Back-Up E-Magazine Şubat 2015

Page 1

>back-up<

Şubat2015-Sayı 12

e-magazIne

etkinlikler teknoloji seyahat danışmanlar sinema kitap


>etkinlik>festival


!f İSTANBUL

12-22 Şubat Cinemaximum Sinemaları, İstanbul 26 Şubat-1 Mart Cinemaximum Sinemaları, Ankara 26 Şubat-1 Mart Cinemaximum Sinemaları, İzmir Dile kolay; 14 yıldır 80 bin kişilik izleyici kitlesiyle kültür sanat hayatına yeni bir soluk getiren, dünyanın her yanından farklı bakışları sinemaseverlerle buluşturan ve düzenlediği partiler, atölyeler ve çeşitli etkinliklerle programını zenginleştiren bir oluşum !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali. Bir festival tarafından dünyada ilk kez gerçekleştirilen ‘alternatif dağıtım ve paylaşım’ projesi ‘!f²’ ile, Türkiye ve komşu ülkelerde 30’dan fazla kente festival ruhu taşıyor. ‘Türkiye’den Kısalar’ bölümüyle yüzlerce genç yönetmeni bir araya getiren !f, 15 bin dolar ödüllü uluslararası yarışması ‘!f Inspired/Keş!f’ ile dünyanın farklı ülkelerinden gelen 9 filmi ve tanınmış sinema profesyonellerini davet ederek İstanbul’u yenilikçi sinemanın merkezlerinden biri haline getirmeyi amaçlıyor. 2014 yılının yeni yarışmalı bölümü ‘Aşk & Başka Bi’ Dünya’ ise başka bir dünya hayaline tutkulu filmleri uluslararası bir paylaşım platformunda bir araya getiriyor. Kısa sürede kendi geleneğini yaratan !f’in bu sene aşk ve ölüm temalarına odaklanan seçkisinden

öne çıkanlara bakalım... !f İstanbul açılışını, fantastik öykülerin usta yönetmeni Tim Burton’ın merakla beklenen son filmi ‘Big Eyes/Büyük Gözler’ ile yapıyor. Sanat tarihinin en sansasyonel olaylarından birine odaklanan film, 50’li yıllarda büyük gözlü çocuk tablolarıyla meşhur olan Margaret Keane’in, eserlerini ve yeteneğini sahiplenmeye çalışan eşi Walter Keane’e karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Amy Adams ve Christopher Waltz’un başrolde olduğu yapım, eleştirmenlerce Burton’ın “Ed Wood’dan sonraki en kişisel filmi” ve “‘Big Fish’ten beri yaptığı en iyi film”.. Gösterildiği her festivalde övgülerle karşılanan, İran’ın ilk vampir filmi ve


KeyfePara ile

bu etkinliฤ i

%25 nakit geri รถdeme ile

izleyin.


sinema tarihinin ilk vampir western’i sayılan ‘Geceyarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız/A Girl Walks Home Alone at Night’, festivalin heyecanla beklenenlerinden bir diğeri. Kısalarıyla pek çok ödül kazanmış İranlı kadın yönetmen Ana Lily Amirpour’un ilk uzun metrajı da olan film, İran’daki Bad City adlı bir hayalet kasabada geçiyor ve bu çivisi çıkmış kasabaya yeni gelmiş gizemli bir kadının hikâyesini anlatıyor. Festival sürprizlerinden biri de usta yönetmen Alejandro González Iñárritu’nun merakla beklenen ve eski filmleri aksine kara komedi sularında yüzen yeni filmi ‘Birdman’. Michael Keaton, Emma Stone, Zach Galifianakis, Edward Norton, Naomi Watts gibi oyuncuları buluşturan film, bir zamanlar ikonik bir süper kahramanı canlandırmış ama artık gözden düşmüş bir aktörün, ünlü yazar Raymond Carver’ın bir hikâyesinden uyarlanan Broadway oyununda rol kapma ve eski günlerine dönme çabasını anlatıyor. Amerika’da film eleştirisine olan önyargıları değiştiren, Pulitzer ödülü alan ilk film eleştirmeni Roger Ebert’in hayatını anlatan ‘Life Itself/Hayatın Kendisi’; Vanity Fair dergisinin 2014’ün En İyi Filmi seçtiği ve ilk gösterildiği Sundance’de dakikalarca ayakta alkışlanan Ira Sachs’ın son filmi ‘Love is Strange/Aşk Başkadır’; 70’lerin kült animasyonu Heidi’nin yönetmenliğinin yanı sıra pek çok animeye imza atmış Isao Takahata’nın 14 yıl aradan sonra çektiği ilk film olarak ‘yılın animesi’ diye anılan ‘The Tale Princess of Kaguya/Prenses Kaguya Masalı’ festivalin diğer göze çarpan yapımları.


>etkinlik>parti

KeyfePara ile

bu etkinliฤ i

%25 nakit geri รถdeme ile

izleyin.


ALL YOU NEED IS LOVE 14 Şubat 19.00 / Maçka KüçükÇiftlik Park

Sevgililer Günü’nde harika bir partiye katılmaya ne dersiniz? Eğlence aşkına… Lezzet aşkına… Müzik aşkına… Dans aşkına… İstanbul’un eğlence garantili Sevgililer Günü partisiyle canlı müziğin, DJ performansların, özel tasarlanmış oyunların, konsept dükkânların, ikramların, birbirinden farklı yeme-içme alternatiflerinin, saç-makyaj-styling köşelerinin, hatta solo gelenler için speed dating alanının ve daha pek çok sürprizin adresi All You Need is Love partisi. Sadece sevgilisini kapıp getirmeyi planlayanlar için değil, Sevgililer Günü’nde doyasıya eğlenmek isteyen yalnız kalpler ve arkadaşlarıyla gecenin tadını çıkarmak isteyenler için de 14 Şubat’ta her yol All You Need is Love’a çıkıyor. Gece boyu gerçekleşecek performanslardan biri 90’lar ritimlerini 20’lerin cazıyla harmanlayan İngiltere’nin en eğlenceli isimlerinden White Mink. Dünyanın en sevilen electro swing gruplarından, sekiz kişilik ekibiyle eğlenceyi garantileyen Swing Zazou gecenin bir başka ismi. Hem şov hem müziğe doyuran teatral DJ ikilisi The Roustabouts etkinliğin hali hazırda belli olan bir diğer ismi.


>etkinlik>sergi

HAYAT KISA, SANAT UZUN BİZANS’TA: ŞİFA SANATI

11 Şubat–26 Nisan arasında Pera Müzesi Pera Müzesi dünya tıp tarihinden bir kesite ışık tutan ‘Hayat Kısa, Sanat Uzun: Bizans’ta Şifa Sanatı’ sergisini açıyor. Adını Hippokrates’in ünlü aforizmasından alan sergi, Bizans’ta şifa sanatı ve pratiğini, Roma döneminden geç Bizans dönemine uzanan bir süreçte incelemeyi amaçlıyor. Küratörlüğünü Brigitte Pitarakis’in yaptığı sergide, antik dünyanın kutsal şifacıları Apollo ve Asklepios ile rasyonel tıbbın ve farmakolojinin kurucuları Hippokrates ve Dioskorides’in altyapısını oluşturduğu Bizanslıların inanç, büyü, rasyonel tıp gibi şifa metotları, İstanbul’daki şifa ve mucize merkezleri, doktor azizler gibi çeşitli konular; ulusal tıp ve botanik elyazmaları, mermer oyma eserler, ikonalar, rölikerler, muskalar, tıp aletleri, bitki örnekleri, antropolojik veriler, nadir baskı kitap, gravür ve arşiv fotoğrafları aracılığıyla anlatılıyor. Hastalığın, birincil nedeninin şeytanlar

olduğuna dair inanç ile Hippokratik öğretilere dayandırılan akılcı bir algılanışın ‘şifa sanatı’nın öncüleri diye tabir edilen hekimler, eczacılar, azizler ve büyücüler arasında çarpıcı biçimde birlikte var oluşu ele alınırken sağlıklı olmak ve hastalıklardan, şeytanlardan korunmak, bedeni ve ruhu arındırmak için yapılan günlük ritüeller anlatılıyor. İstanbul’un Bizans geçmişiyle ilgili yenilikçi kavrayışlar sunan eserler, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul Rum Patrikliği, Heybeliada Ruhban Okulu, Yeniköy Panayia Rum Kilisesi ve Mektebi Vakfı, Rezan Has Müzesi, Paris Ulusal Kütüphanesi, Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphaneleri, Atina Benaki Müzesi, Kastoria Arkeoloji Müzesi ve özel koleksiyonlardan derlendi.



>etkinlik>tiyatro

OYUN SALONU: TEK KİŞİLİK ŞEHİR 9, 16, 23 Şubat 20.30 / Salon İKSV Behiç Ak’ın yazdığı, Kerem Ayan’ın yönettiği ‘Tel Kişilik şehir’, Salon İKSV sahnesinde izlenebilir.


O n u r Ö z a y d ı n , Z e y n e p D i n s e l v e yabancılaşmaya ve teknolojiye ilişkin Burak Türker’in rol aldığı oyun, çok absürt bir komedi. uzak olmayan bir gelecekte, bireysel KeyfePara ile ihtiyaçların her şeyin önüne geçtiği bir bu etkinliği dünyada geçiyor. Bireyler tek kişilik aileler ve şirketler haline gelmiş, birbirlerinden ve doğadan uzaklaşmışlar. nakit geri Yeni düzen, tek kişilik yaşamlar üzerine ödeme ile kurulu. Adam, Kadın ve Garson bu yeni izleyin. dünyada kimliklerini arıyor. Yalnızlığa,

%25


.. >etkinlik>gosteri

MADAGASCAR LİVE

1 Şubat Ülker Sports Arena, İstanbul 6-8 Şubat Congresium Ankara, Ankara Yarı yıl tatilinde çocuklarla kaliteli ve eğlenceli vakit geçirmek için en iyi seçeneklerden biri, dünya turnesine Türkiye’den başlayarak Ocak sonu Bursa ve İstanbul’a giden, ardından Şubat’ta da İstanbul ve Ankara gösterilerine devam eden, çocukların sevgilisi ‘Madagascar Live’!


KeyfePara ile

bu etkinliği

%25 nakit geri ödeme ile

izleyin.

Tüm zamanların en sevilen maceralarından Madagascar’ın canlı sahne şovu ‘Madagascar Live’, ilk kez Türkiye’ye geliyor. Kahkaha dolu eğlencenin sevilen kahramanları bu kez canlı tiyatro gösterisiyle çocuklarla buluşuyor. New York Hayvanat Bahçesi’nden kaçış hikâyesiyle tüm çocukların sevgilisi haline gelen Madagascar macerasının sevimli kahramanları, birçok Avrupa ülkesinde

milyonlarca çocuğu büyüledikleri canlı sahne gösterilerini, Türkiye’deki çocuklara da taşıyor. Aslan Alex, zebra Marty, zürafa Melman, su aygırı Gloria’nın ve hayvanat bahçesinin diğer tüm kahramanlarının macerasını, harika dekorlar ve kostümlerle tiyatro sahnesinden canlı canlı izlemeye hazır olun.


>etkinlik>Tiyatro

ZÜBÜK 1 Şubat, 7 Şubat, 21 Şubat Profilo Kültür Merkezi Büyük Salon, İstanbul 9 Şubat, 27 Şubat Yunus Emre Kültür Merkezi Büyük Salon, İstanbul 20 Şubat Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, İstanbul 11 Şubat Antalya Kültür Merkezi, Antalya 12 Şubat Konevi Kültür Merkezi, Konya 27 Şubat, 28 Şubat İzmir AKM Yunus Emre Salonu, İzmir Aziz Nesin’in ölümsüz romanı ‘Zübük’, Tiyatrokare tarafından müzikal olarak sahnede!


