Real Power Magazin

Page 1

YIL: 1

SAYI: 3

MAYIS 2014

www.rpmagazin.com

KONFOR VE ZARAFET, HYUNDAI ELANTRA İLE BOYUT ATLIYOR

Mazda3 Peugeot RCZ-R BMW i8

Test : Hyundai i10 Toyota Prius - Peugeot 308


Editörden

Beklenen Mayıs geldi Real Power Magazin İmtiyaz sahibi ve Genel Yayın Direktörü Avni Örgüç

Ahmet Said Özen

B

u yıl bahar geldi mi gelmedi mi anlamak zor. Kesin olan şu bize okulda öğretilen hava durumu kavramı değişti. Artık yaz ve kış var ve sanırım öyle de gidecek. O yüzden bahar geldi oh ne güzel diye başlamak isterdim fakat ne odluğunu anlayamadım bir mevsimden pek beklentisi olmayan bir başlangıç oldu. Mayıs hızlı geçecek o kesin. Otomobil ve motorsporları ile ilgili birçok organizasyon bizleri bekliyor. Bunların en başında da basın sponsoru olduğumuz ve benim de içinde olduğum Dünya Drift Rekoru denemesi var. Çok keyifli bir deneme olacak. Daha önce de birkaç projede beraber çalıştığım ve kendini bir Türk gibi hisseden Harald Müller ile bu rekor denemesini yapacağız. Bu rekorun kırılmasında AVOK ve JDM İstanbul platformu çok emek sarf etti. Ben de bu ekibin içinde olduğum için çok mutluyum. Bu organizasyona en büyük desteği Gençlik ve Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç veriyor. Sponsorlar arasında ise Spor Toto Teşkilatı var. 19 Mayıs 2014’te biz Samsun’da hazır bulunacağız. AVOK’un Başkanı Murat Ergüç ve tüm ekibimiz orada büyük bir heyecan yaşayacağız Harald , otomobilin içinde motive olmuş rekoru hedeflerken biz dışarıda 9 doğuracağız. Toyota Türkiye Paz. ve Satış A.Ş.’de bu işin sponsorları arasında ve organizasyon için bir GT86’yı bu iş içim tahsis ettiler. Çok şık ve drift için ideal bir otomobil olan Toyota GT86 Harald ile o gün pistte kuğu gibi dans edecek. Oktaykan Power, GT86’nın modifikasyonlarını yaptı ve rekor kırılırken orada servis ekibi olarak da yerlerini alacaklar. Harald, ben, Murat, Sevgi, Necdet Usta, Azmi, Celil, Attila, Ahmet Serkan ve ismini buraya sığamayacak kadar kalabalık bir ekip 19 Mayıs’ta Samsun’dayız. Siz neredesiniz?

aorguc@rpmagazin.com

Yayın Yönetmeni Ahmet Said Özen asaozen@rpmagazin.com

Tasarım Tuana Medya Katkıda bulunanlar Turgut Yüksekdağ Can Akaydın Murat Ergüç Sevgi Çıvgın Erkan Demirel Azmi Kaya Celil Tosun Ahmet Serkan Subaşı

info@rpmagazin.com www.rpmagazin.com

Real Power Magazin’de yayınlanan haberler izin almadan ve kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur.



Kadın motosiklet sürücüleri OMM (One More Mile) Derneği’nin 2014 yılı içerisinde Kadın Sürücüler için düzenleyeceği bir seri etkinliğin ilki İzmir’de gerçekleşti. İzmirli beş kadın sürücü, tüm gün süren I.A.M. – A.R.A. ROAD for Ladies etkinliğinde OMM ile sürdü.

K

adın motosiklet sürücülerinin teşvik edilmesi amacıyla ücretsiz olarak gerçekleştirilen etkinlik İzmir-Karaburun-İzmir rotasında yapıldı. OMM İzmir Direktörü Alp Altan Uğur ve I.A.M. –A.R.A. Senior Observer Zafer AKÇAY’ın katılımlarıyla saat 08.30’da başlayan çalışmalar 18.00’e dek sürdü. Her bir sürücünün 3’er kere gözlenmesi ve değerlendirilmesi üzerine kurulu olan sürüşte İleri ve Güvenli sürüşün temel unsurları sürücülere aktarıldı ve uygulamaları istendi. İlk turlar sonunda Karaburun’da verilen molada sürücülerin güvenliği ön plana taşımaları ve daha güvenli sürebilmeleri için yapmaları gerekenler aktarıldı.

Katılımcıların öğrenmeye çok istekli olmaları çalışmanın temposunu olumlu yönde etkiledi. Öğleden sonraki sürüşlerde her şey yerli yerine oturmaya başladıkça katılımcıların keyifleri daha da arttı. Tüm gün yapılan sürüşlerde, trafikteki olumlu davranışların artması için yapılacaklar tartışıldı ve uygulandı. Gün sonuna gelindiğinde gerek OMM üyeleri gerekse katılımcılar onca yorgunluğa karşın sürüşün bitmesini istemediler. Harika geçen bir günün ardından katılımcılar, sürüşle ve trafikle ilgili bilgilerini tazeledikleri/ attırdıkları gibi tüm gün motosiklet üzerinde olmanın hazzını da yakaladıklarını belirttiler.

Bu sayede bir kez daha, sürüşün dinamikleri öğrenildikçe ve uygulandıkça sürüşten daha çok keyif alınacağı ispatlanmış oldu. Üç gün sonra düzenlenen sertifika töreninde ise yüzlerdeki mutluluk daha rahat okunuyordu.

Katılımcılar OMM Derneği’ne teşekkürlerini sunarken dernek üyeleri ise gönüllü olarak yaptıkları çalışmanın semeresini alıyorlardı. OMM Derneğinin çalışmalarını takip etmek için www. ommriders.com web sitesini ya da www.facebook.com/ OmmRiders Facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.



SPARCO’NUN TÜRKİYE’DEKİ TEK YETKİLİ SATICISI VOLKAN IŞIK GRUP OLDU

Adrenalin tutkunlarının tarzına ve ruhuna uygun tekstil ve ekipman ihtiyacına cevap veren ünlü İtalyan markası Sparco’nun 1 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere tek yetkili satıcısı Volkan Işık Grup oldu.

U

zun yıllardır Volkan Işık Grup bünyesinde satılan Sparco ürünler geçen sene ilk kez internetten online satışa sunulmuştu. Ardından İstanbul Avrupa yakasındaki Sparco mağazasının açılışı gerçekleşti. İtalya merkezle yapılan görüşmeler sonunda ise bu aybaşından itibaren Volkan Işık Grup, Sparco’nun Türkiye’deki tek yetkili satıcısı oldu. Otomobil severlere özel tuning ürünler ve yarışlarda

kullanılan homologasyonlu malzemelerin satışı bundan böyle tek yetkili Volkan Işık Grup güvencesi ile yapılacak ve özellikle taklit ve eski tarihli ürünler konusunda kullanıcıların dikkatli olması gerekecek. Sparco ürünlerin stoklarda bulunanlarını showroomdan alabileceğiniz gibi www. sparco.com.tr üzerinden alışverişleriniz 3 iş günü içerisinde adresinize teslim ediliyor. Stokları tükenen

ürünler için ise 15 iş günü garantisi veriliyor. Ayrıca Volkan Işık Grubun Güngören’deki binasındaki mağazayı ziyaret edenler farklı beden ve renk seçenekleri arasından istediği ürünü seçebiliyor. Sparco ürünlerle ilgili detaylı bilgi almak isteyenler

için 0212 641 20 40 numaralı müşteri hizmetleri, hafta içi ve cumartesi 09:00 – 18:00 saatleri arasında hizmet veriyor.



Castrol, futbol ve motor sporları ikonlarını bir araya getirdi! 2014 FIFA Dünya Kupası™ Resmi Sponsoru ve dünyanın lider madeni yağ markalarından biri olan Castrol, futbolun ve motor sporlarının öncü isimlerini bir araya getirdiği Castrol Footkhana etkinliğiyle yine dikkatleri üzerine çekiyor. castrol.com/Footkhana adresli web sitesi üzerinden yayınlanan filmde futbol ve motor sporları tutkusunu aynı sahada birleştiren Castrol, yeni marka elçisi Brezilyalı yıldız Neymar Jr ile dünya çapında ralli ikonu olan Ken Block’u karşı karşıya getirerek sportif hünerlerini sergilemelerini sağlıyor.

2

014 FIFA Dünya Kupası™ Resmi Sponsoru Castrol, Footkhana adını verdiği bir etkinlikte Neymar Jr ve Ken Block gibi iki efsane sporcuyu bir araya getirerek dikkat çekici bir olaya imza attı. Özel bir online prömiyer ile tüm dünya tarafından aynı anda izlenebilen Footkhana filmini hazırlayan Castrol, Neymar Jr ve Ken Block arasında gerçekleşen sportif bir düelloyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Merakla beklenen filmde, Castrol marka elçisi Neymar Jr’ın liderlik ettiği dünya şampiyonu serbest stil futbolculardan oluşan takım, YouTube’da fenomen olan ünlü gösteri sürücüsü Ken Block’un Castrol’ün en güçlü yağı Castrol EDGE’in kullanıldığı ralli otomobiline karşı mücadele ediyor. Özel olarak tasarlanmış bir Castrol Footkhana pistinde geçen film, yıldızların birbirlerine üstünlük sağlamaya çalıştığı, kendi alanlarında onları modern öncüler haline getiren becerilerini ve hünerlerini sergiledikleri bir atmosfer sunuyor. Neymar Jr’ın baskı altındaki gücü, Ken’in nefes kesici manevralarla yarıştığı dumanla kaplı pistte otomobilini ustaca kontrol altına alabilme yeteneğiyle yarışıyor. Neymar Jr, Brezilyalıların Temmuz’da Dünya Kupası’nı kazanmalarında çok önemli bir rol oynayacağını umdukları heyecan verici süratini ve kabiliyetini sergiliyor. Ken Block, olağanüstü goller atmada

ve inanılmaz kurtarışlar yapmada üstün hassasiyet ve kontrol sergileyen Neymar Jr’ın performansına meydan okuyor. Neymar Jr’ın serbest stil futbolcusu takım arkadaşları, Castrol Elçisi olan ve iki kez FIFA Dünya Kupası™’nı kazanmış meslektaşları Cafu’nun öncülüğünde, yaratıcı ve oldukça teknik birtakım hünerler sergileyerek bu mücadeleyi eğlenceli bir yakın dövüş müsabakasına dönüştürüyor. Castrol Global Pazarlama Başkan Yardımcısı A. S. Ramchander ise konuyla ilgili olarak: “Neymar Jr ve Ken Block, kendi alanlarında heyecan verici

düzeydeki yeteneklerini ortaya koydular ve onların öncü ruhları ile markamızın öncü ruhu büyük bir sinerji oluşturdu. 2014 FIFA Dünya Kupası sponsorluğumuz Ken’i Neymar Jr ile eşleştirerek Castrol’ün üstün performans, yenilikçilik ve futbol tutkusunu hayata geçirme yönünde mükemmel bir fırsat sunmuştur” dedi. Brezilya 2014 FIFA Dünya Kupası™ öncesinde hem futbol severleri hem de motor sporları tutkunlarını ortak bir potada buluşturmayı amaçlayan projeyi yakından takip etmek isteyenler, castrol. com/footkhana sitesini ziyaret ederek bu renkli ve sportif filmi izleyebilirler.



RCZ R : Peugeot Sport imzası ile yüksek performans

2

Peugeot, RCZ R, Peugeot’nun bilgi birikiminin sembolü olan sportif coupe modeli RCZ’nin “supercharged” versiyonunu temsil ediyor.

70 hp gücündeki 1.6 lt silindir hacimli yeni motoru, sadece 145g/km düzeyindeki düşük CO2 emisyon seviyesiyle RCZ R’i benzeri görülmemiş bir performans ve verimlilik düzeyine taşıyor. Bu motor ile uyumlu olarak, Torsen kilitli diferansiyelle eşleşen özel yürüyen aksamı yüksek verimlilik düzeyi ile birlikte dinamik sürüş performansı vaat ediyor. Yeni Peugeot RCZ R, Nisan ayı itibariyle Türkiye pazarına sunuldu. “Yeni RCZ’nin güçlü tasarımı, sportif model meraklılarına yönelik bu R versiyonun son derece dinamik performansı ve 270 hp gücü ile daha da yüceltildi. “

Xavier Peugeot, Peugeot Ürün Direktörü “Yarış için geliştirilen RCZ Peugeot Sport modelinin sportif başarıları ve otomobil severlerde uyandırdığı tutku cevapsız kalamazdı. Yeni RCZ’nin daha sportif ve daha yüksek performanslı bir seri versiyonunun Peugeot Sport tarafından geliştirileceği belliydi! “

yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları sergileyen ultra performanslı bir versiyonunu geliştirmek.” Xavier Nicolas, RCZ Ürün Müdürü

Bruno Famin, Peugeot Sport Direktörü

0’dan 100 km hıza 6 saniyeden kısa sürede ulaşarak güçlü bir ivmelenme performansı gösteren yeni versiyon spor coupe sınıfında referans oluşturacak şekilde sadece 145 g / km’lik CO2 emisyonlarıyla Peugeot’nun bu alandaki uzmanlığını bir kez daha kanıtlıyor.

