>back-up<
Haziran 2015
e-magazIne
etkinlikler teknoloji seyahat danışmanlar sinema kitap
>ETKİNLİK>FESTİVAL
22. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ
27 Haziran – 15 Temmuz / Çeşitli mekânlar Dünya çapında yıldızlar ve günümüzün ses getiren isimlerini ağırlayacak olan 22. İstanbul Caz Festivali; Aloe Blacc, Oleta Adams, Michael Kiwanuka, Theo Croker ve The Asteroids Galaxy Tour gibi programına eklenen gruplarla bu sene de yaza sıkı bir girişin garantisi. Aralarında Joan Baez, Marcus Miller, Melody Gardot, Tigran Hamasyan, Fatumata Diawara, Masha Vahdat, The Bad Plus, Joshua Redman, Chris Potter, Dave Holland, Stanley Jordan ve Emin Fındıkoğlu gibi isimlerin bulunduğu 250’den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı takipçileriyle buluşturacak 22. İstanbul Caz Festivali’nde 15’i aşkın farklı mekânda 35’in üzerinde konser yer alıyor. Festivalin öne çıkanlarından biri Frank Sinatra’nın 100. doğum gününe adanan muhteşem bir konser. Sinatra ve kariyerinin ilk döneminde ilham perisi olan Billie Holiday’den şarkılar eşliğinde eşsiz bir müzik projesi festival takipçilerini bekliyor. Festivalin can alıcı konserlerinden Kuzey Işıkları için sahnedeki isimse The Asteroids Galaxy Tour. İlk çıkışlarını 2007’de Kopenhag’da Amy Winehouse’un alt grubu olarak yapan grup, 2009 yazında Katy Perry’ye eşlik ettikleri konserlerle takipçi kitlesini genişletti. Gecenin finalini ise Norveç’in elektro caz alanındaki en önemli isimlerinden Nils Petter Molvær, Jamaika’nın groove ustaları, Grammy ödüllü davulcu Sly Dunbar ve basçı Robbie Shakespeare’dan oluşan Sly & Robbie ikilisi ile buluşacağı konserle yapacak.
KeyfePara ile
bu etkinliฤ i
%25 nakit geri รถdeme ile
izleyin.
KeyfePara ile
bu etkinliฤ i
%25 nakit geri รถdeme ile
izleyin.
Festival programı kapanış konseriyle de dikkat çekiyor. Soul ve folk müziğin Londralı yükselen genç yeteneklerinden şarkıcı-söz yazarı Michael Kiwanuka, bu konserle ilk kez İstanbullularla buluşacak. Konserden önce ise sahnede sırasıyla, AfroPhysicist ile geçtiğimiz yılın en iyi caz albümleri arasında gösterilen Theo Croker ve son yılların yükselen Avustralyalı neo-soul grubu Hiatus Kaiyote müzikseverlerle hareketli bir kapanış akşamı yaşatacak. 22. İstanbul Caz Festivali programına, festivalin resmi web sitesi caz. iksv.org’un yanı sıra İKSV Mobil uygulamasından da ulaşabiliyor. Biletler: 22. İstanbul Caz Festivali’nin biletleri, Biletix satış kanalları ve hizmet bedeli olmadan İKSV ana gişeden (pazar hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında) satın alınabilir. Lale Kart sahipleri biletlerini %25’e varan indirimlerle alabilirler. Her konserde tam biletlerin yanı sıra öğrenciler için indirimli bilet de satışa sunuluyor.
>ETKİNLİK>SERGİ
AŞKIN NEFESİ 20 Haziran’a kadar / Galeri Artist, İstanbul Galeri Artist yeni mekânı, Cennet bahçesinde, İranlı sinema oyuncusu ve ressam Mehrnoush Esmaeilpour’u ağırlayacak.
Sanatçı, tuvalle kurduğu ilişkiyi sinemada kamerayla kurulan ilişkinin bir başka şekli olarak görüyor. Esmaeilpour; tuvaline, kadim halkların vazgeçilmezi atlara olan tutkusunu yansıtmış. Genç sanatçı yüksek mimarlık eğitiminin yanı sıra at genetiği ve eğitmenliği konusunda da uzman. Aşka dair farklı bir sesleniş, farklı bir nefesin izlerini bulacağınız sergi 21 Mayıs-20 Haziran arasında gezilebilir.
>etkinlik>konser
WEED feat. ERNST REIJSEGER 30 Haziran 21.30 / Salon İKSV, İstanbul
KeyfePara ile
bu etkinliği
%25 nakit geri ödeme ile
izleyin.
Türkiye caz sahnesinin başarılı isimleriyle Avrupalı ustaları bir araya getiren Avrupa Caz Kulübü bu yıl yine Salon İKSV’de müzikseverlerle buluşuyor. Çağdaş müziğin ikonik ismi John Cage ile Harvard Üniversitesi bünyesinde ve Amerika’nın çeşitli yerlerinde performanslar ve dünya prömiyerleri gerçekleştiren Şenol Küçükyıldırım, gitarda Çağlayan Yıldız ve Şevket Akıncı’nın ve bas gitarda Murat Çopur’un olduğu WeeD ile seslerin sınırlarında gezinerek keşfedilmemiş olanın izini sürüyor. WeeD’e bu konserde Hollandalı çellist Ernst Reijseger eşlik ediyor. Ernst Reijseger, Werner Herzog’un film müziklerinden klasik ve çağdaş müziğe birçok alanda eser vermiş, çellosunu çok yaratıcı bir şekilde kullanabilen usta bir isim.
>ETKİNLİK>TİYATRO
KeyfePara ile
bu etkinliği
%25 nakit geri ödeme ile
izleyin.
İMPARATORLUK KURANLAR YAHUT ŞÜMÜRZ 3 Haziran 20.30 / Trump Kültür ve Gösteri Merkezi Boris Vian’ın son eseri “İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz”, ünlü Makedon yönetmen Aleksandar Popovski’nin rejisiyle Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde! Hayal Perdesi’nin ilk prodüksiyonu, prömiyerini 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nde yapan oyunu, “söz’ün büyücüsü” Boris Vian kaleme aldı. Avrupa’nın önemli rejiörlerinden Aleksandar Popovski’nin yönettiği oyun; bizi rahatsız edenlere, hayatımızda neyi kabul ya da inkâr ettiğimize, ihtiraslarımızın bizi nereye götürüp ne aradığımıza bakan alaycı bir trajedi.
>ETKİNLİK>SİNEMA
PERŞEMBE SİNEMASI 4, 11, 18, 25 Haziran / SALT Ulus, Ankara SALT Beyoğlu’nda Garanti Mortgage desteğiyle düzenlenen Perşembe Sineması programından seçili dört film Haziran ayında SALT Ulus’ta gösterilecek.
İlk film “Shìjiè” [Dünya], 1993’te Pekin’in şehir merkezinden 17 km. uzakta açılan ve yılda bir buçuk milyon ziyaretçi ağırlayan aynı adlı tematik parkta geçer. Park, “Pekin’den ayrılmadan dünyayı gezin” sloganıyla tanınmaktadır. 11 Haziran’da izlenebilecek olan “London” (Londra), John Major’un yeniden başbakan seçildiği, IRA bombalarının patladığı ve Windsor Kalesi’nde ilk çatlağın oluştuğu 1992 yılına ait bir günce. Seçkinin üçüncü filmi “Soy Cuba” [Ben Küba), izleyicileri Havana’nın varoşlarına götürürken son film “The Pruitt-Igoe Myth” [Pruitt-Igoe Miti] ise Amerika’da sosyal konutlar ile bulundukları şehir merkezlerinin gözden düşüşünü, proje sakinlerinin dokunaklı anlatımları eşliğinde sosyal, ekonomik ve yasal açılardan inceliyor.
>ETKİNLİK>KONSER
KeyfePara ile
bu etkinliği
%25 nakit geri ödeme ile
izleyin.
FRANZ LİSZT ODA ORKESTRASI&ARKAS TRİO 20 Haziran 21.30 / Efes Celcus Kütüphanesi, İzmir Macaristan’ın en ünlü topluluklarından Franz Liszt Oda Orkestrası ve Türkiye’nin başarılı triosu Arkas Trio ile dünyanın en etkileyici mekânlarından biri olan Celsus Kütüphanesi’nde! Arkas Trio, ilk konserlerinden itibaren müzik otoriteleri ve dinleyicilerde hayranlık uyandıran bir isim. İstanbul Devlet Senfoni ve Bilkent Senfoni Orkestraları eşliğindeki konserlerinde de büyük yankı uyandıran üçlüyü, Franz Liszt Oda Orkestrası’nın eşsiz performansıyla klasik müzik severler kaçırmamalı.
>ETKİNLİK>KONSER
ORQUESTA BUENA VİSTA SOCİAL CLUB 29 Haziran 21.30 / Çeşme Açıkhava Tiyatrosu, İzmir Dünya turnesiyle sevenlerine elveda demeye hazırlanan efsane grup Buena Vista Social Club; Omara Portuondo, Eliades Ochoa, Guajiro Mirabal, Barbarito Torres, Jesus ‘Aguaje’ Ramos ile birlikte İzmir’de... 1997’den günümüze farklı yapı, görünüş ve kombinasyonlarla Küba müziğinin elçileri olarak tüm dünyada konserler veren Orquesta Buena Vista Social Club, son kez yollarda. Topluluğun sanatçı ekibi çığır açan kayıt ve filmlerde yer almış, kendine has sanatçılardan oluşuyor. Yıllar boyunca beğeni toplayan albümleri, Grammy ödülleri, İbrahim Ferrer, Ruben Gonzalez, Cachaito Lopez, Manuel Galbán, Omara Portuondo, Anga Díaz ve Roberto Fonseca gibi sanatçıların eşlik ettiği konser ve turnelerinin ardından şimdi onlarla “The Adious Tour” (Elveda Turnesi) ile vedalaşma zamanı. Kırktan fazla müzisyenin yer aldığı topluluğun 16 yılı aşkın süredir gerçekleştirdiği binden fazla konserin özünü temsil eden bu çok özel geceyi kaçırmayın! Bu arada meraklılar için Havana tatil planlarını bile etkileyecek önemli bir not: Tüm dünyada verilecek konserlerin ardından yolculuk başladığı yerde, Havana’da bir eve dönüş konseriyle sona erecek. “Lost and Found” albümünün eski ve piyasaya sürülmemiş şarkılardan oluşan zengin evrenine son kez girmek isteyenler ajandalarına bunu not alsın deriz.