Usta kalem Aziz Nesin’in bu yıl 100 yaşına basması şerefine, izleyiciyle buluşacak heyecan verici etkinliklerden biri de Nedim Saban’ın uyarlayarak sahneye taşıdığı ‘Zübük’. Bundan 34 yıl önce Kemal Sunal’ın canlandırdığı, her dönemin bir mihenk taşı olma özelliği taşıyan Zübük karakterini bugün tiyatro sahnesinde, günümüzün önemli oyuncularından Tuna Orhan canlandırıyor. Müzikal komedi janrındaki oyun, Beylikeğrisi adlı hayali bir yerde, bir seçim sandığının başında geçiyor. Nedim Saban, Zübük romanını yazıldığı dönem itibarıyla Don Kişot efsanesini yakalayan bir güçte

gördüğünü; ‘Zübüklük’ kelimesinin adeta bir kavram olarak dilimize girdiğini ve Aziz Nesin’in dillere destan karakterinin ölümsüzleştiğini belirtiyor. Yan karakterleriyle de müthiş renkli bir tat yakalayan eser; 23 yıldır önemli projelere imza atan Tiyatrokare’nin Aziz Nesin ustanın asırlık varlığına yaraşır güçte bir iş. Siyasi hayatına küçük bir ilçede başlayıp milletvekilliğine kadar yükselen İbrahim Zübükzade’nin çevresindeki herkesi kandırarak, halkın manevi değerleri ve inançlarını sömürerek, siyasetteki önlenemez yükselişini bu taze yorumla izlemeyi ihmal etmeyin.

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25 nakit geri ödeme ile

izleyin.


>etkinlik>konser

GAYE SU AKYOL 18 Şubat 21.30 / Passage Pub, Ankara

Türk sanat müziğinin rock’la kucaklaştığı ‘Develerle Yaşıyorum’ albümüyle geçen senenin en büyük çıkışını yapan Gaye Su Akyol, 18 Şubat’ta Passage Pub’ta sahne alıyor.

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25 nakit geri ödeme ile

izleyin.


Gaye Su Akyol’un hiç beklenmedik ilk uzunçaları ‘Develerle Yaşıyorum’, adeta sanat musikisinden uzaya fırlatılmış bir muhtıra gibi girdi hayatınıza. Bestesi ve güftesi kendine ait olan dokuz eserle Gaye Su Akyol’un müziği, içeceğinize meze mi, başınıza bela mı oluyor, siz karar verin! Türk sanat müziğinin rock’la kucaklaştığı albümü, Gaye Su Akyol’un

cümbüşlere ve kemanlara eşlik eden kadife sesiyle, sütü şekeri yerinde bir Doğu-Batı sentezi, hâlâ canlı izlemeyenler kaçırmasın!


>etkinlik>konser


KeyfePara ile

bu etkinliği

%25 nakit geri ödeme ile

izleyin.

BABA ZULA 27 Şubat 21.00 / Hayal Kahvesi Alsancak, İzmir Türkiye’nin özgün seslerinden Baba Zula, gelenekleri günümüzle buluşturan müziğiyle Hayal Kahvesi Alsancak sahnesinde. Geleneksel halk müziğinden esinlenerek, bu köklerden aldığını çağdaş müzikle birleştiren BaBa ZuLa, özgün kimliğiyle yola devam ediyor. Başta dub türünün öğeleri olmak üzere funk ve halk müziği formlarını sentezleyen grup; Aşık Veysel, Aşık Mahzuni, Barış Manço gibi isimlerden etkilenirken bir yandan da müziğine Jimi Hendrix, Bob Marley ve Santana’dan izler katıyor. Türkçe saykedeliğin babaları arasına giren Baba Zula’nın etkileyici müziğini ve performansını kaçırmayın.


>etkinlik

GELECEK AYLARDA NELER VAR? Elliphant 7 Mart, Babylon, İstanbul

Monster X 9 Mayıs, Ülker Sports Arena, İstanbul Chill-Out Festival 23 Mayıs, Life Park, İstanbul

Itzhak Perlman 28 Mayıs, Zorlu Center-Performans Sanatları Merkezi, İstanbul Jessica Lang Dance Company 9 Nisan, İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul


KeyfePara ile MyBilet ve Biletix’ten yaptığınız etkinlik harcamalarının

%25’i hesabınıza geri yatsın! Nasıl mı? Ayrıntılı bilgi için tıklayın.


>Teknoloji

2015’TE TEKNOLOJİNİN NABZI Her yıl ocak ayında Las Vegas’ta düzenlenen tüketici odaklı elektronik fuarı CES, bu yıl da senenin bize neler getireceğini erkenden müjdeliyor; hatta tüketici cephesinden önümüzdeki birkaç yıla da ışık tutuyor. Bu senenin heyecanlandıran gelişmelerine bakıyoruz. Uluslararası bir teknoloji fuarı CES. Televizyondan otomobile markajına elektronik adına bildik bilmedik her ürünü alan fuar, mottosu “The global stage for innovation” ile yenilik adına teknoloji sahnesinin eteklerindeki döktüğü yer olarak da hafızaya alınabilir. CES süresince BBC’den Wired’a tüm saygın yayınlar teknoloji sayfalarını 50 binden fazla ürünün tanıtıldığı fuardan merak uyandırıcı gelişmelere odaklarken biz de bu sene 6-9 Ocak arası gerçekleşen CES 2015’den ses getirenlere baktık. Şarjda devrim! CES’in en harika yanı lüks tüketimden gündelik yaşamın elemanlarına, hayatımızda her an olan ya da hayalleri süsleyen teknolojik gelişmeleri

su yüzüne çıkarması. Mesela cep telefonlarının akıllanmasından sonra şarjlarının hızla tükenmesi günümüzün en sık tekrarlanan cümlesini doğurdu: “Telefonumu şarj etmem lazım!” CES’in bu sene en çok konuşulan haberi işte bu basit ama hayatımızı ciddi etkileyen konudan, şarj meselesinden geldi. Süper hızlı telefon şarj eden cihazlarla artık tamamen tükenmiş bataryaları birkaç saniyede doldurmak mümkün. BBC Teknoloji sayfası editörlerinden Leo Kelion, demo şarj cihazıyla birkaç saniyede bataryası doldurulan Samsung telefona dair tanıklığını “Su ısıtıcının hızından da hızlı, mucizevi bir gelişme” olarak nitelendirmiş. Storedot etiketli şarj ünitesi ince ve hafif ve tasarımıyla da artıları topladı. Şirket sözcüleri, 2017’de cihazın batarya doldurma




hızını bir dakikadan aşağıya çekmeyi hedeflediklerini, organik bataryalar üzerine çalıştıklarını ve üç dakika içinde şarj olacak elektrikli araba demosunu da bir yıl içinde gösterime hazır hale getirmek istediklerini belirtiyor. CES’te bu sene kablosuz şarj sistemlerine dair de ciddi gelişmeler sahne aldı. Intel, Qualcomm, Dell ve Samsung’un üye olduğu Alliance for Wireless Power ve Power Matters Alliance, Huawei, LG, Starbucks gibi markaları kurucusu olduğu kablosuz güç ittifakında, radyo teknolojisi kablosuz şarjın alt yapısı olarak düşünülürken şimdiye dek geliştirilmiş kablosuz şarj sistemlerine dair demo gösterimler de fuarda yerini aldı. Bisiklet: Her daim çevreci ve artık daha da güvenli CES’ten bir başka güzel haber de bisikletçilere geldi; ‘akıllı pedal’ olarak çevrilebilecek ‘smart pedal’ isimli uygulamayla Avrupa’da da ülkemizde de ciddi bir sıkıntı olan bisiklet hırsızlığı önlenebilir hale geliyor. Connected Cycle’ın kurucusu Jean-Marie Debbasch, Avrupa’da her bir dakikada 6 bisikletin çalındığını ifade ederken prototipini CES’de görücüye çıkardığı

akıllı pedallı bisikletlerle, hırsızlık durumunda sistemin bisiklet sahibini uyardığını belirtiyor. İçinde GPS, GPRS bağlantısı ve hareket sensörü olan pedallarla, bisiklet yerinden oynatıldığı anda sahibi de harekete geçebilir. Volvo’nun geliştirdiği ve yine CES’te prototipi görücüye çıkarılan kasklar ise bir araç bisikletçiye çok yaklaştığında, sahibini uyarıyor; öyle ki eğer bisiklet aracın kör noktasında kalıyorsa da ayrı bir uyarı gönderiyor. Kask, lokasyon ve hıza dair bilgilendirmelerde de bulunuyor. CES’te son yılların favorileri: Robotlar Bu yıl CES’de bir düzineden fazla şirket, ev için ürettikleri yeni nesil robotları görücüye çıkardı; içlerinden hiçbiri bilimkurgu hikâyelerinden fırlama insansı otomasyonlar değildi. Güney Koreli Furo-i Home, bu alanda en gelişmiş örneklerden biri olarak ışıkları söndürüyor, müziği ya da ısıtıcıyı açıp kapatıyor, çocuklara ilkyardım öğretiyor, sağlık kontrol yazılımı aracılığıyla evdeki yaşlıların durumunu gözlüyor. Yüz tanıma sistemi gibi pek çok sensörü olan robot evin yaşlılarını uyandırıp ilaçlarını almaları gibi gündelik çizelgelerine dair her şeyi hatırlatıyor. Beklenmedik bir durumda aileye mesaj da gönderiyor.


Bu yıl modern evlerin yeni üyesi olarak 10 bin kadar haneye girmesi hedefler arasında. Bahçe işlerini sulama da dahil devredebileceğiniz Droplet gibi botanik uzmanı robotlar, yarım saatte barbekünüzü tertemiz yapan Grillbot gibi modeller ya da evde yürüyerek dijital duvar kağıtlarından filmlere her tür medyayı oda oda gezen projektör özellikli Keecker gibi modellerle bu sene CES’in robot yelpazesi ziyaretçilere mucizevi anlar yaşatıyor. Sağlık teknolojisi Bu yılki fuarın en can alıcı ürün gamlarından biri de sağlık durumunu gözleme teknolojileri alanındaydı. Akıllı uyku sistemleri, fitness yaparken giyilen gözlem cihazları, ayak bileğine takılan ve sağlık verilerini akıllı telefona ileten Ankle Tech gibi teknolojiler fuarı izleyenlerden ciddi ilgi gördü. Geldi gelecek derken 4K Geçen yıl, hatta 2012’den beri CES’e katılan elektronik endüstrisi 4K ‘Ultra HD’ ekranlardan bahsediyor. Anlaşılan bu sene istemeseniz bile evinize girecek bir ekran teknolojisi 4K’lar. Bu ultra yüksek çözünürlüklü ekranlarla renkler daha derin ve daha canlı. 4K UHDTV, 2160p çözünürlüğü ile şu anki

1080p’yi ikiye katlıyor. İki kat daha uzun ve iki kat daha geniş olan 3840×2160 çözünürlüğüyle 8.1MP’lik bir görsel gösterebiliyor. Bugünkü HD ekranlar ise 2.1MP’lik bir görüntü sağlayabiliyor. 4K terimi ise bir endüstri standardı olan dikey pikselleri saymanın aksine ismini yatay piksellerin sayısından alıyor. Ve otomobil cephesi Bu seneki fuarın bomba haberlerinden biri de kendi kendine giden arabaların gerçek olması. Kendi kendine giden araba konseptiyle Mercedes, BMW ve Audi gibi dev isimler ilerleyen teknolojilerle sahnede güçlü bir yer edindi. Diğer markalarsa araçlarına aşamalı olarak otonom özellikler eklemekte. Büyük otomobil firmalarının bu toplu çıkışı, Google’un 2010’daki benzer hamlesine toplu bir meydan okuma gibi de okunabilir. Bu arada BMW, otonom teknolojiyle kendi kendine park eden modeliyle CES 2015’de ciddi ilgi topladı. Akıllı saat uygulamasıyla beraber ‘Remote Valet Parking Assistant’ isimli bir özellikle giden i3 elektrikli araba, milenyumun son çeyreğinde tüm göz alıcı özellikleri kendinde topluyor.


