Mayıs 2016 / Sayı: 1
www.formendergisi.com
a4medya
Dijital dergi
Sektör cebinizde
Bu bir ilandır
Gücünüze güç katmaya hazır mısınız?
Ammann Easy Batch
Köprücülük virüsü 1967'den beri köprü ve viyadükler üzerine çalışan Altok Kurşun, ilk projesini anlattı
DEV'ler teslim edildi Demir Export, makine parkına 3 adet Komatsu HD785-7 kaya kamyonu ekledi
Kabin incelemesi Pazara sunulan iş makinesi kabinlerini ele aldık ve tüm detaylarıyla inceledik
Yeniden merhaba İş ve inşaat makineleri sektörünün yepyeni yayın mecrası Formen Dergisi’nin ilk sayısından hepinize; “merhaba”. Açık konuşmak gerekirse; haber anlayışı, sunumu ve kalitesiyle sektörel yayıncılığa yepyeni bir soluk katacağını düşündüğüm Formen Dergisi’ni, 16 yıllık sektörel geçmişimin “ustalık eseri” olarak görüyorum ve nitelendiriyorum. Bu motivasyonla hazırladığımız ilk sayımızı hem içerik, hem de sunum olarak beğeneceğinizi umuyorum. “İyi dergi okunur” felsefesiyle bir araya gelen A4 Medya ekibi, daha yalın ve ürün odaklı haber sunumları ile “daha okunabilir” habercilik anlayışı güdüyor. Bu anlayışının ilk ürünü olan Vinç&Platform dergisi için gelen olumlu tepkiler doğru yolda olduğumuzun göstergesi olurken, aynı zamanda önemli motivasyon kaynaklarımızdan biri olmuştu. Açıkçası, sektörel dergilerin en büyük sıkıntısının okunabilirlik olduğunu düşünüyorum. Bu doğrultuda, yeni yolculuğumuzun en başında kendimizi farklılaştırdık ve okunabilir dergiler yapmayı hedefledik. Bunun için gerek konu seçiminde, gerekse tasarımda “okunabilirliği” baz alarak Döne Arslantaş done.arslantas@a4medya.com
çalıştık. Kolay okunan, görselliğin ağır bastığı tasarım ve ilgi çekici içerikler ile sonraki sayısı merak edilen dergiler hazırlayarak yolumuza devam edeceğiz. Sizlerin de desteği ile bu amaçlarımıza ulaşabileceğimize ve sektörel yayıncılıkta çıtayı yükselten bir yayıncılık anlayışını yaşatabileceğimize inanıyoruz. A4 Medya olarak farkımızı ortaya koyduğumuz diğer nokta ise; dijital medya. Türkiye’nin en güncel iş ve inşaat sektör haber portalları olan formendergisi.com ve vincveplatform.com sitelerimizi, tüm mobil cihazlarla uygun olacak şekilde hazırladık. Bununla da yetinmeyerek Türkiye sektörel yayıncılığında bir ilki olan ve Makine Parkım mobil uygulamamızı hem iOS, hem de Android tabanlı telefonlar için ücretsiz olarak kullanıma sunduk. Bu uygulama üzerinden tüm sektörel haberleri güncel olarak takip edebilecek ve dergi PDF’lerini cep telefonunuz üzerinden okuyabileceksiniz. Özellikle inşaat sektöründe dergi okumaya fırsat bulamayanlar açısından bu uygulama büyük bir boşluğu dolduracak. Öte yandan, ülke gündeminde yaşanan olumsuz havaya rağmen iş makinesi sektöründeki istikrarın devam ediyor olması yüreklerimize su serpiyor. İlk çeyrek değerlendirmesi için bir araya geldiğimiz İMDER/İSDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy’dan aldığımız üye rakamlar, geçtiğimiz yıla oranla satış oranlarında yüzde 5’lik gelişme yaşandığını gösteriyor. Ciddi bir büyüme oranı olarak sayılmasa da, böyle bir ortamda yaşanan herhangi bir artışın önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca 2015 yılında gerçekleşen DMO alımlarının bu sene gerçekleşmediğini göz önünde bulundurduğumuzda, özel sektörün istikrarına devam ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. İyi okumalar…
Rosewood Hotel / Abu Dhabi
Kalıp Uzmanı.
En düşük proje maliyeti için Otomatik Tırmanır Kalıp. Kat çıkma hızını 3 güne kadar düşürebilir. İşçilik maliyetlerini %70’e kadar azaltır. Çekirdek ve döşeme tek seferde dökülebilir.
Maksimum iş ve işçi güvenliği sağlar. Kule vinçten bağımsız çalışır.
twitter.com/dokakalipiskele
linkedin.com/company/doka-turkey
facebook.com/dokakalipiskele
instagram.com/dokakalip
youtube.com/doka
La Luna Hotel / Baku Istanbul | T 0 262 751 50 66 | F 0 262 751 50 05 | turkiye@doka.com | www.dokakalipiskele.com
Maslak 1453 / İstanbul
İÇİNDEKİLER
70
KABİN DOSYASI Güvenlik ve verimlilik sunan kabinler
RÖPORTAJ
30
FARUK AKSOY: "İstikrar devam ediyor"
34
YASEMİN OK: "İş makineleri sektöründe Ur-Ge"
54
YUSUF ÇELİK: "İş makinecileri meslek odası kurulmalı"
HABER
28 İhracat hedefi 34 İş makinelerinde Ur-Ge 38 Easy Batch ile az zamanda çok iş 46 Doğru lastik kazandırır 48 Hafif, dayanıklı, akıllı 58 Bilinçli operatör ülke için kazançtır 88 Kalıp sektörü vites yükseltti 90 Kırma eleme tesisleri ve konik kırıcılar 94 Yapışma ve aşınma çözümleri 102 2016 yatırımları 103 TVH Türkiye müşterilerini ağırladı
A4 Medya Reklamcılık ve Yayıncılık adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Çağrı Arslantaş Genel Koordinatör Döne Arslantaş Yayın Yönetmeni Taylan Özgür Efe Yazı İşleri Gökhan Uz İsmail Center Reklam Çağrı Arslantaş Grafik Tasarım Volkan Düvencioğlu IT Danışmanı Hakan Karataş Finans Müdürü Ayhan Keke Dağıtım Kargo ile imza karşılığı
FUAR
64 Bauma 2016, rekorlarla sona erdi 66 Hidromek’in yenileri Bauma’da 68 Yerli mega kova
Baskı Bilnet Matbaacılık Dudullu Organize Sanayi Bölgesi Yukarı Dudullu Mahallesi, 1. Cad. No:16 Ümraniye/İstanbul Tel: 444 4 403 Baskı Tarihi Mayıs 2016 A4 MEDYA REKLAMCILIK VE YAYINCILIK SAN VE TİC. LTD. ŞTİ. İçerenköy Mahallesi Huzur Hoca Caddesi Zırhlıoğlu İş Hanı No: 51 / 7 Ataşehir / İstanbul Tel: 0 (216) 572 00 30 Faks: 0 (216) 572 00 34
DİĞER HABERLER Bizi takip edin
10 Makinede geçen bir ömür
a4medya
12 Komatsu’nun maden devi
MakineParkım
14 Köprücülük virüsü
a4medya
22 Her şey inanmak ile başladı
www.formendergisi.com www.a4medya.com
40 Demir Export’un yeni devleri 42 Kabiliyetli, hızlı, fonksiyonel 50 Ready 4L 96 V1 Viyadüğü’nde Peri çözümleri 100 Ağır hasarlı bina yıkımı
Yayın Türü Türkiye genelinde dağıtılan Formen Dergisi basın kanununa göre yerel süreli yayındır. A4 Medya Rek. Yay. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak ayda bir yayınlanmaktadır. Dergide yer alan yazı, fotoğraf, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilemeden alıntı yapılamaz.
FORMEN / Mayıs 2016
�
%5 Geçtiğimiz yıla oranla genel iş makineleri satışlarında yüzde 5’lik artış yaşandı.
324,5
milyar dolar Türk müteahhitlik firmaları 1972 yılından 2016 Şubat’a kadar 108 ülkede 324,5 milyar dolar değerinde proje üstlendi.
2.915 Kalkınma Bakanlığı’nın 2016 yılı raporuna göre, 2015 Yılı Yatırım Programında yer alan 2.915 projenin 14,2 milyar TL tutarındaki 774 adedi yıl içinde başlanıp bitirilmesi programlanan yıllık projelerden oluşuyor.
3.008 ₺
2016 Yatırım Programı’nda 3.008 proje için 64,9 milyar TL ödenek ayrıldı. Ayrılan bu ödenekler ile yatırımların tamamlanma süresi 4,68 yıl olarak hesaplanıyor.
37 bin kilometre Bölünmüş yol ağı için 2019 yılı hedefi 31,000 km, 2023 hedefi 37.000 km. 2023 yılına kadar YİD modeliyle 5.748 km otoyol yapımı hedefleniyor.
6
Dördüncü açık artırma yapıldı
Borusan Makina ve Güç Sistemleri, yine bir Borusan kuruluşu olan Manheim ile ortaklaşa düzenlediği dördüncü İş Makinası Açık Artırma organizasyonunu Ankara’da gerçekleştirdi. Katılımcı sayısında her geçen yıl büyük artışların gözlendiği açık artırmada bu yıl 36 adet iş makinesi satıldı. Yapılan satışların büyük bölümünü Ankara, İstanbul ve Adana bölgesinden gelen katılımcılar gerçekleştirdi. Alıcılar açık artırma öncesinde makineleri çalıştırıp test etme ve akıllarındaki soruları sorma fırsatı da buldular. Etkinlikte geliri Ankara Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne bağışlanan bir iş makinesi maketi de açık artırmayla satıldı.
NELER OLDU?
Expo Kulesi için sıradışı çözüm
Türk Akımı’nın kaderini ilişkilerin seyri belirleyecek
Gazprom Yönetim Kurulu Üyesi Oleg Aksyutin, Gazprom’un Türk Akımı’nın yapım süresinin Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin normalleşmesinden sonra açıklığa kavuşturacağını söyledi. Aksyutin, ayrıca projenin Avrupa gaz pazarında Gazprom’un konumunu güçlendireceğini ve Rus gazının sevkiyatında transit riskleri azaltacağını da belirtti. Adı Türk Akımı olarak belirlenen projenin deniz altından geçecek kısmının inşasına 2015 Haziran’ında başlanması planlanmıştı ancak bu gerçekleşmedi. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler 24 Kasım’da Türk savaş uçağının Rus Su-24 uçağını düşürmesi ile kötüleşti, birçok ticari ve ekonomik işbirliği askıya alındı.
TeknoVinç, TEXPO 2016 Kulesi’nin yapımında, sıradışı bir çalışmaya daha imza attı. 1 adet Potain kule vinç ve 1 adet Stros malzeme ve personel asansörü ile projede yer alan TeknoVinç, Expo 2016 Kulesi’nde bulunan MCT 205 model kule vinciyle, toplamda iki ankraj bağlantısıyla 128 metre yüksekliğe ulaştı. Projeye özel 23m uzunluğunda üretilen ankraj kolları sayesinde, kuleye uzaktan bağlanan kule vinç, kulenin TAÇ’ını oluşturan yapının sorunsuz olarak yükselmesini sağladı. Kule vincin yanı sıra Stros NOV 2032 UP-I model personel ve malzeme asansörü de projeye destek verdi. Montaj yönü farklı şekilde tasarlanarak projeye entegre edilen asansörün uygulamasında, Expo 2016 Kulesi’nin TAÇ’ını oluşturan yapının yükselebilmesi için Türkiye’de bir ilke imza atılarak, her yükselmede asansörün 3 ankraj kolu sökülüp yeniden takıldı. TeknoVinç, şantiye sahasında yapılan tüm teknik işlemler için 24 saat hizmet verebilen teknik destek ekibiyle, proje süresi çok kısa olan inşaatın yapımını başarıyla tamamladı.
ETKİNLİK TAKVİMİ
01 HAZ
ANKOMAK 2016 Tarih: 1-5 Haziran Yer: İstanbul – İstanbul Fuar Merkezi Web: ankomak.com
07
MART
20 EKİM
İMDER 2. Uluslararası İş Makinaları Kongresi Tarih: 20-21 Ekim 2016 Yer: İstanbul Pendik Green Park Otel Web: vizyon2013turkiye.com 2017 MART
24
KASIM
Maden Türkiye Tarih: 24-27 Kasım 2016 Yer: İstanbul TÜYAP Fuar Alanı Web: madenturkiyefuari.com
22
ŞUBAT
Conexpo 2017
Marble 2017
Samoter 2017
Tarih: 7-11 Mart 2017 Yer: ABD Web: conexpoconagg.com
Yer: İzmir Fuar Alanı Web: marble.izfas.com.tr/
Tarih: 22-25 Şubat 2017 Yer: İtalya Web: www.samoter.it 7
FORMEN / Mayıs 2016
NELER OLDU?
�
2016’da 150 yeni köprü
KGM Genel Müdürlüğü’nün 2016 yılı hedefleri kapsamında, toplam 950 km bölünmüş yol ve 875 km tek platformlu yol yapımı ile, 1 500 km bitümlü sıcak karışım kaplama (BSK) ve 12 bin 308 km asfalt kaplama yapım ve onarımının gerçekleştirileceği belirtildi. Ayrıca 32 km uzunluğunda 150 adet köprü yapımı, 156 adet köprü onarımı ve 15 adet tarihi köprü restorasyonunun tamamlanmasının yanı sıra, toplam uzunluğu 67 km olan 52 adet tünel yapılacağını, 130 adet kaza kara noktası ile 307 adet sinyalize kavşağın iyileştirilmesi, 31,6 milyon metrekare yatay ve 185 bin metrekare düşey işaretleme ile 3 bin 90 km otokorkuluk yapımının gerçekleştirileceği açıklandı.
SİF’ten operatörlere eğitim
Gerçekleştirdiği kampanya ve uygulamalarla operatörlere verdiği önemi sürekli vurgulayan SİF İş Makinaları, eğitimlere verdiği desteklerle de bu iş kolunun gelişimine katkı sağlıyor. Son olarak, Sarılar İnşaat’tan Mikail Uygur’un ve Belediye yetkililerinin desteği ile, Ordu Büyükşehir Belediyesi operatörleri için 9 Nisan’da düzenlenen eğitim SİF İş Makinaları Eğitim ve Servis Geliştirme Müdürü Halil Yakar tarafından verildi. SİF İş Makinaları Bölge Satış Müdürü Hamza Gökalp Kumbasar ve Bölge Servis Yetkilisi Cemil Oflaz’ın da katıldığı eğitimde, günlük ve haftalık bakımların önemi ve yapılması gerekenler, gresleme noktaları, makine seyir halindeyken dikkat edilmesi gerekenler, güvenlik konuları, kabin için düğmelerinin anlamları ve kullanımlarına değinildi. 35 katılımcının yer aldığı eğitimin sonunda eğitimin içeriği ile ilgili hazırlanmış bir kitapçık da katılımcılara verildi. 8
TAM KADRO GÖREVE HAZIRIZ!
CAT®’in yeni modellerle tamamlanan asfalt ve yol yapım ürün grubunu keşfetmek üzere sizi de standımıza bekliyoruz. BUNUN İÇİN VARIZ! Karayolları, Köprüler ve Tüneller İhtisas Fuarı, 2016 Tarih: 26-28 Mayıs 2016 Yer: Congresium, Ankara Stand No: A-106
https://twitter.com/BMGS https://www.facebook.com/borusanmakinavegucsistemleri
www.bmgs.com.tr ©
2016 Caterpillar, ©Borusan Makina ve Güç Sistemleri, Tüm Hakkı Saklıdır. CAT, CATERPILLAR logoları, “Caterpillar Sarısı” ile burada yer alan kurum ve ürün kimliği Caterpillar’ın tescilli ticari markalarıdır, izinsiz olarak kullanılamaz.
FORMEN / Mayıs 2016
�
Kurtboğazı Şantiyesi. 1963-1964 yılları
10
ARŞİV
Sami Turan’ın KGM’den aldığı operatör ehliyeti.
20 Şubat 1936 yılında Ankra Kızılcahamam'da doğan Sami Turan Türkiye'nin birçok bölgesinde KGM şantiyelerinde çalıştı. Yakın zamanda aramızdan ayrılan Turan geride unutulmaz anılar ve her biri sektörümüzün tarihi sayılacak fotoğraflar bıraktı. Bu fotoğrafları TİMODER (Toplu İş Makinaları Operatörleri Derneği) aracılığıyla bize ulaştıran oğlu Akif Turan, babasının 1963 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü’nde operatör olarak iş başladığını, 1986 yılında 4. Bölge’de çalıştığını sonrasında da Türkiye’nin farklı bölgelerinde şantiyelerde bulunduğunu aktarıyor. TİMODER’e ve Akif Turan’a bu değerli fotoğraflar için teşekkür ediyoruz...
Eskişehir Seyitgazi Şantiyesi.
11
Komatsu’nun devi: PC7000
Bauma 2016’da sergilenen makineler arasında en çok ilgi çekenlerden birisi de Komatsu PC 7000 oldu. 686 tonluk bu dev ekskavatör aynı zamanda fuarda sergilenen en büyük makinelerden birisiydi. Madencilik uygulamaları için son teknoloji ile donatılan makine güvenli ve verimli çalışma konularında önemli avantajlar sunuyor. Fotoğrafta fuar öncesi bu dev makinenin montaj çalışmaları görülüyor.
Emniyet Lastiği
İş bitiren Radyal Loder lastiği: VJT
İş makineleri için özel olarak tasarlanmış uzun ömürlü VJT, yenilikçi teknolojisiyle her alanda üstün çekiş ve kusursuz konfor sağlar.
bridgestone.com.tr
FORMEN / Mayıs 2016
�
Köprücülük virüsü 1967 yılından bu yana köprüler ve viyadükler üzerine yurt içi ve dışında birçok projede yer alan Altok Kurşun ile mesleğe adım attığı ilk projeleri konuştuk. Günümüzde köprü denince akla ilk gelen isimlerden birisi olan Kurşun, 1967 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olmasının hemen ardından Boğaziçi Köprüsü ve Çevre Yolları Projesi’nde çalışmaya başlamış.
Haber Taylan Özgür Efe
1962 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’ne giren Altok Kurşun beş yıllık eğitimin ardından 1967 yılında İnşaat Fakültesinden Yük. Müh. olarak mezun oldu. Mezun olduğu yıllarda birinci boğaz köprüsü ve çevre yolları projelerinin gündemde olduğunu aktaran Kurşun, kendisinin de bu projelerde çalışma fırsatı bulduğunu belirtiyor. “İlk işyerim Karayolları Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğü idi. Eskiden Karayolları’nın tüm ülkemizde 16 tane bölge müdürlüğü vardı. Birinci Boğaz Köprüsü ve Çevre Yolları projeleri için 17. bölge kuruldu. Bu bölgenin görevi Boğaziçi Köprüsü ve Çevre Yolları ile çevre yolu üzerindeki köprü ve viyadükleri tasarlamak ve yapmaktı. Karayolları şimdikinden farklı olarak bu işin mühendislik ve müşavirlik işlerini yabancı bir firmaya vermek yerine uluslararası deneyimli bir firma ile anlaşıp kendi bünyelerinde bu işi yaptırmak böylece ileride bu ülkeye çok büyük hizmetler yapacak olan kendi 14
elemanlarını yetiştirmek istediler. Ben de çiçeği burnunda bir yüksek mühendis olarak bu dönemde 17. Bölge kadrosuna katıldım. Bütün gün yabancılar ile birlikte çalışılacağı için yabancı dil bilen özel seçilmiş genç mühendisler alınıyordu kadroya. Ben de 17. Bölge’de köprüler başmühendisliğinde, nur içerisinde yatsın ünlü köprücü Orhan Demiroy’un yanında çalışmaya başladım. Müdürüm Yük. Müh. Orhan Demiroy gerçekten çok iyi bir insan ve mükemmel bir mühendis idi. Birlikte çalışmaktan dolayı kendimi çok şanslı saydığım inanılmaz bilgi birikimi olan bir insandı. Proje kapsamında yanılmıyorsam 13 kavşak vardı. Bu kavşakların üzerindeki bütün köprülerin ve viyadüklerin projelerinin altında benim imzam var, bu benim için büyük mutluluk verici. Tesadüfe bakın ki ikinci çevre yolu üzerindeki köprü ve viyadükler için de bu böyle. Bunu çocuklarıma gururla anlattım hep. Bildiğiniz gibi son yıllarda 17. Bölge kapatılarak
İLK PROJEM
ALTOK KURŞUN KİMDİR? 1944 yılında Erzurum’da doğdu. 1967 yılında İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu. 1968- 1972 yıllarında Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü’nde Boğaziçi Köprüsü ve Çevre Yolları projesinde köprüler proje mühendisi olarak görev yaptı. 1972-1985 yıllarında Almanya’da viyadükler ve köprüler konusunda tasarım ve kontrol mühendisi olarak çalıştı. 1991 yılına kadar Kınalı-Sakarya Otoyolu ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Projesi’nde tasarım başmühendisi olarak görev yaptı. 1991-2000 yılları arasında STFA grubunda mühendislik şirketi genel müdür yardımcılığı, mühendislik şirketleri genel müdürlüğü ve bağlı şirketler yönetim kurulu başkanlığı görevlerinde bulundu. Halen Gülsan Şirketler Grubu’nda koordinatör ve başkanlık danışmanı olarak çalışıyor. Pek çok teknik makale ve yerli ve uluslararası kongrelerde bildiri sahibi olan Kurşun ayrıca İTÜ’de misafir eğitmen olarak köprü dersleri veriyor.
15
FORMEN / Mayıs 2016
� firmada çalışmak üzere oraya gittim. Amacım hem Almanca öğrenmek hem de köprü, viyadük alanında kendimi geliştirip ülkeye dönmekti. İki sene olarak planladığım bu süreç tam 14 yıl sürdü. Ama benim için son derece verimli ve keyif aldığım bir dönem oldu. Orada tamamen köprüler ve viyadükler üzerine çalıştım.” Kurşun 14 yıllık Almanya sürecinden sonra yine bir köprü projesi için Türkiye’ye döndü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Projesi’nde görev aldı. Kurşun bu süreci de şu şekilde özetliyor: “Gidişimin ardından 14 yıl sonra ikinci köprü olan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü için tekrar Türkiye’ye döndüm ve STFA ile çalışmaya başladım.”
İki mühendise bir adet kol ile çevrilen hesap makinesi...
Dört işlem yapabilen hesap makineleri
1. Bölge ile birleştirildi. Ama bende unutulmaz izleri ve anıları vardır o bölgede yaptığım çalışmaların. O yıllarda özel sektörde çok daha cazip teklifler olmasına rağmen ben bir kere köprücülük virüsünü kapmıştım, bu projede çalışmayı seçtim. Ama ekonomik sıkıntılar da vardı bu nedenle geceleri de teknikumlarda- o zamanki yüksek tekiner okullarında öğretmenlik yaparak finansal açığı kapatmaya çalıştım.”
Kurşun ilk köprü projesinde çalıştıkları dönemde şimdiki teknolojik imkanların bulunmadığını da hatırlatarak “O dönem hesap cetveli ile çalışırdık, ayrıca sadece dört işlem yapabilen ve kol ile çalışan hesap makineleri vardı; şimdi her şey bilgisayarlarla yapılıyor.
İlk ön döküm kirişler...
İlk art germe uygulamalı köprüler Bu projede, Türkiye’de yapılan ilk art germe uygulamalı çok güzel plak köprüler inşa edildiğini söyleyen Kurşun, şöyle devam ediyor: “Benim için özel bir proje idi. Hayatım boyunca yakamı bırakmayacak olan köprücülük virüsünü de bu proje ile kaptım. Projede çalışan Alman firmaları vardı. Proje bitiminin ardından beni Almanya’ya davet ettiler ama ben ancak köprü, viyadük tasarımı yapan bir firma olması şartı ile Almanya’ya gelebilirim dedim. Nihayetinde Almanya’da bu alanda çalışmalar yapan büyük bir
Boğaziçi Köprüsü yapım aşamaları
—20— Şubat 1970
Beylerbeyi’nde ilk temel atma töreni yapıldı. 16
Mart 1970
Önce Ortaköy ayaklarının ardında da Beylerbeyi ayaklarının kazısı başladı.
—4— Ağustos 1971
Kule montajı başlatıldı.
Ocak 1972
Kılavuz tel çekilerek ilk birleşim sağlandı.
—10— Haziran 1972
Aralık 1972
İlk tabliye monte edilmeye başlandı. Tellerin gerilim ve büküm işlemleri başladı
İLK PROJEM
Teknikum'da hocalık dönemi...
Almanya'ya giderken düzenlenen veda buluşması...
Teknolojinin sunduğu imkanların kullanılması gerekli elbette ama şimdiki genç mühendislere de şunu söylüyorum" Hesaplarınızı bilgisayarla, yazılımlarla yapın ama mutlaka elle hesaplama yapmayı da ihmal etmeyin. İyi bir mühendis sistemi bilgisayarla hesaplandığında çıkacak sonuçların hangi mertebelerde olacağını kendi hesapları ile karşılaştırmalı, bir başka deyişle bilgisayardan neler çıkacağını bilmeli” şeklinde konuşuyor. Kurşun o dönemki çalışmaları ile ilgili şunları aktarıyor: “Biz çizimleri aydınger denen özel kağıtlara yapardık. Ona rapido dediğimiz özel kalemlerle çizimler yapılırdı. Bir hata oldu mu hata ancak jiletlerle hafifçe ve defalarca hatanın üzerinden gidip gelinerek kazınır, düzeltilirdi. Tüm bunlarla beraber 17. Bölge benim için çok Veda için güzel ve hiçbir zaman unutamayacağım bir hazırlanan ortamdı. Ayrılırken bir veda düzenlenmişti benim pano... için unutulmayacak anlardan birisidir.” �
—26— Mart 1973
Nisan 1973
—1— Haziran 1973
Kauçuk alaşımlı çift kat asfalt dökümüne başlandı. Son tabliyenin montajı da tamamlandı.
Asfalt döküm işlemi tamamlandı.
Mayıs 1973
Yaklaşım viyadüklerinin (Ortaköy ve Beylerbeyi üzerinden geçen) inşası bitirildi.
—8— Haziran 1973
İlk defa araçla geçiş deneyi yapıldı.