KeyfePara ile
bu etkinliฤ i
%25 nakit geri รถdeme ile
izleyin.
>etkinlik>konser
BİRSEN TEZER
12 Haziran 21.00 / The Roxx Pub, Antalya Büyülü sesiyle Birsen Tezer, sevilen şarkılarıyla The Roxx Pub sahnesinde. İlk albümü “Cihan”ı 2009’da yayımlayan Birsen Tezer, uzun süredir sahnede de birlikte çalıştığı müzisyen arkadaşları Derin Bayhan (davul), Emre Tankal (elektrik gitar), Gürol Ağırbaş (bas gitar), Tunç Öndemir (akustik gitar) ile yola ikinci albümleri “İkinci Cihan” ile devam ediyor. Akın Eldes, Birol Ağırbaş, Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur, İlhan Şeşen, Özer Arkun, Sibel Köse, Tarık Aslan gibi değerli isimlerin de konuk müzisyen olarak yer aldığı “İkinci Cihan”dan şarkıların ağırlıklı olacağı gecede tabii ki Birsen Tezer’in diğer çok sevilen parçaları da var.
KeyfePara ile
bu etkinliği
%25 nakit geri ödeme ile
izleyin.
>ETKİNLİK
GELECEK AYLARDA NELER VAR? Jessie J 3 Temmuz / KüçükÇiftlik Park, İstanbul
Enrique Iglesias 19 Ağustos / KüçükÇiftlik Park, İstanbul
Zaz 30 Temmuz / ODTÜ Vişnelik, Ankara
Sense Festival – Touch 22 Ağustos / Alaçatı Beach Resort, İzmir
Rock Off 1 Ağustos / Cosmos, İstanbul
KeyfePara ile MyBilet ve Biletix’ten yaptığınız etkinlik harcamalarının
%25’i hesabınıza geri yatsın! Nasıl mı? Ayrıntılı bilgi için tıklayın.
>TEKNOLOJİ
FİT MİSİN? BURADAN İZLE! Uykunuzdan adımlarınıza sizi takibe alan ve gün geçtikçe daha ucuz, daha iyi ve daha çok seçenekle pazarda görünürlüğü artan fitness izleyicilerin en iyilerini derledik... Jawbone Up Move Jawbone’un dilenirse bir bilekliğe bağlanarak da kullanılabilen, rakiplerine göre uygun fiyatlı fitness izleyicisi Up Move. Markanın önceki oldukça popular kol fitness izleyici bandı Up ile ciddi bir çıkış yakaladığını sektörü takip edenler bilir. Up Move, ivme ölçmeye yarayan akselerometre aracılığıyla adımlarınızı, hareketlerinizi ve uykunuzu ölçüyor. Saat piliyle çalışan cihazın pil ömrü 6 ay sürüyor. Suya dayanıklı olsa da su geçirmez olmadığının altını çizelim. Bu arada Bluetooth aracılığıyla LED ekranında gördüğünüz bilgileri Android ya da iPhone’a aktarmanız mümkün. Kullanışlı grafikleri ve önerileriyle uyku, hareket ve genel sağlığınıza dair yönlendirmelerde de bulunuyor. Kısaca: Uygun fiyatlı, kullanımı keyifli bir aplikasyon ama bir cihaz olarak rakiplerinin şıklığını yakalayamıyor. Misfit Flash Misfit’in klips ve bileklikle beraber satışa çıkardığı Flash, markanın bir önceki ürünü Shine’ın aynı özelliklerle daha uygun fiyatlı plastik bir gövdede hayat bulmuş hali olarak özetlenebilir. Su geçirmez özelliği olan Flash, akselerometre kullanarak hareket, adım ve uyku ölçüyor; tabii yüzerken de kullanılabiliyor. Pil ömrü ve cinsi tıpkı Move gibi olan Flash’ın kemer kancasıyla da satılıyor olması bir diğer artısı. Saat görevi de gören Flash, Bluetooth ile iPhone ya da Android cihazlara bağlanabilmekte. Aplikasyonu sayesinde hafif ve derin uyku saatleri, yakılan kaloriler ve atılan adımların bilgisine tüm detaylarıyla sahip oluyorsunuz. Kısaca: Suya dayanıklı ve çekici!
Fitbit Charge Adımlarınızı saydığı gibi rakımı ve saati de gösteren Fitbit Charge’ın bir haftada biten bataryası USB ile yeniden şarj edilebilen özellikte. Diğer fitness takipçileri gibi Fitbit Charge da akselerometre teknolojisiyle hareketlerinizin ve adımlarınızın izini sürerken yaktığınız kaloriyi ve uyku saatinizi de sayıyor. Çıktığınız merdiveni sayısını da takip edebilen cihaz, titreşimli alarmıyla uyandırma görevine de sahip. Bir artısı da Bluetooth bağlantısıyla sadece Android ve iPhone’u değil Windows Phone’u da desteklemesi. İçindeki bilgileri pek çok üçüncü parti servise de aktarabilirsiniz. 1 metreye kadar suya da dayanıklı olan Charge, yine de
yüzerken kullanılması tavsiye edilmeyen bir cihaz. Kısaca: Ekranıyla benzerlerine göre çok daha kullanışlı; ancak haftada bir şarj gerektirmesi ve tasarımın hantallığı gibi eksileri de var. Sony Smartband Talk Sony imzalı Smartband Talk akıllı saat ile fitness bileklik karması bir cihaz. E-mürekkepli ekranı ve el, kol, baş hareketlerini izleme özellikleri olan cihaz akselerometre disipliniyle çalışıyor. Adımlarınızı ve yaktığınız kaloriyi takip eden cihazın benzerlerinden eksiği uyku takibi yapmaması. Bluetooth aracılığıyla Android telefonlara bağlanan Smartband, Sony’nin Lifelog aplikasyonuyla hareketlerinizi takip ettiği gibi hangi müzikleri dinlediğiniz ya da kimlerle konuştuğunuz gibi yaşamsal etkinliklerin de izini sürüyor. Alarm özelliği de olan cihaz e-posta ve WhatsApp mesajlarının uyarılarını da ekranına yansıtıyor. Dahili mikrofonu ve kulaklığıyla arama yapma imkanı veriyor. Hatta mikrofonu o kadar hassas ki bilekliği konuşma esnasında yüzünüze çok fazla yaklaştırmanıza da gerek kalmıyor. 30 dakika boyunca 1.5 metre altına suya dayanıklılık gösteren cihaz, uzmanlara göre duş ya da yağmura karşı korunaklı olsa da yüzmeye uygun değil. Standart mikro USB
kabloyla şarj olan cihazın bataryası 3 gün kadar idare ediyor. Kısaca: Basit bir akıllı saat özelliğine de sahip olan ancak yalnızca Android telefonları destekleyen bir fitness izleyici. Basis Peak Intel’in son fitness takipçisi Basis Peak’in bu gruptaki diğer cihazlara ek olarak kalp atış hızı gösteren özel bir monitörü de var. Buna bir de galvanik cilt sensörleri aracılıyla vücut ısısı ve terleme gibi ölçümlerini eklemek lazım. Genel aksiyonlarıysa diğer cihazlarda olduğu gibi akselerometre aracılığıyla yapıyor. USB şarj ünitesiyle şarj olan cihazın bataryası 4 buçuk gün yetiyor. Yürümüyor ya da koşmuyorsanız ekranda saati görüyorsunuz. Kalp atışı sayımıyla entegre çalışan uyku monitörü sayesinde sadece ne kadar uyuduğunuzu değil uyku kalitenizi de mükemmel bir şekilde ölçüyor. Uykunuzun hafif, derin ya da REM aşamasında olup olmadığını tam olarak söyleyebiliyor. Cihazın Android ve iPhone aplikasyonu çok pratik olmasa da Basis websitesi üzerinden kolaylıkla data aktarımı yapılabilmekte. Kısaca: Ölçümleme açısından tam teşekküllü bir fitness izleyici olsa da hâlâ bazı geliştirmelere ihtiyacı var.
KeyfePara ile MyBilet ve Biletix’ten yaptığınız sinema bileti harcamalarının
%25’i hesabınıza geri yatsın! Nasıl mı? Ayrıntılı bilgi için tıklayın.
Ölümsüz Aşk Senarist: J. Mills Goodloe, Salvador Paskowitz Yönetmen: Lee Toland Krieger Oyuncular: Blake Lively, Michiel Huisman, Harrison Ford, Ellen Burstyn, Kathy Baker Gösterim tarihi: 5 Haziran
Yönetmenliğini özellikle 2009 yapımı “The Vicious Kind” ile iyi geri dönüşler alan Lee Toland Krieger’in üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Blake Lively, Ellen Burstyn ve Harrison Ford gibi isimler var. 20. yüzyıla girerken dünyaya gelmiş genç bir kadın, bu yeni çağda geçirdiği bir kaza sonucu hiç yaşlanmamakla ödüllendirilir. Yıllar boyunca insanlardan uzak, izole bir hayat süren Adaline Bowman isimli bu çekici kadın, sonunda ölümsüzlüğünü kaybetmeye değecek bir adamla tanışır.
Jurassic World Senarist: Rick Jaffa, Amanda Silver, Colin Trevorrow, Derek Connolly, Michael Crichton Yönetmen: Colin Trevorrow Oyuncular: Chris Pratt, Judy Greer, Ty Simpkins Gösterim tarihi: 12 Haziran
Steven Spielberg, çığır açan Jurassic Park serisinin uzun süredir beklenen yeni filmi Jurassic World’ün sorumlu yapımcısı olarak geri dönüyor. Ayın merakla beklenenlerinden detaylarına bakıyoruz... “Safety not Guaranteed” filmiyle hafızalara kazınan Colin Trevorrow’un Derek Connoly ve kalabalık bir ekiple beraber yazdığı senaryodan uyarlayarak yönetmen koltuğuna oturduğu epik aksiyon macerada Frank Marshall ve Pat Crowley de ekibe yapımcı olarak katılan diğer önemli isimler. Filmin konusuna dair yapım şirketi bilgi vermekten özellikle kaçınıyor.