KeyfePara ile MyBilet ve Biletix’ten yaptığınız sinema bileti harcamalarının

%25’i hesabınıza geri yatsın! Nasıl mı? Ayrıntılı bilgi için tıklayın.


>sinema

Netekim Karakolu Senarist: Zeynel Korkmaz Yönetmen: Yasin Korkmaz Oyuncular: Deniz Sandalcı, Şamil Mehmet Korkmaz, Sinan Uğuz, İbrahim Özcan Gösterim tarihi: 13 Şubat Trajikomik hikâyesiyle 1980’lerde, darbe döneminde yaşanmış bir olaydan yola çıkan film, beyazperdeye aktardığı çarpıcı gerçekliğiyle ayın dikkat çeken yerli yapımlarından.

Mersin’de, Torosların eteklerindeki köylerinde yaşayan bir grup genç, amatörce bir sevdayla sinema filmi çekmek için kolları sıvar; köylüler de bölge tanıtımına katkıda bulunmak için bir heves bu filme dahil olur. Takvimlerse 1970’ler sonundaki çatışmalı ve gergin günlerdedir. Gençler aksiyon türündeki filme başlarlar ama başlarına gelen birtakım ilginç olaylardan dolayı film tamamlanamaz. Bir süre sonra 12 Eylül 1980 askeri darbesi gerçekleşir. Şüpheli bulunan şahısların evine baskın düzenlenirken gençlerden birinin evinde yarım kalmış filme ait fotoğraflar, senaryo, 16 mm film makaraları bulunur. Filme gönül vermiş genç ekip başta olmak üzere filmde amatör rol alan tüm köy haklı silahlı suç örgütü kurmaktan ve gerilla eğitimi almaktan göz altına alınır. Sorgulamalar karakol komutanını örgütün arkasında KGM mi yoksa CIA mi olduğunu bulmaya iter. Filmin en dikkat çekici yanlarından biri, senarist Zeynel Korkmaz’ın, bizzat o köyde 16 yaşında film çekme hevesindeki amatör sinemacı olması; filmi yöneten Yasin Korkmaz ise oğlu. Zeynel Korkmaz o dönem Almanya’daki bir yakınından aldığı emanet kamerayla macera filmi çekmek isterken, bu isteği bugün ‘Netekim Karakolu’ gibi bir yapıma neden olmuş.


Her Şeyin Teorisi Senarist: Anthony McCarten, Jane Hawking (roman) Yönetmen: James Marsh Oyuncular: Eddie Redmayne, Felicity Jones, Tom Prior Gösterim tarihi: 27 Şubat Bugün kara delikten uzaylıların varlığına yaptığı tüm bilimsel çıkarımlarla medyada saygın yer edinen fizik dehası Stephen Hawking’in hayatına odaklanan film, eşi Jane Hawking’in ikilinin hayatına odaklanan kitabından sinemaya adapte edilmiş bir yapım. ALS hastalığına yakalanan ünlü fizikçi Stephen Hawkinh’in biyografisinde reji koltuğuna James Marsh otururken, ünlü fizikçi rolünde, fiziksel olarak hayata geçirdiği dönüşümle etkileyici bir performans çıkaran Eddie Redmayne’ı izliyoruz. Film her şeyin ötesinde Hawking çiftinin ilişkisine odaklanıyor. Stephan Hawking’in filmi izledikten sonra filmi genel olarak gerçekçi bulduğunu, hatta final sahnelerinde sesiyle katkıda bulunduğunun da altını çizelim. Kendisini oynayan Eddie Redmayne ise filmden önce Hawking’i bir kez ziyarete gitmiş; aralarında çok az diyalog geçse de bu azimli oyuncu 40 kadar ALS hastasıyla tanışarak ayna karşısında Hawking’in zayıflayan kaslarını doğru bir biçimde yansıtabilmek için her gün saatlerce pratik yapmış. Senarist Anthony McCarten’ın ise hikâyeyi sinemaya aktarması için Jane Hawking’i ikna etmesi 3 yıl, hikâyeyi adapte etmesiyse 10 yılını almış.


Benim Komşum Bir Melek Senarist: Theodore Melfi Yönetmen: Theodore Melfi Oyuncular: Bill Murray, Melissa McCarthy, Naomi Watts, Jaeden Lieberher Gösterim tarihi: 6 Şubat

Usta oyuncu Bill Murray’nin başrolde olduğu filmin yönetmen ve senaristi, daha önce pek çok filmin prodüktörü olan Theodore Melfi. Filmde bekar bir anne olan Maggie, 12 yaşındaki oğlu Oliver ile Brooklyn’deki yeni evlerine taşınıyor. Çalıştığı hastanede uzun saatler mesai yapmak zorunda kalınca oğlunu komşusu Vincent’a emanet etmekten başka şansı kalmaz. Vincent ise alkole ve kumara düşkün, emekli, huysuz bir adamdır. Günler geçtikçe Vincent ve Oliver arasında sıradışı bir ilişki doğar; zira Vincent striptiz barlar ya da at yarışları gibi günlük aktivitelerine Oliver’ı da dahil eder. Vincent bu genç adamın ‘büyümesine’ yardımcı olurken Oliver da Vincent’ta kimsenin görmediği bir tarafı ortaya çıkartacaktır: Yufka yürekli bir ihtiyar. Komediyle dramın dengeyle harmanlandığı, hayalkırıklığı yaşatmaktan uzak bir yapım.


Astérix: The Land of Gods

Senarist: Alexandre Astier, Jean-Rémi François, Philip LaZebnik, René Goscinny (çizgi roman), Albert Uderzo (çizgi roman) Yönetmen: Louis Clichy, Alexandre Astier Seslendirenler: Roger Carel, Lorànt Deutsch, Laurent Lafitte Gösterim tarihi: 27 Şubat

Astérix hayranlarına müjdeli bir haberimiz var; çizgi romanın 17. serisi olan ‘Astérix: Le Domaine des Dieux’, tam da yarı yıl tatili dönemi sinemalarda! Jules César, her zamanki gibi bu sefer de Galyalıları Roma ruhuyla asimile etmek için hain planlar peşindedir. Gaulois şehrini Romalı mülk sahiplerine ait evler yaparak çevrelemeye karar verir ve bu yerlere Tanrılar Evleri adını vermek ister. Bu yapılanmanın amacı oradaki halkı güçlerini aldıkları yerden, yani ormandan uzaklaştırmak ve ona direnen son bölgeyi de ele geçirmektir. Şehirlilerin buna karşı çıkması ve inşaatı durdurmaya çalışmasına rağmen ilk bina yapılır ve yeni mülk sahipleri taşınmaya başlarlar. Burada ikamet eden Romalılar arada sırada diğerlerinin de bu binalara dair aklını çelmeye başlarlar. Fakat Abraracourcix, Panoramix, Astérix ve Obélix tehlikenin farkındadır. Fransa’da 68 olaylarından aldığı ilhamla, Asterix’i politik olaylar için bir referans olarak resmeden Goscinny, serinin bu hikâyesinde teknokrasiyi hicvederken hedef


The Imitation Game Senarist: Graham Moore, Andrew Hodges (roman) Yönetmen: Morten Tyldum Oyuncular: Benedict Cumberbatch, Keira Knightley, Matthew Goode Gösterim tarihi: 20 Şubat

Ünlü matematik dehası Alan Turing’in hayatının anlatıldığı filmde, Turing’i Benedict Cumberbatch canlandırıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında, meslektaşlarıyla beraber Almanların şifreli haberleşmelerinin kodlarını çözen Alan Turing’in Nazileri durdurma başarısı anlatan film, Norveç’in ödüllü yönetmenlerinden Morten Tyldum imzalı. 2. Dünya Savaşı’nın en karanlık döneminde, İngiltere’nin gizli üslerinden Government Code and Cypher School’un kapalı duvarlarına sızmak isteyenler, övgü alan bu yapımı kaçırmamalı.


Başka Sinema İsveç, Danimarka, Norveç ortak yapımı ‘Force Majeure/Turist’, 6 Şubat’tan itibaren Başka Sinema salonlarında izlenebilir. Alplere tatile giden İsveçli bir aile, dağ manzaralı bir restoranda öğle yemeklerini yedikleri sırada çığ düşer. Aynı hafta izlenebilecek, biyografik bir yapım olan ve ‘En İyi Film’ dahil 4 dalda Altın Küre’ye aday olan ‘Selma / Özgürlük Yürüyüşü’ Oscar sezonunun merakla beklenilen yapımlarından. 1965’de Alabama’nın Selma kentinden eyalet başkentine giden 87 kilometrelik yolda, tarihe geçen üç protesto yürüyüşüne odaklanan film; Martin Luther King öncülüğündeki yürüyüşlerle kamu oyununun ateşlenmesi ve ABD Başkanı Johnson’un Oy Hakkı Kanunu’nu çıkarmasını sağlayan döneme bakıyor. 2014 Brezilya yapımı ‘Rio, I Love You/Seni Seviyorum Rio’; ‘Paris, Je t’Aime’ ve ‘New York, I Love You’ filmlerinden sonra serinin Rio’daki devamı. Dünyanın dört yanından yıldızlarla dolu oyuncu kadrosuyla on yönetmenin Rio’ya âşık ya da Rio’da âşık olmasının hikâyelerini anlatıyor. Xavier Dolan ‘Mommy’de anne-oğul ilişkisi ve terk edilme sendromuna odaklanmasıyla ilk filmi ‘J’ai Tue Ma Mere/Annemi Öldürdüm’ de işlediği temaya ikinci kez ve bu sefer çok daha sert bir şekilde dokunuyor. Aynı hafta vizyona giren biyografik belgesel sularındaki ‘Life Itself/Hayatın Kendisi’, ünlü film eleştirmeni Roger Ebert’in sinemadan daha fazla sevdiği tek şeye, hayatın kendisine odaklanıyor. Steve James’in kamera arkasında olduğu yapım, sinema tutkunlarını efsane eleştirmenin hayatına dair samimi ve duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. ‘Birdman/Cehaletin Beklenmeyen Erdemi’, Alejandro G. Iñárritu imzalı bir kara komedi. Filmde Micheal Keaton’ın canlandırdığı Riggan Thomson iddialı bir Broadway oyununa önderlik ederek can çekişmekte olan kariyerini canlandırmaya çalışıyor.


>back-up danIsmanlarI>stil ve alIsveris . . .

