Antalya Destination TR

Page 1

Tarih & Kültür “Nereye gidilir?” Restoranlar

Spor ve Sualtı

ANTALYA CEBİNİZDE Kent Rehberi

Sanat Yerel Lezzetler Konsolosluklar Alışveriş Sağlık&Güzellik


BIRAKIN, SANAT DÜNYANIZI RENKLENDİRSİN

Dünyaca tanınmış sanatçıların önemli eserleri Antalya’da sergileniyor.

ANTALYA TİCARET VE SANAYİ ODASI

EĞİTİM, ARAŞTIRMA VE KÜLTÜR VAKFI


İçerik Önsöz

2

Antalya’ya Varış

4

Tarih & Kültür

6

Sanat & Etkinlikler

14

Kentin Buluşma Noktaları

18

Sağlık & Güzellik

21

Alışveriş

25

Geçmişin izleri... Side Antik Tiyatro

Antalya’nın Ürünleri

30

Yerel Lezzetler

34

Yemek Kültürü & Restoranlar

36

Nereye Gidilir?

38

Spor & Su Altı

50

Konsolosluklar

58


2

ÖNSÖZ

Antalya Yat Limanı

Olağanüstü bir doğayla çevrili, çok yönlü, birçok kontrastı barındıran, zengin tarihi ve kültürel birikime sahip Antalya’ya hoş geldiniz! Uygarlık yoluna, tüm dünyada en eski insan yerleşmelerinden biri sayılan Karain Mağarası ile çıkan Antalya yöresi, uygun iklim koşulları, zengin bitki ve hayvan varlığı, bölgenin uzak yakın ötelerinden gelen kültürlere ev sahipliği yaptı. Anadolu’nun güneybatısında bugün kendi adıyla anılan Antalya Körfezi’nin antik çağdaki adı Pamfilya Körfezi idi. Antalya, körfez çevresindeki Side, Aspendos, Perge, Phaselis gibi kentlerden çok sonra kurulması-

na karşın, korunaklı limanı ve iç bölgelere görece kısa ve kolay ulaşım sağlayan dağ geçitleri gibi doğal avantajları sayesinde hızla gelişti. Eski çağın yukarıda sayılan anlı şanlı kentleri peş peşe sönerken Antalya, varlığını gelişerek sürdürdü ve giderek salt körfezin değil, Anadolu’nun Akdeniz kıyılarındaki en önemli merkez kenti haline geldi. 20. yüzyılın ikinci yarısında giriştiği turizm hamlesi, sonuçlarını kısa sürede verdi; sahip olduğu doğal çevresi, tarih zenginliği ve hayranlık uyandıran tesisleri ile Antalya, dünyada adı en çok duyulan turizm kentleri arasında yer almaktadır. Turizm sektörüne ek olarak, kentin tarım, ticaret ve sanayi kapasitesi de kayda değerdir. Antalya Tanıtım ve Turizm Geliştirme Ticaret A.Ş. tarafından hazırlanan bu kitapçık Antalya’nın bölgeleri, doğal ve tarihi güzellikleri, görülmesi gereken yerler, mutfak kültürü, sosyal ve kültürel etkinlikleri, spor olanakları, gece hayatı ve eğlence imkânları ile ilgili önemli bilgiler siz değerli ziyaretçilerimiz için bir araya getirilmiştir. Türkiye’nin en değerli şehirlerinden biri olan Antalya’nın tadını çıkarmanız dileği ile…


ÖNSÖZ ANTALYA Nerede? Hakkımızda Antalya Tanıtım A.Ş, Antalya’nın tanıtımını bütüncül bir yaklaşımla verimli bir şekilde yapmak amacıyla kamu-özel sektör işbirliği ile Ekim 2011’de kuruldu. Antalya Tanıtım ve Turizm Geliştirme Tic. A.Ş., dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olan Antalya ve onu her bakımdan besleyen Toroslar ile Göller Bölgesindeki Isparta ve Burdur’u bütüncül bir havza yaklaşımıyla tanıtmayı amaçlıyor. Kurum Ortaklık Yapısı: AKTOB (Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği) ALTSO (Alanya Ticaret ve Sanayi Odası) Antalya Ulaşım Hizmetleri Petrol Sanayi ve Ticaret A.Ş. ATAV (Antalya Tanıtım Vakfı) ATB (Antalya Ticaret Borsası) ATSO (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası) BETUYAB (Belek Yatırımcıları Turizm Ortak Girişimi A.Ş.) IMEAK (Deniz Ticaret Odası)

QR Code

MATSO (Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası)

www.antalyadestination.com’da Antalya Körfezi, Toros Dağları ve Göller Bölgesi’nde yer alan Antalya, Isparta ve Burdur’ un • Coğrafyasını, tarihini ve kültürünü; • Dünyaca ünlü sahillerini, el değmemiş doğasını ve olağanüstü zengin kültür mirasını • Havzadaki geleneksel göçebe yaşamını ve yerleşik çağdaş kültürü; • Hızla büyüyen turizmi ve aynı çerçevedeki spor, sanat ve kültür faaliyetlerini; ve nihayet • 12 ay boyunca düzenlenen yöresel, ulusal ve uluslararası etkinlik takviminin sürekli güncellenen halini bulabilirsiniz.

Antalya hakkında daha kapsamlı bilgiye erişmek için bu adresten web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.antalyadestination.com Veya daha hızlı bir şekilde yandaki QR kodu ile bize ulaşabilirsiniz.

Bize destek olan tüm kamu görevlilerine ve turizmcilere en derin teşekkürlerimizi sunarız. Sık güncellenen etkinlik takvimiyle www.antalyadestination.com sitesini ziyaret edin ve bu harika şehirde hiçbir şeyi kaçırmayın!

3


4

ANTALYA’YA VARIŞ Gazipaşa Havalimanı: Antalya şehir merkezine 180 km uzaklıkta olan Gazipaşa Havalimanı Alanya ilçesinde bulunmaktadır. Havalimanına ulaşım taksi, HAVAŞ otobüsleri ve özel transfer servisleri ile gerçekleştirilebilir. KARAYOLU:

HAVA YOLU : Antalya Uluslararası Havalimanı AYT: Havalimanı Antalya şehir merkezinin kuzey doğusunda yer almakta olup, havalimanı D400 kara yoluyla şehir merkezine bağlanmaktadır. Şehir merkezinden araba ile yolculuk yaklaşık 20 dakika sürmektedir. Antalya Havalimanına gelmek için lütfen Alanya Yolu’nu takip ediniz. Havalimanına geldiğinizde sırasıyla Dış Hatlar Terminal 1, İç hatlar terminali ve CIP Terminal binası yer almaktadır. Bu binaları takiben Dış Hatlar Terminali 2 binasına varacaksınız. Havalimanından şehir merkezine gitmek için yine aynı şekilde D400 karayolunu takip edip şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

Antalya Şehirler Arası Otobüs Terminali: Otobüs terminali şehrin Kepez ilçesinde bulunmaktadır. Havalimanından ve şehir merkezinden toplu taşıma ile kolayca ulaşılabilir bir güzergahtadır. Terminalden Türkiye’nin her yerine otobüs seferleri bulmak mümkündür. Ayrıca Antalya’nın doğu batısındaki bütün ilçelere ulaşım yine bu terminalden sağlanmaktadır. DENİZ YOLU : Port Akdeniz: Şehir Merkezinin batı sınırında bulunan uluslararası liman hem cruise gemilerine hem de deniz ticaretine hizmet vermektedir. Antalya limanı uluslararası büyük cruise gemilerinin önemli bir durağı olmuştur. Ziyaretçiler bu yolla günübirlik gezileri tercih etmekte ve şehri tanıma fırsatı bulmaktadırlar.

Havalimanı ve şehir merkezinin çeşitli noktaları arasında hizmet veren HAVAŞ servisleri de bulunmaktadır. Güzergah ve hareket saatleri için http://www.havas.net/tr/Hizmetlerimiz/ OtobusHizmetleriVeOtopark/OtobusServisNoktalari/Pages/Antalya.aspx adresinden ya da +90 242 330 38 00 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz. Şehir ile havalimanını bağlayan iki halk otobüsü hattı vardır. 600 numaralı otobüs havaalanı ile Otobüs Terminali (Otogar) arasında ve 800 numaralı otobüs havaalanı ile Konyaaltı (Sarısu) arasında çalışır. Ayrıca havalimanı ve şehir merkezinde 24 saat boyunca taksi bulabilir ya da özel transfer firmalarıyla irtibata geçebilirsiniz.

Türkiye’de Ulusal Tatil Günleri 1 Ocak Yeni Yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 1 Mayıs İşçi Bayramı 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı 30 Ağustos Zafer Bayramı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı


ANTALYA’YA VARIŞ

5


6

ANTALYA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜRÜ Kültür kavramının birçok tanımı vardır. Bu tanımların içinde, “akılda en kolay kalanı hangisidir?” diye sorarsanız; “doğanın yarattıklarına karşılık, insanoğlunun yarattığı her şeydir” diye yanıtlamak yanlış olmayacaktır. Kültür için yapılan başka bir ilginç tanım da “su balık için neyse, kültür insan için odur” tanımıdır. Bu anlamda kültür, yaşamın kendisidir. Yaşamı belirleyen de üretimdir. İnsan neyi üretiyorsa onu yaşar. Kent ve köy farklı üretim alanları oldukları için yaşam biçimleri de farklıdır. Başlangıçta bütünüyle doğaya bağımlı olan üretim, teknolojinin üretimdeki ağırlığının artmasıyla, bağımlılığını azaltmıştır. Tarih ve toplumbilimleri bize, teknoloji ağırlıklı üretimin ilerlemesiyle birlikte kültürün de yani yaşam biçiminin de değişerek farklılaştığını söylemektedir. Antalya, güneyi bir baştan bir başa deniz, kuzeyi dağ olan bir coğrafyaya sahiptir. Birbirine komşu ancak birbirinden bütünüyle farklı iki üretim alanı: Deniz ve dağ. Antalya ve yakın çevresini içine alan bu coğrafyada, tarihin bilinen en eski çağlarında başlayıp, yakın zamanlara kadar süren dağa ve denize bağlı olarak ortaya iki farklı kültür çıkmış ve gelişmiştir. Dağın üretim biçimi farklı olduğu için yaşam biçimi yani kültürü de deniz kıyısındaki yaşamdan farklıdır. Kaleiçi Antalya, Pamfilya Körfezi’nin su kaynakları bakımından yeterli kuzey ucunda, bugün Yat Limanı olan küçük koy’un çevresinde kuruldu. M.Ö II. yüzyılın ortalarına doğru Bergama Kralı II. Attalos döneminde kurulan kentin yer seçiminde; limanın kum tutmamasının yanında bol su kaynaklarına sahip olmasının da etkili olduğu kabul edilmektedir. Kentin çevresi, kuruluşunu izleyen yüz yıl içinde surla çevrildi. Sur duvarı üzerinde, limana ve değişik yönlere giriş/çıkış sağlayan kapılar inşa edildi. Sözü edilen kapılardan biri olan, M.S II. yüzyılın ortalarına doğru kenti ziyaret eden Roma İmparatoru Hadrianus adına inşa edilen görkemli anıtsal kapı, varlığını bugün de sürdürmektedir. Kent surları içinde kalan alan, üretim ve yaşam alanı olarak düzenlendi. Bir çağdan ötekine liman yapıları, konutlar, kentin değişik bölümlerini birbirine bağlayan düzenli yollar, tapınaklar,

hamamlar, çeşmeler, agora, güvenlik ve yönetim hizmeti veren yapılar ve limanın korunmasına dönük mendirek inşa edildi. Selçuklu egemenliğinin başladığı 13.yüzyıl başlarında güvenlik nedeniyle, iki ayrı iç sur duvarı inşa edilen kent, birbirine kapılarla bağlı üç parça yaşam alanına bölünmüş oldu. Tarihi bilgiler, kentin ortaçağdan itibaren sur dışına taştığını, sur dışındaki yerleşimin yoğunlaşması ile sur içinde kalan bölümünün Kaleiçi olarak anılmaya başladığını haber vermektedir. Aksu - Kundu Aksu, Antalya’nın en yeni ilçelerinden biridir. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan 4 ilçeden biri olan Aksu, adını doğusundaki Serik İlçesi ile sınır çizen Aksu (Kestros) Irmağı’ndan alır. Kuzeydeki Toros eteklerinden denize uzanan ilçe toprakları göçebe Türkmen oymaklarının yerleşip, köyleştiği coğrafyadır. Sınırları içinde, Pamfilya’nın ünlü kendi Perge’nin yer aldığı Aksu’nun, deniz sahilindeki Kundu köyü çevresinde hizmete giren tesisler, ilçeyi geleneksel tarım odaklı yapısının yanında tarih ve turizm ile tanınan bir yerleşme haline getirmiştir. Aksu sınırları içindeki turizm bölgesindeki modern kent yapılanması, öteden beri bir yol üstü yerleşmesi olan ilçe merkezini olumlu etkilemiş böylece; gerçekleştirilen yatırımlarla modern bir kent kimliğine kavuşturmuştur.


ANTALYA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜRÜ Alanya Antalya Körfezi’nin doğu ucunda, bugün her ulustan insanın sürekli yaşam alanı olarak seçtiği Alanya, aslında bir korsan kenti olarak kurulmuştu. Akdeniz’in gözü kara korsanı Tryphon, sıkıştığında sığınacağı bir kale yapmaya karar verdiğinde en iyi yerin, anakaraya ince bir toprak parçasıyla bağlı bulunan, bugün adı Alanya Kalesi olan kayalık yarımadadan daha uygun bir yer olmadığını gördü. Ve vakit geçirmeden kalenin yapımına girişti. M.Ö I. yüzyılın ortalarına doğru, Roma’nın bölgedeki egemenliğini tehlikeye düşüren korsan faaliyetleri, tarihin ünlü olarak kaydettiği komutanların ısrarlı takipleri sonucunda önlenebildi. 13. yüzyıl başlarında Selçuklular tarafından ele geçirilen Alanya, Selçuklu sultanlarının kış aylarını geçirdikleri başkent olarak kullanıldı. Eski çağlardan bu yana, gemi yapımının ideal ağacı ‘sedir’in yetiştiği Torosların eteğindeki Alanya, bütün Akdeniz’e sevk ettiği kereste ile elde ettiği serveti, kenti güzelleştirmek yolunda harcadı ve bu konudaki sergilediği kararlılıkla, bugünkü örnek kent konforuna ve gelişmiş kültür düzeyine ulaştı. Bugün, nüfusunun beşte birini, konut satın alarak yerleşen yabancıların oluşturduğu Alanya gerçek anlamda bir turizm; daha doğru bir deyimle dünya kentidir.

Alanya Kalesi: Akdeniz kıyılarındaki korsan egemenliğine büyük darbe vuran ünlü Pompeius, korsan Tryphon’un yüzyıl önce inşa ettiği kalenin surlarını yıktırdı. Kale, sonraki yüzyıllarda küçük onarımlar yapılarak kullanıldı. Ancak bir bölümünün eski temelleri üzerinde ayağa kalkması 13.yüzyıl başlarında Alanya ve çevresini ele geçiren Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat döneminde gerçekleşti. Birbirinden iç surlarla ayrılmış üç bölümden oluşan kalenin yükseğinde, diğerlerine göre daha küçük olan bölüm, sultanın ikametgâhı olarak işlev görüyordu. Bu bölümde yer alan saray kalıntısı, sarnıç yapıları, küçük kilise(şapel) ve zindana ait kalıntılar yer almaktadır. Alanya Kalesi’nde yakın zamanda onarılarak hizmete giren, alışveriş ve dinlenme mekânı bedesten, kalenin ilk askeri yöneticisi Akşebe Sultan ve Süleymani-

Alanya Kızıl Kule

7


8

ANTALYA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜRÜ ye camileri ile Alanya Belediyesi’nin onararak hizmete açtığı Alanya Evi en çok ziyaret edilen yerler arasındadır. Kalede yer alan yapılar arasında su sarnıçlarının özel bir yeri vardır. Savunma surlarında yer alan burçlar üzerinde inşa edilen sarnıçların yanında, sur içinde yaşayan halkın gereksinmelerini karşılamaya dönük çok sayıda sarnıç kalıntısı yer almaktadır. Kalenin üzerinde kurulduğu yarımadanın doğu yüzünde Kızıl Kule, özgün Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Kızıl Kule’nin hemen güneyindeki beş gözlü Tersane de Kule ile aynı yıllarda inşa edilmiştir. Alanya Kale’si görülmeye değer tarihi güzellikler arasında yer alır. Demre Çevresi yüksek dağ sıralarıyla çevrili olan Myra, varsıllığını arkasındaki bereketli Elmalı Ovası’na ve dağlarında iyi cins kereste veren ağaç varlığına borçluydu. Myra’nın görkemli tiyatrosunun, görenleri hayran bırakan kaya mezarlarının, Andriake’nin devasa imparatorluk silosunun arkasında, bölgenin dillere destan üretim gücünün yarattığı varsıllık yatar. Eğer bir coğrafya verimli ve varsılsa o yerin aziz bellediği kimlikler de saygın ve ünlü olur. Antikçağ gemicilerinin yol gösterici olarak bellediği ışık tanrısı Apollon gözden düşünce, bu kez Aziz Nikolaus’u yarattılar ve onun ikonalarını dümenlerine bağlamadan, yola çıkmaz oldular. Aziz Nikolaus kültürünü uzaklara taşıyarak evrensel hale getiren de gemiciler oldu. Bölgenin bu üretim gücü olmasaydı, ne Myra ne de Akdeniz’deki üç imparatorluk silosundan birinin inşa edildiği Andriake bu denli görkemli olabilirdi. Demre’nin birkaç deniz mili batısında; çevresindeki batık kent kalıntılarıyla Kekova Adası ve yakın çevresindeki Theimiussa (Üçağız), Simena (Kale) gibi antik yerleşmeler, bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancıların görmeden gitmedikleri yerler arasındadır. Gazipaşa Antalya Körfezi’nin doğu ucundaki Gazipaşa, çevresi tarih ve coğrafi değerler bakımından oldukça zengindir. Bugün sahilden üç kilometre içeride, alüvyon düzlükte bulunan Gazipaşa İlçesi, Antik Çağ’da Selinus olarak bilinen ünlü bir liman kentiydi. Roma’nın ünlü imparatoru

Myra, Demre

Traianus, Doğu seferi sırasında hastalanması üzerine Roma’ya dönüşü sırasında uğradığı Selinus’ta ağırlaşmış ve burada ölmüştür. Kent bu nedenle, bir dönem Traianapolis olarak anılmıştır. Liman’ın doğusundaki yüksek kaya kütlesinin yamacında kurulmuş olan Selinus antik kentine ait sur ve çok sayıda yapı kalıntısı yer almaktadır. Hacımusa (Selinus) Çayı’nın denize ulaştığı yerdeki hamam, agora ve kilise olarak tanımlanan kalıntılar ilgi uyandırmaktadır. Antik Selinus’un doğu ve batısında uzanan kıyı boyunca, başta Kıbrıs ve Mısır’a gidip gelen ticaret gemilerinin yük ve yolcu yükleyip boşalttıkları liman kentlerine ait kalıntılar, yörenin tarihi geçmişine ait birer maddi belge olarak ilgi çekmektedir. Gazipaşa, mağaraları ile de dikkate değerdir. İlçenin doğusundaki Beyrebucak köyünde, Anadolu’nun en büyüklerinden biri olduğu bildirilen Yalandünya Mağarası, sarkıt dikit oluşumları etkileyicidir. Yalandünya Mağarası, uzak yakın ötelerde solunum yolu rahatsızlığı çekenlerin uğrak yeri olarak da giderek yayılan bir üne sahiptir. Ancak denizden ulaşılabilen Korsan Mağarası, bölgede tatil yapan turistlerin en çok ziyaret ettiği yerden arasındadır. Gazipaşa Havaalanı, turizmin gelişmesi için gerekli olan tesisleşmenin önündeki ulaşım engelini ortadan kaldırmıştır ve açılışından bu yana gelen uçak sayısı giderek artmaktadır. Gazipaşa, kıyı boyunca uzanan eşsiz güzellikteki kumsalı, inşaatı tamamlanan yat limanı, doğal ve tarihi çevresiyle, yakın bir gelecekte adından daha sık söz ettirecek ideal bir tatil yöresidir.


ANTALYA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜRÜ

Kaş Antalya Körfezi’nin batısındaki eski Likya, günümüz Teke Yarımadası’nın çok sayıda turizm merkezlerinden biri de antik çağdaki adı Antiphellos olan bugünkü Kaş’tır. Yakın zamana kadar, denizden birden yükselen dağların kıyısında sıkışmış gibi duran küçük liman kasabası Kaş, bugün her ulustan yabancı turistin tercih ettiği, altyapısı tamamlanmış temiz ve sevimli bir tatil yöresidir. Merkezi ve Batı Likya arasındaki Kaş, sahili bir baştan bir başa eşsiz bir doğal manzara içinde kat eden iyi bir karayolu ile Antalya ve Muğla illerine bağlanırken, kuzeye tırmanan başka yollarla da iç kesimlerdeki Elmalı, Korkuteli gibi üretim merkezleri üzerinden Orta Anadolu’ya bağlanmaktadır. Birkaç mil batısındaki Meis ve öteki irili ufaklı adalarla birlikte oluşturduğu dağ ve deniz odaklı doğal çevre, Kaş’ın yerli yabancı tatilciler tarafından tercih edilmesindeki önemli etkenlerden biridir. Başta batıdaki Kalkan beldesi olmak üzere Kaş ve çevresi, son yıllarda yabancıların mülk edinerek sürekli yaşamak üzere tercih ettikleri yerler arasında ön sıralarda bulunmaktadır.

