Haziran2015
22. İstanbul Caz Festivali Buena Vista Social Club Birsen Tezer
Değerli Müşterimiz, Yapı Kredi Platinum Bankacılık Ailesi olarak her zaman hayatınıza değer katacak, size özel çözüm ve hizmetler sunmak için çalışıyoruz. Ocak ayı itibariyle başlattığımız danışmanlık hizmetlerinden sonra, dergimiz Platinumag ile karşınızdayız. Tüm hizmetlerimizde olduğu gibi Platinumag ile de ayrıcalıklı dünyanızı renklendirmeyi ve size standartların dışında özel bir yaşam sunmayı hedefliyoruz. Aylık olarak hazırlanan ve her ay düzenli olarak e-posta adresinize gönderilen Platinumag’in, şehir hayatından eğlenceye, tatilden yemeğe ve spordan sağlıklı beslenmeye kadar hayatın hemen hemen her noktasına dokunan çok yönlü içeriğiyle sizin için vazgeçilmez bir rehber olacağını umuyoruz.
Dergimizi keyifle okumanız dileğiyle... Yapı Kredi Platinum Bankacılık
>ETKİNLİK>FESTİVAL
22. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ
27 Haziran – 15 Temmuz / Çeşitli mekânlar Dünya çapında yıldızları ve günümüzün ses getiren isimlerini ağırlayacak olan 22. İstanbul Caz Festivali; Aloe Blacc, Oleta Adams, Michael Kiwanuka, Theo Croker ve The Asteroids Galaxy Tour gibi programına eklenen gruplarla bu sene de yaza sıkı bir girişin garantisi. Aralarında Joan Baez, Marcus Miller, Melody Gardot, Tigran Hamasyan, Fatumata Diawara, Masha Vahdat, The Bad Plus, Joshua Redman, Chris Potter, Dave Holland, Stanley Jordan ve Emin Fındıkoğlu gibi isimlerin bulunduğu 250’den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı takipçileriyle buluşturacak 22. İstanbul Caz Festivali’nde 15’i aşkın farklı mekânda 35’in üzerinde konser yer alıyor. Festivalin öne çıkanlarından biri Frank Sinatra’nın 100. doğum gününe adanan muhteşem bir konser. Sinatra ve kariyerinin ilk döneminde ilham perisi olan Billie Holiday’den şarkılar eşliğinde eşsiz bir müzik projesi festival takipçilerini bekliyor. Festivalin can alıcı konserlerinden Kuzey Işıkları için sahnedeki isimse The Asteroids Galaxy Tour. İlk çıkışlarını 2007’de Kopenhag’da Amy Winehouse’un alt grubu olarak yapan grup, 2009 yazında Katy Perry’ye eşlik ettikleri konserlerle takipçi kitlesini genişletti. Gecenin finalini ise Norveç’in elektro caz alanındaki en önemli isimlerinden Nils Petter Molvær, Jamaika’nın groove ustaları, Grammy ödüllü davulcu Sly Dunbar ve basçı Robbie Shakespeare’dan oluşan Sly & Robbie ikilisi ile buluşacağı konserle yapacak.
>ETKİNLİK>SERGİ
AŞKIN NEFESİ 20 Haziran’a kadar / Galeri Artist, İstanbul Galeri Artist yeni mekânı, Cennet bahçesinde, İranlı sinema oyuncusu ve ressam Mehrnoush Esmaeilpour’u ağırlayacak.
Sanatçı, tuvalle kurduğu ilişkiyi sinemada kamerayla kurulan ilişkinin bir başka şekli olarak görüyor. Esmaeilpour, tuvaline kadim halkların vazgeçilmezi atlara olan tutkusunu yansıtmış. Genç sanatçı yüksek mimarlık eğitiminin yanı sıra at genetiği ve eğitmenliği konusunda da uzman. Aşka dair farklı bir sesleniş, farklı bir nefesin izlerini bulacağınız sergi 21 Mayıs-20 Haziran arasında gezilebilir.
>etkinlik>konser
WEED feat. ERNST REIJSEGER 30 Haziran 21.30 / Salon İKSV, İstanbul
Türkiye caz sahnesinin başarılı isimleriyle Avrupalı ustaları bir araya getiren Avrupa Caz Kulübü bu yıl yine Salon İKSV’de müzikseverlerle buluşuyor. Çağdaş müziğin ikonik ismi John Cage ile Harvard Üniversitesi bünyesinde ve Amerika’nın çeşitli yerlerinde performanslar ve dünya prömiyerleri gerçekleştiren Şenol Küçükyıldırım, gitarda Çağlayan Yıldız ve Şevket Akıncı’nın ve bas gitarda Murat Çopur’un olduğu WeeD ile seslerin sınırlarında gezinerek keşfedilmemiş olanın izini sürüyor. WeeD’e bu konserde Hollandalı çellist Ernst Reijseger eşlik ediyor. Ernst Reijseger, Werner Herzog’un film müziklerinden klasik ve çağdaş müziğe birçok alanda eser vermiş, çellosunu çok yaratıcı bir şekilde kullanabilen usta bir isim.
>ETKİNLİK>TİYATRO
İMPARATORLUK KURANLAR YAHUT ŞÜMÜRZ 3 Haziran 20.30 / Trump Kültür ve Gösteri Merkezi Boris Vian’ın son eseri “İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz”, ünlü Makedon yönetmen Aleksandar Popovski’nin rejisiyle Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde! Hayal Perdesi’nin ilk prodüksiyonu, prömiyerini 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nde yapan oyunu, “Söz’ün Büyücüsü” Boris Vian kaleme aldı. Avrupa’nın önemli rejisörlerinden Aleksandar Popovski’nin yönettiği oyun; bizi rahatsız edenlere, hayatımızda neyi kabul ya da inkâr ettiğimize, ihtiraslarımızın bizi nereye götürüp ne aradığımıza bakan alaycı bir trajedi.
>ETKİNLİK>KONSER
FRANZ LİSZT ODA ORKESTRASI&ARKAS TRİO 20 Haziran 21.30 / Efes Celcus Kütüphanesi, İzmir Macaristan’ın en ünlü topluluklarından Franz Liszt Oda Orkestrası, Türkiye’nin başarılı triosu Arkas Trio ile dünyanın en etkileyici mekânlarından biri olan Celsus Kütüphanesi’nde! Arkas Trio, ilk konserlerinden itibaren müzik otoriteleri ve dinleyicilerde hayranlık uyandıran bir isim. İstanbul Devlet Senfoni ve Bilkent Senfoni Orkestraları eşliğindeki konserlerinde de büyük yankı uyandıran üçlüyü, Franz Liszt Oda Orkestrası’nın eşsiz performansıyla klasik müzik severler kaçırmamalı.
>ETKİNLİK>KONSER
ORQUESTA BUENA VISTA SOCIAL CLUB 29 Haziran 21.30 / Çeşme Açıkhava Tiyatrosu, İzmir Dünya turnesiyle sevenlerine elveda demeye hazırlanan efsane grup Buena Vista Social Club; Omara Portuondo, Eliades Ochoa, Guajiro Mirabal, Barbarito Torres, Jesus ‘Aguaje’ Ramos ile birlikte İzmir’de... 1997’den günümüze farklı yapı, görünüş ve kombinasyonlarla Küba müziğinin elçileri olarak tüm dünyada konserler veren Orquesta Buena Vista Social Club, son kez yollarda. Topluluğun sanatçı ekibi çığır açan kayıt ve filmlerde yer almış, kendine has sanatçılardan oluşuyor. Yıllar boyunca beğeni toplayan albümleri, Grammy ödülleri, İbrahim Ferrer, Ruben Gonzalez, Cachaito Lopez, Manuel Galbán, Omara Portuondo, Anga Díaz ve Roberto Fonseca gibi sanatçıların eşlik ettiği konser ve turnelerinin ardından şimdi onlarla “The Adious Tour” (Elveda Turnesi) ile vedalaşma zamanı. Kırktan fazla müzisyenin yer aldığı topluluğun 16 yılı aşkın süredir gerçekleştirdiği binden fazla konserin özünü temsil eden bu çok özel geceyi kaçırmayın! Bu arada meraklılar için Havana tatil planlarını bile etkileyecek önemli bir not: Tüm dünyada verilecek konserlerin ardından yolculuk başladığı yerde, Havana’da bir eve dönüş konseriyle sona erecek. “Lost and Found” albümünün eski ve piyasaya sürülmemiş şarkılardan oluşan zengin evrenine son kez girmek isteyenler ajandalarına bunu not alsın deriz.