—30— Ekim 1973
Köprü Cumhuriyet’in 50. yıldönümünde törenle hizmete açıldı
17
FORMEN / Mayıs 2016
�
İstanbul
orkestrasının bir parçası Sadece asfalt üretmek amacıyla kurulan İSFALT asfalt uygulama, bölünmüş yol çalışmaları, katlı kavşak inşaatı, laboratuvar hizmetleri, geri dönüşüm faaliyetleri, eğitim çalışmaları, teknik destek gibi alanlarda hizmet veriyor. İSFALT Genel Müdürü Ahmet Ağırman, üretim ve uygulama çalışmalarına ilişkin sorularımızı yanıtladı Röportaj Taylan Özgür Efe
Fotoğraf İSFALT
İSFALT, genelde İstanbul’a asfaltlama hizmeti veren kuruluş olarak tanınıyor. Ancak görüyoruz ki; İSFALT A.Ş’nin, asfalt üretiminden geri dönüşüm çalışmalarına kadar pek çok farklı alanda çalışmaları var. Bu anlamda okuyucularımıza orkestranızı anlatır mısınız? İstanbul Asfalt Fabrikaları Sanayi ve Ticaret A.Ş. (İSFALT), İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin asfalt ihtiyacını karşılamak amacıyla 1986 tarihinde kurulmuştur. Şirket bu misyonunu, İstanbul'un iki yakasında kurduğu fabrikalarında yaptığı üretimle yerine getirmektedir. Aslında sadece asfalt üretmek amacıyla kurulan İSFALT, bugün faaliyet yelpazesine asfalt uygulama, bölünmüş yol çalışmaları, katlı kavşak inşaatı, laboratuvar hizmetleri, geri dönüşüm faaliyetleri, eğitim çalışmaları, teknik destek gibi alanlarda hizmet veren büyük bir şirket halini almıştır. Yıllık asfalt üretimimiz ortalama olarak 2.500.000 ton olmasına rağmen bazı yıllar bu miktar, 3.000.000 ton üzerinde çıkabiliyor. Bunun dışında zaman zaman Karayolları Genel 18
RÖPORTAJ
Müdürlüğü’ne ait işleri de yürütüyoruz. Çok gelişmiş laboratuvar imkânlarımızın sayesinde 125 ayrı ürün reçetemiz bulunuyor. Bu ürünlerin 12’si kendi patentli ürünümüzdür. Bunun dışında yine laboratuvarımızda 90 adet farklı test yapabiliyoruz. Bu testlerden 41’i akreditasyon kapsamında yer almaktadır. Fatih Sultan Mehmet ve Haliç Köprülerine Mastik Asfalt uygulamasına öncülük etmiş bir şirket olarak, mastik asfaltın ne olduğunu ve diğer asfaltlara göre nasıl bir avantaj sağladığını anlatır mısınız? Mastik asfalt mevcut asfalttan çok farklı bir asfalt türü değil. Dünyada değişik uygulamaları var. Türkiye’nin bu konuda daha yolun başında olduğunu söyleyebilirim. Ülkemizde son yıllarda mastik asfalt uygulamasına geçiş sağlanıyor. Türkiye’de bu asfaltın üretim ve uygulamasına İSFALT öncülük ediyor. Örneğin Fatih Sultan Mehmet ve Haliç Köprülerine uygulanan mastik
asfaltı İSFALT tarafından gerçekleştirdi. Karayolları Genel Müdürlüğü de; beton viyadükler ve köprülerin izolasyon malzemesi yerine mastik asfalt ile kaplanması uygulamasına geçmiş durumda. 2013 yılında başlatılan çalışmalar sonrasında TEM otoyolu, Gebzeİzmit arasında 27 viyadük mastik asfaltla kaplandı. Bunların yanında Adıyaman-Kâhta-Siverek-Diyarbakır'ı birbirine bağlayan Nissibi Köprüsü İle Elazığ’ın Ağın ilçesinde bulunan 520 metre uzunluğundaki Karamağara Köprüsü’nün mastik asfaltı da İSFALT tarafından gerçekleştirilmiştir. İstanbul’dan 1 tonluk özel torbalarda kalıplar halinde bölgeye taşınmış olan mastik asfalt muhafaza edildiği cookerlarda ısıtıldıktan sonra köprüye uygulanmıştır. Bu yöntemin; dünyada sadece bizim tarafınızdan uygulanan ve başarılı sonuçlar elde edilen örnek bir çalışma olduğunu da belirtmek isterim. Hâlihazırda İzmit Körfez Köprüsü Güney Yaklaşım Viyadüğünün mastik asfalt uygulamasına devem ediyoruz. Şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün mastik ve taş mastik asfaltını da biz yapıyoruz. Türkiye'de İSFALT’ı asfaltta geri kazanım konusunda çalışan en ciddi kurumlardan biri olarak biliyoruz. Lakin Avrupa’dan çok geç başlamış durumdayız dönüşüm konusuna. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz? Asfalt sektöründe geri dönüşüm uygulayabilmek için iyi bir laboratuvara sahip olmak gerekmektedir. Bu noktada, hem 19
FORMEN / Mayıs 2016
� tasarımı iyi yapmak, hem üretimi hem de uygulama esnasındaki kontrolleri çok iyi takip etmek kaçınılmazdır. Dün olduğu gibi bugün de Ar-Ge’ye yatırım yapan kazanır. 2015 yılında da asfalta katılacak geri dönüşüm malzeme miktarını arttırmak en önemli hedeflerimizden biriydi. Bu hedefimizi yollardan kazılan asfaltın yüzde 100'ünü yeniden kullanarak taçlandırmak istemekteyiz. Öyle ki İSFALT, bir kg atık asfaltı dahi geri dönüşümle ülke ekonomisine yeniden kazdırmayı milli bir borç bilmektedir. Sektör, geri dönüşüm konusunda yeni yeni toparlanma aşamasındadır. Çünkü öncelikle geri dönüşüm mantığının tamamen benimsenmesi gerekmektedir. Sektör üretse bile geri dönüştürülmüş malzemeyi asfalt kullanıcılarının tamamının kabullenmesi gerekilmektedir. Avrupa’da asfaltta geri kazanım işinin yaklaşık 30 yıllık bir geçmişi bulunuyor. Nedeni ise ülkelerin çoğunda doğal taşın az olmasıdır diyebilirim. Tabi ülkelerin bu konuda kullanıcılara vergi muafiyeti gibi ek destek niteliğinde kolaylıklar sağlamasıdır. Türkiye’de bu alandaki çalışmaların geç başlanması ülkemizde agreganın ucuza temin ediliyor olmasından kaynaklandığını ifade edebilirim. Elbette ki çevre bilinci de bir etkendir. Bilindiği üzere İSFALT A.Ş.’nin çevre konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla ifade ettiği “Çok Hassasız” mottosu var. Bu mottodan yola çıkarak İSFALT’ın ekolojik duyarlılık kapsamında yaptığı faaliyetleri okurlarımızla paylaşır mısınız? İSFALT için "Başarılı Şirket" kıstasları arasında sürdürülebilir çevre ilkelerine bağlılık ilk sırada yer almaktadır. Ekonomik kalkınmanın, sürdürülebilir ve çevreye duyarlı yaklaşımla sağlanması gerektiğine inanan şirketimiz, üretimin her aşamasında çevreyi ve ekolojik dengeyi korumayı ilke edinmiştir. Aslında doğal kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamayı hedeflemekte ve kendimizi bu hususta sürekli yenilemekteyiz. Bu yaklaşım ile çevreye duyarlı üretim tesislerimizde, ISO 14001 ve OHSAS 18001 belgelerinin prosesleri eşliğinde çalışmalar yapmaktayız. Hatta çevre ve insan sağlığı konusundaki hassasiyetimiz uluslararası platformlarda da tasdik edilmiştir.
20
RÖPORTAJ
Bir kentin marka şehir olabilmesi için birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri bireylerin hayatını kolaylaştıracak ulaşım çözümleridir. Asfaltlama, bölünmüş yol ve katlı kavşak yapımı da bunlara dâhildir. İSFALT’ ın reklam çalışmasında hız, teknik yetenek, deneyim, güven ve hassasiyetin İSFALT’ı profesyonel yapan anahtar bileşenler olduğunu söylüyorsunuz. İSFALT’ ın bu konudaki vizyonunu bizimle paylaşır mısınız? İSFALT olarak bizler; kendi markamızı oluşturmak yönünde ciddi çabalar harcadık, harcamaktayız. Sizin de dikkatinizi çeken o reklam çalışmamızda; hızımızı, teknik yeteneğimizi, deneyimimizi, güven ve hassasiyetimizi, aslında bir orkestra şefinin elindeki çubuğunun çizdiği performansla ve bir ahenk içinde ortaya koyduğumuzu anlatıyoruz paydaşlarımıza. Bu bizim yönetim anlayışımızın dışa vurumudur diyebilirim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş’ın Büyük İstanbul orkestrasının şefliğinde, bizlerde bu orkestranın bir parçası olarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bütün mesele, bu unsurları bir ahenk ile yönetmesini bilmekte yatmaktadır. �
2.500.000 İSFALT’ın yıllık ortalama asfalt üretimi miktarı 2.500.000 ton.
90
İSFALT laboratuvarlarında 90 adet farklı test yapılıyor.
125
İSFALT’ın 125 ayrı ürün reçetesi bulunuyor.
12
İSFALT’ın patentli ürün sayısı.
21
FORMEN / Mayıs 2016
�
Her şey
‘inanmak’ ile başladı
1972 yılında Mehmet Tuscuoğlu tarafından kurulan İnan Makina, MTB markası ile ilk kırıcısını 2002 yılında pazara sundu. Bugün firmanın ürünleri 65 ülkede kullanılıyor. Ürün kalitesini ve çeşitliliğini sürekli artıran firmanın başarı hikayesini birinci ağızdan dinledik....
40 yıldan uzun bir süredir iş makineleri sektöründe yer alan İnan Makina, 1972 yılında Mehmet Tuscuoğlu tarafından kuruldu. Türkiye’de ilk defa kaya kırıcılarının imalatını yapan firma, “MTB” markasıyla kendi ürünlerini 2002 yılının başlarında pazara sundu. Ürünlerinin kalitesi ve İnan Makina’nın satış sonrası servis anlayışı, ‘’MTB’’ hidrolik kaya kırıcılarını Türkiye ve dünya pazarlarında önemli bir marka konumuna getirdi.
Kuruluş hikayesi İnan Makina’nın hikayesi, firmanın kurucusu Mehmet Tuscuoğlu’nun 1971 yılında Bulgaristan’dan İstanbul’a göç etmesi ile başladı. Bulgaristan’da iken bir fabrikada torna tesviye üzerine formenlik yapan Tuscuoğlu, İstanbul’a gelirken yanında çadır ve
hasır ile geldi. Bir sorun çıkarsa gerektiğinde çadırda kalırız düşüncesiyle. Bu zorlu yılları firmanın yöneticisi Tijen Alkan’dan dinliyoruz: “Babam İstanbul’a gelir gelmez bir fabrikada işe girerek yine torna bölümünde çalışmaya başlıyor ve bölüm şefi oluyor. 1973 yılına kadar bu şekilde çalışıyor. Daha sonra çalıştığı fabrika yeni teknolojileri görmesi ve öğrenmesi için Fransa’ya göndermek istiyor. Ancak annem ikinci bir göçün sıkıntılarını yaşamak istemediği için bu gerçekleşmiyor. Sonrasında fabrikadan ayrılarak kendi işini kuruyor”. Mehmet Tuscuoğlu borç alarak satın aldığı bir torna tezgahı ile Maltepe Sanayi Çarşısı’nda 60 metrekarelik bir dükkanda İnan Makina’nın temelini oluşturan ilk adımı atıyor. Tijen Alkan o yılları şu şekilde anlatıyor: “Araştırmacı, vizyonu geniş bir kişiliği var
Mehmet Tuscuoğlu 22
FİRMA ÖYKÜLERİ
babamın, sürekli ne yapabilirim diye düşünüyordu. İlk işinde farklı makineler deniyorlardı, mesela pirinç patlatma makinesi dahi yapmışlardı. Ancak o yıllar aile açısından son derece sıkıntılı geçti. 1974, 1975 ve 1976 yılllarında babasını, annesini ve kardeşini kaybetti.”
Güven veren isim Mehmet Tuscuoğlu, ortağı ile birlikte kurdukları firmanın adını İnan Makina koyuyor. İnsanlara güven versin düşüncesi ile bu ismi seçiyor. Firma bir süre ortaklık şeklinde çalışmalarına devam ediyor. Sonrasında ortaklığı bitiren Mehmet Tuscuoğlu yola tek başına devam ediyor. Bu yıllar aynı zamanda sürekli bir geçim kavgası ile geçiyor. Tijen Alkan bu yıllarda annesinin de çalışmaya başladığını ve eşinden aldığı bu destek ile Mehmet Tuscuoğlu ’nun işini büyütmeye yoğunlaştığını aktarıyor.
İnan Makina Kurucusu Mehmet Tuscuoğlu: Müşterilerin güveni ile büyüdük “İnan Makina’yı kurarken bugünlere geleceğimize inanıyordum. Ama bizim yolculuğumuz bitmedi. Çerkezköy’de yapılan yeni yerimize taşındığında İnan Makina daha da büyüyecek. Ama sonuçta şunu her zaman gururla söylüyorum. Bizi olduğumuz noktaya müşterilerimiz getirdi. Onların desteği ve güveni olmasaydı bu kadar başarılı olamazdık.”
Mesmet Tuscuoğlu, İnan Makina’nın ilk yıllarında ustaları ve çalışanları ile birlikte.
23
FORMEN / Mayıs 2016
�
Dünyanın en büyük kırıcı fabrikası yapılıyor İnan Makina yeni yatırımları kapsamında Çerkezköy’de dünyanın en büyük kırıcı fabrikası olarak da dikkat çeken yeni fabrikasının çalışmalarını sürdürüyor. Çevreci bir fabrika olarak inşa edilen yeni tesis şu özelliklere sahip:
Arsa alanı
81.651.00 m2 Yeşil alan
9.081.00 m2 Otopark
268 araç Taban alanı
44.908.00 m2 Kapalı alan
57.155.00 m2 Kırıcılarla tanışma Tuscuoğlu’ nun kırıcılarla tanışması da bu döneme denk geliyor. Enka’ya bağlı bir şirket olan Titaş firması, Libya’daki şantiyesinden Montabert marka bir kırıcı getirerek bu kırıcının ucunun yapılmasını istiyor. İlk kırıcıyı o zaman gören Tuscuoğlu tamir işini üstleniyor ve üzerinde çalışmaya başlıyor. Sonrasında uçlarla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Tabii bu o kadar kolay olmuyor. Başlangıçta malzeme bulamamak, ısıl işlem süreçleri vb. sorunlar yaşanıyor ama bir şekilde uç imalatına da başlanıyor. Süreç içerisinde
Türkiye’de özellikle madencilik ve inşaat alanındaki gelişmelerle birlikte kırıcı kullanımı da artmaya başlıyor. Yurtdışından kırıcı markaları pazara giriyor. Mehmet Tuscuoğlu da artan ihtiyaçlar doğrultusunda bu alana yoğunlaşıyor. Tijen Alkan kırıcı işine başlamadan önce Mehmet Tuscuoğlu’ nun yurtdışından gelen yük gemilerinin hidrolik sistemlerinin tamirinde de çalıştığını hatırlatıyor: “Çok ağır bir çalışma dönemi idi. Gemilerin hemen yola devam etmelerini sağlamak için gece gündüz çalışıyordu. Birçok kaza yaşandı bu süreçte ve kırıcı işine yatıracağı sermayeyi de bu işlerden kazandı”.
Üretim hayali Kırıcı üzerine çalışmaya başladıktan sonra işin hacminin de zamanla artmaya başladığını söyleyen Tijen Alkan “Türkiye’de bu işe ilk giren firma olmak önemli bir artı kazandırdı bize. Deneme yanılma yoluyla da olsa kırıcıyı öğrendik. Tamir işlerimiz arttı. Diğer taraftan yedek parça üretimi ve satışına başladık. Bu arada abim Tunay Tuscuoğlu eğitimini tamamladı ve işe dahil oldu. Ben de eğitimimi ailemizin işine göre yönlendirdim. O dönemki hayalimiz elbette bir gün kırıcı üretebilmekti. Her zaman aklımızda bu vardı” diyor. Tunay Tuscuoğlu’nun da işe başlaması ile firmanın yurtdışı ayağı oluşmaya ve gelişmeye başlıyor. Tijen Alkan da bu noktada işe dahil oluyor. Yurtdışı görüşmeler ayarlanıp yapılıyor ve dışarıdan ikinci el kırıcı getirilip tamir edildikten sonra piyasaya sunuluyor. Servis ve yedek parça imalatı da bu dönemde artmaya başlıyor ve 1984 yılında Maltepe Sanayi Çarşısı’nda ilk dükkan alınıyor-65 m2. Sonra bunu ikinci dükkan takip ediyor.
Distribütörlük dönemi “Tunay Tuscuoğlu teknik eğitim almıştı ben de firmamızın ihtiyaçları doğrultusunda ticari yönde Tijen Alkan İnan Makina Yönetim Kurulu Üyesi
FİRMA ÖYKÜLERİ
Bauma 2016 başarısı İnan Makina Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dinçer Alkan da geçmişten bugüne gelen başarı öykülerinin son düzenlenen Bauma Fuarı’nda bir adım daha ileriye gittiğini söyledi. Fuarda kırıcıların yanı sıra üretimini yaptıkları farklı ataçmanları ve bitleri de tanıttıklarını aktaran Dinçer Alkan, ayrıca Hitachi’nin kendi standında sergilediği makinelerde de İnan Makina kırıcılarının takılı olduğunu bunun da hem firmaları hem de Türkiye için gurur kaynağı olduğunu açıkladı. Yakın zamanda yurtdışı pazarı için 10 tonluk kırıcı üretimini de hedefleri arasında aldıklarını dile getiren Dinçer Alkan, “Zaten 7 tonluk MTB 700 model kırıcılarımız uzun süredir birçok ülkede kullanılıyor. Yüksek tonajlı kırıcılara Türkiye’de çok ihtiyaç duyulmuyor ama iç pazarda 5 tonluk kırıcılarımıza olan talep sürekli artıyor” şeklinde konuştu. Almanya’da ve Bulgaristan’da kendi şirketleri ile faaliyet gösterdiklerini söyleyen Dinçer Alkan sözlerini şu şekilde tamamladı “MTB Proline kırıcılarımız Alman Kiesel firmasının standında sergilendi. Şimdi onlardan gelen talepler doğrultusunda tünel, sualtı, taş ocakları gibi ağır koşullarda çalışabilen ,full opsiyonlu, özel bir ürün geliştirmiş olduk”.
Soldan sağa (Dinçer Alkan, Tunay Tuscuoğlu, Mehmet Tuscuoğlu, Tijen Alkan, Adnan Edizcan)
eğitim aldı. İşletme masterı yaptım. Okula devam ederken de abim ile birlikte yurtdışında bağlantılar kurup Türkiye’ye kırıcı getiriyorduk ve tamir ederek 2. el olarak piyasaya sunuyorduk. Okul bitince artık yeni kırıcı işine girmemiz lazım diyerek yurtdışında marka araştırmaya başladık ve Güney Koreli MSB ile anlaşarak kırıcı ithalatına başladık. Bu marka ile Türkiye’de pazar lideri olduk. Bizim sektörde en önemli noktalar servis ve yedek parça. Markalar bu alanlardaki başarısıyla büyür” diyor Tijen Alkan.
İkitelli fabrikası 1995 yılında İnan Makina İkitelli’deki fabrikayı inşa ederek 1997’de buraya taşındı. O dönemde ilk CNC tezgahları alındı ve MSB markası için yedek parça imalatına başlandı. Sonrasında Mehmet Tuscuoğlu’ nun öngörüsüyle kırıcı üretmenin zamanının
İnan Makina, yurt içi ve dışında önemli fuarlarda yer alıyor.
25
FİRMA ÖYKÜLERİ
FORMEN / Mayıs 2016
�
1972
İnan Makina kuruldu
1995
İnan Makina, İkitelli’deki fabrikaya taşındı
2002
İlk MTB marka kırıcı üretildi
20 bin
İnan Makina’nın dünya genelinde çalışan kırıcı sayısı 20 bini geçti
geldiğine karar verildi. MSB’ye bu konuda ortaklık teklif edildi, ama olumsuz bir yaklaşım ile karşılaşıldı. Bunun üzerine firmanın tek başına ilerlemeye karar verdiğini belirten Tijen Alkan “Başlangıçta yanlışlar eksiklikler oldu,2001 yılında deneme üretimi yapıldı ve en nihayetinde 2002 yılında ilk MTB kırıcımızı pazara sunduk. İlk denemeleri Cebeci taş ocaklarında yaptık. Yurtdışındaki ilk denememiz ise İsrail’de yapıldı” diyor.
İlk Bauma Fuarı İlk Bauma Fuarı’na katıldıklarında kendilerine şüphe ile yaklaşıldığını aktaran Tijen Alkan “Kırıcının Türkiye’de üretildiğine inanılmadı. İtalya ya da Kore malı olduğu söylendi. Ama yaşadığımız 26
olumsuzluklar bizi yıldırmadı. Ailece işimize yoğunlaştık ve çalışmaya devam ettik. Bu süreçte Dinçer Alkan da bize katıldı. Hepimiz işin bir tarafından tuttuk. Yurtdışı kontaklarımız ve satışlarımız artmaya başladı. Katıldığımız fuarların da etkisi ile Ortadoğu ülkelerinden talepler gelmeye başladı. İç pazarda ise zaten kırıcı üretmemiz artık bekleniyordu. Yıllardır kırıcı işinde olmamız, servis ağımızın kuvvetli olması, yedek parçadaki kalite üstünlüğümüz gibi nedenlerden dolayı kırıcı üretmeye başlamamız çok şaşkınlıkla karşılanmadı. Neticede uzun yıllar boyunca yaptığımız hizmetlerle insanların güvenini kazanmıştık. Kırıcı üretimine girerken yılların tecrübesi ile girdik. Ve bugün dünyanın 65 ülkesi ile çalışıyoruz. Türkiye pazarında lider konumdayız ve pazarın yüzde 65’ine sahibiz. 20 binin üzerinde kırıcımız her kıtada çalışıyor. Sadece kırıcı ile sınırlı kalmadık, ürün ağımızı da genişlettik, hidrolik ataçmanları, bitleri, yıkım makaslarını, burguları, kompaktörleri ekledik. Tünel ve madencilik sektörlerine özel ürünler geliştirdik” şeklinde konuşuyor.
İlk kırıcı hala çalışıyor İnan Makina’nın ürettiği ilk kırıcının montajını gerçekleştiren İnan Makina İş Geliştirme Müdürü Adnan Edizcan da o dönemi şu şekilde anlatıyor: “Ürettiğimiz ilk model HH 83 ismini taşıyordu. Yurtdışında ilk denemesi ve satışı İsrail’e yapıldı. O zaman ki müşterimiz ürünün Türk malı olduğunun anlaşılmasını istemiyordu, çünkü ülke imajımız zayıftı. Bu nedenle farklı bir isim koymamızı istedi. O kırıcı halen İsrail’de projelerde çalışıyor. Sonuçta ürünümüz çok iyi çıktı, İsrail’de satışlar arttı. İlk zamanlar “Türk malı” demeye çekinen müşterimiz şimdi kendi müşterilerine “Elimde iki ürün var biri kaliteli Türk malı, diğeri ucuz ürün hangisini istersin diye soruyor”. �
FORMEN / Mayıs 2016
�
10 milyar dolar ihracat hedefi
(Soldan sağa) Cüneyt Başaran, Sadi Uzunoğlu, Tamer Öztoygar, Hakan Güldağ, Cüneyt Toros
İMDER’in ev sahipliğinde düzenlenen, Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Ekonomist Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ve Fortune Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Toros’un katıldığı "Ulusaldan Küresele İş Makineleri Sektörü" panelinde konuşan Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Tamer Öztoygar “İnşaat makineleri alanında 1,2 milyar dolar civarındaki ihracatımızın, 2023 yılında 10 milyar doların üzerine çıkarılması hedefine inancımız tam” dedi. İş makineleri sektöründe ihracatın artması için çalıştıklarını aktaran Öztoygar, uygun yatırım ortamı ve avantajları ışığında iş ve inşaat makineleri alanında doğrudan yabancı yatırımları ve ortaklıkları önemsediklerini dile getirdi. Öztoygar şunları kaydetti: "Yan unsurları ile birlikte iş ve inşaat makineleri alanında 1,2 milyar dolar civarındaki ihracatımızın, 2023 yılında 10 milyar doların üzerine çıkarılması hedefine inancımız tamdır. Bu çerçevede küresel önemi büyük olan bu sektörde uluslararası iş birliklerini geliştirmek amacıyla 2013 28
yılında 1. Uluslararası İş Makinaları Kongresi'ni başarı ile gerçekleştirdik. 2. kongreyi ise 20-21 Ekim 2016 tarihlerinde yine İstanbul’da gerçekleştirmek üzere yoğun çalışmalarımız devam ediyor”
için 350 milyar dolar yatırım planlanıyor. Tüm bunların başarıyla yapılabilmesi için siyasi istikrar ve Türkiye'nin bölgesindeki iyileşmeler oldukça önemli" diye konuştu.
1,3 trilyon liralık yatırım planı
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, endüstri 4.0’a ve coğrafi avantajlara dikkat çekerken, Afrika pazarında mutlaka yer edinmenin önemini vurguladı. Fortune Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Toros ise , devletin teşvik sistemi ve eğitim konularına değindi. Eğitime önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Toros, devletin teşvik mekanizmasında ne istediğini bilmesi gerektiğini vurguladı. �
Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ise Türkiye'nin 2030'a kadar 1,3 trilyon liralık yatırım planı bulunduğunu belirterek, "Altyapı yatırımları için 100 milyar dolar öngörülüyor, enerji projeleri için 100 milyar dolar, ulaşım yatırımları için 350 milyar dolar, konut ve kentsel dönüşüm için 400 milyar dolar ve ticari, eğitim, kültür, sağlık yatırımları
Teşvik sistemi ve eğitim
Türkiye’deki iş ve inşaat makineleri sektörünün yüzde 93’ünü çatısı altında buluşturan İMDER Başkanı Halil Tamer Öztoygar, inşaat makineleri alanında 1,2 milyar dolar civarındaki ihracatın 2023 yılında 10 milyar doların üzerine çıkacağını vurguladı
HABER
1.3 trilyon lira
Türkiye’de 2030’a kadar yapılması planlanan yatırım tutarı
Tamer Öztoygar İMDER Başkanı
Tamer Öztoygar güven tazeledi Panelin ardından, İMDER 8. Olağan Genel Kurul Toplantısı değerlendirmesi gerçekleştirildi. 8. Olağan Genel Kurulda, 2014 yılından beri başkanlık görevini başarı ile yürüten ve yeni dönem için de başkan seçilen Halil Tamer Öztoygar’ın açılış konuşması ile başlayan toplantıda, Öztoygar, önümüzdeki 2 yıl boyunca tekrar sektörü temsil edecek olmaktan gurur duyacağını ifade etti. Üyeleri, Türkiye’nin en büyük holdinglerinden ve sektör için önem arz eden firmalardan oluşan İMDER, yeni dönemde de sektöre dair sorunların çözümünde ortak bir platform oluşturma faaliyetlerini hız kesmeden sürdürme çalışmaları içerisinde. Sektörün temas ettiği tüm bakanlıklar, müsteşarlıklar ve ilgili genel müdürleri ile görüşmelerin gerçekleştirip, sektör açısından önemli konular ile ilgili özel çalışmalarla, üyelerine ve sektöre faydalı olmayı planladıklarını belirten ve gelecek dönem faaliyetlerine konuşmasında yer veren İMDER Başkanı Öztoygar, “Bizlere güvenerek, bu görevi tekrar layık görmenizden ötürü derneğimiz ve yönetim kurulu adına teşekkürlerimizi sunarız” ifadeleri ile konuşmasını sonlandırdı.
100 milyar dolar Altyapı yatırımları için öngörülen tutar
350 milyar dolar Ulaşım yatırımları için öngörülen yatırım tutarı
22 bin
2023 yılında hedeflenen iş makinesi satış adedi
4.5 milyar dolar 30 milyar dolarlık hedefin gerçekleşmesi için gereken yatırım tutarı
29
FORMEN / Mayıs 2016
�
İstikrar devam ediyor 2016 yılının ilk 4 aylık sürecinde, iş makineleri toplam satış adetlerinde yüzde 5’lik artış yaşandı. 2016 satış trendlerinin detaylarını, İMDER’in yürüttüğü ihracat çalışmalarını, Ekim ayında gerçekleşecek 2. Uluslararası İş Makinaları Kongresi’ni ve diğer sektörel gelişmeleri İMDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy ile konuştuk Haber Gökhan Uz
Faruk Aksoy İMDER Genel Sekreteri
İş ve inşaat ekipmanları sektörünün inşaat yatırımlarından etkilendiğini ve ekonominin durumunun direkt olarak sektörü etkilediğini ifade eden İMDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy, bu bağlamda 2016 yılının Ocak ayındaki yüzde 13’lük bir daralma ile başladığını belirtti. Bir önceki yıla oranla Şubat’ta yüzde 1.5 ve Mart’ta ise yüzde 11’lik bir iyileşme ile toparlanma 30
olduğuna dikkat çeken Faruk Aksoy, sektörün Nisan ayında da yüzde 14.5’lik iyileşmeyle devam ettiğini kaydetti. Faruk Aksoy; “Nihayetinde ilk 4 aylık toplam satışlara bakıldığında bir önceki seneye göre yüzde 5’lik bir iyileşme olarak tamamladık. Bu da bizim için sevindirici unsur. 4.000’e yakın bir makine satış adeti gerçekleşti. Bir önceki sene ise ilk 4 aylık süreçte
ise 3.800 adet makine satılmıştı” dedi. Satış oranlardaki en önemli paya sahip olan makineleri de belirten Faruk Aksoy, bu makinelerin birinci sırasında bekoloderlerin geldiğini, lastikli ekskavatörün ikinci ve lastikli yükleyicilerin ise üçüncü sırada yer aldığını söyledi. Mini makinelerin ve teleskobik yükleyici satışlarındaki artışın dikkat çektiğini de sözlerine
HABER
ekleyen Faruk Aksoy, bir önceki yıla oranla mini makinelerin yüzde 25, teleskobik yükleyicilerin ise yüzde 30 artış gösterdiğini belirtti. En fazla artış gösteren ürün grubunun teleskobik yükleyiciler olduğunu ve bunda tarım sektörünün de etkili olduğunun altını çizen Faruk Aksoy, teleskobik yükleyici rakamlarının her geçen gün artacağını artış göstereceğini tahmin ettiklerini söyledi.
DMO satışları etkiledi Sözlerinin devamında geçtiğimiz yıl rekor adetlerde kamu alımı yapan Devlet Malzeme Ofisi’nden (DMO) bahseden Faruk Aksoy, geçtiğimiz yıl 2.580 adet alım yapan DMO’nun geçen yılın toplam rakamların yüzde 20’sini oluşturduğunu ve satış adetlerini ciddi oranda etkilediğini kaydetti. Bu seneki satış adetlerinin geçen yılki DMO satışlarının göz önünde bulundurarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Faruk Aksoy; “Bu talebin de yüzde 80’i ilk 6 aylık süreçte gerçekleşmişti. Bu sene DMO talebi bir önceki seneye göre düşüşte olduğu için, bu seneki satış rakamları olumlu olarak değerlendiriyoruz. Biz tahminimiz de bir önceli yıla oranla +/yüzde 10 olarak seyretmesiydi. Şu andaki gidişatın iyi olduğunu ve moral kaynağı olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
İhracat konusu Türkiye’de 2030 yılına kadar çok ciddi miktarda yatırım yapılması planlandığını ve ülkemizin potansiyelinin tüm dünyanın farkında olduğunu kaydeden Faruk Aksoy, ihracat konusunun ülke ekonomisi adına çok önemli olduğunu ve İMDER’in bu
yönde çalışmalarına devam ettiğini kaydetti. Avrupa’da bazı ülkelerin ekonomilerinde kıpırdanma yaşandığını ve bu durumun ihracat adına önemli olduğunu vurgulayan Faruk Aksoy; “Avrupa’nın yanı sıra Mısır ve İran gibi ciddi potansiyeli olan ülkelerle ciddi çalışmalarımız var. Özellikle İran 88 milyonluk ciddi bir potansiyelli ve üstyapı ihtiyacı olan bir ülke. Buradan alacağımız, kazanacağımız ve onlara katacağımız çok şey olacaktır. Ayrıca Rusya’yla ilişkilerin düzelmesiyle ticaretimiz artacaktır. Aynı zamanda Uzak Doğu’dan Singapur ve Malezya gibi ülkeler bizim için çok önemli pazarlar. Buralarda da ciddi çalışmalarımız oluyor. Ayrıca Hindistan pazarın bir kıpırdanma var ve burada Türk üreticilerin yatırım yapma düşünceleri var. Buralarda da üyelerimiz faal olarak çalışıyor. Son olarak ise Latin Amerika‘da çalışmalarımız ve heyet gezilerimiz devam ediyor” dedi. Türkiye’deki en önemli konunun istikrar olduğunu ve 2023 stratejisi oluşturulurken her yıl yüzde 7 büyümenin ön görüldüğünü ifade eden Faruk Aksoy, bu bağlamda iş makineleri sektörünün de her yıl aynı oranda büyümesi gerektiğini söyledi. Bu gelişimde yabancı yatırımcıların ve sıcak paranın Türkiye’ye gelmesinin önemli olduğunu kaydeden Faruk Aksoy, inşaat ve otomotiv sektöründeki olumlu gelişmelerin yanı sıra ihracatımızın da artması gerektiğini ve cari açığın daralması gerektiğini belirtti. “Kısacası bizim 10 milyar dolarlık ihracat yapmamız için 4,5 milyar dolarlık yeni yatırım gelmesi lazım” diyen Faruk Aksoy, bu yatırımın gelmesi için de devletin ilgili birimlerinin desteklerini beklediklerini ifade etti.
