EYLÜL 2017
DANIŞMANLAR ETKİNLİKLER TEKNOLOJİ SEYAHAT SİNEMA KİTAP
Değerli Üyemiz, Back-Up ailesi olarak, tüm hizmetlerimizde olduğu gibi, B-MAG ile de ayrıcalıklı dünyanızı renklendirmeyi ve size standartların dışında özel bir yaşam sunmayı hedefliyoruz. Bu ay yazın son tatili için farklı yerler arayışına girenler için Avrupa’nın tatil adalarını tanıtıyoruz. Harika doğaları ve eşsiz kumsallarıyla nefes kesen adalardan en iyi beş tanesini seçtik. Kozmopolit ve sakin Mykonos, masallardaki bir ülkede geziyormuş hissine kapılacağınız Korfu Adası, Portekiz’in özerk bir bölgesi olan Madeira, yılda yaklaşık 10 milyon ziyaretçisi olan Mayorka ve dünyaca ünlü plajları ve eğlence mekânlarıyla tanınan İbiza… Diğer tatil önerimiz Kaleleri, üzüm bağları, tepeleri ve ortaçağın gotik şatolarıyla Almanya’nın en romantik yüzü: Romantik Yol veya kendi adıyla Romantische Straße. Yazın son günlerinin tadını, caz tınılarının eşlik ettiği serin bir Boğaz akşamında çıkarmak isteyenler için Denizde Caz konserleri kapsamında Elif Çağlar Quartet sahne alacak.
Ceylan Ertem, yeni albümü “Yine de Amin” ile 9 Eylül’de Jolly Joker Ankara sahnesinde seyircisiyle buluşacak. Türkçe rock müziğinin yükselen ismi Adamlar 8 Eylül’de İmir Ooze Venue’de hayranlaıryla bir araya gelecek. Eylül ayında vizyona girecek olan 38 tane filmden sizin için seçtiklerimizden bazıları: Polonya’nın en önemli kadın yönetmenlerinden Agnieszka Holland’ın yönettiği, 2017 Berlin Film Festivali’nin Gümüş Ayı ödülüne layık görülen “Pokot/ İz”. Son zamanların heyecanla beklenen yapımlarından, 1990 yılında Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan “It” ve Başka Sinema’nın Klasikler programı kapsamında Kieslowski’nin ardından Almodovar’ın en sevilen filmlerinden ‘All About My Mother’. Bu sayıda da şehir hayatından eğlenceye, tatilden stil ve alışverişe, spordan sağlıklı beslenme konularındaki yazıları Platinum Bankacılık Danışmanları sizler için özel olarak hazırladı. Platinumag’in, hayatın hemen hemen her noktasına dokunan çok yönlü içeriğiyle, sizin için vazgeçilmez bir rehber olacağını umuyoruz. Dergimizi keyifle okumanız dileğiyle… Back-Up Ailesi
ik nl ki et
N
KO
>
R SE
Denizde Caz: Elif Çağlar Quartet Kuruçeşme Parkı Rıhtımı, İstanbul 8 Eylül Cuma, 19.00 Radyo Boğaziçi Müzik Ödüllerinden iki defa “En İyi Caz Müzik Sanatçısı” ödülünü alan Elif Çağlar ile caz dolu unutulmaz bir akşam geçirebilirsiniz.
Yazın son günlerinin tadını, caz tınılarının eşlik ettiği serin bir Boğaz akşamında çıkarmak isteyenleri artık bir geleneğe dönüşen Denizde Caz konserlerine davet ediyoruz. Bu sefer sahneye Elif Çağlar Quartet geliyor. Çağlar caz klasiklerini ve kendi şarkılarını seslendiriyor. The Primetime Cruise, Kuruçeşme Parkı Rıhtımı’ndan 21.00’da demir alıyor ve eğlence gece yarısına kadar sürüyor.
BİLET FİYATLARI 150 TL BİLETLER www.biletix.com
L
VA
TÄ°
ES
>F
ik
nl
ki
et
Burn Istanbul Rooftop Festival Çeşitli Mekânlar, İstanbul 16 Eylül Cumartesi, 14.00 Burn İstanbul Rooftop Festival, birbirinden farklı etkinlikler ile şehirde yazın son demlerini yaşamak isteyen katılımcılarını bekliyor.
Burn Istanbul Rooftop Festival’da şehre pek çok farklı mekânın terasından bakıyor ve birbirinden iyi DJ’ler eşliğinde dans ediyoruz. Backyard, Klein Garten, Izaka, W Hotel Suite, Georges Hotel, Sub Karaköy, Cle, Swissotel The Bosphorus ve Karaköy On’da gerçekleşen festival, terasta yoga ve gastronomi atölyesi gibi etkinliklerle de zenginleşiyor.
BİLET FİYATLARI 100 TL BİLETLER www.biletix.com
ik l in k et
R SE N KO
>
Eli & Fur Midnight Session Babylon, İstanbul 23 Eylül Cumartesi, 01.30 Sahne performanslarıyla elektronik müzik dünyasına yeni bir hareket katan Eli & Fur, 23 Eylül Cumartesi gecesi Midnight Session’da Babylon’da.
2015 yılında Beatport’un takip edilmesi gereken yetenekler arasında gösterdiği Eli & Fur yoluna hız kesmeden devam ediyor. Dünyanın dört bir yanında kulüp ve festivallerin aranan ikilisi olan Eli & Fur, Babylon’un Midnight Session adlı etkinlik serisi kapsamında İstanbul’a geliyor. Gecenin açılışı ise Ece Özel’den.
BİLET FİYATLARI 25 TL - 30 TL BİLETLER www.mobilet.com
R
ON SE
>K
ik
nl
ki
et
Ceylan Ertem Jolly Joker Ankara, Ankara 9 Eylül Cumartesi, 22.00 Türkiye’nin modern seslerinden Ceylan Ertem, geniş repertuvarıyla Ankaralı müdavimleriyle buluşuyor.
Seneler önce Anima grubunun vokali olarak tanıdığımız Ceylan Ertem, artık yoluna yalnız devam ediyor. Son olarak geçtiğimiz yıl “Amansız Gücenik” adlı albümünü çıkaran Ertem’e Sezen Aksu Tribute ve Türk kadın müzisyenlerin parçalarını seslendirdiği “Cadı Avı” adlı projeleriyle de çeşitli mekânlarda denk gelmiş olabilirsiniz.
BİLET FİYATLARI Bistro - 135.75 TL Normal - 56.50 TL BİLETLER www.biletix.com
ik nl ki et
L
VA
Ä° ST
FE
>
Chill-Out Festival Çeşme Alaçatı Beach Resort, İzmir 2 Eylül Cumartesi, 12.00 Türkiye’nin 1 numaralı festivali Chill-Out Festival, 2 Eylül’de Alaçatı Beach Resort ev sahipliğiyle Çeşme’deki 7. yılına hazırlanıyor!
Chill-Out Festival, 12 seneyi geride bırakıyor. Yıllarca bizleri iyi müzikle buluştururken muhteşem bir festival ortamı da yaratmayı başaran ChillOut Festival ekibi, yine sıkı çalışmış ve tekrardan harika bir programa imza atıyor. Yılın en mutlu hafta sonu kapıyı çalmak üzere! Planlarınızı ona göre yapın ve Chill-Out Festival’ı sakın kaçırmayın.
BİLET FİYATLARI 131 TL BİLETLER www.mobilet.com
ki et
ik nl
R SE N KO
>
Adamlar Ooze Venue, İzmir 8 Eylül Cuma, 23.00 İzmirli rock severler 8 Eylül’de, dinleyici kitlesi her geçen gün çeşitlenerek artan alternatif müzik grubu Adamlar ile harika bir rock gecesi yaşayacak.
“Eski Dostum Tankla Gelmiş” (2014) ve “Rüyalarda Buruşmuşuz” (2016) albümleriyle kendi kitlesini çoktan oluşturdu Adamlar. Ama bu demek değil ki sizler konsere davetli değilsiniz. Yeni nesil Türkçe rock’ın şefkatli kollarına atlamak için şahane bir fırsat sizleri bekliyor.
BİLET FİYATLARI 39 TL BİLETLER www.biletix.com
k et
lik in
R
SE N
KO
>
Kardeş Türküler Yol Antalya Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu 15 Eylül Cuma, 21.15 Kardeş Türküler, altı yıl aradan sonra ‘Yol’ adlı yeni albümüyle Eylül ayında sevenlerine yeniden buluşuyor.
Kardeş Türküler için yalnızca bir halk müziği topluluğu demek yeterli olmaz. Anadolu’dan çıkan tüm seslere kapılarını açan grup hem kişisellikten arınmış bir sanat kolektifi, hem de kendi tarihimizle bizleri bir araya getiren büyük bir folklor projesi.
BİLET FİYATLARI 131 TL BİLETLER www.mobilet.com
R
SE
ON
>K
lik
ki n
et
MFÖ Antalya Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu 30 Eylül Cumadtesi, 21.15 Türk pop ve rock müziğinin efsane grubu MFÖ, 30 Eylül’de Konyaaltı Açıkhava Tiyatro sahnesinde sevenleriyle buluşuyor.
“Eski Dostum Tankla Gelmiş” (2014) ve “Rüyalarda Buruşmuşuz” (2016) albümleriyle kendi kitlesini çoktan oluşturdu Adamlar. Ama bu demek değil ki sizler konsere davetli değilsiniz. Yeni nesil Türkçe rock’ın şefkatli kollarına atlamak için şahane bir fırsat sizleri bekliyor.