>etkinlik>konser
BİRSEN TEZER
12 Haziran 21.00 / The Roxx Pub, Antalya Büyülü sesiyle Birsen Tezer, sevilen şarkılarıyla The Roxx Pub sahnesinde. İlk albümü “Cihan”ı 2009’da yayımlayan Birsen Tezer, uzun süredir sahnede de birlikte çalıştığı müzisyen arkadaşları Derin Bayhan (davul), Emre Tankal (elektrik gitar), Gürol Ağırbaş (bas gitar) ve Tunç Öndemir (akustik gitar) ile yola ikinci albümleri “İkinci Cihan” ile devam ediyor. Akın Eldes, Birol Ağırbaş, Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur, İlhan Şeşen, Özer Arkun, Sibel Köse, Tarık Aslan gibi değerli isimlerin de konuk müzisyen olarak yer aldığı “İkinci Cihan”dan şarkıların ağırlıklı olacağı gecede tabii ki Birsen Tezer’in çok sevilen diğer parçaları da var.
>ETKİNLİK
GELECEK AYLARDA NELER VAR? Jessie J 3 Temmuz / KüçükÇiftlik Park, İstanbul
Enrique Iglesias 19 Ağustos / KüçükÇiftlik Park, İstanbul
Zaz 30 Temmuz / ODTÜ Vişnelik, Ankara
Sense Festival – Touch 22 Ağustos / Alaçatı Beach Resort, İzmir
Rock Off 1 Ağustos / Cosmos, İstanbul
>SİNEMA
Ölümsüz Aşk Senarist: J. Mills Goodloe, Salvador Paskowitz Yönetmen: Lee Toland Krieger Oyuncular: Blake Lively, Michiel Huisman, Harrison Ford, Ellen Burstyn, Kathy Baker Gösterim tarihi: 5 Haziran
Yönetmenliğini özellikle 2009 yapımı “The Vicious Kind” ile iyi geri dönüşler alan Lee Toland Krieger’in üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Blake Lively, Ellen Burstyn ve Harrison Ford gibi isimler var. 20. yüzyıla girerken dünyaya gelmiş genç bir kadın, bu yeni çağda geçirdiği bir kaza sonucu hiç yaşlanmamakla ödüllendirilir. Yıllar boyunca insanlardan uzak, izole bir hayat süren Adaline Bowman isimli bu çekici kadın, sonunda ölümsüzlüğünü kaybetmeye değecek bir adamla tanışır.
Jurassic World Senarist: Rick Jaffa, Amanda Silver, Colin Trevorrow, Derek Connolly, Michael Crichton Yönetmen: Colin Trevorrow Oyuncular: Chris Pratt, Judy Greer, Ty Simpkins Gösterim tarihi: 12 Haziran
Steven Spielberg, çığır açan Jurassic Park serisinin uzun süredir beklenen yeni filmi Jurassic World’ün sorumlu yapımcısı olarak geri dönüyor. Ayın merakla beklenenlerinden detaylarına bakıyoruz... “Safety not Guaranteed” filmiyle hafızalara kazınan Colin Trevorrow’un Derek Connoly ve kalabalık bir ekiple beraber yazdığı senaryodan uyarlayarak yönetmen koltuğuna oturduğu epik aksiyon macerada Frank Marshall ve Pat Crowley de ekibe yapımcı olarak katılan diğer önemli isimler. Filmin konusuna dair yapım şirketi bilgi vermekten özellikle kaçınıyor.
Terminator: Genisys Senarist: Laeta Kalogridis, Patrick Lussier Yönetmen: Alan Taylor Oyuncular: Arnold Schwarzenegger, Emilia Clarke, Jai Courtney, Jason Clarke, J.K. Simmons Gösterim tarihi: 26 Haziran
1990’lara damga vuran Terminatör serisi bu sefer yeni bir üçleme olarak karşımızda. Genç Connor’ın geliştirdiği yapay zeka yakın gelecekte dünyayı ele geçiren üstün makinelere, robotlara dönüşecektir. Ve kendisini yok etmesi için savaşçı T-1000 günümüze gönderilecektir. Yapım; “Terminatör: Kurtuluş”un devam filmi “Mahşer Günü”ne alternatif bir yorum sunacağa benziyor. İnsan direnişinin lideri John Connor, Çavuş Kyle Reese’i Sarah Connor’ı koruması ve geleceği güvence altına alması için 1984’e geri gönderdiğinde olayların beklenmedik bir şekilde yön değiştirmesi zaman çizgisinde kırılma yaratır. Şimdi kendisini geçmişin yeni ve yabancı bir versiyonunda bulan Çavuş Reese, Gardiyan’ın da dahil olduğu olasılık dışı müttefiklerle, tehlikeli yeni düşmanlarla ve beklenmedik “geleceği yeniden başlatmak” göreviyle karşı karşıya kalır.
Dark Places Senarist: Gillian Flynn (roman), Gilles PaquetBrenner Yönetmen: Gilles Paquet-Brenner Oyuncular: Charlize Theron, Chloe Grace Moretz, Nicholas Hoult, Corey Stoll, Christina Hendricks Gösterim tarihi: 26 Haziran
Libby Day’in ailesinin Kansas’ta bir çiftlikte vahşi bir şekilde katledilmesiyle başlayan hikâye, gerilim ve gizemi başarıyla harmanlayan; türü sevenleri tatmin edecek güçte bir yapım. Yalnızca beş yaşında olan Libby, ölümcül bir kar fırtınasının ortasında bir şekilde buradan kaçıp kurtulmayı başarır. Ancak bu bir kurtuluş değildir; keza yolda yaşadıkları da bir türlü hayatından silinmez. En sonunda medyanın baskısından kurtulamayarak ailesinin ölümüne dair talihsiz bir beyanatta bulunmak zorunda kalır. Aradan 25 yıl geçer ve bu süreçte her günü geçmişini unutmaya çalışarak geçer. Ta ki Kill Club isimli, gizemli suç olaylarını araştıran gizli bir topluluğu keşfedene dek... Şimdi geçmiş anıları tekrar canlandırmanın ve ailesinin başına gelen katliamı çözmenin zamanı gelmiştir. “Gone Girl”ü de kaleme alan Gillian Flynn’ın kitabından başarıyla uyarlanmış bir film.
>BACK-UP DANIŞMANLARI>EĞLENCE
Rudolf Sky Terrace Bar
EN YENİ MEKANLAR
Back-Up Eğlence Danışmanı Richie Varon
10 Karaköy Rudolf Sky Terrace Bar Dünyanın en önemli butik otel zincirlerinden Morgans Group’un en yeni oteli 10 Karaköy, A Morgans Original’ın teras barı Rudolf Sky Terrace, müdavimlerin uğrak mekanı. Canlı müzikli ve ünlü şef Rudolf Van Nunnen’in hazırladığı birbirinden lezzetli atıştırmalıklarla sizleri bekliyor. Sky Terrace’ta Japon mutfağından lezzetli sushiler ve sashimiler eşliğinde hizmet vermekte. Kokteylleri de harika!
Nicole
Galata Nicole Nicole, Paris’te eğitim görmüş ve Michelin yıldızlı restoranlarda çalışmış şefler Kaan Sakarya ve Aylin Yazıcıoğlu Sakarya’nın yeni restoranı. Yerli ve taze malzemelerden oluşan mevsimsel menüleri, şato tarzı şaraplara ağırlık veren kavı ve deneyimli servis ekibi ile rafine damaklara hitap eden bir butik restoran. Tomtom Suites’in İtalyan Konsolosluğu bahçesi ve ardında Adalar’a kadar uzanan eski İstanbul manzarasına sahip terasında yer alan restoran, adını Fransisken rahibelerinin hastalara şifa dağıttığı tarihi binanın yöneticisi Agnès Marthe Nicole’den alıyor. Çok lezzetli ve iddaalılar benden söylemesi.