Kaş’ın doğal güzelliklerinin tadını çıkarmak için günübirlik, olmadı birkaç saatlik çevre gezilerine çıkmak yeterlidir. Kaş ve batıdaki Muğla arasında sınır oluşturan Milli Park statüsündeki Saklıkent Kanyonu, her iki yörede konaklayanların mutlaka ziyaret ettiği bir doğa harikasıdır. Antik Ksanthos Irmağı’nın, yani bugünün Kınık Çayı kaynaklarının yer aldığı Akdağ’ın batı eteğindeki Saklıkent Kanyonu, günübirlik değişiklik isteyenler için bulunmaz değerde bir durak yerdir. İbradı İlçe merkezinin birkaç kilometre güneyindeki Ormana (Erymna) Kasabası özgün mimarisi ve gelişmiş yaşam kültürü açısından İbradı’yı tamamlar. Manavgat Irmağı’nın batı kıyısı boyunca uzanan, bugün safari tutkunlarının sabah akşam gelip geçtiği; bölgeyi Manavgat/Side’ye bağlayan ünlü Avasun (Yaylaalan) Yolu, yolcularını olağanüstü manzaralar içinden geçirerek denizden dağlara, dağlardan denize taşır. Bu yolun üzerindeki Ürünlü (Unulla) Köyü, geleneksel mimari dokusunun yanında, sınırları içinde bulunduğu Milli Park’a adını veren Altınbeşik Mağarası ile en çok ziyaret edilen yerler arasındadır.

9


10

ANTALYA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜRÜ geyi salt Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli tatil merkezlerinden biri haline getirmiştir. Kemer Turizm Bölgesi’ni Antalya ve batıdaki Muğla’ya bağlayan karayolunda açılan tünellerle ve alınan iyileştirici önlemlerle ulaşım, daha kısa sürede ve daha güvenli yapılabilir hale gelmiştir. Kemer’in kıyı boyunda yer alan çok sayıda kumsalı temizliği ile ün salmıştır ve bunlardan bazıları Mavi Bayraklı Plaj ödülüne layık görülmüştür. Kemer Kemer, Antalya Körfezi’nin batısında, kuzey-güney doğrultusunda uzanan kıyı şeridindeki Beldibi, Göynük, Kiriş, Tekirova gibi yüksek yıldız sayısına sahip konaklama tesislerinin yer aldığı Güney Antalya Turizm Projesi’nin merkezindedir. Körfezin batısındaki kıyıda sıralı kumsalların hemen gerisinde yükselen sert yapılı dağların eteğinde kurulu köylerin adını taşıyan Kemer ve çevresindeki turizm merkezleri, bugün yüz bin dolayında belgeli yatak, sayıları yıldan yıla artan her ulustan konuğa kaliteli tatil hizmeti vermektedir. Antalya çevresindeki diğer turizm merkezleri gibi Kemer yöresi de salt deniz, güneş ve kumdan ibaret bir tatil çevresi değildir: Antalya’nın batı kıyılarında, antik çağın üç limanlı kenti Phaselis, daha batıda Likya’nın sönmeyen ateşi Khimaira’nın yaz/kış, gece/gündüz demeden aydınlattığı Çıralı Kumsalı ve yanı başında ünlü korsan Zeniketes’in üs olarak kullandığı Olympos kenti bulunmaktadır. Antalya-Muğla karayolundan ayrılan olağanüstü manzaralı bir dağ yolundan inilen Adrasan Koyu, batısındaki Finike-Kumluca Koyu’ndan Gelidonya Burnu ile ayrılır. Kumluca’da Rhodiapolis, Finike’de Limyra ve daha kuzeyde Arykanda olmak üzere bir dizi eski çağ kenti, Kemer ve çevresindeki seçkin dinlenme merkezlerinde konaklayan turistler için zaman içinde olağandışı bir tarihi coğrafyayı yaşama ayrıcalığının yanında, görsel güzellikleri günübirlik turlarda yaşama olanağını da sunmaktadır. Antalya ile batıdaki Muğla illeri arasında uzanan sahil yolu ile Akdeniz arasında yer alan Güney Antalya Turizm Bölgesi’nde, yıllar içinde gerçekleştirilen yüksek kaliteli altyapı yatırımları böl-

Başı göklerde, etekleri Akdeniz’deki Tahtalı Dağı’na kurulan teleferik salt bu sahillerde konaklayanların değil, uzak yakın ötelerden gelenlerin faydalandığı bir hizmet sunmaktadır. Teleferik hattı, Tahtalı Dağı’nın 2365 metrelik zirvesinden doğu ve batısında uzanan Antalya Körfezi’nin ve Toros Dağları’nın muhteşem doğasını seyretme ayrıcalığı sunmaktadır. Kumluca - Finike Kumluca ve Finike, antik çağın tanrısı Apollon, Hıristiyan dünyasının azizi Nicholas’ı ( Noel Baba’sı) ile Müslümanlığın önemli bir dalı olan Bektaşiliğin saygın kimliği Abdal Musa kült merkezinin yer aldığı Elmalı ve doğusundaki turizm merkezi Kemer yöresi ile aynı coğrafi daire içinde yer alır. Kumluca ve Finike ilçelerinin birlikte yer aldığı alüvyon düzlük, yazın kurumayan Alakır, Acıçay, Tatlıçay ve Aykırçay adlarıyla anılan akarsulara ev sahipliği yapar. Kumluca ve Finike, dünyaca ünlü narenciyesini bu küçük akarsulara borçludur. Aykırçay’ın dağlardaki bölümünde dizili küçük restoranlar, alabalık ve yöreye ait yemek çeşitleriyle hizmet vermektedir. Kumluca ve Finike’nin bilinen varsıllığının


ANTALYA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜRÜ önemli nedenlerinden biri de düzlüğü kuşatan dağların çam, ardıç ve sedir ormanlarıdır. Dağlardan kesilen ağaçlar, yukarıda sayılan akarsularla Finike limanına taşınarak uzak yakın ötelere sevk ediliyordu. Finike ve Kumluca çevresinde yer alan Rhodiapolis, Limyra, Arykanda gibi, antikçağın ünlü kentleri doğanın sunduğu bu kaynaklarla varsıllaştılar. Serik – Belek Antalya’nın merkeze en yakın ilçelerinden biri olan Serik, sahip olduğu doğal ve tarihi çevre etrafında gelişen turizm sayesinde yıldızı hızla parlayan bir tatil yöresi haline gelmiştir. Serik’in güneybatısındaki Belek Kumsalı boyunca uzanan kızılçam ormanının gölgelediği olağanüstü doğayı içine alan Turizm Bölgesi’nde inşa edilen konaklama tesislerinin, orman dokusuyla uyumlu olması yöreye olan ilgiyi arttıran önemli nedenlerden biridir. Doğa ile sporun iç içe olduğu golf sayesinde Belek yöresi, kısa sürede bu sporun dünyaca ünlü yıldızlarının boy gösterdiği golf merkezlerinden biri olmuştur. Belek’in birkaç kilometre doğusundaki Aspendos, batısındaki Sillyon ve tam kuzeyindeki Selge; bölgeyi ziyaret eden konukların tatilini renklendiren zengin bir tarihi çevre oluşturmaktadır. Ancak yörenin sahip olduğu tek değer tarih değildir. Türkiye’nin en önemli rafting parkurlarından bir olan Köprüçay, başlı başına turistik çekim odağıdır. Onlarca rafting firmasının konuklarına keyifli anlar yaşattığı bu spor dalı, bugün artık yörenin doğasını değerlendirmeye ve tanıtmaya dönük önemli etkinliklerinden biri durumundadır. Serik yöresini kışlak edinen göçebe Türkmen’in, yerleşik yaşama geçişi çok yenidir. Bu durum yörenin yüksek yerlerle olan ilişkisinin birebir sürmesinin nedenini de açıklamaktadır. Turizmi, salt tatil ve eğlence olarak algılamayan; kültür meraklısı turistin beklentisini karşılamak için geleneksel köy ve yayla yaşamını tanıtma konusunda seçilecek örnek alanların başında Serik ve çevresi yer almalıdır. Side – Manavgat Side, antikçağda salt Pamfilya’nın değil, tüm Akdeniz’in en önemli liman kentidir. Bir yarımada üzerinde kurulmuş olan Side’de görkemli tiyatro, agora (pazar alanı), anıtsal çeşme, bugün

müze olarak kullanılan hamam kalıntıları ile bir bölümü günümüze kalan surlar ve sütunlu cadde; ve elbette kente 30 kilometre uzaktan, Melas (Manavgat Irmağı) kaynaklarından su getiren devasa su kemerlerinin bir bölümü varlığını korumaktadır. Yarımadanın güneydoğu ucunda yer alan, çevresi düzenlenen ve birkaç sütunu ayağa kaldırılarak restore edilen Apollon Tapınağı, çeşitli anma etkinliklerine ve konserlere ev sahipliği yapmaktadır. Kente 30 kilometre uzaktan, Melas (Manavgat Irmağı) kaynaklarından su getiren devasa su kemerlerinin bir bölümü halen ayaktadır. Kaynaklar, Side Limanı’nın sık sık kum dolmasıyla işlemez hale geldiğini, temizlenmesinin büyük sorun yarattığını yazmaktadır. Öyle ki antikçağda işi bir türlü rast gitmeyenlere “senin işin Side limanına döndü” sözü ünlüydü. Side M.Ö 4.yüzyılın ikinci yarısında bölgeye giren Büyük İskender’e direnmedi, güçlü kralın istediği her şeyi verdi. Kaynaklar, istekleri kabul edilen İskender’in Aspendos yönüne geriye döndüğünü yazar. Side halkı, ünlü Kartacalı General Hannibal’in, M.Ö 190’lı yılların başlarında Romalılar adına savaşan Rodoslulara karşı Side önlerinde yaptığı ve kaybettiği deniz savaşını da görmüştü. Kentin simgesi, bastırdıkları paralara ve taşlara kazıdıkları “nar” meyvesiydi. Akdeniz kıyılarının önemli akarsularından bir olan Manavgat Irmağı, denize ulaşmadan önce geçtiği Manavgat İlçesi’ni ikiye böler. Bütün tarihi boyunca ilk köprüye Cumhuriyet döneminde kavuşan Manavgat’ın köylerinin yayla dağılımını da bu ırmak belirler. Köy ırmağın hangi yakasındaysa, yaylası da o yakadadır. Bir Pamfilya kenti olan Side’nin iki yakasında uzanan kumsalların doğusundaki Sorgun ve batısındaki Ilıca, Kumköy sahili boyunca sıralanan konaklama tesisleri Manavgat çevresini Akdeniz’in en çok rağbet edilen tatil beldelerinden biri haline getirmiştir. İnsana sonsuzmuş duygusu veren kumsalları, gerisinde yükselen olağanüstü dağ/yayla coğrafyası, yaşamın birebir içinde olan tarihi ve şelaleleri ile yaşama renk katan Irmak sayesinde Manavgat, hem tatil hem de kültür meraklıları için bulunmaz değerde bir turizm bölgesidir.

11


12

ANTALYA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜRÜ Hadrianus Kapısı veya Üçkapılar, Antalya’nın merkezindeki Kaleiçi’nde bulunan üç kapılı bir zafer kemeridir. M.S. 130 yılında şehiri ziyaret eden Roma İmparatoru Hadrianus adına inşa edilmiştir.


ANTALYA’NIN TARİHİ VE KÜLTÜRÜ

13


14

SANAT & ETKİNLİKLER

Aspendos Antik Tiyatrosu

Kültürün ve sanatın yoğun bir şekilde yaşandığı Antalya Bölgesi, hiç kuşku yok ki gücünü ve dinamizmini binlerce yıllık tarihinden almaktadır. Batıda Kaş, doğuda Gazipaşa, kuzeyde Elmalı, Korkuteli ve Akseki ile çevrelenen, Toros Dağları’nın yamaçlarında ve sahillerinde yer alan bölge, olağanüstü bir tarihe tanıklık etmiştir. Çeşitli uygarlıklara tanıklık eden bu coğrafya, tarihi boyunca her daim kültürün, sanatın, mitolojinin ve mimarinin merkezi olma özelliği ile günümüze kadar katlanarak artan birikimiyle gelmiştir. Göz kamaştıran Antik Tiyatrolar Neredeyse her 25 kilometrede bir antik tiyatroya rastlanan bölgede M.Ö. 5. yüzyıldan beri dimdik ayakta duran Aspendos, 2500 yıllık tarihiyle göz kamaştırır. Aspendos antik tiyatrosu, bugün de sunduğu üstün akustik kalitesi ile 1994 yılından bu yana her yıl düzenlenerek geleneğe dönüşmüş olan bir festivale sahne olmaktadır. Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali, her yıl artan seyircisi ile tarihin, müziğin ve pek çok ulustan sanatçının ve izleyicinin bir araya geldiği görsel bir şölendir. Dünyanın en saygın festivalleri arasında kabul gören bu değerli etkinlik, her yaz haziran ayında başlayıp, eylül ayı ortalarına kadar yayılan 10 muhteşem gösteri ile gerçekleştirilir. Türk halkının gönülden bağlı olduğu Türkiye’nin kurucu büyüğü Mustafa Kemal Atatürk, 1930 yılında Antalya’ya ilk geldiğinde, görmesi için

Aspendos tiyatrosuna getirilir. Gördükleri karşısında etkilenerek “sakın bu tiyatronun kapısına kilit vurmayın; gösteriler, konserler ve güreşler düzenleyin” öğüdünde bulunur. Ulu Önder Atatürk’ün bu tavsiyesini unutmayan Antalyalılar, 1950 yılının bahar ayında, Aspendos antik tiyatrosunda, sonradan her yıl tekrarlanacak ve konserler ile desteklenecek olan tiyatro gösterileri organize etmeye başlarlar. Antalya halkı, evde hazırlanan birbirinden lezzetli yiyecekleri ile gösterilerden saatler önce, antik tiyatroya gelerek orayı adeta bir piknik alanına dönüştürür. Böylece yarım yüzyıldır süregelen ülkenin en prestijli film festivali Altın Portakal’ın ilk oluşumunun tohumları da burada atılmış olur. Kenti Simgeleyen Portakal ve Sinema: İlk olarak Aspendos’daki antik tiyatronun romantik atmosferinde şekillenen ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından organize edilmekte olan ülkemizde sanatın desteklenmesinde çok önemli bir rolü üstlenen Altın Portakal Film Festivali, 2007 yılında uluslararası bir statü kazanarak günümüze dek edindiği misyon ile yarım asrı geride bırakmış olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. Portakalı kendine simge edinmiş olan altın yaldızlı festival, birçok yeni sinemacıyı ödüllendirerek cesaretlendirmiş ve ticari çizginin dışında yer alan sayısız sinemacıya da ciddi maddi destek sağlayarak ülkenin sinema sektöründeki en


SANAT & ETKİNLİKLER

Altın Portakal Film Festivali

önde gelen itici güçlerinden biri olmuştur. Bunun sonucu olarak da ekim ayının ilk haftası Antalya sokaklarında, bölgenin bitki örtüsünün aromasını bastıran keskin, keskin olduğu kadar da hoş bir sinema kokusu hâkimdir. İki binin üzerinde yerli ve yabancı sinemacının katılımı ile gerçekleşen festival; Antalyalılar, ziyaretçiler ve onların değerli misafirleri ile birlikte bir hafta boyunca coşkulu bir şenliğe dönüşür. Sinema insanlarının korteji ile başlayan Altın Portakal, hafta boyunca sinemanın büyüsüyle kenti sarıp sarmalar. Atatürk Kültür Parkı Kompleksi’ni kendisine mekân etmiş olan festivalin Türk ve yabancı yarışma filmlerinin galaları, Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’nda yapılır. Yarışma filmlerinin yanı sıra “dünya sinemalarından” kuşağında, çeşitli festivallerde ödüllendirilmiş filmler ve yönetmenlerin ilk gösterim filmlerinin galaları, seanstan seansa koşan sinemaseverlerin, fuayelerde yarattığı tatlı telaşına tanık olur. Türk ve dünya sinemasından katılan sinemacılar ile düzenlenen sinema konulu panel, konferans, söyleşi ve atölye çalışmaları ile renklenen festival, Antalya ile özdeş olmuş bir büyüye sahiptir. Antik Tiyatroların Büyüleyici Atmosferinde Konser Eylül ayına bir haftadan az bir zaman kala, bu kez Antalya’nın 70 kilometre kadar doğusunda yer alan bir başka antik tiyatroda ve bir başka festivaldeyiz: Side. Manavgat ilçesinin hemen

yanı başında, bir yarımada üzerinde kurulu olan Side antik kentinin en dar noktasında inşa edilmiş yüzyılların şık tanığı antik tiyatro, gelen misafirlerini adeta kucaklarcasına kasabanın girişinde karşılar. Buluntular bugün bizleri tüm görkemiyle büyüleyen antik tiyatronun, Romalılar döneminden bu yana aynı amaçla kullanıldığını ortaya koymaktadır. Bugün görebilme onuruna eriştiğimiz şimdiki halini M.S. 2. yüzyılın ortalarında aldığı bilinmektedir. Bu değerli yapı şimdi ise dünyanın dört bir yanından gelen orkestralara Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali başlığı altında sahne açmaktadır. Her yıl Side Belediyesi’nin organizasyonu ile 10’dan fazla konserin ücretsiz olarak izlendiği festivalin gösterileri, antik tiyatronun yanı sıra Side Yarımadası’nın güney ucunda limanın doğusunda, gökyüzüne tüm görkemiyle yükselen Apollon Tapınağı’nın büyüleyici atmosferinde gerçekleşmektedir. Başta Antalya Devlet Senfoni ve Opera Bale topluluğu orkestralarının destek verdiği konserler zincirine bugüne dek birbirinden ünlü topluluk ve solistler katılmıştır. 2010 yılında Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edilen Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali bugüne kadar Berlin Senfoni Oda Orkestrası, Pekin’den Beijing Senfoni Orkestrası, uluslararası bir grup olan Marphe String Quartet, 10 usta trompetçinin yer aldığı Ten of the Best Trumpets gibi çok sayıda topluluğa sahne açmıştır.

15


16

SANAT & ETKİNLİKLER Antik Side ve Phaselis’de Klasik Müzik Yankılanırken Alanya Caz Tutkunlarını Çağırır İlk olarak 2003 yılında düzenlenmeye başlayan Alanya Caz Günleri, tarihi ve doğasıyla ünlü ilçede görkemli konserler ile gerçekleşir. Türkiye’nin ve dünyanın ünlü caz müzisyenleri, tarihi Kızıl Kule’nin eşsiz atmosferinde, sabırsızlıkla bekleyen dinleyicilerine müzikle dolu unutulmaz geceler yaşatmaktadır. Alanya Belediyesi tarafından düzenlenen ve Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO), Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) ve Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV)’nın desteklediği Uluslararası Alanya Caz Günleri’nin, bölgenin en önemli ve saygın etkinliklerinden biri olduğunun da altını hemen çizmeliyiz. Geçmiş yıllarda Ayhan Sicimoğlu, Kerem Görsev Trio, Nilüfer Verdi Quartet, Kürşat Başar, İlhan Erşahin gibi Türk caz dünyasının ünlülerini bir araya getirmesiyle öne çıkan festival, eylül ayı boyunca meraklılarını tarihi Kızıl Kule’nin büyüsünde caz ile buluşturmaktadır. Dostluğun Ön Plana Çıktığı, Bir Başka Festival! Bir Likya kenti olan Antiphellos üzerinde kurulu, Ege ve Akdeniz sularının birbirine karıştığı, begonvilleri ile ünlü Kaş kasabası, 1995 yılından bu yana Likya Kültür ve Sanat Festivali’ne ev sahip-

liği yapmaktadır. Antalya Devlet Opera ve Balesi oyuncularının sergilediği dans gösterileri ve temsiller haziran ayında, antik tiyatronun büyülü atmosferinde dünyanın dört bir yanından gelmiş olan izleyicilere enfes geceler yaşatmaktadır. M.Ö. 1. yüzyılda inşa edilmiş olan ve cephesi denize dönük konumuyla ayrı bir özellik taşıyan Antiphellos antik tiyatrosu, festivalin gösteri mekânı olarak kullanılmaktadır. Likya adı ile taçlandırılmış olan festivalin, kasabanın karşı açığında yer alan Yunanistan’a bağlı Meis adası halkı ile birlikte kutlanması, komşuluk ve dostluk adına bu etkinliği çok daha özel ve anlamlı kılmaktadır. Opera, Bale, Konser ve Tiyatro Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde çalışmalarını sürdüren Türkiye’nin en köklü üç sanat kurumu, Antalya Devlet Opera ve Balesi, Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ve Antalya Devlet Tiyatrosu kentin ve bölgenin sanat yaşamına çok değerli katkılar sağlamakta ve sanat adına çok önemli bir rolü üstlenmektedir Antalya Senfoni Orkestrası Antalya Piyano Festivali’nin de orkestrası olarak sahne alan Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, ekim ve mayıs ayları arasında takipçilerine, her cuma akşamı saat 20.00’de zengin bir program sunar. Konserler sezon boyunca kısa adı AKM olan Antalya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilir. Ülkemizden ve yurtdışından pek çok solist ve şefi de ağırlayan topluluk, bahar ve yaz aylarında kent meydanlarını dolduran coşkulu kalabalıklara da konserler vererek izleyicileri ile buluşur.


SANAT & ETKİNLİKLER

Haşim İşcan Kültür Merkezi 1999 yılında kurulan Antalya Devlet Opera ve Balesi, kurulduğu günden bugüne, Antalya’nın kültür ve sanat hayatında önemli bir yer edinmeyi başarmıştır. Perdelerini ilk kez Emmerich Kalman’ın eseri Çardaş Prensesi ile açan Antalya Devlet Opera ve Balesi, temsillerini Haşim İşcan Kültür Merkezi’nde sergiler. Kentin en çalışkan ekiplerinden birine sahip olan bu kurum, solist, koro, orkestra ve bale sanatçılarından oluşan 180 kişilik sanatçı kadrosuna sahiptir. Antalya Devlet Tiyatrosu ve Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin sahneleri olarak kullanılan Haşim İşcan Kültür Merkezi, Antalya’nın sanat yaşamında çok etkin bir role sahiptir. Ekim ve mayıs ayları arasında opera, bale ya da bir tiyatro oyununu herhangi bir matine ya da suarede izleyebilmek olasıdır.

zengin bir içeriği, hafta boyunca sanatseverler ile buluşturur. Geçen yıllarda Rus Vakhtangov Tiyatrosu topluluğunun sunduğu “Vanya Dayı”, Hollandalı grup Ro Tiyatrosu’nun sergilediği Anneler “Moeders” ve toplam on bir gösteri Antalya seyircisince dakikalarca ayakta alkışlanmıştır. 1983 yılından günümüze kadar her yıl ürettikleri birbirinden kaliteli oyunlar ile ABT Antalya Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Topluluğu, oyunlarını Karaalioğlu Parkı girişinde bulunan kendi sahnesinde sergiler. Aynı topluluk ayrıca her yıl mayıs ve haziran aylarında organize edilen liseler arası tiyatro şenliğine de katkı sağlar. Bunlardan başka Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’ni kendisine sahne edinen, KBT-Kepez Belediyesi Tiyatrosu da Antalyalı tiyatroseverlere keyifli anlar yaşatmaktadır.