BİLET FİYATLARI Protokol - 300 TL 2. Kategori - 166.50 TL 3. Kategori - 144.50 TL 4. Kategori - 111 TL 5. Kategori - 100 TL 6. Kategori - 83.25 TL 7. Kategori - 66.50 TL BİLETLER www.biletix.com
Gelecek Aylarda Neler Var? 15. İstanbul Bienali 16 Eylül-12 Kasım/ Çeşitli Mekânlar, İstanbul La La Land in Concert 6-7 Ekim / Zorlu PSM Ana Tiyatro, İstanbul
Forest Swords 8 Ekim / Salon İKSV, İstanbul
İstanbul Cocktail Festival 21-22 Ekim / UNIQ Açıkhava Sahnesi, İstanbul
Bonobo 11 Kasım / Volkswagen Arena, İstanbul
Back-Up,
Servis Bedelsiz Vize Hizmeti
ile Vize İşlemlerinizde Yanınızda!
Seyahat planlarınızı yaparken gerekli belgelerle uğraşmak, vaktinizin çoğunu alıyor olabilir. Özellikle vize almak, birçoğumuz için yurt dışı seyahatlerinin kâbusudur. Back-Up Servis Bedelsiz Vize Hizmeti ile tatil planlarınızda veya iş dolayısıyla yurt dışına seyahat etmek istediğinizde, konsolosluktan alacağınız vize için ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgiler servis bedeli alınmadan sunuluyor. Sizlere de, prosedürlerle uğraşmak yerine seyahatlerinizin keyfini çıkarmak kalıyor. Detaylı bilgi için Hizmet Hattı’nızı arayabilirsiniz.
#backupyanımda
0212 366 0 366 | www.backup.com.tr
a sy do
OJ OL
KN
TE
>
Ä°
Şehir Hayatında Stresinizi Azaltacak 3 Yenilik Büyük şehirlerde yaşamanın güzel tarafları saymakla bitmez. Ancak şehir hayatı ne yazık ki aynı zamanda birçok problemi de beraberinde getirir. Önereceğimiz bu 3 yenilikle sizler de biraz rahatlayabilirsiniz. Elektrikli katlanabilir bisiklet - Mecer İstanbul’un bitmek bilmeyen trafik çilesi için her gün yeni alternatifler geliştirerek kırk yıllık taksi şoförlerine taş çıkartacak kadar yol bilgisine sahip oluyoruz. Varacağınız yere sakin bir şekilde gitmek için çok daha iyi bir önerimiz var: “Katlanabilir elektrikli bisiklet” Pedal çevirmekten yorulduğunuz anlarda bu elektrikli bisiklet ile maksimum 25 km’lik bir hız ile trafikte kolayca yol alabilir ve katlanabilir özelliği sayesinde bisikletinizi her zaman yanınızda taşıyabilirsiniz. 3.799 TL, www.decathlon.com.tr
Snitch stres çarkı Son dönemde oldukça popüler olan stres çarklarına mutlaka siz de bir yerlerde rastlamışsınızdır. Ancak bu stres çarkını farklı
kılan, Harry Potter sevdalılarının yakından tanıdığı ve quidditch maçlarında her büyücünün peşinde uçtuğu Snitch şeklinde olması. 22,65 $, Gadget Shop.
Araba çadırı - James Baroud Evasion Rooftop Otomobiller, SUV’lar ve daha fazlası ile uyumlu olan bu genişletilebilen çadır şehir hayatından uzaklaşmak istediğinizde size rahat bir yer sağlıyor. İçerisinde tamamen dik oturacak kadar yer bulunan bu çadır, böcekleri uzak tutmasına ek olarak fotoğraf meraklıları için de tam panoramik görüntüler elde etme şansı sağlıyor. 3599,95 $, www.adventure-ready.com
İN EM A
>S
eğ le nc e
Chevalier (Şövalye) Yönetmen: Athina Rachel Tsangari Senarist: Athina Rachel Tsangari, Efthymis Filippou Tür: Komedi Oyuncular: Panos Koronis, Vangelis Mourikis, Makis Papadimitriou Vizyon Tarihi: 8 Eylül 2015 Locarno Film Festivali’nde ilk gösterimini yapan “Chevalier”, lüks bir yatta tatil yapan altı erkeğin maceralarını anlatıyor. Motorun bozulması ile zaman geçirmek için Chevalier adında bir oyun oynamaya karar veren altı erkeğin hepsi birbirleri ile profesyonel ya da kişisel olarak bağları olan üst sınıf karakterlerdir. Bir yandan birbirleriyle sürekli yarış halinde olan erkeklerin karakterleriyle dalga geçen, bir yandan ise tek mekânlı bir hikayeyi eğlenceli hale getiren Tsangari’nin son filmini, iki sene gecikmeyle de olsa beyazperdede izlemek isteyenler kaçırmamalı.
IT (O) Yönetmen: Andres Muschetti Senarist: Cary Fukunaga Tür: Korku, Dram, Gerilim Oyuncular: Bill Skarsgård, Jaeden Lieberher, Finn Wolfhard Vizyon Tarihi: 15 Eylül Amerika’nın sakin bir kasabasında kendi halinde yaşayan birkaç çocuk, kasabada baş göstermeye başlayan çocuk kaçırma ve cinayet vakaları ile korkutucu bir maceraya atılmak zorunda kalır. Çocukları yakalamak için onların en derin korkularını kullanan ve illüzyonlar yaratabilen kötü bir ruh, palyaço kılığında çocukları avlamaktadır. Arkadaşlarının ve kardeşlerinin ölümünün ardından kendilerine de dadanan palyaçodan kurtulmak isteyen karakterlerimiz ise kötü ruhun zayıf noktasını bulmak zorunda kalacaklardır.
Pokot / Spoor (İz) Yönetmen: Agnieszka Holland Senarist: Olga Tokarczuk Tür: Polisiye, Gerilim, Dram Oyuncular: Marcin Bosak, Agnieszka Mandat-Grabka, Wiktor Zborowski Vizyon Tarihi: 22 Eylül Polonya’nın en önemli kadın yönetmenlerinden Agnieszka Holland’ın yönettiği, 2017 Berlin Film Festivali’nin ana yarışma bölümünde gösterilen ve Gümüş Ayı ödülüne layık görülen Pokot, politik olduğu kadar mizahi yanı da güçlü bir suç filmi. Polonya’nın Batı kesimindeki dağlarda geçen film, Janina adındaki orta yaşlı bir kadının hayvanları korumak için verdiği mücadeleye odaklanıyor.
Kingsman 2: The Golden Circle (Kingsman: Altın Çember) Yönetmen: Matthew Vaughn Senarist: Jane Goldman, Matthew Vaughn Tür: Aksiyon, Casusluk, Gerilim Oyuncular: Taron Egerton, Mark Strong, Colin Firth Vizyon Tarihi: 22 Eylül Güçlü oyuncu kadrosuyla dikkat çeken “Kingsman 2: The Golden Circle”, 2015’te gösterime giren ve yine Matthew Vaughn tarafından yönetilen “Kingsman: The Secret Service”in devam filmi. Özellikle mizahi üslubunu ajan aksiyon türü ile birleştirmesi ile beğeni toplayan ilk film, yine aynı üslupla devam edecek gibi görünüyor. Filmde merkezleri yıkılan Kingsman ajanları bir kez daha harekete geçmek zorunda kalıyor. Amerika’da Statesmen olarak bilinen ve kendileri ile aynı dönemde kurulmuş olan başka bir teşkilat keşfeden grup, bir kez daha dünyayı kurtarma görevi ile baş başadır.
Mother! (Anne!) Yönetmen: Darren Aronofsky Senarist: Darren Aronofsky Tür: Gerilim Oyuncular: Jennifer Lawrence, Javier Bardem, Ed Harris Vizyon Tarihi: 29 Eylül Özellikle Polanski’nin “Rosemary’s Baby”si (1968) ile benzerlikler taşıyan film, evlerine gelen bir çiftin etkisiyle hayatları altüst olan evli bir çifti konu alıyor. Gizemli tavırlarıyla evdeki tüm huzuru bozan çifti ise Michelle Pfeiffer ve Ed Harris canlandırıyor. Ed Harris son olarak bilimkurgu dizisi “Westworld”de canlandırdığı “siyahlar içindeki kötü adam” rolü ile hafızalarımıza kazınmıştı. Karakterinin etkisi “Mother!”da da devam edecek gibi görünüyor. Aronosfky’nin politik ve toplumsal eleştiri de içeren psikolojik gerilimlerini sevenler bu filmi kaçırmamalı.
Başka Sinema Eylül Filmleri It’s All About My Mother (Annem Hakkında Her Şey) Başka Sinema’nın Klasikler programı kapsamında Kieslowski’nin ardından Almodovar’ın en sevilen filmlerinden ‘All About My Mother’ (1999) gösterilecek. Madrid’de yaşayan Manuela, oğlunu talihsiz bir kazada kaybeder. Yazar olmak için çabalamış olan oğlu Esteban’ın en büyük isteği ise babasının kim olduğunu öğrenmektir. Oğlunun ölümü ile mücadele etmeye çalışan Manuela, çareyi Esteban’ın babasını aramakta bulur. Bu arayışın bir yerden sonra oğlu için değil, kendi ve geçmişi için olduğunu anlayacaktır.
