BoMoVu Makaleleri N°1: Kontak Doğaçlama ve Ev Hissi - Dilek Üstünalan

Page 1

KONTAK DOĞAÇLAMA VE EV HİSSİ Dilek Üstünalan

BOMOVU MAKALE N°1 TEMMUZ 2018 İSTANBUL



KONTAK DOĞAÇLAMA VE EV HİSSİ Dilek Üstünalan*

BOMOVU MAKALE N°1 TEMMUZ 2018 İSTANBUL

*Bilgisayar mühendisi, siyaset bilimci, sosyolog ve dansçı olan Dilek Üstünalan, dans etmeye 2009 yılında flamenko ile başladı. Dansla yakından tanışıp, kendisine verdiği enerjiyi fark ettikçe yeni arayışlara girdi, birçok dans türünü denedi. Beş yıl önce Defne Erdur’un ÇATI Derneği’ndeki atölyelerine katıldı ve Kontak Doğaçlama ile tanıştı. Kontak Doğaçlama yolculuğu farklı eğitmenler, topluluklar ve danslarla beslenerek devam ediyor. Kontak Doğaçlama - Türkiye çekirdek ekibinin üyesi olarak, Kontak Doğaçlama ders ve etkinliklerinin organize edilmesi için çalışıyor. Dilek, BoMoVu Derneği’nin Hareketin Özgür projesinde, Suriyeli ve Filistinli mültecilerin dayanıştığı Ad.dar Toplum Merkezi’nde Mart 2017’den bu yana gönüllü Kontak Doğaçlama paylaşımları yapıyor.


BOMOVU NEDİR? Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği (BoMoVu) olarak 3 Mayıs 2016 tarihinde resmi olarak kurulduk. Bu zamana kadar farklı alanlarda spor bilgimizi ve dahası spordan aldığımız hazzı paylaşmak, bedensel anlamda dayanışmak üzerine 2013 yılından beri ufak çaplı çalışmalarımız olmuştu. Refakatsiz göçmen çocuklar, Ermenistan’da dayanışan kadınlar, Sulukule Gönüllüler Derneği ile okulu terki önlemek için mahalleli çocuklarla hareket odaklı çalışmalara ilk adımlarımızı attıktan sonra dernekleşmeye karar verdik. Bizce çoğu spor dalı, rekabet ve mükemmeliyetçilik adına sporcuları bazı fiziksel koşullandırmalara tabi tutup, sporun getirebileceği mutluluğu ve iyi hissedişi bir kenara atıyor. BoMoVu olarak spor alanında fırsat eşitliği hakkını savunuyoruz ve kişilere fiziksel özellikleri temelinde ayrımcılık yapan normatif yaklaşımın karşısında duruyoruz. Bu sebeple, sporcu, dansçı ve performans sanatçılarının uzmanlıklarını sosyal faydaya dönüştürmelerini sağlamak için oluşturulmuş bir derneğiz. Sporu ve beden hareketini sosyal faydaya dönüştürmek için programlar geliştirip, sporun içinde var olan ayrımcılıkla mücadele ediyoruz. Gönüllü sporcu ve beden hareketçilerinden oluşturduğumuz ağı, ihtiyaç sahibi konumdaki çocuklar, mülteciler, kadınlar, fiziksel engelliler gibi gruplar ile bir araya getirerek sosyal güçlendirmeye katkı sağlıyoruz.

HAREKETİN ÖZGÜR PROGRAMI Hareketin Özgür, BoMoVu derneğinin İstanbul’da yaşayan mültecilere erişen toplum merkezleri için geliştirdiği bir programdır. BoMoVu, kurduğu gönüllü sporcu ve performans sanatçıları ağı sayesinde, mülteci çocukların ve yetişkinlerin toplum merkezlerinden aldıkları psiko-sosyal desteğe ve kültürel etkinliklere eşlik edecek bedensel ve sanatsal aktivite programları geliştirip sunuyor. Proje, vücut bütünlüğü hakkı üzerine temellenir. Vücut bütünlüğü hakkı anayasal bir haktır. İnsan bedeninin dokunulmazlığını koruyan haktır, diğer hak ve özgürlüklerin temelini oluşturan bir prensiptir. Bir kişinin yaşam hakkı ve vücuduna saygınlığı bu hakkın korunmasından geçer. Çatışma bölgesinden göç söz konusu olduğunda, hareket hakkı hem uluslararası politikalar hem de çatışmaların sebep olduğu fiziksel şiddet bakımından tehlikededir. Bu proje, yerinden edilmiş insanların vücut bütünlüğünü korumaya destek olmayı ve bireylerin yeni yaşam mekanlarında hareket özgürlüğü algılarını fiziksel aktiviteler sayesinde geliştirmeyi hedefliyor. Hareketin Özgür, Ankara’daki SDC (Swiss Agency for Development and Cooperation) tarafından desteklenmiştir.


