12792
GEliBOLU YARIMADASI Tarihi Milli Park覺 ODAK ALANLARI FiKiR PROJESi
GEliBOLU YARIMADASI Tarihi Milli Parkı ODAK ALANARI FİKİR YARIŞMASI GENEL KİMLİK VE SENARYO RAPORU 2 HAZİRAN 2014
ŞEHİTLERİN ANISINI YAŞATMAK ADINA YAPILACAKLARIN, YAŞANANLARIN HAYATTA KALAN TEK ŞAHİDİ OLAN YERİ ÖRSELEMEMESİ, ONUN ÖNÜNE GEÇMEMESİ ESASTIR.
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ
G
GRAFİK TASARIM KİMLİĞİ
M
TEMEL İLKELER G1 LOGO G2 LOGO KULLANIMI VE ORANLARI G3 LOGO RENKLERİ G4 LOGONUN GÜVENLİK ALANI VE MİNİMUM KULLANIM G5 KURUMSAL VE ANITSAL YAZI KARAKTERİ G6 YARDIMCI YAZI KARAKTERİ G7 RENKLİ VE GRİ ZEMİNLERDE LOGO KULLANIMI G8 RENKLİ GÖRSEL ÜZERİNDE LOGO KULLANIMI G9 LOGONUN YANLIŞ UYGULAMALARI G10 G11 G12 G13 G14 G15
KURUMSAL KİMLİK STANDARTLARI YÖNLENDİRME VE BİLGİLENDİRME TABELALARI TUVALET VE KİOSK TABELALARI ACİL DURUM TABELALARI ARAÇ ÜSTÜ UYGULAMA BAYRAK UYGULAMA ÖRNEKLERİ
MEKAN-YAPI KİMLİĞİ VE TASARIM REHBERİ
M1 SATIŞ BİRİMLERİ M2 TUVALET M3 DANIŞMA M4 BÜFE M5 MAKET TEŞHİR BİRİMLERİ M6 GÜVENLİK-KORUMA, BAKIM-BAHÇEVAN BARINAKLARI M7 TRİBÜNLER M8 ABDESTHANE M9 İBADET ALANLARI M10 MALZEMELER
P
ÇEVRE DÜZENİ VE PEYZAJ STANDARTLARI
P 1 AÇIK YEŞİL ALAN SİSTEMİ P 2 GÖRSEL VE ÇEVRESEL DEĞERLER, EKOLOJİK DENGENİN DENETİMİ P 3 AYDINLATMA ÖNERİLERİ P 4 DRENAJ SİSTEMİ ÖNERİLERİ VE KOT ÇALIŞMALARI P 5 ARAZİ BİÇİMLENDİRME ÇALIŞMALARI P6 OTOPARKLAR P 7 SERT PEYZAJ ÖNERİLERİ P 8 MERDİVEN VE BASAMAK ÇÖZÜMLERİ VE PRENSİP DETAYLARI P 9 YUMUŞAK PEYZAJ ÖNERİLERİ P10 MEVCUT BİTKİ DOKUSUNUN KORUNARAK İYİLEŞTİRİLMESİ P11 EKOLOJİK SİSTEM VE DOĞAL KISITLARIN TESPİT VE KORUNMASI P12 YANLIŞ UYGULAMALAR
E
ÜRÜN TASARIMI VE KENT MOBİLYALARI KİMLİĞİ
E1 HARİTALI BİLGİLENDİRME PANOSU E2 BİLGİLENDİRME PANOSU E3 TOTEM E4 ÇEŞME E5 PİKNİK MASASI VE BANKI E6 YÜKSEK AYDINLATMA ELEMANI E7 YÖN TABELASI E8 İSİM TABELASI E9 TELEFON KABİNİ E10 AĞAÇ ÇEVRESİ OTURMA BİRİMİ E11 MODÜLER OTURMA BİRİMİ E12 KONSOL BANK E13 ÇÖP KUTUSU E14 BİSİKLET PARK BİRİMLERİ E15 ALÇAK AYDINLATMA BİRİMİ E16 AUDIO-VISUAL VE DÜRBÜNLÜ GÖZETLEME ÜNİTESİ E17 BAYRAK DİREĞİ E18 PORTATİF TEKERLEKLİ SANDALYE RAMPASI E19 ÖRTÜ MODÜLÜ E20 ÇÖP BÖLGESİ GİYDİRMESİ E21 YANLIŞ UYGULAMALAR
SONUÇ
GİRİŞ
Gelibolu, yalnız Türkiye toplumunun değil, Çanakkale Savaşı’nın tarafı olmuş tüm toplumların kolektif belleğinde önemli ve hüzünlü bir yeresahiptir. Kazanılmış bir vatan savunması ve var olma mücadelesinin mekanı olarak minnet vegurur vesilesidir.Aynı zamanda savaşta tarafların verdiği ağır kayıplardan dolayıen az savaşı temsil ettiği kadar barışın da önemini hatırlatan, kaybedilenlerin kabri olduğu için saygı ve huşu uyandıran bir coğrafya olarak kabul görmüştür. Tarihi öneminin yanı sıra, doğal güzelliği, bitki örtüsü ve karakteristik topografyası Gelibolu’yu özel kılmaktadır. Gelibolu’nun dramatik tarihi ve doğası kuşkusuz Milli Park’ın kimliğinin de asli kurucu ögeleridir.Alanın mekânsalve görsel dili ziyaretçilerin deneyimini derinleştirmek, doğayı duyumsatmak, duygusal ve düşünsel yoğunlaşmayı mümkün kılmak amacıylayalın, dingin ve huzur verici olmalıdır. Alana yapılacak müdahaleler Gelibolu’nun özel tarihinin yadigârları ve kabul görmüş simgeleri ile yarışmamalı, onların deneyimini zenginleştirmelidir.
Böylesi bir mekânsal ve görsel kimliği kurmak, değişik ölçek ve disiplinler arasında bütünlük sağlamak, ve gelecek için yön gösterici bir referans çerçeve oluşturmak için önerdiğimiz iki temel strateji şöyledir:
Minimum müdahale Alanda farklı zamanlarda, parça parça yapılmış, bir öncekini çok gözetmemiş müdahalelerden kaynaklı bir görsel dağınıklık söz konusudur. Bu müdahalelerin hepsi şüphesiz en iyi niyetlerle, geçmişi anmak ve yüceltmek için yapılmıştır. Fakat yalın, net ve huzur verici mekanlar elde etmek amacıyla bundan sonra yapılacak müdahaleler bu dağınıklığı bertaraf etmek, mümkün olduğunca eklemek değil eksiltmek amaçlı olmalıdır. Odak alanları topografyanın ve doğanın kurduğu, yataylığın hakim olduğu,dingin mekânlar olarak değerlendirilmelidir. Anıtlar ve kabirler dışında hiç bir müdahale yükselmemeli, üçüncü boyutta onlarla yarışmamalıdır.