L’amant Double (Son Portre) Pek çok sorunla baş etmeye çalışan Chloe psikiyatriste gitmeye karar verir. Bir süre sonra doktoru ile ilişki yaşamaya başlayan genç kadın çok geçmeden bir şeylerin ters gittiğini fark eder; doktorunun bir ikizi vardır. David Cronenberg’in jinekolog ikizleri anlatan ‘Dead Ringers’ (1988) filmine oldukça benzeyen hikayesiyle öne çıkan film, sinemada pek çok kez işlenen tekinsiz ikiz meselesini ele alıyor. 27
Tİ L
>S
da nı şm an la r &
AL IŞ VE Rİ Ş
Yeni Sezon, Yeni Heyecan Platinum Bankacılık Stil ve Alışveriş Danışmanı: Tülin Kermen Bu ay, yeni sezon ve yeni heyecan zamanıdır. Peki 2017-2018 Sonbahar-Kış sezonunda bizi neler bekliyor? • Gümüş, sezonun olamazsa olmaz rengi. Ayrıca dokunmuş gümüş kumaşlar çok gözde. • Bir diğer renk de turkuaz rengi. Yaz rengi olarak bilinen turkuazın kışın moda olması mevsimlerin ne denli karıştığının bir göstergesi midir, ne dersiniz? • Salaş, örgü pançolar, kazaklar bu sezonda dörtnala yüksekliğini sürdürüyor. • Folk/yöresel kıyafetler paltodan abiyeye kadar her yerde karşımıza çıkıyor. Köklerimize dönme sinyalleri veriyor moda… • Pelüş kumaş, tüyler, eski Türk filmlerindeki assolist kıyafetlerini andıran bir şekilde podyumları süslüyor. Pelüş ve tüy detaylarına yakında vitrinlerde, kol manşetlerinde, boğazda ve etek uçlarında sık sık rastlayacağımızdan eminim.
• Bu sezonda eşarp elbiseler ünlü tasarımcıların ilham kaynağı olmaya devam etmiş. Aslında çizmelerle çok şık durduğunu itiraf etmeliyim… • Yeni sezonda beni en üzen trend ise vatkalar. Omuzları güzel gösterirken boyu da bir o kadar kısa gösterdiği için bu trendi hiç sevmiyorum. • Bu sezon çizgili kumaşlar yerini puantiyeye bırakıyor! Evet, puantiyeler kumaşta büyüdükçe kullanması biraz daha zor olsa da ufak ufak kullanmaya alışsak iyi olacak, çünkü puantiyeler uzun süre bizimle olacağa benziyor. Benden söylemesi… • Yıldızlar, son iki sezonun en popüler deseniydi. Bu sezonda da yıldızlardan pek uzaklaşmıyoruz, zira saman yolu ve uzay motifleri moda. • 70’lerdeki gibi jean üstü jean durumuna alışamadıysanız bu sezon alışacaksınız, çünkü jeanin rahat görünümünü takım “Jean on Jean” atağıyla ciddileştirmiş bir tarz var karşımızda.
• Bu sezon aksesuarları karıştırarak kullanmak trend. Tek küpeler kullanmak, gümüş ile altını karışık takmak moda. Şahmeranlar ve değişik bileklikler de giydiklerimizi şenlendirmeye devam edecek bu sezon.
• Ayakkabılarda küçük topuklu çizme ve botlar moda olmaya devam ediyor. Kovboy çizmeleri ise olmazsa olmaz parçalardan. Aynı zamanda beyaz ya da bayrak kırmızısı diz üstü çizmeler de sokaklarda sıkça karşımıza çıkacak, demedi demeyin.
Back-Up,
Ütüleme ve Kuru Temizleme Hizmeti
ile Çamaşır Sepeti Out, Piknik Sepeti In!
Kendinize ve sevdiklerinize daha çok vakit ayırabilmeniz için kullanacağınız Ütüleme ve Kuru Temizleme Ek Paketi ile dilediğinizde Hizmet Hattınızı arayın, takım elbiseden, gömleğe, pantolondan, paltoya kadar kuru temizleme veya ütüleme yapılması gereken kıyafetleriniz kapınızdan teslim alınarak işlemleri yapılmış olarak 24 saat içerisinde tekrar kapınıza geri gelsin. Siz hayatın keyfini çıkartırken, biz detayları sizin için çözelim. Detaylı bilgi için Hizmet Hattı’nızı arayabilirsiniz.
#backupyanımda
0212 366 0 366 | www.backup.com.tr
KL
LI
AĞ
>S r
la
an
şm
nı
da
E
N M
LE
IB ES
Yaşlılıkta Besin Gereksinimi Nedir? Back-Up Sağlıklı Beslenme Danışmanı: Burcu Tunç Sağlıklı besin seçimi, kaç yaşında olursanız olun, enerjinizi yükseltir. Vücudunuz 60’lı, 70’li yaşlarda değişir. Yaşlandıkça, besinlerin rolü daha da önem kazanır. İnsanlar yaşlandıkça daha az hareket eder, metabolizmaları yavaşlar, fizyolojik ve biyolojik değişimler yaşar. Yaşlılıkta çoğu kişi yemek isteği kadar yiyemediğinden şikâyetçidir. Ülkemizde 65 yaş üstü grubun çoğunluğu beslenme yetersizliğine bağlı hastalıklar ile yaşamaktadır. Diyabet, şişmanlık, kalp-damar hastalıkları, osteoporoz, iskelet sistemi hastalıklarında beslenmenin rolü büyüktür.
Yaşlılarda Sık Görülen Rahatsızlıklar ve Beslenme Tavsiyeleri Yüksek Tansiyon Tansiyonu kontrol altında tutmak için ideal kiloda olmak önemlidir. Yüksek tansiyon probleminiz var ise yüksek tuz içeren turşu, salamura ve paketli yiyecekleri sınırlayın. Besinlerle yeterli kalsiyum ve potasyum alımına dikkat edin. Düzenli egzersiz yapın.
Osteoporoz Yaş ilerledikçe kemik yoğunluğu azalmaya başlar. Besinlerle yeteri kadar alınamıyorsa destek olarak kalsiyum ve D vitamini
suplemantasyonu almanız gerekebilir. Suplementasyon için doktorunuza danışın. Ayrıca, düzenli egzersiz yapıp kaslarınızı güçlendirerek kemiklerinize destek olun.
Kalp-Damar Hastalıkları Damar tıkanıklığını önlemek için tereyağı, margarin, sakatat gibi doymuş yağların tüketimini sınırlayın. Yeşil yapraklı sebze, kırmızı-turuncu meyve ve baklagil tüketimini artırın. Kilo ve yağ oranınızı sağlıklı aralıkta tutun. Yeterli Omega 3 almak, kan yağlarını ve damarda plak birikimini azaltır, kanın pıhtılaşmasını önler, eklemlerin iltihaplanmasını engeller ve bağışıklığı güçlendirir. Omega 3 açısından zengin besinler: Balık ve deniz ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, ceviz, fındık, keten tohumu…
Kanser Basit şeker ve katkı maddesi içeren besinler tüketmeyin. Bağışıklığı güçlendiren Brezilya kestanesi, ay çekirdeği, ton balığı, pisi balığı, sardalye ve somon gibi balıklar, hindi ve tavuk eti gibi A, C, E Vitaminleri ve Selenyum açısından zengin besinler tüketin. Taze sebzemeyve tüketiminizi artırın. Diyetinize yağlı tohumlar ekleyin.
Şeker Hastalığı İdeal kiloda olmak, yeterli su içmek ve düzenli egzersiz kan şekerini dengeleyen faktörlerdir. Beslenmenizde rafine şeker yerine tam tahıllı ürünleri tercih edin. Elma, armut, şeftali, yaban mersini, böğürtlen gibi glisemik indeksi düşük meyveler tüketmeye özen gösterin. Baklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler gibi posa açısından zengin besinler tüketerek kan şekerini dengeleyebilirsiniz.
Kabızlık Sağlıklı bağırsak hareketleri için posalı besin tüketimini ve sıvı alımını artırın. Günlük posa ihtiyacı 25-30 gramdır. Sebze-meyve, kuru baklagiller ve tam tahıllı ürünler (yulaf, çavdar, bulgur, kepekli ekmek) tüketerek günlük posa ihtiyacını karşılayabilirsiniz.
Hafıza Kaybı, Beyin Hasarları Vücudun enerji ve protein ihtiyacının karşılanması gerekir. Yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı-turuncu meyveler, balık gibi beyin fonksiyonlarını geliştiren vitamin ve minerallerden zengin bir beslenme düzeni izlenmelidir.
Zayıf Bağışıklık Sistemi Bağışıklığı güçlendirmek için protein içeriği zengin bir beslenme düzeni uygulanmalıdır. Balık, fındık, ceviz, sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Yaşamın her aşamasında daha iyi hissetmek için bu ipuçlarını takip edin:
Sıvı Alımı Yaş ilerledikçe, susuzluk hissini kaybedebilirsiniz. Vücudun toksinlerden arınması ve metabolizmanın hızlanması için günde en az 2 litre su içmeye dikkat edin. Taze sıkılmış meyve suyu, ayran veya az yağlı süt içmek de sıvı alımını artırmanın bir yoludur.
