gerçekleşiyor. Ana yanma sonrasında ise bir miktar daha yakıt silindir içerisine püskürtülerek motor gürültüsü azaltılıyor.

Yakıt tasarrufu Common Rail, modern dizel motorlar için geliştirilmiş bir yakıt enjeksiyon teknolojisi olarak tanımlanıyor. Bu teknolojide yakıt

enjeksiyonu yüksek basınçlı oluyor ve püskürtülen yakıt miktarı ile püskürtme zamanı elektronik bir kontrol ünitesi tarafından kontrol ediliyor. Common Rail yakıt enjeksiyon sistemi, mekanik yakıt enjeksiyon sistemlerine göre daha fazla güç üretme potansiyeline sahip. Yakıt tüketimi konusunda da ciddi tasarruf sağlıyor. Mekanik yakıt enjeksiyon sistemlerinde yakıt yaklaşık olarak 300 – 400 bar basınca kadar sıkıştırılabilirken, Common Rail motorda ise yakıt basıncı 1600 bar değerlerine kadar ulaşabiliyor. Yakıt ne kadar yüksek basınca sıkıştırılabilir ise yakıt yanma verimliliği de o derece artıyor. Bu sayede birim yakıttan daha fazla yanma enerjisi elde edilebiliyor. Common Rail motorların üstün performans ve yakıt verimliliği sağladığı esas nokta da burası olarak belirtiliyor. Common Rail yakıt enjeksiyon sisteminde enjektörler püskürtme işlemine başladığı sırada sistemde hali hazırda sabit bir basınç bulunduğu için basınç yükselmesi gibi bir kayıp meydana gelmiyor ve bu da yakıt yanma verimliliğine ve doğal olarak yakıt tasarrufuna doğrudan etki ediyor. Son olarak elektronik kontrol ünitesi ile sağlanabilen kademeli yakıt enjeksiyonu sayesinde ana yanma işlemi öncesi silindir içerisinde uygun bir yanma ortamı sağlandığı için yakıt yanma verimliliği artıyor ve yakıt tasarrufuna ciddi ölçüde katkı sağlanıyor. �



FORMEN / Kasım 2017

Fettahoğlu Mühendislik tercihinden memnun

Tüm sıcak asfalt Marini Top Tower 3000 ile üretilecek Son dönemde Ege Bölgesi'nde adından söz ettirmeye başlayan Fettahoğlu Mühendislik, yol taahhüt işlerinde Marini asfalt plentlerini tercih ediyor. Yıllık sıcak asfalt ihtiyacını Marini çözüm ortaklığıyla karşılayan firma, Marini Top Tower 3000 asfalt plent tercihinden memnun

Haber Gökhan Uz

44


HABER

Fettahoğlu Mühendislik, projelerine devam ediyor 2012 yılından bu yana faaliyetlerine devam eden Fettahoğlu Mühendislik, altyapı-üstyapı yol yapım işlerinin yanı sıra köprü, gölet, HES, inşaat, hazır beton vb. önemli işlere imza atıyor. Birçok önemli yol yapım projesine imza atan firma, asfalt üretiminde Marini ile çözüm ortaklığı yapıyor

2

012 yılından bu yana faaliyetlerine devam eden Fettahoğlu Mühendislik, altyapı-üstyapı yapım işlerinin yanı sıra köprü, gölet, HES, inşaat, hazır beton vb. önemli işlere imza atıyor. Birçok önemli yol yapım projesine imza atan firma, asfalt üretiminde Marini ile çözüm ortaklığı yapıyor. Fettahoğlu Mühendislik, halihazırda Uşak Belediyesi'ne yol taahhüt projeleri gerçekleştirirken, ihtiyacı olan sıcak asfaltı Marini Top Tower 3000 asfalt plentiyle üretiyor.

Ekonomik seçim Kaliteli asfalt üretimi için asfalt plenti yatırımı yapmadan önce ince eleyip sık dokuduklarını ifade eden Fettahoğlu Mühendislik firma sahibi Fettah Erdoğan, birçok markanın bulunduğu piyasa araştırmaları sonucunda Marini Top Tower 3000'i tercih ettiklerini belirtti. Marini'nin özellikle servis ağının ve hizmetlerinin memnuniyet verici olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Marini Top Tower 3000 asfalt plentinin kapasite olarak ihtiyaçlarına uygun olması ve fiyat araştırmalarında “ekonomik” olduğu sonucuna ulaşmalarının tercihlerini etkilediğini söyledi. Erdoğan; “Plent alımında; asfalt üretiminin maliyetinin ekonomik olması, plentin kullanımının (programın) anlaşılabilir bir dilde olması, üretim aşaması ve sonrasında servis hizmetlerinin olması, servis

hizmetlerinde aksama yaşanmaması, yedek parça temininde sorun yaşanmaması, maliyeti ve ödeme koşulları öncelikli kriterlerdir.” şeklinde konuştu.

“Marini'ye teşekkür ederiz” Sözlerinin devamında yıllık asfalt üretim hedeflerini 300 bin ton olarak koyduklarını ve tüm üretimi Marini asfalt plentiyle yapmayı umduklarını kaydeden Fettah Erdoğan; "Gerek satış sonrası servis hizmeti gerek yedek parça hizmeti konusunda Marini çalışanlarına teşekkür ederiz. Bizlere sağladıkları hizmet ve avantajlar nedeniyle de herzaman birlikte çalışmayı arzu ediyoruz. Emeklerine sağlık.” dedi. �

Yıllık sıcak asfalt üretim hedefi

300

bin ton

Önemli yol inşaatlarını üstlenen Fettahoğlu Mühendislik'in yıllık asfalt üretim hedefi 300 bin ton'u buluyor

Plent üretim kapasitesi

240

ton saat

Marini Top Tower 3000 asfalt plentini tercih eden Fettahoğlu Mühendislik, saatlik 240 ton/saat sıcak asfalt üretimine imza atıyor

Fettah Erdoğan Fettahoğlu Mühendislik Firma Sahibi

45


HABER

FORMEN / Kasım 2017

Martaş Group’a 100 adet Scania teslimatı

Scania, Türkiye’nin en büyük uluslararası taşımacılık firmalarından biri olan Martaş Group’a 100 adet yeni nesil Scania R450 çekici teslimatı gerçekleştirdi. Teslimat törenine Scania Genel Müdürü İlhami Eksin, Scania Satış Müdürü Gökhan Altun, Martaş Group Yönetim Kurulu Başkanı Abdi Kurt ve Martaş Yönetim Kurulu Üyeleri Okan Kurt ve Ozan Kurt ile birlikte diğer yetkililer katıldı

Haber Yiğit Nail Çiğdem

S

cania Genel Müdürü İlhami Eksin, Martaş ile işbirliklerinin uzun yıllara dayandığını belirterek “Yeni nesil Scania araçlarımızın ilk büyük teslimatını, Türkiye’nin en büyük lojistik firmalarından Martaş’a yapıyoruz. Yeni nesil Scania’yı sadece bir araç değil, müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel tasarlanan hizmet paketleri ile eksiksiz bir taşımacılık çözümü olarak görüyoruz.

46

Yapılan işe, taşınan ürüne uygun araçların yanında, bakım anlaşmaları, sürücü eğitimleri ve filo yönetim sistemleri gibi çeşitli hizmet paketleri ile müşterilerimize özel çözümler sunuyoruz. Yeni nesil araçlarımızla sağladığımız yüzde 5’e varan yakıt tasarrufu ile işletme ekonomisine katkı sağlarken düşük emisyon değerleriyle sürdürülebilirlik konusunda da önemli bir adım atmış oluyoruz”



HABER

FORMEN / Kasım 2017

� referanstır. Bugün teslim aldığımız Yeni Nesil Scania araçların daha da artan verimliliği, gücü, konforu ve müşterilerimize sunduğumuz hizmetin kesintiye uğramaması için aslında en önemlisi olan sağlamlığı bu tercihimizde rol alan kriterlerdir. Scania ile iş birliğimiz uzun yıllar devam edecek. 2023 yılında 1.500 çekiciye ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Okan Kurt sözlerine, “Martaş Group olarak büyümeye devam ediyoruz. Sınır tanımayan hizmet anlayışımızla; Yurtiçi ve Avrupa ile birlikte, Kuzey Afrika, Afganistan ve Irak gibi zor pazarlarda da güvenli, kaliteli ve zamanında hizmet sunmaktayız. Yurtiçi ve yurtdışı İhraç ve İthal ürünlerin adreslerden alınması, depolanması, işlenmesi ve dağıtılması gibi lojistik hizmetleri; modern altyapı sistemlerimiz, güçlü iletişim ağı ve entegre bilgi yönetimi ile kolaylıkla ve sorunsuzca gerçekleştirmekteyiz ”diye devam etti.

Yeni nesil Scania

Ozan Kurt, İlhami Eksin, Abdi Kurt, Gökhan Altun, Okan Kurt

dedi. Martaş Group’un, filosunda en çok Scania çekici bulunduran ve yeni nesil Scania’yı Avrupa’da bir kerede filosuna 100 adet ile ekleyen ilk firma olduğunu da sözlerine ekleyen Eksin; “Martaş’a Scania’yı tercih ettikleri için teşekkür ederim” ifadesinde bulundu.

“Filomuzdaki Scania’lar en büyük referansımızdır” Martaş Group Yönetim Kurulu Başkanı Abdi Kurt, 2017 yılında 100 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını belirterek “Scania markası ile 23 senedir işbirliği yapıyoruz. Bu alım ile geldiğimiz noktada filomuzu oluşturan 640 çekicinin tamamı Scania oldu. Bu durum karşılıklı güvenin önemli bir göstergesi” dedi. Martaş Grup adına açıklama yapan Yönetim Kurulu Üyesi Okan Kurt ise, “Yeni araç alımında mevcut Scania araçlarımızdan aldığımız verim bizim için en önemli 48

Scania, bu yıl piyasaya sunulan yeni nesil araçları için 10 yıl süren Ar-Ge çalışmalarına 2 milyar Euro yatırım yaptı. Bunun yanında yeni nesil araçların geliştirilmesi için 10 milyon kilometrenin üzerinde test sürüşü gerçekleştirdi. Scania, yeni nesil araçlarında, gelecek 10 yılın teknolojisi ve ekonomik çözümlerini bugünden piyasaya sunarak sürdürülebilirlik alanındaki önemli adımlar attı. Scania, çözüm odaklı satış sonrası hizmetleriyle de iş ortaklarının her zaman yanında olmaya devam ediyor. Uzman servis danışmanları, 7 gün 24 saat yol yardım hizmeti ve bakım anlaşmaları ile müşterilerine ihtiyaç duydukları hizmet kalitesini eksiksiz sunuyor. Scania, araçlarda standart olarak sunulan, uydu ve GPRS ile iletişim kuran sistemler sayesinde, operasyonel filo verimliliği ve yakıt tasarrufunda fark yaratıyor. SESS (Scania Entegre Sürüş Sistemleri) çatısı altında, kişiselleştirilmiş sürüş eğitimi, sürücü koçluğu ve filo yönetimi uygulamaları bulunuyor. Bu uygulamalar ile yüzde 10’a varan yakıt tasarrufu sağlanıyor. Hem araç bilgileri hem de sürücü performansı anlık olarak web portal ve mobil uygulama üzerinden takip edilebilirken dönemsel performans raporları oluşturulabiliyor. �



FORMEN / Kasım 2017

Kule vinç sektörünün duayeni;

SİNAN TÜREYEN Sinan Türeyen... Kule vinç sektöründe "Bay Kule Vinç" olarak tanınıyor ve 30 yıldır kule vinç sektörüne değer katıyor. TeknoVinç Grup Başkanı Sinan Türeyen'in, TeknoVinç ile birlikte günümüze uzanan hikayesini dinledik

Hazırlayan Yiğit Nail Çiğdem

50


ZAMAN TÜNELİ

S

inan Türeyen'in Beşiktaş Barbaros İlkokulu'nda başlayan hikayesi, 1965 yılında Galatasaray Lisesi'ne girmesi ile devam ediyor. Şimdilerde Yıldız Teknik Üniversitesi olarak bilinen, o dönemin Yıldız Üniversitesi'nden Makine Mühendisi olarak mezun olan Türeyen, birkaç farklı sektörel iş tecrübesi yaşıyor. 1987 yılına gelindiğinde Tekno İnşaat Makinaları kurucusu merhum Ahmet Coşkunoğlu ile yolları kesişen Türeyen, Tekno İnşaat Makinaları'nın İstanbul ofisinin kurulmasıyla birlikte Tekno hikayesine başlıyor. Tekno İnşaat Makinaları'nın 1987 yılında hangi makineleri satacağına karar verme çalışmalarının sonunda diğer ürünlerle beraber kule vinçlerin de adı geçiyor ve Sinan Türeyen'in şahsi ilgisinden dolayı kule vinç satışı yapma fikri bir adım öne geçiyor...

