NİSAN 2017
7-9 Nisan 2017
Alaçatı Ot Festivali
Dünyaca ünlü eğlence parkı
Paris & Disneyland
İÇİNDEKİLER | NİSAN
4
22
Etkinlikler
Teknoloji
14
Sinema
22
Yeme-İçme
52
Seyahat
60
Kitap
Değerli Müşterimiz, Yapı Kredi Platinum Bankacılık Ailesi olarak, her zaman hayatınıza değer katacak, size özel çözüm ve hizmetler için çalışıyoruz. Tüm hizmetlerimizde olduğu gibi, Platinumag dergisiyle de ayrıcalıklı dünyanızı renklendirmeyi ve size standartların dışında, özel bir yaşam sunmayı hedefliyoruz. Nisan ayı ile beraber baharı ve baharın getirdiği güzellikleri kucaklarken size tap taze ve keyifli içerikler hazırladık. Mevsimin tadını çıkaracağınız mekanlar, renkli etkinlik rehberi ve vizyon filmleri için ihtiyaç duyacağınız tüm içerikleri sizin için bir araya getirdik. Bu ay, sizlere birbirinden özel konserler, vizyon filmleri ve kitap önerileri sunuyoruz. İsveçli dream pop üçlüsü The Radio Dept’i bir kez daha ağırlıyoruz İstanbul’da. 31 yaşında olmasına rağmen olgun, bazen dramatik ve yer yer karanlık bir müzikal dil kullanan İsrailli müzisyen Riff Cohen Ankaralı hayranlarıyla
buluşuyor. Şehrin en iyi restoranlarını ve lezzetlerini 2013 yılından beri İstanbullular ile buluşturan 101 İstanbul Lezzeti Festivali bu yıl yine Ortaköy’deki Esma Sultan Yalısı’nda. İzlemenizi önerdiğimiz filmler arasında “The Fate of the Furious / Hızlı ve Öfkeli 8”, Green Room/ Dehşet Odası gibi vizyon filmlerini öneriyoruz. Bu ay size okumanız için önerdiğimiz kitaplar arasında ise “Maskulist” ve “Dokunmadan” gibi kitaplar yer alıyor. Platinumag Danışmanları’nın sizler için hazırladığı, şehir hayatından eğlenceye, tatilden stil ve alışverişe, spordan sağlıklı beslenme konularındaki yazıları Platinumag Danışmanları sizler için özel olarak hazırladı. Platinumag’in, hayatın hemen hemen her noktasına dokunan çok yönlü içeriğiyle, sizin için vazgeçilmez bir rehber olacağını umuyoruz.
Dergimizi keyifle okumanız dileğiyle… Yapı Kredi Platinum Bankacılık
etkinlik
> KONSER
The Radio Dept Salon İKSV, İstanbul 28 Nisan, 22.00 The Radio Dept 2016 tarihli albümü ‘Running out of Love’ın turnesi kapsamında ikinci kez Salon sahnesinde.
İsveçli dream pop üçlüsü The Radio Dept.’i 2010 tarihli albümleri ‘Clinging to a Scheme’ sonrasında bir kez daha ağırlıyoruz İstanbul’da. İlk konserin tadı damağınızda kaldıysa veya bu konseri kaçırdıysanız, Salon İKSV’deki performansları için biletinizi tez vakitte hazır edin.
BİLET FİYATLARI Ayakta Tam: 56 TL Ayakta Öğrenci: 45 TL BİLETLER www.biletix.com
5
etkinlik
> KONSER
Riff Cohen IF Performance Hall, Ankara 20 Nisan, 21.30 Müzikal anlayışı geniş bir tarz ve tını çeşitliliği gösteren Riff Cohen, Tel Aviv Üniversitesi’nde Müzikoloji eğitimi almış.
Çıkış albümünü 2012 Ağustos ayında İsrail’de yayınlayan Cohen, albümünden bir sene sonrasında yayınladığı ‘A Paris’ ve ‘J’aime’ parçalarıyla tanınıyor. Şirin mi şirin, kendi şarkılarını yazan, enerjisi hayli yüksek, bir müzisyen kendisi. Şarkıları Fransızca ve İbranice, Fransız ve Arap etkili pop müzik olarak tanımlanabilir. En büyük ilhamı Fortunée adlı, Tunus’un Djerba Adası’nda yaşayan, okuma-yazma bilmeyen büyükannesinden aldığını söylüyor.
BİLET FİYATLARI 56 TL BİLETLER www.biletix.com
7
etkinlik
> KONSER
Karsu Antalya Kültür Merkezi, Antalya 5 Nisan, 20.30 Etkileyici sesi, enerjisi, piyano ve yaylıların kombinasyonu ile bezeli müziğiyle Karsu 5 Nisan’da Antalya’da!
Hataylı bir ailenin kızı olan Karsu Dönmez, dünyanın pek çok yerinde sahneye çıktı. Bunların arasında New York Carnegie Hall ve North Sea Jazz Festival da var. Caz, blues, soul ve funk’ı Türk müziğiyle harmanlayan Karsu’nun on parmağında on marifet var desek yeridir: Piyano çalıyor, İngilizce söz yazıyor, beste yapıyor, şarkı söylüyor. Yeni albümü ‘Colors’ı geçtiğimiz Eylül ayında yayınlayan Karsu’nun yeni şarkılarını canlı dinlemek için bundan iyi fırsat olmaz.
BİLET FİYATLARI 1. Kategori: 78.50 TL 2. Kategori: 56 TL BİLETLER www.biletix.com
9
etkinlik
> NÄ°SAN
Nisan Ayında Başka Neler Var? Nisan ayında sizin için seçtiğimiz etkinlikler... 101 İstanbul Lezzeti 30 Nisan, 13.00 / Esma Sultan Yalısı, İstanbul BİLET FİYATLARI 200 TL
GoGo Penguin 05 Nisan, 20.30 / Babylon, İstanbul BİLET FİYATLARI 44.50 TL
David Helfgott 22 Nisan, 21.00 / Congresium Ankara BİLET FİYATLARI Protokol: 198 TL / VIP: 172.75 TL / 1. Kategori: 139.75 TL / 2. Kategori: 110 TL 3. Kategori: 83.75 TL / 4. Kategori: 55 TL
Adamlar 19 Nisan, 22.00 / Tudors Arena, Antalya BİLET FİYATLARI 40 TL
Iyeoka 15 Nisan, 21.00 / Container Hall, İzmir BİLET FİYATLARI 56 TL 11
Gelecek Ay Neler Var? Che Malambo 5 Mayıs / İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul
Yuna 13 Mayıs / Babylon, İstanbul
Parkfest 13 Mayıs / KüçükÇiftlik Park, İstanbul
Swans 16 Mayıs / Zorlu PSM, İstanbul
Cyrille Aimee 8 Mayıs / İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul
eğlence
> SİNEMA
>
sinema
Hızlı ve Öfkeli 8 (The Fate of the Furious) Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:
F. Gary Gray Chris Morgan Aksiyon, Gerilim Vin Diesel, Dwayne Johnson, Jason Statham 13 Nisan
‘The Fast and the Furious’ serisinin sekizinci filmi kadrosuna Charlize Theron’u da katarak tüm hızıyla beyazperdeye geri dönüyor. Elini ayağını suçtan çekmeye karar vermiş grup, Charlize Theron’un canlandırdığı gizemli karakter Cipher’ın devreye girmesiyle eski günlerine geri dönüyor. Cipher, Dom’u gizli planlarına dâhil ederek tekrar suça bulaştırınca, grubun geri kalanı Dom’u durdurmak amacıyla harekete geçiyor. Böylece Dom ve Letty’nin balayı planları, Brian ve Mia’nın ise emeklilik hayalleri suya düşüyor.
15
>
sinema
Dehşet Odası (Green Room) Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:
Jeremy Saulnier Jeremy Saulnier Aksiyon, Gerilim Anton Yelchin, Imogen Poots, Patrick Stewart 14 Nisan
Jeremy Saulnier’in cüretkar bir şekilde müzikle alakasız, ama bir o kadar da sürükleyici bağımsız geriliminin odağındaki müzik grubunun ismi “Ain’t Rights”. Grup, harap olmuş minibüsleri için yabancıların arabalarından gaz aşırmaktadır ve podcastler aracılığıyla yolunu bulur. Grup üyeleri Oregon civarlarında kalabalıkla bir kavgaya girişince soyunma odasına sığınırlar. Tam bu noktada Dehşet Odası için işler ilginçleşmeye başlıyor ve şiddeti beslediği kadar sanatı da besleyebilecek bir öfkeye dair akıllıca bir film çıkıyor karşımıza.