İlk 4 ay itibariyle genel iş makinesi satış oranları (2015 yılına oranla)
İlk 4 ay toplam satış
% 5
Geçtiğimiz yıla oranla genel iş makineleri satışlarında yüzde 5’lik artış yaşandı
Ay bazında ilk 4 aylık satış durumu
Ocak
% 13
Şubat
% 1,5
Mart
% 11
Nisan
% 14,5 31
HABER
FORMEN / Mayıs 2016
� Faruk Aksoy ne dedi?
En çok satış artışı olan makine türleri
Teleskobik yükleyici
% 30
Tarım sektörünün de etkisiyle talep patlaması yaşayan teleskobik yükleyiciler, bir önceki yıla göre yüzde 30 artış gösterdi
Mini iş makineleri
% 25
Yüksek talep gören diğer makine tipi ise mini makineler oldu. 2015 yılına göre yüzde 25 talep artışı var
Kongre hazırlıkları sürüyor 20-21 Ekim 2016’da gerçekleşecek 2. Uluslararası İş Makinaları Kongresi’nden bahseden de Faruk Aksoy, 2013 yılında gerçekleşen ilk kongreye oranla çok ciddi oranda satın almacının katılım göstereceğini ve bunda da Ur-Ge projesinin ciddi katkısı olacağını söyledi. Bu çalışmalarla beraber Başbakanlık Tanıtım Fonu’na başvuru süreçlerinin başladığını kaydeden Faruk Aksoy, sponsor olarak da Türkiye Havayolları gibi ciddi desteklerinin olduğunu dile getirdi. Faruk Aksoy sözlerine şöyle devam etti; “Bir önceki seminerimizde açık alanda bir sergi vardı. 2016 kongremizde ise açık alanda bir sergi alanı olmayacak. Her şey kapalı alanda olacak. Mini bir fuar gibi düşünebiliriz. Toplamda 20 bin metrekarelik bir alan kullanılacak ve bu 32
İlk 4 ay sektör değerlendirmesi: “Geçen yıl 2580 adet alım yapan DMO’nun geçen yılın toplam rakamların yüzde 20’sini oluşturmuş ve satış adetlerini ciddi oranda etkilemişti. Bu seneki satış adetlerinin geçen yılki DMO satışlarının göz önünde bulundurarak değerlendirilmesi gerekiyor. Bu sene DMO talebi bir önceki seneye göre düşüşte ve bu nedenle 2016 satış rakamları olumlu olarak değerlendiriyoruz.” İhracat çalışmaları: “Avrupa’nın yanı sıra Mısır ve İran gibi ciddi potansiyeli olan ülkelerle ciddi çalışmalarımız var. Özellikle İran 88 milyonluk ciddi bir potansiyelli ve üstyapı ihtiyacı olan bir ülke. Buradan alacağımız, kazanacağımız ve onlara katacağımız çok şey olacaktır. Ayrıca Rusya’yla ilişkilerin düzelmesiyle ticaretimiz artacaktır. Aynı zamanda Hindistan, Singapur ve Malezya gibi ülkelerde de ciddi çalışmalarımız oluyor. Ek olarak Latin Amerika‘da çalışmalarımız ve heyet gezilerimiz devam ediyor.” 2. Uluslararası İş Makinaları Kongresi: “Bu seneki organizasyona Ur-Ge Projesi’nin katkısıyla çok daha fazla satın almacı katılım gösterecek. Toplamda 20 bin metrekarelik bir alan kullanılacak ve bu da iş makineleri sektörünün dünyada gerçekleştirdiği fuar haricindeki ne büyük etkinlik olacak. Economic Forum’u ise 600 kişinin takip etmesini tahmin ediyoruz. Forumda tüm dünyadan konuşmacılar moderatör David Philips’in yönetimiyle sektörlerini anlatacaklar.” Bauma 2016 Fuarı: “Bauma 2016 Fuarı’da Titan Makina, Tünelmak, Sanko Makina, Çukurova Makine, Hidrokon, Elsisan, E-Mak, Betonstar, Burçelik, Palme Makina ve Hidromek firmaları stantlarında ziyaret ettik. Bu firmalara ilave olarak diğer Türk katılımcı firmalar ziyaret edildi ve bazıları ile üyeliğe yönelik oldukça faydalı görüş alışverişinde bulunduk. Ayrıca fuara ev sahipliği yapan Messe München yetkilileri ile birçok kez bir araya gelindi ve kendileri ile geleceğe yönelik kapsamlı bir işbirliği programı belirlendi”
da iş makineleri sektörünün dünyada gerçekleştirdiği fuar haricindeki en büyük etkinlik olacak. Economic Forum’u ise 800 kişinin takip etmesini tahmin ediyoruz. Forumda tüm dünyadan konuşmacılar moderatör David Philips’in yönetimiyle sektörlerini anlatacaklar.” Son olarak Nisan ayında gerçekleşen Bauma 2016 Fuarı’ndan bahseden Faruk Aksoy, İMDER/İSDER adına temsil ettikleri iş, istif ve inşaat makinaları sektörlerinin ve genel olarak ülke sanayisinin tanıtımına yönelik oldukça faydalı görüşmeler gerçekleştirme imkanı bulduklarını belirtti. Ayrıca kurumları için büyük öneme sahip olan 2. Uluslararası İş Makinaları Kongresi’ne yönelik geniş kapsamlı bir tanıtım ve lobi faaliyeti sürdürdüklerini dile getiren Faruk Aksoy, bu bağlamda özellikle farklı ülkelerden birçok
kardeş dernek ve kurumla görüşüldüğünü ve kongreye yönelik desteklerin alındığını kaydetti. Faruk Aksoy; “Bauma 2016 Fuarı’da dernek üyeleri arasında yer alan Titan Makina, Tünelmak, Sanko Makina, Çukurova Makine, Hidrokon, Elsisan, E-Mak, Betonstar, Burçelik, Palme Makina ve Hidromek firmaları stantlarında ziyaret ettik. Bu firmalara ilave olarak diğer Türk katılımcı firmalar ziyaret edildi ve bazıları ile üyeliğe yönelik oldukça faydalı görüş alışverişinde bulunuldu. Ayrıca fuara ev sahipliği yapan Messe München yetkilileri ile birçok kez bir araya gelindi ve kendileri ile geleceğe yönelik kapsamlı bir işbirliği programı belirlendi. Ayrıca fuar ile ilgili üyelerimizden oldukça olumlu geri dönüşler oldu ve bazılarının kayda değer satışlar gerçekleştirdiği görüldü” şeklinde konuştu. �
FORMEN / Mayıs 2016
� UR-GE projesi ile hedef pazarlara ziyaretler yapılabildiği gibi, yurtdışından satın alma ve ticaret heyetleri de ülkeye davet edilebiliyor.
İş makineleri sektöründe Ur-Ge UR-GE projesi firmalara önemli aavantajlar sunuyor. Firmalar bu proje ile bir taraftan eksik altyapılarını tamamlama imkanı bulurken bir taraftan da ticaret ve alım heyetleri organizasyonları ile yeni pazarlar ve müşteriler bulabiliyor. Projenin detaylarını Voytes Yöneticisi Yasemin Ok’tan dinledik...
Voytes/Türkiye finansal çözümleme kuruluşu olarak İstanbul’da 2010 yılında faaliyetlerine başladı. Ulusal ve uluslararası birçok marka, sanayi ve üniversite ile yürüttüğü projeleri hayata geçiren firma proje finansmanı, finansal çözümler, ulusal ve uluslararası teşvik ve hibeler konusunda çalışmalarını sürdürüyor. 12 34
Yasemin Ok Voytes Yöneticisi
yıl iş makineleri sektöründe çalışmış olan firma Yöneticisi Yasemin Ok, süreç içinde firma bazlı çalışmaları farklı bir noktaya taşıyarak sektörel dernekler ve STK’lar ile çalışmaya başladıklarını belirtiyor. Firmanın detaylı projeler yürüttüğü sektörlerden birisi de iş makineleri sektörü. İMDER ve İSDER ile yapılan bir protokol
UR-GE
çerçevesinde çözüm ortağı olduklarını belirten Ok, “Amaç başlangıçta üyelere hizmet vermek idi. Ama dernek için neler yapılabilir üzerinde de durduk ve URGE projesinin yapılması gerektiği ortaya çıktı. Yerneğe bu projeyi sunduk, kabul edildi ve çalışmalara başladık” diyor.
Ur-Ge destekleri UR-GE’nin Ekonomi Bakanlığı’nın 2010 yılındaki tebligatı ile başlayan Uluslararası İhracatı Geliştirme Programı olduğunu aktaran Ok, “UR-GE bir anlamda firmaların eksik altyapılarına çözüm üretiyor. Örneğin 400 bin dolarlık eğitim danışmanlık desteği bulunuyor. Firmaların eksik altyapılarını tamamlayarak bir kümelenme halinde yurtdışına gitmesi, orada devletin desteği ile gerçek anlamda işbirliği yapabileceği firmaları bulması ve bunlarla ilişkiler kurarak iş yapması imkanları yaratılıyor. 36 aylık bir proje ve en az on firma ile girilebiliyor. Bu çalışmalar kapsamında yapılan masrafların yüzde 75’ini Ekonomi Bakanlığı karşılıyor. 10 tane ticaret heyeti, alım heyeti düzenlenebiliyor. Aynı şekilde yurtdışından alım heyetleri ülkeye davet edilebiliyor” şeklinde konuşuyor. Bu program kapsamındaki destek rakamı 5.000.000 USD’yi bulabiliyor. Ayrıca projenin bitiminden sonra da firmaların kümenin ortak ihtiyacı olmayan ama kendi spesifik ihtiyaçları olan eğitim
ve danışmanlık konularında da destek alabildiklerini söyleyen Ok şunları aktarıyor: “Şu anda İMDER ve İSDER ile de böyle bir süreci yönetiyoruz. Sürece bir ihtiyaç analizi ile başladık. Bu analizle tek tek firmaların yanı sıra sektörün de genel durumu çıkarılıyor. Aynı şekilde sektörün yurtdışındaki durum analizi de yapılıyor. Mesela bizim çalışmamız ile, hedefde olmayan ülkelerin aslında hedef ülke olduğu gerektiği görülmüştür.Tüm bu çalışmalarda çıkan veriler üzerinden firmaların eğitim ve danışmanlık tablolarını hazırlandı,bu eğitim ve danışmanlıklar uygulanmaya devam ediyor. Firmalarımızın kurumsal eksiklerini tamamlamalarında ve dünya markası olma yolunda ilerlemelerinde önemli olan bu destekler aynı zamanda firmalarımızı sürdürülebilirliğini sağlayacaktır.”
Kümelenmenin avantajları Şirketlerde, firma sahiplerinde ve yöneticilerinde süreç içerisinde iş körlüğü oluşmasının kaçınılmaz olduğunu da aktaran Ok, “İşin koşuşturması içinde bazı şeyleri görmek çok zordur ama dışarıdan farklı profesyonel gözlerin gelip iş analizleri ile bunları tespit edip sonrasında bunların nasıl çözülebileceğini göstermesi verimli sonuçlar doğurur. Ki biz bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda bu sonuçları aldık. Ülkemizde KOBİ’ler kurulup hemen para kazanmak istenilir. Markalaşmaya,
pazarda yer alınmaya çalışılır ama kurumsal altyapı her zaman kenara konulur. Belli bir aşamaya geldikten sonra altyapı eksikliği farkedilir çünkü artık şirket yönetilemez haldedir. Ama daha sonra kurulacak kurumsal altyapılar her zaman zordur. Ayrıca firmalarımızda kümelenme kültürü yok. Kümedeki kurumlar rakip oldukları için normal koşullarda bir araya gelemezler. Ama bu proje ile birlikte oturmayı, konuşmayı öğreniyorlar, aynı uçakla bir yerlere gidiyorlar. Sorunlarını konuşuyorlar birlikte çalışma fırsatları buluyorlar, avantaj sağlıyorlar. Küme içinde işbirlikeri başlıyor” ifadelerini kullanıyor.
Güney Afrika programı İMDER ile yürüttükleri proje kapsamında bunun güzel örneklerinin yaşandığını da dile getiren Ok sözlerini şöyle sürdürüyor “2015 yıl Eylül ayında Güney Afrika Ticaret Heyeti Programı yaptık. Güney Afrika Programı öncesinde fahri konsoloslar, başkonsolusluklar, DEİK Afrika Masası, TİKA, ticaret ateşelikleri ve oradaki kurumlar ve firmalarla networking çalışması yaptık. Ön heyet gönderdik, orada sektörümüzle kim ilgileniyor, gelecek olan kişiler kimlerle görüşecek, sektörle ilgi mevzuatlar nelerdir konularında ön çalışmalar yapıldı. Dolu dolu ve verimli bir ticari ziyaret oldu. Nihayetinde siz orada kurumların ve firmaların karşısına
Yeni yasalaşan Ar-Ge taslağında ürün geliştirmeye yönelik tasarım ağırlıklı çalışan firmalarda Ar-Ge desteği için gerekli destek kriteri 10 adam/ saat’e indirildi.
35
UR-GE
FORMEN / Mayıs 2016
� TC Ekonomi Bakanlığı’nın desteklediği firmalar olarak çıkıyorsunuz. Orada iken iş makineleri ile ilgili bir fuara davet edildik ve katıldık. Türkiye iş makineleri sektörünü temsilen İMDER’in geldiğine dair konferanslar yapıldı, ilgili medyaya ilanlar verildi. Dağıtılan tüm broşürlerde Ekonomi Bakanlığı ve İMDER logolarının altında firmaların logoları yer aldı. Tüm katılımcılar
açısından güzel sonuçlar elde edildi.” Şimdiden bir ortaklık ve ciddi makine satışı sözleşmeleri yapılmış durumda, dileriz ki bu güçlenerek devam etsin. Benzer bir çalışma da Mart 2016’da İstanbul’da yapıldı. Bu sefer yurtdışından satın alma heyeti Türkiye’ye davet edildi. Sektörümüzle ilgilenen potansiyel kurumlar ile firmalar davet edildi. Üye
Simülasyonlu operatör eğitimi projesi Voytes ile birlikte yürütülen projelerden biri de operatör eğitimleri ile ilgili. İstanbul’da bir meslek lisesi ile birlikte oluşturulan bu konudaki bir projenin geçtiğimiz haftalarda İçişleri Bakanlığı’na sunulduğunu ve sonuç beklendiğini ifade eden Ok, bu konuda ise şu bilgileri dile getiriyor: “Kalifiye eleman sorunu her sektörde olduğu gibi iş makineleri sektöründe de bulunuyor. Operatör eğitimleri maliyetli, iş kazası riski olan süreçler. Amacımız yeni teknolojileri de kullanarak bu eğitimleri simülasyon kapsamında yaptırmak. Maliyetleri düşürmek, süreçleri kısaltmak, iş kazası riskini en aza indirmek ve farkındalık yaratmak. Bu şekilde de yeni operatörlerin,hatta bayan operatörlerin de yetişmesini sağlamak. Proje kapsmında simülasyon ve programları ile beraber bir yıl boyunca eğitimler yapılacak. İMDER’in Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında bazı okullarla yürütülen bir çalışması var. Gerek oradaki öğrencilerin gerekse de sektörden gelecek kişilerin eğitilmesi için bir altyapı oluşturulmasını istiyoruz. Bütçe gereği ilk adımda İstanbul’da gerçekleşecek bir proje yaptık. Bunun diğer bölgeler için ileride yapılacak projelere de örnek teşkil etmesini bekliyoruz.”
firmalardan da çalışmayı hedefledikleri firmaları davet etmeleri istendi. Sonuçta 7 ülkeden 32 iş adamının katıldığı bir haftalık bir etkinlik gerçekleştirildi. Bu etkinlik kapsamında B2B görüşmelerin yanı sıra fabrika ziyaretleri, ve kurum ziyaretleri yapıldığını da aktaran Ok, bu çalışmaların da kısa zamanda meyvelerini vermesini beklediklerini ifade etti. �
savunma Sanayi kümelenmesi, Sağlık Bilişim Kümenlenmesi çalışmalarını başlattık. Başarılarımızı bu önemli ve özel sektörlere de taşıyarak Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için Voytes olarak bizde katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Arge desteği
Ok, yine firmalar açısından ve makina sektörü açısından son derece önemli olan bir gelişmenin de altını çiziyor. Ar-Ge reformu taslağının yayınlandığını ve bu taslağın bir kısmının da yasalaştığını hatırlatan Ok şu bilgileri veriyor: “Arge merkezleri ve teşvikleri ile ilgili bir kanun zaten yürürlükteydi. Buna göre arge merkezleri için kıstas 50 adam/saat idi. Bu kıstas 30 adam/saat’e indirildi. Şimdi yeni yasalaşan taslakta da ürünü geliştirmeye yönelik tasarım ağırlıklı çalışan firmalarda 10 adam/saat’e indirildi. Bu ne anlama gelir? Yani firmalar aslında teknoparkta bir firmada çalışma yapıyormuş gibi kendi fabrikasında,firmasında bir yeri tasarım arge merkezi olarak dizayn edip, ayrı giriş oluşturarak,kendi bünyelerinde ar-ge merkezleri oluşturabilecekler. Bu merkezde çalıştırılan kişilerin % 80 ile % 95 arasında gelir stopajları ,SGK işveren paylarının % 50 ‘si de hibe edilecektir. Buradaki masraflar kurumlar beyannamesinden düşülebiliyor. AB akreditasyonu İş makineleri sektöründe tasarım Voytes olarak yaptığımız Hazırlığı devam eden projelerden birisi de konusunda ciddi çalışmalar çalışmalardan biri de İMDER simülatörlü eğitim ile, operatör yetiştirme sürecinin var. Hatta özel tasarımlı makine daha güvenlikli ve kısa hale getirilmesi. ve İSDER’in Avrupa Birliği siparişi veren firma da sipariş Projeleri için Ulusal Ajans’a ettiği bu makine için oluşacak akreditasyonları çalışmalarının teşvik tutarının % 50’sini de kullanabilecek. Bu nedenle bu tamamlamak olduğunu belirten Ok, “Bu iki dernek de Avrupa gelişmeler iş makineleri sektörü için önemli. Yasa çıktı şu anda Birliği tarafından akredite edilmiş STK’lar arasına girdi. uygulama usul esasları bekleniyor.” Ok, Uygulama esaslarıda Voytes olarak farklı illerde ve sektörlerde de benzer çalışmaları belirlendiğinde üyelerimize ve iş makinaları sektörüne bu farklı STK’larla da yapıyoruz. Çelik kapı kümelenmesi, konuda bir eğitim programları düzenleyeceklerini de belirtti. Uydu uzay teknolojileri kümelenmesi , Milli havacılık ve
36
Easy Batch ile az Bizler, az zamanda çok iş yapmayı severiz malum. Üstelik bir de asfalt sektöründe iseniz bütün işler acildir, dar zamanlıdır ve çoğu zaman küçük büyük seçme şansı olmadan bütün işleri yüklenmek zorunda kalırsınız. İşte bu tip durumlarda sırtınızdaki yükü hafifletecek bir yardımcı hazırladık siz değerli müşterilerimize. Şimdi öyle bir plent düşünün ki; Kaplumbağa misali bitüm ve yakıt tanklarını sırtında taşısın, Montajı için sadece becerikli iki tır şoförünün iki adet dorseyi yan yana getirmesi neredeyse yeterli olsun, Kapaklarını açarak soğuk silolarının rampa duvarlarını kendi oluştursun, Kızgın yağ jeneratörünü de yanında her an hazır bulundursun ki üzerindeki tanktaki bitümünü her an sıcak tutabilsin, İster FuelOil, ister Motorin isterse de Doğalgaz ile çalışabilsin. Evet, bütün bunlar için sadece 2 dorse. Hadi kendimizi biraz daha şımartalım ve bu plentin eleğinin ve kantarının da var olduğunu ve o koca, heybetli sabit kule tipi plentlerden hiçbir eksik yanının olmadığını ve onlar gibi laboratuvarın verdiği reçeteye tam uygun batch tipi üretim yapabildiğini de ekleyelim.
Kısa sürede kurulum Kendisinden başka hiçbir ek ekipmana ihtiyaç duymayan bu plentimiz 90 ton/ saat kapasitesi ile Easy Batch 90 modelidir. Çok kısa sürede kurulur ve işi bittiğinde 2 adet çekici ile istediğiniz her yere götürüp yeni yolları asfalt ile buluşturabilirsiniz. Bir düşünsenize, klasik kule tipi asfalt plentini taşımak için sarf ettiğiniz iş gücü, devasa vinçler, 10 larca tır, bir o kadar gün, plent sahasına özel beton vs.
Artık hiç biri yok! Bu sebeplerden dolayı Temyol İnşaat Antalya Konyaaltı Belediyesi’nden almış olduğu işler için en uygun plentin Easy Batch olduğuna karar verdi. Geçtiğimiz yıllarda da Yapı Merkezi firması da, Cezayir’in Sidi Belabbas şehrinin altyapı işinin bir parçası olan BSK imalatı için EB 90’ı tercih etmişti.
İşin, geniş bir coğrafyaya yayılmış olması ve sezon içerisinde farklı bölgelere deplasman yapılacak olmasıydı sebep.
Easy Batch 140 Başka güzel haberimiz de bu mobil asfalt plentimizin bir de ağabeyi var; Saatte 140 ton kapasiteli Easy Batch 140. Türkiye’de bu plente ilk Ankara İnşaat sahip olmuştu. Öncelikli olarak Zonguldak’daki projesinde, şimdi ise Çorum’daki projesinde Ankara İnşaat’a yardımcı oluyor.
zamanda çok iş Yapı Merkezi firması, Cezayir’in Sidi Belabbas şehrinin altyapı işinin bir parçası olan BSK imalatı için EB 90’ı tercih etti.
Easy Batch 140, Ankara İnşaat’ın Zonguldak projesinin ardından, Çorum’daki projesinde çalışmaya başladı.
BU BİR İLANDIR
FORMEN / Mayıs 2016
�
Demir Export’un yeni DEV’leri Türkiye’nin en önemli maden işletmelerinden biri olan Demir Export, Sivas Kangal Termik Santrali şantiyesindeki parkına 3 adet Komatsu HD 785-7 kaya kamyonu daha ekledi. Temsa İş Makinaları tarafından sevkiyatları ve montajları tamamlanan Yeni Komatsu HD 785-7’ler, özel kömür damperleri ve diğer özellikleriyle dikkat çekiyor Haber Gökhan Uz
Komatsu HD 785-7 Teknik Özellikler
40
Çalışma ağırlığı :
100,3 ton
Silindir sayısı:
12
Maksimum yürüyüş hızı:
65 km/s
Minimum dönüş yarıçapı:
10.1 m
Maksimum direksiyon açısı:
41 °
TESLİMAT
Teslimat sayısı
3 adet
Demir Export A.Ş., kaya kamyonu parkına 3 adet Komatsu HD 785-7 damperli kamyonu daha ekledi
1957 yılından beri demir cevheri üretimini sürdüren ve son yıllarda baz metallerden çinko, kurşun, gümüş, bakır cevheri ve altın konsantreleri üretimine başlayan Demir Export A.Ş., Türkiye’de 2016 yılının en önemli iş makinesi yatırımlarından birine imza attı. Kaya kamyonu parkına 3 adet Komatsu HD 785-7 damperli kamyonu daha katan işletme, yeni kaya kamyonlarıyla beraber iş verimliliğini artırmayı planlıyor.
Özel kömür damperi Temsa İş Makinaları tarafından Mayıs ayının ilk haftası sevkiyatları tamamlanan Komatsu HD 785-7 kaya kamyonları, hummalı bir montaj sürecinin ardından faaliyetine başladı. İşletme içerisindeki maden ve hafriyatın taşınmasında ciddi bir iş gücü yaratacak olan Komatsu HD 785-7 kaya kamyonları, 1200 HP (895 kW) motor gücü ile dikkat çekerken, VHPC (Variable horse power control) değişken güç kontrollü mod seçme sistemi ile düşük yakıt tüketimi sunuyor. Yeni Komatsu HD 785-7 kaya kamyonlarını özel kömür damperleri ile teslim alan Demir Export, silme 91 metreküp,
yığma ise 105 metreküp kova kapasitesi ile üretimde yüksek verimlilik sağlayacak.
Operatör hatasına mahal yok Komatsu HD 785-7 kaya kamyonlarının dikkat çeken diğer bir özelliği ise hidrolik yağla çalışan fren sistemi. Bu sayede bakım giderlerinin azalmasını sağlayan fren sistemi, tam kapalı olmasından dolayı dayanıklılık sunuyor. 6 ileri - 2 geri otomatik şanzıman ile gelen HD 785-7, yürüyüş hızının değişmesi ile gaz pedalından gelen sinyal doğrultusunda bir düşük vitese geçmeye ihtiyaç duymadan, otomatik olarak en uygun vitese atlamayı sağlıyor. Ayrıca retarder kapasitesi arttırılan yeni modelde 4 teker retarderi ile yavaşlatma kuvveti 4 tekere eşit olarak uygulanabiliyor. Böylece lastik kilitlenme olasılığı azalıyor ve yüklü iken düzgün, güvenli bir yokuş aşağı inişi sağlanıyor. Komatsu HD 785-7 kaya kamyonunun dikkat çeken diğer bir özelliği ise; ARSC. Bu özellik direksiyona konsantre olma, sürüş için odaklanma, bakım veriminin artması ve operatör hatasının azaltılmasını olanak veriyor. �
Motor gücü
1200 HP
Komatsu HD 785-7 kaya kamyonu brüt 1200 HP motor gücüne sahip
Özel kömür damperi
105 m3
Özel kömür damperleri ile gelen Komatsu HD 785-7’ler, silme 91 metreküp, yığma ise 105 metreküp kova kapasitesi sağlıyor
41
FORMEN / Mayıs 2016
�
Kabiliyetli, hızlı, fonksiyonel
Mini iş makineleri yavaş yavaş farklı sektörlerdeki kullanıcılar tarafın yoğun şekilde kullanılmaya başlanıyor. Peyzaj işleri yapan Cem Botanik, makine parkında bulunan 7 adet Bobcat marka mini makine ile hem zamandan hem de iş gücünden kar ediyor 42
Cem Botanik, çevre düzenleme ve peyzaj işlerinde gerek yurtiçinde gerekse de yurtdışında çalışmalar yapıyor. Genel olarak peyzaj alanları, dikey bahçeler ve biyolojik alanlar gibi başlıklarda çalışmalar yapan firma, bu alanların oluşturulması için kendi sera ve fidan merkezlerinde Bobcat mini iş makineleri kullanıyor. Firmanın büyük ağaçlar için İtalya’da fidanlığı, Ödemişte de 80 dönüm üzerine kurulu ve çalı bitkileri yetiştiriciliği yapan bir çiftliği, ve yerli ağaç türlerini yetiştirdiği Bursa Kestel’de fidanlığı bulunuyor. Bu yapılanma ile kurumsal ve bireysel müşterilerimize hizmet verdiklerini ifade eden Cem Botanik Proje Koordinatörü İbrahim Soylu, mini makine seçimlerinde Bobcat’i ilk sırada değerlendirdiklerini söyledi. Firma mini makinelerden toprak tesviyesi, drenaj kazıları, bitki indirme/yükleme işlerinde faydalanıyor. Makine parklarında 7 adet Bobcat mini makine olduğunu ifade eden Soylu, 3 adet telehandler, bir adet mini ekskavatör ve dört adet mini yükleyici ile çalışmalara devam ettiklerini söyledi.
HABER
Mini makineden önce kazıcı yükleyici 5, 12 ve 18 metre olmak üzere 3 üç farklı model telehandler ile çalışmalara devam eden Cem Botanik, mini iş makinelerinden önce kazıcı yükleyiciler ile çalışıyordu. Kazıcı yükleyici ile çalışmanın mini makineler ile çalışmaya göre çok daha zor olduğunu dile getiren İbrahim Soylu, mini makinelere nazaran daha büyük ve ağır tonajlı olan kazıcı yükleyicileri her çalışma alanına sokamadıklarını ve her noktaya ulaşamadıklarını söyledi. Bobcat’lerin verimliliği yüzde 50 artırdığını ifade eden Soylu, bu makineler sayesinde insan gücünden faydalanma oranının azaldığını, iş sürelerinin kısaldığını ve maliyetlerin de düştüğünü belirtti.