Mekânsal müdahaleler ve grafik ürünler tasarımcının belirlediği yeni anlamlar dayatmadan ya yerin tecrübesini zenginleştirmeyi ya da geride durmayı hedeflemelidir. Mekânsal düzenlemenin temel yöntemi mümkün olduğunca yeri zedelemeden yapılacak peyzaj müdahaleleri veya alçak yatay dolaşım bağlantıları olmalıdır.Zemin olabildiğince serbest ve doğal bırakılmalıdır. Bu sadece alan sit alanı olduğu için değil ‘bu topraklar için toprağa düşmüş’lerin üzerini taş, beton ve asfalt ile örtmek uygunsuz olduğu için de zorunludur. Bu nedenle mevcut gereksiz sert zeminler de kaldırılmalı ve doğal zemin restore edilmelidir. Ayrıca zemin kaplamalarındaki özensiz çeşitlilik giderilmeli, sınırlı sayıda, doğal veya yerle uyumlu malzeme kullanılmalıdır. Bu sayede değerleri ve üç boyutlu ögeleri ön plana çıkaran, nötr ve mümkün olduğunca doğal bir zemin elde edilmelidir. Bu şekilde yalınlaşmış şehitlik, anıt ve doğal odaklar, yani manevi, dingin ve huzurlu mekanlar, ulaşım, satış, tuvalet gibi pratik ve dünyevi ihtiyaçlara yönelik mekanlara gerekli yakınlıkta olmalı amabunlardan net ayrımlarla koparılmalıdır.
Bu ihtiyaçları karşılamak için önerilecek servis yapıları asgari sayıda, kompakt, bir kaç işi aynı anda yapan, alana yayılmadan gruplanmış, eklenebilir veya kaldırılabilir olmalıdır.
Ortak ve bütüncül tasarım Tüm ölçeklerdeki müdahale ve tasarımlar belirlenen mekânsal görsel kimliği ortak bir çerçeve olarak kabul etmeli, peyzaj, mekan, ürün ve grafik tasarımı, disiplinlerin sınırlarını gevşeterek, bütüncül ve ortak bir anlayışla ele alınmalıdır. Milli Park’ın içinde, farklı mekânsal özelliklere ve değerlere sahip, birbirinden 50 km’ye varan uzaklıklarda olan odak alanları mevcuttur. Elbette her alana kendi koşulları içinde müdahale edilmelidir. Fakat mekânsal stratejilerin çeşitliliği parkın genelinde bir bütünlük oluşturacak şekilde sınırlı tutulmalı, malzeme, grafik ve ürün paleti tüm park için ortak olmalıdır.
G GRAFİK TASARIM KİMLİĞİ
Temel İlkeler
Logo
G1
Deniz savaşı olarak başlayan ve dünyanın son siper savaşı haline dönüşen Gelibolu coğrafyası dönemin her türlü savaş stratejilerinin denendiği topraklar olmuş. 33.500 hektar büyüklüğündeki bu topraklarda okadar çok yaşanmışlık var ki! Bir çok devlet tarafından her yıl saygıyla anılan tek yarım adadır. Böylesine özgün ve sağlam bir yarım ada olan Gelibolu Tarihi Milli Parkı’nın logotaypını coğrafi sınırlarını stilize ederek oluşturduk. Rengini topraktan esinlendik. Geçmişle bugünün bağını kırmızı renkle verdik.
G2 Logo Kullanımı ve Oranları Temel İlkeler
Gelibolu Tarihi Milli Park logosu, yarımadayı tanımlayan en önemli görsel öğedir. Tarihi Milli Parkı anımsatan özgün ve belirgin bir şekilde ifade eder. Logonun teknik özellikleri, logoya yaklaşma sınırları ve minimum uygulama büyüklüğü ile ilgili bilgiler devam eden sayfalarda yer almıştır.
GELİBOLU yazısı Antenna Condens Bold 37 pt
2,5X X
Antenna Condens Medium 26 pt 24pt satırarası
28X
21,5X
Logonun bütünü veya parçaları tekrar baştan oluşturulamaz veya değiştirilemez. Logonun kullanım için çoğaltılması mutlaka dijital dokümanlardan yapılmalıdır. Logo kullanım alanına göre çerçeveli veya çerçevesiz kullanılabilir.
X X 18X
Logo kullanım alanına göre (kutu, diğer logolarla birlikte) çerçeveli ya da özgür kullanım alanlarında (bayrak, poster vb.) çerçevesiz uygulanabilir.
G3 Logo Renkleri Temel İlkeler
Gelibolu Tarihi Milli Park logosu, ana renk değerleri; Trikromi (CMYK) ofset baskı, ekstra ofset baskı, tek ton baskı ve RGB dijital uygulama ve baskı değeri, RAL kataloğuna göre belirlenen renk değerlerinde kullanılmalıdır. Görsel bütünlük temelinde biçim algısının yanında renk algısı oluşturmak kurumsal kimliğin temelini teşkil eder. Baskı değerleri Pantone WarmGray 11 HTML 675C53 RAL 7035 Pantone 485 HTML D52B1E RAL 3028
% 26 Cyan % 36 Magenta % 38 Yellow % 70 Black
R - 103 G - 92 B - 83
% 0 Cyan % 96 Magenta % 100 Yellow % 0 Black
R - 212 G - 43 B - 30
Renkli Kullanım
Siyah / Beyaz Kullanım
Tek Ton Renk Kullanımları
%100 Mavi
Pantone 873 (Gold)
Pantone 877 (Gümüş yaldız)
Pantone 485
G4 Logonun Güvenlik alanı ve minimum kullanımı Temel İlkeler
Kurumsal kimlik kılavuzunda gösterilen durumların dışındaki uygulamalarda Gelibolu Tarihi Milli Park logosuna yaklaşma sınırlarıyla gösterilen alanın içine başka bir grafik, tipografik veya görsel öğe yaklaşmamalıdır. (Zemin ya da fotoğraf üstü kullanım kuralları ayrıca belirtilmiştir). Gelibolu Tarihi Milli Park logosunun ihtiyaca göre en küçük kullanım ölçüsü; Ofset ve dijital baskılı işlerde çerçevesiz logonun yüksekliği 22 mm, çerçeveli logo 25 mm’den daha küçük kullanılmamalıdır. Sanal ortamda ise web, mail vb.; 77 x 113 pixel’den daha küçük kullanılmamalıdır.
h= 22 mm
h= 25 mm
(Baskılı ortamda asgari kullanım ölçüsü)
W = 77 pixel H = 113 pixel Resolution : 72 pixel RGB
(Sanal ortamda asgari kullanım ölçüsü)
Gelibolu Tarihi Milli Park logosuna yaklaşma sınırı; Hiç bir grafik, tipografik veya görsel öğe bu sınırla gösterilen alanın içine girmemelidir. Bu güvenlek alanı logomuzun görünürlüğü açısından dikkate alınmalıdır.