La Scarpetta
La Scarpetta İstanbul’un en yeni gözdesi, Torinolu 2 İtalyan şefe emanet. İtalyan mutfağının en iyi örneklerini sunan menüsü, zengin şarap kavı ve şehrin merkezindeki sürpriz arka bahçesi ile sizleri bekliyor, Etiler’de İtalyan mutfağı konseptiyle açılan La Scarpetta, sadece menüsüyle değil, sunduğu ortamdan servisine, restorandaki her detayla farklı bir İtalyan tecrübesi vadediyor. Tamamen odunla çalışan pizza fırınından çıkan enfes pizza seçenekleri ile de çok iddaalı. La Scarpetta’nın menüsünün öne çıkan lezzetleri arasında; Deniz Tarağı, Bonfile ve Trüf Mantarlı Pizza La Scarpetta, Dana Yahni Dolgulu Agnolotti, Deniz Levrekli Ravioli, Mantarlı Risotto, ana yemek olarak Ossobuco ve Deniz Levreği, tatlı olarak ise ev yapımı sorbet ve bonet yer alıyor. Oldukça genç ve eğitimli bir mutfak ekibine sahip olan La Scarpetta, mekanın açık alanında yer alan ‘taze baharat bahçesi’ ile konuklarını şehrin göbeğinde sakin, huzurlu bir arka bahçe ortamında ağırlıyor.
Any
Arnavutköy Any Sıcak ve keyifli bir atmosfere sahip bu mekan Arnavutköy’de tarihi bir binada yer alıyor. Binanın bembeyaz ahşap görüntüsü ve şık bir atmosferi var. Binanın yüksek tavan özelliği mekanı oldukça geniş ve ferah bir hale getirmiş. İki kata sahip mekanda büyük bir bar da bulunuyor. Akşamları farklı partilere ev sahipliği yapan mekanda DJ Kabini iki kat arasındaki merdivenlere yerleştirilmiş. Tüm mekana hakim bu konumu ile gündüz sohbete eşlik eden müzik, akşamları daha çok öne çıkıyor. Mekanda yer alan tüm eşyalar ise satılık. Yerde kullanılan ve Anadolu’dan özel olarak getirtilen ahşap parkelerden çatal-kaşık takımlarına hatta el işi peçetelere kadar tüm aksesuar ve eşyalardan beğendiğinizi Any’den satın alabilirsiniz. 444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Eğlence Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
>DANIŞMANLAR>STİL&ALIŞVERİŞ
YAZA HAZIRLIK
Platinum Bankacılık Stil ve Alışveriş Danışmanı Tülin Kermen Yeni moda gözlüklerin şifresini çözdüm. • Aynalı gözlükler plaj için biçilmiş kaftandır. Aynasıyla ışığı yansıtarak son derece seksi bir hava verir insana. Rayban’i bu konuda tek geçerim. • Kaz ayakları için yan bölgeye takılıp çıkarılabilen siperlikli Empario Armani ve Nicholas K. gözlükleri tercih edebilirsiniz. Bu tarz gözlükler botoks yaptırana kadar size zaman da kazandırır. • Kedi gözü gözlüklerin, göz kapağı ve kaşı düşük kişiler için son derece taze bir ifade sağlıyacağına eminim. Dita’nın çok güzel modelleri var. • “Ben klasik biriyim iddalı olmaktan hoşlanmam ama kaliteyi de severim” diyorsanız Persol’den şaşmayın derim. Özellikle son çıkan modeli çok hoş. • “Artık olgun bir gözlük istiyorum ama annem gibi de olmak istemiyorum” diyen herkese Prada modellerini gözüm kapalı tavsiye ederim . Teşekkürlerimi de beklerim. • “Vintage tarzdan şaşmam ama camı da iyi olmalı” diyorsanız yani vintage görünümlü ama son teknoloji cam istiyorsanız Roberto Cavalli ve Versace’nin size uygun modelleri var. • “Gözlüğümle fark atarım bu nasıl gözlük dedirtirim” diyorsanız Miu Miu yine 2015 sezonunda yapacağını yapmış.. • Camı iyi yüze son derece rahat oturan makul fiyatta gözlük istiyorsanız da Vogue’dan başka gözlük aramayın. Mezuniyet modası için çok dolaşmayın Zeynep Tosun İpekyol işbirliği öyle bir koleksiyon hazırlamış ki gerçekten rüyalarınızdaki mezuniyet elbisesine sahip olabilirsiniz . ‘Macaron’ renklerinde bu tasarımlar hem mevsime hem de ilkokul, lise veya üniversite mezuniyetlerine yakışır cinsten.
Dilek Hanif for Koton işbirliği ise mükemmel dikiş ve güzel kumaşı uygun fiyata alabilmeniz için harika bir fırsat. Demem odur ki bu iki mağazaya uğramadan elbisenize karar vermeyin. EN İYİ VÜCUT NEMLENDİRİCİLERİ Vaseline Sprey formülü çok pratik, yapışkanlık hissi bırakmadan hemen emiliyor. Nivea Duştayken sürüp duruluyorsunuz. Böylece kremlenme işi duşta bitmiş oluyor. Kurulandıktan sonra giyinmek için cilt tarafından emilmesini beklemek gerekmiyor. The Body Shop Antioksidan etkili yeşil çay içeren bu kremin kokusu inanılmaz. Ciltte nemi çok uzun süre koruyor. Diğer Body Butter’lara göre daha hafif ve kolayca sürülüyor.
EN İYİ SIKILAŞTIRICI VE SELÜLİT ÜRÜNLERİ Nuxe Sıkılaştırıcı vücut kreminin ayrıca anti-aging etkisi var. İçeriğindeki Brezilya mimozası anında toparlayıcı etki gösteriyor; yulaf polisakkaridi, Kigalia Africana ve çavdar özü ise sürekli kullanım sonucunda daha sıkı bir cilde kavuşmanıza yardımcı oluyor. Ayrıca yine yasemin çiçeği özü ve E Vitamini ile erken cilt sarkmalarına karşı koruyucu etki gösteriyor. Cilde hızla nüfuz eden krem formu sayesinde tüm cilt tiplerinde ve basen, karın, göğüs, kol gibi elastikiyet kaybı görülen bölgelerde masaj ile kolayca kullanılabiliyor. Elancyl İçeriğinde yer alan kafein özü ile inceltici, sarmaşık özleri ile ödem attırıcı, esneklik kazandırıcı yapısı ve pilosellanın yağ yakıcı etkisiyle portakal kabuğu görünümlü bölgede dolaşımı uyararak selülitsiz bir cilde sahip olmanıza yardımcı oluyor. Shiseido Yağların yakılması ve fazla yağların birikmesini engellemeye yardımcı oluyor. Serinlik hissi verip ve cilt tonunu düzenliyor. Cilt yüzeyi pürüzsüzleşip sıkılaşırken, ciltteki çukurlu görünüm gözle görülür şekilde azaltıyor. Aromatik kokusu ise muhteşem! EN İYİ GÜNEŞ KORUYUCULAR Lancaster Hafif renkli vücut jeli derin bir bronzluk elde etmenizi sağlarken cilde anında ışıltı veriyor. Cildi nemsizlikten, kuruluktan ve pullanmadan koruyan nemlendiriciler içeriyor. Sisley Güneşten korurken cilt bakımı da yapıyor. Cilt bakım içeriklerine sahip formülü ile cildi yaşlanmanın (kırışıklıklar, siyah lekeler ve elastikiyet kaybı) başlıca sebeplerinden olan, cildin serbest radikal hasarlarından korunmasına ve oksidatif stres ile mücadele etmesine yardımcı oluyor.