>
sinema
Get Out Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:
Jordan Peele Jordan Peele Korku, Komedi Daniel Kaluuya, Allison Williams, Keith Stanfield 21 Nisan
Türleri alt üst etmeye seven John Carpenter’ın yüzünde alçakça bir sırıtışa neden olacak güçte bir korku Get Out, bizi ölümüne korkutmak yerine ırksal gerilimlerle oynamaktan daha çok zevk alıyor. Film asıl fikrine fazlaca aşık gibi gözüküyor: Beyaz kız arkadaşınızın ailesiyle tanışmak sağlığınıza zararlı olabilir. Genç, ciddi bir fotoğrafçı olan Chris, Rose’a açıkça tapmaktadır. Yine de Rose’un ailesine ait şehir dışındaki büyük malikaneyi ziyarete gidecek olmak Chris’i oldukça ürkütmektedir. Yolda ezdikleri geyik ise Chris’in bu korkularına pek de yardımcı olmaz, geyiğin can çekişirkenki bakışları ise sanki bir uyarı gibidir
17
>
sinema
Son Macera (Going In Style) Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:
Zach Braff Theodore Melfi Komedi, Polisiye Morgan Freeman, Michael Caine, Alan Arkin 21 Nisan
Morgan Freeman, Michael Caine ve Alan Arkin gibi isimlerin başrolünde yer aldığı Son Macera, 1979 yapımı aynı isimli filmin yeniden çevrimi. Üç çaresiz adamın başlarına gelenlerden sorumlu tuttukları bir bankayı soyma çabalarını anlatan film, ayın kayda değer komedi filmlerinden. Yönetmenliğini Scrubs ve Garden State’teki rolleriyle tanıdığımız Zach Braff’in üstlendiği film, Scent of a Woman’ın da yönetmeni olan Martin Brest’in filminden uyarlama.
>
sinema
Galaksinin Koruyucuları 2
(Guardians of Galaxy Vol. 2) Yönetmen: Senarist: Tür: Oyuncular: Vizyon Tarihi:
James Gunn James Gunn Aksiyon, Macera Chris Pratt, Zoe Saldana, Dave Bautista 28 Nisan
Oldukça iyi eleştiriler alan ilk filminin ardından Galaksinin Koruyucuları ikinci filmi ile tekrar seyirci karşısına çıkıyor. Filmin yönetmenliğini ilk filmin de yönetmeni olan James Gunn üstleniyor. Uzayın farklı bölgelerinde yolculuk eden ekip, artık bir aile haline gelmiştir ve koruyucular birbirlerini korumaya ve grubu bir arada tutmaya çalışmaktadırlar. Öte yandan, Chris Pratt tarafından canlandırılan Star-lord Peter Quill’in geçmişi hikâye ilerledikçe açığa çıkmaya başlayacaktır.
19
>
sinema
Başka Sinema Şubat Filmleri Sinema keyfinin İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir garantörü Başka Sinema salonlarında bu ay giren filmlere bakıyoruz: ‘Koca Dünya’ 07 Nisan’da Başka Sinema Salonlarına konuk oluyor. Ali ile Zuhal iki kardeş ya da kendilerini öyle biliyorlar. İkisi de kimsesiz; beraber büyümüşler. Reha Erdem, Ali ile Zuhal’i onları kıstıran şehirden, makine yağlarıyla bezeli gri ve dar odalardan kaçırıyor, ulvi bir güzelliğe sahip ormanın içine atıyor. Masal da orada başlıyor. Ama yanılmamak lazım, bir Reha Erdem masalı bu. Alabildiğine karanlık, ölümle hep dirsek temasında; yeri geldiğinde de hayat ve umut dolu. Hep başka bir varoluş şekli ve başka bir dil arayan Reha Erdem sinemasının tınıları yankılanıyor masalda. Bu ay Başka Sinema salonlarına konuk olan bir başka film ise 28 Nisan’da vizyona girecek olan ‘Things to Come / Gelecek Günler’. Paris’te geçen, Isabelle Huppert’in bir felsefe öğretmenini canlandırdığı L’avenir, Mia Hansen-Løve’in bir star etrafında şekillenen ilk filmi. Huppert kişisel ve entellektüel bir kriz esnasında tanıdığımız Parisli öğretmen Nathalie’yi canlandırırken, sade ve zekice bir performans sergiliyor. Muhafazakar bir öğretmen olan kocası Heinz, tam iki çocukları büyümüş ve yuvadan uçacakken Nathalie’yi metresi için terk edeceğini açıklar. Öte yandan, yaşlı ve gösterişe düşkün annesi iyi değildir ve Nathalie’yi git gide daha çok zorlamaktadır. Profesyonel yaşamında ise, yayınevi artık işine yaramamaktadır ve favori öğrencilerinden biri olan, saplantılı ve özgür ruhlu Fabien ise dağlardaki bir anarşist gruba katılacaktır.
danışmanlar
> YEME-İÇME
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Eğlence Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Baharın Keyfini Doyasıya Çıkaracağınız Mekanlar Platinum Bankacılık Eğlence Danışmanı: Handan Uzandaç
White Mill Cihangir İstanbul’un gözbebeği Cihangir’in en beğenilen lezzet duraklarından White Mill, dört mevsim boyunca misafirlerinin keyifli vakit geçirmesine olanak sağlıyor. Cihangir Susam Sokak’da konumlanmış olan Mill Cafe, her mevsim ayrı tat veriyor. Misafirlerini huzur dolu atmosferinde, birbirinden lezzetli sunumlarıyla ağırlayan mekanın menüsü de oldukça cazibe uyandırıyor. Akdeniz mutfağına ev sahipliği yapan mekanın menüsü basit gibi görünse de oldukça lezzetli ve iştah kabartan cinsten. Oldukça beğeni toplayan White Mill’in ön tarafından anlaşılmayan arkadaki gizli bahçesinde kokteyller, isterseniz yanında karışık ya da atıştırmalık meze tabakları ile deneyin, yoksa en güzel şekilde tek başına tadımlık. Gece 01:30’a dek misafirlerini ağırlayan mekan, iş çıkışı günün yorgunluğunu atabileceğiniz ve içkinizi yudumlayabileceğiniz, alt katındaki mini barı, defne ağaçlarının altında bahçesi ve evinizdeymiş hissi veren iç mekanında, arkadaşlarınızla buluşup sohbet edeceğiniz Cihangir’in nadide kafe restoranlarından biri olarak gösteriliyor. Sıcacık bir atmosferde dostlarınızla birlikte geçireceğiniz keyifli saatlere ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyan White Mill, misafirlerini sürprizleriyle de şaşırtmayı seviyor. 23
Socrates Bistro Türkiye’nin en alternatif spor dergisi Socrates Dergi ve ortakları Can Öz ve Baran Yağmurlu tarafından, 2 Kasım itibari ile üzerinde oldukça düşünülen ve tasarlanan bir proje eşliğinde kapılarını açtı. Socrates Bistro’nun menüsü Dünya lezzetlerinden oluşuyor. Socrates ekibi birçok ülkeden beğendikleri yemekleri, kendilerine özgü dokunuşlarla birleştirerek, mekânın menüsüne taşımış. Yemek konusunda yeni deneyimlere açık olmayan biri tarafından biraz yadırganabilecek bir menü olsa da, denedikçe oldukça keyif veren ve memnun bırakan bir menüye sahip olduğunu belirtmeliyiz. Menüdeki farklılığın yanında mekanda oldukça hoş süprizlerle keyifli vakit geçirmeniz sağlanmış. Krem şantili çilek ve şampanya ikramlarıyla keyiflenebilir ya da Wimbledon Turnuvası’na bira ve atıştırmalıklarınızla eşlik edebilirsiniz. Socrates Bistro’nun yemeklerinde kullanılan ürünlerin çoğunun mutfak ekibi tarafından yapıldığını ve dondurulmuş ürünlere asla yer verilmediğini vurgulamakta fayda görüyoruz. Özellikle beğenilen ve mutfak ekibi tarafından da önemle üzerinde durulan ABD’den özel olarak getirilen ‘Smoke Gun’ ile hem yemeklerde hem de kokteyllerde özel tatlar yaratılıyor. Kendine özgü, sıradışı, keyifli ve bol süprizli bir deneyim için mekanı mutlaka görmenizi öneriyoruz.
