Yapı Kredi Platinumag Yeme İçme Kasım 2016 by BACKUP

İÇİNDEKİLER | KASIM

Yeme - İçme

Etkinlikler

Teknoloji

Sinema

Seyahat

Kitap

Her Ay Bir Bavul

En Yeniler

Astroloji

Değerli Müşterimiz,

Yapı Kredi Platinum Bankacılık Ailesi olarak, her zaman hayatınıza değer katacak, size özel çözüm ve hizmetler için çalışıyoruz. Tüm hizmetlerimizde olduğu gibi, Platinumag ile de ayrıcalıklı dünyanızı renklendirmeyi ve size standartların dışında, özel bir yaşam sunmayı hedefliyoruz. Bu ayki sayımızın etkinlikler bölümünde birbirinden renkli konserler, gösteriler ve tiyatro oyunları var. Grammy ve Golden Globe ödüllerinin sahibi Kitaro, İtalyan Barok klasik müzik bestecisi Antonio Vivaldi’nin eserlerini yeniden yorumlayan Vivaldianno City of Mirrors, öne çıkan konserler arasında yer alıyor. Mark Eliyahu, Adamlar ve Siya Siyabend de sahne alacak olan diğer isimler. Dans etmeden izleyemeyeceğiniz bir gösteri olan Fuerza Bruta’yı, Cemal Süreya’nın şiirinden uyarlanan Üstü Kalsın adlı oyunu ve Hakan Gerçek’in tek kişilik oyunu Van Gogh’u kaçırmamalısınız. Platinumag Danışmanları’nın sizler için hazırladığı, şehir hayatından eğlenceye, tatilden stil ve alışverişe, spordan sağlıklı beslenme konularındaki yazılar ile aylık olarak hazırlanan ve düzenli olarak e-posta adresinize gönderilen Platinumag’ın, hayatın hemen hemen her noktasına dokunan çok yönlü içeriğiyle, sizin için vazgeçilmez bir rehber olacağını umuyoruz.

Dergimizi keyifle okumanız dileğiyle… Yapı Kredi Platinum Bankacılık

etkinlik

KONSER

Kitaro Zorlu PSM - Ana Tiyatro, İstanbul, 16 Kasım, 21.00 New age türünün öncülerinden biri olan Kitaro, özel orkestrası ile İstanbul'da!

New age dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biridir Japon müzisyen Kitaro. “Silk Road” serisi için yaptığı bestelere aşina olmayan yoktur. Grammy ve Golden Globe ödülleri ile başarıdan başarıya koştuğu kariyerinde 30 seneyi çoktan geride bırakan sanatçı, özel orkestra eşliğinde ilk kez Zorlu Performans Sanatları Merkezi Ana Tiyatro Sahnesi'nde! BİLET FİYATLARI 1. Kategori - 380 TL 2. Kategori - 308 TL 3. Kategori - 253 TL 4. Kategori - 192.50 TL

BİLETLER www.biletix.com

etkinlik

KONSER

Mark Eliyahu Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu, İzmir 3 Kasım, 21.00 Orta Doğu ve Balkanlar'ın ruhunu Mark Eliyahu'yu dinleyerek hissedebilirsiniz.

Dağıstan doğumlu kemençe ve bağlama üstadı Mark Eliyahu, İran ve Orta Doğu’nun kemençe geleneğini modern bir şekilde yorumluyor. Sanatçı genç yaşına rağmen 20 yıldır sahnelerde. Gelin, kulağınızın pası silinsin. BİLET FİYATLARI 1- Kategori: 67 TL 2- Kategori: 56 TL 3. Kategori: 45 TL BİLETLER www.biletix.com

etkinlik

KONSER

Adamlar Tudors Arena, Antalya 12 Kasım, 22.30 Yaşama dair her konuda güçlü, derin ve ironik sözleriyle Adamlar'ı Antalya'da dinlemek isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat!

İlk olarak “Hâlimden Konan Anlar” ismiyle tanıdığımız, yollarına artık Adamlar ismiyle devam eden grup, Türkçe sözlü hafif müzik dalgasının Kadıköy ayağının güçlü temsilcilerinden. Türkçe tangoları ve nostaljik Avrupa popunu bir arada yaşatan Adamlar, yeni nesil “N’aber Abi Yea?” müziğinin örneklerini icra ediyor. BİLET FİYATLARI 35 TL BİLETLER www.biletix.com

etkinlik

KASIM

Kasım Ayında Başka Neler Var? Kasım ayında sizin için seçtiğimiz etkinlikler... Fuerza Bruta 19 Kasım, 15.00-18.00-21.00 / Volkswagen Arena, İstanbul BİLET FİYATLARI 250 TL

Vivaldianno 05 Kasım, 21.00 / Ülker Sports Arena, İstanbul BİLET FİYATLARI VIP - 321,50 TL, / Saha İçi - 291,50 TL / 1. Kategori - 237,50 TL / 2. Kategori - 205 TL / 3. Kategor - 185 TL 4. Kategori - 169 TL / 5. Kategori - 143 TL / 6. Kategori - 123 TL / 7. Kategori - 112 TL / 8. Kategori - 94,50 TL 9. Kategori - 67,50 TL

Üstü Kalsın

1 Kasım, 20.30 / Karşı Sanat Merkezi, İzmir BİLET FİYATLARI Tam - 45 TL / Öğrenci - 35 TL

Siya Siyabend 08 Kasım, 21.00 / IF Performance Hall, Ankara BİLET FİYATLARI 27,50 TL

Van Gogh 28 Kasım, 20.00 / Ankara Devlet Tiyatrosu Şinasi Sahnesi, Ankara BİLET FİYATLARI Tam - 45 TL / Öğrenci - 35 TL

Gelecek Ay Neler Var? Tellef Raabe

Robert Glasper Experiment

1 Aralık / Salon İKSV, İstanbul

1 Aralık / MEB Şura Salonu, Ankara

Hey! Douglas

Belcanto: The Luciano Pavarotti Heritage

2 Aralık / Babylon, İstanbul

17 Aralık / Volkswagen Arena, İstanbul

eğlence SİNEMA

sinema

Elle / O Kadın Senarist: Yönetmen: Oyuncular:

David Birke Paul Verhoeven Isabelle Huppert, Laurent Lafitte, Anne Consigny Tür: Gerilim Vizyon Tarihi: 4 Kasım

Orta yaşlarına adım atan Michèle, görünüşte yıkılmadan ayakta kalmayı bilen bir kadındır. Başarılı bir şekilde yönettiği bir video oyunu şirketinin başındadır. İş hayatında uyguladığı katı kurallarından aşk hayatında da ödün vermediği için kocasından boşanmak zorunda kalır ve eski bekâr hayatına geri döner. Fakat günün birinde Michèle’in hayatı bambaşka bir hâl alacaktır. Kendi evinde, tanımadığı bir saldırgan tarafından cinsel saldırıya maruz kalan Michèle yaşamında yeni bir sayfa açacaktır. Artık Michèle’in tek amacı, bu kimliğini bilmediği adamı bulmaktır. Bu kovalamaca, zaman geçtikçe, hem kurban hem de saldırgan için, her an kontrolden çıkabilecek bir hâl alır.

sinema

Arrival Senarist: Yönetmen: Oyuncular:

Eric Heisserer Denis Villeneuve Amy Adams, Jeremy Renner, Forest Whitaker Tür: Bilimkurgu Vizyon Tarihi: 11 Kasım Filmde, orduda dilbilimci olarak görev yapan Dr. Louise Banks'in hikâyesi anlatılıyor. Bir uzay gemisinin dünyaya iniş yapmasıyla dünyayı işgal eden dünya dışı varlıkların dillerini çözüp onlarla insanlar arasında iletişim kurma görevine atanan dilbilimci Dr. Louise Banks'in işini yaptığı esnada fark ettiği yeni gelişmeler ile dünyanın kaderi yeniden şekilleniyor.

sinema

İkinci Şans Senarist: Yönetmen: Oyuncular:

Özcan Deniz Özcan Deniz Nurgül Yeşilçay, Özcan Deniz, Mesut Can Tomay, Afra Saraçoğlu Tür: Romantik, Dram Vizyon Tarihi: 18 Kasım Matematik öğretmeni ve güzel bir kadın olan Yasemin ile et restoranı sahibi olan karizmatik gurme Cemal’in yolları bir şekilde bir yerde kesişir. Yasemin geçmişte yapmış olduğu yanlış bir evliliğin yaralarını sarmaya çalışan ama attığı adımlara da dikkat eden bir annedir. Cemal ise ele avuca sığmaz, dışa dönük ve geçmişinden kurtulmaya çalışan bir adamdır. Normal hayatta birbirlerinin yüzüne bile bakmayacak bu iki kişinin kavgalarla başlayan ilişkisi aşka dönüşecektir. Bu çok farklı iki insanın ortak özelliği ise her ikisinin de ikinci bir şansa ihtiyacı olmasıdır.

sinema

The Sea of Trees Senarist: Yönetmen: Oyuncular:

Chris Sparling Gus Van Sant Matthew McConaughey, Ken Watanabe, Naomi Watts Tür: Dram Vizyon Tarihi: 18 Kasım Bunalımlı bir hayat yaşayan ve intihar eğilimi olan Amerikalı Arthur Brennan, insanların intihar etmek için gittiği, Japonya’nın Fuji Dağı yakınlarındaki Aokigahara Ormanı’na gider. Bu sırada aynı amaçla oraya gelmiş, ancak başarısız olduktan sonra ormanda kaybolmuş Takumi Nakamura ile karşılaşır. İki adam ormanda ilerlerken kendilerini sorgulayacak, bu yolculuk Arthur’un yaşamına ve karısı Joan’la ilişkisine yeni bir gözle bakmasını sağlayacaktır.

sinema

Lion Senarist: Yönetmen: Oyuncular:

Luke Davies Garth Davis Dev Patel, Nicole Kidman, David Wenham Tür: Dram, Macera Vizyon Tarihi: 25 Kasım 5 yaşlarında olan Hintli bir çocuk, bir tren vagonunda ağabeyinin geri gelmesini beklerken istemeden uyuyakalır. O uykudayken tren yola çıkınca, ufak çocuk uyandığında evinden kilometrelerce uzakta olduğunu anlar. Kaybolmuştur ve eve nasıl döneceğine dair hiçbir fikri yoktur. Kendini Calcutta’da bulan çocuk, büyük mücadelelerden sonra Avustralyalı bir çift tarafından evlat edinilir ve sevgi içinde büyümeye başlar. Fakat ailesini bulma isteği, ilerleyen zamanlarda bir saplantıya dönüşür. Elinde gerçek ailesiyle ilgili hiçbir şey bulunmadan ilerlemeye çalışan genç adamın çaresizliği, zamanla hayatını da etkilemeye başlar.

sinema

Başka Sinema Kasım Filmi 4 Kasım’da vizyona girecek olan Mehmet Can Mertoğlu’nun ilk uzun metrajlı filmi “Albüm”, çocukları olmayan evli bir çifte odaklanıyor. Cüneyt ile Bahar Bahtiyaroğlu, Antalya’da yaşayan, otuzlu yaşlarının sonuna merdiven dayamış, sekiz yıldır evli bir çifttir. İkili, doğal yollardan çocuk sahibi olamadıkları için evlat edinmeye karar vermiştir ama müstakbel çocuklarının gelecekte kendilerini biyolojik olarak da ebeveyn sanmasını istiyorlardır. Bu amaçla Bahar’ın hamile kılığında göründüğü fotoğraflar çekip düzmece bir hamilelik albümü oluşturmaya başlarlar.

danışmanlar EĞLENCE

444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Eğlence Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

Acıseverler İçin En İyi Mutfaklar Platinum Bankacılık Eğlence Danışmanı: GASTROCLUB Acı yemekler, baharatlar ve mezeler birçoğumuzun vazgeçemediği bir tutkudur. Acıseverlerle bu tutkuyu paylaşmak için iştah açıcı lezzetleri ve mekânları derledik. İşte, İstanbul’daki en acı tabaklar:

Metre Pizza Caddebostan’daki Metre Pizza'da İtalyan mutfağının yanı sıra Türk lezzetleri de unutulmamış, Acılı Adana Pizza’sıyla favorilerden biri olmuş. Yuvarlak klasik pizzanın yanı sıra metrelik olarak servis edilmesiyle kalabalık gruplara hitap ediyor. İçeriğinde domates sosu, mozzarella, jalapeno, yeşil biber ve nefis bonfile dilimleri olan Acılı Adana Pizza, denenmesi gereken acılı lezzetlerin başında geliyor.

Zıpkın Acılı mezeler içinde en çok tercih edilen tarif olan Atom, acıseverlerin vazgeçilmezi olan basit ama lezzetli bir meze. İçerisinde acı biber kurusu, süzme yoğurt, sarımsak ve zeytinyağı bulunan bu lezzet, acıdan gözlerinizi yaşartmak için sizleri bekliyor! Çilingir sofralarının vazgeçilmezi olan Atom mezesini denemeniz için İstanbul Arnavutköy’de harika bir boğaz manzarasına hâkim olan Zıpkın’ı öneriyoruz

Bodrum Mantı Mantı; özel salçalı sosun, tereyağın ve sarımsaklı yoğurdun enfes uyumuyla Türk mutfağının olmazsa olmazlarından. Haşlanmışı ve çıtırı bulunan bu lezzet için mekân önerimiz ise eşsiz lezzeti, kaliteli ve özenli hizmetiyle İstanbul’un meşhur mantıcılarından Bodrum Mantı. Bodrum Mantı’nın tereyağlı acı soslu, en çıtırından “Çıtır Bihter”i tadılması gereken acı lezzetlerden. Bu çıtır, canınızı çok yakacak!

Ali Ocakbaşı Yöresel yemeklerimizin ve mutfağımızın başında gelen kebap, usta ellerde yapıldığında vazgeçilmez bir lezzet hâline geliyor. Zırh ile elde günlük çekilen kuzu etinin çeşitli baharatlarla terbiyelenmesi ve kömür ateşi üzerinde pişirilmesiyle yapılan Acılı Zırh Kebabı, denemeniz gereken kebaplar arasında yer alıyor. Modern ocakbaşı tarzının mimarı Ali Ocakbaşı, mekân önerimiz olan Karaköy Grifin Han’da ve Gümüşsuyu şubelerinde zırh kebabıyla kebap ve acı severler için harika bir fırsat sunuyor.

Zerafet Restaurant Acı denince akla ilk gelen lezzetlerden birisidir acılı çiğ köfte. Genellikle Urfa yöresine ait olduğu düşünülse de Antep usulü çiğ köftenin yeri bir başkadır. Bulgur, salça ve yöresel baharatların karışımından yapılan bu özel lezzet için mekân seçimimiz ise lezzetin ve şıklığın buluştuğu, menüsünde Gaziantep yemeklerine yer veren Etiler’deki Zerafet Restaurant. Görüntüsü, lezzeti ve acısıyla çiğ köftenin tadı damağınızda kalacak!

Pera Thai Tayland mutfağını seven herkesin mutlaka denediği ve çoğunun en sevdiği çorbadır Tom Yam Gung. Türkçesi “Thai usulü acılı karides çorbası” olan bu özel tarifin içinde lemongrass (limon otu), galangal (zencefil ailesinden gelen bir bitki), kaffir lime yaprakları, yeşil Tayland acı biberi, taze sıkılmış limon suyu ve mantar bulunuyor. Tayland mutfağının İstanbul’daki ilk ve en seçkin adresi olan Pera Thai ise bu acı çorba için favori önerimiz. Şimdiden afiyet olsun.

danışmanlar STİL & ALIŞVERİŞ

444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Stil ve Alışveriş Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

Sonbaharda Saç ve Cilt Bakımı Platinum Bankacılık Stil ve Alışveriş Danışmanı: Tülin Kermen Sonbahara girerken sadece biz değil, cildimiz ve saçlarımız da çok yorgun olur. İşte bu nedenle, size sonbahar cilt bakım reçetesi hazırladım. Lekeler Yaz sonrası en büyük dertlerden biri güneş lekeleri. İşe bu lekelerle savaşarak başlamalı. Peeling jel ve diğer kimyasal uygulamaların yanı sıra, Institut Esthederm'in Esthe-White serisini şiddetle tavsiye ederim. Rutin Nemlendiricilerde ürün yelpazesi geniş; Avon’dan Chanel’e kadar birçok marka beğeniliyor. Ama ben, farklı işlevler için farklı markaların ürünlerini kullanmanın sizin ve dolayısıyla cildiniz için daha iyi olacağını düşünüyorum. O yüzden, örneğin serum temizleme için kullandığınız bir ürün varsa nemlendiricide farklı bir markanın istek ve ihtiyacınıza uygun ürününü tercih etmenizi öneririm. Akşam serumu olarak Estee Lauder Advance Night Repair serumu ve maskeleri bir klasiktir ve ondan daha iyi bir ürün henüz yoktur. Derinlemesine Bakım Kışa girilmesiyle saçlara bakım ve nem sağlamak için Bumble and Bumble Invisible Oil. Yoğun nem veren maskeler, sevdiğim pratik bakımlardan biridir ve Sephora’nın tek kullanımlık gül özlü yüz maskesini öneririm. Bir diğeri ise pratik, besleyici ve onarıcı ayak maskesi (ki ayaklarımız maskeyi en çok hak eden organımız) olarak Sephora tek kullanımlık badem özlü ayak maskesi. 26