Benzersiz performans ve verimlilik “Şartnamemiz iddialıydı; RCZ’nin daha yüksek, yani pistte kullanmaya dönük, fakat gündelik kullanıma da izin verecek konfor ve keyif niteliklerini aynen koruyan ve aynı zamanda referans teşkil edecek

RCZ R versiyonu 270 hp / 199 kW gücüyle Peugeot tarihinin en güçlü seri üretim modeli ünvanına sahip oldu.


Bu sonuç downsizing teknolojisine hâkimiyet, aerodinamik optimizasyon ve hafifletme çalışmaları sayesinde elde edildi. “Downsizing sadece seri üretimde kullanılan güçlü bir eğilim değil, aynı zamanda motor sporlarında da görülüyor. Günümüzde ana branşlarda 1.6l’lik turbo motorlar kullanılıyor, hatta Formula 1’de bile 2014 yılında bu teknoloji kullanılmaya başlanacak! “ Cyrille Jourdan, RCZ R Teknik Sorumlusu Sadece 1,6 litre silindir hacmiyle 270 hp güç üreten yeni motoru THP sınıfında spesifik güç rekorunu kırdı; yaklaşık 170 hp/l ile bir seri üretim otomobil için dünyanın en iyileri arasında yerini aldı ve şimdiden Euro 6 emisyon standartlarına uyum gösteriyor.

Aerodinamik üzerinde yapılan çalışmalar yüksek hızlarda yol tuşunu arttıran yeni bir spoyler ile arkada sürükleme kuvvetini azaltmadan downforce (yere basma gücü) kuvvetinin 15 kN arttırılmasını sağlıyor.

Otomobili hafifletme arayışı da özel parçaların geliştirilmesinde öncelikle dikkate alındı. Böylece 200 hp’ik RCZ’e kıyasla 17 kg’lık bir kazanç elde edildi. RCZ R versiyonunun 1280 kg ağırlığı ile yalnızca 4.7 kg / hp’lik bir ağırlık/güç oranı sergiliyor.


BUGATTI; “BLACK BESS”TEN SADECE 3 ADET ÜRETECEK…

Bugatti, altı otomobilden oluşan “Les Légendes de Bugatti” (Bugatti Legends) Edition serisinin beşinci modelinde, caddelere çıkan ilk yasal süper spor otomobillerden biri olarak otomotiv tarihine geçen efsanevi Type 18 “Black Bess”i yeniden canlandırıyor.

F

ransız lüks otomobil üreticisi, Type 18’in modern yorumu olan Veyron 16.4 Grand Sport Vitesse “Black Bess”i sunuyor. Zamanında dünyanın en hızlı yol otomobillerinden biri olan Type 18 “Black Bess”, bugün dünya hız rekorunu elinde tutan Bugatti Veyron’un da selefi olma özelliğini taşıyor. Edition içinde yer alan tüm modellerde olduğu gibi bu yeni Legends modeli de 2.15 milyon Euro net satış fiyatına sahip ve üretim miktarı da yalnızca üç ile sınırlı tutuldu. Daha önce piyasaya sunulmuş olan dört Legend modelinde yer alan 12 otomobilin tamamı satıldı. Type 18, sahip olduğu etkileyici teknolojik özellikler sayesinde hem zamanının ötesinde olması hem de kendi başına bir kategori oluşturması nedeniyle savaş öncesi dönemin en önemli Bugatti’leri arasında

yer alıyordu. Sıralı dört silindirli motoru ve beş litre kapasitesiyle bu otomobil, 100 HP’nin üzerinde güç üretebiliyordu. O dönemde inanılmaz bir seviye olan saatte 160 km/s hıza ulaşan Type 18, gerçek bir yarış safkanı ve aynı zamanda piyasadaki en hızlı yol otomobiliydi. “Black Bess” Bugatti Legends: Otomobilin ilk günlerindeki en hızlı süper spor otomobilden günümüzün en hızlı süper spor otomobiline, tüm Legend otomobillerde olduğu gibi “Black Bess” de Bugatti Veyron 16,4 Grand Sport Vitesse temel alınarak geliştirildi. 1.200 HP güce sahip 8 litrelik W16 motoru, 3.000–5.000 d/d’de 1.500 Nm gibi eşi benzeri olmayan bir tork gücü üretiyor. Tavanı kapalıyken saatte 408.84 km/s maksimum hıza ulaşan Vitesse, bugüne kadar üretilmiş olan en hızlı üstü açık otomobil.

“Black Bess” Vitesse’nin gövdesi, tamamen karbon fiberden imal edildi ve aynı tarihsel selefi gibi tamamen siyah renge boyandı. Type 18 “Black Bess”in hemen göze çarpmasını sağlayan altın rengindeki vurgular da modern Bugatti’nin seçkin moda anlayışını yansıtıyor. Örneğin, Bugatti’nin gövde parçalarının bazıları 24 karatlık altınla kaplandı. Aynı şekilde, Bugatti’nin etkileyici at nalı logosunda da bu kıymetli malzeme kullanıldı ve böylece, siyah ön ızgaranın önünde parlayarak, Vitesse’in ön görünümünde gerçek bir ifade oluşturdu. Bu ifade, farların altından başlayan, arkaya doğru yan kanatların üzerinden kıvrılarak ilerleyen ve kapının bitiminde de sona eren altın rengindeki çizgilerle daha da vurgulu bir hale getirili.


Benzer bir şekilde parlak altın dokunuşlara sahip olan diğer unsurlar da otomobilin arkasındaki EB logosu ve yine aynı şekilde şirketin kurucusu Ettore Bugatti’nin baş harflerini siyah renkte yazıldığı siyah jantların yuvası. Ve, elbette “Black Bess” isim plakasını üzerinde taşıyan ve şık bir şekilde altın rengine boyanan yakıt deposu ile kapağını da unutmamak gerek. “Black Bess” Legend Vitesse’in iç mekan döşemesinde de, en kaliteli deri kullanıldı. Tavan döşemesi, ayak boşluğu, koltuklar, uzatılmış orta konsol ve arka bölmede açık “Bej” ton kullanılırken, gösterge paneli, gösterge panosu, kapı çerçeve paneli ve kaput panelinde “Havanna” ile tezat oluşturuldu. Kırmızı “Crimson” deri ile kaplanan direksiyon simidiyle de tarihi Type 18 “Black Bess”e açık bir gönderme yapılıyor. Bu vurgu alınıyor ve koltukların dış yüzeyinde ve emniyet kemerlerindeki kırmızı dekoratif dikişlerde de devam ettiriliyor. Kuşkusuz, kapı panelleri, otomobilin en etkileyici ayrıntıları arasında yer

alıyor. Esasen bu, otomobilin iç mekan tasarımında yapılan en cesur projelerden biri. Her iki panel de “Havanna” deri ile kaplandı ve üzerine de hem tarihi Type 18 “Black Bess” hem de Roland Garros’un uçağı Mrane Saulnier Type H’nin çizimleri işlendi. Bu çizimler, aynı 1920’lerin başında lüks otomobillerin bileşenlerinin elle boyanması gibi derinin üzerine doğrudan elle işlendi. Bu çizimlerin bozulmalara ve çevresel etkilere maruz kalmaması amacıyla özel bir mürekkep ve yeni bir işleme yöntemi geliştirildi. Otomobil üretimi alanında daha önce hiçbir zaman geleneksel ayrıntılar bu kadar mükemmel bir şekilde uygulanırken, modern üretim standartlarıyla kalite standartları da yerine getirilemedi. Bu, Bugatti’nin yenilik alanındaki gücünün de bir teyidi. Ve aynı zamanda üç Legend otomobilin altı kapı panelinin de birbirinden farklı olması bireyselliğe de güçlü bir vurgu yapılıyor. Buggatti’nin rafine malzemelerin kullanımı ve orijinal otomobillere azami derecede vefa gösterilmesi yönündeki talebi de

otomobilin iç mekanında, sinyal kollarında ve orta konsol panelinde yüksek kaliteli gül ağacının kullanılmasında da görülüyor. Otomobilin iç kısmında da ayrıca altın görmek mümkün ve bej deri kullanılan ve tarihi otomobili gösteren bir çizimin elle işlendiği arka bagaj kapağındaki EB logosu da altından yapıldı. Elbette, “Les Légendes de Bugatti” ismini taşıyan, bej renginde, deri kaplı orta konsol uzantısı, dans eden fil kabartması (bu modelde altın dokunuşlarla tamamlanan Legends Edition sembolü) ve Type 18 “Black Bess”in resmini taşıyan kapı eşikleri gibi Legend’in geleneksel özelliklerini de içinde barındırıyor.


BENTLEY, PLUG-IN HİBRİT TEKNOLOJİSİNİ LÜKS OTOMOBİL PAZARINA SUNUYOR… Bentley Hybrid Concept teknolojisini ilk olarak amiral gemisi Mulsanne’da gösterecek. Hibrit teknolojinin ilk uygulaması, 2017 yılında piyasaya çıkacak olan Bentley SUV’da gerçekleşecek.


Bentley, 2017 yılında piyasaya sunulacak baştan aşağı yenilenmiş SUV’lara özgü bir versiyon olmaya hazırlanan Bentley’nin ilk plug-in hibrit modelini ortaya koyan teknolojisi Bentley Hybrid Concept ile güçlü ve çok daha verimli bir geleceğin hayalini kuruyor.

BENTLEY PLUG-IN HİBRİT SİSTEMİ Bentley’nin hibrit sistemiyle kullanıcılar da geniş bir yelpazede modern, güçlü ve verimli güç aktarım sistemleri seçeneklerine sahip olacak. Plug-in hibrit sistem, Bentley’nin dünyaca ünlü göz alıcı lüksü, zamanın ötesinde tasarım ve sektör lideri sadeliğinden herhangi bir taviz vermeden hem gücü yüzde 25 oranında artırıyor hem de karbondioksit emisyonunu yüzde 70 oranında düşürüyor. Bentley hibrit modeller ayrıca, yalnızca elektrik kullanarak en az 50 kilometre gidebilme özeliğine de sahip ve böylece herhangi bir karbon emisyonu olmadan açık yolda daha güçlü performans seçeneğiyle şehir içi sürüş imkanı sunuyor.

BENTLEY HYBRID CONCEPT Bentley Hybrid Concept, hibrit teknolojinin lüks ve performansın zirve noktasını daha da üst düzeye çıkarabileceğini ortaya koymak amacıyla Bentley ailesinin amiral gemisi modeli Mulsanne’in üzerine inşa ediliyor. Otomobilin far, radyatör kapağı çerçevesi, fren kaliperleri, ince çizgi detayları ve marka işaretlerindeki bakır detaylar da dahil olmak üzere elektrik aksamını vurgulamak amacıyla hem dış tasarımda hem de iç mekanda bakır kullanıldı. Elle cilalanan döşemeler, düğme çerçeveleri ve göstergelere yapılan eklemelerle bakır dokunuşlar kabin bölümünde de kendini gösteriyor. Mulliner Driving Specification elmas biçimindeki iç aksamda yer alan bakır çapraz dikişler de son dokunuşlara ayrı bir güzellik katıyor.


BMW i8’ler Haziran’dan İtibaren İlk Müşterilerine Teslim Edilecek

Elektrikli otomobil kavramına yepyeni bir bakış açısı getiren BMW i markasının i8 modeli, Haziran ayından itibaren Batı Avrupa ülkelerinden başlayarak ilk müşterilerine teslim edilecek.

2

013 yılının sonbaharından bu yana özellikle tüm büyük pazarlarda ön siparişe açılan BMW i8’in seri üretimi de Nisan ayı itibariyle başlıyor. Leipzig’teki BMW Group tesisinde üretim için geliştirme çalışmaları ve son hazırlıkları tamamlanan BMW i8’e olan talebin şimdiden üretim sürecinde planlanan ek

kapasiteyi bile aşmış olması ise bir diğer dikkat çekici başarı. Spor otomobillerin geleceğini şimdiden en iyi biçimde ortaya koyan ve dünyanın lazer aydınlatma teknolojisine sahip ilk seri üretim otomobili unvanını taşıyan BMW i8 için geri sayım başladı. Nisan ayından itibaren üretimine başlanacak olan BMW i8, Haziran ayından itibaren Batı

Avrupa pazarları başta olmak üzere ilk müşterilerine teslim edilmeye başlanacak. 1.5 litre silindir hacimli 231 beygir gücündeki BMW TwinPower Turbo benzinli motoru ve 131 beygir gücündeki elektrikli motora sahip olarak yollara çıkacak seri üretim BMW i8, 0-100 km/s hızlanmasını ise 4.5 saniyenin altında gerçekleştiriyor. BMW i8, aynı

zamanda üç silindirli benzinli motorla güçlendirilen ilk seri üretim BMW modeli olmasıyla da ön plana çıkıyor. Silindir hacmi başına elde edilen 154 beygirlik motor gücü yüksek performanslı spor otomobil genlerini ortaya koyarken, bu değer aynı zamanda BMW Group tarafından elde edilen en yüksek değerlerden biri olmasıyla da göze çarpıyor.