Nopa Restaurant Nişantaşı’nın gözde mekanlarının yer aldığı sokak olan Atiye Sokak’da oldukça sakin bir dekorasyonla fark yaratan Nopa Restaurant, mekanın tasarımı kadar, sezona göre farklılık gösteren ve oldukça lezzetli menüleriyle de Nişantaşı müdavimlerinin uğrak yeri olmaya aday. Menüden söz etmek gerekirse oldukça beğenilen kajun sosunda yengeç kekini, avokado pancar salatasını ve meşe odunda pişen etlerini mutlaka denemenizi tavsiye ederiz. Günün her saatinde keyifle vakit geçirebileceğiniz Nopa Restaurant’ı görmek sizi mutlu edecek.
Room + Rumours Deniz Marşan ve Başak Dizer Tatlıtuğ’un Teşvikiye’de yeni hayat bulan hem concept mağaza hem de restoran olarak kapılarını açan Room + Rumours, özellikle yeni mekan keşfetmeyi seven ve farklı tecrübeler de edinmekten keyif alanlar için harika bir tercih olacak. Farklı seçeneklere sahip olmak sizi oldukça mutlu edecek. Menüsüne baktığımızda herkes için farkı seçeneklerin olduğunu görüyoruz. Dünya Mutafığı’ndan özenle seçilmiş yiyeceklere, zengin alkollü içecek ve kokteyl seçenekleri de eşlik ediyor. Eğer egzotik tatları seviyorsanız ve kokteylinizde biraz acıya “hayır” diyemiyorsanız, Love Hurt’ü mutlaka denemenizi tavsiye ederiz. Eğlence anlamında da oldukça keyifli bir müzik şöleni sunuyor. Müzik direktörlüğünü Kaan Düzarat’ın yaptığı mekânda İlhan Erşahin, Arto Tunçboyacıyan, Cem G., Kerem Akdağ, Seco, Discolog ve Memo Garan gibi müzisyen ve DJ’lerin canlı performansları ve setleri de düzenli olarak müşterilerle buluşmaya devam ediyor. Oldukça popüler bir mekan olan Room + Rumours’a rezervasyon yaptırmadan gitmemenizi öneririz.
Park Şamdan&The Bar Les Ottomans Kuruçeşme’de açılan The Bar, Boğaz manzarasıyla ziyaretçileri büyülemeye aday mekanlardan biri. Gerek öğle yemeklerinde gerekse iş çıkışı akşam yemeklerinde keyifli bir sohbet eşliğinde oldukça klas bir mekan olan Park Şamdan & The Bar, yemek, bar ve lounge olarak 3 bölümden oluşuyor. The Bar tarafı Park Şamdan’ın hemen yanında yer alıyor. Yemek için Park Şamdan, farklı lezzet aromalarıyla keyif alacağınız kokteylleri yudumlamak için ise The Bar’ı tercih edebilirsiniz.
25
La Petite Maison Dünya’da Nice, Londra ve Dubai’den sonra İstanbul Maçka Palas’ta açılan La Petite Maison adından da anlaşılacağı gibi Fransızların zarafetini, her mevsim hizmet vermeye açık olduğunu bir kez daha vurgular edasıyla oldukça beğenilen kış bahçesiyle, şık ve elegan ambiyansını İstanbul severlerin beğenisine sunuyor. Oldukça şık ve ince düşünülmüş mimari ayrıntılarıyla süslü mekanda Sagrada Mimarlık’ın zevkini ve duvarlarda Bedri Baykam resimlerini görmeniz mümkün. Mekanın kendinizi iyi hissettirecek oldukça ince düşünülmüş bir mottosu bulunuyor; “Tous célèbres ici” (Burada herkes ünlü). Her misafirin kendisini özel hissettiği ender mekanlardan biri olan La PetiteMaison’da, klas ve özel hissetmeniz için her ayrıntı oldukça detaylı düşünülmüş. Gerek müşterilerin özenli kıyafet seçimleri gerekse Fransız mutfağının olmazsa olmazı ‘tazelik vurgusu’, menüde yer alan tüm taze yiyeceklerde bir kez daha hayat buluyor.
Kilimanjaro Kilimanjaro, Tarihi Bomonti Bira Fabrikası’nın yeniden hayata geçirilmesi ve yeniden dekore edilmesiyle, misafirlerine oldukça rahat, sade ve keyifli anlar vaad ediyor. Haftanın her günü 11.30 – 02.00 arasında açık olan mekanın menüsüne bakıldığında Türk mutfağından esinlenildiğini fakat sadece Türk mutfağına bağlı kalınmadığını görebilirsiniz. Farklı tatlar ve dokular arasında sayabileceğimiz turunç soslu enginar salatası, ev yapımı su mangal yoğurdu, lahana sarmaya doldurulmuş lahana yaprağı ve tarçın yoğurt sosu ile servis edilen marul ve paylaşım plakaları, oldukça beğenilen tercihlerden. Tereyağ ve yoğurt organik manda sütünden ve menüde kullanılan tüm ürünlerin mekanın hemen yakınında yer alan Feriköy Organik Pazarından toplandığını belirtmek isteriz. İç mekân tasarımı Autoban tarafından gerçekleştiren projede, mekânın bulunduğu tarihi endüstriyel yapı, hacmi ve özgün dokusu gözetilerek, fabrika için de sosyal ve eğlenceli bir mekan olarak yeniden konumlandırılmıştır. Farklı ambiyans arayışı içerisinde olanlar için görülmesi gerekliler listesinde mutlaka yerini almalı.
danışmanlar
> STİL & ALIŞVERİŞ
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Stil ve Alışveriş Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Beyler Takım Elbise Alırken Nelere Dikkat Etmeli? Platinum Bankacılık Stil ve Alışveriş Danışmanı: Tülin Kermen Vücudunuz ne tip olursa olsun mutlaka üzerinize tam oturan takımları seçmeniz gerekir. Üzerinize oturmayan takım elbise zayıf, toplu, uzun veya kısa olsanız da yakışmaz; sadece dağınık görünmenizi sağlar. Takım elbisede önde gelen tarzlar İngiliz ve İtalyan tarzı takımlardır. Hangi tarzı seviyorsanız ve vücudunuza hangisi yakışıyorsa alışverişe çıkmadan mutlaka önce tarzınıza karar vermelisiniz. Takımınız ne denli iyi olursa olsun ayakkabınız bakımsız ve kaliteli değilse görüntünüz yanlış algılanır. Takım elbisenizi sık sık kuru temizlemeye yollamayın. Kuru temizleme takımınızın ömrünü kısaltır; takımınızı ütü gerektiğinde ütülettirmeniz yeterlidir.
Uzun ve İnce Beyler Uzun ve ince beyler mümkün olduğunca ağır kumaştan takımları tercih etmelidir. Mesela yünlü kumaş twit kumaş onlar için doğru bir seçim olur. Uzun ve ince bir yapınız varsa açık renkleri tercih etmelisiniz. Mesela gri renk sizi biraz daha dolgun gösterecektir. Dikine yerine kareli ve/veya çizgili kumaşları tercih etmelisiniz. Ceket seçerken vatkalı olmamasına özen gösterin veya vatka kullanacaksanız da yumuşak küçük vatkayı tercih edin. Aksi takdirde rugby oyuncusu görüntünüz iş hayatında iyi karşılanmayacaktır. Gerekirse cekette tadilat uygulayabilirsiniz. Kol altından daraltma yaptırarak arzu ettiğiniz görünümü elde edebilirsiniz.
29
Kısa ve Toplu Beyler Kısa ve toplu beyler parlak renkler ışıltılı kumaşlar ve janjanlardan uzak durmalı. Takım elbisede duble paça herkesi daha kısa gösterir. Pili pantalonun vücudunuzu daha orantılı göstereceğini unutmayın. Tepeden tırnağa koyu renk sizi zayıf gösterir unutmayın! Kısa ve toplu bir yapınız varsa tercihiniz füme veya siyah olmalıdır.