SEVGİLİLER GÜNÜNDE TAPILACAK KADIN OLUN Back-Up Stil ve Alışveriş Danışmanı Tülin Kermen

Senelerdir Yılbaşı, Sevgiler Günü • Kadın olmaktan zevk alın ve gerisini yazar dururuz! Aslında ne moda, ne merak etmeyin. giydiklerimiz, ne de yazdıklarımız farklı… • İç güdülerinizi hafife almayın, yakın İşte tam bu yüzdendir, bu sefer sizlere arkadaşınız da olsa kadınlara fikrini “TAPILACAK KADIN ”olmanın ipuçlarını sormayın. Kendinize inanın. yazıyorum. Evet Marilyn, haklı cazibenin ana Parıldadığını nasıl anlarsın? kuralları da bunlar. Bir erkek sana gelip telefon numaranı soruyorsa ya da bir kadın üzerindekini • Kendin olursan ne olursa olsun doğallığın nereden aldığını soruyorsa parlıyorsun öne çıkar. • Cazibenin bedenle bir ilgisi yoktur. demektir. Olsaydı sadece 90-60-90’lara aşk vizesi Etrafına öldükten sonra bile ışık saçan verilirdi. Marilyn Monroe’nun sırrı ise 5 maddeyle • Kendine güven her zaman en etkileyici özetlenebilir. silahtır. Kadın olsun erkek olsun. • Kendin ol. • Kadın olmak büyük güçtür, hem de • Işıltılı olmak ne incecik “0” beden olmakla sadece insanlar aleminde değil ! alakalıdır ne de şık giyinmekledir. Bir ‘blue • Vücudunuz doğayla doğru orantılı çalışır, jean’le bile son derece parıldayabilirsin. gerçek olan budur. Beyindir bizi doğru • Çekiciliğinize bir başkasını ikna etmeden kabul edilene yönlendiren. Gerçek önce kendinizi çekici bulmalısınız. bir tektir, doğru ise olay yer zaman


kişiye göre değişir. Vücudumuza göre giyinmek konusunda size yardımcı olacağını düşündüğüm ipuçları hazırladık.


Önce vücudumuzu tanıyalım. KUMSAATİ Göğüs ve basen bölgesi orantılı. Daha ince bel. Biçimli vücut hatları ve kıvrımları nedeniyle saklayacak hiçbir şey yoktur. Tam tersine ön plana çıkarılmalıdır! • Vücuda hafif oturan, yumuşak kumaşlar tercih edilmelidir. Fazla fırfırlı, detaylı, kalın kumaşlar kilolu gösterir. • Aşırı streç, alt-üst dar kombinlerde kilolu görünebilir. • Derin V yaka, oval yakalar, derin yuvarlatılmış yakalar dikkati yukarıda tutar ve gövdeyi daha uzun gösterir. • Bel detayı olan, bele oturan trençkot, blazer ve ceketler vücut kıvrımlarını iyi yansıtır. Gömlek, kazak, bluz, tişört gibi üstler kıvrımları takip eden bir kesime sahip olmalıdır. • Klasik yaka türleri iyi durur: Portre yaka, gömlek yaka, bebe yaka gibi. • Küçük göğüslü ise fırfırlı, işlemeli modeller iyi durur; diğer türlü kalın gösterir. • Bol, iri cepli, kalçada çok detayı olan modellerden kaçınılmalıdır. Orta ya da yüksek bel tercih edilmeli. • Etekler yüksek bel olmalıdır. Düşük bel modeller kalçayı genişletir. Görüntü dengesiz olur. • A-kesim, lale, kalem, kloş, verev etek modelleri uygundur. Etek boyu dizde ya da diz üzerinde olmalıdır. • Gömlek ve elbiselerin üzerine bağlanan kalın kemerler, beli vurgulamanın en güzel yoludur. KALP/ÇİLEK • Yuvarlak hatlı. Büyük göğüsler. Daha ince bel. • Amaç zaten geniş olan üst kısımla dar alt kısmı dengelemektir. • Dikkat bel ve kalçalara çekilerek görüntü daha feminen hale getirilmelidir. • Kalçaları daha geniş gösteren ve bir bel oyuntusu yaratan parçalar tercih


edilmeli. • Derin V yaka ya da degaje yaka, kalın askı, kayık yaka feminen bir hava verir. • Bel detaylı, kemerli üstler veya elbiseler bel oyuntusu hissi verir. • Ceket, blazerlar vücudun üst kısmını sarmalıdır. • Askısız ya da asimetrik kesimler, düşük omuzlu bluzlar. • ASLA: Bol üstler, geniş kemerler, bol elbiseler, boğazlı kazaklar, ip askılı bluzlar, kalın veya büyük kolye ve küpeler, iri yakalar. SU DAMLASI/ARMUT Biçimli basen bölgesi. Daha küçük göğüsler. Dikkat vücudun üst yarısına verilmeli; basen ve kalça küçük görünmelidir. Amaç basenlerin yuvarlaklığını bir avantaj olarak kullanarak, alt kısma göre daha dar ve küçük olan üst bedenle oranlamaktır. • Vücudun alt kısmıyla denge oluşturmak için iç–dış kombinleri yapılmalı. Ceket–bluz, blazer–bluz, hırka-bluz gibi. • Oversize (bir beden büyük gibi duran) üstler, tunikler tercih edilmeli. • Dikkat vücudun üst kısmında olmalı; aksesuarlar kullanılmalı. • Göğüslerinizi kaldıran, balkonet tarzı sütyenler tercih edilmeli. • Anvelop elbiseler (Her beden üst ve altlar için uygun). • Geniş kalçalarla dar üstleri dengelemek için çizgili üstler. • Geniş paça pantalonlar. • Koyu renk pantolon ile daha açık renk üstler alt bölgeyi daha küçük gösterecektir. • İri cepli, fazla detaylı, açık renk ve ‘skinny jean’ler tercih edilmemelidir. • Baskı, doku, desen kullanılmamalı, düz renk seçilmeli. • Wrap-dress`ler


SÜTUN Basenle uyumlu göğüsler. Düz profil. Hedef, silüete kıvrım ve hacim kazandırıp kumsaati etkisi yaratmaktır. • Nakışlı, dökümlü, kalın, dokulu kumaşlar iyi durur. Akan kumaşlar feminen bir görüntü yaratır. • Üst kısımda göğüs ve bel detayı; alt kısımda ise kalça detayı oluşturmak gerekir. • Dekolteyi önde değil omuzlarda ve sırtta kullanmak gerekir. • Gömlekler (cepli), oversize tişörtler, düğmeli modeller, bluzan modelleri idealdir. Göğüsler çok düzse desenli, fırfırlı, cepli üst üstler tercih edilmelidir. • Kayık yaka, düşük yaka, geniş V ya da U yaka uygundur. • Gömlekler pantolon ya da eteğin içine sokularak bel oyuntusu oluşturulabilir. • Etnik, tropik, tribal desenler ve kimono modeller hacim verir. Bomber ceket, denim ceket, hırka hacim verir. • Şallar ve fularlar vazgeçilmezdir. • Streç pantalon. • A-kesim, lale, kalem, kloş, verev etek modelleri uygundur. Bele oturan maxi etekler de olabilir. • Kargo pantolonlar vücudun alt kısmına vurgu yapar. • ASLA: Kısa ceketler ve hırkalar beli vurgular, daha erkeksi gösterir. Karpuz kol ve vatka kişi geniş omuzluysa tercih edilmemeli. Düz etekler, paçaları çok geniş İspanyol paça pantolonlar. İNCİ TANESİ/ELMA Dolgun karın bölgesi. Daha ince bacaklar. Bel, kalçadan daha geniş göründüğü için beli vurgulayan bir şey giyilmemeli. Kullanılan aksesuar ve üstler, dikkati yüze çekmeli.


• Mutlaka ten gösterilmeli! • Açık yaka ile gerdan, kısa etek ile bacaklar ve kollar açığa çıkarılmalı. • Üstler daha düz, koyu renklerde olmalı. • Kruvaze kesimli üstler beli ince gösterir. • Derin V yakalar, belinizin daha ince görünmesini sağlayacaktır. • Dökümlü bluz ve üstler; bel bölgesi dökümlü elbiseler dikkati belden alır. • Giysideki kuplar ince bel etkisi yaratabilir. Ama belinizde fazlalık varsa bundan kaçının. • ASLA: Streç üstler, geniş kemerler, pileli etekler, boğazlı kazaklar, kayık yakalar, kısa tişörtler, reglan kol. • Bot paça pantalon • Düz paça paça pantalon • Streç pantalon • Altlarda ön kısımda ek bir detay olmamalı. İri cepler kullanılmamalı. • Baskı, doku, desen kullanılmamalı. Düz renk seçilmeli. • Açık renk pantolon ile daha koyu renk üstler alt bölgeyi daha küçük gösterecektir. • Mini etekler, kalem etekler. • Topuklu ayakkabı bacakların inceliğini daha çok vurgular.


)

>back-up danIsmanlarI>saglIklI Beslenme .

YARIM KALAN DİYETLERİN SEBEBİ: ‘YA HEP YA HİÇ’ KURALI Back-Up Sağlıklı Beslenme Danışmanı Cansu Tektunalı


Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, mükemmelyetçi kişiler bir programa sadık kalma konusunda daha başarılı. Sigara bırakma, spora başlama, kilo verme gibi tutum ve alışkanlıklarda değişim gerektiren durumlar, kişide ister istemez stres yaratıyor. Mükemmeliyetçi insanlar bu yola çıkarken, “herşey olması gerektiği gibi olmalı” mantığında. Bu çok doğru ancak insanız, zaman zaman hata yapabiliyoruz. Bazen de doğru olanı bilmemize rağmen, yanlış olan bize daha cazip geliyor. Bu durumda “Zaten diyetim bozuldu.” ya da “Bugün de yapmadım, kilo veremeyeceğim.” şeklindeki tutumunuz sizi kısır döngüye sokarak, işinize geldiği gibi davranmanıza neden olacak. Şöyle düşünün; diyetisyeninizin söylediği planı ufak bir kaçamaktan dolayı uygulayamadınız ve fazlasıyla yemeye devam ettiniz. Bu sefer eskisinden daha fazla strese girip, beslenme düzeniniz bozulacak, daha fazla depo yağlarla mücadele etmek durumunda kalacaksınız. Oysa bir sonraki öğün diyetisyeninizin söylediği şekilde devam ederseniz, 1-2 gün içerisinde eski formunuza kavuşarak

daha da güçlenmiş bir şekilde diyete devam edeceksiniz. Diyette mükemmeliyetçilik çok istenen bir durum değil. Burada sizi yemeye tetikleyen şeyin ne olduğunu bulmanız önemli. Bir davet miydi? Israrlara mı dayanamadınız? Ara öğün yapmadığınız için mi çok acıktınız? Uykunuzu iyi almadınız mı? Okulda, iş yerinde veya özel yaşamda çözemediğiniz bir sorun mu var? Tetikleyici durumu bulduktan sonra. Tekrarlanmaması için; • Yediklerinizi ayrıntılı yazın. • Diyetisyeninizle konuşarak istediğiniz yiyecekleri de beslenme programında olmasını önerin. • Kendinizi aç bırakmayın. • Duygularınızla yemek yemeyi ilişkilendirmeyin. Hatalarımızdan ders almazsak deneyimin hiçbir anlamı olmazdı. Herşeyin mükemmel olması da mümkün değil. Siz yanlışlarınızı anlayıp bunu düzelttiğinizde, zaten herşey mükemmel olacak. Bırakmak, yapamıyorum demek yok! İradeyi çalıştırmak kasları çalıştırmak gibidir, ne kadar çalıştırırsanız o kadar güçlenirsiniz.


>back-up danIsmanlarI>SPOR ve fıtness .

KUVVET NEDİR?