Yves Rocher'nin saçınızı yıkarken son durulama suyuna katacağınız sirkesi sayesinde yazın yıpranmış mat saçlar daha parlak oluyor. En yoğun dudak nemlendirici ise Biotherm Lip Balm. Moda Makyaj Eğer dinleyen biriyseniz gözlerde etkili bir görünüm yaratmak için gözlere makyaj yapın. Siyah göz kalemi Yves Saint Laurent Kajal benim favorim. Eğer konuşma insanıysanız dudaklara oynamalısınız. Benim tercihim, kalıcı kırmızı ruj olan Sephora Lip Satin Always Red. Bu sezon siyah dudaklar bile göreceğiz. Tabii ki normal hayatta kullanmak zor; o yüzden belki hafif gölgelendirme amacıyla siyah ruju sürüp üzerine kendi rujunuzu sürebilirsiniz. Kirpikler gözün perdesidir. Dolgun kirpikler için Hypnose Drama, daha doğal görünüm için ise KİKO Maxi-Mod maskara olabilir. Allıkta en sevdiğim marka Nars Orgasm: Doğallığı ve tene uyumu ile vazgeçilmez bir ürün. Kaşta dövme, kaş ekimi popülerliğini artık kaybetti, doğal yollarla hafif renklendirme ise yeni moda. En doğal görünümlü kaş maskarası, Benefit Gimme Brow. Ojelerin hası olan NYX markası, son gözdem; denemediyseniz bence deneyin. Benim favori kış parfümlerim Balenciaga Florabotanica ve Jo Malone London. Parfüm tercihi ruh hâline göre değişebilir. Haksız mıyım? Ben cilt için takviye olarak çinkolu C vitamini kullanıyorum (sigara içenlerin özellikle kullanması gerekir) ve Tabia markasının nar kapsüllerini cildime sürüyorum. Vücut Nuxe vücut şampuanı o kadar güzel ki azıcık kullanmanız bile yeterli oluyor. Vücut nemlendiricisinde de La Roche Posay’i tek geçerim. En güçlü nemlendirici ve derinlemesine temizleyen ürün: GLAMGLOW Thirstymud Cleanser. En yoğun nem veren nemlendirici krem: Rexaline Hydra-Dose. En güzel sonbahar rengi: Sephora Color Hit Oje Blackjack. En doğal renkli nemlendirici: Erborian BB En renkli ve hacimli kirpikler için: Sephora V for Volume mor renkli maskara.

danışmanlar SAĞLIKLI BESLENME

444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Sağlıklı Beslenme Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

İş Hayatında Nasıl Beslenmeli? Platinum Bankacılık Sağlıklı Beslenme Danışmanı: Gamze Şanlı Ak Yoğun ve tempolu geçen iş hayatında ve toplantılar arasında, sağlıklı beslenmenin hep ikinci plana atıldığına şahit oluyorum. Oysa iş hayatında pratik düşünmek, hızlı ve doğru kararlar almak, sağlıklı bir beden ve ruh yapısı ile mümkündür. Bireylerin çalışma temposu içinde kendilerini bedenen ve ruhen sağlıklı hissetmeleri önemlidir. Ofis ortamında, masa başında geçirilen uzun saatler, çalışanlarda fazla kilo görülme sıklığını her geçen gün artırmaktadır. Bunun nedenleri arasında; bilgisayar başında uzun süre hareketsiz kalmak, öğle yemeğinde fast food gibi çok yağlı ve kalorili yiyeceklerden oluşan bir menü tercih etmek, toplantıların sık olması ve uzun saatler sürmesi sonucu ara veya ana öğünleri atlamak gibi birçok neden sayılabilir. Doğru beslenmenin, iş hayatındaki performansı arttırdığı araştırmalarla kanıtlanmıştır. Şirket yönetimi ve çalışanların sağlığını, performansını, dikkatini, konsantrasyonunu, kuruma bağlılığını, verimliliğini ve motivasyonunu arttırarak rakiplerin önünde olmak, iş potansiyelini yükseltmek ve sağlık harcamalarını düşürmeye yönelik programlar günümüzde gittikçe önem kazanmaktadır. ”Kurumsal Beslenme Danışmanlığı” adı verilen bu programlar, şirketlerin geleceğine ve çalışanlarına yapmış olduğu en doğru yatırım olarak düşünülmelidir. İş Dünyası Nasıl Besleniyor? Bankacı, mali müşavir, web tasarımcısı gibi sürekli aynı pozisyonda oturan bireyler lif açısından zengin, sindirimi kolay ve kalori içeriği düşük besinleri tercih etmelidir. Bu gruptakiler hareketsizlik nedeniyle fazla kalori harcayamadıkları için kilo almamak adına kalori alımlarının kontrollü olması gerekir. Diyetin lif oranını artırmak için özellikle rafine edilmemiş, tam buğday, tam çavdar ve kepekli ürünler ile sebze, kabuğu ile yenebilen meyve ve kuru baklagillere yer verilmelidir. 30

Açık ofislerde çalışanlar arasında etkileşim çok yüksektir. Özellikle takım hâlinde çalışılıyorsa ve takım lideri varsa tüm grubun beslenmesi etkilenebilir. Örneğin dışarıdan fast food siparişi veya ödül amaçlı tatlı siparişi verilmesi gibi. Tam tersi olarak, kendine ve yediklerine dikkat eden takım lideri özendirici de olabilmektedir. Satış ekibi, müşteri hizmetleri gibi müşteri ile yüz yüze görüşmede olanlar uzun süre aç kalıp öğün atlayabiliyor ve sonrasında kan şekeri düşüklüğü yaşayıp çok acıktıkları için fazla miktarda yemek tüketebiliyorlar. Telefon ile müşteri hizmetlerini yönlendirenlerde ise stres düzeyine bağlı olarak çay-kahve ve abur cubur tüketimleri artmaktadır. Çay, kahve, gazlı içecek tüketmek yerine su ve bitki çayları tercih edilmelidir. Satış toplantıları ve iş toplantısında, özellikle müşteri ile olan şehir dışı veya yurt dışı seyahatlerinde “yemek” önemli bir yer tutmaktadır. Toplantılar genelde yemek yerken yapılmaktadır. Müşterilere gösterilen önemin bir parçası olarak, tüm yenilenlere eşlik etmek ve çok çeşitli yemek sipariş etmek ihtiyacın üzerinde kalori alımına sebep olabilmektedir. Brokerlar’ın, genelde akşam yemeği öncesi, seans takip ederken içki ve çerez tüketimi yoğun oluyor ancak yapılan araştırmalar alkol tüketiminin yiyecek alımını arttırdığını göstermektedir. Düzensiz öğünler ve stres, kilo alımını tetiklerken rahatlamak için çay-kahve yerine bitki çaylarından yararlanılabilir. İletişim sektörü, kendine en çok dikkat eden grubu oluşturuyor. Hareketli bir iş hayatına sahip olan bu grup, dış görünüşüne önem verdiği için yemek alımı konusunda daha dikkatli. Bunun yanı sıra, kalori alımına dikkat edilse bile dengesiz beslenme söz konusu olabiliyor. Ecza-ilaç sektöründe olanlar çok fazla seyahat ediyor. Tıbbi satış mümessilleri gibi kalori harcaması daha yüksek olan grubun, öğün saatlerinde dengesizlik nedeniyle kalori alımları daha düşük olabiliyor ancak sürekli dışarıda hazır besinlerin tüketilmesi, karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek, lif içeriği düşük beslenme de kilo artışına sebep olabilir. Gazeteciler ve uluslararası ticaretle uğraşanlar; öğün atlama, egzersize zaman ayıramama, dengesiz beslenme, saat farkı nedeniyle öğün düzensizliği, su tüketiminde eksiklik gibi problemleri sık yaşıyorlar. Bu nedenle sürekli mobil hâlde olanlara yanlarında yağsız kraker ile ayran, kuru kayısı ve ceviz, meyve, bir avuç leblebi, yarım simit ile peynir, tost ve ayran gibi her yerde bulabilecekleri pratik besinler taşımalarını öneriyorum.

Yöneticiler, yoğun çalışma tempoları ve toplantılar arasında sıklıkla öğün atlama eğilimindedirler. Özellikle atlanan öğle yemeği sonrası akşam yemeklerinde çok daha fazla yemek tüketiyorlar ve kilo alımı kaçınılmaz hâle geliyor. Uzun süren toplantılar da kilo alımına neden oluyor. Aşırı çay-kahve tüketimi, yetersiz su içmek, yağlı ve şekerli kurabiye ikramları nedeniyle alınan kalori miktarı artıyor. Özellikle çay ve kahve, şekerli tüketiliyorsa kalori alımı daha da artış gösteriyor. Bu nedenle kilo almamak için toplantılarda ikram edilen kurabiyeler yerine yağsız ve şekersiz bisküviler, tahıllı simit, kuru meyveler, ceviz-fındık-badem gibi yağlı tohumlar, peynirli-kepekli sandviçler, çiğ sebzeler, bitki çayları, su daha iyi seçimlerdir. Ofis ortamında nasıl dengeli bir beslenme sistemi kurulabilir? • Sabah kahvaltısı, tüm çalışanlar için genelde problemli olabilmektedir. Zaman kısıtlılığı, açlık hissetmeme gibi nedenlerle sıklıkla atlanmaktadır. Bunun yanı sıra, yapılan araştırmalarda, sağlıklı bir kahvaltının dikkat süresini 210 dakikaya kadar uzattığı ortaya çıkmıştır. Güne enerjik başlamak için, pastaneden alınan bir poğaça ya da börek yerine peynir ve ekmek veya tost veya meyve ve yoğurt veya yulaf ve süt gibi karışımlar protein ve karbonhidrat açısından dengeli ve doğru seçimler olacaktır. • Öğle yemeği, şirkette servis ediliyorsa yoğun karbonhidratlı, ağır yağlı yemekler yerine ızgara gibi hafif ve sebze gibi düşük kalorili yemekler tercih edilmeli, makarna yerine bulgur pilavı, beyaz ekmek yerine kepekli ekmek seçilmelidir. Özellikle salata ve protein içeren bir öğün, sizi uzun süre tok tutacak, atıştırmanızı engelleyecek ve öğleden sonra daha verimli çalışmanızı sağlayacaktır. • Öğle yemeğinde ofis dışına çıkamıyorsanız telefonla vereceğiniz siparişin yüksek yağ ve kalori içermemesine dikkat edilmelidir; kepekli sandviç, ton balıklı salata, ızgara köfte ve salata, kepekli tost ve ayran gibi tercihler yapmaya özen gösterilmelidir. • Ara öğünlerin düzenli olarak tüketilmesi metabolizmayı canlı tutacaktır. Ara öğünler, çok yemenize engel olarak, iş hayatında önemli yeri olan “beden imajınızı” da korumanızı sağlar. Ofis çekmecenizde kayısı, erik, dut, yaban mersini gibi kuru meyveler ile fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, diyet bisküvi ve grisini bulundurmak pratik olacaktır. Kan şekeri kontrolü için iki-üç saatte bir, bu tür besinleri atıştırabilirsiniz. • Toplantıda mısınız? Bedeninizin kontrolünü ikramlıklara bırakmayın. Genel olarak toplantılarda yağ, şeker ve tuz içeriği yüksek kurabiyeler ikram ediliyor. Bunun yerine öğleden önceki toplantılarda kuru kayısı, incir, erik ile ceviz, fındık, badem ikram edilebilir. Öğleden sonraki toplantılarda ise tatlı-tuzlu kurabiye yerine tahıllı simit ve peynir veya mini sandviçler verilebilir. • Toplantı esnasında veya ofiste bir şeyler yemeniz mümkün değilse ara öğün olarak kafeinsiz ve şekersiz latte tercih edebilirsiniz.