Kadınların Swarovski Kristallerini Sevmesinin 5 Nedeni Neden Swarovski’yi tercih ediyoruz? 1. Bileziği tek başına takmak zordur hatta bazen imkansızdır. Bu markada kendi kendinize kolaylıkla takabildiğiniz bilezikler olduğunu biliyor muydunuz? 2. Multi kullanımlı ürünlerle tüm gün iş hayatında, ardından akşam partide de kullanabileceğiniz ürünleri var. Favorim; zarif taşlı saç bantları. Gündüz saça, akşam joker olarak da boyna takarak cool bir görünüme sahip olabilirsiniz. 3. Artık kolyeler, tek başına takılmıyor! Hem pantalon hem elbise artık üst üste giyiliyor yani hiç bir parça artık tek olarak kullanılmıyor! Bu
durum takılarda daha da ön planda. Ne kadar klasik bir marka olursa olsun trendleri göze batmadan takip eden ve uygulayan bir marka Swarovski... Bu arada üçlü kolyelerin dekoltenizi daha zarif gösterdiği de bir başka gerçek! 4. Takıda yeni trend inci. Çok ‘lady’ görünümü olduğunu biliyorum ancak şehir hayatı hepimizin cildini matlaştırıyor ve çözüm olarak da cilde ışıltı katacak takılardan medet umuyoruz. Burada da inci devreye giriyor. İnci yükselen trend ve kristal inci ise çok daha parlak. 5. Seyahate giderken ve deniz kenarında gerçek mücevher kullanmak riskli. Çok üzüleceğiniz sonuçlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. İşte burada Swarovski devreye giriyor. Ürünlerde rodyum veya altın kaplama olduğu için yeşermiyor ve en önemlisi sahte durmuyor.
danışmanlar
> SAĞLIKLI BESLENME
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Sağlıklı Beslenme Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Hafızayı Destekleyen 6 Besin Platinum Bankacılık Sağlıklı Beslenme Danışmanı: Gamze Şanlı Ak Hafızanızın desteğe mi ihtiyacı var? Günümüzde yapılan birçok çalışma yetişkinlik döneminde beslenmenin bilişsel fonksiyonlara etkisini araştırıyor. Böylece erken iş toplantılarınız için sizi uyanık tutacak kahvaltı seçenekleri veya öğleden sonraki ara öğün için düşen konsantrasyonunuzu destekleyecek besinleri bulmayı hedefliyorlar. Çalışma sonuçları; sebze, meyve, tam tahıllar ve balık tüketiminin beyin fonksiyonlarını desteklediğini ve yaşa bağlı hafıza kaybını engellediğini gösteriyor.
Berry’ler/ Kırmızı meyveler Kırmızı meyveler, antioksidan etkinlik gösteren ve vücudumuzu yaşlanma etkilerine karşı koruyan antosiyaninlerle dopdoludur. Bu güçlü fitokimyasallar lezzetli ve yenilebilir mor, kırmızı ve pembe renkli meyvelerde bulunur. 2012 yılında Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre haftada en az bir
kase yabanmersini ve çilek yiyen kadınların hafızaları, nadir tüketenlere oranla 2,5 yıl daha iyi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle böğürtlen, frambuaz, yaban mersini, karadut veya çileği yoğurdunuza, yulafınıza, pankek veya muffin içine ilave edin veya bu meyvelerden oluşan süper lezzetli bir içecek tercih edebilirsiniz.
Karalahana Karalahana, beyninizde saat etkisi yaratır. Harvard Üniversitesi’nde, 13.000 kadın üzerinde yapılan ve 25 yıl takip edilen bir çalışmaya göre özellikle koyu yeşil yapraklı sebzelerin yüksek miktarda tüketimi yaşa bağlı hafıza kayıplarını azaltıyor ve sebzelerin içinde en çok karalahana bu etkiyi gösteriyor. Karalahanayı nasıl yiyebilirim diye düşünüyorsanız. 1 yemek kaşığı zeytinyağ ile 1/2 bardak suyla haşlayın üzerine sarımsaklı yoğurt ekleyin salata olarak tüketebilirsiniz.
33
Somon
Kahve
Somon, yüksek oranda içerdiği omega 3 yağ asitleri ile beyinde, nöronlar arası sinyal iletimini ve diğer hücrelerle iletişimi sağlar. Yapılan çalışmalar, yeterli omega 3 tüketiminin hafızayı desteklediği kanıtlamıştır. Haftada en az 2 kez omega 3 zengini yağlı balıkları tüketmek hafızayı her zaman taze tutar. Fırında somon yanında, ufak boy haşlanmış patates ve yağsız ıspanak sote lezzetli bir öğün olacaktır.
Kahve aşkına… Siz de mi güne kahve ile başlamadan ayılamıyorum, aklım çalışmıyor diyenlerden misiniz? Yalnız değilsiniz, kafein hassasiyetiniz yoksa, şekersiz tercih ediyorsanız ve 2-3 kupayı geçmiyorsanız aslında beyninizi destekliyorsunuz demektir. Yapılan çalışmalar, günde 2 kupa kahve tüketmenin hafızayı desteklediğini ve kafein alımı ile birlikte beyin aktivitesini arttırdığını göstermiştir. On yıl boyunca 676 orta yaşlı erkek üzerinde yapılan uzun dönemli bir çalışmada, günde ortalama 3 kupa kahve içen erkeklerin, içmeyenlere oranla daha az mental deformasyon yaşadıkları bulunmuştur.
Kuru yemişler ve yağlı tohumlar Kuruyemişler ve yağlı tohumlar, özellikle kalp sağlığı için harika besinlerdir. Hafızanın keskin kalmasında kritik rolü olan düzenli kan akışını desteklerler. Doymamış yağ asitleri, kolesterol seviyelerini de iyileştirir. Öğleden sonra tatlı yemek yerine 1 avuç içi kadar çiğ badem, fındık, ceviz veya yağlı tohumlardan kabak çekirdeği ve ay çekirdeği tercih edip, enerjiyle dolabilirsiniz.
Pancar Şaşırdınız mı? Pancar, hafıza kaybının önlenmesinde gizli bir silahtır. Yapılan çalışmalar, yaşlı yetişkinlere günlük 1 bardak pancar suyu vermenin beyindeki kan akışını artırarak demans (unutkanlık) koruduğunu göstermiştir. Pancarı kaynatıp salatalarınıza ekleyebilirsiniz veya keçi peyniri, pancar ve roka ile çok lezzetli bir tam buğdaylı sandviç uygulayabilirsiniz.
danışmanlar
> SPOR & FITNESS
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Spor ve Fitness Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Squat’ın İncelikleri Platinum Bankacılık Spor ve Fitness Danışmanı: Serhat Sıdal Squat kolay ama temel bir harekettir. Squat egzersizini programlarda çok sık kullanmamın en önemli nedeni, doğru yapılan bir squat egzersizinin makinalara ve mekana bağlı olmadan kolaylıkla evde, işyerinde, sahilde, tatilde spor yapabilmeyi bize garanti etmesidir. Bu antrenmanları evde ya da herhangi bir yerde kolaylıkla yapabiliriz.
Back squat nasıl yapılır? Back squat temel anlamda yapılan normal squat hareketidir. Bu basit bir çömelme hareketidir. Bu harekette diz kapaklarımızın ayak parmak uçlarına geçmemesine dikkat etmeliyiz. Barı koyduğumuz yerde boynumuzda doğru bölge seçmeyi bilmeliyiz, bunu mutlaka uzman bir eğitmen tarafından öğretilmesi gerekir. Aksi takdirde boyun omurlarımız sakatlanabilir. Bel ve karın açıları da çok önemlidir. Burada da karın kasları mutlaka sıkı tutulmalı, bel düz bir şekilde muhafaza edilmeli hareket bu şekilde yapılmalıdır. Basen bölgesini bu şekilde forma sokabiliriz.