Tekno – Potain işbirliği TeknoVinç olarak distribütörlüğü yapılan ilk markalar İtalya'dan Simma ve Fransa'dan Cadillon oluyor. Bu markalar ile yapılan aktif çalışmalar, günün gereği olan pazarlama yöntemleri ve tabii ki biraz da şans yardımıyla çok başarılı işlere imza atıyor. Şans kelimesinin altını çizen Türeyen, "Şans dememizin sebebi; tam o tarihlerde ülkemizde konut seferberliği başladı. Emlak Bankası aracılığıyla başlayan, devlet destekli büyük projeler, uydu kentler, kule vinçlere talebi arttırınca, doğru zamanda doğru pozisyonda yer aldığımızı gördük" diyor. İşin içine biraz da maharet ve çalışkanlık katınca TeknoVinç, önemli projelere imza atan, iyi müşteriler edinen bir firma haline geliyor. Bu yükselişi fark edenin sadece sektör ve kendileri olmadığını belirten Türeyen, "Şu anda distribütörlüğünü yürüttüğümüz Fransız Potain markası da bunun farkına varmış olacak ki, kapımızı çaldılar ve bize iş ortakları olmamızı teklif ettiler. Yaptığımız çalışmaları gördüklerini ve Potain markasının Türkiye distribütörü olmamızı istediklerini belirten, çok gurur verici bir teklif yaptılar" ifadelerini kullandı. Böylece tarihler 1994 yılını gösterdiğinde Tekno-Potain işbirliği başlamış oldu...

Kiralamanın başlaması 1994 yılında Türkiye bir kriz dönemi yaşıyor. Bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya kalan ülke, dövizlerin büyük değer değişiklikleri yaşadığı bir dönemden geçiyor. Bu süreçte bütün projelerin durma eğilimine girmesiyle birlikte, TeknoVinç için yeni bir süreç başlıyor. Süreci TeknoVinç için bir "Kilometre taşı ve dönüm noktası" olarak tanımlayan Türeyen şunları söyledi: "Projelerin durma noktasına geldiği bir süreç yaşandı. Projelerin ihtiyaçları vardı ama makine almak zorlaşmıştı. Levent' deki metro istasyonu projesini yapmakta olan müteahhitin 'Bir yerden kiralık bulamaz mısın?' demesiyle, aklımda yeni bir fikir doğdu. Böylece TeknoVinç, o firmanın talebine cevap vermek için, ilk kule vinçlerini satın alıp, profesyonel olarak kiralama işine başlamış oldu. Bu tarihlerde Türkiye'de benzer bir organizasyon yoktu. Zaten piyasadan da 94 krizine kadar böyle bir talep gelmiyordu. Böylece TeknoVinç'in 30 yılı aşkın geçmişinde önemli dönüm noktalarından biri olan, kiralama süreci başlamış oldu." 1994 yılı krizinin yavaş yavaş Sinan Türeyen Teknovinç Grup Başkanı

51


FORMEN / Kasım 2017

ortadan kalkmasıyla birlikte tekrar inşaat atağı başlıyor ve 2001 senesine kadar yükselerek devam ediyor. Özellikle büyük şehirlerde fabrika parsellerinin yerini alışveriş merkezleri, iş kuleleri ve rezidans bloklarının almaya başlamasıyla beraber, yurt dışındaki projelere de talip olan Türk müteahhitlerin kule vinçlere olan talebi daha da artıyor. Türeyen, o tarihlerde geniş bir model yelpazesine

sahip olan bir marka olduklarını söyledi ve "Tüm müşterilerimizin taleplerini karşılamaya devam ettik. Bizim için çok önemli yıllardı zira yurt dışı projelere de çok miktarda kule vinç sevk ediyorduk. Önemli ve prestijli projelerin kule vinç ihtiyaçlarını karşılayarak iyi müşteriler kazanmaya devam ettik" ifadelerini kullandı.

ZAMAN TÜNELİ

1987

Galatasaray Lisesi ve Yıldız Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu Sinan Türeyen'in yolu, 1987 yılında Tekno İnşaat Makinaları kurucusu Ahmet Coşkunoğlu'yla kesişiyor ve TeknoVinç serüveni başlıyor.

52

Sinan Türeyen önderliğinde TeknoVinç kısa zamanda önemli işlere imza atıyor. Bunu fark eden Fransız Potain markası, TeknoVinç'e distribütörlük teklif ediyor. 1994 yılında Tekno – Potain işbirliği başlıyor. Aynı yıl yaşanan ekonomik kriz, TeknoVinç'in kiralama yapmaya başlamasına vesile oluyor.

1994

2001

Satışlar ve çalışmalar 2001 yılına kadar yükselerek devam ediyor. 2001 yılında siyasal bir krizin ekonomik bir sıkıntıya dönüşmesi, TeknoVinç'in kiralama konusunda ikinci aşamaya geçmesini sağlıyor. TeknoVinç satışta olduğu gibi kiralamada da profesyonel bir oluşum haline geliyor.

Tarihler 2009 yılını gösterdiğinde TeknoVinç büyük bir sipariş alıyor. Boyabat Hidroelektrik Santrali için Türkiye'de eşi benzeri bulunmayan, devasa büyüklükte 4 adet kule vinç sipariş ediliyor. Türkiye'de emsali olmayan kule vinçler, örnek bir projeyle birleşince, muhtelif üniversitelerden öğrenciler projeyi ziyaret ediyor. Bu projenin kule vinç siparişi Sinan Türeyen ve TeknoVinç için gurur kaynağı oluyor.

2009


ZAMAN TÜNELİ

Sinan Türeyen'den bir küçük anı... "2001 yılında oluşan siyasi kriz ve takibinde ekonomik durgunluk yaşanırken, bir Alman-Avusturya firmasından faks geldi. Strabag firması, Gürcistan sınırına bir baraj inşaatı için kiralık kule vinç talep etti. Görüşmelerden sonra, sözleşmeyi imzaladık ve vinçleri temin ettik. Bir kısmını ben bizzat Fransa'dan aldım, geldim. Bir kısmını Türkiye'deki satılmış vinçlerden 'geri satın alma' yaparak tamamladık. Toplamda 4 adet vinç kullanılacaktı. Fakat vinçlerden bir tanesi biraz yaşlıydı, yani imal tarihi biraz eskiydi. Tabii, sahaya göndermeden evvel, elimizden geldiği kadar bakımlarını yaptık, yeniledik ve sahaya öyle gönderdik. Ancak biliyorduk ki, makinenin yaşından dolayı, bazı bölümleri verimsiz çalışıyordu. Onların da kapsamlı yenilemesini yapmak için yedek parça siparişleri vermiştik ama elimize gelmesi için bir süre gerekiyordu. O süreyi beklerken vinci işletmeye aldık. Diğer kule vinçler sağlıklı şekilde çalışırken, o makine zaman zaman arıza yapıyordu. Tabii biz arızanın neden kaynaklandığını biliyorduk. Bir gün Alman muhatabımızla konuşurken, "Sinan Bey, bu

2012

Potain, dünya çapındaki 140 distribütörünü finansal yapı, eğitim, seminer, yedek parça stokları, teknik servis hizmeti ve müşteri memnuniyeti konularında denetime alıyor. Bu plansız ve sürpriz denetim TeknoVinç'e de uygulanıyor. Denetimi takip eden aylarda TeknoVinç, üçüncü "Elit Distribütör" ilan ediliyor. Ödül plaketini Sinan Türeyen alıyor.

kule vinç biraz yaşlı, çalışmakta zorlanıyor" dedi. Ben de kendisine dedim ki, "Yahu öyle deme. Tina Turner da 70 yaşında ama hala dans ediyor." Dolayısıyla o vincin adı o günden sonra 'Tina Turner' oldu ve öyle kaldı. Daha sonra parçaları geldi, değiştirildi. Bir daha Tina Turner sahneden hiç inmedi..."

TeknoVinç, 500 m2'si kapalı olmak üzere 15 bin m2'lik Dilovası'ndaki TeknoVinç Modern tesislerini açıyor. Raylar üzerinde hareket ederek tesisteki tüm ürün hareketliliğini sağlayan 8 ve 12 tonluk iki adet kule vincin çalıştığı tesis, sektöre yeni standartlar kazandırmış oluyor.

2014

2017

Bugün TeknoVinç Grup Başkanı pozisyonunda, "İşin başındaki lider" olmaya devam eden Sinan Türeyen, tecrübesi, bilgisi ve pozitif enerjisiyle sektöre değer katmaya ve gençlere örnek olmaya devam ediyor.

53


FORMEN / Kasım 2017

Profesyonel bir oluşum 2001 yılında Türkiye, oluşan bir siyasi krizle beraber ekonomik olarak sarsılıyor. Bu süreç TeknoVinç'in kule vinç kiralama konusunda ikinci aşamaya geçmesine vesile oluyor. Yabancı bir firma ile Gürcistan sınırında yapılan bir baraj inşaatına, tüm teknik ve yedek parça desteğiyle kiralama yapılıyor. Çoruh nehri üzerindeki Muratlı Hidroelektrik Enerji Santralı projesinin, sınıra sıfır ve uzak bir lokasyonda olması TeknoVinç'e yeni tecrübeler kazandırırken, yeni ufuklar açmasına vesile oluyor. Kiralama sektöründeki yeni ihtiyaçları keşfettikleri bir süreç yaşadıklarını belirten Türeyen, "Bu da bizim kiralama işini günübirlik değil, çok kurumsal ve ciddi olarak, her alan ve her boyutta, doğru tip ve modellerin ikmal edilmesine paralel olarak, yedek parça ve servis desteğiyle profesyonel bir oluşuma dönüşmemizi sağladı. Bu deneyim de bizlere “Kiralama mühendisliği” aşamasına eriştiğimizi gösterdi " diyor.