Kontak Doğaçlama ve Ev Hİssİ DİLEK ÜSTÜNALAN

Fotoğraf: Zeynep Köprülü

Ekonomik ve politik nedenlerle uluslararası hareketliliğin arttığı günümüz dünyasında, ev hissi her gün daha da önem kazanıyor. Bireyin göç, yerleşme, ev-kurma gibi toplumsal süreçleri deneyimleme, algılama, hissetme ve duygu durumlarına evriltme biçimleri ile belirlenen ev hissi; bireyin içinde bulunduğu çevre ile ilişki içinde varlığını kurma ihtiyacına da karşılık geliyor. Bu çalışmada, Kontak Doğaçlama’nın bireyin evde hissetme ihtiyacına cevap verme potansiyelini tartışacağım. Beni Kontak Doğaçlama ile ev hissi arasındaki ilişkiyi düşünmeye teşvik eden kendi deneyimim oldu. Doğup büyüdüğüm ve hala yaşamakta olduğum ülkenin ekonomik-politik-kültürel alt üst oluşları içinde kaybolmam ve bu kaybolmuşluk halinin içinde yeniden yönümü bulma, harekete devam edebilme, kendimle ve çevremle ilişkilenme konusunda Kontak Doğaçlama pratiğimin desteğini hissetmiş olmam, beni Kontak Doğaçlama ile ev hissi arasındaki ilişki üzerine düşünmeye itti. Bu dans formu içinde kurduğum ilişki biçimlerinin bana evde hissettirdiğini fark ettiğimde de, bu deneyimimi mültecilerle paylaşmaya karar verdim. Son bir buçuk yıldır Kontak Doğaçlama alanındaki deneyimimi Suriyeli kadın ve kız çocuklarıyla paylaşıyorum. Özellikle bu paylaşımlarda edindiğim deneyimin bana, konuya dair içgörü sağladığını düşünüyorum.

EV KAVRAMI VE HİSSİ Ev, bireyin bağlılık ya da aidiyet hissettiği, veya daha da temelde, içinde rahat hissettiği bir mekan olarak tanımlanabilir. Herhangi bir ölçekte - konut, şehir, ülke ve hatta tüm dünya olabilir. Ama aynı zamanda evi duygular, yaşam pratikleri veya dünyada aktif bir varlık gösterme olarak da düşünebiliriz (Mallett, 2004: 62). Bu çalışmada ev kavramının kendisini, fiziksel bir varlık olarak ele almıyorum, bunun yerine bireyin algı ve duyguları, ve bu duyguların kişisel olarak nasıl deneyimlendiği ile ilgili olan ev hissi’ni araştırıyorum.


Ev hissi, bireye belirli bir ‘içeride olma’ ve ‘süreklilik’ algısı sağlar (Boccagni, 2016: 26). Göçmen olma durumunda ise ev, çoğunlukla yokluğu ile tanımlanır ve bu da bir geçicilik hissine neden olur (Boccagni, 2016: 78). Mülteciler için ev, genellikle kaybettiklerini ve yeniden bulmaları gerektiğini hissettikleri bir şeydir (Miller, 2017). Ev kavramı, her birimizin gündelik yaşam pratikleri ile doğrudan ilişkili olsa da; güvenlik, yerleşiklik ve sürekliliğe duyulan ihtiyaç, mülteciler için daha da elzemdir. Ev hissinin kaybı; kimliğini tanımlayan herhangi bir şeyden ödün vermeden bir yerde var olamayacağını veya bir toplulukta kabul görmeyeceğini hissetme nedeniyle; kendiliğin, benlik algısının kaybına da neden olabilir. Kendini bir mekanda tanımlayamama, var edememe, aynı zamanda şimdiki zamanın kaybına; geçmişte ya da hayal edilen bir gelecekte sıkışıp kalmaya da yol açabilir. Bu nedenle, bireyin belirli bir zaman-mekanda kendini var edebilmesi, kendi varlığı ve çevresiyle barışık olabilmesi, sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için ev hissi çok önemlidir. Ev hissini aidiyet, yakınlık, samimiyet, kimlik, güvenlik, güven duyma, ilişki, bağ kurma ve benlik gibi sembolik anlamlar etrafında tartışırken; bireyin evde olma, evden uzaklaşma, evden uzakta olma ve (yeniden) ev-inşa deneyimlerinin bireyde uyandırdığı duygulara ve bedensel hislere odaklanıyorum. Ev kavramını sabit kimlikler ya da mekanlar ile eşleştiren anlayışlara karşıt olarak, tüm bunları kimlik, aidiyet ve içermeye dair pazarlıkların dahil olduğu, sürekli ve ilişkisel bir oluş süreci olarak düşünüyorum. Ev’i, bireylerin belirli mekanlara kendilerini yerleştirme, kendileri için uygun, güvenli, kişisel ve duygusal olarak anlamlı hale getirme çabasıyla belirlenen, sürekli bir ev-inşa süreci olarak ele alıyorum (Cuba ve Hummon, 1993b; Wernesjö, 2015). Ev hissinin her birey için (göçmen ya da değil) önemli olduğunu, kişinin kimliğini kurma ve bulma sürecinin parçası olduğunu; ama bu konunun özellikle zorla yerinden edilmiş uluslararası göçmenlerde, karşılaştıkları ekonomik-politik-hukuki zorluklar ve toplumsal uyum zorluklarıyla daha da öne çıktığını düşünüyorum. Bu bağlamda, bir mekan-zamanı kolektif olarak yaşama biçimleri, yerleşim yerinde kurulan ilişki ağları ve kolektif anlam yaratma süreçleri, bireyin bu ağlar içerisinde konumlanma, yerinden olma ve yeniden yerleşme pratikleri ile ilişkili olarak, ev-inşa süreçlerini belirler. Kontak Doğaçlama’nın ev hissi ile ilişkisini de bu tür süreçler üzerinden tartışıyorum.