Antalya’da Türk sanat ve halk müziğinin adresi, adını kurucusundan alan İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’dır. Yıl boyunca Antalya Kültür Merkezi’nde düzenli konserler veren kurum, Antalya’da müzisyenlerin yetiştiği bir okul konumundadır. Kentin bu konudaki bir diğer değerli etkinliği de ATSO-Türk Sanat Müziği günleridir. 2015 yılında onuncusu düzenlenen ATSO-Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Türk Sanat Müziği günleri, her yıl ATSO’nun kuruluş yıldönümü olan Nisan ayı içinde yapılmaktadır. Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali her yıl Mayıs ayında dünya tiyatrolarından kaliteli örneklerin yer aldığı

REZERVASYON: 0553 0243 888

WWW.ESCAPEHOUSEGAMES.COM

17


18

KENTİN BULUŞMA NOKTALARI Erdem Bayazıt Kültür Merkezi Antalya Kepez semtinin iki önemli sanat merkezi; Erdem Bayazıt Kültür Merkezi ve Yenimahalle Semt Evidir. Yıl boyu konserden, tiyatro, dans gösterilerine ve çok sayıda panel, konferans gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca fuayelerinde bulunan sergi alanları ile bölgenin sanat yaşamına çok değerli katkılar sağlar. Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu Konyaaltı Sahili’nin başladığı yer olan Beach Park içerisindeki korulukta bulunan Açık Hava Tiyatrosu, 4 bin kişi kapasitesi ile uzun süren yaz akşamlarının önemli bir etkinlik noktasıdır. Tiyatro gösterilerinin sıkça yer aldığı açık hava sahnesi her yıl Sezen Aksu, Tarkan ve Zülfü Livaneli gibi Türk müziğinin birbirinden değerli solist ve gruplarını ağırlar. Diğer yandan Julio Iglesias ve Led Zeppelin’in efsanevi solisti Robert Plant gibi çok sayıda dünyaca ünlü müzisyenin de sahne aldığı bir arenadır. Karaalioğlu Parkı Antalya’nın sahip olduğu mükemmel iklim, Akdenizlilerin sahil ve parklarda keyifli zaman geçirebilmelerine olanak tanır. Kentin merkezinde yer alan, yüzünü Toroslar’ın uzantısındaki Antalya körfezine dönmüş ve üç büyük seyir terasından oluşan Karaalioğlu Parkı, içinde barındırdığı kuş cinsleri ve bitkileri ile gezilmeye ve görülmeye değer bir atmosfere sahiptir. Ayrıca Karaalioğlu Parkı seyir terasları yaz aylarında çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yapar. Bunun yanı sıra Muratpaşa Belediyesi yanında bulunan meydan, yüzünü Akdeniz’e çevirmiş Konyaaltı Kent Meydanı ve Yivli Minare’nin gölgesinde yer alan Cumhuriyet Meydanı yaz aylarının vazgeçilemez açık hava etkinlik arenaları arasında yerlerini alır. Her akşam Cumhuriyet Meydanı’nda, dünya müzikleri eşliğinde akşam saatlerinde tekrarlanmakta olan neşeli su gösterisini de unutmayalım.

kumu farklı temalarda işleyerek 7 bin metrekare alanda dev heykellere dönüştürmektedir. Mayıs ayında heykeltıraşların performanslarını sergiledikleri ve resmi açılışın haziran ayında yapıldığı etkinliği, ekim sonuna kadar her gün ziyaret etmek mümkündür. Heykel konusunda kasım ayının tam da başında, kentin doğusunda Alanya’da bir başka heyecan yaşanmaktadır. Bu yıl dokuzuncusu organize edilen Uluslararası Alanya Heykel Sempozyumu’na her yıl dünyanın dört bir yanından başvuruda bulunan heykeltıraşlar arasından seçilen 10 sanatçı katılmaktadır. Seçilmiş sanatçılar; kabul gören eskizlerini, dev heykellere dönüştürmek için iskele meydanında 30 gün sürecek olan çalışmalarına başlar. Yapımı tamamlanan heykeller daha sonra Alanya’nın meydan ya da park ve bahçelerini süsleyecektir. Alanya Kızıl Kule ve Gemicilik Müzesi Alanya İlçesi Kızıl Kule Denizcilik ve Gemicilik Müzesi’nde Osmanlı tarihi eserlerinden oluşan sergiyi, büyülü atmosferinde izlemenizi tavsiye ederiz. Mekânda tersanenin gözlerinde tamamlanmamış bir Osmanlı gemisi, antik döneme ait bir vinç ve makaralı sistem yerleştirilmiştir. Kızıl Kule’nin ve tersanenin girişine konmuş olan araçlar ve antik çağlara ait çapalar görülmeye değerdir. Alanyalı sanatseverlerin bir başka buluşma noktası ise görkemli ve şık görünümü ile Alanya Kültür Merkezi’dir. İçerisinde sergi alanının da bulunduğu merkez, her yıl binlerce kişiyi buluşturmaktadır.

Kumdan Heykeller Yapmak! Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen ve geleneksel hale gelmiş olan bu festival, dünyanın en büyük kum heykel etkinlikleri arasında yer almaktadır. 10’u aşkın ülkeden 30 kadar profesyonel heykeltıraş, her yıl 10 bin ton

Uluslararası Antalya Piyano Festivali Bölgenin bir başka yüz akı olan, Uluslararası Antalya Piyano Festivali her yıl kasım ve aralık


KENTİN BULUŞMA NOKTALARI aylarında, kentte yükselen piyano tınıları ile ayrı bir büyü katmaktadır. 10 konserden oluşan festival, kısa adı AKM olan Antalya Kültür Merkezi’nin Aspendos Salonu’nda gerçekleştirilmektedir. Geride bıraktığı yıllar boyu çok önemli piyano virtüözlerini ağırlayan piyano festivali, dünyaca ünlü Amerikalı caz piyanist ve bestecisi Chick Corea ile flamenco, caz, soul ve funk müziğini ustaca bir potada eriten Buika, Brad Mehldau Trio gibi çok değerli müzisyenlerin buluşma noktası olmuştur. Altın Portakal Şiir Ödülü Her yıl 21 Mart Dünya Şiir Günü’nü de içerisine alacak şekilde organize edilmekte olan Altın Portakal Şiir Ödülü, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmektedir. Her yılın şiir ödülü, seçici kurul üyeleri tarafından bir önceki yıl yayımlanan şiir kitapları arasında yapılan değerlendirme sonunda belirlenir. Altın Portakal Şiir Ödülü’ne layık görülen kitabın şairi için bir sonraki yıl Şiir Sempozyumu düzenlenmekte, ödüllü şairin şiiri ve yapıtı, şiir insanları tarafından bildiriler sunularak değerlendirilmektedir. Sempozyumda sunulan bildiriler aynı yıl içinde kitaplaştırılarak Altın Portakal Şiir Ödülü ve Sempozyumu’nun belgesi olarak yayımlanmaktadır. Dünya Çocuklarının Bayramı ve Cumhuriyet İstatistiklere göre yılda ortalama 300’ün üzerinde güneşli günün yaşandığı Antalya, yazın gelişini müjdeleyen nisan ayı ile birlikte, salonlarda organize ettiği etkinliklerini sokaklara, antik kentlere ve kırsallara taşır. Açık hava etkinliklerinin ilk müjdecisi ise çocuklardır. Ulu Önder Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Şenlikleri, tüm ülkede olduğu gibi bölgemizde de büyük bir coşku ile kutlanmaktadır. Dünyanın dört bir yanından kente davetli olarak gelen çocuklar, kendi yaşıtlarının evlerinde misafir olarak kalmakta ve geleneksel Türk misafirperverliğinin tadını çıkarmaktadır. Kültürler arası buluşma sayesinde sergilenen maharetlerle dolu gösteriler, sokakları adeta bir panayır alanına dönüştürmektedir. Bir çocuk bayramı olarak da adlandırabilecek olduğumuz 23 Nisan Şenlikleri, bu özel tarihi de içine alan hafta boyunca, sokaklarda ve meydanlarda kutlanmaktadır.

Yılın 302. günü Türk halkı için çok büyük bir öneme sahiptir. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin tüm dünyaya ilan edildiği gün, bir bayrama dönüşmüş şekliyle tüm yurtta büyük coşku ile kutlanır. Antalya kent meydanları, belediyelerce organize edilen günün akşamında konserler ve havai fişek gösterileri ile şenlenmektedir. Saltanatın devrildiği ve demokrasinin hayat bulduğu bu özel tarih, Kaş ilçesinde bir başka güzellikte epik bir anlama bürünmektedir. Kaş’ın hemen karşı yakasında yer alan Yunanistan’a bağlı Meis ada halkı, bu özel günde, adeta tüm dünyaya barış çağrısında bulunurcasına komşu Kaş halkı ile buluşur. İki yaka insanlarının bir araya geldiği gün, Kaş’ın daracık sokaklarında neşe ve dostlukla ile kutlanmaktadır. Gençlik Festivali Öğrenim yılının sonlarına yaklaşılmasıyla birlikte, mayıs ayının ilk haftasında başlayan Gençlik Festivali, Türkiye’nin en iyi rock gruplarını Antalya’da misafir edecektir. Atatürk Parkı açık hava alanında yapılan konserler dizisi, bir hafta boyunca her akşam bir başka topluluğun konser performansı ile sürer. Mayıs ayı başında yakılan gençlik ateşi, hiç sönmeden hemen aynı ayın ortalarında yeniden canlandırılarak Üniversite Gençlik Şenliği ile Akdeniz Üniversitesi kampusuna taşınacak ve kampus birbirinden ünlü Türk solist ile gruplarına hafta boyunca ev sahipliği yapacaktır. Bölgenin Zengin Aroması ve Şişeye Sıkıştırılmış Lezzetli Antalya Havası! Eylül ayının başlamasıyla Elmalı’nın verimli toprakları; bir başka şenliğe, bu kez bir ritüele tanıklık eder. Bugün Likya Şarap bağlarının bulunduğu Elmalı bölgesi, bundan binlerce yıl önce hem Hititler hem de Likyalılar tarafından şarap yöresi olarak bilinmekteydi. Bölgenin lezzetli üzümleri bir Antalya markası olan Likya Şarapları adı ile etiketlenmiştir. Sedir, çam, ardıç ağaçlarının ve endemik bitkilerin kokusunun sindiği bağlarda, eylül ayı ile birlikte bağ bozumu başlayarak bir şenliğe dönüşür. Antalya, eylül ayının ortasında bu kez bir başka hasat sonu bayramına ev sahipliği yapar. Dünyanın en tanınmış festivallerinden biri olan, Almanların bira festivali “Oktoberfest”, her yıl büyük coşku ile Antalya’da, adeta bir panayır havasında kutlanır.

19


20

KENTİN BULUŞMA NOKTALARI Binlerce yıllara tanıklık etmiş olan Aspendos Antik Tiyatrosu’nda, bir bale ya da bir opera izlemenin yarattığı hisle “iyi ki varım, iyi ki buradayım” demek, kuşkusuz keyiflerin en büyüğüdür. Bir festivaller bölgesi olan Antalya’da, 12 ay boyunca bir etkinliğin parçası olmak mümkündür. Yapacak olduğunuz ilk iş, zamanınızı ayarlamak ve sonra bir ya da birkaç festival seçerek kalabalıklara karışmak olmalıdır. Kalabalıklara karışmanın tam sırası Tarihsel geçmişinin yanı sıra muhteşem doğasıyla çok ayrıcalıklı olan Antalya ve çevresi, tatil geçirmek için dünyanın en güzel yerlerinden biridir. Üstüne üstlük zengin bir etkinlik takvimi sunan, sanatla iç içe geçmiş olan tüm bölge sürprizlerle dolu anları içinde barındırmaktadır. Bölgenin dört bir yanına yayılmış olan festivaller ve beraberinde yapılmakta olan sanatsal etkinlikler, hiç kuşku yok ki Antalya’yı deniz, kum ve güneş ekseninden çok daha ötelere taşımaktadır. Sanatın her dalının desteklenerek hayat bulduğu bölge, birbirinden renkli festivallerin ev sahibidir.

Binlerce yıllık tarihi sırtlamış Akdeniz’in sıcak kalpli insanları, sizleri bölgesine, bir etkinliğin parçası olmanız için misafiri olmaya davet ediyor.


SAĞLIK & GÜZELLİK Sağlıcakla kal Sevdiklerimizin yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesini dileriz her fırsatta… Doğum günlerinde, yeni yıllarda, ‘sağlık’ dileriz önce… Vedalaşırken bile ‘sağlıklı yaşam’ temennisinde bulunuruz. Türkçe’de bu iyi dilek cümlesinin kulağa en hoş geleni ise “Sağlıcakla kal”dır… Sıcacık, samimi duygular barındıran bu cümle, aslında Türkiye için yeni ve güçlü bir sektör olan sağlık turizminin de temellerini oluşturmakta. Sevdiklerimizin yanı sıra hiç tanımadıklarımız da ‘sağlıcakla kalsınlar’ diye, ülkenin tüm hastaneleri kendisini yeniledi ve kapılarını, dünyanın dört bir yanından gelen yabancılara açmaya başladı. Türkiye’de son yıllarda sağlık sektöründe yapılan düzenlemelerle, kamu hastanelerinin yanı sıra özel hastaneler de hızla gelişti, büyüdü. Uzman doktorlar ve güçlü teknolojik altyapıları ile modernleşen hastaneler bir yandan hizmet kalitesini yükseltirken, diğer yandan ekonomik fiyat uygulamalarıyla da dikkat çekmeye başladı. Türkiye’deki bir çok hastane, bugün Joint Comissions International – Uluslararası Birleşik Komisyon (JCI) tarafından denetlenerek, akreditasyon almaya hak kazanmış durumda. Türkiye, akredite sağlık kuruluşu sayısı açısından dünyada ikinci sırada yer alıyor ve sağlık turizminde dünyanın gözde ülkeleri arasında. Sağlıklı kent sağlık veriyor Akdeniz ikliminin ve Akdeniz kültürünün izlerini taşıyan, sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı temiz havaya, güneşe, ılıman iklime sahip olan, taze meyve ve sebzenin cenneti olarak bilinen Antalya, sağlıklı insanlarıyla gülümsüyor dünyaya... Sağlık turizmi, özellikle Antalya için yeni ve güçlü bir alan… Turizmde yarım milyondan fazla yatak kapasitesine sahip olan ve yılda 11 milyon turisti ağırlayan Antalya, sağlık turizmi alanındaki güçlü potansiyelini doğru kullanan kentlerden biri. Kış mevsiminde bile hava sıcaklığının 10-15 derece arasında seyrettiği kent, bir

yandan tatilini yapıp, diğer yandan tedavisini tamamlayarak, ülkesine sağlıklı ve yaşam kalitesini güçlendirmiş olarak dönmek isteyenlerin önceliği haline gelmiş durumda. Ne tür tedavi hizmetleri alabilirim? Türkiye’deki hastaneler, tüm branşlarda kaliteli sağlık hizmeti vermekte. Ancak yabancıların öncelikli tercihleri, ortopedi, tüp bebek uygulamaları, göz, diş, estetik, onkoloji, kalp ve damar cerrahi, plastik cerrahi ile beyin cerrahisi olarak sıralanabilir. Ayrıca dünyaca tanınan başarılı uygulamaları nedeniyle organ nakli ve kemik iliği nakli için de özellikle Antalya’yı tercih eden çok sayıda hasta bulunmakta. Hizmet kalitesi, hastanelerin donanımı, uzman doktorların varlığı, bekleme süresinin kısalığı, sağlık hizmetlerinin ekonomik oluşu, ulaşım kolaylığı, özellikle Antalya’da iklimin uygunluğu ve modern otellerin bulunması öncelikli avantajlar arasında sayılabilir. Türkiye’de bugün sağlık turizmi hizmetlerinin yüzde 95’e yakınını özel sağlık sektörü sunuyor. Ancak tatil yaparken rahatsızlanan turistin sağlığına kavuşturulmasında kamu hastanelerinin de büyük payı bulunuyor. Geçmiş yıllarda sağlık hizmetlerini Avrupa ülkelerinden almayı tercih eden Orta Asya ve Ortadoğu halkları da bugün mesafe olarak kendisine

21


22

SAĞLIK & GÜZELLİK

oldukça yakın olan ve kaliteli sağlık hizmeti sunan Türkiye’den yana tercihlerini kullanmakta. Sağlık hizmetinin oldukça geri kaldığı, uzman doktor ve ileri tıp teknolojisi sıkıntısının yaşandığı Afrika ülkelerinde yaşayan zengin sınıf da bugüne kadar sağlık hizmetini yine Avrupa’dan almaktaydı. Ancak Avrupa’da yaşanan değişim Afrika ülkelerini de yeni arayışlara yönlendirmeye başladı. Mesafe yakınlığı dikkate alındığında, Türkiye komşu ülkelerin yanı sıra, Türki Cumhuriyetleri ve Libya gibi sağlık hizmetlerine büyük gereksinim duyan ülkelere de sağlık turizmi hizmeti sunuyor. Neden Antalya? • Antalya’da hava sıcaklığı kış aylarında bile 1015 derece. Bu da hem tedavi, hem de tatil için başka kentlerde insan eliyle yaratılamayacak bir ayrıcalık. • Asya ve Avrupa arasında bir köprü gibi duran

Türkiye, pek çok ülkeye coğrafi yakınlığıyla öncelikli tercih nedeni. • Hava, deniz ve karadan ulaşım rahat. Bir çok ülkeden Antalya’ya direkt uçak seferleri var. • Turist, kente adımını attığı andan itibaren tüm ihtiyaçlarının karşılanacağı kurumlara ve olanaklara sahip. (Lüks ve modern oteller, donanımlı hastaneler, uzman doktorlar ve acente yetkilileri, turisti, ülkesine sağlıkla uğurlamak için hizmet vermekte) • Sağlık turizmi için avantajlarına sahip.

gelen

turist,

fiyat

• Gelişmiş ülkelerdeki sağlık giderlerinin yüksekliği, hastaları Türkiye’ye ve Antalya’ya yönlendirmekte. Antalya’da, sağlık hizmetlerini Avrupa ülkelerine göre yarı fiyatına ya da üçte bir fiyatına almak mümkün. • Üçte bir fiyatına kaliteli sağlık hizmeti alıp, kalan parayla hayallerinizdeki tatili yaptıktan sonra cebinizde hala para kalmasına şaşırmayın… O parayı da bir sonraki yıl yine Antalya’da yapacağınız tatil bütçesinin ilk bölümü olarak ayırın. • Hastanelerde yabancı dil bilen doktor ve sağlık çalışanlarının varlığı, iletişim konusunda yaşanabilecek olası sorunları ortadan kaldırıyor.


SAĞLIK & GÜZELLİK • Antalya’nın zengin tarihi ve kültürü, muhteşem doğası ve kaliteli hizmetin sunulduğu, modern turizm tesisleri, tedavi öncesinde, tedavi sürecinde ve sonrasında unutulmaz tatil olanakları sunuyor. • Özellikle Orta Doğu ülkelerine son yıllarda sağlanan vize kolaylığı ile gelişen siyasi ve kültürel ilişkiler bu ülkelerden yapılan seyahatleri artırmakta. • Pek çok ülkede uzayan tedavi ve bekleme süresi, yabancıları bu sorunun yaşanmadığı ülkemize, özellikle de Antalya’ya yönlendiriyor. • Türkiye, kaliteli ve ekonomik sağlık hizmetleriyle öncelikle komşu ülkeler olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden milyonlarca nüfusa sağlık turizmi hizmeti verebilecek kapasiteye sahip. • JCI ve diğer bağımsız akreditasyon kuruluşları tarafından denetlenmiş hastanelere,

donanımlı tıbbi cihazlara ve başarılı hekimlere sahip. Antalya’da sağlığa kadar güzelliğe de önem verilmektedir. Antalya, sağlık sektörü gibi güzellik sektöründe de önemli gelişmeler göstermiş ve son yıllarda yapılan atılımlarla güzellik sektöründe önde gelen bir şehir haline gelmiştir. Deneyimli uzmanlar eşliğinde en yeni teknolojik imkânların kullanıldığı güzellik merkezleri pek çok kişi tarafından rağbet görmektedir. Cilt bakımları, diyet programları ve medikal cihazlar ile sağlıklı zayıflama, kozmetik uygulamalar gibi hizmetler verilmektedir. Hatta bazı kliniklerde küçük çapta estetik operasyonlar da yapılmaktadır. Bu profesyonel imkânlara ek olarak Antalya, doğal kaynaklarıyla da güzelliğinize hizmet etmeye hazır. Zengin minerallerle dolu kaplıca ve doğal kaynaklar cildinize, güzelliğinize ve sağlığınıza çok iyi gelecek. Tatil yapıp bu şehrin tadını çıkartırken güzelliğinizi de ihmal etmemek elinizde.