BMW i8’in dolu bir yakıt deposu ve tam olarak şarj edilmiş bataryayla kat edebileceği maksimum mesafe COMFORT modunda 500 kilometrenin üzerinde olup ECO PRO modunda menziliyüzde 20 oranında artırılabilmektedir. BMW’nin yeni nesil otomobil teknolojilerinin amiral gemisi olarak tanımlanabilecek BMW i8, akıllı telefonlarda kullanılan kimyasal olarak sertleştirilmiş camın ilk olarak kullanıldığı seri üretim otomobil unvanına da şimdiden sahip oldu. Konvansiyonel camlara göre % 50’ye varan ağırlık tasarrufu sağlayan 0.7 mm kalınlığındaki bu camlar, BMW i8’in akustik konforunu da artırıyor.


Fiat 500 Ailesinin “En Büyük” Üyesi 500L Living Türkiye’de!



Fiat 500 ailesinin en son üyesi olan ve 7 kişiye kadar oturma kapasitesine sahip 500L Living Türkiye’de satışa sunuldu. 70.640 TL’den başlayan fiyatlarla pazardaki yerini alan Fiat 500L Living, Popstar ve Lounge versiyonlarıyla tercih edilebiliyor. Fiat 500L Living’in lansmana özel hazırlanan sınırlı sayıdaki “Opening Edition” versiyonunda ise Lounge versiyonuna ek birçok özellik içeren Tanışma Paketi de hediye ediliyor.



F

iat’ın, gelecek stratejisinde önemli yer tutan 500 Ailesi, büyümeye devam ediyor. Ailenin en büyük üyesi olan ve 3 koltuk sırasında, 7 kişiye varan oturma kapasitesi ile dikkatleri üzerine çeken Fiat 500L Living, Türkiye’de otomobilseverlerle buluşuyor. Geçtiğimiz yılın ortasında pazara sunulan ve kısa sürede kendi segmentinin satış lideri olan 500L modelinin 20 cm daha uzun versiyonu 500L Living, ülkemizde Popstar ve Lounge versiyonlarıyla tercih edilebilecek. 500L Living’in lansmanına özel sınırlı sayıda hazırlanan ve Lounge versiyonuna ek birçok özelliğe sahip Opening Edition versiyonunda, 4.300 TL değerindeki, Bi-Color gövde rengi, navigasyon ve geri görüş kamerasını içeren Tanışma Paketi müşterilere hediye ediliyor. Fiat 500L Living, otomatik şanzımanlı 1.3 85 HP Multijet II Dualogic ile yeni 1.6 120 HP Multijet II motor seçenekleri ve 70.640 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye pazarında yerini alıyor.

500L Living aynı zamanda, Fiat’ın, maksimum alan verimliliği sunan yenilikçi araçları tasarlama ve üretme konusundaki becerisinin de bir göstergesini oluşturuyor. 500L Living, yolcu bölümü ve bagajın birlikte dahil olduğu, iç mekanla dış ölçüler arasındaki oran açısından, orta büyüklükteki MPV’ler arasında en iyi iç hacim/dış boyut oranını sunuyor. Fiat 500L Living, 435 cm uzunluğu, 178 cm genişliği ve 167 cm yüksekliğinin yanı sıra, ek üçüncü koltuk sırasıyla, kendi kategorisinde “5+2” koltuklu en kompakt MPV olduğunu da kanıtlıyor. 500L Living geniş iç kabiniyle 3 koltuk sırasında 7 yolcuyu taşıyabilirken, 3. koltuk sırasının katlanmasıyla sunduğu 493 litrelik bagajıyla da büyük ailelerin ihtiyaç duyabileceği rahat bir alan yaratıyor. İkinci sıra koltuklar katlandığında ise 1.590 litreye varan malzeme taşıma alanı sağlıyor. 500L’den 20 cm daha uzun olan ve 38 litre daha fazla bagaj hacmi sunan 500L Living, kompakt ölçüleri sayesinde, şehir içi kullanımda da kolaylık ve pratikliği

ile farkını ortaya koyuyor. Otomobili çepeçevre saran geniş camları sayesinde oluşan 360 derece panoramik görüş açısı ve manevra kabiliyetiyle eşsiz bir sürüş keyfi yaşatıyor. Aracın oldukça geniş “Skydome” açılabilir cam tavanı sayesinde güneş ışığından da en üst düzeyde faydalanılıyor. 500L Living’in içi de, geniş renk kombinasyonları, kişiye özel çözümler, zengin aksesuar ve farklı döşeme seçeneği gibi özellikleri sayesinde, oldukça keyifli bir mekân haline geliyor. Müşteriler her donanım paketinde iki ayrı renkten oluşan döşeme seçebiliyor. Bu seçimler Pop Star versiyonunda kırmızı-siyah veya gri-siyah, Lounge versiyonunda ise gri-gri veya gribej olabiliyor. Fiat 500L Living’de, yol tutuşu ve konforu artırmak için değişken frekanslı süspansiyon sistemi kullanılıyor. Bu sistem, yol koşulları ve aracın yük durumuna göre sönümleme kapasitesini değiştirerek, gövdenin yanal hareketini azaltıyor, yol tutuşunu ve güvenliği artırıyor.



Gillette ve McLaren Mercedes, İşbirliklerini Yeni Pazarlama Kampanyasıyla Güçlendiriyor! P&G’nin lider erkek bakım markası Gillette, F1 tarihinin en saygın ve başarılı ekiplerinden McLaren Mercedes ile sürdürdüğü işbirliğini 2014 yılında da güçlendiriyor. İki marka, “kusursuzluk teknolojisi” odaklı yenilikçi bir pazarlama kampanyası ile kullanıcılarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

A

vrupa, Orta doğu ve Afrika’yı kapsayan bu kampanya, Gillette ve McLaren’ın ileriye dönük ve sürekli yenilenmeyi hedefleyen kusursuzluk teknolojisi anlayışıyla teknolojinin sınırlarını zorlamasından ilham alıyor. Erkek bakımında ileri teknoloji konusunda uzman Gillette’in, McLaren Mercedes F1 sürücüleri Jenson Button ve Kevin Magnussen’in yer alacağı pazarlama kampanyası; televizyon, dijital platformlar ve mağaza içi promosyon çalışmalarını kapsayacak. Gillette ve McLaren kusursuz sonuçlara ulaşma ve kazanma tutkusuyla yenilikçi bir anlayışla çalışıyor. Işık dalga boyundan daha ince tıraş bıçakları geliştiren Gillette ve saç telinden daha ince sapma toleransına sahip otomobil parçaları üreten McLaren’in ortaklığında yürütülecek kampanya; erkek tıraş kategorisine öncülük etmeyi amaçlıyor. Yeni kampanya için büyük heyecan duyduklarını belirten Gillette Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Tıraş Bakımı Başkan Yardımcısı Hossam Ashour “Gillette’in erkeklerin kendilerini iyi hissetmelerini ve gerçekten iyi olmalarını sağlamak konusunda zengin bir birikimi var. Bu değerleri bizimle paylaşması açısından McLaren Mercedes’ten daha iyi bir ortak düşünemezdik.

McLaren üstün mühendislik ve performans konusunda 40 yıldan daha uzun süredir yeniliklere imza atıyor. Bu yüzden tıraşta kusursuzluğun önemine olan inancımızı sergilemek için ideal bir iş ortağı” dedi. McLaren Mercedes’in Yarış Direktörü Eric Boullier de yaptığı açıklamada; “McLaren Mercedes ile Gillette arasında yeni bir ortaklığın duyurusunu yapmak bize büyük bir heyecan veriyor. Gillette kusursuzluk teknolojisi ve sürekli gelişimi amaçlayan McLaren olarak dünyayı sarsan bir performans sunabilmek için çalışırken bu değerleri el üstünde tutuyoruz. Gillette konumundaki bir dünya markasının,

McLaren Mercedes ile çok uluslu önemli bir ortaklığa girmeyi tercih etmesi aynı zamanda markamızın gücünün ve dünya üzerinde milyonlarca coşkulu motor sporları takipçisine ulaşabilme yeteneğimizin bir göstergesidir” dedi. Resmi iş ortağı McLaren Mercedes gibi, Gillette de her yeni buluş için detaylı bir mühendislik ile çalışıyor. Bu anlayış ile modern tıraş çağına öncülük eden Gillette, tıraş kategorisinde yenilikleri 800 milyonun üzerinde erkek ile 110 yıldır durmaksızın buluşturuyor. İnovasyon ve teknolojide yıllar süren tecrübesi ile Gillette, şu ana kadarki en gelişmiş tıraş bıçağı Gillette Fusion ProGlide’ı geliştirerek kusursuz bir tıraş ve en iyi performansı hedefliyor.


ALD Automotive, 1 milyon araç yollarda 37 ülkede 4.500 çalışanı ile operasyonel filo kiralama ve filo yönetim hizmeti veren dünyanın lider firmalarından olan ALD Automotive, 2013 yılı sonunda filosundaki araç adedini 1.008.840 araca ulaştırarak önemli bir dönüm noktası gerçekleştirdi.

K

uruluşu 1946’ya dayanan ve Fransız Société Générale Grubu’nun %100 iştiraki olan ALD Automotive, faaliyet gösterdiği uluslararası alandaki başarısı ile gücünü kanıtlamış, Avrupa’nın ikinci, dünyanın üçüncü sırada yer alan, lider firmalarından biridir. ALD Automotive, bulunduğu ülke sayısı itibariyle coğrafi dağılımı en geniş olan operasyonel filo kiralama ve filo yönetimi firmasıdır. 2013 yılı sonu itibari ile, 1.008.840 araçlık filoya ulaşarak , %5,6’ lık bir büyüme sağlamıştır. Bu küresel başarı, 2014 yılının Şubat ayında ALD’nin hizmet verdiği tüm ülkelerde “1 milyon araç” isimli global bir iletişim kampanyası ile kutlanmış ve yıl sonuna kadar gerek müşteriye yönelik ticari, gerekse sosyal çeşitli etkinliklerle desteklenerek sürdürülecektir. 2013 yılında, operasyonel kiralama pazarında filosunu %23 büyüttü… ALD Automotive Türkiye, 2013 yılında, operasyonel kiralama pazarının büyüme oranının üzerinde performans gösterek, filosunu %23 büyütmüş, araç sayısını da 10.000 adedin üzerine çıkarmıştır. Filo hacmindeki büyüme ile birlikte 2013 yılı cirosu da 33% artış göstermiştir. 2014 hedeflerinden en önemlisi; sunduğu hizmet kalitesi ile ilk tercih edilen Operasyonel Kiralama firması olmak ALD Automotive Türkiye , bugüne kadar karlı ve istikrarlı büyüme stratejisi ile Operasyonel Kiralama Pazarında uluslararası tecrübe ve bilgi birikimini yerel pazarın ihtiyaçlarına uygun şekilde sunmuştur. Bundan sonra da değişmeyen hedefi; aynı istikrar ile müşteri memnuniyeti ve hizmet kalitesini daha da arttırarak, 2014 de ilk tercih edilen operasyonel kiralama firması olmaktır.