G5 Kurumsal ve Anıtsal temel Yazı Karakteri Temel İlkeler
Çanakkale savaşında itilaf devletlerine karşı tırnaklarıyla siperlere tutunan ve dimdik ayakta kalıp kahramanca özgürlük savunması yapan askerlerimizi simgeleyen bir font tasarladık. Serifli (tırnaklı) yazı karakteri ile düz yazı karakterini buluşturduk. Yükselme ve ayağa kalkma imgesini Condens yaparak vurguladık. Gelibolu Tarihi Milli Park alanları içinde oluşturulacak tüm kitabelerde, yönlendirme ve bilgilendirme panolarında kullanılacak. Gelibolu Bold Condensed
Gelibolu Bold Condensed 26 pt
ABCÇDEFGHIİJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ. 0123456789;: Gelibolu Bold Condensed 50 pt
ABCÇDEFGHIİJKLMNO ÖPQRSŞTUÜVWXYZ. 0123456789;: Gelibolu Bold 40 pt
G6 Yardımcı Yazı Karakteri Temel İlkeler
Gelibolu Tarihi Milli Parkı için kurumsal yazışmalarda matbu evraklarda ve bilgisayar ortamında (E-posta ve Web) tercih edilmesi gereken yazı karakteri ailesi “Times New Roman”dır. Bu yazı karakteri hem Gelibolu Tarihi Milli Parkı Konseptine uygun hem de gerek PC, gerekse Apple bilgisayarların işletim sisdeminde yüklü olan yazı karakteridir.
Times New Roman %98
ABCÇDEFGHIİJKLMNOÖPQRSŞTUÜVW XYZ abcçdefgğhiıjklmnoöpqrsştuüvwxyz 0123456789.;: Times New Roman italic %98
ABCÇDEFGHIİJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWX YZ abcçdefgğhiıjklmnoöpqrsştuüvwxyz01 23456789.;: Times New Roman Bold %98
ABCÇDEFGHIİJKLMNOÖPQRSŞTUÜV WXYZ abcçdefgğhiıjklmnoöpqrsştuüvw xyz0123456789.;: Times New Roman Bold italic %98
ABCÇDEFGHIİJKLMNOÖPQRSŞTUÜVW XYZ abcçdefgğhiıjklmnoöpqrsştuüvwxyz 0123456789.;:
%20 Black %30 Black %40 Black %50 Black
Önemli olan logonun görünürlüğünün kaybolmamasıdır. Logonun renkli kullanımı olası durumlar gözönüne alınarak bu bölümde örneklemeler verilmiştir.
%5 ila %40 Siyah zemin değerlerinde logo renkli kullanılabilir.
%70 Black
Gelibolu Tarihi Milli Parkı logosu için tercih edilen kullanım, logonun renkli kullanımıdır. Ama zaman zaman logoyu değişik zeminlerde, fotoğraf, illüstrasyon üzerinde veya tek renk uygulamalarda kullanmak zorunlu olabilir.
%90 Black
G7 Renkli ve Gri Zeminlerde Logo Kullanımı Temel İlkeler
%41 ila %100 Siyah zemin değerlerinde logo tek ton dişi beyaz veya ekstra yaldız yada gold kullanılmalıdır.
Yeşil zemin
Pantone 2758
Pantone 485 Logotaypta yer alan renkler üzerinde kullanılacak ise logotayp dişi beyaz kullanılmalıdır.
Koyu zeminlerde logotayp dişi beyaz yada gold veya gümüş yaldız kullanılmalıdır.
Açık renkli zeminlerde logotayp kendi renklerinde kullanılmalıdır.
Gold zeminde logotayp siyah kullanılmalıdır.
Gümüş yaldız zeminde logotayp siyah veya kontrast bir renkte kullanılmalıdır.
Siyah zeminde logotayp dişi beyaz kullanılmalıdır.
G8 Renkli Görsel Üzerinde Logo Kullanımı Temel İlkeler
Gelibolu Tarihi Milli Park logosu değişik zeminlerde, fotoğraf, illüstrasyon üzerinde veya tek renk uygulamalarda kullanmak gerekebilir. Önemli olan logonun görünürlüğünün kaybolmamasıdır. Logonun fotoğraf üzeri uygulama örnekleri olası durumlar gözönüne alınarak bu bölümde örneklenmiştir. Logo her zaman için görselin sakin ve açık renk bölümlerinde kullanılmalıdır.
Yanlış uygulama örneği
Yanlış uygulama örneği
Doğru uygulama
Yanlış uygulama örneği
Yanlış uygulama örneği
Yanlış uygulama örneği
Doğru uygulama
Doğru uygulama
Doğru uygulama
1.
G9 Logonun Yanlış Uygulamaları Temel İlkeler
Gelibolu Tarihi Milli Park logosunu çoğaltırken dijital ortam kullanılmalı. Logo uygulaması kimliğe uygun olarak yapılmalı kesinlikle kimlik dışına çıkılmamalıdır. Logo üzerinde yeniden tasarım ve yorum yapılmamalıdır. Olabilecek hatalar ön görülerek yanda örneklemelerle gösterilmiştir. Bu tür hatalardan Logonun tutarlılığı için herkes sorumlu olmalıdır. 1. Logonun yazı karakterleri değiştirilemez 2. Logosunun oranları ve açısı bozulmamalıdır. 3. Logonun parçalarının yerleri değişmemelidir. 4. Logonun renkleri değiştirilerek kullanılmaz. 5. Logoda farklı alanlar renklendirilemez. 6. Logoya başka grafik öğeler eklenemez. 7. Logosunun koruma alanının içine başka bir grafik, tipografik veya görsel obje giremez. 8. Logoyu oluşturan elemanlar değiştirilemez.