• Ofis masanıza şık bir sürahi almanızı öneriyorum ve günde en az 1,5 litre su tükettiğinizden emin olun. Aşırı çay kahve tüketimi, su tüketimini engeller. Çay ve kahve şekerli tüketiliyorsa kalori alımı da artar. Çay ve kahve yerine bitki çayları tercih edilmelidir. Özellikle stresi azalttığı için rezene ve papatya, bağışıklık sistemi içinse adaçayı, ekinezya, kuşburnu, ıhlamur içebilirsiniz. • Daha fazla hareket edin. Çalıştığınız şirkette egzersiz imkânınız varsa değerlendirin veya oluşturulması için liderlik yapın. • Hareketin azalmasına bağlı olarak oluşabilecek sindirim sistemi problemleri için lif ve sıvı alımınızı artırın. • İş yerine gelip giderken özel aracınızı değil, servisi kullanmayı deneyin ve servisten evinize iki-üç durak önce inip binmeye özen gösterin. Bu 15-20 dakikalık yürüyüşler, günlük aktivitenizin artmasını sağlayacaktır. • Akşam yemeği, toplantı yemeği olarak devam ediyorsa başlangıç olarak, carpaccio, mozzarella, somon füme, sebze çorbası gibi yağ ve karbonhidratı düşük seçimler yapın. Ana yemekte ızgara ve salata tercih etmeye özen gösterin. Özellikle salata ve etlere eklenen soslar konusunda dikkatli olun, bazı durumlarda sos yemeğin gerçek kalorisinden çok daha yüksek kalori ve yağ içerebiliyor. • Tatlı yemek istiyorsanız mutlaka paylaşın. Sütlü tatlı veya dondurma veya sorbe tercih edin; hamurlu, şerbetli ve kremalı tatlılardan uzak durun. • Uzun iş yemeklerinde alkollü içki içecekseniz kalori kontrolü için alkol oranı düşük olanları tercih etmeye özen gösterin (şarap %13, rakı %45, viski %45 alkol içerir). • İş dünyasında, kilo kontrolü ve beden imajının önemli bir yeri vardır. Bu nedenle kilo kontrolü konusunda bir diyetisyenden danışmanlık almaktan çekinmeyin.

danışmanlar SPOR & FITNESS

444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Spor ve Fitness Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

Kimler “Six Pack” Yapabilir? Platinum Bankacılık Spor ve Fitness Danışmanı: Serhat Sıdal “Six pack” kasları yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuk herkeste mevcuttur. Önemli olan düzgün bir diyet ve egzersizlerle bunları görünür kılmaktır. “Six pack” kaslarını ortaya çıkarmanın yolları; • Vücudun belli bir yağ oranının altına düşmesi gerekir. Bu oranın üzerinde bir yağ oranına sahipsek bu kaslar mevcut olduğu hâlde gözükmeyecektir. Ölçümlerin yapılması ve vücuttaki yağ oranının tespit edilmesi çok önemlidir bu konuda. • Bu ölçümlere uygun şekilde, kişiye özel bir diyet programı hazırlanmalı. • İyi bir egzersiz programı hazırlanmalı. Burada bir beslenme uzmanından yardım almak çok önemlidir. • İlk başta, herkes için zararlı olan çok yeme alışkanlığımızdan kurtulmaya çalışmak, 3 beyazdan (tuz, şeker, un) uzak durmaya çalışmak gibi basit adımlarla işe başlayabiliriz. “Six pack” yaparken nelere dikkat edelim? • Dikkat edeceğimiz en önemli konu, iyi bir diyet ve beslenme programı. Bu, işin %70’ini oluşturuyor. • İkinci konu ise çok iyi hazırlanmış, kişiye özel ve düzenli uygulayacağımız bir egzersiz programı. Bu da işin %30’u. Bu kaslar zaten herkeste var. Fakat bu kasları ortaya çıkarabilmek için, sabır isteyen bir diyet ve egzersiz programı uygulamak zorunludur. Her şeyden önemlisi ise “six pack” görünümüne sahip olmak adına vücudumuzun sağlığından olmamamızdır. Yani diyet programını fazla abartmamamız gerekmektedir çünkü belli bir yağ oranının altına düşersek birtakım sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Egzersizde de yine gereksiz zorlamalar veya yapılmaması gereken hareketler yapmamaya özen göstermeliyiz. Karın bölgesinde meydana gelebilecek sakatlanmalar, vücudumuzun denge merkezinde olduğu için, çok önemli problemlere yol açabilir.

danışmanlar LEZZET

444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Lezzet Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

Evde Turşu Yapmak Platinum Bankacılık Lezzet Danışmanı: Ceyda Baza - Bir ampul yandığında odayı nasıl aydınlatırsa, kendi ellerinizle hazırladığınız turşu kavanozları da mutfağınızı öyle aydınlatır ve ısıtır. Kavanozlardan muhteşem bir enerji yayılır. - Dışarıdan aldığınız turşularda katkı maddeleri olabilir ya da turşu suyundaki tuz oranı yüksek olabilir. Böylece günlük tuz tüketiminiz artabilir. - Turşu bakliyatlarla tüketildiğinde hazmı kolaylaştırır, yemeği daha zengin ve lezzetli hale getirir. - Evde her an bir tabak daha dolduracak hazır bir mezenin olması, çalışan insanlar için hayat kurtarıcıdır. Bir peynir tabağının yanında veya bir meze masasında… Turşu yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri, dizilişidir. Sebzeler ne kadar birbirine yakın ve güzel dizilirse görüntü ve tat açısından o kadar iyi bir sonuç alınır. Kavanozun içine konulacak bir-iki diş sarımsak da her turşuda iyi gider. Mayalama için kavanozun en altına 6 tane nohut koyularak başlanabilir. Kimisi bunun için birkaç parça yaş mayalı ekmek koyar. Nohut doğal ve hiçbir işlemden geçmemiş olduğu için ben nohut tercih ediyorum. Salatalığı biraz farklı lezzetlerle buluşturmayı seviyorsanız kavanozun içine biraz kişniş, biraz dereotu atınca tadı daha da nefis oluyor. 2 limon da parçalanıp eklendi mi tamam. Yurt dışında bu turşuya biraz şeker de koyulur. Bizim dikkat edeceğimiz en son ve önemli noktalardan biri ise turşuyu hazırladıktan sonra ağzını sıkıca kapatmak. Daha büyük bir kavanozda karışık turşu yapmak istiyorsanız turşunun içine konan malzemelerin eşit boylarda olmasını tavsiye ederim. Rahat yenmesi için tadın, tuzun, ekşiliğin homojen dağılması önemli. Altın orana göre karışımı yapıp, nohut ve sarımsakları da içine atıp, ağzını sıkıca kapattığınızda kavanozunuz beklemeye ve olmaya hazır hâle geliyor. Kullandığınız malzemeye göre turşunuz bir hafta sonra olmaya başlar ve ne kadar iyi muhafaza ederseniz ömrü de o kadar uzun olur.