Ayrıca, toplam maliyet optimizasyonu ile önceliklerini müşterilerine göre belirleyen, yüksek hizmet kalitesi anlayışı ile sektörde edinmiş olduğu değerli ticari itibarın devamlılığını sağlamaktır. Global markalarla iş birlikteliğimiz var

Konuyla ilgili ilk olarak söz alan, Güneydoğu Avrupa Bölge Direktörü ALD Türkiye CEO’su Philippe Valigny “ALD Automotive Türkiye, 2005 yılında yerel bir firmanın %51’lik hissesini satın alarak Türkiye pazarına girmiş, 2008 yılının Haziran ayında şirketin geri kalan %49 hissesini de satın alarak, Société Générale Grubu’nun 100% iştiraki olarak faaliyetlerini sürdürmeye devam etmiştir.. ALD Automotive, Société Générale Grubu’nun büyüme ve karda performansı en yüksek şirketi. ALD Automotive Türkiye, bugüne kadar karlı ve istikrarlı büyüme stratejisi ile Operasyonel Kiralama Pazarında uluslararası tecrübe ve bilgi birikimini yerel pazarın ihtiyaçlarına uygun şekilde sunmuş, bundan sonra da aynı istikrar ile müşterilerinin var olan ve değişen ihtiyaçlarına, filo yönetiminde toplam sahip olma maliyetlerine duyarlılık göstererek ve hizmet kalitesini müşteri memnuniyeti ölçümleri ile en üst düzeye taşıyarak ilk tercih edilen operasyonel kiralama firması olmayı hedeflemektedir. ALD Automotive Türkiye, otomotiv sektörünün lider markalarıyla (Peugeot, Citroen, Opel) yaptığı operasyonel filo kiralama alanındaki işbirlikleri ile, markaların bayi ağları üzerinden web tabanlı fiyatlama yaparak, özellikle orta ve küçük ölçekli firmalara erişebilen satış kanallarıyla çözüm sağlamaktadır. ALD Automotive’in başarısının

gelecekte yeni teknolojilerle çok daha iyi olacağına inanıyorum.. Dünya’da 37 ülkede varız, Avrupa dışındaki ülkelerde ciddi filo artışımız var. Bunu rakamlarla söylememiz gerekirse; 2013 yılında bu artış Meksika’da %60, Brezilya’da %43, Türkiye’de ise %23 lere vardı. 10 senede idare edilen filo sayımız 2 kattan fazla artış gösterdi. Önümüzdeki yıllarda en fazla artış Türkiye’de olacak. Ayrıca Karbondioksit’i düşük araçlar piyasaya süreceklerini de belirten Valigny, 1 milyon araç başarısının çok önemli olduğunu söyledi. Glob Daha sonra söz alarak Operasyonel Kiralama Sektörü’nü kısaca değerlendiren Satış ve Pazarlama Direktörü Yelda Tuncer; Operasyonel Kiralamanın, araç satın almaya karşı yarattığı avantajlardan bahsetti. “Türkiye, genç demografik yapısı ve hızla gelişen ekonomisi sebebi ile ALD Automotive için hızlı büyüme fırsatı sunan önemli marketlerinden birisidir. Finansal gücününün en önemli noktaları; %100 Societe General Grubu iştiraki olması, Finansal verileri açık müşterilere hizmet vermesi ve Global finansal işbirliktelikleri yapmasıdır”dedi. 2014 önceliği;Müşteri Memnuniyeti.. Genel Müdür Yardımcısı ve Operasyon Direktörü Timur Kaçar ise; ALD Automotive Türkiye için 2014 önceliği olan Müşteri Memnuniyeti’ni artırmak amacı ile uygulamaya koydukları ‘Müşteri Hizmetleri Yönetim Platformu’ nun işleyişini ve önemini paylaştı.


H

Motosiklet kontrolü, avalar güzel , motosiklete binmek için içimiz kıpır kıpır. Giyindik kuşandık , evden veya bulunduğumuz mekandan çıktık , motorumuza gidip üstüne bindik, bastık marşa , başladık motorumuzu sürmeye??

Bir şey unutmadıkmı? Hayatımızı teslim ettiğimiz motosikletimizi kontrol bile etmedik.. Unutmayalım , yolda başımıza kendi hatalarımız dışında da çeşitli unsurlardan dolayı bazı olumsuzluklar gelebilir; hava ve yol koşullarından, diğer sürücülerden, ve motosikletimizden !!! Her şeyin bir sırası vardır , günlük hayatımızda , evden çıkarken , kapıyı kapatmamız , cebimizden anahtarı çıkartıp kitlememiz ve tekrar anahtarı cebimize koymamız bir sıra arz eder, bunları yaparken ben şimdi ne yapacaktım diye düşünmeyiz, hayatta buna benzer bir çok sıralamayı o kadar çok yaparızki, bunlar artık bizim düşünmemize gerek dahi kalmadan hızlıca ezbere yaptığımız sıralamalardır. Motosiklet kontrolümüzüde kendi güvenliğimiz için rutin hale getirmeli , başlangıçta 2-3 dakika süren bu işlemi 30 sn altında hızlıca ve dikkatli yapabilmeliyiz.

Motosiklet kontrolünün en kolay sıralaması önden arkaya doğru gitmektir. Sıra ile; -Motorumuzun yanına yaklaşırken , etrafında ve üstünde daha önce olmayan bir şey varmı? Yerde herhangi bir sıvı akma izi bulunuyormu diye bakalım. -Hemen ön lastiğe hızlıca göz atalım, diş derinliğimiz ne durumda? Üstünde çivi, tel vs gibi yabancı bir cisim varmı? Jantımızda bununan teller gevşemişmi , jant düzgünmü ? Fren disklerimizin , fren balatalarımızın durumu nasıl? -Lastik hava basıncını kontrol etmek için yanımızda kalibrasyonuna güvendiğimiz bir lastik basınç ölçeri mutlaka bulundurmamız ve lastiklerimizin hava basınçlarını motosikletimizin kullanım kılavuzuna göre yapmamız gereklidir.Lastik temeleyerek basıncının düzgün olduğu anlaşılmaz ☺ -Buradan amortisörler ve ve fren hortumlarını kontrol edelim bunlarda kaçak, yağ izi, ve yıpranma olmamalı. -Ön kısa ve uzun farımızı, selektörümüzü, ön sinyallerimizi kontrol ettikten sonra ,arka sinyallerimizi ve arka fren/park ışığını kontrol ediyoruz. Motosikletinizin sağına geçip gidonu sonuna kadar kendinize çekerseniz,

sol el ayanızı motosikletinizin arka fren ışığına tutabilir, arka fren pedalına basarak ayrıca, ön freni sıkarak , arka fren ışıklarınızı ve sonrası sinyallerinizi kontrol edebilirsiniz. - Hızlıca , ön göğüste varsa direksiyon amortisör ayarımızı, aynaları, göstergeleri, manetleri, fren sıvısını kontrol ediyoruz. Aynalarımız, motosiklet oturuş pozisyonumuza göre, gözlerimiz ileri doğru bakarken , kafamızı çevirmeden , başımızı öne eğmeden , sadece göz ucu ile arkayı görebileceğimiz şekilde ayarlı olmalıdır, eğer aynaya bakmak için , bakışınızı yoldan ayırmanız, başınızı çevirmeniz gerekiyorsa aynalarınız hatalı ayarlanmıştır.


Yazı ; Mithat Kılıç -Yandan devam ediyoruz, motorda herhangi bir yağ sızması varmı? Yağ çubuğu veya yağ penceresinden seviye kontrolü yapıyoruz. -Devam ediyoruz, zincirimizde boşluk varmı? Durumu nedir , aşıma varmı ? Temizlik ve yağlamak gerekirmi? Unutmayın zincir yola çıkmadan hemen önce yağlanmaz, mümkünse bir gün önceden gece temizlenip yağlanır, sabah binilir , aksi taktirde zinciriniz işlemeyen yağı dışarı atacak, lastiklerinize bulaşıp güvenliğinizi tehlikeye atabilecektir. Bu şekilde kullanmayalım Zincirimiz herzaman temiz ve bakımlı olmalı Motorunuz şaftlı ise , rulmandan yağ sızdırma varmı? Hemen yanda geçin , egsozunuzu açıkmı ?, -Arka lastiğimizi de ön taraf gibi hızlıca kontrol edelim. Şimdi motorumuza binip aynalarımızı gerekirse tekrar ayarlayalım,

Motosiklet oturuş pozisyonumuz önemlidir , sürüşümüzü etkiler , .Aşağıdan yukarı doğru sıralarsak; -Pegler ayak parmaklarınızın hemen bitip tabanın başladığı bölge ile basalım ve topuklarımızı hafifce yukarı kaldırıp motorumuza yapıştıralım.Böylece ayaklarımızda amortisör vazifesi görecektir. -Dizelerimiz motora tamamen yapışık olmalı ve motoru sıkıca kavramalıdır -Kalçamızı depoya yapışacak kadar ileri alıyoruz, bu

durumda , belimizden aşağısı , motoru sımsıkı kavramış olmalıdır. -Sırtımız hafifçe öne eğik , dirseklerimiz kırık,omuzlarımız düşük , motosikleti gidondan hafifçe kavrıyoruz, burada önemli nokta, belden aşağısı ne kadar sıkı ise, belden yukarısı o kadar gevşek ve rahat olmalıdır.Ellerinizi gidonda iken dirsekleriniz kırık ve kollarınızı kanat

çırpar gibi sallayabilmeniz gerekir. - Bakışımız daima ileri , kaskımızın çenesi yola paralel olmalıdır. Yukarıdaki konular genelleme yapılarak yazılmış olup, bazı motosiklet modellerine göre detaylarda değişiklikler olabilir. Yola çıkmadan , bir kez de kornamıza basıp, son kontrolümüzde bitirdikten sonra , hareket edebiliriz. Güvenli ve keyifle sürüşler dilerim..


Benim Köşem

İsyan ediyorsam yaşıyorum

Avni Örgüç

A

llah beni doğa karşısında diğer canlılara göre daha zayıf yaratmış, daha çok üşüyorum, daha çok yemem gerekli, daha çok su içmem gerekli. Bütün bu eksikliklere rağmen daha çok yol yürümem, daha çok ticaret yapmam, daha çok insanla tanışmam, bunların yanında da daha çok özgür olmam lazım. Atı ehlileştirdim, deveye bindim, katırla eşekle yükümü taşıdım, ama ya benim hayatım. Buharı buldum, otomobili icat ettim ama hep o kapalı kutunun içindeydim. Bir gün bir yerde bisiklet nasıl olur diye baktım ama bacaklarımın gücüde yeterli gelmedi. Şu otomobille bisikleti bir araya getirebilir miyim diye baktım ve orada hayatı keşfettim. İşte şimdi “haritada gösterilen iki nokta arasındaki mesafeye anlam katacak” bir taşıtım oldu. Bunun adı motosiklet olmuş

olsa da bana göre isyandı doğaya karşı. Artık daha çok yol gidiyorum, daha çok insanla tanışıyorum, daha az enerji harcıyorum, kendimi sıkmıyorum, rüzgarı yüzümde hissediyorum.

Sizde özgür olun, isyan edin ama kendinizi de koruyun. 1-2 yaş eski bir motor ve tam korumalı günler dilerim…



Skoda’nın Sportif Oyuncusu Octavia RS Türkiye’de



Köklü motorsporları tarihine sahip Skoda, sporcu karakterini bu kez mükemmel bir aile otomobilinde kullandı ve Octavia RS’i tasarladı. Agresif ve keskin çizgilere sahip yeni tasarımı, sınıfının en iyisi kabul edilen özellikleri ve güçlü motor seçenekleriyle dikkat çeken Octavia RS ve Octavia Combi RS, Türkiye’de satışa sunuldu.



M

otorsporları konusundaki birikim ve tecrübesi, markanın tarihi kadar köklü olan Skoda, bu deneyimlerini iki mükemmel aile otomobilinde, Octavia RS ve Octavia Combi RS’te kullandı. Sonuçta “bugüne kadar üretilmiş en hızlı Octavia”yı yaratan Skoda, yeni Octavia RS ailesini Türkiye’de de satışa sundu. 119.900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulan Octavia RS ve Octavia Combi RS, sipariş üzerine Türkiye’ye ithal edilecek. “Markanın kalbi” olarak nitelenen yeni nesil Octavia, Skoda’nın sportif genleriyle birlikte şimdiye kadar ki en güçlü versiyonuna kavuştu. Yeni Octavia RS ve Octavia Combi RS, tamamen yenilenerek Türkiye’de satışa sunuldu. Dış tasarımında yeni Octavia’nın temel karakteristiğini taşıyan RS ailesi, bununla birlikte sportif ve güçlü yönlerini ortaya çıkaracak farklılıklarla dikkat çekiyor. Siyah zeminli bi-Xenon ön farlar, RS serisine özel tamamen farklı tamponlar, özel hava girişleri, RS logosunun bulunduğu radyatör ızgarası, ilk etapta aracın göze çarpan özellikleri arasında. Bu güçlü ve sportif tasarım unsurları, her an performans sunmaya hazır bir görüntü ortaya

koyarken, özel tasarımlı geniş jantlar da bunu tamamlıyor. RS’ler de, üç farklı jant seçeneği bulunuyor. Octavia RS ve Octavia Combi RS’in arka tasarımı da, yine sportifliği ön plana çıkaracak kadar özel. Özel krom kaplamalı çift egzoz çıkışı, siyah difüzör, karanlıkta bile ayırt edilmesini sağlayan arka tampondaki yansıtıcı şerit, sedan versiyonda bagaj üzerinde Combi’de ise arka camın üst bölümünde yer alan spoiler da, RS serisinin ayrıcalıklı diğer dış detaylarını oluşturuyor. Tüm bunların yanında RS ve Combi RS’de isteğe bağlı sunulan geniş panoramik cam tavan da bulunuyor. Bu sportif ruh, aracın iç mekanında da hissediliyor. Gösterge paneli, orta konsol, koltuklar ve tavan kaplamasında siyahın hakimiyeti açıkça görülürken, özel tasarımlı spor RS ön koltuklar, hem sürücü hem de yolcuya sportif deneyimi vaat ediyor. Kırmızı veya gri renkli dekoratif dikişlere sahip bu koltuklardaki yan desteklerse, sürücü ve yolcuları sıkıca sarıyor, güvenliği artıyor. Koltuklar istenirse deri-kumaş, istenirse tamamen deri kaplamayla alınabiliyor.