KONTAK DOĞAÇLAMA Kontak Doğaçlama, fiziksel temas halinde olan ve birbirleriyle ağırlıklarını paylaşan iki beden arasındaki etkileşimden, spontane olarak doğabilecek olası hareketlerin araştırmasına dayanan bir çağdaş dans formudur. Dansın spontane ve öngörülemez karakteri, dansçıların kendilerine, eşlerine, kontak noktasına ve olmakta olana dair derin bir farkındalık geliştirmelerini talep eder. Bu dans formu, dansçıların bedensel iletişim becerilerini geliştirir, ortak bir dans yaratmak için işbirliği yapmayı öğretir. Bilinmeyene karşı hazırlıklı olmayı gerektirdiğinden, yaratıcılığı da geliştirir. Kontak Doğaçlama, dansçıların kendilerini ve başkalarını oldukları gibi kabul etmelerine alan açtığından, kendilerine güvenlerini artırır, onları sosyal olarak da güçlendirir. Ben’le öteki arasındaki alanı yargılardan özgür bir oyun alanı olarak tanımlar, çoğul olasılıkları ve yeni refleksleri araştırmayı teşvik eder, kendiliğindenliğe, bilinmezliğe, öngörülemezliğe alan açar, kişinin kendisi ve çevresi ile ilişkisine dair farkındalık kazandırır. Burada, Kontak Doğaçlama’yı tanımlamanın birçok farklı yolu arasından, Steve Paxton ve arkadaşlarının Contact Quarterly dergisi için yaptığı tanımı alıntılamak istiyorum:


“Kontak Doğaçlama, 1972’de Amerikalı koreograf Steve Paxton tarafından başlatılan ve halen gelişen, değişen bir hareket sistemidir. Bu doğaçlama dans formu, fiziksel temasta olan iki beden arasındaki iletişime ve onların hareketlerini yöneten yer çekimi, momentum, eylemsizlik gibi fiziksel yasalarla ilişkilerine dayanır. Beden, tüm duyularını açabilmek için, fazladan kas gerginliğini gevşetmeyi öğrenir ve doğal hareket akışını deneyimlemek için belirli bir yönde, formda ya da kalitede hareket etme niyetini de terk eder. Dans pratiği, yuvarlanma, düşme, baş aşağı olma, belli bir kontak noktasını takip etme, partnere ağırlık verme ve partnerin ağırlığını desteklemeyi içerir”(Definitions, 1979). Dans formu çoğunlukla, dansçılar arasında fiziksel kontak aracılığıyla kurulan iletişime ve hareket halindeyken ağırlık paylaşmaya dayalı bir düet olarak gerçekleştirilir. Kontak Doğaçlama, önceden tanımlanmış görsel bir forma sahip değildir; bunun yerine, iç duyumsamalara, bedensel iletişime ve fiziksel kuvvetlerle etkileşime bağlıdır. Kontak Doğaçlama dansçıları baş aşağı ya da yanlara dönme, düşme, sarmal ya da kıvrımlanarak hareket etme, momentumla hareket etme gibi hallerde rahatlamayı öğrenir (Novack, 1990: 180 ve Albright, 2013: 38). Dansçılar ilk önce ağırlıkla nasıl başa çıkacaklarını; vücudun hangi kısmına, ne zaman ve nasıl ağırlık verilebileceğini veya alınabileceğini öğrenirler. Düşme ve yuvarlama da dans pratiğinin önemli bir parçasıdır; dansçılar güvenli ve yumuşak bir şekilde nasıl düşeceklerini, düşerken eşlerini nasıl destekleyebileceklerini öğrenirler. Bunun yanında, dengesiz hallerde olmayı kabul etmek ve orada hareket etmeye devam etmek temeldir. “Kontak Doğaçlama, denge dışı olmakla; kişinin kendi hareketleri üzerindeki kontrolünü, hem fiziksel hem de zihinsel anlamda, kaybetmekten keyif almasıyla ilgilidir”(Albright, 2001).