23


24

ALIŞVERİŞ


ALIŞVERİŞ Kaleiçi Antalya’da herhangi bir ziyaretçinin alışveriş yapabileceği en önemli yer şehirin tarihi çekirdeğini kapsayan tarihi Kaleiçi bölgesidir. M.Ö. 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Attalos tarafından Attaleia ismiyle kurulmuş şehir, yüzyıllar boyunca Kaleiçi ve civarından oluşmaktaydı. Bugün yaklaşık iki milyon nüfuslu bir kalabalık şehir merkezinde yer alıyor. Kaleiçi, dış bölümü kuzey kesiminde kısmen ayakta kalan surlarla ve eski limanı çevreleyen bir iç duvar ile çevrilidir. Antik çağda eski liman, iç kesimlerden getirtilen malların ve ürünlerin dışarıdaki birçok yere ihraç edildiği Anadolu’nun Akdeniz kıyısındaki en önemli limanıydı. Bu miras halen ticari faaliyetler ile yoğunlaşmış dar, dolambaçlı sokaklarında görülebilir. Kaleiçi’nde ahşap veya taştan yapılmış geleneksel evlerin çoğu orijinal hallerine göre restore edilmiş ve eski cazibelerini korumaya devam etmektedirler. Şimdi butik oteller, restoranlar, kafeler, sanat galerileri, antika mağazaları ve halı, deri, el sanatları, bakır, takı ve diğer farklı ürünler satan mağazaları olarak hizmet vermektedirler. Renkli begonvillerle bezeli Kaleiçi’nin labirenti andıran sokaklarında kaybolmak çok kolay ama cazibesi de burada yatıyor. Keyifli ve yorucu bir alışveriş gezisinden sonra, Kaleiçi’ne yayılmış bazen bir avlunun içinde saklı bulunana çok sayıda

kafelerden birinde rahatlayabilirsiniz. Hesapçı Sokak, Hadrian Kapısı’ndan Hıdırlık Kulesi’ne doğru uzanıyor ve gece hayatının canlı noktalarından. Genç öğrenci nüfusunun rağbet gösterdiği bu sokakta birkaç sanat merkezi ve yerel sanatçıların kendi eserlerini sergiledikleri galeriler vardır. Serbestçe keşfedebileceğiniz bu mekânlarda ayrıca resim, seramik, heykel, hat ve diğer sanat eserlerini satın alabilirsiniz. Uzun Çarşı Caddesi Saat Kulesi yanından başlayıp güneye doğru yat limanına devam başka önemli bir caddedir. Bu caddede zevkinize uygun bol sayıda deri ürünleri, hediyelik eşya, giyim ve çömlek satan çeşitli dükkânlar ile sıralanmıştır. Paşa Cami Caddesi, Uzun Çarşı Caddesine bitişik ve pek çok halı dükkânını barındırıyor. Burası yöresel halı ve ki-

25


26

ALIŞVERİŞ limler bulabileceğiniz geniş bir ürün yelpazesine sahip, ancak Antalya kentin kuzeyindeki dağlık bölgelerde yaşayan göçebe Yörükler tarafından dokunan Döşemealtı halıları ile daha çok tanınır.

şe-rekorlarını kıran en yeni filmleri izleyebilecekleri çok salonlu sinemalar bulunmaktadır. Bazı alışveriş merkezlerine kendi müşteri servisleri aracılığıyla kolay ulaşılabiliyor.

Alışveriş Merkezleri

Populer Alışveriş Caddeleri

Antalya’da her türlü yaşam tarzına ve bütçeye hitap edecek yeterli sayıda alışveriş merkezi bulunmaktadır. Kentin dört bir yanına yayılmış sekiz alışveriş merkezi vardır. Bunların bazıları şehir dışında olsa da, şehir merkezinde de ziyaretçilerin kapsamlı bir alışveriş deneyimi yaşayacağı alışveriş merkezleri vardır. Gündelik giyim mağazalarından en moda markalara kadar geniş bir seçeneğe sahip olacaksınız. Ayrıca elektronik mağazaları, büyük mağaza zincirleri, ayakkabı mağazaları ve diğer moda aksesuarları, kozmetik markalar, oyuncak mağazaları vs. arasında değişen dükkânlar size geniş bir yelpaze sunmaktadır. Özellikle yaz aylarında bu mekânlar serin ve klimalı bir ortam sağlayarak hoş bir rahatlama sağlıyor. Yiyecek alanlarında uluslararası fast-food zincirleri, yerel restoran zincirleri, pastaneler, kafeler ve dondurma veya taze sıkılmış meyve suyu satılan stantlara kadar büyük bir seçenek bulabilirsiniz. Neredeyse bütün alışveriş merkezlerinde ziyaretçilerin gi-

Işıklar Caddesi, Kaleiçi’nin doğu kenarında başlar ve Karaalioğlu Parkı’nın girişine doğru uzanır. 2011 yılında yenilenmiş ve kentin daha lüks alışveriş caddeleri arasında yer alıyor. Kapalı Yol: Önceki adı Şarampol Caddesi adıyla da bilinen Kapalı Yol’da (Kazım Özalp Caddesi) araçlara kapalı çok sayıda mağaza bulunan önemli bir alışveriş caddesidir. Saat Kulesi’nin karşısında bulunan caddenin hemen başında Antalya’nın kurucusu II. Attalos’un heykeli bulunmaktadır. Keyifle gezinebileceğiniz ve vitrinlerine bakabileceğiniz işlek bir caddedir. Burası tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek çok sayıda mağaza ve büyük mağazalar ile dolu. Güllük Caddesi Antalya’nın en eski alışveriş caddelerinden biridir. Bu cadde kuzeydeki Yüzüncü Yıl Caddesi’ni güneydeki Konyaaltı Caddesi’ni bağlar. Yakın bir geçmişte gerçekleşen yenilenme projesi bir zamanların köhneleşmiş caddesine canlılık getirdi.


ALIŞVERİŞ Yüzüncü Yıl Bulvarı, kentin ana arteridir. Kentin batı ve doğu kısımlarını bağlar. Bulvar tünelleri ve yaya üstgeçitleri ile göz çarpar. Yeni ve ikinci el ürün satan bol sayıda elektronik ve cep telefonu mağazaları bulunur. İsmet Gökşen Bulvarı ve Tekelioğlu Bulvarı Antalya’nın güneydoğusundaki müreffeh Lara bölgesinde bulunan iki önemli bulvardır. Şehirdeki Işıklar Caddesi ve Metin Kasapoğlu Caddesi’nin devamı niteliğindeki bu caddeler, neredeyse denize paralel konumdadır. Bu caddelerde şık moda butikleri, seçkin mobilya mağazaları, kuyumcular, kozmetik mağazaları, ünlü saat mağazaları bulunmaktadır.

Antalya’da ne alabilirsiniz? Antalya ziyaretiniz sırasında özgün el sanatları ürünleri almadan geçmeyin. Bunlar bölgeye özgü gümüş, çanak çömlek, seramik, geleneksel ahşap oymalar ve daha fazlasını kapsaıyor… El sanatlarından en tanınmışı halı koleksiyoncuları tarafından çok rağbet gören Yörüklerin el dokuma kilimleri ve halılarıdır. Kaleiçi’nde baharat ve kuru bakliyat dükkânlarına bir ziyaret hemen hemen her gelen turist için adeta bir zorunluluktur. Antalya’dayken yaparken çeşitli meyve ve sebzelerden yapılan yerel ev yapımı reçellerden kesinlikle satın almalısınız. Portakal, bergamot,

karpuz ve hatta patlıcan bu çeşitlerden sadece birkaçıdır.

Tek Kapılı Han ve İki Kapılı Han Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar ayakta kalabilen geleneksel ticari binalar arasında Tek Kapılı Han ve İki Kapılı Han bulunmaktadır. Saat Kulesi’nin biraz doğusunda Antalya’nın tarihi kent merkezi içinde yer almaktadırlar. Tek Kapılı Han ve İki Kapılı Han geçmişleri 15. yüzyıla kadar uzanan kapalı çarşılardır. Bu çarşılarda çoğunlukla takı, hediyelik eşya, giyim, deri giysi ve aksesuarlar satan bir yığın dükkânla doludur.

Semt Pazarı Kültürü Antalya’da semt pazarı kültürü her gün farklı bir ilçede kurulan semt pazarlarıyla devam etmektedir. Sunulan ürün çeşitliliği her gün farklı semtlerde kurulan pazarların büyüklükleriyle doğru orantılıdır. Ülkenin kültürel mirasının bir yansıması olan bu pazarlarda taze üretilen ürünlerin yanı sıra tekstil, tahıl, meyve ve sebze, kuru meyveler, fındık, ev eşyaları, ev tekstil ürünleri, çiçekler ve diğer bahçe ürünleri gibi farklı ürünler geniş bir yelpazede satışa sunulmaktadır. Türkiye’de semt pazarları ülkenin kültürel ve sosyal dokusunda önemli bir rol oynamaktadır ve aynı zamanda yerel ekonomi için önemli bir destek olarak kabul edilmektedir. Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Antalya’da da mahalle pazarları süpermarketlere kıyasla daha ekonomik ve ürünler açısından çeşitlidir. Antalya’nın en popüler ve büyük pazarları Cumhuriyet Mahallesi’nde iki katlı büyük bir kapalı alana kurulan Çarşamba Pazarı ve Şirinyalı Mahallesi’nde açık alana kurulan ve “Sosyete Pazarı” olarak da bilinen Cumartesi Pazarıdır.

27


28

ALIŞVERİŞ

Antalya şehir merkezi, hem modern hem tarihi yapısıyla yerli ve yabancı


ALIŞVERİŞ

tüm ziyaretçilerin harika vakit geçirebileleceği olanaklar sunmaktadır.

29


30

ANTALYA’NIN ÜRÜNLERİ

Domates, Antalya’nın en önemli ihraç ürünlerindendir.

Elverişli iklim koşulları ve doğal kaynaklarından dolayı, Antalya sayısız tarım, deniz ve doğal ürünleri ile ünlüdür. Antalya’nın en önemli ihraç ürünleri arasında domates bulunmaktadır. Domates “iyi tarım uygulamaları ürünleri” (İTÜ / GlobalGap) kapsamında yetiştirilmekte ve sadece yurt içine değil, aynı zamanda yurtdışında da tanıtım kampanyalarıyla pazarlanmaktadır.

Manavgat Susamı Susamın dünya çapındaki üretimi geçmiş yıllara göre azalmış olmasına rağmen, Türkiye dünyada üçüncü sıraya yükselmiştir. Antalya’da susam üretimi Manavgat’ın ünlü susamları (“altın tohum”) ile Osmanlı dönemine kadar uzanır.

Antalya’nın Mermeri

Seralar

Antalya’nın toplam yüzölçümünün % 17,7’si tarım arazisidir. Türkiye’deki cam seraların % 82,2’si ve plastik seraların % 53,3’si Antalya’da bulunmaktadır. Antalya, Türkiye’deki verimli tarım arazilerinin sadece % 1.5’ine sahip olmasına karşın, elverişli ekolojik koşulları ve yüksek tarım potansiyeli sayesinde 6 milyon ton sebze böylece ülke ekonomisine % 4.3’lik üretim miktarıyla ve % 8.4’lük üretim değeri ile katkıda bulunmaktadır.

Manavgat Susamı

Türkiye’nin mermer ocaklarından büyük bir çoğunluğu yüzlerce yıl önce ilk olarak Romalılar veya Bizanslılar tarafından işletilmişti. Birçok antik şehire sahip Antalya’nın civarında sayısız mermer ocağı bulunması hiç de şaşırtıcı değil.

Mermer Ocakları


ANTALYA’NIN ÜRÜNLERİ

Alanya’nın lezzetli Muzları meşhurdur.

Kesme Çiçekçiliğin, Antalya ekonomisinde önemli bir payı vardır.

Alanya Muzu

Reçel

Yıllar boyunca Türkiye’de muz denildiğinde akla ilk gelen Alanya Muzuydu. Bugün bile, muzlar Alanya’nın en önemli tarım ürünleri arasında yer almakta ve Türkiye’de ve dünyada tüketilmekte.

Hediyelik eşyalarınız arasında (veya en azından tatil sırasında kahvaltı masanızda) mutlaka Antalya’nın taze reçel kavanozlarından birini bulundurmalısınızdır. Taze meyveler ile yapılan Antalya’nın reçelleri Türkiye genelinde ve yurt dışında da popülerdir.

Denizden Gelen Hazine Denizin lezzetli tatlarını kaçırmayın. Taze balık ve deniz ürünleri Antalya’daki tatilinizin vazgeçilmezidir. Bunlar sadece olağanüstü lezzetli değil, içerdikleri sayısız vitamin ve mineraller sayesinde son derece sağlıklıdır da.

Lezzetli Portakallar Antalya’nın sembolü portakaldır; şehrin her yerinde hatta şehir logosunda bile bulabilirsiniz. Bu bir rastlantı değil: Yoğun Akdeniz güneşinde yetiştirilen Antalya’nın portakalı son derece lezzetlidir.

31


ANTALYA’NIN YENİ CAZİBE MERKEZİ Türkiye’de ilk kez Antalya’nın ev sahipliği yapacağı EXPO 2016 Antalya, dünyanın önemli ülkelerinin bahçe kültürlerini ve yapılarını Antalya’nın kalbine taşıyacak. Aksu ilçesinde 1121 dekarlık alana kurulacak olan botanik dünyası, EXPO 2016 Antalya’nın şakayık çiçeğini de misafir ülkelerle buluşturacak.

Dünyanın en eski ve en önemli uluslararası organizasyonlarından biri Botanik EXPO, 2016’da Türkiye’nin kalbi Antalya’da yemyeşil bir dünya kurmaya hazırlanıyor. Antalya’nın yeni cazibe merkezi olmaya hazırlanan EXPO 2016 Antalya, dünya kültürlerinin buluşma merkezi olacak.

Dünya bahçeleri Antalya’da… EXPO 2016 Antalya, ülke bahçelerini 110 dekarlık muazzam bir alanda sergileyecek. Ülkemizi ziyaret eden turistler kendi bahçelerini ve kültürlerini ülkemizde uzun yıllar görebilecek. Anadolu topraklarının zenginliği dünyaya tanıtılacak EXPO 2016 Antalya Sergi Alanı’nda kurulacak olan Tarım ve Biyoçeşitlilik Müzesi ile medeniyetin beşiği olan Anadolu topraklarının biyoçeşitlilik zenginliği ilk kez burada görülecek.


Bölgelerin yemek ve mimari kültürü sergilenecek

Dünya ülkeleri EXPO 2016 Antalya için geliyor

EXPO 2016 Antalya alanında yer alacak EXPO Gölü, kıyı boyunca bölgelere özgü 7 restoran ile Türkiye’nin yemek kültürünü ve mimarisini tanıtacak. 80 dekar büyüklüğünde ve Antalya Körfezi şeklinde tasarlanan EXPO Gölü’nde misafirler bölgelere özgü leziz tatları deneyimlerken muhteşem su, ses ve ışık gösterileriyle de görsel bir şölene tanıklık edecekler.

Muhteşem bir bitki zenginliğini gözler önüne seren EXPO 2016 Antalya’da yapılan 150 metre uzunluğundaki Biyoçeşitlilik Tema Parkuru ile 119 türde yaklaşık 25 bin ağaç, yüzbinlerce yüzey örtücü ve çalı türü alanda misafirlere görsel bir şölen yaşatacak.

Türkiye’nin Eyfel’i Antalya’da yükselecek EXPO Meydanı’na yapılacak EXPO Kulesi, Antalya’nın palmiye ağaçlarından ve Hadrianus Kapısı’ndan esinlenilerek 100,7 metre yüksekliğinde tasarlandı. Alanın muhteşem manzarası kulenin asansörleriyle çıkılarak terasından seyredilebilecek. Paris’in Eyfel’i gibi sembol bir yapı olacak EXPO Kulesi, Antalya’ya kalıcı bir eser olarak değer katacak. Antalya’ya dev bir kültür merkezi kuruluyor EXPO 2016 Antalya’da ana salonu 5000, toplamda ise 9 bin 500 kişi kapasiteli Kongre Merkezi kurulacak. Sanatsal ve kültürel etkinlikler, alanda kurulacak 5000 ve 800 kişi kapasiteli 2 adet Amfi Tiyatro’da sahnelenecek.

23 Nisan-30 Ekim 2016 tarihleri arasında “Gelecek Nesiller İçin Yeşil Bir Dünya” konsepti ve ‘Çiçek ve Çocuk’ temasıyla gerçekleşecek EXPO 2016 Antalya, sabah 10.00’dan gece 02.00’ye kadar gezilebilecek. Kültürlerin kaynaşma noktası: EXPO 2016 Antalya EXPO Tepesi, EXPO Ormanı, EXPO Meydanı, EXPO Gölü, Ülke Bahçeleri, Amfi Tiyatro ve Türkiye’nin Eyfel’i olarak yükselecek EXPO Kulesi gibi önemli 14 konsept yapının yer alacağı alanda; paneller, seminerler, çocuklara yönelik aktiviteler ve özel programlar, sahne sanatları, konserler ve EXPO Showları gibi sosyal etkinliklerle ziyaretçiler, katılımcı ülkelerin kültürlerini yakından tanıma fırsatı bulacak ve kendi kültürlerini de dünya ile paylaşabilecekler. EXPO 2016 Antalya’da buluşmak dileğiyle…


34

YEREL LEZZETLER

Yoğurtlu Yarma Çorbası

Şiş Köfte

Antalya kenti Akdeniz ve Torosların arasındaki merkezi konumuyla çevresindeki zengin coğrafyadan beslenen ve yüzyılların getirdiği köklü tarihi birikimi yansıtan özgün bir mutfak kültürüne sahiptir. Dağlardan, topraktan ve denizden gelen lezzetlerin harmanlandığı, çok katmanlı tarihi birikimin yansımalarını taşıyan bu mutfak kültürü keşfetmeye değer bir çeşitlilik sunar.

şiş köfte yemeden dönmek olmaz. Köftenin iyisi ustasının elinden mangal ateşinde olduğu için evlerde yapılmaz. Gene de yapmak isteyenler etin seçimine özen göstermelidir. Dana-koyun karışımı kıymadan çarşı kalitesine yakın köfteler yapılabilir. Şişlerin özel yapılmış yassı şiş olması gerekir.

Yoğurtlu Yarma Çorbası Yoğurtlu çorbalar Türk mutfağının temel lezzetlerindendir. Pirinç yerine yarma ile yapılan bu doyurucu ve tatminkâr çorba, Toros yörüklerinin sade yaşamını tam olarak yansıtır. Malzemeler : 2 kâse süzme yoğurt 1 bardak yarma (dövme veya aşurelik buğday) ½ bardak nohut 2 tatlı kaşığı tuz 2 çorba kaşığı tereyağ 1 çorba kaşığı kuru nane Hazırlanışı: • Yarmayı ve nohutu ayıklayın, yıkayın ve ayrı kaplarda bir gece önceden ıslatın. • Ertesi gün süzün, sudan geçirin ve geniş bir tencerede 8-10 bardak su ile pişmeye bırakın. Arada yüzeyde oluşan köpükleri alın. • Yarma ve nohut yumuşayınca tuzu ekleyin, karıştırın ve kısık ateşte bir süre daha kaynatın

Şiş Köfte Şiş köfte, Burdur ve Antalya’nın en sevilen çarşı yemeklerindendir. Öyle ki bu kentlere gidip de

Malzemeler : ½ kg kıyma (dana-koyun karışık), tuz, karabiber Servis için : Domates, sivri biber, soğan, maydanoz, sumak, tırnak pide Hazırlanışı: • Kıymayı yeterince tuz (yaklaşık 1 tatlı kaşığı) ile yoğurun. Yarım saat kadar dinlendirin. • Kıymadan irice bir ceviz büyüklüğünde parçalar alarak şişlere geçirin. Elinizi su ile ıslatarak köfteleri yassıltın, yanları parmakla sıvazlayarak düzgün hale getirin. • Ayrı bir şişe dörde böldüğünüz domatesleri geçirin iki ucuna sivri biberleri takın. • Şiş köfteleri ve domatesleri yağlanmış ızgarada mangal kömürü veya odun közü üzerinde arada çevirerek pişirin. • Pideleri avuç içi büyüklüğünde kesin. Pişen şişleri pide üzerine koyun. Biraz karabiber ekin. İkinci bir pide ile kapatın. Biraz bastırarak pidenin ısınmasını ve köftenin suyunu emmesini sağlayın. Pidenin şişin sap kısmına yakın tarafını bastırarak şişi çekerek köfteyi pidenin içine çıkarın.


YEREL LEZZETLER

Tahinli Piyaz

Kabak Tatlısı

• Ayrıca közlenen domates ve biberleri de üstüne çıkarın. Yanına ince yarım ay kesilmiş soğan, ince kıyılmış maydanoz ve sumak karışımı hazırlayarak servis yapın.

ezin. Bunu da sosa karıştırın. Sarımsağı tuzla havanda dövün ve sosa katın. Eğer gerekirse biraz daha su ekleyebilirsiniz. Pulbiber ve karabiberi ekleyin.

Tahinli Piyaz 2 bardak Çandır fasulye 1 bardak zeytinyağı ½ bardak tahin ½ bardak sirke 1 bardak su 1 limon 5-6 diş ezilmiş sarımsak 1 tatlı kaşığı tuz Kırmızı pul biber Karabiber Üstü için : 4 haşlanmış yumurta 2-4 domates 6 yeşil biber 2 kuru soğan ½ demet maydanoz tuz Hazırlanışı: • Fasulyeleri geceden bol suda ıslatın. • Süzün ve bol suda en az bir saat veya daha fazla iyice yumuşayıncaya kadar haşlayın. Tencere içinde soğumaya bırakın. • Zeytinyağı, tahin, sirke, limon suyu ve suyu bir kapta karıştırın. Haşlanmış fasulyeden 3-4 çorba kaşığı kadar alın ve çatalla iyice

• Haşlanmış fasulyeleri süzerek servis kâsesine koyun. Sosu dökün ve bir alt üst edin. Soğanları ince yarım ay şeklinde doğrayın, tuzla harmanlayarak bir süzgece bırakın. Bir üre sonra biraz suyunu salarak yumuşayan soğanları sudan geçirin ve avucunuzla fazla suyunu sıkın. Fasulyelerin üzerine yayın. Maydanozu ince kıyın ve üstüne dağıtın. • Yumurtaları soyun ve dörde bölün. Domatesleri de dilimleyin. Sivri biberi ince kıyın. Hepsini piyazın üstüne dizip süsleyerek servise hazır hale getirin.