Referans proje TeknoVinç, 2009 yılında çok büyük bir projenin vinç ikmali için Türkiye'nin en büyük inşaat firmalarından biri olan Doğuş İnşaat’ tan önemli bir sipariş alıyor. Projeyi anlatan Türeyen şunları söyledi: "Boyabat Hidroelektrik Enerji Santrali projesi için Türkiye'de benzeri olmayan vinçlere ihtiyaç vardı. Hatta, dünyada bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda olan, çok büyük kapasiteli kule vinçlere ihtiyaç 54

duyuluyordu. 2009 yılında böyle bir sipariş almak TeknoVinç'te ayrı bir heyecan yarattı. Devasa büyüklükteki vinçlerden 4 tanesini Türkiye'ye getirdik. Sevkiyatlarını ve montajlarını tamamladık. Bu vinçlerin özelliği, planlanmış inşaat süresini yaklaşık 20 ay kadar azaltacak seviyede olmalarıydı. Nitekim, 2012 yılında proje tamamlandı. Bu kule vinçlerin projeyi 3 yıl gibi kısa bir sürede bitirmekte çok büyük bir katkısı oldu. Bize de çok önemli bir ruh kazandırdı. Boyabat Hidroelektrik Enerji Santralı projesi, inşaat tekniği olarak örnek teşkil eden bir projeydi. Bu özelliğinden dolayı, muhtelif üniversitelerden öğrenciler hafta sonları projeye ziyarete geliyorlardı. Gördükleri devasa kule vinçler TeknoVinç tarafından ikmal edilmiş Potain marka kule vinçlerdi. Bu da bizler için önemli bir gurur kaynağı oldu. Bu proje hem TeknoVinç, hem de benim için, kule vinç hikayemizi taçlandıran bir adım oldu." 2009 yılının devamında Sinan Türeyen, hareketlenen sektörle birlikte, TeknoVinç'in satış temposunu yükselterek başarılarına yenilerini ekledi. Bu süreçte Potain markası TeknoVinç'e, TeknoVinç de markaya değer kattı.

"Elit Distribütör" 2012 senesine gelindiğinde üretici firma Potain/Fransa tarafından TeknoVinç denetime alınıyor. Planlı olmayan bu denetimin, Potain tarafından başlatılan yeni program olduğu ise daha sonra öğreniliyor. Potain, dünya çapındaki 140 distribütörünü, finansal yapı, eğitim, seminer, teknik servis hizmetleri, yedek parça stokları, müşteri


ZAMAN TÜNELİ

memnuniyeti konularında denetime alıyor. O süreçte yaşananları anlatan Türeyen, "Bu denetim aşamasında çeşitli sorular soruldu, cevaplarımızı verdik. Her şey tek tek kontrol edildi, defterler incelendi. Takip eden aylarda Potain tarafından bir duyuru yapıldı ve TeknoVinç, 140 distribütör arasında üçüncü Elit Distribütör olarak ilan edildi. Potain tarafından plaket töreni düzenlendi. Bunca senelik emeğimizin karşılığını onur verici bir şekilde almış olduk. Çünkü biz hiçbir zaman 'Bu marka zaten kendi kendisini satar' demedik. Markanın içini doldurduk, imajını Türkiye'de yeniden canlandırdık. İnsanların beklentilerine en kaliteli şekilde cevap verdik. Satış sonrası ve yedek parça ikmallerinin zamanında olmasıyla başarıyı perçinledik" ifadelerini kullandı. TeknoVinç, verdiği hizmetin kalitesini arttırmak amacıyla ilk olarak 1994 yılında Fransa'da teknik eğitim alıyor. Fransa'ya gönderilen ekip, işi yerinde öğreniyor ve sertifikalandırılıyor. TeknoVinç, distribütörler arasında en sık eğitim organizasyonu düzenleyen ve eğitim talep eden distribütör konumunda yer alıyor. Türeyen, "Artık Fransa'da değil, Türkiye’deki kendi modern tesislerinde eğitim alıp, verebilen bir firma haline geldik" diyerek gelinen son noktanın altını çizdi.

Dilovası'ndaki modern tesisin açılışı Tarihler Eylül 2014'ü gösterdiğinde TeknoVinç için önemli bir adım daha atılıyor. Stok sahaları, kapalı yedek parça deposu, eğitim ve seminer salonları, servis ve kaynak atölyeleri,

boyahanesiyle dopdolu modern bir tesis Dilovası'nda açılıyor. "Bu gurur verici adımla birlikte Türkiye'nin en modern kule vinç stoklama alanını kurduk" diyen Türeyen sözlerine şöyle devam etti: "500 m2'si kapalı alandan oluşan, 15 bin m2'lik bir alanda, başka firmaların hayal dahi edemediği tesisin açılışına gelen Potain/Fransa yetkilileri, karşılaştıkları sahne ile şaşkınlıklarını ve mutluluklarını gizleyemediler ve defalarca bizi tebrik ettiler. Gerçekten çok gururlandık. Bize, 'Böyle bir organizasyon Avrupa'da bile yok, bu işi nasıl başardınız?' dediler. Boyabat projesinden sonra beni en çok gururlandıran hadiselerden bir tanesi Dilovası'ndaki tesisimizin hizmet vermeye başlamasıdır. TeknoVinç, bu iş için gerçekten çok ciddi miktarda bütçe ayırmıştır. Bu tesis, bugün hala gurur kaynağımızdır. Ziyarete gelenlerin çok etkilendiği bu modern tesis, işimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermektedir." Dilovası tesislerinde, raylar üzerinde hareket ederek tüm malzeme hareketliliğini yöneten 8 ve 12 tonluk iki adet Potain kule vinç yer alıyor. Tüm ekipmanların barkod sistemiyle takip edildiği tesiste, gerek hız, gerekse güvenlik alanlarında sektöre yeni standartlar kazandırılmış oldu.

"Tavsiye ediliyoruz" Günümüze gelindiğinde ise büyük projelerde TeknoVinç ismi yer almaya devam ediyor. Özgün projelere imza atmaya devam ettiklerini belirten Türeyen, " Türkiye’nin özellikli inşaatlarında ve herkesin kolay kolay organize edemeyeceği projelerde müteahhitlerin yanında oluyoruz dedi.” Projeler için doğru model makineleri ve doğru teknolojileri müşterilere sunduklarını ve kule vinç sektöründe öncü olmaya devam ettiklerini sözlerine ekleyen Türeyen, "Her zaman öncü ve lider pozisyonda olduk. Hem sektöre hem de müteahhitlere dünyanın en uzak köşelerinde olsalar dahi vinç satışını ve sevkiyatını gerçekleştiriyoruz. Montaj ve satış sonrası hizmetleri de tamamlayarak, müteahhitlerimizin oralardan alınları ak bir şekilde geri dönmelerine destek oluyoruz. Türk müteahhitlerinin gittiği ve iş yaptığı her yere TeknoVinç de gitmiştir. TeknoVinç istenmiştir, 'Siz gelin' denmiştir" ifadelerini kullandı. TeknoVinç'in bugün sektörün teknolojik liderliğinin yanı sıra, biriktirdiği bilgiyi paylaşmasında da öncü olduğunu anlatan Türeyen, seminerler, eğitimler vererek sektörde olmak isteyenlere yardımcı olduklarını ve bilgiyi paylaştıklarını söyledi. Türkiye'de henüz bir kule vinç operatörlüğü yönetmeliği olmamasına rağmen, sanki varmış gibi standartlar belirleyip, bunları sürekli daha yukarı çektiklerini söyleyen Türeyen, "Sektörel seminerler ve eğitim çalışmalarına dahil olup, öncülük yapıyoruz. Tabii tüm bu anlattıklarımız ve 30 yıllık tecrübemiz sonucunda Sinan Türeyen ismi, kule vinçle beraber anılmaya başladı. Sektörde 'Bay Kule Vinç' olarak anılmaya başlandık. Birçok müteahhit dostumuz, kule vinç almak isteyen arkadaşlarına, hemen telefon numaramızı verir ve bizi tavsiye ederler. Geriye dönüp baktığımda hem kendimle hem de TeknoVinç ile gurur duyuyorum" diyerek sözlerini noktaladı. �

55


FİLO

FORMEN / Kasım 2017

Gürsel Hafriyat’ta değişmeyen tek şey;

MST tutkusu

Kırıkkale’de altyapı işleri ve piyasaya hafriyat işleri yapan Gürsel Hafriyat, son olarak MST 542 kazıcı yükleyicisini 642 Plus modeli ile değiştirdi. Şimdiye kadar 4 adet MST kazıcı yükleyici satın alan Gürsel Akdağ, yakıt tüketimi ve devamlılık gibi konularda makinelerden memnun olduğunu bildirdi

Haber İsmail Center

56



FİLO

FORMEN / Kasım 2017

K

ırıkkale’de piyasaya ve özel bir elektrik dağıtım şirketine hafriyat işi yapan Gürsel Hafriyat, zaman zaman hem Kırıkkale hem de il dışında, başta elektrik firmaları olmak üzere, altyapı işleri yürütüyor. Şimdiye kadar 4 adet MST kazıcı yükleyici satın alan firma, son olarak MST 642 Plus kazıcı yükleyici modelini makine parkına ekledi. MST’nin kendileri için ayrı bir öneme sahip olduğuna değinen Gürsel Akdağ, makinelerin performans ve devamlılık olarak sürekli üst seviyede olduğunu, bu nedenle yeni makine alımı sırasında ilk olarak MST’ye gittiklerini dile getirdi.

Kullanımı kolaylaştırıldı 2007 yılında 2 adet MST 542 kazıcı yükleyici satın alan firma, bu makineleri 4 yıl kullandıktan sonra başka bir marka ile değiştirdi. 2013 yılında, tekrar MST’ye dönen firma, bu sefer de bir adet MST 542 daha satın aldı. 2013’te alınan makinenin herhangi bir sorun yaşatmaması nedeniyle 2017 yılında tüm MST makinalarını yenilediklerini ifade eden Akdağ, “MST 642 Plus bir önceki seriye göre, özellikle kabin içinde önemli farklılıklara sahip. En önemli değişiklik, joystick kolların küçültülmüş olması. Bu sayede kullanım çok daha kolay hale gelmiş. Ayrıca bu serinin kabini bir öncekine göre çok daha geniş. Bunun yanında ön ve arka bomda önemli güçlendirmeler yapılmış. Bu da makinelerin daha güçlü çalışmasına olanak sağlıyor. Ayrıca, çift fren pedalı eklenmiş” dedi.

Elektrik firmalarına kiralık makine 2014 yılında Kırıkkale genelinde elektrik hatlarının düzenlenmesi işini üstlenen Gümüş Elektrik firmasına makinelerini kiraladıklarını ifade eden Akdağ, bu firma için alt yapı işleri ve kilit taşı döşemesinde çalıştıklarını söyledi. Kırıkkale çevresi haricinde yine elektrik alt yapı işi için Armin Elektrik ile çalışmalar yaptıklarını dile getiren Akdağ, yaklaşık bir yıl MST makine ile birlikte Antalya’daki projede görev aldıklarını belirtti. 2014 ve 2015 yıllarında bu firma için çalıştıklarını ve MST 542 kazıcı yükleyicinin hiçbir sorun yaşatmadan projeyi tamamladığını dile getiren Akdağ, 2016 yılında ise Kırıkkale’de yine Gümüş Elektrik firmasının altyapı işlerini yürüttüklerini bildirdi. Yeni projeler için Gümüş Elektrik firması ile görüştüklerini dile getiren Akdağ, firmanın tekrar çalışmaya başlamasının ardından kendilerinin de çalışmaya tekrar başlayacağını söyledi. Elektrik firmaları ile olan sözleşmelerin sona ermesinin ardından Kırıkkale çevresinde piyasaya çalışmalar yapan Gürsel Hafriyat, hala bu şekilde iş yapmaya devam ediyor.