LAHANA TURŞUSU 1 büyük beyaz lahananın çeyreği 2 adet havuç 1 litre içme suyu 2,5 yemek kaşığı kaya tuzu 1 adet limon tuzu Bir avuç nohut Yarım su bardağı ya da 1 çay bardağı üzüm sirkesi 3-4 diş sarımsak

Lahanaları iyice yıkadıktan sonra ince ince kıyın. Havuçları iri rendeleyin (İsteğe göre kıyılmış lahana ve havuçları geniş bir kapta karıştırın). Turşu kuracağınız kavanozun dibine kavanozun büyüklüğüne göre bir miktar nohut atın, 1-2 diş sarımsak ilave edin.1 litre kaynatılıp soğutulmuş suya 1 çay bardağı üzüm sirkesi, 2,5 yemek kaşığı kaya tuzu ve 1 parça limon tuzunu atıp karıştırarak eritin. Lahana-havuç karışımını tabanına nohut attığınız kavanoza doldurun ve turşu suyu karışımından kavanoz dolana kadar ilave edin. Suyun her yere işlemesine dikkat edin. Tamamını doldurup yeni kapaklarla kavanozlarınızın ağzını sıkıca kapatın. Lahananız ve kavanozlarınızın durumuna göre turşu suyunu aynı oranda arttırabilirsiniz. Turşunuz 1 hafta-10 gün içerisinde yenilecek kıvama gelecektir.

KÖZLENMİŞ KAPYA BİBER KONSERVESİ

Biberleri közlemek için fırınınızı ızgara ayarına getirin (ya da

5 kg büyük boy kırmızı biber (kapya)

lezzetli olur). İki yüzünü de 20 dakika közleyin. Bu arada

2,5 su bardağı üzüm sirkesi

sarımsakları ve maydanozu yıkayın, sarımsakları çok ince

2 su bardağı sızma zeytinyağı

olmayacak şekilde dilimleyin, maydanozların saplarını doğrayın,

Yarım çay bardağı kaya tuzu

yapraklarını da elinizle ayırın. Fırından çıkarır çıkarmaz hemen

1 çay bardağı esmer şeker

bir buzdolabı poşetine koyup ağzını kapatın. Soğuduktan sonra

2 baş sarımsak

kabukları çok rahat bir şekilde çıkacaktır. Kabuklarını

1 demet maydanoz

yakınınızda varsa bir pide/ekmek fırınına da verebilirsiniz, daha

soyduğunuz biberleri 2 parmak kalınlığında dilimleyin. Bir kapta sirke, yağ, tuz ve şekeri karıştırın. Kavanozlarınızı yıkayın ve kaynar su içinde en az 5 dakika sterilize edin. Mutlaka cam kavanoz kullanın! Kavanozun en altına doğradığınız maydanozların saplarından biraz koyun, onun üzerine biberlerden birkaç tane yerleştirin, biberlerin üzerine de sarımsak ve maydanoz koyun ve bu şekilde en üstte maydanoz ve sarımsak kalacak şekilde kavanozunuzu doldurun (Benim 5 kg biberimden 3 tane 1 litrelik 1 tane de yarım litrelik kavanoz çıktı). Kavanozların ağzını silin ve kapaklarını kapatın. Karanlık bir yerde saklayın. 10-15 gün sonra yenilebilecek kıvama gelir.

danışmanlar PSİKOLOJİ

444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Psikolojik Rehberlik hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

Panik: Atak Mı Bozukluk Mu? Platinum Bankacılık Psikoloji Rehberi: Ece Konuralp Son zamanlarda sıklıkla çevremizde “panikatak” tanısı almış kişiler duyuyoruz. Bu anlamda ele aldığımızda panikatağın bir hastalık değil, bir belirti olabileceğini söylemek daha doğru olacaktır. Olumsuz bir olay yaşadığında veya tehdit hissettiğinde kişi aşırı telaşlanabilir; ancak bu durumdaki endişeye “panik” denir. Panikatak ise, herhangi bir olay veya tehdit olmaksızın, beklenmeden ve aniden başlayan, hatta zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan, yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Sıklıkla panikatak yaşayan ve gündelik yaşantısını negatif olarak etkileyen ataklar sonucunda ise kişiye “panik bozukluk” tanısı konabiliyor. Hepimiz hayatımızın belli bir döneminde panikatak yaşayabiliriz; ancak bozukluk tanısı almak için atakların sıklığı, sosyal adaptasyonun bozulması ve kaçınma hareketleri göstermemiz gerekiyor. Panikatak yaşayan kişi sadece yoğun endişe hissetmez. Aynı zamanda sanki kalp krizi gibi aniden gelişen bir hastalık yaşıyormuşçasına fiziksel tepkiler gösterebilir. Bu sebeple kişiler önce hastanelerin acil servislerine kalp krizi şikâyetleri ile başvururlar; gerekli tetkiklerden sonra fizyolojik bir sebep bulunmadığı takdirde ise psikiyatri servisine aktarılırlar. İlk ataklarını unutmazlar ve ilk atak nerede gerçekleştiyse kişi, atağın tekrarlanması korkusuyla oradan kaçınmaya gayret eder. Eğer toplu taşımada olduysa otobüs, metro ve kalabalık ortamlardan kaçınabilirler; uykuda veya uyumak üzere olduysa uyku bozuklukları yaşamaya başlayabilirler. Bu kaçınmaları sebebiyle de sosyal ilişkileri zaman içerisinde zarar görmeye başlar, işlerini ve eğitimlerini aksatabilirler.

Panikatak yaşayan kişiler sık sık acil servise başvuruları nedeniyle hem duygusal hem de ekonomik yönden yıpranırlar. Ataklar birden başlar ve genellikle 10 dakikada ya da daha kısa süre içinde doruğa ulaşır. Atakları yaşayan insanlar bu kısa süreyi genellikle “saatler boyu” diye tanımlarlar. Çoğu zaman bu duyguya, bir tehlikenin yaklaştığı, kötü bir şeyler olacağı duygusu ve kaçma isteği eşlik eder. Yoğun kaygının yaşandığı bu atağa endişe, dehşet, tedirginlik, gerginlik, sinirlilik ve çaresizlik duyguları ve genellikle de “Ölmek üzereyim”, “Kalp krizi geçiriyorum”, “Aklımı yitireceğim”, “Kendimden geçmek üzereyim”, “Nefes alamayacağım”, “Tansiyonum çıktı, felç olabilirim”, “Kontrolümü kaybediyorum”, “Beyin kanaması geçireceğim” düşünceleri eşlik edebilir. Çarpıntı, kalp atış hızının artması, terleme, titreme, nefes darlığı ya da boğulduğunu hissetme, soluğun kesilmesi, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi, bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ve bayılacakmış gibi olma hâli, gerçek dışılık algısı, benliğinden ayrılmış olma, kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu, ölüm korkusu, uyuşma ya da karıncalanma hissi, üşüme, ürperme ya da aşırı derecede oluşan ateş basması panikatakta ortaya çıkan belirtilerin bir kısmıdır. Panikatağın tedavisi mümkündür. Tedavide öncelikle herhangi bir fiziksel hastalığın panikatak belirtilerine yol açıp açmadığı saptanmalıdır. Fiziksel ve ruhsal bir neden birlikte olabilir. İlaç tedavisine eşlik edecek bir psikoterapi süreci önerilmektedir. Panikatak tedavisinde ortak kanı, akut dönemde ilaç tedavisinin hızlı ve güçlü etki gösterdiği, uzun vadede kalıcı başarı sağlamak için ise psikoterapinin mutlaka uygulanması gerektiğidir. Panik bozukluk, stres ile tetiklenen korku sisteminin oluşturduğu bedensel belirti ve duyumlarla birlikte korkudan korkma hâli olarak kabul edilir. Yani panik bozuklukta beden duyumlarının yanlış yorumlanması söz konusudur. Tedavi için de yorumlamadaki yanlışların düzeltilmesi gerekir. Terapiler bu yolu izlemektedir. Özellikle, bilişsel-davranışçı terapi (BDT) ile panik bozukluğu tedavisinde psiko-eğitim, bilişsel yeniden yapılandırma, bedensel denetim kazanmaya yönelik solunum egzersizleri ve kas gevşeme teknikleri, iç ve dış uyaranlara yönelik alıştırmalar ve gerçek yaşamda yüzleşme teknikleri uygulanmaktadır. Terapiler ile atakların nedenleri saptanmakta ve ruhumuzda ters giden şeylerin çözümlenmesi amaçlanmaktadır.

dosya

TEKNOLOJÄ°

En İyi Kablosuz Kulaklıklar Bluetooth kablosuz kulaklıkların popülerliği gün geçtikçe artıyor. Piyasada çeşit doluyken sizin için en hesaplı ve cazip olanlardan 7 farklı kulaklığı mercek altına aldık. Skullcandy Grind Wireles Skullcandy Grind kablosuz kulaklığın hem görünümü hem de ses kalitesi muhteşem. Göz alıcı birkaç renk seçeneği olan kulaklığın sağlamlığı, yumuşak hoparlör yastıkları ve 12 saate kadar dayanan pil ömrü ön plana çıkıyor. Pil bitip müziğiniz kesilmesin diye kullanıma hazır kablosu da içinde. JBL Synchros E40BT JBL’in renkli Synchros E40BT kablosuz kulaklıkları bas seslerin öne çıktığı bir dinleme deneyimi sunuyor. Bu da modern müzik, oyun ve film tutkunlarının aradığı bir özellik. Pili tek şarjda 16 saate kadar dayanan kulaklığın bir özelliği de dinlenen sesleri, ShareMe adlı uygulama ile uyumlu JBL ürünlerini kullanan diğer kişilerle paylaşabilmesi. Jabra Move Jabra’nın Move adlı şık kablosuz kulaklık İskandinav tasarımcıların imzasını taşıyor. Havalı renk alternatifleri bulunan kulaklığın hafif ancak darbeye dayanıklı bir gövdesi var. Mükemmel ses kalitesi, akıllı telefonunuza, tabletinize veya dizüstü bilgisayarınıza kolayca bağlanma ve kontrol özellikleri, Jabra Move’u gençlerin favorileri arasına yerleştiriyor.