Kabak Tatlısı 1½ kg balkabağı 3 bardak toz şeker 1 bardak tahin 1 bardak ceviz içi Hazırlanışı: • Balkabaklarını beş parmak kalınlığında dilimleyin ve kabuklarını kesip atın. Balkabağı dilimlerini üçe bölerek bir tencereye dizin ve üstüne şeker gezdirerek bir gün bekletin. • Ertesi gün tencereyi ateşe koyun ve kısık ateşte suyunu çekmeye başlayıncaya kadar kaynatın. Suyu koyulup azalınca ateşten alın. • Balkabağı dilimleri tamamen soğuyunca geniş bir servis tabağına alın ve üstüne tahin ve çekilmiş ceviz gezdirerek servis yapın.

35


36

YEMEK KÜLTÜRÜ Antalya kenti Akdeniz ve Torosların arasındaki merkezi konumuyla çevresindeki zengin coğrafyadan beslenen ve yüzyılların getirdiği köklü tarihi birikimi yansıtan özgün bir mutfak kültürüne sahiptir. Dağlardan, topraktan ve denizden gelen lezzetlerin harmanlandığı, çok katmanlı tarihi birikimin yansımalarını taşıyan bu mutfak kültürü keşfetmeye değer bir çeşitlilik sunar. Antalya bir Akdeniz kenti olmanın getirdiği tüm coğrafi ve tarihi özelliklerini taşır. Antalya Mutfağı’nı şekillendiren bu coğrafyada yetişen ürün çeşitliliği ve çok katmanlı tarihi birikimin verdiği kültürel zenginlik olmuştur. Kenti çevreleyen dağ, deniz ve topraktan gelen bereket mutfağı beslemekle kalmamış, aynı zamanda farklı etkilerin mutfağa yansıması için de uygun bir ortam oluşturmuştur. Bugün Antalya mutfağında bir zamanlar uzak diyarlardan gelen meyveler, sebzeler olduğu kadar farklı kültürlerden etkiler taşıyan yemek hazırlama biçimleri de vardır. Neolitik dönemden Antik çağlara, Bizans döneminden Selçuklu ve Osmanlıya pek çok tarihi dönemi kapsayan Antalya mutfağı, bütün bu birikimi harmanlayarak sofraya yansıtır. Osmanlı döneminde kentte yaşayan farklı dini gruplar ortak bir mutfak kültürünü paylaşırken dini yasaklar bazı farklılaşmaları getirmiştir. Osmanlı döneminde idari olarak Konya vilayetine bağlı olan Antalya’nın, zengin Konya ovasının denize açılan kapısı olması, tamamen karasal olan Konya ve deniz kenti olan Antalya arasında

denediniz mi? www.lapizza.com Manavgat Paket Servis

743 06 06

güçlü bir bağ oluşturmuş ve iki kentin ortak mutfak özellikleri göstermesine neden olmuştur. Kıyı bölgesi ile Toroslar üzerinden İç Anadolu’ya uzanan bu güçlü bağ aslında Antik dönemden beni işlemekte olup, sürekli bir yiyecek alışverişine sahne olmuştur. Antalya ve civarındaki limanlar ile İskenderiye-Kıbrıs ve Suriye limanları arasında süregelen yoğun ticaret Antalya mutfağının aynı zamanda Arap ve Afrika mutfaklarından etkilenmesi sonucunu getirmiştir. Son dönemlerde Girit


RESTORANLAR

ve Selanik göçmen ve mübadilleri aracılığıyla da Ege ve Balkan mutfağının bazı özellikleri de Antalya mutfağına yansımıştır. İlginç bir şekilde Antalya’daki Ege ve Balkan etkisi sanıldığı gibi Antalya’nın yerli Rumlarından değil, göç ve mübadele ile gelen Selanik ve Girit göçmenlerinden kaynaklanır. Antalya’nın yerli Rumları diğer yerli Antalyalılar ile aynı mutfağı paylaşsalar da oruç dönemindeki perhiz kuralları nedeniyle geliştirdikleri bazı yemek alışkanlıklarıyla Antalya mutfağında iz bırakmıştır. Diğer taraftan dağlarda yaşayan konargöçer Yörük kültürünün etkileri Antalya mutfağında tartışılmazdır. Antalya mutfağı genel olarak Türk mutfağının ana yapısını yansıtmakla birlikte sözü edilen bu çeşitli etkilerle özgün bir yapı kazanır. Antalya çevresindeki yerleşimlerdeki mutfak kültürü konumlarına göre çok farklı özellikler gösterir. Antalya’nın yakın çevresindeki Side, Alanya, Finike, Kaş, Kalkan (bu gibi yerleşim isimleri sayalım mı? Evet ise başka nereleri olmalı) gibi kıyı yerleşimleri Akdeniz kıyısında olmanın özelliklerini taşırken Akseki, İbradi, Korkuteli, Elmalı gibi dağlara yaslanan Toros beldeleri dağlardan gelen etkileri taşır. Ağlasun-Sagalassos gibi tarih-yöresel mutfak etkileşimleri ise derinlemesine keşfetmeye değer. Burdur ve Isparta taraflarında İç Anadolu’ya geçiş özellikleri gösteren Göller Bölgesi’nin değerleri ise bambaşka bir lezzet yelpazesi sunar. Geçmişten gelen deneyim ve modern mutfağın

uyumu ile hizmet veren birçok mekân Antalya’nın farklı bir boyutunu ortaya koymaktadır. Antalya’da muhteşem deniz manzaralı sonsuz kıyı şeridi eşliğinde yemek yemek farklı şehir ve ülkelerden gelen ziyaretçiler için çok keyifli bir deneyim olmaktadır. Şehir merkezi ve ilçelerde hem yerel hem de uluslararası mutfaklardan eşsiz lezzetli yemekler yiyebilir ve tatilinize farklı bir boyut kazandırabilirsiniz. Antalya’nın zengin mutfağı Türk misafirperverliği ile birleştiğinde gastronomi sektöründeki deneyimi ile tatilinize çok keyifli yemek anıları katacaktır.

Her Gün Mutlaka! Kaçınılmaz üçlü! Şiş köfte, piyaz ve kabak tatlısı. Antalya’da bu üç yemekten kaçmak neredeyse imkânsızdır. Şiş köfte yapan yerler sokaktaki seyyar köftecilerden çok katlı köfte saraylarına kadar değişen çeşitliliktedir. Şiş köftenin yanında her zaman piyaz yenir. Ancak burada piyaz tahinli sosuyla sıradan bir fasulye salatası olmaktan çıkar, bambaşka bir boyut kazanır. Bu olağanüstü piyaz için küçük ve lezzetli ince kabuklu Çandır fasulyesini kullanmak şarttır. Tahinin sos olarak kullanılması sadece piyaza tat katmaz, kabak tatlısı da tahinin yoğun susam lezzetinden nasibini alır. Parlak portakal rengiyle zaten yeterince davetkâr olan kabak tatlısı, tahin ilavesiyle dayanılmaz bir çekicilik kazanır. Bunu bilen lokantacılar dükkân girişine üst üste balkabaklarını yığarak müşterileri adeta baştan çıkarırlar.

37


38

NEREYE GİDİLİR?

Şehir Merkezi Kaleiçi : Kaleiçi şehir merkezinde bulunan en eski yerleşim yeridir. Limana olan yakınlığı bölgenin ticari anlamda gelişmesini sağlamıştır. Orijinal tarihi yapısı bozulmadan restore edilmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Turistlerin keyifle alışveriş yapabileceği birçok mağazanın yanı sıra, değişik tarzda restoranlar ve kafeler de Kaleiçi’nde bulunmaktadır. Tarihin muhteşem dokusu eşliğinde alışveriş yapabilir, güzel yemekler tadabilir ve mükemmel manzaralar eşliğinde hoş vakit geçirebilirsiniz. Kaleiçi’ne ulaşım toplu taşıma araçları ile şehir merkezinden çok kolaydır. Cumhuriyet Meydanı’na 5 dakikalık yürüme mesafesindedir. Antalya’ya gelip de görmeden gidilmeyecek yerler arasındadır. Atatürk Evi Müzesi : Cumhuriyetin ilk yıllarında Valiliğe ait olan ve Antalya’yı ziyaretlerinde Atatürk’e tahsis edilmiş olan köşk, Atatürk Müzesi yapılmak ve onun anılarını yaşatmak üzere 1984 yılında Kültür Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. Dikdörtgen planlı, iki katlı, iki cepheli, üzeri kiremit örtülü kırma çatılı taş-tuğla duvarlı olan bina 1986 yılından beri Atatürk Evi ve Müzesi olarak hizmet vermektedir. Müzede alt katta; Atatürk’ün Antalya’ya gelişleri ile ilgili gazete kupürleri ve resimlerin yer aldığı resim sergisi,

Atatürk ve Antalya isimli Atatürk’ün Antalya’yı ziyaretlerini konu alan belgeselin izlenebileceği Barkovizyon odası, büro ile girişteki holde yemek odası yer almaktadır. Üst katta ise; yatak odası, iki adet çalışma odası ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze kadar basılan madeni ve kağıt paralar ile pullar ve hatıra paraların sergilendiği ayrı bir bölüm daha yer almaktadır. Anıtkabir komutanlığından getirilen Atatürk’ün şahsi eşyalarının sergilendiği Müze Odası Müze’nin en önemli bölümlerindendir. Karaalioğlu Parkı : Antalya Büyükşehir Belediye Binası’nın önünden yaklaşık 7000 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan parkın üç yönden girişi bulunmaktadır. Antalya’nın en eski parkıdır. 1940’lı yıllarda Haşim İşcan’ın belediye başkanlığı sırasında ana planı Perge Antik Kenti’nden alınarak düzenlenen parkta 120 çeşide yakın bitki türü vardır. Karaalioğlu Parkı, sıcak iklime has nadide çiçek ve ağaçları, beton yol, panaromik balkonları ve gözetleme kulesi ile Antalya’nın en şirin yeridir. Parktan seyredilen Antalya körfezi ve karşıki sarp, karlı Beydağları günün her saatinde başka renk alan bir tablo gibidir. Parkta ayrıca wc, çocuk bahçesi, çocuklar için eğitim alanı, çay bahçeleri vardır.


GÖRÜLECEK YERLER Suna & İnan Kıraç Müzesi : Kaleiçi’nde yer alan Suna&İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi Antalya Kaleiçi’nde korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli üç binada müze olarak hizmet vermektedir. Müzenin binası, Kaleiçi yapılarının en önemli sivil mimarlık örneklerinden sayılan, Tekelioğlu Konağı’ndan esinlenerek inşa edilmiş, ahşap çıtalı tavanlar ve kalem işi bezemelerle süslenerek 19. yüzyılın ikinci yarısı gerçek örneğine sadık kalınarak yeniden restore edilmiştir. Bu görülmeye değer bina, Kaleiçi yaşamından kesitlerin özel efektlerle sunulduğu çok farklı bir etnografya müzesi olarak düzenlenmiştir. Müzede ayrıca, zengin bir seramik koleksiyonunun yanı sıra eski Antalya’nın gerçeğe uygun bir şekilde ressamlarca büyük boylarda yapılmış yağlı boya resimlerinden oluşan sergiyi de izleyebilirsiniz. Müzenin bir başka öne çıkan bölümü ise Antalya’da yaşamış eski sokak satıcılarının fotoğraflarının yer aldığı sergi salonudur. Kaleiçi Marina & Oyuncak Müzesi : Kaleiçi Marina, tarihine sadık kalınarak yeniden restore edilmiş şekli nedeniyle 1984 yılında, FİJET (Uluslararası Turizm Yazarları Birliği) tarafından, Altın Elma Turizm ödülü ile taçlandırılmıştır. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirleri ortak eseri olan surlar ile çevrili Marina’da çeşitli etkinliklerin yapıldığı küçük bir açık hava tiyatrosu bulunmaktadır. Marina’da yükselen üç palmiyenin ayaklarında kurulmuş olan Oyuncak Müzesi, çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de sürprizlerle doludur.

Düden Şelalesi ile deniz arasında geçtiği yere serinlik ve eşsiz manzaralar sunarak aktıktan sonra, kırk metre yükseklikteki falezlerden denize dökülür. Düden Çayı’nın denize döküldüğü yerde oluşturulan parklar, seyir terasları, ziyaretçilere bu eşsiz doğa olayını günün her saatinde izleme olanağı sunar. Kepez Kent Ormanı : Antalya’nın Kepez ilçesinde olan ve çok geniş bir alana sahip Kepez Kent Ormanı’nda sık çam ağaçlarının arasında çay bahçeleri ve gözlemeciler bulunuyor. Özellikle hafta sonları kurulan hediyelik eşya stantları ve günübirlik ziyaretçilerle oldukça renkli bir ortam oluşuyor. Kent Ormanı’nın en özel tarafı Antalya’ya tepeden bakan harika bir seyir taraçasına sahip olmasıdır. Berrak havalarda Kepez bölgesinden Sıçan Adası’na kadar uzanan muhteşem bir manzara izleniyor. Bu taraçanın aşağıya bakan yüzüne inşa edilen Atatürk heykeli ve yapay şelale adeta Antalya’nın girişinde bir hoş geldin takkı niteliğinde. Kepez bölgesinden Antalya düzlüğüne inen son varyantın başında kayalardan akan sular ve Atatürk’ün büstü güzel bir manzara oluşturuyor. Şehir merkezinden yaklaşık 12 km uzakta olan Kent Ormanı’na şehir içinden ulaşım sağlamak mümkündür.

Konyaaltı Plajı : Antalya şehir merkezinin batısında yer alan Konyaaltı plajları yaklaşık 1,5 km uzunluğundadır. Çakıl taşlı sahil muhteşem deniz ve dağ manzarasıyla görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Konyaaltı plajlarına ulaşım şehir merkezinden toplu taşıma araçlarıyla çok kolaydır. Düden Şelalesi: Antalya’nın hemen kuzeyindeki doğa harikası Kırkgöz Gölü’nden yol alan Düden Çayı, kısa bir süre sonra batar ve güneydeki Varsak’ta yeniden ortaya çıkar. Ancak kısa bir süre sonra yeniden batar ve ileride, turist gruplarının görmeden edemedikleri ünlü Düden Şelalesi olarak bir kez daha çıkar yeryüzüne.

Düden Şelalesi

39


40

NEREYE GİDİLİR?

Antalya Aquarium : Dünyanın en büyük akvaryum komplekslerinden biri olan Antalya Aquarium, ilham, eğlence ve eğitimi bir arada sunuyor. 40 tematik akvaryumun ardından 131 metrelik uzunluğu ve 3 metrelik genişliği ile dünyanın en büyük tünel akvaryumu Antalya Aquarium’da sizleri bekliyor! Antalya Aquarium dünyanın dört bir yanından hikayeler anlatıyor. Su altının sihirli dünyasını keşfedebileceğiniz gibi Kar Dünyası’nda gerçek kardan kar topları yapabilir, WildPark’da dünyanın en zehirli, en renkli ve en ilginç türleri arasında tropik bir maceraya adım atabilir, Oceanride XD Cinema’da Kaptan Barbossa ile dünya denizlerini çok boyutlu sinema teknolojisi ile gezebilirsiniz. Akvaryum gezinizi, holywood yeşil perde sistemi ile hazırlanan hatıra fotoğrafları ve özel hediyelik eşyalarla unutulmaz anılara dönüştürebilirsiniz. Teras katta doktor balıklarla şifa bulabilir, macera dolu bir günü ünlü lezzet seçenekleri ile tamamlayabilirsiniz. Antalya’nın kalbinde, tam şehir merkezinde Konyaaltı sahiline sadece 70 metre mesafede bulunan Antalya Aquarium, Antalya’nın en canlı cazibe merkezleri arasında yer almaktadır. Kırkgöz Han Kervansaray : Kırkgöz Han, II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında 1236-1247 yılları arasında yapılmış, Anadolu’da sultanların emriyle inşa edilen altı kervansaraydan biridir. Çoğu kervansarayın taşıdığı genel karakteristiklerin yanı sıra çatı örtüsü, burçlar ve avludaki kuyusuyla kendine özgü mimari özelliklere sa-

hiptir. Kırkgöz Han, Antalya’nın merkez ilçelerinden Döşemealtı ilçesinin, Pınarbaşı mevkiindedir. Han, ismini Döşemealtı ilçesinin eski adı olan Kırkgöz’den alır. “Kırkgöz” adı, bu bölgede çok sayıda su kaynağının yer almasından ortaya çıkmıştır. Selçuklu İmparatorluğu döneminde II. Gıyaseddin Keyhüsrev Bin Keykubat tarafından yaptırılan ve 800 yıl önce İpek Yolu’nun Antalya limanı öncesi son duraklarından olan Kırkgöz Han, dört yıl süren restorasyon sürecinin ardından Kırkgöz Han A.Ş. tarafından turizme ve ticaret hayatına tekrar kazandırılmıştır. Antalya Burdur Yolu üzerinde şehir merkezinden sadece 28 km uzaklıkta olan Kırkgöz Han, Selçuklular zamanında ana kervan rotalarından birinin üzerinde bulunan kervansaraylar zinciri içerisinde yer almaktadır.

Side - Manavgat Side Antik Tiyatrosu : Tiyatro yarımadanın en dar yerinde ve Side’nin merkezinde bulunmaktadır. Tiyatronun yapı planı Helenistik geleneği yansıtmasına rağmen, bina yapısı Roma mimari geleneğine göre inşa edilmiştir. Side Tiyatrosu bu yapı yöntemi itibariyle eşsiz bir örnek teşkil etmektedir. Skenae Frons’un üç katlı sütunlu cephesi vardır. Cephe dekorasyonu Antoninler döneminin özelliklerini taşımaktadır. Birinci katında Dionysos frizi görülebilir. Frizde, şarabın ve tiyatronun tanrısı Dionysos’un hayatı kronolojik olarak doğudan batıya doğru resmedilmektedir. Son bölümünde ise Gigantomakhia’nın tasvirleri yer almaktadır.


GÖRÜLECEK YERLER Apollon Tapınağı : Apollon Tapınağı’nı keşfederken, tapınağın çok yakınında bir bazilikanın kalıntılarına rastlayacaksınız. Kiremitten yapılmış kubbelerini, geniş bir boş alanı çevreleyen ve gerek ikilim koşulları ve tarihin akışıyla yıpranmış farklı yükseklikteki duvarlarını göreceksiniz. Burada dört-beş farklı dilde yazılmış ve bazilika hakkında bilgi veren bir levha da mevcut. Zemin bazı yerlerde düz olmadığından rahat ayakkabılar giymek yararlı olur. Manavgat Irmağı : Akdeniz’e boşalan Manavgat Irmağı, Köprüçay Irmağı ve Aksu Çayı gibi bölgenin büyük akarsuları, Antalya Körfezi’ni kuzeyden kuşatan Göller Bölgesi’nde yer alan Batı Toroslar’ın yoğun kar yağışı alan yüksek dağlarından beslenir. Antalya Körfezi’nin doğu kıyısındaki akarsular içinde debisi en yüksek olanı, antik adı Melas olan Manavgat Irmağı’dır. Side’nin birkaç kilometre doğusundan denize dökülen ırmak, Manavgat ilçesini ikiye böler. Manavgat Irmağı üzerinde enerji üretmek için inşa edilen Oymapınar Baraj duvarının gerisinde oluşan gölün sunduğu olağanüstü manzara zenginliği, turistlerin ilgisini çekmeyi sürdürür. Köprülü Kanyon : Köprülü Kanyon, Antalya’da bulunan bir kanyon ve milli parktır. 366 km2’lik bir alanı kapsayan milli park, 12 Aralık 1973 tarihinde Orman Bakanlığı tarafından oluşturulmuştur. Kanyon bazı yerlerde 400 metre derinliğe ve Köprüçayı boyunca 16 km uzunluğa erişir. Dinlenme alanında balık lokantaları vardır. Taze alabalık buranın spesiyalitesidir. Kanyonun yan kollarından olan bir geçidin üzerindeki Roma döneminden kalma Oluklu Köprüsü ve Kocadere üzerindeki Büğrüm Köprüsü zamanının mühendislik harikalarındandır. Bitki örtüsü ve hayvan sayısı açısından zengin olan ve el değmemiş güzelliği ile dikkat çeken park, Antalya’ya 92 km’lik mesafededir. Köprülü Kanyon Milli Parkı’na ulaşmak için Antalya’nın kuzeydoğusunda Side yolu üzerindeki Taşağıl ve Beşkonak kavşağına doğru sapın. Dereyle kesişen ve geniş ormanlar ile şelaleler arasından geçen dağ yolundan kanyona ulaşabilirsiniz.