Terminator: Genisys Senarist: Laeta Kalogridis, Patrick Lussier Yönetmen: Alan Taylor Oyuncular: Arnold Schwarzenegger, Emilia Clarke, Jai Courtney, Jason Clarke, J.K. Simmons Gösterim tarihi: 26 Haziran
1990’lara damga vuran Terminatör serisi bu sefer yeni bir üçleme olarak karşımızda. Genç Connor’ın geliştirdiği yapay zeka yakın gelecekte dünyayı ele geçiren üstün makinelere, robotlara dönüşecektir. Ve kendisini yok etmesi için savaşçı T-1000 günümüze gönderilecektir. Yapım; “Terminatör: Kurtuluş”un devam filmi “Mahşer Günü”ne alternatif bir yorum sunacağa benziyor. İnsan direnişinin lideri John Connor, Çavuş Kyle Reese’i Sarah Connor’ı koruması ve geleceği güvence altına alması için 1984’e geri gönderdiğinde olayların beklenmedik bir şekilde yön değiştirmesi zaman çizgisinde kırılma yaratır. Şimdi kendisini geçmişin yeni ve yabancı bir versiyonunda bulan Çavuş Reese, Gardiyan’ın da dahil olduğu olasılık dışı müttefiklerle, tehlikeli yeni düşmanlarla ve beklenmedik “geleceği yeniden başlatmak” göreviyle karşı karşıya kalır.
Escobar: Kayıp Cennet
Senarist: Andrea Di Stefano, Francesca Marciano Yönetmen: Andrea Di Stefano Seslendirenler: Benicio Del Toro, Josh Hutcherson Gösterim tarihi: 26 Haziran
‘The Incredibles” ve “Rataouille” gibi işler çıkaran Brad Bird ve “Lost”un yaratıcılarından Damon Lindelof’ın beraber yazdığı, büyük bütçeli bir Hollywood yapımı. Bilime meraklı genç kız Casey bir gün sihirli bir demir para bulur. Paraya dokunduğunda bambaşka bir boyuta geçtiğini fark eden kız, bu gizemi çözmek için hayalkırıklıklarından yorgun düşmüş, bir zamanların dahi çocuğu Frank’e danışmaya karar verir. İkili Tomorrowland denilen, geleceğin dünyasında tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkar. Gelecekte geçen soluk soluğa maceralardan hoşlananlar kaçırmamalı.
Dark Places Senarist: Gillian Flynn (roman), Gilles PaquetBrenner Yönetmen: Gilles Paquet-Brenner Oyuncular: Charlize Theron, Chloe Grace Moretz, Nicholas Hoult, Corey Stoll, Christina Hendricks Gösterim tarihi: 26 Haziran
Libby Day’in ailesinin Kansas’ta bir çiftlikte vahşi bir şekilde katledilmesiyle başlayan hikâye, gerilim ve gizemi başarıyla harmanlayan; türü sevenleri tatmin edecek güçte bir yapım. Yalnızca beş yaşında olan Libby, ölümcül bir kar fırtınasının ortasında bir şekilde buradan kaçıp kurtulmayı başarır. Ancak bu bir kurtuluş değildir; keza yolda yaşadıkları da bir türlü hayatından silinmez. En sonunda medyanın baskısından kurtulamayarak ailesinin ölümüne dair talihsiz bir beyanatta bulunmak zorunda kalır. Aradan 25 yıl geçer ve bu süreçte her günü geçmişini unutmaya çalışarak geçer. Ta ki Kill Club isimli, gizemli suç olaylarını araştıran gizli bir topluluğu keşfedene dek... Şimdi geçmiş anıları tekrar canlandırmanın ve ailesinin başına gelen katliamı çözmenin zamanı gelmiştir. “Gone Girl”i de kaleme alan Gillian Flynn’ın kaleminden başarıyla uyarlanmış bir film.
Başka Sinema Haziran Filmleri 2014 Cannes Film Festivali yarışma filmlerinden biri olan “Saint Laurent”, 5 Haziran’dan itibaren izlenebilir. Film Fransız moda tasarımcısı Yves Saint Laurent’in kariyerinin en parlak döneminr bakıyor. “Marnie Oradayken”, Japon yapımı bir animasyon. Yazın şehirdeki bir yetimhaneden Hokkaido’da deniz kenarındaki ıssız bir köye gönderilen Anna, günlerini bataklığın içinde geçirmeyi hayal eder. 12 Haziran haftası vizyona girecek olan “Küçük Karmaşa”; Kate Winslet, Matthias Schoenaerts, Alan Rickman’ın rol aldığı dram, komedi ve romantizm tatlarında ilerleyen bir film. 1682’de geçen film; mesleğini Fransa kırsalında icra eden güçlü ve yetenekli peyzaj mimarı Sabine De Barra’yı merkez alıyor. Almanya yapımı “Mutlu Kuzular”, 12 Haziran’dan itibaren izlenebilecek bir başka yapım. Kadir Sözen’in yönettiği 16 yaşındaki Can’ın, annesinin fahişe olarak çalıştığını öğrenmesiyle birlikte çok şey değişecektir. Dram ve suç türlerinin öne çıktığı Ukrayna yapımı “Kabile” tamamen işaret diliyle ilerliyor. Ukrayna’da sağır ve dilsiz okulunda yatılı okuyan bir gencin başına gelenler anlatılıyor. 19 Haziran’da gösterime girecek olan “La Famille Bélier / Hayatımın Şarkısı”, Eric Lartigau yönetmenliğinde, izleyicinin yüreğine dokunan, komedi dram sularında yüzen bir yapım. İngiltere yapımı “Pride / Onur” ise 26 Haziran’da izlenebilir. Film, lezbiyen ve gey aktivistlerin güçlerini maden işçileriyle birleştirerek, politik engelleri ve ön yargıları aşmalarının gerçek ve renkli hikayesini anlatan, harika bir İngiliz Sineması örneği.
>BACK-UP DANIŞMANLARI>STİL&ALIŞVERİŞ
YAZA HAZIRLIK
Back-Up Stil ve Alışveriş Danışmanı Tülin Kermen Yeni moda gözlüklerin şifresini çözdüm. • Aynalı gözlükler plaj için biçilmiş kaftandır. Aynasıyla ışığı yansıtarak son derece seksi bir hava verir insana. Rayban’i bu konuda tek geçerim. • Kaz ayakları için yan bölgeye takılıp çıkarılabilen siperlikli Empario Armani ve Nicholas K. gözlükleri tercih edebilirsiniz. Bu tarz gözlükler botoks yaptırana kadar size zaman da kazandırır. • Kedi gözü gözlüklerin, göz kapağı ve kaşı düşük kişiler için son derece taze bir ifade sağlıyacağına eminim. Dita’nın çok güzel modelleri var. • “Ben klasik biriyim iddalı olmaktan hoşlanmam ama kaliteyi de severim” diyorsanız Persol’den şaşmayın derim. Özellikle son çıkan modeli çok hoş. • “Artık olgun bir gözlük istiyorum ama annem gibi de olmak istemiyorum” diyen herkese Prada modellerini gözüm kapalı tavsiye ederim . Teşekkürlerimi de beklerim. • “Vintage tarzdan şaşmam ama camı da iyi olmalı” diyorsanız yani vintage görünümlü ama son teknoloji cam istiyorsanız Roberto Cavalli ve Versace’nin size uygun modelleri var. • “Gözlüğümle fark atarım bu nasıl gözlük dedirtirim” diyorsanız Miu Miu yine 2015 sezonunda yapacağını yapmış.. • Camı iyi yüze son derece rahat oturan makul fiyatta gözlük istiyorsanız da Vogue’dan başka gözlük aramayın. Mezuniyet modası için çok dolaşmayın Zeynep Tosun İpekyol işbirliği öyle bir koleksiyon hazırlamış ki gerçekten rüyalarınızdaki mezuniyet elbisesine sahip olabilirsiniz . ‘Macaron’ renklerinde bu tasarımlar hem mevsime hem de ilkokul, lise veya üniversite mezuniyetlerine yakışır cinsten.
Dilek Hanif for Koton işbirliği ise mükemmel dikiş ve güzel kumaşı uygun fiyata alabilmeniz için harika bir fırsat. Demem odur ki bu iki mağazaya uğramadan elbisenize karar vermeyin. EN İYİ VÜCUT NEMLENDİRİCİLERİ Vaseline Sprey formülü çok pratik, yapışkanlık hissi bırakmadan hemen emiliyor. Nivea Duştayken sürüp duruluyorsunuz. Böylece kremlenme işi duşta bitmiş oluyor. Kurulandıktan sonra giyinmek için cilt tarafından emilmesini beklemek gerekmiyor. The Body Shop Antioksidan etkili yeşil çay içeren bu kremin kokusu inanılmaz. Ciltte nemi çok uzun süre koruyor. Diğer Body Butter’lara göre daha hafif ve kolayca sürülüyor.