Yemeği Sosyal Bir Aktivite Haline Getirin İştahsızlık sorununuz varsa yalnız yemek yemek sizi daha düzensiz ve besin değeri düşük beslenmeye iter. Yetersiz beslenme sonucunda bağışıklığınızın zayıflaması ile hastalıklara açık hale gelirsiniz. Aile bireylerini, arkadaşlarınızı sık sık sofranıza davet edin.
İleri Yaşlarda Beslenmenizde Dikkat Etmeniz Gerekenler Yemekleri tuz yerine baharatlar ile tatlandırarak tüketin. Paketli ürünlerin düşük sodyumlu olmasına özen gösterin. Ana yemek ve atıştırmalıklarınıza meyve-sebze ekleyin. Hazırlamak zor geliyorsa marketten hazır doğranmışları tercih edebilirsiniz. Şekerli içecekler yerine su tüketin. Kalsiyum, potasyum, D Vitamini, B12 vitamini ve lif açısından zengin besinler tüketin.
Porsiyon Miktarı Porsiyon, bir besin grubundan tükettiğiniz miktar olarak tanımlanır. 50 yaş üzeri için günlük tavsiye edilen porsiyon miktarları şöyledir: • Süt/yoğurt/kefir: Az yağlı veya yağsız, 3 su bardağı • Et/tavuk/balık/baklagiller: 150-200 gram • Ekmek veya pilav, makarna: 4-6 dilim veya 5-10 kaşık • Sebze: 2-4 su bardağı kadar • Sağlıklı yağlar (zeytinyağı, fındık, ceviz): 2-4 yemek kaşığı
Sebze Çeşidini Artırın Çeşitli sebzeler ile tabağınızı renklendirin. Sebzeler düşük kalorili, besin değeri yüksek yiyeceklerdir. Bağışıklığınızı güçlendirir. Lif açısından zengindir. Sindiriminizi düzenler.
Ot ve Baharat Kullanın Koku iştahı belirleyen güçlü bir duyudur. İştah problemi yaşıyorsanız sevdiğiniz baharat kokularıyla yemeğinizi daha çekici hale getirin.
Besin Etiketlerini Okuyun Paketli yiyeceklerde etiketi okuyup, yiyeceklerin besin değerlerini karşılaştırın. Lif içeriği yüksek besinleri tercih edin.
Besin Desteği İçin Doktorunuza Danışın Beslenmenizdeki eksiklikleri gidermek için vitamin kullanmanız gerekiyorsa mutlaka doktorunuza danışın. Fazla alınan suplementasyonun vücutta başka vitamin veya minerallerin eksikliğine yol açabileceğini unutmayın.
r la an
şm nı da
OR
SP
>
&
ES TN
FI
S
Asker Antrenmanının Diğer Egzersiz Metotlarından Farkı Nedir? Back-Up Spor ve Fitness Danışmanı: Serhat Sıdal Asker antrenmanı, özgür olmanız ve sadece kendi vücudunuzu kullanarak veya istenirse çok az sayıda aleti kullanarak yapacağınız egzersizlerdir. Her yerde yapabileceğiniz egzersizlerdir. Herhangi bir spor salonuna ihtiyacınız yoktur. Evde, odanızda, ofisinizde ve aynı zamanda dışarda her mekanı da kullanabilirsiniz. Asker antrenmanında hareketler doğaldır. Bu hareketler bütün atlama hareketleri; • koşma ve sıçrama hareketleri, • itme, çekme, çömelme, adım atma, fırlatma hareketleridir. Boot camp yani askeri antrenmanında aletsiz hareket yapılabilir. Atlama ve zıplama hareketleri, koşma, fırlatma, çekme ve adım atma metotları askeri antrenman için uygundur. Tüm bu hareketleri kelime olarak incelediğimizde insan doğasının gün içinde mecbur kalarak veya mecbur kalmayarak kullandığı tüm hareketler bu branşın içindedir.
Bunlara uzanma, gerinme ve en önemlisi başlarken iyi bir ısınma yine bitirirken de iyi bir stretching yaparak bitirdiğimizde bedenimizi kullanarak yaptığımız ve işimize kısa sürede yarayacak bir antrenman metodudur. Asker antrenmanı; kişinin kendini mutlu hissetmesini sağlar. Eğlenceli bir branşdır. Hareketler sürekli değiştiği ve klasik metotlara bağımlı kalmadığınız için hem eğlenerek yapıyorsunuz hem de daha iyi vakit geçiriyorsunuz. Bu egzersizleri düzenli uyguladığımızda diğer metotlara göre vücudumuzun yağ yakması ve forma girmesi çok daha çabuk ve hızlı olur. Bunları doğru yapabilirseniz boot camp’ten kısa zamanda sonuç alabilirsiniz. Asker antrenmanları: • Vücudu forma sokar • Dayanıklılık sağlar • Kasları daha belirgin hale getirir • Yağ yakımını artırır
nı
da
Jİ
LO
Sİ KO
>P
la r
an
şm
Yaratıcı Ödül ve Kişilik Back-Up Psikoloji Rehberi: Avita Çalışan Destek Hizmetleri “İnsanlara bir şeyin nasıl yapılması gerektiğini söylemeyin. Yapılmasını istediğiniz şeyin ne olduğunu söyleyin ve yaratıcılıkları ile sizi nasıl hayran bırakacaklarını görün.” General George S. Patton Yaratıcılık yeni düşünce ve kavramların oluşturulmasını, var olan düşünce ve kavramlara getirilen yeni çağrışımları ve yorumları kapsayan zihinsel ve sosyal bir süreçtir. Başka bir deyişle yaratıcılık, olmayan bir şeyi hayal edebilme, bir şeyi herkesten farklı yollarla yapabilme ve yeni fikirler geliştirebilme yeteneği olarak da tanımlanabilir. Yaratıcılık, bir yerde günlük olaylara ve nesnelere herkesten farklı bakabilmek ve farklı yaklaşım tarzı geliştirebilmektir. Bizler de bunu günlük hayatımızda zaman zaman tecrübe ederiz. Örneğin, her gün iş yerinde yaptığımız bir işi bazen farklı yollarla yapıp yine aynı sonuca ulaştığımız olur. İşte bu tip durumlarda farklı yollara başvurmak, yaratıcılığa örnek sayılabilir. Aslında yaratıcılıkla ilgili üzerinde durulabilecek birçok nokta, söylenecek birçok söz olsa da burada özellikle ödül kullanımı ve kişilik yapısı ile yaratıcılık arasındaki ilişkiden, yaratıcılığı artırmak ya da yaratıcılığı engellemek için neler yapılabileceğinden bahsedeceğim.
Ödüllendirme ve Yaratıcılık Ödül kullanımı ve yaratıcılık arasındaki ilişki ile ilgili olarak yapılan araştırmalar sonucunda farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Bazı araştırmalarda
ödül kullanımı ile yaratıcılık arasında olumlu veya olumsuz bir ilişkiye ulaşılırken, bazı araştırmalar sonucunda ödül ve yaratıcılık arasında herhangi bir ilişkiye rastlanmamıştır (Pierce & Cheney, 2004). Peki, bizler çocuklarımızın yaratıcılığını arttırmak için ödül kullanmalı mıyız? Çalışanlarımızın yaratıcılığını nasıl canlandırabiliriz? Eğer ödül kullanacaksak bunu hangi durumlarda nasıl kullanmalıyız? İşte bu konuda yapılan araştırmalardan birkaç örnek: • Yaratıcılığın ödüllendirileceğinin açıkça söylenmesi yaratıcılığı artırıyor. Bu konuda yapılan araştırmada çocuklar üç gruba ayrılıyor (Eisenberger, Armeli ve Pretz, 1998). Birinci gruba yaptıkları resimlerde yeni şeyler çizmeleri karşılığında para ile ödüllendirilecekleri, ikinci gruba sadece resim çizmeleri karşılığında para ile ödüllendirilecekleri, üçüncü gruba ise ödülden bahsetmeksizin yeni resimler çizmeleri söyleniyor. Sonuçlar incelendiğinde, yeni şeyler çizdiklerinde ödüllendirilecekleri söylenen ilk gruptaki çocukların diğer gruptaki çocuklara oranla çok daha yaratıcı ve farklı şeyler çizdikleri gözlemlenmiştir. • Kişiler, davranışlarının hangi boyutunun ödüllendirildiğini öğrenebiliyor ve bu öğrendiklerini başka davranışlar için genelleyebiliyor. Örneğin, yapılan bir
araştırmada çocuklardan günlük birtakım eşyaların (sandalye, kağıt vb.) alışılagelmedik/ anormal kullanımlarını yazmaları isteniyor (Eisenberger & Armeli, 1997). İlk grupta yer alan çocuklara bunun görev için herhangi bir ödül verilmezken, ikinci gruptaki çocuklar az miktarda parayla ödüllendiriliyor, üçüncü gruptaki çocuklara ise daha yüksek miktarda parayla ödülü veriliyor. Daha sonra bu üç gruptaki çocukların tamamından resim çizmeleri isteniyor, ancak bu kez çocuklara ödülle ilgili herhangi bir şey söylenmiyor. Daha önceki çalışmada yaratıcılıkları için büyük miktarda para ile ödüllendirilen çocukların resim çizerken daha farklı şeyler çizdikleri, daha yaratıcı oldukları gözlemleniyor. Bu çalışmadan da anlaşıldığı gibi çocuklar, yaratıcı davranışlarının ödüllendirildiğini öğrenip, bunu başka alanlar için de genelleyerek yaratıcı davranmaya devam ediyor. • Bir problemin çözümünde benimsenen bir davranıştan sonra ödül vermek yaratıcılığı öldürüyor. Üniversite öğrencileriyle birlikte yapılan bir çalışmada, bir problemin 70 farklı çözüm yolu bulunmasına rağmen öğrencilerin ilk çözdükleri yoldan sonra aldıkları ödül nedeniyle farklı bir yol denemedikleri ve basmakalıp davranış modeli geliştirdikleri görülüyor (Schwartz, 1982). Kişiler farklı şekilde davranma ve problem çözebilme yetisine sahip olsa da bir kez ödüllendirildikleri davranışı bırakmama ve onu tekrar etme eğiliminde oluyorlar. • Bir davranıştaki farklılık ödüllendirilirse o davranışın sıklıkla yapılma olasılığı da artıyor. Page ve Neuringer’in (1985) güvercinlerle yaptığı bir deneyde, güvercinlerin yiyecek almak için farklı yollar denemesi bekleniyor ve farklı yollara başvuranlar ödüllendiriliyor (aktaran Pierce & Cheney, 2004). Daha sonra da farklı denemeleri ödüllendirilen güvercinlerin, gösterdikleri davranış ve karşılığında gelen ödül arasındaki ilişkiyi öğrenebildiği, bunun da güvercinlerin
farklı farklı davranışlar sergileme sıklığını artırdığı görülüyor. Ayrıca edinilen bu sonuç, insanlarla gerçekleştirilen çeşitli deneyleriyle de destekleniyor. Bahsedilen araştırmalardan da anlaşılacağı gibi, yaratıcılığın geliştirilmesi adına yapılan ödüllendirilmelerde dikkatli olmak gerekir. Ödüllendirme yöntemi, aşırıya kaçmadan doğru bir şekilde uygulanıyorsa ve kişi neden ödüllendirildiğinin farkındaysa ödül kullanımı ile yaratıcılık ve iç motivasyon arasında olumlu bir ilişki olduğu görülüyor.