Alanya Alanya, Akdeniz kıyısındadır ama sırtını Batı Toroslar’a dayamıştır. Toros dağları, Alanya’da yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Yaz aylarında yaylaya çıkmak ve yazı yaylada geçirmek bin yıllık Yörük Türkmen kültürüdür. Geçen yüzyıla kadar köyler baharla birlikte boşalır ve yaylalara çıkılırdı. Toros dağlarının yüksekliği 1000 metreyi aşan düzlüklerinde keçi kılından yapılmış çadırlar kurulur, bir yandan sürüler otlatılırken bir yandan da peynir ve yağ üretilir, halı ve kilim dokunurdu. Yayla kültürü günümüzde çadırların yerini alan konutlarda serin bir hafta sonu tatili geçirmek için sürmektedir. Çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanları, derin vadileri, bulutların içine giren zirveleri ve zirvelerden taşıp gelen akarsuları ile Toroslar, doğanın eşsiz güzelliklerini saklar. Günümüzde yaylalar, yerli ve yabancı turistlerin de uğrak yeri olmuştur; günübirlik piknik alanlarında eski Türkmen gelenekleri yaşatılmaktadır. Alanya, kültür ve sanat etkinlikleri bakımından sürprizlerle doludur. Bir gün Alanya Kültür Merkezi’nin önünden geçerken kendinizi belgesel film festivalinde bulabilir; limanı seyretmek için Kızılkule’nin terasına çıktığınızda uluslararası bir sanatçının arp konserine katılabilir; Alanya Kalesi’nde yüzyıllar öncesini hayal ederek girdiğiniz bir odada postmodern bir resim sergisiyle karşılaşabilir; bir yaz akşamı İskele Meydanı’nda elinizde dondurma külahı ile yürüyüş yaparken uluslararası bir orkestrasının Beethoven dinle-

41


42

NEREYE GİDİLİR? ve Bizans dönemi kiliseleri görülebilir. Kalenin liman kısmında anıtsal yapı olarak ortaçağdan kalma Kızılkule, Tersane ve Tophane bulunur. 17. yüzyıl Osmanlı gezginlerinden Evliya Çelebi, Alanya’yı kale içindeki 420 sarnıcı nedeniyle “sarnıçlar şehri” olarak nitelendirir. Sarnıçların birçoğu günümüzde de kullanılmakta ve Bedesten’de kullanılmayan büyük sarnıç ise içine inilip gezilebilmektedir.

tisine ya da davullar eşliğinde ulusal bir folklor gösterisine tanık olabilirsiniz. Alanya’da sokakta dolaşırken, anayollardaki pankartlara dikkatle bakmanızda yarar vardır; her an bir kültür sanat etkinliğinin duyurusu yapılabilir ve bu etkinlikler genellikle ücretsiz izlenir. Alanya Kalesi : Denizden 250 metreye kadar yükselen yarımada üzerinde 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. 83 kulesi ve 140 burcu bulunan kalede surların uzunluğu 6.5 kilometredir. Tarihi dokusu korunan kale içinde yaşam, günümüzde de sürmektedir. Yarımadanın zirvesindeki “İç Kale” ve kuzey yamacındaki “Orta Kale” müze konumundadır. İç Kale’deki sultanın saray kalıntıları ile 6. yüzyıldan kalma yonca planlı kilise önemli tarihi eserler arasındadır. Yine İç Kale’de bir uçurumun üstündeki sarnıç, Adam Atacağı olarak anılır. Efsaneye göre, ölüm cezasına çarptırılanların buradan denize üç taş atmasına izin verilir, taş yamaca takılmadan denize ulaşırsa cezası affedilir, aksi halde suçlu bir çuvala konularak uçurumdan aşağıya atılır. 15 metre derinlikteki sarnıcın da zindan olduğu söylenir. Kalede Süleymaniye Camisi, Bedesten, Andızlı Cami, Akbeşe Sultan Mescidi, Sitti Zeynep Türbesi

Alanya Marina : Alanya Marina 10 Şubat 2011 tarihinde açılmıştır. 287 denizde bağlama yerinde zincir tonoz sistemi ve 150 karada olmak üzere, her bağlama yerinde elektrik, su, Tv ve telefon bağlantıları bulunmaktadır. Yarı olimpik ölçüde yüzme havuzu, tenis kortları, yat kulüp binası, eğitim salonları, kapalı spor salonları ve SPA merkezi ile spor ve sosyal faaliyetler için gerekli tüm imkânları yaratılmıştır. 100 Ton kapasiteli Gezer Vinç – Travel Hoist ve 25 ton kapasiteli bot taşıyıcı, teknik servisi ile yatlar için kara park ve bakım onarım merkezi yaratıldı. Yat Malzeme Mağazası, Marketi, çarşı merkezi ile yat sahiplerinin tüm alışveriş ihtiyaçları karşılanmaktadır.

Alanya Marina


GÖRÜLECEK YERLER Damlataş Mağarası: Tarihi yarımadanın batı kıyısındaki mağaranın giriş kısmında 50 metrelik bir geçit vardır. Yüksekliği 15 metreyi bulan geçitten sonra silindirik bir boşluğa gelinir. Buradan mağaranın tabanına inilir. Yarı kriztalize kalker içinde bulunan mağaranın sarkıt ve dikitleri 15 bin yılda oluşmuştur. Mağara, büyüleyici güzelliğinin yanı sıra astım hastalarına iyi gelen havasıyla da ünlüdür. Mağaranın havası yaz kış değişmez; sıcaklık 22 santigrat derece, rutubet yüzde 95, sabit basınç 760 mm’dir. Dim Mağarası : Alanya’nın 12 kilometre doğusunda, 1.649 metre yüksekliğindeki Cebel-i Reis dağının yamacındadır. Mağaranın denizden yüksekliği 232 metredir. Türkiye’nin ziyarete açılan ikinci büyük mağarasıdır. 1 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilmektedir. İki ayrı koldan dağın içinde ilerleyen mağaranın kollarından biri 50 diğeri 360 metredir. Sarkıt ve dikitlerden oluşan mağaranın dip kısmında küçük bir göl vardır. Merdivenlerle inilip çıkılan mağaranın içindeki ortam fantastik film dekorlarını andırmaktadır. Dim Çayı : Alanya’nın doğusundaki Dim Çayı, körfezin doğu yakasındaki su varlığının ilk büyük akarsuyudur. Geçtiğimiz yıllarda üzerinde kurulan baraj gölünün doğu ve batısında birer duvar dikliği ile yükselen orman ve meyve ağaçları kaplı yamaçlarda dizili köyler yer alır. Baraj setinin deniz tarafında suyun iki yakasında kurulmuş ve yörede “piknik” olarak isimlendirilen çok sayıda yemek, yüzme ile dinlenme alanları; denizin tekdüzeliğinden kurtulmak için gidecek yer arayanların tercih ettikleri adreslerdendir. Dim Çayı’nın daha batısındaki Oba Çayı da bu anlamda tercih edilen güzel bir dinlenme alanıdır. Oba Çayı : Akdeniz’e dökülen Oba Çayı’nın çıktığı Kadıpınarı mevkiinde su kenarında piknik alanları vardır. Çam ve çınar ağaçlarının gölgesi her zaman serindir. Alanya’nın tarih öncesi çağlardaki ilk yerleşimine ev sahipliği yapan Kadıini Mağarası buradadır. Kadıpınarı’ndaki kır lokantalarında alabalık tercih edilen yemektir.

43


44

NEREYE GİDİLİR?

Kemer Phaselis : Phaselis, Likya kıyılarında bulunan antik bir Yunan ve Roma kentiydi. Kalıntıları Antalya’nın Kemer ilçesinde Tekirova’nın kuzeyinde yer almaktadır. Beydağları ve Olimpos Milli Parkı’nın ormanları arasında bulunan kent Kemer’in 16 km batısında ve Antalya-Kumluca karayolunun 57. kilometresinde yer almaktadır. Phaselis ve kıyı şeridindeki diğer antik kentlere aynı zamanda günlük yat turları ile denizden ulaşılabilir. Kent M.Ö 700 yılında Rodoslular tarafından kurulmuştur. İki limanı ayıran bir berzah üzerindeki konumuyla, batı Likya’nın en önemli liman kenti oldu ve Likya Birliği’ne ait olmamasına rağmen, Yunanistan, Asya, Mısır ve Fenike arasındaki ticaretin önemli bir merkeziydi. Kent ilk olarak Küçük Asya seferlerinde Persler tarafından, daha sonra Büyük İskender tarafından ele geçirildi. Phaselis’in üç limanı vardır. Kuzey Limanı, Savaş Limanı, Korunmuş Liman veya Güneş Limanı. Bunlardan en önemlisi sonuncusudur. Kentin ortasında 2024 metre genişliğinde muhteşem bir cadde vardır. Bu caddenin güney ucunda Hadrian Su Yolu Kapısı bulunur. Caddenin iki yanında gezinti yolları ve dükkânlar vardır. Bunların da yakınında Hamamlar, Agora ve Tiyatro gibi kamu yapıları bulunur. Bu yapıların tarihinin MÖ 1. ve 2. yüzyıla kadar uzandığı ileri sürülmektedir. Kent merkezi ile 70 m yükseklikteki plato üzerine kurulmuş olan yerleşim yeri arasında su kanalları vardır. Çok sayıda lâhit de bulunmaktadır.

Adrasan : Adrasan, Antalya’nın batısında ve 95 km. uzaklıktadır. Antalya’dan Adrasan’daki karayolu üzerindeki yol ayrımına kadar gidebileceğiniz otobüs servisleri (Adrasan Tur veya Kumluca-Finike istikameti otobüsleri) mevcuttur. Burada indikten sonra sizi Adrasan’a kadar götürecek dolmuşlara binebilirsiniz. Doğayla içiçe birçok küçük ve şirin pansiyon vardır. Adrasan Koyu ana yola yaklaşık 10 km mesafededir. Yürüyüşçüler Likya Yolu’ndan Olimpos’a kayalık bir yükseltiden sonra ulaşabilirler. Kalıntılar açık bir alana dağılmış durumdadır. Yanartaş’ın kaya çatlaklarından yükselen alevlerine, sahil boyunca hafif bir 4 km yürüyüşten sonra ulaşabilirsiniz. Çıralı: Çıralı, Antalya’nın 80 km batısında Kemer ve Kumluca arasında yer alıyor. Olimpos Dağı’nın


GÖRÜLECEK YERLER (Tahtalı Dağı: 2365 metre) eteklerinde bulunan Çıralı Koyu, üçgen biçiminde ve dağlarla çevrili. İki ucu uçurumlarla sınırlı 3,2 km uzunluğunda bir plajı vardır. 50100 metre arasında genişliğe sahip plaj, ince kum ve çakıl karışımıdır. Kış aylarında, üç dere Çıralı sahilinden denize karışır. Plaj ve koy 1. ve 2. derece doğal sit alanı olarak belirlenmiştir. Koyun ekolojik konumu, zengin ve çeşitli bir bitki örtüsü ve hayvan varlığıyla tehlike altında olan Caretta caretta deniz kaplumbağaların üremesinde önemli bir etken görevi görmektedir. Antalya’dan Kemer yönüne doğru, Antalya’yı Kaş’a bağlayan yol ulaşacaksınız. Kemer ve Tekirova’yı geçtikten sonra Çıralı-Olimpos kavşağından sola dönüp vadinin nefes kesici manzaraları eşliğinde 7 km’lik dar ve dolambaçlı bir yoldan Çıralı’ya ulaşacaksınız. Antalya’dan karayolu üzerindeki yol ayrımına kadar gidebileceğiniz otobüs servisleri (Adrasan Tur veya Kumluca-Finike istikameti otobüsleri) mevcuttur. Burada indikten sonra sizi Çıralı’ya kadar götürecek dolmuşlara binebilirsiniz. Olimpos: Olimpos, Likya’nın kıyısındaki Roma kalıntılarının biraz içerisinde kalan, bir vadinin altındaki dar bir yol boyunca motellerin ve turist işletmelerinin sıralandığı küçük bir yerleşim alanıdır. Olimpos, Antalya’dan 85 km uzaklıtadır. En yakın kentler güneyindeki Kumlca ve kuzeyindeki Kemer. Olimpos’un merkezinde gezgin turistlerin rağbet ettiği misafirhaneler ve pansiyonları vardır. Özellikle ağaç evi tarzındaki bungalovlar çok popülerdir. Misafirhanelerin sonundaki yolu takip ederseniz eski bir patikadan antik Yunan kalıntıların yanından geçerek denize ulaşabilirsiniz. Tahtalı Dağı : Tahtalı Teleferiği benzersiz bir biçimde iki klasik tatil destinasyonunu bir araya getiriyor – denizi ve dağları. Deniz seviyesinden 2.365 metre yükseklikteki Tahtalı Dağı, bütün Antalya Körfezi’ni ve onu çevreleyen Toros Dağ-

ları zirvelerinin nefes kesici manzarasını sunmaktadır. Yanartaş : Yanartaş, Olimpos vadisine ve ulusal parkı yakınında bulunan ve taşlar arasından çıkan alevleriyle tanınmış bir yerdir. Antalya’nın 80 km güneybatısında Çıralı kasabasına yakın bir konumdadır. Genel olarak antik çağın Chimaera Dağı olduğuna inanılmaktadır. Dağ yürüyüşçüleri arasında popüler olan bölge, Likya Yolu üzerinde yer almaktadır. Dağın yan tarafındaki kayaların çatlaklarından sürekli çıkan alevler bulunmaktadır. Alevlerin hemen alt tarafında, tan-

45


46

NEREYE GİDİLİR?

Aziz Nikolaos Kilisesi

rıların demircisi olan Yunan tanrısı Hephaistos’a adanmış tapınak yer almaktadır. Ziyaretçiler dağın eteğinden yaklaşık bir kilometrelik bir tırmanıştan sonra Yanartaş ve kalıntılara ulaşabilirler. Kaya merdivenlerden yapılmış bu yolu kat etmek nispeten kolaydır. Çoğu kişi, Yanartaş’ı alevlerin en görkemli yandığı gece vaktinde ziyaret etmeyi tercih ederler. Alevler 5000 m2’lik alana yayılı ve en az 2500 yıldır doğal gaz emisyonları nedeniyle yanmaya devam etmektedir. Bu emisyonlar mevsime göre değişiklik gösterirler. Çatlaklardan çıkan alevler özellikle kış aylarında daha belirgindir.

merdivenlerle buraya ulaşılabilir. Mezarların çoğu MÖ 4. yy’dan kalmadır. Birçok kabartma cenaze sahnelerini ve bazıları günlük hayatı tasvir sahneleri içeriyor. Tepenin doğu yüzündeki mezarlar tiyatronun yanındakilere benzemektedir. Zorlu bir kaya yolu üzerinden yaklaşılabilen Boyalı Mezar, Likya’nın en çarpıcı anıtlarından biridir. Bu olağan ev-tipi bir mezardır ama 11 tane gerçek boyutlu figür tasviri içerir. Aziz Nikolaos Kilisesi: Aziz Nikolaos adına yapılan ve onun mezarını içeren kilise, Aziz Nikolaos’un piskopos olarak görev yaptığı eski Hıristiyan kilisesinin temelleri üzerine MS 520 yılında

Demre (Myra) Amfitiyatro : Likya’nın en büyük tiyatrosu ve başlıca turistik mekânlarından olan Myra’nın Greko-Romen tiyatrosu halen iyi durumdadır. Çift tonozlu koridorları bugüne kadar korunabilmiştir ve antik bir stantta bulunan bir yazıt buranın “Satıcı Gelsius’un Yeri” olduğunu belirtir. Tiyatronun 38 oturma sırası vardır ve cephesi süslü tiyatro maskeleri ve mitolojik sahneler ile donatılmıştır. Myra’nın ünlü kaya mezarlıkları iki ana gruba ayrılmıştır. Biri Tiyatronun hemen yukarısında, diğeri nehir nekropolü olarak bilinen bir yerdedir. Mezarların çoğu sade olmasına rağmen, 1840 yılında burayı keşfeden Charles Fellows mezarları rengârenk kırmızı, sarı ve mavi renklerinde boyanmış halde bulduğun ifade etmiştir. Bütün kaya yüzeyi zamanında bir renk cümbüşü olmuş olmalıydı. Tiyatronun batısındaki dik uçurumda birbirine yakın ama asimetrik mesafelerde bulunan büyük sayıda kaya mezarları vardır. Bunlar ev tipi kaya mezarlarıdır. Bazıları tapınak mezarlarıdır ve kayadan oyulmuş

Aziz Nikolaos Kilisesi


GÖRÜLECEK YERLER inşa edilmiştir. Zamanla nehir yönünü değiştirdi ve kilise balçıkla dolup altında gömülmüştür. 1862 Rus Çarı Nicholas I. binaya kule ekleyerek ve Bizans mimarisine diğer değişiklikler yaparak, kiliseyi restore ettirdi. Kilise Anadolu’nun üçüncü en önemli Bizans yapısı olarak kabul edilir. Olağanüstü duvar freskleri, dini ve mimari önemi açısından dikkat çekicidir. Kuzeydoğusunda ek bölüm Türkiye’de Nikolaos döngüsünün tek örneğini içermektedir. Demre, Antalya’nın 140 km batısında yer almaktadır.

Serik Aspendos Tiyatrosu : Aspendos da, diğer bölge kentleri gibi, Hellenistik krallıkların egemenliğinin ardından sırasıyla Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı egemenliğini yaşadı. Anadolu’da en çok ziyaret edilen tarihi yerler arasında olan, Aspendoslu mimar Zenon tarafından M.S II. yüzyılda inşa edilen ünlü Aspendos Tiyatrosu, tüm dünyada en iyi korunmuş antik tiyatrolar arasında sayılmaktadır. Kentin kurulduğu tepenin doğu yamacındaki tiyatro, geçmişte olduğu gibi günümüzde de kültür etkinliklerine sahne olmaktadır. Tiyatro binasının

kuzey bitişiğinde stadion yer alır. Araştırmalar, Eurymedon üzerinde halen ayakta olan Selçuklu köprüsünün, kalıntıları günümüze kadar gelen aynı yerdeki bir Roma köprüsünün temelleri üzerine inşa edildiğini ortaya koymuştur... Aspendos’un üzerinde kurulduğu tepede anıtsal kent kapısı, kent agorası, bazilika, anıtsal çeşme gibi kamu yapıları, akropol tepesinin güneyindeki düzlük alanda hamamlar yer almaktadır. Kentin en fazla ilgi uyandıran kalıntılarından biri de kuzeydeki kaynaklardan su getiren anıtsal boyutlardaki su kemerleridir.

Kaş Kaputaş Plajı : Kaş ve Kalkan arasındaki sahil yolu üzerinde bulunan Kaputaş Plajı, Kaputaş Kanyonu’nun bitişinde bulunan büyüleyici bir plajdır. Plaj D-400 karayolunun hemen altında yer almaktadır. Kaş’a 18 km ve Kalkan’a 7 km mesafededir. Kaputaş Plajı inanılmaz manzarası ve türkuaz mavisi deniziyle ünlüdür. Karayolundan 187 basamak inilerek plaja ulaşılır. Plajda herhangi bir tesis olmadığından yanınızda ihtiyaç duyduğunuz eşyaları getirmeyi unutmayın. Birkaç araçlık park yeri mevcut olmasına rağmen bunlar çok çabuk doluveriyor.

Kaputaş Plajı

47


48

NEREYE GİDİLİR?

Kekova : Kekova, Demre (Myra) yakınındaki küçük bir adadır ve Kaleköy (antik Simena) ile Üçağız (Antik Theimiussa) karşısında bulunmaktadır. Issız ada 4,5 km2’lik bir alana sahiptir. Eski çağlarda Dolichiste olarak bilinen bu adanın Güney Likya kıyılarına ve Myra harabelerine yakın stratejik konumu zamanın birçok ünlü tarihçisi tarafından dile getirilmiştir. Dolichiste kalıntıları MS 2. yüzyılda meydana gelen bir deprem nedeniyle kısmen su altında kalmıştır. Bizans döneminde yeniden inşa edilen ve gelişen kent, sürekli Arap akınlarına maruz kaldıktan sonra terk edilmiştir. Tüm Kekova bölgesi 1990 yılında T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiştir. 260 km2’lik bu alan Kekova adasını, Kaleköy ve Üçağız köylerini ve dört antik kent Simena, Aperlai, Dolchiste ve Theimiussa’yı kapsıyor. Patara : Patara antik kenti, Likya’nın en önemli şehirlerinden biriydi ve Likya Birliği’nin başkentliğini yapmıştır. Bu birlik 23 Likya kentinin ittifakından oluşmaktaydı. Kent üç oy hakkına sahipti ve Birliği’nin toplantıları bu kentte yapılmaktaydı. Likya’nın en önemli limanıydı ve Apollon Tapınağı ve kehanet merkeziyle tanınmıştı. Patara, Likya’nın geri kalanı ile birlikte M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in orduları tarafından

işgal edildi. M.S. 43 yılında Roma İmparatorluğu tarafından resmen ilhak edildi ve imparatorluğun Pamfilya eyaletine bağlanmıştır. Aziz Nikolaos Patara’da doğmuş, ama hayatının büyük bir kısmını yakındaki Myra (Demre) kentinde geçirmiştir. Patara Bizans dönemlerinde bile önemli bir ticaret kentiydi. Antik kentin kalıntıları çok geniş bir alana yayılmıştır ve bunların çoğu gün yüzüne çıkmayı beklemektedir. Fethiye’den Kaş’a uzanan sahil yolu üzerinde ve Kaş’tan yaklaşık 41 km uzaklıktadır. 18 km’lik muhteşem kıyı şeridiyle, Patara Türkiye’nin en uzun kumsalıdır. En dar yeri 280 metre, en geniş yeri 500 metreye ulaşıyor. Biyolojik çeşitlilik açısından zengin Patara Plajı, Sini kaplumbağaların (Caretta caretta) yumurtlama alanıdır. Teimiussa (Üçağız) : Demre yolu üzerinde ve Kaş’ın 20 km doğusunda bulunmaktadır. Üç tarafı denizlerle çevrili koy doğal barınak işlevi görmektedir. Üçağız mezarları ile ünlüdür. Koyun kuzey kıyısında Üçağız köyü içinde, Theimussa’nın kalıntıları vardır. Theimiussa, Myra ve Kyaena ile bir siyasi birlik oluşturmuş ve birlikte Likya Birliği’nde temsil edilmişlerdi. Kentin geçmişi hakkında çok bilgi bulunmamasına rağmen, bir yazıtta kentin M.Ö. 4. yüzyılda halen var olduğunu tespit edilebilmiştir. Köyün yakınında sövele-


GÖRÜLECEK YERLER rinin hala yerinde olduğu bir kapı ve alçak kayalık bir tepe üzerinde bir kulenin kalıntıları vardır. İskelenin hemen arkasında yer alan, genç, çıplak bir adamı tasvir eden ev cephesi biçiminde büyük bir mezar vardır. Yazıtta bu kişinin Kluwanimi olduğu belirtilir. Koyun doğu tarafında ve denizden hemen yukarıda sanki birbirlerinin üstüne kümelenmiş gibi görünen birkaç lâhit vardır. Bu lâhitlerin çoğu Hellenistik ve Roma dönemlerine aittir. Mağaraları Keşfetmek! Antalya bölgesi, keşfetme tutkunları için 500’e yakın mağara ile bir başka gizem dolu etkinliğin birinci adresidir. Antalya kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta yer alan, Döşemealtı bölgesi Yağca köyünde bulunan Karain Mağarası bizlere ilk insanlığın oluşumu hakkında ayrıntılı bilgiler verir. Mağara Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç gibi Protohistorik çağlardaki insanlar tarafından sürekli bir yaşam alanı ve mesken olarak kullanılmıştır. Karain Mağarası kazılarından elde edilen buluntular, hemen yanı başında bulunan Karain

Müzesi ve Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Manavgat ilçesine bağlı Evrenseki nahiyesinin kuzeyindeki dağın yamaçlarında bulunan ve yerel halkın Sulu İn adını verdiği mağaranın duvarları, birer sanat harikasını andıran Hıristiyanlığa özgü resimlerle donatılmıştır. Hıristiyanlığın ilk yıllarında, gizli olarak yapılan ayinlerin merkezi konumunda olduğu tahmin edilen mağarada, İsa’nın annesi “Meryem Ana” ve bazı azizlerin resimleri bulunmaktadır. Antalya ve çevresinde 500’ün üzerinde mağara yer almasına karşın bunların büyük bir çoğunluğu turizme açılmamıştır. Bu nedenle Antalya çevresindeki mağaralar, beraberinde yer aldığı doğal güzellikler ve turizm dışı alanlarda yaşayan yerel halk ile de tanışmak adına, meraklıları için gizem dolu keyifli keşiflerin rotasını sunmaktadır. Türkiye’nin en uzun mağarasının, 16 kilometre uzunluğu ile komşu kent Isparta sınırları içerisinde yer aldığını da hemen anımsatalım.