Yeni makine tercih sebebi MST’nin yakıt tüketiminin düşük olmasının makine 58

kiralamada kendilerine avantaj sağladığına dikkat çeken Akdağ, iş yaptıkları firmaların makinelerin yakıt tüketimine ve yaşına göre seçim yaptıklarını belirtti. Makine kiraladıkları firmaların makinelerden muayene istediğini de dile getiren Akdağ, yeni makineye sahip olmanın muayeneden kolay geçiyor olması nedeniyle de avantaj sağladığını, firmaların bu makineleri daha güvenli görmesi nedeniyle öncelik verdiğini sözlerine ekledi. Hem makine sahibi hem de operatör olarak iş makinelerine hakim olduğunu belirten Gürsel Akdağ, “Ben MST 642 modelinde kabin tasarımını çok beğendiğim. Bu makinelerin rahat ve operatörü yormayan bir kabin tasarımı var. Bunun yanında piyasaya iş yapan bir firma olarak, yakıt tüketimine dikkat ediyoruz. Son olarak, devamlılık bizim için son derece önemli. Sorun çıkarmadan çalışan makine benim için ideal makinedir” dedi. �

Gürsel Akdağ Firma Sahibi


oR

1986

* * * * * * * * * * * *

BABACAN

Titreşim Takozları Motor Takozları Kabin Takozları Makas Takozları Kaplinler Delici Yedek Parçaları Kırıcı Yedek Parçaları Beton Pompası Yedekleri Maden Ve Sondaj Yedekleri İş Makinaları Tamir Takımları Hidrolik & Pnömatik Sızdırmazlık ürünleri Yağ Keçeleri

100.Yıl Bulvarı No:44 Ostim ANKARA TEL: +90 (312) 385 49 10 / 369 11 11 FAX:+90 (312) 354 01 94

BABACAN HİDROLİK

AKMEPOL

info@babacankaucuk.com

ARAY

MAKİNE PLATFORM İNŞAAT SAN.TİC. A.Ş.


STANDARTLAR YENİDEN BELİRLENDİ BOMAG 5 SERİSİ TOPRAK SİLİNDİRLERİ

Sıkıştırma ekipmanları dünya lideri, herkesin beklediği gibi en iyi toprak silindirini üretti:

3427 06/16

ECOMODE teknolojisi ile %30’a varan yakıt tasarrufu %60’a varan tırmanma kabiliyeti Yüksek ergonomi ve çalışma kolaylığı Yüksek verimli sıkıştırma ölçüm ve dökümantasyon sitemleri Opsiyonel VARIOCONTROL silindirler ile daha az pas sayısında maksimum sıkıştırma


Yükleme modu ile otomatik tork değiştirme sistemi Opsiyonel ECOSTOP ile gereksiz çalışmaları önleme Ve daha pek çok yeni özelliği ile

www.bomag.com

www.karyer-tatmak.com • info@karyer-tatmak.com Istanbul: (216) 383 60 60 • Ankara: (312) 385 84 10


KAMUDAN

Orman Genel Müdürlüğü paletli ekskavatör parkını MST ile güçlendirdi Orman Genel Müdürlüğü orman yollarının açılmasında kullanmak üzere makine parkını 8 adet MST marka M300LC model paletli ekskavatör ile güçlendirdi. Devlet Malzeme Ofisi (DMO) aracılığıyla

satın alınan iş makineleri kurum yetkililerinin katılımıyla fabrika ziyaretinin ardından teknik ve fiziki muayene sonrasında teslim edildi. Muayeneye Orman Genel Müdürlüğü İnşaat ve İkmal Daire Başkanlığı Makine İkmal Şube Müdürü Ferit Torunoğlu, Yedek Parça ve Tamirhane Müdürü Hüseyin Cahit Demirtürk, MST İş ve Tarım Makinaları Genel Müdür Yardımcısı Aydın Karlı, Pazarlama Direktörü Levent Karaağaç, Türkiye Kamu Satışları Müdürü Hakan Saral ve her iki kurumdan uzmanlar katıldı. Ferit Torunoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’in yaklaşımları doğrultusunda alacakları tüm iş makinalarının yerli üretim olmasına özen ve hassasiyet gösterdiklerini, bundan da hem kurumların hem de Türkiye’nin kazançlı çıktığını söyledi. MST Genel Müdür Yardımcısı Aydın Karlı ise, Orman Genel Müdürlüğünün yerli üretimin desteklenmesi konusundaki hassasiyetinin diğer kamu kurumlarına örnek olmasını istedi. Konuşmaların ardından kurdele kesimi yapılarak ekskavatörler Orman Genel Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi.

Durançam Barajı ülke ekonomisine katkı sağlayacak Doğu Anadolu Gelişim Projesi (DAP) kapsamında olan Ardahan ilinde tamamlanan ve tamamlanacak projeler ile 10.000 dekar zirai arazinin sulamaya açılması, sulamaya açılan alanlardan 2.500.000 TL gelir artışı sağlanması, 38 adet yerleşim yerinin taşkınlardan korunması, HES’lerin kurulu gücünün 617,19 MW’a çıkarılması ve 1.435 milyon kWh yıllık hidroelektrik enerji üretimi planlanıyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun talimatıyla başlatılan ve büyük sulama projeleri alanları dışında kalan kırsal kesimlerde kısa sürede sulu tarıma geçilmesi ve civardaki içme kullanma suyu ihtiyaçlarının karşılanması hedeflenen “GÖLSU” projesi kapsamında Ardahan ili de projeden yararlanıyor. Çalışmaları hızla devam eden Durançam Barajı'nda depolanacak su ile 78.570 dekar zirai arazi sulanacak ve yıllık 5 Milyon kWh enerji üretecek.(SSB) Silindir ile sıkıştırılmış beton baraj olarak inşa edilen Durançam Barajı'nın yüksekliği ise 22 metre. Projenin tamamlanması ile (2017 birim fiyatları ile) ülke ekonomisine yıllık 2.622,242 TL katkı sağlanması hedefleniyor

Ankara'da bulvar çalışmaları tam gaz Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, Bilkent Şehir Hastanesi'ne rahat ulaşım başta olmak üzere bölge trafiğine de büyük rahatlık kazandıracak olan bulvarın çalışmaları hızla ilerliyor. Yaklaşık 20 gün önce başlanan, kazı ve dolgu çalışmalarının yüzde 40’ı tamamlanan proje, yaklaşık 100 araç ve 250 işçiyle tam gaz ilerliyor. ODTÜ Rektörlüğü ile Büyükşehir Belediyesi arasında geçtiğimiz aylarda imzalanan protokolün ardından çalışmalarına başlanan ve üniversitenin Teknokent Kavşağı’ndan, önce İncek Bulvarı’na, ardından Ankara Çevre Otoyolu’na bağlanacak bulvarın çalışmaları hızla devam ediyor. 62


Karakurt – Erzurum 2. Kısım Yolu'nda yapım çalışmaları başladı Karakurt-Erzurum 2. Kısım Yolu'nda yapım çalışmaları, 27 Ekim Cuma günü düzenlenen temel atma töreni ile başladı. Törene Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Karayolları Genel Müdür Yardımcısı Uğur Kenan Adiloğlu'nun yanı sıra milletvekilleri, bürokratlar ve vatandaşlar katıldı. Sarıkamış Maksutçuk Mevkiinde düzenlenen törende konuşan Bakan Arslan, Kars-Erzurum arasındaki bölünmüş yol ağında, Karakurt Barajı nedeniyle su altında kalacak olan yoldan kaynaklanan 46 kilometrelik eksik bir halka olduğunu söyledi. Projenin Kars tarafında kalan 23 kilometrelik kısmının ilk etabında yaklaşık yüzde 80 ilerleme sağlandığını belirten Bakan Arslan, 16,5 kilometrelik ikinci etabın da çalışmalarına başlandığını

ifade etti. Toplam 23 kilometrelik iki etabın yaklaşık 339 milyon TL olduğunu hatırlatan Arslan, Erzurum tarafındaki 23 kilometrelik kesimin de ihalesinin yapılarak çalışmalara başlandığı sözlerine ekledi. Bölünmüş yol haline getirilecek güzergahın sıcak asfalt yapılacağını söyleyen Arslan, "Proje kapsamında 315 metrelik 46,5 metre yüksekliği olan Şehit Halil Viyadüğü, 58 metre yüksekliği olan 255 metre uzunluğunda Kazantaş Viyadüğü ve 3'üncü bir viyadük olarak da 24 metre yüksekliğinde 125 metre boyunda Taşlıgüney 1 Viyadüğü var. Bir viyadüğümüz var ki yüksekliği 117 metre, uzunluğu 569 metre. Dolayısıyla bu güzergâhta 4 tane, bin 264 metre toplam uzunluğu olan viyadüğümüz var" şeklinde konuştu.

Kovancılar'a 2017'de 11 milyon liralık hizmet Elazığ’ın Kovancılar ilçesine 2017 yılı içerisinde yaklaşık 11 milyon liralık çalışma yapıldığı bildirildi. İl Özel İdaresi 2017 yatırım programı çerçevesinde Kovancılar’a yapılması planlanan yol, altyapı, üstyapı ve hayvan içme suyu tesisleri tamamlandı. Çalışmalar kapsamında ilçeye İl Özel İdaresi ve KÖYDES tarafından yaklaşık 11 milyon liralık yatırım yapıldı. 2017 yatırım programında Kovancılar’da yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Sabuncu, “Planlanan 34 kilometre bir kat asfalt, 40 kilometre 2 kat asfalt, 8 kilometre bakım ve onarım, 38 bin 120 metre kare kilitli parke yapımı ve köy içi alan düzenlemesi, bir adet menfez, biri sondajlı ve güneş enerjili olmak üzere 2 hayvan içme suyu göleti, 2 sulama tesisi, 9 sondaj, 5 içme suyu tesis geliştirme, 5 kanalizasyon ve 12 içme suyu tesisi bakım ve yenilemesi yapılıp bitirildi” dedi.

Adana'dan asfalt atağı Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yol çalışmaları kesintisiz devam ediyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri, Yüreğir ve Ceyhan ilçelerindeki ana cadde ile bulvarlarda sıcak asfalt ve yenileme çalışmalarını tamamlayıp, kışa girerken vatandaşların ulaşım konforunu arttırmayı amaçlıyor. Adana Büyükşehir Belediyesi, ana cadde ve bulvarları otoyol standartlarına kavuşturmak amacıyla bitümlü sıcak karışım asfaltlama çalışmalarını molasız sürdürüyor. Büyükşehir ekipleri, Yüreğir Levent Mahallesi’nde altyapı çalışmaları tamamlanan Sevgi Çiçeği Caddesi ile PTT Evleri Mahallesi’ndeki Nergiz Caddesi’ni otoyol standartlarında asfalta kavuşturdu. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yoğunlaştığı ulaşım projeleri arasında bulunan Ege Bağatur Bulvarı’nda ise yenileme çalışmalarına hız verildi.

63


HABER

FORMEN / Kasım 2017

Çözüm Makina ekibi Yanmar Eco-Governor motor eğitimi aldı

Hem çevreci hem de verimli motor Yanmar tarafından dizayn edilen Eco-Governor, sahip olduğu teknoloji sayesinde ideal yanma gerçekleştirilerek en üst düzeyde verim sağlıyor. Bu motorlara en iyi şekilde hizmet verebilmek adına çalışmalarını sürdüren Çözüm Makina ekibi, Yanmar Europe’a bağlı teknik bir ekibin yönetiminde eğitim aldı Haber Gökhan Uz

D

ünya üzerindeki enerji rezervlerinin azalması, çevresel kaygılar ve endüstriyel rekabet, yakıtı en verimli şekilde kullanma ihtiyacını artıyor. Bu anlamda, petrol türevlerini kullanan motor sanayisi doğaya zarar vermeyecek sistemler üzerinde çalışırken, aynı zamanda teknolojinin gereklerini de yerine getirerek performans ve maliyet açısından en uygun çözümü bulmak için çaba sarfediyor. Bu amaçla Yanmar tarafından dizayn edilen Eco-Governor, Yanmar’ın uzun yıllardır kullandığı ve kendine özgü olan emsalsiz bir elektronik governor kontrol sistemi olarak biliniyor.