Ağırlık barı ile squat nasıl yapılır? Ağırlık ile squat eğer aşama kaydedildiyse kişinin direncini arttırmak amacıyla sırta ve bel bölgesine uygulanan bar denilen ağırlıkla uygulanır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır: Barın omuz ve sırtımızın en doğru yerinde nasıl duracağına dair uzman eğitmenden destek almamız çok önemlidir. Aksi halde boyundaki kemikler zedelenebilir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken unsur da belin pozisyonudur. Bel pozisyonunda da eğer sırtta ağırlık varsa yanlış hareket sakatlanmaya neden olabilir. Dizler ayak parmak ucunun çok önüne geçmemelidir. Dizlere çok yük bindirmemek bu anlamda çok önemlidir. Ağırlık ile yapılan squat çalışmasının ilerleyen aşamalarında işlem kolaylaştıkça barın üzerine çeşitli miktarlarda kilo ekleyebiliriz.
37
Box squat nasıl yapılır? Box squat hareketi hem squatı öğretirken başlangıçta kullanabilen, hem de ilerde daha serbest ağırlıklar eklenerek hareketi daha fonksiyonel hale getirecek hem değişiklik oluşturmak için yapılabilecek bir harekettir. Burada oturup kalkma esnasında vücudumuzun tam oturma noktasına yerleştirdiğimiz bir kutu veya sehpayla yaptığımız bir harekettir. Oturma kısmını uzatmadan oturma anı başladığı andan itibaren ayağa kalkarak hareketi yaparsak hareketten daha çok verim almış oluruz. Diz kapaklarımız da ayak parmak ucunu mümkün olduğunca geçmemelidir. İlk hareketin dizlerimizden değil kalçamızdan başlaması, belimizin düz ve karın kaslarımızın devreye girmesiyle yaptığımız bir harekettir bu. Bu harekette de ilerleyen safhalarda ellerimizle tuttuğumuz dambılları da kullanarak hareketin direncini arttırıp hem de verimi arttırmak için çalışabiliriz.
Bench ile squat hareketi nasıl yapılır? Bench ile squat yaptırırken genelde hareketin doğru yapılmasını öğrenmek ve yapılacak hataları minimuma indirmek için çömelme hareketinde kişinin oturabileceği bir yükseklikte arkasına bench koyulur. Bir koltuğa oturup kalkmasını sağlayarak hareket yapılır.
Normal hayatta nasıl doğru oturulup kalkmak gerektiği de bu şekilde öğrenilmiş olur. Bu hareketin doğru ve güvenli yapılması açısından çok önemlidir. Serbest ağırlıklara yeni geçme aşamasında güvenliği sağlayabilmek için ağırlıkla birlikte bir bench’e oturup kalkma suretiyle squat hareketi yapılır.
Front squat nasıl yapılır? Front squat hareketi hareketin ilerleyen aşamalarında hareketi zorlaştırmak için, direnç yetmiyorsa direnci arttırmak için, bacaklara binen ağırlığı pek çok açıya birden paylaştırmak için kullanılan fonksiyonel bir harekettir. Harekete alışan vücudu şaşırtmak için ve fonksiyonel anlamda bedenimizi farklı şartlarda çalıştırmaya yarayan bir hareket olarak da front squat kullanılabilir. Front squatta kullandığımız barı vücudumuzun neresinde tuttuğumuz, tutuş açıları, belin açısı ve dizlerin ayak parmaklarının çok önüne geçmemesini sağladığımız açılara dikkat ederek front squat hareketini başarıyla yaparsak bacak bölgemizin, kalça ve basen bölgemizin çabuk forma girmesini sağlarız. Front squat hareketi hareketin ilerleyen aşamalarında hareketi zorlaştırmak için, direnç yetmiyorsa direnci arttırmak için, bacaklara binen ağırlığı pek çok açıya birden paylaştırmak için kullanılan fonksiyonel bir harekettir.
danışmanlar
> LEZZET
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Lezzet Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Hoş Geldin Bahar! Platinum Bankacılık Lezzet Danışmanı: Ceyda Baza Baharın gelmesi benim için yemek festivallerinin başlaması demek... II. Slow Cheese Bodrum, Milas Peynir Festivali 2-5 Mart’ta yine Milas Tarım, Gıda ve Hayvancılık Fuarı ile eş zamanlı olarak Bodrum, Milas ve Muğla’da düzenlendi. Ülkemizin farklı yörelerinden gelen üreticilerimizin kaybolmaya yüz tutmuş yerel peynirlerini tadıp tartıştığımız bienalimizde; ulusal ve yabancı peynirciler ve hijyen uzmanları ile çiğ ve kaynamış sütten yapılan peynirleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu konuya bakışını, gerçek gıdaya ulaşımın zorlaştığı yaşamımızda ‘neneden toruna’ artık aktarılamayan peynir yapımı bilgisini konuştuk. Gastronomi
ve Otelcilik Meslek Liseleri ile Muğla Üniversitesi’nin Milas Yerleşkesi’ndeki Yüksek Okulu’nda çiftçilerimizin de katılımıyla öğrencilere bu konuda eğitimler verdik. Yeni sohbetler ve yeni bilgiler içinde olmak beni her zaman heyecanlandırdığından gerçekten çok keyifli bir hafta geçirdim. Eğer siz de baharın gelişini festivallere katılarak kutlamak isterseniz http://www. bodrumluculuk.com/ adlı blogu takip edebilirsiniz. Şimdi sizlerle evde yapabileceğiniz iki çeşit peynir tarifi paylaşacağım. İlk yaptığınızda biraz sıkıntılı gözükse de sonucu gördüğünüzde, çok mutlu olacaksınız.
41
EV YAPIMI BEYAZ PEYNİR Malzemeler: 4 lt. süt Mikrobiyel peynir mayası Süzmek için bez Kaya tuzu
4 lt. süt için 1 tatlı kaşığı maya 5 lt. süt için 1 yemek kaşığı maya (Daha sonraki peynir yapımında bir tatlı kaşığı maya kullandım ve peynir mayalandı yani 5 lt. süt için de bir tatlı kaşığı maya yeterli oluyor zira çok maya kullanmanın zararlı olduğu söyleniyor.) Bu mayayı da çiğ süt satan yerlerde ya da büyük marketlerde bulabilirsiniz; ancak mayanın soğukta muhafaza edilmiş olmasına dikkat edin. Eğer dışarda muhafaze edilmiş ise kesinlikle almayın. Sütçüden aldığım çiğ süt yoğurdu mayalama sıcaklığına kadar ısıttım; yani suyun sıcaklığı serçe parmağımı hafifçe ısıracak kadar ısınmış oldu. * 1 tatlı kaşığı mayayı sütün içine döküp iyice karıştırdım. * Tencerenin kapağını tam kapamadan üstünü sofra beziyle örttüm. Yani sütün sıcaklığını muhafaza etmeye çalıştım. * Tam olarak 2 saatin sonunda peynir mayalanmıştı. İki saatin sonunda süt jöle kıvamını aldı. Serçe parmağımla hafifçe bastırdığımda parmağımda tortu kalmıyordu ve pelte kendini geri topluyordu. Daha sonra kesme şeker büyüklüğünde olacak şekilde enine boyuna bıçakla kesikler attım. Bu şekilde küçük parçalara kesmek peynirin içindeki peyniraltı suyunun daha çok dışarı atılmasını sağlıyor. Sonrasında bir kaba süzgeç ve üzerine tülbent yerleştirip pelteyi boşalttım ve kendi halinde süzülmesini sağladım. Ardından tülbenti burup üzerine 5 lt.lik içi dolu su şişesini oturttum ve 7 saat kadar beklettim. Tülbentin içindeki pelteye şekil vermek önemli. Ne çok kalın ne de çok ince olmalı.
7 saat sonunda peynir şeklini almış oluyor ve suyunu bırakıyor. Tülbentten çıkardıktan sonra, cam şişenin içine peynir altı suyundan ve iri tuzdan attıktan sonra peyniri istediğiniz şekilde kesip içine yerleştirebilirsiniz. 2 gün suyun içinde dinlendikten sonra peynir artık sunulmaya hazır.