Back-Up Spor ve Fitness Danışmanı Serhat Sıdal Kuvvet yaptığımız her şeydir. Diş fırçalamak, yatmak, kalkmak, araba kullanmak, yüz yıkamak, kaldırmak, atmak, toplamak, tırmanmak... İş böyleyse kuvvetli olmamız demek her şeyi daha iyi, daha kaliteli, daha verimli ve daha az yorularak daha uzun süre yapabilmemiz anlamına gelir. Günümüz yaşantısında yaşam tarzımızdan doğan hareket açığı düşünüldüğünde, insanoğlu iş ve hareket verimliliğini hareketsizliğe ve kötü beslenmeye bağlı olarak ciddi oranda kaybetmektedir. Spor ve egzersizler, bu bakımdan

hayat kalitemizi yükseltmeye ve onu yüksek tutmaya yardımcı olan önemli unsurlar olarak değer kazanmaktadır. Kuvvet gelişimimizi itme, çekme, kaldırma, taşıma, bükme, fırlatma, çevirme, yakalama, yürüme, koşma, tırmanma, atlama, zıplama, durma, vurma gibi insanlığın var oluşundan beri yaşamak için ihtiyaç duyduğu eylemlerin gerçekleşmesinde kullanırız. Tüm bu eylemlerin geliştirilmesi için sportif anlamda günümüzde bir takım kuvvet çalışmaları geliştirilmiştir. Evet, bu


hareketlere gereksinim duymadığımız bir çağda yaşıyor olabiliriz, ancak unutulmamalıdır ki, insan kinesiyolojik (hareket bilimi) açıdan bakıldığında hareket etmesi için tasarlanmış bir bedene sahiptir. Bu hareket sağlanmadığında metabolizmada ciddi problemler meydana gelmektedir. Hareketsizliğe bağlı hastalıklar bu gün toplam hastalıkların % 70’ini oluşturmaktadır. Diyabet, kalp hastalıkları, aşırı kilo ve obezite, tansiyon günümüzde insan ölümlerinin en büyük nedeni olan hastalıklardır. Bu hastalıkların başlıca nedeni ise hareketsizlik ve kötü beslenmedir.

Kuvette devamlılık: Maruz kalınan şiddet devam ediyorsa, çabuk yorulmamamız için geliştirmemiz gereken kuvvet şeklidir. Uzun süre, belli bir yükü taşımak gibi.

Sportif Anlamda Geliştirmemiz Gereken Kuvvet Çeşitleri Genel kuvvet: Vücudumuzun tüm bölgelerinin kazanması gereken kuvvet modelidir. Kas kuvveti artırılır.

Denge kuvveti. Tüm bu kuvvet modellerini uygularken kontrollü ve düşmeden amacımıza güvenli şekilde ulaşmamızı sağlayan modeldir. Ayakta kalmamızı sağlar.

Maksimum kuvvet: Yüksek şiddette dirençlerle karşılaştığımızda onunla başa çıkabilmemizi sağlayan kuvvet modelidir. Çok ağır bir yükü kaldırabilmek gibi.

Özel kuvvet: Spesifik yaptığımız özel bir iş için sadece o işe ait olarak kullandığımız hareketlerin geliştirilmesi için kullandığımız kuvvet modelidir. Bisikletin bacakları ve çevirme gücünü geliştirmesi gibi. Çabuk kuvvet. Kısa süreli ani eylemler ve direncin az olduğu eylemlerde çok kullanılır. Kaçma, kovalama gibi.

Sahip olduğumuz kuvvet modellerinin daha iyi bir yaşam için geliştirilmesi gerekmektedir. En azından mevcut kabiliyetimizin korunması çok önemlidir. Her biri için geliştirilmiş bilimsel antrenman teknikleri, bir Patlayıcı kuvvet: Aniden gelişen uzman eşliğinde belli dönemlerde durumlara cevap verebilmek için uygulanmalıdır. devreye giren kuvvet modelidir. Vurmak gibi.


>back-up danIsmanlarI>PSiKOLOJiK REHBER .

SOMATOFORM BOZUKLUKLAR

Back-Up Psikolojik Rehberi Çağlar Karaman Somatoform bozukluklar, fiziksel ağrı ve yakınmaların bulunduğu, ancak yapılan kontroller ve tetkikler sonucunda, sıkıntının kaynağına işaret eden herhangi bir hastalığın teşhisi konulamadığı, bir grup psikiyatrik rahatsızlıktır. Somatoform bozukluk yaşayan hastalar çeşitli bölgelerinde (sıklıkla sırt, karın, baş ve eklemler) ağrıların yanı sıra baş dönmesi, mide bulantısı, şişkinlik, solunum problemleri ve cinsel problemler ile doktorlara başvururlar. Yapılan tüm muayenelere rağmen bu tip bir ağrıya ya da rahatsızlığa neden olabilecek herhangi bir fiziksel bulguya rastlanmaz. Yaşadıkları problemlerin çok büyük bir hastalığın habercisi olduğuna o kadar eminlerdir ki, doktorun teşhis koyamadığını düşünerek hastane hastane gezerler, çoğu zaman da doktorlara olan inançlarını yitirip bir hastalığın varlığını kabullenip kendilerini o hastalığa göre tedavi etmeye çalışırlar.

Somatoform rahatsızlıklar, kadınlarda erkeklerin iki katı kadar rastlanır. Her 100 kişiden 12’si hayatı süresince bir somatoform bozukluk yaşar. Somatoform bozukluklar çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. En sık görülen iki tipi Somatizasyon bozukluğu (Briquet Sendromu) ve Hipokondryazis bozukluğu ya da halk arasındaki adı ile “hastalık hastalığı”dır. Somatizasyon bozukluğunda en az dört farklı uzuvda ağrı, uyuşma ya da işlev kaybı (sırt, bel, baş, boyun vs.) iki sindirim sistemi bozukluğu (bulantı, kusma, ishal, kabızlık, şişkinlik vs.) bir cinsel problem (cinsel isteksizlik, işlev bozukluğu, adet görme sıklığında bozukluk vs.) ve bir sahte nörolojik reaksiyon (dengede bozukluk, görme kaybı ya da çift görme, işitmede eksiklik, ses kaybı vs.) bulunmaktadır. Bu problemlerin hiç birinin fiziksel bir



sebebi bulunamıyorsa bu kişinin somatizasyon bozukluğu yaşadığı düşünülmelidir. Örneğin bir kişi sıklıkla baş ağrılarından şikayet ediyor, aynı zamanda bel, omuz ve sırt bölgelerinde sıklıkla tutulmalar yaşıyorsa, adet görmesi vaktinden geç oluyorsa, mide bulantısı ve baş dönmesi yaşıyorsa ve ara ara dengesini kaybettiğinden yakınıyorsa bu kişiye somatizasyon bozukluğu teşhisi gerekliği tetkikler yapıldıktan sonra konulmalı ve tedavisi bir psikiyatrist ve psikoterapist eşliğinde sürdürülmelidir. Hipokondriyazis bozukluk, kişinin kendi vücudu ile alakalı yaşadığı yoğun kaygı ve korkuların sonucu olarak ortaya çıkar. Kendi vücudunda hissettiği aslen çok da üstünde durulmayacak belirtileri çok ciddi ve acilen tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık olarak görürler. En basitinden rüzgarlı bir havada baş ağrısı yaşayan kişi, bu ağrının beynindeki tümor yüzünden olduğu korkusuna kapılır. Ya da yediği çok bahartlı bir yemekten ötürü mide yanması yaşayan kişi mide kanaması geçirdiği endişesi ile kendisini hastanede bulabilir.


Hipokondriyak kişiler her ne kadar bu korkuların anlamsız olduğunu bilseler de davranışlarını ve düşüncelerini kontrol etmekte sorun yaşarlar. Bu kişiler bazen yakın çevresinde birisinin bir yaşadığı hastalığı, bazen de sadece medyada duydukları gördükleri yeni bir hastalığı kendilerine yorarlar.

“Erken teşhis çok önemlidir” mottosu ile birlikte de kendilerine tüm ölümcül rahatsızlıkları yakıştırır ve önceden önlem almaya çalışırlar.

Somatoform rahatsızlıkların tedavisinde psikoterapi faydalı olmaktadır. Kişiye kendisi ile alakalı iç görü kazandırmak yaşadıkları durumu daha doğru yorumlamalarına olanak sağlayacaktır. Somatoform bozuklukların nedenleri İlaç tedavisi bazı durumlarda terapiye tam olarak bilinemese de iki görüş ek olarak kullanılmaktadır. üzerinde durulmaktadır. Somatoform hastalarda dikkat edilmesi Birinci görüşe göre somatoform gereken en önemli husus, hastaların bozuklukların stres temelli olduğu gerçekten bir fiziksel sıkıntı içinde düşünülmektedir. Yaşanılan fiziksel olduklarıdır. Bedensel yakınmalara sıkıntıların, beynin stresten korunmak herhangi bir organik neden teşhis için ürettiği bir savunma mekanizması edilememesi hastanın sağlıklı olduğu olarak düşünülür. Bireylerin depresyon ve numara yaptığı anlamına gelmez. ya da anksiyete benzeri ruhsal Hasta yakınlarının bu durumu sürekli problemler yaşamamak için fiziksel akıllarında tutması gerekmektedir. Zira semptomlar geliştirdiği düşünülür. somatoform bozukluk sahibi hastalar zaten büyük ihtimalle stres kaynaklı olan Bir diğer görüş ise kişilerin vücutlarına bir sorun yaşarlarken, en yakınlarındaki karşı bir şekilde fazlasıyla hassasiyet kişilerin de sürekli olarak kendilerini göstermesi ile alakalıdır. Bu kişiler eleştirmesi, durumlarını ciddiye çevresel faktörlerle ya da belli travmalar almaması ile birlikte büyük bir üzüntü ile fiziksel sağlığa çok önem verirler. ve stres durumunda kalacaklardır, bu Normalde farkedilmesi bile beklenmeyen durum da yaşanılan rahatsızlıkların en ufak ağrıları bile takip eder sebebi olumsuz yönde ilerlemesine neden hakkında uzun uzadıya düşünürler. olacaktır.


>back-up danIsmanlarI>LEZZET .