Kişilik Yapısı ve Yaratıcılık Araştırmalar bireyin kişilik özelliklerinin, yaratıcılık potansiyelini kullanabilme ve yaratıcılığın gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Peki, yaratıcı kişilerin özellikleri nelerdir? Birçok çalışmada yaratıcı kişilerin; • bağımsız karar alma, • düşük kaygı düzeyi, • soru sorma ve şüpheci tutum sergileme, • yüksek iç motivasyon ve disiplin, • bireysellik, • başkalarının kendi fikirlerine uymasını beklemek yerine onları bu fikirleri kabullenmeye ikna etmeye çalışma, • reddedilmeyle baş edebilme, • risk alma, • mükemmeliyetçi olma gibi özelliklere sahip oldukları görülmüştür. Ayrıca, • Yaratıcı kişiler, çevrelerinden çok sayıda bilgi almaya hazırdır. Bir sorunla karşılaştıklarında ve konuyla ilgili yararlı bilgiler bulamadıklarında tahminlerde bulunup bu tahminlerini desteklemeye çalışırlar. Bu nedenle hata yapma riskleri fazladır. • Yaratıcı kişiler, esnek ve uyumlu düşünme
yeteneğine sahiptir. Çevresindeki sorunlara karşı duyarlıdır ve esnek bir yaklaşım sergilerler. İlginç öneriler sunarlar. • Yaratıcı kişilerin espri anlayışları gelişmiştir, kendi hatalarına bile gülebilirler. • Yaratıcı kişiler, rahatlıkla güçlü sosyal ilişkiler kurup bu ilişkileri devam ettirebilir, bu kişilerin toplumla arası iyidir. Başkalarının eleştiri ve önerilerini dinlerler, ancak kendi kararlarını kendileri verirler. Otoriteden korkmazlar, ancak otoriteye karşı da durmazlar. Bağımsız hareket ederler. • Yaratıcı kişilerin hafızası çok güçlüdür. Bu kişiler genellikler çok meraklıdır, kavrama düzeyleri ve öğrenme arzuları yüksektir. İsteklidirler. Sezgileri güçlüdür ve seçicilik yetenekleri fazladır. • Yaratıcı kişiler, duygularını açığa vurabilirler. Gerçeklerle yakından ilgilenirler, ancak düş kurmayı da severler. • Yaratıcı kişiler zekidir, ancak bu zekâ çok parlak olmak zorunda değildir. Zekâ, yaratıcılık için gerekli olsa da yalnızca zeki olmak yeterli değildir. • Yaratıcı kişiler, pek çok konu ile aynı anda ilgilenebilir. Enerjileri yüksektir. Başkalarından ziyade kendileri ile rekabet ederler ve kusursuz olmak isterler.
Peki yaratıcılık hangi durumlarda artar ya da engellenir? Aşağıdaki durumların varlığının yaratıcılığı artırdığı ve çalışanın yaratıcılık potansiyelini kullanmasında etkili olduğu bilinmektedir: • işi gerçekleştirmek için yeterli süre ve kaynağın bulunması, • destekleyici iş arkadaşlarının varlığı, • kurumsal kültürün bir parçası olarak açık fikirliliğin ve özgünlüğün desteklenmesi, • yaratıcılığın ödüllendirilip hataların kaçınılmaz olduğunun kabul edilmesi,
• çalışana yaratıcılığı ile ilgili olumlu geri bildirim verilmesi, • çalışana yaptığı iş üzerinde özerklik sağlama ve karar verebilme yetkinliği sağlayan fırsatların verilmesi, • kurumda katı-geleneksellikten uzak bir yapı olması • kurumda risk almayı destekleyen ve tartışmalara tolerans gösteren bir ortamın varlığı, • kurumda geleneksel olmayan düşünce biçimlerine açık olan ve kurallara sıkı sıkıya bağlı olmayan bir kültürün hâkim olması. Bunların yanı sıra bazı araştırmalar fiziksel bir takım özelliklerin de yaratıcılığı etkilediğini göstermektedir. Örneğin, bir metal fabrikasının çeşitli departmanlarındaki 60 müdürle yapılan bir araştırmada içerisinde açık/berrak aydınlatma, bolca bitki, pencere, donuk renkler ve bilgisayar ünitesinin bulunduğu ve daha az karmaşık olan ofislerin daha yüksek yaratıcılık potansiyeli barındırdığı anlaşılmış ve bu bulgu literatürdeki farklı araştırmalarla da desteklenmiştir (Ceylan, Dul, ve Aytaç, 2008). Tüm bunların aksine, olumsuz geri bildirimler, zaman baskısı veya yetersiz zaman, yakın denetim, rekabet ve gerçekçi olmayan beklentiler, stres, korku, alışkanlıklara bağlılık, ilgi eksikliği ve motivasyon düşüklüğü, aşırı disiplin, bilgi eksikliği, iş ve özel yaşam çatışmaları, geçmişteki başarısızlıklar, eleştirilme korkusu, hemen yargılama ve sonuçlandırma eğilimi, standartlar ve başarısızlık korkusu gibi faktörlerin yaratıcılığın gelişmesine ket vurduğu görülmektedir. Özellikle zaman baskısının yoğun olması genelde ilk çözümün en iyi seçenek olduğu düşüncesini uyandırır. Bu durumda kişiler farklı arayışlara yönelmek yerine akıllarına gelen ilk düşünceyi işleme koyarlar ve farklı yolları düşünmezler. Bu nedenle yaratıcılığın beklendiği bir durumda ilk yapılması gereken şey karşıdaki kişi üzerinde zaman baskısı yaratmamaktır.
Ayrıcalık, sizin yaşam tarzınız... Back-Up Vip Travellers ile hayatınızın her anında ayrıcalığı hissedeceksiniz... Hayatınızdaki tüm detayları kişisel asistanınız Back-Up’a bırakacağınız ve değerli zamanınızı kendinize ayıracağınız, size özel hizmetlerle konforlu bir yaşam sizi bekliyor!
Ayrıca Vip Travellers Seyahat Kulübü ile kusursuz seyahatlerin keyfini yaşayacaksınız… • Priority Pass Üyeliği • Seyahat Danışmanlığı Hizmeti • Lounge Hizmeti • Servis Bedelsiz Uçak Bileti Hizmeti • Araç Kiralama Hizmeti
Ayrıntılı bilgi için bizi arayabilir ya da internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
0212 366 0 377 | www.backup.com.tr
• Özel Şoförlü Transfer Hizmeti • Özel Şoför Hizmeti • Fast Track Hizmeti • Yurt Dışı Seyahat Sigortası Hediyesi • Özel Konuk Hizmeti
da an l
şm
nı
T
ZE
EZ
>L
ar
Eylül Ayında Ne Tüketmelisiniz? Back-Up Lezzet Danışmanı: Ceyda Baza Eylül, kimine göre kışa merhaba, kimine göre yaza güle güle demektir. Benim için ise ayrı bir havası var Eylül ayının. Bana göre bu ay, barışın ve harika sebzelerin, güzel balıkların habercisidir.