Altınbeşik Mağarası

49


50

SPOR & SU ALTI Bir yeryüzü cenneti olan Antalya, antik çağlardan günümüze sanatın olduğu kadar sporun da merkezi olmuştur. Bu verimli topraklarda yaşamış olan Antik Çağ insanlarının, kurdukları şehirlerde tiyatro ve stadyum inşa etmeleri, o devirlerde sanat ve sporun ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Antalya’nın batı kesiminde yaşayan ışık ülkesindeki Likyalılar; sanatı, eğlenceyi ve sporu çok sever. Likya’nın başkenti olan Patara’dan pek çok ünlü sporcunun çıktığı bilinir. Işık ülkesinin insanları, şenlik ve yarışmalar için gittikleri kentlerde şampiyonluklar kazanmış ve gelenek gereğince, Patara’nın yanı sıra o kentlerin de yurttaşlık haklarını elde etmiştir. Likya vatandaşı, özgürlükler şehri Xanthos’lu Hermogenes’in M.S. 81, 85 ve 89 yıllarında; 215, 216, 217. Olimpiyat Oyunlarında çifte stadion koşusuyla silahlı koşuda birinci geldiği bilinir. Dünya Kulüplerinin Buluşma Platformu! Kış aylarında ortalama sıcaklığının 15 - 20 derece civarında seyrettiği Antalya ve çevresi, birçok spor dalı için ideal bir kamp merkezidir. Gelişmiş deniz, kara ve hava yolu ağı ile ulaşımın çok kolay yapılabildiği Antalya, bu yönüyle de ön plana çıkmaktadır. Her yıl yüzlerce futbol takımını ağırlayan, çam ağaçlarıyla kaplı Belek Bölgesi, profesyonel kullanıma uygun sahalarıyla Avrupalı futbol takımlarının, kış kampları için seçerek tercih ettiği önemli bir merkez haline dönüşmüştür. Belek’in yanı sıra Alanya, Manavgat ve Kundu bölgeleri de sundukları profesyonel hizmetler ile öncelikli olarak tercih edilmektedir. Geçen yıllarda Çin ile birlikte Uzakdoğu spor kulüplerinin de keşfettiği Antalya ve bölgesi, ılıman iklim ve profesyonel işletmeleriyle neredeyse tüm dünyanın tercih ettiği bir merkez haline gelmiştir. Otellerdeki kalite ve uluslararası düzeyde eğitim görmüş aşçılar tarafından hazırlanan yemekler de hiç kuşku yok ki bölgede konaklayan takımların öncelikli tercih nedenidir İki Teker Üzerinde Macera! Bisiklet sporu için de çok elverişli bir bölge olan Antalya, kış aylarında pek çok bisiklet kulübüne

kamp fırsatları sunar. Antalya’nın doğusunda yer alan Manavgat ve Alanya ilçeleri, sundukları nitelikli hizmetler ile bisiklet kulüplerinin öncelikli kamp tercihidir. Bisiklet ile bölgeyi gezerek keşfetmek ve misafirperverliği nam salmış ünlü yerel halk ile tanışmak isteyenleri, Manavgat Nehri ve devamında yer alan Oymapınar Barajı ile çevresi çok keyifli bir parkurla beklemektedir. 2011’de Türkiye Bisiklet Şampiyonası’na ev sahipliği yapan, kaliteli sporun birinci adresi Alanya’da ayrıca 2013 yılında, uluslararası standartlara uygun formda BMX yarış pisti inşa edilmiştir. Alanya, bu BMX pisti ile birçok ulusal ve uluslararası yarışmaya ev sahipliği yapmaktadır. Her yıl düzenlediği dağ bisikleti yarışları ile uluslararası çapta birçok sporseveri buluşturan Alanya, bisikletçilere sırtını Akdeniz’e yaslamış doğal güzellikler içerisinde, çok keyifli ve elverişli parkurlar sunar. Türkiye’nin en prestijli bisiklet etkinliği olan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, yine Alanya’dan başlayarak bir başka görseli sunar. Beş kıtadan katılmış olan yüzlerce bisikletçi, ilk turlarını Alanya caddelerinde attıktan sonra muhteşem güzellikteki rotalarına devam eder. Alanya’dan başlayan yarış, Batı Akdeniz ve Ege kıyı şeridinin zengin bitki örtüsünde sürdürülür. Sporcular ve takipçileri, hiç kuşku yok ki unutulmaz bir deneyime pedal çevirir. Her yıl mayıs ayında organize edilen uluslararası Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, sunduğu muh-


SPOR & SU ALTI teşem görsellik ile öne çıkarak dünya basını tarafından büyük ilgiyle karşılanmakta ve TV kanallarından naklen sunulmaktadır. Bu yıl 51. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 120 ülkede canlı yayınlandı. Asya’yı Avrupa’ya bağlayan yarış; 1247 kilometreyi 7 günde kat ederek varış noktası olan İstanbul’da son bulmaktadır. Bisiklet sporu ile ilgili bir başka etkinliği de Antalya merkezinden duyuralım. Her yıl mayıs ayı sonunda; “7’den 77’ye Herkes İçin Bisiklet” başlığı altında günübirlik bir etkinlik düzenlenmektedir. Şehrin sokaklarını baştan sona pedalları ile geçen binlerce sporsever, şehir merkezinde çok renkli görüntüler sergilemektedir. Şimdi rotamızı motosiklet sporları ile ünlenmiş olan beldemiz Kemer’e çevirelim: Türkiye’nin muhteşem sahillerini barındıran Kemer’de düzenlenen Red Bull Sea to Sky Uluslararası Ekstrem Enduro yarışlarına her yıl yirmiye yakın ülkeden yüzün üzerinde yarışmacı katılmaktadır. Her yıl ekim ayının ikinci yarısında 1000 metre yüksekliğin üzerinde düzenlenen yarışlar, son derece zor parkurlarda gerçekleşmektedir. Ayrıca Türkiye Motosiklet Federasyonu ve Kemer Enduro Motosiklet Kulübü tarafından düzenlenen Türkiye Enduro Şampiyonası, Kemer Belediyesi’nin katkılarıyla her yıl nisan ayı başında organize edilir. Çam ağaçları ve kayaların arasında, zorlu doğa şartlarında gerçekleşen yarışlar büyük ilgi toplamaktadır. Antalya merkezine 35 kilometre uzaklıkta olan Kemer; gelişmiş turizm altyapısı ve otelleri sayesinde, motosiklet kulüpleri için eşsiz parkur ve tesisleriyle kaliteli kamp hizmetleri sunmaktadır. Dünyanın En İyi 10 Uzun Mesafe Yürüyüş Rotasından Biri: Likya Yolu İlin yüzde 77,8’ini kaplayan dağlık alanları, bölgede dağcılık ve trekking etkinliklerinin çok etkin olarak yapılmasına zemin hazırlamıştır. Her hafta sonu, binlerce Antalyalı doğaseverin kat ettiği dağ yolları hiç kuşku yok ki yürümekle bitmeyecek gibidir. Dağcılık sporu için son derece elverişli olanaklara sahip olan bölgede, çok sayıda amatör dağcılık kulübü bulunur. Dağcılık kulüpleri her pazar,

bölgenin bir başka güzelliğini keşfetmek için yürüyüşler düzenlemektedir. Hafta sonları Antalya dışından birçok Türk dağcının; Antalya’ya gelerek cuma akşamını Kaleiçi’nin hoş atmosferinde geçirdikten sonra cumartesi sabahı Antalyalı dağcı dostlarıyla birlikte, önceden belirlenmiş rotanın yolunu tuttukları bilinmektedir. Hiç kuşku yok ki cumartesi zirvede geçirilen gecenin konusu, bir gün önce Kaleiçi’nin büyüleyici atmosferinde yapılmış dost sohbetleri olacaktır. Dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotasından biri olarak gösterilen Likya Yürüyüş Yolu, Likya kentlerini birbirine bağlayan ve Teke yarımadası üzerinde Antalya’dan Fethiye’ye sahil boyunca uzanan patikalardan oluşmaktadır. Parkurun tamamı Antalyalı gönüllü dağcılar tarafından işaretlenmiştir. Antalya’nın batısına uzanan Likya Yolu; antik kentleri, kıyıları ve dağları içine alan rotasıyla dünyada tavsiye edilen en iyi yürüyüş parkurlarının başında gelmektedir. Likya Yolu’nun Fethiye’den başlayan birinci bölümünde Faralya (Uzunyurt) köyü, Dodurga köyü, Sidyma, Pınara - Letoon - Xanthos ve muhteşem güzellikteki kumsalıyla ünlü eski bir liman bölgesi ile Likya’nın başkenti olan Patara yer almaktadır. İkinci bölümünde ise Antiphellos, Apollonia, Simena, Myra, Limyra, Olympos ve Phaselis bulunmaktadır.

51


52

SPOR & SU ALTI Antalya’da Dağcılık Kaya duvarı üzerinde art arda ip boylarınca bacalar, yüzeyler, çatlaklarda tırmanırken, yeryüzü giderek yüzlerce metre aşağıda kalırken yerle gök arasında asılı olma hissi müptela edici boyuttadır. Orada olmak sıra dışıdır! Antalya’da şehrin içinden bakınca gözüken irili ufaklı dağların kayalık uçurumları izleyenleri hayran bırakmaktadır. Antalya’nın batısı, doğusu ve kuzeyinde Akdeniz’den birdenbire yükselen ve Beydağları adıyla anılan kayalık Toros Dağları, Antalya’nın arkalarında bir inci dizisi gibi uzanır. Antalya körfezini çevreleyen ve en yüksek noktasında 3000 metre yüksekliklere varan bu silsile müthiş bir kireçtaşı yığınıdır ve birçok yerde büyük yüzler ve kaya bantları tarzında, tırmanışa uygun yapılar sunmaktadır. Antalya, geçen on yıllık zaman diliminde dünyaca ünlü bir sportif tırmanış bölgesi haline gelmiştir. Ancak bölgenin barındırdığı geleneksel uzun tırmanış rotaları hala bilinmezliğini, keşfedilmemişliğini ve dolayısıyla bakirliğini korumaktadır. Antalya’nın tipik oluklu, suyla aşınmış gri kireçtaşı yüzeyleri, dikliğinden bağımsız olarak sağlam, emniyeti bol, kesin ve sürtünmesi yüksek niteliklerdedir: Yani bir tırmanıcının aradığı ve tırmanmayı istediği özelliklerdedir. Bu tür bir kayada tırmanmanın nasıl bir haz verdiğini ifade etmek çok zordur. Tırmanış sporunun yeni yeni tanınmaya başladığı Türkiye, iyi bir kaya tırmanışı mekânı ve birçok tırmanış alanına sahip. Sportif olsun, geleneksel olsun, uzun ip boylu olsun, kısa olsun, dağda veya şehir yakınında olsun, birçok değişik bölgedeki bu farklı tırmanışlar güzel bir mozaik oluşturuyor. Antalya Beydağları’nın şahane masif gri kireçtaşı ve karstik arazisine has duvarlar da bunun çok önemli bir parçasıdır. Koşuyorum, Koşuyorsun, Koşuyoruz! Ekim ayında yapılmakta olan Olympos Maratonu, doğal güzelliklerle dolu bir parkurdan oluşmaktadır. Eşsiz doğası ve tarihi dokusu ile Olympos, Antalya’ya 85 kilometre uzaklıktadır. Aynı zamanda Caretta Caretta kaplumbağala-

rının yavrulama alanı olan bölge, koruma altındadır ve yapılaşmaya izin verilmemektedir. Güney Antalya Turizmi Geliştirme ve Altyapı İşletme Birliği (GATAB) tarafından organize edilmekte olan maratonun Olympos’un büyüleyici atmosferinde başlayan parkuru, doğa içinde sunduğu muhteşem güzellikleri geçtikten sonra Kemer’de sona erer. Antalya’nın yıllık maraton koşusu yeni ismi Runatolia Maratonu altında bu yıl 1 Mart tarihinde onuncu kez düzenlendi. Kent merkezinde 42 kilometrelik bir parkurdan oluşan koşu, geniş katılımıyla Antalya sokaklarında çok renkli görüntüler sergilemektedir. Yarışmaya 44 ülkeden 6000’den fazla sporcu katıldı. Beyaz ve Mavinin Büyüsü! Kış aylarında karlarla kaplı Beydağları’nın uzantısında bulunan Saklıkent, kayak yapabilme ola-


SPOR & SU ALTI

ANTALYA -SAKLIKENT

53


54

SPOR & SU ALTI nağı tanırken engin mavisiyle Akdeniz’in serin suları, sizleri kucaklamaya çoktan hazır olacaktır. Saklıkent kayak merkezi Antalya’ya 45, havaalanına ise 65 kilometre uzaklıktadır. Merkezde, kolay ve orta zorluk derecesinde olmak üzere iki ayrı pist yer almaktadır. Saatte 240 ve 340 kişi kapasiteli iki teleski bulunan merkez, 2.550 metre yüksekliğe sahiptir. Kayak mevsiminin kısa sürdüğü Saklıkent’te, sezonda kar kalınlığı 50 ile 100 santimetreyi bulmaktadır. Antalya’nın komşu kenti Isparta’ya 26, Antalya’ya 154 kilometre uzaklıkta olan Davraz, kış sporları için bir başka güzellikte olanak tanımaktadır. Akdeniz bölgesinin Göller Yöresi’nde, Eğirdir ve Kovada arasında yükselerek adeta Isparta Ovası’nı kuşatan heybetli Davraz Dağı, 2.637 metre yüksekliktedir. Kayak mevsiminin uzun sürdüğü Davraz, doğal dokunun yumuşaklığı ve mükemmel kar kalitesi ile amatör kayakçılara tehlikesiz rotalar, profesyonel kayakçılara ise gönüllerince kayabilecekleri 4 kilometreye ulaşan benzersiz parkurlar sunmaktadır.

mış kulaçlarla 7 kilometrenin sonunda Kaş’ta son bulmaktadır. Ayrıca, Konyaaltı Belediyesi’nce organize edilen “Ata’yı Anma Kupası” Yat ve Yelken Yarışları kasım ayında yapılırken Alanya Yelken, Optimist ve Laser kategorisinde, nisan ayında bir başka kupaya ev sahipliği yapmaktadır. Köprüçay’da Rafting Köprüçay Irmağı’nın altından geçtiği Oluk Köprü’den sonra aktığı düzlük boyunca dinlenme alanları ve son yıllarda hizmet kalitesi yönünden büyük gelişme gösteren rafting spor etkinliği ile doğaya meraklı her turistin en çok ziyaret ettiği yer konumuna gelmiştir. Anadolu’daki en ünlü rafting merkezlerinden biri olan Beşkonak köyü yakınlarındaki antik Oluk Köprü çevresi, bu spor etkinliğinin hareket merkezidir. Buradan yola koyulan botlarla geçirilen keyifli bir-iki saatin ardından karaya çıkan sporcuların heyecanı yüzlerden okunur.

Suyun Üstü Pırıl Pırıl Mavi bayraklı plaj sayısı bakımından dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye’de, en fazla mavi bayrağa sahip il Antalya’dır. Toplam 379 mavi bayrağın olduğu ülkemizde Antalya, 194 plajla birinci sırada bulunmaktadır. Bölgenin yarattığı bu doğal hal, birçok milli yüzücünün yetişmesine zemin hazırlamıştır. Antalya’da sporun gelişmesine katkılar sağlamış olan Süleyman Erol’un adının verildiği Açık Deniz Yüzme Yarışları, geleneksel olarak her yıl mayıs ayında yapılmaktadır. Ayrıca, Konyaaltı Belediyesi’nin organizasyonu ile gerçekleşen etkinlik ile eşzamanlı olarak LEN (Avrupa Yüzme Ligi) Kupası Avrupa Açık Deniz Yüzme Şampiyonası düzenlenmektedir. Her yıl haziran ayı ortalarında Likya adıyla taçlanan bir festival, Kaş ilçesinde 3 gün sürmek üzere başlar. Bu festival içerisinde çok anlamlı bir yüzme yarışı organize edilmektedir. Haziran ayında yapılan yarışın özelliği; Kaş ilçesinin hemen karşısında bulunan, Yunanistan’a bağlı Meis adası halkı ile birlikte düzenlenmesidir. Meis adasından başlayan yarış, dostluk için atıl-

Suyun Altı: Her Batığın Bir Öyküsü Var! Antalya, dalma meraklıları için de merkez konumundadır. Türkiye’de bulunan 10 en iyi dalış bölgesinden 5’i Antalya bölgesinde yer alır. Ayrıca Türkiye’de en çok dalış okulu Antalya ve çevresinde yapılanmıştır. Dalış okulları, bölgede uzman rehberler eşliğinde profesyonel hizmetler sunmaktadır. Onlarca mükemmel güzellikte dalış noktasının bulunduğu bölge, irili ufaklı çok farklı güzelliklere sahiptir. Antik çağlardan kalma batıkların yanı sıra dünya savaşları sırasında öyküleri ile sulara gömülmüş batıklar dalma me-


SPOR & SU ALTI dir. Dalma meraklılarını bir araya getiren sualtı günleri; beraberinde organize edilen tematik etkinlikler ile adeta bilimsel bir şenliğe dönüşmektedir. Raketini Al ve Gel! Antalya bölgesinde tenis çok yaygın olarak yapılmakta olan bir spor dalıdır. Sokaklarda çantalarına sıkıştırdıkları raketleri ile yolda yürüyenleri görmek sıklıkla mümkündür. Bölgede uluslararası standarda sahip yüzlerce tenis kortu bulunmaktadır. Antalya merkezinde bulunan ATİK-Antalya Tenis İhtisas ve Spor Kulübü, birçok ulusal ve uluslararası çapta turnuvaya ev sahipliği yapan bir merkez konumundadır. Antalya otellerinin dünya standartlarına uygun kortları, pek çok tenisçi tarafından bölgenin ılıman iklimi nedeniyle özellikle kış aylarında sıklıkla kullanılan bir antrenman bölgesi konumundadır. Demir İnsanların Mücadelesi: Triatlon

raklıları için çok zengin seçenekler sunmaktadır. Bölgenin muhteşem doğal güzelliklere sahip olan koylarında gerçekleştirilecek dalışlar, hiç kuşku yok ki meraklılarını baştan çıkartacaktır. 1991 yılından bu yana çok sayıda dalış noktasının sahibi Kemer’de, Uluslararası Sualtı Günleri her yıl mayıs ayı ortasında düzenlenmekte-

Alanya ilçesinde başlatılan triatlon, Antalya Destinasyonunda çok etkin yapılmakta olan sporların başında gelir. Alanyalı bir grup işadamı, yurtdışı seyahatleri esnasında bir triatlon müsabakasına baştan sona tanık olur. Dünyada hızla taraftar bulan bu sporun kendi bölgeleri ile ne denli bağdaştığını düşünürler. Alanya’ya dönüşlerinde kısa sürede bir triatlon kulübü kurarak çalışmalara başlarlar. Bu sporun kentlerinde sevilip, sahiplenilmesi ve beraberinde hemen yaygınlaşması da uzun sürmez. Alanyalı bir avuç sporseverin bu özverili girişimi, Spor Bakanlığı’nca ilgi görerek desteklenir. Sunduğu doğallık ile katılan sporcuları baştan çıkartacak güzellikte olan Alanya, çok geçmeden 17 Ekim 1991 tarihinde uluslararası bir organizasyonun ilk sahibi olur. Yaratıcı, özverili ve çalışkan Alanyalıların bu organizasyonun üstesinden başarı ile gelmeleri sonucunda demir insanların heyecan dolu yarışmaları, her yıl ekim ayının ilk haftasında tekrarlanan bir geleneğe dönüşerek günümüze dek ulaşır. Kumda Oynamak 640 kilometre uzunluğunda bir kıyı şeridine sahip olan Antalya Destinasyonu, doğal olarak

55


56

SPOR & SU ALTI sıklıkla sokak basketbol turnuvaları organize edilmektedir. Alanya, her yıl ağustos ayında Sokak Basketbol Turnuvası’na da ev sahipliği yapmaktadır. Her yıl eylül ayının ortasında, Türk ve Avrupa liglerinin başarılı takımları; “Rixos Cup” başlığı altında bir hafta süren bir turnuva için Antalya Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda mücadeleye tutuşur. Biz Engelleri Çoktan Aştık!

hentbolda olduğu gibi diğer plaj aktiviteleri için de çok elverişli zeminler oluşturmaktadır. Adrenalin yüklü deniz sporlarının aktif olarak yapıldığı kıyılar, çok çekişmeli geçen plaj voleybol müsabakaları ile de ünlüdür. Deep Water Solo İpsiz tırmanışın keyfini ve heyecanını derin suların üzerindeki eşsiz kayalıklarda yaşayabilirsiniz. Deep Water Solo yapacağınız tırmanış duvarları Yarasalı, Olympos ve Adrasan arasındaki sahil kesiminde yer alan özel kayalıklar olup, genelde delikli sarkıtlardan oluşan kireçtaşı bir kaya yapısına sahiptir. Yüksekliği 8 ile 20 metre arasında değişen bu rotalarda tırmanış yapmak mümkündür. Rotaların zorlukları belirgin bir hat üzerinde ip ve bolt ile takip edilmediğinden başlangıç seviyesinden ileri seviyelere kadar tırmanıcının kendi belirleyeceği zorluklarda olacaktır. Kayalar genellikle negatif yapıda olmakla birlikte, yer yer pozitif eğimli rotalara da sahiptir ve deniz derinliği Deep Water Solo yapmak için yeterlidir. Rotalara kara yolundan giden belirgin bir yürüyüş patikası bulunmamaktadır. Sokaklara Taşmak! Basketbol tüm bölgede çok oynanan ve sevilen sporların başında gelmektedir. Antalya Büyükşehir Belediyesi Basketbol Takımı, Türkiye Basketbol Ligi’nde başarı ile mücadele etmektedir. Basketbolun bölgede çok sevilmesi nedeniyle