Back-Up Lezzet Danışmanı Şef Ceyda Baza


SEVGİLİLER GÜNÜ

Bu haftasonu gazetelerde, internette, açtığınız dergiler ve e-postalarda sevdiğinizle yapabileceğiniz onlarca aktivite, alabileceğiniz binlerce hediye, gidebileceğiniz seyahat önerileri gözünüze çarpacak. Peki sevgilinizi gerçekten sevmek ve hayatı paylaşmaktan daha güzel bir hediye, hayat gibi daha güzel bir yolculuk var mı? Benim kanımca yok. Eğer Sevgililer Günü’nde evde sevdiğinizle vakit geçirmek istiyorsanız bu keyifli anı tarife nasıl dönüştüreceğinizin tüyolarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Baharatlar kullanın: Sizin ilginizi çeken hobileriniz sizi asıl zenginleştirenlerdir. Hayatta asla tek bir şey yapan ve ondan zevk alan bir insan olmayın. Hayat bunun için fazla renkli ve güzel. Sizi iş ve aile dışında rahatlatan, kendi iç dünyanız ve iç sesinizle konuşmanızı sağlayan bir şey olsun. Bu motor kullanmak da olabilir, balık tutmak da, uzun yürüyüşlere çıkmak da. Bunlar, bize dayatıldığını düşündüğümüz hayattan çıkıp bakabilme fırsatı verecektir. Örneğin benim için yemek yapmak buydu. Hazırladığınız yemeklerde de bol bol baharat kullanmaktan kaçınmayın. Yemeğinizi Dinlendirin: Birçok yemek dinlendikçe güzel olur. Hızla yenmesi gerekenler bile. Örneğin bir pilav piştikten sonra dinlenmeli veya bir bonfile pişer pişmez ağıza atılırsa sert olur; 5 dakika kenarda bekletilmeli. İyi bir yemek paylaşıldığında güzeldir. Hayatta yemeği paylaşacak insanlar bulmak sadece güzel değil aslında kutsaldır da. Sevdiklerinle paylaşmak için ortaya konan


emek sadece yemek yaparken değil, 100 ml zeytinyağı yaptığın alışverişten başlayıp, topladığın 50 ml su masaya kadar sürecin başından sonuna kadar vardır. Bir adet limonun kabuklarını rendeledikten suyunu sıkın. İki çay kaşığı tuz ve iki VİŞNELİ KEREVİZ çorba kaşığı kahverengi şekerle kaynatın. 1 adet limon Üstüne bir buçuk su bardağı su ekleyin. 2 çay kaşığı tuz Su kaynamaya başladığında 200 gram 2 çorba kaşığı kahverengi şeker donmuş vişneyi atın. Donmuş bulamazsanız 1,5 su bardağı su komposto kullanabilirsiniz, o zaman şekerini 200 gr donmuş vişne biraz daha az koymalısınız. Vişneler iyice 400 gr kereviz kaynamaya başlayınca 1 santim kalınlığında ½ çay kaşığı tuz uzunlamasına kestiğiniz 400 gram kerevizi 3 adet karanfil ekleyin. 15 dakikada pişecektir. Ayrıca 10 adet badem 100 gram kereviz daha ayırıp suda bir 2 adet karanfil topuzu yarım çay kaşığı tuz ve üç adet karanfille


pişirin. Güzel bir tabağa alın. Üstüne iki adet karanfil başı ve 10 adet bademi ayrı ayrı dövüp ekleyin. Fısfısınız varsa 100 ml. zeytinyağını 50 ml. suyla karışımın üstüne sıkın. Taze nane yapraklarını da dağıtarak biraz vişneli kereviz, nane, badem ve karanfilli tam bir lokmayla tadın.

ÇİKOLATA SOSLU MİLFÖY PASTACIKLAR 6 adet milföy hamuru 1 paket kremşanti 1 paket çikolata sosu İsteğe göre çikolata ya da meyve Kiraz şekerlemesi Süt

FIRINDA KREMALI TAVUK 6 Adet haşlanmış tavuk butu 100 ml. Çiğ krema (yarım paket) 4 yemek kaşığı zeytinyağı Çeri domatesi (istediğiniz kadar) Yarım su bardağı taze ya da dondurulmuş bezelye 7-8 adet taze fasulye Tuz Karabiber

Milföy hamurlarını dolaptan çıkartın ve yumuşaması için biraz bekleyin, yumuşayan milföyleri bıçakla 4 parçaya ayırın ya da kurabiye kalıpları ile kesebilirsiniz. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine 1’er cm. aralıklarla dizin, 180 derece önceden ısıtılmış fırında hafifçe kızarana kadar pişirin.

Haşlanmış tavuk butlarınızı küçük bir borcama alın ve tuzunu biberini ekleyin. Üzerine donmuş bezelyelerinizi serpin. İnce ince boyuna dilimlediğiniz fasulyeleri de aynı şekilde borcama serpin. Domatesleri de ekledikten sonra, krema ve zeytinyağını çırparak tamamını butların ve sebzelerin üzerine gezdirin.180 derece önceden ısıtılmış fırının orta gözünde sebzeler yumuşayana kadar pişirin. Sebzeler piştikten sonra üst rafa alarak fırının ızgarasını açın tavukların üzeri kızardıktan sonra sıcak servis yapabilirsinzi.

Milföyler pişerken kremşantiyi 1 su bardağı sütle yüksek devirde sert bir kıvama gelene kadar (yaklaşık 8-9 dakika) çırpın ve streç filmle kapatıp buzdolabında dinlendirin. Çikolata sosunu 2,5 su bardağı sütle çırparak koyulaşana kadar pişirin ve ocaktan alın, arada sırada karıştırarak soğutun. Pişen milföyler soğuyunca enine 2’ye bölün, krema sıkacağına doldurduğunuz ya da kaşıkla aldığınız kremşantiyi milföylerin arasına doldurun üzerine meyve yada çikolata koyarak kapatın. Milföy pastalarınızı servis tabağına alın üzerini kalan kremşanti ile süsleyin, çikolata sosu gezdirin. Kiraz şekerlemesi yada taze meyvelar ile süsleyerek servis yapın.


)

>back-up danIsmanlarI>eglence .

Mangerie

RICHIE VARON SİZİN İÇİN SEÇTİ Back-Up Eğlence Danışmanı Richie Varon Eğlence Danışmanınız Richie Varon kahvaltıdan gece klübüne en gözde mekanları sizin için seçti...


Mangerie Bebek’te Mangerie Mangerie, gün boyu kahvaltı keyfi yapılan mekânlardan. Eggs Benedict ve Hollandaise Sauce buranın favorileri arasında. Sızma zeytinyağı serpilmiş domates, peynir, tereyağ, reçel seçenekleri, mevsim meyveleri ve ekmeklerin bir araya geldiği Mangerie kahvaltısı da gözde kahvaltı seçeneklerinin başlarında geliyor. Bunların yanı sıra, tatlı isteğinizi gidermek için Nutella’lı tostu ya da daha hafif bir başlangıç için armut ve mascarpone peynirli tostu tercih edebilirsiniz. Mangerie’de kahvaltının tadını tam olarak çıkartabilmek için balkonda kendinize bir yer bulmaya çalışın; ama içerdeki açık büfede bulunan taze poğaça ve kişlere göz atmayı unutmayın!


Bread and Butter Mim Kemal Öke’de Bread and Butter Naif lezzet düşkünlerine benden tavsiye..Nişantaşın’da Mim Kemal Öke’de çok samimi bir mekan Bread and Butter. Müşterilerine konfor ve huzuru yaşattıran küçük ama çok sevimli bir mekan. “Her gün yeni bir lezzet”sloganıyla yola çıkıp epey beğeni kazanan Bread and Butter’da kaliteli ürünler kullanılarak hazırlanan mufin ve müsliden kahvaltıya, salatalardan sandwichlere, wraplerden tost çeşitlerine kadar geniş bir menü eşliğinde sizleri bekliyor, benden söylemesi..


Delicatessen Mim Kemal Öke’deki Delicatessen Keyifli bir kahvaltı, iyi bir çay-tatlı arası, başarılı bir atıştırmalık seansı veya lezzetli bir akşam yemeği alternatiflerini sunan Delicatessen hepsini bünyesinde bulunduran bir cafe. Girişteki bölümde eve götürmek için alabileceğiniz birbirinden lezettli tatlı çeşitlerinin yanı sıra menüsünde özel hazırlanmış bal, reçel, servis peynir çeşitleri ile çok geniş şarap seçenekleri de sunan güzel bir mekan, mutlaka deneyin.


Külah Karaköy’de Külah Zamanla büyük değişim geçiren Karaköy sosyal bir sanat etkinlik yeri oldu. Ayrıca türlü yeme-içme mekânları da burada epey ses getirdi. Mumhane Caddesi’ndeki eski dondurma külahı fabrikasında açılan oyunbaz isimli Klüp Külah da bu yerlerden biri. Mumhane Caddesi’nde bir ara sokakta yer alan mekan geçtiğimiz Ekim ayından bu yana alternatif sanat ve eğlence mekanı olarak hizmet veriyor. Karaköy’de Baltazar Sakin atmosferi ve tepesinden sarkan üzüm salkımları ile bir sahil kasabasındaymışsınız gibi hissettiriyor. Dingin havası ile İstanbul’un kalabalığından kaçmak isteyenler için ideal; odun ateşinde burger keyfinin yeni adresi Baltazar Burger & Steak House, bu sezonun başında Karaköy’de açıldı.


Baltazar Kesinlikle hamburger zinciri değil; Tophane’de gizli, saklı, kuytuda bir et restoranı. Şehirde adı, sanı pek duyulmamış, özel bir yer keşfetmek isteyenlere birebir. Etiler Backyard Bakyard, Etiler Bebeköy’de eski Fransız yetimhanesi olarak bilinen korunun içinde yemyeşil ve büyük bahçesinden şehre tepeden bakan çok rahat ve güzel bir mekan. Bebek Koyu’na hakim eşsiz bir manzaraya sahip Backyard’ın içinde her şey doğal ve her şey taze. Backyard’ın menüsünde; popüler organik minik lezzetler, ev yapımı ekmekler, eşsiz tatlılar, kurabiyeler, pasta ve dondurmaların yanısıra, oldukça geniş bir kahvaltı seçeneği var; hepsi de çok lezzetli!.


>back-up TRAVEL

HİNDİSTAN

Güney Asya’da yer alan Hindistan’ın iklim ve mevsim alanı çok geniştir. Genel olarak yılda sıcak, yağmurlu ve soğuk olmak üzere 3 mevsim yaşandığı söylenebilir. Kuzey’deki Himalaya Vadilerinde dört mevsim ılıman bir iklim yaşayabilirken, ülkenin diğer bir ucu olan Deccan’da tropikal bir iklim vardır. Musonların mevsimsel etkisi tüm ülkede belirgindir.

gidilecek bölgeye göre en uygun mevsim değişiklik gösterir. Bunun yanı sıra festivaller ve önemli günler de seyahat tarihiniz için belirleyici olabilir.

Hindistan mutfağı tavuk ve baharat ağırlıklıdır. Tatlıdan tuzluya bütün yemekler baharatlıdır. Hindu dini yüzünden yemeklerinde inek eti kullanılmaz. Hindistan’ın geleneksel Hindistan’ın çoğu şehri için en uygun lezzetleri arasında aloo banda, tavuk tikka, seyahat zamanı Kasım’dan Şubat tumbo karides tikka, somon tandoori, ortalarına kadar olan dönemdir. Ancak tavuk, dana ve kuzu masala, kashmiri


pilav, mantarlı biryani, geleneksel ekmek çeşitleri, barfi, mango kulfi, jalebi sayılabilir. Tabi ülkenin baharatlı yemeklerine bünye alışık olmadığı için mide ve bağırsak problemleri yaşanabileceği unutulmamalıdır. Yemeklerin elle yendiği Hindistan’da çatal-kaşık kullanmak kabalık olarak nitelendirilir. Buna karşılık Hindistan’da oteller haricinde yemek yenmemesi ve kapalı içecekler tercih edilmesi tavsiye edilmektedir. Farklı müzik tarzı, dansı ve baharatlı mutfağıyla ünlü Hindistan, son yıllarda Hollywood ve Bombay isimlerinin birleşiminden oluşan Bollywood sineması

ile de adından sıkça söz ettirmektedir. Çok yönlü bir ülke olan Hindistan’da karlı dağlar, bol güneşli kumsallar, küçük köyler ve gelişmiş şehirler bir arada bulunur. Festivaller diyarı olarak adlandırılabilecek ülkede hemen her olay müzik, dans ve şarkılarla kutlanır. Baharın gelişi, hasat zamanı, yağmurların başlaması, dolunay zamanı ve önemli kişilerin doğum günleri festivallerle kutlanan olaylardır. Yeni Delhi Hindistan’ın başkenti olan Yeni Delhi ülkenin en büyük 2. şehridir. Delhi ve Yeni Delhi olarak iki parçadan oluşur. İngilizlerin hâkimiyetinde bir yönetim


merkezi olması amacıyla İngiliz mimarlar tarafından tasarlanmıştır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Humayun’s Tomb ve Qutab Minar burada yer almaktadır.

sinmiş baharat kokusunun hakim olduğu tarihi sokaklarda dolaşabilir pek çok önemli müzeyi, Hindu ve Budist tapınaklarını, medreseleri ve diğer tarihi mekanları ziyaret edebilirsiniz. Yeni Delhi’nin biraz dışında yer alan Qutab Bina ve sokakların iç içe olduğu Eski Minar görülmeye değerdir. Bunun yanı Delhi’ye karşılık; Yeni Delhi’nin planlı, sıra Mahatma Gandi’nin Mezar Anıtı da yeşil alanlı ve sükunetin hakim olduğu mutlaka görülmelidir. mimarisi görülmeye değerdir. Cuma Camii (Friday Mosque) olarak da bilinen Yeni Delhi’nin çok renkli bir gece hayatı Jama Mascid mutlaka görülmesi gereken yoktur. Geleneksel kıyafetler içerisinde yerlerin başında gelir. Şehrin tamamına Hint kültürüne ait dans ve müzik


performanslarının sergilendiği Shri Ram Center, India International Centre, Habitat World Centre IHC, Epicentre gibi eğlence merkezlerini ziyaret edebilirsiniz.