Yakıt optimizasyonu Bu sistemde, yakıt pompasının motorun yanma odasına gönderilen yakıtın miktarı elektronik olarak ayarlanıyor. Bu

64

sayede çeşitli yük durumlarına göre motorun ihtiyaç duyduğu yakıt miktarı çok hassas bir şekilde ayarlanıyor ve ideal bir yanma gerçekleştirilerek motordan en üst düzeyde verim alınabiliyor. Ayrıca, ilk çalıştırmada ve motor devri değişimlerinde yakıt optimizasyonu sayesinde siyah duman atımı en aza indirgeniyor.

ECU Sistemi Bu sistemin ana elemanlarından bir tanesi de Elektronik Kontrol Ünitesi (ECU)'dir. ECU, motordan gelen bilgileri alır, değerlendirir ve başta yakıt pompası olmak üzere motorun diğer elemanlarına elektronik komut olarak gönderiyor. Böylece motorun verimli bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Eco-Governor’lu Yanmar



HABER

FORMEN / Kasım 2017

edilebilecek ve gerekli parçalar lokal olarak değiştirilebilecek. Böylece yakıt pompası revizyon maliyetleri düşürülmüş olacak.

İş kaybı minimuma iniyor

motorlar, sahip oldukları düşük emisyon değerleriyle çevre dostu motorlardır. Bu özellikleri sayesinde Yanmar, dünyadaki makine üreticileri tarafından tercih edilen markalardan biri durumunda.

Çözüm Makina daha iyi hizmet için çalışıyor Ülkemizde, tarım ve endüstriyel sektörler gibi pek çok alanda çalışmakta olan makinelerde kullanılmakta olan Eco-Governor’lu Yanmar motorlara, en iyi şekilde hizmet verebilmek adına çalışmalarını sürdüren Çözüm Makina, geçtiğimiz günlerde teknik bir eğitim düzenledi. Yanmar Europe’tan teknik bir ekibin yönetiminde, Çözüm Makina teknik personelinin ve yetkili servislerinin katıldığı bu eğitim, yakıt elemanları sektöründe uzun yıllardır tecrübeli ekibiyle hizmet veren ve Çözüm Makina’nın yetkili servisi olan Star Dizel’de gerçekleşti. Alınan eğitim sayesinde, daha önce uygulanan komple pompa değişimi işlemi yerine, pompanın her parçasına ayrı müdahale 66

Önceki uygulamalarda, yakıt pompasının herhangi bir arızasında komple yakıt pompasının değişimi söz konusu olduğundan, Yanmar Hollanda’ya sipariş geçiliyor ve ürünün gelmesi belli bir zaman alıyordu. Yeni uygulamada ise Çözüm Makina’nın stoğundaki parçalarla yakıt pompası kısa sürede revizyon edilecek ve böylelikle iş kaybının önüne geçiliyor. Çözüm Makina’nın düzenlemiş olduğu bu eğitim; Yanmar motor kullanıcılarına işletme giderleri düşürme yönünde avantaj kazandırıken, dolayısıyla ülke ekonomisine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Sadece Türkiye’deki değil, yakın coğrafyada yer alan diğer ülkelerdeki makine kullanıcıları da Çözüm Makina’nın buralardaki bayilikleri ve yetkili servisleri aracılığıyla hizmetlerinden faydalanıyorlar. �



ADVERTORIAL

ve Singapur Bu sefer Katar, Tayvan

K A M O N K E T N N A M AM R O Y I M I N A T R I N I HİZMETTE S

k önemli yol inşaat ço ir b ki e d iz m e lk ü e yl Ürün ve hizmetleri Teknomak, aynı n an m m A an n su ı lığ projesine çözüm ortak larak Katar'dan o n o S r. yo ili rg se a d a lard performansı uzak diyar 'da ModiTEK ve an yv Ta a, m fir an al i iş EmülTEK 15 "X" sipar gerçekleştirdi u m lu ru ku 0 0 4 K E T ch Singapur'da Me


A

mmann Teknomak, Türkiye'de sahip olduğu güçlü konumunu dünyada da pekiştirmeye devam ediyor. Dünyanın çeşitli bölgelerine hizmet sunan firma, son olarak Katar'dan EmülTEK 15 "X" siparişi alırken, Tayvan'da ModiTEK ve Singapur'da MechTECH 400 kurulumu gerçekleştirdi

Katar'a yepyeni bir ürün: EmülTEK 15 "X" Bir süredir abluka altında bulunan Katar'da Ammann yatırımları devam ediyor. Ammann Teknomak, daha önce MechTek 400 Mekanik Stabilizasyon Plenti temin ettiği müşterisi ile EmülTEK 15 "X" için anlaşma imzaladı. Doha'da başlayan görüşmeler, Teknomak’in Başkent Organize Sanayi’ndeki yeni fabrikasında teknik ekiple beraber yapılan son toplantı ile sonuçlandı ve tasarıma son şekli verildi. Fabrikada, hâlihazırda üretimi süren standart plent üzerinde teknik detaylar tek tek gözden geçirildi. Müşterinin Teknik Müdürü, Katar’da uzun süre tek başına bütün müteahhitlere emülsiyon temin eden, devlet ortaklı Woqod firmasında çalışmış olmasından dolayı, plentde değişik özellikler talep etti ve tek tek bütün bileşenleri gözden geçirdi. Yazılım üzerinde yapılan değişiklik ve güncellemelerden sonra çift tanklı, kerosen beslemeli, değirmen by-pass sistemli ve müşterinin mevcut tanklarını da kumanda edecek EmülTEK 15 "X" özel imalat projesi son şeklini aldı. Bu sipariş üzerine çalışmalarına hız veren Ammann Teknomak, çizimleri bitirip imalat ekibine aktarmak için kolları sıvadı. Özel ekipmanların siparişi verilirken, yazılım ekibi güncellemeleri test etmeye devam ediyor. Aralık ortasında imalatının bitirilmesi planlanan özel seri EmülTEK 15 "X", Ocak 2018'de devreye alınarak üretime başlayacak. Bu teslimatla beraber Ammann Teknomak, bir kez daha yepyeni bir ürünü müşterisine sunmuş olacak.

ModiTEK denizleri aşıp Tayvan’da yeni müşterisine ulaştı Asya'nın kendileri için bir tutku olduğunu her fırsatta belirten Ammann Teknomak yetkilileri, 2016 yılında gerçekleştirdikleri teslimatlar sırasında, Tayvanlı müşterilerinin istek ve ihtiyaçlarına kulak vermişti. Aynı zamanda Uzak Doğulu müşterilerine Avrupa'da edindikleri tecrübeleri aktaran Ammann Teknomak, birkaç ay önce gerçekleştirilen ModiTEK kurulumunda Tayvanlı müşterisine detaylı bir teknik eğitim verdi.

MechTEK Mekanik Stabilizasyon Plenti, Asya'nın en yoğun havalimanında Uzak Doğu'daki faaliyetlerine devam eden Ammann Teknomak, Güneydoğu Asya'nın ve dünyanın en işlek havalimanlarından biri olarak kabul edilen Changi'nin terminal asfalt ihtiyacını karşılamak üzere Ammann MechTEK 400 mekanik stabilizasyon plenti temin etti. Plenti sahibi United E & P Pte Ltd. CEO’su Elvin Koh Oon Bin, “Changi Havalimanı devasa bir proje ve bu proje için 850 bin ton asfalt sağlıyoruz. 300 ton/saat kapasiteli Ammann UniBatch bu genişletme çalışması için son derece uygun bir seçenek.‘’ dedi. United E & P’nin Proje Yöneticisi olan Terry Isedale ise temel tabakasının 1,6 milyon tonluk soğuk karışımın MechTEK marka Mekanik Stabilizasyon Plenti ile üretileceğini ve bu rakamın taahhüt süresinden önce tamamlanacağını belirtti. Plent ayrıca, 650 bin ton binder ve 850 bin ton aşınma tabakası üretecek. Isedale, aşınma tabakası için kullanılan reçetenin daha önce Singapur’da hiç kullanılmadığını ifade ederken, plentin özellikleri ve işletme sistemi bunun üretimine imkan verdiğini ekledi. Isedale; “Performansı da çok iyi. İlk başta plentin haftanın altı günü günde sadece 10 saat çalışmasını planladık. Bu süre, üç aylık dönemde muhtemelen 7 gün 24 saate çıkacak. Plentin bu yoğun temponun üstesinden gelebileceğine hiç kuşkumuz yok.” dedi. �


K I Z A K E R FO İ R E L E N İ MAK


üçlü bir temel g e rd le e lg ö b an z yol, e sahip olmay temi, günümü n ö y ık z Sağlam zemin a k min re anılıyor. Bu ze kullanılan fo ll u in k iç la k k a lı k rm sı u e şt olu jelerind trol yöntemleri tli üstyapı pro n o şi k çe e e v v a k m ü la d a u viy i, uyg ük modeli de büy lzeminin seçim a e v m i e p d ti in in m n te si n e yö makin r cak fore kazık a, piyasada ye a d ıl n ın a ıs ll y u k sa r u a b d a k mizin dik dellerini incele or. Rehber köşe o iy d m e ık z rz a a k m re e n fo ö kan arkaların öne çı alan başlıca m lantaş

öne Ars Hazırlayan D


REHBER

Bauer BG 36H

K

arun Makina'nın Türkiye temsilciliğini yürüttüğü Bauer, “Premium Line” Serisi halat baskılı makineleri ile dikkat çekiyor. Yeni nesil Bauer BG 36H fore kazık makinesi, markanın yeni tasarımını ve gelişmiş özelliklerini tam olarak yansıtıyor. Bu model, 433 kW güç üreten CAT C15 motor ile kullanıcılara zor koşullarda ve farklı yöntemlerde rahat çalışma imkanı sunuyor. Hidrolik sistemi 2 adet 425 l/ dk, 1 adet 565 l/dk ve 1 adet 215 l/dk kapasiteli pompalara sahip olan BG 36H, sınıfındaki diğer tüm makinelerden çok daha fazla güç sağlıyor ve aynı anda daha fazla fonksiyonun kullanılmasına imkan veriyor. Ayrıca KDK 365S şanzıman ile 365 kNm tork ve değişen şartlara uygun

72

çalışma modu ile gelen model, baskı sisteminin 400 kN efektif basma/çekme gücü ile ihtiyaçları fazlasıyla karşılıyor.

Premium Line Serisi Bauer tarafından patentli EEP (Energy Efficiency Package) sistemi ile yüzde 30’a varan oranda yakıt tasarrufu sağlanıyor. Bu EEP Sistemi yeni nesil “Premium Line” serisi makinelerin tamamında standart olarak sunulurken, EEP sisteminin sağladığı avantajlar Bauer'i bir adım öne çıkarıyor. Kullanıcılara sunulan diğer bir kolaylık ise; yeni B-Tronic ekran ve operatöre yardımcı asistan sistemi. Bu sistemlerin başlıcaları baskı kontrol, çırpma (tek yönlü veya iki yönlü), boru çekme, kelly pozisyon görüntüleme (kilit

notalarını ekranda gösterir), otomatik tork limitleme asistanlarıdır. Bu sistemler operatörün daha rahat çalışmasına olanak veriren, imalat hızını arttırıyor ve makine yıpranmalarını da en düşük seviyeye indiriyor. Dolayısıyla EEP ve asistan sistemler sayesinde işletme maliyetlerinde çok önemli miktarda azalma yaşanıyor. Buna ilave olarak uzaktan takip sistemi de “Premium Line” makinelerde standart olarak sunulmaktadır. Bu sistem sayesinde çalışma saati, yakıt sarfiyatı, üretim miktarları, arıza kodları, makine lokasyonu gibi birçok bilgiye makine yanına gitmeden internet üzerinden ulaşmak mümkün olmaktadır. Sistem ayrıca makinedeki kontrol ekranını da canlı olarak görüntüleme imkanı


Bauer BG 36 H Teknik Özellikleri

sunmaktadır. Yeni Bauer kabini sınıfının en yüksek konfor ve en geniş görüş açısı veriyor. Konforlu koltuk, klima, USB ve Bluetooth bağlantılı radyo-MP3 çalar standart olarak geliyor.