La Roche Posay Mist dokusu ile hızla emilip ve beyaz iz bırakmıyor. Sprey formuyla her yere kolayca sürebilirsiniz. 444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Stil&Alışveriş Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
>DANIŞMANLAR>SAĞLIKLI BESLENME
REAKTİF HİPOGLİSEMİ
Platinum Bankacılık Sağlıklı Beslenme Danışmanı Cansu Tektunalı Yemek yedikten 2-3 saat sonra ortaya çıkan kan şekerinin 70mg/dl ‘nin altına düşmesi durumudur. ‘Ne kadar yesem de 2 saat sonra çok acıkıyorum, bir şeyler yemeden duramıyorum’ diyorsanız bu belirtileri taşıyor olabilirsiniz. Yediklerinizin miktarıyla birlikte, türü de önemlidir. • Gereğinden fazla insülin veya oral anti diyabetik kullanmak, • Uzun saatler aç kalmak veya az yemek, • Öğünlerde gereksinimden az karbonhidrat almak, • İlaçları yanlış zamanda kullanmak, • Her zamankinden fazla egzersiz yapmak, • Alkol kullanmak, • Kadınlarda adet kanamasının başlaması, • Panik atak, anti depresan ilaç kullanımı, • İnsülin kullanıyorsanız, enjeksiyonlarının yerini değiştirmek, • Sindirim güçlüğü, mide boşalmasının gecikmesi, • Soğuk ortamdan aniden sıcak ortama geçmek, sebeplerinden sayılabilir. Belirtileri; açlık, titreme, terleme, dudakta ve dilde karıncalanma, solukluk, çarpıntı, huzursuzluk, sinirlilik, mide bulantısı ve bayılmadır. Her ne kadar 2-3 saatte bir bir şeyler yemek etkili olsa da, özellikle bazı gıdalardan kesin olarak uzak durulması gerekir. Beyaz unlu rafine gıdalar Hızla kan şekerini yükseltip düşürdüğünden kısa süre sonra yeniden hipoglisemiye girmenize neden olur. Sabah yenilen poğaça, simit, börek, kek, mısır gevreği, çubuk kraker gibi gıdalardan uzak durun. Tam buğday ekmeğinden tost, yulaf ezmesi, kepekli grissiniyi tercih edebilirsiniz.
Şeker Sadece şerbetli tatlı diye düşünmeyin. Salatalarda kullanılan nar ekşisi, mısır, çikolata, bisküvi, reçel, pekmez vb. gıdalar kana hızla geçen karbonhidrat içerdiğinden dolayı fazla miktarda insülin salınımına sebep olur. Patates Lif oranı çok düşük ve nişasta tipinde kana hızla geçen karbonhidrat içerdiği için patates yemeklerde mümkün oldukça az kullanılmalı. Normal patates yerine tatlı patates, A, C vitaminleri, manganez ve potasyum açısından zengin olduğundan tercih edilebilir. Pirinç Kan şekerini hızlı yükseltip düşürür. Yerine çorbalarda, dolmalarda lif içeriği yüksek bulgur, karabuğday, kinoa kullanılabilir.
Şekerli içecekler Asit ve şeker içeren soğuk meşrubatlar konusunda hipoglisemisi olan bireyler dikkatli olmalıdır. Yaz yaklaştıkça yorgunluk, enerji düşüklüğü, ferahlama amacıyla çok tüketilen bu içecekler kan şekerini hızla yükseltip düşürerek iştah artışına ve reflüye de sebep olur. Kafein Vücutta adrenalini artırıcı etki yaptığından hipoglisemi semptomları benzeri semptomlar görülebilir. Alkol Alkolün miktarı ve aç karnına alkol almak hipoglisemi geçirme olasılığını arttırır. Kan şekeri düzeyi düşmeye başladığında alkol, karaciğerden glikoz salınımını azaltır. Bu nedenle; gece alkol alındıktan sonra birkaç saat bir şey yenmezse sabahın erken saatlerinde önemli bir hipoglisemi riski olabilir. Hipoglisemi belirtileri sarhoşluğa benzediği için hipogliseminin tanınması güçleşebilir. Hipoglisemiyi kontrol altına almak için, • Her öğünde protein ve kompleks karbonhidrat grubunu bulundurun, tek yönlü beslenmeyin. Protein ve karbonhidratı karıştırmama söylentisinin doğru olmadığını bilin. • Lif içeriği yüksek sebze yemekleri ve salatalara öğünlerinizde yer verin. • Tüm unlu ve şekerli gıdalardan uzak durun. • Alkolü haftada 1-2 kadehi geçmeyecek şekilde ve yemeklerle kullanın. • Kan şekeriniz düşüyor diye şekerli besinlere yönelmeniz kısır döngü oluşturur. • Öğün atlamayın. • Kilo başına 30ml su tüketin. • Ara öğünlerde; yoğurt-meyve, peynir-kepekli grissini, süt-kuruyemiş birlikte tercih edin. • İnsülin dozları fazla geliyor olabilir. Doktorunuza danışın.
• Diyet öncesinde oral andiyabetik (OAD) kullanan hastaların diyete başladıktan sonra şekerleri düşeceğinden doz ayarlaması yapılmalıdır. 444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Sağlıklı Beslenme Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
>DANIŞMANLAR>SPOR&FITNESS
SADECE ZAYIF OLAN BÖLGEMİ ÇALIŞTIRSAM? Platinum Bankacılık Spor ve Fitness Danışmanı Serhat Sıdal Bu soru basit gözükmesine rağmen son derece önemli ve fiziksel sağlığımız açısından da dikkat edilmesi gereken bir konudur. Aynı zamanda sakatlanmamamız ve ileride oluşabilecek sakatlıkların önlenmesi için de çok önemlidir. Yoğunlukla karın, bayanlarda kalça ve bacaklar, erkeklerde göğüs, kol ve omuz genellikle şikayet edilen bölgelerdir. Burada çok büyük bir yanlış yapılır; insanlar vücudun diğer bölgelerini daha az önemseyip, görüntüsünü değiştirmek istediği bölgeleri daha çok çalıştırırlar. Bu problemli bölgelerimize özel bir çalışma uygulamayacağımız anlamına gelmez, ama sadece ihtiyaç duyduğumuz tek bir kasın çalıştırılması vücuttaki kuvvet dengelerini bozacağından eklem ve kas sakatlanmalarına yol açacaktır. Bayanlar çoğunlukla bölgesel zayıflamanın olmayacağını bilmezler, erkekler ise ihmal ettikleri bacak kaslarının vücut gelişimi ve büyüme hormonun salgılanması açısından önemini göz ardı ederler. Büyük ve güçlü bacak kaslarımız çalıştırıldığında, kaslarımızın görünmesini engelleyen fazla yağlardan daha kısa sürede kurtulmamıza da yardımcı olurlar. Herkes yağsız, sıkı görünen bir karına sahip olmak ister ve bunun için genelde birçok çalışma yaparlar, hatta hemen hemen her evde karın kaslarını çalıştıran televizyondan satılan ucuz küçük aletler vardır. Fakat kimse bu kasın karşılığı olan bel kaslarının da dengeli bir şekilde çalıştırılması gerektiğini bilmez, bu yüzden toplumun büyük bir kısmında kronik bel, boyun ağrıları hatta sakatlıkları görülür. Vücudumuzu dik duran bir elektrik direğine benzetebiliriz, bu direk dik durması