Peki, Eylül ayında ne tüketmelisiniz? Sağlıklı olmak için sebze ve meyveleri mümkün olduğunca mevsiminde tüketmek gerekir. İşte Eylül de bu mevsimlerden biri! Eylül ayında yetişen meyve, sebze ve yeşillikler şöyledir:
Zeytinyağlı Bamya Malzemeler Yarım kg bamya 2 adet domates 1 tatlı kaşığı salça 1 adet soğan 3 diş sarımsak Yarım çay bardağı zeytinyağı Tuz 1 tatlı kaşığı şeker 1 su bardağı sıcak su Yarım limonun suyu
Meyveler: İncir, hünnap, kavun, karpuz, mürdüm eriği
Sebzeler: Semizotu, mantar, bamya, domates, patlıcan, mısır, pazı, biberiye, barbunya, taze fasulye, kırmızı turp, börülce, kabak, dolmalık biber, kırmızı salçalık biber, salatalık, sivri biber, havuç.
Yeşillikler: Fesleğen, biberiye, nane, tere, maydanoz, dereotu, reyhan, soğan
Bamyaların sap kısımlarını temizleyin ve soğanı yemeklik doğrayın. Domatesleri rendeleyin. Sarımsakları ayıklayın. Tencereye zeytinyağını koyup soğanları ve sarımsakları yağda çevirin, ardından salça ve domatesi ekleyip biraz daha kavurun. Bamyaları ekleyip üzerine limon suyu, tuz ve şeker ekleyin. Üzerine sıcak su ekleyerek kısık ateşte pişirin ve servis edin. Afiyet olsun.
r la an m ış n da
LE EĞ
>
CE N
Eylül Ayı Mekan Önerileri Platinum Bankacılık Eğlence Danışmanı: Handan Uzandaç
Fine Dine İstanbul Sultanahmet bölgesinde Hotel Arcadia Blue’nun 9. katında bulunan Fine Dine İstanbul, ‘Saray Etkisinde İstanbul Mutfağı’nı denemek isteyenler için ideal bir mekân. Panoramik görüntüsü ve İstanbul’un mutlaka görülmesi gereken incilerinden Ayasofya, Sultanahmet Camii, Boğaziçi ve Marmara Denizi manzaralarını ziyaretçilerinin önüne seren restoran, her türlü damak zevkine hitap eden menüsü ile ziyaretçilerine keyifli anlar vadediyor. Menüsüne baktığımızda Osmanlı’nın mutlaka denenmesi gereken farklı baharat ve içerikleriyle Dünya mutfağıyla yarışan lezzetlerinin günümüze uzandığını ve eşsiz bir şekilde harmanlandığını görmekteyiz. Yemeklerin yanında mutlaka tadılmasını tavsiye ettiğimiz Osmanlı şerbetleri ile yaz akşamlarında serinlemek de mümkün. Seçimi her zaman organik ürünlerden yana olan Şef Aslı Yavuz, bu organik ürünleri zenginleştirerek Osmanlı yemeklerine yeni tatlar katıyor. Şefin bizzat yaptığı Çerkez tavuğu ve kuzu gerdan misafirlere parmak ısırtırken, barbunya pilaki gibi ev yemekleri de özellikle saray usulü yapılıyor ve çok öneriliyor. İç cephesi tamamen soğuk tonlarda ve minimalist tarzda dekore edilmiş olan restoranın camlarla kaplı ambiyansı sayesinde İstanbul severler tüm manzaraya hâkim hissediyor. Rezervasyonsuz yer bulmanın zor olduğu bu restoran özel etkinlikler için de ideal.
Saigon İstanbul İKSV’nin de yer aldığı Deniz Palas’ın en tepesinde bulunan ve eşsiz manzaraya sahip olan Saigon, Pasifik ve Akdeniz’in yemeklerini harmanlayarak müşterilerine oldukça farklı ve lezzetli bir menü sunuyor. Füzyon mutfağının en başarılı örneklerinden biri sayılabilecek mekân, tecrübe ve damak tadının harmanlanarak usta bir şekilde bir araya gelmiş hali. Malzemelerinin özel olarak üretilerek ana vatanlarından getirildiği yemekler arasında en fazla tercih edilenler arasında, Şef Luis Arevalo’nun özel gizli formülleri ile yapılan sushi’ler, Peru’nun en meşhur yemeği ceviche, klasik Uzakdoğu yemekleri, Peru-Japon mutfağı ve Nikkei olarak adlandırılan füzyon yemekleri bulunuyor. Şef yemeklerin ülkelerinde yapımlarından haberdar olduğu için burada yediğiniz ülke yemeklerini bir daha başka yerde yemek istemeyeceksiniz. Mekânın açık kısımda oldukça sade bir dekorasyon hâkim. İç kısımda ise pembe ve kırmızı renkler yoğunlukta olsa da meditasyon yapan bir heykel koyularak mekânın havası değiştirilmiş. Mekâna gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırılmasını tavsiye ediyoruz.
Mikla Birçok romana konu olmuş The Marmara Pera’nın üst katında, özellikle gün batımını ayrı bir keyifle izlemenize fırsat veren ve İstanbul’u gözler önüne seren Mikla, Ekim 2005 tarihiden beri Anadolu Mutfağı’nın en başarılı örneklerinden biri olarak hizmet vermeye devam ediyor. 10 yıllık çalışması sonunda “Yeni Anadolu Mutfağı” ile 2015 yılında Dünya’nın en iyi 100 restoranı arasına 96. sıradan girmiş olan Mikla, İstanbul severlere 3 aşamalı oldukça lezzetli bir yemek sunuyor. Mikla’nın şefi Mehmet Gürs, dünyada bir restoranda antropoloğa yer veren ilk şef olduğunu belirtiyor. Restoranı yemekleriyle dünyanın en iyi 100 restoranı arasına sokmayı başaran şef, başarısını yemekleri yapmadan önce kökenlerini güzelce araştırmasına bağlıyor. Deniz ürünlerinin oldukça beğenildiği menüde, en çok tercih edilenler arasında lakerda, İskenderun karidesi ve karadut çorbası üçlüsü yer alıyor. Mikla restoranın dekorasyonuna baktığımızda oldukça sade bir düzen ile karşılaşıyoruz. Anadolu Mutfağı’nın en başarılı örneklerini tatmak isterseniz gelmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
İnari Sushi Omakase Kuruçeşme’deki restoranın üst katında Ege Denizi’nin klasik tatlarına olta atarken, alt katında yerli malzemelerle hazırlanan Japon lezzetlerine yelken açıyorsunuz. Mekân, oldukça anlaşılır menüsü ve farklı lezzetlerle harmanlanmış geleneksel Japon mutfağının başarılı örnekleri sayesinde, Japon mutfağına tereddütle bakanlar için mutlaka denenmesi gereken mekânlardan. İnari Sushi, sushi konusunda İstanbul’un en iyisi olarak biliniyor. İnsanı hem Uzak Doğu’ya götüren, hem de modern bir esintiye sahip olan dekorasyonu sayesinde sushilerinizi adeta Japonya’da yiyor gibi hissedeceksiniz. Restoranın en sevilen yemekleri arasında suzuki carpaccio, madai carpaccio, corn kakiage, katsuo tataki ve kamasutra roll yer alıyor. Şef Barlas Günebakan oldukça yenilikçi bir şef olduğu için kendini sürekli geliştiriyor ve mekâna her gidişinizde daha yeni ve farklı tatlarla karşılaşmanızı sağlıyor. Mimarisine baktığımızda oldukça karakterli ve kendine özgü dokunuşlar olduğunu görüyoruz. Bambu ve ahşaplarla kuşatılmış bu karakteristik mekânda Japon mutfağının oldukça başarılı örnekleri sergileniyor.
1924 İstanbul İstanbul’daki en köklü restoranlar arasında yer alan 1924, Agatha Christie, Greta Garbo gibi isimlerin uğrak noktası olmasının verdiği tarihi önem ve zamanda yolculuk yapmış bir Rus restoranı olması özelliğiyle uğranılması gereken restoranlardan biri olarak nitelendiriliyor. Rus İhtilali’nde Kızıl Ordu’dan kaçıp İstanbul’a sığınan Beyaz Rusların, Pera’da kurdukları bu entelektüel bir ambiyansa sahip, Rus lezzetleri ve buzlu limonlu votka ile dönemin en popüler mekanları arasında ilk sırada yerini koruyor. 360 Group’un ortakları Mike Norman ve Sasha Khan tarafından günümüze taşınan mekânın menüsünde yer alan Rus yemekleri içerisinde en fazla ‘Borç çorbası’ ve ‘tavuk kievski’ye ilgi gösterildiğini görüyoruz. Mimarisine bakıldığında geçmişin izlerinin halen korunduğunu ve Rejans’ın mazisine zarar vermeden yeniliğe gidilmek üzere sadece parlak bir cila çekildiğini görüyoruz. Duvarlarında devasa aynalara ve çeşitli tablolara yer veren mekânda, oldukça sade ve tarih kokan bir hava hâkim. Yer bulmanız oldukça zor olacağından gitmeden uzun süre önce yer ayırtmanızı tavsiye ederiz.