RS serisinin her iki modelinde de iç mekandaki pratik “simply clever” donanımlar, geniş diz ve baş mesafesi gibi unsurlar ise, Octavia’dan geliyor. Octavia RS’te 568, Octavia Combi RS’teyse 588 litrelik bagaj hacmi bulunuyor. Performans seçici ve eşsiz bir ses deneyimi Octavia RS ve Octavia Combi RS, kompakt bir spor otomobile özgü yol tutuşu sağlamak amacıyla standart olarak spor süspansiyonla üretilmekte. RS modelinin yüksekliği 12 mm (Combi’de 13 mm) alçaltıldı. Yeni geliştirilen arka aks, güçlendirilmiş şasi de, yine aracın sportif karakterini ve üstün yol tutuşunu sağlayan unsurlar arasında. ESC (Elektronik Denge Kontrolü) sistemine entegre edilmiş XDS elektronik diferansiyel kilidiyse, virajların sportif ve güvenli şekilde dönülmesini sağlıyor. Yeni elektro mekanik direksiyon kutusu da, sürücünün küçük hareketlerle virajlarda aracın ideal çizgisini rahatlıkla yeniden kazanabilmesine olanak tanıyor. Bunlara ek olarak Octavia RS ve Octavia Combi RS’te sürücülerin tek bir düğmeyle çekiş özelliklerinin yanı sıra sportif motor sesini ayarlamaya yarayan “Performans Modu Seçimi” de bulunmakta. Octavia RS istenirse “RS Challenge Paketi”yle de satın alınabiliyor ve bu paket, tur zamanını da ölçebilen renkli “Maxi DOT” dahili bilgisayarı da kapsıyor. Güvenlik donanımlarıysa, tıpkı tüm Octavia modellerinde olduğu gibi eksiksiz. Bugüne kadar üretilmiş en güçlü Octavia olan Octavia RS, gücün yanı sıra daha düşük yakıt tüketimi de sunan motor seçeneklerine sahip. 220 HP gücündeki 2.0 lt TSI benzinli motor 100 km’de ortalama 6.2 lt yakıt tüketim değerine sahip. 248 km/s azami hız yapabiliyor. 184 HP gücündeki 2.0 lt TDI dizel motorun azami hızı ise 232 km/s ve 100 km’de 4.6 lt tüketim değerine sahip. Her iki motor seçeneği de, 6 ileri DSG çift kavramalı otomatik vites ile sunulmakta.



KONFOR VE ZARAFET, HYUNDAI ELANTRA İLE BOYUT ATLIYOR



Hyundai’nin bugüne kadar en çok satılan modellerinden birisi olan ve markanın dünya çapındaki gelişiminin en temel örneği konumundaki Elantra, benzinli motoruna ek olarak dizel ve otomatik vites seçeneğiyle üstün konfor vaad ediyor. Segmentine taze bir soluk getirerek hem dizel, hem de otomatik vites kombinasyonuyla ekonomik kullanımı beraberinde getiren Yeni Elantra, özellikle sedan otomobil sevenlerin gönlünde taht kuracak.



M

arkanın karakteristik çizgileri ile sportif ve şık bir tasarıma ulaşan Yenilenen Elantra, 1,6 litrelik 132 HP gücündeki benzinli motor seçeneğine sahip. 2014 model yılında benzinli motoruyla birlikte artık dizel motora da yer veriliyor. 128 beygir gücündeki dizel ünite, 6 kademeli düz veya yine 6 kademeli otomatik vites seçeneğine sahip. Yenilenen Elantra, tüketicilere Style ve Elite olmak üzere yine iki farklı donanım tercihi sunuyor. Makyajlı arka kısımda siyah renkli difüzör, spoyler görünümlü yükselen bagaj kapağı ve gövdeye doğru uzanan yeni tasarım arka stop grubu ihtişamı ve sportif karakteri bir arada sunuyor. Yenilenen dış tasarıma ek olarak iç mekanda da bir takım değişiklikler söz konusu. Sadece Elite donanım paketinde sunulan internet bağlantılı gelişmiş multimedya ünitesi ise Elantra’nın rakiplerine göre üstünlük kurduğu noktalardan birisi. Radyo/CD/DVD/MP3 çalarlı unite ayrıca navigasyon / Trafik Monitör Sistemi, USB,

iPod bağlantısı, 1024 x 600 çözünürlüğe sahip HD ekran, kablosuz bağlantı üzerinden internete bağlanabilme imkanı, MirrorLink ile dokunmatik ekranda telefon kontrolü ve Bluetooth ve Türkçe ses tanıma gibi özelliklere sahip. Baştan sona akıcı çizgilerin hakim olduğu iç mekan tasarımında da sportif ve prestijli bir alan sunan Yenilenen Elantra’nın mavi iç mekan aydınlatmaları da Hyundai markasının bir diğer karakteristik özelliği. Kapı cepleri, ön konsol, ön kol dayama ve geniş torpidosu ile kullanışlı saklama gözleri sunan Yenilenen Elantra’da ayrıca önde ve arkada bardak tutucuları yer alıyor. Yenilenen Elantra’nın direksiyon, orta konsol ve kapılardaki kumanda kolları ile kolay bir kontrol imkanı sunuyor. Kullanışlı olduğu kadar geniş boyutları ile aynı zamanda ferah bir yaşam alanı sunan Yenilenen Elantra, 4550 mm’lik uzunluğa (20 mm daha uzun), 1775 mm’lik genişliğe ve 1445 mm’lik yüksekliğe sahip. Uzun dingil mesafesi ile iç mekanında geniş bir yaşam

alanı sunan Yenilenen Elantra, ayrıca kalabalık ailelerin işini fazlasıyla görecek 485 litrelik bir bagaj hacmi sunuyor. Sınıfında aktif ve pasif güvenlik seviyesi ile öne çıkan Yenilenen Elantra’da önde sürücü ve yolcu hava yastıkları ile yan ve perde hava yastıkları hem Style hem de Elite donanım seviyesinde standart olarak sunuluyor. ABS, ESP, BAS (Fren destek sistemi), VSM (Araç stabilite yönetim programı) ve soğutmalı fren disklerinin tüm donanım paketlerinde standart olarak sunulduğu Yenilenen Elantra’da ayrıca Immobilizer ve hıza duyarlı olarak otomatik kilitlenen ve kaza anında otomatik açılan kapı kilitleri de standart. Yeni Dizel Motor Seçeneği Yenilenen Elantra Türkiye’de artık dizel motor seçeneğiyle de satışa sunuluyor. Şimdiye kadar 1.6 litrelik benzinli motor seçeneğiyle satışa sunulan Elantra, 1,6 litre ve 4000 devirde 128 HP güç üreten motorla öne çıkıyor. Otomatik vites seçeneğiyle 280 Nm, düz vites ile 260 Nm maksimum tork değerleri sunan yeni dizel motor, düz vites seçeneği ile 100 km’de ortalama 4,9 litre, otomatik vites seçeneğinde ise ortalama 5,8 litre yakıt tüketiyor. 1.6 litrelik CRDI dizel motorun emisyon değeri ise otomatik viteste 151 gr/kg. 190 km/s maksimum hız yapabilen dizel Elantra, otomatik vites seçeneğinde 0-100 km/s hızlanmasını 11.5 saniyede tamamlıyor.

1.6 litre benzinli seçenek ise 132 HP güç ve 158 Nm Tork değerlerine sahip. Aynı motor ile 6 ileri otomatik ve yine 6 ileri düz vites seçeneklerine sahip Yenilenen Elantra’nın benzinli motoru; düz vites seçeneği ile 100 km’de ortalama 6,5 litre, otomatik vites seçeneğinde ise ortalama 7,1 litre yakıt tüketiyor. Düz vites seçeneğinden 149 gr/km olan karbondioksit emisyonu otomatik vites seçeneğinde ise 165 gr/kg. Hyundai Assan’da Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası’ndan sorumlu Genel Müdür ‘ü Önder Göker konuşmasında “Öncelikle Yeni Elantra için gerçekleştirdiğimiz Basın Buluşmamıza değerli vakitlerinizi ayırarak katıldığınız için teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Hepiniz hoşgeldiniz. Hyundai Assan’da Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası’ndan sorumlu Genel Müdür olarak bayrağı devralalı henüz 7 ay oldu. Bu süreç içerisinde, hem geçen yılın son günlerini yoğun bir şekilde geride bıraktık, hem de yeni yıl ile birlikte ÖTV ve kurlarda yaşanan artışın yanı sıra, seçim sürecindeki durgunluk nedeniyle Türkiye otomotiv pazarında toplamda yüzde 25’i bulan bir daralmayla karşı karşıya kaldık. İşlerimizde yaşadığımız bu yoğun dönem nedeniyle çoğunuzla ilk kez tanışma fırsatını yakalayabiliyorum. Bu buluşmamız sayesinde sizlerle daha yakın iletişim kuracağımıza gönülden inanıyorum.” Dedi.



Zenginlik baĹ&#x;a bela


Yazı ; Can ‘Luigi’ Akaydın


A

kla gelebilecek ve mantığın sınırlarını zorlayacak her tür otomobili görmenin mümkün olduğu Dubai’nin zenginleri şimdi de kendi otomobillerini yapmaya karar verdi. Tasarımını kimin yaptığı henüz gizliliğini koruyan otomobilin sızan bilgileri içinde,

yaklaşık 770kg ağırlığında olacağı ve 400 HP civarında bir V8 ile donatılacağı var. Üzerinde Dubai Expo 2020 etiketlerini taşıyor olsa da, otomobilin 2015 yılında yola çıkacağı ve testlere başlanacağı tahmin ediliyor. Dubai içinde dönen zenginliği düşünecek olursak, KTM

X-Bow gibi ultra hafif otomobiller ile rekabet edebilecek yapıda olacağı öngörülen Dubai Roadster’ın bir şekilde üretileceği kesin gibi


“Dubai Roadster” Evet, şimdi de kendi süper otomobillerini yapıyorlar. Zenginlik ve lüks yaşam mekanı Dubai ve süper otomobiller ayrılmaz ikili gibidir.


Kıyafetin Önemi

1995 yılında üretimi biten 968 ile 4 silindirli motorlara veda eden Porsche yeni bebeği Macan’ın giriş serisi için 4 silindirli 2.0 lt turbo motoru opsiyon listesine ekledi.

2

37 HP güç ve 350 Nm tork üreten motor PDK şanzıman ile satın alındığında Macan’ı 0’dan 100 km/s sürate 6.9 saniyede taşıyor. Ortalama yakıt tüketiminin 100 km’de 7.5 lt belirtilen Macan, Macan S ve Turbo kardeşlerinden çift egzoz çıkışıyla ayırt edilebilecek. 18 inç jantlar, çift bölge klima standart gelirken, panoramik cam tavan, PASM(Porsche Active Suspansion Management) ve ön-arka park asistanları opsiyonel olarak sunulacak.

Yazı ; Can ‘Luigi’ Akaydın


Mercedes doğrudan BMW X6’yı hedef aldı Yazı ; Can ‘Luigi’ Akaydın

Esasında bir iki gün önce karşıma çıkan çizimlerini görünce Mercedes’in ürün gamındaki bu açığı kapatmak için yakında adım atacağını tahmin etmiştim ancak bu kadar da çabuk olacağını düşünmemiştim.

A

ltında bulunduğu yoğun kamuflaja rağmen bu test otomobilinin Mercedes MLC olduğunu karakteristik arka tavan çizgisinin alçalışından anlayabilmek mümkün. Stoplarının S-Coupe’den alındığı göze çarpan ve coupe formuyla alçalan tavan çizgisiyle X6’yı doğrudan hedef alan MLC, bazılarına göre gereksiz görünebilir ama yakışıklı olduğu konusunda sanırım çoğumuz hemfikirdir. Mercedes M sınıfı ile aynı platformu paylaşan MLC üretime girdiğinde de 3.5 lt

V6, Twin Turbo 4.6 lt V8 ve elbette 3.0 lt V6 dizel gibi öncüleriyle aynı motor gamını paylaşacak. Bunlara ek olarak konsept otomobilin kaputunun altında 3.0L Twin Turbo V6 motor olması bu motorun da MLC ile birlikte sunulabileceğinin sinyali sayılabilir ve elbette top model AMG modelin altında 5.5 ltTwin Turbo V8 in bulunacağını da unutmamak gerek. Şimdilik sadece test aracını görmüş olsak da MLC’nin üretime girmesinin pek

de uzun sürmeyeceğini, 2015 yılının ilk çeyreği

içerisinde satışa sunulacağını öngörebiliriz.