LOR PEYNİRİ Malzemeler Yoğurt Kaya tuzu 2 damla limon 1 yemek kaşığı tereyağı
TAM BUĞDAY EKMEĞİ Malzemeler 4 su bardağı tam buğday unu 1 yemek kaşığı limon suyu 20 gr yaş maya 1 su bardağı ılık süt 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı toz şeker Yeteri kadar ılık su Tuz
İlk önce buzdolabınızda kalan yoğurdu suyu ile beraber bir tencereye koyun. Eğer yoğurdun suyu yoksa biraz su ekleyin ve orta ateşte kaynamaya bırakın. Kaynamaya başladığında altını en kısık ayara getirip suyunu çekmeye başlamasını bekleyin. Bir tutam tuz, limon ve bir kaşık da tereyağı ekleyin. Suyunu tamamen çektiğinde yoğurt artık peynir kıvamına gelerek toparlanmaya başlayacaktır. Ateşten alıp tel süzgeç üzerine veya daha da iyisi bir kese içine konularak suyunun iyice süzülmesi bekleyin. Süzülme bittikten sonra şekil vererek buzdolabına kaldırabilirsiniz.
Yaş mayayı 1 su bardağı ılık sütte eritin. Su hariç tüm malzemeleri derin bir kaba ekleyip yoğurun. Elinize biraz yapışan bir hamur oluncaya kadar su ekleyin. Hamurun üzerine nemli bir bez örtüp 45 dakika mayalandırın. Mayalanan hamuru toparlayıp yuvarlak hale getirdikten sonra yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye yerleştirin. Üzerine un serperek ılık bir ortamda yaklaşık 45-50 dakika mayalandırın. Mayalanan hamuru önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30-40 dakika pişirin. Servis yapın.
43
danışmanlar
> PSİKOLOJİ
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Psikolojik Rehberlik hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Kilo Vermenin Psikolojik Yüzü Platinum Bankacılık Psikoloji Rehberi: Ece Konuralp “Stresli olduğumda çok acıkıyorum.” “Bazen kendimi bir şeyler atıştırırken buluyorum.” “Sıkılınca bir şeyler yiyorum.” “Ne yaparsam yapayım kilo veremiyorum.” Bu gibi cümleleri ya kurmuş ya da çevremizden muhakkak duymuşuzdur. Stresli olmak ile acıkmak iki ilgisiz durum gibi gözükse de, içlerinde gizli bir ilişki barındırıyorlar. Kilo vermenin ya da almanın, tıbbi, genetik ve fizyolojik kısımları kadar psikolojik boyutu da oldukça önemli. Sayısız denemeye rağmen nasıl kilo veremiyoruz ya da verdiğimizi neden geri alıyoruz? Kilo vermeyi engelleyen, tıbbi olanlar dışında kalan faktörlerden biri de bireyin düşünce yapısı. Kilo verme uğraşı içinde kendimizi farkında olmadan psikolojik bir kısır döngü içine sokuyoruz. Stres örneğine geri dönecek olursak; stresli olunca yemek yediğimiz inanışıyla stresli olunca acıkıyor, sonra yemek yiyor ve sonra da yemek yediğimiz için
pişmanlık/öfke besleyip yine strese giriyoruz. Kısacası bedenimiz; düşüncelerimiz ve psikolojimiz ile iyi bir işbirliği içinde çalışıyor. “Ne yaparsam yapayım zayıflayamıyorum” dedikçe vücudumuz bir nevi buna uygun şekilde davranıyor. Bunun dışında kilo verme/verememe problemine baktığımızda durumun biraz da davranışsal boyutunu göz önüne almamız gerekiyor. Yemek anlayışımız ve beslenme ile ilişkimiz çocukluk dönemimize kadar uzanıyor. Kimimiz hızlı yemek yerken, kimimiz uzun uzun masa başında vakit geçirerek yemeğini yemeyi tercih ediyoruz. Kimimiz yemek esnasında başka işlerle ilgilenirken, kimimiz yemek seçiyoruz. Dolayısıyla bu davranışlarımızı çocukluk dönemimizden beri bizi takip eden öğrendiklerimiz ve alışkanlıklarımız şekillendiriyor. Kilo probleminin bir diğer sebebi de duygusal boyutudur. Yemeklerle kurduğumuz bağlar, yeme davranışını direkt olarak etkiler. Duygusal bağ yemek yemenin fiziksel bir ihtiyaçtan çıkıp, başka anlamlar yüklenmesine
45
ve dolayısıyla psikolojik ihtiyaç olmasına sebep olur. İlk örnekte de bahsedildiği gibi yemek, stresle başedebilmek için yöntem olarak kullanıldığında, moral bozukken keyif getirici rolü verildiğinde besin ihtiyacımızdan çok daha derin bir anlam kazanıyor. Kilo vermek veya verememek bireyin yaşamının merkezine konulduğunda, başarı/başarısızlık gün geçtikçe daha kişisel bir hal alarak durumun içselleştirilmesine sebep oluyor. Sıkıntı, baskı, bıkkınlık, mutsuzluk, çoğu zaman çaresizlik ve kaygı kişinin en yoğun ve sürekli duyguları haline geliyor. Duygusal boyut içinde bir de ilişkisel bakış açısını taşıyor. Beden, başkaları tarafından gözlemlenebilen bir şey olduğundan kilo ve beden algısı birey için daha fazla önem taşır hale gelebiliyor. Kişilik özellikleri yerine, vücut hatlarının değerli olduğu inancıyla kişi sosyallikten uzaklaşabiliyor, içine kapanabiliyor, özgüvenini yitirebiliyor. Bu durum da daha önce bahsettiğimiz kısır döngüye tekrar girilmesine sebep oluyor.
Kilo Verme Sürecinde Psikoterapi Etkisi Psikoterapi diğer ruhsal problemler kadar kişinin kendisiyle ilgili uğraşlarına da değiniyor. Kilo verme ve zayıflama konusunda ise kişiyle beraber yapılan çalışmalarda kişinin bu sürecinde yeni beceriler kazanmasına yardımcı olurken, bu düşünceleri değiştirerek daha yapıcı ve destekleyicileri yerine koymayı hedefliyor.
Ayrıca, çocukluktan beri süregelen beslenme ve yemek yeme alışkanlıkları incelenerek, bu rutinin kiloyu nasıl etkilediği araştırılıyor. Düzenli ve daha sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmak için alışkanlıkların içinden hangilerinin işe yaradığını bulmak ve onu pekiştirmek psikoterapide çalışılan bir diğer konuyu oluşturuyor. Psikoterapi öğretici bir süreçtir. Bu süreçte birey kendine ve kilo vermeye yönelik yeni düşünce yapıları ve davranış şekilleri oluşturmak üzerine çalışıyor. Bireyin bu süreçte başetmekte zorlandığı konular detaylı ele alınarak duygular üzerine yoğunlaşılıyor. Gündelik hayattaki stres faktörleri, tetikleyiciler, yoğun ama ifade edilmeyen öfke, mutsuzluk gibi duygular belirleniyor. Yemek yemenin bireyi sosyal hayatında nereye konumlandırdığı, yemek yeme alışkanlıklarının kişinin ilişkileri üzerindeki etkisini ve ilişkilerinin kişinin beslenmesi üzerindeki etkisini iyice araştırmak gerekiyor. Psikoterapide amaç böylece kilo vermekten çok, yeni bir yaşam biçimi edinmek ve beslenme alışkanlıklarını kalıcı kılmak oluyor. Bu sebeple tekrarlanan ve sonuç alınamayan diyetlerde psikolojik destek almak, bireyin kilo verme sürecini kolaylaştırırken, süreci kısaltır ve kalıcı sonuçlara ulaşmasını sağlar. Bu süreçte diyet, tıbbi destek ve psikoterapi süreci en etkili yöntem olacaktır.
dosya
> TEKNOLOJÄ°
En İyi 6 Aksiyon Kamerası Söz konusu portre, manzara, yakın plan fotoğrafçılığı olduğunda aksiyon kameraları iyi bir tercih sayılmazlar ama bisiklet, kano, paraşütle atlama gibi aksiyon dolu aktivitelerde, bu kameralar yenilmezlerdir. GoPro Hero5: 349£, Amazon En son çıkan GoPro’nun amiral gemisi, piyasanın en gelişmiş aksiyon kamerası. Bu model su geçirmez olduğu için su geçirmeyen kaplara artık ihtiyaç duymuyorsunuz (eğer 10 metreden derine dalmayacaksanız). En iyi diğer aksiyon kameraları gibi, 4K (30fps) ile video çekiyor ve 2 inçlik dokunmatik ekranı ile basit bir ekran kontrolüne sahip. GoPro’nun işletim sistemi sezgisel ve basit kalır ancak geliştirilmiş gürültü azaltma özelliği ile rüzgar sesinden bile sıyrılabiliyor. İyi derecede video stabilizasyon özelliği sayesinde zıplayan kaydı bile yumuşak geçişte tutabilir ve sesi kontrol altına alabilir. Aynı zamanda GPS özelliğine de sahip.