KONTAK DOĞAÇLAMA PRATİĞİNİN Psİkolojİk ve Toplumsal Etkİlerİ Kontak Doğaçlama, son derece fiziksel bir form olarak ortaya çıkmış olmasına rağmen, aynı zamanda birçok sosyal ihtiyaca da karşılık vermeye destek olabilir. Dansçılar Kontak Doğaçlama pratiği içinde genellikle güven, açıklık, dürüst etkileşim, anda olma, problem çözme, dinleme, ilişki, seçim yapma ve farkındalık gibi gerçek hayatın içinden kavramlarla oynar (Crissman, 2014: 9 ve Erdur, 2016: 130). Ağırlık paylaşımı, fiziksel anlamda güveni gerektirir; fakat aynı zamanda gerçek yaşam durumlarında güven duyma ya da güven eksikliği ile de ilişkilidir. Kontak Doğaçlama içinde deneyimlenen duyarlılık, kişinin hem kendi duygularının, hem de bir ilişkinin, ilişkinin diğer tarafında nasıl hissedildiğinin daha fazla farkında olmasını sağlar. Yani bu dans formu psikolojik ve sosyal benlikle çokça çalışır, ancak bu derin duyarlılığı fiziksel yasaların gerçekliğiyle dengeler. Bu nedenle kişi hala kendi bedeninde var olarak, duygu dünyasının içinde boğulmaksızın, bu dünyanın derinlerine inme fırsatı bulur. Bu bakımdan Kontak Doğaçlama’nın birçok insana göre iyileştirici etkileri vardır; iyi hissettirir, duyarlı ve eğlenceli, hatta bazen çocukçadır (Novack, 1990: 206).

• Ben ve Öteki

Dokunma, her zaman duyarlı, cevap veren ve sorumlu bir eylemdir (Manning, 2006: 112). Fiziksel temasın temel olduğu Kontak Doğaçlama pratiği içinde, ben ve öteki arasındaki ilişki üzerine çalışmak mümkündür. Bir Kontak Doğaçlama düetinde, iki dansçının bedenleri birlikte bir akış oluşturur, tek bir dinamik yapı haline gelir. İki beden arasındaki sınırlar geçişkenleşir, kişi partnerinin bedenini kendi bedeninde hisseder; dünyayla ilişkisini yalnızca kendi bedeni üzerinden değil, partnerinin bedeni üzerinden de algılar. Başka birinin enerjisiyle, hareketiyle, ritmiyle birleşip karışmaya gönüllü olma hali, kişinin benlik algısını da değiştirir (Albright,