Koço Moda Moda’nın deniz kokusundan, tarihinden ve kalitesinden asla ödün vermeyen klasik mekânlarından Koço, sevdiklerinizle gidip keyifli vakit geçirmenizi garanti eden mekânlardan biri olarak yerini koruyor. Modada bulunan Koço, meyhane konsepti ile hemen dikkatleri üzerine topluyor. Moda’nın tüm sahilini ayağınıza getiren Koço, İstanbul’daki en ünlü meyhanelerden. Öyle ki tanınmış simaları görmek isteyenler için de mutlaka görülmesi gereken mekânlardan. Koço’nun en sevilenleri arasında kabak kızartması, tereyağında karides, sıcak ciğer ve sufle yer alıyor. Koço yıllardır çizgisini asla bozmadan ve balıkların tazeliğinden ödün vermeyen çizgisi ile lezzetli balık yemek isteyenlerin ilk tercihi olmaya devam ediyor. Ferah ve muhteşem Moda sahili manzarasına sahip Koço, önceden yer ayırtıldığında deniz gören masaları ile yemek zevkinize ayrı bir tat katacak. Dekorasyonunda klasik meyhane görüntüsünden uzaklaşılmayan restoranın abartıdan oldukça uzak ve sakin tercihleri sayesinde Koço, huzurlu ve keyifli saatler vadediyor.
Ouzo Roof Restaurant Yunanistan’ın geleneksel içeceğinden ve Kalamış Marina’nın eşsiz manzarasından esinlenerek doğan Ouzo, ödüllü milli şef Mehmet Yalçınkaya’nın balık ve mezelere getirdiği eşsiz yorumu ile Anadolu yakasının mutlaka ziyaret edilmesi gereken mekanlarından biri olma statüsünü korumaya devam ediyor. Menüye bakıldığında soğuk mezeler bölümünde en fazla beğenilenler; kabak bayıldı, yaprak sarma, enginar kalbi, kabak çiçeği dolması ve tarhunlu füme ahtapot. Salatlardan içeriği bir sır gibi saklanan Ege salatası ve ana yemeklerden ise deniz tarağı ve avokado püreli karides mutlaka denenmesi gerekenlerin başında yer alıyor. Tatlısız olmaz diyenler için ise mutlaka; bakırda çikolatalı sufle, yeşil elma mousse, çikolatalı dondurmalı sandviç ve karamelli cevizli tartı denemelerini öneriyoruz. Yunan ezgileriyle keyifli bir gece geçirmek isteyenlere mutlaka rezervasyon yaptırmalarını öneriyoruz. Yaz akşamları Anadolu yakasının en fazla tercih edilen mekanlarının başında gelmesi sebebi ile rezervasyonsuz yer bulmak pek mümkün olmuyor.
Web Sitemizi Yeniledik! Masai Mara’da Goril Safari mi, Trans-Sibirya Ekspresi ile büyük bir demiryolu yolculuğu mu, yoksa bembeyaz Buz ve Ateşin Diyarı; İzlanda mı?
Nereye gitmek istersin? Geziler, deneyimler ve muhteşem yerler.
www.backuptravel.com.tr
do
sy
>T
a
RA
VE
L
Avrupa’nın En Keyifli 5 Adası Yazın son tatili için farklı yerler arayışına girenler; harika doğaları ve eşsiz kumsalları ile nefes kesen Avrupa’nın en iyi tatil adalarında yılın tüm yorgunluğunu atabilirsiniz. MYKONOS Kozmopolit ve sakin Mykonos. Yunanistan’ın en ünlü kozmopolit adasına, Cyclades’ın kalbinde badanalı bir cennete hoş geldiniz. Mitolojiye göre Mykonos’un, devrilen devlerin gövdelerinden oluştuğunu veya adanın adını Apollo’nun torunu ve yerel bir kahraman olan adanın ilk hükümdarı Mykonos’dan aldığını biliyor muydunuz? Renkli gece hayatı, büyüleyici kumsalları ve masmavi deniziyle milyonlarca turisti kendine âşık eden Mykonos, uzun süredir en gözde tatil yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir. İster tatilini heyecanlı bir şekilde geçirmek isteyen bir eğlence meraklısı, ister adanın tarihini ve geleneğini keşfetmek isteyen meraklı bir ziyaretçi olun, Mykonos kesinlikle beklentilerinizi karşılayacak. Her yaştan ziyaretçi için mükemmel bir ada olan Mykonos’da yapılacak pek çok şey var: Chora’nın dar sokaklarında yürüyün, Küçük Venedik’ten gün batımını izleyin, lüks otellerde kalın ve egzotik sahillerinde yüzün. Diğer Kiklad adalarında bulunan başkentlerin aksine, adanın başkenti (Hora) bir amfi tiyatro şeklinde değildir ve geniş bir alana yayılır. Kiklad mimarisini yansıtan Mykonos, en gözde
adalardan biri ve ziyaretçiler için büyüleyici bir cazibe merkezidir.
KORFU Masallardaki bir ülkede geziyormuş hissine kapılacağınız Korfu Adası, 200 kilometrelik kıyıları, göz alabildiğine uzanan yemyeşil bitki örtüsü ve tertemiz havası ile aklınızı başınızdan alacak. Korfu, Yunanistan’ın en güzel ve popüler adalarındandır. Avrupalılar artık onu egzotik bir yer olarak görmese de Avrupa’nın en büyüleyici yerlerinden biri olmaya devam etmektedir. Etkileyici bir çeşitlilik gösteren florası, çöl kumsalları, kristal suyu, zeytin ağaçları, Bizans kiliseleri, ortaçağ köyleri, geleneksel Yunan tavernalarının (küçük lokantalar) yanı sıra modern konaklama ve eğlence tesisleri ile zihni tazeleyen ve insanın duyularını yeniden canlandıran bir yerdir.
MADEIRA Portekiz’in özerk bir bölgesi olan Madeira, Afrika’nın kuzeybatı kıyılarında 4 adadan oluşan bir takımadadır. Adaşı olan şarabı ve sıcak, subtropikal iklimi ile ünlüdür. Madeira Adası, Afrika sahiline 500 km, Avrupa kıtasından 1.000 km, anakara Portekiz anakarasından sadece 1,5 saat, Avrupa’daki tüm ana ülkelerden yaklaşık 3 saat uzaklıktadır.
Madeira, güzel bir tatil geçirebileceğiniz ve insanların ismini çok fazla duymadığı bir takımadadır. Ilıman iklimi, dağları, denizi, şelaleleri, bitki örtüsü, botanik bahçeleri ile keyifli bir tatilin yeni adresi olarak ün kazanmaktadır. Yeşil ve mavinin size huzur vereceği, tamamen doğa ile baş başa kalabileceğiniz Madeira adasında hem plajlarda tatil yapabilir, hem de kültürel turlara katılabilirsiniz.
MAYORKA Yılda yaklaşık 10 milyon ziyaretçisi olan bir ada düşünün... Dik kayaların denize doksan derecelik bir açıyla indiği nefes kesen vahşi kıyılardan Maldivler’i aratmayacak incecik kumlu turkuaz renkli koylara kadar farklı karakterlerde sahiller... Kuzeyden güneye doğudan batıya 100’ü aşkın plaj... Mayorka’daki birçok tatil köyünde, aileler, çiftler ve bekârlar için mükemmel bir tatil için gereken her şey var. Alcudia, Puerto Pollensa ve Cala Bona, kalabalık lokantalar, mağazalar, kafeler ve bir aile kaçamağı için mükemmel plajlarla dolu. Santa Ponsa ve Magaluf, gençlere yüksek sesli müzikleri ve neon ışıklarıyla dolu bir gece hayatı yaşama fırsatı sunar.
Aradığınız şey eğlenceli ve aktif bir aile tatili, eşinizle birlikte sessiz bir kaçamak veya sabahları erken saatlerde arkadaşlarınızla dans etmek mi? Mayorka’da herkese uygun bir şey var!
İBİZA İbiza, Akdeniz’de, İspanya’nın doğu kıyısında yer alan bir adadır. Valencia’dan 150 kilometre uzaklıkta olan bu ada İspanya’nın özerk bir bölümü olan Balear Adaları’nın üçüncü büyük adasıdır. En büyük yerleşim bölgesi İbiza Kasabası, Santa Eulària des Riu ve Sant Antoni de Portmany’dir. Sa Talaiassa adı verilen en yüksek noktası deniz seviyesinden 475 metre yüksekliktedir. İbiza plajlarının birçoğunda yumuşak kumlar, hafif yamaçlar ve sığ sular bulunur; bu sular sadece suyun içinde yürümek isteyenler için ya da bütün zamanını yüzerek geçirmek yerine etrafta eğlenmek isteyen çocuklar için idealdir. Dünyaca ünlü plajları ve eğlence mekânlarıyla tanınan İbiza’da günün 24 saati doludizgin yaşanır. Çoğu zaman göz ardı edilse de eğlencenin merkezi İbiza, dünyanın en güzel gün batımı manzarasına sahiptir.
Madeira Adası Portekiz’in dünyaya açılan kapısı
İstenilen Her Tarihte
4 Gece 5 Gün
Kişi Başı
730 Euro’dan
itibaren
0212 331 0 331 numaralı telefondan Back-Up Travel’a ulaşarak bu turla ilgili detaylı bilgi alabilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz. Eğer Back-Up üyesiyseniz bu turu satın almak için Hizmet Hattımızı arayabilirsiniz.