Panasonic HX A1ME: 89.99£, Amazon Hafifliği, şeklinin mermiye benzerliği ile Panasonic iyi özelliklere sahip olsa da, 4K çekim özelliği bu kamerada mevcut değil.
Maksimum 1080p ve 30 fps (saniyedeki kare sayısı) kayıt yapabiliyor ki, bu hala çok iyi bir özellik. Bu listedeki diğer kameralarda olduğu gibi vizör yerine geçen bir ekranı yok. Bunun için akıllı telefonunuza görüntü uygulaması yüklemeniz yeterli. Özellikleri arasında kızılötesi bir fener de bulunuyor (fener ayrı satılıyor). Ve böylelikle kamera karanlıkta da görüş sağlıyor.
GoPro Hero5 Session: 249£, Jessops GoPro’dan yeni bir tane daha… Session en küçük GoPro modeli çünkü ekrana sahip değil ve etkileyici bir şekilde en ufak yerlere girmeye bile müsait. Çoğu zaman ne çektiğinizi bile görmüyorsunuz çünkü kaskınıza takılı halde oluyor. Akıllı telefonunuza yükleyeceğiniz bir uygulama sayesinde, kamerayı telefona entegre edebilir ve kadrajınızı kontrol edebilirsiniz. Tıpkı büyük Hero5’te olduğu gibi su geçirmeme özelliğe sahip. Hafif, güçlü ve son derece etkili.
49
Polaroid Cube+: 99.99 £, Argos Diğer rakiplerinden farklı olarak Cube+ telefonunuza bağlanmak için Bluetooth yerine Wi-Fi kullanıyor. Ana özelliği küçük ve oldukça basit bir sisteminin olması. Mıknatıslı butonu sayesinde dilediğiniz metal bölgeye kolaylıkla tutturabilirsiniz. Pek çok farklı durumlar ve ağır koşullar için çeşit çeşit kapları da mevcut. 1080p video kayıt özelliğine sahip ancak düşük ışıkta üstün bir kalite sunmayacaktır. Kırmızı, siyah ve açık mavi renk çeşitlerine sahip.
Sony FDR-X3000R: 500 £, Amazon Yakında satışa çıkacak Sony’nin aksiyon kamerası oldukça başarılı. Görüntüyü canlı olarak takip edebileceğiniz hafif, küçük ve çok etkili bir kumanda ile birlikte geliyor. Bu aksesuarı parmağınıza dolayarak taşıyacağınız konusunda sizleri uyarmamız gerekiyor. 4k (30fps) video çekebilme özelliğine ve akıllı bir imaj
stabilizasyonuna sahip. Dolayısıyla görüntülerin neticeleri oldukça etkileyici ve GoPro kadar kaliteli. Son kez uyarmak gerekirse, yalnızca kamera su geçirmez özelliğe sahip. Ekranı görebilmeyi ve kontrol edebilmeyi sağlayan aksesuar için ek bir su geçirmez kap kullanmak gerekiyor.
Kodak PixPro SP360 Action Camera Kit: 249.99 £, Argos Her yere bakabilecekken neden tek bir yöne bakasınız ki? Bu kamera her yeri kayıt altına alıyor. Aplikasyonlar ve bilgisayar ekranları gibi birçok görüntüleme yöntemlerine sahip. Tek bir noktaya odaklanmak ve öne çıkarmak isterseniz; SP360 aynı zamanda geleneksel geniş açı kayıt özelliğine de sahip. Polaroid kadar ufak boyutta olmasa da oldukça küçük ve kullanımı çok eğlenceli.
dosya
> SEYAHAT
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Seyahat Danışmanımızla görüşebilirsiniz.
Paris & Disneyland Paris Disneyland, ister büyük ister küçük, her yaştan gezginin çok keyifli vakit geçirebileceği, dünyaca ünlü eğlence parkıdır. Dünyanın birkaç noktasında şubesi olan parkın Paris şubesi şehir merkezinden 32 km uzaklıkta yer alıyor. Eğlence parklarından biri Disney’in dünyasının canlandırıldığı ve 40’tan fazla eğlence ve oyun bölümünün yer aldığı “Disneyland” diğeri ise TV ve sinema dünyasının en eğlenceli biçimde canlandırıldığı “Walt Disney Studios” bölümüdür. Yakın konumda konaklamak isteyen ziyaretçiler için farklı kalite ve konseptte 7 adet de otel bulunuyor. Disneyland, Noel ve Yeni Yıl tatillerinin olduğu Şubat ortası ve şehrin turist yoğunluğunun fazla olduğu Temmuz-Ekim aylarında çok kalabalıktır. Cumartesi ve Pazar günleri en kalabalık günlerken Salı ve Çarşamba da parkın en tenha olduğu zamandır. Park hareketli sezonda 09.00’da açılıp 23.00’te kapansa da yoğun olmayan sezonda saatler değişebilmektedir. Disneyland’ı hakkıyla gezebilmek için en az 1-2 güne ihtiyacınız var. Eğer parkta doyasıya zaman geçirmek isterseniz parkın etrafındaki otellerden birinde kalarak zamandan tasarruf edebilirsiniz.
Paris Disneyland’a Ulaşım Disneyland Resort, Paris şehir merkezinin 32 km uzağında yer almaktadır. Parka dilerseniz şehir merkezinden düzenlenen turlar ile ya da bireysel olarak ulaşabilirsiniz.
Parka ulaşımın en kolay yollarından biri şehrin raylı sistemi olan RER’dir. “RER A” hattı ile “Chessy” durağı üzerinden Disneyland’a merkezden yaklaşık 35 dakikalık yolculuk ile ulaşabilirsiniz. Seferler 5-10 dakikada bir yapılıyor. Tek yön bilet yaklaşık 9 Euro’dur. RER dışında Eurostar ve TGV trenleri direkt olarak parka ulaşım sağlar. Charles de Gaulle ve Orly Havaalanları’ndan 30-45 dakika bir kalkan servisler (VEA Shuttle) ile de Disneyland’a ulaşabilirsiniz. Servis yolculuk süreleri havaalanına göre 40 ile 50 dakika arasında sürmektedir. Havaalanından taksilerle 60-70 Euro’ya Disneyland’a ulaşabilirsiniz.
Paris Disneyland Giriş Ücreti & Bilet Satışı Disneyland ve Walt Disney Studios parklarının giriş biletlerini ayrı ayrı ya da birlikte alabilirsiniz. 1, 2, 3 ve 4 günlük biletler mevcut. 1 gün geçerli ve 1 parkta kullanabileceğiniz giriş bileti yetişkinler için 62€, çocuklar içinse 56€. Gün ve park sayısına göre bilet fiyatları değişiyor. Disneyland giriş biletinizi Şanzelize Caddesi’nde yer alan Disney mağazasından, metro istasyonlarından, internetten, turizm ofislerinden ve park girişinden satın alabilirsiniz. Fakat park girişinde fiyatlar daha yüksek olabilir ve uzun kuyruklarla karşılaşabilirsiniz. 53
Fastpass: Disneyland ve Walt Disney Studios’ta bazı eğlence aletleri çok popüler. Bunlarda çok uzun bekleme süreleri olabiliyor. Bunun için Fastpass adında bir giriş bileti bulunuyor. Disneyland içindeki en ünlü 6, Walt Disney Studios içinde ise 3 eğlence biriminde geçerli. Farklı türleri olan Fastpass, kısaca park içindeki zamanınızı daha verimli geçirmeye yönelik bir bilet. Ücretsiz Fastpass: Örnek olarak Disneyland içindeki Space Mountain’da kuyruk varsa fast pass bölümünden Disneyland giriş biletinizi okutarak bir bilet alırsınız. Bu bilette size özel bir saat aralığı verilir ve o saat aralığında normal giriş kuyruğunda beklemeden girebilirsiniz. Siz de o aradaki sürede Disneyland’ın diğer bölümlerini gezersiniz. Yalnız Fastpass biletinizi kullanmadan yenisini alamazsınız. Disney otelinde kalan ziyaretçiler için VIP Fastpass var. Bunun dışında 60€ karşılığında satılan Premium Fastpass alarak hiç sıra beklemeden geçerli aletlere binebilirsiniz.