EN İYİ SIKILAŞTIRICI VE SELÜLİT ÜRÜNLERİ Nuxe Sıkılaştırıcı vücut kreminin ayrıca anti-aging etkisi var. İçeriğindeki Brezilya mimozası anında toparlayıcı etki gösteriyor; yulaf polisakkaridi, Kigalia Africana ve çavdar özü ise sürekli kullanım sonucunda daha sıkı bir cilde kavuşmanıza yardımcı oluyor. Ayrıca yine yasemin çiçeği özü ve E Vitamini ile erken cilt sarkmalarına karşı koruyucu etki gösteriyor. Cilde hızla nüfuz eden krem formu sayesinde tüm cilt tiplerinde ve basen, karın, göğüs, kol gibi elastikiyet kaybı görülen bölgelerde masaj ile kolayca kullanılabiliyor. Elancyl İçeriğinde yer alan kafein özü ile inceltici, sarmaşık özleri ile ödem attırıcı, esneklik kazandırıcı yapısı ve pilosellanın yağ yakıcı etkisiyle portakal kabuğu görünümlü bölgede dolaşımı uyararak selülitsiz bir cilde sahip olmanıza yardımcı oluyo. Shiseido Yağların yakılması ve fazla yağların birikmesini engellemeye yardımcı oluyor. Serinlik hissi verip ve cilt tonunu düzenliyor. Cilt yüzeyi pürüzsüzleşip sıkılaşırken, ciltteki çukurlu görünüm gözle görülür şekilde azaltıyor. Aromatik kokusu ise muhteşem! EN İYİ GÜNEŞ KORUYUCULAR Lancaster Hafif renkli vücut jeli derin bir bronzluk elde etmenizi sağlarken cilde anında ışıltı veriyor. Cildi nemsizlikten, kuruluktan ve pullanmadan koruyan nemlendiriciler içeriyor. Sisley Güneşten korurken cilt bakımı da yapıyor. Cilt bakım içeriklerine sahip formülü ile cildi yaşlanmanın (kırışıklıklar, siyah lekeler ve elastikiyet kaybı) başlıca sebeplerinden olan, cildin serbest radikal hasarlarından korunmasına ve oksidatif stres ile mücadele etmesine yardımcı oluyor.
La Roche Posay Mist dokusu ile h覺zla emilip ve beyaz iz b覺rakm覺yor. Sprey formuyla her yere kolayca s羹rebilirsiniz.
>BACK-UP DANIŞMANLARI>SAĞLIKLI BESLENME
REAKTİF HİPOGLİSEMİ Back-Up Sağlıklı Beslenme Danışmanı Cansu Tektunalı
Yemek yedikten 2-3 saat sonra ortaya çıkan kan şekerinin 70mg/dl ‘nin altına düşmesi durumudur. ‘Ne kadar yesem de 2 saat sonra çok acıkıyorum, bir şeyler yemeden duramıyorum’ diyorsanız bu belirtileri taşıyor olabilirsiniz. Yediklerinizin miktarıyla birlikte, türü de önemlidir. • Gereğinden fazla insülin veya oral anti diyabetik kullanmak, • Uzun saatler aç kalmak veya az yemek, • Öğünlerde gereksinimden az karbonhidrat almak, • İlaçları yanlış zamanda kullanmak, • Her zamankinden fazla egzersiz yapmak, • Alkol kullanmak, • Kadınlarda adet kanamasının başlaması, • Panik atak, anti depresan ilaç kullanımı, • İnsülin kullanıyorsanız, enjeksiyonlarının yerini değiştirmek, • Sindirim güçlüğü, mide boşalmasının gecikmesi, • Soğuk ortamdan aniden sıcak ortama geçmek, sebeplerinden sayılabilir. Belirtileri; açlık, titreme, terleme, dudakta ve dilde karıncalanma, solukluk, çarpıntı, huzursuzluk, sinirlilik, mide bulantısı ve bayılmadır. Her ne kadar 2-3 saatte bir bir şeyler yemek etkili olsa da, özellikle bazı gıdalardan kesin olarak uzak durulması gerekir. Beyaz unlu rafine gıdalar Hızla kan şekerini yükseltip düşürdüğünden kısa süre sonra yeniden hipoglisemiye girmenize neden olur. Sabah yenilen poğaça, simit, börek, kek, mısır gevreği, çubuk kraker gibi gıdalardan uzak durun. Tam buğday ekmeğinden tost, yulaf ezmesi,
kepekli grissiniyi tercih edebilirsiniz. Şeker Sadece şerbetli tatlı diye düşünmeyin. Salatalarda kullanılan nar ekşisi, mısır, çikolata, bisküvi, reçel, pekmez vb. gıdalar kana hızla geçen karbonhidrat içerdiğinden dolayı fazla miktarda insülin salınımına sebep olur. Patates Lif oranı çok düşük ve nişasta tipinde kana hızla geçen karbonhidrat içerdiği için patates yemeklerde mümkün oldukça az kullanılmalı. Normal patates yerine tatlı patates, A, C vitaminleri, manganez ve potasyum açısından zengin olduğundan tercih edilebilir. Pirinç Kan şekerini hızlı yükseltip düşürür. Yerine çorbalarda, dolmalarda lif içeriği yüksek bulgur, karabuğday, kinoa kullanılabilir.
Şekerli içecekler Asit ve şeker içeren soğuk meşrubatlar konusunda hipoglisemisi olan bireyler dikkatli olmalıdır. Yaz yaklaştıkça yorgunluk, enerji düşüklüğü, ferahlama amacıyla çok tüketilen bu içecekler kan şekerini hızla yükseltip düşürerek iştah artışına ve reflüye de sebep olur. Kafein Vücutta adrenalini artırıcı etki yaptığından hipoglisemi semptomları benzeri semptomlar görülebilir. Alkol Alkolün miktarı ve aç karnına alkol almak hipoglisemi geçirme olasılığını arttırır. Kan şekeri düzeyi düşmeye başladığında alkol, karaciğerden glikoz salınımını azaltır. Bu nedenle; gece alkol alındıktan sonra birkaç saat bir şey yenmezse sabahın erken saatlerinde önemli bir hipoglisemi riski olabilir. Hipoglisemi belirtileri sarhoşluğa benzediği için hipogliseminin tanınması güçleşebilir. Hipoglisemiyi kontrol altına almak için, • Her öğünde protein ve kompleks karbonhidrat grubunu bulundurun, tek yönlü beslenmeyin. Protein ve karbonhidratı karıştırmama söylentisinin doğru olmadığını bilin. • Lif içeriği yüksek sebze yemekleri ve salatalara öğünlerinizde yer verin. • Tüm unlu ve şekerli gıdalardan uzak durun. • Alkolü haftada 1-2 kadehi geçmeyecek şekilde ve yemeklerle kullanın. • Kan şekeriniz düşüyor diye şekerli besinlere yönelmeniz kısır döngü oluşturur. • Öğün atlamayın. • Kilo başına 30ml su tüketin. • Ara öğünlerde; yoğurt-meyve, peynir-kepekli grissini, süt-kuruyemiş birlikte tercih edin. • İnsülin dozları fazla geliyor olabilir. Doktorunuza danışın.
• Diyet öncesinde oral andiyabetik (OAD) kullanan hastaların diyete başladıktan sonra şekerleri düşeceğinden doz ayarlaması (yapılmalıdır)
>BACK-UP DANIŞMANLARI>SPOR&FITNESS
SADECE ZAYIF OLAN BÖLGEMİ ÇALIŞTIRSAM? Back-Up Spor ve Fitness Danışmanı Serhat Sıdal Bu soru basit gözükmesine rağmen son derece önemli ve fiziksel sağlığımız açısından da dikkat edilmesi gereken bir konudur. Aynı zamanda sakatlanmamamız ve ileride oluşabilecek sakatlıkların önlenmesi için de çok önemlidir. Yoğunlukla karın, bayanlarda kalça ve bacaklar, erkeklerde göğüs, kol ve omuz genellikle şikayet edilen bölgelerdir. Burada çok büyük bir yanlış yapılır; insanlar vücudun diğer bölgelerini daha az önemseyip, görüntüsünü değiştirmek istediği bölgeleri daha çok çalıştırırlar. Bu problemli bölgelerimize özel bir çalışma uygulamayacağımız anlamına gelmez, ama sadece ihtiyaç duyduğumuz tek bir kasın çalıştırılması vücuttaki kuvvet dengelerini bozacağından eklem ve kas sakatlanmalarına yol açacaktır. Bayanlar çoğunlukla bölgesel zayıflamanın olmayacağını bilmezler, erkekler ise ihmal ettikleri bacak kaslarının vücut gelişimi ve büyüme hormonun salgılanması açısından önemini göz ardı ederler. Büyük ve güçlü bacak kaslarımız çalıştırıldığında, kaslarımızın görünmesini engelleyen fazla yağlardan daha kısa sürede kurtulmamıza da yardımcı olurlar. Herkes yağsız, sıkı görünen bir karına sahip olmak ister ve bunun için genelde birçok çalışma yaparlar, hatta hemen hemen her evde karın kaslarını çalıştıran televizyondan satılan ucuz küçük aletler vardır. Fakat kimse bu kasın karşılığı olan bel kaslarının da dengeli bir şekilde çalıştırılması gerektiğini bilmez, bu yüzden toplumun büyük bir kısmında kronik bel, boyun ağrıları hatta sakatlıkları görülür. Vücudumuzu dik duran bir elektrik direğine benzetebiliriz, bu direk dik durması
için her yönden gergin tellerle dengelenir, bir taraftaki aşırı gergin diğer taraftaki gevşek tel direğin bir fırtınada gevşek tarafa yalpalamasına ya da devrilmesine neden olabilir. Vücudun dengeli çalıştırılmasında ikinci ve en önemli husus da dış görünümün dışında doğru bir duruşa sahip olabilmektir. Eklem ve kas sakatlıklarının tedavisi ve potansiyel sakatlıkların önlenmesi açısından duruş (postür) analizi yaptırmak önemlidir. Vücudumuzun zayıf, güçlü, esnek, sert, kısa kas gruplarının tespit edilip bunların dengelenerek çalıştırılması, sağlıklı ve doğru bir duruş edinmemiz için son derece önemlidir. Bilinmelidir ki, iç bacak kaslarımız dış gruba göre daha kuvvetli veya daha sıkı ise diz ve bel sakatlığı yaşanabilir veya göğüs grubu sırt grubuna göre daha güçlü veya tam tersi durumlar kambur bir duruşun nedeni olabilir. Arka bacak kaslarımızın aşırı kısalığı ve esnek olmayışı bel, hatta boyun ve omuz sakatlıklarının nedeni olabilmektedir. Sonuç olarak güzel bir görünüm sağlıklı bir duruş ve sağlıklı bir beden için vücudumuzun tüm kas gruplarının dengeli bir şekilde çalıştırılıp yeterli esnekliğin kazandırılması önemlidir.