Bir makine ile birden çok iş Bobcat tercihinin altındaki nedenlerin başında kalite ve hızlı çalışabilme yeteneği
İbrahim Soylu Proje Koordinatörü
18 metre 7 Bobcat
Cem Botanik makine parkında 7 adet Bobcat mini iş makinesi bulunuyor
Bobcat’in metre erişim mesafeli Bobcat T40 180 modeli daha yüksek noktalarda çalışma imkanı sunuyor
43
FORMEN / Mayıs 2016
� olduğunu dile getiren Soylu, makinelerin her alanda rahat, güvenli ve hızlı bir çalışma kabiliyetinin olduğunu, bu kabiliyetleri sayesinde de firma içindeki sayısının arttığını sözlerine ekledi. Bunun yanında Bobcat’in 150’nin üzerinde ataşman ile makinenin işlevselliğini artırabilen bir marka olduğunu da belirten Soylu, tek bir
44
makinenin alınacak ataşmanların sayısına paralel olarak, birden fazla makineye dönüşebildiğini, kendilerinin de halihazırda 10’a yakın ataşmanı aktif şekilde kullandığını ifade etti. Cem Botanik’in Hamamcıoğlu için önemli bir firma olduğunun da bilincinde olduklarını dile getiren Soylu, firmalarının Türkiye’deki önemli Bobcat kullanıcıları arasında yer aldığını, bunun hem kendilerinin hem de Hamamcıoğlu için önemli bir konu olduğunu kaydetti. Sahip oldukları makinelerin her birinin yapacağı işin belli olduğunu söyleyen Soylu, “Bizde her bir makinenin gün içerisinde ne iş yapacağı bellidir. Makineler yükleme, boşaltma, kazı, drenaj veya tesviye, hangi iş belirlenmiş ise bu işi yaparlar. Özgül ağırlığı düşük olan makineleri teras bahçelerinde kullanıyoruz, 18 metrelik telehandlerlerimizi ise, özellikle yüksek çalışma alanlarının
olduğu bölgelere yönlendiriyoruz” dedi. Gelecek dönem planlarını da yaptıklarını ifade eden Soylu, özellikle 2017 yılı için yeni proje çalışmalarının devam ettiğini, yaşanacak gelişmelere göre Bobcat alımına da karar vereceklerini dile getirdi.
Deniz Gemici İstanbul Bölge Sorumlusu
HABER
Satış sonrası fark yaratıyor İş makinesi satışı yapan firmaların satış sonrası çalışmalarının otomobil firmaları kadar hatta onlardan daha iyi seviyede olması gerektiğini bildiren İbrahim Soylu, Hamamcıoğlu’nun bu konuda gayet iyi bir performans sergilediğini ve geçen yılın sonundan itibaren satış sonrasının yeni yapılanmasıyla birlikte bu performansını daha da yukarıya taşıdıklarını söyledi.
Bob-Tach ile, 14 x 17,5 lastikle çalışma aralığı
Forklift çatalı ile 14 x 17,5 lastikle çalışma aralığı
Mini makine pazarı büyüyor Bobcat dünya üzerinde mini makine üretiminin en eski uygulayıcısı. Telehandler, lastikli mini yükleyiciler ve paletli mini ekskavatörler ürün gruplarında üretim yapan Bobcat, Türkiye pazarında da dünya pazarındakine paralel bir pazar payı elde etmeyi hedefliyor. Hamamcıoğlu İnşaat Makinaları İstanbul Bölge Sorumlusu Deniz Gemici, Cem Botanik’in Bobcat’in üretim yaptığı tüm ürün gruplarından makineleri kullandığını söyledi. Büyük makinelerin şehir içi çalışmalarından yavaş yavaş çekildiğini ifade eden Gemici, “Hamamcıoğlu bünyesinde bulunan ortak bilgi havuzunda son dönemlere ait takasta kullanılan makinelere baktığımızda ilk sırada kazıcı yükleyicilerin olduğunu görüyoruz” dedi. �
Boyutlar
Makine parkı Telehandler ɕɕ Bobcat T40 180 - 4 ton 18 m erişim kapasiteli ɕɕ Bobcat T 35 105 - 3.5 ton 10,5 merişimi kapasiteli ɕɕ Bobcat T 22 50 - 2.2 ton 5 m erişim kapasiteli Mini yükleyiciler Bobcat S650 - 1600 kg kaldırma kapasiteli yükleyici Mini ekskavatörler ɕɕ 1 adet Bobcat 3,5 ton sınıfı kauçuk paletli ekskavatör ɕɕ 1 adet Bobcat 5 ton sınıfı kauçuk paletli ekskavatör
45
FORMEN / Mayıs 2016
�
Doğru lastik kazandırır Lastiğin performansını etkileyen en önemli etken basınç. Yüksek hava, düşük hava kadar tehlikeli. Ancak düşük hava lastiğin ömrüne daha fazla etki ediyor. Bu nedenle lastik basıncının devamlı kontrol edilmesi gerekiyor OTR Lastik Yöneticisi Bülent Kristal ile lastik seçimi ve bakımı üzerine görüştük. Açık maden, taş ocağı , yeraltı maden, mermer ocağı gibi çalışma sahalarında lastiğin doğru lastiğin, makine ve şantiyeye verimliliğine, karlılığa, performans artışına, düşük saat başı maliyete etkisinin olduğunu belirten Kristal, yanlış lastik seçiminin ise firmaya maliyet artışı ve verimlilik düşüşü ve
Kendi çamurunu temizleme özelliği ile özgün diş yapısına sahip RT31ve RT41 modelleri.
performans kaybı olarak yansıyacağını belirtiyor. “Radyal ve konvansiyonel olarak bütün ebatlarda iş makinesi lastik seçiminde genel olarak kullanım sahasına uygun desen ve yapıda karkasa sahip lastik seçilmelidir” diyen Kristal ürünleri ile ilgili olarak ise şunları aktarıyor: “ İnşaat, maden, taşocağı, mermer ocağı, yeraltı maden, açık maden işletmelerinin her türlü ağır kullanım şartlarına uygun lastikleri, yükleyici için L3- L4- L5, kaya kamyonu için E3-E4, greyder için G2-G3 gibi genel ürün guruplarında pazara sunuyoruz”.
Performans etkileri İş makinesi lastiklerinde karşılaşılan önemli sorunların genelde yüksek veya düşük hava basıncı, dengesiz ve yanlış eşleme, aracın hatalı ve agrasif kullanımı sonucunda oluşabildiğini de aktaran Kristal sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Lastiğin performansını
Ocak koşullarında çalışan yükleyiciler için L3- L4- L5 modelleri öne çıkıyor.
46
LASTİK
Lastik yenileme Ako lastik kaplama bayisi olarak orbit, remix, soğuk kaplama bayiliği yaptıklarını da açıklayan Kristal şunları aktarıyor: “Lastik yenilemede ORBİT teknolojisi en son teknolojik yeniliklere sahip bilgisayar destekli makinelerimizde lastik karkasına zarar vermeden 24" den 63" jant çapına kadar kesilme ve ısınmaya karşı dayanıklı kauçuk ile otoklavda pişirilerek, çalışma şartlarına göre tespit edilen sırt deseni üzerinde istenilen diş derinliğine göre diş açılarak lastiğin yenilenmesi işlemidir. Birkaç kez kaplanabilme özelliği ve istenilen diş derinliği elde edilerek yeni lastiğe eş değer performans elde edilmekte olup aynı zamanda yeni lastik maliyetinin %50’sine mal olma özelliği ile de lastik maliyetlerinize önemli katkı sağlamaktadır.” � Kullanıcılara yönelik yerinde saha çalışması ve eğitimler yapılarak, kamyon ve loder operatörlerine lastiğin kullanımı ve bakım konularında bilgiler veriliyor.
etkileyen en önemli etken basınçtır. Yüksek hava, düşük hava kadar tehlikelidir. Ancak düşük hava lastiğin ömrüne daha fazla etki eder. Lastiğin basıncı devamlı kontrol edilmeli. Bu işlem iş makinesi bakımının bir parçasıdır. Aksi takdirde lastik karkası yolda giderken gümleterek kaybedilebilinir. Doğru hava basıncı jant temizliği bakımı yapılarak verimlik artırılabilir”. OTR firması olarak kullanıcılara servis hizmeti, yerinde kontroller, lastik eğitimi çalışması, performansa dayalı lastik takip sistemi gibi hizmetler sunduklarını da hatırlatan Kristal, kullanıcılara yönelik yerinde saha çalışması ve eğitimler yaptıklarını, ocaklarda kamyon ve loder operatörlerine lastiğin kullanımı ve bakım konularında eğitimler verdiklerini de belirtiyor. Yeni lastiklerde Yokohama iş makinesi lastiklerini tüm Türkiye’de tedarik ettiklerini söyleyen Kristal “Lastikler Japonya’da Yokohama’nın Onomichi’deki otr fabrikasında üretiliyor, üretim ve malzeme hatalarına karşı 5 yıl üretici firma garantisiyle veriliyor. Belden kırmalı kaya kamyonlarında kendi çamurunu temizleme özelliği ile özgün diş yapısına sahip olan RT31 L3/E3 desenimizi, gene belden kırmalı kaya kamyonları ve kepçelerde kullanıma uygun uzun ömürlü kaya tipi RT41 L4/E4 desenimizi, ağır çalışma koşullarında yüksek ömür için yanak korumalı ve ekstra derin dişli çelik gövdeli Y524 L5 desenimizi öneriyoruz” diyor.
!
ɕɕ ɕɕ ɕɕ ɕɕ
Yanlış lastik seçimi maliyeti artırır, verimi düşürür Yüksek hava, düşük hava kadar tehlikelidir Doğru hava ve jant temizliği verimi artırır Lastik basıncı devamlı kontrol edilmeli
Radyal ve konvansiyonel olarak bütün ebatlarda iş makinesi lastik seçiminde genel olarak kullanım sahasına uygun lastik seçilmeli.
47
FORMEN / Mayıs 2016
�
Hafif, dayanıklı, akıllı Beton pompası üretiminde Türkiye ilk Hardox boruyu kullanan firma olarak da dikkat çeken Betonstar, piyasada SD52 ve çift cidarlı boru kullanan markalardan da bu özelliği ile ayrılıyor. Türkiye beton pompası pazarının yüzde 15'lik kısmını elinde bulunduran marka yeni nesil beton pompalarında da Hardox ve Strenx çeliklerini kullanıyor. Bu ürünler ile hem hafif hem de dayanıklı beton pompaları üretebildiklerini ifade eden Betonstar Genel Müdürü Oğuz Diken, 2014 yılında başladıkları Ar-Ge çalışmalarının neticesinde makinelerde hafiflik ve sağlamlığın yanı sıra teknolojik yeniliklerin de yapıldığını ifade etti.
TÜBİTAK ile ortak çalışma 2016 yılına makinelerde hem dizayn hem de teknik anlamda yaptıkları yenileri uygulamaya alarak giriş yaptıklarını belirten Oğuz Diken, TÜBİTAK ile yürüttükleri ortak
48
çalışmalarda önemli yeniliklere imza attıklarını kaydetti. Beton pompalarında en fazla arızanın sensörler aracılığıyla yapılan yön değiştirmeler sırasında meydana geldiğini dile getiren Diken, TÜBİTAK ile yapılan çalışmaları sonucunda bu durumun tamamen ortadan kaldırıldığını ifade etti. Sürdürdükleri Ar-Ge
çalışmaları neticesinde beton pompalarını daha akıllı hale getirecek "Smartstar" aplikasyonunu da tamamladıklarını ve bu sayede akıllı beton pompaları üretmek adına ciddi bir adım attıklarını söyleyen Diken, Smartstar aplikasyonu sayesinde makinelerin, pompadaki herhangi bir arızayı tespit ederek bunun giderilmesine yönelik çalışmalar yapabildiğini belirtti.
"Yerli üretici desteklenmeli" Türkiye beton pompası pazarının son birkaç yıldır aynı adetlerle yılı kapadığını belirten Diken, inşaatın lokomotif sektörlerden biri olduğunu ve ülke genelinde yapımına devam edilen çalışmalar sayesinde sektörün hep ileriye gittiğini söyledi. Türkiye Hazır Beton Birliği'nin hazırladığı verilerde de bunun görülebildiğini ifade eden Diken, "Türkiye beton pompasında dünyadaki Oğuz Diken Genel Müdür
HABER
Gerek hammadde gerekse de kaliteden ödün vermeden üretim yapmaya çalışan Betonstar, Hardox ve Strenx çelikleri ile daha sağlam ve daha hafif makineler üretiyor. 2016 yılına teknik ve dizayn bakımından yenilenen ürünleri ile başlayan marka, Bauma Fuarı'nda da yeni ürünlerini uluslar arası pazarda ilk kez tanıttı Önümüzdeki aylarda aldığımız tedbirleri hayata geçirmeye başlayacağız. Ancak burada kullanıcıya da ciddi görev düşüyor. Türkiye'de üretilebilen bu makineyi, yerli üreticiden alarak destek olmalı. Eğer kullanıcı yerli üretimi alım yaparak desteklemezse bu ülke ekonomisinde ciddi bir sorun ortaya çıkar. Çünkü bu ürün Türkiye'nin ürünü" diye konuştu.
ve istedikleri zaman SSAB' den teknik personel desteği başta olmak üzere, her türlü yardımı alabileceklerinin bilincinde olduklarını sözlerine ekledi. �
Hardox 500 beton pompası için ideal
en büyük üçüncü pazar. Bu nedenle de bütün markalar ülkemize yönlenmiş durumda. Özellikle de Uzakdoğu markaları, kendi bölgelerindeki ekonomik sorunlar nedeniyle Türkiye pazarına ciddi şekilde saldırıyorlar. Bu da fiyat konusunda ciddi bir rekabetin oluşmasına neden oluyor. Biz buna "Damping" diyoruz. Bizde bu noktada çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Betonstar, beton pompası üretiminde hammadde seçimine özen gösteren bir firma. Satın alınan ürünlerin menşei ve kalitesinin belli olması şartını aradıklarını söyleyen Diken, konstrüksiyon çelik boru tedariğini sadece SSAB' den yaptıklarını dile getirdi. SSAB' nin yüksek mukavemetli çelik üretiminde dünyada kendini kanıtlamış bir marka olduğunu ifade eden Diken, SSAB'den Strenx ve Hardox ürünlerinden Hardox 500 boru başta olmak üzere Strenx 700 MC, 700 MC Plus, 700 E, 900 E, 900 MC ve Hardox 400 ve 550 ürünlerini kullandıklarını söyledi. SSAB' nin ticari anlamda kendinin kanıtlamış bir marka olduğunu belirten Diken, markanın kendilerine hemen her konuda ilk günden beri destek olduğunu
15
Betonstar, beton pompası pazarından yüzde 15 pazar payına sahip
500
Hardox 500 borular beton pompalarında yoğun şekilde kullanılıyor 49
FORMEN / Mayıs 2016
�
Flygt Ready ailesinin yeni modeli: Ready 4L
F
lygt dalgıç drenaj pompalarının en küçüğü olan Flygt Ready serisi ağır hizmet tipi olup hızlı ve etkili drenaj sağlayabilen bir tasarıma sahip. Tesislerde kirli ve çamurlu sular ile kum ve çakıl içeren suların kolaylıkla ve hızlı bir şekilde boşaltılmasını sağlayan bu pompa ailesinin yeni üyesi Flygt Ready 4L de tasarımındaki yeni özellikleriyle öne çıkıyor.
Flygt Ready 4L’nin yenilikleri ve özellikleri hakkında şu bilgiler aktarılıyor: Daha düşük emiş seviyesi: Bu pompalar, pompanın çevresinin kuru tutulmasını sağlayan düşük seviye emişli bir model.1-2 mm’ye kadar zemindeki suyu tahliye eden sıfırdan emişli bir pompa. Dahili çekvalf: pompayı durdurduğunuzda veya kaldırdığınızda yeni tasarım çekvalf 50
Flygt dalgıç drenaj pompalarının en küçüğü olan Flygt Ready serisi ağır hizmet tipi etkili drenaj sağlayabilen bir tasarıma sahip. Bu pompalar tesislerde kirli ve çamurlu sular ile kum ve çakıl içeren suların kolaylıkla ve hızlı bir şekilde boşaltılmasını sağlıyor
sayesinde içindeki suyu geri bırakmaz. Düşük su seviyesinde çalışmaya başlama: Ready 4L serisi çok düşük su seviyesinde bile çalışmaya başlar. Pompayı ters çevirip içine yaklaşık bir litre su eklendiğinde çalışmaya başlar. Alüminyum dış gövde: hava ve suyu aynı anda emerek çalışabilme (horlama) ve kuru çalışma imkanı sağlar. Bu pompalar su bittiğinde çalışmaya devam eder, termik koruma (ısı sensörü) sayesinde asla yanmaz. Sağanak sularını temizleme çalışmaları, su basan bodrum katları ve depoların boşaltılması için ideal.
Profesyonel kullanım Flygt Ready pompaların maksimum 6l/sn debi, 14 m pompalama yüksekliği ile 38 mm çapında katı parçacıklarla
YENİ ÜRÜN
Daha yüksek performans: Emişi açmak için pompayı yükseltin ve performansı Ready 4 seviyesine çıkarın
Başlamak için sadece su eklenerek pompa çalıştırılabiliyor.
rahatlıkla başa çıkabilir. 0,4-0,9 kW arası güç değerleri mevcut olan bu taşınabilir drenaj pompaları hafiftir ve profesyonel kullanım için tasarlanmış. Ready ailesinin diğer model ve uygulamaları ise şu şekilde: Ready 4 ve 8 modeli: 12 ve 14,5 kilogram ağırlığı ile bu modeller inşaat sahalarında su tahliye işleri ve sağanak sularını temizleme çalışmaları gibi benzeri uygulamalar içi tasarlandı. PH 5-8 aralığında aşındırıcı ve korozif sıvılar ve maksimum 5 mm çapında parçacıklarla baş edebilir. Aparat yardımıyla sıfırdan emiş yapılabilir ve lastik süzgeci sayesinde düşme ve darbelere karşı koruma sağlar. Ready 8S modeli: Kirli sular ve maksimum 38 mm çaplı kum, çakıl ve tortu içeren sular için tasarlanmış katı maddelere dayanıklı bir pompadır.
ve hızlı bir şekilde değiştirilmesine olanak sağlar. Yıllar boyunca tekrar tekrar kullanım için tasarlanan Ready pompalar, çevresel etkiyi azaltmak için akıllıca bir seçim. Yedek parça takımları, seçenekler ve aksesuarlar: Xylem Ready pompalar için satın alınmaya hazır, kullanımı kolay yedek parça takımlarını sunuyor. Bunun yanı sıra Ready pompaların kurulumu ve kullanımını basitleştirmek için özel olarak tasarlanmış seçenek ve aksesuarları seçerek pompanın performansı artırılabiliyor. � Ready ailesi üyeleri.
yüksek aşınma direncine sahipler. Son derece kullanışlı: Flygt Ready drenaj pompaları, kablo ve bileşen değiştirme için kolay erişim olanağı sağlayan çıkartılabilir bir üst kapakla tasarlanmış. Hidrolik kısmı aşınan parçaların ve yıpranan keçelerin kolay
Xylem, Ready ailesi için satın alınmaya hazır, kullanımı kolay yedek parça takımları sunuyor.
Teknik özellikler Kompakt, hafif ve taşıması kolay: Kompakt bir motor ve hafif malzemeleden imal edilen Ready pompaların taşınması, montajı ve bakımı son derece kolay. Ergonomik yapısı ile bu pompalar en küçük alanlara rahatça sığar. Aşınma ve yıpranmaya dayanıklı: Döküm alüminyum dış gövde, statör muhafazası ve poliüretan hidrolik parçalar Flygt Ready pompaların zorlu ortamlarda dayanıklılığını sağlıyor. Kompakt boyutlarıyla profesyonel seviyede performans ve
Kompakt bir motor ve hafif malzemeleden imal edilen Ready pompaların taşınması, montajı ve bakımı son derece kolay.
51
FORMEN / Mayıs 2016
�
İş makinecileri meslek odası kurulmalı Söyleşi Gökhan Uz
Yusuf Çelik İŞMAKDER Genel Başkanı
S
ektör olarak uzun yıllardır birçok sorun yaşadıklarını ve çözüm üretilmeyen bu sorunların ağırlaşarak devam ettiğini belirten İŞMAKDER Başkanı Yusuf Çelik, derneğin de bu sorunlara çözüm üretmek amacıyla kurulduğunu belirterek “Son yıllarda ülkemizde yaşanan gelişmelerden sektörümüz de etkilendi. Var olan sıkıntılar büyüdü. Bunlara çözüm üretmek için iş makinesi kullanıcılarının bir araya gelmesi gerekiyordu. İş makineleri yapılaşmanın, altyapı ve üstyapının dahası şehirleşmenin en temel taşıdır. Zira bir yapı yapılmadan o sahaya inen ilk alet iş makinesidir. Bu yüzden sektörümüze gereken önem verilmeli bu sektörün geliştirilmesi için çaba sarfedilmeli. Bu amaçla 28 Nisan 2015 yılında İŞMAKDER’i kurduk. Şu anda üye sayımız 300” diyor. Derneğin üyeleri şahıs firmalarından oluşuyor. Çoğunlukla makineleri ile küçük taahhüt işleri üstlenen veya makinelerini kiraya veren firmalar. 54
2015 yılında kurulan İŞMAKDER mart ayında düzenlediği 1. İstişare Toplantısı ile sektörün sıkıntılarını gündeme getirdi. İŞMAKDER Başkanı Yusuf Çelik ile hem bu toplantıyı hem de derneğin amaç ve faaliyetlerini konuştuk
Maliyet hesabı yapılmıyor Çelik’e göre sektörün en önemli sorunlarından birisi de makine sahiplerinin bilgisizliği. Çelik bu konuda şunları aktarıyor: “Ne yazık ki eğitim seviyesi düşük. Geçmişte beden gücü ile çalışırken daha fazla kazanmak amacıyla makine alan insanların yoğun olduğu sektörümüzde, bir fiyat politikası olmadığı için, maliyet hesabı yapılmadan işler üstleniliyor ve bu durum da sektördeki tüm firmaları olumsuz etkiliyor.” Son yıllarda sektörün cazibesine kapılarak insanların köylerindeki tarlaları veya hayvanlarını satarak iş makinesi aldığını ve makine sayısının çok arttığını açıklayan Çelik, “Maliyet hesabı bilmeyen, trafik sigortası, kasko gibi yasal zorunluluklardan kaçan firmalarla işini doğru yapan firmaların rekabet etmesi mümkün olmuyor. Sektörümüzde çok sert bir rekabet var ve bu durum sektörün kendisine büyük zarar veriyor. Ayrıca Türkiye’de iş makinesi firmalarının sayısı arttı ve birçok markanın
SÖYLEŞİ
pazarda bulunması nedeniyle makine fiyatları düştü, bu da makine sahibi olmayı kolaylaştırdı. Bir şekilde makine sahibi olan insanlar da günü kurtarmak mantığıyla çalışıyorlar. İşveren tarafı da kaliteye değil fiyata bakıyor. Bu da kaliteyi düşüren en önemli unsur” diyor. Şu an uygulanan fiyat tarifeleri ile yaklaşık 10 yıl önceki fiyatların neredeyse aynı olduğunun da altını çizen Çelik, 10 yıl öncesinin hiçbir masraf kaleminin aynı olmadığını söyleyerek “2005 yılında 5 bin TL aylık fiyata çalışan bir iş makinesi 1000 TL civarında gideriyle sahibine 4 bin TL kazandırırken günümüzde ise aylık bedel yine 5 bin TL ancak giderleri ise 4 bin TL civarındadır. Bu durumu hepimizin sorgulaması gerekiyor” diyor.
Operatör maliyeti artıyor Çelik firmaların yaşadığı bir diğer sorunun da yeni operatör yetişmemesi ve operatör maliyetlerinin artması olduğunu dile getiriyor: “Günümüzde birçok şantiyeye yağcı giremiyor. Çünkü şantiyeye girebilmesi için belgeli ve ehliyetli olması isteniyor. Ama yağcının bu belgeleri alması mümkün değil. Bu nedenle de eskiden olduğu gibi çekirdekten operatör yetiştirmek zorlaşıyor. Bunun yanı sıra yeni makinelerde teknolojinin gelişmiş olması ve yağ değişiminin kolayca yapılabiliyor olması da yağcıya olan ihtiyacı ortadan kaldırdığı için yeni operatör yetiştirmek iyice zor hale geliyor.” Dernek olarak bu konularda çalışmalara başladıklarını da dile getiren Çelik operatör sorunu için ilgili kurumlarla iletişim halinde olacaklarını da belirterek şunları öneriyor: “Operatör yetişmesi için firmasında eleman çalıştıran kişilere ilgili kurumlar belli kolaylıklar sağlayabilir ve teşvikler verebilir. Sonuçta bu şekilde kişiler meslek sahibi yapılıyor. Bu ülkeye yapılan bir katkıdır. Yağcıların şantiyeye girebilmeleri için de yine ilgili kurumlar gerekli belgeleri temin edebilir. Bunların yanı sıra yetiştirme yurtlarında kalan çocuklara özellikle mini makineler üzerinde kurumlarla işbirliği halinde operatörlük eğitimi vermek mümkün. Böylece yurtta kalan çocuk 18 yaşına geldiğinde bir meslek sahibi olmuş olur. Bu konularla ilgili yakın zamanda MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile görüştük. Konuya özel ilgi gösterdiler. Ayrıca bizi Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne yönlendirler. Bu tarz görüşmelerimizi devam ettireceğiz”.
M Belgesi uygulaması olmalı Sektörde sıkıntıları azaltmak için artık M Belgesi gibi bir uygulamanın hayata geçmesi gerektiğini de aktaran Çelik “Nasıl ki bugün kamyonla nakliye, taşıma vb işleri yapabilmek için bir K Belgesi’nin alınması zorunlu ise benzer bir uygulama bizim sektörümüzde de hayata geçirilmeli. Ayrıca çok büyük bir sektör olmamıza rağmen henüz bir meslek odamız bile bulunmuyor. İş makineleri sektörüne yön veren, destek sunan, sıkıntılarına çözüm üreten bir meslek odası kurulması ve bürokratik olarak bu sektörün temsil edilme zorunluluğu ortadadır. Sektörümüz ülke ekonomisinin büyümesine en çok katkıyı yapan sektörlerden biridir. Böylesi bir sektörün bu şekilde dağınık ve kontrolsüz olması kabul edilemez” diyor.
Duraklar sorunu çözülmeli Sektördeki firmaların genelde şehirlerde kurulu duraklarda iş almaya çalıştığını ifade eden Çelik bu noktada şu bilgileri aktarıyor: “Bu duraklarda tek makinesi olan da 10 makinesi olan da iş bekliyor. Ancak duraktaki makine sayısı fazla olduğu için birçok firma da durağa girmiyor ve belli bölgelerde durak dışında iş almaya çalışıyor. Ankara Ticaret Odası kayıtlarına göre Ankara’daki bekoloder sayısı 3 binin üzerinde. Duraklarda iş makinesi sayısı durulan arazinin büyüklüğüne göre ve iş potansiyeline göre farklılık gösteriyor. Durak küçük ve iş hacmi fazlaysa o bölgede ayrı ayrı kurulan birkaç durak olabiliyor. Bu durum çalışma ücretlerini son derece olumsuz etkileyen durumların başında geliyor. Dernek olarak ilgili belediyeler ile bu konuyu görüşeceğiz. İsteğimiz belediyelerin göstereceği yerlerde küçük durakların birleştirilmesi ve durak başkanlığı sisteminin hayata geçirilmesi yönünde. Ayrıca duraklarda yaşamsal ihtiyaçların karşılanması için prefabrik yapılar inşa edilmeli ve kullanıcıların hizmetine sunulmalı. Belediyenin gösterdiği o yerdeki durağa katılmayanlara zabıta nezaretinde yaptırımlarda bulunulmalı ve cezai müeyyide uygulanmalı.”
Sorunlar tartışılmalı Yusuf Çelik sözlerini şu şekilde tamamlıyor: “Ankara’da yaptığımız istişare toplantısına iş makinesi firmaları yoğun ilgi gösterdi. 55
SÖYLEŞİ
FORMEN / Mayıs 2016
� Mart ayında yapılan toplantıda sektörün sorunları ve çözüm önerileri tartışıldı. Toplantıya dernek üyelerinin yanı sıra çok sayıda iş makinesi firma temsilcisi de katıldı.
YUSUF ÇELİK NE DEDİ?
Derneğin kuruluşu “Son yıllarda ülkemizde yaşanan gelişmelerden sektörümüz de etkilendi. Var olan sıkıntılar büyüdü. Bunlara çözüm üretmek için iş makinesi kullanıcılarının bir araya gelmesi gerekiyordu. Bu amaçla 28 Nisan 2015 yılında İŞMAKDER’i kurduk.”
Firmaların ilgisi “Ankara’da yaptığımız istişare toplantısına iş makinesi firmaları yoğun ilgi gösterdi. Sonuç olarak sektörümüzde zincirin halkaları misali iş makinesinin satıcısından kullanıcıya kadar firma ve şahıslar arasında verimli bir iletişim ağı kurmak adına kurulan derneğimizin üzerinde inanılmaz bir yük var.”