Sol Republic Tracks Air Sol Republic Tracks Air kablosuz kulaklıkları mükemmel tasarımı, ayarlanabilir hoparlörleri, 45 metreye varan mükemmel çekim gücü ve 15 saatlik şarj tutma özellikleri ile öne çıkıyor. Bas ağırlıklı ses kalitesiyle müzikseverlerin tercihi olan kulaklık, farklı cihazlara bağlanma yetisine sahip. Sol Republic Tracks Air ile istediğinizde bilgisayarınızdan müzik dinlerken akıllı telefonunuzdan gelen aramayı cevaplayabilirsiniz. Satechi Alüminyum Kablosuz Kulaklık Eğer büyük masrafa girmeden iPhone’unuzun görünümüyle uyumlu bir kulaklık arıyorsanız alüminyum kaplı Satechi kulaklığı alışveriş listenize ekleyebilirsiniz. Bluetooth 4.0 özellikli kulaklık; mükemmel çekim mesafesi, üstün ses kalitesi ve tasarımı ile aslında üzerindeki fiyattan fazlasını hak ediyor. Ausdom AH850 Ausdom AH850, Üstün kaliteli kablosuz bir kulaklık. Bluetooth 4.1 bağlantısıyla uzak çekim menzili, randımanlı güç kullanımı, yumuşak hoparlör yastıkları ve hafifliği ile öne çıkan Ausdom AH850, fiyat etiketi düşünüldüğünde çok tatmin edici bir ses kalitesine de sahip. Sony MDRZX77OBT Sony MDRZX77OBT kulaklıkları, NFC bağlantı sistemiyle tek dokunuşla uyumlu bir akıllı telefona bağlanabiliyor. 40 mm audio üniteleriyle mükemmel ses kalitesi sağlayan kulaklık tek şarjda 17 saat dayanan pili ile öne çıkıyor.

dosya

SEYAHAT

Yurt İçi Kayak Merkezleri Kışa doğru yaklaşırken, bembeyaz tepelerde eşsiz bir macera yaşamak isteyenler için ülkemizdeki en iyi kayak merkezlerini sıraladık. Doğanın beyazlara büründüğü, güzelliğine güzellik kattığı mevsimdir kış. Kayak bu mevsimin en güzel sporudur. Bembeyaz uçsuz bir zirveden aşağı, doğanın gücüne meydan okuyarak hızla inmek… Bir tutkuya dönüşen kayak sporunda, özgürlüğün tadına varırken adrenalin sizi hiç yalnız bırakmaz! Uludağ Kayak Merkezi Türkiye’nin ilk kayak merkezi Uludağ, halen kış turizm merkezlerinin başkenti gibidir. Milli park olmasının yanında iklim ve coğrafi bakımdan kayak sporuna uygun şartlardadır. Kayak için iki bölgeden oluşan Uludağ’da toplam 13 pist vardır. Pistleri mart ayı ortalarına kadar kayak yapılabilen, yumuşak toz kar zeminine sahiptir. Her türlü konfor beklentisini karşılamanın yanı sıra, uygun bütçeli otel çeşitliliğine ve zengin gece hayatına sahip Uludağ’da kayak mevsimi aralık ayında başlar. Tüm teleski ve telesiyejlerde kullanılan ortak bir bilet sistemine geçildi. Bu biletleri saatlik ya da günlük alabilirsiniz. Uludağ’a hem karayolu ile hem de teleferik ile ulaşabilirsiniz. Bursa şehir merkezinden 40 dakikalık bir araba yolculuğu ile de oteller bölgesine varabilirsiniz. Kartalkaya Kayak Merkezi Bolu Köroğlu Dağları üzerinde yer alan Kartalkaya, büyüleyici bir doğal güzelliğe sahip. Son yıllarda kış sporlarının popüler merkezleri arasına giren Kartalkaya’da Alp kayağı, kayaklı koşu (Cross-Country) ve tur kayağı için çok uygun koşullara sahip toplam 12 pist bulunuyor. Pistlerin toplam uzunluğu 20 km. Aralık ayından mart sonuna kadar kayak yapılabilen bölgede çeşitli zorluk derecelerine göre pistler bulunuyor. 50

Kartalkaya’da kayak sezonu aralık-nisan ayları arasında devam ediyor. Farklı otellere ait iki ayrı pist alanı var gibi düşünebilirsiniz: Kartal Otel ve Dorukkaya pistleri. Konaklamalı olarak giderseniz kaldığınız otelin teleskilerinden ücretsiz yararlanabiliyorsunuz. Eğer konaklamayacaksanız pistini kullanmak istediğiniz otelin günlük sınırsız “pass” biletini de alabiliyorsunuz. İstanbul’a 280, Ankara’ya 200 km uzaklıkta olan Bolu’dan 45 dakikalık bir yolculukla kayak merkezine ulaşabilirsiniz. Sarıkamış Kayak Merkezi Kar kalitesi ile ünlenen Sarıkamış Kayak Merkezi, ülkemizin bize sunduğu en büyük güzelliklerden. Çamlar arasında kayak zevkine varmak için; Cıbıltepe, Süphan Dağı ve Ağbaba kayak alanlarını ziyaret edebilirsiniz. Kristal kara sahip olan merkezde çığ tehlikesi yok ve ağaçlar sayesinde pistler rüzgârdan korunuyor. 2000 metreden fazla yüksekliğe sahip plato üzerinde, doğayla iç içe olan Cıbıltepe, Balıklıdağ, Çamurludağ alanlarında en önemli pistler yer alıyor. Toplamda ise 7 adet pist var ve her seviyeye uygun. Özellikle 2400 metre uzunluğundaki birinci etap, yeni başlayanlar için ideal. Yaklaşık 5000 kişiyi ağırlayacak kapasitede olan Sarıkamış Kayak Merkezi, Kars havaalanına 50 km uzaklıkta. Konaklamak için oteller bulunuyor ve fiyatları uygun denilebilecek aralıkta. Aralık ayından nisan ortasına kadar kayak yapabileceğiniz Sarıkamış Kayak Merkezi, çeşitli disiplinlerin yapılabildiği mükemmel parkurlara sahip. Palandöken Kayak Merkezi Bölgesindeki en yüksek zirve olan Palandöken aynı zamanda dağ sporları için uygun koşullara sahip. Türkiye’nin en uzun, dünyanın ise sayılı pistlerinden biri olarak kabul edilen Ejder Pisti’nin uzunluğu 12 km. Slalom ve büyük slalom yarışmaları için iki adet tescilli kayak pisti bulunuyor. Pistleri kolay, orta ve zor derecelerde kayma seçeneği sunuyor. Dağ sporları için uygun koşullara sahip Palandöken’in karasal iklimi nedeniyle yılın yedi ayı karla kaplı merkezde, aralık ayından mayıs ayı başına kadar kayak yapılabilir. Toplam 28 km’lik 22 piste sahip Palandöken; ezilmemiş, doğal pistleriyle snowboardcuların da gözbebeği. Palandöken’in başka bir cazip yanı ise şehir merkezi ve havaalanına olan yakınlığı: Erzurum havaalanına sadece 30 dakika uzaklıkta. Erciyes Kayak Merkezi Kayseri’ye 25 km uzaklıkta, sönmüş bir volkanik dağ olan Erciyes, İç Anadolu’nun en yüksek dağıdır. Yüksek irtifası nedeniyle kar kalitesi çok uzun süre bozulmadan korunur. Her zorluk derecesine uygun kayak pistlerinin toplam uzunluğu 70 km. Yaz kayağı, tur kayağı ve helikopterli kayak yapılabilen merkez, snowboard için de uygun. Ortalama 2 metre kar kalınlığına sahip Erciyes’te, kasım ayından mart sonuna kadar kayak yapılabiliyor. Kar rafting’i Erciyes’in sunduğu ve iddialı olduğu bir diğer kış sporu.

Kayseri Erkilet Havaalanı’ndan 30 km uzaklıkta bulunan Erciyes tesislerine, İstanbul’dan her gün düzenlenen uçak seferleri ile ulaşabilirsiniz. Burada da Uludağ’daki gibi ortak bir “lift” bileti alıp tüm pistlerden faydalanabilirsiniz. 1, 7, 30, 50 çıkışlık ya da günlük ve sezonluk gibi çeşitleri olduğunu hatırlatalım.

KAYAK OTELLERİ

Önümüzdeki kışı kayak yaparak geçirmek isteyenler, yurtiçindeki pek çok otelde ayrıcalığıyla konaklayabilirler.

Her şey dahil 136 TL'den başlayan fiyatlarla.