>BACK-UP DANIŞMANLARI>PSiKOLOJiK REHBER
YEME BOZUKLUKLARI-2 BULUMİA NERVOZA Back-Up Psikolojik Rehberi Çağlar Karaman
Bulimia Nervoza kişinin kısa sürede aşırı yemek yiyip akabinde kusarak ya da laksatif ilaçlar (müshil) kullanarak vücuttan atmaya çalışması ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Anoreksiyanın aksine çoğu zaman normal ya da normalin üstünde kiloda olurlar. Birkaç saat gibi kısa bir süre içerisinde binlerce kalorilik yemek yiyip akabinde kontrol amaçlı vücuttan bu besinleri atmaya çalışırlar. “Binge Eating”den (Tıkınırcasına aşırı yemek) sonra gelen kendini kusturma ya da zorla dışkılama durumu rahatsızlığın derecesine göre ayda bir olabileceği gibi günde birkaç kere de olabilir. Teşhis konulabilmesi için kişinin 3 aylık periyod içerisinde en az 1 defa kontrol amaçlı kasıtlı kusma, laksatif ya da diuretika (idrar söktürücü) ilaç kullanmış olması ve yeme krizleri yaşıyor olması beklenir. Kişi aynı zamanda yeme davranışlarından, vücut ağırlığından ve şeklinden memnun değildir ve bu endişelerini sıklıkla dile getiriyordur. Bazı tip bulimialarda kişilerin aşırı yeme krizlerinden sonra aşırı spor, ertesi dönemde aşırı diyet yöntemlerine başvurdukları da gözlemlenmektedir. Yemek yeme krizleri bulimik insanlar için utanç kaynağıdır. Bu sebeple çoğu zaman bu yeme krizlerini gizli bir şekilde gerçekleştirirler. Bulimik kişiler sürekli olarak vücut ağırlıkları ile meşgul olurlar. Normal kiloda olsalar dahi şişmanlama endişesi ile kontrolü ellerinde tutmak isterler. Çoğunlukla 18-25 yaş arası genç kadınlarda görülen rahatsızlık, son dönemlerde genç erkeklerde de sıklıkla görülmeye başlanmıştır. Yaklaşık olarak her 100 kişiden 5’i bulimiktir ve bu kişilerin büyük bir kısmı bunun bir rahatsızlık olduğunun farkında değildir. Bulimia rahatsızlığı bir çok sebeple ortaya çıkabilir. Genel anlamda incelik temelli
güzellik anlayışının ve çok kalorili gıdaların sürekli olarak reklamlarda ve medyada karşımıza çıkması, travmatik yaşantı, düşük özgüven, biyolojik faktörler bunların başında gelir. Genetik olarak ailede bu tip bir rahatsızlık yaşayan kişilerde hastalık riski 3-4 kat artmaktadır. Bulimia tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Çoğu zaman psikoterapi fazlasıyla yardımcı olmaktadır. Kişinin yeme alışkanlıklarını, kişinin kendine bakış açısını, kişisel değerlendirmesini sadece vücut yapısı ile yapmaması gerektiğini danışana vermeye çalışan bilişsel davranışçı terapiler ile birlikte kalıcı olarak iyileşme mümkündür. Bazı durumlarda ilaç desteği ve yatılı tedavi de kullanılabilir. Bir yakınınızda bulimia belirtileri görüldüğünde, bu konu hakkında kendisi ile konuşmanız faydalı olacaktır. Ancak bu konuşmayı yaparken dikkatli olmak gerekmektedir. Kişi yaşadığı utanç duygusu ile birlikte bu konu hakkında konuşmak istemiyor olabilir ya da durumunu inkar ediyor olabilir. Sabırla bu konu tekrar tekrar gündeme getirilmeli, destekleyici ve anlayışlı bir tavırla yaklaşılmalıdır. Bu tip bir durumda hasta yakınlarının da izlenecek yolun belirlenmesi için bir uzmandan yardım alması faydalı olacaktır.
>BACK-UP DANIŞMANLARI>LEZZET
PİKNİK SEZONU BAŞLADI... Back-Up Lezzet Danışmanı Şef Ceyda Baza
İstanbul’un her köşesinde bir piknik alanının yer alması söz konusu olsa da biz şehirliler bu fırsatları hiç değerlendirmiyoruz. Tüm korular, sahiller ve adalar bizim!. Şehri böyle yaşamak da mümkün, devamlı trafikten muzdarip olsak da… Biz piknik yapmayı kafamızda direkt mangal ile bağlıyoruz. Böylece işin tantanası artıyor. Kuru köfte, dolma, mercimek köftesi ya da kısır ve patates salatası yaparak Türk klasiği bir piknik yapmak da bize özgü başka minik süprizli ziyafetler yaratmak da mümkün. Hadi bu haftasonu piknik yapın... Hazırlıklara piknik seti veya sepetinden başlayalım. Mahalle manavından tahta kasa: Klasik sepet veya mahalle manavından isteyip, güzelce yıkadığınız bir kasayı evladiyelik piknik kutusu olarak kullanabilirsiniz. Ben boyadım öyle kullanıyorum. Emaye tabakların rahatlığı: Piknikte plastik veya mika kullanmayı sevmiyorum. Emaye, cam olduğu için, patlağı çatlağı olmayınca gayet zararsız bir malzeme. Piknikte keyifli lokmalar için metal veya tahta kaşıklar: Piknik sepetimde tahta kaşık kullanıyorum, Kastamonulu bir ustanın elinden çıkan şimşir kaşıklarımız var, piknikte onları kullanıyoruz. Farklı bir piknik örtüsü: Denizli’nin bütün dünyaya yaptırdığı nefis peştemalleri şiddetle tavsiye ederim. Hatta küçük peçeteler de kullanılabilir. Piknikte taze ve diri bir salata isteyenlere: Bunun için salata kavanozu veya poşet, salata sosu için minik kavanoz ve servis için tabak yeterli. Salatayı büyük bir buzdolabı poşeti veya kavanoza koyabilirsiniz. En altta en sulu olan malzeme
olacak şekilde malzemeleri dizip yanında da kavanozda salata sosunu aldığınızda, geriye piknikte karıştırıp tabağınıza dökmek kalıyor. Ev yapımı içeceklerinize minik şişeler: Kendi sıktığım meyve suyunu veya soda ile karıştırılmış halini ya da bilimum ayran çeşitlerimi götürmek isterim derseniz minik, kapaklı şişeler çok işinize yarayacak. Pikniğe ana yemek götürmek isteyenlere duyurulur. Çömlek bunun için en ideal çözüm. Diyelim ki yemeği sabah pişirdiniz. Çömlekte en az 2,5 saat sıcacık kalacaktır. Çömleklerim de benimle birlikte büyüyor, yaşlanıyor.Tabii ki Nevşehir’in Avanos ilçesinden. Karpuzsuz pikniğe piknik demem: Piknik karpuzunun tadı başkadır. Ben en çok top oynayıp yorulunca yenen karpuz-peyniri severim piknikte. Onun için de minik tabaklar oldu mu her şey tamam.
Piknik için ilk etapta aklımıza gelmeyecek ama sevmeyeni olmayan bir tarif vermek istiyorum. Piknik menüsü olarak güveçte, üstünde ekmeği ile pişirip sıcak kalacak köfte ve patates... Yanında acı biber turşusu ve ayran. Ekmek altında usul usul pişmiş köfte patates: 1 soğanı mutfak robotunda çekin. 350 gr çift çekilmiş dana döş kıymaya ekleyin. Üzerine 4 çorba kaşığı galeta unu, 1 çorba kaşığı sirke, 2 çay kaşığı kimyon, 1 çay kaşığı köfte baharı ve 1’er tatlı kaşığı tuz, karabiber ve pul biber ekleyip yoğurun. 1 yumurtayı hafifçe çırpıp karışıma ekleyin. 8 dal maydanozu ve 3 dal zahter kekiğini ince kıyıp köfteye ekleyin ve biraz daha yoğurun. 2 adet patatesi bulaşık teliyle iyice ovarak temizleyin. Bu yöntemle patatesin kabuğunu soymanıza gerek kalmayacak. Patatesleri büyük tavla zarı boyunda, 1 soğanı da piyazlık doğrayın ve kenarda bekletin. Fırından aldığınız 1 ekmeklik hamuru biraz unlayıp çömleğin kapağından biraz daha genişçe açın ve kenarda mayalanması için bekletin. Fırını 200 derecede altlı üstlü fanı da açık olacak şekilde çalıştırın. Derince bir çömleği ocağın üzerine koyup, ısıtın. İçine 1 tatlı kaşığı tereyağı ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı koyup, kızmasını bekleyin. Harçtan ceviz büyüklüğünde 20 tane köfte yapın ve 2 seferde çömleğin içinde her tarafları kahverengi olana dek mühürleyin, böylece köfteler lezzetini bırakmayacak, içlerine hapsedecekler. Köfteleri çömlekten çıkarıp, aynı lezzetli yağın içerisinde piyazlık soğanı 2 dakika kavurun ve köftelerin yanına alıp, 2 çorba kaşığı zeytinyağını çömleğe ekleyin. Çömlek sıcak olduğu için yağ çabuk ısınacaktır. 1’er tatlı kaşığı domates ve biber salçasını çömleğe ekleyip kavurun. Üzerine doğradığınız küp patatesleri ekleyip, 1 dakika daha kavurun. Altını kısın ve köftelerle soğanı tekrar çömleğe alıp karıştırın. Köfteyi biraz daha sulandırmak ve lezzetlendirmek için, içerisine 3 küp et suyu atın. Yemeklere lezzet ve güzel bir rayiha veriyor. 1 su bardağı suyu da ekleyin. Baharat olarak 1’er tatlı kaşığı tuz, karabiber, pul biber, toz kişniş ve kekik ekleyin. Köfteleri dağıtmadan tekrar karıştırın ve çömleğin kenarlarını dikkatlice, elinizi
yakmadan biraz ıslatın. Açtığınız ekmek hamurunu çömleğin üzerine ortalayın ve kapatıp kenarlarını bastırın. 2-3 dakika ocağın üstünde kalsın. Çömlekteki buharla ekmek güzelce kabarıp, şişecek. Çömleği fırına atın ve 15-20 dakika, ekmek renk alana dek pişirin. Çıkarınca 1 tatlı kaşığı tereyağını ekmeğin her tarafına sürün… Bu haliyle 2,5 saat çömlek içindeki yemek sıcak kalacaktır. Yerken üzerindeki ekmeği kırıp içindeki köfte ve patatese batırıp yiyebilirsiniz. Pikniğiniz alternatif bir çay saati de olabilir. Ben klasik malzemeler kullandım; ama bambaşka lezzetler yapmak sizin elinizde.