TÜRKİYE PAZARININ YENİ OYUNCUSU BAJAJ, ÜÇ AYDA 67 BAYİYE ULAŞTI

Dünyanın en büyük motosiklet üreticilerinden Hintli Bajaj Auto, Mart başında 3 farklı modeliyle Türkiye pazarına girdi. Ürünlerinin lansmanını bayi ve servis adaylarına ilk kez 21 Aralık’ta gerçekleştiren Bajaj, pazara çok hızlı bir giriş yaptı. Lansman günü dahi bayilikler almış olan Bajaj, ilk 3 ayda 69 servis, 67 bayi ile kuvvetli bir ağın temellerini attı. Türkiye’nin hemen her ilinden gelen talepleri değerlendiren yetkililer, öngördükleri gibi pazarın oyun kurucularından olacaklarını kanıtladılar.

D

ünyanın en büyük motosiklet üreticilerinden Hintli Bajaj Auto Ltd. (BAL), 3 farklı modeliyle Türkiye’ye girdi. Farklı kullanım alanları sayesinde köyde-kasabada-şehir merkezinde kısacası Türkiye’nin her yerinde kullanılabilecek nitelikteki Bajaj motosikletleri bu yıl içinde pazardan yüzde 12 pay almayı hedefliyor. Bu konuda dağıtım ve servis ağının önemini bilen Bajaj ve Türkiye distribütörü Kuralkan ilk lansmanını 21 Aralık’ta gerçekleştirdi. Olası bayi ve servislerin katıldığı lansman geri dönüşleri çok hızlı gerçekleşen bir çalışmaydı. Lansman sonrası yaklaşık 3 aylık dönemde 69 servis ve 67 bayi kazanan Kuralkan, çalışmalarına ara vermeksizin devam ediyor. Hintli Mühendislerden Sertifikalı Eğitimler

Dünya liderlerinden Bajaj’ın ve Türkiye’nin ilk yerli motosiklet üreticisi Kanuni’nin deneyimleri sayesinde çok hızlı organize olabilen bayiler ve servisler çok değerli eğitimlerden geçiyor. Kuralkan’ın Tuzla’daki üretim tesislerinde Hintli ve Türk mühendislerden eğitimler alan servisler, burada üretim aşamalarını da birebir inceleme imkanı buluyor. Satış ve pazarlama müdürlerinden konunun inceliklerini öğrenen bayiler, test sürüşleri ile de pazarlayacakları ürünü yakından tanıyor. Tüm eğitimler sonrası bayi ve servislere verilen sertifikalar ise tüketiciler için uzmanlığı ölçmede ayırt edici nitelikte. Commuter, Utility ve Sport kategorileriyle Türkiye’nin tüm yollarında göreceğimiz Bajaj motosikletleri kalite-fiyat karşılaştırmalarıyla da ön plana çıkıyor. Japon motosikletleri ayarında kaliteli Bajaj, Çin motosikletleriyle yarışacak fiyat

skalasına sahip. 2014 yılında dengeleri oldukça değiştirecek ve pazardan önemli bir pay alacak Bajaj’ın en dikkat çekici modeli PULSAR, ÖTV ve KDV dahil 7 bin 371 TL’den satışa sunuluyor. Dayanıklılığı ve güvenilirliği ile her türlü yol ve hava koşuluna uygun tasarlanan ve bu sayede köy- kasaba yollarında kolaylıkla kullanılabilen BOXER, perakende satış fiyatı olan 3.030 TL ile kısa sürede Anadolu halkının ilk tercihi haline gelecek. Comuter segmentinde satışa sunulan DISCOVER modeli ise kendi segmentinde güç, görünüş, yakıt tasarrufu, iki buji- 4 valf, mono shock süspansiyon, papatya disk fren gibi farklı özellikleri ile rakiplerinden ayrışıyor. 3.855 TL gibi iddialı bir fiyat ile satışa sunulan model satış rakamlarında ciddi değişiklikler yaptıracak.



Kocaeli Rally’de Saniyeler Konuştu 2014 TOSFED Ralli Kupası’nda ikinci ayak Kocaeli Rally, 40 ekibin katılımı ile 26-27 Nisan tarihlerinde gerçekleştirildi. 5 ayrı kategoride büyük çekişmelere sahne olan rallide 34 ekip finişe ulaşmayı başardı…

2

014 TOSFED Ralli Kupası’nın ikinci yarışı Kocaeli Rally, 26-27 Nisan tarihlerinde Kocaeli’de organize edildi. Kısa adı KOSDER olan Kocaeli Otomobil Sporları Kulübü tarafından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Belediyesi, Toshiba ve Emexotel Kocaeli katkıları ile düzenlenen organizasyon, 26 Nisan Cumartesi akşamı Emexotel önünden verilen sembolik start ile başladı. 41 ekibin kayıt yaptırdığı ve 40 ekibin start aldığı ralli, toplam uzunluğu 36,44 km. olan asfalt zeminli parkurda koşuldu. 27 Nisan Pazar sabahı şehir merkezinde yer alan Perşembe Pazarı’nda kurulan servis alanından başlayan mücadelede ekipler, 13,80 km uzunluğundaki Toylar ve 6,25 km uzunluğundaki

Işıktepe özel etaplarını üçer kez geçerek saat 16:30’dan itibaren servis alanındaki finiş podyumuna ulaşabilmek için ter döktüler. 6 ekibin çeşitli sebeplerle tamamlayamadığı rallide, dişe diş mücadele son etaba kadar devam etti 5 kategoride birincileri saniyeler belirledi. Kategori 1’de Rover 216 GTI ile İzmir’den Mehmet Canseven-Cihan Sapmaz, Kategori 2’de Citroen Saxo VTS ile yine İzmir’den Alper

Akgün-Serkan Okan, Kategori 3’de Peugeot 206 RC ile Kocaeli’den Tansel-Yüksel Karasu kardeşler, Kategori 4’de Renault Clio R3 ile İstanbul’dan Ali-Maria Gülan çifti, Kategori 5’te Renault Clio Sport ile İzmir’den Erkan Yanıkoğlu-Ünsal Deniz birincilikleri paylaşan ekipler oldular. Açık kategoride klasman dışı olarak tek yarışan ekip Adil Küçüksarı-Melih Ergüneş Mitsubishi Lancer EVO IX ile toplamda en iyi

zamanı kaydederek günü tamamlarken, TV dünyasının ünlü ismi Ümit Erdim de Ford Fiesta ST ile Şener Güray co-pilotluğunda katıldığı ralliyi Kategori 4 üçüncüsü olarak tamamladı. Finiş podyumunda gerçekleştirilen ödül töreninde kategorilerinde ilk 3 dereceyi paylaşan sürücüler, ödüllerini İzmit İlçe Emniyet Müdürü Kadir Alçıkaya, TOSFED Başkanı Metin Çeker, TOSFED Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Moral, TOSFED Genel Sekreteri Mete Bayrakçı, KOSDER Başkanı Ceyhun Yalçın ve Emexotel Kocaeli sahibi Mümtaz Emeksiz’den aldılar. TOSFED Ralli Kupası, 21-22 Haziran tarihlerinde Batı Anadolu Motorsporları Kulübü tarafından İzmir’de düzenlenecek olan BMS Rallisi ile devam edecek.



TÜRK İŞADAML


LARI DERNEĞİ


Türk İş Adamları Derneği (TİAD) Romanya’da bulunan işadamlarımızın, 1993 yılında kurdukları politik olmayan ve kar amacı gütmeyen bir sivil özel toplum kuruluşudur. Derneğimizde elektrik-elektronik, kimya ve plastik, taşımacılık, makine imalatı, sanayi, ticaret, finans-bankacılık, gıda, hazır giyim, turizm, inşaat ve buna benzer birçok alanda faaliyet gösteren üyelerimiz bulunmaktadır. Dernek, Türkiye ve Romanya arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunmak temeli üzerinde birçok alanda faaliyet göstermektedir.

T

ürk ve Romen işadamları arasında işbirliği imkanlarını geliştirici ortamın yaratılmasına yardımcı olmak; Türk işadamlarını Romanya’nın gelişen ekonomik koşulları konusunda aydınlatmak, ekonomik, mali ve sosyal mevzuatla ilgili gelişme ve değişmeleri aktarmak; Türk işadamlarının yatırım aşamasında ve ticari faaliyetleri sırasında karşılaştıkları temel sorunları değerlendirmek, ortak nitelikteki sorunlara Türk ve Romen resmi kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde çözüm yollarını araştırmak; gerektiğinde sorunların birlikte çözümünde yardımcı olmak Derneğimizin temel faaliyet alanlarını oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra Derneğimiz, her türlü fuar, konferans ve tanıtımlara katılım sağlayarak Türk firmalarının Romanya’da pazar paylarını artırmaları ve Türk malları için olumlu imaj oluşturulması yönünde faaliyetlerde de bulunmaktadır. Türk İş Adamları Dernekleri Avrupa Federasyonu (TİDAF) üyesi ve ikinci başkanı olan TİAD, aynı zamanda TİDAF’ın Balkanlar Bölge sorumlusudur.

Ayrıca Derneğimiz Romanya içinde de oldukça aktif bir konuma sahip bulunmaktadır. Romanya ve Bükreş Ticaret ve Sanayi Odasının’nda (CCIRBCamera de Comert şi İndustrie a Romaniei şi a Municipiului Bucureşti) 2 üye ile temsil edilme ve seçme hakkına sahip olan tek yabancı kuruluş olan Derneğimiz aynı zamanda Romanya Ticaret ve Sanayi Odası’nı Uluslararası Ticaret Odası’nın (ICC) “Ticaret ve Yatırım Komisyonun’da” temsil etmektedir. Yukarıda kısaca konumundan ve işbirliği ilişkilerinden bahsetmeye çalıştığımız Derneğimiz, etkin bir sivil toplum örgütü olmak için gerekli olan amaç ve ilke netliğini ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu doğrultuda Derneğimizin amaçları ve bu amaçları gerçekleştirmek için izleyeceği yollar kısaca şu şekilde özetlenebilir: DERNEĞİMİZİN AMAÇLARI: a)Türkiye ve Romanya arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunmak; b)Türk ve Romen işadamları arasında işbirliği imkanlarını geliştirici ortamın yaratılmasına yardımcı olmak; c)Türk işadamlarını Romanya’nın gelişen ekonomik koşulları konusunda aydınlatmak, ekonomik, mali ve sosyal mevzuatla ilgili gelişme ve değişmeleri aktarmak; d)Romanya’da yatırım yapmak ve ticari faaliyette bulunmak isteyen potansiyel Türk işadamlarına yol gösterici nitelikte danışmanlık yapmak;

e)Üyeleri arasında ekonomik, sosyal ve kültürel dayanışmayı kolaylaştırmak ve hızlandırmak; f)Türk işadamlarının yatırım aşamasında ve ticari faaliyetleri sırasında karşılaştıkları temel sorunları değerlendirmek, ortak nitelikteki sorunlara Türk ve Romen resmi kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde çözüm yollarını araştırmak; gerektiğinde sorunların birlikte çözümünde yardımcı olmak.


DERNEĞİMİZ AMAÇLARI DOĞRULTUSUNDA: •Türk mallarına Romanya’da olumlu imaj yaratılması, rekabet gücü kazandırılması ve bunların korunması için uyarıcı ve yol gösterici çalışmalarda bulunur. Bu konuda sanayici ve işadamlarının ihtiyacı olan bilgileri derler. Fiyat ve kalite yönünden rekabet edebilecek ürünlerin diş ticaretini kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı öneriler geliştirir. •Mesleki ve ticari konularda araştırmalar yapar, yaptırır, uygun gördüğü araştırmaları destekler. •Genel ekonomik gelişmeleri izler, bilge ve istatistikleri derler ve bunları üyelerine aktarır. •Romanya’da yürürlüğe konan ticari,

ekonomik ve mali mevzuat ile çalışma koşullarını düzenleyen mevzuatı, bunlarla ilgili değişiklik tasarılarını izler, tercüme ettirir ve üyelerine duyurur. •Türkiye ve Romanya’nın karşılıklı yarar ve denge gözeterek imzaladıkları ticari, ekonomik ve mali içerikli anlaşma ve protokolleri izler, bunları tercüme ettirir ve üyelerine duyurur. •Seminer, sempozyum, konferans ve benzeri türde toplantı ve çalışmalar yaparak üyelerin bilgi ve yeteneklerini geliştirmeye çalışır. •Gazete, kitap, dergi, broşür gibi süreli ve süresiz yayınlar çıkartır, bunların aracılığı ile görüşlerini açıklar. •Derneğin amaçları doğrultusunda Romanya’da ve yurtdışında yerleşik resmi ve özel kurum ve kuruluş yönetici

ve temsilcileri ile gerekli temas ve görüşmelerde bulunur, sonuçlarını üyelerine duyurur. •Dernek amacı doğrultusundaki hizmetleri sürdürebilmek için üyelerden oluşan çalışma gurupları veya komisyonları kurabilir. Gerektiğinde profesyonel kurum veya kuruluşlarla hizmet sözleşmeleri imzalayabilir. Gerek uluslararası gerekse ulusal düzeyde yürütmekte olduğumuz işbirliği ilişkilerimiz ve gerçekleştirmekte olduğumuz faaliyetlerimiz aracılığıyla Türk işadamlarını en iyi şekilde temsil etme, birleştirici ve iki ülke ilişkilerine olumlu katkıda bulunma temel ilkesiyle hareket eden Derneğimiz bu alanlarda yapılan her türlü çalışmaya da destek sağlamakta ve faaliyetlerini her geçen gün daha da geliştirmektedir.