Türkiye'de kullanılmaya başladı Bauer'in yakın zamanda tanıttığı en önemli yeniliklerden biri de; uzaktan kumanda sistemi. Geliştirilen uzaktan kumanda ile makinenin TIR üzerinden indirilmesi ve kurulum işlemleri gerçekleştiriliyor. Ayrıca, makinedeki standart koruma ve korkuluklar da İş Sağlığı ve Güvenliği standartlarını en üst düzeyde sağlayacak şekilde tasarlanmış. Sağladığı teknik avantajlar ile birlikte Bauer BG Serisi fore kazık makineler, zemin piyasasında sıklıkla tercih ediliyor. Hem ülkemizde hem de dünyada çok önemli ve prestijli projelerin hayata geçirilmesini sağlayan Bauer'in yeni nesil makineleri, Türkiye piyasasında çalışmaya başladı ve sunulan yeni özellikler kısa sürede kullanıcıların beğenisi topladı. �

Maks. Kazık Boyu

68 m

Maks. Kazık Çapı

2,500 mm

Maks. Tork

365 kNm

Motor

Cat C15 Stage III-IV

Motor Gücü

433 kW

Toplam Yükseklik

27.1 m

Maks. Rotary Hızı

52 rpm

73


REHBER

Chimach LR220DII

C

himach markası Türkiye pazarı için yeni bir marka olmakla birlikte, dünyadaki üstün teknolojiye sahip firmalardan birinin desteğini alarak üretilmiştir. Özel hidrolik geri çekilebilir paletli şasi ve geniş çaplı cer dişli rulman ile uyumlu 22’lik modeli LR220DII ile sunuluyor. 220 kNm tork, 242 HP güç üretme kapasitesine sahip Cummins QSL325 supercharged motor ile pazara sunulan makinenin, 72.3 ton çalışma ağırlığı var. Hizmet ömrünü büyük ölçüde uzatmak ve kullanım maliyetini düşürmek için LR220DII’de çelik tel halatlı ana vinç yapısı makinenin arka tarafına konumlandırılmış. Buna ek olarak, ana vinç mekanizması yıpranma problemini etkin bir şekilde çözmek ve halat ömrünü uzatmak için tek sarım ana vinç ile donaltılmış. Sert zeminlerde büyük ve derin kazıkların inşası için birkaç farklı formda kazık çeşidi mevcut. Chimach LR220DII’de, standart konfigürasyon olarak merkezi bir yağlama sistemi bulunuyor. Bu sistem sayesinde makinenin bakımı çok daha kolay hale getirilmiş. Makinenin ulaşımı kolaylaştıran ve yüksek sürüş performansı sağlayan güçlü kararlılıklı özel döner

74


LR220DII Teknik Özellikleri Çalışma ağırlığı

72.300 kg

Maks. Kazık çapı

2000 mm

Maks. Kazık boyu

67 m

Maks. Tork (aralıklı)

220 kNm

Maks. Rotary hızı

22 rpm

Maks. Çekme kuvveti

230 kNm sondaj kulesi, özel şasi ile desteklenmiş. FOPS fonksiyonlu ses geçirmez kabin, ayarlanabilir koltuk, klima, iç ve dış ışıklar ve ön cam sileceği ile donatılmış. Çeşitli aletlerin ve çalışma kollarını konsol yardımı ile çalıştırmak oldukça kolay. Chimach kabin içinde çok işlevsel, renkli bir LCD ekrana da yer vermiş, bu sayede operatörün bilgilere daha rahat şekilde ulaşması sağlanmış. Chimach LR220DII’de, büyük paralelkenarın luffing mekanizması kullanılıyor. Bu sayede geniş çaplı bir çalışma alanında kullanılabiliyor. Makinenin sondaj direği, sondaj doğruluğunu etkin bir şekilde sağlamak için yüksek mukavemetli ve sağlam bir kutu yapısı içinde tasarlanmış. Döner tahrik, basınçlı silindir veya çekme silindiri mekanizması ile kontrol ediliyor. Üzerinde yay damperi bulunan sondaj hidrolik motor ile donatılmış. Ayrıca, sürtünme ve iç kilit tipi matkap çubuğu için uygun bir tahrik manşonu ve rulmanlı bir kılavuz çerçeve bulunuyor. Chimach, gelişmiş akıllı kontrol teknolojisini, CANBUS teknolojisini ve sanal enstrüman teknolojisini benimseyen bir tasarım anlayışına sahip. Bunun sonucu olarak, insan makine arayüzü, kullanım ve gözlem bakımından kolay bir yapı ortaya koyuluyor. Direk dikeyliğinin ve delik derinliğinin doğrudan gösterilmesini sağlayan, otomatik olarak gerçek zamanlı algılama ve kayıt ekranı bulunan LR220DII modelinde oluşan hatalar otomatik olarak kaydediliyor. Aynı zamanda,online giriş / çıkış sinyali ve sondaj direğinin limiti, sızdırma limiti, ana vinç sınırı, filtre alarmı ve bakım gerekliliği bildirimi gibi çeşitli alarm uyarıları veriyor. PLC kontrol sistemi, "çapraz" ve sayısal değer şeklinde gerçek zamanlı ve dinamik olarak gösterilen sondaj kolonunun dikeyliğini otomatik olarak / manuel olarak ayarlayabiliyor. � 75


REHBER

Jintai SD30W

K

arma Makina’nın Türkiye distribütörü olduğu, Jintai fore kazık makinelerinin SD30W modeli yaklaşık 85 ton çalışma ağırlığına sahip. SD28W modelinin güncellenmiş versiyonu olan makinede kullanılan Tier 3 standartlarındaki Cummins Q5M11 motor 299 kW güç, 300kNm tork üretme kapasitesine sahip. Şangay merkezli olarak çalışmalarına devam eden marka, komponent seçiminin tamamında her ülkede rahatlıkla bulabilecek markaları tercih ediyor. Ana pompada Kawasaki, yürüyüş hidromotoru ve redüktöründe Bonfiglioli, ana vinç hidromotorun da ise Rexroth kullanılıyor. 70 metre maksimum delgi boyu sunan SD30W, 2400 mm delgi çapına sahip. Jintai SD30W, tork kapasitesi olarak, muadilleri ile aynı seviyede hatta bazı alternatiflerinden

76


SD30W Teknik Özellikleri Çalışma ağırlığı

85.000 kg

Maks. Kazık çapı

2400 mm

Maks. Kazık boyu

70 m

Maks. Tork (aralıklı)

300 kNm

Maks. Rotary hızı

30 rpm

Ana Vinç Kapasitesi

250 kN

Halat baskı gücü (Çekme/Basma)

300 / 300 kNm

daha yüksek tork üretme kapasitesine sahip. Bu da genel olarak makinenin performansına etki ederken, kazık çapının da daha geniş olmasını sağlıyor. SD30W, Türkiye’de gün geçtikçe büyüyen ve zorlaşan proje şartlarına cevap verecek nitelikte, bir makine. Eski versiyonu olan SD28W ile Tuğzemin firması, Ankaraİstanbul hızlı tren hattı projesinde 165 cm çapında, 10 metresi borulu 24 m derinliğindeki tünel girişi heyelan kazıkları yapıldı. Jintai zemin müteahhitlerinin tercihi olan güç, kolay kullanım ve minimum düzeyde elektronik aksam özelliklerinin tamamını barındırıyor. Marka, Avrupa menşeili makinelere göre fiyat olarak da ciddi avantajlar sunuyor. �

77


REHBER

Sany SR365RC10

A

scendum Makina tarafından Türkiye satış ve servis çalışmaları yürütülen Sany fore kazık makineleri 5. nesil modelleri ile pazara sunuluyor. Ascendum Makina’nın 3 modelini getirdiği Sany fore kazık makinelerinin, halihazırdaki en büyük modeli olan SR365RC10, 36.500 Nm’lik tork’a ve 125 tonluk çalışma ağırlığına sahip. 16 litrelik 300 kW kapasiteli Japon Isuzu motora sahip olan makinenin ana pompasında ise, Japon Kawasaki kullanılıyor. Türkiye’deki projelerde kazık ebatlarının büyümesi ve zor zeminlerde daha verimli çalışılabilmesi adına talep edilen büyük makine ihtiyacını karşılamak adına getirilen SR365RC10 modeli, rotary kapasitesinin tüm zeminlerde

78


yüksek tork üretebilmesi ve 165 cm’lik kazık çaplarında dahi yüksek tork kapasitesi sayesinde foraj yapabilmesi nedeniyle tercih ediliyor. Diğer makinelerden farklı olarak SR365RC10’da rotary 3 adet Rexroth Hidro Motor tarafından çevriliyor. Bu da kelly’nin zor zeminlerde dahi kolayca dönebilmesini sağlıyor. 125 tonluk çalışma ağırlığına sahip olan Sany SR365RC10’un gövdesi yine Sany Heavy Industries tarafından sadece fore kazık makineleri için dizayn edildi. Bu da makinenin hem forajda hem de özellikle büyük çaplı boru uygulamalarında çok daha dengeli ve verimli olmasını sağlıyor. Ayrıca, makinenin V – Tipi bom yapısı sayesinde yük direkt makinenin gövdesine aktarılıyor ve bu da makinenin daha dayanıklı ve dengeli olmasına katkı sağlıyor. Geniş ve rahat kabinde çalışma imkanı sunmayı hedefleyen Sany SR365RC10, renkli ve büyük ekran ile operatörün tüm detaylara kolaylıkla ulaşmasını sağlıyor. �

SR365RC10 Teknik Özellikleri Çalışma ağırlığı

125.000 kg

Maks. Kazık çapı

2500 mm

Maks. Kazık boyu

100 m

Maks. Tork (aralıklı)

365 kNm

Maks. Rotary hızı

23 rpm

Rotary ağırlığı

3900 kg

79


REHBER

Soilmec SR-75

S

oilmec SR-75, markanın yeni nesil Blue Line serisi kazık makinesi. 290 kNm torklu yeni rotarye sahip olan makine, 75 ton çalışma ağırlığına sahip. Dünya genelinde İstanbul’da 3. Havalimanı Soil Mixing Uygulaması, Kopenhag metrosu, Boston metrosu, Chelsea Barracks Konut Projesi gibi projelerde kullanılan makine, bunlar haricinde önemli maden sahalarında da yoğun şekilde kullanılıyor.

80


Tasarım olarak önceki versiyonu ile önemli farklılıklara sahip olan makinenin, dış tasarımı Porsche Design tarafından yapıldı. Yüksek dayanımlı çelikten üretilen yeni rotaryler, hidrolik pompalardaki yeni

teknik tasarımla artırılan rotary torku ve genişletilen rotary iç çapıyla SR75 ile tüm zemin koşullarında muadil makineler ile boru sürme ve çekme gücü bakımından yarışabilir niteliğe sahip.