5.
2.
6.
3.
4.
7.
8.
Adverbum com smile Adverbum com smile Adverbum com smile Adverbum com smile
G10 Yönlendirme ve Bilgilendirme Tabelaları Kurumsal Kimlik Standartları
Gelibolu Tarihi Milli Parkı içerisinde Kurumsal kimlik doğrultusunda tabela uygulamaları. 800 mm
200 mm
CONKBAYIRI
1200 mm
engelli bilgilendirme
1203 mm 1700 mm
Bilgilendirmek i癟in yaz覺 alan覺
G11 Tuvalet ve Kiosk Tabelaları Kurumsal Kimlik Standartları
Gelibolu Tarihi Milli Parkı logosu için uygulama örnekleri
800 mm
200 mm
G12 Acil Durum Tabelalar覺 Kurumsal Kimlik Standartlar覺
1200
57.ALAY KABATEPE CONKBAYIRI
MECİDİYE TABYASI, SEYİT ONBAŞI
ŞU AN BURDASINIZ ŞAHİNDERE
ABİDE MORTO KOYU
ERTUĞRUL TABYASI
1203
acil durum
G13 Araç Üstü Uygulama Kurumsal Kimlik Standartları
Gelibolu Tarihi Milli Parkında görevli araçlar için araç üstü uygulama örneği.
Kurumsal Kimlik Standartları
Bayrak
1500 mm
G14
Gelibolu Tarihi Milli Parkı için çeşitli boyutlarda gönder bayrağı beyaz zeminde ve kırmızı zeminde (pan.485) bayraklar kullanılabilir. Ayrıca özel günlerde taşınabilir ve duvara sabit asılabilir dikey flamalar kullanılabilir. 6000 mm
1500 mm
6000 mm
G15 Uygulama Örnekleri Kurumsal Kimlik Standartları
Gelibolu Tarihi Milli Parkı logosu için tercih edilen kullanım, logonun renkli kullanımıdır. Ama zaman zaman logoyu değişik zeminlerde, fotoğraf, illüstrasyon üzerinde veya tek renk uygulamalarda kullanmak zorunlu olabilir. Önemli olan logonun görünürlüğünün kaybolmamasıdır. Logonun renkli kullanımı olası durumlar gözönüne alınarak bu bölümde örneklemeler verilmiştir.
G16 Uygulama Örnekleri Kurumsal Kimlik Standartları
M MEKAN-YAPI KiMLiĞİ VE TASARIM REHBERİ
Ziyaret mekânlarının dili, genel yaklaşımda belirtildiği üzere, topografyanın ve doğanın hakim olduğu, yalın, dingin ve huzur verici alanlar olmak üzere kurgulanmıştır. Zorunlu ihtiyaçları karşılamak amacıyla şartnamede belirlenen basit servis birimleri, ziyaret mekânlarına yakın ama ayrıştırılmış ve ulaşım aksları ile ilişkilendirilmiş şekilde konumlandırılmıştır. Bu birimler ayrı ayrı ifadelere sahip olacak şekilde değil, yapı dilini ve genel olarak alanı yalınlaştıracak şekilde, tek bir yapı bantının benzer sistem kesitlerini paylaşan parçaları olarak tasarlanmıştır. Önerilen tip kompakt, modüler, uyarlanabilir, eklenebilir veya kaldırılabilir niteliktedir.
FARKLI PROGRAMLAR FARKLI YAPILAR
FARKLI PROGRAMLAR TEK YAPI
FARKLI PROGRAMLAR
FARKLI PROGRAMLAR
FARKLI STRÜKTÜRLER
TEK STRÜKTÜR
Örnek Servi̇s Bi̇rimi
Görünüş Plan, 1/100
Si̇ stem Kesi̇ ti̇
1/50
M1. Satış Birimleri
M2. Tuvalet Birimleri
1/100
M3. Danışma
M4. Büfe
Büfe, 1/100
M5. Maket Teşhir Birimleri
Barınak, 1/100
M6. Güvenlik-Koruma, Bakım- Bahçevan Barınağı
M7. Trib端nler
1/100
M8. Abdesthane
M9. Namazgah
1/100
1/50
M10. Malzemeler
CORTEN
STABİLİZE ZEMİN
EMPRENYE AHŞAP
Mekan kimliğinin oluşumuna katkıda bulunacak derecede karakteristik, doğanın içinde kaybolacak kadar ona uyum sağlayan malzemeler seçilmiştir. Atmosfer etkileriyle korozyona uğrayarak etrafında koruyucu bir katman oluşturan çelik saç, emprenye edilmiş doğal ahşap ve solüsyonlarla stabilize edilerek sıkıştırılmış toprak tasarımımızın genel duruşunu yansıtır.
p ÇEVRE DÜZENİ VE PEYZAJ STANDARTLARI
P1. Açık Yeşil Alan Sistemi Gelibolu Tarihi Milli Parkı’nın savaş sonrasında ağaçlandırma çalışmalarının tamamlanmasıyla yarımadanın kendine özgü yeni peyzaj karakteri oluşmuştur. Bu peyzaj karakteri baskın olarak çam ağaçlarından oluşan ormanlar ve aralarında faaliyeti devam eden tarımsal karakterden oluşmaktadır. Derin vadiler ve tarımsal faaliyetlerin olmadığı boşluklarda ise kırsal peyzaj karakteri göstermektedir. Doğanın zaman içerisinde kendi kendine oluşturduğu bu dengenin bundan sonraki süreçte korunmasının, daha doğru bir söylemle doğaya müdahale edilmemesinin önemli olduğu düşünülmektedir.
P2. Görsel ve Çevresel Değerler, Ekolojik Dengenin Denetimi Tarihi yarımadanın kendine özgü hareketli morfolojisi bölgenin en önemli peyzaj değeri olarak öne çıkmaktadır. Derin yamaçlar, tepeler, vadiler ve düzlükler sunmuş oldukları vistalar ile bölgenin tarihi öneminin yanı sıra oldukça etkileyici görsel (şehitlikler, anıtlar, savaş alanları, deniz batıkları, siperler vb.), duyusal (doğal peyzajın her mevsim farklılaşan rengi, dokusu ve kokusunun arazinin tarihsel bağlamıyla oluşturmuş olduğu sihirli birliktelik) , ve duyumsal (bölgede yılın büyük kısmında etkili olan rüzgarın arazinin morfoloji ve bitki örtüsüyle birlikte oluşturmuş olduğu sihirli sesler) olanaklar sunmaktadır.