444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Seyahat Danışmanımızla görüşebilirsiniz.

Yurtiçi Kayak Otelleri BÖLGE Uludağ

Kartalkaya

OTEL

KONSEPT

FİYAT

Grand Yazıcı Otel Karinna Hotel

Tam Pansiyon Plus Tam Pansiyon Plus

202 TL’den itibaren 149 TL’den itibaren

Kaya Uludağ

Her şey dahil

136 TL’den itibaren

Dorukkaya Ski & Mountain Resort

Her Şey Dahil

160 TL’den itibaren

Kaya Palazzo Ski & Tam Pansiyon Plus Mountain Resort Kartal Otel Her şey dahil

252 TL’den itibaren

Habitat Otel Snowflake Otel

Tam Pansiyon Yarım Pansiyon

175 TL’den itibaren 145 TL’den itibaren

Palandöken Polat Erzurum Resort Hotel

Tam Pansiyon Plus

169 TL’den itibaren

Erciyes

Tam Pansiyon Plus

190 TL’den itibaren

Mirada Del Lago Tam Pansiyon Plus Magna Pivot Hotel Yarım Pansiyon

142 TL’den itibaren 299 TL’den itibaren

Sarıkamış

Ramada Resort

157 TL’den itibaren

dosya

SEYAHAT

İnanılmaz Hindistan Birçok insanın merak ettiği Hindistan'a gitme zamanı! Hindistan'ı turlamadan önce bu detaylar dikkatinizi çekecek ve seyahat öncesinde daha çok bilgiye sahip olacaksınız. Güney Asya’da yer alan Hindistan’ın iklim ve mevsim alanı çok geniştir. Genel olarak yılda sıcak, yağmurlu ve soğuk olmak üzere üç mevsim yaşandığı söylenebilir. Kuzey’deki Himalaya Vadileri’nde dört mevsim ılıman bir iklim yaşayabilirken ülkenin diğer bir ucu olan Deccan’da tropikal bir iklim vardır. Musonların mevsimsel etkisi tüm ülkede belirgindir. Hindistan’ın çoğu şehri için en uygun seyahat zamanı, kasım ayından şubat ortalarına kadar olan dönemdir. Ancak gidilecek bölgeye göre en uygun mevsim değişiklik gösterir. İklimin yanı sıra, festivaller ve önemli günler de seyahat tarihiniz için belirleyici olabilir. Hindistan mutfağı tavuk ve baharat ağırlıklıdır. Tatlıdan tuzluya bütün yemekler baharatlıdır. Hindu dini yüzünden yemeklerde inek eti kullanılmaz. Hindistan’ın geleneksel lezzetleri arasında aloo banda, tavuk tikka, tumbo karides tikka, somon tandoori, tavuk, dana ve kuzu masala, kashmiri pilav, mantarlı biryani, geleneksel ekmek çeşitleri, barfi, mango kulfi, jalebi sayılabilir. Tabii ülkenin baharatlı yemeklerine bünye alışık olmadığı için mide ve bağırsak problemleri yaşanabileceği unutulmamalıdır. Yemeklerin elle yendiği Hindistan’da çatal-kaşık kullanmak kabalık olarak nitelendirilir. Buna karşılık Hindistan’da oteller haricinde yemek yenmemesi ve kapalı içecekler tercih edilmesi tavsiye edilmektedir. Farklı müzik tarzı, dansı ve baharatlı mutfağıyla ünlü Hindistan, son yıllarda Hollywood ve Bombay isimlerinin birleşiminden oluşan Bollywood sineması ile de adından sıkça söz ettirmektedir. Çok yönlü bir ülke olan Hindistan’da karlı dağlar, bol güneşli kumsallar, küçük köyler ve gelişmiş şehirler bir arada bulunur. Festivaller diyarı olarak adlandırılabilecek ülkede hemen hemen her olay müzik, dans ve şarkılarla kutlanır. Baharın gelişi, hasat zamanı, yağmurların başlaması, dolunay zamanı ve önemli kişilerin doğum günleri festivallerle kutlanan olaylardır. 56

Yeni Delhi Hindistan’ın başkenti olan Yeni Delhi ülkenin en büyük ikinci şehridir. Delhi ve Yeni Delhi olarak iki parçadan oluşur. İngilizlerin hâkimiyetinde bir yönetim merkezi olması amacıyla İngiliz mimarlar tarafından tasarlanmıştır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Humayun’s Tomb ve Qutab Minar burada yer almaktadır. Bina ve sokakların iç içe olduğu Eski Delhi’ye karşılık, Yeni Delhi’nin planlı, yeşil alanlı ve sükûnetin hâkim olduğu mimarisi görülmeye değerdir. Cuma Camii (Friday Mosque) olarak da bilinen Jama Mascid mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelir. Şehrin tamamına sinmiş baharat kokusunun hâkim olduğu tarihi sokaklarda dolaşabilir, pek çok önemli müzeyi, Hindu ve Budist tapınaklarını, medreseleri ve diğer tarihî mekânları ziyaret edebilirsiniz. Yeni Delhi’nin biraz dışında yer alan Qutab Minar görülmeye değerdir. Bunun yanı sıra, Mahatma Gandi’nin Mezar Anıtı da mutlaka görülmelidir. Yeni Delhi’nin çok renkli bir gece hayatı yoktur. Geleneksel kıyafetler içerisinde Hint kültürüne ait dans ve müzik performanslarının sergilendiği Shri Ram Center, India International Centre, Habitat World Centre IHC, Epicentre gibi eğlence merkezlerini ziyaret edebilirsiniz. Oldukça ucuz bir şehir olan Delhi’de alışveriş seçenekleri şaşırtıcı derecede çeşitlidir. Market, kapalı çarşı, mağaza gibi farklı satış yerleri ve farklı tarzlara hitap eden ürünler bulunur. Satın alabilecekleriniz arasında ise antika, mücevher, gümüş ürünler, ipek, kaşmir gibi tekstil ürünleri ve halılar, elektronik ürünler, el yapımı hediyelikler, baharatlar, şifalı otlar ve çay bulunmaktadır.

Agra Agra’da Babür Şah ve Hümayun Şah dönemlerinde erken Moğol mimarisi örnekleri ilk kez görülmeye başlanmıştır. Ekber Şah zamanında ise şehir, görkemli eserlerle yükselmiştir. 16. ve 17. yüzyıllarda en parlak dönemini yaşayan Agra’nın en önemli eseri Tac Mahal de bu dönemde inşa edilmiştir. 1803 yılında İngilizlerin yönetimi altına girmesiyle şehir hızlı bir sanayileşme ve hava kirliliği problemi ile karşı karşıya kalmıştır. Agra’da bulunan en önemli yapı Tac Mahal’dir. Şah Cihan, eşine olan aşkını tüm dünyaya kanıtlamak için, eşinin ölümü ardından bu eşsiz anıt mezarı yaptırmaya karar vermiştir. İmparatorun aşkını simgeleyen bu yapı, bir Dünya Harikası olarak kabul edilir. Tac Mahal’i gece ziyaret ederek ay ışığındaki eşsiz görüntüsünün tadını çıkarabilirsiniz. Agra Kalesi Şehirdeki bir başka önemli yapı ise UNESCO Dünya Mirasları arasında yer alan Agra Kalesi’dir. Pembe ile kızıl arasında bir rengi olan taşlardan inşa edilen kaleye bu nedenle Kızıl Kale adı verilmiş. Hindistan ordusu bu kaleyi silah deposu olarak kullandığı için ne yazık ki turistlerin gezebildiği kısım oldukça kısıtlı.