SR-75 Teknik Özellikleri

Halat Baskılı versiyonu

Çalışma ağırlığı

75700 kg

Maks. Kazık çapı

1750 mm

Maks. Kazık boyu/ sürtünmeli kelly

76 m

Maks. Kazık boyu/ kilitli kelly

62.5 m

Maks. Tork (aralıklı)

290 kNm

Oranlanmış tork

290 kNm

Maks. Rotary hızı

25 rpm

Parçalama hızı

130 rpm

Rotary ağırlığı

5000 kg

Soilmec önceki modellerinde çift pistonlu halat baskı sistemi kullanırken SR-75 modelinde tek pistonlu halat sistemi kullanıyor. Bu sayede hem baskı gücünü artırırken, azaltılan redüktör ve valfler sayesinde de çok daha sade ve çok daha güçlü bir halat baskı sistemi meydana getiriyor. 41 tonluk baskı sistemiyle, kendi sınıfındaki 32 ton baskı gücüne sahip modellerden daha güçlü bir yapı sergiliyor. Soilmec SR-75’de yeni bir mast tasarımı bulunuyor. Kutu sistemini bir önceki versiyon ile bırakan marka, bu yeni nesil yüksek dayanımlı çelikten üretilen mast ile, hem yükü hafifletiyor hem de kontrolü kolaylaştırıyor. SR-75’de kullanılan CAT C13 motor yeni model için özel olarak üretildi. Soilmec SR-75’e ait DMS sistemiyle yapılan işbirliği sonucunda, CAT motordaki tüm hareketler, DMS sisteminden takip edilebiliyor, uyarılar operatöre iletiliyor. DMS sistemiyle arzu edilirse Soilmec İtalya’ya bağlanılarak rutin kontroller ve makine takibi de yapılabiliyor. Yeni nesil motoru ve özel rotary tasarımıyla SR-75 yakıt tüketiminde cimri bir makine olarak karşımıza çıkıyor. Otomatik rölanti sistemi sayesinde motor devri otomatik olarak düşen SR-75’de makine %30’larda yakıt tüketimi seviyesine ulaşıyor. Porsche Design tarafından tasarlanan SR-75, tam anlamıyla operatöre yönelik bir makine. makinenin kabini tam korumalı güvenlik tasarımı, yüksek görüş alanı, geniş iç hacmi, yeni ve ayarlanabilir koltuğu, sürgülü kayar kapısı, kliması ve makine çevresine yerleştirilmiş 3 kamera ile hem operatöre rahatlık sağlıyor hem de en üst düzey güvenlik ve kontrol oluşturuyor. � 81


FORMEN / Kasım 2017

Elektronik kontrol ünitelerinde güçlü iş birliği:

AVIONI

Avioni Özışık Makina, vinç ve platformlar için elektronik kontrol üniteleri üretiyor. 3 ila 12 inç arası ekranlı CAN-Bus elektronik kontrol sistemleri, yük emniyeti ve kontrol sistemleri üreten firmanın ortakları Avioni Mühendislik Müdürü Ali Kara ve Özışık Makina Genel Müdürü Hüseyin Işık'la bir araya geldik Haber Gökhan Uz

82


HABER

A

vioni Özışık Makina, her türlü kaldırma ekipmanı için elektronik kontrol ve güvenlik sistemleri üretiyor. Avioni'ni tasarladığı elektronik sistemler ve buna bağlı geliştirilen yazılımlar bütünüyle araçlara ve çalışacağı ortama özel üretiliyor. Avioni Özışık Makina, sadece bir tedarikçi değil, proje ortağı yaklaşımıyla üretim süreçlerinin tüm aşamalarında (planlama, tasarım, geliştirme, prototip hazırlama, test ve üretim) birlikte çalışıp, "Anahtar Teslim" projeler de sunuyor. Avioni ve Özışık Makina'nın ortaklığından oluşan firma hakkında konuşan Avioni Mühendislik Müdürü Ali Kara, "Özışık Makina ile 2000'li yılların başından beri tanışıyor ve birlikte çalışıyoruz. Daha önce İtalyan bir markanın distribütörlüğü yapıyorduk ve Özışık Makina ile çalışıyorduk. Daha sonra Avioni'yi kurduk ve Özışık Makina ile çalışmaya devam ediyoruz. diye konuştu. Mobil vinç sektörüne hizmet verdiklerini anlatan Kara, terzi usülü çalıştıklarını ve aracı inceleyip, ihtiyaçlarını çıkardıklarını ardından üretimi yaptıklarını söyledi. Her araç için ayrı üretim yapabilme esnekliğinin çok önemli olduğunu anlatan Kara, "Bu esneklik ve kabiliyet bizim alanımızda çok önemli bir kriter. Yurt dışından hazır gelen ürünler burada kendisine uygun olmayan araçlara takılmaya çalışılıyor. Biz ise araca göre yazılım hazırlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Güçlü ortaklık Araca göre üretim sürecinde en önemli kriterin tecrübe olduğunu sözlerine ekleyen Kara, Özışık Makina'nın tecrübesi sayesinde bu işi başarıyla yaptıklarının altını çizdi. Kara, "Özışık Makina araçları çok iyi tanıyor. Aracın tüm ihtiyaçlarını Özışık Makina belirliyor. Ardından Avioni olarak yazılımı hazırlıyoruz. Bu şekilde ilerleyen bir ortaklığımız var" diyerek iki firmanın birleşmesinden doğan bu tek firmanın çalışma tarzını ortaya koydu. Üretim aşamalarını anlatmaya devam eden Mühendislik Müdürü Ali Kara ve Özışık Makina Genel Müdürü Hüseyin Işık sözlerine şöyle devam etti: "Avioni Özışık Makina olarak üreticinin bize vermiş olduğu değerlere uyarak yazılımı hazırlıyoruz. Bu değerleri yazılımın içinde belirliyoruz ve makine o kapasitenin dışına çıkamıyor. Emniyet açısından bu çok önemli ve böylece firma sahiplerinin içi rahat oluyor. Makineler kullanılırken inisiyatif operatörlerin eline bırakılmamış oluyor. Arayüzü hazırlarken makinenin birebir kendi fotoğrafını ekrana koyabiliyoruz. Ekran açılırken dahi üreticinin logosu gözükerek açılıyor."

Üreticiler tercih ediyor Bugüne kadar 200 proje tamamladıklarını belirten Genel Müdür Hüseyin Işık, neredeyse bütün mobil vinç markalarında çalıştıklarını

sözlerine ekledi. Konya'da üretim anlamında çok ciddi bir potansiyel olduğunu söyleyen Işık, "Üreticilerle çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanında bugüne kadar yüzlerce ikinci el makineye ürünlerimizi taktık. Platformlarda, liman vinçlerinde, kafes bomlu vinçlerde, ve tren yolu vinçlerinde türlü projeleri tamamladık" dedi. Üreticilerle çalışma noktasında çok tecrübeli olduklarını söyleyen Işık, ilerleyen süreçte isteyen üreticilere eğitimler vererek, ürünü kendilerinin montajlayabilecekleri ve kalibrasyonunu yapabilecekleri noktaya getireceklerini anlattı. Işık, "Üreticiler, sistem sağlayıcılarından bağımsız olmak istiyorlar. En çok bağımlı oldukları nokta ise; montajdan sonra devreye alma olan kalibrasyon aşaması. Yani, yazılım üzerindeki ayarların yapılması. Biz bu noktada üreticilerin teknik ekiplerine gerekli eğitimleri de veriyoruz. Bizden bağımsız şekilde, istedikleri gibi kalibrasyonu yapabiliyorlar" ifadelerini kullandı.

Satış sonrası Avioni ürünlerinin standart 1 yıl garantisinin bulunduğunu ve 7/24 satış ve satış sonrası hizmeti verdiklerini belirten Kara ise, garanti kapsamında yaşanabilecek olumsuzluklar durumunda anında ürünü geri alıp yeni ürünü verdiklerini söyledi. Bu şekilde makinenin tamir beklemeden yeni ürünle çalışmaya devam ettiğini anlatan Kara, "Ürettiğimiz her ürünün yedeklerini de üretip, stoklarımızda bulunduruyoruz. İthal ürünlerde ise kullanıcılar, ürünün yurt dışına gitmesini, arıza kontrolünün yapılmasını ve tamir edilmesini bekliyorlar. Biz anında çözüm sunuyoruz" diye konuştu. Avrupa standartlarında olan ve Türkiye'de yeni yeni oturmaya başlayan bazı kurallar olduğunu belirten Kara, özellikle platformlarda her 83


HABER

FORMEN / Kasım 2017

� Ne dediler İnisiyatif operatöre bırakılmıyor (Hüseyin Işık): “Avioni Özışık Makina olarak üreticinin bize vermiş olduğu değerlere uyarak yazılımı hazırlıyoruz. Bu değerleri yazılımın içinde belirliyoruz ve makine o kapasitenin dışına çıkamıyor. Emniyet açısından bu çok önemli ve böylece firma sahiplerinin içi rahat oluyor. Makineler kullanılırken inisiyatif operatörlerin eline bırakılmamış oluyor. Arayüzü hazırlarken makinenin birebir kendi fotoğrafını ekrana koyabiliyoruz. Ekran açılırken dahi üreticinin logosu gözükerek açılıyor.” üniteden 2 adet olması gerektiğini söyledi. Avrupa'da yazılı kural olan bu uygulama Türkiye'de bulunmuyor. Yakın zamanda Türkiye'de de kural haline gelecek bu uygulamanın kendi sistemlerinde bulunduğunu anlatan Kara, "Elektronik kontrol ünitelerinin de çift işlemcili olmaları gerekiyor. Bizim bütün elektronik kontrol ünitelerimiz çift işlemcili üretiliyor. İşlemciler içeride yan yana birlikte çalışıyorlar ve birbirlerini kontrol ediyorlar. Herhangi bir tutarsızlıktan şüphelenildiği anda yazılım operasyonu anında durduruyor. İnsan taşıyan platformlarda bu çok önemli bir güvenlik konusu. Avrupa'da zorunlu olan bu sistem Türkiye'de de yakın zamanda zorunlu olacak. Firmaların bu sürece şimdiden uyum sağlaması kendileri için çok yararlı olacak" ifadelerini kullandı.

Artan hırsızlık olaylarına kesin çözüm Platform sektöründe son dönemlerde artan hırsızlık olaylarını da değerlendiren Ali Kara ve Hüseyin Işık, sistemin bu noktada ne gibi yararları olduğunu ve muadillerinden ne gibi farkları olduğunu şöyle anlattı: "Cihazlarda bulunan GPS takip sistemi, SİM kart üzerinden takip edilebiliyor. Avioni marka ürünlerimizin diğer muadillerinden farkı, CAN-Bus iletişim protokolü olarak öne çıkıyor. Yani, GPS sistemimiz CANBus üzerinden iletişim kurduğu için, aracın üzerindeki mevcut emniyet sistemleriyle de iletişime geçebiliyoruz. Araç arıza yaptığı zaman da, hidrolikten mi, elektrikten mi, hangi switch, hangi sensör sorularının cevabını bilgisayardan görüyoruz. Aynı zamanda aracın çalınması durumunda müdahale edip aracı olduğu yerde durdurabiliyoruz ve çalışmaz hale getiriyoruz. Sistemi sekmeye kalktıkları zaman ise aracı hiçbir şekilde kullanamıyorlar. Takip sistemini sökmek onlara bir çözüm oluşturmuyor. Aracın konumunu harita 84

Terzi usulü üretim (Ali Kara): “Mobil vinç sektörüne terzi usülü çözüm sunuyoruz. Aracı inceliyoruz, ihtiyaçlarını çıkarıyoruz ve ona uygun üretim yapıyoruz. Bu esneklik ve kabiliyet sektör açısından çok önemli. Araca göre üretim yapabilmek ciddi tecrübe ister. Bu noktada Özışık Makina’nın tecrübesi ürünlerimize güç katıyor. Araçları çok iyi tanıyorlar ve ihtiyaçlarını belirliyorlar. Bize de yazılımı hazırlaması kalıyor.”