P3. Aydınlatma Önerileri Gece peyzajı (nightscaping) yarımadanın sadece kendi içinde değil, alanın dışından yarımadayı izleyenler için de önemlidir. Yarımada bütününde genel prensip olarak taşıt yolları dışında yüksek tip aydınlatma (özel alanlar hariç) önerilmemektedir. Tarihi milli parkın geceleri ziyarete kapalı olduğu düşünüldüğünde mezarlık, anıt ve anı alanları çevresinde mümkün olduğunca alçak tip aydınlatma elemanları kullanılmalıdır. Diğer bir konu anıtların aydınlatılmasıdır. Tüm anıtların aydınlatma tasarımları belirlenecek aydınlatma prensipleri (kelvin değerleri, lamba tipleri, ışık kaynakları) doğrultusunda bir uyum içinde yapılmalıdır. Işık rengi olarak gün ışığı (45005000 kelvin) veya biraz daha sarımsı (6000-7000 kelvin) renklerin kullanılması, ışık kaynağı olarak LED tipi aydınlatma armatürlerinin tercih edilmesi ve mümkün olduğunca güneş panellerinden yararlanılması (bazı durumlarda armatürün hibrid olarak tasarlanması) önerilmektedir. Böylece alan bütününde geniş çaplı kazı dolgu işlerine gerek kalmayacağı düşünülmektedir.
P4. Drenaj Sistemi Önerileri ve Kot Çalışmaları Tarihi yarımadanın arazi yapısı dikkate alındığında yağmur sularının vadiler yoluyla denize yönlendiği söylenebilir. Burada önemli olan husus yağmur sularının erozyona ve sele neden olmadan denetimli bir şekilde tahliyesinin sağlanması ve mümkün olduğunca yağmur sularının peyzajın su ihtiyacının karşılanmasında kullanılması olanaklarının araştırılmasıdır. Erozyonun önlenmesi konusu özellikle taşıt yolu kenarlarındaki drenaj kanallarının doğru bir şekilde mühendislik hesaplarının yapılmasını gerektirmektedir. Taşıt yollarının kenarlarında inşa edilecek drenaj kanallarının betonarme yapılmasından kaçınılmalıdır. Doğal arazinin tesviye edilmesi sonrasında solüsyonlu toprak veya doğal floraya uygun çayır tipi bitkilendirme yapılması önerilmektedir.
P5. Arazi Biçimlendirme Çalışmaları Tarihi yarımada bütününde derin kazı ve dolgulardan kaçınılmalıdır. Tüm çalışmalarda arazinin özgün yapısının korunması esastır. Proje kapsamında zaman içerisinde özellikle anı alanlarının çevresinde yapılmış geniş çaplı dolguların oluşturmuş olduğu çirkin görüntünün yeni tasarım fikirleriyle uyumlu şekilde eski haline (özgün topoğrafya) dönüştürülmesi önerilmektedir.
P6. Otoparklar Yeni tarihi yarımada konseptinde ziyaretçi merkezi (giriş kapısı) dışında alan içinde oldukçasınırlı otopark kullanımına yer verilmiştir. Otoparklar bugünkü anlayışın tersine odakların ön görünümlerinin uzağında, peyzajın içinde kaybolacak şekilde ve mütevazı bir biçimde yerleştirilmiştir. Malzeme olarak genelde asfalt olarak tasarlanmış, bazı bölgelerde doğal zemin korunarak peyzajın içine yedirilmiştir. Tıplı araçlarda olduğu gibi ziyaretçi merkezi dışında otobüslerin alana girişinde kısıtlar getirilmiştir. O nedenle az sayıda otobüs parkı planlanmıştır.
P7. Sert Peyzaj Önerileri Sert peyzajdaki temel sorun malzeme kargaşası ve yanlış malzeme seçimidir. Bunun yanında her odağın farklı bir konseptte ele alınmış olması, tarihi yarımadaya özgü kentsel tasarım rehberinin bulunmaması gibi nedenlerle tamamıyla birbirinden bağımsız sert peyzaj çalışmaları göze çarpmaktadır. Yapılması gereken sert peyzaj malzemeleri ve teknolojileri ile ilgili el kitabının oluşturulması ve yapısal peyzaja bir bütün olarak bakılmasıdır. Tarihi yarımada bütününde 4 tip döşeme malzemesi önerilmektedir. Baskın döşeme malzemesi yörenin mevcut toprak yapısıyla üretilmiş solüsyonlu sıkıştırılmış toprak yaya yollarıdır. Toplanma alanları ve kalabalık kullanımların olduğu alanlarda iri agregalı bej tonlarında döküm veya prekast beton malzeme ile mermer pirinçli stabilize kaplama önerilmektedir. Tören alanı, abide ve köprülerde ise betonun yanı sıra bazalt bloktaş kaplamalara yer verilmektedir. Doğal çayır peyzajın kullanıcılara sunduğu bir diğer peyzaj kaplaması olacaktır.
P8. Merdiven ve Basamak Çözümleri ve Prensip Detayları Yeni tarihi yarımada konseptinde ziyaretçi merkezi (giriş kapısı) dışında alan içinde oldukçasınırlı otopark kullanımına yer verilmiştir. Otoparklar bugünkü anlayışın tersine odakların ön görünümlerinin uzağında, peyzajın içinde kaybolacak şekilde ve mütevazı bir biçimde yerleştirilmiştir. Malzeme olarak genelde asfalt olarak tasarlanmış, bazı bölgelerde doğal zemin korunarak peyzajın içine yedirilmiştir. Tıplı araçlarda olduğu gibi ziyaretçi merkezi dışında otobüslerin alana girişinde kısıtlar getirilmiştir. O nedenle az sayıda otobüs parkı planlanmıştır.
P9. Yumuşak Peyzaj Önerileri Peyzajın mevcut coğrafyadaki doğallığı tarih yarımadanın en önemli değeri olarak görülmelidir. Orman alanları, tarım arazileri ve doğal çayırlık alanlar süreç içerisinde dengeli bir uyum ve birliktelik oluşturmuştur. Bu dengenin bozulmasına neden olacak uygulamalardan kaçınılmalıdır. Son yıllarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılan yol ağaçlama çalışmaları ve kullanılan bitki türleri mevcut peyzajın içerisinde aykırı durmakta ve doğal peyzaj değerine zarar vermektedir. Burada yapılması gereken yeni bitkisel uygulamaların tipolojik olarak mevcut peyzajla uyumlu ve bitki türlerinin coğrafyada doğal olarak yetişen mevcut bitki türlerinden seçilmesidir.