Durakların düzeltilmesi “İsteğimiz belediyelerin göstereceği yerlerde küçük durakların birleştirilmesi ve durak başkanlığı sisteminin hayata geçirilmesi yönünde. Ayrıca duraklarda yaşamsal ihtiyaçların karşılanması için prefabrik yapılar inşa edilmeli ve kullanıcıların hizmetine sunulmalı.”
300
İŞMAKDER üye firma sayısı
3
bin
Ankara Ticaret Odası kayıtlarına göre Ankara’daki bekoloder sayısı 3 binin üzerinde
Ayrıca Ankara dışından Kayseri ve Samsun’dan gelen temsilciler de vardı ve onlar da kendi bulundukları şehirlerde bu tarz çalışmaların yapılması gerekliliğinden söz ettiler. Bunlar olumlu gelişmeler. Sonuç olarak sektörümüzde zincirin halkaları misali iş makinesinin satıcısından kullanıcıya kadar firma ve şahıslar arasında verimli bir iletişim ağı kurmak adına kurulan derneğimizin üzerinde inanılmaz bir yük var. Bu nedenle sektörün bütün paydaşları elini taşın altına koymalı. İş makinesi satıcıları her ne kadar çok az karlarla makine sattıklarından yakınıyorlarsa inanın kullanıcılar olarak bizler de maliyetine çalışmak durumunda kalmaktan ve kar edememekten yakınıyoruz. Bununla ilgili belki de bir çalıştay düzenlenmeli ve çözüm yolları üzerine tartışılmalı. Bizler bu konuda her türlü bilgi paylaşımına her zaman hazırız.” �
2005
56
Bir makinenin getirisi Makinenin gideri Makine sahibine kalan
5 bin TL 1000 TL 4 bin TL
2016
Bir makinenin getirisi Makinenin gideri Makine sahibine kalan
5 bin TL 4 bin TL 1000
FORMEN / Mayıs 2016
�
Bilinçli operatör ülke için kazançtır Altyapı ve üstyapı projelerinin güvenle ilerlemesinde, çevrenin korunmasında ve iş makinelerinin verimli kullanılarak gerek ülkemizin gerekse işverenlerin ekonomilerine katkıda bulunulmasında, bilinçli operatörlerin önemli bir rolü bulunuyor. Bu düşünceden yola çıkılarak kurulan TİMODER (Toplu İş Makinaları Operatörleri Derneği) ile ilgili Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Bünyamin Cavlak ile görüştük... Alt yapı ve üstyapı formen ve operatörlerinin bir araya gelerek, Facebook’ta oluşturduğu “ALT YAPI, ÜST YAPI FORMEN VE OPERATÖRLERİ” Grubu’nun 2 yıllık çalışması sonucunda TİMODER (Toplu İş Makinaları Operatörler Derneği), Ankara’da mesleki ve dayanışma derneği olarak kuruldu. Üyeleri lehine yurt içi ve yurt dışına yönelik faaliyetlerine başlayan dernek; formen ve operatörlerin sorunlarını çözmek için projeler geliştirirken işveren ile operatör arasında hakemlik görevi üstlenmeyi de hedefliyor.
Derneğin kuruluşu Dernek, meslekten gelme bir grup gönüllü tarafından 14.03.2016 tarihinde, 58
Ankara İl Dernekler Kütüğü’ne 06-123-170 no ile kayıtlı olarak kuruldu. Dernek kurucularından Bünyamin Cavlak, 2014 ‘ün ilk aylarında kurduğu bir facebook sayfasının binlerce kişi tarafından takip edilmesi ve 2014 yılından bugüne facebook sayfasında açtığı ALT YAPI, ÜST YAPI FORMEN VE OPERATÖRLERİ grubu adı altında operatörlerin sorunlarına çözüm bulma, istek ve ihtiyaçları paylaşma, arzu eden operatörlere iş talebinde yardımlaşma ve dayanışma konularında yardımcı oldu. 22 bin 500’den fazla üyesi bulunan grubun çalışmalarının önemli bir işlevi yerine getirdiğinin görülmesinin ardından dernekleşme yönünde karar aldıklarını belirten Cavlak, derneğin resmi kuruluşunun geçen ay itibari ile Derneğe kimler üye olabilir? Altyapı ve üstyapı çalışanları olarak mühendis, şef, tekniker, formen, G-sınıfı araç ve ekipmanları kullanan sertifikalı tüm operatörler, damperli kamyon şoförü, atölye çalışanları olarak ftölye formeni, şefi, tamirci, bakımcı, yağcı, elektrikçi, lastikçi, makasçı vb. balışanlar; ayrıca, bu meslek gruplarının oluşturduğu tüzel kişilikler, bunların yanı sıra söz konusu meslek erbaplarını çalıştıran işverenler derneğe üye olabilir.
tamamlandığını aktardı. Daha önce de çeşitli grup başları tarafından operatörler derneği kurma girişimlerinin yapıldığını ancak bunların bölgesel kaldığını, bölgesel kurulan derneklere ise üye katılımının az olduğunu belirten Cavlak, şimdi tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde faaliyet yürütebilmek için Ankara merkezli olarak derneği kurduklarını ve kısa sürede derneğe katılımların yüksek oranda olacağına inandıklarını, önümüzdeki Bünyamin Cavlak TİMODER Yönetim Kurulu Başkanı
HABER
Yetişmiş operatör farkı
Dernek, iş kazaları ve yaşanan can ve mal kayıplarının önlenmesi konularında da çalışmalar yapacak.
yıllarda ise birkaç mesleki dernekle işbirliği yaparak, operatörler federasyonunu kuracaklarını da açıkladı.
Derneğin amaç ve faaliyetleri Cavlak derneğin amaç ve faaliyetleri ile ilgili olarak ise şunları aktarıyor: “Dernek sektörel bağlamda; çalışan, işçi, işveren, özel ve resmi kurum, kuruluş ve temsilcileriyle, bireysel ve kurumsal boyutta bilgi alışverişinde bulunacak, mevcut şartların iyileştirilmesi, görülen ve fark edilen eksikliklerin giderilmesi yönünde çalışacak. Ayrıca sektör içinde arz ve talep buluşmasını hızlandırarak, zaman kaybını azaltmak, iş ve ehlinin buluşmasını sağlamak, özel ve kamu işbirliğiyle, gerek duyulan alanlarda uzmanlarınca; uygulamalı eğitim, kurs, seminer, bilgilendirme toplantıları, gibi çalışmalar ve faaliyetlerle sektöre ve ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmak da hedeflerimiz arasında” şeklinde konuştu. Cavlak sözlerini şu şekilde tamamladı: “İşçi ve ekipman tedarikinde, sarf malzemeleri ve enerji tasarrufunda, üretim ve imalat alanlarında, zaman kaybı ve dolaylı israfın asgari düzeylere indirilmesinde, iş kazaları ve yaşanan can kaybı, mal kaybı sebeplerinin önlenmesi konularında araştırma ve buna bağlı olarak alınacak önlem, tedbir, denetim uygulama birimleri oluşturmak, bu birimlerin içinde bulunmak, yasa kanun ve kuralların verimli şekilde işlemesine katkı sağlamak da amaçlarımız arasındadır.”
“Çözüm için çalışacağız” Operatörlerin birçok sorunu bulunduğunu da söyleyen Cavlak, dernek olarak bu sorunların çözümü için çalışacaklarını dile getirdi. Derneğin üstlendiği işlevlerin en önemlilerinden birisi operatörlerin eğitimi. Cavlak, eğitimli operatörlerin yaptığı çalışmalarla, gerek işverene ve gerekse ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağına inandığını açıklayarak, bu suretle işteki zaman kaybının önlenmesinin, iş yükünün düşürülmesinin, hizmet kalitesinin artırılmasının, iş sağlığı ve iş güvenliğinin daha iyi şartlarda uygulanmasının sağlanacağını vurguladı. Cavlak devamla “İyi bir operatör şantiyelerdeki verimliliği artırırken aynı zamanda yakıt tüketimini de düşürerek dolaylı yoldan ülke ekonomisine de katkılar sağlayabilir” dedi.
Cavlak “İyi bir operatörün maaşı yüksek olabilir ama makinenin doğru kullanılması, az yakıtla daha çok iş yapabilmesi gibi işverene önemli katkıları olur. Bu nedenle yetişmiş operatör çalıştırmak işverenler açısından daha verimli olacaktır” diyor. Dernek olarak bu noktada da etkin olacaklarını söyleyen Cavlak, maaşların bir standarda oturması için çalışacaklarını aktararak bu konuda şunu öneriyor: “Yeni yetişmiş operatörler şantiyede geri hizmette çalışabilirler. Böylece yetişmiş elemanların önü kapatılmaz ve onlar da tecrübelerini artırabilirler. İyi bir operatör bir vardiyada yani 10 saatlik bir çalışma süresinde 50 tonluk makineyle yaklaşık 140 ile 150 civarında kamyon doldurur. Yeni operatör ise 90 ile 120. Aradaki 50 ya da 30 kamyonluk açık fark, işverene ciddi bir ekonomik yük demektir ”. Cavlak son yıllarda özellikle büyük firmaların aleyhlerine olan bu durumu gördüklerini ve buna karşın bilinçli ve tecrübeli operatör çalıştırmaya başladığını da aktarıyor.
Bilinçli operatör doğayı da korur Bilinçli operatörün sadece ekonomik anlamda değil, çevrenin korunması anlamında önemli bir rolü olduğunun da altını çizen Cavlak, makine bakımlarındaki yağ değişimleri üzerinden bu konuyu şu şekilde açıklıyor: “Büyük kurumsal firmalarda atık yağlar toplanıyor ve geri dönüşüme gönderiliyor. Ancak çevre bilinci az olan firmalarda bakımcı ve operatör arkadaşlarımız kısmi de olsa atık yağ ve mazot filtrelerini doğaya bırakabiliyorlar. Toprağa karışan atık yağın verdiği zararın maalesef geri dönüşü olmuyor. Çünkü kirlenmiş toprak 100 yıl bitki örtüsüne sahip olamıyor. Yapılan kaba bir hesapla, yıllık binlerce ton atık yağın toprağa karışmasıyla, toprağın verimsizleşmesine yol açtığı uzmanlarca açıklanmakta. Ama biz operatörlere vereceğimiz eğitimde çevre bilincini vurgulayacağız ve bizim operatörlerimiz çalıştıkları yerlerde yağın toprağa dökülmesine müdahale edebilecek, bunu engelleyebilecekler”.
Operatör artık sahipsiz değil Operatörlerin bugüne kadar tabiri caizse ‘sahipsiz’ olduğunu söyleyen Cavlak bu durumu yaşadığı şu olay ile örnekliyor: “Geçtiğimiz haftalarda bir operatörümüzü bir firmadan arayıp, Eskişehir’deki iş için görüşmek üzere çağırıyorlar. Operatörümüz de Eskişehir’e gidiyor ve otogarda geldiğini bildirmek amacıyla tekrar firmayı arıyor ancak ısrarla telefonuna çıkmıyorlar. Bunun üzerine operatörümüz, otobüse binip geri dönüyor. Sonuçta bu operatör belki de otobüs bileti parasını bile borç alarak gitti oraya. Özetle, operatör arkadaşımız mağdur olmuştur, bizim görüşümüze göre, o operatör arkadaşımız değersiz olarak görüldüğü için kötü iletişim muamelesine maruz bırakılmıştır, yani adeta mobbing yapılmıştır.” Cavlak bu noktada dernek olarak nasıl bir işlev yükleneceklerini ise şu şekilde açıklıyor: “Biz diyoruz ki firmalar operatör ihtiyaçları olduğunda derneğimizle iletişime geçsinler. Biz de onların işine uygun operatörü yönlendirelim. İş arayan operatörler de aynı şekilde bizimle birlikte hareket ederlerse biz de onları doğru firmalara yönlendirebiliriz. Somut olayımızda, sonradan öğrenildiğine göre, işveren kendi tercihleri doğrultusunda başka kanaldan operatör 59
FORMEN / Mayıs 2016
� bulduğu, o nedenle de Eskişehir’e giden operatör arkadaşımıza cevap vermeye tenezzül etmediği anlaşılmıştır. Evet, İşveren açısından adam bulunmuştur belki ama bu durum bizim mağdur operatör yönünden hiç de etik değildir. Derneğimiz bu tür hareketlere karşı dik duracak ve haklının yanında olacaktır.”
Operatörlerde iş etiği oluşacak Cavlak, işverenin de mağdur olduğuna dair başka bir olay da anlattı. “İşveren, operatörle anlaşıyor, ancak söz verilen tarih üzerinden 2-3 gün geçtiği halde operatörümüz keyfi olarak işyerine avdet etmiyor. İşveren, hem işindeki gecikmeden hem de uğradığı iş kaybından dolayı mağdur olmuştur. Oysa derneğimize üye bir operatörün iş etiği açısından böyle bir duruma meydan vermeyeceğini rahatlıkla söyleyebileceğiz.” Cavlak verdiği bir başka örnekte de, operatörlerin işverene ait mal ve mülke zarar vermeden, amaca uygun şekilde ve tasarruflu olarak kullanmalarının önemine dikkat çekerek, “Operatörlerimiz, kullandığı makineden tutun da yediği, içtiği, yattığı yerdeki tüm eşya ve müştemilata sahip çıkmak ve onları iyi korumak zorundadır. Bizler dernek olarak operatörlerimize bu bilinci de aşılayarak, mesleki ve etik kuralları uygulatmaya çalışacağız. Çünkü iyi operatör olmak, ahlaki değerlere de sahip olmayı gerektirir” diyor.
Makine imalatçıları ile Ar-Ge amaçlı görüşülecek Dernek olarak iş makinesi imalatçı ve satıcı firmaları ile de iletişim halinde olacaklarını belirten Cavlak, “Sonuçta makineyi kullanan kişiler bizleriz. MTBF istatistiği olarak, iki arıza arasında geçen sürenin uzunluğu ya da
kısalığı, en çok arıza yapan parça yada ekipmanların neler olduğu, makinenin parça bekler olduğu durumları, makinenin kullanım yönüyle eksik ve aksak yönleri, makinenin tasarımı ile fiili imalat uyuşmazlıkları, eşdeğer başka makineyle karşılaştırıldığında zayıf ve güçlü yönleri, makinenin kullanım, kapasite ve konfor açısından nasıl daha iyi hale getirilebiliceği gibi konularda bilgi ve deneyimlerimizle Ar-Ge amaçlı önerilerde bulunabiliriz” diyor. Buna karşın, makine imalatçılarından, makineyi daha iyi kullanım yönlü eğitimler, dokümanlar ve destekler beklediklerini belirten Başkan Cavlak, bu konuda şu örnekleri veriyor: “Mobil telefon üzerinden, imalatçıların püf noktalarla ilgili soru – cevap desteğini bekliyoruz, makinelerin simülatörlerle ücretsiz eğitimi için desteklerini bekliyoruz, makinelerin elektronik ortamda teknik ve kullanım klavuzlarını detaylı olarak görmek istiyoruz”.
Çalışanların yasal haklarını geliştirici faaliyetler yapılacak Cavlak sözlerini şu şekilde tamamlıyor: “İş makineleri sektörünün çalışanları olarak, çalışan haklarının sağlıklı gelişimini sağlamak ve korumak, faaliyet alanını genişletmek, sektöre belirli standartlar getirilmesine katkı sağlayarak hizmet kalitesini artırmak, kamuoyunu sektörümüz hakkında bilinçlendirmek, özel ve kamu kurumları nezdinde sektörümüzü temsil etmek, teşviklerin tüm ülke sathına kademelendirilerek yayılmasını sağlamak, kapsamını genişletmek, sektörümüzü etkileyen ve ihtiyaç duyulan tüm regülatif çalışmalara dahil olmak, nitelikli işgücü ihtiyacı için eğitim ve sertifika programlarının yaygınlaştırılmasına destek olmak ve sektörün bilgi merkezi olmak amacı ile faaliyetlerimize devam ediyoruz.”
Ahmet Sert - TİMODER Başkan Yardımcısı
Derneğin kuruluşu ve faaliyetlerine ilişkin dergimize bilgiler veren Dernek Başkan Yardımcısı Ahmet Sert de operatörlerin birçok sorunları olduğunu ve bunları çözmek için yola çıktıklarını aktardı. Kendisinin yıllardır sektördeki sorunlarla ilgilendiğini ve bunlarla ilgili birçok kez kamu kurumları ve özel firmalarla görüştüğünü ama sağlıklı bir geri dönüş alamadığını belirten Sert, çözülmeyen sorunların sadece insanlara değil ülke ekonomisine de zararlar verdiğini, yük getirdiğini belirtti. Bu sorunların çözümü için artık dernek çatısı altında çalışacaklarını söyleyen Sert şunları aktardı: “Dernek sayesinde şantiye çalışanları olarak kendimize çeki düzen vereceğiz. Makineyi kullanan insanlar bizleriz. Biz bilinçli bir şekilde çalışırsak hem işverene hem 60
ülkemize katkımız olur.” Günümüzde operatörlere eğitim veren kurumlar olduğunu ama buralarda alınan eğitimlerin yetersiz olduğunu da sözlerine ekleyen Sert, “Operatör olmak sadece makineyi kullanmayı bilmek demek değildir. Önemli olan makineyi en verimli ve ekonomik şekilde kullanmaktır” dedi. Sektörde yer alan firmalar ve kurumlarla ilişki içerisinde olacaklarını ve ortak 1971 Konya ili Emirgazi ilçesi Karaören köyü doğumlu olan Ahmet Sert, 1989'lu yıllardan bu yana inşaat sektöründe, işçi ve işveren sıfatlarıyla yer aldı. Şu an TİMODER Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.
HABER
Yetişmiş operatörler makineyi daha verimli kullanarak özellikle yakıt tüketimi konusunda firmaya önemli avantajlar sunuyor.
Yıkım eğitimi olmayan operatörler yıkıma uygun olmayan makinelerle çalışmak durumunda kalıyorlar. Bu nedenle ülkemizde birçok ölümlü ve yaralanmalı kaza oluyor.
“Benim bir deli operatörüm var” yaklaşımı yanlış çalışmalar yapabileceklerini de söyleyen Sert dernek olarak operatörün hakkını da işverenin hakkını da koruyacaklarını açıkladı. “Bizim yaptığımız iş bir ofis elemanının işi ile karıştırılmamalı. Ağır ve tehlikeli iş kapsamında olmalıyız” diyen Sert sektördeki bir diğer sorunun da sağlıklı istatistikler tutulmaması olduğunu söyledi. Operatörlüğün riskli bir iş olduğunu söyleyen Sert özellikle yıkım işlerinde çalışan operatörler için riskin çok daha fazla olduğunu belirterek “Ülkemizde yıkım konusunda bir yasa veya yönetmelik yok. Denetim yapılmıyor ya da bu konuda uzman olmayan kişilerce yapılıyor. Bu da riski artırıyor. Yıkım eğitimi olmayan operatörler yıkıma uygun olmayan makinelerle çalışmak durumunda kalıyorlar. Sonra bir kaza olduğunda operatör suçlanıyor. Ayrıca bugün ülkemizde ne yazık ki iş kazalarıyla ilgili sağlıklı bir istatistik yok. Yaşanan kazalarda onlarca operatör ölüyor ve yaralanıyor. Ama ilgili bakanlığı aradığımızda bununla ilgili istatistikler yok. Kaç kişi yaralandı, öldü, kazalar hangi nedenlerle yaşandı bilinmiyor. Dernek olarak, iş kazaları ve nedenleri üzerinde durarak, operatörlerimizi bilinçlendirmeye devam edeceğiz ve ISG’nin işyerlerinde sağlıklı bir biçimde uygulanabilmesi için kulisler ve regülatif düzenlemeler yapacağız” dedi.
Operatörlerin çok güçlü makineler kullandıklarını aktaran Sert, “Gücün kontrollü olması lazım. Bu tarz makineler eğitimsiz kişiler tarafından kullanılmamalı. Şantiyelerde makinelerle kontrolsüz ve tehlikeli şekilde iş yapan operatörler için övgü anlamında “bir BÜNYAMİN CAVLAK KİMDİR? TİMODER Yönetim Kurulu Başkanı Bünyamin Cavlak 1973 yılında Aksaray’a bağlı Güzelyurt ilçesi Uzunkaya köyünde doğan Cavlak, 13 yaşında Manisa ili Soma ilçesinde baba mesleği olarak yağcılığa atılıp, 3 yılın sonunda operatörlüğe başladı. Yurt içinde ve dışında birçok farklı projede 11 yıl dozer operatörü olarak çalıştı. Sonrasında yine farklı projelerde ekskavatör ve loder operatörlüğü yaptı. Son yedi yıldır da alt yapı toprak işleri formenlik yapan Cavlak, dernek çalışmaları nedeni ile bu görevinden ayrıldı. Cavlak, son 10 yıldır Ankara’da ikamet ediyor.
61
HABER
FORMEN / Mayıs 2016
�
Operatör makine üreticilerinden ne bekliyor? Makineyi daha iyi kullanım yönlü eğitimler, dokümanlar ve destekler
deli operatör var hiçbir işe olmaz demiyor” şeklinde yaklaşılıyor. Cahil cesareti ile iş yapmak övülecek bir durum değil, aksine engellenmesi gereken bir durumdur. Tedbirsizlik cesaret olarak övülürse bu kazalara davetiye çıkarmak olur” ifadesini kullandı.
Üyelere fayda ve avantajlar sunma çabaları Derneğin üyelerine bireysel olarak ulaşımdan iletişime kadar birçok alanda avantajlar sunmak için de faaliyetleri olacağını belirten Sert bu şekilde üyelerine ekonomik katkı sunacaklarını da açıkladı: “Örneğin; toplu halde GSM operatörleriyle anlaşarak daha uygun şartlarda paket alımı, kara, deniz, hava ve demir yolu seyahat firmalarından indirimli bilet avantajı, kargo firmalarından indirimli tarife vb. fayda ve avantajları üyelerimize sunmaya gayret ediyoruz.”
Son söz Sert sözlerini şu şekilde tamamladı: “Yeni kurulan bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak, işin başlangıcında olmamız hasebiyle, tüm sektörel aktörleri hep birlikte bilgi alışverişinde bulunmaya, meslektaşlarımızı derneğimize asli ya da fahri üye olmaya, kamu kurum ve kuruluşlarımızla beraber tüm paydaşlarımızı maddi ve manevi destek olmaya davet ediyor, bize kendimizi tanıtma fırsatı verdiğiniz için derginize teşekkürlerimizi iletiyoruz.” �
BÜNYAMİN CAVLAK NE DEDİ?
Mobil telefon üzerinden, püf noktalarla ilgili soru – cevap desteği
Operatörün katkısı “İyi bir operatörün maaşı yüksek olabilir ama makinenin doğru kullanılması, az yakıtla daha çok iş yapabilmesi gibi işverene önemli katkıları olur. Bu nedenle yetişmiş operatör çalıştırmak işverenler açısından daha verimli olacaktır.”
Üreticilere Ar-Ge desteği Makinelerin simülatörlerle ücretsiz eğitimi
400 px
“Makinede en çok arıza yapan parça ya da ekipmanların neler olduğu, makinenin kullanım yönüyle eksik ve aksak yönleri, makinenin tasarımı ile fiili imalat uyuşmazlıkları, eşdeğer başka makineyle karşılaştırıldığında zayıf ve güçlü yönleri, makinenin kullanım, kapasite ve konfor açısından nasıl daha iyi hale getirilebiliceği gibi konularda bilgi ve deneyimlerimizle üreticilere Ar-Ge amaçlı önerilerde bulunabiliriz.”
Çevre bilinci 400 px
Makinelerin elektronik ortamda teknik ve kullanım klavuzlarını detaylı görmek.
62
“Büyük kurumsal firmalarda atık yağlar toplanıyor ve geri dönüşüme gönderiliyor. Ancak çevre bilinci az olan firmalarda bakımcı ve operatör arkadaşlarımız kısmi de olsa atık yağ ve mazot filtrelerini doğaya bırakabiliyorlar.Biz operatörlere vereceğimiz eğitimde çevre bilincini vurgulayacağız ve bizim operatörlerimiz çalıştıkları yerlerde yağın toprağa dökülmesine müdahale edebilecek, bunu engelleyebilecekler”.
FORMEN / Mayıs 2016
�
Bauma 2016, rekorlarla sona erdi 58 ülkeden 3423 katılımcı firma -1263’ü Almanya’dan, 2160’ı yurt dışındanürünlerini, gelişmelerini ve yeniliklerini 605.000 metrekarelik rekor genişlikte bir sergi alanında tanıttı. Almanya dışından gelen fuar katılımcıları, geçmişteki yüzdeyi aşarak toplamın yüzde 63’ünü oluşturdu. Messe München Başkan ve CEO’su Klaus Dittrich çok memnun: “Bu yıl katılımcılardan aldığımız geri dönüş inanılmaz. Bauma ziyaretçileri her zaman yatırım niyetiyle gelirler ama bu yıl fuar katılımcılarının sipariş defterleri beklenenden çok daha çabuk doldu. Pek çok fuar katılımcısı Bauma 2016’da rekor düzeyde bir talepten bahsediyor. Bu da içinde bulunduğumuz bu belirsiz ortamda fevkalade olumlu bir işaret”. İnşaat Makineleri ve Yapı Malzemeleri Makineleri Birliği VDMA’nın başkanı Johan Sailer da ona katılıyor: “Bauma, yenilikçi gelişmeleri sunmak için en ideal platform. Çünkü dünya çapında endüstri üzerinde önemli bir etkisi var. Dünyanın en büyük inşaat makineleri şovu 2016’da yine sektörde daha da fazla büyüme için itici güç sağlayacak.”
yanı sıra Bauma sipariş defterlerini doldurmak için de mükemmel bir yer. Liebherr-International AG Yönetim Kurulu üyesi Stefan Heissler doğruluyor: “Bauma 2016 Liebherr açısından muazzam bir başarıydı. Çok çeşitli pazarlardan pek çok sipariş aldık. Hatta bazı segmentlerde beklentilerimiz aşıldı”. Zeppelin Yönetim Kurulu Bşakan Yardımcısı Michael Heidemann’sa “Bauma 2016 bir kez daha
1 numaralı platform Fuar katılımcısı, ziyaretçi ve fuar alanı büyüklüğü konularında rekor kırmasının
Bauma Fuarı 11-17 Nisan tarihleri arasında Münih’e 200 ülkeden 580.000 ziyaretçi çekti. Bu, yüzde dokuzu aşan bir artış anlamına geliyor. Almanya’dan sonra ziyaretçilerin geldikleri ülkelere göre ilk on ülke Avusturya, İsviçre, İtalya, Fransa, Hollanda, Birleşik Krallık, İsveç, Rusya Federasyonu, Polonya ve Çek Cumhuriyeti. 64
herkese yeniliğe itici güç sağladığını gösterdi ve lider fuar olma şöhretine yakışır bir performans gösterdi” diye belirtiyor. Wirtgen Group Yönetici Ortakları Jürgen ve Stefan Wirtgen de bu değerlendirmeye katılıyorlar: “Lider fuar olarak Bauma her zaman endüstri için bir çeşit barometre olmuştur ve başından itibaren şirketimiz için önemli bir yeri olmuştur. Bu yılki bauma sunumumuz şirket tarihindekilerin en başarılısı oldu”. Bu bağlamda bauma’nın madencilik bölümü de çok olumlu geri dönüşler aldı. SBM Minerals Yönetici Müdürü Erwin Shneller şöyle dedi: “Bauma son derece uluslararası. Şili’den Kanada’ya, Çin’den Rusya’ya, Afrika’dan Norveç’e ziyaretçilerimiz oldu. Şahsım adına en önemli olay bu şovda beklenmedik satışlar gerçekleştirmemizdi”.
FUAR
58 ülkeden 3423 katılımcı
200 ülkeden 580.000 ziyaretçi Yüksek kaliteli ziyaretçiler
Yenilikleri sergilemek
Dünyanın inşaat makineleri, yapı malzemeleri, madencilik makineleri, inşaat araçları ve inşaat ekipmanı alanında en önemli fuarlardan biri olan Bauma Fuarı'nın 31.si gerçekleşti. Peri firmasının yöneticilerinden Alexander Schwörer, fuar için şu ifadeleri kullandı; "Bizim için Bauma 2016 muazzam şekilde sona erdi. Aldığımız geri dönüşlerden ve ziyaretçi kitle kalitesinden son derece memnun şekilde ayrıldık. "Masa Satış Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Frank W. Reschke; "Bauma Fuarı'ndan çok memnun kaldık. İlk günden son güne kadar standımızda dünyanın her yerinden gelen ziyaretçileri ağırladık. Bu arada ziyaretçi profili yine birinci sınıftı" dedi.
Bauma’nın özelliklerinden birisi de fuar katılımcısı şirketler için yeniliklerinin galasını dünya çapında fuar kitlesine yapmak için bir numaralı platform olması. Terex Corporation CEO’su ve Başkanı John L. Garrison bunun şöyle altını çiziyor: “Üç yılda bir Bauma bize dünyanın her yerinden müşterilerle eşsiz bir buluşma fırsatı sağlıyor. Endüstrimizin en büyük fuarı olarak yeni ürün ve hizmetleri sergilemek için güzel bir fırsat”. Komatsu Europe Yönetici Müdürü ve CEO’su Masatoshi Morishita güzelce özetliyor: “Yeniliklerimizi sergilemek için Bauma’nın çektiği ilgiden faydalanıyoruz. Yeni makinelerini Bauma’ya yetiştirmeye çalışan bir tek Komatsu değil. Bu şov gerçekten bütün endüstriyi ileri götürüyor”. �
145 Türk katılımcı
65
FORMEN / Mayıs 2016
�
Hidromek’in en yenileri Bauma’da sergilendi joystickleri ve şanzımanı Can-Bus iletişim kontrolünü kullanarak, makinenin en verimli şekilde çalışmasını sağlıyor. HMK 600 MG’nin önemli özelliklerinden biri de; tüm fonksiyonlarda çalışma imkanı veren, elektronik joystick kullanım kolaylığıdır. HMK 600 MG, operatörüne hem joystickten hem de direksiyondan makineyi kontrol etme imkanı sağlıyor.