üzerinden görüyoruz. Bu tarz sistemleri kullanmayan firmalar, özellikle makineleri çalınmış firmalar, maliyetlerden dolayı bu sistemleri daha önce kullanmadıklarını söylüyorlar. Biz yerli üretici olarak, uygun fiyat politikası uyguluyoruz. Üreticilerle çalışmanın gereği olan toplu siparişlerde de indirim uyguluyoruz." Avioni Özışık Makina Genel Müdürü Hüseyin Işık, elektronik kontrol ünitelerinin dışında yılların tecrübesiyle mobil vinçlere revizyon, proje bazlı çalışmalar, yedek parça hizmeti sunduklarını ekledi. 7/24 hizmet ve anında çözüm prensibiyle çalışmalara devam ettiklerini belirten Işık, 4 ayrı teknik servis aracı ve ekibine sahip olduklarını ve bu ekiplerin toplamda 13 personelden oluştuğunun altını çizdi. Elektrik, hidrolik, mekanik, motor gibi A'dan Z'ye her şey Avioni Özışık Makina bünyesinde tamamladıklarını anlatan Işık, "Makineler A'dan Z'ye revize edilir ve boyasına kadar yenilenip, müşterilerimize teslim edilir" diyerek sözlerini tamamladı. �



FORMEN / Kasım 2017

Dev projede sona yaklaşıldı

Star Rafineri faaliyete geçiyor SOCAR Türkiye’nin en büyük projelerinden biri olan ve İzmir’in Aliağa ilçesinde 6 milyar dolarlık yatırımla inşa edilen Star Rafineri'nin bu yıl sonunda tamamlanması bekleniyor. Dev inşaatın tamamlanmasının ardından 2018 yılının üçüncü çeyreğine kadar mekanik testlerin devam edeceği belirtiliyor Haber Gökhan Uz

86


HABER

S

OCAR Türkiye’nin en büyük projelerinden biri olan ve İzmir’in Aliağa ilçesinde 6 milyar dolarlık yatırımla inşa edilen Star Rafineri’yi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, EPDK kurul üyeleri ve bürokratları ziyaret etti. SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov’un SOCAR’ın Türkiye’deki projelerini anlattığı toplantıda, Star Rafineri Genel Müdürü Mesut İlter de yüzde 95’i tamamlanan rafineri hakkında bilgi verdi.

Bir buçuk milyar dolar tasarruf Star Rafineri Genel Müdürü Mesut İlter, inşaatı bu yılın sonunda tamamlanacak rafineride, 14 ülkeden 3 bini mühendis olmak üzere 19.500 kişinin çalıştığını belirterek, inşaatın tamamlanmasının ardından, 2018 yılının üçüncü çeyreğine kadar mekanik testlerin devam edeceğini belirtti. İlter; “Türkiye’nin en büyük yerlileşme projelerinden biri olan Star Rafineri’nin faaliyete geçmesinin ardından petrol ürünleri ithalatında her yıl 1.5 milyar dolar civarında tasarruf sağlanacak. STAR Rafineri, aynı zamanda dünyanın en çevreci, en verimli ve en ileri teknolojisine sahip rafinerilerinden biri olma özelliğini taşıyacak” dedi. Star Rafineri’nin Türkiye’de, özel sektörün tek noktaya yaptığı en büyük yatırım olduğuna dikkat çeken İlter, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin ilk Stratejik Yatırım Teşvik Belgesi’ne sahip projesi olan Star Rafineri, yıllık 10 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine sahip. 1.6 milyon metreküplük depolama kapasitesi bulunan STAR Rafineri’de, yıllık 1.6 milyon tonluk nafta üretiminin yanı sıra 5 milyon ton düşük kükürtlü motorin, 1.6 milyon tonluk jet yakıtı, 300 bin ton LPG, 1 milyon ton petrokimya hammaddesi üretilecek.” Başkan Mustafa Yılmaz önderliğinde bilgilendirme toplantısına katılan EPDK heyeti, daha sonra 2018’in üçüncü çeyreğinde faaliyete geçecek olan Star Rafineri sahasını ziyaret etti. �

Star Rafineri Hakkında Türkiye reel sektör tarihinin en büyük ve en uzun vadeli proje finansmanı kredisi anlaşmasını imzalayan STAR Rafineri, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki en büyük petrol ve gaz operasyonlarından biri olarak kabul ediliyor. Türkiye’nin en kapsamlı yerlileştirme projesi olarak başlatılan, yıllık 10 milyon ton ham petrol işleme kapasiteli, Türkiye’nin ilk özel sektör rafinerisi unvanını taşıyan STAR Rafineri, son otuz yıldan bu yana gerçekleştirilen en büyük reel sektör yatırımıdır.

Star Rafineri Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki en büyük petrol ve gaz operasyonlarından biri olarak kabul edilen Star Rafineri'nin yıl sonunda tamamlanması bekleniyor

Proje maliyeti

6

milyar $

SOCAR Türkiye’nin en büyük projelerinden biri olan ve İzmir’in Aliağa ilçesinde inşa edilen projenin maliyeti 6 milyar dolar

Toplam çalışan sayısı

19.500 Ciddi bir istihdam kaynağı sağlayan projede toplam 19.500 personel çalıştı

Mühendis sayısı

3.000

Bu zorlu projede 14 farklı ülkeden 3 bin mühendis görev aldı

Tasarruf miktarı

1.5

milyar $

Rafinerinin faaliyete geçmesinin ardından petrol ürünleri ithalatında her yıl 1.5 milyar dolar tasarruf sağlaması bekleniyor 87


www.mst-tr.com - 444 2 767 MSTSANKO

/MSTSANKO1

/mst_is_makinalari

/SANKO_MST



HABER

FORMEN / Kasım 2017

Komatsu’dan sürücüsüz yük kamyonu Komatsu, operatörsüz olarak fonksiyon gösteren, her iki yöne eşit hızda gidebilen ve daha fazla yük kapasitesi bulunan otonom taşıma sistemlerinin dünya genelinde satışa sunulacağını duyurdu

O

tomobil sektöründe gündemde olan sürücüsüz araç teknolojisi, iş makineleri sektörüne de yansıdı. İş makineleri ve maden makineleri üretiminde dünyanın önde gelen markalarından Komatsu tarafından geliştirilen ve Otonom Taşıma Sistemi (AHS) adını verdiği teknoloji sayesinde, şoför kabini bulunmayan bu yük kamyonları her iki yönde de eşit hızda gidebiliyor, kabin alanı daha fazla yük taşımak için kullanılıyor.

Şili ve Avustralya’da denendi Komatsu, bu teknolojiyi geliştirmeye 2008 yılında Rio Tinto adlı madencilik şirketiyle ortak yürüttüğü çalışmaları ile başladı. Geçen sürede, Şili ve Avustralya’da bu sistem kullanılarak yüz milyonlarca ton malzeme taşındı. Rio Tinto tarafından da kullanılan 930E model sürücüsüz yük kamyonları, kablosuz iletişim ve engel tanıma gibi teknolojileri sayesinde otonom olarak çalışabiliyorsa da sıradan kamyonlarda olduğu gibi bir sürücü kabini bulunduruyorlar.

Kabinsiz ve sürücüsüz Yenilikçi Otonom Taşıma Aracı adı verilen ve yeni geliştirilen kamyon ise tamamen otonom sisteme göre ve kabinsiz tasarlandı. Simetrik bir yapıya sahip olan kamyon, dört tekerine de eşit yük dağıtabiliyor, dört çeker sistemiyle daha iyi yol tutuş ve manevra yeteneği sağlıyor. Kamyonda sürücü olmadığından dolayı tam manevra ile kamyonu geri çevirmeye gerek kalmıyor. Kamyon gittiği yönde, geri dönmeden geri yönde hareket edebilmektedir. Bu durum hem verimliliği artırıyor hem de tekerlerin daha az yıpranmasını sağlıyor. 230 tona kadar yük taşıyabilen aracın hızı da saatte 64 kilometreye kadar çıkabiliyor. � 90




ABONELİK FORMU Formen dergimizi düzenli olarak takip etmek için aşağıdaki formu doldurmak ve info@a4medya.com adresine göndermeniz yeterli. (Whatsapp üzerinden 0 542 363 67 88 numarasına da gönderebilirsiniz) A4 Medya Reklamcılık ve Yayıncılık San ve Tic. Ltd. Şti. İçerenköy Mahallesi Huzur Hoca Caddesi Zırhlıoğlu İş Hanı No: 51 / 7 Ataşehir / İstanbul İsim : ..................................................................... İşyeri Ünvanı : ..................................................................... Firma : ..................................................................... Adres : ..................................................................... İl : .....................................................................

Bir yıllık abonelik

Posta Kodu : .....................................................................

200

Ülke : ..................................................................... E-posta : ..................................................................... Tel : ..................................................................... Faks : .....................................................................

Abonelik için

Reklam Indeksi

0 (216) 572 00 30 � info@a4medya.com � www.formendergisi.com � www.a4medya.com

Ascendum Makina.........................................9 Ammann...........................................Ön Kapak Anadolu Flygt............................................... 23 Atilla Dural...................................................... 41 Aygaz.............................................................. 57 Aytuğlu Dizel.......................... Arka Kapak İçi Babacan Kauçuk..........................................59 Berk Hidrolik................................................. 33 Betonstar........................................................ 43 Cayak..............................................................89

Damlacı Otomotiv......................................... 91 Erok Hidrolik.................................................. 19 Ersencer..................................... Ön Kapak İçi Hamamoğlu...................................................65 Hidromek..........................................................3 HMF.................................................................29 İnan Makina.................................................... 15 Kalite Fuarcılık..............................................95 Karyer Tatmak......................................60 – 61 Marini Türkiye Katlamalı..............Ön Kapak

Ortadoğu Dizel.............................................92 Özkoçaslan Hidrolik................................... 94 MST..................................................................88 SSAB...............................................................96 Teknik Tanker..............................Arka Kapak Tekno Şirketler Grubu....................................1 Temsa.............................................................. 49 TürkTraktör.............................................. 47-67 Ufuk Dizel......................................................85




HARDOX, HER TAŞIMADA, HER YÜKTE, HER ZAMAN ENERJİ VE KAYNAK TASARRUFU SAĞLAR. Çelik oldukça ağır bir hammadedir ve üretimi için oldukça fazla enerji harcanır. Bu sebeple güç ve performanstan ödün vermeden çeliği mümkün olduğunca az kullanmak önemlidir. Örneğin kamyonüstü damper uygulamasını ele alalım. Standart çelik yerine Hardox kullanıldığında toplam araç ağırlığını %10 veya daha fazla azaltırken aracın yükleme kapasitesi aynı oranda arttırılır. Bu trafikte kullanılan her 10 araçtan 1’inin azalması ve böylece yakıt ve işletme maliyetlerinin 10’da 1 oranda azalması anlamına gelir. Tüm bunların dışında Hardox ile üretilen damperin kullanım ömrü standard kalitede çeliğe göre bir kaç kat daha fazladır.

www.hardox.com

Damper kullanım ömrünü tamamlandığında ise ürünün tamamı enerji tasarruflu ürünlere geri dönüştürülebilir. Hardox’un bu, dayanım/ağırlık avantajı yol yapımı, geri dönüşüm ve madencilik gibi sektörlerde öne çıkar. Bizler Hardox’u daha hafif, daha güçlü ve daha sürdürülebilir bir dünya hedefine katkıda bulunmak için üretmekteyiz.

SSAB Swedish Steel Çelik Dış Tic. Ltd. Şti. Tel +90 216 445 59 54 Email info.turkiye@ssab.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.