P10. Mevcut Bitki Dokusunun Korunarak İyileştirilmesi Tarihi yarımadanın mevcut bitki örtüsü boşluk ve doluluk bakımından oldukça dengelidir. Bu dengenin kaybolması coğrafyanın algısında olumsuz perspektifler sunabilir. Bu denge mevsimsel geçişlerde izleyenlere doyumsuz peyzaj manzaraları sunmaktadır. Gelecekte yapılacak düzenlemelerde coğrafyada bulunan bitki türlerinden başka tür kullanılmamasına özen gösterilmesi gerekir. Bu bağlamda bitkisel peyzaj kriterlerinin kentsel tasarım rehberinde tanımlanması önemlidir
P11. Ekolojik Sistem ve Doğal Kısıtların Tespit ve Korunması Tarihi yarımadanın kendi içinde ve çevresiyle oluşturmuş olduğu ekolojik dengenin korunması çevresel değerlerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının yanı sıra kültürel peyzaj değerleri ve bu değerlerin mimari öğelerle oluşturmuş olduğu birlikte var olmaya dayalı ilişkinin korunması açısından önemlidir. Bu ilişki birlikteliği mekansal kurgunun bellekte oluşturduğu kimlik açısından tarafımızca önemsenmektedir. Geçmişte savaşlara ev sahipliği yapmış yamaçların ve derin vadilerin zaman içerisinde oluşturduğu peyzaj karakterinin korunması esastır. Bu alanlar hafızalarda oluşturduğu bellekle doğal ve kültürel peyzajı birlikte var etmektedir. Sözü edilen bu alanların korunması esastır. Zaman içerisinde farklı sebeplerle bu alanlara müdahale edilmesi gerektiğinde uzman ekolojistler ve peyzaj mimarlarından oluşacak bir ekibin doğal flora ve faunayla ilgili hazırlayacakların müdahale stratejileri çerçevesinde hareket edilmelidir.
P12. Yanlış Uygulamalar
Yabancı yurtlu bitki kullanımı.
Kent mobilyalarında sağlanamamış olması.
dil
Döşeme malzemelerindeki çok çeşitlilik ve özensizlik.
Kent mobilyalarında eksiklik.
bütünlüğünün
E ÜRÜN TASARIMI VE KENT MOBİLYALARI KİMLİĞİ
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda kullanılmasını önerdiğimiz kent mobilyalarında; sert ve doğal peyzaj ile bütünleşen, insan ölçeğinde, kendini çok ortaya çıkarmayacak yalınlıkta, görüntü kirliliği oluşturmayacak renklerde ve malzemelerde tasarımlar yapmaya çalıştık. Ürünleri, servisleri ve tasarlanan sistemleri insan, doğal çevre ve tarih etkileşimlerini gözeterek, bir matris oluşturarak değerlendirdik. Bu bağlamda az bakım gerektirecek, dayanıklı, kimlikli ve zamansız (timeless) ürün tasarımları kurguladık. Bronz ürünler: Bilgilendirme panoları, totemler ve çeşmede dayanıklı ve kalıcı döküm bronz malzemeden tasarımlar önerdik. Çeşmede yaylı mekanizmalı musluk detayı ile kullanıcı elini çektiğinde kendini kapatan, dolayısıyla da gereksiz boşa akan su tüketimine neden olmayan bir çeşme kurguladık. Shuttledan indikten sonra beş on metre yerde devam eden bronz plaka bir çeşmeye veya şehitlik önünde döküm harita veya bilgi panosuna dönüşmektedir. Bu zeminlerdeki şeritsel farklı malzeme, aynı zamanda farklı malzeme sesi ile de değnek kullanan körlerin ve ziyaretçilerin şehitlik gibi noktalara kolayca ulaşmasına yardımcı olmaktadır. Lamine Ahşap ürünler: Özel alanların dışında önerilmeyen, doğal çevre ile bütünleşen aydınlatma birimleri tasarımımız, kutu profil ile yere ankre edilen ve kazarak yer altından elektrik tesisatı çekilmesine gerek duyulmayacak bir şekilde güneş pili ile çalışan bir üründür. Elektrik hattına gereksinmesi olmadığından, 4 metre yükseklikteki aydınlatma elemanının gövdesi ve kafası tek parça lamine ahşap malzemeden tasarlanmıştır. Hareket sensörlü led aydınlatma modülü ile ahşap kafa üzerindeki ince film güneş pili “all in one”, tek parça bir yapıda kurgulanmıştır. Hareket sensörünün kullanımındaki amaç; gereksiz bir ışık kirliliği yaratmamak, yakın çevredeki insan boyutlarındaki hareket ile sadece gerekli miktarda aydınlatma sağlamak, dolayısıyla da çevredeki ışığa yönelebilecek hayvanlar için soruna neden olmamaktır. Aynı aydınlatma elemanının iki tanesi yan yana gelerek ve üzerlerine saz örtülerek, gözenekli yapısıyla bölgedeki sert rüzgara dayanımlı, solar pillerinden ışık da sağlayan, gölge yaratabilecek bir örtüye dönüşmektedir. Gene kalıpta preslenmiş lamine ahşap malzeme yön ve isim tabelalarında da önerilmektedir. Piknik masası seyyar olup özellikle yere monte edilmemiş, gölgeye çekilebilinsin kriteriyle tasarlanmıştır.