ölümü ardından bu eşsiz anıt mezarı yaptırmaya karar vermiştir. İmparatorun aşkını simgeleyen bu yapı bir Dünya Harikası olarak kabul edilir. Tac Mahal’i gece ziyaret ederek ay ışığındaki eşsiz Oldukça ucuz bir şehir olan Delhi’de görüntüsünün tadını çıkarabilirsiniz. alışveriş seçenekleri şaşırtıcı derecede çeşitlidir. Market, kapalı çarşı, mağaza Şehirdeki bir başka önemli yapı ise gibi farklı satış yerleri ve farklı tarzlara UNESCO Dünya Mirasları arasında yer hitap eden ürünler bulunur. Satın alan Agra Kalesi’dir. Pembe ile kızıl arası alabilecekleriniz arasında ise; antika, taşlardan inşaa edilen kaleye bu nedenle mücevher, gümüş ürünler, ipek, kaşmir Kızıl Kale adı verilmiş. Hindistan ordusu gibi tekstil ürünleri ve halılar, elektronik bu kaleyi silah deposu olarak kullandığı ürünler, el yapımı hediyelikler, baharatlar, için, ne yazık ki turistlerin gezebildiği şifalı otlar ve çay bulunmaktadır. kısım oldukça kısıtlıdır. Agra Agra’da Babür Şah ve Hümayun Şah dönemlerinde erken Moğol mimarisi örnekleri ilk kez görülmeye başlanmıştır. Ekber Şah zamanında ise şehir görkemli eserlerle yükselmiştir. 16. ve 17. yüzyıllarda en parlak dönemini yaşayan Agra’nın en önemli eseri Tac Mahal de, bu dönemde inşa edilmiştir. 1803 yılında İngilizler’in yönetimi altına girmesiyle şehir hızlı bir sanayileşme ve hava kirliliği problemi ile karşı karşıya kalmıştır.

Şehirdeki bir başka önemli nokta ise yine UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan Fatehpur Sikri’dir. Bu şehir 1570–1586 yılları arasında Moğol Hükümdarlığı’nın başkentiyken dönemde yaşanan su sıkıntıları nedeni ile terkedilmiş ancak günümüze kadar çok iyi korunmuştur. Terkedildiği için buraya Hayalet Şehir de denmektedir. Şehirde pek çok botanik bahçesi ve tapınak yer almaktadır. Ayrıca kentin ara sokaklarına dalarak Agra’nın gizemli dünyasını keşfedip güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Agra’da bulunan en önemli yapı Tac Mahal’dir. Şah Cihan eşine olan aşkını Agra’da tatmin edici bir gece hayatı tüm Dünya’ya kanıtlamak için, eşinin bulunmaktadır. Alışveriş için de çok


fazla dükkan ve seçenek bulunur. Özellikle hediyelik taş ve mücevherat oldukça popülerdir fakat yüksek fiyatlara dikkat etmek gerekir. Şehri hissetmenin en güzel yolu Mall Road (Sadar)’da yürümektir. Jaipur Rajasthan Eyaleti’nin merkezi ve en büyük şehri olan Jaipur, mimari açıdan Hindistan’ın en iyi planlanmış şehirlerinden biridir. Hindu mimarisine göre inşa edilen şehrin etrafındaki kapılar halen kullanılmaktadır. Jaipur, sarayları, kaleleri, bahçeleri, müzeleri, tapınakları, anıtları ve mimari yapısı ile görülmeye değer bir şehirdir. Gün içerisinde şehri baştan başa yürüyerek bu tarihi dokuya tanık olabilirsiniz. Jaipur şehrindeki en önemli noktalardan biri Jantar Mantar’dır. Bir astronomik gözlem evi olan bu yapıyı bir rehber eşliğinde gezmediğiniz takdirde, aletlerin ne işe yaradığını anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Şehirdeki en önemli yapılardan bir başkası ise Amber Sarayı’dır. Adının Amber Sarayı olmasının nedeni, içindeki büyük Shiva heykelinin amberden yapılmış olmasıdır. Günümüzde müze olarak kullanılan

Jaipur Şehir Sarayı da oldukça önemli bir yere sahiptir. Sarayda elle çekilen ilkel arabalardan at arabalarına kadar eskiden yeniye sıralanmış arabaları görebilirsiniz. Şehirde bulunan değişik mimariye sahip diğer bir yapı da “Hava Mahal” olarak bilinen Rüzgar Sarayı’dır. 1853 yılında Galler Prensi’nin ziyareti için pembeye boyanan şehir, hala pembeye boyalı olan caddeleri nedeniyle “Pembe Şehir” olarak bilinmektedir. Jaipur’un geceleri de kendisi gibi renklidir. Geleneksel müzik, kukla gösterileri ve geleneksel danslar ile şehrin mirası yaşatılır. Gece gösterilerinin yapıldığı Raj Mandir Tiyatrosu gidilebilecek mekanlardan biridir. Bunun yanında Welcomgroup Rajputana Palace Sheraton’daki Kalbelia Dancers ve Puppeteers ve Bhopa-Bhopi gösterilerini izleyebilirsiniz. Ravindra Manch ve Jawahar Kala Kendra isimli mekanlar da klasik Hint müziklerini dinleyebileceğiniz yerlerdendir. Johari Pazarı, Hindistan’ın en önemli mücevher pazarlarından biridir. Bunun dışında antika, geleneksel hediyelik eşyalar satan dükkan ve tezgahlar şehrin dört bir yanında bulunur.


Altın Üçgen HİNDİSTAN TURU

6 gece, 7 gün oda ve kahvaltı konaklama, THY ile ekonomi sınıfı gidişdönüş uçak bileti, programda yer alan geziler, müze girişleri, ulaşım ve tranfserler, uzman rehberlik hizmeti ve havaalanı verileri dahil kişi başı 1395 avrodan itibaren… Detaylı bilgi ve rezervasyon için Hizmet Hattı’nızı arayın.


>back-up TRAVEL

İRLANDA

İrlanda, Büyük Britanya Adası’nın batısındaki İrlanda Adası’nın yaklaşık altıda beşini kaplamaktadır. Ilıman bir deniz iklimine sahiptir. Ülkeye hâkim olan Atlas Okyanusu’ndan gelen nemli rüzgârlar ülkenin yıl boyunca yağış almasına neden olur. Yağışlar nedeniyle ülke oldukça ıslaktır. Çoğu günler sis tabakasıyla kaplıdır.

İrlanda mutfağının en önemli malzemesi patatestir, içecekleri ise bira. Yöresel bir mutfakları oluşmamıştır, farklı ülkelerinin mutfaklarının bir karışımıdır. Patates salatası ve çorbası çok meşhurdur. Trafik sorununun çok fazla bulunmadığı ülkede yollar oldukça güvenlidir.


Metropollerinde toplu taşıma araçları gideceğiniz durak sayısına göre ücretlendirme yapar. İrlandalılar oldukça sıcakkanlı insanlardır. Sizi tanımamalarına rağmen, yanınızdan geçerken size selam verebilir veya nasıl olduğunuzu sorabilirler. Cevap vermekten çekinmeyin. Tabiat ve okyanus manzaraları, insanı geçmişe götüren kaleler, labirent şeklindeki mağaralar, zengin bitki örtüsüyle kaplı ovalar, benzersiz

şelaleleri bünyesinde barındıran Emerald Bahçeleri gibi botanik bahçeler, sayısız patikalar ve su yolları sizi heryerde karşılar. Golf, balıkçılık, at yarışları, dağ yürüyüşleri, deniz turizmi ve okyanus boyunca uzayan plajlar gelişmiş turizmin size sunduğu olanaklardır. Dublin Adanın en büyük kenti olan Dublin, İrlanda Cumhuriyeti’nin başkentidir. Dublin, dünyaca ünlü edebiyatçıları ve edebiyatı ile tanınan bir kenttir. Ünlü müzisyenler


çıkarmış olan bu kent, Avrupa’nın eğlence tarihi eserlere ve gümüş eşyalara ev partileri başkentidir. sahipliği yapar. Drimnagh Kalesi, feodal dönemden kalma mükemmel bir yapıdır. Dublin canlı kültürünün yanı sıra sahip Akan bir su hendeğiyle çevrili tek İrlanda olduğu tarihi alanlar ve yapıları, fotoğrafik kalesidir. Ardgillan Kalesi, Balbriggan köyleri, harikulade sahil şeridi, görkemli ve Skerries arasındaki sahil bölümünde, kaleleri ve değerli kültür merkezleriyle parklar arasına yerleşmiş muhteşem bir yüzbinlerce turisti cezbeden kentlerden mimaridir. Buradaki park manzaraları biridir. insanı afallatan bir güzelliğe sahiptir. Dublin Kalesi, Aras an Uachtarain Christchurch Katedrali, Dublin’in en (Başbakan’ın İkametgahı) ve Whitefriar eski ve en önemli yapısıdır. 1030 yılında Caddesi Kilisesi kentin diğer tarihi inşa edilen kilise; özgün el yazmalarına, mimarilerindendir. Liffey Nehri’nin her


iki yakasını birbirine bağlayan Ha’penny çarpıcı bölge; taş bahçeler, büyük havuz, Köprüsü, kentin en eski yayalara ayrılmış öğrenci bahçesi ve dekoratif bitkiler köprüsüdür. 1816 yılında inşa edilmiştir. barındırır. Dublin’de çok sayıda güzel parkın varlığına rastlarsınız. Blessington Caddesi’nde yer alan Dublin’s Secret Bahçesi kent yabani hayatının en güzel bölümüdür. Özel mülkiyet olan Fernhill Bahçeleri; park alanları, ormanlık alanlar ve su bahçeleri bulunduran muhteşem bir bölgedir. Glasnevin’de bulunan Ulusal Botanik Bahçeleri 1795 yılında kurulmuştur. Bu

Dublin Hayvanat Bahçesi ailelerin uğradığı en güzel yerdir. Zürafalar, zebralar, gergedanlar, su aygırları, şempanzeler ve daha birçok tür hayvana ev sahipliği yapar. Dublin; dünyaca ünlü unsurları içerisinde barındıran renkli, dinamik ve oldukça çeşitli bir kültüre sahiptir. Edebiyat,


müzik, galeriler ve müzeler kentin en uyandırmış edebiyaçılar, Dublin’de önemli kültür hazinelerindendir. ortaya çıkmıştır. James Joyce Merkezi, Bernard Shaw’un Evi ve Oscar Wild’ın Dünya edebiyatı Dublin’in edebi Evi gibi önemli mekanlar, bu isimleri birikimlerine çok şey borçludur. Kent tanımak için mutlaka uğramanız gereken Dünya edebiyatının en önemli yazarlarına yerlerdendir. ev sahipliği yapmıştır. George Bernard Shaw, James Joyce, Samuel Beckett, İrlanda’nın en büyük müze ve William Butler Yeats, Oscar Wilde, kütüphaneleri bu kentte yer alır. Bram Stoker gibi Dünya’da hayranlık İrlanda Ulusal Print Müzesi ve İrlanda


Ulusal Kütüphanesi, bunların en önemli olanlarındandır. Chester Beatty Kütüphanesi, Dublin Yazarlar Müzesi, Ulusal Galeri, Hugh Lane Belediye Galerisi, Doğa Tarihi Müzesi, Trinity Koleji Müzesi kentin diğer önemli kültür noktaları arasında yer alır.