Maksimum kullanım ergonomisi Yeni HMK 600 MG, Hidromek’in özgün tasarımı olan standart klimalı altıgen kabini ile operatöre geniş görüş açısı ve koltuğa entegre joystick ile maksimum kullanım
Kazıcı yükleyici, hidrolik ekskavatör ve motor greyder ürün gruplarında müşteri ihtiyaçlarına cevap veren Hidromek, mevcut ürünlerinin yanı sıra Bauma 2016 Fuarı’nda yeni motor greyderi HMK 600 MG, yeni paletli ekskavatörü HMK 300 LC-4 ve yeni lastikli yükleyicisi HMK 640 WL’yi tanıttı. IF Design 2016’da “Professional Concept” kategorisinde ödül aldığı “HMK Vision Compactor” ürününün 1/5 ölçeğinde modelini de Bauma 2016’da sergiledi. 2013 yılında Mitsubishi Heavy Industries, Ltd.’den (MHI) satın aldığı motor greyder iş kolu üzerinden Tayland’daki üretim tesisinde Hidromek MG 330 ve MG 460 modellerini üretmeye devam eden Hidromek, yeni motor greyderi HMK 600 MG’yi ilk kez kullanıcılarla buluşturdu. HMK 600 MG, yaklaşık 18 ton çalışma ağırlığına, 4.3 metre bıçak uzunluğuna ve Stage III A (Tier III) egzoz emisyonuna uygun değişken beygir gücüne ve 66
(187 – 214 HP) Mercedes motora sahip. 8 ileri – 8 geri elektronik kontrollü, joystickten kontrol edilebilen otomatik şanzıman ile HMK 600 MG operatörlere rahat seyir ve kullanım imkânı veriyor. Hidromek’in yeni motor greyderi HMK 600 MG’nin dizel motoru, elektro hidrolik kontrol valfi, kontrol
Hidromek, dünyanın en önemli fuarlarından biri olan Bauma 2016 Fuarı’na; HMK 62 SS mini kazıcı yükleyici, HMK 102 B Alpha, HMK 102 S Supra kazıcı yükleyici, HMK 200 W lastikli ekskavatör, HMK 140 LC, HMK 220 NLC, HMK 300 LC-4, HMK 370 LC HD, HMK 490 LC HD paletli ekskavatör, HMK 640 WL lastikli yükleyici ve HMK 600 MG motor greyder ile katıldı
ÜRÜN TANITIM
HMK 600 MG Motor Greyder Çalışma ağırlığı
18 ton
Bıçak uzunluğu
4.3 metre ergonomisi ve konforu sunmaktadır. Kabin içinde bulunan LCD Ekran ve arkaya konumlandırılan Geri Görüş Kamerası ile operatör, manevralarını rahatça yapabilecek. Otomatik Vites Seçimi ve Hız Sabitleme donanımlarıyla sürüş esnasında operatörün ekstra konforu hedeflenmektedir. HMK 600 MG’de hidrolik kontrollü ve otomatik ters döndürebilir soğutucu fan kullanıldı. Fan, bu özelliği ile düşük sıcaklıklarda güç kaybını azaltırken, çevreye daha sessiz operatöre ise daha rahat bir çalışma ortamı sağlar. HMK 600 MG ile Türkiye’de dâhil olmak üzere daha geniş pazarlara ve daha çok kullanıcıya ulaşmayı amaç edinen Hidromek, 2016 yılının ikinci yarısında bu yeni motor greyderini pazara sunmayı planlıyor. Motor greyder ürünündeki yeniliklerin yanı sıra mevcut ürün gamında bulunan paletli ekskavatörde de değişiklikler yapan Hidromek, Doc ve Scr sistemli Tier 4 Final uyumlu motora sahip yeni HMK 300 LC-4 paletli ekskavatörünü
kullanıcıların beğenisine sundu. ROPS FOPS kabin kullanarak operatör güvenliğini de önemseyen Hidromek, tek parça halinde açılan daha hafif kaput, su ve toza karşı ekstra korumalı klima filtresi ve yeni klima sistemiyle hava çıkış performansını arttırarak kullanıcı ihtiyaçlarına daha iyi bir çözüm sağlıyor. Koltuğa entegre ve koltukla birlikte esneme yapabilen süspansiyonlu joystick konsol sistemini bu modelde uygulayan Hidromek, gelecek ürünlerinin tasarımına ilişkin ipuçlarını HMK 300LC-4 ile vermiş oluyor.
HMK 640 WL Hidromek’in geçen yıl düzenlenmiş olan Intermat 2015 Fuarı’nda kullanıcıların beğenisine sunduğu, ilk belden kırmalı lastik tekerlekli yükleyicisi HMK 640 WL, katılımcılarla Bauma 2016 Fuarı’nda bir kez daha buluştu. Yaklaşık 25 ton çalışma ağırlığına, 4 m³ kova kapasitesine sahip olan HMK 640 WL’nin kalbinde Mercedes tarafından üretilen Rolls-Royce firmasının grup şirketlerinden MTU tarafından endüstriyel uyarlaması yapılan Mercedes marka, 324 HP güç ve 1600Nm tork sağlayan, 6 silindirli ve 10,7 litre hacimli dizel motor bulunuyor. TIPSHIFT tek noktadan ileri-geri yürüyüş kontrolü, koltuğa entegre her yöne ayarlanabilen operatör konsolu, soğutmalı ve ısıtmalı hava süspansiyonlu operatör koltuğu ve OPERA kontrol ünitesi HMK 640 WL’nin operatörüne sunduğu konfor ayrıcalıklarının sadece birkaçı. Yüksek ergonomi ve konfor standartlarına sahip olan makine, açılabilir
HMK 640 WL Lastik Tekerlekli Yükleyici Çalışma ağırlığı
25 ton
Kova kapasitesi
4 m3
tek parça motor kaputu ve devrilebilir kabini ile servis ve bakım kolaylığı sağlayacak. Hidromek en yeni tasarımı “HMK Vision Compactor”e ait 1/5 ölçekli maket tasarımını ilk kez Bauma 2016’da kullanıcılarla buluşturdu. Hidromek, 2016 yılında dünyaca ünlü tasarım ödüllerinden biri olan IF Design’da “Professional Concept” kategorisinde “HMK Vision Compactor” ürünüyle ödüle layık görüldü. HMK Vision Compactor, zemine göre şekil alabilen ön tambur, yine zemin durumuna göre tutuşu arttıran arka tekerlekler, 360 derece dönebilen kabin, kabinden bağımsız hareket edebilen koltuk, zeminin durumunu analiz edip tambur ve tekeri uygun çalışma şartlarına göre ayarlayan “Ground Hardness Tester (GHT)” gibi özelliklere sahip olacak. Bu yeni tasarımla Hidromek, iş makineleri sektöründe atacağı adımların sinyallerini veriyor. � 67
HABER
FORMEN / Mayıs 2016
�
Bauma 2016’nın en büyük ikinci kovası:
Yerli mega kova OM Mühendislik, bu yıl ziyaretçi rekoru kıran Bauma 2016 Fuarı’nın en büyük ikinci kovasını tanıttı. Ürün ve ürüne gösterilen ilgi hakkında Genel Müdür Ömer Kadakal ile görüştük Bu yılki organizasyon ile beraber ziyaretçi rekoru kıran Bauma 2016, Türkiye’den 145 katılımcıyı ağırladı. Bu katılımcılar arasında yer alan OM Mühendislik, dünyanın en büyük iş ve inşaat ekipmanları fuarı kabul edilen Bauma Fuarı’nın en büyük ikinci kovasını sergileyerek dikkatleri üzerine çekti. Fuar süresince sergiledikleri 15 metreküplük kova hakkında konuşan OM Mühendislik Genel Müdürü Ömer Kadakal, büyüklük bakımından fuarın en büyük ikinci kovası olan ürünlerine büyük ilgi gösterildiğine dikkat çekti. Bu ilginin ikiye ayrılarak ele alınmasında fayda olduğunu sözlerine ekleyen Ömer Kadakal; “Birincisi teknik, yani firmamızın proje ve imalat kapasitesini gösteriyor olması açısından önem arz ediyor. Özellikle fuarı ziyaret eden profesyonellerin ilgi alanına giriyor. İkincisi ise; bu büyüklükteki kovalarla
Ömer Kadakal OM Mühendislik Genel Müdürü
15 m3
OM Mühendislik tarafından üretilen kova, 15 metreküp kapasiteye sahip
Toplam ağırlık
30 ton
Aşınmaya ve esnemeye dayanıklı çelikten üretilen kovanın toplam ağırlığı ise yaklaşık 30 ton
pek sık karşılaşılmadığından görsel olarak ilginçliği. Bu nedenle ürünümüz içine girip hatıra fotoğrafı çektirmek için ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekti. Üzerine oturanlar, hatta uzanıp dinlenenler bile oldu…” dedi.
Önemli madenlerde kullanılıyor Sözlerinin devamında kova hakkında teknik bilgi veren Ömer Kadakal, ürünün 15 metreküplük bir hacme ve yaklaşık 30 tonluk bir ağırlığa sahip Shovel kova olduğunu belirtti. Kovanın tamamı aşınmaya ve esnemeye dayanıklı çelikten
68
Kova kapasitesi
üretildiğini dile getiren Ömer Kadakal, ürününde üzerinde bulunan adaptör ve tırnak sistemlerinde ise İspanyol MTG markasının tercih edildiğini kaydetti. Bu tür mega kovaların madencilik sektöründe ve çok ağır şartlarda kullanıldığından projelendirilmesi, imalatı, sevkiyatı ve montajı sırasında çok daha detaylı bir çalışma yapılmasını gerektiğini ifade eden Ömer Kadakal, sözlerini şöyle noktaladı; “Bu tür kovalar özellikle madencilik sektörüne yönelik çok büyük tonajlı makinelerde kullanılıyorlar. Bunun bir eşi olan kovamız dünyadaki en büyük bakır madenlerinden birinde 280 ton kapasiteli bir makinenin üzerinde çalışıyor. Buna benzer, hatta çok daha büyük kovalarımız halen dünyanın önemli madenlerinde aktif olarak yıllardır kullanılmaya devam ediyor.” �
Güvenlik ve verimlilik sunan kabinler
İnşaat sektöründe güvenlik ve verimlilik en can alıcı konuların başında geliyor. Şantiyelerde bir iş makinesin kaza ya da arızalanma nedeni ile ortaya çıkan gecikmeler birçok soruna yol açıyor. Bu noktada operatörlere büyük sorumluluk düşüyor. Son derece riskli olan bu mesleği yaparken makineyi doğru ve kurallara uygun kullanmaları bekleniyor. Burada da operatörlerin işini kabinde sunulan teknolojiler kolaylaştırıyor. Kabinde sunulan teknik özellikler ile makinenin daha güvenli ve verimli kullanılması sağlanırken bir taraftan da günün büyük kısımını bu alanda geçiren operatörün rahatı ve konforunun da düşünülmesi gerekiyor. Peki pazardaki firmalar bu konuda neleri sunuyor? Sizler için derledik...
REHBER
KABİN
Cat yeni D Serisi kabinleri
Kabin bölmesi, titreşim ve ses seviyelerini sönümlerken operatör konforunu artıran viskoz kauçuk kabin bağlantıları ile şasiye monte edilmiş.
Y
enilenmiş 7 inçlik LCD ekran sayesinde eski D serisine göre yüzde 40 daha büyük ekran ve 4 kat artırılmış çözünürlüğü ile operatörün makine bilgilerini okumasını kolaylaştırıyor. Hava süspansiyonlu koltuk her yöne doğru kolayca ayarlanabiliyor. 323D2 L, basınçlandırılmış kabin ile birlikte pozitif filtrelemeli havalandırma sunuyor. Sıcak ve soğuk havada çalışmayı
Yenilenmiş 7 inçlik LCD ekran sayesinde operatör makine bilgilerini kolayca okuyabiliyor.
Borusan Makina ve Güç Sistemleri’nin Türkiye distribütörü olduğu Caterpillar'ın yeni D serisi kabinleri kullanıcılara ihtiyaçları olan bilgiye daha rahat şekilde ulaşabilme imkanı sunuyor. Eski D serisine göre yüzde 40 daha büyük ekran ve 4 kat artırılmış çözünürlüklü LCD ekrana sahip olan kabinler, titreşimi azaltıyor ve daha sessiz bir iç mekan sunuyor 72
REHBER
Kabinler ROPS ve FOPS özelliği sunarak operatörler için en güvenli ortamı oluşturuyor.
kolaylaştıracak temiz hava veya hava sirkülasyonu seçilebiliyor. Tam otomatik klima sayesinde kabin içi otomatik olarak belirlenen sıcaklıkta sabit tutuluyor.
Sağ koldaki kontrollerden bir düğme ile kolayca çalışma modlarının arasında geçiş yapılabiliyor.
Titreşim ve ses sönümleniyor Kabin bölmesi, titreşim ve ses seviyelerini sönümlerken operatör konforunu artıran viskoz kauçuk kabin bağlantıları ile şasiye monte edilmiş. Kabinin alt kenar çevresi boyunca uzanan kalın çelik boru tesisatı, yorgunluğa ve titreşime karşı direnci arttırıyor. Sağ koldaki kontrollerden bir düğme ile kolayca çalışma modlarının arasında geçiş yapılabiliyor. Daha etkili filtreleme için çift katmanlı filtre çekirdeği içeren radyal keçeli hava filtresi, kabinin arkasındaki bölmede bulunuyor. Önceden ayarlanan seviyenin üzerinde toz birikmesi durumunda monitörde bir uyarı görüntüleniyor. Kabinler ROPS ve FOPS özelliği sunarak operatörler için en güvenli ortamı oluşturuyor. Isıtmalı koltuk sayesinde operatör soğuk havalarda bile konforlu çalışma alanına sahip olunuyor. � Hava süspansiyonlu koltuk her yöne doğru kolayca ayarlanabiliyor.
73
KABİN
Case C Serisi ekskavatör kabini
D
ünya iş makineleri sektörüne pek çok ilki kazandıran Case’in Japonya menşeli C Serisi ekskavatörleri, saha çalışmalarında ihtiyaç duyulan güç, dayanıklılık ve güvenlik ihtiyaçları kapsamında birçok özelliğe sahip. C Serisi Paletli ekskavatörlerdeki yeni akıllı hidrolik sistem sayesinde joystick kontrolleri operatörden bağımsız otomatik olarak kontrol altına alınırken, gereksiz hidrolik çevriminin azaltılması ile sağlanan yakıt tasarrufu sayesinde performans ve üretkenlik konularında önemli gelişmeler sağlanıyor; makinelerde özellikle operatörlerin konfor ve güvenliğini sağlayacak özellikler de dikkat çekiyor. ROPS ve FOPS güvenlik standartlarındaki CASE kabinleri operatörlere düşük titreşimli, gürültüsüz, konforlu ve ergonomik bir ortam sunuyor. CASE C Serisi’nin kabinlerinde, tepe sütunu görüş açısını arttırmak için küçültülmüş, ön cam da kesintisiz görüş sağlamak için yekpare şekilde dizayn edilmiştir. C serisinin kabinleri önceki modellere göre %7 daha geniş üretilmiş. Kabin yalıtımı da mükemmel yapılan yeni C serisinde kabin içi gürültü seviyesi hemen hemen otomotiv standartlarına (70 Db (A) ) düşürülmüş.
Case C Serisi paletli ekskavatörlerdeki yeni akıllı hidrolik sistem sayesinde joystick kontrolleri operatörden bağımsız otomatik olarak kontrol altına alınırken, gereksiz hidrolik çevriminin azaltılması ile sağlanan yakıt tasarrufu sayesinde performans ve üretkenlik konularında önemli gelişmeler sağlanıyor. Makinelerde özellikle operatörlerin konfor ve güvenliğini sağlayacak özellikler de dikkat çekiyor 74
REHBER
Maksimum güvenlik CASE C Serisi’nin kabinlerinde, tepe sütunu görüş açısını arttırmak için küçültülmüş, ön cam da kesintisiz görüş sağlamak için yekpare şekilde dizayn edilmiş.
Operatör koltuğu uzun çalışma saatleri boyunca operatörün maksimum konforu düşünülerek tasarlanmış. Süspansiyonlu koltukta ayarlanabilir kollar standart olarak sunuluyor. Pedal hareket mesafesi, operatörün yorulmasını azaltacak biçimde, daha az efor harcamayı gerektirecek şekilde konumlanmış. Güçlü klima sistemi önceki serilere göre %25 daha fazla hava akışı sağlıyor. Joystickler 4 farklı pozisyonda ayarlanabiliyor. Renkli ve geniş 7” LED monitör üzerinden izlenebilen geri görüş kamerası, şantiye güvenliğini artırıyor ve aynı zamanda operatör ihtiyaç duyduğu tüm bilgileri bu ekrandan takip edebiliyor. Müşteri istediği takdirde opsiyonel sunulan yan kameraları makine üzerine entegre ettirerek şantiye güvenliğini maksimum seviyeye çıkartabiliyor. Bu ekran sayesinde operatör, iş modu, yürüyüş hızı, seçili ataşman, motor soğutma suyu sıcaklığı, hidrolik yağ sıcaklığı, yakıt seviyesi, DPF filtre tıkanıklık seviyesi gibi birçok parametreyi tek ekran sayesinde, 20 farklı dil seçeneği ile görüntüleyebiliyor. �
Operatör koltuğu uzun çalışma saatleri boyunca operatörün maksimum konforu düşünülerek tasarlanmış. Süspansiyonlu koltukta ayarlanabilir kollar standart olarak sunuluyor.
Renkli ve geniş 7"LED monitör üzerinden izlenebilen geri görüş kamerası şantiye güvenliğini artırıyor ve operatör tüm bilgileri bu ekrandan takip edebiliyor.
75
KABİN
Doosan yeni nesil ekskavatör kabini
D
oosan operatörlerin konforlu, güvenli ve huzurlu çalışması için kabinin çok önemli olduğunu bilerek kabini yeniden tasarladı. Geniş kabin yapısıyla operatörlere geniş bir yaşam alanı sunan Doosan, görüş açısının mükemmelliği ile operatöre daha verimli çalışma imkanı sağlıyor. Kontrol panellerinin kolayca ulaşılabilir olması operatöre kullanım rahatlığı sağlayarak operatörün sadece işe odaklanmasını sağlıyor. Standart olarak sunulan klima ile operatör rahat ve ferah bir çalışma alanına sahip oluyor. Standart olarak sunulan geri dönüş kamerası ile artık operatör dar alanlarda makinesini darbe ve çarpmalara karşı koruduğu gibi iş güvenliği –can emniyeti bakımından
Yüksek standartlarda geliştirilen sağlam kabin yapısıyla operatör kendini daha güvende ve emniyette hissediyor.
Geniş kabin yapısıyla operatörlere geniş bir yaşam alanı sunan Doosan, görüş açısının mükemmelliği ile operatöre daha verimli çalışma imkanı sağlıyor.
Geniş kabin yapısıyla operatörlere geniş bir yaşam alanı sunan Doosan, görüş açısının mükemmelliği ile operatöre daha verimli çalışma imkanı sağlıyor. Kontrol panellerinin kolayca ulaşılabilir olması operatöre kullanım rahatlığı sağlayarak operatörün sadece işe odaklanmasını sağlıyor 76
REHBER
Kontrol panellerinin kolayca ulaşılabilir olması operatöre kullanım kolaylığı sağlıyor.
Rahat, konforlu ve ergonomik koltuk yapısıyla uzun çalışma saatlerinde bile operatöre keyifli ve zevkli bir çalışma ortamı sağlıyor.
da sağlıklı bir çalışma sağlıyor. Yüksek standartlarda geliştirilen sağlam kabin yapısıyla operatör kendini daha güvende ve emniyette hissediyor.
Çalışma alanına hakimiyet Operatörün tüm çalışma alanına hakimiyeti sağlanıp LCD monitörün makinenin görüş açısını kapatması önlenmiş ve özellikle kanal ve alçak kazı uygulamalarında alt noktalar rahatlıkla görülebilir halde tasarlanmış. Rahat, konforlu ve ergonomik koltuk yapısıyla uzun çalışma saatlerinde
Doosan operatörlerin konforlu, güvenli ve huzurlu çalışması için kabinin çok önemli olduğunu bilerek kabini yeniden tasarladı.
bile operatöre keyifli ve zevkli bir çalışma ortamı sağlıyor. Ayarlanabilir koltuk ile operatör kendi seçtiği koltuk konumuyla istediği rahatlıkla çalışılabiliyor. Bardaklık, buzluk ve çok kullanışlı raflı bölme sayesinde operatör için eşyalarını ve içeceklerini saklama ve kullanma imkanı sağlanmış. Çalışma modları ve makine ile ilgili bilgiler büyük LCD monitör sayesinde rahatlıkla görülebileceği gibi makine ile ilgili tüm teknik verilere de bu ekrandan kolayca ulaşılabiliyor. �
Operatör kabindeki kolaylıklar sayesinde işine daha fazla odaklanabiliyor.
77
KABİN
Hidromek Gen Serisi kabinleri
Ç
alışma konforunu arttıran özelliklerden biri ise, ergonomik operatör koltuğu ve ön konsol. Operatörün uzun saatler boyu yüksek performansta, yorulmadan ve konforlu şekilde çalışabilmesi için tasarlanan, 9 değişik pozisyonda ayarlanabilen koltuk, standart olarak sunuluyor. Ayrıca joystick konsolu ve koltuğun birbirinden bağımsız hareket edebilmesi sayesinde operatör vücut yapısına göre en uygun pozisyonda çalışabiliyor ve güvenlik için emniyet kemeri bulunuyor. Makinenin çalışma koşulu ve üzerindeki ataşman ne olursa olsun 6 adet silikon viskoz takozu sayesinde gürültü, şok ve titreşimler sönümlenerek kabine iletilmeleri engelleniyor.
Gen Serisi Ekskavatörler GEN serisi ekskavatörlerin tasarımında, operatörün kendisini ofisindeki gibi konforlu ve rahat hissetmesi, makineyi kolaylıkla kullanabilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda yeni GEN serisi ekskavatörler, sınıfında ilk kez sunulan Opera (Hidromek Operatör Ara Yüzü) ile donatılmıștır. Opera, kullanım esnasında ihtiyaç duyulan birçok fonksiyonu bir arada toplayan bir kullanıcı ara yüzüdür. Kolay okunabilen renkli TFT bilgi ekranı, ergonomik olarak operatörün kolay ulaşabileceği bir noktaya aydınlatmaları ve silecekler kumanda konumlandırılmış operatör konsolu ve edilebilir. Bu özellikler ayrıca geri elektronik kontrol üniteleri Opera’yı görüș kamerası ekranı olarak olușturan bașlıca komponentlerdir. da kullanılabilen renkli TFT ekrandan Sağ joystick konsolu üzerine takip edilebilmektedir. Sınıfında ilk konumlandırılmıș Opera kontrol paneli ile defa Hidromek GEN Serisi’nde operatör makineyi tek tuș ile çalıștırıp sunulan Opera Kontrol Sistemi durdurabilir veya motorun devir hızını sayesinde tüm bu fonksiyonların tek (rpm) ayarlayabilir. USB ve AUX TFT renkli ekran. noktadan kontrolü mümkün olmuștur. girișlerine sahip müzik sistemi bu panel üzerinden kontrol edilebilmektedir. Panel üzerindeki navigatör düğmesi kullanılarak menüler Opera ile kontrol edilebilen fonksiyonlar; arasında geçiș yapılabilir ve makine çalıșma modları • Motor devir ayarı ayarlanabilir. Ayrıca yine bu panel üzerinden makine • Bilgi ekranı menü ayarları
Hidromek GEN Serisi ekskavatör kabini, en ağır şartlarda dahi operatörün konforlu bir ortamda çalışabilmesi için özenle tasarlandı. Kabin, operatörün rahat bir şekilde inip binmesine imkan verecek genişlikte bir kapıya sahip. Açılabilen ön camlar operatöre mükemmel bir görüş açısı sağlayacak şekilde tasarlanmış. Ön cam, tavana doğru kaydırılarak açılabildiği gibi, isteğe bağlı olarak ön ve alt cam sökülerek operatör koltuğunun arkasında muhafaza edilebiliyor 78
REHBER
Kumanda panelinde çoklu dil seçeneği mevcut.
Çalışma koşullarını iyileştiren özelliklerden biri de sunroof.
• Çalıșma modu seçimi • Aydınlatma ve Silecek Fonksiyonları • Müzik Sistemi kontrolü • Bekleme zamanlarında yakıt ekonomisi için motor start-stop kontrolü • İsteğe bağlı sunulan, yürüyüș esnasında otomatik devreye alınabilen geri görüș ve arm kamerası kontrolü • Ortalama ve anlık yakıt tüketim bilgileri • Atmosfer basıncı, turboșarj basıncı, yakıt basıncı gibi durum bilgileri • Arıza kayıtları • Kullanıcı, çalıșma atașman ve yürüyüș saatleri • Bakım zamanları • Arıza kodları • Bakım zamanları
Mod seçimleri OPERA Kontrol Ünitesi üzerinden kolaylıkla yapılabiliyor.
Uyarı ve Koruma Özellikleri Sürekli İzleme: Opera Kontrol Sistemi, sürekli olarak makinenin en önemli parametrelerini izliyor ve bir anormallik durumunda operatörü, ses, uyarı lambaları ve göstergelerle uyarıyor. Aşırı Isınma Önleme Fonksiyonu: Motor suyunun ve hidrolik yağ sıcaklığının belli bir sıcaklığı aşması durumunda elektronik kontrol sistemi pompa debisini ve motor devrini azaltıp sistem sıcaklığını düşürerek kesintisiz bir çalışma sağlıyor. Otomatik Ön Isıtma Fonksiyonu: Otomatik ön ısıtma; soğuk havalarda dizel motorun emiş havası sıcaklığını, soğutma suyu sıcaklığını ve hidrolik yağ sıcaklığını ölçerek makinenin optimum çalışma sıcaklığına ulaşmasını sağlıyor. Makine kontrol ünitesi; motor soğutma suyu sıcaklığı 30°C’ den düşükse ya da hidrolik yağ sıcaklığı 0°C’ den düşükse, motor devrini rölantiden 1200 d/d’ ya çıkarıyor ve bu devirde ısınana kadar bekliyor. Böylece motor başta olmak üzere ana komponentlerin erken aşınmasının önüne geçiliyor. Fakat acil bir durum varsa ve makinenin hemen hızlı hareket ettirilmesi gerekiyorsa, bu fonksiyon gösterge paneli üzerindeki düğmeye basılarak iptal edilebiliyor. Otomatik Arıza İndikasyonu: Makine herhangi bir arıza verdiği zaman, bu arızayı belirten kod gösterge panelinde uyarı amaçlı olarak beliriyor. Arıza Mesajları Hafızası: Opera Kontrol Sistemi, makinede oluşmuş arızaları hafızasında tutma özelliğine sahip. Yakıt Filtresi Sensörü: Yakıt filtresinin
kirliliğini operatöre görüntülü ve sesli olarak haber veriyor. Manuel Mod Seçimi: Makinenin kontrol sisteminde bir arıza olması durumunda, sigorta kutusunun yakınına yerleştirilmiş olan bir düğme vasıtasıyla makine manuel moda alınarak çalıştırılmaya devam edilebiliyor. Hidrolik pompa debisi sabitlenir ve motor devri de 900 d/d ile maksimum devir arasında manuel olarak ayarlanabiliyor. Komponent Bilgileri ve Ana Ayar Değerleri: Makine üzerindeki komponentlerin bilgileri kontrol ünitesine yüklenerek gerekli durumlarda tekrar çağrılabiliyor. Arıza aranırken gerekli bilgileri kontrol ünitesi vasıtasıyla gösterge paneli üzerinden okuyabilme imkânı mevcut. Program Yükleme ve Modifikasyon: Makinenin kontrol ünitesi üzerinde bilgisayar bağlantı ve girişleri mevcut. Bu girișler vasıtasıyla makineye parametreleri aynı veya farklı olan programlar yüklemek mümkün. �
Kabin içerisindeki yüksek kapasiteli klima sayesinde en sert hava koşullarında bile operatöre istediği sıcaklıkta çalışma ortamı sağlanıyor.
79
KABİN
Daha geniş, daha konforlu kontrol edebilir, ayarlarını değiştirebilir ve müzik sistemini kontrol edebilir. Operatör güvenliğini ön planda tutarak arka gösterge bilgi ekranı ve Hidromek Opera kontrol ünitesi, kazıcı pozisyonunda kullanılmaya uygun konumlandırılmıştır. Bu şekilde operatörün dikkatinin dağılması engellenmiştir.