2001). Ben’le öteki arasındaki ayrımlar çok daha muğlak ve değişken hale gelir. Farklar yok değildir; fakat ilişkisel olarak sürekli yeniden kurulurlar. Belirleyici olan, an’ın biricikliğidir. Ötekiyle buluşma anı kolay olmayabilir, ancak duyumsama kapasitemizi genişletebildiğimiz, ön yargılara tutunmak ve araya sınırlar, duvarlar örmek yerine bedenimizin diğer bedeni anlamasına izin verebildiğimiz zaman; kimsenin daha önceden kestiremediği bir dansı paylaşmak son derece besleyici ve keyiflidir. Dansın içinde geliştiği güvenli alan, ötekiyle buluşma deneyimini kolaylaştırır. Kontak doğaçlama dansçıları, eşlerinin hareketi hakkındaki tüm yargıları ve varsayımları bir kenara koyarak, eşlerinin hareketine duyarlı ve onunla etkileşim içinde hareket etmek üzerine çalışır. Dikkatlerini kendilerine, kendi seçimlerine ve ihtiyaçlarına verirken, aynı zamanda eşlerini dinlemeye ihtiyaç duyarlar. Tek taraflı bir yönlendirme değil, birlikte yaratılmış bir dans, liderlik ve takip rollerinin sürekli değişimiyle kurulan dinamik bir denge, açık iletişim için bir alan vardır. Dansın öngörülemezliği tüm beklentileri yıkar; her iki dansçı da çoğul olasılıkların farkında ve farklı olasılıklara açıksa, yanıt verebilirlik ve birlikte karar verme için alan açar. Kontak Doğaçlama’da ağırlık paylaşımı, iki dansçı arasındaki sınır algısını değiştirir. Kişi bedeninin dış yüzeyindeki dokunuşun ve ağırlığın çok farkında olduğu için, bedenin sınırları daha net olarak hissedilir; aynı zamanda kişinin kendi ağırlığı sürekli eşinin ağırlığıyla bütünleştiği ve beden pozisyonları değiştikçe ağırlık merkezi ve yönü de değiştiği için, sınırların geçirgenliği ve esnekliği daha çok hissedilir (Novack, 1990: 214). Mallet (2004: 82), “kişisel sınırlar oluşturma ve kendi sınırlarını kontrol etme kapasitesi”nin “ev” deneyiminin bir özelliği olduğuna işaret eder. Kendi sınırlarımızı tanımlama kapasitesine ve özerkliğine ihtiyaç duyarız, ama beden-zihin sağlığımız için aynı zamanda gerçek bağlar kurmaya, bunun için de sınırlarımızı esnek ve geçirgen kılmaya ihtiyacımız vardır. Sınırların belirsizleşmesi, tüm farklılıkların yok olduğu anlamına gelmez, aksine bu farklılıklar karşılıklı olarak tanınır, varlığı kabul edilir ve içinden geçilebilir (Albright, 2001). Başka birinin deneyimine duyarlılık aynı zamanda, doğaçlama içinde kutlanabilecek ince farklılıklara yönelik bir farkındalık kazandırır (Albright, 2013b: 271). İnanıyorum ki, ötekiyle karşılaşmaya ve buluşmaya dair bu deneyimler, hem göçmenler hem de ev sahibi ülkenin yurttaşları için, toplumsal olarak tanımlanmış “ötekiler”le buluşmayı kolaylaştıracaktır.

• Destek ve Güven

Dokunuş gibi, hissetmeyi de bir faillik pratiği olarak ele alabiliriz. Dikkatimizi nereye yönelttiğimiz, dünyayı algılama biçimimizi ve onunla nasıl ilişkilendiğimizi belirler. Kontak Doğaçlama pratiği, dikkati belirli bir zaman-mekanda olmakta olana yoğunlaştırarak, algılanan harekete karşılık fiziksel cevap geliştirmeyi gerektirir. Bu cevap verebilirlik, eşlerin karşılıklı destek ve güven ilişkisi geliştirmelerini sağlar. Kontak Doğaçlama dansçıları eşlerini, ağırlıklarını alarak, dinamik bir denge için bir karşı kuvvet oluşturmak üzere ağırlıklarını vererek veya onlara üzerinde hareket edebilecekleri yüzeyler önererek desteklerler. İki dansçı arasındaki iletişimde -mış gibi yapma’lara yer yoktur, etkileşim dürüsttür ve karşılıklı güvene dayanır. Dansçılar ağırlık paylaştıkları ve hareketleri ile dengeleri bu paylaşıma bağlı olduğu için, birbirlerine karşı sorumludurlar. Sorumluluk, eşimizin bekçisi ya da koruyucusu olmak anlamına gelmez; onun iyi oluşunu desteklemek ve kendi kişisel yolunu bulmasına izin vermek için, tam olarak ve anda cevap verebilme kapasitesidir (Little, 2014: 293). Bu sorumluluk anlayışı, hem bireyin kendi seçimlerini yapma hakkını, önemli riskler alıyor olsa bile, tanır; hem de dans eşi için orada var olmayı, dikkatini ona vermeyi ve her anda cevap vermeye hazır olmayı gerektirir. Eşine ve kendine duyulan çok yönlü güveni içerir.


Gerçek hayatta da, etrafındaki insanların desteğini hissetmek, bireyi yeni bir şey denemek için cesur adımlar atma konusunda yüreklendirir. Yeni bir ülkede yeni bir hayata başlarken, kişinin kendi ortamında güvende hissetmesi ve ihtiyaç duyduğunda destek isteyebileceğini bilmesi gerekir (Redila ve Vanleeuwen, 2014). Bu desteği dansta hissederek kişi, ihtiyaç duyduğu zaman destek istemeyi öğrenir; kime, ne zaman ve ne kadar güvenebileceğini test eder; ama her şeyden önce, kendi kapasitesine güvenmeyi öğrenir. Hepimiz hayatın belli anlarında desteğe ihtiyaç duyarız ve destek almak, kendi ayaklarımız üzerinde durmamızı engellemez. Kendi kapasitemizi kullanabilmek ve özerk adımlar atabilmek için kendimizi izole etmemiz gerekmez. Bağ kurmak, destek almak ve destek vermek, kişinin kendi özerk varlığına karşıt değildir, onu destekler.