>BACK-UP DANIŞMANLARI>EĞLENCE
Kahwet Fairuz
EN YENİ MEKANLAR
Back-Up Eğlence Danışmanı Richie Varon
Nişantaşı Kahwet Fairuz Nişantaşı,Teşvikiye Karakolu’nun sokağında, tüm İstanbul’un nabzının atığı bir yerde… Beirut mutfağından esinlenmiş olup bizzat Türk damak zevkine uygun hale getirilmiş çok lezzetli bir menüsü var. Bence mutlaka denenmesi gerekenler arasında ‘Little Little into the Middle Kebap’ ya da ‘Ya Habibi Kebap’ bunlardan sadece benim denediklerimden. Çapamarka’nın Lübnan temalı bu restoranı, değişik lezzetleriyle vazgeçilmezleriniz arasına girmeye aday.
Rudolf Sky Terrace Bar Karaköy Rudolf Sky Terrace Bar Dünyanın en önemli butik otel zincirlerinden Morgans Grup’un en yeni oteli Karaköy, A Morgans Original’ın teras barı Rudolf Sky Terrace, tam bir müdavimlerin uğrak mekanı. Canlı müzikli ve ünlü şef Rudolf Van Nunnen’in hazırladığı birbirinden lezzetli atıştırmalıklarla sizleri bekliyor. Sky Terrace’ta Japon Mutfağından lezzetli sushiler ve sashimiler eşliğinde hizmet vermekte. Coctailleri de harika benden söylemesi.
Nicole
Galata Nicole Nicole, Paris’te eğitim görmüş ve Michelin yıldızlı restoranlarda çalışmış şefler Kaan Sakarya ve Aylin Yazıcıoğlu Sakarya’nın yeni restoranı. Yerli ve taze malzemelerden oluşan mevsimsel menüleri, şato tarzı şaraplara ağırlık veren kavı ve deneyimli servis ekibi ile rafine damaklara hitap eden bir butik restoran. Tomtom Suites’in İtalyan Konsolosluğu bahçesi ve ardında Adalar’a kadar uzanan eski İstanbul manzarasına sahip terasında yer alan restoran, adını Fransisken rahibelerinin hastalara şifa dağıttığı tarihi binanın yöneticisi Agnès Marthe Nicole’den alıyor. Çok lezzetli ve iddaalılar benden söylemesi.
Kebapçı
Etiler Kebapçı Nusret Gökçe’nin en yeni mekanı… Etiler’de, Nispetiye Caddesi’nde, Venüs Pastanesi’nin yanında… Mekanın ismi ‘Kebapçı’; akla kolay gelsin diye seçilmiş. 15 yıl boyunca hem kasapta hem de kebapçıda çalışan Nusret Şef bu yeni mekanında müşterilerine çesitli mezeler de sunuyor. Kebapçı’ nın en büyük farkı ise, dönerin ve kuzunun da dana gibi “dry aged” (kuru dinlendirme) ile sunulacak olması. Ayrıca fiyatlar da steakhouse gibi pahalı değil. Bir yenilik daha olacak Kebapçı’da; Brezilya’dakiler gibi “sınırsız döner” uygulaması başlayacak. Yeşil ve kırmızı kartlar verilecek müşterilere… Bu döner maçında kırmızı kartın çok geç gösterileceği ise kesin.
La Scarpetta
La Scarpetta İstanbul’un en yeni en gözdesi, Torinolu 2 İtalyan şefine emanet. İtalyan mutfağının en iyi örneklerini sunan menüsü, zengin sarap kavı ve şehrin merkezindeki sürpriz arka bahçesi ile sizleri bekliyor, Etiler’de İtalyan mutfağı konseptiyle açılan La Scarpetta, sadece menüsüyle değil, sunduğu ortamdan servisine, restorandaki her detayla farklı bir İtalyan tecrübesi vadediyor. Yüzde 100 odunla çalışan pizza fırınından çıkan enfes pizza seçenekleri ile de çok iddaalı. La Scarpetta’nın menüsünün öne çıkan lezzetleri arasında; Deniz Tarağı, Bonfile ve Trüf Mantarlı Pizza La Scarpetta, Dana Yahni Dolgulu Agnolotti, Deniz Levrekli Ravioli, Mantarlı Risotto, ana yemek olarak Ossobuco ve Deniz Levreği, tatlı olarak ise ev yapımı sorbet ve bonet yer alıyor. Oldukça genç ve eğitimli bir mutfak ekibine sahip olan La Scarpetta, mekanın açık alanında yer alan ‘taze baharat bahçesi’ ile konuklarını şehrin göbeğinde sakin, huzurlu bir arka bahçe ortamında ağırlıyor.
Ops Passage
KaraköyOps Passage Karaköy’ün en önemli yapılarından biri olan Fransız Geçidi’nde yer alan OPS PASSAGE, 2012 yılında Karaköy’de açıldı ve İstanbul’un başarılı kafelerinden biri olan OPS CAFE de Karaköy mekanının işletmecisi ve sahibi Yasin Kalender ve Esin Sözer Kalender çifti tarafından yaratıldı... Haftaiçi sabah hariç tüm gün, hafta sonu ise brunch dahil hizmet veren OPS PASSAGE, lezzetli ve modern bir görünüme sahip. Dekorasyon, eşitli otellerde tasarımlar yapan Arketipo Design İç Mimarlık ortaklarından Esin Sözer Kalender’e ait. Ahşap tavanı, bakır detayları ile soğuk ve sıcak malzemenin etkili kullanımıyla gerçekleşen bu modern iç mimari tasarım Karaköy’de farklı bir soluk yaratmayı hedeflemiş. Deniz mahsulleri ağırlıklı olan ve dünya mutfağından oluşan menüsü ile sizleri bekliyor.
Any
Arnavutköy Any Sıcak ve keyifli bir atmosfere sahip bu mekan Arnavutköy’de tarihi bir binada yer alıyor. Binanın bembeyaz ahşap görüntüsü ve şık bir atmosferi var. Binanın yüksek tavan özelliği mekanı oldukça geniş ve ferah bir hale getirmiş. İki kata sahip mekanda büyük bir bar da bulunuyor. Akşamları farklı partilere ev sahipliği yapan mekanda DJ Kabini iki kat arasındaki merdivenlere yerleştirilmiş. Tüm mekana hakim bu konumu ile gündüz sohbete eşlik eden müzik akşamları daha çok öne çıkıyor. Mekanda yer alan tüm eşyalar ise satılık. Yerde kullanılan ve Anadolu’dan özel olarak getirtilen ahşap parkelerden çatal-kaşık takımlarına hatta el işi peçetelere kadar tüm aksesuar ve eşyaları beğendiğiniz an Any’den satın alabilirsiniz,
Size Özel
Avantajlar 2015
Spalar, wellness merkezleri, masaj paketleri, oteller, spor salonları, konaklama seçenekleri ve daha fazlası... İndirim ve avantajları görmek için tıklayın.
>BACK-UP TRAVEL
MUHTEŞEM TANZANYA Savaşçı kabilelerin, egzotik plajların bir arada yaşadığı görkemli bir Afrika coğrafyası Tanzanya. Ülkenin kuzeydoğusunda bulunan Kilimanjaro, Moshi kentinin hemen yanı başında karla kaplı ve bir o kadar şiirsel doruğuyla yükseliyor. Deniz seviyesinden 5.895 (19340 ft.) metre yüksekte bulunan Kibo adlı zirve, Afrika kıtasının en yüksek noktası olma özelliğini taşıyor. Dünyanın kendi başına yükselen en yüksek dağı olan Kilimanjaro, aynı zamanda Afrika’nın çatısı olarak da adlandırılır. Kenya sınırına sadece birkaç kilometre uzakta, ülkenin başkenti Nairobi’nin yaklaşık 200 km
güneydoğusundaki bu dağ kütlesi, aynı zamanda sönmüş bir volkan. Kendine özgü doğası ile göz kamaştıran bu eşsiz coğrafyanın UNESCO tarafından Dünya Doğa Mirası olarak ilan edilmesi ise 1987 yılında gerçekleşmiş. Yapmadan&Görmeden dönmeyin… Kilimanjaro’ya gidenlerin konak yeri ise Arusha olabilir. Aynı adla anılan bölgenin en büyük yerleşimi olan bu kent, Büyük Yarık Vadisi’ne (Great Rift Valley) ve Serengeti Ovası’na yönelecekler için de önemli bir durak. Arusha Deklarasyonu ile uluslararası anlamda adını tüm dünyaya duyurmuş Kent, altyapı bakımından ülkenin en iyi durumdaki yerleşimi. Kilimanjaro Uluslararası Havalimanı şehri, dünyanın hemen hemen her ülkesine bağlarken, düzenlenen otobüs seferleri ise Arusha’yı diğer Afrika kentlerine gidilebilen önemli bir nokta kılıyor.