için her yönden gergin tellerle dengelenir, bir taraftaki aşırı gergin diğer taraftaki gevşek tel direğin bir fırtınada gevşek tarafa yalpalamasına ya da devrilmesine neden olabilir. Vücudun dengeli çalıştırılmasında ikinci ve en önemli husus da dış görünümün dışında doğru bir duruşa sahip olabilmektir. Eklem ve kas sakatlıklarının tedavisi ve potansiyel sakatlıkların önlenmesi açısından duruş (postür) analizi yaptırmak önemlidir. Vücudumuzun zayıf, güçlü, esnek, sert, kısa kas gruplarının tespit edilip bunların dengelenerek çalıştırılması, sağlıklı ve doğru bir duruş edinmemiz için son derece önemlidir. Bilinmelidir ki, iç bacak kaslarımız dış gruba göre daha kuvvetli veya daha sıkı ise diz ve bel sakatlığı yaşanabilir veya göğüs grubu sırt grubuna göre daha güçlü veya tam tersi durumlar kambur bir duruşun nedeni olabilir. Arka bacak kaslarımızın aşırı kısalığı ve esnek olmayışı bel, hatta boyun ve omuz sakatlıklarının nedeni olabilmektedir. Sonuç olarak güzel bir görünüm sağlıklı bir duruş ve sağlıklı bir beden için vücudumuzun tüm kas gruplarının dengeli bir şekilde çalıştırılıp yeterli esnekliğin kazandırılması önemlidir. 444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Spor&Fitness Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
>DANIŞMANLAR>PSiKOLOJiK REHBER
YEME BOZUKLUKLARI-2 BULUMİA NERVOZA Platinum Bankacılık Psikolojik Rehberi Çağlar Karaman
Bulimia Nervoza kişinin kısa sürede aşırı yemek yiyip akabinde kusarak ya da laksatif ilaçlar (müshil) kullanarak vücuttan atmaya çalışması ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Anoreksiyanın aksine çoğu zaman normal ya da normalin üstünde kiloda olurlar. Birkaç saat gibi kısa bir süre içerisinde binlerce kalorilik yemek yiyip akabinde kontrol amaçlı vücuttan bu besinleri atmaya çalışırlar. “Binge Eating”den (Tıkınırcasına aşırı yemek) sonra gelen kendini kusturma ya da zorla dışkılama durumu rahatsızlığın derecesine göre ayda bir olabileceği gibi günde birkaç kere de olabilir. Teşhis konulabilmesi için kişinin 3 aylık periyod içerisinde en az 1 defa kontrol amaçlı kasıtlı kusma, laksatif ya da diuretika (idrar söktürücü) ilaç kullanmış olması ve yeme krizleri yaşıyor olması beklenir. Kişi aynı zamanda yeme davranışlarından, vücut ağırlığından ve şeklinden memnun değildir ve bu endişelerini sıklıkla dile getiriyordur. Bazı tip bulimialarda kişilerin aşırı yeme krizlerinden sonra aşırı spor, ertesi dönemde aşırı diyet yöntemlerine başvurdukları da gözlemlenmektedir. Yemek yeme krizleri bulimik insanlar için utanç kaynağıdır. Bu sebeple çoğu zaman bu yeme krizlerini gizli bir şekilde gerçekleştirirler. Bulimik kişiler sürekli olarak vücut ağırlıkları ile meşgul olurlar. Normal kiloda olsalar dahi şişmanlama endişesi ile kontrolü ellerinde tutmak isterler. Çoğunlukla 18-25 yaş arası genç kadınlarda görülen rahatsızlık, son dönemlerde genç erkeklerde de sıklıkla görülmeye başlanmıştır. Yaklaşık olarak her 100 kişiden 5’i bulimiktir ve bu kişilerin büyük bir kısmı bunun bir rahatsızlık olduğunun farkında değildir. Bulimia rahatsızlığı bir çok sebeple ortaya çıkabilir. Genel anlamda incelik temelli güzellik anlayışının ve çok kalorili gıdaların sürekli olarak reklamlarda ve medyada karşımıza çıkması, travmatik yaşantı, düşük özgüven, biyolojik faktörler bunların
başında gelir. Genetik olarak ailede bu tip bir rahatsızlık yaşayan kişilerde hastalık riski 3-4 kat artmaktadır.
Bulimia tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Çoğu zaman psikoterapi fazlasıyla yardımcı olmaktadır. Kişinin yeme alışkanlıklarını, kişinin kendine bakış açısını, kişisel değerlendirmesini sadece vücut yapısı ile yapmaması gerektiğini danışana vermeye çalışan bilişsel davranışçı terapiler ile birlikte kalıcı olarak iyileşme mümkündür. Bazı durumlarda ilaç desteği ve yatılı tedavi de kullanılabilir.
Bir yakınınızda bulimia belirtileri görüldüğünde, bu konu hakkında kendisi ile konuşmanız faydalı olacaktır. Ancak bu konuşmayı yaparken dikkatli olmak gerekmektedir. Kişi yaşadığı utanç duygusu ile birlikte bu konu hakkında konuşmak istemiyor olabilir ya da durumunu inkar ediyor olabilir. Sabırla bu konu tekrar tekrar gündeme getirilmeli, destekleyici ve anlayışlı bir tavırla yaklaşılmalıdır. Bu tip bir durumda hasta yakınlarının da izlenecek yolun belirlenmesi için bir uzmandan yardım alması faydalı olacaktır. 444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Psikolojik Rehberlik hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
>DANIŞMANLAR>LEZZET
PİKNİK SEZONU BAŞLADI... Platinum Bankacılık Lezzet Danışmanı Şef Ceyda Baza
İstanbul’un her köşesinde bir piknik alanının yer alması söz konusu olsa da biz şehirliler bu fırsatları hiç değerlendirmiyoruz. Tüm korular, sahiller ve adalar bizim!. Şehri böyle yaşamak da mümkün, devamlı trafikten muzdarip olsak da… Biz piknik yapmayı kafamızda direkt mangal ile bağlıyoruz. Böylece işin tantanası artıyor. Kuru köfte, dolma, mercimek köftesi ya da kısır ve patates salatası yaparak Türk klasiği bir piknik yapmak da bize özgü başka minik süprizli ziyafetler yaratmak da mümkün. Hadi bu haftasonu piknik yapın... Hazırlıklara piknik seti veya sepetinden başlayalım. Mahalle manavından tahta kasa: Klasik sepet veya mahalle manavından isteyip, güzelce yıkadığınız bir kasayı evladiyelik piknik kutusu olarak kullanabilirsiniz. Ben boyadım öyle kullanıyorum. Emaye tabakların rahatlığı: Piknikte plastik veya mika kullanmayı sevmiyorum. Emaye, cam olduğu için, patlağı çatlağı olmayınca gayet zararsız bir malzeme. Piknikte keyifli lokmalar için metal veya tahta kaşıklar: Piknik sepetimde tahta kaşık kullanıyorum, Kastamonulu bir ustanın elinden çıkan şimşir kaşıklarımız var, piknikte onları kullanıyoruz. Farklı bir piknik örtüsü: Denizli’nin bütün dünyaya yaptırdığı nefis peştemalleri şiddetle tavsiye ederim. Hatta küçük peçeteler de kullanılabilir. Piknikte taze ve diri bir salata isteyenlere: Bunun için salata kavanozu veya poşet, salata sosu için minik kavanoz ve servis için tabak yeterli. Salatayı büyük bir buzdolabı poşeti veya kavanoza koyabilirsiniz. En altta en sulu olan malzeme
olacak şekilde malzemeleri dizip yanında da kavanozda salata sosunu aldığınızda, geriye piknikte karıştırıp tabağınıza dökmek kalıyor. Ev yapımı içeceklerinize minik şişeler: Kendi sıktığım meyve suyunu veya soda ile karıştırılmış halini ya da bilimum ayran çeşitlerimi götürmek isterim derseniz minik, kapaklı şişeler çok işinize yarayacak. Pikniğe ana yemek götürmek isteyenlere duyurulur. Çömlek bunun için en ideal çözüm. Diyelim ki yemeği sabah pişirdiniz. Çömlekte en az 2,5 saat sıcacık kalacaktır. Çömleklerim de benimle birlikte büyüyor, yaşlanıyor.Tabii ki Nevşehir’in Avanos ilçesinden. Karpuzsuz pikniğe piknik demem: Piknik karpuzunun tadı başkadır. Ben en çok top oynayıp yorulunca yenen karpuz-peyniri severim piknikte. Onun için de minik tabaklar oldu mu her şey tamam.