Antalya ve bölgesi belediyeleri, engelli vatandaşları ve misafirleri için son derece bilinçli çalışmalar yapmaktadır. Cadde ve sokaklarında engelliler için uyumlu teknolojiler kullanılarak engeller aşılmaya çalışılmaktadır. Tüm çabasını engelleri yok etmeye adayan bölge, çok sayıda engelli turnuva ve etkinliğe de ev sahipliği yapmaktadır. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, 2011 yılında Türkiye şampiyonluğunu elde ederek tüm bu çabaları taçlandırmıştır. Dalış Noktaları ve Mavi Bayraklı Plajlar Dünya çapında 49 ülkede uygulanmakta olan Mavi Bayrak Programı’nda Türkiye ödüllü plaj sayısında 2015 yılında ilk kez ikinci sıraya yükseldi. Sadece Antalya’da 194 Mavi Bayraklı plaj ve 6 marina vardır. Mavi Bayraklı plajlarına ilaveten, Antalya’da 80’den fazla dalış noktası ve Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’na kayıtlı 68 yetkili dalış merkezi bulunmaktadır. Her seviyeden dalgıçlar, ister profesyonel veya amatör olsunlar, yılın 12 ayı boyunca masmavi denizin derinliklerine dalış yapabilirler. Okçuluk Belek, Eylül 2013’de 50. Dünya Okçuluk Kongresi’ne ve 69 ülkeden 441 sporcunun katıldığı 47. Dünya Okçuluk Şampiyonası’na ev sahipliği yapmıştır. Belek ve Golf Belek uzun süredir ülkemizin spor turizmine yönelik hizmetler sunan gözde tatil bölgeleri-


SPOR & SU ALTI

Belek - Golfçüler için bir cennet köşesi.

nin merkezlerinin başında gelmektedir. Belek’i, bu konuma taşıyan unsurların başında da iklimi, coğrafi yapısı ve elbette kararlılıkla yürütülen sürdürülebilir turizm politikaları gelmektedir. Her mevsim pek çok alanda faaliyet gösteren spor kulüplerinin gözdesi haline gelen Belek ve Belek Otelleri, Golf turizmi için de Avrupa’da vazgeçilmez bir destinasyon olmuştur. Muhteşem iklimi sayesinde yılın neredeyse 12 ayı golf oynamaya elverişli koşullara sahip olan Belek, dünya standartlarındaki golf sahaları, lüks konaklama tesisleri ve Avrupa’nın en iyi imkânlarına sahip alt yapısıyla bu spora gönül verenler için ideal bir merkez konumundadır. 10 golf tesisi ve 14 sahasıyla, Türkiye spor turizmine nitelikli ve profesyonel hizmet vermekte olan Belek, bu alandaki en büyük gelir kaynaklarından biri olmayı sürdürmektedir... Ayrıca Belek’e 50 km uzaklıkta yer alan Alanya Belediyesi’ne bağlı; Emişbeleni, Mahmutlar, Kargıcak, Okurcalar ve Türkler beldeleri, 2012 Bakanlar Kurulu Kararı ile içerisinde golf alanlarının bulunacağı yeni turizm merkezleri ilan edilmiştir. Bu karar ile bölgedeki golf turizminin hacmi çok daha büyüyecek ve bölge golf sporu için vazgeçilmez bir lokasyon olma özelliğini sürdürmeye devam edecektir. Belek; 47 adet 5 yıldızlı otel ve 5 yıldızlı tatil köyü,

10 golf kulübü, 14 golf sahası, 50 adet futbol sahası ve 200’ü aşkın tenis kortu ile profesyonel ve amatör sporculara hizmet sunmaktadır. Üstün özellikleri nedeniyle Uluslararası Golf Tur Operatörleri Birliği (IAGTO)tarafından 2008 yılında Belek Beldesi Avrupa’da Yılın En İyi Golf Bölgesi ödülüne de layık görmüştür. 2012 yılında Turkish Airlines World Finals Turnuva’sı ise Belek’te, Tiger Woods, Charl Schwartzel, Hunter Mahan, Justin Rose, Lee Westwood, Matt Kuchar, Rory Mcllroy ve Webb Simpson gibi değerli golf oyuncularının katılımlarıyla, 2013 yılında ise Turkish Airlines Open golf turnuvası, Tiger Woods’un yanı sıra,Justin Rose ve Henric Stenson’ın katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir. Mayıs 2013’de Belek, Lee-Anne Pace’in LET turnuvası kupasını kazandığı Turkish Airlines Ladies Open turnuvasına ev sahipliği yaptı.

Belek - a paradise for golfers.

57


58

KONSOLOSLUKLAR Antalya Konsolosluklar Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosluğu Konsolos: Martin Wetter Ataşe: Jörg Fürstenau Asistan: Gülay Yıldız Adres: Çağlayan Mah. Barınaklar Bulvarı No: 54, 07235 Muratpaşa / Antalya Telefon: +90 (242) 314 11 01-02 • Faks: +90 (242) 321 69 14 E-mail: info@antalya.diplo.de guelay.yildiz@diplo.de l@antal.auswaertiges-amt.de joerg.fuerstenau@diplo.de info@antal.auswaertiges-amt.de Birleşik Krallık Antalya Muavin Konsolosluğu Konsolosluk Görevlisi: Elvan Korukoğlu Adres: Gürsu Mah. 324. Sok. No: 6, Konyaaltı / Antalya Telefon: +90 (242) 228 28 11 • Faks: +90 (242) 229 21 51 E-mail: britconant@turk.net elvan.korukoglu@fco.gov.uk Kazakistan Cumhuriyeti Antalya Konsolosluğu Konsolos: Baurzhan Abdrakhmanov Muavin Konsolos: Nariman Meldebekov Adres: Çağlayan Mah. 2074 Sok. Life City Sit. No: 16, C Blok, Dublex Mesken Villa, 07230 Muratpaşa / Antalya Telefon: +90 (242) 316 26 11 • Faks: +90 (242) 316 25 59 E-mail: kzantalya@gmail.com Rusya Federasyonu Antalya Başkonsolosluğu Başkonsolos: Alexander P. Tolstopyatenko Konsolos: Alexey Shivanov Asistan: Alexander Ryumkov Adres: Park Sok. No: 30, 07100 Yenikapı / Antalya Telefon: +90 (242) 248 32 02 • Faks: +90 (242) 248 44 68 E-mail: antalyakons@yandex.ru

Antalya Fahri Konsolosluklar Arnavutluk Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Atayla Varlık Asistan: Ayşe Nur Baltacı Adres: Pınarlı Beldesi, Çamköy, 07113 Aksu / Antalya Telefon: +90 (242) 462 13 96 • Faks: +90 (242) 462 14 28 Gsm : +90 (532) 211 07 67 E-mail: ataylav@gmail.com assistant@ipmsltd.com.tr Avusturya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Ahmet Barut Asistan: Ayşim Ağçınar Adres: Barut Hotels Lara Resort Spa & Suites, Güzeloba Mah. Tesisler Cad. No: 170, 07230 Lara / Antalya Telefon: +90 (242) 352 22 00 • Faks: +90 (242) 352 21 75 E-mail: antalyafahrikonsolosluk@baruthotels.com abarut@baruthotels.com

Belarus Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Laçin Mirza Asistan: Nihan Çolakoğlu Adres: Yeşilbahçe Mah. Portakal Çiçeği Bulvarı No: 16/3, Antalya Telefon: +90 (242) 311 44 05 • Faks: +90 (242) 312 99 29 E-mail: lm@albatur.com yonetim@albatur.com Belçika Krallığı Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Ece Tombul Kilit Asistan: Sabine Diels Adres: Paloma Hotels, Yenigöl Mah. Serik Cad. No: 64/2, 07170 Antalya Telefon: +90 (242) 244 68 53 • Faks: +90 (242) 341 44 11 E-mail: belgium@antnet.net.tr sabine.diels@palomahotels.com Brezilya Federatif Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Cemal Özgörkey Asistan: Ayşa Öztürk Adres: Konyaaltı Cad. Mahmut Konuk Apt. No: 74/11, Antalya Telefon: +90 (242) 247 20 60 • Faks: +90 (242) 247 20 55 E-mail: a.oluncay@etapholding.com c.ozgorkey@etapholding.com Çek Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Serdar Şevki Akaydın Asistan: Derya Nar, Zuhal Öktem Adres: Aquasun Turizm, Zerdalilik Mah. 1385. Sok. No: 20/1, Antalya Telefon: +90 (242) 322 61 76 • Faks: +90 (242) 322 61 80-82 E-mail: antalya@honorary.mzv.cz serdar.akaydin@aquasun.com.tr deryanar@aquasun.com.tr zuhal@aquasun.com.tr Danimarka Krallığı Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Ozan Ünal Asistan: Arlette Günaydın Adres: Rito Tohumculuk, Tarım Mah. Aspendos Bulvarı Kurt İşhanı No: 136/1, Antalya Telefon: +90 (242) 311 61 36 • +90 (242) 321 65 52 Faks: +90 (242) 321 77 32 E-mail: ozanunal@growfide.com arlette@rito.com.tr Estonya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: İbrahim Ethem Okudur Adres: Akay Plaza, Aspendos Bulvarı No: 274, 07200 Muratpaşa / Antalya Telefon: +90 (242) 312 00 01 • Faks: +90 (242) 321 88 41 E-mail: ethem@akaytour.com estonia@akaytour.com Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Osman Bülent Çekiç Adres: Kaleiçi, Sinan Mah. Aralık Sok. No: 5,


KONSOLOSLUKLAR Muratpaşa / Antalya Telefon: +90 (242) 322 00 01 • Faks: +90 (242) 316 65 66 E-mail: bulentcekic@ethiopianconsulate.com info@ethiopiaconsulate.com Finlandiya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Hasan Koray Turan Adres: Kırcami Mah. Göller Cad. No: 3, Antalya Telefon: +90 (242) 323 42 00 • +90 (242) 243 46 40 Faks: +90 (242) 324 58 04 E-mail: koray.turan@belmondotravel.net Fransa Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Ahmet Erol Adres: Fener Mah. 1964 Sok. No: 9, Lara / Antalya Telefon: +90 (242) 248 65 72 • Faks: +90 (242) 243 04 77 E-mail: ahmerol@yahoo.com Hırvatistan Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Fettah Tamince Asistan: Sebla Soydan Bora Adres: Fine Otel Turizm İşl. A.Ş. / Rixos Hotels, Sakıp Sabancı Bulvarı, Konyaaltı Sahili, 07050 Antalya Telefon: +90 (242) 310 52 11 • Faks: +90 (242) 323 44 28 E-mail: fettah.tamince@rixos.com Hollanda Krallığı Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Dr. Kamil Savaş Titiz Asistan: Çiğdem Araslı Adres: Antalya Tarım, Aspendos Bulvarı No: 37, 07300 Antalya Telefon: +90 (242) 321 13 47 • Faks: +90 (242) 321 13 47 E-mail: savas.titiz@nedconsulantalya.com.tr cigdem.arasli@nedconsulantalya.com.tr İrlanda Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: M. Seçkin Arkan Asistan: Carla Girginok Adres: Elmalı Mah. Subaşı Cad. 13 Sk. Balcılar İş Merkezi No:10/5, 07040 Antalya Telefon: +90 (242) 247 89 45 • Faks: +90 (242) 243 06 13 E-mail: irishconsulateantalya@gmail.com İspanya Krallığı Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Hasan Yıldırım Akıncıoğlu Asistan: Canan Akıncı Adres: Antmarin İş Merkezi, Konyaaltı Cad. No: 24/702, P.O Box 168, 07050 Antalya Telefon: +90 (242) 241 77 70-73 • Faks: +90 (242) 241 77 74 E-mail: hasana@antmarin.com.tr banu@antmarin.com.tr İsveç Krallığı Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Nil Sağır Asistan: Jaana Kuusisto Adres: Gençlik Mah. Fevzi Çakmak Cad. Mahmut Çil Apt. No: 79/3, Antalya Telefon: +90 (242) 242 32 80 • Faks: +90 (242) 242 32 80 E-mail: consulatesweden@gmail.com

İsviçre Konfederasyonu Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Zeki Emir Demirci Asistan: Serap Dilsiz Adres: The Sense Deluxe Resort Hotels, Demirci Tur. Tes. İşl. A.Ş. Evrenseki Mevkii, 07330 Manavgat Antalya Telefon: +90 (242) 763 02 41 • Faks: +90 (242) 763 02 43 Gsm: +90 (532) 405 05 50 E-mail: antalya@honrep.ch edemirci@emirhanhotels.com İtalya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Özden Berhayat Asistan: Reyhan Aydın Adres: Şirinyalı Mah. Eski Lara Yolu 1513 Sok. Burcu Apt. No: 11/1, 07160 Antalya Telefon: +90 (242) 323 43 65 • Faks: +90 (242) 323 43 64 E-mail: ozberhayat@hotmail.com Kırgızistan Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Süleyman Kartoğlu Asistan: Fatma Gerçik Adres: Meydan Kavağı Mah. Perge Bulvarı No:18, 07810 Antalya Telefon: +90 (242) 312 17 87 • Faks: +90 (242) 312 17 97 E-mail: info@vi-vatravel.com managment@vi-vatravel.com Kosova Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Kaan Kaşif Kaşifoğlu Asistan: Öznur Küçükçetin Adres: Limak Atlantis, İleribaşı Mevkii, No: 12, 07505 Belek / Serik, Antalya Telefon: +90 (242) 710 07 00 • Faks: +90 (242) 715 23 74 E-mail: kaan@limakhotels.com okucukcetin@limakhotels.com Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Binnaz Altunok Adres: ER-AH Uçuş Okulu, Tarım Mah. Perge Bulvarı No: 53/1, 07200 Antalya Telefon: +90 (242) 312 28 88 • Faks: +90 (242) 321 59 00 E-mail: kktc.antalya@er-ah.net Letonya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Nurdan Aslı Ulukapı Asistan: Emine Yıldırım Adres: Çaybaşı Mah. Burhanettin Onat Cad. 1372 Sok. No: 4, Antalya Telefon: +90 (242) 311 97 30 • Faks: +90 (242) 321 31 63 E-mail: info@ambassadorhotels.com latvia@ambassadorhotels.com Litvanya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: İsmahan Mine Okudur Adres: Akay Plaza, Aspendos Bulvarı No: 274, 07200 Antalya Telefon: +90 (242) 312 00 01-02 • Faks: +90 (242) 321 88 41 E-mail: lithuania@akaytour.com mine@akaytour.com

59


60

KONSOLOSLUKLAR Lüksemburg Büyük Dükalığı Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Halit Bozabalı Asistan: Asu Tekipek Adres: Fener Mah. 1996 Sok. Antalya Evleri Sitesi B-7 Blok: 2, 07160 Muratpaşa / Antalya Telefon: +90 (242) 324 74 22 • Faks: +90 (242) 324 74 23 E-mail: info@luxantkonsolosluk.com info@antalyafahrikonsolosluk.com info@halitbozabali.com.tr halitbozabali@superonline.com asu.tekipek@bozabali.com Macaristan Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Bekir Bülend Özsoy Adres: Barbaros Mah. Mescit Sok. No: 19, Kaleiçi / Antalya Telefon: +90 (242) 247 80 39 • +90 (242) 247 80 39 +90 (242) 243 15 00 • Faks: +90 (242) 248 57 45 E-mail: bekirbulent@gmail.com Makedonya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Ahmet Akbalık Asistan: Neslan Beyazıt Adres: Ela Quality Resort Hotel, İskele Mevkii, Belek, Serik / Antalya Telefon: +90 (242) 710 22 00 • Faks: +90 (242) 710 22 30 E-mail: nbeyazit@elaresort.com Malta Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: A. Gökhan Doğan Asistan: Hale Denizer Adres: Şirinyalı Mah. 1506 Sok. Deniz Apt. No: 17/4, Antalya Telefon: +90 (242) 324 10 97 • Faks: +90 (242) 324 10 97 E-mail: maltaconsul.antalya@gov.mt gokhan@stonex.com.tr Moğolistan Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Ömer Ali Aydıner Asistan: Senem Oğuz Adres: Yeni Foça Sok. No: 2 G.O.P / Ankara Telefon: +90 (312) 446 35 10 • Faks: +90 (312) 446 35 15 E-mail: omera@aydiner.com.tr senemo@aydiner.com.tr Norveç Krallığı Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Burak Tonbul Asistan: Erdem Gültekinler Adres: Diana Travel, Altınova Sinan Mah., Serik Cad. No: 331 Antalya Telefon: +90 (242) 340 40 50 • Faks: +90 (242) 340 40 78 E-mail: norwayantalya@dianatravel.com.tr Polonya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Sururi Çorabatır Asistan: Wioletta Potega Yalçın, Eda Gença Adres: Fener Mah. 1969 Sok. No: 32/4, Antalya Telefon: +90 (242) 324 60 65 E-mail: konsulatantalya@hotmail.com fo@serrapalace.com.tr

Portekiz Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Berna Küner Van Mannekes Asistan: Adnan Enderoğlu Adres: Liman Mah. Akdeniz Bulvarı Aktur Apt. No: 262/11, 07070 Antalya Telefon: +90 (242) 259 00 83 • Faks: +90 (242) 259 12 37 E-mail: bernakuner@akis.com.tr Romanya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Armağan Özgörkey Asistan: Ayşa Öztürk Adres: Konyaaltı Cad. Mahmut Konak Apt. No: 74/1, 07050 Antalya Telefon: +90 (242) 243 22 99 • Faks: +90 (242) 244 14 88 E-mail: a.oluncay@etapholding.com a.ozturk@ozgorkeyholding.com Slovakya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Dr. Şükrü Vural Asistan: Emrah Bingöl Adres: Özel Akdeniz Hastanesi, Sorgun Bulvarı Üzeri, 07600 Manavgat / Antalya Telefon: +90 (242) 746 00 13 • Faks: +90 (242) 746 00 17 E-mail: emrahbingol@gmail.com slovakantalya@gmail.com vuralsukru@gmail.com Slovenya Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Sedat Peker Asistan: Verda Yücel Adres: Fevzi Çakmak Cad. 1305 Sok. Peker Apt. No: 1/1, Antalya Telefon: +90 (242) 242 45 26 8 Faks: +90 (242) 242 28 85 E-mail: sedatpeker@ozeczadeposu.com.tr Ukrayna Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Levent Aydın Asistan: Natalia Karaca Adres: Güzeloba Mah. Çağlayangil Cad. 2127 Sok. No: 6/3 Muratpaşa / Antalya Telefon: +90 (242) 320 18 24 • Faks: +90 (242) 349 51 16 E-mail: natalia.karaca@iati.com

Alanya Fahri Konsolosluklar Belarus Cumhuriyeti Alanya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Fatih Akın Adres: Kızlar Pınarı Mah. Şamil Cad. 5/3, 07400 Alanya Telefon: +90 (242) 519 29 52 • Faks: +90 (242) 519 19 53 E-mail: infokonsolosluk@gmail.com Danimarka Krallığı Alanya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Metin Atalay Asistan: Ayşe Göret Özdemir Adres: Saray Mah. Pelitlik Cad. No: 16-18, 07400 Alanya Telefon: +90 (242) 522 36 34 • Faks: +90 (242) 522 36 34 E-mail: alanyakonsulat@hotmail.com


KONSOLOSLUKLAR Finlandiya Cumhuriyeti Alanya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Kuddusi Müftüoğlu Asistan: Pauliina Müftüoğlu Adres: Atatürk Cad. No: 40 Kat: 3, 07400 Alanya Telefon: +90 (242) 513 72 92 • Faks: +90 (242) 513 72 93 E-mail: kuddusimuftuoglu@hotmail.com İsveç Krallığı Alanya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Hilmi Tokuş Asistan: Ayşe Göret Özdemir Adres: Saray Mah. Pelitlik Cad. No: 16-18, 07400 Alanya Telefon: +90 (242) 522 36 34 • Faks: +90 (242) 522 36 34 E-mail: alanyakonsulat@hotmail.com Kazakistan Cumhuriyeti Alanya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Ahmet Cebeci Asistan: Balkumismah Uspanova Adres: Şekerhane Mah. Yayla Yolu Sok. Cebeci İş Merkezi No: 22/1, Alanya Telefon: +90 (242) 528 70 70 • Faks: +90 (242) 528 48 28 E-mail: balkumis@cebecigroup.com ahmet@cebecigroup.com Letonya Cumhuriyeti Alanya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Nurkan Şaşmaz Adres: Yılmaz Turhan İnşaat, Saray Mah. Hoca Ahmet Yesevi Cad. No: 22/A-B, 07400 Alanya Telefon: +90 (242) 515 14 14 • Faks: +90 (242) 512 00 18 E-mail: latvia@nurkansasmaz.com.tr Norveç Krallığı Alanya Fahri Konsolosluğu Fahri Konsolos: Mustafa Nüvit Ozkan Asistan: Anne Forsström Adres: Royal Garden Hotel, Konaklı Kasabası, 07490 Alanya Telefon: +90 (242) 565 03 30 • Faks: +90 (242) 565 03 31 E-mail: no.alanya@gmail.com

Önemli Telefon Numaraları Turizm Destek Hattı

: 179

Ambulans

: 112

İtfaiye

: 110

Polis

: 155

Jandarma

: 156

Sahil Güvenlik

: 158

Orman Yangın

: 177

SABİM

: 184

61


ANTALYA N E

W S


Yat Liman覺


KALEİÇİ



AKTOB


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.