Bu dönemler dışında ülkeye, sıcak ve nemli bir iklim egemen. Haziran-Ağustos ve Ocak-Şubat ayları Kilimanjaro’yu görmek için en doğru zamanlar. Ekvator çizgisinin yaklaşık 340 km güneyindeki bu bölge, Darüsselam şehrinin yaklaşık 500 km kuzeybatısında ve Victoria Gölü merkezinin yaklaşık 560 km güneydoğusunda yer alıyor. Birçok türün bir arada yaşadığı milli park alanı yalnız dorukları ile değil, eteklerindeki ekosistem ile de oldukça özel. Daha düşük yükseltilerde muz ve kahve tarımı yapılan düzlükler bulunuyor. Alt kesimlerde yer alan oldukça sık ve gür ormanlar, iklimin daha okşayıcı bir başka biçimini ortaya çıkarıyor. Yükseklere çıktıkça, kayaç ve zorlu bir doğa örtüsü her yanı sarıyor. Ancak yüksek kesimlerden görülebilen muhteşem Afrika manzarası bütün bu çetin koşulları unutturuyor. Tanzanya’ya gelen hemen her turistin yapılacaklar listesinde yer alıyor Kilimanjaro’ya tırmanmak. Dağın taban kesimine en yakın konumda Moshi kasabası bulunuyor. Moshi, 2002 sayımlarında göre 144.739’luk bir nüfusa sahip. Bu kasaba ülkenin kahve üretim merkezi olma özelliğini taşıyor. Kahve Moshi için gündelik yaşamın belirleyicisi, yerleşimin dört bir köşesinde kahve kokusu hissediliyor. Özellikle açık
arttırma biçiminde düzenlenen alım-satım işlemi görülmeye değer. Uluslararası alıcılar, Moshi kahvesini bu yolla satın alarak tüm dünyaya pazarlıyor. Ekonomik açıdan bölgedeki diğer önemli tarım ürünü ise şeker. Şeker tarlaları Moshi’nin hemen yanı başında görülmeye başlanıyor. Moshi’nin sokakları çoğunlukla sessiz ve huzur dolu bir atmosfer sunuyor. Taptaze kahve kokusu, tertemiz bir hava bu sessizlikle birleşince ortaya eşsiz bir dinginlik tablosu çıkıyor. Moshi, karayolu hatlarıyla Tanga kentinden eski başkent Darüsselam’a bağlanıyor. Bölge, doğal mirasları nedeniyle, Arusha’dan daha fazla turist çekiyor. Ne yenir, Ne içilir ? Yerel yemeklerden muz ve biftekli “Mtori” en bilindik olanı. Balık eti ya da kırmızı etle yapılan sebzeli güveç “Mchicha” ise bir diğer ünlü yemek. Tanzanya’nın ulusal yemeği sayılan “Ugali”, Kilimanjaro bölgesinde de gözde yemeklerden biri. Ama hemen her yörenin kendine göre bir pişirme usul farklılığı olduğunu belirtelim. Sütlü çayın oldukça tüketilir olması ilginç bir ayrıntı. Bölgede sütlü çay Chai Maziwa adıyla biliniyor. Kahve ve muzun tadı biraz değişik olsa da süt ve et oldukça çok tüketiliyor.
Pratik Bilgiler Afrika ülkeleri arasında Tanzanya, doğal ve kültürel mirasını görece iyi koruyabilmiş olanlardan biri. Belki de en etkileyici Milli Parklar ve oyun rezervleri burada bulunuyor. Ovalar ve bozkırlarla genişleyen Serengeti ve Kilimanjaro Ulusal Parkları, yaban yaşamı yakından görmek için neredeyse Afrika kıtasındaki belli başlı noktalar olarak kabul ediliyor. Yakındaki kabilelerin günlük yaşamını görmek çok ilginç bir deneyim olabilir. Bunun için merkezde bulunan ofislerin günü birlik kültür turlarından yararlanabilirsiniz. Kahve tarlaları ve diğer dikim alanları da yine turlar kapsamında görülebilir. Kilimanjaro Ulusal Parkı’na erken saatlerde düzenlenen turların amacı ise yaban hayatı görmek ve elbette Afrika’nın Çatısı’na çıkmak. Afrika’yı simgeleyen herşeyi tek tek sıralasanız, her birini eksiksiz bulabileceğiniz bir adres Kilimanjaro. Milli parklarda yaban hayatın bütün renklerini görebilirsiniz. Tüm bu resmi güçlü bir zıtlıkla tamamlıyor Kilimanjaro. Uzun boylu, kırmızı cüppeli Masai’ler başta olmak üzere; Tanzanya 120 kadar etnik gruba ev sahipliği yapıyor. Bu çeşitliliği görmek için fazla çaba gerekmiyor üstelik. Sıradan bir safari boyunca tüm bu renkleri gözlemlemek olanaklı. Ulaşımı olabildiğince kolaylaştırılmış bir diğer doğa bölgesi ise Ngorongoro Milli Parkı. Ceylanlar, zebralar, aslanlar, leoparlar, çitalar ve şanslıysanız görebileceğiniz beyaz gergedanlar size eşsiz bir safari deneyimi yaşatabilir. Moshi’nin biricik pazarı hiçbir şey almayacak bile olsanız kesinlikle görmeniz gereken bir yer. Genellikle merkezdeki dükkanlarda anı olarak alınabilecek birçok ürün bulunuyor. Birçoğu kadınların elinden çıkmış, oldukça özgün elişi ürünlerini ancak pazaryerinden veya sokak aralarından satın alabilirsiniz. Arusha’da merkezdeki Pazar dışında, özellikle Maasai Pazarı’nda anı niteliğinde ürünler almak için oldukça çeşit bulabilirsiniz.
TANZANYA SAFARİ TURU 5 Gece, 6 Gün Kişi Başı 1500 avrodan itibaren…
Detaylı bilgi ve rezervasyon için Hizmet Hattı’nızı arayın.
2015 yılı içerisinde her tarih için düzenlenebilir.
>back-up TRAVEL
EGZOTİK BİR YOLCULUĞA VAR MISINIZ?
İtalya’nın baş döndürücü egzotik adası Sardinya, enfes koyları, turkuaz ve zümrüt yeşili suları, tarihi atmosferi ve doğal güzellikleriyle bir tatilden çok daha fazlasını vaad ediyor. Bu yaz Sardinya’yı keşfe var mısınız? Turkuaz mavi sular, dünya mirası listesine girmiş tarihi kalıntılar, iştah açıcı özgün mutfak ve egzotik plaj partileri… Akdeniz’in heyecan verici adası Sardinya İtalya’nın Sicilya’dan sonra en büyük ikinci adası olarak biliniyor ve İtalya’nın batısında Korsika’nın güneyinde konuşlanıyor. 1 milyon 800 bin kişinin yaşadığı adada Roma İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan tarihi kalıntıların gizemli atmosferi, altın sarısı kumsallar, zümrüt yeşili sular, adayı tatil gezginlerinin en popüler destinasyonlarından biri yapıyor. İnce kumlu plajları kadar iç açıcı yaylaları ile de yılın yaklaşık 6 ayı turist ağırlayan ada, masif dağların görkemli manzarası ile birçok gezginin fotoğraf albümlerini süslemeye devam ediyor. Bu yaz Akdeniz sıcağını egzotik bir adada karşılamayı hayal ediyorsanız, bu hayalinizi Sardinya’da gerçekleştirebilirsiniz! Görülecek Yerler ve Aktivite Cennet ada Sardinya’ya gelip de tekne gezisine katılmamak kabul edilemez. Sardinya’nın en güzel koylarından birine sahip olan Alghero’da düzenlenen tekne turlarına çocuklu aileler de kabul ediliyor. Her türlü can güvenliğinin sağlandığı gezide konuklara ekipmanlarla dalış keyfi yaşatılıyor. Akdeniz’in en renkli balıklarını aileniz ile keşfedebilir, sevimli yunuslarla hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. Çocuklu ailelere en uygun plajlardan bir diğeri de Cagliari. Kentten kalkan minibüslerle 10 dakikada ulaşabileceğiniz plaj, oldukça sığ sulara sahip. Alghero’da üzüm bağlarında üzüm toplamak ve zeytinliklerde piknik yapmak da ayrı bir zevk. Tarihi mekanlardan hoşlananların kenti ise Barumini. Birçok arkeolojik kalıntının bulunduğu kentte,
Bronz çağından günümüze ulaşan taşlar dikkat çekici. En önemli kalıntı ise Unesco tarafında Dünya Mirası kabul edilen Nuraghe Su Nuraxi. Doğanın Tadını Çıkarın Akdeniz’in cennet adası Sardinya’nın La Peleso plajı zümrüt yeşili sularıyla çok çekici. Tarihi şehir Castello’yu ve büyüleyici manzarasında tatilinizi ölümsüzleştirecek kareler çekebileceğiniz Bastione Sam Remy Katedrali de mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasında. Maceraya Hazır Olun Porto Cervo Yat Kulübü’nde demirlemiş dünyanın en gösterişli yatlarını görebilir, mavi sularda sörf ya da Sardinya tepelerinde hiking yapabilirsiniz.
Eğlence Marina pubları ve kulüpleriyle öne çıkan Sardinya’nın başlıca eğlence kentleri arasında Cagliari ve Alghero geliyor. Gece hayatının 22.00’de başladığı adada eğlencenin en iyi adresleri ise sahil partileri. Birçok bar birbirinden renkli plaj partilerine evsahipliği yapıyor. Alışveriş Antika eşyaları ve el emeği hediyelikleriyle dikkat çeken Sardinya’dan ada kültürünü yansıtan seramiklerden satın alın. Eve enfes Cannonau şarabından götürmeyi de unutmayın!
Yeme İçme Sardinya’nın es geçmemeniz gereken bir noktası da enfes mutfağı. Baharatlarıyla öne çıkan Sardinya mutfağının spesiyelleri arasında nane, peynir ve diğer malzemelerle zenginleştirilen ünlü makarna culurgiones, çıtır çıtır carasau ekmeği ve Sardinya’ya özgü şarap Cannonau mutlaka denenmesi gerekenler listenizde yer alsın. Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi zeytinyağlılar ve görsel şölen havasında servis edilen salata çeşitleri de iştahınızı bir hayli kabartacak. Korsika-Ajaccio Akdeniz’in en büyük adalarından biri olan Korsika, tarih boyunca el değiştirmiş ve diğer Akdeniz adaları gibi devletlerin paylaşamadığı bir ada olmuştur. Milliyetçi ruha sahip Korsika halkı, ada Fransızlara geçene kadar isyan ettiğinden “Asi” lakabı almıştır. Akdeniz ikliminin hakim olduğu cennet koyları ve plajları ile ünlü,
Avrupalıların en çok tercih ettiği tatil merkezlerinden olan Korsika, size yazın, güneşin ve denizin tadını çıkarmak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Korsika, dört mevsim yaşayan, el değmemiş, bakir güzelliklere sahip bir ada. Fransa’nın Akdeniz’deki adalarından biri olan Korsika, küçücük koyları ve kumsallarıyla da tatilcileri büyülemeyi başarıyor. Demir atmaya müsait davetkar koyları, kimi zaman kızıl, kimi zaman beyaz renklere bürünen sarp kayalıkları ve turkuaz denizi ile Korsika kıyıları, yaz aylarında bile sessizlik ve sakinliği sunabiliyor. İtalya’nın Sardinya adasından Bonifacio Boğazı’yla ayrılan Korsika’nın başlıca şehirleri söyle: Ajaccio, Bastia, Corle, Sartene, Saint-Florent, Calvi, L’ile Rouess, PortoVicchio, Bonifacio ve Aleria. Üçte biri koruma altına alınmış adanın en bilindik kumsalı olan Porto Veccio Körfezi, altın rengi kumlarıyla ünlü. Santa Giulia açıklarına serpiştirilmiş gibi duran granit yığınları ise doğanın hoş bir sürprizi.