• Dezoriyantasyonla Başa Çıkma ve Esnek Dayanıklılık

Kontak Doğaçlama, bireylerin değişen koşullara uyum sağlama ve zorlukların üstesinden gelme, zor durumların ardından kendini toparlama, iyileşme kapasitesi anlamına gelen “esnek dayanıklılık” kazanmalarına yardımcı olur (Erdur, 2016: 45). Dans pratiği içinde düşme üzerine çalışmak ve düştükten sonra yeniden ayağa kalkmanın farklı yollarını fark etmek, dansçıların değer sistemlerinde keskin bir değişikliğe yol açar: Artık istikrarı belirsizliğe, gücü harekete veya nesneleri ilişkilere üstün görmezler (Little, 2014: 280). Oryantasyonlarının bozulduğu, yönlerini kaybettikleri durumlarda daha rahat olurlar ve yönlerini yeniden bulurken farklı olasılıkların daha fazla farkına varırlar. Dezoriyantasyon (nerede olduğunu, nereye gittiğini bilmemek), alışkın olmayan biri için korkutucu olabilir. Ayaklar üzerinde dikey duruş pozisyonu, gündelik olağan duruşumuzdur ve güvenli bir pozisyon olarak algılanır. Ama Kontak Doğaçlama içerisinde, üç boyutlu ve çok yönlü hareket edilir, kişiler dezoriyantasyona alışır ve korku, yerini merak ve hazza bırakır. Bu uyumlanma, sosyal koşullar için de geçerli kılınabilir. Tanımlayamadığımız, anlayamadığımız, kaybolduğumuz anlarda bile, hatta özellikle bu tür durumlarda algılarımızı açık tutmak, farklı çıkış yolları bulmaya yardımcı olur. Kontak Doğaçlama, zorluklarla başa çıkmayı, hayata devam etmeyi öğretmeye destek olur. Kazanılan bu beceri, göçmenlerin yeni çevrelerindeki olanakları fark etmelerine yardımcı olabilir. Harekete, yeni olasılıklar aramaya devam etme kapasitesi ve zor koşullarda bile hala seçimler yapmak zorunda olduğunun kabulü, bireyi yeni başlangıçlar için daha cesur adımlar atmaya motive edecektir.

• Özgüven

Kontak Doğaçlama, başarı kavramını öne çıkarmak yerine, izin vermeyi, bırakmayı, rahatlamayı teşvik eden bir dans formudur (Engelsrud, 2007: 61). Bu nedenle herkes, eşlerinin hareketiyle de etkileşim içinde, kendi tarzında dans etme özgürlüğüne sahiptir. Çünkü izleyiciye belli bir formda hareket göstermek hedeflenmez; iç duyumlara ve eşler arasındaki bağlantıya değer verilir (Brand, 2009: 26); bütün danslar özgün ve değerlidir. Kontak Doğaçlama’nın bu özelliği genellikle dansçıların kendilerine verdikleri değeri artırır. Dans formu, aynı zamanda dans / hareket tecrübesi olmayan kişilerin de kolayca katılmasına izin verir (Houston, 2009: 97). Farklı yeteneklere ve yeterliliklere sahip her türlü beden, dans alanına davet edilir (Novack, 1990: 178).


SONUÇ VE TARTIŞMA Kontak Doğaçlama’nın bu özellikleri, yalnızca ev-inşa sürecini kolaylaştırmakla kalmaz, yeni yerleşim yerinde daha samimi, dürüst ve eşit ilişkiler kurulmasına da yardımcı olabilir. Bu dans pratiği, bedensel iletişim becerilerini güçlendirerek, bireyin içinde bulunduğu çevre ile daha samimi ve derin ilişkiler kurabilmesini destekler. Dikkati belirli bir zaman-mekanda olmakta olana yoğunlaştırarak, algılanan harekete karşılık fiziksel cevap geliştirmeyi gerektirdiğinden; her bireyi biricikliğiyle kabul etmeyi öğretir. Ben ve öteki arasındaki alanı oyuna açık bir iletişim alanı olarak tanımlayarak, bu alanda yargılanmadan varlık gösterebilen bireyin özgüvenini de geliştirir. Eşle kurulan karşılıklı destek ilişkisi, sürekli ve derin dinleme hali, dans eden eşlerin güvenlik konusunda sorumluluğu paylaşması; içinde risk almanın korkutucu olmadığı güvenli alanı sağlar. Öngörülemeyen durumlardaki çoğul olasılıkları, gelişebilecek yeni refleksleri araştırmanın önünü açar. Tüm duyuları geliştirerek; yer yön duygusu kaybolduğunda paniğe kapılmadan, sakince harekete devam etmek ve yönünü yeniden bulabilmek için farklı referanslara başvurabilecek esnekliği, açıklığı ve farkındalığı kazandırır. Tüm bunlar, bireyin ev hissini desteklerken bir yandan da değişken durumlarda tedirginliğini azaltacaktır.