Piknik için ilk etapta aklımıza gelmeyecek ama sevmeyeni olmayan bir tarif vermek istiyorum. Piknik menüsü olarak güveçte, üstünde ekmeği ile pişirip sıcak kalacak köfte ve patates... Yanında acı biber turşusu ve ayran. Ekmek altında usul usul pişmiş köfte patates: 1 soğanı mutfak robotunda çekin. 350 gr çift çekilmiş dana döş kıymaya ekleyin. Üzerine 4 çorba kaşığı galeta unu, 1 çorba kaşığı sirke, 2 çay kaşığı kimyon, 1 çay kaşığı köfte baharı ve 1’er tatlı kaşığı tuz, karabiber ve pul biber ekleyip yoğurun. 1 yumurtayı hafifçe çırpıp karışıma ekleyin. 8 dal maydanozu ve 3 dal zahter kekiğini ince kıyıp köfteye ekleyin ve biraz daha yoğurun. 2 adet patatesi bulaşık teliyle iyice ovarak temizleyin. Bu yöntemle patatesin kabuğunu soymanıza gerek kalmayacak. Patatesleri büyük tavla zarı boyunda, 1 soğanı da piyazlık doğrayın ve kenarda bekletin. Fırından aldığınız 1 ekmeklik hamuru biraz unlayıp çömleğin kapağından biraz daha genişçe açın ve kenarda mayalanması için bekletin. Fırını 200 derecede altlı üstlü fanı da açık olacak şekilde çalıştırın. Derince bir çömleği ocağın üzerine koyup, ısıtın. İçine 1 tatlı kaşığı tereyağı ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı koyup, kızmasını bekleyin. Harçtan ceviz büyüklüğünde 20 tane köfte yapın ve 2 seferde çömleğin içinde her tarafları kahverengi olana dek mühürleyin, böylece köfteler lezzetini bırakmayacak, içlerine hapsedecekler. Köfteleri çömlekten çıkarıp, aynı lezzetli yağın içerisinde piyazlık soğanı 2 dakika kavurun ve köftelerin yanına alıp, 2 çorba kaşığı zeytinyağını çömleğe ekleyin. Çömlek sıcak olduğu için yağ çabuk ısınacaktır. 1’er tatlı kaşığı domates ve biber salçasını çömleğe ekleyip kavurun. Üzerine doğradığınız küp patatesleri ekleyip, 1 dakika daha kavurun. Altını kısın ve köftelerle soğanı tekrar çömleğe alıp karıştırın. Köfteyi biraz daha sulandırmak ve lezzetlendirmek için, içerisine 3 küp et suyu atın. Yemeklere lezzet ve güzel bir rayiha veriyor. 1 su bardağı suyu da ekleyin. Baharat olarak 1’er tatlı kaşığı tuz, karabiber, pul biber, toz kişniş ve kekik ekleyin. Köfteleri dağıtmadan tekrar karıştırın ve çömleğin kenarlarını dikkatlice, elinizi
yakmadan biraz ıslatın. Açtığınız ekmek hamurunu çömleğin üzerine ortalayın ve kapatıp kenarlarını bastırın. 2-3 dakika ocağın üstünde kalsın. Çömlekteki buharla ekmek güzelce kabarıp, şişecek. Çömleği fırına atın ve 15-20 dakika, ekmek renk alana dek pişirin. Çıkarınca 1 tatlı kaşığı tereyağını ekmeğin her tarafına sürün… Bu haliyle 2,5 saat çömlek içindeki yemek sıcak kalacaktır. Yerken üzerindeki ekmeği kırıp içindeki köfte ve patatese batırıp yiyebilirsiniz. Pikniğiniz alternatif bir çay saati de olabilir. Ben klasik malzemeler kullandım; ama bambaşka lezzetler yapmak sizin elinizde. 444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Lezzet Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
>DANIŞMANLAR>SEYAHAT
MUHTEŞEM TANZANYA Savaşçı kabilelerin, egzotik plajların bir arada yaşadığı görkemli bir Afrika coğrafyası Tanzanya. Ülkenin kuzeydoğusunda bulunan Kilimanjaro, Moshi kentinin hemen yanı başında karla kaplı ve bir o kadar şiirsel doruğuyla yükseliyor. Deniz seviyesinden 5.895 (19340 ft.) metre yüksekte bulunan Kibo adlı zirve, Afrika kıtasının en yüksek noktası olma özelliğini taşıyor. Dünyanın kendi başına yükselen en yüksek dağı olan Kilimanjaro, aynı zamanda Afrika’nın çatısı olarak da adlandırılır. Kenya sınırına sadece birkaç kilometre uzakta, ülkenin başkenti Nairobi’nin yaklaşık 200 km
güneydoğusundaki bu dağ kütlesi, aynı zamanda sönmüş bir volkan. Kendine özgü doğası ile göz kamaştıran bu eşsiz coğrafyanın UNESCO tarafından Dünya Doğa Mirası olarak ilan edilmesi ise 1987 yılında gerçekleşmiş. Yapmadan&Görmeden dönmeyin… Kilimanjaro’ya gidenlerin konak yeri ise Arusha olabilir. Aynı adla anılan bölgenin en büyük yerleşimi olan bu kent, Büyük Yarık Vadisi’ne (Great Rift Valley) ve Serengeti Ovası’na yönelecekler için de önemli bir durak. Arusha Deklarasyonu ile uluslararası anlamda adını tüm dünyaya duyurmuş Kent, altyapı bakımından ülkenin en iyi durumdaki yerleşimi. Kilimanjaro Uluslararası Havalimanı şehri, dünyanın hemen hemen her ülkesine bağlarken, düzenlenen otobüs seferleri ise Arusha’yı diğer Afrika kentlerine gidilebilen önemli bir nokta kılıyor.
Bu dönemler dışında ülkeye, sıcak ve nemli bir iklim egemen. Haziran-Ağustos ve Ocak-Şubat ayları Kilimanjaro’yu görmek için en doğru zamanlar. Ekvator çizgisinin yaklaşık 340 km güneyindeki bu bölge, Darüsselam şehrinin yaklaşık 500 km kuzeybatısında ve Victoria Gölü merkezinin yaklaşık 560 km güneydoğusunda yer alıyor. Birçok türün bir arada yaşadığı milli park alanı yalnız dorukları ile değil, eteklerindeki ekosistem ile de oldukça özel. Daha düşük yükseltilerde muz ve kahve tarımı yapılan düzlükler bulunuyor. Alt kesimlerde yer alan oldukça sık ve gür ormanlar, iklimin daha okşayıcı bir başka biçimini ortaya çıkarıyor. Yükseklere çıktıkça, kayaç ve zorlu bir doğa örtüsü her yanı sarıyor. Ancak yüksek kesimlerden görülebilen muhteşem Afrika manzarası bütün bu çetin koşulları unutturuyor. Tanzanya’ya gelen hemen her turistin yapılacaklar listesinde yer alıyor Kilimanjaro’ya tırmanmak. Dağın taban kesimine en yakın konumda Moshi kasabası bulunuyor. Moshi, 2002 sayımlarında göre 144.739’luk bir nüfusa sahip. Bu kasaba ülkenin kahve üretim merkezi olma özelliğini taşıyor. Kahve Moshi için gündelik yaşamın belirleyicisi, yerleşimin dört bir köşesinde kahve kokusu hissediliyor. Özellikle açık
arttırma biçiminde düzenlenen alım-satım işlemi görülmeye değer. Uluslararası alıcılar, Moshi kahvesini bu yolla satın alarak tüm dünyaya pazarlıyor. Ekonomik açıdan bölgedeki diğer önemli tarım ürünü ise şeker. Şeker tarlaları Moshi’nin hemen yanı başında görülmeye başlanıyor. Moshi’nin sokakları çoğunlukla sessiz ve huzur dolu bir atmosfer sunuyor. Taptaze kahve kokusu, tertemiz bir hava bu sessizlikle birleşince ortaya eşsiz bir dinginlik tablosu çıkıyor. Moshi, karayolu hatlarıyla Tanga kentinden eski başkent Darüsselam’a bağlanıyor. Bölge, doğal mirasları nedeniyle, Arusha’dan daha fazla turist çekiyor. Ne yenir, Ne içilir ? Yerel yemeklerden muz ve biftekli “Mtori” en bilindik olanı. Balık eti ya da kırmızı etle yapılan sebzeli güveç “Mchicha” ise bir diğer ünlü yemek. Tanzanya’nın ulusal yemeği sayılan “Ugali”, Kilimanjaro bölgesinde de gözde yemeklerden biri. Ama hemen her yörenin kendine göre bir pişirme usul farklılığı olduğunu belirtelim. Sütlü çayın oldukça tüketilir olması ilginç bir ayrıntı. Bölgede sütlü çay Chai Maziwa adıyla biliniyor. Kahve ve muzun tadı biraz değişik olsa da süt ve et oldukça çok tüketiliyor.