Arka iç görünüş
K
lasik kazıcı yükleyici kabinlerde, operatör kazıcı pozisyonunda makineyi kullanırken göstergeleri kontrol etmek için başını 90 derece sola çevirmek zorunda. Ancak SUPRA Serisi’nde, operatör kazıcı pozisyonundayken göstergeleri arka alana yerleştirilmiş renkli TFT ekran üzerinden rahatlıkla kontrol edebilir. Bu çalışma pozisyonu, operatörün boyun ve sırt ağrısı çekmeden daha uzun süreler çalışabilmesine olanak sağlar. Yine klasik kazıcı yükleyici kabinlerde, operatör yükleyici pozisyonunda aracı kullanırken göstergeleri kontrol etmek için başını 90 derece sağa çevirmek zorundadır. Ama SUPRA Serisi’nde, operatör yükleyici pozisyonundayken göstergeleri ön alana yerleştirilmiş LCD ekran üzerinden kontrol edebilir. Bu sayede operatör gözünü yürüyüş istikametinden ayırmak zorunda kalmaz. Bu çalışma pozisyonu, operatörün boyun ve sırt ağrısı çekmeden daha uzun süreler çalışabilmesine olanak sağlar.
Hidromek Opera Hidromek Opera, operatör ve makine arasındaki etkileşimi kolaylaştıran bir ara yüzdür ve 4 ana parçadan oluşur. Bunlar: İki adet bilgi ekranı, bir adet elektrik kontrol ünitesi ve bir adet opera kontrol ünitesidir. Operatör, yükleyici pozisyonundayken bütün bilgilere ve makine hakkındaki uyarılara ön panele asimetrik olarak yerleştirilmiş LCD ekran üzerinden ulaşabilir. Panel üzerindeki özgün asimetrik yerleşimi ile LCD ekran, operatörün hem yükleme esnasındaki görüş alanını engellemez hem de direksiyon gösterge panelini hiç bir pozisyonda bloke etmez. Böylelikle, gösterge panelindeki bilgi ve uyarılar her zaman kolaylıkla görülebilir ve kontrol edilebilir. Kazıcı pozisyonunda, yine bütün bilgi ve uyarılara arka panele yerleştirilmiş renkli TFT ekranından ulaşılabilir. Hidromek Opera kontrol ünitesi, TFT ekranın önüne konumlandırılmıştır. Operatör, Opera ile menüler içerisinde gezebilir, makine durumunu
Açısı Ayarlanabilen Direksiyon: Ergonomik ve açısı ayarlanabilir direksiyonu sayesinde kullanıcının konforundan ödün vermeden makineyi idare edebilmesini ve uzun süre verimli çalışabilmesini sağlar. Hava Süspansiyonlu Koltuk: İlerigeri ve yukarı-aşağı yönde salınıma izin veren, otomatik ağırlık ayarlı ve çift hava yastıklı bel desteği özellikleri sayesinde yüksek konfor sunarak uzun saatler verimli çalışma koşulları sağlar. Ön Yükleyici Levyesi: Yükleme pozisyonunda çalışırken kullanılmakta olan 4 temel hareket ön joystick üzerinde toplanmıştır. Makinenin ileri-geri manevra kontrolünü sağlayan, vites düşürmek için kickdown tuşu, RTD (Otomatik Yüke Dönüş Tuşu), oransal hareket sağlayan çene açma ve kapama tuşu kullanıcıya tek noktadan hakimiyet sağlayarak kullanım kolaylığı sunar. Joystick Kazıcı Kontrolü: SUPRA Serisi kazıcı yükleyicilerde standart donanım olarak sunulan ve operatörün kullanım şekline uygun şekilde ergonomik olarak ayarlanabilen joystick kazıcı kolları ile ideal çalışma ortamı yaratılır. Kazıcı Kumanda Yön Değiştirici: Arka kazıcı joysticklerin kontrollerinin, kullanıcı alışkanlıkları göz önünde bulundurularak
Hidromek, SUPRA Serisi’nde, operatör kazıcı pozisyonundayken göstergeleri arka alana yerleştirilmiş renkli TFT ekran üzerinden rahatlıkla kontrol edebiliyor. Bu çalışma pozisyonu, operatörün boyun ve sırt ağrısı çekmeden daha uzun süreler çalışabilmesine olanak sağlıyor 80
REHBER
İleri-geri ve yukarı-aşağı yönde salınıma izin veren, otomatik ağırlık ayarlı ve çift hava yastıklı bel desteği özellikleri sayesinde yüksek konfor sunarak uzun saatler verimli çalışma koşulları sağlar.
kumanda değiştirici butonu ile hem SAE hem de ISO standartlarında kullanılabilme imkânı sağlanıyor. Led Çalışma Lambaları: Klasik ampullere göre çok daha az enerji sarfederek daha yüksek aydınlatma gücü elde eden uzun ömürlü led farlar kullanılmıştır.
Açısı ayarlanabilir direksiyon.
Geliştirilmiş İklimlendirme Ve Klima Sistemi: Operatörün daha rahat çalışabilmesi için kabin içindeki optimum bölgelere havalandırma menfezleri yerleştirilmiştir. Bu sayede operatöre rahat bir çalışma ortamı sunulurken, camlardaki buğulanma minimuma indirgenmektedir.
Opera Kontrol Ünitesi.
Kazıcı pozisyonundayken operatör göstergesi arka alana yerleştirilmiş renkli TFT üzerinden kontrol edilebilir. Böylelikle operatör başını 180 derece sağa çevirmeden göstergeleri rahatlıkla kontrol edebilir.
Kumanda Paneli: Kumanda paneli, kontrollerin operatör tarafından en uygun şekilde kullanılabilmesi için ergonomik olarak tasarlanmıştır. Soğutma Dolabı: İçine konulan içeceklerin mevcut serinliğini korumasının yanı sıra soğutulmasını da sağlar. Havuz Tipi Paspas: Havuz tipi paspas ile kabin içerisinin kolay temizlenmesi sağlanıyor. Temizlenebilir Cepler: SUPRA kabin içerisinde farklı noktalarda konumlandırılmış yıkanabilir cepler, kullanıcı için malzemelerin koyulmasında çoklu seçenek sunmakta. Tavan Rafı-Ses Sistemi: Standart olarak sunulmakta olan mp3 çalarlı
ses sistemi kullanıcıya keyifli ortam sağlarken yüksek kapasiteli tavan rafları ideal saklama ortamı yaratır. Saklama Bölmeleri: Kabin içerisinde ön ve yan göğüslerde bulunan farklı büyüklük ve şekildeki cepler, ideal saklama ve muhafaza alanları oluşturmaktadır. Yan Ve Arka Kabin Camları: Tek parça olarak rahatlıkla açılabilen ve önemli bir kullanım kolaylığı sağlayan arka camın yanı sıra, açılır kapı camları kabin içinde ideal bir hava sirkülasyonunu ve seyahat esnasında kapıyı açmaya gerek kalmadan güvenli sürüş ortamını sağlamaktadır. �
Kumanda paneli, kontrollerin operatör tarafından en uygun şekilde kullanılabilmesi için ergonomik olarak tasarlanmış.
81
KABİN
JCB ekskavatör kabini
Ön camda kabine ait engelleyici parçalar bulunmadığından paletlerin ön kenarlarına kadar iyi görüş açısı sağlanıyor.
J
CB makine modellerinde görüş açısı mümkün olduğunca fazla tutulmaya çalışılarak, ekskavatör kabinleri çalışma alanının mümkün olduğunca fazla görülebileceği şekilde konumlandırılmış. Bu sayede yapılan iş ne olursa olsun daha iyi ve hassas kontrol sağlanıyor. Geniş cam alanları ve dikkatlice tasarlanmış yan ve tavan çalışma lambaları sayesinde, dar çalışma alanlarında bile operatör kazma, yükleme işlerinde çalışma alanını en iyi şekilde görür. Ön cam 70/30 oranında bölünerek daha fazla görüş açısı sağlanmış. Görüş açısı üst tarafta bile stratejik olarak sol tarafa yerleştirilmiş silecek motoru sayesinde yüksek.
Üst camdan yakın pozisyondaki kova rahat olarak görülebilir. Alt cam kabinin arka iç kısmında saklanabilir. Ön cam gaz silindirli olduğundan kolayca, hızlı ve doğru biçimde kullanılabilir. Kayar üst cam perdesi ışığın rahatsız ettiği durumlardan korur. Geniş lamine tavan camı, çalışma yüksekliğinde optimum görüş açısı sunar. Üst cam paralel yıkama silecekleriyle donatılması nedeniyle mümkün olan en fazla görüş açısı sağlanır. Ön camda kabine ait engelleyici parçalar bulunmadığından paletlerin ön kenarlarına kadar iyi görüş açısı sağlanır. Düşük yükseklikli motor kabini sayesinde geri görüş alanı arttırılmış.
Tasarladığı makinelerde her zaman operatör konforunu ve güvenliğini ön planda tutan JCB, konforlu bir çalışma ortamı ile operatörün daha verimli çalışmasını sağlayarak üretkenliğini artırıyor
82
REHBER Yüksek arkalıklı ve destek veren süspansiyonlu koltuk, JCB ekskavatör kabinlerinde standart olarak sunuluyor.
JCB kabinlerde kullanılan 2GO sistemi sayesinde istemsizce yapılan hareketler nedeniyle meydana gelen kazalar önlenir.
Hassas kontroller Hafif, sezgisel ve hassas kontroller sayesinde konfor ve üretkenlik arttırılır. Operatöre zarar gelme ihtimalini azaltmak için konforlu, yüksek arkalıklı ve destek veren süspansiyonlu koltuk, JCB ekskavatör kabinlerinde standart. Oturma pozisyonu rahatlıkla ayarlanabilir. Koltuk arkasındaki pratik ve ağ kaplı raflar öğle yemeğini taşıyabilecek kadar geniş. Büyük kapı sayesinde kabine erişim kolaydır. Zemindeki düz kaplamalar temizlemeyi kolaylaştırır. Uygun sıcaklık ve havalandırma sağlayan klima ideal çalışma ortamı sağlar. Üfleme hızı ve sıcaklık ayarlanabilir. Ana bom ve arm silindirlerinin yastıklamalı olması sayesinde makinenin operasyon sırasında fazla sarsılması önlenir ve konforlu bir çalışma ortamı sağlanır. Bazı makinelerde sunulan 4"renkli ekranlı kontrol panellerinin kullanımı kolaydır. Panelin kullanımı operatörün bildiği dillerden bağımsız olması amacıyla görsel işaretlerle yapılmış. Operatör sık kullandığı özellikleri baz alarak ana ekranı kişiselleştirebilir. Makine ile ilgili kritik bilgiler bu ekranda anlaşılması kolay bir şekilde görüntülenebilir. Geri görüş kamerası bulunan modellerde makina arkası görüntüsü bu ekran üzerinden görüntülenir. JCB kabinlerde kullanılan 2GO sistemi sayesinde istemsizce yapılan hareketler nedeniyle meydana gelen kazalar önlenir. Paletli makinelerde operatör hidrolik kilidini açmadan hidrolik servisler kullanılamaz. Bu kilitlerin açılması için de koltuğa oturulması gerekmektedir. Lastik tekerlekli makinelerde yürüyüş için de benzer önlemler alınmış. Tüm kabinler ROPS uyumludur. Hazır montaj braketleri sayesinde FOPS üniteleri de makine üzerine kolayca monte edilebilir. Kabine erişirken kullanılan kaydırmayı önleyici dizaynlı basamaklar nemli ve buzlu ortamlarda kabine erişirken emniyet sağlar. � Tüm kabinler ROPS uyumlu. Hazır montaj braketleri sayesinde FOPS üniteleri de makine üzerine kolayca monte edilebiliyor.
83
KABİN
Komatsu ekskavatör kabini
İ
ş makineleri verimliliğinde en önemli parametrelerden biri mutlaka ki operatör kullanımı. Makine performansı, üretim kapasitesi ve yakıt tüketimi operatör kullanımına bağlı olarak büyük farklılıklar gösterebiliyor. Bu nedenle operatör kullanımında kabin içi konfor ve teknolojisi son derece önemli. Bunun bilincinde olan Komatsu, iş makineleri tasarımında kabin konforuna özellikle önem veriyor. Komatsu ekskavatörler, kendilerine özgü geniş ve rahat kabinleri ile operatörlere konforlu bir alan sunarken, yüksek verimli üretim için de her türlü koşulları sağlıyor. Klimalı ve düşük gürültülü kabin sayesinde operatör işine en iyi şekilde konsantre olabilirken, rahat koltuğu ile gün sonu kendisini hiç çalışmamış şekilde hisseder.
Kullanıcı dostu Kullanıcı dostu, renkli geniş LCD monitörü ile, sınıfının en iyi ekranına sahip Komatsu ekskavatörlerde, ataşman debi ayarları, yakıt tüketim testleri, anlık yakıt tüketim verileri gibi her türlü bilgi kabin içerisindeki
Yeni kabin amortisörü ve yüksek dayanıklılığa sahip taban, operatör koltuğuna yansıyan titreşimi azaltıyor.
Kullanıcı dostu, renkli geniş LCD monitörü ile, sınıfının en iyi ekranına sahip Komatsu ekskavatörlerde, ataşman debi ayarları, yakıt tüketim testleri, anlık yakıt tüketim verileri gibi her türlü bilgi kabin içerisindeki ekranda görülebiliyor ve ayarlamaları buradan yapılabiliyor 84
REHBER
Otomatik yavaşlatıcı Sürüş hızı Çalışma modu Eko-gösterge Yakıt göstergesi Hidrolik yağ sıcaklığı gösttergesi Motor suyu İşlev anahtarları menüsü İşlev anahtarları
Temel çalışma anahtarları
Basınçlı Kabin Opsiyonel klima, hava filtresi ve yüksek iç hava basıncı (+9.0 mm Aq+0.35”Aq), dışarıdaki tozların kabine girmesini engeller.
Klima çalışma düğmeleri
ekranda görülebiliyor ve ayarlamaları buradan yapılabiliyor. Böylece, kabin dışına çıkma gereği olmadan, üretime ara vermeksizin çalışmak mümkün olabiliyor. ROPS sertifikalı kabinleri ile her zaman operatörün güvenliğine önem veren Komatsu, emniyeti hiçbir zaman geri planda bırakmıyor. 30 ton ve üzeri ekskavatör modellerinde kabin içerisinde bulunan bom basma düğmesi ile iki farklı modda bomu ayarlanabiliyor ve böylece istenilen kadar güç bomda toplanarak, gereksiz güç ve yakıt tüketiminden kurtulmak mümkün oluyor.
Kaymayı Önleyici Plakalar Yüksek dayanıklılığa sahip kaymayı önleyici plakalar, uzun dönemde aşınmadan sürekli kalır.
Geniş çok dilli LCD monitör Kullanıcı dostu renkli geniş bir monitör güvenli, hassas ve sorunsuz bir çalışma gerçekleştirilmesini sağlar. Ekran görüş netliğinde artış, çeşitli açılardan ve aydınlatma koşullarında kolaylıkla okunabilen TFT sıvı kristal ekran kullanılarak sağlanır. Düğmeleri kullanması basit ve kolaydır. İşlev ilk fonksiyon tuşları çok fonksiyonlu işlemleri kolaylaştırır. Dünya üzerindeki operatörlere uluslararası destek sunmak maksadıyla veriler 10 dilde görüntülenir.
EMMS (Ekipman Yönetimi İzleme Sistemi) İzleme Fonksiyonu Kontrol kutusu motor yağ seviyesini, soğutma suyu sıcaklığını, akü şarjını ve hava filtresinin tıkanması, vb. değerleri izler. Eğer herhangi bir anormallik tespit ederse, bu LCD ekranda görüntülenir.
Bakım Fonksiyonu Monitör yağ ve filtrelerin değişim zamanı geldiğinde LCD ekranda bunun bilgisini verir.
Arıza Verileri Hafızası İşlevi Monitör, etkin arıza giderme için, anormallikleri hafızasına depolar. �
Kabin hidrolik ekskavatörlere özel tasarlanmış ve boru konstrüksiyonlu kabin şasisi ile daha fazla mukavemet sağlar.
85
KABİN
Volvo ekskavatör kabini
V
olvo İş Makineleri, söz konusu operatör konforu ve güvenliği olunca, yine sektöre yön veren, lider bir yaklaşım sunuyor. Uzun yıllardan bu yana firmanın tüm işleyişinde bir kod haline gelen “Kalite, Güvenlik, Çevreye Saygı” prensiplerini operatör konforu ve güvenliği konusunda da tavizsiz uygulayan firma, satışını gerçekleştirdiği 1,8 tondan 75 ton’a kadar tüm ekskavatör modellerinde hem güvenlik hem de konfor konusunda sektörde lider bir konumda bulunmakla birlikte, kullanıcıların da beğenisini kazanıyor. 360 derece görüş ve mükemmel genişlikteki operatör ortamı, Volvo kabin tasarımının merkezinde bulunuyor. Tüm modellerinde sunduğu yeni Volvo tarzı kabinler; ince kabin direkleri, geniş camlar, ayarlanabilir bir koltuk ve erişimi kolay kumandalar, yüksek ısıtma ve soğutma kapasiteli iklimlendirme sistemi ile geniş, güvenli, sağlam ve rahat bir çalışma ortamı oluşturarak operatörün uzun saatler boyunca yorulmadan çalışmasına katkıda bulunuyor. Tüm ekskavatör modellerinde standart olarak sunulan “ ROPS - yuvarlanmaya karşı koruyucu kabin yapısı ” operatörün en zorlu koşullarda bile güvenle çalışmasını sağlıyor. ROPS yapısına ilave olarak sunulan “FOPS – düşen nesnelere karşı koruyucu yapı” güvenlik çemberini daha da sağlamlaştırıyor. Kompakt ekskavatörlerde güvenlik konusunda büyük tonajlı makineler kadar etkin. Sahip oldukları “TOPS – devrilmeye karşı koruyucu yapı” sayesinde şehir içi –dışı her türlü aplikasyonda operatörün güven içinde çalışması sağlanıyor.
Çalışma koyalığı Konfor ve çalışma kolaylığı konularında Volvo, mükemmel kabin içi-dışı tasarımı ve ergonomik olarak yerleştirilmiş kumanda panelleri ile sektörde bir öncü konumunda. Operatörlere üstün çalışma ortamı sunan ve yorgunluğu azaltan Volvo’nun geniş kabini daha fazla verimlilik için; üstün konfor, en iyi görüş açısı ve kumandalara kolay erişim için tasarlanmış. Kabin içinde yer alan ve hem konfor, hem ekonomik, hem rahat, hem de kolay çalışma şartları sunan Volvo teknolojileri :
360 derece görüş ve mükemmel genişlikteki operatör ortamı, Volvo kabin tasarımının merkezinde bulunuyor.
360 derece görüş ve mükemmel genişlikteki operatör ortamı, Volvo kabin tasarımının merkezinde bulunuyor. Tüm modellerinde sunduğu yeni Volvo tarzı kabinler; ince kabin direkleri, geniş camlar, ayarlanabilir bir koltuk ve erişimi kolay kumandalar gibi özelliklerle sağlam ve rahat bir çalışma ortamı oluşturarak operatörün uzun saatler boyunca yorulmadan çalışmasına katkıda bulunuyor 86
REHBER
1. Gün ışığında, her açıda rahatça görülebilen, Türkçe LCD ekran. 2. LCD ekran içinde kolay erişilecek ve okunacak şekilde gruplanmış Motor, Elektrik Hidrolik, Araç Bilgisi, Servis Bilgi ve Ayar ekranları. 3. Operatörün hemen sağ tarafına yerleştirilen LCD ekranın, klimanın, geri görüş kamerasının otomatik rölanti ve ECO modun, kırıcı aktivasyonu için kumandaların yer aldığı tuş takımı. 4. I1-I2-F1-F2-G1-G2-G3-G4-H çalışma modları için kullanımı kolay, LCD ekran üzerinden takip edilebilen motor devir seçici. Tüm modellerde sunulan yeni Volvo tarzı kabinler; ince kabin direkleri, geniş camlar, ayarlanabilir koltuk ve erişimi kolay kumandalar ile geniş, güvenli, sağlam ve rahat bir çalışma ortamı oluşturuyor.
Tuş takımından aktive edilen ve LCD ekran üzerinde görüntü alınan, emniyetli bir çalışma ortamı sunan geri görüş kamerası.
LCD ekran içinde kolay erişilecek ve okunacak şekilde gruplanmış Motor, Elektrik Hidrolik, Araç Bilgisi, Servis Bilgi ve Ayar ekranları.
Operatörün hemen sağ tarafına yerleştirilen LCD ekranın, klimanın, geri görüş kamerasının otomatik rölanti ve ECO modun, kırıcı aktivasyonu için kumandaların yer aldığı tuş takımı.
5. İhtiyaç anında kullanılmak üzere, yakıt ekonomisi düşünülerek ayrıca konumlandırılmış “Power” çalışma moduna geçiş tuşu. 6. LCD ekran üzerinden kolayca ayarlanabilen “ kırıcı hattı debisi ” 7. Ergonomik bir şekilde yerleştirilen ve ekrandan tepki dereceleri değiştirilebilen joystickler. 8. Performans kaybı yaşamadan yakıt tüketim ekonomisi sunan ECO Mode özelliği.
9. Yakıt tüketim ekonomisine katkıda bulunan ve hidrolik çalışma olmadığında motoru rölanti devrine alan otomatik rölanti sistemi. 10. Tuş takımından aktive edilen ve LCD ekran üzerinde görüntü alınan, emniyetli bir çalışma ortamı sunan geri görüş kamerası. 11. Tam digital Radyo. 12. Darbe ve titreşim düzeylerini azaltan kabin hidrolik takozları. 13. Ses yalıtımı sağlayan iç astar ile birlikte kabin içi düşük gürültü seviyesi. 14. Kolaylıkla tavana kadar açılabilir ön cam ve çıkarılarak yan kapıya asılabilen ön alt cam. 15. 14 havalandırma kanalına sahip yüksek kapasiteli ısıtma-soğutma sistemi, klima. 16. Ayarlanabilir koltuk ve joystick kumanda paneli, operatöre uygun olarak birbirinden bağımsız hareket etmektedir. Operatörün konforu ve güvenliği için koltukta 12 farklı ayar yapılabilmekte ayrıca emniyet kemeri bulunmaktadır. 17. Hem ayakta (pedal) hem de joystick üzerinde konumlandırılan kırıcı kontrolü. 18. Operatör sağlığı için kabin dışına yerleştirilen “kabin filtresi” 19. Kabin içi aydınlatma. 87
FORMEN / Mayıs 2016
�
Kalıp sektörü vites yükseltti Haber İsmail Center
Doka Kalıp-İskele, özellikle iş ve işçi güvenliği ve TSE standartlarında yaşanan değişikliklerle birlikte hareketli günler geçiriyor. Doka Kalıp-İskele Genel Müdürü Ender Özatay, kalıp sektörünün 2016 yılını çift haneli büyüme ile kapatmasını beklediklerini söyledi. Kalıp sektörünün diğer inşaat malzemelerine göre daha hızlı büyüdüğünü ifade eden Özatay, bunda Türkiye’deki iş ve işçi güvenliği standartlarının değişmesinin önemli olduğunu belirtti. Yaşanan bu değişiklikle belli yükseklikteki binaların etrafında aşağıya işçi ve malzeme düşmesini önleyici tedbir alınması zorunluluğu getirildi. Kullanılacak olan malzemelerin özelliğinde de düzenlemeler getiren değişiklikler neticesinde müteahhit firmalarda kalıp sistemlerinde güncellemeye gittiler. Bunun yanında Türk Standartları Enstitüsü (TSE)’nin de boyalı malzemeler yerine galvanizlenmiş ve belli yük taşıma kapasitesine sahip iskelelerin kullanılması zorunluluğunun getirildiğini dile getiren Özatay, bu iki faktörün firmaların kalıp ve iskele sistemlerini yenilemesine neden olduğunu kaydetti.
Eskiden yeniye hızlı geçiş Türkiye’de hala geleneksel kalıp kullanımının yaygın şekilde devam ettiğini belirten Özatay, “Türkiye’de kullanılan kalıplar, kara kalıp dediğimiz 10x10 cm benzeri tahtaları yan yana çakıp üzerine bitüm sürüp, kuruduktan sonra betonu dökmek şeklinde yapılan geleneksel kalıp modellerinden oluşuyor. Bunlardan endüstriyel kalıplara hızlı bir geçiş var. Bu geçişteki ilk ve en önemli sebep, daha güvenli inşaat yapma isteği. İkinci olarak, işçi maliyetlerini 88
azaltmak ve üçüncü olarak da, daha hızlı şekilde inşaat yapmak istenmesi var. Bu nedenle de geçiş süreci biraz hızlı şekilde ilerliyor” ifadelerini kullandı. Geleneksel kalıp kullanan firmaların modern yöntemlere geçişlerini hızlandırmak adına tüm kalıp sektöründeki firmaların birlikte çalışması gerektiğini dile getiren Özatay, firmalara modern sistemlerin avantajlarının doğru şekilde anlatılmasının geçiş sürecini hızlandırmak adına önemli olduğunu sözlerine ekledi. Burada en önemli etkinin süre ve maliyet bilgileri olduğunu ifade eden
Özatay, “Örneğin otomatik tırmanır kalıp sistemleri bir katı 3 ila 6 günde çıkmanıza imkan sağlıyor. Geleneksel yöntemlerle bu 8 ila 15 gün arasında ancak gerçekleştirilebilir” dedi. Şöyle bir hesap yapılabiliriz: Aylık gideri 1 milyon TL olan 30 katlı bir binayı ele alalım. Otomatik tırmanır kalıp sistemiyle her bir kat için yapım süresi 5 gün kısalıyor. Toplamda ise 150 gün, yani 5 ay azalıyor. 5 ay erken biten 30 katlı bir yapıda, aylık 1 milyon TL’den 5 milyon TL tasarruf sağlanabilir. Otomatik tırmanır sistem için bu yapıda kabaca 2 milyon TL ek yatırım yapılması gerektiğini düşünürsek, yapımcı firma buradan 3 milyon TL kar edebilir. Böyle bir projede metrekare satış fiyatını 5000 TL alırsak bu 600 metrekare konutun satış hasılatı kadar ek bir kar demek. Bu da
İş ve iş güvenliği ve TSE standartlarında yaşanan değişiklik nedeniyle kalıp sektörü hareketli günler geçiriyor. Doka Kalıp-İskele Genel Müdürü Ender Özatay, kalıp sektöründeki bu hareketliliğin yıl sonunda çift haneli büyümeyi getirebileceğini söyledi
HABER
ifade etti. Doka olarak, bu yıl mart ayına kadar geçen süre içerisinde toplam 94 adet projeye ürün tedariği yaptıklarının bilgisini veren Ender Özatay, devam eden işler arasında en büyüğünün 3. Havalimanı Projesi olduğunu belirtti. Çok katlı bir yapı olmayan bu projede otomatik tırmanır kalıp sistemleri hariç neredeyse bütün kalıp modellerimiz kullanılıyor” dedi.
Kiralama oranı yüzde 15
yatırımcı için 100 metrekareden 6 konutun satış hasılatı kadar ek kar anlamına gelir.”
Toplam 94 projede Doka kullanılıyor İnşaat sektörünün şu anda Türkiye’deki en hareketli sektörlerin başında geldiğini dile getiren Ender Özatay, bu hareketliliğin devam etmesini beklediklerini ve yıl sonunda sektörün yüzde 4 ila 6 oranında büyüyeceğini düşündüklerini, kalıp sektörünün de buna paralel olarak çift haneli büyüme ile yılı kapatmasını beklediklerini
Notlar
Yüzde 15
Doka’nın toplam cirosu içerisine kiralamanın oranı yüzde 15.
Türkiye’deki çalıştıkları firmaların kiralamadan çok satın alma yoluna gittiklerini dile getiren Özatay, kiralamanın tüm ciro içerisinde yüzde 15 gibi bir oran tuttuğunu söyledi. Firma olarak da Türkiye pazarı için kiralamadan çok satışı tercih ettiklerini ifade eden Özatay, “Ürün kiralamada bazı hukuki boşluklar var. Burada en önemli konu şu, şantiyeye ürünü kiraladık. Ürünün mülkiyeti bize ait fakat kiralama yaptığımız şantiyenin yaşayacağı bir haciz durumunda bizim ürünlerimiz de haciz işlemine tabi tutulabiliyor. Sonrasında o malzemenin bize ait olduğunu ispat edebilirsek o ürünü geri alabiliyoruz. Bu da 2 yıl sürüyor. Biz bu sorunla karşılaşmamak adına sektörde devamlılığı yüksek firmalara kiralama yapıyoruz” diye konuştu. Avrupa’da kiralama oranı yüzde 80 civarında iken, Türkiye’de ise bu oran yüzde 10’un altında seyrediyor.
maliyetlerine bakmamak lazım. Sadece bu kalıp ile 30 katlı bir binada 100 metrekarelik 6 konut bedavaya getirilebiliyor. Framax, kalıp modelleri Türkiye pazarı için güncelledi ve Framax Eco modelini çıkarıldı. Boyanın mikronu biraz daha düşürüldü ve tamamen kiralanabilir hale geldi. X Climb 60, koruma perdesi sistemi. Eskiden daha ağır ve sadece çok katlı binalarda kullanılabiliyordu. Şimdi güncellenerek daha hafif hale getirildi. Bu haliyle 20 – 25 katlı binalarda da kullanılabilir hale geldi. �
Ender Özatay Genel Müdür
Ürünler Otomatik Tırmanır Kalıp sistemleri müteahhitlerin maliyetlerini aşağıya çekiyor. Burada sadece ilk edinim
3 kat
30 katlı bir binada 100 metrekarelik 6 konut bedavaya getirilebiliyor.