0212 331 03 31
www.backuptravel.com.tr
a sy do
EL
AV
TR
>
Avrupa’nın Yükselen Yıldızı: Hırvatistan Nefes kesen doğal güzellikleri, harika denizi, yaz güneşi, tarihin heyecanları, ilginç mimarisi, inanılmaz şarabı, lezzetli deniz ürünleri... Sevebileceğiz her şeyin eşsiz bir bileşimi; Hırvatistan. İngiliz şair Lord Byron’ın “Adriyatik’in incisi” diye tanımladığı Hırvatistan, Orta Avrupa, Balkanlar ve Akdeniz’in kesişme noktasındadır. 56.594 kilometrekarelik yüzölçümlü ülke kıtasal alanının yanı sıra binden fazla adaya bölünmüştür. Ilık ve yağmurlu bir karasal iklimin hâkim olduğu ülkede pek çok doğal park bulunmaktadır. Dubrovnik dünyadaki en iyi korunmuş Orta Çağ kentidir. 13. yüzyıldan kalma şehir duvarları, barok kiliseler, Maritime Müzesi şehrin görülmeye değer mekânlarıdır.
Hırvatistan’ın Başkenti, Şehirleri ve Bölgeleri İlk kez Orta Çağ’da bölgelere ayrılan Hırvatistan yıllar süren savaşlar ve istilaların ardından özgürlüğünü kazandıktan sonra üç bölüme ayrılmıştır. Bunlar Dalmaçya, Dubrovnik ve Istirya’dır. En büyük şehri ve başkenti Zagreb’dir. Diğer önemli kentleri arasında Osijek, Varaždin, Gospić ve Bjelovar gelir. Dalmaçya kıyı tipinin görüldüğü ülke aynı zamanda yaklaşık 1000 kadar ada ve adacıktan oluşmaktadır. 48’inde yerleşimin olduğu bu adalardan en büyük ve
popüler olan iki tanesi Cres ve Krk’tır. Avrupa kıtasının güneydoğusunda yer alan Hırvatistan, Adriyatik Denizi ve İtalya’nın doğusundadır. Slovenya’nın kuzeybatısındaki ülkenin kuzeyinde Macaristan, güneydoğusunda Bosna Hersek, doğusunda Sırbistan ve güneyinde Karadağ vardır.
Ne Zaman Gidilir? Hırvatistan’a seyahat etmek için en ideal dönem hava sıcaklıklarının orta seviyede olduğu mayıs-haziran arası dönem ile eylül ayıdır. Kış mevsiminin iç kesimlerde soğuk yaşandığı ülkenin kıyı kesimleri Akdeniz etkisiyle daha ılıman geçtiği için gideceğiniz mevsim kadar gideceğiniz bölge de Hırvatistan’ı ne zaman ziyaret etmek konusunda belirleyici bir etkendir. Zira özellikle Dalmaçya kış aylarını da ülkenin geri kalanına göre daha ılıman geçirmektedir. Ayrıca Hırvatistan özellikle haziran ve ekim aylarında pek çok festivale ev sahipliği yapmaktadır. Dans, film, opera, klasik müzik gibi pek çok festivalin gerçekleştirildiği bu dönemde de ülkeyi ziyaret edebilirsiniz.
Hırvatistan’da İklim ve Hava Durumu Hırvatistan’ın kuzeyinde karasal iklim hâkim olmasına rağmen iç kesimlere gidildikçe dağ iklimi etkisi görülür. Adriyatik Denizi’nden gelen havanın içeriye sokulması Akdeniz iklimi etkisinin görülmesine de sebep olmaktadır. İlk ve sonbahar aylarının orta sıcaklıkta yaşandığı Hırvatistan’da kış mevsimi soğuk ve karlıdır. Kış aylarında sıcaklıkların -10 dereceye kadar düştüğü ülkede yaz aylarında ölçülen sıcaklık ortalama 39 derecedir.
Hırvatistan Kültürü Bağımsızlığını ilan ettiği tarih göz önüne alındığında genç sayılabilecek bir ülke olan Hırvatistan, geçmişinde pek çok savaş ve ekonomik kriz atlatmıştır. Dolayısıyla Hırvatistan’ın yaşlı nüfusu hala biraz daha gelenekçi ve muhafazakârdır. Kültürüne çok bağlı olan yaşlı nüfusuna karşılık Hırvatistan’ın genç nüfusu çok daha esnek ve anlayışlıdır. Özellikle 65 yaş üstü nüfusun İngilizce konuşmadığı ülkede genç nüfusun hemen hepsi İngilizceyi oldukça akıcı konuşmaktadır.
Hırvatistan’ın Festivalleri Hırvatistan’da ülkenin kültürel değerlerini ve alışkanlıklarını ortaya koyan pek çok festival düzenlenmektedir. Bunun yanı sıra pek çok müzik ve kültür sanat festivaline de ev sahipliği yapan ülkede özellikle yaz ayları çok hareketli geçmektedir.
Zagreb Uluslararası Folk Festivali Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Türkiye, Rusya, Ukrayna gibi pek çok ülkenin de toplandığı bir festivaldir. Hırvat yerel danslarının ve müziklerinin başrolde olduğu festival şehrin içine yayılmıştır. Her sene 14 Temmuz’da Korcula Adası’nda düzenlenen Moreska ise esinini Hırvatistan’ın geleneksel folk hikâyelerinden alır. Kılıç dansı gösterilerinin olduğu festivalde iki kral ve askerlerinin sevdikleri kadın için yaptıkları savaş sembolize edilir. Temmuz ayının en büyük ve Hırvatistan’ın en eski festivallerinden biri Dubrovnik Yaz Festivali müzik, tiyatro, dans ve performans sanatlarını bir araya getirir. Her sene haziran ayında düzenlenen müzik festivali Unknown Festival Istirya’da gerçekleşmektedir. Büyük çapta dj performanslarına ev sahipliği yapan festival daha çok genç kitleye hitap etmektedir. Mayıs ayında düzenlenen Love System Festival isehouse müzik festivalidir. Petrcane’de düzenlenen 4 günlük festival yaklaşık 1000 kişi kapasitelidir. Katılımcıların ağaç evlerde kaldığı deniz kenarındaki festival kapsamında bot partileri de gerçekleştirilmektedir.
Her Gün Hareketli
Dubrovnik Turu 4 Gece 5 Gün
İki kişilik odada kişi başı
799 Euro’dan
itibaren
Her Gün Hareketli
Split Turu İki kişilik odada kişi başı
999 Euro’dan
itibaren
4 Gece 5 Gün
0212 331 0 331 numaralı telefondan Back-Up Travel’a ulaşarak bu turla ilgili detaylı bilgi alabilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz. Eğer Back-Up üyesiyseniz bu turu satın almak için Hizmet Hattımızı arayabilirsiniz.
0212 331 03 31
www.backuptravel.com.tr 59
t a n
sa
& r ü
k
t l ü
Kİ
P A T
>
Atıksız Mutfak Gönül Paksoy (Gönül Paksoy’un kendi mağazasından satın alınabiliyor.) Anadolu’dan topladığı kumaşlar ve doğal boyalarla harika giysiler tasarlayan Gönül Paksoy, “Atıksız Mutfak” adlı bir yemek kitabına imza attı. “Ardıç kuşu, çok sevdiği ardıç meyvesinin kendisine gerekli kısmını yedikten sonra çekirdeğini midesinde çimlendirip toprağa hem de bir ardıç ağacının dibine bırakırmış,” diyor Gönül Paksoy. Asırlık, heybetli ardıç ormanları meğer böyle oluşurmuş. “Atıksız Mutfak”la ardıç kuşundan ilham almayı öğretiyor bize Paksoy. Bu kitap tüketmeyi değil, dünyaya fayda sağlayan alışkanlıklar edinmeyi öğretiyor.
Deniz Kızı Olmak Çok Önemlidir Gözde Baytan Cinius Yayınları Günümüz dünyasının gündelik sorunlarını bir kenara bırakıp bizi insan yapan temel gerçekliği altı yaşında bir çocuğun gözünden inceliyor ve okuyucuyu çocukluğuna götürüyor Gözde Baytan. Kitaptaki nefis illüstrasyonlar ise Nancy Saranga ve Alida Kohen adlı çizerlere ait.
Yemekte Rüzgâr Var Ece Aksoy Doğan Kitap Ece Aksoy başarılı bir aşçı olmasının yanı sıra kelimeleri ne kadar maharetli kullanabildiğini de öyküleriyle hepimize kanıtlıyor. Masum ve içten hikâyelerin her birine, gizlice ve özenle yemek tarifleri yerleştirmiş. Bunlar insanın kıymaya, tereyağına, soğana, salataya bakış açısını değiştiren öyküler. Hepsi birer karakter ve onları gerçekten anlamazsanız çok şey kaybedebilirsiniz.
BACK-UP’LININ AJANDASI
Eylül 2017 10 Eylül
5 Eylül
Düğün sonrasında gece geç saatte araba ile dönmek istemiyorum. Back-Up’tan transfer hizmeti alayım.
7 Eylül
Oğlum okula başlayacak. Psikolojik Danışman’dan fıkir almalıyım.
Kızımın formasını kuru temizlemeye göndermeliyim. Back-Up’ı arayayım gelip alsınlar.
14 Eylül
Hafta sonu misafırler geliyor. Onları leziz yemekler ile şaşırtmak için Lezzet Danışmanı’nı aramalıyım.
27 Eylül
20 Eylül Mutfağın kırılan camını değiştirmek için Back-Up’ı aramalıyım.
www.backup.com.tr 0212 366 0 366
Yeni işim için uygun kıyafet almalıyım. Stil ve Alışveriş Danışmanı’ndan sezon trendlerini öğreneyim.