Paris Disneyland Park Bölümleri Disneyland birkaç bölüme ayrılmıştır. Bunlar: Main Street USA, Frontierland, Adventureland, Fantasyland ve Discoveryland’dir. Her bölümde farklı temalar işlenmiştir. Main Street, USA: Bu bölümde hayali bir Amerikan kasabası canlandırılmaktadır. Victoria Dönemi ön cephelerde başarıyla uygulanmıştır. Bu bölümde yer alan; Emporium’da hediyelik alabilir, Casey’s Corner, Cookie Kitchen ya da Cable Car Bake Shop’ta bir şeyler atıştırabilirsiniz. Gece binlerce ışıkla aydınlatılan cadde ayrı bir güzelliğe kavuşur. Frontierland: Bu bölümde tema olarak Amerikan vahşi batısı işlenmiştir. Thunder Mesa Teknesi, Big
Thunder Mountain adlı roller coaster ve gerçekçi efektlere sahip Phantom Manor bu bölümün en dikkat çekici yerlerindendir. Pocahontas Indian Village ve Legend of Wild West özellikle çocukların ilgisini çekecektir. Adventureland: Adı gibi eğlence dolu bir bölüm. Indiana Jones Temple of Peril sizi bir oraya bir buraya savurur. Yer altı hapishaneleri ve savaşan kalyonların arasından geçen Pirates of the Caribbean (Karayip Korsanları) bir diğer eğlenceli oyuncak. Çocuklar ise Pirates Beach ve Enchanted Passage’da eğlenebilir. Fantasyland: Küçük çocuklara yönelik Snow White and the Seven Dwarfs, Pinocchio’s Fantastic Flight ve Dumbo the Flying Elephant gibi eğlenceler burada sergileniyor. Her saat başı otomatik figürlerin geçişi olan “It’s a small world” gerçekleşir. Discoveryland: Bilim kurgu temalı olan bu bölüm özellikle küçük büyük tüm ziyaretçilerin en çok keyif aldıkları yerlerden biridir. En keyifli eğlence birimlerinin başında Space Mountain ve Buzz Lightyear Laser Blast gelmektedir.
Paris Disneyland Yeme İçme ve Alışveriş Acıktığınızda yanınızda getireceğiniz atıştırmalıklar ile idare edebilirsiniz. Bunun dışında Disneyland içinde birçok kalite ve konsepte yiyecek bölümleri yer alıyor. Fantasyland içindeki Au Chalet de la Marionnette ve Frontierland içindeki Cowboy Cookout Barbecue çocuklar için keyifli olabilir. Discoveryland’daki Cafe Hyperion-Videopolis’da hem yemek hem de eğlence olanağı vardır. Adventureland içindeki Blue Lagoon Restaurant ünlü ama biraz pahalıdır.
Nisan Ayına Özel
Paris(2) & Disneyland(2) Turu Kişi Başı
959
4 Gece Euro’dan 5 Gün itibaren
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Seyahat Danışmanımızla görüşebilirsiniz.
dosya
> SEYAHAT
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Seyahat Danışmanımızla görüşebilirsiniz.
Alaçatı Ot Festivali Cumbalı taş evleri, Arnavut kaldırımlı sokakları ve begonvilleriyle bahar havasını yaşatan Alaçatı, bu yıl 8. kez Alaçatı Ot Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. 7-9 Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek Alaçatı Ot Festivali için Çeşme ve Alaçatı Otelleri şimdiden rezervasyon almaya başladı. Her yıl Ege’nin enfes lezzetlerinin sımsıcak insanlarla buluştuğu festivale, bu yıl da büyük katılım gerçekleşeceği öngörülüyor. Her yıl doğanın en canlı ve en taze zamanı olan bahar aylarında gerçekleştirilen Alaçatı Ot Festivali ile siz de enfes bir yemek şölenine ortak olacaksınız. Festival boyunca yöre halkı tarafından kurulan stantlarda en güzel ot yemekleri ve tazecik otlar ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Otları tanıma ve toplama gezileri, sergiler, paneller ve söyleşiler ile zeytinyağı ya da bitki çayları tadımı gibi birbirinden eğlenceli ve lezzetli atölyeler Alaçatı Ot Festivali’nde sizi bekliyor.
Alaçatı’da konaklama seçenekleri Alaçatı otelleri ve pansiyonları, Ege mimarisine uygun birbirinden şık dekorasyonları ve sundukları ayrıcalıklı hizmetlerle Alaçatı tatilinize renk katıyor. Pek çoğu butik otel olarak hizmet veren tesisler, misafirlerine konforlu bir dünyanın kapılarını aralıyor. Kendi evinizin sıcaklığını hissedeceğiniz Alaçatı otellerinin, Ege lezzetlerinden zengin seçkiler
sunan iddialı kahvaltıları ve konsept barlarıyla da büyük ilgi gördüğünü unutmayın.
Alaçatı’ya nasıl gidilir? Çeşme’ye yakın konumuyla son yılların gözde tatil beldeleri arasındaki yerini alan Alaçatı’ya ulaşım için Çeşme merkezden kalkan minibüsleri kullanabilirsiniz. İstanbul’dan Alaçatı’ya ulaşım için otobüs ya da uçak seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. İstanbul’dan bineceğiniz İzmir otobüsleriyle yaklaşık 9 saatlik bir yolculukla İzmir’e ulaşabilirsiniz. İstanbul’dan İzmir’e bir saatlik uçuşla da ulaşmak mümkün. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan Alaçatı’ya kolayca ulaşım sağlamak için Çeşme yönüne giden otobüsleri tercih etmelisiniz. Ulaşım açısından elverişli bir konuma sahip ünlü beldede, akşamlar oldukça serin geçiyor. Alaçatı’ya giderken yanınızda hırka gibi giysiler bulundurmayı unutmayın. Pek çok restoran rezervasyonsuz misafir kabul etmediğinden özellikle akşam yemeği için gideceğiniz yeri önceden aramayı da ihmal etmeyin. Festival programı hakkında geniş bilgi ve tatil organizasyonunuz için Back-Up Travel ile iletişime geçebilirsiniz.
57
Back-Up Travel
Festival Otelleri
D’Core Alaçatı Kişi Başı Günlük
270 TL’den
Oda
+ Kahvaltı
Oda
+ Kahvaltı
itibaren
177 TL’den itibaren
Kişi Başı Günlük
199 TL’den itibaren
Boyalık Beach Hotel Kişi Başı Günlük
Alaçatı Kapari Otel
Yarım Pansiyon
Oda
+ Kahvaltı
Antmare Alaçatı Kişi Başı Günlük
255 TL’den itibaren
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Seyahat Danışmanımızla görüşebilirsiniz.
kültür&sanat
> KİTAP
>
kitap
Maskulist Tuncer Aktaş Sola Destansı aşk diye yutturulmaya çalışılan büyük savaşlara bile neden olan tarihi aşkları gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendiren “Maskulist”, günlük hayatımızda bire bir yaşadığımız olaylardan örnekler vererek erkek gözünden kadınları anlatıyor.
Rahip C. Georges Bataille Sel Yayıncılık Georges Bataille’ın önemli eserlerinden Rahip C., İkinci Dünya Savaşı’nın altüst olmuş karanlığında din, ahlak ve etik değerler üzerinden dönemin bütün paradoksunu gözler önüne seriyor.
Dokunmadan Nermin Yıldırım Hep Kitap Nermin Yıldırım’ın son kitabı ‘Dokunmadan’ okuru, kahramanın hayatı sorguladığı, değişimi yaşadığı ve belki de aşka rastladığı sürükleyici bir yolculuğa davet ediyor.
61
Powered by
>BACK-UP<