SOSYAL GÜÇLENDİRME İÇİN KONTAK DOĞAÇLAMA Mart 2017’den bu yana, BoMoVu’nun (Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Ağı) gönüllülük temelli “Hareketin Özgür” projesinde çalışıyorum ve İstanbul’da yaşayan Suriyeli mülteci kadınlarla haftalık oturumlarda Kontak Doğaçlama paylaşımları yapıyorum. Yaklaşık bir buçuk yıldır mülteci kadın ve kız çocuklarıyla yaptığım paylaşımlardaki gözlemlerimden ve bire bir sohbetlerimden yola çıkarak, Kontak Doğaçlama atölyelerine katılanların daha rahat, daha özgüvenli, daha yeterli hissettiklerini ve bedenlerinin hareket kapasitesinin, farklı hareket olasılıklarının daha fazla farkına vardıklarını söyleyebilirim. Dans ederken izleniyor olmak konusunda bile, başlarda çok çekingen olabilirlerken - buna kendi kendilerini içeriden izlemek ya da sınıf arkadaşları tarafından izlendiğini düşünmek de dahil - bu pratiğe uzun süre devam edenlerin rahatladıklarını gözlemleyebiliyorum. Bu da hem kendi hem de arkadaşlarının bedenleri hakkında daha az yargılayıcı olduklarını gösteriyor. Yine de, bu atölyelere katılan kişiler sık sık değiştiğinden; uzun süreli, sürekli bir grupla çalışma fırsatım olmadığından ve sistematik bir araştırma yürütmediğimden dolayı, bu pratiğin onlara evlerini kaybetme, göç halinde olma, tam olarak ait hissetmedikleri bir yerde yaşama gibi zorluklarla ilgili bir yardımı dokunup dokunmadığını söyleyebilmem güç. Bireylerin yerleşim yerlerinde evde hissetmesi, hem kendi iyilik halleri için hem de bir arada yaşamın toplumsal olarak kurulması için çok önemlidir. Toplumsal entegrasyonun asla tek taraflı bir süreç olmadığını, ancak toplumun tüm üyelerinin sorumluluk alması ile, birlikte yaşamın kurulabileceğini aklımızda tutmalıyız. Ev hissi ile Kontak Doğaçlama pratiği arasındaki ilişki üzerine yapılabilecek bir alan araştırması, sosyal entegrasyon ve birarada yaşama konusuna bakış açımızı da değiştirecektir. Kontak Doğaçlama pratiği, kendine, başkalarına ve ilişkilerine dair farkındalığı artırması, ben ve öteki’ne dair daha akışkan ve geçirgen bir tanım önermesi gibi özellikleriyle, hepimiz için ev hissini destekleme potansiyeline sahiptir; yine de bu, mülteciler için daha acil bir ihtiyaç olabilir. Bireyler, destek alarak ve destek vererek, bilinmeyen ya da tanımlanamayan durumlar içinde bulunmaya alışarak, yönünü kaybettiği durumlarda sakince harekete devam ederek, kendilerini daha rahat ve “evde” hissederler. Kontak Doğaçlama’nın sağladığı yargılayıcı olmayan ve güvenli alan içinde bireyler, oldukları gibi kabul edildiklerini, kendilerini, kimliklerini tanımladıkları herhangi bir şeyden feragat etmek zorunda kalmadan açık ve dinamik bir topluluğa dahil olabildiklerini hissederler. Bu ortam, bireyin kendine verdiği değeri ve özgüvenini artırır. Kendi deneyimim ve gözlemlerimden yola çıkarak, mülteciler, kadınlar, çocuklar, engelliler, azınlık grupları gibi dezavantajlı toplumsal gruplarla Kontak Doğaçlama atölyeleri yürütmenin - özellikle de atölyeler grubun ihtiyaçlarına göre yapılandırıldığı zaman - bu grupları toplumsal olarak güçlendirdiğine; bedensel iletişim ve işbirliği becerilerini, özgüvenlerini ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine destek olduğuna inanıyorum. Bu da, bireylerin önce kendileriyle ve sonra çevreleriyle barışmalarının, böylece daha sağlıklı ilişkiler kurmalarının önünü açabilir. Ev hissi, kimlik, aidiyet, yakın ilişkiler kurabilme, içinde bulunulan çevreye aşinalık ve hareket kolaylığı, kendini rahatça ifade edebilme ve yargılanmadan kabul görme, kendine ve başkalarına güven, kendini güvende hissetme ve destek alabilme ile ilişkili olarak düşünüldüğünde; Kontak Doğaçlama’nın yukarıda saydığımız özellikleri, ev-inşa sürecini kolaylaştırır; yeni yerleşim yerinde daha samimi, dürüst ve eşit ilişkiler kurmaya yardımcı olur.