Prekast ürünler: Oturma alanları gölge için ağaç altı olabilecek yerlerde kurgulanmıştır. Modüler yapıdaki oturma birimlerinde malzeme olarak kolay şekillenen donatılı mermer ve beyaz çimentodan prekast malzeme önerilmektedir. Aynı malzeme tepesinde güneş pilleri olan telefon klübesinde de önerilmektedir. Aydınlatmalı kabinde, telefon hizmeti yanı sıra, güneş pili sayesinde ziyaretçilerin telefonlarını, kameralarını, kiralık elektrikli bisikletlerini de sarj edebilmelerine olanak sağlayan sarj ünitesini de kapsamaktadır. Tekerlekli sandalye kullanıcılarının da ihtiyaçları ve kullanabileceği boyutlar kabin tasarımında dikkate alınmıştır. Corten ürünler: Çöp ünitesi, prekast taşıyıcı gövde üzerindeki ray sayesinde corten haznenin yana çekilebildiği ve içindeki poşetin dışarıya çıkarılabildiği, yenisinin takılabildiği bir üründür. Corten malzemenin kullanıldığı iki diğer ürün bisiklet parkı alanını tarifleyen, kiralık bisikletlerin kilitlenmesine gerek duyulmayan bisiklet parkı ve alçak aydınlatma elemanıdır. Anıtsal alanlara doğru gidilen yollarda uzayarak yerleştirilebilen, sadece yolu ve arka kısmından da kısmen peyzajı aydınlatabilen, kablosu yeri kazmadan, corten yer levhasının altından döşenebilecek led aydınlatmalı bir üründür. Deneyim Ürünü: Gelibolu savaşında çok önemsenen ve çok kullanılan siper içi gözetleme ünitesi bu proje için, orjinalinin fotoğrafta görüldüğü halinden yola çıkılarak, tarafımızdan özellikle tasarlanmıştır. Savaşta yaşanılan çeşitli özel anların deneyimlenmesi için gündüz ve belli günler için kurguladığımız özel gece turlarında, çeşitli noktalarda konumlanacaktır. İçi mercekli ve aynalı dürbün özelliğindeki gerçek işlevi ile uzakların görülebileceği bir gözetleme ünitesi yanı sıra, savaşın belli, anlarının deneyimleneceği audio-visuel unitede de 5 dakikalık film gösterilmesi kurgulanmıştır. Bu filmde batan bir zırhlı gemi, ya da askerlere moral olsun diye düzenlenen mızıka ile taaruz gecesi öncesinde eğlenen askerler veya balon gemisinden yükselerek alandaki savunma hatlarını inceleyen balon gösterilebilir. Bu deneyim tasarımı görüntü ve ses ile geçmişte yaşanılan o özel “anı” yerinde yaşatabilecek bir üründür. Alanda her bir odak alanında savaşta gerçekten gözlem yeri olan veya buna müsait bir yerde, özellikle de siper içinde bir tane gözetleme ünitesi kullanımı öngörülmüştür.
SONUÇ
Bütüncül bir yaklaşımla, alanın güçlü değerlerinin, doğal ve kültürel varlıklarının özgün bir dille ön plana çıkarıldığı bir tasarım anlayışı ana hedefimiz olacaktır.
Ön seçim aşamasında niyet mektubunda belirttiğimiz bu hedef yarışma kapsamında alan ziyaretlerimizde defalarca pekişmiş ve tasarım süreci boyunca yol gösterici olmuştur. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park alanının güçlü doğal değerleri, yalnız Türkiye toplumunun değil Çanakkale Savaşı’nın tarafı olmuş tüm toplumların kolektif belleğinde yer etmiş dramatik tarihi ve bu tarihin alandaki yadigârları ve simgeleri sürecin en önemli girdileri olmuştur. Bizce, alana tasarımı ön plana çıkaracak, yeni değeler eklemeye çalışacak bir biçimde değil, var olan değerleri güçlendirecek, onların deneyimini zenginleştirecek bir şekilde müdahale edilmelidir. Parkın mevcut durumunda, odak alanlarında farklı zamanlarda, parça parça yapılmış, bir öncekini çok gözetmemiş müdahalelerden kaynaklı bir görsel dağınıklık söz konusudur. Bu müdahalelerin hepsi şüphesiz en iyi niyetlerle,
geçmişi anmak ve yüceltmek için yapılmıştır. Fakat özellikle üzerinde çalıştığımız odak alanlarında bugün ihtiyaç duyulan bu dağınıklığı bertaraf etmek, peyzajı restore etmek ve mevcut değerleri ön plana çıkarmaktır. Bu doğrultuda önermelerimiz şunlardır: • Zemin mümkün olduğunca kilit taşları, Arnavut kaldırımları, taş blokları, asfalt ve birçok diğer malzemenin karmaşasından kurtulmalı, az sayıda malzeme ile netleşmeli, geriye çekilmeli, değerleri ve üç boyutlu öğeleri ön plana çıkaran nötr ve mümkün olduğunca doğal bir arka plana dönüşmeli, • Her bir alanın içindeki değerler net ve güçlü bir görsel ilişkiler ağına sokulmalı, • Ziyaret alanları, şehitlikler, anıtlar, doğal güzellikler gibi düşünsel duygusal yoğunlaşma alanları ile ulaşım, otopark, servis, satış mekânları birbiri içine geçmemeli, • Alanların mekânsal düzenlemesi kalabalıkların bireysel yoğunlaşma ve tefekkürün önüne geçmesini engellemeli, • Dolaşım alanları kendini dayatmadan farklı bireysel rotalara ve tecrübelere izin vermeli, fakat ziyaretçilere yönlenme için ya peyzaj ya da görsel ilişkiler yoluyla net ipuçları sağlamalı,
• Ürün ölçeğinde yapılan öneriler peyzaj ve mimari ile bütünleşmeli, • Logo ve simgesel grafik ürünler tek bir yapıyı veya sembolik göndermeyi ön plana çıkarmak yerine bütünüyle coğrafyayı betimlemeli, • Alan yoğun araç trafiğinden kurtarılmalı, yoğunluk Milli Park’ın girişinde tamponlanarak özel vasıtalardaki ziyaretçiler yoğun günlerde ve hafta sonlarında parkın ulaşım sistemine dâhil edilmeli, • Milli Park ve odak alanları ile yarımadadaki yerleşim alanları arasında daha iyi karşılıklı ilişkiler kurgulanmalı, • Tüm ölçeklerdeki müdahale ve ürünler gelecek ihtiyaç ve eklentilerin ilişki kurabileceği, içince eriyebileceği bütünlüklü, kapsayıcı bir çerçeve sunmalı. Odak alanlarının mekânsal düzenlemeleri, ürün ve grafik tasarım önerilerinin niyet mektubunda belirtilen ve süreçte derinleştirilen önermeleri azami oranda gerçekleştirdiğini düşünmekteyiz. Elbette önerilerin ve genel olarak parkın sürdürülebilir kılınması için denetim ve koordinasyonu sağlayacak bir operasyon merkezi zorunludur. Gelibolu Tarihi Milli Parkı Ziyaretçi Merkezi’nin bundan sonraki süreçte bir koordinasyon merkezi olarak hizmet vermesi önerilmektedir. Koordinasyon merkezi