Pratik Bilgiler Afrika ülkeleri arasında Tanzanya, doğal ve kültürel mirasını görece iyi koruyabilmiş olanlardan biri. Belki de en etkileyici Milli Parklar ve oyun rezervleri burada bulunuyor. Ovalar ve bozkırlarla genişleyen Serengeti ve Kilimanjaro Ulusal Parkları, yaban yaşamı yakından görmek için neredeyse Afrika kıtasındaki belli başlı noktalar olarak kabul ediliyor. Yakındaki kabilelerin günlük yaşamını görmek çok ilginç bir deneyim olabilir. Bunun için merkezde bulunan ofislerin günü birlik kültür turlarından yararlanabilirsiniz. Kahve tarlaları ve diğer dikim alanları da yine turlar kapsamında görülebilir. Kilimanjaro Ulusal Parkı’na erken saatlerde düzenlenen turların amacı ise yaban hayatı görmek ve elbette Afrika’nın Çatısı’na çıkmak. Afrika’yı simgeleyen herşeyi tek tek sıralasanız, her birini eksiksiz bulabileceğiniz bir adres Kilimanjaro. Milli parklarda yaban hayatın bütün renklerini görebilirsiniz. Tüm bu resmi güçlü bir zıtlıkla tamamlıyor Kilimanjaro. Uzun boylu, kırmızı cüppeli Masai’ler başta olmak üzere; Tanzanya 120 kadar etnik gruba ev sahipliği yapıyor. Bu çeşitliliği görmek için fazla çaba gerekmiyor üstelik. Sıradan bir safari boyunca tüm bu renkleri gözlemlemek olanaklı. Ulaşımı olabildiğince kolaylaştırılmış bir diğer doğa bölgesi ise Ngorongoro Milli Parkı. Ceylanlar, zebralar, aslanlar, leoparlar, çitalar ve şanslıysanız görebileceğiniz beyaz gergedanlar size eşsiz bir safari deneyimi yaşatabilir. Moshi’nin biricik pazarı hiçbir şey almayacak bile olsanız kesinlikle görmeniz gereken bir yer. Genellikle merkezdeki dükkanlarda anı olarak alınabilecek birçok ürün bulunuyor. Birçoğu kadınların elinden çıkmış, oldukça özgün elişi ürünlerini ancak pazaryerinden veya sokak aralarından satın alabilirsiniz. Arusha’da merkezdeki Pazar dışında, özellikle Maasai Pazarı’nda anı niteliğinde ürünler almak için oldukça çeşit bulabilirsiniz.
TANZANYA SAFARİ TURU 5 Gece, 6 Gün Kişi Başı 1500 avrodan itibaren…
Detaylı bilgi ve rezervasyon için 444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Seyahat Danışmanınızla görüşebilirsiniz.
2015 yılı içerisinde her tarih için düzenlenebilir.
>DANIŞMANLAR>SEYAHAT
EGZOTİK BİR YOLCULUĞA VAR MISINIZ?
İtalya’nın baş döndürücü egzotik adası Sardinya, enfes koyları, turkuaz ve zümrüt yeşili suları, tarihi atmosferi ve doğal güzellikleriyle bir tatilden çok daha fazlasını vadediyor. Bu yaz Sardinya’yı keşfe var mısınız? Turkuaz mavi sular, dünya mirası listesine girmiş tarihi kalıntılar, iştah açıcı özgün mutfak ve egzotik plaj partileri… Akdeniz’in heyecan verici adası Sardinya İtalya’nın Sicilya’dan sonra en büyük ikinci adası olarak biliniyor ve İtalya’nın batısında Korsika’nın güneyinde konuşlanıyor. 1 milyon 800 bin kişinin yaşadığı adada Roma İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan tarihi kalıntıların gizemli atmosferi, altın sarısı kumsallar, zümrüt yeşili sular, adayı tatil gezginlerinin en popüler destinasyonlarından biri yapıyor. İnce kumlu plajları kadar iç açıcı yaylaları ile de yılın yaklaşık 6 ayı turist ağırlayan ada, masif dağların görkemli manzarası ile birçok gezginin fotoğraf albümlerini süslemeye devam ediyor. Bu yaz Akdeniz sıcağını egzotik bir adada karşılamayı hayal ediyorsanız, bu hayalinizi Sardinya’da gerçekleştirebilirsiniz! Görülecek Yerler ve Aktivite Cennet ada Sardinya’ya gelip de tekne gezisine katılmamak kabul edilemez. Sardinya’nın en güzel koylarından birine sahip olan Alghero’da düzenlenen tekne turlarına çocuklu aileler de kabul ediliyor. Her türlü can güvenliğinin sağlandığı gezide konuklara ekipmanlarla dalış keyfi yaşatılıyor. Akdeniz’in en renkli balıklarını aileniz ile keşfedebilir, sevimli yunuslarla hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. Çocuklu ailelere en uygun plajlardan bir diğeri de Cagliari. Kentten kalkan minibüslerle 10 dakikada ulaşabileceğiniz plaj, oldukça sığ sulara sahip. Alghero’da üzüm bağlarında üzüm toplamak ve zeytinliklerde piknik yapmak da ayrı bir zevk. Tarihi mekanlardan hoşlananların kenti ise Barumini. Birçok arkeolojik kalıntının bulunduğu kentte,
Bronz çağından günümüze ulaşan taşlar dikkat çekici. En önemli kalıntı ise Unesco tarafında Dünya Mirası kabul edilen Nuraghe Su Nuraxi. Doğanın Tadını Çıkarın Akdeniz’in cennet adası Sardinya’nın La Peleso plajı zümrüt yeşili sularıyla çok çekici. Tarihi şehir Castello’yu ve büyüleyici manzarasında tatilinizi ölümsüzleştirecek kareler çekebileceğiniz Bastione Sam Remy Katedrali de mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasında. Maceraya Hazır Olun Porto Cervo Yat Kulübü’nde demirlemiş dünyanın en gösterişli yatlarını görebilir, mavi sularda sörf ya da Sardinya tepelerinde hiking yapabilirsiniz.
Eğlence Marina pubları ve kulüpleriyle öne çıkan Sardinya’nın başlıca eğlence kentleri arasında Cagliari ve Alghero geliyor. Gece hayatının 22.00’de başladığı adada eğlencenin en iyi adresleri ise sahil partileri. Birçok bar birbirinden renkli plaj partilerine evsahipliği yapıyor. Alışveriş Antika eşyaları ve el emeği hediyelikleriyle dikkat çeken Sardinya’dan ada kültürünü yansıtan seramiklerden satın alın. Eve enfes Cannonau şarabından götürmeyi de unutmayın!