Yeni Mazda3 Türkiye yollarında Mazda, yeni nesil Mazda3’ü Türk basınına tanıttı. Türkiye’de başlayan basın aktivitesi Yunan adasında devam etti. Mazda3’ilk olarak Türkiye’ye 1.5 lt 120 HP benzinli motorla gelecek.



G

eçtiğimiz hafta Mazda3’ün lansmanı Türkiye’de başlayıp Yunan adasında devam etti. Bu keyifli lanzmanla Mazda3 basına tanıtıldı. Ardından da Mazda3 showroomlardaki yerini alacak. Mazda3’ün 3. nesli olan yeni versiyonun tasarımı oldukça şık ve Mazda’nın yeni tasarım anlayışını tamamı ile sergiliyor. Araç tasarım olarak ağabeyi Mazda6’ya çok benzer bir hale gelmiş. Yeni tasarım anlayışı pek çok kişinin hoşuna giderken, benzerliğin biraz fazla olması kimileri için can sıkıcı olabilir. Yeni tasarım sayesinde eskisinden daha dinamik bir görüntüye kavuşan araç oldukça fazla ilgi çekiyor. Mazda’nın yeni nesil verimlilik projesi SKYACTIV sayesinde Mazda3 hem düşük hacimli hem de düşük yakıt tüketimli motorlara kavuştu. Üstelik tüm bunların yanında yeni motorlara entegre edilebilen tam otomatik şanzımanın yakıt tüketimine etkisinin çok fazla olmaması en rakiplerine göre en büyük avantajı haline geliyor. Bu şanzıman hem konforlu vites geçişleri sağlıyor

hem de dayanıklılığı ile alakalı kafalarda soru işaretleri oluşmasına izin vermiyor. Yokuşlarda kaydırma gibi bir sorunla da karşılaşmıyorsunuz. Dış tasarımda cesur olan Mazda iç tasarımda ise aynı cesareti gösteremiyor. Bu iç mekanın kötü göründüğü anlamına gelmiyor kesinlikle ama dışarısı kadar sıra dışı değil. Hatta Avrupalı rakipleri ile fazlasıyla benzer bir yapıya sahip. Yumuşak dokulu yüzeylerin verdiği kalite hissi üst düzey. Ergonomik açıdan oldukça başarılı diyebileceğimiz kumanda düğmelerinin oldukça anlaşılabilir olması da Mazda3’e puan kazandırıyor. Aracın güçlü olduğu noktalardan biri de zengin donanımı. Oldukça kabarık bir donanım listesine sahip olan araç rakiplerinin fiyatını kabartan donanımların pek çoğunu standart sunuyor. İç mekanda 4 yetişkine yeterli yaşam alanı sunuluyor arka koltuklardaki diz mesafesi çok uzun boylular için yeterli olmasa da sınıf standartlarını karşılıyor. Yalıtım anlamında iyileştirmeler yapılmış ancak Avrupalı rakipleri özellikle

yol sesi konusunda hala daha iyiler. Model ülkemize ilk etapta sadece 1.5 litrelik SKYACTIVE benzinli motorla geliyor. İç sürtünmeleri düşürülerek verimliliği arttırılan motorun her noktasında kayıpları azaltıcı çalışmalar yapılmış. Türkiye’ye özel gücü arttırılan motor 6000 d/d’da 120 HP güç ve 4000 d/d’da 150 Nm tork değeri sunuyor. Bu değerlerle Mazda3 performans anlamında kendisi ile benzer hacimlerdeki turbo beslemeli motorlardan zayıf kalsa da pek çok kullanıcı için yeterli hızlanma değerleri sunuyor. Yakıt tüketimi söz konusu olduğunda ise Mazda3’ün eli daha güçlü. Turbo motorların dikkatli kullanılmadığında kontrolden çıkan tüketimlerinin yanında Mazda3 daha uysal bir görüntü çiziyor ve sahibinin cebini düşünüyor. Detaylı tüketim rakamlarını ise yakında yapacağımız video test ile daha detaylı aktaracağız. Dizel motor cephesinde ise henüz bir seçenek yok. Daha önce Ford ile olan ortaklığı sayesinde 1.6 PSA dizel motorunu kullanan Japon

üretici ortaklığın bitmesinin ardından kendi dizel motorunu geliştiriyor fakat yeni motorun en erken geliş tarihi önümüzdeki yıl. Yeni dizel tıpkı benzinli versiyon gibi 1.5 litre hacminde olacak ve markanın benzinli versiyonda kullandığı 6 kademeli SKYACTIVE şanzıman ile entegre edilebilecek. Motor gücü ve tüketim değerleri hakkında bir bilgi ise henüz yok. Alıştığımız Mazda sürüş karakterini koruyan aracı sürmesi germekten çok keyifli. Hisli direksiyon, iyi çalışan süspansiyon sistemi ve rijit kasa yapısı sayesinde Mazda3’ü sürmek özellikle virajlı yollarda büyük zevk. Araç ülkemizde sedan versiyonda 3, hatchback versiyonda ise 2 farklı donanım paketi ile satışa sunulacak. Yeni Mazda3 sedanın başlangıç fiyatı 55 bin 500 lirayken, Hatchback versiyon 60 bin 600 liradan başlayan fiyat etiketine sahip. Bu fiyat etiketi bizce çok rekabetçi olmasa da otomobil piyasasının içinde bulunduğu durum söz konusu olunca normal karşılanabilir.



Yeni Nesil Mercedes-Benz C-Serisi ve Yeni GLA 15 Nisan’da Türkiye’de



Mercedes-Benz Türk, 2014 satışlarına büyük katkı sağlayacak yepyeni iki modelini Nisan ayında Türkiye pazarına sunuyor.Türkiye’de ve dünyada satış rekorları kıran MercedesBenz C-Serisi, tüm dünyada bugüne kadar 2,4 milyon adedin üzerinde alıcı bulan MercedesBenz’in en yüksek satış hacmine ulaşan modeli. Mercedes-Benz’in geniş SUV portföyünün son halkası olan yeni GLA kendi segmentlerinde standartları yeniden belirliyor. MercedesBenz Türk, 2014 satış hacmine büyük katkı sağlayacak yeni C-Serisi ve SUV segmentinin yeni üyesi olan yeni GLA’yı Türkiye pazarına sunuyor. Gerek dinamik tasarımları ve sportif görünümü gerekse güvenlik konusunda çıtayı en yukarıya taşıyan donanım seçenekleri ile her iki model de Türkiye’de de otomobilseverlerin ilgi odağı olmaya hazırlanıyor.

B

ir önceki versiyonu 2007 yılında piyasaya sürülen ve tüm dünyada bugüne kadar 2,4 milyon adedin üzerinde satarak Mercedes-Benz’in en yüksek satış hacmine ulaşan C-Serisi’nin yeni versiyonu artık Türkiye’de. Türkiye’de ve dünyada satış rekorları kıran Mercedes-Benz C-Serisi, en yüksek satış hacmine ulaşan model olması nedeni ile “Mercedes-Benz” için özel bir önem taşıyor. Yeni C-Serisi, yalın ancak heyecan verici dış ve birinci sınıf iç mekan tasarımıyla yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Yan-dan bakıldığında uzun kaput, geriye alınmış yolcu kabini ve kısa konsollar C-Serisi’nin klasik ve dengeli Mercedes-Benz sedan yapısını tanımlıyor. Yeni C-Serisi’nin modern görünüme sahip geniş ve lüks iç mekanı duygulara hitap eden sadelikle dinamik sportifliği mükemmel bir şekilde harmanlayarak, uçak seyahatleri ile kıyaslanacak olursa eko-nomi sınıfından birinci sınıfa geçilmiş hissi yaratıyor.

Avantgarde, Exclusive ve AMG tasarım konseptleri kullanıcılara araçlarını daha fazla kişiselleştirme imkanı sağlıyor. AVANTGARDE tasarım konsepti, aracın sportif sedan özelliğini ön plana çıkarırken, EXCLUSIVE tasarım konsepti incelikli tasarıma ve modern lükse vurgu yapıyor. C-Serisi’nin AMG tasarım konsepti ise araca tamamen sportif bir ka-rakter kazandırıyor. Yeni C-Serisi’nde aracın önündeki MercedesBenz yıldızı sportif görünüm isteyenler için radyatör ızgarası üzerinde ya da modern klasik tasarımı tercih edenler için aracın kaputu üzerinde olmak üzere iki farklı şekilde yerleştirilebiliyor. Mercedes-Benz, ürün gamını genişleterek yeni GLA ile başarılı SUV ailesine yepyeni bir üye ekledi. Önceki SUV’lara göre daha kısa ve görkemli tasarımıyla şehir içi sürüş alışkanlıklarına mükemmel uyum sağlayarak yeni bir segmentin öncülüğünü yapan bu kompakt model, SUV konseptini modern bir şekilde yeniden yorumluyor.

Yeni GLA, opsiyonel 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemi, sağlam gövde yapısı, kişiselleştirilebilen iç mekan konsepti ve yüksek manevra kabiliyeti ile mükemmel bir sürüş keyfi sunuyor. Yeni GLA, yüksek araç gövdesi ve büyük jant ölçüleri ile yenilikçi, aynı zamanda geleneksel tasarımı ile geleceğin SUV’unu yaratıyor. Mercedes-Benz’in A-Serisi, B-Serisi ve CLA’dan sonraki bu yeni kompakt modeli, sağlam gövde yapısı ile hem asfalt hem de arazi koşullarında dengeli ve güvenli bir sürüş sağlıyor. Esnek bir iç mekana sahip

GLA’da arka koltuk sırtlıkları tamamen katlanabilmekle kalmıyor, aynı zamanda istenilen açıya da ayarlanabiliyor. Alçak yükleme eşiği ve opsiyonel olarak sunulan “otomatik açılabilen geniş bagaj kapağı” ile GLA’nın bagaj bölümü eşyaların kolayca taşınmasını sağlıyor. Yeni GLA’da, kullanıcılara araçlarını daha fazla kişisel-leştirme imkanı sağlayan Urban ve AMG olmak üzere sunulan iki farklı tasarım konseptine ek olarak kişiselleştirme seçenekleri iç mekanda Exclusive Paketi, dış mekanda ise Gece Paketi ile devam ediyor.



Turgut Yüksekdağ Twitter: @turgutyuksekdag

Çok Beklersiniz Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun web sitesine baktığınız zaman gerçekten çok ciddi organizasyonları hayata geçirdiklerini görüyoruz. Birbirinden zorlu birçok şampiyona bir takvim sezonunda yapılıyor gibi… Ama yapılıyor gibi… Gerçekte ne yapılıyor?

T

ürkiye’de yapılan yarışların birçoğuna uzun yıllardır katılan birisi olarak söylüyorum ki her şeylerini ortaya koyarak çalışan birkaç süper adamın yaptıkları dışında hiç kimsenin bir şey yaptığı yok. Neden yok, neden otomobil sporları gelişmiyor bu ülkede? Net tespitimi söyleyeyim; Bugün piste, parkura çıkan sporculara baktığınız zaman bu sporun zengin sporu olduğunu görebilirsiniz. Büyük masrafları olan bu sporu yapanların maddi gelirlerinin yüksek olmasından daha doğal bir durum yok. Çünkü bu sporu

destekleyen, sponsor olan da yok. Bir anlamda pistlerde, parkurlarda olanlar zengin çocukları (ki bu da doğal) Peki yarışanların aileleri dışında zengin tabir edilen kitlenin bu sporu takip ettiğini söyleyebilir miyiz? Hayır! Peki Türkiye’de otomobille ilgilenen kesimin çok önemli bölümünün gelir seviyesinin düşük olduğunu söylememiz mümkün mü? Evet. Önemli soru; otomobil sporlarını bu kesime indirmek, bu kesim ile buluşturmak için ne yapıldı? Bu sorunun cevabı aslında yaşanan sıkıntının sebebini de

açıklamıyor mu? Bu durağanlığı özetlemiyor mu? Ne yapılabilir? 1 Mayıs’ta Ankara’da, 4 Mayıs’ta Körfez’de, 11 Mayıs’ta İstanbul Park’ta, 19 Mayıs’ta Samsun’dayız. Çok önemli bir organizasyonlar var, federasyon nerede? İstanbul Park’ta, Olimpiyat Stadında, Körfez’de, Pınarbaşı’nda onlarca organizasyon yapılıyor. Federasyon nerede? Onlarca kulüp var, birçoğu web üzerinden organize oluyor. Federasyon bunların hangisi ile iletişim kurdu? Türkiye Ralli Şampiyonası yapılıyor hangisinde etaplara gitmek için otobüs organizasyonu

yapıldı, hangisi için kulüpler ile temasa geçildi. Gözetmenler ne yiyor, ne içiyor? Hepsinin cevabı ortak değil mi? Bu söylediklerimin çok para ile ilgisi de yok üstelik Peki ne bekleniyor? Zengin çocukları (lütfen yarışan dostlarım alınmasın, sözüm onlara değil) yarışsın, izlemek isteyen de gelsin izlesin ve bu spor gelişsin, sponsorlar parayı akıtsın diyorsanız, kusura bakmayın, çok beklerisiniz. Yok, sorunu kökten çözelim diyorsanız, biz buradayız, her zaman…


Dünya Drift Rekoruna tanık olmak istiyorsanız 19 Mayıs’ta Samsun’dayız


Sıra dışı görünümüyle Yeni Amarok Canyon satışa sunuldu Volkswagen Ticari Araç’ın Nisan ayında satışa sunduğu Yeni Amarok Canyon, sıra dışı görünümü ve özel aksesuarlarıyla sınıfındaki iddiasını daha da güçlendiriyor.