ulaşımdan, milli parkın bakımı ve işletmesine kadar birçok konudan sorumlu olacaktır. Bugünkü haliyle özellikle ulaşımda yaşanan sorunlar Gelibolu Yarımada’sının en önemli problemlerindendir ve bölgenin manevi kimliğine zarar vermektedir. Sınırlı yol standartlarına sahip alanın taşıma kapasitesinin üzerinde gerçekleşen taşıt trafiği hem odak alanlarını hem yerleşim alanlarını olumsuz etkilemektedir. Proje kapsamında hafta sonlarında ve yoğun günlerde özellikle otobüs trafiğinin ziyaretçi merkezinde sonlandırıldığı yeni bir toplu taşıma önerisinde bulunulmaktadır. Bu kapsamda yarımada bütünündeki odak alanlarına hizmet verecek bir servis (shuttle, ring) sistemi önerilmiştir. Servis hattı üç farklı güzergâhta ziyaretçilere hizmet verecektir. Şahsi binek araçlarının girişine yalnızca özel günler dışında kalan hafta içi günlerde ve bazı bölgeler için izin verilmelidir. Servis sisteminin hayata geçirilmesinden sonra yoğun gün ve aylarda otobüslerin alana girmesinde ciddi kısıtlamalar getirilmesi önerilmektedir. Böylesi dönemlerde, otobüsler ve şahsi binek araçlar ziyaretçi merkezinde oluşturulacak yüksek kapasiteli otoparklarda bekletilecek ve ziyaretçilerin servis araçlarını kullanarak alanı gezmeleri sağlanacaktır. Servis hatlarında kullanılacak filo
içerisinde ses ve görüntü imkânlarına sahip araçlardan oluşacaktır. Araçların duraklara gelme sıklıkları ziyaretçi yoğunluğuna bağlı olarak koordinasyon merkezinden yönetilecektir. Ayrıca alanın denizden deneyimlenebilmesi amacıyla yoğun dönemlerde yarımadayı dolaşan ve mevcut iskelelerde duraklayan tekne turları önerilmektedir. Özel bir etkinlik olarak balon turları da düşünülebilir. Yoğun günlerin dışında, servis sisteminin ekonomik olmadığı durumlarda kullanılmak üzere odak alanlarında sınırlı sayıda otopark planlanmıştır. Otopark yerleşimlerinde bugünkü yerleşim planları değiştirilerek, otoparklar ziyaret alanlarının yeteri kadar yakınında ama görsel olarak koparılmış şekilde konumlandırılmıştır. Böylece ziyaretçilerin araç trafiğinin gürültüsünden ve kargaşasından rahatsız olmalarının önüne geçilmiştir. Tarihi yarımadanın diğer önemli sorunu tarihi milli parkın işletmesinde karşılaşılan yapısal problemlerdir. Yarımadanın sahip olduğu doğal ve kültürel peyzaj karakteri özellikle son yollarda yapılan müdahalelerle zarar görmeye başlamıştır. Özellikle yabancı yurtlu bitkilerin sırf estetik kaygılarla ilgili bakanlık tarafından yol ağaçlandırması ve ziyaretçi merkezlerinin bezenmesi
amacı ile kullanımı alanın doğal görünümünü ciddi anlamda zedelemektedir. Önerimiz kısa zamanda peyzajdaki bu istenmeyen görünümün ortadan kaldırılmasıdır. Doğal peyzajın morfoloji ile birlikte alanda oluşturduğu uyum çok değerlidir. Yine proje kapsamında önerilen peyzaj restorasyonu ekolojik ve estetik olarak tarihi yarımadaya önemli bir değer katacaktır. Zaman içerisinde arazinin morfolojisinde yaşanan büyük değişiklikler, alanın coğrafyasını etkilemesinin yanı sıra erozyon gibi olumsuzlukları da tetiklemektedir. Diğer önemli bir konu odak alanları ile tarihi yarımadada yer alan yerleşimlerin sürdürülebilir bir biçimde ilişkilendirilmesidir. Ziyaret alanlarının problemlerinden, özellikle de araç yoğunluğundan, yerleşim alanları da etkilenmektedir. Koordinasyon eksiklikleri ve mekânsal stratejilerin oluşturulmamış olması gün geçtikçe yerleşim alanlarını adeta birer çöküntü alanı haline getirmektedir. Bu bağlamda tüm yerleşim birimleri gerçek kimliklerinden ve ölçeklerinden koparılmadan rehabilite edilmeli ve buralarda yaşayan halk projenin gerçek sahipleri olarak sürece dâhil edilmelidir. Bu alanlarda yaşayan halkın ve yaşam çevrelerinin sürdürülebilir olması için gerekli stratejilerin tespiti ve yürütülmesi önemlidir.
Gelibolu Milli Parkı ziyaretçi deneyiminin geliştirilmesinde güncel teknoloji ve iletişim olanaklarının kullanılması zorunludur. Bu olanakların başlıca kullanım alanı ziyaretçilerin doğru ve zengin bir içerik ile bilgilendirilmesi olmalıdır. Alandaki bilgi panoları, harita ve maketler gibi geleneksel bilgilendirme olanaklarının arttırılması durumunda bile kişisel olarak, istenilen yerden, alana özel, güncel ve multimedya içeriğe ulaşılabilmek ziyaretçi deneyimini şüphesiz zenginleştirecektir. Bu amaçla alan girişinde, ziyaretçi merkezinde, müzelerdekine benzer bir işitsel rehber (audioguide) cihazı ödünç alma imkânı yaratılmasının yanı sıra, ülkemizde akıllı telefon kullanım oranının %70 dolayında olduğu gerçeğinden hareketle telefon ve tabletlere yüklenebilecek bir uygulama(application) oluşturulmalıdır. Bu uygulama yönlendirmeye yardımcı olacak ve hem genel hem de ziyaretçinin konumuna özel işitsel-görsel bilgiler verecektir. Bunun yanı sıra hafta içi şahsi aracı ile alanı gezecek ziyaretçilerin yönlendirilmesi ve bilgilendirilmesi amacıyla araç radyolarına Trafik Anonsu (TA, TrafficAnnouncement) teknolojisi ile yayın iletmek düşünülmelidir. Bu yayın veya daha özelleşmiş ve çok dilli bir kaydın servis araçlarında yayınlanması da önerilmektedir.