Yeme İçme Sardinya’nın es geçmemeniz gereken bir noktası da enfes mutfağı. Baharatlarıyla öne çıkan Sardinya mutfağının spesiyelleri arasında nane, peynir ve diğer malzemelerle zenginleştirilen ünlü makarna culurgiones, çıtır çıtır carasau ekmeği ve Sardinya’ya özgü şarap Cannonau mutlaka denenmesi gerekenler listenizde yer alsın. Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi zeytinyağlılar ve görsel şölen havasında servis edilen salata çeşitleri de iştahınızı bir hayli kabartacak. Korsika-Ajaccio Akdeniz’in en büyük adalarından biri olan Korsika, tarih boyunca el değiştirmiş ve diğer Akdeniz adaları gibi devletlerin paylaşamadığı bir ada olmuştur. Milliyetçi ruha sahip Korsika halkı, ada Fransızlara geçene kadar isyan ettiğinden “Asi” lakabı almıştır. Akdeniz ikliminin hakim olduğu cennet koyları ve plajları ile ünlü,
Avrupalıların en çok tercih ettiği tatil merkezlerinden olan Korsika, size yazın, güneşin ve denizin tadını çıkarmak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Korsika, dört mevsim yaşayan, el değmemiş, bakir güzelliklere sahip bir ada. Fransa’nın Akdeniz’deki adalarından biri olan Korsika, küçücük koyları ve kumsallarıyla da tatilcileri büyülemeyi başarıyor. Demir atmaya müsait davetkar koyları, kimi zaman kızıl, kimi zaman beyaz renklere bürünen sarp kayalıkları ve turkuaz denizi ile Korsika kıyıları, yaz aylarında bile sessizlik ve sakinliği sunabiliyor. İtalya’nın Sardinya adasından Bonifacio Boğazı’yla ayrılan Korsika’nın başlıca şehirleri söyle: Ajaccio, Bastia, Corle, Sartene, Saint-Florent, Calvi, L’ile Rouess, PortoVicchio, Bonifacio ve Aleria. Üçte biri koruma altına alınmış adanın en bilindik kumsalı olan Porto Veccio Körfezi, altın rengi kumlarıyla ünlü. Santa Giulia açıklarına serpiştirilmiş gibi duran granit yığınları ise doğanın hoş bir sürprizi.
Görülecek Yerler ve Aktivite Korsika‘da gezilecek ve mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir tanesi bölgenin kültürel anlamda başkenti sayılabilecek Corte ve çevresidir. Bunun yanı sıra; Prato Vadisi ve Ponte Leccia gezileri.Golo Vadisi, Morosaglia gezisi, Paoli Müzesi, Napolyon‘ un doğduğu yer olan Ajaccio‘daki Napolyon Mağarası, Kalker kayaları üzerine inşa edilmiş ve kale şehir diye anılan Bonifacio, Tavignanu Vadisi, Balagne, Corbara ve San Antoniu Köyleri de görülmesi gereken yerler arasındadır. Eğlence Ajaccio gece hayatı üzerine kurulmuş bir şehirdir. Bu şehirdeki gece kulüpleri ve barlar, turist yoğunluğu olan bölgelerde, gece 04:00’e kadar açıktır. VIP Ajaccio adlı mekan, bu şehirde en çok tercih edilen gece kulübüdür. Bunun dışında tercih edilebilecek bazı mekanlar: Le Zing, Coté Plage, Pailotte Trottel Beach ve Le Temps des Oliviers’dir. Alışveriş Ajaccio’da daha çok bu şehre ait olan ürünlerin satıldığı dükkanları her tarafta görebilrsiniz. Bu ürünler için en çok tercih edilen yer Maison de L’Amande Corse’dir. Aynı şekilde Opium adlı dükkan da bu tarz hediyelik ürünler için tercih edilebilir. Bunlarla birlikte şehirde tercih edilebilecek olan alışveriş merkezi ise Ajaccio en Place de Diamant’tir. Bu alışveriş merkezinde dünyaca ünlü bir çok marka bulunmaktadır. Bunlarla birlikte, bu şehirde yapılan şarküteri ürünlerinin satıldığı yerler de bulunmaktadır. Bu ürünler için ise U Stazzu, Village Corses isimli dükkanlar en çok tercih edilen yerlerdendir. Bunların dışında Korsika yapımı olan film ve müzik CD’lerinin satıldığı Musica adlı dükkanı da ziyaret edebilirsiniz. Yeme İçme Ajaccio’da gerek Fransa mutfağından, gerekse Korsika mutfağından lezzetler sunan bir çok restoran bulunmaktadır. Bu restoranların yanı sıra bazı kafeler de bulunmaktadır. Bu şehirde tercih edebileceğiniz mekanlardan bazıları şunlardır; Le Grand Café Napoléon, Le 20123, U Pampasgiolu, L’Altru Versu, Ariadne Plage, Chez Paulo, Da Mama, Le Spago, Bistrot Pigale ve L’Estaminet.
SARDİNYA&KORSİKA TURU
7 Gece, 8 Gün Kişi Başı 1250 avrodan itibaren… 2015 yılı içerisinde her tarih için düzenlenebilir.
Detaylı bilgi ve rezervasyon için 444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Seyahat Danışmanınızla görüşebilirsiniz.
>KİTAP
Haberler (*Bir Kullanma Kılavuzu) Alain de Botton Sel Yayıncılık İsveçli felsefeci ve yazar Alain de Botton, okurlarının algı kapılarını havalimanlarından iş yerlerine sürüklerken bu sefer kent yaşamının olmazsa olmaz kaynağına, haberlere odaklanıyor.
Her gün maruz kaldığımız haber bombardımanını o kadar kanıksamışızdır ki, bu kadar önemli bir şeyin etkileri üzerine pek durup düşünmeyiz. Alain de Botton, “Haberler”de bu şaşırtıcı boşluğu doldurmaya çalışıyor. Çeşitli vakaları derinlemesine analiz ederek sorular soruyor ve bunların cevabını arıyor: Felaket haberleri neden aslında moralimizi düzeltir? Ünlülere neden bu kadar meraklıyız? Yolsuzluk ve skandal haberleri neden bu kadar ilgi çekicidir? Uzak ülkelerde yaşanan trajediler neden bize bu kadar sıkıcı gelir? Haberler daha iyi bir insan olmamıza nasıl yardımcı olabilir? Modern teknolojinin de etkisiyle kendimizi beş dakikada bir haberleri kontrol etmek zorunda hissettiğimiz, sabah haberle kalkıp akşam haberle yattığımız bu çağda, iç huzurumuzu korumanın, umutsuzluğa kapılmamanın ve gerçekten neyin önemli neyin önemsiz olduğunu anlamanın çok da zor olmadığını savunan de Botton’un bu son çalışması bir tür “haber kullanma kılavuzu” olarak düşünülebilir.
Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Selim İleri
Everest Yayınları Türkçe edebiyatın yaşayan belleği Selim İleri’den tüm edebiyatseverler için olağanüstü bir kılavuz! “Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu”, çocuk yaşlarından beri “romanlar karasevdalısı” olan Selim İleri’nin, yarım yüzyılı aşkın okuma serüveninde yolunu aydınlatan romanlara ve bu romanların yazarlarına gönül borcunu ödemek için kaleme aldığı bir kaynak kitap…Usta yazarın, 1874-1980 yılları arasını ele aldığı, Türk edebiyatının ilk roman denemelerinden yakın döneme kadar, yayınlanmış binlerce roman arasından seçtiği 229 romanın farklı dünya görüşlerinden, farklı üsluplardan örneklerle bezediği bu seçki, Türkçe romanın tarihi seyrini takip etmek, roman sanatımızın inceliklerini öğrenmek isteyenler için çok önemli bir yol haritası.
Barbarın Kahkahası
Sema Kaygusuz Metis Kitap
“Yere Düşem Dualar”, “Yüzünde Bir Yer”, “Karaduygun” gibi eserlerindeki anlatımı ve konularıyla çağdaş edebiyatımızın özgün isimleri arasında sayılan Sema Kaygusuz yen, romanıyla raflarda. Hiçbir trajedi kişisel değildir: Sirayet eder, bulaşır ve sonunda her şeyin rengini, kokusunu değiştirebilir. Sema Kaygusuz yeni romanı “Barbarın Kahkahası”yla bir motelde olup bitenler üzerinden bir ülkeyi anlatıyor. Tatil, dinlenme, tembellik zamanının beklenmedik ve pek nahoş bir şekilde kesintiye uğraması motel ahalisi arasında gerginliklere, bastırılmış kişisel hesaplaşmaların gün yüzüne çıkmasına, dillendirilememiş acıların ortalığa saçılmasına sebep olur. Tüm bu olan bitene bir ergenin sert, zalim ve el yordamıyla giden “erkek olma” uğraşları da eşlik eder. Kaygusuz okurlarının iyi tanıyacağı kendine has üslubuyla ilerleyen roman, alttan alta sürdürdüğü polisiye roman gerilimini de final sahnesine kadar taşımayı başarıyor. Her zamanki gibi leziz ve besleyici bir iş çıkarmış Kaygusuz...