A

marok ailesinin performansıyla olduğu kadar dikkat çekici görüntüsüyle de fark yaratan versiyonu Yeni Amarok Canyon, 95 bin 730 TL’den başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor. Volkswagen Ticari Araç’ın tüm dünyada büyük ilgi gören pick up modeli Amarok’un, yeni versiyonu Amarok

Canyon satışa sunuldu. Sahip olduğu donanım ve aksesuar özellikleriyle iddiasını güçlendiren Yeni Amarok Canyon, hem iç, hem de dış tasarımındaki yeniliklerle dikkat çekiyor. Özel Canyon koltuk kumaşı, ısıtmalı sürücü ve yolcu koltukları, ısıtmalı silecek başlıkları gibi özelliklerin standart olarak yer aldığı Yeni

Amarok Canyon’da gövde rengi ön tampon ve yan aynalar ile Canyon tampon kiti, sportif roll bar ve parlak siyah yan basamak ilk bakışta göze çarpıyor. Yeni Amarok Canyon’da ayrıca, ön sis farları, karartılmış arka farlar ve Canyon’a özel 17 inç alüminyum alaşımlı jantlar gibi sportif tasarım öğeleri de standart olarak

sunuluyor. Sürekli 4 tekerlekten çekiş özelliği ve Volkswagen motor teknolojisinin güçlü, verimli örneklerinden biri olan 2.0 lt Common Rail Turbo 180PS motorla donatılmış olan Yeni Amarok Canyon, manuel veya sınıfında tek olan 8 ileri otomatik şanzımanla alınabiliyor.



ŞEHRİN YENİ MİNİĞİ

Özellikle İstanbul gibi metropollerin trafik sorununa çözümlerden biri de küçük araçlar. Birçok kalabalık şehirde küçük otomobillerin çokluğunu görürüz. Hyundai i10, daha önce de bu sınıfın Türkiye’de dikkat çeken bir oyuncusuydu. Komple yenilenen Hyundai i10, oldukça modern bir tasarıma sahip.

İ

stanbul gibi tüm dünyadaki kalabalık olan şehirlerde büyük araç kullanmak başımıza bela olurken i10’un her yere sığan küçücük yapısı ama içine girdiğinizde daha büyük bir otomobil havası var. Hyundai yeni tasarım anlayışını ailenin minik üyesi i10’da yansıtıyor. Yeni tasarım otomobilin ön görünümünü diğer Hyundai modellerini andırıyor. Yeni far tasarımı oldukça şık ve otomobilin yüzünü modern kılmaya yetiyor. Büyük hava ızgarası otomobile sportif bir hava katıyor. Arka kısımda yüksek konumlandırılan stop gurubu oldukça modern bir görüntü sunuyor. Arka tampon

da sportif havaya katkı sağlıyor. Aracın içine ilk adım attığınızda renkli iç mekan ve koltuk döşemeleri ile farklı bir deneyime adım attığınız hissediyorsunuz. Gösterge paneli küçük sınıf bir otomobilden fazlasını sunuyor. Oldukça rahat görünen gösterge paneli çok şık aydınlatılıyor. Direksiyon simidi üzerindeki butonlar oldukça kolay ulaşılacak şekilde konumlandırılmış. Simidin çapı ideal ölçülerde. Orta konsolda otomobilin diğer detayları gibi oldukça modern tasarlanmış. Orta konsolun üst kısmında kullanılan müzik sistemi oldukça başarılı. Müzik sisteminin altına konumlandırılan

klima butonları iri ve ele rahat oturuyor. Vites topuzu yükseğe konumlandırılmış bu da sürüş konforunu artırıyor. Ön koltukların konforu beklentileri

karşılıyor. Arka koltukta konfor konusunda küçük sınıf bir otomobil için yeterli konfora sahip. 252 lt bagaj hacmi arka koltuklar yatırılarak artırılıyor.


Hyundai i10’da kullanılan 1.0 DOHC Dual CVVT motor oldukça modern. 3 silindirli ve 998 cc hacmindeki motor 6200 d/d’da 63 HP güç üretiyor. Motorun maksimum torku ise 3500 d/d’da 90 Nm. Bu sınıf ve bu hacimdeki bir otomobilden yüksek performans beklemek yanlış olur. 153 km/s maksimum hıza sahip olan otomobilin 0-100 km/s hızlanma süresi ise 15.2 sn. Bu motor istenilirse LPG’li olarak da alabiliyorsunuz. Biz benzinli ve 5 ileri versiyonu kullanma fırsatı bulduk. Bu versiyonla aracın şehiriçi yakıt tüketimi 6.5 lt/100 km, şehirdışında 4.2 ve ortalama olarak 5.1 lt/100 km olarak belirtiliyor. Hyundai i10, küçük sınıfın iyi temsilcileri arasındaydı. Yeni i10 modern tasarımı ve motoru ile çok ilgi göreceğe benziyor.


Yılın otomobili sahnede

Peugeot’un Yılın Otomobili seçilen 308 modelini bu sayımızda test ettik. Peugeot 308 komple yenilenerek tüketicinin karşısına çıktı ve geçmişteki başarısını devam ettireceğe benziyor.

P

eugeot’un yeni nesil tasarım anlayışı kendisini 208 gösterdi. C segmentinin önemli oyuncularından olan Peugeot 308’de yenilenirken bu tasarım anlayışından etkilendi. Yeni Peugeot 308, Türkiye’de 2 benzinli ve 2 dizel motor seçeneği ile satılacak. 1.2 VTi 82 HP ve 1.6 THP 156 HP benzinli motorlar 308 sunuluyor. 1.6 HDi 92 HP ve 1.6 e-HDi 115 HP motor seçenekleri de 308’in dizel motor seçeneklerini oluşturuyor. Türkiye lansmanı KKTC’de yapılan 308’in dış tasarımı tamamen değişti. 208’deki

yeni stil ön tasarımı bundan sonra diğer Peugeot’larda da göreceğimiz kesin. Led gündüz farları otomobile çok farklı bir hava katıyor. Ön panjur daha önceki 308’e göre otomobili daha modern gösteriyor. Bu modern yapıyı 308’in dışında her bölümde görebiliyoruz. Yan kısımda 308’e baktığınızda değişikliği daha çok hissediyorsunuz. Otomobilin ölçülerinde küçülmeler var ama bunu gözle anlamanız zor ve bu iç mekanda da kendini hissettirmiyor. Otomobilin arka kısmında da 208’de olduğu gibi yeni nesil Peugeot’larda uygulanan spot tarzını görüyoruz. Yeni 308’de

her şey çok net ve akıcı bir tasarıma sahip. Otomobilin içine girdiğinizde daha önceki 308’deki gibi ferahlığın hakim olduğunu görüyorsunuz. 308’in ön koltukları oldukça şık. Test

aracımızın donanım paketi yüksek seviye olduğu için ön koltuklarda masaj sistemi mevcuttu. Ön ve arka koltuklarda konfor konusunda sorunsuz bir yapı sunuluyor.


Direksiyon simidi 208’deki gibi ele çok rahat oturuyor ve üstünde bulunan butonlara ulaşmak çok kolay. Gösterge panelinde farklı bir yapı var. Bu farklılık diğer otomobillere göre ters yöne hareket eden devir göstergesinden kaynaklanıyor. Özellikle içeride orta konsolda i-Cockpit adı verilen 9 inçlik ekran bu otomobilin iç mekandaki en ilginç yeri. Yeni nesil birçok otomobilde artık bu tür çok fonksiyonlu ekran kullanılmakta. i-Cockpit, buton kalabalıklığını ortadan kaldırmış. Otomobilin tüm iç mekan fonksiyonlarını buradan kontrol ediyorsunuz ve alışmanız çok vakit almıyor. Test aracımızda kullanılan 1560 cc hacmindeki dizel motor PSA’nın birçok modelinde kullanılmakta. Değişken geometreli turbo motor 3600 d/d’da 115 HP güce sahip. Motorun maksimum torku ise 1750 d/d’da 270 Nm. Değişken geometreli turbo sayesinde turbo sayesinde alt devirlerden itibaren oldukça canlı olan motor bu otomobilde

performans ve yakıt ekonomisinde beklentileri karşılıyor. 191 km/s maksimum hıza sahip olan Peugeot 308 1.6 e-HDi’nin 0-100 km/s hızlanma değer ise 10.9 sn. Otomobilin şehiriçi yakıt tüketimi 4.4, şehir dışı

tüketimi 3.5 ve ortalama 3.8 lt/100 km olarak belirtiliyor. Yakıt tüketiminin düşük olduğunu söylemek mümkün. Şehiriçinde start-stop sistemi sayesinde yakıt tüketimi daha da aşağılara çekiliyor.


Toyota Prius Çevreci ve konforlu

Toyota hybrid motorda öncü rol oynuyor. Tüm dünyada bu konu hakkımda ön plana çıkan Toyota’nın Prius modeli yıllar içinde güncellenerek bu günlere geldi.

D

ünyanın ilk ve en başarılı hybrid otomobili olan Toyota Prius 3. Jenerasyonuyla iddiasını korurken, gelişimini ise büyük bir ivme ile sürdürüyor. Otomobile gücünü veren bir benzinli motor ve ona bağlı çalışan elektrikli motorun evliliğine Toyota, “Hybrid Synergy Drive” adını vermiş. Gerektiğinde iki motor da ayrı ayrı çalışabilirken, gerekli hallerde eş zamanlı olarak da çalışabiliyorlar ve fren enerjisini bile aküleri şarj etmek kullanan bu tasarruflu sistem, otomobilin akıl almaz derecede ekonomik olmasını sağlıyor. İlk önce aklınızdaki soruyu yanıtlayayım: Hayır, elektrik motoru ve benzinli motorun arasındaki geçişlerin hissedilmesi mümkün değil, yani hiçbir sarsıntı veya titreşim hissedilmiyor. Prius her şeyi akıl dolu bir biçimde hallediyor olmasının yanı

sıra sürücüne EV, Eco ve Power tuşları ile sürüş modunu seçme imkanı da sunuyor. EV modunda sadece elektrik motorunu kullanan Prius hiç yakıt tüketmezken bu modda sürat ve menzil biraz kısıtlanıyor. Power tuşuna bastığınızda ise benzinli motorun tüm gücünü serbest bırakan otomobil, bu motoru elektrikli motor

ile de destekliyor. Eco modunda ise gaz pedalı tepkilerini en ekonomik olacak şekilde ayarlayan sistem, gereksiz enerji tüketiminden kaçınmak için motor rölanti devrine düşünce klimayı bile kapatıyor. Hybrid ve benzinli motor toplamda 136 HP güç üretiyor. Benzinli motor 1.8 lt hacminde ve 4 silindirli.


Toyota Prius’un dış görünüşü diğer öncülerine oranla dahan modern ve keskin hatlara sahip. Toyota Hybrid modellerinde logoların altına mavi fon atarak ayırt edici bir özellik sunuyor. Ön ve arka görünüm eski versiyona göre oldukça şık. Stop gurubu şeffaf olarak kullanılmış. Bu da Hybrid versiyonlarda öne çıkan bir özellik. İnsanın vücudunu oldukça iyi kavrayan koltuklar, otomobili kullanıyor olmaktan ziyade giyiyormuşsunuz hissi verirken, Camry den biraz daha sert ayarlanan süspansiyon otomobilin sürücüsüne yeterli geri bildirim ve konforlu bir sürüş vermesini sağlıyor. Gözleri yoldan ayırmadan okunacak şekilde konumlanan göstergeler, gayet güzel konumlanmış. İç görünümü de otomobilin dışı gibi sade ama modern bir havaya sahip. Dokunmatik

çalışan bilgi ekranı yakıt kullanımı, seçilen motor, batarya durumu, şarj durumu gibi pek çok durumu kullanıcısına bildiren

sistem, otomobilin olmazsa olmazları arasında yer alıyor.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.