94 Proje
Doka Kalıp Sistemleri 2016 Mart ayı sonuna kadar 94 projeye ürün tedariği yaptı. 89
FORMEN / Mayıs 2016
�
Kırma eleme tesisleri ve konik kırıcılar Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok sayıda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kırılmış kayaçların, minerallerin ve cevherlerin temin edilebilmesine bağımlı olan bütün altyapı tesislerini göz önünde bulundurursak, neredeyse modern toplumun temellerinin bu malzemelerin üzerine kurulduğunu söylesek haksızlık etmiş olmayız. Beton, harç ve sıva, asfalt, alçı, süsleme ve dekorasyon, kireç, cam, yol stabilazasyonu,
bina kaplama, demiryollarında balast, yollarda mıcır, çimento, dolgu malzemesi vb... tüm malzemeler, bu kayaçların kırılmasıyla ve kimisinin direkt olarak, kimisininse bir dizi işlem sürecinden
ürün haline getirilerek katma değer oluşturulması görevini de “KırmaEleme Tesisleri” yerine getirir. Bir kırma-eleme prosesi yaklaşık olarak aşağıdaki gibi ilerler.
Tablo 1
geçmesiyle meydana gelirler. Yer yüzünde onlarca çeşit kayacın olduğunu biliyoruz. Kimisi sert, kimisi kırılgan, kimisi yumuşak, kimisi aşındırıcı; biraz literatüre girersek kimisi tortul, kimisi başkalaşım, kimisi püskürük... Kayaçların kırma, eleme, yıkama gibi proseslere tabi tutularak ufalanması, ayrıştırılması ve amaca uygun son
Maliyeti etkileyen unsurlar İşletmelerin kârlarını artırabilmeleri için maliyetlerini düşürmeleri gerektiği açıktır. Bu yüzden girişimcilerin ilk yatırım maliyeti ve işletme maliyeti açısından mevzuyu analiz ederek karar vermeleri gerekecektir. Bir kırma eleme tesisi maliyetini direkt olarak etkileyen unsurları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
“Basınç ile kırma” denildiğinde karşımıza çeneli ve konik kırıcılar çıkmaktadır. Çeneli kırıcıların çoğunlukla primer (birincil) kırma yaptıklarını göz önünde bulundurursak ve basit yapısı nedeniyle piyasada her çeşidini bulmak mümkün olduğu için, asıl problemimizin sekonder kırma işlemi olduğunu tahmin etmek çok da zor olmayacaktır. İşte bu noktada karşımıza “konik kırıcılar” çıkmaktadır 90
HABER
1. Kapasite 2. Malzeme/kayaç sertliği 3. Beslenen malzeme ebatı 4. Son ürün ebatı Bu noktada belirleyici olup, fark yaratan ve katma değeri yüksek olan süreç “kırma” işlemini içeren süreçtir. Bunun en büyük nedeni kırıcı olarak isimlendirilen makinaların bu işlemi gerçekleştirmek için yüksek efor, güç ve dolayısıyla enerji tüketmesidir. Aşağıda bu durumu özetleyen bir tablo yer almaktadır: Üretim Aşamaları
Maliyet Oranları
1.
Delme - Patlatma
% 18 - 21
2.
Kırma - Eleme
% 46 - 53
3.
Gevşetme, Ufalama ve Yükleme
% 15 - 17
4.
Taşıma
% 14 - 16
Yaklaşık saatte 100 ton üretim yapan bir tesis için toplam enerjinin %50-60 civarı kırıcılar tarafından tüketilmektedir. Dayanımı yüksek kayaçlar için bu rakam %70-75 seviyesine kadar yükselmektedir. Anlaşıldığı üzere bir kırma eleme tesisini belirleyen genellikle kırıcı ünitelerdir ve eğer işletme maliyeti düşürülmek isteniyorsa verimli bir kırma işleminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Tabi bu noktada kırma yöntemlerinden bahsetmekte fayda var. Kırma eleme tesislerinde resimden de anlaşılacağı üzere basınç ve darbe ile olmak üzere 2 tip kırma işleminden söz edebiliriz:
Basınç ile
Bu kırma işlemleri kayaç üzerinde farklı enerjiler ile etki yarattığı için farklı sonuçlar doğurmakta ve birbirlerine göre bazı avantajları ve dezavantajlar söz konusu olmaktadır. Darbe ile daha büyük kırma oranları ortaya çıksa da özellikle sert ve aşındırıcı kayaçlar için işletme maliyetleri kabul edilebilir seviyelerin üzerine çıkmaktadır. İşte bu tür sert ve aşındırıcı malzemeler için “basınç ile kırma” kayda değer miktarda daha avantajlı ve verimli bir sonuç sunmakta ve basınca dayalı kırmanın kayaçları ufaltmak için en verimli kırma yöntemi olduğu araştırmalarca kanıtlanmıştır.
karşımıza “konik kırıcılar” çıkmaktadır. Konik kırıcılar 20. yüzyılın ilk dönemlerinde icat edilmiş ve o günden bu güne makina düzeninde kayda değer bir aşama kaydedilmemiştir. Uygulamalarda, özellikle yurtdışında sert ve aşındırıcı malzemeler için en doğru çözüm konik kırıcılardır. Ülkemizde gelişen madencilik sektörü ve devlet tarafından madencilik sektörüne verilen teşvikler sayesinde konik kırıcıya olan talep günden güne artmaktadır. İMDER verilerine dayanarak hazırlanan tablo, konik kırıcıların ithalat rakamları incelendiğinde, bu kırıcıların ülkemiz açısından da çok önemli bir ürün olduğunu ortaya koymaktadır.
Tablo 2
“Basınç ile kırma” denildiğinde karşımıza çeneli ve konik kırıcılar çıkmaktadır. Çeneli kırıcıların çoğunlukla primer (birincil) kırma yaptıklarını göz önünde bulundurursak ve basit yapısı nedeniyle piyasada her çeşidini bulmak mümkün olduğu için, asıl problemimizin sekonder kırma işlemi olduğunu tahmin etmek çok da zor olmayacaktır. İşte bu noktada
Konik kırıcıların ithal edilmelerinin temel nedenlerinden biri kompleks yapıya sahip, teknolojik bir ürün olmasıdır. Ar-Ge bakış açısını taşımayan, yeterli mühendislik kabiliyetlerine sahip olmayan bir firmanın bu tip bir ürünü tüm yaşam döngüsünü sürdürecek biçimde hayata geçirmesi mümkün değildir.
Darbe ile
91
HABER
FORMEN / Mayıs 2016
� Pİ KON 200 Bu bilgiler ışığında %100 yerli sermaye ile üretimini yapan ve sektöre bir çok yeni ürün dahil eden Pi Makina, ürün gamına yerli bir konik kırıcı tasarımı dahil etme kararı almış ve 2013 yılında başlayan bir Ar-Ge projesi ile 2015 yılı başında tasarımı tamamlanarak yaklaşık bir senelik saha testleri süreci ile de ürün doğrulamasını yapmıştır. Yapılan tüm testlerden geçerli not alarak Pi Makina Kırma Eleme Tesisleri ürün gamında “Pİ KON 200” ismiyle yerini almıştır. Pİ KON 200 ile, yüksek fiyatlı ithal konik kırıcıların yerine aynı kalitede bir ürün ikamesini daha uygun bir fiyat ile sağlayarak, tesis ilk yatırım maliyetlerini düşürürken, bunun sonucu olarak ta birçok sektörde canlanma sağlayarak yurtiçi talebini daha çok arttıracaktır. Pi Makina, bu artan iç ve dış talebe cevap vererek, ihracat rakamlarını Türkiye’de kayda değer bir
Konik kırıcı hesap ve analizleri
92
seviyeye getirmeyi misyon edinmiştir. Tasarım sürecinde Pi Makina, Ar-Ge ekibinin üstün mühendislik kabiliyetlerini kullanarak sistematik bir proje yönetimi çalışmasıyla olması gereken tüm analiz ve ürün doğrulama süreçlerini başarıyla yerine getirirek, prototip maliyetlerini minimum seviyede tutmuş ve başarılı bir proje çalışması ortaya koymuştur. Pi KON 200’ün üstün özelliklerini aşağıdaki gibi sayabiliriz: ɕɕ Kırma esnasında hidrolik güç ile kolay çene ayarı, ɕɕ Uzun ömürlü çene yapısı ve sağlamlık, ɕɕ Geniş çene ayarı aralığı ile esnek üretim (12 - 40 mm), ɕɕ Hidrolik ve azot gazlı çene emniyet sistemi, ɕɕ Dokunmatik ekran ile etkin kontrol ve izlenebilirlik. Pi Makina, bünyesinde üretimini
gerçekleştirdiği Pi Kon 200 Konik Kırıcı tasarımında, bilgisayar destekli numerik analizler, dişli hesaplama ve boyutlandırma programları, simülasyon programları kullanmıştır. Bu kapsamda paylaşılan bazı çalışamaları görsellerde görebilirsiniz. 2014 yılında eş zamalı olarak Ar-Ge sürecine başlanılan bir küçük modelinin de tasarımında sona yaklaşılmış olup bu sene içinde imalatının tamamlanması ve saha testlerine başlanılması planlanmaktadır. Pi Makina 1-5 Haziran tarihleri arası “ANKOMAK 2016” fuarında konik kırıcı ve diğer ürünleri ile yer alacak. �
FORMEN / Mayıs 2016
�
Yapışma ve aşınma çözümleri P
immaksan iş makineleri sektörüne yüksek kalitede pim ve burç imalatı yapmak için 1991 yılında kuruldu. Firmanın üretimini Ankara Ostim Organize Sanayi Bölgesin'de gerçekleştirdiği ürünleri yurtiçi ve yurtdışında geniş bir coğrafyada kullanılıyor. 105 markanın 118 bin çeşit parçasını üreten firma büyük markaların OEM’lerine de pim ve burç veriyor. Firmanın Genel Müdürü Murat Demirel süreç içerisinde sektörde bir eksikliği tespit ettiklerini ve bu doğrultuda aks ve şanzıman grubu üzerinde de çalışmaya başladıklarını söyleyerek “Dünya genelinde aks ve şanzıman grubu anlamında lider olan beş altı firma var. Bunların arasında Carraro, ZF, Dana gibi firmalar bulunuyor. Biz de bir buçuk yıldır bu alanda çalışıyoruz. OEM’lerden yüksek adetlerde orijinal ürün getiriyoruz. 35’in üzerinde markaya hizmet veriyoruz” diyor.
Kaplama çözümü Firma ayrıca PMS Kaplama markası ile de polietilen mamüller ile
Birçok maden ve hafriyat sahasında çalışılan malzemenin yapısından kaynaklanan yapışma, aşınma ve darbe gibi olumsuzluklar ortaya çıkıyor. Malzeme kamyonların damperlerine ve makinelerin kovalarına yapışıyor. Çalışma esnasında yükleme yapan iş makinesinin kovasına yapışan çamur tabakası her defasında biraz daha artıyor. Bu da daha geç dolan kamyon ve günlük sefer sayısında azalma anlamına geliyor 94
HABER
kaplama hizmeti veriyor. Hafriyat ve madencilik sektörlerinde yaşanan sıkıntıları doğru bir gözlem ile saptayan şirket firmalara yüksek maliyetlere mal olan sorunları aşmak için çözüm ortağı oluyor. Birçok maden ve inşaat firmasının yapışma ve aşınma sorunlarını çözerek bu doğrultuda çalışmalar yapıyor. Birçok maden ve hafriyat sahasında çalışılan malzemenin yapısından kaynaklanan yapışma, aşınma ve darbe gibi olumsuzluklar ortaya çıkıyor. Malzeme kamyonların damperlerine ve makinelerin kovalarına yapışıyor. Çalışma esnasında yükleme yapan iş makinesinin kovasına yapışan çamur tabakası her defasında biraz daha artıyor. Bu da daha geç dolan kamyon ve günlük sefer sayısında azalma anlamına geliyor.
Verimli yükleme
kamyonun günde ortalama 60 sefer yaptığı düşünülürse iki ton yapışkan malzeme ciddi oranlarda zaman ve para kaybına yol neden oluyor. Yapışan malzemeyi boşaltmak ise ayrı bir zarara yol açıyor. Malzemeyi dışarı atmak için yapılan ileri geri hareketler kamyonun tüm aksamına zarar veriyor. Kamyonun damperi tam olarak boşalmadığı için temizleme işlemi bir ekskavatör yardımı ile yapılıyor. Bu da dampere zarar veriyor, ekskavatör için ekstra bir iş çıkmış oluyor ve temizlenen yapışmış malzemenin döküm sahasından atılması için de bir dozerin çalışması gerekiyor.
Devrilmeleri engelliyor seferlerde daha az malzeme taşımasına neden oluyor. Yapışma sorunu yaşayan kamyonlar ikinci sefere başladığında ortalama iki-üç ton yapışmış malzeme ile gidip gelmek durumunda kalıyor. Bir
Murat Demirel, bu ürün ile Türkiye’nin Limak, Cengiz İnşaat, Kolin İnşaat, İGA (3. Havaalanı Projesi), Ciner Grup, Demir Export, Akçansa, Fernas, Hema, Çiftay gibi önde gelen maden firmalarının projelerinde çözüm ortağı olarak yer aldıklarını ve yaptıkları uygulamalardan başarılı sonuçlar aldıklarını belirterek ürün sayesinde, kamyonların devrilmesine bile neden olabilen yapışma sorununun ortadan kalktığı ve bu anlamda güvenli çalışmaya önemli bir katkı yapıldığını da ekliyor. Demirel sözlerini şu şekilde tamamlıyor: “Kaplama uygulaması ile önemli maddi avantajlar oluştuğu için firmalar bu sayede ihalelerde daha rekabetçi olabiliyorlar”. �
6 metreküp hacimli kaplamasız iş makinesi kovası 26 metreküp kapasiteli bir damperli kamyonu 7 seferde doldururken PMS kaplamaları ile kaplanmış bir kova aynı alanda aynı büyüklükteki bir damperi yapışma olmadığı için hacmi kadar alarak dört seferde dolduruyor. Maliyet açısından kar ise sadece sefer sayısı ile sınırlı değil. Kaplamasız bir kovaya yapışan malzemeyi tahliye etmek için yapılan müdahaleler makinenin aksamlarında zarar vererek arızaya yol açıyor. Arızanın giderilmesi ise hem zaman hem de maliyet kaybına sebep oluyor. Yapışma sıkıntısı sadece kovalar için geçerli değil. Aynı sorun kamyon damperlerinde de yaşanıyor. Kaplamasız damperlere her seferde biraz daha fazla yapışan malzeme damperlerin taşıma kapasitesini azaltarak günlük yaptığı 95
FORMEN / Mayıs 2016
�
İşin Adı: Kocaeli BB Kirazyalı-Çenesuyu Yolu Bağlantısı V1 Viyadüğü Yeri: Derince-Kocaeli Yüklenici: FNS İnşaat Şantiye Sorumlusu: Fatih Koç
V1 Viyadüğü Projesi'nde PERİ KALIP Sistemleri kullanıldı Kocaeli’nin Derince ilçesi sınırları içinde kalan, E5 ve TEM otoyoluna alternatif olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından geliştirilen projede yer alan viyadüklerden biri de V1 Viyadüğü. FNS İnşaat tarafından üstlenilen projenin en uzun ve yüksek dere geçişi bölümlerinde Peri Kalıp Sistemleri kullanıldı 96
HABER
Kullanılan kalıp sistemleri Civata M24*120
Tırmanma Bileziği
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Körfez’den başlayarak Derince ve İzmit’e kadar uzanan alternatif yolun çalışmalarını sürdürüyor. Proje ile Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne hem Körfez ilçesinden, hem de İzmit ilçesinden ulaşım daha kolay hale gelecek. 780 metre uzunluğundaki birinci etaptan sonra alternatif yolun bin 400 metrelik ikinci etap çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bu projede yer alan viyadüklerden biri de V1 Viyadüğü. FNS İnşaat tarafından üstlenilen, ayrıca projedeki en uzun ve yüksek dere geçişi olan viyadük çalışmasında Peri Kalıp Sistemleri kullanıldı.
Ayak yükseklikleri Projde P1 ayağı 7.20m, P2 ayağı 17.70m, P3 ayağı 25.50m, P4 ayağı 25.20m, P5 ayağı
Vidalı Konus
Kaybolan Tırmanma Somunu
15.70m yüksekliğe sahip. Projenin ihtiyaçları Peri tarafından, elevasyon kalıbından, başlık kirişi kalıbına kadar FNS İnşaat ile yapılan karşlıklı görüşmeler neticesinde belirlenen kalıp setleri ve sistemleri ile 6 ayda, iş güvenliğinden taviz vermeden, optimum süre ve verimlilik ile tamamlandı. Köprü elevasyon/ayak kalıpları: Köprü ayak kalıplarında H=4,00m yükseklik standart dökümler için VARIO GT24-VT20K sistem tercih edildi. Farklı yüksekliklerdeki viyadük ayak yükseklikleri göz önüne alınarak, tüm ayakları CB Tırmanır Sistem ile çözebilecek, optimum kalıp yüksekliği seçildi.
Köprü Elevasyon Kalıpları: Vario GT24+CB 240 Tırmanır Sistemler
Başlık Kirişi Kalıpları: Variokit+SB Askı + Peri-Up İskele Sistemler
Merdiven Kuleleri: Peri Up Rosett Fleks
Tırmanma konsolları: 160 cm genişliğinde ve vinçle nakledilen bir Projde P1 ayağı 7.20m, P2 ayağı 17.70m, P3 ayağı 25.50m, P4 ayağı 25.20m, P5 ayağı 15.70m yüksekliğe sahip.
97
HABER
FORMEN / Mayıs 2016
� Belirlenen kalıp setleri ve sistemleri 6 ayda, iş güvenliğinden taviz vermeden,optimum süre ve verimlilik ile tamamlandı.
tırmanma konsolu sistemi. Yük taşıma kapasitesi 2,00 kN/m2. Perde kalıbı, konsol üzerindeki düşey kuşağa (destek kuşağına) bağlanıyor ve kalıp ile konsolun birlikte kullanılması sağlanıyor. CB 160 tırmanır kalıp sisteminde panel; sökülmeyi gerektirmeden yukarı, aşağı ve sağa, sola hareket edebiliyor. Ankraj sökümü için panel beton yüzeyinden 15 cm geri geri çekilebiliyor. Diyafram ve başlık kirişi kalıpları: Projedeki diyafram ve başlık kirişi imalatlarının yükseklikleri sebebi ile ağırlıklı olarak SB-VARIOKIT askı sistem ile çözüldü. Ayak yüksekliklerinin iskele çözümüne müsait olan başlık kirişi ve diyafram kalıpları ise Peri Up Rosett Fleks İskele Sistem ile çözüldü. Variokit-SB askı sistemi: Betonarme imalatın h= 25,50 m. gibi yüksekliklerde olduğu başlık kirişi ve diyafram kalıplarının imalatı tamamen Peri Variokit -SB Askı sitem ile işgüvenliğinden taviz 98
Peri-Up Rosett Fleks Merdiven Kulesi: Şantiye sahası içerisinde elevasyon kalıplarına ve başlık kirişi kalıbına ulaşım için Peri Up Rosett Fleks sistem merdiven kulesi kullanıldı.
İş güvenliği, kalite ve estetik
Fatih Koç FNS İnşaat Şantiye Sorumlusu
vermeden güvenli bir şekilde yapıldı. Peri-Up iskele sistemi: Viyadük ayak yüksekliklerinin çok fazla olmadığı kısımlardaki diyafram veya başlık kirişi imalatları, Peri-Up iskele sistem ile çözüldü. Bu çözümdeki temel unsur, hızlı devir ve esneklik faktörünün aynı anda ve aynı oranda önem taşıması. Peri-Up iskele sistemine SRU çelik kuşaklar mahya olarak, GT24 kafes kirişler tali taşıyıcı ızgara olarak kombine edildi ve optimum elemanla ekonomik bir çözüm sağlandı.
FNS İnşaat Şantiye Sorumlusu Fatih Koç da yaptıkları çalışmalara ilişkin verdiği bilgilerde şunları aktardı: “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nce 2010 yılından bu yana etap etap yaptırılan E5 ve Tem Otoyolu’na alternatif yolun en büyük sanat yapısı olarak projelendiren V1 viyadük imalatı aynı zamanda en yüksek ve uzun dere geçişi. FNS İnşaat Ltd. Şti. olarak iş güvenliği, kalite ve estetik en öncelikli maddelerimiz. Bu konuda detaylı teknik çalışmalar neticesinde kaygılarımızı gidereceğini ve imalat sürecini hızlandıracağı için Peri Kalıp’ta karar kıldık. İşin tamamlanmasında teknik ve lojistik hizmetleri için Peri Kalıp’a teşekkür ederiz.” �
FORMEN / Mayıs 2016
�
Ağır hasarlı bina yıkımı Avcılar’da bulunan 7 katlı ağır hasarlı binanın yıkımı Asya Yıkım tarafından gerçekleştirildi. Kolonları patlayan binanın güvenli şekilde yıkılabilmesi için öncesinde binada güçlendirme yapıldı Avcılar’da bulunan 7 katlı ağır hasarlı binanın yıkımı Asya Yıkım tarafından gerçekleştirildi. Kolonları patlayan binanın güvenli şekilde yıkılabilmesi için öncesinde binada güçlendirme yapıldı. Yıkım sırasında belediye ekipleri sokağı iki taraflı olarak yaya ve araç trafiğine kapatırken, çevredeki binalar da yine güvenlik amaçlı boşaltıldı. Bunun yanı sıra toz ve taş firlamalarına karşı da gerekli güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü. Yıkıma Avcılar Belediyesi Feni İşleri ve Zabıta yetkilileri de eşlik etti. Asya Yıkım yöneticisi Yahya Öztürk, özel bir proje gerçekleştirdiklerini belirterek "Yıkımını yaptığımız bina az katlı ve kolay bir iş gibi görünse de aslında risk seviyesi çok yüksekti. Binanın kolonları patlamıştı ve bu nedenle yıkım sırasında çökme ihtimali vardı. Bunun önüne geçmek için yıkımdan önce kolanlarda güçlendirme yaptık. Ardından belediye ekipleri ile birlikte gerekli çevresel önlemleri de alarak yıkıma başladık” şeklinde konuştu.
100
Kolonları patlayan binada, yıkım sırasında çökmemesi için öncesinde güçlendirme yapıldı.
Yıkım çalışmasında İnan Makina üretimi yıkım makası kullanıldı.
YIKIM
101
FORMEN / Mayıs 2016
�
2016 yatırımları 2016 Yılı Yatırım Programı’nda; yatırım projeleri; "etüd proje işleri", "devam eden projeler" ve "yeni projeler" olarak tasnif edildi. Her proje için; proje numarası, adı, yeri, karakteristiği, başlama ve bitiş tarihi, proje tutarı, 2015 sonuna kadar tahmini harcama miktarı ve 2016 yılı ödeneği ayrı ayrı gösterildi. Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Anadolu Projesi, Doğu Karadeniz Projesi ve Konya Ovası Projesi kapsamındaki projeler ile Yeşilırmak Havzası Gelişim Projesi ve Zonguldak, Bartın, Karabük Bölgesel Gelişme Projesi kapsamındaki projeler, proje adlarının sonlarına sırasıyla "GAP", "DAP", "DOKAP", "KOP", "YHGP" ve "ZBK" kısaltmaları eklenerek gösterildi. Avrupa Birliği fonlarından desteklenecek projelere "AB" kısaltması eklenmiş veya "AB Müktesebatına Uyum" projesi olduğu belirtildi. Kuruluşların 6682 sayılı 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda yer alan sermaye transferi ödeneklerinden sadece kamu yatırımı niteliğini taşıyanlar kuruluş ve sektör yatırım ödeneği toplamına dahil edilerek, kamu yatırımı niteliğinde olmayıp kamu sektörü dışına transfer niteliğinde olan ödeneklerin bir kısmı ise kuruluş ve sektör yatırım toplamına dahil edilmeden 2016 Yılı Yatırım Programı ile ilişkilendirildi.
Ulaşımda aslan payı karayolunun 2016 Yılı Yatırım Programı'na göre, bu yıl gerçekleştirilecek kamu yatırımları arasında 19 milyar 872 milyon 982 bin liralık yatırım bütçesiyle ulaştırma sektörü ilk sırada yer aldı. Ulaştırma sektörü yatırımlarının kuruluşlara göre dağılımı incelendiğinde, karayolu ulaştırmasına 7 milyar 817 milyon 156 bin lira tahsis edildiği görüldü. En yüksek payın ayrıldığı bu yatırım kalemi için Karayolları Genel Müdürlüğü’ne 7 milyar 717 milyon 446 bin lira, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ise toplam 99 milyon 560 bin lira verilecek. Demiryolu ulaştırmasında, 5 milyar 175 milyon lirası TCDD Genel Müdürlüğü’ne, 2 milyar lirası da Bakanlık tarafından gerçekleştirilecek diğer demiryolu projelerine olmak üzere toplam 7 milyar 175 milyon liralık yatırım yapılacak. Kent içi ulaşım yatırım tutarı 2 milyar 90 milyon 246 bin lira olurken, bu rakam havayolu ulaştırmasında 627 milyon 200 bin lira olarak belirlendi. Havayolu ulaştırmasında 477 milyon lirayla en yüksek yatırım tutarını Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü aldı. �
2016 Yılı Yatırım Programı, Onuncu Kalkınma Planında, 2016-2018 Orta Vadeli Programında ve 2016 Yılı Programında öngörülen hedefler doğrultusunda hazırlandı. Programa göre, bu yıl gerçekleştirilecek kamu yatırımları arasında 19 milyar 872 milyon 982 bin liralık yatırım bütçesiyle ulaştırma sektörü ilk sırada yer aldı 2016 yılı kamu yatırımlarının sektörlere göre dağılımı
Sektörler
2016 Yatırımı (Bin lira)
Tarım
7.900.076
Madencilik
1.480.668
İmalat
963.349
Enerji
4.871.028
Ulaştırma
19.872.982
Turizm
490.329
Konut
426.680
Eğitim
11.696.514
Sağlık
5.328.458
İktisadi ve sosyal 11.897.727 kamu hizmetleri Toplam
102
64.927.811
HABER
TVH Türkiye müşterilerini ağırladı
TVH Türkiye, 19-20 Mart tarihlerinde Kaya Ramada Plaza Hotel’de kendi ürünlerini sergilediği özel bir fuar gerçekleştirdi. WIN Fuarı’yla eş zamanlı organize edilen TVH Türkiye etkinliğinde, Türkiye’nin çeşitli illerinden müşterilerle bir araya gelindi TVH Türkiye ekibinin başta Genel Müdürü Mulaaz Zilyas olmak üzere tam kadro olarak katılım gösterdiği etkinlikte, forklift yedek parça ve aksesuarlarının haricinde personel yükselticiler, liman ekipmanları, teleskobik yükleyiciler, endüstriyel temizlik makineleri, hizmet araçları, taşıma ekipmanları, yan yükleyiciler, hidrolik ve mekanik ataşmanlar, kamyon arkası rampa ve forkliftlerinin yedek parça ve aksesuarları tanıtıldı. Bu ürünlerin yanı sıra Çin menşeli forklift yedek parça ve aksesuarları, akü yenileme ve şarj cihazları, motor şanzıman parçaları gibi yeni ürünleriyle ilgili de müşterilerini bilgilendiren TVH Türkiye, müşterilerinin online teklif ve sipariş verebildikleri web tabanlı hizmet servisi MyTotalSource hakkında da uygulamalı bilgi verdi.
Devamı gelecek Düzenledikleri fuara sektörde aktif olan firmaların katıldığını ifade eden TVH Türkiye Genel Pazarlama Danışmanı Sena Demir, kendileri için verimli bir organizasyona imza attıklarını ve müşterilerileriyle hem yüz yüze tanışma fırsatı bulduklarını hem de müşterilerin kendilerinden beklentilerini öğrenmiş olduklarını belirtti. Sena Demir; “Birlikte güzel sohbetler ettik ve iş ilişkilerimizi daha da sağlamlaştırdık. Bu organizasyonların devamının geleceğini söyleyebilirim. Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler de bu yönde. Ayrıca, bizleri yalnız bırakmayan ve zaman ayırarak fuarımıza katılan herkese buradan bir kez daha teşekkür etmek isterim” şeklinde konuştu. �W
103
ABONELİK FORMU Formen dergimizi düzenli olarak takip etmek için aşağıdaki formu doldurmak ve 0 (216) 572 00 34 numaramıza faks olarak göndermeniz yeterli. A4 Medya Reklamcılık ve Yayıncılık San ve Tic. Ltd. Şti. İçerenköy Mahallesi Huzur Hoca Caddesi Zırhlıoğlu İş Hanı No: 51 / 7 Ataşehir / İstanbul İsim : ..................................................................... İşyeri Ünvanı : ..................................................................... Firma : ..................................................................... Adres : ..................................................................... İl : ..................................................................... Posta Kodu : .....................................................................
Bir yıllık abonelik
100
₺
Ülke : ..................................................................... E-posta : ..................................................................... Tel : ..................................................................... Faks : .....................................................................
Abonelik için
0 (216) 572 00 30 � info@a4medya.com � www.formendergisi.com � www.a4medya.com
VOLVO
EC350D Volvo benzersiz ECO modu ile, birçok çalışma koşulunda performans kaybı olmaksızın yakıt verimliliği sağlar. www.ec350d.com
Fatih Mah. Katip Çelebi Cad. No:43 PK 34956 Tuzla / İstanbul Tel: +90 216 581 80 00 www.ascendum.com.tr
o