Görüntülü Gezintiler
Yaman Yaşınel
KÖYCEĞİZ
Köyceğiz, portakal ve sebze bahçeleri arasına kurulu beyaz badanalı, kırmızı kiremitli evleri, yemyeşil bahçeleri ile sakin ve şirin bir tatil yöresi. Köyceğiz, Marmaris ile Fethiye arasında, Dalaman Havalimanı’na 35 km. uzaklıkta, adını aldığı göl kenarına kurulu, yemyeşil bir kasaba. Muğla’ya 75 km. uzaklıktaki Köyceğiz, çöküntü gölünün çevresinde yer alan farklı nitelikteki yeryüzü şekillerinden oluşuyor. Gölün kuzeydoğu ve güneydoğusu düz, diğer kesimler tepelik alanlarla çevrili. Köyceğiz Gölü ile deniz arasındaki kesim ise 4 adet küçük göl ve sayısız kanallar ile kaplı. Sahil şeridi ise yaklaşık 4,5 km. uzunluğunda bir kıyı okundan oluşuyor. Köyceğiz gölü, 10 km. uzunluğunda, sazlıklarla kaplı, nehir görünümündeki labirente benzer dar bir kanalla Akdeniz’e bağlanıyor. Kano, yelken, su bisikleti, kürek gibi su sporlarının yapılabildiği Köyceğiz Gölü’nün derinliği 25 ile 150 metreler arasında değişiyor.
Köyceğiz, dünya üzerinde, Japonya ve Çin’in bazı yerlerinde sadece 6 türü bulunan Sığla Ağacı ile de ünlü. Bu nadir bulunan ağaç, Köyceğiz ormanlarında yaygın olarak çok miktarda bulunuyor. Köyceğiz Gölü, dünyada sadece 7 tane olan ayaklı göllerden biri. Ayaklı göl, denizle doğal bir kanal vasıtası ile birleşen göllere deniyor. Göl kenarında bulunan kordon boyundan tekneler her gün kaplıcalara, Kaunos’a, Dalyan’a ve İztuzu plajına yolcu taşıyor. Ayrıca gölün Kuzeybatısında Köyceğiz merkezine bitişik bir plajda göle de girebilirsiniz.
Dünya çapında korunma altına alınmasına rağmen yine de nesli hızla tükenmeye yüz tutmuş bu sevimli deniz canlısı Dalyan’daki titiz çalışma dogrultusunda bu bölgede yaşamaya devam etmektedir. Caretta Caretta’ların beslenme zincirinde çok önemli faktörlerden biri olan mavi yengeç olarak bilinen ve ıstakoz kadar lezzetli olan deniz kabuklusu Dalyan ve Güney Afrikada yaşıyor, carettaların beslenmesinde çok büyük rol oynayan bu mavi yengeçler Dalyan’da yaşadıklarından dolayı carettaların beslenmelerine çok faydalı olmaktadır. Sadece güneş enerjisi ile çalışan bir tekne ile yapılan bu turda Caretta Caretta’ları yakından görebilme ve bunları rahatsız etmeden izleme şansını bulabildim. Belki de hayatımdaki çok önemli deneyimlerden biri oldu. Bu anı ölümsüzleştirmek için fotoğraf makinesinin deklanşörüne peşpeşe bastım. Ancak doğal olarak teknedeki her-kesin bu sahneyi görmek ve görüntülemek arzusuyla yığıl-ması nedeniyle ancak birkaç tane kullanılabilir kare çeke-bildim. Sabah saat 9.00 da başlayıp yaklaşık 3 buçuk saat süren bu turu kaçırmamasını herkese tavsiye ederim.
Eğer eski Türk hamamlarını seviyorsanız Köyceğiz’den yola çıkarak deniz yolu ile Sultaniye Kaplıcalarına varabilirsiniz. Ceşitli senelerde kara ve deniz yolundan bir kaç defa Kaplıcalara gitme imkanını bulabildim. Karayolundan gidildiğinde Sultaniye güzergahı üzerinde sahil boyunca kıvrılan yol gerçekten çok güzel bir manzaraya sahip. Göl yolu boyunca hedefe varıncaya kadar çeşitli köylerin içinden geçiliyor. Ve yolun sonunda Sultaniye Kaplıcaları ve insanı büyüleyen bir göl manzarası önünüze çıkıyor. Termaldeki suyun sıcaklığı yaklaşık 40 dereceyi bulmakta ve tamamen doğal elementlerden oluşmakta. Bu kaplıcadakı su sülfat, klor, kalsiyum, kükürt ve benzeri bir çok maddeyi içerisinde bulundurmakta. Kaplıcanin bende bıraktığı ilk intiba pek de burnuma hoş gelmeyen kükürt kokusu olmuştu. Bir çok bilim adamı burada bulunan elementlerin başta romatizma olmak üzere bir çok hastalığa ve özellikle kadın hastalıklarına bire bir geldiğini belirtmektedir. Bugünkü adı ile Sultaniye Kaplıcalarını 2000 yıl önce bölgede yaşayan yerliler keşfetmiş. Yakınlarındaki alanda bir hastahanenin kalıntıları bulunmakta. Buradaki ve çevredeki halk Sultaniye Termalinin en şifalı yer olduğunu söylüyorlar. Günübirlik ziyaretin tedavi açısından bir faydası olmayacağı kesin. Kaplıca ve çamur banyosu daha çok yabancı turistlere bir atraksiyon olarak sunulmakta. Özellikle yurtdışında alınmış altın yüzük vesairenizi suya girmeden mutlaka çıkartın. Düşük ayar altınlar bir daha parlamamak üzere kararıyor.