Şehirdeki bir başka önemli nokta ise yine UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan Fatehpur Sikri’dir. Bu şehir 1570–1586 yılları arasında Moğol Hükümdarlığı’nın başkentiyken dönemde yaşanan su sıkıntıları nedeni ile terk edilmiş ancak günümüze kadar çok iyi korunmuştur. Terk edildiği için buraya Hayalet Şehir de denmektedir. Şehirde pek çok botanik bahçesi ve tapınak yer almaktadır. Ayrıca kentin ara sokaklarına dalarak Agra’nın gizemli dünyasını keşfedip güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Agra’da tatmin edici bir gece hayatı bulunmaktadır. Alışveriş için de çok fazla dükkân ve seçenek bulunur. Özellikle hediyelik taş ve mücevherat oldukça popülerdir fakat yüksek fiyatlara dikkat etmek gerekir. Şehri hissetmenin en güzel yolu, Mall Road’da (Sadar) yürümektir. Jaipur Rajasthan Eyaleti’nin merkezi ve en büyük şehri olan Jaipur, mimari açıdan Hindistan’ın en iyi planlanmış şehirlerinden biridir. Hindu mimarisine göre inşa edilen şehrin etrafındaki kapılar hâlen kullanılmaktadır. Jaipur; sarayları, kaleleri, bahçeleri, müzeleri, tapınakları, anıtları ve mimari yapısı ile görülmeye değer bir şehirdir. Gün içerisinde şehri baştan başa yürüyerek bu tarihi dokuya tanık olabilirsiniz. Jaipur şehrindeki en önemli noktalardan biri Jantar Mantar’dır. Bir astronomik gözlemevi olan bu yapıyı bir rehber eşliğinde gezmediğiniz takdirde aletlerin ne işe yaradığını anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Amber Sarayı Şehirdeki en önemli yapılardan bir başkası ise Amber Sarayı’dır. Adının Amber Sarayı olmasının nedeni, içindeki büyük Shiva heykelinin amberden yapılmış olmasıdır. Günümüzde müze olarak kullanılan Jaipur Şehir Sarayı da oldukça önemli bir yere sahiptir. Sarayda elle çekilen ilkel arabalardan at arabalarına kadar, eskiden yeniye sıralanmış arabaları görebilirsiniz. Şehirde bulunan değişik mimariye sahip diğer bir yapı da “Hava Mahal” olarak bilinen Rüzgâr Sarayı’dır. 1853 yılında Galler Prensi’nin ziyareti için pembeye boyanan şehir, hâlâ pembeye boyalı olan caddeleri nedeniyle “Pembe Şehir” olarak bilinmektedir. Jaipur’un geceleri de kendisi gibi renklidir. Geleneksel müzik, kukla gösterileri ve geleneksel danslar ile şehrin mirası yaşatılır. Gece gösterilerinin yapıldığı Raj Mandir Tiyatrosu gidilebilecek mekânlardan biridir. Bunun yanında Welcomgroup Rajputana Palace Sheraton’daki Kalbelia Dancers ve Puppeteers ve Bhopa-Bhopi gösterilerini izleyebilirsiniz. Ravindra Manch ve Jawahar Kala Kendra isimli mekânlar da klasik Hint müziklerini dinleyebileceğiniz yerlerdendir. Johari Pazarı, Hindistan’ın en önemli mücevher pazarlarından biridir. Bunun dışında antika, geleneksel hediyelik eşyalar satan dükkân ve tezgâhlar şehrin dört bir yanında bulunur.

HİNDİSTAN TURU Hindistan’ı “Altın Üçgen ve Varanasi HİNDİSTAN TURU” programına katılarak siz de keşfedebilirsiniz…

Altın Üçgen ve Varanasi HİNDİSTAN TURU Delhi-Jaipur-Agra-Jhansi-Orcha-Khajuraho-Varanasi 8 Gece / 9 Gün Kişi Başı 959 Euro’dan itibaren.

444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum Bankacılık Seyahat Danışmanımızla görüşebilirsiniz.

kültür&sanat

KİTAP

kitap

Suda Bıçak İzleri

Paolo Bacigalupi Ömer Mülazım

Amerikalı yazar Paolo Bacigalupi'nin distopik eseri, insanoğlunu bekleyen küresel bir tehlikeyi konu ediniyor. Colorado Nehri'ndeki suyun gün geçtikçe azalmasıyla baş gösteren çatışmaların ve düşmanca politikaların ekseninde gelişen Suda Bıçak İzleri, yakın gelecekte bölgesel olmaktan çıkıp dünyanın genelini kuşatacak kuraklık sorununu gerçekçi boyutlarıyla ele alması açısından oldukça çarpıcı ve dikkate değer bir roman.

kitap

Müptezeller Emrah Serbes İletişim Yayıncılık Çağdaş Türkçe edebiyatının önde gelen yazarlarından Emrah Serbes’in uzun süredir beklenen yeni romanı “Müptezeller”, edebiyatseverlerin beğenisine sunuluyor. Serbes’in kaybeden delikanlıları, dünyaya katlanamayanları, alkolikleri, berduşları ustalıkla anlattığı Müptezeller, okurları ilk satırlarından itibaren etkisi altına alacağa benziyor.

kitap

Sürgün Yavuz Çekirge İmleç Kitap Yavuz Çekirge, son romanı Sürgün'de hiçliğe, bireyin içindeki karanlığa odaklanıyor. Sevgiyi arayan bireyin gittikçe saplandığı sevgisizlik ve yabancılaşmayla daha da sarsıldığı batı toplumlarıyla kendi ülkesini karşılaştırıyor çokça. Hesapsızca yaşanan hayatların neye mal olduğunu, kültürel çatışmayı ve insan ruhuna değen daha pek çok şeyi sorguluyor.

dosya

HER AY BÄ°R BAVUL

Karla Kaplı Zirvelere Doğru Uludağ, Kartalkaya, Sarıkamış ve Palandöken, kayak yapmak isteyenlerin en çok tercih ettiği bölgelerdir. Doğaya meydan okumak isteyenler için kış yaklaştı. Kayak merkezlerinde ekipmanlar kiralanabiliyor fakat kendimizi korumak için bavulumuza koymamız gereken bazı eşyalar var. Beyazla örtünen zirvelerde kayak sporu için hazırlık yaparken yanınıza almanız gerekenleri sizler için sıraladık:

Polar Kazak Soğuğa karşı yanınıza aldığınız sweatshirt üzerine giyeceğiniz polar kazak, rahat hareket etmenizi sağlarken üşümenizi de engelleyecektir.

Kayak Eldiveni Eldivenleri kayak merkezlerinde bulabilirsiniz fakat her ihtimale karşı yanınıza su geçirmeyen bir kayak eldiveni almanızda fayda var.

Nemlendirici Krem Özellikle hassas cilde sahip olanlar, soğuk havalara karşı nemlendirici dudak ve yüz nemlendirici kremlerden mutlaka almalılar.

Yedek Çorap Botunuzun içine giyeceğiniz çoraplar ayağınızı sıcak tutmalıdır. Kayaklarınızı hissedebilmeniz için çok kalın olmayan çoraplardan giymeniz gerekiyor.

Atkı ve Bere Havalar yumuşak olsa bile değişen koşullara karşı yanınıza atkı ve bere almayı unutmamalısınız.

dosya

EN YENÄ°LER

Bu Bilgisayarlar Cebinize Sığabiliyor! Ockel firması, Ockel Sirius A adını verdiği, Windows 10 işletim sistemi tabanlı, mini bir bilgisayar üretti. Bu bilgisayarlar, avucunuzun içine ve cebinize sığabilecek kadar küçük boyuta sahip. Ockel, diğer bazı şirketler gibi Windows 10 tabanlı, mini bilgisayar üretimi için harekete geçti. Indigogo adlı bir proje kapsamında kitlesel fonlama bekleyen bu bilgisayarların, eksiksiz bir Windows 10 performansı sunması bekleniyor. Avuç içine sığabilecek kadar küçük olan bu bilgisayarlar, en az masaüstü bilgisayarlar kadar güçlü. Ayrıca, 64-bit Windows 10 kullanan ürün, tüm Windows yazılımları ile uyumlu olmakla birlikte, Microsoft ile yapılan iş birliği ile Sirius A’ya özel bir “geçiş modu” özelliği de taşıyor. Bu özellikle birlikte cihaz başka bir ekrana bağlanabiliyor. 100 bin dolar civarında kitlesel fonlama beklentisi içinde olan Ockel Sirius A’nın önünde yaklaşık bir aylık süre var. Beklenen desteği alabileceği düşünülen cihazın Mayıs 2017’de 559 dolara kullanıcılarla buluşması hedefleniyor. Ürünün temel teknik özellikleri ise şöyle: İşletim Sistemi: Windows 10 Home (64-bit) İşlemci: Dört çekirdekli, 2.56 GHz hızına çıkabilir Intel Atom x7-Z8750 Bellek: 4 GB RAM LPDDR3-1600 Ekran: 6 inç Full HD (parlak çoklu dokunma özellikli, 4K ve UHD destekli) Grafik: Intel HD Graphics Batarya: 3000mAh lityum polimer (4 saate kadar video oynatma) ve 36W adaptör Dâhili bileşenler: Ön kamera, mikrofon, hoparlör 68

dosya

ASTROLOJÄ°

Akrep Ayın Burcu Başarılarla dolu bir iş ve hareketli bir aşk hayatına adım atıyorsunuz. Artık mantıklı, kararlı ve sağlıklı olmanız gerekiyor.

Kasım ayında paylaşımcı yönlerinizi sergilemeniz gerekiyor. Eğer başarıya ulaşmak istiyorsanız, bütün sorumluluklarla kendi başınıza mücadele etmelisiniz. Maddi durumunuz bu ay daha iyi olacak ve yaptığınız işlerden iyi gelir elde edeceksiniz. Sizi bu ay yüksek hedeflerinize ulaşmak için yeni gelişmeler bekliyor. Bu gelişmeleri en doğru şekilde değerlendirmelisiniz. Zaman zaman küçük sorunlarla karşılaşacak olsanız bile, üstesinden gelecek gücü kendinizde bulabileceksiniz. Kişisel başarılarınız haricinde, çalıştığınız kurum adına da başarılı çalışmalar üstleneceksiniz. Özgüveninizi yüksek tutarsanız, başarılı olmanız için hiçbir engeliniz kalmaz. Bu dönemde, sosyal yaşamınız ve aşk hayatınız daha hareketli olacak. Mantığınızı bir kenara bırakıp duygularınızla hareket etmeniz size zarar verebilir. Sağlığınız için risk oluşturan durumlar oluşmayacağı gibi enerjiniz de son derece yüksek olacak. Yine de beslenmenize dikkat etmeli, düzenli olarak spor yapmayı ihmal etmemelisiniz. 70