Chieftains, U2, Boyzone ve Westlife tüm Dünya’da bilinen müzik gruplarıdır. Eğlence yaşamına gelince... Dublin Dünya’nın başlıca gece hayatı ve eğlence merkezlerindendir. Kentte bulunan çok sayıdaki bar farklı müzik tarzlarının sahnelendiği en iyi eğlence mekanları arasındadır.

Dublin aynı zamanda Dünya çapında ünlü müzik değerleriyle de övünür. Dublin ülkenin mutfak başkenti olma


özelliğine de sahiptir. Çağdaş yerel mutfağın en güzel örnekleri ve Dünya mutfağından en gözde lezzetleri bu restoranlarda bulabilirsiniz. Temple Bar ve Trinity bölgeleri uluslararası ve yerel lezzetleri tadabileceğiniz en iyi yerlerdendir. Fransa, İtalya gibi mutfakların temsil edildiği bu restoranlar, kentin en gözde yerleri arasında yer alır. Saint Stephen’s Green bölgesi, zarif bir şekilde servis edilen modern İrlanda lezzetlerini bulacağınız mekanlarla doludur. Burada bulunan şarap barları oldukça kaliteli ve çeşitli bir şarap menüsüne sahiptir. Dublin’in sahil bölgeleri, dışarda yemek yemek için mükemmel yerlerdendir. Deniz havası eşliğinde muhteşem bir balık yemeğinin tadına varmanın keyfini unutamayacaksınız.

Kent İrlanda’nın etkileyici güzellikteki doğaya sahip şehirlerinden biri olmasının yanı sıra; renkli bir kültür ve sanat camiasını içerisinde barındıran, dinamik sosyal yaşamı ile de ünlüdür. Cork, Dublin’den sonra en sık ziyaret edilen İrlanda şehri ünvanını elinde bulundurmaktadır ve her geçen yıl giderek daha da popüler bir turistik destinasyon hâline gelmektedir. Buram buram tarih kokan gösterişli kaleleri ve otantik viski yapım evleri ile Cork; İrlanda kültür ve tarihini en iyi şekilde gözlemlemenize olanak sunan eğlenceli gezi durakları ile çevrilidir.

Taze ve mümkün olduğunca doğal bir şekilde hazırlanan yemeklerden, çoğunlukla da deniz ürünü spesiyallerinden oluşan yerel mutfak; Dublin, sürükleyici bir alışveriş gastronomiye meraklı gezginlerin şehri dünyasına sahiptir. Alışveriş caddeleri, ziyaret etmesi için başlı başına bir sebep büyük alışveriş merkezleri ve muhteşem olarak dâhi gösterilebilir. pazarları ile insana sınırsız alternatifler sunan bir kenttir. Cork ev sahipliği yaptığı prestijli müze ve sanat galerileri, şık eğlence kulüpleri Cork ve dinamik ‘pub’ları ile kültür, sanat İrlanda Cumhuriyeti’nin en büyük ikinci ve eğlenceye düşkün turistleri de kenti olan Cork, Munster ili sınırları cezbedecek çok yönlü bir atmosferi içerisinde yer almaktadır. Şehrin adı içerisinde barındırmaktadır. Kent İrlandaca bir sözcük olan “corcach”tan ziyaretçilerine zengin deneyimlerle dolu, gelmektedir ve anlamı bataklık bölgedir. unutulmaz tatil anıları vadetmektedir.


İRLANDA GEZİSİ

3 gece, 4 gün kişi başı 4 yıldızlı otelde oda ve kahvaltı, THY ile ekonomi sınıfı gidiş-dönüş uçak bileti, programda yer alan geziler, müze girişleri, ulaşım ve tranfserler, uzman rehberlik hizmeti ve havaalanı verileri dahil

950 avrodan itibaren… Detaylı bilgi ve rezervasyon için Hizmet Hattı’nızı arayın.


>Kitap

Sen Bir Başka Gittin Liz Behmoaras Doğan Kitap Özellikle gazeteci kimliği ve köşe yazılarıyla tanınmış bir isim Liz Behmoaras. Simone de Beauvoir, Ivan Illich, Marie Cardinal ve Paul Valery gibi isimlerin kitaplarını da Türkçeleştiren yazar, gazeteci kimliğinin ağırlıklı olduğu kitaplarından sonra şimdi edebi bir işle, son romanıyla raflarda.

Mardin’in bir köyünde doğan Efrem, üniversite eğitiminin ardından gittiği Paris’te büyük bir gazetede işe başlar, Ortadoğu ve Türkiye üzerine yazılarıyla kısa sürede tanınır. Ancak ülkesine ve Süryani kimliğine yabancılaşmış, Mardin’le bağlarını tamamen koparmıştır. Özel yaşamında derin yaralar almış olan Efrem, babasından kalan evini satmak üzere yıllar sonra Mardin’e gelir. Evin alıcısı Zuhal adında İstanbullu genç bir kadındır. Mozaik sanatçısı Zuhal evi restore ettirip, Mardinli anneannesine vefa borcu olarak köydeki kadınlara el sanatları kursu vermeyi düşünmektedir. Efrem ile Zuhal ilk bakışta birbirlerinden etkilenirler; ancak ikisinin de geçmişten gelen acıları yeni bir hayat kurmalarına izin vermemektedir. ‘Sen Bir Başka Gittin’ yeni bir hayat arayışına ve geçmişle barışmaya dair sürükleyici bir iş.


Babamın Tanrı Olduğunu Sandım Paul Auster Can Yayınları Paul Auster’ın editör koltuğunda olduğu kitap, ünlü yazarın seçtiği 179 öykünün derlemesi niteliğinde. Hikâye anlatıcılığı denen kavramın genetik kodlarımıza on binlerce yıldır işlemiş olmasından mı yoksa o kendine has hazzından mı tanı koymak zor ama hikâye okumanın farkı bir tadı vardır; tıpkı şiir gibi. Kitapları Türkiye’de de ilgiyle takip edilen ünlü yazar Paul Auster, bu kitaptaki öyküleri “Bu öykülerdeki imgeler berrak, yoğun ama her nasılsa ağırlıkları yok. Her biri cebimize girecek kadar küçük. Yanımızda taşıdığımız aile fotoğrafları gibi…” benzetmesiyle tanımlıyor. Buradaki seçkiler Auster’ın Carver ya da Çehov gibi favori öykücülerden seçtiği bir derleme de değil üstelik. Sıradışı bir çalışmanın ürünü. Auster, Ulusal Radyo’nun ayda birkaç kez canlı yayında hikâyelerini okuma önerisini reddetmek üzereyken karısı Siri’nin önerisiyle bambaşka bir hal almış proje. Hikâyeleri kendisi yazmak yerine insanlardan hikâye istemiş; gönderilenler arasında en iyilerini radyoda okuyan Auster’ın Ulusal Hikâye Projesi işte böyle doğmuş. Paul Auster’ın derlediği 179 öykü, gerçek yaşamdaki olayları içtenlikle ve yalın bir dille aktarırken Amerikalıların düşüncelerine ve duygularına da ışık tutuyor. Her yaştan ve toplumun her kesiminden Amerikalılar, çarpıcı mizah duygusunu ve yürek burkan acılı anıları kaynaştıran öyküler sunuyor. Aile, aşk, savaş, ölüm, düşler gibi bütün insanları ilgilendiren; dünyanın dört yanında, herkesin irdelediği temel sorunların dürüstçe ele alındığı özgün bir iş.


Aksi Gibi Pınar Öğünç İletişim Yayınları Köşe yazıları ve gündeme dair akılda kalıcı röportajlarından tanıdığımız gazeteci Pınar Öğünç, bu kez öykücü kimliğiyle karşımızda. İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘Aksi Gibi’, Öğünç’ün yıllardır yazdığı öykülerine yeni öykülerinden gelen bir selam niteliğinde… Kalemini bu kez edebiyat için oynatan Öğünç, esinini gündelik hayatın telaşlarından alıyor; küçük iyilikleri, fütursuzca yapılan kötülükleri anlatıyor. Pınar Öğünç, hayatın mânâsızlığı içine mutluluk sahneleri koyma gayretlerini, nefes alır gibi işlenen küçük kötülükleri, istemeden yapılan küçük iyilikleri, teferruatları, boşlukları, saçma hararetleri, gergin ve gevşek karşılaşmaları, tuhaflıkların derinliğini, kısacık manzaraları anlatıyor. ‘Aksi Gibi’; beyhudenin, eksikliğin, çelişkilerin, “Sıkıntı yok!”


>back-up’ladIklarImIz Üyemiz 1976 tarihinde yayınlanmış olan “Güneşle Oynayan Çocuk” isimli kitabı nerede bulabileceğini öğrenmek istedi. Sahaflar ve internet üzerinden satışı bulunmayan bu kitabın Beyazıt Kütüphanesi’nde bulunabileceği ve fotokopi ile çoğaltılabileceği bilgisi üyemizle paylaşıldı. Üyemiz iş yerinde iyi bakamadığını çiçeğin fotoğrafını çekip göndererek; cinsi, bakımı ve bulunması gereken ortam ile ilgili bilgilendirilmek istedi. Üyemiz bir restoran adı vererek, giderken ne giymesi gerektiği ile ilgili Stil ve Alışveriş Danışmanlığı Hizmeti’nden faydalanmak istedi.


1 Şubat

3 Şubat

Yeğenimin karne hediyesi için Back-Up’ı ara ve alternatifleri öğren

Kardeşimin doğum günü için Eğlence Danışmanı mekan ayarlasın!

8 Şubat

10 Şubat

Back-Up market alışverişini yapsın ve eve teslimatını gerçekleştirsin .

15 Şubat

Uykusuzluk problemim devam ediyor, Psikolojik Danışman’ı aramalı ...

22 Şubat

Back-Up yemek için iş ortaklarımı işyerlerinden özel şoförlü araçlarla alsın .

Kış bitmeden kayağa gitmeli ... Back-Up’ı ara ve yurt dışı kayak otelleri ile ilgili bilgi al!

17 Şubat

Havaalanı transferi için Back-Up’tan rezervasyon yaptırmayı unutma!

29 Şubat

Back-Up giysileri alsın , kurutemizleye götürsün sonra da tekrar eve geri getirsin .

5 Şubat

Kardeşimin doğum günü! Q Team balon ve çiçekleri kardeşimin iş yerine ulaştırsın ...

13 Şubat

ŞUBAT 2015

>back-up’lInIn ajandasI

Sevgililer Günü için Back-Up’tan unutulmayacak bir organizasyon talep et!

20 Şubat

Tatil için Back-Up’tan seyahat sigortası yaptır. göndersin .


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.