Görülecek Yerler ve Aktivite Korsika‘da gezilecek ve mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir tanesi bölgenin kültürel anlamda başkenti sayılabilecek Corte ve çevresidir. Bunun yanı sıra; Prato Vadisi ve Ponte Leccia gezileri.Golo Vadisi, Morosaglia gezisi, Paoli Müzesi, Napolyon‘ un doğduğu yer olan Ajaccio‘daki Napolyon Mağarası, Kalker kayaları üzerine inşa edilmiş ve kale şehir diye anılan Bonifacio, Tavignanu Vadisi, Balagne, Corbara ve San Antoniu Köyleri de görülmesi gereken yerler arasındadır. Eğlence Ajaccio gece hayatı üzerine kurulmuş bir şehirdir. Bu şehirdeki gece kulüpleri ve barlar, turist yoğunluğu olan bölgelerde, gece 04:00’e kadar açıktır. VIP Ajaccio adlı mekan, bu şehirde en çok tercih edilen gece kulübüdür. Bunun dışında tercih edilebilecek bazı mekanlar: Le Zing, Coté Plage, Pailotte Trottel Beach ve Le Temps des Oliviers’dir. Alışveriş Ajaccio’da daha çok bu şehre ait olan ürünlerin satıldığı dükkanları her tarafta görebilrsiniz. Bu ürünler için en çok tercih edilen yer Maison de L’Amande Corse’dir. Aynı şekilde Opium adlı dükkan da bu tarz hediyelik ürünler için tercih edilebilir. Bunlarla birlikte şehirde tercih edilebilecek olan alışveriş merkezi ise Ajaccio en Place de Diamant’tir. Bu alışveriş merkezinde dünyaca ünlü bir çok marka bulunmaktadır. Bunlarla birlikte, bu şehirde yapılan şarküteri ürünlerinin satıldığı yerler de bulunmaktadır. Bu ürünler için ise U Stazzu, Village Corses isimli dükkanlar en çok tercih edilen yerlerdendir. Bunların dışında Korsika yapımı olan film ve müzik CD’lerinin satıldığı Musica adlı dükkanı de ziyaret edebilirsiniz. Yeme İçme Ajaccio’da gerek Fransa mutfağından, gerekse Korsika mutfağından lezzetler sunan bir çok restoran bulunmaktadır. Bu restoranların yanı sıra bazı kafeler de bulunmaktadır. Bu şehirde tercih edebileceğiniz mekanlardan bazıları şunlardır; Le Grand Café Napoléon, Le 20123, U Pampasgiolu, L’Altru Versu, Ariadne Plage, Chez Paulo, Da Mama, Le Spago, Bistrot Pigale ve L’Estaminet.
SARDİNYA&KORSİKA TURU
7 Gece, 8 Gün Kişi Başı 1250 avrodan itibaren… 2015 yılı içerisinde her tarih için düzenlenebilir.
Detaylı bilgi ve rezervasyon için Hizmet Hattı’nızı arayın.
Haberler (*Bir Kullanma Kılavuzu) Alain de Botton Sel Yayıncılık İsveçli felsefeci ve yazar Alain de Botton, okurlarının algı kapılarını havalimanlarından iş yerlerine sürüklerken bu sefer kent yaşamının olmazsa olmaz kaynağına, haberlere odaklanıyor. Her gün maruz kaldığımız haber bombardımanını o kadar kanıksamışızdır ki, bu kadar önemli bir şeyin etkileri üzerine pek durup düşünmeyiz. Alain de Botton, “Haberler”de bu şaşırtıcı boşluğu doldurmaya çalışıyor. Çeşitli vakaları derinlemesine analiz ederek sorular soruyor ve bunların cevabını arıyor: Felaket haberleri neden aslında moralimizi düzeltir? Ünlülere neden bu kadar meraklıyız? Yolsuzluk ve skandal haberleri neden bu kadar ilgi çekicidir? Uzak ülkelerde yaşanan trajediler neden bize bu kadar sıkıcı gelir? Haberler daha iyi bir insan olmamıza nasıl yardımcı olabilir? Modern teknolojinin de etkisiyle kendimizi beş dakikada bir haberleri kontrol etmek zorunda hissettiğimiz, sabah haberle kalkıp akşam haberle yattığımız bu çağda, iç huzurumuzu korumanın, umutsuzluğa kapılmamanın ve gerçekten neyin önemli neyin önemsiz olduğunu anlamanın çok da zor olmadığını savunan de Botton’un bu son çalışması bir tür “haber kullanma kılavuzu” olarak düşünülebilir.
Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Selim İleri
Everest Yayınları Türkçe edebiyatın yaşayan belleği Selim İleri’den tüm edebiyatseverler için olağanüstü bir kılavuz! “Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu”, çocuk yaşlarından beri “romanlar karasevdalısı” olan Selim İleri’nin, yarım yüzyılı aşkın okuma serüveninde yolunu aydınlatan romanlara ve bu romanların yazarlarına gönül borcunu ödemek için kaleme getirdiği bir kaynak kitap…Usta yazarın, 1874-1980 yılları arasını ele aldığı, Türk edebiyatının ilk roman denemelerinden yakın döneme kadar, yayınlanmış binlerce roman arasından seçtiği 229 romanın farklı dünya görüşlerinden, farklı üsluplardan örneklerle bezediği bu seçki, Türkçe romanın tarihi seyrini takip etmek, roman sanatımızın inceliklerini öğrenmek isteyenler için çok önemli bir yol haritası.
Barbarın Kahkahası
Sema Kaygusuz Metis Kitap
“Yere Düşem Dualar”, “Yüzünde Bir Yer”, “Karaduygun” gibi eserlerindeki anlatımı ve konularıyla çağdaş edebiyatımızın özgün isimleri arasında sayılan Sema Kaygusuz yen, romanıyla raflarda. Hiçbir trajedi kişisel değildir: Sirayet eder, bulaşır ve sonunda her şeyin rengini, kokusunu değiştirebilir. Sema Kaygusuz yeni romanı “Barbarın Kahkahası”yla bir motelde olup bitenler üzerinden bir ülkeyi anlatıyor. Tatil, dinlenme, tembellik zamanının beklenmedik ve pek nahoş bir şekilde kesintiye uğraması motel ahalisi arasında gerginliklere, bastırılmış kişisel hesaplaşmaların gün yüzüne çıkmasına, dillendirilememiş acıların ortalığa saçılmasına sebep olur. Tüm bu olan bitene bir ergenin sert, zalim ve el yordamıyla giden “erkek olma” uğraşları da eşlik eder. Kaygusuz okurlarının iyi tanıyacağı kendine has üslubuyla ilerleyen roman, alttan alta sürdürdüğü polisiye roman gerilimini de final sahnesine kadar taşımayı başarıyor. Her zamanki gibi leziz ve besleyici bir iş çıkarmış Kaygusuz...
>back-up’ladIklarImIz Üyemiz, bulmacadaki sorunun cevabını bulamadığını ileterek bazı bitki ve hayvan hücrelerinde bulunan iğne biçimindeki billur hakkında bilgi almak istedi. Üyemize sorunun cevabının “rafat ya da rafit” olduğu iletildi. Üyemiz, kısa süre önce ameliyat olan evdeki yakını için pansuman hizmeti organize edilmesi istedi. Üyemiz, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan gerçekleştireceği uçuş için ayrıcalıklı bir hizmetimiz olup olmadığını öğrenmek istedi. Üyemizin ayrıcalıklı ve hızlı geçiş imkânı sunan Fast Track Hizmeti’mizden yararlanması sağlandı. Üyemiz, kapısının kilidindeki sorundan dolayı evine çilingir göndermemizi istedi. Üyemiz, floresan montajı ve arızalı ampul duyları için elektrik tesisatçısının evine yönlendirilmesini istedi.
1 Haziran
2 Haziran
Hafta sonu tatili için Back-Up’tan az yakan ve otomatik vites bir kiralık araç iste!
Back-Up market alışverişini yapsın ve eve teslimatını gerçekleştirsin .
6 Haziran
10 Haziran
Yazlığın tadilattan geçmesi gerekiyor… Back-Up, tamir ve tadilat işlerini organize etsin!
13 Haziran
Yazlık kıyafet alacağım. Stil ve Alışveriş Danışmanı’ndan sezonun trendlerini öğren!
20 Haziran
Back-Up tişörtlerimi evden alsın ve kuru temizlemeye götürsün .
Yeni laptop almalı ... Back-Up’ın teknoloji uzmanı , marka ve özellikleri karşılaştırsın ve beni bilgilendirsin!
14 Haziran
Yarın babamla yemek yiyeceğim… Back-Up iyi bir restorana rezervasyon yapsın .
29 Haziran
Uçak saatini beklerken lounge’da dinlenmem için Back-Up rezervasyon yapsın .
HAZİRAN 2015
>back-up’lInIn ajandasI
5 Haziran
Yurt dışı tatili için Back-Up’ı ara ve servis bedelsiz uçak bileti al …
12Haziran
Babalar Günü için nasıl bir hediye almalıyım? Back-Up’a sor…
15 Haziran Back-Up babamı özel şoförlü araçla restorana getirsin .