KAYNAKLAR Albright, A. C. (2001). Open Bodies: (X)changes of Identity in Capoeira and Contact Improvisation. In Engaging Bodies: The Politics and Poetics of Corporeality. https:// ebookcentral.proquest.com adresinden alındı. Albright, A. C. (2013a). Falling. 10.1080/13528165.2013.814333

Performance

Research,

18:4,

36-41.

doi:

Albright, A. C. (2013b). Feeling In and Out: Contact Improvisation and the Politics of Empathy. In Brandstetter, G., Egert, G. & Zubarik, S. (Eds.), Touching and Being Touched: Kinesthesia and Empathy in Dance and Movement, 263 - 273. https://ebookcentral.proquest.com adresinden alındı. Boccagni, P. (2016). Migration and the Search for Home: Mapping Domestic Space in Migrants’ Everyday Lives. Palgrave Macmillan US. doi: 10.1057/978-1-137-58802-9 Brand, N. C. (2009). The Responsive Body and the Improvisational Mind: Performance Practice and Choreographic Process of “Me, Not Me and the Third Thing” (Order No. MR54421). ProQuest Dissertations & Theses Global. (304843976). https://search.proquest.com/docview/304843976?accountid=9645 adresinden alındı. Crissman, A. (2014). Explore, Create, Play: A Qualitative Study on Children’s Experience with Contact Improvisation (Order No. 1555612). Available from ProQuest Dissertations & Theses Global. (1532779492). https://search.proquest.com/docview/1532779492?accountid=9645 adresinden alındı. Cuba, L. & Hummon, D. (1993b). Constructing a Sense of Home: Place Affiliation and Migration across the Life Cycle. Sociological Forum, 8(4), 547-572. http://www.jstor.org/stable/684963 adresinden alındı. Definitions. (1979). Contact Quarterly, 5:1, Fall. https://contactquarterly.com/contact-improvisation/about/ adresinden alındı. Engelsrud, G. (2007). Teaching Styles in Contact Improvisation: An Explicit Discourse with Implicit Meaning. Dance Research Journal, 39(2), 58-73. https://search.proquest.com/docview/195925545?accountid=9645 adresinden alındı. Erdur, D. (2016). Sanat ve Yaşam Arasındaki Geçirgen Çizgide Dans Eğitimi: Kontak Doğaçlama Teknik, Yöntem ve Eğitim Yaklaşımlarının Amatör Dansçılarda Fiziksel, Sanatsal ve Psiko-sosyal Gelişime Katkısı (Sanatta Yeterlik Tezi). Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul. https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=DPTyuy3wRPq_ qvCPSqUB64u34F8szKiF4CjSjng8zJlC9PqOUJBmBUNthd5yaf8P adresinden alındı. Houston, S. (2009). The Touch ‘Taboo’ and the Art of Contact: An Exploration of Contact Improvisation for Prisoners. Research in Dance Education, 10:2, 97-113. doi: 10.1080/14647890903019432 Little, N. (2014). Articulating Presence: Creative Actions of Embodied Attention in Contemporary Dance (Order No. 3637879). Available from ProQuest Dissertations & Theses Global. (1617976685). https://search.proquest.com/docview/1617976685?accountid=9645 adresinden alındı.


Mallett, S. (2004). Understanding Home: A Critical review of the Literature. The Sociological Review, 52, 62–89. doi:10.1111/j.1467-954X.2004.00442.x Manning, E. (2006). Politics of Touch: Sense, Movement, Sovereignty. Minneapolis, University of Minnesota Press. ProQuest Ebook Central, https://ebookcentral.proquest.com/lib/bogaziciebooks/detail.action?docID=322593 adresinden alındı. Miller, D. (2017, October 16). Homing Interview conducted by Sara Bonfanti. https:// erchoming.files.wordpress.com/2017/11/homing-interview-d-m.pdf adresinden alındı. Novack, C. J. (1990). Sharing the Dance: Contact Improvisation and American Culture. Madison: University of Wisconsin Press. Project MUSE veritabanından alındı. Redila, B. and Vanleeuwen, J. (2014, July 28). Immigrants and Belonging: Negotiating a Sense of Home. [Web log post]. https://stephenleeatwork.wordpress.com/2014/07/28/immigrants-and-belongingnegotiating-a-sense-of-home/ adresinden alındı. Wernesjö, U. (2015). Landing in a Rural Village: Home and Belonging From the Perspectives of Unaccompanied Young Refugees. Identities, 22:4, 451-467. doi: 10.1080/1070289X.2014.962028


FotoÄ&#x;raf: Charlie Rabuel



Bomovu.org

iletisim@bomovu.org

facebook.com/bomovu

instagram.com/bomovu


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.